You are on page 1of 145

Dnyay Deitiren Be Denklem Matematiin Gc ve iirsellii Michael Guillen TBTAK POPLER BLM KTAPLARI indekiler Dnyam gzelletiren Laurel'a

Teekkr Giri Matematiin iirsellii Elmalar ve Orange Prensleri Isaac Newton ve Evrensel Ktleekimi Yasas Kayadan Daha Karmak, nsan Yaamndan Daha Basit Daniel Bernoulli ve Hidrodinamik Basn Yasas P + p x 1 v2 = SABT Soylu Yasa Michael Faraday ve Elektromanyetik ndkleme Yasas V x E = -3B / 3t Yararsz Bir Deneyim Rudolf Clausius ve Termodinamiin kinci Yasas ASevren > 0 Fazla Merak Ocaklar Sndrd Albert Einstein ve zel Grelilik Teorisi E = m x c2 Dizin 67 123 171 223 277 Teekkr Olaanst yetenekleri ve azimleri dolaysyla aratrmaclarm Noe Hinojosa Jr., Laurel Lucas, Miriam Marcus ve Mon-ya Baker'a teekkr etmek istiyorum. Yine olaanst sabr, dostluu ve zekice fikirleri iin yayn temsilcim Nat Sobel'in yan sra gayretleri, yapc eletirileri ve vermi olduklar destek nedeniyle yayncm Bob Miller ile editrm Brian DeFiore'ye de zellikle teekkr ediyorum. Barbara Aragon, Thomas Bahr, Randall Barone, Phil Beuth, Graeme Bird, Paul Cornish (ingiliz Bilgi Hizmetleri), Stefania Dragojlovic, Ulla Fringeli (Basel niversitesi), Owen Ginge-rich, Ann Godoff, Heather Heiman, Gerald Holton, Cari Huss, Victor Iosilevich, Nancy Kay, Allen Jon Kinnamon (Harvard niversitesi, Cabot Bilim Ktphanesi) Gene Krantz, Richard Leibner, Martha Lepore, Barry Lippman, Stacie Marinelli, Martin Mattmller (Basel niversitesi Ktphanesi), Robert Millis, Ron Newburgh, Neil Pelletier (Amerikan Bahecilik Dernei), Robert Reichblum, Jack Reilly, Diane Reverand, Hans Richner (isvire Federal Teknoloji Enstits), William Rosen, Janice Shultz (Deniz Kuvvetleri Aratrma Laboratu-var), John Stachel (Boston niversitesi), Rabbi Leonard Tro-upp, David Vale (Grantham Mzesi), Spencer Weart (Amerikan Fizik Enstits), Richard Westfall, L. Pearce Williams, Ken Yanni (Hoover Baraj) ve Ailen Zelon'a ok deerli yardmlar, nerileri ve tevikleri iin teekkr borluyum. Bu nazik insanlarn bana salad destek ve kolaylklara karn yine de hatalarm olmusa, bunlarn sorumluluu tamamen bana aittir ve hatalarm dzeltecek dikkatli okurlarma imdiden teekkr ederim. Giri Matematiin iirsellii iir, bir eyi en gzel, en etkileyici ve en gerek ekilde ifade etme sanatdr. Matthew Arnold Matematik bir dildir ve ne denli nemli bir dil olduunu en iyi biimde Kutsal Kitap tan bildik bir hikyeyle balayarak aklayabilirim. Eski Ahit'e gre, bir zamanlar dnyadaki btn insanlarn tek bir dil konutuu bir dnem vard. Bu, insanlar birletirmi ve ibirliini ylesine kolaylatrmt ki, imknsz gibi grnen bir eyi gerekletirmek iin ortak bir ie kalkmlard: Babil kentinde o denli yksek bir kule yapacaklard ki, cennete bu kule yardmyla erimeleri mmkn olacakt. Bu affedilemez byklk taslama giriimi karsnda Tanr tasasz

gnahkrlarn zerine gazabn gndermekte gecikmedi. Hayatlarn balad ama dillerini balamad: Kutsal Kitap ta belirtildii gibi, kfirlerin bu giriimini nlemek iin Tanr'nm yapmas gereken tek ey "birbirlerini anlamamalarn salamak amacyla dillerini farkllatrmakt." Aradan binlerce yl gemi olmasna ramen hl anlalmaz szler syleyip duruyoruz. Dilbilimcilere gre, gnmz dnyasnda yaklak 1500 farkl dil konuuluyor. Dnyadaki uyum ve beraberliin bu denli kstl oluunun tek sorumlusunun farkl diller olduu sylenemese de, daha fazla ibirliinin yaanmasn engelledii sylenebilir. Hibir ey bu sknt verici gerei bize Birlemi Milletler den daha iyi anmsatamaz. Birlemi Milletler rgtlenmesi iin ilk admlarn atld 1940'h yllarda yetkililer tm diplomatlarn tek bir dil kullanmasn nermilerdi. Bu snrlama hem grmeleri kolaylatracak hem de kresel uyumu simge-leyecekti. Ancak, kendi dilsel kimliklerinden vazgemeye istekli olmayan ye lkelerin buna kar kmas zerine bir uzlama olana da ortadan kalkt. Gnmzde Birlemi Milletler'deki temsilcilerin u be dilden birini kullanmasna izin verilmektedir: ince, ngilizce, Rusa, spanyolca veya Franszca. Yllar boyunca, kresel bir dil gelitirip, bunu yaygnlatrmak amacyla yzden fazla giriimde bulunulmutur. Bunlardan en nls Polonyal gz doktoru L. L. Zamenhofun 1887'deki giriimiydi. Esperanto adyla bilinen yaratt yapay dil gnmzde 22 lkede 100.000'i akn kii tarafndan konuulmaktadr. Ancak, kusursuz bir biimde konuan insanlarn saysnn milyonlar bulmas ve bu insanlarn abalarnn tarihsel sonular gz nne alndnda, matematiin imdiye dek konuulmu en baarl kresel dil olduu sylenebilir. Bize bir Babil Kulesi yapma olana vermese de, bir zamanlar en az onun kadar imknsz grnen baarlar elde etmemizi salamtr: Elektrik, uaklar, nkleer bomba, insanolunun Ay'a ayak basmas ve yaam ile lmn niteliini anlama, bu baarlara rnek olarak verilebilir. Bizi sonunda dnyay sarsan bu baarlara eritiren denklemlerin kefedilii bu kitabn temasn oluturmaktadr. Matematik dilinde denklemler iire benzer: Esiz bir dorulukla gerekleri dile getirir ve olduka ksa ifadelerle ciltler dolusu bilgiyi aktarrlar. Matematik dilini bilmeyenler iin ise ou kez anlalmalar zordur. Tpk iirin iimizi derinlemesine grmemize yardmc olmas gibi, matematiin iirsellii de, -cennete kadar olmasa da, en azndan grnen evrenin eiine kadar- ok tesini grmemize yardmc olur. Dzyaz ile iir arasndaki fark aklamaya alrken Robert Frost iirin, tanm gerei, baka bir dile tam olarak evrilmesi asla mmkn olmayan, zl bir ifade biimi olduunu ne srmt. Matematik iin de ayn ey sylenebilir: Kaleme alnd dilde okunmadka, bir denklemin gerek anlamn kavramak ya da gzelliini takdir etmek olanakszdr. Bu kitab yazmamn asl nedeni ite budur. Bu kitap, bir nceki kitabm Sonsuzlua Uzanan Kprler: Matematiin nsani Yn'nn bir rn deil, daha da gelimi bir devamdr. Kprleri matematikilerin nasl dndkleri ve hangi konulara kafa yorduklar konusunda okuyucuya bir fikir verebilmek amacyla yazdm. Ayrca, matematikilerin kendilerini ifade edebilmek iin kullandklar dili de -saylar, sembolleri ve mant- aklamaya altm. Btn bunlar, okuyucuyu bir tane denklemle bile kar karya brakmadan yaptm. Kprler, matematik fobisine yakalanm ve kendilerini srekli olarak endielendiren bir konuda yazlm bir kitab alacak cesarete veya meraka sahip bulunmayan kimselere sunulmu tad ho bir ila gibiydi. Ksacas, Sonsuzlua Uzanan Kprler, kolayca yutulacak ekilde tasarlanm matematie ilikin bir okur-yazarlk hapyd. Hi denklem iermeyen baarl bir kitap yazm olmaktan aldm cesaretle bir adm ileri gidiyorum. Elinizdeki kitapta, dnm noktas niteliindeki nemli baarlarn, yani gnlk yaammz kalc bir

biimde deitiren denklemlerin matematiksel kaynan ele alyorum. Deitirilmemi, ilk hallerindeki bu be olaanst denklemle insanlara rahat ve kolay bir ekilde tanma imkn veren daha yksek dozda bir matematik hap sunduum sylenebilir. Okuyucular, kendi balarna denklemlerin ne anlama geldiini kavrayabilecek ve onlarn matematiksel olmayan ve kanlmaz olarak yetersiz kalan aklamalaryla yetinmeyeceklerdir. Okuyucular ayrca, her bir denklemin nasl tretildiini de kefedeceklerdir. Peki bu, neden bu kadar nemli? nk, Robert Louis Stevenson'un syledii gibi, "Egzotik bir yere yolculuk yaparken o yere varmak alnacak zevkin yarsdr." Umarm, bu kitaba yle bir gz atan matematik bilmeyen okur anlatma hevesimden rkp kamaz. leri rahat olsun, nk bu be denklem her ne kadar soyut grnse de, sonular kesinlikle yle deildir -tpk bu denklemleri bulanlar gibi: Hastalk derecesinde sevgiye muhta yalnz bir adam; dalm bir aileden gelen ve duygusal kntye uram bir deha; yoksulluk eken, iyi renim grmemi dindar bir gen; ok tehlikeli bir dnemde yaayan yumuak sesli dul bir adam; ve liseden kovulmu bir okbilmi. Her hikye be blmden oluuyor. Giri blmnde, okuyucuyu daha sonra anlatlacaklara hazrlamak iin, kahramanmzn bandan geen arpc bir olay anlatlyor. Daha sonra Veni, Vidi ve Vici diye adlandrdm blm geliyor. Latince, "Geldim, Grdm, Yendim" anlamna gelen bu szckleri Sezar'n Bosporos kral Pharnaces'i yendikten sonra syledii anlatlr. Veni blmnde kahramanmzn bilim adamnn-kendi gizemli konusuna nasl ulatn anlattm. Vidi blmnde tarihsel adan konunun nasl bu kadar esrarengiz bir havaya brndn ele alrken, Vici blmnde bilim adamnn bu gizemi zp tarihi bir denkleme ulamasn anlattm. Son olarak, Sondeyi blmnde bu denklemin yaantmz sonsuza dek nasl yeniden biimlendirdii konusuna deindim. Bu kitab yazmaya hazrlanrken dzinelerce denklem arasndan, yalnzca dnyamz gelinen bu noktada ne lde deitirdiklerine bakarak, be denklem setim. Ancak imdi, bu denklemlerin hikyelerinin, okuyucuya 17. yzyldan gnmze dein bilim ve toplumla ilgili kesintisiz bir tarihsel kayt sunacak biimde, bir araya geldiklerini gryorum. Sz konusu dnemin tarihte can alc bir yeri vardr. Bilimsel adan bu dnem, Bilimsel Devrim diye adlandrlan an bandan Akl, Aydnlanma, deoloji ve Analiz alarna kadar uzanr. Bu dnemde bilim, gemi zamanlardan kalma be elementin her birinin, yani Toprak, Su, Ate, Hava ve Esir'in gizemini zmtr. Dahas, tarihin bu son derece nemli dneminde, Tanr'nn bilimden sonsuza dek uzaklatrldn, bilimin, gelecekle ilgili tahminde bulunmann balca yolu olarak astrolojinin yerini aldn, para getiren bir meslek haline geldiini ve yaam, lm, uzay ve zaman gibi son derece gizemli konularla uratn gryoruz. Bu be hikyede, ie dnk bir gen olan Isaac Newton'un bir meyve aacnn altnda sakin sakin oturduu andan, tam tersine da dnk bir kiilie sahip olan gen Albert Einstein in svire Alplerine trmanrken neredeyse yaamn yitirmek zere olduu ana kadar bilimin, o mehur elmadan, kt hretli atom bombasna doru yapt yolculuu gryoruz. Baka bir deyile, ayn zamanda, bir k ve umut kayna olan bilimin bir karanlk ve dehet kayna haline geliine de tank oluyoruz. Benden nceki yazarlar, bu be bilim adamndan bazlarnn yaamlarn konu alan kitaplar yazmt. Bunlar genellikle, ou kez gz korkutacak denli uzun biyografiler biimindedir. Yine, benden nceki yazarlar, zek rn bu yeniliklerin bazlarnn yazl tarihin balangcna kadar giden soyaalarn yeniden karmlardr. Ancak, maymun itahl dikkatlerini, varlmz derinden ve yakndan etkileyen az saydaki matematiksel denklem zerinde asla younlatrmamlardr. ou kimsenin, nkleer bombalarn yapmndan bir ekilde sorumlu

olduunu zaten bildii Albert Einstein'in nl denklemi E = m x c2 bunun dnda kalmaktadr. Ancak, herkese bilinmesine karn, ad ktye km bu kk ama acmasz denklem, pek ok insan iin Procter & Gamble'in irket logosu kadar tandk, ancak yine onun kadar anlalmaz, gizemli bir iaretten teye geememektedir. Bu denklemdeki E, m, ve c harfleri tam olarak neyi anlatmaktadr? Neden c'nin karesi alnmtr? E iin, m x c*'ye eit olmak ne anlama gelmektedir? Okuyucu bu ilgin sorularn artc yantlarn "Fazla Merak Ocaklar Sndrd" balkl blmde bulacaktr. Dier blmlerde Einstein'dan daha az tannan ama uygarlk tarihimizdeki etkileri en az onun kadar nemli olan bilim a-damlar konu edilmektedir. rnein, "Kayadan Daha Karmak, nsan Yaamndan Daha Basit" adl blmde, svireli fiziki Daniel Bernoulli ve onun en sonunda bizi modern uaa kadar gtren hidrodinamik denklemi P + p x ^ v2 = SABT konu edilmektedir. "Soylu Yasa" adl blm ise ngiliz kimyac Michael Faraday ve onun bizi elektrie gtren elektromanyetik denklemi V x E = - 3B/3t hakkndadr. "Elmalar ve Orange Prensleri" balkl blmde ise, ngiliz fiziki Isaac Newton ve onun zel bir bulua yol amasa da insanolunun Ay'a ayak basmas destannda nemli bir rol oynayan ktleekimi denklemi F = GxMxm + d2 anlatlmaktadr. Son olarak, "Yararsz bir Deneyim" adl blm, Alman fiziki Rudolf Julius Emmanuel Clausius ve onun termodinamik denklemi (ya da daha dorusu, termodinamik eitsizlii) ASevren > 0 ile ilgilidir. Bu eitsizlik, tarihi bir bulu ya da olaya zemin hazrlamam, sadece, artc bir eyin farkna varlmasn salamtr: Yaygn inann tersine, canl olmak doaya aykrdr; gerekte yaam, Evrenin bu en temel yasasna uyum gstermek yerine meydan okuyarak varln srdrmektedir. nceki kitabm Sonsuzlua Uzanan Kprlerde insanolunun hayal gcnn, gerekleri kavramada, aslnda bir altnc duyu ilevi grdn ne srmtm. Gkyzndeki yldzlar gibi, bu gerekler de oralarda bir yerde, olaanst bir alglamaya sahip hayal gcnz tarafndan saptanmay bekliyor. Ayrca, son kitabmda matematiksel hayal gcnn bu soyut gerekleri sezinlemede zellikle nemli olduunu ileri srm ve bu dncemi destekleyen ok sayda rnek de vermitim. Bu kitapta da okurlar, matematiin son derece hassas alglama yeteneine sahip, olaanst bir beki kpei olduu tezinin arpc kantlaryla karlaacaklardr. Aksi halde be matematikinin kendilerini hedefe gtren kokuyu alarak, kendi denklemleri zerinde younlamalarmdaki bu amaz, olaanst ustalk ve yetenei baka trl aklamak olanakszdr. Denklemler, ebedi ve evrensel gereklerin nasl alglanp anlaldn temsil etmekle birlikte, yazya dkl biimleriyle kesinlikle-insan elinden kmadr. Sonsuz gereklerin sonlu varhklarca alglanabilmesini salayabilmek zere denklemlere, iire bu denli ok benzeyen bir yap kazandran ey de ite budur. Bu nedenle, kitapta anlatlan bilim adamlar sadece birer entelektel kif deildir. Onlar ayn zamanda, matematik dilinin geni szck daarcm ve karmak gramer yapsn kullanmada ustalam olaanst birer sanatdr. Onlar, nicel dnyann Whitmanlan, Shakespeareleri ve Shelleyleridir. Braktklar miras ise, ilhamn insanolunun hayal gcnden alan en byk iirlerden beidir. F = GxMxm-d Elmalar ve Orange Prensleri Isaac Newton ve Evrensel Ktleekimi Yasas \ Bu karanlk ve engin dnyada, Bazen Tanrnn geri dnmesini arzuluyorum; Baz eyleri deitiremese de, Huzur verici bir yan vard. Gamaliel Bradford

Isaac Newton on yandayd ve son birka aydr, Grantham kentinin hemen dnda iilerin bir yel deirmeni ina ediini merakl gzlerle izliyordu, inaat projesi ok heyecan vericiydi, nk yel deirmenleri her ne kadar yzlerce yl nce kefedilmise de, ingiltere'nin bu krsal kesimi iin hl ok yeni bir bulutu. Her okul knda gen Newton nehre kouyor ve kendine oturacak bir yer bulup yel deirmeninin her bir parasnn eklini, yerini ve ilevini, olaanst ayrntl bir ekilde tek tek kaydediyordu. Sonra Bay Clarke'm evindeki odasna dnp yerlerine yerletirililerini daha yeni izledii yel deirmeni paralarnn her birinin minyatr modellerini yapyordu. Grantham'n bu devasa, ok kollu acayip mekanizmas ekillendike, aslnn birebir kopyas olan Newton'un harika modeli de beliriyordu. Bundan sonra merakl gen Newton'un yapaca tek ey deirmenci roln oynayacak birini ya da bir eyi bulmakt. Bir gece aklna parlak bir fikir geldi: Evde besledii faresi bu rol iin ok uygun olacakt. Peki ama fareyi bu i iin nasl eitebilir, ona komutlar vererek minyatr deirmen arkn altrp durdurmasn nasl salayabilirdi? Ertesi sabah okula giderken bu soru zerine kafa yoruyordu. Okula doru yava yava yrrken, akl zmn peinden koturuyordu. Fakat birden karnnda iddetli bir ac hisseden Newton'un dnceleri dalverdi. Uyankken grd ryann etkisinden syrlarak kendine gelen gen Newton karsnda en byk kbusunu buldu: Herkesi alaya alan ve hor gren, okulun kabadaylarndan Arthur Storer karnna bir tekme atmt. Bay Clarke in vey evlatlarndan biri olan Storer, aykr davranlar ve kzkardei Katherine ile olan arkadal yznden Newton'a acmaszca satamaktan zevk alyordu. Genellikle insanlarla deil kendi dnceleriyle birlikte olmay yeleyen Newton sessiz ve ie dnk bir genti. Ancak ne zaman insanlarn arasna ksa etrafna kzlar toplanyordu; kzlar, Newton'un el yapm minyatr testeresi, baltas ve ekilerini kullanarak kendileri iin yapt kk ev eyasndan ve dier oyuncaklardan ok holanyorlard. Storer, Newton'a hep "hanm evlad" diyerek satard, ancak o sabah "aptal" demiti. Ne yazk ki Newton, gerekten de Grantham Kral IV. Edward Lisesinde sralamada Storer'in ok altnda yer alan rencilerden biriydi. Ancak bu iriyar kabadaynn kendisini daha akll grmesi, kendi halinde bir gen olan Newton'un dncelerini yel deirmenlerinden intikama kaydrmaya yetmiti. Snfn arkalarnda oturan Newton, ou zaman retmeni Bay Stokes'un sylediklerine pek kulak amazd. Ancak bu 10 kez retmenini ilgiyle dinliyordu. Stokes Evren'in, her biri farkl bir dizi bilimsel yasaya uyan iki lemden olutuunu sylyordu. Mkemmellikten uzak dnyevi lemin kurallar baka; mkemmel olan gksel lemin kurallar bakayd. Bay Sto-kes, her iki lemin uzun zaman nce Yunanl filozof Aristoteles tarafndan baaryla incelenip kurallarnn kefedildiini de eklemiti. Gen Newton'un Storer gibi mkemmellikten nasibini almam bir dnyaldan ektikleri Bay Stokes'un derste sylediklerini yeterince doruluyordu. Newton, hem Storer'dan hem de snf arkadalarndan, kendisini sevmedikleri iin nefret ediyordu. Hepsinden nemlisi annesi tarafndan bile terk edilecek kadar sevimsiz olduu iin kendisinden de nefret ediyordu. Dindar biri olan gen Newton, tek arkadann Tanr olduunu ve sadece ona ihtiya duyduunu dnyordu. Storer dan ok daha ufak tefekti, ancak Tanr'nn da yardmyla bu saldrgan caniyi kesinlikle alt edebilirdi. O gn Bay Stokes snftan ayrldktan hemen sonra kendini dar atan Newton, yakndaki kilisenin avlusunda Storer' beklemeye balad. Birka dakika iinde grltc ve kalabalk bir renci grubu toplanmt. Bay Stokes'un olu kendisini hakem ilan edip, bir yandan cesaretlendirmek istermiesine Newton'un srtn svazlarken, bir

yandan da Storer'a, bunun aslanlara yem olan Daniel'i seyretmek kadar elenceli olacan ima edercesine gz krpyordu. Balangta, kimse Newton'u alklamyordu. Tam tersine, Storer'n att her yumrukta kalabalk renci grubu sevin lklarna boulup bir dahaki sefere daha sert vurmas iin onu tevik ediyordu. Newton yenilip dize gelmi gibi grndnde dorulup geveyen Storer yznde gurur dolu bir glmsemeyle gen akranlarna bakt. Storer arkasn dnp giderken Newton glkle doruldu; Storer a hayatnn geri kalan ksmnda kendisine stnlk taslama hakkn vermeyecekti. Kalabaln barlar zerine ge11 riye doru dnen Storer karnna bir tekme ve ardndan da burnuna bir yumruk yedi; kan dkmek Newton'u yeniden canlandrmt. ' Bunu izleyen birka dakika boyunca tekrar yumruklaan iki genten kh biri kh teki yere yklyordu. Her seferinde galip kt dncesiyle sendeleyerek uzaklaan Storer karsnda yeniden Newton'u buluyordu. Her ey sona erdiinde kalabalk byk bir sessizlik ve aknlk iindeydi. Gen hakem, her taraf kan iinde kalan ve bitkin den Newton'u kutlamak zere harekete getiinde, aknlktan donakalm renciler de sessizliklerini bozup Newton'u alklamaya balamt. Yklan Golyat'n etrafnda dans eden renciler bir yandan da "Daniel, Davut oldu" diye cokuyla baryorlard. Newton yaptndan fazlasyla tatmin olmutu olmasna ama okul arkadalar byle dnmyorlard. Tam oradan ayrlacakken, gen Stokes omzunu tuttu ve Storer' iyice kk drmesi iin cesaretlendirdi. Newton tereddt etti, ancak okul arkadalarnn beenisini kazanmak arzusuyla, sersemlemi haldeki kabadayy kulaklarndan tutup ekti ve yzn kilisenin duvarna arpt. Kavgann galibi olan afallam durumdaki Newton'un etrafnda toplanan gen ve kalabalk izleyici grubu, Newton'un srtm svazlarken bir yandan da sevin lklar atmay srdrerek eve kadar olan yolculuunda onu yalnz brakmad. Storer' alt ettikten sonra Newton dikkatini yeniden evde besledii faresini nasl eitebilecei problemine yneltti. Ama ne yazk ki Newton iin bu, zalim arkadan kkrtan davranlarna geri dn anlamna geliyordu. Birka hafta iinde, her taraf hl yara bere iinde olan Storer eski alayc konumalarna balama cesaretini yeniden toplamt. Daha da kts, yapt sulamalar insan ileden karyordu: Profesyonel boksrlere ta kartan zaferine ramen, Newton snfn aptal olarak kalmaktan kurtulamamt. 12 Btn yaam boyunca, Tanr'mn yardmyla gen Newton, Storer gibi kaba ve beceriksiz insanlarn yaratt sorunlara gs gerebilmiti. Ama arkadalar tarafndan kabul edilmenin ve sevilmenin verdii zevki tadan Newton, artk Storer'in kstahlklarn katlanlmaz buluyordu. Bu sefer, kilise avlusunda balatt ii gerekten bitirebilirdi. Sonraki aylarda, Newton dersleri daha nce hi olmad kadar dikkatle izlemeye ve evde de ders almaya balad. Ev devlerini zamannda teslim ediyor ve retmeni Stokes'un snftaki sorularnn tmn yantlyordu. Gen Newton mucizevi bir biimde, snfta bir numara olmaya doru adm adm yaklayordu. imdi artk iinden glms* yor ve kendisini incitenlere veya kendisinden daha iyi ya da daha akll olduunu ne srenlere aldrmyordu. Sonraki yllarda Newton'un ilgi alan yel deirmenlerinden bir btn olarak Evren'e doru genileyecekti. Ancak kendisiyle ilgili bir ey asla deimeyecekti: Baka rakiplerle -ya da rakip olarak grd kimselerle- karlaacak ve her seferinde, esiri olduu intikam ve kabul grme arzusu onu doay ei grlmemi bir biimde kavrayp anlamaya yneltecekti.

En nemlisi de, ayaklarmz daima yerde tutan bir kuvvet olan yerekimine ynelik olaanst kavray olacakt. Newton'un bununla ilgili harika aklamas ayaklarmz yerden kesecek ve sonuta Tanr ile ilgili nemli saydmz kavramlar tpk kabaday Storer gibi yklacakt. Veni Hanna Ayscough Newton meraktan ldracak gibiydi. Kocas Isaac, bozguncu eteler ve fkeli, iktidara susam Parlamento tarafndan Londra dna srlen Kral I. Charles'm yardmna komak iin aniden evden ayrlmt. Newtonlarin yaad Woolsthorpe kentinden yalnzca krk sekiz kilometre uzakta bulunan Nottingham'a snan kral buradan sava ilan etmiti. 13 ngiltere pek ok dman grm geirmi, ancak bylesini daha nce hi yaamamt. Aile bireylerini birbirine dren bir i sava ilanyd sz konusu olan. Grnte anlamazlk ngiltere'yi kimin kraln m yoksa Parlamentonun mu- ynetece-iyle ilgiliydi. te yandan, aslnda bu, yer ile gk arasnda bir kapmayd. Yzyllardan beri dnya zerindeki hkmdarlar lkelerindeki en st dzey dini otoriteler tarafndan kutsanmlardr; ngiltere'de bunu Canterbury Bapiskoposu yapyordu. Bu sadece bir tren deildi; kral ve kralielerin greve bizzat Tanr tarafndan getirildiinin onaylanmasyd. Bu nedenle, bilimde olduu gibi politikada da, 17. yzyl dnyasnn byk bir blm birbirinden apayr iki lemden oluuyordu. Dnyevi lemde sadece lmller vard, ancak kral ve kralieler bunlarn zerindeydi; onlar, bir tr yce, gksel bir lemde yaar, kullar ve parlamentolar iin koyduklar kurallar kendileri iin geerli olmazd. Zamanla, gkten atanm olan bu yneticiler, yerden atanm parlamentolaryla gnlk siyasi iktidarn ayrntlar konusunda ekimeye girdi. Charles'n durumu da bundan farkl olmamt. Ancak bu defa, 1642 sonbaharnda, ilk kez iki lem kimin stn olduu konusunda savaa girmiti. Parlamento, Charles' yasalara aykr vergi toplamakla ve ngiliz Protestanlarn topluca Amerika'daki medeniyetten uzak kolonilere kartacak kadar dini hogrszlk gstermekle sulayarak, kilise ile devlet zerindeki hkimiyetinden vazgemesini istiyordu. syanc Parlamenterler, "Kraln partisi ile aramzdaki sorun, lkeyi kraln bir Tanr gibi istedii ekilde mi ynetecei yoksa insanlarn kendi kardklar yasalarla m ynetilecei tartmasndan kmaktadr." aklamasn yapmlardr. Asilerin bu ayaklanmas karsnda kral, kalesinden kam, Nottingham'da kendisine sadk kalanlardan bir ordu kurarak Londra'ya doru yrye gemiti. Ordusunun donanm ve 14 hazrl ok iyi olmasna karn, Parlamento kuvvetlerine kar ilk byk sava iki taraf da kazanamad ve geride 5.000 l kald. lenlerin arasnda, babas kraln tartmal ancak yine de byk lde bar iinde geen hkmdarl srasnda zenginleen ve sarayn hizmetinde ifti olarak alan otuz alt yandaki Isaac Newton da vard. Daha bir yl nce babasnn olduka byk maliknesine -Woolsthorpe'taki en byk malikneye-yerlemi ve ilkbaharda evlendii Hanna ilk ocuklarna hamile kalmt. Hanna ac haberi rendiinde alt aylk hamileydi. Kraln, Parlamento ile olan savann nemini anlayp sayg duymakla birlikte, kocasnn kendi hayatn feda edip ocuunu ksz brakmasna hem kzyor hem de ok zlyordu. Hanna'y teselli eden tek ey, babas ldkten sonra doan ocuun insanlara ifa veren glere ve iyi bir talihe sahip olacana dair kasaballar arasndaki yaygn inant. 25 Aralk'ta doum yaptnda sevinci daha da artmt. Kasaballar, babas ldkten sonra Noel Gn doan bir ocuun kesinlikle ok, ama ok zel biri olacan ileri sryordu.

Ancak, Isaac adn verdii bebeini grdkten hemen sonra Hanna, kasaballarn mutluluk verici kehanetlerinin gereklemeyeceinden endie etmeye balad. Bebek normalden haftalar nce domutu; kk bir kavanozdan daha byk deildi ve fazla yaamayacana dair her trl belirti vard. Bu pek de i ac olmayan durumla ilgili haberler yayldka, Woolsthorpe ta yaayanlar fsltyla iyi bir kehanetin ktye dntnden sz etmeye balad. Yeni doan bebek iin bir eyler almaya gnderilen iki kadn aslnda hi de acele etmiyor ve yol boyunca oyalanp duruyordu. Talihsiz ocuun kendileri dnmeden nce lm olacandan fazlasyla emindiler. Ama yanlmlard. Gnler getike, yaama daha sk balanan bebek Isaac ylesine olaanst bir kararllk ve irade gc gsterdi ki, kasaballar ilk kehanetleri konusunda her eye 15 ramen hakl kard: lm bir adamn olu olan ve sa'nn doduu gnde dnyaya gelen bu ocuun, sradan bir insan olmadn sylyorlard. Yaamnn ilk birka yl boyunca gen Isaac Newton o kadar gszd ki, ban dik tutabilmek iin bir boyualuk takmak zorundayd. Yine de, hayati tehlike geride kalmt ve Wo-olsthorpe'taki herkes Newton ile annesinin artk bir lde mutlu ve rahat bir yaama kavuacaklarn dnyordu. Ama bir kez daha yanlmlard. Newton daha iki yandayken annesi, bir buuk kilometre uzaktaki North Witham'da yaayan zengin bir dul olan altm yandaki Papaz Barnabas Smith'den bir evlenme teklifi ald. Erkek kardei Papaz William Ayscough'a dantktan sonra Hanna evlenme teklifini kabul etmeye karar verdi ve ardndan da olunu annesine brakp North Witham'a gitti. Bu kadar kk bir yata terk edilmi olmak normal koullarda bile ok sarsc olsa gerekti. ngiltere'deki i savan lkenin her tarafn krp geirdii 1645 ylnda kim bilir ne kadar zordu. Balangta kraln korumas altnda olan Woolsthorpe, Parlamento kuvvetlerinin eline gemiti. Hemen her gn blgedeki kran krana, korkun atmalardan silah sesleri duyuluyor ve saldran taraflar yiyecek ve konaklama imknlar aramak iin blgeye szyordu. Btn bu kargaa, narin bir yapya sahip kk Newton'u ok korkutuyor, daha da kts, annesine seslendiinde onu yannda bulamyordu. Anneannesi Newton'u sakinletirmek iin elinden geleni yapyordu, ancak kadncazn kendisi de olup bitenler karsnda byk bir korkuya kaplmt. Woolsthorpe'da eli silah tutan hemen herkes ya lm ya da savaa gitmiti; kadn ve ocuklar savaan ordularn canice hareketlerinden korumak iin ise geride sadece rahipler kalmt. 1649'da okula balamasyla gen Newton'un korkular daha da artmt. Doutan narin bir yapya sahip olan Newton, dier ocuklarn sertlik gerektiren oyunlarna katlmaktan korku16 yordu (zaten davet de edilmiyordu). Dahas ksz bir ocuk olduundan, pek ou anne ve baba sevgisiyle enlenen evlerde yaayan dier ocuklar karsnda kendini kk gryordu. Ayn yl, Pritenlerin hkim olduu Oliver Cromwell nderliindeki Parlamento'nun kraln ordularn yendii haberi kasabaya ulatnda, Newton daha da byk bir knt yaamt; Kral Charles'n da kellesi gitmiti. Yllar getike, gen New-ton'da eski mutlak hkmdara kar bir sevgi ve ballk duygusu olumutu. Bir gn, babasnn yerine koyduu kraln, atyla drt nala gelip kendisini ve kasabasn Parlamento yanllarndan kurtaracan umuyordu. te bu tehlike dolu yllarda gen Newton, kilometre uzakta yaayan daysnn dostluuna deer vermeye balad. O zamanki tm Anglikanlar gibi Papaz Ayscough da, Pritenlerin kontrolndeki Parlamento ile ngiltere'de "nancn Koruyucusu" olan kral karlatrarak i savaa dini adan bakyordu. Her iki taraf da kukusuz kendini adam Hristiyanlardan olumutu,

fakat kurumsallam dinin nasl idare edilecei konusunda ayrla dmlerdi. Anglikanlar, Papa'nn ngiltere'deki dengi olan Canterbury Bapiskoposu'nun nderliindeki bir papazlar hiyerarisiyle ynetiliyordu. Pritenler ise daha az hiyerarik ve daha demokratik bir ekilde rgtlenmiti. Aslnda, aralarnda belirgin bir fark olmamakla birlikte, karlkl hogrszlkleri birbirlerinin kann dkmelerine neden oluyordu. Newton, bu konularn hibirini anlamayacak kadar kk olsa da, ktphanede huzur iinde alan daysn izledike ve onun papazlk blgesinde yaayan insanlarla yapt nazik konumalar dinledike, din ve bilimle i ie bir yaam tarznn emniyetli ve gvenli olacana artlanmt. Dolaysyla gen Newton, etrafn evreleyen bu karmaadan uzaklaarak kendi dnceleri zerinde younlama alkanln ksa sre iinde kazand. inde kaybolmayacak kadar uzun bir sre sessizce oturup doay gzlemleyebilecei gzden uzak yerler aryordu. 17 Gen adam tm dikkatini evresindeki kk ayrntlara ynelterek derin dncelere daldnda, kendi acnacak halinden kurtulup doa ile ilgili ilgin eyleri kefedebildiini grd. rnein, gkkuaklarnn daima ayn renklerden olutuunu, gece gkyznde Vens'n her zaman Jpiter'den daha hzl hareket ettiini ve halka oluturup dnerek oynayan ocuklarn, sanki grnmez bir kuvvetle hafife itilmi gibi bir para geriye doru eildiklerini fark etti. Kendisini tmyle iine alan bu dalp gitmeler srasnda, her kesi daysnn evi kadar rahat bir snak bulmutu kendisine. Hepsinden nemlisi, hayatnda ilk kez gerek mutluluu kefetmiti. 1649'da, Newton'un yakalad bu byk mutluluk, annesinin ve birka kk yabancnn geri dnyle bozuldu. Papaz Barnabas lm ve geride, bir tanesi bir yann altnda, ocuk brakmt. Annesinin dnm olmasna ramen hl fkeli ve krgn olan gen Newton onun sevgi ve ilgisinden yine mahrum kalacakt. Eve geliinin ilk birka haftas boyunca Bayan Newton-Smith fkeli oluna, yal papazla sadece uzun vadede mali gvenliklerini salamak amacyla evlendiini aklamaya alt. North Witham blgesi papaz, Newtonlann maliknesinin yenilenmesi ve geniletilmesinin masraflarn karlam ve gen Newton'a miras olarak byk bir arazi de brakmt. Ancak yine de annesinin syledii hibir ey, terk edilmi olmann acsn hafifletememiti. Newton, annesinden nefret etmi ve ou kez de onu ve ikinci kocasn, birlikte uyurlarken yakmay hayal etmiti. Bu nedenle, sonraki birka yl iinde kralla Parlamento arasndaki i sava sona erdii halde, ana ile olu arasndaki sava btn iddetiyle sryordu. Sonunda bu sava zorunlu bir ayrlk durdurabildi; ancak bu kez terk eden annesi deil, gen Newton'du. On iki yandaki Newton'un, 10 kilometre uzaklktaki Grantham kentinde bulunan okula gitmesinin zaman gelmiti. 18 Bu kadar uzaa yrnemeyeceinden annesi, Newtonlarm uzun sreden beri dostu olan Clarke ailesinin yannda olunun pansiyoner olarak kalmas iin her eyi ayarlamt. ok az bir arada olduu bir anne ve tanmaya can atmad vey kardele yaadktan sonra gen Newton, hi tanmad insanlarla birlikte yaama dncesinden pek de rahatszlk duymad; en azndan yannda kalaca ailenin drst ve iyi bir aile olduunu dnyordu. Bay Clarke kendi eczanesini iletiyordu. Bayan Storer-Clarke'n ise nceki evliliinden drt ocuu vard; bunlar arasnda kavgac bir ocuk olan Arthur ve onun grr grmez Newton'dan holanan ekici kzkardei Katherine de vard. Clarkelar sk sk okumu ve bilgili konuklan evlerinde arlyor ve dolaysyla Newton'un beyni de dnce asndan yeterince iyi besleniyordu. Hepsinden nemlisi, Bay Clarke'in at katndaki geni kitap koleksiyonuydu. Newton iin buras harika bir ka yeri, ideal

bir snakt. Geni bir entelektel yelpazede ok eitli konulara yneldike, Newton'un hevesi daha da kamland. Kitaplar ve akam yemeine gelen konuklar, bu yalnz gencin kendisiyle benzer dncelere sahip kiilerden oluan bir dnya ile tanmasn salamt. Bu dnyann kahramanlar, gkkuann tekrarlanan renklerine ilikin bir teori ne sren Fransz Rene Descartes; bir gezegenin Gne'ten ne kadar uzak olursa o kadar yava hareket ettiini bulan Alman Johannes Kepler; ve Newton'un birka yl nce fark ettii halka olup dnme oyunundaki olguya merkezka ku wet adn veren Hollandal Christiaan Huygens'di. Newton birdenbire kendini normal hissetmenin nasl bir ey olduunu anlad. Btn yaam boyunca kendini hep davetsiz bir misafir gibi hissetmiti, sanki bu dnyada ona ayrlm bir yer yoktu. Ama artk doa felsefesi ile ilgili almalarnda kendine gvenli bir ev, kendisi gibi insanlardan oluan bir dnya bulmutu. Belki de bu dnyada kabul grecek, takdir edilecek ve hatta sevilebilecekti. 19 Bu sre iinde Newton kendini yeni benimsedii entelektel ailesine o kadar vermiti ki, okuldaki derslerinde epeyce geri kalmt. Dahas, Bay Clarke'in alml ve kibar vey kz Katherine'e de k olmutu. Ancak, onun iin yapt oyuncak mobilyalar vermek dnda duygularn Katherine'e aklayamayacak kadar utangat. Aslnda, kzn kabaday erkek kardeinden karnna yedii tekme Newton'u dnden uyandrm ve onu snf birinciliine doru trmanmaya yneltmiti. Ne var ki, tam bu hedefine ulamken araya yine annesi girmiti; bu sefer Newton'a malikneye dnmesini emretmiti. Papaz Smith'ten Newtonlara miras kalan mal ve sorumluluklar, Newton'un annesinin tek bana altndan kalkamayaca bir noktaya ulamt. Dahas, olunun gerekli eitimden fazlasn alm olduu dncesindeydi; sonuta, ne babas ne de tarihteki dier Newtonlardan herhangi biri kendi adn yazabilecek kadar bile eitim grmemiti. Newton Woolsthorpe'a geri dnm, ama bunu retmeni ve daysnn itirazlarna ramen yapmt. retmeni Stokes ve days Papaz Ayscough, Newton'un sadece okulun en iyi rencisi olmadn, ayn zamanda bu stnln ok arpc bir ekilde kazanm olmas dolaysyla, lkenin bu krsal kesiminin yetitirdii belki de ilk gerek deha olduunu da sylyorlard. Gen Newton artk annesinden her zamankinden daha ok nefret etmeye balamt; annesinin szlerini aka dinlemiyor ve srekli olarak surat asyordu. Protestosunun bir simgesi olarak, on yedi yandaki Newton kk bir defter satn almt: Bedeni Woolsthorpe'da olabilirdi, oysa akl btn rencilerinden varsaym ve gzlemlerini dikkatlice kaydetmelerini talep eden doa felsefesinde olacakt. Newton'un iftlik ynetimi konusundaki bariz yeteneksizlii annesi iin bir ansszlk, bilim iin ise bir anst. rnein bir gn, kendi yapt kk su deirmenine o kadar dalmt ki, 20 bir grup domuzun derenin s bir yerinden karya geip komunun ekinlerini yediini fark etmemiti bile. Annesi, domuzlarnn bakasnn arazisine girip zarar vermesi ve topraklarn ayran itlerin tamir edilemez durumda olmas nedeniyle para cezasna arptrlmt. Bu, Bayan Newton-Smith'in olunun aklnn baka yerde olmas yznden para cezas demek zorunda kald ilk olay deildi, ama kesinlikle sonuncusu olacakt: Newton bu olayn ardndan annesi tarafndan derhal Grantham'a geri gnderildi. Clarkelarn evine dner dnmez sadece ders ve almalarn deil, sevgili Katherine'i de ok zlemi olduunu fark etti. Kat-herine de Newton'a kar benzer duygular beslediine ilikin pek ok iaret veriyordu -bazen yumuak bir dokunu, bazen sevecen bir bak- ancak bunlarn hibiri bir ie yaramyordu. Reddedilmekten lesiye korkan Newton romantik duygularn ona itiraf etmekten srarla kayordu.

Okul konusunda ise gen Newton ok daha atlgand; okulu 9 ay gibi ok ksa bir srede bitirmiti. 1661 yaznda, okuldaki son gnnde, retmeni Bay Stokes ondan tahtaya gelmesini istedi. Tahtaya doru yneldiinde, o ve snf arkadalar retmenin Newton'u azarlayacan dnyordu. Kaamak baklar, fsltlar ve kprtlar snf kaplamt. Peki ama niye? imdi ne olmutu? Newton merak iindeydi. Yz snfa dnk bir halde kendini en ktye hazrlayan Newton'un endieleri ksa srede kayboldu. Bay Stokes, ksz bir ocuk olmasna, kt muamele grmesine ve bir trl rahat braklmamasma karn Lincolnshire'in gururu ve mutluluu haline gelen gen Newton'u vmeye balayp rnek renci olarak gstererek, herkesin onun gibi olmas gerektiini syledi. Mesleine kendini adam olan Bay Stokes alayarak ylesine etkileyici bir konuma yapmt ki, sralarnda oturan rencilerin bile gzleri dolu dolu olmutu. Kendi baarlarnn vgye deer sonularnn yan sra Papaz Ayscough ile Bay Stokes'un tavsiyelerinin de etkisiyle gen 21 Newton, papazn eitim grd Trinity College'a hi tereddtsz kabul edilmiti. Annesine yazd bir mektupta da belirttii gibi bu okul, Kral VIII. Henry tarafndan 1546 ylnda kurulan, Cambridge niversitesiyerlekesindeki "en nl okul'du. Tarafsz bir gzle bakldnda, kt grnml, kasvetli bir kasabadan gelen bu gen adam iin 17. yzyldaki Cambridge grd en grkemli yerdi. Rastlant eseri, Cambridge de on yl akn bir sre iindeki en parltl gnlerini yayordu. 11 yl nce i sava Parlamento lehine sonulandnda fazlasyla kuralc galipler, ngiltere'de beklenmedik derecede sk kanunlar koymutu. Zina byk bir su saylm ve at yar, tiyatro ve bahar direi etrafnda dans etmek de dahil hemen her tr elence yasad ilan edilmiti. Noel kutlamas bile Priten yneticiler tarafndan yasad kabul edilmi ve bu durum dehete den bir Anglikan'n "ingiltere'de Noel gnnde kiliselerin kapandn ve dkknlarn aldn grmeyi kim aklndan geirebilirdi ki" eklinde sylenmesine neden olmutu. 1660 ylma gelindiinde, gksel lemin ar kat kurallarna uygun bir yaam srmeye zorlanan ngilizler, hayattan zevk almalarn engelleyen bu etin koullara daha fazla dayanamamlard. Mkemmel olmayan keyif verici dnyevi lemin bir para daha rahat olan kurallarn zlemilerdi. Bu nedenle, kutsal ngiltere tacn boynu vurdurulan kraln en byk olu olan II. Charles a geri vermilerdi. 1661'de Newton'un Cambridge'e gelii, lkenin daha laik bir yaam tarzna dnne ilikin kutlamalarn tam ortasna denk gelmiti. Her yerde geit trenleri, mzik ve grltl panayrlar vard. ngiltere rahatlarken, gen Newton kemerlerini skmak zorundayd. Bayan Newton-Smith olunun okul masraflarn deyecek kadar zengindi, ancak onu desteinden mahrum etmeye karar verince Newton da, okula yardma muhta renci sfatyla kaydolmak zorunda kalmt. Bu durumdaki renciler eitim masraflarn karlamak iin, bo zamanlarnda masraflar aileleri tarafndan karlanan dier 22 rencilerin hizmetinde alyordu. Bu yzden Newton, bir kez daha kendilerini ondan stn gren akranlarnn zulmne maruz kalmt. Ayrca Newton kendisini ruhunun en derinlerinde aalanm, sevilmeyen biri olarak hissetmemi olsayd, bu aalanmaya katlanmak belki daha kolay olabilirdi. Gen adam igdsel olarak eski alkanlklarna geri dnd. Dersleri, kilise veya dier rencilere verdii hizmetler (lazmlklarn boaltlmas, efendinin salarnn taranmas ve ate iin odun tanmas gibi iler) dnda kalan zamannda, Woolsthorpe'lu zgvenden yoksun dahi kendisini doann ayrntlarna kaptryordu. Bir akam efendisinin Trinity'nin mutfandaki ilerini hallettikten sonra, bir ylanbalmn kalbini paraya ayrd. Saatlerce,

birbirinden ayrlm bu paralara bakp notlar tutan gen adam, birbiriyle balants olmayan bu parann ezamanl olarak atmaya devam etmesi karsnda akna dnmt. Newton kendi gzleri zerinde tehlikeli, dncesizce bir deneye bile girimiti. nsanlarn ve renkleri nasl algladn anlamak umuduyla yass bir sopay "gz ile gzyuvas kemiinin arasna ve gznn olabildiince arka tarafna gelecek biimde" bastrmt. Bu, gzn kr edecek kadar tehlikeli bir deneydi. Deneyle ilgili olarak, "ubuun ucuyla gzme bask uyguladmda birka beyaz, siyah ve renkli halka belirdi. Gzm ubuun ucuyla ovmaya devam ederek hangi halkalarn daha net olduunu gzledim." notlarn dmt. Trinity'de geen yllar iinde, nereye giderse gitsin yanndan hi ayrmad kk defterleri, artc bir younlama ile ok eitli konulara ynelik meraknn rn olan gzlem ve aratrmalarla dolmutu. "Ik ve Renk Hakknda", "Yerekimi Hakknda", "Tanr Hakknda" gibi konu balklar, yalnzca bu gen adamn o sralarda yapt aratrmalar gsteren birer balk deildi, ayn zamanda eine ender rastlanan bir zihnin doymak bilmez alna ilikin ipularyd. 23 Newton'un beyni geliip, iyi beslenip, enerjiyle dolarken bedeni geride kalmaya balamt; 1664 te yorgunluktan tmyle bitip tkenmiti. Dur durak bilmeyen aratrmalar onu niversite yllarnn byk blmnde uykusuz brakm ve Newton'u yorgunluktan tkenmi bir ekilde yataa drmt. Aylarca sren bu bitkinlie ramen, kendini toplamay baaran gen adam bitirme snavlarna girmiti. ok baarl olduu sylenemese de, lisans diplomasn almasn bilmiti. Dahas, hatr saylr profesrlerin bu ie dnk ve orta halli rencide byk yetenekler olduunu fark etmesi sayesinde Newton'a yksek lisans iin burs imkn verilecekti. Korkun veba salgnnn Londra'y kasp kavurduuna ilikin haber Cambridge'e ulatnda, Newton yeni ders dnemine glkle balayabilmiti. Son yirmi yl iinde Londra'nn nfusu ikiye katlanm ve bu da ilkel salk koullar yznden ciddi sorunlara neden olmutu. Haftada 13.000 insann ldne dair haberler geliyordu. Cambridge'in altm drt kilometre kadar uzakta olmasna ramen yetkililer, tarihin tekrarlanmasn nlemek zere niversiteyi kapatma karar aldlar. Daha nce, 14. yzylda, Kara lm diye adlandrlan veba, lm kusan bir rzgr misali tm Avrupa'ya yaylm ve Cambridge i bir hayalet kente dntrmt. rencilere niversiteyi terk etmeleri dorultusunda resmi emir verilmeden nce, gen Newton Woolsthorpe'a dnmt bile: Bu rktc felaketin kurban olmak tehlikesini dndnde annesinin yannda kalmay tercih etmiti. Ayrca Trinity'de geen drt yl boyunca rendikleri zerine kafa yormann zamannn geldiini de hissediyordu. 1665 yaznda, isteri ve lm ingiltere'nin dar sokaklarnda kol gezerken, yirmi iki yandaki Newton gnlerini bahede dolaarak, ileride bir gn calculus (sonsuz kkler hesab) olarak adlandrlacak yeni bir matematik dalnn ayrntlaryla uraarak geiriyordu. Her eyden nemlisi yalnzln tadn kar24 yordu. Annesi ifti olmas iin bann etini yemekten oktandr vazgemiti. Havann fazlasyla i okayc olduu ve dncelerine iyice dalp gittii bir gn saatin ge olduunu fark etmemiti. Etrafndaki bahe, sadece bir yaz gneinin salayabilecei yumuak altn sars bir kla dolup yava yava kzllamaya balamt. Anszn yakndaki bir aatan den bir elmann sesi gen adam dald derin dncelerden kopard. Aklna bir dizi dncenin aniden dt birka dakikalk bir sre iinde kocaman bir dolunayn st ksm dou ufkunda kendini gstermiti.

Bir anda gen Newton'un doyumsuz merak elmay ve Ay' kemirmeye balamt. Neden elmalar yeryzne baka bir ekilde deil de dik olarak dyordu? Elma ok daha yukardan, bir kilometre, yz kilometre veya Ay kadar yksek bir mesafeden dmeye balasayd acaba ne olurdu? Yine Dnyaya der miydi? Bu durumda, acaba Ay'n kendisi de Dnya'nn ekimini hissetmiyor muydu? Eer hissediyorsa bu, Ay'n gezegenimizden tamamen ayr, gksel lemin iinde olduu eklindeki yaygn inancn tersine, Dnya'nn etki alannda olduu anlamna gelmeyecek miydi? Kabul gren inanlara aykr olan bu dnceler Newton'un akln gecenin ge saatlerine kadar megul etmeye devam etti. Ay, Dnya'nn ekimini hissedebiliyorsa, o zaman niin bir elma gibi yere dmyordu? Bunun nedeni hi kukusuz, Huy-gens'in Ay' Dnya'dan uzaa iten merkezka kuvveti olmalyd; bu merkezka kuvvetiyle Dnyann ekim kuvveti birbirini dengeliyorsa, ite o zaman bu, Ay'n ember biimindeki yrngesinde sonsuza dek kalmasn aklayabilirdi. Ay'n parlak altnda oturan Newton derin dncelere dalmt. Dahas, crcrbcekleri terken ve yakndaki kk bir glden kurbaa sesleri ykselirken gen adam, kendisini gnn birinde, olaanst evrensel ktleekimi yasasnn denkle25 mine gtrecek olan baz dnce ve hesaplamalarn karalamakla meguld. O gece neler olduunu Dnya aradan yirmi yldan fazla bir zaman getikten sonra renecekti. Newton'un sonularn ol-gunlatrp yaymlamas uzun bir sre almsa da, o gn geldiinde yere den bir milyon elmann grleyen sesiyle gk yere decekti. Vidi 23 yzyl nce Platon, Olympos Da'nn tepesinde yaayan geleneksel Tanrlara kar tarihi bir isyana nderlik etmiti. Ar derecede zararl, ahlaksz ve arballktan uzak tutumlar nedeniyle bu Tanrlarn artk vgye deer olmadklarndan yaknmt. Dahas, Akademi'nin bu nl ismi, Makedonyal Kral II. Philippos'un liderliinde olaanst genileyen (ve ksa srede olu Byk skender'in himayesinde daha da genileyecek olan) Yunan mparatorluu iin bu Tanrlarn artk fazlasyla dar kafal, taral kaldn sylemiti. Zaferler kazanm byle byk bir uygarln aslnda buna layk olan dnya apnda Tanrlara ihtiyac vard. Platon, "steyen, Zeus ve Hera'ya ve dier btn geleneksel Tanrlara istedii kadar deer verebilir." demiti. Ancak, Yunanllarn gkyzne doru bakp, "grnr Tanrlarn, yani gkcisimlerinin saygnln" fark ederek dinsel ufuklarn geniletmesinin zaman gelmiti. Sanki yurttalarndan bunu istemek yetmiyormu gibi Platon, "Tanrsal ilere karmaktan duyduklar bo korkularn bir tarafa brakp, gkcisimlerinin hareketleri ve dnemleri konusunda bilimsel bilgiler edinme urana girmelerini" de istemiti. Platon, "Astronomiyle ilgili bu tr bilgiler olmadan bir kent gerek bir devlet adaml ile asla ynetilemez ve insanlk hibir zaman gerek anlamda mutlu olamaz." eklinde adal bir iddiada da bulunmutu. 26 Yunanllarn tamamen yeni Tanrlar benimsemeye ikna edilmesi ve sradan lmllerin Tanrsal davranlar kavrayabileceinin ne srlmesi, kkl bir dinsel devrim niteliindeydi. Newton'un 17. yzyldaki arpc buluuna kadar fark edilemeyecek olsa da, bu ayn zamanda bilimselbir devrimdi de. Bunun farkna ok yava varlmt, nk gkbilimciler gece gkyznde grdklerini doru olarak yorumlamakta yava kalmlard. Gne, Ay ve yldzlarn tmnn Dnya etrafnda daima kusursuz emberler zerindeTareket ettiini dnyorlard; bilinen tm eri eitlerinin iinde emberler, kusursuz bir simetrileri olduu iin ve balanglar ve sonlan olmad iin Tanrsal kabul ediliyordu. Gkbilimcilerin akln kartran ey, geceleyin gkyznde sarholar

gibi babo dolayor grnen ve titrek olmayan be gkcismiydi. Platon dehete dmt: Bu dzensiz davran hi de Tanrsal deildi -aslnda, bu Zeus'un ve Hera'nn irkin bir entrikas da olabilirdi- ve Platon'un dini reformunun gvenirliini tehdit ediyordu. ok gemeden Yunanl gkbilimciler, sa solu belli olmayan bu Tanrsal varlklar "gezegen" (ngilizcesi planet, Yunancada babo gezen anlamna gelen pla.net szcnden) olarak adlandrdlar ve grnte dzensiz olan acayip hareketlerine bir anlam vermeye altlar. zme ulamak yirmi yllarn ald, ancak abalar boa gitmemiti: Platon'un dinsel devrimi, emberlerle ilgili muhakemede bavurulan cesurca bir zihin jimnastii sayesinde kurtarlmt. Dier gkcisimleri hayali emberler zerinde dnerken, Platon ve meslektalarnn aklamalarna gre, gezegenler daha fazla hareket serbestliine sahip olarak, dnlerini hayali krelerin yzeyleri zerinde srdryordu. Kreler tpk emberler gibi simetrik ve sonsuz olduklarndan -aslnda, matematiksel adan kreler, boyutlu emberlerden baka bir ey deildir-gezegenlerin hareketi, Ay'n, Gne'in ve yldzlarn hareketlerinden daha az Tanrsal deildi. 27 Platon'un M 347'de lmn izleyen yllarda, Aristoteles, hocasnn balang aamasndaki devrimini daha da ileri gtrd. Olaanst bir ayrnt titizlii ve mthi bir mantkla Aristoteles, Platon'un yeni gksel Tanrlarnn insanlardan ve dnyadaki dier btn eylerden neden ve nasl daha stn olduuna dair bir aklama sundu. Evren'deki tm gkcisimleri -Ay, Gne, gezegenler ve yldzlarkendisi herhangi bir ekilde hareket etmeyen Dnya'nn etrafnda dnyordu. Dahas, Aristoteles'e gre Evren iki ayr blgeye ayrlyordu: Merkezde Dnya ve atmosferi vard; bunun tesinde Ay'dan itibaren da doru- Aristoteles'in gksel blge olarak adlandrd blge yer alyordu. Dnyevi lem Aristoteles'e gre sadece drt temel nitelie sahipti: slak ve kuru, scak ve souk. Bunlar dnyadaki her eyin (ki buna adalarnn fiziki gerekliin esasn oluturduuna inandklar drt element de dahil) temelini oluturuyordu. Toprak dedikleri ey, temelde kuru ve souk; Su, souk ve slak; Hava, slak ve scak; Ate ise scak ve kuruydu. Aristoteles, dnyevi lemin bozulabilir ve deiebilir olduunu savunuyordu, nk drt temel element ve bunlarn esasn oluturan drt temel nitelik de bozulabilir ve deiebilirdi. rnein, souk ve slak Su stldnda, scak ve slak olan Havaya dnyordu. Bunun yan sra Aristoteles'in aklamalarna gre, dnyadaki drt temel elementin tm de dz izgiler zerinde hareket etme eilimindeydi ve bu ise tamamen uygun bir davran biimiydi: Dz izgiler, tm eriler iinde dnyaya en uygun deniydi, nk bunlarn adeta doum ve lm simgeleyen balang ve biti noktalar vard. rnein, aksi ynde harekete zorlanmadka Toprak ve Su daima dmdz aa doru, bir yerekimi izlenimi verircesine hareket etme eilimi gsterirken, bunlarn aksine Hava ve Ate daima dmdz yukar doru hareketi tercih ederek doal bir hafiflie sahip olduklar izlenimi yaratyordu. 28 Gksel lem ise bambaka bir konuydu. Tmyle, Esir ad verilen ve kusursuz bir protoplazma olan bir beinci elementten oluuyordu. Bu mucizevi madde, Aristoteles'in hayal gcne gre, farkl younluklarda kendini gstererek Gne, Ay, yldzlar ve gezegenlerden, grnmez yzeyleri zerinde gkcisimlerinin kusursuzca hareket ettii i ie gemi bir dizi dner kreye kadar her eyi oluturuyordu. Ay, Gne ve yldzlar sadece tek bir ynde dnen kreler zerinde yer almaktayd ki, bu durum onlarn kusursuz bir ember olan yrngelerini aklyordu. Gkyznn babo gezginleri olan gezegenler ise, dzenli ancak anlalmas zor bir ekilde, bir o yana bir bu yana dnen kreler zerinde bulunmaktayd. Bu da neden

geceleri gkyznde daha deiik bir ekilde hareket ettiklerini aklyordu. Dnyadaki drt temel elementin tersine, Aristoteles Esirin bozulmaz olduuna inanyordu. Esirin kusursuzluu, gkyznn daima mkemmelliini koruyaca ve hibir zaman deimeyecei; asla bozulmayaca anlamna geliyordu. Aristoteles, Evren'le ilgili bu teorisiyle, Platon'un en byk arzusunu yerine getirmiti: Hemen kavranabilir ve kusursuz nitelikteki davranlarna dil uzatmann bir zamanlar imknsz olduu, gklerin yeni Tanrlar olan bu yldzcklarn ayrcalkl yaam tarzlarna insanlarn ilk kez bakmalarn salamt. Ayrca, insanlar grdklerinden olduka heyecan duymulard, nk Aristoteles'in evreni, bir kozmostu (kozmos, Yunancada dzenlilik, gzellik ve nezaket karl kullanlan bir szcktr), insanlar da, yeni Tanrlarndan dzen, gzellik ve nezaket bekliyordu. Aristoteles'in teorisi ayn zamanda, Bat felsefesinde ok saygn bir yeri olan ve Evren'deki her etki iin mantkl bir sebep olmas gerektiini savunan Yeterli Sebep lkesi'ne de uygundu. Szgelimi, Aristoteles'e gre, Topraktan kopan paralar ait olduklar kaynakla, yani Dnya ile yeniden birlemeye ynelik doal bir istek nedeniyle yere dyordu. Ar cisimlerin hafif 29 olanlara kyasla daha hzl dtn, nk yerle birleme isteklerinin daha fazla olduunu dnyordu. Aristoteles'in gkteki devasa krelerin dnmesine neyin yol atna ilikin de akla yakn ve kabul gren bir aklamas vard. Ona gre, her bir kre kendisinin hemen zerindeki krenin hareketiyle oluan bir esir rzgrnn etkisiyle dnyor, en dtaki kre ise Primum Mobile, asl hareket kayna, yani Tanr'nm bizzat kendisi tarafndan harekete geiriliyordu. Platon din ile bilimi tantrm ve ikisinin nianlanmasn grecek kadar da uzun bir yaam srmt. Aristoteles ise onlar en sevindirici ve kalc bir biimde evlendirmiti. Dahas, bu tuhaf iftin, ei benzeri olmayan birlikteliklerinden karlkl olarak yarar salayacana dair her trl iaret de vard. Bilim kendi adna, gklerin gurur verici bir tablosunu yapp yce bir Tanr'nn varln dorulamt. Bilimin gizemli bir dnyaya ilikin akla yakn aklamalar, "Bizi gerek dindarla gtrecek ey astronomidir." diyen Platon'un tam da umduu gibi, insanlar bilgilendirmi ve dini inanlarn zenginletirmiti. Din de etki alann geniletip bilimin ann yceltmiti. Daha nce, bilim ounlukla, tanmlanabilir olduu anlarda bile dnyevi lemin gizemleri ve matematiksel lemin soyut kavramlaryla uraan deeri pheli, allagelmiin dnda bir giriim olarak kabul edilmiti. Ancak yzyllar getike, Yunan imparatorluu ve onun tarihe gmlen dinsel ve bilimsel yeniliklerinin meyveleri de gelip geti. Bat dnyasnda Hristiyanln ykselii yeni bir dinsel devrim olmu ve bu devrim srasnda eski dnyevi Tanrlarn pek ounun yerini, geleneki Yahudilerin tapt ve geleneklere kar kt iin yakn bir gemite ldrlen Nasrah sa'nn vd ^ek bir gksel Tanr almt. Artk dnyadaki insanlarn ou Yunanca deil, Latince konuuyordu, bu yzden de Aristoteles'i ve onun Evren'le ilgili teorisini renemeden bu dnyadan gp gidiyordu. Ne var ki, zamanla eski Yunanca metinler tercme edildike Hristiyanlar, 30 Dominiken rahibi Aziz Byk Albert'in de ifade ettii gibi, "Dnyann gurur duyabilecei en yce fikirlerin Yunanistan'da yeerdiini ve Yahudilerin Tanry kutsal kitaplardan bilmelerine karn, putperest filozoflarn Tanr yi akl yrtme yoluyla tandklarn ve bunu da Tanrya borlu olduklarn" kefetmeye balyorlard. 13. yzyla gelindiinde Avrupa'daki renciler Platon retoriini, Aristoteles mantn ve Eukleides geometrisini renmeye balamlard; aslnda bunlar renmek neredeyse bir moda haline

gelmiti. Daha da nemlisi, Hristiyan liderler, bn Mey-mun'un Aristoteles'in evrenbilimi ile Yahudilii oktan uzlatr-dm ve filozof bn Rd'n de ayn eyi slamiyette yapm olduunu reniyorlard. Bu nedenle, zeki Dominikan Tanrbilimci Aquinolu Tomma-so bunlarn gerisinde kalmamak iin, Aristoteles'in yermerkezli evrenini Hristiyanlkla badatrmann yollarn aramt. Binlerce ayrnt vard, ancak sonuta, artk yar Tanr olarak taplmayan gkcisimlerinin, esir rzgrlarnn deil, meleklerin dndrd kreler zerinde hareket ettii dncesine ulalmt. Her eyden nemlisi, Aristoteles'in Primum -Mobile'si herhangi bir genel Tanryla deil, Yahudiliin ve Hristiyanln Tanr'syla zdeletirilmiti. lk kez Aristoteles'in birletirdii ancak zamann ve dil farkllklarnn birbirinden ayrd eyi Yahudiler, Mslmanlar ve imdi de Hristiyanlar yeniden birletirmiti. Bilim ve din bir kez daha kol kolayd ve bu kez balaylar Bat uygarlndaki tarihi bir yeniden uyana dek srecekti. Bununla birlikte, dnyadaki yerleim blgelerinin ou, 14. yzylda balayan ve art arda gelen korkun veba salgnlar yznden yaanmaz hale gelmiti. Sadece 1347 ile 1350 yllar arasnda Avrupa nfusunun en az te biri silinip gitmiti. Felaket getikten sonra, pek ok sulama yapld: Sa kalanlar, Tanr'nn kyameti andran bu gazab konusunda kendilerini nceden uyarmayan ruhani liderlerini suluyordu. Buna ya31 nt olarak rahipler de gnahkr davranlaryla bu tr bir cezalandrmaya davetiye karan kitleleri knyordu. Ne gariptir ki, btn Avrupa'ya yaylm olan kilise ve manastrlarda yaayan din adamlar bu salgndan daha fazla zarar grmt: Tanr'nn en kutsal kullarnn yars lm ve bu ise ne yazk ki daha byk bir felakete yol amt. Bir gzlemcinin de dile getirdii gibi, "elerini vebadan kaybeden ve ou okuma yazma bilmeyen erkekler Kutsal Emirleri almaya kouyordu". Dini bir liderden yoksun kasabalarn din adamlarna nerdii byk miktarlardaki paralarn cazibesine kaplan gittike daha fazla sayda insan, kt amalarla rahiplie balad. Bunlarm ou, Papa VI. Clemens'in znt ve tiksintiyle belirttii gibi, "kendini beenmi, gsterie dkn" insanlard ve haram yoldan kazandklar paralar "kadn simsarlarna ve dolandrclara yatrp Tanry umursamyorlard'. Terk edilmiliin ve zayfln hkim olduu bu dnemde Katolik Kilisesi, bu ac gerek karsnda herkesten daha ok hayal krklna urayan iki yesinin eletirilerine maruz kald. 1517'de Alman rahip Martin Luther, meslektalarndan geici dnyann arlklaryla deil, ocuksu bir inan ve iyiliklerle beslenen bir Hristiyanlk anlayna dnmelerini isteyerek tarihi bir dinsel reformun lideri oldu. Ve 1543'te Polonyal Tanrbi-limci Mikolaj Kopernik, Aristoteles'ten ayrlarak dinsel ve bilimsel bir devrim balatt: Evren'in merkezinde Dnya'nn deil, Gne'in yer aldn ne srd. Kopernik amatr bir gkbilimciydi ama dncesini savunacak gzleme dayal yeni hibir kant yoktu. Sadece, yermerkez-li teorinin gereksiz derecede karmak olduuna, bunun da hareketin tam ortasnda, her yere hkim sabit bir noktadan gkyzne baktmz biimindeki yanl varsaymdan kaynaklandna inanyordu. rnein Kopernik, babo gezegenlerin hareketinin karmak grnmesinin tek nedeninin, Gne'in evresinde turlarken bir yandan da tpk bir balerin gibi kendi evresinde dnen bir dnya zerinde uzay boyunca, karmak bir ekilde hareket ediimiz olduu dncesini ileri srd. Kopernik, Dnyann bu hareketleri hesaba katldnda, gezegenlerin hareketinin de, tpk dier btn gkcisimlerinde olduu gibi, emberler zerinde gerekletiini gstermiti.

Kollarndan tutulup dndrlen bir ocua, etrafndaki her ey dnyor gibi gelecekti. Acaba gerekten de her ey dnyor muydu? ocuun bu soruya verecei cevap, etrafndakilerin deil de kendisinin dndn kabul etmesi halinde, "tabii ki hayr" olacakt. te Kopernik'in gelitirdii basit, ancak ineleyici dnce tarz buydu. Dou Prusya'daki Frauenburg piskoposluk meclisinin bu yesi, Gne merkezli Evren teorisini savunan ilk insan deildi; 2000 yl nce baz Yunanl filozoflar da ayn yaklamn birka deiik yorumunu ortaya koymulard. Bu teori, o zamanlar olduu gibi, hemen hemen ayn nedenlerden yine tartmalara yol at. Bilimsel adan bakldnda, bu dnceyi eletirenler, Dnya'nn hareket ettiinin hissedilmediini, dahas eer Dnya Gne'in etrafnda dnerken bir de kendi ekseni etrafnda dnyorsa, bunun birtakm ak iaretlerinin bulunmas gerektiini sylyorlard. Hatta baz gkbilimciler, tpk dnen slak bir tekerlekten salan su damlalar gibi, her eyin Dnya'nn yzeyinden dar doru salaca tahmininde bulunuyorlard. Dinsel adan ise ilgi ekici itirazlar vard. Eski Ahit'in Yeu metninde (10:12-13), Gibeon sava srasnda "halk, dmanlarndan cn alana kadar Ay'n ve Gne'in hareketsiz kald" aka belirtiliyordu. Yahudi-Hristiyan Tanr'sna inananlarn ou bunu, normal koullarda Gne ve Ay'n Dnya etrafnda hareket ettii biiminde yorumluyordu. Bunlarn ve dier itirazlarn nda Kopernik'in teorisi lehinde herhangi bir fiziksel kantn bulunmay nedeniyle, din ve bilim evrelerinde Aristoteles'in gkyzyle ilgili gr ka1 32 bul grmeye devam etti. Hatta onun gibi bir devrimci olan Martin Luther bile, Kopernik'i Gne merkezlilik gibi acayip bir dnceyi savunduu iin alaya almt. Yine de, devrimlerle ekillenen bu yzyl sona ermeden, gklerden Kopernik'i temize karan iaretler gelmeye balad. lk iaret 1572'de bir gece vakti geldi. Aniden yeni, parlak bir yldz grnm (gkbilimciler daha sonra bunun patlayan bir yldz veya supernova olduu sonucuna vardlar) ve dnyann her kesindeki insanlarn merakla gzlerini gkyzne evirmesine yol amt. Tycho Brahe adndaki Danimarkal gkbilimci, "Bu gerekten de bir mucize... Dnya'nm balangcndan bu yana doada meydana gelen mucizelerin en by" diyerek hayranln dile getirmiti. Aristoteles'in teorisi asndan bu mucize, teorisinin en nemli dayana olan gklerin deimez ve bozulamaz olduu ilkesini ykt iin tam bir felaketti. Sadece dnyevi lemde her eyin gelip geici olmas beklenebilirdi. Bundan be yl sonra, ikinci bir iaret felaketi daha da bytmt. Bu kez iaret, Avrupa'nn tamamnda gn nda bile grlebilecek kadar parlak bir kuyrukluyldzd. Yldz yeterince artcyd, ancak gkbilimci Brahe raklk asn ltnde daha da akna dnmt. Iraklk as gkbilimcilerin meslek srlarndan biri olacak kadar yararl grdkleri bir optik yanlsamadr. Bir cisme nce sa, sonra da sol gzle bakldnda, cisim arka plana gre yer deitirmi gibi grnr. Cismin gzden uzakl arttka, yer-deitirme miktar, yani raklk as azalr (iaretparmanza farkl uzaklklardan bakarak bunu kendiniz de grebilirsiniz). Kuyrukluyldz sz konusu olduunda, sa gz roln Danimarka kylarnn andaki bir adada gzlem yapan Brahe, sol gz roln de Prag'da gzlem yapan meslektalar oynuyordu. Bu iki bak arasndaki fark, yani raklk as, Brahe ye kuyrukluyldzn Dnyaya Ay'dan drt kat daha uzakta olduunu hesaplama imkn verdi. 34 Gkbilimciler buna inanamyordu. Aristoteles, kuyrukluyldzlarn Dnya'nn atmosferindeki iddetli bir karklktan kaynaklandn

ve bulutlardan daha uzakta olmadklarn sylemi ve gkbilimciler de buna daima inanmlard. Bir kuyrukluyldzn gkyznde, Ay'dan daha uzakta bir yerlerde dolamas dnlemez bir eydi. Dolaysyla, birdenbire ortaya kan bu yeni yldz ve kuyrukluyldz, Aristoteles'in yldzlarla ilgili hretine glge drmt. Gelecek asndan byk nem tayan bu yllarda Aristoteles'i hakl karan tek ey, kuyrukluyldzlarn kyamet habercisi olduuna dair inancyd. Kuyrukluyldz onun Evren'le ilgili teorisinin sonunu getirmi ve bu adan gerekten de hakl kmt. Sonraki yllarda bilim, Aristoteles'in yamlabilecei olaslna gittike daha ak olmaya baladka, din de her tr muhalefet karsnda srekli olarak savunma konumunda kald. Luther'in dinsel reformu byk bir Protestan hareketi dourmu ve kendilerini tehdit altnda hisseden Ortodokslar, srtn duvara vermi yaral bir hayvan gibi tepki gstermilerdi. 1600 ylnda, talyan rahip Giordano Bruno, baka eylerin yan sra, ksmen Hristiyanlk ksmen de simya ile ilgili garip bir felsefeye duyduu inan nedeniyle kaza balanp yaklmt. Kopernik'in Evren ile ilgili teorisine de inanyordu ve bu akma nedeniyle, korkun bir ekilde idam edilmesi, kilisenin merkezi otoritesini deil de Dnya'nn merkezi konumunu sorgulayan dindar kimselerde bile souk du etkisi yaratmt. zellikle de, dinlerinin tpk daha nceden Aristoteles'in yermerkezli teorisiyle uzlat gibi, Kopernik'in Gne merkezli teorisiyle de uzlaabileceine inanan Hristiyan bilim adamlar zlmlerdi. Ancak, Katolik Kilisesi'nin ksa bir sre nce kfirleri yarglama yetkisi verdii Engizisyon Mahkemesi yarglarnn dikkatini eker korkusuyla, grlerini aka ifade etmeye ekinmilerdi. Krk yedi yandaki Alman gkbilimci Johannes Kepler, Luther ve Kopernik taraftar olduu iin zellikle temkinliydi. 35 nk Engizisyon sz konusu olduunda btn szcklerin iinde en kts bu iki szckt. Dahas Kepler, bir zamanlar Tycho Brahe tarafndan ynetilen gzlemevinin mdrln de yapyordu ve Brahe'nin, Aristoteles'in Evren teorisinin gzden drlmesine ynelik yarda brakt saldrlar kesinlikle sonulandracak birka kefi de dnyaya duyurmak zereydi. Kepler iin bu kadar ilerlemek hi de kolay olmamt. Babasnn evi terk etmesi sonucu ailesiyle birlikte sefalet iinde bir yaama srklendiinde henz on alt yandayd. Daha da kts, annesinin bir cad olduu sylentileri yaylm ve bu da sonuta Kepler ve onun astrolojiye olan ilgisi konusunda insanlarn phe duymasna yol amt. Kepler gerekten de olaanst bir astrologdu: Bir yl iinde, kn souk geeceini, bir kyl ayaklanmasnn yaanacan ve Trklerin saldracan doru tahmin etmiti. Ancak, bir bilim adam olarak, baarsn nemsiz gsterme eilimindeydi. Alakgnlllkle bir gn yle bir aklamada bulunmutu: "Astrologlar bazen gerei sylyorlarsa, bunun nedeni ans olmal." Kepler gkbilimini tercih etti, ancak yalnzca bilimsel deerleri yznden yldzlar incelemek isteyen birisi iin i imkn yoktu. Bu nedenle, kendisi ve ac iindeki fakir annesi iin para kazanmaya alan bir gen adam olarak, yldz falna bakmay kazanl buluyordu. Bunun yan sra Kepler, gkcisimlerinin bir ekilde dnyadaki olaylar etkilediine dair pheli ama yaygn olan inanc da daima iinde tayordu. Szgelimi, alt yandayken, annesiyle birlikte darda dikilip 1577'deki tehditkr kuyrukluyldz korku ve heyecanla izlemilerdi. Byk kuyrukluyldz gzlemcisi Brahe yllar sonra i teklifinde bulununcaya kadar gen ve meteliksiz gkbilimci Kepler bu olay bir kez bile aklna getirmemiti. O gnden itibaren Kepler, o kuyrukluyldzn kendi hretinin bir belirtisi olduuna dair

sezgisel inancn hi yitirmedi. 36 Hayatnn en gzel gnlerini yayordu. Son yirmi ylnn en iyi anlarn Tycho Brahe'nin gkyzyle ilgili saysz gzlemine bir anlam vermeye alarak geirmiti. En son aletleri (henz kefedilmemi teleskop dnda) kullanarak Kepler, gerek "dnemlerini ve hareketlerini" anlamak amacyla, bir zamanlar Platon'un yurttalarndan yapmalarn istedii gibi, saatlerce gezegenlerle ilgili gzlemler yapmt. Platon'dan iki bin yl sonra grev yerine getirilmi, ama Platon ve Aristoteles'in ngrdnden farkl sonulara ulalmt. Kepler, babo gezegenlerle ilgili nemli ey kefetmiti. Birincisi, Gne'in btn gezegenlerin merkezinde durduu dnldnde, gezegenlerin davranlarnda gerekten de mkemmel bir dzenliliin olmasyd. Bir gezegenin yl (yani yrngesinde bir tur atmas iin geen sre) T ve Gne'e olan uzakl da d ile gsterilirse, Kep-ler'in ilk kefi aadaki basit denklemle ifade edilebiliyordu: T2 = sabit x d3 Yani, bir gezegenin ylnn karesi daima gezegenin Gne'ten olan uzaklnn kpnn bir sabitle arpmna eittir. Bu nedenle, Gne'ten uzak olan gezegenlerin yl daha uzun, Gne'e yakn olan gezegenlerin yl ise daha ksadr. (Gne'e en yakn gezegen olan Merkr'n bir yl 88 gn, Gne'e en uzak gezegen olan Plton'un bir yl ise 90.410 gn srer!) Kepler ikinci kefiyle ise gkyzndeki anlalmayan bir dzensizlii ortaya karyordu. Gezegenlerin yrngelerinde sabit hzlarla hareket etmek yerine, pistte yarrken ne zaman hzl ne zaman yava gidecei konusunda srekli karar deitiren bir jokey gibi, bir hzlanp bir yavaladklarn sylyordu. Son olarak Kepler, gezegenlerin ember deil, oval biimli yrngelerde hareket ettiini ortaya kard. Bu kefin iinde, Aristoteles dneminde ne srlen, gksel mkemmellie ilikin eski gre en byk darbeyi indiren de bu sonuncusu oldu. 37 Bu keifler kutsal deerler asndan ok tehlikeli olsa da, orta yal gkbilimci o sralarda bunu umursamamt. "Artk ... hibir ey beni durduramaz. Kutsal bir lgnla zgrce boyun eiyorum. zin verirseniz bunun tadna varacam." diyordu mutluluktan uan Kepler ve umursamaz bir taknlkla "bana sitem etseniz bile buna katlanacam" diye ekliyordu. lerleyen yllarda Kepler, Katolik Engizisyon Mahkemesi yarglarndan kendini saknabilmi ve Gne merkezli Evren teorisini gelitirmek zere tm dikkatini toplayabilmiti. Kepler'e gre, rnein, gezegenler esir kreleri sayesinde deil, Gne'ten kaynaklanan bir tr manyetik kuvvet sayesinde yrngelerinde duruyordu. adalarnn farkl teorileri vard: Szgelimi Fransz filozof Rene Descartes tm gkcisimlerinin, grnmez devasa hortumlarn dar ularnda bulunduuna inanyordu. Ona gre, gezegenlerin Gne etrafnda dnmelerinin tek nedeni onun hortumuna kaplm olmalaryd. Descartes, Ay'n Dnya etrafndaki dnn de ayn nedenle aklyordu, nk Ay da Dnya'nn grnmez hortumuna yakalanmt. Dahas, hortuma yakalanmayacak kadar anssz olan maddeler de Dnyaya dyordu. talya'nn Floransa kentinde, Galileo Galilei adnda altm dokuz yandaki bir baka gkbilimci de deiim rzgrlarna kendini kaptrmt. Kepler ve kendi kuandaki hemen herkes gibi Galileo da balangta inanl bir Aristoteles taraftaryd. Ancak, kendi yapt basit ve kk teleskopuyla gkyzne bakt 1609 ylnda fikrini deitirmiti: Teleskopuyla Jpiter'in evresinde dolanan kk aylar grmt; tam da Kopernik'in, Ay'n Dnya evresinde dnd yolundaki dncesine benzer biimde Jpiter'in aylar da

onun evresinde dnyordu. Dahas, Ay, Aristoteles'in tasvir ettii kadar mkemmel deildi; zerinde ok sayda leke vard. Galileo, bazlarn kratere ve bazlarn ise maria'ya., yani yanlzca dnyevi lemde bulun38 duu dnlen ve bozulabilir bir element olan suyla dolu denizlere benzetti. (Galileo'nun su konusunda yanldnn kantlanmasndan yllar sonra bilim adamlar onun benzetmelerine sadk kaldlar. Ay'a inen ilk astronotlar Mare Tranquilita, yani Sessizlik Denizi ad verilen blgeye ayak basacaklard.) Galileo'nun, Aristoteles'in fikirlerinden phe etmesi iin Dnya zerinde de gl gerekeleri vard. rnein, metal toplarn farkl eimlere sahip dzlemlerden ne kadar hzl yuvarlandklarn lmeye alrken, ar cisimlerin hafif cisimlerden daha hzl dmediini kefetmiti: Saduyunun ve Aristoteles'in vlen teorisinin tersine, tm cisimler ayn hzla yere dyordu. Ne yazk ki, Roma Katolik Kilisesi'nin anavatannda yaayan Galileo, Aristoteles'i ou kez pervaszca eletirmesi ve Kopernik'in Gne merkezli Evren teorisine inanmas nedeniyle kfirlikle sulanmak konusunda Kepler'e kyasla daha byk bir tehlike altndayd. Dolaysyla, 1633'te Vatikan'da Engizisyon Mahkemesine arlmas hi de srpriz olmamt. Galileo 15 yl nce Papalk tarafndan kendisine verilen bir buyruu dikkate almamakla sulanyordu. Papa'nn buyruunda, "Mikolaj Kopernik'in sz edilen dncesinin hatal olduu" belirtilmi ve "ad geen Galileo'ya bu dnceden tmyle vazgemesi, sz konusu bu dnceyi yazl ya da szl olarak herhangi bir ekilde srdrmemesi, retmemesi veya desteklememesi" uyarsnda bulunulmutu. Aylar sren mahkemesi boyunca, Gne merkezli Evren teorisine olan inancnn her zaman sadece akademik bir nitelik tam olduunu srarla belirtmi olmasna karn Galileo, kilisenin o meum uyarsn dikkate almadn yalanlayamamt. Sonu olarak, 21 Haziran 1633'te kendisini sulu bulan Kardinaller Kurulu fikrini deitirmesini talep etti. nceleri Galileo uzlamaz bir tutum sergiledi ve "syleyecek bir eyim yok" diyerek diretti. Ancak, Giardano Bruno'nun ba39 sna gelenlerin aynsnn kendisinin de bana gelebilecei tehdidiyle yorgun den yal gkbilimci srarc tutumundan vazgeerek, "Ben, Galileo, yetmi yanda bir mahkm olarak, dizlerimin zerinde ve Yce Kardinallerin nnde, ellerimle dokunduum Kutsal ncil'in nnde Dnya'nn hareketiyle ilgili hatadan ve sapknlktan vazgeiyorum, bunu lanetliyor ve nefretle karlyorum." dedi. Grd eziyetlerden yenik ve bitkin den Galileo, itirafna u szlerle devam etti: "Kopernik'in bu dncesine katlmyorum." dedi alamakl bir sesle, "Kendimi sizin ellerinize teslim ediyorum. Bana dilediinizi yapn." diye ekledi. Uzun zamandan beri sregelen bilim din evliliini zayflatmaya balayan gerginlikler nihayet irkin bir toplu arbedenin patlak vermesine yol amt. Ancak durum grnd gibi deildi: Roma'da din, bilimi dize getirmiti ancak gerekte dini alt etmekle tehdit eden bilimdi. Aslnda, dinin hi zafer kazanmad ve uzun yllar nce, Aquinolu Tommaso ve dierlerinin Hristiyanln Tanrsn ve O'nun gksel lemini savunma hakkn bilime verdii gn, bilime teslim olduu iddia edilebilir. Dolaysyla din, bilimin verdiklerini imdi kaldrp atyordu. Platon ve Aristoteles'in dncelerinde bilim, Hristiyanlk lemine dnyevi kusurlardan arndrlm ve Tanr tarafndan hassas bir biimde iletilen gz kamatrc bir gk sunmutu. imdi ise Kopernik, Brahe, Kepler ve Galileo'nun teorilerinde bilim, bunu

kuyrukluyldzlarn, oval yrngelerin ve hem Gne'in hem de kendi etrafnda dnen Dnya'nn yamalayp bozduu bir gkle deitiriyordu. Gksel lemi bozmakla bilim imdi de dini, byk ve Tanrsal bir ycelikle ilikisinden dolay sahip olduu gizemli gc ve ekicilii elinden almakla tehdit ediyordu. Ksacas din bilime diz ktrrken, bilim de dini yere indirip hie sayyordu. Bilim kendi adna artk dinden ayrlmak istiyordu. Oysa din, bilimle yapt evlilik sayesinde durmakszn gelitiinden ve 40 kendi grnmn byk lde ei bilime borlu olduundan, bilimle olan evliliini srdrmeyi ok istiyordu. Mahkemesinin ardndan Galileo, hayatnn kalan sekiz yln evinde gz hapsinde ve zulmden uzakta geirdi. Katarakt yznden neredeyse gzleri kr olmusa da, sonuta, Platon'un patanlnn kutsal olmayan bir ittifaka yol atn net bir biimde grebilmiti. 1642 ylnda, kuatma altndaki yal italyan gkbilimci lm ve ne garip bir tesadftr ki, ayn yl Isaac Newton domutu. lerleyen yllarda Newton bilim ile din arasndaki gittike byyen yabanclamay renecek ve ikisinin bir daha bir-lememecesine boanmalarna neden olacakt. Vici Isaac in hasta annesiyle birlikte olmak iin Cambridge ten dnmek zere yolda olduunu renen kasaballar merak ve mutluluk iindeydi. Yllardr, Newton-Smith maliknesinde yaanan gerginlikleri ok iyi biliyorlard; dedikoducular imdi de nihayet barp barmayacaklarn merak ediyorlard. Woolsthorpe'un bu nl hemehrisiyle gurur duyduunu sylemek durumu aklamakta yetersiz kalrd; kk kasaba ona tapyor ve nl biri olacan nceden tahmin etmi olmann mutluluunu yayordu: sa'nn doduu gn bir yetim olarak dnyaya gelen bu ocuk, bugn artk Cambridge niversitesi Doa Felsefesi Blm nde krs sahibi gepegen bir profesrd. Otuz alt yandaki Newton bir dizi kefi sayesinde akademik hiyeraride ksa sre iinde ykselmiti. Bu keiflerden herhangi biri bile tarihte kendine salam bir yer edinmesi iin yeterliydi. Szgelimi, matematikte arpc bir baarya imza atarak sonsuz kkler hesabn (calculus) kefetmiti. Bu, ileriki yllarda pek ok niversite rencisinin ban artacak olsa da, 17. yzyl dnrleri, kendilerine tarihte ilk kez doay son derece hassas bir kesinlikle aklama olana salayan matematiksel bir dil verilmesinin heyecann yayorlard. 41 Ayrca Newton, sadece yerekimi deil, baka kuvvetler altnda da cisimlerin hareket ettiini gzleyerek, Galileo'nun metal krelerle yapt yeni ufuklar aan almalarn gzden geirip gelitirmiti. Sonuta, metal krelerin davrann basit gerekle zetlemeyi baarmt. 1. Gerek: Cisimleri itecek hibir kuvvetin bulunmad bir dnyada kmldamayan bir cisim sonsuza dek hareketsiz kalrken, hareket eden bir cisim ise dz bir izgi boyunca sabit bir hzla sonsuza dek hareketini srdrecektir. 2. Gerek: Cisimleri itecek kuvvetlerin bulunduu bir dnyada, bir kuvvetin etkisinde kalan bir cisim, kuvvetin nasl uygulandna bal olarak mutlaka ya hzlanacak ya da yavalayacaktr. 3. Gerek: ki cisim birbiriyle arptnda, her biri arpma kuvvetini eit iddette ancak ters ynde hissedecektir. (ou kimse bunu, "Her etkiye kar eit ve zt ynde bir tepki vardr." biiminde ifade eder.) Newton'un tm bu baarlar onu, bata Woolsthorpe olmak zere btn dnyada mehur etmiti. Artk entelektel adan bir devdi, ancak yine de, otuz alt yandaki Isaac grkemli malikneye yaklatka yatalak annesiyle karlama dncesi onu tpk bir ocuk gibi rktyordu.

Eski eve girdiinde, onu sevgili days karlad. Days Papaz Ayscough bu kadar yldan sonra Newton'u grm olmaktan mutluluk duymu, ama niversiteli eski dostlarndan iittii dedikodularn doru olduunu grmek onu ok zmt. Newton rktc lde hastalkl ve akl bandan gitmi grnyordu: Aradan geen on be yl iinde sinirsel bir buhran yaayan Newton hl iyileme aamasndayd. Doktorlarn aratrabildii kadaryla bu buhran ar alma ve az uykunun yol at fiziksel bir bitkinlik atelemi ve meslektalaryla arasndaki ard arkas kesilmeyen ekimelerin yaratt ruhsal yorgunluk bu durumu iyice ktletirmiti. Bu ekimelerin en kts de, yedi yl nce 1672'de, New-ton'un Kral II. Charles'm dikkatini ekmesi ve bunun ardndan 42 da Royal Society of London'a (Londra Kraliyet Dernei) seilmesiyle balamt. Bu ok sekin bilimsel akademinin yesi olmak btn doa felsefecileri iin olaanst bir erefti, hele otuzunu amam gen bir doa felsefecisi iin. Geleneklere uygun olarak, yeni ye olan Newton en son aratrmalarna ilikin bir raporu dernein dikkatine sundu. Yeni katlan ye iin dzenlenen bu bilimsel hogeldin partisi ne yazk ki feci bir kavgayla sonulanacakt. O zamana kadar doa felsefecilerinin ou, beyaz n kesinlikle saf olduuna ve dier btn renklerin de, beyaz n safln bozan bir ortamdan gemesi sonucunda olutuuna inanyordu. rnein, saflk biraz bozulursa krmz, ok fazla bozulursa mavi k ortaya kyordu. Bu doa felsefecileri, cam bir prizmadan geen beyaz n gkkuandaki renklerin tmn nasl oluturduunu byle aklyordu. Beyaz n, prizmann en ince tarafndan geen blm krmz, en kaln tarafndan geen ksm da mavi oluturuyordu. Ancak Newton, prizmann ince veya kaln herhangi bir tarafndan geen renkli n deimediini yani krmznn yine krmz, mavinin de yine mavi olarak prizmadan ktn fark ettikten sonra, tmyle farkl bir sonuca ulamt. Besbelli ki, saf ve deimez olan beyaz k deil, renkli kt. Aslnda gkkuan oluturmasnn da kantlad gibi, beyaz k, dier btn klarn bir karmyd. Bu olaanst aklamalarn heyecanna kaplan gen Newton, bunlarn, ingiltere'nin bu\sekin Kraliyet Dernei'ne kendini tantmann nemli bir yolu olduunu dnmt. Dahas, -kendisine yllar nce Arthur Storer' dvdnde ald alklar anmsatan- akademik ilgiden g alan Newton, daha da ileri gidip pek mtevaz olmayan bir biimde, beyaz kla ilgili kefinin "doayla ilgili olarak u ana kadar ulalan bulgularn en nemlisi ya da en nde geleni olduunu" ileri srme cesaretini de gstermiti. 43 Sunduu rapor ok baarl olmutu ya da Newton byle olduuna inandrlmt. Dernein diplomatik sekreteri Henry Oldenburg duygularn yle dile getirmiti: "Sizi temin ederim efendim, rapor zel bir dikkat ve benzeri grlmemi bir vgyle karland." Gerekte ise, bu gen yabancnn kendine bitii ar nemden ve kktenci teorisinin cretkrlndan rahatszlk duyan Robert Hooke'un ban ektii az saydaki dernek yesi, Newton'un yaymlad raporu kmsemeyle karlamt. Hooke "Hipotezlerine gelince, bunlarn kesinlii konusunda beni ikna edecek, reddedilmesi imknsz herhangi bir kant henz grebilmi deilim." diyerek fkeli bir biimde sylenmiti. Bilimsel eletiride bulunmak elbette normal bir ileyiti ve pek ok durumda kiiye ynelik olarak alglanmamalyd. Birbirlerinin teorilerini ou kez insani duygulara kaytsz kalarak acmaszca sorgulamakla doa felsefecileri, yalnzca en uygun fikirlerin hayatta kalabilecei bir tr entelektel cangl yaratmay amalyordu. Ancak bu kez Hooke, kendinden yedi ya kk Newton'un itibarn zedelemeyi zellikle ok istiyordu. 1665 ylnda "Mic-rographia"

adl, ok satan kitaplardan birinde Hooke, ounluun kabul ettii renk teorisini, zaman zaman kendi dnceleriyle de ssleyerek canla bala savunmutu. Hooke bu sayede hreti yakalamt -aslnda, Micrographia onun tek byk baarsyd- ve bunun kendini beenmi bir yeniyetmenin hipotez-leriyle bozulmasna izin vermeyecekti. Hooke meydan okurcasna yle bir sonuca varmt: "Ayn olgu, herhangi bir glk olmakszn, onunkilerle olduu kadar benim hipotezlerimle de zlecektir." Hooke'un sulamalar, yalnz ve kendine gvensiz Newton u ok sarsm ve ona terk edilip reddedildii gemi gnleri anm-satmt. Newton kendini savunmaya, elde ettii sonulan ve dnce tarzn tekrar olabildiince dikkatli bir biimde belirtmeye alm ama baarl olamamt: Eletiriler dur durak bilmemiti. 44 Sonuta hasta den Newton dernekle yeni balayan ilikisinin bozulmasndan byk lde Hooke'u sorumlu tutmutu. Bu kabadaydan nefret ediyordu ve karnna yedii bu en son tekme, kararlln ve azmini glendirmek yerine, o zamana dek benimsedii tek aileden aniden kopmasna neden olmutu. Newton krgn bir biimde "Kesinlikle sonsuza dek veda ediyorum, nk gryorum ki, bir insann ya yeni hibir ey ret-memeye karar vermesi ya da rettii yeni eyi savunmak iin ile ekmesi gerekiyor." diyerek ac bir karlk vermiti. Kabadaylar kendisini sindirmi olsa da, onlara bunun farkna varma zevkini tattrmak istemiyordu. Bu nedenle istifa mektubunda, Dernek'ten ayrlmak istemesine neden olarak, Londra'nn Cambridge'ten ok uzakta olmasn gstermi ve "Derneinize sayg duymakla beraber, yine de, herhangi bir biimde yarar salamayacam gibi, toplantlara da (uzaklk dolaysyla) katlamayacamdan ekilmek istiyorum." diye yazmt. Bunun ardndan, Newton almalarn bir daha asla yaym-lamamaya yemin etmiti. Dolaysyla, btn bu yllar boyunca defterlerinde karalamalar halinde duran dnce ve deneylerini bir sr gibi saklamt; byk baarlar dnya apnda duyul-musa, bu sadece, kulaktan kulaa ya da mektuplar yoluyla belli belirsiz ve eksik bir biimde szan bilgiler sayesindedir. Newton, Kraliyet Dernei'ne de topluma da ayn nedende*, tr katlmaya yanamamt. Hatta, Katherine Storer'a kavuma umudundan da tmyle vazgemiti. O dnemlerde kendini, gerekten de sevdii tek kadn olan bu gen kadnla il-gilenemeyecek kadar gvensiz hissetmi ve sadece almalaryla megul olmutu. Katherine Storer da batan beri kendini Newton'a veremeyecek kadar deerli bir hanmefendi portresi izmiti. Zaten, aradan geen zaman iinde bir baka adamla evlenmiti. Newton, annesinin yatak odasna doru yrrken kendisini dnyadaki en yalnz adamm gibi hissediyordu: Meslektalar ve ak Tanrs tarafndan reddedilmi olmas yetmiyormu gibi, 45 imdi de yaam boyunca hi gstermese de kendisine lmsz bir sevgi besleyen bu gizemli kadn yitirmek zereydi. Byk yataa yaklatnda Newton, annesinin solgun yzn grd. Annesi glkle konuabiliyordu ama yine de olunu grdnde birazck glmseyebilmiti. Newton bu durumdan ok etkilendi; yaamnn byk bir blmnde nefret ettii bu kadnn imdi en zayf, lme yaklaan haliyle karlamt; yreinde bir eylerin eridiini hissetti ve bir ocuk gibi alad. yi bir anne olduu sylenemezdi, ancak Newton'un gizliden gizliye en ok etkilemek istedii kiiydi. Newton ona meydan okumu, hatta merhametsizce davranmt ama bunlar artk geride kalmt. imdi ise gzyalar iinde, tek arzusunun annesine onu eskiden beri ne kadar ok sevdiini gstermek olduuna ve karlnda onun da kendisini sevmesini her eyden ok arzuladna yemin ediyordu. Newton'un bu pimanlk dolu szleri Woolsthorpe'ta yaylm ve kasaballar merakla neler olacan beklemeye balamlard. Bir

grg tannn sylediklerine gre Newton, "Geceler boyu annesinin yannda kalyor, ona ilalarn veriyor ve kendi elleriyle yaralarna pansuman yapyordu.' mr boyu ifade edilmemi bu sevgi yznden Newton nadiren yemek yiyebiliyor ve gzne doru drst uyku girmiyordu. Newton kendisini tmyle annesinin hizmetine adamt. Bir kasabalya gre "Newton uygulayana ac veren bu tedaviyi en zevkli deneylerinde duyduu istee benzer bir istekle srdryordu." Birka hafta sonra annesi ld ve kasaba mezarlna gmld. Bu olayn ardndan Newton, annesine olan duygularn daha nceden deitirmedii iin kendini sulad, ancak gen doa felsefecisi bir yandan da bir evladn annesine duyduu sevginin nasl bir ey olduunu kefetmi olmann mutluluunu yayordu. Daha sonraki gnlerde, annesinin ilerini yoluna koymak ve anlarn tazelemek iin Woolsthorpe'ta kald. Krlarda dolat, 46 Grantham yaknlarndaki artk olduka harap grnen yel deirmenine gitti ve daysyla saatlerce zaman geirdi. Scak bir akam vakti Newton bahede dolarken, Ay tpk on drt yl nceki bir yaz akamnda olduu gibi domaya balad. Newton, Ay'n neden ok yksek bir aatan yere den baz elmalar gibi yere dmediini gstermek iin yapt bir hesaplamay anmsad. Dnya'nm yerekimi kuvvetinin Ay'm kendi merkezka kuvvetiyle dengelenmesi yznden Ay'n yere dmediini hesaplamt; bunu ocukluunda, halka olup dnme kuvveti olarak adlandrdn anmsadnda kendi kendine glmsedi. Artk bymt ve durumu ipin bir ucuna bal bir biimde dndrlen bir adam deneyiyle aklama eilimindeydi: pi ekerek geren ey merkezka kuvvetti ve bu kuvvetin iddeti eye balyd. Bunlardan birincisi ktleydi: Dndrlen byk bir yetikin, kk bir ocua kyasla ipi daha fazla geriyordu. kincisi, ipin uzunluuydu: ok uzun bir ip, ksa bir ipin etkisinden daha byk bir etki yaratyordu. Daha byk bir ember zerinde dnen ipin ucundaki adam doal olarak ok daha byk bir ba dnmesi deneyimi yayordu. nc ve son olarak, merkezka kuvvetin iddeti hza balyd: Adam ne denli hzl dndrlrse ipe o denli byk bir gerilim uyguluyor ve kendisini de o denli byk bir kuvvetle merkezden da doru itiliyor hissediyordu. Matematiksel olarak, m kiinin ktlesini, d ipin uzunluunu ve T de bir dn iin geen sreyi gsterirse, adamn hissettii merkezka kuvvet u basit denklemle aklanabilirdi: MERKEZKA KUVVET = sabitxmxc/ Szcklerle ifade etmek gerekirse, ok ksa bir srede, uzun bir ipin ucunda hzla dndrlen ktlesi byk bir adam veya cisim byk bir merkezka kuvvet yaratyordu; yani byk 47 bir kuvvet, byk bir m'nin byk bir d ile arplp, kk bir T'nin karesine blnmesinden elde ediliyordu. te yandan, uzun bir srede ksa bir ipin ucunda ar ar dndrlen hafif bir adam veya cisim kk bir merkezka kuvvet yaratyordu; yani kk bir kuvvet, kk bir m'nin, kk bir d ile arplp, byk bir T'nin karesine blnmesinden elde ediliyordu. Bahenin geceleyin ortaya kan sakinlerinin sesleri oaldka kendini rahatlam hisseden Newton, gemie dnerek dncelerini bu denklemdeki T zerine nasl younlatrdn dnd. Bunu daha nce nerede grdn ilk bata hatir-layamamsa da daha sonra aklna gelmiti. Yzyl nce Kepler, gezegenlerin aadaki basit yasaya uyan yrngelerde Gne'in etrafnda dndn ne srmt: T2 = sabit x d3 Newton tela iinde, Ay'n bir gezegen olmadn anmsad, ancak bazlarnn da syledii gibi eer Ay Dnya'nn etrafnda dnyorsa, o zaman o da Kepler'in formlne uyabilirdi. Eer yleyse kendi

formlndeki T2 yerine, Kepler'in formlndeki matematiksel eitlii, yani sabit x J5' koyabilecekti. Sonu olarak: AY'IN MERKEZKA KUVVET _ sabit x m x <J sabit x d = yeni sabit x m -r d Bir baka deyile, o korkun veba salgnnn yaand 1665 ylnda gen Newton en parlak kefine ulamt. Dnya'nn etrafnda dnerken Ay'n etkisinde kald merkezka kuvvet (sabit dnda) yalnzca iki eye balyd: Ay'n ktlesi m'ye ve onu Dnyaya balayan hayali ipin uzunluu d'ye. Bu hayali ip, Dnya'nn ktleekimi kuvvetini simgeliyordu. p Ay'1 ekiyor ve Ay'n merkezka kuvveti de ters ynde ekiyordu. Newton bunun sonucunda, Ay'n Dnyaya dmek ya da ondan uzaklap gitmek yerine neden Dnyann etrafnda durmak bilmeyen bir yol izlediini aklayan kozmik bir ayrln doduu hkmne varmt. Nostaljik duygularla dolan Newton, henz yirmi yandayken yaad o nemli geceyi anmsyordu imdi. Kozmik ayrlk konusunda vard sonu eer doruysa, yani bu birbirine ters iki kuvvetin iddetleri eitse, o zaman bu, her iki kuvvetin de ayn matematiksel denkleme uyduu anlamna geliyordu: DNYA'NIN KTLEEKM KUVVET = AY'IN MERKEZKA KUVVET = sabit x m =- d Yani Dnya'nn ekim kuvveti, Dnyadan uzaklaldka zayflyordu ekim kuvveti uzakln karesiyle zayflyordu (m'nin daha byk bir d ile blnmesinin sonucunda daha kk bir kuvvet elde ediliyordu). rnein, Dnya'dan iki birim uzaklktaki bir elma, ekim kuvvetinin drtte birini hissedecekti (bir baka deyile, kuvvet ikinin karesi kadar, yani drt kat azalyordu). birim uzaktaki bir elma ise, ekimin dokuzda birini hissedecekti. Ay'a kadar uzaklaldnda ise, Dnya'nn ekimi iyice zayflayacak, ancak yok olmayacakt. Gerekten de Dnya'nn ekimi, ne kadar uzaa gidilirse gidilsin var olacakt. Yerekiminin iddeti asla tamamen yok olmuyordu; yalnzca Dnya'dan uzaklaldka iddeti giderek azalyordu. Newton'un gemie kyasla imdi ok daha iyi kavrad bu son iddia genel inanlara rktc derecede aykryd. Sz konusu olan, dnyevi lemin Aristoteles'in inand gibi Ay'dan sonra sona ermeyip, aksine Evren'in en cra kelerine kadar 49 uzanabileceini dnmek iin bavurulabilecek son derece akla yatkn bir kantt. Newton eve dnmek iin harekete getiinde gzlerini son bir kez daha gkyzne evirdi. Gkler acaba ona neyi anlatmak istiyordu? Newton hrsl bir astrolog deildi, ancak Kepler gibi o da, Evren'in iki leminin birbiriyle balantl olduuna her zaman inanma eiliminde olmutu. Tanr'mn gnlk yaammza zorunlu olarak mdahalede bulunduuna inanyordu. Yatak odasna giden merdivenleri karken, yaamn da bir baka tr kozmik ayrlk olarak kabul edilebileceini dnyordu: Adem ile Havva'nn elmay yemesinden buyana, Tanr'nm kurtarc varl, mkemmel olmayan bu dnyay bir harabeye dnmekten uzak tutan tek ey olmutu. Newton, gksel lemle dnyevi lemin kuvvetleri arasndaki ekimeyi dnerek uykuya dalarken, Londra'daki insanlarn ise, Katolikler ile ingiliz hkmeti arasndaki benzeri bir mcadele yznden gzlerine uyku girmiyordu. Ksa bir sre ncesine kadar ar derecede kat Pritenler tarafndan ynetilen ngilizler, artk Anglikan olmayan tm banazlara kukuyla bakyor ve onlara kin gdyorlard; tek kelimeyle ok fkeliydiler. rnein, ok ksa bir sre nce, Pa-pa'nm II. Charles'a suikast giriiminde bulunmas iin kraln kardei II. James'i grevlendirdii dedikodular yaylmt; bu lgn ortamda pek ok masum Katolik katledilmiti. Dahas, Newton, Cambridge'e dndnde, sadakat yeminini imzalamayanlar yasa gerei fakltesinden kartan bir niversiteyle karlat. Badaklk Yasas denen bu yasaya gre gerekten de,

laikletirilen ngiliz Kilisesi'nin ilkeleri dorultusunda dinsel inanlar benimsemeyi reddeden bir kimse kamusal ya da askeri bir greve getirilemiyordu. ngiliz doa felsefecileri, Katolik Kilisesi'nin bilime uygulad zulme kar zamannda alnm bir nlem olarak grdkleri Badaklk Yasas'nn en hevesli savunucular arasmdaydlar. Ne de olsa Vatikan, Galileo'nun yazlarn hl utanlacak yasak 50 kitaplar listesinde tutuyordu. (Vatikan bu tutumu 31 Ekim 1992 ye kadar da srdrecekti!) 17. yzyl ngilteresinde din bilime daha az balyd ve bu nedenle de bilimin Tanr'nn yaratclyla ilgili deiken dncelerine kar daha hogrlyd. te yandan, bilim de dine kar son derece hogrlyd. Gerekten de Newton'un adalarndan pek ou her iki lemin de sadk hizmetkrlaryd. Tanrbilimciler olarak Kutsal Kitap' okuyor ve birbirlerinin Kutsal Kitap ile ilgili yorumlarnn eletirisini yapyorlard. Doa felsefecileri olarak da, deneyler yapyor ve yine sonularn en iyi biimde aklamaya altklar teorilerini karlkl olarak eletiriyorlard. Anglikanlar arasnda, bilim ile dinin ayr kefelerde olduu sylenebilirdi. imdi her ikisi kendi evinde ve birbirlerini etkiledikleri lde iyi geinmeye, hatta aralarndaki gittike byyen farkllklar uzlatrmaya alyorlard. rnein, Newton'un adalarnn ou, bilimin yasalar ile Kutsal Kitap'taki Tufan yksn badatrmaya alyordu. Bir sonuca varmalar yllarn alacakt; uzun ve tartmal hesaplamalardan sonra, Byk Tufan'm Dnya'nn yaknndan geen bir kuyrukluyldzn yerde dev yarklar oluturup okyanuslardaki byk miktarda suyun bu yarklara dolmasn salayarak sellere yol at ve bunun M 2349 ylnn tam olarak 28 Kasm gn balad sonucuna varacaklard. Newton da iki konuyla birden ilgileniyordu: Vahiyler Kitab 'ndaki kehanetlerin anlamn aratrmaktan arta kalan zamanlarnda da demiri altna dntrmeye alyordu. yi bir astrolog olmasa da, modern kimyann ncs olan simyada olduka yetkin biri haline geliyordu. Ancak Newton'un dncelerinin ynelimi eski belals Robert Hooke'tan ald bir mektupla tamamen deiti. Hooke,^ Newton'dan habersiz, kskanlkla ve istemeyerek de olsa, baarlarn uzaktan uzaa takdir etmiti ve imdi de Newton'dan yeni bir fikirle ilgili grlerini almak istiyordu. 51 Mektupta Hooke, yllarca Kepler in oval ekilli yrngeleri zerinde kafa yorduundan sz ediyordu. Sonunda Hooke, bu tr yrngelere belki de Dnya'dan olan uzakln karesiyle azalan bir yerekimi kuvvetinin neden olduu sonucuna varmt. Hooke bu fikre, Dnya'mn bir tr k kayna, rnein bir mum olabileceini dnerek vardn anlatyordu. Yzyl nce Kepler, parlakln k kaynandan olan uzakln karesiyle azaldn kefetmiti: 2 birim uzaklkta olan bir mumun parlakl drtte bir, 3 birim uzaklktaki bir mumun parlakl ise dokuzda bir orannda azalyor ve bu byle devam ediyordu. Hooke mektubunda, Dnya'nn ekiminin de tpk n parlaklnda olduu gibi uzaklkla birlikte azalaca tahmininde bulunuyordu. "yleyse," diyordu Hooke, "ekim her zaman merkeze olan uzakln karesiyle ters orantldr" -yani, yerekimi daima Dnya'nn merkezinden olan uzakln karesiyle doru orantl olarak azalmaktadr. Newton mektubu okurken yznde bir glmseme belirdi: Kabaday nihayet gerei bulabilmiti. Ama endielenecek bir ey yoktu. Keke bu sevimsiz kk adam dncelerinde ne kadar geride kalm olduunu bilebilseydi. Newton gerekten de Hooke'un imdi yalnzca tahmin edebildii bu sonuca 14 yl nce varmt. lerleyen gnlerde -Hooke'un mektubunu nemsiz bulduu iin bir tarafa atm olsa da- Newton, 1665'te yarm brakt konular merak

etmeye balamt. Bunlarn iinde en nemli soru uydu: Yerekimine sebep olan ey neydi? Byk fizikinin zerine titredii Yeterli Sebep lkesi buna bir yant istiyordu. Descartes'in hortum teorisini bir yana brakmt, nk eer bu teori doru olsayd, bahedeki elma yere helezon izerek derdi; Newton aksine cisimlerin yere dmdz dtn gzlemlemiti. Sanki den cismin merkezi Dnya'nn merkezine doru ekiliyordu. te tam bu noktada Newton'un merak ettii ey uydu: Dnya, kendi merkezine doru kk bir tanecik boyutuna ge52 tirilirse ve ayn biimde elma da ekirdeine doru kk bir tanecik boyutuna getirilirse ne olacakt? Kk elma tanecii kk Dnya taneciine decek miydi? Bunun olmamas iin bir neden gremiyordu. Hemen ardndan kendisini o nl denklemine gtrecek dnce beliriverdi. Herkes Dnya'dan ok daha kk olduu iin elmann Dnyaya dmesi dncesine alknd. Ancak, her ikisi de boyutlar eit olacak biimde kltldnde, Dnya taneciinin hareketsiz durup, elma taneciinin deceine inanmay srdrmek akla uygun deildi. Her iki taneciin birbirlerine doru yaklaacan dnmek daha akla yakn ve daha adil grnyordu. Bir baka deyile, Dnya'nn ekimi olarak adlandrdmz ey, yalnzca Dnyaya zg bir ey deildi; ktleekimi btn taneciklerin karlkl olarak hissettii bir ekim kuvvetiydi. Bu yeni aklamalar, Newton'un ilk kez genliinde ortaya koyduu ktleekimi denklemini yok saymamakla birlikte bir para dzeltilmesinin gerekliliini gsteriyordu. lk denklem, Dnyann ekiminin tek yanl bir kuvvet olduu dncesiyle kaleme alnmt ve bu nedenle de denklemde sadece Dnyaya doru ekilen cismin ktlesi bulunmaktayd; ekimin karlkl bir kuvvet olduunun farkna varlmasyla, denklemde cisme doru ekilen Dnya'nn ktlesinin de bulunmas gerektii ortaya kmt. Bu nedenle Newton, cismin ktlesini gsteren m'nin yan sra Dnya'nn ktlesini temsil eden My\ de denkleme ekledi. Bylelikle, denklemin ekimin karlkl olduunu gsteren dzeltilmi halinde hem cisim hem de Dnyaya eit yer verilmiti: DNYA'NIN KTLEEKM KUVVET = sabit x M x m -=- d Szlerle ifade etmek gerekirse, Dnya ve kendisine ok yakn olan byk ktleli cisimler arasndaki ekim kuvveti ok 53 gl ve kar konulamaz nitelikteydi. Dnya ile ok uzaklardaki kk cisimler arasndaki ekim kuvveti ise olduka zayft. Ksacas, Dnya ve herhangi bir cisim birbirlerine doru, iddeti birbirlerinin merkezleri arasndaki uzakla, ktlelerine ve bir sabit sayya bal olan bir kuvvetle ekiliyordu. zleyen yllarda bu sabitin deeri, bilimsel deneylerle olduka hassas bir biimde belirlenecekti. Bu sabit, kendisinden ilk kez sz eden insann ansna "Newton'un ktleekimi sabiti" olarak adlandrlacak ve G harfi ile gsterilecekti. Bu nedenle denklemimiz son ekliyle biraz daha az yer kaplayacakt; DNYA'NIN KTLEEKM KUVVET = GxMxm-d2 Dnlebilecek en genel terimlerle Newton'un denklemi iki cisim arasndaki ktleekimi kuvvetini ifade ediyordu; m ve Ni harfleri Ay ile Jpiter'in ya da bir kuyrukluyldz ile Gne'in veya herhangi iki cismin ktlelerini temsil edebilirdi. Ktleekimi kuvveti Evren'in her yerinde btn taneciklerin karlkl olarak hissettii bir kuvvetti; ksacas Newton, ekim kuvvetinin her eyi bir arada tutan yapkan olduu sonucuna varmt. Aradan geen bunca yzyln sonunda, Aristoteles'in geni grl gkler teorisi Newton'un bu dar grl ekim teorisine yenik dmt. Bu yeni bak asna gre, Evren iki ayr leme ayrlmyordu; bir tr ilahi krallkla deil de, dnyevi bir ekim denklemiyle ynetilen yalnzca bir tane Evren vard.

Evren'de var olmu, var olan ve var olacak olan eylerin tm, Newton'un aklamalarna gre, her biri bir dierini ayn anda eken sonsuz saydaki tanecikten oluuyordu. Tm bu ekim mcadelesi Yunanllara bir kozmos (evren) olarak grnmse bunun tek nedeni, bu taneciklerin davrann aklayan temel denklemin kendisinin de kozmos (dzenli, gzel ve iyi) olmasyd. 1682 ylnda, sanki Newton'un bu nemli buluunu kutluyor-mucasma, Londra semalarnda bir kuyrukluyldz grnd. Kuyrukluyldz, belki Newton'un ona elik edecek bir ruh halinde olmamasndan, pek parlak deildi. Aradan bunca yl gemesine karn, bu zeki ve baarl doa felsefecisi Kraliyet Dernein'deki ac deneyiminin etkisinden kurtulmu deildi. Buluu onu heyecanlandrmt ama yine de eletirilmekten ekindi. Bu nedenle denklemini yaymlamamaya karar verdi. Birka yl sonra Newton, artk Kraliyet Derneinin sekreteri olan Hooke'tan bir mektup daha ald. Hooke, Newton'un ekim denklemini duymutu ve "uzakln karesi" teorisini ilk bulann kendisi olduu gereini Newton'un da kabul ettiinden emin olmak istiyordu; bunun kant olarak da ona yllar nce bu dncesini aklamak zere yollad mektubunu hatrlatyordu. Newton ok kzmt. Bir meslektana yollad mektuplarn birinde bunu iddetle protesto ederek unlar yazyordu: "Bu ie atlmam ona borlu deilim. O sadece benim dier almalarm brakp bu konular zerinde dnmemi salamtr.' Bu zorba adam yine kendisini sindirmeye alyordu. Ama bu kez ie yaramayacakt. Tpk bir zamanlar Grantham'da renciyken yapt gibi cevap verecekti: Bu zalimi bayltana kadar dvecekti. Daha sonraki yllarda, simya ve dinle ilgili almalarn bir tarafa brakp, imdiye kadar gizleyip gmd btn bulularn gn na karmaya balad. ocukken tuttuu notlar da dahil, tm yazlarn inceleyip, vard sonular dzeltti ve hesaplamalar da yeniden yapt. Newton btn bu almalarn altndan tek bana kalkmsa da, her aamada Edmund Halley adl gkbilimciden tevik grmt. Yllarca sren sonusuz abalarnn ardndan Halley, Newton'un ktleekimi denklemini duymaktan fazlasyla memnun olmutu; bu denklemden yararlanarak nihayet kuyrukluyldzlarn davranlarna bir anlam verebilmiti. Tarihi kaytlar yzlerce saat inceledikten sonra Halley, 1682 deki son kuyrukluyldzn aslnda 1607 ylnda Kepler in 55 grd kuyrukluyldzn ta kendisi olduu ve bu kuyrukluyldzn daha nce bakalarnca da pek ok kez grld sonucuna varmt. Halley, Newton'un denklemini kullanarak kuyrukluyldzn gezegen sistemimiz etrafnda yrngede olduunu, yaklak 70 ylda bir Dnya'nn yanndan getiini ve 1758 ylnda tekrar grneceini hesaplamt. Bu inanlmas g bir tahmindi, zira Kepler'den bu yana Gne merkezli Evren teorisine inanan gkbilimciler, kuyrukluyldzlarn dz izgiler zerinde hareket ettiini dnyorlard. Bir kez Dnyann yanndan getikten sonra asla tekrar grn-meyeceine inanyorlard. "Eer kuyrukluyldz tahmin ettiimiz gibi geri dnerse," diyordu gururla Halley, "gelecek kuaklar bunun ilk kez bir ingiliz tarafndan kefedildii gereini reddetmeyecektir." Halley'den ald maddi yardmlar ve Kraliyet Dernei'nin de manevi desteiyle Newton en sonunda, yaamnn neredeyse tamamnda uzak durduu dnyaya btn bildiklerini syledi. 1687'de hayatnn eserini cilt halinde Philosophiae Natu-ralis Principia Mathematica (Doa Felsefesinin Matematik lkeleri) adyla yaymlad. Matematik ve deneyle olan sk ilikisi nedeniyle ingiliz meslektalarn hayrete dren Newton'un bu byk yapt, doa felsefesini doa bilimine dntrmt; ancak yine de bir ey eksikti. Bu ksz ama zeki Woolsthorpe'lu, bayaptnda kla ilgili

dncelerine yer vermemeye karar vermiti; bu konuyla ilgili dncelerini kabaday Hooke'un lmne -ki 1704'e kadar beklemesi gerekecekti- kadar yaymlamayacak ve bylelikle de son sz syleme zevkini kendisine ayrm olacakt. Newton'un bilimsel devrimi, iki ayr lemli bir Evren fikrine itibar etmeyerek, bir bakma Platon'un iki bin yl nce balatt ayaklanmay bastrmt. Bir baka adan bakldnda ise, Platon'un "insanln, Tanr'nn ilerine burnunu sokma gibi yersiz korkularn bir yana brakmas"na ynelik arzusunun tam olarak gereklemesini de simgeliyordu. 56 Platon'un nceden tahmin edemedii ey, bilimin korkularmz brakmamza yardmc olurken, Tanrlarmz da brakmamza yardmc olacayd. Newton Dnya'nn ktleekimi kuvvetinin Ay'a ve onun da tesine uzandn gstermiti; aslnda Dnya dan ne kadar uzak olursa olsun Evren'de bu ekimin etkisinin hissedilmedii bir yer yoktu. Bu nedenle, Evren'de Tanr'nn oturabilecei bozulmam hibir yer yoktu. Ktleekiminin sonsuza eriebilme zelliiyle evren anlaymzda Tanr ya yer kalmamt. Bat tarihinde ilk kez gkler tmyle yamalanmt; Tanr'nn kusursuz varl bilimsel teorilerimizden kk drc bir biimde karlmt. Din ile bilim arasnda Platon un yapt tarihi nian imdi tam bir felaketle sonulanmt; gklerle ilgili aratrmalarmzn sonucunda bilim dinsiz olmu, din de bilim d hale gelmiti. Bu, gerekten de din ve bilimin yollarnn nemli lde ayrlmas demekti ve aralarndaki sorunlu evliliin nihai knn asl sorumlusu Newton olmakla birlikte, Newton'un srpriz bir su orta da vard. 1688 ylnda, Newton'un devrim niteliindeki yaynndan yalnzca aylar sonra, ingilizler, yeni krallarnn zamann doldurduuna karar vermilerdi. II. James, II. Charles'n yerine geceli yalnzca yl olmutu, ancak kat Katoliklii lkesini hemen bir baka i savan eiine getirmiti bile. Bir i savan patlak vermesini nlemek iin her mezhep ve inantan ngiliz politikaclar bir plan yapp, Hollandal Orange Prensi Willem ile ei II. Mary yi (II. James'in Protestan olan kz) gizlice lkeye soktular. imdi sra, Parlamento'nun II. James'in artk ngiltere'nin kral olmadn ilan etmesine gelmiti. Tahmin edilebilecei gibi, kral buna, lkeyi tpk kendinden nceki krallar gibi Tanrsal bir hakla ynettiini ngiltere'ye hatrlatarak yant verdi. ngiliz halkn ynetmek zere bizzat Tanr tarafndan atanmt ve herhangi bir laik kurumun kendi yetkisini geri almaya kalkmas kutsal deerlere kar byk bir saygszlkt. 57 Ancak Willem'in byk bir orduyla Londra'ya yrdn gren James hemen toparlanp lkeden kat. Bu olay Grkemli Devrim olarak adlandrlmt, nk o gnden sonra, tarihte ilk kez Parlamento ingiltere'nin kral ve kralielerini atamak konusunda tartmasz bir yetkiye sahip olacakt. Bu olayla birlikte, Bat dnyas Tanr yi evrenbilimden kard gibi hkmetinden de karmaya balamt. Hem politik hem de bilimsel adan dnyevi lemin etkisi, gksel lemin yzyllk yetkisini alt etmiti: ingiliz halkn veya Newton'un evrenini ynetmek iin Tanrya ve temsilcilerine artk gereksinim yoktu. Devlet kiliseden ayrld; bilim dini boad. Btn bu ayrlklar tarihi ve kalc ayrlklard. Bundan yzyl sonra bile modern Bat uygarl, bu boanan iftin ocuu olmasnn etkilerini tayacakt: Bu uygarln insanlar, Tanrsz bir bilimsel ve politik dnya ile bilimsiz bir din dnyasnda yaamlarn srdreceklerdi. Bunun, Woolsthorpe'tan bir elma ile bir Orange prensinden geriye kalan nemli bir miras olduu sylenebilir. Sondeyi 1960'h yllar ABD iin hibir eyin yolunda gitmiyormu gibi grnd yllard. Vietnam Sava patlak vermi, liderlere

suikastlar dzenlenmi ve sokaklarda iddet eylemleri ba gstermiti: Ktmserliin hkim olduu bir dnemdi. Bu nedenle, 1969 da, pek ok insann Ay'a gidebilme fikrini imknsz bulmas artc deildi. Bazlar teknik nedenlerden dolay kuku duyuyordu: Kendimizi yaklak drt yz bin kilometre uzaa nasl tayabilirdik? stelik bu da yetmiyormu gibi bir de Ay yzeyine ini yapp sa salim nasl geriye dnebilirdik? Dierleriyse dini nedenlerden dolay tereddt iindeydi. Bunlar, Dnya'nn ktleekimi kuvvetinin etkisinin gksel leme kadar uzanabileceini kabul ediyor, ancak dnyallarn bunu asla baaramayacaklarn -ayaklarnn kiriyle asla ne Ay'a ne de bir baka gkcismine basamayacaklarm- dnyorlard. 58 1 Bu phelere ramen Ulusal Havaclk ve Uzay Dairesi'nin (NASA) nderliinde ABD admlarn hzlandrd. NASA'nn ilk giriimleri, Sovyetlerin Dnya'nn ilk uydusunu frlatmasnn hemen ardndan 1957'de balamt ve imdi de Ay yzeyine ilk seferin planlanmasna ynelik almalar yaplyordu. Politik adan NASA, Bakan Kennedy'nin 1961'de yapt konumaya gre hareket ediyordu: "Bu lkenin, iinde bulunduumuz on yllk dnem bitmeden nce, Ay'a ayak basma amacna erimek iin elinden gelen her eyi yapmas gerektiine inanyorum." Amerika Birleik Devletleri bunu baarmas halinde Souk Sava ta byk bir zafer kazanacakt. Oysa bilimsel alardan NASA almalarn, bilinmeyeni kefetmeye ynelik o kar konulmaz insani drtyle yrtyordu. Evet, uzay dairesi Sovyetlere kar bir yar iindeydi, ancak tarihin ilk bilimkurgu almas olan Somnium (D) adl kitabnda ilk kez gkbilimci Johannes Kepler'in dile getirdii igdsel arzuyu da yerine getirmeye alyordu. Yazarnn lmnn ardndan 1634te baslan Somnium adl kitapta, byc olan annesinin birdenbire ortaya kard iyi yrekli bir cinden ald doast yardmlarla Ay'a giden bir ocuun yks anlatlmaktayd. Bu inanmas ok g hikye yine de dier yazarlara Ay'a gitme hayali alayacak kadar ya-ayabilmiti. Bu yazarlar arasnda en dikkat ekeni Jules Verne adndaki bir Fransz'd. 1865te, Ay'a Yolculuk adl romannda Jules Verne, en ince ayrntlarna kadar Ay'a yolculuu tasvir ediyordu. nl yazara gre adam, bu uzun yolculuu, Florida'nn Tampa kentinde bulunan yaklak 274 metre uzunluunda, dkme demirden bir toptan atlan dev bir alminyum merminin iinde yapmlard. Aradan bir yzyl getikten sonra NASA, Florida'da bulunan Tampa'nn yz altm kilometre dousundaki Cape Canave-ral'da, bir frlatma rampasndan atelenecek dev bir titanyum mermiye benzeyen uzay aracnn iinde astronotu Ay'a gndermenin planlarn yapyordu. Astronotlar bir toptan atlmaya59 caklard, ama yaklak 110 metre yksekliindeki sv yaktl bir fze olan Satrn V roketiyle ge ykseleceklerdi. Bu yolculua bir hazrlk olarak NASA, aralarnda Neil Armstrong'un da bulunduu bir grup astronotu, Ay'a yakndan bakmalar iin Arizona Flagstaff taki Lowell Gzlemevi'ne gndermiti. Aslnda astronotlar ABD'nin ok saydaki gzlemevlerinden herhangi birisine de gnderilebilirlerdi, ancak NA-SA'nn bu gzlemevini semesinin zel bir anlam vard. Bu gzlemevi, varlkl ve tuhaf bir insan olan Percival Lowell tarafndan Mars'ta yaam olup olmadn aratrmak iin 1894 ylnda kurulmutu. Hibir zaman "kk yeil yaratklar" gz-lemleyememi olmakla beraber, kurmu olduu bu gzlemevi, Gne sistemi incelemelerinde lkenin en saygn gzlemevlerinden biri haline gelmiti. Lowell gzlemevinin ilk ald gnlerde insanlar Gne sisteminde (Dnya da dahil) yedi gezegen bulunduuna inanyorlard. Kopernik

dneminde bilinen be gezegenin dnda, daha sonraki yllarda gkbilimciler iki gezegen daha (Urans ve Neptn) kefetmiti. Daha sonra gkbilimciler, Urans'n yrngesinin Keplerya-salarnda ngrld gibi tam bir oval ekle sahip olmadn fark ettiler. Bu durum, Lowell da dahil pek ok gkbilimciyi, yrngedeki bu sapmalarn henz kefedilmemi yakndaki bir gezegenin ekiminden kaynaklanabileceini dnmeye yneltti. Elinde sadece Newton'un ktleekimi denklemi ile yeni teles-kobu olan Lowell, var olduu dnlen bu gezegenin olas konumunu tahmin etmiti. Her ne kadar Lowell bunu grecek kadar yaamamsa da, asistan Clyde Tombaugh, 1930 ylnda gezegeni Lowell'in tahmin ettii yerden sadece alt derece kadar tede gzlemlemeyi baarmt. Gkbilimciler bu yeni gezegene Plton adm verdiler. 1969'da ise, Newton'un denklemi, astronotlarn Ay'a gnderilmesinde yine ayn derecede nemli bir rol oynamaya hazrlanyordu. Aslnda NASA grevinde baarl olursa, bu yalnzca 60 Newton'un bize yolumuzu bulmamz iin verdii matematiksel destek sayesinde olacakt. Yaptklar uzun almalarn sonucunda gkbilimciler Newton'un denklemini kullanarak Ay'n yrngesini o kadar hassas bir biimde hesaplamlard ki, NASA mhendisleri artk hedefleri olan Ay'n herhangi bir anda tam olarak nerede bulunacan kesin olarak bilebiliyorlard. Dahas, Ay'a doru gidildike Dnya'nn ekiminin hangi oranda azalacan hesaplayan NASA, bu i iin gereken roketin bykln bile belir-leyebilmiti -roketin uzunluunun zgrlk Antnn iki kat kadar olmas gerektii ortaya kmt! Ayrca rokete yzde belik fazladan bir iti salamak iin NASA, frlatma yeri olarak Cape Canaveral' semiti. Buras ekvatora yakn oluu yznden, lkenin Dnyann kendi etrafndaki dnnn en ok hissedildii blgesiydi; yani ekvator, Dnya'nn eksenine en uzak blge olduundan burada cisimler en byk merkezka kuvvetiyle hareket ediyordu. Bu nedenle, Cape Canaveral'dan frlatlan bir roket, sanki hzla dnen bir atlkarncann kenarndan frlyormu gibi oluyordu. Dnya'nn salad bu itme gcnden tam olarak yararlanmak amacyla NASA, roketlerini genellikle Dnya'nn dnd yn olan douya doru frlatmay tercih ediyordu. Bunu gvenli bir biimde gerekletirebiliyordu, nk Cape Cana-veral'n hemen dousunda sadece Atlantik Okyanusu ve az nfuslu birka ada bulunuyordu. Bakan Kennedy nin konumasn dinlediklerinde mhendisler bunun sadece bir roketi Ay'a doru hedefleyip frlatmak kadar basit olmadn anlamlard. Bu nedenle NASA, Ay'a gidi iin en iyi rotay hesaplamak zere 1969 ylnda Houston, Tek-sas'taki Grev Kontrol Merkezi'nde Grev Planlama ve Analiz Dairesi'ni kurdu. Bu dairede bin kadar bilim adam ve mhendis grev yapyordu. Grevleri gerekten de zordu, nk bu yalnzca iki cisme deil, cisme de -Dnya, Ay ve uzay gemisi- ayn anda New61 ton denkleminin uygulanmasn gerektiren karmak bir iti. Bilim adamlarnn -cisimli problem olarak adlandrdklar problem ite buydu: Uzay arac hzla yol alrken, Dnya ile Ay'dan olan uzakl da srekli olarak deiecekti; sonu olarak uzay arac ile Ay ve Dnya arasndaki ekim kuvvetleri de buna bal olarak srekli deiecekti. Btn bunlarn dikkate alnmas ve birbirini eken bu cismin net etkisinin tahmin edilerek, tam olarak hesaplanmas imknsz bir ilemdi. Newton'un denkleminin bu -cisimli probleme uygulanmasyla yaplabilecek en iyi ey, problemin sonucunun yaklak olarak bulunmasyd ve bu da ancak bilgisayarlar yardmyla yaplabilmiti. NASA, Grev Planlama ve Analiz Dairesi mhendislerine yapacaklar iin karmaklna uygun, modern teknoloji rn IBM bilgisayarlar vermiti. Mhendisler, Grev Kontrol Merkezi binasnn birinci katn tamamen doldurmu; birka yl gnn 24 saati, haftann 7 gn ve

yln 52 haftas alm ve NA-SA'nn ilk Ay'a ini denemesinin hemen ncesinde oraya ulamann en gvenli ve en ucuz yolunu hesaplamlard. Astronotlar Ay'a, sekiz rakamna benzeyen bir rota zerinde gidip dneceklerdi; bir baka rotann ya daha tehlikeli olaca ya da daha fazla roket yakt gerektirecei anlalmt. Dahas, sekize benzer bu tr dzgn ve basit bir rotay takip eden astronotlar, son andaki bir aksilik nedeniyle initen vazgeme gibi bir durumla karlasalar bile, Ay'n etrafnda dolanp Dnyaya sa salim dnebileceklerdi. Bu tr bir acil durum karsnda, Newton'un denklemi dn iin yakta ihtiya olmayacan, nk Ay'n ekim kuvvetinin uzay aracn Ay etrafnda dolandrp, onu bir sapan gibi, sekiz eklindeki yrngenin dn bacana otomatik olarak frlatacan ngryordu. 16 Temmuz sabah NASA mhendisleri, olaya kukuyla bakanlarn yanldklarn gstermek iin gerekli olduunu dndkleri her eyi tamamlamlard. Yaptklar hesaplamalarn tmne gveniyorlard; yine de o nemli an geldiinde, astro62 not arkalarnda alevler ve byk bir duman brakarak ge doru ykselirken heyecandan nefeslerini tutmulard. Dev roket, trmz ortaya ktndan bu yana bizi bu Dnyaya tutsak eden yenilmesi g yerekimi kuvvetine kar mcadele vererek yava yava ykseliyordu. Roket ardnda dumanlarla g inleterek yoluna devam ederken bir mermi gibi dnmeye balamt; uzun yllar nce bilim adamlar, hzla hareket eden bir cisme bir de kendi ekseninde dnme hareketi verilirse bunun, cismin rotasndan kmasna engel olduunu (dnen bir topacn dik durmasnn nedeni de buydu) fark etmilerdi. Neil Armstrong, Buzz Aldrin ve Michael Collins adndaki astronot nce saatte 40.000 kilometrelik bir hzla Ay'a doru yol ald, ki bu hz Dnyadan tam olarak kurtulmak iin gereken balang hzyd. Gnlerce tpk bir yokuu kar gibi Dn-ya'nn ekimine kar mcadele verdiler. Ancak yolun te ikisine, yani Dnyadan 305.000 kilometre uzaa vardklarnda uzay arac sanki bir yokutan aa iniyormuasma hzlanmaya balamt: Astronotlar Ay'n ekim kuvvetinin Dnya'nm ekim kuvvetinden daha byk olduu bir noktaya ulamlard. 20 Temmuz gn, Houston saatiyle 15:18de, 600 milyonu akn insan Ay aracnn Ay'n kayalarla dolu Sessizlik Denizine ar ar iniini izlerken, NASA mhendisleri de derin bir soluk almlard: Somnium (D) gerek olmutu. Ksa bir sre sonra Dnya, Neil Armstrong'un Ay'a ilk admn atn izliyordu. Ayn NASA mhendisleri bu kez sevin lklar atyordu; Armstrong'un azndan u szckler dklyordu: "Bir insan iin kk bir adm, insanlk iin dev bir srama." Yayor olsayd, hi kukusuz Newton da denkleminden bylesine gsterili bir biimde yararlanan bilim adamlaryla birlikte sevin lklar atyor olacakt. Bu, tarihi bir denklemin mmkn kld tarihi bir and. Dahas bu, uzun zamandr hasretini ektii aile sevgisini yaamnn son yllarnda kefeden Woolsthorpe'lu ksz ocua lmnden sonra verilmi, hak ettii bir eref payesiydi. Evren63 sel ktleekimi denklemini kefetmesinin ardndan Newton, Kraliyet Dernei'nin bakanlna seildi, Parlamento yeliine atand ve ngiltere'nin son gksel hkmdar olan II. James'in kz Kralie Anne in elinden valyelik unvan ald. O dnemde Sir Isaac Newton, aristokrasiyle yatp kalkyor ve Londra'daki lks dairesinde yksek sosyeteden konuklar arlyordu. Hi evlenmemiti. Catherine Barton adndaki yeeni ev sahibelii grevini stlenmiti. Catherine'in gzellii ve zeks byk Fransz dnr ve yazar Francois Marie Voltaire'i bile bylemiti. Birka istisna dnda btn dnya Newton'un ailesi olmutu. Robert Hooke'u gmdkten sonra Newton, sonsuz kkler hesabn kendisinin

kefettiini iddia eden Gottfried Wilhelm Leibniz adl Alman matematikiyle acmasz bir atmaya giriti. O dnemde Newton, en nl denklemi ve onun insan artan sonular zerinde iyice dnm ve u itirafta bulunmutu: "Gksel olgular ktleekimi kuvvetiyle akladk, ancak bu kuvvetin nedenini belirlemedik." En sonunda, btn bunlarn sorumlusunun Tanr olduu konusunda srar ediyor ve unlar sylyordu: "Gne, gezegenler ve kuyrukluyldzlardan oluan bu en gzel sistem, ancak zeki ve gl bir varln bilgisi ve hkimiyetiyle ileyiini srdrebilir." Newton, Aristoteles'in Tanry Dnya'dan ayr bir gksel lemle snrlandran dncesinde hatal olduu sonucuna varmt. Aristoteles'in bu dncesi, Newton'un gen adalarnn, bu mkemmel gksel lemin ktleekimiyle bozulmas nedeniyle Tanr'nn Evren'den dlandn dnmeleri kadar hatalyd. Tam tersine Yaratan, kk bir elma ve Dnya da dahil, yaratm olduu her eyde daima var olmutu, vard ve var olacakt. Gittike yalanan nl doa felsefecisi heyecanla unlar sylyordu: "O lmsz ve sonsuzdur; her eye gc yeter ve her eyi bilir. Ebedi ve ezelidir. Varl sonsuzdan sonsuza uzanr." Newton, 20 Mart 1727 tarihinde sabahn erken saatlerinde ld ve I. William'dan sonra gelen neredeyse tm hkmdarlarn ta giydii ve yalnzca ok ok nl kiilerin defnedildii Westminster Manastn'na gmld. Tabutunu soylular tamt: dk, iki kont ve Lordlar Kamaras Bakan tabutu tayanlar arasndayd. Bu denli byk bir sayg gsterilen ilk bilim adam olma ayrcalna erimiti. Ancak yine de bununla vnecek kadar yaam olsayd, kesinlikle vnmezdi. Newton, dnyann kendisine gsterdii byk sevgi ve sayg sayesinde, dnyadaki tm kabadaylarn layk olduklar yere konduunu grmekten memnun olarak hayata gzlerini yummutu. Bu sevgi ve sayg onun alakgnll biri olmasn salamt. Bir keresinde, "Daha uza grebilmisem bu, devlerin omuzlar zerinde durmam sayesindedir." demiti. Ne mutlu bize ki, Newton bizi de yanna almt. Kefettii o harikulade denklemiyle bizi kendi omuzlarna karmt ve 1969da Neil Armstrong gksel lemde dolarken grdklerimiz ve hissettiklerimiz karsnda hayretler iinde kalmtk. Sonu kayg verici olsa da bu, grkemli ve Tanrsal bir tecrbeydi. Gkleri fethetmitik, ancak Evren'in engin boluuna dorudan tank olduumuzda, kendimizi insanlk tarihinde o gne dein hi grlmemi bir aresizlik ve yalnzlk iinde bulmutuk. 65 P + p x i v2 = SABT Kayadan Daha Karmak, nsan Yaamndan Daha Basit Daniel Bernoulli ve Hidrodinamik Basn Yasas Kader, en geni hayal gcne sahip romancdan daha fazla kaynaa sahiptir. Frank Frankfort Moore Posta gvercini evlerin zerinde uarken, otuz drt yandaki Daniel Bernoulli durup izledi. Umak harika olmal, diye dnd: Bir ku bir yerden bir yere ne kadar da hzl gidebiliyordu. Ksa bir sre nce atl arabayla Rusya'dan evine dnerken yapt yolculuk tam tamna iki ay srmt. Eilip gelen mektuplar toplamaya balad. Paris'ten gelen mektubu fark edince Bernoulli'nin kalp atlar hzland; hi kukusuz bu, yarma sonularn bildiren mektup olmalyd. Ote yandan, tuhaf olan mektubun hem kendisine hem de babas Johann 'a yazlm olmasyd. Her ikisi de yarmaya girmi, ama farkl almalar sunmulard. Fransz Bilimler Akademisi her yl zlmek zere ortaya nemli bir bilimsel problem atard. Bu yarma trnn tek r67 nei olmamakla birlikte -pek ok Avrupa lkesindeki bilimsel kurulular da ayn eyi yapyordu- dnyadaki en eski ve en saygn yarmalardan biriydi. Bu yarmaya, akademinin kral XIV. Louis

tarafndan 1666'da kurulmasyla birlikte, 68 yl boyunca, mhendisler, matematikiler ve halktan kimseler birincilikle gelen para ve saygnl elde etmek iin katlmlard. O gne kadar gen Bernoulli yarmaya toplam drt kez katlm ve bir kez de kazanmt. Matematie doutan yatknd, ama zellikle akkanlarla ilgili problemlerle uramaktan zevk alyordu. Bilimsel adan bakldnda, akkanlar sadece btn svlar iermekle kalmyor, ayn zamanda gazlar ve tam olarak kat saylamayacak dier yumuak maddeleri de kapsyordu. nsan uratracak kadar karmak, ancak incelendiinde anlalabilecek kadar da basit olan akkanlar Bernoulli'nin iindeki matematikiyi ok etkilemiti. Dahas, akkanlar gnlk yaamla o kadar i ieydiler ki davranlarn incelemek yararl ve uygun bir aba olacakt ve bunu yapmann da artk zaman gelmi grnyordu. 17. yzylda Isaac Newton katlarn davranlarn baaryla aklamt. 19. yzylda ise bilim adamlar insanlarn davranlarn dzenleyen psikoloji, evrim ve genetik yasalarn kefedeceklerdi. Bu iki yzyl arasnda ise Bernoulli'nin yzyl, bir kaya ile insan arasnda bir yerlerde duran akkanlarn yzyl yer alyordu. Bernoulli her zaman, akkanlarn hareketini belirleyen yasalar kefeden ilk kii olarak, kendi dneminin Newton'u olmay hayal etmiti. te, yllarca Fransz Bilimler Akademisi'nin akkanlarla ilgili bir problemi ieren yarmas olduunda katlmay ama edinmesinin nedeni buydu. Bu, altrma yapmak ve yandan beklenmeyecek yeteneklerini ortaya koyup gstermek iin ei bulunmaz bir frsatt. Zarf yrtp aarken derin bir soluk ald: Rusya Bilimler Akademisi'nde geirdii sekiz yln ardndan Basel'e henz dnm68 t. almas bu yln birincisi ilan edilmise, bu onun iin ok gzel bir hogeldin hediyesi olacakt. Bernoulli mektubu zarfn iinden karp okudu. Tahmin ettii gibi mektup bu ylki yarmann sonularn bildiriyordu, ancak grd ey zerine Bernoulli'nin az ak kald. Gen adam, o gn tm leden sonrasn babasnn eve gelmesini drt gzle bekleyerek geirdi. nl Profesr Johann Bernoulli'nin alrken kendisini rahatsz etme cesaretini gsterenlere genellikle ok kzdn bilen Bernoulli, onu niversitede rahatsz etmemeye karar vermiti. O akam babas eve geldiinde gen Bernoulli onu mektupla karlad ve iinde ne yazdna dair tek bir kelime bile sylemedi. Aksi grnl profesr alayc bir ifadeyle mektubu ald ve Akademi nin bu ylki birincilik dln hem babaya hem de oluna vermeyi kararlatrdn kendi gzleriyle okudu. Heyecann daha fazla tutamayan gen Bernoulli, babasyla sevin iinde hemen kucaklamay istiyordu; ancak byle olmad. Birka saniye iinde gen Bernoulli yolunda gitmeyen bir eyler olduunu sezinledi. Babasnn tepkisi sevin lklar atmak yerine kederli bir sessizlik olmutu. Daha da kts, babas mektubu okuyup, bitirdikten sonra elinde buruturmu ve korkun ithamlarn seline kaplarak fkeyle Bernoui'ye bakmt. Bernoulli nce aknlktan ylece donup kald. Ancak daha sonra, olaylarn neden byle kt bir hale dntn anlamaya balad. Yllar nce, olunu matematikle tantran ve ona dl kazanan almalarnn ardnda yatan temel dnce ve yntemlerin pek ounu reten baba Bernoulli, imdi olunun kendisiyle denk tutulmasna kzmt. Usta ile ra birbirinden ayrmad iin Akademiyi knyor ve kendisine hak ettii saygy gstermedii iin de olunu kmsyordu. Babasnn kzgnl arttka Bernoulli de fkelenmeye balad. Evden uzak kald sekiz yl boyunca babasnn kendisine 69

retmi olduu dnce ve yntemleri uygulayp olgunlatrmakla kalmam, bunlar kimsenin yardm olmakszn kendi bana gelitirmeyi de baarmt. Bu, babasndan tarm makinelerinin nasl kullanlacan renip sonra da kendi bana kendi tarlasn srp ekmesi gibiydi. imdi ise, dorusu, kendi emek ve becerisinin semeresini topluyordu. Dahas, gen adam kendi almasnn babasnm-kinden daha iyi olduunu kstaha haykrmaya balamt. Gece olup ehre sessizlik hkim olmaya baladnda, Berno-ullilerin evinden gelen tatsz sesler gittike ykseliyordu, ilerinde eskiden beri saklayageldikleri skntlarn da vurma frsatm yakalayan iki adam birbirine barp duruyordu. zc kavgalar dorua ulatnda, Akademi dl ile ilgili olarak kan tartma yerini oktan saygsz evlat ve kskan baba sulamalarna brakmt. Sonunda baba Bernoulli, bylesine kt ahlakl birisiyle yaayamayacan haykrarak, nankr olundan evi terk etmesini istedi. Gittike artan gerilimin ortasnda gen Bernoulli, olayn bu noktaya gelmesinden endie etmiti ve evden kovulduunu iitince babasna syledii eylerin oundan pimanlk duydu. Gen Bernoulli sekin matematikilerin yetitii bir aileden gelmi olmaktan her zaman gurur duymutu. Yaayan en nl matematiki olduu iddia edilen bir adamn olu ve benzer bir ne sahip bir baka matematikinin de yeeniydi. Aslnda Ber-noulliler son elli yldr matematie hkmediyordu. Bu, daha nce benzeri hi grlmemi ve belki de bir daha hi grlmeyecek bir slaleydi. Bernoulli, bu eski ve byk soyaacyla arasndaki ban birdenbire kesilmesinden zgnd; kklerinden belki de sonsuza dek koparlmaktan korkuyordu. Yine de, uzun zamandr takdir ettii imdi ise gvenmedii bir adamla ayn at altnda kalamayacak ya da ondan zr dileyemeyecek kadar fkeliydi. Eyalarn toplamas bir saatten az bir zamann almt. Kapdan karken durup arkasna bakt. Burada domutu ve bu 70 evi zleyecekti... ve dorusunu sylemek gerekirse, akkanlara ilikin en son teorilerle ilgili olarak babasyla yapt ateli konumalar da zleyecekti. nsanlarla uramaktansa akkanlarla uramak Bernoul-li'ye hi bu kadar ekici gelmemiti. Akkanlarn nasl davranacann nceden bilinebilecei konusunda en azndan bir umut vard. nsanlarn davranlarna ise akl erdirmek olas grnmyordu; rnein, diye dnyordu Bernoulli omuz silkerek, o gn babasyla arasnda geen olaylar nceden kim tahmin edebilirdi ki? Gen adam souk sonbahar karanlna doru adm atarken geceyi nerede geireceini bilmiyordu. Ne yazk ki bu, Bernoulli iin kaderindeki srekli ve trajik dn sadece balangcyd; ama yine de btnyle bir ykmla sonulanmayacakt. Zaman geldiinde gen matematiki uuun gizemini zecek sihirli bir denkleme ulaacakt. Bunun sonucunda bilimsel hreti hzla ykselecek ... ve ayn biimde insanolunun akl, bedeni, ve ruhu da ykselecekti. Veni Kendilerinden hemen nceki ortaa filozoflarnn tersine, Rnesans filozoflar etraflarnda grdkleri veya iittikleri anlalmas g olgular karsnda doast aklamalara bavurmuyorlard. Bunun yerine, doada var olan her gizem iin dnyevi bir aklamann var olduu biimindeki eski Yunan dncesini yava yava yeniden benimsiyorlard. Gerekten de Rnesans bilginleri, doann mantkl kurallarn kullanarak gelecei nceden bilebileceklerini syleyecek kadar ileri gittiler. rnein 16. yzyl gkbilimcileri gkcisimlerinin uyduu bilimsel yasalar bilirlerse, bir gezegenin yrngesini kolayca tahmin edebileceklerini iddia ediyorlard. Astrologlar da bir insann kaderini nceden tahmin edebilecek kabiliyette olduklarn iddia ediyorlard, ancak bunlarn mistik

yntemleri -gvenilir gkbilimsel gzlemlere dayansa n da- bilim evrelerinde kukuyla karlanyordu. Bilginler, insan doasnn gerek bilimsel yasalarn kefederek gnn birinde insan davranlarn nceden tahmin edebileceklerini ileri sryorlard. Ancak 17. yzyla girildiinde bilim, cesaret isteyen bu hedefini gerekletirmek konusunda hem umut verici hem de umutsuzlua drc nedenlerle karlat. Bir yandan, Isaac Newton'un nesnelerin davranlarna ilikin hayranlk uyandran bulularn yaymlad 1687 ylnda, canllarn davranlaryla ilgili benzeri bulularn da ksa srede yaplacana kesin gzyle baklyordu. te yandan Avrupa'nn nde gelen ailelerinden biri olan Bernoullilerin renkli hikyesi bilimin bu byk tutkusu iin iyiye iaret deildi. Gerekten de Bernoulliler, insanlarn davranlarnn belirli baz yollardan nceden tahmin edilebilir olmasna karn, kaderlerinin tamamnn bilimsel olarak tahmin edilebileceini ummann tam bir lgnlk olduunu kantlyor gibiydi. Bernoullilerin srad ve kavgal-grltl ykleri byk Jakob'un svire'nin Basel kentine kat 1622 ylnda balamt. Jakob Belika'da domutu ve Katolik ounluun acmasz zulm altnda yaayan banaz bir Fransz Protestanyd. Basel kenti dini hogrsyle tm dnyaca nlenmiti; yle ki Fransz Protestanlarmn ruhani lideri John Calvin de 16. yzyln frtnal dinsel devriminin ardndan anayurdu olan Fransa'dan Basel'e g etmiti. Kendinden nceki Martin Lut-her gibi Calvin de, Tanrnn yazd kadere ve hepimizin nceden belirlenmi rolmz oynadmza inanyordu. Bu nedenle, Jakob Bernoulli'ye gre Basel'de zenginlemesi, kez evlenmesi ve yalnzca tek ocuk sahibi olmas kendi kaderiydi. Yaamnn sonuna doru saygdeer yal adam daha fazla evlada sahip olmamaktan pimanlk duymutu. Ancak endielenmesi gereksizdi; tek olu Nikolaus, yetenekli olduu kadar frtnal da olan olaand bir hanedanln babas olacakt. 72 Evlendikten sonra Nikolaus ve karsnn tam bir dzine ocuu olacakt ve bunlarn yalnzca drd ergenlik dnemine kadar yaayabilecekti. Bu drt ocuktan ikisi -1654'te doan Jakob ile 1667'de doan Johann- babalar balangta tahmin etmemise de dnya apnda birer matematiki olacakt. ocuklar daha kkken baba Nikolaus, Jakob'un derin dncelere dalna bakarak, bir dinbilimci olacan ve Jo-hann'n da tutumlu ve kanaatkar yapsna bakarak bir tccar olacan dnyordu. Sonuta bu dncelerinin de etkisiyle, inanl bir Fransz Protestan olan baba Nikolaus, oullarndan yaamlarnda nceden belirlenmi olan rollerini oynamaya hazrlanmalarn istedi. Babasna itaat ediyormu gibi yapan Jakob, Basel niversi-tesi'nde felsefe alannda bir yksek lisans diplomas ve dinbili-mi alannda da bir lisans diplomas almak iin harekete gemiti. Ancak gizliden gizliye de gerek ak fizik ve matematik alanndaki almalarn srdryordu. Gnlnde, "Babamn isteinin tersine, yldzlar inceliyorum." diye itiraf ediyordu. Jakob'dan on ya daha gen olan Johann ise itaatli davranyordu. Johann ailenin kr getiren baharat ve ila dkknnda raklk yapmay kabul etmiti, ancak sonuta bu ii o kadar kt yapt ki, bu durumdan artk bkan babas balangtaki nsezisinden vazgemek zorunda kald. Tanr'nn plan Nikolaus'a imdi daha da ak grnyordu: Btn bunlar Johann'in doktor olaca anlamna geliyordu. Doktorluk da aile iiyle ilgili bir meslekti ve gzel bir yaam salayacakt. Babasn dinleyen on alt yandaki Johann, Basel niversi-tesi'ne girdi ve doktorluk diplomasn ald. Ancak bu sre iinde aabeyi Jakob ile saylarn dilini renmek iin gizlice ibirlii yapmt. Gen Johann gnlne "imdi artk, zel bir zevk duyduum matematie dndm." diye yazmt.

Johann'n matematie bu gizli dn, tesadfen Alman matematiki Gottfried Wilhelm Leibniz'in sonsuz kkler hesab73 n kefettiini ilan eden, dnm noktas niteliindeki yazsn yaymlad dneme rastlyordu. Bu, ngiliz Isaac Newton tarafndan da -henz yaymlanmam olsa da- bamsz olarak gelitirilen devrim niteliinde yeni bir tr matematikti. Leibniz'in 1684'te baslan makalesi, dnyadaki ok az insan tarafndan tam olarak anlalabildiinden, ierdii nemli sonular hemen ortaya kmamt. Leibniz kibirli bir yapya sahipti ve dier insanlardan ok daha akll biri olduunu gstermek iin de, buluunu anlalabilir bir biimde aklamaya pek fazla aba gstermemiti. Bernoulli kardeler de, azimli uralarna ramen, Leibniz'in makalesinden pek bir ey anlayamamlard. Hatta byk matematikiye bir mektup yazp bu konuda kendisinden yardm istemi ama herhangi bir yant alamamlard. Jakob'un bir gn, sanki bir mucize olmu gibi, her eyi birdenbire anlamaya balad gne kadar, cesaretlerini yitirme-milerdi. Daha sonra Jakob, Leibniz'in byk baarsnn anlalmas zor ayrntlarn Johann ile birlikte kefetti. Jakob, her eyin "sonsuz kk" diye adlandrlan ve herhangi bir karmakl olmayacak kadar sonsuz derecede kk bir zerreye bal olduunu sylyordu: Bu, Vermeer'in rengrenk bayaptlarndan birinin zerinde dnlebilecek en kk boya noktasndan bile daha kkt. Dnrlerin yllardr istedikleri kristal kre ite buydu. Karmak ilemleri sonsuz derecede kk ve basit paralara ayran Leibniz'in hesab, bilime tahmin edilemeyeni -hatta belki de insan davranlarn da- tahmin etmek iin bir yntem sunuyordu. Leibniz'e gre, sonsuz kkler hesabn kullanarak, tahmin edilmesi imknsz gibi grnen, bir piyango talihlisinin belirlenmesi ilemi (ister zar atma, ister kura ekme yoluyla olsun) her biri kolayca tahmin edilebilir bir dizi sonsuz derecede basit olaya matematiksel olarak blnebiliyordu. Sonuta, bu sonsuz kk olaylarn neticeleri toplanarak, ana olayn tamamnn sonucunun tahmin edilmesi mmknd. 74 Leibniz'in yeni matematii, Bernoulli kardelerin ald Kal-vnist eitim iin ok cazipti, nk bu onlarn kadere olan inanlarn dorular grnyordu. Eer Tanr insanlarn geleceklerinin ne olacan nceden biliyorsa, bu durumda sonsuz kkler hesab Tanr'nm akln okumak iin kullanabilecekleri bir yntemdi. yl boyunca, Jakob ve Johann, bu yeni ve harikulade matematii daha iyi kavrayabilmek iin heyecanla ve gizlice almaya devam ettiler. Daha sonra, Leibniz'den gelen gecikmi cevap mektubu onlar iin srpriz oldu. Eskiden gen bir dinbilim-ci ve tccar olan Jakob hemen Leibniz'e bir mektup yazarak ona, kaydettikleri gelimeleri heyecanla aktard. O gnden itibaren, sonsuz kkler hesabn kefedenlerden biriyle dzenli olarak yazmann ok zel ayrcaln yaadlar. Babalarnn yalanlarn rendii gn ise, onlar iin hi de gzel bir gn deildi: Nikolaus Bernoulli onlardan hemen iyi cretli iler bulmalarn istedi. Artk ne tr i bulacaklar umurunda deildi, ama bundan byle para getirmeyen matematik gibi bir urala ilgilensinler diye onlar paraca desteklemeyi de kesinlikle dnmyordu. Bundan ksa bir sre sonra, babasnn iddetle kar kmasna ramen Jakob, Basel Universitesi'nde matematik retmeni olarak ie balad; ilerleyen yllarda burada sonsuz kkler hesabn kimyadan gkbilimine, mhendislikten ekonomiye kadar bilimin her alanndaki karmak problemleri zmek iin kullanmadaki baarsyla n kazand. Yine de kendini yava ve sistemli dnen biri olarak gryordu tpk Aisopos'un nl fab-lmdaki kaplumbaa gibi. Oysa kk kardei Johann, hem zeki hem de abuk renen bir matematik dehas olarak ykdeki tavan andryordu. 1691 ylnda Johann, aralarnda Fransa'nn saylar konusundaki en yetenekli adam

olan Marki Guillaume de I'Hospital'in de bulunduu Fransz matematikilere sonsuz kkler hesab konusunda zel ders vermek iin Paris'e kadar gitmiti. 75 Marki: "300 pound karlnda bana istediim konuda almak zere birka saatinizi ayrn ve kimseye deil sadece bana, yaptnz keifleri anlatn." diyerek Johann'a neride bulunmutu. Bu son istek Johann' kayglandrm, ancak yine de kabul etmiti: Paray istiyordu ve ayrca Marki de saygdeer bir insan izlenimi veriyordu. Fransa'da bulunduu sre iinde Johann, sonsuz kkler hesabn ilk kefedenin Alman Leibniz deil, ingiliz Isaac Newton olduuna dair gittike artan sulamalara kar en etkili ve en iddetli savunmay yapan kii oldu ve bu yeni matematiin adeta havarisi haline geldi. Sonunda hararetli gen Johann veryansn etmeye balad, zira Newton, sonsuz kkler hesab konusunda kendi makalesini Leibniz'den yl sonra 1687de yaymlamt. Sonralar, pek alakgnll biri olhayan Johann bu olay u szlerle anmsatacakt: "ingilizler, sonsuz kkler hesabn ilk kefetmenin erefini elde etmek iin Leibniz'e kar sava ilan etmiti. Ben de tpk nl Horatius Cocles gibi ngiliz ordusunu tek bama kprde sktrmtm." atma yllarca srecekti, ama bu ekimenin kendini hemen gsteren etkisi Jo-hann'n kariyerinde ykselmesi olmutu, nk herkes adn Leibniz'in adyla birlikte anmaya balamt. Jakob ise Basel'de herkese kk kardei Johann'n akl hocasnn kendisi olduunu hatrlatarak, onun yurtdnda gittike artan hretinden sevin duyduunu sylyordu. Gerekte ise Johann'n Leibniz ile olan dostluunu ok kskanyordu ve etrafa caka satan kk kardeinin kendisinden daha iyi bir matematiki olmaya balamasndan endie duyuyordu. 1695 ylnda, zgrce gezip dolaan Johann, eve daha yakn olmak amacyla, Basel Universitesi'ne profesrlk iin bavurdu. Normal koullarda, harika ocuk olarak grlen Johann bu amacna ulard; ancak Jakob gizlice niversitenin senato yeleriyle olan arkadaln kullanarak, Johann'n bavurusunun geri evrilmesini salad. 76 Johann aabeyinin ihanetini rendiinde, kalbi krld ve ok fkelendi. Ancak Hollanda'nn yaayan en byk bilim a-dam Christiaan Huygens'ten Groningen niversitesi Matematik Blm bakanl iin teklif gelmesiyle intikamn ksa sre iinde en iyi ekilde alm oldu. O gnden sonra Bernoulli kardeler arasndaki iliki hzla bozuldu; birbirlerinin matematikteki ustalklarn, nce aralarnda, sonra da saygn bir dergi olan "Ata Eruditorium'a yazdklar yazlarla ak ak kmsemeye baladlar (ne gariptir ki, Ata Eruditorium, Bilginin almalar anlamna geliyordu). Bernoulli kardeler drt yl boyunca dergide birbirleriyle alay ettiler. Sonunda 1699'da, bu durumdan artk bkan derginin yaz ileri mdr buna bir son verdi. Ancak yine de kardeler arasndaki zc sava, meslektalara yazlan mektuplarla ve Avrupa'da dolaan el ilanlaryla devam ediyordu. Bu nedenle, btn dnya 18. yzyln balangcn kutlamak zere bir araya gelirken, Jakob ve Johann tpk niversitelerinin corafi konumlar gibi birbirlerinin ok uzana dmlerdi. Birbirleriyle atan Bernoulli kardelerin ailelerine bal erkekler olduklarna inanmak gse de, yleydiler. Krk be yandaki Jakob evliydi ve iki ocuu vard. Ailesine olduka dkn bir baba ve e olan otuz iki yandaki Johann'n da iki ocuu vard ve kars nc ocua hamileydi. Yeni yzyla gireli daha bir ay bile olmamt ki, Ocak aynn 29'unda Johann ve karsnn Daniel adn verdikleri yeni bir oullan olmutu. Bir Fransz Protestan iin bile kehanette bulunmak iin henz ok erken olmakla birlikte, tarih tekerrr etmek zereydi: ster kader olsun ister rastlant, bu yeni doan ocuk pek ok

bakmdan babasnn ve amcasnn yolundan gidecekti. Daniel doduktan be yl sonra, Johann kaynpederine yakn olmak iin istemeyerek de olsa Basel'e geri dnmeye karar verdi. Yal adam rahatszd ve on uzun yln ardndan kzyla bir araya gelmesinin onu iyiletirecek tek ey olduu sylenmiti. 77 Johann, "lmlerini hzlandrarak anne ve babalarmza kar gnah ilersek, bunun cevabn br dnyada Tanrya veremeyiz" diyerek zveride bulunmaya karar vermiti. Johann, Basel'e dnerken yolda Jakob un veremden ldn rendi. ki karde arasndaki kin dolu ilikinin bu biimde sona ermesi dehet verici olmakla birlikte, kalbi katlam Johann, bunu nihai bir zafer elde etmenin yolu olarak gryordu. Sonralar bunu utanmadan u szlerle dile getirecekti: "Bu beklenmedik haber beni artt ve bunun hemen ardndan kardeimin kadrosuna geebileceimi dndm." Basel'e varr varmaz Johann, hemen Jakob'tan boalan profesrlk kadrosu iin lobi yapmaya balad ve iki aydan daha ksa bir sre iinde iini yoluna koydu. Kardeinin eskiden alt odaya tandnda bir para vicdan azab eker gibi olduysa da, daha ok, on yl nce elde etmesine kardeinin engel olduu bu profesrlk kadrosunu nihayet elde etmesinin hakk olduunu dnyordu. Ailesinin beklenmedik bir biimde Basel'e tanmas nedeniyle, Daniel'in Hollanda ile ilgili anlarnda yalnzca birka deerli ey kalmt. Bunlarn banda da yel deirmenleri geliyordu. lkenin tamam deniz seviyesinin altndayd ve bu nedenle Hollandallar suyu kentlerden ve iftliklerden uzaa pompalamak iin her yerde yel deirmenlerini kullanyorlard. Daniel baklava biimli uurtmalar da hatrlayabiliyordu. Bunlar nispeten yeni bir bulu olmakla birlikte, Hollandal ocuklarn ou, Kuzey Denizi'nden esen iddetli rzgrlarla uurtmalarn ne kadar kolay ve gsterili bir biimde utuunu ksa srede kefetmiti. Gen Bernoulli iin Basel'deki yaam ok farklyd, ancak bir ey hi deimemiti: Babas kendisine kar klmasndan hi holanmyordu. Bu nedenle gen Bernoulli babasna kar daima itaatkr ve saygl grnmeye dikkat ediyordu. rnein babas kendisine, varlkl bir iadamnn kzyla evleneceksin dedii gn hibir itirazda veya ikyette bulunma78 mt. Babas, tccar olacaksn dediinde de yine hi kar kmamt. Ne gariptir ki, baba -tpk kendi babas gibi- olunun be parasz bir matematiki olmasndansa daha iyi bir meslek edinip zengin olmasn istiyordu. Oysa Daniel Bernoulli grnd kadar da uysal biri deildi. ncelikle, sz konusu kzla evlenmek konusundaki karar zaman geldiinde kendisi verecekti. Dahas -sanki bu Bernoul-lilerin kannda varm gibi- matematik ona heyecan veriyordu ve aabeyi II. Nikolaus'tan zel ders almak iin ona dil dkp duruyordu. Daniel Bernoulli sonsuz kkler hesabn rendike, heyecan duyuyordu. Bu hesabn, "En hzl biimde kayabilmesi iin bir kayan ekli ne olmal?" veya "Sedefli notilusun kabuu neden tam bir helezon eklinde?" ya da "Sabun kpkleri neden daima yuvarlak?" trnden gnlk hayatla ilgili zm zor problemleri aklamak zere amcas ve babas tarafndan deiik yollarla kullanldn fark ettiinde, yine ayn biimde byk bir heyecan duymutu. Gen Bernoulli, babasnn srekli yerdii Isaac Newton'un ksa bir sre nce katlarn hareketlerini aklayan basit kurallar -ki bunlar Newton'dan nceki bilim adamlarnca iki bin yldr sren almalara ramen bulunamamt- kefettiini rendiinde de ok armt. Newton'un bu baars Bernoulli'nin aklnn ve ruhunun derinliklerinde bir eyleri harekete geirmiti. Daniel Bernoulli, Hollanda'da geirdii gelime alarnda, bu lkenin sularla olan mcadelesine tank olduundan Newton yasalarnn akkanlara da uygulanp uygulanamayacan merak ediyordu. Sezgisel

olarak bundan kuku duymakla birlikte, akkanlarn katlardan farkl olduu akt ve bu konuda karar verecek kadar bilgili deildi -en azndan o zamanlar henz yeterli bilgiye sahip deildi. Bir yandan Daniel'in Newton ile ilgili almalar gizlilik iinde devam ederken, dier yandan da babasnn gklere karlan bu ngilizi herkesin nnde acmaszca karalama abalar da ar79 tyordu. Ksa sre iinde bu aba yle bir noktaya ulat ki, yal Bernoulli sava deiik cephelerde srdrebilmek iin yardma ihtiya duymaya balad. nceleri, Daniel'in kuzeni I. Nikolaus ve byk kardei II. Nikolaus'tan yardm ald, sonra da Daniel'in kendisinden yardm etmesini istedi. Gen Bernoulli babasnn szl savanda tarafsz grnerek tereddt gstermiti, ama gerekte Newton'u takdir ediyor ve bir gn onun gibi biri olmay umut ediyordu. On yandaki Bernoulli ilk kez babasna aka kar geliyordu. Bununla beraber, despot bir yapya sahip olan Profesr Bernoulli fkelenmek yerine sadece biraz sinirlenmiti ve olunun kesinlikle bir matematiki olmayacan dnd iin de bir lde rahatlamt. Ancak ayn yl Daniel'in bir tccar da olmayaca ortaya kmt. Eczaclk iinde rak olmay iki kez denedikten sonra gen Bernoulli, tpk babas gibi baarsz olmutu. Bundan sonra Daniel Bernoulli, babasnn kendisinden bekledii eylere uygun hareket eder grnmeye tmyle bir son verme karar ald -buna, tccar olma, nceden seilmi bir kzla evlenme ve birka yldr srdrd matematiki gibi grnmeme abas da dahildi. Sonunda gen adam kt haberi babasna bildirdi ve rakamlara olan sevgisinin peinden gitmesine izin vermesini istedi. Bu kez sert mizal babasnn tepkisi beklenildii gibi oldu. Baba Bernoulli sinirli bir ekilde, gen adamn matematikle ilgili almalarna devam edebileceini, ancak profesyonel bir matematiki olmasnn kesinlikle sz konusu olmadn sylemi ve bunun yerine oluna doktor olmas emrini vermiti. Gen adam bu azarlamann sadece matematie olan ilgisini srdrme izninin verildii blmn ak biimde iitebilmiti. Geri kalan konusunda da, tm kalbiyle olmasa da babasn dinleyecekti, zira tp eitimi almann bir zararn grmyor ve kimi yararlar olabileceini hesaplyordu. 80 Sonraki birka yl iinde Daniel Bernoulli niversiteye devam etti ve evde de nazik ve sabrl aabeyi II. Njkolaus'dan zel dersler ald. Bu, samimi ve scak ilikilerini daha da glendirmiti. Zamanla, gen Bernoulli nin matematie olan ilgisinin geici bir heves olmad ortaya ktka hayal krklna urayan babas da yumuayp merhamete geldi ve ona zel ders vermeyi teklif etti. Leibniz'in en yakn arkada olarak grd birisinden sonsuz kkler hesabn renmek eine ender rastlanan bir eref olmakla birlikte, ne yazk ki ayn zamanda eine pek rastlanmayan trden bir cezayd da. rnein, bir gn acmasz profesr oluna zm zellikle zor bir problem verdi. Saatler sren uran ardndan problemi zen gen adam vakit kaybetmeksizin babasnn alma odasna giderek yapt almay ona verdi. Baarsyla gururlanan gen Bernoulli babasnn kendisini vmesini bekliyordu. Problemin doru zldn kabul eden babas "Bunu daha ksa srede yapamaz miydin?" diye sylendi. Duyarsz bir insan olmasna karn Profesr Bernoulli, matematik ve doa felsefesiyle ilgili bildii her eyi cmerte oluyla paylat. rnein bir derste, baba Bernoulli olunun uranda belirleyici bir rol oynayacak ilgin ve yeni bir fikir zerinde durmutu. Bu, henz ad konulmam da olsa, enerjiyle ilgili bir konuydu. nl arkada Leibniz gibi yal Bernoulli de bunu Latince-de "canl kuvvet" anlamna gelen vis viva szckleriyle adlandryordu; zira

bu, bir lde canllar gibi hareket eden cisimlerin sahip olduu bir ey gibi grnyordu. Yapt eitli deneylerin sonucunda Leibniz bir cismin vis v/va'snn sadece iki eye, ktlesine ve hzna bal olduunu fark etmiti. Matematiksel adan bakldnda, m bir cismin ktlesi, v de hz ise, vis viva aadaki denklemle gsterilebilirdi: VIS VIVA =mxv2 81 Hzl hareket eden iri bir filin vis viva's da ok bykt. Hafife esen bir meltemin srkledii bir yapran vis viva's ise, ktlesinin kk ve hznn da dk olmas nedeniyle ok azd. Kendinden gemi bir ekilde oturduu yerde babasnn anlatt dersleri dikkatle dinleyen gen Daniel Bernoulli'nin herhangi bir vis viva's yoktu. Gen adama vis viva'nin adeta yakt trnden bir ey olduu ve bir cismi yerden yukar kaldrmak iin harcanabildii anlatlmt. rnein, havaya atlan bir plastik topu yukar doru ynlendiren ey topun vis viva'syd ve topun ykseklii arttka vis viva's da azalmaktayd. Yukar doru trmannda en yksek noktaya ulat anda, vis viva'snn tamamn tketen top, durup aaya doru dmeye balyordu. Deneyler topun bu geri dn yolu boyunca tketmi olduu tm vis viva'sn tekrar kazandn, yani vis v/va'nn yeniden kullanlabilme bakmndan mkemmel bir tr yakta benzediini gsteriyordu. yle ki, top harekete balad noktaya geri dndnde her ey ilk andaki haline dnm oluyordu. Bir baka deyile, yukar doru atlan bir topun, yukar ve aa yndeki hareketleri boyunca yerden olan ykseklii ile vis viva arasnda hassas bir alveri gereklemekteydi. Biri arttnda, ikisinin toplam asla deimeyecek lde, dieri de azalyordu. YKSEKLK + VIS VIVA = SABT Sanki bir cismin vis viva's asla yok edilemiyor, yalnzca baka bir eye -top deneyinde ykseklie- dnyordu. En azndan Johann Bernoulli, Leibniz ve dier pek ok kii byle olduuna yrekten inanyordu; buna, " Vis Viva'nin Korunumu Yasas" adn verdiler (izleyen yzyln sonlarna doru bilim a-damlar bunu, modern fiziin kutsal bir ilkesi olan "Enerjinin Korunumu Yasas" biiminde adlandracakt). 82 Bu derslerin ou talep ettii kuramsal zek asndan insan yldracak nitelikte olmasna karn, gen Bernoulli hepsini ok iyi renmiti. Gerek bir dahi olan Bernoulli niversiteden mezun olduunda henz on be yandayd. Bir yl sonra, 1716'da, yksek lisans diplomasn ald ve hemen ardndan tp alannda ders vermeye balad. Aldklar eitim sonucunda gen tp rencilerinin insan vcudunu, bilimsel yasalarla aklanabilen, son derece karmak bir makine, rnein bir saat olarak grmeleri ok doald. Bu mekanik gr asna gre, Aristoteles ve ondan sonra gelen pek ok kimsenin inand gibi bedene canllk veren ey doast bir ruh deil, vis viva'nin ta kendisiydi; dahas, bedenin btn hareketleri, tpk dier kat cisimlerin hareketleri gibi Newton yasalarna uyuyordu. Tpla ilgi almalarn srdrrken gen Bernoulli, bu so-munlu ve cvatal yaklamnn dierleri tarafndan da paylalmasndan memnuniyet duyuyordu. rnein, On the Motion of the Animals (Hayvanlarn Hareketi zerine) adl kitabnda Giovanni Alfonso Borelli insanln en byk ve harikulade ryalarndan birini bozuyordu. nsan ve ku kaslarnn birbirinden ok farkl olan vis viva depolama yeteneklerini hesapladktan sonra, Alfonso Borelli vard sonucu u szlerle aklyordu: "nsanolunun kendi gcn kullanarak uabilmesi olanakszdr." Gen Bernoulli, ngiliz hekim William Harvey'in de kendisi gibi dndn grd. O gne kadar hemen hemen herkes Aristoteles, Hippokrates ve Galen'in, kalbin insan vcudundaki isjnn ana kayna

olduu eklindeki inancn paylamt. Ancak, On the Movement of Heart and Blood in Animals (Hayvanlarda Kalp ve Kann Hareketleri zerine) adl eserinde kalbin bir tr pompa, kan damarlarnn da adeta bir kanal ebekesi olduunu yazan Harvey yle diyordu: "Kalbin tek ilevi kann atardamarlar vastasyla vcudun en u noktalarna kadar aktarlmas ve datlmasdr." 83 Gen Bernoulli, Harvey in bu aratrmalarndan ok etkilenmiti, nk Harvey'in aratrmalar Bernoulli'ye, bir yandan babasnn kendisinden bekledii tp eitimini tamamlarken, dier yandan da sevdii iki konuyla, yani matematik ve akkanlarla uraabilme imkn sunuyordu. Ayrca akkanlar, zerinde almaya deer bir konuydu; henz kimse -Newton, Leibniz veya otoriter Johann Bernoulli de dahil- akkanlarn hareketi ile ilgili kurallar kefetmemiti. Aslnda gen Bernoulli'nin babas, bir bardan dibine yakn bir yerden alan delikten akan suyla ilgili olarak Newton'un yapt incelemeye ilikin bir tartmaya girmiti. O dnemdeki doa felsefecileri, akan svlarn hzn, basncn ve hatta hacmini lmede olduka beceriksizdiler ve bu tr belirsizlikler kanlmaz olarak birok tartmaya yol ayordu. Her zaman olduu gibi Daniel Bernoulli, babasnn Newton ile olan kavgasna karmayp belli bir mesafede durmay yele-mise de, yine de bu kavgann sonucu onu fazlasyla ilgilendiriyordu. Zira insan solunumunun mekaniini konu alan doktora tezi, tpk su barda problemi gibi, bir akkann, yani havann hareketiyle ilgiliydi. Tp eitimini tamamlamasnn ardndan 1721 ylnda gen Bernoulli'nin akl hl akkanlarn zlemeyen karmak davranlarnda kalmt. imdi, kendisinden nce pek ok kiiyi pes ettiren bu konuyla uramay eskisinden daha da fazla istiyordu; ihtiya duyduu tek ey, ryasn gerekletirecek zgrl ve donanm kendisine salayacak akademik bir kadroya gemekti. Tpk daha nce babasnn yapt gibi, yirmi bir yanda Basel niversitesi'ne retmenlik iin bavuruda bulundu. Ne ilgintir ki, her ne kadar farkl gerekelerle olsa da, Bernoulli'nin bavurusu da, tpk babasmnki gibi reddedilmiti. O gnlerde niversiteler eit yeterlilikteki adaylarn seiminde kuraya bavuruyordu. Dolaysyla, fakltede bir kadro iin yaran adaylar arasnda kurada kazanan retmen oluyordu. Kendini ok gen yata gelitirmi olmas Daniel Bernoulli'ye iki ayr retmenlik kadrosu iin son aday olma ans tanmt: lki anatomi ve botanik, ikincisi ise mantkt. Bu nedenle gen ve zeki tp mezunu, doup byd kentin niversitesinde gz diktii kadrolara giri ans konusunda rahatt; her iki kuray da kaybedeceini hi tahmin etmemiti. Babas gibi, gen Bernoulli de sonsuz kkler hesabnn mantkl her olayn sonucunu nceden tahmin edebilme gcne sahip olduu inancyla yetimiti. imdi ise, daha yirmi bir yanda, sonsuz kkler hesabnn varlna ramen bilimin, bir insann hayatnda neler olaca yle dursun, bir ans oyununun sonucunu bile tahmin etmekten hl ok uzak olduunu kefediyordu. Vidi Biz insanlar daima kat haldeki kara zerinde yaam olmamza ramen, varlmz akkanlara borluyuz, iecek suyumuz olmadan birka gn iinde lrz; daha da kts, soluyacak hava olmadan birka dakikadan fazla yaayamayz. Bereket dnyamzda bol miktarda su ve hava var. Batan beri, yaklak drt milyon yandaki trmzn yaamn srdrmesini salayacak kadar bol miktarda su ve hava var olmutur. Ancak ne yazk ki, bu deerli kaynaklardan yararlanmak konusunda her zaman bugnk kadar becerikli olamamz. rnein, gebe hayat yaayp maaralar mesken edinen atalarmz blgelerindeki corafi yapnn insafna kalmlard. ok yksek dalarn doruklar hari, gittikleri her yerde hava mevcuttu, ancak insanlarn hayatta kalmalar g yollar boyunca iilebilir doal su

kaynaklar bulabilmelerine balyd. insanlar zamanla kentlerde yaayacak biimde bir araya toplandka, nehir kenarlarna yerleip srekli akan suyu evlerine ve ekili arazilerine ynlendirmenin yollarn tasarlamaya baladlar. Hatta bir zamanlar Herodotos, Msr Uygarl'nn Nil Nehri'nin bir armaan olduunu yazmt. 84 85 Be bin yl nce mhendisler, dnyann byk nehirlerinin azgn sularna gem vuracak barajlar, kanallar ve su kemerleri ina etmeye baladlar. Ancak bunu yaparken sadece sezgiye veya ansa gveniyorlard. Daha 2000 yl ncesine kadar, Aristoteles bile suyun hareketini aklayan bilimsel kurallardan habersizdi. Bir karlatrma yapmak gerekirse, katlar incelemek svlar incelemekten daha basitti, nk katlar en azndan kendilerini bir arada tutabiliyordu. rnein, bir taa krekle vurulduunda, tan btn paralar birlikte hareket ediyor ve bu da tan izleyecei yolun nispeten daha kolay tanmlanmasn salyordu. Ancak, ayn ekilde krekle vurulduunda su her yne salarak saysz damlacktan oluan bir saanaa dnyordu. Yaamn devam etmesinde ok anlaml bir rol olan su, bir arada durmayan bu yaps nedeniyle pek ok kiiye tutarsz grnyordu. Aristoteles'in akkanlarla ilgili olarak varabildii tek anlaml sonu younluklaryd -ya da aslnda seyreklik olarak adlandrd younluun tersi zellikleriydi. Aristoteles, "Hava sudan iki misli daha seyrekse, bir cismin suda kat ettii mesafenin aynn havada kat etmesi iin geen sre, sudakinin yars kadar olacaktr." diye yazmt. Yani, cismin havadaki hareketi sudaki hareketinden iki kat daha kolayd. Aristoteles'in iddias akla yakn bir tahmin olmakla beraber, sonuta yanl olduu anlalmt; rnein havada yol alan bir uan karlat diren, suda hareket eden benzer ekle sahip bir denizaltnn karlat direncin yarsna eit deildi. Akkanlarn younluu ile, hareketli cisimlere kar gsterdikleri direnler arasndaki balantnn bundan ok daha karmak olduu ortaya kmt. Suyun garip davranlaryla ilgili doru (ve ayn zamanda artc) bir sonuca ilk kez ulaan kii Sicilyal bilgin Arkhime-des olmutur. Her ey, Syrakusa hkmdar II. Hieron'un, ye86 ni tacnn yapmnda kullanlan metalin safln kontrol etmenin herhangi bir yntemi olup olmadn merak etmesiyle balamt. Tacn saf altndan yaplm olmas gerekiyordu, ancak kral, kraliyet kuyumcusunun altma gm kartrdndan pheleniyordu. Bu ok etrefil bir problemdi, nk ta, ne rnek almak amacyla paralanabilir ne de herhangi bir biimde tacn grnm bozulabilirdi. Arkhimedes gece gndz bu problemi dnm, ama bir zm yolu bulamamt. Bir gn leden sonra, hamama gidip ykanmaya karar verdi. Beynini dinlendirmenin bir yolu olarak bunu ska yapyordu. Aslnda iri bedenini ii su dolu kk havuzlara binlerce kez brakmsa da, hibir zaman su seviyesinin ok az bir miktar da olsa ykseldiine dikkat etmemiti; ancak bu defa durum farklyd. Buluu Arkhimedes'i o denli heyecanlandrmt ki, elbiselerini giymeden eve doru koarken bir yandan da plak bir deli gibi, "Buldum, buldum!" diye barmt. Bulduu ey, daha sonra Yzen Cisimler zerine adl kitabnda da aklad gibi, Kaldrma Kuvveti Yasas'yd. Buna gre, yzen bir cisim daima kendi arlna eit miktarda suyu hareket ettiriyordu. Arkhimedes ayrca, suyun zerinde yzmeyen -yani tmyle suya batm haldeki- bir cismin kendi hacmine eit miktarda suyu hareket ettirdiini de kefetmiti (gnmz alar, hacmini lmek iin bir kak ya ii su dolu dereceli kaba atarken, bu ilkeyi kullanyor). Arkhimedes, tamamen bir rastlant eseri, krala yardmc olacak bir

yntem bulmutu. Arkhimedes, yeni buluunu kullanarak Hieron'un ar metal tacn -ki suda yzmyordu- dereceli bir su kabna koyup, tacn hacmini buldu. Sonra, tac tartt. Artk arln hacmine blmek suretiyle tacn younluunu bulabilirdi. Sonuta tacn younluu, srasyla gm ile altnn younluklar olan 10,5 ile 19,3 gram/santimetre kp arasnda bir deerde kmt. Bylece Arkhimedes, kraln tacn saf altndan 87 yaplmad ynndeki phelerinin doru olduu sonucuna vard: Bunun zerine kraliyet kuyumcusu idam edildi. Arkhimedes'in bulular nemli olmakla birlikte, bunlar sadece bir kabn iinde duran svlarla ilgiliydi. Bu nedenle Ark-himedes yasalar hidrostatiin, yani hapsedilmi akkanlar inceleyen bilim dalnn balangcn temsil ediyordu; bu yasalar serbeste akan suyla ilgili hibir ey sylemedii iin bu konu hl gizemini koruyordu. Yine de, yzyllarca varln srdren Roma imparatorluu dneminde mhendisler, kii bana su miktar asndan gnmz modern ehirlerinin pek oununkine denk miktarlarda su nakleden etkileyici su kemerleri ina edebilmilerdir. MS 97 ylnda, Roma'nn su ilerinden sorumlu mdr Sextus Julius Frontinus: "e yaramaz piramitlerle veya Yunanllarn yararsz ancak mehur yaptlaryla bu su kemerlerini kim denk tutabilir ki?" diyerek su kemerlerini vmt. Suyla ilgili byk eserlerde beyin gcnn deil, kas gcnn rol vard. Frontinus ve mhendisleri "Su daima aa doru akar, yukar doru asla akmaz" veya "Bir kanaln nakledebilecei en fazla su miktar, bu kanaln aznn geniliine baldr" gibi basmakalp ilkelere bavuruyorlard. (Bir kanaln nakledebilecei en fazla su miktarnn ayn zamanda suyun hzna da bal olduu gereini hesaba katmamlard: Doal olarak kanaln azndan kan su miktar, su daha hzl aktnda ok daha fazla olacakt.) Bir baka italyan Leonardo da Vinci'nin, hareket eden suyla ilgili ilk nemli buluu yapmas iin aradan on drt yzyl daha gemesi gerekecekti. Dahas, Vincinin gzlemleri, iki yzyl sonra Daniel Bernoulli'nin hareket eden akkanlara ilikin tarihi kefinde nemli bir rol oynayacakt. Rnesans dneminin byk ressam, dnr ve mhendisi Leonardo da Vinci, kenarnda oturduu akarsulara elindeki im tohumlarn atard. Tohumlarn, aa doru hzla akan suya kaplp gidilerine bakarak takip ettikleri yollar izen da Vinci, hareket halindeki suyun o gne kadar gzle grlmeyen pek ok gizemli zelliini aa karan ilk kii olmutur. Akarsulara ilikin bu izimlerin says arttka suyla ilgili ok nemli bir gerei de giderek fark etmeye balamt: Suyun hareketi sradan bir gzlemciye karmakark grnse de, davranlarnda nceden tahmin edilebilir kalp ve motifler bulmak mmknd, ki bunlar 16. yzyln bu byk ustasnn titizlikle yapt izimlerde aka grlmekteydi. Leonardo ayn zamanda byk nehirlerde de aratrmalar yaparak nehir suyuna tohum veya tala atp neler olduunu izledi. En nemli ve tarihi gzlemlerinden birini bu almalar esnasnda yapt. Balarda Leonardo'nun dikkatini eken sadece u olmutu: "Derinlii hi deimeyen bir nehir, dar ksmlarda geni ksmlara kyasla daha hzl bir aka sahip olacaktr." Bir baka deyile, nehir suyu dar bir boazdan geerken daima hzlanyordu. (Rafting yapanlar bunun ne denli tehlikeli bir gerek olduunu iyi bilirler.) Leonardo bir adm daha ileri gidip, suyun hznn boazn darl ile doru orantl olarak arttn gzlemledi. rnein, nehrin yars geniliindeki bir boazdan geen suyun hz, nehrin normal ksmndaki suyun hznn iki kat kadard. Nehrin geniliinin te biri geniliindeki bir boazdan geen suyun hz da, yine normal hzn kat kadard ve bylece srp gidiyordu. Leonardo'nun, doann bu basit gereine ilikin bu ok nemli

buluuna "Sreklilik Yasas" ad verildi. Bu yasa her ne kadar akkanlar ilgilendirse de, etkileri szgelimi Nuhun Gemisi'ne doru sr halinde ilerleyen hayvanlarn hareketleri aklda canlandrlarak anlalabilir. Hayvanlarn yan yana iftler halinde bu hayali geminin n kapsndan ieri doru yrdklerini dnn. Yine, Nuh tarafndan devasa bir bekleme odasna alndktan sonra bu hayvanlarn tek bir sra halinde ierdeki dar bir kapdan arka taraftaki 89 allara getiklerini dnn: ierdeki dar kapnn, n kapnn yars kadar bir genilie sahip olduunu varsayalm. Bu durumda, Leonardo'nun "Sreklilik Yasas"na gre, hayvanlarn hareketinin sreklilik tayabilmesi iin her bir hayvann geminin boaz durumundaki i kapdan geerken hzn iki katma karmas gerekiyordu. rnein, hayvanlarn gemiye saniyede bir ift, yani saniyede iki hayvan girecek biimde alndn varsayn. Hayvan iftlerinin arkadaki ala girerken birbirlerinden ayrlmalar ve her bir hayvann dar kapdan yarm saniyede -yani iki kat hzl- geecek kadar hzlanmas gerekecekti; aksi halde hayvanlarn dzenli bir ekilde gemiye alnmas ileminde aksamalar yaanrd. Aradan bir sre getikten sonra Leonardo, Sreklilik Yasa-s'nn, hava da dahil olmak zere, btn akkanlara uygulanabileceini dnmeye balad. Su ile havann benzer zellikler gsterdiini fark eden ilk kii de zaten Leonardo olmutu. "Her haliyle su, havayla tam bir uygunluk gstermektedir." diye yazmt. Leonardo bu benzerlii kularn havadaki uularn ve balklarn sudaki yzlerini inceledikten sonra fark etmiti. Kularn havadaki uuundan ilham alarak, insan gcyle alan tuhaf grnml uma aralarnn, balklarn sudaki hareketlerinden ilham alarak da sualt gemilerinin izimlerini yapm, bu izimleri uak ve denizaltlarm habercisi olmutur. Ei benzeri grlmemi bu tasarmlar izleyen birka on yllk dnem iinde kimi doa felsefecileri, Leonardo'nunki kadar nemli olmasa da, hareket eden akkanlarla ilgili eitli keiflerde bulundular. Nedendir bilinmez, bu aratrmaclarn tm Italyand! Bunun nedeni belki, Romallarn suyla ilgili nl yaptlarnn verdii ilham, belki de Rnesans srasnda talyanlarn sahip olduu esiz yaratclk ve bilgi birikimiydi. Nedeni ne olursa olsun, 17. yzyln tamamnda -Galileo Galilei, Evangelista Torri-celli ve Domenico Guglielmini de dahil- akkanlarla ilgili ara90 trma yapan talyanlar, dnyann baka yerindeki bilim adamlarndan ok daha baarl olmulardr. Ancak Galileo'nun, Katolik Engizisyon Mahkemesi tarafndan tutuklanp baz bilimsel inanlarndan geri dnmeye zorlanmasnn ardndan hayata gzlerini yumduu 1642 ylnda her ey birdenbire deiti. O gnden sonra, talya'y bu denli byk bir yaratclk merkezi haline getiren bulular ve yeni fikirler bir daha asla eskisi gibi zgrce ifade edilemezdi. Bu frtnal yllarda kendine yeerecek baka verimli yerler arayan bilim, nihayet Almanya, ngiltere, Fransa ve Katolik tutuculuunun ve sertliinin hkm srmedii hemen her lkede aradn buldu. Bu, yeni bir an balangcyd, yzyl akn bir sre nce Martin Luther ve John Calvin'in balatt dinsel devrimin destekledii bir bilimsel devrimin en can alc safhasyd. ok almaya verdikleri nemle Kalvinistler, kapitalizmin 17. yzyldaki ykseliine nayak olmulard. imdi ise, zihinsel disipline arlk vererek bilimsel bak, yani doadaki her eyin eninde sonunda matematiksel olarak aklanp deneysel adan kantlanabilecei inancn destekliyorlard. ngiliz Isaac Newton ve svirelilerin en nl Fransz Protes-tan ailelerinden biri olan Bernoullilerle birlikte, Alman Gottfried Wilhelm Leibniz bu felefe-din karmnn dnyadaki en nemli nclerinden biri olarak sivrilmiti. Tam bir baarya ulaamayacak

olsalar da, bu doa felsefecileri ilerleyen yllarda doann en karmak srrn -yani nce katlar, sonra akkanlar ve son olarak da insanolu- zme yolunda ok nemli admlar attlar. Vici 1723te Daniel Bernoulli, niversitede retmenlie atanma-ym unutmak amacyla Basel'den ayrld. Hekimlik yapmak umuduyla talya'ya gitti. Ancak Padova'ya ulatnda kendisini lmn eiine getiren ateli bir hastala yakaland. 91 Bir yl sren uzun iyileme dnemi boyunca Bernoulli, Christian Goldbach adndaki bir arkadayla babasndan rendii yntemlerle ilgili mektuplamt. Dahas bu yntemleri, suyun bir bardakta alan delikten nasl fkrdnn da aralarnda yer ald, o dnemin en ilgin ve kkrtc problemlerine uygulamt. yileip, zihinsel faaliyetlerine geri dner dnmez Bernoulli, Fransz Bilimler Akademisi'nin himayesinde her yl dzenlenen yarmaya katlmaya karar verdi. O ylki yarmann amac azgn dalgalarla bir o yana bir bu yana sallanan bir gemide bile kumun veya suyun gvenilir biimde akn salayan bir kum veya su saatinin tasarlanmasyd. Akademik bir yan tamaktan ok uzak olsa da bu problem, boylamlarn -yani kendi limanlarndan dou veya bat ynndeki mesafelerinihesaplamak iin saatleri kullanmak zorunda olan denizciler iin hayati derecede nemliydi. (Enlemi bulmak iin Gne'in konumuna bakmak yeterliydi). lkeler bu nedenle, hassas gemi kronometreleri yapmak iin birbirleriyle hummal bir yara girmilerdi, nk iyi bir denizcilik bilgisinin deniz ticaretini gelitireceini ve bunun sonucunda ok byk krlar elde edileceini biliyorlard. Gen Bernoulli bavuruda bulunmusa da kazanma umudu tamyordu. Kaybettii son iki kuraya bakarak, kendini ok ansl hissetmiyordu; ayrca dnyann, birou bu dl iin kendisiyle yaran ok sayda stn yetenekli matematikiyle kaynadnn farkna varmt. Bu nedenle, yirmi drt yandaki Bernoulli birincilik dln kazandn rendiinde aknlktan donakalmt. Kendisine dl kazandran tasarm, kum saatinin bir cva havuzunda yzen kaln bir demir diliminin zerine yerletirilmesinden ibaretti; gemi iddetli frtnalara maruz kalsa da cvann younluunun, saatin haddinden fazla sallanmasn nleyeceini ve onu bir lde sabit bir temel zerinde tutacan hesaplamt. 1 92 Bernoulli, Fransz Bilimler Akademisi'nin beklenmedik dln almann yaratt aknlktan henz yeni kurtulmutu ki, kendisini daha da artacak yeni haberler ald. Goldbach, arkadann iyileme dneminde kendisine yazd mektuplardan ok etkilenmi ve bunlar yaymlamaya karar vermiti. Bernoulli, mektuplarn ayrntlara dikkat edilmeden resmiyetten uzak bir dille kaleme alndn ne srerek bu fikre itiraz etse de, daha sonra yumuayp kitabn, hibir iddia tamayan Baz Matematiksel Altrmalar adyla yaymlanmasna izin verdi. Dahas, mektuplardaki konularn pek ounun esin kayna olan babasna olan saygsndan, alakgnll gen adam yayncdan kendisini sadece "Johann'n olu Daniel Bernoulli" olarak tantmasn istemiti. ki kez kaybeden birinden iki kez kazanan birine dnt 1725 yln, kendini tazelemi ve genlemi biri olarak tamamlayan Bernoulli, talya'y yeteri kadar grdne karar verip evine dnd. Basel'e vardnda hi ummad bir tabloyla karlaacakt. Son aylarda Bernoulli'ye dnyann drt bir yanndan yaan mektuplarda yeni kitab, bir matematik dehasnn rn olarak nitelendiriliyordu. Daha da artcs, mektuplarn arasnda Rus mparatoriesi I. Katerina'nn mektubu da vard. imparatorie mektubunda gen adamn ender rastlanan yeteneklerinden vgyle bahsediyor ve onu St. Petersburg'daki mparatorluk Bilimler Akademisi'nde matematik dersleri vermesi iin davet ediyordu. Hem

ehir hem de akademi, ksa bir sre nce kaybettii kocas Byk Petro'nun emriyle daha yeni kurulmutu ve mparatorie her ikisini de Avrupa'nn her yerinden en akll insanlarla doldurmak iin abalyordu. Bu teklif Bernoulli'nin gururunu okamsa da, evden uzakta yalnz kalma dncesinden rkmt. Yabanc lkelerde yaamaktan bkmt; ailesine yakn olmann ve kendi yatanda uyumann zlemi iindeydi. Hayatnn bu byk frsatn geri evirmeye karar veren Bernoulli, mparatorie ye bir zr mektubu yazmak iin tam ka93 lemi eline almt ki, aabeyi II. Nikolaus araya girdi ve onunla birlikte gitmeyi nerdi. Bunun zerine cesaretlenen Daniel Bernoulli, Imparatori-e'nin teklifini, hem kendisine hem de II. Nikolaus'a kadro vermesi artyla kabul etmeye karar verdi. Bernoulli, bir akademi yetkilisine u aklamada bulunmutu: "Eer bu neriyi desteklerseniz, dnyadaki en yakn dostluk balaryla birbirine bal iki kardei ayrmamann faydalarn grm olursunuz." mparatorie'nin bu neriyi btn samimiyetiyle onaylamasnn ardndan, iki karde 1725 ylnn sonbaharnda Basel'den ayrlp yaamlarnn en uzun yolculuuna ktlar. Yaklak iki ay sonra St. Petersburg'a vardlar ve varr varmaz piman oldular. Rus halknn scakkanl ve dost canls yaklamna karn iklim ok souk ve sertti. Yeni yln banda II. Nikolaus dzelmeyecek bir solunum hastalna yakaland. Bu rahatszl ilkbahar ve yaz aylarnda da devam eden Nikolaus, 26 Temmuz 1726'da tberkloza yenik dt. Kaderin bu acmasz oyunu karsnda bir hayli sarslan Daniel ilkin hemen eve geri dnp bu ac olay arkasnda brakmay dndyse de, kadere olan inanc, St. Petersburg'da kalma karar almasn salad. Kardeinin lmnn dnda, Tan-r'nn kendisini bu uzak yere getirmesinin mutlaka baka bir nedeni olduunu dnyordu. Daniel Bernoulli iine dt yalnzlktan kurtulmak iin, katlyla tannan Profesr Johann BernouUi'nin herkese nasip olmayan vglerini kazanan gen Leonhard Euler'i yanna armaya karar verdi. Gerekten de Daniel, babasnn herhangi bir kimsenin zeksndan, kendisininki ve Leibniz'inki hari, vgyle sz ettiini pek hatrlamyordu. Leonhard Euler'in atalar da, tpk BernouUi'nin atalar gibi, dinsel basklardan kurtulmak zere Basel'e kam ve burada zenginlemiti. Tek fark, gen Euler'in, baharat tccarlar ve eczaclardan deil, tarak yapmclar ve rahiplerden geliyor olmasyd. Euler, Basel'de Ren Nehri'nin aa ky|ar boyunca uzanan kk bir kasabada grevli Kalvinist bir papazn oluydu. Kendisi daha domadan nce babas, Profesr Jakob BernouUi'nin, astronomiden zoolojiye kadar hemen her konudaki matematik uygulamalaryla ilgili derslerini dinlemek zere kz arabasyla sk sk Basel Universitesi'ne gitmiti. Babas Leonhard'a bu derslerden renmi olduu her eyi aktard. Sonuta, olunun saylara ynelik byk yeteneini fark eden Papaz Euler, onu Basel'deki en iyi okullara gndermeye karar verdi. 1720'de, daha henz on yandayken gen Euler, Basel Universitesi'ne kaydoldu. Bundan ksa bir sre sonra gen deha, nl Profesr Johann Bernoulli'den kendisine hocalk yapmasn istedi. Ancak "Profesr ok megul olduundan zel ders verme teklifimi hi dnmeden reddetti." diye zlerek aktarmtr Euler. Bununla birlikte, Profesr Bernoulli yine de yetenekli gencin her cumartesi kendisine uramasn ve almalarn gzden geirip deerlendirmeyi kabul etmiti. Bu bulumalarda Euler, ask suratl profesrn sorduu her problemi rekor denecek kadar ksa sre iinde zyordu. Bu sayede zeki delikanl, yava yava Bernoulli'nin himaye ettii biri olma ayrcaln kazanmaya balamt. 1725'te, St. Petersburg'a gitmelerinden birka hafta nce Daniel ve

kardei, babalarnn bu harika ocuktan gn getike daha da byk bir vgyle bahsetmesine ap kalmlard. Aslnda Profesr Bernoulli, bilim ve matematikte sergiledii dehasyla karsndaki herkeste sayg ve korku uyandran ender rastlanan insanlardan biriydi. Babalarnn tavsiyesi zerine Daniel ve kardei, I. Katerina'dan yeni akademisine bu gen yetenei davet etmesini rica etmilerdi. Kardeinin lm ve Euler'in niversite eitimini bitirmesinin ardndan Daniel Bernoulli bu konu zerine daha fazla gitmi ve sonuta da Euler'i akademiye davet ettirmeyi baarmt. 95 Euler'in mparatorie'nin davetine verecei cevab beklerken yirmi alt yandaki Daniel Bernoulli insan vcuduyla ilgili almalarna brakt yerden devam etmeye alt. Daha nce solunum sistemi problemiyle uramt, imdi ise dikkatini daha da karmak bir problem olan kan dolamna evirmiti. O dnemde insan vcudunun i organlaryla ilgili bilinenlerin ou, 2000 yldan uzun bir sredir bilimsel aratrma amacyla gerekletirilen kesip bime ilemi sonucunda elde edilmiti. Bu, antik ada yaam Romal bilgin Celsus'un grkemli ansiklopedisinin ilk cildini oluturan Tp zerine adl eserinde aklayp savunduu dehet verici bir uygulamayd: "Adamlar -ki bunlar kral tarafndan hapse atlan canilerdi-yatryor ve diri diri kesip ilerini ayorlard. Bunlar hl soluk alp verirken doann gizledii i organlar aa kyordu. Gelecekteki birok masum insann hastalna are aramak amacyla, birka dnda bu canilerin bu ekilde cezalandrlmas ou kimsenin sylediinin aksine bir zalimlik deildir." Hem Rnesans srasnda hem de Daniel Bernoulli'nin yaad dnemde insanlarn diri diri kesilip incelenmesi hl uygulanan bir yntem olmakla birlikte, i organlarn karmakl ou kez bilim adamlarnn aknln bir kat daha artryordu. William Harvey bunu yle dile getirmitir: "Bu tr operasyonlara ilk kez kafa yormaya baladmda, bu i bana o kadar karmak gelmiti ki, kalbin hareketlerinin sadece Tanr tarafndan kavranabilecek bir ey olduunu dnmeye baladm." Yine de sarf edilen olaanst aba sonucunda bilim, vcudun iinde bazlar geni, bazlar da dar olmak zere eitli aplarda toplardamar ve atardamarn dolatn kefetmiti. Ayrca canl insanlarn atardamarlarn izleyen Harvey ve dier bilim adamlar, kalp bzldnde atardamarlarn birdenbire kanla dolup tpk ar doldurulmu sosisler gibi itiini dorulamlard. Harvey ve arkadalar ayrca, kalp gevediinde atardamar eperlerinin tekrar daralp ilerindeki kan sktrarak ileriye frlattklarn da kefetmilerdi. Atardamarlar tekrar tekrar ge96 nileyip daralarak filozoflarn ok uzun zaman nce "hayat at" dedikleri hareketleri retiyordu. Daniel'in ve o dnemdeki bilim adamlarnn bilmek istedikleri ey, kann karmak dolam sistemimizde dolam hznn ve basncnn ne olduuydu. Bu, Eski Roma'nn su kemerlerinin harika mhendisi Frontinus'un peine debilecei trden bir problemdi. Tabii ki, Frontinus bu problemle uramamt. Frontinus'dan sonraki yzyllar sresince de son derece karmak olduu iin hi kimse bu problemle uramay gze almamt. Bernoulli, "Su kemerlerinden akan suyun basncndan sz eden kimseler, hareketsiz duran akkanlar iin geerli olan yasalarn haricinde herhangi bir miras brakmamlard." diye yazarak, elde Arkhimedes tarafndan kurulan hidrostatik biliminden baka bir ey olmamasndan yaknmtr. Statik, yani duraan akkanlar sz konusu olduunda, bilim adamlar basnc hesaplamada herhangi bir glkle karlamyorlard; bir akkann arln onu tayan yzeyin alanna blerek bunu kolayca hesaplayabiliyorlard. Bu, katlarn basncm hesaplamak zere

eskiden beri uygulanmakta olan yntemin dorudan akkanlara uygulanmasndan baka bir ey deildi. rnein, ortalama arlkta bir kadnn giydii yksek topuklu bir ayakkabnn topuu santimetre kare bana yaklak 140 kilogram gibi yksek bir basn yaratr, nk kadnn btn arln ok kk bir alan tar. (Gerekten de, havayolu ulamnn ilk gnlerinde, uaklarn ince metal zeminlerinin delinmesi tehlikesine kar kadnlarn sivri topuklu ayakkablarla uaa binmelerine izin verilmiyordu.) Benzer biimde, bir barajda tutulan su da baraj duvar zerinde mthi bir basn uyguluyordu. Neden mi? nk, bu suyun inanlmaz arl, suyun akp gitmesini nleyen ve nispeten kk bir alan kaplayan baraj duvar tarafndan tanyordu. (rnein, Nevada'daki Hoover Baraj'nda suyun beton duvara uygulad basn santimetre kare bana 3000 kilograma kadar kabilmektedir.) 97 Oysa serbeste hareket eden akkanlarda durum ok daha karmakt. nk, hareket halindeki akkanlarda, arl veya biimi -ve buna bal olarak da tayan yzeyi- srekli deien bir eyin basncnn llebilmesi, hatta tanmlanabilmesi hi de kolay bir i deildi. Daniel Bernoulli'nin dneminde bu kuramsal bir problem olmaktan te bir anlam tayordu. 18. yzyl hekimlerinin ou, insanlarn hastalktan imelerinin vcutta fazla kan birikmesinden kaynakland inancyla, hastalarn tedavi etmek iin toplardamarlarndan birini keserek fazla olduunu dndkleri kan dar aktyordu. Damardan kan alma veya flebo-tomi diye bilinen bu yntem, Hippokrates'in bunu iltihapl hastalarn zerinde uygulad M 5. yzyla kadar uzanyordu. Bernoulli'nin dneminde ise hekimlerin ou, bu yntemi hemen her tr hastaln tedavisinde uygulamaktayd. Bu uygulama o denli yaygnlamt ki, hastalar zerindeki olumsuz etkilerini hafifletmenin yollarn bulmak kanlmaz bir hal almt. Eer birileri hastalarn kan basncn lecek bir yol bulabilirse, hekimler de bunu bir gsterge gibi kullanarak hastalarndan ne kadar kan almalar gerektiini tam olarak bilebileceklerdi. Buradaki sorun, byle bir eyin nasl gerekletirilebileceiydi. Kan basncn lebilecek bir alet yoktu; aslnda, ne gariptir ki, boru eklindeki herhangi bir kanaln iinde hareket eden herhangi bir akkann basncn lmek iin gvenilir herhangi bir gsterge mevcut deildi. 1727 ylnda gen Bernoulli bu konuyla ilgilenmeye baladnda Isaac Newton'un lm haberini ald. Byk doa felsefecisi yaratcln kayna haline gelmiti ve dier keiflerinin yan sra, kat cisimlerin davranlaryla ilgili ilkesiyle daima hatrlanacakt: 1. lke: Kat bir cisim, izledii yoldan dar doru herhangi bir kuvvetle itilmedike, dz bir izgi zerinde sabit hzla hareket eder (ya da hareketsiz durur). 98 2. lke: Kat bir cisim, herhangi bir kuvvetle itilirse, daima hzlanr (ya da yavalar). 3. lke: Birbirini iten iki kat cisim, birbirine eit ve zt ynde kuvvetler hisseder. Basel'de Daniel Bernoulli'nin babas, eski zorlu rakibinin, "sradan ingilizlerin" gzdesinin lm karsnda elikili duygular iindeydi. Bir yandan, dnyann en saygn matematikisi olduunu bilmenin mutluluunu yaarken, dier yandan da Newton'un lmnn kendi lmlln hatrlatmasnn skntsn hissediyordu. Geriye doruya bakp frtnal meslek hayatn gznn nne getirdiinde, altm yandaki profesr kendini hayat tarafndan tmyle aldatlm hissetti. rnein, yllar nce sonsuz kkler hesab konusunda zel ders verip pek ok kefini de aklad Fransz matematiki Marki de l'Hospital bile nankr biri haline dnmt. l'Hospital, sadece bu keiflerin bazlarndan kendine pay karp Bernoulli ye gemiteki hizmetlerinin karln vermemekle

kalmam, ayn zamanda eski hocasndan hak ettii biimde sz etmedii, sonsuz kkler hesabyla ilgili, sat rekorlar kran bir kitap da yaymlamt. Ayrca, kars ve onun akrabalar da problem yaratyordu: Onlar memnun etmek iin evden bir yere ayrlamyor, dnyann saygn niversitelerinden gelen ok cazip teklifleri geri evirmek durumunda kalyordu. Sonuta, btn bir yaam boyunca ayn tara niversitesinin ayn kadrosuna aklp kalmt. Btn bunlardan daha fazla ac veren ve kendisini en ok kzdran olay bunca yllk uralarna ramen, Fransz Bilimler Akademisi'nin dnya apnda bilinen yarmasnda byk ve parlak profesr Johann Bernoulli'nin birincilik dln kazanamamas, hatta mansiyon dahi alamam olmasyd. Gen olu bile bu hedefte ondan bir adm ndeydi. Newton'un lmnn, binlerce mil uzaktaki St. Petersburg'da yaayan Daniel Bernoulli'nin zerinde brakt etki ise 99 ok farkl olmutu. Gen adam her ne kadar Newton ile hi karlamamsa da, ona kar ksmen ileride onun gibi biri olma arzusundan kaynaklanan duygusal bir ba hissediyordu. Newton'a kar besledii duygularn Bernoulli, "Sahip olduu mezi-yetleriyle lmszleen Newton un bakalaryla karlatrlamayacak yetenekleri vard." biimindeki szlerle ifade etmitir. ok sevdii iki insan yitiren gen Bernoulli, Euler'in en sonunda Rusya'daki akademiye geliiyle mutlu olmutu. Aynca, babasnn bu on dokuz yandaki dll rencisinin, ksa bir sre nce Fransz Bilimler Akademisi'nin yarmasnda Baar Sertifikas n kazanm olduunu renmek de Bernoulli'yi fazlasyla heyecanlandrmt. Euler'in bu uyarc zeks ve genlik enerjisiyle neesi yerine gelen Bernoulli, St. Petersburg Akademisi'ne yeni bir gzle bakp takdir etmeye balamt. Akademi bunu hak ediyordu, nk kuruluundan bu yana geen birka yl iinde bu gen ve saygn kurum, fizikilerin "kaymak tabakasn" bnyesine ekmi ve onlara en iyi imknlar sunmutu. Euler, ileride bir gn bu durumu dile getirirken unlar sylemitir: "Rusya Kraliyet Akademisinde bir sre alma frsatn yakalayan ben ve benim gibiler, her eyimizi burada bize salanan elverili koullara borlu olduumuzu kabul etmek zorundayz." izleyen yllarda, Bernoulli ve Euler ok sayda problem zerinde ayr ayr ve ortak almalar yrteceklerdi. Her ikisi de, katlar ve akkanlarla ilgili tarihi bulular yapacaklard. Ancak Euler daha ziyade bir matematiki gibi odasna kapanp, kt ve ty kalemle alma yapmay tercih ederken, Daniel daha en batan ellerini laboratuvarda slatmadan edemeyeceini gstermiti. Euler'in geliinden ksa bir sre sonra Bernoulli de, bir boru iinde akan suyun basncn lmenin bir yolunu bulma almalarna yeniden balad. Deiik aplardaki parlatlm demir borularla almasna ramen, amacna bir trl ulaamyordu. 100 Yaklak elli yl nce, Edme Mariotte adl zeki bir Fransz, bir borunun iinde akan suyun deil de, borunun ucundan dar fkran suyun basncn lmeyi baarmt. Bunu, tahtadan yaplm kk bir tahterevallinin bir ucunu fkran suya tutup, dier ucuna da kurun bir bilye yerletirerek gerekletirmiti. Suyun itiini dengeleyen arln miktarndan kuvveti ve oradan da suyun basncn hesaplayabilmiti. Kukusuz, kan basncn lmek iin Mariotte'un yntemini kullanmak akllca bir i olmayacakt, zira bu, bir insann atardamarnn kesilmesini ve byk miktarlarda kann dar fkrtlmasn gerektirecekti. Bu nedenle Bernoulli iin iin pf noktas, akkann basncn onu dar aktmadan veya boru iindeki akn fazla bozmadan lebilmenin bir yolunu bulabilmekti. 1729 ylnda Bernoulli bu konuyu dnrken, Harvey'in kitabnda okuduu bir eyi anmsad. nsanlar diri diri kesip bien Harvey, kitabnda yle yazyordu: "Bir atardamar ikiye ayrldnda veya

delindiinde kann buradan btn iddetiyle fkrd grlecektir. Kalp at srasnda kan, bir yakna bir uzaa fkracaktr. Kann en uzaa frlad an, kalbin bzld- andr." Bernoulli fkran kann kt yksekliin, atardamar iindeki basncnn dorudan bir gstergesi olduunu dnd; atardamardaki basn ne kadar fazlaysa kan da o kadar yksee fkrmaktayd. Kalbimiz bzlp gevedike, kan basncmz da bir artyor bir azalyor ve bu da doktorlarn srasyla byk ve kk diye niteledikleri kan basnlarna (tansiyonlara) karlk geliyordu. Harvey'in yolundan giden Bernoulli, borunun eperine kk bir delik ap buraya cam bir pipet yerletirdi. Borudan her zamanki gibi su aktp pipeti izledi, bekledi ve suyun deliin yanndan gemesiyle birlikte, bir miktar suyun pipet iinde trmanarak, belli bir ykseklikte durduunu sevin iinde gzlemledi- te baarmt! Bu ykseklik, borudan akan suyun basncnn bir lyd. 101 Eer su, cam pipet iinde yksee karsa bu, o noktada, demir boru iindeki suyun basncnn da yksek olduu anlamna geliyordu. te yandan su pipet iinde ok az ykseliyorsa, o zaman da demir boru iinde akan suyun o noktadaki basnc az demekti. Ne mutlu ki hibir durumda pipetteki su tamamt. Bu yepyeni ve parlak buluunu bakalaryla paylamaya can atan Bernoulli, o sralar Moskova'da bulunan arkada Christian Goldbach'a yollad mektupta, "u gnlerde, su datm ebekelerinin tasarmnda ok yararl olacak yeni bir ey kefettim." diyordu, "Ancak bu, aslnda fizyoloji alannda r ac bir dnemi balatacaktr." Bernoulli'nin bu kehanetini dorularcasma, Avrupal hekimler ksa bir sre iinde bu yeni buluu kendi almalarnda kullanmaya balamt. Doktorlar, artk kan almak iin hastann damarn kesmeye karar vermeden nce, ucu sivri bir cam boruyu dorudan doruya atardamarna sokuyorlard. Kan, delinen atardamardan saa sola fkrmadan akn srdrrken, ok kk bir miktar da cam borunun iine doluyordu. Kann cam borudaki seviyesi ister yksek isterse alak olsun, hastann kan basncnn bir lyd (bu yntem, italyan doktor Scipione RivaRocci'nin 1896 ylnda gnmzde aina olduumuz acsz, iirilebilir, kollua benzeyen tansiyon lme aletini kefettii gne kadar kullanlmaya devam etti). Bernoulli, bu yeni buluunun yalnzca tp alanndaki deil, ayn zamanda akkanlar fizii alanndaki sonular karsnda da akna dnmt. O gnlerde Bernoulli alakgnlllkle unlar sylyordu: "Youn biimde uratm bu fizik ilkeleri bana kendimi iyi hissettiriyor. Ne de olsa, bu ilkeler bana, akkanlarn hareketleriyle ilgili pek ok yeni zellii aa karmam konusunda yol gsterdi." Gittike artan sessiz bir heyecanla, bu zorlu problemin Isaac Newton'u olmaya ilikin yaamnn en byk dn gerekletirmenin artk eiinde olduunu hissediyordu. Ancak zaman, durup ocukluk a hayallerini hatrlama zaman deildi. 102 Gen adam konuyla ilgili almalarn ilerlettike ilk kez Leonardo da Vinci tarafndan iki yzyl nce kefedilen Sreklilik Yasas nm doru olduunu grd: Geni bir borudan daha dar bir boruya akan su hzlanyor, dar borudan daha geni bir boruya akan su ise yavalyordu. Ancak Bernoulli'nin sonraki gzlemi btnyle emsalsizdi. Yava akan suyun (geni boruda olduu gibi) basncnn hzl akan suya (dar boruda olduu gibi) kyasla daima daha yksek olduunu kefetmiti. Bir baka deyile, basnla hz arasnda sanki bir alveri vard: Hz ne kadar dkse basn da o kadar bykt, ya da hz ne kadar yksekse basn da o kadar dkt. Bernoulli'nin aklna birden Leibniz'in nl prensibi Vis Viva nm Korunumu Yasas geldi. Babas ona bu yasann sadece katlarla ilgili

olduunu retmiti. imdi ise gen adam, svlarn da benzeri bir korunum yasasna uyduunu gsteren bir kanta rastlayp rastlamadn merak ediyordu. Bernoulli'nin kalp atlar bu dnceyle iyice hzlanmt, ayn biimde beyninin almas da hzlanmt. Korunum ilkesi uyarnca, bir cisim havaya frlatldnda vis viva's -yani hareket enerjisiile ykseklii arasnda daima bir alveri gerekleiyordu. Eer Bernoulli'nin nsezisi doruysa, yeni ilkesi, akkann vis viva's ile basnc arasnda da benzeri bir alverii gerekli klyordu. Ancak daha ileri gitmeden nce Bernoulli durup gelimeleri gzden geirme ihtiyac hissetti. Leibniz'in vis viva forml yalnzca kat cisimler iin geerliydi: VIS VIVA = m x v2 Acaba bunu, akkanlar da iine alacak ekilde geniletmek mmkn myd? Eer mmknse, bu nasl yaplabilirdi? te gen Bernoulli bunlar merak ediyordu. Ne tuhaftr ki, bu sorularn yantlarn bulmas iin hem Le-ioniz'in hem de Newton'un matematiksel dncelerine bavur103 mas gerekmiti. Bu iki kibirli rakip, hayatlar boyunca hibir zaman ayn fikirde olmamlard; imdi ise fikirleri en uygun biimde bir araya gelmek zereydi. Kendine rehber olarak Leibniz in sonsuz kkler hesabn alan Bernoulli ie, bu karmak problemi sonsuz kk paralara blerek balad. Silindir eklindeki bir borunun iinden akan suyu, sonsuz sayda ve inanlmayacak lde ince gofret dilimlerine blnm olarak dnd. Bu dilimler o denli inceydi ki, herhangi bir laboratuvar aletiyle ayrt edilmeleri olanakszd. Bernoulli bu olaanst incelikteki su dilimlerinin birbirine ok yakn ekilde dizilmi kat plastik diskler gibi, boru iinde birbirlerini iterek hareket ettiklerini dnd. Aslnda Bernoulli, makroskobik lekte akkanlarla katlar birbirinden farkl davransa da, matematiksel hayal gcnn ok gl mikroskobuyla bakldnda, akkanlarla katlarn znde ayn ey olduklarn dnyordu. Ardndan Bernoulli, katlar gibi davranan hayali su dilimleri arasndaki itmeleri hesaplamak iin Newton'un kat cisimlerin davranlarm ele alan nl ilkesini kulland. Son olarak da, net bir sonuca ulamak iin dilimler arasndaki sonsuz saydaki etkilemeleri toplarken Leibniz in sonsuz kk hesabndan yararland. Arbal bir insan olan Bernoulli sevinten dans ediyordu: Hesaplamalar sonucunda, Leibniz'in eski vis viva formlnn akkanlar iin geerli olan bir yorumuna ulamt. Aslnda, ok makul bir deiiklik dnda, iki forml birbirinin hemen hemen aynsyd. Kat cisimlerin ktlesinin yerini akkanlarn, Yunan alfabesindeki p (ro okunur) ile gsterilen younluu almt. Yeni forml u ekildeydi: VIS VIVA = p x v2 rnein, hzla akan ok youn bir eker pekmezinin vis viva s, yani hareket enerjisi ok fazlayd. Tam tersine, yava hareket eden ok seyrek bir alkoln vis viva's ise ok azd. O an104 da Bernoulli'nin gzlerini dolduran sevin gzyalar gibi duraan akkanlarn ise hi vis viva's yoktu. Dahas -ki iin en ilgin yan buydu- Bernoulli'nin yapm olduu hesaplamalar, borularla yapt deneylerde edindii izlenimi dorulamt. Akkanlar, eski Vis Viva Korunumu Yasa-s'nn kendilerine uyarlanm biimine itaat ediyorlard. Bernoulli, "Dolaysyla, su teorisine byk bir keyifle yeni bir blm daha ilave ettim." diye yazacakt. Bizzat vis viva formlnde olduu gibi, Bernoulli'nin akkanlar iin bulduu korunum ilkesi de katlar iin geerli olan ilk korunum ilkesiyle neredeyse zdeti. Aradaki tek fark, hareket eden akkanlarda vis viva'nn, ykseklikle deil, basnla alveri

iinde olmasyd: BASIN + VIS VIVA = SABT Matematiksel simgelerle ifade edildiinde ve basn iin P simgesi kullanldnda, Bernoulli'nin forml u hali alyordu: P + pxv" = SABT Bernoulli'nin bu buluu, siyasi bir konuda senatrleri kendi lehine oy vermeye ikna etmek iin lobi faaliyetlerinde bulunan birinin yaptklarna benzetilebilirdi: Bu kii grmelerini ne kadar abuk ve seri bir ekilde yaparsa -yani zamann ne kadar ok blerse- her bir politikac zerindeki basks da o lde azalyordu. Benzer biimde akkanlar da ne kadar hzl hareket ederse (vis viva'lar da o lde fazladr) evrelerine uyguladklar basn da o kadar az oluyordu. Bunun tersi de doruydu. Lobi faaliyetleri yapan kii grmelerini uzatt lde, her bir politikac zerinde daha fazla bask kurabiliyordu; ayn ekilde akkanlar da ne kadar yava hareket ederlerse (vis viva'lar da o lde dktr), evrelerine uyguladklar basn o kadar fazla oluyordu. 105 Bernoulli'nin bu akl yrtme zinciri, bir atardamarda dolaan kan iin de pekl geerliydi. Kalbin her pompalamasnda, atardamar bir balon gibi iiyor (yani ap artyor) ve bu da Le-onardo'nun eski Sreklilik Yasas'na uygun biimde, damarn iinden akmakta olan kann yavalamasna neden oluyordu. Bernoulli'nin yeni ilkesine gre bu sre kann vis viVa'smn azalmas ve basncnn artmas anlamna geliyordu. Kalp gevediinde ise atardamar tekrar daralp eski haline dnyordu. Bu durumda kan, daralan damarda daha hzl akyor -yani vis viva's bir anda artyor- ve buna bal olarak da basn azalyordu. Bernoulli bunun, herhangi bir kanal iinde akan btn svlar iin geerli olduunu kefetmiti. Bir yzyl sonra Gustave Gaspard Coriolis adndaki bir Alman fiziki, vis viVa'nm bana ^ arpann ilave edecekti. Alman fiziki bunu, tmyle farkl bir problem -Dnya'nn dn- zerinde alrken, sadece hesaplamalarnda kolaylk olmas amacyla yapmsa da nerdii deiiklik kalc olmutur. Dolaysyla o gnden sonra Bernoulli'nin ilkesi aadaki gibi ifade edilmeye balanmtr: P+ px| v2 = SABT Bu nemli denklem bir bakma sadece svlarn davranlarn zetleyen bir denklem olmakla kalmam, ayn zamanda Bernoulli'nin matematikteki baarsn da kantlamtr. Otuz yandaki Bernoulli'nin bunu tesadfen bulduunu veya talihinin ona rehberlik ettiini ne srmek mmkn olsa da, yine de denklemin zarafeti, yalnl ve iir gibi ksa ve z oluu, onun byk bir gerei ifade ettii konusunda herhangi bir pheye yer brakmyordu. Kefinin yaratt sarholuun dinmesinin ardndan Bernoulli hayretle unlar sylyordu: "Doann bu ok basit kuralnn bu kadar zaman bir sr olarak kalmas gerekten de son derece artc." Kendini tutamayan Bernoulli bu buluunu, bata bir karde kadar yakn grd Euler olmak zere, akademideki birka 106 arkadana anlatt. Euler de hi fena deildi; astronomiden askeri silah teknolojisine ve karmak ekilli cisimlerin hareketlerine kadar ok farkl konularda Akademi'deki herkesten daha fazla sayda bilimsel makale yaymlamt. Euler'in hreti arttka, gittike yalanan eski hocasnn Basel'den gnderdii mektuplarda kendisi iin kulland hitaplarn sayg derecesi de artyordu. Birka yl ncesine kadar Euler iin "saygdeer meslektam" trnden orta karar hitaplar kullanrken, son mektuplarnda Johann Bernoulli, hi tereddtsz "bilim dnyasnn en bilgili ve yetenekli kiisi Leonhard Euler e" biiminde hitap etmeye balamt. Bunlar, kendisini zellikle tam o yl ok daha bilgili ve yetenekli hisseden birinden alnan hakl vglerdi. Yl 1730'du ve sonunda

"Fransz Kraliyet Bilimler Akademisi'nin 2500 Liv-re'lik byk dln" kazanan Profesr Johann Bernoulli kendini ok mutlu ve rahatlam hissediyordu. Daniel, babasnn olaanst baarsn rendiinde iinden eve dnmek geldi. Rus Akademisi ndeki entelektel zgrlkten ve kraliyet ailesinden grd ilgiden memnundu, ancak burada artk ii kalmamt ve gerei sylemek gerekirse, souk iklimden hl nefret ediyordu. Sonraki iki yl boyunca Basel Universitesi'ne gemeye altysa da, ne yazk ki, akademi kuralarndaki ansszln yenmeyi bir trl baaramad. Ne var ki, 1732 ylnda tam vazgeecekken sonunda eytann bacan krd ve anatomi ve botanik blmnde gz koyduu bir retim yelii kadrosuna kapa att. Bernoulli, Rusya'dan ayrlmadan nce, iinin ok nemli bir parasn bitirmek iin almalarn hzlandrd, imparatorluk akademisinde alt yedi yllk sre boyunca, ok deerli olan akkanlarn ak denklemi de dahil olmak zere, yapt tm deneylerin sonularn byk bir el yazmas kitapta toplamt. Ancak, yaymlatmadan nce bir sonu blm ilave etmek istiyordu. Bu nedenle Rusya'dan ayrlmadan nce, hemen hemen 107 tamamlanm durumdaki blm en sevgili dostu ve meslekta Leonhard Euler'e brakmaya karar verdi. Ayrca son bir jest olarak, Euler'in kendi yerine matematik retmeni olarak atanmasn da nerdi. mparatorie I. Kateri-na bu nerisini yerine getirdi ama gidiine gnlnn raz gelmedii Bernoulli'nin, akademinin mr boyu fahri yesi olmas konusunda da srar etti. Dn yolunda bir lkeden dierine geen Bernoulli, tpk bir ocuk gibi yolculuun bir an nce bitmesi iin can atyordu. Yolculuunun son ayanda, Paris'in hemen dndaki bir yol zerinde onu fazlasyla mutlu eden bir olay geldi bana. Seyahat ettii at arabasndaki dier yolcularla sohbet ederken, aralarnda bulunan bir botaniki adn sormas zerine "Daniel Bernoulli" diye cevap verdi. Kendisiyle dalga geildiini sanan botaniki de alayc bir ses tonuyla "Ya yle mi? Ben de Isaac Newton'um" dedi. Daniel Bernoulli olduunu ne kadar tekrarladysa da, muhatabnn nl Daniel Bernoulli olamayacak kadar gen grndn iddia eden botanikiyi bir trl ikna edemedi. Ancak Bernoulli kim olduunu ispatladnda aknlk iinde kalan yolcu suskunlua brnd ve yolculuun geri kalan ksmnda da azn amad. Bernoulli iinden glyordu. Eer imdiden bu kadar nly-se, bilim dnyas el yazmas kitabn okuduunda neler olacak diye merak etmeye balad. Tamamlanmas iin sadece son bir blm kalmt ve ardndan onu hemen yaymlatacakt. Sonunda Basel'e ulatnda niversitenin akademi senatosu yeleri, eski dostlar ve halk tarafndan bir kahraman gibi karland. Hatta yal babas bile onu nezaketle karlam ve evinde kalmas iin davet etmiti. Gen Bernoulli'nin memleketindeki yeni yaamna almas uzun srmedi. klim iyiydi ve talihi de ak grnyordu. Anatomi ve botanik retmeni olarak ders vermek houna gidiyor, en nemlisi de el yazmas kitab zerinde almak iin bol bol zaman bulabiliyordu. 108 Tam her ey yolunda gidiyormu gibi grnrken, 1734'te Bernoulli'nin muhteem geri dn yerini gerek bir kbusa brakt. Bernoulli ile babas 1734 ylnda Fransz Akademisi'nin yarmasnda birincilik dln paylamak zorunda kalmlard. kisi de daha nceden birer kez birincilik kazanm olmakla birlikte, olunun bu kadar gen bir yata bir matematiki olarak kendisiyle e ve belki de daha stn tutulmasn kabullenmek babaya ar geliyordu. Dier yandan oul da genlere zg kibiri saklamayacak kadar dncesizdi. Bu nedenle akademinin bu sevindirici haberi son derece ypratc bir

gurur atmasna yol am ve sonunda da gen Bernoulli kendi evine tanp tm enerjisini iine vermiti. Gn boyu ders verip rencileriyle ve fakltedekilerle toplantlar yapyor; geceleri ise ok sevdii akkanlaryla ilgili almalarna devam edip yl sonu gelmeden el yazmas kitabn tamamlamaya alyordu. Bu ann gelmesini drt gzle bekleyen Bernoulli, kitabnn 300 yl nce Johann Gutenberg'in takp karlabilir matbaa harflerini kefettii ve o dnemde basmevleriyle mehur olan Fransz kenti Strasbourg'da baslmas iin gerekli hazrlklar yapmt. Her ne kadar basmevleri en modern basm tekniklerini kullanyor olsa da, o gnlerde basm ve ciltleme ilemleri ok ar ilerliyordu. Bu nedenle kitabn yaymlanmas yldan fazla bir zaman almt. Bernoulli'nin, erikinlik dnemindeki almalarn ieren kitabnn basl ve ciltli halini eline alabilmesi iin 1738 ylna kadar beklemesi gerekecekti. Kitabn kapan atnda gzleri dolu dolu olmutu, nk ilk sayfasnda ssl bir ekilde, 'Hidrodinamik, Yazan Johann in olu Daniel Bernoulli" yazyordu. Babasyla tekrar kapmamak ve onun sulamalarnn aksine saygsz bir evlat olmadn gstermek iin, bir kez daha alakgnlllk gstererek kendini Johann'in olu olarak tantma yolunu semiti. Bunu babasnn mirasna ve nne duydu109 u sevgi ve saygnn bir gstergesi olarak dnmse de, sonuta elinde Bernoullilerin miras olan yersiz kavgalar ve ihanet kalacakt. Heyecan iindeki gen Bernoulli'nin yeni kitabnn birka kopyasn gven duyduu dostu Euler'e gnderdii ertesi gnden itibaren olaylar da bir trajediye dnmeye balad. Euler'den bir kopyay kendisine ayrp dierlerini, yeni mparato-rie Anna Leopoldovna ile birlikte, St. Petersburg'daki nemli meslektalarna datmasn istemiti. Euler'e yazd mektupta "Bu eserimi minnettarlmn bir gstergesi olarak kabul buyurmasn rica ettiimi ve kesinlikle herhangi bir maddi karlk beklentisi iinde olmadm mparatorie'ye iletmeni rica ediyorum." demiti. Aslnda, maddi olmasa da, akademiden bekledii baz eyler vard. Son yllarda St. Petersburg'daki bu yeni akademi en az Paris, Berlin ve Londra'daki tannm niversiteler kadar saygnlk kazanmt. Bu nedenle kitab akademinin sekin yelerinin dikkatini ekebilirse, Bernoulli'nin n de nemli lde artm olacakt. Euler'den neredeyse on ay hibir yant alamamann verdii endie ve merakla Euler'e bir mektup daha gnderen Bernoulli, bunun zerine ondan dnlebilecek en kt haberi ald: Yeni kitab ile ilgili hibir tepki yoktu, nk kitabn kopyalar henz ulamamt! akn haldeki Daniel, meraktan lgna dnm, btn bir yl boyunca Euler'in bann etini yeyip durmu ama bir sonu elde edememiti. Nihayet 1740 ylnda, aradan geen uzun bir srenin ardndan kitaplarn ulat haberi geldi. Ancak, Euler'in deerlendirmesindeki cansz, donuk vgler ve uzun sreli gecikmeyle ilgili olarak yapt kukulu aklamalar Berno-ulli'yi fazlasyla zmt. Bernoulli'nin kitabnn baslmasndan bir yl akn bir sre sonra yapt aklamada Euler, kendisine baba Bernoulli tarafndan da hareket eden akkanlarla ilgili tmyle zgn bir 110 aratrma ieren kimi el yazmalarnn gnderildiini sylyordu. Yal adam buna Hidrolik adn vermeyi uygun grmt. Euler gen adama yazd mektupta, byle bir el yazmann varlnn tam anlamyla aknlk verici olduunu, zira eski hocasnn bu tr bir tasar zerinde altndan kendisine daha nce hi sz etmediini yazyordu. Yine de, saygdeer profesre gnlden inanan Euler, el yazmas kitabn ikinci blmn merakla beklemiti. Nihayet 1740 ylnda gelen bu son blm Euler, tam o srada Basel'den gelen Daniel'in kitabyla birlikte okumutu. Mektubunun sonuna doru Euler, her iki insana olan sadakat duygularnn

kendisini etkilemesine izin vermemeye alarak, bu iki almayla ilgili grlerini kaleme aldndan bahsedip, gen Bernoulli'nin duygularn incitmemi olmay umduunu yazmt. Euler'in mektubu Daniel Bernoulli'yi altst etmiti. yl sonra, yani 1743 ylnda babasnn kitabnn basldn grdnde ise adeta yklmt. Yal profesr, Hidrolik adl kitabn, olunun Hidrodinamik 'inden daha nce yaymlanm gibi gstermek iin yayncya kitabn basm tarihini "1732" olarak yazdrmt. Dahas, kitabn nsz ksmnda Johann Bernoulli'nin en sevdii rencisi Leonard Euler'in hayranlk ve vg dolu deerlendirmesinden yaplan u alntya yer verilmekteydi: "Kefettiiniz ilkelerin, iinden klmas zor problemlere kolayca uygulanabilmesi beni derinden etkiledi. sminiz bu sayede gelecek kuaklar arasnda da saygyla anlacaktr." Bu kadar bile Bernoulli iin yeterince ac vericiydi ama Euler'in bu hararetli grlerini biraz daha okumaya devam edince, acs tarifi imknsz boyutlara ulat: "Ayrca, suyun ak dolaysyla gemilerin yan yzeylerinde oluan basn ile ilgili en anlalmaz ve en aprak soruna o kadar ak ve yaln bir zm getirdiniz ki, bu son derece etrefil meseleyle ilgili olarak geriye istenecek herhangi bir ey kalmamtr." Daniel Bernoulli hibir zaman kamtlayamayacak olmakla birlikte, babasn hrszlkla ve szde dostu Euler'i de ikiyzl111 lkle sulayacakt: "Aslnda babama en ufak bir eyini bile borlu olmadm Hidrodinamik adl eserimi bir anda aldrdm ve bylece bir saat iinde on yllk emeimin meyvelerini yitirmi oldum." Bernoulli, yal profesre bu kinci hareketini tamamlamas iin zaman kazandrmak amacyla Euler'in kendisine cevap vermeyi kastl olarak geciktirdiine kanaat getirmiti. Hi phe yok ki Euler, kendisine uzun yllar boyunca ders verip bunca ey reten yal profesre olan vefa borcunu bylesine bir kurnazlkla demi ve yal profesr de daha nce pek ok kez baarlaryla kendisini kk drp dikkatleri zerine eken oluna kar byle bir hileye bavurmutu. Ac iindeki Bernoulli, Euler'e ikyetini u szlerle dile getirecekti: "Babam hak etmedii bir eye sahip kt ve aslnda ilk ve tek yazan olduum bir konudaki bulularm gz ard ettiin vg dolu mektubunu kitaba alarak mutsuzluumu bir kat daha artrd." Daniel Bernoulli, akkanlarn ak denklemini kefeden ilk kii olmann getirdii hreti kendisinden gasp ettii iin babasn asla affetmeyecekti. Daha da nemlisi, kklnden beri peinden kotuu, yaad dnemin Isaac Newton'u olma hayalini ykt iin de onu hi affetmeyecekti. Bu trajik olaylarn ardndan Bernoulli, kendisiyle ilgili plan ok vasat kan Tanrya kzgnd. Gelecei, Bernoullinin geleceini nceden tahmin etmekteki yetersizlii ok ac bir ekilde ortaya km olan bilim konusunda da hayal krklna uramt. Bu nedenle, rktc kaderinin ve anlamsz, hedefsiz grnen meslek hayatnn umutsuzlua ittii Daniel Bernoulli, sonunda kendi kaderinin kontroln eline almaya karar verdi: Matematii brakma karar ald. "Matematikyerine ayakkabclk sanatn renmi olmay yelerdim. Ayrca o olaydan beri kendimi artk matematikle ilgili bir konu zerinde almaya ikna edemiyorum. Zevk aldm tek ey, gelecekte unutulacak ol112 sa da, kimi tasarlarmla ilgili olarak ara sra kara tahta zerinde yaptm baz almalardr." diyordu. Sondeyi Mitolojilerde, kular gibi umak daima kolay bir ey gibi dnlmtr. rnein, 5. yzyla ait bir skandinav efsanesinde Wayland adndaki bir silah yapmcs kendine tylerden bir giysi yapp havann sadece u iki basit kuralna uyarak uabil-miti: "Rzgra kar kolayca ykselirsiniz. Alalacamz zaman ise rzgrla ayn ynde uun."

Gerekte ise, kular gibi umaya ynelik ilk giriimlerimiz daima felaketle sonulanmtr. Ortaada, insanlarn kendi yaptklar kanatlar kollarna takp yksek kulelerden kendilerini brakmalar yaygnd. Btn kemikleri krlarak bile olsa hayatta kalanlar ansl saylrd. Giovanni Borelli'nin insanolunun kas gcyle ilgili olarak yapt benzersiz matematik almalarnn 1680 ylnda yaym-lanmasyla, btn dnya insan vcudunun umaya ne kadar elverisiz olduu konusunda ilk dersini alm oldu. "nsanlardaki gs kaslarnn gc umak iin gerekenin ok altnda." diye iddia ediyordu Borelli. Borelli'nin hesaplarna gre, insanlarn makul llerde kanatlar kullanarak kendilerini yerden havalandrabilmeleri iin normalden yirmi kat daha gl gs kaslarna gereksinimleri vard. Borelli, insanolunun tek umudunun "tpk ince, uzun bir kurun parasnn belirli bir miktar mantar balandnda su zerinde yzmesi gibi" havada yzmesine imkn verecek biimde vcudunun arln azaltmak olduu sonucuna vard. Borelli'nin havada yzen insanlar hayali, 1783'te Etienne ve Joseph Montgolfier kardelerin bir scak hava balonuyla havalanmay baaran ilk insanlar olmalaryla geree dnmt. Kt ve keten bezinden imal ettikleri ssl balonlaryla yerder, pek fazla ykselememilerse de, Moigolfier kardeler btn 113 dnyann dikkatini zerlerine ekmilerdi -bu arada, kular ne denli korkuttuklarn sylemeye bile gerek yok! Balonlarn havada durmasn aklayan teori, Arkhimedes'in basit Kaldrma Kuvveti Yasas yd. Asl problem ise, balonlarn nasl kontrol edileceiydi. 1785 ylnda, Piltre de Rozier ve Pierre-Ange Romain adl iki Fransz, kontrol mekanizmas olmayan dev, hantal bir balonla Man Denizi'ni gemeye alrken dmlerdi. Balonlar, bilimsel adan aerostatik (hidrostatik teriminin hava ile ilgili karl) olarak adlandrlyordu, nk arlklarn tmyle duraan havann kaldrma kuvveti tayordu. Buna karn, havann hareketiyle desteklenen aralara aerodinamik (hidrodinamik teriminin hava ile ilgili karl) ad verilmiti. 18. yzylda bu bilimsel ayrmlar, insanlarn uu konusunda yaadklar felaketlerin yannda ikinci planda kalmt. Baz gzpekler devasa aerostatik aralarn kontrol etmek iin sonusuz uralar verirken, bazlarnn da tuhaf areodinamik aygtlarn yerden havalandramayacak kadar anssz olduklar grlmt. rnein, 1742de Marquis de Bacqueville kolalanm keten bezinden yaplm drt kanad el ve ayaklarna takp uma giriiminde bulunmutu: Seine Nehrinin sol yakasndan kendini bolua braktnda tpk bir kaya gibi dm ve amarc kadnlardan birinin mavnasnn zerine aklarak bacan krmt. Sonraki yllarda amatr havaclarn lmle sonulanan baarsz uma giriimlerinin says hzla artnca, uabilme konusundaki iyimser yaklamlar tepe taklak oldu. 19. yzyla gelindiinde, pek ok kii tarihin bize, bir kartal gibi gklerde szl-menin nasl bir ey olduunu asla renemeden, bu dnyaya yapk bir halde yaamann kaderimiz olduunu sylemeye altn dnmeye balamt. ngiltere'nin en nl fizikilerinden biri olan William Thomson, "Havadan ar uma makineleri yapmak olanakszdr." diyordu. Hatta ileri grlln ve kararlln simgesi olan 114 Thomas Edison'un bile umay baarabileceimiz konusunda kukular vard: "Umakla ilgili umutlar tkenmitir." szleriyle bu konudaki karamsarln saklamayacakt. Tarih, 19. yzyl insanna sadece yerden ykselmeyle ilgili bilimsel abalar konusunda deil ama ayn zamanda, gelecei tahmin etmeye ynelik bilimsel almalar konusunda da kukulu olmay retmiti. ki yzyl nce, Leibniz'in haytn tedbir almay gerektiren olaylarn nceden bilebilmek iin sonsuz kkler hesabm kullanma plan o denli baarsz olmutu ki, Fransz oyun yazar Voltaire

bunu, Leibniz'in budala Dr. Pang-loss tiplemesiyle temsil edildii ineleyici bir komedi olan Can-dide adl oyununda alaya almt. 19. yzyla gelindiinde, Leibniz'in yzeysel-kolayc ryasndan herkesin vazgetii sylenemezdi. Gerekten de, Avusturyal rahip Gregor Johann Mendel'in kaltm yasalarn kefetmesi ve yine Avusturyal psikiyatrist Sigmund Freud'un psikanalizin ilkelerini aklamasyla umutlar yeniden yeermeye balamt. Felsefeciler yine, insan davranlarnn matematiin ve bilimin mantkl yasalaryla nceden tahmin edilemeyecek kadar mantksz olduu konusunda eitli grler ileri sryorlard. Pierre Simon de Laplace adl zeki Fransz matematikisi ise unlar sylyordu: "Doaya hareket veren kuvvetlerin tm ve doadaki varlklarn tmnn zel durumlar bilindii takdirde, ortada insan zeksnn zemeyecei belirsiz hibir ey kalmayaca gibi, gelecek ve gemi de aydnlanm olacaktr." ocukluunda Montgolfier kardelerin maceralarn hayranlkla izlemi gen bir ngiliz valyesi olan George Cayley'in umak iin kanatlarn rpmas gerekmeyen bir uma makinesi yapmasyla, havaclk alanndaki umutlar da tekrar yeermeye balamt. Cayley'in uann, ("uak, aeroplane" adn kendisi koymutu), aerodinamik yaps alabaln hidrodinamik yapsna gre biimlendirilmiti. zerinde hareketsiz, geni bir kanad and115 ran bir uurtma vard. Grnm pek estetik olmasa da gnmz modern uaklarnn habercisiydi. nceleri Cayley, sadece insansz planrler yapp bunlar denedi. Ald baarl sonular zerine, 1849 ylnda bunlardan birinin iine gen bir ocuu oturtma cesaretini buldu. Bu aygtn yerden birka metre ykselmesi Cayley e ok byk bir haz vermiti. Bu baarsndan cesaret alan valye, 1853te yeni planrnn kokpitine oturmaya ikna ettii arabacsn bir tepenin yamacndan aaya itmiti. Kk bir vadi zerinde gerekleen uu baaryla sonulanmsa da, denemenin fazlasyla sarst pilot, "Araba kullanmak iin ie alnmtm, umak iin deil!" diye bararak hemen orackta iinden istifa etmiti. Cayley in nefes kesen baarsnn ardndan mucitler, sabit kanatl bu uan makinelere benzinle alan motorlar takmaya baladlar. Genel olarak, bu garip grnl aralar, yel deirmeni pervaneleriyle harekete geirilen uurtmalara benzemeye balamt. zleyen yllar iinde bu motorlu uaklar uarak -daha dorusu hoplayp zplayarak- havaclk tarihindeki pek ok heyecan dolu kilometre tann geilmesini salamtr. Ama son nokta, Kuzey Carolina'daki Kitty Hawk sahil kasabas yaknlarnda Wright kardelerin gerekletirdii tarihi uula konulmutur. Wilbur ve Orville Wright kardelerin, Ohio eyaletinin Day-ton kentinde bir bisiklet dkknlar vard. Geimlerini bisiklet tamiri ve imlat yaparak salayan kardeler, uzun yllar boyunca edindikleri tm mekanik bilgilerini benzinle alan bir uak yapmak iin seferber etmilerdi. Yeni uan makinelerini tamamladktan sonra, blgedeki gl ve srekli deniz rzgrlar nedeniyle ilk denemelerini Kitty Hawk yaknlarnda yapmaya karar vermilerdi. Tpk efsanedeki Wayland gibi, "rzgra kar kolayca ykselirsiniz" ilkesine yrekten inanyorlard. 116 17 Aralk 1903, saat 10:35'te, gmlei rzgrn etkisiyle bayrak gibi dalgalanan Orville heyecan iinde makineye yaklat ve src koltuuna yerleip kardeine motoru altrmas iin iaret verdi. Bir anda kumlar zerinde ilerleyip havaland. Sahil boyunca uarken, bu sa solu dklecek gibi duran makineyi 12 saniye sreyle havada tutmak iin srekli kumandalarla boumak zorunda kalmt. te bu kadar ksa bir sre iinde, Orville hem kendisini hem de kardeini tarih kitaplarna sokmay baard. Tarihte ilk kez bir insan tarafndan idare edilen motorlu bir uak,

kayda deer bir sre boyunca havada kalmay baarmt. Yolculuk sadece 12 saniye srmekle birlikte, buna yerden tanklk eden Wilbur'un da syledii gibi, nihayet uu ann eiine gelinmiti. Geen bunca yzyln ardndan tarih, bu i olamaz diyenleri yalanc karmakla kalmam, u byk gerei de kantlamt: Evet, kader ou kez bizi artmt, ancak bizim de kaderi artacak kadar gcmz vard. Ne var ki, bir uan nasl uabildiini hl anlayamadmzdan, gkleri fethetmenin hl ok uzandaydk. Wright kardelerin varlna ramen, nasl ate yaklacan bilmedikleri halde yldrmn yaratt atei kullanan ilk insanlara benziyorduk. Bununla beraber, 1871'den balayarak bilim adamlar kanatlarn aerodinamik yapsn incelemek amacyla rzgr tnelleri ina etmeye baladlar. Rzgr tnelleri aslnda iinden havann hzla akt byk apl borulard ve bunlar, iinden suyun hzla akt Bernoulli'nin borularm hatrlatyordu. Mhendisler bu rzgr tnellerinin iine minyatr uak modellerini yerletirip, hava akmlarn grnr hale getirmek iin bir miktar metal tozu atyorlard. Bu adan, tpk nehirdeki su akmlarn grmek iin tohum kullanan Leonardo da Vinci'yi taklit ediyorlard. Bu mhendislerden biri de Nikolay Jukovskiy adndaki bir Rus'tu. Ruslarn stanbul kuatmas srasnda (MS 906) Rum117 lan korkutmak iin dev svariler biimindeki uurtmalar kullandna ilikin hikyeyi dinledikten hemen sonra, alt yandaki Nikolay uurtmalara k olmutu. Delikanllk anda tpk babas gibi bir askeri mhendis olmaya karar vermiti. Ancak, kader bildiini okuyacak ve sonuta Nikolay Jukovskiy, hi tanmad ve kendisiyle hibir ilgisi olmayan Daniel Bernoulli'nin yolundan gidecekti. Bernoulli gibi, Jukovskiy de matematii ve akkanlar iinde hareket eden kat cisimleri incelemeyi ok seviyordu -havaya kar uma mcadelesi veren uurtmalar, en sevdii alma alanlarndan biriydi. Yine bir tesadf sonucunda, 1868 ylnda nl St. Petersburg Akademisi'nin yaknndaki bir okula kayt olmutu. Ancak derslerin niteliksiz oluu ve zorlu iklim koullar nedeniyle ksa bir sre sonra buradan ayrlacakt. Bunun ardndan Moskova niversitesi'ndeki almalar srasnda Jukovskiy, nl Bernoulli ailesinin saysz baars ve balarndan geen maceralar hakknda pek ok ey renmiti. Bernoulli ailesinin frtnal yksnn uurtma konusu kadar insan byleyen bir ekicilie sahip olduunu kefetmiti. Daniel Bernoulli'nin, babasyla yaad yrek paralayan olaylara ramen, Fransz Akademisi'nden sekiz dl daha kazanp toplam dl saysn ona kardn okuduunda Jukovskiy adeta bylenmiti. Bu, daha sonralar on ocuundan bir eksik, yani tam on iki tane dl kazanan Euler tarafndan krlana kadar tm zamanlarn en iyi rekoruydu. Johann Bernoulli'ye gelince, daha baka bir dl alamam olmakla birlikte, olunu ktlemeye ve gelecek kuaklan etkilemek iin kendini olduundan farkl gstermeye devam etti. 1748'de, neredeyse kr, astml ve gut hastalna yakalanm biri olarak hayata gzlerini yumduunda, tam yeni dller alacakken kaderin bir ekilde kendisine oyun oynad inanandayd. Daniel Bernoulli uykusundayken huzur iinde hayata gzlerini yumduunda seksen iki yandayd. O gnlerde gzlerini yitirmi olan Euler ise, o kadar gayretle almt ki, yaymla118 nan almalarnn sadece balklarn ieren liste yz sayfaya yakn tutuyordu. Btn bunlar okurken Jukovskiy, St. Petersburg'da alm olmas ve hayatn akkanlarla ilgili incelemelere adamas dolaysyla, Daniel Bernoulli'ye kar bir yaknlk hissetmiti. Ayrca, Jukovskiy yzyl iinde her eyin ne kadar ok deitiini grme frsatn da

bulmutu. Yaad dnemde Bernoulli, kan basncnn nasl llecei sorusuyla kar karya kalmt. imdi ise Jukovskiy ok daha farkl bir soruyla, Cayley'in planrlerinin hayret verici baarsnn ardndan ortaya kan u soruyla urayordu: Bir uan umas nasl mmkn olabiliyordu? Ua havaya kaldran ve yerekimine meydan okurcasna onu havada tutan ey tam olarak neydi? Jukovskiy eitimini tamamladktan sonra, zamannn byk bir ksmn bu ok nemli sorulara yant arayarak geirecei Moskova niversitesi'ne retim yesi olarak atanmt. Yllarca sren ricalarnn ardndan, 1891 ylnda niversiteyi kk bir rzgr tneli ina etme konusunda ikna edebilmiti. Wright kardelerin artc baarsndan iki yl sonra, krk drt yandaki Jukovskiy de tarih kitaplarndaki yerine doru umak zereydi. 1905ylnda, uaklarn, Bernoulli'nin akkanlarn ak denkleminin dile getirdii bant sayesinde uabil-diklerini ilan etmiti. Jukovskiy'in kefini anlayabilmek iin sadece, gvdesinden koparlp taban ve tavan dz bir rzgr tneli iine konulmu olan minyatr bir uak kanadn dnmek yeterliydi. Kanadn alt yzeyi dz, st yzeyi ise kavisliydi. Tipik bir kanadn kesiti, aslnda boyuna kesilmi bir gzya damlasnn st yarsn andryordu. Tpk gerek uuta olduu gibi, rzgr tnelinin iinde de yarm gzya eklindeki kanadn kt taraf rzgra doruydu ve havay bak gibi kesiyordu, sivri taraf ise arkada kalyordu. Rzgr tnelinin iinde kanat, zerine doru gelen havay ister istemez bir st hava akm bir de alt hava akm olmak ze119 re ikiye ayryordu. st hava akm rzgr tnelinin dz tavan ile kanadn st yzeyi arasndan geiyordu. Alt hava akm ise kanadn alt yzeyi ile rzgr tnelinin dz olan taban arasndan akyordu. (Aslnda, tnelin "tavan" atmosferin st tabakas, "taban" da yer ilevi grmekteydi.) Jukovskiy st hava akmnn alt hava akmna gre biraz daha dar bir yerden getiini fark etmiti. Bunun sebebi, kanadn biraz bombeli olan st yzeyinin tavanla kanat arasndaki alan daraltmasyd. Leonardo da Vinci'nin Sreklilik Yasas'na gre Jukovskiy, st (daha dar yerden geen) hava akmnn, alt (daha geni yerden geen) hava akmna gre daha hzl olmas gerektiini dnd. Nehir suyunun dar bir boazdan geerken hzlanmasnn sebebi de aynyd. Bernoulli'nin akkanlarn ak yasasna gre Jukovskiy, alt (daha yava akan) hava akmnn, st (daha hzl akan) hava akmna gre daha fazla basn uygulad sonucuna vard. Yani, kanad yukar ynde iten hava basnc, onu aa ynde iten hava basncndan daha bykt. Peki varlan sonu neydi? Uaklarn uabilmesinin nedeni, kanatlarnn altndaki basncn, kanatlarnn zerindeki basnc yenebilmesiydi. Bir baka deyile, uaklarn yerden ykselebilmesinin sebebi, kanatlarnn, altlarndan geen havann nispeten yksek olan basncyla yukar doru itilmesiydi (ya da uaklar uuyordu, nk kanatlarnn zerinden geen hava akmnn yaratt nispeten dk basn onlar yukar ekiyordu). zleyen yllarda, 20. yzyl tarihileri Jukovskiy'in bu olaanst aklamasnn bir dnemi kapayp yeni bir dnemi atn ne sreceklerdi. Uaklarn yerekimini nasl alt edebildii nihayet anlaldktan sonra, modern havaclk mhendisleri artk sadece ellerini deil, akllarn da kullanarak uan makineler tasarlayabiliyorlard. Trmzn, bir ku gibi szlen bir uak yapmas ve maaralarn evresinde hantal hantal dolat gnlerden, onlarn 120 zerinden uarak getii gnlere gelebilmesi iin milyonlarca yl gemesi gerekmiti. Bununla birlikte, uaklarn nasl uabil-

diklerini tam olarak renmemizin ardndan, Kitty Hawk zerindeki uu ile uzay uularna geiimiz arasnda sadece elli yl olmas ok ilgintir. Btn bunlar, Daniel Bernoulli'nin hidrodinamik konusunda yeni ufuklar aan almalar ve bu almalarn Jukovskiy ve dierlerine insan neslinin ayaklarn yerden kesme imknn vermesi sayesinde gereklemiti. Ne gariptir ki, pek ok ders kitabnda mehur "akkanlarn ak denklemi"nden sadece Bernoulli ilkesi eklinde bahsedilmekte ve bununla hangi Bernoulli'nin kastedildii anlalmamaktadr. Bu yaklam sanki, denklemi ilk kefedenin Daniel Bernoulli olduundan ciddi bir phe duyulduunu deil, baba ve olun kaderinde, sonsuza dek kazanann tam belli olmayaca bir ekimeyi srdrmek olduunu ima ediyor. 121 V x E = -3B / 3t Soylu Yasa Michael Faraday ve Elektromanyetik indkleme Yasas insanolunun bilinli bir abayla hayatn yceltme konusundaki kesin kabiliyetinden daha fazla cesaret verici bir gerek tanmyorum. Henry David Thoreau O akam, on dokuz yandaki Michael Faraday ve arkadalar Profesr Tatum'un evinden ktklarnda, Fa-raday bir an durup ksa bir sre nce Dorsett Caddesi boyunca yerletirilen gaz lambalarna hayretle bakt, iinde yaad dnyann olumlu ynde ne kadar da hzl deitiini dnd: Gaz lambalar, geceleyin Londra caddelerinde yrmeyi daha gvenli hale getirmiti -gerekten de, ehrin caddelerinin bu ekilde parlak lambalarla aydnlatlmaya balanmasndan bu yana su oran hzla dmt. Avrupa'da bir teknoloji devrimi frtnas esmekteydi ve Faraday byk bir sabrszlkla bunun bir paras olmay istiyordu: Profesr Tatum'dan ders almasnn nedeni buydu. Onun ve gruptaki dier arkadalarnn niversiteye gitmek iin maddi durum123 lan uygun deildi; hepsi fakir ailelerden geliyordu ama etiketin ok nemli olduu yaadklar toplumda kendileri iin uygun grlen toplumsal rol deitirme arzusuyla yanp tutuuyorlard. Faraday bir cilti rayd. nceden izilen kaderine boyun eseydi, ngiltere'nin st tabakasndan kiiler iin kitap ciltlemekten teye gidemeyecekti. Neyse ki, kt talihim alt etme arzusunu anlayla karlayan bir ustaya sahip olmas sayesinde gen Fa-raday, kendini doann gizemleri konusunda yetitirmek zere baz akamlar izin alp, Profesr Tatum'un evine gidebiliyordu. Profesr Tatum o akam Luigi Galvani'nin kefettii "hayvan elektrii" konusu zerinde durmutu, italyan anatomi bilgini 19 yl nce 1791 de, elektrik kvlcmlaryla ilgili deneyler yaparken, bu kvlcmlarn yakndaki l kurbaalar kprdattn fark etmiti. Heyecan iindeki Galvani kendinden ok emin bir ekilde, bu olayn elektriin btn varlklardaki canlln kayna olduunu gsterdii sonucuna varmt. Bu dikkat ekici kefi iitmek, daha bir hafta nce babasn yitiren Faraday iin zellikle ilginti. Gen adam dersin sonunda evine dnmeye hazrlanrken, Galvani'nin gerekten de yaam yaratmann bir yolunu bulup bulmadn merak ediyordu. Paltosunu giydi, arkadalaryla vedalat ve ehrin lo klarnda gzden kaybolmalarn izledi. Sonbahard ve youn sis Faraday'in bir an duraksamasna yol amt: Ailesi Londra'nn bu kesimine yeni tanmt ve hl doru yn bulmakta zorlanyordu. Donuk bir glmsemeyle, kimsenin byle bir mahallede kaybolmay istemeyeceini dnd. Halinden ikyetiydi: Babalarnn kendilerine salayabildii ancak bu kadard ve imdi ise, annesine ve kendinden kk kardelerine bakmak iin mtevaz rak maandan baka bir geliri olmamas yznden her ey daha da ktye gidebilirdi.

Eve doru yrrken yar yolda durumundan phelenen bir polis memuru tarafndan durdurularak sorguya ekildi ve daha sonra yoluna devam etmesine izin verildi. Gen Faraday, iin124 den bir gn her ey deiecek diye geirdi: Bir gn sayg duyulan bir doa felsefecisi olacak ve herkes kendisine bir beyefendi gibi davranacakt. Bir sre sonra, Weymouth Caddesi'ne dnen keyi geen Faraday, 18 no.lu evin penceresindeki mum n grnce rahatladn hissetti -bu ona byd yuvann scakln anmsatyordu. Babasn ne kadar ok zlediini de anmsattndan, kendini ayn zamanda korkun derecede yalnz ve zgn de hissediyordu. Gen adam o gece yatanda ge saatlere kadar, kimse duymasn diye yz yastna gml halde, hkra hkra alad. Babasn o gnlerde kimyay sevdiinden ok daha fazla seviyordu. Gen Faraday, ailesinin ehre tanmadan nce yaadklarn, eski ahrlarnn at arasnda oyun oynad gnleri anmsad. Tahta demeler arasndaki bir delikten dm, o srada alt katta her zamanki gibi rs banda almakta olan babasnn gl kollan sayesinde lmden dnmt. Yaad aclarn etkisiyle gen Faraday, doduundan beri iinde bulunduu bu gurur krc durumdan kendini kurtarmaya karar verdi. Evet, ailesine bakabilmek iin ciltide almay tabii ki srdrecekti, ama uzun vadede kendini yetitirip bir kimyac olma konusunda da kararlyd. Babasnn yokluunun yasn tutan ve belirsiz geleceini kafasnda ekillendirmeye alan Faraday uykusunun geldiini hissetti. Gzleri arlat ve dnceleri son olarak Profesr Tatum'un derslerine kayd. Galvani, elektriin yaamn bir kvlcm olduuna inanyordu. Faraday, hakl olup olamayacan dnd. Gerekten de bilim adamlar statik elektrik hakknda o kadar az ey biliyorlard ki, bu dncenin hemen bir rpda silinip atlmas olanakszd. Uykuya olan gereksinimi arttka bilimsel hayal gc onu esir almt. Geen hafta babas son nefesini verirken, acaba ona daha dikkatli baksayd ne olacakt? Acaba, karanlkta, ba125 basnn lmek zere olan bedeninden kan zikzak eklindeki parlak statik elektrik kvlcmlarn grebilecek miydi? Bu sorularn hastalkl bir nitelik tadnn farkndayd, ancak bir yandan da henz tomurcuklanmaya balayan bilimsel merakn kkrtyorlard. Gen adam nihayet uykuya dalmsa da, o gece, Galva-ni'nin kvlcm iinde bir eyleri canlandrp uyandrmt. Bu, babasnn lmyle ilgili sorularn ve talyan anatomi bilgininin cesetlerle ilgili teorisinin de tesindeydi; yeni bir bilimin ilk iaretleriydi. Ancak bunun tam olarak ifade edilmesi ve kabul edilmesi iin cilti rann, soylu bilimsel kurumlarn umursamazl ve kendini beenmiliiyle mcadele etmesi gerekecekti. Bu ok zorlu ve olaanst mcadelenin sonunda, bir demirci ustasnn olu olan bu gen, mthi zeks ve insanlar aknla dren bir denklemle btn dnyay sarsacakt. Veni Yl 1791'di ve uygar dnya, daha nce hi rneine rastlanmayan kapsaml snf atmalarnn yaratt sancy yayordu: Birdenbire, hem Eski hem de Yeni Dnya'daki sradan insanlar kurulu dzene kar ayaklanarak kendi durumlarn iyiletirmeye abalyordu. Yeni Dnya'da Amerikan kolonileri ksa bir sre nce benzeri daha nce hi grlmemi bir bildiri olan "Bamszlk Bildirgesini kaleme alm ve ngiltere'den bamszlklarn kazanmlard. imdi ise Eski Dnya'da, alt tabakaya mensup Franszlarn Paris'teki Bastille hapishanesini ele geirmesi zerine, XVI. Louis "nsan ve Yurtta Haklar Bildirisi"ni imzalamaya istemeyerek de olsa raz oluyordu. Dahas, aa yukar ayn dnemlerde, Amerika ve Avru-pa'daki ii snf da yine ei grlmemi bir devrim olan Endstri Devrimi'nin

acmasz artlarna boyun emek zorunda kalyordu. rnein, ngiltere'de saylar binleri bulan dokuma iisi, buhar gcn kullanan Endstri Devrimi ordusunun kuatmas altndayd. Endstri Devrimi elli sekiz yl nce, John Kay'in uan mekii -dokuma ilemini, eintilerin iplik talebini karlayamamasna yol aacak kadar hzlandran bir aletti- kefettii 1733 ylnda balamt. Daha sonra 1765 ylnda, James Hargreaves'in sekiz pamuk elyafn birden eirebilecek bir makineyi icat etmesi zerine bu kez de, dokumaclar yava kalmaya balamt. 1787'de ise, Rahip Edmund Cartwright dokumaclarn eiri-cilere ayak uydurabilmesini salamakla birlikte, pamuk yetitiricilerini daha fazla hammadde retmeye zorlayan dokuma makinesini kefetmiti. Daha fazla pamuk retimi problemi de birka yl iinde zlecekti; Eli Whitney, ham pamuktaki tohumlar bir insandan iki yz kat daha hzl ayracak bir pamuk makinesi icat edecekti. 1791 'e gelindiinde Endstri Devrimi'nin yksek hzl makineleri verimlilii ve kr tm zamanlarn en yksek deerlerine ulatrmt. Ancak btn bunlar, ksa srede zengin olmak iin bu yeni ve acayip makineleri kullanan iverenler tarafndan smrlp sonra da iten karlan ii snfnn zarar grmesi pahasna yaplmt. ingiltere'nin gelimekte olan sanayi merkezlerinden uzakta, tarada yaamlarn srdren James ve Margaret Faraday bile bu hzl gelimeden fazlasyla etkilenmiti. James ocukluundan itibaren usta bir demirci olmak iin ok aba gstermiti; imdi ise mkemmel bir biimde iledii eserleri, makine yapm rnlerin her geen gn artmasyla srekli deer yitirmekteydi. Daha fazla i bulabilmek amacyla James, ailesiyle birlikte Londra yaknlarndaki Newington kasabasna tand; daha fazla para kazanmaya ok ama ok ihtiyac vard. Gemite, ailenin geimine destek olmak iin kars yar zamanl olarak hizmetilik yapmt, ancak bu, Margaret'in nc ocuklarna hamile olmas nedeniyle artk mmkn deildi. 126 127 Yapraklarn dklmeye balad Eyll aynn 22'sinde, Michael adn verdikleri bir erkek ocuklar olmutu. ocuun gzleri henz pek seilmiyordu, ama daha imdiden o kck krmz yznde etrafndaki toplumsal kargaadan kaynaklanan acy ve feryad okumak mmknd. Yeni doan bebein sevince boduu Faraday ifti bir yandan da mthi endieliydi; James'in hemen srekli bir i bulamamas halinde bu ocua -btn aileye- ne olacakt? Bu umutsuz gnlerdeki tek dayanaklar, daha nce de pek ok kez olduu gibi, sa'nn bu zor dnemde kendilerine yardm edeceine ynelik gl inanlaryd. Faradaylar, oullar tarafndan daha sonra "Hristiyanln ok kk ve ad san duyulmam bir mezhebi" biiminde nitelendirilecek olan Sandeman mezhebinin sadk yeleriydi. Kiliselerinin kurucusu olan Robert Sandeman, Kutsal Kitap'in yorumlanmasyla ilgili dini tartmalardan kanan bir insand. Dncelerini u szlerle ifade etmiti: "Tanr'nn varl, doadaki karmak dzenlerden bellidir. O'nun varlndan phe edenler, gzlerini yukar kaldrp gklere baksn. Tm pheleri yok olacaktr." Robert Sandeman iin ite her ey bu kadar yaln ve basitti. Sandeman mezhebinin ilk yeleri ounlukla isko Pres-biteryen Kilisesi ile ngiliz Kilisesi'nden ayrlan insanlardan oluuyordu. Bu kiliselerdeki vaazlarn kendileri iin ar kuramsal gelmeye balamas zerine sonunda, sa'nn havarilerinden istedii ocuksu inanca nem veren bir mezhep yaratmlard. Bu, baka eylerin yan sra, Faradaylarn resmi eitime pek fazla inanmadklar anlamna da gelmekteydi. Bu nedenle, Londra'nn kuzeyine tandklar 1796 ylnda, sabit bir gelir elde edebilme araylar hl devam ederken, ocuklara okulda baarl olmalar

ynnde en ufak bir telkinde bulunulmuyordu. Daha da kts, yaknlardaki khne bir mahallede bulunan okul da, pek aba sarfetmeyi gerektirmiyordu. 128 zleyen yllarda ailesi, Michael Faraday'm okuldaki durumu ile yalnzca, Michael'in aabeyi Robert'e srekli olarak "Wa-bert" demesi nedeniyle cezalandrlmak istenmesi srasnda ilgilenmiti. retmen, Robert'i dayak atmak zere sopa almaya gndermi, ancak Robert bunun yerine hemen eve gidip durumu annesine anlatmt. Hz. Sleyman'n "Oluna sopa atmaya kyamayan onu sevmiyor demektir. Olunu seven ise onu terbiye etmeye zen gsterir." uyarsn gzeten Sandeman mezhebi yeleri bedensel cezalandrmaya inanyorlard. Ancak, kendi mezheplerine mensup olmayan birisi tarafndan bu cezann verilmesi onlar iin kabul edilebilir bir ey deildi. Robert'in anlattklarn dinledikten sonra Margaret Faraday hi vakit kaybetmeden ocuunu baka bir okula naklettirmiti. Gen Faraday cezadan kurtulmasna kurtulmutu ama, ald eitim hem nitelik hem de nicelik asndan daha da ktlemiti. Bu yeni okulun ilkine gre daha da kt olmas yetmiyormu gibi, ailesi yine sadece bedensel, ruhsal geliimiyle ve mutluluunu salamakla ilgileniyor ve eitimi konusunda tevik etmiyordu. Sonralar Faraday bunu u szlerle anlatacakt: "Eitimim, sradan bir gndz okulunda okuma, yazma ve aritmetikle ilgili n bilgilerden oluan son derece alelade bir eitimdi." Cezadan kurtulduktan yllar sonra bile aabeyi Robert'in adn hl "Wabert" eklinde telaffuz etmesinin nedeni yaramazlk deil, dorusunu syleyememesiydi. "Okul dndaki zamanm sokaklarda geiyordu." diye hatrlayacaktr Faraday yllar sonra. O ve grltc arkadalar sokaklarda bo bo geziyor ve sonra da oturduklar virane evin yaknndaki dar bir sokakta bilye oynamak iin toplanyorlard. O yllarda Faradaylar, ngiliz hkmetince yardm olarak verilen haftada birka somunla yaamlarn srdrmekteydi. Ne tuhaftr ki, durumlar daha da ktletiinde bile Faradaylar mutlu bir aile olarak kalmasn bilmitir. 129 Aslnda, Sandeman mezhebi yeleri en ok be parasz olduklarnda mutlu olurlard. Yoksulluk onlara, kendisi de yoksul olan sa'nn Israiloullarm, "Zengin bir adamn Tanrnn buyruuna girmesi, bir devenin ine deliinden gemesi kadar zordur." diyerek uyard gnleri anmsatyordu. Bu nedenle, Sandeman mezhebi yeleri Tanr'nn tek olu olan sa'nn merhametine olan inanlar sayesinde ok az eyle yetinen ve hayatlarn srdrebilen dayankl ve gsterisiz insanlard. Aslnda, Tanr'nn ldkten sonra cennete gitmeleri iin Sandeman mezhebi yelerini zellikle semi olduuna inandklarndan, aforoz edilme tehdidi dnda onlar korkutan fazla bir ey yoktu. Bu aforoz edilme tehlikesinin fazlasyla ciddiye alnmas yznden, btn bir hafta kendi hallerine braklan gen Faraday ve dier Sandeman mezhebi yelerinin ocuklar, cumartesi leden sonra mutlaka kilisede hazr bulunmak zorundaydlar. Geerli bir mazeret olmakszn, bir kere iin bile olsa buna uyulmamas kiliseden atlmak iin bir neden saylyordu. yi bir mezhep yesi olarak yetimi olmasna ramen, ada ngiliz toplumunun gznde Michael Faraday yoksul, cahil bir sokak ocuundan farkl deildi. Dahas, on yana bastnda yalnzca zar zor okuyup yazabilmesini renmi olmasna ramen okuldan tamamen ayrlma zaman da gelmiti. i snfnn geleneklerine gre, gen adamn artk bir i bulmas gerekiyordu. zleyecei yol ok akt: Bir tr raklkla ie balayacak ve bu sre iinde hem kendisinin hem de evlenmek iin seecei kiinin geimini temin etmesi iin gereken becerileri kazanacakt. Normal artlarda James Faraday olunun bir demirci olmasn arzu ederdi. Ne var ki, artlar hi de normal deildi ve ngiltere'nin,

Fransa ile savaa girmi olmas durumu daha da tehlikeli bir hale sokmutu. Gen Faraday'in gelime dneminde, Fransa'daki emeki snf XVI. Louis ve Kraliesi Marie Antoinette'i giyotine gnder130 miti. 1804'te ise, burjuva snf yeni imparatorlar olarak, Endstri Devrimi'nin rn olan yeni ve lmcl askeri makinelerin yardmyla dnyay ele geirmeyi dnen Napoleon Bonaparte adnda emperyalist bir generale ta giydirmiti. Bonaparte, deney ve keif iin verimli bir ortam salama vaadiyle dnyann eitli yerlerindeki yetenekli gen bilim adamlar ile mhendisleri Fransa'ya ekmiti. Bunlarn arasnda zellikle, Fransa'nn yardm sayesinde bamszln ksa bir sre nce kazanm olan Amerikallar arlktayd. O dnemde, Robert Fulton adndaki Amerikal bir mucit Seine Nehri'nde buhar gcyle alan teknelerle ilgili almalar yapyordu. Gelecein buharn ve buhar gcn iyi ya da kt ynde kullananlarn olaca aka grlmekteydi. Bu nedenle, kabullenmesi her ne kadar zc de olsa, baba Faraday olunun kendi yolundan gidemeyeceini gitmemesi gerektiini- biliyordu. Neyse ki, her ey tmyle kt deildi. Otomasyon arttka, Michael Faraday gibi vasfsz, yoksul ve eitimsiz genler iin i imknlar da artyordu. Dolaysyla, Faraday'm nnde pek ok i imkn vard ve seenekler zerinde iyice dnme imkn bulabilmiti. Yine de, bunlarn iinden bir seim yapamayan gen Faraday ilgin olduu kadar nemli sonular da ortaya kacak olan geici bir karar vermiti: Thames Nehri'nin yanl tarafndan gelen bu yar okuryazar gen, Bay George Riebau tarafndan iletilen yakndaki bir kitapda getir gtr ilerine bakacakt. i okuma yazma gerektirmiyordu. Gerekten de, yapmas gereken tek ey saa sola kouturmakt ve bir zamanlar bu konuda olduka deneyim kazanmt. Maa fazla saylmazd, ama yine de burada almak, ehrin drt bir yannda saylar hzla artan ve kt salk koullarnn hkim olduu skc ve tehlikeli iyerlerinde hapsolup kalmaktan daha iyiydi. Zaman iinde ortaya kaca gibi, iin cazip olmasnn bir baka sebebi daha vard. Faraday farknda olmasa da, sanayileen Avrupa'da ksmen bask makineleri ile motorlu teknelerin 131 kitap retimi ve datmn kolaylatrp ucuzlatmas nedeniyle, okuryazarlk oran hzla ykselmekteydi. Bu nedenle, insanlar eskisinden ok daha fazla sayda kitap satn alyor ve datmdan sorumlu Faraday a da srekli i kyordu. Kitaplara ynelik bu artan ilgiden etkilenen gen Faraday m basl szcklere olan tutumu da yava yava deiiklie uramaya balamt. Bu mucizevi dnm daha da tevik eden ey, Riebau'nun dkknnn arka tarafnda yaplan faaliyetleri grmesi olmutu; burada sayfalar dolusu metin ciltlenerek kitaba dntrlyordu. in bu yn gen Faraday o kadar etkilemiti ki, 1805 ylnda rak olmaya karar verdi. On drt yllk yaamnda ilk kez sokaklardan uzaklamt. O yana dek bir kez olsun ktphaneye gitmemiti, ne var ki izleyen yedi yl ierisinde Faraday in elinden, dnyann her tarafndan gelen bir ktphane dolusu kitap geecekti. Henz acemi olduundan renecei ok ey vard ve i de pek kolay deildi. Pek az insanda olup hantal makinelerin hibirinde bulunmayan bir zihinsel younlama ve el becerisi gerektirdii iin kitap ciltilii Endstri Devrimi sonrasnda da ayakta kalabilen birka meslek dalndan biriydi. Faraday, bask makinesinden ald sayfalan dikmesini, krkmasn ve sonra da el yapm deri bir kapaa yaptrmasn renmiti. Bu ilem bilimsel bir hassaslk gerektiriyordu; sonuta ortaya kan bir sanat rnyd. Gen rak bir kitabn ortaya kmas iin ne kadar byk bir aba sarf etmek gerektiine hayret etmenin yan sra, onu okumann ne

denli zor bir i olduunu da aknlkla grecekti. Tpk, inasnda alt bir yksekokula girme yeterliliinden yoksun olduunu fark eden bir inaat iisi gibi, Faraday da giderek artan lde, kendi almasnn meyvelerinden yararlanamana-mn hayal krkln yayor ve buna byk bir fke duyuyordu. Sonunda gen rak kendi kendine okumay renmeye balad. Bu, byk emek ve aba gerektiren bir sreti, ama birka ay iinde devlet okulunda onca yl boyunca ihmal ettii bir eyi renmeyi baaracakt. Bir gn, Encyclopaedia Britannica'nn son basksn dikerken, Faraday in yaam tamamen deiti. Ansiklopedinin 127. sayfasndaki elektrik konusunu okurken, doa felsefecilerinin yllardr farknda olduklar bu grnmez olay henz zmleyemediklerini rendi. inde bir eyler kprdand ve Kutsal Kitap'm daha nce binlerce kez iittii bir ayetini anmsad: "Dnya'nn yaratlmasndan itibaren Tanr'nn grnmez nitelikleri -sonsuz gc ve Tanrsal yapsortaya koyduu eseri sayesinde aka grnr hale gelmitir." Elektrik, grnmez ve anlalmaz, yani "aka grnmeyen ve anlalmayan" bir ey olmaya devam ettii mddete, "Tanr'nn sonsuz gcn ve Tanrsal yapsn" doru olarak anlayabilmek mmkn olmayacakt. Bunun tahamml edilemez bir durum olduunu dnen gen adam hemen orada ve o anda bu konuya bir zm bulmaya karar verdi. nsanlarn Tanryla olan ilikilerinin temelde basit bir dzeyde yrd inancyla yetitii iin Faraday, elektriin karmak bir ey olabileceini sanmyordu. Neyse ki, dnemin Londras bu deneyimsiz gence bunu kendi bana bulma konusunda esiz frsatlar sunuyordu. Son yllarda Endstri Devrimi, bilime ve teknolojiye olan ilgiyi o kadar artrmt ki, doa felsefecileri herkesin anlayaca makale ve kitaplar yazp halka ak dersler vermeye balamlard. Kitaplar baslr baslmaz hemen kaplyor ve dersler de ou kez kalabalk yznden ayakta izleniyordu. Faraday asndan bilim kitaplarna olan bu ei benzeri grlmemi talebin iki nimeti vard: Bir cilti olarak i gvencesi anlamna geliyordu; gelecein bir doa felsefecisi olarak ise anlalabilir bir dil ile yazlm, elektrikle ilgili pek ok bilgiye ulaabiliyordu. Daha sonra Faraday bunu u szlerle dile getirecekti: "Her ey, iten arta kalan zamanlarda okuduum bu kitaplarla balad." 132 133 Bir yandan hibir bedel demeden ulat bu kitaplarn zevkini karrken, bir yandan da bata nl kimyager ve Londra Kraliyet Enstits'nn yneticisi olan Humphry Davy'nin verdii dersler olmak zere, halka ak derslere bilet alamayacak kadar yoksul olmann acsn da yaamaktayd. Son yllarda, Davy'nin canl ve olaanst bir tarzda verdii dersler o kadar olumlu eletiriler almt ki, bu dersler bir efsaneye dnmt. Gen Faraday, Davy'i ders verirken izlemekten baka bir ey dnemez hale gelmiti. Kraliyet Enstits'nn Riebau'nun dkknna ok yakn olduu dnldnde bu, anlalabilir bir istekti. Ancak ngiliz toplumunun bak asna gre, bu haddini bilmez rak aslnda, ok uzaklardaki byl bir atoyu ziyaret etmeyi istiyordu. 19. yzyl ngilteresinde iyi gelir getiren bir meslek olmadndan, bilimle uraabilenler ancak hali vakti yerinde olan zengin kimselerdi. Kraliyet Enstits son derece sekinci bir ehir kulb grnmndeydi ve aristokrat yeleri Michael Faraday ve onun gibi alt tabakadan gelen herhangi biriyle asla ili dl olacak trden insanlar deildi. Her ey bu kadarla da bitmiyordu: Yine yaknlardaki Kraliyet Dernei, Kraliyet Enstits'nden daha da sekinciydi. yeleri, kraliyet ailesinin bilimdeki denkleriydi. Bu nedenle, bilim adam olmak isteyen Faraday'm durumu prens olmay hayal eden bir fukarann durumuna benziyordu.

Neyse ki, bu gen emeki henz btn bunlar anlayabilecek yata deildi ve iyi kalpli ustas Riebau ise onu bu ryadan uyandrmak istemiyordu. Gerekten de, rann daha iyi bir yaama erime arzusunu gnlden paylaan Riebau, sonunda dkknn bir blmn bir laboratuvara dntrme ricasn bile geri evirmeyecekti. Riebau'nun minesi ve ocak raf birka saat iinde Faraday'in frn ve alma tezgh olmutu. Kukusuz, gen adamn laboratuvar malzemeleri kaba saba aletlerden oluuyordu, ancak yapt deneyler ve dikkatlice tuttuu notlar kendisini gerek bir doa felsefecisi gibi hissetmesini salyordu. lerleyen aylarda, gen Faraday kendi bana, statik elektrik kvlcmlar reten ve elle dndrlerek altrlan bir elektrostatik rete yapt. Ayrca, bir ift Leiden iesi satn alacak kadar para da biriktirebilmiti. Yaps itibariyle yakalanmas zor olsa da, statik elektrik bu ielerin iinde, tpk bir iedeki atebcek-leri gibi, hapsedilip depolanabiliyordu. Faraday, kendini yetitirmeye ynelik kitaplar da okumaya balamt. nk, eer bir bilim adam olacaksa, bilimin sadece teorisini deil yntemlerini de renmek zorunda kalacan fark etmiti. rnein, Dr. Isaac Watts'in yazd Improvement of the Mind (Akln Gelitirilmesi) adl kitaptan, daha akll olmann drt yntemini renmiti: Derslere katlmak, dikkatlice notlar tutmak, ayn konuyla ilgilenen dier kiilerle temas kurmak ve son olarak da bir tartma grubuna katlmak. 1810 ylnda, gsteriyi andran halka ak derslere katlmaya paras yetmeyen Faraday, durumlarn iyiletirmek arzusunda-ki ii genlerin ounlukta olduu bir tartma grubuna katld. Her aramba akam saat sekizde Riebau'nun izniyle iten kyor ve John Tatum adndaki bir fen bilgisi retmeninin evine gidiyordu. Bu toplantlarda, ya Tatum ya da katlanlardan birisi kendi setii bir konuda konuma yapyordu. Faraday bu dersleri her zaman byk bir dikkatle dinleyip notlar alyordu; bir gn tuttuu notlarn tmn byk ve gzel bir kitap halinde bir araya getirip ciltlemeyi planlyordu. Konuma yapma sras ona geldiinde elektrik hakknda konumu ve derse katlanlardan scak ve cokulu tepkiler almt. Ne Tatum, Davy'ye ne de Tatum'un evi Kraliyet Enstits'ne benziyordu ama yine de haftada sadece bir iline mal olan bu toplantlar hem ok aydnlatc hem de ok ucuzdu. Bir doa felsefecisi olmak iin srdrd bu bilgi edinme abalar srasnda Faraday, dinle ilgili konularda ne kadar az jm. 134 135 pheciyse bilimle ilgili konularda da o kadar ok pheci bir kii olduunu ortaya koymutu. Kutsal Kitap'ta yazlanlar hi sorgulamadan kelimesi kelimesine kabul ederken, fani insanlarn kaleme ald kitaplardaki her eyi sorguluyordu. Faraday bunu sonralar yle dile getirmitir: "Eskiden Encyclopaediaya. olduu gibi Binbir Gece Masallarna, da kolayca inanabilen, hayali geni birisiydim. Ancak benim iin ok nemli olan gerekler kurtuluumu da salamtr. Bir geree gvenebilirim, iddialar ise her zaman sorgulammdr." Faraday iin gerekler din kitaplarndaki ayetler kadar kutsald, zira bu ikisi dnda Tanr'nm yaratma yetisini anlamakta kullanlabilecek gvenilir bir yol yoktu. Bu nedenle, akamlar, herkes ayrldktan sonra gen Faraday, Riebau'nun dkkanndaki laboratuvarna kapanp okuduu kitaplarda anlatlan deneyleri tekrarlyordu. "Gzlerimle grmeden bir gerei, kendi gereim haline asla getiremiyordum." diyordu. Faraday kendini hi bu kadar gl ve zinde hissetmemiti, ancak uzun zamandan beri ac eken babas konusunda ayn eyi sylemek pek mmkn deildi. Ksa bir sre nce yal Faraday, Michael'n kardei Thomas'a yazd mektupta yle yakmyordu: "Uzun zamandan beri bir

kez olsun salkl bir gn yaamann tadna varamadm sylemekten znt duyuyorum." Doktorlar, yal Faraday' dermansz brakan eyin ne olduunu anlayamam, ama Faraday'm yatalak olacan sylemilerdi. Bu nedenle Faraday ailesi son kez olmak zere ehrin merkezine yakn yeni bir eve tanmt. Ama ne var ki, birka ay iinde James Faraday hayata gzlerini yumacakt. Babasnn lmnn ardndan iki yl boyunca annesi ile kardelerinin bakmn stlenen Michael Faraday, bir yandan da doa felsefecisi olma umudunu yitirmemiti. Ne yazk ki, raklnn sona ermesinin planland 1812 ylnda, toplumun kendisinden bekledii gibi, dk seviyeli bir yaama boyun emeye balamt: Yaamnn gidiatn deitiren mucizevi bir olay 136 gerekleinceye kadar tpk ustas Riebau gibi, bir cilti olmaya ve bilimi sadece bir hobi olarak srdrmeye mahkm gibi grnyordu. Ancak, kn sonuna doru Dance Junr adnda bir adam kitap dkknna, ayn zamanda Faraday'in yaamna, anszn giriverdi. Faraday'm Tatum'un derslerinden derledii notlarn ieren ve ince bir iilikle ciltledii kitab, son ziyaretinde Junr'un hemen dikkatini ekmiti. Kitabn iindekileri merak eden Junr, bu kitab bir sre iin dn istemi ve Riebau da bunu kabul etmiti. Birka hafta sonra Junr, sayfalarnn arasna drt kk kt paras koyduu kitab dorudan doruya Faraday'a geri verdi. Faraday, Junr'm Kraliyet Enstits yelerinden biri olduunu rendiinde ok armt ve dahas gen adamn almalarna hayranlk duyan Junr, kitab geri verirken sayfalarn arasna nl Humphry Davy'nin halka ak konferanslar dizisi iin drt bilet de koymutu! Vidi Hristiyanlarn Baba, Oul ve Kutsal Ruh lemesine inanmaya balamalarndan uzun zaman nce, doa felsefecileri kendi kutsal lemeleriyle karlamlard: elektrik, manyetizma ve ktleekimi kuvveti. Bu kuvvetin tek bana Evren'in yaratln dzenlediine ve geleceini de ekillendireceine inanyorlard. nanlar, Hristiyanlktan tam 600 yl nce salam bir temele dayandrlmt. O dnemlerde, Miletoslu Thales, mknats talarnn demir paralarn ektiini ve kehribarn da -fosillemi aa reinesi- yne srldnde, saman paralarn ektiini fark etmiti. Bu iki gizemli kuvvete ek olarak, ok bariz bir kuvvet daha vard ki bu, her tr cismi kendine eken Dnya'nm kuvvetiydi. Kuvvetlerin birbirinden farkl davranlar gz nnde bulundurulduunda, bu konunun felsefecilerin kafasn uzun za137 mandan beri kartrm olmas hi de artc deildi: Bu kuvvetler birbirinden btnyle farkl myd? Yoksa, tpk Hristiyanlktaki leme de olduu gibi, tek bir olgunun ayr ynn m yanstyordu? O dnemlerde bu kuvvetin bir btn oluturduuna inanlyordu, nk bu, doann grnte karmak olmakla birlikte, temelde basit olduu ynndeki dnceye ok uygun dyordu. Ne yazk ki, bu iddial nermeyle ilgili her kant paras, bu kuvvetin, dardan grnen davranlarnn da ortaya koyduu gibi, birbirinden farkl olduunu gsteriyordu. Tek bana evrensel bir grnme sahip olmas nedeniyle, eski alardaki felsefeciler ktleekimi kuvvetini dier iki kuvvetten daha stn gryordu; ktleekimi kuvveti her zaman her yerdeydi. Ayrca, ktleekiminin etkisine direnmek de mmkn deildi: Heybetli aalar ve yenilmez krallar yere devirme gcne sahipti. Buna karlk, mknats ta ve kehribar, insanlarn gnlk yaamnda her zaman gz nnde olan kuvvetler deildi. Gerekten de, mknats talar dnya zerinde sadece birka madenden karlyordu ve kehribar da altn gibi ender rastlanan bir maddeydi. Dahas, bu kuvvetler sadece belirli maddeleri ok zel artlar altnda

etkileyebiliyordu. Ksacas, ktleekimiyle kyaslandnda yeni olan bu kuvvetler nadiren insanlarn karsna kyordu. Bu nedenle, fazlasyla merakl bir insan olan Aristoteles'in bile nl bayapt Fizik'te Thales'in bu iki acayip kuvvetinden hi sz etmemesi artc gelmemelidir. Aristoteles bunun yerine dikkatleri "dnya zerinde cisimlerin yere doru olan doal hareketleri"nin gizemine ekmi, gazlarn "hafiflii"nin tersine kat cisimlerin "arl" konusundan defalarca bahsederek her yerde her an hazr bulunan bu kuvveti incelemitir. Bunu takip eden yzyllarda, nemsemeyi devam etti: Kt-leekimini inceleyen ciddi ve akl banda doa felsefecileri, mknats talan ve kehribar gibi nemsiz gizemlerin dikkatleri138 ni datmasna izin vermiyordu. Fikirler toplumunda ktleekimi kuvveti, deyim yerindeyse, nemsiz ve isimsiz bir ikiliye stnlk taslayan martlm bir aristokrat haline gelmiti. Bir ingiliz hekimin, olas tedavi edici zellikleriyle ilgilenmeye balad 1581 ylna kadar, Thales'in hor grlen bu iki kuvveti hi ciddiye alnmamt. William Gilbert adl bu hekim yllardr grd her eyi yn, ipek, ve krk ile ovalayp duruyordu. Meslektalar aklndan phe etmeye balamlarsa da, baarl bir hekim olan Gilbert sonuta gerekten de hayret verici bir ey kefetmiti. Gilbert sadece kehribarn deil, elmas, kkrt, mhr mumu ve baka pek ok sradan maddenin ovulmasyla da Thales'in kehribar kuvvetinin ortaya ktn kefetmiti. Dahas ortaya kan kuvvet sadece saman ve saman tozlarn deil, "tm metalleri, tahtalar, yapraklar, talar, topraklar, hatta suyu ve ya ve duyularmzn alglayabildii ya da somut olan her eyi ekiyordu." Gerekten de, neredeyse ktleekimi kuvveti kadar evrensel olduunun ortaya kmas zerine, Gilbert kehribar kuvvetinin zel bir ismi hak ettiine karar verdi. Gilbert bu kuvvete Yu-nancada kehribar anlamna gelen elektron szcnden esinlenerek elektrik kuvveti adn takt. Gilbert mknats talarna da byk bir ilgi duyuyordu. Bunlarla ilgili olarak "Mknats talar ortak analarndan (toprak) gelen zellikleri asndan bildiimiz btn dier cisimlerden ok daha stn olmakla birlikte, bu zellikleri filozoflar tarafndan nedense ok az anlalm veya fark edilmitir." diyordu. Bu kez, bu olgunun isim babas Gilbert deildi; Thales'in mknats ta kuvveti ok daha nceden, ilk kez bol miktarda karld Anadolu'daki Magnesia (bugnk Manisa) blgesinden yola klarak manyetizma (magnetism) olarak adlandrlmt. Ancak, bir mknatsn iki ucunun daima farkl davrandn ilk bulan kii Gilbert olmutu; bu ulara kuzey kutbu ve gney kutbu isimlerini vermiti. 139 Gilbert in deneylerine gre, iki mknatsn benzer kutuplan birbirini itiyor, farkl kutuplar ise birbirini ekiyordu. Yani, yan yana getirilen iki mknats kendi eksenleri etrafnda o ekilde dnyordu ki, birinin gney kutbu daima dierinin kuzey kutbuna bakyordu. Gilbert bu ilgin buluun, bir pusulann ibresinin neden daima kuzeyi gsterdiini aklamaya yardmc olup olamayacan merak ediyordu. O gne kadar doa felsefecileri pusulann ibresinin, Kutup Yldz'nn veya Kuzey Kutup Dairesi iinde yer alan ve bol miktarda mknats ta ieren bir dalk blgenin etkisinde kald iin bu ekilde davrandn dnmlerdi. Bu konu zerinde bir miktar kafa yorduktan sonra Gilbert, "yeni ve henz duyulmam bir ilkeyi" ortaya att: Dnya bir mknatst ve kendine ait iki kutbu vard! Bu, pusula ibresinin davrann aklyordu: Pusulann manyetik ibresinin gney kutbu doal olarak manyetik Dnyann kuzey kutbuna doru ekiliyordu (bunun tersi de doruydu; yani ibrenin kuzey kutbu Dnya'nn gney kutbuna doru ekiliyordu). Gilbert, Thales'in bu iki kuvvetiyle ilgili devrim niteliindeki bu gzlem ve teorilerini, De magnete, magnetisque corpori-bus, et de magno magnete tellure (Mknatslar, manyetik cisimler ve byk bir

mknats olan Dnya hakknda; pek ok kantn ve deneyin ortaya koyduu yeni bir fizyoloji) adl eserinde yaymlad. Bu yepyeni ufuklar aan bir kitapt, nk Gilbert, ilk kez tahmin ve deneyin esiz ve gl bir karm olan ve bi-limselyntem olarak adlandrlan bir yntemi izlemiti. Ancak Gilbert'n elektrik, manyetizma ve ktleekiminin birbirleriyle bir ekilde balantl olabileceine dair her trl olasl ortadan kaldrm gibi grnen bu nemli eseri meslektalarnda d krkl yaratmt. Doa felsefecileri ktleekiminin dier ikisinden farkl olduunun oktandr farkndaydlar; imdi ise Gilbert'n devrim niteliindeki gzlemlerine gre, dier iki kuvvet de birbirinin tamamen zttyd. 140 Elektrik cana yakn (her zaman ekici), manyetizma ise ift nitelikliydi (ekici ve itici); elektrik geni kapsaml (farkl trden pek ok eyi ekiyordu), manyetizma ise ok seiciydi (sadece demiri ve dier mknatslar etkiliyordu). Bu nedenle 17. yzyln balarnda, doann temelinde basitliin yattn ne sren bilimsel inancn mritleri iin durum pek de parlak grnmyordu. 1663 ylnda, Otto von Guericke adndaki bir Alman'm gerekletirdii bir deney bu insanlar biraz olsun cesaretlendirmiti. Bir para kkrd plak elleriyle ovuturduktan sonra, tpk Gilbert gibi, kkrdn pek ok eyi ektiini kefetmi ama ayn zamanda belirli baz maddeleri de ittiini fark etmiti! Bu durumda elektriin sonuta manyetizmadan tamamen farkl bir ey olmad sylenebilirdi. Eer von Guericke haklysa, her iki kuvvet de ekici ve itici olabiliyordu, ki bu doa felsefecilerini ktleekimini yeniden dnmeye yneltti: Acaba ok sevdikleri kuvvetleri de cisimleri itme kabiliyetine sahip miydi? Ktleekimi cisimleri itme kabiliyetine sahip olsayd, o zaman cisimleri kendi balarna ge doru frlarken grmek de mmkn olabilirdi. Bu olaslk, hem yerekimine hem de gndelik deneyime meydan okumakla birlikte, hi kimse bunun olamayacan kantlayamad iin doa felsefecilerini heyecanlandrmt. 1687 ylnda nl ingiliz doa felsefecisi Isaac Newton, ciltlik dev eseri Philosophiae Naturalis Principia Mathemati-ca'y (Doa Felsefesinin Matematik lkeleri) yaymlayarak bilimin ayaklarnn tekrar yere basmasn salamt. Kitabnda ktleekiminin tek ynl olduuna dair kantlar sunuyordu -ktleekimi cisimleri daima kendine doru ekiyor, onlar kendinden uzaa itmiyordu. Bu sorun zldkten sonra, bilimin dikkati tekrar von Guericke nin kkrt deneyine ve elektrik ile manyetizmann davranlar arasndaki arpc benzerlie yneldi. Bu iki kuvvet 141 baka alardan da benzerlik gsteriyor muydu? Doa felsefecilerinin bu soruya bulduklar cevap kocaman bir evetti. rnein, 1785 ylnda Charles-Augustin Coulomb adl bir Fransz, kk mknats ubuklarn iplerin ucuna balayp asm ve eitli uzaklklardayken birbirlerini nasl etkilediklerini incelemiti. Aralarndaki kuvvetin, uzaklklarnn karesi ile azaldn bulmutu: Mknatslar arasndaki uzaklk iki katna karldnda, kuvvet drt kat azalyordu (22 = 4); uzaklk katna karldnda kuvvet de 9 kat azalyor (32 = 9) ve bu bylece srp gidiyordu. Bu bulu zellikle nemliydi, nk yine iplerle ast elektrikle ykl cisimlere bakarak Coulomb, elektrik kuvvetinin de benzer bir kurala uyduunu kefetmiti! Bu nedenle, 18. yzyln sonlarna doru bilimde, doann kuvvetinden en azndan ikisi arasnda bir para birlik bulma olasl konusunda bir iyimserlik yaanmaya balanmt. Ancak bilim adamlar yine de, aralarnda birlik olsun ya da olmasn, elektrik ile manyetizmadan nasl yararlanacaklarn pek bilemiyorlard. Newton'un ktleekimi teorisi, Ay'n ekiminin gelgit olayndaki etkisi, yeni gezegenlerin bulunmas ve suyun kilometrelerce uzunluktaki su kemerleri boyunca ak gibi konularda

saysz yararl tahminde bulunmaya imkn verse de, elektrik ve manyetizma aklayc olmaktan ok elendirici nitelikteydi. Szgelimi, 1745 ylnda Hollandal fiziki Pieter van Mussc-henbroek, byk miktarda elektrik yk depolayabilen zel bir ie -Leiden niversitesi'nin ansna Leiden iesi ad verilmiti-kefetmiti. Modern aknn ncs olan Leiden iesinin kefi, doa felsefecilerinin bundan byle, "elektrik" maddelerinin, rnein kehribarn svazlanmasyla g bela toplanan ok kk miktarlardaki statik elektrikle yetinmek zorunda kalmayacaklar anlamna geliyordu. Yeni rnnn ilk tantmlarndan birinde van Mussc-henbroek, elektriin insan dehete dren acsn da hisset142 sesn :henbve bejienmiMusscja felse-/arlar-nsini ekike artan ycileri, Le-un- insanmiti. A almak roek d denim ti. Tek henb Bu fecile ken, meye ilgisini iden i: larn zelliklemi?^) Bunu, 17701i yllarda, bilimsel adan ciddi sa^ habilecek bir dizi elektrik ykleme deneyine girien Luigi Galvani'den daha iyi bilen hi kimse yoktu. ncelenmek zere henz kesilip alm bir kurbaann etrafnda toplanan Galvani ve birka yardmcs, grdkleri ey karsnda hayretten neredeyse havaya sramlard. "Orada bulunanlardan biri kurbaann i sinir sistemiyle ilgili sinirlere ban ucuyla kazara ve hafife dokunduunda, kurbaann bacandaki btn kaslar sanki gl kramplarn etkisinde kalm gibi arka arkaya kaslmt." Grdklerini zihninde bir sre tarttktan sonra Galvani, yaamn kvlcmn bulduu sonucuna vard: Bu esrarengiz iddia sonunda bilim camiasndan uzaklatrlmasna yol aacakt. Yllar sonra, itibarn yitirmi durumdaki Galvani artk bir tr karnaval rtkanna, elektrik ise modas gemi bir gsteriye dnmt. Heyecan yaratan halka ak derslerinde Galvani, tpk amar ipine aslm slak amarlar gibi, demir bir tele bakr kancalarla aslm dzinelerce kurbaa bacann nasl kontrolsuz bir ekilde seirdiini gsteriyordu. Allagelmi bilim, teorilerinden hi holanmamt, ama koro halinde seiren kurbaa bacaklarnn grnts Galvani'nin dnyann drt bir yannda kapal gie gsteri yapmasn salyordu. 143 Bu kkrtc talyan, 18. yzyln balarnda, arkada gezici vaiz John Sandeman'n kendi mezhebini oluturmasna ilham kayna olan Metodizm akmnn kurucusu ingiliz bilgini John Wesley'i bile kendine inandrmay baarmt. Wesley, Ox-ford'daki rencilik yllarnda, Galvanizm -Galvani'nin hayvan elektrii teorisine verilen isimhakknda bilgi sahibi olmutu; imdi ise, yani 1784 ylnda muhalif dinin yeni anayasasna "elektriin evrenin ruhu" olduu eklindeki kanaati dahil etme karar almt. 1800 ylnda elektrikle ilgili kk gsteriler birdenbire daha geni ve sekin bir izleyici grubunun dikkatini ekmeye balamt. Bu noktaya, sabit bir elektrik akm reten bir alet kefeden -van Musschenbroek'm anlk kvlcmlarndan ve Galvani'nin ksa sreli seirmelerinden ok daha nemli bir gelime-bir baka parlak talyan fiziki sayesinde varlmt. Alessandro Volta adl bu fizikinin buluu, birbirinden tuzlu suyla slatlm karton disklerle ayrlan ve tpk poker fileri gibi st ste dizilen bakr ve kurun disklerden oluuyordu. Bunlara Volta pili ("Volta's pile", pile szc ngilizcede kme anlamna gelmektedir) ad verilmiti, nk llebilir bir etki yaratabilmesi iin saylar otuz ile altm arasnda deien disklerin st ste kmelenmesi gerekiyordu. Kme ne kadar yksekse elektrik akm da o kadar glyd.

Volta pili tarihteki ilk modern pildi. alp almadn anlamak iin dilin ucuyla pilin iki balant ucuna dokunmak yeterli oluyordu; elektrik akm -ki bu kimseye zarar vermeyecek kadar zayft- mutlaka dil zerinde karncalanmaya benzer bir ekilik hissi yaratyordu. (Ayn etki, gm bir kak ile buna balanm ince bir alminyum yaprana dil dokundurulduunda da oluabilir.) 20 Mart 1800 tarihinde, coku iindeki Volta, Londra Kraliyet Dernei bakan Joseph Banks'e yollad ve pilinin yatay olarak dizilmi modelinden bahseden mektubunda "inde saf su veya daha da iyisi tuzlu su ya da kl suyu bulunan birka 1-44 kaptan bir sra linde [yan yan| nan] metalik Volta bur syla etkiler olarak alt holson ve ar. betmeden Ve iinde de kene Nicholson ve c'ndan kan iki te kabarcklar olutuunu grmlerdi. nce armlar, ancak daha sonra, elektrik akmnn suyu bir biimde kendisini oluturan iki temel elemente, yani hidrojen ve oksijene ayrtrd sonucuna varmlard. ki elementin de gaz olmas suyun kabar -cklanmasm aklyordu. Nasl olup da bu tr bir etki yaratabildiini tam olarak hi kimsenin anlayamad elektrik akm, sanki arpt nesneyi bir anda ikiye ayran bir yldrmn davrann sergiliyordu. Her ne olursa olsun, bu gizemli olay yadsnamaz bir olguydu ve sonuta da bu olguya, Yunancada "elektrikle gevemek" anlamna gelen elektroliz ad verildi. Bilim birdenbire, elektrii ciddiye almak iin bir neden bulmutu: Bu elendirici kuvvetin zellikle kimyaclar iin yararl bir nitelii vard. Kimyaclar maddenin sadece birka dzine temel elementten olutuu eklindeki yeni dnceyi henz benimsemilerdi: te imdi, bu dnceyi snamann ve var olduu iddia edilen atomlar gn na karmann mkemmel bir yntemi nlerinde duruyordu. Bir anda dnyann drt bir yanndan yzlerce kimyac, yeni bir elementi ilk bulan kii olma umuduyla kendi Volta pillerini ya da kap talarn yapmaya koyulacakt. Bunlarn arasnda, bu yeni yntemi kendi konusuna en iyi uygulayan kimyac Humphry Davy olmutu. 145 Londra'daki Kraliyet Enstits'ne geliinden be yl sonra, 1807de Davy, dnyann en byk ve en gl Volta pillerinden birini yapm ve bunu o gne kadar bilinmeyen iki elementi, sodyum ve potasyumu ayrtrmak iin kullanmt. Bir yl sonra, bu pili kullanarak drt element daha kefetmiti: baryum, bor, kalsiyum ve magnezyum. Bu o kadar nemli bir baaryd ki, Na-polyon, ngiltere'yle sava halinde olmalarna ramen, Davy'yi Fransa Enstitsnn saygn bir dl olan Bonaparte dlyle onurlandrmt. Yeni yeni gelimeye balayan kimya bilimi o gnden sonra elektrik ve manyetizma sayesinde yeni anlamlar kazanacakt. Bunun karlnda kimya da, elektrik ve manyetizmayla ilgili almalara yeni bir itibar kazandrmakla kalmayacak ayn zamanda, o gnlerde Londra'da erginlik ana giren Michael Faraday adndaki gen adamn olaanst yeteneklerini ve ykselme hrsn da ortaya karacakt. Thales'in ok eski iki kuvveti gibi, gen Faraday da bilim dnyasnda hep alt sralarda, mtevaz bir yer igal etmiti. Oysa artk bunca yln ardndan, gelecein mstakbel bilim adam, elektrik ve manyetizmann birinci srada yer alan bir bilim dal olmasn salamak zereydi. Vici 29 ubat 1812'de Faraday ta merdivenleri sraya sraya kp Londra Kraliyet Enstits'nn ar kaplarndan hzla ieriye girdi. Simgesel olarak Bastille kalesine yaplan saldry andryordu, ancak bu kez pusulasn aracak olan, ierideki soylular deil, Faraday'in kendisiydi. Uzun zamandan beri bu akam beklemiti. Yllardr bu bilim saray ile ilgili dler kurmutu. imdi ise, akn gzlerle etrafna bakarak ihtiaml bekleme salonundan konferans salonuna doru

yrrken, grdkleri karsnda neredeyse baylacak gibi olmutu. Yerine oturduktan sonra gen adam, defterini ap iinde bulunduu zarif salonu ve birtakm aletlerle dolu sahneyi izmeye 146 F o an yakk 1 Davy bi salonun na alklayan g , hayalpe-Vkadan k ^.basa dol\ ve tam ryen imphry _. ^ alnzca orta1 >avy yi taparcasv.cil, salondakilerin ou iin zamannn en nemli doa felsefecilerinden biriydi. Alklar durduunda, Humphry Davy efsanevi yetenekleri ve mthi gsterileriyle salondakilerin gzlerini kamatrmaya balamt. Kimyasal maddeler alevleniyor, elektrik akyor ve btn bunlar karsnda Faraday da alev alev yanyor ve kaleminden srekli mrekkep akyordu; her ey sona erdiinde gen adamn tuttuu not ve izimlerin toplam doksan alt sayfay bulmutu. Konferansa katlanlar iin bu unutulmaz bir gece olmutu, zira bunun Davy'nin son konferans dizisi olaca ynnde sylentiler dolayordu. Yirmi yandaki gen Faraday iin ise bu, devrim niteliindeki bir bilimsel uran, Kraliyet Enstits nn vglere boulan bu derebeyinin tahttan indirilmesini salayacak bir uran balangc olacakt. Coku iindeki gen Faraday evine doru yrrken, etrafndaki karanlk, neeli ruh halinin yava yava kaybolmasna yl amt. raklk sresinin bitimine sadece sekiz ay kaldn dnmek cann skmt. Bundan sonra, Fransz cilti Henri de la Roche iin ustaba olarak almas gerekiyordu. Alaca cret her ne kadar kendisinin ve dul annesinin geimi iin yeterli olacaksa da, bu i Faraday' mutlu etmeyecekti. O akam Faraday, hayallerine hi bu kadar yaklamamt. imdi artk her eyden ok hayallerini gerekletirmeyi istiyordu. Ancak, kendisi gibi nemsiz biri Davy'nin dikkatini nasl ekebilirdi? 147 Sonraki birka ay boyunca Davy'nin izleyen konferansna da katlan ar merakl gen adamn aklna bir fikir gelmiti. Konferanslarda tuttuu notlar dzenleyerek zarif bir kitapta bir araya getirecek ve bylelikle hem kitabn hem de kendisinin Davy tarafndan fark edilmesini salayacakt. Tatum'un derslerinde tuttuu notlar, Kraliyet Enstits'ne girmesini salamt. Belki bu konferans notlar da orada ie alnmasnn yolunu aabilirdi. Tam bunun ne kadar parlak bir fikir olduunu dnp kendi kendini kutlarken kamuoyuna bir duyuru yapld: Geen birka gn iinde kralie tarafndan valye unvan ile onurlandrlan Humphry Davy ayn zamanda varlkl bir dul ile nianlanmt. ift, yl sonuna kadar Iskoya'da balaynda olacakt. Faraday byk bir fke ve hayal krkl yayordu: Bu kadar uzun bir sre bekleyemezdi. nk, yl sonuna kadar bir cilti olup kacakt! Faraday umutsuzluk iinde Kraliyet Der-nei'nin bakan Sir Joseph Banks e bir mektup yazp yardm istediyse de bir cevap alamad. 7 Ekim'de Faraday in daha iyi bir gelecee ynelik umutlaryla birlikte, rakl da sona ermiti. Ertesi gn, yeni iine gitti ve daha ilk gnden patronundan holanmad. Bay de la Roche abuk fkelenen bir adamd ve daha da kts, yllardr Ri-ebau'nun yapt gibi, Faraday in bo bilimsel hayallerine gz yummayacan aka belirtmiti. Sonbahar yerini ka braktnda, Faraday'in Davy'nin ilkbahardaki konferanslaryla ilgili ok deerli anlar, yapraklar gibi buruup

yok olmaya balamt. Umutsuzluk iindeki Faraday bir arkadana gnderdii mektupta unlar yazyordu: "lk frsatta ayrlmay dndm eski iimde almaya devam ediyorum. Gerekten de u anki durumumda devam ettiim srece doa felsefesinden elimi eteimi ekip, onu tamamen, yeterli zaman ve imkn olan ansl kimselere brakmak zorunda kalacam." Aralk aynda, Sir Humphry ve einin Londra'ya dndn renen mutsuz Faraday, yarda kalan plann tamamlamaya 148 karar verdi. Faraday bu gelimeyi daha sonralar u szlerle hatrlayacakt: "Bu meslekten kurtulup bilimin hizmetine girme arzusu bana en sonunda Sir H. Davy ye bir mektup yazma cesareti verdi. Ayrca Sir Davy'ye, konferanslarnda tuttuum notlar da gnderdim." Daha sonraki gnlerde, Sir Davy'den bir cevap bekleyen gen adam hibir sonu alamad. Derken, 24 Aralk tarihinde, Weymouth Caddesi'ndeki 18 no.lu evin nnde zarif giyimli bir uak belirdi ve Faradaylarn virane evlerinin kapsn alp Mic-hael'a Kraliyet Dernei'nin bakannn bizzat yazm olduu aadaki notu verdi: "Kendinize olan gveninizi bana bu biimde kantlamanz beni fazlasyla memnun etti. Bu davrannz byk bir gayreti, gl bir hafzay ve dikkati gsteriyor. Maalesef ehir dna kmak zorundaym ve ocak aynn sonuna kadar da dnmeyeceim. Dndmde, arzu ettiiniz zaman sizinle grmeye hazrm. Size bir yararm dokunabilirse, bu beni mutlu klacaktr; umarm elimden bir eyler gelir.' Faraday, tpk yaknda gelecek olan Noel Babay byk bir merakla bekleyen Londra'daki ocuklar gibi yerinde duram-yordu. Btn yaam boyunca bu frsat beklemiti ve imdi ise sadece bir ay daha beklemesi gerekiyordu; ne var ki, bu bir ay ona sonsuzluk kadar uzun gelmiti. Nihayet beklenen o byk gn geldiinde, Davy ile olan bulumas o kadar ksa srmt ki, bunun sadece bir rya olmasndan phe etmeye balamt. Davy'nin elini sktnda baylacak gibi olmu, soylu bilim adam ile ilgili ricalarn dinlerken umuda kaplm ve sonunda Davy'nin, kendisine nerecei herhangi bir i olmadn, ustaba olarak u anki konumunu korumasnn akllca bir hareket olacan sylemesiyle tam anlamyla yklmt. Gen adam Kraliyet Enstits'nn merdivenlerinden sende-leye sendeleye aaya inerken, bir daha bu binann kapsndan ieriye asla girmeyeceinden emindi. Btn abalar, yap149 t btn o byk planlar ve btn beklentileri: Hepsi boa kmt. Davy'nin asistanyla enstitdeki baka bir grevli arasnda aylardr byk bir srtme yaanyordu. Her ikisi de nezaketlerini bozmamay baarmt, ancak Faraday'in ziyaretinden birka hafta sonra, gittike kzan aralarndaki gerginlik birdenbire yumruklamaya dnvermiti. 1 Mart sabah Faraday ie gitmek iin hazrlanrken kap ald. Yine ayn uak gelmiti ve elindeki mesajda Davy'nin asistannn kavga ettii iin kovulduu yazyordu. Davy, eer hl ilgileniyorsa, Faraday'a i ve laboratuvarn st katnda iki odal kk bir daire verebileceini sylyordu. Hl ilgileniyorsa m? Faraday mesaj ikinci kez okumaya bile gerek duymadan eyalarn toplamaya balam ve hemen ardndan patronuna haber vermek zere hzla evden kmt. Faraday aknd; Henri de la Roche ondan holandn sylyordu. Sinirli bir adam olan patronu, "Benim hi ocuum yok. Eer benimle kalrsan, ben ldmde sahip olduum her ey senin olacak." diyordu. Ancak Faraday, iyi bir Sandeman mezhebi yesi olmak konusunda ne kadar kararlysa, doa felsefecisi olmak konusunda da o kadar kararlyd -hibir ey ve hi kimse fikrini deitiremeyecekti. Birka dakika iinde kendini Kraliyet Enstits'nde bulan Faraday, burasnn artk hem iyeri hem de evi olacana inana-myordu.

Davy'nin alt seviyede bir laboratuvar asistannn grevinin sadece test tplerini ykamak ve yerleri sprmekten ibaret olduunu aklamas bile kendini kurbaa prens gibi hisseden Faraday' pek fazla zmemiti. Faraday, sonralar o dnemi u szlerle anmsayacakt: "Davy, yine de gelecekle ilgili umutlarmdan vazgemememi tlyor ve bilimin, her eyini onun hizmetine adayanlara yeterli karl vermeyen zorlu bir sevgili olduunu sylyordu. Her eyi olduu gibi kabul eden yaklamm houna gitmi olacak ki, birka yl beni deneyeceine sz verdi." 150 zleyen birka yl iinde gen laboratuvar asistan bilimin hizmetinde olmaktan ok holanmt. Dier eylerin yan sra, pancardan eker elde etmeyi, eliin kimyasal zelliklerini iyiletirmeyi ve ok eitli bileikleri ayrtrmak iin elektrolizi kullanmay renmiti. Sanki yeniden rak olmutu, ancak bu kez elinde iledii nesne doann dev kitabyd: Acaba bu dev kitap nasl bir araya toplanmt ve bilim yoluyla nasl anlalabilir, teknolojiyle nasl gelitirilebilirdi? Btn bu dnem boyunca Faraday, bir kimya laboratuvarn-daki olas tehlikeleri renmiti. Bir arkadana yle demiti: "Drt tane gl ve byk patlamadan kimi yaralarla kurtulmay baardm." "Bunlarn iinde en kts, baparmam ile iaretparma-m arasnda 0,5 gramlk nitrojen triklorr ieren kk bir deney tpn tutarken meydana geldi. Patlamann etkisiyle elim birden ald ve trnamn bir blm koptu. Parmaklarm o kadar ar yaraland ki, imdi bile kulllanrken canm yanyor." 1814 ylnn Ekim aynda ilk yurtd ziyaretinde Faraday, ii snfndan bir ciltinin, bilimin yksek tabakasna kendini kabul ettirmek iin gsterdii abalar srasnda karlat onur krc hareketlerle nasl ba etmesi gerektiini de renmiti. Baz alardan ineleyici szlere katlanmak, kimyasal patlamalara dayanmaktan daha zordu. Yabanc bilim adamlaryla hibir sorun yaamyordu: Bilimle ilgili her eyden hemencecik byk bir haz duyan bu alakgnll genci seviyorlard. Sorunun kayna Davy'nin kars... ve bir lde de Davy'nin kendisiydi. Balangta Davy Faraday', aratrma ve konferans gezisine kendi laboratuvar asistan olarak katlmaya davet etmiti. te yandan, sregiden Napolyon Savalar'nn Avrupa'da seyahat etmeyi tehlikeli klmas zerine, Davy'nin huysuz ua seyahatten son anda vazgemiti. 151 Faraday, aristokrat kimyagerin vardklarnda baka bir uak bulacana dair sz vermesi zerine, sadece ilk duraklar olan Paris'e kadar Davy'nin uann iini yapmay istemeyerek de olsa kabul etmiti. Oysa gurur krc isteklerini yerine getirecek bir uak bulamayan Davy, btn bir yolculuk boyunca Faraday' hem laboratuvar asistan hem de ua olarak kendisine hizmet etmek zorunda brakt. Btn bunlarn zerine Bayan Davy de tuz biber ekmiti. Bir arkadana yollad ikyet dolu mektubunda Faraday unlar yazyordu: "Bayan Davy otoritesini gstermekten holanyor ve beni kk drmek iin elinden geleni yapyor." Faraday in, kocasna aratrmalarnda ok yardmc olduunu grmesine ramen, gen adam bakalarna uaklar olarak tantmak ve onun bu konuma yaktn ima edercesine davranmak konusunda srar ediyordu. te yandan, bu gurur krc seyahat, Faraday asndan btnyle bir felaket saylmazd. Akl hocasnn dnya apndaki n sayesinde, pili kefinden bu yana nl biri haline gelen Alessandro Volta ve matematikteki olaanst kabiliyetiyle tm dnyay kendine hayran brakan orta yal, Parisli bir deha olan Andre-Marie Ampere dahil, Avrupa'nn en iyi bilim adamlarndan bazlaryla tanp alma

imkn bulmutu. Btn bu isimler, Riebau'nun dkknnda raklk yapt yllarda haklarnda pek ok ey okuduu bilim adamlaryd. Faraday ite bu bilim adamlarnn deneylerini, kendi uydurma laboratuvarnda ilkel ve ucuz aletlerle tekrarlamaya almt. imdi ise, onlarla konuabilmenin ve elektrik, manyetizma ve dier doa olaylarn incelemek iin kullandklar zarif ve pahal aygtlar ilk elden inceleyebilmenin heyecann yayordu. Faraday, yolculuunun ortasnda yazd bir mektupta yle diyordu: "rendiklerim ne kadar bilgisiz olduumu anlamama yetti ve eksiklerimi grmekten utan duydum. Dilerim, bu eksikleri giderme frsatn yakalarm. Kimya ve fen bilimlerindeki 152 bilgilerimi gelitirmem iin karma kan bu byk frsat beni, bu seyahati Sir Humphry Davy ile tamamlamaya itiyor." 1815 yl baharnda Londra'ya dndnde, Faraday bir st tabaka eitimi alm gibiydi: zel Liseyi ve Oxford veya Cambridge'de birka yllk eitimi tamamlayan dnemin gen ngiliz aristokratlar, zel retmenleri eliinde Avrupa'y turlarlard. Bu nedenle Faraday, sosyal adan hl alt tabakaya ait olsa da, mesleki adan bilim dnyasnda kendisine saygn bir yer kazandracak bir konuma gelmiti. Dndkten birka gn sonra, Faraday'a kar minnettarlk ve biraz da mahcubiyet duyan Davy, onu hem Aygtlar Mdr hem de Mineral Koleksiyonu ve Laboratuvar asistanl konumuna getirerek ifte terfiyle dllendirmiti. Yal kimyager ayrca, Faraday' kendi deneylerini yapmaya da tevik etmi ve bunun zerine Faraday da talya'dan getirdii bir kaya rneiyle deneylerine balamt. Faraday 1816 ylnda, elde ettii sonular -Toskana'nm Doal Andrc Kirecinin Analizi- Quarterly Journal of Science ( Aylk Bilim Dergisi) adl dergide yaymlad. Bu, onun ilk bilimsel makalesiydi ve adeta bir bamszlk bildirgesi gibiydi: Artk resmen, Davy'nin himayesindeki nemsiz bir kii olmaktan kurtulmutu. lerleyen yllar iinde, Faraday'm yetenekli bir bilim adam olarak ortaya k, Kraliyet Enstits'n nitrojen triklorr dolu bir deney tpnn patlamas gibi sarsmt. Artk, uygun deney aletlerine kavumu ve teknik bir byc olduunu kantlamt -kimileri onun Davy'nin veliaht olduunu bile sylemeye balamt. Faraday, tpk ciltlenmek zere kitaplar bir araya getirdii zamanlardaki gibi, deneyleri de olaanst sabr ve doruluk iinde yapyordu. Dahas, ayrntlar konusunda o kadar dikkatliydi ki, dier bilim adamlar, kendi aletleriyle gzlemlememi olsalar dahi, u ya da bu karmak etkinin varln, Faraday'in szne dayanarak kabul etme eilimindeydiler. 153 Bununla birlikte, genliindeki uzlamaz kukuculuundan hibir ey yitirmeyen Faraday'in bakalarnn szne dayanarak bir eyi kabul etmesi olanakszd. Pek ok kez olduu gibi, kendisi grmedike herhangi bir olgunun varln kabul etmeyeceini Faraday u szleriyle, aklyordu: "Doa felsefecisi her neriyi dinlemeye istekli olmal, ancak kendi bana karar vermek konusunda da kararl olmaldr. ahslarla deil, olaylarla ilgilenmelidir. Ana amac, gerek olmaldr." Dini inanc ve sosyal yaamdaki konumu Faraday' mtevaz bir adam haline getirmiti. Bu nedenle, bir meslektana, vlen kukuculuundan sz ederken, yetenekleri ve fikirlerini fazla bytmemeye zen gstererek yle diyordu: "Beenilen bir teoriye sadk kalmak yznden, ou kez bilime telafisi ok daha fazla emek gerektiren pek ok yanllk girmitir. Bu tr yanllklara engel olmak, byk oranda zihinsel alakgnlllk, bamszlk ve yenilgiyi kabul etmeyi gerektirir." Bilimsel adan bana buyruk, dini adan ise alakgnll olan bu gen doa felsefecisi syledii eyleri kendisi de bizzat uygulayarak, Kraliyet Enstits'nde ylesine saygn bir yer edinmi ki, artk ciltilie geri dnmek zorunda olmak gibi bir kaygs

kalmamt. imdi artk, dier ocukluk hayalini -elektriin gizemini ilk zen kii olmay- gerekletirebileceini dnyordu. Ancak ne yazk ki, dnyann baka yerlerindeki baz kiiler de ayn eyin hayaliyle bym ve imdi bunu gerekletirmeye epeyce yaklamlard. Buna en ok yaklaanlarn banda, Danimarkal bir fiziki olan Hans 0rsted geliyordu. 1820 ylnda 0rsted, elektrik akmnn tpk bir mknats gibi davranarak, manyetik bir pusulann ibresini hafife hareket ettirebildiini bulmutu. Bundan birka ay sonra, bu artc bulu Fransa'da Ampere ve meslekta Dominique Francois Jean Arago tarafndan biraz farkl bir yolla dorulanmt. Ampere ve Arago, sarmal eklindeki bir elektrik akmnn da, demir filizlerini eken bir 154 mknats gibi davrandn bulmu ve bu yzden bulularna elektromknats adn vermilerdi. Geen iki yzyl iinde, doa felsefecileri elektrik ile manyetizma arasnda eitli benzerlikler bulunduunu kefetmilerdi. Fransz bilim adam Charles-Augustin Coulomb bunlarn benzer kuvvetler olduunu bulmutu: Her ikisi de uzaklkla tamamen ayn oranda azalmaktayd. Alman bilim adam Otto von Guericke bu kuvvetlerin ikiyzl kuvvetler olduunu kefetmiti; yani, bunlar baz cisimleri ekiyor bazlarn da itiyorlard. Faraday, 0rsted, Ampere ve Arago'nun bu iki kuvvetle ilgili olarak daha fazlasn, daha derin anlam olan bir eyi ortaya koyduklarn dnyordu. Yapm olduklar artc bulu, imdi elektrik ve manyetizmann bir biimde birbirlerinin yerine geebilecei olasln da gndeme getirmiti. Eer elektrik bir mknats gibi davranabiliyorsa, acaba bunun tersi de doru olabilir miydi? Yani, mknats elektrik gibi davranabilir miydi? Bir baka deyile, bir mknatsn elektrik retme gc var myd? 19. yzyl bilim dnyasnda bu soruya yant bulmak iin yaplan aratrmalar, tpk Kutsal Kseyi (sa'nn son akam yemeinde kulland kse) bulmak iin yaplan aratrmalara benzemeye balamt. Faraday tam elektrik ve manyetizmann gizemini zme aratrmalarna katlmak zereydi ki, araya Sarah Barnard adnda gen bir kadn girdi. Faraday, yal bir Sandeman mezhebi yesinin kz olan yirmi yandaki Sarah ile kilisede karlamt. Birbirlerinden holanmalarna karn Faraday'in, erkekleri iinden uzaklatrd iin ak sulayan bir iir yazmas Sarah'in kalbini krmt. Ne ilgintir ki, Sarah'm kendisine olan duygularn yeniden kazanmas iin Faraday'in, yapt her eyi olduu gibi brakmas gerekiyordu. Bu ok zor olsa da, bilimsel aratrmalarnda gsterdii azmini bu sorunlu durumda da gstererek baa-nh olmutu: 12 Haziran 1821'de demircinin olu, gm eya yapmcsnn kzyla evlendi. ; 155 Ak zaten kendisini uzunca bir sre oyalam olduundan, Faraday balay yapmak yerine elektrik ve manyetizmann tarihi ile ilgili bir makale yazmak istiyordu. Bunu dile getirdiinde, daha balangta nasl bir ie kalktn ok iyi bilen sabrl kars, Faraday'in bu arzusunu kabul etmiti. Sonraki birka ay iinde yeni evli doa felsefecisi ei benzeri grlmemi bir azimle almay srdrd. Hem Kraliyet Ens-tits'nn ktphanesinden hem de yurt dndaki arkadalarndan elde ettii btn kitaplar okudu. Dahas, tpk arap yapm iin zm toplar gibi, toplad kitaplardaki deneylerin tmn, elde edilen kimi sonulan kendi bana dorulamak iin birer birer tekrarlad. Austos aynn sonuna gelindiinde, binlerce olguyu inceleyip yzlerce deneyi tekrarladktan sonra Faraday, 0rsted'in yapt deneylerin birindeki kk bir tuhafl aklna takm, bundan baka bir ey dnemez hale gelmiti. Dierleri de bunu fark etmiti ama, bu ince ayrnt o kadar karmak ve nemsiz grnyordu ki, ancak

Faraday'm kk ve nemsiz grnen ayrntlarla ilgilenen esiz beyni byle bir ayrntnn zerinde durabilirdi. zleyen yllarda Faraday, gerekten de ayrntlar konusunda dikkatli olmann ne kadar nemli olduunu gsteren bir ders olarak bundan yle sz edecekti: "Bilim bize hibir eyi gz ard etmememiz ve kk ayrntlar kmsemememiz gerektiini retir. Zira, byk eyler kk eylerden olutuu gibi, aslnda kk ayrntlarda ou kez byk eyler gizlidir." Faraday, elektrik akmnn yaratt manyetizmann pusulann ibresini daima ayn biimde saptrdn fark etmiti: Pusulann bir masann zerinde yatay olarak durduunu ve elektrik akmnn da tabandan tavana doru aktn dnrsek, pusulann ibresi daima saat ynnn tersine doru bir miktar sapyordu -sapma asla saat ynnde olmuyordu. Faraday bunun ne anlama geldiinden emin deildi, ancak elektrik ve manyetizmann tarihi hakkndaki makalesini Annals of Philosophy (Fel156 sefe Yll) adl dergiye yaymlanmak zere teslim ettikten sonra, bunun ne anlama geldiini anlamaya balamt. Dncelerini bu konu zerinde younlatrdnda, aklnda 0rsted'in ilk deneyini aklayan bir tablo ekillenmeye balad. Faraday, tpk yukar doru ykselen scak hava akmnn kimi zaman byk bir hortuma dnmesi gibi, yukar ynde akan elektriin de pekl evresinde kvrlarak dnen manyetik rzgrlar oluturarak yakndaki bir pusulann ibresini bir miktar dndrebileceini dnd. Faraday, bunun bir teori olmadn ama tahminden de te bir ey olduunu fark etmiti. Bunu denemenin bir yolu vard: Bir elektrik akm gerekten de manyetik bir hortum oluturuyorsa, bu hortumun yakndaki herhangi manyetik cismi, 0rsted'in pusulasnn ibresinde olduu gibi hafife deil, srekli olarak dndrebilmesi gerekirdi. Sorun, bunun nasl meydana getirilebileceiydi. Elindeki aletlerle gece gndz haftalarca urap durduktan sonra, eyll aynn balarnda, Faraday bu sorunun cevabna ulat. Faraday, nce ubuk eklinde bir mknats alp bir ucunu aaya doru bkt. Bu biimde cva dolu bir kaba yerletirildiinde ubuk mknats kk bir amandra gibi, cvann iinde dik durabiliyordu. Daha sonra, cva kabnn merkezine dikine bir tel yerletirip zerinden aadan yukar doru elektrik akm geirdi. Sonuta, ok nemli bir ey oldu: Mknats amandra, telin evresinde sanki grnmez bir akma kaplmasna -saatynnn tersine doru olan grnmez bir akma kaplmasna- dnmeye balamt. Yalnzca bu tek deneyle Faraday, bir tala iki ku vurmutu; hem manyetik hortum teorisinin doruluunu gstermi hem de bunu yaparken dnyann ilk elektrik motorunu kefetmiti. zleyen yllarda mhendisler, Faraday'in bu kaba ve tuhaf grnml mekanizmasn gelitirerek, o dnemde Endstri Devrimi 'nin itici gc olan buharl makinelerin yerini alacak 157 elektrik motorlar yapacaklard. Bundan bir yzyl sonra dahi, eitli ekiller ve boyutlarda ortaya kan elektrik motorlarnn her biri, ilk kez ingiltere'nin ii snfndan gelen bu bilim adam tarafndan farkna varlan, hortum benzeri manyetik kuvvet alan vastasyla dndrlecekti. 1821 ylnn Ekim aynda, Quarterly Journal of Science ( Aylk Bilim Dergisi) Faraday'm kefini, Baz Yeni Elektromanyetik Hareketler balyla makale olarak yaymlad. Bu makale bir dzine yabanc dile evrildi ve ksa bir sre iinde dnyann eitli yerlerindeki bilim adamlar, Faraday'in bu inanlmaz buluunun kendilerine ait kopyalarn imal etmek iin hummal bir alma iine girdiler. Faraday in hreti ok artmt; ayn ekilde Volta pillerinin ykseklii de: Elektrik motorlarn altrmak iin gereken miktarda elektrik elde etmek amacyla bilim adamlar, koca odalar dolduracak kadar byk, yksek ve ar piller yapmak zorunda kalmlard.

Birileri kp daha etkili bir elektrik kayna kefedinceye kadar, buharla alan makineler Faraday'm yeni makinelerinden daha kullanl olmaya devam edecek gibi grnyordu. Otuz yandaki Faraday hl bir laboratuvar asistan maa alyor olmasna ramen, Kraliyet Enstits'ndeki meslektalarnn saygsn ve hayranln kazanmt -ancak, biri hari: Humphry Davy. Son yllarda orta yal kimyager, gen Faraday in hzla ykselen bilimsel baarsn biraz iftihar biraz da kskanlkla izlemiti; imdi ise artk kendini tutamyordu. Bir zamanlar kimyann kral olan ve gelecekte de kral olmaya devam edecek olan bu iki bilim adam arasndaki hesaplama, Faraday'm makalesinin dergide yaymlanmasndan birka gn sonra balayacakt. Gen adamn kulana, elektrik motoru fikrini Kraliyet Enstits'nde bir ynetici olan William Hyde Wollas-ton'dan ardna dair birtakm sylentiler gelmeye balamt. Bu sulamalar kknden zmek amacyla Faraday, tela iinde Wollaston'a hemen bir mektup gnderdi. Mektupta yle diyordu: "Efendim, sizinle bu konuda birka dakika grme ricasnda bulunmaya cret edecek kadar cesurum. nk, kendimi ancak bu biimde temize karabilirim, nk size minnet borcum var, nk size sayg duyuyorum, nk hakkmdaki bu aslsz iddialardan bir an evvel kurtulmak istiyorum. Eer size kar herhangi bir yanl hareketim varsa, o zaman da zr dilemek istiyorum." ki gn sonra, iki adam yz yze grtler. Evet, Wollaston, Faraday nkine benzer aletlerle deneyler yaptn ve tpk gen doa felsefecisi gibi kendisinin de elektrik akmnn manyetik kuvvet alannn dndrme zelliine sahip olduu sonucuna vardn doruluyordu. Ancak yine de Wollaston, Faraday' bu dedikodular kendisinin balatmadna ve doru bulmadna ikna etti. Sonraki birka hafta iinde, Wollaston'un Faraday'a olan bu ak destei fsltlar kesmiti. Ancak, gen adam en ok rahatsz eden ey Sir Humphry nin sessiz kalyd. Sorun zldkten sonra Faraday, kendisine bir zamanlar iyilikte bulunan bu adamn neden onu savunmadn merak etmeye balad. ki yl sonra Faraday bunun yantn ald. Klorun nasl svlatrlacam henz kefeden Faraday, konuyla ilgili makalesinin yaymlanmadan nce Davy tarafndan okunmasna izin vermiti. Bu, aslnda kurallar asndan gerekliydi, nk Davy hem Faraday'in Kraliyet Enstits'ndeki patronuydu, hem de artk ok saygn Kraliyet Derneinin bakanyd. On yl akn bir sre kloru svlatrmak iin kendisi de alm olan krk be yandaki Davy, Faraday in akl hocas olarak bu byk baardaki rolnn btn dnya tarafndan kabul edilmesini zellikle ok istiyordu. Ancak fazla ileri gitmiti. slubunu yeniden biimlendirdii makalede Davy, himayesindeki gence bu fikri sanki kendisi vermi gibi bir izlenim yaratmt. ikayeti olsun ya da olmasn, kendini Wollaston benzeri bir baka skandalla kar karya kalma tehlikesi iinde hisseden Faraday, byk bir sknt ve rahatszlk iine dmt. Bu nei 158 159 denle gen adam bu kez, alakgnll bir yaklam iinde daha yumuak davranmaya karar verdi. Faraday bunu daha sonra yle ifade edecekti: "Kendi alma konumu elimden karm olmaktan dolay zlsem de ona, kendisine ait olduunu syledii bir eye, benim diyemeyecek kadar ok ey borlu olduumu da dnyordum." ki ay sonra Faraday, ingiliz biliminin Olympos Da olan Kraliyet Derneine yelik iin aday gsterilmiti. Bu, meslektalarnn artk kendisine ne kadar byk bir sayg beslediklerinin bir gstergesiydi. Bu, ayn zamanda Faraday'in, Davy'nin yirmi yl akn bir sredir oturduu tahta doru hzl kndaki son byk adm olacakt. Davy, Faraday'm adayln desteklemedii gibi, bunun aleyhinde bir kampanya da balatmt. le yemei aralarnda Kraliyet

Dernei'ndeki meslektalarn dolap onlara Wollas-ton olayn hatrlatyor ve bakalarnn fikirlerini gasp eden bu gence oy vermemeleri gerektiini sylyordu. Hatta bir ara Davy, Faraday dan adn adaylarn arasndan gnll olarak sildirmesini bile istemiti. Faraday daha sonra bu olay yle anlatacakt: "Bu istei karsnda ben de ona, adm adaylarn arasna yazdrann ben olmadm, bu nedenle de sildiremeyeceimi syledim.' Bu gelime zerine Davy, Kraliyet Derneinin bakan olarak kendisinin bizzat adaylk nerisini iptal edecei uyarsnda bulundu. Faraday ise buna, Sir H. Davy'nin Kraliyet Dernei nin lehine olduunu dnd eyi yapacandan emin olduunu syleyerek yant verecekti. 1 Temmuz'da adayln -ve bu arada erefi ile hretini de-kurtarmak iin Faraday, elektrik motoru kefiyle ilgili olaylarn ayrntlarna yeniden deinen bir makale yaymlad. Wollaston, bir kez daha Faraday'in dile getirdii itirazlar hakl buluyor ve Sir Humphry ise bir kez daha sessiz kalyordu. Ancak Faraday bu kez Davy'nin sessiz kalna sevinmiti, nk bu tavr, tehdit ettii gibi seim srecine mdahalede bu160 lunmayaca anlamna geliyordu. Sonu olarak, 8 Temmuz 1824'te Kraliyet Dernei yelerinin yaptklar gizli oylama ile sonu neredeyse oybirliiyle belirlenmi, Faraday'in atanmas lehinde ok sayda beyaz oya karn, aleyhte sadece bir tek siyah oy kmt. Bu dorultuda bilinli bir istek duymasa da, gnlsz gen sava Faraday, ingiltere'nin bilim kraln yenilgiye uratmt. Faraday, Davy'nin bir kimyager olarak sahip olduu yeteneklere hayranlk duymakla -bu hayranl hayatnn geri kalan ksmnda da devam edecekti- birlikte, bir meslekta olarak kendisine yapt hainlikleri asla onaylamyordu. Faraday bunu daha sonra u hicivli szlerle dile getirecekti: "Sahip olduum stnlklerin en by, elimde bana ne yapmamam gerektiini retecek bir modelin bulunmasyd." Bir yl sonra, 1825'te, Kraliyet Dernei'nin en yeni yesi olan gen adam, Kraliyet Enstits'nn mdrlne atand. Faraday iin bu, meslek yaamnn en byk baarsyd. On iki yl nce sadk bir hizmeti olarak katld bilimin bu grkemli kalesinin yeni kral olup kmt. Bu gelimelerden etkilenmemesini bilen Faraday, elektrik motorunu kefettiinden bu yana merak ettii bir soruya cevap bulmak iin laboratuvarmda her zamankinden ok daha sk bir biimde alyordu. Eer elektrik manyetizmay retebiliyorsa, bunun tersinin de doru olmamas iin bir neden var myd? Manyetizma da elektrii retemez miydi? Pek ok bilim adam bu soruyu merak etse de, henz bir yant bulunamamt. Buluunu tamamlayacak mantkl aklamay bulabilmek iin gecesini gndzne katmasna ramen 0rsted bile bu konuda baarl olamamt. 29 Austos 1831'de hedefe ulaan Faraday oldu. Kaln bir demir halkann bir tarafna uzunca bir yaltlm tel saran Faraday, halkann teki tarafna da ayn ekilde ikinci bir tel sard. Her zaman olduu gibi, Faraday'm plan ok basitti; ilk tel sarg zerinden elektrik akm geirecek ve bu da demir halka161 nn tamam boyunca girdap gibi dnen manyetik bir rzgr yaratacakt. Eer bu manyetik frtna dier tel sargda bir elektrik akm retirse, o zaman Faraday herkesin arad eyi bulmu olacakt: Yani, manyetizmann elektrii retebildii ortaya km olacakt. Byle bir ey olduu takdirde Faraday, bu retilen elektriin ok kk olabilecei ihtimali zerinde duruyordu; aksi halde, bunu bakalar imdiye kadar oktan fark etmi olurdu. Bu nedenle Faraday, ikinci tel sargya en ufak bir elektrik akmn dahi saptayabilecek bir lme aleti balad; bu aletle artk neler olacan grmeye

hazrd. Faraday, bir Volta piline balad ilk tel sargya elektrik akm verir vermez umutla akm lere bakt, ibresi kmldamt! Laboratuvar defterine ldrm gibi alakalem unlar yazd; "bre hareket etti ve en sonunda balangtaki konumunda durdu." Faraday bir sre ibreye akn akn bakakald. Acaba ibre tekrar hareket edecek miydi? Birka dakika bo yere bekledikten sonra vazgeti. Ancak, pili zerken ibrenin tekrar frladn grnce aknlktan adeta donakald. O gecenin geri kalan blmnde, demir halkay defalarca pile balad ve zd. Bunu her yapnda, akm lerinin ibresi kaslrcasna hareket ediyordu. Sonunda Faraday'in aklna bir fikir geldi ve o anda tpk yirmi yl ncesinin bir Noel arifesinde sevinten havaya zplayan o gen adam andryordu. lk tel sargdan geen elektrik akm bir manyetik hortum yaratyordu; bu da dier tel sargda ikinci bir elektrik akmnn olumasna neden oluyordu, ancak bu olay, sadece hortumun iddetinde bir azalmaya, da art olduunda meydana geliyordu. Bu, ibrenin neden sradn da aklyordu: Faraday ne zaman pili balasa veya zse, manyetik hortum da aniden balyor veya kesiliyor ve bylece de ibre sryordu. Balama ve zme anlar arasndaki zamanlarda ise, manyetik rzgrlar demir halka boyunca sabit bir hzla girdap hareketi yaptndan herhangi bir ey olmuyordu. 162 Bu, btn bir yaam bir deniz fenerinin evresinde geen bir adamn durumuna benziyordu; sis dd adamn dikkatini ancak sesi birdenbire kesildiinde ya da uzun sre kapal kaldktan sonra tekrar almaya baladnda ekebilirdi. te yandan, herhangi bir deiiklik olmadan uzun sre almaya devam eden sis dd adamn dikkatini ekmeyi baaramayacakt. Faraday birka ay sonra yapt aleti gelitirip iyiletirdi ve her seferinde ilk buluunu dorulayan sonular ald. Nihayet, 1831 yl sona ermeden, Kraliyet Enstits'nn krk yandaki dehas tarihi kefini basit bir ifadeyle zetleyebilmiti: "Bir manyetik kuvvet azaldnda ya da arttnda elektrik retir; ne kadar hzl artar ya da azalrsa, rettii elektrik de o kadar fazla olur." Onun bu byk buluunda herhangi bir yanllk tespit edemeyen meslektalar bunu yazyla ifade etme karar karsnda olduka armlard. Newton'un sonsuz kkler hesabn bulduu 17. yzyldan bu yana matematik, bilimin dili olarak seilmiti. Herhangi bir dilde -ngilizce, Latince, Yunanca- kaleme alnm bir metin, kusursuz bir biimde kaleme alnm olsa dahi, yanl anlalabiliyordu. Buna karn matematik ise, doa felsefecilerinin doay mkemmel bir aklkla ifade etmeyi umabilecekleri tek iletiim ekli olarak grnyordu. Bu nedenle, 1831 ylnda zamannn anlayyla ters den Faraday, rabet edilen bu dnce tarzna uymayan birka nemli istisnadan biri olmutu. Kendini matematik konusunda yetitirmedii yetmiyormu gibi -gerekten de bu adan olduka bilgisizdi- matematiksel hayal gcnn soyut kavramlarna kr krne gvenen meslektalarnn yanl ynlendirilmi olduuna da inanyordu; ona gre, asl nemli olan titizlikle dzenlenmi deneylerden renilen gereklerin ak ve yaln bir dille ifade edilmesiydi. 163 n Hayatnn geri kalan ksmnda Faraday, on alt yl nce kendisini elektrik ve manyetizmann gizemine aklk getirmeye ynelten, "Dnya'nm yaratlmasndan itibaren Tanrnn grnmez nitelikleri sonsuz gc ve Tanrsal yaps- ortaya koyduu eseri sayesinde aka grnr hale gelmitir." biimindeki Kutsal Kitap ayetine sadk kalarak, buluunu herkesin anlayabilecei tarzda ifade etme arzusunu srdrd. Sandeman mezhebi yesi Faraday in bu sevimli ama acayip tutumunun

yerini modern yaklamlarn almas iin otuz yl gibi uzun bir sre gemesi gerekecekti. 1865 ylnda gen sko fiziki James Clerk Maxwell, dnm noktas niteliindeki Elektrik ve Manyetizma zerine adl eserini yaymlayacakt. Bu eserinde Maxwell, Faraday'in basite ifade ettii buluunu matematiksel bir denkleme dntrmt. Maxwell manyetizma iin B ve elektrik iin E simgelerini kullanmt. Ayrca, bir eyin artma veya azalma hz iin - d / d t ve miktar iin de V x simgelerine bavurmutu. Buna gre, Faraday in buluu aadaki matematiksel denkleme dnyordu: VxE = -d B/d t Yani, manyetizma tarafndan retilen elektriin miktar, manyetik kuvvetin artma veya azalma hzna eit oluyordu. ok hzl bir biimde deien bir manyetik kuvvet ok miktarda elektrik, yavaa deien bir manyetik kuvvet ise ok kk bir miktar elektrik retiyordu. Zaman iinde sabit kalan bir manyetik kuvvet ise hi elektrik retmiyordu. Her ne kadar dncelerini ifade ettii dili bilim kaba olarak nitelendirmise de, Faraday dnyaya bir airin gzyle bakmt -yani karmakln olduu yerde basitlii grmt. 0rsted ile birlikte, elektriin manyetizmay, manyetizmann da elektrii dourabileceini ve bu ikisi arasnda doada bir benzeri daha olmayan, yakn ve dolambal bir akrabalk ilikisi bulunduunu gstermilerdi. Hem elektrik hem de manyetizma kendilerini tek balarna gsterebilmekle birlikte, aslnda birbirlerine ayrlmaz bir ekilde balydlar: Birinin mevcut olduu yerde, dieri de mevcuttu. Bu nedenle bilim, birbirleriyle garip bir iliki iinde olan bu iki kuvvete en sonunda tek bir isim takmt: elektromanyetizma. Elektrik ve manyetizmaya ilikin bu yeni bak as sayesinde, Faraday ve takipileri, bilimin doann kuvvetlerini birletirmeye ynelik ryasn nihayet, ksmen de olsa gerekletirebilmilerdi. Ancak bu, kuvvetin hepsini birletirmedeki genel baarszlklar gz nne alndnda, byk bir zafer saylmazd; bilimin kutsal ls, ne de olsa, Hristiyanln kutsal ls kadar eriilmez deildi. Bu lnn ayn zamanda sanld kadar deerli olmad da ortaya kacakt. 20. yzylda bilim adamlar tmyle yeni baka kuvvetler de bulacaklard. Bu ise, doann nasl yaratld ve geleceinin nasl ekillendiine ilikin grleri daha da karmak bir hale getirecekti. Gemile kyaslandnda Evren, bir daha asla Faraday m dnyann elektrikle manyetizma arasndaki bu yakn ilikiyi grmesine yardmc olduu dnemlerdeki kadar basit grnmeyecekti. Ayrca, Faraday in denklemi nedeniyle insanlarn yaam da bir daha asla eskisi kadar basit olmayacakt. Sradan bir iinin olu, Endstri Devrimi'nin sona erip Elektrik a'nn baladn haber vererek doann byk bir gizemini kavram ve yazya dkmt. Sondeyi ngiltere'den bamszlklarn kazandktan yaklak yz yl kadar sonra Amerikallar klelik sorunu yznden i savan penesine dmlerdi. Tarihteki en ac ve en iddetli snf mcadelelerinden olan bu i sava nihayet sona erdiinde, 9 Nisan 1865'te Appomattox Virginia'da, Robert E. Lee, Ulysses S. Grant'a teslim olmu ve Amerika Birleik Devletleri'nde klelik resmen yasaklanmt. 164 165 Amerikallar ve ngilizler arasnda yaanan 1812'deki savata, barn imzaland haberi o denli yava yaylmt ki, anlamann imzalanmasn izleyen iki hafta boyunca durumdan habersiz olan Amerikan ve ingiliz askerleri birbirleriyle savamay srdrmlerdi. 1865'te ise her ey farklyd: Telgraf sayesinde Lee'nin teslim olduu haberi bir anda dnyaya yaylvermiti. Yalnzca yirmi yldr kullanmda olmasna ramen, ok hzl haberleme imkn salayan telgraf, dnya halklarn daha o zamandan birbirine yaklatrmt. Patenti ilk kez Samuel Finley Morse adndaki Amerikal bir ressam tarafndan alman telgraf, 0rsted,

Ampere ve Arago'nun elektromknats kefetmesinin dorudan bir sonucuydu. Gnderici telgrafn anahtarna bastnda, bir ucu alcnn elindeki kk bir elektromknatsa bal olan bir tel zerinden bir akmn gemesini salyordu. Her basta, alcdaki elektromknats hemen zerindeki ince demirden bir dili kendine doru ekerek bir "klik" sesi karyordu. Gnderici anahtar braktnda, elektrik akm kesiliyor, elektromknats gcn yitiriyor ve demir dil eski konumuna geri dnyordu. Morse, bir ifre oluturmutu. yle ki, yeni aygtnn rettii aralkl "klik'lerle alfabenin herhangi bir harfi okunabiliyordu. Sonuta, baarl bir telgraf operatr dakikada 150 harf gnderebiliyor veya alabiliyordu. Sadece Morse tarafndan deil, pek ok insan tarafndan gelitirilip reklam yaplan telgraf makineleri, Amerikan Sava'nn patlak verdii gne kadar pek fazla dikkat ekmemiti. Bu sava srasnda telgraf, sava alanndaki subaylarla gerideki kararghlarnda bulunan komutanlar arasnda haberlemeyi kolaylatrarak, askeri stratejiyi btnyle deitirmitir. Sava sona erdikten sonra telgraf ok byk bir itibar kazanmt. Yirmi lke, telgraf cihazlarna ve telgraf haberlemesine bir standart kazandrmak zere bir anlama imzalamaya karar vermiti. Bu, ITU'nun (Uluslararas Telgraf Birlii'nin) ve AT&T (Amerikan Telgraf ve Telefon irketi) ve ITT (Uluslararas Telefon ve Telgraf irketi) gibi zel haberleme irketlerinin habercisiydi. 0rsted, Ampere ve Arago, keiflerinin nasl ie yaradn grecek kadar yaamamlard, ama meslektalar Michael Faraday, hasta da olsa, hl hayattayd. Faraday, Amerikan Konfederasyonu'nun teslim olduunu ve tarihi telgraf anlamasnn yapldn, kendisi ile kars Sarah' tekrar eski salklarna kavuturmaya alan yeenlerinden duymutu. Faraday, otuz alt yldr srdrd Kraliyet Enstits bakanln brakmt. Hkmdarlk dnemi gerekten de benzersiz olmutu: Daha nce hi kimse ngiliz toplumunun en alt tabakasndan yola kp Kraliyet Enstitsnn bakanlna kadar ykselmemi ve bakalarnn byk lde entelektel zevk iin yapt bir iten geimini temin etmemiti: Bundan byle bilim, hr zenginlerin hobisi olmaktan kp hr dncelilerin yapt bir i haline gelecekti. Yetmi yama gelen bilimin bu sadk hizmetkr, artk Kralie Victoria tarafndan kendisine verilen kk bir evde yayordu. Kralie yalanan Faraday'a kar scak duygular besleyip cmert davranlar sergilemekle birlikte, Faraday gsteri ve lkse dkn birinin yapabilecei gibi bu ilikiyi suistimal etmemiti. Zaten, yaamnn nceki dnemlerinde bu tr an dknlklerin sorunlara yol atn renmiti. rnein, 1844 ylnda Sandeman Kilisesi'nin mtevelli heyeti yesi olarak bir pazar ayinini karan Faraday geici olarak aa alnmt -byle bir ey btn hayat boyunca sadece bir kez bana gelmiti. Kralieyle birlikte yemekte olduunu aklamaya almsa da, kat dnceli rahipler bunu yeterli bir mazeret olarak grmemiti. Sahip olduu kat dini inanlar, sosyal adan sekinci biri olmasna imkn vermese de, dnyann her yerinden kendisini takdir eden kimselerden bilimsel eref nian almasna engel oluturmuyordu. Faraday, dnyann hemen her byk lkesinden saylar neredeyse yz aan unvan ve dl almt. 166 167 dllere ok deer veren birisi deildi: Btn bir yaam boyunca hayalini kurduu bilim adam olma idealinin gereklemesi onun iin yeterli bir dld. Faraday kendisine verilen dlleri nezaketen kabul etmiti. Bu durumu bir keresinde u szlerle anlatmt: "Btn bu dlleri fahri yelik gibi gryorum. lgili taraflarn onurunu

zedeleyecek herhangi bir ey olmadka reddedilmemeleri gerektiini dnyorum." Faraday, kayda deer baarlarnn hemen tm iin bir eref payesi alm olmakla birlikte, 1831 ylnda, deien manyetik bir kuvvetin elektrik rettiini kefetmesi en byk baars olmutur. Bu basit bilgi dnyay deitirmitir, nk Vol-ta'nm pillerinden ok daha verimli bir ekilde elektrik retebilen aletler olan dinamolarn yapmm salamtr. Dinamolar, bir mknats dndrmek suretiyle srekli deien bir manyetik kuvvet yaratyordu. Faraday'm denklemi, dinamolarn dnmeye devam ettii mddete sabit bir elektrik akm reteceini garanti ediyordu. Dinamonun yapmnda, mknatsn en iyi ekilde nasl dndrleceinin belirlenmesi nemli bir konuydu. nceleri, 1830'larda, mhendisler dinamonun mknatsn dndrmek iin bir elektrik motoru kullanmlard; motorun kendisi de dinamonun rettii elektriin bir ksmn ekerek dnmesini srdryordu. Bir baka deyile, dinamo kendisini, vcut enerjisinin bir blmn daima kendi yiyeceini yetitirmeye ayran bir insan gibi besliyordu. Ancak mhendisler daha sonra, dinamonun mknatsna kanatlar taktlar. nceleri bu manyetik kanatl arklar den suyun kuvvetiyle dndrlm ve bu da hidroelektrik santrallar olarak bildiimiz santrallarm yapmna giden yolu amtr. Daha sonra baka mhendisler, suyun kaynamas sonucunda ortaya kan buhar kullanarak manyetik kanatl ark dndrmeye karar verdiler: Bu, gerekten de gzel bir fikirdi ve yirminci yzyla girildiinde, gerekli olan s nkleer tepkime, odun, kmr, petrol ve hatta tezek de dahil olmak zere ok eitli kaynaklardan elde ediliyor, dinamolar buhar gcyle dndrlmeye devam ediyordu. Ayrca mhendisler, buharn ok yksek basnlarda elde edilmesi halinde dinamonun daha hzl dndn de kefetmilerdi. Faraday denklemine gre de, daha hzl dnen mknatslar daha hzl deien bir manyetik kuvvet yaratyor, bu ise daha byk bir elektrik akmnn retilmesiyle sonulanyordu. 1865 ylna gelindiinde dinamolar, deniz fenerlerinin tepesindeki dev ark lambalarn altracak kadar glenmiti. Yllar getike dinamolar, Alexander Graham Bell'in telefonunu, Thomas Alva Edison'un ampullerini, Guglielmo Marchese Marconi'nin telsizini ve saylar gittike artan fabrika makinelerini altrmaya yetecek kadar elektrii retmek iin hem byyecek hem de glenecekti. Grltl ve yetersiz buharl makineleri sessiz ve dzgn alan elektrik motorlaryla deitiren dinamolar, Endstri Devrimi'ni hzlandrmtr. Elektriin gittike daha kolay bulunur bir ey haline gelmesiyle de, elektrikli sprge, t ve amar makinesi gibi emekten tasarruf salayan elektrikli aletlerden yaygn ekilde yararlanlmaya balanmtr. Kurulduklar her yerde dinamolar, kentlerin ekonomilerini canlandryordu. Gerekten de, yeni i imknlar, yeni rn ve mterilerin ortaya kmasndaki esiz yardmlar sayesinde, ksa sre iinde bulunduklar kentin zenginliinin bir ls haline geliyorlard. Gelecekte, lkelerin gayri safi milli haslalar, rettikleri toplam elektrik miktarlaryla doru orantl olarak artacak veya azalacakt. Bu, baka hibir enerji trnde grlmeyen artc bir karlkl ilikiydi. 1867 ylnda elektrik dnyann drt bir yanndaki milyonlarca insann yaam standardn ykseltmeye devam ederken, btn bunlar mmkn hale getiren Michael Faraday adl dinamo sonunda yavalamaya balamt. Birka yl nce yle yazmt: "Herhangi bir konuda almadan, zihinsel olarak 168 169 huzurlu, herkesin saygsn kazanm ve Kraliem tarafndan ereflendirilmi olarak evde ylece oturuyorum."

Krk yl akn bir sre alm, yedi byk ciltten oluan ayrntl laboratuvar notlar tutmu, Kraliyet Dernei bakanln bir kez deil, iki kez geri evirmi ve Kralienin valyelik teklifini reddetmiti. Kralie'nin teklifi karsnda kibarca, "Sonuna kadar sadece Michael Faraday olarak kalmalym." demiti. Karlat ve kendisine neler yaptn soran dostlarna Fa-raday "sadece bekliyorum" cevabn veriyordu. Hayal ettii her eyi gerekletirmiti. imdi ise dinlenme zamanyd. Michael Faraday 25 Austos 1867'de ok sevdii koltuunda oturur vaziyette lecekti. Kralie Victoria, Faraday'in da, tpk Isaac Newton ve ngiltere'nin dier nl bilim adamlar gibi Westminster Manastr'na defnedilmesini teklif etmiti. Ancak, tahmin edilecei gibi, bu teklifi kabul etmeyen nl bilim adam, sadece kendi arkadalarnn katlaca sade bir tren yaplmasn, mezar tann sradan olmasn ve gsterisiz bir yere gmlmeyi istemiti. Tanrsn ve arkadalarn gcendirmekten zenle saknan Faraday yaad gibi lmt. Yal Faraday, geriye dnp yaptklarna bakarak unlar yazmt: "te tam krk yl geti. Umarm, ne imdi ne de krk yl nce kstah biri olmuumdur." eyrek yzyl iinde Faraday yoksul, ayak ilerine bakan ve ok alan bir ocuk olmaktan kp, yoksul ve ok alan bir bilim adam haline gemiti. Daha nce hi kimse bilimi ve toplumu bu denli derinden ve kalc bir biimde deitirmedii gibi, o gnden bu yana da bunu yapacak birisi kmamtr. Bu nedenle, yoksullarn olu ve prenslerin srda olan Michael Faraday, daima kendine zglyle hatrlanacaktr. 170 AS evren Yararsz Bir Deneyim Rudolf Clausius ve Termodinamiin kinci Yasas Dklm stn ardndan bo yere dvnmeyin, nk evrenin tm kuvvetleri st dkmeyi aklna koymutu bir kez. Somerset Maugham Rudolf Clausius elli yandayd ve hayatnn hi de fena gemediini dnyordu; ancak, hayatn bildik ypratc etkenleri Clausius'u bedensel ve ruhsal olarak yormutu. imdi ise, dizindeki hi rahat vermeyen ardan ve ald dier ufak tefek yaralardan ok daha kt bir durumla kar karyayd: Kars Adelheid, altnc ocuklarn dnyaya getirirken lm tehlikesiyle yz yzeydi. Kanepede endie iinde oturan be ocuuna cesurca glmseyerek, zaman geriye dndrmeyi hayal etti; sonra tekrar durup, u an olduu kii -Prusya'nn en nl fizikisi- olmakla ne kadar ansl olduunu dnd. Kendinden nceki bilim adamlar toprak, hava ve suyun karmak davranlarn anlamaya oalamlard; ancak, Aristoteles'in yeryzndeki drt temel 171 elementinin en gizemlisi olan atein yapsn ilk kefeden 1850'de Clausius olmutu. Clausius her zaman iin, baarlarnn kendisine dnya apnda kazandrd vg ve takdirlere fazla deer vermeyen alakgnll bir insan olarak tannmt. Ancak u an iinde bulunduu bu zel durumda, ayrcalkl konumuna kran duyuyordu, nk kars "Adie"nin para ve saygnln salayabilecei en iyi tbbi bakm grebilmesi ancak bu sayede mmkn olabilirdi. Doktorun doumu tamamlamasn beklerken kafasn evirip karsnn bulunduu odaya doru baktnda, tpk bir zamanlar dman mermisinin dizini paralamas gibi, karsnn yreini parampara eden lklarn iitti. Ayakta duracak hali kalmadndan en yakndaki sandalyeye kt ve alamakta olan yandaki en kk ocuklarm kucana ald. Kars 1872'de bu ocua gebe kaldnda yaam daha gzel ve heyecan

vericiydi. O yl Clausius, uzun bir sre yurtdnda kalan ailesini ok sevdii Prusya'ya geri getirmiti. Franszlarla yaptklar berbat sava henz sona ermiti. Hem eve dnlerini hem de bir Alman imparatorluunun kurulmasn bir ocuk dnyaya getirerek kutlamaktan daha iyisinin olamayacan dnnce, ikisi de kendini tutamayp kkr kkr glmt. Kesinlikle unutulmayacak bir yld diye dnd Clausius, kk ocuuna daha da sk sarlarak. Ama eer yeterli gce sahip olsayd, zaman daha da eskiye, savatan nceye, ambulans biriminde gnll askerlik yaparken yaralanmasndan ncesine dndrrd. Sava! Karsyla ilgili bir haber beklerken bir yandan da akln srekli baka eylerle megul etmeye alan Prusyal byk bilim adam, savala hayatn birbirine ne kadar da benzediini dnyordu. Her ikisinin de znde, doruyla yanl, hayatla lm ve zaferle yenilgi arasnda bitmek bilmeyen destans mcadeleler vard. Ayrca Clausius, hem hayatn hem de savan sonuta bir para anlamsz grndn de dnyordu. Ama gerekten de 172 byle miydiler? Bir kozmik muhasebeci, Evren'de u ana dek yaplm olan byk ya da kk btn mcadelelerin sonularn toplayabilseydi, acaba nasl bir sonuca ulard? Mcadelelerin olimpiyat yarmalarndaki gibi llebileceini varsayarsak, acaba kozmik muhasebeci sonunda dorunun yanla; yaamn lme ya da zaferin yenilgiye stn geldiini mi bulacakt? Yoksa, kocaman, anlamsz bir beraberlikle mi karlaacakt? Clausius, yzyln banda I. Napoleon ile Fransz halknn byk bir zaferle dllendirildiini dnyordu. O zamanlar mparatorluk onlarnd ve Avrupa'y onlar idare ediyordu. Ama imdi ne olmutu? nce I. Napoleon, sonra da III. Napoleon ve halk, gl Prusya ordusu tarafndan yenilgiye uratlm, hayr, kk drlmt. Bu nedenle, Franszlar ve Prusyallar asndan btn bu savalarn, lmlerin toplam sonucu tam bir ykm olmutu. Bu tr dncelere dalm durumdaki Clausius birdenbire karsnn birka dakikadr barmadn fark etti. Kars, tpk Fransa'nn geri kalan teslim olduktan sonra bile Paris'i Prusyallara kar sonuna kadar savunan Fransz Komn yeleri gibi tam bir savayd. Clausius Franszlardan nefret ediyor, ancak byle bir cesareti de takdirle karlyordu. Karsnn lm yenme konusunda, vatanlar iin can veren Komn yelerinden daha baarl olmasn umuyor ve bunun iin dua ediyordu. Bunu tabii ki onun iin istiyordu, ancak ayn zamanda kendisi ve ocuklar iin de istiyordu; on drt yandaki en byk ocuklar bile annesiz yapamayacak kadar kk saylrd. Bu uzun bekleyi ocuklar da etkilemiti. Annelerinin nasl olduunu merak eden ocuklar huzursuzlanmaya ve alamaya balamlard. ocuklarn endielerini hafifletmek amacyla st kata doru ynelen Clausius da bu sessizliin nedenini merak ediyordu. Tam merdivenlere ulamt ki, dnyaya yeni gelmi bir bebein alamas sessizlii bozdu. Clausius bir an donakald ama 173 II! o gzel sesin ayrdma varr varmaz mutluluk ve rahatlamann verdii zafer duygusuyla merdivenleri sraya sraya kt. Karsnn bir kez daha baarmasna arm ve Tanrya Adie'nin hayatn balamas halinde bunun son olacana dair sz vermiti. Bata kars olmak zere her ikisi de bu ocuu istemiti, ancak bundan sonra daha byk bir aileye sahip olmak iin karsnn yaamn tehlikeye atmayacakt. Sevin iindeki Clausius merdivenlerden ktnda, karsnn bulunduu odann kaps ald. Doktorla karlat, ancak ne gariptir ki doktorun yz glmyordu. Clausius'u yanma arp yorgun ve fsltl bir sesle karsn doum srasnda kaybettiklerini syledi. Bebein ters gelmesinin ii zorlatrdn ve Adelheid'in yorgun bedeninin bu mcadeleye dayanamadn anlatt.

Clausius yklmamak iin merdivenin trabzanna skca tutundu. lk nce kendisine anlatlanlarn ne anlama geldiini tam anlayamad, ama ksa bir sre sonra durumu kavradnda tam olduu yere kp kalacakt ki, aada kendisini bekleyen ocuklarn dnerek tekrar toparland. Biraz sakinleince doktorla birlikte karsnn bulunduu odaya girdi, ierisi karanlkt, perdeler ekiliydi, havada ter ve kan kokusu vard. Odadaki sessizlii bozan tek ey, Clausius ailesinin yeni yesi olan ok gzel bir kz ocuunun alamasyd. Biraz rkek, biraz da sayg dolu bir tavrla Adie'sinin yatana doru ilerledi; arafnda koyu krmz lekeler vard. Gzleri, sanki hl hayattaym gibi akt ve teni de hl scakt. Ancak hareketsiz bedeni iindeki son umut krntsn da alp gtrd. Doktor yanlmamt; on alt yllk gzel ve cesur kars lme yenik dmt. Kars an gittike souyan elini tutarken, lmle yaam arasndaki bu sonsuz mcadelenin ne kadar garip, acmasz ve yrek paralayc olduunu dnerek, ac iinde gzyalarna bouldu. Btn meslek hayat boyunca snn bilimsel aklamasn bulmaya almt. Ancak, karsnn elindeki yaam ssnn akp gittiini fark ettiinde hissedebildii tek ey, insan yaamnn anlamszlnn yaratt byk bir fkeydi. Doduumuz andan itibaren birbirimizle ve lmle mcadele etmekten baka bir ey yapmadmz dnd, kafasn pimanlk iinde sallarken. Savata feci biimde len askere hepimiz acyorduk ama gerekte hepimizin btn yaam, sonunda zaten kaybedeceimiz hayatta kalma mcadelesi iinde geiriyordu. Yaayan her insan bu ac gerei fark etmitir, ancak Clausius bunu o anda herkesten daha iyi anlyordu ve buna yol aan olay da sadece karsnn lm deildi. Yirmi be yl nce ortaya koyduu devrim niteliindeki s teorisi ona, Yaam ve lm duygusal olarak deil, ei benzeri grlmemi bir biimde, nicel olarak aklama imkn vermiti. Sonu olarak Clausius, Yaam ve lm ile ilgili o sra d muhasebe sorusuna yant bulabilmiti. Yapt hesaplamalar, herhangi bir anda Evren'de len eylerin saysnn doan eylerden daha fazla olduunu gstermiti: lm her zaman Yaam karsnda galip gelmiti. Bu ise her yaamn neden daima bir sonunun olduunu aklyordu. Clausius, lmn acmasz kuvvetleriyle giritii mcadelede pes eden Evrenin bir btn halinde lmekte olduunu bulmutu. Gerekten de, en acl olduu u anda bile, lmle yaam arasndaki bu acmasz dengesizlik devam ediyordu: Karsn yitirmi ve bir kz ocuk kazanmt, ancak kalbinde ve aklnda, byk yaam denkleminin niin ve nasl olup da verdiinden daha fazlasn aldn zmlemiti. Veni Evrenin tamamnda sadece iki tr sre bulunmaktadr. Tersine evrilebilir srelerde sonular geri evrilebilir; tpk, maln iade edilip verilen parann geri alnabilmesi ya da durdurulup ters ynde oynatlabilen bir sinema filmi gibi. Tersine evrilemez srelerde ise sonularn geri evrilmesi olanakszla 74 175 dr; tpk, onarlamayacak hasarlar veren onur krc hareketler ya da zamann bedenlerimizde yaratt kanlmaz tahribatlar gibi. Tersine evrilebilir olaylar, tmyle ters ynde de meydana gelebildiklerinden, nce ileri ve sonra geri biiminde sonsuza dek devam edebilir. Gerekten de teoride, devridaim makineleri, yorulmak bilmez bir bisikletinin yukar aa pedal evirmesini andrr bir biimde tersine evrilebilir mekanizmalarla altrlr. Oysa, tersine evrilebilir olmayan sreler kalmszdr. Bunlar meydana gelirken, sarsyla ak kartrlp piirilen bir yumurta ya da rmeye yz tutmu bir domates gibi dzeltilmesi mmkn olmayan bir bozulma geirirler. Bir genelleme yapmak gerekirse, bu tr olaylar "yalanr" ve sonuta daima lmle veya ykmla son bulur.

Mark Twain bir keresinde "seksen yanda doup yava yava on sekiz yamza ulaabilseydik, ok daha mutlu bir yaam srerdik" diye serzenite bulunmutur. Bu dnce doru olabilir, ancak yaam hibir biimde tersine evrilemeyen bir sretir; balad andan itibaren yaam, daima gemiten iinde bulunduumuz ana ve oradan da gelecee doru akan bir sre olarak iler; bunun tersi asla gereklemez. te yandan 17. yzyl doa felsefecisi Isaac Newton ise Ev-ren'in genel zelliklerinin tersine evrilebilir grndn fark etmiti: Yoku yukar ve aa yuvarlanan cisimler; saa sola sallanan sarkalar; patlayan ve ie doru ken eyler; ksacas, belirli bir ynde gelien her doal sre iin, tam zt ynde gelien baka bir doal sre varm gibi grnyordu. Buradan yola karak Evrenin sonsuza kadar varln srdrecek kozmik boyutta bir "devridaim makinesi" olduu sylenebilir miydi? 18. yzyln byk bir blmnde doa felsefecileri saduyu ve Yahudi-Hristiyan inanlar dorultusunda bunu dorulayan bilimsel sonular karma eilimindeydiler. Onlar iin sona doru yaklaan bir Evren dnebilmek ok zordu; daha da kt176 s, lmsz ve deimez olan Yaratc'nn kendisinin de bunun bir paras olduunu dnmek Tanrya kar saygszlkt. Ancak 170O'l yllarn sonlarna doru doa felsefecileri, Ev-ren'in tmyle tersine evrilebilir olmadn kefetmenin dehetini yaamaktan kaamamlard. Baz doal srelerin tersinin olmad ortaya kmt ve bunlardan en az iki tanesi s ile ilgiliydi. Birincisi, snn hibir zaman souktan scaa akmamas, daima scaktan soua doru akmasyd. Szgelimi, scak bir kamp ateinin zerine konan bir kap souk su daima snyordu. Suyun daha da souyup atein de daha ok snd asla grlmemiti; atein zerine konan bir kap asla donmuyordu. ikincisi, srtnme, hareketi daima sya eviriyordu ve bunun tersi asla gereklemiyordu. rnein, hareket halindeki bir aracn frenlerine basldnda aracn durmas salanabiliyor ve bu da frenlerin snmasna yol ayordu. Ancak, snn kendiliinden, ileri doru harekete dnt herhangi bir doal mekanizma -srtnmenin tersi bir durum- yoktu. Eer byle bir ey olsayd, Dnya gerekten de ilgin bir yer olurdu; rnein, Gne'in stt kayalar, gzle grlmez, bilinli bir ruhun denetimine girmi gibi, birdenbire kendiliklerinden hareket etmeye balarlard. Tersine evrilebilir olmayan bu tr doal srelerin varl, tpk yaamn kendisi gibi, Evren'in de her gn asla geri dnlmez bir biimde gnden gne yalanmakta olduunu gsteriyordu. Acaba, syla ilgili tersine evrilebilir olmayan bu iki sre Evren'i tam olarak nasl yalandryordu? Bu yalanma sreci kanlmaz biimde lmcl myd, yoksa Evren bir biimde varln srdrmeyi baarabilecek miydi? Bunlar tabii ki bilimsel sorular olmakla birlikte, lmle ilgili konularla balantl olmalar dolaysyla, insan yaamnn en derin, felsefi amazlaryla hemen i ie geebiliyorlard. Gerekten de, sonuta, s ve snn Evren zerindeki etkisi konular, dini inanlarmzn kalbine kadar uzanmt. 177 Zihinsel ve ruhsal dnyalar arasndaki bu bulumay i ac bulmayanlardan birisi de, Protestan rahip Ernst Carl Gottlieb Clausius'tu. Yrekten inanan bir din adam olarak, yaratlmz ve lmmzle ilgli gizemlerin sadece Tanr tarafndan anlalabileceine, insanolunun bunu anlama yolundaki inat abalarnn sonusuz kalmaya mahkum olduuna ve byklk taslamaktan teye gidemeyeceine inanyordu. Clausius, Kuzey Prusya'da kk bir kasaba olan Kslin (imdiki ad Koszalin, Polonya'nn kuzeybatsnda) halk tarafndan kat bir rahip olarak tannyordu. Bata, inananlar "verimli olmaya ve remeye" davet eden emri olmak zere Tanr'nn emirlerine sk skya bal, boyun emez bir gelenekiydi.

1821 ylnn sonuna doru, Clausius iftinin ocuklarnn says 13e ulamt ve kars yine hamileydi. Ailenin yaklamakta olan doumdan kaynaklanan heyecan, Noel ve yeni yl boyunca iyice artt; sonunda, 2 Ocak 1822'de harika olay gerekleti, Clausius ve kars, Rudolf Julius Emmanuel adn verdikleri yeni ocuklarna kavutu. Ayn yl Paris'te, gen bir Fransz mhendisi yeni bir a balatyordu. Yllar sren azimli abalardan sonra Sadi Carnot, Isnn Hareket Ettirici Kuvveti zerine Dnceler adl bayaptn son dzeltmelerini yapyordu. lerde bu eser, Clausius un dnyay sonsuza dek deitirecek olan syla ilgili bulularna ilham kayna olacakt. I. Napoleon'un parlak sava bakan Lazare Carnot'nun olu olan gen Sadi'nin ilk genlik yllar 1800lerin bana, yani Fransa imparatorluu nun gcnn zirvesinde olduu dneme rastlar. lkesinin ngiltere, Prusya, Avusturya ve Rusya'nn elinde yok oluuna ilk elden tank olan Sadi, Fransa'nn buhar gcnden yararlanarak gcn ve itibarn tekrar kazanmasn istiyordu. Carnot epeydir, her sanayi lkesinin gelecei iin hayati nemde bir madde olan demirin eritilmesinde kullanlmak ze178 re ok byk miktarlarda kmr kartmak iin ngiltere'nin buharl makineleri imdiden kullanmaya balad uyarsnda bulunuyordu. Gerekten de Carnot, Fransa'nn rakibini dnya liderliine tamada buharl makinelerin ne denli nemli bir rol oynadn gzlemlemiti ve bu makinelerin ortadan kalkmasnn "ngiltere'nin refah kaynaklarnn kurumas, zenginliinin dayand btn dayanaklarnn yklmas, ksacas bu koca devin yok olmas" anlamna geldiini fark etmiti. ngilizlerin buharl makinelerinin, Franszlarmkinden daha etkili olmas gen Carnot'nun cann skyordu: Ayn miktarda yaktla ngiliz makineleri daha fazla i yapyordu. Bu kk drc ve tehlikeli eitsizlie bir are bulmak peindeki Carnot, yaamn bu harika makineleri incelemeye adayacakt. Carnot, buharl makinelerin ounun suyu buhara dntrmek iin odun ya da kmr yaktn renmiti. Yksek basnl buhar, makinenin silindirlerine doluyor ve pistonlar dar doru itiyordu. Buhar, bir boaltma deliinden darya verildiinde pistonlar da tekrar ilk konumlarna dnyordu. Boaltlan buhar borularla bir soutucuya gnderiliyor ve burada yeniden suya dntrlp, tekrar yksek basnl buhar haline gelecei kazana aktlyordu. Buharl makinelerde bu aamalar her saniye boyunca pek ok kez tekrarlanyordu. Karmak bir mekanizma olmakla birlikte aslnda iin z basitti: Makineye s veriyorduk ve o da karlnda bize i yapyordu -ne var ki, ok az bir i yaptrmak iin genellikle ok miktarda s vermemiz gerekiyordu. O dnemde, bir makinenin rettii iin sadece kazannn scaklna bal olduu biiminde yaygn bir kan vard; yani, bir makinenin kazan ne kadar scaksa o kadar fazla buhar rettiine, pistonlarnn da bir o kadar hzl ve gl hareket ettiine ve sonuta retilen iin de ayn oranda arttna inanlyordu. Bu akla yakn grnse de, Carnot'nun tarihi nitelikteki bilimsel eserinde de gsterecei gibi, aslnda yaygn bir yanlgdan baka bir ey deildi. 179 Yeniden Kslin'deyiz: Olu Rudolf un doumundan birka yl sonra rahip Clausius, ailesiyle birlikte zel bir okuldan i teklifi ald yakndaki ckermnde kyne tanmaya hazrlanyordu. Kalabalk bir aileye bakmak zorunda olduundan, yal Clausius eitimle ilgili bu yeni ii byk bir istekle kabul etmiti. Yeni ii hem zar zor yeten rahiplik maana ek bir gelir salayacak hem de ocuklarn ruhsal ve dnsel alardan etkileme olana verecekti. ckermnde, Kslin'in yaklak yz altm kilometre gneybatsndayd ve Clausius ailesinin yolculuu birka gn srmt. Oraya vardklarnda dkinklna uramamlard: Yeni evleri Baltk Denizi'ne bakan Pomeranya Krfezi'ndeydi ve buras ok sevimli bir

yerleim yeriydi. Deniz sayesinde mevsimler aras geiin yumuak olduu nispeten kararl bir iklime sahipti. Rudolf yeteri kadar bydnde, dier kardeleriyle birlikte Rahip Clausius'un tek odal okuluna gitmeye balad. Neeli bir yaradla sahipti ve ok eitli ilgi alanlar vard. Ancak, babasnn din konusundaki admlarn izlemeye pek istekli grnmyordu. Gen Clausius doay merak ediyordu. Yazlar, sahil boyunca uzun yryler yapmay, deniz kabuklar toplamay ve gnelenmeyi seviyordu. Deiiklik olsun diye bazen Pomeranya ormanna kadar trmanr, yol boyunca kaya rnekleri toplar ve dalk katmanlardaki fosillemi deniz kabuklarn topra kazarak karrd. Gen Clausius okulda, deniz kabuklarnn okyanustan bu kadar uzaktaki dalara nasl geldiini renmeye can atyordu ve babas da bunu aklamak konusunda ayn oranda istekliydi. Rahip Clausius, Kutsal Kitap'a ve kendilerini Neptnist (her kayacn deniz kkenli olduunu savunan kuram yanls) olarak adlandran jeologlara gre, Tanr'nm byk tufan sonucunda Nuh'un Gemisi'ndekiler dnda btn yaratklarn ldn anlatt. Sular ekildiinde, len yaratklar tufan yznden amurla karm bir biimde yksek tepelerde kurumutu. Yal Clausius, Avrupal rahiplerin kiliselerinin at kirilerine eitli fosilleri "Kutsal Kitap'ta Bahsedilen Devlerin Kemikleri" ibaresiyle birlikte asmalarnn nedeninin bu olduunu sylyordu. Gen Clausius'a, Kutsal Kitap'ta bu tufann tarihinin ok kesin olarak belirtildii de sylenmiti. Bu olay tam 4180 yl nce meydana gelmiti -bu rakam Eski Ahit'te anlatlan ahslarn yalar toplanarak hesaplanyordu. Rahip Clausius, ayn yntemi kullanan Neptnistlerin hem Dnya'nn hem de Gne'in yaklak 6000 yl yanda olduunu hesapladklarn da anlatyordu. Yakndaki liman kenti Stettin'deki liseye gitmek zorunda kald gne kadar Rudolf Clausius doann, doast herhangi bir olguya bavurmakszn da pekl aklanabileceini fark etmemiti. Gen Clausius ilk kez dini olmayan bir eitim alyordu ve iinde, btn bir yaamn syla ilgili almalara adamasn salayacak drt olumak zereydi. Dini eilimli Neptnistlerin yan sra niformitaryanist (birrneklik kuramn savunan kimse) olarak adlandrlan laik jeologlarn da var olduunu renmiti. Ksa bir sre nce bu hareketin nde gelenlerinden biri olan Byk Britanyal Charles Lyell, The Principles of Geology: being an Attempt to Explain the Former Changes of the Earth's Surface by reference to Causes now in Operation (Jeolojinin lkeleri: Gnmzde Geerli Olan Sebeplere Bakarak, Dnya'nn Yzeyindeki Eski Deiiklikleri Aklama Giriimi) adl kkrtc nitelikte bir kitap yazmt. Lyell, btn bir tarihi boyunca Dnya'nn, aralklarla meydana gelen Tanrsal fke patlamalar ile birdenbire ve felaketlerle deil, sradan, doal jeolojik kuvvetlerin etkisiyle srekli olarak ve yava yava deitiini ileri sryordu. Dahas, bu jeolojik kuvvetlerin gcn, Dnya'nn erimi haldeki i ksmndan gelen tkenmez bir sdan aldn yazyordu; tpk, iinden gelen sdan g alan insan vcudu gibi. ;! 180 181 Bilim adamlarnn byk bir ksmnn, Newton'dan esinlenerek benimsedikleri eskimi ebedi Evren dncesinden vazgetikleri gz nnde bulundurulursa, Lyell'in tkenmez Dnya dncesinin modasnn gemi olduu ortaya kyordu, ancak bu dncesi yine de niformitaryanist dostlar arasnda olduka rabet gryordu. Lyell, "Dnya'nm yann belirsiz olabilecei olasln dnmeye kendimizi altrmadka, jeolojide olabilecek en hatal yorumlarda bulunma tehlikesiyle kar karya kalrz." diyerek dncelerini belirtiyordu. Gen Clausius buna pek inanamyordu. Dnya'nm 6000 yanda olmad

fikri yeterince heyecan verici olmakla birlikte, ayaklarnn binlerce kilometre altnda, Dnya'nm tam merkezinde, doay -dalar, okyanus tabanlarn ve kendisini byleyen her eyi- ekillendirecek kadar gl bir s makinesinin bulunduunu hayal etmek de bir o kadar heyecan vericiydi. r ac bu dnceler gen adamn syla alan makinelere duyduu merak gittike artryordu. Eskiden beri bu tr makinelerin var olduunu, ancak 1700lerin bana kadar pek yarar salamadklarn ve 1764'te sko mhendis James Watt tarafndan ok nemli gelimelerin kaydedildiini renmiti. Hatta gen Clausius, bir buharl pompay alrken grme olana da bulmutu. 1840 ylma gelindiinde, Rudolf Clausius, ckermnde'de btn ilk genlik anda grd, rendii ve yaptndan daha fazlasn, Stettin'deki rencilii srasnda grm, renmi ve yapmt. ki yl nce, buhar gcyle alan gemiler tarihte ilk kez grkemli Atlantik Okyanusu nu gemiti. imdi, gzlerini aan bu lise renimi sayesinde, tpk okyanusu aan bu gemiler gibi, kendini gemiin prangalarndan kurtulmu hissediyordu. Liseyi bitirdikten sonra on sekiz yandaki hevesli Clausius, kendisinden nce be aabeyinin de yapt gibi Berlin niversitesi'ne girdi. Fen ve matematik konularnda dersler almaya balamt ki btn ilgisi fizik profesr Gustav Magnus dan rendii bir eyin zerinde topland. 182 Derslerinden birinde, ksa bir sre nce vcut ssyla ilgili ilgin bir keifte bulunduunu syleyen Magnus, vcut ssnn, bilim adamlarn her zaman inandklar gibi akcierlerimizde deil, damarlarmzda dolaan kanmzda meydana gelen karmak kimyasal tepkimeler sonucunda olutuunu aklamt. O gnden itibaren kendini syla ilgili almalara vermek Clausius'a cazip ve harcanan abaya deecek bir ura olarak grnmeye balad. Bu cazipti, nk hem doann kkenlerinde hem de kendi vcutlarmzda snn merkezi bir rol vard. Bu abaya deerdi, nk hl hrltl ve grltl mekanizmalar olmakla birlikte, buharl makineler Clausius'un ksa yaam boyunca nemli lde gelimi, endstride devrim yaratm ve ismin gizemleri konusunda bilgili mhendisler iin krl meslekler dourmutu. 1843 ylnda son snfa geen gen Clausius, yaamndan honuttu. yi notlar alm ve retmenleriyle snf arkadalarnn saygsn kazanmt. Ayn derecede nemli bir baka unsur ise, doa bilimlerinde ilgi duyduu konularn nihayet kendiliinden ksa bir liste halinde dzene oturmas ve bu listenin birinci srasna da snn yerlemesiydi. Clausius un yaama sevinci, annesinin on sekizinci ocuunu dnyaya getirirken ldn rendiinde birdenbire snmt. Yllarca, her hamilelik annesinin bedeninden yaamas iin gereken gcn bir ksmn alp gtrmt; bu sonuncusunda ise, ne acdr ki, yaam gc tmyle tkenmiti. Babasna maddi adan yk olmay istemeyen keder iindeki gen Clausius, bo zamanlarnda zel ders vermeye karar verdi. Dahas, kendisinden daha byk kardelerinin ou evlenip kendi ailelerinin sorumluluklarn stlenmi olduundan, kk kardelerinin bakmn gnll olarak stlendi; bu ekilde kardelerinin bir annenin scaklnn ve ilgisinin yokluunu fazla hissetmeyeceklerini dnyordu. Yklendii ek sorumluluklar niversitedeki almalar iin ayraca zamann bir ksmn alp gtrmse de, Clausius 183 1844'te mezun olmay baarmt. Hemen ardndan, Berlin'in yaklak yz altm kilometre gneybatsndaki Halle niversi-tesi'nde yksek lisans eitimine balad. Kardelerinin yetimesine katkda bulunmaya kararl olan Clausius, Berlin'de kalp Haileye at srtnda gidip gelmeye karar verdi. Bu yorucu bir yolculuk olduundan retmenleriyle zel olarak grp

almalarnn ounu evinde yapmak ve yalnzca ok nemli dersler iin kampuse gelmek konusunda onaylarn ald. Bu, doktora yapmak iin verimsiz bir yntem saylabilirdi; ama Clausius'a, kendi istedii biimde okuma ve renme serbestlii gibi bir stnlk salyordu. Isya ynelik henz oturmam bilgisini derinletirmekle ie balam ve ok gemeden kendini konunun cazibesine kaptrmt. Gen adamn ilgisini zellikle, snn olaanst biimde davranmasn salayan yntemleri kefeden bilim adamlar ve mhendisler ekiyordu. rnein inliler, sy normal eiliminin tam tersi ynde, yani souktan scaa doru akmaya zorlayan bir aygt kefetmilerdi; buzdolab ad verilen bu aygt, buzdan yararlanyor ve buharlama ilkesine gre alyordu. Aygtn almasyla ilgili ayrntlarn yan sra Clausius, nihai ilevinin sy souk bir kutunun iinden dardaki nispeten daha scak durumdaki odaya doru akmaya zorlamak olduunu da renmiti. Sonu olarak, souk kutunun daha souk, scak odann da daha scak bir hale gelmesiyle, doal yollarla asla kendiliinden gereklemeyecek bir olay yaanyordu. Gen Clausius zellikle, buharl makinelerin de esasen snn olaanst bir biimde davranmasn salayan aygtlar olduunu gzlemlemi olan Sadi Carnot'nun yaamndan ve almalarndan ok etkilenmiti. Carnot ya gre doann yapamadn yapabilen bu makineler srtnmenin kar teziydi: Buharl makineler srekli olarak sy harekete dntryordu. Alldk makinelerle ilgili ne kadar da allmadk bir bak! Clausius, bata temel almas olduunu rendii Isnn Hare184 ket Ettirici Kuvveti zerine Dnceler adl kk kitab olmak zere, Carnot'nun yazd her eyi okumaya can atyordu. Aylarca her yerde kitaplara ve ktphanelere bakan ancak eli bo dnen Clausius bunun nedenini de bu arada kefedecekti. Carnot 1832 ylnda, henz otuz alt yandayken koleraya yakalanmt. Bu nedenle, salk grevlisinin emriyle, neredeyse btn yazlar da dahil olmak zere kiisel eyalar yaklmt. Cesaretini yitirmeyen gen Clausius, ikinci derecede nemli kaynaklar okuyarak Carnot'nun almalaryla ilgili toplayabildii kadar bilgi toplam ve rendikleri karsnda aknla dmt. Fransz mhendise gre, bir buharl makinenin rettii i, sadece makinenin kazannn scaklna bal deildi; kazan ile soutucusu arasndaki scaklk farkna balyd. Clausius, basit ekilde ortaya konan bu formln ok nemli bir bulu olduunu ve Carnot ilkesi olarak adlandrlmaya deer bulunduunu okumutu. Bir buharl makinenin almak iin sadece sya deil, s akna da ihtiyac vard; bu ise, ancak makinenin scak kazan ile soutucusu arasnda bir scaklk farknn olumas durumunda meydana geliyordu. Carnot vard sonucu u szlerle dile getirmiti: "tici gc ortaya karmak iin sadece s retmek yetmez; ayn zamanda 'souk' da gereklidir; onsuz s bir ie yaramaz." Carnot, yaln bir ifadeyle, bir buharl makinenin basit bir deirmen arkndan pek de farkl olmadn ne sryordu. Bir deirmen ark, yksek bir yerden alak bir yere doru doal olarak akan suyla alyordu; ayn biimde, bir buharl makine de kazandan nispeten daha souk olan bir soutucuya doal yollarla akan bir syla alyordu. Bir elale ne kadar yksekse deirmen arknn rettii g de o denli byk oluyordu; benzer biimde, "s elalesi" ne kadar yksekse makinenin rettii enerji de o kadar byk oluyordu. Carnot'nun eit derecede artc bir baka keifte daha bulunduunu renmek Clausius'u fazlasyla mutlu etmiti. Car185 not lkesi'ne gre, kazan ve soutucu scaklklar diyelim ki srasyla 160C ve 40C olan bir makinenin, yakt kmrn tonu bana 27 milyar jullk i retmesi gerekiyordu; teorik adan byle bir makine yaklak 2 milyar 750 milyon kilogram arlndaki bir

cismi yerden bir metre yukar kaldrabilirdi -ya da, ayn biimde, bir kilogram arlndaki bir cismi yerden 2 milyar 750 milyon metre yukar kaldrabilirdi. Carnot pek ok farkl makinenin teorik olarak retimini hesaplam ancak en iyi ngiliz makinelerinin bile bu retimin sadece yirmide birini yaptn grmt; Fransz makineleri ise bundan da kt durumdayd. Baka bir deyile, btn makineler, Carnot'nun teorik olarak ulat deerin ok altnda kalm grnyordu. "Neden byle olmas gerekiyor?'' diye merak ediyordu gen Fransz. Bunun ksa cevab, Carnot'nun ideal makinesinin bir devridaim makinesini andrmasyd. Baka trl ifade etmek gerekirse, verimi dorudan doruya kazanyla soutucusu arasndaki scaklk farkna eit olan hayali bir makine, sonsuza kadar alabilirdi. Teorik olarak, makinenin rettii i bir biimde tekrar sya dntrlebiliyor, bu da daha sonra makineyi altrmakta, i retmekte tekrar sya dntrmekte vb. kullanlabiliyor ve bu sre sonsuza dek uzayp gidiyordu. Ancak, tpk devridaim makineleri gibi, Carnot'nun ideal makinelerinin de yaplmas mmkn deildi (yine de bu umut krc yargya ramen, pheciler denemeyi hi brakmad). Fransz ya da ngiliz, btn mhendisler sadece, Carnot lkesi'nin tanmlad teorik retimi asla yapamayan gerek hayat rn makineler yapabiliyorlard. Ne kadar kusursuz bir tasarma sahip olsalar ve zenle kul-lanlsalar da, gerek hayattaki buharl makinelerin tm u ya da bu tr bir yetersizlikten etkileniyordu. Carnot nedenlerden birinin makinenin paralarnn birbirine srtnmesi olduunu bulmutu. Buhar gcn sya dntren srtnmenin, sy buhar gcne dntren buharl makinenin ileyiiyle taban tabana zt olduu gz nnde bulundurulursa, bu pek de artc gelmiyordu. Okuduu her ey zerinde uzun uzun dnp tanan Clausius 1848 ylma gelindiinde, Evren'in kaderi zerine kafa yormaya balad. Bilim adamlar, Evren'in iinde akan snn eitli tersine evrilemeyen deiimler geirmesi nedeniyle Evren'in yalandna inanyorlard. yleyse, diye dnyordu Clausius, tpk buzdolaplar gibi, sy souktan scaa doru doal davrannn tersine akmaya zorlayacak makineleri Evren'in tamamnda kullanabilseydik ne olurdu? Bu ekilde, kozmik yalanma srecini tersine evirmi olmaz mydk? Clausius en azndan u soruyu merak ediyordu: Yalanma srecini durdurup bylece Evren'i sonsuza kadar hep ayn yata tutamaz mydk? Byle bir olasln gereklemesinin mmkn olmadn elbette o da ok iyi biliyordu; bunu gerekletirecek yeterli sayda makineyi asla yapamazdk. Ancak, Evren'de bir yerlerde bakalarnca retilmi makineler ya da bizzat doa tarafndan yaplm doal makineler varsa ne olacakt? Bu durumda, Isaac Newton ve adalarnn dnceleri her eye ramen doru km olacakt: Evren, snn tersine evrilebilir olmayan doal davrannn yaratt yalanmay tersine eviren makinelerle sonsuza dek ileyen dev bir devridaim makinesi olacakt. Btn bu sorular gen Clausius'u yormutu yormasna ama ayn zamanda tpk zorlu bir bedensel egzersizin ardndan insann kendini din hissetmesi gibi, kendini ok canl hissetmesini de salamt. Her ey bir yana, bu tr sorular onu geri dnsz, tersine evrilebilir olmayan bir karara yneltmiti: Bu sorulara cevap bulan ilk kii olmay istiyordu. Vidi Bilim adamlar, s konusunu her zaman hayatlar sanki buna bahym gibi incelemilerdi ve aslnda bu bir abart saylmazd: Hayatlar ve her canlnn hayat- gerekten de sya baly186 187

di. Aristoteles'in de bir zamanlar syledii gibi, s "hayatn ve ona g veren her eyin -gdann, duygularn, hareketin ve dncenin- kaynadr." Aristoteles de, kendinden nceki Hippokrates ve sonraki Ga-lenos gibi, vcut ssnn iimizde, kalbimizin sol karnc iinde bir yerlerde yanan esrarl bir ateten kaynaklandna inanmt. Bilimsel amala insanlar diri diri kesip bienlere gre, kann en krmz grnd (bununla en scak olduu yeri kastediyorlard) nokta burasyd. ki bin yl sonra, 1833'te ingiliz gkbilimci John Herschel, snn bu gezegende sadece insanlara deil, tm canl trlerine g verdiini ileri srd. Daha sonra yaplan deneyler, John Herschel'in hakl olduunu gstermenin yan sra canllara g veren snn canllarn kendi ilerinden deil, Gne'ten geldiini de ispat edecekti. Gne, her gn 17 x 1015 kilovat-saat deerinde s yayyordu. Bu inanlmaz miktardaki s ak, Dnyadaki btn bitkilere g veriyordu ve bu bitkilerin ince gne panellerine benzeyen yapraklar gne n biyolojik ktleye ve Hziki harekete dntryordu. Bitkiler de karlnda, saysz eitlikteki faaliyetleriyle yaamn grlt ve patrtsn Dnyann en uzak yerlerine kadar tayan hayvanlara enerji salyordu. Herschel, Gne'in ssnn yeryzndeki cansz olgulara da can verdiini syleme cesaretim gsteriyordu. Szgelimi, stlan hava ve su genileyip ykseliyor ve arkalarnda akntlar oluturuyorlard. Herschel, yerinde duramayan bu akntlarn yeryznde grmeye alk olduumuz hareketli ve ou kez de iddetli meteorolojik olaylara yol at sonucuna varmt. nsanlarn lmne ve felaketlere yol aabildiinden, bu tr hava olaylar bizi her zaman korkutmutur. Ancak Herschel'in sav bize, doal felaket olarak adlandrlan -kasrga, hortum ve sel- olaylarn Dnya'nn yaadn gsteren belirtileri oluturduunu ve onun canllnn ve salkllnn kant olduunu sylyordu. 188 Sonuta btn bunlar doaya ilikin olduka artc bir benzetmeyi akla getiriyordu: Gne, dev bir buharl makinenin ocana benziyordu, Dnyaya ve zerindeki her eye g veren sy retiyordu. Ocak scak kald srece, g verdii btn makineler insanlardan yel deirmenlerine kadar hemen hemen her ey- asla buharsz kalmayacakt. Bilim adamlar bu dnceleri genileterek, dier gnelerin de baka dnyalara benzer ekilde g vermesinin mmkn olduunu dndler. Bu nedenle, mikroskobik ya da makrosko-bik, canlya da cansz, Evrenin her yerinin bir tr s makinesinden g aldnn dnlebilecei sonucuna vardlar. Isnn neminin bu ekilde alglanmas, birok bilim adamn, snn tersine evrilebilir olmayan davranlarn anlamann hayatn tersine evrilebilir olmayan yapsn anlamay da salayaca dncesine yneltti. Ancak, Aristoteles ile Herschel'in yaad dnemler arasnda geen uzun sre iinde bilim adamlar, doru teoriyi bulana kadar drt farkl s teorisi gelitirip pe atm ve ondan sonra bile s ve yaamla ilgili baz sorular gnmze kadar cevapsz kalmtr. Balangta en byk sorun snn nasl lleceiydi. lk tahmini eski Yunanllar yapt; 1. Is Teorisi: "Is, scaklk hissini yaratan eydir." te hepsi bu kadard; olduka basit bir teori. Ama ayn zamanda yanl bir teoriydi ve u basit deneyi dahi aklayamyordu: Bir kimse sa elini souk suya soktuunda, suyun souk olduunu hissediyordu; sol elini scak suya soktuunda, suyun scak olduunu hissediyordu. Buraya kadar artc hibir ey yok. Ancak ardndan her iki elini birden lk suya soktuunda, sa eli (souk suya sokulan) suyun scak, sol eli (scak suya sokulan) ise souk olduunu hissediyordu. Bu tutarszlk 1. Is Teorisindeki kabul edilemez bir kusuru iaret

ediyordu. Sonu olarak, bilim adamlar snn scaklk hissini yaratan ey olmadn kabul etmek zorunda kaldlar; bu hissi yaratan ey s akyd. Bu gerein fark edilmesi 2. Is Te-orisi'ni beraberinde getirdi; s vcudumuza doru aktnda bu 189 durum, scaklk hissi yaratr. Is vcudumuzdan dar aktnda ise bu bizde soukluk hissi yaratr." Bu yeni teori, snn doal olarak scaktan soua doru akt eklindeki ok eski gzlemle birlikte, yukarda anlattmz basit deneyi aklamaya yetiyordu. Ilk sudan souk ele doru akan s bu elde scaklk, tam tersine scak elden lk suya doru akan s ise bu elde soukluk hissi yaratyordu. Bu, ayn zamanda soyunma paradoksu diye bilinen olguyu da aklyordu. Bir insan souk suya dtnde, hayati organlarn almalarn srdrebilmeleri iin scakl d deriden bu organlara doru yeniden ynlendiren vcut, bylece hemen tepki gstermi oluyordu. Dolaysyla, d deri en sonunda kendini evreleyen sudan bile daha souk hale gelinceye kadar souyordu. Bu noktada, s doal olarak scaktan soua doru aktndan, souk sudan kk bir miktar s, daha da souk olan d deriye doru akyor ve bu da bir scaklk hissi yaratyordu. Bunun zerine souk suya den kii giysilerini karyor ve lmn kendi elleriyle hzlandryordu. 2. Is Teorisi, bilim adamlarnn ok iine yaradndan 1592 ylma kadar saltanatn srdrd. 1592 ylnda, nl talyan bilim adam Galileo Galilei termometreyi -ya da kendi deyimiyle termoskopubuldu. Galileo'nun termometresi, asistannn anlatmyla, "tavuk yumurtas byklndeki bir cam kaba, ap bir samannki, uzunluu ise iki kar kadar olan bir borunun taklmasndan oluan kaba bir aletti. Aslnda bu, Galileo'nun az ksmn ters evirip bir kap dolusu suya soktuu uzun boyunlu bir ieden baka bir ey deildi. Asistan, Galileo'nun bu aletle "scan ve souun derecesini" aratrdn anlatyordu. Souk gnlerde, iedeki hava bzlp bir tr emme etkisi yaratyor, ienin dar boynunda suyu yukar doru ekiyordu. Su stununun ykseklii darsnn ne kadar souk olduunun kaba bir lsn veriyordu -scaklk ne kadar dkse stun da o kadar ykseliyordu. 190 Termoskop, ters ynde alan bir termometreydi ama zamann bilim adamlar iin Galileo'nun bu biimsiz aleti, snn etkisini lmenin yeniliki bir yntemini ve yeni bir teorinin temelini temsil ediyordu; 3. Is Teorisi: "Termometredeki stunun yksekliini deitiren ey sdr." 1. ve 2. Is Teorileri insann syla ilgili gvenilmez ve deiken hislerine dayansa da, ncs btnyle nesnel bir teoriydi; hava ve neredeyse dier btn akkanlar sndnda geniliyordu. Bilim adamlar bu genilemeyi lebiliyordu. Su ise istisnalardan biriydi; garip bir biimde soutulduu zaman geniliyordu. Aslnda, lmnden sonra hemen dondurulan birisinin ileride tekrar hayata dndrlebilecei dncesine ilikin tereddtlerin arkasnda, suyun bu tuhaf davran biimi yatyordu. Dondurulduunda hcrelerdeki su geniliyor ve hcre eperlerini onarlamayacak ekilde paralyordu. Bu istisna bir kenara braklrsa, Galileo'nun bu kaba termos-kobu 17. yzyl bilim adamlarn yine de heyecanlandrm ve onu gelitirmek iin almalar yapmaya ynlendirmiti. Bir para kararsz olduu ortaya kan havann bzlme veya genilemesine gvenmek yerine, iinde alkoln kullanld termometreler yapmlard. Ancak ok nemli bir problem vard; herkes kendi aletinde farkl bir lek kullanyor ve dolaysyla ortaya bir uyumsuzluk kyordu. rnein, II. Ferdinand'm emri dorultusunda bir grup Flo-ransal bilim adam, en yksek ve en dk deerleri, Tosca-na'nm srasyla

en scak ve en souk gnlerine karlk gelen bir scaklk lei kullanyordu. talyanlardan aa kalmamak iin akl yemeklerde olan Franszlar da, en yksek deeri tereyann erime scaklna, en dk deeri ise Paris'teki arap mahzenlerinin scaklna karlk gelen lekler kullanyordu. lk standart termometre ancak 1714'te yaplabilmiti. O yl, Daniel Gabriel Fahrenheit adnda az tannan bir Alman fiziki, ince, uzun boyunlu kk bir haznenin iinde cvann kullanld bir alet yapt. Cva sndnda hazneden taacak ekilde ge191 niliyor ve saman inceliindeki boyun ksmnda, verilen s ile doru orantl olarak ykseliyordu. Fahrenheit cvay semiti, nk bu madde yaklak eksi 40 ile art 626 derece arasndaki scaklklara (olaanst geni bir aralk) maruz brakldnda, scaklkla doru orantl olarak geniliyordu. Ancak ne yazk ki, termometresinin sfr, tuzlu suyun donma scaklna karlk geliyordu. Bu ise, Fahrenheit'm leinde sa/suyun donma noktasnn 32, kaynama noktasnn da 212 ye karlk gelmesi demekti. nsanlarn bu rakamlarn ok kullansz olduundan yaknmas zerine 1742'de, isveli bir gkbilimci olan Anders Celsius, kaynayan suyun karl olarak O'n, donan suyun karl olarak da 100'n alnd daha basit bir scaklk lei hazrlad. Pek ok kimse buna da kar kt, ancak Celsius'un bu iki rakamn yerlerini deitirmesiyle tepkiler yumuad. Sonraki yllarda, hayatn deiik alanlarndan pek ok kii bu yeni, inanlmaz aletleri ok eitli ekillerde kullanmaya balad. rnein iftiler, hayvanlarn ve kulukalk yumurtalarn scaklklarn bu aletlerle izleyebiliyor ve metorologlar da hava scaklklarn izleyebiliyordu. Sonuta, dnyann eitli yerlerinde, her biri ileride bilim adamlar tarafndan kyametimsi kresel snma teorilerini oluturmak iin kullanlacak olan ok deerli scaklk kaytlarn derleyen, blgesel ve ulusal meteoroloji istasyonlar kurulmutu. 18. yzyl hekimleri de, o dnemde hl pek kullanl olmasa da, termometrelerden yararlanmaya balamlard. Genelde hastalardan soluklarn termometrenin zerine doru vermeleri veya termometreyi ellerinde tutmalar isteniyordu ve ou kez gvenilir bir sonuca ulamak iin bir saate yakn bir sre gerekiyordu, (ingiliz hekim Thomas Clifford Allbutt'un, hepimizin bildii kk klinik termometreyi kefetmesi iin 1866 ylna kadar beklemek gerekecekti.) Ancak, eksikliklerine ramen bu ilk termometreler yine de bilim adamlarna, hayatn kayna olan efsanevi vcut scak 192 hn lmek gibi ei grlmemi bir frsat vermiti. Vcut scaklnn kararl olduunu kefetmek bilim adamlarn hayrete drm ve heyecanlandrmt: Mevsim ne olursa olsun, dardaki hava nasl olursa olsun, insan vcudunun ii yaklak 96 Fahrenheit derece veya yaklak 36 Celsius derecede (bu daha sonra biraz ykseltilmitir) sabitlenmi gibi grnyordu. Bilim adamlarn, hepsi ho olmasa da, baka srprizler de bekliyordu. Gerekten de, bu beklenmedik keiflerden birisi, ok sevdikleri yeni teorilerinin pabucunu neredeyse dama atmak zereydi. Deyim yerindeyse kt adam, Glasgow niversitesi'nde alan Joseph Black adndaki sko bir kimyagerdi. 1750'li yllarn sonuna doru Black, grnte zararsz bir ey yapmt: Eit miktarlardaki su ve cvay bir frnda stp sonra da scaklklarna bakmt. Cvann sudan daha scak olduunu grnce ok armt. Ayn frnda ayn sreyle stlmalarna karn nasl oluyor da farkl scaklklara sahip olabiliyorlard? Frndan yeni km elmal pastay srnca az yanan herhangi biri de ayn eyi merak edebilirdi. Pastann i malzemesi ayn frnda piirilmi olmalarna ramen, pastann d ksmna gre daima ok daha scaktr.

Ayn olay, kumun plak ayakla basmak iin ok scak, deniz suyunun yzmek iin ok souk ve havann ise bir havlu zerinde uzanp gnelenmek iin yeteri kadar lk olduu bir kumsalda da yaanr. Hepsi ayn Gne altnda smsa da, kum, su ve hava tmyle farkl scaklklara sahiptir. Black biraz dndkten sonra snn arlksz, grnmez ve yok edilemez bir akkan eklinde hareket ettii sonucuna vard. Kendi frn deneyini irdelediinde, tpk farkl insanlarn alkoll iki tketimi ve bunu kaldrma gc asndan farkl kapasitelere sahip olmas gibi, farkl cisimlerin de bu sl akkan sourma ve tutma asndan farkl kapasitelere sahip olduu sonucunu kard. 193 I Alkol kapasitesi yksek olan birinin -yani, alkoll ikiyi kaldrma gc yksek olan birinin- davran, ok miktarda itikten sonra bile ok az deiiklik gsteriyordu. Black, "s kapasitesi" yksek olan herhangi bir maddenin scaklnn byk miktarlarda sl akkan sourduktan sonra bile, benzer biimde ok az deitii varsaymnda bulundu. Bunun tersine, alkol kapasitesi dk olan birisinin davranlar, tek bir kadeh ise bile, byk lde -ou kez utandrc bir biimde- deiiyordu. Ayn ekilde, s kapasitesi dk olan bir maddenin scakl da ok az bir sya maruz kalsa bile byk miktarda ykseliyordu. Ayn ey, elmal pasta ve kumsal iin de geerliydi. Elmal pastann i malzemesi ve kum, s kapasiteleri ok dk olan maddelerdi: Scaklklarnn ykselmesi iin fazla bir s gerekmiyordu. te yandan, pastann d kabuu ve hava, s kapasitesi yksek maddelerdi: ok scak ortamlarda bile soukluklarn koruyabiliyorlard. Daima bir istisna olan su ise, s kapasitesi bakmndan arada bir yerdeydi. Black'm bu kk, masum ama artc deneyinin termometreler zerinde ykc etkileri olmutur. Eer eit miktarlarda s farkl maddelerde tmyle farkl scaklklar retebiliyorsa, o zaman artk termometrelerin sy hi hatasz ltn sylemek yanl olurdu. te her ey bu kadar basit ve bu kadar acyd; 3. Is Teorisinin sonu gelmiti. Bu gelime ok temiz bir yaam sren bilim adamlarna bile kafay ekip sarho olmay dndrtmt. Ancak, Black ve dier bilim adamlar byle yapmak yerine vakit kaybetmeden bir araya gelip yeni bir teori daha oluturdular. Bu yeni teori bu kez Black'in, Latincede s anlamna gelen calor szcnden esinlenilerek caloric (kalorik) ad verilen sl akkan dncesine dayanyordu. 4. Is Teorisi: "Is, grnmez, arlksz ve yok edilemez bir kalorik akkandan oluur." Pek ok eyi aklyor gibi grnen bu yeni teori bilim adamlar tarafndan hzla benimsenmiti. rnein bilim adamlar, bir I maddenin stldnda genilemesinin nedenini, tpk kuru bir sngerin suyu emdiinde genilemesi gibi, kalorik akkan emmesine balyorlard. Birbirine srtnen cisimlerin neden sndklarna ilikin bir aklama da getirilmiti; srtnme yoluyla snma buharl makinelerde nemli bir verimlilik kaybna yol ayordu. Bilim adamlar, eski bir ceketin kuvvetle fralanmasyla ortaya toz kmas gibi, cisimleri birbirine srtmenin de cisimlerde depolanm olan kalorik akkan ortaya kardn dnyordu. Yllar sonra, Sadi Carnot bu teorinin mritlerinden biri olacakt. Gerekten de, s makineleri ile deirmen arklar arasnda yapt o nl karlatrmann merkezinde bu kalorik akkan dncesi yer alyordu. Bu karlatrma Carnot ya, "Isnn harekete geirici gcn, den bir suyun harekete geirici gcyle hakl olarak karlatrabiliriz." iddiasnda bulunmak iin gereken ilham verecekti.

Ancak bu yeni teori, byk bir sorunu da beraberinde getiriyordu: Bilim adamlar grnmez ve arlksz bir akkan nasl saptayacaklard? te bu noktada sler ya da kalorimetre olarak adlandrlan (zaten baka ne denebilirdi ki?) bir alet kefeden Joseph Black tarihte kendine bir yer aacakt. Black'in kefettii alet, esas olarak ok iyi yaltlm bir kavanoz ile azndan ieriye sokulmu bir termometreden oluuyordu. Kavanozun iinde yaklan maddeler btn slarn, sahip olduklar tm kalorik akkanlarn kavanozun iinde hapsedilen havaya brakyor ve sonuta ortaya kan scaklk art dorudan doruya termometre ile llyordu. Termometrelerin pabucu daha ksa bir sre nce dama atldna gre, termometreden okunan deerin ortaya kan snn gerek bir ls olduundan nasl emin olunabilirdi? Ancak bu kez termometre, ayn miktarda sya daima ayn tepkiyi veren havaya, braklan sy lt iin durum farklyd. Bir birimlik s belirli bir scaklk deerine, iki birimlik s bunun iki katma karlk geliyor ve bu, bylece srp gidiyordu. 194 195 Bilim adamlar Black'in gzel, akll ve kk bir alet olan kalorimetresini, tpk bir zamanlar Galileo nun bahtsz termos-kobu iin olduu gibi ksa sre iinde byk bir istekle benimsediler. Ancak bu kez, doru iz zerinde olduklarna inanlar tamd; bu kez teorileri sya dayanacakt. Btn bir yzyl boyunca ard ardna yaplan deneyler, bilim adamlarnn bu iyimser dncelerini dorulayacakt. Bunlarn iinde en gz alcs, nl Fransz kimyager Antoine Lavoisier'nin 1775 ylnda, hayatn gizemli s kaynann insan vcudu iinde sabit bir scakl nasl koruyabildiini kefetmek amacyla kk bir kalorimetreyi kullanmasyd. Bilim adamlar, Aristoteles'in kendi kendini besleyen ate inancnn yerine baka aklamalar oktan koymulard. Isko-yal bir doktor olan John Stevenson, vcut ssnn yediimiz yiyeceklerin vcudumuz tarafndan gbreye dntrlmesinin bir sonucu olduunu ne srmt. "nsanolunun o kadar hayran kald vcudu, kokan bir gbre ynndan pek de farkl deil.'' diyordu. Benjamin Franklin bile bir teori ortaya atma cesaretini gstermiti. "Hayvanlardaki scakln ykselmesinin vcut svla-rndaki bir tr mayalanmadan kaynaklandn dnyorum, tpk damtma iin hazrlanan ikilerde scakln ykselmesi gibi." diye yazyordu bu byk devlet ve bilim adam. Ciddi bir aratrmac olan Franklin, varsaymn snayacak kadar dikkatliydi, "bir damtcnn fsmdaki ikinin neredeyse insan vcuduyla ayn scakla, yani yaklak 36C'ye sahip olduunu" kefetmiti. Dnm noktas niteliindeki bir dizi kalorimetre deneyinde Lavoisier, toz haline getirilmi mangal kmrnn yanmasyla aa kan sy, kular ve kobaylarn doal yolla rettikleri vcut ssyla karlatrmt (Bereket versin, zavall yaratklar yakp kl etmek yerine, onlar sadece kalorimetreye hapsetmiti). Ayrca, her bir hayvan tarafndan tketilen hava miktarn izlemi ve dar verdikleri gazlar gzlemlemiti. 196 Sonuta Lavoisier, hem hayvanlarn hem de yanan mangal kmrnn eit miktarda hava tketip ve eit miktarlarda s verdiklerini kefetmiti. Bu sadece bir rastlant myd? Lavoisier bunun bir rastlant olmadna ve canllarn kendi slarn, yaklan cansz cisimlerle ayn yntemle, yani basit kimyasal yanma ile rettiklerine karar vermiti. Kaba bir ifadeyle, Lavoisier, Aristoteles'in 2000 yllk iddiasn onaylamt: Yaamn kayna gerekten de bir tr ateti. Lavoisier, snn olaan bir yanmann sonucunda ortaya kt gerekten doruysa, o zaman yaamn ateinin tpk bir cehennem gibi kendi

kendini besler trden olamayacan dnyordu; yani, srekli beslenmesi gerekiyordu. Yakt, yediimiz yiyeceklerdi. Vcudun ayrca havaya da ihtiyac vard ki bu da soluma yoluyla srekli olarak salanyordu. Bu nedenlerle, bu Fransz aristokrat bilim adamna gre, vcudumuzun yanma odasnn kalp yerine akcierlerde bulunmas daha akla yaknd. Byme sresi boyunca normal byklkteki bir havu, Gne'ten yaklak olarak 20.000 kalorilik s alyordu (Beslenme uzmanlar gnmzde s ls iin byk harfle balayan Kalori birimini kullanmay yeliyor. Buna gre bir Kalori, 1000 kaloriye eittir). Lavoisier, bir kimsenin byle bir havucu yemesi durumunda, btn bu snn, yani bu kalorik akkann tmnn, o kiinin vcudunda meydana gelen yanma ileminin sonucunda serbest kaldn dnd. nsan vcudu sabit scakln ite bu biimde koruyabiliyor ve biz insanlar varlmz bu sayede srdrebiliyorduk. Kalorik teorisi (4. Is Teorisi) ve kalorimetre 19. yzylda da gelimesini devam ettirdi. Ancak 1814 ylnda, Prusya'nn yars kadar byklkte bir Alman Krall olan Bavyera'da dnyaya gelen Julius Robert Mayer ok trajik bir hayat yaamak zorunda kalmsa da, fikirleri, gn gelince Rudolf Clausius'un, 4. Is Teorisi'ni ykmasna yardmc olacakt. Mayer gen bir adamken, birbirine taban tabana zt iki dnya grnn etkisinde kalmt. Bir Protestan okulunda okur197 ken kafasna bilimin her eyi yantlamad fikri alanmt. Daha sonra, tp fakltesine devam ederken, bu kez de dinin her eyi yantlamad retilmiti. Okul dnemi bittikten sonra Mayer, her iki gelenekten de tam olarak honut deildi, bu ayn zamanda, bu iki gelenein Mayer'den tam olarak honut olmad anlamna da geliyordu. Bu durum zellikle Mayer'in Dnya'nn oluumuna ilikin teorisini ortaya attnda ok belirgin bir ekilde ortaya kmt; tpk kendisi gibi, teorisi de tuhaf -hatta bazlarna gre rezalet-bir bilim ve din karmyd. Mayer'in dncesine gre, balangta Evren tek ve ifade edilemeyecek kadar byk bir kuvvet araclyla var olmutu. Bu kuvvete Almancada "Sebep" anlamna gelen Ursache adn vermiti. Daha sonra Ursache, her biri Evren'in belirli alanlarna g veren elektriksel, kimyasal, sl gibi daha kk, eitli icraft'lara (kuvvetlere) blnmt. Mayer, Tanr'dan bahsetmedii iin din adamlarn, Ursache gibi doast bir kavramdan sz ettii iin de bilim adamlarn kstrmt. Bu nedenle teorisini Avrupa'nn en saygn bilimsel yaynlarndan biri olan Annalen der Physik und Chemie'de (Fizik ve Kimya Dergisi) yaymlatma isteinin reddedilmesi hi de artc deildi. Daha sonralar, aklamalarnn geleneklere biraz daha uygun dt zamanlarda bile, acayip biri olmakla edindii kt hreti, meslektalarnn Mayer'in almalaryla ilgili eletirilerinde nyargl davranmasna neden olmutu. Bu durum kendini en belirgin ekilde gen Doktor Mayer'in, Rotterdam'dan Java'daki Surabaya'ya giden bir Hollanda ticaret gemisinde doktor olarak almay kabul ettii 1840 ylnn knda gstermiti. 19. yzyl doktorlarnn ounun yapt gibi, Mayer de hastalarn kanlarn alarak tedavi ediyordu. Teoriye gre vcudun hastalktan imesine sebep olan ey kan fazlalyd. Balangta Mayer, denizcilerden ald kanlarda herhangi bir anormallik fark etmemiti. Ancak, tropik blgelere doru yaklamaya baladka denizcilerin kanlarnn renginin de gittike krmzlat-n tespit edecekti. Bu ilgin olgunun, yaygn kabul gren kalorik teorisinin ve Lavoisier'nin biyolojik yanma ile ilgili dncelerinin doruluunu beklenmedik bir ekilde kantladna karar verdi. Hollanda'dayken, souk havann denizcilerin vcutlarn scak kalmak iin daha fazla s retmeye zorladn dnd. Ancak, gittike scaklaan hava

koullar altnda vcutlarndaki yanma mekanizmas hz kesebiliyordu. Bu nedenle, denizcilerin solumayla aldklar havann sadece az bir ksm yaklp tketiliyor, kalan havay emen kann rengi ise koyu krmz bir hal alyordu. Baka herhangi biri tarafndan ilan edilmi olsayd, bu artc keif, kalorik teorisinin taraftarlarnca byk bir ilgiyle karlanrd. Ancak, yaygn inanlara kar kan bu gen Bavyeral'dan gelen bu zarif aklama, yaymlandnda ne yazk ki meslektalarnca byk lde grmezden gelinmiti. Cesareti krlmakla birlikte yine de pes etmeyen Mayer, denizcilerin gittike krmzlaan kanlaryla ilgili olduka inanlr aklamasn, hi de inanlr bulunmayan Ursache teorisinin erevesi iine sokmakla, kendine daha da fazla zarar verme yoluna gitti. Bu yeni karm, ann dnce yapsn dehete dren hayali bir dnya gr ortaya koyuyordu. Mayer'e gre, pek ok kk kuvvete blnm olan tek ve en byk kuvvet bugn de hl blnmeye devam ediyordu. rnein Gne'in kuvveti, her ikisi de bitkiler tarafndan kimyasal bir kuvvete (gda) dntrlen parlaklk kuvveti (gne ) ve sl kuvvet (gne ss) olmak zere iki kuvvete ayrlyordu. Bu kimyasal kuvvet ise daha sonra bitkileri yiyen canllar tarafndan saysz ekilde baka kuvvetlere blnmeye devam ediyordu. Kimyasal kuvvetin bir ksm canl varlklarn iindeki yanma odalarnda sl kuvvete (vcut ss) ve bir ksm ise kaslarda 198 199 mekanik kuvvete (vcut hareketi) dntrlyordu. Kimyasal kuvvetin bir ksm da canl yaratklarn ses kutular tarafndan akustik kuvvete (ses) ve beyinleri tarafndan ise bir elektriksel kuvvete (sinir uyarlar) dntrlmekteydi. Mayer'in vard byk sonu uydu: Gnmzdeki btn ikincil kuvvetlerin -k yayan, sl, kimyasal ve ismi henz konmam dierleri- iddeti st ste eklendiinde balangta var olan ve bu kk kuvvetlerin tmn douran Ursache'nin iddetine eit oluyordu. Bir baka deyile, her ey durmakszn deiiyor grnmekle birlikte, Evren'deki toplam kuvvet miktar hayattaki en nemli sabitlerden biriydi; asla deimemiti ve hibir zaman da deimeyecekti. Bu tpk, sahip olduu eylerin says srekli artt halde bir takasnn toplam servetinin deimediini sylemek gibi bir eydi. Byle bir durum, servetin gittike artan sayda daha ucuz mallara blnmesi halinde mmkn olabilirdi. Yllar iinde, Mayer'in olaanst fikirleri Clausius ve dierlerinin ellerinde, bilim dnyasndaki en saygn teorilerden biri haline dnecekti. Ancak yl 1842 ydi ve gen doktor Mayer doayla ilgili bu teorisini saygn bir dergi olan Annalen der Chemie'de (Kimya Dergisi) yaynlatmay baarmakla birlikte, geni apta ilgi grmesini salayamamt. Meslektalarnn ou, yazarnn acayip fikirleriyle tannm olmasndan duyduklar kuku yznden teoriyi reddetmiti. nceleme zahmetine katlanan birka kii ise, sl kuvvetin dier kuvvetlere dnmesinden (rnein Gne'in sl kuvvetinin bitkilerce kimyasal bir kuvvete dntrlmesinden) sz ettii iin teoriyi reddetmiti. Kalorik teorisine gre s -ister bir kuvvet ya da bir akkan olarak adlandrlsn, isterse baka bir isimle- dntrlemezdi; yani yok edilip, sonra da baka bir ey olarak yeniden ortaya kamazd. Kalorik teorisi yanllar, snn yok edilemez olduunu tekrarlayp duruyordu. zleyen yllarda, Mayer'in umutsuzluu derinlemiti. Birok bilim adam makalesini bile okumam olduundan onu takdir 200 edemiyor ve hatta onun almasn anmsatan teoriler yaymlamaya baladklarnda dahi, adn pek fazla anmyorlard. rnein, 1847'de Alman Hermann Ludwig von Helmholtz, Uber die Erhaltung der Kraft ("Kuvvetin Korunumu zerine") adl bir eser yaymlamt. Mkemmel

bir alma olarak kabul edilen ve Evren'deki btn doa kuvvetlerinin toplam iddetinin asla deimedii ne srlen bu eserde, Mayer'in adndan bir kez olsun bahsedilmemiti. Bu arada Mayer, sinir krizinin eiine gelmiti ve doktorlar onu akl hastanesine gndermekten sz ediyorlard. Mayer'in aclar, Alman milliyetiliinin iddetli bir patlamas niteliindeki 1848 Devrimi srasnda isyanclar tarafndan yakalanmasyla daha da artmt. Ksa bir sre sonra serbest braklmsa da, iki yl sonra ac dolu yaam boyunca karlat btn o sknt, hayal krkl ve yabanclamalar onu nihayet teslim almt: Bir gece, gzne uyku girmeyen bu otuz alt yandaki toplum-d adam yatandan kalkt ve kendini ikinci kattaki dairesinin penceresinden bolua brakt. Ancak kendini ldrmeyi de baaramayan Mayer bir kez daha hayal krklyla tant; hl yayordu, ama niye? Meslektalar hl yaamn kaynan anlamaya alrken, artk o sadece yaamn anlamn bulmay arzuluyordu. Aclar hi dinmedii iin kadere lanet okuyan Mayer bu arada, honutsuzluunun bu en trajik ylnda, sonunda snn zne inmeyi baaracak gen bir Prusyal fiziki tarafndan fikirlerinin dorulanmak zere olduunun farkna bile varamamt. Vici Rudolf Julius Emmanuel Clausius, 1848'de Berlin'de, birok farkl yaam bir arada srdryordu. nsanlara ak yrekli ve dosta davrand iin ok sevilen bir lise retmeniydi. Yksek lisans bitirmi ve doktorasna birka ay kalm dalgn ve duyarl bir renciydi. Ayrca, kendisinden kk drt kardeine bakan sevgi ve efkat dolu bir anneydi. 201 Tek eksii bir eti. Arkadalar ve komular srekli olarak iyi bir koca olacan hatrlatp dursalar da, yirmi alt yandaki Clausius, istemesine ramen, kendi ailesini kurmak iin yeterli para ve zamana sahip olmadn syleyerek itiraz ediyordu. imdilik Clausius almalaryla evliydi. Gerekten de aklndaki tek ey, tezini tamamlamak ve u ya da bu biimde syla ilgisi olan ve doru drst bir maa alabilecei bir i bulmakt. Ksa bir sre nce kalorik teorisi tartma masasna yatrlmt ve gen Clausius bu konudaki heyecan verici tartmalara katlmak iin can atyordu. Tartmann byk bir blm, amatr bir bilim adam olan James Joule n almas zerinde odaklanyordu. Varlkl bir bira reticisinin olu olan ve ocukluk dnemi ingiltere'de, Manchester'da geen Joule, ingiliz bilim adam Michael Faraday m elektrik ve manyetizmayla ilgili olaanst kefi karsnda adeta bylenmiti. Ksa bir sre nce, Joule n kendisi de olaanst bir keifte bulunmutu. Bildiimiz elektrik iinden akt teli daima styor ve bu sre boyunca gcnn bir ksmn yitiriyordu. Yzyl sonra insanlar, bata tost makineleri, televizyonlar ve ampuller olmak zere, evlerindeki elektrikli aletlerin snmasn doal karlayacaklard. Ancak Clausius'un yaad dnemde Joule'n bu kefinin ne ie yarayacan kimse tam olarak bilmiyordu. Hatr saylr bir rlandal bilim adam olan William Thomson, Joule'n olaan srtnmenin olaanst bir rneinden (elektrik tel boyunca srtnerek yol alyor ve gcnn bir ksm sya dnyordu) daha farkl bir ey gzlemlemedii dncesini ortaya att. Thomson, bu dnmn uzun bir zaman nce kalorik teorisi tarafndan aklandn ve ok iyi bilinen bir olgu olduunu hatrlatyordu. Fikirlerini cesurca kamuoyuna aklamasna ramen Thomson, herkesin gklere kard kalorik teorisinden gizliden gizliye ciddi biimde phe etmeye balamt. Ancak, bunu itiraf 202 etmenin getirebilecei sonulardan rkyor ve, "Bilim adamlar snn yok edilemez olduuna olan inanlarn yitirirlerse, pek ok baka zorlukla kar karya kalrz ve temelinden balayarak s teorisini btnyle yeni batan oluturmamz gerekir." diyordu. Kalorik akkan kavramna sk skya dayanan Carnot lkesi de dahil, kalorik teorisi terk edilemeyecek kadar ok kullanlyordu. Bilim

adamlar ve buharl makineleri tasarlayanlar Carnot lkesi'ne ok deer veriyorlard; dolaysyla Joule'n kefinin bunu glgede braktn grmek Thomson'in en son istedii eydi. Bu nedenle, 1849 ylnda yaymlanan bir makalede rlandal Thomson srarla unu syleyecekti: "Bundan sonra, Carnot'un temel ilkesini doruluu tam olarak kantlanm gibi deerlendireceim." 1848'deki "olay"dan itibaren 4. Is Teorisiyle ilgili tartmalar politik bir hale brnerek, Clausius'u daha da fazla ekmeye balamt. O yl, madur durumdaki Mayer, Joule'e bir mektup yazm ve onu kalorik teorisiyle ilgili yanll bulmu olmann btn onurunu elinden almakla aka sulamt. ok ksa bir sre sonra bu fke dolu zel mektup, ingiliz ve Alman bilim adamlar arasnda topyekn bir atmann kaplarn aralayacakt. Clausius'un kendisi de kalorik teorisiyle ilgili bir karara varm deildi, ancak ok gemeden ngiliz bira reticisinin oluna kar cephe alan Alman meslektann safnda yer alacakt. lerki yllarda Clausius'un da iddia edecei zere, Mayer kalorik teorisini ykan fikirlerini Joule'den nce yaymlamt ve bilimde ncelik sralarn belirleyen asl unsur fikirlerin yaym tarihleriydi. Clausius baz konularda kl krk yaran, titiz ve kurallara sk skya bal bir bilim adam gibi davranrken, dier baz konularda ise Alman birliinin yeniden kurulmas davasna kr krne inanan katksz bir Prusyal gibi hareket ediyordu. On iki yzyl nce Franklar, Germen topraklarn bir imparatorluk halinde birletirmilerdi. Ancak kurduklar bu m203 kemmel imparatorluk, Reform hareketiyle zayflayp nihayet 19. yzyln banda Franszlar tarafndan yenilgiye uratlan kutsal Roma-Germen mparatorluunun egemenlii altna girmiti. imdi Alman halk, bir zamanlarn gl imparatorluunun parampara yansmas olan kk devletiklerden oluan gevek bir konfederasyon eklinde varln srdrmekteydi. Daha da kts, Alman krallklarnn en grkemlisi olan Prusya'nn, g ve byklk asndan bir Fransz derebeyliinden pek de farkl olmamasyd. 1848 Devrimi, dikkatleri Alman halknn birlik zlemine ekebilmeyi baarmt baarmasna ama, bundan daha fazlasn yapamayacan gsteren baz belirtiler de yok deildi. Frankfurt'ta bir parlamento oluturulmu, ancak Prusya kral IV. Frederick William, parlamentonun kendisine bir imparatorluk tac teklif etme hakkn reddetmiti. Alman halknn zc durumundan etkilenen Clausius, dnya apndaki bilim adamlarnn arasna girmek zere olduunu dnerek kendini avutuyordu. Joule ile Mayer arasndaki ekimenin de gsterdii gibi, bilim adamlar arasnda da tam bir birlik yoktu; ama en azndan birbirleriyle yaptklar savalarda kl ve tfek yerine, szck ve saylar kullanyorlard. 1848 ylnn baharnda, gen Clausius doktora payesiyle dllendirildi. Maddi zorunluluklar nedeniyle lise retmenlii grevini srdrse de, ksa bir sre iinde gen bir kadnla evlenip ocuk sahibi olabilme umudunu yitirmiyordu. Son zamanlarda kendini s konusunda okuduu her eyi uzun uzadya dnmeye vermiti. Uzun bir sreden sonra, nihayet dier insanlarn teorilerini renmiti ve artk olaylarn dnda kalmayacakt. Yeni vaftiz edilmi bir bilim adam olan Clausius, kendine ait bir teori oluturmak istiyordu ama nereden balamalyd? Jeoloji derslerinde Clausius, bilimle dinin her zaman ok iyi bir uyum sergilemediini renmiti. Kalorik teorisinin, ne yazk ki bilimden daha ok, inanlarn yitirmemek iin byk bir aba sarfeden William Thomson gibi pheci mritleri olan bir dine benzediini dnmeye balamt. Ona gre bilim adamlar inanlarn deil, gerekleri esas almalyd. Clausius, Joule'n titiz deneylerinde ve Mayer'in allmadk yaklamlarnda, syla ilgili tmyle yeni bir dncenin srasyla olguya ve felsefeye dayal temellerini grmt. Bu ikisinin sadece matematiin dokuma tezghnda birlikte dokunmas gerekiyordu. Gen

bilim adam bunun gereklemesinin uzun srmeyeceini dnyordu amayamlyordu: Sonuta, hayatnn bu ilk ve en iyi zek rn dokumasn tamamlamas tam on sekiz yln alacakt. Bu antsal giriimine 1850 ylnda, kendisi de bal gibi uzun olan "Isnn Harekete Geirici Gc ve Is Teorisi in Bundan karlabilecek Yasalar" adl makalesini yaymlayarak balamt. Clausius, snn ve iin, enerji olarak adlandrlan (bu ad pheci Thomson'in neriiydi) tek bir olgunun iki trnden baka bir ey olmadn ileri sryordu. Bir baka deyile, s ve i temelde ayn eydi; yle ki, Evren'in toplam enerjisinde bir deiiklik olmakszn bir birim s bir birimlik ile deitirilebilirdi. Clausius sanki talarla insanlarn madde olarak adlandrlan tek bir olgunun iki tr olduunu sylemek ister gibiydi. Bu dnce tarzna gre, talar ve insanlar temelde aynyd, yle ki Evren'in toplam arln deitirmeksizin bir kiloluk bir ta bir kiloluk bir etle deitirilebilirdi. Clausius bununla yetinmedi. Tpk maddenin deri, tahta, metal, vs. gibi pek ok trnn var olmas gibi, enerji olarak adlandrlan bu geni kapsaml olgunun da pek ok tr bulunuyordu. Is (sl enerji) ve i (mekanik enerji) dnda gne enerjisi, elektrik enerjisi, akustik enerji bunlardan sadece birkan oluturuyordu. Clausius'a gre, Joule'n gizemli deneyinde elektrik enerjisi sl enerjiye dnyordu: Yani tel sndka, zerinden 204 205 akan elektrik de yavalyordu. Daha genel bir deyile, herhangi bir enerji trnn bir birimi, baka herhangi bir enerjinin bir birimine -Evren'in toplam enerjisini etkilemeksizin-dnebiliyordu. Enerjinin yaratlamayacan veya yok edilemeyeceini, sadece bir trden dierine dntrlebileceini ne sren bu yeni yaklama Enerjinin Korunumu Yasas ad verildi. Clausius, Evren'in toplam enerjisinin yaamn gerek bir sabiti olduu sonucuna vard; gerekten de, deien tek ey, farkl trlerden enerjilerin karmyd. Matematiin ifreli dili kullanlarak Clausius'un dhiyane buluu, konuma dilinde olduundan ok daha az yer kaplayacak ekilde zetlenebiliyordu. Evren'in toplam enerjisi iin Eevren , "bir eydeki net deime" iin ise A simgesini kullanrsak, Enerjinin Korunumu Yasas matematiksel olarak aadaki ekilde ifade edilebiliyordu: devren = 0 Yani, Evren'in toplam enerjisindeki net deime, Evren'in toplam enerjisinin daima sabit olmas nedeniyle, her zaman sfrdr. Clausius'un dncesi kalorik teorisinin sonunun geldiinin habercisiydi, nk yok edilemez olgunun s deil, enerji olduunu ne sryordu. Benzeri grlmemi bu dnce 5. Is Te-orisi'ne giden yolu aacakt: "Is, pek ok enerji trnden sadece birisidir ve bu enerji trlerinin hepsi Evren'in toplam enerjisini herhangi bir ekilde etkilemeksizin, herhangi bir anda birbirine dnebilir." ok sevdikleri kalorik teorisinin yerini almaya aday bu teoriden rahatszlk duymakla birlikte, William Thomson ve dier bilim adamlarnn yine de bir konuda ileri rahatt. Bu yeni teori kabul edilse bile, Carnot nun deerli kuralnn ortadan kalkmasna yol amayacak, sadece yeni bir yorumunu sunacakt. 206 Gen Clausius'a gre Carnot lkesi, bir makinenin ideal gcnn sadece ve sadece kazan ile soutucusu arasndaki scaklk farkna bal olduunu sylemekte haklyd. Ancak Carnot'nun, s makinelerini deirmen arkyla karlatrmas doru deildi. Carnot, tpk bir deirmen arkn dndren su gibi, bir buharl makineyi altran kalorik akkann da, kazandan silindirlerin iine, sonra dna ve oradan da soutucuya akarak bu sreci tamamladn dnmt: Kalorik akkan soutucuda tekrar su tarafndan emiliyor ve kazana geri dnyordu. Bir baka deyile, bu

acayip benzetmeye gre, kalorik akkan kendisinden g alnma srecinde gerekte hi tketilmiyor, sadece tekrar tekrar emilip salmyordu. Clausius'un yeni s teorisine greyse -ki znde Enerjinin Korunumu Yasas yatyordu- kazandan gelen s enerjisi mekanik enerjiye dnyordu. Clausius bunu u szlerle aklyordu: "Isdan yararlanlarak i retilen btn durumlarda, yaplan ile doru orantl bir miktarda s tketilir.' Bu nedenle, soutucuya kadar ulaan kazan ss, aradaki pistonlar tarafndan ie dntrlmekten kurtulmay baarm olan -yani makinenin eperlerinden szan ve hibir ilevi olmakszn etraftaki havaya verilen- syd. Clausius bunu, boa harcanan, tpk deirmen arkn etkilemeden akp giden su gibi, herhangi bir i retmeyen s olarak aklyordu. Clausius ayn savurganl, yel deirmenlerinden insan vcuduna kadar gerek yaamdaki tm makinelerde de gzlemlemiti. Szgelimi, bir yel deirmenini dndren toplam rzgr enerjisinin sadece bir blm, su pompalamak ve buday tmek iin kullanlan mekanik enerjiye verimli olarak dnebiliyordu. Enerjinin geri kalan blm ise, yel deirmeninin havaya srtnen kanatlar veya yatana srtnen mili tarafndan s enerjisine dntrlyor ve bu da yararsz bir ekilde havaya veriliyordu. Benzer ekilde, insan vcuduna g veren toplara kimyasal enerjinin de (gdann da) sadece belirli bir ksm, merdiven k207 MI , mak ya da ar cisimleri kaldrmak iin kullanabileceimiz mekanik enerjiye yararl bir ekilde dnyordu; enerjinin geri kalan ksm ise, kanlmaz olarak, vcudun mkemmel olmayan sindirim sistemi ve dier sistemleri tarafndan dar atlan yan rnlere dnyordu. Yaktnn yzde yzn yararl bir ie dntrerek kusursuz alan bir makine yok gibi grnyordu. Srtnme ortadan kaldrlamad ve tam bir sl yaltm salanamad srece Carnot haklyd: Gerek dnyadaki makineler daima ideal, teorik glerinin ok altnda almaya mahkmdu. Clausius, zlerindeki savurganlklarna ramen makinelerin yine de her zaman Enerjinin Korunumu Yasasna uygun davrandn vurguluyordu. Szgelimi, herhangi bir buharl makinede, scak kazann iine giren toplam s enerjisi, pistonlar tarafndan retilen i (mekanik enerji) ile boa giden snn (s enerjisinin) toplamna eitti. Ayn durum yel deirmenleri ve insanlar iin de geerliydi: Toplam girdi daima yararl ve yararsz ktlarn toplamna eit oluyordu. Ksacas, Evren'deki btn makine trlerinde meydana gelen saysz enerji deiikliklerinin tmnn etelesi tutulduunda, Evren'in toplam enerjisinde asla en ufak bir deiiklik olmuyordu. Isyla ilgili almalarn ynn deitiren kkl bir teori oluturmasnda Clausius'un genliinin verdii hayal gcnn pay yadsnamazd. Yine de, teorinin fiziksel savlar ylesine kesin, matematii de o denli ikna ediciydi ki, bilim adamlar teorinin bysne kaplmadan edemediler. Dolaysyla, ksa bir sre iinde, Rudolf Julius Emmanuel Clausius, Avrupa'nn her yerinde vgyle anlan biri haline geldi. almalar gen bilim adamna esin kayna olan Joule ve Mayer de vgyle anlmaya baland. Bu, her bilim adam iin de bir dnm noktas olmutu; zellikle de, izleyen yllarda dnyaca nl Fransz Bilimler Akademisi yeliine seilerek, mr boyunca srdrd baarl almalar dolaysy208 la akademinin saygn Prix Poncelet dlne layk grlecek olan Mayer iin. Mayer altm drt yanda ldnde, ac iinde geirdii genlik dneminde umutsuzca arad saygnla sonunda kavumu olmann huzurunu tayordu.

Bu arada, yirmi yedi yandaki Clausius'a da Berlin'de saygn bir okul olan Kraliyet Topuluk ve stihkm Okulu'nda fizik retmenlii yapmas teklif edilmiti. 1850 sonbaharnda yeni grevine balayan Clausius davranlaryla herkesi o denli etkilemiti ki, aralk ayna gelindiinde Berlin niversite-si'ne privatdozent (zel retmen) olarak atanmt. Derslerine devam eden rencilerinden kk bir katlm creti alma imkn veren bu yeni ii sayesinde, evlenip bir yuva kurabilmesi iin yeterli paraya sahip olabilecei ynndeki umutlar iyice yeerecekti. Dahas, inat William Thomson da nihayet 1851'de kalorik teorisiyle ilgili inancndan geri adm atmaya ve 5. Is Teorisini desteklemeye karar vermiti. Thomson u szleriyle Joule' hak ettii ekilde takdir ediyordu: "Manchesterl Bay Joule, snn bir madde olmad gereinden kan sonular ok ak bir biimde ifade etmektedir." Hatta, "Is ve mekanik etkinin birbirine dnebilirliiyle ilgili baz doru yaklamlar var." diyerek 1852 tarihli makalesinde Mayer'e de apka karmaktan geri kalmayacakt. Thomson ayrca, "Matematiksel uslamlamayla ok nemli baz sonulara erimitir." dedii gen Clausius'a da fazlasyla hak ettii takdiri gsteriyordu. Ancak Byk Britanyah Thomson, gerekleri grmesinde gen Prusyal'mn bir pay bulunmadn syleyerek yle devam ediyordu: "unu ekleyebilirim ki, bu [yani Carnot lkesi'nin yeni yorumu], Clausius'un ortaya att nermeden ok nce aklma gelmiti." Clausius, Thomson'un her iki yne de ekilebilecek bu szlerinde, syla ilgili bilimsel almalara glge drmeye devam eden uluslararas rekabetin izlerini sezinliyordu. Ancak byle basit tartmalarn dnda kalmay yeleyen Clausius, iz209 leyen yllarda kendi iine bakmaya ve harl harl almaya devam etti: ok gemeden bu doru kararnn karln alacakt. Clausius'a daha otuz iki yandayken Zrih'te yeni kurulan saygn Politeknik Okulu'nda retim yelii teklif edilmiti. Memleketinden ayr dmek tannm gen bilim adamn h-znlendirmise de, yeni grevinden hem iyi para kazanyor hem de dnyann en iyi beyinleriyle birlikte aratrma yapma ansna sahip olduu iin heyecan duyuyordu. Dahas, kk kardeleri artk kendilerine bakacak kadar bymt. Zrih'e geliinden sonra geen birka yl iinde bir miktar para biriktiren gen bekar, hayatnn akn Adelheid Rimpau adl gen bir kadnda bulmutu. Zrih'te yayor olsa da, Bra-unschweig'de doup byyen Rimpau daha ok bir Alman saylrd; bu, Clausius'u sevindiren bir unsurdu. 13 Kasm 1859 ylnda, Clausius ile Rimpau evlendi. Yaklak bir yl boyunca Zrih'in banliylerinden biri olan Riesen-bach'da yaadlar. Clausius hayatnda hi bu kadar mutlu olmamt. Gzel kars sadece sadk ve mzie kar yetenekli olmakla kalmayp, ok ocuk sahibi olma konusunda Clausius'un arzusunu da paylayordu -Adelheid'n kendisi de ok ocuklu bir aileden geliyordu. 1861 ylnda Adelheid'n sevimli ve salkl bir kz bebek dnyaya getirmesiyle ikisi de sevinten havalara umutu. Bundan ksa bir sre sonra da, Zrih'in merkezinden birka kilometre uzaklktaki daha byk bir eve tandlar. Buras, Clausius'un szleriyle, "Havas temiz harika gl ve da manzaras olan bir yerdi." Clausius imdi dnyann tepesindeydi ve oradan da daha nceki fikirlerinin btn etkilerini grebiliyordu. Zrih civarndaki Alp Dalar'm evreleyen serin, temiz havann tersine, vard sonular hi de rahatlatc olmayacak, daha ok huzursuzluk yaratacakt. Allmadk akl yrtmeler zincirine, snn tersine evrilebilir olmayan davranyla ilgili bilinen iki rnei tekrar ele alarak 210 balamt. Bunlardan ilki, snn doas gerei asla souktan scaa doru deil, scaktan soua doru akmasyd. kincisi ise, srtnmenin mekanik hareketi sya dntrmesiydi. Isnn benzer ekilde mekanik enerjiye dnt doal bir sre doada yok gibi

grnyordu. Clausius, snn bu tek yanl davrannn znde iki farkl deiimi yansttn gzlemlemiti. Bunlardan biri, bir scaklk deiimini (scaktan soua akan s enerjisi), dieri ise bir enerji deiimini (srtnme yoluyla s enerjisine dnen mekanik enerji) temsil ediyordu. Clausius enerji deiiminin scaklk deiiminden farkl bir ey olup olmadn merak ediyordu. Bu ona, yllar nce buharl makineleri incelerken sorduu u soruyu anmsatmt: "Isdaki art miktar temelde iteki art miktarndan farkl mdr?" Bir zamanlar bu soruya cesurca, her ikisi de ayn eyin iki farkl tr -yani enerjideki artlar- olduu iin, farkl olmadklarn syleyerek yant verdiini anmsad; bu dncesi onu, Enerjinin Korunumu Yasas'na gtrmt. Bu benzerlii aklnda tutan Clausius, yine bunun kadar geni kapsaml bir nermede bulunmaya karar vermiti: Enerji deiiklikleri ve scaklk deiiklikleri -snn tersine evrilebilir olmayan davranlarnda meydana gelen deiikliklerde olduu gibi- ayn eyin -yani entropi'deki deiikliklerin- farkl iki trnden baka bir ey deildi. Clausius, bu yeni terim iin unlar sylyordu; "Entropi szcn mmkn olduu kadar enerji szcne benzeyecek ekilde bilinli olarak setim. nk, bu iki bykln fiziksel anlam o kadar yakn ki, isimlendirmede de belirli bir benzerliin bulunmas gerekli gibi grnyor." Clausius yllar nce, gne enerjisinin, temelde elektrik enerjisi veya akustik enerji ya da baka herhangi bir tr enerjiyle ayn zden yaplm olduunu gstermiti. Kaynaklar, grnmleri ve davranlar farkl da olsa, btn enerji trleri rtk bir biimde tek ve ayn eyden ibaretti. 211 Bu nedenle, btn bu enerji trlerini lmek iin ortak bir cetvel kullanlabilirdi. Dolaysyla, ister gne ister elektrik isterse de akustik olsun, her trden enerji, rnein kalori ad verilen ortak bir birimle llebilirdi: Bu tpk, ktlesi olan her tr cismin ubuk, ta veya insan- kilogram ya da baka bir ortak arlk birimiyle arlnn llebilmesi gibiydi. imdi ise Clausius, enerjiden ok daha byk ve kapsaml bir olgunun varlndan sz ediyordu. Entropinin sadece btn enerji trlerini deil ayn zamanda scakl da -daima bildiimiz termometreden okunan deerlerle tanmlanan scakl da-kapsadn dnyordu. Bu, geni bir lke olan Amerika Birleik Devletleri'nin ok daha geni bir ktann sadece bir paras olduunu ilk kefeden kiinin Clausius olmas gibi bir eydi. Entropi, bilimsel dncenin yeni ve gizemli bir snrn -enerji ve scakln engin topraklarnn yan sra kinbilir belki baka blgeleri de iine alan bir snrsimgeliyordu ve gen Prusyal nc ise bunu kefetmek iin can atyordu. Clausius, zellikleri ve davranlar farkl olmasna ramen enerji ve scaklk deiikliklerinin ortak bir cetvelle llebileceini ileri sryordu. Yani, farkl enerji trlerinde olduu gibi, farkl entropi trleri de st ste eklenebilir ve karlabilirdi. Bu gz pek kaifin aklna en bir yn sorudan bir tanesi de uydu: Evren'de meydana gelen tm entropi deiikliklerinin toplam tam olarak neydi? Bu byk toplamn deeri deiiyor muydu, yoksa sabit miydi? Bir baka deyile, Enerjinin Korunumu Yasas gibi Entropinin Korunumu Yasas diye bir yasa var myd? Eer byle bir ey varsa, diye dnd Clausius, bu iki yasa ne kadar da gzel bir ift olutururdu. Peki ama, bylesine kozmik byklkte bir hesaplamay yapmaya nasl balayacakt? Evren'in toplam entropisinin deerini nasl belirleyecekti? Bu, herhangi bir anda Evren'de meydana gelen btn enerji ve scaklk deiimlerinin bir hesabn tutmasn gerektirecekti! 212

Ylmak nedir bilmeyen gen Clausius, ie girimek iin nce basit bir muhasebe sistemi oluturmaya karar verdi: Btn doal deiiklikler yani, herhangi bir zorlama olmakszn doada kendiliinden oluan btn enerji ve scaklk deiiklikleri-entropideki pozitif deiiklikler olarak kabul edilecekti. Szgelimi, scak bir evden, nispeten daha serin olan darya bir s kann olduu veya scak bir fincan kahvenin yava yava souduu -ki bunlar snn doasna uygundur- btn durumlarda Clausius orada entropinin arttn syleyecekti. Bunun tersine, btn doal olmayan deiiklikler -yani bir tr makine ile doada zorla meydana getirilen enerji ve scaklk deiiklikleriise entropideki negatif deiiklikler olarak saylacakt. rnein, buharl bir makinenin sy ie dntrd veya bir buzdolabnn sy souktan scaa doru akmaya zorlad btn durumlarda, Clausius orada entropinin azaldn syleyecekti. Bu defter tutma yntemiyle gen adamn imdi sadece her eyi st ste koyup toplamas gerekiyordu. Ama bunu nasl yapacakt? Yllar nce, enerjinin korunumu dncesini snamak iin, buharl makinelerde meydana gelen enerji deiikliklerini topladn anmsad. imdi de meraktan ayn eyi entropi iin yapacakt. Clausius ilk olarak, ideal makinelerle ilgili hesaplarnda sevindirici bir zellik bulmutu. Hesaplamalarna gre, pozitif entropi deiikliiyle tamamen ayn miktarda negatif entropi deiiklii vard: Yani, Evren'in entropisinde net bir deiiklik yoktu! Clausius'un keyfine diyecek yoktu: Bu, gerekten de ilkine denk ikinci bir yasann, bir Entropinin Korunumu Yasas'nn bulunduunu gsteren ilk kant parasyd! Ancak hesaplamalarna devam eden Clausius'un bu byk keyfi yerini ac bir geree brakacakt. Gerek yaamdaki btn buharl makineler iin (Carnot lkesi 'nin ngrd ideal verimi salamaktan ok uzaklard) 213 Clausius'un hesaplamalar tmyle farkl bir eyi ortaya koyuyordu. Bu tr makinelerdeki doal deiiklikler (scak kazandan soutucuya boa akan s ve srtnme yoluyla yine bou bouna sya dnen i) doal olmayan tek deiiklikten (pistonlar tarafndan ie dntrlen s) daima byk kyordu. Clausius'un basit muhasebe sisteminin diliyle konuulursa bu, bir buharl makinede entropideki pozitif deiikliklerin daima negatif deiikliklerden fazla olduu anlamna geliyordu. Yani, bu tr bir makinenin almas daima Evren'in entropisin-de net bir arta neden oluyordu. Olaylarn kt ynde gidii bununla bitmiyordu: aknlk iindeki Clausius, bu sonularn yel deirmenleri ve insanlar da dahil, akla gelebilen her trl gerek makine iin geerli olduunu fark edecekti. Bu ise, entropi ile ilgili buluunun evrensel olduunu gsteriyordu. Evren'in tm gerek makinelerinde meydana gelen tm pozitif ve negatif entropi deiiklikleri toplandnda entropinin her zaman artt grlyordu. Matematiin zl dilini kullanan Clausius Evren'in toplam entropisini simgelemek iin Sevren ; "bir eydeki net deiiklii" gstermek iin A ve "daima byktr" iin de ">" simgesini seti. Bylece, vard arpc sonu ifadesini aadaki denklemde buldu: Sevren > 0 Yani, "Evren'in toplam entropisindeki net deiiklik her zaman sfrdan byktr." Herhangi bir anda, Evren'in entropisi bir nceki ana gre her zaman daha fazla oluyordu ve pozitif entropi deiiklikleri de daima negatif entropi deiikliklerini ayordu. Clausius derin dncelere dald: Bir an iin Entropinin Korunumu Yasasn bulduunu sanmt. Oysa bu yasa sadece, kusursuz bir evren, yani ideal makinelerle -devridaim makineleriyle- dolu, yalanmayan ve sonsuza dek sren eylerin oldu214 u bir evren iin geerliydi. Bu hayali ideal evrende entropi tpk

enerji gibi sabitti. Ne yazk ki, Clausius yaadmz Evren'in byle olmadn zlerek de olsa grmt. Bizim Evrenimiz kusursuz olmayan makinelerle -gerek vcudumuzdaki hcreler gibi canl ve kk, gerekse uzayda girdap gibi dnen galaksiler gibi cansz ve byk olsun- dolu bir Evren'di. Bizim Evrenimiz, enerjinin korunduu, ancak tam bir verimlilikle kullanlamad bir Evren'di ve dahas, en gizemli yasalardan biri olan Entropinin Korunmamas Yasas ile haksz bir ekilde ynetiliyordu. Yine de, Clausius tmyle d krklna uram deildi: Bulduu iki yasa birbirine uygun dmese bile, entropinin tek yanl davrann gsteren yasann ayn zamanda uzun zamandr aratrlan snn tek yanl davrann da akladn kefetmekten dolay mutluluk duyuyordu. Gerekten de, Clausius'un yeni yasas, Evren'de her eyin neden yalanp sonunda ldn aklayan ilk bilimsel yasayd! Bu olaanst entropi yasasna gre Evren bir kumarhane gibiydi. Entropi paraya, makineler de kumarbazlara benziyordu. Clausius'un Entropinin Korunmamas Yasas kumarhanedeki pozitif para deiikliklerinin daima negatif para deiikliklerinden daha fazla olduunu sylyordu. Bir baka deyile, kumarhanenin kazandklar kaybettiklerinden her zaman fazlayd; yani, daima kr ediyordu. Ayakta kalabilmesinin nedeni buydu. Bir kumarhane, kumarbazlar zarar ettii srece kazanabilirdi. Kumarbazlar her eylerini kaybettiklerinde, yani pozitif para deiimi bittiinde, kumarhane sonsuza dek kapanacakt. Benzer ekilde, Clausius'un Entropinin Korunmamas Yasas na gre Evren de tpk bir kumarhane gibi, insan denen makine de dahil olmak zere makinelerinin yok olmas pahasna varln srdrebilirdi. Evren, kr etmeye devam ettii ve pozitif entropi deiiklikleri negatif entropi deiikliklerinden byk olduu srece, ayakta kalmaya devam edecekti. Makinele 215 ri her eylerini yitirdikleri gn -pozitif entropi deiikliklerinin sona erdii gn- Evren sonsuza dek yok olacakt. Bu duruma bir baka adan da baklabilirdi. Clausius'un hesaplama yntemine gre pozitif entropi deiiklikleri, snn scak bir ortamdan souk bir ortama akmas ya da srtnmenin ii sya dntrmesi gibi doal deiimlere karlk geliyordu. Bu nedenle bu yasa, Evren'in btn doal deiimleri sona erdii zaman -yani, doas gerei geri dndrlemez olan olgularnn kendilerini tmyle tketmeleri halinde- Evren'in sonsuza dek yok olacan sylemekle ayn eydi. Peki bu ne zaman gerekleecekti? Evren'deki makinelerin says o kadar fazla ve Evren'in kendisi de o kadar bykt ki, ne Clausius ne de bir bakas Evren'in ne zaman yok olacan hesaplayabiliyordu. Yine de Clausius, Evren'in son anlarnda neye benzeyebileceini hayal edebiliyordu. Is enerjisi scaktan soua doru aktka, scak blgeler biraz souyacak, souk blgeler ise biraz snacakt. Dolaysyla, en sonunda hi scak ve souk blge kalmayacakt: Evren'in her yerine ayn lklk hkim olacakt. Scak ve souk blgeler olmad iin, s ak ortadan kalkacakt. Carnot lkesine gre bu, makinelerin almamas demekti; makineler artk sy yararl ie eviremeyecekti. Bu arada, srtnme kalan ii sya evirecekti. Bu s, lmekte olan Evren'in her yerde ayn seviyedeki lklyla eitlenene kadar, scaktan soua doru akmaya devam edecekti. Clausius'un Entropinin Korunmamas Yasas, trilyonlarca makinenin sesinin sonsuza dek susaca bir ana doru hzla giden bir Evren tablosu sunuyordu. Bu, lm haykrlarnn kanlmaz olarak ebedi bir sessizlie dnt bir Evren portresiydi. Bir baka ifadeyle Clausius'un yeni yasas, sonu gelmek zere olsa

da, daha sakin bir varolu evresine doru adm adm ilerleme srecinde olduka gergin bir Evren tablosu iziyordu. Bilimin en byk gizemlerinden birisinin yant ite buradayd: 216 Isnn tersine evrilebilir olmayan davran -genelde de, yaa-nn tersine evrilebilir olmayan doas- Evren'in henz ebedi uykusuna ulamadnn bir gstergesiydi. Evren'deki btn scak noktalardan -yldzlardan, gezegenlerin ekirdeklerinden, yaayan canllardan- s ak srdke, Evren'in makineleri bu s akn ie dntrmeye devam ettike, Evren de canl, gergin ve hain olmaya devam edecekti. Ancak, btn scak noktalarn souduu o an geldiinde, belli bir amaca ynelik mekanik enerjinin tm sya dntrldnde ve bu s da dalp yok olduunda, ite ancak o anda Evren'in her tarafna sonsuza dek bir huzur ve sessizlik egemen olacakt. Clausius, hi hayal etmedii bir biimde de olsa, artk on sekiz yllk almasnn sonuna gelmiti. 1850 ylnda sadece yeni bir s teorisi oluturmak amacyla yola kmt. Geri bunu baarmt baarmasna ama ayn zamanda, doann yasalarnda insan yaamyla ilgili tatsz bir gerei ortaya koyan bir eitsizlie de ulamt: Hayat destekleyen fedakr bir Evren'de deil, hayatn yok olmas pahasna varln srdren vurguncu bir Evren'de yayorduk. Bilimin bir rencisi olarak Clausius, Evren'in deer verdiimiz her eyi -yeri, g, ocuklarmz- bizden almas iin belki de aradan daha milyarlarca yl gemesi gerektiini dnerek kendi kendini rahatlatt. Bir baka ifadeyle, hemen endieye kaplmamz gerektirecek bir neden yoktu. Ancak, rahip Clausius'un eski bir rencisi olarak krk yandaki Clausius, bir sonun mutlaka geleceine ilikin bu ei grlmemi bilimsel kantn yaratt endieyi yayordu. nsan bedeninin lml olduu gereini kavrayabiliyordu: "Btn bedenler hep birlikte ryecek ve insanolu tekrar topraa dnecek" diye yazyordu Kutsal Kitap'ta. Clausius, Dnya'nn, bize hayat veren Gne'in veya doadaki bir ei daha olmayan baka herhangi bir eyin gelip geici olmas fikrini kafasnda canlandrabiliyordu; ancak bu yeni kefedilen yasa her eyi et217 kiliyordu. Bir gn, Tanr'nn yaratt her ey tmyle lecek ve sonsuza dek yok olacakt. Sondeyi 26 Austos 1883'te dnyann drt bir yanndaki insanlarn mrleri boyunca daima hatrlayacaklar bir yanarda patlamas meydana gelmiti. Tablo gzelliinde bir Endonezya adas olan Krakatoa'da 36.000 kiinin lmne yol aan ve dnyay saran havay kontrolsz bir biimde titreten bir patlamayd bu. Patlama atmosferin st katmanlarna doru o kadar ok gaz ve toz pskrtmt ki, bunlar Gne'i rterek yeilimsi-mavi bir grnm almasna neden olmutu. Bunun sonucunda patlamay izleyen yl boyunca, ok uzaklardaki Avrupa'da bile scaklklar yaklak yzde on dm ve yaz aylarnda sonbahar serinlii hkim olmutu. Almanya'nn Bonn kentinde, altm bir yandaki Rudolf Clausius, Krakatoa'daki patlama sonrasnda ortaya kan bu etkilere ok armt. Bunlarn, Evren'in kaderindeki en son durgunluk noktasna doru, tpk iri bir kaya parasnn dik bir da yamacndan aa doru yuvarlanmas ya da air John Keats'in anlatmyla "bir iy damlasnn bir aacn tepesinden aa doru tehlikeli yolculuu" gibi, yuvarlanp gittiinin gstergesi olduunu dnyordu. Dier btn doal felaketler gibi, bir yanarda da, byk bir makineden baka bir ey deildi. Gcn, yer altndaki erimi kaya havuzundan gelen sdan alyordu. Bir buharl makine iin kazan veya scakkanl bir hayvan iin metabolizma ilemleri neyse, bir yanarda iin de magma odas ad verilen erimi kaya havuzu oydu. Bir yanardan rettii g korkuntu. Bir insan vcudu yarm beygirgcnden daha fazlasn retemezken ve normal byklkteki bir

buharl makine ancak yzlerce beygirgc retebilirken, Krakatoa'daki gmbrtl pskrme 30 milyardan 218 daha fazla beygirgc retmiti -20 milyar metre kp hacmindeki kl ve kaya parasn yukar doru 30 kilometre kadar frlatm, okyanus yzeyinde ykseklii 15 metreyi bulan dalgalar yaratm ve 36.000 insann hayatn sndrmt! Krakatoa'nm baka etkileri de vard: Yeraltndaki s enerjisi kaynann bir ksm byk bir grlt, yani akustik enerji, retimine harcanmt. Bir ksm ise parlak bir a, k enerjisine dnmt. Geri kalan ksm ise boa harcanmt: Is, 2000 derece Fahrenheit olan magma odasndan, bir zamanlar kk bir cenneti andran Krakatoa adasnn nispeten daha souk olan tropikal havasna doru akmt. Clausius'un eski muhasebe sistemine gre, Krakatoa'nm felakete yol aan etkilerinden bir ksm pozitif entropi dier bir ksm ise negatif entropi deiikliklerine karlk geliyordu. Ancak btn bunlar sonuta Evren'in genel entropisini artracak ekilde bir araya toplanmt. Aristokrat grnml yal profesr, beyaz sal ban hayretle sallad: Bir anhk patlamayla, kozmik kumarhanede 36.000 insan ve bir yanarda her eyini yitirmiti. Ortada ne kadar parann dndn hesaplamak baya bir ura gerektirecekti, ama bu kez son sz Entropinin Korunmamas Yasas sylyordu: Evren Krakatoa felaketinden krl kmt. Krakatoa felaketi yznden Evren, kendisine lk bir huzur getirecek emekliliine bir adm daha yaklamt: Otuz-alt-bin-bir adet makinesi sessizlie gmlmt. Scaklk farkllklar eitlenmiti: Yanarda ve kurbanlarn bedenleri artk biraz daha souk, bunlarn etrafndaki hava ise biraz daha lkt. Entropinin Evren zerindeki yalandrc etkilerine ilikin bu rpertici dnce Clausius'un on be yl nce yapt kefinin bir sonucuydu. Ancak, patlamadan yalnzca alt yl nce, 1877'de, Ludwig Boltzmann adndaki Avusturyal bir fiziki, ayn eyi ifade etmenin farkl bir yolu olduunu sezinlemiti. Entropinin dzensizliin bir ls olduunu matematiksel olarak kantlayan Boltzmann, Clausius'un Entropinin Korun219 mamas Yasas 'mu, Evrenin sakinlemesinin yan sra daha ka-otik bir hale dnmesi anlamna geldii sonucuna varmt. Doal olarak bu da, Evren'in balangta ok gergin ve ok iyi dzenlenmi olmas gerektii anlamna geliyordu; sanki milyarlarca yl nce, Bir ey ya da Birisi mkemmel ileyen zemberekli bir saat yapm ve onu hi aksamayacak biimde kurup brakmt. Evren u anda, tpk bu saat gibi, ar ar boalma, geveme ve paralanma srecini yayordu. Evren, bugn de hl olduka iyi dzenlenmi durumdayd ve btn paralar bilimsel bir hassaslkla alyordu. yi belirlenmi scak ve souk blgeler vard; iyi belirlenmi amalara hizmet edecek olan iyi dzenlenmi mekanik enerji reten, yine iyi belirlenmi ve tasarlanm makineler vard. Ancak zaman getike Evren btn bu sekin zelliklerini yitiriyordu: Scak ve souk blgeler birbirine karyor, g kayna tkenen makineler ryp topraa karyordu. Kat topran kendisi bile aslnda, btn katlar ve svlar- aama aama ayryor ve sonunda her ey tanmlanamayan, karmakark ve lk bir gaz haline dnyordu. Boltzmann'm entropiye ilikin bu kaotik yorumu, entropinin korkutuculuunu, anlalmaz acmaszln biraz daha artrmtr. Clausius'un Entropinin Korunmamas Yasas nn, Evren'in yaama ve yaamla ilgili davranlara saldrarak hayatta kald anlamna geldii artk daha da ak bir ekilde kendini gsteriyordu. Evren ldrme ve ykma eilimine sahipti. Hayatn yaratlmas doal olmayan bir eydi, doal dzensizliin

geici olarak bozulmasyd. Ksacas hayat doann yasalarn hie sayyordul yleyse, entropi yasasnn bu ak seik ihlli nasl mmkn olabiliyordu? Yaamn tam karsnda yer alan bir yasayla ynetilen bir Evren'de, yaam nasl oluabilmiti? Clausius bunun yantn artk biliyordu: Btn doal olmayan davranlarda olduu gibi yaam da, doal davranlarla ilgili yasalar tersine evirebilecek gte zorlayc etkileri olan bir tr makinenin rnyd -tpk bir buzdolabnn snn souktan 220 scaa doru akmasn salamasnda olduu gibi. Tabii ki yaam makinesi, Her Ne ise ya da Her Kim ise, bir srd. Ama onunla ilgili kesin olan tek bir ey vard: Kanlmaz bir biimde makineler, bazlar pozitif bazlar da negatif olmak zere entropi deiikliklerini ieriyordu. Yeni doan bir bebek, makinenin negatif entvoi deiikliklerinin en byne karlk geliyordu: Yani bir kadnn yumur-tasyla bir erkein sperminin birlemesiyle ortaya kan biyolojik kimyasal maddelerin yaratt kaos, nihayetinde ok iyi dzenlenmi bir organizmaya dnyor ve bylece Evren'in dzensizlii azaltlyordu. Bu yzden de, yaam, kozmik kumarhane iin byk bir kayb, yararsz bir deneyimi simgeliyordu. Ancak Clausius'un acmasz entropi yasasna gre, yaam makinesinin rettii yararl negatif entropi deiikliklerinin miktar, savurgan pozitif entropi deiikliklerinin daima gerisinde kalmalyd. Bir baka deyile, bilimsel adan sylemek gerekirse, yaratlan belli miktardaki yaama kanlmaz olarak daha byk bir miktarda lm elik ediyordu. Clausius btn bunlarn ne anlama geldiini ok iyi biliyor ve hissediyordu. Kendisi ve sevgili ei Adie yaam makineleriydi: Birlikte iki erkek ve drt kz ocuuna hayat vermiler, ama karlnda da lmcl bir bedel demilerdi. Clausius 1875'te bir e yitirmi ve bir kz ocuk sahibi olmutu; izleyen yllarda bu ocuk ok gzel bir ekilde bytld. Bir aile dostunun szlerine kulak verelim: "Hibir zaman annesinin kucanda yatma imknn bulamam bu son ocuu kadar g-leryzl, neeli ve enerji dolu bir kz ocuk daha grmedim." Ancak bunun karlnn ok ar olduunu dnyordu yal adam. Tpk daha nce yetim erkek ve kz kardelerini yetitirirken olduu gibi, kendi ocuklarn yetitirmekten byk bir zevk almt. ocuklarndan byk bir sevgi ve dostluk grmesine karn, yine de iinde bir paras asla teselli edilemiyordu. Bu para sanki ei Adie ile birlikte lm, bir daha geri dnlemez bir biimde kozmik kumarhanede yitirilmiti. 221 Clausius, gnlk yaam mcadelemizde, lm kuvvetlerinin sonuta Yaam kuvvetlerinden daha gl olduunu kefetmiti. Kendisi hl yayordu ama ac verici bir kayp karsnda ayakta kalmaya almas gerekmiti. Acmasz entropi yasasndan yara almt; bu takastan sadece Evren krl kmt. 1886'da, Clausius yeniden evlenmiti. Elinin tersiyle gzyalarn silen yal profesr bunun belki de, yitirdii ilk ak, genlii ve gcn telafi etmek iin yapt clz bir giriim, entropi yasasn bir ineme abas olduunu dnyordu. Kalbinin ve aklnn derinliklerinde Clausius, bylesi bir meydan okumann boa abalamak olduunun bilincindeydi. Entropinin Korunmamas Yasas hayatn ileriye doru, doumdan lme doru yaanmasn gerektiriyordu. Avusturyal psikiyatrist Sigmund Freud bunu u szlerle dile getirecekti: "Btn hayatn amac lmdr." Bunun tersini arzulamak, Evren'in entropisinin zamanla azalmasn arzulamak demekti ki, byle bir ey imknszd. Bu, sonbaharda yapraklarn aalardan der dmez dzgn ynlar halinde kendiliinden toplanmalarn beklemek ya da suyun stlnca donmasn umut etmek gibi bir eydi. Clausius iin hayatnn sonu artk yaklamt. Doktorlar, vcudunun

B|2 vitaminini emme kabiliyetini yitirmesinin tehlikeli bir kanszla sebep olduunu sylyordu. Vcut atei, deyim yerindeyse, oksijensizlikten snmek zereydi. 1888 yazna gelindiinde, Clausius'un hastal beyninde ve omuriliinde dzeltilemez deiikliklere yol amt: Artk baz eyleri hatrlayamyor ve yrmede zorluk ekiyordu. 24 Austos ta ok sevdii ailesi ve birka yakn arkada yanbanda olduu halde hayata gzlerini yumdu. Meslektalar, byk bir bilim adamn; rencileri, byk bir retmeni ve ocuklar ise, byk bir babay yitirmenin acsn yayorlard. Dnya, Clausius'un uzun ve verimli yaamndan yarar salamt. Artk bu kibar ve zeki makine susmu ve obur Evren ise, bir btn olarak, bu lmden krl kmt. 222 E = m x c Fazla Merak Ocaklar Sndrd Albert Einstein ve zel Grelilik Teorisi Bilginin az tehlikeli ise, tehlikeden uzak kalacak kadar ok ey bilen kii nerede ? T. H. Huxle-y On alt yandaki Albert Einstein iin 1895 ylnn ilkbaharnda kuzeydou svire Alplerinde yapt ku gezisi, cennette bir gezintiden farkszd. gn sreyle, snfta oturup skc dersleri dinlemek zorunda kalmayacakt; dnyann bu en gz alc manzaralarndan birinin tam ortasnda hem kendisi hem de merak aylak aylak dolama zgrlne sahipti. Aslnda, Aarau'daki isvire eyalet okulundan snf arkadalar ve jeoloji retmeni Friedrich Mhlberg ile birlikte olmak yerine, yanlz kalmay yelerdi. Bir tr yk hayvan gibi ynlendirilmekten nefret ediyordu; retmeni Mhlberg'in yapt aklamalar dinlemeyip dikkatini ve dncelerini yol boyunca istedii yere yneltebilmesi tek tesellisi oluyordu. 223 O gn Mhlberg, rencilerini Sntis Dann zirvesine karmaya karar vermiti. afakla birlikte yola koyulduklarnda hafif hafif yamur yayordu, ama hi kimse bu durumdan ikyeti deildi. nk, yava yava aydnlanan ve hafif krmzya brnm dou ufku zerine silueti den hafif puslu manzara ok etkileyiciydi. Kk renci grubunun dan tepesine doru yapt zorlu trman saatlerdir sryordu. Yamur iddetlenmise de, ayak-larndaki arazi botlar sayesinde yrylerine devam edebiliyorlard. Einstein asndan ise durum biraz farklyd. Yry iin ne giymek gerektiine pek dikkat etmediinden ayandaki sokak ayakkablaryla dik yamalarda yryemeyip durmadan kayyor ve dyordu. Sabahn ilerleyen saatlerinde, renciler nihayet 2400 metre yksekliindeki zirveye ulamlard. Kocaman bir kaya para-sndaki siyah bir yarktan kan yreye zg kardelen ieklerini merak eden gen Einstein, ok eilince dengesini kaybetti. Aa doru sendeleyerek yuvarlanrken bir alya, bir kayaya, herhangi bir eye tutunmaya alt ama nafile; lme doru gidiyordu. Hemen aada duran snf arkada Adolf Fisch ban kaldrdnda Einstein'n tehlikeli durumunu fark etti. Hi tereddt etmeden, el yordamyla bulduu trmanma deneini aa doru yuvarlanan snf arkadana uzatt. Gen Einstein igdsel olarak uzanp denei yakalad: D durmutu. ou kez, lmle yz yze gelmek, insan hayatn anlamn yeniden deerlendirmeye yneltir ve daha ie dnk ve hatta daha dindar olunmasna neden olur. Ancak Einstein iin bu geerli deildi; on alt yandaki Einstein, hayatn olaan gereklerinden zaten o kadar kopuktu ki, onun daha da ie dnk olabileceini dnmek ok zordu. Daha dindar olmaya gelince, gen Einstein Yahudiydi, ancak gkte

yaayan zel bir Tanrya deil burada, dnyada, ieklerde, yamurda - hatta isvire Alplerinin kaygan kayalarnda 224 yaayan panteistik bir Tanrya inanyordu. Otuzlu yalarnda Einstein bu konudaki dncelerini yle dile getirecekti: "nsanlarn kaderi ve yaptklaryla ilgilenen bir Tanrya deil, var olan her eyin arasndaki uyumda kendini gsteren bir Tanr ya inanyorum." Bu nedenle, lmle burun buruna gelmesine ramen gen Einstein, doast bir kralln llemez gzelliini deil, doann llebilir gzelliini merak ediyordu -ona gre cennet, dnyadayd. Einstein yaamnn ileriki dnemlerinde yle diyecekti: "Benim zel bir yeteneim yok. Sadece, fazla meraklym." Gen Einstein zellikle a kar "fazla meraklyd". Ksa bir sre nce skoyal fiziki James Clerk Maxwell, n elektrik ve manyetizmadan meydana gelen dalgalardan olutuu biimindeki olaand bir dncenin matematiksel kantlarn ortaya koymutu. Bu varsaymsal dalgalarn aklda canlandrlmas zordu, ama olayn temel ilkesi, bir kenarndan tutup silkerek byk bir kilimi yerine sermeye alan bir kadn rneiyle aklanabilirdi: Her silkelenite kilimde oda boyunca ilerleyen kk bir dalga oluuyordu. Maxwell'e gre, elektrik dmesinin her alnda (bu, kilimin silkilmesine karlk geliyordu) buna benzer bir olay meydana geliyordu: Bylece daima, uzayda ilerleyen grnmez bir elektromanyetik dalga retiliyordu. Maxwell bu kk dalgann bizim k dalgas olarak adlandrdmz eyin ta kendisi olduunu matematiksel olarak kantlamt. Son birka yl iinde gen Einstein, bir elektrik ve manyetizma dalgasnn tam olarak neye benzediini merak edip durmutu. Bunu anlamann bir yolunun bu dalgayla birlikte hareket edip onu gzlemek olacan dnyordu. Ancak, herhangi birinin k dalgasyla ayn hzla, yani saniyede 300 milyon metrelik bir hzla hareket edebileceini dnmenin sadece bir hayal olduunu fark etmesi fazla zaman almayacakt. 225 Keke ses dalgalaryla ilgilenseydi. Ses dalgalar saniyede sadece 300 metrelik bir hzla ilerledii iin onlarla birlikte hareket edildiinde neler olacan hayal etmek ok daha kolayd. Peki, byle bir durumda gerekten de ne olurdu? Gen adamn vard artc sonu, byle bir durumda ses dalgalarnn duyula-mayaca eklindeydi. rnein, bir orkestradan ses hzna tam olarak eit bir hzla uzaklayor olsayd, kulaklar mzikle birlikte (tpk bir dalgann zerinde srf yapan biri gibi) hareket ediyor olacakt; dolaysyla, notalar kulaklarnn iine doru deil, kulaklaryla birlikte hareket ediyor olacakt. Geriye dnp baktnda, mzisyenleri grebilecek ama aldklar mzii duyamayacakt. Acaba ayn ey k iin de geerli olabilir miydi? Bir mucize eseri, k hzyla orkestradan uzaklaabilseydi, gen Einstein kanlmaz bir biimde k dalgalarnn gzne doru deil, gzyle birlikte ayn hzda hareket edecei karmnda bulundu. Bu nedenle geriye dnp baktnda mzisyenleri gremeyecekti; sanki btn mzisyenler gzden kaybolmu gibi olacakt. Bu da gen Einstein'in aklna, duyularyla kavrayamayaca doast bir Evreni getiriyordu; yani Evrende her ey -insanlar, gezegenler, galaksiler- bir anda belirebilir ve yine bir anda gzden kaybolabilirdi. Bir kbusu andran bu yorucu soruyla uramay srdrd sonraki dnemlerinde Einstein, d krklna uram ve inancn yitirmi bir ekilde bam sallayarak yle diyecekti: "Bu basit yasann [k hzyla ilgili] titiz, alkan bir fizikinin hayatnn en zorlu dnsel problemi olacan kim tahmin edebilirdi ki?" zerindeki al rpy temizleyen on alt yandaki Einstein derin bir soluk ald. retmeni ve snf arkadalaryla birlikte dadan inerken hi yara almadan bu olaydan kurtulduu iin sevinliydi.

Tehlikenin bittiini dnyordu, oysa aslnda tehlike daha yeni balamt. zleyen yllarda Albert Einstein'n ylmak nedir bilmeyen merak insanl, lmle burun buruna geldii da yrynden 226 daha tehlikeli bir dnsel yolculua yneltecekti. Dahas, kla ilgili olarak arad yantlarn peine derken, bilimsel bilginin zirvesine ulancaya kadar hi durmayacakt. Elde ettii baar takdir edilmeyi fazlasyla hak ediyordu, ancak tepedeki rktc manzara, bu tehlikeli zirvede bundan sonra ne yapacamz merak ederek, decekmi gibi bir halde kalakalmamza yol aacakt. Daha yksek zirvelere mi kmalydk, yoksa tekrar aa inmenin bir yolunu mu bulmalydk? Bunlarn, bilimin tek bana yantlayamayaca sorular olduunu daha sonra anlayacaktk. Veni nsanolunun kkenini ve davranlarn anlamak amacyla bilimin matematiksel ve deneysel yntemlerini kullanmak konusunda, hibir zaman 19. yzyln ortalarnda olduu kadar byk umutlar tammamt. Yakn gelecein beeri bilimler a olaca tahmin ediliyordu. Szgelimi, 1859 ylnda ngiliz doabilimci Charles Robert Darwin, Kutsal Kitap taki Yaratl hikyesini rten Trlerin Kkeni adl eserini yaymlad. Darwin'in dine aykr bu yeni teorisine gre, insanlar da dahil olmak zere btn canllar doal seilim adn verdii iki aamal bir srele yava yava evrim-lemilerdi; bu, 10.000 yldan bu yana hayvan ve bitki reticilerinin saysz bitki ve hayvan yetitirmek iin kulland yapay seilim ileminin doadaki modeliydi. Darwin doal seilimdeki ilk aamann, anne ve babann bir yavru dnyaya getirdii zaman baladn sylyordu. Biyolojik adan sylemek gerekirse, anne ve babalarna benzeseler de, tamamen kendilerine zg bireyler olan yavrular hibir bi-reyinkini andrmayan bir gen karmna sahiptiler. Darwin'in teorisine gre ikinci aama, herhangi bir anda, herhangi bir blgede, sa kalabilecei dnlen miktardan ok daha fazla sayda yavrunun dnyaya geldii varsaymyla balyordu. Bu nedenle, yavrular snrl kaynaklar iin hem doayla 227 ve hem de birbirleriyle rekabet etmek zorunda kalacaklard. Darwin, bunun sonucunda kan atmada, kendilerine zg genetik zellikleri nedeniyle stnlk salayan yavrularn baskn gelecei ve reyecei sonucuna vard. Buna rnek olarak Londra'da aa yapraklarnda yaayan gece kelebeklerini gsteriyordu. Endstri Devriminin bir sonucu olarak ehrin binalar ve aalarnda is ve kurum lekeleri olumutu. Darwin, ayn dnemde doutan lekeli kanatlara sahip gece kelebeklerinin, dz renkli kanatlara sahip olanlara gre daha fazla yaygnlatn gzlemlemiti; lekeli kanatlarn bir stnlk olduunu dnyordu, nk bylelikle gece kelebekleri lekeli bina ve aalarla ok iyi uyum salyor ve yrtc hayvanlar tarafndan grlemiyorlard. Darwin, ok tartmal bu yeni teorisine kuvvetle inansa da, onu herkesin nnde savunmak konusunda yine de rkek davranyordu. nsann gzn korkutan bu grevi stlenmek ise bata "Darwin'in buldoku" olarak adlandrlan biyolog Thomas Henry Huxley ve filozof Herbert Spencer olmak zere en cesur arkadalarna ve meslektalarna dmt. zleyen yllarda Darwin'in karmak fikirlerini kitlelere aklayp onlar ikna etmek konusunda en baarl kii, "en iyi uyum salayann hayatta kalmas" biiminde ekici ve alml bir ifade ortaya atan Spencer olmutu. Ancak Spencer, teoriyi destekleme srecinde, zellikle insan toplumu iin geerli olan konularda, teoriyi istedii gibi kullanma cretini de gsteriyordu. Spencer'a gre, toplumdaki -evde, ite, spor karlamalarnda ve

benzeri durumlarda- gnlk rekabetin bir sonucu olarak, genetik adan zayf kimseler "toplumsal Darwinizm" adn verdii bir sre sonunda sistematik olarak ayklanyordu. Aralarnda Darwin'in de bulunduu bilim adamlarnn akla yatkn bir teorinin bu ekilde saptrlmasyla alay etmesine ramen, yoksullar acmaszca smren Endstri ann vicdansz giriimcileri asndan Spencer'm bu fikirleri bu durumu hakl gstermek iin bavurulan gzde bir dayanak haline gelmiti. 228 Spencer gibi dnenlerin en ar ve en rktc rneklerinden birinin Alman filozof Friedrich Nietzsche olduu sylenebilir. Nietzsche dncelerini kda yle dkmt: "Rekabet ve hayatta kalma igdlerinin simgesi olacak stn insan aramalyz." Nietzsche, alakgnlll, efkati ve insanlar zayflatp klelie ynelttiine inand btn Hristiyan deerlerini alaya alyordu. "Istrab iyi inceleyin ve onu bir haz kayna olarak kullann." tavsiyesinde bulunuyor ve kibirli bir ekilde szlerini yle srdryordu: "Gszleri yok edin ki, yaammza bir stn insann varlnn damgas vurulsun." Spencer ve Nietzsche'nin bu dnce tarz, ksa bir sre iinde, eskiden kalma seici dlleme yntemlerinin insanlara uygulanmasn tevik eden bir jenik (soyartm) hareketinin doludizgin kendini gstermesine yol amt. Bu harekete isim koyan ve nderliini stlenen ise Francis Galton adl bir ngiliz psikologtu; 1874 ylnda ingilizler: Doalar ve Yetimeleri adl kitapn yaymladktan sonra kendini zeki ve fiziksel adan sper insanlar retmeye ynelik aratrmalara ve ulusal reme programlarnn oluturulmasna adamt. Tahmin edilebilecei gibi, tuhaf bir ekilde gelien doal seilim biliminin bir ktlk unsuru haline gelmesi iin aradan ok zaman gemesi gerekmeyecekti. 18701i yllara gelindiinde, jenik, hkmet liderleri tarafndan milliyetiliklerine klf uydurmak, etrafa kin tohumlar saanlar tarafndan ise banazlklarn hakl karmak iin kullanlyordu. Buna Yahudi kart akmlar da dahildi; ou kimsenin gznde jenik Yahudilerin adi, iren insanlar olduunu gsteren kesin bilimsel kantlar salamt. 1879 ylnda, Almanya'nn Ulm kentinde, bilimsel adan desteklenen ve gittike yaylan bu nyarg, Hermann ve Pauline Einstein a hayat zindan ediyordu. Ne var ki, sonuna kadar dayanmaktan baka areleri yoktu; hem Hermann'm ii buradayd hem de Pauline ilk ocuklarna hamileydi. 229 Dnyann bir baka yerinde 1879 yl, cehalet ve karanlk yerine yaratclk ve aydnlk asndan tarihi bir yl oluyordu: New Jersey'deki Menlo Park'ta Thomas Edison ampul kefetmiti, skoya'nm Edinburg kentinde ise bir k dalgasnn gerek yapsn ilk fark eden kii olan James Clerk Maxwell, olaanst hayatnn sonuna doru yaklamaktayd. Ayn yln 14 Martnda Einsteinlarn Albert adn verdikleri bir oullar oldu. Yirmi yldan biraz daha fazla bir sre iinde oullarnn zeks, trilyonlarca ampuln verdii n iddetine eit bir parlaklkta parlayarak, Maxwell'in veya bir baka bilim adamnn eriebildiinden ok daha teye uzanan geni bir ufku aydnlatacakt; ancak ne gariptir ki, ilk belirtiler bebein zek zrl olarak doduunu gsteriyordu. Gerekten de, k ne kadar hzlysa Albert Einstein'n ilk dnemlerdeki gelimesi de bir o kadar yavat -yava konuuyor, yava okuyor ve yava reniyordu. Ksacas, ileride byk bir adam olmak dnda her ey olabilir gibi bir izlenim yaratyordu. Ancak amcas Jakob, Einstein'n aptal olmayp sadece aklnn baka yerlerde olduuna inanmay yeliyordu. Bebeklerin ou yataklarnn zerinde dnp duran ssleri izlerken, yeeni dikkatini i dnya ile ilgili, aklanamaz trden hayali ekiller zerinde topluyordu. Gen Einstein'n kendi kabuundan nadiren dar kt anlardan

biri de, be yandayken babasnn hediye ettii pusulaya bakt and. Bu sessiz ocuk, pusulann ibresinin kuzeyi gsterirken sergiledii anlalmaz yetenekten o denli etkilenmiti ki, daha sonra kendisinin de syledii gibi, "aknlktan donup kalmt". zleyen yllarda Einstein'n geliimi daha da olaand bir hal almt ve yetitirilme tarz da gn getike allm kalplarn dna kmaktayd. Annesi ve babas ne sinagoga gidiyor ne de Yahudi inancna uygun bir ev hayat yayordu; dahas, Einstein'n doumundan hemen sonra, Mnih'in Katoliklerin 230 ounlukta olduu bir d mahallesine tanan anne ve babas zaman geldiinde ocuklarn mahalledeki bir Katolik okuluna kaydettirmilerdi. Okuldaki ilk gn, pek ok ocuk iin yeteri kadar sarsc bir deneyim olsa da, gen Einstein asndan zellikle ypratc olmutu. Evde ie dnk davranlarna kimse bir ey demiyordu; ancak imdi ise kat kurallar olan bu dini kurum onu d dnyaya katlmaya ve uymaya zorluyordu. "En kts de" diyecekti Einstein daha sonralar, "okulun korku, g ve yapay bir otoriteyle ynetilmesiydi. Sadk kleler retmekten baka bir ie yaramyordu." O gnlerden itibaren Einstein disiplinden nefret eder hale geldi. retmenleri kurallara uymas konusunda srar ettike, Einstein da kendisini her zamankinden daha fazla kurallarn dnda hissediyordu; bu, hayatnn byk bir blmnde her zaman hissedecei bir duyguydu. Sonraki be yl boyunca Einstein, bu okula gitmek zorunda kalndan hep yaknp durduysa da, anne ve babasnn zorlamasyla okula gitmeye devam etti. Yakndaki Luitpold Gymnasium adl ortaokula gitme zaman geldiinde, hibir gelime yaanmad. Einstein, okulun eitim anlayn ve sert retmenlerini kmsyordu. Ne yazk ki, renmenleri de Einstein iin benzeri duygular besliyordu. Latince retmeni bir gn onu "Senden hibir ey olmaz." diye azarlamt. Bu Einstein'n baarszlndan kaynaklanmyordu, aksine olduka iyi notlar alyordu. retmeninin kzmasnn nedeni, ukala bir renci olmasyd. Dahas, bu tmyle yanl da saylmazd; Einstein kendi setii kitaplar okuyarak olduka zeki -ve kendine gvenen- biri haline gelmiti; sadece meraknn ynlendirmesiyle, askeri disiplinle eitim yapan retmenlerinden rendiklerinden ok daha fazlasn bu kitaplardan renmiti. rnein, Luitpold'daki ilk ylnda Einstein, Aaron Bernste-in'n yazd Fiziksel Bilimler zerine Popler Kitaplar adl bir231 ka ciltlik kitap koleksiyonuna ilgi duymutu. Bu kitaplar okuyan Einstein, 19. yzyl biliminin Evren'i tasvir etmekte ne kadar byk bir yol kat ettiini rendike hayrete dyordu. rnein, bilim adamlar Dnya'nn kutuplardan geen ekseni etrafnda tpk bir buz patencisi gibi dnerek bir merkezka kuvvet yarattn; Dnya'nn kendi ktleekiminin dengeleye-ci kuvveti olmasa, merkezka kuvvetin gezegeni oktan paralam olacan bulmulard. Gerekten de, Bernstein kitaplarnda, iki yzyldan daha fazla bir sre nce Isaac Newton'un bu iki kuvvet arasndaki halat ekme oyununu andran ekimenin, gezegenimizin kutuplarda biraz bask ve ekvatorda ise biraz ikince bir portakal biimine brnmesine sebep olduunu kefettiinden sz ediyordu. Daha sonraki birka yl iinde gen Albert Einstein, beynini Bernstein'm kitaplarndaki harika aklamalarla doldurdu. Tpk gnmzde pek ok insann televizyondaki beyaz dizilerin bamls olmas gibi, Einstein da Bernstein'in byleyici kitap dizisine kendini kaptrmt; bir cildi bitirdikten sonra bir sonrakine balamak iin can atyordu. Bu okuma sreci boyunca, on yandaki Einstein, ksa bir sre nce yaknlardaki Prusya'da len Rudolf Clausius adndaki zeki bilim adamn tanma frsatn bulacakt. Clausius'un syla ilgili dikkat

ekici keifleri sayesinde gen Einstein, bilim adamlarnn artk Gne'in olaanst parlakln ve Dnyann oluumunu aklamann peinde olduklarn renecekti. Bu bilim adamlarndan biri de William Thomson adnda bir rlandalyd. Einstein adeta bylenerek, Thomson'n Gne'in parlakln yanmakta olmasna baladn okumutu. Thomson uzun yllar nce Dnya'nn da yandna inanyordu; dahas, u anki s kayb oranndan yola karak, Dnya'nn yaklak 100 milyon yl kadar nce zerinde yaanabilir hale gelecek kadar soumu olmas gerektiini hesaplamt. Einstein genliinin verdii merak duygusu iinde, Thomson'in bu hesabnn, 100 milyon yl doal seilimin etkisini gs232 termesi iin yeteri kadar uzun bir sre olmadndan, Charles Darwin'in savunucularn kzdrdn okumutu. Bugn yeryznde yaayan bitki ve hayvan trlerini aklamak iin Darwin'in kkrtc teorisinin, bunun on katndan fazla bir sreye gereksinimi vard. Modern bilimin btn temel fikirlerini okuma srecinde gen Einstein, kk bir ocukken ok etkilendii manyetizmayla ilgili bir tartmayla bile karlamt. Michael Faraday'in (her ne kadar arkalarndaki gcn ne olduu hl merak uyandran bir sr olsa da), elektrik ve manyetizmann, aslnda elektromanyetizma denen tek bir kuvvetin iki unsuru olduunu gsterdiini renmiti. Olunun toplum tarafndan enikonu dlanmasndan endie duyan Hermann Einstein bir gn Luitpold Gymnasium'a gitmeye karar verdi. Albert'in sorunlarn dile getirmek zere okul mdrnn odasna kabul edildi. Her ne kadar tutucu Yahudilerden saylmasa da, baba Einstein, on yandaki bir ocuun gerek bir adam olarak grlmesi gerektiine inanyordu. Bu yzden, mdre de olunun bu yaa yaklatn ve bir meslee yneltilmesi gerektiini syledi. Baba Einstein'in kibarca dile getirdii bu istek karsnda mdr u rktc yant vermiti: "Ne yaparsak yapalm fark etmez. Albert hibir konuda asla baarl olamaz." Yllar iinde, kendi kendini yetitirmek amacyla eitli kitaplar okumasnn dnda, Einstein'in kendine zg dnyasn ekillendiren iki e daha vard: Annesinin klasik mzie olan ilgisi ve amcas Jakob'un bir mucit olarak elde ettii baarlar. Bunlarn da etkisiyle gen Einstein, doann yce bir senfoniye veya zekice bir icada benzediine inanmaya balamt: Btn paralar kusursuz bir uyum iinde alt iin doa hem ok gzeldi hem de basit esaslar zerinde ok iyi iliyordu. Bu dnce 1891'in Eyll aynda gen Einstein'in kitapnn birinde bir geometri kitabyla karlamasyla ok arpc bir biimde dorulanacakt. Einstein daha sonralar, tpk doa gibi 233 kusursuz ve ahenkli bir mant olan bu kutsal geometri kitabnn onu derinden etkilediini syleyecekti. Einstein'n matematik ve doa arasndaki yakn ilikiye kar duyduu merak ise 1, 1, 2, 3, 5, 8, 13, 21, 34, 55, 89, ... eklinde devam eden ve Fibonacci dizisi ad verilen ilgin bir say dizisini renmesiyle daha da artmt. Hemen gze arpmasa da, bu saylar arasnda bir iliki vard; her biri kendinden nce gelen iki saynn toplamna eitti (rnein, 13 = 8 + 5). 13. yzylda Leonardo "Fibonacci" da Pisa adndaki bir talyan tccar tarafndan bulunan bu say dizisi balangta sadece saylarla ilgili bir ilginlik olarak kabul edilmiti. Einstein daha sonralar, botanikilerin Fibonacci dizisinin saysal modeli ile iekli bitkilerin ounun gelime modeli arasnda artc bir benzerlik olduunu kefettiklerini renmiti. rnein, ksrkotunun byrken dallanp budaklanmas Fibonacci dizisine tam olarak uyuyordu: nce fidenin ana sap dallanyor (1), sonra ikincil saplardan biri dallanyor (1), daha sonra ikincil ve ncl saplar ayn anda dallanyordu (2), ardndan daha alttaki sap ayn anda dallanyordu (3) ve dallanma bu ekilde devam ediyordu.

Einstein ayrca, eitli ieklerin tayapraklarmn saylarnn da Fibonacci dizisinin saylarn tekrarladn renmiti: Bir ssen ieinin her zaman tayapra, uhaieinin be, ka-naryaotunun on , papatyann otuz drt ve yldzieinin ise daima elli be ya da seksen dokuz tayapra vard. Btn bunlarn gen Einstein zerinde tek bir etkisi olmutu: Doa ile saylar arasnda bylesine harika bir paralellik bulunduuna gre, doa yasalarn ifade ederken matematiin yasalarndan neden yararlanlmasmd ki? Einstein bu konudaki dncelerini u szlerle aklyordu: "Salt tmdengelim yoluyla, canllar da dahil olmak zere her doal sreci anlamak -yani srecin teorisini bulmak- mmkn olmaldr." Einstein, doann gzelliinin yzeysel bir gzellik olmadn, eer doay iirsel bir dille ve ustalkla aklamak istiyorsa, 234 matematikte uzmanlamak iin uzun yllar boyunca ve ok sk bir ekilde almas gerektiini kefetmiti. Einstein bunu u szlerle dile getirecekti: "On iki ile on alt yalarm arasnda, diferansiyel ve integral hesap da dahil, matematiin temel unsurlarn renmitim." Yatlarna gre ok bilgili olan gen Einstein o yllarda, eksiltme arpan olarak adlandrlabilecek bir eyin srlarn kefetmiti. Bu, yllar sonra o nl denklemini formle etmek iin urarken bavuraca matematiksel bir numarayd. 1-s eklinde yazlan eksiltme arpan, herhangi bir eyin -bir banka hesabnn, bir gaz tanknn ya da bir hretin- tamamnn s gibi kk bir miktarda azald herhangi bir sreci ifade ediyordu. Szgelimi, 1-0,01 matematiksel olarak, bir parfm iesinin iindeki parfmn, yalnzca bir kez kullanldnda, balangtaki miktarnn yzde biri kadar azaldn gsteriyordu. Einstein, bu eksiltme arpanna tekrar tekrar bavurulabileceini renmiti. Parfm rneimizde, (l-0,01)5 matematiksel olarak, iedeki parfm seviyesinin be gn sreyle gnde bir kez kullanldnda ne kadar azaldn gsteriyordu. Gen adam bu tr hesaplar yapmak iin basit bir kural olduunu renmiti ve buna gre N, parfmn ka kez kullanldna karlk gelmek zere: (l-s)N yaklak olarak 1-(N x s) ye eitti. Az nceki parfm iesi rneimizde, N be kullanma karlk geliyordu ve s de yzde bire eitti. O halde: (1-0,Ol)6yaklak olarak l-(5 x 0,01)'e eitti. Bu, be kullanmdan sonra geriye ne kadar parfm kaldn balangtaki parfmn yaklak olarak 0,95'i, bir baka ifadeyle yzde 95'i- gsteriyordu. 235 Yetimekte olan bir matematiki iin bu, matematiin pf noktalarndan biriydi. Einstein iin ise doayla ilgi devrim niteliindeki fikirlerine ulamak iin kaca uzun ve tehlikeli trmanta kendisine yardmc olacak bir dac bastonu ilevi grecekti. Einstein matematikte ustalamak iin verdii uralarda baarl olurken, bir iten dierine atlayp duran babas ise bir trl baarl olamyordu. Albert bir yandayken, babasnn Ulm'deki imalathanesi iflas etmi ve aile de bu yzden Mnih'e tanmak zorunda kalmt. O gnden buyana babas ile amcas Jakob kk bir elektrokimya atlyesi iletiyorlard, ancak imdi bu ite de iflas bayran ekmek zereydiler. Einstein bundan birka yl sonra bu konuyla ilgili anlarn u szlerle dile getirecekti: "Yllardr bir dakika bile mutluluk nedir bilmemi olan fakir ailemin talihsizlii beni btn her eyden ok daha fazla etkilemitir." Bu son fiyaskonun ardndan, Einstein'in annesi babas ve kk kz kardei hep birlikte Almanya'dan ayrlmaya ve annesinin varlkl akrabalarnn yeni bir i kurmalarnda yardmc olma sz verdii italya'ya gitmek zere Alpleri amaya karar vermilerdi. On be yandaki Einstein ise okulu bitirinceye kadar bir pansiyonda tek

bana braklmt; en azndan plan byleydi. Ancak, Einstein ile Luitpold Gymnasium'un ayn sonuca ulamalar iin aradan sadece alt ay gemesi yeterli olacakt: Einstein okulu brakmak zorundayd. Luitpold'un otoriter ynetiminden bkp usanan Einstein, aile doktorlarn, "bunalm" geirdii iin okuldan muaf tutulmasn isteyen bir rapor gndermeye ikna etti. Bu yazy beklememe karar alan Luitpold ise, snftaki varl dier renciler zerinde olumsuz etki yaratt gerekesiyle Einstein' okuldan att. Birka hafta sonra ailesinin Milano'da yaad eve ulaan gen mlteciyi karlarnda gren anne ve babas yldrm arpma dnecekti. Diplomas olmadan oullar ordu, postane, veya demiryolu irketi gibi iyi bir cret veren herhangi bir ie girme ansndan yoksun kalacakt. Daha da kts, saygn niversitelerin liseden atlm birini asla kabul etmeyecekleri gz nne alndnda, lisede fizik retmeni olma arzusu da asla gereklemeyebilirdi. isvire'nin Zrih kenti yaknlarndaki nl Teknik niversite bu duruma nemli bir istisna oluturuyordu. Okulun kurallarna gre, zorlu giri snavn geen herkes derslere devam edebilirdi. Einstein bunu denemeye karar verdiyse de, kendine an gveninin kurban oldu. Gen Einstein, testin matematikle ilgili sorularnda stn baar gstermesine karn modern diller, zooloji ve botanikte ok kt puanlar ald iin snav geememiti. Daha sonra kendisi bu olaydan yle sz edecekti: "Bu tamamen benim hatamd, nk snava hazrlanmak iin hibir ey yapmamtm." Bu noktada Einstein, her bakmdan babasnn olu olduunu ispat etmiti. alanndaki baarszlklar Hermann Einstein'a asla pes ettirememiti; bunun yerine her defasnda toparlanm baka bir yere tanarak yeni bir balang yapmt. Ayn biimde Hermann Einstein'n olu da, bu baarszlnn ardndan ok gzel bir svire kasabas olan Aarau ya gitmeye karar verdi; orada liseye yeniden balayacak ve Teknik niversite'nin giri snavlarna ikinci kez katlmak iin hazrlk yapacakt. Luitpold Gymnasium'da yaad berbat deneyimler yznden okuldan soumusa da svire'deki okul sistemi karsnda Einstein mutluluk verici bir aknlk yaamt. Aarau'da retmenler, disipline bavurmadan da eitim yapabiliyor ye zeky adeta martyorlard. Einstein'n pes etmez ve ele avuca smaz meraklarna hogryle bakabiliyorlard; Einstein da bunun karlnda onlar "sk disiplinle salanamayacak trden iten ve sorumlu almalaryla" memnun ediyordu. Aarau'daki okula sadece bir yl devam etmi olmasna ramen, bu kadar ksa bir sre iinde, yllardr Alman hogrszlnn glgesinde kalm olan zel dnyas, svirelilerin hogrs sayesinde birdenbire parlamaya balamt. Kendisini 236 2.57 zgr, enerji dolu ve gizlemedii merak duygusu yznden patlamaya hazr hissediyordu. Daha sonralar bir snf arkada bu durumu yle aklayacakt: "Kendinden emin bir ekilde, sanki btn bir dnyay iinde tayormuasna, neredeyse lgnca diyebileceim hzl bir tempoyla bir oraya bir buraya koturup duruyordu." Bir da gezisi srasnda hayatn kaybetme tehlikesini Einstein ite byle bir dnemde yaamt. Birka yl nce rendii Fibonacci dizisine uyup uymadn grmek amacyla biraz ilerdeki kardelen ieinin dtaki tayapraklarn saymak iin ileri doru uzandnda, on alt yandaki Einstein dengesini yitirmi ve sendeleyerek neredeyse onlarca metre aaya yuvarlanmt. Einstein'in k hzyla ilgili sorular sormaya balamas yine bu dneme rastlar. Gen Einstein bu sorulara cevap ararken, svire Alplerinden daha az yksek ve daha az rktc olmayan bilimsel bir yapyla mcadele etmek zorunda kalacann henz pek farknda deildi.

Albert Einstein, 5 Eyll 1896'da liseden mezun oldu. Gcn toplam bir halde ve iyimser bir ruh haliyle Aarau'dan Z-rih'e gitti ve yeniden girdii Teknik niversite snavn bu kez geti. Kendini merak ettii konularn peinden gitmek konusunda her zamankinden daha ok zgr hisseden Einstein, niversitenin nispeten daha rahat olan ortamnn sunduu olanaklardan yararlanmaj'a balad. ou kez ev devlerini yapmak yerine, Faraday'm elektrik ve manyetizmayla ilgili yapt almalar ve o dnemdeki en heyecan verici konu olarak nitelendirdii Maxwell'in elektromanyetik dalgalar teorisini anlatan kitaplar da dahil olmak zere, kendi seimi olan teknik kitaplar okumay yeliyordu. Bu sre iinde, bir yandan normal insanlar ve onlarn "cahil" yaantlarn kmserken bir yandan da kibirli biri haline gelmiti. zellikle de, kendisini verdikleri emirleri yerine getirmeye zorlayan retmenleri yermeye balamt. Einstein daha 238 sonralar yle diyecekti: "Grme ve aratrmann verdii zevkin, zorlama yoluyla artrlabileceini dnmek byk bir hatadr. Tam tersine, bir krba araclyla srekli olarak (karn tok olduunda bile) yemeye zorlayarak salkl bir yrtc hayvann itahn karmanz mmkndr." Her dnem sonundaki snavlara girmek bile Einstein' fkeden kudurtmaya yetiyordu. "steseniz de istemeseniz de, snavlar iin her eyi kafanzn iine tka basa doldurmanz gerekiyordu." diyerek duyduu honutsuzluu dile getiriyordu. Onu tanyan birisi daha sonra hakknda unlar syleyecekti: "Birilerini incitsin incitmesin dncelerini dile getirmekten asla ekinmezdi." Ancak ne yazk ki, samimi eletirileri bata retmenleri olmak zere herkesi gcendiriyordu. rnein, bir arazi gezisi srasnda jeoloji retmenleri grdkleri bir kaya oluumunu anlatmas iin Einstein' ard. "Bize bu kaya katmanlarnn aadan yukar doru mu, yukardan aaya doru mu olutuunu syleyebilir misin?" diye sorduunda Einstein omuz silkerek u yant vermiti: "Ne tarafa doru oluurlarsa olusunlar benim iin fark etmez." leri daha da ktletiren bir dier konu ise, Mileva Maric adndaki gen bir Srp kadna k olarak Milano'da brakt ailesini gcendirmesiydi. Ailesi buna iddetle kar kyordu. Annesi: "Geleceini ve eline geen frsatlar yok ediyorsun. Namuslu hibir aile o kadn kabul etmez." diyordu. Maric ile birinci snftayken tanan Einstein, "Tam benim dengim bir yaratk. Hem benim kadar gl hem de benim kadar bamsz biri." diyerek sevinten adeta uuyordu. Fizikten sonra, dnyada en ok onu sevdiini aka sylyor ve ona sk sk aadaki gibi sevgi dolu drtlkler yazyordu: Oh Tanrm! Bakn u n haline! Arzudan ldrm halde, Dnrken sevdiini, Ba koyduu yast bile tutuur. 239 T 17 Temmuz 1900 tarihine kadar, birbirine k bu ift nlerinde mutluluk ve baar dolu bir yaam varm izlenimi uyandrmt. Ancak o gn, derslerin ardndan girdikleri ve niversitelerin zorunlu kld dnem sonu snavlarnn sonular belli olmutu. Einstein'n snav sonucuyla ilgili ald mektupta harika haberler vard: Final snavndan gemi, diplomay hak etmiti. Maric'in mektubu ise kt haberlerle doluydu. Snavda baarl olamam, fizikle ilgili blmden iyi not almasna karn, matematikte ayn baary gsterememiti. iftin zntsn artran bir konu da, Einstein'n saygsz ve bamsz davranlarla geirdii onca yln bedelini ar bir biimde demek zorunda kalmas olmutu: 3,3 gibi yksek bir not ortalamas tutturan Einstein, Teknik niversite'nin kendisine retim yelii teklif etmesini fazlasyla hak ediyordu; ancak Einstein byle bir teklif almamt. Gerekten de olas herhangi bir i imknn

baltalamak iin kimi retim yeleri gizlice giriimde bulunmulard. Einstein bu durumu daha sonra u szlerle dile getirmiti: "Birdenbire herkes beni terk etmiti. Dlanm, nemsenmeyen ve pek sevilmeyen biri olmutum." Mstakbel bilim adam iin bu, yeni yzyla zgn ve umutsuz bir balang yapmak anlamna geliyordu. Tam tersine bilim ise yeni yzyla gven iinde ve byk umutlarla giriyordu ve bunun ok yerinde sebepleri vard. Geen iki bin yl iinde bilim, Eski Yunanllarn fiziksel dnya ile ilgili aklamalarnn zndeki temel gizemleri zmekte bir hayli mesafe kat etmiti. Sonu olarak Toprak, Hava, Ate ve Su elementlerinin her biri bilimin gelimekte olan bir dalnn konusu haline gelmiti. Son yllarda bilim, Dnya'nn ya ve elektromanyetik kuvvetle ilgili iki nemli konuya bir aklk getirmeyi de baarmt. Daha drt yl nce, 1896'da, Fransz bilim adam Antoine Henri Becquerel uranyum cevherinden gzle grlmeyen, yksek enerjili bir yaynm olduunu kefetmiti. Bundan ksa bir sre sonra ise kar koca birlikte bir ekip oluturan Pierre ve Marie (evlenmeden nce Sklodowska) Curie, daha nce kefedilmemi olan ve radyum ve polonyum adn verdikleri iki elementten benzeri bir yaynm olduunu kefedeceklerdi. Btn belirtiler bu yaynmlarn kendiliinden gerekleen olaylar olduunu gsterdiinden -yani bunlar meydana karmak iin kimse bir ey yapmamt- bilim sanki bedava bir enerji kaynayla karlamt. Bu keif ayrca, kartlarnca kuatlm Darwincilere yeni bir g vermi gibi de grnyordu. Topraktaki bu yeni bulunan elementlerden yaylan sy da dikkate alarak bilim adamlar, Dnya'nn hangi hzda souduuna ilikin hesaplarn yeniden gzden geirdiler. Byk lde tahmine dayal olmakla birlikte, bilim adamlarnn vardklar sonularn bazlar gezegenimizin, doal seilimin yaam biimlendirmesine yetecek kadar uzunca bir sre, yaama elverili bir dnem geirmi olabileceini gsteriyordu. Bir dier nemli konu ise, yl nce, 1897 ylnda, ngiliz bilim adam Joseph John Thomson'n atomdan da kk bir parac kefetmesiyle zme kavumutu: Elektron ad verilen bu paracn Faraday'in elektromanyetik kuvvetinin uzun zamandan beri aranan kayna olduu ortaya kt; bilim adamlar, bu atomalt paracn, uranyum, radyum ve polonyumdan serbeste yaylan akl sr ermez yaynm aklamaya da yardmc olacan umut ediyorlard. Yzyln balangcnda yapt bir konumada rlandal bilim adam William Thomson, doay bu kadar mkemmel bir ekilde aklayabilecek seviyeye geldii iin bilimi kutluyordu. Artk geriye yalnzca, elde edilmi sonulara birka hane daha ekleyip, bu sonular daha da kesinletirmekten baka bir ura gerektirmeyen bir tr son rtu ilemi kaldn gururla ifade ediyordu. Ancak Thomson, Eski Yunanllarn beinci elementi olan ve gkleri oluturan temel madde olduu dnlen "esir"in henz zlmemi gizeminden sz etmemiti. Dahas, bilimin ufkunda Albert Einstein adnda kk bir kara bulutun kendini belli belirsiz gsterdiinden de habersizdi; bu bulut tam be yl sonra, 240 241 Thomson'm gzel havalar mjdeleyen konumasnn zerine saanak gibi boalacak ve bilimin olduka yetersiz Evren tanmn silip sprecekti. Vidi Ik, insan yaamnn vazgeilmez bir unsurudur; beynin en byk ksm sadece grsel bilgilerin yorumlanmasna ayrlmtr. Psikologlarn tahminlerine gre, bildiimiz eylerin yzde 60'mdan fazlas grdklerimizin dorudan bir sonucudur; bir baka deyile, k olmasayd, imdikinden yzde 60 daha az bilgili olurduk ki, bu durumda Karanlk alar olarak adlandrlan dnemdeki halimize geri

dnm olurduk. Gzlerimizle rendiimiz eylerin byk bir blm, gerein en somut iki biimi olan uzay ve madde ile ilgilidir. Sadece teleskop ve mikroskoplarla bakarak bile Evren'in bykln ve ne tr maddeler ierdiini bilebiliriz. Dier duyularmzla da ayrntlar tamamlayabiliriz. Bu nedenle sonuta, grntlerim, seslerini, dokularn, tatlarn ve kokularn titizlikle ve sistemli bir ekilde kaydederek doayla ilgili pek ok eyi renebiliriz. Ancak biz Homo sapiens'ler, Evren'in en soyut iki olgusu olan zaman ve enerjiyi be duyumuzu kullansak bile kavrayamayz. Uzay ve maddenin tersine zaman ve enerji ne grlebilir ne de alglanabilir; gerekten de bunlarn fark edilmesi sadece uzay ve madde zerindeki etkileri araclyla mmkn olabilir. Szgelimi, zaman getike uzayda yer kaplayan eyler ekil deitirme eilimindedir -yavaa hava karan bir balonun snmesi gibi- ve canl eyler ise yalanr. Zamana bal bu olaylar gzlemleyerek zamann kendisinin neye benzemesi gerektiini karabiliriz. Ayn ey enerji iin de geerlidir. Enerji, ok eitli yollarla, rnein bir patlamayla uzay ve maddeyi deitirme gcne sahiptir; bu deiiklikleri gzlemleyerek, enerjinin neye benzemesi gerektiini sezgisel bir ekilde anlayabiliriz. 242 19. yzyln sonlarna kadar bilim adamlar, zaman ve enerjiyi, uzaydan ve maddeden bamsz olarak asla alglayamayacamza inanyorlard. Deyim yerindeyse, salt enerji ve salt zaman 'in tpk, salt kiilik -yani, bir kiiden bamsz bir kiilik!-gibi alglanmas olanaksz bir ey olduu dnlyordu. Ancak ne artcdr ki, duyularmzdaki ciddi snrlamalara karn filozoflar, bu drt olgunun davranlaryla ilgili ok iyi tahminlerde bulunmulard. Gerekten de, Einstein in doduu gne kadar bilim adamlar uzay, zaman, madde ve enerjiyle ifade edilen tutarl bir Evren teorisi oluturmulard. Birbirlerinin kart olsalar da, uzay ve zaman en azndan ok nemli bir zellii paylar gibiydiler; yani herkes tarafndan her yerde tamamen ayn biimde hesaplandklar iin her ikisi de mutlakt. Bir insann bir santimetresi, bir bakasnn bir santimetresine eitti; bir kimsenin bir saniyesi, bir bakasnn bir saniyesine eitti. Bu Evren teorisine gre, insanlar uzayda yer kaplayan herhangi bir eyin uzunluu, genilii veya derinlii ya da zamanla snrl bir eyin sresi konusunda asla anlamazla dmeyeceklerdi. Bu adan, 19. yzyl biliminin mutlak uzay ve mutlak zaman kavramlar, doruluu ya da yanll konusunda herkesin fikir birlii iinde olduu evrensel ahlak kurallarn andryordu. Bu kat ahlak kural ayn zamanda, herkese bilinen aadaki denklemle tanmlanan hz da ieriyordu: HIZ = ALINAN YOL * GEEN ZAMAN Bir istasyonda yan yana durmakta olan iki trendeki yolcularn akl, trenlerden bir tanesinin yavaa ve dzgn bir ekilde hareket etmeye balamasyla birdenbire karabilir. Pencerelerden birbirlerine bakan yolcular, oturduklar koltuk sallanmad srece, gerekte hangi trenin harekete gemi olduunu anlamayabilirler. " 243 Bu bir anlk aknla ramen bilim, yolcularn ksa bir sre sonra hangi trenin gerekten hareket ettiini ve hangisinin durmaya devam ettiini anlayacana inanyordu -ufack bir duyumsal ipucu (rnein koltua doru itilme hissi) ya da birtakm deneyler (rnein trenin tabanndaki bilyelerin hareketini izlemek) yoluyla hangisinin hareket ettiinin anlalabilecei dnlyordu. lke olarak, bir trenin hareketi, dierinin hareketinden mutlak olarak ayrt edilebilirdi. Bir baka deyile, hzlarn tespit edilmesi sz konusu olduunda, herhangi bir anlamazlk kmas imknszd. Uzay ve zaman gibi, hzn da greli deil, mutlak

olduuna inanlyordu. Hzn mutlak oluu, uzaya doru hzla yol alan Starlight Express adl bir uzay gemisi hayal edilerek anlalabilir. Starlight Express i izleyen turist olduunu dnelim; bunlardan birincisi kendi uzay gemisiyle saniyede bir metrelik bir hzla Starlight Express'e doru; dieri ise kendi gemisiyle yine ayn hzla Starlight Express'ten teye hareket etsin. Bu arada ncs ise, yaknlardaki hareketsiz bir uzay istasyonunun penceresinden rahat rahat evreyi izlesin. Uzay istasyonundaki turiste gre Starlight Express'in hz, varsayalm ki, saniyede 100 metre olsun. Bu nedenle, saniyede bir metrelik hzla Express'e doru hareket eden turiste gre Express'in hz saniyede 101 metre olacaktr (uzay gemisinin hz art turistin kendi hz). Express'ten teye hareket eden turiste greyse, Express'in hz saniyede 99 metre olacaktr (uzay gemisinin hz eksi turistin kendi hz). Uzayn ve zamann mutlak olduuna ilikin bilimsel inana gre, anlamazlklar duyu yanlglarndan kaynaklanyordu. Express'e gre kendi farkl hareketlerini hesaba kattklarnda uzay gemisinin hz konusunda de ayn sonuca varyordu; yani, sonuta de Express'in hznn mutlak olarak saniyede 100 metre olduu konusunda birleiyorlard. Herhangi bir cismin ya da olgunun hz hesaplanrken de ayn dnce tarznn geerli olduu dnlyordu. Eer tu244 ristimiz uzay gemisi yerine bir yldzn n izliyor olsayd, yine ayn sonuca varacaklard: Birbirinden birazck farkl hzlar lecekler, ancak kendi hzlarn da hesaba katnca, n saniyede 300 milyon metre hzla ilerledii konusunda hemfikir olacaklard. Dier kart iftimiz madde ve enerjinin de en azndan bir ortak zellii olduu grlyordu; her ikisi de yok edilemezdi; her ikisinin de, "Madde yaratlamaz veya yok edilemez, dolaysyla Evren'in toplam arl daima ayndr; benzer ekilde enerji de yaratlamaz veya yok edilemez, dolaysyla Evren'in toplam enerjisi de daima ayndr." biiminde ifade edilen korunum yasalarna uyduu grlyordu. Bir ktn yandktan sonra geride sadece kller brakt dnldnde madde yok edilmi gibi grnebiliyordu. Oysa bilim adamlar, byle durumlarda maddenin yok olmayp, sadece dntne inanyorlard; yani, ate bir kt sellozdan karbona ve bol miktarda dumanl gaza dntryordu; ancak sonuta yanm maddelerin toplam arl, ktn balangtaki arlna eitti. Ayn ey enerji iin de geerliydi. Tpk eitli para trlerinin olmas gibi, enerjinin de eitli trleri -sl, akustik, kinetik gibi-vard. Tpk bir be senti, be adet bir sentle deitirmek gibi, doada da bir enerji tr eit miktardaki baka bir enerji tryle deitirilebiliyordu. rnein, kinetik enerji hareketin enerjisiydi. Matematiin ksa diliyle bu, u ekilde yazlabiliyordu: KNETK ENERJ = mx|v! Burada m hareket eden cismin ktlesini ve v de cismin hzn simgeliyordu. Yava hareket eden hafif cisimlerin, rnein bir nehir boyunca ilerleyen bir ie mantarnn, kinetik enerjisi azd; bunun tersine, ktlesi byk ve hzl hareket eden cisimlerin, rnein bir 245 i dan yamacndan hzla yuvarlanan bir kayann ise kinetik enerjisi fazlayd. Bu byk kaya yolu zerindeki bir aaca arptnda, kinetik enerjisinin bir blm (aacn devrilmesine yol aan) mekanik enerjiye, dier bir blm de (byk bir arpma sesi karan) akustik enerjiye dnecekti. Kaya geriye kalan kk kinetik enerjisiyle da yamacndan aaya doru daha yava bir ekilde yuvarlanmaya devam edecekti. Peki sonunda ne olacakt? Sonunda, mekanik, akustik ve

geriye kalan kk miktardaki kinetik enerjinin toplam kayann balangtaki kinetik enerjisine eit olacakt. yi dzenlenmi bu Evren teorisine ulatktan sonra bilim adamlarn, n bu teoride nereye oturtulmas gerektiine karar vermek gibi zor bir i bekliyordu. n temelde baka her eyden ok farkl davranmas nedeniyle bu, bilim adamlarnn akln oktan beri kartran bir sorundu. Ik, normal doa yasalar onun iin geerli deilmiesine, bir yerden baka bir yere annda gidebilme yeteneine sahip grnyordu. Daha da ilginci, n davran kesinlikle hayaletlerin davranlarn andryordu; cam benzeri kat maddelerin iinden zarar grmeden geebiliyordu. Aristoteles'ten Newton'a kadar, doa felsefecileri binlerce yl n ok kk paracklardan olutuu dncesini savunmulard. ok sayda mikroskobik ate bceine benzeyen bu k paracklarnn, gzle grlr cisimler tarafndan yayldn ya da yanstldn ve gzlerimize girdiini dnyorlard; cisimleri bu ekilde grdmz varsaylyordu. Bu ok kk k beneklerinin cin gibi hareket ederek bir anda baka bir yerde grnebildikleri ve saydam katlardan geerken zorlanmadklar dnlyordu. Dahas Newton, eitli byklkteki bu k zerrelerinin gzlerimizi byklklerine ve karmlarna gre deiik ekilde etkilediini sylemiti -yani, bu zerrelerin en bykleri, en gl renkler olan krmz ve saryla, en kkleri ise zayf renkler olan mavi ve morla ilikiliydi. I 246 Bu dnce, arkasnda Newton gibi ok nl bir bilim adamnn bulunmas nedeniyle ok ciddiye alnmt. Ancak 13 Haziran 1773 tarihinde Londra'da, bu saygn teoriye phe glgesi drecek biri dnyaya geldi. Albert Einstein'dan yzyl akn bir sre nce yaam olan Thomas Young adl bu kii, tpk Einstein gibi doa ile ilgili doast bir merakn esiri olmutu. Dahas, her ikisi de szn esirgememesi yznden toplum dna itilmiti ve kaderlerinde yaadklar dnemdeki bilimsel kurumlarla savamak vard. Ne tuhaftr ki, kk bir ocuk olarak Young, Einstein'dan ok farklyd. Hzl konuuyor, hzl okuyor ve hzl reniyordu. rnein, on alt yama geldiinde dokuz dil renmiti. Bunlardan bir tanesi de matematikti. Amatr bir bilim adam olan Young ayn zamanda tp doktoru olmak iin de almalarn srdryordu. Yirmi alt yandayken n paracklardan deil, dalgalardan olutuunu ve renklerinin de farkl titreim frekanslarndan kaynaklandn ileri srme cesaretini gstermiti. En gevek ekilde bklm dalgalar -ekilleri hafife yuvarlak bir krkl andran dalgalar- gzn krmz grmesine neden oluyordu. Dier yandan, bir oluklu mukavvadaki gibi ok sk bir ekilde bklm kvrmlar andran dalgalar ise, gzlerimizde mor renk izlenimi yaratyordu. Young, k dalgalarn bir havuzdaki su dalgalarna benzetiyordu. ki su dalgas karlatnda, arpmak yerine, tpk k dalgalarnda olduu gibi, hayaletlerin davranna benzer bir biimde birbirlerinin iinde geebiliyordu. Young, bu gerein tek bana Newton'un parack teorisine inanmamak iin yeterli bir sebep olduunu anlamt. Dncelerini dorular grnen baz deneylerinin ardndan Young, 1799'da fikirlerini yaymlamaya karar verdi. Konuyu bilim dnyasnn merkezine, Londra Kraliyet Dernei'ne tayacakt; Isaac Newton'u en nl yelerinden biri olarak gren bu kurum ngiliz biliminin kutsal mabediydi. 247 "W. t*

Ancak ne Newton ne de ruhu, bakaldr niteliinde bir giriimde bulunan Young' dernein o gn orada bulunan yeleri kadar rktememiti. Bunlardan biri olan Henry Brougham zellikle otoriter biriydi. Young'n nerdii dalga teorisinin en ufak bir deerinin olmadn belirterek yle diyordu: "Bu nedenle, iinde en ufak bir bilgi, zek ve yaratclk krntsna rastlayamadmz bu teoriyi dikkate almyoruz." Bu, Dr. Young'un sekin kariyerinde yedii ilk tokat olmutu. Gururu krlmasna karn Young yine de ylmayacakt. zleyen yllarda diller ile ilgili almalarna geri dnd ve pek ok ey baard. Hatta bir ara, Msr'n kuzeyinde 1799 ylnda yaplan kazlarda gn na karlan Rosetta Ta adndaki bazalt tabletin zerindeki hiyeroglif yazlarn zlmesine yardmc olarak bir tr Indiana Jones bile olacakt. Bir sonraki yzyln balarnda parack teorisinin aleyhindeki kantlarn artmasyla birlikte, gittike daha fazla sayda bilim adam n dalga teorisini benimsemeye balamt. Bazlar Young'n bundaki payndan sz etmeyi unutmasa da unutanlar ounluktayd: Yine de, 10 Mays 1829'da hayata gzlerini yumduunda Young, daha nceki kk drlnn cnn en sonunda alnm olduunu grmenin huzuru iindeydi. Ayrca, 1864 ylnda, dalga teorisine inandrc yeni bir halka daha eklendi: Elektrik ve manyetizma denklemleriyle oynayp dururken skoyal fiziki James Clerk Maxwell, bunlarn, ba dndrc bir hzla -kabaca saniyede 300 milyon metrelik bir hzla- ilerleyen elektromanyetik dalgalarn varln ngrdn kefetmiti. Ne byk bir rastlantyd ki, bu hz n hzna eitti. Maxwell, hemen orackta kendi soyut elektromanyetik dalgalarnn, Young'n k dalgalaryla ayn ey olduu sonucuna vard. Maxwell'in hesaplar, Alman fiziki Heinrich Hertz'in elektromanyetik dalgalan retmek amacyla dev bir kvlcm retecini kulland 1888 ylnda doruland. Kutsal Kitap'a gre, yoktan ilk var eden Tanr olmutur; imdi de Hertz bunu baarmt. 248 19. yzyln geri kalan blmnde Young ve Maxwell'in elektromanyetik k dalgas teorisi hkimiyetini hissettirmiti. Bu teori, n o gne kadar karlalan artc davranlaryla ilgili pek ok soruyu yantlamsa da, ayn zamanda yeni bir gizemi de beraberinde getirmiti: Bu gizemli dalgalar uzayn sonsuz boluunda nasl hareket edebiliyorlard? Bunu baardklar kesindi, aksi halde yldzlarn dnyaya kadar ulaamazd. Oysa ses dalgalar bunu yapamyordu. ok bilinen bir deneyde, ters evrilmi bir cam kavanozun iine konulan saatin sesi yine de duyulabiliyordu. Ancak kavanozun iindeki hava boaltldnda saatin sesi kesiliyordu. Saatten kan ses dalgalar, evresindeki boluu geemiyordu. Ksacas, dalgalar ierisinde hareket edebilmek iin bir tr maddi ortama gereksinim duyuyordu. Ses dalgalar havada, okyanus dalgalar suda, kilim dalgalar kilimde ilerliyordu. Peki yleyse, k dalgalarnn -elektromanyetik dalgalarn- uzay boluunda yol almalar nasl mmkn oluyordu? Bilim adamlar, k dalgalarnn esir adn verdikleri kolayca saptanamayan, grnmez, her tarafa yaylm bir tr madde iinde hareket ettiini dndler. Bu esir kokusuz, renksiz ve younluksuz olacakt ama dier yandan da k dalgalarnn bir yerden baka bir yere aktarlmasna olanak salayacakt. Oh ne y! 1881 ylnda Amerikal fiziki Albert Michelson ve ngiliz fiziki Edward Morley, saptanmas olanaksz grnen esiri sap-tayabilme umuduyla olaanst bir dizi deneye baladlar. Deneyler tek bir dnceye dayanyordu: Dnya, Gne'in etrafnda saniyede 30.000 metre gibi bir hzla dndnden, bu grnmez madde gerekten varsa bu dnn, tpk bir geminin yol alrken arkasnda iz brakmas gibi, esir zerinde llebilir bir iz yaratmas beklenirdi.

Michelson ve Morley n hzn iki farkl ynde -biri esirdeki iz boyunca, dieri de ona dik ynde olacak ekilde- kar249 (T latrmay dndler. Bir baka deyile, Dnya'nn yrngesinin yn boyunca hareket eden bir k nyla, buna dik ynde hareket eden ikinci bir k nn karlatracaklard. Bu, bir uan iki farkl yndeki hzn gzlemleyerek grnmez bir hava akmn -rnein ok ykseklerde douya doru ok hzl hareket eden bir hava akm olan jet akntsn- saptamaya kalkmak gibi bir eydi. Batdan douya doru uan bir uak iin jet aknts arkadan gelen bir rzgr etkisi yaratyor ve dolaysyla uan ileri doru hzn llebilir derecede artryordu. Kuzeyden gneye doru uan bir uak iin ise, jet aknts yan rzgr etkisi yaratyor ve uan rotasn douya doru saptryordu. Ancak uan ileri yndeki hz llebilir derecede deimiyordu. Michelson ve Morley ayn mant sz konusu iki k nna da uygulayarak, bir nn dierinden daha hzl gitmesi halinde bir esir izinin -esirsel bir jet akntsnn- bulunduunu anlayacaklard. Bu hz farkllnn baka ne gibi bir aklamas olabilirdi ki? Hava akmlarndan etkilenmemesi iin Michelson ve Morley, k kaynaklarn ve gsterili hzlerlerini skca kapatlm ve havas alnm bir blmenin iine yerletirmilerdi. Bilim adamlar, ne tuhaftr ki, bir kabn iindeki hava tamamen boaltlm olsa bile, iinde hl her eyi bilen grnmez esirin bulunacana inanyorlard; esir asla yok edilemezdi. Sonu olarak bu iki bilim adam, aletlerinin yalnzca, Dnya'nn Gne evresindeki dn yznden havas alnm blme iinde meydana gelen esirsel izden etkilenebileceini dnyorlard. Gerekli hazrlklarn tmn yaptktan sonra aletlerini altran Michelson ile Morley asndan sonu dnda her ey yolunda gitti. Hzlerin iki k nnn hzlar arasnda kesinlikle hibir farkllk saptamadn gren iki bilim adam, byk bir aknlk yaayacakt. Deney ok ince ayrntlarla doluydu, ne var ki aletleri de ayn biimide hassast. Bu nedenle iki bilim adam baz ayarlama250 lardan sonra bir deneme daha yapt. Ancak deien bir ey yoktu: Bolukta n hznn her iki ynde kesinlikle ayn olduu grlyordu! Michelson ve Morley sonraki yirmi yl boyunca, esiri saptamak iin tekrar tekrar giriimde bulundular. Gece gndz altlar ve yln her mevsiminde denemeler yaptlar; aletlerinin ayarlaryla oynadlar ve k nlarn hemen her ynde gnderdiler. Ancak, n boluktaki hz daima, ama daima ayn kyordu -saniyede 300 milyon metre. Esirin izini saptamaya ynelik tarihin bu en olaanst giriimi, esir kavramnn sonu olmu gibi grnyordu. Elde edilen bu olumsuz sonularn yol at gizem, bilim adamlarn ilk baladklar noktaya geri dndrd: Ik, dalgalardan oluuyorsa ve esir diye bir ey yoksa, o zaman k nasl oluyor da bolukta hareket edebiliyordu? Buna gre, ya doann bilinen yasalarnda bir atlak vard ya da n dalga teorisini bir kenara brakmak gerekiyordu. nsan rkten bu iki olasln herhangi birini dorulamak yerine 19. yzyl bilim dnyas igdsel olarak zerine titredii uzay, zaman, madde ve enerji kavramlarna geri dnd. Bilim adamlar ite bu noktada, sorunu zmenin bir yolunu bulacaklarn kendilerinden emin bir ekilde ilan edeceklerdi; ancak sorunu zmek yerine hzn mutlak olduuna ilikin inanlarn sorgulayan iki amaz daha gn na karacaklard. 19. yzylda Michael Faraday, bir telin yaknndaki hareketli bir mknatsn tel zerinde elektriin akmasna yol aabildii-ni kantlamt; ne ilgintir ki, bu basit keif ve Edison'un btn dnyadaki ev ve ehirlerin aydnlanmasn salayan ampulleri

sayesinde herkesin gzdesi olan Elektrik a balamt. Bilim adamlar, Faraday'in senaryosunda mknats yerine telin hareket ettirilmesi durumunda ne olaca sorusunun cevabn merak ediyordu. Bu durumda da yine bir elektrik akm oluacak myd? Bu sorunun cevabnn evet olduunu kefedeceklerdi; yaplan saysz deney her iki yolla da elektriin retilebi251 fleceini gstermiti. Bir baka deyile, tel ve mknats birbirine gre hareket halinde olduu srece, bu sihirli etki kendini daima gsteriyordu. Hareket eden mknats ve tellerin adm adm belgelenen bu davranlar, hareketin greli deil mutlak olduuna ilikin kkl inanca dorudan doruya bir tezat oluturduu iin, bilim asndan bir sorun yaratyordu. Bu inanca gre, mknatsn hareket etmesiyle telin hareket etmesi arasnda dnya kadar fark vard: Elektrik yalnzca mknatsn tele gre hareket etmesi halinde retilmeliydi; telin mknatsa gre hareket etmesi halinde ise kesinlikle hibir ey olmamalyd. Fransz filozof Armand Fizeau'nun, kendileri de tmyle hareket halinde olan birka varsaymsal gzlemciye, n ayn hzla yol alyormu gibi grneceini kefettii 1851 ylndan beri bilinen ikinci bir amaz daha vard. Olmas beklenen ey bu deildi. rnein, genel kabul gren Starlight Express senaryosunda, yldzlardan gelen k farkl turistler iin farkl hzlarda hareket ediyormu gibi grnyordu. Bu turistler ancak kendi hareketlerini hesaba kattktan sonra n hz konusunda tam bir anlamaya varabiliyorlard. "Sonu iyi biten her ey iyidir." atasznde olduu gibi, her ey yolundayd. Fizeau'nun artc deneyinde ise bunun tam tersi bir durum sz konusuydu. In hz konusunda turistler daha balangta, hatta kendi dzeltmelerini yapmadan nce hemfikirdiler. Bu ise daha sonradan fikir ayrlna dtkleri anlamna geliyordu. Yani, gelinen bu noktada bilim zm bulamad fikir ay-rlklaryla kar karya kalmt. Michelson-Morley, Faraday ve Fizeau'nun akllar kartran bu deneyleri, bilimin hz kavramnda bir eylerin eksik olduunu ima ediyordu; hzn "uzaklk bol zaman" dan baka bir ey olmad dnldnde, bu deneyler bilimin uzaklk ve zaman kavramlarnda da bir terslik olmas ihtimalini akla getiriyordu. 252 Bir baka deyile, bu deneysel sonular geleneksel bilimi temelden sarsacak gce sahipti; yine de, 20. yzyla girildiinde bilim adamlar bunlar kolayca zlebilecek ufak aksaklklar olarak grmeyi yelediler. Ancak tmyle yanlyorlard ve Albert Einstein adndaki kendine gveni tam, isiz biri bunu kantlamak zereydi. Vici 1902 ylnn yaznda, Einstein iin iler dzelmeye balamt. Eski snf arkada Marcel Grossmann, Bern'deki svire Patent Brosu'nda 3. Snf Teknik Uzman olarak ie girmesi konusunda yardmc olmutu; Einstein bu yeni grevinde insanlarn icatlarnn nemini saptamaktan sorumlu olacakt. ok cazip bir i olmamakla birlikte Einstein'a, baz eylerin nasl altn anlamak ynnde iinde bir istek uyandrm olan mucit amcas Jakob'u hatrlatyordu. En iyi yan ise, iten ktktan sonra akamlar kendi ifadesiyle "fizikle ilgili dnme frsat" olmasyd. Basit bir pusulann davranndan ok etkilendii be yandan bu yana Einstein epeyce bir yol kat etmiti. Son gnlerde, manyetizma ve onun yakn arkada olan elektrik hakknda derin derin ve eletirel olarak dnmeye balamt. Dier bilim adamlar gibi, Faraday'in elektromanyetik dene-yindeki grelilik ile bilimin hareketle ilgili grlerindeki mut-laklk arasndaki o uursuz elikiden Einstein da rahatszlk duyuyordu.

"Burada gzlenen olay, sadece iletken ile mknatsn birbirine gre olan hareketine baldr, oysa geleneksel bak as bu iki hareketi birbirinden kesinlikle ayryor." diye yazyordu Einstein kl yutmaz bir edayla. Bilim dnyasmdakilerin tersine, toplumun dlad gen Einstein bu problemi gz ard etmeye niyetli grnmyordu. Dahas, bilimin mutlak harekete olan inancnn, uzay ve zamann mutlak olduu eklindeki kkl inantan kaynaklandn fark etmiti; sonu olarak, sorun sadece elektromanyetikle ilgili 253 yaplan baz deneyler deildi; bilimin Evren tanmlamasnn znde de sorunlar vard. Einstein bu konu zerinde ne kadar ok dnrse, bu belirgin elikinin bir ekilde baka bir gizemli elikiyle -yani, Mic-helson ve Morley'in gya var olan esiri saptayamam olmasyla- balantl olduu sonucuna da o kadar yaklayordu. Dahas, her iki elikinin de, bir elektromanyetik dalga olan k dalgasn yakalamaya ilikin ocukluk fantezisiyle balantl olduunu sezinliyordu. Bir baka deyile, bilimin, "Doa niin greli bir ekilde davranyor?" ve "Ik dalgalar bolukta hareket etmeyi nasl baarabiliyor?" biimindeki iki yantsz sorusunun "Neye benzediini grmek iin bir k dalgasn yakalamak mmkn m?" gibi ocuka ve acayip grnen bir soruyla balantl olduuna inanmaya balamt. in srr bunun ne tr bir balant olduunu bulmakta yatyordu. Vasat bir patent grevlisi olan Einstein, her gn iten sonra dikkatini sadece bu konuyu veriyordu. Ara vermek istediinde ise, bir dedektif gibi alan gen Einstein, kendilerine "Olym-pos Akademisi" adn veren arkada grubuyla buluup, gecenin ge saatlerine kadar n fizii hakknda tartarak fikir alveriinde bulunduu Cafe Bollwerk'e gidiyordu. Bu sre iinde Einstein'in bilim dndaki tek saplants Mile-va Maric'le arasndaki ak ilikisiydi. Mileva ve Einstein in Ocak 1902'de, gizlice evlatlk verdikleri, Lieserl adnda evlilik d bir kzlar olmutu. Dnya bu kaamaktan ancak 1986 ylnda haberdar olacakt -ve bunu da Lieserl'in kendi azndan hi duymayacakt. 6 Ocak 1903 tarihinde Einstein ile Maric nihayet evlenmilerdi. Austos aynda bir kez daha hamile kalan gen kadn, Einstein , yetersiz memur maayla bir ocua bakmak zorunda kalma dncesinden rahatsz olacandan endie ediyordu. Einstein ise eine cevaben yazd bir notta, sevgilisinin dnyaya yeni bir ocuk getirecek olmasndan en ufak bir 254 kzgnlk duymadn, tam tersine ok mutlu olduunu belirtecekti. Ne yazk ki, iki erkek ocuk sahibi olmalarna karn evlilikleri fazla uzun srmeyecekti, zira Einstein btn enerjisini ailesine deil, bir bilimsel devrim yaratmaya harcayacakt. Gerekten de, 1904 ylma gelindiinde, fiziksel evren anlaymz sil batan biimlendirmeye hazrd. Ve bunu yapmak iin her zamankinden fazla can atyordu. Balang olarak Einstein, Faraday'in elektromanyetik olgusunun greli davranna uygunluu salamak iin, mutlak uzay ve mutlak zaman kavramlarn kaldrp att. Kendi evreninde bu nicelikler greli olacakt; yani, insanlarn uzakl ve zaman tamamen ayn deerlerde hesaplamalar gerekmeyecekti. Bir baka deyile, bu yeni teoriye gre, uzayda yer kaplayan eylerin uzunluu, genilii veya derinlii konusunda ya da zamanla snrl eylerin sresi konusunda her zaman ayn fikirde olmak zorunda kalnmayacakt. Bu bakmdan, Einstein'n hayali evreninin greli uzay ve zaman kavramlar znel kurallara benziyordu: Herkesin, grd eyle ilgili olarak kendine zg farkl bir fikri vard ve bu gr ayrlklarn zmenin bilimsel bir yolu kesinlikle yoktu. Dehet iinde kalan Einstein, bu tr dncelerin kendisini nereye doru gtrdn anlayabilmek iin bu noktada bir an duraksad. Evren'in bu kadar kargaa dolu bir yapya sahip olduunu dnmek -ya

da bir salon dolusu sanat eletirmeni kadar nesnellikten uzak olduunu dnmek- onu rahatsz et-"niti; hayalinde canlandrd bu farkl fikirler kaosunu mantkl bir dzene oturtacak yasalarn mutlaka olmas gerektiini dnd. Bu tr yasalar aramak iin almaya balayan Einstein, sonunda bulacakt. O kadar yerin arasnda, arad yasalar Fi-zeau'nun deneyinde yakalamay baarmt. Fizeau'nun deneyinin artc sonularna gre, farkl hzlarda hareket eden insanlar iin n hz aynyd, insanlar, grdkleri eyden ken255 di hzlarn kardktan ya da ekledikten sonra n gerek hz konusunda anlamazla dyorlard. Bu durum, kolunu bkt zaman ardndan doktoruna yaknan hastayla ilgili eski bir fkray akla getiriyordu. Hazrcevap doktor da bunun zerine "O zaman siz de kolunuzu bkmeyin !" tavsiyesinde bulunmu. Benzer ekilde, Fizeau problemini halletmek iin Einstein, birbirleriyle tartan gzlemcilere eski mutlak uzay ve zaman kavramlarn kullanmamalar nerisinde bulunmaya karar vermiti. Yeni kurallar, Fizeau'nun deneyinin de gsterdii gibi, n hznn herkes iin her yerde ayn olaca dncesine dayanacakt. Bu nedenle, uzayn ve zamann greli olduu bir evren biimlendirmekle birlikte, gerekte Einstein'in yapt bir mutlak lk kavramnnn yerine baka bir mutlaklk kavramn koymakt. In hznn deimesi imknsz sabitliini mutlak bir gerek olarak ortaya koymak, gen Einstein'ayeni evrenine hkim olan yeni ve allmam kurallarn yaratma frsat vermiti. Saduyuya ters dtkleri iin kabul edilebilmesi bir hayli zor olan bu yeni kurallar anlamak ise nispeten kolayd. Einstein'n evreninde, Starlight Express'i veya herhangi bir somut olay izleyen turistlerle ilgili her tr durumda ilke olarak her ey deiiyordu: Turistler, gerekte kimin hareket ettii veya kimin durduuna karar vermek iin dahi mutlak bir ynteme sahip olmadklarndan, hzlar konusunda hibir zaman anlamaya varamayacaklard. Genel kabul grm bak asndan en byk sapma, turistlerin yldzlardan gelen ya da bir baka deyile her tr elektromanyetik dalgay gzlemlemesinde grlmekteydi. Bu durumda turistlerin kendi hareketlerinin sanki hibir anlam yoktu, tpk hayali bir ayak deirmeninin zerinde kotuu halde yerinde sayyormu gibi grnen bir adamnki gibi. Turistlerin kendi hareketleri ne olursa olsun -yani, ayak deirmenlerinin hz gstergeleri ne gsterirse gstersin- yanlarndan geip giden k nnn hz hep ayn, yani saniyede 300 milyon metreydi. 256 Einstein n hzyla ilgili bu gizemli sabitlii grmenin bir baka yolu daha olduunu fark etti. Sanki turistlerin uzay ve zamanla ilgili alglamalar kendi hareketlerine bal olarak, n hz ama sadece n hz- daima sabit kalacak biimde deiiklie uruyordu. Bu yoruma gre, Einstein'n evreni, artc etkileri evrensel olan kozmik apl bir optik yanlmaya dayanyordu. Bir kimse ne kadar hzl hareket ederse etsin, bir santimetreyi ve bir saniyeyi alglay n hzn daima ayn bulmasna yol aacak biimde deiiyordu! Bu etki, akla Jonathan Swift'in nl gezgini Gulliver'i getiriyordu. Eer Gulliver'in boyu yapt garip seyahatler srasnda deimi olsayd -yani Lilliput'tayken klse ve Brobding-nag'dayken de byseydi- o zaman etrafndaki hibir eyin ve hi kimsenin byklnde bir farkllk bulmayacakt. Einstein bu tr dzeltici ayarlamalarn matematiksel olarak tek bir eksiltme arpan cinsinden tanmlanabileceini byk bir sevin iinde grmt. Hzn arttran bir kimsenin bir santimetre ve bir saniye alglamasnn, sadece iki nicelie -hz v'ye ve sabit k hz c'ye- bal bir arpan kadar eksildiini kefetmiti.

Terimlerle ifade edildiinde, bu arpan aadaki gibi olduka rktc bir grnme brnyordu: ENSTEN'IN EKSLTME ARPANI = {1-vVc2}"2 N Bununla beraber bu matematiksel ifade, {1-s} eklindeki basit eksiltme arpannn ayrntl bir biimiydi (Bu, ayrntlar ne olursa olsun, bir ifadenin basit bir cmle yapsna -zne, nesne ve yklem- sahip olmasn grmek gibi bir eydi). Sonuta Einstein, iin yllar nce rendii yakn bir tahminde bulunma yntemini kullanarak bu ifadeyi basitletirmek mmknd; EKSLTME ARPANI yakla1k olarak 1-j vVc2 ye eitti. 257 Dier bir deyile, hareketsiz birisi iin (v = 0) hibir eksilme durumu sz konusu deildi; eksiltme arpan hi azalmadan kalyordu: 1-1 07c2 =1-0=1 Salyangoz hzyla ilerleyen -yani v hz ok kk olan- birisi iin ise, eksiltme arpan ok kk bir miktar, -tpk bir ie parfmn bir kez kullanldktan sonra azald kadar azalyordu: l-~ vVc2 = 1 - ok kk bir miktar te yandan, ok hzl hareket eden birisi iin ise, eksiltme arpan nemli lde azalyordu. Ksacas, insanlarn hareket ettikleri hz arttka algladklar bir santimetre ve bir saniye de gittike ksalyordu. Ancak, bu gizli dzeltmeler sayesinde farkl hzlarda hareket eden farkl gzlemciler n hz konusunda her zaman anlamaya varabiliyordu. Btn bunlar nemli bir soruyu da gndeme getiriyordu: "Einstein bylesine zel bir durum iin doann neden elektromanyetik dalgalar setiini nasl aklayacakt?" Koskoca Ev-ren'de niin sadece elektromanyetik dalgalarn hz mutlakt? Einstein bu sorunun cevabnn, hayali esiri saptamak zere alan Michelson ve Morley ile dierlerinin tekrar tekrar yaadklar baarszlklarda bulunmas gerektiine karar vermiti. Pratik dnen bir gen olan Einstein'a gre, esirin var olduuna dair herhangi bir kant yoksa, o zaman esir diye bir ey de yoktu. Esirin reddi, eer doruysa, elektromanyetik dalgalarn, herhangi bir fiziksel ortam olmakszn, tamamen bo olan uzayda kendi balarna gizemli bir tarzda uzun yollar kat edebildikleri anlamna geliyordu. Bu da onlar bilimin gznde, akla gelebilecek herhangi bir eye ayrlmaz ekilde bal olmayan tek dalga tr haline getiriyordu. Ksacas, Einstein, kendi balarna 258 saf, ktlesiz enerji dalgalarn temsil etmeleri nedeniyle bu elektromanyetik dalgalarn Evren'de bir einin daha bulunmad sonucuna varmt. Bu nedenle, bu olaanst zelliiyle n filozoflar her zaman ok etkilemi olmas hi de artc deildi. Bir yldzdan, alevden ya da Edison'un icad ampullerden gelen a bakan birisi her zaman saf, cisimsiz enerjiyi gryordu -bu, bedenden ayrlan bir ruhu grmek kadar inanlmaz bir eydi. 2000 yldr u veya bu biimlerde gerek Evren'i bilimsel aratrmalardan gizleyen esir artk bunu yapamayacakt. Grelilik teorisi ile Einstein, Evren'i esirin sis perdesinden arnm gzlerle grmt; sonu olarak, bu ok eski temel elementin de, tpk mutlak uzay ve zaman kavramlar gibi modas gemek zereydi. Einstein yeni teorisiyle ilgili olarak dndke, onun sadece uzay ve zaman etkilemediini fark etti. Eksiltme arpan, birbiriyle yakndan ilikili bir dier nicelik ifti olan enerji ve ktle iin de geerliydi -ancak, bu kez tersine bir durum sz konusuydu. Yani, bir kimsenin hz arttka ktlesi ve enerjisi azalmyor, aksine eksiltme arpannn tersi kadar artyordu. Baka bir deyile, hareketsiz haldeki maddelerin normal ktle ve enerjilerinde herhangi bir deiiklik olmuyordu. Ancak, maddeler yavaa hareket ettiinde arlk ve enerjileri de kendiliinden artyordu. Cisimler daha da hzl hareket ettiklerinde arlk ve

enerjileri de byk bir hzla artyordu. Einstein, cisimlerin k kadar hzl hareket etmesi -yani, v'nin c ye eit olmas halinde ne olacan merak ediyordu. Byle bir durumda kendi hassas eksiltme formlnn (yaklak deeri deil, tam deeri veren formln) sfra eit olduunu grd: {1-c7c2}1/2 = {1-1}1/2 = 0 Bu, k hznda giden birisi iin uzay ve zamann -aslnda grnr tm Evren'in- bir hi olana kadar bzld anlam259 na geliyordu. stelik, tam tersine, byle bir kimsenin ktlesi ve enerjisi de sonsuz olana kadar artyordu (sfrn tersi sonsuzdur) ! pheyi asla elden brakmayan Einstein, her iki olayn gereklemesinin de olanaksz olduu sonucuna vard. Bu nedenle fazla ciddiye almak yerine, bu haddini aan kestirimlerden yola karak yeni teorisinin kendisine bir ey sylemeye alt anlamn kard: Herhangi bir cismin bir elektromanyetik dalga kadar hzl hareket etmesi -yani bir k nn yakalamas- fiziksel adan olanakszd. Uzunca bir zaman sonunda yirmi be yandaki Einstein, on alt yandan beri yakasn brakmayan bir sorunun yantn bulmutu: "Karanlkta byk bir zlem ve merakla yllarca sren araylar: kimi zaman umutlu, kimi zaman tkenmi. Ve en sonunda a ulamak -bunu sadece yaayanlar anlar." Ancak, bu bekledii ya da onu ok mutlu eden bir yant deildi. Teorisinin doruluuna inanld takdirde, dur durak bilmez uuu srasnda bir elektromanyetik dalgay yakalamak ve ayrntl yapsn anlamak umuduyla onu tutup incelemek hibir faniye nasip olmayacakt. Bilimin, saf enerjinin kendini bu olaanst gsterme biimi ile ilgili olarak renebilecei eylerin ou, deyim yerindeyse, ancak kydan keden ksa bir an iin grebildiklerinden ibaret olacakt. Gn na kan bu gerekler yeteri kadar sarsc olmakla birlikte, asl ldrc darbe daha gelmemiti. Bu, 1904 ylnda Michele Besso adl bilime merakl bir arkadayla Olympos Akademisi'nde yapt tartmalardan birinde gerekleecekti. Einstein bunu daha sonra u szlerle anlatacakt: "Onunla yaptm hararetli tartmalar srasnda birden sorunu kavrayverdim. te bu kavrayn hemen ardndan, zel Grelilik Teorisi de nihayet tamamlanmt." Einstein'm kavrad ey uydu: Ktle ve enerjinin, birbirleriyle bantl olsalar da, tpk kadn ve erkek cinsi gibi, orga260 nik adan birbirinden farkl olduunu dnen bilim adamlar yanlg iindeydiler. Ktle ve enerjinin, benzer korunum yasalarn salayan, yok edilemez olgular olduklar zaten biliniyordu; simde ise Einstein, bu iki olgunun tam olarak ayn ekilde davrandn kefetmiti yani, her ikisi de ayn arpanla artyor ve azalyordu. Einstein, ktle ve enerjinin ayrt edilemez ve birbirinin yerini alabilir olduu sonucuna varmt. Bunlar, farkl kyafetler giyen ya da san farkl ekillerde tarayan tek bir kiiye benziyordu; ksacas, bunlar organik adan ayn grnyordu. Ktle ve enerjiyle ilgili bu bak as baz bakmlardan, bilimin elektrikle manyetizma arasndaki yakn balantya ilikin son kefini anmsatmaktayd. Her iki durumda da, bilimin izdii dnya tablosu daha fazla btnlk arz etmekle birlikte, ayn zamanda daha fazla belirsizlik ieriyordu ve bu nedenle de sezgilerle anlalmas daha zordu. Ancak bu tablo, enerjiyle ktleyi, farkl lkelerin para birimleri gibi ele alarak konuya bir lde aklk getirilmesine yardmc oluyordu. Farkl grnmekle birlikte, alverite kullanlan bir para olarak farkl para birimleri znde ayn eydi. Paralarn deerleri farkl olsa da, birbirleriyle olan ilikilerini gsteren bir forml, yani kur oran vard. Ayn ekilde, Einstein'in da kar karya bulunduu soru uydu: Ktle ile enerji arasndaki kur orann veren forml neydi? Einstein bu sorunun cevabnn, son bir kez daha Starlight Express'e

binilerek elde edilebileceini kefetti. Bu son gezi srasnda aklndan karmamas gereken tek ey, teorisine gre, Express'in ktlesinin hzdaki arta/azala bal olarak artaca/azalacayd . Bu nedenle, eer Express yavalayacak olursa o zaman ktlesi de -bunu M harfi ile simgeleyelim- Einstein'in bilmen eksiltme arpan ile belirlenen miktar kadar azalacakt: 1-1 vVc2 261 Eksiltme arpan, bir tam niceliin ~ vVc2 orannda azaldn belirtmenin matematiksel bir ifadesinden baka bir ey deildi. 250 santimetrekplk bir kolonya iesindeki kolonyann 1/5 orannda azaldn dnrsek, bu durumda dklen kolonya miktar 250 x 1/5 santimetrekp, yani 50 santimetrekp olacaktr. Uzay gemisi rneimizde ise, yavalama dolaysyla azalan ey Express'in ktlesi, yani M'ydi -ktle, ^ vVc2 orannda azalyordu. Sonu olarak, kolonya rneinde de olduu gibi, ktle kayb M x ~ vVc2 oluyordu. Einstein bunu yazar yazmaz, genlik yllarnda renmi olduu kinetik enerji (hareket enerjisi) forml ile bu forml arasndaki byk benzerlii hemen fark edecekti: KNETK ENERJ = M x v2 Express'in ktle kayb, matematiksel olarak, bu miktardaki bir kinetik enerjinin c2ye blnm haline denkti: KNETK ENERJ / c2 = M x \ vVc2 = KTLE KAYBI O halde, ksaca u yazlabilirdi: ENERJ / c2 = KTLE te yandan, 6/2 = 3' nasl 6 = 3x2 yazabiliyorsak, yukardaki ifadeyi de; ENERJ = KTLE x c2 biiminde yazabiliriz. Matematiin ksa dili kullanldnda ve enerji iin E, ktle iin de m simgelerinden yararlanldnda bu, aadaki denkleme dnyordu: E = mxc2 262 te, arad ok nemli kur oran forml buydu. Einstein rahatlam ve ok mutlu olmutu, nk ktle ile enerji arasndaki ilikinin basit ve zarif bir iliki olduu ortaya kmt. Btn tuhaflna ramen Einstein'in greli evreni, eskisine gre felsefi adan ok daha basitti. rnein, ktle ve enerji birbirlerinin yerini alabildii iin, bilimin artk iki ayr korunum yasasyla uramas gerekmeyecekti. Ktle yok edilip enerjiye dntrlebilirken ayn ekilde enerji de yok edilip ktleye dntrlebiliyordu. Sadece, Ev-ren'deki btn enerjilerin ve btn ktlelerin nihai toplam her zaman deimez bir sabit olarak kalyordu; yani birletirilmi tek bir Ktle-Enerji Korunumu Yasas vard. Uzayla zaman arasndaki iliki de basitlemiti. Einstein'in evreninde uzay ve zaman greli olduundan, artk A 'nn B'ye gre hareket etmesi ile B'nin Aya gre hareket etmesi arasnda herhangi bir ayrm yapma gerei de kalmayacakt; artk nemli olan sadece greli hzlard. Ayrca, bu yeni ama tuhaf kurallarla baa kamayacaklarn dnenlerin kayglanmalarna gerek olmayacakt. nsanlarn gnlk yaamlarndaki hzlarn dk olmas nedeniyle, Einstein'n zel Grelilik Teorisi'nin kayda deer bir etkisi de olmayacakt. Szgelimi, saatte yzlerce kilometrelik hzlarda bile, Albert Einstein'n eksiltme arpannn matematiksel deeri l'e ok yakn kyordu ki, bu da, eitli grelilik anormalliklerinin gerekte saptanamayaca anlamna geliyordu. Bu nedenle uzay ile zaman ve ktle ile enerji gnlk yaamda, normal davranyor-mu gibi grnyordu. Astronotlar Ay'a doru saatte 40.000 kilometre hzla yol aldnda bile normalden sapma, trilyonda be gibi ok kk bir deer

olacakt. Bir baka deyile, Dnya'daki insanlarla karlatrldnda, astronotlarn bir santimetre ve bir saniye ile ilgili izlenimleri bu denli kk ve ihmal edilebilecek bir miktar kadar azalacakt. 263 Ancak, haberlerin tmyle iyi olduu sylenemezdi. Btn grkemine ramen, Einstein'in, insanolunun meraknn svire Alplerini trmanmay baarm olmasnn sonular, farkna varlmam tehlikeler iermekteydi. Teorisi, yeni ve garip bir Evren'de uzay ile zaman arasndaki ilikileri yeniden tanmlamt; ancak, gsterisiz ktle-enerji denklemi, krk yl gibi ksa bir sre iinde, tehlikelerle dolu yeni dnyada lkeler arasndaki politik ve sosyal ilikileri sonsuza dek deitirecekti. Sondeyi Einstein'n ktle-enerji dnmnn teorik adan mmkn olduunu kefetmesinden itibaren, bilim adamlar, maddeyi enerjiye dntrmenin bir yolunu arayp durdular. Biraz meraktan ve biraz da Einstein'n kk denkleminin doruluuna olan gl inanlar yznden, bilim adamlar bu konudaki almalarn srarla srdrdler. Neden baaramasnlard ki? Enerjinin maddeye dnmne zaten tank olmulard: Bir atom arptrcsnda dnmekte olan bir elektronun hzlandka, ktlesinin tam olarak Einstein'n ngrd kadar arttn gzlemlemilerdi. Bilim adamlarnn bu konudaki almalarn srarla srdrmelerinin bir nedeni de, baar halinde dln ok byk olmasyd: Olas enerji kayna maddesel Evren kadar bykt. Bu enerjinin musluunu aabildikleri takdirde, dnyann snrsz miktarda temiz ve ucuz bir gce kavuacan dnyorlard. Ancak, o gn gelene kadar insanlar eski yntemle, yani bir eyleri yakarak, elde ettikleri gten yararlanmaya devam ettiler. rnein, endstrilemi lkelerin ou elektrik enerjisi elde etmek iin odun, petrol veya kmr yakyordu; ne var ki bu yntem ok verimsizdi. Szgelimi modern bir elektrik santral, iyi cins bir kmr parasn kullanarak, bir ampul sadece drt saat yakacak kadar enerji retebiliyordu. Kmr, ar kaya katmanlar altnda gml kalan ve Dn-ya'nm hareket eden ktalarnn acmasz hareketleri sonucunda 264 skp ezilen lm bitkilerin, milyonlarca yl bu durumda kalmasyla oluan bir maddeydi. Bir para kmrn yaklmasyla, kmrn ilk oluumunda srece dahil olan gne enerjisi ve sismik enerji, s enerjisi olarak aa kyordu. te yandan, Einstein'n ktle-enerji denklemi ise, ayn miktardaki kmr tamamen (geriye hi kl brakmadan) enerjiye dntrmenin bir yolunu bulabilmemiz halinde bize ok daha byk kazanlar vaat ediyordu. Gerekten de basit bir hesaplama, bu tr bir dnmn, bir ampuln drt saat yerine 1,680 trilyon saat yanmasn salayacak kadar enerji reteceini gsteriyordu! Sonuta, Einstein'n kk formln gz kamatrc bir geree dntrmek iin bilim adamlarnn yaklak 297.840 saat -otuz drt yl- almalar gerekecekti. Baarya giden yol, yzyln hemen banda Antoine Henri Becquerel'm radyoaktiviteyi kefiyle alacakt. O zamanlar bilim adamlar, uranyum ve belirli baz elementlerin nasl olup da bylesine bir enerjiyle ma yaptklarn merak ediyordu. Bu g nereden geliyordu? Bu soruya yant vermekle bilim adamlar, maddenin enerjiye nasl dntrlebilecei konusunda da bir eyler renebileceklerini dnmeye balad. 1930'lu yllarn balarnda, bilim adamlar nihayet aradklar yant buldu. Bir uranyum atomunun rtsn kaldrdklarnda -kendilerine atomalt dnyay inceleme imkn sunan atom ar-ptrclarn kullanarak- bir atomun gerekte neye benzediini grebiliyorlard. Atomun, tek paradan oluan bir bilardo topuna benzemediini kefetmilerdi; atom, hareketli paralan olan zarif bir mekanizmayd.

Esasen, iinde protonlarn ve ntronlarn bulunduu bir ekirdek ile bu ekirdein etrafnda dnen bir elektronlar kmesinden -tpk, bir ar kovannn etrafnda uuan ar kmesi gibi- oluuyordu. Ntronlar, isimlerinin de artrd gibi, sanki elektriksel adan ntr (yksz) durumdaym gibi davranan olduka kk 265 paracklard. Birbirlerini itmiyorlard; yani, ok sayda ntron, bir atomun ekirdeinde bir araya sktrlm durumda olmasna ramen, kurtulmak iin herhangi bir giriimde bulunmuyordu. Protonlar iin durum byle deildi; ntronlarn tersine, bu atomalt paracklarn her biri pozitif elektrik yk ile yklenmiti. Bilim adamlar uzun yllar nce ayn yklerin birbirlerini daima ittiklerini kefetmiti; bu nedenle, protonlar doal olarak bir atomun ekirdeinde bir arada olmaya kar koyuyorlard. Bunlar ekirdekte hapseden tek ey, itme kuvvetinden biraz daha fazla olan nkleer kuvvetti -bir tr grnmez nkleer yapkan- ama bu da her zaman ie yaramyordu. Uranyum gibi byk ekirdekli atomlarda birbirini karlkl olarak iten o kadar ok proton vard ki, nkleer kuvvet bunlarn tmn kontrol altnda tutamyor ve byle durumlarda da protonlarn bazlar ekirdekten kurtulmay baarabiliyordu. Bu, bir yn yatak yayn kucaklayp tutmaya almak gibi bir eydi. Eer ynda ok sayda yay varsa, kanlmaz olarak yaylardan bir ksm kurtulacak ve frlayp gidecekti. Bilim adamlar, buna benzer ekilde, bir atomun ekirdeinden yksek hzlarda kaan paracklarn, radyoaktivite dediimiz eyi oluturduu sonucuna vardlar. Bu nemli buluun ardndan bilim adamlar, kararsz radyoaktif ekirdei tartmann yollarn kefettiler. Bu konuda yrtlen titiz almalar sonucunda, radyoaktif ekirdeklerle ilgili rktc gzlemler yaplyor ve dnya Atom a'na bir adm daha yaklayordu. Bilim adamlar, bir atomalt parack katktan sonra radyoaktif bir ekirdein daima kaan paracn ktlesinden daha byk bir miktarda hafiflediini gzlemlemiti. Radyoaktif paracklarn, ekirdein ktlesinden bir miktar aldktan sonra bunu Einstein'm denklemine tamamen uyacak bir biimde enerjiye dntrerek kurtulma abasna giritikleri akt. nsanlara benzetirsek, protonlar, birbirlerinden nefret eden kardeleri andryordu. Toplam arlklarnn, her birinin tek 266 tek ktleleri ile aralarndaki bastrlm gerginliklerin arlndan olutuu sylenebilirdi. Bu nedenle, kardelerden birinin gitmesiyle geriye kalan aile, giden kardein arl ile onun yaratt somut gerginliin toplamna eit bir miktarda hafifliyordu. Bilim adamlar 1930'lu yllarda radyoaktivitenin, ar ve hasta bir ekirdein gerilimden kurtulup adeta stres atmasnn bir yolu olduunu kefetmilerdi. Ayrca, ekirdein bir sinir krizinin eiindeymi gibi ok byk ve ok gergin olmas halinde, tamamen paralanabilmesinin ok kolay olacan da dnyorlard bylelikle, sonuta ortaya kacak olan isterik enerjiden de yararlanlabilecekti. Bu noktada, zerinde uzun uzadya dnlm bu plandan g alan bilim adamlar, dikkatlerini uranyuma evirmeye balamlard. Koyu kahverengi bir mineralden elde edilen uranyum elementi, doada bulunan en byk atomu temsil ediyordu; ekirdei, fkesi burnunda ve kamaya hazr doksan iki adet proton ieriyordu. Acaba ekirdei paralama iine nasl balanabilirdi? Uranyumun "byk" ekirdei iin bile, bu i inanlmaz derecede kk silahlan gerektiriyor gibi grnyordu. Uranyum atomunun ekirdeinin apnn bir santimetrenin on katrilyonda biri olduu dnlrse bu, bir patlam msr tanesinin paralanmasndan ok te bir eydi. Bilim adamlar, nce uranyum ekirdeini bir elektronla vurmay denedilerse de, bu kk merminin bu i iin ok clz kald ortaya

kt. Bunun zerine ekirdei yksek hzl protonla vurmay denediler, ancak bu kez de ekirdein iindeki protonlarn itici kuvveti, bu protonun ekirdee bir etkide bulunacak kadar yaklamasna izin vermedi. Nihayet 1934'te bilim adamlar bu i iin ntronu -o zamanlar, elektron ve proton dnda bilinen tek atomalt parackt- deneyince bu kez baarl oldular. Elektriksel adan yksz olan ntron, birbirini karlkl olarak iten proton ailesine szp aileyi paralayabiliyordu. Bu sre 267 ierisinde radyoaktif ekirdek, sradan, eski moda yanma ile elde edilebilecek enerjiden yz milyarlarca kat daha fazla enerji aa kararak derin bir oh ekebiliyordu. Otuz yl akn bir sre sonra, Einstein'm denkleminin doruluuna arpc bir kant bulunmutu. Bunun da tesinde, atein bulunmasna denk bir baaryd bu: Tarihte ilk kez, milyarlarca yl nceki yaratllarndan bu yana atom ekirdeklerinde depolanm halde bekleyen enerjiyi aa karmann bir yolunu bulmutuk. talyan fiziki Enrico Fermi, ilk anda fark edememi olsa da, ekirdekleri ntronlarla blen ilk insand. Ayn ey, Fransz ift irene ve Frederic Joliot-Curie ile Alman fizikiler Otto Hahn ve Franz Strassmann iin de geerliydi: Btn bu insanlar, uranyum ekirdeini ayrmak konusunda ok baarl olmu ama hibiri balangta bunun farkna varamamt. 1939 ylnn Ocak aynda, yani ancak be yl sonra bu fizikiler ne yaptklarn anlamaya balamlard. Bununla birlikte, o dnemde bilim adamlarnn bu baarlar bilim dnyasnda heyecan ve takdirle karlanmasna ramen, konuyla ilgili olmayan kiiler arasnda pek fazla bir ilgi uyandrmamt. Bilim adamlar, bir uranyum ekirdeini yapay yollarla doal geriliminden kurtaracak bir yntem kefetmilerdi, ancak ou insan iin bu akademik bir konuydu. O dnemde insanlar dikkatlerini d dnyadaki politik gerginliklere yneltmiti. Geen birka yl iinde Japonya, italya ve Almanya dnyay ele geirme niyetinde olduklarn ortaya koymulard. 1 Eyll 1939'da Hitler'in ordusu Polonya'y igal etmi ve bunun hemen ardndan da kinci Dnya Sava patlak vermiti. Dahas, sadece birka ay nce radyoaktif uranyum ekirdeini paralamay baarm olan bilim adamlar hemen kayglanmaya balamlard: Hitler, Nazilerin igali altnda bulunan ekoslovakya'nn uranyum madenini ihra etmesini yasaklamt. Bunun zerine bilim adamlar, Hitler'in beyin takmnn Einstein fiziinin gcn kefetmi olabileceini dnmeye balamt. 268 Amerikan Donanmas'nn dikkatini atom konusundaki ilerlemelere ekmek konusundaki baarsz giriimlerinin ardndan Enrico Fermi ve dier bilim adamlar, dnya apnda ilgi eken kiilii ile etkili olabilecek tek bilim adamna danmaya karar vermilerdi. 1939'un yaz aylarnda, bir grup bilim adam New Jersey e doru yola kmt; Profesr Albert Einstein' ziyarete gidiyorlard. Einstein 1933 ylnda Amerika Birleik Devletleri'ne gitmi ve Hitler'in 7 Nisan'da Almanya'daki Yahudilerin btn nemli kadrolardan ihra edilmesini emretmesi zerine Amerika'da kalmaya karar vermiti. 1921 ylnda, fizik dalnda Nobel dl'n almt. Ancak ne gariptir ki, bu dl zel Grelilik Teorisi iin verilmemiti. dl almasnn sebebi, grelilik teorisinden daha gizemli olan ve atomlarn davranlaryla ilgilenen Kuantum Mekanii teorisinin gelimesine olan katklaryd. Einstein, kendi andaki bilim adamlarnn hepsinden ok daha nlyd ve neredeyse btn dnyada tannyordu. Krallarla dostluk kurmu, devlet bakanlaryla sohbet etmi ve medyann gzdesi haline gelmiti -fotoraf makinelerine poz vermekle kalmyor Hollywood nlleriyle birlikte fotoraf bile ektiriyordu. 1933 ylnda, New Jersey eyaletinin Princeton kentindeki Yksek Aratrma Enstits 'nde grev almay kabul etmiti. Enstitnn huzur

dolu bir doal ortamda kurulu olmas ve Na-ziler'den kaan eski dostlarnn da bu enstitde bulunmas, Einstein' buraya eken etkenlerdi. Dier arkadalar gibi, Einstein da Alman vatandalndan kmt. imdi ise, Hitler'in lgnla varan bir megalomaniye tutulmu olmas karsnda, daha fazla ne yapabileceini dnmeye balamt. Einstein haytnn byk bir blmnde bilimsel, sosyal ve siyasal adan hep bir yabanc gibi yaamt. Kendisini "vatansz" biri olarak tanmlam ve en sonunda siyasal adan tarafsz bir lke olan svire vatandalna gemiti. Birinci Dnya Sava srasnda Alman Ordular Avrupa'da ilerlerken, Einstein da bilimde ilerliyor, birbiri ardna ortaya 269 koyduu yeni teorilerle klasik teorileri ykyordu; etrafnda srp giden iddetli atmalara aldrmamay baarabiliyordu. Sava yllarnda Einstein'la dostluk kuran fiziki Philipp Frank o gnleri u szlerle hatrlatyordu: "almalarnn yannda gnlk hayatla ilgili sorunlar nemsiz grnyordu. Gerekten de, bu tr problemleri ciddiye almakta zorlanyordu." Ancak, bu iren savan balamasndan sonra Nazilerin giderek artan etkisini ciddiye almak zorunda kalmt. Buna bir sebep de, Einstein'in Yahudi fiziini brakp Alman fiziini retmeleri ve uygulamalar konusunda Nazilerin niversitelere bask yapmasyd. Bu emre ilk uyanlardan biri olan fiziki Philipp Lenard, bilim yapmann "rkla ilgili bir ey olduunu ve kanla belirlendiini" iddia ediyordu. Alman fizii stnd, nk Philipp Lenard'n szleriyle Alman fizii, "Gerein peinden koup derinliklerine inmi ve bilimin temellerini atm kiilerin fiziiydi." Einstein, olaylarn bu ekilde gelimesinden ok etkilenmiti. Btn yaam boyunca etrafnda ne olursa olsun kendi halinde, kendi dnyasnda yaamaya almt. Ancak, en deerli meslektalarnn bazlar tarafndan yneltilen bu tr sulamalar, daha nce Luitpolt Gymnasium'un ya da Byk Sava'in yapamad bir eyi yapp, onu kapal dnyasndan dar karmt. Yahudi dmanlarna gre, krk yllk yaam boyunca bu hainin yapt en iren bulu da bu olmutu: Bilim adam Albert Einstein, Yahudi Albert Einstein' kefetmiti. imdi ise, kinci Dnya Sava'nn arifesinde, bir kez daha tarafsz kalma ve dikkatini kendi aratrmalar zerinde younlatrma arzusunu duymaktayd ve byk lde de bu arzuya boyun emiti. Ancak Birinci Dnya Sava'ndaki tecrbeleri ona, sadece bar istemenin yeterli olmadn, bunun iin almak gerektiini de gstermiti. Einstein bar iin faaliyet gsteren biri olup kmt. Bu nedenle, 1939 ylnn Temmuz aynda kendisini ziyarete gelen endi270 e iindeki bir grup bilim adamn dikkatle dinledikten sonra, bir duygu karmaas yaad. Zira, ziyaretine gelen bilim adamlar, ondan nefret ettii bir eyi, bir sava aletini gelitirmek konusunda yardmc olmasn istiyorlard. te taraftan, Mttefikler bir nkleer bomba yaratmak konusunda Hitler'i alt edebilirse, bunun bir bar unsuru olarak kullanlabileceini de fark etmiti. Sonuta, 2 Austos 1939 tarihinde Einstein, Bakan Franklin Roosevelt'e bir mektup yazmay kabul etti. Yazd mektupta u szler yer alyordu: "Sayn Bakan; bana msvedde olarak iletilen son zamanlardaki baz almalar ben de, uranyum elementinin yakn bir gelecekte yeni ve nemli bir enerji kaynana dntrlebilecei beklentisini dourmutur." Einstein bu mektubunda ayrca, Roosevelt'ten daha fazla aratrma iin gereken paray vakit geirmeden salamasn da srarla tavsiye ediyordu. Bakan'in durumun aciliyetini anlamas iin mektubuna u uursuz uyaryla son veriyordu: "Almanya'nn ekoslovak madenlerinden karlan uranyumun satn

durdurmas belki de, Alman Dileri Mstearnn olu olan von Weizsacker'in, Amerikallarn uranyumla ilgili baz almalarnn tekrarland Berlin'deki Kaiser-Wilhelm Enstits ile balant halinde olmasyla aklanabilir." Bakan Roosevelt mektubu okuduunda, ou politikacnn yeni bir neri karsnda gsterdii tepkinin aynsn gstermi ve bu konuyu ele almak zere bir komisyon oluturmutu. Kurulan bu komisyon kasm aynda Bakan'a bir rapor vererek nl bilim adamnn tavsiyesine uygun hareket etmesini nermiti. Birka gn iinde Amerika Birleik Devletleri'nin eitli niversitelerinde ve laboratuvarlarnda alan -ounu Avrupa'dan gelen gmenlerin oluturduu- yzlerce bilim adam, kendilerini insanolunun dnebilecei en yok edici silah yapmak gibi berbat bir ie vermilerdi. Be yl boyunca binlerce insan alm ve iki milyar dolar para harcanmt, nihayet 16 Temmuz 1945 tarihinde, btn bu 27] aba ve harcamalarn sonucunda ortaya kan rn deneme iin artk hazrd. Btn bu sre iersinde enstitde kalp yeni teorileri zerinde almalarna devam etmi olan Einstein, denemenin yaplaca yere gitmemeyi tercih etti. Bomba, en yakn yerleim yerinden otuz iki kilometre uzaklkta, New Mexico l'nn tam ortasndaki Alamogordo Hava ss'nde patlatlacakt. Kimse ne olacan bilmedii iin bilim adamlar da hazrlklarnda ok dikkatli davranyordu. Bombann tasarm ve yapm almalarn yneten gen fiziki J. Robert Oppenheimer, on alt kilometre uzaklktaki bir snan deliinden bakyordu. Yannda, projede grev alan dier st dzey siviller ile askeri yneticilerden biri olan General Thomas Farrell da vard. Ekipler, o sabahki deneme iin btn gece almlard. Gne ufuktan ykselmeye baladnda herkes patlama kulesini rahatlkla grebiliyordu. Geri saym balad ve sfra gelindiinde tpk Einstein'in krk yl nce dnyay aydnlatmas gibi patlama da adeta btn dnyay aydnlatt. Farrell bu olayla ilgili olarak daha sonra unlar yazacakt: "Patlamann k etkisini tarif etmek olanakszd. Btn arazi gn ortasndaki Gne'ten ok daha parlak bir kla aydnlanmt. Altn sars, mor, gri ve mavi gibi renkler vard. Yakndaki da silsilesindeki her tepe ve her byk yark o kadar belirgin ve gzel bir ekilde aydnlanmt ki, bu manzaray kelimelerle anlatmak imknszd. Kafanzda canlandrabilmek iin mutlaka grmeniz gerekirdi." Oppenheimer, projesinin baarl olmasndan dolay rahatlamt rahatlamasna ama, grdklerinden dolay da endieye dmt: Kutsal Veda metinlerinden alnt yapan gen bilim adam u szleri fsldad: "Ben lmn kendisi, dnyalarn yok edicisi oldum." General Farrell da, "Bombann iddetli hava akmnn ardndan gelen korkun grlt adeta kyamet gnnn habercisiydi ve zayf varlklar olarak kendimizi, o ana kadar yce Tanr ya ait olan kuvvetleri kurcalamaya cret etmek272 le, ona kar gelmi gibi hissettik." diye yazarak benzeri duygularn dile getiriyordu. Gelimeleri haber alan Einstein, bu rktc silahn dman teslim olmaya zorlayarak bar getirebilecei umuduyla sevince kaplmt. Ancak hafta sonra, btn dnya bu yeni bombann Japonya'da Hiroima'y -ve gn sonra da Nagasaki'yi-neye evirdiine ahit olduu zaman, Einstein da kendini durumu bir kez daha gzden geirmek zorunda hissetmiti. Geriye dnk pimanln u szlerle dile getirecekti: "Bakan Roosevelt'e atom bombasnn yaplmasn neren mektubu imzaladmda, hayatmn en byk hatalarndan birini ilemitim." Einstein btn yaam boyunca akln fiziki dnya ile ilgili doal

merakn kutsal bulmutu. Tarih boyunca bakalar, zgr olma hakk veya kendi setikleri bir ibaret yerinde tapnma hakk iin mcadele verirken, o zgrce merak etme hakk iin gayretli ve azimli bir mcadele yrtmt. Btn yaam boyunca sren mcadelesi srasnda, zamannn okullarna deer vermemiti. Bu konuyla ilgili olarak unlar yazmt: "Modern eitim yntemlerinin, kutsal aratrma merakn henz tmyle bomam olmas, gerekten de bir mucizeden baka bir ey deildir; zira, bu kk narin bitkinin temelde sadece zgrle ihtiyac vardr; bu olmadan kurur ve kesinlikle yok olur." te yandan, savan sonular Einstein' hayatnda ikinci kez kiisel inanlar konusunda dnmeye yneltmiti. Japonya'ya atlan atom bombalan -bu bombalar kinci Dnya Sava'n ksa sre sonra sona erdirecekti- Einstein'in kaytsz artsz kutsal sayd ve inand insann doay sorgulamas fikrinin de sonunu getirmiti. imdi artk kendi gzleriyle, merakn hi de kutsal olmayan bir ynn grmt. Bu narin bitkinin dikkatli ve sevecen bir ekilde beslenmemesi halinde, kesinlikle ykma urayacak olann biz olduumuza karar vermiti. Savatan sonra Einstein, son bir kez daha kendi zel dnyasna ekildi. Ancak fikrini deitirmi olmas, bilimsel konulara 273 olan merakn azaltmamt, tpk Birinci Dnya Sava sonrasnda daha az Yahudi olmamas gibi. Birinci Dnya Sava'ndan sonra Einstein akszl bir Yahudi milliyetisi haline gelmiti. yle ki, Chaim Weizmann'in 1952'deki lmnn ardndan srailliler Einstein'dan yeni devlet bakanlar olmasn isteyecek, o ise, eref duymakla birlikte bu neriyi nazike reddedecekti. imdi ise, kinci Dnya Sava sonrasnda, Einstein bir baka davann hararetli savunucusu olmutu: Fiziki dnya ile ilgili her eyi (tpk insan aklnn hayal edebilecei btn sorularn yantlar konusunda kehanette bulunabilecek bir bilimsel khin gibi) aklayabilecek tek bir teoriye ulamay istiyordu. Fizikiler buna Birleik Alan Teorisi adn vermilerdi. Yllar getike Einstein'n bedeni yalanm ve zayf dmt. Nihayet, 18 Nisan 1955'te, btn cevaplar bulma dorultusunda baarsz kalan giriimlerinin ortasnda hayata gzlerini yumdu. Oppenheimer, Einstein ile ilgili olarak unlar sylyordu: "ocuk ruhlu ve ayn zamanda son derece inat kiiliiyle daima mkemmel bir safln timsali olmutu." Einstein'n ocuklara zg merak onu her zaman dier insanlardan farkl klmt. nsanlarn ou kontrol altna alnmam bir merakla dnyaya geliyor ve bydke bunu yitiriyor-du; Einstein bu adan tam olarak asla olgunlamamt. Daha sonraki yllarda, ou kimse geriye doru bakp bu olaanst adamn atom bombasnn yapmndaki roln sorgulayacakt; tpk, bir zamanlar Einstein'n da bu konuda kendi kendini sorgulad gibi. Bu konudaki tartmalar, Amerikal bilim adamlarnn Japonya'ya atlan atom bombalarndan birka yz misli daha ldrc olan dnyann ilk termonkleer aygtn -bu, hidrojen bombasnn habercisiydi- denedikleri 1952 ylndan sonra daha da hznl bir hale brnmt. nsanl artk btn bir gezegenin geleceini tehlikeye sokan bir Atom ana soktuu iin bata bilim adamlar olmak ze274 re, bilim sulanyordu. Gelimesi iin milyarlarca yl gerekmi olan yaamn, bilim adamlarnn gelitirdikleri bu dehet verici yeni silahlar yznden, birka dakika iinde tmyle yok olabileceini dnmek herkesi endielendiriyordu. Bu sulamalar tmyle hakl gerekelere dayanmakla birlikte, Darwin'in, evrim srecimiz boyunca sadece hayatta kalma kabiliyetimizi artracak zellikleri muhafaza ettiimiz ynndeki ok nemli iddiasn gzden karyordu. Bu nedenle, eer doal seilim

teorisi doruysa, merak, cezalandrcmz olmak yerine, kurtarcmz haline dnebilirdi. Bu, merak yznden insanlarn asla incinmeyecei ya da lmeyecei anlamna gelmiyordu. Yazl tarih boyunca on binlerce -belki de milyonlarca- masum insan, meraklar yznden yaamn yitirmiti. Ancak, eer merak sonuta yararl bir amaca hizmet etmiyorsa, bastrlmas bu denli imknsz olan bu kuvvetli drt neden var olmu ve bugne kadar gelebilmiti? Elbette merak, evrimleme srecinde edindiimiz ve hem iyi hem de kt yanlar olan biricik niteliimiz deildi. Alk ve cinsellik gibi boyun emez grnen dier drtlerde de benzeri tehlikeler vard. Yani, bozulmu gdalar yemek veya hastalkl biriyle cinsel ilikiye girmek yznden her zaman birileri hastalanyor veya lyordu, ancak buna ramen hi kimse almz veya cinsel drtlerimizi yok saymamz nermiyordu. Ksacas, soru sorma ihtiyac, tpk yemek yeme ve reme ihtiyac gibi, genlerimizde vard. Hatta, merakn bizi, doayla ilgili bilmek istediimiz her eyi ve doada en iyi ekilde nasl sa kalabileceimizi renebileceimiz zel bir yere ve zamana doru gtryor olmas da mmknd. Eer byleyse, Albert Einstein'n merak bizi, sorulara cevap bulma yolunda daha nce hi kimsenin gtrmedii kadar ileriye gtrmeyi baarmt. Doal olarak, gnmzde pek ok insan, ulalan bu noktadan o denli endie duyuyor ki, geriye dn275 meyi bile arzuluyor. Bununla birlikte, geen 2000 yl iinde bilimin bize rettii bir ey varsa o da udur: Bilimsel merakmzn dnyay sarsan sonularndan geriye dnmek, zamanda yolculuk gibi akla smayan ve gerilemek anlamna gelecei iin de byk bir olaslkla istenmeyen bir eydir. Dizin Aerodinamik aralar, 114-117 Aerostatik aralar, 114 Akkanlar, 68, 71, 79, 84-86, 88-91, 97-98 Akkanlarn ak denklemi, 107, 112, 119-121 Akustik enerji, 205, 211, 219, 246 Aldrin, Buzz, 63 Allbutt, Thomas Clifford, 192 Ampere, Andre-Marie, 152 Anne, ngiltere Kraliesi, 64 Aquinolu Tommaso, 31 Arago, Dominique Francois Jean, 154-155, 166, 167 Aristoteles, 11, 28-38 Arkhimedes, 86-88, 97, 114 Armstrong, Neil, 60, 63, 65 Astrologlar, astroloji, 36, 50-51, 71 Astronotlar, 39, 59-63, 263 Ate (element), 28, 240 Ate, 117, 172, 188, 196-197 Atom, 145, 241, 264-269 Atom bombas, 273-274 Atom a, 266, 274 Ay, 25, 27, 28, 33-39, 47-49, 57-63 Ayscough, William, 20-21, 42 Bacqueville, Marquis de, 114 Balonlar, 113, 114 Banks, Sir Joseph, 148 Basel niversitesi, 73, 75-76, 84, 95, 107 Becquerel, Antoine Henri, 240, 265 Bell, Alexander Graham, 169 Bernoulli, Byk Jakob, 72 Bernoulli, Daniel, 67-121 Bernoulli, Johann, 69, 82, 84, 94-95, 107, 111, 118 Bernoulli, Jakob, 95

Bernoulli, Nikolaus I, 80 Bernoulli, Nikolaus II, 79, 80-81, 94 Bernstein, Aaron, 231 Beeri bilimler, 227-229 Bilim, 14, 17, 20, 30-31, 35, 40-41, 50-58 Bilimkurgu, 59 Birinci Dnya Sava, 269-270, 274 Birleik Alan Teorisi, 274 Birlemi Milletler, 2 276 277 Black, Joseph, 193-196 Boltzmann, Ludwig, 219-220 Borelli, Giovanni Alfonso, 83 Brahe, Tycho, 34, 36-37, 40 Brougham, Henry, 248 Bruno, Giordano, 35 Buhar gc, 127, 131, 169, 178, 182, 186 Buharl makine, 157, 169, 179, 183-189, 195, 203-218 Buzdolab, 184, 213, 220 Calculus, (bkz. Sonsuz Kkler Hesab) Calvin, John, 71, 91 Cambridge niversitesi, 22, 24, 41, 45, 50, 153 Carlisle, Sir, 145 Carnot lkesi, 185-186, 203, 207, 209, 213, 216 Carnot, Sadi, 178-179, 184-185 Cartwright, Edmund, 127 Cayley, George, 115-116, 119 Celsius, Anders, 192 Celsus, 96 Charles II., ngiltere Kral, 22, 42, 50, 57 Clarke, Katherine, 10, 19-21, 45 Clausius, Adelheid, 171, 174, 210 Clausius, Ernst Carl Gottlieb, 178 Clausius, Rudolf Julius Emmanuel, 171-222 Clement VI, Papa, 32 Collins, Michael, 63 Coriolis, Gustave Gaspard, 106 Coulomb, Charles-Augustin, 142, 155 Curie, Marie, 241 Curie, Pierre, 241 Cekirdek(ler), 265-266, 268 emberler, 27, 33 Darwin, Charles Robert, 227-228, 233, 275 Davy, Humphry, 134, 137, 145, 147-148, 158-160 de la Roche, Henri, 147-148, 150 Descartes, Rene, 19, 38, 52 Devridaim makinesi, 176, 186-187, 214 Dinamolar, 168-169 Doa, 18-23 Doa felsefesi, 41, 43-46, 50-56, 64, 81, 84, 90, 98, 106, 124 Doal seilim, 227, 229, 232, 241, 275 Dokuma makinesi, 127 Dnyevi lem, 11, 14, 22, 28, 30, 34, 38, 49, 50, 58 Elektrikli aletler, 169, 202 Eriler, 28 Einstein, Albert, 223-276 Einstein, Hermann, 229, 233, 237, Einstein, Mileva Marie, 239, 254 Einstein, Pauline, 229 278 Eksiltme arpan, 235, 257-263 Elektrik, 124-126, 133-147, 152-170 Elektromanyetik dalgalar, 225, 238, 248-249, 254-260 Elektromanyetik indkleme yasas, 123 Elektromanyetik kuvvet, 240-241 Elektromanyetizma, 165, 233 Elektromknats(lar), 155, 166

Elektron(lar), 139, 241, 264-265, 267 Endstri Devrimi, 126-127, 131-133, 157, 165, 169, 228 Enerji, 81, 103-104, 169, 185, 205-221, 241-246, 251, 259-271 Enerjinin Korunumu Yasas, 82, 206-208, 211 Engizisyon, 35-36, 38-39, 91 Entropi, 211-216, 219-222 Entropinin Korunmamas Yasas, 215-216, 219-220, 222 Esir (element), 29 Esir, 30-31, 38, 241, 249-251, 254, 258-259 Esperanto, 2 Eukleides geometrisi, 31 Euler, Leonhard, 94-95, 107-108 Evren, 11-13, 28-39, 173-198, 200-222, 226, 232, 242-257 Evrensel ktleekimi denklemi, 64 Evrim, 68, 227, 275 Fahrenheit, Daniel Gabriel 191-192 Faraday, James, 130, 136 Faraday, Margaret, 127, 129 Faraday, Michael, 123-170 Faraday, Sarah Barnard, 155, 167 Farrel, Thomas, 272 Fizeau, Armand, 252, 255-256 Fizik, 73, 102, 138, 239, 240, 253, 269 Flebotomi (damardan kan alma), 98 Frank, Philipp, 270 Franklin, Benjamin, 196 Fransz Bilimler Akademisi, 67-68, 92-93, 99-100, 208 Freud, Sigmund, 115, 222 Frontinus, Sextus Julius, 88, 97 Fulton, Robert, 131 Galenos, 188 Galilei, Galileo, 38, 90, 190 Galton, Francis, 229 Galvanizm, 144 Galvani, Luigi, 124, 143 Gezegen, 19, 27-29, 32-33, 37,38, 48, 56, 60, 71, 142, 217, 226, 232, 241 Gilbert, William, 140 Goldbach, Christian, 92-93, 102 Gkbilimciler, astronomi, 27, 33-35, 56, 60-61, 71 Gkkuann renkleri, 19, 43 Gksel lem, 11, 22, 25, 29, 40, 50, 58, 64-65 Grelilik Teorisi, 223, 259, 263, 269 Grossmann, Marcel, 253 279 Guericke, Otto von, HI, 155 Guglielmini, Domenico, 90 Gutenberg, Johann, 109 Gne, 19, 27-29, 32-34, 37-40, 48, 177, 181, 188-189, 193, 197, 199200 Gne enerjisi, 205, 211, 265 Gne ss, 199 Gne merkezlilik, 33-34, 38 Hahn, Otto, 268 Halley, Edmund, 55-56 Hargreaves, James, 127 Harvey, William, 83-84, 96, 101 Hava (element), 28 Helmholtz, Hermann Ludwig von, 201 Herschel, John, 188-189 Hertz, Heinrich, 248 Hidrodinamik, 109, 111-112, 114-115, 121 Hidrodinamik basn yasas, 67 Hidrostatik, 97, 114

Hristiyanlk, 31-32, 35, 40, 137-138 Hz, 63, 81, 87-90, 97-98, 103-104, 225-226, 243-248, 250-263, 266 Hitler, Adolf, 268-269, 271 Hooke, Robert, 44-45, 51-52, 55-56, 64 Huxley, Thomas Henry, 223, 228 Huygens, Christiaan, 19, 25, 77 Iraklk as, 34 Is, 178, 184, 189-191, 194, 197, 203, 205-211, 216-219 Isl akkan, 193, 194 In hz, 252, 256 Ik, 23, 242, 246, 251 Ik dalgalar, 254 Sava (ABD), 166 kinci Dnya Sava, 268, 270, 273-274 James II, ngiltere kral, 50, 57-58, 64 Joule, James, 202-205, 208-209 Jukovskiy, Nikolay, 117-121 Juliot-Curie, Frederick, 268 Juliot-Curie, irene, 268 Junr, Dance, 137 Jpiter, 18, 38, 54 Kaldrma kuwveti, 87, 114 Kalorik akkan, 194-195, 197, 207 Kalorik teorisi, 197, 200, 204 Kalorimetre, 195-197 Kan basnc, 98, 101-102, 119 ., Kan dolam, 96 Katerina I, Rus mparatoriesi, 93, 95, 108 Katlar, 68, 79, 86, 91, 97, 100, 103-105, 220, 246 Katolik Kilisesi, 32, 35, 39, 280 Katoliklik, 50, 57, 72, 91, 230 Kay, John, 127 Kepler, Johannes, 19, 35-40, 48, 50, 52, 55-56, 59-60 Kimya, 51, 75, 125, 145, 146, 151, 152, 158 Kinetik enerji, 245-246, 262 Kopernik, Mikolaj, 32-35, 38-40, 60 Kozmos, 29, 54 Krakatoa Yanarda, 218-219 Kraliyet Dernei, 43, 45, 55-56, 64, 134, 144, 148-149, 159-161, 170, 247 Kraliyet Enstits, 134-135, 137, 146-150, 153-154, 158, 161, 163, 167 Kuantum mekanii, 269 Kutsal Kitap, 51, 128, 133, 136, 164, 180, 181, 217, 227, 248 Kuyrukluyldzlar, 34-36, 40, 51, 54-56, 64 Kreler, 27, 29, 31, 42 Ktle, 245, 259-267, Ktleekimi denklemi, 53, 55, 60, 64 Ktleekimi kuvveti, 49, 53-54, 57-58. 64, 137-139 Ktle-enerji denklemi, 264-265 Ktle-Enerji Korunumu Yasas, 263 Laplace, Pierre Simon de, 115 Lavoisier, Antoine, 196-197, 199 Leibniz, Gottfried Willhelm, 64, 73-76, 81-82, 84, 91, 94, 103-104, 115 Leiden iesi, 135, 142-143 Lenard, Philipp, 270 Leonardo da Vinci, 88-89, 90, 103, 106, 117, 120, 234 L'Hospital, Marquis Guillaume de, 75, 99 Lowell Gzlemevi, 60 Luther, Martin, 32, 34-35, 72, 91 Lyell, Charles, 181-182

Madde, 145, 195, 205, 209, 241-245, 249, 251, 264-265 Manyetizma, 137-146, 152, 155-156, 161-165, 225, 233, 248, 253, 261 Marconi, Guglielmo Marchese, 169 Mariotte, Edme, 101 Matematik, 24, 41, 56, 69, 73-75, 77, 79, 84, 93, 95, 112 Maxwell, James Clerk, 164, 225, 230, 238, 248-249 Mayer, Julius Robert, 197-201, 203-205, 208-209S Mekanik enerji, 205, 207-208, 211, 217, 220, 246 Mendel, Gregor Johann, 115 Merkezka kuvvet, 19, 47-49, 232 .;... Michelson, Albert, 249-252, 254, 258 \ , , . . . Miletos'lu Thales, 137-140, 146 ' ...... Montgolfier, Etienne, 113, 115 , , : , Montgolfier, Joseph, 113, 115 , . ,. Morley, Edward, 249-252,254, 258 ,, . Morse, Samuel Finley, 166 , ,. Musschenbroek, Pieter van, 142-144 ; Mutlak hareket, 253 ; Mutlakhk, 253, 256 , < ... Mhlberg, Friedrich, 223-224 281 I Napoleon Bonaparte, 131, 173, 178 Neptiinistler, 181 Newton, Isaac, 9-65 Newton'un ktleekimi sabiti, 5-4 Newton-Smith, Hanna Ayscough, 13 Nicholson, Willam, 145 Nietzsche, Friedrich, 229 Ntronlar, 265266, 268 Nkleer bomba, 271 Oldenburg, Henry, 44 Olympos Akademisi, 254, 260 Oppenheimer, J. Robert, 272, 274 0rsted, Hans, 154, 155, 156, 157, 161, 164, 166, 167 jenik, 229 zel Grelilik Teorisi, 223, 260, 263, 269 Pisa, Leannardo "Fibonacci" da, 234 Planrler, 116, 119 Platon, 26-31, 37, 40-41, 56-57 Protonlar, 265-267 Psikoloji, 68 Pritenler, 17, 50 Radyoaktivite, 265-267 Riebau, George, 131, 132, 134, 135, 136, 137, 148, 152 Riva-Rocci, Scipione, 102 Romain, Pierre-Ange, 114 Roosevelt, Franklin, 271, 273 Rozier, Piltrede, 114 Rnesans, 71, 88, 90, 96 Rusya Bilimler Akademisi, 68 Sandeman mezhebi, 128-130, 144, 150, 155, 164 Sandeman, Robert, 128 Ses dalgalar, 226, 249 Scaklk deiimi, 211 Simya, 31, 51, 55 Sonsuz kkler hesab, 41, 64, 73-76, 79, 81, 85, 99, 104, 115, 163 Soyunma paradoksu, 190 Spencer, Herbert, 228, 229 Stevenson, John, 196

Stevenson, Robert Louis, 4 Storer, Arthur, 10, 43 Storer, Katherine, 45 Strassmann, Franz, 268 Su (element), 28 Su barda problemi, 84 Su basnc, 97, 100-102 Sreklilik Yasas, 89-90, 103, 106, 120 Srtnme, 177, 184, 186, 195, 202, 208, 211, 214, 216 282 Tanr, 11, 13-14, 23, 26-31, 33, 40, 51-58 Tansiyon lme aleti, 102 Tatum, John, 123-125, 135, 137, 148 Teleskop, 37, 242 Telgraf, 166-167 Termodinamiin ikinci Yasas, 171-222 Termometre, 190-192, 194-195, 212 Tersine evrilebilir olmayan sreler, 176 Tersine evrilebilir sreler, 175 Thomson, Joseph John, 241 Thomson, William, 114, 202, 205-206, 209, 232, 241 Toplumsal Darwinizm 228, Toprak (element), 128 Torricelli, Evangelista, 90 Uaklar, 97, 116, 119-121 Uan mekik, 127 Ulusal Havaclk ve Uzay Dairesi (NASA), 59-63 Uranyum, 240-241, 265-268, 271 Uzay, 33, 215, 225, 242-244, 249-259, 263-264 -cisimli problem, 62 niformitaryanistler, 181-182 Veba, 24, 31-32, 48 Verne, Jules, 59 Vis viva, 81-83, 103-106 \ Volta pilleri, 145-146, 158 Volta, Alessandro, 144, 152 " " : , Voltaire, Francois Maire, 64, 115 Vcut ss, 183, 188, 196, 199 Watt, James, 182 Watts, Isaac, 135 ,: Weizmann, Chaim, 274 Wesley, John, 144 Whitney, Eli, 127 William I, ngiltere Kral, 65 Wollaston, William Hyde, 158-160 Wright, Orville, 116, 117, 119 Wright, Wilbur, 116, 117, 119 Yanma, 196-197, 199, 232, 265, 268 Yerekimi, 13, 23, 28, 42, 47, 49, 52, 63, 119-120, 141 Yermerkezli teori, 35 Yeterli Sebep lkesi, 29, 52 Yldzlar, 27-29, 35-36, 55, 73, 217, 249, 252, 256, 275 Young, Thomas, 247, 248, 249 Zaman, 242-244, 251-253, 255-257, 259, 263-264 Zamenhof, L.L., 3 283 Michael Guillen _ Dnyay Deitiren Be Denklem

You might also like