Professional Documents
Culture Documents
Jean-Paul Sartre - Varlık Ve Hiçlik PDF
Jean-Paul Sartre - Varlık Ve Hiçlik PDF
VARLIK VE HLK
3. Basm
Jean-Paul SARTRE, 21 Haziran 1905te Pariste dodu. Ecole Normale Supe".eureden arkadalaryla birlikte gen yata snfnn, burjuvazinin deer ve gele
neklerini eletirmeye balad. Bir sre Le Havre Lisesinde felsefe retmenlii
Tapt, sonra felsefe eitimini Berlindeki Fransz Enstitsnde srdrd. lk fel
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik 1 Ftnom enolojik Ontoloji Denemesi
zgn Ad: L'itre et le n ean t! Essai d'ontologie phenomenologique
lthaki Yaynlan - 500
Tarih Toplum Kuram - 82
ISBN 9 7 8 -9 7 5 -2 7 3 -2 9 5 -7
3. Bask, stanbul / Nisan 2010
C el ou vrage, pblie d an s le c a d r e du -p ro g ra m m e d'aide a la pu btication , b en efcie dt so utien du M in istere dcs A fja res
E ran g eres. d e V A m bassade d e F ra n c e en T u rqu ie et d e Vlnsttut F ra n a is d'lstanbul.
ev iriy e ve y a y m a k a lk p r o g r a m e r ev esin d e y a y m la n a n bu y a p l, F r a n s a D ileri B a kan l m a , T rkiye'deki
F ra n sa B y keliliin in ve stanbul F ra n sz K ltr M erkezi n in destei ile gerek letirilm ii .
A rif
a
Jean-Paul Sartre
VARLIK VE HLK
Fenomenolojik Ontoloji Denemesi
evirenler
A T IF E N EL
AVUKAT
is ta n b u ' B a ro su 1 2 3 1 8 Scii
G a z io s m a n p a a V. , 1 0 6 4 0 0 7 0 6 6 0
A G a lip S e y C ad . 1 5 /4 -5 6
G jz o s n r.a n p a a s ta n b u l
NDEKLER
E V tR M E N N B R K A N O T U 7
T R K E Y A Y IM L A Y A N IN N O T U 1 3
V A R L I IN A R A T IR IL M A S IN A G R 1 7
I.
Sorgulama.................................................................................................................................................... +9
II
Sorun .........................................................................................................................................................307
Bakasna
II.
Bakasna
II.
zgrlk
Kendinde
DZN 781
receksiniz? eviri, bugn artk genel geer bir kabul gren Varlk ve Hilik
adyla yaymlanm durumdadr. Ama eviriyi yapan ben, kendi hesabma, Memet Fuatn sorusunun yerindeliini hl korumakta olduunu dnyorum.
Varlk ve Etre [=olmak"] kavramlarn rtrmek, her eye ramen bir
miktar zorlama ieriyor. Biz, Trkemizde, olmak fiilini, dr, dir" vb. ekler
biiminde kullanyoruz. Bu bize konumada ve yaznsal anlatda olaanst ko
laylklar ve olanaklar salyor; ama felsefece dnmede de olaanst zorluklar
karyor. zellikle de ontolojinin alannda.
Olmak, var olmakla (ya da vaTkla) ayn ey deildir; bunu iyi anlamak
gerekiyor. Olmak, birtakm ihtimaller barndran bir olmakta-olmak halidir;
olmaka, varlk (ya da var olmak) gibi yaklamak, onu u ya da bu varolu
annda dondurmak olur. Olmak, varolan bir eyin sre halindeki urakla
rndan herhangi biri gibi kavranamaz; bu uraklann btndr. Ve bu btn
de ak iinde, uraklardan herhangi birinde durmakszn, taklp kalmakszn
anlamamz gerekir. Olmak, yaamak denen fenomenin olumsal kendliindenligi deil, kendisidir. Devinim halindeki duraanl iinde, mmknleriyle,
muhtemellikleriye ve bunlar biimlendiren tasan ve yansma/yanstmalaryla
kavranmak zorundadr. Olmak vardr, nk yokluk yoktur; ama var ol
mak, bir olmak kipliidir.
Felsefe tarihinde bunu ilk sezen ve ilk amlayan Parmenides oldu (Doa
gizlenmeyi sever diyen Herakletosu da unutmamak gerek). Ve Heidegger e ge
lene kadar da -benim bilebildiim kadanyla- hibir filozof, varlk problemini bu
ontolojik eksen evresinde dn(e)medi. Leibnizin, Neden hibir ey yerine
bir ey var?" sorusundan kalkan Heidegger, Sein und Zeitta (Varlk ve Zaman)
unlan yazar; Olmak, bir olan gibi dnlemez [...] olmakm belirlenmesi, bir
olann ona bir yklem olarak verilmesiyle elde edilemez. Olmak, tanmlanmas
sz konusu olduunda, daha stn kavramlardan tretilemeyecei gibi, daha
aa kavramlardan yola karak da gsterilemez. Ama bunun sonucu olarak 'ol
makm hibir sorun yaratmadn m syleyeceiz? Hi de deil; yalnzca unu
karsayabiliriz: olmak, herhangi bir olan gibisinden bir ey deildir. Bu neden
le, baz snrlar iinde geerli olmakla birlikte, olan belirlemenin genel tarz -g e
leneksel mantn, antika ontolojisinde temellerini bulan tanm- olmaka uy
gulanabilir deildir. Olmak tanmlamann imknszl [Heideggerin antik on8
toiojiden kaynaklanan bir nyarg olarak niteledii imknszlk, T.I.] bizi onun
anlamm sorgulamaktan bak klmaz, tersine, buyurgan bir biimde bu sorgu
lamaya gtrr.
Heidegger, yllar sonraki bir metninde yeniden bu sorunu gndeme getirecek
ve felsefe sona erdikten sonra da dnceye den grevin olmakm aklan
mas olduunu syleyecektir.*
Varlk ve Hilik, altbalmn syledii gibi, bir ontoloji denemesidir. Ve
olmak fenomenolojik adan aklayan bir denemedir.
Daha en batan, fenomen szcn grng oLarak evirmeyi kendime
yasakladm. Bunun nedeni, ncelikle ilkeseldir: zgn akl yrtmeler iinde
bavurmak, kullanmak, eip bkmek ihtiyacn duymadmz, dnme kiplik
lerimizde iselletirmediimiz birtakm bilimsel/felsefi kavramlar tayan sz
ckleri, dili arndrmak adna ve sak etimolojiden kalkarak Trkeletirmeye
hakkmz olmadn dnyorum. Ama asl nedenim u: phainomenamn
yalnzca duyu organlar araclyla bilince yansyan bir grnt olmamas bir
yana; Heideggerin (ve dolaysyla da Sartrem) fenomenolojiye verdii anlam
iinde, fenomen, kendini gstermeyen, geride duran, olan m onun araclyla
kendini gsterdii eydir.
Ontoloji ve ontolojik szckleri iin de benzer bir durum sz konusuy
du. Ontolojinin varlkbilim olarak evrilmesine fenomenoloji konusunda
olduu gibi bir itiraz ynekemem. Ne var ki ontolojik terimi, varlkbilimselin
yan sra varlksa! mlemini de iermektedir, O zaman da yle bir sorunla kar
karya kalmz: ontolojiki gerektiinde varlksak olarak Trkeletirdiimiz
de, sk sk karmza kan ontik kavramn hangi Trke szckle karlayaca
z? nk yine Heideggerin buyur ettii bu kavram, olanm, onu alglayan ve
ontolojinin nesnesi haline getiren dnen zne (yani baka bir olan) iin ol
maklndan bamsz olan olmakln gstermektedir. Bu yzden, eviride,
ontoloji, ontolojik ve ontik terimlerim korudum. Ve LEtre et le Neantm,
Essai dontologie phenomenologique biimindeki ikinci baln, Grngbi* Heideggern bu m etni, U N ESCO nun Kierkegaard Yi etkinlikleri kapsam nda, 2 1 -2 3
Nisan 1 9 6 4 tarihleri arasnda Pariste dzenlenen Yaayan Kerkegaard konulu sem poz
yuma gnderm i olduu teblidir. Felsefenin Sonu ve Dncenin Grevi baln ta
yan tebli, Hedegger'i btn kariyen boyunca uratran sorunsaln anahtar gibidir. Bkz.
T. lgaz, Yokluk yoktur. H a r f S n sy lada, mit Yaynclk, 2 0 0 5 , s. 179.
9
14
VARLIIN ARATIRILMASINA GR
FENOMEN FKR
Modem dnce varolan, onu aa karan grnmeler [apparition] dizisi
ne indirgeyerek nemli bir ilerleme kaydetti. Bu yoldan, felsefeyi skntya sokan
birtakm dalizmlerin [ikicilik] ortadan kaldrlmas ve onlarn yerine fenomenin
monizminin [bircilik] konmas hedefleniyordu. Acaba baanya ulald m?
ncelikle, varolandaki ii ve d kar karya getiren o dalizmden kurtul
mu olduumuz kesindir. D dediimiz eyi, nesnenin asl doasn gzlerden
saklayan yzeysel bir deri gibi deerlendiriyorsak, varolann d artk yoktur. Ve
bu asl doa da, eyin sezilebilen ya da varsaylabilen, ama nesnenin iinde ol
duundan dolay nesnenin asla ulalamayan gizli gereklii olacaksa, o doa da
yoktur aruk. Varolan aa karan grnmeler ne ierinindir ne de darnn,
hepsi de edeerdir, hepsi de baka grnmelere gnderir ve hibiri ayrcalkl
deildir. rnein kuvvet, yapt etkilerin (hzlanmalarn, sapmalann, vb.) ard
na gizlenen, bilinmez trden bir metafizik conatus deildir: bu etkilerin btn
dr. Ayn biimde, elektrik akmnn gizli bir iyz yoktur: elektrik akm,
onun tezahrleri olan fiziksel-kimyasal olaylarn (elektrolizler, bir karbon ubu
unun akkorlamas, galvanometrenin ibresinin kmldamas, vb.) btnnden
baka bir ey deildir. Bu olaylardan hibiri tek bana onu amlamaya [reveler]
yetmez. Ama kuvvet de arkasnda bulunan hibir eyi belirtmez: kendi kendisi
ni ve iinde bulunduu dizinin tamamn belirtir. Buradan doallkla u kar:
olmak ve grnmek dalizmi, felsefede yer alma hakkna bir daha sahip olama
yacaktr. Grn, varolann tm varl n kendine doru eken gizli bir gere
e deil, grnler dizisinin toplamna gnderme yapmaktadr. Dier yandan
grn de, bu varln tutarsz bir tezahr deildir. Numenal gerekliklere
19
Jean -P au l Sarre
V arlk ve H ilik
sel bir gereklii (rnein, elektrik akm), onun eitli tezahrlerinin [manifestation] toplam olarak tanmlayan Poincarenin nominalizminin karsna, Duhem,
kavram o tezahrlerin sentetik birlii haline getiren kendi teorisini kartmakta
haklyd. Ve elbette fenomenoloji de hibir biimde bir nominalizm deildir.
Ama, kesin olarak diyebiliriz ki, dizinin nedeni olarak z, grnmelerin arasnda
ki balantdan baka bir ey deildir, yan kendisi de bir grnmedir. zlere ili
kin bir grnn (rnein, Husserldeki Wesenschau*) imknn aklayan ey de
budur. Bylece fenomenal varlk kendini ifa eder, varoluunu ifa ettii kadar
zn de ifa eder ve fenomenal varlk bu kendini ifa edilerin, tezahr edile
rin birbirine iyice balanm dizisinden bakaca bir ey deildir.
Peki bu, varolan tezahrlerine indirgeyerek btn dalizmlerr ortadan kaldr
may baardmz anlamna gelir mi? Daha ok, bunlarn hepsini birden yeni bir
dalizme, sonlu ile sonsuzun dalizmine dntrdk gibi grnyor. Nitekim,
varolan, tezahrlerinin sonlu bir dizisine indirgenemeyecektir, nk tezahr
edilerin her biri, srekli deiim halinde olan bir zneyle bir mnasebettir. Bir
nesne yalnzca bir tek Abschattung** iinden kendini ele verdii zaman, ancak
zne olma, bu Abschattung zerine bak alarn oaltma imknn beraberin
de getirir. Sz konusu Abschattung,u sonsuza kadar oaltmak iin bu yeterlidir.
Ayrca, eer grnmelerin dizisi sonsuz olsayd, ilk grnenlerin yeniden grnme
si mmkn olmazd, bu da samadr; ya da grnmelerin tmnn hep birden
verilebilecekleri anlamna gelirdi ki, bu daha da samadr. Gerekten de, unu iyi
anlayalm ki fenomen teorimiz, eyin gerekliini fenomenin nesnellii ile deitirir
ve bunu da sonsuza bavurarak temellendirir. u kasenin gereklii, urada olma
s ve ben olmamasdr. Bu durumu yle dile getireceiz: kasenin grnmelerinin
dizisi benim keyfime bal olmayan bir nedene baldr. Ama paras olduu dizi
ye bavurulmadan kendi kendisine indirgenen grnme, grse! [ntuitivel ve z
nel bir tamlktan, yani znenin etkilenme tarzndan bakaca bir ey olmayacaktr.
Eer fenomen akn olarak amlanacaksa, znenin kendisinin, toplam seriye do
ru grnmenin tesine gemesi gerekir, ki znenin tesine gemesi gereken bu
grnme de toplam dizinin bir parasdr. zne, k r m z y sahip olduu krm
z izlenimi zerinden yakalamaldr. K rm zdan kastmz, dizinin nedenidir;
* (Alm.) Husserlde, bir eyi btnl iinde bir defada anlamaya yarayan ngr, - n
** Bu Almanca kavram n kelim e anlam glgelem ek, glgesini drm ek eklinde verile
bilir. Kavramn Franszcaya aktanl (profil) referans alnarak, Trkede profil eklinde
karlanmaktadr, -n
21
Jean -P au l Sartre
elektroliz iinde izlenen elektrik akm, vbdir. Ama eer nesnenin akml, g
rnmenin hep tesine geilmesi zorunluluuna dayanyorsa, buradan kan sonu
da bir nesnenin ilkece kendi grnmelerinin dizisini sonsuz bir dizi olarak ortaya
koymasdr. Bylece sonlu olan grnme, kendi kendisini sonluluunda ifade eder
ama ayn zamanda da grnenm-grnmesi olarak kavranabilmek iin, sonsuza
doru tesine geilmi olmay gerektirir. Bu yeni kartlk, sonlu ve sonsuz, ya
da daha dorusu sonlu imdeki sonsuz, olmak ve grnmek dalizminin yerini
alr: gerekten de, grnen, nesnenin yalnzca bir vehesidir ve nesne btnyle
bu vehenin iinde ve btnyle onun dndadr. Bu vehe iinde tezahr ettii
srece, btnyle ieridedir: ayn zamanda dizinin nedeni de olan grnmenin
yaps olarak kendi kendini belirtir. Btnyle d ard ad r, nk dizinin kendi
si asla grnmeyecektir, grnemez de. Bylece, dan ile ieri, grnmeyen-varlk ile grnme, yeniden kartlk iine girer. Ayn biimde, belli bir saklg
[puissance] de gelip fenomene yerlemekte ve ona kendi akmlm, yani gerek
olan ya da mmkn olan grnmeler dizisi halinde gelitirilme gcn kazandnr. rettii eserlere indirgendiinde bile, Proustun dehas, bu eserlere ilikin sa
hip olunabilecek ve Proustun eserinin tketilemezlii" diye adlandrlacak olan
muhtemel bak alarnn sonsuzluuna edeerdir. Ama bir akmh ve sonsuza
bavuruyu gerektiren bu tketilemezlik, onu tam nesnede yakaladmz anda bir
exis deil midir? Nihayet z, kendisinin tezahr etmesini salayan bireysel g
rnmeden radikal bir biimde kopmutur; nk z, ilke olarak, bireysel tezahr
lerin sonsuz bir dizisi araclyla aa kanlabilmek zorunda olandr.
eitli kartlklarn yerine, bu kartlklarn hepsini birden kuran tek bir
dalizm koyarak kazanm m, yoksa kaybetmi mi olduk? Bunu biraz sonra g
receiz. imdilik, fenomen teorisinin ilk sonucu udur: Kantm fenomeninin
numene gndermesi gibi, grnme varla gndermez. Grnme, arkasnda hi
bir ey olmadndan ve yalnzca kendini (ve de grnmelerin toplam dizisini)
gsterdiinden, kendi varlndan bakaca bir varlk tarafndan tam yor ola
maz, grnme, zne-varlk ile mutlak-varl ayran ince hilik zar deildir. G
rnmenin z eer hibir varltfcla kartlk oluturmayan grnmek ise, bu g
rnmenin varl konusunda meru bir soran var demektir. Bizi burada urat
racak olan, varlk ve hilik zerine aratrmalarmzn hareket noktasn olutu
ran, ite bu sorundur.
22
Varhk ve H ilik
II
VARLIK FENOMEN VE FENOMENN VARLII
Grnme, kendisinden baka hibir varolan tarafndan desteklenmez: onun
kendi varl vardr. Dolaysyla ontolojik aratrmalarmzda karmza kan ilk
varlk, grnmenin varl olmaktadr. Grnmenin varl da bir grnme mi
dir peki? lk bata yleymi gibi geliyor. Fenomen kendim ifa edendir ve varlk
herkese belli bir biimde kendini ifa eder, zira ondan sz edebiliriz ve ona ili
kin belli bir anlaymz vardr. Bu nedenle, olduu gibi betimlenebilen bir var
lk fenomeni, varln bir grnmesi olmaldr. Varlk, bize sknt, bulant gibi
dorudan eriim yollaryla kendini gsterecektir ve ontoloji de varlk fenomeni
nin kendini ifa ettii haliyle, bir baka deyile, fenomenin herhangi bir aracya
gerek olmakszn betimlenmesi olacaktr. Yine de, her trl ontolojiye bir ba
lang sorusu yneltmek uygun der: bylece ulalan varhk fenomeni, feno
menlerin varlyla zde midir; yani: bana kendini ifa eden, bana grnen var
ln doas, bana grnen varolanlarn varlnn doasyla zde midir? Bura
da herhangi bir glk yokmu gibi grnyor: Husserl bir eidetik indirgeme
nin [rducton edetique] her zaman nasl mmkn olduunu, yani somut feno
menin, zne doru her zaman nasl tesine geilebileceini gstermitir. Heideggere gre de, insan-gereklii ontik-ontolojiktr [ontico-ontologique]; yan
insan-gereklii fenomenin varlna doru fenomenin tesine geebilir. Ama
tekil nesneden ze gei, homojenden homojene geitir. Varolandan varlk fe
nomenine geite de byle mi olur? Varlk fenomenine doru varolann tesine
gemek, gerekten kendi varlna doru fenomenin tesine gemek, tikel krm
znn kendi zne doru krmznn tesine gemek midir? una daha yakndan
bakalm.
Tekil bir nesnede, renk, koku, vb. nitelikleri ayrt etmek her zaman mmkn
dr. Ve bu niteliklerden hareketle, tpk imin[signe] imlemi [signfication] ima et
mesi gibi, bu niteliklerin ima ettii bir z saptanabilir: Nesne-z biraradal, d
zenli bir btn oluturmaktadr: z, nesnenin iinde deildir; nesnenin anlamdr,
onu ak eden grnmeler dizisinin nedenidir. Ama olmak/varlk, nesnenin, kav
ranabilir herhangi bir nitelii gibi bir nitelik de deildir, nesnenin bir anlam da
deildir. Nesne, bir imleme gnderdii gibi varla gndermez: rnein, varl/ol
may bir mevcudiyet [presence] gibi tanmlamak mmkn deildir nk mev
23
Je a n -P a u l Sartre
cut olmamak [absence] da ayn biimde varl ortaya karr, nitekim burada olma
mak, yine de olmaktr. Nesne, varla sahip olmad gibi, nesnenin varoluu da
varlkla bir katlm ilikisi, ya da, baka bir tr iliki kurmaz. Nesne vardr*, bu,
onun varlk/olma tarzn tanmlamann tek biimidir; nk nesne varl maske
lemez, ama onu ifa da etmez: onu maskelemez, nk arkalarndaki varl bul
mak iin varolann baz niteliklenni dlamaya uramak bouna olur, varlk o ni
teliklerin hepsinin ayn lde varldr onu ifa da etmez, nk varln ya
kalayabilmek iin nesneye bavurmak da bouna olur. Varolan, fenomendir, yani
niteliklerinin dzenli btn olarak kendi kendisini belirtir. Kendi varln deil,
kendi kendini belirtir. Varlk, sadece her trl aa karln [devoilement] ko
uludur: aa-kanlmak-iin-olan-varlktr [Letre pour devoler], aa kanlm varlk deildir. yleyse, Heideggerin szn ettii, o ontolojik olana doru
teye geme, ne anlama geliyor? Besbelli ki u masann ya da u iskemlenin varl
na doru tesine geebilir ve masa-olmaklk ya da iskemle-olmaklk sorusunu
ortaya atabilirim. Ama ayn anda da, artk hibir aa karln koulu olmayan,
-ama kendisi de bir aa karlm olan, bir grnme olan ve bu haliyle, bu kez
zerinde kendisini aa karabilecei bir varlk temeline ihtiya duyan-, feno
men-varl saptamak zere, gzlerimi fenomen-masadan ayrrm.
Eer fenomenlerin varl bir varlk fenomeni halinde zlmyorsa ve eer
yine de yalnzca bu varlk fenomenine bavurmakszn varlk zennde hibir ey
soyleyemiyorsak, her eyden nce varlk fenomenini fenomenin varl ile birle
tiren kesin mnasebet saptanmaldr. Daha nce yaptmz btn aklamalar,
varlk fenomenine ynelik amlayc bir grnn dorudan doruya esinledii
gz nne alnrsa, varlk fenomeni ile fenomenin varl arasndaki bu mnase
beti daha kolaylkla saptayabiliriz. Varl aa kanlm [devoilement] kou
lu olarak deil de, kavramlarla sabitlenebilen grnme olarak ele aldmzda,
her eyden nce, bilginin tek bana varln nedenini aklayamadn, yani fe
nomenin varlnn varlk fenomenine indirgenemediini anladk. Ksacas, var
lk fenomeni, Aziz Anselmus ve Descartesm kantlarnn ontolojik diye nitelendi
rildii anlamyla ontolojiktir. Varlk fenomeni bir varlk arsdr; fenomen
olarak, fenomentesi [transphenomerale] bir temel bulmay gerektirir. Varlk fe
* Metinde nemli bir arl olan Stre" kelimesi, fiil olarak kullanld yerlerde, rnein
metnin orijinalindeki il est" ifadesindeki gibi durumlarda tre = vard r eklinde karland.
Etren isim olarak kullanld yerlerde, anlama gre bazen varlk kelimesi, bazen
"olm ak kelimesi, bazen de her ikisi birden varlk/olmak kelimeleri tercih edildi, - n
24
V arlk ve H ilik
III
DNM-NCESt COGTO
VE PERCIPERENN VARLII
Yukarda saylan glklerin hepsinin de belli bir varlk anlayna, grnme
nosyonunun kendisiyle kesinlikle badamayacak bir ontolojik realizm tarzna
dayandklar yolundaki bir karlk, belki de ekici gelecektir. Grnmenin var
ln len ey, gerekten de onun grnyor olm asdr. Ve madem ki gerekli
i fenomenle snrladk, fenomene ilikin olarak da, onun grnd gibi olduu
nu syleyebilinz. Dncemizi neden en u noktasna kadar gtrp, grnme
nin varl onun grnmesidir demeyelim? Bu da sadece, Berkeleyin eski esse
est percipsine. yeni szckler eklemekten baka bir ey deildir. Nitekim bir
Husserlm, fenomenolojik indirgemeyi gerekletirdikten sonra, noema'y gerekolmayan diye niteleyip, onun esse"teinin [varlmn/olmaklmn] bir percipi
[alglanmak] olduunu bildirdiinde yapt ey de dpedz budur.
Berkeleyin nl forml bizi tatmin eder gibi grnmyor. Bu da, biri perripirim, teki de perriperenin yapsna bal iki temel nedenden kaynaklanyor.
Percpere nm doas. Gerekten de, her metafizik bir bilgi teorisini varsa
yyorsa, karlk olarak her bilgi teorisi de bir metafizii varsayar. Bu da, baka ey
lerin yan sra, varl onun hakknda edinilen bilgiye indirgeme kaygsndaki bir
idealizmin, bilginin varln nceden bir biimde gvenceye almak zorunda ol
duu anlamna gelir. Buna karlk, varln temellendrmeye uramakszn bil
giyi bir ven olarak ortaya koymakla ie balanr ve sonra da "esse est percipi ner
mesi ileri srlrse, alglama-alglanan btnl, salam bir varlk tarafndan
25
jea n -P a u t Sartre
desteklenmi olmad iin, hiliin iinde kp yok olur. Bylece bilginin varl
, bilgi tarafndan llemez; "percipi tarafndan kapsanmaz1. Dolaysyla percipere ve percipinin temel-varlgmn kendisi de percipi'den kurtulmu olmaldr; fenomentesi olmaldr. Hareket noktamza dnm oluyoruz. Bununla birlikte, percipinin, grnmenin yasalarndan kurtulan bir varla gnderme yaptn kabul
edebilir, bir yandan da bu fenomentesi varln znenin varl olduunu kabul
edebiliriz. Bylece, percipi, percipiensz [alglayana] gnderecektir bu demektir
ki bilinen, bilgiye gnderecektir, bilgi ise, bilindii haliyle deil de olduu haliyle
bilen varla, yani bilince gnderecektir. Husserlin anlad ey de buydu: nk
ona gre, noema, toesis'in ontolojik yasas percipi olan gerekd bir balla ise,
noesis de, tersine, balca zellii, onu bilen dnme [reflexion] kendini nce
den zaten orada olan gibi vermek olan gereklik'tir. nk bilen znenin var
lk/olmak yasas, bilinli-olmaktr. Bilin, iduyu ya da kendinin bilgisi diye adlan
drlan tikel bir bilgi kipi deil, znenin fenomentesi varlk/olma boyutudur.
Bu varlk/olmak boyutunu daha iyi anlamaya alalm. Bilincin bilinen haliyle
deil de olduu haliyle, bilen varlk olduunu sylyorduk. Demek ki eer o bil
ginin kendisini temellendirmek istiyorsak, bilginin nceliini bir yana brakma
mz uygun olur. Ve hi phesiz, bilin hem bilebilir, hem de kendim bilebilir.
Ama bilin, kendilii iinde, kendine dnk bir bilgiden daha baka bir eydir.
Husserlin gsterdii zere, her bilin bir eyin bilincidir. Bu, akm bir nes
neye gre konumlanm olmayan bir bilin yoktur anlamna gelir, ya da diyebi
liriz ki, bilincin ierii" yoktur. Seilen atf sistemine gre, kendini dnya ola
rak ya da psiik olarak oluturabilecek o ntr verilerden vazgemek gerekir.
Bir masa, tasavvur edilme kimliiyle bile bilincin iinde deildir. Bir masa, mek
nn [espace] iindedir, pencerenin yanndadr, vb. Gerekten de, masann varo
luu, bilin iin bir opaklk [opacite] odadr; bir eyin tm ieriinin dkm
n karmak iin sonsuz bir ilem gerekir. Bu opakl bilince buyur etmek, bi
lincin kendiliinden kartabilecei dkm sonsuza gndermek, bilinci bir ey
dzeyine indirmek ve cogio'yu reddetmek olur. u halde bir felsefenin birinci
adm, eyleri bilinten def etmek ve onunla dnya arasndaki gerek ilikiyi ye
niden kurmak, yani, bilincin dnyay konumlandran bilin olduunu gster
1) Besbelli bir ey k, percipere"nin yerine insan-gerekliinin baka b ir ta v r n [acticudel
yerletirm ek iin yaplacak her giriim ayn ekilde verimsiz kalacaktr. Varln insana
yapmak" [fare] im de amland kabul edilecek olsayd, o zaman da yapmann varln
[ltre du fairej da eylemin dnda tutm ak gerekecekti.
26
V arlk ve H ilik
mektir. Her bilin, bir nesneye ulamak iin kendine akmlat lde konumlandrcdr ve bu konum iinde kendim tketir: u anki bilincimde ynelim ad
na ne varsa, darya doru, masaya doru yneltilmitir; yarglayc ya da pratik,
btn etkinliklerim, u andaki tm duygulanmlarm [affectivte] masay hedef
lemekte ve onda emilmektedir. Her bilin [conscience] bilgi [connaissance] de
ildir (rnein, duygulanma dair bilinler [consciences affectives] vardr), ama
her bilen bilin ancak nesnesinin bilgisi olabilir.
Yine de bir bilen bilincin [consience connaissante], nesnesinin bilgisi olmas
iin zorunlu ve yeterli koul, bilincin, o bilgi olarak, kendi kendisinin bilinci ol
masdr. Bu, zorunlu bir kouldur: eer bilincim masa bilinci olmann bilinci ok
masayd, bu masann bilinci olacak ama masann bilinci olmann bilincinde olma
yacakt; ya da diyebiliriz ki, kendi kendisinden habersiz bir bilin olacakt, bilin
siz bir bilin olacakt bu da samadr. u yeterli bir kouldur: u masann bi
lincinde olduumun bilincinde olmam, gerekten de masann bilincinde olmam
iin yeterlidir. phesiz bu, benim o masann kendinde varolduunu olumlamam
iin yeterli deildir ama onun, benim iin varolduunu pekl olumlayabilirim.
Bu bilin bilinci ne olacaktr? Bilginin ncelii yanlsamasna o denli maruz
kalmaktayz ki bilin bilincim, Spinozanm yapt gibi bir idea ideae, yani bilgi
nin bilgisi [connaissance de connaissance] yapmaya dnden hazrz. Alain, Bil
mek, bildiinin bilincinde olmaktr biimindeki bu besbellilii ifade etmek zo
runda kaldnda, onu u terimlerle dile getirir: Bilmek, bildiini bilmektir.
Bylece dnm ya da bilincin konumsal bilincim* [conscience positionnelle
de la conscience] ya da daha iyisi, bilincin bilgisini tanmlam oluruz. Bu, ken
disi olmayan bir eye, yani zerine dnlm bilince [conscience reflechiel
ynelik eksiksiz bir bilin olurdu. Dolaysyla da kendine aknlard ve dnya
y konumlandran bilin olarak nesnesini hedeflerken kendini tketirdi. Sadece
bu nesnenin kendisi de bir bilin olurdu.
Bilincin bilincine ilikin bu aklamay kabul edebilmemiz mmkn grn
memektedir. Nitekim, bilincin bilgiye indirgenmesi, bilginin tipik zellii olan
zne-nesne ikiliini bilince tamay gerektirir. Ama eer bilen-bilinen iftinin
yasasn kabul edersek, bu kez de bilenin bilinen halme gelmesi iin nc bir
terim gerekecek ve kendimizi u ikilemin karsnda bulacaz: ya bilmen -bili* Burada, bilinci konumlandran bilinci, yan bilincin kendisini konu/nesne edinen bilinci
kastediyor Sartre. Dnm de byle bir kendi zerine dnen bilincin ifadesidir, - n
11
Jean -P au l Sartre
nen bilen- bilen bililenin bileni [connu -connaissant connu- connaissant connu du connaissant] dizisinin terimlerinden herhangi birinde duracaz, ki, o za
man, fenomenin tamam bilinmezliin iine der, yani her seferinde, son hal
kay oluturan kendisinin bilincinde olmayan bir dnme Lolarz ya da
sonsuza giden bir gerileyiin (idea, ideae, ideae, vb.) zorunluluunu ne sreriz
ki, bu da samadr. Bylece bilgiyi ontolojik olarak temellendirme zorunluluu
burada yeni bir zorunlulukla, bilgiyi epistemolojik olarak temellendirme zorun
luluuyla ikiye katlanacaktr. Ama iki katl olma yasasn bilince tamamak ge
rekir deil mi? Kendinin bilinci ift deildir. Eer sonsuz gerileyiten saknmak
istiyorsak, kendinin bilincinin, kendinden kendine doru dolaysz ve bilisel-olmayan [non-cognitif] bir mnasebet olmas gerekir.
Esasen dnmse! bilin [conscience reflexive] zerine dnlm bilinci
[conscience reflechie] kendi nesnesi olarak ortaya koyar, dnm edimi iinde,
zerine dnlm bilin zerine yarglarda bulunurum, ondan utanrm,
onunla vnrm, onu isterim, onu reddederim, vb. Alglamamn dolaysz bilin
ci ise, ne yargda bulunmama, ne istememe, ne de utan duymama imkn verir.
Dolaysz bilincim algm bilmez, onu ortaya koymaz: u andaki bilincimde yne
lim adna ne varsa darya doru, dnyaya doru yneltilmektedir. Buna kar
lk, algmn bu kendiliinden bilinci, algsal bilincimin kurucusu olmaktadr. Ba
ka bir deyile, nesneyi konumlandran her bilin, ayn zamanda da kendi kendi
sinin konumsal olmayan bilincidir [conscience non-positionne!le delle-meme].
u tabakann iinde duran sigaralar saysam, o sigara grubunun nesnel bir zel
liinin aa kt izlenimim edinirim: sigaralar on iki tanedir. Bu zellik, bilin
cime, dnyann iinde varolan bir zellik gibi grnr. Onlar saymann hibir
konumsal bilmeme de sahip olmayabilirim. Ben kendimi sayarken bilmem. Ka
nt da udur ki, bir toplama ilemini kendiliinden yapabilen ocuklar, daha
sonra bunu nasl baardklarn aklayam am aktadr: Piagetnin bunu kanulayar.
testleri, Alainin, Bilmek bildiini bilmektir' biimindeki formlne kar m
kemmel bir kar k oluturmaktadr. Ama yine de, o sigaralar benim iin :r.
iki tane olarak aa ktklar anda, toplama edimimin konulandrc-olmayar.*
* K om landnc ya da konulandran eklinde Trkeletirilen thetique" terim:. var : luulua Fchtenin kulland balamda yerlemitir. Fichte'ye gre konuiandne:
-bir eyin bir baka eyin benzen, eiti, ya da ei gibi de, bir baka eyin kart gibi de :
taya konmad, yalnzca kendi kendisiyle ayn olan olarak ortaya konduu bir y arr.zr '
Bir eyi hem bir gereklik olarak, konumsal olarak, hem de anlamsal olarak kavrarru-_= il
gili bir terimdir, -n
28
Varlk ve H ilik
Jea n -P a u l Sartre
ganik bir bozukluk, bilinalt bir itki, baka bir Erlebnis"*) psiik bir olayn - r
nein, bir zevkin- ortaya kmasna neden olabilecei, ve ayrca, kendi maddi
yaps iinde belirlenen bu olayn kendi(nin) bilinc(i) olarak ortaya kmak zo
runda brakld anlalmamal bundan. nk bu, konulandnc-olmayan bi
linci [conscience non-thetique] konumsal bilincin [conscience positionnelle] bir
nitelii yapmak (u masann konumsal bilinci olan algnn, fazladan, kendi(nin)
bilinc(i) niteliine sahip olmas anlamnda) ve bylece bilginin teorik ncelii
yanlsamasna yeni batan dmek olur. Bu, aynca, psiik olay bir ey haline ge
tirmek ve onu, rnein u mrekkep kdn pembe olarak niteleyebildiim gi
bi, bilinli diye nitelemek olur. Haz [plaisir] -mantksal adan bile- haz bilincin
den ayrlamaz. Haz(m) bilinc(i), bir haz maddesine sonradan kendini dayatacak
bir form olarak deil; varoluunun bizatihi kipi, yaplm olduu madde olarak
hazzm kurucusudur. Haz, haz bilincinden nce varolamaz gcllk [virtualite], ya da saklg [puissance] formu altnda bile. Saklg halindeki bir haz,
saklg halinde olma(nm) bilinc(i) dnda varolmayacaktr, bilin gcllkler
[vrtualite] yalnzca gcllklerin [virtualite] bilinci olarak vardr.
Karlk olarak, biraz nce gsterdiim gibi, hazz ona ilikin olarak edindiim
bilinle tanmlamaktan kanmak gerekmektedir. Bu, sapa yollardan geerek bizi
yeniden bilginin nceliine ulatracak bir bilin idealizmine dmek olur. Haz,
kendi kend(nin) biiinc(i)nin arkasnda kaybolmamaldr: o bir tasavvur deil, so
mut, dolu ve mutlak bir olaydr. Hazzm, kendi(nin) bilinc(in)in bir nitelii olma
s, kendi(nin) bilinc(i)nin zevkin bir nitelii olmasndan fazla deildir. Nasl ki, n
ce bir bilin, sonra da, bu bilincin, renklendirilen bir su gibi haz almay kabul
etmesi yoksa, nce (bilinsiz ya da psikolojik) bir haz sonra bu hazzm bilinli ol
ma niteliini bir k demeti gibi kabul etmesi de yoktur. Blnemez, ayntrlamaz bir varlk vardr niteliklerini daha alt dzeyden varlklar olarak tayan bir
tz deil, batan sona varolu olan bir varlk. Haz, kendi(nin) bilinc(i)nin varl,
kendi(nin) bilinc(i) de hazzm varlk/olmak yasasdr. Heideggerin, (bilinle deil,
Daseinla ilgili olarak) bu varln nasl (essentia), genelde sz edilebildii ka
daryla, onun varlndan (existentia) kalklarak dnlmelidir derken mkem
mel bir biimde ifade ettii ey budur. Bu demektir ki, bilin soyut bir imknn
[possibilite] tekil rnei olarak retilmemitir, varln banndan fkrrken z
n de, yani imknlarnn sentetik dzenleniini de yaratr ve ayakta tutar.
* Yaant, - n
30
V arlk ve H ilik
Bu ayn zamanda da bilincin varlk/olmak tarznn, ontolojik kantn bize amladmm tersi olduu anlamna gelmektedir: bilin, olmaktan nce mmkn ol
madndan, varlyla her trl imknn kayna ve koulu olduundan, onun
z de varoluunda ierilmtr. Bu da, Husserlin bilincin olgusal zorunlulu
umdan sz ederken mkemmel bir biimde ifade ettii eydir. Hazzm bir z
nn olabilmesi iin, nce bir haz(zm) bir bilinc(i) olgusu varolmaldr. Ve bilincin,
szmona yasalar diye bir eyden medet ummak, bunlarn birbirlerine eklem
lenmi biraradalklanyla bilincin zn oluturacaklarn sylemek de bounadr:
bir yasa, akn bir bilgi nesnesidir; yasann bilinci olabilir, bilincin yasas olamaz.
Ayn nedenlerden tr, bir bilince kendi kendisinden baka bir motivasyon da
atfedilemez. Aksi takdirde bilincin, bir etki olduu takdirde, kendi(nin) bilinc(i)
olmadn dnmek gerekirdi. Onun, bir yanyla, varlk(m) (olma(mn)) bilinci
olmakszn olmas gerekirdi. Bilinci bir yan-bilinalt ya da bir edilginlik olarak
ele alan, o ok sk rastlanan yanlsamann iine derdik. Ama bilin, bir utan
tekine bilintir. Dolaysyla bilin ancak kendisi tarafndan snrlandrlabilir.
Bilincin bu biimde kendiyle belirlenmesi, bir treyi [genese] gibi, bir olu
[devenir] gibi anlalmamaldr, nk o takdirde bilincin kendi varoluundan
nce olduunu varsaymak gerekirdi. Bu kendi kendini yarat bir edim olarak
da dnmemek gerekir. Aksi takdirde, bilin, aslnda edim olarak kend(nin)
bilinc(i) olurdu ki, deildir. Bilin bir varolu doluluudur ve kendinin bu bi
imde kendiyle belirlenii zsel bir zelliktir. Hatt bir ilerlemeyi varsaymaya
imkn veren, neden-olan-kendi [soi-cause] ile sonu-olan-kendi [soi-effe] ara
snda bir ilikiyi varsaymaya imkn veren kendi kendinin nedeni" [cause de soi]
deyimini de suistimal etmemek uygun olacaktr. Ksaca unu sylemek daha
doru olur: bilin kendiyle vardr. Ve bununla da onun kendim hilikten dev
irdii anlalmamaldr. Bilinten nce olduu dnlebilecek tek ey bir var
lk doluluudur ve bu varlk doluluunun hibir esi, varolmayan bir bilince
gndermede bulunamaz. Bilin hilii diye bir eyin varolmas iin, varolmu
olan ve artk varolmayan bir blm ile bu ilk bilincin hiliini ortaya koyarak
onunla bir tanma sentezi [synthese de recognition] gerekletiren bir tank bi
lin gerekir. Bilin hilikten ncedir ve kendini varlktan devirir2.
2) Bu, hibir ekilde, bilincin kendi varlnn temeli olduu anlamna gelmez. Tam tersine,
daha ilerde greceimiz gibi, bilincin varlnn eksiksiz bir olumsall vardr. Yalnzca
gsterm ek istiyoruz ki, 1) hibir ey bilincin nedeni deildir; 2) bilin kendi varlk/olmak
tarznn nedenidir.
31
Jean -P au l Sartre
Bu sonular kabul etmekte belki biraz glk ekebiliriz. Ama bunlara daha
yakndan baklacak olursa, tmyle ak olduklar grlr: buradaki aykrlk,
kendiyle varolularn [existences par soi] bulunmasnda deil, bu kendiyle varo
lulardan baka bir ey olamamasndadr. Gerekten dnlemez olan ey edil
gin varolutur, yani ne kendini retmek iin ne de korumak iin bir kuvveti ol
mayan ama yine de devam eden bir varolutur. Bu bak asndan, atalet ilke
sinden daha anlalmaz bir ey yoktur. Gerekten de, eer bir eyden gelmesi
mmkn olsayd, bilin nereden gelirdi? Bilinaltnn ya da fizyolojik olann
belirsizliklerinden. Ama bu kez de o belirsizliklerin nasl varolabldiklerini ve va
rolularn nereden devirdiklerini kendi kendimize soracak olursak, kendimizi
edilgin varolu kavramna dnm buluruz; yani, bilinli olmayan, varolularn
kendi kendilerinden devirmeyen bu verilerin, yine de nasl olup da varoluu
devam ettirebildiklerini ve hl bir bilin retmek kuvvetim kendilerinde bula
bildiklerini artk kesinlikle anlayamayz. A coTitingenta mundi, varolann olum
sall kantnn kazand byk saygnlk da bunu yeterince gstermektedir.
Bylece, bilginin nceliinden vazgemek suretiyle bilenin varln kefet
tik ve mutlakla karlatk; 17. Yzyl rasyonalistlerince tanmlanm ve bir bilgi
nesnesi olarak mantksal bir biimde oluturulmu olan o mutlakla. Ama asln
da bilgiye dair bir mutlak deil de varolua dair bir mutlak sz konusu olduun
dan, bu mutlak, bilinen bir mutlan, o mutlak hakknda edinilen bilgiye gre
celi olacan ve dolaysyla artk mutlak olmayacan syleyen mehur itirazdan
kurtulmaktadr. Aslnda, mudak burada bilgi alan zerinde mantksal bir kur
gunun sonucu deil, deneylerin en somut olannn znesidir. Ve mutlak, hibir
ekilde bu deneyime grece deildir, nk kendisi bu deneyimdir. Bu yzden
tzsel olmayan bir mutlaktr. Descartes rasyonalizminin ontolojik hatas, varolu
un z zerindeki nceliiyle tanmlanmas halinde mutlan bir tz olarak kavranamayacam grememi olmasdr. Bilincin hibir tzsel yan yoktur, o salt
bir grntr; u anlamda ki, ancak kendine grnd lde varolur. Ama
tam da salt grn olduu, tam bir boluk olduu iin (nk btn dnya
onun dnda kalmaktadr), grnn ve varoluun ondaki bu zdelii nede
niyle, mutlak olarak dnlebilmektedir.
32
V arlk ve H ilik
IV
PERCIPrNN VARLII
Aratrmamzn sonuna ulam gibi grnyoruz. eyleri, onlarn grn
lerine bal bir btnle indirgemitik, sonra bu grnlerin, kendisi grn
olmayan bir varl talep ettiklerini saptadk. Perdpi" bizi bir percipiens'e gn
derdi ve onun varl da bize bilin olarak anland. Bylece bilginin ontolojik
temeline, btn teki grnmelerin kendisine grnd ilk varla, her feno
menin kendisine kyasla grece olduu mutlaa ulam olduk. Bu, hibir biim
de terimin Kanttaki anlamyla zne deildir, znelim kendisidir, kendinin ken
dine ikinliidr [limmanence de soi soil. Daha imdiden, idealizmden kurtul
mu olduk: idealizm varl bilgi araclyla ler, bu da varl ikiliin [dualite]
yasasna tabi klar; bilinenden bakaca varhk yoktur, dnce bile sz konusu ol
sa yoktur: dnce ancak kendi rnleri ierisinden kendine grnr, yani, d
nceyi ancak ve ancak oluturulmu dncelerin ifadesi olarak kavrayabiliriz;
ve dncenin peine den filozof, kurulmu olan bilimleri sorgulayp dn
ceyi bu bilimlerden, onlarn imknnn koulu olarak devirmelidir. Biz bunun
tersine bilgi tarafndan kapsanmayan ama onu kuran bir varlk yakaladk. Ken
dini asla ifade edilmi olan dncelerin tasviri ya da imlemi olarak vermeyen,
olduu haliyle dorudan yakalanan bir dnce kavradk ve bu dorudan ya
kalama kipi, bir bilgi fenomeni deil, varln yapsdr. Husserlin kendisi ba
langtaki niyetine her zaman sadk kalmadysa da, biz u anda kendimizi Hus
serl fenomenoloj isinin alannda buluyoruz. Tatmin olduk mu? Fenomentesi bir
varla rastladk ama acaba bu gerekten de varhk fenomeninin bizi gnderdii
varlk mdr, gerekten de fenomenin varl mdr? Baka bir deyile, bilincin
varl, grn olarak grnn varln temellendirmeye yeter mi? Fenome
nin varln fenomenden alp bilince verirken, bilincin onu daha sonra fenome
ne geri vereceini hesaplyorduk. Bunu yapabilecek midir? Percpinin ontolo
jik gereklerine ynelik bir incelemenin bize retecei ey budur.
Her eyden nce belirtelim ki, alglanan eyin algland lde bir varl
vardr. u masay bir znel izlenimler sentezine indirgemek istediimde bile, en
azndan iaret etmek gerekir ki, o bu sentez ierisinde masa olarak amlanr, ma
sa sentezin akn snn, nedeni ve hedefidir. Masa bilginin nndedir ve hakkn
da edinilen bilgiyle bir tutulamaz, aksi takdirde bilin olurdu, yan salt ikinlik
33
Jean -P au l Sartre
olurdu ve masa olarak silinip giderdi. Ayn nedenden tr eer akln sak bir ay
rtrmas masay, kendisini kavramamz salayan znel izlenimlerin sentezin
den ayrmak zorunda olsa bile, masann en azndan bu sentez olm as mmkn
deildir: bu onu sentetik bir bag kurma edimine indirgemek olurdu. u halde
bilinen, bilginin iinde kaybolup gidemedii lde, ona bir varlk pay brak
mak gerekir. Bize, bu varln percipi olduu syleniyor. Her eyden nce unu
kabul edelim ki masa kendisine dair tasavvurlarn balantsna indirgenemedii
gibi percipinin varl da percipiensm km e -yani bilince- indirgenemez. Olsa ol
sa percipi'nin bu varla grece olduu sylenebilir. Ama bu grecelik, bizi, perci
pinin varln incelemekten muaf klmaz.
Gelin grn ki percipi'nin kipi, edilgindir. Dolaysyla eer fenomenin varl
kendi percipisinde yatyorsa, bu varlk edilginliktir. Grecelik ve edilginlk perci
pi ye indirgenenler olarak, esse'nin belirleyici yaplardrlar. Edilginlik nedir? Kay
na olmadm -yani ne temeli, ne de yaratcs olduum- bir deiime maruz
kaldmda edilginim. Bylece, varlm, kayna olmad bir varlk tarzna kat
lanmaktadr. Ne var ki, katlanmak iin, yine de varolmam gerekir ve varoluum
bundan tr her zaman iin edilginliin tesinde konumlanmaktadr. rnein,
edilgin bir biimde katlanmak elimde olan bir davrantr ve kararl bir ekilde
dlamak kadar zgrlm balar. Eer sonsuza kadar saldrya-maruz-kalm-olan durumunda kalmak zorundaysam, kendi varlmda diretmem gerekir,
yani kendi kendimi varolula donatmam gerekir. Ama tam da byle yapmakla,
uradm saldry, bir bakma kendi payma alr ve onu stlenirim, onun kar
snda edilgin olmaktan karm. Dolaysyla u seenekler belirmektedir: ya ken
di varlm iinde edilgin deilim, o zaman da ilk bata kayna olmam bile ol
sam etkilenilerimin [affectios] temeli haline gelirim ya da varoluuma varn
caya kadar edilginlikle mallmdr, varlm dardan edinilmi bir varlktr ve
o zaman da her ey hiliin iine yuvarlanr. Nitekim edilginlik iki ynden bir
den grece bir fenomen olmaktadr: edilginlik, eyleyen kiinin etkinliine ve ma
ruz kalan kiinin varoluuna grecedir. Buna gre edilginlik, edilgin varolann
varlnn kendisini ilgilendirmeyecektir: edilginlik, bir varlk ile baka bir varlk
arasndaki ilikidir, bir varlk ile hilik arasndaki iliki deildir. Perciperenin,
varln perceptumunu etkilemesi [affecter] imknszdr, nk etkilenmek iin,
perceptumun esasen herhangi bir ekilde verilmi olmas, dolaysyla, varlk ka
zanmadan nce varolmas gerekir. Bir yaratma, ancak yaratlm olan varln
34
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V
ONTOLOJK KANIT
Varln hakk verilmiyor: fenomenin varlna fenomentesilik atfetmekten
muaf olduumuzu sanyorduk, nk bilincin varlnn fenomentesiliini ke
fetmitik. imdi, tam tersine, bu fenomentesi olmann bile fenomenin varl
nn fenomentesi oluunu gerektirdiini greceiz. Dnmsel cogitodan deil,
ama percipiens'in dnm-ncesi varlndan devirilmesi gereken bir ontolojik
kant vardr. imdi bunu gzler nne sermeye alacaz.
36
V arlk ve H ilik
Her bilin bir eyin bilincidir. Bilincin bu tanm, son derece farkl iki ba
lamda ele alnabilir: bununla, ya bilincin kendi nesnesinin varlnn kurucusu
olduunu, ya da en derinlerdeki doas iinde, bilincin akn bir varlkla mna
sebet olduunu kastederiz. Ama formln ilk kabul, kendini kendiliinden
yok etmektedir: bir eyin bilinci olmak, bilin olmayan somut ve dolu bir mev
cudiyetin [presence] karsnda olmaktr. Hi phesiz, bir namevcudiyetn [absence] bilincinde olmak da mmkndr. Ama bu namevcudiyet zorunlu olarak
bir mevcudiyet temelinde grnr. Oysa daha nce grdmz gibi, bilin ger
ek bir znelliktir ve izlenim de znel bir doluluktur. Ama bu znellik, akn bir
nesneye izlenimsel bir doluluk kazandrarak onu ortaya koymak iin kendinden
kamaz. Dolaysyla, eer fenomenin varlnn ne pahasna olursa olsun bilin
ce baml olmas isteniyorsa, nesnenin de bilinten kendi mevcudiyeti ile deil
de kendi namevcudiyeti ile, kendi doluluu ile deil de kendi hilii ile ayrma
s gerekir. Eer varlk bilince aitse, nesne, bir baka varlk olarak deil, ama bir
varlk-olmayan olarak bilin deildir. Bu, kitabmzn ilk parasnda szn et
tiimiz, sonsuza bavurmadr. Husserle gre rnein, hylesel ekirdein, yalnz
ca doldurulularnn (Erfllung) o hylenin iinde bulunabilecek ynelimler ara
clyla canlandrlmas bizi znellikten karmaya yetmez. Gerek anlamda nesneletirici olan ynelimler ii bo ynelimlerdir, mevcut ve znel grnmenin
tesinde, grnmeler dizisinin sonsuz btnln hedef alan ynelimlerdir.
Ayrca, ynelimlerin hepsinin birden ayn anda verilmi olmasnn asla mmkn
olmamas nedeniyle, grntleri hedef aldklarn da kabul etmeliyiz. Dizideki
sonsuz sayda terimin hepsinin ayn anda, nesneliin kurucusu olan terim dn
da btn bu terimlerin gerek namevcudiyetleriyle [absence reelle] birlikte bi
lincin nnde olmas ilkesel bir imknszlktr. Bu izlenimler -sonsuz sayda bi
le olsalar- mevcutken znelin iinde eriyip giderler, onlara nesnel varlk kazan
dran ey mevcut olmaylardr. Nitekim, nesnenin varl salt bir varlk-olmayandr. Nesne bir eksiklik [manque] olarak tanmlanr. Nesne kendini saklayan
dr, ilke olarak hibir zaman verilmeyecek olandr, birbirini izleyen elden kaan
profiller halinde kendini sunandr. Peki ama, varlk-olmayan varln nasl teme
li olabilir? Namevcut ve beklenen znellik bu yoldan nasl nesnel hale gelmekte
dir? Umut ettiim byk bir sevin, bana korku veren bir ac, bu olgudan t
r belli bir akmlk kazanr, kabul ediyorum. Ama ikinlikteki bu akmlk bizi
znelden dar karm olmuyor. eylerin kendilerini profiller halinde -yani sa
37
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
oluturduu ynnde bir karlk vermek hibir eye yaramaz: znelliin nesne
li oluturmada gsz kaldn grdk. Bilin bir eyin bilincidir demek, bilin
cin, bilin olmayan ve bilin onu amladnda nceden zaten varolan olarak
kendini veren bir varln amlanm-anlam (revelation revelee) halinde orta
ya kmak zorunda olduunu sylemektir.
Bylece, salt grntden yola ktk ve tm doluluuyla varla ulatk. Bilin,
varoluuyla z ortaya koyan bir varlktr ve bunun tersine, z varoluu kapsa
yan bir varln, yani grn varl talep eden, ieren bir varln bilincidir.
Varlk her yerdedir. Elbette Heideggerin Daseina ayrd tanm bilince uygula
yabilir ve onun, kendi varl iinde varl kendisi iin soru olan bir varlk oldu
unu syleyebiliriz, ama bu tanm tamamlamak ve aa yukan u ekilde for
mlletirmek gerekir: bilin, kendi varl iinde varl kendisi iin soru olan ve de
bu varlk kendinden baka bir varl kapsad lde soru olan bir varlktr.
Hi phe yok ki, bu varlk ancak fenomenlerin fenomentesi varldr, fe
nomenlerin arkasna saklanacak numenal bir varlk deildir. Bilin tarafndan
imlenen ey, u masann, u ttn paketinin, lambann varldr, daha genel
olarak dnyann varldr. Bilin unu gerektirir: grnenin varl yalnzca g
rnd srece varolmamaldr. Bilin iin olann fenomentesi varlnn ta ken
disi, kendindedir.
VI
KENDNDE-VARLIK
Bundan nceki aklamalarmz desteklemek iin bavurmu olduumuz
varlk fenom eni ile ilgili baz eyleri imdi netletirebiliriz. Bilin, varolanlarn
amlanm-anlandr ve varolanlar bilincin karsna kendi varlklarnn teme
li zerinde karlar. Bununla birlikte, bir varolann varlnn zellii, kendini,
bilince, bizzat kendisinin, amamasdr; bir varolan varlndan soymak mm
kn deildir, varlk varolann her zaman mevcut olan temelidir, varlk varolann
her yerinde ve hibir yerindedir, hibir varlk yoktur ki bir varlk tarz olmasn
ve kendisini hem aa karan, hem de rten varlk tarznn iinden kavranma
sn. Bununla birlikte bilin varolann her zaman tesine geebilir, ama bilin va
rolann varlna doru deil de bu varln anlam na doru varolann tesine
39
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
gelir ki, kendi bama, ne deilse o olmamas bile imknszdr; nitekim onun hi
bir olumsuzlama iermediim grdk. Varlk, youn olumluluktur [plein posivite]. Dolaysyla bakalk nedir bilmez: kendini, bir baka varlktan baka olarak
asla ortaya koymaz; bakas ile hibir ba tayamaz. Varlk, smrlandnlmam bir
biimde kendisidir ve kendisi olmakla kendini tketir. Bu bak as iinde, da
ha sonra onun zamansallgm kapsamna smadn da greceiz. Varlk, vardr,
ve kt zaman varolmad bile artk sylenemez. Ya da en azndan u dene
bilir: varln artk varolmayan olarak bilincine ancak bir bilin varabilir, nk
bilin tam da zamansaldr. Ama kendisi daha nce olduu yerde bir eksiklik olaTak varolmamaktadr: varln youn olumluluu kendi yknts zerinde yeni
den biimlenmitir. Varlk vard, imdi ise baka varlklar var: hepsi bu.
Nihayet -b u da, saptadmz nc zellik olacak- kendinde-varlk vardr.
Bu, varln, ne mmkn olandan [retilebilecei, ne de zorunlu olana indirge
nebilecei anlamna gelir. Zorunluluk ideal nermelerin balantsn ilgilendirir,
varolanlarmkini deil. Fenomenal bir varolan, varolan olduu srece asla baka
bir varolandan tretilemez. Kendinde-varlm olumsall adn vereceimiz ey
de budur. Ne var ki, kendinde-varlk, ayn ekilde, bir mmkn olan dan da t
retilemez. Mmkn olma, kendi-iine ait bir yapdr, yan varln teki blgesi
ne aittir. Kendinde-varlk, asla mmkn de, imknsz da deildir, o vardr. Bi
lincin -antropomorfik terimlerle syleyecek olursak- kendinde-varlm fazladan
olduunu sylerken ifade edecei ey, yani onun kesinlikle hibir eyden, baka
bir varlktan da, bir mmkn olandan da, zorunlu bir yasadan da tretilemeyeceini sylerken ifade edecei ey, ite budur. Yaratlmam, varlk nedeni bu
lunmayan, bir baka varlkla hibir ba bulunmayan kendinde-varlk, ebediyen
fazladandr.
Varlk vardr. Varlk, kendinde olandr. Varlk, ne ise odur. Varlk fenomeni
nin geici incelenmesinin, fenomenlerin varlna atfetmemize izin verdii
zellik bunlardr. imdilik, aratrmamz daha ileriye gtrmek bizim iin
mmkn deil. Kendindenin -asla olduundan baka ey olmayan kendinde
n in - kendi-iinle ilikilerini gstermemizi ve aklamamz salayacak olan ey,
kendindenin incelenmesi deildir. Nitekim, grnmeler"den yola ktk ve aa
ma aama iki varlk tipini ortaya koymaya yneldik: kendinde ile kendi-iin, ki
bunlara ilikin henz yalnzca yzeysel ve eksik bilgilenimlere sahibiz. Bir yn
soru hl yantsz olarak ortada duruyor: bu iki varlk tipinin derindeki anlam
44
V arlk ve Hilik
45
Birinci Ksm
HLK SORUNU
BRNC BLM
OLUMSUZLAMANIN KKEN
i
SORGULAMA
Aratrmalarmz bizi varln barna getirdi. Ama ayn zamanda da bir a
maza ulatlar, nk kefetmi olduumuz iki varlk blgesi arasnda balant
kuramadk. Herhalde soruturmamz srdrebilmek iin semi olduumuz
perspektif ktyd. Descartes da ruh ile beden arasndaki ilikilerle uramak
zorunda kaldnda kendim benzer bir sorunun karsnda bulmutu. Bu du
rumda, dnen tz ile uzamsal tz arasndaki birliin gerekletii olgu alan
zerinde, imgelemde [imagination] zmn aranmasn tavsiye ediyordu. Tav
siyesi deerlidir: elbette bizim kaygmz Descartesm kaygs deil ve biz, imge
lemi de onun anlad gibi anlamyoruz. Ancak, Descartesm sylediklerinden bi
zim muhafaza edebileceimiz ey, bir mnasebetin iki terimini nce ayrp son
ra bir araya getirmeye almann yersiz olduudur: mnasebet sentezdir. Bunun
devam olarak, analizin sonular bu sentezin uraklaryla rtmez. Bay Laporte, yaltlm halde varolmak iin yaplmam olan yaltlm bir halde dnd
nde, soyutlama yapldn syler. Buna karlk, somut, yalnzca kendi kendi
siyle varolabilen bir btnlktr. Husserl de ayn grtedir: ona gre, krmz
bir soyuttur, nk renk figr olmakszn varolamaz. Ancak zamansal-meknsal
olan ey, btn belirlenimlenyle birlikte bir somuttur. Bu bak asndan, bi
lin bir soyuttur; nk kendi kendisinde kendindeye alan ontolojik bir kken
barndrmaktadr ve buna karlk fenomen de bilince "grnmek zorunda ol
duuna gre ayn biimde bir soyuttur. Bilin de fenomen de somutun urakla
rn olutururlar ve somut bu uraklardan oluan sentetik btnlkten baka bir
ey olamaz. Somut, rnein, Heidegger'in dnya-iinde-varlk (dnyada ol
49
Je a n -P a u l Sartre
ma)* adn verdii ve insann dnya ile olan o zgl birlemesini tayan, dnya
zerindeki insandr. Kanm yapt gibi deneymi imkn koullar zerinde
sorgulamak; Husserlm yapt gibi dnyay bilincin noema balla durumu
na indirgeyecek bir fenomenoiojik indirgeme gerekletirmek, bile isteye soyut
tan balamaktr. Ne var ki, Spinozanm sistemi iinde tzn kiplerinin sonsuza
kadar toplanmasyla tze ulalamad gibi, burada da, somut, kendisinden so
yutlanan elerin toplanmas ya da dzenlenmesiyle yeniden oluturulamaz.
Varlk blgelerinin ilikisi ilksel bir fkrmadr ve bu da varlklarn bizatihi ya
psnn parasdr. Esasen bunu, daha ilk incelemede fark ederiz. Gzmz a
mamz ve dnya-iindek-insan olarak o btnl tam bir naiflik iinde sorgu
lamamz yeter. Bu btnln betimlenmesi yoluyla u iki soruya yant verebilrz: 1) Dnyada olma diye adlandrdmz sentetik mnasebet nedir7 2) Arala
rndaki mnasebetin mmkn olmas iin, insan ve dnya ne olarak anlalma
ldr? Dorusunu sylemek gerekirse, bu iki soru birbiri zerine tamaktadr ve
bunlar ayn ayr yantlamay umamayz. Zira insan davranlarndan her biri
dnya zerindeki insan davran olarak bize ayn zamanda hem insan, hem
dnyay, hem de onlar birletiren mnasebeti verebilir; yeter ki, bu davranla
r ancak dnmn bakyla tespit edilebilecek znel duyum izleri gibi deil
de, nesnel olarak kavranabilen gereklikler gibi dnebilelim.
Kendimizi tek bir davrann incelenmesiyle snrlamayacaz. Tersine, bir
ok davran betimlemeye ve davrantan davrana ilerleyerek insan-dnya
ilikisinin derin anlamna nfuz etmeye alacaz. Ama her eyden nce ara
trmamzda bize yol gsterebilecek bir ilk davran semek uygun olur.
Esasen bu aray bile bize arzu edilen davran salyor: kendisi olduum bu
ben olan insan eer u anda dnya zerinde olduu haliyle kavrarsam, onun
varlk karsnda sorgulayc bir tavr iinde olduunu saptarm. Bana insann
dnya ile mnasebetini amlayabilecek bir davran var mdr? diye sorduum
anda bile sorguluyorum. Bu soruyu nesnel bir tarzda dnebilirim, nk sor
gulayann bizzat ben ya da beni okuyan ve benimle birlikte sorgulayan okur ol
masnn fazlaca nemi yoktur. Ama te yandan, bu som sadece u kdn ze
+ Bu terimin Heideggerin terminolojisindeki karl "m der welt sem dr. Bu tenm dnyada
olma ya da dnyada olmak eklinde karlamak da mmkndr. Terimin bir isim halinde
kullanld yerlerde dnya-iinde-varlk karln, dnyayla kurulan bir ilikinin ifadesi
olarak vurguland yerlerde de dnyada olma ya da dnyada olmak" karln tercih ede
ceiz. Metnin ilerleyen blmlerinde Sartre bu kavram ayrntl olarak ele alyor, -n
50
V arlk ve H ilik
rine yazlm szcklerin nesnel btn de deildir: onu ifade eden imlerle bu
sorunun ilgisi yoktur. Tek szckle, bir anlam ifade eden ey insan tavrdr. Pe
ki bu tavr bize neyi anlar7
Her soruda, sorguladmz bir varlk karsnda bulunuruz. Dolaysyla her
soru, sorgulayan bir varlk ile sorgulanan bir varl varsayar. Soru, insann kendinde-varlkla olan ilksel mnasebeti deildir, tersine, bu mnasebetin snrlar
iinde durur ve onu varsayar. te yandan, sorgulanan varl bir ey hakknda
sorgularz. Varl ne hakknda sorguluyorsam, ite o varln aknlma katlr:
varl, varlk tarzlar ya da varl konusunda sorgularm. Bu bak asndan so
ru, bekleyiin deiik bir trdr: sorgulanan varlktan bir yant beklerim. Yani,
sorgulama-ncesi bir ainalk fonu zerinde bu varlktan varln ya da varlk
tarzm bir ekilde ak etmesini beklerim. Yant bir evet ya da bir hayr olacak
tr. Soruyu, olumlama ya da olumsuzlamadan ilke olarak ayran ey, ayn l
de nesnel ve eliik olan bu iki imknn varldr. Grnte olumsuz yant
iermeyen somlar vardr tpk rnein yukarda sorduumuz soru gibi: Bu
tavrn bize amlad nedir? Ama, aslnda, bu tr sorulara, Hibir ey, Hi
kimse ya da Hibir zamanla yant vermenin her zaman mmkn olduu g
rlr. Nitekim, nsann dnya ile mnasebetini bana amlayabilecek bir davra
n var mdr? sorusunu sorduum anda, ilke olarak yle bir olumsuz yantn
imknn kabul ederim: Hayr, bylesi bir davran yoktur. Bu demektir ki,
byle bir davrann varolmaymm akn olgusuyla yz yze gelmeyi kabul edi
yoruz. Belki de bir varlk-olmayamn nesnel olarak varolduuna inanmamaya
eilim duyacaz; syleyeceimiz ey sadece bu olgunun beni kendi znelliime
gnderdii olacaktr: bu durumda akn varlktan, aranan davrann dpedz
bir kurmaca olduunu renirim. Ama, her eyden nce, bu davran salt bir
kurmaca diye nitelemek, olumsuzlamay ortadan kaldrmakszm maskelemektir.
Salt kurmaca olmak, burada bir kurmacadan baka bir ey olmamakla ede
erdir. Bundan baka, olumsuzlamanm gerekliim yok etmek de yantn ger
ekliini ortadan kaldrmaktr. Nitekim, bu yant bana varln kendisi vermek
te, dolaysyla olumsuzlamay bana ak eden de o olmaktadr. u halde sorgu
layan iin olumsuz bir yant srekli ve nesnel olarak mmkndr. Bu imknn
karsnda sorgulayan, bizatihi sorgulamakta oluundan tr, kendini sanki be
lirsizlik halinde ortaya koyar: yantn olumlu mu, yoksa olumsuz mu olacan
bilmezBylece soru, iki varlk-olmayan arasnda kurulmu bir kprdr: bilme
51
Jean -P au l Sartre
II
OLUMSUZLAMALAR [LES NEGATIONS]
Bize, kendinde-varlm olumsuz yantlar salayamayaca itiraz yneltilecek
tir. Kendinde-varlm olumsuzlama gibi olumlamann da tesinde olduunu biz
kendimiz sylemiyor muyduk? Esasen sradan deneyim kendi kendisine indir
gendiinde, varlk-olmayan bize ak eder gibi grnmemektedir. Czdanmda
bin be yz frank olduunu dnyor ve ancak bin yuz frank buluyorum:
denecektir ki bu hibir biimde deneyimin bana bin be yz frankn varlk-ol52
V arlk ve H ilik
mayan oluunu gstermi olduu anlamna gelmez, sadece, benim yzer frank
lk on banknot saydm anlamna gelir. Olumsuzlama gerek anlamyla ba
na yklenebilecek bir eydir, yalnzca, umulan sonu ile elde edilen sonu ara
snda bir kyaslama yapmama imkn veren yarglayc bir edim [acte judicatif]
dzeyinde belirecektir. Bylece, olumsuzlama sadece yargnn bir nitelii olacak
tr ve sorgulayann beklentisi de yamt-yargmn bir beklentisi olacaktr. Hilie
gelince, o, kkenini olumsuz yarglardan devirecek, btn bu yarglarn akn
birliim kuran bir kavram olacak, X var deildir trnden bir nerme ilevi ta
yacaktr. Bu teorinin bizi nereye gtrd grlyor: bize, kendinde-varlm
olumlulukla dolu olduu ve kendi kendisinde hibir olumsuzlama iermedii
gsteriliyor. te yandan, szn ettiimiz olumsuz yarg, znel edim vasfyla ke
sin bir biimde olumlayc yargyla bir tutulmu oluyor: rnein Kantm, yarg
layc edimi kendi i dokusunda olumlayc edimden ayrm olduu dnl
myor; burada iki durumda da bir kavramlar sentezi gerekletirilmektedir; sa
dece, psiik yaamdaki somut ve dolu bir olay olan bu sentez, ilk durumda -dr"
koa araclyla gerekleiyor, ikinci durumda ise "deildir koa [copule]
araclyla: ayn biimde, elle yaplan ayklama ilemi (ayrma) ile elle yaplan
bir araya getirme ilemi (birletirme) ayn olgusal gereklie sahip iki nesnel dav
rantr. Bylelikle, olumsuzlama yarglayc edimin ucunda olacak, ama buna
karlk varln iinde olmayacaktr. Olumsuzlama, iki youn gereklik arasn
da skm bir gerekd gibidir ve bu iki gereklik de onu talep etmez: olum
suzlama konusunda sorgulanan kendinde-varlk bizi yargya gnderir, nk o,
olduundan baka deildir ve batan sona psiik olumluluk olan yarg da var
la gnderir, nk varl ilgilendiren ve dolaysyla akn olan bir olumsuzlamay formlletirir. Somut psiik ilemlerin sonucu olan, tam da bu ilemlerce
varoluun iinde ayakta tutulan, kendi araclyla varolma yetenei bulunmayan
olumsuzlama, bir noema ballann varoluuna sahiptir, esse'si tastamam pcrcip sinde yatar. Ve de olumsuz yarglarn kavramsal birlii olan Hiliin en ufak
bir gereklii bile -eer bu, Stoaclarn lectorilarma* verdikleri gereklik deil
se- olmayacaktr. Bu gr kabul edebilir myz?
Soru u terimlerle de sorulabilir: yarglayc nermenin [proposition judica
tif] yaps olarak olumsuzlama m hiliin kkenindedir yoksa, bunun tersine,
gerein yaps olarak hilik mi olumsuzlamanm kkeni ve temelidir? Bylece,
* Dilin ses im lerinin maddesiz anlamll. n
53
Jean -P au l Sartre
varlk sorunu, bizi, insan tavr olarak soru sorma meselesine gnderdi ve soru
meselesi de olumsuzlamanm varl meselesine gnderiyor.
Varlk-olmayanm her zaman bir insan beklentisinin snrlar iinde grnd
besbellidir. Bin be yz frank bulmay beklediim iindir ki ancak bin yz
bulurum. Fiziki ortaya att varsaymdan falanca dorulanmay bekledii iin
dir ki doa ona hayr diyebilir. Dolaysyla, olumsuzlamanm bir insan-dnya
mnasebetinin ilksel fonu zerinde belirdiini yadsmak beyhude olur; dnya,
kendi varlk-olmayanlann, onlar daha nceden birtakm imknlar halinde or
taya koymam olana gstermez. Ancak bu, o varlk-olmayanlar sak znellie
indirgemek gerektii anlamna m gelmektedir? Bu, onlara Stoadaki lecton gi
bi ya da Husserldeki noema gibi bir varolu vermek, ve onlar nemsemek zo
runda olduumuzu mu sylemektedir? Sanmyoruz.
Her eyden nce olumsuzlamanm yalnzca yargnn bir nitelii olduu doru
deildir: soru, sorgulayc bir yargyla formlleir, ama yarg deildir: yarg-ncesi bir davrantr; bakla, jestlerle de sorgulayabilirim; sorgulama araclyla
belli bir biimde varln karsnda dururum ve varlkla aramdaki bu mnase
bet, varlk mnasebetidir, yarg bunun istee bal ifadesinden ibarettir. Ayn bi
imde, sorgulaycnn varlk hakknda sorgulad, ille de bir insan deildir; bu
soru anlay, soruyu zneleraras bir fenomen sayarak onu uygun dt var
lktan koparr ve soruyu salt diyalog kiplii olarak havada brakr. unu anlamak
gerekir ki diyalog iindeki soru, tersine, 11sorgulamamn zel bir trdr ve de
sorgulanan varlk ille de bir dnen varlk deildir: eer otomobilim arza ya
parsa, karbratr, bujileri, vb. sorgularm; saatim durursa, bu aksakln neden
leri konusunda saatiyi sorgulayabilirim, ama saati de bu sefer saatin farkl me
kanizmalarna sorular yneltecektir. Benim karbratrden beklediim, saatinin
saatin arklarndan bekledii bir yarg deil, bir varlk almasdr ve ancak bu
almaya dayanarak sonradan bir yargya varlabilir. Ve bir varlk almas bekli
yorsam, bu, ayn zamanda bir varlk-olmayan almasnn olaslna kar da ha
zr oluumdandr. Eer karbratr sorguluyorsam, bu, karbratrde "hibir ey
olm am asn da mmkn grdm iindir. Bylece sorum, doas gerei, varlk-olmayanm belli bir yarg-ncesi kavranm kapsar; sorduum soru kendi
kendisinde, kkensel akmlm fonunda, bir varlk-olmayan ile varlk ilikisidir,
yani bir varlk ile varlk ilikisidir.
Esasen sorgulamann kendine zg doas sorularn sklkla bir insan tarafm54
Varlk ve Hilik
biT
onu artk-deil" formu iinde imdi ile kyaslayabilecek bir tank gerekir. Bu ta
nn mevcut olmamas durumunda, kasrgann sonrasnda da ncesinde de var
lk vardr: hepsi bundan ibarettir. Ve eer hortum, baz canllarn lmne se
bep olduysa, bu lmlere tank olan binlerinin mevcut olmas ile bu olay bir tah
ribat olarak yaanr. Tahribatn olmas iin, nce insandan varla giden bir m
nasebet, yani bir akmlk gerekir; ve bu mnasebetin snrlar iinde, insann, bir
varl tahnp-edileblir olarak kavramas gerekir. Bu, bir varln varlk iinde s
nrlayc keideme yapmasn varsayar ki, bu da, hakikat konusunda grd
mz gibi, daha imdiden hilemedir [neantisation]. Dnlen varlk budur ve
bunun dnda hibir ey deildir. Kendisine bir hedef gsterilen topu, btn
teki dorultular dnda, topunun namlusunu o hedef dorultusunda ayarla
maya zen gsterir. Ama varlk eer krlgan olarak kefedilmi olmasayd bun
dan ok daha fazlas olurdu. Ve krlganlk, belirlenmi koullar iersinde veril
mi bir varlk iin belli bir varlk-olmayanm olasl deilse nedir? Bir varlk,
eer kendi varl iinde, tanmlanm bir varlk-olmayanm imknn tayorsa
krlgandr. Ama bir kez daha yinelersek, krlganlk insan araclyla varla ge
lir, nk biraz nce szn ettiimiz bireyletirici snrlama [limitaton individualsante], krlganln kouludur: bir varlk krlgandr, yoksa mmkn olan
her trl tahribatn tesinde olan tm varlk deil. Bylece, insann bir varlkla
srdrd ilikinin ilk zemininde, varlkla kurduu bireyletirici snrlama ili
kisi bu varla, varlk-olmayanm ortaya knn srekli imkn olarak krlgan
l dahil eder. Ama hepsi bu deildir: tahrip edilebilirliin olmas iin, insann
55
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jea n -P a l Sartre
veren Pierre olmaktadr. yle ki, grye sunulmu olan ey bir hilik kprts, fo
nun hiliidir ve fonun hilenmesi formun grnmesine arda bulunur, onu g
rnmeye zorlar, grye sunulmu olan ey fonun yzeyinde bir hi gibi kayan hilik-formudur. u halde, "Pierre burada deil yargsna dayanak olan ey, gerek
ten de ikili bir hilemenin grsel kavrandr. Ve elbette, Pierrein kafede mev
cut olmay benden bu kaleye doru bir ilk mnasebeti varsayar; baz eylerin, ki
ilerin namevcudiyetini saptamay salayan beklentileri tamayan ve dolaysyla,
bu kafe ile hibir mnasebet iinde olmayan saysz kii vardr. Ne var ki, ben ke
sinlikle Pierrei grmeyi bekliyordum ve beklentim, bu kafeyi ilgilendiren gerek
bir olay olarak Perrein namevcudiyetiyle sonuland, bu namevcudiyeti benim
kefetmem u anda nesnel bir olgudur ve o namevcudiyet Pierrein, onu aradm
bu meknla sentetik mnasebeti olarak kendini sunar: namevcut Pierre bu kafeye
musallat olmakta [hante] ve kafenin fon halindeki hileyici dzenleniinin koulu
olmaktadr. Oysa ki, Wellington bu kafede deil, Paul Valery de burada deil,
vb. trnden, daha sonra elence olsun diye ortaya atabileceim yarglar, salt so
yut imlerdir, olumsuzlama ilkesinin ne gerek temeli ne de etkililii bulunan salt
uygulamalardr ve kafe ile Wellington ya da Valery arasnda gerek bir mnasebet
kurmay baaramaz: deil ilikisi, burada sadece dncedir. Bu da varlk-olmayann, olumsuzlama yargs araclyla eylere gelmediini gstermeye yeter: tam
tersine, olumsuzlama yargs varlk-olmayan tarafndan koullanr ve desteklenir.
Esasen baka trl nasl olabilirdi ki? Her ey varlk doluluu ve olumluluk
tan [positivite] ibaret olursa, yargnn olumsuz formunu kavramamz mmkn
olabilir mi hi? Bir an iin, olumsuzlamanm, beklenen sonu ile elde edilen so
nu arasnda kurulmu olan kyaslamadan ortaya kabileceini sanmtk. Ama,
bu kyaslamann ne olduuna bir bakalm: ite, bir olguyu saptayan somut ve
olumlu psiik edim olarak bir ilk yarg: Czdanmda 1300 frank var; ve ite yi
ne olgunun saptanmasndan ve bir olumlamadan baka bir ey olmayan bir yar
g daha: 1500 frank bulmay umuyordum. Bunlar gerek ve nesnel olgular,
olumlu psiik olaylar, olumlayan yarglardr. Olumsuzlama nerede yer bulabilir?
Onun, bir kategorinin dpedz uygulanmas olduu mu sanlyor? Zihnin, ele
me ve ayrma formu olarak, deil'e [non]* kendinde sahip olmas m isteniyor?
* Burada kelim elere eklenen olumsuzluk ekinden sz ediliyor. Yan Trkede "non-eirei
varlk-olmayan" ya da ''non-reflexiPi 'dnm sel-olm ayan ile karladmzda kullan
dmz olmayan olumsuzluk ekinden sz ediliyor, - n
58
V arlk ve H ilik
59
Jean -P au l Sartre
III
HLN DYALEKTK KAVRANII
Sorgulamann bizi getirip birdenbire kar karya brakt bu hiliin anla
m n [sens] ortaya koyma iddiasnda bulunabilmemiz iin henz ok erken.
Ama daha imdiden kesinletirebileceimiz baz eyler var. zellikle, varln,
ona musallat olan varlk-olmayanla mnasebetlerini saptamak fena olmaz. Nite
kim, varln karsndaki insan davranlar ile insann Hilik karsndaki dav
ranlar arasnda, gerekten de belli bir paralellik saptadk; ve hemen ardndan,
varlk ile varlk-olmayan, k ve glgenin olduklar tarzda, gerein iki tamam
layc bileeni gibi dnmenin ekimine kapldk: bu durumda, kesinlikle eza
manl olan iki nosyon sz konusu olacaktr ve bunlar varolanlarn retilmesinde
o ekilde birleeceklerdir ki ayr ayr ele alnmalar beyhude olacaktr. Salt varlk
ile salt vaik-olmayan iki soyutlama olacaktr ve ancak sentezleri somut gerek
liklerinde temellenecektir.
Hegelin bak as besbelli ki budur. Nitekim Hegel, Varlk ile Varlk-Olmayan arasndaki mnasebetleri M an tikta. inceler ve bu manta dncenin salt
belirlemelerinin sistemi adn verir. Tanmn da yle aklar1: Dnceler, on
lar genellikle kafamzda canlandrdmz biimiyle salt dnce deildir, n
k dnlen varlk dendii zaman, ierii ampirik bir ierik olan bir varlk an
lalr. Mantkta, dnceler o ekilde kavranrlar ki ierikleri salt dncenin
ierikleridir ve salt dnme tarafndan retilmi ieriklerdir. Elbette bu belir
lemeler, eylerde en isel olanlardr, ama ayn zamanda da kendilerinde ve
kendileri iin" dnldnde, dnmenin kendisinden karsanrlar ve do
ruluklar da kendilerinde kefedilir. Bununla birlikte, Hegelin mantnn tm
abas, srayla ele ald nosyonlarn eksik olduunu ve bunlar anlamak im
onlar kendisinde btnletirerek aan daha eksiksiz bir nosyona ykselmenin
zorunlu olduunu kantlamak2 olacaktr. Le Sennein, Hamelinin felsefesi iin
syledii eyi Hegele uyarlamak mmkndr: Alt terimlerden her biri st teri
me bamldr, tpk soyutun, kendisini gerekletirmek iin kendisine gereken
somuta baml olmas gibi. Hegele gre, asl somut, z ile birlikte, Varolan
dr, btn soyut uraklarn sentetik olarak btnlemeleriyle retilen ve bu u1) Introducton Pett Logique [Kk M antk'a G iri], bkz. 2. bask. E. XXIV. Lefebvre ta
rafndan alntlanm , Morceax Ckoiss [Seme Paralar).
2 ) Laporte, Le Problem e de VAbstraction [Soyutlama Sorunu), s. 25.
60
Varlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Hegelci anlama yetisinin yapt tarzda, varlk ile hilii tez ve antitez gibi bir
birine kar karmak, bunlar arasnda mantksal bir ezamanllk varsaymak olur.
Bylece iki kart e, bir mantksal dizinin iki u-terimi olarak ayn zamanda or
taya karlar. Ama burada unu gzden karmamak gerekir: ancak kart eler
ezamanl olabilir, nk ikisi de ayn biimde olumludur (ya da ayn ekilde
olumsuzdur). Ne var ki, varlk-olmayan varln kart [contraire] deil, eliii
dir [contradictoire]. Bu da, hiliin mantksal olarak varlktan sonra gelmesini ge
rektirir, nk hilik nce ortaya konmu, sonra yadsnm olan varlktr. Dolay
syla varlk ve varlk-olmayanm ayn ierie sahip kavramlar olmas mmkn de
ildir, nk, tam tersine, varlk-olmayan tinin indirgenemez bir seyrini varsayar:
varln ilksel farkllamamlt ne olursa olsun, varlk-olmayan ayn farkllamamlm yadsm adr. HegeFe, varl hilie geirme imknn veren ey, yap
t varlk tanmnn iine rtk bir ekilde olumsuzlamay buyur etmi olmasdr.
Burada kendiliinden u sonu kar; her tanm bir olumsuzluk ierir, nk He
gel, Spinozann bir formln alarak bize omnis determinatio est negatio* demitir.
Ve Hegel yle de yazmaz m: Varl baka eyden ayracak, onda bir ierik or
taya koyacak herhangi bir belirleme ya da ierik, onu kendi sakl iinde tutma
ya imkn vermeyecektir. Varlk salt belirlenmemilik ve boluktur, Onda hibir
yy kavranamaz...? Nitekim, o olumsuzlamay dardan getinp varla buyur
eden, sonra da onu varlk-olmayanm iine geirirken yeniden bulacak olan Hegelin kendisidir. Ancak burada, olumsuzlama nosyonu zerinde bile bir kelime
oyunu vardr. nk varlktaki her trl belirlemeyi ve her trl ierii yadsr
sam, bunu ancak ve en azndan, varln olduunu olumlayarak yapabilirim. Ger
ekten de, varla ilikin olarak neyi yadsrsak yadsyalm, onun u ya da bu ol
masn olumsuzlamamzdan tr, onu olmam klamazdk. Olumsuzlama, var
ln mutlak doluluk ve batan sona olumluluk olan varlk ekirdeine eriemez.
Buna karlk, varlk-olmayan, bu eksiksiz doluluk ekirdeinin kendisini hedef
alan bir olumsuzlamadr. Varlk-olmayan kendini kendi bannda yadsr. Hegel,
(Varlk ve hilik) ii bo soyutlamalardr ve bunlar ayn lde boturlar6 diye
yazdnda, boluun, bir eyin boluu olduunu unutmaktadr7. imdi, varlk,
kendi kendisiyle zdelik dndaki her trl belirlemeden boalmtr [yoksun
Jean-Paul Sartre
n
64
V arlk ve H ilik
anlalmas gereken de, yalnzca, varln hilik zerinde mantksal bir ncelie
sahip olduu deil, ama ayrca, hiliin de etkililiini somut bir biimde varlk
tan devirdiidr. Hilik varla musallat olur diyerek dile getirdiimiz ey de bu
dur. Bu, varln kendini kavramak iin hibir ekilde hilie gereksinmedii, ve
varlk nosyonunun, iinde hilikten en kk bir iz bile bulmakszn batan so
na aratrlabilecei anlamna gelir. Ama bunun tersine, olmayan hilik [le neant
qui nest pas], [olmad iin] ancak dn alnm bir varolua sahip olabilir: hi
lik, varlm varlktan alr; onun sahip olduu varlk hilii ile ancak varln s
nrlar iinde karlalr; ve varln tmden yok oluu varlk-olmayanm saltana
tnn balangc deil, tersine, hiliin de ayn anda silinip gidii olur: varhk-olmayan ancak varln yzeyinde vardr.
IV
HLN FENOMENOLOJK KAVRANII
Aslnda varlk ve hilik arasndaki tamamlaycl baka trl dnmek de
mmkndr. Bunlarn her ikisinde de gerein ayn lde zorunlu iki bileeni
ni grmek mmkndr ve bunu Hegel gibi, varl hiliin iine geirmeden
ya da bizim yapmaya altmz gibi hiliin sonral zerinde diretmeden de
yapabiliriz: o zaman, tersine, varlk ve varlk-olmayanm birbirleri zerinde uy
guladklar karlkl dlama kuvvetleri zerinde durmak gerekir ve gereklik bir
bakma bu arpan kuvvetlerden doan gerilim olur. Heidegger, ite bu yeni
kavraya ynelir8.
Onun Hilik teorisinin Hegelinkine kyasla temsil ettii gelimeyi grmek iin
fazla zaman harcamaya gerek yoktur. ncelikle, varlk ve varlk-olmayan, artk ii
bo soyutlamalar deildir. Heidegger, temel yaptnda, varlk zerine sorgulama
nn meruiyetini gstermitir: varlk, Hegelde hl korumakta olduu o skolastik
tmellik vasfn artk tamaz; varln, aydnlatlmas gereken bir anlam vardr;
varln, bir ontoloji-nces kavran vardr ve bu insan-gerekliinin davra
nlarndan her birinde, yani onun her bir projesinde kapsanr. Ayn biimde, bir
filozofun Hilik sorununa deindii anda gndeme getirmesine alk olduumuz
amazlann da nem tamad ortaya kar: bu amazlar, anlama yetisinden ya8) Heidegger: Qu 'est-ce que la metaphysujue? (Metafizik Nedir?] (Fr. eviri Corbin, NRF, 1938).
65
je a n -P a u l Sartre
rarlanmay snrladklar ve sadece bu sorunun anlama yetisinin alanna girmediini gsterdikleri srece deer tarlar. Bunun tersine, insan-gerekliinde bir
hilik kavrammn bulunduuna iaret eden pek ok tavr vardr: nefret, savun
ma, pimanlk, vb. Hatt Dasein iin, hiliin karsnda bulunma ve onu fe
nomen olarak kefetme imkn bile srekli olarak mevcuttur: bu imkn idaralmasdr [angoisse]. Bununla birlikte, Heidegger, Hiliin somut kavrammn im
knlarn ortaya koyarken Hegelin dt hataya dmez, Varlk-Olmayan, so
yut bile olsa, bir varlk muhafaza etmez: Hilik, var deildir, kendim hiler. Hi
lik akmlk tarafndan tanr ve koullandrlr. Bilindii gibi, Heideggere gre
insan-gerekliinin varl, dnya-iinde-olmak eklinde tanmlanr. Arasal
gereklikler giderek genileyen emberler halinde birbirlerini ifade etlikleri l
de ve insan kendisini oluturan bu bileimden hareketle kendinin ne olduunu
gsterdii lde, dnya da arasal gereklerin sentetik btnldr. Bunun
anlam udur: insan-gereklii bir yandan varlk tarafndan kuatlm olarak
ortaya kar, nk bu gereklik kendini varln iinde bulur" (stch tefinden)
te yandan da, insan-gerekliini kuatan varln onun etrafnda dnya bii
minde yer almasn salayan ey insan-gerekliinin ta kendisidir. Ama insan-gereklii, ancak varln tesine gemek suretiyle onu dnya halinde dzenlenmi
btnlk [totalite organisee] olarak grnr klabilir. Heideggere gre, her trl
belirleme bir teye gemedir, nk her trl belirleme bir geri ekilmeyi, bir ba
k as edinmeyi varsayar. Dasein, dnyann dnya olarak atlp dikilmesinin
[surrection] koulu olan bu teye geii kendi kendisine, doru gerekletirir. Ger
ekten de, kendilik [ipseite] (Selbstheit) zellii, insann, ne ise o olmaktan ayrl
m olmasdr; insann kendisi olmayan varln olanca geniliiyle ne ise o ol
maktan ayrlm olmaktr. nsan kendi kendisine dnyann teki yanndan duyu
rulur ve ufuktan itibaren geri gelip kendi kendisine doru iselleir: insan te
lerden bir varlktr [un etre des lointams]. Varlk, btn varln iinden geen
iselleme devinimi iinde belirir ve dnya olarak dzenlenir, burada ne devini
min dnyaya, ne de dnyann devinime ncelii vardr. Ama kendinin byle g
rnmesi, dnyann, yani gerekliin btnn tesinden grnmesi, insan-gerekliinin de hiliin iinde yzeye kmasdr. Yalnzca hiliin iinde varkrtesine geilebilir. Varlk, ayn zamanda da dnyann tesinin bak a n s r-fdnya halinde dzenlenir, bu da,'bir yandan insan-gereklmin, varln va-j*-,
olmayan iinde yzeye k olarak belirmesi, te yandan da dnyann H__ s
66
V arlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
jea n -P a u l Sartre
neyi form olarak olutururken bir baka nesnenm de bir fon klnncaya kadar
telenmesinde -ya da tersinde- olduu gibi. Her iki durumda da, kh snr nos
yonuna, kh mesafe nosyonuna geen ama hibir durumda ortadan kaldrlama
yan ayn miktarda olumsuzlama buluruz. Mesafe fikrinin psikolojik olduu ve
yalnzca A noktasndan B noktasna gitmek iin katedilmek gereken uzam gs
terdii mi sylenecektir? Buna, yle karlk vereceiz: ayn olumsuzlama bu
katetmenin de iinde bulunur, nk bu nosyon tam da uzaklamann edilgin
direniini ifade eder. Heideggerle birlikte biz de 'insan-gerekliimn uzakhortadan-kaldrc [deseloignante] olduunu, yani mesafeleri hem yaratan hem
de yok eden (ent-fernend) olarak dnyada ortaya ktn kabul edeceiz. Ancak
bu uzakl-ortadan-kaldrma genel olarak bir uzaklamann olmas [pour
qul y ait] iin zorunlu koul olsa bile, stesinden gelinmesi gereken olumsuz
yap olarak uzaklamay da kendi kendisinde iermektedir. Mesafeyi bir lm'n basit sonucuna indirgemeye kalkmak beyhudedr: bundan nceki be
timlemelerde ortaya kt gibi, iki nokta ile onlarn arasnda kalan doru par
as, Almanlarn bir Getalt olarak adlandrdklar eym ayrtnlamaz birliine
sahiptir. Olumsuzlama bu birlii gerekletiren hartr. O iki noktay balayan
ve onlar mesafenin ayrtrlamaz birlii olarak grye sunan dolaysz mnase
beti kesin bir biimde tanmlar. Mesafeyi bir uzunluun lmne indirgemek
iddiasndaysanz bu olumsuzlamanm stn rtersiniz, nk bu lnn var
lk nedeni olan odur.
Az nce, mesafeyi inceleyerek gsterdiimiz eyi, ayn ekilde, mevcut olma
ma [absence], bakalam [alteration], bakalk [alterite], tiksinme [repulsion],
pimanlk, dalgnlk, vb. gibi gereklikleri betimlemek suretiyle de pekl gste
rebilirdik. Yalnzca yarg nesneleri olmayan, ama insan varl tarafndan duyum
sanan, mcadele edilen, korkulan, vb., ve sanki varolularnn zorunlu bir kou
luymu gibi isel yaplarnda olumsuzlama banndran sonsuz sayda gereklik
vardr. Bunlara olumsuz-binmler [negatites] diyeceiz. Kant, olumsuzlamanm
olumluluk koulu olduu kavramlardan, olumsuz ve olumlu arasnda bir tr
sentez olan sn r la y c kavramlardan (ruhun lmszl) sz ettiinde, bun
larn nemini fark etmiti. Olumsuzlamanm ilevi, ele alman nesnenm doasna
gre deiir: tamamen olumlu gereklikler (yine de, olumsuzlamay, kenarlar
nn netlik koulu olarak, onlar olduklar eyde durduran ey olarak tutan ger
eklikler) ile olumluluklar bir hilik deliini gizleyen bir grntden ibaret olan
70
Varlk ve H ilik
V
HLN KKEN
imdi artk geriye doru bir gz atmak ve katettimiz yolu lmek uygun
olur. nce varlk sorusunu ortaya attk. Sonra bu sorunun kendisine ynelip, bir
insan davran tipi olarak onu sorguladk. O zaman da eer olumsuzlama varolmasayd, hibir sorunun, zellikle de varlk sorusunun sorulamayacan kabul
etmek zorunda kaldk. Ancak bu olumsuzlama da, daha yakndan bakldnda,
bizi kendisinin kkeni ve temeli olarak hilie gnderdi: dnyada olumsuzlama
olabilmesi iin ve dolaysyla kendimizi Varlk zerinde sorgulayabilmemiz iin,
hiliin herhangi bir biimde verilmi olmas gerekir. O zaman unu fark ettik
ki, hilii, tamamlayc ve soyut nosyon olarak da, varln askya alnd sonsuz
ortam olarak da, varlk dn da tasarlamak mmkn deildir. Olumsuz-birimler
adn verdiimiz bu zel gereklikleri kavrayabilmemiz iin hiliin Varln ba
rnda verilmi olmas gerekir. Ne var ki bu dnya-ii hilii kendinde-varlk
retmez: youn olumluluk olarak varlk nosyonu, hilii, yaplanndan biri ola
rak iermez. Ama onun hilii dladn sylemek de mmkn deildir: Varlk
hilikle herhangi bir mnasebet imde deildir. u an zel bir aciliyetle karm
za kan soru buradan kaynaklanmaktadr: Hilik eer varln dnda da, var
lktan itibaren de kavranamyorsa, ve te yandan varlk-olmayan da kendini hi71
Jea n -P a u l Sarre
lemek [se neantiser] iin gereken kuweti kendinden deviremyorsa, hilik nere
den gelmektedir?
Sorunu yakndan kavramak istersek, ncelikle hilie "kendini hileme zel
lii balayamayacamz kabul etmemiz gerekir. nk, kendini hilemek"
fiilini, en ufak bir varlk imasn dahi hilikten dlayarak ele aldmzda bile, iti
raf etmek gerekir ki, yalnzca varlk kendini hileyebilir, nk her ne biimde
olursa olsun kendini hilemek iin (var) olmak gerekir. Oysa hilik yoktur. Eer
hilikten sz edebiliyorsak, bu yalnzca hiliin bir varlk grnne, dn
alnm bir varla sahip olmasndandr, buna yukarda deindik. Hilik var de
ildir; hilik oldurulur; hilik kendini hilemez, hilik hiletirilir". u halde
geriye, zellii hilii hiletirmek olan, onu kendi varlyla ayakta tutan, onu
durmadan kendi varlyla yayan bir varln -kendinde olmayan bir varln-,
hiliin eylere gelmesine araclk eden bir varln varolmak zorunda olmas ka
lr. Ama bu varlk hilie kyasla nasl olmaldr ki, hilik onun araclyla ey
lere gelebilsin? ilk nce fark edilmesi gereken ey, bu dndmz varln
hilik karsnda edilgin olamayacadr; varhk onu edilgin bir ekilde kabul ede
mez; hilik baka bir varlk aracl olmadan, bu varla gelemez, bu bizi ye
niden sonsuza gnderirdi. Ama te yandan, hiliin dnyaya gelmesini salayan
varlk, kendisi bakalama uramadan kendi sonucunu reten Stoac neden gi
bi, hilii retirken bir yandan da bu retime ilgisiz kalamaz. Tam anlamyla
olumluluk olan bir varln kendi dnda akn bir varln hiliini yaratmas ve
srdrmesi dnlemez, nk varlkta, varln varlk-olmayana doru teye
gemesini salayan hibir ey yoktur, Hiliin dnyaya gelmesinde arac olan
Varlk, hilii kendi varl iinde hilemek zorundadr ve bu biimde bile bu
Varlk eer kendi varl iinde hilii kendi varlyla ilgili olarak hilemeseydi,
hilii bir akmlk olarak ikinliin ta barna yerletirme tehlikesiyle karlar
d. Hiliin dnyaya gelmesine araclk eden varlk, yle bir varlktr ki, varl
iinde kendi varlnn hilii soru konusu olur: Hiliin dnyaya gelmesine ara
clk eden varhk kendi z hilii olmak zorundadr. Ve bununla anlalmas gere
ken ey de, hileyen ve bylece bu kez kendisi varlk iinde bir temel gerektiren
bir edim deil, ama varln kazanlm olan ontolojik bir zelliidir. Geriye,
kendi kendisinin hilii olan varla, varln hangi hassas ve zel blgesinde
rastlayacamz renmek kalyor.
Balang noktas olarak yararlandmz davrann daha eksiksiz bir ekilde
72
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
zel bir doaya sahiptirler hepsi de, insan-gereklimm dnya ile olan zsel bir
mnasebetine dolaysz bir biimde iaret ederler. Kkenlerini, insan varlnn
bir ediminden, bir beklentisinden ya da bir projesinden devirirler, hepsi de
kendini dnyaya angaje klan insana grndkleri lde, varln bir ynne
iaret ederler. Ve olumsuz-birimlerin gsterdii insan-dnya mnasebetlerinin,
bizim ampirik etkinliimizden kaynaklanan deneyim-sonras ilikilerle hibir
ortak yan yoktur. Dnyann nesnelerinin, Heideggere gre, insan-gerekliince kefedilmelerine araclk eden o kullanlabilirlik [ustensilite] mnasebetle
ri de sz konusu deildir. Her olumsuz-birim, daha ok bu kullanlabilirlik m
nasebetinin temel koullarndan biri gibi belirir. Varln btnlnn evre
mizde kullanlacak aralar halinde dzenlenmesi iin, birbirine gnderen ve ije
yarayabilecek farkllam bireimlere [complexe] blnmesi iin, olumsuzlama,
baka eyler arasndan bir ey olarak deil de byk varlk kitlelerinin eyler ha
linde dzenleniini ve paylatrlmasn yneten kategoriye! bir balk olarak or
taya kmaldr. Bylece insann kendisini kuatan varln ortasnda ortaya
k, bir dnyann kefedilmesini salar. Ama bu ortaya kn zsel ve ncelik
li an, olumsuzlamadr. Bylece bu almann ilk sonucuna ulam oluyoruz:
insan, hiliin dnyaya gelmesine araclk eden varlktr. Ama bu sorun hemen
peinden bir yenisini getiriyor: insan kendi varl iinde ne olmaldr ki, hilik
onun araclyla varla gelebilsin?
Varlk varlktan bakasn douramaz ve eer, insan bu dourma sreci iin
de kapsanmsa ondan yalnzca varlk kacaktr. Eer insan bu sreci sorgula
yabilmek, yani onu soru haline getirebilmek zorundaysa, onu bir btn olarak
gznn nnde tutabilmesi, yani kendi kendisini varln dna koyabilmesi
ve bylece varln varlk yapsn zayflatabilmesi gerekir. Bununla birlikte, kar
sna yerletirilmi olan varlk ynn geici sreyle bile olsa yok etme gc insan-gerekliine verilmemitir. Onun deiime uratabilecei ey, bu varlkla
olan mnasebeti'dr. nsan-gereklii iin, tikel bir varolan devreden karmak,
kendi kendisini bu varolana kyasla devreden karmaktr. Bu durumda o varo
lana eriimsizdir, o varolan, eriminin dndadr; varolan ona etkiyemez, nk
insan-gereklii bir hiliin tesine [par-del un neant] ekilmitir, tnsan-gerekliginin kendini yaltacak bir hilik ifraz etme imknna, Stoaclardan sonra Descartes da bir isim vermitir: bu isim, zgrlktr. Ama zgrlk burada bir sz
ckten ibarettir. Sorunun iinde daha ilerilere gitmek istiyorsak, bu yantla ye
74
Varlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
lgmm, nce varln barnda bulunmasn ve sonra hileyid bir geri ekilmeyle
kendini oradan koparmasn varsayar. u halde burada hlemenin koulu olarak
ele aldmz ey, zamansal bir sre boyunca kendi ile olan mnasebettir [rapport
soi]. Sadece unu gstermek istiyoruz: bilin sonsuz bir nedensellik dizisiyle z
deletirilirse bir varlk doluluuna dntrlm olur ve bu yoldan, psikolojik
determinizmin evrensel determinizmden aynabilmek ve kendini ayr bir dizi ola
rak oluturabilmek iin harcad abalarn beyhudeliinn de iaret ettii gibi, ye
ni batan varln snrsz btnl iine dndrlm olur. Dnyay terk etmi
birinin odas, bir zamanlar kartrd kitaplar, dokunduu nesneler, aslnda ken
di kendilerinde kitaplard m , nesneler'den, yani ii dolu gncelliklerden baka bir
ey deildirler: geride brakt izler bile, ancak dnyay terk etmi kiinin esasen
namevcut olarak ortaya konduu bir durumun iinde, ondan kalan izler olarak
deifre edilebilirler; kvrlm, yapraklan ypranm olan kitap, kendi kendisinde,
Pierrein kartrm olduu, artk kantrmad kitap deildir: eer onu algmn
mevcut ve akn motivasyonu ya da hatt, duyulur izlenimlerimin sentetik ve d
zenlenmi ak olarak dnrsek, bu kitap, ak ve ypranm sayfalaryla bir cilt
tir, ancak ve ancak kendine ya da mevcut nesnelere, onu aydnlatan a, stn
de durduu masaya gnderme yapabilir. Platonun, Phaidonda yapt gibi, artk
yaamayan birine ilikin bir imgeyi, onun dokunmu olduu lirin ya da kitaranm
algs eliinde grnr klacak, bititirici bir arma [associationl bavurmak
hibir eye yaramaz. Bu imge eer kendi kendisinde ve klasik teorilerin zihniyeti
iinde dnlecek olursa, belli bir doluluktur, somut ve olumlu bir psiik olgu
dur. Bunun ardndan, onun hakknda iki yz olan olumsuz bir yargda bulun
mak gerekir: znellik dzleminde bu imgenin bir alg olm adn sylemek gere
kir nesnel ynden de imgesini biimlendirdiim o Pierrein u anda burada ol
duunu olumsuzlamak gerekir. Bu, Taineden Spaiere kadar, nice psikologu ura
tran, o ok nl, hakiki imgenin zellikleri sorunudur. anm, grld gibi,
sorunu ortadan kaldrmyor: onu dnmsel dzeye iteliyor. Ama her trl k
ta, anm bir olumsuzlama talep eder, yani, en azndan, znel fenomen olarak
kavranan imge karsnda, onu tam da znel bir fenomenden ibaret olan gibi or
taya koymak iin, bilinten hileyid bir mesafe alma talep eder. Oysa, baka bir
kitabmda11 gstermeye altm gibi, eer imgeyi nce yeniden doan bir alg
11) L imagnatin, Alcan, 193 6 , [mgelem, ev. Alp Tm ertekn, stanbul: Ithak Yaynlar,
2006.]
76
V arlk ve H ilik
[perception renaissante] olarak ortaya koyarsak, onu daha sonra gncel alglardan
ayrtrmak radikal bir biimde imknsz olur, imge, bizatihi yaps iinde hleyici bir tez iermek zorundadr. mge nesnesini baka yerde varolan ya da varolma
dan gibi ortaya koymak suretiyle kendini imge olarak kurar. kili bir olumsuzlama
tar kendinde: nce, dnyann hilenmesidir (imgede imlenen nesneyi gncel al
g nesnesi halinde mevcut olarak sunacak olan dnya olmadndan); sonra da,
imgenin nesnesinin hilenmesi (gncel olmayan olarak ortaya konulduundan) ve
aym anda da kendi kendisinin hilenmesidir (somut ve youn bir psiik sre ol
madndan). Benim, Pierrein o odadaki namevcudiyetini kavradm aklamak
iin, Husserlin, ounlukla algnn kurucular olan o nl ii bo ynelmlerinden medet ummak beyhudedir. Aslnda farkl algsal ynelimler arasnda mo
tivasyon mnasebetleri vardr (ancak motivasyon, bir eyin nedeni olma deildir)
ve bu ynelimler arasndan bazlar doludur, yani hedef aldklar eyle dolmutur,
bazlar da botur. Ama bo ynelimleri doldurmas gereken madde tam da olma
d iin, bu ynelimleri yaplan iinde motive eden ey o madde olamaz. Ve te
ki ynelimler de dolu olduklarndan, onlar da ayn biimde, bo ynelimleri bo
olduklarndan motive edemezler. Esasen bu ynelimler, psiik doalardr ve onla
r eyler gibi dnmek, yani nceden verilmi ve duruma gre bo ya da doldu
rulmu olabilecek ve doalar gerei boluk ya da doldurulmuluk hallerine ilgisiz
kalacak kaplar gibi dnmek hata olur. Husserl bu eyci yanlsamadan [illusion
chosiste] pek de kurtulabilmi gibi grnmyor. Bir ynelim, bo olmak iin, ken
di kendisinin bo olduunun ve zellikle de hedefledii belli maddeden yoksun ol
duunun bilincinde olmaldr. Bo bir ynelim, maddesini nasl varolmayan ola
rak ya da namevcut olarak ortaya koyarsa, tam o lde kendi kendini bo olarak
oluturur. Ksacas, bo bir ynelim, mevcut olmayan ya da varolmayan olarak or
taya koyduu bir nesneye doru kendini aan bir olumsuzlama bilincidir. Byle
ce, Perrein namevcudiyetini nasl aklarsak aklayalm, bu namevcudiyet sap
tanm ya da hissedilmi olmak iin olumsuz bir urak olmaldr ve bilin o u
rakta daha nceki her trl belirlemenin yokluunda kendi kendini olumsuzlama
olarak oluturmaldr. Yaad odaya ilikin alglarmdan yola karak artk o oda
da olmayan kiiyi tasarlarken, kesin olarak, daha nceki hallerden hibirinin ne
belirleyebildii ne de motive edebildii bir dnce ediminde bulunmak, ksaca
s, kendi kendimde varlktan bir kopu gerekletirmek zorunda kalrm. Varolan
lar yaltmak ve belirlemek iin, yani varolanlar dnmek iin devaml olarak
77
Je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sarlre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
rim ve bu balamda gelecekteki varlm ile imdiki varlm arasnda esasen bir
mnasebet vardr. Ama bu mnasebetin barna bir hilik szmtr: ben, olaca
m kii deilim. ncelikle, zaman beni ondan ayrd im deilim. Sonra, im
di olduum ey, olacam eyin temeli olmad iin deilim. Nihayet, hibir
gncel varolan benim olacam eyi kesin bir ekilde belirleyemeyecei iin de
ilim. Yine de, daha imdiden olacam ey olmamdan tr (aksi takdirde u
ya da bu olmak beni ilgilendirmeyecektir), ben, olacam fcii olmamak kipinde
olan kiiyim. Dehetimin iinden gelecee doru tanrm ve dehet, gelecei bir
mmkn olan olarak oluturduu lde hileir. daralmas diye adlandraca
mz ey, tastamam, olmamak kipinde kendi kendinin gelecei olmann bilinci
dir. Ve hal olarak deheti glendirme etkisi yaratan ey, gereke olarak dehetin
hilenmesinin kar kefesinde de daha baka davranlarn (zellikle de kendini
uuruma atma davrannn) benim iin mmkn olan mmkn olanlar eklinde
belirmesidir. Eer hibir ey beni hayatm kurtarmaya zorlamazsa, kendimi bo
lua atmam da hibir ey engellemez. Kesin davran, benim henz olmadm
bir benden yaylacaktr. Dolaysyla henz olmadm benin olduum bene ba
l olmay kadar, olduum ben de henz olmadm bene kendinde bamldr.
Ve badonmesi bu bamlln kavran olarak belirmektedir. Uuruma yakla
yorum ve baklarmn onun dibinde arad benim. O andan itibaren, kendi
imknlarmla oynarm. Gzlerim, yukardan aaya doru boluu tararken,
mmkn olan dm taklit eder ve onu sembolik olarak gerekletirir. Ayn
zamanda intihar davran da, benim iin mmkn olan bir mmkn olan ha
line geldiinde, kendisini benimsemeyi mmkn klan sikleri ortaya karr (in
tihar idaralmasm sona erdirecektir). Neyse ki, bu kez de bu sikler, srf bir
mmkn olann sikleri olmalarndan tr, etkili-olmayanlar olarak, belirleyici-olmayanlar olarak grnrler: dmekten duyduum dehet nasl ki dmek
ten saknmak zere beni belirleyemiyorsa, bu siklerin intihar retmesi de mm
kn deildir. Genelde idaralmasm kararszla dntrerek ona son veren
ey, ite bu kart-daralmasdr. Kararszlk, bu kez karar davet eder: uuru
mun kenarndan birdenbire uzaklarz ve yola devam ederiz.
zmleyegeldiimiz rnein bize gsterdii eye gelecek karsndaki idaralmas diyebiliriz. Bir daralmas daha vardr: gemi karsndaki idaralmas. Bu, zgrce ve itenlikle bir daha kumar oynamamaya karar vermiken, 'ye
il uha ya yaklat anda birderbre btn kararllnn eridiini" gren ku83
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
onca baraj ve duvar sabrla kurduktan sonra, kendimi bir kararlln byl
emberi iine kapattktan sonra, imdi idaralmasyla fark ediyorum ki hibir ey
beni kumar oynamaktan alkoymuyor. Ve idaralmas benim, nk srf kendi
mi varlk bilinci olarak varolua tadm iin, ben olan o gemiteki gzel ka
rarlar olmayan haline getiriyorum kendimi.
Karlk olarak, bu idaralmasmn biricik koulunun, altta yatan psikolojik
determinizmi bilmemem olduunu ne srmek; bilinaltnn glgesinde eylemi
mi belirleyen gerek ve etkili nedenleri tanmadm iin idaralmas yaadm
ne srmek bouna olurdu. ncelikle, idaralmasmn bize insan zgrlnn
bir kan t gibi grnmediini belirterek yant vereceiz; insan zgrl bize
sorgulamann zorunlu koulu olarak verilmitir. Yalnzca, zgl bir zgrlk bi
lincinin varolduunu gstermek istiyorduk ve bu bilincin idaralmas olduunu
gstermek istedik. Baka trl syleyecek olursak, idaralmasm zsel yaps
iinde zgrlk bilinci olarak kurmak istedik. imdi, bu bak asndan, bir psi
kolojik determinizmin varoluu yaptmz betimlemenin sonularn rtme
yecektir: gerekten de, ya idaralmas bu determinizmin bilinmeyen bilgisizlii
dir -ve bu durumda idaralmas gerekten de zgrlk olarak kavranrya da
idaralmasmn edimlerimizin gerek nedenlerini bilmezden gelme bilinci oldu
u iddia edilmektedir, idaralmas, bu durumda iimizin derinliklerine serilmi
ve birdenbire su edimlerine yol verecek korkun sikler sezmemizden kaynak
lanrd. Ama bu durumda kendi kendimize aniden dnyann eyleri gibi grnr
ve kendi kendimize gre kendi akn durumumuz olurduk. O zaman da idaralmas silinip yerini korkuya brakrd, nk korku olarak akn olann sentetik
kavran korkudur.
Bize idaralmas iinde kendini kefettiren bu zgrlk, gerekeler ile edim
arama usulca sokulan o hiin varoluuyla nitelendirilebilir. Edimim, ben zgr
olduum iin siklerin belirleyiciliinden kurtulmu olmaz, tam tersine, etkisiz
olduklar lde o siklerin yaps benim zgrlmn kouludur. Ve eer z
grl kuran bu hiin ne olduu sorulacak olursa, cevabmz yle olacaktr:
hi, olm ad iin betimlenemez, ama kendi kendisiyle mnasebetleri iinde in
san varl tarafndan olmu olduruldu lde en azndan anlam ifa edilebilir.
Bu hi, sikin [motif], yalnz ve yalnzca bir sikin bilincinin balla olarak s
ik gibi grnmek zorunluluuna tekabl eder. Ksacas, bilin ierikleri varsay
mndan vazgetiimiz andan itibaren, bilincin iinde asla bir saik bulunmadn
85
Jean -P au l Sartre
kabul etmeliyiz: sik yalnzca bilin iin vardr. Ve sik de ancak grnme [appariton] olarak ortaya kabileceinden tr, etkisizlik bir sik olarak kurulur.
Gereke hi phesiz zamansal-meknsal eyin dardalma sahip deildir, her
zaman iin znellie aittir ve benimki olarak kavranr, ama doas gerei ikinlik
iindeki akmlkur ve bilin, bizatihi onu ortaya koymaktan tr onun tarafn
dan kapsanm olmaz, nk artk ona imlemini ve nemim kazandrma ii bi
lince dmektedir. Bylece siki bilinten ayran hi, ikinlik iindeki akmlk
olarak nitelenir; bilin kendi kendini ikinlik olarak retmek suretiyledir ki onu
bilin iin akmlk olarak vareden hii hiler. Ama her trl akn olumsuzlama
nm koulu olan bu hiliin, olduka nemli olan baka iki hilemeden hareket
le aydmlatlabilecei grlyor: 1) bilin her trl ierikten boaltlm oldu
unda kendi siki deildir. Bu, bizi, dnm-ncesi cogitonun hileyici yaps
na gnderir; 2) Bilin, gemii ve gelecei karsnda, olmama kipindeki bir fmode du netre pas] kendi [soi] karsnda gibidir, Bu da bizi, zamansallm hile
yici yapma gnderir.
Henz bu iki hileme tipini aydnlatmak sz konusu deil: imdilik bunun
iin gerekli olan tekniklere sahip deiliz. una iaret etmek yeterli: olumsuzlamaya ilikin nihai aklama kendi(nin) bilinc(i)nin ve zamansallm betimlenileri dnda verilemeyecektir.
Burada una iaret etmek gerekir ki, idaralmasyla aka ortaya ikan zgr
lk, zgr varl belirten Beni (Moi) yeniden yapmann srekli yenilenen mec
buriyetiyle belirginleir. Nitekim, az nce gsterdiimiz gibi, benim iin mm
kn olanlarn varolularn srdrmelerinin yalnzca bana bal oluunun idaralmasma sebep olduunu sylemi olmamz, bu mmkn olanlarn nceden
verilmi olan ve zamann aknda bir bilinten baka bir bilince geen bir ben
den tremi olduunu sylediimiz anlamna gelmez. Kendisine kumar oynama
y yasaklayacak bir durumun sentetik kavrayn yemden gerekletirmek zorun
da olan kumarbaz, ayn anda da bu durumu deerlendirebilecek olan ve "bir du
rumda olan beni yeniden yaratmak zorundadr. Bu a priori ve tarihsel ieriiyle
insann zdr. Ve kendi karsnda zgrln ak tezahr olarak idaralmas da, insann kendi znden her zaman bir hilikle ayrlm olduu anlamma
gelir. Burada Hegelin szn anmak gerekiyor: Wesen st was gewesen st. z,
olmu olandr. z, insan varlna ilikin olarak "budur szckleriyle belirtilebi
lecek tek eydir. Ve bundan tr, edimi aklayan da niteliklerin btunl86
Varlk ve H ilik
dr. Ama edim her zaman bu zn tesindedir, ancak kendisiyle ilgili her trl
aklamann tesine getii lde insan edimidir; nk aslnda insanda, bu
dur formlyle belirtilebilecek her ey bizatihi bu olgudan tr bu olmutur.
nsan kendi znn yarg-ncesi [prejudicative] bir kavranm da devaml ola
rak beraberinde tar, ama ite tam da bundan tr msan kendi znden bir
hilikle ayrlmtr. z, msan-gerekliimn kendi hakknda olmu olan olarak
kavradklarnn toplamdr. Ve idaralmas, olandan srekli kopu kipi olarak
varolduu lde, daha dorusu kendini olduu biimiyle varoldurduu lde
insann kendi kendini kavramas biiminde ite burada ortaya kar. nk biz
bir Erlebnis"i hibir zaman bizim doam zn canl bir sonucu gibi kavrayanla
yz. Bilincimizin ak bu doay giderek oluturur ama doamz her zaman ar
kamzda durur ve gemie dnk anlaymzn srekli nesnesi olarak bize mu
sallat olur. Bu doa bir smak deil de bir gerekirlik [exigencel olduu lde
idaraltc olarak kavranr.
ldaralmasmda zgrlk, hi [rien] tarafndan asla engellenmemi olduu l
de ya da kendisine bavurulmam olduu lde, kendi karsnda idaralmasma urar. Denecektir ki; zgrlk az nce insan varlnn srekli bir yaps
olarak tanmlanmt; eer zgrlk idaralmasyla tezahr ediyorsa, daralmasmn da benim duygulanmlarmn [affectivite] srekli bir hali olmas gerekirdi.
Oysa tersine idaralmas tmyle istisnai bir haldir. Bu durumda, idaralmas fe
nomeninin az rastlanrl nasl aklanr?
Her eyden nce unu belirtmek gerekir ki, yaammzda en sk karlat
mz durumlar, yani bizim iin mmkn olanlan etkin gerekletrilileri iinde
ve bu gerekletirme dolaysyla olduklan gibi yakaladmz o durumlar, bize
kendilerini idaralmas yoluyla gstermezler, nk o durumlarn kendileri idarltc kavray dlarlar. Nitekim idaralmas bir mmkn olann benim iin
mmkn olan olarak kabul edilmesidir; yani bilincin kendi znden hilik ara
clyla kopmu olduunu ya da gelecekten bizatihi kendi zgrlyle ayrlm
olduunu fark ettii anda idaralmas oluur. Bunun anlam, hileyici bir hiin
her trl mazereti elimden ald ve ayn zamanda benim gelecek varlm ola
rak kendisine doru atlmda bulunduum eyin her zaman hilenmi ve basit
bir imkn seviyesine indirgenmi olduudur, nk kendisi olduum gelecek,
eriimimin dnda kalmaktadr. Ama bu farkl vakalarda kendimi gelecekte bek
lediim, kendime bu saatin, bu gnn ya da bu ayn te yannda randevu ver
87
Jean -P au l Sartre
diim zamansal bir formla iimiz olduuna iaret etmek gerekir. daralmas, o
randevuda kendimi bulamamaktan / orada bulunamamaktan, buluma yerine
gitmeyi bile' artk istememekten duyduum endiedir. Ne var ki kendimi tam da
benim imknlarm gerekletirdikleri anda bana onlar ifa eden edimlere anga
je olarak da bulabilirim. Ben u sigaray yakarken somut bir imknm ya da, di
lerseniz, sigara ime arzumu renirim; tam u kd ve u kalemi nme ek
me edimiyledir ki bu kitap zerinde alma eylemini kendime en dolaysz im
knm olarak veririm: ite bu alma eylemme angaje olduum ve tam kendimi
bu almann iine attm anda bu eylemi kefediyorum. u anda eylem elbet
te benim imknm olarak kalmaktadr, nk her an almamdan uzaklaabilir,
defteri bir kenara itip dolma kalemimin kapan kapatabilirim. Ama bana edi
mim iinden kendini kefettiren eylemin grece bamsz ve akm form olarak
kristalleme eiliminden tr, bu eylemi durdurma imkn ikinci sraya atlm
olur. Eylem halindeki insann bilinci, zerine dnlmemi bir bilintir. Eylem
halindeki insann bilinci, bir eyin bilincidir ve bilince kendini kefettiren akndan da zel bir doaya sahiptir: bu, dnyann bir gereklilik yapsdr [structure
d'exigence] ve dnya da bu yapda karlkl olarak bileik aralarla kurulan m
nasebetleri kefeder. nmzdeki u harfleri yazma ediminde, btn tmce, he
nz tamamlanmam bir halde, yazlm olmann edilgin gerei olarak anlanr.
Tmce, biimlendirdiim harflerin bizatihi anlamdr ve ars sorgulanmaz,
nk gerekten de szckleri tmceye doru amadan o szckleri yazamam
ve tmceyi, yazdm szcklerin anlammm zorunlu koulu olarak kefederim.
Ayn zamanda ve edimin bizatihi erevesi iinde, yol gsterici bir aralar bt
n anlanr ve dzenlenir (kalem-mrekkep-kt-satrlar-satrba-vb.) ve bu
sentez kendi kendisi iin kavranamayan ama yazlacak tmceyi bana edilgin zo
runluluk olarak kefettiren akmlm barnda ortaya kar. Bylece gndelik
edimlerin hemen hemen tm genellii iinde, kendimi angaje bir halde bulu
rum, bahse girmi olurum, benim iin mmkn olanlar, onlar gerekletirirken
kefederim, onlar gereklilikler, aciliyetler, kullanlabilir aralar olarak gerekle
tirme edimi iinde kefederim. Ve hi phesiz, bu trden her edimde, bu edi
min nihai imlemleri ve benim zsel imknlarm olarak daha uzak ve daha zsel
ereklere gnderdii lde, sz konusu edimin sorgulanmas imkn orta yerde
durmaktadr. rnein, yazdm tmce, izdiim harflerin imlemidir [signification] ama retmek istediim kitabn btn tmcenin imlemidir. Ve bu kitap.
88
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
sonra onaya kan ve dolaylanm bir fenomendir. Dolaysz olan, aciliyeti ile
dnyadr ve angaje olduum bu dnyada edimlerim deerleri avlanacak keklik
ler gibi havalandrr, alaklk kart-deeri, duyduum tiksinti tarafndan bana
verilir, "ycelik deeri, hayranlm iinde bana verilir. Ve zellikle de bir yn
tabu karsndaki gerek itaatkarln, bu tabular bana olguda varolan eyler
olarak gsterir. Kendilerini drst kiiler diye adlandran burjuvalar, ahlaki
deerlerini uzun uzun dndkten sonra drst olmu deildirler: ama dnya
stnde belirdikleri andan itibaren, anlam drstlk olan bir davrann iine
atlmlardr. Bylece, drstlk bir varlk kazanr, soru konusu oluturmaz; de
erler, imenlere basmay yasaklayan uyar levhalarna benzer bin trl kk
ve gerek gereklilik gibi yolumun stne serpitirilmilerdir.,
Nitekim, kendini zerine dnlmemi bilincimize aan ve dolayszn dn
yas olarak adlandracamz dnyada, biz, sonradan birtakm giriimlerin ime
atlmak zere nce ortaya kmayz. Ama varlmz dolaysz biimde bir durum
iindedir, yani, birtakm giriimlerin iinde belirir ve ncelikle kendini bu giri
imlere yanstt lde kendini tanr. u halde kendimizi gerekliliklerle dolu
bir dnyada, :gerekletirilmekte olan projelerin ortasnda kefederiz: yazyo
rum, sigara ieceim, bu akam Pierre ile randevum var, Simona cevap vermeyi
unutmamam gerek, Claudedan gerei daha uzun sre gizlemeye hakkm yok.
Gerein btn bu ufak tefek edilgin beklentileri, btn bu sradan ve gndelik
deerler, dorusunu sylemek gerekirse, anlamlarn, dnya iinde kendi kendi
mi seiim gibi bir projeden, kendi kendime dair bir ilk projeden alrlar. Ama
tam olarak bir ilk imkna ynelen, deerlerin, arlarn, beklentilerin ve genel
olarak da bir dnyann olmasn salayan bu ben projesi, bana ancak giriimle
rimin soyut ve mantksal yn ve mlemi olarak dnyann tesinde grnr. Bu
nun dnda, somut olarak alar saatler, uyar levhalar, vergi beyannameleri, po
lis memurlar, ksacas idaralmasna kar bir sr korkuluk vardr. Ama girii
mim benden uzaklat andan itibaren kendimi gelecekte beklemek zorunda ol
duum iin, kendi kendime gnderildiim andan itibaren kendimi birdenbire
alar saate anlamn veren kii olarak, bir uyar levhas nedeniyle bir ieklikte
ya da bir imenlikte yrmeyi kendine yasaklayan kii olarak, efin emrine aciliyet tanyan kii olarak, yazd kitabn yarar konusunda karar veren kii ola
rak, nihayet, gereklilikleri araclyla eylemini belirlesinler diye deerlerin varol
malarn salayan kii olarak kefederim. Varlm oluturan biricik ve ilk pro
91
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
hilikle ayrlm bir halde beni gelecekte bekleyen olarak kavramam gerekir. Bu
balamda kendimi benim iin mmkn olann ilk kkeni olarak kavrarm ve bu,
genelde, zgrlk bilinci diye adlandrlan eydir; zgr irade yandalarnn iduyunun grsnden sz etlikleri zaman gz nnde tuttuklar tek ey, bilmem
bu yapsdr ite. Ama, ayn zamanda, dikkatimi, benim iin mmkn olana kar
kan teki mmkn olanlarn oluturulmasndan baka yere yneltmeye al
tm da olur. Aslnda bir yandan setiim mmkn olan benim iin mmkn
olan olarak ortaya karrken, te yandan da bu kart mmkn olanlarn varol
duunu ortaya koymazlk edemem; onlar, canl mmkn olanlar olarak, yan
benim iin mmkn olanlar haline gelme imknna sahip olanlar olarak oluturma
m engelleyemem. Ama onlar akn bir varlkla donatlm ve tmden mantksal
olarak, ksacas, eyler olarak grmeye zorlarm kendimi. Eer dnmsel dz
lemde bu kitab yazma imknna benim imknm olarak bakarsam, bu imkn ile
bilincim arasnda, kitab yazma imknn mmkn olan ey gibi kuran, l de
necek bir varlk ortaya karrm ve bu hi denecek varlk, kitab yazma imkn
n bir imkn olarak kurar ve bu kitab yazmama imknnn da benim, iin mm
kn olmasnn srekli imkn iinde o hi denecek varl kavrarm. Ama bu ki
tab yazmama imkn karsnda, tpk gzlemlenebilir bir nesne karsndaym
m gibi davranmaya abalarm ve orada grmek istediim eye kendimi ikna
ederim: kitab yazmama imknm, ondan sadece bellek iin sz edilmesi gere
kiyormu gibi, yazmama imkn beni ilgilendirmezmi gibi onu kavramaya al
rm. Devinim nasl ki urada hareketsiz duran bilye karsnda dsal bir im
knsa, kitab yazmama imkn da benim karmda dsal bir imkn olmaldr.
Bunu baarabilirsem, benim iin mmkn olanm, mantksal birimler [entites]
halinde olumu olan o antagonist imknlar etkililiklerini yitirirlerdi; dardan
olacaklar iin artk tehditkar olmazlard, nk benim iin mmkn olan, d
pedz, kavranabilir ihtimaller olarak, yani temelde, bir bakas tarafndan da
kavranabilir ihtimaller olarak ya da ayn durumda bulunacak bir bakas iin
mmkn olanlar olarak kuatyor olurlard. Akn bir yapymasna nesnellik
konumuna ait olurlard: ya da, dilerseniz Heideggerm terminolojisini kullana
rak yle diyelim: ben bu kitab yazacam ama insan bu kitab yazmayabilir.
Bylece benim iin mmkn olana kart olan mmknlerin bizzat ben oldukla
rn ve benim iin mmkn olann imknnn ikin koullan olduklarn ken
dimden saklam olurdum. Benim iin mmkn olann keyfiliim, zgr bir var
94
V arlk ve H ilik
ln zgr imkn olma zelliini muhafaza edecek lde varla sahip olurlar
d, ama tehditkarlklarndan da arndrlm olurlard: bu kart imknlar beni gikndirmezlerdi, seilmi imkn, onu sememden tr, benim iin tek somut
mmkn olan olarak grnrd ve, ardndan, beni kendisinden ayran ve asln
da kendisine imknm kazandran hilik doldurulmu olurdu.
Ne var ki, idaralmas karsnda ka, yalnzca dikkatini gelecekten baka
yere evirme deildir: bu ka gemiin tehdidim de ortadan kaldrmaya alr.
Burada kamaya altm ey, benim zm tayan ve onun tesine geen akinliimin ta kendisidir. Kendinde olann varlk kipinde, kendi zm olduumu
olumlarm. Ayn zamanda, bu z tarihsel olarak kurulmu bir z olarak kabul
etmeyi ve bir dairenin iyeliklerini erii gibi edimi ieren bir z olarak kabul et
meyi reddederim. Bu z benim iin mmkn olann ilk balangc olarak kav
rarm ya da en azndan kavramaya alrm ve onun kendi kendisinde bir ba
langcnn olmasn hibir ekilde kabul etmem; bylece bir edimin tastamam
zm yanstt zaman zgr bir edim olduunu olumlarm. Ama ayrca, Benin
karsnda duran bir zgrlk olsayd beni kayglandracak olan bu zgrl,
zmn, yani Benimin barna yeniden yerletirmeye abalardm. Burada Beni,
iimde barnan ve zgrlme metafizik bir etki gc olarak sahip olan kk
bir Tanr gibi dnmek sz konusudur. Bu durumda varlm artk varlk ola
rak zgr olmaz da, bilincimin barnda Benim zgr olur. Bu da byk lde
gven verici bir kurmacadr [fiction], nk bylece zgrlk opak bir varln
barna itilmi olur: zmn saydamlk [translucidite] olmamas, ikinlikte a
kn olmas lsnde, zgrlk de zmn zelliklerinden biri haline gelecek
tir. Ksacas, zgrlm kendi Benim iinde ba kasnm zgrl gibi kavra
mak sz konusudur burada14. Bu kurmacanm belli bal temalari grlyor: Tp
k bakalarnn kendi edimlerinin kkeninde, nceden kurulmu bir kii vasfy
la bulunuyor olmas gibi, kendi Benim edimlerimin kkeni haline gelir. Elbette.
Benim yaamakta ve dnmektedir, hatt edimlerinden her birinin onun d
nmesine katkda bulunabilecei bile kabul edilecektir. Ama bu uyumlu ve s
rekli dnmler, o biyolojik tip zerinden tasarlanrlar. Bu dnmler, dos
tum Pierrede, bir ayrlktan sonra onu yeniden grdmde saptayabileceim
dnmlere benzerler, ite bu gven verici gereklilikler nedeniyle Bergson, s
ren ve dzenlenen, kendisi hakknda edindiim bilince daima zamanda olarak
14) Bkz. nc Ksm, Birinci Blm.
95
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
yan, varlk-olmayan karsndaki davran. Demek oluyor ki, iki insan ekstaz
[ek-stase] karsnda bulunuyoruz: bizi kendinde-varlm iine atan ekstaz ve bi
zi varlk-olmayana angaje eden ekstaz. ilk sorunumuz yalnzca insanla varlk
arasndaki mnasebetlerle ilgiliyken imdi byk lde karmaklam gr
nyor; ama te yandan akmlk analizimizi varlk-olmayana doru sonuna kadar
ilerletmek suretiyle her trl aknl anlamada deerli bilgiler elde etmemiz de
imknsz deildir. Kald ki, hilik sorunu soruturmamzdan dlanamaz: insan
kendinde-varlk karsnda bir tavr taknyorsa -k i bizim felsefi sorgulamamz
da bu tipten bir tavrdr-, bunun nedeni insann o varlk olm am asdr. u halde
varlk-olmayam varla ynelik akmlm koulu olarak yeniden buluyoruz. Do
laysyla, hilik sorununa sk; skya tutunmamz ve onu eksiksiz bir biimde ay
dnlatmadan brakmamamz gerekiyor.
Ne var ki, soruturmann ve olumsuzlamann incelenmesi, verebilecei her
eyi verdi. Buradan, insann zamansallm barndaki hilenii olarak ve olumsuz-birimlerin akn yakalannn zorunlu koulu olarak ampirik zgrle
gnderildik. Geriye bu ampirik zgrln kendisini temellendirmek kalyor.
Bu ampirik zgrlk ilk hileme, ve de her trl hilemenin temeli olmayacak
tr. Nitekim o btn olumsuz akmlklar koullandran ikinlikteki akmlkiar
oluturmaya katkda bulunur, Ama ampirik zgrln aknlklarmn ikinlikte ah n lklar olarak oluturulmalar olgusu bile, kkensel bir hiliin varoluu
nu varsayan ikincil hilemelerin sz konusu olduunu bize gstermektedir: bun
lar bizi olumsuz-birimler denilen akmlklardan kendi kendisinin hilii olan
varla kadar gtren analitik gerileyiteki bir aamadan ibarettirler. Her trl
olumsuzlamann temelini elbette ki ikinliin bizatihi barnda gerekletirilecek
bir hilemede bulmak gerekir; insann bizzat kendisi iin kendi hilii olmasn
salayan o kkensel edimi mutlak ikinlikte, anlk cogifo'nun salt znelliinde
kefetmek zorundayz. Bilin kendi varlnda ne olmaldr ki insan bilinte ve
bilinten hareketle dnyada kendi kendinin hilii olan ve hiliin dnyaya gel
mesini salayan olarak ortaya ksn?
imdilik bu yeni sorunu zmemize imkn verecek aratan yoksunmuuz gi
bi grnyor: olumsuzlama dorudan bir biimde yalnzca zgrl balar.
Daha ileriye gitmemize imkn verecek davran bizatihi zgrln iinde bul
mak uygun olacaktr. te yandan bizi ikinliin eiine kadar gtrecek olan ve
yine de imknnn koullarn nesnel biimde ortaya karabilmemiz iin yeterin98
V arlk ve H ilik
nesnel kalan bu davrana rastladk bile. Biraz nce kendini aldatma iindey
ken ayn bilincin birlii iinde idaralmasndan-kfmafc-'iere-daralmas-oldur_na iaret etmedik m7 Kendini aldatma mmkn olacaksa, bizim de tek bir bi
linte, olma ve olmamann birliine, olmamak-zere-olmaya [l'tre-pour-netre
nii rastlayablmemiz gerekir. Dolaysyla imdi sorgulamamzn nesnesini kendni aldatma oluturacaktr. nsann soru sorabilmesi iin kendi kendisinin hi..: olabilmesi gerekir, yan kendi kendisinde ve kendi araclyla insann varlr.na hilik nfuz ediyorsa, insan varl ancak o zaman varlk iindeki varlk-olmavann kkeninde olabilir: gemiin ve gelecein akmlklar insan-gerekliin:n zamansal varl iinde byle ortaya karlar. Ama kendini aldatma anlk bir
davrantr. u halde, bir anlk dnm-ncesi cogitoda bilin ne olmaldr ki
insan kendini aldatabilsin?
99
KNC BLM
KENDN ALDATMA
i
KENDN ALDATMA VE YALAN
insan varl, olumsuz-birimlerin dnya zerinde aa kmalarna araclk
eden varlk deildir yalnzca; o ayn zamanda da kendine kar olumsuz tavrlar
alabilen varlktr. Giri blmmzde, bilinci, kendi varl iinde varl ken
disi iin soru olan ve de kendinden baka bir varl gerektirdii lde soru
olan varlk' biiminde tanmlamtk. Ama, sorgulayc davrann aydnlatlma
sndan sonra imdi artk biliyoruz ki bu forml yle de yazlabilir; "Bilin, var
l iinde varlnn hiliinin bilinci olan bir varlktr." rnein, yasaklama ya
da veto halindeyken insan varl gelecek bir akmlg olumsuzlar. Ama bu olum
suzlama saptayc trden deildir. Bilincim bir olumsuz-birimi gz nnde bulun
durmakla yetinmez. Kendi kendisini, iliklerine kadar, bir baka insan-gerekl
tarafndan kendi imkn olarak ortaya atlan bir imknn hilenmesi olarak olu
turur. Bunun iin bilincim dnya zerinde bir Olumsuzluk* olarak belirmek zo
rundadr ve nitekim kle efendisini ya da kamaya alan tutsak onu gzetleyen
nbetiyi nce bir Olumsuzluk olarak kavrar. Hatt, toplumsal gereklikleri yal
nz ve sadece Olumsuzluun gereklii olan, yeryznde yalnzca bir Olumsuz
luktan ibaret olarak yaayp lecek olan insanlar bile vardr (gardiyanlar, denet
iler, muhafzlar, vb.). Daha bakalar da olumsuzluu bizatihi znelliklerinde
tamak zere, insan olarak, kendilerini srekli bir olumsuzlama halinde olu
turmaktan geri durmazlar: Schelerin hn insan dedii eyin anlam ve ilevi
bu Olumsuzluktur. Ama betimlenileri bizi bilincin mahremiyeti iinde daha
* Burada O lum suzluk eklinde karladnz ifade, Franszca metinde "N on olarak gei
yor. Bu kelim e, N on, tek bana ele alndnda Hayr dem ektir. Ancak burada bu k e
lim enin Franszcada nek olarak kullanldnda salad olumsuzluk sz konusu edil
m ektedir (etre = varlk, non-etre = varlk-olmayan rneinde olduu gibi), -n
100
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
ncak kendini aldatma ile alabilecek bir durum gibi sunarak kendini aldatmaya
vimzca davetiye karabilir; kendini aldatma msan-gereklime dardan gelmez.
nsan kendini aldatmaya maruz kalmaz, insana kendini aldatma bulam deil
dir, o bir hal deildir. Ama bilin kendi kendim aldatr. Bir ilk ynelim ve bir ketl
im i aldatma projesi gerekir; bu proje, kendini aldatmann kendini aldatma ola
rak anlalmasn ve kendm aldatmayla gerekleen bilmc(in) bir dnm-ncei kavranm ierir. Buradan kan ilk sonu, yalan sylenen ile yalan syleyenin
bir ve ayn kii olmasdr, bu da, aldatlm olmam bakmndan benden gizlenmi
olan hakikati, aldatan olmam bakmndan bilmek zorundaym demektir. Dahas,
ben bu hakikati kendimden daha bir zenle saklamak iin, ok kesin bir ekilde
bilmek zorundaym -ama bunu zamansalln iki farkl annda yapmam- ve bu
da gerektiinde szmona bir ikilii yeniden kurmaya imkn verecektir ama,
bir ve ayn projenin birliki yaps iinde kurmaya. Eer yalan koullandran iki
lik ortadan kaldrlmsa, o zaman hl nasl yalan sz konusu olabilir? Bu gl
e bilincin tam saydamlndan kaynaklanan bir kincisi eklenir. Kendini aldatan
kii kendini aldatt(nm) bilinc(inde) olmaldr, nk bilincin varl varlk bi
lincidir. Dolaysyla, en azndan kendimi aldatmn bilincinde olmam balamn
da kendime kar drst olmak zorundaymm gibi grnyor. Ama o zaman da
btn bu psiik sistem yok olur. Nitekim eer kararllkla ve kinik bir tutumla
kendime yalan sylemeyi denemeye kalkrsam, bu giriimimin tmyle boa
kaca bellidir, yalan, bakn karsnda geriler ve ker; kendini bizatihi kendi
koulu olarak benim projemin arkasnda acmaszcasna oluturan kendime yalan
sylemenin bilinci tarafndan, arkadan vurulup yok edilmitir. Burada ancak ken
di ayrmnn iinde ve onun araclyla varolan kap kaybolan [evanescent] bir
fenomen vardr. Bu fenomenlere elbette ska rastlanr ve nitekim kendini aldat
mann da bir kacl olduunu greceiz, onun srekli bir biimde iyi niyet
ve sinizm arasnda gidip geldii besbellidir. Bununla birlikte kendini aldatmann
varoluu fazlasyla gelip geici olsa da, ani gei evresi [metastable]* diye adlan
drlabilecek o psiik yaplar trne ait olsa da, zerk ve sreen bir form ortaya
koyar; hatt ok sayda insan iin yaamn olaan grn bile olabilir. Kendini
aldatmann iinde yaamak mmkndr, ama bu sinizm ya da iyi niyet aniden
depremeyecek demek deildir, yine de bu, dzenli ve kendine zg bir yaam
* Hzl, am bir deiikliin, geiin gerekletii bir durumu ifade etm ek iin Sartre bu kav
ram kullanyor -n
103
Jean -P au l Sartre
VaTk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve H ilik
Nitekim, eer psikanalizin dilim ve psikanalizin eyci mitolojisini ileri gtre;ek olursak, sansrn, etkisini tam istedii yere uygulamak iin, bastrd eyi ta
ramak zorunda olduunu fark ederiz. Gerekten de bastrmay kr glerin ar
pmas gibi sunan her trl eretilemeden vazgeersek, sansrn semek zorun
da olduunu ve semek iin de kendine dair tasavvuru ortaya koymak zorunda ol
duunu kabul etmek gerekir. Baka trl olsayd, sansrn meru cinsel itkilere
.zm vermesi, gereksinimlerin (alk, susuzluk, uyku) ak bilin iinde kendileri
ni ifade etmelerini ho grmesi nasl mmkn olurdu? Ve denetimini gevetmesi
ni. hatt deiik klklara brnen igd tarafndan aldatlm olabilmesini na
sl aklardk? Ama sansrn lanetli eilimleri ayrt etmesi yetmez, bunun yan s-a bunlar gizlenecek eyler olarak kavramas da gerekir ve bu en azndan onda
kendi etkinliine ilikin bir tasavvurun olmasn gerektirir. Ksacas sansr bastnlabilecek itkileri ayrt ederken nasl olur da ayrt ettiinin bilincinde olmaz?
Kendi kendini bilmeyen bir bilme tasarlamak mmkn mdr? Bilmek, bildii
ni bilmektir diyordu Alam. Biz daha iyisi yle diyelim: her bilme, bilme bilinci
dir. Nitekim, hastann direnleri, bastrlann sansr dzeyinde o haliyle temsil
edilmesini, psikanalistin sorularnn yneldii hedefin belli bir biimde anlal
masn ve sansrn bastrlan kompleksin gerekliini o kompleksi hedef alan pskanalitk varsaymla kyaslamasn salayan bir sentetik balant kurulmasn ge
rektirir. Ve bu kez de bu farkl ilemler sansrn kend(nin) bilmc(i)nde olmasm gerektirir. Ama sansrdeki bu kendi(nin) bilinc() hangi tipte bir bilin olabi
lir? Bu, bastrlacak eilimin bilinci olma(nm) bilinci olmaldr tam da bu ei
limin bilinci olmamak iin. Bu da sansrn bir kendini aldatma tamak zorunda
olmasndan bakaca ne anlama gelir ki? Psikanaliz bize hibir ey kazandrmam
oldu, nk kendini aldatmay ortadan kaldrmak iin bilinalt ile bilm arasna
zerk ve yine kendini aldatan bir bilin yerletirdi. Bunun nedeni, sahici bir iki
lik -hatt bir lk (Es, ich)* ve sansr araclyla kendini ifade eden Ueberic)**kurmak iin gintii abalarn szde kalan bir terminolojiden baka bir eye ula
amam olmasdr. Bir eyi kendinden gizleme gibi kendi stne dnl bir fik
rin z, tek bir psizmin olmasn ve dolaysyla da birliin barnda iki ynl bir
etkinliin gereklemesini gerektirir: bir yandan gizlenecek ey belirlenip elde tu
* Alm ancadak Es; Franszcada a eklinde karlanan, bizim Ld olarak Trkeletirdi
imiz kavramdr. leh " ise, Franszcada Mo" olarak kullanlan, bizim Ben (Mo)" eklin
de karladmz kavramdr, -n
** (Alm.) sben. ~n
107
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
II
KENDN ALDATMA DAVRANILARI
Kendimizi amazdan kurtarmak istiyorsak, kendini aldatma davranlarn
daha yakndan incelemek ve buradan bir betimlemeye ulamaya almak uygun
olur. Bu betimleme, kendini aldatmann imknnn koullarn daha aklkla
saptamamza, yani bata sormu olduumuz soruya cevap vermeye imkn vere109
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
tndan sz eder, kendini asli grn altnda, bir kii ve bir bilin olarak gs
terir. Bu arada beden ile ruhun ayrl tamamlanmakladr; eli kprtsz bir ekil
de partnerinin scak elleri arasnda dinlenmektedir: ne raz olmutur ne de di
renmektedir bir ey halindedir.
Bu kadnn kendini aldattn syleyeceiz. Ama hemen gryoruz ki, kendi
ni bu kendini aldatmann iinde tutmak zere farkl yntemler kullanmaktadr.
Partnerinin davranlarm ne iseler o olmaya, yani kendindenin kipinde varolma
ya zorlayarak tehlikesiz hale getirmitir. Ne var ki ne ise o olmayan olarak kav
rayaca, yan ondaki akml kabul edecei lde de kendi arzusuyla tatmin
olmak hakkn kendine tanr. Nihayet bir yandan kendi bedeninin mevcutiyetini derinden -belki de rahatsz olacak lde derinden- hissederken, te yandan
da kendini kendi bedeni olmayan olarak tasarlar ve bedenini, birtakm olaylar ba
na gelebilecek bir nesne gibi temaa eder. Onun iin mmkn olanlarn hepsi
kendinin dnda kaldndan ne o olaylara neden olabilecek ne de onlardan ka
abilecek edilgin bir nesne gibi bedenim temaa eder. Kendini aldatmann bu
farkl grnlerinde nasl bir birlik buluyoruz? Kendini aldatma, bir tr eliik
kavramlar oluturma sanatdr, yani bir fikir ile bu fikrin olumsuzlanmasm bir
letiren kavramlar oluturma sanatdr. Bylece ortaya karlm olan temel kav
ram, insan varlnn bir olgusallk ve bir akm lk olmak biimindeki ifte zel
liini kullanr. nsan gerekliinin bu iki yan, dorusunu sylemek gerekirse,
nemli bir koordinasyona elverilidir ve yle de olmaldr. Ama kendim aldatma
bunlar arasnda ne bir egdm salamak ne de bir sentez iinde bunlarn ste
sinden gelmek ister. Kendini aldatma asndan sz konusu olan, bunlarn zde
liklerini olumlarken bir yandan da farkllklarn muhafaza etmektir. Olgusall
akmlk olan ve akml da olgusallk olan gibi ne srmek gerekir, yle ki, biri
kavrand anda birdenbire tekinin karsnda bulunulabilsm. Kendini aldatma
formllerinin prototipim, btn etkilerini ortaya karmak zere esasen kendini
aldatmayla tasarlanm birtakm nl tmceler bize verecektir. rnein, Jacques
Chardonneun bir kitabnn u baln biliriz: Ak, aktan ok daha fazlasdr.
Bu cmlede olgusall ierisinde mevcut ak (iki stderinin temas, ehvet, ben
cillik, Prousttaki kskanlk mekanizmas, Adlerde cinsiyetlerin mcadelesi, vb.)
ile akm lk olarak ak (Maunactaki ate rma, sonsuzun ars, Platonun
eros'u, Lawrencein bouk kozmik grs, vb.) arasndaki birliin nasl kuruldu
u grlmektedir. Olgusallktan yola kyor ve kendimizi birdenbire imdiki za
ili
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
:ar. Ama bu akml orada durdurur, onu imdiki zamann olanca olgusallyj. iirir: sayg saygdan bakaca bir ey deildir, artk hibir eye doru kendi
nin tesine gemeyen, sabitlenmi bir teye geme edimidir.
Ama bir gei kavram olan akmlk-olgusallk kavram kendini aldatmann
;emel aralarndan biri olsa da kendi trnde tek deildir, tnsan-gerekliinin bir
baka ikilemesinden [dplicite] de ayn biimde yararlanacaz ve bunu kabaca
yle dile getireceiz: insan-gerekliinin kendi-iin-varl, tamamlayc olarak
bir bakas-iin-varl ierir. Davranlarmdan herhangi biri zerinde, iki bak
, kendi bakm ve bakasnn bakn birletirmek benim iin her zaman
mmkndr. te yandan davran her iki durdumda kesinlikle ayn yapy gs
termeyecektir. Ama daha ileride greceimiz ve herkesin hissettii zere, varl
mn bu iki vehesi arasnda, sanki ben kendi kendimin hakikatiymiim de ba
kas bana ilikin olarak yalnzca arpk bir imgeye sahipmi gibi, varlk ile gr
n arasndaki fark gibi bir fark yoktur. Bakas iin varlm ile kendim iin var
lmn eit dzeyde bir varlk saygnlna sahip olmas, srekli biimde ayrtnc bir senteze ve kendi-iinden bakas-iine ve bakas-iinden de kendi-iine
doru srekli bir ka oyununa imkn verir. Gen kadnmzn, dnyanm-ortasmdaki-varlmm [etre-au-milieu-du-monde] (kendi imknlarna doru atlmda
bulunmak [se projetter]* suretiyle bir dnya olmasn salayan varln) ilevleri
nin ykn bir anda omuzlarndan atabilmek iin dnya-iindeki-varlmz
[etre-dans-le-monde] (yani baka nesneler arasndaki edilgin devinimsiz nesne
olarak mevcudiyetimizi) nasl kullandm biraz nce grdk. Son olarak zamansal ekstazm hiletirici ikirciklii zerinde ileyen kartrc sentezlere
[syntheses confusionnelles] iaret edelim: Ben hem ne olmusam oyum (hayat
nn bir dneminde bilerek duraklayan ve daha sonraki deiiklikleri dikkate al
may reddeden adam), hem de ne olmusam o deilim (yaknmalar ya da nefret
karsnda gemiinden tmyle koparak zgrlnde ve kendini srekli yeni
den-yaratnda direten adam). Akl yrtmeler iinde yalnzca geili bir rol
olan ve fizikilerin hesaplarnda karmak saylarn elendikleri gibi sonutan ele
nen btn bu kavramlarda ayn yapy buluruz: sz konusu olan, insan-gerek* Franszcadaki se projetter" fiilini atlmda bulunm ak" eklinde evirmeyi uygun bulduk,
ancak bu tercihimiz, daha nce proje kelimesiyle karlam olduumuz, Franszca proje t kelimesi ile se projetter fiili arasndaki ak ba Trkede fark etmemizi engelliyor.
Proje kelimesini, bir atlm tasars", gelecee doru bir ynelm e hareketi" olarak dn
m ek, bu iki ifade arasndaki ba aklda tutmay salayacaktr, - n
113
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
onun varl ile benimki arasnda bir ortak payda bulunmamasdr. O zne ba
kalar iin de benim iin de bir temsiliyettir, bu da demektir ki ben ancak temsilcn o zne olabilirim. Ama ite kafamda ona ilikin bir temsil canlandrabiliyorsam hibir ekilde o deilim, nesnenin zneden ayrld gibi ondan ayrlm, hi
a ra cl y la ondan ayrlm olurum, ama bu hi beni ondan yaltr, o olamam,
yalnzca o olmay oynayabilirim, yani o olduumu dnebilirim. Ve bizatihi bu
yoldan onu hilie uratrm. Garsonun ilevlerini istediim kadar yerine getire
yim, oyuncunun Hamlet olmas gibi benim de o olabilmem ancak ntr bir kipte
mmkndr, bunun iin kendi durumumun tipik jestlerini mekanik bir ekilde
yerine getiririm ve birer benzeik2 lanalogon] olarak benimsediim bu jestlerin
iinden kendimi imgesel garson olarak hedeflerim. Gerekletirmeye kalktm
ey, durumuma ilikin dev ve haklarma deerlerini ve aciliyetlerin kazandr
mak aslnda benim kendi elimde deilmi gibi, her sabah bete kalkmak ya da
iten atlmak pahasna yatakta kalmak benim zgr tercihime bal deilmi gi
bi, garsonun kendinde-varldr. Bu rol varoluta tutuyor olmamdan tr
onu her bakmdan amyormuum, kendimi durumumun bir tesi olarak oluturmuyormuum gibi. Yine de benim bir anlamda garson olduuma phe yok
tur aksi takdirde kendime pekl diplomat ya da gazeteci de diyemez miy
dim? Ama eer garsonsam, bu, kendinde-varlk kipinde olamaz. Ben, olm adm
varlk kipinde garson olurum. Esasen sz konusu olan yalnzca toplumsal du
rumlar da deildir; ben kendi tavrlarmdan, davranlanmdan asla hibiri dei
limdir. iyi konumac konumay oynayan kiidir, nk konuan olmas mm
kn deildir: dikkatli olmak isteyen dikkatli renci, gzlerini retmene dikmi,
onu can kulayla dinlerken kendini dikkatli renciyi oynamaya ylesine verir
k sonunda hibir eyi dinlemez olur. Bedenimde, edimlerimde srekli namev
cut bir halde, ben istesem de istemesem de, Valerynin szn ettii o ilahi yok
luum. u kibrit kutusu masann stndedir denildii anlamda, Buradaym
da diyemem, Burada deilim de diyemem: yoksa, dnya-iindeki-varlm
dnya-ortasmdaki-varlkla kartrm olurdum. Ayaktaym da diyemem, is
kemledeyim de diyemem: yoksa mizacmn btnlnn yalnzca bir yaps
olan bedenimle o btnl kartrm olurdum. Varln eline avucuna sm
yorum ama yine de vanm.
Ama ite benden bakasn ilgilendirmeyen bir varlk kipi: hznlym. Ben
2) Bkz. L Im aginaire [mgelem Alan] sonu blm , Nouvelle Revue Franase, 1939.
116
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
ramamann kkensel yapsnn, kendinde-varla doru ya da ne isek o olmava~ doru her trl oluu, dnm daha batan imknsz kldn saptyoruz,
'.'e bu imknszlk bilinten gizlenmi de deildir: tersine, bu imknszlk bilin
cin bizatihi dokusudur, kendimizi tanmakta, kendimizi ne isek o olarak olurarmakta karlatmz yetersizlik ve deimez skntdr, doru bir ekilde a
rriori ya da ampirik ncllerden karsanan ya da isel deneyime dayanan me
ru bir yarg araclyla kendi kendimizi belli bir varlk olarak ortaya koyduu
muz anda, tam da bu ortaya koyuumuzla bu varln tesine geiyor olmamz
bu imknszlktan kaynaklanr ve bu teye geme bir baka varla doru de
ildir: bolua doru, hie doru bir teye geitir. Bu durumda, itenlik bize bir
vandan da imknsz olarak grndne gre, iten olmad gerekesiyle ba
kasn nasl knayabilir ya da kendi itenliimizle nasl vnebiliriz? Hatt, bir i
tenlik abas z itibariyle sonusuz kalmaya mahkum olduuna ve daha onu
duyurduumuz anda beyhudeliini yarg-ncesi [prejudicative] bir tarzda anla
dmza gre, sylemde, itirafta, vicdan muhasebesinde bile bir itenlik abas
na nasl giriebiliriz? Byle bir aba ierisinde yapacam ey, kendimi inceler
ken tam olarak ne isem onu belirlemek ve kaamaklara bavurmakszn o olma
ya karar vermektir daha sonra kendimi deitirme yollarnn arayna koyu
lacak olsam bile. Ancak bu, kendimi bir ey gibi oluturmak deil de nedir? Be
ni u ya da bu eylemde bulunmaya itmi olan skler [motifs] ve miller (mobiles] btnn m belirleyeceim? Ama bunu yapmak demek, esasen, bilinleri
min akn bir fiziksel durumlar dizisi olarak oluturan nedensel bir determiniz
me dair bir postla ortaya koymak demektir. Kendimde, utan iinde itiraf et
mek iin bile olsa, birtakm eilimler mi kefedeceim? Ama bunu yapmak, sz
konusu eilimlerin benim katkmla ortaya ktklarn, doann gleri olmad
n, deerlerine ilikin srekli bir kararla etkililiklerini onlara benim kazandr
dm bile bile unutmak olmaz m? Karakterim zerinde, doam zerinde bir
yargda m bulunacam? Bu da, yargladm gemiin tanm gerei imdiki za
manm kapsamadn sylemek, yani esasen bildiim bir eyi kendimden giz
lemek olmaz m? Bunun bilindiinin kant udur ki gerekten de ne idiyse o an
da da o olduunu itenlikle ortaya koyan insan, bakasnn kendisine duyduu
kine isyan eder ve ne idiyse artk o olamayacan ne srerek bu kini etkisiz b
rakmaya alr. Yeni zgrl iinde artk o eski sulu kii olmayan bir adam
mahkemelerin yaptrmlaryla karlanca insanlar arr ve hakl olarak zlr
119
Jean -P au l Sartre
ler. Ama bir yandan da bu adamdan kendini o sulu olan gibi kabul etmesi bek
lenir. yleyse itenlik aslnda bir kendini aldatma fenomeninden bakaca nedir?
Kendini aldatmada, insan-gerekliini, ne deilse o olan ve ne ise o olmayan bir
varlk olarak oluturmann sz konusu olduunu gstermemi miydik zaten?
Bir ecinsel ou zaman dayanlmaz bir sululuk duygusu tar ve varoluu
btnyle bu duyguya gre belirlenir. Buradan da hemen onun kendisini aldat
t ngrlecektir. Ve gerekten de ska grld zere, bu adam bir yandan
ecinsel eilimini kabul ederken, ilemi olduu her bir kabahati tek tek itiraf
ederken, kendini bir olanc" olarak grmeyi btn gcyle reddeder. Onun
durumu her zaman ayr, her zaman tekildir; burada iin iinde oyun, tesadf,
ansszlk vardr; bunlar gemi hatalardr, kadnlarn karlamay beceremedii
belli bir gzellik anlayyla aklanrlar, bunda epey derinlemesine bir ekilde
kk salm bir eilimin belirtilerinden ok, kaygl bir arayn etkilerini grmek
gerekir, vb. Hi phesiz komie varan bir kendini aldatma iindeki bir adam
dr bu, nk kendisine yklenen btn olgular kabul ederken bunun dayatt
sonucu kartmay reddeder. Bu yzden, onun en kat yarglaycs olan dos
tu da bu ikiyzllkten rahatsz olur: yarglayc yalnzca bir tek ey ister ve
belki ancak o zaman hogrl grnr: sulu, sululuunu kabul etsin, ecin
sel, hibir kaamaa kalkmadan -ister utan duyarak, ister kendini hakl gr
d iin olsun fark etmez- Ben bir olancym aklamasn yapsn. Burada
unu soruyoruz: kendini aldatan kim? Ecinsel mi, yoksa itenlik ampiyonlu
u yapan kii mi? Ecinsel kabahatlerini kabul eder ama hatalarnn kendisi iin
bir kader oluturduu biimindeki o ezici bak asna kar tm gcyle mca
dele verir. Kendisini bir eymi gibi dnlmeye brakmak istemez; o, bir e
cinselin, u masann masa olduu gibi ya da u kzl sal adamn kzl sal ol
duu gibi ecinsel olmadn karanlk ve gl bir biimde anlar. Sanr ki hata
y ortaya koyduu ve onu kabul ettii andan itibaren her trl hatadan kurtul
makta, dahas, psiik sre bizatihi hata araclyla onu her kabahatten arndr
makta, onun iin belirsiz bir gelecek oluturmakta, onu yepyeni bir halde yeni
den dourmaktadr. Yanlyor mu? Byle dnmekle, insan-gerekliinn ken
dine zg ve indirgenemeyecek zelliini kendiliinden kabul etmi olmuyor
mu? Demek ki, ald tavr hakikatin yadsmamayacak bir kavrann iermekte
dir. Ama ayn zamanda da yaamak iin o srekli yeniden doua, o deimez
kaa ihtiya duyar; topluluun korkun yargsndan kurtulabilmek iin hi
120
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
124
V arlk ve H ilik
III
KENDN ALDATMADAK NANMA*
Ama, imdilik yalnzca kendini aldatmay kavramlablir klan koullara, ken
dini aldatmann kavramlarn oluturmaya imkn veren varlk yaplarna dein
dik. Bu dncelerle yetmemeyiz: henz kendini aldatmay yalandan ayrmadk;
betimlediimiz ftanlaml [amphibolique] kavramlar hi phesiz muhatabn
artmak isteyen bir yalanc tarafndan da kullanlm olabilirlerdi. Kald ki bun
larn iftanlamll birtakm ampirik koullara deil, insann varlna dayand
ndan, herkese grlebilirler, grlmeleri de gerekir. Kendini aldatmadaki ger
ek sorun elbette ki kendini aldatmann bir inanma [foi], yle olduuna inanma,
aldanma olmasndan kaynaklanr. Bu inan kinik bir yalan da olmayacaktr, ve
eer apaklk nesnenin grsel sahiplenilmesiyse, apaklk da olamaz. Ama
nesne verili olmad ya da belirsiz bir biimde verili olduu zaman varln nes
nesini benimsemesine inan ad verilecek olursa, kendini aldatma bir inantr ve
kendini aldatmann asl sorunu da bir inanma sorunudur. Kendini ikna etmek
iin zellikle oluturulan kavramlara kendini aldatarak inanmak nasl mmkn
olabilir? Aslnda kendini aldatma projesinin kendisinin de kendini aldatma ta
mak zorunda olduuna iaret etmek gerekir: ben yalnzca harcadm aba so
nunda iftanlaml kavramlarm ina ettiim ve kendimi bunlara inandrdm za
man kendimi aldatyor deilim. Dorusunu sylemek gerekirse, kendimi ikna et
medim de: zaten ne kadar ikna olmusam, hep o kadar ikna oldum. Ve daha ken
dimi aldatmaya hazrlandm anda bile, bizatihi bu hazrlklara kar kendimi al
datma hali iindeydim. Onlar kafamda iten olmayan hazrlklar gibi canlandr
mak sinizm olurdu; onlarn masum hazrlklar olduuna itenlikle inanmaksa iyi
niyet olurdu. Kendini aldatma karan, kendini adl adnca sylemeye cesaret ede
mez, bir aldan tadna hem inanr hem inanmaz. Ve kendini aldatmann be
* Mauvaise foi kavramn Trkeye aktarrken, kavramn ifade ettii anlam verdiine inan
dmz "kendini aldatma" karln kullanmay tercih ettik. Bu bal evirirken de yme
anlam vermek iin Kendini Aldatmadaki inanm a ifadesini kullandk. Eer birebir eviri
yaplacak olsayd, mauvaise foi" kt niyet" ya da kt inan eklinde, balk ise (La
foi de la mauvaise foi) Kt inantaki inan eklinde evrilirdi. Bu durumda Franszcada, foi kavramnn kullanlndaki devamllk, inan kelim esinin tekraryla salanabilir
di ancak, verilmek istenen anlam da bsbtn kaybetmi olurduk. Kendini Aldatmadaki
nanm a eklindeki eviri tercihim izin, m etnin iinde aklk kazandn dnyoruz. Yi
ne de burada da ksaca ifade etm ek gerekirse, bu balkla kastedilen ey kendini aldatan ki
inin, bir eyin yle deil de byle olduuna in an rken iinde olduu durumdur, - n
125
Jea n -P a u l Sartre
lirdii andan itibaren, daha sonraki her trl tavr ve bir bakma kendini aldat
mann Weltcmschaumgunu* bu karar belirler. Zira kendini aldatma, hakikatin
kriterlerini ve normlarn, iyi niyetin eletirel dncesinin bunlar kabul ettii
gibi, muhafaza etmez. Nitekim, kendini aldatmann karar verdii ilk ey, hakika
tin doasdr. Kendini aldatmayla birlikte bir hakikat, bir dnme yntemi, nes
nelere ilikin bir varlk tipi ortaya kar ve znenin aniden etrafm eviren bu
kendini aldatma dnyasnn ontolojik zellii, orada varln ne deilse o olma
s ve orada ne ise o olmamasdr. Bunun sonucunda zel bir apaklk tipi orta
ya kar: ikna edici olmayan apaklk. Kendini aldatma birtakm apaklklar ie
rir, ama daha batan bu apaklklar tarafndan doldurulmamaya, ikna edilme
meye ve itenlie dntrlmemeye boyun emitir: ekingen ve alakgnll
grnr, inanmann karar olduundan ve her sezginin ardndan, olan kararla
trmak ve istemek gerektiinden habersiz olmadn syler. Bylece, kendini al
datma ilksel projesinde ve ortaya kt anda gereklerinin kesin doasn karar
latrr, fa z la ey istememek, yeterince ikna olunmad zaman kendini tatmin ol
mu saymak, kendini kararl olarak belirsiz hakikatleri benimsemeye zorlamak
konularndaki kararllnda kendini btnyle biimlendirir. Bu ilk kendim al
datma projesi inanmann doasna ilikin aldatc bir karardr. unu iyice anlaya
lm ki burada zerine dnlm ve istenli bir karar deil, varlmzn kendi
liinden bir belirlenii sz konusudur. Kendim aldatmaya gemek uykuya dalmak
gibidir, kendini aldatmaksa rya grmek gibi. Bu varlk kipi bir kez gerekleti
inde, oradan kmak uyanmak kadar zordur: nk kendini aldatma, yaps ge
i halinde, geici [metastable] tipte olduu halde, tpk uyanklk ya da rya gibi
kendiliinden kendi kendini srdrme eiliminde olan bir dnyada-olma tipidir.
Ama kendim aldatma kendi yapsnn bilincindedir ve geici yapnm varln ya
ps olduuna, ikna-edic-olmamanm da btn kanlarn yaps olduuna karar
vererek kendi nlemlerini almtr. Bununla birlikte eer kendini aldatma inan
sa ve ilk projesi iinde kendi kendisinin olumsuzlanmasm kapsyorsa (ne deil
sem o olduuma ikna olabilmek iin, yeterince ikna olmadna karar verir), k
kende, yeterince ikna olmamaya gnll bir inanmann mmkn olmas gerekir.
Byle bir inancn imknnn koullan nelerdir?
Dostum Pierrein bana dostluk beslediine inannn. Buna iyi niyetle inanrm.
Buna inanrn ve bu konuda apak bir grye sahip deilim, nk konunun
* Dnya gr. -n
126
Varlk ve H ilik
kendisi, doas gerei kendini grye vermez. Buna inanrm, yani kendimi g
venden kaynaklanan itkilerin akna brakrm, buna inanmaya ve bu konuda
ki kararllm srdrmeye karar veririm, nihayet sanki bundan eminmiim gi
bi davranrm, btn bunlar ayn tavrn sentetik birlii iinde yaparm. Bylece
iyi niyet olarak tanmladm eyi Hegel dolaysz diye adlandrrd: gz kapal
inan. Hegel, bunun ardndan, dolayszn dolaylamay davet ettiini ve inann
kendi iin inan haline gelerek inan-olmayana geeceim gsterirdi. Eer dos
tum Pierrein beni sevdiine inanyorsam, bu demektir ki onun dostluu bana
btn edimlerinin anlamym gibi grnr, inan [croyance], Pierrein edimle
rinin anlamna ilikin zel bir bilintir. Ama eer inandm biliyorsam, inan
bana d balla bulunmayan, salt znel bir belirleme gibi grnr. nan
mak/sanmak [croire] szcn* fark gzetmeksizin, hem inancn sarslmaz
salamlm (Tanrm, sana inanyorum) hem de eli kolu bal ve kesinlikle z
nel niteliini (Pierre benim dostum mu? Bilemiyorum: buna inanyorum) gs
termek iin kullanlan bir terim haline getiren de budur. Ama bilincin doas y
ledir ki dolayl ile dolaysz onda tek ve ayn varlktr. nanmak, inandn bil
mektir ve inandn bilmek de artk inanmamaktr. Bylece inanmak artk inan
mamaktr, nk bu da inanmaktan baka bir ey deildir; btn bunlar ken
dinin) konulandrc-olmayan bilinc(i)nin birlii iinde gerekleir. Kukusuz
burada, sz konusu fenomeni bilmek szcyle belirtmek suretiyle onun betmleniini zorlam olduk; konulandrc-olmayan bilin [conscience non-thetique] bilmek deildir. Ama bu bilin, saydamlyla her trl bilmenin kkeninde
yer alr. Bylece inanma(mn) konulandrc-olmayan bilmc(i) inan tahrip
eder. Ama beri yandan da dnm-ncesi cogonun yasas, inanmann varl
nn inanmann bilinci olmasn buyurmaktadr. Bylece inan yle bir varlktr
ki kendini kendi varl iinde sorun haline getirir, ancak kendi yok oluu iin
de gerekleebilir, ancak kendini olumsuzlayarak kendini kendine aa kara
bilir; inan iin, olmak grnmektir ve grnmek de kendini olumsuzlamaktr.
nanmak, inanmamaktr. Bunun nedeni ortada; bilincin varl, kendi aracly
la varolmaktr, dolaysyla kendim oldurmak ve bu yoldan da kendi kendinin
zerine ykselmektir. Bu balamda bilin srekli bir biimde kendinden syrl
madr, inan inan-olmayan haline gelir, dolaysz dolayllk haline gelir, mut
lak grece olur ve grece de mutlak olur. yi niyet ideali (inand eye inan
* Franszcada
Jean -P au l Sartre
mak), tpk itenlik ideali gibi (olduu ey olmak), bir kendinde-varlk idealidir.
Her inan yeterince inan deildir, insan inand eye asla inanmaz. Ve dola
ysyla kendini aldatmann ilksel projesi bilin olgusunun kendim tahrip edii
nin kullanlmasndan baka bir ey deildir. Eer her iyi niyed inan imknsz
bir inansa, imdi artk her trl imknsz inan iin yer var demektir. Cesur
olduuma inanma yetersizliim artk beni yldrmayacaktr, nk zaten hibir
inan asla yeterince inanamaz. Bu imknsz inanc, benim inancm olarak tanm
layacam. Elbette, inanmamak iin inandm ve de inanmak iin inanmad
m kendimden gizleyemeyeceim. Ama kendini aldatmann incelikli ve eksiksiz
bir biimde kendini hiletirmesi [aneantissement] beni artmayacaktr: bu
hileme, her trl inancn temelinde mevcuttur. Nedir o halde bu hleme?
Cesur olduuma inanmak istediim anda korkak olduumu biliyorum ve bu ke
sin kanaatim de gelip inanm yok ediyor mu? yi ama, ilk nce, eer cesur ol
may kendindenin varlk/olmak kipi iinde anlamak gerekirse, korkak olduum
dan daha cesur deilim. kinci olarak, cesur olduumu biliyor deilim, kendimi
bu biimde grmem ancak inanla mmkn olabilir, nk bu bak d
nmsel salt kesinliinin tesine gemektedir. nc olarak, kendini aldatma
nn inanmak istedii eye inanmay baaramad gerekten de dorudur. Ama
kendini aldatma, inand eye inanmamay kabul ettii lde kendini aldatma
dr. iyi niyet, inand-eye-inanmamaktan" varln iine kamak ister; kendi
ni aldatan varlktan inand-eye-inanamamaya kaar. Bu kendini aldatma her
trl inann elini kolunu nceden balamtr; elde etmek istedii inanlarn
da, bylece teki inanlarn, yani kamak istedii inanlarn da. Bilim, inann
bu kendi kendini tahrip ediinden kesinlie kaarken, kendini aldatma o tahri
bat ister, istemekle de karsna karlan inanlar ykar, bu inanlar yalnzca
inan olarak amlamr. Bylece ilk kendini aldatma fenomenini daha iyi anlaya
biliyoruz.
Kendini aldatmada, ne kinik yalan ne de aldatc kavramlarn ustalkl hazrlan vardr. Ama ilk kendim aldatma edimi, kalmas mmkn olmayan ey
den kamaya yneliktir, insann olduu eyden kamasna yneliktir. Oysa srf
kama projesi kendim aldatmay, varln barndaki isel bir paralanmay an
lar, kendini aldatma da o paralanma olmak ister. nk, aslnda, varlmz
karsnda taknabileceimiz iki dolaysz tavr, bu varln bizatihi doas ve
onun kendinde ile olan dolaysz mnasebeti tarafndan koullandnlmaktadr.
128
V arlk ve H ilik
4) Kendim aldatma [mauvaise foj iyi niyeti [bonne foi] yeniden yakalad ve iyi niyet pro
jesin in tam kkenine szd iin, iyi niyetle kendini aldatyor olm ak arasnda fark yoksa
da, bu demek deildir ki kendini aldatmadan radikal bir biim de kurtulm ak m m kn
deildir. Ama bu, otantiklik [authentcite] diye adlandracamz ve betim lenm esine b u
rada yer bulunmayan bir fenom eni, iinden rm varln kendi kendisi tarafndan
yem den ele alnmasn varsayar.
129
kinci Ksm
KEND-N-VARLIK
BRNC BLM
KEND-NN DOLAYSIZ YAPILARI
Jean -P au l Sartre
de anlama olma(nm) bilinc(i) olmayacak bir anlama, nasl bir ey olurdu? insangerekliinin. bu ekstaz, ekstaz bilincinden kaynaklanmazsa yeniden eyci ve kr
bir kendindenin iine der. Aslna baklrsa cogitodan yola kmak gerekir, ama
cogito iin de nl bir forml parodiletrerek kullanabiliriz: Cogtodan karsa
nz cogito sizi her yere ulatrr! Baz davranlarn imknnn koullarna ilikin
daha yukardaki aratrmalarmzn tek hedefi, bizi cogifoyu kendi varl zerin
de sorgulayacak duruma getirmek ve amndalktan [instantaneite] syrlp insangerekliinin oluturduu varlk btnlne varmann yolunu cogito'nun kendi
sinde bulmamza imkn verecek diyalektik arac bize salamakt. u halde, ken
dinin) konulandnc-olmayan bilinc(i)nin betimleniine geri dnp onun so
nularn inceleyelim ve ne deilse o olmak ve ne ise olmamak zorunluunun bi
lin iin ne anlama geldiini kendi kendimize soralm.
Giri blmnde, bilin, kendi varl iinde varl kendisi iin sorun olan
bir varlktr diyorduk. Bunun anlam, bilincin varlnn tam uygunluk iinde
kendi kendisiyle rtmemesidir. Kendindeye ait olan bu uygunluk u basit for
mlle ifade edilir; varlk, ne ise odur. Kendindede, kendi kendisine mesafesiz ol
mayan bir varlk paras yoktur. Bu biimde dnlen varlkta en ufak bir iki
ldik tasla bile yoktur; bunu, kendindenin varlk younluu sonsuzdur diye
rek ifade edeceiz. Kendinde-varlk doludur, doluluktur. zdelik ilkesi yalnz
ca tanm yaplm bir varlk blgesini kapsad iin deil, zellikle younluun
sonsuzluunu kendinde toplad iin sentetik olmakla nitelenebilir: A, Adr de
mek, u anlam tar; A, sonsuz bir sktrlmlk jcompression] iinde, sonsuz
bir younlukta varolur. zdelik, birlemenin en u noktadaki kavramdr; ken
dindenin, kendi varlnn sentetik birliine ihtiyac olduu doru deildir; ken
di kendisinin son snrnda, birlik de silinip gider ve zdelie geer. zde, bi
rin idealidir ve bir, insan-gerekliiyle dnyaya gelir. Kendinde, kendi kendisiy
le doludur ve bundan daha btncl bir doluluk, ierilen ile ieren arasnda
bundan daha mkemmel bir uygunluk dnlemez: varlkta hiliin szabilece
i en ufak bir boluk, en ufak bir atlak yoktur.
Bunun, tersine, bilincin zellii bir varlk zlmesi [decompression] olmas
dr. Nitekim bilinci kendiyle rtme olarak tanmlamak imknszdr. Bu masa
hakknda onun yalnz ve yalnzca bu masa olduunu syleyebilirim. Ama inanm
hakknda onun inan olduunu sylemekle yetinmem mmkn deildir: inan
m, inan bilinc(i)dir. Ska sylendii gibi, dnmsel bak yneldii bilin
134
V arlk ve H ilik
Birlikte-yapm a, - n
135
Jean-Paul Sartre
kta syleyemeyiz. Terimlerden biri tekine gnderir ve tekine geer ama yine
de birbirlerinden farkldrlar. Daha nce grdmz gibi inan da, haz da, se
vin de bilinli olmadan nce varolamaz, bilin onlarn varlnn lsdr; ama
inann, ancak bulank bir biimde varolabilmesinden tr, kkenden itibaren
kendinden kaan olarak, onu iine kapatmak isteyebileceimiz tm kavramlann
birliini kran olarak varolduu da bir o kadar dorudur.
Bylece, inan bilinc() ve inan bir tek varlktr ve bu varln zellii de
mutlak ikinliktir. Ama bu varlk, onu kavramak istediimiz anda parmaklarm
zn arasndan kayar ve kendimizi bir ikilik taslayla, bir yansmalar oyunuyla
kar karya buluruz, nk bilin yansdr [reflet]; ama tam da yans olduu iin
de yanstcdr [refchissante] ve eer onu yanstc olarak kavramaya kalkrsak
ortadan silinip gider ve yeniden yansyla kar karya kalrz. Filozoflar, yansyanstan [reflet-refletant] yaps karsnda farkl tavrlar almlar ve onu sonsuza
bavurarak aklamak istemilerdir, bunu da kh Spinoza gibi ortaya nce bir fikrin-fikri, sonra onun ard bir fikrin-fikrinin-fikri vb. ortaya koyarak; kh Hegelin yapt gibi kendi zerine dn asl sonsuzluk olarak tanmlayarak yap
mlardr. Ne var ki, sonsuzluun bilincin iine buyur edilmesi fenomeni dondur
makla ve onu karanlkta brakmakla kalmaz; bilincin ime sonsuzluu sokmak,
bilincin varln kesin bir ekilde kendindenin varlna indirgemeyi amalayan
bir teori ortaya koymaktan baka bir ey deildir, Eer yans-yanstan yapsn
kendini bize verdii biimde kabul edecek olursak, onun nesnel varoluu, tam
tersine, bizi kendindeden farkl bir varlk kipi tasarlamaya zorlar: bir ikilik barn
dran bir birlik deil, tez ve antitezin soyut uraklarnn tesine geen ve onlar
kaldran bir sentez deil de, birlik olan bir ikilik, kendi yansmas dan bir yans.
Nitekim eer tm fenomene, yani bu ikiliin birliine ya da inan bilinc(i)ne
ulamaya alrsak, fenomen bizi hemen terimlerden birine gnderir ve bu terim
de bu kez bizi ikinliin birletirici dzenleniine yollar. Ama tersine, eer ikilik
olarak ikilikten hareket etmek ve bilin ile inan bir ift olarak ortaya koymak
istersek, Spinozadaki fikrin-fikriyle karlamz ve incelemek istediimiz dnm-ncesi fenomeni skalanz. nk dnm-ncesi bilin kendi(nin) bilinc(i)dir. Ve incelenmesi gereken de bizatihi bu kendi nosyonudur, nk bilin
cin bizatihi varln o tanmlar.
Her eyden nce, akn varl gstermek iin felsefi gelenekten dn ald
mz kendinde [en soi] teriminin uygun olmadna iaret edelim. Gerekten de,
136
V arlk ve H ilik
kendiyle rtmenin snrnda, kendi [soi], ortadan silinip yerini zde varla
brakr. Kendi, kendinde-varln bir zellii olamaz. Kendi, doas gerei, zeri
ne dnlm [reflechte] bir terimdir ve bu durum, szdiziminde, zellikle de
Latince szdiziminin mantksal kesinlii ve dilbilgisinin ejusm* ve 'suinin**
kullanllar arasnda kurduu kesin ayrmlarda grlr. Kendi, gnderir ama
tam da ozneye gnderir. znenin kendi kendisiyle bir mnasebetini belirtir ve
bu mnasebet tam da bir ikiliktir; ne var ki zel bir ikiliktir, nk zel sz sem
bolleri gerektirir. Ancak, te yandan kendi, varl ne zne olarak, ne de tmle
olarak belirtir. Nitekim, rnein o kendim zyor" tmcesindeki kendfyi d
nnce, onun kendini atn ve ard sra znenin kendisini gsterdiini gr
rm. Kendi, burada hibir biimde zne deildir; nk kendi ile hibir m
nasebeti bulunmayan zne kendindenin zdeliinde younlaacaktr; ayn bi
imde, bu gerein salam bir eklemlenii de deildir, nk ard sra zneyi or
taya karr. Kendi, gerek bir varolan gibi kavranamaz: znenin kendi olm as
mmkn deildir, nk kendiyle olan rtme, daha nce grdmz zere
kendiyi yok eder. Ama znenin kendi olm am as da mmkn deildir, nk
kendi, znenin kendisinin gsterilmesidir. Demek oluyor ki kendi, znenin ikinliinde, kendisiyle mnasebetindeki ideal bir mesafeyi temsil eder, bir eit
kendi kendiyle rtmemedir, zdelii birlik olarak ortaya koyarken bir yandan da
zdelikten syrlmadr, ksacas, eitlilik izi tamakszn mutlak tutarllk ola
rak zdelik ve bir okluun sentezi olarak birlik arasnda, durmadan oynak bir
dengede olmaktr. te bu, kendine mevcut olma [presence soi] adm vereceimiz
eydir. Bilincin ontolojik temeli olarak kendi-iinin varlk yasas, kendine mev
cut olma biiminde kendisi olmaktr.
Bu kendine mevcut olma ou kez bir varolu younluu olarak kabul edil
mitir ve filozoflar arasnda olduka yaygn olan bir nyargya gre varln en
yce onuru bilincindir. Ne var ki bu postla, mevcudiyet nosyonuna ilikin da
ha ayrntl bir betimlemeden sonra savunulamaz. Nitekim, her trl ...e mevcut
olma durumu bir ikilik, dolaysyla da en azndan potansiyel bir ayrm ierir.
Varln kendine mevcut oluu, varlkta kendisinden bir kopukluk gerektirir.
zde olann kendisiyle rtmesi gerek anlamyla varlk younluudur, n
k tam da bu rtmede hibir olumsuzlua yer braklmamtr. Hi phesiz
* (Lat.) Onun, -n
*+ (Lat.) Kendinin, n
137
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
varla hem de hileme gcne sahip olan bu olumsuzluk hiliktir. Onu baka
hibir yerde bylesi bir saklk iinde kavrayamayz. Baka her yerde, yle ya da
byle, ona hilik olduu lde kendinde-varlk vermek gerekir. Ama bilincin
barnda ortaya kan hilik yoktur. Bu hilik ldrlmtr. rnein inan, bir
varln baka bir varlkla bitiiklii deildir, onun kendisine mevcut oluudur,
varln zlmesidir * Aksi takdirde, kendi-iinin birlii iki kendindenin ikilii
halinde kerdi. Dolaysyla kendi-iin, kendisinin hilii olmak durumundadr.
Bilin olmak bakmndan bilincin varl, kendi kendine mevcut olarak kendine
mesafeli varolmaktr ve varln, kendi varl imde tad bu sfr mesafe de
Hiliktir. Bylece, bir kendinin varolmas iin, bu varln birlii, zdein hilenmesi olarak kendi kendisinin hiliini iermelidir. nk inann iine szan
hilik, onun hiliidir, kendine inan olarak, kr ve youn inan olarak, gz
kapal inan olarak inancn hiliidir. Kendi-iin, kendisiyle akmayan olarak
kendi kendisini varolmak iin belirleyen varlktr.
Bu durumda o dnm-ncesi cogitoyu ipucu olmakszn sorgularken h i
lii hibir yerde bulamam olmamz da anlyoruz. Hilik, bir varl bulmann,
ortaya karmann m m k n olduu gibi bulunmaz, alp ortaya karlm az.
Hilik her zaman iin bir tedir. Kendi-iinin, kendi kendisine nispetle hep bir
te biiminde varolma mecburiyetidir, kendini sTekli olarak varlk tutarszl
na uratan bir varlk gibi varolmas mecburiyetidir. Bu tutarszlk da zaten ba
ka bir varla gndermez, kendinden kendine doru, yansdan [reflet] yanstana
[refletant] ve yanstandan yansya doru srekli bir gndermeden baka bir ey
deildir. Bununla birlikte bu gnderme kendi-iinin barnda sonsuz bir devini
me de yol amaz, tek bir edimin birlii iinde verilir: dnmsel bir bak bu
fenomeni btn olarak kavramak isterken yansdan yanstana, yanstandan yan
sya doru durmadan gnderildiinde, bylesi bir sonsuz devinim sz konusu
dur. Dolaysyla h ilik bu varlk boluudur, kendi-iini oluturmak zere ken* Daha nce de m etin ierisinde com pression detre ifadesi kullanlm t. Biz Tkede
com pressionu, sktrlm lk olarak, decom presson da 2lme" olarak karla
dk. Bu iki terim arasndaki net ztlk Trkede daha az hissedilir hale geldi. Burada unu
belirtelim ki, bu terim ler arasndaki kartlk Sartre dncesim n en nemli noktalarndan
birine iaret etmektedir. Sktrlm varlk", kendinde-varln boluksuz, sk yapsn
ifade eder. Varlk zlm esi ise, sanki bu sk yapnn gevekletigi, iinde atlaklarn bu
lunduu b ir varlk kipini ifade eder; bu varlk kipi de ''kendi-n-varlktr. Bu zlm e,
kend-nn niteliklerinden biri olan kendine mevcut olma halinde de hissedilen o i
mesafeyi, kendi kendine mesafeli olma halini, varlnda bir atlak" tama halini ifade
eder, - n
139
Jea n -P a u l Sartre
II
KEND-NN OLGUSALLII [FACTICITE]
Yine de, kendi-iin vardr. Ne ise o olmayan ve ne deilse o olan varlk vasfy
la da olsa, kendi-iin vardr diyeceiz. Kendi-iin vardr, nk itenlii baanszla srkleyecek engeller ne olursa olsun, en azndan itenliin projesi tasarlanabilirdir. Kendi-iin, II. Philippe vard" dediimizde ve dostum Pierre vardr, va
rolmaktadr dediimizde kastettiimiz anlamda, bir olay vasfyla vardr; Pierre
kendisinin sememi olduu bir koulda beliren bin olarak, 1842 ylnn Fransz
burjuvas olarak vardr, Schmitt ise 1870 ylnn Berlinli iisi idi, o dnyaya atl
m olarak, bir durum iine braklm olarak vardr; saf bir olumsallk hali ola
rak, dnyann tm dier eyleri iin, u duvar, u aa, u fincan iin geerli olan
kkensel soru onun iin de geerldir: Bu varlk neden baka trl deil de by
le? O., temelini kendisinin oluturmad bir eyi, dnyadaki mevcudiyetini, kendin
de barndran olarak vardr.
Varln, kendi kendisinin temeli olmayan olarak kendini bu biimde kavra
140
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
biT
Varlk ve H ilik
dedir ve olumsal kalr, yani bilin, varln kendi kendine vermedii gibi baka
bir varlktan da almaz. Aslnda, kozmolojik kant gibi ontolojik kantn da zo
runlu bir varlk oluturmakta baarszla uramas bir yana, falanca bir varlk
olarak varlnm aklamas ve temeli de zorunlu varlk iinde aranamaz:
"Olumsal olan her ey zorunlu bir varlkta kendine bir temel bulmak zorunda
dr ve ben olumsalm ifadesinde gerek bir temele aklayc bir ekilde balan
ma arzusuna deil, bir temellendirme arzusuna iaret edilir. Nitekim ontolojik
kant, bu olumsall hibir biimde aklayamaz, yalnzca kendinde olumsalln
soyut fikrini aklayabilir. Ayrca, bu durumda olgu deil, deer sz konusudur1.
Ama kendinde-varlk olumsal olsa da, bozulmaya urayarak kendi-iin haline
gelir ve kendisini yemden ele alr. Kendinde-varlk kendi-iin halinde kaybol
mak iin vardr. Ksacas, varlk vardr, olmaktan bakaca olamaz. Ama varln
kendine has imkn -hileme edimiyle amlanan imkn-, kendini hileyen kur
ban edici edimle bilin olarak kendinin temeli olmaktr; kendi-im, kendini bi
lin olarak temellendirmek zere kendinde olarak kaybolup giden kendindedir.
Bylece bilin, bilin-olmasn kendi kendisinden salar ve kendi kendisinin hilenmesi olduu lde ancak kendine gnderme yapabilir, ama bilin halinde
hileen ey, bilincin temeli olduu sylenemeyecek olan olumsal kendindedir.
Kendinde, hibir eyi temellendiremez; kendi kendisini temellendirse bile, bunu
ancak kendine kendi-iin olma zelliini katarak yapar. Kendinde ancak artk
kendinde olm ad lde kendi kendisinin temelidir; ve burada her trl teme
lin kkeniyle kar karya geliriz. Kendinde-varlk, kendisinin de baka varlk
larn da temeli olamyorsa, o takdirde genel olarak temel, dnyaya kendi-iin
araclyla gelecektir. Kendi-iin, hiletirilmi kendinde olarak kendisini temel
lendi rmekle kalmaz, kendisiyle birlikte temel de ilk kez ortaya kar.
Ne var ki temelin ortaya k ya da kendi-iinin belirii olan mutlak olaya
[Pevenement absolu] gml olan ve orada hilenen bu kendinde, kendi-iinin
kkensel olumsall olarak hep kendi-iinin barndadr. Bilin kendi kendisi
nin temelidir, ama salt sonsuz bir kendinde yerine bir bilincin olup olmamas
olumsal kalr. Mutlak olay ya da kendi-iin, bizatihi kendi varlnda olumsaldr.
Dnm-ncesi cogio'nun verilerini zersem, hi kukusuz kendi-iinin ken
dine gnderme yaptm saptarm. Kendi-iin her ne olursa olsun varlk bilinci
kipinde olumsaldr. Susuzluk, susuzluun bilincidir ve kendi temeline gnder
2) G erekten de, bu akl yrtme, aka akln taleplerinde temellendirilir.
143
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sarre
III
KENDl-N VE DEERN VARLII
nsan-gerekliine ilikin bir inceleme ie cogitodan balamak zorundadr.
Ama Descartesm Dnyorun u, anmdala [instantaneite] dayal bir zamansallk anlayyla tasarlanmtr. Acaba cogito'nun iinde bu anndal amann bir
yolu bulunabilir mi? nsan-gereklii Dnyorum'un varlyla snrl olsayd,
* Yaratlm varlk, - n
146
V arlk ve Hilik
valnzca bir anlk bir gereklie sahip olurdu. Nitekim insan-gereklii Descartesta anlk bir btnlktr, nk kendisi araclyla gelecee ilikin hibir id
diada bulunmaz ve onu bir andan tekine geirebilmek iin srekli bir yaratma
eylemi gerekir. Ama ann hakikiliim tasarlamak bile mmkn mdr? Ve cogito
da kendince gemii ve gelecei angaje etmez mi? Heidegger, Husserlm Dniyorumunun byleyici ve baa bela bir tuzak olduuna o kadar inanmtr ki,
kendi Dasein betimlemesinde bilince bavurmaktan tmyle kanmtr. Amac,
Dasein dolaysz bir ekilde kayg [souci] gibi gstermektir, yani kendinin proje
sinde, kendisi olan imknlara doru kendinden synlan olarak gstermektir. Hei
deggerin Anlama (Verstand) adn verdii ve insan-gerekliini amlayan-amlanan [revelante-revelee] gibi kurmasna imkn veren ey, ite bu kendmm-dmdaki-kendmin projesidir. Ne var ki nce Daseinn kendinden synln gster
meye ynelik bu giriimde stesinden gelinemez glklerle karlaacaktr: son
radan yemden kurmak iin bile olsa, nceden bilin boyutunu ortadan kaldr
mak mmkn deildir. Anlama ancak anlama bilinciyse anlam tar, imkanm,
ancak o imkna doru kendinden synlan benim bilincimse, benim imknm ola
rak varolabilir. Aks takdirde varln ve imknlarnn tm sistemi bilinaltna, ya
ni kendindeye yuvarlanacaktr. ster istemez cogito 'ya dnm olduk ite. Bura
dan kmak gerekiyor. Cogito dnmsel apakln getirilerini yitirmeksizin
geniletilebilir mi? Kendi-iinin betimlenmesinin bizim iin aa kard nedir?
ilk nce, kendi-iinin varlnn kendi varlnda kendi kendisini uratt bir
hilemeyle karlamtk. Ve hiliin bu amlan bize cogitonun snrlanm a
yor gibi grnmemiti. Ama buna biraz daha yakndan bakalm.
Kendi-iin, kendi kendisini bir varlk kusuru [defaut dStre] olarak belirlemeksizin hilemeyi tayamaz. Bu demektir ki hileyi basit bir ekilde boluun bi
lince sokulmasyla rtmez. Dandan gelen bir varlk kendindeyi bilinten kov
mu deildir, kendi-iin kendinde olmamak zere kendi kendisini durmadan be
lirlemektedir. Yani kendi-iin kendi kendisini ancak kendindeden kalkarak ve
kendindeye kar temellendirebilir. Nitekim hileme, varln hilenmesi oldu
undan, kendi-iinin varl ile kendindenin varl arasndaki kkensel balant
y temsil eder. Somut ve gerek kendinde, bilincin o olmamak zere kendisini be
lirledii ey olarak bilincin barnda btnyle mevcuttur. Cogito bizi ister iste
mez kendindenin bu btncl ve enilmez mevcudiyetini kefetmeye gtrmek
zorundadr. Ve bu mevcudiyet olgusu da elbette kendi-iinin bizatihi akml
147
Jean -P au l Sartre
olacaktr. Ama, kendi-iin ile kendindenin kkensel ba olarak tasarlanan akmlgm kkeni tam da hileyi olmaktadr. Bylece cogto'dan kmann bir yolunu
fark ediyoruz. Nitekim, daha ileride greceimiz gibi, cogitonun derin anlam
kendini z gerei kendinin dna atmaktr. Ama kendi-iinin bu zelliini be
timlemenin henz zaman gelmedi. Ontolojik betimleme dolaysz olarak unu
gsterdi: bu varlk, varlk kusuru olarak kendinin temelidir, yani olmad bir
varlk tarafndan kendi varlnda belirlenmeye brakr kendini.
Bununla birlikte, olmamann birok ekli olduu gibi, bunlardan bazlar ne
deilse o olmayan varln i doasna ulamazlar. rnein bir mrekkep hok
kasnn bir ku olmadn sylediimde, mrekkep hokkas da ku da bu olumsuzlamadan etkilenmezler. Olumsuzlama ancak tank bir insan-gereklii tara
fndan kurulabilecek olan bir' dsal ilikidir. Buna karlk, yadsnan ile kendi
sinden hareketle yadsmann gerekletirildii ey arasnda isel bir mnasebet
kuran bir olumsuzlama tipi de vardr4. Varln en derinine inen isel olumsuz
lama, kendi varl iin d e,"... olmayan varlk araclyla onun 'olmad" varl
oluturan olumsuzlama, eksikliktir. Bu eksiklik, batan aa olumluluk olan
kendindenin doasna ait deildir. Ancak insan varlnn beliriiyle birlikte
dnyada grnr. Yalnzca insann dnyasnda eksikler olabilir. Her eksiklik bir
l varsayar: eksik-olan ya da eksikligi-duyulan [manquant], eksik olann eksik
liini duyan ya da varolan, ve eksiklik tarafndan blnm olarak eksikligi-duyulan ile varolann senteziyle yeniden kurulacak olan bir btnlk, yani eksikolunan [le manque], nsan-gerekliinin grsne verilen varlk, her zaman iin
eksii-olan ya da varolandr. rnein, ayn dolunay olmadn, bir eyreinin ek
sik olduunu sylediimde, son drdn evresindeki bir ayn tam grsne da
yanarak bu yargya varrm. Bylece grye verilen ey, kendi kendisinde ne tam
olan ne de tam olmayan, baka varlklarla balants olmakszn sadece olduu ey
olan bir kendindedir. Bu kendindenin son drdn olarak kavranmas iin, bir in
san-gereklii gereklemi btnln -burada, dolunayn oluturduu daire
n in- tasarsna doru bu verinin tesine gemeli, sonra yeniden veriye dnp
onu son drdn olarak oluturmaldr. Yani onu, temeli haline gelen btnlk
ten kalkarak varlnda gerekletirmelidir. Ve bu teye geme ediminde, eksik4 ) Hegelin kartlk kavrarm bu olumsuzlam a tr kapsamna girer. Ama bu kartln ken
disi de ilksel i olumsuzlamada, yani eksiklikte tem ellenm ek zorundadr. rnein, zsel
olmayann giderek zsel hale gelm esinin nedeni, zsel olmayann zsel olann iinde bir
eksiklik gibi duyumsanm olmasdr.
148
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
di-iinin hiliinin olduu kadar varlnn da temeli olacak varln, yani ken
disiyle rtmesi olarak onun temeli olacak varln mevcudiyeti karsnda ken
di kendisini baanszlk olarak kavrarsa bir anlam vardr kendi-iinin. Cogito,
doas gerei eksik olduu eye ve kendisinde eksik olan eye gnderir, nk
cogito, varln musallat olduu cogitodur ve Descartes da bunu gayet gzel gr
mtr; akmlm kkeni de budur: insan-gereklii onda eksik olana doru
kendinin tesine geitir, insan-gereklii ne ise o olsayd olmu olaca tikel
varla doru kendinin tesine geer. nsan-gereklii nce varolup daha sonra
undan ya da bundan eksik kalan bir ey deildir: ncelikle eksiklik olarak ve
onda eksik olanla dolaysz sentetik balant iinde varolur. Bylece, insan-ger
ekliinin dnyada mevcudiyet olarak ortaya kt salt olay, kendisi tarafndan
kendi eksiklii olarak kendiliinden kavranr. nsan-gereklii varolu kazanr
ken, tam olmayan varlk gibi kavranr. Ne ise o olan tekil btnlk karsnda
insan-gereklii, bu btnln eksikliini eken ve o olmayan formunda olan
olarak, o olmad lde kavranr, insan-gereklii, kendiyle akmaya doru
srekli bir teye geme edimidir ama bu akma hibir zaman verilmemitir.
Cogitonun varla doru ynelmesinin nedeni udur: cogito bizatihi ortaya ky
la varla doru kendinin tesine geer ve bunu yaparken de kendisini, kendi
varl iinde, ne ise o olmak iin gereken kendi ile akmann eksik olduu var
lk olarak nitelendirir. Cogito kendinde-varla zlmez balarla baldr ama
bu, bir dncenin nesnesine bal olmas gibi deildir -byle bir ey kendindeyi grecelendirirdi-, bir eksiklik nasl eksikliini tanmlayan eye balysa cogito
da kendinde-varla yle baldr. Descartesm ikinci kant bu balamda salam
bir kanttr: mkemmel olmayan varlk, mkemmel varla doru kendinin te
sine geer; yalnzca kendi hiliinin temeli olan varlk, kendi varlnn temeli
olan varla doru kendinin tesine geer. Ama insan-gerekliinin kendinin
tesine geerken yneldii varlk akn bir Tanr deildir: bu varlk insan-gerek
liinin barndadr, btnlk olarak insan-gerekliinin kendisinden ibarettir.
nk gerekten de bu btnlk aknn saf ve basite olumsal olan kendindesi deildir. Bilincin kendinin tesine geerken yneldii varlk olarak kavrad
ey salt kendinde olsayd bu durum bilincin yok oluuyla rtrd. Ama bi
lin yok oluuna doru kendinin tesine geemez, teye geme ediminin sman
da zdeliin kendindesi iinde kaybolmak istemez. Kendi-iin, kendinde-varl, kendi-iin olarak kendi-iin adna talep eder.
152
V arlk ve Hilik
Bylece kendi-iine musallat olan bu devaml olarak namevcut varlk, kendindede donmu bulunan kendi-iindir yine. Kendi-iin ile kendindenin imknsz
sentezidir: bu varlk, hilik deil ama varlk olarak kendi kendisinin temeli ola
cak ve hem bilincin zorunlu saydamln hem de kendinde-varlm kendisiyle
akmasn muhafaza edecektir. Her zorunluluu ve her temeli koullandran o
kendi zerine dn kendisinde muhafaza edecektir. Ama bu kendi zerine d
n, mesafesiz olarak gerekleecektir, kendi kendine mevcut olma deil, ama
kendi kendine zde olma olacaktr. Ksacas bu varlk, tam da, ancak her zaman
silik bir mnasebet olarak varolabileceim daha nce gsterdiimiz kendi olacakur, ama bu kendi, tzsel varlk olarak kald lde olacaktr. Bylece insan-gerekligi, insan-gereklii olarak kendi kendisinin btnl ya da kendi karsn
da, bu btnln eksiklii olarak belirir. Ve bu btnlk doas gerei venlmi
olamaz, nk kendindenin ve kendi-iinin badamaz vasflarn barnda top
lamaktadr. Bize bu trden bir varl keyfi bir biimde uydurduumuz sulama
s yneltilmesin: bu btnlk, varl ve mutlak namevcudiyeti dnya tesindeki
akmlk olarak hipostazlatmldmda, daha sonraki bir dolaym devinimiyle Tan
r adn alr. Ve Tanr, batan sona olumluluk ve dnyann temeli olarak hem ne
ise o olan bir varlk, hem de kendinin bilinci ve kendinin zorunlu temeli olarak
ne ise o olmayan ve ne deilse o olan bir varlk deil midir7 nsan-gereklii ken
di varlnda zdrap eker, nk kendi-iin olmaktan kmakszn kendindeye
eriemeyeceinden tr, o olmaya muktedir olmad bir btnln srekli is
tilas altnda varlkta ortaya kar. u halde insan-gereklii, doas gerei mutsuz
bilintir ve bu mutsuzluk halinin tesine gemesi imknszdr.
Ama, mutsuz bilincin kendinin tesine geerken yneldii o varlk, kendi
varlnda tam olarak nedir? Onun varolmadn m syleyeceiz? Bu varlkta
ortaya kardmz elikiler yalnzca onun gereklemi olamayacan kantlar.
Ve hibir ey bu apak doruyla boy lemez: bilin, kendisini drt bir yan
dan kuatan ve hayalet mevcudiyetiyle iine szan bu varla -bilincin olduu
ama yine de bilin olmayan bu varla- angaje olmu olarak varolabilir. Onun bi
lince grece bir varlk olduunu mu syleyeceiz? Bu, onu bir tezin nesnesiyle ka
rtrmak olur. Bu varlk, bilin tarafndan bilincin nne konmu deildir; bu
varla ilikin bir bilin yoktur, nk o kendi(nin) konulandrc-olmayan bilinc(i)ne musallattr. Bu varlk, bilincin varlk anlam olarak bilince damgasn
vurur ve bilin kendinin bilinci olmad gibi bu varln bilinci de deildir. Yi
153
Jean -P au l Sartre
V arlk ve Hilik
n i yzle, bu atk kalarla kendini ifade eden uradaki zdrap. Bu zdrap fiz
yonomi tarafndan tanr ve sunulur, ama fizyonomi tarafndan yaratlm deil
dir. Fizyonominin zerine konmutur, etkinliin olduu kadar edilgini iin de,
olumlamann olduu kadar olumsuzlamann da tesindedir: o vardr. Ama yine
de ancak kendinin bilinci olarak varolabilir. u maskenin uyuyan birinin bilin
sizce yzn buruturmasn ya da bir lnn kaslm yzn ifade etmedii
ni gayet iyi biliriz: maske, mmkn olanlara, dnya zerindeki bir duruma gn
derir. Izdrap, bu mmkn olanlarla, bu durumla kurulan bilinli bir mnase
bettir ama katlatrlm, varln bronz kalbna dklm bir mnasebettir ve
bizi de bu haliyle byler; bizim kendi zdrabmza musallat olan kendinde-zdrabm yozlam bir yaklak biimi gibidir. Bunun tersine, benim hissettiim zdrap, kendisini temellendiren edim araclyla kendinde olarak hilemesinden
tr asla yeterince zdrap deildir, Beni m hissettiim zdrap, zdrap olarak zdrap ekme bilincine doru kaar. Onun tarafndan artlmam asla mmkn
deildir, nk bu zdrap onu hissetmemin kesin ls iinde vardr. Saydam
l onu her trl derinlikten yoksun brakr. Bu zdrab, heykelin zdrabm
gzlemlediim gibi gzlemleyemem, nk onu ben yaparm ve ben bilirim. Izdrap ekmek gerekirse, zdrabmn beni kavramasn ve bir frtna gibi benden
tamasn isterim: ama tersine, zgr kendiliindenlim iinde, onu varolua
benim ykseltmem gerekir. Ayn zamanda hem zdrabm oLmak hem de ona
maruz kalmak isterim, ama benim dma tamasn istediim bu devasa ve do
nuk zdrap beni durmadan syrp geer ve ben onu kavrayamam; betiden, ken
dime acyan, szlanan, kendisi olduum bu zdrab gerekletirmek iin ara ver
meden zdrap ekme oyununu oynamak zorunda olan benden bakasn bula
mam. Kendinde-varlklann, seslerin, jestlerin dnyaya salmas iin kollarm
aarm, bannm, ama o olmadm kendinde-zdrap btn bunlarn zerinden
szlp geiverir. Izdrap ekenin her yaknmas, fizyonomisindeki her deiik
lik, zdrabm kendinde heykelim yontmay hedefler. Ne var ki bu heykel yalnz
ca ve her zaman bakalan araclyla, bakalar iin varolacaktr. Izdrabm ne
deilse o olmaktan, ne ise o olmamaktan tr zdrap eker; kendine kavumak
zereyken hi araclyla, bizatihi temeli olduu o hilik araclyla kendinden
ayrlp kaar. Yeterince olmad iin gevezelik eder, ama ideali sessizliktir. Hey
kelin sessizliidir, ban een ve hibir ey sylemeden yzn rten bunalm
insann sessizliidir. Ama bu sessiz insan benim iin konumaz. Kendi kendisin
155
Jean -P au l Sartre
de, hi susmakszm gevezelik eder, nk isel dilin szckleri zdrabm iziktirdii kendi taslaklar gibidir. Bu insan benim gzmde zdrabm altnda ezil
mitir: iinden kendi kendisini acdan sorumlu hisseder; bu acy istemezken is
ter, isterken istemez; bu acya srekli bir namevcudiyet, duraan ve dilsiz zdrabm namevcudiyeti musallattr; namevcut olan bu duraan ve dilsiz zdrap da
kendidir, zdrap eken kendi-iinin somut ve eriim dndaki btnldr, zdrap eken nsan-gerekliinin iinidir. Grdmz gibi, zdrabm ziyaret
eden bu kendi-zdrap asla benim zdrabm tarafndan ortaya konulmamtr.
Benim gerek zdrabm kendiye ulamak iin bir aba da deildir. Izdrabm, an
cak o youn ve namevcut zdrap karsnda yeterince zdrap olmama(mn) bi
linti) olarak zdrap olabilir.
imdi artk kendinin varlnn ne olduunu daha bir aklkla belirleyebiliriz:
bu varlk, deerdir. Nitekim deer, ahlaklarn epey blk prk bir biimde
akladklar bir ift vasfa sahiptir: koulsuzcasma olmak ve olmamak. Gerekten
de deer, deer olduu lde varla sahiptir; ama bu kuralc varolann tam da
gereklik olduu lde varl yoktur. Deerin varl deer olmaktr, yani var
lk olmamaktr. Dolaysyla deerin deer olarak varl, varl olmayann varl
dr. u halde deer kavranamaz gibi grnyor: deeri varlk gibi ele alrsak,
gerekdlm tmyle bilmezden gelmek ve onu sosyologlarn yapt gibi her
hangi bir olgusal gereklilik haline getirmek tehlikesiyle karlarz. Bu durumda
varln olumsall deeri ldrr. Ama tersine, deerlerin idealliinden baka
bir eye baklmazsa, varl onlardan geri ekmek gerekir ve varlksz kaldklarn
dan kerler. Hi phesiz, Schelerin gstermi olduu gibi somut rnekleme
lerden kalkarak deerlerin grsne ulaabilirim: soylu bir edime bakarak soylu
luu kavrayabilirim. Ama bu biimde kavranan deer, varln iinde, deerli kl
d edimle ayn dzeydeymiesine -rnein, tekil krmzya kyasla krmz
znn olduu tarzda- kendini vermez. Gz nne alman edimlerin tesi ola
rak, rnein soylu edimlerin sonsuz geliiminin snr olarak verir kendini. De
er, varln tesindedir. Yine de, eer szcklerin yanlsamasna kaplmazsak,
varln tesinde olan bu varln en azndan bir biimde varla sahip olduunu
kabul etmemiz gerekir. Bu irdelemeler bize deerin dnyaya gelmesine aradlk
eden eyin msan-gereklii olduunu kabul ettirmek iin yeterlidir. Deerin an
lam, bir varln, varlnn tesine geerken yneldii ey olmaktr: deer yk
lenen her edim, ...e doru kendi varlndan koparltr. Deer her zaman ve her
156
V arlk ve H ilik
yerde btn teye geilerin tesi olduundan, btn varln tesine geilerin
koulsuz birlii gibi dnlebilir. Bu yoldan da deer, kkensel olarak kendi
varlnn tesine geen ve teye gemenin varla gelmesine arac olan gerek
likle, yani insan-gerekliyle bir ikili oluturur. unu da gryoruz ki, deer b
tn teye geilerin koulsuz tesi olduundan, teye geen varln kendisinin
de kkensel olarak tesi olmak zorundadr, nk mmkn olan btn teye
geilerin kkensel tesi olabilmesinin tek yolu budur. Nitekim, her teye gei
in tesine geilmek zorundaysa teye geen varln da teye geilerin bizatihi
kayna olarak a priori alm olmas gerekir; dolaysyla kkeninde ele alnd
haliyle deer ya da en stn deer, akmlm tesi ve iimdir. Deer, btn te
ye geilerin tesine geen ve onlan kuran tedir, ama ben asla kendimin tesi
ne geip ona ynelemem, nk tam da kendi teye geilerim onu varsayar. De
er btn eksikliklerin, eksik-olan deil efesife-olunndr. Deer, kendi-iinin "ne
iin [pour quoi] olduunu aa karan, kendi-iinin tam barnda ona musal
lat olan kendidir [soi]. Bilincin bizatihi varlyla her an kendinin tesine geer
ken yneldii stn deer, kendinin temeli olan, zdelik, saklk, sreklilik gi
bi vasflanyla birlikte kendiye ait olan mutlak varlktr. Bu da deerin neden ay
n zamanda hem olabildiini hem de olamadm kavramamza imkn veren ey
dir. Deer her trl teye gemenin anlam ve tesi olarak vardr, kendi-iin
varla musallat olan namevcut kendinde olarak vardr. Ama onu gz nne al
dmz anda, onun kendisinin de o kendinde-varln tesine gei olduu g
rlr, nk deer bu kendindeyi kendi kendisine verir. Deer kendi z varlnn
tesindedir, nk deerin varl kendi ile rtme trnde olduundan, bu
varln srekliliinin, saklnn, tutarllnn, zdeliinin, sessizliinin bir r
pda tesine geer, teye gemek iin de bu nitelikleri kendi kendine mevcut ola
rak talep eder. Ve kar ynden, onu kendi kendine mevcut olarak ele almakla
ie balanrsa, bu mevcudiyet bir rpda katlatrlm, kendindede dondurul
mu olur. Ayrca deer, kendi varlnda, bir varln kendim varlk haline geti
rirken yneldii eksik-olunan btnlktr. Deer, bir varlk olanca olumsallk
iinde ne ise o olan olarak deil, kendi hilemesinin temeli olarak o varlk iin
ortaya kar. Bu balamda, deer olan olarak deil, kendini kuran olarak varla
musallat olur: zgrle musallat olur. Bu demektir ki deerin kendi-iinle m
nasebeti ok zel bir mnasebettir: Deer, kendi varlnn hiliinin temeli ola
rak varlk olacak olan varlktr. Ve eer kendi-iin o varl daha olacaksa, bu ne
157
je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
hem mevcut hem eriim dnda, her yerde ve hibir yerdedir, sadece benim mev
cut varlm oluturan o eksikliin somut anlam olarak yaanr. Deerin bir tezin
nesnesi haline gelmesi iin, musallat olduu kendi-iin dnmn bak nne
karlmas gerekir. Gerekten de dnmsel bilin, zerine dnlm Erlebrnsi eksiklikten oluan doas iinde ortaya koyar ve bunu yaparken de deeri eksik-olunamn eriimd anlam olarak aa kanr. Dolaysyla dnmsel bilin
ce aslnda ahlak bilinci de denebilir, nk deerleri bir kalemde aa karmakszm belirmesi mmkn deildir. Dnmsel bilincimde dikkatimi bu deerlere
yneltmekte ya da onlar bolamakta elbette zgrm tastamam u masann
zerinde duran dolma kalemime ya da ttn paketime zel olarak bakm y
neltmemin bana bal olmas gibi. Ama koullandrlm bir dikkatin nesnesi ol
sun ya da olmasnlar, bu deerler vardr.
Bununla birlikte, buradan, deeri ortaya karabilecek yegane eyin d
nmsel bak olduu sonucuna varlmamaldr; kend-iinimizin deerlerini ana
loji yoluyla akmlm dnyasna yansttmz sonucuna da varlmamaldr. G
rnn nesnesi insan-gerekliinin bir fenomeniyse, ama akm bir fenomense,
kendini bir rpda deeriyle birlikte verir, nk bakasnn kendi-iini, kendi
ni ancak analojik bir akl yrtmenin sonucu olarak veren sakl bir fenomen de
ildir. Bakasnn kendi-iini kendini kkensel olarak benim kendi-iinimde a
a vurur ve hatt ileride greceimiz gibi bakas-iinin bakas-iin olarak mev
cudiyeti, kendi-iinin kendi-iin olarak olumasnn zorunlu kouludur. Ve bakas-imin bu onaya knda deer, farkl bir varlk kipinde olsa bile, tpk ken
di-iinin ortaya knda verildii gibi verilmitir. Ama bakas-iinin doasn
aydnlatmadmz srece deerlerin dnya zerindeki nesnel karlamas ele
alnamayacaktr. Dolaysyla bu sorunun incelenmesini kitabmzn nc Ksmna brakyoruz.
IV
KEND-N VE MMKN OLANLARIN VARLII
nsan-gerekliinin bir eksiklik olduunu ve kendi-iin olarak, kendi kendi
siyle belli bir rtmenin eksikliini ektiini grdk. Somut olarak her tikel
kendi-iin (her Erlebnis) belli bir tikel ve somut gerekliin eksikliini eker; bu
159
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
-ekr. yle demez miyiz: Gelmesi mmkndr? Leibnzden bu yana, kesin olarzk belirlenebildii biimiyle varolan bir nedensellik dizisine hibir ekilde ba
rtmayan ve kendi kendisiyle de, ele alnan sistemle de hibir eliki barmdrma-.m bir olaya duraksamakszm mmkn diyoruz. Mmkn, bu biimde tanm-sTdnda ancak bilgi karsnda mmkndr, nk gz nnde tutulan mm
kn olan ne olumlayacak ne de olumsuzlayacak durumdayz. Buradan, mmkn
:lan karsnda alnabilecek iki tavr ortaya kar: Spinoza gibi, mmkn olann
"r:zim bilgisizliimize nispetle varolduu ve bilgisizlik ortadan kalknca mmkn
: lann da silinip gittii dnlebilir. Bu durumda mmkn, mkemmel bilgiye
;:den yolda znenin bir aamasndan baka bir ey deildir; mmkn olann ger
eklii yalnzca psiik bir kipin gerekliidir; kank ya da gdk dnce olarak
somut bir varl vardr, ama dnyann bir zellii olarak somut bir varl yok;ur. Beri yandan Leibnizin yapt gibi, sonsuz sayda mmkn olan Tanrsal an
lama yetisinin dncelerinin nesnesi haline getirmek de geerli bir yaklamdr,
bu da mmkn olanlara bir tr mutlak gereklik kazandrr; bunlar arasndan en
mkemmel sistemi gerekletirme iktidar da Tanrsal istence braklr. Bu durum
da monadn alglarnn zincirlenii kesinlikle belirlenmi olsa da, her eyi bilen
bir varlk dem'in kararn bizatihi tznn formlnden kalkarak kesinlikle kurablse de, demin elmay dalndan koparmamas mmkndr demek sama
olmaz. Bu tmce yalnzca u anlama gelir: Tanrsal anlama yetisindeki bir dn
ce olarak baka bir eimknlar sistemi [systeme de compossibles] vardr ve bu sis
im d e dem, Bilgi aacnn meyvesini yememitir. Ama bu kavray Spmozanmkinden ok mu farkldr? Aslnda mmkn olann gereklii yalnz ve yalnzca
Tannmn dncesinin gereklii olmaktadr. Bu demektir ki mmkn olan hi
bir ekilde gerekletirilmemi dnce olarak varla sahiptir. phesiz, znel
lik fikri burada en u noktasna gtrlmtr, nk benim bilincim deil Tan
n mn bilinci sz konusudur; ve eer daha en bata znellik ile sonluluk [fmitude] zenle birbirine kartrlmsa, anlama yetisi sonsuz hale getirilince znellik
de silinip gider. Yine de mmkn olan yalnzca dnce olan bir dncedir. Le
ibnizin kendisi de mmkn olanlara bir zerklik ve bir tr kendine zg arlk
kazandrmak istemie benziyor, nk Couturat tarafndan yaymlanan metafizik
paralarnn birounda, mmkn olanlarn eimkn sistemleri halinde kendi
kendilerini dzenlediklerini ve bu sistemler arasnda en youn ve en zengin ola
nnn kendiliinden gerekleme eilimi ime girdiini grrz. Ama bu bir
161
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l S a m e
bir tasavvura mmkn olma vasfm kazandrabilir. Ve eer mmkn olma vas
fnn bir olumsuzlama ve olumlama sentezi araclyla verilebilecei ne srle
cek olursa, o zaman da bir sentezin bir toplam olmadna dikkat ekmek ve bu
sentezi elerinden kalkarak deil, kendine zg bir imlemle donanm organik
btnlk olarak anlamak gerekecektir. Ayn ekilde, fikirlerimizden bir tanesi
nin gerekle mnasebetine ilikin bilgisizliimizi salt znel ve olumsuz olarak
saptamak da o tasavvurun mmkn olma vasfn amlayamaz: byle bir sapta
ma bizi o tasavvur karsnda ilgisizlie gtrebilir, ama ona mmkn olann te
mel yaps olan, gerek zerindeki hakk kazandramaz. Birtakm eilimlerin be
ni tercihen unu ya da bunu beklemeye ynelttii eklenecek olursa, o zaman da
bu eilimlerin, akml aklamak syle dursun, tam tersine onu varsaydklar
n syleriz: daha nce de grdmz gibi, bu eilimlenn esasen eksiklik olarak
varolmalar gerekir. Ayrca mmkn olan herhangi bir biimde verilmemise, bu
eilimler beni tasarmmn uygun bir biimde geree tekabl etmesini temenni
etmeye yneltebilirler ama bana gerek zerinde bir hak kazandramazlar. Ksa
cas, mmkn olann mmkn olarak kavranmas kkensel bir teye geme edi
mini varsayar. Ne ise o olan bir znellikten, yani kendi zerine kapanan bir z
nellikten kalkarak mmkn olan kurmaya ynelen her aba, ilke olarak baar
szla mahkumdur.
Ama mmkn olann varlk iin bir vaat olduu ve mmkn olann ancak
kendi kendisinin imkn olan bir varlk araclyla dnyaya gelebildii doruy
sa, bu demektir ki msan-gereklii kendi varlna ilikin bir vaat biimi altnda
kendi varl olmak zorundadr. Ne isem dpedz o olmak yerme, ne isem o ol
ma Hakk olarak olduum zaman imkn vardr. Ama bu hakkn kendisi bile be
ni olma hakkm olandan ayrr. Mlkiyet hakk ancak birisi kp da iyeliimi
yadsd zaman, o mlk bir bakma esasen bana ait olmad zaman ortaya
kar. Sahip olduum eyin bana verdii dingin tatmin, sradan ve basit bir olgu
dur, bir hak deildir. Ayn biimde, mmkn olann olabilmesi iin insan-gereklii kendi kendisi olduu lde kendi kendisinden baka bir ey olmaldr.
Bu mmkn olan, kendi-iinin, kendi-m olduu lde doas gerei elinden
synlan esidir. Mmkn olan, kendindenin hileip kendi-iin haline gelme
sinin yeni bir vehesidir.
Mmkn olann dnyaya ancak kendi kendisinin imkn olan bir varlk ara
clyla gelebilmesinin nedeni,-doas gerei ne ise o olan kendindenin mum164
Varlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
kendi-iin, kendi olmak iin rtmek zorunda olduu eyin mevcudiyetinin isti*
las altndadr. Ama bu kendinde rtme bir yandan da kendi ile ortme oldu
undan, kendi-iinin kendi olmak iin zmlemesi gereken olarak eksikliini
ektii, yine kendi-iindir. Kendi-iinin kendi kendine mevcudiyeti olduunu
daha nce grdk: kendi kendine mevcut olmada eksik olan, ancak kendi kendi
ne mevcut olan olarak eksik olabilir. Kendi-iinin kendi iin mmkn olan ile
srdrd belirleyici mnasebeti, kendi kendine mevcut olmann barnda or
taya kan hileyici bir gevemedir: bu geveme akmlga varr, nk kendi-ii
nin eksikliini ektii kendine mevcut olma, olmayan bir kendiye mevcut olma
dr. Bylece kendi-iin, kendi olmad lde, belli bir kendine mevcut olmann
eksii olan bir kendine mevcut olmadr ve bu mevcudiyetin eksiklii olduu l
de kendine mevcuttur. Her bilin, ... olmak iin ...nn eksikliim eker. Ama u
nu iyi anlamak gerekir ki, eyrek ayn son drdn evresindeki aya dardan gel
mesindeki gibi, eksiklik kendi-iine dardan gelmez. Kendi-iinde eksik olan,
kendi-iinin ta kendisi olan bir eksikliktir. Kendi-iinin varln onun kendi hi
liinin temeli olarak oluturan ey, kendi-iinde eksik olan olarak, bir kendine
mevcut olma tasladr, Mmkn olan, kendi kendisini yapt lde bilinci ku
ran bir namevcudiyetdir. Bir susuzluk -rnein- kendini susuzluk kld lde
asla yeterince susuzluk deildir, bir Kendi mevcudiyeti ya da bir Susuzluk-kendi
mevcudiyeti susuzluu istila eder. Ama bu somut deer onu istila ettii lde,
susuzluk, kendisini giderilmi susuzluk olarak gerekletirecek ve kendisine kendinde-varlk kazandracak belli bir kendi-iinin eksikliini eken olarak kendi
varlnda som haline gelecektir. Mmkn olan, ite bu eksik olan kendi-iindr.
Gerekten de, bir susuzluun susuzluk olarak kendi yok oluuna yneldii do
ru deildir: hibir bilin, olduu haliyle ortadan kalkn hedeflemez. Yme de yukanda iaret ettiimiz gibi susuzluk bir eksikliktir. Byle olduu lde de gide
rilmek ister; ama bir rtme. edimi iinde kendi-iin-arzunun (ya da susuzluun)
kendi-iin-doygunlukla (ya da ime edimiyle) sentetik btnlemesi araclyla
gerekleecek olan bu gidenlmi susuzluk, susuzluun ortadan kaldrlmas ola
rak hedeflenmemitir, tam tersine. Giderilmi susuzluk, varlk younluuna ge
mi susuzluktur; Aristoteleste formun maddeyi kavrayp dntrd gibi,
doygunluu kavrayan ve onu bnyesine katan susuzluktur, ebedi susuzluk hali
ne gelir. Bir adamn cinsel arzusundan boalmak iin genelevlere gittii gr gi
bi, su ien adamn susuzluundan kurtulmak iin su itii gr de ok sonra
166
V arlk ve H ilik
dan ortaya km dnmsel bir bak asn yanstr. Susuzluk da, cinsel arzu
da zerine dnlmemi ve naf halde, kendiliklerinden haz almak isterler, ken
diyle rtmenin, yani doyumun peindedirler, bu doyum iinde susuzluk, su i
mek arzusu daha kendisini doldurduu anda kendini susuzluk olarak tanmlar,
yine bu doyum iinde ve bu dolma olgusundan tr eksiklik vasfn kaybeder
ken bir yandan da kendisini dolum araclyla ve dolum iinde susuzluk klar.
Bylece Epikros hem hakl hem de hakszdr: nitekim kendi kendisi olarak aln
dnda, arzu bir boluktur. Ama zerine dnlmemi hibir proje srf bu bo
luu yok etmeyi hedeflemez. Arzu, kendisini devaml klmaya kendiliinden y
nelir, insan arzularna sk skya baldr. Arzunun olmak istedii ey, doldurul
mu bir boluktur, ama kendi doymuluunu, tpk bir kalbn iine dklen
bronzu kabn biimlendirmesi gibi biimlendiren bir boluktur. Susuzluk bilinci
nin mmkn olan, ime bilincidir. Kald ki, kendiyle rtmenin imknsz oldu
unu biliyoruz, nk mmkn olann gereklemesiyle eriilen kendi-iin, ken
dini kendi-iin olaTak olduracaktr, yani baka bir mmkn olanlar ulkuyla olduracaktr. Doymulua elik eden deimez d krkl, o pek bilinen Hepsi bu
muymu? duygusu da buradan gelir; doyumun verdii somut zevki deil, kendi
ile rtmenin silikliini hedef alr. Burada, zamansallm kkenini ucundan k
ysndan grmekteyiz, nk susuzluk kendisi iin mmkn olanken ayn za
manda da kendi mmkn olan deildir. nsan-gerekliini kendi kendisinden
ayran bu hilik, zamann kaynadr. Ama bu konuya geleceiz. imdilik unu
belirtmek gerekir: kendi-iin, eksikliini ektii ve kendisi iin mmkn olan
kendine mevcut olutan aynlmtr; eksik-olan kendi-iin ya da mmkn olan,
dnyann belli bir haline mevcudiyet olarak kendi-iin olduu lde, onu bu
kendine mevcudiyetinden ayran bir anlamda hitir, ama bir baka anlamda dn
yada varolann btndr. Bu balamda, kendi-iinin kendiyle rtme atlmmda bulunduu varlk, dnyann ya da insann, onun tesinde yeniden kendi
mmkn olanlanyla bulumak zorunda olduu o sonsuz varlk mesafesidir. Kendi-iinin olduu mmkn olan ile mnasebetini kendilik devresi [circuit de lipseite] diye adlandracaz ve kendilik devresi tarafndan boydan boya geilen
olarak varln btnlne de dnya diyeceiz.
Mmkn olann varlk kipini artk aydnlna kavuturabiliriz. Mmkn
olan, kendi-iin, kendi olmak iin neyin eksikliini ekiyorsa odur. Bunun sonu
cu olarak, mmkn olann mmkn olduu lde olduunu sylemek doru
167
je a n -P a u l Sarlre
olmaz. Meer ki, olmak derken, oidurulmad lde oldurulan bir varolann
varl ya da dilerseniz, olduumun mesafeli olarak grnmesi anlalmasn.
Mmkn olan, dpedz bir tasavvur olarak varolmaz, bu tasavvur yadsnm bi
le olsa byle varolmaz, eksiklik vasfyla varln tesinde olan gerek bir varlk
eksiklii gibi varolur. O bir eksikliin varlna sahiptir ve eksiklik olarak, varlk
eksiklii eker. Mmkn olan yoktur, mmkn olan, kendi-iinin kendini ol
durmasnn tam ortasnda mmknleir, ematik bir taslakla kendi-iinin kendi
kendisinin tesinde olduu bir hilik yeri belirler. Doal olarak, mmkn olan
nce tematik olarak ortaya konmu deildir: dnyann tesinde taslak halinde
iziktirilir ve mevcut algm kendilik devresi iinde dnyann kavran olarak,
mevcut algma anlamm verir. Ama mmkn olan, bilgimin dnda ya da bilin
altmda da deildir: konulandmc-olmayan bilin olarak kendi(nin) konulandrc-olmayan bilinc(in)in snrlarn taslaklatrr. zerine dnlmemi su
suzluk bilinc(i), arzunun hedefi olarak kendiyi merkezcil bir biimde konumlandumakszm, dolu su bardann arzulanan olarak kavranmasdr. Ama mm
kn doymuluk, dnya-ortasmdaki-su-bardamm ufkunda, kendi(nin) konulandrc-olmayan bilinc(in)in konumsal-olmayan balla olarak grnr.
V
BEN [MOI] VE KENDLK DEVRES [CIRCUIT DE LIPSEITE]
Recherches philosophiques [Felsefe Aratrmalar] dergisindeki bir makale
mizde Egonun kendi-iinin alanna ait olmadn gstermeye almtk. Bu
konuya yeniden dnmeyeceiz. Burada yalnzca Egonun akmhmn nedenini
hatrlatalm: Erebnislerin* birletirici kutbu olarak Ego, kendi-iin olan deil,
kendinde olandr. Gerekten de, eer bilince ait olsayd, dolaysz olanm say
daml iinde kendi kendisinin temeli olurdu. Ama o zaman da ne deilse o olur
ve ne ise o olmazd, bu da hibir ekilde Benin (Je] varlk kipi deildir. Nitekim
Bene [Je] ilikin bilincim Beni [Je] asla tketmez, ve Bene jje] varolu kazand
ran da bu bilin deildir: Ben [Je], her zaman bilinten nce orada oldurulmu
olarak, ayn zamanda da yava yava aa kacak derinliklere sahip olan olarak
kendini venr. Bylece Ego, bilincin Egosu olarak deil, akm bir kendinde ola* Yaantlarn, - n
168
V arlk ve
Hilik
7k: insann dnyasndaki bir varolan olarak bilince belirir. Ama buradan, ken-
169
Jean-Paul Sartre
Varlk ve H ilik
171
KNC BLM
ZAMANSALLIK
i
ZAMANSAL BOYUTUN FENOMENOLOJS
Zamansallk elbette dzenli bir yapdr ve zamann o szmona esi,
yani gemi, imdiki zaman ve gelecek, toplam yaplacak bir veriler derleme
si olarak deil -rnein, bir ksm henz olmayan, bir ksm da artk olmayan
sonsuz bir imdiler dizisi olarak deil-, kkensel bir sentezin yaplanm u
raklar olarak ele alnmaldr. Aksi takdirde nce u paradoksla karlarz: ge
mi artk var deildir, gelecek henz var deildir, anlk imdiki zamana [present
instantane] gelince, herkesin iyi bildii zere o hi var deildir, boyutsuz nokta
gibi sonsuz bir blnmenin snrdr imdi. Bylece btn dizi yok olur, hem de
iki ynden yok olur, nk rnein gelecekteki imdi gelecek olarak bir hi
liktir ve mevcut imdi durumuna geince hilik halinde gerekleecektir. Zamansall incelemek iin mmkn olan tek yntem, ikincil yaplarna hakim
olan ve onlara anlamlarn veren bir btnlk olarak zamansalla yaklamaktr.
Bunu asla gzden karmayacaz. Bununla birlikte, zamann boyutunun o
u zaman karanlkta kalan anlamn preontolojik ve fenomenolojik bir betimle
meyle ncelikle aydnla kavuturmadan, Zamann varln incelemeye girie
nleyiz. Bu fenomenolojik betimlemeyi, bizi topyekn zamansallm grsne
ulatrma amacna ynelik geici bir alma gibi dnmekle yetineceiz. zel
likle de ele alman her boyutu, bu boyutun Unselbstndigkeitn* akldan kar
madan zamansal btnln fonu zerinde gstermek gerekiyor.
* Kelime anlamn kendi kendine ayakta duram ama ya da baka eylere bam l olm a
eklinde verebileceim iz, Almanca Unselbstndigkeit" kavramm kullanrken Sartre unu
ifade etm ek istiyor: Sz edilen zamansal boyutun her biri b ir dierine b a m l olarak
ele alndnda anlalabilir olur, - n
172
V arlk ve H ilik
A'' Gemi
Bellee ilikin her teori gemiin varlna dair bir nvarsaym [presuppositin; ierir. Hibir zaman aydnlatlmam olan bu nvarsaymlar, an [souvenir]
sorununu ve genel olarak da zamansallk sorununu karanlkta brakmlardr. O
halde u soruyu adamakll sormak gerekiyor: gemi bir varln varl nedir?
Saduyu ayn lde mphem iki kavray arasnda gidip gelir: gemiin artk
: "madii sylenir. Bu bak asndan varlk, sanki yalnzca imdiki zamana atfe
dilmek istenmektedir. Bu ontolojik nvarsaym beyinde kalan izlere (traces cerebrales] ilikin nl teoriyi dourmutur: mademki gemi artk yoktur, ma
demki hiliin iinde kp gitmitir, anmn varolmaya devam etmesi de varlemzda imdiki bir deiim adna mmkndr; rnein bu deiim bir grup bem hcresine imdi kaznm olarak duran bir iz olacaktr. Bylece her ey im
diki zamandr: beden, imdiki alg, ve bedende imdi varolan iz olarak gemi;
her ey edim halinde dir: zira iz, an olarak gcl bir varolua sahip deildir; b;nyle edimsel/gncel izdir. An yemden ortaya karsa, bu, imdiki zamanda
olur, imdiki bir srecin devamnda, yani sz konusu hcre gruplamas iinde
ki protoplazma dengesindeki bir kopu eklinde olur. Apansz ve zaman-tesi
olan psiik-fizyolojik paralellik, bu fizyolojik srecin nasl saklkla psiik oldu
unu ama ayn lde de imdiki zamana ait bir fenomen olan an-imgenm bi
linte grnmesinin balla olduunu aklar. Daha yemlerdeki angram [engramme] nosyonu da bu teoriyi szde bilimsel bir terminolojiyle bezemekten te
bir ey yapmamaktadr. Ama her ey imdiki zamandaysa, annn gemilii [passeite], yani anmsayan bir bilincin ynelimsel olarak imdiki zaman ap olay
olm olduu noktada hedefleme olgusu nasl aklanacaktr. Baka bir alma
mzda, imgenin bir kez yeniden doan bir alg haline getirildiinde, algdan ayrt
edilemeyeceini gstermitik1. Ayn imknszlklarla burada da karlayoruz.
Ama dahas, any imgeden ayrt etme olanamz da yitiriyoruz: anmn zayfl
da, solukluu da, tamamlanmaml da, algnn verilerine kyasla sunduu
elikiler de any kurmaca-mgeden [image-ficton] ayrt edemez, nk kurmaca-imge de onunla ayn zelliklen sunar; kald ki bu zellikler annn imdiki ni
telikleri olduundan, bizi imdiki zamandan karp gemie yneltemezler. Claparedein yapt gibi, annn bene [moi] ya da ben olmaklka [monte] ait ol
1) L lm agination [imgelem], Alcan, 1936
173
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
:ekmk yksek okulu rencisi olan kii, 1920de varolduu gibi imdiki zaman
da da varolan ayn Pauldr. Kendisi hakknda daha nce o polteknik yksek
rkulunun rencisidir denen de, bugn o politeknik yksek okulunun eski
rencisidir denen de ayn Pauldr. Ama bu biiminde sreklilie bavurmak su
reliyle de iin iinden kamayz: eer hibir ey imdilerin akn tersine evi
rerek zaman dizisini oluturmuyorsa, sreklilik de her bir imdinm younluk
suz ve anlk ieriinden baka bir ey olmaz. Bir srekliliin olabilmesi iin bir
zemi olmaldr, sonra da bu gemi olmu bir ey ya da biri olmaldr; srekli:in zaman oluturabilmesi yle dursun, sreklilik zamanda aa kmak ve
kendisiyle birlikte deiiklii aa karmak iin zaman varsayar. 5u halde da
na yukarda belirsiz bir biimde ngrdmz eye geri dnyoruz: varln
gemi biimi altndaki varolu etkinliini srdrmesi kkensel olarak edimsel
imdiki zamanmdan belirmiyorsa, dnk gemiim bugnk imdiki zaman
mn bir tr geriye ynelik akml gibi deilse, gemii imdiki zamana balama
umudunu tmden yitiririz. u halde Paul hakknda O politeknik yksek okulu
rencisi idi derken, imdi varolan ve hakknda O krk yandad r dediim bu
Paul sz konusudur. Politeknik yksek okulu rencisi idi" derken kastm, gen
Paul deildir. Gen Paul hakknda, yle kald srece yle demek gerekir: O
var ve politeknik yksek okulu rencisidir. Ama krkndaki kii, politeknik
yksek okulu rencisi idi. Aslnda otuzundaki kii de ayn ekilde politeknik
yksek okulu rencisi idi. Ama bu otuz yandaki adam, bir zamanlar otuz ya
ndaki o adam olan krkndaki adam olmakszn ne olurdu? Ve krknda olan
adam da imdiki zamannn en u noktasnda politeknik yksek okulu renci
si "idi. Son olarak da krkndaki kii, hem otuzundaki kiiyi hem de gen adam
olma misyonunu idi kipinde tayan, Erlebnisin* bizatihi varldr. Bu Erlebnis
hakknda, bugn, o vardr denir; krkndaki kii ve gen adam iin de, zamann
da, onlar vardr denmitir; ama bugn, onlar gemiin parasdrlar ve bu ge
mi de u anda Bu gemi Pauln ya da bu 'Erlebnis'in gemiidirdeki anlamy
la vardr. Bylece dili gemiin tek tek btn zamanlan, farkl varlk kiplerin
de olmakla beraber hepsi de gerekten varolan ama hem olan hem de teki olmu
olan varlklar belirtir; gemiin temel zellii, bir eyin ya da birisinin gemii ol
maktr, bir gemie sahibizdir. Kendi gemiine sahip olan, u alettir, u toplum
dur, u adamdr. Sonradan somut gemiler halinde tikelleecek tmel bir ge
* Yaant, - n
177
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartr
gstermek de daha ciddi bir kant saylamaz: nitekim burada sz konusu olan,
bir fenomenin kendisini ortaya karan nedenden sonra da varln srdrme
sidir, nedenin gemiteki neden olarak sregiden varl d eil. Suyun yzeyinden
geen ta oktan glcn dibine inmi olduu halde yaratt dairesel dalgalar
i ie, suyun yzeyini katetmeye devam ederler: bu fenomeni aklamak iin hi
kimse kalkp da gemiin bilmem hangi etkisine arda bulunmaz; buradaki
mekanizma hemen hemen grnr haldedir. Histerezis olgular da farkl tipte bir
aklamay gerektirir gibi grnyor. Aslnda ok aktr ki sahip olann edilgin
olabileceim dndren ve bu haliyle de kulaa garip gelmeyen bir sahiplenme
kipi varsaydran bir gemie sahip olmak" sz maddeye uygulandnda, ken
di kendisinin gemii olmak szyle deitirilmelidir. Gemi, ancak orada,
kendinin ardnda kendi kendisinin gemii olmakszn varolmas mmkn ol
mayan bir imdiki zaman iin vardr; yani varlklar iinde kendi gemi varlk
lar soru konusu olan, kendi gemilerini daha olacak olan varlklarn gemii
vardr. Bu aklamalar kendindenin kendi gemiine sahip olduu fikrini a priori olarak reddetmemize imkn verir (bu da elbette onu imdiki zamann iine
yerletirmek zorunda olduumuz anlamna gelmez). C anllarn gemii sorunu
nu kesin bir zme balamayacaz. Yalnzca unu gstereceiz: eer yaama
bir gemi atfetmek gerekseydi -b u da hibir ekilde kesin deildir-, bunu an
cak yaamn varlnn bir gemi ierecek biimde olduunu kantladktan son
xepov [husteron proteron]* olur. Yalnzca insan-gereklii iin bir gemi teza
hr eder, nk daha nce ortaya konduu gibi insan-gereklii, ne ise o daha
olacak olandr. Gemi, kendi-iin araclyla dnyaya gelir, nk kendi-iinin
Ben vanm", bir Ben kendime varm biimindedir.
O halde idi ne anlama gelir? ncelikle, bunun bir geili fiil olduunu g
dna itiraz etmek belki mmkndr, belki burada yalnzca bir ierme imi
grmek istenir. Ama Paul yorgun idi" dediimizde, idinin temel anlam apa
k ortadadr: imdiki Paul, gemiteki bu yorgunluu ekmi olmaktan haliha* ncelik sonrahk karmaas, nceyle sonray kartrmak. Zamanla ilgili bir mantk hatas, -n
180
V ah k ve H ilik
urda sorumludur. Bu yorgunluu varl ile birlikte tamasayd, o halin unutul551 bile olmazd, bir olmamakla kesinlikle zde olan bir artk-olmamak
r'.urdu. Yorgunluk kaybolup gitmi olurdu. u halde imdiki varlk kendi gemi
inin temelidir; ve idi nin aka ortaya koyduu da bu temel olma zelliidir.
Ama sanlmasn ki varlk bu gemii ilgisizlik kipinde ve bu gemi tarafndan
derinlemesine deitirilmeksizin kurar: idi demek, imdiki varln bizzat ken
disi o gemi olarak kendi varlnda kendi gemiinin temelini daha olacak de
mektir. Bunun anlam nedir; imdiki zaman nasl gemi olabilir?
Sorunun pf noktas imdiki zamanla gemi zamanlar arasnda araclk eder
ken ne tmyle imdiki zamanda ne de tmyle gemite olan, idi teriminde
yatyor elbette. Gerekten de idi ne imdiki zamanda ne gemite olabilir, n
k bu durumda zamanda ierilmi olurdu, zaman da onun varln imlerdi. u
halde idi" terimi imdiki zamann gemiin iine doru yapt ontolojik sra
may belirtir ve bu iki zamansallk kipinin kkensel bir sentezini temsil eder. Bu
sentezden ne anlamak gerekir?
Uk nce, idi teriminin bir varlk kipi olduunu gryorum. Bu balamda
ben kendi gemiimim. Ona sahip deilim, oyum: dn yaptm bir harekete, ta
kndm bir tavra ilikin olarak bana sylenenlere kar ilgisiz kalmam: krlrm
ya da keyiflenirim, isyan ederim ya da kulak asmam; sylenenler, iliklerime ka
dar etkilemitir beni. Gemiimle balarm koparmam. phesiz, uzun vadede
bam koparmaya kalkabilirim, ben artk eskiden olduum kii deilim ek
linde bir aklama yapabilirim, deitiimi, gelitiimi ne srebilirim. Ama bu
rada kendini olduu haliyle sunan ikincil bir tepki sz konusudur. u ya da bu
noktada kendi gemiimle aramdaki ontolojik ball yadsmak, onu yaam
mn btn bakmndan olumlamak demektir. En u noktada, lmmn ksa
ck an iinde, gemiimden bakaca bir ey olmayacam. Beni yalnzca bu ge
mi tanmlayacaktr. Sophoklesin Trakhis Kadnlar nda Deianeiraya sylettii
u szlerle ifade etmek istedii de budur: lmllerin yaam hakknda hkme
varlamayaca ve onlar lmeden bu yaamn mutlu mu yoksa mutsuz mu oldu
unun sylenemeyecei ok eskiden beri insanlar arasnda dstur bellenmitir.
Malrauxnun, daha yukanda andmz tmcesinin anlam da budur: lm ya
am yazgya dntrr. lm an geldiinde zarlann artk atlm olduunu,
oynayacak tek bir kart bile kalmadn dehet iinde fark eden inanl kiiyi y
kan ey de yine budur. lm bizi bize ulatrr, ebediyet bizi neysek ona dn
181
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
_mn tketmi olandr. Olmaya muktedir olduum hibir eye bal olmayan,
riablece her eyi oktan kendinde olmu olan eyi daha olacam. Kendisi ol
duum gemii daha olacak olmam yledir ki, onu olmamamn hibir olana
Yoktur. Sanki onu deitirebilirmiim gibi onun tm sorumluluunu stlenirim
ve yine de ondan baka bir ey olamam. Daha ileride greceimiz gibi, bir gele
cee sahip olmu olan bir eski-imdi olarak gemiin an lam m deitirme imk
nn hep muhafaza ederiz. Ama gemiin ieriinden, o haliyle ne bir ey atabi
lir, ne de ona bir ey ekleyebilirim. Baka trl sylersek, olmu olduum gemi,
ne ise odur; dnyadaki eyler gibi bir kendindedir. Ve gemile srdrmek zo
runda olduum varlk mnasebeti de kendinde trnden bir mnasebettir. Ya
ni kendiyle zdeleme trnden bir mnasebettir.
Ama te yandan da ben gemiim deilim. Gemiim deilim, nk ben ge
miim idim. Bakasnn kini beni her zaman artp fkelendirir: olduum kiide
olmu olduum kiiden nasl nefret edilebilir? Antik bilgelik bu olgu zerinde ok
durmutur: kendim hakknda, dile getirdiim anda bir yanla dnmeyecek
hibir ey syleyemem. Hegel de bu kant kullanmaktan ekinmemitir. Ne ya
parsam yapaym, ne sylersem syleyeyim, onu olmak istediim anda, esasen
onu yapyor idim, onu sylyor idim. Ama bu amaz biraz daha yakndan incele
yelim: bu kanta gre, bana ilikin olarak vardm her yarg o yargya vardm
zaman esasen yanltr, yani baka ey haline gelmitir. Peki, baka eyden ne an
lamak gerekir? Bundan, imdiki varoluu reddedilenle ayn varolusal tipte bir
insan-gereklii kipi anlyorsak, bu demektir ki zneye yklemini atfederken bir
hata yaptk ve bir baka yklem hl atfedilebilir: sadece, bu yklemi dolaysz
gelecekte hedeflemek gerekir. Ayn ekilde, bir kuu tam grd yerde hedef
alan avc onu skalar, nk ku, mermi oraya ulatnda artk o yerde deildir.
Buna karlk biraz ileri tarafa, kuun henz ulamad bir noktaya nian alrsa
isabet ettirecektir. Eer ku artk o yerde deilse bu zaten baka bir yerde olduu
iindir; her ne olursa olsun, ku herhangi bir yerdedir. Ama greceimiz gibi, bu
Eleac devinim kavran derinlemesine hataldr: eer gerekten "Ok ABdedr
denilebilirse, o takdirde devinim de bir duraanlklar dizisi olur. Ayn ekilde,
eer daha imdiden artk olmadm olduum, artk kendisi de varolmayan son
suzca ksa bir ann olduu dnlrse, bir byl fenerden grnen imgeler
gibi birbiri ard sra gelen bir dizi donmu durumdan oluturulmu olurum. O
olmamamn nedeni, yarg koyucu dnce ile varlk arasndaki hafif bir zaman
183
Jean -P au l Sartre
fark ya da yarg ile olgu arasndaki bir gecikme deil, ilke olarak, dolaysz var
lmda, kendi imdiki halimin imdisi iinde o olmamamdr. Ksacas, olmu ol
duum eyin nedeni, bunun bir deiim olmas, varln homojenlik iinde heterojenlie gei gibi dnlm bir olu [devenir] olmas deildir; tersine, bu
rada bir olu bulunabilmesinin nedeni, ilke olarak, varlmn varlk tarzlarmla
homojen olmamasdr. Dnyay, varlk ve varlk-olmayanm sentezi olarak d
nlen olu araclyla aklamak acelecilik olur. Ama olu srecindeki varln
bu sentez olabilmesi iin onun kendi hiliini kuran bir edimle kendiliinden bu
sentez olmas gerektii hi dnlm mdr? Daha nce ne idiysem o olmak
tan zaten kmsam da, benim varlkta tuttuum hileyici bir sentezin birliiyle
yine de o olmam gerekir, yoksa artk olmadm eyle hibir trden hibir ili
kim olmazd ve youn olumluluum, olu iin vazgeilmez olan varlk-olmayan zorunlu olarak darda brakrd. Olu bir veri, dolaysz bir varlk kipi olamaz,
nk eer byle bir varlk dnrsek, ve varlk-olmayanm onunla ilikisi an
cak yanyanalk olabilir ve dayatlan ya da dardan getirilen hibir yap onlar
kaynatramaz. Varln ve varlk-olmayanm balants ancak ieriden olabilir:
varlk-olmayan, varlk olduu srece varln iinde ortaya kmak zorundadr,
varlk da varlk-olmayanm iinde svrilmelidir ve bu bir olgu ya da bir doa ya
sas olamaz, bu yalnzca kendi kendisinin varlk hilii olan varln ortaya k
dr. Dolaysyla ben kendi kendimin gemii deilsem, bu ancak olu kipinde
olabilir, ancak gemiim olmamak iin onu daha olacak olduum olarak ve gemiim
olmak iin onu daha olmayacak olduum olarak olabilirim. Bu bizi, idi kipinin do
as zerinde aydmlatsa gerektir: ben ne idiysem o deilsem, bunun nedeni esa
sen deimi olmam deildir, nk byle bir durum esasen verilmi olan zama
n varsayar; bunun nedeni, kendi varlma nispetle olmamann i balant kipin
de olmamdr.
Bylece, kendi gemiim olduum srecedir ki onu olmayabilirim; hatt o
gemi olmamamn yegane mmkn temeli, kendi gemiim olmann bizatihi
zorunluluudur. Aksi takdirde, zaten kendisi de olmamann kipinde kendi ge
miini daha olacak olan ve kesinlikle darda kalan bir tann gznden bakl
madka, her an, ne gemiim olacam ne de olmayacam.
Bu aklamalar, olduumu sylediim eyi esasen artk olmadm konusun
da ve yalnzca bu konuda direten Herakleitos kkenli pheciliin ierdii hata
y anlamamza yardm edebilir. phe yok ki olduum konusunda sylenebile
184
V arlk ve H ilik
cek tek ey, onu olmadmdr. Ama, onu esasen artk olmadm ilen srmek
de yanl bir ifadedir, nk bununla kendinde-varlk anlalyorsa, ben olduum eyi asla olmadm; te yandan, onu olduumu sylerken hata yaptm so
nucu da kmaz, nk onu olmamak iin onu olmam gerekir: onu idi kipin
de olurum.
Bylece, kendinde-varlk anlamnda olduum sylenebilecek eylerin hepsi de
.o hiddetlidir, o memurdur, o keyifsizdir) tam bir smsk younluk ile her za
man benim ge?ni$imdir. Olduum eyi gemite olurum. Ama bir baka yandan
da bu ar olmak younluu benim arkamdadr, onu benden kopartan, balan
tsz ve katlmsz bir ekilde onu benim erimim dna dren mutlak bir me
safe vardr. Mutlu idiysem, mutlu olmusam, bunun nedeni mutlu olmamamdr.
Ama bu mutsuz olmam anlamna gelmez: yalnzca gemite mutlu olabilirim de
mek deildir; ben bir gemie sahip olduum iin varlm bylece ardm sra
tayor deilim: gemi, aslnda, beni geriden doru [par-derriere] olduum ey
olmaya mecbur eden o ontolojik yapdan ibarettir. Idinin tad anlam ite
buradadr. Kendi-iin, tanm gerei, kendi varln stlenmek [assumer] mec
buriyeti alanda varolur ve kendi-iinden bakaca bir ey olamaz. Ama kendi var
lm tam da ancak bu varl yeniden kavramakla stlenebilir ve bu da kendiiin ile varl arasna belli bir mesafe koyar. Kendinde kipinde olduumun olum
lamasyla bu olumlamadan kurtulurum, nk bu olumlama kendi yaps iin
de bir olumsuzlama ierir. Bylece kendi-iin, olduunu kendi-iin olmasndan
ve onu daha olacak olmasndan tr, olduunun her zaman tesindedir. Ama
ayn zamanda da kendi-iinin arkasnda duran ey bir baka varlk deil, gerek
ten de onun varldr. Basite, kendi-iinin varlk tipini vasflandran idinin an
lamm, yani kendi-iinin kendi varlyla ilikisini byle anlyoruz. Gemi, ge
mite kalm olan olarak olduum kendindedir.
Geriye, kendi-iin nasl kendi kendisinin gemii idi, bunu incelemek kal
yor. Kendi-iinin, kendindenin kendini temellendirmek zere kendini hiledii
kkensel edimde ortaya ktn biliyoruz. Kendi-iin, kendisi olmak adna ken
dindenin baanszl eklinde kendini ortaya koyan olarak kendi kendisinin te
melidir. Ne var ki buna ramen kendindeden kurtulmay baarabilmi deildir.
Gemite kalan, kendinde-varlm srdrrken, kendi-iinin kkensel olumsal
l olarak ona musallattr. Kendi-iin asla kendindeye ulaamaz, kendini asla u
ya da bu olan olarak kavrayamaz, ve ne ise o olan kendine mesafeli olmaktan da
185
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
yorum, yle diyebilirim: bu bir utan idi; utan benim arkamda, utan idi hali
ne gelmitir; kendindenin srekliliine ve deimezliine sahiptir, kendisi iin d
lm tarihte ebedidir, kendindenin kendi-kendisine olan btn aidiyetine sa
hiptir. u halde, hem kendi-iin hem de kendinde olan gemi, bir anlamda, n
ceki blmde betimlediimiz deere ya da kendiye benzer; deer gibi, gemi de
ne deilse o olan ve ne ise o olmayan varln ne ise o olanla belli bir sentezini tem
sil eder. Gemiin silinip giden bir deerinden ite bu anlamda sz edilebilir. An
nn, idi kipinde olduumuz varln, ona belli bir iirsellik kazandran bir varlk
younluuyla kendini bize sunmas buradan gelir. Bir acy ekmi idik, ama bu
ac kendini gemite dondururken bir kendi-iinin anlamn sunmaktan gen dur
maz, yine de bakasnn zdrabnm, bir heykel zdrabnm sessiz sabitliiyle, ken
di kendisinde varolur. Kendini varettirmek iin kendinin huzuruna kmaya ihti
yac yoktur artk. Bu ac vardr, ve tersine, onun kendi-iin olma zellii, kendi
varlnn varl olma kipinden uzak olan basit bir varlk tarzna, bir nitelie d
nr. Psikologlar psiii gemite dndkleri iin, bilinci, kendinde bir deiik
lik yapmakszn, bu psiii etkileyebilen ya da etkileyemeyen bir nitelik olarak ne
srmlerdir. Gemi psiik nce vardr ve sonra kendi-iindir, tpk Perrein (n
ce Pierre, sonra) sarn olmas, su aacn (nce aa, sonra) bir nar olmas gibi.
Ama zellikle de bu yzden deere benzeyen gemi, deer deildir. Kendiiin, kendi varlnn tesine geerek ve onu temellendirerek deerin iinde ken
di haline gelir, kendindenin kendi tarafndan yeniden ele geirilmesi [reprise de
len-soi par le soi] sz konusudur; varln olumsall bu olgudan tr yerini
zorunlulua brakr. Gemi, bunun tersine, ncelikle kendindedir. Kendi-iin,
kendinde tarafndan varlkta tutulur ve varlk nedeni de kendi-iin olmak deil
dir artk: kendi-im, kendinde haline gelmitir ve bu yzden bize saf olumsall
iinde grnr. Gemiimizin yle ya da byle olmas iin hibir neden yok
tur: gemiimiz, olgu olarak, dikkate alnmas gereken salt olgu olarak, nedeni
bulunmayan olarak, kendi dizisinin btnl iinde belirir. zetle gemi, de
itirilmi deerdir, kendinde tarafndan yeniden ele geirilmi kendi-iindir,
gemi kendindenin yanstan iin yans olarak da yans iin yanstan olarak da
varolamayacak kadar younlatrd kendi-iindir, sadece yans-yanstan ifti
nin kendinde gstergesi olarak varolabilir. Gemi, ite bu yzden, deeri ger
ekletirmek isteyen ve kendinin srekli namevcudiyetinin verdii idaralmasmdan kamak isteyen bir kendi-imin hedefledii nesne de olabilir gerektiinde.
187
Jea n -P a u l Sartre
Ama z gerei deerden radikal bir ekilde ayrdr: tam da hibir emir kipini
karsanamayaca gsterme kipidir, gemi her kendi-iinin kendine zg olgu
sudur, idimin olumsal ve deitirilemez olgusudur.
Gemi bylece kendindenin yeniden kavrad ve boduu bir kendi-iindir. Bu nasl olabilir? Bir olay iin gemi-olmann, bir insan-gereklii iin de bi
gemie sahip olmann ne anlama geldiini betimledik. Gemiin, kendi-iinin
varlk/olmak yasas olduunu, yani bir kendi-iinin olabilecei her eyi orada,
kendi arkasnda, erimdmda olmak zorunda olduunu grdk. Hegelin Wesen
st was gewesen ist szn ite bu balamda kabul edebiliriz. zm gemitedir,
onun varlk/olmak yasas budur. Ama kendi-iinin somut bir olaynn neden
gemi haline geldiini aklamadk. Bir kendi-iin kendi gemii idiyken nasl
yeni bir kendi-iinin daha olacak olduu gemi haline gelir? Gemie gei, var
lk deiimidir. Bu deiim nasl olur? Bunu anlamak iin, imdiki kendi-iinin
varlkla mnasebetini kavramak gerekir. Bylece, daha en bata ngrebilecei
miz zere, gemiin aratrlmas bizi imdiki zaman aratrmaya gnderir.
B) imdiki Zaman
Kendinde olan gemiten farkl olarak, imdiki zaman kendi-iindir. imdiki
zamann varl nedir? imdiki zamana zg bir kartlk vardr: imdiki zaman
bir yandan genellikle varlk olarak tanmlarz, henz olmayan gelecee ve artk
olmayan gemie kart olan ey imdiki zamandr. Ama te yandan imdiki za
man olmad eylerin tmnden, yani gemiten ve dolaysz gelecekten kurtar
ma iddias tayacak kesin bir analiz de, aslnda, ok kck bir andan, yani
Husserlin Zamann sel Bilinci zerine D erslerinde iaret ettii gibi, sonsuza ka
dar gtrlm bir blnmenin ideal teriminden baka bir eye, bir hilikten
baka bir eye ulaamayacaktr. Bylece nsan-gerekliini aratrmaya yeni bir
adan yaklatmz her seferde olduu gibi, o ayrtmlamaz iftle, Varlk ve
Hilikle yeniden karlayoruz.
imdiki zamann ilk anlam nedir? uras aktr ki imdiki zamanda varolan
ey mevcudiyet vasfyla teki varolularn hepsinden de ayrlr. Yoklama srasnda,
asker ya da renci, varlm olumlamak zere Burada!* diye karlk verir. Ve
* Burada kullanlan presem ! ifadesi, mevcut! eklinde de evrilebilir. Ayn kelim enin mev
cut" ve im di anlamlan hep aklda tutulmal, - n
188
Varlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk
ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
nis kortunda hzla belli bir konum aldmda, bu konum ancak topu daha sonra
raketimle filenin zerinden kar tarafa gndermek iin yapacam vuru aracl
yla anlam kazanr. Ama, ben, gelecekteki vuruun ak tasawuruna, ya da onu
yerine getirmenin sk istencine boyun emem. Tasavvur ediler ve istemler psi
kologlar tarafndan icat edilmi olan idollerdir. Gelecekte yer alan topa vuruum,
tematik olarak ortaya konmu bile olmakszn, aldm konumlara geri dner, o
konumlarn her birini aydnlatr, birbirine balar ve deitirir. Ben nce bir rp
da orada, o tenis kortunda, kendi kendime eksiklik olarak topu kar tarafa gn
derenim, benimsediim btn ara konumlar kendimi gelecekteki durumda erit
mek zere o duruma yaklaabilmemin aralarndan ibarettir, o ara konumlarn
her biri btn anlamn o gelecek durum aracl y la kazanr. Bilincimin tek bir
an bile yoktur k bir gelecekle isel bir mnasebet araclyla ayn ekilde tanm
lanm olmasn; ister yaz yazyor, ister sigara iiyor, ister ikimi yudumluyor, is
ter dinleniyor olaym, bilinlerimin anlam her zaman bir mesafededir, oradadr,
dandadr. Bu balamda, Heidegger, Daseir salt kendi imdiki zamanyla snr
landrlrsa olaca eyden her zaman sonsuzcasna fazladr derken hakldr. Da
has, bu snrlandrma imknsz olurdu, nk o durumda imdiki zaman bir
kendindeye dntrlm olurdu. Nitekim hakl olarak, erekliliin tersine ev
rilmi nedensellik olduu, yani gelecekteki durumun etkililii olduu sylenmi
tir. Ama bu sz gerek anlam iinde dnmek ou kez unutulmutur.
Gelecek deyince henz olmam bir "imdi anlalmamaldr. yle anlala
cak olursa yeniden kendindenin iine yuvarlanrz, zellikle de, zaman verili ve
duraan bir ieren gibi dnmek zorunda kalrz. Gelecek, olmayabileceim l
de daha olacak olduum eydir. Kendi-iinin varlk karsnda, o varlk-olmayan
ve gemite onun varl oldurulmu olan olarak kendine mevcut olduunu
anmsayalm. Bu mevcudiyet, katr. Varln yan bandaki gecikmi ve dura
an bir mevcudiyetten ok, varln dna, ...e doru bir kurtulma sz konusu
dur. Ve bu ka ift ynldr, nk mevcudiyet, olmad varlktan kaarken
olmu olduu varlktan kaar. Neye doru kaar? Kendi-iinin, varlktan kamak
iin kendini varlkta mevcut kld lde bir eksiklik olduunu unutmayalm.
Mmkn olan, kendi olmak ya da dilerseniz ben olan eyin belli bir mesafeden
grnmesi olmak iin kendi-iinde eksik olan jeydir. Bu durumda Mevcudiyet
olan kan anlamn da kavryoruz: ka, kendi varlna, yani onda eksik olan
eyle rastlamasyla olaca kendine doru katr. Gelecek, eksiklik olduu l194
V arlk ve H ilik
je a n -P a u l Sartre
Bu tesinde'nin anlam nedir? Bunu kavrayabilmek iin Gelecein Kendiimin zsel bir vasfna sahip olduuna iaret etmek gerekir: varla mevcudiyet
tir (gelecek). Ve buradaki bu Kendi-iinin, gelecei olduu Kendi-iinin Mevcu
diyetidir. Ben mutlu olacam dediimde, mutlu olacak olan bu imdiki mev
cut Kendi-iindir, olmu olduu ve pei sra srkledii her eyle birlikte haliha
zrdaki Erebnistir. Ve bu Erlebnis" varla mevcut olan olarak mutlu olacaktr,
yani Kendi-iinin ortak-gelecekteki [cofutur] bir varla gelecekteki Mevcudiye
ti olarak mutlu olacaktr. yle ki bana imdi mevcut Kendi-iinin anlam olarak
verilen ey, gelecekteki Kendi-iine, bu Kendi-iinin kendisine mevcut olaca
ey olarak amlanaca lde, genellikle ortak-gelecektek varlktr. nk
kendi-iin, dnyann mevcudiyet formundaki konulandrc bilincidir, yoksa
kendinin konulandrc bilinci deil. Bylece genellikle kendini bilince gsteren
ey gelecekteki dnyadr, ama bilin, bunun bir bilince beliren olarak dnya ol
duunu, bir Kendi-iinin gelecekteki mevcudiyetiyle gelecek olarak ortaya ko
nan olarak dnya olduunu dikkate almaz. Bu dnya ancak olacam bir baka~
s olarak ve zerinde fiziksel, duygusal, toplumsal, vb. baka bir konum iinde
kendisine mevcut olduum lde gelecek olarak anlam tar. Bununla birlikte,
benim imdi mevcut Kendi-iinmin ucunda ve kendinde-varlm tesinde olan
da odur ve biz bu yzden gelecei nce dnyann bir haliymi gibi sunma ve da
ha sonra onu bu dnya fonu zerinde kendimize gsterme eilimmdeyiz. Eer
yazyorsam, szcklerin bilincine de yazl olan ve yazl olmas gereken olarak
varrm. Yalnzca szckler beni bekleyen gelecei gsterirler. Ama bu szckle
rin yazlacak eyler olarak grnmeleri olgusu bile unu ierir: kendi(nin) konulandrc-olmayan blinc(i) olarak yazmak, kendisi olduum imkndr. By
lece bir kendi-iinin bir varla gelecekteki mevcudiyeti olarak gelecek zaman,
kendinde-varl da kendisiyle birlikte gelecein iine srkler. Kendisine mev
cut olaca bu varlk, imdi mevcut Kendi-iinde birlikte-mevcut olan kendinde
nin anlamdr, tpk gelecein de Kendi-iinin anlam olmas gibi. Gelecek, ortak-gelecekteki bir varla mevcudiyettir, nk kendi-iin ancak varln yan
banda ve kendi dnda varolabilir ve nk gelecek, gelecekteki bir Kendiiindir. Ama bylece, Gelecek zaman araclyla Dnyaya bir gelecek gelir, yani
varln tesinde olan bir varln mevcudiyeti olarak Kendi-iin dnyann anla
m olur. Kendi-iin araclyla varln bir tesi [un Par-del de letre] de aa
kar ve Kendi-iin, ne ise o olacak olduu bu tenin yan banda olur. nl
196
V arlk ve H ilik
svleyi uyarnca "ne idiysem o haline gelmek zorundaym, ama kendisi de haz^e-gelmi bir dnyada ve olduundan itibaren haline-gelmi bir dnyada ne
idiysem o haline gelmek zorundaym. Bu, dnya zerinde kavradm durum
dan kalkarak dnyaya kendine zg imknlar vermem demektir: determinizm,
kendi-kendimin gelecekletiren projesinin fonunda belirir. Bylece, tam da ne
deilsem o olduum yerde, daha olacak olduum bir varlkta kendi anlamm
bulduum yerde, ve ama, bu daha olacak olduum Kendi-iinin de dnyann
hlenii olduu yerde, varln dnyasnn yannda gelecek kendim imgelem
den ayracaktr.
Ama gelecek, kendi-iinin, varln tesine konumlanm bir varla mevcu
diyeti deildir sadece. Kendisi olduum Kendi-iini bekleyen bir eydir gelecek.
Bu bir ey, ben kendimim: ben mutlu olacam dediimde besbelli ki gemii
ni pei sra srkleyen imdiki benim mutlu olacaktr. Bylece varln tesinde
ki bir varla mevcut olarak kendimi beklediim lde gelecek benim. Bende
eksik olan eyle, yani imdiki halime sentetik katlyla ne isem o olmam sala
yacak olan eyle kaynamak zere kendimi gelecee doru frlatrm. Nitekim
varln tesindeki bir varla mevcut olarak kendi-iinin daha olacak olduu
ey, olmas gereken ey onun kendi imkndr. Gelecek, olgusallm (Gemi),
kendi-iinin (imdiki zaman) ve kendi-iin iin mmkn olann (Gelecek) ani
den ve sonsuzca sktrlmasnn kendi-iinin kendinde varoluu olarak en so
nunda Kendini aa karaca ideal noktadr. Ve kendi-iinin olduu gelecee
ynelik projesi, atlm kendindeye doru bir projedir, atlmdr. Bu balamda
Kendi-iin kendi geleceini olmakla ykmldr, nk o ancak kendi n s
ra ve varln tesinde olduu eyin temeli olabilir: hep gelecekteki bir oyuk
olma zorunluluu kendi-iinin bizatihi doasdr. Kendi-iin bundan tr im
diki zamanda asla gelecekte olmakla ykml olmu olduu ey haline-gelmi ol
mayacaktr. imdi mevcut kendi-iinin gelecei, bu kendi-iinin kendisiyle bir
likte gelecek olarak btnyle gemie der. Bu gelecek, herhangi bir kendi-ii
nin gemi geleceidir, ya da nceki gelecek zamandr. Bu gelecek gereklemez.
Gerekleen ey, gelecek tarafndan tanmlanan ve kendini bu gelecekle balan
t iinde oluturan bir kendi-iindir. rnein, tenis kortundaki en son konu
mum btn ara konumlarm gelecein fonunda belirlemi ve nihayet devinim
lerimin
olmu olduu
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
'.'eren yukarda betimlediimiz idaralmas buradan gelir: nedeni de, anlam her
zaman sorunsal olan bir varlk olmamdr. Kendi-iinin, onun dnda olan bir
mmkn olana, ama mutlaka kendi kendisi de kendinin dnda olan bir mm
kn olana balanmas bounadr: kendi-iinin kendi gelecei olmas ancak so
runsallk iinde mmkndr, nk olduu bir hilikle bu gelecekten ayrlm
n: ksacas zgrdr ve bizatihi zgrl kendi-iinin snrdr. zgr olmak,
zgr olmaya mahkum olmaktr. Bylece gelecek, gelecek olduu lde varl
a sahip deildir. Kendinde olmad gibi kendi-iinin varlk kipinde de deildir,
nk kendi-iinin anlamdr. Gelecek yoktur, kendini mmknletirir. imdi
mevcut olan kendi-iinin anlam olan gelecek, bu anlam sorunsal olduu ve so
runsal olarak imdi mevcut olan kendi-iinden radikal bir biimde kurtulduu
lde, mmkn olanlann srekli mmknlemesidir.
Bylece betimlenen gelecek, ileride gelecek olan anlarn homojen ve krono
lojik olarak dzenlenmi bir devamllna tekabl etmez. Benim iin mmkn
olanlarn elbette bir hiyerarisi vardr. Ama bu hiyerari, kkensel zamansallm
temelleri zerine kurulaca haliyle tmel zamansallm dzenine tekabl et
mez. Ben bir imknlar sonsuzluuyum, nk kendi-iinin anlam karmaktr
ve tek bir forml iine alnamaz. Ama belli bir imkn, imdi mevcut kendi-iinin anlam asndan, tmel zaman iinde daha yaknda olan baka bir imkn
dan daha belirleyicidir. rnein saat ikide iki yldan beri grmediim bir dostu
mu grmeye gitme imkn, gerekten de kendisi olduum bir mmkn olandr.
Ama daha yakn mmkn olanlar -randevuma taksiyle, otobsle, metroyla, ya
da yayan gitme imknlar- imdilik belirlenmemi olarak kalrlar. Ben bu imkn
larn hibiri deilim. Bu yzden imknlarmn dizisi iinde boluklar vardr. Bo
luklar, bilginin dzeni iinde, homojen ve boluksuz bir zamann oluturulma
syla doldurulmu olacaklardr yani benim iin mmkn olanlar ilevinde
rasyonel ve tema tize edilen imknlann seimiyle; bu imknlar benim imknla
rm deildir, asla benim imknlarm olmayacaklardr, ben onlan kendisi oldu
um bir mmkn olanla bulumak iin tam bir kaytszlk kipinde gerekletire
ceim.
199
Jean-Paul Sartre
ZAMANSALLIIN ONTOLOJS
A) Statik Zamansallk
zamansal ekstaza ilikin fenomenolojik betimlememiz, imdi artk ikincil
ekstatk yaplarn kendi iinde dzenleyen btncl yap olarak zamansall ele
almamza imkn verse gerektir. Ama bu yeni inceleme iki farkl bak asndan
yrtlmek zorundadr.
Zamansallk ou kez tanmlanamaz gibi dnlr. Oysa k onun her eyden '
nce ardklk olduunu herkes kabul eder, Ve ardklk da, dzenleyici ilkesi
nce ve sonra ilikisi olan bir dzen olarak tanmlanabilir. Zamansal okluk n
ce ve sonraya gre dzenlenmi bir okluktur. Dolaysyla "nce ve sonra terim
lerinin oluumunu ve gerekliliklerini gzden geirerek balamak doa olur. Bu
na zamansal statik adn vereceiz, nk bu nce ve sonra nosyonlar, saltlkla srasal ynleri iinde ve gerek anlamyla deiiklik denen eyden bamsz olarak
ele alnabilir. Ama zaman belirlenmi bir okluk iin sabit bir dzenden ibaret de
ildir: zamansall daha iyi gzlemledike ardklk olgusunu, yani belli bir son
rann bir nce- haline geldiini, imdiki zamanm gemi ve gelecein de nceki ge
mi haline geldiini saptyoruz. Bu da ikinci aamada zamansal Dinamik ad altn
da incelenmesi gereken eydir. Hi phe yok ki zamann statik oluumunun sr
rn da zamansal dinamiin iinde aramak gerekecektir. Ama zorluklar blmek
daha yelenesidir. Nitekim bir bakma zamansal statii ayr olarak, zamansallm
belli bir biimsel yaps -Kantm zamanm dzeni adn verdii ey- gibi gzden
geirmenin mmkn olduu ve zamansal dinamiin de maddi geip gidie ya da
Kant'n terminolojisiyle zamanm akn a tekabl ettii sylenebilir. Dolaysyla
bu dzeni ve bu ak art arda gzden geirmekte yarar vardr.
nce-sonra dzeni her eyden nce geri dndrlmezlikle tanmlanr. Te
rimleri ancak birer birer ve yalnzca bir dorultuda gzden geirilebilen bir dizi
ye, ardk diyeceiz. Ne var ki nce ve sonra -zellikle de dizinin terimleri birer
birer aa kt ve her biri tekileri dlayc olduu iin - ayrlmann formlan
gibi grlmek istenmitir. Ve gerekten de, rnein, beni arzularmn gerekle
mesinden ayran ey zamandr. Eer bu gereklemeyi beklemek mecburiyetin
deysem, bunun nedeni onun baka olaylardan sonra konumlanmasdr. Son
200
VaTk ve H ilik
ra'larn ardkl olmasayd, olmak istediim eyi hemen bu anda olurdum, ben
ve ben arasnda hibir mesafe kalmaz, eylem ile d arasnda ayrlk olmazd. Ro
manclar ve airler esas itibariyle zamann bu ayrc zellii zerinden bir yan
dan da zaten zamansal dinamikten kaynaklanan komu bir fikir zerinde dur
mulardr: yle ki, her imdinin yazgs bir eskiden haline gelmektir. Zaman
kemirir ve oyar, ayrr, kaar. Ve yine ayrc sfatyladr ki, -insan acsndan ya
da acsnn nesnesinden ayrmak suretiyle- saaltr.
Kral, don Rodrigoya, Brak zaman halletsin" der. Genel olarak bizleri en ok
etkileyen ey, her varln birbirini izleyen sonsuz bir sonra dalm halinde par
alanmak durumunda olmasndaki zorunluluktur. Srekli ve kalc olanlar [permanent] bile, ben deiirken deimez olarak kalan u masa bile, varln za
mansal dalm ime sermek ve orada yanstmak zorundadr. Zaman beni kendi
kendimden, gemite olduum eyden, olmak istediim eyden, yapmak istedi
im eyden, eylerden ve bakalarndan ayrr. Ve mesafenin pratik ls ola
rak seilmi olan ey de zamandr: falan kentten yarm saat, bir bakasndan bir
saat uzaktayz, filan ii tamamlamak iin gn gerekmektedir, vb. Bu ncller
den kan sonu, dnyaya ve insana ilikin zamansal bir grnn, nce ve son
ra ufalam iinde keceidir. Bu ufalanm zamansal atom diyebileceimiz bi
rimi an olacaktr ve an, kendi formu iinde ncelik ya da sonralk tamakszn,
belirli baz anlardan nce ve daha baka anlardan da sonra gelecektir. An blne
mez olan ve zamana bal olmayandr, nk zamansallk ardklktr; ama dn
ya sonsuz bir anlar tozan halinde ker, ve bir andan teki ana geiin nasl ola
bildii, rnein Descartes iin bir sorundur: nk anlar bitiiktirler, yani hibir
eyle ayrlm deildirler ama yine de iletiimsizdirler. Ayn ekilde Proust da
Beninin bir andan tekine nasl geebildiim, rnein uykuda geen bir geceden
sonra herhangi bir bakasn deil de tastamam bir gn nceki Benini nasl ye
niden bulduunu sorar; ve daha da radikal bir ekilde ampiristler, Benin srek
liliini yadsdktan sonra transversal birlik [nite transversale] benzeri bir eyi
beyhude yere psiik yaamn anlan arasna yerletirmeye alrlar. Bylece zamansallm eritici gcn ayr olarak ele aldmzda, belli bir anda varolmu ol
ma olgusunun bir sonraki anda da varolmak iin bir hak oluturmadn, gele
cek zerinde bir ipotek ya da bir karar bile olmadn itiraf etmek zorunda kalmz. Ve o zaman da sorun, bir dnyann varln, yani zaman iinde birbirine
bal deiikliklen ve sreklilikleri aklamaktr.
201
Jean -P au l Sarlre
Oysa ki zamansallk yalnzca ayrlma olmad gibi ncelikle de ayrlma [separaton] deildir. Bunu anlamak iin, nce ve sonra nosyonunu daha dikkatlice
gzden geirmek yeterlidir. Ann Bden sonra olduunu syleriz. A ve B arasn
da belirgin bir dzen ilikisi kurarz, bu da onlarn bizatihi bu dzen iinde bir
lemi olmalarn ngrr. A ile B arasnda bundan baka mnasebet olmam bi
le olsa, bu mnasebet en azndan onlar arasndaki balanty salamaya yetecek
tir, nk dncenin onlarn birinden tekine gitmesine ve onlar bir ardklk
yargs iinde birletirmesine imkn verecektir. u halde eer zaman ayrlmaysa,
en azndan zel trde bir ayrlmadr: yemden birletiren bir blnmedir. yle
denebilir: Kabul, ama bu birletirici iliki ncelikle dsal bir ilikidir. arm
c dnrler, zihindeki izlenimlerin yalnzca dpedz dsal balarla bir arada
tutulmu olduklarm gstermek istediklerinde, btn artrn balar sonuta
basit bitiiklik olarak tasarlanan nce-sonra ilikisine indirgemediler mi?
Hi phesiz. Ama Kant, ufack bir ampirik arm bann bile kavranabi
lir olmas iin deneyin birliine ve buradan kalkarak da zamansal eitliliin bir
letirilmesine gerek olduunu gstermedi mi? arm teorisini [theorie dassociation] daha iyi irdeleyelim. Bu teoriye, varl her yerde kendinde-varlk olarak
dnen monist bir varlk anlay elik eder. Zihnin her izlenimi, kendinde ne
ise odur, mevcut doluluu iinde kendm yaltr, gelecekten hibir z, hibir ek
siklik tamaz. Hume, nl meydan okumasn ortaya attnda, deneyden kar
dn ne srd bu yasay yerletirmeye uramtr: zayf ya da gl bir iz
lenimi dilediimiz gibi gzleyebiliriz, ama onda, asla onun kendisinden bakaca
bir ey bulamayacaz; yle ki bir ncele ya da bir sonuca ilikin her balant, is
tedii kadar deimez olsun, anlalmaz olarak kalacaktr. Varsayalm ki bir kendinde-varlk olarak varolan zamansal bir A ierii ile ondan sonra ortaya kan
ve ayn tarzda, yan zdeliin kendine aidiyeti iinde varolan zamansal bir B ie
rii var. ncelikle iaret edilmesi gereken ey udur: kendi ile bu zdelik, her
iki ierii de, hibir ekilde kendinden ayrlmadan varolmaya, zamansal olarak
bile kendinden ayrlmadan varolmaya zorlar, dolaysyla ebediyetin ya da ann
iinde varolmaya zorlar; ebediyetin ya da ann iinde varolmak da ayn kapya
kar, nk an nce-sonra balants tarafndan ieriden tanmlanm olmad
ndan, zamansal deildir. Bu koullar altnda A durumunun nasl olup da B du
rumundan daha nce olabildiini sorarz. Bu soruya cevap olarak daha nce ya
da daha sonra olanlarn haller deil bu halleri ieren anlar olduunu sylemek
202
Varlk ve HigLk
hibir eye yaramaz: nk anlar, varsaym gerei, tpk haller gibi kendindedir.
imdi, Ann Bye gre ncelii Ann (an ya da hal) bizatihi kendi doas iinde,
onu Bye doru ynelten bir tamamlanmaml varsayar. A eer Bden nceyse,
A bu belirlenii Bde kazanabilir. Aksi takdirde kendi an iinde yaltlm olan
Bnin belirii de, yok oluu da kendi an iinde yaltlm olan Aya en ufak bir
zel nitelik bile kazandramaz. Ksacas A, Bden nce olmak zorundaysa, A'nn
bizatihi kendi varl iinde kendinin gelecei olarak B'de olmas gerekir. Ve bu
na karlk, B de Adan sonra olmak zorundaysa, bu sonral kendi kendisinin
ard sra, kendisine sonralk anlamn kazandracak olan Ada srklemesi gere
kir. Demek ki Aya ve Bye a priori olarak kendinde-varlk tandmzda, bunla
rn arasnda en ufak bir ardklk balantsn kurmak bile mmkn olmaz. By
lece bu balant dpedz dsal bir balant olur, bu haliyle de onun dayanak
tan yoksun, Aya da Bye de ulaamayan, zamansal olmayan bir tr hilik iinde
havada kaldm kabul etmek gerekir.
Geriye, bu nce-sonra mnasebetinin ancak onu kuran bir tank iin varola
bilmesi imkn kalmaktadr. Gelgelelim, eer bu tank hem Ada hem de Bde olabiliyorsa, demek ki tann kendisi de zamansaldr ve sorun onun asndan ye
niden gndeme gelecektir. Ya da tersine, zamansal olmamakla edeer bir za
mansal her yerdelik yeteneiyle zaman aabilmektedir. Bu, Descartesm da
Kant'm da ay ekilde kararlatrm olduklar zmdr: onlara gre, onlarn
okluuna sentetik nce-sonra mnasebetinin aa kt zamansal birlii ka
zandran, bizzat kendisi zamansallktan kurtulmu olan bir varlktr. Her iki d
nr de blnme formu olan ve kendisini salt okluk halinde eriten bir zaman
nvarsaymmdan yola karlar. Zamann birlii zamann kendisi tarafndan sa
lanm olamayacandan, bu birlii zamansal olmayan bir varlkla doldururlar:
Descartesta Tanr ve srekli yaratm, Kantta Ben Dnyorum [leh denke]
ile bunun sentetik birlik formlan. Yalnzca, Descartesta zaman, srekli bir ex nihilo yaratm araclyla varoluta tutulan maddi ieriiyle birletirilir, Kantta, bu
nun tersine, zamann bizatihi formuna uyarlanacak olanlar salt anlama yetisinin
kavramlardr. Her trl kta zamansal olmayanlar (anlar) zamansallklanyla
donatmakla grevlendirilen bir zamansal olmayandr (Tann ya da Dnyorum).
Zamansallk, zamansal olmayan tzler arasndaki dsal ve soyut, basit bir iliki
haline gelir; btnyle ve zamansalltk-d [a-temporelle] malzemelerle yeniden
kurulmak istenir. ncelikle zamana kar olan bylesi bir yeniden kurma ilemi
203
Jean-Paul Sartre
Varlk ve H ilik
Jea n -P a u l Sartre
gmn kendisi gereince. Nitekim a, hem cye edeerdir hem de deildir. Ve hem
a ya hem de cye eit olan b, a nn c y e eit olmamas lsnde kendi kendisin
den farkldr. Ne var ki bu dahiyane tanm kendindenin perspektifi iinde ele
alnd srece salt bir zihin jimnastii olarak kalr. Ve bize ayn zamanda olan
ve olmayan bir varlk tr salasa bile, onun ilkelerini de temelini de vermez.
Her eyi batan kurmak gerekiyor. zellikle zamansallgm incelenmesinde, bir
birlerine ne kadar yakn olurlarsa olsunlar a an ile c annn arama a = b, b = c,
a-^c forml uyarnca birbirlerinden mkemmelen ayrt edilebilir olan adan da
cden de ayrt edilemeyecek b gibi bir ara terim eklemek suretiyle devamlln
bize nasl bir hizmette bulunabilecei aka anlalyor. nce-sonra mnasebe
tini bu ara terim gerekletirecektir; a dan ve c'den ayrt edilemez olan olarak
kendi kendisinden nce olacak olan bu ara terimdir. Ne kadar iyi! Ama byle bir
varlk nasl varolabilir? Ekstatik doas, ona nereden gelmektedir? Onda bala
yan blnmenin tamamlanmamas, biri a da teki cde eriyecek iki terim halin
de patlamamas mmkn mdr? Onun birliine ilikin bir sorunun bulundu
unu grmemeye imkn var m? Bu varln imknnn koullarnn daha derin
lemesine incelenmesi, belki de kendinin ekstatik birlii iinde varolabilenin yal
nzca kendi-iin olduunu bize retecekti. Ama bu incelemeye girilnemitir
ve sonuta zamansal balant, Leibnzde, mantn mutlak kinliyle, yan z
delik araclyla balanty gizler. Oysa kronolojik dzen devamlysa, zdelik
dzeniyle sembolize edilemez, nk devaml olan zde olanla badamaz.
Ayn ekilde Bergsonun da melodik dzenleme ve i ielik okluu olan sre
[duree] kavramyla, bir okluk dzenlemesinin dzenleyici bir edimi varsayd
n gremedii anlalyor. Bergson an ortadan kaldrrken Descartes karsnda
hakldr; ama Kant da verili sentez olmadm olumlarken Bergson karsnda hak
ldr. Bergsonun, imdiki zamana katlan, hatt onun iine giren gemi zaman
bir retorik figrnden ibarettir. Bergsonun, bellek teorisini gelitirirken karla
t glkler de bunun byle olduunu gsterir. nk gemi, Bergsonun ile
ri srd gibi artk eylemeyense, ancak arkada kalabilir, an formu altnda im
diki zamann iine girmek zere asla geri dnmeyecektir; meer ki imdi mevcut
bir varlk, aynca ve ekstatik olarak gemite de varolma grevini stlenmi olma
sn. Hi phe yok k Bergsonun felsefesinde sregiden" dpedz ayn varlktr.
Ama aslnda ontolojik aklamalara duyduumuz gereksinimi daha iyi hissettiren
ey de ite budur. nk, sonu olarak, varln m srdn, yoksa srenin mi
206
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
boyut uyarnca varolmayacak bir bilin tasarlamak mmkn deildir. Ve cogiio'nun bu boyutlardan bir tanesini nce kefetmesi o boyutun ilk boyut olduu
anlamna gelmez, sadece daha kolay aa kt anlamna gelir. Ama bu boyut
yalnzca kendisiyle ''Unselbststndigdir ve hemen annda teki boyutlarn da
grnmesini salar. Kendi-iin, ayn anda btn boyutlar iinde varolmak zo
runda olan bir varlktr. Burada, kendine mesafe olarak dnlen mesafenin
hibir gereklii yoktur, genel olarak kendinde gibi olan hibir yn yoktur: me
safe sadece hitir, ayrlk olarak oldumlmu olan hiliktir. Her boyut kendini
beyhude yere Kendiye doru yanstmann, bir hiliin tesinde olduunu olma
nn bir tarz, varlk d olmann farkl bir biimi, kendi-iinin daha olacak
olduu varlk yoksunlamasdr. Bunlarn her birini ayr ayr gzden geirelim.
Birincisinde, kendi-iinin daha olacak olduu varl, bu varln temeli ol
makszn olduu ey olarak kendi-iinin arkasndadr. Varl oradadr, karsmdadr ama bir hilik, olgusallm hilii kendi-iini ondan ayrr. Kendi-iin,
kendi hiliinin temeli olarak -ve o haliyle de zorunlu olarak- kkensel olum
sallndan ayrdr, yle ki bu olumsall ne atabilir ne de onda eriyebilir. are
siz ve karlksz bir tarzda kendi kendisi iindir. Varl onun iindir ama o bu
varlk iin deildir, nk tam tamna yans ile yanstan arasndaki karlkllk
kendi-iinin olduu eyin kkensel olumsallm ortadan kaldracaktr. Tam ta
mna ortadan kaldracaktr, nk kendini kendi-iin varln formu altnda*
kavrar; varlk, kendindeden yaylan bir yans-yanstan oyunu gibi uzaktadr ve
bu oyun iinde yanstan vareden yans olmad gibi yansy da yanstan varetmez. Kendi-iinin daha olacak olduu bu varlk, bu nedenle kendini artk yeni
den kendisine dnmeye gerek olmayan ey gibi verir; tam tamna byle verir,
nk kendi-iin bu varl yans-yanstan kipinde temellendiremez, yalnzca
onun kendisiyle olan balantsn temellendiren olarak temellendirebilir. Kendiiin bu varln varlm temellendirmez, yalnzca bu varln verilebilmi olma
olgusunu temellendirir. Burada koulsuz bir zorunluluk sz konusudur: hangi
kendi-iin dnlrse dnlsn, o, belli bir anlamda vardr, vardr nk
adlandrlabilir, ona ilikin birtakm zellikleri oluulamak ya da yadsmak
mmkndr. Ama kendi-iin olarak o asla ne ise o deildir. O, srekli tesine ge
ilmi olan olarak kendi-iinin arkasndadr. te biz tam tamna bu tesine geil
mi olgusall gemi diye adlandmnz. 5u halde gemi, kendi-inm zorunlu
bir yapsdr, nk kend-m ancak hleyen bir teye geme edimi olarak va~
209
Jean -P au l Sartre
rolabilir ve bu teye geme edimi de tesine geilmi olan ierir. Dolaysyla bir
kendi-iin hangi anda dnrsek dnelim onu gemii henz-olmayan-ey
gibi kavramamz mmkn deildir. Sanlmasn ki kendi-iin nce varolur ve da
ha sonra kendine yava yava bir gemi oluturmak zere gemii olmayan bir
varln mutlak yenilii iinde dnyada belirir. Kendi-iinin dnya zerinde
ykselmesi hangi biimde olursa olsun, o, gemiiyle arasndaki bir mnasebe
tin ekstatik birlii iinde dnyaya gelir: gemie sahip olmakszn gemi haline
gelecek mutlak bir balang yoktur, ama kendi-iin, kendi-iin olarak, kendi
gemiim daha olacak olduundan, dnyaya bir gemile birlikte gelir. Bu birka
aklama, doum sorununu da biraz yeni bir adan gzden geirmeye imkn ve
riyor. Nitekim bilincin belli bir anda "ortaya kmas, gelip embriyona yerle
mesi, ksacas oluum halindeki canlnn bilinsiz olduu bir an ile gemisiz
bir bilincin o canlda hapsolduu bir ann varl kabul edilmez grnyor. Ama
gemisiz bilincin olamayaca belli olduunda, bu kabul edlmezlk de ortadan
kalkacaktr. Yine de bu demek deildir ki her bilin kendindede donmu halde
bulunan daha nceki bir bilinci varsayar. imdi mevcut kendi-iin ile kendinde
haline gelmi kendi-iin arasndaki bu mnasebet, kendi-iin ile salt kendinde
arasndaki bir mnasebet olan ilksel gemilik mnasebetini [rapport de passeite] bizden saklar. Nitekim kendi-iin, kendindenin hlenii olarak dnya ze
rinde belirirken gemi de gemi olarak bu mutlak olay araclyla kendi-iinden kendindeye ynelen kkensel ve hileyici mnasebet olarak oluur. Kendiiinin varln kkensel olarak oluturan ey, bilin olmayan bir varlkla kurdu
u bu mnasebettir, kendi-iin, zdeliin kopkoyu gecesi iinde varolan bu
varln dnda, arkasnda kalarak yine de bu varlk olmak mecburiyetindedir.
Hibir durumda bu varla indirgenmesi mmkn olmayan ve bu varla nispet
le mutlak bir yenilii temsil eden kendi-iin, onunla arasnda derin bir varlk da
yanmas hisseder ve bu dayanma da nce szcyle belirginleir: kendinde,
kendi-iinin nce olmu olduu eydir. Bu balamda, gemiimizin bize belirgin
ve kusursuz bir izgiyle snrlandrlm olarak grnmemesini -byle bir ey,
bilin dnya zerinde bir gemie sahip olmazdan nce fkrabilseydi ortaya
kard-, tersine, giderek belirginliini yitirip yine de hl biz-kendimiz olan karan
lklarda kaybolmasn ok iyi kavryoruz; cenin ile o hayret verici dayanmann,
ne yadsyabildiimiz ne de anlayabildiimiz dayanmann ontolojik anlamn
kavryoruz. nk sonuta o cenin ben idim, o cenin belleimin olgusal snrn
210
V arlk ve Hilik
temsil eder, gemiimin meru snrn deil. Byle bir embriyondan benim nasl
doabldiimi bilmenin yaratt kayg lsnde, douma ilikin bir metafizik
sorun vardr; ve bu sorun belki de zmszdr. Ama ontolojik bir sorun yok
tur: bilinlerin niin doabildiim sormamza gerek yoktur, nk bilin kendi
kendisine ancak kendinde hilenme olarak, yani oktan domu olan olarak gr
nebilir. Kendi-iin olmayan kendinde ile ekstatk bir varlk mnasebeti olarak ve
gemiliin a priori oluumu olarak doum, kendi-iinin varlk yasasdr. Kendiiin olmak, domu olmaktr. Ama kendi-iinin doduu kendinde hakknda
sonradan kalkp da u tr metafizik sorular sormann gerei yoktur: Kendi-iinin doumundan nce bir kendinde nasl vard, kend-in neden bir bakasn
dan deil de bu kendindeden dodu, vb?" Bu sorularn hibiri, gemiin genel
olarak kendi-iin araclyla varolabildiim dikkate almamaktadr. Eer bir n
ce varsa, bu, kendi-iin dnya zerinde belirdii iin ve dnyay kurmak da bu
kendi-iinden hareketle mmkn olduu iindir. Kendinde, kendi-iine birlikte-mevcut, emevcut [co-present] klnd lde, kendindenin yahlmlklarnn yerinde bir dnya belirir. Bu dnyada bir eyi gstermek ve uradaki bu nes
ne, oradaki bu nesne demek mmkndr. Bu balamda kendi-iin, varlktaki
belriyle beraber bir birlikte-mevcudiyeder dnyasnn varolmasn salayan
olarak, bir dnyann iindeki, ya da dilerseniz, dnyann gemi olan bir duru
mundaki kendmdelere birlikte-mevcudiyet olarak kendi ncesi ni de gsterir.
yle ki, bir bakma, kendi-iin dnyadan domu olan gibi grnr, nk ken
disinden doduu kendinde, gemi birlikte-mevcudiyetler arasndaki birliktemevcudiyet olarak dnyann ortasmdadr: nceden olmu olmayan ve domu
olan bir kendi-iinin dnya zerinde ve dnyadan hareketle belirii vardr. Ama
bir baka anlamda, genel olarak bir ncenin varolmasn salayan kendi-iindir,
ve bu ncenin iinde, gemi bir dnyann birliinde birlemi birlikte-mevcudiyetlerin birinin ya da tekinin bu nesne diye gsterilmesini mmkn klan da
kendi-iindir. Henz gemie sahip olmayan bir kendi-iinin orada aniden orta
ya kaca daha nce mevcut bir tmel zaman yoktur. Ama kendi-iinin kken
sel ve a priori varlk yasas olarak doumdan itibarendir ki tmel bir zamanla bir
likte bir dnya aa kar; bu zamann iinde kendi-iinin henz olmam ol
duu bir an ile belirdii bir an, kendilerinden domu olmad varlklar ile ken
disinden domu olduu bir varlk gsterilebilir. Doum, kendi-iinin kendinde
nin iindeki ekstatik varl olarak mutlak gemilik mnasebetinin beliriidir.
211
Jea n -P a u l Sartre
212
V arlk ve H ilik
olarak kendini olumlar. Gemi artk geride deildir; gemi olmay hibir ekil
de brakmaz, ama ben gemi olm ay brakrm: birinci aamann kipinde, onu
bilmeksizin (ama asla bilincinde olmakszn deil) kendi gemiim idim, ikinci
aamann kipinde, gemiimi biliyordum ama artk o gemi deildim. Denecek
tir ki, konulandrn kipin dnda ben nasl gemiimin bilincinde olabilirim?
Oysa gemi deimeksizn oradadr, baktm ve daha nce grdm nesne
nin, beni evreleyen aina yzlerin bizatihi anlamdr, eer ben kendim gemi
te balangcna tank olmasaydm dngsel olduunu da syleyemeyeceim ve
halihazrda srmekte olan bu devinimin balangcdr, btn eylemlerimin k
keni ve tramplenidir, dnyann deimeksizin verili olan, kendimi ynlendirme
me ve nerede olduumu belirlememe imkn veren bu younluudur, kendimi
bir kii olarak grdm lde bizzat bendir (Egonun gelecekteki bir yaps da
vardr), ksacas gemi, onu durmadan tam anlamyla braklmlk olarak gr
dm lde beni dnyaya ve kendi kendime balayan olumsal ve nedensiz
badr. Psikologlar onu bilme diye adlandrrlar. Ama, bizatihi bu terimle gemi
i pskolojikletrmelen bir yana, onu anlama olanandan da kendilerini yok
sun brakrlar. nk bilme her yerdedir ve her eyi, hatt bellei bile koullan
drr: ksacas, zihinsel bellek bilmeyi varsayar ve psikologlarn "bilmesi, eer bu
terimle mevcut bir olgunun anlalmas gerekiyorsa, zihinsel bir bellekten baka
ne olabilir? Btn dncelerimizin rgsn dokuyan ve bin trl bo iaret
ten, arkamzda ykselen imgesiz, szcksz ve tezsiz bin trl gstermeden olu
an bu esnek, giriken, deiken bilme benim somut gemiimdir, olmu oldu
um ey olarak, btn dncelerimin ve btn duygularmn onarlmaz ve gerideki-derinlii olarak somut gemiimdir.
Kendi-iin, ikinci hileme boyutunda kendini belli bir eksiklik olarak kavrar.
Kendi-iin bu eksikliktir ve ayn zamanda da eksii-olandr, ne ise o olacak olan
dr. mek ya da imekte olan olmak demek, imeye asla son vermemi olmak,
imekte olan ben olmamn tesinde, hl daha iecek olmam demektir. Ve ime
yi bitirdiim zaman imi olurum: hepsi birden gemie kayar. Dolaysyla, hali
hazrda ierken, daha olacak olduum ve olmadm bu imekte olanm; benim
kendime ilikin her trl gsterme, gl ve dolu olabilmek iin, zdein youn
luunu Layabilmek iin gemiin iinde benden kurtulmak zorundadr. Gster
menin kendisi de Henz-deil iinde paraland, beni tamamlanmam ve ta
mamlanmas mmkn olmayan btnlk olarak gsterdii iindir ki bana imdi
213
Jean -P au l Sarre
214
V arlk ve H ilik
B) Zamansalln Dinamii
Kendi-iinin beliriinm zorunlu olarak zamansaUm boyutunu izleyerek
gereklemesi bize zamann dinamiinden kaynaklanan sre ile gndeme gelen
soruna ilikin hibir ey retmez. Bu sorun, ilk bakta iftmi gibi grnr:
kendi-im, varlnda ortaya kan ve kendisini gemi haline getiren bu deii
me neden maruz kalr? Ve neden yem bir kendi-iin, bu gemiin imdiki zama
n haline gelmek iin ex nihlo belirir?
Bu sorun, insan varln kendinde gibi kabul eden bir kavray marifetiyle
uzun sre gizlendi. Deiimin kendiliinden sreklilii ierdii gr, Kantm
Berkeleyin idealizmini rtnn dm noktas, Leibnz'm balca argma
ndr. Bu durumda, zaman boyunca zamansal olmayan olarak kalan belli bir s
reklilik varsayarsak, zamansallk da deiimin l ve dzeninden bakaca bir
ey olmamaya indirgenir. Deiim olmakszn zamansallk da yoktur, nk za
mann srekli ve zde olan zerinde herhangi bir etkisi olamayacaktr. Ayrca
Leibnizde olduu gibi deiimin kendisi, sonular ve o sonular nceleyenler
arasndaki mnasebetin mantksal aklamas olarak, yani srekli bir znedeki
yklemlerin geliimi olarak verilmise, o takdirde artk gerek bir zamansallk da
yoktur.
Ama bu anlay epey hataldr. Her eyden nce srekli bir enin deien e
yin yanndaki kalcl, sreklilii [permanence] deiimin deiim olarak olu
masna imkn veremez; bu kalclk ancak bizzat kendisi deien ve kalan eyin
birlii olan bir tann gznde mmkndr. Ksacas deiimin ve srekli, ka
lc olann birlii, deiimin deiim olarak olumas iin zorunludur. Ama Leibniz ve Kantm hatal olarak kullandklar bu birlik terimi bile burada fazla bir an
lam tamaz. Dank elerin bu birlii ile sylenmek istenen nedir? Bu birlik
dpedz bir d balantdan m ibarettir7 O takdirde anlamszdr. Bu birliin,
varhk birlii olmas gerekir. Ama bu varlk birlii, srekli olann deien ey ol
m asn gerektirir; bylece de bu birlik, z gerei ekstatik olandr; ayrca kal
cln, ve deiimin ketdindelik vasfnn yok edicisidir. Srekliliin, kalcln
ve deiimin burada birer fenomen gibi ele alndklar ve ancak grece bir varl
a sahip olduklar da sylenemez: kendinde, fenomenlere numen gibi kart de
ildir. Bir fenomen, ne ise o olduunda, tanmmzn terimleri uyarnca kendindedir; bir zne ya da bir baka fenomenle iliki halinde bile olsa byledir. Kald
215
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sarre
halme gelirken bir yandan da bu gelecek olmay yadsr. Ve ilksel gelecek hibir e
kilde gereklememitir: gemie nispetle gelecek olmay srdrrken imdiki za
mana kyasla gelecek deildir artk. imdiki zamann gereklemeyen birlikte mevcudu haline gelir ve eksiksiz bir ideallii muhafaza eder. "Demek beklediim
ey buydu? imdiki zamanda ideal bir ekilde birlikte-mevcut gelecek olarak, bu
imdiki zamann gemiinin gereklemeyen gelecei olarak kalr.
Uzakta olmas durumunda, gelecek, yeni imdiki zamana nispetle gelecek
olarak kalr, ama imdiki zaman kendi kendisini bu gelecein eksiklii olarak
oluturmazsa, gelecek de mmkn olma vasfn kaybeder. Bu durumda ncekigemi-zaman yeni imdiki zaman iin mmkn olan deil, yeni imdiki zama
na nispetle tarksz olan mmkn olan haline gelir. Bu balamda artk kendini
mmknletrmez ama kendinde-varl mmkn olarak kabul eder. Verili
mmkn olan haline, gelir, yani kendinde haline gelmi bir kendi-iinin kendin
de mmkn olan haline gelir. Dn, gelecek Pazartesi tatile kmam -benim iin
mmkn olan olarak- mmknd. Bu mmkn olan bugn artk benim iin
mmkn olan deildir, hep gelecekte olmu olduum mmkn olan olarak tema
amn tetnalatrlrm nesnesi halinde kalr. Bu mmkn olann benim imdiki
zamanmla olan tek ba, benim, bu imdiki zaman idi kipinde daha olacak
olmam ve gemi haline gelmi olan bu imdiki zamann da benim imdiki za
manmn tesinde gemiin mmkn olan olmaya devam etmesidir. Ama gele
cek ve gemi imdiki zaman, benim imdiki zamanmn temelinde, kendinde
olarak katlar. Gelecek^bylece, zamansal sre boyunca gelecek vasfn asla
yitirmeksizin kendindeye geer. imdiki zaman tarafndan yakalanmad sre
ce sadece verili gelecek haline gelir. imdiki zaman tarafndan yakalandnda
ideallik vasfna brnr; ama bu ideallik kendinde idealliktir, nk kendini ve
rili bir gemiin verili eksiklii olarak gsterir, yoksa mevcut bir kendi-iinin ol
mamak kipinde daha olacak olduu eksik-olan olarak deil. Gelecek, tesine ge
ildiinde, gemiler dizisinin kysnda ve ona kanmakszm hep nceki-gelecek-zaman olarak kalr: birleik-gemi-zamanm-hkyesi haline gelmi falanca
gemiin nceki-gelecek-zaman, gemi haline gelmi bir udiki zamanda brlikte-mevcut gibi verili gelecek ideali.
Geriye, gemi halinde mevcut kendi-iinin yeni bir imdiki zamann birleik
beliriiyle urad bakalamn incelenmesi kalyor. Kaybolan imdiki zamandan
bir imge yi saklayan bir kendinde imdiki zamann beliriiyle birlikte nceki imdi218
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
deki, bedeni bir balk kuyruuyla biten Denizkz gibi, dnya-d kendi-n de,
kendi gerisinde dnya zerindeki ey halinde tamamlanr. Sinirli ya da melanko
liimde, Oidipus kompleksine ya da aalk duygusuna sahibimdir, sonsuza
kadar, ama gemite, idi formunda, dnyann ortasnda, tpk memur ya da be
ceriksiz, ya da proleter olmam gibi yleyimdir. Gemite, dnya beni evreler ve
evrensel determinizm iinde kendimi yitiririm, ama gemiimi radikal bir ekil
de gelecee doru, gemi diliim olarak aarm.
Btn hiliim dile getirmi, kendinde tarafndan yeniden kavranm ve dn
yann iinde eriyen bir kendi-iin; daha olacak olduum gemi, ite byledir,
kendi-iinin dnmesi byledir. Ama bu dnme, dnyaya.mevcut olma ola
rak hilenen ve at gemii daha olacak olan bir kendi-inih ortaya kyla,
birlik halinde gerekleir. Bu beliriin anlam nedir? Bu belirite yeni bir varln
ortaya kn grmekten kanmak gerekir. Her ey, imdiki zaman srekli bir
oyukmu gibi, annda kapatlan ve durmadan yeniden alan bir oyukmu gibi
cereyan eder: sanki imdiki zaman, kendisini artk hibir kendi-iinin gemii
olmayan bir gemiin iine srkleyecek olan kendindenin nihai utkusuna ka
dar devam edecek tehdidi altnda, bu "kendindede taklp kalma tehlikesinden
srekli bir katr. Kendindenin bu utkusu lmdr, nk lm, btn siste
min gemilemesiyle zamansallgm radikal bir ekilde durmas, ya da dilerseniz,
insan btnlnn kendinde tarafndan yeniden kavramdr.
Zamansallgm bu dinamik vasfn nasl aklayabiliriz? Eer zamansallk ken
di-iinin varlna katlan olumsal bir nitelik deilse -k i bunu gstermi olduu
muzu umuyoruz- zamansallgm dinamiinin de, daha kendi kendisinin hilii
olacak olan varlk gibi kavranan kendi-iinin zsel bir yaps olduunu gstere
bilmek gerekir. Balang noktamza yemden dnm gibi grnyoruz.
Ama iin gerei udur ki ortada bir sorun yoktur. Kend-mi kendi-iin ola
rak dnmek zere gsterdiimiz abalara ramen onu kendinde halinde don
durmaktan geri durmadmz iin, bir sorunla karlatmz sanyoruz. Nite
kim kendmdeden hareket edersek deiimin ortaya k da sorun yaratr: eer
kendinde ne ise oysa, artk o olmamas nasl mmkn olabilir? Ama tersine, kendi-iine uygun bir anlaytan yola karsak aklanmas gereken ey de deiim
deildir artk: onun yerine, eer varolabilseydi sreklilii, kalcl aklamak ge
rekirdi. Gerekten de, akndan tr zamann bana gelebilecek her trl ey
dndaki dzenine ilikin betimlememizi dnecek olursak, kendi dzenine in
220
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
ama ayn ekilde kendi hiliinin temeli gibi de olamaz, nk ancak kan iin
de olabilir: kendini tamamlamtr. Kendi-iin ynnden ...e mevcut olarak geer
li olan, elbette zamansallamamn btnlne de ayn ekilde uygun dmekte
dir. Bu btnlk asla tamamlanm deildir, kendini reddeden ve kendinden ka
an btnlktr, ayn bir beliriin birlii iinde kendinden koparlmadr, kendini
verdii anda bu kendini veriin esasen tesinde olan kavranamaz btnlktr.
Bilincin zaman, bylece, kendine kyasla kendi kendisinin tamamlanmamhg olan btnlk olarak zamansallaan msan-gerekliidir, bir btnln ii
ne btnlk-bozucu maya olarak szan hiliktir. Kendi peinde koam ve ayn za
manda da kendini reddeden bu btnlk, kendi kendisinin tesine geilmesi ve
kendine doru kendisinin tesine getii iin, tesine geilmesine kendi kendi
sinde hibir son bulamayacak olan bu btnlk, hibir kta bir ann snrlar
iinde varolamazd. Kendi-iinin olduunu olumlayabileceimiz an asla\yoktur,
nk, kendi-iin asla tam tamna olmaz. Ve bunun tersine, zamansallk,.bt
nyle ann reddi olarak zamansallar.
III
KKENSEL ZAMANSALLIK VE PSK
ZAMANSALLIK: DNM
Kendi-im, sregitmenin konulandrc-olmayan bilinci halinde srer. Ama
akan zaman hissedebilir ve kendi kendimi ardklk birlii olarak kavrayabi
lirim. Bu durumda sregitmenin bilincinde olurum. Bu bilin konulandrcdr
ve fazlasyla bir bilgiyi andrr, tpk gzlerimin nnde zamansallaan srenin
de bir bilgi nesnesine olduka yakn olmas gibi. Kkensel zamansallk ile, ken
di kendimi sregitmekte olan gibi kavrar kavramaz rastladm bu psiik zamansallk arasnda ne tr bir mnasebet varolabilir? Bu sorun bizi hemen bir
baka soruna gtrr, nk srenin bilinci, sregitmekte olan bir bilincin bi
lincidir; dolaysyla, srenin bu konulandrc bilincinin haklarnn ve doas
nn ne olduunu sormak, dnmn haklarnn ve yapsnn ne olduunu sor
maktr. Nitekim zamansallk, psiik sre olarak dnmde ortaya kar ve psi
ik srenin btn sreleri zerine dnlm bilince [conscience refleche]
aittir. u halde, psiik bir srenin kendini ikin dnm nesnesi olarak nasl
2 23
Jean -P au l Sartre
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
cak yerde en sonunda bu ka olmak iin gsterilen aba bir yenilgiyle sonu
lanmak zorundadr ve dnm de aslnda bu yenilgidir. Nitekim, kaybolan bu
varl daha ge alacak olan bu varln kendisidir ve kendine ait olan varlk ki
pinde, yani kendi-iinin, dolaysyla da kan kipinde bu geri al olmak zorun
dadr. Kendi-iin, ne ise o olmaya kendi-iin olan olarak giriecektir ya da, diler
seniz, kendi-im ne ise onu kendi iin olacaktr. Bylece, dnm, ya da kendi
zerine dnerek kendi-iini geri alma giriimi, kendi-iinin, kendi-iin iin or
taya kmasyla sonulanr. Varlk iinde temellenmek isteyen varln kendisi de
kendi hiliinin temelinden baka bir ey deildir. Dolaysyla hepsi birden hilenmi kendinde olarak kalr. Ve ayn zamanda, varln kendi zerine dn
de ancak kendine dnen ey ile zerine dnlen ey arasndaki bir mesafeyi gs
terebilir. Kendi zerine bu dn, kendine dnmek iin kendinden kopmadr.
Dnmsel hilii ortaya karan da bu dntr. Zira kendi-iinin yapsal zo
runluluu yledir ki, ancak kendisi de kendi-iin formunda varolan bir varlk,
kendi-iini onun kendi varl iinde toparlayabilir [recuperer], Bylece, topar
lamay gerekletiren varlk kendini kendi-iinin kipinde oluturmak, ve topar
lanmas gereken varlk da kendi-iin olarak varolmak zorundadr. Ve bu iki var
lk ayn varlk olmak zorundadr, ama ite bu varlk, kendini toparlayan olarak
varln birlii iinde kendi ile kendi arasndaki mutlak bir mesafeyi de vareder.
Bu dnm fenomeni kendi-iinin srekli bir imkndr, nk dnmsel
blnme, zerine dnlm kendi-iinde bir saklg halinde mevcuttur: ni
tekim yanstan kendi-iinin, yansnn tan olarak kendini onun iin ortaya koy
mas ve yans kendi-iinin de, o yanstann yanss olarak kendini onun iin orta
ya koymas yeterlidir. Bylece, dnm, olmama kipindeki [sur le mode du
ntre-pasj bir kendi-iin tarafndan kendi-iinin toparlanmas abas olarak, en
saf ve basit haliyle kendi-iinin varoluu ile bakas-iinm varoluu arasndaki
dolaymlayc hileme evresidir. Buradaki, bakasAinin varoluu, kendi-iinin,
olmama kipinde olmayan bir kendi-iin tarafndan toparlanmas edimidir/
Bu ekilde betimlenen dnm, kendi-iinin zamansallamas olgusundan
doan haklan ve erimi itibariyle snrlandrlabilir mi? Sanmyoruz.
2) Burada, Hegelin, bilince zg olan ey olarak tasarlad, eit olann kendine blnm esyle [scission de legal soi-mem e] karlayoruz. Ama bu blnm e, Tinin Fenom tnolojtsinde olduu gibi daha st dzeyden bir btnlem eye gtrecek yerde, bilinci kendi
den ayran hilii daha derinlem esine, daha onarlmaz bir biim de kazar. Bu bilin He
gelin buluudur ama bu Hegelin en byk yandsamasdr.
228
Varlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
iindeki akm bir srekliliin varlm varsayarlar; u halde phe, bal bir dav
rantr, insan-gerekliinin dnya-iindeki-varlk kiplerinden birini temsil
eden bir davrantr. Kendim phe ederek kefetmek, esasen hedefi barndran
gelecein iinde kendi kendinin nnde olmaktr, bu phenin sona ermesi ve
anlam, phenin ve evrelerinin kurucu motivasyonlarn barndran gemiin
iinde kendi arkasnda olmaktr, kendinin dnda phe edilen nesneye mevcu
diyet olarak dnyann iinde olmaktr. Ayn aklamalar, okuyorum, d kuru
yorum, alglyorum, eyliyorum gibisinden her trl dnmsel saptamaya uy
gulanabilir. Bu aklamalar ya bizi dnmdeki zorunlu apakl reddetmeye
yneltecektir: o durumda kendim hakkmdaki kkensel bilgim muhtemelin iin
de ker, varoluum bile bir ihtimalden ibarettir, nk an-iindeki-varlm bir
varlk deildir, ya da dnmn haklarn insan btnlne, yani gemi
e, gelecee, imdiye, nesneye yaymak gerekir. Oysa, eer doru grmsek, d
nm srekli tamamlanmamlk halindeki btnlk olarak kendini toparla
maya alan kendi-iindir. Kendi kendisinde kendinin aa k olan varln
aa knn olumlanmasdr. Kendi-iin kendini zamansallatrdmdan, bu
radan kan sonulara gre: 1) kendi-iinm varlk kipi olarak dnm, zamansallama gibi olmak zorundadr ve kendi kendisinin hem gemii hem de gele
ceidir; 2) doas gerei, dnm, haklar ve kesin kanaati olduum imknlara
ve olmu olduum gemie kadar uzanr. Dnmsel, anlk bir zerine dnl
mn kavran deildir, ama kendisi anmdalk da deildir. Bu, dnmselin,
zerine dnlmn geleceim kendi gelecei ile, bilinecek bilincin gemiini
de kendi gemii ile bildii anlamna gelmez. Tam tersine, dnmsel [reflexif]
ve zerine dnlm [reflechie], gelecek ve gemi araclyla kendi varlkla
rnn birlii iinde birbirlerinden ayrt edilirler. Nitekim dnmselin gelecei,
dnmselin dnmsel olarak daha olacak olduu kendine zg imknlarn
tamamdr. Bu haliyle de, zerine dnlm gelecee ilikin bir bilinci kapsayamaz. Dnmsel gemi iin de ayn aklamalar geerlidir, yine de o sonu
ta kendi-iinin kkensel gemii iinde temellenir. Ama dnm, eer anlam
n geleceinden ve gemiinden deviriyorsa, bir kaa doru kaan imdi
lik/mevcudiyet [presence] olarak, ekstatik bir ekilde o ka boyunca esasen
vardr. Baka trl sylenecek olursa, kendini dnmsel ikilemenin [dedoublement] kipinde vareden kendi-iin, kendi-iin olarak, anlamm kendi imkn
larndan ve geleceinden devinr; bu balamda, dnm diyasporasal bir feno
231
je a n -P a u l Sartre
mendir; ama kendine mevcudiyet olarak, btn ekstatik boyutlarna imdi mevcu
olandr [presence presente]. Bu noktada yle denecektir: Peki, geriye, bu szmona zorunlu dnmn, zellikle de kendisine bilme hakkn verdiiniz c
gemie ilikin onca hatay neden yapabildiini aklamak kalyor. yle kar
lk vereceim: dnm, gemii tematik olmayan formda imdiki zamana mu
sallat olan ey gibi kavrad kesin l iinde hibir hata yapmaz. Okuyorum,
phe ediyorum, umut ediyorum, vb. dediimde, daha nce gsterdiimiz gi
bi, imdiki zamanmdan gemie doru fazlasyla taarm. Oysa, bu durumlar
dan hibirinde kendimi aldatamam. Dnmn apodiktiklii, gemii tam da
daha olacak olduu zerine dnlm bilin iin olduu gibi kavrad l
de, hibir pheye yer brakmaz. te yandan, eer gemi duygularm ya da d
ncelerimi dnmsel kipte hatrlarken bir sr hata yapabiliyorsam, bunun
nedeni bellein dzlemi zerinde olmamdr: o anda ben artk kendi gemiim
deilim, onu temalatrmaktaym. Bu durumda da artk dnmsel edimle bir
iimiz kalmamtr.
Dnm bylece ekstatik boyutun bilincidir. Ak(m) konulandrc-olmayan bilinci ve srenin de konulandrc bilincidir. Dnm asndan, ze
rine dnlmn gemii de imdiki zaman da hem en-hem en-dan gibi va
rolmaya koyulur; u balamda: bir yandan, varlklarn bu varl daha olacak
olan olarak tketen bir kendi-iinin birlii iinde anmsanmlardr, ama ayn za
manda da kendilerinden bir hilikle ayrlan bir kendi-iin iin anmsanmlardr
ve bu kendi-iin, onlarla beraber bir varln birlii iinde varolduu halde on
larn varl olacak olmayan bir kend-iindir. Yine dnm araclyla, ak da
ikinliin iinde taslaklatrlm bir dar gibi olmak eilimindedir. Ama saf d
nm, zamansall henz ancak kkensel tzsel-olmay iinde, kendinde ol
may reddedii imde kefeder, onun im mmkn olanlar, kendi-iinm zgr
l tarafndan hafifletilmi bir halde mmkn olanlar olarak kefeder, imdiki
zaman akn olarak aa karr ve gemi ona kendinde olarak grnse bile,
yine de imdinin temeli zerinde grnr. Nihayet, daha olacak olma kipinde
bizzat olduu benzersiz bireysellik olarak btnl bozulmu btnlk [totalite detotalisee] iinde kendi-iin kefeder; her eyden nce zerine dnl
m olarak kefettii bu varlk, her zaman ancak kendi gibi olan ve bu kendiyi
hep ondan uzakta, gelecekte, gemite, dnyada olan varlktr. Dolaysyla d
nm, zamansall bir kendiliin biricik ve benzersiz varlk kipi olarak, yani ta232
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
rerlerken bu ekstatik varoluun tahrip edilmi bir tasavvurunu sunarlar. Bu iyi bir
yaklamdr ama ardklk iindeki bu grecelii her trl ontolojik temelden
yoksun brakarak onu aklamay da kendilerine yasaklam olurlar. Aslnda,
kendi-iin, tarihselli iinde kavranrsa psiik sre de silinir, durumlar, nitelik
ler ve edimler yerlerini olduu gibi kend-iin-varla brakarak ortadan kaybo
lurlar, bu kendi-iin-varlk ancak biricik bireysellik gibidir ve tarihselleme sre
ci de blnemezdir. Akmakta olari, gelecein derinliklerinden kendine seslenen,
olmu olduu gemile arlaan odur, kendiliini tarihselletiren odur ve bu
kendi-iin-varln ilksel ya da zerine dnlmemi kipte kendinin deil dn
yann bilinci olduunu biliyoruz. Nitekim nitelikler, haller onun varl iindeki
varlklar olamaz (sevin denen ak birliinin bilin ierii ya da olgusu oldu
u balamda), kendi-iin-varlkta yalnzca konumsal olmayan renklendirmeler
vardr ve bunlar da, kendi-iin olan olarak ondan bakas olmayan ve onun d
nda kavranmalar mmkn olmayan eylerdir.
Bylece iki zamansallkla kar karya geldik ite: bizim zamansallamas ol
duumuz kkensel zamansallk ile, hem varlmzn varlk kipiyle badamaz
olarak hem de bilimin nesnesi, insan eylemlerinin hedefi olan (rnein, Annyye
kendimi sevdirmek, onun bana sevgi duymasn salam ak" iin her eyi sefer
ber etmem anlamnda) zneleraras bir gereklik olarak beliren psiik zamansak
lk. Bu psiik ve elbette tretilmi zamansallk, dorudan doruya kkensel zamansallktan kaynaklanamaz; kkensel zamansallk kendisinden baka bir ey
oluturmaz. Psiik zamansalla gelince, o da kendini oluturmaktan acizdir, n
k ardk bir olgular dzeninden ibarettir. Zaten psiik zamansallk dnyadaki
salt ekstatik mevcudiyet olan zerine dnlmemi kendi-iine grnemez: o
kendini dnme aar, onu oluturmak zorunda olan da dnmdr. Ama
dnm, eer kendisi olduu tarhsellin dpedz kefiyse, psiik zaman na
sl oluturabilir?
Saf dnm [reflexion pure] ile saf olmayan ya da kurucu dnm [reflexion impure ou constituante] ite burada birbirinden ayrmak gerekir: nk
psiik olgularn ardkln ya da psyhhe'yi saf olmayan dnm oluturur. Ve
gndelik hayatta kendini ilk olarak veren, kkensel yap olarak saf dnm
kendinde barndran, saf olmayan ya da kurucu dnmdr. Ama saf dn
me, ancak saf olmayan dnmn kendi zerinde gerekletirdii katharsis for
munda bir deimeden sonra ulalabilir. Bu fcatharsisin yapsn ve motivasyo234
V arlk ve H ilik
~unu betimlemenin yen buras deildir. Bizim iin nemli olan, psiik zamansallm oluumu ve aa k olarak saf olmayan dnm betimlemektir.
Daha nce grdmz gibi, dnm, kendi-iinin kendi kendisinde ne ise
? olmak iin olduu bir varlk trdr. Dolaysyla dnm, varln salt fark
szl iinde keyfi bir belri deildir, bir iin perspektifinde oluur. Nitekim, he
men burada grdk, kendi-iin, kendi varl iinde bir iinin temeli olan var
lktr. u halde dnmn anlam, onun iin-varldr. Ayrca, dnmsel,
kendim toparlamak iin kendi kendisini hileyen zerine dnlm olandr.
3u balamda dnmsel, zerine dnlm daha olacak olan olarak, da
ha olacak olmak formundaki dnmsel olarak olduu kendi-iinden kurtu
lur. Ama bu, yalnzca daha olacak olduu zerine dnlm olmak iin ol
sayd, onu yeniden bulmak zere kendi-inden kurtulurdu; kendi-iin, her yer
de ve hangi tarzda olursa olsun, kendi-iin-varlk olmaya mahkumdur. Nitekim,
saf dnmn kefettii ey de gerekten buradadr. Ama ilk ve kendiliinden
dnmsel devinim olan (ama kkensel deil) saf olmayan, zerine dnlm
kendinde olarak olmak-iindir. Saf olmayan dnmn motivasyonu, ken
di kendisinde -daha nce betimlediimiz- ift ynl bir iselleme ve nesnelle
me devinimi iindedir: kendini kavranan kendinde gibi oldurmak iin, zerine
dnlm kendinde olarak kavramak. u halde saf olmayan dnm ancak
daha olacak olduu bir kendinde ile dolaysz mnasebet halinde bulunduu bir
kendilik devresi iinde, zerine dnlm olarak kavranr. Ama te yandan,
daha olacak olduu bu kendinde, dnmselin onu kendinde olan gibi kavra
maya alt lde zerine dnlm olandr. Bu demektir ki sai olmayan d
nmn iinde form mevcuttur: dnmsel, zerine dnlm ve bir de
'zerine dnlm olan olarak dnmselin daha olacak olduu ve d
nmsel fenomenin iinnden bakaca bir ey olmayan bir kendinde. Bu kendin
de, zerine dnlm srdrmek ve temellendirmek zere onu batan sona
kateden bir dnm tarafndan kend-in-dnlmn [reflechie-pour-soi]
arkasnda nceden taslaklatrlr, imlem olarak kend-iin-dnlmn kendindede yanstlmas gibidir: varl hibir ekilde varlk deil, ama tpk hilik
gibi, oldurulmu olmaktr. O, dnmsel iin saf nesne olarak zerine dnl
m olandr. Dnm, dnmsele dair bir bak as edinir edinmez, zeri
ne dnlmn kendini hibir bak as olmakszn dnmsele verdii o
imek gibi ve girintisi knts olmayan grden kar kmaz, kendini zerine
235
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
ruz. Ego, dilbilgisindeki Ben [je] ve Benlik [moi] formlar altnda, akn psiik bir
lik olarak kiiliimizi temsil eder. Bunu baka bir yerde de betimlemitik. Bizler
Ego olarak olgusal ve hukuksal zneleriz, etkin ve edilginiz, kendi iradesiyle ey
lenen zneleriz, bir deer yargsnn ya da sorumluluun mmkn nesneleriyiz.
Egonun nitelikleri karakterimizi ve alkanlklarmz oluturan gcllklenn, gizli yatknlklarn, sakhglerin btnn temsil ederler (e^ [heksisjin
Yunancadaki anlamyla). Sinirli, alkan, kskan, hrsl, ksnl, vb. olmak bi
rer niteliktir. Ama kkeninde kendi tarihimizin yer ald ve alkan lklar diye
adlandracamz baka trden nitelikler bulunduunu da kabul etmek gerekir:
ihtiyarlam, yorgun, hrnlam, yeteneklerimi yitirmi ya da gelime halinde
olabilirim, kendi kendime bir baarnn ardndan gveni gelmi olarak ya da
tam tersine yava yava birtakm zevkler ve alkanlklar, hastalkl bir cinsellik
edinmi (uzun bir hastaln sonunda) gibi grnebilirim.
Haller saklg halinde [en puissance] varolan niteliklerle kartlk iinde
kendilerini edim halinde varolan gibi verirler. Nefret, ak, kskanlk birer hal
dir. Bir hastalk, hasta tarafndan psikofizyolojk gereklik olarak kavrand l
de bir haldir. Ayn ekilde, kiiliime dardan gelip eklenen zelliklerden
237
Jean -P au l Sartre
birou, onlar yaadm srece haller haline gelebilirler: mevcut, olmama (ta
nmlanm falanca kiiye kyasla), srgn, onursuzluk, utku birer haldir. Niteli
i halden ayran eyin ne olduu grlyor: dnk hiddetimden sonra, kzgn
lm beni hiddedenmeye sevkedecek basit ve gizli yatknlk olarak devam eder.
Buna karlk, Pierre'in davranndan ve bu yzden duyduum hntan sonra,
dncemin halen bir baka nesneyle megul olmasnn yansra nefretim gncel
bir gereklik olarak varln srdrr. Nitelik, ayrca, kiiliimi nitelemeye kat
kda bulunan, zihnin doutan ya da edinilmi bir yatknldr. Bunun tersine,
hal ok daha fazla arzi ve olumsaldr: bama gelen bir eydir. Bununla birlikte
haller ve nitelikler arasnda gei blgeleri vardr: rnein Pozzo d Borgonun*
Napoleona kar besledii nefret, gerekte varolduu ve Pozzo ile I. Napoleon
arasndaki olumsal bir duygulammsal mnasebeti [rapport affectf] gsterdii
halde Pozzonun kiiliinde kurucu nitelikteydi.
Edim [acte] denildiinde kiinin her trl sentetik faaliyeti, yani aralarn he
defler dorultusunda her trl dzenlenii anlalmaldr, bu dzenleni kendiiin kendi kendisinin imknlar olduu lde deil, edim kiinin yaamak zo
runda olduu akm bir psiik sentez olduu lde meydana gelir. rnein,
boksrn antrenman bir edimdir, nk kendi-iinden taar ve onu destekler
ken, beri yanda kendi-iin de bu antrenmanda ve bu antrenman araclyla ken
dini gerekletirir. Bilim adamnn aratrma faaliyeti, sanatnn ura, siyaset
inin seim kampanyas iin de ayn ey geerlidir. Psiik varlk olarak edim, b
tn klarda, akm bir varoluu ve kendi-iinin dnya ile mnasebetinin nesnel
yzn temsil eder.
2)
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
bilincin zelliklerine de sahiptir, ama bu zellikler onda tahrip olmu bir halde
dir. Psiik nesne, zellikle de kendi-iinin btnl bozulmu bir btnln
diyasporasal birlii iinde kendini varettii yerde, tamamlanm ve muhtemel bir
btnlk olarak belirir. Bunun anlam udur: zamansallm ekstatik boyutu
240
V arlk ve H ilik
zerinden yakalanan psiik, bir Gemi, bir imdiki zaman ve bir Gelecein sen
tezi araclyla oluturulmu gibi belirir. Bir ak, bir giriim, bu boyutun d
zenli birliidir. Nitekim, gelecek sanki vasflandrd nesnenin dndaym gi
bi, bir akn bir gelecee sahip olduunu sylemek yetmez: gelecek, ak de
nilen dzenli ak formunun parasdr, nk aka ak anlamn kazandran ge
lecekteki varldr. Ama psiiin kendinde olmasndan tr, onun imdiki za
mannn ka olmamas gibi gelecei de saf imkn deildir. Bu ak formlar
iinde gemiin zsel bir ncelii vardr, kendi-iin ne idiyse odur ve bu ncelik
esasen kendi-iinin kendindeye dnmesini varsayar. Dnmsel bilin zamansal boyutla donanm bir psiik tasarlar, ama bu boyutu yalnz ve yalnz
ca zerine dnlm olan ne idilse onunla oluturur. Gelecek esasen vardr:
aksi takdirde akm nasl ak olurdu? Ne var ki henz verilmi deildir: henz
aa kmam olan bir imdidir. Dolaysyla, daha-olacak-olduum-mkn vas
fn kaybeder akm, sevincim, kendi geleceklerini daha olacak deildirler, eklenmiliin dingin farkszl iinde o gelecektirler. Tpk u dolma kalemin hem ya
zan kalem ve hem de oradaki kapak olmas gibi. Ayn ekilde, imdiki zaman da
orada-olmak olan gerek nitelii iinde kavranr. Yalnz bu oradaki-varhk oradaolmu-olan halinde oluturulur. Esasen batan sona oluturulmu ve tepeden tr
naa silahlandrlm olan imdiki zaman, anm kiralk bir giysi gibi getirdii ve
gtrd bir imdidir; oyundan kan ve oyuna yeniden giren bir oyun k
ddr. Bir imdinin gelecekten imdiki zamana ve imdiki zamandan gemie
geii imdiki zamanda herhangi bir dnme yol amaz, nk her trl k
ta, gelecek ya da deil, o esasen gemitir. Bu, psikologlarn psiiin imdfsini ayrt etmek iin bilinaltna yaptklar naif bavuruda aka ortaya kan
eydir: nitekim, bilinteki mevcudiyet olan imdiye imdiki zam an denecektir.
Gemi ya da gelecek imdiler de tastamam ayn zelliklere sahiptirler, ama bi
linaltnn kenarlarnda beklerler ve bu farkllatrlmam ortamda alndklarn
da, onlardaki gemii gelecekten ayrt etmek bizim iin imknszdr: bilinaltn
da yaamaya devam eden bir hatra gemi bir imdidir ve hem de, antrlm
olmay bekleyen olarak, gelecek bir imdidir. Bylece psiik form olmak zo
runda olan deildir, esasen tamamlanm olandr; psiik form,o(mu$tu kipinde,
esasen ve btnyle gemi, imdiki zaman ve gelecektir. Psiik formu biletiren
imdiler iin, yeniden gemie dnmezden nce, teker teker bilincin vaftizine
maruz kalmaktan bakaca bir ey sz konusu deildir artk.
241
Jean -P au l Sartre
Buradan kan sonu udur: psiik formda birbiryle eliik ve her biri kendi
sini kendinde halinde yaltmaya ynelen iki varlk kiplii bir arada yaar, nk
psiik form, ayn zamanda hem esasen tamamlanm olandr ve bir organizmann
balayc birlii iinde belirir, hem de ancak bir imdi ardkl araclyla va
rolabilir. rnein u sevin bir andan tekine geer, nk gelecei esasen geli
iminin sonuland var noktas ve verili anlam olarak vardr; sevincin daha
olacak olduu olarak deil de, esasen gelecekte olmu olduuolarak vardr.
Gerekten de psiiin gizli uyumu kendi-iinin kendindede tzletirilen, varlk
birliinden baka bir ey deildir. Bir nefretin paralan yoktur: nefret bir davra
nlar ve bilinler toplam deildir, ama davranlarn ve bilinlerin ortasnda ken
dini onlann grnmelerinin parasz zamansal birlii olarak verir. Ancak, kendiiinin varlk birlii varlnn ekstatik vasfyla aklanr: kendi-iin, olaca eyi
kendiliindenlik iinde daha olacaktr. Bunun tersine, psiik olan oldunlmutur. Bu, psiiin kendi araclyla varoluta karar klmaya muktedir olmad an
lamna gelir. Dnmsel bilincin karsnda bir tr ataletle desteklenir; ve psiko
loglar sklkla onun patolojik zellii zerinde durmulardr. Descartes, ite bu
anlamda ruhun arzularndan sz edebilir; psiik, dnyann varolanlar ile ayn
varlk dzlemi zerinde olmamakla birlikte, onun bu varolanlarla ilikideymie
sine yakalanabilmesini mmkn klan bu atalettir. Bir ak, sevilen nesne aracl
yla kkrtlm olarak verilir. Bunun sonucunda psiik formun btn uyumu
anlalmaz hale gelir, nk bu form o uyumu daha olacak deildir, nk kendi
kendisinin sentezi deildir, nk birlii bir veri vasf tar. Bir nefretin batan so
na hazr ve tl, verili bir imdi ardkl olmas durumunda, onda sonsuza gi
den bir blnebilirlin tohumunu buluruz. Ama yine de psiik, kendi-iinin on
tolojik birliinin nesnellemesi olarak ele alndnda bu blnebilirlik gizlenir,
yadsnr. Nefretin ardk imdileri arasndaki bir tr sihirli balant buradan
kaynaklanr, bu imdiler kendilerini ancak sonradan dsallklarm olumsuzlamak iin paralar halinde verirler. Bergsonun, sren ve i ie geme okluu
[multiplicite dinterpenetration] olan bilince ilikin teorisinin gn na kard
da bu ikircikliliktir. Bergson burada kendi-iin olarak dnlen bilince deil
psiie ular. Nitekim, i ie geme ne anlama gelir? Bu, her trl blnebilirlin hak olarak yokluu demek deildir. Bylece, i ie geme olmas iin, i ie
geen paralarn olmas gerekir. Ne var ki, kuralda, yahtlmlklar iine yemden
dmek zorunda olan bu paralar, sihirli ve tmyle aklanmam olarak kalan
242
V arlk ve H ilik
lar; psiiin iselletirilmi bir okluk olduunu ona anlayan sradan bir g-,i*dr. Psiiin atalet [inertie] zelliini, edilgin veri [datum passif] zelliim da
ha da glendiren ey, bu zelliin -konulandrc ya da deil- bir bilin iin ol
makszn varolmasdr. Bu zellik varlk bilinci olmakszn vardr, nk insan
doal tavr iinde onu hibir ekilde bilemez ve onu kavramak iin grye ba
vurmak gerekir. Bylece dnyaya ilikin bir nesne, onu belirlemek iin gerekli
olan aralar oluturduumuzda, grlmeksizin varolabilir ve sonradan aa
kabilir. Bergsona gre, psiik srenin zellikleri dpedz olumsal bir deney ol
gusudur: onlar bu zelliklerle byledirler, nk onlarla bu biimde karlarz,
hepsi bundan ibarettir. Psiik zamansallk bylece Bergsonun sre sme olduka
yakn, tl [inerte] bir veridir [datum]; mahrem balantsn tamamlamakszm bu
balantya maruz kalr, kendini zamansallatrmakszm devaml olarak zamansaliatrhr; bir ekstatik varlk ilikisiyle birletirilmemi olan elerin bu vende akl
d ve sihirli bir biimde kendiliinden i ie gemilii, ancak uzaktan efsunla
mann sihirli eylemiyle kyaslanabilir ve esasen tamamlanm bir imdi oklu
unu gizler. Ve bu zellikler psikologlarn yaptklan bir hatadan, bir bilgi kusu
rundan kaynaklanmaz, bunlar kkensel zamansalln hipostaz olan psiik zamansallgm kuruculardr. Nitekim, psiiin mutlak birlii, kendi-iinin ontolojik
ve ekstatik birliinin izdmdr. Ama bu izdm zdeliin mesafesiz yakn
lnda ne ise o olan kendindenin iinde gerekletiinden, ekstatik birlik, ne ise
o olanlar ve tam tamna bu nedenle kendinde-zdelikleri iinde kendilerini ya
ltma eilimi gsteren sonsuz saydaki imdiler halinde paralanr. Bylece, hem
kendindeden hem de kendi-iinden pay alan psiik zamansallk, stesinden gelinemeyen bir eliki barndrr. Ve bu bizi artmamaldr: pisik zamansalln
saf olmayan dnm tarafndan retilmi olarak ne deilse o oldurulmu olma
s" ve oldurulmu olduunu olmamas doaldr.
Psiik formlarn psiik zamann barnda birbirleriyle srdrdkleri ilikile
rin incelenmesi bunu daha da belirgin klacaktr. Her eyden nce una iaret
edelim ki, rnein, duygularn karmak bir psiik form iindeki balantsn y
neten ey gerekten de i ie gemedir. Hepimiz, romanclarn sklkla betimle
dikleri, kk bir hasetle nanslandrlm dostluk duygularn, her eye rag243
Jean -P au l Sartre
mert hayranlkla ykl nefretleri, ak ieren arkadalklar biliriz. Hasetle nanslandrlm bir dostluu bir para stle kartrlm bir fincan kahveyi kavra
dmz tarzda kavradmz da aktr. Ve hi phesiz bu kyaslama kaba bir k
yaslamadr. Bununla birlikte, ak ieren dostluun, ikizkenar genin gen t
rnn zgl bir ekli olmas gibi, dostluk tr iindeki basit bir zgllk olarak
kendini vermedii de kesindir. Dostluk, akn btn tarafndan btnyle dol
durulmu olarak verilir ama yine de ak deildir, kendini ak klmaz": aksi tak
dirde dostluk zerkliini kaybederdi. Ama Stoac cry^ua [syncrasis]te* deni
ze daldrlan bacan denizin btn iinde yaylmasnda olduu gibi, kendinde
ve zerk ak da sihirli bir ekilde btn dostluk boyunca yaylan tl ve kendin
de bir nesne gibi, dilin adlandrmakta glk ektii bir nesne gibi oluur.
Ama psiik sreler nceki formlann sonraki formlar zerinde uzaktan etki
sini de ierirler. Bu uzaktan etkiyi, rnein klasik mekanikte karlatmz ve
ann iinde hapsolmu btnyle tl bir milin mevcudiyetini varsayan basit
nedensellik kipinde tasarlayanlayz; Stuart Millin yapt gibi, her biri kendi var
l iinde yalnzca tekine bal iki durumun deimez ve koullandrlmam
ardklyla tanmlanan fizik nedensellik kipinde de tasarlayanlayz. Psiik,
kendi-iinin nesnellemesi olarak bozulmu bir kendilindenlie sahiptir, bu
kendiligindenlik, psiik formun verili ve isel nitelii olarak kavranr ve zaten
psiiin balayc gcnden ayrlamazdr. Dolaysyla psiik, kendini kesin bir
ekilde daha nceki form tarafndan retilmi olarak veremez. Ama te yandan
bu kendiligindenlik kendi bana da varolua karar veremez, nk ancak veri
li bir varolann daha baka kararlan arasndan bin olarak kavranr. Buradan
kan sonu udur: nceki formun bir mesafeden, daha ortaya karacak olduu
ve kendisiyle ayn trden bir form vardr, bu ikinci form ak formu olarak ken
diliinden dzenlenir. Burada, kendi geleceini ve kendi gemiini daha olacak
olan varlk yoktur, yalnzca gemi, imdi ve gelecek formlarnn ardklklan
vardr, ama bunlarn hepsi de onu olmu-olan kipinde varolurlar ve bir mesa
feden birbirlerini etkilerler. Bu etki kh iine girme, kh motivasyon araclyla
kendini gsterecektir. Birinci kta, dnmsel olan, ilk bata ayr ayr verilmi
olan iki psiik nesneyi tek bir nesne olarak yakalar. Bunun sonucu, ya her zel
lii teki iki psiik nesnenin sentezi olacak yeni bir psiik nesnedir, ya da kendi
kendisinde anlalmaz olan ve iki psiik nesnede de deiiklie yol amakszn
* (Yun.) Karma, - n
2-H
V arlk ve H ilik
kendini hem tmyle biri hem tmyle teki olarak veren bir nesnedir. Bunun
tersine, motivasyonda, her iki nesne de kendi yerlerinde kalr. Ama psiik bir
nesne, dzenlenmi form ve i ie geme okluu olduundan, btn, bir ba
ka nesne zerinde bir defada ve btnyle etkiyebilir. Bunun sonucu da birinin
teki zerindeki sihirli etkisiyle tam ve mesafeli bir etkidir. rnein, bu sabah
ki ruh halimi motive eden ey, btnyle dnk utanlacak halimdir, vb. Bu me
safeli etkinin tmyle sihirli ve akld oluunu her trl analizden daha iyi ka
ntlayan ey, zihinselci psikologlarn bir yandan psiiin dzleminde kalrlarken,
zihinsel bir analizle psiii anlalabilir bir nedensellie indirgemek iin nafile bir
aba iinde olmalardr. Nitekim Proust da psiik durumlar arasndaki rasyonel
nedensellik balarn bu durumlann zamansal ardkl iinde devaml olarak
zihinselci ayrtrma yoluyla yakalamaya alr. Ama btn bu analizler sonun
da bize ancak aadakine benzeyen sonular sunabilir:
Swann dehete kaplmakszm (Odettei) gznn nne getirebildiinde, g
lnde yemden yumuaklk grdnde ve onu her kimden olursa olsun karabilme arzusu artk kskanlk yznden akna eklenmediinde, bu ak, Odettein
kiiliinin ona verdii hislerden, baklanndan birindeki ynelii, glmseyile
rinden bilindeki oluumu, sesindeki bir tnnn yaylm bir gsteriymiesine
hayranlkla izlemekten duyduu zevkten ald bir tada ya da bir fenomen gibi
onu sorgulamaktan ald tada dnyordu yeniden. Ve btn tekilerden deiik
olan bu zevk, sonuta onda Odettee kar ylesine bir gereksinme yaratmt ki, yal
nzca o, mevcudiyetiyle ya da mektuplanyla bunu dindirebiliyordu... Bylece,
acsnn bizatihi kim yasyla, akndan kskanlk yarattktan sonra, Odette iin
yeniden acma, efkat retmeye balyordu3.
Bu metin elbette psiikle ilgilidir. Nitekim metinde birbiri zerine etkiyen, bi
reyselletirilen ve doas gerei birbirinden aynlan duygular grlmektedir. Ama
Proust bunlann etkilerini aydnlatmaya ve onlar snflandrmaya almamakta,
bylelikle de Swannm amak zorunda olduu seenekleri anlalr klmay um
maktadr. Swannm kendisinin de yapabilecei saptamalar betimlemekle yetin
memekte (nefret ieren kskanlktan mfik aka kararszlkla gei), bu sap
tamalar aklamak istemektedir.
Bu analizin sonular nelerdir? Psiiin anlalamazl ortadan kaldrld m?
Tam tersine, byk psiik formlann biraz keyfi bir biimde daha basit elere
3) Du cte de chez Swann lSw arm larn T araf], 37. bask, II, s. 8 2 . talikler benim.
245
Je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
247
NC BLM
AKINLIK
V arlk ve H ilik
1
KEND-N VB KENDNDE ARASINDAK
LK TR OLARAK BLG
Grsel [intuitive] olandan bakaca bilgi yoktur. Uygunsuz bir biimde bilgi
diye adlandrlan tmdengelim ve sylem, grye [intuition] gtren aralardan
baka bir ey deildirler. Grye ulaldnda, ona ulamak iin kullanlan ara
lar da gr karsnda silinirler; grye ulalamayan durumlarda, akl yrtme
ve sylem erimd kalan bir gry gsteren iaret levhalar olarak kalmaya de
vam ederler; nihayet, eer grye ulalr da bu gm bilincimin mevcut bir kipi
olmazsa, yararlandm maksimler daha nceden gerekletirilen ilemlerin so
nular olarak, Descartesm fikir anlar diye adlandrd ey olarak kalrlar. Ve
249
Jean -P au l Savte
Varlk ve H ilik
edeyle, kendisi olmayan bir dar ile kurduu iliki olarak kendini yanstrsa
mmkndr. Yanstan iin yansy tanmlayan ey, yansnn her zaman iin yan
stann kendisine mevcut olduu ey olmasdr. Bir sevin bile, zerine dnl
memi olann dzleminde kavrandnda glmseyen ve ak, mutlu almlarla
i olu bir dnyaya yanstlm mevcudiyetten baka bir ey deildir. Ama bun
can nceki birka satr, mevcudiyetin zsel yapsnn olmamak olduunu daha
imdiden bize fark ettiriyor. Mevcudiyet, kendisi olunmayan eye mevcudiyet
rlarak, radikal bir olumsuzlamay kapsar. Ben olmayan ey bana mevcut olan
eydir. Esasen, bu olmamakm btn epistemolojilerde a priori bir biimde ienldiine iaret etmek gerekir. Eer nesneyi kkensel olarak bilin olmayan ey
gibi gsteren olumsuz bir mnasebet iinde bulunmasaydk, nesne nosyonunu
:emellendirmek mmkn olmazd. Bu gerei, bir zamanlar moda olan ben-olmayan [non-moi] deyimi olduka iyi bir ekilde ifade ediyordu, ne var ki bu de
vimi kullananlarda, kkensel olarak d dnyay niteleyen uolmayan" temellen
dirmek zere en ufak bir aba bile grlmyordu. Aslnda, tasvirlerin ilikisi de,
birtakm znel btnlklerin zorunluluu da, zamansal gen dndrlmezlik de,
sonsuza snma da nesneyi olduu haliyle oluturmaya yardmc olamazlar, ya
n bunlar, eer olumsuzlama tam da daha nce verilmi ve her trl deneyimin a
priori temeli olmazsa, ben-olmayan paralara ayracak ve onu o haliyle benin
karsna karacak daha sonraki bir olumsuzlamay temellendirmeye yardm
edemezler. ey, her trl kyaslamadan, her trl kurma ediminden nce, bilin
ce ait olmayan olarak bilincin kendisine mevcut olduudur. Bilginin temeli ola
rak, kkensel mevcudiyet mnasebeti olumsuzdur. Ama olumsuzlama kendiiin araclyla dnyaya geldii iin ve ey de, zdeliin mutlak farkszl iin
de ne ise o olan olduu iin, kendini kendi-iin olmayan olarak ortaya koyan,
ey olamaz. Olumsuzlama, kendi-iinin kendisinden gelir. Bu olumsuzlamay,
eyin kendisine ynelecek ve onun kendi-iin olduunu yadsyacak bir yarg ti
pi gibi dnmemek gerekir: bu tp bir olumsuzlama, ancak, eer kendi-iin
batan sona hazr bir tz olsayd dnlebilirdi ve bu durumda bile, iki varlk
arasnda dardan bir olumsuz mnasebet kuran bir ncden kaynaklanabi
lirdi. Ama kkensel olumsuzlama araclyla ey obnayan olarak kendini olutu
ran, kend-iindir. yle ki, biraz nce verdiimiz bilin tanm, kendi-iinin
perspektifinden yle dile getirilebilir: Kendi-iin, kendi varl iinde, bu var
lk esas itibariyle kend-inin ayn anda da kendisinden bakas olarak ortaya
251
Jean -P au l Sartre
koyduu bir varlk olmamann belli bir tarz olduu srece, varl kendisi iin
soru olan bir varlktr. Dolaysyla bilgi bir varlk kipi olarak ortaya kar. Bil
mek, ne iki varlk arasnda daha sonra kurulan bir mnasebet, ne bu iki varlk
tan birinin bir faaliyeti, ne de bir nitelik, zellik ya da yeterliliktir. Bu, ...e mev
cudiyet olarak tanmlanan kendi-iinin varlnn ta kendisidir; yani, kendisine
mevcut olduu varlk karsnda kendini o olmayan olarak olduracak olandr. Bu
demektir ki kendi-iin, kendini ancak belli bir varlk-olmayan gibi yanstan bir
yans kipinde olabilir. Yans-yanstan iftinin hilik iinde kmemesi iin yan
stlan nitelemek zorunda olan bir ey, salt olumsuzlamadr. Yanstlan, belli
bir varln yannda o varlk-olmayan olarak kendim d a r s diye nitelendirir;
bir eyin bilinci olmak diye adlandrlan ey tam da budur.
Ama bu kkensel olumsuzlamadan neyi anladmz kesinlie kavuturmak
gerekir. Gerekten de, iki olumsuzlama tipim ayrmak doru olur: d olumsuz
lama ve i olumsuzlama. Birincisi, iki varlk arasnda bir tank araclyla kuru
lan salt bir dsallk ba eklinde ortaya kar. rnein, Fincan, mrekkep hok
kas deildir dediim zaman, bu olumsuzlamanm temelinin fincanda da, m
rekkep hokkasnda da olmad besbellidir. Bu nesnelerin her ikisi de sadece
neyse odur. Olumsuzlama, onlar hibir ekilde deitirmeksizin, en ufak nite
liklerini bile fazlalatrmakszm ve azaltmakszm, bu iki nesne arasnda kurdu
um kategoriyel [categorielle] ve ideal bir balant gibidir: iki nesneye de, bu
olumsuz sentez sonucunda hafife dokunulmu bile deildir. Olumsuzlama on
lar zenginletirmeye de oluturmaya da yaramadndan kesinlikle darda ka
lr. Ama eer Zengin deilim ya da Yakkl deilim trnden tmceleri ir
deleyecek olursak, esasen teki olumsuzlamanm anlamm fark edebiliriz. Bu
tmceler belli bir melankoli eliinde telaffuz edildiinde, yalnzca belli bir nite
liin reddedilmesi anlamna gelmezler, ama reddin kendisinin de reddedilmi
olduu olumlu varl isel yaps iinde etkileyegeldiin gsterirler. Yakkl
deilim dediimde, somut btn olarak ele aldm bendeki belli bir nitelii
olumsuzlamakla yetmiyor olmadm gibi, olumsuzlamadan tr bu nitelik
varlmn olumlu btnln el dememi bir halde brakarak hilie ge
mekte de deildir (tpk, Vazo beyaz deil, gri renktedir Mrekkep hokka
s masann stnde deil, minenin stndedir dediimde olduu gibi): bu
szle anlatmak istediim ey udur: yakkl olmamak, varlmn beni ieriden
vasflandran belli bir olumsuz niteliidir ve olumsuzluk olarak, yakkl olma
252
Varlk ve Hilik
mak benim kendimin gerek bir niteliini oluturur; ve bu olumsuz nitelik de,
rnein, hem iinde bulunduum melankoliyi hem de kadnlar indindeki baa
rszlklarm aklayan eydir, t olumsuzlama derken iki varlk arasndaki yle
bir ilikiyi anlyoruz ki, teki tarafndan yadsnan varlk, namevcudiyetiyle bile
bu tekini kendi z iinde nitelesin. Bu durumda olumsuzlama, zsel bir var
lk ba haline gelir, nk yneldii varlklardan en azndan bir tanesi, tekini
gsterdii biimdedir, tekini kendi barnda bir namevcudiyet olarak tad
biimdedir. Bununla birlikte bu tr bir olumsuzlamanm kendinde-varla uygu
lanamayaca aktr. Bu olumsuzlama doas gerei kendi-iine aittir. Yalnzca
kendi-iin, kendi varl iinde, olmad bir varlk tarafndan belirlenebilir. Ve
eer i olumsuzlama dnya zerinde -tpk bir incinin sahte, bir meyvenin ol
gunlamam, bir yumurtann bayat, vb. olduunu sylerken olduu gibi- orta
ya kabiliyorsa, bunun nedeni genelde btn olumsuzlamalar gibi kendi-iin
araclyla dnyaya gelmesidir. Dolaysyla bilmek yalnzca kendi-iine ait bir
eyse, bunun nedeni de bildiini olmayan olarak grnmenin yalnzca ona ait
bir ey olmasdr. Ve burada grn ile varlk ayn ey olduklarndan -nk
kendi-iin, grnnn varlna sahiptir-, kendi-iinin, varl iinde bu var
l olmayan olarak soru halinde kalan olarak, kendisi olmad nesnenin varl
n kendi varlyla kapladm dnmemiz gerekir.
Burada, u ekilde sylenebilecek bir yanlsamadan saknmak gerekir: kendi
kendini falanca varlk-olmaycm olarak oluturmak iin, daha nce herhangi bir e
kilde bu varln bilgisine sahip olmak gerekir, nk hakknda hibir ey bilme
diim bir varlkla olan farkllklarm konusunda yargya varamam. Ampirik varo
luumuz iinde, bir Japon ya da bir Ingilizle, bir emeki ya da bir hkmdarla
aramzdaki farkn ne olduunu bilmemiz, besbelli bir ey ki bu farkl varlklar
hakknda baz nosyonlar edinmeden mmkn deildir. Ama bu ampirik farkl
lklar burada bizim iin bir dayanak olamazlar, nk her trl deneyimi mm
kn klmak zorunda olan ve bu deneyimi de bir nesnenin genelde bilin iin va
rolabildii gibi kurmay hedefleyen ontolojik bir ilikinin incelenmesine giri
mekteyiz. Dolaysyla, onu daha nce nesne gibi oluturmakszm nesnenin ben
olmayan nesne olarak herhangi bir deneyimine sahip olmam mmkn deildir.
Ama buna karlk, her trl deneyimi mmkn klan ey de nesnenin zne iin
a priori bir beliriidir ya da, beliri kendi-iinin kkensel olgusu olduuna gre,
kendi-inn kendisi olmayan nesneye mevcudiyeti olarak kkensel bir beliritir.
253
Je a n -P a u l Sarlre
u halde daha nceki syleyiin terimlerini tersine evirmek doru olur: kendiiinin, kendisine mevcut olduu o tikel varl olmayan olarak daha olacak oldu
u temel mnasebet, bu varln her trl bilgisinin temelidir. Ama eer bunu an
lalr klmak istiyorsak, bu ilk ilikiyi daha iyi betimlememiz gerekiyor.
Bir nceki paragrafta eletirdiimiz zihinselci yanlsamann dile getirilmesi
imde doru olarak kalan ey, ben ile olan her trl badan kkensel olarak ko
parlm bir nesne olmamaya kendimi belirlemenin benim iin mmkn olma
ydr. Falanca varla belli bir mesafede duran falanca varlk olduumu yadsyamam. Eer tmyle kendi zerine kapanm bir varlk tasarlarsam, bu varlk
kendi kendisinde tmyle birlemi bir halde ne ise o olacak ve bundan tr
onda ne bir olumsuzlamaya ne de bir bilgiye yer bulunacaktr. Aslnda bir var
lk ancak olmad varlktan yola karak, olmad olarak duyurur kendini [se faire annoncer]. Bu da, olumsuzlama durumunda kendi-iinin orada, olmad
varln iinde ve zerinde, ne deilse o olmayan olarak kendine grnmesi an
lamna gelir. olumsuzlama, bu anlamda, somut bir ontolojik badr. Burada,
yadsnan niteliklerin nce namevcudiyetleriyle ya da hatt varhk-olmaylaryla
farkllatklar o ampirik olumsuzlamalardan herhangi bin sz konusu deildir.
olumsuzlamada kendi-iin, olumsuzlad eyin zerinde ezilmitir. Olumsuz
lanan nitelikler, tam da kendi-iinin kendilerine en fazla mevcut olduu nitelik
lerdir, kendi-iin olumsuz gcn onlardan alr ve durmadan yineler. Bu nite
likleri, bu balamda, kendi-iinin varlnn kurucu bir etmeni gibi grmek ge
rekir, nk kendi-iin orada, kendisi dnda, bu niteliklerin zerinde olmak
zorundadr, onlar olduunu olumsuzlamak iin onlar olmak zorundadr. Ksaca
s olumsuzlamanm kken-terimi, kendindedir, orada olan eydir; ve bu e
yin dnda da bir boluktan, eyden yalnzca bir olumsuzlamayla, bu eyin biza
tihi ieriim salad sak bir olumsuzlamayla farkllaan bir hilikten bakaca
hibir ey yoktur. Materyalizmin bilgiyi nesneden tretirken karlat zorluk,
bir tz baka bir tzden kalkarak retmek istemesinden kaynaklanr. Ama bu
zorluk bizi engelleyemez, nk biz kendindenin dnda, tam da bu kendinde
nin hilii olarak kendisi de kendinde tarafndan odaklandrlan ve tanmlanan
bir hiin yansmasndan, srf kendinde olm ad iin hi olan bireysellemi hi
ten bakaca hibir ey olmadn sylyoruz. Bylece olumsuzlamanm ve bil
ginin kurucusu olan bu ekstatik mnasebette, younluu iindeki somut kutup
olan bizzat kendindedir ve kendi-iin, kendindenin kopup ayrld boluktan
254
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve Hilik
sinden ileri gelir. Bylece iki eriyi bizatihi teet olduklar yerde ayran ey, bir
mesafe bile deil, hitir: bu, kurucu bir sentezin karl olarak beliren salt bir
olumsuzluktur. Bu imge, bileni kkensel olarak bilinene balayan dolayszlk
mnasebetini daha iyi kavramamza yardm edecektir. Gerekten de, genelde bir
olumsuzlama olumsuzlamadan nce varolan bir eye ynelir ve onun madde
sini oluturur: rnein mrekkep hokkasnn masa olmadm sylediimde,
masa ve mrekkep hokkas esasen oluturulmu nesnelerdir ve kendinde-varlk
onlar olumsuzun yargsnn taycs klacaktr. Ne var ki, blen-bilinen m
nasebetinde, bilen ynnden olumsuzlamanm taycs olabilecek hibir ey
yoktur: bileni bilinenden kendinde ayrmak iin hibir farkllk, ayrc hibir ilke
"yoktur. Ama varln btnsel ayrlatrlmazlg iinde, var bile olmayan, daha
olacak olan, kendini olumsuzlama olarak bile ortaya koymayan bir olumsuzlama
dan baka bir ey yoktur. yle ki, sonuta bilgi ve bilenin kendisi, varln ol
duu olgusu dnda hitirler, kendinde-varlk o hiin fonunda verilir ve girin
tili kntl olarak ykselir. Bu balamda bilgiyi, bilinenin salt yalnzl diye
adlandrabiliriz. Bu da, kkensel bilgi fenomeninin, varla hibir ey eklemedii
ni ve hibir ey yaratmadn yeterince sylemektir. Varlk bilgi fenomeni arac
lyla zenginletirilmi olmaz, nk bilgi salt olumsuzluktur. Bilgi yalnzca var
ln (var) olmasn salar. Ama varln (var) olmas olgusu -n e ise o - varla
deil, olumsuzlua ilikin bir i belirlenmedir. Bu balamda varln olumlu bir
vasfnn her aa k, kendi varl iindeki kendi-iinin salt olumsuzluk ola
rak ontolojik belirleniine karlktr. rnein, daha ileride greceimiz gibi, var
ln meknsallnm [spatialite] aa k ile kendi-iinin kendi kendisini
uzamsz [inetendu] olarak konumsal olmayan bir tarzda yakalamas ayn eydir.
Ve kendi-iinin uzamsz olma zellii, kendini olumsuz bir adlandrma altnda
gizleyecek olan tinselliin gizemli bir gc de deildir: doas gerei ekstatik bir
ilikidir, nk kendi-iin, akn kendindenin genilemesi [extension] iinde ve
bu genileme araclyla kendini duyurur ve kendi genilememesini iinextension] gerekletirir. Kendi-iin, daha sonra uzamsal bir varlkla ilikiye girmek
zere nce uzamsz olamaz, nk, hangi tarzda dnrsek dnelim, uzamszlk nosyonu kendi araclyla anlam tayamaz, uzamn olumsuzlanmasmdan
baka bir ey deildir. Olacak ey deil ama, eer kendmdenm aa karlm
belirlenilerindeki uzam ortadan kaldrabilseydik, kendi-im m ekn sallk-d
[aspatial] kalmazd, ne uzam ne de uzamszlk olurdu ve onu herhangi bir ekil
257
Jean -P au l Sartre
II
OLUMSUZLAMA OLARAK BELRLEMEYE DAR
Kendi-iin hangi varla mevcudiyettir? Hemen belirtelim ki soru yanl sorul
mutur: varlk, ne ise o olandr, hangisinin sorusuna cevap, veren bunun be
lirlemesine kendi kendisinde sahip olamaz. Ksacas, soru ancak bir dnya iin
de sorulmusa anlam tar. Dolaysyla, kendi-iin, buna deil de una mevcut
olamaz, nk bir bunun deil de bir unun (var) olm asn [il y a] salayan
ey kendi-iinin mevcudiyetidir. Oysa ki verdiimiz rnekler bize, falan tekil
varlk olduunu somut bir ekilde yadsyan bir kendi-iini gsterdiler. Ama bu
nun nedeni, o rneklerde bilgi ile varlk mnasebetim betimlememiz ve her ey
den nce onun olumsuzluk yapsn gn na karmaya almamzd. Bu
balamda, bizatihi rneklerde aa karlm olmasndan tr, bu olumsuz
luk esasen ikincildi. Kkensel akmlk olarak olumsuzluk kendini herhangi bir
"buradakiden kalkarak belirlemez, herhangi bir buradaki'nin varolmasn sa
lar. Kendi-iinin kkensel mevcudiyeti, varla mevcudiyettir. O zaman bu mev
cudiyetin btn varla mevcudiyet olduunu mu syleyeceiz? Ama bu dutum
da daha nceki hatamza yeniden deriz. nk btnlk varla ancak kendi-iin araclyla gelebilir. Nitekim bir btnlk, bir hemen-hemen okluun
258
V arlk ve H ilik
'.erimleri arasndaki isel bir varlk mnasebetini varsayar, tpk bir okluun da,
bu okluk olmak iin kendi eleri arasnda btnleyici bir isel mnasebeti
varsaymas gibi; toplama ileminin kendisi de ite bu balamda sentetik bir
edimdir. Btnlk ancak varlklara mevcut olarak kendi kendisinin btnl
biacak olan bir varlk araclyla varlklara gelebilir. Devaml bir tamamlanmamlk iinde zamansallaan btnl bozulmu btnlk olarak, kendi-iinin
durumu tam da byledir. Btn varln (var) olmasn mmkn klan, varla
mevcut olan kendi-iindir. Bylece unu iyice anlayalm ki, bu buradaki-varlk,
=ncak, btn varla mevcudiyetin fonu zerinde buradaki diye sylenebilir. Bu
demektir ki bir varlk varolmak iin hibir ekilde btn varla gereksinmez,
kendi-iinin, btn gerekletiren mevcudiyetinin kkensel fonunda, sz konu
su varlktaki, gerekletirici mevcudiyet olarak gerekleir. Ama buna karlk b
tnlk, buradakilerin ontolojik i ilikisi olarak kendini ancak tekil "buradaki'lerin iinde ve onlar araclyla aa karabilir. Bu da demektir ki kendi-iin,
"buradakileri gerekletiren mevcudiyet olarak btn varlktaki -btn varl
gerekletiren mevcudiyet olarak da tekil buradaki"lerde- gerekletirici mev
cudiyet olarak kendini gerekletirir. Baka trl syleyecek olursak, kendi-iinin dnyadaki mevcudiyeti ancak bir ya da birok tikel eye mevcut oluuyla ve
buna karlk olarak tikel bir eye mevcut oluu da ancak dnyadaki bir mevcu
diyetin fonu zerinde gerekleebilir. Alg ancak dnyadaki mevcudiyetin onto
lojik fonu zerinde eklemlenir ve dnya her tekil algnn fonu olarak somut bir
biimde aa kar. Geriye, kendi-iinin varlktaki beliriinin bir btn ile bir
ok buradakinin olmasn nasl salayabildiini aklamak kalyor.
Kendi-iinin btnlk olarak varla mevcut oluu, onun kendi btnln,
btnl bozulmu btnlk [totalite detotalisee] olarak ne deilse olmak ve
ne ise o olmamak kipinde daha olacak olmasndan gelir. Bylece, kendini tek bir
beliriin birlii iinde varlk-olmayan her ey olarak ortaya koyar, varlk da onun
karsnda kendi-imin olmad her ey olarak durur. Nitekim, kkensel olum
suzlama radikal olumsuzlamadr. Varln karsnda kendi kendisinin btnl
olarak duran kendi-iin, kendisi de olumsuzlamanm tamam olduundan,
her eyin olumsuzlanmasdr. Bylece, tamamlanm btnlk ya da dnya, b
tnln varlnn varlkta belirmesini salayan tamamlanmam btnn var
lm oluturan ey olarak aa kar. Kendi-iin, kendini dnya araclyla b
tnl bozulmu btnlk olarak kendine duyurur, bunun da anlam udur:
259
Jean -P au l Sartre
V arlk ve Hilik
sa, somut bir btnl olamazd. nsan-gereklii ancak imdiki halde olduu
somut olumsuzlamadan, btn teki olumsuzlamalan araclyla kurtulan ola
rak btnlktr: varlnn, halen olduu ksmi yapnn daha olacak olduu b
tnne doru bir teye geme edimi olmas lsndedir ki, bu varln insangerekliinin btnl olm as mmkn olabilir. Aksi takdirde sadece ne ise o
olurdu ve hibir ekilde btnlk ya da btnlk-olmayan gibi dnlmesi
mmkn olmazd. Bylece, ksmi olumsuz yaplarn, ta kendisi olduum ayrm
lamam olumsuzlamalann fonunda grnmek zorunda olduu o yerde, olma
yacak olduum belli bir somut gereklii kendinde-varlk araclyla kendime
duyururum. u an, imdi olm adm varlk, varln btnl fonunda gr
nen olarak, buradakidir. Buradaki, varla ilikin olarak daha hibir ey olmaya
cak oluum olarak, u an olmadm eydir; olumsuzlamalanmm btnleyici fo
nunda daha olacak olduum somut olumsuzlamay bana bildirmek iin, farkl
latrlmam varlk fonunda ortaya kan eydir. Btn [tout] ile buradakinin
[ceci] bu kkensel ilikisi, Gestalttheorienin gn na kard, fon ve form
arasndaki ilikinin kaynadr. Buradaki her zaman bir fon zerinde, yani ieri
sinde kendi-iinin radikal ve badatrmac varlk olumsuzlamas olduu farkl
lamam btnlkte grnr. Ama bir baka buradaki belirdiinde, bu farklla
mam btnlk iinde her zaman eriyebilir de. Ne var ki, buradakinin ya da for
mun fon zerinde ortaya k, benim radikal bir olumsuzlamanm badatrmac fonu zerindeki kendi somut olumsuzlamanm balla olduundan, hem
benim o btnlk olumsuzlama olmam hem de olmamam gerektirir, ya da
dilerseniz, o olumsuzlamay olmamak kipinde olmam, olmak kipinde olma
mam gerektirir. Nitekim, mevcut olumsuzlama, radikal olumsuzlama olan fo
nun zerinde ancak bu ekilde grnecektir. Aksi takdirde ondan tmyle kop
mu olur ya da onda eriyip gider. Buradakinin btn zerinde ortaya kmas,
kendi-iinin kendi kendisinin olumsuzlanmasm daha olacak olmasnn belli bir
tarzda balladr. Ben henz gelecekteki olumsuzlamalanm olmadm ve ar
tk gemiteki olumsuzlamalanm da olmadm iin bir buradaki vardr. Burada
kinin aa k, fonun badatrc silmii iinde belli bir olumsuzlamanm te
kilerden mesafeli olarak vurgulanmasn varsayar; yani kendi-iin, ancak, radi
kal olumsuzlua btnl iinde mesafeli kalarak oluan bir yadsma olarak
varolabilir. Kendi-iin, dnya, meknsallk, devamllk, madde, ksacas genel
olarak kendinde deildir, ama onun bunlar-olmamak tarz, olumsuzluun btn
261
Jean -P au l Sartre
Varlk ve Hilik
lkleen bir btnlk gibi grnr; u balamda ki, hibir zaman gerek sentez
deil ama bir buradaki derleminin [une collection de eri] hi tarafndan ideal s
nrlanmasdr dnya. Bylece fonun formel nitelii olarak devamsz, devaml ola
nn buradaki ile btnln dsal iliki tr gibi grnmesine izin verir. Btn
ln derlem, devaml olmayan, kesiklinm de devamllk halindeki bu srekli si
liklemesi, tam da mekn [espace] ad verilen eydir. Gerekten de mekn bir
-.arlk olamaz. Mekn, hibir mnasebeti bulunmayan varlklar arasndaki de'.mgen bir mnasebettir. Mekn, kendndelerin birbirlerine nispetle bamszl
olarak ve bamszln tm kendindeye mevcudiyet olduu bir varlkta aa
kan, kendindelerin tam bamszldr; varlklar sanki hibir mnasebete sa
hip deillermiesine, bu mnasebeti dnyaya getiren varla grnebildikleri
vegane yoldur bu; yani salt dsallktr. Ve bu dsallk, dnlen buradakerden ne birine ne de tekine ait olabildiinden ve ayrca tmyle lokal bir olum
suzluk olarak kendi kendisinin tahripisi olduundan, ne kendiliinden olabilir
ne de oldurulmu olmas mmkndr. Kendi-iin, btne ve buradaki ne or
tak mevcudiyet olarak meknsallatran varlktr; mekn dnya deildir, her za
man d okluk halinde dalarak, btnlk olarak kavranan dnyann hareket
li mnasebetleridir. Mekn fon da, form da deildir, her zaman formlar halinde
dalabilen fonun idealliidir, ne devamsz olan ne de devaml olandr, devaml
nn srekli olarak devamsza geiidir. Meknn varl, kendi-iinin varlnn
olm asn salarken varla hibir ey katmaymn kantdr, mekn sentezin ide
alliidir. Bu balamda, hem kkenini dnyadan deviren btnlktr, hem de
buradakilerin kaynamasna gtren hitir. Mekn somut gr araclyla yaka
lanmaya izin vermez, nk yoktur ama durmadan meknsallatrlr. Mekn,
varlk kipi zamansallatrmak olan bir varlk olmakszn dnyaya gelemeyen zamansalla bamldr ve zamansallk iinde ortaya kar, nk bu, varln, varl gerekletirmek zere ekstatik olarak kaybolma tarzdr. Buradakinin mekn
sal zellii sentetik olarak buradakiye eklenmez, bu zellik onun yeridir yalnz
ca, yani fonun kendisi formlar okluu halinde dald zaman, mnasebet ba
ka buracJilerle d mnasebetler okluu halinde ekebildiinde buradakinin
fonla olan dsallk mnasebetidir. Bu balamda, mekn, duyarlmzn a p rio
ri yapsyla fenomenlere dayatt bir form olarak tasarlamak beyhude olur: me
kn bir form olamaz, nk o hibir ey deildir; tersine, olumsuzlama dnda
hibir eyin kendindeye kend-in araclyla -ve yine, birletirdii eyi el de263
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
eyi- anlyorsak, buradakmin kurucusu olan d olumsuzlama eyin nesnel bir vas
f olarak grnemez. Ama buradan, d olumsuzlamanm, kendi-iinin salt varlk
kipi olarak znel bir varolua sahip olduu sonucunu karmamak gerekir. Kend-inin varolu tr, salt i olumsuzlamadr, onda bir d olumsuzlamanm var
l bizatihi varoluu asndan iptal edici olur. Dolaysyla, bu olumsuzlama, z
nel fantazmalardan ibaret olanlar olarak fenomenleri yerletirip snflandrma tar
z olamaz, aa k kendi-iinin kurucusu olan olarak varl znelletirmesi
de mmkn deildir. u halde olumsuzlamanm dandal bile onun havada",
kendindenin olduu kadar kendi-iinin de dnda kalmasn gerektirir. Ama te
yandan, tam da dsallk olduu iindir ki, kendi araclyla olamaz, btn daya
naklar reddeder, doas gerei unselbststndigdir ve yine de hibir tze katl
mas mmkn deildir. O bir ntir. Gerekten de mrekkep hokkas masa olma
d -ayn ekilde pipo, ya da bardak, vb. olmad- iindir ki, biz onu mrekkep
hokkas olarak kavrayabiliriz. Ama yine de, mrekkep hokkas masa deildir
dersem, hibir ey dnmem. Belirleni, bylece iyap kimliiyle eye de bilince
de ait olmayan, ama varl, kendindenin kendi farkszl iinde kendi olmayan
her eyde aa kan bir i olumsuzlamalar sistemi ortasnda kendi-iin tarafn
dan am m -varlk [6tre-cite] olan bir hitir. Kendi-iin, o olmayan kendinde
araclyla duyurduu lde, i olumsuzlamanm kipinde, kendindenin farksz
l da kendi-iinin daha olacak olduu olmamann farkszl olarak dnya zenndeki belirleni gibi aa kar.
III
NTELK VE NCELK, GZlLGLLK [POTENTIALITE],
KULLANILABLRLK [USTENSILITE]
Nitelik, dnya ya da baka buradakilerle srdrd her trl d iliki dn
da dnldnde, buradakinin varlndan baka bir ey deildir. Nitelik o
u zaman basit bir znel belirleni olarak dnlm ve o durumda da ntelikvarl psiiin znelliiyle kartrlmtr. O zaman sorun daha ok niteliklerin
akn birlii gibi dnlen bir nesne-kutbun oluumunu aklamak olarak g
rnmtr. Bu sorunun zmsz olduunu gsterdik. Bir nitelik, eer znelse
nesnellemez. Bir nesne-kutbun birliinin niteliklerin tesinde olduunu varsay
265
je a n -P a u l Sartre
sak bile, bu niteliklerin her biri, en iyi ihtimalle, eylerin bizim zerimizdeki et
kisinin znel sonucu olarak kendini dorudan doruya verirdi. Ama limonun sa
nl, limonu kavramann znel bir kipi deildir: o, limondur. Ve x-nesnenm da
nk niteliklerini bir arada tutan ii bo form olarak grnd de doru deil
dir. Aslnda, limon, nitelikleri ortasnda tmyle yaygndr ve niteliklerinin her
biri de tekilerin her biri ortasnda tmyle yaygndr. Sar olan limonun ekili
i, eki olan da limonun sarldr; bir pastann rengini yeriz ve bu pastann ta
d onun biimini ve rengim beslenme grs diye adlandracamz eyde aa
karan alettir; buna karlk, parmam bir reel kavanozuna daldrdmda, re
elin yapkan soukluu onun ekerli tadnn parmaklarmda aa kmasdr.
Bir yzme havuzundaki suyun akkanl, lkl, mavimsi rengi, dalgal oynak
l, birbirleri iinde bir kalemde verilirler ve bu birbiri iine girmenin tamam
da buradaki diye adlandrlan eydir. Ressamlarn, zellikle de Cezannem deney
lerinin gayet iyi bir ekilde gsterdii de budur: Husserlin sand gibi sentetik
bir zorunluluun rengi ve formu koulsuz bir ekilde birletirdii doru deil
dir; k ve renk olan, formun kendisidir; eer ressam bu etmenlerden herhangi
birini deitirecek olursa tekiler de ayn biimde deiirler ve kimbilr hangi ya
sa uyarnca birbirlerine balanm olduklar iin deil, temelde bir ve ayn var
lktan baka bir ey olmadklar iin deiirler. Bu balamda varln her nitelii
tm varlktr; onun mutlak olumsallnn mevcudiyetidir, farkszla indirgenmezliidir; niteliin kavran varla buradaki gibi varlk vardr olgusundan ba
kaca hibir ey katmaz. Nitelik bu balamda varln bir d vehesi deildir:
nk varlk, "ierrye sahip olmadndan darya da sahip olamaz. Sadece,
niteliin olmas iin, doas gerei varlk-olmayan bir hilik iin varln olm as
gerekir. Oysa varlk kendinde nitelik deildir, bununla birlikte nitelikten daha
fazla ya da daha az bir ey de deildir. Ama nitelik, vardr"m snrlar iinde a
a kan btnyle varlktr. Hibir ekilde varln dars deildir, varlk, var
lk iin deil de yalnzca kendini varlk oldurmayan ey iin (var) olabildii l
de, btn varlktr. Kendi-iinin nitelikle ilikisi ontolojik ilikidir. Niteliin g
rs hibir ekilde bir verinin edilgin temaas olmad gibi, zihin de hibir e
kilde bu temaann iinde ne ise o olarak duran, yan temaa edilen buradaki ye
nispetle farkszln kipinde kalan bir kendinde deildir. Ama kendi-iin, ne de
ilse onu nitelik araclyla kendine duyurur. Krmzy u defterin rengi olarak
alglamak, kendi kendim bu niteliin i olumsuzlamas olarak yanstmaktr. Ya266
V arlk ve H ilik
:u. niteliin zihin yoluyla yakalan Husserlin ngrd gibi, dolu" (Erfk
'^.rg) deil, bu niteliin belirlenmi boluu olarak bir boluk enformasyonudur.
Nitelik, bu balamda, durmadan erimd kalan mevcudiyettir. Bilginin betimle
r e biimleri hemen her zaman besinsel niteliktedir. Epistemolojik felsefede
antkncesi-deyiler hl fazlasyla ok ve bilmenin yemek olduu, yani bilir.en eyi yutmak, onunla dolmak [Erjllung] ve onu sindirmek olduu o ilkel ya
nlsamadan (bunu daha ileride anlayacaz) hl kurtulabilmi deiliz*. Niteli
s in ,
:en mutlak bir yaknlk mnasebeti -nitelik oradadr", bize musallattr- iinde
ver alma olgusu zerinde dururken algnn kkensel fenomenini de daha iyi an_=vacagz, ama o yaknln bir mesafeyi ierdiim eklemek gerekir. Nitelik, do
laysz bir ekilde erimd olan eydir, tanm gerei, bizi kendi kendimize bir
roluk olarak gsteren eydir. Tpk erimdmdaki yiyecekleri grmenin Tantalosun aln kamlam olmas gibi, nitelik temaa edildiinde varla susa
mlmz yalnzca daha da ok artran eydir. Nitelik, bizim olmadmz eyin
ve bizden esirgenmi olan varlk kipinin belirtisidir. Beyazn alglanmas, kendiiinin renk olarak varolmasnn ilkesel imknszlnn, yan ne ise o olarak va
rolmayacann bilincidir. Bu balamda, varlk, kendi niteliklerinden ayrlma
makla kalmaz; aynca niteliin her trl yakalan da bir buradafeinin yakalan
dr, hangisi olursa olsun nitelik kendini bize bir varlk olarak gsterir. Gzlerim
kapalyken aniden bumuma gelen bir koku, daha yle kokan bir nesneye o ko
kuyu atfetmemden bile nce, znel bir izlenim deil esasen bir koku-varlktr; sa
bahleyin, kapal gzkapaklarmm arkasndan gzlerime giren k, esasen bir
k-varlktr. Niteliin olduu hakknda biraz dnld takdirde apakl
ortaya kacak olan ey budur ite. Nitelik, ne ise o olan varlk olarak, bir znel
lie pekl grnebilir, ama ne deilse o olan ve ne ise o olmayan bu znelliin
dokusu iine skmas mmkn deildir. Niteliin bir nitelik-varlk olduunu
sylemek onu tz andran gizemli bir dayanakla donatmak deildir, sadece
onun varlk kipinin kendi-iin"in varlk kipinden radikal bir ekilde farkl ol
duuna iaret etmektir. Nitekim, beyazln ya da ekiliin varl, hibir ekilde
* Sarre, "Husserm Fenom enolojisinde Bir Temel Dnce: Ynelm ilik baln tayan, Ocak
1 9 3 9 tarihli b ir makalesinde, ''bilmek" eylem inin, znde bir 'iselletirme' olduu dn
cesinden hareket eden epistem olojinin, bilgi edinmeyi beslenm eci" benzetmelerle ortaya
koyuna dikkat eker: Onu gzleriyle yiyordu! Bu tm ce ve birok baka iaretler, bil
m enin yem ek olduunu syleyen, idealizm in ve realizm in ortak yanlsamasn yeterince
ortaya koym aktadr... - n
267
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
::eye gemedir. Bu varla mevcut, olma, ancak imkn dzeyinde ve kendi-iir/_n kendi imknlarn daha olacak oluuyla gerekletirilebilir. Soyut, gelecek
:'.an bir kendi-iinin mevcudiyetine birlikte mevcut olu olarak niteliin daha
~lacak olduu anlam eklinde ortaya kar. Bylece soyut yeil, bana yeil-aynlk-pnkl profili araclyla kendini at srece, somut buradakinin ge
rekteki-anlamdr. Soyut yeil, bu profilin imkndr ve imkn, ben olan im
a n la r iinde aa kan olarak, yani, oldurulmu olarak byledir. Ama bu, bizi
lunyamn kullanlabilirliine ve zamansallgma gnderir: bu konuya dneceiz,
imdilik unu sylemekle yetinelim: soyut, somutun daha olacak olduu kenimdenin imde sabitlenmi bir imkn olarak somuta musallattr. Algmz ne
.ursa olsun, varlkla kkensel bir temas gibi, soyut her zaman oradadr, ama ge;ek-olandr da ve ben onu gelecekte, benim geleceimle kavrarm: soyut, mev
cut ve somut benim olumsuzlamama zg imknn bu olumsuzlamadan baka
r.r ey olmama imkn olarak balladr. Soyut, daha olacak olduum olumrjLzlamay kendinde olarak dondurma imknm iinde gelecekte aa kan ola
rak buradakinin anlamdr. Eer bize soyutlamann klasik amazlar hatrlatlacak
olursa, cevabmz, bu amazlarn, buradakinin oluumu ile soyutlama edimini
birbirinden ayr eylermi gibi varsaymaktan kaynakland olacaktr. Buradaki
kendi soyutlarn iermiyorsa onlar sonradan ondan devirmenin hibir imkn
bulunmad aktr. Ama profilin benim geleceimde aa kmas olarak sovutlama, buradakinin buradaki olarak bizatihi oluumu iinde gerekleir. Ken
di-iin psikolojik bir soyutlama ilemini yapabildii iin deil, varla bir gele
cekle birlikte mevcut olduu iin, yani varlm-tesiyle belirdii iin soyutlaycfdr. Varlk, kendinde ne somut ne soyuttur, ne imdi ne gelecektir: ne ise
odur. Bununla birlikte soyutlama varl zenginletirmez, soyutlama bir varlk
hiliinin varln tesinde aa kmasndan ibarettir. Ama biz, soyutlamaya
ynelik klasik itirazlar, rtk bir biimde varln bir buradaki olarak dnl
mesinden tretmeksizin formlletirmeye meydan okuyoruz.
Buradakiler arasndaki kkensel mnasebet, ne karlkl-etkime [interaction], ne nedensellik, ne de hatt ayn dnya fonu zerinde beliri olabilir. Nite
kim kendi-iinin bir buradakine. mevcut olduunu varsaydmzda, teki bura
dakiler de ayn zamanda dnya iinde varolurlar, ama farkllatrlmam olma
vasfyla varolurlar: sz konusu buradakinin girinti ve kntlaryla zerinde yk
seldii fonu olutururlar. Bir buradaki ile bir baka buradaki arasnda herhangi
269
Jea n -P a u l Sartre
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve Hilik
ayklama edimi anlalyorsa, byle bir ilem hibir zaman yoktur. Birtakm nite
liklerin eylerden kalklarak soyutlanmalar yle dursun, tersine, kendi-iinin
kkensel varlk kipi olarak soyutlamann, genel olarak eylerin ve bir dnyann
olabilmesi iin zorunlu olduunu grmek gerekir. Soyut, somutun ortaya kma
s iin dnyann zorunlu bir yapsdr ve somut da ancak kendi soyutuna doru
gittii srece, olduunu soyut araclyla haber veren olarak somuttur: kendiiin, kendi varl iinde aa karan-soyu dayandr. Bu bak asndan, srekli
lik ve soyutun bir ve ayn ey olduklar grlyor. Eer masa, masa olarak, bir s
rekliliin gzilgcne sahipse, daha masa olacak olan olarak bu gizilgce sahiptir.
Sreklilik, bir buradaki iin kendi zne uygun olmann salt imkndr.
Bu kitabn kinci Ksm nda, kendisi olduum mmkn olan ile katm im
diki zamann kendi aralarnda, eksik olan ile eksik olunann mnasebeti iinde
olduklarn grdk. Eksik olan ile eksik olunann gereklemez btnlk olarak
ideal kaynamas, kendi-iine musallattr ve onu kendi varl iinde bile varlk
hilii gibi oluturur. Bunun kendi-iin-kendinde ya da deer olduunu syl
yorduk. Ama bu deer, zerine dnlmemi dzleminde, kendi-iin tarafn
dan konulandnc ynden kavranm deildir, yalnzca varlk kouludur. Eer
karsamalarmz doruysa, gereklemez bir kaynamann bu devaml belirtisi,
zerine dnlmemi bilincin yaps olarak deil,, nesnenin ideal bir yapsnn
akm belirtisi olarak ortaya kmak zorundadr. Bu yap kolayca aa karlabi
lir, okbmli olumsuzlama ile onun anlam olan soyut olumsuzlama arasndaki
bir kaynamaya ilikin iaretin balla olarak, akm ve ideal bir iaret de a
a kmak zorundadr: varolan buradaki ile onun gelecekteki z arasndaki bir
kaynamann iareti. Ve bu kaynama yle olmaldr ki, soyut somutun temeli
olurken ezamanl olarak somut da soyutun temeli olsun; baka trl sylenecek
olursa, eti ve kemiiyle somut varolu, z olmak zorundadr, z, tam younla
ma olarak, yani somutun tm zenginliiyle ve yine de tam safl iinde kendi
sinden bakaca bir ey bulmamza imkn vermeksizin kendi kendisini retmek
zorundadr. Ya da, dilerseniz, form, kendi kendisinde -ve tmyle- kendi ken
disinin maddesi olmak zorundadr. Ve buna karlk madde de kendim mutlak
form olarak-retmek zorundadr. zn ve varoluun bu imknsz ve durmadan
iaret edilen kaynamas, ne imdiki zamana ne de gelecee aittir, daha ok ge
miin, imdiki zamann ve gelecein kaynamasn gsterir ve kendini zamansal
btnln gerekletirecei sentez olarak sunar. Bu da, akmlk olarak deerdir;
275
Jean -P au l Sartre
gzellik diye adlandrlan odur. Dolaysyla gzellik dnyann ideal bir durumu
nu temsil eder, kendi-iinin ideal bir gereklemesinin balla olan bu du
rumda eylerin z ve varoluu bir varlktaki zdelik olarak aa karken, bu
varlk bizatihi bu aa kta kendindenin mutlak birlii iinde kendi kendisiy
le kaynaacaktr. Gzel, tam da yalnzca gerekletirilmesi gereken akn bir sen
tez olmad, kendini ancak bizim kendimizin btnlemesi iinde ve bu btn
leme araclyla gerekletirebildii iin, kesinlikle bunun iin, gzeli isteriz ve
biz kendimiz kendi kendimizi bir eksiklik olarak kavrayarak evreni de gzelin
eksikliini eken olarak kavrarz. Ama kendi-iin-kendindenin kendi-iine zg
bir imkn olmamas gibi, gzel de eylere ilikin bir gizilgllk deildir. Bir
gereklemez olarak dnyaya musallattr. Ve insan dnya zerinde gzeli gerek
letirdii lde, gzeli imgesel kipte gerekletirir. Bu demektir ki estetik gr
iinde, imgesel bir nesneyi kendi kendimin, kendinde ve kendi-iin btnlk
olarak imgesel bir gereklemesi iinde yakalarm. Deer olarak gzel, genelde,
dnyanm-erimi'dmda-olan-deeri olarak, tematik olarak ak edilmi deildir.
Bir namevcudiyet olarak eylerin zerinde rtk bir ekilde yakalanr; dnyann
kusurluluu [imperfection] boyunca kendini rtk bir ekilde aa karr.
Bu kkensel gizilgllkler buradakiyi vasflandran yegane gzilgllkler
deildir. Gerekten de, kendi-iin, varlm imdiki zamannn tesinde daha
olacak olan olarak, buradakine varln derinliklerinden kp gelen nitelenmi
varlktaki bir tenin aa kdr. Kendi-iin, hilal halindeki aym tesinde, ge
lecek dolunay olan bir varlk-tesindeki-varlm yannda olan olarak, dolunay
da hilalin gzilgll haline gelir; kendi-iin, tomurcuun tesinde, iein
yannda olan olarak, iek de tomurcuun gizilglldr. Bu yeni gzilgllklerin aa kmas, gemile kkensel bir mnasebeti gerektirir. Hilalin ay
la, tomurcuun iekle balants yava yava gemiin iinde kefedilir. Ve ken
di-iinin gemii, kendi-iin asndan bilmek gibidir. Ama bu bilme cansz bir
veri olarak kalmaz. Hi phesiz, kendi-iinin arkasndadr, bu haliyle de biline
mezdir ve ermddr. Ama varlnn ekstatik birlii iinde kendi-iin, gelecek
te olduunu bu gemiten kalkarak kendine duyurur. Ay hakknda bildiim, tematk bilgi olarak benden kaar. Ne var ki, ben bu bilmeyim ve onu olma tarzm
en azndan baz durumlarda- artk kendisi olmadm henz olmadm for
munda kendime ulatrmaktr. Buradakinm -olmu olduum- bu olumsuzlanmasn iki ynden birden olurum: hem artk olmamak kipinde, hem de henz
276
V arlk ve H ilik
olmamak kipinde. Ben son drdn halindeki aym radikal bir olumsuzlanmasnn imkn olarak hilal halindeki ayn tesindeyim, ve imdiki zamanma doru
gelecekteki yadsmama dnle ballaklk iinde, dolunay da yadsma olarak
buradaki halinde belirlemek zere hilale geri gelir: dolunay, hilalde eksik olan ve
eksikliini ektii eyin onu hilal olarak oldurduu eydir. Bylece, ayn ontolo
jik olumsuzlamamn birlii iinde, hilal eklindeki aya hilal olarak -sreklilik ve
z formu altnda- gelecek boyutunu atfederim ve onda eksik olan eyin ona do
ru belirleyici dn araclyla onu hilal halindeki ay olarak olutururum. Gizlgullklerin sreklilikten glere kadar uzanan dizisi byle oluur, tnsangereklii, kendi kendisini olumsuzlama imknna doru kendinin tesine ge
erken, bir yandan da tesine geerek olumsuzlamay dnyaya getiren olarak
kendini oldurur; eksiklik, insan-gereklii araclyla "g, tamamlanmamlk, "erteleme, gizilgllk formu altnda eylere katlr.
Bununla birlikte eksikliin akn varl, ikinlik iindeki ekstatik eksikliin
yapsn tayamaz. Bunu daha yakndan inceleyelim. Kendinde, kendi gizilglln henz-deil kipinde olmak zorunda deildir. Kendindenin aa k
, kkensel olarak, farkszlk zdeliinin aa kdr. Kendinde, kendi varl
nn hibir ekstatik dal olmakszn ne ise odur. Dolaysyla, srekliliini ya
da zn ya da onda eksik olan eksii, benim geleceimi daha olacak olduum
gibi daha olacak deildir. Benim dnya zerinde ortaya km, ballaklk
iinde, gizilgllkleri de ortaya karr. Ama bu gizilgllkler bizatihi orta
ya klarnda donup kalrlar, dsallk tarafndan kemirilirler. Burada, bizatihi
ikirciklilii iinde, mekn dnyaya getirmi olan aknn o ift ynl vehesiyle
karlarz: dsallk ilikileri halinde dalan bir btnlk. Gizilgllk buradakiyi belirlemek zere gelecein derinliklerinden kp ona gelir, ama kendinde
olarak buradakinin kendi gizilgllyle mnasebeti bir dsallk mnasebeti
dir. Hilal halindeki ay -dolunaya nispetle- eksik-olan ya da yoksun olan olarak be
lirlenir. Ama ayn zamanda da olduunu tastamam olan, ne ise o olmak iin hi
bir eye gereksinmeyen gkyzndeki o somut iaret olarak aa kar. Bu to
murcuk iin de, ne ise o olan bu kibrit iin de ayn ey geerlidir; kibritin alev
almas hi phesiz mmkndr, ama kibrit-varl onun dnda kalr, o imdi
lik siyah bir ba olan beyaz tahta parasdr. Buradakinin gizilgllkleri [potentialites] onunla kesin balant iinde olmakla beraber, kendilerini birer ken
dinde olarak gsterirler ve ona nispetle farkszlk durumundadrlar. Bu mrek
277
je a n -P a u l Sartre
Varlk ve H ilik
ni tart da bir hitir, dnyay evreleyip belirleyen hilik gmleine aittir. Kendiiin, mrekkep hokkasn mrekkep hokkas olarak aa karr. Ama bu aa
karma mrekkep hokkasnn varlnn tesinde ve olmayan o gelecek iinde
gerekleir; varln btn gizlgllkler, sreklilikten nitelenmi gizlglle kadar, varln gerekten de daha olacak olduklar olmakszn henz olm ad
ey olarak tanmlanr. Burada da yine, bilgi, varla ne bir ey ekler ne de on
dan bir ey eksiltir, onu hibir yeni nitelikle donatmaz. Bilgi, onunla yalnzca
olumsuz dsallk mnasebetleri srdren bir hilie doru varln tesine ge
erek, varln (var) olmasn salar: gizilglln bu salt hilik olma zellii,
sradan dsallk ilikileri kurmay hedefleyen bilimin gizilgll, yani z ve
gleri, radikal bir ekilde iptal eden giriimlerinde yeterince ortaya kmakta
dr. Ama te yandan algnn anlaml yaps olarak gizilglln zorunluluu
da, bu yaklamda diretmekten vazgeilmesi iin yeterince ak bir biimde or
taya kar: nitekim bilimsel bilgi, algnn gizilglletinc yapsnn ne stesin
den gelebilir ne de onu ortadan kaldrabilir; tersine, bu yapy varsayar.
Kendi-iinin varla mevcut oluunun o varl ey olarak nasl aa kard
n gstermeye altk; ve serimlememzi daha anlalr klmak zere eym fark
l yaplarn birbn ard sra gsterdik: buradaki ve meknsallk, sreklilik, z ve
gzilgllkler. Bununla birlikte, bu ardk serimlemeden, sz konusu urak
lardan bazlarnn tekiler karsnda gerek bir ncelie sahip olduu fikrinin
kmayaca aktr: kendi-iinin ortaya k, eyi yaplarnn btnlyle bir
likte aa karr. Zaten bunlardan bir teki bile yoktur ki btn tekileri ierme
sin: buradaki, z karsnda mantksal bir ncelie bile sahip deildir, tersine onu
varsayar ve buna karlk, z de buradakinin zdr. Benzer bir ekilde, nilelkvarlk olarak buradaki ancak dnya fonu zerinde grnebilir, ama dnya bura
dakiler derlemidir [collection]; ve dnyann huradakilerle, buradakilerin de dn
ya ile arasndaki datc iliki meknsallktr. Dolaysyla burada tzsel hibir
form, fenomenin grnme kipleri arkasnda duran hibir birlik ilkesi yoktur: her
ey, hibir ncelik olmakszn bir rpda verilmitir. Ayn nedenlerle, tasavvurda
ortaya leoyulamn [representatif] herhangi bir nceliini dnmek de hatal olur.
Nitekim betimlemelerimiz, bizi, dnya iindeki eyi girintili kntl bir biimde
gstermeye yneltti ve bundan tr dnya ile eyin, kendi-iine bir tr temaac gr iinde aldktan sansna kaplabiliriz: bu yalnzca eylerin pratik bir kul
lanlabilirlik dzeni iinde birbirlerine kyasla sralanm olmalanmn ard sra
279
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
nk gelecek, daha gelecek olan bir bilincin balla olarak bana dnyay if
a eder; ama varlm, tematik olmayan ynden de olsa, bana kendinde-varlm
erevesi iinde gemite grnr, yani dnyann ortasndaki girinti ve knt
lar halinde grnr. Hi phesiz, bu varlk hl ...nn bilincidir, yani kendiiindir; ama kendinde halinde donmu bir kendi-mdir ve bu yzden dnyann
ortasnda dnya>nn dkn bilincidir. Realizmin, natralizmin ve materyalizmin
anlam gemitedir: bu felsefe de, sanki imdiki zamandaymasna gemiin
betimlemeleridir. u halde, kendi-iin, dnyadan ift ynl bir katr: kat
bir dnyadaki mevcudiyet olarak kendi kendisinin dnyann-ortasmdaki-varlmdan kurtulur. Mmkn olan, kan zgr sonudur. Kendi-iin, kendisi ol
mad bir akn olana doru kaamaz, yalnzca kendisi olduu bir akn olana
doru kaabilir. Bu srekli kataki her trl duraklama imknn ortadan kal
dran ey de budur; eer amiyane, ama dncemin daha iyi kavranmasna im
kn verecek bir imgeye bavurmama izin verilirse, n sra sallanan havucun pe
inden koarak arabay eken eei hatrlayabiliriz. Eein havucu yakalamak
iin harcad btn gayretler, sonuta arabann ilerlemesine yol aar ve havu
da hep ayn mesafede kalmak zere arabayla birlikte ilerler. Bylece, bizatihi ko
uturmamzla grnr klman, bizim kouturmamzdan bakaca bir ey olma
yan ve srf bu yzden ermd olarak tanmlanan bir mmkn olann peinden
koarz. Kendi kendimize doru koarz ve biz bu olgudan tr kendi kendi
siyle buluamayan varlz. Kou, bir ynden anlamllktan yoksundur, nk
sonu asla verili deildir, ona doru kotuumuz lde icat edilmekte, projelen
dirilmektedir. Ve bir baka ynden, dlad bu anlamll ona vermekten geri
duramayz, nk mmkn, her eye ramen kendi-iinin anlamdr: ama daha
dorusu, kan anlam hem vardr hem de yoktur.
imdi, kendisi olduum gemiten kendisi olduum gelecee doru bu ka
n iinde, gelecek gemie olanca anlamn kazandrrken ayn zamanda da ken
dini gemie nispetle nceden haber vermektedir. Gelecek, verili kendinde ola
rak kendi kendisinin temeli olacak olan bir kendindeye doru tesine geilmi
gemitir, yani daha olacak olmak zorunda olduum olarak olacak olan bir ken
dindeye doru tesine geilmi olan gemitir. Benim iin mmkn olan, gemi
imi yeniden ele alrken bu gemii temellendirerek kurtarabilen olarak gemi
imin yeniden ve zgrce ele almdr. Ne idiysem o olduum temelsiz varlk
tan, ancak olacam kipinde kendisi olabildiim kurucu edime doru kaarm.
285
Jean -P au l Sartre
n itelik li
Varlk ve H ilik
IV
DNYANIN ZAMANI
Tmel zaman [ternps niversel] kendi-iin araclyla dnyaya gelir. Kendin
denin zamansall yoktur, nk o tam da kendinde olandr ve zamansallk de
vaml bir biimde kendiye kendi iin mesafeli olan bir varln birliki varlk ki
pidir. Bunun tersine, kendi-iin zamansallktr, ama kendiliinden bir biimde
"dnmsel-zerine dnlm mnasebeti iinde ortaya kmadka zamansallm bilinci deildir. Zamansall, zerine dnlmemi kipte varln
zerinde, yani darda kefeder. Tmel zamansallk nesneldir.
A) Gemi
Buradaki, daha nce bir gelecek idiyken, daha sonrasnda bir gemi haline
daha dnecek olan bir imdi gibi grnmez. Bu mrekkep hokkas, onu alg
ladm anda, esasen kendi varoluu iinde zamansal boyutuna sahiptir. M
rekkep hokkasn bir sreklilik olarak kavradmda, yani onu bir z olarak kav
radmda o oktan gelecektedir; her ne kadar gncel mevcudiyetim iinde ona
mevcut olmasam da, kendi-kendine-gelecek-olan olarak ona mevcutumdur. Ve
ayn anda da bu mrekkep hokkasn esasen orada, dnyada olmu olandan ba
ka trl kavrayamam, nk ben kendim de esasen mevcudiyet olarak dnyada
idim. Bu anlamda, eer tanma sentezi [synthese de recognition] dediimiz e
yin, art arda gelen imdilerin dzenleniiyle, alglanan eyin bir sresi olmas
n salayan, ilerleyen bir zdeletirme ilemi olduunu sylyorsak, byle bir
sentez sz konusu deildir. Ama kendi-iin, ucunu gremedii muazzam ve tek
dze uzanan bir duvarmasna aa kan kendinde boyunca kendi zamansallmdaki paralanmay elinde tutar. Ben, ne ise o olan varln yan banda, he
nz deil ve oktan kipinde, daha olacak olduum bu kkensel olumsuzlama287
Jean-Paul Sartre
ym. u halde duraan bir dnyada, deimemecesine ne ise o olarak kalan tek
bir varln yan banda beliren bir bilin varsayarsak, bu varlk bir deimezlik
gemii ve gelecei ile birlikte aa kacaktr ve bu gemi ile gelecek hibir
sentez ilemi" gerektirmeyecek, onun aa kyla bizatihi ayn ey olacaktr.
lem, ancak, kendi-iin, ayn anda kendi kendisinin gemiini de daha yakala
yacak ve daha oluturacak olsayd zorunlu olurdu. Ama srf kend-inin kendi
gelecei oluu gibi kendi gemii de olm as yznden, kendindenin aa k
da yalnzca zamansallatrlablir. Buradaki, isel anlamda a priori bir form iin
de krlarak yansyaca iin deil, varl bile zamansallama olan bir aa k
ta tezahr ettii iindir ki, zamansallk olarak aa kar. Bununla birlikte varl
n zamansallk-d la-temporalite] oluu bizatihi aa k iinde temsil edilir:
zamansallaan bir zamansallk iinde ve bu zamansallk araclyla kavranan
olarak buradaki de kkensel olarak zamansal gibi grnr; ama ne ise o olan ola
rak kendi zamansall olm ay reddeder, yalnzca zaman yanstr; ayrca isel
ekstatik mnasebeti -zamansallm kayna olan mnasebet- salt nesnel bir d
sallk ilikisi olarak geri gnderir. u halde, zamand zdelik [identite intemporelle] ile ekstatik zamansallatrma birlii arasndaki uzlama olarak sreklilik,
kendinde anlarn, birbirlerinden ayr ve basit bir dsallk mnasebetiyle bir ara
ya gelmi kk hiliklerin, zamansal-olmayan bir deimezlii muhafaza eden
bir varln yzeyinde dpedz kayp gitmesiymi gibi grnecektir. Dolaysy
la varln zamandlmm bizden kat doru deildir; tersme, zamandlk,
zamann iinde verilidir, tmel zamann varlk tarzn temellendirir.
u halde kendi-iin, olduunu idi kipinde olmu olduu lde, kullanlabi
lir olan ara ya da ey de ona oktan [dej] oradaym gibi grnr. Kendi-iinin
buradaki ne mevcut olabilmesi, ancak mevcut idilii olarak mmkndr; her algla
ma kendisinde ve hibir ilem olmakszn, bir tanmadr. Oysa gemiin ve im
diki zamann ekstatik birlii boyunca ortaya kan ey zde bir varlktr. Bu var
lk gemite ve imdiki zamanda ayn olan gibi kavranmaz, kendisi olan gibi kav
ranr. Zamansallk bir grme organndan [organe de vision] baka bir ey deildir.
Bununla birlikte, bu varln kendisi olduunu buradaki oktan idi. Bylece bir ge
mie sahip olan gibi grnr. Ne var ki bu gemi olm ay reddeder, ona yalnzca
sahiptir. u halde zamansallk nesnel olarak kavranan sak bir hayalettir, nk
kendi-iinin zamansall olarak da, kendindenin daha olacak olduu zamansallk
olarak da kendini vermez. Ayn zamanda, akmlk vasfyla kendinde olan akn
288
V arlk ve Hilik
gemi de imdiki zamann olacak olduu e.y gibi olamaz, bir Selbststndigkeit
hayaleti iinde kendini yaltr. Ve gemiin her an bir imdiki zaman olmu olan
olduundan, bu yal itilmilik gemiin iinde bile devam eder. yle ki, deimez
buradaki, hayalet kendmdelerin sonsuz bir krpma ve paralanmas iinde aa
kar. Bu bardak ya da bu masa benim iin byle aa karlar: bunlar srmezler,
vardrlar; ve zaman onlarn zerinden akar. Hi phesiz bu nesnelerdeki dei
imleri grmediim sylenecektir. Ama bu, bilimsel bir bak asn gereksiz bir e
kilde buraya buyur etmek olur. Hibir eyin dorulamad bu bak as, bizati
hi algmz araclyla yalanlanr: pipo, kurun kalem, kendilerini btnyle ken
di pro filleri nin her biri iinde ifa eden ve sreklilii profillerin okluuna bt
nyle ilgisiz kalan btn bu varlklar, zamansallk iinde aa kmakla beraber,
ayn zamanda da her trl zamansallga akndrlar. ey, form olarak, yani za
manda grebileceimiz yzeysel ve asalaka deiikliklerin hibirinden etkilenme
yen bir btn olarak, bir rpda vardr. Her buradaki kendi eiini, yani olduunu
bir daha olmamak zere brakaca deiim dzeyini belirleyen bir varlk yasasy
la birlikte aa kar. Ve sreklilii ifade eden bu varlk yasas, onun znn he
men aa kan bir yapsdr, buradakini kavrar, bir smr-gizlgll belirler
dnyadan yitip gitmenin smr-gizlglln. Bu konuya dneceiz. Bylece,
kendi-iin zamansall varln zerinde kavrar, deiime uratmann hibir imk
n olmadan varln yzeyinde oynaan salt yansma olarak kavrar. Zamandaki bu
mutlak ve hayaletimsi hiliklii [neantite], bilim adam homojenlik ad altnda
kavram olarak sabitletirecektir. Ama zamansallatran kendi-iinin ekstatik birli
inin kendinde zerinde ve akn kavran, bu birlii bu birlik olarak kuran her
hangi bir varlk bulunmadan, bo bir zamansal birlik formunun yakalan gibi
gerekleir. imdiki zaman-gemi dzleminde, her nce ve her sonrann farksz
lk dsallyla tekilerden yaltlm bir kendinde olan ve yine de bu anlarn tek
bir varln birlii iinde birletikleri d zamansallk olan mutlak dalmann o tu
haf birlii ite byle ortaya kar, bu ortak varlk ya da Zaman, zorunluluk ve lzsellik olarak tasarlanan bizatihi dalmadan baka bir ey deildir. Bu elikili do
a ancak kendi-iin ve kendmdenin ifte temeli zerinde grnebilir. Bu noktadan
itibaren, bilimsel dnm, dsallk ilikisini hipostazlatrmay hedefleyerek,
kendindeyi de zaman iinde hedeflenen bir akmlk olarak deil, andan ana geen
bir ierik gibi; daha da iyisi, birbirlerinin dnda ve birbirlerine kesinlikle benze
yen bir ierikler okluu gibi tasarlayacaktr yani bolukta dnecektir.
289
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
Ama bu mutlak dsallm vardr [il y a] formunda verilmesi iin, esasen bir
dnya gerekir; yani bir kendi-iinin belirmesi gerekir. Kendindenin kendi-iine
nispee mudak dsall, grnmenin hemen-hemen-ncesi ya da ortadan kalk
mann hemen-hemen-sonras olan bizatihi hiliin varln doluluu iinde yer
bile bulamamasn salar. Gemite olmatm" bir buradaki yalnzca bir dnyann
birlii iinde ve dnya fonu zerinde ortaya kabilir, dsallk olan o mnasebet-yokluu-mnasebeti yalnzca bir dnyann birlii iinde ve dnya fonu ze
rinde aa karlabilir; gemite olmam" bir grnene nispetle daha nceklk durumunda olan varlk hilii, bir dnyaya ancak geriye doru, kendi ken
disinin hilii ve kendi kendisinin ncellii [anteriorite] olan bir kendi-iin ara
clyla gelebilir. Bylece buradakinin belirii ve yok oluu ikircikli fenomenler
dir: kendi-iin araclyla varla gelen ey, burada da yine, salt bir hiliktir, henz-olmamak ve artk-olmamaktr. Sz konusu varlk buradakinin temeli olma
d gibi, nce ve sonra yakalanm btnlk olarak dnya da onun temeli deil
dir. Ama te yandan, beliri dnya zerinde kendi kendisinin ncesi ve kendi
kendisinin sonras olan bir kendi-iin araclyla aa kan olarak, grnme de
nce bir serven olarak verilir; grnm olan buradakiyi, kendisinin namevcudiyeti olan dnyada kavrarz, buradakini onun namevcut olduu bir dnyada
biz oktan mevcutmuuz gibi kavrarz. ey bylece kendi kendisinin hiliinden
fkrabilir. Burada zihnin kavramsal bir gr [une vue conceptionnelle] deil,
algnn kkensel bir yaps sz konusudur. Gestalttheorie'nin deneyleri, salt g
rnmenin her zaman dinamik beliri olarak kavrandn, grnenin, hiliin di
binden koarak varla geldiini ak bir ekilde gstermektedir. Burada ayn za
manda da nedensellik lkesi nm kaynan buluyoruz. Nedenselliin ideali, bir
Meyersonun arzu edecei gibi, grnenin grnen olarak olumsuzlanmas de
ildir; iki fenomen arasnda devaml bir dsallk ba kurulmas da deildir, tik
nedensellik, grnenin grnmesinden nce, grnmesini hazrlamak zere
esasen orada, kendi kendisinin hilii iinde olan gibi kavranmasdr. Nedensel
lik, sadece, ekstatik varlk kipi olarak grnenin zamansallmm ilk kavrandr. Ama olayn servenci zellii de, grnmenin ekstatik oluumu da bizatihi
algnn iinde dalrlar, nce ve sonra algnn kendinde-hiliinde donar, gr
nen de, algnn farksz zdelii iinde sabitlenir, grnenin bir nceki andaki
varlk-olmayan bu anda varolan varln farksz doluluu olarak aa kar, ne
densellik mnasebeti grnenden nceki buradakiler ile grnenin kendisi ara291
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
bir eyin gelmediini gsteriyormu gibi grnebilir. Ama bu, varln kendi-ii
ne kh atlm gibi, kh hareket halindeymi gibi aldm ve hareket ile dingin
lik nosyonlarnn diyalektik mnasebet iinde olduklarn unutmak olur. Oysa
hareket, ontolojik olarak kendi-iinin yapsndan tretilemedii gibi onun kendmdeyle olan temel ilikisinden de, varlk fenomeni iinde kkensel olarak ke
fedebileceimiz eyden de tretilemez. Hareketsiz bir dnya tasarlanabilir bir
ey olurdu. Elbette, dpedz formel bir imkn dnda deiimsiz bir dnyann
imkn dnlemez, ne var ki deiim hibir ekilde hareket deildir. Deiim
buradakmin niteliinin bakalamasdr; daha nce grdmz gibi, deiim
bir formun belirii ya da dalmasyla bir blok halinde gerekleir. Bunun tersi
ne, hareket zsel-neliin [quiddite] srekliliini varsayar. Eer bir buradaki ayn
zamanda hem bir yerden baka bir yere aktarlmak, hem de bu aktarm srasn
da kendi varlnda radikal bir deiiklie uramak zorunda olsayd, urad bu
deiiklik bereketin olumsuzlaycs olurdu nk artk hareket halinde olan hi
bir ey olmazd. Hareket, meknn homojenlii postlasmm da yeterince gster
dii gibi, deiiklie uramadan kalan bir buradakmin salt yer deitirmesidir.
Demek oluyor ki, mevcut varolanlann zsel niteliklerinin hibirinden karsanamayan, Elea okulu ontolojisinin yadsd ve Descartes ontolojide nl fis
ke ye [chiquenaude] bavurmay zorunlu klan hareket, kesin bir olgu deerine
sahiptir, varln olanca olumsallna katlr ve bir veri olarak kabul edilmek zo
rundadr. Elbette biraz sonra hareketin (var) olmas iin bir kendi-iin gerek
tiini greceiz, ve bu da sak hareket iinde varlktan gelen eyin kesin bir bi
imde belirlenmesini zellikle zorlatrmaktadr; ama her trl durumda kendiiinin, baka yerde olduu gibi burada da varla hibir ey eklemediinden phe
edilemez; kendi-iin, baka yerde olduu gibi burada da, hareketin zennde
ykseldii fonu oluturan salt Hitir. Ancak, hareketin bizatihi doas gerei, on
dan bir karsam a yapmay denemek bize yasaklansa bile, en azndan hareketin
bir betimlemesini yapmak mmkn ve hatt zorunludur. u halde hareketin y
n olarak neyi dnmek gerekiyor?
Hareketin varln sradan etkilenmesi [affection] olduu, nk hareket ede
nin [mobile] hareketten sonra da nceden naslsa yle kald sanlr. Hareketin,
varl degitirmeksizin onun zerine eklendii ylesine besbelli grnr ki, ak
tarmn aktarlm figr bozmad ou kez bir ilke olarak ortaya konmutur:
ve daha nce grdmz gibi, buradakinn zsel-neliinin deiiklie urama
293
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
mevcut olan bir kendi-iin tarafndan kavranan olaTak onun ekstatik gereklik
namevcudiyetinden baka bir ey deildir. u halde buradaki yalnzca ne ise o ol
duu iindir ki bir yer igal eder, bir yerdedir, yani kendi-iin tarafndan teki
buradakilerin onlarla mnasebetleri bulunmayan olarak mnasebete sokulmutur.
Mekn kendi kendisinin mnasebeti olan varlk tarafndan mnasebet olarak
kavranan mnasebet hiliidir. Dolaysyla, bir yerde olmak yerine oradan ge
mek olgusu ancak varlk terimleriyle yorumlanabilir. Bu demektir ki, yer varlk
tarafndan temellendirildiinden, varlk kendi yerim temellendirmek iin artk
yeterli deildir: onu yalnzca taslaklatnr; teki buradakilet dsallk ilikileri
kendi-iin tarafndan kurulmu olamaz, nk bu ilikileri, olan bir buradakiden
hareketle kurmak zorunda olan varlktr. Ama yine de bu ilikiler yok olamaz
lar, nk bu ilikilerin, kendisinden kalkarak kurulduklar varlk salt bir hilik
deildir. Sadece, bu ilikilerin kurulduklar bizatihi imdide, varlk esasen on
larn dndadr, yani bu ilikilerin aa kyla ezamanllk halinde, esasen
yeni dsallk ilikileri aa kar ve temeli sz konusu buradaki olan bu ilikiler
birincilerle bir dsallk mnasebeti iindedir. Ama varln yerini tanmlayan
meknsal ilikilerin devaml bir biimde sren dsall, temelini ancak sz ko
nusu buradakinin kendi dmda olmasnda bulabilir. Ve gerekten de, buradakinn bir yerden getiini sylemek, onun hl oradayken esasen artk orada olma
d, yani kendi kendisine nispetle, ekstatik bir varlk mnasebeti iinde deil de
salt bir dsallk mnasebeti iinde olduu anlamna gelir. Bylece buradaki, te
ki buradakilerin dnda olarak aa kt lde yer vardr. Ve varlk artk o
dsallktan ibaretmiesine tezahr etmedii iin, tersine oktan ondan darda
olduu lde, o yerden gei vardr. Hareket bylece kendi dnda olan bir var
ln varldr. Hareket vesilesiyle gndeme gelen yagane metafizik sorun ken
diye dsallk sorunudur. Bu ne anlama gelir?
Hareket iinde, varlk Adan Bye getii zaman hibir ey deimez. Bu demek
tir ki, varln nitelii kendi-iine buradaki olarak grnen varl temsil eden ola
rak baka bir nitelie dnmez. Hareket hibir biimde bir tr dnm olarak
dnlemez; nitelii edimselletirmedii gibi, onu znde deiiklie de urat
maz. Nitelik tastamam ne ise o olarak kalr: deien, onun varlk tarzdr. Bilardo
masasnn stnde yuvarlanan u krmz top krmz olmay hibir ekilde brak
maz, ama olduu bu krmzy dingin haldeyken olmu olduu krmzyla ayn
tarzda olmaz: ortadan kalkma ve sreklilik arasnda belirsizlik halinde kalr. Ni
296
V arlk ve H ilik
tekim, oktan Bde olan olarak, bilardo topu Adayken ne idiyse onun dndadr,
burada krmznn yokoluu vardr, ama kendini Cde bulan olarak, Bnin tesin
de olan olarak bilardo topu bu yokuluun da dndadr. Bylece ortadan kalkma
araclyla varlktan ve varlk araclyla da ortadan kalkmaktan kurtulur. u
halde dnyada, zgnl asla olmamak olan bir buradaki tryle karlalr
ama bunlarn bu yzden birer hilik olmalar gerekmez. Kendi-iinin btn bu
buradakiler zerinde kkensel olarak kavrayabilecei yegane mnasebet, kendiye
dsallk mnasebetidir. nk dsallk hi olduundan, kendiye dsallm
[exteriorit--soi] olmas iin kendi kendinde, kendi kendisinin mnasebeti ola
cak bir varln olmas gerekir. Ksacas, bir kendi-iine kendi-ye-dsallk olarak
kendini gsteren eyi kendindeye zg terimlerle tanmlamamz mmkn deil
dir. Bu dsallk ancak burada olduunu kendi kendinde oktan orada olan bir
varlk tarafndan, yani bir bilin tarafndan kefedilebilir. Dpedz varla zg
bir hastalk gibi beliren, yani baz buradakiler iin hem kendi olmak hem de ken
di kendinin hilii olmak imknszl eklinde ortaya kan bu kendi-ye-dsallk, kendini dnya zerindeki hi gibi, yani tzselletirilmi bir hi gibi olan bir ey
araclyla gstermek zorundadr. Nitekim kendi-ye-dsallk hibir biimde ekstatik olmadndan, hareket edenin kendiyle mnasebeti salt farkszlk mnase
betidir ve ancak bir tank tarafndan kefedilebilir. Bu, kendini yapamayan bir or
tadan kalkma ve kendini yapamayan bir grnmedir. Kendi-ye-dsall len ve
imleyen bu hi, tek bir varlk birlii iindeki dsallk oluumu olarak yrngedir.
Yrnge kendini izen izgidir, yani mekn iindeki an bir sentetik birlik grn
tsdr, hemen annda sonsuz dsallk okluu halinde ken bir yanltc g
rntdr. Buradaki dinginken zaman mekn vardr; hareket etmeye koyuldu
unda, mekn kendini dourur ya da dnr. Yrnge asla olmaz, nk hitir:
hemen annda eitli yerler arasndaki salt dsallk ilikileri halinde, yani farksz
ln sradan dsall ya da meknsallk iinde yok olur. Hareket de daha ok ol
makta deildir; hareket kendini ortadan kaldrmay da btnyle olmay da ba
aramayan bir varln yok-mertebesindeki-varldr; bizatihi kendindenin bannda, farkszlk dsallnm belirmesidir. Dpedz bir varlk titreimi olan bu
beliri, varln olumsal servenidir. Kendi-iin, bu titreimi ancak zamansal ekstaz iinde ve hareket edenin kendi ile ekstatik ve devaml zdelemesi iinde
kavrayabilir. Bu zdeleme hibir ilemi ve zellikle de hibir tanma sentezin
varsaymaz, ama kendi-iin asndan bu sentez gemiin imdiki zamanla eksta297
Jean -P au l Sartre
tik varlk birliinden baka bir ey de deildir. Hareket edenin kendine zg dsallmm deimez konumu iinde kendi ile zamansal zdelemesi, bylece, y
rngeyi aa karr, yani mekn silikleen bir dnm, bir olu formunda be
lirmesini salar. Mekn hareket araclyla kendini zaman iinde dourur; hare
ket, kendiye dsallk isi olarak izgiyi izer. izgi hareket ayn anda silinip gider
ve meknn bu zamansal birlik hayaleti, zamand meknn iinde, yani bir d
nm olmakszn olan salt dalm okluu iinde, kesintisizce erir.
Kendi-iin, imdiki zamanda, varla mevcudiyettir. Ama devaml olann
ezeli zdelii bu mevcudiyeti eyler zerindeki bir yans olarak kavramaya im
kn vermez, nk olan devamllk iinde ne idiyse ondan farkllatracak hi
bir ey yoktur. Dolaysyla devinim olmasayd tmel zamann imdiki boyutu da
kavranamaz olurdu. Tmel zaman salt imdiki zaman olarak belirleyen ey ha
rekettir. ncelikle imdiki titreim olarak amland iin: hareket, gemite,
esasen silikleen bir izgi, kendi kendini bozan bir izden baka bir ey deildir;
gelecekte, kendi kendisinin projesi olamamamaktan tr hepten yoktur; tpk
duvardaki bir atlan dzenli olarak bymesi gibidir. Zaten hareketin varl
da anm kavranamaz ikircikliine sahiptir, nk olduunu da, olmadn da
syleyemeyiz; ayrca daha grnd anda esasen tesine geilmitir ve kendi
nin dndadr. Dolaysyla kendi-iinin imdiki zamanyla birlikte mkemmel
bir ekilde sembolize ettii udur: ne olabilen ne de olamayabilen varln ken
dine dsall, daha ne deilse o olacak olan ve daha ne ise o olmayacak olan
bir varln imgesini -kendindenin dzlemine yanstlm olarak- kendi-iine,
gnderir. Bln fark, kendi-ye-dsall -varln kendi kendisinin dsall ol
mak iin olmad ama tersine, bir ekstatik tann zdeliiyle varlk olduu
dsall- varln olmad eyi daha olacak olduu zamansallatrc salt ekstazdan ayran farktr. Kendi-iin imdiki zamann hareket eden araclyla ken
dine duyurur; o, gncel hareketle ezamanllk halinde kendi kendisinin imdi
ki zamandr; kendi-iin kendi kendisinin imdiki zamanm hareket edenin im
diki zamanyla kendine duyurduu lde, tmel zaman gerekletirmekle y
kml olacak olan da harekettir. Bu gerekletirme, anlarn karlkl dsallklarm ne karacaktr, nk hareket edenin imdiki zaman -hareketin bizati
hi yaps nedeniyle- kendi kendisinin gemiine dsallk ve bu dsallga dsal
lk olarak tanmlanr. Zamann sonsuza kadar blnmesi bu mutlak dsallk
iinde temellendirilir.
298
V arlk ve H ilik
C) Gelecek
Kkensel gelecek, gerek kendindenin tesindeki bir kendindeye gerein
tesinde daha olacak olduum mevcudiyetin imkndr. Geleceim, gelecekteki
ortak mevcudiyet olarak gelecek bir dnyann taslan beraberinde getirir ve da
ha nce grdmz gibi, kendisi olacam kendi-iine kendini gsteren de bu
gelecek dnyadr, yoksa kendi-iinin ancak dnmsel bakla bilinebilir olan
bizatihi imknlar deil. Benim iin mmkn olanlar, olduum eyin anlam ol
duklarndan ve kendisine mevcut olduum kendindenin bir tesi gibi ayn anda
belirdiklerinden, kendindenin benim geleceimde aa kan gelecei, kendisi
ne mevcut olduum gerekle dorudan ve sk balant halindedir. Bu, deiik
lie uram mevcut kendindedir, nk benim geleceim, deiiklie urataca
m bir kendindeye mevcudiyetime ilikin imknlarmdan baka bir ey deildir.
Bylece dnyann gelecei benim geleceimde aa kar. Bu gelecek, eyin ba
sit srekliliinden ve salt znden kalkp glere kadar uzanan gizilgllkler
gamndan oluur. eyin zn sabitletirdiim, onu masa ya da mrekkep hok
kas olarak kavradm anda ben esasen orada, gelecekteyim, nk nce, eyin
z benim daha sonraki bu-olumsuzlamadan-baka-bir-ey-olmamak imknma
ortak mevcudiyetten baka bir ey olamaz, sonra da, uzun sreklilii ve masa ya
da mrekkep hokkas olarak bizatihi kullanlabilirlii bizi gelecee gnderir. Da
ha nceki balklarda bu aklamalar yeterince gelitirdiimiz iin zerlerinde
daha fazla durmayacaz. Yalnzca una iaret etmek isteriz ki, ara-ey olarak or
taya kt andan itibaren her ey, yaplarndan ve zelliklerinden bazlarn he
men gelecein iine yerletirir. Dnyann ve buradakilerin belirdii andan itiba
ren tmel bir gelecek vardr. Ancak, daha yukarda, dnyann her gelecek ha
in in , olanca karlkl farkszlk dsall iinde dnyaya yabanc kaldn sap
tadk. Dnyann anslar araclyla tanmlanan gelecekleri vardr ve bunlar zerk
muhtemel olanlar haline gelirler, bu gelecekler ihtimallemez ama muhtemel
olanlar olarak vardrlar, tpk iyice belirlenmi ierikleriyle tmyle olumu
ama henz gereklememi jimdler gibi. Bu gelecekler, her bir buradakiye ya
da buradaki derlemine aittir ama dardadr. yleyse tmel gelecek nedir? Onu,
gelecekler olan o edeerlilikler hiyerarisinin soyut erevesi, kendisi de dsal
ck olan karlkl dsallklar iereni, kendisi de kendinde olan kendinde topla
m gibi grmek gerekir. Bu demektir ki, kazanacak muhtemel olan hangisi olur
299
Jean-Paul Sartre
sa olsun, bir gelecek vardr ve olacaktr, ama bundan tr, imdiki zamana il
gisiz ve onun dnda olan, birbirleriyle ilgisiz ve nce-sonramn adlandrlm
mnasebetiyle (bu mnasebet, ekstatik niteliinden boaltlm olarak bir d
olumsuzlamadan bakaca anlam tamad srece) birletirilen bu gelecek, her
biri dalmann birliiyle birlemi bo bir ierenler dizisidir. Bu anlamda, gele
cek kimi zaman bir buradakinin geleceini benim kendi imknlarmn p rojesi,
araclyla ve ortak-imdiki-zamamn tesinde onun imdiki zamanna skca
baladm bir aciliyet ve bir tehdit olarak ortaya kar; kimi zaman bu tehdit salt
dsallk halinde dalr ve basit dsallk yasas olarak gelecei ancak, iini dol
duran eye ilgisiz ve meknla homojen salt formel bir ieren vehesiyle kavra
rm; ve nihayet, varln tesindeki salt dalma olarak, gelecek kimi zaman da
bir kendinde hilik olarak kefedilir.
Bylece, zamand bur adak inin bizatihi zamandlyla bize verildii zamansal boyutlar, nesne zerinde ortaya ktklarnda yeni nitelikler kazanrlar:
kendinde-varlk, nesnellik, farkszlk dsall, mutlak dalma. Zamansallaan
bir ekstatik zamansallkta kefedilen olarak, zaman her yerde kendiye akmlk ve
nceden sonraya ve sonradan nceye gndermedir. Ama o kendiye akmlk,
kendini kendinde zerinde kavranr kld srece daha kendinde olacak olan de
ildir, kendindede ldrlmtr. Zamann kaynaml dpedz bir hayalet
tir, kendi-iinin kendi-kendine doru ekstatik projesi ile insan-gerekliinin ha
reket halindeki kaynamlmm nesnel yanssdr. Ama zaman kendisiyle d
necek olursak, bu kaynamlm hibir varlk nedeni yoktur, hemen annda
mutlak bir anlar okluu halinde ker ve bu anlar, ayr ayr ele alndklarnda,
btn zamansal doalarn kaybeder, dpedz ve sadece buradakinin zamansal
olmayna indirgenirler. Bylece zaman salt kendinde hiliktir ve ancak kendiiinin onu kullanmak zere at edim araclyla bir varla sahipmi gibi g
rnebilir. Yine de bu varlk, farkszlatrlm zaman fonu zerinde ykselen ve
zaman a ra l [laps de temps] adn vereceimiz zel bir formun varldr. Ni
tekim nesnel zaman yakalaymzm ilk ekli pratiktir: birlikte-mevcut varln
tesinde kendi imknlanm olduum iindir ki, nesnel zaman beni kendi mm
kn olanmdan ayran hiliin balla olarak, dnyada kefederim. Bu bak
asndan zaman, belirsiz bir dalmann barnda, dzenli, sonlu form olarak;
belirir; zaman a ra l mutlak bir gevemenin bannda skm zamandr ve s
kmay gerekletiren de bizim kendimiz iin mmkn olanlarmza doru iler300
Varlk ve Hilik
V
BLG
Dnyann kendi-iine almasna ilikin bu hzl taslak, sonuca varmamza
imkn veriyor. Kendi-iinin varlnn varln bilgisi olduu konusunda idea
lizmle birleiyoruz, ama bu bilginin bir varl olduunu da ekleyeceiz. Kendiiinin varl ile bilginin zdelii, bilginin varln ls olmasndan deil,
kendi-iinin, olduunu kendinde araclyla duyurmasndan, yani kendi varl
iinde varlkla mnasebet olmasndan kaynaklanr. Bilgi, kendi-iinin varla
mevcudiyet olmasndan bakaca bir ey deildir ve kendi-iin yalnzca bu mev
cudiyeti gerekletiren hitir. Bylece bilgi, doas gerei, ekstatiktir ve bundan
tr kendi-iinin ekstatik varlyla karr. Kendi-iin, sonradan bilmek zere
} k byle bir ey, tikel bilgilerin kurallatrlm sonsuzluu halinde varln sili
nip gitmesine yol aacaktr. Ama bilgi, kendi-iinin varln ortasnda ve varln
301
Jean-Paul Sartre
dinin hilenmesi olarak mutlak beliritir, bilgi bu mutlak ve ilk olaydr. Ksaca-;
s, idealist tavrn radikal bir tersyz ediliiyle, bilgi varlk iinde emilir: bilgi, var
ln bir yklemi de, bir ilevi de, bir ilinei de deildir; ama yalnzca varlkta '
vardr. Bu bak asndan idealist tavr btnyle terk etmek zorunlu gibi g- i
rnr ve zellikle de, kendi-iinin kendinde ile olan mnasebetini temelli bir
ontolojik iliki olarak ele almak mmkn hale gelir; hatt bu kitabn sonunda, <
kendi-iinin kendindeye nispetle bu eklemleniini Varlk diye adlandrabilece
imiz bir hemen-hemen-btnln hareketli tasla olarak bile dnebilece
iz. Bu btnln bak asndan, kendi-iinin belirii kendi-iin ynnden
yalnzca mutlak olay deildir, bu beliri ayn zamanda da kendindenin bana g e
len bir ey, kendindenin yegane servenidir: gerekten de her ey sanki kendi- ;
lama kendindenin edilgin bir ekstaz gibidir, onu bozulmam olarak brakrken, |
yine de onda ve ondan kalkarak gerekleir. Her ey, sanki kendi-iinin bir ile- )
.j
302
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
arasndaki arac olarak bilgi, eer onun znel olmasn istersem, beni mutlak var
la ve mutla kavradma inandm zaman da benim-kendime gnderir. Bil
ginin bizatihi anlam ne deilse o olmaktr ve ne ise o olmak deildir, nk var
l olduu haliyle bilmek iin bu varlk olmak gerekir, ama bilgi, ancak bildiim
varlk olmadm iindir ki olduu haliyle vardr ve eer varlk haline gelsey
dim olduu haliyle silinip gider, hatt dnlm bile olamazd. Burada ne
bir phecilik -olduu haliyle'nin kesinlikle varla ait olduunu varsayan phe
cilik- ne de bir grececilik sz konusudur. Bilgi bizi mutlan karsnda brakr
ve bilginin bir doruluu vardr. Ancak bu doruluk, bize mutlaktan daha fazla
ve daha az bir ey vermemekle birlikte kesinlikle insani kalr.
Bilmeye ilikin sorunu, beden ve duyular sorununu ortaya koymadan ve bu
na bir kez olsun atfta bulunmadan irdelememiz belki yadrganacaktr. Bedenin
roln bilmezden gelmek ya da onu ihmal etmek gibi bir amacmz yok. Ama
her eyden nce, sylemde kesin bir dzen iinde kalmak baka alanlarda oldu
u gibi ontolojide de nemlidir. Oysa beden, ilevi ne olursa olsun, ncelikle bi
linen olarak grnr. Dolaysyla bilgiyi ona atfedemeyeceimiz gibi, bilmeyi ta
nc Ksm
BAKASI-llN
BRNC BLM
BAKASININ VAROLUU
SORUN
Insan-gerekliini olumsuz davranlar ve cogitodan hareketle betimledik. Bu
ipucunu izleyerek kefettik ki, insan-gereklii kendi-iin-idiydi. nsan-gerek
liinin hepsi bu mudur? Dnmsel betimleme tutumumuzun dna kmaks
zn, kendi kendilerinde tastamam kendi-iin kalrken radikal biimde farkl bir
ontolojik yap trne iaret eder gibi grnen bilin kipleriyle de karlaabili
riz. Bu ontolojik yap benimkidir [mienne], ben kendi hakkmda kayglanrm
ama yine de bu benim-iin kayg, bana benim-iin-olmakszn benim varlm
olan bir varl gsterir.
rnein, utanc dnelim. Yaps bundan nce betimlemi olduklarmzla
ayn olan bir bilin kipi sz konusudur. Utan, utan olarak kendi(nin) konum
sal olmayan bilincidir ve bu haliyle de, Almanlarn Erlebnis adm verdikleri e
ye bir rnektir, dnm iin eriilebilirdir. Ayrca yaps ynelimseldir, bir e
yin utan veren yakalandr ve bu ey de ben'im. Olduumdan utan duyarm.
u halde utan benim benle mahrem bir ilikimi gerekletirir: utan aracly
la kendi varlmn bir vehesini kefettim. Bununla birlikte, utancn baz karma
k ve trev formlar dnmsel dzlemde ortaya kabilse de, utan, kkensel
olarak bir dnm fenomeni deildir. Gerekten de, utan konusunda dinsel
pratik araclyla* yalnzlk iinde elde edilebilecek sonular ne olurlarsa olsun,
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
II
TEKBENCLK ENGEL
Bakalar sorununun realistleri asla gerek anlamda kayglandrmam olmas
tuhaftr. Realist kendine her eyi verdii lde, hi phesiz kendini de ba
kasna verdiini sanr. Nitekim, gerein ortasnda bakasndan daha gerek ne
olabilir ki? Bakas, ikincil ve birincil nitelikler halinde silinip gidemeyecek ve zsel yaplarn kendimde bulduum, benimle ayn zden olan dnen bir tzdr.
Bununla birlikte realizm, bilgiyi dnyann dnen tz zerindeki bir eylemiyle
anlamaya alarak, dnen tzlerin kendi aralarndaki dolaysz ve karlkl bir
eylemini kurma zahmetine de girmemitir: dnen tzler dnya araclyla ile
tiim kurarlar; dnyaya ait ey olarak benim bedenim ile bakasnn bedeni ba
kasmm bilinci ile benim bilincim arasndaki zorunlu araclardr. Dolaysyla ba
kasmm ruhu ile benim ruhumu ayran ey de, ilk nce benim ruhumu benim be
denimden, sonra benim bedenimi bakasnn bedeninden, nihayet bakasnn be
denini onun ruhundan ayran btn bir mesafedir. Ve kendi-iinin bedenle m
nasebetinin bir dsallk mnasebeti olduu kesin deilse de (bu sorunu daha
sonra ele alacaz), en azndan benim bedenimin bakasnn bedeniyle ilikisinin
dpedz farksz bir dsallk ilikisi olduu besbellidir. Eer ruhlar bedenleri ara
clyla ayrlmlarsa, tpk bu mrekkep hokkasnn u kitaptan farkl olmas gi
bi ayrdrlar, yani birinden tekine ynelik hibir dolaysz mevcudiyet tasarlanamaz. Hatt benim ruhumun bakasnn bedeninin dolaysz bir biimde farknda
olduunu kabul etsek bile, onun ruhuna eriebilmem iin bir bedenin olanca yo
unluunu amam gerekir. Dolaysyla realizm, bilincimin mekn-zamansal olan
309
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
ey, kendi gizli anlamnda ortaya kan olarak ve doas gerei kendini benim
grme vermeyen olarak bakasmm hiddetidir. Bakas, kendi deneyimlerinin
sentetik birlii olarak ve tutku olduu kadar isten olarak da benim deneyimimi
dzenlemeye gelir. Duyarlm zerinde bilinemez bir numenin dpedz ve ba
sit eylemi deil, ben olmayan bir varlk araclyla benim deneyimimin alan
iinde birbirine bal fenomen gruplarnn oluturulmas sz konusudur. Ve bu
fenomenler, btn teki fenomenlerden farkl olarak mmkn olan deneyimle
re deil de ilke olarak benim deneyimimizi dnda bulunan ve benim iin eriilemez olan bir sisteme ait olan deneyimlere gnderirler. Ama te yandan her tr
l deneyimin imknnn koulu da znenin kendi izlenimlerini birbirine bal
sistem halinde dzenlemesidir. Bu yzden eylerin iinde ancak bizim oraya
koymu olduumuz eyi buluruz. Dolaysyla bakas, deneyimimizi dzenle
yen olarak bize elikisiz bir biimde grnemez: grnseydi, fenomenin arbelirlenmesine yol aard. Burada hl nedensellii kullanabilir miyiz? Bu soru,
Kant bir felsefede bakasmm ikircikli zelliine iaret etmek asndan iyi bir
sorudur. Nitekim nedensellik ancak fenomenleri kendi aralarnda balar. Ama
bakasnn duyduu hiddet tam da bir fenomendir; ve benim algladm hiddet
li ifade de bir baka fenomendir. Bunlar arasnda nedensel bir ba olabilir mi?
Byle bir ba onlarn fenomenal doalarna uygun olur: ve bu anlamda ben Pauln yznn kzarmasn onun hiddetinin sonucu olarak dnmekten geri
durmam: bu benim sradan olumlamalarmn bir parasdr. Ama te yandan ne
densellik ayn bir deneyimin fenomenlerini birletiriyor ve bu deneyimi olutur
maya katkda bulunuyorsa bir anlama sahiptir. Radikal bir biimde ayr iki de
neyim arasnda kpr grevi yapabilir mi? Burada, nedensellii bu sfatla kullan
mak suretiyle onun ampirik grnmelerin ideal birletiricisi olma doasn kay
betmesine yol aacama iaret etmek gerekir: Kant nedensellik benim zaman
mn uraklarnn geridnszlk formu altnda birletirilmesidir. Benim zama
nm ile bakasnn zamann birletirecei nasl kabul edilebilir? Bakasnn de
neyiminin oluumu iinde ortaya kan fenomen ile yani kendini ifade etme ka
rar ile, benim deneyimimin fenomeni olan ifade arasnda hangi zamansal iliki
kurulacaktr? Ezamanllk m? Ardklk m? Peki, benim zamanmn bir an
bakasnn zamannn bir an ile nasl ezamanllk ya da ardklk mnasebeti
iinde olabilir? nceden kurulmu ve esasen Kant perspektif iinde de anlal
maz olan bir uyum sz konusu olduunda, dnlen o iki zaman an be an bir
313
Jean-Paul Sartre
birine tekabl ettirseydi bile, bunlar yine de ilikisi bulunmayan iki zaman ola
rak kalrlard, nk anlar birletirici sentez, bunlarn her birinde znenin bir
edimidir. Kantta, zamanlarn tmellii, bir kavramn tmelliinden ibarettir, her
zamansallm tanmlanm bir yapya sahip olmak zorunda olmas, zamansal bir
deneyimin imknnn koullarnn btn zamansallklar iin geerli olduu an
lamna gelir. Ama insan znn zdelii insan bilinlerinin aktarlmaz eitlili
ini ne kadar engellerse, zamanlarn aktarlmaz eitlilii de zamansal zn bu
zdeliini o kadar engeller. Nitekim, bilinlerin mnasebeti, doas gerei d
nlemez olduundan, bakas kavram bizim deneyimimizi oluturamaz : bu
kavram, ereksel kavramlarla birlikte dzenleyici kavramlar arasna yerletirmek
gerekir. u halde bakas, sankiler kategorisine aittir, deneyimimiz iinde ger
ekletirmeye imkn verdii birlikten bakaca bir dorulanmas olmayan ve e
likiye dmeksizin dnlemeyecek a priori bir varsaymdr. Nitekim, bilginin
dpedz vesilesi olmak vasfyla, akl yoluyla kavranabilen bir gerekliin duyar
lmz zerindeki etkisini kavramak mmknse de, buna karlk gerekliin
bakasnn deneyimi iinde ortaya kmasna kesinlikle greceli kalan bir feno
menin benim deneyimime ilikin bir fenomen zerinde gerekten etkide bulunma
s, dnlebilir bile deildir. Ve akl yoluyla kavranabilen bir eyin hem benim
deneyimim hem de bakasnn deneyimi zerinde etkili olduunu (akl yoluyla
kavranan gerekliin beni etkileyecei lde bakasn da etkileyecei anlamn
da) kabul etseydik bile, yine de kendiliinden oluan iki sistem arasnda bir pa
ralellik ve bir uygunluk izelgesi kurmak, ya da hatt koyutlamak, radikal bir e
kilde imknsz olurdu1.
Ama te yandan, dzenleyici kavram nitelii bakas kavramna yeterince uy
gun der mi? Nitekim, kendilerini bana ak eden nesnele|de yalnzca ayrnt
ya ilikin keiflere imkn veren tmyle formel bir kavran^ araclyla deneyi
mimin fenomenleri arasnda daha gl bir birlik kurmak sz konusu deildir.
Deneyimimin alan dna tamayan ve bizatihi bu alann snrlar iinde yeni
aratrmalara gnderen bir tr a priori varsaym sz konusu deildir. Bakasnesnenin alglanmas tutarl bir tasavvurlar sistemine gnderir ve bu sistem be
nimki deildir. Bu demektir ki bakas, benim deneyimim iinde benim deneyi
mime gnderen bir fenomen deildir, ilke olarak, benim iin mmkn olan her
1) Doann Kant metafiziini ve Kantm kard ilkeler izelgesini kabul etseydik bile, ra
dikal bir ekilde farkl olan fizikleri bu ilkelerle yola karak kavramak mmkn olurdu.
/
314
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
kendisi iin zne deil nesne olduum kiidir. Dolaysyla, bilgi znesi olma vas
fmla, benim znelik vasfm olumsuzlayan ve beni nesne olarak belirleyen z
neyi nesne olarak belirlemeye abalanm.
Bylece, idealist perspektiften bakldnda, bakasnn bilgimin kurucu kav
ram olarak da, dzenleyici kavram olarak da dnlmesi mmkn deildir.
Bakas gerek gibi tasarlanr ama yine de onun benimle olan gerek mnasebe
tini tasarlayamam, bakasn nesne gibi kurarm ama o yine de gr araclyla
verilmi deildir, bakasn zne gibi ortaya koyarm ama yine de onu dnce
lerimin nesnesi sfatyla dnrm. u halde idealizm yanls iin yalnzca iki
zm kalr: ya bakas kavramndan tmyle kurtulacak ve bu kavramn benim
deneyimimin oluumunda gereksiz olduunu kantlayacaktr; ya da bakasnn
gerek varoluunu olumlayacak, yani bilinler arasnda gerek ve deney-tesi bir
iletiim ngrecektir.
Birinci zm tekbencilik [solipsisme] adyla bilinir: bununla birlikte adlandr
lyla uyum halinde, ontolojik yalnzlmn olumlanmas olarak formlletirilse
de, batan sona dorulanmam ve beyhude, salt metafizik varsaymdr, nk be
nim dmda hibir, eyin varolmadn sylemekle ayn eydir, dolaysyla deneyi
mimin kesin alann aar. Ama daha mtevaz bir ekilde kendini deneyimin sa
lam zeminini terk etmenin reddi olarak, bakas kavramn kullanmamak iin
olumlu bir giriim olarak sunarsa, bu zm tmyle mantksaldr, eletirel positivizmin dzleminde kalr ve varlmzn en derinlerdeki eilimlerine kar kmak
la birlikte elikilere ilikin dorulamasn idealist perspektiften dnlen baka
lar nosyonundan devirir. Watsonm davranl gibi kesin ve nesnel olma id
Varlk ve Hilik
anda paralanr ve yeniden bir metafizik realizmin iine dlr. Her eyden n
ce, kapal ve ancak dandan iletiebilen bir sistemler oulculuu getirmekle,
tz nosyonunu rtk bir biimde canlandrm oluruz. Bu sistemler hi phe
siz tzsel-olmayan sistemlerdir, nk bunlar sradan tasavvur sistemleridir.
Ama bunlarn karlkl dsallklan kendinde dsallktr; bu dsallk bilinmeksi
zin vardr; onlann etkilerini kesin bir tarzda yakalayamayz bile, nk tekben
ci varsaym her zaman mmkn kalr. Bu kendinde hilii mutlak bir olgu gibi
ortaya koymakla yetiniriz: nitekim bu hilik bi^im bakasna ilikin bilgimize g
rece deildir, tersine o bilgiyi koullandrandr. ufralde bilinler, fenomenlerin
salt kavramsal balantlar bile olsalar, varolularnn kural percipere ve percipi bile olsa, yine de bu ilikisel sistemlerin okluu kendinde okluk olarak ka
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
loji bu imge nosyonunu telemeyi hedeflese bile olamaz; ve yalnzca bir tank,
hem benim hem de bakasnn dndaki bir tank, imgeyi modeliyle kyaslaya
bilir ve imgenin doru olup olmadna karar verebilir. te yandan bu tann
da, yetkili klnmak iin, bana ve bakasna kar bir dsallk mnasebeti iinde
olmamas gerekir, aksi takdirde bizi ancak imgeler araclyla tanyacaktr. Bu
tann, varlnn ekstatik birlii iinde hem burada, benim isel olumsuzlanmam olarak benim zerimde, hem de orada, bakasnn isel olumsuzlanmas
olarak bakasnn zerinde olmas gerekir. Nitekim Leibnizde karlatmz
Tanrya bavuru, dpedz ve sadece iselliin olumsuzlanmasma bavurudur:
teolojik yaratma nosyonunun gzlerden saklad da budur: Tanr hem ben ve
bakasdr, hem de deildir, nk bizi yaratmtr. Nitekim, gerekliimi arac
sz olarak ve zorunlu bir besbellilik iinde kavramak iin ben olmas ve tank ta
rafszln korumak ve orada bakas olabilmek ve olmayabilmek iin ben olma
mas doru olur. Burada yaratma imgesi en uygun olandr, nk yaratma edi
mi iinde yarattm eyi en u noktasna kadar grrm -nk yarattm ey
kendimim- ama yine de yarattm ey bir nesnellik olumlamas iinde kendi
zerine kapanarak bana kar durur. Bylece, meknsallatrc nvarsaym sei
mi bize brakmaz: ya Tanrya bavurmak ya da kapy tekbencilie ak brakan
319
Jean-Paul Sarte
bir ihtimalciliin iine dmek gerekir. Ama yarattklar olan bir Tann kavram
bizi yeni bir amaza srkler: bu, Descartes sonras dncedeki tzler sorunu
nun ortaya koyduu amazdr. Tanr bense ve bakasysa benim kendi varoluu
mu gvenceye alan nedir? Yaratma srdrlm olmak zorundaysa, Yaratan Var
ln iinde, ayr bir varolu ile panteist bir kaynama arasnda her zaman belir
sizlik iinde kalrm. Yaratma kkensel bir edimse ve kendimi Tanrya kar ka
patmsam, artk hibir ey Tanr karsnda varoluumun teminat olamaz, n
k heykeltran tamamlad heykeliyle ilikisinde olduu gibi, Tanr bana artk
yalnzca bir dsallk mnasebetiyle balanmtr ve bundan sonra beni ancak
imgelerle tanyabilir. Bu koullar altnda, Tanr nosyonu, bir yandan isellik
olumsuzlanmasm bilinler arasndaki tek mmkn balant olarak ortaya ko
yarken, dier yandan da olanca yetersizliini gstermektedir: Tanr, bakasnn
varoluunun gvencesi olarak ne zorunlu ne de yeterlidir; ayrca ben ve bakas
arasndaki arac olarak Tanrnm varoluu esasen bir bakasmm isellik balan
ts halinde benin mevcut olmasn varsayar, nk Tanr, bir Tinin zsel nite
likleriyle donatlm olduundan, bakasnn zcevheri olarak ortaya kar ve
nk bakasnn varoluunun gerek bir temelinin benim iin geerli olmas
iin esasen benimle isellik balants halinde olabilmek zorundadr. u halde,
grnd kadaryla bakasnn varoluuna ilikin pozitif bir teori, benim ba
kasyla kkensel ilikimi bir isellik olumsuzlanmas olarak gz nne alsayd,
yani bakasmm ve benim kkensel ayrlmz ortaya koyan ve bu ayrln be
ni bakas araclyla, bakasn da benim araclmla belirleyiini tastamam l
iinde ortaya koyan bir olumsuzlama olarak dnm olsayd, hem tekben
cilikten kurtulabilmesi hem de Tanrya bavurmaktan vazgeebilmesi gerekirdi.
Acaba sorunu bu vehesiyle ele almak mmkn mdr? ,
f
III
HUSSERL, HEGEL, HEIDEGGER
19. ve 20. yzyl felsefeleri, beni ve bakasn nce iki ayr tzm gibi d
nrsek tekbencilikten kurtulmann mmkn olmadn anlam grnrler: ni
tekim bu tzlerin her trl birlemesi, imknsz kabul edilmek zorundadr. Mo
dem teorilerin incelenmesi, bu nedenle, bilinlerin bizatihi ilerinde bakasyla
320
Varlk ve Hilik
olan banty, bizatihi beliriiyle her bilincin kurucusu olacak temel ve akn bir
banty kavramak iin gsterilen abay ortaya koyar. Ama dsal olumsuzlama
postlas terk edilmi gibi grnse de, bu postlanm asl belirleyici sonucu, ya
ni benim bakasyla olan temel balantmn bilgi araclyla gerekletirildiine
ilikin olumlama korunur.
Nitekim Husserl, Descartes Tejekkrlef'de. [Meditations cartesiennes] ve
Formel ve Transandantal Mantkta [Formale und Transzendentale Logik] tek
Jean-Paul Sartre
lemeyiz. Oysa bilginin genel olarak varl ltn kabul etsek bile, bakas- :
nn varl kendi gereklii iinde bakasnn kendisi hakknda edindii bilgiyle
llr, yoksa benim onun hakknda edindiim bilgiyle deil. Ben araclyla eri
ilecek olan bakasdr, ama benim tandm olarak deil de kendini tanyan ola
rak, bu da imknszdr: nitekim byle bir tanma, benim bakas ile isellik duru
munda zdelememi varsayar. Dolaysyla burada bakas ile benim aramdaki il
kesel fark buluruz; bu fark bedenlerimizin dsallmdan gelmez, her ikimizin de
322
Varlk ve Hilik
sellik halinde varolmamz gibi basit bir olguya dayanr ve isellie ilikin geer
li bir bilgi ancak isellik halinde kurulabilir, bu da kendini tand haliyle, yani
olduu haliyle bakas hakknda her trl bilgiyi ilke olarak yasaklar. Bunu zaten
Husserl de anlamtr, nk somut deneyimimize grnd ekliyle bakaSin bir namevcudiyet olarak tanmlar. Ama .en azndan Husserlin felsefesinde, bir
namevcudiyetin tam bir grsne nasl sahip olunacaktr? Bakas bo ynelimle
rin nesnesidir, bakas ilke olarak kendini reddeder ve kaar: u halde kalan ye
gane gerek 'benim ynelimimin gerekliedir: bakas, benim deneyimim iinde
somut bir biimde belirdii lde, bakasna ynelik niyetime tekabl eden bo
noemadr; transandantal bir kavram olarak belirdii lde, deneyimimi birleti
ren ve oluturan bir ilemler btndr. Husserl, tekbencilik yanlsna bakas
nn varoluunun dnyann varoluu kadar kesin olduunu bildirerek cevap verir
ken benim psikofizik varoluumu da dnyann iinde anlar; ama tekbencilik yan
ls da baka bir ey ylemez: onun kadar kesindir, diyecektir, ama daha fazla de
il. Dnyann varoluu onun hakknda edindiim bilgiyle llr, diye de ekle
yecektir; bu, bakasnn varoluu iin baka trl olamaz.
Bir zamanlar, Husserlin transandantal Egosunun varoluunu reddetmekle
tekbencilikten kurtulabileceimi sanmtm2. O sralar bana yle geliyordu ki bi
lincimi znesinden boalttm iin artk bu bilinte bakas bakmndan ayrca
lkl klnm hibir ey kalmyordu. Ne var ki, transandantal bir zne varsaym
yann tesinde, benzer bir transandantal alann varln koyutlayp talep etmesi
gerekir; ve sonuta tekbencilikten kurtulmann yegane yolu, burada da yine,
transandantal bilincimin bizatihi kendi varl iinde ayn trden baka bilinle
rin dnya-d varoluundan etkilendiini kantlamak olur. Nitekim Husserl var
l bir dizi imlemeye indirgedii iin, benim varlm ile bakasnn varl ara
snda kurabildii yegane balant bilginin balantsdr; dolaysyla, Kant gibi,
Husserl de tekbencilikten kaamaz.
Eer, kronolojik ardkln kurallarn bir yana atarak, bir tr zamansal oli mayan diyalektiin kurallarna uyacak olursak, Hegelin Tinin Fenomenolojisinin
| 2 ) La
I
323
Jean-Paul Sartre
ilk cildinde soruna getirdii zm, bize Husserlin nerdii zme kyasla
nemli bir gelime gerekletirir gibi grnecektir. Gerekten de, bakasnn or
taya kmas dnyann ve benim ampirik egomun oluumu iin mutlaka gerek
li olan ey deildir artk: bakasnn grnmesi, kendinin bilinci olarak benim
bilincimin bizatihi varoluu gerekli olandr. Nitekim Ben, kendinin bilinci ola
rak kendi kendisini kavrar. Benim benliim = benliim [moi = moi] ya da
ben-benim [je suis je] eitlii bizatihi bu olgunun ifadesidir. Her eyden nce
kendinin bu bilinci kendi kendisiyle salt zdeliktir; salt kendi iin varolutur.
Kendi kendinin kesinliine sahiptir, ama bu kesinlik hl gereklikten yoksun
dur. Nitekim bu kesinlik ancak kendi kendisinin grnd kendi iin varolu
u bu bilince bamsz bir nesne olarak grnd lde gerek olabilir. By
lece kendinin bilinci ilk nce bir zne ile bu znenin kendisi olan ve henz nesnelememi bir nesne arasndaki birletirici bir iliki gibidir. tkisi [impulsion],
her ynden kendi kendisinin bilincine varmak suretiyle kavramn gerekletir
mek olduundan, kendine nesnellik ve ak varolu vererek kendini dsal ola
rak geerli klmaya ynelir: sz konusu olan, Ben-benimi belirtikletirmek ve
gelimenin nihai aamasna ulamak zere kendi kendini nesne olarak retmek
tir doallkla ve bir baka balamda, bilincin oluunun, dnmnn ilk
motoru olan aamaya ve kendini kendinin daha baka bilinlerinde tanyan,
bu bilinlerle ve kendi kendisiyle zde olan kendinin genel bilinci olan aama
ya. Dolaym kuran bakasdr. Bakas benim kendimle birlikte ortaya kar,
nk kendinin bilinci, her trl Bakasnn dlanmasyla kendi kendisiyle z
detir. Bylece ilk olgu bilinlerin oulluudur ve bu oulluk ikili ve karlk
l bir dlama ilikisi formunda gerekleir, ite biraz nce talep ettiimiz isellik
araclyla olumsuzlama bayla kar karyayz. Bilincimi bakasnn bilincin
den ayran darya ait ve kendinde hibir hilik yoktur, jLm a bizatihi ben ol
mamdan trdr ki bakasn dlarm: bakas, kendi olarak beni dlayan, ben
olarak benim dladmdr. Bilinler kendi varlklarnn birbirleri zerine bin
mesi iinde dorudan doruya birbirleri zerinde tanrlar. Bu, ayn zamanda
da bakasnn bana grnme tarzn tanmlamamza imkn verir: bakas, ben
den bakas olandr, dolaysyla bir olumsuzluk vasfyla birlikte, zsel olmayan
nesne gibi verilir. Ama bu bakas ayn zamanda da bir kendi bilincidir. Yaamn
varlna gmlm, sradan bir nesne olarak bana belirdii ekliyle. Ve ben de
bakasna byle grnrm: somut, duyulur ve dolaysz varolu olarak. Hegel
324
Varlk ve Hilik
burada, benden (cogito tarafndan yakalanan ben) bakaya giden tekanlaml ili
kinin alannda deil, birinin bakas iinde kendini kavramas olarak tanmla
d karlkl iliki iinde yer alr. Nitekim her bir kii, ancak bakasna kar
kt lde mutlak olarak kendi iindir; bireylik hakkn bakasna kar ve
bakasnn karsnda olumlar. Bylece cogitonun kendisi de felsefe iin bir baw
lang noktas olamaz; gerekten de cogito ancak kendim iin bireylik olarak g
rnmemin sonucunda doabilir ve bu grnmeyi koullandran da bakasnn
kabul edilmesidir. Bakas sorununun cogitodan kalkarak gndeme gelmesi y
le dursun, tersine, benin kendini nesne olarak kavrad soyut an olarak cogito'yu
asl mmkn klan bakasnn varoluudur. Bylece Hegelin bakas iin varlk
[lgtre pour autre] diye adlandrd urak, kendinin bilincinin gelimesinde
zorunlu bir evredir; isellie giden yol bakasndan,geer. Ama bakas, bir ba
ka Ben, bir Benim iin nesne-Ben olduu lde, ve ayn zamanda, benim Benimi yanstt, yani onun iin nesne olduum lde beni ilgilendirir. Kendim
iin, ancak orada, bakasnn iinde nesne olmann bu zorunluluundan dolay,
varlmn tannm asna bakas araclyla erimek zorunda kalrm. Ama kendi
iin bilincimin kendi kendisiyle dolaylanmas bir baka bilinci gerektirse de, bi
Jean-Paul Sartre
dini nesnel forma bal olmayan olarak ortaya koyamadn gsterir. u halde
bakas genel olarak d eylere bal kalr; bana ve kendi kendisine zsel olma
yan gibi grnr. O Kledir, ben de Efendiyim; bakas iin z olan, benim.
326
Varlk ve Hilik
iin soru, olmaktr. Daha sonra, incelememizin kinci Ksmnn Birinci Blmnde, yansdan yanstana ilikinin hibir biimde bir zdelik ilikisi olmad
n ve Hegelin Benim benliim = benliim ya da Ben-benim" ine indirgenemediini gsterdik. Yans, kendini, yanstan olmamak klar; burada kendi varl
5) Propedeutik, s. 2 0 , Btn Eserlerinin birinci basks.
327
Jean-Paul Sartre
iinde kendini hileyen ve beyhude yere kendi olarak kendi kendinde erimeye
alan bir varlk sz konusudur. Bu betimlemenin kkensel bilin olgusunu an
lamaya imkn veren yegane betimleme olduu doruysa, Hegelin kendinin bi
lincinin edeeri olarak verdii Benin bu soyut ikileniini aklamay baarama
d sonucuna varlacaktr. Nihayet, zerine dnlmemi salt bilinci onu ka
rartan transandantal zne-Benden kurtarmay da baardk ve kiisel varoluun
temeli olan kendisiliin bir Egodan ya da Egonun kendi kendisine gnderiliin
den tmyle farkl olduunu gsterdik. Dolaysyla bilinci transandantal egoloji
terimleriyle tanmlamak sz konusu olamaz. Ksacas bilin soyut ve dorulanamaz bir zdelik ilikisi deil, somut ve kendine zg [sui generis] bir varlktr,
mat ve gereksiz bir Egonun mekn deil, kendiliktir, varl transandantal bir
dnmle ulalabilir trdendir ve bilincin bakasna baml olmayan bir g er
ei vardr, ama bilincin bizatihi v a rl bilgiden bamsz olduundan kendi ha
kikatinden nce varolur; bu alanda, naif realizm iin de olduu gibi, hakikati l
olarak kabuln gerektirir. Ama bu tmelin iinde kalba dklen ve onu dol
duran benim somut ve bireysel varlmdr, ben, oradaki bu varlk iin birtakm
haklar talep ederim, tikel burada, tmelin taycs ve temelidir; bu durumda t
mel eer bireyselin niyetiyle varolmazsa anlam tayamaz.
Varln bu ekilde bilgiye yedirilmesi, burada da yine pek ok hatalar ya da
imknszlklarla sonulanacaktr. Bunlar burada iki balk altnda zetleyecek,
yani Hegele iki ynl bir optimizm sulamas ynelteceiz.
328
Varlk ve Hilik
plm izlenimi verir. Bakas bana nesne gibi grnr der. Oysa ki nesne, baka
s iindeki Bendir. Ve bu nesnelii daha iyi tanmlamak istediinde, onda fark
l e saptar6: birinin kendinin bakas iindeki bu kavran udur: 1) Bu kav
ray kendiyle zdeliin soyut uradr. 2) Bununla birlikte her bir kii, ayn za
manda da bakasnda d nesne olarak, duyulur ve somut dolaysz varolu olarak
tezahr etme zelliine sahiptir. 3) Her bir kii, bakasna kart olarak kesinlik
le kendi iin ve bireyseldir... Kendi ile zdeliin soyut urann bakasnn bi
linmesi iinde verildii grlyor. Bu urak, btn yapnn iki baka urayla
birlikte verilir. Ama bir Sentez filozofunda tuhaf kaan ey odur ki, Hegel bu
enin yeni ve analize kar koyan bir form oluturacak tarzda birbiri zerinde
etkide bulunup bulunmadklarn sorma gerei duymamtr. Tinin Fenomenolojisnde, bakasnn ilk nce zsel olmayan (bu, yukarda anlan nc uran
anlamdr) ve yaamn varl iinde dibe batrlm bilin gibi belirdiini bildi
rerek bak asn kesinletirir. Ne var ki sz konusu olan, soyut urak ile yaam
arasnda dpedz bir birlikte-varolutur. u halde benim ya da bakasnn, teh
likeye maruz kaldmz bizatihi edim iinde yaamn ve bilincin analitik ayrl
n gerekletirmek iin, yaammz tehlikeye atmas, yeterlidir: Bakasnn her
bir bilin iin olduu ey neyse, bilincin kendisi de bakas iin odur; her bilin,
kendi kendisinde ve sras geldiinde, kendi faaliyetiyle ve bakasnn faaliyetiy
6) P ropedeutik, s. 18.
329
Jean-Paul Sartre
le, kendi iin varln o salt soyutlanm gerekletirir... Kendinin bilincinin salt
soyutlan olarak kendini sunmak, nesnel formunun salt olumsuzlanmas gibi
anlanmaktr, belirlenmi herhangi bir varolua bal-olmayan gibi amlanmaktr... yaama bal-olmayan gibi anlanmaktr7. Ve Hegel hi phesiz daha ile
ride, risk ve lm tehlikesinin deneyimiyle kendinin bilincinin, yaamn da on
da kendinin salt bilinci kadar zsel olduunu rendiini syleyecektir; ama bu
bambaka bir bak asndandr, ve ben yine de kendinin bilincinin salt hakika
tini, bakasnn y aam m da, bu bakasndan her zaman ayrabilirim. Kle bylece
efendinin kendinin bilincini kavrar, onun hakikati olur, bununla birlikte, grd
mz gibi bu hakikat henz hibir ekilde nesnesine uygun deildir.
Ama bu, bakasnn, prensipte, bana nesne olarak grndn sylemekle
ya da herhangi tikel bir varolua bal olarak yaamn iinde dibe daldrlm gi
bi grndn sylemekle ayn ey midir? Burada salt mantksal varsaymlarn
dzleminde kalacak olursak, her eyden nce bakasnn bir bilince pekl nes
ne formu altnda da verilmi olabileceini ve bu nesnenin, tam da yaayan bir
beden denen o olumsal nesneye bal olmakszn verilmi olabileceini fark ede
riz. Aslnda, deneyimimiz bize yalnzca bilinli ve yaayan bireyler sunar; ama
hak dzleminde kalndnda, bakasnn bir beden-nesne vesilesiyle ortaya k
mas nedeniyle deil de bakas olmas nedeniyle benim iin nesne olduuna ia
ret etmek gerekir; aksi takdirde, daha yukarda szn ettiimiz meknlatnc
yanlsamann iine yeniden yuvarlanrdk. Bylece bakas olarak bakasna z
sel olan ey, yaam deil nesneliktir. Esasen Hegel de bu mantksal saptamadan
yola kmt. Ancak, eer bir bilincin yaamla olan balants, orada, dibe dald
rlm bir halde her zaman kefedilmeye ak olarak duran kendinin bilincinin
soyut uran doa iinde bozmuyorsa, bu durum nesnellik iin de geerli mi
dir? Baka trl syleyecek olursak, bir bilincin, bilinmi olmaktan nce olduu
nu bildiimize gre, bilinmi bir bilin bizatihi bilinmi olmasndan tr t
myle deiime uramaz m? Nesne olarak belirmek bir bilin iin hl bilin ol
mak mdr? Bu soruya cevap vermek kolaydr: kendinin bilincinin varl yle
dir ki kendi varlnda varlnn sorusudur, bu da onun salt isellik olduu an
lamna gelir. Bilin, devaml bir biimde daha olacak olduu bir kendiye gnder
medir. Bilincin varln tanmlayan ey, ne deilse o olmak ve ne ise o olmamak
kipindeki varlk olm asdr. u halde bilincin varl her trl nesnelliin radikal
7) Tinin Fenom enolojisi, age.
330
Varlk ve Hilik
bir biimde dlanmasdr: ben, ben-kendim iin nesne olamayan kiiyim, varo
luu kendi iin bile nesne formu altnda tasarlamas mmkn olmayan kiiyim
(dnmsel ikiye ayrlma dzlemi dnda ama dnmn kendi-kendisi
iin nesne olamayan varln dram olduunu grdk). Bu durum, bir mesafe ol
maktan, entelektel bir nlemden veya bilgime dayatlm bir snrdan ileri gel
mez, nesnellik belirtik bir olumsuzlama talep ettii iin bu byledir: nesne, ken
dimi oldurmadm eydir, oysa ki ben kendimi oldurduum kiiyim. Ben her
yerdeyim, kendimden kurtulamam, kendimi arkamdan yakalarm; ve kendimi
nesne klmay deneyebilseydim bile, esasen ben olan bu nesnenin banndaki
ben ve o nesnenin bizatihi merkezinden daha ona bakacak olan zne olurdum.
Bu da zaten Hegelin, bakasmm varoluu kendim iin nesne olmam iin zorun
ludur derken sezdii eydir. Ne var ki, kendinin bilincinin Ben benimle dile
geldiini ne srerek, yani bu bilinci kendinin bilgisiyle zmleyerek bu ilk tes
pitlerden karlacak sonular skalyordu, nk bizatihi bilincin iine, baka
snn deitirmeksizin yalnzca ekip karmakla yetinecei saklg halinde bir
nesne gibi bir eyi buyur ediyordu. Ama eer nesne olmak kesinlikle ben-olmamaksa, bir bilin iin nesne olma olgusu bilinci kendi iin olduu eyde deil,
kavram nasl getirilebilir? Ama dahas da var: Hegele gre bakas nesnedir ve
ben kendimi neshe olarak bakasnda kavrarm. Oysa b olumlamalardan biri
331
Jean-Paul Sartre
tekini yok eder: bakasndaki nesne olarak kendime grnebilmem iin baka
sn zne olarak kavramam, yani onu kendi isellii iinde yakalamam gerekir.
Ama bakas bana nesne olarak grnd lde benim onun iin nesneligim
de bana grnemez: hi phesiz nesne-bakasmm birtakm ynelimleri ve
edimleri araclyla benimle ilgili olduunu kavrarm, ama onun bizatihi nesne ol
masndan tr, ayna-bakas kararr ve artk hibir ey yanstmaz olur, nk
bu ynelimler ve bu edimler, Dnyann Zaman iinde yakalanan, saptanan, te
maa edilen dnyann eyleridir ve anlam da benim iin nesnedir. Bylece ben
yalnzca bakasnn edimlerinin ve ynelimlerinin atfta bulunduklar akn nite
lik olarak kendime grnebilirim; ama tam da bakasnn nesnelii benim onun
iin nesneliimi yok ettiinden, isel zne olarak kendimi bu ynelimlerin ve bu
edimlerin ilgili olduklar ey olarak kavrarm. Ve benin ben-kendim tarafndan
bu kavramm salt bilin terimleriyle anlamak gerekir, bilgi terimleriyle deil: ol
duumu, ben(in) ekstatik bilin formu altnda daha olacak olduumdan, baka
sn, beni iaret eden bir nesne olarak kavrarm. Bylece Hegelin iyimserlii bir
yenilgiyle sonulanr: nesne-bakas ile zne-ben arasnda hibir ortak nokta
yoktur, kendi(nin) bilinci ile bakasnn bilinci arasnda da olmad gibi. Baka
s benim iin ilk nce nesneyse kendimi bakasnda bilemem ve bakasn da ger
ek varl, yani znelii iinde kavrayamam. Bilinlerin ilikisinden hibir t
mel bilgi devirilemez. Buna bilinlerin ontolojik ayrl adn vereceiz.
Ama Hegelde daha temelli bir baka optimizm formu vardr. Bunu da ontolo
jik optimizm diye adlandrmak uygun olur. Nitekim Hegele gre hakikat, Bt
nn hakikatidir. Ve Hegel bakas sorununu ele almak iin hakikatin, yani Bt
nn bak asna yerleir. Bylece Hegelci monizm, bilinlerin ilikisini dn
dnde hibir tikel bilinte yerlemez. Btn, gerekletirilecek ey olmakla bir
likte, hakiki olan her eyin hakikati olarak esasen oradadl ayn ekilde, Hegel,
her bilin kendi-kendisiyle zde olduundan her bilincin bakasndan baka ol
duunu sylerken btnn iine yerleir, bilinlerin dndadr ve onlar Mutla
n bak asndan dnr. nk bilinler btnn uraklar, kendiliklerin
den unselbststndg* olan uraklardr ve btn bilinlerin arasndaki dolaylayandr. Epistemolojik iyimserlie paralel bir optimizm buradan kaynaklanr: b
tnle doru oulluun tesine geilebilir ve geilmek zorundadr. Ama Hegel
bu teye geme ediminin hakikiliini olumlayabiliyorsa, bunun nedeni, onu da
* Birbirine baml, - n
332
Varlk ve Hilik
Varlk ve Hilik
bakas sorunu yanl bir sorundan baka bir ey deildir: bakas, nce dnya
, zerinde rastladm -v e onunla rastlamazdan nce de varolduuma gre be-
ji nlm kendi varoluum iin kanlmaz olamayacak- falanca tikel varolu deildir
l dma, hem benden kurtulan hem de beni tanmlayan yaplara doru frlatan
335
Jean-Paul Sartre
mam bir varlk kipidir. Ve bu o kadar dorudur ki, kendi varlm otantik bir
ekilde ya da inotantik bir biimde zgrce gerekletirdiim lde bakas iin
varlmdan sorumlu olurum. Olanca zgrlm iinde ve kkensel bir seim
araclyla birlikte-varlm, rnein, birisi biiminde gerekletiririm. Bu du
rumda birlikte-varlm benim iin nasl varolabilir diye sorulacak olursa, ve
rilecek cevap, olduum eyi dnya araclyla kendime duyururum olmaldr.
zellikle de, inotantiklik kipinde, birisi kipindeyken, dnya, herkese ait olan
ve ben herkes olduum lde bana da ait olan kullanlabilir aralar ve kulla
nlabilir ara bileimleri vehesi altnda (hazr giysiler, toplu tamaclk, parklar,
baheler, kamu alanlar, herhangi biri gelip snabilsin diye yaplm smaklar,
vb) yapay imknlarmn kiisiz yansmas olarak bana gnderir. Bylece, beni bir
Worumwillen* olarak gsteren iaretleyici aralar bileimi araclyla kendimi
herhangi biri gibi kendime duyururum ve inotantiklik -k i bu, otantiklie dn
336
Varlk ve Hilik
geilmesi gereken rakip kayk ya da tekne, btn bir dnya (seyirciler, perfor
mans, vb.) ufukta ekillenen ortak ama olarak tezahr eder. Bu birlikte-varolufun ortak fonu zerindedir ki, lmek-iin-varlmm birdenbire aa kmas
beni aniden mutlak bir ortak yalnzlk iinden kesip ayracak ve ayn anda ba
kalarn da bu yalnzla kadar ykseltecektir.
Bu kez, istediimiz ey bize gerekten 'He verildi: bakasnn varln kendi
varlnda gerektiren bir varlk. Ama yine de, kendimizi tatmin olmu sayama
yz. Her eyden nce, Heideggerin teorisi* bulunmas gereken zmn kendi
sinden ok, bize zmn iaretini sunar. Birlikte-varlm iin-varla bu bi
imde ikame edilmesini koulsuz kabul edecek bile olsak, byle bir ikane ile
mi bizim iin temeli olmayan sradan bir olumlama olarak kalacaktr. Hi p
hesiz varlmzn bir kartlk ilikisinden ok bilinlerin bir tr birlikte-varoluunu aa karrm gibi grnen baz ampirik durumlaryla -zellikle de Al
manlarn evrilmesi mmkn olmayan Stimmurg* terimiyle adlandrdklar ey
le- karlayoruz. Ama ite zellikle de bu birlikte-varoluun aklanmas gere
kir. Birlikte-varolu neden varlmzn yegane temeli haline gelir, neden baka
laryla olan mnasebetimizin temel trdr, Heidegger neden birlikte-varlm
bu ampirik ve ontik tesbitinden kalkp benim dnya-iinde-varlmm ontolo
jik yaps olarak birlikte-varolu konumuna gemeye hakk olduunu sanmtr?
Ve bu birlikte-varolu [coexistence] ne tr bir varla sahiptir? Bakasn bir ba
kas klan ve onu zsel-olmayan olarak oluturan olumsuzlama hangi lde ko
mac balant zelliini kazanmas iin onu ne trden deimelere maruz brak
mak gerekir? Ve buradan kalkp, penceremden yolda yryen birini grdm
de olduu gibi, bakasnn dnya zerindeki varlnn somut deneyimine nasl
geebiliriz? zgrlmn atlmyla, benzersiz imknlarmn seimiyle kendi
mi insani olann farkszlatrlm fonundan kesip ayrarak tasarlamak elbette e
kicidir ve belki de bu tasarm nemli bir doruluk pay ierir. Ama, en azn
dan bu biimiyle muazzam itirazlara yol aar.
Her eyden nce, ontolojik bak as, burada Kant znenin soyut bak
* Halet-i ruhiye, ruh durumu, - n
337
Jean-Paul Sartre
asyla buluur. nsan-gereklii -b u benim insan-gerekliim bile olsa- ontolojk yap araclyla birlikte-olandr" demek, bu insan gereklii doas gerei,!
yani zsel ve tmel olarak birlikte-olandr demektir. Bu olumlama kantlanm
bir dzlemden tekine geiin imknszl tam tersine bakas sorunu vesilesiy- !
le patlak verir. nk gerekten de insan-gereklii dnya-iindeki-varlmn
ekstatik belirii iinde bir dnyann varolmasn mmkn klsa da, yine de birlikte-varlndan bir baka insan-gereklii belirmesine sebep olduu sylene
mez. Varlk elbette benim araclmla vardr (es gibt). Bu yzden, bir baka in
san-gereklii de benim araclmla vardr [il y a] m diyeceiz? Eer bunun
la sylenmek istenen, benim benim iin bir baka insan-gerekliinin (var) oldu338
Varlk ve Hilik
flu varlk olmamsa, bu dpedz mlmu ilmdr. Yok eer benim, kendisi ara: alyla genel olarak bakalarnn (var) olduu varlk olduum sylenmek isteni yorsa, yeniden tekbenciliin iine yuvarlanrz. Nitekim kendisi ile olduum
l bu insan-gerekliinin kendisi de dnya-iindeki-benim-iledir, bir dnyann
'
dndadr. Ama yasa tam da kendi zgn alann kurduu iin, kendisi tarafn
dan kurulmu olmayan her trl gerek olguyu a priori olarak dlar. Duyarl
mn a priori formu olarak bir zamann varoluu, beni, bir varln vasflarn ta
yacak numenal bir zamanla her trl balantdan a priori olarak dlar. Nite
kim ontolojik ve bunun sonucunda a priori bir birlikte-varlm varoluu, mut
lak bir akn halinde kendi-iin beliren somut bir insan-gerekliiyle ontik her
trl balanty imknsz klar. Varlmn yaps olarak tasarlanan birlikte-varlk, beni, en az tekbenciliin kantlarndaki kesinlikle yaltr. nk Heidegger339
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
zatihi ayn trden olmak zorundadr. Bakas bize verilebilecekse, bu onun olgu
sallk vasfn karlamaya brakan, ama yine de cogitonun tad zorunluluktan,
yani phe gtrmezlikten pay alan dorudan bir yakalamayla olur, tpk cogito
n un kendisinin de tm olgusalln benim kendi dnceme brakmas gibi.
*
*
1)
Bylesi bir teori, bakasnn varoluuna ilikin yeni bir kant, tekbencili
kar tekilerden daha iyi bir gereke getirmemelidir. Nitekim eer tekbencilik
dlanmak zorundaysa, bu ancak tekbencilik imknsz olduu iin, ya da diler
seniz hi kimse gerekten tekbenci olmad iin olabilir. Bakasnn varoluu,
her zaman phe iinde vazgeilebilir trden olacaktr, meer ki bakasndan
yalnzca szlerde ve soyut olarak phe edilmesin, tpk yle bir eyi dnmem
mmkn olmad halde kendi .varoluumdan phe ediyorum diye yazabil
mem gibi. Ksacas bakasnn varoluu bir ihtimal olmamak zorundadr. Gerek
ten de ihtimal ancak deneyimimiz iinde ortaya kan, ya da yeni etkileri dene
yimimiz iinde grnebilen nesneleri ilgilendirebilir. htimal ancak bir dorula
ma ya da bir geersizletirme her an iin mmknse vardr. Eer bakas, ilke
olarak ve kendi kendi-iininde benim deneyimim dndaysa, bir baka kendi
olarak varolu ihtimali hibir zaman dorulanamayacak ya da geersizletirilemeyecektir, bu ihtimal ne artabilir, ne eksilebilir, ne de hatt llebilir: dolay
syla ihtimal olmann varln bile kaybeder ve sanki sadece bir romancnn sa
ns haline gelir. Bunun gibi, A. Lalande da, Mars gezegeni stnde canl varlk
larn mevcudiyetine ilikin bir varsaymn tmyle tahmine dayanacan ve bu
varsaym dorulayan ya da onu geersizletiren olgular gstermeye imkn ve
ren aralara ya da bilimsel teorilere sahip olmadmz srece', doru ya da yan
l saylma ansmn hibir ekilde bulunmadn gstermitir9. Ama bakas
nn yaps ilke olarak yledir ki, hibir yeni deney hibir zaman tasarlanm ola
maz, hibir yeni teori onun varoluuna ilikin varsaym dorulayamaz ya da geersizletiremez, hibir ara beni bu varsaym olumlamaya ya da dlamaya y
neltecek yeni olgular ortaya koyamaz. u halde bakas dolaysz bir ekilde ben
9) Le theories de linduction et de Vexperimentation [Tmevarm ve Deney Teorileri].
341
Jean-Paul Sartre
de mevcut deilse ve varoluu benimki kadar kesin deilse, bakasna ilikin her
trl tahmin de tmyle anlamdan yoksundur. Ama ben bakasnn varoluu
zerinde tahmin yrtmem ki: bu varoluu olumlarm. u halde bakasnn va
roluuna ilikin bir teori sadece beni kendi varlmda sorgulamak, o olumlama
nn anlamn aydnlatmak ve kesinletirmek ve asl (bir kant icat etmek yle
dursun) bu kesinliin bizatihi temelini aka belirtikletirmek zorundadr. Ba
ka trl sylersek, Descartes kendi varoluunu kantlam deildir. nk ger
ekten de varolduumu her zaman bilmekteydim, cogitoyu hayata geirmeyi hi
bir zaman brakmamtm. Ayn ekilde, tekbencilie direnilerim -k i bunlar, cogitodan phe ettirecek bir giriimin yol aabilecei direniler kadar canldrlarbenim bakasnn varolduunu her zaman bildiimi, rtk olsa da bakasnn
varoluuna ilikin tam bir anlaya her zaman sahip olduumu, bu preontolojik anlayn da bakasnn doas ile benim varlm arasndaki varlk mnase
beti hakknda ierdii anlamann bunun dnda bavurulabilecek btn teori
lerden daha emin ve daha derin olduunu kantlar. Eer bakasnn varoluu na
file bir san, bir tahmin, salt bir roman deilse, bunun nedeni onu ilgilendiren
ve cotovari bir eyin olmasdr. Yaplarn belirtikletirerek,'erimini ve haklar
n belirleyerek gn na karlmas gereken, ite bu cogitodur.
2) Zira te yandan Hegelin urad yenilgi, mmkn olan tek hareket nok
tasnn Descartes cogito olduunu bize gsterdi. Zaten bakasnn varoluunun
alan olan olgusal zorunluluk alan zerine bizi yalnzca bu cogito yerletirir. By
lece, daha uygun bir terim bulunmad iin bakasnn varoluunun cogitosu di
ye adlandrdmz ey, benim kendi cogitomla karr. Bir kez daha inceleyecek
olursak, cogitonun beni kendisinden darya, bakas zerine frlatmas gerekir,
tpk beni kendisinden darya Kendinde zerine frlatm olmas gibi; ve bu da,
ayr ekilde a priori bir bakasn iaret eden benim kendime ilikin a priori bir
yapy bana ak ederek deil, ama falan ya da filan somut bakasnn somut ve
yadsnamaz mevcudiyetini kefettirerek olacaktr, tpk benzersiz, olumsal, yine
de zorunlu1ve somut varoluumu esasen bana amlam olmas gibi. Bylece,
bakas-iini bize ifa etmesini kendi-iinden talep etmek, bizi mutlak akmlm
iine frlatmasn mutlak ikinlikten beklemek gerekir: kendi-kendimin en de
rinlerinde bakasna inanma nedenlerini deil, ben olmayan olarak bakasnn
kendisini bulmak zorundaym.
3) Ve cogitonun bizim iin aa karmak zorunda olduu ey de bir nesne342
Varlk ve Hilik
bakas deildir. unun uzun zamandan beri zerine dnlm olmas gere
kirdi: nesne demek muhtemel demektir. Bakas benim iin nesneyse beni ihtima
le gnderir. Ama ihtimal yalnz ve yalnz tasavvurlarmzn sonsuza giden uygun
luunda temellenir. Bakas ne bir tasavvur, ne bir tasavvur sistemi, ne de tasav
vurlarmzn zorunlu bir birimi olduundan, m uhtemel olamaz; nce nesne ola
maz. u halde bakas bizim iinse, dnyaya ilikin bilgimizin kurucu etmeni
olarak deil, bene ilikin bilgimizin kurucu etmeni olarak da deil, varlmz
ilgilendirdii lde bizim-iin olabilir ve*bu da, o varln kuruluuna a priori
bir biimde katlm olduu lde deil, olgusaHmzm ampirik koullan iin
de somut olarak ve ontik olarak bu varl ilgilendirdii ldedir.
4)
mkemmellik fikriyle kantlamasyla Tanr iin denemi olduu eyi, bir bak
ma, bakas iin denemek sz konusu olursa, bu deneme bakasn bakas olarak
yakalaymz asndan bizi d olumsuzlama diye adlandrm olduumuz belli
bir olumsuzlama trn telemeye zorlar. Bakas, eogitoya ben olmayan olarak
grnmek zorundadr. Bu olumsuzlama iki trl dnlebilir: ya salt d olumsuzlamadr ve bakasn benim-kendimden, bir tzn bir baka tzden ayrld
gibi ayracaktr -b u durumda bakasmm her trl kavran tanm gerei imkn
szdr- ya da i olumsuzlama olacaktr ki bu da, her biri tekinde olumsuzlanarak oluan iki terimin sentetik ve etkin balants anlamna gelir. Bu olumsuz ili
ki u halde karlkl ve ifte isellikte olacaktr. Bu demektir ki bakalarnn
okluu ncelikle bir derlem [collection] deil ama bir btnlk olabilir -b u do
rultuda Hegele hak veriyoruz- nk her bakas kendi varln bakasnda bu
lur; ama ayn zamanda da bu Btnlk yledir ki, btnn bak asna yerle
mek ilke olarak imknszdr. Nitekim, benim-kendim-iin-varlm ile bakas
iin nesneliimin kyaslanmasndan hibir soyut bilin kavramnn kamadn
grmtk. Ayrca bu btnlk -kendi-iinin btnl gibi- btnl bozul
mu btnlktr, nk bakas-iin-varolu bakasnn radikal reddi olduun
dan, bakalarnn btncl ve birletirici hibir sentezi mmkn deildir.
u birka aklamadan yola karak, bu kez biz bakas sorununa yaklama
y deneyeceiz.
343
Jean-Paul Sartre
IV
BAKI
Bana doru geldiini grdm u kadn, sokaktan geen u adam, pence
remden ark sylediini iittiim u dilenci benim iin nesnedirler, buna phe
yoktur. Nitekim bakasnn bendeki mevcudiyet kipliklerinden en azndan bir
tanesinin nesnelik [objectite] olduu dorudur. Ama bu nesnelik ilikisi bakas
ile benim aramdaki temel iliki olsa da bakasnn varoluunun dpedz tahmi
ne dayal kaldn grdk. Oysa, iittiim u sesin bir gramafondan ykselen
ark deil de bir adamn sesi olmas yalnzca tahmine dayal deildir, muhtemel
dir de, yoldan getiini grdm kiinin mkemmel bir robot deil de bir
344
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
dedir; ama, hem mesafeye akn olan hem de onu ieren bir iliki iinde, imen
lik olarak, ayn zamanda da ona baldr. Mesafenin iki terimi farksz, deitirile
nesnelerin bana doru bir gruplamas yerine benden kaan bir ynelim sz konu
sudur. Elbette bu mesafesiz ve taraflar bulunmayan iliki hibir biimde benim
aradm, bakasndan bana ynelen kkensel iliki deildir: nce, yalnzca ada
m ve dnyann eylerini ilgilendirir. Sonra, hl bir bilgi nesnesidir, bu ilikiyi
rnein bu adamn imenlii grdn, ya da yasaklayc tabelaya ramen im
lerin zerinde yrmeye hazrlandn, vb. syleyerek dile getireceim. Niha
yet, o benim iin dpedz bir ihtimal vasf tar: nce, bu nesnenin bir adam ol
mas muhtemeldir; sonra, bir adam olduu kesin bile olsa benim algladm an
da onun da imenlii gryor olmas yalnzca ihtimal olarak kalr: adam, etrafn
daki eyin ak bir biimde bilincinde olmakszn birtakm ilerini dnyor
olabilir, kr olabilir, vs., vs. Bununla birlikte nesne-adamdan nesne-imenlie
uzanan bu yeni ilikinin zel bir vasf vardr: orada olduuna gre, bana hem b
tnyle, dnya iinde ve bilebileceim bir nesne olarak verilmitir (nitekim un
lar sylerken dpedz nesnel bir ilikiyi dile getiririm: Pierre saatine bir gz at
t, Jeanne pencereden bakt, vs., vs.), hem de btnyle elimden kaar; nesneadamn bu ilikinin temel terimi olmas lsnde, bu iliki de ona doru ynel
dii lde benden kaar, kendimi merkeze yerletiremem; imenlik ile adam
arasnda alan mesafe, o ilk ilikinin sentetik belirii iinde bu ,iki nesne arasn
da -salt dsal olumsuzlama tr olarak- kurduum mesafeni^ olumsuzlanmasidir. Kendi evrenimin nesneleri arasnda yakaladm ilikilerin dpedz bir da
lm as olarak grnr. Ve bu dalmay ben gerekletirmem; bu dalma ba
Varlk ve Hilik
dine zel mesafelerini kendi evresinde yayd srece benden kaan nesne ola
rak kavrarm. Ama bu paralanma giderek geliir; eer imenlik ile bakas ara
snda mesafesiz ve mesafe yaratan bir mnasebet varsa, bakas ile imenliin or
tasnda kaidesi stnde duran heykel arasnda, bakas ile yolun kenarndaki
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
mnasebet, daha bakalarnn yan sra insan szcyle imlenen ilikilerden biri
olmak yle dursun, ne nesne-bakasnm znden ne de benim zne-varlmdan
karsanabilen indirgenemez bir olguyu gsterir. Ama, bunun tersine, eer nesnebakas kavramnn bir anlam olmas gerekiyorsa, kavram bu anlam ancak bu
kkensel ilikinin dnmesinden ve bozulmasndan kazanabilir. Ksacas, dn
ya zerinde bakasn muhtemelen bir insan olangibi kavraymn atfta bulundu
u ey, benim onun-tarafndan-grlm-olma imknmn devamlldr, yani be
ni gren bir zne iin, kendini benim tarafmdan grlen nesneye ikame etmesi
nin devaml imkndr. Bakas-tarafndan-grlen-varlk, bakasm-grmenin hakikati dir. Bylece bakas nosyonu, benim dnmeyi bile baaramayaca
m, yalnz ve dnya-d bir bilinci hibir durumda hedef alamaz: insan dnya
ya nispetle ve benim-kendime nispetle tanmlanr: evrendeki bir isel ak, bir i
kanamay belirleyen dnya nesnesidir; benim-kendimin nesnelemeye doru ka
m iinde kendini bana kefettiren znedir. Ama benim-kendimden bakasna
uzanan kkensel iliki, evrenim iindeki bir nesnenin somut mevcudiyetinde he
deflenen namevcut bir gerek deildir yalnzca; bu iliki ayn zamanda da dene
yimini her an yaadm somut ve gncel bir mnasebettir: bakas her an bana
bakar: u halde somut rnekler zerinde, bakasna ilikin her teorinin dayana
lenen beyaz evleriyle btn bir iftlii kavrar. Besbelli ki bu ekilde oluturulan
nesne, bak henz muhtemel kimliiyle ortaya koyar. Kmldanan alln ar
349
Jean-Paul Sartre
gzlerin, benden onlara doru yaylan belli bir mesafede kalmalarndan kaynak
lanr -ksacas, ben, mesafesizce gzlere mevcutumdur, ama onlar benim bu
lunduum yere gre belli bir mesafededirler-, oysa ki bak, hem mesafe ol
makszn benim zerimdedir hem de beni belli bir mesafede tutar, yani bana do
layszca mevcudiyeti, beni ondan ayran bir mesafeyi yayar. Dolaysyla algm ay
n anda zlmeksizin ve geri-plana gemeksizin, dikkatimi baka yneltemem.
Burada, baka bir kitapta imgesel konusunda gstermeye altm eye benzer
bir durum ortaya kyor10; o zaman sylediim ey, ayn zamanda hem alglayp
hem de imgeleyemeyeceimizdi, ya birinin ya da tekinin olmas gerektiiydi.
Burada da yle diyeceim: bir yandan dnyay alglarken ayn zamanda da bize
yneltilmi bir bak kavrayamayz; ya biri ya teki olmaldr. nk alglamak,
bakmak tr, ama bir bak kavramak, dnya zerindeki bir bak-nesneyi yakala
mak deil (meer ki, bu bak bize yneltilmi olmasn), baklm olduunun bi1 0 )L Im aginaire, NRF, 1940.
350
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
lin iin ben, dnyadaki nesneler dzleminde vardr; ama bu rol yalnzca d
nmsel bilincin payna dyordu: benin kendini imdide mevcut klmas [presentification] zerine dnlmemi bilinte olur. Yalnzca dnmsel bilincin
Jean-Paul Sartre
nce, benim dnyamn nesne-bakasma doru akn i kanama diye adlandrabilmitik: nk kanama, gerekten de bu dnyann kendisine doru kanad
bu bakasn benim dnyamn nesnesi olarak dondurduumdan tr yakalan
m ve yeri belirlenmiti, ksmilemiti; bylece benim iine giremediim bir var
lkta bile olsa bir damla kan bile kaybedilmemiti, hepsi toplanm, evrelenmi,
ksmilemiti. Burada, tersine, kan sonu gelmez, darda kaybolunur, dnya
dnyann dna akar ve ben kendi dma akarm; bakasnn bak, bu dnya
nn iindeki varlmn tesinde, hem buradaki dnya hem de bu dnyann te
sindeki dnya olan bir dnyann ortasnda beni oldurur. Peki kendisi olduum
ve utancn bana kefettirdii bu varlkla ne tr mnasebetler srdrebilirim?
Her eyden nce, bir varlk ilikisini. Ben o varlm. Bunu yadsmay bir an
bile dnmem, utancm bir itiraftr. Daha sonra, onu kendimden gizlemek iin
kendimi aldatmay kullanabileceim, ama kendini aldatmann kendisi de bir iti
raftr, nk kendisi olduum varlktan kamak iin bir abadr. Ama kendisi ol
duum bu varlk olan ben,' ne olmas gereken varlk kipinde, daha olacak olan
varlk kipinde bu varlm, ne de olmutum kipinde: bu varl kendi varl
iinde temellendiremem; onu dorudan doruya retemem, ama o da yere d
en glgemin, aynadaki yansmamn hareketlerimle balant iinde kprdanma
larnda olduu gibi, edimlerimin dolayl ve kesin sonucu deildir. Kendisi oldu
um bu varlk, belli bir belirsizlii, belli bir ngrlmezlii muhafaza eder. Ve
bu yeni vasflar yalnzca benim bakasn bilmemin mmkn olmamasndan gel
mezler, ayn zamanda ve asl olarak bakasnn zgr olmasndan kaynaklanr
lar; ya da, daha kesin bir biimde sylemek zere terimleri tersyz edersek, ba
kasnn zgrl benim bu bakas iin olduum varln kayg verici belirsiz
lii iinde nm sra alr. Bylece bu varlk benim iin mmkn olan deildir,
benim zgrlm iinde her zaman soru konusu olmaz: dersine, zgrl
mn snrdr, oyun kartlarnn alt yznden sz edildiinde kastedilen ey gi
bi bu zgrln alt yzdr; tadm bir yk gibi verilmitir, onu tanmak
zere asla ona doru dnemem, hatt arln bile hissedemem; eer glgemle
kyaslanacak olursa, kendini hareketli ve ngrlemeyen bir maddeye yanstan
bir glgedir, yle ki hibir gnderim tablosu o hareketlerin sonucu olan biim
bozukluklarn hesaplamaya imkn vermez. Ama yine de sz konusu olan, var
lmn bir imgesi deil dpedz benim varlmdr. Bakasnn zgrl iinde
ve bakasnn zgrlyle yazld biimiyle benim varlm sz konusudur.
354
Varlk ve Hilik
Her ey sanki radikal bir hilikle ayrldm bir varlk boyutuna sahipmiim gibi
cereyan eder: ve bu hilik bakasnn zgrldr; bakas, kendi varln ol
mas gereken olarak, daha olacak olan olarak, benim onun-iin-varlm daha
olduracaktr; bylece zgr davranlarmdan her biri beni yeni bir ortam iinde
angaje eder, burada varlmn nedeni bile.bir bakasnn ngrlmez zgrl
dr. Bununla birlikte bizatihi utancm araclyla, bir bakasna ait olan bu
zgrlkten sanki benimkiymiesine hak talebinde bulunurum, bilinlerin de
rin bir birliini olumlanm; kimi zaman nesnellik gvencesi olarak kabul edilen
o monadlar uyumunu deil bir varlk birliini* onaylarm, nk tandm bir
varln bakalar tarafndan bana kazandrlmasn kabul eder ve isterim.
Ama utan bu varln ben olduumu bana ak eder. di ya da daha olacak ol
mak, olmas gereken olmak kipinde deil de kendinde olarak ak eder. Benim
tek bama yerlemi-varlm gerekletirmem mmkn deildir; en ou,
onu hem olduum hem de olmadm sylenebilir. Ne ise o olmam iin bakas
nn bana bakmas yeter. Ne ise o olmam elbette benim-kendim iin olmaz, n
k bakasnn baknda kavradm bu yerlemi-varl gerekletirmeyi asla ba
aramayacak, her zaman iin bilin olarak kalacam; ne ise o oluumu bakas
iin olurum. Bir kez daha kendi-iinin hileyici ka donar, bir kez daha ken
dinde, kendi-iin zerinde yeniden biimlenir. Ama bir kez daha bu bakalam
belli bir mesafede gerekleir: ben bakas iin u mrekkep hokkasnn masann
stnde olmas gibi yerleiim; bakas iin u aacn rzgarla eilmi olmas gibi
line gelir, yani bakasnn herhangi bir biim bozukluu ya da kendi kategorileri
iinde ona dayataca bir krlma araclyla deil de bizatihi varl araclyla
ona bir dar kazandrmasndan tr bir doa edinir. Eer bir bakas varsa, bu
bakas kim olursa olsun, nerede olursa olsun, benimle mnasebetleri ne olursa
olsun, varlnn sak beliriinden bakaca benim zerimde etkimese bile bir da
rya sahip olurum, bir doaya sahip olurum; kkensel dm bakasnn varl
dr; ve utan da -tpk vn gibi- benim-kendimin doa olarak yakalandr,
hatt bu doa bile benden kat ve bu haliyle bilinemez olduu halde. Aslnda
bu, bir ey haline gelmek zere zgrlm kaybettiimi hissettiim iin deil
dir, ama doa yaanm zgrlmn dnda, bakas iin olduum bu varln
355
Jean -P au l Sartre
verili bir yklemi gibi oradadr. Kendi edimimin bizatihi barnda, bakasnn ba
kn benim kendi imknlarmn katlamas ve yabanclamas olarak kavrarm.
Bylece olduum ve akmlmm koulu olan bu imknlarn, korkuyla, tedirgin ya
da ihtiyatl bekleyile, telerde bir yerde kendilerini bir bakasna, ama bu kez
onun kendi kendisinin imknlar araclyla akmlatrlmak zorunda olan im
knlar olarak verdiklerini hissederim. Bakas, bak olarak bundan ibarettir: be
nim alm akmlmdr. Ben hi phesiz her zaman bu imknlar(m) konulandnc-olmayan bilincinin kipindeki kendi imknlarmm; ama bak ayn anda da
onlan bana yabanclatrr: o ana kadar, bu imknlar, aralarn gizilgll
olarak dnya zerinde ve dnyann iinde konulandnc ynden kavryordum;
koridordaki karanlk ke, kendimi gizleme imknn yan karanlnn sradan
bir gizilg nitelii olarak, karanlnn dolayl bir ans olarak bana gnderiyor
du; nesnenin bu nitelii ya da kullanlabilirlii yalnzca nesneye aitti, kendini nes
nel ve ideal bir zellik olarak verirken, bir yandan da durum diye adlandrm ol
duumuz btne olan gerek aidiyetini gsteriyordu. Ama bakasnn bakyla
birlikte bileimlerin yeni bir dzenlenii de gelip ilkinin zerine biner. Nitekim
beni grlen olarak kavramak, beni dnyann iinde ve dnyadan itibaren gr
len olarak kavramaktr. Bak beni evrenden kesip ayrmaz, beni durumumun
bannda arar ve bende yalnzca aralarla ayntrlamaz olan mnasebetleri kav
rar: oturan olarak grlyorsam, bir-iskemle-stne-oturan olarak grlmek
zorundaym, eilmi bir durumda kavranmsam bu, anahtar-deliine-dorueilmi olarak kavranmaktr, vb. Ama ayn anda, baklan-varlk olan benin ya
banclamas, dzenlediim dnyann yabanclamasn gerektirir. skemleyi gr
mediim lde, onu grmemin imknsz olmas lsnde ve ayn ekilde, is
kemle benim iin gizli yzleri bulunan baka nesnelerin ortasnda, baka mna
sebetler ve baka mesafelerle yeni ve farkl bir ekilde ynlendirilmi bir bileim
halinde dzenlenmek iin benden kurtulduu lde, bu iskemlenin stnde
oturan olarak grlrm. Bylece, kendi mmkn olanlanm olduum lde, ne
isem o olmayan ve ne deilsem o olan ben, birdenbire bir kii olurum. Ne isem
onu -ve ilke olarak benden kaan- da, benden kat lde, dnyann ortasn
da olurum. Bundan tr, nesneyle ya da nesnenin gizilgllyle mnasebe
tim, bakasnn bak altnda ayrr ve bana dnyann iinde nesneyi kullanma
imknm olarak grnr ve bu imkn ilke olarak benden kurtulduu lde, ya
ni bakas tarafndan onun kendi imknlarna doru tesine geildii lde y
356
Varlk ve Hilik
imkn gibi kavranm. Bylece bakas beni gzetledii lde, imknlarm, zerine
dnlmemi bilincime mevcuttur. Eer bakasnn her eyi yapmaya hazr tav
rn, elinin silahnn bulunduu cebinde Alduunu, parmann benim en ufak
bir hareketimde gvenlie haber vermek zet zilin dmesinde olduunu g
rrsem, imknlanm dardan ve onun araclyla renir, ayn zamanda da bu
imknlar olurum, bir bakma insann kendi dncesini nesnel olarak bizatihi dil
aracyla ifade ederken, bir yandan da bu dnceyi, dile getirmek iin dnme
sinde olduu gibi. Bana hakim olan, beni srkleyen ve kendisi olduum bu ka
ma eilimini, o gzetleyici bakta ve o baka bakta okurum: bana yneltilen si
lahta. Bakas, ngrd ve nceden hazrlad lde, bu kama eilimini ba
na retir. Bu eilimin tesine getii ve onu silahszlandrd lde bu eilimi
bana retir. Ama ben bizatihi bu teye geme edimini kavramam, sadece kendi
imknmn lmn kavrarm, incelikli lm: nk saklanma imknm hl be
nim imknm olarak durur; ben bu imkn olduum srece hep yaar; ve karanlk
k onu birtakm yeni edimlere zorlayacaktr (bana doru ilerlemek, cep fenerini
yakmak). Aratr, kullanlabilirdir, nk bir kez amazn iinde kefedildiinde,
yakalanm olurum. Baka trl syleyecek olursak, bakasna yneltilen her
edim, ilke olarak, bakasnn bana kar kullanaca bir ara olabilir. Ve aslnda
ben bakasn, benim edimime kar neler yapabileceinin ak grs iinde de
il, btn imknlarm iki grnmlymesine yaayan bir korku iinde kav
ranm. mkanlarmn lmn dnyann ortasnda gizlenmi olarak yaadm l
de, bakas da imknlarmn gizlenmi lmdr, imkanlarmn aletle balan
ts, benim eriemediim bir ama uruna darda birbiriyle dzenlenmi iki ara357
Jean-Paul Sartre
lrm, ama o gerek bir boyuta sahiptir ve bu boyut araclyla benden kurtulur,
bu boyut araclyla beklenmedik dnler onu benim iin grndnden
baka trl oldurur. Kesin yalnzlk iinde sonulannm ngrlerime ve arzula
nma kesinlikle kart olaca bir edimde bulunmam elbette mmkndr: de
erli vazoyu kendime doru yaklatrmak iin raf yavaa ekiyorum. Ama bu
hareketin etkisiyle bronz bir heykelcik dyor ve vazoyu parampara ediyor.
358
Varlk ve Hilik
Ne var ki, bu olayda, daha dikkatli olsaydm, nesnelerin yerleimlerini daha iyi
gzlemi olsaydm, vs., ngremeyeceim hibir ey yoktur: ilke olarak benden
kaan hibir ey yoktur. Bunun tersine, bakasnn ortaya k, durumun iinde
yimle eytann pay adn verdii ey ite budur. Bu, ngrlmeyen ve yine de
gerek olan tersidir [lenvers]. Bir Kafkann byk bir ustalkla Davada ve a
to'da. betimleyecei ey ite bu ngrlmediktir: belli bir anlamda K.nm ve ka-
Jean-Paul Sartre
-benden baklm olanlara uzanan mesafe imdi artk varolmaktadr, ama bak
m araclyla daraltlm, evrelenmi ve sktrlmtr, nesneler-mesafe b
tnl bir fon gibidir ve bak, buradakinin dnya fonu zerinden ayrlp y
ze kt tarzda bu fonun zerinde belirginleir- te yandan da kendilerini ba
k tutmak zere kullanlan bir dizi ara olarak veren tavrlarm dzenlenirler.
Bu anlamda rgtlenmi bir btn olutururum ve bu, bak tr; bir bak-nesneyim, yani isel ereklilikle donanm ve mesafenin tesindeki falanca teki nesne
ye mevcudiyeti gerekletirmek zere kendi-kendisini aratan amaca giden bir
mnasebet iinde dzenleyebilen bir aletler bileimiyim. Ama mesafe bana veri
lir. Baklan olarak mesafeyi yaymam, onu amakla yetinirim. Bakasnn bak
bana meknsallk kazandrr. Kendini baklan olarak kavramak, meknsallatrlan-meknsallatran olarak kavramaktr.
Ama bakasnn bak yalnzca meknsallatran olarak kavranmaz: o bir
yandan da zamansalla tr andr. Bakasnn baknn ortaya kmas, benim ilke
olarak yalnzlk iinde elde edemeyeceim bir Erlebnis araclyla tezahr
eder: bu, ezamanlln Erlebnisidir. Tek bir kendi-iin asndan bir dnya, e
zamanllk deil yalnzca birlikte-mevcudiyetler ierebilir, nk kendi-iin b
tn bir dnya zerinde kendinden gemi bir halde kaybolur ve btn varlkla
r yalnzca mevcudiyetinin birliiyle birbirine balar. Oysa ezamanllk bakaca
hibir mnasebetle bal olmayan iki varolann zamansal balantsn varsayar.
Birbiri zerinde karlkl bir etki uygulayan iki varolan ezamanl deildirler,
nk tam da ayn sisteme aittirler. u halde ezamanllk dnyann varolanlar
na ait deildir, ...e mevcudiyet olarak dnlen iki mevcudun dnya zerindeki
birlikte-mevcudiyetini varsayar. Ezamanl olan, Pierrein dnyaya benim mev
cudiyetim ile birlikte mevcudiyetidir. Bu dorultuda kkensel ezamanllk feno
meni, bu bardan benim iin olmasyla ayn zam anda Paul i^in olmasdr. Do
laysyla bu durum her trl ezamanllk iin bir temeli varsayar, bu temel de,
zorunlulukla, benim kendi zamansallamamda zamansallaan bir bakasnn
mevcudiyetidir. Ama bakas, tam da zamansallaan lde beni de kendisiyle zamansallatrr: kendi kendisinin zamanna doru atld lde, ona tmel za
man iinde grnrm. Bakasnn bak, bu bak kavradm lde, benim
zamanma yeni bir boyut kazandrr. Bakas tarafndan benim imdiki zamanm
olarak kavranan imdiki zaman olduu lde, mevcudiyetimin bir dars var
dr; kendini benim iin imdiki zamanda tarihleyen bu mevcudiyet, bakasnn
360
Varlk ve Hilik
mevcut olduu kiinin imdiki zaman halinde bana yabanclar; bakas kendi
ni bana mevcudiyet olarak oldurduu lde, ben tmel imdiki zamana frlat
lrm. Ama gelip yerimi aldm tmel imdiki zaman benim tmel imdiki hali
min dpedz yabanclamasdr, fizik zaman kendisi olmadm salt ve zgr bir
zamansallamaya doru akar; yaadm bu ezamanlln ufkunda ekillenen
ey, bir hilikle ayrldm mutlak bir zamansallamadr.
Dnyann zaman-meknsal nesnesi olarak, dnya iindeki zaman-meknsal
bir konumlanm zsel yaps olarak, kedimi bakasnn tahminlerine, deer
lendirmelerine sunarm. Bunu da yine salt cogito ilemi araclyla kavrarm: ba
klan olmak, kendini bilinmeyen tahminlerin, zellikle de deer tahminlerinin
bilinmeyen nesnesi olarak kavramaktr. Ama tam da bu deerlendirmelerin yerindeliini utan ya da vn araclyla kabul ederken, onlar ne iseler o ola
rak, yani imknlara doru verinin zgrce tesine geilmesi olarak kabul etme
ye devam ederim. Bir yarg zgr bir varln transandantal edimidir. Nitekim
grlm olmak, beni, kendi zgrlm olmayan bir zgrlk iin korunma
sz bir varlk olarak oluturur. Bu anlamda, bakasna grndmz lde
kendi kendimizi ite kleler olarak dnebiliriz. Ama bu klelik bilincin so
yut formunu tayan bir yaamn -tarih ve stesinden gelinebilecek- sonucu de
ildir. Kendi varlm iinde, benimki olmayan ve benim varlmn bizatihi ko
ulu olan bir zgrln barnda baml olduum lde kleyim. Beni nite
leyen ve bu nitelemeyi bilemediim gibi zerinde etkide de bulunamadm de
erlerin nesnesi olan olarak, klelik durumundaym. Ayn anda da, benimkiler
olmayan, yalnzca, salt mevcudiyetlerini varlmn tesinde yarm yamalak fark
edebildiim ve beni bilmediim amalara doru bir ara halinde oluturmak iin
akmlm yadsyan imknlarn arac olarak, tehlikedeyim. Ve bu tehlike bir ar
zilik deil, benim bakas-iin-varlmn deimeyen yapsdr.
Bylece bu betimlemenin sonuna geldik. Bakasn kefetmek zere onu kul
lanabilmemizden nce, bu betimlemenin tmyle cogitonun dzleminde yaplm
olduuna iaret etmek gerekir. Yalnzca bakasnn bak altnda, korku (baka
snn zgrl karsnda tehlikede olma duygusu), vn ya da utan (en so
nunda ne isem o olmamn, ama bakas iin orada, tede olmamn duygusu), k
leliimin kabul (btn imknlarma yabanclamamn duygusu) olan bu znel
tepkilerin anlamn belirtikletirdik. Ayrca bu belirtikletirme hibir biimde u
ya da bu lde karanlk bilgilerin kavramsal bir kesinletirilmesi deildir. Her
361
Jean -P au l Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
dimi amlanmam nesnelik gibi duyumsarken, bakasnn kavranamaz zneliini de dorudan doruya ve kendi varlmla birlikte duyumsanm.
Ayn anda da, onun sonsuz zgrln duyumsanm. nk benim iin
mmkn olanlar bir zgrlk iin ve bir zgrlk araclyla ve yalnzca onun
in ve onun araclyla snrlandrlm ve dondurulmu olabilirler. Maddi bir
engel benim imknlanm donduramaz, byie bir engel benim iin yalnzca ba
ka mmkn olanlara doru atlmda bulunmamn vesilesidir, onlara bir dsal
lk kazandramaz. Yamur yad iin evds kalmak ile dar kmanz yasaklan
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Benim kendim iin nesneliim, hibir ekilde Hegelin leh bin Ichin
da olsaydm, onu daha olacak olmak kipinde kt olmam gerekirdi, yani kendi
mi kt olarak kavramam ve istemem gerekirdi. Ama bu da u anlama gelir: ken
dimi, bizzat bana iyiliimin tersi gibi grnen eyi ve tam da Kt olduu ya da
benim iyiliimin tersi olduu iin yle grnen eyi isteyen o|arak kefetmek zo
rundaym. Dolaysyla istediim eyin tam tersini zellikle ayf anda ve ayn m
nasebet iinde istemem, yani tam da ben-kendim olarak benim-kendimden nef
ret etmem gerekir. Ve bu ktlk zn kendi-iinin alannda tastamam gerek
letirmek iin, kendimi kt olarak kabullenmem gerekir, yani knanmama yol
aan ayn bir edimle kendimi onaylamam gerekir. Ben ben olduum lde bu
ktlk nosyonunun, kaynan hibir ekilde benden alamayaca yeterince g
rlyor. Ve istediim kadar ekstaz ya da beni benim-iin oluturan kendimden
koparl en u snrlarna kadar gtreyim, eer kendi kaynaklanma terk edil368
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
2)
Zaten bakas beni benim-kendim iin deil, kendisi iin nesne olarak olu
rulan bir varlk gibi deil, benimle kkensel bir varlk mnasebeti iinde beliren
bir varlk gibi grnr ve bu varln olumsuzlanmazl ve olgusal zorunluluu be
nim kendi bilincimin olumsuzlanmazl ve olgusal zorunluluudur.
Yine de pek ok zorluk ortada duruyor. zellikle de, bakasna utan arac
lyla olumsuzlanmaz bir mevcudiyet kazandryoruz. Oy|a bakasnn bana
bakmasnn yalnzca muhtemel olduunu grmtk. Tepenin stndeki o ift
lik, milislere bakar gibidir, dman tarafndan igal edilmi olduu kesindir; ama
dman askerlerinin u anda iftlik evinin pencerelerinden dary gzetledikle
ri kesin deildir. Arkamda, ayak seslerini duyduum o adamn bana bakt ke
sin deildir, yz belki de baka tarafa dnktr, bak yere ya da bir kitaba y
nelmitir; ve nihayet, genel bir ekilde, benim zerime evrilmi gzlerin gz ol
duklar da kesin deildir, bunlar sadece gerek gzlere benzetilerek yaplm
da olabilirler. Ksacas, baklm olmadm halde srekli bir ekilde baklm ol370
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
gu gibi ayn ekilde bakasna da tanklk ettiine gre, ilke olarak phe halin
de geersizletirilebilen bir dnya nesnesi vesilesiyle bu utanc sorun haline ge
tirmeyeceim. Bu, kendi bedenime ilikin alglarm (rnein, elimi grdm
de) hataya konu olabildii iin kendi varoluumdan phe etmek gibi olurdu. $u
halde, olanca saklyla ortaya karlm olan baklan-varlk eer bakasnn be
denin e, cogitonun salt gereklemesi iinde bilincimin bilin olmasnn benim
kendi bedenime bal olduundan fazla bal deilse, benim deneyimim kendi ala
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
rein kendisi arasnda kurulan birebir ilikilerle deil, daha baka insan-gerek-l
lklerinin mevcudiyetiyle yer olarak snrlanr. Pierre baka insanlara nispeten na-|
daki bir badr. Pierre, Theresee gre bu yerde namevcuttur. u halde namevcu-:j
Varlk ve Hilik
Pariste kalm olan Therese ona mevcuttur, ancak ld zaman ondaki mev
cudiyet olmaktan kacaktr. nk bir varlk yerlerle olan mnasebetine, enlem
ve boylam derecesine gre konumlanm deildir: insana zg bir meknn iin
de, Guermanteslann taraf ile Swannlarm taraf arasnda konumlanr ve iin
de konumland bu gzergahsal mekn yaymasna imkn veren ey de
Swannm, Guermantes desine dolaysz mevcudiyeti olmasdr. Bu mevcudiyet
akmlk iinde gerekleir; akmlk iinde, Fastaki yeenime mevcut olmamdr
ki beni dnya-iinde-konumlandnr ve Fas Yolu diye adlandrlabilecek olan yo
lu benimle onun arasnda yaymama imkn verir. Gerekten de bu yol, iin varlkmla balant halinde alglayabileceim nesne-bakas ile mesafesizcesine ba
na mevcut olan zne-bakas arasndaki mesafeden baka bir ey deildir. By
lece akn znelerin dolaysz mevcudiyetiyle ballam halinde beni benim dn
yamn nesnelerine ulatran yollarn sonsuz eitliliiyle konumlanm olurum.
Ve dnya btn varlklaryla birlikte bana ayn anda ve topluca verilmi oldu
undan, bu yollar yalnzca kullanlabilir arasal bileimler birlikteliini temsil
ederler; bu birliktelik dnya fonu zerinde esasen rtk bir biimde ve gerek
ten ierilen bir nesne-bakasnm buradaki kimliiyle bu fonda grnmesine
imkn verir. Ama bu aklamalar genelletirilebilir: kkensel mevcudiyet fonu
zerinde bana nispeten namevcut ya da mevcut olanlar yalnzca Pierre, Rene,
Lucien deildir; nk onlar beni konumlandrmaya tek balarna katkda bu
lunmazlar: kendimi ayn zamanda da Asyallara ya da zencilere nispeten Avru
palI, genlere nispeten yal, sululara nispeten yarg, iilere nispeten burjuva,
vs., olarak konumlarm. Ksacas her insan-gereklii yaayan her insana nispe
ten kkensel mevcudiyet fonu zerinde mevcut ya da namevcuttur. Ve bu k
kensel mevcudiyet ancak baklan-varlk olarak ya da bakan-varlk olarak, yani
bakasnn benim iin nesne olmasna ya da benim-kendimin bakas-iin-nesne
olmasna gre anlam tayabilir. Bakas-iin-varlk benim insan-gerekliimin
deimez bir olgusudur ve ben onu olgusal zorunluluu iinde, ben-kendim
zerinde oluturduum en ufak dncede bile kavrarm. Nereye gidersem gi
deyim, ne yaparsam yapaym nesne-bakasma olan mesafelerimi deitirmekten,
bakasna doru giden yollara sapmaktan baka bir ey yapmam. Uzaklamak,
yaklamak, falanca tikel nesne-bakasn kefetmek, bakas-iin-varlmm ana
izlei zerinde ampirik deiimler gerekletirmekten ibarettir. Beni nesne hali
ne getiren olarak bakas, her yerde kendisine mevcut olduumdur. Bundan
375
Jean-Paul Sartre
!
I
sonra, yolumun stnde karlaageldiim bir nesne-bakasmn ampirik m evcu- f
diyeti konusunda pekl yanlabilirim. Yolda bana doru gelenin Anny olduu- j
ni gzetleyenin bir adam olduunu sanabilir ve sonra bunun insan gibi grd- :
m bir aa gvdesi olduunu kefedebilirim: benim btn insanlara temel
mevcudiyetim, btn insanlarn bana mevcut olular bu yzden deimi ol
maz. nk deneyimimin alan iinde bir insann nesne olarak belirmesi, bana
insanlarn (var) olduunu reten ey deildir. Bakasnn varoluuna ilikin ke
sin kanaatim bu deneyimlerden bamszdr ve tersine bu deneyimleri mmkn
klan da bu kesin kanaattir. O zaman bana grnen ve zerinde yanlmabilecek
ey ne bakasdr, ne de bakasyla aramdaki gerek ve somut badr, bir nesneinsan temsil etmesi mmkn olduu gibi temsil etmemesi de mmkn olan bir
buradaki"dir. Yalnzca muhtemel olan ey bakasnn mesafesi ve gerek mekn
sal komuluudur; yani onun nesne olma vasf ve benim aa kmasn sala
dm dnyaya aidiyeti, sadece bizatihi beliriimle bir bakasn grnr kld
m lde pheli deildir. Yalnz bu nesnellik dnyann herhangi bir yerin
deki bakas olarak dnyann iinde erir: nesne-bakas, zneliimin kazanl
masnn balla olan grnme olarak kesindir; ama bakasnn bu nesne ol
mas asla kesin deildir. Ve ayn biimde temel olgu, yani bir zne iin benim
nesne-varlm da dnmsel apaklkla ayn trden bir apaklk tar; ama
bir fonun aynmszl iinde boulup kalacak yerde u belirli anda ve tekil bir
bakas iin dnya fonu zerinden buradaki" olarak kopup ayrlmam byle bir
apaklk tamaz. Herhangi bir Alman iin u anda nesne olarak varolduum ke
sindir. Ama acaba Avrupal, Fransz, Parisli kimliiyle ve bu topluluklarn fark
szl iinde mi varolmaktaym, yoksa Paris halknn ve ifransz topluluunun
kendisine fon oluturmak zere birdenbire evresinde dzenlendikleri bu Paris
li olarak m? Bu nokta hakknda hibir zaman muhtemel bilgilerden baka bir
ey elde edemeyeceim, kald ki bu bilgiler sonsuzcasma muhtemel olabilirler.
imdi artk bakn yapsn kavrayabiliriz: her bakta, benim algsal alanm
iinde somut ve muhtemel mevcudiyet olarak bir nesne-bakas vardr ve bi ba
kasnn baz tavrlar vesilesiyle, utan, idaralmas, vs. araclyla baklan-varlk
m kavramaya ben-kendim karar veririm. Bu baklan-varlk kendini u anda
o somut buradaki olmamn salt ihtimali gibi sunar bu ihtimal, muhtemelli376
Varlk ve Hilik
lnin bizatihi anlamm ve doasm, her zaman bakas iin olan olarak bakasnn
da her zaman bana mevcut olmasnn temel kesinliinden devirir. nsanlk du
rumumun, yaayan btn teki insanlar iin nesne olmamn, milyonlarca bak
altnda ve benim-kendimden milyonlarca kez kurtularak arenaya atlm bulun
mamn somut deneyimini, benim evrenim iinde bir nesnenin belirmesi vesilesiyw
le ve bu nesne bir bilin iin farkllam buradaki olma vasfyla u anda muhte
melen nesne olduumu bana gsterirse gerekletiririm. Bak adn verdiimiz
fenomenin tamam budur. Her bak, yaayan btn insanlar iin varolduumu
zu, yani benim kendileri iin varolduum bilirt(ler)in bulunduunu somut bi
imde -ve cogitonun yadsnamaz kesinlii iinde- bize duyumsatr. Bu bak
iinde bana mevcut olan zne-bakasmm kendini oulluk formu altnda verme
dii gibi zaten birlik olarak da vermediini (tikel bir nesne-bakasyla somut m
nasebeti dnda) iyice vurgulamak zere leri parantez iine alyoruz. Gerekten
de, oulluk yalnzca nesnelere aittir, dnyalatran bir kendi-iinin ortaya k
masyla varlk kazanr. Bizim iin nesne(ler)in belirmesini salayan baklan-varlk, bizi saylmam bir gereklikle kar karya getirir. Bunun tersine, baktm
anda, bana bakmakta olanlar, teki bilinler, okluk halinde yaltlrlar. te yan
dan, somut deneyim vesilesiyle baka arkam dnerek insan mevcudiyetinin son
suz farkszln bolukta dnmeye ve onu asla nesne olmayan sonsuz zne kav
ram altnda birletirmeye alrsam dpedz formel bir nosyon elde ederim; bu
nosyon, bakasnn mevcudiyetine ilikin mistik snavlarn sonsuz bir dizisine
gndermede bulunan, kendisi iin varolduum her yerde mevcut ve sonsuz olan
Tanr nosyonudur. Ama bu iki nesneletirmede de, yani somut ve sayan nesneletirme gibi birletiren ve soyut nesneletirmenin her ikisinde de duyumsanm
gereklik, yani bakasnn say-ncesi mevcudiyeti eksiktir. Bu birka aklamay
daha somutlatracak olan ey, herkesin yapabilecei u gzlemdir; bir rol can
landrmak ya da bir konferans vermek iin halk nne kmamz gerektiinde,
bakldmz gzden karmakszn yerine getireceimiz edimler btnn bak
n mevcudiyetinde gerekletiririz, dahas bu bak iin bir varlk ve bir nesneler
btnl oluturmaya alrz. Ama bakn saymn yapmayz. Yalnzca geli
tirmek istediimiz dncelere dikkat ederek konutuumuz lde bakasnn
mevcudiyeti farksz olarak kalr. Bu mevcudiyeti sim /, dinleyici topluluu, vs.
balklar altnda birletirmek yanl olur: gerekten de kolektif bir bilince sahip
somut ve bireylemi bir varln bilincine sahip deiliz; bunlar daha sonra dene
3.77
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
bakasnn varoluunu ve benim bakas iin varoluumu bir olgu olarak akla
maktadr. Syleyebileceimiz ey bundan ibarettir. Benim bakas-iin-varlm
dfl bilincimin varlkta belirii olarak mutlak bir olay nitelii tar. Bu olay hem
tarihselletirme -nk kendimi bakasna mevcudiyet olarak zamansallatrt'im- hem de her trl tarihin koulu olduundan, onu tarih-ncesi tarihselle
tirme diye adlandracaz. Ve onu burada bu vasfyla, ezamanlln tarih-ncesi zamansallatrlmas vasfyla ele alacaz. Tarih-ncesi derken, bu olayn hi
bir ekilde tarihten nceki bir zamanda cefeyan etmesini deil -bunun hibir an
lam olmazd- ama tarihi mmkn klarken kendini tarihselletiren o kkensel
zamansallamanm paras olmasn dnyoruz. Bakas-iin-varl, zsel zo
runluluk olarak deil, olgu olarak -ilk ve srekli olgu- inceleyeceiz.
isel trdeki olumsuzlamay dsal olumsuzlamadan ayran fark daha nce
grdk. zellikle de, belirli bir varla ilikin her trl bilginin temelinin kken
sel mnasebet olduunu ve kendi-iinin bu mnasebet araclyla ve bizatihi be
lirii iinde, olmas gerektii eyi, daha olacak olduunu bu varlk deilmi gibi
olduunu not ettik. Kendi-iinin bylece gerekletirdii olumsuzlama isel
olumsuzlamadr; kendi-iin bunu olanca zgrl iinde gerekletirir, dahas
kendini sonluluk olarak setii lde o bu olumsuzlamadr. Ama olumsuzlama
kendi-iini olmad varla ayrlmazcasma balar ve biz, kendi-iinin, kendi var
l iinde bu varlk-olmayan olarak soru olduu lde, kendi varl iinde ol
mad nesnenin varln kapladn syledik. Bu aklamalar zde bir deiik
lik gerekmeksizin kendi-iinin bakasyla olan ilk ilikisine uygulanabilir. Eer
genel olarak bir Bakas varsa, benim her eyden nce bakas olmayan kii ol
mam gerekir ve benim tarafmdan benim zerimde gerekletirilen bu olumsuz
lama iindedir ki ben kendimi oldururken bakas da bakas olarak belirir. Var
lm oluturan ve Hegelin syledii gibi, beni Bakasnn karsnda A yn ola
rak gsteren bu yadsma, beni konulandrc-olmayan kendiliin alan zerinde
Benim-kendim halinde oluturur. Bu, bir benin gelip bilincimize yerlemesi de
ildir; kendiliin bir baka kendiliin olumsuzlanmas olarak belirmek suretiyle
glenmesidir ve bu glenmeyle kendilik kendi kendisini, ayn kendilik ve bi
zatihi bu kendilik olarak olumlu ynden srekli bir seim gibi kavrar. Kendini,
kendi-kendisi olmakszn daha olacak olan, olmas gereken bir kendi-iin dn
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
da, bilin yalnz kendine zg bireyliiyle deil ama ayn zamanda varlk kipiy
le de buradakiden farkllayordu. Kendinde karsnda kendi-iin oluyordu. Oysa
ki bakasnn belirii iinde, kendi varlk kipi balamnda bakasndan hibir e
kilde farkl deildir: bilin neyse bakas da odur, kendi-iindir ve bilintir, ken
di mmkn olanlarna gnderir, bakasnn dlanmasyla kendi-kendidir; dpe
dz saysal bir belirleme araclyla bakasna kar kmak sz konusu olamaz.
Burada iki ya da birok bilin yoktur: nitekim sayma bir d tan varsayar ve dsallm sradan tesbitidir. Kendi-iin asndan bakasnn varl ancak kendili
inden ve say-ncesi bir olumsuzlama iinde*mmkndr. Bakas, bilin iin
ancak bizzat-kendi reddedilen olarak varolur. Ama tam da bakas bir bizzat-kendi olduundan tr, benim iin ve benim tarafmdan bizzat-kendi reddedilen
olabilmesi ancak bizzat-kendi beni reddeden olduunda mmkndr. Beni hibir
biimde kavramayan bir bilinci ne kavrayabilir ne de dnebilirim. Beni hibir
ekilde kavramadan ve reddetmeden varolan ve benim-kendimin de dnebi
leceim tek bilin, dnyann dndaki bir yerlerde yaltlm olarak duran bir bi
lin deil, benim kendi bilincimdir. Bylece varln reddetmek iin kabul etti
im bakas, her eyden nce benim kendi-iinimin onun iin varolduu kiidir. Ni
tekim kendimi o olmamak zere oluturduum kii yalnzca onu kendimde
olumsuzladm lde ben olmayan deildir, ben tam da kendini ben olmamak
iin oluturan bir varl olmamak iin kendimi bu varl olmamak zere olu
tururum. Ne var ki, bu ifte yadsma bir anlamda kendi-kendisini tahrip eder:
nitekim ya kendimi belli bir varlk olmamak iin olutururum ve o zaman bu
varlk benim iin nesnedir, ben onun asndan nesneliimi kaybederim; bu du
rumda bakas bakas-ben olmaktan, yani ben olmay olumsuzlamak suretiyle
beni nesne gibi oluturan zne olmaktan kar; ya da bu varlk gerekten baka
sdr ve kendim ben olmayan olarak oluturur, ama bu durumda da onun iin
nesne haline gelirim; ve bakas, kendine zg nesneliini kaybeder. Bylece
bakas kkensel olarak Ben-olmayan-nesne-olmayandr. Bakasnn diyalektii
nin daha sonraki sreleri ne olursa olsun, bakas nce bakas olmak zorun
daysa, ilke olarak benim o olmay olumsuzladm belirii iinde kendini aa
karmayacak olan kiidir. Bu anlamda benim temel olumsuzlamam dorudan
olamaz, nk ynelebilecei hibir ey yoktur. Sonuta olmay reddettiim ey,
bakasnn beni nesne kld eyin ben olmasnn reddinden bakaca bir ey ola
maz; ya da dilerseniz, ben reddedilen Benimi reddederim; kendimi Reddedilen381
Jean-Paul Sartre
benin reddi araclyla bizzat ben olarak belirlerim; bu reddedilen beni, beni
bakasndan kurtaran belirii iinde Yabanclaan-ben olarak ortaya koyarm.
Ama bizatihi bu yoldan yalnzca bakasn deil, Bakas-iin-benimin varln
da olumlarm; nk gerekten de eer bakas iin nesne-varlm stlenmez
sem, bakas olmamam mmkn olmaz. Yabanclaan benin kaybolmas, Benimkendimin kyle birlikte bakasnn kayboluunu da peinden srkler. Ya
banclaan Benimi bakasnn elleri arasnda brakarak bakasndan kurtulurum.
Ama kendimi bakasndan koparlma olarak setiim iindir ki, bu yabanclaan
Beni kendiminki olarak stlenir ve kabul ederim. Bakasndan kopuum, yani
bu olguda ortaya kan Kendi-benim, bakasnn reddettii bu Benin zsel yap
s gerei benimki olarak kabul edilmesidir; hatt yalnzca bundan ibarettir. Byle
ce bu yabanclam ve reddedilmi Ben, hem bakasyla aramdaki badr, hem
de onunla mutlak ayrlmzn semboldr. Gerekten de, kendiliimin olumlanmas araclyla bir Bakasn var klan kii olarak, Nesne-ben benimkidir ve
ona dair hak talebinde bulunurum, nk bakas ile aramzdaki ayrlk hibir
zaman verili deildir ve ben kendi varlm iinde bu ayrln sorumluluunu
durmadan tarm. Ama bakas kkensel ayrlmzn ortak sorumlusu olduu
lde, bu Ben benden kurtulur, nk bakasnn olmamak zere oluturduu
eydir. Bylece benden kurtulan bir benin benimki olarak, benim iin hak tale
binde bulunurum ve bakas benimkinin ei olan kendiliindenlik olduu l
de, kendimi bakas olmamak zere oluturduumdan, bu Nesne-beni tam da
Benden-kurtulan-ben olarak stlenirim. Bu Nesne-ben, bizatihi benden kurtul
duu lde olduum Bendir ve tersine eer bu Nesne-ben benim-kendimle salt
kendilik halinde akabilseydi, onu benimki olarak reddedecektim. Bylece be
nim Bakas-iin-varlm, yani Nesne-benim, benden kopuk ve yabanc bir bi
linte treyen bir imge deildir: tastamam gerek bir varlkt|, benim kendilii
min bakasnn karsnda ve bakasnn kendiliinin de benim karmdaki ko
ulu olarak benim varlmdr. Bu benim d a r-v a rtm d r [etre-dehors]: ma
ruz kalman ve kendisi de dardan gelen bir varlk deil de benim darm ola
rak stlenilen ve kabul edilen bir dardr. Nitekim bendeki bakasn olumsuzlamam ancak bakasnn kendisi de zne olduu lde mmkndr. Eer ba
kasn salt nesne olarak -yani dnyann ortasndaki varolan olarak- dolaysz bir
biimde reddetseydim, reddettiim ey bakas deil, ilke olarak znellikle hi
bir ortak yan bulunmayan bir nesne olurdu; hem bakasnn gerek alan hem
382
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
bir biimde birbirine mevcut olan iki varlk arasndaki yegane mmkn ayrlk
olmasndan, devirir.
zne-bakasnm bana mevcut oluundan kalkarak, stlenilmi nesneliim
iinde ve bu nesnelik araclyladr ki, bakasyla olan mnasebetimin ikinci u
ra olarak bakasnn nesnellemesini anlayabiliriz. Nitekim bakasnn ortaya
konmam smmmn tesindeki mevcudiyeti, benim-kendimin zgr kendilik
olarak yeniden kavranmas iin motive edici ilevi grebilir. Kendimi bakas ola
rak olumsuzlamam ve nce bakasnn kendini gstermesi lsnde, o, ancak
bakas olarak, yani benim snrmn tesindeki zne olarak, yani beni snrlayan
ey olarak tezahr edebilir. Gerekten de beni bakasndan bakaca hibir ey snrlayamaz. Dolaysyla bakas, birlikte yapmak (Almancadak anlamyla: rnitmachen) reddederek, olanca zgrl iinde ve kendini kendi iin mmkn
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
knlara doru her zaman iin tesine geilebilecek olan kendimi teye geme im-1
knlar olarak dnrm. Bylece ayn anda, benim(in) bilinci araclyla son-!
suz imknlann srekli oda olarak kendi-iin-varlm yeniden fethetmi ve ba-l
,j
Benzer ekilde, utan da, bir baka varlk iinde angaje olan ve bu haliyle hi-:|
bir savunmas bulunmayan, salt bir zneden yaylan mutlak kla aydnlatlan
d a r varlma sahip olmamn kkensel duygusundan ibarettir: aresiz bir e-.
kilde her zaman iin ne idiysem o olmann, ertelenmi olmann bilincidir, ya-!
ni henz-deilin, ya da artk-yokun kipinde olmann bilincidir. Salt utan,
knanabilen u ya da bu nesne olma duygusu deildir; ama genel olarak bir nes
ne olma duygusudur, yani kendimi, bakas iin olduum o aalanm, bam
l ve donmu varlkta tam m am d r. Utan kkensel d duygusudur, ama u ya
da bu suu ilemi olmamdan tr deil de sadece dnyann iine, eylerin or
tasna dm olmamdan ve ne isem o olmak iin bakasnn araclna ihti
ya duymamdan tr. Edep ve zellikle de plak halde yakalanverme kayg
s, kkensel utancn sembolik bir ekilde zgllemesinden baka bir ey deil
dir: beden burada, savunmasz nesneliimizi sembolize eder. Giyinmek, nesne
liini gizlemektir, grlm olmakszn grmek, yani salt zne olmak hakkn ta
lep etmektir. Bu nedenledir ki, Kutsal Kitapta yer alan ilk gnahtan sonraki d
imgesi, dem ve Havvann plak olduklarn kabul etmeleridir. Utanca
gsterilen tepki bylece benim kendi nesneliimi kavram olan kiiyi nesne ola
rak kavramaktan ibarettir. Nitekim bakas bana nesne olarak grnd andan
itibaren, onun znelii de ibu nesnenin sradan bir zellii haline gelir. Dalr
ve ilke olarak benden saklanan nesnel zellikler btn olarak tanmlanr. Nesne-bakas, bu bo kutunun bir ieriye sahip olmas gib| bir znellie sahip
tir. Ve bu yoldan kendimi telafi ederim, toparlarm: nfe bir nesne iin nesne
olamam. Bakasnn kendi ierisi araclyla benimle ilikide kaldn olumsuzlamam, ama benim hakkmda edindii bilin nesne-bilin olduundan bana
etkisi bulunmayan salt isellik olarak grnr; bu, sz konusu ierinin birok
zellii arasndan bir zellik, bir fotoraf makinesinin iine giren ktan etkile
nen filme benzetebileceimiz bir eydir. Bir bakasn var klan olarak, kendimi
bakasnn benim hakkmda sahip olduu bilginin zgr kayna gibi kavrarm
ve bakas da onu bakas olma vasfyla etkilemi olduum lde, bana, varlm
386
Varlk ve Hilik
in d e, jakas-varlm bu nesne-zneyi etkilediim grece bir nitelii olarak kaJl, Artk bana dokunmaz; benim ondaki bir imgemdir. Bylece znellik isellik ha
linde, zgr bilin ilkelerin salt namevcudiyeti halinde, imknlar zellikler halinde ve bakasn benim varlm iinde bana ulatran bilgi de bakasnn bi-
Illnci iindeki salt bir ben imgesi halinde dalr. Utan, kendisi iin nesne oldu-
niim kendinde ierdii lde, utancn tesine geen ve ortadan kaldran tepklyi motive eder. Ve bu rtk kavray, benim-kendi-varlm(m) bilincinden,
! dlmden utanyorumun ifade ettii yapnn iinde utan, bakas iin bir nesneben varsayar, ama ayn zamanda da utan duyan ve deyimdeki Benin eksik bir
ekilde ifade ettii bir kendilii varsayar. Utan bylece boyutun birliki bir
tarzda yakalanmasdr: Bakas karsnda, kendim den utanyorum.
Bu boyutlardan biri kaybolacak olursa, utan da kaybolur. Bununla birlikte
Cger, bakalar oulluk halinde salmakszm nesne haline gelemedii lde,
karsnda utan duyduum zne olarak birisini dnrsem, eer onu hibir
ekilde nesne haline gelemeyen znenin mutlak birlii olarak ortaya koyarsam,
bu yoldan, nesne-varlmm ebediliini ortaya koymu ve utancm devam ettir
mi olurum. Bu, Tanr karsndaki utantr, yani asla nesne haline gelemeyen
bir zne karsndaki nesneliimin kabul edilmesidir; ayn anda nesneliimi
mutlan iinde gerekletirir ve tzletiririm: Tannmn konumu benim nesneli
imin eylemesine elik eder; dahas, Tanr-iin-nesne-varlm kendi-iinimden de daha gerekmi gibi ortaya koyarm; yabanclaarak varolurum ve ne ol
mak zorunda olduumu kendi darm araclyla kendime retirim. Bu, Tan
r karsndaki kaygnn kkenidir. Kara ayinlerin, kutsal ekmee saygszlkla
rn, eytana tapan gruplarn, vs. hepsi de, mutlak zneye nesne vasf kazandr
mak iin giriilen abalardr. Kty Kt adna isteyerek Tanrsal akml -k i,
yi onun kendi imkndr- dpedz verili olan ve Ktye doru tesine geti
im akmlkm gibi temaa etmeye alrm. O zaman Tanrya ac ektiririm,
onu rahatsz ederim, vs. Tannnm nesne olmas mmkn olmayan zne olarak
mutlak ta nnm a sn [reconnaissance] ieren bu giriimler elikilerini kendi ile
rinde tarlar ve srekli yenilgi halindedirler.
387
Jean-Paul Sartre
mak utancnn alannda ykselir, ikircikli bir duygudur: vncn iinde, bakas- j
m, nesnelii varlma getiren zne olarak kabul ederim, ama ayrca kendimi de ;
nesneliimin sorumlusu olarak kabul ederim; sorumluluumu vurgular ve onu st-
lenirm. Dolaysyla vn, belli bir anlamda, nce sineye ekmedir: u olmaktan
vn duymak iin ilk nce undan ibaret olmaya raz olmam gerekir. Demek ki
utanca kar bir ilk tepki sz konusudur ve bu esasen bir ka ve kendini aldatma
tepkisidir, nk bakasn zne olarak grmekten vazgemeksizin kendimi nesneliim araclyla bakasn etkileyen gibi kavramaya alnm. Ksacas iki gerek ta
vr vardr: bakasn, beni nesnelie getiren zne olarak kabul ettiim tavr bu,
utantr; ve kendimi bakasn bakas-varla getiren zgr proje olarak kavrad
m tavr bu da gurur ya da nesne-bakas karsnda zgrlmn olumlanmasdr. Ama vn -ya da kibir- dengesiz ve kendini aldatmaya ynelik bir duy
gudur: kibirde, nesne olarak bakas zerinde etkimeye alrm; beni nesne halin
de oluturarak bana kazandrd bu gzellii ya da bu kuvveti ya da bu akl, bir
kar darbeyle, hayranlk ya da sevgi duygusuyla onu edilgin hale getirmek iin kul
lanma iddiasndaym. Ama ayrca bu duyguyu nesne-varlmm yaptrm olarak,
bakasnn da zne olduu lde hissetmesini, yani zgrlk olarak hissetmesini
isterim. Gerekten de bu, kuvvetime ya da gzelliime mutlak nesnellik kazandr
mann yegane yoludur. Bylece bakasndan talep ettiim duygu kendi elikisini
kendi-kendisinde tar, nk zgr olduu lde bakasn bu duyguyla etkile
mek zorundaym. Bu duygu kendini aldatma kipinde hissedilir ve isel gelimesi
onu dalmaya gtrr. Nitekim stlendiim nesne-varlmdan zevk almak iin,
onu nesne olarak sahiplenmeye alnm; ve bunun anahtan da bakas olduun
dan, bana varlmn gizini vermesi iin bakasn elde etmeye^ alnm. Kibir by
lece beni bakasn elde etmeye ve iini kantrarak orada fendime ait nesnelii
kefetmek zere bakasn bir nesne gibi oluturmaya iter. Ama bu, altn yumurt
layan tavuu ldrmektir. Bakasn nesne olarak olutururken kendimi nesne-bakasnm bannda imge olarak olutururum; kibirdeki dkrkl buradan gelir: sa
hiplenmek ve varlmda eritmek iin kavramak istediim bu imgede kendimi ar
tk tanmam
, istesem de istemesem de bu imgeyi znel zelliklerinden biri olarak
Varlk ve Hilik
duunu anlamak gerekir. Onu dnyann ortasnda varolan olarak bana bildiren
ey salt bir znel zorunluluk deildir. Bununla birlikte, te yandan bakas yine
de bu dnyann iinde kendiliinden kaybolmu deildir. Ne var ki onu yalnz
ca olmayacak olduum kii olmasndan tr, yani yalnzca dpedz temaa
edilen ve benim kendi amalarma doru tesine geilen gereklik olarak dm
389
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
s, ilke olarak znel btnlkle ayn yaygnlktaki bir btndr; hibir ey giz
lenmi deildir ve nesneler daha baka nesnelere gnderdikleri lde, bakas
nn dnyann baka aralaryla olan mnasebetlerini sonsuzcasma belirtikleti
rerek, onun hakkmdaki bilgimi sonsuzcasma geniletebilirim; ve bakasn bilme
ideali, dnyann akndaki anlamnn kuatc belirtikletirilmesi olarak kalr.
Nesne-bakas ile zne-bakas arasndaki ilkesel fark, yalnz ve yalnzca, znebakasnn bu haliyle hibir ekilde bilinemeyecek ya da hatt tasarlanamayacak
olmasndan kaynaklanr: zne-bakasmm bilinmesi gibi bir sorun yoktur ve
dnyann nesneleri de onun zneliine gndermezler; bu nesneler yalnzca dnya-ii akn -benim kendiliime doru tesine geilmi- anlam olarak onun
dnyann iindeki nesneliine atfta bulunurlar. Bylece benim nesneliimi ku
ran ey olarak bakasnn bana mevcudiyeti bir zne-btnlk olarak duyumsa
nr; ve eer kavramak zere bu mevcudiyete doru dnecek olursam, bakasn
yeniden btnlk olarak yakalarm: dnyann btnlyle ortak yaygnlktaki
bir nesne-btnlk olarak. Ve bakasn bir kalemde yakalarm: btn olarak
dnyadan hareketle nesne-bakasma gelirim. Ama bunlar her zaman, girinti ve
kntlaryla form lar olarak dnya fonundan ykselen tekil mnasebetlerden
baka bir ey deildirler. Tanmadm ve metroda gazetesini okumakta olan bu
adamn evresinde dnya btnyle mevcuttur. Ve onu -dnya zerindeki nes
ne olarak- kendi varl iinde tanmlayan da yalnzca bedeni deildir: tad
kimlik kartdr, bindii metro hattnn yndr, parmana takt yzktr. Ne
ise o olmasnn imleri olarak deil de varlnn gerek vasflan olarak gerek
ten de bu im nosyonu bizi yeniden tasarlamay bile baaramayacam bir znel
lie gnderir ve dorusunu sylemek gerekirse adam bu zneliin iinde tam da
hibir eydir, nk ne ise o olmayan ve ne deilse o olandr. Yalnz, onun dn391
Jean-Paul Sartre
:}
yann ortasnda, Fransada, Pariste, gazetesini okumakta olan kii olduunu bil
sem de, kimlik kartn gremediimden, onun yabanc olduunu olsa olsa varsa- \
yabilirim (bu demektir ki onun bir denetime tabi olduunu, polis mdriyetinin :
I
[>
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
lkte, ondan kamakla birlikte, kendini bakas yapm ann devaml imkn onun
evresinde durur. Bununla birlikte, nesne-bakas karsndaki tavrmn zgll
n oluturan bir tr sknt ve bask iinde hissedilen bu imkn, dorusunu
sylemek gerekirse tasarlanamazdr: nk nce, ben ne benim olmayan imkn
lardan bakaca imkn tasarlayabilirim, ne de akml ona akmlamakszm, ya
ni onu alm akmlk olarak kavramakszm yakalayabilirim; nk sonra da, bu
hissedilen imkn nesne-bakas imkn deildir: nesne-bakas imknlar, baka
snn daha baka nesnel vehelerine gnderen l-imknlardr; kendimi znebakas olan nesne olarak kavramama zg imkn halihazrda benim iin hi
kimsenin imkn deildir: bu imkn, nesne-bakasmn tmden yok edildii fon
zerinde, onun-iin-nesneliim iinde duyumsayacam bir zne-bakasmn beliirinin mutlak -ve kaynan yalnzca kendi kendisinden deviren- imkndr.
Bylece nesne-bakas ekinerek yokladm patlayc bir aratr, nk onun
evresindeyken patlatlmasn m devaml imknn hisseder ve bu patlamayla bir
likte dnyann aniden benim dma kan ve varlmn yoksunlamasn du
yumsarm. u halde benim deimez kaygm bakasn nesnelii iinde tutmak
tr ve nesne-bakasyla olan mnasebetlerim de esas itibariyle onu nesne olarak
tutmaya ynelik hilelerden oluur. Ama btn bu yapaylklarn kmesi ve ba
kasnn biim deiikliini yeniden duyumsamam iin onun bir bak yeterlidir.
Bylece biim deiikliinden dalmaya ve dalmadan biim deiikliine gn
derilirken, bakas olmann bu iki kipini asla ne bir genel bak iinde olutura
bilirim -nk bunlarn her biri kendi kendisine yeter ve yalnzca kendisine gnderir- ne de aralarndan birine skca tutunabilirim nk her birinin kendi
ne zg istikrarszl vardr ve her biri ykntlarndan tekinin belirmesi iin
ker: asla zne haline gelmemek zere devaml olarak nesne olanlar yalnzca l
lerdir, nk lmek dnyann ortasndaki nesneliini asla yitirmemektir -btn
ller oradadr, evremizde, dnyann iindedir- ama bu, zne olarak kendini
bir bakasna ak etmenin her trl imknn yitirmektir.
Aratrmamzn bu aamasnda, bakas-iin-varln zsel yaplan bir kez ay
dnlatldnda, elbette u metafizik soruyu sorma gereini duyuyoruz: Neden
bakalar var? Bakalarnn varoluu, daha nce grdmz gibi, gerekten de
kendi-iinin ontolojik yapsndan kabilecek bir sonu deildir. Elbette birincil
bir olaydr, ama metafizik trdendir, yani varln olumsallna baldr. z iti
bariyle, neden sorusu da bu metafizik varolular konusunda sorulur.
395
Jean-Paul Sartre
Kald ki neden sorusuna verilecek cevabn bizi ancak kkensel bir olumsall)
toloji bize btnlk gibi ele alman varolann varlk yaplarnn belirtikletirilme^
si olarak tanmlanabilir grnyor ve metafizii de varolann varoluunun sorgulanmas eklinde tanmlayacaz. Bu yzden, varolann mutlak olumsallmr
gerei olarak her trl metafiziin bu vardrla, yani bu olumsalln dorudar
bir grsyle tamamlanmak zorunda olduundan eminiz.
mas gereken bir varla ynelik boyutlu projesidir. lk atla temsil eder,
eyden kopanln -ve bu koparl onun varlnn kurucusu olduu lde koparln- temsil eder. kinci ekstaz ya da dnmsel ekstaz bizatihi bu kopa-
duu hileni zerinde, ve sadece verili fenomen olarak beliren bu hileniin olan
hileni olmas iin, bir bak as edinmek zere giriilmi beyhude bir abaya
tekabl eder. Ama ayn zamanda da dnm, kendisinin olan hileni olduu
nu kendiliinden olumlayarak, salt veri olarak temaa etmeye kalkt bu kopa-
mam gerekir. Ne var ki benim kendi akmlm ancak ajcnlaabilir, ben bu akmlm, onu alm akmlk olarak oluturmak zere ondan yararlanamam:
di-iinin kendi(nin) basit bilinci olarak hileyiinden daha ileri gtrlr. Nite
rini ayr ayr sunmakta ylesine bir yeteneksizlik iindeydiler ki, ikilik devaml
olarak silik kalyor ve her terim, kendini tekinin yerine koyarak teki haline g e
liyordu. Ama dnmde olay baka trldr, nk zerine dnlm yan396
Varlk ve Hilik
yanstan dnmsel bir yans-yanstan iin vardr. Dolaysyla zerine d"fltm ve dnmselin her biri bamszla ynelir ve onlar ayran hi,
ndl-iinin daha olacak olduu, daha olmas gereken hiliin yansy yanstann ayrdndan da daha derinlemesine bir biimde onlar ayrmaya ynelir. Bu
nla birlikte dnmsel de zerine dnlm de bu ayrc hilii salglaya8Z, aksi takdirde dnm, zerine drtlme ynelen zerk bir kendi-iin
Ur ve bu da bir dsallk olumsuzlamasn bir isellik olumsuzlamasnm n koU U
Olan bir varlk olmazsa var olamaz. Bylece dnmsel ekstaz daha radikal bir
Okstazm yoluna koyulur: bakas-iin-varlk. Gerekten de, hileyiin nihai teri
minde, ideal kutup dsal olumsuzlama, yani kendinde bir blnp-oalma ya
dfl meknsal farkszlk dsall olmaldr. Bu dsallk olumsuzlamasna gre,
ekstaz da serimleyegeldiimiz dzen iinde sralanrlar, ama bu olumsuzlamaya
hibir ekilde ulaamazlar, olumsuzlama ilke olarak ideal kalr: nitekim kendiiinin herhangi bir varla nispeten kendinde olarak kalacak bir olumsuzlamay
kendiliinden gerekletirmesi, ayn anda kendi-iin-olmaktan kmay gze al
madan mmkn deildir. u halde bakas-iin-varlm kurucu olumsuzlamas
bir isel olumsuzlamadr, tpk dnmsel hileyi gibi kendi-iinin daha olacak
olduu, daha olmas gereken bir hileyitir. Ne var ki blnp-oalma burada
bizatihi olumsuzlamaya saldrr: varl yanstlan ve yanstan halinde ikiye b
len, sonra da bu kez yanstlan-yanstan iftini yanstlan (yanstlan-yanstan) ve
yanstan (yanstlan-yanstan) halinde birbirinden ayran artk yalnzca olumsuz
lama deildir. Ama olumsuzlama kendini isel ve birbirinin tersi iki olumsuzla
ma halinde ikiye bler, bunlarn her biri isellik olumsuzlamasdr, ama yine de
kavranamaz bir dsallk hiliiyle birbirlerinden ayrlrlar. Gerekten de bu
olumsuzlamalardan her ikisi de teki olmak zere kendini bir kendi-iinde
olumsuzlayarak, tketerek ve daha olacak olduu bu varla tmyle angaje bir
halde, tersine olumsuzlama olduunu kendiliinden olumsuzlamak iin artk
kendi-kendisini kullanamaz. Burada, bir kendinde-varlm zdeliinin sonucu
olarak deil de iki olumsuzlamanm da daha olacak olmadklar ama yine de on
lar ayran bir tr dsallk hayaleti olarak aniden veri ortaya kar. Dorusunu
sylemek gerekirse bu olumsuz tersine dnn balangcn biz esasen d
nmsel varln iinde buluyorduk. Gerekten de tank olarak dnmsel, dnmsellii tarafndan kendi varl iinde derinlemesine bir biimde yaralan
397
Jean-Paul Sartre
mtr ve bundan tr, dnmsel olan olarak, zerine dnlm olm ama-:
Varlk ve Hilik
il de yalnzca hemen-hemen-nesne olarak kavryorsam, bunun nedeni kavra, mak istediim nesne olmamdr; beni benden ayran hilii daha olacam: ken
diliimden de kaamam, benim-kendim zerine bak as da edinemem; by
lece kendimi varlk olarak gerekletirmeyi de, vardrm formu iinde kavrama
y da baaramam, telafi abas sonusuz kalrr, nk telafi eden kendi-kendisine
gre telafi edilendir. Bunun tersine, bakas-iin-varlm durumunda, blnpoalma daha ileriye gtrlr, yanstlan (yans-yanstan) yanstan (yans-yanstan)dan radikal bir ekilde farkldr ve bizatihi bu yzden onun iin nesne ola
bilir. Ama bu kez de, telafi edilen [recupere] telafi eden [recuperant] olm ad
iin telafi ilemi [recuperation] sonusuz kalr. Bylece, ne deilse o olduu iin
ne ise o olmayan btnlk kendiden kurtulmak iin gsterdii radikal bir abay
la kendi varln her yerde bir te gibi retecektir: krlan bir btnln her za
man tede, her zaman mesafeli, asla kendi-kendisinde olmayan, yine de bu b
tnln srekli paralanyla her zaman varlkta tutulan kendi-nde-varlk kr
pmas: bakalarnn ve bakas olarak benim-kendimin varl ite byledir.
Ama te yandan bakas, benim-kendimi olumsuzlamamla ezam anllk [simultanditd] iinde, ben olduunu kendide olumsuzlar. Bu iki olumsuzlama bakas-iin-varlk asndan ayn biimde mutlak gereklidir ve hibir sentez arac
lyla birletirilemez. Ama bunun nedeni bir dsallk hilii tarafndan kken
de birbirlerinden ayrlm olmalar deildir; bunun nedeni, her bir olumsuzlamanm, teki olmamay daha olacak olmakszn teki olmamasndan tr ken
dindenin onlarn her birini tekine nispetle yeniden kavramasdr. Burada ken
di-iinin snr gibisinden bir ey vardr, bu snr kendi-iinin kendisinden gelir,
ama snr olarak kendi-iinden bamszdr: olgusallk [facticitt 1 gibi bir eyi ye
niden buluyor ve biraz nce szn ettiimiz btnln, bizatihi en radikal
kopanl iinde, hibir biimde daha olacak olmad bir hilii kendi varln
da nasl retmi olabileceini tasavvur edemiyoruz. Nitekim hilik bu btnl
n iine onu krmak zere szm gibi grnr, tpk Leucippus atomculuun
da, varlk-olmayanm Parmenidesin varlk btnlne szp onu atomlar halin
de paralamasnda olduu gibi. u halde hilik, bilinlerin oulluunu anlamak
iddiasnda bulunurken bavurulan her trl sentetik btnln olumsuzlanmasn temsil eder. Hi phe yok ki kavranamazdr, nk ne bakas, ne benkendim, ne de bir arac tarafndan retilir, nitekim bilinlerin birbirlerini arac
399
jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
401
KNC BLM
BEDEN
g bezlerimi de yle. Ama bir insan olan ben, insan kadavralar zerindeki terih
almalarn grdm, fizyolojiyle ilgili kitaplar okuduum iin, bedenimin de
tastamam terih masalar zerinde bana gsterilen ya da kitaplarda renkli resimle
rine baktm bedenler gibi olduu sonucuna varnn. phe yok ki bana beni te
davi eden hekimlerin, beni ameliyat eden cerrahlarn, kendiliimden bilmediim
bu bedenin dolaysz deneyimini yapabildikleri hatrlatlacaKtr. Aksini sylemiyor
ve beyinden, yrekten ya da mideden yoksun olduumu da iddia etmiyorum.
Ama her eyden nce bilgilerimizin dzenini semek nemlidir: hekimlerin benim
bedenim zerinde yapabildikleri deneylerden yola kmak, dnyann ortasnda ve
bakas iin olduu haliyle benim bedenimden yola kmak demektir. Benim iin
olduu haliyle bedenim, bana dnyann ortasnda grnmez. Hi phesiz bir
rntgen taramas srasnda, omurlanmm grntsn bir ekran zerinde grm
tm, ama kesinlikle darda, dnyann ortasnda bulunuyordum; batan sona
oluturulmu bir nesneyi, baka buradakiler arasndan bir buradaki gibi kavnyor
402
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
eilimi gsterilir, ama bylece bedenin onulmaz bir ekilde bilinten kovulduu
nun ve hibir ban, esasen bakas-iin-beden olan bu beden ile onu ortaya koy
duu iddia edilen bilinci bir daha asla birletiremeyeceinin farkna varlmaz.
O
Jean-Paul Sartre
nin hem sanda hem de solunda, nnde ve arkasnda gibi verilmi olarak dn
yay kubak seyredebilmesi tasavvur bile edilemez. Bu zdelik ilkesinin kesin
bir biimde uygulanmas yznden deil, solun ve san, nn ve arkann bu
kaynamas buradakilerin ilksel bir ayrt edilmezlik iinde tastamam silinip git
melerini motive ettii iindir. Ayn biimde eer masann aya halnn desenle
rini gzmden saklyorsa, bunun nedeni benim grme organlarmn sonluluu
ya da birtakm yetersizlikleri deil, masa tarafndan gizlenmeyen, onun altnda
da, stnde de, yannda da olmayan bir halnn artk bu masayla herhangi bir
trden hibir mnasebeti kalmamas ve artk' masann varolduu dnyaya ait
olmamasdr: kendini buradaki vehesi altnda gsteren kendinde, farkszlk
kimliine geri dnecektir; mekn bile salt dsallk ilikisi olarak silinip gidecek
tir. Nitekim meknn karlkl ilikiler okluu olarak oluumu ancak bilimin
soyut bak asndan gerekleebilir: bu oluum yaanm olamaz, betimlenebi
lir bile deildir; soyut akl yrtmelerimde bana yardmc olmas iin karatahta
ya izdiim gen, karatahtann zerinde olduu lde kenarlarndan birine te
et olan dairenin ister istemez sandadr. Ve benim abam da, izgilerin kaln
l ya da desenin yetersizlii kadar bana nispeten ynn de dikkate almadan,
tebeirle izilmi olan eklin somut niteliklerinin tesine gemek iindir.
Bylece srf bir dnyann (var) olmasndan tr, bu dnya bana nispeten
tekynl bir ynelim olmakszn varolamaz. idealizm dn^y ilikinin kurduu
olgusu zerinde hakl olarak diretmitir. Ama idealizm, Newtoncu bilimin alan
zerinde yer aldndan bu ilikiyi karlkllk ilikisi gibi tasarlyordu. Bylece
yalnzca salt dsallm, etkinin ve tepkinin, vb. soyut kavramlarna ulayor ve
bizatihi bundan tr dnyay skalayp mutlak nesnellik snr-kavramm belirtikletirmekten bakaca bir ey yapmyordu. Bu kavram sonuta kimsenin bulun
mad dnya kavram ya da insansz dnya kavramyla, yani bir elikiyle ay
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
jj
ynl ilikiyi bana gnderir. Salt bilginin bak as elikilidir: yalnzca angaje \
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
retinadan ayr olduunu grdler. Billursu cismin zel bir nesneler ailesinin, ;
merceklerin iinde snflandn ve inceledikleri bu nesneye merceklerle ilgili
geometrik optiin yasalarn uygulamann mmkn olduunu gsterdiler. Cer
rahi aletler yetkinletike gerekletirilen daha ayrntl terih ilemleri, retina
dan kan bir sinir demetinin beyne ulatn bize retti. Kadavralarn sinirle
rini mikroskop altnda inceledik ve onlarn izledikleri yolu, balang noktalar
ile var noktalarn kesin bir biimde belirledik. Demek ki btn bu bilgiler gz
diye adlandrlan belli bir meknsal nesneyi ilgilendiriyordu; meknn ve dnya
nn varoluunu ieriyordu; ayrca bu gz grmenin, ona dokunmann bizim iin
mmkn olduunu, yani bizim-kendimizin de eyler zerinde duyulur bir ba
k asyla donatlmlmz ieriyordu. Nihayet gze ilikin bilgimiz ile gzn
kendisi arasna tm teknik (neterler, bisturiler yapma sanat) ve bilimsel (rne
in mikroskoplar imal etmeye ve kullanmaya imkn veren geometrik optik) bil
gilerimiz giriyordu. Ksacas ben ile terih uyguladm gzn arasna, bizatihi
beliriimle grnr kldm, batan sona dnya girmektedir. Bunun ardndan,
daha ayrntl bir inceleme bedenimizi epeevre saran eitli sinir ularnn var
ln ortaya koymamza imkn vermitir. Hatt bu sinir ularndan bazlar ze
rinde ayrca etkide bulunmay ve canl zneler zerinde deneyler gerekletirme
yi bile baardk. O zaman kendimizi dnyann iki nesnesiyle kar karya bul
duk: bir yanda, uyarc; te yanda, duyan cisimcik ya da Uyardmz uygun si
nir ucu. Uyarc, zelliklerini kesin olarak bildiimiz ve younluk ya da sre ola
rak belirli bir ekilde deitirebileceimiz bir ey, elektrik akm, mekanik ya da
kimyasal ara gibi fiziksel-kimyasal bir nesneydi. Dolaysyla dnyaya ait iki nes
ne sz konusuydu ve bunlarn dnya-ii ilikisi bizim kendi duyularmzla ya da
aralar yardmyla saptanabiliyordu. Bu ilikinin bilinmesi bir kez daha btn
bir bilimsel ve teknik bilgiler sistemini, ksaca bir dnyann varln ve bizim
dnya iindeki kkensel beliriimizi varsayyordu. Ampirik enformasyonlarmz
bize ayrca, nesne-bakasnm ierisi ile bu nesnel saptamalar btn arasnda
410
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
'\
nan nesneler ve ayn sre iinde deneyciye amlananlar. Ekrann aydnl benim |
halde bu iki dizinin balants iki dnya arasndaki bir kpr olma iddiasmday- i
d; hibir kta znel ile nesnel arasnda bir uyum izelgesi olamazd.
'
Varlk ve Hilik
hrn zgll diye adlandrlan eyin de, ayn biimde, nesnelerin nesneler ola
rak belirlenmesinden ibaret olduu gsterilebilir.
Bununla birlikte, uyarcnn duyu organyla olan bu nesnel mnasebetinin,
nesnelden (uyarc-duyu organ) znele (salt duyum) giden bir ilikiye doru ken
di kendisinin tesine gemesi istenmitir;,buradaki znel, duyu organ aracly
la uyanann bizim zerimizde uygulayaca etkiyle tannr. Duyu organ bize
uyarc tarafndan etkilenmi gibi grnr: nitekim duyu organnda grnen ilkbiimsel ve fiziksel-kimyasal deimeler *bu organn kendisi tarafndan retilmi
deildirler: ona dardan gelirler. En azndan, doay olduu gibi dsallk ha
linde oluturan atalet ilkesine sadk kalmak iin biz bunu olumlarz. Dolaysyla
u anda algladmz nesnel sistem ile, yani uyarc-duyu organ ile bizim iin
nesne-bakasmm i zelliklerinin btnl olan znel sistem arasnda bir ba
llam kurduumuzda, bu znellik iinde duyunun uyarlmasyla balant halin
de ortaya kveren yeni kipliin de ayn biimde kendisinden baka ey tarafn
dan retildiini kabul etmek zorunda kalmz. Nitekim eer kendiliinden reseydi, uyarlm olan organla her trl badan bir anda koparlm olurdu, ya da di
lerseniz, bunlar arasnda kurulabilecek iliki herhangi bir iliki olurdu. u halde,
alglanabilir uyarmlarn en kk ve en ksa olanna tekabl eden nesnel bir bi
rim tasarlayacak ve bunu duyum diye adlandracaz. Bu birimi ataletle donata
caz, yani bu devinim salt dsallk olacaktr, nk buradak iden hareketle tasar
lanm olarak kendindenin dsallma katlacaktr. Duyumun barnda tasarla
nan bu dsallk, duyuma neredeyse kendi varoluu iinde ular: varlnn ne
deni ve varoluunun vesilesi duyumun dndadr. u halde bu dsallk kendikendine dsallktr. Ayn zamanda, varlk nedeni de onunla ayn yapdaki baz
i olgularda deil, gerek bir nesnede, uyarcda ve bir baka gerek nesneyi,
duyu organn etkileyen deiikliin iinde yer alr. Bununla birlikte, belli bir var
lk dzlemi zerinde varolan ve varla tek bana tutunmakta yetersiz kalan bel
li bir varln radikal bir biimde farkl bir varlk dzlemi zerinde yer alan bir
varolan tarafndan varolmaya ynlendirilebilmesi dnlemeyeceinden, duyu
mu desteklemek ve ona varlk kazandrmak iin, duyuma ait olan ve kendisi de
dsallk halinde oluturulan homojen bir ortam tasarlarm. Bu ortama zihin ya da
hatt kimi zaman bilin adn veririm. Ama bu bilinci bakasnn bilinci olarak,
yani bir nesne olarak tasarlarm. Bununla birlikte, duyu organ ile duyum arasn
da kurmak istediim ilikiler tmel olmak zorunda olduklarndan, bylece tasar
413
Jean-Paul Sartre
lanm olan bilincin ayn zamanda benim bilincim olmasn, ama bakas iin de
mekn salt edilginlik olduundan, onun kendi duyumlarna m aru z kaldn bil
tam ile bu ortamn edilgin bir dnyas arasnda kurduum byl bir balant
eder. Gerekten de, yaanm ile yaayanm birlii artk ne meknsal yanyanalktr ne de ierilenin ierenle mnasebetidir: byl bir iindeliktir [inherence].
Zihin kendi kendisinin duyumlardr, ama bir yandan da onlardan ayrdr. Du
yum bylece zel tipte bir nesne haline gelir: tl, edilgin ve sadece yaanm. Bu
durumda ona mutlak znellik vermeye mecburuz. Ne var ki bu znellik szc
zerinde anlamak gerekir. Szck burada bir zneye, yani kendiliinden mo
tive olan bir kendilie aidiyet anlamna gelmez. Psikologun anlad znellik
bambaka bir trdendir: bu znellik, tersine, ataleti ve her trl akmlm namevcudiyetini gsterir. Kendi-kendinden kamayan ey zneldir. Ve salt dsal
lk olarak duyumun tam da zihindeki bir izlenimden baka bir ey olamamas l
snde, kendiden ibaret olmas, psiik mekn iinde bir alkantnn oluturdu
u bu figrden bakaca bir ey olmamas lsnde, duyum akmlk deildir,
dpedz maruz kalnandr, alimimizin [receptivite] sradan belirleniidir: duyum
znelliktir, nk hibir ekilde ne sunulabilir, ortaya koyulabilir [presentatve] ne
de tasavvur edilebilir [representative]. Nesne-bakasnm jneli dpedz kapal
$
bir ekmecedir. Duyum ekmecenin iindedir.
ite byledir duyum [sensation] nosyonu. Samaln gryoruz. Her eyden
nce bu nosyon batan sona uydurmadr. Benim-kendimde ya da bakasnn
zerinde denediim hibir eye tekabl etmez. Bizim kavradmz dnya asla
nesnel dnyadan bakas deildir; btn kiisel belirle(n)melerimiz dnyay var
sayar ve dnyayla ilikiler olarak belirirler. Duyum, insann esasen dnyada ol
duunu varsayar, nk insan duyu organlaryla donatlmtr, ve insann dn
ya ile olan mnasebetlerinin dpedz sona ermesi olarak ortaya kar. Ayn an
414
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
mnasebetlerle ilgili her trl ciddi teoriden duyumu kararl bir biimde dla
mak gerekir.
'
Ama eer duyum bir szckten ibaretse, duyulara ne olur? unlar hi sphesiz kabul ve itiraf edeceiz: adma duyum denilen o hayaletimsi ve kesinlikle;
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
cinin bilmem hangi yanlsamasyla deil, perspektifin kesin bir biimde dsal;
olan yasalaryla aklamak gerekir. Bylece bu nesnel yasalar araclyla kesinlik-;
le nesnel bir atf merkezi tanmlanr: bu, bir perspektif emada, btn nesnel iz-:
gilerin kendisine yneldikleri nokta olarak gzdr rnein. Bylece algsal alann,
atfta bulunduu merkez bu atf tarafndan nesnel bir ekilde tanmlanr ve onun
evresinde ynlenen [sorienter] alann bizatihi iinde konumlanr. Ne var ki dik
kate alnan algsal alann yaps olan bu merkezi biz grmeyiz: biz o merkeziz-!
Bylece dnyann nesnelerinin dzeni bize durmadan bir nesnenin imgesini gn
derir, bu nesne ilke olarak bizim iin nesne olamaz, nk bizim daha olacak ol
duumuz, olmamz gereken eydir. Bylece dnyann yaps grnr olmadan
grme imknna sahip olamamamz ierir. Yalnzca dnyann nesnelerine dnya-
5.'
Varlk ve Hilik
|merkezden itibaren yayarak ve bizatihi bu yayma edimiyle bir nesneyi belirler, bu,
|kendini dnya araclyla gsteren olarak kendi-kendisi olan bir nesnedir, ama
i ben yine de nesne olarak onun grsne sahip olamam nk ben oyum, kendi
[ kendisinin hilii olan varlk olarak kendi-kendime mevcut olan ben bu nesne; ylm. Bylece dnya-iindeki-varlm srfbir dnyay gerekletirir olmasndan
tr, gerekletirdii dnya araclyla kendini kendi-kendisine dnyanm-ortasndaki-varlk olarak gsterir ve bu da baka trl olamaz, nk dnya ile te
masa gemenin dnyadan olmaktan bakaca bir^yolu yoktur. zerinde olmayaca
m ve salt kubak bir temaann nesnesi olacak bir dnyay gerekletirmek
benim iin imknszdr. Ama bunun tersine, dnyann varolmas ve benim onu
aabilmem iin kendimi dnya iinde yitirmem gerekir. Bylece dnyann iine
girdiimi, dnyaya geldiimi, bir dnya olduunu ya da bir bedene sahip ol
duumu sylemek, bir ve ayn eydir. Bu anlamda, bedenim her yerde dnya
zerindedir: hem orada, havagaz lambasnn kaldrmda bymekte olan aac
saklamasmdadr, hem tepedeki tavan arasnn altnc katn pencereleri stnde
bulunmasmdadr, hem kamyonun arkasnda ilerleyen otomobilin sadan sola
doru hareket ediindedir, hem yolda kardan karya geen kadnn kafenin te
rasnda oturan adamdan daha kkm gibi grnmesindedir. Bedenim hem
dnyayla birlikte yaygndr, btn eylerin iine salmtr, hem de btn bu
eylerin gsterdii ve benim bilemediim o tek noktada toplanmtr. Bu bize du
yularn ne olduklarn anlama imknn verse gerektir.
Bir duyu, duyulur nesnelerden nce verili deildir; nitekim bir duyu bakala
rna nesne gibi grnmeye elverili deil midir? Nesnelerden sonra da verilmi
deildir: nk bu durumda, grnmelerinin mekanizmas tasarlanabilir olmak
szn gerekliin sradan kopyalan olan, iletiimsiz imgelerden oluan bir dnya
nn varsaylmas gerekir. Duyular nesnelerle zamandatrlar; hatt bize perspek
tif halinde aldklar biimiyle bizatihi eylerdir. Sadece bu aa kn nesnel
bir kuraln temsil ederler. Bylece grme duyusu grsel duyumlar retmez, n
lar tarafndan etkilenmi de deildir, grnr eylerin nesnel ve karlkl ilikile
rinin hepsi de l olarak seilen -v e ayn zamanda maruz kalman- baz byk
lklere ve belli bir perspektif merkezine atfta bulunduklar lde, btn gr
nr nesnelerin derlemidir. Bu bak asndan duyu hibir biimde znellie ta
bi olamaz. Nitekim perspektif bir alan iinde kaydedilebilecek btn deiimler
nesnel deiimlerdir. zellikle de, gzkapaklarn kapatmak suretiyle gr
419
Jean-Paul Sartre
ortadan kaldmlabilmek olgusu bir d olgudur ve tamalgmm [aperception] zneliine gndermez. Gerekten de gzkapa, daha baka nesneler arasndan al
glanan ve bu baka nesnelerle olan nesnel ilikisi sonucu onlar benden gizleyen
bir nesnedir: gzlerimi kapattm iin odamdaki nesneleri artk grm em ek , gzkapaklarmm oluturduklar perdeyi grmektir, eldivenlerimi masa rtsnn
stne braktmda rtdeki falan deseni artk grm em ek, aslnda eldivenleri
grmek tir. Benzer biimde bir duyuyu etkileyen arzalar her zaman nesnelerin
Varlk ve Hilik
kurarm, yani btn atf merkezlerinin mutlak edeerliini kabul ederim. Far
kna bile varmakszn dnyann dnyeviliini tahrip ederim. Dnya bylece ben
olan duyuyu durmadan iaret ederek ve beni onu yemden kurmaya ararak,
kendisine nispetle dzenlendii dnyevi atf merkezini dnyaya iade etmek su
retiyle beni ben olan kiisel denklemi ortadan kaldrmaya zorlar. Ama ayn anda
da -soyut dnce araclyla- ben olan duyudan kurtulurum, yani dnyayla
olan balarm keserim, kendimi sradar kubak konuma yerletiririm ve dn
ya sonsuz saydaki mmkn ilikilerin mutjak edeerlii iinde silinip gider.
Gerekten de, duyuyu dnyann-ortasmda-olmak formu altnda daha olacak ol
duumuz lde, duyu bizim dnya-iindeki-varlmzdr.
Bu aklamalar genelletirilebilir; bedenim eylerin iaret ettikleri toplam atf
merkezi olarak, btnyle benim bedenime uyarlanabilir. zellikle de, bedenimiz
teden beri be duyunun mekn olarak adlandrlan eyden ibaret deildir; bu
beden ayn zamanda eylemlerimizin amac ve aracdr. Hatt klasik psikolojinin
Ierimleriyle duyum ile eylemi ayrmak bile imknszdr: gerein bize ey ya
da kullanlabilir ara olarak deil de ara-ey olarak grndne iaret ederken
ite bunu sylyorduk. Bu nedenle eylem merkezi olarak bedene ilikin incele
memizde duyularn gerek yapsn aa karmamza yardm etmi olan akl
yrtmelerini ipucu olarak alabiliriz.
Gerekten de eylem sorunu dile getirildii anda ciddi sonucu olan bir kar
kln iine dme tehlikesiyle karlalr. Bu yaz kalemini elime alp onu m
rekkep hokkasna batrdmda, eylerim. Ama eer ayn anda bir iskemleyi ma
saya yaklatran Pierree bakarsam, onun da eylemekte olduunu saptarm. Do
laysyla burada duyular konusunda bildirdiimiz hataya dmenin, yani benim
iin olduu biimiyle kendi eylemimi bakasnn eyleminden kalkarak yorumla
Jean-Paul Sartre
ara olarak, ksacas bir alet-makine olarak. Demek oluyor ki benim eylemime
benzeri duyularla donattn grdk. Bylesi bir teorinin hemen annda kar- \
lat gl de grdk: nk bu durumda dnyay ve tekil olarak bakas-;
nm duyu organn, beni ancak kendi duyusallklan konusunda bilgilendirebilen
k krc ortam, biim bozucu organ olan kendi duyum zerinden alglarm. Te-1
orinin sonulan bylece bu sonulann kanlmasna hizmet eden bizatihi ilke-1
nin nesnelliini ykarlar. Eylem teorisi de benzer bir yapya sahip olduundan |
karsam, bu bedeni bir ara olarak, ben-kendimi de onu bir alet gibi kullanan ola- \
rak kavrarm: nitekim tek bama ulaamayacam amalara varmak iin onu kul- ;
lanabilirim; onun edimlerine buyruklar ya da ricalarla komuta ederim; kendi
zellikle tehlikeli ve dikkat isteyen bir ara karsnda nlemler almak zorunda
kalnm. Bakasnn bedenine nispetle bir iinin, ezamanl olarak hem hareket-
sinin karsnda yaad karmak tavr iinde olurum. Ve bir kez daha bakas- <
nim olan bir alete ihtiyacm vardr, tpk bakasnn duyu organlann alglamak <
iin benim kendiminkiler olan daha baka duyu organla|ma ihtiya duyduum
gibi. u halde bedenimi bakasnn bedeninin imgesin&e kavrarsam, dikkatle
kullanmak zorunda olduum ve daha baka aralar kullanmann nahtan gibi
olan ey, dnya iindeki bir alettir. Ama bu ayncalkl aletle mnasebetlerim an
cak teknik trden olabilir ve bu aleti kullanmak iin de bir alete ihtiyacm var
dr; bu da bizi sonsuza gnderir. Demek ki duyu organlarm bylece bakasnn
duyu organlar gibi alglarsam, onlar alglamak iin bir baka duyu organ gere
kir -ve bedenimi bakasnn bedeninin benzeri olan bir alet gibi kavrarsam, be
denim onu kullanmak iin bir baka ara talep eder- ve bu sonsuza ka kav422
Varlk ve Hilik
: nunay reddediyorsak, o takdirde bir ruh tarafndan kullanlan bir fizik ara pa; radoksunu kabul etmemiz gerekir ki bu paradoks, bilindii gibi, iinden klmaz amazlara drr. Bunun yerine orada olduu gibi burada da bedene bi; julm-iin-doasn kazandrp kazandramayacamza bakalm. Nesneler, belirli
bir y er igal ettikleri bir kullanlabilir aralar bileiminin barnda bize alrlar.
Bu yer salt meknsal koordinatlar araclyla deil, pratik atf eksenlerine kyas
la tanmlanr. Bardak sehpann stnde demek, sehpay yerinden oynattmz
da barda devirmemeye dikkat etmek ge*ekir demektir. Ttn paketi mine
nin stndedir: bu demektir ki eer pipodan ttne gitmek istenirse metrelik
bir mesafeyi amak ve mine ile masa arama yerletirilmi sehpalar, koltuklar,
vb. engellerden kurtulmak gerekecektir. Bu anlamda alg, varolanlarn dnya ha
lindeki pratik dzenleniinden hibir biimde ayrlmaz. Her ara baka aralara
gnderir: kendi anahtarlar olan ve anahtar olduklar aralara. Ama bu gnder
meler saldkla temaac bir bilin tarafndan kavranm olamaz: bylesi bir bilin
in eki asla ivilere gndermez; ivilerin yan n da olur; aynca yannda" deyi
mi ekiten iviye giden ve tesine geilmek zorunda olan bir yolu taslaklatrmyorsa btn anlamn kaybeder. Bana grnen mekn hodolojik mekndr;
yollar ve gzergahlarla rlmtr, aletseldir ve aralarn sit alandr. Bylece
dnya, kendi-iinimin belirdii andan itibaren yaplacak edimlerin iareti olarak
aa kar, bu edimler baka edimlere, onlar daha bakalarna gnderir ve bu
bylece srp gider. Bununla birlikte bu bak asndan alg ve eylem ayramaz
olsalar da, yine de eylemin dpedz alglanm olan aan ve onun tesine geen
gelecein belli bir etkililii olarak grndne iaret etmek gerekir. Alglanan,
benim kendi-iinime mevcut olan ey olduundan, bana ortak-mevcudiyet ola
rak alr, dolaysz temas, mevcut katlmdr. Ama bu haliyle kendini benim ta
rafmdan imdiki halde kavranamadan verir. Alglanan ey vaatkar ve fettandr; ve
bana amay vaat ettii zelliklerin her biri, sessizce raz olduu her teslimiyet,
teki nesneleri imleyen her gnderme gelecei angaje eder. Bylece sahiplenemeyeceim ve eylerin salt orada-olmak olan, yani benimki, benim olgusall
n, benim bedenim olan anlatlmaz bir mevcudiyetin tesinde, vaatlerden baka
bir ey olmayan eylerin mevcudiyeti karsndaym. Fincan orada, fincan taba
nn stndedir, orada olan, her eyin gsterdii, ama benim gremediim dibiy
le birlikte bana imdi verilmektedir. Ve fincann dibini grmek istersem, yani
onu belirtikletirmek, fincan-fonu-zerinde-grnr klmak istersem, fincan
423
Jean-Paul Sartre
belirdiim andan itibaren mmkn olan btn eylemlerimin devasa tasla gibi
grnr. Alg, doallkla eyleme doru kendinin tesine geer; dahas, ancak ey
lem projeleri iinde ve onlar araclyla aa kabilir. Dnya her zaman gele
cekte yer alan bir ukur gibi aa kar, nk her zaman biz kendimiz iin;
kendimize geleceiz.
lar, kullanlabilirlikler olarak. Bylece dnya bana nesnel bir ekilde eklemlen
mi olarak grnr; asla yaratc bir znellie gndermez, ara bileimlerinin
sonsuzluuna gnderir.
Bununla birlikte her alet bir baka alete ve bu da bir bakasna gndererek,
hepsi de sonuta hepsinin anahtar gibi olan bir aleti gstermeye koyulurlar. Bu
atf merkezi zorunludur, aksi takdirde btn aletsellikler edeer hale gelecein
den, dnya ulalann tastamam farkszl iinde silinirdi. Kartaca, Romallar iin
delendadr*, ama Kartacallar iin serv anda" dr**. Bu atf merkezleriyle ilikisi
k iki ula birbirini yok eder. Bununla birlikte anahtarn hibir zaman bana ve
grmek gerekir. Eylemin iinde nesnel olarak kavradm ey, birbirine kenetle
nen aletlerin dnyasdr, bu aletlerin her biri, kendimi uyarladm ve tesine
getiim bizatihi edim iinde kavrand lde bir baka araca, kendisini kul
lanmama izin vermek zorunda olan bir baka araca gnderir. Bu dorultuda i
* (Lat.) Yok edilesi, yok edilmesi gereken. ~n
* * (Lat.) Hizmet edilesi, hizmet edilmesi gereken, - n
424
Varlk ve Hilik
vi ekice ve eki de onu kullanan ele ve kola gnderir. Ama ancak ivileri ba
kas araclyla aktrmam lsndedir ki bu kez el ve kol kullandm ve gizilgllklerine doru telerine getiim aletler haline gelirler. Bu durumda
bakasnn eli, beni bu eli kullanmama imkn verecek araca gnderir (tehditlervaatler-cret, vs.). Birinci terim her yerde mevcuttur ama yalnzca gsterilmekte
dir: yazma edimi iinde kendi elimi kavramam, yalnzca yazan kalemi kavrarm;
bunun anlam harfleri izmek iin kalemi kullanmamadr, yoksa kalemi tutmas
iin kendi elimi deil. Elime nispetle, kaleme nispetle olduum ayn kullanc ta
vr iinde olmam; ben elimim. Yani elim gndermelerin dura ve var noktas
dr. El, yalnzca kalemin kullanlmasdr. Bu anlamda hem yazlacak kitap -k
da izilecek harfler- kalem dizisinin sonuncu aletinin gsterdii bilinmez ve
kullanlmaz terimdir, hem de btn dizinin ynelimidir: baslm kitabn kendi
si de ona atfta bulunur. Ama bu eli -e n azndan eyledii srece- ancak btn
dizinin silikleen devaml gndermesi olarak kavrayabilirim. Nitekim klla, so
payla yaplan bir delloda gzlerimle denetlediim ve kullandm ey sopadr;
yazma ediminde, kt zerine izilen satrla ya da ereveyle sentetik balant
iinde baktm ey kalemin ucudur. Ama elim silinip gitmitir, bileik arasallk sisteminin varolmas iin sistemin iinde kaybolmutur. Sistemin anlam, ve
ynelimidir sadece.
Bylece sanki elikili bir ifte zorunluluk karsnda bulunuyoruz: her alet
ancak bir baka alet araclyla kullanlabilir -ve hatt kavranabilir- olduun
dan, evren, aratan araca belirsiz bir nesnel gndermedir. Bu anlamda dnyann
yaps, biz kendimiz de ara olmadka arasallk alan iine skmamzn mm
kn olmamasn, eylenmi olmakszn eylememizin mmkn olmamasn ierir.
Ne var ki te yandan bir arasallk kullanlabilirlik bileimi ancak bu bileimin
asal bir anlamnn belirlenmesiyle aa kabilir ve bu belirlenmenin kendisi de
pratik ve etkindir bir iviyi akmak, tohum ekmek. Bu durumda bileimin va
roluu bile dolaysz bir ekilde bir merkeze gnderir. Bylece bu merkez hem
aletsel alan tarafndan nesnel bir ekilde tanmlanm bir aratr ve alan bu ara
ca atfta bulunur, hem de sonsuza gnderilmi olacamzdan tr kullanlma
s bizim iin mmkn olmayan aratr. Biz bu aleti kullanmayz, biz bu aletiz.
Bu alet bize dnyann arasallk, kullanlabilirlik dzeninden, hodolojik mekn
dan, makinelerin tekynl ya da karlkl ilikilerinden baka bir eyle verilmi
deildir, ama benim eylemime verilmi de olamaz: bu alete uyarlanacak ya da
425
Jean-Paul Sartre
baka bir arac bu alete uyarlayacak deilim, ama bu alet benim bizatihi arala
ra uyarlanmamdr, kendisi olduum uyarlanmadr. Bu nedenle, bedenimin ba
kasnn bedenine gre analojik yeniden yaplanmasn bir yana brakacak olur
sak, geriye bedeni kavramann iki tarz kalr: beden ya dnyadan itibaren, amabolukta, nesnel bir ekilde tanmlanr ve bilinir; bunun iin rasyonalize eden d
426
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
mevcut olduum lde, benim onun tesinde olduum eydir. Nitekim alg an- ;
cak nesnenin bizatihi algland yerde ve mesafesizce gerekleebilir. Ama alg
ayn zamanda da mesafeleri yayar ve alglanan nesnenin varlnn mutlak bir
zellii olarak arasndaki mesafeye iaret ettii ey de bedendir. Ayn biimde,
ara bileimlerinin aletsel merkezi olarak beden ancak tesine geilen olabilir: be
den, bileimlerin yeni bir kombinasyonuna doru tesine getiim eydir ve
ulam olacam aletsel kombinasyon hangisi olursa olsun benim durmadan
tesine geecek olduum eydir, nk her kombinasyon, teye geme edimim
le kendi varl iinde dondurulduu anda, donmu hareketsizliinin atf merke
zi olarak bedeni gsterir. Bylece beden, tesine geilen olduundan, Gemitir.
Kendi-iinin duyulur eylere dolaysz mevcudiyetidir ve bu mevcudiyet bir atf
merkezine iaret ettii lde ve kh yeni bir buradakinin grnmesine doru,
kh kullanlabilir-eylerin yeni bir kombinasyonuna doru esasen tesine geilmi
olduu lde mevcudiyettir. Kendi-iinin her projesinde, her algda, beden ora
dadr, kendisinden kaan imdiki zamanla hl ayn dzeyde olduu lde ok
yakn Gemitir. Bu demektir ki beden hem bak as, hem de hareket noktas
dr: olduum ve ayn zamanda da daha olacak olduum eyi doru tesine geti
im bir bak as, bir hareket noktas. Ama durmadan tesine geilen ve teye
geme ediminin barnda durmadan yeniden doan bu bak as, durmadan
tesine getiim ve arkamda kalrken benim-kendim olan bu hareket noktas
olumsallmn zorunluluudur, iki ynden zorunludur. nce, kendi-iinin
kendinde tarafndan durmadan yeniden kavran ve kendi-iinin ancak kendi
kendisinin temeli olmayan varlk olarak olabilmesinin ontolojik oltsu olduu
iin zorunludur: bir bedene sahip olmak, kendi hiliinin temeli olmak ve varl
nn temeli olmamaktr: olmam lsnde ben kendi bedenimim, ne isem o ol428
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
yeterdi; bunun sonucunda kendi-iin-varlm imdiki ve gelecek zamanlarn ayrmszl iinde yok olurdu. Nitekim bir eylem fenomenolojisi, edimin, sra
dan proje ile gerekletirme arasnda bir devamllk zmn varsaydn gs- '
Varlk ve Hilik
inde onlarn tesine getiim lde, bir dnyann varoluunun zorunlu kou
lu olarak ve bu koulun olumsal gereklemesi olarak benim bedenimdir. imdi
Uttk bizim-iin-varl iinde bedene ilikin olarak yukarda verdiimiz tanm
olanca akl iinde kavryoruz: beden, olumsallmn zorunluluunun kazan
d olumsal formdur. Bu olumsall biz hibir zaman bu haliyle, bedenimizin
bizim iin olmas lsnde kavrayamayzr nk biz seimiz ve varlk, bizim
in bizi semektir. zdrabm ektiim bir sakatl bile, yaamakta olmamdan
lr stlenirim, kendi projelerime dory onun tesine geerim, bu sakatl
varlm iin zorunlu engel yaparm ve kendirdi sakat olarak semeksizin, yani
sakatlm oluturduum tarz (hogrlemez, aalayc, gizlenmesi gere
ken, herkese gsterilmesi gereken, gurur nesnesi, baarszlklarmn doru
lanmas, vb. olarak) semeksizin sakat olamam. Ama bu kavranamaz beden,
lam da bir seimin (yar) olm asnn, yani ayn zam anda her ey olmamamn zorun
luluudur. Bu anlamda sonluluum zgrlmn kouludur, nk seim ol
makszn zgrlk yoktur ve beden dnyann salt bilinci olarak bilinci koullan
drd gibi, bizatihi zgrlnn iine kadar bilinci mmkn klar.
Geriye bedenin benim iin ne olduunu anlamak kalyor, nk beden tam da
kavranamaz olduu iin dnyann nesnelerine, yani bildiim ve kullandm bu
nesnelere ait deildir; bununla birlikte, bir baka ynden, olduum eyin bilin
ci olmakszn hibir ey olamayacamdan, bedenin herhangi bir biimde bilin
cime verili olmas gerekir. Bir ynden elbette beden kavradm btn aralarn
iaret ettikleri eydir ve ben bedeni aralar zerinde algladm bizatihi iaretle
rin iinde tanmakszn yakalarm. Ne var ki bu aklamayla yetinecek olsaydk,
rnein gkbilimcinin gezegenlere bakt teleskopu bedenden ayramazdk. Ni
tekim bedeni dnya zerindeki olumsal bak as olarak tanmlarsak, bak a
s nosyonunun ikili bir mnasebeti varsaydn kabul etmek gerekir: kendileri
zerine bak as olduu eylerle mnasebet ve kendisi iin bak as olduu gz
lemciyle mnasebet. Bu ikinci iliki, bak-as-beden sz konusu olduunda
birincisinden radikal bir biimde farkldr; ama dnya zerinde bedenden ayr
nesnel bir alet olan bir bak as (cep drbn, cihannma, mercek, vb.) sz
konusu olduunda, ondan pek de farkl deildir. Bir manzaray bir cihannmadan seyreden kii, manzara kadar cihannmay da grr: aalar cihannmanm
stunlar arasndan grmektedir, gkyz cihannmanm ats tarafndan on
dan gizlenmektedir, vb. Bununla birlikte cihannma ile arasndaki mesafe, ta431
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
t takdirde anlam fark edemezdik. Ama im, anlama doru tesine geilendir, anlam
^Uruna ihmal edilendir, asla kendi-kendisi iin kavranmayandr, bakn durma
mdan tesine yneldii eydir. Beden(in) bilinci, daha olacak olmakszn olduu
5feyin, yani kavranamaz olumsallnn yanal ve gemie ynelik bilinci, kendini
: ondan itibaren seim kld eyin bilinci olduundan, etkilenme tarznn konu; Inndrc-olmayan bilincidir. Bedenin bilinci kkensel etkilenmeyle [affectivite]
: birbirine karr. Yine de bu etkilenmenin anlamm iyi kavramak gerekir; ve bu; nun iin bir ayrm yapmak zorunludur. Gerekten de iebakm bize gsterdii
; ekliyle etkilenme, esasen oluturulmu etkilenmedir: dnyann bilincidir. Her
pefret birisinden nefrettir; her hiddet, birisinin tiksindirici ya da haksz ya da su
lu olarak kavranmasdr; birisine sempati duymak onu sempatik bulmaktr, vb.
Bu farkl rneklerde, akn bir ynelim dnyaya doru ynelir ve onu olduu
haliyle yakalar. Demek oluyor ki teye geme edimi, isel olumsuzlama esasen
vardr; akmlm ve seimin dzlemi zerindeyiz. Ama Scheler, bu ynelimi
salt etkilenmeye bal niteliklerden ayrmak gerektiini gstermitir. rnein,
eer bam aryorsa, bu arnn zdrabn ekmek, onu tevekklle karla
mak ya da dlamak, deerlendirmek (haksz olarak, hak edilmi olarak, armdnc olarak, aalayc olarak, vb.), ondan kamak zere, ektiim acya yneltil
mi ynelimsel bir etkilenmeyi iimde kefedebilirim. Burada etkilenme olan ey
bizatihi ynelimdir, ynelim salt edim ve esasen projedir, bir eyin salt bilinci
dir. Beden(in) bilinci olarak dnlebilecek ey ynelim olamaz.
Ama ite bu ynelim etkilenmenin tamam da olamaz. teye geme edimi ol
duu iindir ki bir tesine geileni varsayar. Zaten Baldwinin hatal bir biimde
heyecana bal soyutlar adn verdii eyin varln kantlayan da budur. Nite
kim bu yazar, baz heyecanlan somut bir biimde hissetmeksizin duygusal yol
dan kendi kendimizde gerekletirebileceimizi gstermitir. rnein, bana Pier
rein hayatn karartan herhangi bir ac olay anlatrlarsa, kendi kendime, Ne ok
zdrap ekmi olmal! diye haykmnm. Ben bu zdrab bilmem, ve bununla bir
likte onu fiilen hissetmem. Baldwin salt bilgi ile gerek etkilenim arasndaki bu
araclara soyutlar adn verir. Ama bylesi bir soyutlamann mekanizmas ol
duka karanlkta kalr. Soyutlayan kimdir? Laporteun tanm uyannca soyutla
mak, ayr olarak varolmas mmkn olmayan birtakm yaplan ayr dnmek
se, ya heyecana bal soyutlan salt soyut heyecan kavramlarna dntrmemiz,
ya da bu soyutlann bu halleriyle bilincin gerek kiplikleri olarak varolm alarnn
433
jean-Paul Sartre
eksiktir. Bu maddesiz imlemlere duygulanm imgeleri demek daha doru olur; s^f
natsal yarat ve psikolojik kavray asndan tadklar nem yadsnamaz. Amj
burada nemli olan udur: bunlar gerek bir utantan ayran ey y a anm" it
artk mevcut olmaydr. u halde, duygusal projeler araclyla tesine geilmi;
alm olan salt duygusal nitelikler vardr. Schelerin yapt gibi bunlar bilinci^
geri ekilmesiyle srklenen herhangi bir madde haline getirmeyeceiz: bizinl
dokusudur, bilincin konulandrc olarak ama rtk bir tarzda dnya zerinde^
lamas olarak miza da olabilir, salt hoa giden, salt hoa gitmeyen de olabilir; ge|
nel bir biimde, kinestezik* diye adlandmlan her eydir. Bu kinestezik, kendW
..f;
iinin akn bir projesiyle dnyaya doru tesine geilmi olmakszn ender ola
rak grnr; bu haliyle onu ayn olarak incelemek son derece gtr. Bununla;
rulardr. Beden hibir biimde kendisi iin kavranm dei|dir, bak as ve hare-,
ket noktasdr: szckler birbiri ardnca karmda akarlar, onlan ben aktrm , h e
nz grmediim, sayfann altnda kalan szckler de yine grece bir fona ya da
sayfa-fona aittirler, bu fon da kitap-fonu zerinde ve mutlak fon ya da dnya
fonu zerinde dzenlenir; ama szckler aynmlamamlklan iinden bana sesle
nirler, daha imdiden un-ufak olabilen btnlk [totalite friablel karakterine sahip
tirler, kendilerini bakm altnda aktlacak olan gibi verirler. Btn bunlarda
* organlardan ve tm kaslardan kaynaklanan duyumlar btn. Ribotnun kinesteziye bi
reysel ben fikrinin olumasnda atfettii baat rolden sonra bu deyim kendi varoluumu
zun duyumu olarak anlalagelmitir. - n
434
Varlk ve Hilik
f
sbeden ancak rtk bir biimde verilidir: gzlerimin hareketi ancak bir gzlemcinin
Ebaknda grlebilir. Kendi amdan ben, konulandnc olarak yalnzca szck
lerin birbiri ardnca beliren bu donmu beliriini kavrarm. Bununla birlikte sz; etiklerin nesnel zaman iindeki ardkl benim kendi zamansallamam zerin
den verilir ve bilinir. Onlann duraan hareketi bilincimin bir hareketi iinde ve
rilir; ve zamansal bir gelimeyi gsteren salt eretileme olan bu bilin hareketi,
benim iin tastamam gzlerimin hareketidir: gzlerimin hareketini bakasnn ba
k asna bavurmakszn bilinlerimin sentetik ilerleyiinden ayrmam imknsz
dr. Bununla birlikte, bizatihi okuduum anda gzlerim arr. ncelikle unu be
lirtelim ki bu acnn kendisi de dnyann nesneleri tarafndan, yani okuduum ki
tap tarafndan gsterilmi olabilir: szckler, oluturduklar farkszlk fonundan da
ha bir glkle kopabilirler; titreebilirler, uuabilirler, anlamlan zorlukla algla
nabilir, okuyageldiim cmle kendini iki kez, kez, anlalmam olarak, ye
niden okunmas gereken olarak verebilir. Ama bu iaretler bile grnmeyebilir
-rnein, okumamn beni sarmas ve acm unutmam durumunda (bu da hi
bir biimde acnn kaybolmu olduu anlamna gelmez, nk daha sonraki d
nmsel bir edim iinde onun farkna varacak olursam, ac kendini her zaman ora
da olan gibi verecektir)-; ama her trl kta bizi ilgilendiren nokta burada deil;
biz bilginin acsn varetme tarzn kavramaya alyoruz. Ama u sorulabilir: her
eyden nce ac kendini nasl gzlerin ars olarak verir? Burada akn bir nesneye
doru, zellikle de danda, dnyann iinde varolduu lde bedenime doru,
ynelimsel bir gnderme yok mudur? Acnn, kendi kendisi hakknda bir bilgiyi
ierdii yadsnamaz: gzlerdeki bir any parmaktaki ya da midedeki bir anyla
kantrmak mmkn deildir. Bununla birlikte ac, ynelimsellikten tmyle yok
sundur. unda anlamak gerek: eer ac kendini gzlerin acs olarak veriyorsa,
bunda gizemli lokal im [signe locall olmad gibi bilgi de yoktur. Yalnzca, ac,
bilin onlan varettii srece tam da gzlerdir. Ve bu haliyle, bir kstas ya da faz
ladan eklenmi herhangi bir ey araclyla deil, bizatihi varoluuyla her trl
baka acdan aynlr. Elbette gzlerin acs eklindeki adlandrma, betimlememiz ge
reken btn bir kurucu abay varsayar. Ama konumlandmz urakta henz bu
nu dikkate almak gerekmez, nk bu aba gsterilmi deildir: ac, dnmsel
bir bak asndan ele alnm deildir, bir bakas-iin-bedene atfedilmi deildir.
Gz-ac, ya da gr-acdr; bunlar benim akn szckleri kavrama tarzmdan ay
rlmaz. Bu acy, serimlemenin akl uruna gzlerin ans diye biz adlandrdk;
435
Jean-Paul Sartre
rekir. Bunlar anlam tamayan imgelerdir. Demek ki ac, meknn iinde deili
dir. Ama nesnel zamana da ait deildir: zamansallar ve bu zamansallama iin
de ve zamansallama araclyladr ki dnyann zaman ortaya kabilir. u hal
de ac nedir? Sadece bilincin yarsaydam maddesidir, bilincin oradaki-varldr
bilin, her trl acdan bo olan, yani ortak dokusu, oradaki-varl ac duyma
yan daha sonraki bir bilince ynelik projedir. Ac eken bilinci vasflandran b
yanal ka, kendiden bu koparl yine de acy psiik ndsne olarak oluturmaz
Varlk ve Hilik
yle denebilir: Kabul! Ama acnn tam da ileyen organn, rnein bakmak-
tt olan gzn, tutmakta olan elin acs olduu bir durumu seerek olay tekyn{|en ele alyorsunuz. nk sonuta okuduum srada parmamdaki bir yaradan tr zdrap ekiyor olabilirim. Bu durumda, acmn okuma edimimin bi-
j de dnyay varla tamay brakmam; dahas tar: okumam, bizatihi kendi do; |as iinde, zorunlu bir fon olarak dnyann varoluunu gerektiren bir edimdir.
: Bu hibir biimde dnyann daha az bir bilincine sahip olduum, ama fon olarak
dnyann bilincinde olduum anlamna gelmez. Ber^i evreleyen renkleri, hare
ketleri asla gzden karmam, sesleri duymaya ara vermem, sadece bunlar oku
mama fon oluturan farkszlam btnlk iinde kaybolurlar. Bununla balla
m halinde bedenim de dnya tarafndan durmadan dnyaya ait btnln
inde olan tm bak as olarak gsterilir, ama onu gsteren fon dnyadr. By
lece bedenim, bilincimin tm olumsall olarak durmadan btnlk halinde varedilir: Bedenim hem fon olarak dnyann btnlnn gsterdii eydir, hem
Jean-Paul Sartre
bile bir koltua oturmu, pencereye metre mesafede, belli s ve basm koul
"
lan altndaki bir beden olmay srdrrm. Ve sol iaret parmamdaki acy ge
nel olarak bedenim eklinde varetmeye devam ederim. Ne var ki bu acy beden
lik fonu iinde bedensel btnle eklenmi bir yap olarak silinip giden olara
varederim. Bu ac ne namevcuttur, ne de bilinaltdr: sadece konumsal bilinen!
bu mesafesiz varoluunun parasdr. Biraz sonra kitabn sayfalarn evirecell
olarak yakalan olduundan, ksmi yap halinde dnya fonunun temel yakala-;
n olan bedenin iinde kaybolmu durumdadr.
Ama birdenbire okumay brakyor ve imdi acm yakalam aya younlayor
rum. Bu demektir ki mevcut bilincimin, ya da gr-bilincimin [conscience-vision] zerine dnmsel bir bilin yneltiyorum. Bylece zerine dnlm:
bilincimin halihazrdaki dokusu -zellikle de duyduum ac- dnmsel bilin
cim tarafndan yakalanr ve ortaya konur. Burada dnm konusunda sylemi
olduumuz eyi hatrlamak gerekir: dnm btncl ve bak as bulunma
yan bir kavraytr, kendi kendisinden taan ve nesnelleme eilimi gsteren, bi
lineni temaa edebilmek ve dnebilmek iin belli bir mesafeye yanstma eili
mi gsteren bir bilgidir. u halde dnmn ilk hareketi, acnn salt bilinsel
niteliini bir nesne-acya doru amaktr. Bylece eer ibirliki dnm [reflexion complice] adn vermi olduumuz eye bal kalacak olursak, dnm
acy bir psiik olan klma eilimindedir. Acnn iinde yakalanan bu psiik nes
ne, rahatszlktr. Bu nesne acnn btn zelliklerini tar, ama akm ve edilgindir. Kendine ait zaman olan bir gerekliktir bu zaman d evrenin ya da bi
lincin zaman deil, psiik zamandr. Bylece ona eitli deerlendirmeler ve be
lirlemeler yklenebilir. Bu haliyle bizatihi bilinten ayrdr ve bilincin iinde g
rnr; bilin geliirken bu gereklik sreklilik gsterir ve rahatszlktaki opaklmn ve edilginliinin koulu olan ey de bizatihi bu srekliliktir. te yandan bu
rahatszlk bilincin iinde kavrand lde bilincin birlik, isellik ve kendiliin438
Varlk ve Hilik
enlik vasflarnn hepsini tar ama bunlan dank bir biimde tar. Bu da
nklk ona psiik bireyliini kazandrr. Yani her eyden nce, mutlak ve para
ln olmayan bir tutarll vardr. Ayrca bilincin dnda kendine zg sresi varlir ve bir gemile bir gelecee sahiptir. Ama kkensel zamansallamanm yanstllmasmdan ibaret olan bu sre birbirine nfuz etme okluudur. Bu rahatszlk
bilin olan mutlak bir kendiliindenlik iinde grld lde bu kendiliindenliin kendindede yanstlmasdr. Edilgin kendiliindenlik olarak byldr:
kendiliinden devam ediyormuasma, zamansal formuna batan sona hakim
miesine verilir. Mekn-zamansal nesnelerden daha baka trl grnr ve kay
bolur: eer masay grmyorsam bunun nedeni bam evirmi olmamdr; ama
eer kendimi artk rahatsz hissetmiyorsam bunun nedeni rahatszln gemi
olmasdr. Aslnda burada form psikologlarnn stroboskopik yanlsama* adm
verdikleri eye benzeyen bir fenomen ortaya kar. Rahatszln kaybolmas, dnmsel kendi-iinin projelerini boa kartarak kendini gerileme hareketi gibi,
hemen hemen isten gibi sunar. Rahatszln bir animizmi vardr: kendine zg
formu, sresi, alkanlklar olan, yaayan bir varlk gibi sunar kendini. Hastalar
onunla bir tr mahremiyet ilikisi iindedirler: rahatszlk ortaya kt zaman
bu yeni bir fenomen gibi olmaz, hasta, le sonras krizim tuttu diyecektir.
Bylece dnm tek bir krizin uraklarm kendi aralarnda birletirmez, btn
bir gnn tesinde krizleri kendi aralannda birletirir. Bununla birlikte bu tan
ma sentezinin zel bir nitelii vardr: bilince verili olmadnda bile varolmaya
devam edecek (yatm olarak duran ya da bilinaltnda kalan bir nefrette ol
duu gibi) bir nesne oluturmay hedef almaz. Nitekim rahatszlk getiinde
gerek anlamda kaybolur, artk yoktur". Ama ardndan u tuhaf sonu kar ki,
yeniden grndnde, bizatihi edilginlii iinde bir tr kendiliinden tremey
* Stroboskopi, fizikte hzl devirde bir devinim gsteren nesneleri gzlemleme yntemidir.
rnein drtnala giden bir atn admlar gibi, - n
439
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
neldii sak dnce nesnesinin balla olarak benim bedenim. Ona psiik be
den diyeceiz. O henz hibir ekilde bilinen deildir, nk ac eken bilinci
kavramaya alan dnm henz bilisel deildir. Bu dnm kkensel belirii iinde etkilenmedir, duygulanmdr [affectivite]. Rahatszl bir nesne olarak
gerekten de kavrar, ama bir etki nesnesi.olarak, bir duygulanm nesnesi olarak
kavrar. nsan nce ondan nefret etmek, onu sabrla sineye ekmek, hogrlemez olarak yakalamak, kimi zaman da onu sevmek, ondan honut olmak (eer
kurtuluu, saalmay haber veriyorsa), ofia u ya da bu biimde deer bimek
iin acsnn zerine eilir. Ve elbette deer biilen ey, daha dorusu deer bi
menin zorunlu balla olarak beliren ey rahatszlktr. Dolaysyla rahatszlk
bilinmez, ona katlan lr ve beden de ayn biimde rahatszlk araclyla aa
kar, bilin ayn biimde ona katlanr. Kendini dnme sunduu haliyle be
deni bilisel yaplarla zenginletirmek iin bakasna bavurmak gerekir; imdi
lik bundan sz edemeyiz, nk daha nce bakas-iin-bedenin yaplarnn ay
dnla kartlmas gerekir. Bununla birlikte imdiden unu belirtebiliriz: bu
psiik beden, bilincin ibalantlarmm [intracontexture] kendindenin dzlemin
deki yanstlmas olduundan, beden bilincin psiie zg btn fenomenlerinin
rtk maddesidir. Kkensel beden nasl ki her bilin tarafndan kendi kendisi
nin olumsall olarak varedildiyse, psiik bedene de nefretin ya da akn, edim
lerin ve niteliklerin olumsall olarak katlanlr, ama bu olumsallk yeni bir
zellie sahiptir: olumsallk bilin tarafndan varedildii lde bilincin kendin
de tarafndan yeniden kavranmasdr; katlanlan, ktnn ya da nefretin ya da
giriimin iinde, dnm araclyla kendindenin iine doru atlr. Bundan t
r her psiik nesnenin byl tutarllnn tesinde dsallk halinde paralan
ma eilimini temsil eder, psiik nesneleri kendi aralarnda birletiren byl
mnasebetlerin tesinde bunlarn her birinin bir farkszlk adackl iinde ya
ltlma eilimini temsil eder: dolaysyla psiiin melodik sresini tayan rtk
bir mekn gibidir. Tm psiik olaylarmzn olumsal ve farksz maddesi olarak
beden psiik bir mekn belirler. Bu meknn ne st ne alt, ne sa ne solu var
dr, psiiin byl tutarll onun farkszlk halinde paralanmasna ynelik
eilimiyle mcadele edegeldii lde henz paraszdr. Yine de bu mekn psi
iin gerek bir zelliidir: ama psiiin bir bedenle birlemi olmas yznden
deil de melodik dzenlenii altnda bu meknn tz ve imknnn srekli ko
ulu beden olduu iin. Psiii ad lan d rd m z andan itibaren grnen bu me441
Jean-Paul Sartre
t teorisi gibi psikolojik teorileri, anlarn korunmas gibi sorunlar motive eden
ve u ya da bu lde dorulayan da odur.
Sylemek bile gereksiz ki fizik acy rnek olarak setik ve olumsallmz va-;
retmenin, kendi kendilerinde olumsal olan daha bin trl yolu vardr. zellikle
de belirgin hibir ac, hibir holuk, hibir honutsuzluk bilin tarafndan vare- -
olumsalln tesine doru durmadan atlmda bulunmay srdrr. Bilin bir be- 5
dene sahip olmay hi brakmaz. Kinestezik duygulanm, etkilenme o zaman
II
BAKASI-N-BEDEN
Buraya kadar, benim-iin bedenimin varln betimledik. Bu ontolojik dz
lemde, bedenim betimlemi olduumuz gibidir ve yalnzca bundan ibarettir. On
da fizyolojik bir organn, anatomik ve meknsal bir oluumun izlerini aramak
beyhude olur. Bu beden, ya dnyann ara-eylerinin bolukta gsterilen atf
merkezidir, ya da kendi-iinin varettii olumsallktr; daha kesin bir ifadeyle bu iki
442
Varlk ve Hilik
Bir nceki blmde, bakasn bana ilk nce gsteren eyin beden olmad
n gstermitik. Gerekten de eer benim varlmn bakasnn varlyla temel
likisi benim bedenimin bakasnn bedeniyle mnasebetine indirgenseydi, bu
liki salt dsallk ilikisi olurdu. Ama bakasyla balantm isel bir olumsuzlama olmadka dnlemez. Bakasn ncelikle kendisi iin nesne olarak varol
duum ey gibi kavramak zorundaym; benim kendiliimin yeniden kavranma
s, nceki-tarihi tarihiletirmenin ikinci bir ura iinde bakasn nesne gibi
gsterir; u halde bakasnn bedeninin grnmesi ilk karlama deildir, tersi
ne, bakasyla olan ilikilerimin ve daha zellikle de bakasnn nesneletirilmesi diye adlandrm olduumuz eyin bir blmnden ibarettir; ya da dilerseniz
bakas nce benim iin varolur ve ben daha sonra onu kendi bedeni iinde kav
rarm; bakasnn bedeni benim iin ikincil bir yapdr.
Bakasnn nesneletirilmesinin temel fenomeni iinde, bakas bana alm
akmlk olarak grnr. Yani srf kendi imknlarma doru atlmda bulunmam
dan tr, bakasnn aknlm aar ve onun tesine geerim, bu akmlk
oyunddr; bir nesne-akmlktr. Ben bu aknl dnyann iinde ve kkensel
olarak, benim dnyamn ara-eylerinin belli bir dzenlenii olarak kavrarm ve
bu eyleri stelik dnyann ortasnda olan ve ben olmayan ikincil bir atf merke
zini iaret ettikleri lde kavrarm. Bu iaretler, beni iaret eden iaretlerden fark
l olarak hibir ekilde iaret eden eyin kurucular deildirler: bunlar nesnenin
yanal zellikleridir. Bakas, daha nce grdmz gibi dnyann kurucu bir
kavram olamaz. Dolaysyla bu iaretlerin hepsi de kkensel bir olumsalla ve
bir olay vasfna sahiptir. Ama iaret ettikleri atf merkezi sadece temaa edilmi
ya da alm akmlk olarak gerekten de bakasdr. Nesnelerin ikincil dzeni,
bu dzenin dzenleyicisine ya da yararlamcsna gnderirmi gibi, beni gerek
443
Jean-Paul Sartre
ten de bakasna, ksacas kendi kendisinin rettii bir ama dorultusunda aleti
'I
leri dzene sokan bir araca gnderir. Ama bu kez de ben bu amacn tesine g e J
bir bak as edinebileceim bir bak as, daha baka aletlerle birlikte kulla- '
nabileceim bir alet olarak grnr. Ara-eylerin dansyla ona iaret edilirken
bu kez de kendisi baka nesnelere iaret eder ve sonuta benim dnyamla btn
leir ve gsterdii ey de benim bedenimdir. Bylece bakasnn bedeni, benim benim-iin-bedenimden radikal bir biimde farkldr: benim olmadm ve kullan
dm (ya da bana direnen ki, bu da ayn kapya kar) aratr. Kkensel olarak
kendini bana belli bir nesnel yararllk ve ters dme katsaysyla birlikte sunar.
u halde bakasnn bedeni, alet-akmlk olarak bakasnn kendisidir. Ayn
aklamalar duyu organlarnn sentetik btnl olarak da bakasnn bedeni
iin geerlidir. Bakasnn bizi bilme imknm onun bedeni iinde ve bu beden
araclyla kefediyor deiliz. Bu imkn esas itibariyle benim bakas iin nesnev a rlm iinde ve bu varlk araclyla aa kar, yani bizim bakasyla olan
Varlk ve Hilik
gl bo kalr, u anlamda ki bilmek edimini ben asla bilemem: bu edim salt akm| lk olduundan, ancak konulandrc-olmayan bilin eklinde ya da ondan kay| naklanan dnm araclyla kendi-kendisi tarafndan kavranabilir. Benim bilf tliim ey, yalnzca orada-varlk olarak bilgidir, ya da dilerseniz bilginin ordakim
Jean-Paul Sartre
'
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sarte
Varlk ve Hilik
ni ve sonra bir durum haline getiini sormamak gerekir. Bakas, bana kken
sel olarak bir durumdaki beden olarak verilir. Dolaysyla, rnein nce beden,
sonra eylem yoktur. Beden, bakasnn eyleminin nesnel olumsalldr. Bylece
bedenimin benim iin varoluu vesilesiyle gstermi olduumuz ontolojik bir
zorunluluu bir baka dzlemde yeniden buluyoruz: diyorduk ki, kendi-iinin
olumsall ancak bir akmlk iinde ve bu'akmlk tarafndan varedilebilir, bu
olumsallk ilk hileme fonu zerinde kendi-iinin kendinde tarafndan durma
dan tesine geilmesi ve durmadan yeniden yakalanmasdr. Benzer biimde bu
rada da bakasna ait bir beden, ten olarak nceden tanmlanan bir durum iine
skam azd . Bu beden, tam da durumun kendisinden yola karak olduu ey
dir. Burada da yine ancak bir akmlm iinde ve bu akmlk araclyla varola
bilir. Ne var ki bu akmlk nce almtr; bu akmlm kendisi de nesnedir.
Bylece Pierrein bedeni nce bir el olup sonradan u barda tutamaz: bylesi
bir dnce, cesedi canl bedenin kkenine yerletirmek olur. Pierrein bedeni
el-bardak bileimidir ve elin teni bu bileimin kkensel olumsallna iaret eden
olarak byledir. Bedenin nesnelerle ilikisinin bir sorun olmas yle dursun, biz
bedeni hibir zaman bu iliki dnda kavramayz. Nitekim bakasnn bedeni
anlamlandrandr . Anlamllk donmu bir akmlk hareketinden baka bir ey
deildir. Bir beden, kendisi olduu bu tensel kitle olarak bakt masayla, tuttu
u iskemleyle, zerinde yrd kaldrmla, vb. tanmlanan bedendir. Ama da
ha ileriye giderek bedeni oluturan imlemleri dnlp kararlatrlm eylem
lere, ara-bileimlerinin aklc kullanmna atfla tketmek sz konusu olamaz.
Beden, dnya zerindeki imleyici ilikiler btndr: bu anlamda, soluduu ha
vaya, itii suya, yedii ete atfla da tanmlanr. Gerekten de beden, kendisi ol
duu btnlkle srdrd birtakm imleyici ilikiler olmakszn ortaya ka
maz. Eylem gibi, yaam da alm akmlk ve imlemdir. Btnlk olarak tasarla
nan yaam ile eylem arasnda yapsal farkllk yoktur. Yaam, dnya fonu zeri
ne buradakiler gibi yerletirilmi olmayan nesnelere doru aknlaan imlemler
btnn temsil eder. Yaam, form-bedenle kartlk halinde, bakasnn fon-bedenidir ve de bu fon-beden rtk ve konumsal olmayan bir vasfla bakasnn
kendi-iini tarafndan deil de, zellikle benim tarafmdan belirtik ve nesnel bir
ekilde kavranarak byledir: o zaman, evren fonu zerindeki imleyen form ola
rak, ama bakas iin fon olmay brakmakszn ve tam da fon olan olarak gr
nr. Ama burada nemli bir ayrm yapmak gerekir: bakasnn bedeni, gerek
449
Jean-Paul Sartre
ten de benim bedenime grnr. Bu da bakas zerindeki bak amn bir ol- i
gusall olduu anlamna gelir. Bu anlamda, bir uzvu (bir kol, bir el) bedensel :
btnlk fonu zerinde kavrama imknm ile bakasmm bedenini, ya da bu bedenin bakas tarafndan fon-beden olarak yaanm birtakm yaplanmalarm be-
lirtik bir biimde yakalaym asla birbirine kartrlmamaldr. Biz ancak ikinci I
durum iinde bakasn yaam olarak kavrarz. Nitekim birinci durumda, baka
s iin form olan eyi biz fon olarak kavram olabiliriz. Bakasnn eline bakt
mda, bedenin kalan ksm fon halinde birleir. Ama belki de kollarnn ve el-
lerinin eridii bir fon zerinde form olarak konulandnc-olmayan tarzda varo- i
lan ey, aslnda onun aln ya da boazdr.
Buradan kan sonu hi phesiz bakasnn bedeninin varlnn benim iin 'j
bedeni iaret eden toplam bir durumdan yola kmadka asla kavrayamam; 2) !
Bakasmm bedeninin herhangi bir uzvunu yaltk olarak alglayamam ve her bir j
tekil uzvu kendim iin gsterirken her zaman tenin ya da yaamn btnln- i
den yola kanm. Nitekim bakasmm bedenine ilikin algm eylere ilikin al-
gmdan radikal bir ekilde farkldr.
1)
rin anlamn kendime gsterirken yola ktm terimler olan snrlar iinde ha- "i
reket eder. Bu snrlar hem meknsal hem de zamansaldr. Meknsal olarak Pi-
errein halihazrdaki davranmm imledii ey ondan uzakta duran bardaktr. Ni-
karak Pierrein hareketini davrann anlam gibi alglarm] Zamansal olarak da <
itibaren bana imdi grnen olarak kavranm. Nitekim bedenin imdiki halini ;
gelecek zamanyla ve daha genel olarak da dnyann gelecek zamanyla kendime
bildiririm. Bakasmm bedeninin daha baka bedenlerden tmyle baka trl
alglandna ilikin bu zsel gerek ncelikle kavranmazsa, bakasnn bedeni
olmaz: nk bakasnn bedenini alglamak iin her zaman onun dnda, me-
:
knn ve zamann iinde olan eye, yani onun kendisine gidilir; bu bedenin dav
450
Varlk ve Hilik
Ben asla hareketsiz bir beden boyunca yukar kalkan bir kol alglamam
zarmas, o kekeleme, ellerdeki o hafif titreme, o alttan doru bakmalar hiddeti ifa
451
Jean-Paul Sartre
de etmezler, onlar hiddettirler. Yalnz unu iyi anlamak gerekir: sklm bir yum
ruk kendi-kendisinde hibir eydir ve hibir anlama gelmez. Biz bu nedenle asla
sklm bir y u m ru k alglamayz: belli bir durumda, yumruklarn skan bir adam
Varlk ve Hilik
lecek zaman tmel zamana ait ve henz orada olmayan salt bir imdi olsa da.
Yryn kendisi de, kavranamaz ve hileyici salt olu olarak imdiki zamandr.
Ama bu imdiki zaman, yrmekte olan bir eyin gelecek zamandaki sona eriine
doru teye geme edimidir: kolun hareketinin salt ve kavranamaz imdiki zama
nnn tesinde, hareketin dayanan kavramaya almz. Cesedin dnda asla ol
duu haliyle kavrayamadmz bu dayanak, yine de tesine geilmi olan olarak,
gemi olarak her zaman oradadr. Hareket-halindeki-bir-koldan sz ettiimde,
dingin idiykenki bu kolu hareketin tz olar&k dnrm. Kitabmzn kinci Ks-
mnda byle bir dncenin savunulamaz olduuna iaret etmitik: hareket eden
ey hareketsiz kol olamaz, hareket varln bir hastaldr. u da bir gerektir ki,
psiik hareket iki terime gnderme yapar: gelecekteki sonulanna ve gemiine
(yani bakalatrd hareketsiz ve tesine gelimi uzva). Ve ben kolun-hareketi
ni, tam da bir gemi-varla doru devaml ve kavranamaz bir gnderme olarak
alglarm. Bu gemi-varl (kol, bacak, dingin haldeki btn beden) grmem,
ancak onun tesine geen ve benim de kendisine mevcut olduum hareketin iin
de onu fark edebilirim, tpk sularn hareketi iinde rman dibindeki bir akl ta
nn fark edilmesi gibi. Bununla birlikte hareket halinde olan eyi adlandrmak
iin durmadan atfta bulunduum bu her zaman iin tesine geilen asla gerekle
meyen varlk hareketsizlii salt olgusallktr, salt tendir, alm-akmln durma
Jean-Paul Sartre
lmn zel bir kiplii gibi grr, nk birincil olann cesedin sonsuzcasma
blnebilirlii olduunu dnr ve sonsuzcasma blnebilirliin dpedz ge
mii olduu bir eye doru teye gemenin sentetik birliini bilmez. Canllar
Varlk ve Hilik
bir belge olarak dnrsem ortaya kar. u halde bu karakter yalnzca bakasiinin dzleminde vardr ve ahlaklarm, yani nesnel ve toplumsal bir psikoloji
ye girimi olan Fransz yazarlann zdeyi ve betimlemelerinin hibir zaman z
nenin yaantsyla rtememesinin nedeni de budur. Ne var ki karakter esas iti
baryla bakas iin olsa da, betimlemi olduumuz haliyle bedenden aynlmaz.
rnein, mizacn karakterin nedeni olduunu, hareketli mizacn asabiyetin ne
deni olduunu varsaymak, karakteri nesneliin btn vehelerini sunan ama yine
de znel ve zne tarafndan maruz kalnan psiik bir kendilik gibi ortaya koymak
tr. Aslnda bakasnn asabiyeti dandan anlal ve kkenden itibaren benim akmlm tarafndan alr. Bu anlamda, rnein hareketli mizatan ayr deildir.
Her iki durumda da kann baa kmas dediimiz ayn kzarmay, ayn bedensel
veheleri kavrarz ama kendi projelerimiz dorultusunda bu verileri baka trl
aarz: bu kzarmay fon-bedenih tezahr olarak, yani onu durumla olan balanndan kopartarak dnrsek mizala kar karya kalacaz; hatt bu kzarmay ka
davradan yola karak anlamaya alrsak onun fizyolojik ve tbbi incelemesine
giriebiliriz; bunun tersine, topyekn durumdan kalkarak ona gelmek suretiyle
ele alacak olursak, bu kzarma hiddetin kendisi olacaktr, ya da yine bir hiddet
vaadi ya da daha iyisi vaat halindeki bir hiddet olacaktr, yani kullamlabilir-eylerle devaml bir mnasebet, bir gizilgllk olacaktr. Demek oluyor ki miza
ile karakter arasnda yalnzca bir neden farkll vardr ve karakter bedenle zde
leir. Pek ok yazarn, karakteroloji almalanmn temeli olarak bir fizyognomoniyi kurumlatrmak zere yaptklar giriimleri ve zellikle de Kretschmerin ka
rakter ile bedenin yapsna ilikin gzel aratrmalarn dorulayan ey de budur.
Nitekim bakasnn karakteri sentetik btnlk olarak dolaysz bir biimde gr
ye verilir. Bu, bizim onu hemen annda betimleyebileceimiz anlamna gelmez.
Farkllam yaplar ortaya karmak, duygusal ynden hemen yakalam olduu
muz baz verileri belirtikletirmek, bakasnn bedeni olan o topyekn ayrmszl
dzenli forma dntrmek iin zaman gerekecektir. Yanlgya debiliriz, gr
dmz eyi yorumlamak iin genel ve sylemsel bilgilere [connaissances gdnerales et discursives] (baka zneler konusunda ampirik ya da istatistik olarak ka
ntlanm yasalar) bavurmak da mmkndr. Ama her trl kta sz konusu
olan ilk grmzn ieriini belirtikletirmekten, tahmin ve eylem asndan d
zenlemekten bakaca bir ey deildir. Hi phesiz ilk izlenimin yanlmadm
yineleyip duran insanlann sylemek istedikleri de budur. Gerekten de, ilk kar
455
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
m*
BEDENN NC ONTOtOJK BOYUTU
Bedenimi varederim: onun varlk boyutlarndan ilki byledir. Bedenim ba
kas tarafndan kullanlr ve bilinir: onun ikinci boyutu da byledir. Ama benim
bakas iin olan olmam gibi bakas da bana kendisi iin nesne olduum zne
olarak alr. Hatt burada, daha nce grdmz gibi bakasyla olan temel
ilikim sz konusudur. u halde bakas tarafndan bilinen olarak kendim iin
varolmaktaym zellikle de bizatihi olgusalln iinde. Bakas tarafndan
beden olma vasfyla bilinen olarak kendim iin varolurum. Bedenimin nc
ontolojik boyutu da byledir. imdi bu boyutu inceleyeceiz; onunla birlikte be
denin varlk kipleri sorununu da tketmi olacaz.
Bakasnn baknn belirmesiyle birlikte kendi nesne-varlm, yani alm
olarak akmlm da bana amlanm olur. Bilinemez varlk olarak, bakasna
doru tm sorumluluumla ben olan ka, bir nesne-ben olarak bende aa
kar. Ama bu beni gereklii iinde bilemesem, hatt tasavvur edemesem bile, en
azndan onun formel yaplarndan bazlarn kavrayabilecek dururrldaym. zel
likle de kendimi bakas tarafndan olgusal varoluum iinde yakalanm hisse
derim; bakas-iin-oradaki-varlmdan sorumluyum. Bu oradaki-varlk aslnda
bedendir. Bylece bakasyla karlama beni yalnzca akmlm iinde yakala
maz: bakasnn at akmlm iinde ve bu akmlk araclyla, benim akmlgmn hiledii ve at olgusallk bakas iin vardr ve bakas iin varolduu
mun bilincinde olmam lsnde, benim kendi olgusallm artk yalnzca konulandnc-olmayan hileyi iinde deil, yalnzca onu varederek deil, ama bir
dnya-ortsmdaki-varla doru ka iinde kavrarm. Bakas ile karlama
nn oku, benim amdan, bedenimin darda, bakas iin bir kendinde olarak
varoluunun bo yere aa kmasdr. Bylece bedenim sadece salt ve sradan
457
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
formlar olarak gsterir. Bu yaplar tam da -ve benim varlmla ayn beliri iin
de- salt yaanmlktr, varettiim ve hilediim eydir. Nitekim burada, en ba
ta, gsterme ve yaanmlk arasndaki kkensel balantyla karlarz: alglanan
eyler znel olarak varettiim eyi gsterirle Ama kulak olan duyu nesnesi
kt anda bedenimden gelen sesleri dinleyen, kendi bedeniyle benim bede
nimi hisseden kii olarak hekimi kavradm anda, gsterilen yaanm benimki
olmayan bir dnyann ortasnda zneliimin dndaki ey olarak gsterilmi ha
le gelir. Bedenim yabanclam olarak gsterilir. Yabanclamamn deneyimi s klganlk gibi duygusal yaplar iinde ve onlar araclyla edinilir. Kzardn
jean-Paul Sartre
li bir mesafede bakas-iin-beden olarak sabitlenirler. Bylece durmadan krlemesine eylemek, sonularn asla bilmeksizin rastgele at yapmak zorunda
ym. Bu yzden, giriimlerinin beyhudeliini kabullendikten sonra sklgan kii
nin abalar bakas-iin-bedenini ortadan kaldrmaya ynelecektir. Ortadan
kaybolmay, grnmez olmay, vb. temenni ederken yok etmek istedii, kendi-iin-bedeni deil yabanclaan-bedenin bu kavranamaz boyutudur.
nk gerekten de bakas-im-bedene de kendimiz-iin-bedene atfettii
miz kadar gereklik atfederiz. Dahas, bakas-iin-beden, bizim-iin-beden dir,
ama kavranamaz ve yabanclamtr. O zaman bize yle gelir ki bakas, bizim
yapmaya muktedir olmadmz ama yine de bize den bir ilevi bizim iin ye
rine getirmektedir: bizi olduumuz gibi grmek ilevini. Dil, bakas-iin-bedenimizin belli bal yaplarn bize -bo yere- amlamak suretiyle (oysa ki varedilen
beden anlatlamazdr) bizi bakas zerindeki szmona misyonumuzdan bt
nyle kurtulmaya ynlendirir. Kendimizi bakasnn gzleriyle grmeye raz olu
ruz; bunun anlam, varlmz dilin amlamalaryla renmeye kalkmamzdr.
Bylece btn bir szel rabtalar sistemi ortaya kar ve biz bu sistem aracly
la bedenimizi bakas iin olduu haliyle kendi kendimize gsterirken, bu gs
tergeleri bedenimizi bizim iin olduu haliyle adlandrmak iin kullaninz. Ba
kasnn bedeni ile benim bedenimin analojik tabi oluu ite bu dzeyde gerek
leir. Gerekten de - bakasnn bedeninin benim iin olmas gibi benim bede
nimin de bakas iin olduunu dnebilmem iin - bakasyla nesneletirici
znelii iinde, sonra da nesne olarak karlam olmam zorunludur; bakas
nn bedenini kendi bedenimin benzeri olan nesne gibi yarglamam iin bu bede
nin bana nesne olarak verilmi olmas ve benim bedenimin de kendi ynnden
bana bir nesne-boyutu gstermi olmas gerekir. Analoji ya da benzerliin ba
kasnn beden-nesnesi ile benim bedenimin nesneliini nceden oluturmas sla
$
mmkn deildir; tersine, bu iki nesnelik, bir analojik ilkenin devreye girebil
mesi iin nceden varolmak zorundadrlar. Dolaysyla burada bedenimin ba
kas iin olan yaplarn bana dil retir. Bununla birlikte dilin, anlamllklaryla
beraber bedenim ile on vareden bilincimin arasna zerine dnlmemi dz
lemde szamayacan da kavramak gerekir. Bu dzlemde bedenin bakasna
doru yabanclamas ve nc varlk boyutu ancak bolukta duyumsanabilir,
yaanm olgusallm bir uzantsndan ibarettir. Hibir kavram, hibir bilisel
gry [intuition congnitive] buna balayamayz. Bedenimin bakas iin nesne460
Varlk ve Hilik
ligi benim iin nesne deildir ve benim bedenimi de nesne olarak oluturamaz:
bu nesnelik varettiim bedenin ka gibi duyumsanr. Bakasnn benim bede
nim hakknda sahip olduu ve bana dil araclyla ilettii bilgilerin benim-iinbedenime zel trde bir yap kazandrabilmesi iin bu bilgilerin bir nesneye uy
malar ve bedenimin benim iin esasen bir nesne olmas gerekir. u halde bu bil
giler ancak dnmsel bilin dzeyinde devreye girebilirler: oigusall, konulandmc-olmayan bilin tarafndan dpedz varedien olarak deil, dnm
araclyla yakalanm hemen-hemen-negne olarak nitelendireceklerdir. Hemen-hemen-nesne ile dnmsel bilin arasuja yerlemek suretiyle psiik hemen-hemen-bedenin nesneletirilmesini tamamlayacak olan ey ite bu kavram
sal katman olacaktr. Dnm, daha nce grdmz gibi oigusall yakalar
ve bir gerek-olmayana doru onun tesine geer; bu gerek-olmayann essesi
salt bir percipidir ve biz onu psiik diye adlandrdk. Bu psiik olan oluturulur.
Kendi tarihimiz iinde edindiimiz ve hepsi de bize bakas ile kurduumuz her
trden iliki iinde ulaan kavramsal bilgiler, psiik bedenin kurucu bir katma
nn reteceklerdir. Ksacas dnmsel ynden bedenimize katlandmz l
de, bu bedeni ibirliki dnm araclyla hemen-hemen-nesne halinde
olutururuz bylece gzlem bizim kendimizden gelir. Ama bu bedeni bildii
miz andan itibaren, yani tmyle bilisel bir gr iinde kavradmz andan iti
Jean-Paul Sartre
dek, bir madde grevi yapar: birtakm snrlar ve ii bo dzenleme emalar ola
rak getirdiim yeni zelliklere doru benden kurtulan rahatszlktr. Bylece, r
nein, psiik olarak zdrabm ektiim rahatszlm dnmsel olarak bana mi
de rahatszl gibi grnr. Mide arsnn, arsyla yaanan olarak midenin
Varlk ve Hilik
onu gremem, ama onun benim arm olduunu bilirim. Hatal olarak endoskopi diye adlandmlan fenomenler buradan kaynaklanr. Aslnda arnn kendisi,
Solliernin ne srdnn tersine bana midemle ilgili hibir ey retmez. Ama
ar araclyla ve arnn iinde edindiim bilme, bana somut ve tastamam bile
bileceim kadar nesnel vasflarla tanmlanm bir namevcudiyet olarak beliren bir
bakas-iin-mide oluturur. Ne var ki bylece tanmlanan nesne, ilke olarak be
nim armn yabanclama kutbu gibidir; ilke olarak, benim daha olacak olmak
szn olduum ve baka eye doru tesine geemeyeceim eydir. Nitekim bir
463
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
466
NC BLM
BAKASI LE SOMUT LKLER
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
verili ka haline gelir. Ama bu donmu ka asla benim kendim iin olduum
Jean-Paul Sartre
Kendisi olduum bu iki giriim birbirinin kartdr. Bunlardan her biri teki
nin lmdr, yani birinin yenilgisi tekinin benimsenmesini motive eder. Nite
kim bakasna ynelik ilikilerimin diyalektii yoktur, bu ilikilerin oluturduu
bir ember vardr yine de her giriim tekinin yenilgisiyle zenginleir. Bu yz
den bu ilikilerin her birini ardk bir biimde inceleyeceiz. Ama her birinin bi
zatihi barnda bakasnn her zaman iin mevcudiyet olarak kaldna iaret et
mek uygun der, nk kesinlikle ne biri ne de teki elikisiz ele alnabilir. Da
has, bunlarn her biri tekindedir ve tekinin lmn dourur; bylece asla
dngnn dna kamayz. Bakasna ynelik temel tavrlann incelenmesine gi
riirken bu birka aklamay gzden karmamak, uygun olur. Bu tavrlar dng
halinde kendilerini retip yok ederlerken, birinden ya da tekinden balamak
arasnda bir fark yoktur. Yine de semek gerektiinden biz nce kendi-iinin ba
kasnn zgrln kendine tabi klmaya alt davranlar ele alacaz.
Eer bakasnn bak olarak ilk aa kndan yola kacak olursak, kavranamaz olan bakas-iin-varlmz bir sahiplenme [possession] formunda du
yumsadmz kabul etmek zorunda kalrz. Ben bakas tarafndan sahiplenili
rim; bakasnn bak, plakl iindeki bedenimi biimlendirir, onu dourur,
onu yaplandrr, onu olduu gibi retir, onu benim asla gremeyeceim gibi g
rr. Bakas, bir gizin sahibidir: bakas benim ne olduumun gizine sahiptir. Be
ni oldurur ve bizatihi bu yoldan beni sahiplenir, bu sahiplenme de bana sahip ol
mann bilincinden baka bir ey deildir. Ve ben, nesneliimin kabul iinde
470
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
kasma tabi klmak isterim ve bu tabi olma projesi baklan-varlmm daha fazla ;
kabuln ierir. Ksacas bakasnn bakan zgrln karmda tutmak iin
baklan-varlmla tmyle zdeleirim, ve nesne-varlm benden bakasna
doru tek mmkn iliki olduundan, teki zgrln bana tabi olmasn ger
ekletirmek zere bana sadece bu nesne-varlk yardmc olabilir. Kendi-iin
bylece nc ekstazn yenilgisine tepkisini gstermek zere kendi-nde-varlran kurucusu olarak bakasnn zgrlyle zdelemek ister. Kendi-kendine
[soi-meme] gre bakas olmak -kendi-kendinde bu bakas olma formu altnda
her zaman somut olarak hedeflenen ideal- bakasyla mnasebetlerdeki ilk de
erdir; bu demektir ki bakas-iin-varlm, bakas olarak kendi ve kendi ola
rak bakas olan ve kendi-varlm bakas olarak, bakas-varln da kendi olarak zgrce verirken ontolojik kanttaki bizatihi varlk olan, yani Tanr olan bir
mutlak-varlm iaretinin tasallutu altndadr. Bu ideal, bakalaryla mnasebet
lerimin kkensel olumsallnn stesinden gelinmedike, yani bakasnn kendi
ni benden bakas kld olumsuzlama ile kendimi bakasndan baka kldm
olumsuzlama arasnda hibir isel olumsuzluk ilikisinin bulunmay olgusunun
stesinden gelinmedike gerekleemez. Bu olumsalln stesinden gelinemediini daha nce grdk: bu olumsallk bakalaryla ilikilerimin sonucudur, tpk
bedenimin de dnya-iindeki-varlmm som cu olmas gibi. u halde bakasyla
birlik fiilen gerekletirilemezdir. Ayn zamanda esasta da byledir, nk ken
di-iin ile bakasnn tek bir akmlk iinde bulunmas bakasnn bakaslk vas
fn ister istemez ortadan kaldrr. Bylece bakasn benle zdeletirme athmnda bulunmam iin koul, bakas olmam bende olumsuzlamakta diretmemdir.
Nihayet bu birletirme projesi ayn zamanda da atma kaynadr, nk ken
dimi bir yandan bakas iin nesne olarak duyumsarken ve onu bu deneyim ara
clyla ve bu deneyimde tabi klmaya ynelirken, bakas da beni dnyann or
tasndaki nesne olarak kavrar ve beni kendine tabi klmaya hibir biimde ynel
mez. Dolaysyla -bakas iin varlk ikili bir isel olumsuzlama ierdiindenbakasmn benim akmlm at ve beni bakas iin varettii isel olumsuzla
ma zerinde etkimek, yani bakasnn zgrl zerinde etkimek zorunludur.
Bakasnn mevcudiyeti karsnda benim kendi-kendimin projesine musallat
olan bu gerekletirilemez ideal, bir giriim olarak dnebileceimiz sevgiye,
472
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
yacam bildiim bu varlk bana musallattr. Ama bakas beni severse, tesine
geilemez hale gelirim, bu da mutlak ama olmak zorundaym demektir; bu an
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
480
Varlk ve Hilik
Bu dil, gerekten de, insan denen oluturulmu yaratn bir igds deildir,
zneliimizin bir icad da deildir; ama onu Dasein m salt kendi-nin-dmda-olmakma da indirgememek gerekir. Dil insanlk durum unun parasdr, kkensel
olarak bir kendi-iinin bakas-iin-varlma ilikin deneyimidir ve daha sonra
bu deneyimin tesine geilmesi ve benim imknlarm olan imknlara doru, ya
ni bakas iin u ya da bu olma imknlarma doru kullanlmasdr. Dolaysy
la bakasnn varoluunun kabul edilmesinden ayrlmaz. Bakasnn bak olarak
karmda belirii dilin de varlmn kouiu olarak belirmesini salar. Bu ilksel
dil ille de batan karma deildir; onun baka formlarm da greceiz; zaten
bakasnn karsnda hibir ilksel tavr bulunmadna, tavrlarn dng halinde
ve her biri tekini iermek suretiyle birbirlerini izlediklerine iaret etmitik. Ama
ters ynden, batan karma dilin daha nceki hibir formunu varsaymaz: bt
nyle dilin gereklemesidir; bu da dilin, ifadenin ilksel varlk kipi olarak bir
denbire ve tmyle batan karma araclyla aa kabilecei anlamna gelir.
Besbelli bir ey ki dil derken her trl ifade fenomenini anlyoruz, yoksa trev
ve ikincil bir kip olan ve ortaya k tarih bir incelemenin konusu olabilecek
hecelenmi sz kastetmiyoruz. zellikle de batan karmada, dil bilgilendirme
yi deil, duyumsatmay hedef alr.
Ama byleyici bir dil bulmak iin yaptm bu ilk giriimde krlemesine gi
derim, nk kendimi yalnzca bakas iin nesneliimin soyut ve bo formu
zerinde ynlendiririm. Davran ve tavrlarmn hangi etkiyi yapacaklarn tasav
vur bile edemem, nk bunlar her zaman kendilerinin tesine geen bir zgr
lk tarafndan yeniden ele alnp temellendirileceklerdir ve nk ancak bu z
grlk onlara bir anlam kazandrrsa anlama sahip olabileceklerdir. Bylece ifa
delerimin anlam her zaman benden kaar; imlemek istediim eyi imleyip im
lemediimi, ya da hatt imlendiren olup olm adm bile asla tam olarak bile
mem; bu belirleyici anda, ilke olarak tasavvur edilemez olan eyi bakasnda oku
mam gerekir. Ve bakas iin fiilen ne ifade ettiimi bilmememden tr, dilimi
kendi dma doru tamamlanmam bir ka fenomeni gibi olutururum. Ken
dimi ifade ettiim andan itibaren ifade ettiim eyin anlamn, yani sonuta oldu
um eyin anlamm yalnzca kestirebilirim, nk bu adan bakldnda ifade
etmek ve olmak ayn eydir. Bakas her zaman oradadr, mevcuttur ve dile anla
mn veren ey olarak duyumsanr. Her ifade, her davran, her szck, benim
ynmden bakasnn yabanclatnc gerekliinin somut deneyimidir. Dn
481
Jean-Paul Sartre
482
Varlk ve Hilik
yann ortasndaki bir nesneye sahip olma arzusu ile ak birbirine kartrlan#!.
Dolaysyla ak, sevilen kiide, onun yabanclamasnda ve onun bakasna dog
ru kanda yaad deneyim dnda doamaz. Ama bir kez daha, eer duruttt
buysa, sevilen ancak sevilmeye doru atlmda bulunuyorsa, yani fethetmek il
tedii ey hibir ekilde bir beden deil de bakasnn bu haliyle zneliiyse o di
a dnecektir. Nitekim bu sahiplenmeyi gerekletirmek iin tasarlayabile
cei tek yol kendini sevdirmektir. Bylece sevmenin, kendi znde, kendini sev*
dirme projesi olduunu gryoruz. Buradan da u yeni eliki ve u yeni at
ma doar: klarn her biri, kendini herhangi*bir bakas dnda karsndakine
sevdirmek istedii lde tmyle onun tutsadr; ama ayn zamanda da her bi
ri, tekinden hibir biimde sevilme projesine indirgenmeyen bir ak talep
eder. Gerekten de talep ettii ey, bakasnn kkensel olarak kendini sevdirme
peinde komakszm, zgrlnn nesnel snr olarak, akmlnm vazgeil
mez ve seilen temeli olarak, varlk btnl ve en stn deer olarak sevdii
hakknda hem temaac hem de duygusal bir grye sahip olmasdr. Bakasn
dan bylece talep edilen ak hibir ey isteyemez salt karlksz angajmandr.
Ama bu ak tam da n gerekirlii olmakszn varolamayan eydir; ve k
bambaka bir tarzda tutsak edilmitir: gerekirliinin tutsadr; nitekim sevilmi
olma gerekirlii olarak, ak beden olmak isteyen ve bir dary talep eden zgr
lktr; dolaysyla bakasna doru ka taklit eden bir zgrlk, zgrlk ol
duu lde yabanclamasn talep eden bir zgrlktr. n bakas tarafn
dan nesne olarak sevilmek iin gsterdii aba iindeki zgrl bile bakasiin-bedende kalplanarak yabanclar, yani bakasna doru bir ka boyutuy
la birlikte varoluta rer; bu zgrlk kendini sak kendilik olarak ortaya koyma
y durmadan reddetmektir, nk kendinin kendi-kendisi olarak bu olumlanmas bakasnn bak olarak kmesine ve nesne-bakasmm belirmesine, dola
ysyla sevilmek imknnn bile kaybolduu bir duruma yol aar, nk bakas
kendi nesnelik boyutuna indirgenir. u halde bu red, zgrl, bakasna ba
ml olan bir ey gibi olutururken, znellik olarak bakas da kendi-iinin z
grlnn geilemez snr, varlnn anahtarn elinde tutan hedefi ve en s
tn erei haline gelir. Burada gerekten de ak giriiminin ideal belledii eyle,
yabanclaan zgrlkle karlarz. Ama zgrln yabanclatran, kendisi
ni sevmelerini isteyen olarak, sevilmek isteyen ktr. zgrlm, benim nesneliimi kuran bakasnn salt znelii karsnda yabanclar; nesne-bakas
483
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
bir alet haline gelir, bu durumda, arzu ettii gibi, gerekten de bakas iin nes
ne olur, ama kullanlabilir-nesne, durmadan alan nesne olur; yanlsama, akn
somut gerekliini oluturan aynalar oyunl aniden sona erer. Ayrca, akta her
nun sonucu, bakas-iin-varlm temel kipi olarak sevginin, akn bakas-iinvarlmda kendi tahribatnn kklerini barndrmasdr. Akn ynl tahrip
imknn tanmlam oluyoruz: en bata, z gerei bir aldatmaca ve bir sonsu
za gndermedir, nk sevmek beni sevmelerini istemek, dolaysyla da baka
snn kendisini sevmemi istemesini istemektir. Ve bu aldatmacann preontolojik
bir kavran bizatihi ak atlmnn iinde verilidir: n devaml bir tatminsiz
lik iinde olmas buradan gelir. Bu tatminsizlik, sklkla sylenegeldii gibi, se
vilen varln vefaszlndan deil, ak grsnn temel-gr olarak erimd bir
ideal olmasnn rtk bir biimde kavranmasndan kaynaklanr. Ne kadar ok
sevilirsem, v a rl m da o lde yitirir, kendi sorumluluklarmla, kendi olma
kudretimle [mon pouvoir etre] o lde babaa kalrm. kinci olarak, bakas
nn uyanmas her zaman mmkndr, onun karsnda her an bir nesne olarak
belirebilirim: n devaml gvensizlii de buradan kaynaklanr. nc ola
rak, ak bakalar tarafndan durmadan greceletirilen bir mutlaktr. Akn mut
485
Jean-Paul Sartre
lak atf ekseni olma vasfm korumas iin dnyada sevgiliyle yalnz olmak gere
kirdi. n devaml utanc da (ya da nc bu da, burada ayn kapya
kar) buradan gelir.
Bylece kendimi nesnelin iinde yitirmek iin beyhude yere uram olurum:
tutkum hibir eye yaramayacaktr; bakas -kh kendi-kendisi araclyla, kh
bakalar araclyla- beni dorulanamaz zneliime gndermitir. Bu saptama
tam bir umutsuzlua ve bakas ile benim-kendimin tabi klnn gerekletir
mek zere yeni bir giriime neden olabilir. Bu durumda kovalad ideal, betimleyegeldiimiz idealin tersi olacaktr: tekiliini muhafaza ederek bakasna nfuz
etmeye doru atlmda bulunacama, bakasnn bana nfuz etmesine ve kendi
zneliimden kurtulmak iin onun znelii iinde kaybolmaya doru atlmda
bulunurum. Bu giriim somut dzlemde mazoist tavrla ortaya kar: bakas be
nim bakas-iin-varlmm temeli olduuna gre, kendimi varetme iini bakas
na emanet ettiimde, bir zgrlk tarafndan kendi varl iinde temellendirilen
bir kendinde-varlktan baka bir ey olmayacam. Burada bakasnn beni kendi
varlm iinde temellendirecei balang edimine engel olarak dnlen ey
kendi zneliimdir; benim kendi zgrlmle olumsuzlanmas gereken, her ey
den nce, bu zneliktir. Dolaysyla tmyle nesne-varlmda angaje olmaya a
balarm, nesneden baka bir ey olmak istemem, bakasnda dinlenirim; ve bu
nesne-varl utan iinde duyumsadmdan, utancm nesneliimin derin imi
olarak arzular ve severim; ve bakas da cinsel arzu3 araclyla beni nesne olarak
kavradndan, arzulanmak isterim, utancn iinde kendimi arzu nesnesi yapanm. Bu tavr, bakas iin aknlmm smr-nesnesi olarak varolmaya alaca
ma, tersine, tekiler arasndan bir nesne, kullanlacak bir ara muamelesi grme
ye abaladmda aktaki tavra olduka benzer: nitekim olumsuzlanmas gereken
benim akmlmdr, bakasnmki deil. Bu durumda onun zgrln tutsak-
nn. Ama zgrlme nfuz edecek bir zgrlk bu kendindenin temeli oldu
u lde, varlm da yeniden kendi-kendinin temeli haline gelecektir. Mazo
3 ) Bkz. bir sonraki paragraf.
486
Varlk ve Hilik
izm, tpk sadizm gibi4 sululuun stlenilmesidir. Gerekten de, yalnzca nesne
olmamdan tr suluyum. Kendi-kendime kar suluyum, nk mutlak ya
banclamaya raz oluyorum; bakasna kar suluyum, nk onun sulu olma
sna, yani zgrlm bu haliyle radikal bir biimde skalamasna vesile oluyo
rum. Mazoizm, nesneliim araclyla bakasn bylemeyi amalayan bir giri
im deil, ama bakas-iin-nesneliim araclyla kendi-kendimi byleme, ya
ni kendimi nesne halinde oluturtma giriimidir ve bunu bakas araclyla ger
ekletirirken de bakasnn gznde temsil ettiim kendinde karsnda zneliimi bir hi olarak konulandrc-olmayan ynde kavrarm. Mazoizm bir tr badnmesi gibi belirginleir: toprak ve kayadan uurum karsnda duyulan badnmesi deil de, bakasnn zneliinin derinlii karsndaki badnmesi.
Ama mazoizm kendi-kendisinde bir yenilgidir, ve yle olmak zorundadr:
gerekten de, kendimi nesne-benim araclyla bylemek iin, bu nesneyi ba
kas iin olduu haliyle gryle yakalayabilmem gerekir, bu da ilke olarak im
487
Jean-Paul Sartre
II
BAKASINA YNELK IKNC TAVIR:
LGSZLK, ARZU, NEFRET, SADZM
Bakas karsndaki birinci tavnn baarszl benim iin ikinci tavr benim
seme vesilesi olabilir. Ama dorusunu sylemek gerekirse, bunlarn ikisi de ger
ek anlamda birinci deildir: her biri durum olarak kkensel bakas-iin-varla temel bir tepkidir. u halde bakas iin nesneliim araclyla bakasnn bi
lincini kendime tabi klmann bizatihi imknszl iinde kararl bir biimde
bakasna dnmeye ve ona bakmaya ynelebilirim. Bu durumda bakasnn bak
ma bakmak kendini kendi zgrl iinde ortaya koymaktr ve bu zgrlk
temelinde bakasnn zgrlyle hesaplamaya almaktr. Bylece aranan a
tmann anlam, zgrlk olarak hesaplaan iki zgrln mcadelesini gn
na karmaktr. Ama bu ynelim hemen annda hayal knklma urayacak
tr, nk bakas karsnda kendimi zgrlm iinde glendirmemden t
r bakasn alm-aknlk, yani bir nesne klarm. imdi ortaya koymaya al
acamz ey ite bu yenilginin yksdr. Buradaki ynlendirici emay kavr
yoruz: bana bakan bakas zerine bu kez ben baklarm dikiyorum. Ama bir
baka baklamaz: baka doru baktm anda bak silinip gider, yalnzca gz
leri grrm. O anda da bakas, sahiplendiim ve zgrlm tanyan, kabul
eden bir varlk haline gelir. Hedefime ulam gibi grnrm, nk nesneliimin anahtann elinde tutan varla sahibim ve zgrlm bin trl yoldan
ona duyumsatabilirim. Ne var ki gerekte her ey kmtr, nk ellerimin
arasnda bana kalan varlk bir nesne-bakasdr. Bu haliyle, benim nesne-varl5) Bu betimlemeye son verirken, tehirciliin, mazoist tavrlar arasnda snflandrlmak zo
runda olan en azndan bir ekli vardr. rnein, Rousseau, amarc kadnlara msteh
cen nesneyi deil, gln nesneyi tehir ettiinde. tiraflar, Blm III.
488
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
rilere hizmet etme ilevinden bakaca bir ey deildir. Bu noktadan itibaren, eer
mekanizmalarn harekete geirecek an ahtarlarm ve parolalar bilirsem, onla
r karlarm iin en iyi bir biimde kullanmam mmkn olacaktr. Fransz 17.
Yzylndan bize kalan o ahlak psikoloji buradan kaynaklanr; bakas hak
knda pratik bir bilgi veren ve bize onun zerinde etkime sanatn ifa eden 18.
Yzyldan kalma risaleler, Beroalde de Vervillein Moyen de parveniri [stesinden
Gelme Yolu], Laclosnun Liaisons dangereuses [Tehlikeli likiler], Herault de Sechellesin Traite de lambitionu [Tutku Risalesi] buradan kaynaklanr. Bu krlk
durumu iinde hem kendi-iin-varlmm temeli olarak bakasnn mutlak zneliini, hem bakas-iin-varlm, hem de zellikle bakas iin bedenimi ayn
zamanda yok sayarm. Bir anlamda sakinleirim; kstahlarm, yani bakas
nn baknn imknlarm ve bedenimi sabitleyebileceini aklma bile getirmem;
utanglk diye adlandrlan durumun tam kart durumda olurum. Rahatlk
olurum, kendi-kendimden sknt duymam, nk dard a deilim, kendimi
yabanclam hissetmem. Bu krlk durumu kkensel olarak kendimi aldatma
ma bal olarak uzunca bir sre devam edebilir, aralklarla pek ok yla, btn
bir yaama yaylabilir; bakasnn ne olduundan - o k ksa ve dehet verici hi
dayet anlar dnda- kukulanmakszm yaayp len insanlar vardr. Ama t
myle iine dalndnda bile bu durumun yetersizliini duyumsamadan edeme
yiz. Ve her kendini aldatma gibi, ondan darya kmak iin birtakm gereke
leri bize salayan da yine odur: nk bakas karsndaki krlk, nesneliimin
her trl yaanan yakalann ayn zamanda yok eder. Bununla birlikte zgr
lk olarak bakas ve yabanclaan-ben olarak nesneliim oradadrlar, fark edil
meksizin, temalatnlmakszm, ama bizatihi dnyay ve dnya iindeki varlm
anlamamn iinde verilidirler. Bilet denetisi dpedz ilev olarak dnlse de,
t
Varlk ve Hilik
ranamayan bir Kendi-iin-kendindeye doru koturan o srekli kovalanan-kovalamaya indirger; bakas bulunmakszn, zgr olmann payma den o mt
hi zorunluluunu, yani olmay semediim ve domu olduum halde kendimi
oldurma iini kendimden bakasna veremeyeceim olgusunu tastamam ve olan
ca plaklyla kavrarm. Ama te yandan,-bakasna ynelik krlk beni baka
snn zgrl iinde tehlikede olma kaygsndan grnrde kurtarsa bile, her
eye ramen bu zgrl rtk bir biimde anlamay ierir. Dolaysyla mutlak
ve biricik znellik olduuma inanabileceim anda bile beni nesneliin son ker
tesine yerletirir, nk grldm bile duysmsayamadan ve kendimi bu de
neyimle grlen-varlkma kar savunamadan grlrm. Bana sahip olan ki
iye doru dnemeden sahiplenilirim. Bakasnn bak olarak dorudan deneyi
mi iinde kendimi bakasn duyumsayarak savunurum ve bana kalan da baka
sn nesneye dntrme imkndr. Ama bakas ban a bakt srada benim iin
nesneyse, o zaman farkna bile varmadan tehlikedeyim. Nitekim krlm tedir
ginlik verir, nk bana ramen beni yabanclatrma tehlikesi tayan kavranamaz ve serseri bir bakm bilinci ona elik eder. Bu tedirginlik, bakasnn z
grln kapmak zere yeni bir giriime vesile olmak zorundadr. Ama bu, ba
na srtnen nesne-bakasma doru dnmem ve onun zgrlne ulamak
zere onu ara olarak kullanmaya almam anlamna gelir. Ne var ki, tam da
nesne bakasna seslendiim iin akml konusunda ona hesap soramam, hat
t bizzat ben de bakasnn nesnelleme dzleminde olduumdan kendime tabi
klmak istediim eyi tasavvur bile edemem. Bylece dndm bu nesne kar
snda irkiltici ve elikili bir tavr iinde olurum: istediim eyi ondan elde ede
mediim gibi, bu aray istediim eye ilikin bilmenin bile silinip gitmesine yol
aar; umutsuzca bakasnn zgrln aramaya koyulur ve bu yolda kendimi
anlamn yitirmi bir araya angaje olmu bulurum; araya yeniden anlam kazan
drmak iin gstereceim btn abalarmn bu anlam daha fazla kaybettirmek
ten, hayrete ve tedirginlie yol amaktan baka bir etkisi yoktur, tpk bir rya
y yeniden anmsamaya altmda, bu abann tam ve nesnesiz bilginin mp
hem ve irkiltici izlenimini brakarak parmaklarmn arasnda erimesi gibi; tpk
yanl bir anmsamann ieriim belirtikletirmeye altmda, bizatihi akla
mann bu ierii saydamlk halinde eritmesi gibi.
Bakasnn zgr zneliini benim-iin-nesneliinde kavramaya ynelik k
kensel giriimim cinsel arzudur. Genellikle psiko-fizyolojik tepkiler arasnda s491
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
sonucu olarak, arzusu iin, boalmadan baka bir erek tasavvur edemez. Arzu
yu, kaynanda ve ereinde kesinlikle fizyolojik bir igdnn olduunu varsa
yarak dnmeye izin veren ey de budur, nk rnein insanda, arzunun ne
deni ereksiyon, nihai sonucu da boalma olacaktr. Ama arzu cinsel ilikiyi hi
bir biimde kendiliinden iermez, ok kk ocuklarn ya da sevimenin tek
niklerini bilmeyen yetikinlerin arzusu sz konusu olduunda grld ze
re, cinsel iliki tematik olarak ortaya konmaz, hatt balatlmaz bile. Ayn biim
de, arzu hibir zel sevime pratiinin arzusu da deildir; bu pratiklerin toplum
sal gruplara gre deiiklikler gsteren eitlilii bunu yeterince kantlar. Genel
olarak arzu, yapmak arzusu deildir. Yapmak daha sonra devreye girer, arzuya
dardan elik eder ve bir renimi gerektirir: kendine zg amalan ve aralan olan bir sevime teknii vardr. u halde, ne en yce erei olarak ortadan kal
kn ngrebilen, ne de nihai hedefi olarak tikel bir edimi seebilen arzu, d
pedz ona akm bir nesnenin arzusudur. Burada, daha nceki blmlerde sz
n ettiimiz ve Scheler ile Husserlin betimledikleri o duygusal ynelimsellikle
yeniden karlayoruz. Ama hangi nesnenin arzusu vardr? Arzunun bir bedenin
arzusu olduunu mu syleyeceiz? Bir bakma bunu yadsyamayz. Ama bir ko
nuda anlamak gerekir. Elbette allak bullak eden bedendir: bir kol ya da akta
kalan bir meme, belki bir ayak. Ama ncelikle unu iyi grmek gerekir ki kolu
ya da aktaki memeyi, biz ancak organik btnlk olarak tm bedenin mevcu
diyet fonunda arzularz. Bedenin kendisi, btnlk olarak gizlenmi olabilir;
yalnzca plak bir kolu grebilirim. Ama beden oradadr; kolu kol olarak kav
radm bedenden itibaren olan eydir; halnn masann aya tarafndan gizle
nen arabesk motifleri, grebildiim arabesk motiflerde ne lde mevcutsa ve
onlara ne lde katlyorsa, beden de grdm kolda o lde mevcuttur, ona
o lde katlr. Ve arzum bu konuda yanlmaz: bir fizyolojik eler toplamna
deil de tm bir forma seslenir; dahas: durum halindeki [en situation] bir forma
seslenir. leride greceimiz zere, tavr arzuyu tahrik etmek iin ok ey yapar.
Oysa tavrla birlikte etraf ve sonu olarak da dnya verilir. Ama ayn anda ken
dimizi sradan fizyolojik dayanlmaz arzunun kar kutuplarnda buluyoruz: ar
zu dnyay ortaya koyar ve dnyadan kalkarak bedeni ve bedenden kalkarak da
gzel eli arzular. Tastamam bir nceki blmde betimlediimiz, bakasnn be
denini dnyadaki durumundan kalkarak kavramamza araclk eden giriimi iz
ler. Kald ki bunda artc bir yan da yoktur, nk arzu bakasnn bedeninin
495
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
ibaret olacak yerde, ayn zamanda kendi-iinin en dolaysz mmkn olan hali
ne gelir; arzu, yalnzca bakasnn bedenine duyulan arzu deildir; ayn bir edi
min birlii iinde, beden iine gmlmeni*. konulandrc-olmayan olarak yaa
nan projesidir; nitekim arzunun en son kertesi,"bedene boyun emenin son ker
tesi olarak kendinden gemek olabilir, ite bu anlamda, arzunun bir bedenin bir
baka bedene duyduu arzu olduunu sylemek mmkndr. Bu aslnda baka
snn bedenine doru bir alktr ve kendi-iinin kendi bedeni karsndaki badnmesi olarak yaanr: arzulayan varlk, kendini beden klan bilintir.
Ama arzunun, ufuktaki bilinle birlikte bir durum iindeki organik btnlk
olarak kavranan bakasnn bedenini kendine tabi klmak iin, ona sahip olmak
iin kendini beden klan bilin olduu doruysa, arzunun anlam nedir; yani: bi
lin neden kendisini beden klar -ya da nafile yere klmaya abalar- ve arzusu
nun nesnesinden ne bekler? Arzunun iinde, bakasnn tenini sahiplenmek iin
bakasnn mevcudiyetinde kendimi ten kldm dnlecek olursa, bu soruya
cevap vermek kolaydr. Bu, yalnzca omuzlar ya da gs kavramann ya da bir
bedeni kendime ekmenin sz konusu olmad anlamna gelir: bunlar ayrca,
bilinci mayalandran beden vastasyla, o zel alet vastasyla kavramak gerekir.
Bu anlamda, o omuzlan kavradmda, bedenimin yalnzca omuzlara dokunmak
iin bir alet olmad, bakasnn omuzlarnn benim amdan olgusallmm b
yleyici bir amlan olarak, yani ten olarak bedenimi kefetmenin bir arac ol
duu sylenebilir. Bylece arzu, bir bedeni kendine mal etme, ona sahip olma
arzusudur ve bedenimi ten olarak bana amlad lde byledir. Ama kendi
me mal etmek istediim bu bedene ten [chair]* olarak sahip olmak isterim. Oy
sa bu beden, nce benim iin var deildir: bakasnn bedeni, edim halindeki
sentetik form olarak belirir; daha nce grdk, bakasnn bedeni salt ten olarak,
yani baka buradakilerle dsallk ilikileri iinde yaltlm nesne kimliiyle alg
lanamaz. Bakasnn bedeni, kkensel olarak bir durum iindeki bedendir; bu
nun tersine ten, mevcudiyetin salt olumsall olarak belirir. Ten, genelde grn
* Et olarak da evrilebilir, -n
499
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
byle deildir. Okamada, bakasn okayan eylem halindeki sentetik form ola
rak benim bedenim deildir: benim tenden bedenim bakasnn tenini hayata ge
irir. Okama, benim bedenimin kendi edilginlii ile bu tene dokunmak iin
kendini ten klmasdr, yani bakasnn tenini okamaktan ok kendini onda ok
amas olarak, dokunulan edilginlik olarak bakasnn bedenini, bakasnda ve
benim-kendimde zevk araclyla hayata geirmek iin yaplr. Bu nedenledir ki
sevime eyleminde neredeyse hesaplanm denilebilecek bir kendinden gemi
lik [langueur] vardr: bakasnn bedenifin bir blmn almaktan ok kendi
bedenini bakasnn bedenine tam ak sz korfusudur. Bakasnn bedenini, et
kin ynde, itmekten ya da ona dokunmaktan ok, ona yaslanmak sz konusu
dur. Sanki cansz bir nesneymiesine tad m kolumu, arzuladm kadnn
beline yaslam m dv, sanki onun kollarnda dolatrdm parmaklarm, elimin
ucunda canszdrlar. Bylece bakasnn teninin aa k benim kendi tenim
araclyla olur; arzuda ve onu dile getiren okamada, bakasnn ete kemie b
rnmesini gerekletirmek zere ete kemie brnrm; ve okama, bakasnn
cisimlemesini gerekletirmek suretiyle benim kendi cisimlememi, ete kemie
brnmemi bana kefettirir; yani bakasn, kendi tenini kendi-iin ve benim iin
gerekletirmeye srklemek zere kendimi ten klarm ve okamalanm tenimi
benim iin hayata geirdikleri lde, tenim de bakas iin onu tende hayata ge
iren ten olur; bakasn kendi kendisini ten olarak hissetmeye zorlamak iin,
kendi teni araclyla ona kendi tenimi tattnnm. Ve bylece, sahip olma gerek
ten de karlkl ifte ete kemie brnme olarak belirir. Nitekim arzuda, baka
snn ete kemie brnmesini gerekletirmek zere bilincin ete kemie brn
me giriimi vardr (biraz nce bilincin kabarmas, allak bullak olmu bilin, vb.
olarak adlandrdmz ey budur).
Geriye arzuyu motive eden eyin ne olduunu, ya da dilerseniz arzunun anla
mn belirlemek kalyor. nk burada giritiimiz betimlemeler dikkatle izlen
mise oktan anlalm olmas gerekir ki, kendi-iin asndan varlk, kendi
varlk tarzn oradaki-varlmn mutlak bir olumsallk fonu zerinde semektir.
Dolaysyla arzu hibir zaman snn atee yaklatrdm demir parasna geldii
gibi bilince gelmez. Bilin kendini arzu olarak seer. Bunun iin elbette bir siki
olmas gerekir: herhangi birini, herhangi bir zamanda arzulamam. Ama bu kita
bn Birinci Ksmnda gsterdiimiz zere, sik gemiten itibaren uyandrlyor
ve bilin onun zerine dnerek, bu sike arln ve anlamn kazandryordu.
501
Dolaysyla arzunun sikinin seimi ile kendini arzulayan klan bir bilincin -s
renin ekstatik boyutu iinde- beliriinin anlam arasnda hibir fark yoktur.
Arzunun anlam, heyecanlar ya da imgeleyen tavr gibi, ya da genel olarak ken
di-iinin btn tavrlar gibi, arzuyu oluturur ve arzuyu aar. Betimlemeye a
ltmz ey u soruyu sormamza yol amasayd, hibir nem tamazd: bilin
neden arzu formu altnda kendini hiler?
Bir iki naklama, bu soruya cevap vermekte bize yardmc olacaktr. lk ola
rak, arzulayan bilincin, nesnesini deimeyen dnya fonu zerinde arzulamad
na iaret etmek gerekir. Baka trl syleyecek olursak, arzulanann, bizimle
aletsel ilikilerini ve ara bileimleri halindeki dzenleniini muhafaza eden bir
dnyann fonu zerinde, belli bir buradaki gibi ortaya konmas sz konusu de
ildir. Heyecan iin geerli olanlar arzu iin de geerlidir: bir baka almada6
heyecann, deimeyen bir dnyadaki heyecan verici bir nesnenin kavranmas
olmadna iaret etmitik: heyecan, bilincin ve dnyayla ilikilerinin topyekn
bir deiimine tekabl ettiinden, dnyann radikal bir biimde bakalamasy
la ortaya kar. Keza arzu da kendi-iinin radikal bir deiimidir, nk kendiiin baka bir varlk dzleminde kendini oldurur, bedenini farkl bir biimde varetmeye, kendini olgusallyla iirmeye ynelir. Bununla ballam halinde,
dnya da onun iin yeni bir tarzda varlk kazanmak zorundadr: arzunun bir
dnyas vardr. Nitekim bedenim artk hibir alet tarafndan kullanlamayan alet
olarak, yani dnya iindeki edimlerimin sentetik dzenlenii olarak hissedilmiyorsa; ten olarak yaanyorsa, dnyann nesnelerini de tenime gnderme olarak
kavrarm. Bu demektir ki kendimi bu nesnelere nispeten edilgin klarm ve on
lar bana bu edilginliin bak asndan, bu edilginlikle birlikte ve bu edilginliin iinde grnrler (nk edilginlik bedendir ve beden de hi ara vermeksi
zin bak asdr). O zaman nesneler, ete kemie brnmemi fjana amlayan a
kn biraradalklar olurlar. Bir temas, okamadr, yani algm, nesnenin kullanlma
s ve bir amaca doru imdiki zamann tesine geilmesi deildir; arzulayan ta
Varlk ve Hilik
olur, havann scakl, rzgarn esii, gnein nlar, vb. haline gelir, belli bir
tarzda her ey, mesafesizcesine zerime konmutur ve, kendi teniyle benimkini
gsterircesine bende mevcuttur. Bu bak asndan arzu yalnzca bir bilincin
kendi olgusall araclyla beslenmesi deildir, bununla ballam halinde, bir
bedenin dnya araclyla kapana kslmasdr; ve dnya bir kapana dnr, bi
lin, dnyann iine gmlen bir bedenin iine gmlr7. Bylece burada ken
dini neren ideal, dnyanm-ortasndaki-varlktr; kendi-iin, dnya-iindekivarlnm nihai projesi olarak bir dnya-ortasmda-varlk gerekletirmeye giri
ir; bu yzden ehvet ou zaman -kendisi ce bir bakalam ya da dnyanmortasmdaki-varlk olan- lmle irtibatlandrlr, rnein btn edebiyatlarda
youn olarak gelitirilen sahte lm temasm biliriz.
Ama arzu ne ncelikle ne de zellikle dnyayla ilikidir. Dnya burada an
cak bakas ile belirtik ilikiler iin fon olarak grnr. Genelde, dnyann arzu
nun dnyas olarak kefedilmesi bakasnn mevcudiyeti vesilesiyle olur. Arzi bir
biimde, dnya yine arzu olarak/aanca bakasnn namevcideyeti ya da hatt tm
bakalarnn namevcudiyeti vesilesiyle de kefedilebilir. Ama namevcudiyetin ba
kasyla aramdaki somut bir varolusal mnasebet olduuna ve bakas-iin-varlm kkensel fonu zerinde ortaya ktna daha nce iaret etmitik. Elbette
bedenimi yalnzlk iinde kefederken kendimi birdenbire ten olarak hissedebi
lir, arzudan boulabilir ve dnyay boucu gibi kavrayabilirim. Ama bu yal
nz arzu, bir bakasna, ya da farkszlaan bakasnn mevcudiyetine ynelik bir
ardr. Kendimi ten olarak bir baka ten araclyla ve onun iin aa kar
may arzu ederim. Bakasn bylemeye, onu grnr klmaya alrm; ve ar
zunun dnyas, seslendiim bakasn bo yere gsterir. Arzu bylece asla fizyo
lojik bir arzilik ya da bizi bakasnn tenine beklenmedik bir biimde ilitirebilecek dayanlmaz bir ten istei deildir. Tam tersine, tenimin ve bakasnn teni
nin olabilmesi iin bilincin daha nceden arzunun kalbna dklmesi gerekir. Bu
arzu, bakasyla ilikilerin ilksel bir kipidir ve bakasn bir arzu dnyasnn fo
nu zerinde arzulanabilir ten olarak oluturur.
imdi artk arzunun derin anlamm belirtikletirebiliriz. Nitekim bakasnn
bakma gsterdiim ilk tepkide kendimi bak olarak olutururum. Ama baka
7) Elbette her yerde olduu gibi burada da eylerin terslik katsaysn dikkate almak gerekir.
Bu nesneler yalnzca okayan deildir. Ama okamann genel perspektifi iinde, karokama olarak da, yani tam da arzu halinde olduumuz iin bizi tahamml edilmez bir
tarzda rseleyen bir katlk, bir kakofoni, bir sertlik iinde de grnebilirler.
503
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
sa, o zaman bakasn da kendi durum undan itibaren, yani esasen bir atf merke
zi olarak kavrarm. Ve elbette arzulanan bakasnn da bir durum iinde kavran
m olmas gerekir; dnyann zerinde, bir masann yannda ayakta duran, bir ya
takta plak yatan ya da yan bam da oturan bir kadn arzularm. Ama arzu eer
durumdan, durum iindeki varla doru geri ekiliyorsa, nedeni durumu erit
mek ve bakasnn dnyadaki ilikilerini andrmaktr: etraftan hareketle arzu
lanan kiiye doru ilerleyen arzulayan hareket etraf tahrip eden ve sz konusu
kiinin salt olgusalln ortaya karmak zere onu kuatan ve yaltan bir hare
kettir. Ama aslnda bu ancak beni o kiiye gnderen her bir nesne, onu bana gs
terirken ayn anda kendi salt olumsall iinde sabitlenirse mmkndr; ve bu
yzden, bakasnn varlna dn hareketi, salt oradaki-varlk olarak bana d
n hareketidir. Dnyann imknlarn yok etmek ve dnyay arzunun dnyas
halinde kurmak iin, yani eylerin bir btnn paralan gibi olduu, eylerin
ham nitelikler gibi belirgin olduu bir dnya, tahrip edilmi ve anlamn yitirmi
bir dnya kurmak iin kendi imknlarm yok ederim. Ve kendi-iin, seim ol
duundan tr, bu ancak yeni bir imkna doru atlmda bulunmamla mm
kndr: mrekkep kdnn emdii mrekkep gibi bedenim tarafndan emil
mi olma imknna, kendimi salt oradaki-varlmda zetleme imknna doru.
Bu proje sadece tematik olarak tasarlanm ve ortaya konmu deildir, ayn za
manda da yaand lde, yani gerekletirilmesi tasarlanmasndan ayrlmad
lde bulanklktr. Gerekten de, yukardaki betimlemeleri, bakasnn salt
oradaki-varln yeniden bulmak amacyla kendimi sanki dnp tanarak
bulank hale getiriyormuum gibi anlamamak gerekir. Arzu, hibir ndnp
tanma varsaymayan, anlamn ve yorumunu kendi-kendisinde ieren bir proje
dir. Kendimi bakasnn olgusallma frlattm anda, ona teninde erimek iin
onun edimlerini ve ilevlerini telemek istediim anda, kendi-jkendimde ete ke
mie brnrm, nk bakasnn ete kemie brnmesini ancak benim ken
di cisimlememin iinde ve onun araclyla isteyebilir hatt tasavvur edebilirim;
ve bir arzunun boluktaki tasla bile (bir kadn dalgn baklarla soyduumuz
da olduu gibi) bulankln boluktaki bir tasladr, nk ben ancak bulank
lm iinde arzularm, ancak kendi-kendimi soyarken bakasn soyarm, ancak
kendi tenimi taslaklatrrken bakasnn tenini taslaklatrrm.
Ama benim ete kemie brnmem, bakasnn benim gzmde ten olarak g
rnmesinin yalnzca n koulu deildir. Benim amacm, bakasn kendi gznde
506
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
el her eye ramen fazlasyla bama buyruktur, yetkinlemi bir alete fazlasyla
yakndr, ama arzunun gerek hedefi tenlerin birbirlerine kar ve birbirleri tara
fndan almasdr.
Bununla birlikte arzunun kendisi de yenilgiye mecburdur. Nitekim genelde
arzuyu bitiren cinsel birlemenin bu arzunun asl hedefi olmadn grdk. El
bette cinsel yapmzn birok esi arzunun yapsnn zorunlu dlamasdr.
zellikle de penisin ve klitorisin kabarmas. Bu kabarma, gerekten de tenin ten
tarafndan olumlanmasmdan bakaca bir ey deildir. Dolaysyla kabarmann istenli bir ekilde olmamas, yani onu bir alet gibi kullanamamamz, tersine, zerk
ve istend geliimiyle bedenin bilinci istila etmesi anlamna gelen ve bu istila
ya elik eden biyolojik ve zerk bir fenomenin sz konusu olmas kesinlikle zo
runludur. Burada iyice anlalmas gereken ey, cinsel organn, ilek, kavrayc ve
istenli kaslarla almaddr, bu tr istenli alan kaslarla cinselliin aklan
maddr; cinsellik istenli kaslarla alan organlara bal olsayd, bitkisel yaa
mn tezahrnden ibaret olurdu. Ama aslnda cinsel organlarn yani bylesi cin
sel organlarn olduunu dnecek olursak, olumsallk da yeniden ortaya kar.
zellikle de, erkein diinin iine girmesi, arzunun varmak istedii o radikal ete
kemie brnmeye uygun dmekle birlikte, cinsel yaammzn tastamam
olumsal bir kiplii olarak kalr (nitekim cinsel organn birleme srasndaki or
ganik edilginliini hatrlayalm: ileri doru gidip geriye ekilen, cinsel organ ile
riye tayan ya da onu geri eken btnyle bedendir, penisin ieri girmesine
yardmc olan ellerdir; penisin kendisi elle ynetilen, daldrlan, dar ekilen,
kullanlan bir alet olarak belirir ve ayn biimde vajinann almas ve kayganla
mas da istenli olarak salanamaz). Ve cinsel zevk alma da gerek anlamda salt
bir olumsallktr. Aslna baklrsa bedenin kapanma kslan bilin iin bir var
noktasnn bulunmas, yani bilincin beden(in) bilincinden ibaret olaca ve buj
nun ardndan da bedenlimin dnmsel bilinci haline gelecei bir tr zel esri
menin ortaya kmas normaldir. Gerekten de zevk, -fazlasyla iddetli bir ac
gibi- dnmsel bir bilincin zevke dikkat olarak belirmesini motive eder. Ne
var ki zevk, arzunun lm ve yenilgisidir. Arzunun lmdr, nk arzunun
yalnzca tamamlanmas deil, biti noktas ve sonudur. Bu da zaten organik bir
olumsallktan ibarettir: cisimleme sertlemeyle ortaya kar ve sertleme de bo
almayla sona erer. Ama ayrca zevk, arzunun engelidir, nk zevke ilikin ve
nesnesi zevklenme haline gelen bir dnmsel bilincin belirmesini motive eder.
508
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
ma) doru tesine geerken, benzer biimde bakasnn kendi gizilgllklerine doru tesine geilen bedeni de ten olma mertebesinden alt nesne olma mer
tebesine der. Bu durum, arzunun hedefi olan cisimlemenin karlkll iin
de bir kopuu gerektirir: bakas bulanklk iinde kalabilir; kendisi iin ten ola
rak kalabilir; ve ben onu anlayabilirim: ama bu artk benim kendi tenim aracl
yla kavramadm bir tendir, bir baka-bilincin cisimlemesi olacak yerde bir
baka-nesnenin zelliinden baka bir ey olmayan bir tendir. Bylece bir ten
karsndaki beden (bir durum iindeki sentetik btn) olurum. ok az bir fark
la kendimi yeniden arzu araclyla iinden kmaya altm durumda bulu
rum, yani nesne-bakasn, akmlnn hesabn sormak iin kullanmaya alr
ken, bu nesne-bakas tam da tm nesne olduu iin tm aknlyla benden
kurtulur. Hatt aradm eye ilikin belirgin bir anlay bile yeniden kaybede
rim, ama yine de aratrmaya angaje olurum. Alrm ve alrken kendimi kefede
rim, ama ellerimin arasna aldm ey almak istediimden baka eydir; bunu
hisseder ve buna katlanrm, ama neyi almak istediimi syleyemeden katlan
rm, nk, bulanklm iinde arzumu anlama gcm bile elimden kaar;
uyandnda ellerinin yatann kenarlarna kenetlenmi olduunu fark eden
ama bu davrana neden olan karabasan hatrlayamayan bir kii gibiyim. Sadizmin kkeninde yer alan bu durumdur.
Sadizm tutku, kuruluk ve debelenmedir. Debelenmedir, nk sadizm, neye
angaje olduunu anlamadan kendini angaje olan gibi kavrayan, kendi-kendine
vaadettii hedefe ilikin ak bir bilince de, bu angajmana atfettii deerin kesin
bir ansna da sahip olmadan angajmannda direten bir kendi-iinin halidir. Ku
ruluktur, nk arzu, iinde bulunduu bulanklktan kurtulduu zaman orta
ya kar. Sadist, bedenini sentetik btnlk ve eylem merkezi olarak yeniden
kavramtr; yeniden kendi olgusallmm devaml ka iinde yer almtr, ba
kas karsnda kendini salt akmlk olarak duyumsar; bulankl kendisi iin bir
dehet gibi alglar, aalayc bir durum olarak grr; bunun nedeni sadece bu
bulankl kendi iinde gerekletirememesi de olabilir. Soukkanllkla debele
nen ve hem debelenme hem de kuruluk olan olarak, sadist tutkulu bir kiidir.
Amac, tpk arzuda olduu gibi, bakasn yalnzca nesne-bakas olarak deil,
cisimleen salt akmlk olarak kavramak ve tutsaklatrmaktr. Ama sadizmde,
cisimleen-bakasm aletsel bir ekilde kendine mal etmek, ona sahip olmak ne
kar. Nitekim, bu sadizm ura, cisimleen kendi-iinin, bakasnn cisimle510
Varlk ve Hilik
meini kendine mal etmek zere kendi cisimlemesinin tesine getii andr. Sadizm hem cisimlemenin reddi ve her trl olgusallktan katr, hem de ba
kasnn olgusalln kapmak iin gsterilen abadr. Ama bakasnn cisimle
mesini kendi kendisinin cisimlemesiyle gerekletiremedii ve bunu da isteme
diinden, bizatihi bu olgudan tr bakasna ara-nesne, kullanlabilir-nesne
muamelesi yapmaktan bakaca imkn d olmadndan, cisimleen varoluu
gerekletirmesi iin bakasnn bedenini bir alet gibi kullanmak ister. Sadizm
iddet araclyla bakasnda cisimleme abasdr ve bu cebren cisimleme de
esasen bu bakasn kendine mal etme ve kullanma olmak zorundadr. Sadist,
-tpk arzuda olduu gibi- bakasn, kendisini gizleyen edimlerinden soymak
ister. Teni, eylemin iinde kefetmek ister. Ama arzudaki kendi-iin, ten oldu
unu bakasna amlamak zere kendi teni iinde kaybolduu halde, sadist, bir
yandan kendi tenini reddederken, bu teni zorla bakasna amlayacak aralar
kullanr. Sadizmin hedefi dolaysz sahiplenmedir. Ama sadizm kararszdr, n
k yalnzca bakasnn teniyle zevklenmez, bu tenle dorudan balant halinde,
kendi cisimleme-mesiyle de zevklenir. Cinsel ilikilerin karlkl olmamasn
[non-reciprocite] ister, ten araclyla tutsaklatrlm bir zgrlk karsnda
zgr ve kendine mal eden g olmaktan zevk alr. Bu yzden sadizm, teni ba
kasnn bilincinde baka trl mevcudiyete getirmek ister: bakasna bir alet mu
amelesi yaparak onun bu tene mevcut olmasn ister, onu teni ac araclyla
mevcut klar. Nitekim acda, olgusallk bilinci istila eder ve sonuta dnmsel
bilin zerine dnlmemi bilincin olgusallyla bylenir. Dolaysyla ac
araclyla gerekten de bir cisimleme vardr. Ama ac ayn zamanda da birta
km aletler araclyla salanr; ikenceci bir kendi-iinin bedeni ac veren bir
aletten bakaca bir ey deildir. Kendi-iin bylece ve en batan itibaren baka
snn zgrln aletsel yoldan kapmann, yani tahrik eden, avulayan, kavra
yan, vb. kii olmay brakmakszn bu zgrl tenin kalbna dkmenin yanl
samasn seebilir.
Sadizmin gerekletirmek isteyecei cisimleme tipine gelince, bu tam da
mstehcen diye adlandrlan eydir. Mstehcen, bakas-iin-varlm ho olmaya
nn cinsine ait bir trdr. Ama her ho olmayan mstehcen deildir. Holuk ta
[grce], beden bir durum iindeki psiik olan olarak belirir. Her eyden nce de
beden kendi aknlm alm-aknlk olarak aa karr; edim halindedir ve
durumdan ve kovalanan amatan itibaren anlalr. Dolaysyla her hareket, ge
511
Jean-Paul Sartre
lecekten imdiki zamana taman algsal bir sre iinde kavranr. Bu bakmdan
holuu olan edim, bir yandan iyi uyarlanm bir makinenin amazlna, te
yandan da psiik olann kusursuz ngrlemezliine sahiptir, nk daha nce
grdmz gibi psiik olan bakas iin ngrlemez nesnedir. u halde holu
u olan edim her an iin tastamam anlalabilen edimdir ve onda akp giden ey
dikkate alnd lde byledir. Dahas, edimin bu akp giden ksm onun ku
sursuz adaptasyonundan kaynaklanan bir tr estetik zorunluluk tarafndan ta
nr. Ayn anda gelecekteki hedef de edimi btnl iinde aydnlatr; ama edi
min gelecekte yer alan ksm tmyle ngrlemez kalr, bununla birlikte edim
halindeki bizatihi beden zerinde akp gidecei andan itibaren zorunlu ve adap
te olmu olarak grnecei hissedilir. Aslna baklrsa holuu oluturan ey de
zorunluluun ve zgrln bu hareketli imgesidir (nesne-bakasmn zellii
olarak). Bergson, bunun iyi bir betimlemesini yapmtr. Holukta, zgrl
ortaya koyan ara bedendir. Holuk ieren edim bedeni amaz bir ara olarak
aa kard lde, bu bedenin varoluunu her an dorular: el, almak iindir
ve nce almak-iin-varln ortaya koyar. Tutmay gerektiren bir durumdan iti
baren kavranan olarak, kendi varlnda beklenen olarak grnr, arlandr.
zgrln davrannn ngrlemezliiyle ortaya koyan olarak, kendi varl
nn kkeninde grnr: kendi kendisini durumun dorulayc ars altnda
retir gibidir. u halde holuk, ...iin kendi-kendinin temeli olacak bir varln nes
nel imgesini gsterir. Dolaysyla olgusallk, holuk tarafndan giydirilir ve gizle
nir: tenin plakl btnyle mevcuttur, ama grlmesi mmkn deildir. y
le ki, holuun en st derecedeki ivesi ve en st dereceden meydan okuyuu,
alm bedeni holuktan bakaca bir giysisi, bir rts olmakszn tehir etmek
tir. En ho beden, ten seyircilerin gzleri nnde btnyle mevcut olduu hal
de, edimlerinin bu teni grnmez bir giysiye brndrerek tmyle gzlerden
saklad plak bedendir. Bunun tersine ho olmayan, holufn elerinden bi
rinin, gerekletii srada engellenmesiyle ortaya kar. Hareket mekanik hak ge
lebilir. Bu durumda beden yine de kendisini dorulayan bir btnn paras ol
sa da, salt alet kimliiyle byledir; alm-akml ortadan kalkar ve onunla bir
likte benim evrenimin ara-nesnelerinin yanal stbelirlenmesi olarak durum da
silinip gider. Edimlerin tutarsz ve iddetli olmas da mmkndr: byle bir an
da duruma uyum ker; durum kalr, ama durum halindeki bakas ile arasna
bir tr boluk, bir kopukluk szar. Bu ekilde bakas zgr kalr, ama bu zgr
512
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
eden ve tenin hareketsiz aln, bu tene kar arzu duymadm olmadm hal
de, bana onu giydiren davranlarn ince giysisi altndaki ani bir grnme olarak
veren zel bir uyumsuzluk: ite mstehcen diye adlandracam ey budur.
Bylece sadiste zorlamann anlam grlyor: holuk zgrl nesne-tekinin zellii olarak anlar ve Platoncu anmsamada duyulur dnyann eliki
lerinin yaptklar gibi, onu belli etmeden akn bir teye gnderir; biz yalnzca ka
rk bir ansn sakladmz bu teye ancak varlmzn radikal bir deiimi ara
clyla, yani bakas-iin-varlmz kararl bir biimde stlenerek eriebiliriz.
Holuk ayn zamanda bakasnn tenini aar ya da rter, ya da dilerseniz bu teni
hemen annda rtmek zere aar: holuktaki ten, eriilemez bakasdr. Sadist,
bakasnn baka bir sentezini gerek bir biimde oluturmak iin holuu tahrip
etmeyi hedefler: bakasnn tenini grnr klmak ister; ten bizatihi grnmesi
iinde holuun tahripisi olacak, bakasnn nesne-zgrl olgusallk tarafn
dan emilip datlacaktr. Bu emilip dalma yok olma deildir: sadist kii iin ten
olarak grnen zgr-bakasdr; nesne-bakasnn kimlii bu biim deitirme
ler iinde tahrip edilmi deildir; ne var ki ten ile zgrln ilikileri tersine
evrilmitir: zgrlk, holuun iindeyken olgusall ieriyor ve rtyordu;
gerekletirilecek olan yeni sentezin iinde, zgrl ieren ve gizleyen olgusallktr. Dolaysyla sadist kii, teni aniden ve zorlamayla, yani kendi teninin deil
de alet olarak kendi bedeninin katksyla gstermeyi hedefler. Bakasnn bede
nine msteherlik vehesi altnda belirecei birtakm tavrlar ve durular aldrma
y hedefler: bylece kullanlabilirlie dayal sahiplenme dzleminde kalr, nk
bakasnn zerinde g kullanarak eylemek suretiyle teni hayata geirir -ve ba
kas onun elleri arasnda bir alet haline gelir-, sadist kii bakasnn bedenini kul
lanr, yere doru eilsin, iyice sksn diye omuzlarna bastrr, vb., ve te yan
dan bu aletsel kullanmann amac da bizatihi kullanmaya ikindir: sadist, baka
snn tenini ortaya karmak iin bakasna ara muamelesi yapar; sadist baka
sn bir ara olarak yakalayan varlktr ve bu aracn ilevi de sadistin kendisini cisimletirmesidir. u halde sadistin ideali, bakasnn ara olmaktan kmadan
esasen ten olaca, teni hayata geirecek ten olaca ana erimektir; bu anda, r
nein baldrlar mstehcen ve alm bir edilginlk iinde kendilerini imdiden
sunmaktadrlar, kalalar daha yukarya kaldrmak ve bu kez de onlarda cisim
lemek iin kullanlr, iki yana doru ayrlrlar, eilip bklen aralar olurlar.
Ama yanlgya dmeyelim: sadist kiinin onca debelenerek aramakta olduu
514
V arlk ve H ilik
ey, elleriyle yourmak ve yumruu altnda ezmek istedii ey, bakasnn zgr
ldr: bu zgrlk oradadr, bu tenin iindedir, ten olan ey bu zgrln
kendisidir, nk bakasnn bir olgusall vardr; dolaysyla sadistin kendine
mal etmeye alt ey bu zgrlktr. Bylece sadist kiinin abas, bakasnn
bedeninde teni hayata geirecek ten muamelesi yaparak bu bedene sahip olmak
suretiyle, bakasn ac ve iddet araclyla teninin iinde kapana kslm gibi
hissettirmektir; ama bu sahiplenme, kendine mal ettii bedenin tesine geer,
nk bu bedeni ancak bakasnn zgrln bir kapan gibi iinde tuttuu s
rece sahiplenmek ister. Sadist bu yzden bakasnn zgrlnn ten aracly
la bylece tutsak edilmesinin grnr kantlarn isteyecektir: aman diletmeyi
amalayacaktr, ikence ve tehditle bakasn aalanmaya, en deerli eyini yad
smaya zorlayacaktr. Bunun egemenlik duygusunun verdii tattan kaynakland
, g istenci nedeniyle olduu sylenir. Ama bu aklama mulak ya da sama
dr. ncelikle egemenlik duygusundan alman tad aklamak gerekir. Bu tat, sadizmi temellendiren ey olarak sadizmden nce gelemez, nk tam da sadizm
gibi ve sadizmle ayn dzlem zerinde, bakas karsnda duyulan kaygdan do
ar. Aslnda sadistin ikence araclyla karsmdakinden bir olumsuzlama elde
etmekten holanmasmn nedeni ak m anlamn yorumlamaya imkn veren nede
nin benzeridir. Nitekim akn, bakasnn zgrln ortadan kaldrmay deil,
onu zgrlk olarak tutsaklatrmay, yani bakasn, zgrln kendisi aracl
yla tutsaklatrmay talep ettiini grdk. Ayn biimde sadizm de ikence etti
i kiinin zgrln ortadan kaldrmay amalamaz, bu zgrl ikence g
ren tenle zgrce zdelemeye zorlar. Bu nedenledir ki cellat iin zevk an, kur
bannn kendini inkar ettii ya da aalad andr. Gerekten de kurbann ze
rinde uygulanan bask ne olursa olsun, inkar zgr kalr, kendiliinden rer, du
ruma verilen bir cevaptr; insan-gerekliin gsterir; kurbann direnii ne olur
sa olsun, aman dilemezden nce ne kadar beklemi olursa olsun, her eye ra
men yine de fazladan on dakika, bir dakika, bir saniye daha bekleyebilir. Acnn
tahamml edilmez hale geldii ana kurban karar vermitir. Ve bunun kant da
inkarn sonradan pimanlk ve utan iinde yaayacak olmasdr. Dolaysyla bu
inkar tmyle kurbana yklenebilir. Ama te yandan sadist de ayn zamanda
kendini bu inkarn nedeni olarak dnr. Eer kurban direnir ve aman dileme
yi reddederse, oyun daha da zevkli hale gelir: mengene biraz daha sklacak, faz
ladan bir burkma uygulanacak ve sonuta direniler krlacaktr. Sadist, kendini
515
Jean-Paul Sartre
yeterince zaman olan gibi ortaya koyar. Sakindir, acele etmez, aletlerini tpk
bir teknisyen gibi kullanr, bir ilingirin eitli anahtarlar kilit zerinde deneme
si gibi, bu aralar birbiri ardnca dener; bu ikircikli ve elikili durumdan zevk
alr: nitekim bir yandan evrensel determinizm iinde, otomatik olarak -ilingirin
doru anahtar bulduu anda kilidin otomatik olarak almas gibi- ulalacak
bir ama dorultusunda aletleri sabrla kullanan kiidir, bir yandan da bu belir
lenmi ama ancak bakasnn zgr ve tastamam katlm araclyla gerekle
tirilebilecektir. Dolaysyla ama en son aamaya kadar hem ngrlebilir hem de
ngrlemez kalr. Ama gerekleen ama sadist iin ikircikli, elikili ve denge
sizdir, nk hem determinizmin teknik bi-r kullanmnn kesin sonucu, hem de
kullan(drl)mam bir zgrln tezahrdr. Ve sadistin seyrettii ey de
tenin alp salna kar mcadele eden ve sonunda tenin kendisini istila et
mesini zgrce seen bir zgrlktr. stenen sonuca bu sonucun inkar edildii
anda eriilmitir: tm beden, soluk solua ve mstehcen tendir, istedii duru bi
iminde deil, cellatlarn ona verdikleri duru biimindedir, onu cansz bir ey
miesine balayan iplerle desteklenen bu beden bizatihi bu yoldan kendiliin
den hareket eden nesne olmaktan kmtr. Ve bir zgrlk, inkar araclyla i
te tam da bu bedenle zdelemeyi seer; bu tannmaz haldeki nefes nefese be
den, knlan ve tutsaklatrlan zgrln bizatihi imgesidir.
Bu birka deinme sadizm sorununu zmeyi hedeflemiyor. Yalnzca sadizmin arzunun kendisinde, arzunun yenilgisi olarak tohum halinde bulunduunu
gstermek istedik: nitekim kendi cisimlemem araclyla cisimlemeye ynelt
tiim bakasnn bedenini almaya altm anda cisimlemenin karlklln
bozarm, kendi imknlarna doru bedenimin tesine geip sadizme doru y
nelirim. Bylece bakasnn tenini sahiplenmeye doru iimdeki bulankln
f
Varlk ve Hilik
ara yaparsam, ten de beni baka aralara ve gizilgllklere, ksacas bir gele
cee gnderir, kendi etrafmda yarattm durum araclyla orada-olmas ks
men dorulanr, tpk ivilerin ve duvara aklacak hasrn mevcudiyetinin eki
cin varln dorulamasndaki gibi. Ayn anda da bu tenin ten olarak, yani kul
lanlmaz olgusallk olarak doas, yerini kllanlabilir-eyin doasna brakr. Sa
distin yaratmaya alt ara-ten bileimi dalr. Bu derin dalma, tenin teii
aa karacak alet olmas lsnde gizlenebilir, nk bylece ikin amal
bir alet oluturmu olurum. Ama cisimlenme tamamlandnda, karmda soluk
solua, sarsak bir beden bulduumda, bu ten nasl kullanacam da bilemem:
tam da mutlak olumsalln ortaya kardm iin bu tene artk hibir ama at
fedilemez. Bu ten oradadr ve bir hi uruna" oradadr. Bu anlamda onu ten
olan olarak ele geiremem, maddiliini, tensellii hemen annda elimden karmakszm onu ten olarak bileik bir aletsellik sistemiyle btnletiremem.
Onun karsnda ancak afallayabilir, temaac bir aknlk iinde kalabilirim, ya
da en azndan tenin olanca tensellii iinde tende kefedildii alan zerine yeni
den yerlemek iin, bu kez kendimi cisimletirebilir, kendimi bulankln istila
sna brakabilirim. Bylece sadizm, daha hedefine ulaaca anda yerini arzuya
brakr. Sadizm arzunun yenilgisi ve arzu da sadizmin yenilgisidir. Bu dngden
ancak doyum ve szmona fizik sahiplenme araclyla klabilir. Gerekten
de fizik sahiplenmede, sadizmin ve arzunun yeni bir sentezi verilidir: cinsel or
gann kabarmas cisimlemeyi gsterir, ...nin iine girme ya da iine girilmi
olma olgusu sadiste ya da mazoiste kendine mal etme giriimini sembolik ola
rak gerekletirir. Ama zevk eer dngden kmaya imkn veriyorsa, bunun ne
deni hem arzuyu hem de sadiste tutkuyu doyurmakszm ldrmesidir.
Ayn zamanda ve bambaka bir dzlemde, sadizm yeni bir yenilgi nedeni da
ha ierir. Nitekim sadizmin kendine mal etmeye alt ey kurbann akn z
grldr. Ne var ki bu zgrlk ilke olarak tam da erimddr. Ve sadist, ba
kasna bir ara muamelesi yapmak iin debelendii lde, bu zgrlk de on
dan kurtulur. Sadist, ancak nesne-bakasnm nesnel iyelii olan zgrlk ze
rinde etkiyebilir. Yani l-imknlanyla birlikte dnyann ortasndaki zgrlk
zerinde. Ama hedefi tam da bakas-iin-varln yeniden kazanmak olduun
dan, ilke olarak ondan yoksun kalr, nk urat tek bakas, zerinde debe
lenen sadist hakknda kafasnn iindeki imgelerden bakaca bir eye sahip ol
mayan dnya zerindeki bakasdr.
517
Jean-Paul Sartre
518
Varlk ve Hilik
5.19
Jean-Paul Sartre
temel-tavrlar, tpk bir iskeletin onu kuatan ten tarafndan rtlmesi gibi, r
tlm olarak kalabilirler: hatt genelde olan da budur; bedenlerin olumsall,
olduum kkensel projenin yaps, tarihselletirdiim tarih, cinsel tavr daha
karmak davranlarn iinde genelde rtk bir biimde kalmaya bizi yneltebi
lir: zellikle de ayn cinsten bakalarnn belirtik bir biimde arzulanmas sk
a rastlanan bir ey deildir. Ama ahlakn yasaklar ve toplumun tabularnn ge
risinde, arzunun kkensel yaps, en azndan cinsel tiksinti diye adlandrlan o
tikel bulanklk formu altnda durmaktadr. Ve bu cinsel projenin srekliliini
de sanki bizde bilinalt durumda kalmak zordundaym gibi anlamamak ge
rekir. Kendi-iine ait bir proje ancak bilinli olarak varolabilir. Sadece, sanki
iinde eridii tikel bir yapyla btnlemi gibi varolmaktadr. Cinsel etkilenme
leri, bunlarn tm belirlenilerini bireysel tarihten deviren bir tabula rasa ha
line getirirlerken psikanalizcilerin hissetmi olduklar ey budur. Ne var ki cin
selliin kkende belirlenmemi olduunu sanmamak gerekir: aslnda cinsellik,
kendi-iinin bakalarnn varolduu bir dnyada beliriinden itibaren tm be
lirlenilerini ierir. Belirlenmemi olan ve her birimizin tarihi tarafndan saptan
mak zorunda olan ey, bakasyla olan ilikinin trdr, cinsel tavr (arzu-ak,
mazoizm-sadizm) bu vesileyle belirtik sakl iinde tezahr edecektir.
Bu tavrlar, tam da kkensel olduklar iin, bakasyla mnasebetlerdeki dn
gy gstermek zere setik. Bunlar gerekten de bakalarna ynelik tm tavr
Varlk ve Hilik
liriz; ama tavr asla kendi kendisine yetmez; her zaman karanlk bir biimde bir
baka tavr iaret eder. nk gerekten de bakasna ynelik tutarl bir tavr ala
bilmemiz ancak onun bize ayn zam anda hem zne hem de nesne olarak, aanakmlk ve alm-akmlk olarak gsterilmesiyle mmkndr, bu da ilkesel ola
rak imknszdr. Bylece bak-varlktan baklan-varla doru durmadan boca*
Jean-Paul Sartre
iki bileenini birbirinden ayrr gibi, zgrl bedbahtlktan ayrmak iin eyler.
zgrl ayntrlabilen bir ey olarak dndnden trdr ki bu zgr
l aar, ona iddet uygular, ve konumland yerde u gerei kavrayamaz: as
lnda kendini bedbahtlk klan zgrln kendisidir ve bunun sonucunda z
grl bedbahtlktan kurtarmak iin eylemek, zgrle kar eylemektir.
Bununla birlikte bir braknz yapsnlar ve hogr ahlaknn bakasnn z
grlne daha fazla sayg gstereceini sanmamak gerekir: varolduum andan
itibaren bakasnn zgrlne olgusal bir snr getiririm, bu snr benim ve pro
jelerimden her biri bu snn bakasnn evresinde izer: acma, brakmz-yapsmlar anlay, hogr -ya da her trl ekimser tavr- beni angaje eden ve baka
sn da kendi nzas iinde angaje eden bana ait bir projedir. Bakasnn evresin
de hogry gerekletirmek, hogren bir dnyaya bakasnn zorla atlmasn
salamaktr. Bakasn, hogrsz bir dnyada gelitirmek imknn bulaca ce
surca direnme, kararllk, kendini olumlama tr zgr imknlarndan ilke olarak
mahrum etmektir. Bu, eitim sorunu dnldnde daha da aka ortaya
kan bir eydir: kat bir eitim ocua ara muamelesi yapar, nk onu kabul et
medii deerlere boyun emeye zorlar; ama daha farkl yntemler kullansa bile,
liberal bir eitim de ocuun hangi ilke ve deerlere gre muamele greceinin a
priori seimini yapmaktadr. ocuu ikna yntemiyle ve yumuaklkla eitmek,
yine de onu zorlamak demektir. Bylece bakasnn zgrlne sayg, bo bir laf
tr: bu zgrle sayg gstermeye doru atlmda bulunabilseydik bile, bakas
karsnda alacamz her tavr sayg gsterdiimizi iddia ettiimiz bu zgrln
ihlali olacakt. Kendini bakas karsnda tastamam ilgisizlik olarak verecek en
ar tavr da yine bir zm deildir: biz esasen bakasnn karsnda olarak dn
yaya frlatlm durumdayz, beliriimiz bakasnn zgrlnn zgr smrlandrlmasdr ve hibir ey, intihar bile bu kkensel durumu deitiremez; gerekten de, edimlerimiz ne olursa olsun, biz bu edimleri bakasnn esasen varolduu
ve benim onun karsnda fazladan olduum bir dnyann iinde yerine getiririz.
Sululuk ve gnah nosyonu kaynan bu zel durumdan devirir gibidir. Ben
bakasnn karsnda olduum iindir ki suluyum. nce, onun bak altnda, st
lenmek zorunda olduum bir dknlk olarak yabanclamam ve plaklm
duyumsadmda suluyum; Kutsal Kitaptaki pek iyi bilinen plak olduklarnn
farkna vardlar sznn anlam budur. Aynca, bu kez de ben bakasna bakt
mda suluyum, nk, bizatihi kendi-kendimi olumlamamdan tr bakasn
522
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
ca nesne-bakasm tanr ve bu nesneye balanr. Kendisine musallat olan akml da ayn anda ortadan kaldrmak iin yok etmek istedii ey bu nesnedir. Bu
akmlk, erielemez bir te olarak, nefret eden kendi-iinin srekli yabanclama
imkn olarak yalnzca sezinlenmitir. Dolaysyla asla kendi-kendisi iin kavran
m deildir: zaten nesne haline gelmeksizin kavranamazd, ama ben bu akml-
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
III
BRLKTE-VARLIK (MITSEIN) VE BZ
Hi phesiz, kendimizi bakasyla atma halinde deil de bir topluluk ha
linde beraber yaarken kefettiimiz baz somut deneyimlere yer vermedii iin
betimlememizin eksik olduu ileri srlebilir. Ve biz szcn sklkla kul
landmz da dorudur. Bu dilbilgisi formunun varl ve kullanm bile ister is
temez Mitseinm gerek bir deneyimine gnderir. Biz [Nous], zne olabilir ve
bu form altnda benin [je] ouluyla aynlatrlabilir. Ve elbette gramer ile d
nce arasndaki paralellik, pek ok durumda, kukulu olmaktan da tedir; hat
t belki de sorunu batan sona gzden geirmek ve dil ile dnce arasndaki
mnasebeti batan sona yeni bir biim altnda incelemek gerekir. u da bir o ka
dar dorudur ki, zne biz en azndan kendilerini ezamanl bir biimde ve bir
birleri araclyla znelikler olarak, yani alm-akmlklar deil de aan-akmlklar olarak kavrayan bir zneler oulluunun dncesine atfta bulunmadk
a tasavvur edilebilir gibi grnmez. Biz szc sradan bir flatus vocis* olmak
zorunda deilse de, mmkn deneyimlerin sonsuz bir eitliliini iererek d
ndren bir kavram gsterir. Ve bu deneyimler bakas iin nesne-varlmn
deneyimiyle, ya da benim amdan, bakasnn nesne-varlk deneyimiyle a priori olarak eliik grnrler. zne bizde, hi kimse nesne deildir. Biz, birbir
lerini znelik olarak kabul eden bir znelikler oulluunu kjatr. Bununla bir
likte, bu kabullenme belirtik bir tezin nesnesini oluturmaz: belirtik bir biimde
ortaya konan ey bir ortak eylemdir ya da ortak bir algnn nesnesidir. Biz di
reniyoruz, biz saldrya geiyoruz, biz suluyu mahkum ediyoruz, biz u ya
da bu gsteriyi izliyoruz. Bylece zneliklerin kabul, konulandrc-olmayan
bilincin kendi kendisi tarafndan kabulnn bir benzeridir; dahas, bu kabul,
12) Bu dnceler bir kurtulu ve selamet ahlaknn imknn dlamyor. Ama byle bir ahlaka
burada szn edemeyeceimiz radikal bir dnm sonucunda eriilmelidir.
* Bir gereklii imlemeyen, yalnzca sesten ibaret olan sz ya da cmle, -n
526
Varlk ve Hilik
rya bo bir salonda bizi boan o itiraf edilmeyen sknty, ya da tersine, hnca
hn dolu ve heyecanl bir salonda zincirlerinden boalan ve glenen o coku
yu hepimiz biliriz. Esasen, zne-bizin deneyiminin herhangi bir vesileyle ortaya
kabilecei aktr. Kafenin terasndaym: teki mterileri gzlemliyor ve gz
lemlendiimi biliyorum. Burada bakasyla atmann en sradan durumu iin
deyiz (benim iin bakasnn nesne-varl, bakas iin benim nesne-varlm).
Ama birdenbire sokakta her zaman rastlanabilecek trden bir kaza oluyor: rne
in, bir triportr ile bir taksi hafife arpyorlar. Bir rpda kazann seyircisi
haline geldiim anda kendimi konulandrc-olmayan ynden bir biz iinde an
gaje olmu olarak duyumsarm. Rekabetler, daha nceki kk atmalar kay
bolmutur ve bizin maddesini salayan bilinler tam da tm mterilerin bilin
leridir: biz olay seyrederiz, biz taraf tutarz. Jules Romainsin Vie unanimede [Or
tak Yaam] ya da Vin blarc de la Villettede [Villettein Beyaz arab] betimlemek
istedii ey bu birduyumculuktur [unanimite]. ite Heideggerin Mitseinma geri
dndk. yleyse daha yukarda onu eletirmek gerekir miydi?13
Burada yalnzca una iaret edeceiz: biz deneyimini kuku nesnesi yapma
y hi dnmedik. Sadece, bu deneyimin bakasna ilikin bilincimizin temeli
olmadn gstermekle yetindik. Nitekim bu deneyimin insan-gerekliinin ontolojik bir yapsn oluturamad da aka ortadadr': kendi-iinin bakalar
arasndaki varoluunun, kkende metafizik ve olumsal bir olgu olduunu kant
ladk. Ayrca uras da aktr ki biz, zneleraras bir bilin olmad gibi, sosyo
loglarn kolektif bilinci gibi sentetik bir btn olarak paralarn kuatan ve on
larn tesine geen yeni bir varlk da deildir. Biz, tikel bir bilin tarafndan du
yumsanr; hep birlikte bir biz iinde angaje olduumu duyumsamam iin kafe
nin terasndaki tm mterilerin biz olma bilincinde olmalar gerekmez. Diyalo13) nc Ksm, Birinci Blm.
527
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
taya kar. Eer bana bakacak olursa, yabanclamam iinde kisini de topluluk
halinde Onlar (zne-onlar) olarak duyumsarm. Buradaki onlar, bildiimiz
gibi, belgisiz adla [on] ynelir. Baklmakta olduum olgusunu hibir biimde
deitirmez, kkensel yabanclamam glendirmez ya da pek az glendi
rir. Ama eer nc kii bana bakmakta olan bakasna bakyorsa, sorun daha
karmaktr. Nitekim bu durumda ben nc kiiyi dorudan deil ama baklanbakas (nc kii tarafndan baklan) haline gelen bakas zerinden kavraya
bilirim. Bylece nc akmlk beni aan akml aar ve bu yoldan onun et
kisizlemesine katkda bulunur. Burada gei hali [etat metastable] oluur, bu
durum az sonra ya benim bakasna bakmak iin nc kiiyle ittifak kurma
ma ve o zaman da bu bakasnn bizim nesnemize dnmesine -k i burada da
ha ileride szn edeceimiz zne-biz deneyimini yaanm- bal olarak, ya da
nc kiiye bakmama ve bylece bakasn aan bu nc akml amama
bal olarak dalacaktr. Bu ikinci durumda, nc kii benim evrenim iinde
nesne haline gelir, imknlar l-imknlardr, beni bakasndan kurtaramaz. Bu
nunla birlikte bana bakan bakasna bakmaktadr. Bunu, belirlenmemi ve so529
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
benim de iinde olduum durumun topyekn bir deiimi iinde bana ve baka
sna gelir. nc kiinin bakndan nce, bakasnn imknlar tarafndan be
lirlenen ve benim ara olma vasfyla iinde olduum bir durum ile, benim im
knlarm tarafndan belirlenen ve bakasn kapsayan ilkinin tersi bir durum var
d. Bu durumlarn her biri bakasnn lmyd ve her birini ancak tekini nesneletirmek suretiyle kavrayabiliyorduk. nc kiinin grnmesiyle birlikte,
bir anda imknlarmn yabanclatrldklarm duyumsar, ayn anda da bakas
nn imknlarnn l-imknlar olduklarn kefederim. Bununla birlikte durum
ortadan kalkmaz, yalnzca benim dnyamn ve bakasnn dnyasnn dna ka
ar, nesnel form halinde bir nc dnyann ortasnda oluur: bu nc,
dnyada grlr, yarglanr, alr, kullanlr ama ayn anda da iki ters durum
arasnda bir dzeylenme gerekleir, artk, benden bakasna giden ya da bunun
tersine bakasndan bana gelen ncelik yaplanmas yoktur, nk imknlar
mz, nc kii iin, ayn biimde l-imknlardr. Bu demektir ki nc kii
nin dnyasnda aniden nesnel bir form-durumun varln duyumsarm, baka
s ve ben bu durumda, edeer [equivalentes] ve dayanma halinde [solidaire] ya
plar olarak grnrz. Bu nesnel durum iinde, atma bizim aknlklanmzm
zgr beliriinden kmaz, atma nc kii tarafndan bizi tanmlayan ve bi
zi birarada tutan olgusal bir veri olarak saptanr ve atmann tesine geilir.
Bakasnn bana vurma imkn ile benim kendimi savunma imknm, birbirleri
531
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
iin varolduu gller olarak belirirler. u halde ezilen snfn gereklii gller
iin ve onlarn zgrl iinde varolacaktr. Onlar ezilen snf baklaryla hayata
Jean -P au l Sartre
m eyler gibi kavranan olarak duyumsarm. Bylece, ezilen smf, snfsal birlii
ni, ezen snfn ondan edindii bilgide bulur ve ezilen kiide smf bilincinin orta
ya kmas da bir nesne-bizi utan iinde stlenmesine tekabl eder. Bir sonraki
paragrafta, ezen snfn bir mensubu iin smf bilincinin ne olabileceini gre
ceiz. Her trl kta burada bizim iin nemli olan ve setiimiz rnein de ye
terince gsterdii ey, nesrie-biz deneyiminin bakas-iin-varlk deneyimini var
saymas ve aslnda bu deneyimin daha karmak bir kipliinden bakaca bir ey
olmamasdr. Dolaysyla bu deneyim, zel durum vasfyla daha nceki betimle
melerimizin erevesine girmektedir. Bu deneyim esasen kendi kendisinde bir
paralanma gcn barndm, nk utanla duyumsanr ve kendi-iin, nc
kii karsnda kendiliini talep ettii ve bu kez kendisi nc kiiye bakt an
da biz de ker. Zaten kendiliin bu bireysel talebi nesne-bizi yok etmenin mm
kn yollarndan yalnzca bir tanesidir. Btzin, rnein smf bilinci gibi, gl bir
biimde yaplanan baz durumlardaki stlenilii, kendiliin bireysel ynden yeni
den stlenilmesiyle bizden kurtulma projesini deil, nesnelik araclyla zne-bize dntrerek bizi btnyle kurtarma projesini ierir. Temelde, daha nce be
timlenen bakan baklana dntrme projesinin bir tr sz konusudur burada;
bu, bakas-iinin iki byk temel tavrnn birinden tekine, sradan bir geitir.
Nitekim ezilen smf, ancak ezen snf karsnda ve onun aleyhine olarak, yani bu
kez kendisi ezen snf nesne-onlara dntrmek suretiyle kendini zne-biz
eklinde olumlayabilir. Ne var ki, snfa nesnel olarak angaje olan kii, kendi d
ntrme projesi araclyla btn snf bu projenin iine srklemeyi hedefler.
Bu anlamda, bakas-iin-nesne-varlk deneyimimin, beni benim-iin-bakasnmnesne-varlk deneyimine gndermesinde olduu gibi, nesne-biz deneyimi de z
ne-biz deneyimine gnderir. Ayn biimde, kalabalk psikolojisi diye adlandr
lan eyde de akn zel bir formu olan kolektif hayranlklar (Ijioulangercilik, vb.)
buluruz: bu durumda, biz diyen kii, kalabaln iinde, akn kkensel proje
sini benimser, ama bu artk kendi hesabna bir benimseme deildir; nc kii
nin bizatihi nesnelii iinde ve zgrln de bu nesnelie feda ederek btn
topluluu kurtarmasn ister. Yukarda grdmz gibi burada da hayal krkl
na urayan ak mazoizme gtrmektedir. Topluluun esarete yneldii ve nes
ne olarak muamele edilmeyi talep ettii durumlarda grlen budur. Burada da yi
ne, kalabalk iindeki insanlarn eitli bireysel projeleri sz konusudur: kalaba
lk, nderin ya da konumacnn bakyla kalabalk olarak oluturulmutur; bir536
V arlk ve H ilik
537
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
lektif ritmi ara olarak kullanmam, onu -rnein, bir sahnedeki danszleri tema
a ettiim gibi- temaa da etmem, kolektif ritim benim iin nesne olmakszn be
ni evreler ve beni srkler; kendi imknlanma doru onu amam, ama kendi
akmlm onun akmlmda kalba dkerim ve kendi amacm -falanca ii yeri
ne getirmek, falanca yere ulamak- belgisiz-onlarm, topluluun kendi amacn
dan ayrmayan bir amatr. Bylece hayata geirdiim ritim benle balant ha
linde ve yanal olarak kolektif ritim eklinde doar; onlarn ritmi olarak benim ve
benim ritmim olarak da onlarn ritmidir. zne-biz deneyiminin nedeni tam da
buradadr: bu deneyim sonu olarak bizim ritmimizdir. Ama bu, grld gibi
ancak daha nce ortak bir amacn ve ortak aralarn kabulyle, kiisel amalar
m imdilik kovalanan kolektif amalann tesine atarak kendimi farkszlaan akmlk olarak oluturursam olabilir. Bylece bakas-iin-varlm deneyimi iin
de somt ve gerek bir varlk boyutunun belirii bizatihi deneyimin koulu ol
duu halde, zne-bizin deneyimi tekil bir bilinte meydana gelen, bu bilincin ya
psndaki mahrem bir deiime tekabl eden ama bakalaryla somut bir ontolo
jik iliki temelinde ortaya kmayan ve hibir Mitsein gerekletirmeyen salt
psikolojik ve znel bir olaydr. Yalnzca kendimi bakalarnn ortasnda belli bir
tarzda hissetmem sz konusudur. Ve hi phesiz bu deneyim, btn akmlklarm mutlak ve metafizik birliinin sembol olarak aranabilir; nitekim akmlklar dnyaya doru odaklandrmak suretiyle onlarn kkensel atmasn yok
edermi gibi grnr; bu anlamda, ideal zne-biz kendini yeryznn efendisi
klacak bir insanln bizi olur. Ne var ki biz deneyimi bireysel psikolojinin ala
nnda durur ve akmlklarn temenni edilir birliinin basit bir sembol olarak
kalr; gerekten de bu deneyim hibir biimde znelliklerin tekil bir znellik ta
rafndan yanal ve gerek yakalan deildir; znellikler erimd ve radikal bir bi
imde ayrlm olarak kalrlar. Ama ben kendimden kmakszn, bakalar da
kendilerinden kmakszn, bu deneyimi teki akmlklar tarafndan devam etti
rilen ve desteklenen ey olarak kavramama yol aan nesneler ve bedenlerdir, akmlmm maddi ynlenmeleridir; dnya araclyla bir bizin paras olduumu
renirim. Bu nedenledir ki zne-bize ilikin deneyimim, bakalarnda da ben
zer ve ballak bir deneyimi hibir biimde gerektirmez; bu deneyim yine bu
nedenle bunca istikrarszdr, nk dnyann ortasndaki tikel dzenlemeleri
varsayar ve bu dzenlemelerle birlikte ortadan kaybolur. Aslna baklrsa dnya
da beni herhangi biri gibi gsteren bir dolu oluum vardr: en bata, gerek an
540
V arlk ve H ilik
beni zsel yap gerei bakasnn karsna koyar; ve bakas, bana farkszlam
bir akmlk gibi davrand iindir ki, ben kendimi bu biimde gerekletirebilirim. rnek olarak, bir istasyon ya da bir bekleme salonundaki kaplarn stne
yerletirilmi ve zerlerine k ya da giri szcklerinin yazlm olduu o
byk panolar, ya da yine bir binay ya da bir yn gsteren ynlendirici par
maklarn yer ald afileri vereceim yalnzca. Bir kez daha hipotetik emperatifler sz konusudur. Ama burada emperatifin formlletirili tarz, konuan ve
dorudan doruya bana seslenen bakasn aka belirginletirir. Yazl tmce
gerekten de bana yneltilmitir, gerekten bakasndan bana doru dolaysz bir
541
Jean -P au l Sartre
rak, yani temelde insan trnn salt rneklemesi olarak kavramak, henz bir
zne-bizin ksmi yaps olarak yakalamak deildir. Nitekim bunun iin herhan
gi bir insani akmn iinde kendini herhangi biri gibi kefetmek gerekir. Dolay
syla bakalar tarafndan evrelenmi olmak gerekir. Bu deneyim iinde baka
larnn hibir biimde zne olarak da duyumsanmadklarn, nesne olarak da
kavranmadklarn grdk. Onlar ortaya konmu bile deildirler. Elbette onlarn
dnya iindeki fiili varolularndan ve edimlerinin alglanmasndan hareket ede
rim, ama olgusallklarm ya da davranlarn konumsallk ynnden kavramam:
542
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
sine bir biimde anarik olmasdr. Burjuva yalnzca belli tipte bir toplum iin
de belirgin kudret ve ayrcal elinde tutan belli bir homo euconomicus olarak ta
nmlanmaz: kendi iinde de bir snfa aidiyetini kabul etmeyen bir bilin olarak
betimlenir. Nitekim bu durumu, kendini burjuva snfnn teki mensuplaryla
cemaat halinde bir nesne-biz iinde angaje olarak kavramasna imkn vermez.
Ama te yandan zne-bizin bizatihi yaps, burjuvann bu zne-bizin ancak ge
ici ve metafizik erimi bulunmayan deneyimlerini yaamasn ierir. Burjuva
genel olarak snflarn varln yadsr, bir proletaryann varln kkrtclarn
eylemine, ho olmayan olaylara, ayrntya ilikin nlemlerle telafi edilebilecek
adaletsizliklere balar: sermaye ile emek arasnda bir karlar dayanmasnn
varln ileri srer; snfsal dayanmann karsna daha geni bir dayanmay,
emeki ile patronun atmay yok eden bir Mitseir halinde btnletikleri ulu
sal dayanmay kartr. Burada, fazlasyla sklkla sylendii gibi birtakm ma
nevralar ya da durumu gerek yzyle grmeyi ahmaka reddetme sz konusu
deildir: ezen snfa mensup kii, ezilen snfn btnln karsndaki bir
zne-onlarn nesnel btnl olarak grrken, bununla ballam halinde
ezen snfn teki mensuplaryla bir cemaat birlii iinde olduunu dnme
mektedir: bu iki deneyim hibir biimde birbirinin tamamlaycs deildir; nite
kim ezilen bir topluluu kullanlabilir-nesne olarak kavramak ve kendi-kendini
de bu topluluun isel-olumsuzlanmas olarak, yani sadece tarafsz nc kii
olarak kavramak iin bu ezilen topluluk karsnda tek bana olmak yeterlidir.
Ezilen snf ancak bakaldryla ya da kudretindeki ani artla kendini ezen sn
fn mensuplar karsna bak-belgisiz-onlar olarak koyduu zaman, ancak o
zaman, ezenler kendilerini biz olarak duyumsayacaklardr. Ama bu, kayg ve
utan iinde ve nesne-biz olarak gerekleecektir.
Bylece nesne-biz deneyimi ile zne-biz deneyimi arasnda hibir simetri
yoktur. Birincisi gerek bir varolu boyutunun aa kmasdr ve bakas-iinin
kkensel deneyiminin sradan bir zenginlemesine tekabl eder. teki, ilenmi
bir evrenin ve ekonomik ynden tanmlanm bir toplumun iine dalm tarih
sel bir insan tarafndan gerekletirilen psikolojik bir deneyimdir; hibir tikel e
yi aa karmaz, saldkla znel bir Erlebnistir.
Dolaysyla biz deneyiminin, gerek olmakla birlikte daha nceki aratrmala
rmzn sonularn deiime uratacak yapda olmad grlyor. Eer sz ko
nusu olan nesne-biz ise, o dorudan doruya nc kiiye, yani bakas-iin544
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
rotan olarak, varolandaki ontik deiimlerin ortaya kmasna araclk eden varlk
olmas olgusunu es geer. Eylemenin [agir] bu devaml imkn, yani kendindeyi
ontik maddilii iinde, teni iinde deiime uratma imkn, elbette kendi-iinin asli bir zellii olarak dnlmek zorundadr; o haliyle de temelini kendiiinin kendindeyle olan ve henz gn na karmadmz kkensel bir mna
sebeti iinde bulmak zorundadr. Eylemek [agir] nedir? Kendi-iin neden eyler?
Nasl eyleyebilir? imdi cevap vermemiz gereken sorular ite bunlardr. Bunun
iin gereken cevabn btn elerine sahibiz: hileme, olgusallk ve beden, bakas-iin-varlk, kendindenin kendine has doas. Bunlar yeniden sorgulamak
gerekiyor.
546
Drdnc Ksm
SAHP OLMAK, YAPMAK VE OLMAK
[AVOIR, FARE ET fiTRE]
balantlar vardr ve birok yazar bu ilikiler zerinde durmutur. Deni de Rougemont, Don Juan zerine yazd makalede, Sahip olmak iin yeterince olmu
deildi derken, bu tr bir ilikiyi gzler nne serer. Ve kendini yapmak iin
uraan ve olmak iin kendini yapan bir ahlak inesi gsterildiinde de yine
benzer bir balantya iaret edilir.
Bununla birlikte, tzselcilik-kart eilim [tendance antisubstantialiste] mo
dern felsefede yenilgiye uradktan sonra, dnrlerin birou, fiziin alann
da tzn yerine sradan hareketi koyan kendilerinden nceki dnrlerin dav
ranlarn insan davranlar alannda taklit etmeye kalktlar. Ahlak, uzunca
bir sre boyunca insana olma aralarn kazandrmay hedefledi. Stoac ahlakn
ya da Spinozanm Etifcinin anlam buydu. Ama eer insann varl edimlerinin
ardkl iinde emilip dalyorsa, ahlakn hedefi de insan daha stn bir on
tolojik ycelie ykseltmek olmayacaktr. Bu balamda, Kant ahlak, eylemin
stn deeri olarak yapmay olmaya ikame eden ilk byk etik sistemdir.
Umut'un kahramanlar ounlukla yapmann alannda kalrlar ve Malraux bize,
hl olmak iin uraan eski spanyol demokratlar ile her biri tikel bir yapmay hedefleyen bir dizi kesin ve koullara uyarlanm mecburiyetlerden oluan
BRNC BLM
OLMAK VE YAPMAK: ZGRLK
Jean-Paul Sartre
btn [n6gatiti] kendi koulu olarak zorunlulukla ierdiini tespit ediyoruz. Ro-
maya kar bir rakip yaratma ynelimi, Konstantinin akima ancak nesnel bir ek
sikliin kavranmasyla gelebilir: Roma bir kar-dengenin eksikliini ekmekte
dir; hl derinlemesine bir biimde pagan olan bu kente kar, imdilik, ortada ol
mayan Hristiyan bir sitenin karlmas gerekir. Konstantinopolisi yaratmak,
eer ilk bata yeni bir kent dncesi eylemin kendisini ncelemise, ya da en
azndan eer bu dnce daha sonraki btn giriimler iin dzenleyici tema i
levi gryorsa edim olarak anlalr. Ama bu anlay, mmkn olan olarak, kentin
salt tasavvuru olamaz. Bu anlay, kenti arzulanabilir ve gereklememi bir
mmkn oluun zsel nitelii iinde kavrar. Bu demektir ki edim dnlr d
nlmez, bilin, bilinci olduu dolu dnyadan ekilebilmi ve aka varlk-olmayann alanna yanamak zere varln alann terk edebilmitir. Olan, mnha
sran kendi varl iinde dnld lde, bilin durmadan varlktan varl
a gnderilir ve varlk-olmayan varln iinde kefetmek iin bir neden bula
maz. mparatorluk sistemi, bakenti Roma olarak, olumlu ynde ve kendini ko
layca gzler nne seren gerek bir tarzda ilemektedir. Vergilerin yeterince top
lanamadn, Romanm istilalara ak olduunu, barbarlarn tehdidi altndaki bir
Akdeniz imparatorluunun bakenti iin uygun bir corafi konuma sahip olma
dn, rf ve detlerdeki yozlamann burada Hristiyan dininin yaylmasn zor
latrdn m syleyeceiz? Btn bu grlerin olumsuz olduklarn, yani olan
deil de olmayan hedef aldklarn grmemek mmkn mdr? ngrlm
olan vergilerin % 60nm toplandn sylemek, iinde bulunulan durumun bu
haliyle olumlu bir deerlendirmesi olarak dnlebilir. Bu vergi gelirlerinin y e
tersiz olduunu sylemek, iinde bulunulan durumu, mutlak bir ama gibi orta
ya konan ve tam da olmayan bir durum iinde ele almak demektir. rf ve det
lerdeki yozlamann burada Hristiyanln yaylmasn engellediini sylemek,
J
bu yaylmay ne ise o olarak, yani Kilise adamlarnn raporlarndan hzn dpe
dz belirleyebileceimiz bir gelime olarak dnmek deildir: bu yaylmay ken
di kendisinde yetersiz olarak ortaya koymak, yani bu yaylmann gizli bir hilik
le yaral olduunu sylemektir. Ama bu ekilde grnmesi iin, tam da a priori
deer olarak ortaya konan bir smr-duruma doru bunun tesine geilmesi gere
kir -rnein dini kabul etmedeki belli bir hza, kitlenin belli bir ahlakiliine do
ru - ve b snr-durum gerek halin basite dnlmesinden itibaren tasarlanamaz, nk dnyann en gzel kznn ancak sahip olduu eyi verebilmesi gibi,
552
Varlk ve Hilik
en sefil durum da kendini ancak kendiliinden ve olduu gibi, ideal bir hilie
herhangi bir atfta bulunmakszn gsterebilir. Ve tarih durumun iine gmld
srece,- insann belirli bir siyasi ya da iktisadi dzenin bozukluklarn ve ek
sikliklerini kavrayamad bile olur, bunun nedeni budalaca bir yaklamla syle
negeldii gibi insann bu dzene alm olmas deil, mevcut durumun varl
n doluluu iinde kavramas ve baka tl olabileceini hayal bile edememe
sidir. nk burada genel kany tersine evirmek ve unu dnmek gerekir: i
lerin herkes iin daha iyiye doru gidecei bir baka durumun dnlmesine
neden olan ey bir durumun dayamlmazl y% da dayatt zdraplar deildir;
tersine, ilerin daha baka trl de olabileceini dndmz andan itibarendir ki ac ve zdraplarmzn zerine yeni bir k der ve biz bunlarn dayanl
maz olduklarna karar veririz. 1830un iisi, cretler drld takdirde bakaldrabilecek durumdadr, nk yaam dzeyindeki sefaletin kendisine daya
tlmak istenenden yine de daha az aada olduu bir durumu kolayca kavramak
tadr. Ama zdraplarm dayanlmaz olarak grmez, kendini onlara uydurur; ne
var ki bu uyum, tevekklden tr deildir; zdraplannm varolmayaca bir top
lumsal ortam kavrayabilmesi iin gerekli kltr ve dnmden yoksun olduu
iindir. Bu yzden eylemez. Bir ayaklanma sonucunda Lyon kentine egemen olan
Croix-Rousse iileri zaferlerini nasl kullanacaklarn bilemezler, ynlerini bula
madan evlerine dnerler ve dzenli ordu birlikleri onlar kolayca yakalar. Mut
suzluklar onlara allm mutsuzluklar gibi deil de doal grnr: bu mutsuz
luklar vardr, hepsi bu kadardr, iilik denen toplumsal durumu olutururlar;
bu durumdan ayrlm, gn nda grlm deildirler ve ii bu nedenle on
lar kendi varlyla btnletirir, zdrabn dnmeksizin, bu zdrab deerlendirmeksizin zdrap eker: zdrap ekmek ve olmak onun iin bir ve ayn eydir;
onun zdrab, konumsal-olmayan bilincinin Salt duygusal ieriidir, ama o, bu
nu temaa etmez. Dolaysyla zdrab iinin edimleri iin kendiliinden bir neden
olamaz. Ama bunun tersine, zdrabn deitirmeye doru bir atlmda bulundu
unda onu dayanlmaz bulacaktr. Bu demektir ki zdrab karsnda geriye e
kilmek, ona dardan bakmak zorunda kalacak ve ikili bir hileme gerekletire
cektir: nitekim bir yandan mevcut salt hilik olarak ideal bir durumu ortaya koy
mas gerekecektir, te yandan da hali hazrdaki durumu bu ideal hale gre hilik
olarak ortaya koymas gerekecektir. Kendi snfna bal bir mutluluu salt mm
kn olan olarak -yani imdilik belli bir hilik olarak- kavramas gerekecektir, te
553
Jean-Paul Sartre
siyasi, iktisadi yaps, psikolojik hal, vb.), herhangi bir edimi kendiliinden mo
tive etmeye elverili deildir. nk bir edim, kendi-iinin olmayana doru at
lmda bulunmasdr ve olan, olmayan asla kendiliinden belirleyemez. 2) hibir
fiili hal, herhangi bir edimi bir olumsuz-btn ya da eksiklik olarak kavramak
zere bilinci belirleyemez. Dahas, hibir fiili hal, bilinci bu fiili hali tanmlamak
ve evrelemek zere belirleyemez, nk daha nce grdmz gibi, Spinozann Omnis determinatio est negatio* forml derinlemesine bir biimde do
ruluunu korur. Oysa her eylemin mutlak koulu, yalnzca bir halin ...nn ek
siklii olarak, yani olumsuz-btn olarak kefi deil, bunun yan sra -ve daha
nceden- sz konusu halin izole bir sistem halinde oluturulmasdr. Kendi-ii
nin hileme gcyle olandan bakaca fiili hal -tatminkar ya da deil- yoktur. Ama
bu hileme gc, dnya karsnda sadece belli bir biimde mesafe almakla yeti
nemez. Nitekim varlk tarafndan kuatlm olan olarak, olduu eye sadece
katlanan olarak, bilin de varln iinde kapsanmak zorundadr: zdrabn-doal-bulan-ii olarak dzenlenen formun aa karc bir temaann nesnesi ola
bilmesi iin, onun stesinden gelmek ve onu olumsuzlamak gerekir. Bu demek
tir ki ii kendi-kendinden ve dnyadan salt bir kopula zdrabm dayanlmaz zdrap olarak ortaya koyabilir ve dolaysyla bu zdrab devrimci eyleminin mili
[mobile] klabilir. Dolaysyla da bilin asndan, kendi gemiiyle bir kopu ger
ekletirmenin srekli imknn, bu gemii bir varlk-olmayanm nda d
nebilmek ve bu gemie sahip olm ad bir anlamn projesinden hareketle sahip
olduu anlamll kazandrabilmek zere, gemiten kopmay ierirTGemi, hi
bir kta ve hibir surette kendi kendisine bir edim retemez, yani gemii aydn
latmak zere bu gemiin zerine evrilen bir amacn konumunu retemez. Hegelin, tin olumsuz olandr diye yazarken fark etmi olduu ey budur, ne var
ki, eyleme ve zgrle ilikin kendi teorisini ortaya koyduunda bunu hatrlar
gibi grnmez. Nitekim dnya ve kendi-kendisi karsndaki bu olumsuz kudret
bilince atfedildii andan itibaren, hileme bir amacn konumunun btnleyici par
asn oluturduu andan itibaren, her trl eylemin kanlmaz ve temel kou
lunun da eyleyen varln zgrl olduunu kabul etmek gerekir.
* Her belirleme bir olumsuzlamadr. - n
554
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
dan ibaret olan, kendi dndaki bir ama iinde anlam tar. Ve bu korku da yi
ne ancak benim bu yaama rtk bir biimde verdiim deere nispetle anlalr,
yani deerleri oluturan ideal nesnelerin o hiyerarik sistemine atfta bulunur.
Bylece mil ne olduunu, olmayan varlklar btn araclyla, ideal varolu
lar ve gelecek araclyla retir. Gelecein mili aydnlatmak iin imdiki zama
na ve gemie dnmesi gibi, mile mil yapsn kazandrmak zere geriye do
ru dnen de projelerimin tamamdr. Ben yalnzca imknlarma doru hilenmek suretiyle kendindeden kurtulduum iindir ki, bu kendinde, sik ya da
mil deeri kazanabilir. Sikler ve miller ancak kendisine doru atlman bir b
tnln iinde anlam tarlar ve bu btnlk tam da varolmayanlarn btnl
dr. Ve bu btnlk sonuta akmlk olarak bizzat benim, bizzat beni kendi
dmda ve daha olacak olan olarak benim. Biraz nce getirdiimiz ilkeyi, yani
iinin zdrabna mil deeri kazandran eyin bir devrimin mmkn olan ola
rak, daha olmas gereken olarak kavranmas olduunu hatrlayacak olursak, u
sonuca varrz: biz, bir durumu deitirme imknlarmza doru bu durumdan
kamak suretiyle onu sikler ve miller bileimi halinde dzenleriz. Duruma bir
mesafe alamamamza imkn veren hileyi, durumu yeniden dzenlemeye do
ru atlmda bulunmamza imkn veren ekstazla bir ve ayn eydir. Bundan u so
nu kar: mili olmayan bir edim bulmak gerekten de imknszdr, ama mi
lin edimin sebebi [cause] olduu sonucuna varmamak gerekir: mil edimin ay
rlmaz parasdr. nk bir deiiklie ynelik kararl proje edimden ayr ol
madndan, mil, edim ve ama tek bir beliri halinde oluurlar. Bu yapdan
her biri, teki ikisini kendi imlemi olarak talep eder. Ama nn dzenli b
tn artk hibir tekil yapyla aklanamaz ve bu btnn kendindeyi zamansallatran salt hileme olarak belirii zgrlkle bir ve ayn eydir. Amalarn ve
millerini kararlatran edimdir ve edim zgrln ifadesidir.
Bununla birlikte burada bu yzeysel dncelere taklp ^kalamayz: edimin
temel koulu zgrlkse, zgrl daha kesin bir biimde betimlemeye al
mamz gerekir. Ne var ki nce byk bir zorlukla karlarz: betimleme, genel
de, tekil bir zn yaplarn hedef alan bir belirtikletirme faaliyetidir. Oysa z
grln z yoktur. zgrlk hibir mantksal zorunlulua tabi deildir; Heideggerin genel olarak Dastin hakknda syledii eyi aslnda zgrlk iin sy
lemek gerekir: Onda, varolu z nceler ve ona komuta eder. zgrlk ken
dini edim klar ve biz genelde, ierdii siklerle, millerle ve amalarla dzenle
556
Varlk ve Hilik
dii edim zerinden zgrle ularz. Ama bu edim tam da bir ze sahip oldu
u iindir ki bize kurulmu [constitue] gibi grnr; kurucu gce kmak ister
sek, ona bir z bulmann her trl umudunu da terk etmek gerekir. Nitekim bu
g yeni bir kurucu gc gerektirecek ve bu bylece sonsuza kadar gidecektir.
u halde, kendini srekli olarak yapmakta olan ve bir tanmn iine kapatlmay
reddeden bir varoluu nasl betimleyeceiz? Genelde btn szcklerin yapt
gibi, szcn bir kavrama gnderdiini rtk bir biimde kabul etmek gerekir
se, bizatihi zgrlk adlandrmas bile tehlikelidir. Tanmlanamayan ve adlan
drlmayan zgrlk, betimlenemeyen ey de Slmaz m?
Fenomenin varln ve hilii betimlemek istediimizde de benzer glkler
le karlatk. Bunlar bizi durdurmad. nk gerekten, z deil de tekillii
iinde varolann kendisini hedef alan betimlemeler de olabilir. Elbette bakas ve
kendim iin ortak bir zgrlk betmleyemem; dolaysyla zgrle bir z d
nemem. Tersine, btn zlerin temeli olan zgrlktr, nk insan kendi
imknlarna doru dnyann tesine geerek dnya-ii zleri aa karr. Ama
fiilen benim zgrlm sz konusudur. Zaten, benzer biimde, bilinci betim
lediimde de baz bireylere zg bir doa sz konusu olamaz, dpedz benim te
kil bilincim sz konusudur ve bu bilin, tpk zgrlm gibi zn tesinde
dir, ya da -birok kez gstermi olduumuz gibi- bu bilin iin olmak, oldurulmaktr. Bizatihi varl iinde ona ulamak iin, bu bilinci tam da tikel bir dene
yimden elde ediyordum: cogito deneyiminden. Gaston Berger gstermiti1, Husserl ve Descartes, cogitodan bir z hakikatini kendilerine ifa etmesini talep eder
ler: Descartesta iki basit doann balantsna ularz, Husserlde, bilincin edetik yapsn kavrarz. Ama eer bilin zn varoluta ncelemek zorundaysa,
her iki dnr de bir hata yapmlar demektir. Cogitodan talep edilebilecek
olan, yalnzca, fiili bir zorunluluu bize kefettirmesidir. zgrl bizimki olan
zgrlk olarak, salt fiili zorunluluk olarak, yani olumsal ama duyumsamazlk
edemeyeceim bir varolan olarak belirlemek iin de yine cogitoya bavuracaz.
1940.
557
Jean-Paul Sartre
558
Varlk ve Hilik
olduu ve olaca eyden bir hilikle ayrld iin zgrdr. Nihayet, imdiki
varlnn kendisi de yans-yanstan formunda hileyi olduu iin zgrdr,
nsan zgrdr, nk kendi deildir ama kendine mevcudiyettir. Ne ise o olan
559
Jean-Paul Sartre
varlk zgr olamaz. zgrlk, tam da insann yreinde oldurulan ve insan-gerekliini olmak yerine kendini yapmaya zorlayan hiliktir. Daha nce grdk, in
san-gereklii iin olmak kendini semektir: alabilecei ya da kabul edebilecei hi
bir ey ona dardan da ieriden de gelmez. Hibir trden yardm olmadan, en
kk ayrntya varana kadar kendini varlk klmann dayanlmaz zorunluluu
na btnyle terk edilmitir. Bylece zgrlk bir varlk deildir: insann varl
dr, yani insann varlk hiliidir. Eer insan nce bir doluluk gibi dnlseydi, onda daha sonradan zgr olaca birtakm anlar ya da psiik blgeler ara
mak sama olurdu: tpk nceden azna kadar doldurduumuz bir kapta bo
luk aramak gibi. nsan kimi zaman zgr ve kimi zaman kle olamaz: tmyle
ve her zaman zgrdr, ya da yoktur,
Bu aklamalar kullanabilirsek yeni keiflere ulaabiliriz. Bunlar ncelikle,
zgrln isten diye adlandrlan eyle mnasebetlerini aa karmamza
imkn vereceklerdir. Nitekim olduka yaygn bir eilim, zgr edimleri istenli
edimlerle zdeletirmeyi ve determinist aklamay tutkularn dnyasna ayr
may hedefler. Bu, sonu olarak Descartesm bak asdr. Descartes isten z
grdr, ama ruhun tutkular vardr. Descartes ayrca bu tutkularn fizyolojik
bir yorumuna giriecektir. Daha sonralar, saklkla psikolojik bir determinizmin
kurulmasna allacaktr. rnein, bir Proustun kskanlk ya da zppelik ko
nusunda giritii entelektalist analizler tutkulara dair mekanizma"ya ilikin bu
anlay gstermeye yardm edebilir. Demek ki insan hem zgr hem de belir
lenmi gibi dnlmelidir ve asl sorun da bu koullanmam zgrln psi
ik yaamn belirlenmi sreleriyle mnasebetleri sorunudur: zgrlk tutkula
ra nasl egemen olacak, onlar kendi kar iin nasl kullanacaktr? Uzak gemi
ten gelen bir bilgelik -Stoac bilgelik- tutkularna egemen olabilmek iin onlar
la uyumay retecektir; ksacas, etkilenmeler karsnda, insann genel olarak
j
doaya daha iyi hkmedebilmek iin ona itaat ettiinde yapt gibi davranlmas tlenecektir. nsan-gereklii bylece belirlenmi sreler btn tarafn
dan kuatlan zgr bir kudret olarak belirir. Btnyle zgr edimler, zgr is
tencin zerlerinde kudretini gsterdii belirlenmi sreler ve ilke olarak insanistencinden kurtulan sreler birbirinden ayrlacaktr.
Byle bir anlay hibir biimde kabul edemeyeceimiz grlyor. Ama onu
reddetmemizin nedenlerini daha iyi anlamaya alalm. Burada, hi vakit kay
betmeden gelitireceimiz pek doal bir itiraz sz konusudur: psiik birlik iin
560
Vatlk ve Hilik
de bylesine kesin bir ikilik dnlemez. Nitekim bir olduu halde, bir yandan
birbirlerini belirleyen ve bunun sonucunda dsallk halinde varolan bir dizi ol
gu olarak, te yandan da olmaya karar veren ve kendinden baka bir eyden kay
naklanmayan bir kendiliindenlik gibi oluan bir varlk nasl dnlebilir? A
priori olarak, bu kendiliindenliin esasen kurulu olan bir determinizm zerinde
hibir etkisi olamaz: neyin zerinde eyleyecektir? Nesnenin kendisi (mevcut psi
ik olgu) zerinde mi? Ama tanm gerei olduundan bakas olamayan bir ken
dindeyi nasl deitirebilir? Srecin bizatjhi yasas zerinde mi eyleyecektir?
Ama mevcut psiik olguyu kendi-kendisinde deitirmek iin eylemek ya da so
nularn deitirmek zere onun zerinde eylemek ayn kapya kar. Ve her iki
durumda da yukarda iaret ettiimiz ayn imknszlkla karlarz. Zaten bu
kendiliindenlik hangi arac kullanacaktr ki? Elin alabilmesinin nedeni onun da
alnabilir olmasdr. Kendiliindenlik, tanm gerei erim d olduundan, onun
kendisinin de erimesi mmkn deildir: kendiliindenlik ancak kendi kendisi
ni retebilir. Ve eer kendiliindenlik zel bir ara kullanacak olsayd, o takdir
de bu arac zgr isten ile belirlenmi tutkular arasndaki arac bir doa gibi ta
sarlamak gerekirdi ki, bu da kabul edilemez. Elbette, ters ynden, tutkulann da
[passion] isten zerinde herhangi bir etkisi sz konusu olamaz. Nitekim belir
lenmi bir srecin bir kendiliindenlik zerinde eylemesi mmkn deildir, tp
k nesnelerin de bilin zerinde eylemelerinin mmkn olmamas gibi. Bunun
gibi, iki trden varolan arasnda her trl sentez imknszdr: bunlar trde de
ildir, ikisi de iletilmez yalnzl iinde kalacaktr. Hileyen bir kendiliindenli
in mekanik srelerle kurabilecei yegane ba, kendi-kendisini bu varolanlar
dan hareketle isel olumsuzlama araclyla retmektir. Ama o zaman, tam da an
Jean-Paul Sartre
Ama bunlar henz bizim amzdan zellikle nem tayan aklamalar deil
ler. Yalnzca olumsuz bir anlama sahipler. Bunlar tersine, istencin incelenmesi
zgrl anlamamzda daha da ileriye gitmemize imkn verse gerektir. Ve bu
nedenle ilk anda dikkatimizi eken ey u oluyor: eer istencin zerk olmas zo
runluysa, onu verili bir psiik olgu gibi, yani kendinde olarak dnmek imkn
szdr. sten, psikologun tanmlad bilin durumlar kategorisine ait olamaz.
Burada da her yerde olduu gibi bilin durumunun pozitif psikoloji iin dpe
dz bir idol olduunu gryoruz. zgrlk olmak zorundaki bilin zorunluluk
la olumsuz tavr ve hileme gcdr. Ama o zaman da zerklii neden ona ayr
mamz gerektiini anlayamyoruz. Nitekim istenli edimler olan ve esasen tutku
larn ve genel olarak pathosun youn ve dolu rgsnde beliren bu hileyi de
liklerini pek kolay dnemiyoruz. sten eer hileyise, psiiin tamamnn da
benzer biimde hileyi olmas gerekir. Zaten -ve buraya birazdan dneceiztutku olgusunun ya da dpedz arzunun hileyici olmadklar da nereden
kyor? Tutku [passion] ncelikle proje ve giriim deil midir, tam da belli bir ha
li kabul edilmez olarak ortaya koymaz m ve bu yzden kabul edilmez olarak or
taya koyduu ey karsnda bir mesafe almak ve onu yaltarak, onu bir ama
nda, yani bir varlk-olmayanm nda dnerek hiletirmek zorunda deil
midir? Ve tutkunun kendi amalan yok mudur, bu amalar tam da tutku tara
fndan varolmayanlar [non-existantes] olarak ortaya koyulduu anda kabul edil
mezler mi? Ve eer hileyi tam da zgrln varlysa, zerklii tutkular iin
reddedip istence vermek nasl olabilir?
Ama dahas var: istencin, zgrln tek ya da en azndan ayrcalkl tezah
r olmas yle dursun, tersine, kendi-iinin her olaynda olduu gibi, isten
kendini oluturabilmek iin kkensel bir zgrlk temelini varsayar. Nitekim is
ten, birtakm amalar karsnda zerine dnlm kararlarak ortaya konur. Ama bu amalar kendisi yaratmaz: bu amalarn zerine dnlm ve
belirlenmi bir biimde kovalanacan bildirir. Tutku da ayn amalar ortaya
koyabilir. rnein, bir tehdit karsnda, lm korkusuyla tabanlar yalayp ka
abilirim. Bu tutkusal olgu, en stn ama olarak yaamn deerini rtk bir bi
imde daha az ortaya koymaz. Bunun tersine, bir baka kii bu tutkusal olgudan,
direnmek balangta kamaktan daha tehlikeli grnse de, olduu yerde kalma
y anlayacaktr; direnecektir. Ama hedefi, daha iyi anlalm ve belirtik bir bi
imde ortaya konmu bile olsa, telatan kaynaklanan tepkinin hedefiyle ayndr.
562
Varlk ve Hilik
ni, varln daha olacak olmak kipinde olan bir varln hilenmesi olarak byledir. Buraya dneceiz. Her trl kta unu unutmayalm ki isten, kendi-ii
nin imknlarna doru kendi-kendisinin akn bir projesi iinde esasen ortaya
563
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
zenleyecektir. Aniden teknik bir dnya, yani, iindeki her aletler bileiminin da
ha geni bir baka bileime gnderdii ve bunun bylece devam edip gittii bir
dnya kefedecektir. Ama bana dnyann byl ya da teknik grnmn se
meye karar verdirecek olan kimdir? Dnyann kendisi olamaz nk dnya
kendini gstermek iin kefedilmeyi beklemektedir. u halde kendi-iinin, ken
di projesi iinde dnyay byl ya da akflc olarak aa karan olmay seme
si gerekir, yani, kendinin zgr projesi olarak, kendine byl varoluu ya da
aklc varoluu kazandrmak zorundadrBu varolularn her ikisinden de o so
rumludur; nk ancak kendini seerse olabilir. Dolaysyla istenli edimlerinin
olduu kadar heyecanlarnn da zgr temeli olarak grnr. Korkum zgrdr
ve zgrlm gsterir, olanca zgrlm korkumun iine yerletirmi ve
kendimi u ya da bu koulda korkak olarak semiimdir; bir baka koulda is
tenli ve cesur olarak varolacam ve olanca zgrlm cesaretimin iine yer
letireceim. zgrlk karsnda ayrcalkl hibir psiik fenomen yoktur. B
tn olma tavrlarm, ayn biimde zgrl gsterir, nk hepsi de kendi
kendimin hilii olma tarzdr.
Eylemin sikleri ve milleri diye adlandrlan eylerin betimlenmesi bunu
daha da iyi gsterecektir. Daha nceki sayfalarda bu betimlemenin taslan
kardk: imdi buna yeniden dnmek ve bunu daha kesin izgileriyle ele almak
gerekiyor. Gerekten de tutkunun edimin mili olduu ya da yine, tutkulu
edimin, mili tutku olan edim olduu- sylenmez mi? Ve isten, miller ve sikler konusundaki bir muhakemeden sonra gelen karar olarak ortaya kmaz m?
O halde bir sik [motif] nedir? Bir mil [mobile] nedir?
Genellikle sik dendii zaman bir edimin gerekesi anlalr; yani bu edimi
dorulayan aklc dncelerin tamam anlalr. Faiz hadlerini deitirmeye ka
rar veren hkmet, irlerini aklayacaktr: kamu borlarnn azaltlmas, Hazinenin glendirilmesi. Ayn biimde tarihiler de nazrlarn ve monarklann
edimlerini birtakm siklerle aklama alkanlmdadrlar; bir sava ilanna bir
takm sikler aranacaktr: frsat uygundur, saldrlan lke i kargaalarla para
lanm durumdadr, uzayp gitme tehlikesi gsteren bir ekonomik atmaya son
verme zaman gelmitir. Onca barbar krallar Ariusu sapknlkta diretirken Clovisin Katoliklii kabul etmesinin nedeni, Galyada byk bir gce sahip olan
piskoposluun desteini kazanmak iin bunu bir frsat olarak grmesidir, vb.
Sikin, bu olgudan tr, durumun nesnel deerlendirilmesi olarak belirdiine
565
Jean-Paul Sartre
s k
adn vereceiz.
Bunun tersine, mil genellikle znel bir olgu olarak dnlr. Beni belli bir
edimi yerine getirmeye iten arzularn, heyecanlarn ve tutklarm tamamdr. Ta
rihi, ancak sebepten [cause] umut kestii zaman, sikler dnlen edimi ak
lamaya yetmediinde milleri aratrr ve onlara yer verir. rnein, Ferdinand
Lot, genelde Konstantinin Hristiyanl kabul etmesi konusunda ne srlen
nedenlerin [raison] yetersiz ya da hatal olduklarn gsterdikten sonra, Kons
tantinin Hristiyanl kabul etmekle her eyi kaybetmi ve grnrde hibir ey
kazanmam olaca belli olduuna gre, varabileceimiz tek mmkn sonu, is
ter patolojik ister ilahi trden olduunu kabul edelim, ani bir itkiye boyun ediidir3 diye yazdnda, aa karc bulmad siklerle apklamak yerine
miller araclyla aklamay yeler. Bu durumda aklama, tarih failin ruhsal
durumu -hatt psiik durumu- iinde aranmak zorundadr. Bunun sonucun
da olay doal olarak tmyle olumsal hale gelir, nk bir bakas, daha baka
tutkular ve daha baka arzularla farkl bir ekilde davranacaktr. Tarihinin ter
sine, psikolog tercihen milleri aratracaktr: nitekim psikolog genelde bu mil
lerin eylemi kkrtan bilin halinin iinde ierildiklerini varsayar. u halde
3) Ferdinand Lot: La fin du morde antique et le debut du moyer ge [Antik Dnyann Sonu ve
Ortaam Balangc], s. 3 5 , Renaissance du Livre, 192 7 .
566
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
hem de akn olarak grnr. Biz genelde bu millerle evriliyiz, ama artk i
lerine girmeyiz, nk daha u ya da bu edimi yerine getirmeye somut olarak
karar verecek olmakla kalmayz, ayrca bir gn nce karar verdiimiz eylemleri
yerine getirmek ya da angaje olduumuz giriimleri de srdrmek zorundayz;
genel bir biimde, bilin hangi urakta kavranrsa kavransn, angajman olarak
yakalanr ve bizatihi bu yakalama angajmandaki millere ilikin bir bilmeyi, ya
da hatt bu siklerin tematik ve konumsal bir aklamasn ierir. mili kavra
mann, hemen anmda balla olduu sike gnderdiini sylemek bile gerek
mez, nk gemilese ve kendinde halinde donsa bile, bir nedenin bilinci, ya
ni dnyann nesnel bir yapsnn kefi olmu olmann en azndan imlemini ko
rur. Ama mil kendinde ve sik de nesnel olduundan, bunlar ontolojik farkll
bulunmayan bir ift gibi grnrler; nitekim gemiimizin dnyann ortasn
da kaybolduunu grdk. te bu nedenle bunlar ayn balamda kullanrz ve
bu nedenle, sanki atmaya girebilirlermi ya da her biri belirli bir lde kara
ra katlabilirmi gibi bir eylemin siklerinden ve millerinden sz edebiliriz.
Ne var ki mil akn olsa da, idinin kipinde daha olacak olduumuz onul
maz varlktan ibaret olsa da, tpk tm gemiimiz gibi bizden bir hilik youn
luuyla aynlm olsa da, yinelenmedike harekete geemez; kendi bana gsz
dr. u halde angaje olan bilincin bizatihi fkrmasyladr ki daha nceki mil ve
siklere ve nedenlere bir deer ve bir arlk atfedilecektir. Bu mil ve siklerin ol
mu olmalan bilince baml deildir ve bilincin grevi onlarn varoluunu ge
mite tutmaktr. unu ya da bunu istedim: onulmaz bir biimde yaayan ve z
m dahi oluturan ey ite budur, nk zm olmu olduum eydir. Ama bu
arzunun, bu kaygnn, dnya hakkmdaki bu nesnel dncelerin u anda gelece
ime doru atlmda bulunduum zaman benim iin kazandklar anlam yalnz
ca ben kararlatrabilirim. Ve tam da amalarmn projesi haline, gelirken kararlatnnm. Eski millerin yinelenmesi -ya da bunlarn dlanmas ya da yeni bir de
er kazanmas- kendim iin yeni amalar saptadm ve bu amalar nda ken
dimi dnyada dayanacak bir sik kefeden olarak kavradm projeden ayrlmaz.
Gemi miller, gemi sikler, imdiki sik ve miller, gelecekteki amalar; bunlann hepsi birden siklerin, millerin ve amalarn tesindeki bir zgrln bi
zatihi beliriiyle zlmez bir birlik halinde dzenlenirler.
stenli kararn her zaman iin aldatc olmas buradan kaynaklanr. Nitekim
nemlerini tam da her trl karardan nce ve kendimle ilgili seim araclyla
570
Varlk ve Hilik
Jean -P au t Sartre
lacak amacn hangisi olduuna karar vermek deildir, nk her trl kta i i
ten gemitir, istencin derin ynelimi daha ok esasen ortaya konmu olan bu
amaca ulama tarz zerinde odaklanr. Istenli kipte varolan kendi-iin, karar
veren ve eyleyen olarak kendi-kendisini telafi etmek ister. Yalnzca bir amaca do
ru taman olmak, ya da kendini falan amaca doru taman olarak semek istemez:
ayrca, u ya da bu amaca ynelik kendiliinden proje olarak kendi kendisini te
lafi etmek ister. stencin ideali, belli bir amaca ynelik proje olarak, bir kendiiin-kendinde olmaktr: bu elbette dnmsel bir idealdir ve stediim eyi
yaptm gibisinden bir yargya elik eden doyumun anlam da budur. Ama bes
bellidir ki blnerek-reyen dnmsel, genelde kendisinden daha derin bir
projede temellenir, biz bu projeyi kitabmzn kinci Ksmnm nc Blmnde, daha uygun bir szck olmad iin motivasyon diye adlandrdk. imdi ar
tk siki ve mili tanmladmza gre dnm tayan bu projeyi bir ynelim
olarak adlandrmak gerekiyor. u halde istencin bir dnm durumu olmas l
snde, eylemek zere isten dzleminde yer alma olgusu da temel olarak daha
derin bir ynelimi talep eder. Psikologun herhangi bir zneyi, projesini istenli
dnm kipinde gerekletiren zne olarak betimlemesi yetmez; bunun yan s
ra bize, znenin projesini baka bir kipte deil de bu istenli edim kipinde ger
ekletirmesini salayan derin ynelimi gsterebilmesi gerekir; zaten, amalar bir
kez zgn bir projeyle ortaya konduunda, elbette bilin kipi hangisi olursa ol
sun ayn ey gerekleecekti. Bylece ve sadece psikologlardan daha zorlayc
davranarak, yani onlarn bilin kipini isten edimi olarak saptamakla yetindikle
ri yerde neden diye sorarak, istenten daha derin bir zgrle ulatk.
Bu ksa inceleme isten sorununu tketmeyi hedeflemiyor: tersine, istencin
kendisi iin de fenomenolojik bir betimlemeye girimek gerekir. Bizim hedefi
miz bu deil: biz sadece istencin zgrln ayrcalkl bir tezahr olmadn,
teki psiik olaylarla ayn dzlemde oluurken kkensel ve ontolojik bir zgr
lk tarafndan ne dierlerinden daha ok ne de daha az taman zgn yapda bir
psiik olay olduunu gsterdiimizi umuyoruz.
Ayn anda zgrlk de zmlenemez bir btn olarak ortaya kar: sikler,
miller ve amalar, tpk bunlar kavrama tarz gibi, bu zgrln ereveleri
iinde birliki bir biimde dzenlenirler ve zgrlkten itibaren anlalmak zo
rundadrlar. Bu, zgrl Epikrostaki klinamen benzeri kaprisli salvolarn bir
dizisi olarak dnmek gerektii anlamna m gelir? Herhangi bir eyi herhangi
572
Varlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
rusu, tartma hatal temellere dayanmyor mu? phe yok ki baka trl de dav
ranabilirdim, ama sorun burada deildir. Aslnda sorunu yle formlletirmek
gerekir: ben olan projelerin organik btnln duyulur bir biimde deitirmeksizin baka trl davranabilir miydim? Yoksa yorgunluuma direnme olgu
su, davranmn salt lokal ve arzi bir deiimi olarak kalacana, ancak dnyaiindeki-varlmm radikal bir dnm -zaten mmkn olan dnm- ola
rak m ortaya kabilir? Baka bir deyile: baka trl de davranabilirim, kabul;
ama hangi bedel karlnda?
Bu soruya nce, tezimizdeki ilkeyi kavramamza imkn veren teorik bir betim
lemeyle cevap vereceiz. Sonra da somut gerein daha karmajc grnp grnJl
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
caz, ama henz onu btnyle aydnlatacak elere sahip deiliz. Her trl
kta, yaptmz analizden sonra aklk kazanan ey udur: yol arkadamn yor
gunluuna nasl k atlandn anlayabilmek, bizi ister istemez bir balang pro
jesine kadar gtren ve sonutan ilkeye giden bir analizi gerektirir. Taslak halin
de ortaya koyduumuz bu proje bu kez selbststndig* midir? Elbette ve bu
sonuca varmak kolaydr: nitekim sonutan ilkeye doru aamal biimde gerile
yerek kendi-iinin kendi olgusallyla ve dnyayla kurmay setii kkensel
mnasebete ulatk. Ama bu kkensel mnasebet, dnya-iinde-varlk bir seim
olduu lde, kendi-iinin bizzat dnya-iindeki-varlmdan baka bir ey de
ildir, yani kendi-iinin kendini hileyecei kkensel hileyi tipine ulatk. Bu
radan itibaren, hibir yoruma kalklamaz, nk bylesi bir yorum rtk bir
biimde kendi-iinin dnya-iinde-varln varsayar, tpk Euklides postlasma
ilikin btn kantlamalarn da rtk bir biimde bu postlann kabuln var
saymas gibi.
O zaman, yorgunluuma katlanma biimimi yorumlamak iin ayn yntemi
uygularsam, kendimde, nce bedenimden duyduum bir gvensizlik -rnein-,
bir tr onunla birlikte ... yapmak istememe, onu hi mertebesinde tutma bii
mini kavrarm ve bu gvensizlik bedenimi varetmenin ok saydaki mmkn kip
lerinden sadece bir tanesidir. Kendinde karsnda benzer bir gvensizlii de,
mesela hilediim kendindeyi bakalar araclyla telafi etmek iin kkensel
bir projeyi de zorluk ekmeksizin kefederim. Bu da beni kitabmzn bir nce
ki ksmda sraladmz balang projelerinden birine gnderir. O zaman yor
gunluum, esneklik halinde katlanlan ey olacana, kurtulmak istediim ra
hatsz edici bir fenomen olarak, katlk iinde yakalanr. Bunun nedeni de, ok
basite, yorgunluun bedenimde ve dnyann ortasndaki ham olumsallmda
vcut bulmasdr. Oysa ki projem, bedenimi ve dnya zerindeki mevcudiyeti
mi bakasnn baklaryla kurtarmaktr. Ben de kkensel projeme, yani bir se
im olarak dnya-iinde-varlma gnderilirim.
Bu analiz ynteminin ne kadar ekici olduunu saklamyoruz. nk bu
alanda her ey yaplacaktr: nitekim bir edimle - h e r edimle- iaret edilen, ima
edilen nlemleri ortaya kararak ve buradan daha zengin, daha derin imlemlere geerek artk bakaca bir imlem iermeyen ve yalnzca kendi kendisine gn* Unselbstndig kendi kendine ayakta duramayan, baml, yalnzca kendisiyle aklana
mayan, anlamna geliyordu. Selbststndig de bunun kartdr, yani kendi kendine ayak
ta durabilen, bamsz olarak ele alnabilen anlamna gelir, - n
578
Varlk ve Hilik
yacana karar verecek olan ey, d rastlantlar ve tam olarak sylemek gerekir
se znenin tarihidir. Oidipus kompleksinin douunu belirleyen ey, ocuun
ailesi iindeki durumudur: baka trl ailelerden kurulu daha baka toplumlarda -ve rnein Pasifikteki Mercan Adalarnda yaayan ilkellerde gzlemlendii
gibi- bu kompleks oluamaz. Ayrca bu kompleksin ergenlik anda tasfiye ol
masna ya da tersine, cinsel yaamn kutbu olarak kalmasna karar verecek olan
lar da yine d rastlantlardr. Bylece ve tarih araclyla, Freudun dikey deter
minizmi yatay bir determinizme ynlendirilmi olarak kalr. Elbette falanca sem
bolik edim gizli ve gncel bir arzuyu ifade eder, ayn biimde bu arzu daha de
rin bir kompleksi ortaya koyar ve bu da ayn psiik sre birlii iinde gerekle
ir; ama kompleks yine de sembolik tezahrnden nce vardr ve olduu haliy
le, klasik balantlar uyarnca gemi tarafndan oluturulmutur: bu balantlar
yalnzca psikanalizde deil, psiik yaam determinist yoldan yeniden olutur
* W eltanschauung: Dnya gr. -n
579
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
zaman iin akmlktr, yine bu haliyle, kendini seme tarzdr. Kendisiyle mca
dele ettiim ve bununla birlikte kabul ettiim bu aalk duygusunu daha ba
ndan itibaren ben setim. Bu duyguyu benim eitli baarsz davranlarm
imledi hi phesiz, ama aalk duygusu tam da benim baarsz davranlar
mn kendisine atlmda bulunulan plan olarak ve varlmn genel istencesi ola
rak dzenlenen btnlkten bakaca bir ey deildir ve her baarsz davran
akmlktr, nk her seferinde imknlarma doru gerein tesine geerim: r
nein, yorgunlua boyun emek, tesine geilmesi gereken yolda tesine geil
mesi fazlasyla g olan yol anlamn oluturmak suretiyle yolu amaktr. Aa
lk duygusu gelecekten ve benim imknlarmdan hareketle belirlenmeden cid
di bir biimde irdelenemez. Hatt ben irkinim, ben aptalm vb. tr tespit
ler bile, doas gerei ncelemelerdir [anticipations]. Burada sz konusu olan
irkinliimin salt tespiti deil, giriimlerim karsnda kadnlarn ya da toplumun
temsil ettikleri terslik katsaysnn kavranmasdr. Ve bu da ancak bu giriimleri
seerken ve bu seimde kefedilebilir. Nitekim aalk duygusu, bakasndan
daha aa grdm kendimin zgr ve topyekn projesidir, bakas-iin-varlm stlenmeyi seim tarzmdr, stesinden gelinemez bir skandal olan baka
snn varl karsnda bulduum zgr zmdr. Nitekim aalk duygum
dan kaynaklanan tepki ve baarsz davranlarm, kendi seimim olarak bu duy
guyu dnya zerinde zgrce taslaklatrmamdan hareketle anlalmaldr. nsa
nn her tepkisinin a priori olarak kavranabilir olduu konusunda psikanalistler
le ayn grteyiz. Ama sz konusu tepkiyi daha nceki bir tepkiyle aklamaya
alarak, tam da bu kavranabilirlii bilmezden geldikleri iin psikanalistleri
eletiriyoruz, onlarn bu tutumu nedensel mekanizmay yeniden devreye sokar:
anlay baka trl tanmlanmak zorundadr. Belli bir mmkn olana doru
kendi kendinin projesi olan her eylem kavranabilirdir. nce, dolaysz bir biim
de yakalanabilen aklc bir ierik sunan olarak eylem kavranabilirdir; -b ir sre
dinlenmek iin srt antam yere koyarm- yani eylemin kendisine doru atlm
da bulunduu mmkn olan ve hedefledii amac dolaysz bir biimde yakala
dmzda anlalabilirdir. Sonra da, dnlen mmkn olann baka mmkn
olanlara, bunlarn daha bakalarna ve bylece kendisi olduum nihai imkna
kadar gndermesi balamnda eylem kavranabilirdir. Ve anlama, birbirine ters
iki dorultuda gerekleir: geriye doru bir psikolojik analizle, sz konusu edim
den benim iin nihai mmkn olana kadar klr. Sentetik bir ilerleme aracl
5 81
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
kalkarak tekil imknlarmdan birinin taslana gelirim, nk tikel bir buradak ini, ancak kendi-kendimin tikel bir projesi vesilesiyle dnya fonunda yakalayabi
lirim. Ama bu durumda, falanca buradakini ancak u ya da bu imkna doru
onun tesine gemek suretiyle dnya fonu zerinde yakalayabildiim gibi, ayn
biimde ancak buradakinin tesinde yer alan u ya da bu imkna doru nihai ve
btnsel imknmn fonunda atlmda bulunabilirim. Bylece, btn tekil mm
kn olanlarmn kkensel btnlemesi olarak nihai ve toplam imknm ile var
lkta beliriimle varolanlara gelen btnlk olarak dnya, kesinlikle ballak
iki nosyondur. ekici ancak dnya fonu zerinde alglayabilirim (yani onu ak
mak iin kullanabilirim); ama buna karn bu akma edimine de ancak kendi
btnlmn fonunda ve btnden kalkarak giriebilirim.
Bylece zgrln temel edimini bulduk; irdeleme durumunda kalabilece
im tikel eyleme anlamn veren de bu temel edimdir: durmadan yenilenen bu
edim benim varlmdan fakl deildir; dnya zerinde kendi kendimi seiim
ve ayn anda da dnyann kefidir. Bu da psikanalizin balangta karlat bi
linalt engelinden kurtulmamza imkn verir. Nitekim yle bir itirazla karla
abiliriz: eer bilincin iinde, olmak bilinci olmayan hibir ey bulunmuyorsa bu
temel seimin de bilinli seim olmas gerekir; oysa yorgunlua boyun ediiniz
de, bu edimin varsayd tm ierimlerin bilincinde olduunuzu olumlayabilir
misiniz? Cevap olarak bunlarn tmyle bilincinde olduumuzu syleyeceiz.
Ancak bu bilincin kendisi de, genel olarak bilincin yaps ve yaptmz seimle
snrl olmak zorundadr.
Seimle ilgili olarak bir noktay vurgulamak gerekir: burada asla bilinli bir
seim sz konusu deildir. Ve bunun nedeni de sz konusu seimin bir kararla
trma ediminden daha az bilinli ya da daha az belirtik olmas deil, tersine, her
trl kararn temeli olmas ve daha nce grdmz gibi, bir kararn kkensel
bir seimden itibaren yorumlanmasdr. u halde kkensel zgrl millerin
ve siklerin nesneler olarak konumu gibi dnen, sonra da bu mil ve siklerden
itibaren seimi bir karar haline getiren yanlsamadan saknmak gerekir. Tam ter
sine, mil ve sik varolduu anda, yani eylerin ve dnyann yaplarna ilikin bir
deerlendirmeye gidildii anda, amalarn konumu ve dolaysyla da seim esa
sen vardr. Ama bu, derindeki seimin bu yzden bilinalt bir edim olduu an
lamna gelmez. Seim, bizim kendimizle ilgili bilincimizle bir ve ayn eydir. Bil
diimiz gibi bu bilin ancak konumsal olmayan bilin olabilir: biz-bilintir, n
583
Jean-Paul Sartre
584
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
mize bildiririz; bylece salt imdiki zaman balang olarak yeni zamansallamaya ait olur ve kendine zg balanglk doasn orada beliren gelecekten alr.
Gerekten de balang olarak nitelemek zere salt imdiki zamana geri dnebi
len yalnzca gelecektir, aksi takdirde, bu imdiki zaman herhangi bir imdiki za
mandan bakaca bir ey olmaz. Bylece seimin imdiki zaman, balatlan yeni
btnle btnleen yap olarak esasen bu btne aittir. Ama te yandan da bu
seimin, imdiki zamann daha olacak olduu gemile balant halinde belirlenmemesi mmkn deildir. Hatt imdiki zaman, ilke olarak, ikame ettii seimi
gemi olarak kavrama karardr. mana gelen bir Tanr-tammaz sadece bir ina
nan deildir: Tanr-tanmazl kendiliinden yadsm, iindeki Tanr-tammaz
olma projesini gemiletirmi bir inanandr. Bylece yeni seim, bir son olarak
balang ve balang olduu lde de son olarak verilir; ifte bir hilikle snr
lanmtr ve bu haliyle varlmzn ekstatik birlii iinde bir krlma gerekleti
rir. Bununla birlikte ann kendisi de bir hiliktir, nk bakmz nereye evi
rirsek evirelim kavrayacamz tek ey srekli bir zamansallamadr; bu zamansallama, bakmzn ynne gre ya nihai sonunu kendisiyle birlikte srkle
yerek henz gemi olan tamamlanm ve kapal dizi olacaktr ya da balayan
ve ilk terimi gelecekteki bir imkn tarafndan kaplan ve srklenen yaayan zamansallama olacaktr.
Bylece her temel seim kovalanan-kovalann ynn tanmlarken bir yan
dan da kendini zamansallatrr. Bu demek deildir ki temel seim bir ilk atlm
[elan initial] verir ya da bu seimin snrlar iinde durduum lde yararlana
bileceim, edinilmi bir ey vardr. Tersine, hileyi durmadan devam eder ve bu
yzden seimin zgrce ve durmadan yinelenmesi kanlmazdr. Ne var ki, bu
yineleme, seimimi zgrce yinelediim lde an be an deildir: nk o za
man an yoktur; yineleme srecin btnlne ylesine skca karmtr ki, her
hangi bir anlk imleme sahip olmad gibi sahip olmas da mmkn deildir.
Ama seimim tam da zgr olduu iin ve zgrlk tarafndan durmadan yine
lendii iin, snr da bizatihi zgrlktr; yani ann hayaleti seime srekli mu
sallat olur. Seimimi tekrar ele alacam lde, srecin gemilemesi imdiki
zamanla tam bir ontolojik devamllk halinde gerekleir. Gemileen sre, bir
bilme formunda, yani kendi amalarna doru atlmda bulunan bir bilin iin,
asla nesne olmadan yaanm ve iselletirilmi imlem formunda dzenlenmi
olarak, imdiki hilenite kalr. Ama tam da zgr olduum iindir ki, yakn ge
589
Jean-Paul Sartre
miimi her zaman iin nesne halinde ortaya koyabilirim. Bunun anlam udur:
nceki bilincim kendi kendisini birlikte-mevcut olan gerein isel olumsuzlan
mas olarak oluturduu lde ve dorultusunu tekrar-e le allar olarak orta
ya konan amalarla kendine duyurduu lde, gemi(in) konumsal olmayan
salt bilinci olduu halde, yeni seim srasnda bilin kendi gemiini nesne ola
rak ortaya koyar. Yani bilin kendi gemiini takdir eder ve kendi nirengilerini
ona gre belirler. Yakn gemii nesneletiren bu edim, baka amalara ilikin
yeni seimle ayn eydir: zamanlamamn hileyici atla olarak an ortaya ka
ran bu edimdir.
Bu analizle varlan sonular bir baka zgrlk teorisiyle, rnein Leibnizinkiyle kyaslamak, bu sonularn anlalmasn kolaylatracaktr. Bizim iin oldu
u gibi Leibniz iin de, dem elmay aldnda, onu almamas da mmkn ola
bilirdi. Ne var ki hem Leibnize hem de bize gre, bu davrann ylesine ok sa
yda ve ylesine dal budak salm ima ve ierii vardr ki, demin elmay alma
masnn da mmkn olduunu sylemek, sonuta bir baka demin mmkn
olduunu sylemektir. Bylece demin olumsall zgrlyle ayn eydir,
nk bu olumsallk, bu gerek demin sonsuz sayda mmkn demlerle
evrili olduu anlamna gelir. Bu mmkn demlerin her birinin gerek dem
karsndaki vasflarm, onun btn yklemlerinin, yani sonuta onun tznn,
hafif ya da derin bir biimde deiiklie uramasyla kazandklar anlamna ge
lir. u halde, Leibnize gre insan-gereklii tarafndan talep edilen zgrlk
farkl nosyonun dzenlenmesi gibidir: 1) bir edimi yerine getirmeye rasyonel
olarak karar veren kii; 2) eyleyen olarak bizatihi doasyla bu edimi tastamam
kavranlr klan kii; 3) olumsal olan, yani ayn durumda baka edimler gerek
letiren baka bireyler gibi varolan kii zgrdr. Ne var ki, mmkn olanlarn
zorunlu balants yznden demin baka trl bir davran^, ancak baka bir
J
Adem iin ve onun tarafndan mmkndr ve bir baka demin varoluu da bir
baka dnyann varoluunu gerektirir. Leibniz gibi biz de demin davrannn
tm kiiliini angaje ettiini ve baka trl bir davrann demin baka bir ki
iliinin snrlan iinde ve nda kavranmas gerektiini kabul ediyoruz. Ama
Leibniz, demin bizatihi tz grn formlletirip bu tz bir ncl olarak
en baa yerletirir ve demin edimini de bu tzn ksmi sonularndan biri ola
rak bu tzden tretirken, yani kronolojik dzeni mantksal dzenin sembolik
bir ifadesinden ibaret olmaya indirgerken, zgrlk fikrinin tmyle karsnda
590
V arlk ve H ilik
yer alan bir zorunlulukulugun iine der. Nitekim buradan kan sonu, bir
yandan edimin demin bizatihi z tarafndan kesinlikle zorunlu klnmasdr.
Bylece zgrl mmkn klan olumsallk, Leibnize gre, tmyle demin
znde ierilmi olur. Ve te yandan bu z demin kendisi tarafndan deil,
Tanr tarafndan seilmitir. Bu yzden dem tarafndan gerekletirilen edimin
zorunlulukla demin znden kaynakland, dolaysyla gereklemesinin
demin kendisine bal olduu ve bakaca hi kimseden kaynaklanmad do
rudur, bu da elbette zgrln bir koulftdur. Ama demin z, demin ken
disi iin bir veridir: onu dem sememitir, dem olmay seemezdi. Bundan
dolay kendi varlnn sorumluluunu hibir biimde tamamaktadr. Bylece
bu varlk bir kez verili olduunda, ediminin grece sorumluluunun ona atfedilebilmesinin fazlaca bir nemi yoktur. Bunun tersine,, bize gre dem bir zle ta
nmlanmaz, nk insan-gereklii iin z varolutan sonra gelir.. dem, ama
lar konusunda yapt seimle, yani mantksal dzenle hibir ortak yan bulun
mayan ekstatik bir zamansallamanm beliriiyle tanmlanr. Bylece demin
olumsall, kendi kendisiyle ilgili sonlu seimi ifade eder. Ama bu andan itiba
ren ona kiiliini bildiren ey de gemi deil, gelecektir: dem, ne olduunu
kendilerine doru atlmda bulunduu erekler araclyla renmeyi seer
yani zevklerinin, eilimlerinin, nefretlerinin, vb. btn ile ve bu btne bal
bir yn ve tematik dzen varolduunda seer. Bylece Leibnize Elbette, dem
elmay almay seti, ama dem olmay semedi dediimiz zaman, Leibnize y
nelttiimiz itiraz, bizim yaklammza yneltilebilir olmaktan kar. Nitekim bi
ze gre zgrlk sorunu demin kendisi tarafndan yaplan seimin, yani zn
varolu tarafndan belirlenmesinin dzeyinde yer alr. Ayrca, Leibniz gibi biz de
demin, baka bir demi gerektiren baka bir davrannn baka bir dnyay
gerektirdiini kabul ediyoruz, ama bu baka dnyay, iinde teki demin yer
alaca bir e-mmkn olanlar dzeni gibi anlamyoruz: demin dnya-iindevarlnm baka trl olmas, sadece dnyann baka bir yznn amlanma
tekabl eder. Nihayet, Leibnize gre, teki dem tarafndan gerekletirilmesi
mmkn olan davran bir baka mmkn dnyada dzenlendiinden, bir
mmkn olan olarak ve ezelden ebede, olumsal ve gerek demin onu gerek
letirmesinden nce varolur. Burada da yine, Leibniz iin z varolutan nce ge
lir ve kronolojik dzen mantn ezeli dzenine bal kalr. Bunun tersine, bize
gre mmkn olan, demin yeni bir projesiyle yeni imknlara ilikin mmkn
591
Jean-Paul Sartre
dan kalkp kavranmak istenen trev mmkn olana kadar aa doru ilerleyen
hiyerarisinin, bir ilkeden kalkp onun sonucuna ulaan tmdengelimli diziyle
hibir ortak yan yoktur. Her eyden nce trev mmkn olann (yorgunlua
kar direnmek ya da kendini yorgunlua terk etmek) temel mmkn olanla
balants, bir karsanabilirlik [deductibilite] balants deildij. Btnn ksmi
yapyla balantsdr bu. Sz konusu tekil yapy kavramaya imkn veren, pro
jenin bir btn halindeki grndr. Ama Gestaltlar eksiksiz formlarn tamlnm baz ikincil yaplarn deiebilirliini dlamadn bize gsterdiler. Belli
bir eklin zgl vasfn deiiklie uratmakszn ona ekleyebileceim ya da on
dan karabileceim kimi izgiler vardr. Bunun tersine, ekilden karlmalary
la birlikte ekli hemen yok eden ve bir baka eklin ortaya kmasna yol aan
baka izgiler de vardr. kincil mmkn olanlarn temel mmkn olanla ya da
benim iin mmkn olanlarn biimsel btnyle mnasebeti konusunda da ay
592
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
meksizin bunu baarabilirim. Nitekim bir sonu almak iin baz teknik imknlar
dan yararlanmam yeterlidir. Bu, genelde, kendinin istenli reformu diye adlan
drlan eydir. Ama bu sonularla, katlandm kusurun yalnzca yeri deimi
olur: onun yerine, izlediim btnsel amac kendi tarznda ifade eden bir baka
s doacaktr. Kendi zerine yneltilen istenli edimin bu derin etkisizlii ar
tc grnebilir, o yzden seilen rnei daha yakndan zmleyeceiz.
ncelikle belirtelim ki, btnsel amalarn seilii btnyle zgr olmakla
birlikte, bu seim ne zorunlu olarak, hatt ne de ou kez sevinle gerekletiri
lir. Kendimizi seme zorunluluumuzu, g istenciyle kartrmamak gerekir.
Seim, boyun eme ya da huzursuzluk iinde yaplabilir, bir ka olabilir, ken
dini aldatarak gerekleebilir. Kendimizi kaan, ele gelmez, duraksayan, vb. gi
bi seebiliriz; hatt kendimizi sememeyi bile seebiliriz: bu farkl durumlarda,
amalar, fiili bir durumun tesinde ortaya konur ve bu amalarn sorumluluu
bize aittir: varlmz her ne olursa olsun, bu varlk seimdir ve kendimizi b
yk ya da soylu ya da aa ve aalanan olarak semek de bize baldr.
Ama bizatihi varlk dokumuz olarak tam da aalanmay semisek, kendimizi
aalanan, kskn, bakalarndan aa grlen biri, vb. olarak gerekletiririz.
Burada imlemden yoksun veriler sz konusu deildir. Kendini aalanan kimli
iyle gerekletiren kii, bu yoldan kendini birtakm amalara ulamann bir arac olarak oluturur: rnein, seilen aalanma, tpk mazoizmde olduu gibi,
bizi kendi-iin varolutan kurtarmaya ynelik bir arala eritilebilir, iimizi daral
tan zgrlmz tekileri lehine reddeden bir proje olabilir. Projemiz, kendiiin-varlmzm bakas-iin-varlmz tarafndan tmyle emilmesini amala
yabilir. Her trl kta, aalk kompleksi, ancak bakas-iin-varlmzm z. grce yakalanmasnda temellenmise ortaya kabilir. Durum olarak bakasiin-varlk, saik olarak eyleyecektir, ama bunun iin zgr projemizden baka bir
ey olmayan bir mil tarafndan kefedilmesi gerekir. Bylece, hissedilen ve ya
anan aalk duygusu, bizi bir eye benzer klmak, yani bizi dnyann ortasn
da salt dsallk olarak varetmek iin seilen aratr. Ama sylemek bile gereksiz
ki aalk duygusu bizim bu seim araclyla ona kazandrdmz doaya uy
gun biimde, yani utan, fke ve znt iinde yaanmak zorundadr. Bylece
aalk duygusunu semek, belli etmeden bir aurea mediocritasla* yetinmek de
mek deildir, bu duyguyu aa karan bakaldrlar ve umutsuzluu retmek
* Altn orta, - n
595
Je a n -P a u l Sartre
kouluyla. Alt sralarda bir sanat olmay semek, zorunlulukla byk bir sanat
olmak istemeyi semektir: aksi takdirde alt sralarda olmak ne maruz kalman,
ne de kabullenilen bir durum olur: nitekim, sradan bir sanat olmay semek
hibir biimde aalk duygusu arayn iermez, sonluluu semenin sradan
bir rneidir. Bunun tersine, aalk duygusunun seilmesi, istencin kovalad
ama ile elde edilen ama arasndaki bir mesafenin durmadan almasn ierir.
Byk olmak isteyen ve aa sralarda yer almay seen sanat bu sapmay ynelimsel olarak srdrr ve tpk Penelope gibi gndz yaptn gece yok eder.
Bu anlamda, sanatsal almalar srasnda durmadan isten dzleminde kalr ve
bu yzden umutsuz bir enerji sergiler. Ama bizatihi istenci kendini aldatmaya da
y a ld r, yani bu isten kendiliinden bilin tarafndan seilen gerek amalar
V arlk ve H ilik
597
Jean-Paul Sartre
baya giriiriz. Bunu psikanaliste koan hastalarn iinde bulunduklar ruh haliy
le yaparz. Yani, bir yandan kendimizi bir gereklemeye uyarlarken, bir yandan
da bunu reddederiz: bylece hasta artk kendinden gizleyemedii baz bozuk
luklarndan kurtulmak iin isteyerek psikanaliste gitmeye karar verir ve yalnz
ca kendini hekimin elleri arasna brakm olmaktan tr saaltlma riskiyle
kar karyadr. Ama te yandan, bu riski gze almasnn nedeni, saaltlmak
iin nafile yere her eyi yaptna ve dolaysyla saaltlamaz olduuna kendi
kendisini inandrmaktr. Dolaysyla psikanalitik saaltma kendini aldatmayla
ve art niyetle yaklar. Bir yandan kendini isteyerek saaltma brakrken, tm a
balarnn hedefi bu saaltm baarszla uratmak olacaktr. Bunun gibi, Janetnin inceledii ruhargml [psychastenie] vakalarnda da hastalar, ynelimsel
bir biimde srdrdkleri ve kurtulmak istedikleri bir saplantya katlanmaktadr
lar. Ama bundan kurtulmaya ynelik istenlerinin hedefi, bu saplantlar katlan
lanlar olarak olumlamak ve dolaysyla da onlar olanca iddetleri iinde gerek
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
ci klmasyla mmkndr. Bylece, eer kamm asa am acm iyi bir yemek ola
bilir. Ama yrdm tozlu yolun tesinde, bu yolun dorultusu olarak (yol, sof
rann kurulu, yemeklerin hazr olduu ve beklenmekte olduum, vb. bir otele
doru gider) kendisine doru atlmda bulunduum bu yemek, ancak bu yeme
eylem iin bir neden olamazd. Ama bu deerlendirme ancak veri karsnda bel
li bir mesafe alarak, veriyi paranteze alarak gerekletirilebilir ve bu, tam da de
vamllkta bir kopuu varsayar. Aynca, deerlendirme, beyhude olmamak iin, bir
eyin nda yaplmak zorundadr. Veriyi deerlendirmeye yarayan bu ey de
amatan bakas olamaz. Ynelim bylece tek bir birliki beliri iinde amac or
taya koyar, kendini seer ve veriyi amatan hareketle deerlendirir. Bu koullarda
veri, henz varolmayan bir ey olarak deerlendirilir; kendinde-varlk, varlk-olmayanm nda aydnlanr. Buradan kan sonu verinin iki ynl bir hilemeyle donatlmasdr: bir yandan, ynelimden kopmasyla birlikte ynelim zerinde
ki her trl etkililiini kaybettii iin hilenir; te yandan, bu etkililik ona bir hi
likten, yani deerlendirmeden itibaren geri verildii iin yeni bir hileyie maruz
kalr. Edim olarak insan-gereklii kendini ancak kendi varl iinde veriden ko
pu olarak kavrayabilir. nsan-gereklii veriden koparak ve onu henz-var-olmayanm [non-encore-existant] nda aydnlatarak veriyi var klan varlktr.
6) Verinin ancak onu amlayan bir hileyiin snrlan iinde grnmesinin bu
zornluluu, kitabmzn kinci Ksmnda betimlediimiz isel olumsuzlama ile
bir ve ayn eydir. Bilincin veri olmakszn varolabileceini dnmek anlamsz
dr: bu durumda bilin hiin bilinci olarak kendi kendisi(nin) bilinci olur, yani
602
V arlk ve H ilik
mutlak hilik olur. Ama bilincin veriden hareketle varolmas hibir biimde bi
linci verinin koullandrd anlamna gelmez: bilin, verinin dpedz olumsuzlanmasdr, varolan belli bir veriden uzaklama ve henz varolmayan belli bir
amaca doru angaje olma olarak varolur. Ama ayrca, bu isel olumsuzlama da
kendi kendisi karsnda durmadan mesafe alan bir varlktan bakasnn edimi
olamaz. Eer bu varlk kendi kendisinin olumsuzlamas olmasayd, ne ise o olur
du, yani dpedz bir veri olurdu; bundan tr, bakaca hibir datum ile hibir
balants olamazd, nk veri, doas gefregi, olduu eyden ibarettir. Bylece,
bir dnyann ortaya kmasnn her trl imkrt dlanm olur. Kendi-iinin bir
veri olmamak iin durmadan kendine kar bir mesafe almas, yani esasen artk
olmad bir datum olarak kendinin arkasnda kalmas gerekir. Kendi-iinin bu
zellii, onun, o idiyken olduu eyde hibir yardm ,.hibir dayanak noktas bula
mayan varlk oluuna iaret eder. Ama tersine kendi-iin zgrdr ve bir dnya
nn varolmasn salayabilir, nk ne idiyse onu ne olacaksa onun nda daha
olacak olan varlktr. u halde kendi-iinin zgrl onun v a rl olarak beli
rir. Ama bir veri de, bir zellik de olmadndan, bu zgrlk ancak kendini se
mek suretiyle olabilir. Kendi-iinin zgrl her zaman angajedir, burada, ken
di-iinin seiminden nce varolan, belirlenmemi bir kudret olan bir zgrlk
sz konusu deildir. Kendimizi ancak yaplmakta olan seim olarak kavrarz.
Ama zgrlk basite bu seimin hep belirlenmemi olmas durumudur.
7)
Jean -P au l Sartre
varlk kazandran ey, bizatihi sama nosyonuna bir anlam veren ey olmas ba
kmndan samadr. Btn gerekelerin tesinde olan olarak samadr. Bylece
zgrlk, varln amac nda aydnlatmak zere varlna doru dnd l
de dpedz ve sadece olumsallk deildir, devaml olarak olumsallktan ka
tr, olumsalln iselletirilmesi, hilenmesi ve znelletirilmesidir ve olumsallk
bu biimde deiiklie uratldnda btnyle seimin beyhudeliine geer.
8)
V arlk ve H ilik
Je a n -P a u l Sartre
II
ZGRLK VE OLGUSALLIK: DURUM
Saduyunun zgrle kar kulland belirleyici kant gszlmz ha
trlatmaktan ibarettir. Durumumuzu dilediimiz gibi deitirebilmemiz yle
dursun, kendi kendimizi de deitiremiyor gibiyiz. Ne toplumsal snfmn, ulu
sumun, ailemin yazgsndan kurtulmakta, ne gcm ve servetimi kurmakta, ne
de en nemsiz alklarm ya da alkanlklarm yenmekte zgrm. i, Fran
sz, kaltmsal-frengili ya da veremli olarak doarm. Hangisi olursa olsun bir ya
amn tarihi, bir yenilginin tarihidir. eylerin terslik katsays yledir ki, en k
ck bir sonu elde etmek iin bile yllar sren sabr gerekir. Yine de doaya
hkmetmek iin ona itaat etmek gerekir, yani eylemimi detVminzmn ilmek
leri arama sktrmam gerekir. nsan, kendini yapan olarak grnmekten zi
yade iklim ve toprakla, rk ve snfla, dille, paras olduu topluluun tarihiyle,
kaltmla, ocukluunun bireysel koullaryla, edinilen alkanlklarla, hayatnn
byk ve kk olaylaryla yaplan gibi grnr.
Bu argman, insan zgrln savunanlar asla derinlemesine sarsmamtr:
ilk olarak Descartes, hem istencin sonsuz olduunu, hem de talihten ok ken
dimizi yenmeye gayret etmek gerektiini kabul ediyordu. Burada birtakm ay606
V arlk ve H ilik
nmlar yapmak gerekir; deterministler tarafndan dile getirilen pek ok olgu dik
kate alnamaz. zellikle de eylerin terslik katsays, zgrlmze kar bir ka
nt olamaz, nk bu terslik katsays bizim araclm zla, yani bir amacn da
ha nceki araclyla ortaya kar. Yerinden oynatmak istediimde youn bir di
ren gsteren u kaya, manzaray seyretmek iin zerine trmanmak istediimde, tam tersine, deerli bir yardmc olacaktr. Kaya, kendi kendisinde -eer ken
di kendisinde ne olabildii dnlebilirse- ntrdr, yani kart ya da yardmc
olarak grnmek zere bir ama tarafndan aydnlatlmay bekler. Yine de her iki
tarzda kendini ancak nceden kurulu bir ara^bileimi iinde gsterebilir. Dac
kazmalar ve denekleri olmadnda, daha nce belirlenmi patikalar, trman
mann teknii olmadnda kayaya trmanmak ne kolay ne de zahmetlidir; by
le bir sorun gndeme gelmez, kaya kendinde daclk tekniiyle hibir mnase
bet srdrmez. Bylece, ham eyler (Heideggerin ham varolanlar (existants
bruts) adm verdii ey) batan itibaren bizim eylem zgrlmz smrlayabilse de, bu eyler tarafndan snrlar gsterilen ereveyi, teknii ve amalar
nceden oluturmak zorunda olan bizatihi bizim zgrlmzdr. Hatt kaya
trmamlmas fazlasyla g gibi grnrse ve trmanmaktan vazgemek zorun
da kalrsak, hemen belirtelim ki bu ekilde grnmesinin nedeni balangta trmanlabilir olarak kavranm olmasdr; dolaysyla zgrlmzn sonradan
karlaaca snrlar oluturan, zgrlmzdr, Elbette, bu aklamalardan
sonra, dnlen kendindeye ait adlandrlmaz ve dnlmez bir residuum* ka
lr ve zgrlmz tarafndan aydnlatlan bir dnyada, falanca kayay bir ba
ka kayaya nispetle trmanmak iin daha elverili klar. Ama bu k aln tnn zgr
ln kkensel bir snr olmas bir yana, zgrlk, asl onun -yani ham haliyle
kendi-nden in - sayesinde zgrlk olarak belirir. Nitekim genel kan da bizim
le birlikte kabul edecektir ki, zgr denen varlk, projelerini gerekletirebilen var
lktr. Ama edimin bir gerekleme ierebilmesi iin, mmkn bir amaca doru
atlmda bulunulmas ile bu amacn gereklemesi arasnda a priori bir fark ol
mas gerekir. Gerekletirmek iin tasarlamak, kavramak yeterli olursa, mmkn
olann artk hibir biimde gerekten ayrlmad, dlerdekine benzeyen bir
dnyann iine gmlveririm. O andan itibaren, dnyann bilincimin gsterdi
i deiimlere bal olarak deiiklie uradn grmeye mahkum olur, kendi
kavrayma gre, sradan bir kurguyu gerek bir seimden ayracak olan yargy
* Kalnt, - n
607
Jean-Paul Sanre
dine karar vermek anlamn tar. Baka trl sylersek, baar zgrlk iin
hibir zaman nem tamaz. Genel kan ile filozoflar burada kar karya geti
ren tartma bir yanl anlamadan kaynaklanr: tarih, siyasi ve ahlaki rastlantla
rn rn olan ampirik ve popler zgrlk kavram, seilen amalar elde et
me yeteneiyle edeer tutulur. zgrln teknik ve felsefece kavram, bizim
burada gz nne aldmz yegane kavram, yalnzca unu imler: seimin zerk
lii. Bununla birlikte, yapmak la zde olan seimin dten ve temenniden ayrl
mak iin bir gerekleme balangc varsaydna iaret etmek gerekir. Nitekim
608
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
karar vermelidir, yani yalnzca bir amacn seilii deil, ayn zamanda kendi ken
disinin zgrlk olarak seilii olmaldr. Dolaysyla bu da zgr olma imkn ile
zgr olmama imknnn, ikisinden birinin zgrce seiliinden nce, yani z
grln zgrce seiliinden nce de var olmalarn varsayar. Ne var ki o zaman,
zgr olmay seecek, yani, aslnda, esasen olduu eyi olmay seecek daha n
ceki bir zgrlk gerekeceinden sonsuza gnderilmi oluruz, nk daha nce
ki zgrlk de onu seecek daha nceki bir baka zgrle ihtiya duyacak ve
bu bylece devam edip gidecekti. Aslnda, biz seen bir zgrlz, ama zgr
olmay semiyoruz: biz zgrle mahkumuz, yukarda sylemi olduumuz gi
bi, zgrln iine frlatlmz, ya da Heideggerin ifadesiyle braklmz. Ve
grld gibi, bu braklmann da zgrln bizatihi varoluundan bakaca
kayna yoktur. Bu durumda zgrl veriden, olgudan kurtulu olarak tanm
larsak, olgudan kurtuluta da bir olgu vardr. Bu, zgrln olgusalldr.
Ama yine, zgrln kendi temeli olmamas olgusu, ayn sonulara gtre
cek daha baka bir tarzda da anlalabilir. Gerekten de, zgrlk kendi varl
nn varoluu hakknda karar verseydi, varln yalnzca zgr-olmayan olarak
mmkn olmas gerekmezdi, ayrca benim mutlak varolmaymn da mmkn
olmas gerekirdi. Baka trl sylersek, zgrln balang projesinde amacn
siklere doru dnerek onlar oluturduunu grdk; ama zgrlk kendi ken
disinin temeli olmak zorundaysa, bunun yannda amacn da varoluun belirme
sini salamak zere bu varoluun kendisine dnmesi arttr. Buradan nasl bir
sonu kacan gryoruz: kendi-iin, kendine nerdii amaca ulamak iin
kendi kendisini hilikten devirecektir. Amac tarafndan merulatrlan bu va
rolu, fiili varolu deil, varolu hakk olur. Ve kendi-iinin kkensel olumsall
ndan kopmaya alrken izledii bin trl yoldan birinin de, varolma hakk
olarak kendini bakalarna kabul ettirmeye almak olduu gerektir. Biz yeri
ne getirdiimiz ilevden yola karak bize varolu kazandrmaya ynelecek geni
bir proje erevesinde bireysel haklarmza sarlrz, insann ska ileviyle zde
lemeye ynelmesinin ve kendisini yargtay bakan, defterdar, vb. gibi gr
meye almasnn nedeni budur. Nitekim bu ilevlerden her birinin, amac ta
rafndan dorulanan kendi varoluu vardr. Bunlardan biriyle zdelemek, ken
di varoluunu olumsallktan kurtarlm gibi dnmektir. Ne var ki kkensel
olumsallktan kurtulmak iin harcanan bu abalar olumsalln varln daha
salam bir biimde kurmaktan baka bir ey yapmazlar. zgrlk, ortaya koy
610
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
rafndan yaratlan terimlerdir. zgrln belirii, kendisi olduu varlk ile orta
snda olduu varln ikili hileniiyle gerekleir. Doal olarak, kendinde-varhk
anlamnda deildir bu. Ama kendisi ardndan kendi varl olan bu varl, se
tii ama nda ve yetersizlikleri iinde aydnlatarak var klar: semedii bu
varlk, kendisi ardndan daha olacak olduu varlktr ve tam da aydnlatmak ze
re ona doru dnd lde, kendinin olan bu varln varlk plenumuyla m
nasebet halinde grnmesini, yani dnyann ortasnda varolmasn salar. z
grln, zgr olmamakta ve varolmamakta zgr olmadn sylyorduk.
nk gerekten de zgr olmamakta zgr olamamak, zgrln olgusalldr ve varolmamakta zgr olamamak da onun olumsalldr. Olumsallk ve ol
gusallk bir ve ayn eydir: zgrln, olmamann (yani hileyiin) formunda
daha olacak olduu tek varlk vardr. zgrln olgusu olarak varolmak ya da
dnyann ortasndaki bir varl daha olacak olmak bir ve ayn eydir ve bu da
zgrln kkensel olarak veriyle mnasebet olduunu ifade eder.
Ama veriyle bu mnasebet nedir? Ve acaba bu mnasebeti verinin (kendindenin) zgrl koullandrmas olarak m anlamak gerekir? Daha yakndan
bakalm: veri, ne zgrln sebebidir [cause] (nk veriden bakasn retejnez) ne nedenidir [raison] (nk her neden zgrlk araclyla dnyaya ge
lir). Veri, zgrln zorunlu koulu da deildir, nk salt olumsalln alan
zerindeyiz. zgrln zerinde eylemek zorunda olduu bir olmazsa olmaz
madde de deildir veri, nk bu, zgrln Aristotelesteki bir form ya da
Stoac bir pneuma gibi, batan hazr bir biimde varolduunu ve zerinde ala
ca bir madde aradn varsaymak olur. Veri hibir eyde zgrln oluumu
na girmez, nk zgrlk verinin isel olumsuzlanmas olarak iselleir. Veri
sadece, zgrln kendini seim klarak yadsmaya urat salt olmsallktr,
zgrln varolmayan bir ama nda aydnlatp yetersizlik ve olumsuz-btnlkle renklendirdii varlk doluluudur, zgrlk vardlduu lde bizatihi
zgrlk tr ve zgrlk ne yaparsa yapsn, verinin varlndan kurtulamaz,
Okurun anlam olaca zere, bu veri, kendindeyi daha olacak olan kendi-iin
tarafndan hilenen kendindeden, dnya zerindeki bak as olarak beden
den, kendi-iinin idi kipindeki z olarak gemiten baka bir ey deildir: tek
bir gereklik iin tanmlama. zgrlk, hileyen mesafe alyla kendindeler arasnda, yani bylece dnya olarak aa kan varlk plenumu ile bu ple
num ortasnda daha olacak olduu ve bir varlk gibi, daha olacak olduu bir bu
612
Varlk ve Hilik
radaki gibi aa kan varlk arasnda, amacn bak asndan bir ilikiler siste
minin kurulmasn salar. Bylece, bir amaca doru bizatihi atlmda bulunma
syla, zgrlk, daha olacak olduu zel bir dtumu dnyann ortasnda olmak
olarak oluturur. zgrlk bu datumu semez, nk bu kendi kendisinin va
roluunu semek olur, ama amacyla ilgili seimiyle bu datumun u ya da bu
tarzda, u ya da bu k altnda ve dnyann kendisinin kefiyle balant halinde
aa kmasn salar. Bylece, zgrln olumsall ve bu olumsall kendi
olumsallyla evreleyen dnya, zgrle ancak setii ama nda grnr
ler. Yani ham varolanlar gibi deil de tek bir hieyiin aydnlatc birlii iinde
grnrler. Ve zgrlk, bu btn asla salt datum olarak yeniden kavrayamaz,
nk bunun her trl seimin dnda olmas ve dolaysyla da zgrln z
grlk olmaktan kmas gerekir. Orada srf zgrl, zorlam am ak iin bulunan
bu datum, ibu zgrle yalnzca onun setii ama araclyla esasen aydnla
tlan olarak grnd lde, dnyann varlk plenumu iindeki zgrln
olumsalln durum [situation] diye adlandracaz. Bylece datum, kendi-ine
hibir zaman ham varolan ve kendinde gibi grnmez; her zaman sik [motifi
olarak kefedilir, nk ancak kendisini aydnlatan bir ama nda aa kar.
Durum ve motivasyon ayn eydir. Kendi-iin, varlk iinde angaje olan, varlk
tarafndan kuatlan, varlk tarafndan tehdit edilen olarak kefedilir; kendisini
evreleyen eylerin halini bir savunma ya da saldr tepkisi iin sik olarak ke
feder. Ama bu kefi, amac zgrce ortaya koyduu iin yapabilir ve eylerin du
rumu da bu amaca gre tehditkar ya da uygundur. Bu aklamalarn bize ret
mesi gereken udur: kendindenin olumsall ile zgrln ortak rn olan
durum ikircikli bir fenomendir, kendi-iinin zgrln ve ham varolann bu fe
nomendeki katksn ayrt etmesi mmkn deildir. Nitekim zgrln, ken
disinden kurtulmak iin daha olacak olduu bir olumsallktan ka olmas gibi,
durum da rastgele nitelendirilmesine izin vermeyen ham bir verinin zgr koor
dinasyonu ve zgr nitelenmesidir. te bana trmanlamaz gibi grnen bu ka
yann dibindeyim. Bu demektir ki kaya bana kendisine doru atlmda bulundu
um bir trmann nda grnr dnya-iinde-varlm olan bir balang
projesinden hareketle anlamn kazanan ikincil projedir. Bylece, kaya, zgrl
mn bata yapt seiminin etkisiyle dnya fonunda belirir. Ama te yandan,
zgrlmn karar veremeyecek olduu ey, trmamlmas gereken kayann
trmanmaya elverili olup olmaddr. Trmanmaya elverili olup olmamak ka
613
je a n -P a u l Sartre
yann ham varlnn parasdr. Bununla birlikte kaya, genel temas trmanma
olan bir durum iinde zgrlkle btnletirilirse trmanma karsndaki di
rencini ortaya koyabilir. Yoldan geen ve zgr projesi manzarann salt estetik
dzeniyle ilgilenen herhangi bir kii kayay ne trmanlabilir olarak ne de trmanlamaz olarak kefeder: sadece gzel ya da irkin olarak grr. Nitekim her zel
vakada zgrln payna den eyi ve kendi-iinin ham varlnn payna d
en eyi belirlemek imknszdr. Kendi bana veri, direni ya da yardm olarak
ancak atlmda bulunan zgrln nda aa kar. Ama atlmda bulunan
zgrlk yle bir aydnlatma dzeni kurar ki, kendinde, orada, olduu gibi, yani
direnen ya da elverili olarak kefedilir ve elbette verinin direnii de onun ken
dinde nitelii olarak dorudan doruya deil, yalnzca zgr bir aydnlatma ve
zgr bir yanstma iinde, kavranamaz bir quidin belirtisi olarak kabul edilebi
lir. u halde dnya, yalnzca bir zgrln zgr belirii iinde ve onun arac
lyla kavranan amac gerekletirilemez klabilen direnileri gelitirip aa
karr. nsan ancak zgrlnn alan iinde engellerle karlar. Dahas: falan
ca tikel varolann engel olma vasf iinde ham varolan ile zgrln payna d
enleri a priori olarak belirlemek de mmkn deildir. Gerekten de, benim iin
engel olan ey bir bakas iin engel olmayacaktr. Mutlak engel yoktur, engel,
kendi terslik katsaysn zgrce icat edilen, zgrce edinilen teknikler iinde
aa karr; bu katsayy, zgrlk tarafndan ortaya konan amacn tad de
er eklinde de aa karr. Eer ne pahasna olursa olsun dan zirvesine ula
mak istiyorsam, bu kaya bir engel olmayacaktr; bunun tersine, kendisine do
ru atlmda bulunduum trman gerekletirme arzuma zgrce birtakm s
nrlar koyarsam, kaya cesaretimi kracaktr. Dnya bylece terslik katsaylar ara
clyla, bana hedef bellediim amalara balanma tarzm gsterir; yle ki, ba
na benim hakkmda m, yoksa kendi hakknda m bir bilgi yerdiini asla bile
mem. Ayrca, verinin teslik katsays, hibir zaman, salt hileyici fkrma olan
zgrlmle sradan mnasebet deildir: verinin terslik katsays kaya olan datum ile zgrlmn daha olacak olduu datum arasndaki mnasebettir; yani
olmad olumsal ile salt olgusall arasndaki mnasebettir ve bu mnasebet
zgrlk araclyla aydnlanr. Eit bir trmanma arzusunun hedefi olsa da, ka
ya atletik bir dac iin trmanlmas kolay, acemi, antrenmansz ve clz yapl
bir bakas iin trmanlmas zor olacaktr. Ama bu kez de beden, ancak zgr
bir seime nispetle iyi ya da kt antrenmanl olarak amlanr. Ben orada oldu
614
V arlk ve H ilik
um ve kendimi ne isem o kldm iindir ki, kaya bedenim karsnda bir ters
lik katsays gelitirir. Kentte yaayan ve bedeni brnd cbbesinin altnda
gizlenmi olarak savunma yapan avukat iin, kayaya trmanmak ne kolay ne de
zordur: kaya, hibir biimde yzeye kmakszn dnya btn iinde erimi
tir. Ve bir anlamda, kendim yarattm zorluklarla (daclk, bisiklete binmek,
spor) kaptrmak suretiyle bedenimi clz olarak seen de benim. Spor yapmay
semi olmasam, kentlerde otursam ve yalnzca ticaretle ya da entelektel faali
yetlerle urasam bedenim hi de bu bak asndan nitelenmezdi. Bylece z
grln paradoksunu fark etmeye balyoruz: ya\pzca durum halinde zgrlk
vardr ve ancak zgrlk araclyla durum olur. nsan-gereklii her yerde ya
ratmad engeller ve direnilerle karlar; ne var ki bu direniler ve bu engel
ler, ancak insan-gereklii olan zgr seim iinde ve bu seim araclyla an
lam kazanrlar. Ama bu aklamalarn dorultusunu daha iyi kavramak ve ier
diklerinden, ima ettiklerinden yararlanmak iin, imdi de bunlarn nda bir
ka belirgin rnei analiz etmek gerekiyor. zgrln olgusall dediimiz
ey, zgrln daha olacak olduu ve kendi projesiyle aydnlatt veridir. Bu ve
ri pek ok tarzda, yine de ayn bir aydnlanmann mutlak birlii iinde grnr.
Bu veri benim yerim, benim bedenim, benim gemiimdr, bakalarnn gstermele
riyle esasen belirlendii lde benim konumumdur, nihayet benim bakasyla te
mel ilikimdir. Durumun bu farkl yaplarn pepee ve belirgin rnekler zerin
de inceleyeceiz. Ama bunlardan hibirinin tek bana verilmedii ve ilerinden
biri yaltk olarak dnldnde, onu tekilerin sentetik fonu zerinde gs
termekten teye gidlemedii asla gzden karlmamaldr.
A) Benim Yerim [Ma place]
Benim yerim, bana dnya fonu zerinde grnen buradakilerin meknsal d
zeni ve tekil doasyla tanmlanr. Doal olarak da ikamet ettiim yerdir (top
rayla, iklimiyle, zenginlikleriyle, akarsularnn ve dalarnn yapsyla benim
lkem), ama ayn zamanda ve daha basite, u anda bana grnen ve dzen
lerinin bizatihi gerekesi olarak beni gsteren nesnelerin yerleim ve dzenidir
(bir masa, masann teki tarafnda bir pencere, sokak ve deniz). Benim bir yeri
min olmamas mmkn deildir, aksi takdirde dnyay kubak grrm ve
dnya hibir biimde tezahr etmez, bunu daha nce grdk. te yandan, bu
615
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
yar: 1) olduum eyden kurtulmak ve onu hilemek, yle ki, varedilen olmakla bera
ber, kendisi olduum ey yine de bir mnasebetin sonu olarak amlanabilsin. Bu
mnasebet, gerekten de, nesnelerin sradan temaas iinde deil (eer mekn
salt temaadan tretmeye kalksaydk, nesnelerin mutlak mesafelerle deil, mut
lak boyutlarla verildikleri ynnde bir itirazla karlaabilirdik), dolaysz eylemi
mizde (zerimize geliyor, ondan kurtulalm, onun peinden kouyorum,
vb.) dolaysz bir biimde verilir ve bu haliyle de oradaki-varlk olmamn anlal
masn ierir. Ama ayn zamanda benim baka buradakilerin oradaki-varlmdan
itibaren ne olduumu da tanmlamak gerekir. Ben, oradaki-varlk olarak, kendi
sine doru koarak gelinen kiiyim, dan zirvesine varmazdan nce bir saat da
ha trmanmak zorunda olan kiiyim, vb. Dolaysyla, rnein, dan zirvesine
baktm zaman benden bir ka sz konusudur ve bu kan yan sra, kendi
mi konumlandrmak zere zirveden kalkp oradaki-varlma uzanan bir mesafe
alma ilemi gerekletiririm. Nitekim daha olacak olduum eyi bizatihi ondan
kamla olmak zorundaym. Kendimi yerim araclyla tanmlamam iin nce
kendi kendimden kurtulmam gerekir ki, kendimi dnyann merkezi olarak da
ha skca tanmlayacam koordinatlar belirleyebileyim. una da iaret etmek ge
rekir ki, oradaki-varlm eyleri tesbit edecek ve konumlandracak olan teye
geme edimini hibir biimde belirleyemez, nk o projeletirmeye muktedir
olmayan salt veridir ve zaten kendini falan ya da filan oradaki-varlk olarak sk
ca tanmlamas iin, mesafe almann izledii teye geme ediminin onu esasen
belirlemesi gerekir. 2) kendisi olmadm ve kendisine ne olduumu duyurduum
drvyamn-ortasmda-buradakilerden isel olumsuzlamayla kamak. Daha nce gr
dk, bunlar kefetmek ve bunlardan kamak, bir ve ayn olumsuzlamanm so
nucudur. Burada da yine rts-alan, kefedilen [de-couverte] olarak datum
karsnda isel olumsuzlama ilk ve kendiliinden gerekleen ilemdir. DaJI
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
, sa ve sol, vb.) kadar szar ve bu amaca varolusal bir anlam kazandrr. Da,
eer eteklerinde kalrsam ezicidir; tersine, eer tepesinde bulunuyorsam, guru
rumun bizatihi projesiyle kavranr ve baka insanlar karsnda kendime atfetti
im stnl sembolize eder. Irmaklarn yeri, denize olan mesafe, vb. de dev
reye girerler ve sembolik anlamlarla donatlrlar: amacm nda oluturulan ye
rim, btnsel balantlarnda olduu gibi tm ayrntlarnda da sembolik olarak
bana bu amac hatrlatr. Varolusal psikanalizin nesnesini ve yntemlerini daha
iyi tanmlamaya altmzda bu konuya dneceiz. Nesneler karsndaki m e
safemize dair mnasebet, ancak o mnasebeti kurma tarzmz oluturan sem
boller ve imlemlerle kavranabilir. Kald ki bu ham mnasebetin kendisi de, an
cak mesafeleri lmeye ve onlar katetmeye imkn veren tekniklerin seimine
gre anlam tar. Oturduum kasabaya yirmi kilometre mesafede olan ve ona bir
tramvay hattyla bal bulunan falanca kent, drt kilometre tede, ama iki bin
sekiz yz metre ykseklikteki bir kayalk tepeye nispetle bana ok daha yakn
dr. Heidegger, gndelik uralarn kullandmz aralara, salt geometrik mesa
feyle hibir ortak yan bulunmayan yerlerini nasl kazandrdklarn gstermitir:
Heidegger, bir kez burnumun stndeki yerini alan gzlmn, bana gster
dii nesneden ok daha uzamda olduunu syler.
Nitekim belirtmek gerekir ki yerimin olgusall, ancak amacma ilikin z
gr seimim araclyla ve o seim iinde aa kar. zgrlk, olgusallmm
kefi iin zorunludur. Bu olgusall, kendimi frlattm gelecein her aamasn
da renirim; bu seilen gelecekten itibarendir ki, olgusallk bana gszlk,
olumsallk, zaaf, samalk olarak grnr. New-Yorku grebilme dm kar
snda, Mont-de-Marsanda yaamam sama ve rahatsz edicidir. Ama buna kar
lk, olgusallk da zgrln kefedebilecei tek gerektir, bir ama koyarak hileyebilecei tek gerektir, bir ama koymaya anlam kazandran tek gerektir.
nk ama durumu aydmlatabiliyorsa, bu, amacn durumu deiiklie urat
maya ynelik bir atlm olarak kurulmu olmasndandr. Yer, kendilerine doru
atldm deiikliklerden itibaren grnr. Ama deitirmek, tam da benim ye
rim olan bir eyi deitirmeyi ierir. Bylece, zgrlk olgusallmm ihatasdr.
zgrlk bu olgusall belirli bir zaaf olarak kavramak zere ona ynelmezden
nce, bu olgusalhm qudini tanmlamaya ya da betimlemeye kalkmak ke
sinlikle beyhudedir. zgrlk igal ettiim yerin snrlarn belli trden bir ek
siklik olarak izmeden nce, yerim, iin asln sylemek gerekirse, hibir ey de
620
V arlk ve H ilik
ildir, nk her trl yeri anlalr klan mekn bile yoktur. te yandan soru
nun kendisi de anlalabilir trden deildir, nk anlam olmayan bir nce
ierir: nitekim ncenin ya da sonrann ynlerine gre zamansallaan zgrln
ta kendisidir. Yine de bu ham ve dnlmez quid, zgrl zgrlk klan
eydir. zgrlmn bizatihi olgusalldr-.
zgrln olgusall kefettii ve onu yer olarak kavrad edimde, yalnz
ca bu edimin iinde tanmlanan bu yer arzularm kstekleyen ey, engel, vb. ola
rak kendini gsterir. Yerin bir engel olmasa baka trl nasl mmkn olur ki?
Neye engeldir? Yer neyi yapmaya zorlar? Mensup olduu siyasi partinin yenilgi
sinden sonra Arjantine gitmek zere Fransay terk eden bir gmene atfedilen
bir sz vardr: kendisine, Arjantinin ok uzakta olduu hatrlatldnda u
karl vermitir: Nereden uzakta? Ve aka ortadadr ki, Arjantin Fransada
kalanlara uzak grnse de, onlarn Fransz olarak yerlerini belirleyen rtk bir
ulusal projeye gre uzaktr. Enternasyonalci devrimci iin Arjantin, herhangi bir
baka lke gibi dnya zerindeki bir merkezdir. Ama tam da bir ilk proje arac
lyla, Fransa topran daha nceden mutlak yerimiz olarak oluturmusak -ve
birtakm felaketler bizi gmeye zorlarsa-, Arjantin, bu balang projesi kar
snda srgn topra olarak, ok uzak olarak grnr; bu ilk projeye gre
kendimizi vatandan dlanm hissederiz. Bylece zgrlk, katlandmz engel
leri kendi kendine yaratr. Amacn ortaya koyarak -ve onu eriilmez ya da g
lkle eriilebilir ama gibi seerek- igal ettiimiz yeri projelerimize kar ste
sinden gelinemeyen ya da zorlukla stesinden gelinen direni olarak gsteren,
zgrln kendisidir. Kullanlabilirlik mnasebetinin ilk tr olarak, nesneler
arasndaki meknsal balantlar kurarak, mesafeleri lmeye ve onlarn tesine
gemeye imkn veren teknikleri kararlatrarak kendi kendisinin kstlam asn
oluturan da yine odur. Ne var ki zgrlk tam da k s t l olabilir, nk zgr
lk seimdir. leriki sayfalarda greceiz, her seim elemeyi ve ayklamay varsa
yar; her seim sonluluun seimidir. Nitekim zgrlk ancak kendi kendisinin
kstlanmas olarak olgusall olutururken gerekten zgr olabilir. Dolaysy
la, Mont-de-Marsanda yaayan kk bir memur olmamdan tr New-Yorka
gitmekte zgr olm adm sylemek hibir eye yaramaz. Tersine, New-Yorka
gitme projeme nispetle kendimi Mont-de-Marsanda konum landrrm . rnein,
eer projem Mont-de-Marsanda varsl bir retici haline gelmek olsayd, dnya
iinde igal ettiim yerin, Mont-de-Marsanm New-Yorkla ve inle olan mna
621
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
Varlk ve H ilik
olan ilikileri konusundaki kararl bir inanc (ve bu da elbette ebeveynlerime kar
belli bir sayg ve sevgiyle birlikte yrr, bunun anlamn oluturur) varsayar.
Ham olgunun kendisi vardr: ama bakalarnn tanklklar, tarihi, hastaln tek
nik ad -benim projelerime bal imlemler btn- dnda, ne olabilir ki? By
lece, bu ham varolu, zorunlulukla var ve deimez olmakla birlikte, sanki bir an
da ierilen btn nlemlerin sistemli bir aklamasnn erimd ve ideal hedefi
ni de temsil eder. Bergsonun salt andan [souvenir] sz ettii anlamda, annn hi
phesiz saP bir maddesi vardr: bu maddenin safl iinde grnmeyi de ta
yan bir proje ile, ancak byle bir proje sayesinde saf madde ortaya kar.
imdi, gemiin imlemi imdiki projeme sk skya bamldr. Bu, hibir bi
imde demek deildir ki ben daha nceki edimlerimin anlamn keyfimce dei
tirebilirim; tam tersine, daha olacak olduum gemiin benim iin ve bakalar
iin tayabilecei imleme kesinlikle ben olan temel proje karar verir. Gerekten
de gemiin ta d klarn n her anma yalnzca ben karar verebilirim: her bir du
rumda daha nceki falan ya da filan olayn nemini tartmak, kararlatrmak ve
deerlendirmek suretiyle deil, hedeflerime doru atlmda bulunarak kendimle
birlikte gemii kurtarrm ve eylem araclyla onun imlemine karar veririm.
On be yamdayken yaadm o mistik bunalm dpedz ergenlik ama zg
bir rastlant mdr, yoksa tersine, o deneyim gelecekteki dine yneliin bir ilk ia
reti mi olmutur, buna kim karar verecektir? Dine balanmaya -yirmi yam
da, oluz yamda- karar verip vermememe bal olarak, elbette ben. Dine ba
lanma projesi, bir yeniyetmelik bunalmna balangta ciddiye almam oldu
um bir iedou deeri kazandrr bir anda. Bir hrszlk suundan sonra hapis
hanede geirdiim gnlerin yararl ya da zararl olduuna kim karar verecektir?
Hrszlktan vazgememe ya da ktlkle diretmeme bal olarak, elbette ben.
Bir gezinin eitici deeri, bir ak vaadinin itenlii, gemi bir niyetin safl, vb.
konusunda kim karar verebilir? Bunlar aydnlatan amalarma bal olarak, ben,
her zaman ben.
Bylece btn gemiim srarc, acil, dayatc olarak oradadr, ama bu gemi
in anlamn ve bana verdii buyruklar, amacmn bizatihi projesiyle ben see
rim. Hi phesiz bu angajmanlarn zerimdeki arlklarn hissederim, hi p
hesiz bir zamanlar stlendiim evlilik ba, geen yl satn aldm ve dediim
ev imknlarm snrlar ve bana davranm dikte eder: ama tam da projelerim
byle olduu iindir ki evlilik ban yeniden stlenirim, yani tam da evlilik ba625
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
sim hem l hem de yaayan bir gemie aittir; tpk belirli bir amala kurulmu
olan ve kurucu olan siyasi rejimden sonra da tmyle farkl, hatt kimi zaman zt
amalarn hizmetine koulduklar iin yaamaya devam eden toplumsal kurum
lar gibi. Canl gemi, yan-l gemi, hayatta kalmalar, ikirciklilikler, antinomiler: bu gemilik katmanlar btnn benim projemin birlii dzenler. Gemi
imin herhangi bir parasn, tpk sanat eserinde olduu gibi, her ksmi yapnn
hem daha baka ksmi yaplar hem de yapnn tamamn, gsterdii hiyerarik ve
ok ynl bir dzen iine sokan karmak gndermeler sistemini bu proje kurar.
Zaten gemiimizin deerine, dzenine ve yapsna ilikin bu karar, dpedz
tarihsel seimdir genelde, insan topluluklarnn tarihsel olmalar sadece bir ge
mie sahip olmalarndan ileri gelmez, bu gemii an t [monument] vasfyla yine
lemelerinden kaynaklanr. Amerikan kapitalizmi krl ilemler gerekletirecei
bir frsat olarak grd iin 1914-1918 Avrupa savama girmeye karar verdi
inde, tarihsel deildir: yalnzca yararcdr. Ama yararc projelerinin nda,
Amerika Birleik Devletleri Fransa ile daha nceki ilikilerini ele aldnda ve bu
ilikilere Franszlara denmesi gereken bir onur borcu anlam verdiinde,
Amerikann bu karar tarihsel hale gelir ve zellikle de nl La Fayette, ite gel
dik! szyle tarihselleir. Eklemek bile gereksiz ki, eer gncel karlarna ili
kin farkl bir gr Amerika Birleik Devletlerini Almanyann yannda yer alma
ya srklemi olsayd, antsal dzlemde yineleyecei gemi eler bulmaktan
geri kalmayacakt: rnein kan kardelii zerinde temellenecek ve esas itiba
riyle 19. Yzylda Amerikaya giden gmenler arasndaki Almanlarn orann
dikkate alacak bir propaganda dnlebilecekti. Gemie ynelik bu gnder
meleri salt reklama ynelik giriimler gibi dnmek beyhudedir: gerekten de
esas olgu, bunlarn kitlelerin katlmn salamak iin zorunlu olmas ve dolay
syla da kitlelerin gemilerini aydnlatan ve dorulayan siyasi bir projeyi talep
etmeleridir. Bunun dnda, gemiin byle y a ra tld da besbellidir: bylece,
bir yandan Amerikallarn byk ekonomik karlarn, te yandan da iki de
mokratik kapitalizmin gncel yaknlklarn imleyen ortak bir Fransz-Amerikan
gemii (var) olmutur. Bunun gibi, 1938e doru, gelimekte olan uluslararas
olaylarn kaygs iindeki yeni kuaklarn, birdenbire yeni bir bak asyla alg
ladklar 1918-1938 dnemini, 1939 sava patlak vermezden nce bile iki-sava-aras diye adlandrdklar grlmtr. O zaman, dnlen dnem snrl,
tesine geilmi ve olumsuzlanm formda oluturulmu oluyordu, oysaki bu
627
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
tarafndan kemirilen zgr bir proje olduu iindir ki, kendi-iinin daha sonra
ki projelerine gemite baml hale gelir. Kendini gemiletirerek durmadan
beklemeye -mahkum ettii ey, gelecekteki bir zgrlkten bekledii bu benzeiklemedir [homologation]. Bylece, gemi sonsuzcasma ertelenme halindedir,
nk insan-gereklii durmadan bekleme halinde idi ve bekleme halinde
olacaktr. Ve hem bekleme hem de erteleme, zgrln kkensel kurucular
olarak onu daha da belirgin bir biimde olumlamaktan baka bir ey yapmazlar.
Kendi-iinin gemiinin ertelenme halinde olduunu sylemek, imdiki zaman
nn bir bekleme olduunu sylemek, geleceinin zgr bir proje olduunu ya da
bu projeyi daha olacak olmakszn hibir ey olamayacan ya da kendi-iinin
btnl-bozulmu-btnlk olduunu sylemek, bir ve ayn eydir. Ancak
tam da bu ha bana halen grnd ekliyle gemiimde hibir belirsizlik ge
rektirmez: sadece, gemiimin nihai olacana ilikin gncel kefimi sorgulamak
ister. Ama imdiki zamanmn, hibir ekilde ngrlemeyen bir dorulamann
ya da bir geersizletirmenin beklentisi olmas gibi, bu beklenti iinde srkle
nen gemi de beklentinin belirgin [precis] olmas lsnde belirgindir. Ne var
ki, imdiki zamanmn anlam, kesin bir biimde bireyselletirilmi olmakla bir
likte, tmyle bu beklentiye bamldr ve beklentinin kendisi de mutlak bir hi
liin, yani henz olmayan zgr bir projenin bamll altndadr. u halde
gemiim somut ve kesin bir nermedir ve bu haliyle, onay bekler. Kafkamn Davasmn gstermeye alt gibi, insan-gerekliinin belirleyici vasf srekli bir
biimde davac olmaktr. zgr olmak demek, srekli bir biimde zgrlk du
rumasnda yer almaktr. Bununla birlikte gemi -gncel zgr seimim y
nnden bakldnda-, bir kez bu seimle belirlendikten sonra, projemin ayrl
maz paras ve zorunlu kouludur. Bunu daha iyi aklayacak bir rnek verelim.
Restorasyon dneminde, bir demi-soldeun* gemii, Rusyadan geri ekilen
kahramanlardan biri olmu olmakt. Ve buraya kadarki aklamalarmzn gs
terdii gibi, bu gemi bile gelecein zgrce yaplan bir seim olduunu anla
maya imkn verir. Napoleonun eski askeri, 18. Louisnin ynetimiyle, yeni rf
ve detlerle uyumamay seerek, sonuna kadar mparatorun utkulu dnn
beklemeyi seerek, bu dn abuklatrmak iin komplo giriiminde bile bu
lunmay ve tam cret yerine yarm cret almay seerek, kendine bir Beresina
kahraman gemiini semitir. Yeni ynetimden yana olmann projesini yapan
* Yarm -cretli = Napoleon savalarndan kalma muharip gazi, - n
629
Jean -P au l Sartre
kii elbette ayn gemii semeyecekti. Ama buna karlk, yarm-cretle yetini
yorsa, neredeyse sefalet dzeyinde yayorsa, hrnlayor ve imparatorun dn
n bekliyorsa, nedeni, Rusya seferindeki kahramanlardan biri olmasdr. unu
anlayalm: bu gemi her trl kurucu yinelemeden nce devreye girmedii gi
bi, burada asla determinizm sz konusu deildir: ama mparatorluk askeri ge
mii bir kez seildiinde, bu gemii kendi-iinin davranlar gerekletirir. Hatt
bu gemii semek ve onu davranlaryla gerekletirmek arasnda hibir fark
yoktur. Kendi-iin bylece muzaffer gemiini zneleraras bir geree dn
trmeye urarken, bu gerei bakalarnn gznde bakas-iin-nesnellik vas
fyla oluturur (rnein, valilerin bu eski askerlerin yarattklar tehlike konusun
da verdikleri raporlar). Bakalar tarafndan bu vasfyla grlen eski asker, im
diki sefalet ve dknln telafi etmek zere bundan byle setii bir gemi
e layk olmak iin eyler. Uzlamaz grnr, her trl mal! yardm ansn kay
beder: nk gemiine layk olmamas mmkn deildir. Bylece gemiimi
zi belli bir ama nda seeriz, ama o andan itibaren gemi kendini dayatr ve
bizi tketir: kendinden kaynaklanan ve bizim daha olacak olduumuzdan farkl
bir varolua sahip olduu iin deil, sadece u nedenlerle: 1) gemi, kendisi ol
duumuz amacn gncel olarak aa kan maddelemesidir; 2) gemi, bizim
iin ve bakalar iin, dnyann ortasnda belirir; hibir zaman yalnz deildir,
tmel gemie dalar ve buradan hareketle kendini bakalarnn deerlendirme
sine sunar. Nasl ki geometrici diledii herhangi bir figr izmekte zgrdr,
ama hemen annda sonsuz saydaki baka mmkn figrlerle sonsuz sayda ba
lant kurmakszm tek bir figr bile tasarlayamaz; bunun gibi, kendimizle ilgili
zgr seimimiz de gemiimize ilikin belli bir deerlendirici dzen, olutura
rak bu gemiin dnyayla ve bakalaryla sonsuz saydaki mnasebetlerini orta
ya kartr. Bu sonsuz mnasebetler izlenecek sonsuz saydaki davran olarak bi
ze sunulur, nk biz gemiimizi gelecekte deerlendiririz. Ve gemiimiz te
mel projemiz erevesinde grnd lde bu davranlar srdrmek zorun
da kalrz. Nitekim bu projeyi istemek bu gemii istemektir ve bu gemii iste
mek onu ikincil trden bin trl davranla gerekletirmek istemektir. Mantk
ynnden, gemiin gerekirlikleri hipotetik emperatiflerdir: Eer u gemie sa
hip olmak istiyorsan, yle ya da byle davran. Ama ilk terim somut ve katego
rik seim olduundan, emperatifin kendisi de kategorik emperatife dnr.
Ama gemiimin zorlama gc zgr ve dnen seimimden ve bu seimin
630
V arlk ve H ilik
631
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
-n
Jeat-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Bylece eylerin bize ters dme, bizimle uyumama durumunu ve genel ola
rak gizilgllklerini seilen ama aydnlatr. Ne var ki ama yalnzca kendini
kaytszln ortasnda braklan olarak stlenen bir kendi-iin asndan vardr.
Bu kabullenme edimi araclyla kendi-iin bu olumsal ve ham braklmla,
bir imlemeleri bakaca yeni bir ey getirmez; -bundan byle bir braklml var
klar, bu braklmlm durum olarak kefedilmesini salar.
Kitabmzn kinci Ksmnn Drdnc Blmnde, kendindeyi dnyaya ge
tiren eyin kendi-iinin belirii olduunu grdk; daha da genel bir biimde,
kendi-iin, kendindeyi, yani eyleri, vareden hilikti. Ayn zamanda, kendinde
gerein nitelikleriyle birlikte, hibir bozulma ya da ekleme olmakszn orada, el
altnda olduunu da grdk. Sadece, bizatihi beliriimizle yarattmz eitli
hileme fasllaryla ondan ayrlm durumdaydk: dnya, mekn ve zaman, gizilgllkler. zellikle de, birtakm mevcudiyetlerle (bu bardak, bu mrekkep
hokkas, bu masa, vb.) evrelenmi olduumuz halde, bu mevcudiyetlerin bu
halleriyle kavranamaz olduklarn, nk bize kendilerinden verecekleri ey her
ne olursa olsun bunu ancak bir davrann ya da kendisine doru atlmda bu
lunduumuz bir edimin ucunda, yani gelecekte verdiklerini grmtk. imdi,
eylerin bu halinin anlamn kavrayabiliyoruz: bizi zgrlmz dnda eyler
den ayran hibir ey yoktur; eylerin olanca kaytszlk, ngrlmezlik ve uyu
mazlkla varolmasn salayan ve bizi kanlmaz bir biimde eylerden ayran
zgrlktr, nk eyler hileyi fonunda belirirler ve birbirlerine balym gi
bi aa karlar. Bylece, zgrlmn projesi eylere hibir ey eklemez: ey
leri, yani lam da bir uyumazlk ve kullanlabilirlik katsaysyla donatlm ger
eklikleri var klar; bu eylerin deneyim iinde kefedilmelerini, yani bir zamansallatmna sreci boyunca dnya fonundan ykselmelerini salar. Nihayet z
grlk bu eylerin, salgladm ve kendisi olduum bizatihi hilik araclyla
benden ayr, bamsz, erimd grnmelerini salar. zgrlk zgr olmaya
mahkum olduu, yani kendini zgrlk olarak seemedii iindir ki eyler, ya
ni zgrln kendisinin de olumsallk olarak iinde yer ald bir olumsallk
younluu vardr. Bu olumsall kabullenme edimiyle ve bunun tesine geilmesiyledir ki, ayn zamanda hem bir seim, hem de eylerin durum halindeki bir
dzeni olabilir; etrafn ngrlmezlii ve uyumazl araclyla kendini bir du
rumda dile getiren de zgrln olumsall ile kendindenin olumsalldr.
Ama bu nedenledir ki ben ancak bir durumda zgr olurum.
637
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
runda olup olmadn biraz daha ileride tartacaz. Ancak bu arada, dnyay
kendine mal etme teknikleri dzeyinde, bakasnn varoluunun bizatihi olgusun
dan tr tekniklerin kolektif mlkiyeti olgusu ortaya kar. u halde olgusallk
bu dzeyde, yalnzca kolektif ve esasen oluturulmu teknikler araclyla kendi
ni bana gsteren bir dnyada grnmemden tr dile gelir ve bu tekniklerin he
defi, bana dnyay, anlam benim dmda tamlanan bir vehesiyle kavratmak
tr. Benim topluluklara, insan trne, ulusal toplulua, meslek ve aile grubuna ai
diyetimi bu teknikler belirleyecektir. Hatt upun da altn izmek gerekir: bakas-iin-varlgm dnda -daha ileride bundan sz edeceiz- bu topluluklara olgu
olarak aidiyetimi varetmemin tek olumlu tarz, onlardan kaynaklanan teknikleri
dzenli olarak kullanmamdr. Gerekten de, insan trne aidiyet son derece basit
ve son derece genel tekniklerin kullanlmasyla tanmlanr: yrmeyi bilmek, al
may bilmek, alglanan nesnelerin grece bykln, girinti ve kntlarm ta
nmlamay bilmek, konumay bilmek, genel olarak doruyu yanltan ayrmay
bilmek, vb. Ama bu teknikleri biz bu soyut ve evrensel formda sahiplenmeyiz:
konumay bilmek, genel olarak szckleri anlamay ve adlandrmay bilmek de
ildir, belli bir dili konumay bilmek ve bu yoldan insanla aidiyetini ulusal top
luluk dzeyinde gstermektir. Zaten, bir dili konuabilmek, akademik szlk ve
gramerlerin tanmladklar biimiyle bu dilin soyut ve salt bir bilgisine sahip ol
mak deildir: taraya, meslee, aileye zg bozulmalar ve ayklamalar boyunca o
dili kendinin yapmaktr. Nitekim dilin gerekliinin [realite] konuulan dil ve ko
nuulan dilin gerekliinin de lehe, argo, ive, vb. olmas anlamnda, insanla
aidiyetimizin gerekliinin milliyetimiz [nationalite] ve milliyetimizin gerekliinin
de aileye, dine, meslee, vb. aidiyetimiz olduunu sylemek mmkndr. Ve bu
na karlk, lehenin hakikati [verite] konuulan dilden, konuulan dilin hakikati
de dilden gelir; bu demektir ki aileye, yerel ortama aidiyetimizin tezahr ettii so
mut teknikler daha soyut ve daha genel yaplara gnderirler. Bu yaplar aidiyeti
mizin imlemini ve zn olutururlarken imlem ve z de daha genel baka yap
lara gnderirler ve sonunda herhangi bir varln dnyay kendine mal etii her
hangi bir tekniin tmel ve tmyle basit zne kadar ulalr.
Bylece, rnein Fransz olmak, Savual olmann hakikatidir. Ama Savual ol
mak da sadece Savuanm yksek vadilerinde yaamak deildir: bin tane baka
ey arasndan, kn kayak yapmak, kaya tama arac olarak kullanmaktr. Ve
tam da, Arlberg ya da Norveliler tarznda deil de Fransz yntemine gre ka
641
Jean -P au l Sartre
yak yapmaktr7. Ama da ve karl yamalar ancak bir teknik araclyla kavran
dklar iin, kaymak kaylacak eimlerin tam da Fransaya zg anlamn kefet
mektir; nitekim yumuak eimlere daha uygun olan Norve ynteminin, ya da
sert eimlere daha uygun olan Fransz ynteminin kullanlna gre, ayn eim
daha sert ya da daha yumuakm gibi grnr, tastamam bir rampann orta ya
da kk vitesle giden bir bisikletiye daha az ya da daha ok dik grnmesi
gibi. Bylece Fransz kayak, kayak alanlarndan inmek iin bir Fransz hzna
sahiptir ve bu hz ona zel trde bir eim kefettirir, nerede olursa olsun, yani
svirede ya da Bavyera Alplerinde de olsa, Telemark ya da Jura ona her zaman
tmyle Fransaya zg bir dorultu, glkler, bir arasallk ve terslik, zorluk
bileimi sunarlar. Bunun gibi, ii snfn tanmlama giriimlerinin ounun re
timi, tketimi ya da aalk duygusuna bal belli bir Weltanschauung* tr
n kstas aldn (Marx-Fialbwachs-de Man) gstermek de zor deildir. Yani,
her durumda dnyay hazrlamaya ve kendine mal etmeye ilikin baz teknikler
sz konusudur, dnya bu teknikler iinde iddetli kartlklaryla, tekdze ve
llenmi kitleleriyle, karanlk blgeleri ve aydnlk kumsallaryla, aydnlatc ba
sit ve acil amalarla, proleter ehresi olarak adlandrabileceimiz eyi sunar.
imdi, -falanca snfa, falanca ulusa aidiyetim kendi-iinimin ontolojik yap
s olarak olgusallmdan kaynaklanmamakla birlikte- benim olgu olarak varo
luumun, yani doumumun ve yerimin, dnyay ve kendimi birtakm teknikler
iinde ihata etmeme yol at besbellidir. Oysa benim semediim bu teknikler,
dnyaya imlemlerini kazandrr. Kendi amalarmdan itibaren dnyann bana
proleter evrenin basit ve kesin kartlklaryla m, yoksa burjuva dnyasnn
saysz ve dzenci nanslaryla m belirdiine karar veren, sanki artk ben dei
limdir. Yalnzca ham varolann karsna frlatlm deilim, ortaya karmak iin
hibir ey yapmadm halde bana kendi imlemlerini sunan, Fransz, Lorrainli ya
da Gneyli bir ii dnyasnn iine frlatlrm.
Buna yakndan bakalm. Biraz nce milliyetimin bir tara vilayetine, bir aile
ye, bir meslek grubuna aidiyetimin hakikati olduunu gsterdik. Ama burada
durmak m gerekir? Eer dil sadece lehenin hakikatiyse, lehe kesinlikle somut
olan gerek midir? Dilbilimsel ve istatistik bir aratrmann da yasalarn belirle
7) Basitletirelim: teknikler arasnda etkiler, i ie girmeler vardr; Arlberg yntem i uzun yl
lar bizim lkem izde tutulm utu. O kur, olgular, karm aklklar iinde kolayca yerli yeri
ne oturtacaktr.
* Dnya gr, -n
642
V arlk ve H ilik
meye imkn verecei zere, konuulan haliyle meslek argosu, Alsace ivesi, te
melini salt olguda, kkensel olumsallkta bulan ilk fenomen midir? Burada dil
bilimcilerin aratrmalar bizi yanltabilir: onlarn istatistikleri, deimezleri, bel
li trden sesbilgisel ya da anlambilgisel bozulmalar gn na karr, verili bir
dnem iinde bir sesbiriminin [phoneme] ya-da bir biimbiriminin [morpheme]
evrimini yeniden oluturmaya imkn verir, dyle ki szck ya da szdizimsel kural,
imlemi ve tarihiyle birlikte bireysel bir gerek gibi grnr. Ve bundan tr,
dilin evrimi zerinde bireylerin pek az etkisi varm gibi grnr. Sanki dildeki
deiikliklerin asl nedenleri istilalar, byk iletiim yollar, ticari ilikiler gibi
toplumsal olgulardr. Ne var ki bu, kendimizi somut olann alanna tam olarak
yerletirmemi olmamzdan dolay byle grnr: bu yzden herkes kendi gerekirliklerinin karln alr. Psikologlar uzun bir sredir szcn -zel bozulma
laryla leheye zg szcn bile, aileye zg szcn bile- dilin somut e
si olmadna iaret ediyorlar; dilin en temel yaps, tmce dir. Nitekim szck,
tmcenin iinde gerek bir ifade ilevi kazanabilir; tmcenin dnda ve kesin
likle dank imlemleri beklemeye ynelik tastamam bir balk olmad zaman,
szck sadece nermesel bir ilev gsterir. Sylemin iinde tek bana grnd
yerde, sklkla iaret edildii zere tmcesel-szck [holophrastique] zel
lii tar. Bu, szcn belli bir anlamla kendiliinden smrlanamayaca anla
mna gelmez, onun, bir ana formla btnleen ikincil form gibi bir balamla b
tnletii anlamna gelir. u halde szck, kendisini btne katan bileik ve et
kin dzenlemeler dnda, dpedz sanal bir varla sahiptir. Dolaysyla bilmem
ya da bilinaltnn onu kullanmasndan nce bir bilin ya da bilinalt iinde
varolamaz: tmce, szcklerden y ap lm deildir. Bununla da yetinmemek gere
kiyor: Paulhan, Les Fleurs de Tarbesda [Tarbesm iekleri], btnlkleri iinde
ki tmcelerin, ortak yerlerin, tastamam szckler gibi, kullanlma biimlerin
den nce var olmadklarn gstermitir. Bu tmceler, dardan, bir tmceden
tekine geerek paragrafn anlamn yeniden birletiren okur ynnden d
nldnde ortak yerlerdir, ama yazarn bak asnda konumlanldmda sra
dan ve uzlamsal vasflarm kaybederler, nk yazar, ifade edilecek eyi grr,
bir ifade ya da yeniden yaratma edimi reterek, bu edimin elerini dnmek
le oyalanmakszm olabildiince hzla ilerler. Eer byle ise, ne szckler, ne szdizimi, ne de hazr tmceler, kullanlma biimlerinden nce vardrlar. Szsel
birlik, ifade edici tmce olarak, veriyi hileyen ve verinin bir amaca doru te
643
Jean -P au l Sartre
sine geen bir akmlk olmakszn kavranamayan, kurucu bir edimdir. Szc
tmcenin nda anlamak, ok kesin bir biimde, herhangi bir veriyi durumdan
hareketle anlamaktr ve durumu kkensel amalar nda anlamaktr. Muhata
bmn bir tmcesini anlamak, gerekten de, onun ne demek istediini anlamak
tr, yani onun akmlk hareketini benimsemektir, onunla birlikte kendimi mm
kn olanlara doru, amalara doru frlatmamdr, sonra da dzenli kullanlabi
lir aralar btnn ilevleri ve amalaryla birlikte anlamak iin bu btne ge
ri dnmemdir. Zaten, konuulan dil her zaman durumdan hareketle zlr.
Zamana, saate, yere, etrafa, kentin, tarann ve lkenin durumuna yaplan gn
dermeler, szden nce verilidirler. Gazeteleri okumu ve Pierrein salkl yz
n ve kaygl havasn grm olmam, bu sabah karlatmz zaman syledii
ler iyi deil szn anlamam iin yeterlidir. yi olmayan salk durumu de
ildir, nk zinde bir grn vardr, ileri ya da aile hayat da deildir: iyi ol
mayan, kentimizin ya da lkemizin iinde bulunduu durumdur. Ben bunu esa
sen biliyordum; ona Ne var, ne yok? diye sorarken verecei cevabn bir yorumu
nu esasen belirliyordum, Pierrei anlamak iin ona geri dnmeye hazr olarak,
kendimi esasen epeevre ufka tayordum. Konumay dinlemek, birlikte konumaktr; ama sadece syleneni zmek zere taklit ettiimiz iin deil, k
kensel olarak mmkn olanlara doru atlmda bulunduumuz iin ve onlar
dnyadan hareketle anlamak zorunda olduumuz iin.
Ama tmce szckten nce varoluyorsa, konumann somut temeli olarak
konumacya gnderilmi oluruz. u szck, eer onu farkl dnemlerin tmce
leri iinden kartp alrsak, pekl kendisi araclyla yayormu gibi grne
bilir. Bu dn yaam, fantastik filmlerde kendiliinden armuta saplanan ba
n yaamna benzer; enstantanelerin birbirine eklenmesinden yaplmtr, sine
matografiktir ve tmel zamann iinde oluur. Ne var ki, anlambilimsel ya da biimbilimsel film gsterildiinde, szckler yaarm gibi grnseler de tmceler
oluturmaya kalkmazlar; nasl ki yollar haclarn ve kervanlarn geiinden kalan
izlerden baka bir ey deilse, szckler de gelip geen tmcelerin brakt iz
lerden ibarettirler. Tmce, ancak bir verinin (ifade edilmek istenen bizatihi veri
nin) ortaya konan bir amatan (ifade edilmesi, bu da daha baka amalar varsa
yar, ifade edi bu amalar karsnda yalnzca bir aratr) itibaren hilenmesinden yola klarak yorumlanabilen bir projedir. Szck de veri gibi tmceyi belirleyemiyorsa, tersine, veriyi aydnlatmak ve szc anlamak iin tmce zo
644
V arlk ve H ilik
runlu ise, tmce kendi-kendimle ilgili zgr seimin bir uradr ve muhatabm
tarafndan da bu haliyle anlalr. Konuulan dil, dilin gereklii ise, lehe ya da
argo konuulan dilin gereklii ise, lehenin gereklii de kendimi ifade eden se
tiim zgr ifade etme edimidir. Ve bu zgr edim szcklerin bir araya getiril
mesi olamaz. Elbette, bu edim teknik reetelere (gramerin yasalar) uygun olarak
szcklerin salt bir araya getirilmesi olsayd, konuann zgrlne dayatlan
olgusal snrlardan sz edebilirdik; bu snrlar szcklerin maddi ve sesil yap
snn, konuulan dilin sz daarcnn, kdnumacmm kiisel sz daarcnn
(yararlanabildii n saydaki szck), dilin yaps&l yeteneinin vb. izlerini tar
lard. Ama bunun byle olmadn biraz nce gsterdik. Yakn tarihlerde sz
cklerin canl bir dzeni, dilin dinamik yasalar, logosun kiisiz bir yaam gibi
sinden bir eyin bulunduu, ksacas dilin bir doa olduu ve insann, tpk Do
a iin yapt gibi, belli noktalarda dili kullanabilmek iin bu dile hizmet etmek
zorunda olduu yolunda bir gr savunulabildi8. Ne var ki burada dil, bir kez
ldkten sonra, yani bir kez konuulduktan sonra dnlmtr, dile kiisiz bir
yaam ve bir g, aslnda konuan kendi-iinin kiisel zgrlnden dn
alnma yaknlklar ve telemeler izafe edilmitir. Dil, kendi kendine tek bana ko
nuan bir dil klnmtr, ite, dil iin olduu kadar btn baka teknikler iin de
yaplmamas gereken hata budur. nsann, kendi balarna uygulanan teknikle
rin, kendi kendine konuan bir dilin, kendini yapan bir bilimin, kendi yasalar
na gre kendini ina eden bir kentin ortasnda belirdii dnlrse, imlemler
de, bir yandan bunlara insani bir akmlk atfedilerek kendinde halinde dondu
rulursa, insann rolde, bir tekneyi kullanmak iin rzgarn, dalgalarn, gel-gitlerin belirlenmi glerini kullanan bir kaptann rolne indirgenir. Ama her tek
nik, insani amalara doru ynlendirilmek iin giderek bir baka teknii gerek
tirir: rnein, bir tekneyi kullanmak iin, konumak gerekir. Nitekim belki de
tekniklerin tekniine geleceiz -b u kez de o kendiliinden uygulanacaktr- ama
teknisyenle karlama imknn sonsuza kadar kaybetmi durumdayz.
Tam tersine, konuurken szcklerin var olmasn salyorsak, bunun iin zo
runlu ve teknik balantlar ya da tmcenin iinde eklemlenen olgu balantlarn
ortadan kaldrmayz. Daha da iyisi: bu zorunluluu kurarz. Ama tam da bu zo
runluluun belirmesi iin, szcklerin kendi aralarnda birtakm mnasebetler
srdrmesi iin, birbirlerine tutunmalar -ya da birbirlerini itmeleri- iin, ken
8) Brice-Parain: Essai sur le logos platonicien, [Platoncu Logos zerine D enem e].
645
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Je a n -P a u l Sartre
zaman ancak somutlam bir halde ve bizatihi somutlamalar iinde bir zgr
lkle desteklenerek varolurlar. phe yok ki, dil burada toplumsal ve tmel bir
tekniin rneinden ibarettir. Btn teki teknikler iin de ayn ey geerlidir:
baltay aa karan ey baltann darbesidir, ekici aa karan ey bir eyi ivilemektir. zel bir yarmada, kayak yapmann Fransz yntemini ve bu yntem
iinde genel olarak kayma sanatm insani imkn gibi fark etmek mmkndr.
Ama bu insani sanat yalnzca kendi bama asla bir ey deildir, saklg halinde
[en puissance] varolmaz, kayaknn gncel, edimsel ve somut sanat iinde cisimleir ve tezahr eder. Bu da, bireyden tre giden mnasebetler konusunda bir
zm tasarlamamza imkn veriyor. nsan tr yoksa hakikat de yoktur, bu kesin
dir; bireysel seimlerin irrasyonel ve olumsal kaynamasndan baka bir ey kal
maz elimizde ve bunlara da hibir yasa atfedilemez. Eer, bireysel seimleri bir
letirebilecek trden, hakikat gibi bir ey varsa, bunu bize irisan tr salayabi
lir. Ama tr birey iin hakikat olansa, bu hakikat derin bir eliki yaratmakszn
bireyin iindeki bir veri olamaz. Tpk dilin yasalarnn tmcenin somut, zgr
projesiyle cisimleip desteklenmesi gibi, insan tr de -insanlarn faaliyetini ta
nmlamaya yarayan teknikler btn olarak-, herhangi bir tikel dn cisim
lerin dme yasasn rneklemesinde olduu gibi, bir insann kendisinin tezahr
ettii bir bireyde daha nce varolmas deildir. nsan, zgr bireysel seimle des
teklenen soyut ilikiler btndr. Kendi-iin, kendini kii olarak semek iin,
isel bir dzenin varolmasn salayp, kendisine doru bir dzenin tesine geer
ve bu isel teknik dzen, ondaki ulusal olan ya da insani olandr.
Bize yle diyeceklerdir: Tamam da sorunu hasr alt ettiniz. nk kendiiin bu dilbilimsel ya da teknik dzenleri kendine ulalmas iin yaratmad: on
lar bakalarndan ald. Somut ortalarn [participe] tikel bir ifade amac dorul
tusunda zgrce yaknlamalar dnda, ortalarn uyumu kyral mevcut deildir, kabul. Ama bu kural kullandmda, onu bakalarndan rendiim iin
kullanrm, nk bakalar, kendi kiisel projeleri iinde, ben de ondan yarar
lanaym diye bu kural ortaya koyarlar. Dolaysyla benim dilim bakalarnn di
line ve sonuta da ulusal dile tabidir.
Bu itiraz olumsuzlamak gibi bir dncemiz yok. Bundan tr de bizim
iin sz konusu olan kendi-iini varlnn zgr temeli olarak gstermek deil
dir: kendi-iin zgrdr ama koul altnda ve durum adyla belirginletirmeye
altmz ey de kouldan zgrle giden bu mnasebettir. Nitekim ortaya
648
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
doru bakasnn tesine gemek suretiyle onu bir alm-akmlk kld anda,
verinin amalara doru zgrce tesine geilmesi olan ey de kendi-iine dnya
iindeki imleyici ve verili (kendinde halinde donmu) davran olarak grnr.
Nesne-baka bir amalar gstergesi [indicateurs de fins] haline gelir ve kendi-iin,
zgr projesi tarafndan nesne-davranlarm amalar gsterdii bir dnyann
iine frlatlr. Bylece, alm akmlk olarak bakasnn mevcudiyeti, aralardan
amalara uzanan verili bileimlerin amlaycsdr. Ve aralar ama, amac da
aralar belirlediinden, nesne-bakalar karsnda beliriiyle birlikte kendi-iin
de dnya iinde kendisine birtakm amalar gsterir; amalarla dolu bir dnya
ya gelmitir. Ama teknikleri ve amalar, bylece kendi-iin bakmndan belirseler de, bunlarn, kendi-iinin bakas karsndaki zgr tavr alyla teknikler h a
lin e geldiini de iyi grmek gerekir. Bakas, kendi projelerinin birtakm teknik
ler olarak kendi-iine amlanmalarm tek bana salayamaz; gerekten de, ba
kas iin, kendi iin mmkn olanlara doru kendisinin tesine getii lde,
teknik yoktur-, kendini bireysel amacndan itibaren tanmlayan somut bir yapm ak
vardr. Bir pabucun topuunu onaran ayakkab tamircisi kendini bir teknik uyguluyormu gibi hissetmez, durumu, u ya da bu eylemi gerektiren ey olarak,
uradaki deri parasyla bir iviyi gerektiren, olarak kavrar. Kendi-iin bakas
karsnda konum ald andan itibaren, teknikleri de, alm akm lk olarak
bakasnn davranlar halinde dnyada belirir. Dnya zerinde burjuvalar ve
iiler, Franszlar ve Almanlar, nihayet insanlar, bu anda ve yalnzca bu anda be
lirirler. Gerekten de, bakasnn davranlarnn dnya zerinde birtakm tek
nikler gibi aa kmasndan kendi-iin sorumludur. inde belirdii dnyann
falan ya da filan teknikle iaretlenmi olmasn salayamaz (kapitalist ya da do
al ekonomi tarafndan ynetilen bir dnyada ya da bir asalak uygarln iin
de belirmesini salayamaz) ama kendisini tam da bir dsall bakasna getiren
kii yaparak, bakas tarafndan zgr proje olarak yaanan eyin teknik olarak
d ard a varolmasn salar. Kendi-iin bylece, kendini dnyann iinde see
rek ve tarihselletirerek, dnyay da tarihselletirir ve kendi teknikleriyle ona ta
rih der. Buradan itibaren ve tam da teknikler nesneler gibi grndklerinden,
kendi-iin onlar kendi teknikleri klmay seebilir. Kendi-iin, Pierre ve Pauln
belli bir tarzda konutuklar, bisiklete binerken ya da otomobil kullanrken sa
dan gittikleri, vb. bir dnyada belirerek ve bu zgr davranlar anlaml nesne
ler halinde oluturarak, trafikte sa eridin izlendii, Franszca konuulan, vb.
650
V arlk ve H ilik
bir dnyay vareder. Kendi-iin, bakasnn bir projeye angaje olmu bir zgr
lk tarafndan temellendirilen ve taman edimindeki isel yasalarn nesne-davranm nesnel kurallar haline gelmelerini ve bu kurallarn btn benzer davran
lar iin evrensel geerlilik kazanmasn salar. Bylece davranlarn taycs ya
da nesne-edimci de esasen herhangi biri haline gelir. zgr seiminin sonucu
olan bu tarihselletirme kendi-iinin zgrln hibir ekilde kstlamaz: tam
tersine, onun zgrl oradaki-bu dnyada devreye girer, asla bir baka dnya
da deil, varoluu oradaki-bu dnyada kendisi iin soru haline gelir. nk z
gr olmak, iinde belirilen tarihsel dnyay semek deildir -bunun hibir anla
m olamazd-, ne ekilde olursa olsun, dnyann iinde kendini semektir. Bu
anlamda, tekniklerin belli bir halinin insann imknlar iin kstlayc olduklar
n varsaymak sama olur. Hi phesiz Duns Scotusun ada olan biri otomo
bil ya da uak kullanmay bilmez; ama bizim kendi bak amzdan bize gre bil
gisizdir, nk biz otomobilin ve uan varolduklar bir dnyadan hareketle
onu belli bir teknikten yoksun olarak kavrarz. Bu nesneler ve onlara gnderme
de bulunan tekniklerle hibir trden hibir mnasebeti bulunmayan bu kii a
sndan, burada dnlemeyen ve tadlamayan mutlak bir hilik gibisinden bir
ey vardr. Bylesi bir hilik, kendini seen kendi-iini, hibir biimde snrlan
dramaz'. hangi ynden baklrsa baklsn, bir eksiklik gibi kavranamaz. u hal
de kendini Duns Scotusun zamannda tarihselletiren kendi-iin, bir varlk do
luluu iinde, yani tpk bizimki gibi, olabilecei her ey olan bir dnyada hileir. Albigeoislarm ar toplara sahip olmadklar iin Simon de Montforta dire
nemediklerini ileri srmek sama olurdu: Trencavel senyr ya da Toulouse
kontu, kendilerini top bataryalarna hibir biimde yer olmayan bir dnyann
iinde ne iseler yle semiler, siyasetlerini oradaki-bu dnyada belirlemiler, o
dnyada asker direni planlan yapmlardr; kendilerini Catharelarm sempati
zan olarak bu dnyann iinde semilerdir; ne olmay setilerse ondan ibaret ol
duklarndan tr, Panzerdivisionen'lerin ya da R.A.F.m dnyas kadar kesinlik
le dolu olan bir dnyann iinde olmulardr kesinlikle. Bylesine maddi teknik
ler iin geerli olan ey daha incelikli teknikler iin de geerlidir: VI. Raymond
zamannda Languedocun kk senyr olarak varolmak, bu senyrn varol
duu ve kendini setii feodal dnyann iinde konumlanldmda belirleyici de
ildir. Francia ile Gney arasndaki bu blnme, ancak bugnk Fransz birlii
asndan dnme hatasna dlrse kstlayc grnr. Feodal dnya, VI.
651
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
nlar araclyla; bu varlkla, her an arptm bin trl savunma ve bin trl
direniin kaynanda karlarm: kk yata olduum iin u ya da bu hakka
sahip olmayacam Bir Yahudi olduum iin, baz toplumlarda, baz imknlar
dan yoksun braklacam, vb. Bununla birlikte, kendimi hibir biimde Yahudi
gibi hissedemem ya da kk yata ya da parya gibi hissedemem; yle ki, rne
in, rkn dpedz ve sadece kolektif bir hayal olduunu; yalnzca bireylerin va
rolduklarn syleyerek bu yasaklamalara tepki gsterebilirim. Bylece burada
birdenbire karlatm ey kiiliimin tmyle yabanclamasdr: olmay se
mediim bir eyim ben: durum asndan bundan nasl bir sonu kar?
Kabul etmek gerekir ki, zgrlmze getirilen gerek bir snrla, yani teme
li zgrlmz olmayan ve bize kendini dayatan bir varlk tarzyla karlam
bulunuyoruz. Yine de bir noktada uzlamak gerek: dayatlan snr bakalarnn
eyleminden gelmez. nceki bir blmde, ikencenin bile bizi zgrlmzden
yoksun brakmadna iaret etmitik: ona zgrce boyun eeriz. Daha genel bir
biimde, yolumun stne kan; Buraya Yahudilerin girmesi yasaktr, Yahudi
lokantas, Aryenlerin girmesi yasaktr, vb. gibisinden bir yasaklama, bizi daha
yukarda ele alman duruma gnderir (kolektif teknikler) ve bu yasaklama, ancak
benim zgr seimim temelinde ve bu temel araclyla anlam tayabilir. Ger
ekten de, seilen zgr imknlara gre yasaklamay ihlal edebilirim, onu yok sa
yabilirim, ya da tersine, yalnzca ona atfettiim arlktan kaynaklanan yaptrm
c bir deer kazandrabilirim bu yasaa. Hi phesiz, yasaklama yabanc bir is
tenten kaynaklanma vasfn batan sona korur, hi phesiz zgl yaps beni
nesne yerine koymak ve bu yoldan beni aan bir akmlk gstermektir. Yine de ya
saklama, ancak kendi seimimin snrlar iinde ve her koulda yaam lme
yelememe ya da tersine, baz tikel durumlarda lm baz yaam trlerine ye
lenir bulmama gre benim evrenimde somutlar ve zorlayc gcn kazanr. z
grlmn gerek snrn oluturan birinci olgu, dpedz ve sadece bir baka
snn beni nesne-teki olarak kavramasdr; bununla ballak ikinci olgu da bu
bakas iin durumumun durum olmaktan kmas ve iinde nesnel yap vasfyla
varolduum nesnel form haline gelmesidir. Durumumun deimez ve zgl sn
r maruz kald bu yabanclatrc nesnelemedir, tpk varlm snrlayan eyin
de kendi-iin-varlmm bakalar-iin-varlk halinde nesnelemesi olmas gibi.
Ve zgrlmn hudutlarn gsteren tam da bu iki karakteristik snrdr. Ksa
cas, bakalarnn varoluundan tr darl, darya sahip bir durumda varo
654
V arlk ve H ilik
lurum, bir darya sahip olmasndan trdr ki bu durum asla ortadan kald
ramadm ve zerinde dorudan etkide de bulunamadm yabanclatrc bir
boyut tar. zgrlme bu snr getiren ey, grld gibi, dpedz ve sade
ce bakasnn varl olgusu, yani akmlmm bir akmlk iin varolmasdr. Nite
kim byk nem tayan bir gerei kavryoruz: biraz nce, kendi-iin-varoluun
erevesi iinde kalarak, zgrlm ancatcbenim zgrlmn snrlayabil
diim grdk. imdi, bakasnn varoluunu dncelerimize katarak, zgrl
mn bu yeni dzlem zerinde de bakasnn zgrlnn varlyla snrlan
dn gryoruz. Bylece, hangi dzlemde yer alrsak alalm, bir zgrlk, kar
lat snrlar yalnzca zgrlkte bulur. Spinozada, dncenin ancak dn
ce tarafndan smrlandrlabilmesinde olduu gibi, zgrlk de ancak zgrlk
tarafndan snrlandrlabilir ve bu snrlama iki olgudan kaynaklanr: bunlardan
birincisi, bir isel sonluluk tamas anlamnda zgrln zgr olmamasnn
imknsz olmas olgusudur, yani zgr olmaya mahkum olmas olgusudur. kin
cisi ise zgrln, onu zgrce alglayan baka zgrlklerin ve onlarn kendi
amalarnn nda varolmasdr, bu da dsal bir sonluluktur.
Bunu bylece ortaya koyduktan sonra, ncelikle una iaret etmek gerekir ki,
durumun bu yabanclamas isel bir atla gstermedii gibi, verinin ham dire
niinin yaadm haliyle durum iine buyur edilmesi de deildir. Tam tersine,
yabanclama, durumdaki isel bir deimeyi de ksmi bir deiiklii de gster
mez; zamansallama srasnda ortaya kmaz. Yabanclamaya asla durumun iin
de rastlamam ve bunun sonucu olarak, yabanclama asla benim grme brakl
maz. lke olarak yabanclama benden kurtulur, durumun bizatihi dsall, yani
bakas-iin-darda-varldr. u halde genel olarak her durumun zsel bir zel
lii sz konusudur; bu zellik onun ierii zerinde etkide bulunamaz, ama du
rum haline gelen kii tarafndan bizzat kabul edilir ve benimsenir. Bylece, bir du
rumun belirmesini salamak zgr seimimizin bizatihi anlamdr, yaptmz se
imi ifade eder ve zsel zellii de yabanclam olmak, yani bakas iin ken
dinde form gibi varolmaktr. Bu yabanclamadan kurtulamayz, nk bir du
rum iinde olmakszn varolmay dlemek bile samadr. Bu zellik isel bir di
renile tezahr etmez, tersine, bizatihi kavranamazl iinde ve kavranamazlyla duyumsanr. Dolaysyla sonu olarak zgrln cepheden karlat bir en
gel deil, doas iindeki bir tr merkezka kuvvet, hamurundaki bir zaafiyettir;
bu zaafiyet yznden zgrln giritii her eyde semedii, kendisinden ka
655
Jean -P au l Sartre
an ve bakas iin, salt varolu olan bir yn vardr. zgr olmak isteyen bir z
grlk ayn anda bu zellii de istemekten bakaca bir ey yapamaz. Bununla bir
likte, bu zellik zgrln doasna ait deildir, nk burada bir doa yoktur;
zaten olsayd bile onu zgrlkten karsamak mmkn olmazd, nk baka
larnn varoluu batan sonra olumsal bir olgudur; ama bakalar karsnda z
grlk olarak dnyaya gelmek, yabanclaabilir olarak dnyaya gelmektir. Eer
zgr olmak istemek, buradaki-bu dnyada bakalar karsnda olmay semek
se, zgr olmak isteyen kii zgrlnn ilesini de talep edecektir.
te yandan, yabanclaan durumu ve benim kendi yabanclaan-varlm
nesnel olarak ortaya karan ve saptayan ben olmam; nitekim ilk olarak, biraz
nce grdmz zere, yabanclaan her ey, ilke olarak ancak bakas iin va
rolur. Ama ayrca, salt bir saptama mmkn olsayd bile yetersiz kalrd. Gerek
ten de, bu yabanclamay, ayn anda da, bakasn akmlk olarak kabul etmek
sizin duyumsamam mmkn deildir. Ve bu kabul, daha nce grdk, bakala
rnn zgrlnn zgr kabul olmasayd hibir anlam tamazd. Yabancla
mamn deneyimi iinde bakalarn zgrce kabul ederek teki-iin-varlm,
bu varlk her ne olursa olsun, stlenirim ve onu tam da bakalaryla aramdaki bir
letirme izgisi olarak stlenirim. Bylece, bakalarn zgrlk olarak kavra
mam, ancak bu biimde kavramann zgr projesi iinde mmkndr (nitekim
bakalarn nesne olarak da zgrce kavramam her zaman mmkndr) ve ba
kalarm kabul etmenin, tanmann [reconnaissance] zgr projesi, bakas-iinvarlm zgrce tanma ediminden ayrlmaz. u halde zgrlm, bir bakma
kendi snrlarn geri alr, nk kendimi bakalar tarafndan snrlanan gibi
kavramam ancak bakalar benim iin varolduu lde mmkndr. Bakala
rnn benim iin kabul edilen znellik olarak varolmasn da ancak bakas-iinvarlm stlenerek salayabilirim. Burada bir dng yoktur: duyumsadm bu
yabanclaan-varl zgrce kabullenme edimiyle, birdenbire, bakalarnn aknlmn benim iin akmlk olarak varolmasn salarm. Yahudi-olmak, yalnz
ve yalnz Yahudi dmanlarnn zgrln (bu zgrl nasl kullanrlarsa
kullansnlar) kabullenerek ve onlarn gzndeki ben olan bu Yahudi-olmay st
lenerek durumun d nesnel snr olarak ortaya kacaktr: tersine, Yahudi d
manlarn salt nesneler olarak dnmeyi yelersem, Yahudi-olmam hemen kay
bolur ve yerini, nitelendirilemez zgr akmlk olma(mn) sradan bilincine bra
kr. Bakalarm kabul etmek ve eer Yahudi isem Yahudi-oluumu stlenmek ay
656
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
kiinin nesnelcrilmesiyle olabilir, her iki ilem de ele alman gerekliin dolay
sz kne yol aar). Nitekim sonsuza kadar, birtakm gerekletirilmezlerle
evriliyiz. Bu fark edilmezlerden bazlarn, rahatsz edici namevcudiyetler olarak
iddetle hissederiz. nsan uzun bir srgnden dnte, Pariste olduunun ger
ekten farkn a varam adm [realiser] derin bir d krkl iinde hisseder.
Nesneler oradadr ve tandk eyler olarak grnrler, ama ben, Parisin (var) ol
m as iin zorunlu olan bir yokluktan, salt hilikten baka bir ey deilim. Dost
larm, yaknlarm, Nihayet! te dndn, Paristesin! dediklerinde, bana vaadedilmi bir topran imgesini sunarlar. Ama bu vaadedilmi topraa girmek bana
tmyle yasaklanmtr. Ve insanlarn ou, belli durumlarda, bakalar ve ken
dileri iin ifte standart uygulama sulamasn hak ediyorlarsa, daha dn ba
kalarnda knadklar bir kabahati ilediklerini hissettiklerinde, Bu ayn ey de
il deme eiliminde iseler, bunun nedeni, gerekten de bunun ayn ey olma
masdr. Nitekim eylemlerden biri ahlaki deerlendirmenin verili nesnesidir,
teki, dorulanmasn bizatihi kendi varoluu iinde tayan salt akmlktr,
nk varl seitir. Eylemin failim, sonulan kyaslamak suretiyle her iki edi
min de kesinlikle birbirinin ayn dsalla sahip olduklar konusunda ikna
edebiliriz, ama en an iyi niyeti bile bu zdelii fa rk etmesine imkn vermeye
cektir. Vicdanda yaanan karklklarn byk bir blm, zellikle de kendi
ni gerekten hor grememenin, kendini sulu olarak dnememenin, Sulu
benim, gnah iledim, vb. eklinde dile getirilen imlemler ile durumun gerek
anlamda yakalan arasnda durmadan bir ayrlk hissetmenin umutsuzluu bu
radan kaynaklanr. Ksacas, vicdan azabndan, yani kendini yarglamay ideal
belleyen kendini aldatma bilincinden, yani bakasnn bak asn stlenmek
ten kaynaklanan btn idaralmalar buradan gelir.
Ama birtakm tikel fa rk edilmez trlerin bakalarna nispetle daha arpc g
rnmesi, psikolojik betimlemelerin konusu olmas, bizi fark edilmezlerin sonsuz
says konusunda kreltmemelidir, nk fark edilmezler durumun tersini tem
sil ederler.
Bununla birlikte, bu fark edilmezler yalnzca fark edilmez olarak bize sunul
maz: nitekim fark edilmez vasfna sahip olmalar iin, bunlar gerekletirmeyi
hedefleyen baz projeler nda aa kmalar gerekir. Ve nitekim biraz nce
kendi-iinin bakas-iin-varlm, bakasnn varln kabul eden edimi iinde
ve bu edimle stlendiini gsterirken iaret ettiimiz ey de budur. u halde fark
658
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
durumuma nceden verili smr olarak (nk ben bakas iin yleyim) ve do
laysyla kendisine varlk kazandrmam beklemeksizin varolan olarak; hem de
ancak onu stleneceim zgr proje iinde ve bu projeyle varolabilen olarak g
rnr elbette, kabullenme edimi, fark edilmezi, gerekletirilmezi [irrealisablel* henim iin gerekletirmeyi hedefleyen btn davranlarn sentetik dzenlen
mesidir. Ayn zamanda da gerekletirilmez kimliiyle verildiinden, onu ger
ekletirmek iin yapabileceim btn giriimlerin tesinde ortaya kar. Olmak
iin benim angaje olmam gerektiren, bir yandan da yalnzca bu angajmana ba
l ve onu gerekletirmeye ynelik her trl giriimin tesinde kendiliinden ko
numlanan bir a priori gerekletirilmez, tam da bir emperatiften baka ne olabi
lir? Nitekim o, iselletirilecek olandr, yani hazr olarak dardan gelir; ama han
gisi olursa olsun, bir dzeni tanmlayan her zaman isellik halinde kavranan dsallktr. Bir dzenin dzen olmas iin -yoksa flatus vocis** ya da sadece dei
tirmeye allan salt olgusal veri deil- onu zgrlmle yeniden yakalamam,
zgr projelerimin yaps klmam gerekir. Ama onun, benim kendi amalarma
ynelik zgr hareket deil de dzen olmas iin, zgr seimimin iinde bile,
d sallk vasfn korumas gerekir. Dzen, kendi-iinin iselletirme giriimi
iinde ve o giriimle ortaya kana kadar dsallk olarak kalan dsallktr. Bu
tam da gerekletirilecek olan gerekletirilmezin, fark edilecek olan fark edilmezin
tanmdr, bu nedenledir ki bir emperatif olarak verilir. Ama bu gerekletirilme
zin, fa rk edilmezin betimlenmesinde daha ileriye gitmek de mmkndr: nitekim
o, benim smrmdr. Ama zellikle de benim snrm olduu iin, verili bir varl
n snr olarak deil, benim zgrlmn snr olarak varolabilir. Bu demek
tir ki zgrlm zgrce seerken, kendi snrlarn da seer; ya da, dilerseniz,
amalarm, yani kendim iin ne olduumu zgrce seerken, bu seimin, han
gi trden olursa olsun, snrlarm kabullenme edimini de ierir. Yukarda iaret
ettiimiz gibi, seim burada da yine sonluluu semektir, ama seilen sonluluk
isel sonluluk deil de, yani zgrln kendi-kendisiyle belirlenmesi deil de,
gerekletirilmezlerin yeni batan ele alnmasyla stlenilen sonluluktur, dsal
sonluluktur; btn seimlerimi snrlayan ve onlarn tersini oluturan mesafeli
bir varla sahip olmay seerim, yani seimimin kendisinden baka bir eyle s* Irrealisable kelim esinin, daha nce de hatrlattmz her iki anlamn da kullanyoruz
buradan itibaren, - n
** Sadece sesten oluan, bir anlam olmayan sz. - n
660
V arlk ve H ilik
mrl olmasn seerim. Bu beni rahatsz etse de, her trl arala -b u kitabn bir
nceki ksmnda grdmz gibi- bu snrlar telafi etmeye alsam da, en
gl telafi giriimimi bile iselletirmek istediim snrlarn sn rla r olarak ye
niden ve zgrce ele alarak temellendirmek zorundaym. zgrlk, bylece,
bakasnn zgrlyle snrl zgrlk olmay seerek, gerekletirilmez, fark
edilmez snrlan kendi hesabna alr ve yeniden durumun iine sokar. Sonu ola
rak, durumun d snrlar snr durum lara dnr, yani d snrlar duruma ie
riden katlr; gerekletirilmez olma karakteriyle d snrlar duruma katlr; ya
ni gerekletirilecek olan gerekletirilmez olarak duruma d snrlar katlr.
Durumun d snrlar seimin tersi olarak ve seimimin elimden ka olarak,
olmak iin gsterdiim umutsuz abann anlam haline gelirler. Bu d snrlar,
tam da lmn ele almnda olduu gibi (u anda deerlendirmeye almadmz
bir baka gerekletirilmez olan tr), yani lmn yaam n bir olay gibi ele
alnmasnda, lmn bir smr-durum haline geliinde olduu gibi, bu snrlar ar
tk benim mevcudiyetimin ve yaammn gereklemeyecei bir dnyaya doru
iaret ederler; baka bir deyile yaamn tesine iaret ederler, ite, zgrlm
her ynden snrlarken yine de zgrlmn bana kazandrdndan bakaca
anlam tamamann paradoksal zelliine sahip iki smr-durum tr: birincisi,
benim iin bir gerekletirilmez, fark edilmez olarak kalmakla birlikte anlamm
ancak benim yaammla ve benim yaammda kazand lde bir yaam tesi
nin varolduu olgusu; kincisi de, zgrlmn tesinde bir zgrln, du
rum olarak yaadm eyin dnyann ortasndaki nesnel form olarak verildii ve
benim durumumun tesinde bir durumun varolduu olgusu. Snf iin, rk iin,
beden iin, bakas iin, ilev iin, vb. bir ...-iin-zgr-varlk vardr. Kendiiin bu zgrlkle kendisi iin mmkn olanlara doru atlmda bulunur ve bu
mmkn olan her zaman onun nihai mmkn olandr: nk dnlen imkn
kendini grmenin, yani kendini dardan grmek iin kendiden baka biri olma
nn imkndr. Her iki durumda da kendi, bir nihai olana doru atlr ve biza
tihi bu yoldan iselletirilen bu nihai olan, bir hiyerari iine girmi mmkn
olanlarn tematik ve erimd dorultusu haline gelir. Fransz-olmak-iin-olmak, ii-olmak-iin-varlk mmkndr, bir kral ocuu asndan hkm
srmek-iin-olmak mmkndr. Burada, rnein Siyonist Yahudinin kararl
bir biimde kendini rk iinde stlenmesi, yani varlnn durmadan ^yabancla
m asn somut bir biimde ebediyen stlenmesi anlamnda, varlmzn daha
661
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
bunu henz belirleyecek durumda deiliz. Nihai terim olarak alndnda, insa
nn konumunu, zellikle insan evreleyen gayri-insani mutlaa nispetle belirle
meye uraan bir felsefenin, lm nce insan-gerekliinin hiliine alan bir
kap olarak grmesi doaldr. Zaten bu hilik, varolmann mutlak sona erii ya
da insani-olmayan bir form altndaki varolutu. Nitekim -byk, realist teoriler
le ballam iinde- lm insani-olmayanla-"[non-humain] dorudan bir temas
olarak belirdii lde, lme ilikin realist bir anlayn varolduunu syleye
biliriz; lm, bu yoldan insandan kaarken, bir yandan da insani-olmayan mut
lakla insan biimlendiriyordu. Elbette, gerein idealist ve insancl bir anlay
nn, insann, kendi snr olarak gayri-insani [inhumain] olanla karlamasna
dahi hogr gstermesi mmkn deildi. Gerekten de, bu durumda, insan
insani-olmayan bir kla aydnlatmak zere bu snrn bak asna yerlemek
yeterli olurdu12. lm telafi etmenin [recuperer] idealist giriimi balangta fi
lozoflarn deil, ama Rilke gibi airlerin ya da Malraux gibi romanclarn ii ol
du. lm diziye ait nihai terim olarak dnmek yetiyordu. Dizi bylece ken
di terminus ad quemini*, tam da iselliine iaret eden bu ad yznden telafi
ederse, yaamn sonu olarak lm de iselleir ve insanileir; insan artk insani
olandan bakasyla karlaamaz. Yaamn teki yan yoktur ve lm insani bir
fenomendir, lm yaamn yine yaam olarak nihai fenomenidir. Bu haliyle
lm, btn yaam ak ynnn tersine doru etkiler; yaam yaamla snrla
nr, tpk Einsteinm dnyas gibi sonlu ama snrsz hale gelir. Sonu ezgisinin
melodinin dorultusu olmas gibi, lm de yaamn dorultusu haline gelir; bu
rada mucizevi bir ey yoktur: lm dnlen dizinin bir terimidir ve bilindii
zere, bir dizideki her terim dizinin btn terimlerinde her zaman mevcuttur.
Ama bylece telafi edilen lm sadece insani olarak kalmaz, benimki haline ge
lir; iselleirken bireyselleir; artk insani olan snrlandran byk bilinmez de
ildir, benim kiisel yaammn fenomenidir. Bu yaam biricik bir yaam yapan,
yani yeniden balamayan bir yaam yapan, atlan admn asla geri alnmad bir
yaam yapan fenomendir lm. Bu ekilde, yaammdan olduu gibi lmmden
de sorumlu hale gelirim. lmemin ampirik ve olumsal fenomeninden tr de
il, yaamm, tpk lmm gibi benim yaamm klan bu sonluluk vasfndan
tr. Rilke, ite bu anlamda, her insann sonunun yaamna benzediini gs
12) rnein, bkz. Sparkenbroketa, M organm realist Platonculuu.
*
ierdii biti noktas, - n
663
Jear-PauL Sartre
Varlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
Ama bunun dnda, lm eer ok kesin bir biimde benim lme mahkumi
yetim olarak gsterilmemise (sekiz gn iinde gerekleecek olan infazm, has
talmn yakn ve kesin olduunu bildiim sonucu, vb.) asla beklenmi olamaz,
nk beklenti onun beklentisi bile olsa, bu her trl beklentinin samalnn
anlanmdan baka bir ey deildir. Gerekten de, ncelikle, beklemek fiilinin
burada hep birbirine kartrlan iki anlamn zenle ayrmak gerekir: lmn gel
mesini beklemek lm beklemek deildir. Biz ancak belirli srelerin gerekle
* Bkz. sf. 3 3 4 teki dipnot.
666
V arlk ve H ilik
tirmekte olduklar belirli bir olay bekleyebiliriz. Chartres treninin geliini bekle
yebilirim, nk Chartres garndan ayrldn ve tekerleklerinin her bir dn
yle Paris garna yaklamakta olduunu bilirim. Elbette rtar yapabilir, hatt bir
kaza bile olabilir: ama yine de, trenin gara giriinin gerekleecei srecin yrr
lkte" olduu ortadadr ve bu girii geciktirebilecek ya da iptal edebilecek feno
menler, burada yalnzca srecin grece kapal,'grece yaltk bir sistemden ibaret
olduunu ve aslnda, Meyersonun syledii gibi, lifli yapda bir evrene gml
dn imler. Bu yzden Pierrei beklediimi ye treninin gecikecei yolunda bir
beklentim olduunu syleyebilirim. Ama lmmn tam da imkn olarak imle
dii ey, yalnzca biyolojik ynden grece kapal, grece yaltk bir sistemden iba
ret oluumdur, lmm yalnzca bedenimin varolanlarn btnlne aidiyetine
iaret eder. Burada imkn trenlerin muhtemel gecikmeleri gibidir, Pierrein gelii
gibi deildir. ngrlmeyen, beklenmedik engellerin kmas tarafmdadr ve bu
nu, beklenmedikliin zglln muhafaza ederek her zaman dikkate almak ge
rekir, ama beklemek zaten mmkn deildir, nk o belirlenmeyen iinde ken
diliinden kaybolur. Nitekim etmenlerin kesin bir biimde birbirlerini koullan
drdklar kabul edilse bile, ki bu kantlanm bile deildir, burada metafizik bir
tercih nitelii sz konusudur. Bu etmenlerin says sonsuz ve sonulan da sonsuzcasma sonsuzdur; biraradalklar, en azndan ele alman bak asndan, bir
sistem oluturmaz, dnlen sonu -lm m - hibir tarih iin ngrlemez,
dolaysyla beklenemez. Belki de, ben u odada dingin bir ekilde yazarken, ev
renin durumu yledir ki, lmm ok byk lde yaklamtr; ama belki de,
tersine, byk lde uzaktadr. rnein, eer bir seferberlik ars bekliyorsam
lmmn yakn olduunu, yani yakn bir lme ilikin olaslklarn ok fazla ol
duunu dnebilirim; ama tam da ayn anda, uluslararas bir konferans gizlice
toplanm ve bar uzatmann yolunu bulmu olabilir. Nitekim, her geen daki
kann beni lme yaklatrdn syleyemem. Eer tmyle genel bir yaklam
la yaammn snrl olduunu dnrsem, beni lme yaklatrd dorudur.
Ama son derece esnek olan bu snrlar iinde (yz yamda ya da yz yedi yam
da, ya da yarn lebilirim), beni bu sona yaklatryor mu, yoksa ondan uzakla
tryor mu, gerekten de bilemem. nk yalln u noktasndaki lm ile bi
zi olgun yata ya da genlikte yok eden ani lm arasnda muazzam bir nitelik far
k vardr. Birincisini beklemek, yaamn s n r l bir giriim olduunu, sonluluu
semenin ve amalarmz sonluluk temelinde belirlemenin bir tarz olduunu
667
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
V arlk ve H ilik
mizi o seer; genel bir biimde, kendimi zamansallatrmak suretiyle genel ola
rak dakikalarn ve saatlerin olmasn salayan ben olsam bile, leceim dakika
benim tarafmdan saptanm deildir: ona evrenin sekanslar karar verir.
Eer durum buysa, lmn yaama dardan bir anlam kazandrdn bile
artk syleyemeyiz: bir anlam, ancak bizatihi znellikten gelebilir. lm zgr
lmz temelinde belirmediine gre, yapabilecei tek ey, yaam her trl
imleminden soymaktr. Eer ben beklenti beklentilerinin beklentisi isem ve eer
son beklentimin nesnesi ile onu bekleyen kii bir anda ortadan kaldrlmlarsa,
beklenti de geriye dnk bir tarzda sama olma Masfm kazanr. u gen adam
otuz yl boyunca byk bir yazar olmann beklentisi iinde yaad; ama bu bek
lentinin kendisi yetmiyordu: beklentisi, yazaca kitaplara gre kibirli ve sadu
yudan yoksun matlama, ya da kendi deerinin derinlikli anlay olacaktr. lk
kitab kmtr, ama bu kitap tek bana ne anlam ifade eder? Bu bir balang
kitabdr. Varsayalm ki iyi bir kitaptr: anlamn ancak gelecek araclyla kaza
nacaktr. Eer tek kitapsa, hem altr hem de vasiyettir. Yazaca yalnzca bir
tek kitap vard, yapt tarafndan snrlandrlm ve kstrlmtr; byk bir ya
zar olmayacaktr. Eer roman vasat bir dizide yer alrsa, bu bir kazadr. Bu ro
mann ardndan daha mkemmel baka kitaplar gelirse, yazar birinci snf yazar
lar arasna girebilir. Ama ite, tam da baka bir eseri kaleme alacak kumaa sa
hip olup olamayacan grmek iin kaygyla kendini yoklad bir anda, bunun
beklentisi iinde olduu bir. srada lm yazarn kapsn alar. Bu, her eyin be
lirsizin iine yuvarlanvermesine yeter: len yazarn tek bir kitabn yazar oldu
unu syleyemem (yazaca yalnzca bir tek kitap olduu anlamnda), birok ki
taplar yazdn da syleyemem (nk aslnda, bir tek kitab kmtr). Hibir
ey syleyemem: Balzacm Les Chouans yazmadan nce ldn varsayalm,
birka berbat macera romannn yazan olarak kalacakt. Ama ayn anda, bu gen
l olmu olan beklenti, byk bir adam olmann bu beklentisi, her trl imlemini kaybeder: bu beklenti ne krlemesine dikkafal ve kibirlidir, ne kendi de
erinin gerek anlamdr, nk bu konuda hibir ey, hibir zaman, karar ver
meyecektir. Gerekten de, onun sanat iin sineye ektiklerini, fedakarlklar,
srdrmeye raz olduu karanlk ve zorlu yaam gz nne alarak bu konuda
karar vermeye kalkmak hibir eye yaramaz: bir dolu vasat kii, benzer feda
karlklarda bulunma gcne sahip olmulardr. Tersine, bu davranlarn nihai
deeri kesinlikle belirsizlik halinde kalr; ya da dilerseniz, hepsi birden -tikel
671
Jean -P au l Satre
edilmesidir. Bylece, lm, benim kendi imknm olamaz; hatt benim imknla
rmdan biri bile olamaz.
Esasen, lm, kendini bana ak edebildii lde, yalnzca benim iin mm
kn olanlarn her zaman mmkn olan hilenii -imknlarmn dndaki hilen i- deildir, yalnzca btn projeleri yok eden ve kendi kendisini yok eden
proje, beklentilerimin imknsz yok oluu deildir: bakalarnn bak asnn,
ben olan ve bizzat kendimle ilgili bak as karsndaki zaferidir. Malrauxnun,
Umutta, lmn yaam yazgya dntrdn yazarken dnd ey
672
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
nusu deildir; ayrca, radikal bir dnm de sz konusudur; artk ona ieriden
bir eyin gelmesi mmkn deildir, tmyle kapatlmtr, iine artk herhangi
bir ey giremez; ama anlam, dardan deiiklie uratlmaya aktr. u bar
havarisinin lmne kadar, yapt ilerin anlam (lgnlk ya da gerein derin
duygusu, baar ya da yenilgi) kendi elleri arasndayd; ben burada olduka, sa
va olmayacaktr. Ama bu anlam sradan bir kiiselliin snrlarn at lde,
daha gerekletirilecek olan nesnel bir durum (Avrupada bar) araclyla kii
ne olduunu duyurduu lde, lm tastamam bir yoksunluu lemsil eder: ba
r havarisini abalarnn bizatihi anlamndan, dolaysyla da varlndan yoksun
klan bakasdr. Bunu, kiinin kendi varl iinde ne olmu olduunu duyur
duu bizatihi giriimi yenilgiye ya da baarya dntrmeyi stlenerek, lgn
la ya da dahice grye dntrmeyi, kendisine ramen ve bizatihi beliriiyle
stlenerek yapar. Bylece lmn varl bile, kendi yaammzn iinde ve ba
kalarnn yararna, bizi btnyle yabanclatrr. lm olmak, yaayanlara yem
olmaktr. Dolaysyla bu demektir ki gelecekteki lmnn anlamn kavramaya
alan kii, kendini bakalarnn gelecekteki yemi olarak kefetmek zorundadr.
u halde bu kitabn Bakas-ine ayrlan kesiminde gzden geirmediimiz bir
yabanclama durumu var: nitekim incelemi olduumuz yabanclamalar, ba
kasn alm-akmla dntrerek hileyebildiimiz yabanclamalard, bu
nun gibi, zgrlmzn mutlak ve znel konumu araclyla kendi d a r
mz da hileyebiliyorduk. Yaadm srece, zgrce ortaya konan amalarm
araclyla hibir ey olm ad m ama kendimi ne isem o olarak oldurduumu
ortaya koyarak, bakas iin olduum eyden kurtulabilirim. Yaadm srece,
esasen daha baka amalara doru atlmda bulunarak ve her trl kta, kendim-iin-varlk boyutumun bakas-iin-varlk boyutumla llemeyecek tr
den olduunu kefederek, bakasnn bende kefettii eyi yalanlayabilirim. By
lece durmadan kendi darmdan kaar, durmadan ona yakalanrm ve bu ku
kulu kavgada nihai zafer bu varlk kiplerinden ne birine ne de tekine aittir.
Ama lm olgusu, bu kavgann bizatihi iinde tam da hasmlardan biri ya da ba
kasyla ittifaka girmeksizin kavgay ve bahsi bir baka alana tayarak, yan kav
gaclardan birini aniden ortadan kaldrarak, nihai zaferi bakasnn bak asna
verir. Bu anlamda, bakasna kar elde edilen geici zafer ne olursa olsun, hatt
kendi heykelini yontmak iin bakasndan yararlanlm olsun, lm artk yal
nzca bakas araclyla varolmaya, kendi anlamn ve zaferinin anlamn bile
676
Varlk ve Hilik
bakasndan almaya mahkum olmaktr. Gerekten de, kitabmzn nc Ksmnda serimlediimiz realist grler paylalacak olursa, benim lmden sonra
ki varlnm bakasnn bilinci iindeki sradan hayaletimsi yaam, benimle il
gili sradan tasvirler (imgeler, anlar, vb.) olmadn kabul etmek gerekir. Bakalar-iin-varlm gerek bir varlktr ve eer lmmden sonra, kaarken b
raktm bir palto gibi bakasnn elleri arasnda kalyorsa, bu, anlamsz bir ha
yalet olarak-deil, varlmn gerek boyutu -yegane boyut haline gelen boyutuile olur. Richelieu, 15. Louis, bykbabamhibir biimde anlarmn toplam
deildir, hatt onlardan sz edildiini iitmi olari tm insanlarn anlarnn ya
da bilgilerinin toplam bile deildir; onlar nesnel ve donuk varlklardr, sadece
dsallm tek boyutuna indirgenmilerdir. Bu ekilde, insanlarn dnyasnda
kendi tarihlerini srdrecekler, ama dnyann ortasndaki alm-aknlklardan bakaca bir ey asla olmayacaklardr. Bylece, lm, beklentiyi nihai olarak
ortadan kaldrmak ve benim ne olduumu duyuran amalarn gereklemesini
belirsizin iinde brakmak suretiyle yalnzca beklentilerimin elini kolunu bala
maz ayrca znellik halinde yaadm her eye bir dsallk anlam kazand
rr. Yaad srece kendini dsallatrmaya kar savunan btn bu znel ola
n lm yeniden kavrar ve tersine, bakasnn keyfince ona atfedecei her trl
nesnel imleme teslim etmek zere onu her trl znel anlamdan yoksun brakr.
Bununla birlikte benim hayatma bylece atfedilen bu yazg nm da belirlenmemilik iinde, erteleme halinde kaldna iaret etmek gerekir, nk Nihai ola
rak, Robespierrein tarih yazgs ne olacaktr? sorusunun cevab, daha nceki u
soruya verilecek cevaba baldr: Tarihin bir anlam var mdr?, yani tarih ta
mamlanmak zorunda mdr, yoksa sadece bitmek zorunda mdr? Bu sorun
zlm deildir belki de zmszdr, nk getirilen btn cevaplarn
(idealizmin cevab da dahil olmak zere: Msrn tarihi, Msr-bilimciliin tari
hidir) kendileri de tarihdirler.
Bylece, lmmn yaamm iinde kefedilebileceini kabul ettiimizde,
lmn znelliimin salt bir tkeniinden -bu tkeni elbette bu znelliin iin
de olduundan, sonu olarak yalnzca onu ilgilendirir- ibaret olamayacan g
ryoruz. Dogmatik realizmin lmde lm hali grmekle, yani yaama kyasla bir
akmlk grmekle hata ettii doru ise de, benimki olarak kefedebildiim haliyle
lmn zorunlulukla benden baka eyi angaje ettii de dorudur. Gerekten de,
lm, benim iin mmkn olanlarn her zaman mmkn olan hilenii olduu
677
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Tam tersine, yle sanyoruz ki, lm kendini bize olduu gibi kefettirirken
szmona zorlayclmdan da bizi tmyle kurtarmaktadr. Bunu, zerinde bir
para dndmzde daha da ak bir biimde grrz.
Ama her eyden nce, genellikle birlikte dnlen lm ve sonluluk kav
ramlarn radikal bir biimde ayrmak gerekir.- Genelde sanlr ki, sonluluumuzu oluturan ve onu bize gsteren lmdr. T3u karklktan kan sonu, l
mn ontolojik zorunluluk grnm kazanmas, buna karlk sonluluun da
olumsallk vasfn lmden dn almasdr* zellikle de bir Heidegger, btn
bir Sein-zum-tode"* teorisini, lmn sonlulukla kesin bir biimde zdeletiril
mesi zerine ina etmi gibidir; keza Malraux, lmn bize yaamn birliini
gsterdiini sylerken, tam da ldmz iin hamlemize yeniden balamakta
gsz olduumuzu ve dolaysyla sonlu olduumuzu dnr gibidir. Ama bi
raz daha yakndan bakacak olursak, yanlglarn fark ederiz: lm, olgusalla
bal olumsal bir olgudur; sonluluk, zgrl belirleyen ve ancak bana varl
m haber veren amacn zgr projesi iinde ve bu projeyle varolan kendi-iinin
ontolojik bir yapsdr. Baka trl sylersek, insan-gereklii lmsz olsa bile
sonlu kalr, nk kendini insan olarak seerken sonlu klar. Gerekten de, son
lu olmak kendini semektir, yani baka mmkn olanlar dndaki bir mmkn
olana doru atlmda bulunarak ne olduunu duyurmaktr. u halde bizatihi z
grlk edimi bile sonluluu yaratma ve onu kabullenme edimidir. Eer kendi
mi yapyorsam, kendimi sonlu yaparm ve bundan tr, hayatm biriciktir. O
andan itibaren, lmsz bile olsam, hamleme yemden balamak bana yasakla
nr; onu bana yasaklayan, zamansalhm geri dndrlemezliidir ve bu geri
dndrlemezlik kendini zamansallatran bir zgrln kendine has karakte
rinden baka bir ey deildir. Elbette, eer lmszsem ve mmkn olan Ay
gerekletirmek iin mmkn olan Byi bir yana atmak zorundaysam, bu dla
nan mmkn olan gerekletirme frsat yeniden karma kacaktr. Ama bu
frsatn dlanan frsattan sonra ortaya kacak olmasndan tr ve srf bu olgu
yznden, o frsat ayn frsat olmayacaktr, o andan itibaren, birinci frsat onul
maz bir biimde teleyerek kendimi sonsuza kadar sonlu klm olurum. Bu ba
k asndan, lmsz de tpk lml gibi ok sayda doar ve kendini tek ya
par. Zamansal olarak belirlenmemi, yani snrsz olsa da, lmszn yaam
yine de bizatihi varl iinde sonlu olacaktr, nk kendini biricik klmtr.
* lme-dogru-varhk, lme-doru-olmak. -n
679
Jean-Paul Sartre
Bunda lmn hibir rol yoktur; lm bu arada kagelir ve insan-gereklii, kendi sonluluunu kendine amlamakla lmlln kefetmez.
Nitekim lm hibir biimde ve en azndan kendi-iin olduu lde, benim
varlmn ontolojik yaps deildir; kendi varl iinde lml olan bakasdr.
Kendi-iin-varlkta lme hibir yer yoktur; lm ne bekleyebilir, ne gerekle
tirebilir, ne de ona doru atlmda bulunabilir; lm hibir biimde sonluluunun temeli olmad gibi, daha genelde ne kkensel zgrln projesi olarak
ieriden temellendirilebilir, ne de kendi-iin tarafndan bir nitelik olarak dar
dan kabul edilebilir. O halde nedir lm? Olgusallm ve bakas-iin-varlgm
belli bir vehesinden, yani veriden baka bir ey deildir. Domu olmamz sa
madr, lecek olmamz samadr; te yandan, bu samalk, varlmn devaml
yabanclamas olarak ortaya kar artk benim imknm deil de bakasn nki
olan imkn. u halde benim znelliimin dsal ve fiili bir snrdr. Gelgelelim
burada bir nceki paragrafta giritiimiz betimlemeyi bulmuyor muyuz? Hibir
ey bize dardan nfuz etmediine ve eer lm sadece adlandrabiliyorsak bir
anlamda da duyumsamamz gerektiine gre, bu olgusal snr bir bakma peki
tirmek zorundayz; ama te yandan da bu, kendi-iinin asla karlam ad, n
k bakas-iin-varlmn belirsiz srekliliinden bakaca ondan hibir ey barn
drmayan bir snrdr. O halde bu olgusal snr gerekletirilmezlerden, farkedilmezlerden biri deil midir? Varoluumuzun ters yzlerinin sentetik bir grnm de
il midir? lml, bakas-iin olduum mevcut varl temsil eder; l, gncel
kendi-iinimin bakas asndan gelecekteki anlamn temsil eder. u halde ger
ekten de projelerimin devaml bir snr sz konusudur; bu haliyle de bu snr
stlenilecektir. Demek ki, kendi-iinin dsall, gerekletirmeye, fark etmeye
ynelik giriimi iinde ve bu giriimle bile dsallk olarak kalan bir dsallkur.
bu da, daha yukarda, gerekletirilecek olan gerekletirilmez diye tanmladmz
eydir. zgrln, znelliinin kavranlmaz ve yakalanamaz snr olarak l
mn stlendii seim ile bakasnn zgrl olgusundan tr snrl zgr
lk olmay setii seim arasnda temel bir fark yoktur. Bylece, lm, daha n
ce tanmladmz anlamda benim imknm deildir; seimimin seilen ve kaan
ters yz olarak snr-durumdur. Bana varlm duyuran benim kendi sonum ol
mas anlamnda lm benim iin mmkn olan deildir, ancak baka yerde ve
bir dar olarak ve bir kendinde olarak varolmann gzard edilemez zorunlulu
u olmas dolaysyla lm nihai olan olarak, yani tematik anlam olarak ve
680
Varlk ve Hilik
Jean-Paul Sartre
linde vardr. Ben olan verinin ve ben olmayan verinin, onu olmamak kipinde ol
duum kendi-iin tarafndan kefedilme tarzdr. u halde, kim ki durumdan sz
eder, durum iinde olan kendi-iin tarafndan yakalanan konumdan sz et
mektedir. Bir durumu dardan dnmek mmkn deildir: kendinde form ha
linde sabitleir. Bunun sonucu olarak, durumun ne nesnel ne de znel olduu
sylenebilir, yine de bu durumun ksmi yaplan (kullandm fincan, zerine
abandm masa, vb.) kesin bir biimde nesnel olabilirler ve olmaldrlar.
Durum znel olamaz, nk durum eylerin zerimizde braktklar izlenim
lerin ne toplamdr ne de birliidir: eylerin kendileridir ve eyler arasndaki biz
zat bendir; nk salt varlk hilenii olarak dnya zerinde beliriimin eyleri
var klmaktan bakaca etkisi yoktur ve bu eylere hibir ey katmaz. Bu ekilde,
durum olgusallm , yani eylerin baka trl olma gereklilii ve imkn olmak
szn ylece olduklar gibi orada olm alarn ve benim de onlarn arasnda orada
olmam olgusunu aa vurur.
Ama durum, znenin bylece oluan sistem iinde hibir zaman angaje olma
dan saptayaca salt, bir veri olarak dnldnde, durum nesnel de olamaz.
Aslnda, durum, bizatihi verinin imlemiyle (onsuz, verinin bile varolamayaca
anlamllk) kendi-iine zgrln yanstr. Durumun znel de nesnel de ola
mamasnn nedeni, bir zne asndan dnyann haline ilikin ne bir bilgi hatt
ne de duygusal bir anlay oluturmasdr; bu, bir kendi-iin ile hiledii kendin
de arasnda kurulan varlk ilikisidir. Durum, btnyle znedir (zne, durum
dan baka bir ey deildir) ve ayn zamanda da btnyle eydir (eylerin d
nda asla fazladan bir ey yoktur). Dilerseniz, bizatihi teye geme edimiyle ey
leri aydnlatan znedir; ya da zneye imgesini gnderen eylerdir. Dnyann,
doumumun, yerimin, gemiimin, etrafmn, hemcinsimin varl olgusunun
eksiksiz olgusall, mutlak olumsalldr ve benim iin bir olgusallm var
olmasn salayan ey olan snrsz zgrlmdr. Durum ykselerek devam
eden bu tozlu yoldur, kavurucu susuzluumdur, param olmad iin ya da on
larn lkesinden ya da onlarn rkndan olmadm iin insanlarn bana su ver
meyi reddetmeleridir; kendim iin saptam olduum hedefe ulamam belki de
682
Varlk ve Hilik
683
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
dmlatr. Kendi-iin tmyle hazr bir amala birlikte belirmez. Ama o, durumu
yaparken, kendini yapar ve kendini yaparken de durumu.
5) Durum, nesnel ya da znel olmad gibi, bir zgrln zgr sonucu ya
da maruz kaldm zorlamalarn tamam olarak da dnlemez. Durum, zorla
mann, zgrln verdii zorlama anlamyla zgrlk tarafndan aydnlatlma
sndan kaynaklanr. Ham varolanlar arasnda balant olamaz, varolanlar kulla
nlabilir ara-bileimleri halinde beklendirerek kuran zgrlktr ve balant
larn sebebine, yani amacna doru atlmda bulunan da yine zgrlktr. Ama o
andan itibaren, tam da bir balantlar dnyas iinde bir amaca doru atlmda
bulunduum iin, imdi ayrmlarla, birbirine bal dizilerle, bileimlerle karla
rm ve yasalar uyarnca eylemeye karar vermek zorunda kalrm. Giriimleri
min baarszlna ya da baarsna bu yasalar ve onlar kullanma biimim karar
verir. Ama yasal ilikiler zgrlk araclyla dnyaya gelirler. Nitekim zgr
lk, amalara doru zgr proje olarak dnya iinde eklemlenir.
6) Kendi-iin, zamansallamadr; bu demektir ki var deildir; kendini var k
lar. insanlarda doal bir biimde var kabul edilen ve kiinin, pek ok durumda
ampirik olarak kendininki gibi duyumsad bu tzsel devamll (o deime
di, o hep ayn) fark ettirmek zorunda olan durumdur. Ayn bir projede zgr
ce sebat etmek, gerekten de hibir devamllk iermez, tam tersine, burada sz
konusu olan angajmanmn durmadan yenileniidir, bunu daha nce grdk.
Ama kendini gelitiren ve dorulayan bir proje tarafndan kuatlp aydnlatlan
gerekler, tersine, kendindenin devamlln gsterirler ve bu gerekler bize
kendi imgemizi gnderdikleri lde, devamllklaryla bize destek olurlar; hat
t onlarn devamllklarn sklkla kendi devamllmz gibi kabulleniriz. zel
likle de, yerin ve etrafn, hemcinsimizin hakkmzdaki yarglarnn, gemiimizin
devamll sebat ediimizin bozulan bir imgesini ekillendirir. Kendimi zamansallatrdm srece, ben bakalar iin her zaman Franszm, memur ya da prole
terim. Bu gerekletirilmez olan, durumumun deimez bir snr olma vasf ta
r. Bunun gibi, bir insann mizac ya da karakteri ad verilen ve bu insan bakas-iin-olduu lde onun kendi zgr projesinden baka bir ey olmayan ey
de, kendi-iine deimez bir gerekletirilmez olarak grnr. Alain, karakterin
and ime, bir sz verme [sermeni] olduunu ok iyi saptamtr. Ben yumuak
huylu deilimdir diyen kii, hiddete ynelik zgr bir angajman ve ayn anda
da, gemiinin ikircikli baz ayrntlarna ilikin zgr bir yorumu bir eit sz
685
Jean-Paul Sartre
'
686
Varlk ve Hilik
III
ZGRLK VE SORUMLULUK
imdi syleyeceklerimiz daha ok ahlaky ilgilendirmekle birlikte, buraya
kadarki betimleme ve kantlamalardan sonra kendi-iinin zgrl konusuna
yeniden dnp, insann yazgs asndan bu zgrln ne ifade ettiini anla
maya almann da yararsz olmayacan dndk.
Daha nceki aklamalarmzn balca sonucu udur: insan, zgr olmaya
mahkum olduundan dnyann tm arln omuzlarnda tar; insan dnya
dan ve varolma tarz olarak kendi-kendisinden sorumludur. Sorumluluk sz
cn, bir olayn ya da bir nesnenin yadsnamaz faili olma(nm) bilinci diye
tanmlanan sradan anlam iinde alyoruz. Bu anlamda, kendi-iinin sorumlu
luu bunaltcdr, nk kendi-iin, bir dnyann (var) olm asn kendi varly
687
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
691
KNC BLM
YAPMAK VE SAHP OLMAK
i
VAROLUSAL PSKANALZ
Gstermeye altmz gibi, insan-gerekliinin, kendini izledii amalarla
duyurduu ve tanmlad doru ise, bu amalara ilikin bir inceleme ve bir s
nflandrma kanlmaz hale gelir. Gerekten de, bir nceki blmde, kendi-iini yalnzca zgr projesi asndan, yani amacna doru yneldii atlm asn
dan, proje asndan ele aldk. imdi bu amacn kendisini sorgulamak gerekir,
nk bu ama, akn ve nesnel snr olarak mutlak znelliin parasdr. Her
hangi bir insann arzularyla tanmlandn kabul eden ampirik psikolojinin sez
mi olduu ey budur. Ama burada kendimizi iki hataya kar korumak zorun
dayz: her eyden nce, ampirik psikoloji insan arzularyla tanmlarken, tzc
yanlsamann kurban olur. Arzuyu, bilincinin ierii olarak insann iindeki
ey gibi grr ve arzunun anlamnn arzuya bal olduuna inanr. Bylece bir
akmlk fikrini antrabilecek her eyden kurtulur. Ama eer bir evi, bir bardak
suyu, bir kadn bedenini arzuluyorsam, bu beden, bu bardaktaki su, bu bina be
nim arzumda nasl barnabilirler ve arzum arzulanabilirler olarak bu nesnelerin
bilincinden baka bir ey nasl olabilir? u halde bu arzular bilinte ikamet eden
kk psiik birimler olarak dnmekten kanmamz gerekiyor: bunlar, bilin
ilke olarak bir eyin bilinci olduu lde, projeletirici ve akn kkensel yap
s iinde bilincin kendisidirler.
Birincisiyle derin balantlar olan teki hata, ampirik arzularn somut bt
nne eriildiinde psikolojik aratrmann da tamamlanm olduunu dn
mektir. Bylece, bir insan ampirik gzlemin ortaya koyabildii eilimler huzme
si araclyla tanmlanr. Doal olarak, psikolog her zaman bu eilimlerin topla
m n yapmakla yetinmeyecektir: bunlar arasndaki akrabalklar, uygunluk ve
692
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
arasnda ya da ayn anda olan ve karlkl etki mnasebeti halindeki iki arzu ara
snda kurulan balantnn yalnzca dzenli ayrmlar trnde tasarlanmad da
grlr; kimi zaman bu balant, Jaspersin genel Psikopatoloji incelemesinde
anlatt dorultuda, anlalabilirdir. Ama bu anlama, genel balantlarn bir g
rs olarak kalr. rnein iffet ve mistisizm arasndaki, zayflk ve riyakarlk arasmdaki ba kavranr. Ama bu iffet (falanca ya da filanca kadn karsndaki bu ge2 ) G erekten de Flaubertin ergenlii, onu bilebildiim iz kadaryla, bu balamda hibir zel
lik sunm adndan, ilke olarak eletirm enin ulaamayaca, belirsiz olgularn etkisini var
saymak gerekir.
694
Varlk ve H ilik
ri durma, belli bir kt eilime kar verilen bu mcadele) ile mistisizmin birey
sel ierii arasndaki somut ilikiyi hibir zaman bilemeyiz; tpk, psikiyatrinin,
ruhsal bozukluklarn somut ve bireysel ieriini anlamaya almadan (u adam
kendini neden herhangi bir bakas deil de falanca tarih! kiilik sanmaktadr; te
lafi edici sayklamas neden falanca trden byklenme fikirleriyle tatmin ol
maktadr da, daha baka fikirlerle olmamaktadr, vb.) sayklamalarn genel yap
larm gn na kartmakla yetindii gibi.
Ama zellikle de, bu psikolojik aklamalar sonuta bizi aklanamayan bit
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
ildir. Tersine, znenin ksmi ve eksik veheleri altnda gerek bir somutlama
bulmak mmkndr. Bu somutlama, znenin varla doru atlmmm, kendiy
le, dnyayla ve bakasyla kurduu mnasebetlerinin isel ilikiler eklinde, bir
temel projenin birliinde btnleniidir. Bu atlm ancak bireysel ve biricik ola
bilir; rnein, Bourgetnin bireysel olan genel dsturlarn toplam araclyla
kuran analizinin yapt gibi bu atlm bizi kifden uzaklatrmaz, yazma -ve f a
lan kitaplar yazma- ihtiyacnn temelinde genel olarak faaliyet gsterme ihtiya
cyla da karlatrmaz: tersine, yumuak kil teorisini de eilimler huzmesi teori
sini de ayn ekilde teler, kiiyi kendisini oluturaj balang projesi iinde ke
federiz. Bu nedenledir ki, ulalan sonucun indirgenemezlii apak ortaya kar:
en yoksun ve en soyut sonu olduu iin deil, en zengini olduu iin: burada,
gr, bireysel doluluk iinde kavranr.
Dolaysyla sorun aa yukar u terimlerle ortaya konmaktadr: eer kiiyi
bir btnlk iinde dnyorsak, kiinin ampirik yoldan kefettiimiz eitli
eilimlerinin toplam ya da bir tr dzenlenmesiyle onu yeniden biletirmeyi
umut edemeyiz. Tersine, her yatknlkta, her eilimde, kii kendini btnyle
ifade eder; farkl bir adan olmakla birlikte, bir bakma Spinozada tzn yk
lemlerinin her birinde kendini btnyle ifade etmesinde olduu gibi. Eerbyleyse, her eilimde, znenin her davrannda, bu btnl aan bir anlamllk
kefetmek zorundayz. znenin belli bir kadna gre kendini tarihselletirdii
tarihimmi fdatee] ve zel falanca kskanlk, okumasn bilen kii iin, znenin
kendisini oluturmak zere dnyayla kurduu genel mnasebet anlamna gelir.
Baka trl syleyecek olursak, bu ampirik tavrn kendisi, anlalabilir bir ka
rakterin seiliini ifade eder. Ve eer byleyse, bu bir muamma deildir ve
znenin bir tek ampirik varolu plann kavrar ve kavramsallatrrken, yalnzca
dnebileceimiz, anlalabilir bir plan da yoktur: eer ampirik tavr anlalabi
lir karakterin seimini imliyorsa, bunun nedeni tavrn kendisinin bu seim olma
sdr. Nitekim, daha sonra deineceimiz zere, anlalabilir seimin zel vasf,
yalnzca her somut ve ampirik seimin akn imlemi olarak varolabilmesidir: n
ce herhangi bir bilinaltnda ya da numen dzleminde gerekletirilip, sonra da
gzlenebilir falan tavrda dile getirilmez, ampirik seim karsnda ontolojk s
tnl bile yoktur. Anlalabilir seim ilke olarak, her zaman ampirik seimin
tesi ve akmlmm sonsuzluu olarak ampirik seimden kmak zorunda olan
eydir. Bylece, eer rmakta krek ekiyorsam, -burada da, baka bir dnyada
Jean -P au l Sartre
da- krek ekmenin bu somut projesinden baka bir ey deilim. Ama bu pro
jenin kendisi, varlmn btnl olarak, benim kkensel seimimi tikel ko
ullar altnda dile getirir. Bu projenin kendisi, bu koullar altndaki btnlk
olarak kendi kendimi sememden baka bir ey deildir. Bu nedenle zel bir
yntemin bu seimin ierdii ve dnya-iindeki-varlgmm bireysel gizinden ba
kaca bir ey olmayan bu temel imlemi ortaya karmay hedeflemesi gerekir. Do
laysyla bir znenin eitli ampirik eilimleri arasnda yapacamz bir kyasla
ma araclyla bunlarn hepsinde ortak olan temel projeyi kefetmeye ve ortaya
karmaya alacaz yoksa bu eilimlerin sradan toplam ya da yeniden biletirilmesiyle deil: kii, bunlarn her birinde btnyle vardr.
Doal olarak, sonsuz sayda mmkn proje vardr, tpk sonsuz sayda mm
kn insan olduu gibi. Bununla birlikte bunlar arasnda baz ortak vasflar ka
bul edecek ve bu vasflar daha geni kategoriler halinde smflandracaksak, n
ce daha kolayca inceleyebileceimiz durumlar zerinde bireysel soruturmalar
yapmamz gerekir. Bu soruturmalarda u ilkeyi rehber alacaz: apak bir indirgenemezlikle karlamadka durmamak, kendisine doru atlmda bulunu
lan ama, sz konusu znenin bizatihi varl olarak grnmedike asla balan
g projesine ulatmza inanmamak. Bu nedenle, Heideggerin kurmak istedi
i gibi, kendinin otantik projesi ve kendinin inotantik projesi trnden snf
landrmalarda duramayz. Bylesi bir snflandrmann etik bir kaygnn izlerini
tamas bir yana, bu snflandrma yaratcsna ramen ve bizatihi terminoloji
siyle, sonuta znenin kendi lm karsnda taknd tavrda temellendirilir.
Ama lm i daraltan bir tedirginlikse ve bu yzden tedirginlikten kaabiliyor
ya da kararllkla onun iine atlabiliyorsak, bunun nedeninin yaama ball
mz olduunu sylemek malmu ilmdr. Bu nedenle, lm karsnda duyulan
tedirginlik, nihai karara ya da inotantiklie ka varlmzn temel projeleri ola
rak dnlemez. Tersine, ancak yaamann bir ilk projesinin temelinde, yani
varlmza ilikin kkensel bir seim zerinde anlalabilir. Dolaysyla her du
rumda, Heideggerci hermnetiin sonularnn daha da temel bir projeye doru
tesine gemek gerekir. Gerekten de, bu temel proje, bakaca hibir projeye
gndermemek ve tamamen kendisiyle kavranmak zorundadr. u halde bu te
mel proje ne lm, ne yaam, ne de insanlk-durumuna ilikin herhangi bir ti
kel zellii ilgilendirebilir: bir kendi-iinin kkensel projesi an cak varln he
def alabilir; nitekim varlk projesi ya da varlk arzusu ya da olmak eilimi, fizyo
700
V arlk ve H ilik
lojik bir farkllamadan ya da ampirik bir olumsallktan kaynaklanmaz; kendiiinin varlndan ayrlmaz. Kendi-iin, gerekten de, varl, varlk projesi ola
rak kendi varl iinde soru olan bir varlktr. Kendi-iin olmak, bir deer imi al
tndaki bir mmkn olan araclyla ne olduunu kendine duyurmaktr. Mm
kn olan ve deer kendi-iinin varlna aittir. .nk kendi-iin ontolojik yn
den varlk eksiklii olarak betimlenir ve deerfh, eksiklii ekilen varlk btnl
olarak kendi-iine musallat olmas gibi, mmkn olan da onda eksik olan ey
olarak kendi-iine aittir. Kitabmzn kinci Kjsminda eksiklik terimleriyle dile
getirdiimiz ey, zgrlk terimleriyle de pekl ifg.de edilebilir. Kendi-iin ek
siklik olduu iin seer, zgrlk eksiklikle bir ve ayn eydir, zgrlk, varlk
eksikliinin somutlaan varlk kipidir. u halde, ontolojik ynden, deerin ve
mmkn olann ancak varlk eksiklii olarak varolabilen bir varlk eksikliinin
isel snrlar olarak varolduklarn sylemek ya da zgrln, belirirken
kendi iin mmkn olanlar belirledii ve bizatihi bu yoldan da kendi deerini
erevelediini sylemek ayn eydir. Bu nedenle daha yukarya kamayz ve
varlk projesine ulatmz anda apak indirgenemezle karlarz, nk bes
belli bir eydir ki varlktan daha yukarya kmak mmkn deildir; varlk pro
jesi, mmkn olan ve deer ile varlk arasnda hibir fark yoktur. nsan, temel
de, varlk arzusudur ve bu arzunun varl ampirik bir tmevarmla gsterilmemelidir; bu arzunun varl kendi-iinin varlmnm a priori olarak betimlenme
sinden kar, nk arzu eksikliktir ve kendi-iin, varlk eksikliini kendi ken
dinde tayan varlktr. u halde ampirik olarak gzlenebilen eilimlerimizin her
birinde ifadesini bulan kkensel proje, varlk projesidir; ya da, dilerseniz, her
ampirik eilim, kkendeki varlk projesiyle sembolik bir ifade ve doyum mna
sebeti iindedir, tpk, Freudda, bilinli eilimlerin komplekslere ve kkensel li
bidoya kyasla olduklar gibi. Zaten bunun nedeni, varlk arzusunun nce olma
s ve daha sonra a posteriori arzular araclyla ifade edilmesi deildir; varlk ar
zusu somut arzularn iinde bulduu sembolik ifade dnda hibir ey deildir.
nce bir varlk arzusu, sonra da bin tane tikel duygu yoktur, ama varlk arzusu
ancak, kskanlk, cimrilik, sanat ak, korkaklk, cesaret iinde ve bunlarla va
rolup ortaya kar, bu bin trl olumsal ve ampirik ifadeler, insan-gerekliini
bize her zaman falanca bir insan araclyla, tekil bir kii araclyla tezahr eder
gibi gsterirler.
Bu arzunun nesnesi olan varla gelince, onun ne olduunu a priori olarak bi701
Jean -P au l Sartre
liyoruz. Kendi-iin, varlk eksikliini kendi kendinde tayan varlktr. Ve kendiiinin eksikliini ektii varlk, kendindedir. Kendi-iin, kendindenin hilenii
olarak belirir ve bu hileyii kendindeye ynelik proje olarak tanmlar: hilenen
kendinde ile kendisine doru atlmda bulunulan kendinde arasnda, kendi-iin
hiliktir. Bylece, ben olan hileyiin hedefi ve amac, kendinde dir. Bylece, insan-gereklii kendinde-olmak arzusudur. Ama insan-gerekliinin arzulad
kendinde, rastlad ve hiledii kendindeyle her noktada kyaslanabilecek, ta
mamen olumsal ve sama olan kendinde olamaz. Hileyi, daha nce de grdk,
gerekten de olumsallna kar kendini hileyen kendindenin isyanna benzer.
Bedeni ele aldmz blmde grdmz gibi, kendi-iinin olgusalln varettiini sylemek, hilemenin bir varln varln temellendirmek iin giritii
beyhude aba olduunu ve hiliin varla girdii kck zaman farkna yol
aan eyin kurucu mesafe alma edimi olduunu sylemektir. u halde kendi-iinin arzusunun nesnesini oluturan varlk, kendi kendisinin temeli olan bir ken
dindedir, yani kendi-iinin kendi motivasyonlarnda olduu gibi, kendi olgusallmda da varolan bir kendindedir. Ayrca, kendi-iin kendindenin olumsuzlan
mas olduundan, dpedz kendindeye dn de arzulayamaz. Hegelde oldu
u gibi, burada olumsuzlamamn olumsuzlanmas bizi balang noktamza dndremez. Tam tersine, kendi-iinin kendindeyi talep etmesinin nedeni, tam da
Kendi-iin halinde hilenmi kendinde olarak btnl bozulmu btnlk
tr. Baka trl sylersek, kendi-iinin projesi kendi-iin olarak olmaktr, ne ise
o olan bir varlk olmaktr; kendi-iin, ne deilse o olan ve ne ise o olmayan var
lk olarak ne ise o olmaya doru atlmda bulunur; bilin olarak kendindenin ge
irimsizliine ve sonsuz younluuna sahip olmak ister. Kendindenin hilenmesi, olumsallk ve olgusallktan durmakszn ka olarak kendi kendisinin temeli
olmak ister. Bu yzden, mmkn olana doru, genellikle, kend^-iin-kendinde
haline gelmek zere kendi-iinde eksiklik olan ey olarak atlmda bulunulur ve
bu projeye yn veren temel deer tam da kendi-iin-kendindedir, yani kendi
kendisinin salt bilincine vararak kendinde-varlnm temeli olan bir bilin olma
idealidir. Tanr diye adlandrabileceimiz ey de bu idealdir. Nitekim unu sy
lemek mmkndr: insan-gerekliinin temel projesini en iyi bir biimde kavranlabilir klan ey, insann Tanr olmaya doru atlmda bulunan varlk olma
sdr. Herhangi bir dinin mitleri ve ritelleri sonradan nasl ekillenirse ekillen
sin, Tanr nce, insan nihai ve temel projesi iinde haber veren ve tanmlayan
702
V arlk ve Hilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
rar. Ama bu gn ndaki muamma, sahiplenmenin genelde analiz ve kavramlatrmaya imkn veren aralardan yoksun olmasndan kaynaklanr. D
nm her eyi kavrar, her eyi ayn zamanda, glgesiz, girintisi kmtis, byk
lk kklk mnasebetleri olmakszn kavrar; ama bu glgeler, bu deerler, bu
girinti kntlar bir yerlerde varolduklar ve ondan gizlenmi olduklar iin de
il de, ortaya konmalar daha ok bir baka insani tavr gerektirdii iin ve bun
lar ancak bilgi a ra cl y la ve bilgi iin varolabildikleri iin byledir. Varolusal
psikanalize temel oluturamayan dnm, bylece ona sadece ham malzeme
ler salayacak ve psikanalizci de bunlara dayanarak nesnel tavrn alacaktr. An
cak bu yoldan, esasen anlad eyi bilmesi mmkn olacaktr. Bunun sonucu
olarak, bilinalt derinliklerden ekilip kartlan kompleksler, tpk varolusal
psikanaliz tarafndan ortaya kartlan projeler gibi, bakasnn bak asndan
yakalanacaklardr. Bundan sonra, bylece gn na karlan nesne alm-akmlm yaplar uyarnca eklemlenecek, yani varl, psikanalizci ile psikanalizin
znesi bir ve ayn olsalar bile, bakas-iin-varlk olacaktr. Bylece, gerek varo
lusal gerek ampirik psikanaliz tarafndan gn na kartlan proje, bakasiin-varlklar iinde ne ise o olarak aa karlan kiinin btnldr, akmlm indirgenmezliidir. Bu aratrma yntemlerinden sonsuza kadar kurtulan
ey, kendi iin olduu haliyle projedir, kendine ait varl iindeki komplekstir.
Bu kendi-iin-projeden ancak yararlanmak mmkndr; kendi iin varolu ile
nesnel varolu arasnda badamazlk vardr. Ne var ki, psikanalizlerin nesnesi
yine de bir varln gerekliine [realite dun etre] sahiptir; ayrca, zne tarafn
dan bilinmesi dnm aydnlatmaya yardmc olabilir ve dnm o zaman
hemen-hemen-bilme olacak bir yararlanma haline gelebilir.
iki psikanaliz arasndaki benzerlikler burada kalr. Nitekim ampirik psikana
liz, indirgenmezini besbelli bir gr iinde kendi kendisini duyurmaya braka
cana bu indirgenmez hakknda karar verdii lde, iki psikanaliz farkllar.
Gerekten de, libido ya da g istenci, kendi kendisinde ak olmayan ve bize
aratrmann indirgenmez terimi olmak zorunda olan gibi grnmeyen bir psiko
lojik tortu oluturur. Sonuta, komplekslerin temelinin bu libido ya da bu g
istenci olduu deneyle ortaya konur ve ampirik soruturmann sonulan tmy
le olumsaldrlar, ikna etmezler: kendini g istenci araclyla ifade etmeyen,
kkensel ve farkllamam projesi libido tarafndan oluturulmayan bir insangereklifni a priori olarak tasavvur etmemizi hibir ey engellemez. Bunun ter
708
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
II
YAPMAK VE SAHlP OLMAK: SAHPLENM
Ontolojinin davranlar ve arzu zerinde elde edebilecei bilgiler varolusal
psikanaliz iin ilke ilevi grmek zorundadr. Bu demektir ki, her trl zgllemeden nce, btn insanlara ortak olan ve soyut arzular yoktur, somut arzula
rn ontolojik incelemenin ilgi alanna giren yaplan vardr, nk her arzu, ye
mek ya da uyumak arzusu kadar, bir sanat eseri yaratmak arzusu da, tm nsangerekliini ifade eder. Nitekim bir baka kitapta gsterdiimiz gibi3 insana ili
3) Esquisse d une theorie des em otions, H ermann, Paris, 1939.
712
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
je a n -P a u l Sartre
bekaretini bozmaktr. Eer bilenden bilinene giden mnasebeti ifade etmek iin :
genelde bavurulan kyaslamalar incelenecek olursa, bunlardan birounun bir,
eit grm e araclyla ifal gibi sunulduklar grlr. Bilinmeyen nesne, bir be
yazlkla kyaslanabilircesine lekesiz olarak, bakir olarak verilir. Gizini henz
teslim etmemitir, insan bu gizi henz ondan koparp alm deildir. Btn
imgeler, aratrmalarn nesnesinin, aralarn hedefledii nesnenin safiyeti zerin
de diretirler: nesne, bilinmi olmann bilincinde deildir, banyo yaparken bir ya
bancnn baklarna yakalanan bir kadn gibi, onu gzetleyen bak fark etmek
sizin kendi ileriyle uramaktadr. Doann ifal edilmemi derinlikleri gibi
sinden daha bouk ve daha kesin imgeler, daha da ak bir biimde cinsel bir
lemeyi antrrlar. Doann rtleri ekip alnr, doa rlplak braklr (Bkz.
Schillerin Saisin rts); her aratrma, tpk Aktaionun banyo yapan Dianayt
daha iyi grebilmek iin dallar aralamas gibi, doay rten engelleri bertaraf et
mek suretiyle aa kartlan bir plaklk fikrini her zaman ierir. Ve esasen bil
gi bir avdr. Bacon onu, Panm av diye adlandrr. Bilim adam beyaz bir plak
la baskm yapan ve onu bakyla ifal eden avcdr. Bu yzden, bu imgeler b
tn bize Aktaion kompleksi diye adlandracamz bir eyi gsteriyor. Zaten bu
av fikrini ipucu olarak aldmzda, kendine mal etmenin, sahip olmann belki
de daha ilkel olan bir baka semboln kefederiz: nk yemek iin avlanlr.
Hayvandaki merak, her zaman iin cinsiyete ya da beslenmeye ilikin bir merak
tr. Bilmek, gzleriyle yemektir4. Nitekim burada, duyular araclyla bilgilen
mekle ilgili olarak, sanat eseri konusunda aa kann tersi bir srece iaret
edebiliriz. Sanat eseri iin, zihinde donmu haldeki ortaya k mnasebetine
dikkat ekiyorduk. Zihin onu srekli bir ekilde retir, ama o yine de tek ba
na ve sanki bu retim karsnda kaytszm gibi durur. Bu iliki, bilgilenme edi
minde de aynen mevcuttur. Ama kendi tersini dlamaz: bilmek ediminde, bi
lin, nesnesini kendine doru eker ve ona katlr; bilgi zmlemedir; Fransz
epistemoloji kitaplar beslenmeye ilikin eretilemelerle doludur (emme, sindir
4 ) ocuk iin, bilm ek, gerekten de yem ektir. Grd her eyi azma gtrp tatm ak ister.
716
V arlk ve H ilik
me, zmleme). Nitekim nesneden kalkp bilen zneye giden bir erime hareke
ti vardr. Bilinen, ben halinde dnr, benim dncem haline gelir ve bizatihi
bu yoldan, varoluunu yalnzca benden almay kabul eder. Ama bu erime hare
keti, bilinenin sonsuza kadar emilmi, yenmi ve sonsuza kadar el dememi,
btnyle sindirilmi ve yine de btnyle darda, bir aklta gibi hazmedil
mez olarak ayn yerde kalm olmasndan t donar kalr. Naif imgelemlerde,
devekuunun midesindeki aklta ya da balinann midesindeki Yunus gibi
hazmedilmez hazmedilmi sembolnn tad neme iaret edelim. Bu sem
bol tahripkar olmayan bir sindirim dn gsterir. Talihsizlik udur ki, Hegelin belirttii gibi arzu, nesnesini tahrip eder. (Bu anlamda arzu yemek ar
zusudur, diyordu.) Bu diyalektik zorunlulua tepki olarak, kendi-iin, tmyle
benim tarafmdan sindirilmi olacak bir nesneyi, kendindelik yapsn korurken,
bende erimeksizin ben olacak bir nesneyi dler, nk arzuladm ey tam da
bu nesnedir ve eer onu yersem, ona artk sahip olamam, artk kendimden ba
kasyla karlamam. Sindirim ve sindirilenin korunan btnlnn bu imkn
sz sentezi, en derinlerdeki kklerinde, cinselliin temel eilimleriyle buluur.
Tensel sahiplenme gerekten de bize durmadan sahiplenilen ve durmadan ye
ni kalan, sahiplenmenin hibir iz brakmad bir bedenin irkiltici ve batan
karc imgesini sunar. Kaygan ve parlak niteliklerinin derinlemesine sembo
lize ettii ey budur. Kaygan olan ey ele alnabilir, elle yoklanabilir ve yine de,
su gibi, iine girilmez olarak kalr, yine de kendine mal edici okamadan kaar.
Erotik betimlemelerde, kadnn bedeninin kaygan beyazl zerinde bunca du
rulmasnn nedeni budur. Kaygan: tpk suyun, onu delip geen tan ardndan
kendini yeniden oluturmas gibi, okayn altnda kendini yeniden oluturan.
Ve ayn zamanda n d de, daha nce grdmz zere, sevilen nesney
le gerekten zdeleirken bir yandan da onun bireyliini muhafaza etmektir:
bakas, bakas olmaktan kmakszn ben olsun. Bilimsel aratrmada karla
tmz ey tam da buradadr: bilinen nesne, tpk devekuunun midesindeki aklta gibi, btnyle bendedir, sindirilmitir, benim kendime dnmtr ve
btnyle bendir; ama ayn zamanda da iine girilemez, dntrlemez, bt
nyle kaygandr, sevilen ve beyhude yere okanan bedenin kaytsz plakl
iindedir. Darda kalr, bilmek, tketmeksizin darda yemektir. Aktaion
kompleksini ve Yunus kompleksini oluturmak zere birbiri iinde eriyen ve
birbirine geen cinsel ve gdasal akmlar gryoruz, bilmek arzusunu hayata ge
717
Jean -P au l Sartre
irmek iin bir araya gelen hazmsal ve ehevi kkleri gryoruz. Bilgi ayn za
manda hem iine girme, hem de yzeyden okamadr, biimi bozulmayan bir nes
nenin hazmedilmesi ve uzaktan temaasdr. Bir dncenin srdrlen yaratm
araclyla retimi ve bu dncenin tastamam nesnel bamszlnn tesbitidir.
Bilinen nesne, ey olarak benim dncemdir. Ve aratrmaya koyulduumda de
rinlemesine arzu ettiim ey tam da budur: dncemi ey olarak ve eyi dn
cem olarak kavramak. Onca eitli eilimleri beraberce kuran badatrc m
nasebet, kendine mal etme, sahip olma mnasebetinden bakaca bir ey deildir.
Bu yzden bilmek arzusu, ne kadar kar gzetmez grnrse grnsn, sahip
lenme mnasebetidir. Bilmek, sahip olmann alabilecei formlardan biridir.
Geriye, tmyle karlkszm gibi gsterilen bir etkinlik tr kalyor: oyun
ve oyuna bal eilimler. Sporda sahiplenici bir eilim belirlemek mmkn
mdr? Elbette ncelikle iaret etmek gerekir ki ciddiyet ruhunun [esprit de serieux] karsnda yer alan oyun, en az sahiplenici tavr gibi grnrken gerein
gerekliini de ortadan kaldrr. nsan, dnyadan yola kt ve dnyaya ken
dinden daha fazla gereklik atfettii zaman, en azndan, dnyaya ait olduu l
de kendine bir gereklik tand zaman, ciddiyet vardr. Materyalizmin ciddi
olmas tesadf deildir, her zaman ve her yerde devrimcinin ncelikli doktrini
olarak ciddiyet ruhunun karmza kmas da tesadf deildir. nk devrim
ciler ciddidirler. Kendilerini ncelikle altnda ezildikleri dnyadan hareketle ta
nrlar ve kendilerini ezen bu dnyay deitirmek isterler. Bu konuda, eski hasmlar olan sahip olanlarla uzlam iindedirler, nk onlar da kendilerini
dnya zerindeki konumlarndan hareketle tanyp deerlendirirler. Bylece her
ciddi dnce dnya tarafndan koyulatrlr, phtlar; her ciddi dnce insan-gerekliinin dnya lehine aradan ekilmesidir. Ciddi insan dnyaya aittir
ve kendinde hibir bavuruya sahip deildir; dnyadan km a imknn bile gz
nne almaz, nk kayann varolu tarzn benimseyen, dnya-iindeki-varlm younluunu, ataletini, opaklm kendi kendisine veren kendisidir. Ciddi
insann, zgrlnn bilincinin derinliklerine gizlenmi olmas doaldr, ken
dini aldatmaktadr, ve kendini aldat, onu kendi gznde bir sonu gibi gster
meyi hedefler: onun iin her ey sonutur ve asla ilke yoktur; edimlerinin sonu
lar konusunda onca dikkatli olmas bu yzdendir. Marx, nesnenin zne kar
sndaki nceliini olumladmda ciddiyetin birinci dogmasn da ortaya koy
mutur ve insan kendini bir nesne olarak grd zaman ciddidir.
718
V arlk ve H ilik
Nitekim oyun, tpk Kierkegaarddaki ironinin yapt gibi, znellii azat eder.
Gerekten de bir oyun, ilk kayna insan olan, ilkelerini insann kendisinin koy
duu ve konulan ilkelere uyanlardan bakaca sonular olamayan bir etkinlikten
baka nedir ki? Bir insan kendini zgr olarak kavrad ve zgrln kullan
mak istedii andan itibaren, esasen ii ne kadar daralm olursa olsun, etkinlii
oyun trndendir: gerekten de bu faaliyetindik ilkesi insandr, doalanan doa
dan [nature naturee] kurtulur, edimlerinin deerini ve kurallarn kendisi belirler
ve yalnzca kendisinin koyup tanmlad kurallara gre bedel demeye razdr.
Dnyann pek az gereklik tamas, bir anlamda buradan kaynaklanr. u halde oynayan insan, kendini bizatihi eyleminin iinde zgr olarak kefetmeye ko
yulurken, bir dnya varln sahiplenme kaygsn hibir biimde tayamaz.
Amac, bu amac ister spor faaliyetleriyle, ister taklit ya da gerek anlamdaki
oyunlarla hedeflesin, belli bir varlk olarak, tam da kendi varl iinde soru olan
varlk olarak kendi kendisine erimektir. Bununla birlikte bu aklamalarn sonu
cu, bize, oyun sz konusu olduunda yapm ak arzusunun indirgenemez olduu
nu gstermek deildir. Tersine, bize, yapmak arzusunun oyunda belli bir olmak
arzusuna indirgendii retilir. Edim, bu arzunun hedefi deildir; bu arzunun
hedefini ve bu hedefin derin anlamn temsil eden belirtik amac da deildir; ama
edimin ilevi, kiinin bizatihi varl olan mutlak zgrl bizatihilii iinde gs
termek ve imdiletirmektir, imdi mevcut klmaktr. Temeli ve hedefi zgrlk
olan bu zel trden proje zgl bir incelemeyi hak etse gerektir. Gerekten de bu
proje, radikal biimde farkl bir varlk tipini hedeflemesiyle btn tekilerden ra
dikal biimde farkldr. Nitekim bu projenin bize insan-gerekliinin derin yap
s olarak grnen Tanr-olma projesiyle mnasebetlerini de uzun boylu akla
mak gerekir. Ama bu incelemenin yeri buras deidir: byle bir inceleme bir eti
in alan iinde yer alr ve saflatrc dnmn [reflexion purifiante] (betimle
melerimiz, imdiye kadar yalnzca ibirliki dnm gz nnde bulundur
du) yapsnn ve rolnn nceden tanmlanmasn gerektirir; ayrca byle bir in
celeme kendi-iine musallat olan deerler karsnda ancak ahlaki olabilen bir ta
vr al varsayar. Bununla birlikte oyun arzusu, temelde yine de varlk arzusudur,
olmak arzusudur. Bylece olmak, yapmak ve sahip olmak kategorileri, her
yerde olduu gibi burada da ikiye indirgenir: yapmak, dpedz geilidir. Bir
arzu, kendi derinlii iinde ancak olmak arzusu ya da sahip olmak arzusu olabilir.
te yandan oyunun her trl sahiplenme eiliminden arnmas da pek enderdir.
719
Jea n -P a u l Sartre
Sporcu asndan motive edici etkisi olabilen bir baar kazanma, bir rekor krma
arzusunu bir yana brakyorum; bakas-iin-varlm nesnel bir biimde kendine
mal etme arzusuna bal olan gzel bir vcuda, uyumlu kaslara sahip olmak ar
zusundan da sz etmiyorum. Bu arzular her zaman devreye girmedikleri gibi, za
ten temel arzular da deildirler. Ama bizatihi sportif edimde sahiplenici bir bile
tirici vardr. Gerekten de spor, bir dnya ortamnn eylemi tayan eye zgr
ce dntrlmesidir. Bu olgudan tr, tpk sanat gibi spor da yaratcdr. Kar
l bir alan ya da karlar altnda bir da varsayalm. Onu grmek, esasen ona sahip
olmaktr. Bu alan, kendi kendisinde, gz tarafndan esasen varln sembol gibi
kavranr5. Salt dsall, radikal meknsall temsil eder; farkllamaml, tek
dzelii ve beyazl tzn mutlak plakln gsterir; kendindeden baka bir
ey olmayan kendindedir, fenomenin birdenbire her trl fenomenin dnda g
rnen varldr. Ayn zamanda da, k a t hareketsizliiyle kendindenin devamll
n ve nesnel direncini, opakln ve nfuz edilmezligini ifade eder. Karl alann
bana verdii bu ilk grsel haz yiiie de bana yetmez. Descartes uzamn [etendue] mutlak ve anlalabilir plenum'unu andran bu salt kendinde, ben-lmayann
salt grnm gibi beni byler; o zaman istediim ey, tam da, bu kendindenin
bir yandan kendi olarak kalrken bana nispetle bir kendinden tama mnasebeti
iinde olmasdr. ocuklann yaptklar kardan adamlarn, kartoplannm anlam
da esasen budur: hedef bu karla bir eyler yapmak, yani ona bir form dayatmak
tr ve bu form maddeye ylesine derinden katlr ki, madde formun grntsn
de varolur gibi grnr. Ama eer yaklar ve karl alanla sahiplenici bir temas
kurmak istersem her ey deiir: alann varlk skalas deiime urar, byk me
knlarla varolacana, kar kan varolur; lekeler, al rplar, uurumlar kage
lirler ve bunlar her bir santimetrekareyi bireyselletirirler. Ayn zamanda katl
da eriyip su olur: dizlerime kadar kara gmlrm, kan ellerimin arama alacak
olursam, parmaklarmn arasnda svlar, akar, geriye hibir ey kalriaz: kendin
de, hilie dnr. Kan sahiplenme dm de ayn zamanda eriyip gider. Zaten,
yakndan grmeye geldiim bu karlan ne yapacam da bilemem: alan kendime
mal edemem, onu baklarma sunulan, aniden ve iki ynden birden eriyen bu
tzsel btnlk olarak da oluturamam. Kayak yapmak, hzla yer deitirmekten
ve teknik bir beceri kazanma imknna sahip olmaktan ibaret deildir, kayma h
zm ya da iniin glklerini keyfimce oaltarak oynama imknna sahip olmak
5) Bkz. 3.
720
V arlk ve H ilik
da deildir; kaymak, ayn zamanda bana bu karl alan sahiplenme imknn tan
maktr. Ben imdi ondan bir eyler yaparm. Bu demektir ki, bizatihi kayaklk fa
aliyetimle, bu karl alann maddesini ve anlamn deitiririm. Alan, bizatihi kay
ma eylemim iinde bana inilecek bir eim olarak grnmesinden tr, yitirmi
olduu sreklilii ve birlii imdi yeniden kazanr' imdi o balayc dokudur. ki
terim arasnda ierilir, hareket noktasn var noktasyla birletirir; ini srasnda
onu kar kan dnmediim ve igal ettiim konumun tesinde hep bir var
noktas saptadm iin bireysel ayrntlarn sonsuzluunda eriyip gitmez, kendi
me hedef aldm noktaya doru onun tesine geilir. B gzergah yalnzca bir yer
deitirme etkinlii deildir, ayn zamanda ve zellikle sentetik bir dzenleme ve
balant etkinliidir: Kanta gre, geometrici bir izgiyi nasl ki ancak izerek kav
rayabilirse, ben de kayak alanm nm sra yayarak kavrarm. Beri yanda, bu d
zenleme odaksal deil, kenarsaldr: karl alan kendisi iin ve kendisinde birleti
rilmi deildir; ortaya konan ve aka kavranan hedef, dikkatimin nesnesi olan
ey, var noktasdr. Karl mekn alttan doru ve rtk bir biimde younlar;
gsterdii uyum, rnein yzeyini belirtik olarak dikkate almakszn dairenin
evresini izen siyah izgiye baktmda, bir emberin iinde kalan beyaz mek
nn uyumudur. Ve tam da onu kenarda, rtk ve ima edilen ey olarak tuttuum
iindir ki bana uyarlanr, avucumun iindedir, onun kendi amacna doru onun
tesine geerim, tpk bir duvar kumala kaplayan demecinin, amac kuma
ivilemek olan ekicini kullanrken bu ekicin tesine gemesinde olduu gibi.
Kendine mal etmeye ilikin hibir edim, bu aletsel mal edi kadar eksiksiz ola;
maz; kendine mal etmenin, sahiplenmenin sentetik edimi burada teknik kullan
ma edimidir. ekicin salt ivileme iinin yerine getirilmesiyle belirdii tarzda, kar
da, edimimin maddesi olarak belirir. Ayn zamanda da, karlar altndaki bu ini
yolunu yakalamak zere belli bir bak as semi olurum: bu bak as ben
den kaynaklanan, keyfimce artrabileceim ya da azaltabileceim belirli bir h z
dr, katedilen gzergah tanmlanm bir nesne halinde ve baka bir hzla kayar
ken olacandan tmyle farkl biimde oluturur. Hz, btnleri dilediince d
zenler; u ya da bu hzda gitmeme gre, falanca nesne tikel bir gruba katlr ya da
katlmaz (rnein, Provencem yaya olarak ya da otomobille, trenle, bisik
letle giderken nasl grndn dnelim; Bziersnin Narbonnedan bir saat
lik, yarm gnlk, iki gnlk mesafede oluuna gre, yani Narbonneun yaltlp
evresiyle birlikte kendi iin konumlandrlmasna, ya da rnein Beziers ve Sete
721
Jean -P au l Sartre
ile uyumlu bir grup oluturmasna gre, Provence da birok farkl yzlerle gr
nr. Sonuncu kta, Narbonneun denizle olan balants dorudan sezilebilir;
teki kta yadsnr, yalnzca salt bir kavramn nesnesi olabilir). u halde ben,
kendime zgrce kazandrdm hzla, karlarla kapl alann formunu deitiren ki
iyim. Ama ayn anda da, kendi maddem zerinde eylerim. Hz esasen verili olan
bir maddeye belli bir form dayatmakla yetinmez; bir madde yaratr. Yrrken
arlm altnda gen, elime almaya kalktmda su halinde eriyen kar, birden
bire hzmn etkisi altnda katlar; beni tar. Bu, onun hafifliini, tzselliinin
olmayn, durmakszn siliklemesini gzden karm olmamdan tr deil
dir. Tam tersine: beni tayan, yani beni tamak zere younlap birleen tam da
bu hafifliktir, bu silinmiliktir, bu gizli svlktr. nk zerinde kayarken, karla
aramda zel bir sahiplenme mnasebeti kurarm. Bu mnasebet daha ileride ay
rntlaryla incelenecektir. Ama daha imdiden, onun anlamn kavrayabiliriz. Ka
yarken, yzeysel kaldm sylenir. Bu doru deildir; elbette yalnzca yzeyi s
yrp geerim ve bu syrp geme, bal bana apayr bir inceleme konusudur. Ne
var ki derinlemesine bir sentezi de gerekletiririm; kar tabakasnn, beni tamak
zere en derin kesimlerine kadar dzenlendiini hissederim; kaymak, belli bir
mesafeden eylemektir, maddenin iine gmlmeye ve onu ehliletirmek iin ona
yapmaya ihtiya duymakszn bu madde zerindeki hakimiyetimi salar. Kay
mak, kklemenin tersidir. Kk esasen onu besleyen toprakta yar yarya zm
lenmitir, kk topran canl somutlamasdr; topra ancak kendini toprak kla
rak, yani, bir anlamda, kullanmak istedii maddeye tabi olmak suretiyle kullana
bilir. Bunun tersine, kayma edimi, yzeyden daha derine dalmakszm derinleme
sine bir maddi birlik gerekletirir: itaat edilmek iin diretmeye de, sesini ykselt
meye de ihtiya duymayan, korkulan bir efendi gibidir. Gcn hayranlk verici
imgesidir. Kayp gidin lmller, bastrmayn diyen nl jit buradan kay
naklanr ve bu, Yzeysel kaim, derinletirmeyin anlamna gelmez, tam tersine,
Derinlemesine sentezler gerekletirin, ama bunu kendinizi lekelemeden yapn
demektir. Ve kayma edimi tam da kendine mal etmektir, nk hz araclyla
gerekletirilen destekleyici sentez ancak kayak iin ve o bizatihi kayd sre
iinde geerlidir. Karn katl yalnzca benim iin geerlidir, yalnzca benim ta
rafmdan hissedilir; bu, karn yalnzca bana ifa ettii ve esasen artk doru olma
yan, arkamda kalan bir gizdir. u halde kayma edimiyle madde arasnda kesinlik
le bireysel bir iliki, tarih! bir iliki gerekleir; madde, beni tamak zere topla
722
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
726
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
ama olmaktr. Eer sahiplenme tmyle ve somut bir biimde veriliyse, sahip
lenilen nesnenin varlk nedeni sahiplenendir. Bu dolmakaleme sahip olmam u
anlama gelir: bu dolmakalem benim iin varolmaktadr, benim iin yaplmtr. Za
ten kkensel olarak, sahip olmak istediim nesneyi benim klan da benim. Ya
ym, oklarm, kendim iin yaptm nesneleri imlerler. blm, bu ilk mna
sebeti ortadan kaldrmaz ama silikletirir. Lks, bu mnasebetin yozlamasdr;
lksn ilkel formu iinde, bana ait insanlara (evimde domu olan kleler, hiz
metiler) kendim iin y ap trm olduum tbir nesneyi sahiplenirim. u halde
lks, ilkel mlkiyete en yakn mlkiyet biimidir bu ilkel biimden sonra, ken
dine mal etmeyi kkensel olarak oluturan yaratm mnasebetini en iyi biim
de lks gn na karr. Bu mnasebet, iblmnn en u noktasna kadar
gtrld bir toplumda gizlenmi, ama ortadan kaldrlmamtr: sahiplendi
im nesne benim tarafmdan satn alnm tr. Para, gcm temsil eder; kendi
bana sahiplenilmesinden ok, bir eyleri sahiplenmeyi salayacak ara olmas
sz konusudur. Bu yzden para, cimriliin son derece zel durumu dnda, ta
d satn alma imkn dolaysyla silikleir; para siliktir, nesneyi, somut eyi
gizlemeye yarar; yalnzca aktarma bir varla sahiptir. Ne var ki bana yaratc bir
g gibi grnr: bir nesneyi satn almak, bu nesneyi yaratmak iin geerli olan
sembolik bir edimdir. Bu yzden para gle anlamdatr; yalnzca arzuladmz
eyi gerekten de bize salamaya elverili olduu iin deil, ama asl, arzumun
arzu olarak etkinliini temsil ettii iin. Tam da eye doru ald, tesine ge
ildii ve sadece olaya k a r tr ld iindir ki, para, nesneyle aramda olutur
duum sihirli ba temsil eder. Para zneden nesneye giden teknik balanty or
tadan kaldrr ve efsanedeki temenniler gibi, arzuyu dolaymszcasma etkili klar.
Cebinizde para varken bir vitrinin nnde durun: orda sergilenen nesneler esa
sen yar yarya size aittir. Bylece, kendi-iin ve dnyadaki nesnelerin eksiksiz
derlemi arasnda para araclyla bir kendine mal etme ba kurulur. Arzu ola
rak arzu, para araclyla daha batan ekil deitirici ve yaratc olur. Bylece,
srekli bir sradanlama iinde, zne ile nesne arasndaki yaratm ba korunmu
olur. Sahip olmak, her eyden nce, yaratm ak tr. Ve o zaman kurulan mlkiyet
ba srdrlen bir yaratm badr: sahiplenilen nesne, benim etrafmn formu
iine benim tarafmdan yerletirilir, varoluu benim durumumla ve onun bizati
hi bu durumla btnlemesiyle belirlenir. Benim lambam, yalnzca bu elektrik
ampul, bu abajur, bu ferforje ayaklk deildir: bu alma odasn, bu kitaplar,
729
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
rak kavrarm; ama yaratm kendinden tama, sdur etme [emanation] olduun
da, bu nesne bir yandan bende emilip dalr, benden ibarettir; te yandan, k
kende kendinde olarak ben-olmayandr, karmdaki nesnel, kendinde, devaml,
nfuz edilemez, bana nispeten dsallk, kaytszlk mnasebeti iinde varolan
bendir. Bylece, kendime nazaran kaytsz ve kendinde gibi varolduum lde,
kendimin temeliyim. Oysa bu, tam da kendi-iin-kendindenin projesidir. n
k bu ideal varlk, kendi-iin olan olarak, kendi kendisinin temeli olan bir ken
dinde olarak, ya da kkensel projesi bir varlk tarz deil de bir varlk olan, tam
da kendisi olduu kendinde-varlk olan bir kendi-iin olarak tanmlanr. Grl
d gibi, kendine mal etme, kendi-iin asndan ideal olann sembolnden ya da
deerden bakaca bir ey deildir. Sahiplenen kendi-iin ile sahiplenilen kendindenin oluturduu ift, kendi kendisini sahiplenmek zere olan ve sahiplendii
ey de kendi yarats olan varlk iin, yani Tanr iin geerlidir. Sahiplenen by
lece kendinde varlyla, dar-varlyla doyuma ulamay hedefler. Sahiplenme
araclyla, bakas-iin gibi dnlebilecek bir nesne-varlk yakalarm. Bizati
hi bu yzden bakas beni artamaz: bakasnn belirlemesini salamak istedii
varla ve bakas-iin-ben olan varla ben esasen sahibim, onunla doyuma ula
yorum. Bylece, sahiplenme ayrca bakasna kar da bir savunmadr. Benim
ki, kendisinin zgr temeli olduum, znel-olmayan olarak bendir.
Bununla birlikte, bu ilikinin sembolik ve ideal olma olgusu zerinde fazlaca
diretilemez. Kendi kendimin temeli olmak eklindeki kkensel arzumu kendime
mal etme edimi araclyla tatmin ederken, Freudun, bir askerin ar (yani ba
basn) ldrdn dleyerek Oidipus kompleksini tatmin eden hastasndan
daha fazla bir ey yapm olmam. O nedenledir ki mlkiyet, sahip olana hem bir
kalemde, sonsuza kadar verilmi gibi, hem de gereklemek iin zamann son
suzluunu gerektirirmi gibi grnr. Kullanmaya ilikin davranlarn hibiri
kendine mal etme zevkini gerek anlamda vermez; kendine mal'edici daha ba
ka davranlara gnderir ve bunlarn her biri yalnzca byleyici bir deere sa
hiptir. Bir bisiklete sahip olmak, nce ona bakabilmektir, sonra ona dokunabilmektir. Ama dokunmann kendisi de yetersiz grnr; gerekli olan, gezmek iin
bisiklete binebilmektir. Ne var ki bu nedensiz gezinti bile yetersizdir; bisikleti
uzun mesafeleri katedebilmek iin kullanmak gerekir. Ve bu da bizi daha uzun,
daha eksiksiz kullanmlara, Fransa iinde uzun yolculuklara gnderir. Ne var ki
bu yolculuklar da bin trl kendine mal edici tutum ve davran halinde ayra
732
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
verdiim her eyle, bunlar balam olmamdan tr daha yksek bir tarzda
tatmin olurum; ba, zorlu ve ksa, neredeyse cinsel bir tatmindir: vermek, ve
rilen nesneden sahiplenici bir tarzda zevk almaktr, tahripkar-kendine-mal-edici bir temastr. Ama ba, ayn zamanda ba yaplan da byler. Bamla,
benim artk istemediim, ortadan kalkncaya-kadar sahiplenmi olduum ve so
nu olarak geriye yalnzca bir imgesi kalm olan bu beni, ba yaplan kiiyi,
srdrlen bir yaratmla yeniden yaratmaya, varlkta tutmaya mecbur etmi olu
rum. Vermek, kullatrmaktr. Ban bu yn burada bizi ilgilendirmiyor, n
k bu, zellikle bakas ile mnasebetlerin alanta girer. Biz, cmertliin indir
genemez olmadn gstermek istiyoruz: vermek, tahrip ederek kendine mal et
mek ve bu tahribat bakasn kullatrmak iin kullanmaktr. u halde cmert
lik, bakalarnn varoluuyla yaplandrlm bir duygudur ve tahribat aracly
la kendine mal etmeye ynelik bir tercihi gsterir. Bu yoldan, bizi kendindeden
ok hilie doru ynlendirir (sz konusu olan bir kendinde hiliidir ve onun
kendisi de elbette kendindedir, ama hilik olarak, kendi kendisinin hilii olan
varl sembolize edebilir). Dolaysyla varolusal psikanaliz eer bir znede c
mertliin kantna rastlarsa, bunun kkensel projesini daha uzaklarda aramak ve
znenin neden yaratm yerine tahribat araclyla kendine mal etme yolunu se
mi olduunu sorgulamak zorundadr. Bu sorunun cevab, incelenen kiiyi olu
turan eyi, onun varlkla kkensel ilikisini ortaya kartacaktr.
Bu gzlemler kendine mal edici ban ideal zelliini ve kendine mal edici her
trl davrann sembolik ilemini aydnla kartmaktan bakaca bir eyi hedef
lemiyorlard. unu da eklemek gerekir ki, sembol znenin kendisi tarafndan
zlm deildir. Bu durum, sembolletirmenin bir bilinaltnda hazrlanacak ol
masndan deil, dnya-iinde-varlm bizatihi yapsndan ileri gelir. Nitekim akmla ayrdmz blmde, dnya iindeki aletler dzeninin benim imknlar
mn, yani olduum eyin, kendindenin iinde atlmda bulunulan imgesi oldu
unu, ama bu dnyasal imgeyi asla zemediimi, nk benim kendim iin bir
nesne tasla gibi olabilmemin dnmsel blnp oalmayla gerekletiini
grmtk. Bylece, kendilik evrimi konulandrc-olmadmdan ve bunun
sonucunda, olduum eyin duyurusu tematik olmadndan, dnyann bana
gnderdii ve benim kendimin kendinde-varl bilgimden gizlenmemi ola
maz. Kendimi, ancak onu douran yaklak [approximative] eylemde ve bu ey
lem araclyla bu kendinde-varla uyarlayabilirim. yle ki, sahiplenmek, sa
735
Jean -P au l Sa n re
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
di-iinin varl bireysel bir servendir ve seim de somut olmann bireysel sei
mi olmak zorundadr. Bu, daha nce grdmz zere, genel olarak durum iin
geerlidir. Kendi-iinin seimi her zaman benzersiz tekillii iindeki somut du
rumun seilmesidir. Ama bu, yaplan seimin ontolojik anlam iin de geerlidir.
Kendi-iinin varlk projesi olduunu sylerken, onun, olmaya doru atlmda
bulunduu kendinde-varl belli bir trden btn varolanlar iin ortak olan bir
yap gibi tasarladn sylemiyoruz: daha nce grdk, kendi-iinin projesi hi
bir biimde bir kavray deildir. Olmaya dotru atlmda bulunduu ey ona en
stn derecede somut bir btnlk olarak grnr: bu varlktr. Ve hi phe
yok ki bu projede tmelletirici bir gelimenin imknlar ngrlebilir; ama bu,
bir n btn kadnlar sevdiini ya da tek bir kadnda btn kadnlar sevdi
ini sylemek gibi bir eydir. Temeli olmaya doru atlmda bulunduu bu so
mut varlk, biraz nce grdmz zere, somut olduu iin kavranm olama
dndan, imgelenmi de olamazd, nk imgelem hiliktir ama bu varlk en s
tn dereceden varlktr. Onun varolm as, yani onunla karlalm olmas ama
bu karlamann da kendi-iinin yapt seimle bir ve ayn olmas gerekir. Kendi-iin bir seim-karlamadr, yani kendini karlat varl temellendirme
seimi olarak tanmlar. Bu demektir ki, bireysel giriim olarak kendi-iin, bu
dnyann bireysel varlk btnl olarak seilmesidir; kendi-iin bu dnyay
mantk bir tmellie doru deil, ayn dnyann yeni ve varln kendi-iin ta
rafndan kendinde temellendirildii somut bir durumuna doru tesine geer,
yani varolan-somut-varlm-tesindeki-somut-bir-varla doru dnyann tesi
ne geer. Bylece dnya-iinde-olmak bu dnyay sahiplenme projesidir ve kendi-iine musallat olan deer de, buradaki-bu kendi-iin ile buradaki-bu dnyann
sentetik ileviyle oluturulan bireysel bir varln somut ifadesidir. Gerekten de,
varlk, nerede olursa olsun, nereden gelirse gelsin ve ne ynden dnlrse d
nlsn, ister kendinde olsun, ister kendi-iin olsun ya da kendi-iin-kendindenin imknsz ideali olsun, birincil olumsall iinde bireysel bir servendir.
Bylece, olmak ve sahip olmak kategorilerini birletiren ilikileri tanmlaya
biliriz. Arzunun kkensel olarak olmak arzusu ya da sahip olmak arzusu olabil
diini grdk. Ama sahip olmak arzusu indirgenemez deildir. Olmak arzusu
dorudan doruya kendi-iine yneldii ve ona, aracsz olarak kendi-iin-kendinde olma vasfn kazandrmaya doru atlmda bulunduu halde, sahip olmak
arzusu kendi-iini dnya stnde, dnyann iinde ve dnya boyunca hedef alr.
739
Jean -P au l Sartre
Sahip olma projesi dnyay kendine mal etmek suretiyledir ki olmak arzusuyla,
varlk arzusuyla ayn deeri gerekletirmeyi hedefler, O nedenle, analiz yoluyla
farkllaunlabilen bu arzular, gerekte birbirinden ayrlmaz: bir sahip olma arzu
suyla elemeyen olmak arzusuna da, bunun tersine de rastlanmaz; aslnda ayn
hedefe dnk iki ynl dikkat, ya da dilerseniz, ayn bir temel durumun iki yo
rumu sz konusudur; bunlardan biri kendi-iine dnsz olarak varlk kazan
drmaya ynelir, teki de kendilik devresini [circuit de lipseite] kurar, yani dn
yay kendi-iin ile varl arasna sktrr. Kkensel durama gelince, bu, ben
olan, yani kendimi oldurduum varlk eksikliidir. Ama benim kendime gre
eksiklik kldm varlk, tam da kesin biimde bireysel ve somuttur: esasen varo
lan ve onun eksiklii olarak ortasnda belirdiim varlktr. Bylece ben olan hi
lik bile, bir bakas deil de bu hileni olarak, bireysel ve somuttur.
Her kendi-iin zgr seimdir; edimlerinden her biri, en nemsizi de en
nemlisi de, bu seimi dile getirir ve bu seimden yaylr; ite bu, zgrlmz
olarak adlandrdmz eydir. imdi bu seimin an lam n kavram olduk: bu
seim, kh dorudan, kh dnyann kendine mal edilmesiyle, ya da daha do
rusu her ikisiyle birlikte, olmak seimidir. Nitekim zgrlm Tanr olma se
imidir ve btn edimlerim, btn projelerim, bu seimi dile getirir ve onu bin
lerce tarzda yanstrlar, nk sonsuz sayda olmak ve sahip olmak tarz vardr.
Varolusal psikanalizin hedefi, bu ampirik ve somut projeler iinde, her bir ki
inin kendi varl konusundaki kkensel seim tarzn yakalamaktr. Geriye,
dnyay neden u ya da bu tikel buradaki arasnda sahiplenmeyi setiimi ak
lamak kalyor. Bu konuda, zgrln kendine zg yapsnn esasen burada ol
duunu syleyebiliriz. Bununla birlikte, nesnenin kendisi indergenemez deil
dir. Biz, nesnenin varlk tarz, ya da nitelii iinde v arl n hedefleriz. Ve nite
lik -zellikle de maddi nitelik, suyun akkanl, tan younluu, v b .- varlk
tarz olduundan, olmak tarz olduundan, varl belli bir ekilde imdiletirmekten, mevcutlatrmaktan baka bir ey yapmaz. u halde setiimiz ey, var
ln belli bir tarzda kefedilmesi ve kendini sahiplendirmesidir. Sar ve krmz,
domatesin ya da mercimein tad, prtkl ve yumuak bizim iin hibir biim
de indirgenemez veriler deildirler: bunlar, bizim gzmzde, varln kendine
verecek olduu belli bir tarz sembolik olarak gsterirler ve biz, varln u ya da
bu tarzda bunlarda yze kmasna bakarak tepkimizi tiksinme ya da arzu ek
linde gsteririz. Varolusal psikanaliz niteliklerin ontolojik anlamn ortaya
740
V arlk ve H ilik
kartmakla ykmldr. rnein, iirsel hayallerin kimi deimezleri (Rimbaudda jeolojik olan, Poeda suyun akkanl), ya da sadece her bir kiinin
zevkleri, kendi tarzlarnda btn bir Weltanschauungu ,* btn bir varlk sei
mini sembolize ettikleri ve onlar kendinin klan kiinin gznde besbelliliklerinin buradan kaynakland dnlmeksizin tartlmamas gerektii sylenen o
zevkler, ite ancak bu yoldan -cinsellik zerinde yrtlen birtakm dnce
lerle deil- aklanacaktr. Dolaysyla, varolusal psikanalizin bu zel devini,
ilerideki aratrmalar iin neri olarak, busada ana hatlaryla gstermemiz gere
kir. nk zgr seim, tatldan ya da acdan, b. alman zevk dzeyinde deil,
varln tatl, ac, vb. iinde ve araclyla aa kan vehesinin seimi dze
yinde indirgenemezdir.
III
VARLIIN AINLAYICISI OLARAK NTELE DAR
Sz konusu olan, basite, eylerin psikanalizine girimektir. Bu da G. Bachelardm, son kitab Leau et les revesde** [Su ve Dler] byk bir ustalkla denedi
i eydir. Bu kitap byk vaatler iermektedir; zellikle de, maddi imgelem
[imagination materielle] gerek bir keiftir. Aslnda, bu imgelem terimi bize uygun
grnmyor, keza, eylerin ve onlarn jelatinimsi, kat ya da akkan maddeleri
nin arkasnda, bunlara yanstacamz imgeler arama giriimi de. Baka bir kita
bmzda9 kantladmz gibi, algnn imgelemle hibir ortak yan yoktur: tersine,
alg hayal gcn, imgelemi, imgelem de algy kesin bir biimde dlar. Algla
mak, imgeleri duyular araclyla bir araya getirmek deildir: armc [associationniste] kkenli bu tezlerin tmyle kovulmalar gerekir; bunun sonucunda,
psikanaliz imgeler aramak zorunda kalmayacak, ama asl, gerekten de eylere ait
olan anlamlar belirtikletirmeye alacaktr. Hi phe yok ki, yapkann, y vtfcanm, vb. insani anlam kendindeye ait deildir. Ama daha nce grdk, gizilgllkler de ona ait deildirler ama yine de dnyay oluturanlar bunlardr.
Maddi imlemler, karl tepelerin, ptrlnn, skmn, yalnn, vb. insani anla
* Dnya grn, - n
** Gaston Bachelard, 5u ve Dler, ev. Olcay Kunal, stanbul: YKY, 2 0 0 6 . - n
9) Bkz. im agination, NRF, 193 9 . im gelem , thaki Yaynlar, 2 0 0 6 .
741
je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
de Pierrein neden portakal sevdiini ama sudan nefret ettiini, neden domate
si itahla yerken baklay azna koymadm, neden istiridye ve i yumurta yut
mak zorunda kalnca rdn anlamak isterse bu sorunlar zmek zorun
da kalacaktr.
Ancak biz, rnein, duygulanmlarmzla ilgili eilimlerimizi, aydnlatmak ya
da renklendirmek istediimiz eyin zerine yansttmz dnmenin bir hata
olduunu da gstermitik. Nitekim ncelikle, bir duygulanmn hibir biimde
isel bir eilim olmadn, ne olduunu nesnesi araclyla kendine reten, nes
nelletirici ve akn bir mnasebet olduunu oktandr biliyoruz. Ama hepsi bu
deil: tek bir rnek, yanstm a [projection] araclyla aklamann (bir manzara
bir ruh halidir eklindeki ok bilmen ifadenin anlam budur) bir ilke kantsama
[petition de principe] ilemi olduunu bize gsterecektir. rnein, cv k [visqueux] diye adlandrlan o zel nitelii ele alalm. Bu niteliin, Avrupal yetikin a
sndan, kolaylkla olmak ilikilerine indirgenebilecek bir dolu insani ve ahlaki
zellikleri imledii aktr. Tokalaan bir el cvktr, bir glck cvktr, bir d
nce, bir duygu cvk olabilir. Sradan ve ortak kanaate gre, ben nceden hou
ma gitmeyen ve kendileri sebebiyle suladm baz davranlarn ve baz ahlaki
tavrlarn deneyimini edinirim; te yandan da, cvn duyulur grsne sahibim.
Ondan sonradr ki, bu duygular ile cvklk arasnda bir balant kurarm ve c
vk, tm insani hisler ve tavrlar snfnn sembol olarak alr. Dolaysyla, bu
insani davranlar kategorisine ilikin bilgimi cvk nosyonu zerine yanstmak
suretiyle onu zenginletirmi olurum. Ama yanstma araclyla yaplan bu ak
lama, nasl kabul edilebilir? Eer duygular salt psiik nitelikler olarak nceden
kavradmz varsayarsak, onlarn cvkla ilikisini nasl kavrayabiliriz? Niteliksel
sald iinde kavranan duygu ancak dpedz beklenmedik, baz deerlere ve ba
z sonulara kyasla kmanabilen belli bir eilim olarak aklanabilir; eer imge na
V arhk ve H ilik
mas gereken eyi varsayar. Zaten bylesi bir aklama bu ilkesel itirazdan kurtul
sa bile, bir bakasyla, deneyden devirilen ve bir o kadar ciddi olan bir baka iti
razla karlar: nitekim yanstma araclyla aklama, yanstan znenin, cvk di
ye adlandraca tavrlarn yapsnn ve etkilerinin belli bir bilgisine deneyim ve
analizle ulam olmasn ierir. Gerekten de bu anlay iinde, cvkla yaplan
atf insanlarn srnaklna ilikin deneyimimizi bir bilgi olarak zenginletirmez;
en ou, esasen edinilmi olan bilgiler iin tematik birlik, imgelerle bezenmi b
lm grevi yapar. Bir baka ynden, gerek anlamyla ve yaltk halde dnl
dnde cvklk bize pratik adan zararl grnebilir (nk cvk maddeler el
lerimize, giysilerimize yaprlar, leke yaparlar), ama iren gelmez. Nitekim cvk
ln bize esinlendirdii tiksintiyi, bu fizik niteliin baz ahlaki niteliklere bulamlmdan bakaca bir eyle aklayamayz. u halde cvn sembolik deerinin
renilmesi gibi bir eyin olmas gerekir. Ama gzlemin bize rettii zere, ok
kk yataki ocuklar da cvk olan karsnda, sanki cvk olan esasen psiik ola
na bulamasma bir irenme gsterirler; gzlem bu ocuklarn konumay
renir renmez, duygularn betimlenmesinde kullanlan yumuak, aa, vb.
szcklerin deerini an lad klarn da retmektedir. Her ey, sanki, biz duygu
larn ve edimlerin tmyle maddesellikle ykl, tzsel bir dokuya sahip, gerek
ten yumuak, dz, cvk, aa, yukar, vb. olduklar bir evrende beliriyormuuz
gibi ve bu evrendeki maddi tzler, onlar tiksindirici, korkutucu, ekici, vb. klan
psiik bir imleme kkensel olarak sahiplermi gibi cereyan eder. Burada yanstma
ya da analoji yoluyla yaplacak hibir aklama kabul grmez. Ve zetlersek, cv
n psiik sembol deerini buradakimn [ceci] ham niteliinden devirmemiz de,
bu anlamll sz konusu psiik tavrlara ilikin bir bilgiden hareketle buradaki
zerine yanstmamz da imknszdr. O halde, maddesellii ilkesel olarak imleyen-olmayan olarak kalmas gereken nesnelere kar duyduumuz tiksintilerimiz
le, nefretlerimizle, sempatilerimizle, eilimlerimizle dile gelen bu muazzam tmel
sembolizmi nasl anlamak zorundayz? Bu aratrmada ilerlemeler kaydetmek iin
birtakm postlalar terk etmek gerekir. zellikle, cvkln u ya da bu duyguya
atfedilmesinin bir bilgi deil, ama yalnzca bir imge olduunu bundan byle a
priori olarak postla haline getirmeyeceiz keza, daha geni bilgiye sahip ol
madan, fizik maddenin sembolik olarak eklinin deitirilmesine imkn veren e
yin psiik olduunu ve cvkm imleyici olarak kavranmasnda insan srnakl
na ilikin deneyimimizin ncelik tadn da kabul etmeyeceiz.
747
Jean -P au l Sarte
Kkensel projeye dnelim. Bu, kendine mal etme, sahip olma projesidir. u
halde c v k olan, varlm aa karmaya zorlar; kendi-iinin varlkta belirii
sahiplenici olduundan, alglanan cvk sahiplenilecek cvktr, yani ben ve c
vk arasndaki kkensel ba yledir ki, ideal olarak ben kendim onun varl ol
duum lde, bu varln temeli olmaya doru atlmda bulunurum. Dolaysy
la daha kkenden itibaren, bu varlk, temellendirilecek bir mmkn olan ben
olarak belirir; kkenden itibaren psiikletirilir. Bu, onu ilkel animizmin yapt
gibi bir ruhla, ya da metafizik stnlklerle donattm anlamna gelmez, yalnz
ca onun maddeselliinin bile bana psiik bir imleme sahipmiesine amlandn gsterir zaten bu psiik imlem de onun kendinde-varlk karsnda sahip
olduu sembolik deerle bir ve ayn eydir. Cva btn bu imlemlerini kazan
drm ann bu sahiplenici, kendine mal edici tarz, zgr proje olduu halde ve
kendi-iinin varlnn kendisiyle zdeletii halde, formel bir a priori olarak
dnlebilir; nk gerekten de kkensel olarak cvn varlk tarzna deil,
yalnzca cvn ham bir halde duran oradaki-varlgma, karlalan salt varolu
una bamldr. Bu kendine mal edici tarz ayn zamanda kendine mal etmenin
sradan projesi olduu lde, salt vardrdan hibir ekilde ayrlmad ve onu
ele al tarzmza gre salt zgrlk ya da salt hilik olduu lde, bakaca her
karlama iin de ayndr. Ama cvk, tam da bu kendine mal edici proje ere
vesinde aa kar ve cvkln gelitirir. u halde bu cvklk esasen -cvn ilk
grnmesinden itibaren- bir talebe cevaptr, esasen kendinin badr', cvk,
dnyann benimle kaynamasnn oktan balam giriimi gibi grnr; kendi
si hakknda bana rettii eyde, beni emen vantuz zellii de esasen somut bir
sorgulamaya verilen karlktr; bizatihi varlyla, varlk tarzyla, tm maddesiy
le cevap verir. Ve verdii cevap hem btnyle soruya uyarlanmtr, hem de
opak ve znmezdir, nk olanca dile gelmez maddeselliiyle doludur. Soru
ya tastamam uyarland lde aktr: cvk, bende eksik olan ey olarak kav
ranr, kendine mal edici bir soruturmayla yoklanr; bu kendine mal etme girii
miyle cvkln kefettirmeye imkn verir. Opaktr, nk imleyici form kendiiin tarafndan cvn iinde yaratlsa da, cvk bu formu tam da olanca cvkl
yla gelip doldurur. u halde cvklk bizi dolu ve youn bir imleme gnderir,
ve bu imlem bize kendinde-varl aar; yle ki cvklk u anda dnyay ortaya
kanyormu gibi, bizim-kendimizi-kurma-giriimimizi ortaya karyormu gibi ve
mal etme, cvkl kuran bir edim olarak bir eyin taslan yapyormu gibi bi
748
V arlk ve H ilik
zi byle bir imleme gnderir. O zaman bize doru, nesnel bir nitelik gibi geri d
nen ey yeni bir doadr; bu doa maddi (ve fizik), ya da psiik deil, psiik ile
fizik arasndaki kartl aan bir doadr ve bize dnyann ontolojik ifadesi ola
rak grnr, yani, ister maddi dzenlemeler, ister alm akmlklar sz konu
su olsun, dnyadaki btn buradak ilerin smflandrlaca blm olarak sunulur.
Bu demektir ki, cvn cvk olarak kavranm&s, ayn anda da kendim dnyann
kendindesi olarak vermenin zel bir tarzn yaratr, cvn cvk olarak kavran
mas varl kendi tarznda sembolize eder, ^ani cvkla temas devam ettii l
de, bizim iin her ey sanki cvklk btn bir dpyanm anlamymasna, yani,
kertenkele klanna mensup ilkel insanlar iin btn nesnelerin kertenkele olma
larn d aki gibi, kendinde-varlm yegane varlk kipiymiesine cereyan eder. Se
ilen rnekte, cvn sembolize ettii varlk kipi hangisidir? lk nce grdm,
svln homojenlii ve taklididir. Zift gibi cvk bir madde, kurald bir ak
kandr. Bize nce her ynden kaan ve her ynde kendi kendisine benzeyen, her
ynden kurtulan ve yine de zerinde yzlebilen varl, kendi kendisinde son
suza kadar deien, zerinde iz braklmayan ve bizim zerimizde iz brakama
yan, zerimizden kayan ve zerinde kaylan, kayma araclyla (kayk, deniz
motoru, su kaya, vb.) sahiplenilebilen ama size bal olduu iin sahiplenme
yen, tehlikesiz ve belleksiz varl gsterir gibi grnr. Zift gibi cvk madde,
ezeli ebedilik ve sonsuz zamansallk olan, nk deien hibir ey olmakszn
durmakszn deiiklik olan ve bu ezeli ebedilik ve zamansallk senteziyle, salt
zamansallk olarak kendi-iinin, salt ezeli ebedilik olarak kendinde ile mmkn
bir kaynamasn en iyi sembolize eden varl gsterir gibi grnr. Ama cvk
ayn anda da esas itibariyle pheli bir ey gibi aa kar, nk akkanlk on
da yavalatlm olarak mevcuttur; svln kalnlamasdr, kendi kendisinde ka
tnn sv zerinde domakta olan utkusunu, yani, salt katnn temsil ettii farkllamamlk kendindesinin svl dondurmaya, yani onu temellendirmek zo
runda olan kendi-iini zmsemeye ynelik eilimini temsil eder. Cvk, suyun
can ekimesidir; cvk kendi kendisini oluan bir fenomen gibi verir, suyun de
iiklik iindeki devamllna sahip deildir, tersine, bir durum deiiklii iin
de gerekleen kesinti gibi bir eyi gsterir. Cvn bu donmu devingenlii, sa
hiplenmeyi bezdirir. Su daha kacdr, ama kac olarak, ka iinde onu sa
hiplenmek mmkndr. Cvk, kaim bir kala kaar ve suyun kayla benzer
lii, tavuun ar ve yere srnrcesine uuunun atmacann uuuyla benzerli
749
Jean -P au l Sartre
V arlk ve H ilik
Jean -P au l Sartre
dingin durumdaki bir cvk tabakas ok youn bir svnn oluturduu tabaka
dan belirgin bir biimde farkl deildir; ne var ki bu bir tuzaktr: kayma edimi
kaygan madde tarafndan emilir ve zerimde birtakm izler kalr. Cvk, bir kara
basanda grlen ve btn zellikleri bir tr yaamla canlanarak benim karma
geen bir sv gibi ortaya kar. Cvk, kendindenin rvandr. Bir baka dzlem
de, tatl niteliiyle sembolize edilen, yumuaka ve dii bir rvantr. Bu neden
le tatl, tadn yum uakl -hep azda kalan ve yutmadan sonra da devam eden
silinmez yumuaklk- olarak cvn zn mkemmelen tamamlar. Tatl cvk,
cvn idealidir; Kendi-iinin tatl lmn sembolize eder (reele gmlen ve
orada boulan eek ars). Ama ayn zamanda, cvk maddenin kendine mal edi
liini yalnzca balatmamdan tr cvk olan benim. Cvn ellerimin zerinde
hissettiim o emicilii, cvk maddenin devam ll gibi bir eyi bende balatr.
Benden akp cvk tabakaya den bu uzun ve gevek madde stnlar (rnein,
elimi cvk maddeye sokup sonra kardmda), bizzat benim cva doru ak
m gibi bir eyi sembolize eder. Ve bu stunlarn dibinde, cvk tabakayla kay
namada saptadm gecikme, kendindenin emiine kar varlmn gsterdii
direniin sembol gibidir. Suya daldm, suyun iine gmldm, kendimi
onun iinde akmaya braktm zaman, hibir rahatszlk duymam, nk suyun
iinde erime endiesini hibir lde tamam: onun akkanl iinde bir kat
olarak kalrm. Ama cvn iine dalarsam, orada kendimi kaybedeceimi, yani
cvk halinde eriyeceimi hissederim, nk cvk, tam da katlama talebindedir. Bu adan baktmzda, yapkan [pteux] da cvkla ayn veheyi tasa ge
rektir, ama bylemez, lekelemez, nk tldr. Yapan, lekeleyen ve dengesiz
madde olarak cvn kavranmasnda bile bir metamorfozun istilas gibi bir ey
vardr. Cva dokunmak, cvklk halinde erime tehlikesiyle karlamaktr.
imdi, bu erime, kendi bana esasen dehet vericidir, nk mrekkep k
dnn mrekkebi emmesi gibi, kendi-iinin kendinde tarafndan emilmesidir.
Ama ayrca, ille de ey halinde metamorfoz sz konusuysa, bunun cvk halinde
ki bir metamorfoz olmasndan tr bu dehet vericidir. Hatt eer kendi kendi
min svlamasm, yani varlmn su haline dnmesini kavrayabilseydim, bu
beni ar lde etkilemezdi, nk su bilincin semboldr: hareketi, akkanl
, varlndaki o dayanmac olmayan dayanmacl [solidarite non solidaire],
srekli ka, vb. ile ondaki her ey bana kendi-iini hatrlatr; yle ki, bilincin
sre [duree] zelliine iaret etmi olan ilk psikologlar
752
(Ja m e s ,
Bergson), onu o~
V arlk ve H ilik
u kez bir rmaa benzetmilerdir. Bir btnn paralarnn deimez i ie girmiliini ve durmakszn ayrabilirliini, serbestliini en iyi antran imge, rmak
imgesidir. Ama cvk, korkun bir imge sunar: bir bilin iin cvk hale gelm ek
kendi bana korkuntur. nk cvn varl gevek katlmdr ve btn par
alarnn vantuzlaryla birbiriyle dayanma iinde olmas, ibirlii ve sinsi suortakldr, her birinin bireysellemek iin gsterdii ve bireyden boaltlm, her
bir ynden madde tarafndan emilen yasslama halindeki bir dkln izledii
mulak ve gevek abadr. u halde cvk hle gelecek bir bilin, fikirlerinin ka
lnlamasyla dnecektir. Gelecee doru, bir kendi projesine doru atlmak is
teyen ve buna ulamann bilincine varaca anda, gemiin emiciliiyle sinsice,
grnmez bir ekilde tutulduunu hisseden, kat bu gemiin iinde yavaa
eriyiine, nihayet kendi kendisini tamamen kaybedene kadar projesinin bin tr
l asalak tarafndan istila ediliine tank olmak zorunda kalan bir bilincin bu ta
sallutuna, dnya zerinde belirdiimiz andan itibaren maruz kalrz. Bu korkun
yazgyla ilgili en iyi imgeyi bize etki psikozlarndaki dncenin alnmas [vol
de la pensee] sunar. Ama bu korkunun ontolojik dzlemde dile getirdii ey, tam
da kendi-iinin olgusalhm kendindesinden ka, yani zamansallama deilse
nedir? Cvn verdii dehet, zamann cvk hale gelmesinden, olgusalhm dur
makszn ve aldrmakszm gelierek onu var klan kendi-iini emmesinden du
yulan dehettir. Bu kayg lmden, salt kendindeden, hilikten deil, kendi-iirkendindeden daha fazla varolmayan ve cvk tarafndan yalnzca temsil edilen zel
bir varlk trnden duyulan kaygdr. Btn gcmle reddettiim ve deerin var
lmn iinde bana musallat olmas gibi bana musallat olan ideal bir varlk: te
mellendirilmeyen kendindenin kendi-iin karsnda ncelik tad ve antideer
[atnivaleur] diye adlandracamz bir ideal varlk.
Bylece cvn kendine mal edici projesi iinde cvklk aniden bir antideerin
sembol olarak, yani gerekletirilmemi, ama tehditkar, bilince, kat deimez
tehlike gibi durmadan musallat olan ve bundan tr, kendine mal etme projesi
ni aniden ka projesine dntren bir varlk trnn sembol olarak amlanr.
Daha nceki hibir deneyden kaynaklanmayan, yalnzca kendindenin ve kendiiinin preontolojik kavrannm sonucu olan bir ey ortaya kmtr ve bu ey tas
tamam cvn anlamdr. Bir bakma bu bir deneyimdir, nk cvklk grsel bir
keiftir; bir bakma da varln yaad bir serveninin kefi gibi bir eydir. Bu
noktadan itibaren, kendi-iinin karsna belli bir yeni tehlike, tehditkar ve ka753
Jean -P au l Sartre
mlmas gereken bir varlk kipi, her yerde karlaaca somut bir kategori kar. C
vk, a priori olarak, hibir psiik davran sembolize etmez: cvk, varln kendi
kendisiyle belli bir ilikisini gsterir ve bu iliki kkensel olarak psiikletirilir, n
k onu kendime mal etmeye balarken kefederim ve cvklk bana kendi imgemi
yanstr. Nitekim cvkla daha ilk temasmdan itibaren, psiik olan ve olmayan ay
rmnn tesinde, belli bir kategorinin tm varolanlarnn varlk anlamn yorum
lamak zere geerli bir ontolojik emayla donanrm, bu kategori de esasen farkl
cvk trlerinin deneyiminden nce bo bir ereve olarak belirir. Cvk karsnda
ki kkensel projemle bu kategoriyi dnyann iine ben atarm, bu kategori dnya
nn nesnel bir yaps, ayn zamanda da bir antideerdir, yani cvk nesnelerin ge
lip sraya girecekleri bir alan belirler. O andan itibaren, ister bir tokalama, ister
bir glmseme ya da bir dnce sz konusu olsun, bir nesne benim iin ne za
man bu varlk mnasebetini ortaya karsa, tanm gerei cvk olarak kavranm
olacaktr, yani bu nesne fenomenal dzenleniinin tesinde, ziftler, zamklar, bal
lar, vb. ile birlik halinde, bana cvkln byk ontolojik alann oluturur gibi g
rnecektir. Buna karlk, kendime mal etmek istediim buradaki btn dnyay
temsil ettii lde, cvk da daha ilk grsel temasmdan itibaren bana bir sr
karanlk imlemler ve onun tesine geen gndermelerle ykl grnr. Cvk,
kendiliinden cvktan da daha fazlaym gibi kefedilir; ortaya kt andan iti
baren psiik olan ve fiziksel olan arasndaki, ham varolan ile dnyann imlemleri
arasndaki tm ayrmlan aar: varln mmkn bir anlamdr. u halde ocuun
cvk konusunda edinebilecei ilk deneyim, onu psikolojik ynden de ahlaki yn
den de zenginletirir: mecazi olarak cvk diye adlandrlan yapkan bayalk t
rn kefetmek iin ergin yaa gelmeyi beklemesine gerek yoktur: bu bayalk
orackta, yan banda, bizatihi baln ya da zamkn cvkl iindedir. Cvk konu
sunda sylediimiz ey ocuu evreleyen btn nesneler iin ge^erlidir: bunlarn
maddesinin sradan aa k ocuun ufkunu varln en u snrlarna kadar
yayar ve ayn anda da onu btn insani olgularn varln zmek zere bir dizi
anahtarla donatr. Bu, yaamn irkinliklerini, karakterlerini, ya da tersine, va
roluun gzelliklerini ocuun daha batan bildii anlamna gelmez. Sadece, ir
kinliklerin ve gzelliklerin, davranlarn, psiik zelliklerin, cinsel ilikilerin, vb.
asla tikel rneklemelerden bakaca bir ey olmayacaklar tm varlk anlamlarnn
sahibi durumundadr. Yapkan, koyu, buulu, vb., kumdaki ve topraktaki delik
ler, maaralar, k, gece, vb. ocua psiik-ncesi ve cinsellik-ncesi varlk kiple
754
V arlk ve H ilik
je a n -P a u l Sartre
V arlk ve H ilik
delik deneyiminin, ocuk gerei grdnde, genel olarak cinsel deneyimin ontolojik nsezisini kapsad ortadadr; ocuk kendi etiyle delii tkar ve delik, her
trl cinsel zgllemeden nce, mstehcen bir beklenti, bir et arsdr.
Bu dolaymsz ve somut varolusal kategorilerin aydnlatlmasnn, varolusal
psikanalize kazandraca nemi kavryoruz. Bu noktadan itibaren, insan-gerekliinin ok genel projelerini de kavryoruz. Ancak, psikanalizciyi en bata ilgilen
diren ey, kiiyi bu farkl varlk sembolleriyle birletiren bireysel ilikiden hareket
le, tekil kiinin zgr projesini belirlemektir. Svk temaslar sevebilirim; delikler
beni dehete drebilir, vb. Bu, cvn, yalnn, deliin, vb. genel ontolojik imlemlerini benim iin kaybetmi olduklar anlamna gelmez, tersine, bu imlem y
znden, kendimi onlar karsnda u ya da bu tarzda belirlerim. Eer cvk, gerek
ten de kendi-iinin kendinde tarafndan iildii bir varln sembol ise, o halde
bakalarnn tersine, cv seven ben neyim? Eer kmaza sokan ve pheli bir
kendindeye. duyulan bu sevgiyi belirtikletirmek istersem, kendime ilikin hangi
temel projeye gnderilmi olurum? Bylece, zevkler [gots] indirgenemez veriler
olarak kalmazlar; eer onlar sorgulamasn bilirsek, bize kiinin temel projelerini
amlarlar. Beslenme tercihlerine varncaya kadar, hibir ey yoktur ki, bir anlam
tamasn. Her zevkin, mazur grlmesi gereken sama bir datum olarak deil,
ama besbelli bir deer olarak sunulduu konusunda biraz dnlecek olursa, bu
sylediimiz anlalacaktr. Eer sarmsak tadn seviyorsam, bakalarnn bu tad
sevmeyebilecekleri bana akld grnr. Gerekten de, yemek, yok ederek ken
dine mal etmektir, ayn zamanda da belli bir varlkla azn tkam aktr. Ve bu
varlk bir s, younluk ve adl adnca lezzet sentezi olarak verilir. Ksacas, bu sen
tez belli bir varl imler; yemek yerken, tat araclyla bu varln baz nitelikle
rini tanmakla yetinmeyiz; bu nitelikleri tadarken onlar kendimize mal ederiz.
Tat, sindirmedir; di, bizatihi ineme edimiyle, besin lokmasna dntrd
cismin younluunu aa karr. Bu yzden besinin sentetik grs kendi ken
disinde sindirici tahribattr. Bana, etimi yapacam varl gsterir. O andan itiba
ren, kabul ettiim ya da irenerek dladm ey, bu varolann bizatihi varldr,
baka bir deyile, besinin btnl kabullendiim ya da reddettiim varln bel
li bir varlk kipini nerir. Bu btnlk bir form halinde dzenlenir ve iinde, da
ha belirsiz olan younluk ve s nitelikleri, onlan ifade eden gerek anlamdaki lez
zetin ardnda silinirler. rnein tatl, bir kak bal ya da urup yediimizde, c
v ifade eder; tpk bir analitik fonksiyonun geometrik bir eriyi ifade etmesi gi
757
Jean -P au l Sartre
bi. Bu demektir ki, gerek anlamda lezzet olmayan, ama lezzetin iinde toplanan,
eriyen, onun iine gmlen btn nitelikler, lezzetin maddesi gibi bir eyi temsil
ederler. (Diin altnda nce direnen, sonra aniden boyun een ve ufalanan u i
kolatal biskvi, onun direnii, sonra da ufalan, ikolatadr.) Zaten bu nitelikler
lezzetin baz zamansal zellikleriyle, yani zamansallama kipiyle birleirler. Baz
tatlar kendilerini bir kalemde verirler, daha bakalar geri sayml roketler gibidir,
tekiler aama aama teslim olurlar, bazlar kayboluncaya kadar ar ar azalrlar
ve bazlar da yakaladmz sandmz anda eriyip giderler. Bu nitelikler youn
luk ve syla dzenlenirler; ayrca, bir baka dzlemde, besinin grsel vehesini
ifade ederler. Pembe bir pasta yersem, tad pembedir; hafif tatl kokusu ve pasta
kremasnn kayganl pembedir. Bylece tpk tatly grdm gibi pembeyi de
yerim. Bu olgudan tr, lezzetin karmak bir yap ve farkllaan bir madde ka
zandn anlyoruz; kkensel projemize uygun olarak sindirebileceimiz ya da
bulantlarla dlayabileceimiz ey, ite bu -bize tekil bir varlk tr sunan- yap
lanm maddedir. Dolaysyla, istiridye ya da taraklar, salyangoz ya da karidesleri
sevmek, eer bu besinlerin varolusal imlemini ayrt etmeyi biraz bilirsek, asla bir
birinden farksz eyler deildir. Genel olarak, indirgenemez tat ya da eilim yok
tur. Bunlarn hepsi de varln kendine mal edici belli bir seimini temsil ederler.
Bunlar kyaslamak ve snflandrmak varolusal psikanalize der. Ontoloji bura
da bizi terk eder: o bize sadece insan-gerekliinin nihai amalarn, temel imkn
larn ve insan-gerekliine.musallat olan deeri belirleme imknn vermitir. Her
insan-gereklii, hem kendi kendi-iinini kendi-iin-kendinde halinde metamor
foza uratmann dorudan projesidir, hem de temel bir niteliin trleri altnda,
kendinde-varlk btnl olarak dnyay kendine mal etme projesidir. Her in
san-gereklii, varl temellendirmek ve ayn anda da kendi kendisinin temeli
olarak olumsallktan kurtulan kendindeyi, dinlerin Tanr diye adlandrdklar Ens
causa sui'yi* oluturmak zere kendini yitirmeye doru atlmda bulunduu l
de bir iledir. Nitekim insann ilesi sanmkinin tersidir, nk insan, Tanrnm
domas iin, insan olarak kendini yitirir. Ama Tanr fikri elikilidir ve kendi
kendimizi beyhude yere yitiririz; insan hibir eye yaramayan bir iledir.
SONU
Jean-Paul Sartre
dindenin tam bir altst olua m aruz kalmas iin bu ufak hileyi yeterlidir. Bu
altst olu, dnyadr. Kendi-iinin, varln hilenii olmaktan bakaca gerekli
i yoktur. Onun yegane nitelii genel bir varln deil, bireysel ve tikel kendindenin hilenii olmasndan gelir. Kendi-iin genel olarak hilik deildir, tikel bir
yoksunluktur; kendini buradaki bu-varlktan yoksunluk halinde oluturur. Ken
di-iin asla otonom bir tz olmadndan, onun kendindeyle birleme tarzn sor
gulamamz gereksizdir. Hileni olarak, kendinde tarafndan ldrlmtr; isel
olumsuzlama olarak, olmad eyi ve bunun sonucu olarak da, daha olacak ol
duu eyi kendisine, kendinde araclyla duyurur. Eer cogito zorunlulukla
kendinin dna gtryorsa, eer bilin kaygan bir eik dzlemse ve kendimizi
bir anda darda, kendinde-varlm zerinde ylm bir halde bulmakszn bu
eik dzlemin zerine yerlememiz mmkn deilse, bunun nedeni, bilincin
kendi kendisinde, mutlak znellik olarak olmann hibir yeterliine sahip olma
mas, nce nesneye gndermesidir. Bilin iin bir eyleri amlayan gr olmann
bu kesin mecburiyeti dnda varlk yoktur. Bu, bilincin Platoncu Bakas oldu
unu sylemekten bakaca nedir ki? So/isfteki Yabancnn bu bakasna ilikin
olarak yapt gzel betimlemeleri biliriz; bakas ancak bir ryadaki gibi kav
ranabilir, baka-varlmdan bakaca varl yoktur, yani ancak dn alnm bir
varlktan yararlanr, kendilii iinde dnldnde eriyip gider ve ancak gz
lerimizi varln zerine dikecek olursak yeniden ve srad bir varolu kazanr,
kendisinden baka ve varlktan baka olmak iin kendini tketir. Platon, baka
snn bakalnn [alterite de lautre] kendi kendisine nispetle sunduu dinamik
zellii grme benzer, nk baz metinlerinde, hareketin kkenini burada
bulur. Ama daha da ileriye gtrebilirdi: o zaman, bakasnn ya da grece varlk-olmayanm varolu benzeri bir eye ancak bilin olarak sahip olabileceini g
rrd. Varlktan baka olmak, zamansallatnc ekstazlarm birlii iinde kendi(nin) bilinci olmaktr. Ve gerekten de, bakalk [alterite], kendi-iinin barn
da betimlediimiz yansyan ve yanstan arasndaki ke kapmacadan baka ne
olabilir? Zira bakasnn bakas olarak varolabilmesinin yegane biimi, baka olmak(m) bilinci olmaktr. Nitekim bakalk isel olumsuzlamadr ve yalnzca bir
bilin, kendini isel olumsuzlama olarak oluturabilir. Bunun dndaki her tr
l bakalk anlay, onu bir kendinde gibi ortaya koymak, yani bakalk ile var
lk arasnda dsal bir iliki kurmaktr, bu da bakasnn kendindeden baka ol
duunu saptamak zere bir tann mevcudiyetini gerektirir. Ve te yandan, ba
762
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
diye adlandrdmz eye mi? Salt kendindeye mi yoksa kendi-iin adyla tanm
ladmz o hilik manonuyla rtl olan kendindeye mi?
Ama toplam varl kendinde ve kendi-iinin sentetik dzenleniiyle olumu
gibi dnmek zorunda olsaydk, kanmak istediimiz glkle yeniden kar
lamayacak mydk? Varlk kavram iinde ortaya karttmz bu bolukla, bu
kez de varolann kendisinde karlamayacak mydk? Gerekten de, kendinde
olarak ne ise o olan, kendi-iin olarak ne deilse o olan bir varolana nasl bir ta
nm verilebilir?
Eer bu zorluklar zmek istiyorsak, bir varolan bir btn olarak dnmek
iin ondan ne beklediimizi iyi anlamamz gerekir: bu varolann yaplarndaki e
itlilik birliki bir sentez halinde tutulmu olmaldr, yle ki, bunlarn her biri ay
766
V arlk ve H ilik
Jean-Paul Sartre
ce bir zerklik gsteren, bir yandan da ancak bir btnln dalma fonu ze
rinde tezahr edebilen birtakm fenomenler oluur. Hem varlk kavramnda hem
de varolanda rastladmz boluu aklayan ey bu yenilgidir. Kendinde-varlk
nosyonundan kendi-iin-varlk nosyonuna gemek ve bunlar ortak bir cins ha
linde bir araya getirmek imknszsa, bunun nedeni birinden tekine fiilen gem e
nin ve bir araya gelmelerinin gerekleememesidir. Spinoza ve Hegele gre, r
V arlk ve H ilik
dnerdik. Ama karl deildir ve biraz nce szn ettiimiz oXovun zelli
ini oluturan ey tam da bu karlklln olmaydr. Bu durumda, btnlk
sorusunu sormak sama deildir. Nitekim bakas-iini incelediimizde, onun
dnmsel blnp oalmas olacak olan bir baka-benin [moi-autrui] va
rolmas gerektiini saptamtk. Ama ayn zamanda bize yle grnyordu ki, bu
baka-ben varlk ancak kavranlmaz bir vrlk-olmayanm dsalln ierdii
takdirde varolabilirdi. O zaman kendi kendimize unu sorduk: btnln antinomik zellii kendi kendisinde bir indirgenmez deil miydi ve zihni, hem olan
hem de olmayan varlk gibi ortaya koymak zorunda deil miydik? Ne var ki bi
linlerin sentetik birlii sorununun anlam tamadn grdk, nk bu sorun
btn zerinde bir bak as edinme imknna sahip olduumuzu varsayyor
du; oysa biz bu btn temelinde ve bu btne angaje bir halde varolmaktayz.
Ama eer btn zerinde bak as edinmemiz mmkn olmuyorsa, bu
nun nedeni, bakasnn, ilke olarak kendini benimle yadsmasdr, tpk benim de
kendimi onunla yadsdm gibi. Mnasebeti btnl iinde kavramam bana
sonsuza kadar yasaklayan ey, mnasebetin karlklldr. Bunun tam tersine,
kendinde-kendi-iinin isel olumsuzlanmasnda mnasebet karlkl deildir ve
ben hem mnasebetin ularndan biri hem de mnasebetin kendisi olurum. Var
l kavrarm, varlk tarafndan kavranrm, ancak varlk tarafndan kavranarak va
rm; kavradm varlk benim kavranma sram geldiinde beni kavramak zere
bana kar konumlanmaz; o kavranan eydir. Ama onun v a rl , kavranan-varl ile hibir biimde akmaz. Dolaysyla bir bakma, btnlk sorusunu sora
bilirim. Elbette, burada bu btnle angaje olarak varolmaktaym, ama onun
kuatc bilinci olabilirim, nk ben hem varln bilinciyim, hem de ben(in) bi
Jean-Paul Sartre
ele almann m daha yararl olduuna, yoksa her eye ramen eskisi gibi bilinvarlk ikiliini muhafaza etmenin mi daha doru olduuna karar vermek meta
fizie der. Burada ontolojinin ileri srebilecei tek uyar udur: yeni fenomen
nosyonunu dalan btn olarak kullanmann yararl grnd durumda, bu
nosyondan hem ikinlik hem de akmlk terimleriyle sz etmek gerekir. Nitekim
salt ikinlikciliin (Husserlci idealizm), ya dafenomeni yeni bir nesne tr gibi d
nen salt akmlkclm tuzana debiliriz. Ama fenomenin kendinde boyu
tuyla ikinlik ve kendi-iin boyutuyla da akmlk, her zaman snrlandrlacaktr.
Kendi-iinin kkeni ve dnya fenomeninin doas sorunu zerinde karara
vardktan sonradr ki, metafizik birincil nemdeki eitli sorunlara, zellikle de
eylem sorununa yanaabilir. Gerekten de eylem, hem kendi-iin dzleminde,
hem de kendinde dzleminde dnlmelidir, nk akn olann varl iinde
ki bir deiimi belirleyen ikin kkenli bir proje sz konusudur. Nitekim eyle
min yalnzca eyin fenomenal grnmn deiime urattn ileri srmenin
hibir yarar yoktur: eer bir fincann fenomenal grnm, fincann fincan ola
rak yok oluuna varncaya kadar deiime uratlabilirse ve eer fincann varl
niteliinden baka bir ey deilse, dnlen eylemin fincann bizatihi varln
deiime uratabilmesi gerekir. u halde eylem sorunu bilincin akn etkililii
nin aydnlatlmasn varsayar ve bizi varlkla aramzdaki gerek varlk mnase
betinin yolu zerine karr. Bu sorun, edimin dnya zerindeki etkilerinin so
nucu olarak, bize varlkla varlk arasndaki bir ilikiyi de gsterir, bu iliki fizik
i tarafndan dsallk halinde kavranmakla birlikte ne salt dsallktr, ne de ikinliktir, bu bizi Gestalt form nosyonuna gnderir. u halde bir doa metafizi
ine, buradan hareketle giriilebilir.
AHLAK AILIMLAR
Ontoloji kendi bana ahlaki ynergeler formlletiremez. Yalnzca olan eyle
ilgilenir ve onun iaret kiplerinden buyruk kipleri kartmak mmkn deildir.
Bununla birlikte ontoloji, durum halinde bir insan-gereklii karsnda sorumluluk
larn stlenecek bir etiin ne olacam sezinlemeye imkn verir. Nitekim deerin
kkenini ve yapsn bize gsterdi; deerin eksiklik olduunu, kendi-iinin bu de770
Varlk ve Hilik
ger karsnda kendini varl iindeki eksiklik olarak belirlediini grdk. Kendiiinin varolma olgusundan tr, deerin onun kendi-iin-varlna musallat ol
mak zere belirdiini de grdk. Buradan kan sonu udur: kendi-iinin farkl
abalan varolusal bir psikanalizin konusu olabilir, nk bunlarn hepsi de de
er ya da kendi nedeni olarak, bilin ile varln eksik kalan sentezini yaratmay
hedeflerler. Varolusal psikanaliz bylece ahlaki bir betimlemedir, nk bize in
sann farkl projelerinin etik anlamn ifa eder; insann btn tavrlarnn ideal
imlemini amlamak suretiyle, karclk psikolojisinden de, insan davrannn her
trl yararc yorumundan da vazgemek zorunda lduumuzu gsterir. Sz ko
nusu imlemler, egoizmin ve dierkamln tesindediler, ayn zamanda ka rsz
denilen tutum ve davranlarn da tesindedirler. Denilebilir ki, insan Tanr olmak
iin kendini insan klar: ve bu bak asndan dnldnde, kendilik bir ego
izm gibi grnebilir; ama tam da insan-gereklii ile onun kendi nedeni olma ar
zusu arasnda ortak nokta bulunmadndan, insann kendi nedeni varolsun diye
kendini yitirdii de pekl sylenebilir. O zaman her insan varoluu bir ile gibi
dnlecek, fazlasyla nl kendi-sevgisi [amour-propre] bu ileyi gerekle
tirmek zere birok ara arasndan zgrce seilen bir aratan ibaret olacaktr.
Ama varolusal psikanalizin balca amac, bizi ciddiyet ruhundan vazgeirmek ol
maldr. Gerekten de, ciddiyet ruhunun, deerleri insan znelliinden bamsz,
akn veriler gibi dnmek ve arzulanabilir vasfn da, eylerin ontolojik yap
sndan alp onlarn sradan maddi oluumlarna aktarmak gibi ifte bir zellii
vardr. Nitekim ciddiyet ruhu asndan, rnein ekmek arzulanabilirdir, nk
yaamak gerekir (anlalr alemde kaytl deer) ve nk ekmek besleyicidir. Bi
lindii zere, ciddiyet ruhunun, yeryznde hkm srmekte olan sonucu, ey
lerin sembolik deerlerini, tpk bir mrekkep kdnn mrekkebi emmesi gibi,
ampirik kiisel tepkilere emdirmektir; arzulanan nesnenin opakln ne kart
mak ve onu kendi kendisinde indirgenmez arzulanabilir olarak ortaya koymaktr.
Bu yzden, esasen ahlakn dzlemi zerindeyiz, ama rekabeti bir biimde ken
dini aldatma ahlaknn da dzlemi zerindeyiz; nk bu kendi kendisinden
utan duyan ve adn sylemeye cesaret edemeyen bir ahlaktr; idaralmasmdan
kurtulmak iin btn hedeflerini karartmtr. nsan, varl krlemesine arar ve
bu arayn kendisi olan zgr projeyi kendinden saklar; kendini, yolu stne yer
letirilen iler tarafndan beklenecek tarzda oluturur. Nesneler dilsiz gerekirliklerdir ve insan, kendi olarak bu gerekirliklere edilgin itaatten baka bir ey deildir.
771
Jean-Paul Sartre
Varlk ve Hilik _
bilecek midir? zellikle de, her trl deerin kayna olarak kendi kendisini de
er gibi kabul etmesi mmkn mdr? Yoksa zorunlu olarak, kendini, ona mu
sallat olan akn bir deere.nispetle mi tanmlayacaktr? Ve kendi kendisini ken
di mmkn olan ve belirleyici deeri olarak grmek isteyebildiinde, bundan
neyi anlamak gerekir? Nitekim, kendini zgrlk olarak isteyen bir zgrlk,
varlk ideali olarak ne deilse o olmay ve ne ise o olmamay seen bir ne-ise-oolmayan-varlk ve ne-deilse-o-olan-varlktr. u halde, kendini toparlamay de
il, kendinden kamay, kendi ile akmay deil, her zaman kendi ile mesafeli
olmay semektedir. Kendi kendisine kar mesafeii durmak isteyen, belli uzak
lkta kalmak isteyen bu varlktan ne anlamak gerekir? Burada kendini aldatma
m, yoksa baka bir temel tavr m sz konusudur? Ve varln bu yeni grn
mn yaamak mmkn mdr? zellikle de, zgrlk kendi kendisini ama
olarak kabul etmek suretiyle her trl durumdan kurtulacak mdr? Yoksa tersi
ne, durum olarak m kalacaktr? Ya da daha bir kesinlik ve daha bir bireysellik
le konumlanacak ve idaralmasmn iinde kendini koul halindeki zgrlk ola
rak daha m fazla kavrayacaktr? Dnyann varla gelmesine araclk eden varo
lan olarak, bsbtn sorumluluunu stlenecek midir? Bizi saf ve ibirliki ol
mayan dnme gnderen btn bu sorularn cevaplar ancak ahlakn alann
da verilebilir. Bir baka kitab da buna ayracaz.
773
SZLK
A b o litio n : O rta d a n k a lk m a
A b s c h a t t u n g ( A lm .) : G lg e le m e , g lg e s in i d r m e , p r o f il
A b s e n c e : N a m e v c u d iy e t, m e v c u t o lm a m a
A c te : E d i m (F iil)
A c ti v itd : E t k in li k
A f f e c te r : E tk ile m e k , d u y g u la n d r m a k
A f f e c ti o n : E tk ile n i , d u y g u la n
A f f e c ti v itf c D u y g u la n m , e t k ile n m e , e t k ile n im
A f f i r m a t i o n : O lu m l a m a
A g e n t: F a il, e y le y e n
A g ir : E tk im e k , e y le m e k
A li n a tio n : Y a b a n c la m a
A l U r a t i o n : B a k a la m
A l t6 r i t6 : B a k a lk
A n a n t i s s e m e n t : H i le m e , y o k o lm a
A n g o i s s e : l d a r a lm a s
A p p a ra itre : G r n m e k
A p p a re n c e : G r n
A p p a ritio n : G r n m e
A p p e r c e p t i o n : T a m a lg
A p p tit: ta h
A p p r s e n t a t i o n : M e v c u d iy e tte n y o k s u n la m a
A s p a t i a l : M e k n s a llk - d
A s s o c i a t i o n : a r m
A s s u m e r : s t le n m e k
A - t e m p o r e l l e : Z a m a n s a llk - d
A u t h e n t i c i t d : O ta n t ik li k
A u t r e : B a k a
A u t r u i : B a k a s
A v o ir : S a h ip o lm a k
A x i o m a t i q u e : B elitsel
a : d (B k z . sf. 1 0 4 te k i d ip n o t )
C a u s e d e s o i : K e n d in i n n e d e n i
C h a ir: T en
775
C h o i x : S e im
C o e f R c i e n t d a d v e r s i t e : T e r s l ik k a ts a y s (B k z. sf. 4 2 6 d a k i d ip n o t )
C o e x i s t e n c e ; B irlik te v a r o lm a
C o g i t o p r r 6 f l e x i f : D n m - n c e s i c o g ito
C o i t c i d e n c e a v e c s o i : K e n d iy le a k m a , k e n d i y le r t m e
C o l l e c t i o n : D e r le m
C o m m u n e a u t6 -s u je t; z n e -c e m a a t
C o m p r e s s i o n d tr e : V a r l n s k l , s k t n lm l (B k z . sf. 1 3 9 d a k i d i p n o t )
C o n f l i t : a t m a
C o n n a i s s a n c e s e n s i b l e : D u y u lu r b ilg i
C o n n a i s s a n c e : Bilgi
C o n s c i e n c e c o l l e c t i v e : K o le k tif b ilin
C o n s c i e n c e d e c l a s s e : S n f b ilin c i
C o n s c i e n c e d e s o i: K e n d in i n b il in c i
C o n s c i e n c e i r r t f l e c h i e : z e r in e d n l m e m i b il in
C o n s c i e n c e n o n - p o s i t i o n n e l l e d e s o i : K e n d in i n k o n u m s a l - o lm a y a n b ilin c i
C o n s c i e n c e n o n - p o s i t i o n n e l l e : K o n u m s a l- o l m a y a n b il in
C o n s c i e n c e n o n - r 6 f l e x i v e : D n m s e l- o lm a y a n b il in
C o n s c i e n c e n o n - t h t i q u e : K o n u l a n d n c - o lm a y a n b il in
C o n s c i e n c e p r 6 r t f i e x i v e : D n m - n c e s i b il in
C o n s c i e n c e r f l6 c h ie : z e r in e d n l m b il in
C o n s c i e n c e r f le x iv e ; D n m s e l b ilin
C o n s c i e n c e t h t i q u e : K o n u l a n d m c b il in (B k 2. sf. 2 8 d i p n o t )
C o n s c i e n c e : B ilin
C o n s i s t e n c e - e n - s o d e l t o e : V a rl n k e n d i n d e k a i m o lu u
C o n t i n g e n c e : O lu m s a llk
C o n t i n g e n t : O lu m s a l
C o n t i n u i t 6 : D e v a m llk
C o n t r a d i c t o i r e : e li ik
C o n t r a i r e : K a r t
C o r p o r i t 6 : B e d e n lik
C o rp s : B eden
C o r r t l a t i f : B a lla k
C r o i r e : in a n m a k / s a n m a k
C r o y a n c e : n a n
D t e o m p r e s s i o n d e t r e : V a rl n z lm e s i (B k 2. sf. 1 3 9 d a k i d i p n o t )
D f a u t d e t r e : V a r lk k u s u r u
D e h o r s : D a n
D f e p a s s e r : te y e g e m e k
D e v e n i n O lu , ( ...) h a l in e g e li
D f e v o ile m e n t: A a k a r l , g iz li o la n n r t s n n k a ld r lm a s
D i f f r e n c i a t i o n : F a r k lla m a
D i f K r e n c t e : F a r k lla m
D i s c u r s i f : S y le m s e l
D o n : B a
776
D u a litf e : k ilik
D u r te : S re
D y a d e : B irlik o l u t u r a n ik ilik
E e h a p p e m e n t s o i : K e n d in d e n k a
H n s e m b l e m e n t : B ir a ra d a lk
E n t e n d e m e n t : A n la m a y e tis i
H r l e b n i s ( A lm .) : Y a a n t
E r s c h e i n u n g ( A lm .) : G r n m e , d o lu l u k la k e n d i n i s u n m a , g r n r o lm a
E sp ac e: M ekn
t
E s p r i t d e s e r i e u x : C id d iy e t r u h u
E ta t: H al
E te n d u : U zam
E t e m i t e : E b e d iy e t
E t t e : O lm a k , v a r lk
E t r e - a u - m i l i e u - d u - m o n d e : D n y a n n - o r t a s m d a k i- v a r lk , d n y a n n - o r ta s n d a - o l m a k
E t r e - d a n s - l e - m o n d e : D n y a - i i n d e - v a r l k , d n y a d a - o l m a k
( L ) e t r e - e n - s o i : K e n d in d e -v a r k
( L ) 6 t t e - p o u r - s o i : K e n d - m - v a r lk
( L ) e t r e - p o u r - a u t r u i : B a k a s - i in -v a rlk
( l ) 6 t r e
poT
d fe v o ilc r: A a - k a r lm a k - i in - o la n - v a r lk
E x i s t a n t : V a ro la n
' E x i s t e n c e : V a ro lu
E x i s t e r : V a r o lm a k
E x t e n s i o n : Y a y lm
E x U r i o r i t : D sa llk
E x t r a t e t n p o r a l i t : Z a m a n - te s ilik
F a c t c i t i : O lg u s a llk
F a ire : Y ap m a k
F i n i t u d e : S o n lu lu k
F i s s u r e i n t r a c o n s c i e n t i e l : B ilin -i i a tla k
F o i: n a n
F u s io n : K aynam a
G 6 n f e r o s ite : C m e r tli k , y c e g n l l l k
H a n t e r : M u s a lla t o lm a k
H o m o l o g a t i o n : B e n z e ik le m e k
H y p o t h 6 t i q u e : V a rs a y m s a l
I d e n tiq u e : z d e
I d e n t i t f c z d e li k
U l u s t a n : Y a n ls a m a
tm a g e : m g e
I m a g i n a t i o n : m g e le m
I m m a n e n c e d e s o s o i : K e n d in i n k e n d i n e i k in lig i
I m m a n e n c e ; t k in li k
I m m d i a t : D o la y s z
777
I m m e d i a t e t e : D o la y s z lk
I m p r e s s i o n : z le n im
I m p u l s i o n : tk i
I n c a m a t i o n : E te k e m i e b r n m e , c is im le m e
I n c o n s c i e n t : B ilin a lt
I n d i f f e r e n c i a t i o n d e s o i: K e n d in i n fa rk lla m a m l
I n d i f f e r e n c i a t i o n : F a r k lla m a m h k
n e r t e : tl
i n e r d e : A ta le t
I n h e r e n c e s o i: K e n d i i in d e l ik
I n s t a n t a n e i t i : A n m d a l k
I n s t r u m e n t : A le t
I n s t r u m e n t a l i t : A le ts e llik
I n t e n t i o n : Y n e lim
I n t e n t i o n n a l i t i : Y n e tim s e llik
I n t r io r i te : s e llik
I n t r a c o n s c i e n t i e l : B ilin -i i
I n tu itio n : G r
n t u i t i v e : G r s e l
I n t u i t i o n r e v fe la n t: A m la y a n g r
I p s e i t e : K e n d ilik
J e : B e n (B k z . s f. 1 0 4 te k i d ip n o t )
M a n i f e s t e r . O r ta y a k a r m a k , ifa e t m e k
M a n q u a n t : E k s ik li i d u y u l a n
M a n q u e : E k s ik lik
( L e ) m a n q u e : E k s ik o l u n a n
M a u v a i s e fo i: K e n d im a l d a tm a (B k z . sf. 1 2 5 te k i d i p n o t )
M e d i a t e u r : D o la y la y c
M e t a s t a b l e : A n i g e i e v r e s i (B k z. sf. 1 0 3 te k i d ip n o t )
M ie n : B e n im k i
M i n d e n v e r t i g k e i t ( A lm .) : A a lk ( d u y g u s u )
M i t s e i n ( A lm .) : B irlik te -v a rlk , b ir l ik te - o lm a k
M o b il: A m il
M o d e : K ip
M o i: B e n (B k z . sf. 1 0 4 te k i d ip n o t )
M o it : B e n o lm a k l k
M o tif : S ik
M u l t i p l i c t e : o k lu k
N a u s e e : B u la n t
N e a n t : H i lik
N e a n t i s a t o n : H i le m e , h i le y i
N e c e s s i t e : Z o r u n l u lu k
N e g a t i o n : O lu m s u z l a m a
N d g a tit : O lu m s u z - b i r im
N i e r : Y a d s m a k
778
N o n - c o g n i t i f : B ili s e l-o lm a y a n
N o n - e t r e : V a r h k - o lm a y a n
N o u s - o b j e t : N e s n e - b iz
N o u s - s u j e t : O z n e - b iz
O b l i g a t i o n : M e c b u r iy e t
O m n i p r t s e n c e : H e y e r d e m e v c u t o lm a
O n t i c o - o n t o l o g i q u e : O tt ik - o t to lo j ik
O n tiq u e : O n tik
O p a c i t e : O p a k h k , m a tl k
O p in io n : K am
O r i e n t a t i o n : Y n le n m e
P a s s e : G e m i
P a s s e i t d : G e m i lik
P a s s io n : T u tk u
P a s s i v i t : E d ilg in lik
P e r c e p t i o n : A lg
P e r m a n e n t : S r e k li, k a lc o la n
P h in o m e n e : F en o m en
P h f e n o m d n o lo g ie : F e n o m e n o lo ji
P la is ir: H az
P l u r a l i t e : o u ll u k
P o s itio n : K o n u m
P o s i t i v i t f c O lu m l u lu k
P o s s e s s i o n : S a h ip le n m e
P o s s i b i l i t 6 : m k n
( L e ) p o s s i b l e : M m k n o la n
P r e s e n c e s o i : K e n d in e m e v c u t o lm a
P r e s e n c e : M e v c u d iy e t
P r s e n t: im d ik i z a m a n , im d i , m e v c u t
P re s e n ta tio n : S u n u
P rfs e n te r: S u n m ak
P r & e n t i f i e r : im d ile tir m e k , m e v c u tl a tr m a k
P r f e s u p p o s i t i o n : n v a r s a y m
P r o b a b ilit : h tim a l
P r o b a b l e : M u h te m e l
P r o j e t : P ro je
P r o p r t e t f i : M lk iy e t, iy e lik
P u i s s a n c e : S a k lg (k u v v e )
Q u i 4 t i s m e : D in g in c ilik
R a iso n : N e d e n
R i a l i t d : G e r e k lik
R d a l i t d - h u m a i n e : ln s a n - g e r e k li i
R c o g n i tio n : T a n m a
R e c o n n a i s s a n c e : T a n m a
779
R e f l e c h i: z e r in e d n l m
R e f l e c h i s s a n t : Y a n s tc
R e f l e t: Y an s
R e f ! e x i o t c o m p l i c e : i b ir lik i d n m
R e f l e x i o n i m p u r e : S a f o lm a y a n d n m
R e fle x io n p u r e : S af d n m
R e f l e x io n p u r i f i a n t e : S a fla trc d n m
R e f l e x io n : D n m
R e l a t i f - a b s o l u : M u tla k g re c e
R e l a t i v i t e : G re c e lik
R e p re s e n ta tio n : T asav v u r
R e v e la n t : A m la y a n
R S v e la tio n r e v e l e e : A m la n m a m la m
R e v e le e : A m la n m o la n
R v e le r : A m la m a k
R ie n : H i , h i b ir e y
S a p p r o p r i e r : S a h ip le n m e k , k e n d i n e m a l e t m e k
S e m a n ife s te r: T e z a h r e tm e k
S e p r o j e t t e r : A tl m d a b u l u n m a k , ile ri d o r u a t lm a k (B k z . sf. 1 1 3 te k i d ip n o t )
S e l b s h e i t ( A lm .) : K e n d ilik
S e i n - z u m - t o d e ( A lm .).' l m e - d o g r u - o l m a k , l m e - d o g r u - v a r l k
S e l b s t n d i g k e i t ( A lm .) : K e n d i a y a k la n z e r i n d e d u r a b i lm e , y a ln z c a .k e n d is in d e n h a r e k e tle a n la la b il- .
m e , b a m s z lk
S e n s a tio n : D u y u m
S e n t i m e n t : H is
S e r m e n t : S z v e r m e , a n t i m e
S ig n e : I m
S i g n i f i c a t i o n : lm le m
S i m u l t a n e l e : E z a m a n llk
S i n c e r i t e : te n lik
S itu a tio n : D u ru m
S o i: K e n d i
S o l i d a r i t e : D a y a n m a
S o u c i: K ay g (B k z. sf. T d e k i d i p n o t )
S p a tia lit : M e k n s a llk
780
T i e r s : n c (k i i)
T o t a l i t d d e t o t a l i s e e : B t n l b o z u l m u b t n l k
T o t a l i t e o r g a n i s e : D z e n l e n m i b t n l k
T o t a l i t e r B t n l k
T r a n s - a s c e n d a n c e : A k m - k
T r a n s c e n d a n c e t r a n s c e n d a n t e : A k n a k m l k
T r a t s c e n d a n c e t r a n s c e n d e e : A lm a k m l k
T r a n s c e n d a n c e : A k m lk
T r a n s c e n d e r : A m ak
T r a n s - d e s c e n d a n c e : A k m - in i
T t a n s l u c i d i t e : S a y d a m lk , ( k ) g e ir g e n li k
T r a n s m o n d a i n : D n y a - te s i
*>
T r a n s p h e n o m e n a l e : F e n o m e n te s i
U n it t o t a l t a i r e : B t n c l b irlik
U n itfe : B irlik
U n s e l b s t n d i g k e i t ( A lm .) : K e n d i k e n d i n e a y a k ta d u r a m a m a , b a k a e y le re b a m l o lm a , y a ln z c a k e n
d is iy le k a v r a n r o lm a m a
U s t e n s i l i t e : K u lla n la b ilirlik
U s t e n s i l e : A ra , k u ll a n l a b il ir o la n
V e r i t e : H a k ik a t
V i r t u a l i t e : G c ll k
V o l o n t e : s te n
W e l t a n s c h a u u n g ( A lm .) : D n y a g r
W e s e n s c h .a u ( A lm .) : B ir e y i b t n l i in d e b i r d e f a d a a n la m a y a y a r a y a n z g r
781
DiZN
A b r a h a m , P .: 4 5 4
133, 140,
1 4 1 , 1 4 5 ,1 4 6 , 1 5 2 , 1 6 5 , 1 7 0 ,
A d l e r , A .: 5 8 0 , 5 9 7 , 7 4 4 , 7 5 6
186, 201,
2 0 3 , 2 0 5 ,2 0 6 , 2 2 4 , 2 3 0 , 2 4 2 , 2 4 9 ,
175,
A la i n : 2 7 , 2 8 , 7 5 , 1 0 7 , 6 8 5
272, 293,
3 2 0 , 3 2 1 ,3 2 6 , 3 3 4 , 3 4 2 , 3 4 3 , 3 7 8 ,
A z iz A n s e lm u s : 2 4
405, 409,
5 5 7 , 5 6 0 ,5 8 4 , 5 8 7 , 6 0 6 , 6 0 9 ,
A r is to te le s : 1 5 7 , 1 6 3 , 1 6 6 , 6 1 2
714, 720,
A u d ib e r ti, J .: 74 2
D i d e r o t , D .: 6 7 0
B a c h e l a r d , G .: 4 2 6 , 7 4 1 , 7 4 2 , 7 4 3 , 7 4 4
D i l t h e y , W .: 3 1 2
B a c o n , F .: 7 1 6
D o s t o y e v s k i , F . M .: 8 4 , 7 1 2
B a l d w i n , J . M .: 4 3 3
D u l e m , P .: 2 1
B a lz a c , H . d e : 6 7 1 , 6 7 3 , 7 2 7
D u n s S c o tt, J .: 6 51
B a r r e s , M .: 6 6 9
E i n s t e i n , A .: 2 9 4 , 6 6 3 , 7 6 9
B e r g e r , G .: 5 5 7
E p ik ro s: 167, 5 1 3 , 572
B e r g s o n , H .: 5 9 , 9 5 , 9 6 , 1 7 4 , 1 7 5 , 1 7 9 , 2 0 5 ,
E u k lid e s : 5 7 8
652,
730
F a u l k n e r , W ,: 5 1 8
F i t z g e r a l d , G . F .: 2 9 4
B e r k e le y , G .: 2 5 , 8 1 , 2 1 5
F l a u b e r t , G .: 6 9 3 , 6 9 4 , 6 9 5 , 6 9 6 , 6 9 7 , 7 1 2 ,
B e r o a l d e d e V e r v il le , F . V .: 4 9 0
727
B o is s e lo t: 6 7 0
F re u d , S. (v e F re u d c u lu k ):
B o u l a n g e r , G .: 5 3 6
B o u r g e t , P .: 6 9 3 , 6 9 9
G i d e , A .: 1 1 4 , 3 5 9 , 5 6 7 , 5 8 4 , 5 9 9 , 7 1 5
B r e n t a n o , F .: 7 5
G r i n u n , J . v e W .: 7 4 2
B r o g li e , L . d e : 4 0 7
H a l b w a c h s , M .-. 6 4 2
B r u m m e l , G .: 7 3 4
H a m e l i n , O .: 6 0
C e z a n n e , P .: 2 6 6
'
H e g e l , G . W . F .: 6 0 , 6 1 , 6 2 , 6 3 , 6 4 , 6 5 , 6 6 , 6 7 ,
C h a r d o n n e , J .: 111
68, 75, 86, 123, 127, 136, 137, 148, 158, 183,
C h e v a lie r, J .: 1 7 9 , 180
C la p a re d e , .: 1 7 3 , 1 7 6
C lo v i s : 5 6 5 , 5 6 6 , 5 6 7 , 5 6 8 , 5 6 9
C o m t e , A .: 4 1 6 , 6 9 7
324,
3 2 5 ,3 2 6
333,
3 3 4 ,3 3 5
477,
5 5 4 ,5 5 8
C o r b i n , H .: 6 5
H e i d e g g e r , M .: 8 , 9 , 2 0 , 2 3 , 2 4 , 2 9 , 3 0 , 3 9 , 4 0 ,
C o u s i n , V .: 1 3 5
C o u t u r a t , L .: 161
7 4 , 7 5 , 8 0 , 9 4 ,1 0 2 ,
1 3 3 , 1 4 1 , 1 4 7 , 1 7 0 ,1 9 3 , 1 9 4 , 2 1 4 ,
D a l a d i e r , fi.: 7 4 2
D e s c a r t e s , R .: 2 4 , 2 9 , 3 2 , 3 5 , 3 8 , 4 9 , 7 4 , 7 5 ,
782
260, 280,
337,
3 3 8 ,3 3 9
552,
5 4 5 ,5 5 6
M a in e d e B ir a n : 4 0 3 , 4 2 6
679, 700
M a le b ra n c h e , N . d e : 3 4 0
H e i s e n b e r g , W .: 4 0 7
M a l r a u x , A .: 1 7 8 , 1 8 1 , 3 6 8 , 5 4 9 , 6 6 3 , 6 6 4 ,
H e r a k le ito s : 8 , 1 8 4
672, 679
H e r a u lt d e S e c h e lle s , M . J .: 4 9 0
H l d e r l i n , F .: 4 8 0
H u g o , V .: 7 2 7
H u m e , D .: 2 0 2 , 4 2 6
M a r e , K .: 3 2 6 , 6 4 2 , 7 1 8
M a u r i a c , F .: 1 1 1 , 6 1 9 , 6 7 3
M e y e r s o n , E .: 2 0 8 , 2 9 1 , 6 6 7
H u s s e r l , E .: 2 0 , 2 1 , 2 3 , 2 5 , 2 6 , 3 1 , 3 3 , 3 5 ,
M ill,J . S tu a rt: 2 4 4
36, 37, 3 8, 49, 50, 54, 75, 77, 117, 133, 134,
M o rg a n , C h .: 6 6 3
M lle r - L y e r , F .: 4 1 2
3 2 4 , 3 2 6 ,3 3 4 , 3 3 5 , 3 4 8 , 3 5 0 , 3 6 6 , 4 1 6 , 4 26,
N a p o i e o n I: 2 3 8 , 6 2 9
N e w t o n , I .: 4 0 6
J a m e s , W .: 1 7 4 , 7 5 2
N i e t z s c h e , F .: 2 0 , 6 7 3
J a n e t , P e rre : 5 9 8 , 6 0 0 , 6 0 1
P a r a i n , B .: 6 4 5
J a s p e r s , K .: 6 9 4
P a rm e n id e s : 8 , 3 9 9 , 7 5 6
J o y c e ,J .: 577
P a s c a l , B .: 6 7 3 , 6 9 8
K a f k a , F .: 3 5 9 , 6 2 9 , 6 8 4
P a u lh a n , J .: 6 4 3 , 6 4 6
K a n t , E .: 2 0 , 2 2 , 2 3 , 3 8 , 5 0 , 5 3 , 7 0 , 1 1 8 , 1 3 3 ,
P e l r c e , C h . S .: 1 0 5
1 4 2 ,1 9 5 , 2 0 0 , 2 0 2 , 2 0 3 , 2 0 4 , 2 0 5 , 2 0 6 , 2 1 5 ,
P ia g e t, ] . : 2 8
P la to n : 7 6 , 1 1 1 , 1 4 5 , 3 4 0 , 3 7 2 , 4 0 9 , 5 1 4 ,
64 5 , 6 6 3 , 7 6 2 , 763
721
P o e , E . A .: 7 4 1 , 7 4 3
K e s s e l, J . : 1 1 4
P o i n c a r 6 , H .: 2 1 , 2 0 5 , 3 8 3
K i e r k e g a a r d , S .: 9 , 7 9 , 8 0 , 1 5 8 , 3 2 8 , 7 1 9
P o l i t z e r , G .: 6 8 3
K r e t s c h m e r , E .: 4 5 5
P o z z o d i B o r g o , C h . A .: 2 3 8
K o n s ta n tin I (R o m a m p a ra to ru ): 5 5 1 , 5 52,
P ro u d h o n , j.: 726
566, 567
P r o u s t , M .: 2 0 , 2 2 , 1 1 1 , 1 7 6 , 2 0 1 , 2 3 9 , 2 4 5 ,
2 4 6 ,4 5 4 ,4 7 3 ,5 6 0 ,6 9 8
L a c lo s , P . C h o d e r l o s d e : 4 9 0
L a F a y e tte , M .J .: 6 2 7 , 6 75
R a y m o n d V I: 6 5 1
L a l a n d e , A .: 3 4 1
R i l k e , R . M .: 6 6 3
L a p l a c e , P . S .: 1 9 2
R i m b a u d , A .: 7 4 1 , 7 4 3
L a p o n e , J .: 4 9 , 6 0 ,4 3 3
R o b e s p ie rre , M . d e : 6 7 7
L a u tre a m o n t: 743
R o m a in s .J .: 5 2 7 , 6 8 8 , 6 8 9
L a w r e n c e , D . H .: 1 1 1
R o u g e m o n t, D . d e : 5 4 9
L e f e b v r e , H .: 6 0
R o u s s e a u , J .- J .: 2 5 5 , 4 8 8 , 5 2 1
L e i b n i z , G . W .: 8 , 4 1 , 1 4 2 , 1 5 8 , 1 6 0 , 1 6 1 ,
S a c h e r-M a s o c h , E . d e : 48 7
S a r m e n t.J .: 112
L e S e n n e , R .: 6 0
S c h e l e r , M .: 1 0 0 , 1 5 6 , 4 3 3 , 4 3 4 , 4 9 5 , 7 4 3
L e u c ip p u s : 3 9 9
S c h i l l e r , F .: 7 1 6
L e w i n , K .: 4 0 8
S c h lu m b e rg e r, J .: 6 2 6
L o t , F .: 5 6 6
S c h o p e n h a u e r , A .: 3 1 6 , 3 1 8
1 8 . L o u is: 6 2 9
S o k ra te s : 6 4
783
S o l l i e r , P .-A .: 4 6 3
S o p h o k le s : 1 8 1 , 6 6 8 , 6 7 3
S p a i e r , A .: 7 6
S p i n o z a , B .: 2 7 , 3 5 , 5 0 , 6 3 , 6 4 , 1 3 6 , 1 5 0 ,
161, 224, 233, 264, 31 1 , 383, 549, 554, 655,
697, 699, 768
S t e k e l , W .: 1 0 8 , 1 0 9
S te n d h a l: 1 2 2 , 6 9 8 , 7 3 6
S to a : 5 3 , 5 4 , 7 2 , 7 4 , 2 4 4 , 4 7 7 , 4 9 6 , 5 4 2 , 5 4 9 ,
560, 593, 609, 612
T a i n e , H .: 7 6
T re n c a v e l: 651
V a U y , P .: 5 8 , 1 1 6 , 1 2 2
V V a e h le n s , A . d e : 4 8 0
W a h l,J .: 8 0 , 521
W a t s o n , J . B .: 3 1 9
E le a l Z e n o n : 2 9 5
784
M **
K l.
'v
Mm