Professional Documents
Culture Documents
LH 103
Dersin Ana Kayna:
Hadis Tarihi
Prof. Dr. Ahmet Ycel
Dersin Hocas
Yrd. Do. Dr. Yusuf Suimez
1., 2., 3. ve 4. hafta konular
HADS TARHnde yntem, modern tarih, sosyal tarih, kltrel tarih, siyasal tarih
incelemelerinde olduu gibi, ayn veya benzer metotlarn kullanlmasdr. Her eyden
nce burada ele alnan, bir bilim tarihi olduu iin, tm tarih inceleme metotlarndan
ayrld noktalar olacaktr. yleyse Hadis tarihi, hadis bilim tarihi incelemesidir ve
kendi nevi ahsna mnhasr yntemleri bulunmaktadr.
Bu ayrma gre yaklak ilk drt asrlk dnem "mtekaddimn", sonraki dnem ise
"mteahhirn" olarak isimlendirilmektedir. Sz konusu iki dnemin ayrc zellii ise
gerek hadslerin gerekse hads ilmiyle ilgili bilgilerin nakledilmesinde isnadn kullanlp
kullanlmamasdr. Buna gre isnadl bilgilerin bulunduu ilk dnem "mtekaddimn",
hads ve hads ilmiyle ilgili bilgilerin isnadsz olarak nakledildii dnem "mteahhirn"
olarak kabul edilmektedir.
"Hfz/ezber", "kitabet/yazya geirme", "tedvn/hadsleri yazl olarak toplama" ve "tasnif/
hadsleri konularna gre ayrma" veya "tesbt", "tedvn", tasnf" ve "tehzb" eklindeki
ayrmlar ise sadece ilk dnemi ve hadslerin yazl rivayetinin tarihsel srecini ifade
etmektedir. Hads tarihiyle ilgili tabaka/nesil ve literatr merkezli yaplan almalarn
yeterli olmadn belirten Mehmet Emin zafar ise hads tarihinin "oluum dnemi",
"geliim dnemi", "alm dnemi", "daralma dnemi" ve "yeni dnem-dnm dnemi"
olmak zere be ayr dnem olarak incelenmesi gerektii grndedir.
Grld gibi nceki dnemlerde hads tarihi hakknda bilgi toplayan eserler bulunmakla
birlikte bu konuyu mstakil olarak ele alan almalarn varl bilinmemektedir. Hads
tarihi ile ilgili mstakil almalar son derece az ve yenidir. Nitekim hads tarihi hakkndaki
mstakil almalarn yirminci asrn ilk eyreinde balad grlmektedir. Tespit
edilebildii kadaryla hads tarihi balyla yaplan almalarn ilki izmirli smail Hakk'nn
Trih-i Hadsidir.'' Trke'de "hads tarihi" bal ile ikinci eseri kaleme alan Talat Koyiit
de hads tarihini inceleyen bir kitap telifinin bulunmamasndan yaknr.
Grld gibi ilk dnem limlerinin hads tarihini genellikle rvi merkezli
"tabaka" veya "mtekaddimn" ve "mteahhirn" eklinde ayrma tbi
tutarak incelemeleri son dnem almalarn da etkilemitir. Dolaysyla
son dnemde yazlan eserlerde hads tarihi genellikle nesil ve literatr
esasl olarak ele alnm ve ounlukla ilk drt asrla snrl kalnmtr. Sz
konusu ayrmlar hads tarihinin geliiminde kii ve nesillerin katklarn,
rivayet esnasnda kullanlan yntemi ortaya koymakla birlikte siyas, sosyal
ve kltrel artlarn etki ve katksn grmezden gelmektedir. zellikle
slm dnce tarihinde hadslerin Hz. Peygamber'e aidiyetini tespitten ve
yorumlanmasndan kaynaklanan sebeplerle oluan ekollerin hads
anlaylar ile ilikileri dikkate alnmamaktadr. Dolaysyla hads tarihi
dnemlere ayrlrken geliimindeki kii, nesil, siyas, sosyal ve kltrel
artlar ile ekollerin hads anlaylarn da ortaya koyan bir yaklama ihtiya
duyulmaktadr. Hads tarihini dnemlere ayrrken ayrca dnemlerin
birbirinden ayrc zellikleri de n plana karlmaldr. Bu balamda hads
tarihini "Rivayet Dnemi", "Nakil Dnemi" ve "Son Dnem" olmak zere
dneme ayranlar da olmutur. Bu ayrm ders kitab olarak
okuduumuz Ahmet Ycel hocann eserinde esas alnm bir ayrmdr.
Rivayet dnemi:
Hz. Peygamberden yaklak hicr beinci asrn sonlarna kadar geen sreyi
kapsamaktadr. Bu dnemin en ayrc zelliklerinden biri, hadslerin ounlukla
bizzat hocadan alnp isnadyla bir sonraki nesle aktarlmasdr. Bir baka deyile
hadslerin
isnadlaryla
nakledilmesidir.
Rivayet
dnemi
olarak
isimlendirilmesinin asl sebebi de budur. kinci ayrc zellii ise hadsin Hz.
Peygambere aidiyetini tespit ile yorumlanmasnn da belirleyici olduu ekollerin
ortaya kt bir dnem olmasdr.
Nakil dnemi:
Hicr altnc asrdan milad XVIII. asrn balarna kadar geen sreyi
kapsamaktadr. Bu dnemin en nemli zellii, her bir hadsin isnadyla
rivayetin byk oranda son bulmasdr. kinci ayrc zellii ise rivayet dnemi
eserlerinin bir btn halinde sonraki nesillere aktarlmas; baka bir ifadeyle bu
dnemin, hadslerin deil hads kitaplarnn nakledildii bir dnem olmasdr.
Nakil dnemi olarak isimlendirmemizin asl sebebi de budur. Bu dnemde
yaplan almalar rivayet dnemi eserlerini tamamlayc mahiyette eserlerdir.
Bu dnemin bir dier temel zellii de hads anlaynn olumasnda rivayet
dnemi ekolleri ile eserlerinin belirleyici olmasdr.
Hz. Peygamber kendisine ait bilgilerin deerinin farkllna iaret ederek bunlarn
insanlara iletilmesini ve hadslerinin nakli hususunda dikkatli olunmas gerektiini
ifade etmi ve kendisine yaplacak iftirann herhangi bir kimseye yaplanla ayn
olmayacan, byle bir iftirada bulunan kimsenin cehenneme gideceini belirtmitir. Reslullah Kur n'la karmasn nlemek amacyla balangta kendisine ait
bilgilerin yazlmasn yasaklam, byle bir endie sz konusu olmadnda ise izin
vermitir. Btn bunlar hadslerin sonraki nesillere aslna uygun olarak naklini salamak amacyla bizzat Hz. Peygamber tarafndan alnan ve uygulanan kurallardr.
Bunlar madde halinde zetlemek mmkndr:
Nakledilen haberlerin aratrlarak kabul edilmesi,
Hz. Peygamber'den yaplan nakillerde titiz davranlmas,
Kendisine ait bilgilerin yazlmas konusunda Kur'n ile karmasn nlemek
amacyla ihtiyatl davranmak.
Sahabe baka sahblerden rendikleri baz hadsleri bizzat Reslullah'a gelip
sormu ve kendilerine ulaan bilgiyi kaynandan tahkk etmilerdir. Buna dair
rnekler sahabenin, haberlerin doruluunu aratrmaya Hz. Peygamber'in salnda altklarn gstermektedir.
SAHABE DNEM
Sahabe, shib kelimesinin oulu olup "Hz. Peygamber'in Mslman adalar" anlamnda kullanlmaktadr. Tanmyla ilgili olarak slm limleri
farkl grler ileri srmlerse de genel kabule gre sahabe, Hz.
Peygamber dneminde Mslman olarak yaayp bu imanla len
kimsedir.
Sahabe Hz. Peygamberden bilgi almaya son derece arzulu ve bu ii
gerekletirirken de son derece dikkatliydi. Eb Sad el-Hudr sahabenin
bu dikkatini; "Onlar balarna birer ku konmuasna dinlemekteydiler"
szleriyle ifade etmektedir. Ancak yukarda da zikredildii gibi sahabe Hz.
Peygambere ait bilgilerin tamamn dorudan Resl-i Ekrem'den
renme imknna sahip deildi. Zira onlar hayatn tabii seyri iinde
kendi ileriyle megul olurken bazen Reslullah ile birlikte bulunma
imknndan mahrum kalmaktaydlar.
Eb Eyyub el-Ensr, "Allah sadece kendi rzasn umarak 'l ilahe illallah'
diyen kimseye cehennemini haram klar" hadsini nakleden Mahmud b.
Rebi' el Ensr'ye, "Raslullah'n senin dediini sylemi olabileceini
zannetmiyorum" diye sylemiti. Bunun zerine Mahmud b. Rebi'
Medine'ye geldiinde sz konusu hadsi tban b. Mlike sormu; o da
hadsi ayn ekilde rivayet ederek ona ahitlik yapmt.
Verilen rneklerde gerek Hz. Eb Bekir gerekse Hz. mer daha nce
duymadklar bilgiler hakknda onu nakleden sahbden Reslullah'n
sylediine dair ahit istemilerdir. Bu durum onlarn byle bir uygulamay
hadslerin rivayetinde ihtiyatl davranmak ve daha nce duymadklar
bilgileri aratrmak amacyla yaptklarna dellet etmektedir. Sz konusu
uygulamann rneklerinin ok fazla olmamas da sahabenin bu prensibi
sistematik ve yaygn bir biimde deil ihtiya duyduka kullandn
gstermektedir.
Tabin, bilgilerinin ounu sahabeden alm, onlarn dizi dibinde yetimi bir nesildir.
Hadsin nemi, aslna uygun olarak naklinin gereklilii, hads rivayetinde titizlik, hatal
nakilleri tashih gibi meseleler tabilerin sahabede grdkleri ve onlardan rendikleri
hususlardr. Nitekim Sfyn es-Sevr (. 161/777) "Hads kadar mesuliyetinden
korkulacak baka bir ey yoktur" diyerek, buna iaret etmitir. u'be b. Haccc da:
"Hads kadar cehenneme girmeme sebep olmasndan korktuum baka bir ey yoktur"
aklamasyla hads rivayetinin gerektirdii sorumluluu ifade etmitir. a'b (.
103/721) "Selef ok hads rivayet etmekten holanmazd. imdiki aklm olsayd sadece
ehl-i hadsin zerinde icm ettikleri hadsleri rivayet ederdim" eklindeki ifadesiyle az
hads rivayeti hususunda sahabenin sergiledii tavrn yerinde olduunu belirtmitir.
Hadslerin genellikle ifah olarak alnp mzakere yoluyla zihinlerde pekitirilmesi,
gerektiinde hads iin ilm yolculuklara klmas da tabilerin sahabe neslinden aldklar
ilm alkanlklard. Ancak bu dnemde sahabe zamannda sz konusu olmayan birtakm
artlar hadsin nakli iin yeni kurallar konulmasn gerektirmekteydi. Zira gerek tabin
gerekse tebe-i tabin dneminde slm toplumunda sahabe zamannda bulunmayan
yeni siyas, sosyal ve kltrel hadiseler meydana gelmiti.
Hulefyi Ridn devri hadslerin naklinde titizlik gsterildii, hadslerin aslna uygun
naklini temin etmek amacyla zikredilen kurallarn uyguland bir dnemdir. Ancak Hz.
Osman'n ehid edilmesi, ardndan Hz. Ali dneminde Cemel ve Sffn vakalarnda
birbirini ldren Mslmanlarn durumu tartma konusu haline gelmi, neticede byk
gnah, iman-kfr snr, kader ve insann ihtiyar fiilleri gibi itikad meseleler ne
kmaya balamtr.
Genileyen slm lkesinde yeni birok meselenin ortaya kmas ve bunlarn fkh
hkmlerinin tespiti ihtiyac, buna bal olarak Hicaz ve Irak bata olmak zere slm
lkesinin birok blgesinde fkhn byk bir gelime gstermesi, mctehid
hukukularn farkl yorumlarna dayanan muhtelif yaklamlarn teekklne yol amtr. Bunun neticesinde Irak'ta hadse yer vermekle birlikte re'yi de etkin bir ekilde
kullanan Eb Hanfe ve talebelerinin ortaya koyduu ehl-i re'y yaklam hkim
olmutu. Hicaz'da ise hadse ve Medine'nin hukuk tatbikatna (amel-i ehl-i Medne)
zel bir arlk veren mam Mlik'in yaklam tercih edilmiti. mam afi'nin daha
sonra ise ounlukla hadsi olarak bilinen ve hads ekolnn kuvvetli bir mensubu
olan Ahmed b. Hanbel'in yaklam sz konusu olmutu.
Hem tabin hem de tebe-i tabin nesillerinin bulunduu Abbasler dnemi, kelm
ilminin de sistemletii, baz itikad mezheplerin kurulup gelitii, bazlarnn ise
snp gittii bir dnemdir. Emevler devrinde ortaya kan Mu'tezile; Halife Me'mn,
Mu'tasm ve Vsik dnemlerinde en parlak devrini yaam ve Abbas corafyasnda
taraftarlarn oaltmtr. Badat Mu'tezilesi halifeler nezdinde itibar kazanmaya
alarak kendi grlerini devletin resm mezhebi haline getirmilerdir. Halku'lKur'n meselesinde Smme b. Eres ve bn Eb Dud, Halife Me'mn ve Mu'tasm'n
huzurunda Ahmed b. Hanbel ile yaptklar mnazaralar sonunda mihne devrinin
ortaya kmasna yol amlardr.
Abbasler dnemi filolojik, din, sosyal ve tabi ilimlerle ilgili almalarn sistemletii ve
mstakil birer ilim dal haline geldii bir devredir. Bu dnemde Mslmanlar Helenistik,
ran ve Hint kltrleriyle temasa gemi ve antik dnyann felsef eserlerini Arapa'ya
tercme etmeye balamlardr. Abdullah b. Mukaffa' bata Mani, bn Deysn ve
Markios'un kitaplar olmak zere birok eseri Arapaya evirmitir. Bu dnemde bata
nl tabip Hipokrat, filozof Eflatun ve Aristo'nun eserleri olmak zere antik Yunan, Hint,
ran ve Nabat kltrlerine ait ilm ve felsef birok eser de Arapa'ya tercme edilmi,
mantk bir metodoloji olarak slm kltr dnyasna girmitir. Abbas halifelerinin ran,
Hint ve zellikle Helenistik ilim ve dnce rnlerini Arapaya kazandrmak iin zemin
hazrlamalar ve bu alandaki almalar madd ve manev adan desteklemeleri slm
dnyasnda felsefe ekollerinin Abbasler dneminde ortaya kmasn salamtr.
Tabin ve tebe-i tabin dnemindeki siyas ve sosyal gelimeleri zetlemek gerekirse unlar
sylenebilir. Hulef-yi Ridn dneminden itibaren slm topraklar srekli genilemi,
fethedilen blgelerdeki milletlerden birok kimse slm' kabul etmitir. "el-Fitnet'lkbr" diye isimlendirilen Hz. Osman'n ehid edilmesi olayyla slm toplumunda siyas
blnmeler balam ve bu durum i savalara kadar varmtr. Bu savalarda taraflardan
binlerce Mslman lmtr. Hulef-yi Ridn dneminden itibaren yaplan fetihler
sonucu slm topraklarnn genilemesiyle da alma ve farkl kltrlerle karlama
gndeme gelmi ve Abbasler dneminde zirveye ulaarak bu kltrlere ait eserlerin
tercmesi faaliyeti balatlmtr.
Grld gibi; isnad fitne olayndan sonra ortaya kan siyas ve itikad gruplarn
kendi grlerini desteklemek, dier gruplarn grlerini ise ktlemek amacyla
hads uydurmalar zerine nemli bir tedbir olarak uygulanmaya balamtr.
Verilen bilgilerden isnadn hicr birinci asrn ikinci yarsndan itibaren
uygulanmaya balad ve zamanla geliip yaygnlaarak hicr birinci asrn
sonlarna doru hadsin ayrlmaz bir paras haline geldii grlmektedir.
Bu dnemde isnadn yaygnlap hadsin ayrlmaz bir paras haline gelmesinde
tabin limlerinden zellikle a'b (. 103/721), Muhammed b. rn ve bn ihb
ez-Zhrf nin nemli katklar olmutur, ikinci asrn balarndan itibaren tabin ve
tebe-i tabin limlerinin hemen tamamnn hads naklinde isnadn kullanlmas
konusunda ittifak ettikleri grlmektedir. Ancak bu, balangtan itibaren isnadn
mkemmel haliyle kullanld anlamna gelmemektedir. kinci asrdan gnmze
ulaan eserler incelendiinde bu durum aka grlr. Nitekim ikinci asrdan
gnmze ulaan Ma'mer b. Rid'in (. 152/778) el-Cmindeki rivayetlerin
ounun mrsel ve mnkat' ok az bir ksm ise muttasldr. snadlarn birounda
mbhem ve mehul rviler bulunmaktadr, ikinci asr limlerinden mam Mlik,
Eb Yusuf ve mam afi'nin eserlerinde de isnadlarla ilgili benzeri durum sz
konusudur. Dolaysyla hicr ikinci asrda isnad sistemi tam olarak oturmam,
senedlerin muttasl olma art yaygn bir uygulamaya dnmemitir.
Hicr ikinci asrn balarndan itibaren ise hads uydurmaya en byk engel
olan sahabenin ounluunun vefat etmesi, buna mukabil zendka,
Rfzler, Havric ve dier frkalarn hads uydurmaya youn biimde
devam etmeleri cerh ve ta'dl faaliyetlerinin artrlmasna ve rvilerin
gvenilir olup olmadklar bakmndan takibe tabi tutulmalarna sebep
olmutur. Bu hususta en geni faaliyeti u'be b. Haccc yapmtr. Onun
rical hakknda konuan ilk ahs olduunu ifade eden haber, bu konuda
onun gerekten ilk olduunu deil geni faaliyetini aklamaktadr. bn
ihb ez-Zhr (. 124/742), Sa'd b. brahim (. 125/743), Yahya b. Sad elEnsr (. 143/760), Him b. Urve (. 145/762) dnemin nde gelen
dier mnekkitleridir.
Rviler ehliyetleri asndan incelenirken sadece kendilerinin
gvenilirliiyle yetinilmemi, rivayetleri de dikkate alnmtr. Nitekim Eb
shak el-Fezr'nin (. 188/804) "Bakyye'den mruf kimselerden rivayet
ettiklerini yaz, tannmam kimselerden naklettiklerini yazma" ve "smail
b. Ayy'tan tannm kimselerden rivayet ettiklerini de bunun
dndakilerini de yazma" eklindeki uyarlar bu durumu gstermektedir.
Msteriklerin genel kanaati, Resulullahn dnemi dahil olmak zere, uzun bir dnemde
Mslmanlarn yazl eserlerinin bulunmad ynndedir. Dolaysyla bir tedvin olaynn
geerlemesi iin gereken yazl materyalin bulunmamas, tedvin olaynn gereklemesini
imkansz klmaktadr. Bu gr tedvinin yanl anlalmas ve daha ncede deindiimiz, sahifeler
yannda, bilinen birok yazl metinler gz ard edilerek ortaya atlmtr. Ancak, slam alimlerinin
ilk dnemlerde hadisleri mafehe yoluyla naklettikleri gr buna zemin hazrlamtr. Bu
gr belirten slam alimlerinin Mslmanlarn tedvini gerekletirecek kadar ok yazl
materyallerinin olduunu bildikleri phesizdir. Onlar bu aklama ile ilk dnemlerde galip olan
durumu ortaya koymak istemilerdir. Bu yanl anlamann dier bir sebebi de tedvin olayn
sadece yazl olan sahifelerin bir araya toplanmas eklinde anlamaktr. Tedvini, sadece yazl
metinlerin bir araya getirilmesi eklinde anlamak hatal bir yaklamdr. mtiyaz Ahmedin
belirttiine gre, ez-Zuhr kendinden nceki yazl eserleri muafehe yolu ile de almtr. Bu,
tedvinin sadece yazl hadisleri bir araya getirmek olmadn, mafehe ile de alnan riayetleri
ierdiini gstermektedir. Ancak bundan, kitabetl-hadis ile tedvinl- hadisin e anlaml olduu
sonucu karlmamaldr. nk, tevin esas olarak yazl metinlerin bir araya getirilmesidir. Ancak,
ksmen olsa da mafehe ile alnan metinleri de iermektedir. Kitabet ise daha ok mufehe ile
alnan hadislerle alakal bir kavramdr. M. Mustafa el-Azam, lk Devir Hadis Edebiyat, s. 19, 20.
M. Mustafa el-Azam, lk Devir Hadis Edebiyat, s. 19.
el-Azaminin, bn Hacer dahil, slam alimlerinin byle hatal bir aklama yapmalarnn sebebi
olarak taklidi gsterir, bkz., a. g. e., s. 20. Bu deerlendirme belirttiimiz sebepten dolay yanltr.
M. Mustafa el-Azam, lk Devir Hadis Edebiyat, s. 20.
mtiyaz Ahmed, Delalett-Tevsikil-Mubekkir lis-Snneti vel-Hadis, s.281,282.
Golldzierin iddia ettii gibi, ez-Zuhr siyasal iktidarn etkisiyle hadisleri tedvin
etmise, bu tedvinin sonular daha sonraki iktidarlar tarafndan ortadan
kaldrlm olabilir. Ancak byle bir iddia sosyal ve tarihi geeklerle eliki arz
etmektedir. Zira hibir iktidar, dier bir iktidarn izlerini btnyle silememitir
ve her grn temel kaynaklar gnmze kadar ulamtr.
Kanaatime gre, ez-Zuhri hadsilerin tedvinine karyd ve tedvini tam olarak
gerekletirmeden kral Abdlazizin lmesi zerine toplad eyleri imha
etmitir.
Ancak toplanlan eylerin, defterler eklinde datld rivayeti, bu grmzle
eliki tekil etmektedir. nk bu rivayete gre tedvin tamamlanm ve
blgelere gnderilmitir. Byle bir durumda, siyasal iktidarn farkl blgelere
gndermi olduu bu tr defterleri ez-Zuhrinin toplatp imha etmesi imkansz
gibi gzkmektedir. Burada akla gelen bir soruda, siyasal bir iktidar tarafndan
toplanarak blgelere gnderilmi bu tr defterlerin neden byk ilgi grmedii
ve yaygnlamaddr? Bu soru akla, bu rivayetin aslsz olduu dncesini
getirmektedir.
Muhammed Accac el-Hatib, es-Snnetu Kablett-Tedvin, s. 332.
Bu durumda ortaya kan baka bir ihtimal de, ez-Zuhrinin siyasal bir
projenin bir paras olarak dnlm olabilmesi ihtimalidir. Siyasal
akmlarn bazen karizmatik ahsiyetlerin otoritelerini belli siyasal
projelerde kullandklar bilinen bir metottur. Byle bir projenin eseri
olarak, herkesin zerinde ittifak edecei bir hadisler mecmuas
oluturulmak istenmi olabilir. Byle bir eserin kabul grebilmesi iin bir
hadis otoritesinin ismine ihtiya duyulduundan, bu projeye en uygun kii
olarak ez-Zuhri seilmi olabilir. Bundan dolay ez-Zuhrinin srekli olarak
toplum ierisinde otoritesi glendirilmeye allmtr.
Son dnem:
Milad XVIII. asrdan gnmze kadar geen sreyi kapsamaktadr. Bu
dnemin temel zellii, oryantalistlerin gelitirdikleri yntemlerle hads
tarihi, hads usl ve hads literatr hakknda yaptklar almalardr. kinci
ayrc zellii, slm dnyasnda hadisle ilgili farkl yaklamlarn ortaya
kmasdr. Bir dier zellik ise hads tarihi, hads usl ve hads literatr
hakknda yaplan akademik almalardr.
Hads tarihini dnemlere ayrarak incelemeye balamadan nce rivayet dneminde zellikle hicr birinci asr ile nakil dnemi hakknda gerekli bilgileri
elde etmenin zorluuna iaret etmeliyiz. Hicr birinci asrla ilgili zorluun
sebebi, gerek rivayetin gerekse dier bilgilerin genelde ifah olmas, henz
yazl rivayete btnyle geilmemesi ve bu dnemle ilgili bilgilerin daha
sonraki dnemler vastasyla elde edilmesidir. Nakil dnemiyle ilgili zorluk
ise bu devredeki tarihi sreci orta ya koyan mstakil ilm almalarn henz
gerekletirilmemi olmasdr. Dolaysyla bu almada sz edilen
dnemler mevcut imkanlar erevesinde tetkik edilecektir.