Professional Documents
Culture Documents
KüresellesmeSurecindeTurkiyedeIslam PDF
KüresellesmeSurecindeTurkiyedeIslam PDF
TRKYEDE SLAM
CANER TASLAMAN
stanbul Yaynevi
GENEL DAITIM
stanbul Yaynevi
Caalolu Yokuu Evren Han No:17 Kat:1 Daire:33
SRKEC STANBUL
Tel: (0212) 519 62 72 Fax: (0212) 513 73 86
www.istanbulyayinevi.net
bilgi@istanbulyayinevi.net
KRESELLEME SRECNDE
TRKYEDE SLAM
CANER TASLAMAN
NDEKLER
NSZ ...................................................................................................13
GR.......................................................................................................15
I. BLM
OSMANLIDA MODERNLEME VE SLAM
A. Osmanlda Yukardan-Aa Deiim................................................37
1. Osmanlda Gl Merkez, Dank evre.....................................37
2. Osmanl Modernlemesi ve Kadn Konusu.....................................40
B. Osmanlnn deolojik Aygtlar............................................................46
1. deoloji, Althusser ve Devletin deolojik Aygtlar.........................46
2. deolojik Aygtlar ve Millet Sistemi................................................48
3. Osmanlda Dinsel deolojik Aygt..................................................49
4. Osmanlda Eitimsel deolojik Aygt.............................................52
C. Osmanldaki Ynetici Zihniyet...........................................................56
1. Din- Devlet deolojisi....................................................................56
2. slam nancna Nfuzun nemi......................................................62
3- Osmanldaki Yeni Aydnlar, Karm Kimlikleri
ve Hermentik Yaklam.....................................................................64
D. Osmanldaki Deiim Asndan slami Kesimin
nemli Sreleri: Muhammed Abduh rnei......................................69
1- slami Kimlikleri Lakatosun ekirdek-Kuak
Ayrmyla Dnmek..........................................................................69
2- Bilisel eliki Teorisi ve ten Eletiri..........................................74
3- Abduh ve Hocas Cemaleddin Afgani.............................................76
4- Abduh, Akla Verilen nem ve Mezhepilie Eletiri.....................79
II. BLM
1980LERDEN NCE TRKYE CUMHURYETNDE
MODERNLEME ve SLAM
A. 1980lerden nce Trkiye Cumhuriyetinde
Yukardan-Aa Deiim.........................................................................91
1. Yukardan-Aa Youn Deiim Dnemi
ve Patrimonyalizmin Devam..........................................................91
2. Uluslararas Gelimelerin ve Oyun Gcnn Ortaya
kmasyla Merkezin Kontrolnn Azalmas..................................95
3. Ekonomik Yapdaki Deiimlerle
Merkezin Kontrolnn Azalmas.....................................................98
4. Sivil Toplum Kurulular,
Merkezin Kontrol ve Kadn Konusu............................................100
5. Uluslararas Sistemden Kaynaklanan Etkilerle Deiim..............102
B. 1980lerden nce Trkiye Cumhuriyetinin deolojik Aygtlar.......106
1- Althusser, Platon, Gadamer, Popper, Kant,
Aristoteles ve deoloji....................................................................106
2- Yeni Sosyal-Siyasi Yapnn ve ehirlemenin nemi...................108
3- Eitimsel deolojik Aygtlar..........................................................109
4- Dinsel deolojik Aygtlar: Diyanet leri Bakanl ve Camiler..114
5- Dinsel deolojik Aygtlar: mam Hatip Liseleri
ve lahiyat Faklteleri....................................................................116
6- deolojik Aygt Olarak Medya.......................................................118
7- ehirleme Sonucunda deolojik Aygtlarn Artan nemi,
Kadnlarda Deiim, slami Sembollerle Karlama................120
C. 1980lerden nce Trkiye Cumhuriyetindeki Ynetici Zihniyet.....127
1- Batclk, Pozitivizm, Sosyal Darwinizm ve
Hermentik Yaklam.....................................................................127
indekiler
III. BLM
1980LERDEN SONRA TRKYE CUMHURYETNDE
KRESELLEME SREC VE SLAM
A. 1980lerden Sonra Trkiye Cumhuriyetinde
Aadan-Yukar Deiim.......................................................................163
1. Askeri Darbe Dnemleri................................................................163
2. Uluslararas Sistemde Neo-Liberalizmin Ykselii......................167
3. Trkiyede Neo-Liberal Fikirlerin Ykselmesi ve
Kreselleme Srecinin Hzlanmas.............................................168
4. Neo-Liberal Ekonomi Politikalar ve Kreselleme
Srecinde slami Kesimin Gcn Arttrmas . ...........................170
10
indekiler
11
NSZ
nya genelinde, slam ile ilgili olgular gndemde n plana kmakta; hem srekli olarak medyada yer almakta hem de birok akademik almann odak noktas olmaktadr. Kreselleme
srecinde Trkiyedeki slamn sosyoloji ve siyasal bilimler alanlaryla ilgili olgularysa bu almann konusudur. Trkiyedeki slami kesimin hzl bir deiim srecinden getii ve gcn arttrd, geni bir kesimin -benim de paylatm- ortak bir kabuldr.
Bu olgudan memnun olanlar ve olmayanlar arasnda ciddi bir kutuplama kendini iddetle hissettirmektedir. Bu kitap, bu konuyla
ilgili olgularn iyi veya kt olduuna dair bir tavr belirlenmeden, mevcut kamplamalarda bir kamplamann taraf olmadan;
slami kesimle ilgili olgularn nasl aa kt, deiimlere ve
mevcut yapya sebep olan dinamiklerin neler olduu, slami kesimdeki deiikliin boyutunun ne lde olduu, bunlar zmlemek iin nerelere bakmamz gerektii eklindeki sorularn cevabn aa karmak amacyla yazld. Bahsedilen konuyla ilgili sosyal ve siyasi srelere odaklanarak, bu hususlarda zmlemelerde bulunmak; bunu yaparken teolojik, felsefi, ideolojik deer yarglarndan kanmak, bu almay yaparken en ok dikkat ettiim
hususlardan biri oldu. Bu kitap temelde sosyoloji ve siyasi bilimler
alanlaryla ilgili olmakla beraber psikoloji, felsefe ve teoloji gibi
farkl alanlarndaki bilgilerden de istifade etmeye, tm bu alanlarn
bilgisini birletirmeye; disiplinler aras almann salayaca verimden ve ufuk aclktan faydalanmaya altm.
Bu kitabn ortaya kmasnda birok deerli akademisyenin ve
dostumun katklar oldu. erif Mardin malum dehasyla almam en ince ayrntsna kadar inceledi ve ok nemli katklarda bu-
14
GR
u kitabn blm balklarnda kullanlan modernleme kavramna ve isminde kullanlan kreselleme kavramna farkl anlamlar yklenmi ve bu kavramlarn anlamnn ne olduu zerine birok tartma yaplmtr. Bu yzden, ncelikle, birbirleriyle
ilikili olan bu iki kavramn hangi anlamlarda kullanldnn akla kavuturulmas faydal olacaktr. Bu almada, modernleme kavramnn nasl anlalmas gerektiiyle ilgili bir tartmaya girilmeden; bu kavram, Trk modernlemesini gerekletiren
ynetici elitin alglad ve bu algnn eylemlerini ynlendirdii
anlamda kullanlmtr. Bat Avrupann, Prusyann, Japonyann
iinde bulunduklar toplumsal koullarda ve modernleme modellerinde farkllklar olduu gibi, Osmanl-Trk modernlemesinin
de kendisine mahsus koullar ve farkllklar olmutur. Trk modernlemesi -genel olarak- Bat modernlemesinden farkl bir tarzda, toplumun dinamikleriyle deerlerinden bamsz bir ekilde1
yukardan-aa (siyasetten topluma) gerekletirilmeye allmtr. Modernizm teorisyenlerinin bir ksm, modernizmin Batllamayla zdeletirilmesine kar ksalar da2 bahsedilen ynetici elit iin modernleme; Batnn kltrel birok unsurunu almaya nem atfeden, Batllama ile zde olduu sylenebilecek bir sreti. Alain Tourainein dikkat ektii gibi Batdaki en
gl modernlik yaklam; aklclamaya sreci belirleyici bir
nem atfederek, aklcln geleneksel toplumsal balar, duy1
2
Nilfer Gle, Modern Mahrem, 8. bs., stanbul, Metis Yaynlar, 2004, s. 171.
Ronald Inglehart, Modernization and Postmodernization, Princeton, Princeton
University Press, 1997, s. 11.
16
Alain Touraine, Modernliin Eletirisi, 4. bs., ev. Hlya Tufan, stanbul, Yap
Kredi Yaynlar, 2002, s. 25.
Ferdinand Tnnies, Community and Society, ev. Charles P. Loomis, New
York, Dover Publications, 2002.
erif Mardin, Trkiye: Bir Ekonomik Kodun Dnm, ev. Levent Kker,
Trk Modernlemesi, 14. bs., Der: Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar, 2004, s. 236; erif Mardin, Trk Siyasasn Aklayabilecek Bir Anahtar: Merkez-evre likileri, Trkiyede Toplum ve Siyaset, Der: Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar,
1990, s. 53.
Giri
17
dernleme gerekletirme hususunda birok alanda baarl olamasalar da modernlemeyi; ehirleme, sanayileme, yeni teknolojinin elde edilmesi, her seviyede eitimin artmas, kitle iletiim aralarnn yaygnlamas olarak gren genel tanmla ve daha tartmal olan modernlemeyi siyasal gelimeyle zdeletiren yaklamla
mutabk olduklar sylenebilir.6 Modernlemeyi, Batlamayla zdeletiren yaklamlar, Bat dnyasnn iinden getii ehirleme ile bireyselleme gibi sreleri yaamay ve Batdaki gibi demokratik kurumlara sahip olmay; bunlar hususunda, yasa karma
srecinde olunduu kadar baarl ve istekli olun(a)masa da modernlemenin iaret ettii hedefler iinde tutmutur.
Kitabn balnda kullanlan kreselleme kavram, dnyann farkl noktalar arasnda ilikinin ve karlkl bamllk ile etkinin artmasn ifade etmektedir. nceden buharl gemiler, demiryollar ve otomobil gibi ulam aralarnn icad ve yaygn imalat kreselleme srecine yn veren en nemli unsurlarken; gnmzde bilgisayarlar, mikroipler, fiber optik teknolojisi, internet gibi icatlar ve bunlarn gelitirilmesi ile yaygnlatrlmas dnyay birbirine kenetleyen ve kreselleme srecine yn veren en
nemli unsurlar olmutur.7 Kresellemeyi bazlar ekonomi temelinde, bazlar siyaset temelinde, bazlar kltr temelinde, bazlarysa -benim gibi- bunlarn hepsinin birleimiyle ok ynl olarak anlamaktadr.8 Bu kitapta kullandm anlamyla kreselleme kavram asndan, uluslararas ekonomiyle btnleerek deiime sebep olan teknolojileri almak ve yabanc sermayenin deerler sisteminde deiime sebep olan yatrmlarn ekmek gibi
6
7
8
18
Marshall McLuhan, Bruce R. Powers, The Global Village, New York, Oxford
University Press, 1989.
10 Laiklik ve seklerlik kavramlarnn anlam ve bu iki kavram arasndaki fark
zerine deiik grler ileri srlmtr. Dier yandan bu iki kavramn tamamen ayn anlamda kullanldna, szlklerde birinin dieriyle aklandna ve
-yabanc dillerde de- bu kavramlardan birinin dieriyle tercme edildiine rastla-
Giri
19
grlecei gibi- kreselleme srecinde, merkezin toplum zerindeki denetimi azalmtr; bunun sonucunda Cumhuriyetin kurucu ideolojisinden -seklerle(tir)me bu ideolojinin en temel unsurlarndan biriydi- eskisine oranla bamszlama sreleri yaanm
ve toplum seviyesinde etkili olan slami dnya gr, g alanlarnda etkili olmaya balamtr. Hatta slami dnya grn benimseyen bireylerin ve de zellikle bu bireylerin nemli bir ksmn ynlendiren cemaatlerin/tarikatlarn/gruplarn kazandklar g;
bunlarn isteklerinin siyasette deiiklik oluturmasna yol aarak,
aadan-yukar etkiyle merkezdeki tavizsiz seklarizasyon ideolojisinin tartlmasna da yol amtr. Modernlemenin nemli bir
unsuru olan seklarizasyonun birok yerde kar karya kald
paradoks -zellikle modernleme projesinin yukardan-aa uyguland slam lkelerinde- bu olmutur; bu projenin uygulayc aktrleri zne yaratmaya ynelmitir ama ortaya kan zne (bilinli varlk) doas gerei kendi tercihlerini yapmaya ynelmektedir
ve bu tercih, kimi zaman seklarizasyon politikalaryla arzu edilenin aksine dindarlama (dini referanslara hayat kurarken nemli bir yer verme) ve dini cemaatlere balanma ynnde olmaktadr.
Kreselleme srecinin yol at deiimlerin birounda siyasal merkezin rol, siyasal merkezin gerekletirdii yukardanaa modernletirme srecine nazaran hayli dktr. rnein kresel ekonomiyle btnleerek yeni teknolojinin ithal edilmesinin
ve sanayilemenin artmasnn ehirlemeyi, ehirlemenin ise kadnlarn kamusal alana k orann arttrmasndaki veya televiznr. Bu yzden, bu kitapta, benim bu kavramlar hangi anlamda kullandm belirtmekte fayda gryorum. Laiklik kavramn, devletin dine referanstan arnmas anlamnda; seklarizm kavramn ise toplumu oluturan bireylerin, yaantlarnda dine referanstan uzaklamalar anlamnda -dnyevilemeye yakn
anlamda- kullanyorum. Laiklik kavram genelde din ile devletin ayrlmas
gibi mehur bir genel tarife sahip olsa da; Trkiye rneinde, devlet dine referanslardan ayrlrken, din devletten ayrlmam ve devlet din zerindeki kontroln srdrmeye almtr. Bu yzden, Trkiye rneinde, laiklik ifadesiyle,
sadece devletin sisteminde, uygulamalarnda ve yasalarnda, dini temellendirmelerden ayrlmasna vurgu yapldna dikkat etmek yerinde olacaktr. Genel kullanmda laiklik birey hayatndan ok, devletle ilikilendirildii iin bireylerle ilgili alanda dine referanslardan uzaklamay ise seklarizasyon ifadesiyle
-Batda bu kavram hem birey hem de devleti kapsayacak daha geni anlamlarda kullananlar olsa da- karlamaya altm.
20
Giri
21
22
da bu sreten etkilendikleri gzlemlenmektedir. Bu kitabn amac, ideolojisinin etkisi ne derecede olursa olsun, bu srecin ierisinde slami kesimin deiimini analiz etmek olduundan, bu kitabn balnda kastedilen sre olarak kresellemedir. Kreselleilirken etki eden ideolojiyse, bu srecin tad bir unsur olmas asndan elbette ilgi alanmdadr.
Kitabn balndaki Trkiye ifadesi ise bu kitabn corafya
olarak odakland blgeyi gstermektedir. Kreselleme srecinde
dnyadaki hzl deiimden farkl lkelerde yaayan birok Mslman etkilenmitir. Bu deiimlerde birok ortak nokta olmakla beraber, her blgenin kendine has koullar ve buralarda yaayanlarn
farkl tarihsel miraslar deiik tablolar da ortaya karmtr. ran
iiliinin, Suudi Vehhabiliinin, Afganistandaki El-Kaidenin
ve Trkiyedeki slamn her birinin dierlerinden nemli farkllklar vardr.15 Mslmanlarn yaad farkl corafyalardaki tm
deiimleri ortak noktalar, farkllklar ve farkllklarn sebepleriyle deerlendirmem bu kitabn ngrlen snrlarn ok aaca iin
sadece Trkiye zerine odaklanacam; balkta Trkiye ifadesini kullanma sebebim bunu vurgulamak iindir. Fakat Trkiye ile
ilgili bu almadan, gerek dier corafyalardaki Mslmanlarn
kreselleme srecindeki deiimlerinin karlatrmasnn yaplmasnda gerekse kreselleme srecinin dtan etkisiyle slamn
nasl anlalmas gerektiine dair iten tartmalarn birleerek
deiime sebep olduuna vurgu yapan modelin, dier lkelere uygulanmasnda faydalanlabileceini dnyorum.
Zaman dilimi olarak aklanmasna odaklandm dnem ise
kreselleme srecinin etkilerinin daha ok hissedildii 1980lerden gnmze kadarki dnemdir. Fakat bu dnemi gereince anlamak iin bu dnemdeki oluumlarn tarihsel kkeninin bilinmesi gerekmektedir. Bu dnemde oluan deiimlerin dinamiklerinin
nemli bir ksm nceki dnemlerdeki birikimsel srelerden kaynaklanmtr. Ayrca bu dnemdeki deiimlerin boyutunun iyice
kavranabilmesi iin bu dnemi nceki dnemlerle karlatrmak
faydal olacaktr. Osmanl ile Trkiye Cumhuriyeti arasnda y15 Nilfer Gle, Islamic Visibilities and Public Sphere, Islam in Public, Ed. Nilfer Gle ve Ludwig Ammann, stanbul, Bilgi University Press, 2006, s. 6-7.
Giri
23
24
Giri
25
26
Giri
27
nimseyen bir aznla karn- en batan beri merkezi iddet kullanarak zapt etmeye -devrime- deil, toplum seviyesinde g kazanmaya arlk veren bir strateji benimsedikleri gsterilmeye allacaktr. Bu terminolojiyle toplumdaki genel deiim ynne iaret
etmeye altm; yukardan-aa deiimin olduunu ifade ettiim dnemlerde siyasi merkezden bamsz toplumda deiimler
olduu gibi aadan-yukar deiimin arlnn arttn ifade ettiim dnemlerde, siyasetin toplumsal talepler olmadan toplumu belirlemeye alt rnekler de vardr. Yukardan-aa ve
aadan-yukar ifadeleriyle kullandm terminoloji, sadece deiimin genel ynn ifade etmek iindir, yoksa belli bir dnemdeki deiimin tamamen bu ekilde olduunu anlatmak iin kullanlmamaktadr. Fakat bu istisnai rneklere kar hedefim, dnemlere
gre, siyasetle toplum arasndaki ilikilerdeki genel durumu ve genel durumdaki deiimleri tespit etmek olacaktr.
B- Trkiyedeki slamla ilgili olgular ve deiimi ok boyutlu bir ekilde anlamak iin devletin topluma ideolojisini alamakta kulland somut kurumlara da odaklanmamz gerektii kanaatindeyim. Bu konuda, Althusserin devletin ideolojik aygtlar
ile ilgili yaklam ve terminolojisinden faydalanacam. Althusser,
devletin ideolojisini topluma tayan somut kurumlar olarak devletin ideolojik aygtlarna dikkat ektii gibi devletinkine alternatif
ideolojilerin ideolojik aygtlarda mevzi kazanabileceine de dikkat ekmitir.21 Trkiye hakkndaki olgular aklamakta devletin
ideolojik aygtlar ile ilgili terminolojiyi kullananlar, Althusserin
bu ilk yaklamna odaklanmlar ve genelde alternatif ideolojilerin
mevzi kazanmas ile ilgili ksmn kullanmamlardr. Oysa bu
almada devletin ideolojik aygtlaryla ideolojisini yayarak toplumu ve slami kesimi dntrmesine olduu kadar slami ideolojiyi benimseyenlerin bu aygtlarda mevzi kazanmasna da dikkat
ekilecektir. ehirlemenin artmasyla, krsal kesimden gelenlerin
tadklar slami/geleneksel deerlerle beraber Cumhuriyetin ideolojik aygtlaryla yeni deerler de edinmeleri; Diyanet ve imam
21 Louis Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Ayglar, 3. bs., ev. Alp Tmertekin, stanbul, thaki, 2003, s. 172.
28
Giri
29
30
kirsel farkllklar olmakla beraber, bu kiilerin grlerinin, bireylerin kimliklerinin ve toplumsal deiimin bir unsuru olmalar asndan bir ortaklklar vardr.
Tm bunlar yaparken, insan bilimlerinin doa bilimlerinden
farkllna vurgu yapan hermentik yntemden yararlanmaya zel
bir nem vereceim. Hermentik yaklam devletin ynetici zihniyetine nfuz etmede olduu kadar slamla -zellikle Ehli Snnet
slamla- ilgili anlay ve kavramlar kavramada nemli bir anahtar olarak deerlendiriyorum. Hermentik yaklam kullanrken
tek bir felsefecinin hermentikle ilgili btn yaklamn benimsemek yerine; Dilthey ve Gadamer gibi -birbirlerine nemli ztlklar da olan- felsefecilerden yararlanmaya alan eklektik bir yaklam benimseyeceim. Diltheye gre eylemi gerekletiren bireylerin zihinsel durumlaryla empati kurmak, bu bireylerin eylemlerine hermentik yaklamn baars iin arttr;22 bu empati ise ancak bireylerin inan sistemine ve kavramlarna nfuz etmeye almayla, onlarn kavramlarn kendi kavramlarmz arasna katmaya
alan bir abayla mmkn olabilir. Dilthey bireylerin znelliine
ulamann, tikeli btnle ve btn tikelle aklamann, deneyden
genelgeer bilgi karmann hermentikte karaca epistemolojik sorunlarn farkndayd.23 Gorgias pheciliine kar Dilthey,
insanlarn doasndaki ortakla, anlamamza olanak veren unsur
olarak dikkat ekmitir; nitekim dinlerin insanlar iin ortak ahlak
yasalar vazetmelerinden nsan Haklar Evrensel Beyannamesi gibi
uluslararas geni kabul gren metinlere, Aydnlanmann aklclndan Kant ahlakna, tm bunlarn temelinde insanlarn ortak bir
doay paylamalaryla ilgili kabul vardr. Diltheyin kendisinin de
dikkat ektii sorunlara verdii cevaplar sorunlar tamamen zmemitir; fakat insan bilimlerinde hermentik yaklam deerli
grenler iin bu cevaplarn nemi de yadsnamaz. Diltheyin ortaya koyduu ideale yzde yz ulamak mmkn ol(a)masa da koyduu hedefleri ideal tip olarak deerlendiriyorum.
22 Wilhelm Dilthey, Selected Works: Introduction to the Human Sciences, C. I,
Ed. Rudolf A. Maakreel, Frithtjof Rodi, Princeton, Princeton University Press,
1991.
23 Wilhelm Dilthey, Hermeneutik ve Tin Bilimleri, ev. Doan zlem, stanbul,
Paradigma Yaynlar, 1999, s.111-113.
Giri
31
32
Giri
33
Birinci Blm
OSMANLIDA MODERNLEME VE SLAM
A. Osmanlda
Yukardan-Aa Deiim
rkiyede, kreselleme srecinin tketim alkanlklar, ekonomi, bilgi ve kltr gibi alanlarda etkisini iyice gsterdii
1980lerden sonraki dnemde; toplum seviyesinde nemli farkllamalarn olutuu, merkezin toplum zerindeki belirleyiciliinin
azald ve bu deiimin ise slami kesimden bireylerin, cemaatlerin/tarikatlarn ve siyasal slamn deiiminin nemli unsurlarndan biri olduu, bu kitabn hipotezlerinden birisidir. Toplumun merkezden bamszlamasn, slami kesim(ler)in glerini arttrmalarnn ve siyaset gibi kurumlarn deiiminin nedenlerinden biri olarak grdmden, bu sreci aadan-yukar deiim olarak niteliyorum. Bu aadan-yukar srecin farknn ortaya kmas iin
daha nceki yukardan-aa deiim dnemlerinin incelenmesi yerinde olacaktr. Osmanl dnemi; hem ynetim biiminde slama
referanslar olmas hem millet sistemi gibi deiik sosyal ve hukuki yaps hem de kurumlaryla Trkiye Cumhuriyetinden -nemli devamllklarla ilgili birok dier hususla beraber- nemli lde
farkldr. Bu yzden, 1980lere kadar Trkiye Cumhuriyetindeki
deiimin genel ynnn de yukardan-aa olduunu dnmeme ramen, Osmanly ve 1980lere kadarki Cumhuriyet dnemini farkl balklarda incelemeyi uygun buluyorum.
38
ki modernleme ve Batllama gibi sreler olmasayd, gnmzde Trkiyedeki slami dnya grn benimseyenlerin nasl bir
grnmle karmza kacan ortaya koymak zordur; fakat bu
sreler yaanmasayd, bu kesimin hayli farkl bir durumda olacan tahmin etmek zor deildir. Bu yzden, Osmanldan balayarak, bu sreleri inceleyerek gnmze kadar gelmeye alacam. Osmanldaki bahsedilen sreleri gereince anlamak iin
Osmanlnn toplumsal ve siyasi yapsn analiz etmek faydal olacaktr. Halil nalckn snflamas takip edilerek Osmanl -kabaca- iki snftan oluan bir imparatorluk olarak deerlendirilebilir.
Birinci snf saray, brokrasiyi, ulemay ve askeri erkn kapsayan
ynetimdeki snftr. kinci snf ise reayadr; yani ynetimde bir etkinlii olmayan halk kesimidir ve sistemin varlnda bu kesimin
verdii vergilerin rol nemlidir.28 Osmanl hanedan dnda, ynetici elitin iinde bulunduu birinci grubun yesi olmak -her zaman olmasa da genelde- soy-sop ilikisine bal deildir ve bu snfn yesi olmak genelde padiahn iradesine baldr. Ynetici elitin iinde brokrasinin zel bir nemi vardr; brokrasi, tm sistemin sinir merkezi (nerve centre) hkmndedir, sistemin politikalarnn uygulanmasna ve padiahn otoritesinin mutlaklnn salanmasna hizmet eder.29
Osmanldaki sosyal-siyasi yapnn anlalmasnda, ilk olarak
erif Mardinin Osmanlya uygulad ve mehur ettii merkezevre yaklamndan da faydalanlabilir. (Bu yaklam, toplumun
yapsnn mutlak olarak ikiye blnm bir yapda olduunu iddia
ederek kullanmyorum; fakat bu yaklamn, Osmanldaki genel
yapy anlamada iyi bir anahtar olduu kanaatindeyim.) Osmanlda
28 Halil nalck, The Nature of Traditional Society: Turkey, Political Modernization in Japan and Turkey, Ed. Robert E. Ward, Dankwart Rustow, Princeton,
Princeton University Press, 1964, s. 43-45.
29 Halil nalck, Turkey Between Europe and the Middle East, Perceptions: Journal of International Affairs, Vol.3, No:1, Mart-Mays 1998, s. 6. Bu ikili ayrm Osmanl iin bir ideal tip olarak grmek gerekir. Osmanldaki kendilerine mahsus zel konumlar olan Evrenosoullar, Malkooullar gibi n yapm
aileler bu ikili snflamaya tam oturmazlar: erif Mardin, Tabakalamann Tarihsel Belirleyicileri: Trkiyede Toplumsal Snf ve Snf Bilinci, Trkiyede
Toplum ve Siyaset, Der: Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar, 1990, s. 75.
39
40
41
42
aktivitelerde erkeklerle ayn meknlar paylap, beraber faaliyette bulunmulardr. Toplumun kltrnde ve Ehli Snnet slamn
dnya grn benimseyen bireylerin habituslarnda oluan deiimleri gzlemek iin eer rnek olarak bir konuya odaklanlacaksa; bu husus, kadnlarn kamusal alana k olmaldr. Kadn bedenini denetleyerek g ilikilerini dzenlemede, en nemli husus,
kadnn tecrit edilerek g kazanlan alanlara girmesinin nlenmesi olmutur.39 Kadnlar kamusal alana daha ok ktka, g ilikileriyle ilikili toplumsal yap daha kkl bir deiiklik geirmitir. Toplumun yarsn tekil eden kadnlarn; eitim seviyelerindeki
art, ticaret-sanayi gibi g kazanlan alanlara girileri, kendilerine
gvenlerini kazanmalar, ynetim srelerinde sz sahibi olmalar
hep kamusal alana klaryla ilikilidir. Toplumun dier yarsn
tekil eden erkekler de bu olguyla beraber, aile gibi kurumlarda ortaya kan yeni g ilikileri, ticaret, brokrasi ve siyaset gibi g
alanlarn kadnlarla paylamalar sonucunda habituslarnda nemli deiimler yaamlardr. Gnmzde de kadn konusu; zellikle kadnlarn siyasal, ekonomik ve dier g alanlarna katlmlarna ve bu olgunun toplumsal yap ve g ilikilerinde oluturduu deiime odaklanlarak, hibir dnemde olmad kadar inceleme oda haline gelmitir.40 Kadnlarn kamusal alana knn bu
nemine binaen, slami dnya grn benimseyen kesim(ler)in
ve bireylerin deiimi, bu hususa zel vurgu yaplarak -baka olgularla da beraber- tartlacaktr.41
39 Fatmagl Berktay, Tektanrl Dinler Karsnda Kadn, 2. bs., stanbul, Metis
Yaynlar, 2000, s. 16, 23-25, 151-154, 157.
40 A.e., s. 27.
41 Nilfer Glenin yapt gibi barts/trban veya genel anlamda tesettr
sorunu zerine odaklanarak da slami kesimden bireylerin deiimini tartmak
mmkndr. Kadnlarn kapanmas meselesi, slamn Batya gre tekiliini arpc bir ekilde yanstt, cinsiyet sorununun merkeziliini ierdii, kadn
meselesine ve kadn-erkek aras g ilikilerine odaklanmaya imkn verdii iin
elbette ok nemlidir: Nilfer Gle, Modern Mahrem, s.11-14. (Nitekim ilerleyen blmlerde bu konuya deinilecektir.) Fakat bence, kadnlarn kamusal alana k; kadnlarn kapanma meselesiyle de alakal olmakla beraber, bu meseleden daha hayati bir neme sahiptir. nk kadnlarn g ilikilerinde deien rol en ok bu hususla alakaldr. niversitede okuyan, doktor veya avukat
gibi bir meslek sahibi olabilen, fabrika veya maaza gibi bir iyerinde erkeklerle beraber alan kadnlarn, bartl de olsalar, g ilikilerinde glerinin ve
habituslarnn deiimindeki orann, kamusal alana klar engellenen bart-
43
Osmanlnn son dnemlerinde, zellikle II. Merutiyet dneminde saylar artan kadn dergileri ve kadn dernekleri, toplumun
tabannda; kadnlarn zgrlemeleri, eitim gibi haklarn elde etmeleri ve kamusal alana klarnn nndeki engellerin kaldrlmas hususlarnda bilin olumasnda etkili olmulardr.42 Ayrca bu dergiler ve dernekler alternatif bir kamusal alan oluumuna da katkda bulundular.43 Fakat bu, Osmanlnn son yllarndaki ksa bir dneme karlk gelmektedir ve toplumun tabanndaki (yukardan-aaya deiim genellememize dahil olmayan) bu
oluumlar, belli bir kadn zmresinin -ounluun iinde ufak bir
aznlk olan okuryazar ve varlkl kesimden kadnlardan oluan- bilincinde nemli deiiklikler oluturmu olsa da, Osmanlnn son
dnemlerine dek, toplumun geni kesimini dntrme potansiyelini elinde bulundurma hususunda merkezden baka nemli aktr ve merkezin bu ynde ciddi bir deiiklik politikas olmamtr. Osmanlda Tanzimat sonras dnemde de meknlarn cinsiyete gre blnmesi devam etmi ve kadnlarla erkeklerin karmasn nlemek iin yasal dzenlemeler yaplmtr.44 stanbulda ve
birka ilde, 1862den itibaren kz rencilerin ortaretim kurumlarna alnmaya balamas -ki bu yenilik kadnlarn meslek kazanmas asndan nemliydi- gibi aslnda nemli atlmlar olmutur.45
Fakat snrl bir blgede az sayda kiiye ynelik olan bu tip uygulamalara karn bu dnemde, kadnlar kocalaryla beraber lokanta
ve gazino gibi yerlere gidemez; tramvay, vapur gibi aralarda ayr
bir alanda, araya perde ekili bir ekilde otururlard. Kzlarn niversite ve yksekokullara girmesi ise ancak Osmanlnn son yllarnda -I. Dnya Sava yllarnda- mmkn oldu. O zaman da perdeyle ayrlan farkl blmlerde veya farkl snflarda ders yaptk-
42
43
44
45
sz kadnlardan daha yksek olduu aktr. Bu yzden, rnek olarak en ok kadnlarn kamusal alana kna odaklanmay setim.
Serpil akr, Osmanl Kadn Hareketi, stanbul, Metis Yaynlar, 1994, s. 22,
32, 46.
Fatmagl Berktay, Osmanldan Cumhuriyete Feminizm, Cumhuriyete
Devreden Dnce Miras: Tanzimat ve Merutiyetin Birikimi, stanbul, letiim Yaynlar, 2004, s. 351.
A.e., s. 353.
Niyazi Berkes, Trkiyede adalama, 7.bs., Yayna Hazrlayan: Ahmet Kuya, stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2004, s. 231.
44
lar oluyordu.46 Kzlarn erkeklerle ayn snfta bir arada oturamayacaklarna dair verilen fetvaya karn, ancak 1921 ylnda, Edebiyat Fakltesi Mderrisler Meclisi Reisi smayl Hakk Baltacolu
kzlarla erkeklerin ayn snfta ders yapabileceklerini beyan etti.47
Osmanlnn son dnemlerinde drt kez eyhlislamlk yapan Musa Kazm Efendi (1858-1920), kadnlarn, yaratl gayelerinin ocuk dourmak ve bytmek olduunu, bu vazifelerini aksatacak ilere ve yksekretime gitmemeleri gerektiini, ancak kendi aralarnda olmak artyla konser ve konferans
dzenlemelerinin caiz olabileceini ifade etmitir.48 stanbul
Muhafzlnn 1913 ylndaki beyannamesinde ise kadnlarn
alveri bahanesi ile her yere girip kmamas gibi isteklerde bulunuldu, bu isteklere uymayanlara ise iddetli kanuni meyyidelerin tatbik edilecei ikaz edildi.49 Jn Trk iktidarnn olduu II. Merutiyet dneminde bile, nemli deiiklikler yapma
ynndeki niyetlere ve teebbslere ramen, toplumun geni kesimlerinin habituslarnda ciddi bir deiiklik olmadn, Prenses
Seniha Sultann Fransz arkadana yazd mektuplarn u nkteli satrlarndan okuyoruz:
Ah, ah, siz de sanyordunuz ki Abdlhamidin devrildii gnn
ertesi Trk kadnl ok eyler kazanacak deil mi? Deien hibir ey yok sevgili iki gzm!.. Ah sevgili hemirem, unutmuyorum Daha bir yl nceydi, bana Trkiyede feminizmin er ge
bir zemin bulacandan bahsediyordunuz Bugn nerede olduumuzu biliyor musunuz? uradayz: Mslman kadn, st ste
pee de rtnse, ak arabada gezemez. Landolarn st rtk,
camlar kapal, perdeleri indirilmi olacak. Abdlhamid zamannda byle ey grmemitik.50
46 A.e., s. 446.
47 Hilmi Ziya lken, Trkiyede ada Dnce Tarihi 1, stanbul, Seluk Yaynlar, 1966, s. 311.
48 Musa Kazm, Tesettr-i Nisvn, slamiyat, C. I, No: 2, Nisan-Haziran 2000, s.
184-187.
49 Tark Zafer Tunaya, slamclk Akm, 2. bs., stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2007, s. 94.
50 Claude Farrere, Trklerin Manevi Gc, stanbul, Tercman: 1001 Temel Eser,
28 Temmuz 1911 ve 10 Austos 1912 tarihli iki mektuptan; bu kaynaktan aktaran: Nilfer Gle, Modern Mahrem, s. 72-73.
45
Tam da bu noktada, Osmanldaki ve gnmzdeki slami kesimin farknn altn izmek gerekmektedir: Osmanlnn modernleme srecinde bile, kadnlarn kamusal alana kmas, Ehli Snnet
slama referanslarla nlenmeye allmtr;51 gnmzde ise Ehli
Snnet dnya grn benimseyenlerin birounun en nemli hedeflerinden biri kendi dnya grlerini benimseyen kadnlarn kamusal alana kmas nndeki engelleri kaldrmaktr. Eitimde trban yasan kaldrmak, Trkiyedeki Ehli Snnet kesimin, gereklemesi iin en ok mcadele ettii hedeflerden biri olmutur. Bu
yasan kalkmas ise kadnlarn; daha ok kamusal alana kmalar, erkeklerle kark olarak ayn meknlar daha ok paylamalar,
daha ok grnrlklerinin artmas, g ilikilerinde daha nemli
aktrler haline gelmeleri demektir. Burada sorulmas gerekli soru
udur: Ne olmutur ve nasl olmutur da Osmanlda Ehli Snnet
inanca referanslarla kamusal alana kmas engellenen kadnlarn,
daha ok grnr olmalarn ve kamusal alana kmalarn engelleyen yasaklarn kaldrlmas, gnmzdeki Ehli Snnet dnya grn benimseyenlerin en nemli hedeflerinden biri haline gelmitir? Bu tip olgularn anlalmasna k tutmak bu kitabn en temel amalarndan birisidir ve ilerleyen sayfalarda bunu gerekletirmeye alacam. Kadn konusu ve bu konuyla ilikili sreler, modernleme ve kreselleme srelerinde slami kesimi anlamak iin merkezi konumdadr; bununla ilgili yaplacak zmlemeler, sz konusu srelerle ilgili birok noktay aydnlatacaktr.
51 Berktay, din adna gelitirilen yaklamlarn, fiziksel mekna da yansyan etkisinin, Osmanldaki kadnlarn konumlaryla ilgili analizlere dahil edilmesi gerektii kansndadr: Fatmagl Berktay, Osmanldan Cumhuriyete Feminizm, s.
351. slam adna yapld ileri srlen baz yorumlarn, fiziksel meknla ilgili olgular deerlendirmedeki nemine binaen; ilerleyen sayfalarda, dine referanslarla kadnlarn kamusal alana kmasnn engellenmesini irdeleyeceimiz
gibi, slami kesimin iindeki nemli bir entelektel olan Muhammed Abduh gibi
etkin dnrlerin, dinsel temellendirmeyle kadnlarn kamusal alana kmasnn nn amaya almasn da irdeleyeceiz.
46
erkezin ideolojisinin ne olduu kadar, bu ideolojisini evreye ne kadar alayabildii de Osmanl ve Trkiyedeki slami kesimin durumunu ve deiimini anlamada nemlidir. Merkezin topluma ideolojisini tayan ve bylece evreye nfuzunu salayan somut kurumlar ve bunlarla ilgili deiimleri incelememiz;
siyasetin topluma nfuz gcn anlamakta, merkezle evre arasndaki ilikilerin durumunu ve deiimini tespit etmekte nemlidir.
Bu balkta bu konu irdelenmeye allacaktr.
47
48
49
50
Sultan Selim dneminden itibaren iyice belirginleen- Ehli Snnet kimlii; halifeliin sadece Ehli Snnet iin geerli bir kurum
olmas ve Ehli Snnet fkhnn hukukta referans kayna olmas
gibi temel gstergelerden, padiahlarn lkeyi ynetmek iin hkm devralmasn sembolize eden kl kuanma treninde en sk
kullanlan kllardan birisinin ikinci halife Hz. merin klc olmasna kadar detaylarda kendini gsterir.64 Hatrlanaca gibi Aleviler, Hz. merin, haksz olarak halife olduunu dnr ve bu
yzden ocuklarna ismini koymazlar. Ayn ekilde Aleviler, Hz.
Osman da Hz. Aliye kar hakszlk eden bir kii olarak grrler
ve ocuklarna onun adn da koymazlar, ama Osmanl Alevilerin iinde yaadklar imparatorluun adyd. Osmanl merkezinin
siyaseti, genelde, Ehli Snnet d mezhepleri -Alevilik gibi- grmezden gelme ynnde olmutur ve Ehli Snnet d gruplarn,
Hristiyan mezhepler gibi rgtlenmeleri ve merkezce onaylanan
idari bir hiyerari iinde kendi liderlerini belirlemeleri sz konusu olmamtr.65 Ancak Aleviler, kendi ilerinde kurduklar hiyerariyle, dedelik gibi messeselerle ve kendi gelenek greneklerinin yaptrmlaryla, dzenlerini muhafaza etmi ve sistemlerini
srdrmlerdir.66
Osmanl topraklarndaki birok Ehli Snnet olmayan gruba,
hatta Ehli Snnet izgisindeki baz tarikatlara dahi, devletin, dinsel
ideolojik aygtyla nfuzu mmkn olmuyordu. Ehli Snnet dndaki Kzlbalk/Abdallk gibi mezheplerle/ideolojilerle Trkmenler gibi baz topluluklar, devlete kart bir tutum taknabiliyorlard.
Kutb-l Aktablk veya Mehdilik gibi inanlar kullanan tarikat liderleri, bireyleri kendilerine bal tutarak, devletin merkezinin nfuz alannn dna karyorlar ve gerekirse bireyleri devlete kar harekete geirebiliyorlard.67 11 Eyll olaynda yer alan nemli
isimlerin Vehhabi mezhebine ballklar anlaldktan sonra Veh64 Bu trende en ok kullanlan kllardan birinin Hz. merin klc olduuyla ilgili olarak baknz: Hakan T. Karateke, Padiahm ok Yaa: Osmanl Devletinin Son Yzylnda Merasimler, stanbul, Kitap Yaynevi, 2004, s. 52-56.
65 lber Ortayl, Batllama Yolunda, 4. bs., stanbul, Merkez Kitaplk, 2007,
s.162-163.
66 Bu hususun vurgulanmas gerektiine Prof. Dr. zzettin Doan dikkatimi ekti.
67 Halil nalck, a.g.e., s. 82-84.
51
52
ediyorlard. Fakat merkezin, ideolojisini yeniden rettii aygtlardan biri olan medreselerde, Tanzimat dneminde bile ciddi bir modernletirme abas olmadn hatrlamak gerekir.70 slami kesimin habituslarn ciddi ekilde deitirme potansiyeli olan tek g,
yukardan-aa etki potansiyeli ile merkezdi; fakat merkezin bu
ynde etkin bir politikas olmamtr ve medreseler gibi Osmanl
iin nemli bir ideolojik aygtta nemli bir deiiklie gidilmemesi de bunun bir rneidir. Bu gibi sebepler yzndendir ki kadnlarn kamusal alana kmalarnn engellenmesi ve grnmez klnmalaryla ilgili gelenein devam gibi -daha nce deinilen- konumuz asndan nemli olgular, Osmanlnn modernleme dnemi
olarak kabul edilen dnemde de devam etmitir.
53
54
Althusser, devletlerin, ideolojik aygtlarna bask aygtna olduu kadar hkim olamayacaklarn; devletlerin ideolojik aygtlarnn alternatif ideolojilerin mevzi kazanma alanlar da olabileceini sylemitir.77 Osmanlnn modernleme dneminde merkez, modernletirdii eitim kurumlarn devletin dinsel aygt olarak da kullanmaya almtr; dier yandan, modernleme srecindeki eitim faaliyetleriyle materyalizm ve Sosyal Darwinizm
gibi devletin ideolojisine zt felsefeler de Osmanlya tanmtr.78
Osmanlda devletin bekas iin, silah teknolojilerinde veya tp
gibi alanlarda Batl bilgiye sahip olmak, tp fakltesi gibi okullara hoca yetitirmek gerektii fikri hkim olunca; bata Fransa olmak zere Avrupa lkelerine renciler gnderildi.79 Modernlemeyle ilgili Osmanl merkezinin bataki ideali, hi phesiz Batl
olan, kendi menfaatsel ve ahlaki szgelerinden geirerek kullanmak ynndeydi. Fakat bahsedilen srelerin sonunda Avrupadan
Osmanlya, merkezin ideolojisine aykr fikirler de tand. zellikle Tbbiyede, bu okulun ders programlarnn farkll, buraya Fransadan getirilen pozitivist-materyalist kitaplar ve buradaki eitimcilerin etkisiyle, Osmanldaki deerler sistemiyle atan
bir aydn tipi ortaya kt.80 Tbbiyeyi gezen yabanclar bile, buradaki materyalist -Baron dHolbach, Diderot ve Cabanis gibi nl
Fransz materyalist yazarlarn- kitaplarn okluu ve bu kitaplardaki fikirlerin yaygnlamas karsnda hayretler iinde kaldlar.81 ttihat ve Terakki Cemiyetinin ilk olarak ttihad- Osman adyla Askeri Tbbiyede kurulduunu hatrlarsak, Tbbiyedeki bu gelimelerin nemi daha da iyi anlalr.82 Bu tip olgular, sosyolojide ska dikkat ekilen, eylemlerin amalanmam sonular olabilece77 Louis Althusser, a.g.e., s. 172.
78 M. kr Haniolu, The Young Turks in Opposition, New York, Oxford University Press, 1995, s. 208-216.
79 Atila Doan, Osmanl Aydnlar ve Sosyal Darwinizm, stanbul, stanbul Bilgi
niversitesi Yaynlar, 2006, s. 149.
80 M. kr Haniolu, Bir Siyasal Dnr Olarak Doktor Abdullah Cevdet ve
Dnemi, stanbul, dal Neriyat, 1981, s. 8.
81 Niyazi Berkes, a.g.e., s. 232-233.
82 erif Mardin, 19. Yzylda Dnce Akmlar ve Osmanl Devleti, Trk Modernlemesi, 14. bs., Der: Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar, 2004, s. 98.
55
iyle ilgili vurguyu hatrlatmaktadr. Osmanlnn son dnemlerinde yukardan-aa deitirme gcyle eitimde nemli modernletirme faaliyetlerinde bulunulmutur; fakat bata Askeri Tbbiye
olmak zere baz yeni eitim kurumlar, devletin ideolojik aygt
olmak bir yana devlete kar ideolojik aygt vazifesini grmeye
balamlar, Osmanl sisteminin hep engellemeye alt muhalefetin ideolojik merkezi roln stlenmilerdir.
56
rkiyedeki slam ile ilgili olgular anlamak iin ynetici zihniyete hkim olan anlay ve bu anlayn hangi srelerle nasl deitiini ve ortaya ktn belirlemeye alacam. Bunun
iin bu blmde, Osmanldaki ynetici zihniyeti inceleyeceim.
Bylece 1980ler ncesi ve sonrasndaki Trkiye ile ilgili ayn konunun ilenecei C blmlerinde ele alnacak ynetici zihniyetle, bu dnem arasndaki farklarn ve deiimin boyutlarnn anlalmas kolaylaacaktr.
57
rn kesimesi83 yani nyarglarmzn onay veya deitirilmesi sonucuna bizi gtrmelidir. Osmanldaki ynetici zihniyetin yorumlanmasnda da hermentikle ilgili bu uyarlarn faydal olaca kanaatindeyim.
ncelikle Osmanlnn din- devlet ideolojisinde, din ve
devletin birbirlerine gre konumlarn tespit etmemiz faydal olacaktr. Osmanldaki ynetici zihniyeti ifade eden din- devlet
kavramsallatrmasnda, dinin devletten nce vurgulanmas, teorik olarak dinin her eyden stn bir konumda olduunu gstermektedir. Fakat birok Osmanl tarihi uzmannn vurgulad gibi
pratikteki kimi hususlar iin devletin karlar dinin zerine kartlm ve din devletin karlar iin arasallatrlmtr.84 (Bu konuyla ilgili uygulamalarda Bizanstan devralnan sezaro-papizm
geleneinin etkileri de vardr.) Bu konudaki en iyi tespiti; slami
unsurlarla devletin (padiahn) karlarnn kesin bir ekilde kar
karya geldii olgularn zerinden gerekletirebiliriz. Bu husustaki iyi bir rnek, baz padiahlarn, kendilerine rakip olan/olabilecek kardelerini veya ocuklarn, slami yasalar asndan masum
bir insan ldrmek byk bir gnah olarak kabul edilmesine ramen ldrtmeleridir.85 Bu ldrme faaliyetinin dine uygun olduuna dair eyhlislamdan fetva alnmas ise eyhlislamlarn kimi
zaman padiahn iradesini gerekletiren -padiahlarn taleplerini
kimi zaman slami ilkelerin nnde tutan- bir memur konumunda
olduklarn gstermektedir. Yirmi dokuz yllk sreyle en uzun sre
eyhlislamlk yapan kii unvanna sahip Ebusuud, Kanuninin,
olu Bayezidi -isyan suundan dolay- ldrebilecei konusunda
fetva vermi ve bu uzun sreli grevi padiahla kurduu baarl ilikiler sayesinde srdrmtr.86 Burada bir isyan suu olduu
sylenip bu eylem merulatrlmaya allabilir; bu yzden daha
arpc rnekler masumluu tartmasz olan ocuklarn ldrl83 Hans Georg Gademer, Truth and Method, s. 349-350.
84 Kemal H. Karpat, slamn Siyasallamas, s. 413.
85 Kuranda masum bir insan ldrmeyi gnah sayan ayetler iin baknz: 4. sure,
Nisa Suresi, 92.-93. ayetler; 5. sure, Maide Suresi, 32. ayet; 17. sure, sra Suresi,
33. ayet.
86 Michael M. Pixley, The Development and Role of the eyhlislam in Early Otoman History, Journal of the American Oriental Society, Vol. 96, No:1, OcakMart 1976, s. 91-95.
58
mesi konusunda ortaya kar. Fatih Kanunnamesinde, kendilerine saltanat gelen ehzadelerin masum kardelerini, devletin menfaati iin ldrebilecekleri ve birok din bilgininin bunu onaylad ifade edilir.87
Kant, ahlakn ilkelerini ne alp, siyaseti ahlakn ilkelerine uygun hale getirmeye alan ve gereinde bunun iin kiisel menfaatlerini feda eden ahlakl siyaseti (moral politician) ve ahlaki ilkeleri kendi menfaatine uygun ekilde deitiren siyasal ahlak
(political moralist) arasnda ayrm yapar.88 Osmanl padiahlarnn
kimi hususlarda, zellikle kendi tahtlar veya -kendi bak alarndan- devletin karlar sz konusu olduunda siyasal ahlak
tanmna uygun davrandklarn, slami -ve evrensel- en temel ahlaki prensipleri yorumla atklarn sylemek dorudur. Fakat Osmanl padiahlarnn siyasal ahlak zelliklerinin aa kt
bu kadar apak olan rnekleri oaltmak zordur.
Konumuz asndan ilgin olabilecek dier bir rnek, bir devletin baka devletlere, kar devletin saldrgan tutumu olmamasna
ramen cihad ilan edip edemeyecei hususundadr. Kurann, saldrya uramadan kar tarafa saldrmay ve ganimeti bir zihniyetle sava amay yasaklamasna ramen,89 Ehli Snnet slamn
mezhepleri arasnda, hatta mezheplerin iinde bu konuda farkl grler ifade edilmitir.90 Hz. Muhammedin vefatndan 2-3 yzyl sonra kurulan Ehli Snnet mezhepler, kendi dnemlerinin siyasal alkantlarndan aldklar farkl etkiler gibi sebepler dolaysyla farkl birok gr ilerinde barndrrlar. Ehli Snnetin mehur drt mezhebinin (Hanefi, afi, Maliki, Hanbeli) birbirlerinden
87 Ahmet Akgndz, Osmanl Kanunnameleri ve Hukuki Tahlilleri, C. I, stanbul, OSAV, 1990.
88 Immanuel Kant, To Perpetual Peace: A Philosophical Sketch, Perpetual Peace
and Other Essays, ev. Ted Humphrey, Indianapolis, Hackett Publishing Company, 1983, s. 128.
89 Bu konuda u Kuran ayetlerine baknz: 2. sure, Bakara Suresi, 190. ayet; 8. sure,
Enfal Suresi, 61. ayet; 22. sure, Hac Suresi, 39. ayet; 60. sure, Mmtehine Suresi, 8. ayet. Ayrca u makaleme baknz: Caner Taslaman, The Rhetoric of Terror and the Rhetoric of Jihad: A Philosophical and Theological Evaluation, Annals of Japan Association for Middle East Studies, No: 22-2, 2006, s. 81-93.
90 Ahmet zel, Cihad, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C. VII, stanbul, Trkiye Diyanet Vakf, 1993, s. 528-529.
59
farkl grlerinin yan sra, bir mezhebin iinde de farkl grler vardr. Bu durum, Osmanl merkezinin durumunu kolaylatrm, yapacaklar savalarda dinin motive ve mobilize edici gcnden faydalanmak isteyen merkezin, kar devletlere fetih siyaseti
iin sava aarken cihad kavramn rahatlkla kullanmasna sebep olmutur.91 Birok zaman padiahn bir memuru gibi davranan
eyhlislamlar, Ehli Snnet literatrde zaten var olan grlerden
kimini kimine tercih ederken bir zorluk ekmemilerdir.
Ehli Snnet literatrdeki baz konudaki farkl grlerin bolluu, din- devlet politikas uygulanrken kolaylatrc bir unsur olmutur. Din- devlet politikasnn uygulanmasnda, Ehli Snnetle
ilgili bu zelliin kolaylatrclnn gereince altnn izilmedii
kanaatindeyim. Bunun nemli bir sebebi, bence, din- devlet politikasndaki dinin kendisine karlk geldii Ehli Snnet inanca
nfuz etmenin gerekliliiyle ilgili hermentik kaygnn olmamas olmutur. Ehli Snnet slama gre Kurann yannda hadisler ve
Ehli Snnet din adamlarnn yorumlar (itihat, kyas) da dini beraberce oluturmaktadr. 6200-6300 aras Kuran ayetine kar yz
binlerce hadis ve birok itihadn -bazlar birbirine zt olan- iinde yer ald kaln hacimli mezhep kitaplar vardr. Osmanldan
ok nce Emevi ve Abbasi devletlerinde (mezheplerin kurulu srecinde) ortaya kan siyasi ihtiyalar da bu hadislerin ve itihatlarn oluumunda etkin olmutur. rnein bir fetih siyasetini mmkn klacak cihad yorumuna ihtiya, daha Emevi ve Abbasi dnemlerinde ortaya km ve Kurann bu konudaki izahlar baz
mezhep yorumlaryla almtr. Bu yzden, Osmanl fetih siyaseti, din (Ehli Snnet gr) ile devletin menfaatlerini kar karya getirmemi; ocuk katlinde olduu gibi yepyeni bir yorumla
dinsel alan din ile amak gerekmemi, Ehli Snnet kaynaklardan, Osmanlnn dneminin artlarndaki ihtiyalara uygun itihadn seilmesi yeterli olmutur. Ehli Snnetteki baz hususlardaki
bahsedilen yorum bolluu, eyhlislamlarn padiahlarn menfaatini gzetmesi gibi unsurlarla birleince din- devlet politikasn yrtmek kolaylamtr.
91 James Turner Johnson, The Holly War Idea in Western and Islamic Traditions, 4. bs., Pennsylvania, The Pennsylvania State University Press, 2005, s. 96.
60
ocuk katli gibi istisnai olaylarda aka dinle eliki knca eyhlislam fetvasyla bu olgunun merulatrlmas ve devletin
menfaatinin Ehli Snnet literatrden arzulanann seilmesinde belirleyici olmas; Osmanlda dine, kimi durumlarda, devletin rasyonel sebepleri iin arasal bir rol biildiine delil tekil etmektedir. Bu durum, uluslararas ilikiler alannda Hans Morgenthau
gibi isimlerin de savunduu ekilde, devletlerin objektif, rasyonel,
duygusal olmayan, g arttrmay en merkezi deer kabul eden kar hesaplarnn belirleyici olduunu syleyen realist teorinin,92
Osmanlya da uygulanabileceini savunmakta kullananlar olabilir. Kanaatime gre, tam da bu noktada, Osmanlda dinin oynad roln gereince anlalamamasna sebep olabilecek engelleyici nyargya dikkat etmek gerekir. Bu engelleyici nyarg; dinin
arasallatrld baz rneklerden hareketle, dinin, Osmanldaki
roln salt arasal bir role indirgemektir. Yanllna inandm
bu yaklama gre; din- devlet ideali grnte vardr, aslnda var
olan sadece devletle ilgili endielerdir. Bu engelleyici nyargya
sebep olan unsurlardan biri uluslararas ilikilerde nemli bir paradigma olan ve devletin dinsel veya ideolojik hedeflerini kmseyen siyasal realizm grdr. Dier bir sebep ise dinin, bir devletin kurucu ilkesi olmad iinde bulunduumuz tarihteki bu zaman dilimindeki, sekler bir eitim sistemiyle ekillenmi mevcut
pozisyonumuzdan, tarihe bakmzn neticesinde; tarihteki din-
devlet sylemindeki din ksmnda bir sahtelik bulmamza yol
aan, kendi dnemimizle o dnem arasnda kurduumuz engelleyici analojidir.
Eer bu nyarglardan arnrsak, Osmanldaki din- devlet
syleminin otantik ynn grebiliriz. Buna gre Osmanldaki
devletin menfaatini dinin prensiplerinin nne alm olan kimi
uygulamalar, Osmanl merkezinin dine, siyasal hedefleri iin
salt arasal bir rol bitiini gstermez. Michael Walzer, bir sorunun yaamsal olduuyla ilgili alglardan doan sorunlarn, bizi
zorunluluk yasas ile (the rule of necessity) kar karya getire92 Hans J. Morgenthau, Politics Among Nations: The Struggle for Power and Peace, New York, Alfred A. Knopf, 1978.
61
62
63
la ilikilerini ekillendiren egzistansiyel yaklamlarnn, benimsedikleri bu inanlaryla ilikili olmas beklenmesi gereken tutarl durumdur. Bu ontoloji bireye Tanrnn sahibi olduu bir dnyadasn ve Tanrnn varl yannda geri kalan tm varln nemi ikincildir derken, eskatoloji ise Bu dnya geici ve gerek ahiret hayatnn yannda nemsizdir demektedir. Birok kimse slam sadece bir toplulua isim olan bir kavram olarak dar anlamda kullanmaktadr; oysa bireylerin eylemlerinin onunla ne kadar rtt
tartmal olsa da slam, ncelikle bahsettiimiz ontoloji ve eskatolojiyi ieren, egzistansiyel bak as veren bir inan sistemidir. slami dnya grn benimseyen bireyin, zihin yapsnn bir
unsuru olan slamn kavramsal zmlemesi, karmza bireylerin egzistansiyel dnyasn ekillendiren bahsettiimiz inanlar karr.
Mardin, slamiyetin bireylerin fikri kalplarn nasl etkilediini zmlemenin, toplumsal ve siyasal eylemin anlamlandrlmas iin art olduunu dnmektedir.99 (Mardinin, bu artn gereince yerine getirilmedii kanaatinde olduu yazlarndan anlalmaktadr.) Eer analiz edilen kiilerin kavramlarna nfuz etmeye
almak hermentik yaklam iin zaruri grlyorsa; yorumlayc kii ister ateist ister agnostik isterse slam dndaki bir dine sahip olsun, davranlar yorumlanan slam inancn benimsemi ve
bu kltrle yorulmu bireylerin, benimsedikleri slamn, kavramsal olarak neleri ihtiva ettiine olabildiince nfuz edilmeye almaldr. Bana gre, yorumlama faaliyetinde, kavramlara nfuz etmeyle ilgili bu endienin yeterince olmamas, Osmanlda dinin,
ounlukla arasal bir konuma indirgenerek yorumlanmasna sebep olmutur. Dinin arasallamasyla ilgili hakl da olan tespitler,
haksz bir ekilde adeta din hep arasal bir roldeymi gibi yorumlara geniletilmitir. Oysa Tanry tm varln stnde kabul eden
ve bu dnya hayatn geici kabul eden bir ontoloji ve eskatolojiyi benimseyenlerin, dine arasal bir rol vermesinden ok, geri kalan her eyi din uruna arasallatrmalarn -teori ile pratik, ilke ile
eylem arasndaki mesafeyle ilgili sorunlar unutmadan- beklemek
gerekir. slami inan asndan Tanrya gre tm varln ontolo99 erif Mardin, Din ve deoloji, s. 51.
64
jik derecesi ok dk olduuna gre, Tanrsal olan dine kar insani tm kurum ve isteklerin ontolojik derecesi dk demektir. Psikolojideki tutarllk teorileri, doal durumun, insan dnce ve eylemleri arasnda uyum beklemek olduunu gsterir. nsan psikolojisinin karmakl, psikolojinin fizik gibi bir bilim dal olarak ele
alnmasna ve fizikteki anlamnda ngrnn bu alanda olmasna
izin vermez. Fakat slam inancnn analizi, slam hayatlarnda temel referans noktas yapan bireylerin eylemlerinde; dinsel olann
ontolojik ncelii olmas gerektiine dair bir ideal tip davran beklememiz gerektiini de bize syler ve psikolojideki bilisel
eliki gibi tutarllk kuramlar -ilerleyen sayfalarda bu kuramdan
bahsedeceim- da bunu destekler.100 Dier yandan, birok yorumda
ideal tip (genel beklenti) dinin arasallatrlmas ve bir retorik
unsuru olarak kullanlmasna dntrlmtr; bence, slamn
toplumsal olan belirleyiciliindeki nemini idrak etmeyi nleyen,
hayli yaygn olan bu hatal yaklam dzeltilmelidir.
65
karlaan yeni aydn tipinin zihniyet yapsnda, bu kltrel ve dnsel karlamalarn nemli etkileri oldu. Baty gren ve Tbbiye gibi okullarda okuma imkn bulan kii says elbette ok dkt. Fakat bu az saydaki kiiyi nemli klan faktrlerin banda, bunlarn Merutiyetin ve Cumhuriyetin kurulmasnda ve bu
yeni yaplarn merkezlerinde oynadklar rolle, kendi zihinsel dnya ve habituslarndaki deiimi, zellikle Cumhuriyet dneminde
yukardan-aa bir ekilde, glenen ideolojik aygtlarla milyonlara aktarmalar gelmektedir.
Kreselleme srecinde slami dnya grn benimseyen kiilerde kendini iyice belli ettiini savunacamz karm
kimlik104 olgusu, nceden, bahsettiimiz aydn tiplerinde gzlemlenmitir. Bahsettiimiz aydn tipinin homojen olmad, bir ksmnda Batl kimliin, bir ksmnda slami kimliin baskn olduu,
bu dnemi anlatan birok almadan anlalabilir.105 Osmanlnn
ideolojisine belki de en zt eitimin verildii Tbbiyede okuyanlarn, Tbbiyeye girmeden nce slami unsurlar hayli youn ekilde ihtiva eden ilk ve ortaokullarda okuduklar hatrlanmaldr. Gerek bu aydnlarn kkenleri gerekse halkn slami kimlii; bu aydnlarn, Batda grdkleri yaam biimlerini veya Batl kaynaklardan edindikleri dnceleri, halka aktarrken slami referanslar kullanmalarnn sebeplerindendir. Bahsedilen aydnlarn kurduklar ve Abdlhamide muhalefetin ba olan ttihat ve Terakkinin
marnn szlerinde Abdlhamidi dinsizlik ile sulamalar,
Abdlhamidin idamnn dinen de gerekli olduunu gsterebilmek
iin fetva bulup kullanmalar, onlar iin slami referansn nemi104 Yeni oluan kimliklerde, slami unsur ile Batl (modern) unsur bir arada olduu
iin, bu tip kimliklere, yaygn olarak kullanld gibi melez kimlikler de denebilir: Nilfer Gle, Melez Desenler, 2. bs., stanbul, Metis, 2002. Fakat melezlik ifadesi; daha ziyade bir Finlandiyal ile bir Arapn veya bir beyazla zencinin
evlenip melez ocuklara sahip olmalar gibi anlamlar artrmaktadr. Oysa
Bat ile slamn kar karya bir durumdayken, bireylerin kimliklerinde beraberce bulumas; balangc bir arzuya dayanmadan, rastgele ve karmak srelerin sonucunda olmutur. Bu yzden melez kimlikler demek yerine karm
kimlikler demeyi tercih ettim.
105 erif Mardin, Yeni Osmanl Dncesinin Douu, 5. bs., stanbul, letiim
Yaynlar, 2004; smail Kara, slamclarn Siyasi Grleri 1, 2. bs., stanbul,
Dergh Yaynlar, 2001, s. 61-63.
66
ni gstermektedir.106 ttihat ve Terakki yeri geldiinde Mevlit okutmak gibi dinsel trenler organize etmi ve kendi kulplerinde din
adamlarna dini konularda dersler verdirmitir.107 Manastrl smail Hakk, Mustafa Sabri Efendi ve Said Nursi gibi slami kesimden
nemli birok kii; birok konuma, yaz ve eylemleriyle ttihat ve
Terakkiye destek vermilerdir.108
ttihat ve Terakkicilerin sylem ve eylemlerini, birok kiinin yorumlad gibi -ki bizce sadece ksmen dorudur- bahsettiimiz zmrenin dini arasallatrmas ve dinsel sylemi retorikletirerek halk ikna etmede kullanmas olarak yorumlamak mmkndr. Dier yandan arasallatrma ve retorik deerlendirmelerini, bu aydnlarn dinsel sylemi kullanmalarnn tm sebeplerini aktaryormu gibi sunan hermentik bir yaklam; bahsedilen kiiler iin dinin sadece arasal ve retoriksel bir yn olduunun, bu kiilerin kimlik ve eylemlerinde dinin gerek bir nemi olmadnn dnlmesine sebep olmaktadr. Bahsedilen yorumlama biimi, birok zaman, bu bireylerin zihniyetlerinde ve karm
kimliklerinde slami unsurun da bir rol olduunun grlememesine sebep olmaktadr. Bu tip eylemlerin alternatif ve bence daha
doru bir hermentik okumas; bu eylemleri gerekletirenlerin en
azndan bir ksmnn, ayn zamanda, kendi zihin dnyalarn oluturan en temel unsurlardan biri olan slam nezdinde, kendi inan
dnyalar asndan halifeye kar eylemleri iin bir meruiyete ihtiya duyduklarndan, kendilerini de ikna etmi olan -samimi olarak da inandklar- Abdlhamidin tahtan indirilmesinin dini adan
da olumlu olduuyla ilgili fetvay, halkla paylayor olmalardr.109
106 M. kr Haniolu, a.g.e., s.141-142,148.
107 smail Kara, a.g.e., s. 61-63.
108 A.e., s. 64-70.
109 Bu yaklamm, kr Haniolunun, Muhammed Abduhtan slami kaynaklar yorumlamak konusunda nemli etkiler alm olan bu zmrenin kasten slami kaynaklar yanl yorumladklarn (deliberately misinterpreting Islamic sources) syleyen yorumundan farkl bir ekilde -en azndan bir ksmnn- slami konulardaki yaklamlarn yorumlayabileceimizi grmeye olanak tanr. M.
kr Haniolu, The Young Turks in Opposition, s.203. smail Karann Yeni
Osmanllarn, Jntrklerin ve ttihatlarn slamdan bir muhalefet ve nfuz arac, bir silah ve sosyal pekitirici, bir bayrak ve bir ara olarak yararlandklarn ifade eden sylemi de bahsedilen kiilerin kimliklerindeki slami unsuru gzden karmamza sebep olabilir: smail Kara, a.g.e., s.22-23. Ayr-
67
Bu tarz hermentik bir yaklam, bu bireylerin kimliklerinde slami unsurun da etkin olduunu, bunlarn sadece Batdan -moderniteden- aldklar etkiyle kimliklerini ekillendirmediklerini anlamamza katkda bulunabilir. zerinde fazla durulmam bir konu olsa
da eyhlerin ve tarikat evrelerinin nemli bir blmnn ttihat
olmas;110 ttihatl modernite ve seklarite, Osmanl merkezini
ise slami ideolojiyle zdeletiren iki kamp yaklamlarn ksrln anlamamzda yardmc olabilir.
Bu konuda nemli aratrmalar olanlarn gsterdii gibi, bahsedilen aydnlar arasnda nemli farklar olmakla beraber, bunlarn birounun zihninin nemli bir yapta slami inantr.111 slam ise egzistansiyalist adan ok kuatc bir inantr; kiinin, nereden gelip nereye gittiinden, neden var olduundan, ahiret mutluluunu nasl elde edeceine kadar en temel konularda inanlar
sunar. Osmanldaki bahsedilen aydnlarn dine referanslarn sadece dini arasallatrmalaryla anlamaya almann altnda, Gadamerci ekilde ifade edersem, engelleyici nyarglar olduunu
syleyebilirim.112 Arasallatrma ile ilgili yorumlar yaygnlatrd kanaatinde olduum engelleyici nyarglardan biri, moca Haniolunun Jn Trklerin slam bir muhalefet arac olarak kullandklarn syleyen yaklam da byle deerlendirilebilir. M. kr Haniolu, a.g.e.,
s. 141. Bylesi sylemlerin yaygnl, bu sylemleri kullananlarn birok yerde
-gerek niyetleri belki de bu olmasa da- istisna vurgusunu yapmadan arasallatrma ve retorik sylemlerini kullanmalar; bahsedilen kiiler iin slamn
salt arasal bir konumda olduunun zannedilmesine yol aabilmektedir. Haniolu, Comtecu pozitivizmin ve biyolojik materyalizmin Abdullah Cevdet gibi kiilerdeki etkisini grdnden, Abdullah Cevdetin dini kasten yanl yorumladn sylemekte ve dini ara olarak kullandn sylemekte hakl gerekelere sahip olabilir. Fakat bu zmrenin hepsinin kimliklerinde slami unsurun etkinliinin ayn derecede olmad, bunlardan bazlarnn slami kimliklerinden vazgemeden pozitivizmin etkisinde olabilecekleri ve bu zmreden birok kii iin
slamn ara olmaktan daha fazla egzistansiyel bir deere sahip olduu gzden karlmamaldr.
110 smail Kara, Cumhuriyet Trkiyesinde Bir Mesele Olarak slam, 2. bs., stanbul, Dergh Yaynlar, 2008, s.246.
111 rnek olarak baknz: Hilmi Ziya lken, Trkiyede ada Dnce Tarihi
1, s. 307. Hilmi Ziya lken, siyasi gerginlikler arttka slami kesimden modernist olarak nitelenebilecek isimlerin (bu isimleri etkileyenlerin banda nmzdeki blmde incelenecek olan Muhammed Abduh ve hocas Cemaleddin Afgani gelmektedir) ttihatlarla birlemelerine karlk gelenee bal kesimin,
daha ok Hrriyet ve tilaf Partisi iinde yer aldna dikkat eker.
112 Hang-Georg Gadamer, Truth and Method.
68
69
70
71
lerinden istifade eden yeni bir yaklam olarak kendini gstermitir. Bilim metodolojisi olarak ileri srlen tm metodolojileri -Lakatosunki dahil- reddeden, bilim felsefesinde savunduu
epistemolojik anarizm ile mehur Feyerabend; bilim felsefecilerince ileri srlen metodolojiler ierisinde, Lakatosun yaklamnn, en sofistikesi olduunu ifade etmektedir.117 Lakatosun bilim felsefesindeki yaklamndan slami kimlikleri anlamada u
hususta faydalanlabileceini dnyorum:
1- Lakatosa gre bilimsel faaliyetin iinde gerekletii bilimsel aratrma programlar (scientific research programs), yapsal btnl ile ele alnmaldr.118 Bu husus, tikel dorulamalardan hareket eden tmevarmcln ve tikel yanllamalara vurgu yapan yanllamacln btnsellikten kopuk yaklamlarndan
farkldr; Kuhnun, ancak bir paradigmann btnl iinde bilimsel faaliyetin gerekletiini ifade eden yaklamna, bu hususta benzerdir. Ayn ekilde slami kimlikleri anlamak iin de btnsel bir yaklam gsterilmelidir. Psikolojideki Festingerin bilisel
eliki kuram ve Gestalt kuram gibi yaklamlar da insan doasnn temel eiliminin tutumlarda tutarll yakalamak olduunu
syleyen ve btnsellie nem veren yaklamlardr.119 Psikolojideki tutarllk kuramlar -psikolojideki hemen her kuram gibi- her
kltr ve her bireyde eit oranda geerli olmasalar da nemli deneysel destee sahiptirler.120 Kimlikteki btnsellik, bize, kreselleme srecinde yeni bir olguyla karlaan slami kimlii benimsemi bireyin; kimliindeki slami unsurlarla beraber yeni olgulara reaksiyon verdiini hatrlatr. Eer, zahiren, slami kimlikle verilen tepki arasnda bir eliki varsa; gerekte de bir elikinin
olup olmadn, bir eliki varsa bunun nasl zldn veya
bu elikiyle nasl ba edildiini incelememiz gerektii hususunda
bizi uyarr. Bu blmde ele alacam Abduhun ve ilerleyen blm117 Alan F. Chalmers, Bilim Dedikleri, ev. Hsamettin Arslan, stanbul, Paradigma Yaynclk, 2008, s. 229.
118 Imre Lakatos, The Methodology of Scientific Research Programmes, Cambridge, Cambridge University Press, 1995, s. 110-117.
119 idem Katba, Yeni nsan ve nsanlar, s. 149-159.
120 A.e., s. 166-169.
72
lerde inceleyeceim Nursinin ve Ankara Okulunun yaklamlarnn nemi de burada ortaya kmaktadr; onlar, gerek slam gerek
Mslmanlarn taktiksel yol haritasn yorumlama ve tanmlama
ekilleriyle, slami kesimden bireylerin din, dolaysyla kimlik
alglarnn ekline etki etmiler, bylece modernleme ve kresellemeye verilecek tepkilerin niteliinde de belirleyici olmulardr.
2- Lakatosa gre her bilimsel aratrma programnn deitirilemez bir kat ekirdei (hard core) vardr.121 Bu ekirdekte
deiiklik yapmak, iinde olunan aratrma programn terk etmek
demektir; Lakatos, bu hususta da paradigmaya bal alan bilim
adamlarnn paradigmay sorgulayamayacan, paradigmann ancak -din deitirir gibi- baka bir paradigmaya geilmesiyle terk
edilebileceini syleyen Kuhna benzer.122 slam kabul eden bireylerin kimliklerinde de bylesi deiime kapal bir kat ekirdek bulunur. Lakatosun yaklamna ilave olarak, bu ekirdein
de kendi iinde merkeze doru gidildike daha da katlaan farkl
hiyerarik yaplardaki tabakalardan olutuunu syleyebilirim. ekirdein en merkezi ksmnda Tanr merkezli bir ontolojiye ve ahirete odakl bir eskatolojiye inan vardr. ekirdein kat ksmnn
dier unsurlar, namaz gibi farzlara ve domuz eti yememek gibi
haramlara olan inantr. (Bunlarn uygulanmas da nemli olmakla beraber, ncelikle bunlara inan, slami kimliin temel unsuru kabul edilir.) Bu ksmda deiiklik yapmak, kiinin gerek anlamda -Kuhnda mecazi anlamdayd- dinini terk etmesini gerektirir. Fakat slamn anlalmasyla ilgili hermentik eitlilik, neyin kat ekirdekte olup neyin olmadyla ilgili farkl tariflerin
de yaplmasna yol amaktadr. rnein bu hermentik eitliliin
bir misali olarak bu blmde ele alacam Abduhun yaklam, bir
Mslmann neyi kat ekirdekte grp grmemesi gerektiiyle ilgili sunduu tarifle; modernleme ve kreselleme srelerine
verilen tepkilerde farka yol amaktadr. Mesela kadnlarn kamusal
alana kmasna kart izahlarn dinde yerinin olmadn savunarak, bunu haram kategorisinde ve kat ekirdek ierisinde g121 Imre Lakatos, a.g.e., s. 48-49.
122 Thomas Kuhn, a.g.e., s. 111-135.
73
74
Bu yaklam, slami kesimin i tartmalarna neden odaklanlmas gerektiini ve slami kesimle ilgili sosyal-siyasi srelerin anlalmasnn, bylesi bir iten anlamay, yani bunlar amlayacak hermentik yaklamlar, gerekli kldn da gstermektedir. Bu i sreler, slami kesimin modernleme ve kreselleme srelerine kar szgelerini de ekillendirmekte; szgecin ald ekil ise neyin benimsenip neyin benimsenmeyeceini belirlemektedir. slami kesimin eitlilii bu konudaki zorluktur; bu blmde Abduha, sonraki blmlerde Nursi ve Ankara Okuluna rnek olarak odaklanlmas, Trkiyedeki slami kesimin hepsine nfuz edebilme olanan sunamaz. Fakat Trkiyedeki slami kesimi anlamamz iin modernleme ve kreselleme srelerinde neler olduuyla beraber, slami kesimin iinde olup bitenlerin de deiimin niteliini belirlediini anlamamz iin bize farkl rnekler
sunmaktadrlar.
75
celere bir arada sahip olmaktan rahatsz olur ve bu elikiyi, birbirine zt davran veya dncelerinde eitli ekillerde deiiklikler
veya dzenlemeler yaparak gidermeye alr. Festinger, teorisinin
kimi ynlerinin sosyologlar psikologlardan daha ok ilgilendirmesi gerektiine de dikkat ekmitir.126
Buradan u gei yaplabilir; slami inancn temel bir kimlik
ve kltr belirleyicisi olduu toplumda yetien ve modernlemeyle
karlaan yeni aydn tipleri, zihinsel eliki yaamamak veya olan
elikilerini zmek iin u alternatiflerle kar karyaydlar: slami inanla modernlemeyi ayn anda kabul etmeyi zihinsel adan
elikili kabul ediyorlarsa, birincisi slami inanlarndan vazgemek, ikincisi modernlemeye kar kmak durumundaydlar. Eer
bunlar tamamen elikili kabul etmiyorlarsa, ncs modernlemeyi sadece teknoloji alanyla snrlamaya benzer bir yorumlama
suretiyle, slamla ayn bnyede birlemesine olanak tanyabilirlerdi. Drdncs ise bazlarnn slam olarak sunduu inanlarn aslnda gerek slam ile ilgisi olmadn, geleneklerin dinle karmas veya dinlere hatal hermentik yaklamlar (tefsirler) sonucunda bunlarn din sanldn, modernleme ile ilgili birok husus
slamla elimedii iin, bunlar zihnen ve davran olarak benimsemenin dinle hibir eliki oluturmayacan savunma alternatifi de mevcuttu. Bahsedilen aydnlardan bu drt alternatifin her birini benimseyenlerin olduu grlmektedir. Eer davran metodolojiyi (sylemin gerek inanc yansttn) bu hususta takip edersek, bu aydnlarn slami referanslarnn okluu birinci alternatifi,
kullandklar yeni kavramlar ve davranlarndaki deiimlerin younluu ise ikinci alternatifi dierlerinden daha az tercih ettiklerini gstermektedir. En ok bavurulanlarn nc ve drdnc alternatifler, birok zaman ise bu iki alternatifin beraberce kullanlmas olduu anlalmaktadr. Japonyann farkllyla beraber modernlemesini alklayan tm izahlarda, -modernlemenin evrenselliiyle yerelin ztln badatran bu izahlarda- nc alterna126 Leon Festinger, A Theory of Cognitive Dissonance, Stanford, Stanford University Press, 1962, s. 275.
76
77
tepki almtr.131 Afgani felsefi ve siyasi konulara arlk vermitir; Abduh ise felsefi ve siyasi konularla beraber hadis, fkh, tefsir
gibi temel slami bilimlerle ilgili birok gr de beyan etmitir.132
Abduh, Msrda dodu, aile kkeninde Trkmenlik de olan bir
dnrd. Kk yalarda Kuran ezberleyerek hafz oldu ve fkh gibi slami ilimlerin renimini grd. Daha sonra 17 yanda
(1866da) slami ilimler konusunda nl Ezherde renimine devam etti. Fakat fen, matematik, tarih, corafya gibi derslerin okutulmad Ezherdeki ders program ve yaklamlar onu tatmin etmedi. Afgani ile tanan Abduh, Ezherdeki tatminsizliini onunla
giderdi; Afganiden felsefeyle olduu kadar sosyal ve siyasal meselelerle ilgili derslerden oluan be yllk bir eitim ald.133 Abduh
birok makalesinde eylemin nemine atf yapan bir dnrd; eylem savunuculuunu kendi pratiinde de gsterdi ve ngiliz smrge ynetimine kar eylemleri dolaysyla 1882de yl srgn cezasna arptrld. Abduh, 1883 ylnda Afganinin daveti zerine
Parise gitti ve orada beraber, Dou milletlerinin esaretine son vermeyi ve ngiliz igalini durdurmay hedef edinen el-Urvetul Vuska
dergisini kardlar. Dergiyi kartanlar Abduh (yazar), Afgani (siyasi lider) ve bir tercmandan oluan kii olmasna ramen dergi slam dnyasnda byk yanklar uyandrd. ngilizler, bu derginin Hindistana ve Msra giriini yasaklayarak, bu derginin zararl fikirlerinden korunmaya altlar.134 Abduh, yabanc dildeki
hukuk kitaplarn okuyabilmek iin Franszca rendi. Daha sonra
Herbert Spencer gibi nl filozoflarla grt, Oxford ve Cambridge niversitesini ziyaret ederek incelemelerde bulundu.135 Ktphanesinde Rousseaunun Emilei, Spencerin Education isimli kitab ve didaktik yazlar, Tolstoyun romanlar, Straussun sann
131 A.e., s.54.
132 brahim Hatipolu, adalama ve Hadis Tartmalar, stanbul, Hadisevi,
2004, s. 143.
133 Mehmet Zeki can, Muhammed Abduhun Dini ve Siyasi Grleri, 2. bs.,
stanbul, Dergh Yaynlar, 1998, s. 17-18, 22-31.
134 Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgani, Urvetul Vuska, ev. brahim Aydn,
stanbul, Bir Yaynclk, 1987, s. 25-26, 34-35, 445-447. Bu kitap derginin tm
saylarnn -18 say- Trkeye tercmelerinden olumaktadr.
135 M. Sait zervarl, Muhammed Abduh, Trkiye Diyanet Vakf slam Ansiklopedisi, C.XXX, stanbul, SAM, 2005, s. 483.
78
Hayat kitab, Renann eserleri bulunmas Batl kaynaklara ilgisini gstermektedir.136 Bat ile temaslar slam dnyasnn yannda Bat dnyas hakknda da bilgi sahibi olmasn salad. Abduha
gre slam dnyasnn iinde bulunduu kt durumdan kurtulmak
iin deiikliklere ihtiyac vard ve yaplmas gerekli reformlar u
alanlarda olmalyd:
1- slamiyetin eski -orijinal- haline dndrlmek
suretiyle slah
2- Arap dilinin yenilenmesi
3- Eitim-retim reformu
4- Ezher reformu ve ada ilimlerin retim
programna alnmas
5- Siyasi reform; halk haklarnn tannmas137
79
80
81
82
ca boanma hukukunda kadnn lehine dzenlemeler yaplmas ynnde grler de beyan etmitir.155
Abduhun, slami kaynaklara giderek, erkeklerin, dinsel kurumlar kadnlarn aleyhlerine kullandklarn ve geleneksel olan
birok uygulamann slamla bir ilgisi olmadn gstermesini;
Msr gibi slam lkelerindeki feminist hareketler, kendi hareketlerinin meruiyetini temellendirmede kullandlar.156 Osmanldaki
kadn hareketleri de Abduha benzer fikirler ileri sren din bilginlerinin iten eletirilerinden, mcadelelerinin meruiyetini temellendirmekte yararlandlar. rnein Abduhun birok nemli yesini etkiledii ttihat ve Terakki Cemiyetinin, Kadnlar ubesinin
bakan yardmcs Emine Semiye Erkeklerimizden lim ve hakinas olanlar, slam kadnnn terakkisi iin er-i erifin (dini hkmlerin) ne derece msait olduunu teslim ediyorlar157 diyerek haklarnn peinde olduklarn beyan ederken, slamla ilgili
Abduhunkine benzer yaklamlarn kadn hareketleri iin nemini ifade etmektedir. Bu tip ifadeleriyle Osmanldaki kadn hareketlerinin, geleneksel yapnn kadn zgrlklerini kstlamasna kar, slamn iinden slam adna getirilen eletirilerin takipisi olduklarn gstermektedir.
Abduhun bahsedilen konuda talebeleri araclyla etkisi de
nemlidir; Kasm Emin tarafndan 1898de Tahrirul Mere (Kadnn zgrletirilmesi) ve 1900de el-Mere Cedide (Yeni Kadn)
adyla yaymlanan kitaplar, onun dolayl etkisinin rnekleridir.158
Abduh, yanl dini yorumlarla kadnlarn eitim almalarnn engellenmesine kar yle demitir: Dinimizin kadna verdii haklarn farknda olmayan Mslmanlar, kadnn eitimi konusunda
yanlageldiklerinden, biz de kadnn eitimine kar bir konuma
155 Tark Ramadan, a.g.e., s. 137.
156 Margot Badran, Competing Agenda: Feminists, Islam and the State in Nineteenth and Twentieth Century Egypt, Woman, Islam and the State, Ed. Deniz
Kandiyoti, Philadelphia, Temple University Press, 1991, s. 204.
157 Sabah Gazetesi, 7 Austos 1908den aktaran mer Sami Coar, Atatrk Ansiklopedisi, C. II, s. 59; Bu kaynaktan aktaran: Serpil akr, Osmanl Kadn Hareketi, s. 55-56.
158 Recep entrk, slam Dnyasnda Modernleme ve Toplumbilim, 2. bs., stanbul, z Yaynclk, s. 215.
83
84
getirmesi de onun hadislere eletirel yaklamyla ilikilidir.162 Modernleme ve kreselleme sreleri sadece ekonomi ve teknolojiyle ilgili deildir, sanat, bu srelerle yaylan kltrn, iletiimin,
dnmn nemli bir esidir; sanatsal faaliyetlere kar slam
iinden msamahal yaklamlar, bu faaliyetlere kar din adna yaplan kar koymalara kar bir set olmutur. Abduhun yaklam,
sanatsal faaliyetlere bu faaliyetlerin yapsndan dolay kar kmamay gerektirir; rnein resime resim olduu, sinemaya sinema olduu iin ontolojik bir kar k yaplmamaldr, fakat bunlara ieriinden dolay -pornografi iermeleri gibi sebeplerden- itiraz edilebilir.
Abduh, genliinde tasavvuf dncesinin bireylerin kiilik geliimi zerinde olumlu katklar olabileceini -kendi tecrbesiyle- gzlemlemitir. Fakat onun eletiri oklar, fkhlar ve
hadisiler gibi tasavvuf dncesine ve bu dncenin yaatld merkez olan tarikatlara da yneldi. Tasavvuf dncesi adna
Tanr ile insan arasnda araclar oluturulmasn, llerden medet
umulmasn, dinde olmayan trenler icat edilmesini, tarikat uygulamalarnn dinin stne karlmasn ve eyhten el alma gibi
anlaylar tenkit etti.163 Tasavvuf dncesi ve bu dnceyi merkeze alan tarikatlara slamn iinden gelen buna benzer eletirilerin, slami kesimin sosyal deiimi asndan -birok aratrmac bu hususun zerinde gereince durmam olsa da- kritik
neme sahip olduunu dnyorum. Tarikatlarn slami kesimin
kimlikleri zerindeki -Osmanl dnemindeki- yksek dntrc gcnn azalmasnda, varln srdren tarikatlarn ciddi bir
deiim geirmelerinde, Nurculuk gibi etkin slami kesimin cemaatlerinin -ikinci blmde incelenecek- tarikat anlay dnda
yeni bir sosyal yaplanma modelini benimsemelerinde, slamn
iinden ykselen Abduh gibi seslerin de etkisi gz nnde bulundurulmaldr.
Abduhun Hz. Muhammedin vefatndan sonra hibir dinsel
otorite kalmadn; slamda bir ruhban snf bulunmadna gre
dini anlama, yorumlama ve aklama tekelinin kimsenin elinde ola162 Reid Riza, a.g.e., s. 115.
163 Mehmet Zeki can, a.g.e., s. 228-230; M. Sait zervarl, a.g.e., s. 484.
85
7. Abduhun Etkisi
Abduhun, Mslmanlar mcadelecilikten alkoyan yanl kader, kaza, tevekkl anlaylarn slam adna eletirdii sylemleri; slam kimliklerinin en nemli yapta olan ynlar harekete geirmek isteyenler tarafndan benimsenmi ve kullanlmtr.166
Abduh apka ve benzeri kyafetler giymenin de caiz olacan sylemitir.167 Trkiyedeki apka devrimine kar direnlerin
idamlara giden sonular olduu dnldnde -apka giyenin
kfir olacana dair de fetva verilmiti- Abduhun verdii fetvalarn kendi dnemindeki tartma konular asndan ne kadar nemli olduu anlalr.
164 can, A.e., s. 184-185.
165 Mehdi, hadislere gre, dnyann sonuna doru gelerek slam dnyasnn bana
geecek ve kfirlere kar zaferler kazanacak, Allah tarafndan seilmi stn
bir kiidir. Ali Durmu ve Hayri Krbaoluna gre bu hadisler, siyasi sebeplerle Peygamberin vefatndan sonra retilmitir. Bu konuda, Durmuun nce akademik tez olarak hazrlayp, sonradan kitap olarak yaymlanan almas: M. Ali
Durmu, Haberlerin Inda Mehdi, Ankara, Anlam Yaynlar, 2003. (Bu alma ilerde incelenecek olan Ankara Okulundan Hayri Krbaolunun danmanlnda hazrlanmtr.)
166 Muhammed Abduh, Cemaleddin Afgani, a.g.e., s. 139-153.
167 Mehmet Zeki can, a.g.e., s. 70-71.
86
Kurana dn olarak isimlendirilebilecek bir hareketin nclerinden olan Abduh,168 Kuran dndaki dini kutsiyet atfedilen
kaynaklarn (uydurma hadislerin, fkh kitaplarnn, Peygamber dnda mutlaklatrlan dinsel otoritelerin) slama zt fikirlerle dolu
olduunu savunurken Kurana ise sahip kmtr:
-Ezherde okutulan ve benzeri kitaplar kastederek- bu kitaplar
var olduu mddete, bu mmet ayaa kalkamaz. mmeti kaldracak ruh, ilk dnemde hkim olan Kurann ruhudur. Kuran dnda
her ey, Kuranla bilmek ve yaamak arasna konmu engellerdir.169
87
kinci Blm
1980LERDEN NCE
TRKYE CUMHURYETNDE
MODERNLEME VE SLAM
92
93
9. Fesi yasaklayan, apka giyilmesini gerektiren yasann kabul (1925). Kadnlarn kyafetiyle ilgili bylesi yasalar karlmadysa da yukardan- aa deitirme programnda
merkezi bir konumda olan kadnlarn, kyafetinin deitirilmesiyle ilgili politikalar da takip edildi.
10. Hicri takvim yerine miladi takvimin kabul (1925).
11. svire Medeni Kanununu esas alan Trk Medeni
Kanununun hazrlanmas. Kadn konusuyla ilgili nemli yasal deiimler yeni medeni kanunla gerekletirildi
(1926).
12. Arap Alfabesi yerine Latin Alfabesinin kabul (1928).
13. Uluslararas kullanlan rakamlarn kabul (1928).
14. Devletin dini slamdr ibaresinin anayasadan karlmas ve yemin ifadelerinin deitirilmesi (1928).
15. Arapa ve Farsa renimin okul programlarndan karlmas (1929).
16. Belediye seimlerinde kadnlara seme ve seilme hakknn verilmesi (1930).
17. Metrik sistemin kabul (1931).
18. Trk Dil Kurumunun kuruluuyla Arapa ve Farsa kkenli kelimelerin Trke dilinden karlma srecinin balatlmas (1932).
19. Kadnlara milletvekili seme ve seilme hakknn tannmas (1934).
20. Soyadyla ilgili kanunun kabul (1934).
21. Efendi, bey, paa gibi lakap ve unvanlarn kaldrlmas
(1934).
22. Ortaretimde geleneksel Trk mzii retimine ve radyoda bu mziin yaynlarna bir sreliine son verilmesi (1934).
23. Tatil gnnn Cumadan Pazara alnmas (1935).176
176 Bu liste hazrlanrken u kaynaklardan faydalanlmtr: Blent Tanr, Kurtulu
Kurulu, 9.bs., stanbul, Cumhuriyet Kitaplar, 2009, s. 224-225, 298-308; erif Mardin, Atatrkln Kkenleri, Trkiyede Toplum ve Siyaset, Der:
94
Grld gibi Batda, toplumda (aada) ortaya kan ihtiyalarn ve yzlerce yln birikiminin nemli bir sebebi olduu modernizm sreci, Cumhuriyet Trkiyesinde yukardan-aa emirle,
ok ksa srede gerekletirilmeye allmtr. Osmanldan Trkiye Cumhuriyetine geite merkezin ideolojisinde kkl deiiklikler olsa da merkez, patrimonyal geleneini srdrd. Ali Kazancgil, Kemalist brokrasinin Osmanl brokrasisinde olduu gibi;
devletin sivil topluma egemenliini temel almada, meruiyetle otoritenin, devlet sekinlerinin tekelinde olduunu ve sivil sekinlerle paylalamayacan savunmada, Weberin patrimonyal gelenek
olarak grd yapy devam ettirdiini syler. Kazancgil, Osmanl brokrasisinden gelen Jn Trkler ve Kemalistlerin bu gelenei srdrdn, ilk Byk Millet Meclisinin (1920) brokratik kkenli yelerinin % 60a vardn, Harbiye mezunlarnn
% 93nn ve Mlkiye mezunlarnn % 85inin Cumhuriyet dneminde grev aldn, bu oranlarn brokratik devamllk olgusunu gsterdiini ifade eder.177 lk Mecliste % 20ye varan orandaki din adamna karlk daha sonraki meclislerde laikleme politikalar neticesinde bu oran dm, rnein drdnc, beinci, altnc ve yedinci meclislerde hi din adam olmamtr.178 deolojide laikliin getirdii bylesi radikal deiiklikler olmasna karn,
Osmanl brokrasisinin Trkiye Cumhuriyetine brakt kadro ve
zihniyet miras, Cumhuriyet dneminde uzun yllar etkili olmutur.
Cumhuriyetin ilk dnemlerinde, Osmanlda olduu gibi, merkezin gcn zayflatmaktan (bu gc evreyle/halkla paylamaktan)
kanlarak, merkezde paralanma ve kaosa sebebiyet verebilecei endiesiyle kuvvetler ayrl ilkesine kar kuvvetler birlii tercih edilmitir.179
Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar, s. 159-160;
Binnaz Toprak, Dinci Sa, ev. Nail Satlgan, Gei Srecinde Trkiye, 3.
bs, Der: rvin Cemil Schick ve Erturul Ahmet Tonak, stanbul, Belge Yaynlar,
1998, s. 243-244; smail Kara, Cumhuriyet Trkiyesinde Bir Mesele Olarak
slam, s. 31-32.
177 Ali Kazancgil, Trkiyede Modern Devletin Oluumu ve Kemalizm,
Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, Ed. Ersin Kalaycolu ve Ali Yaar Sarbay, stanbul, Alfa Basm Yaym Datm, s. 147.
178 Binnaz Toprak, a.g.e., s. 243.
179 Tark Zafer Tunaya, Hkimiyet-i Siyasiye ve Milli Egemenlik: Trkiyede Siyasal Rejimin Meruluunun Dayand Temeller, Trkiyede Politik Deiim
95
96
mutur. Trkiye iindeki slamla ilgili birok nemli olguyla ilikili sosyal-siyasi deiikliklerde, dnya sisteminden gelen etkilerin roln vurgulamann nemli olduu inancndaym. II. Dnya
Savann galiplerinden olan Sovyetler, savan hemen sonrasnda, Trkiyeden toprak ve boazlarda s istediini ifade etmitir.184
Trkiyenin d politikasyla ilgili olarak ortaya kan bu tehdit
algs ve II. Dnya Sava sonrasndaki yeni uluslararas durum,
ABDnin isteklerinin Trkiye iin nemini arttrmtr. Dardan
kaynaklanan bu sebeplerin yannda Recep Peker liderliindeki sert
devleti politikalar ve halkn sava dneminde ektii maddi skntlar i sebepleri oluturmu ve ok partili sisteme geilmesinde yardmc olmulardr.185 Fakat demokratik bir seimin en temel
elerinin gizli oy ve ak tasnif olmasna karn, 1946 seimlerinde ak oy ve gizli tasnif uyguland. Gerek anlamda ok partili
sisteme gei 1950 ylnda oldu. ktidar kaybetmeyecei varsaymyla hareket eden CHP, muhalefetin demokratik bir ortamda yaayaca yasal dzenlemeleri yapmadan 1950 seimine gitti.186 DP
ve ok partili sistemle, merkez-evre ilikilerinde yeni bir dneme
girilmi olsa da muhalefete tahammlszlk olgusunda ciddi bir
deiim olmad.187
Fakat ok partili sistemle oyun gc ortaya kt; bylece evrenin (aasnn) merkezde (yukarda), kulland oylarla nemli deiiklikler yapabilecei bir dnem balad. Anayasann ve ordu gibi kurumlarn varl, evrenin oylaryla yapaca deiimleri snrlasa da evrenin, merkez tarafndan ekillendii, buna karn merkezin alaca ekilde nemli etkisi olmad sistemde nemli bir farkllama ortaya kt. evrenin talepleri bu dnemden sonra daha nemli olmutur, fakat ok partili dneme geilene kadar merkezin evreye ideolojik aygtlary184 Erel Tellal, SSCB ile likiler, Trk D Politikas, 4. bs., Ed. Baskn Oran, stanbul, letiim Yaynlar, 2002, s. 507.
185 Feroz Ahmad, Modern Trkiyenin Oluumu, 2. bs., ev. Yavuz Alogan, stanbul, Kaynak Yaynlar, 1999, s. 126.
186 Nihal Kara-nciolu, Trkiyede ok Partili Sisteme Gei ve Demokrasi Sorunlar, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, Ed. Ersin Kalaycolu
ve Ali Yaar Sarbay, stanbul, Alfa Basm Yaym Datm, 2000, s. 213-214.
187 Taner Timur, Osmanl Miras, Gei Srecinde Trkiye, 3. bs., Der: rvin Cemil Schick, Erturul Ahmet Tonak, stanbul, Belge Yaynlar, 1998, s. 31.
97
la -okullar, Halkevleri, Ky Enstitleri gibi- nfuz ettii unutulmamaldr. (Bir sonraki balkta bu ideolojik aygtlar irdeleyeceim.) Cumhuriyetin ilanndan itibaren -Cumhuriyetin ideolojik aygtlaryla nfuz etme sreci olmadan- ok partili sisteme
geilseydi, evrenin devrimlere verecei reaksiyonlarn etkisinin,
Cumhuriyeti farkl bir noktaya doru ynlendirebilme olaslnn olduu rahatlkla sylenebilir.
evrenin oyun gcn elde etmesinin sebep olduu deiiklik, DP iktidar balamadan kendini gsterdi. zellikle evrenin taleplerinin nemli bir blmn oluturduuna inanlan dinle ilgili konularda nemli almlar yapld. 1946daki seimlerden sonra
CHPnin kendi iinde de din politikas eletirildi ve deitirilmeye baland.188 mam-hatip Yetitirme Kurslar ald, Ankara lahiyat Fakltesi kuruldu.189 (Kitabn nc blmnde incelenecek
olan Ankara Okulu zellikle bu faklteyle balantldr.) lkokullara semeli din dersi kondu, 1925teki bir yasayla kapatlan trbelerin 19 tanesi ald, hac iin Mekkeye gideceklerin dviz almasna izin verildi.190 Dini konularn dnda, CHPliler 1946-1950
arasnda liberal bir ekonomik sistem ynnde dzenlemeler yapmaya da altlar; 1946nn 7 Eyll kararlar bu yndeki ilk admd, Babakan Peker hkmetin btn nlemlerinin rekabet ve liberal sistem ilkelerine dayandn aklad. CHP ve DPnin seim
bildirgelerinde de temel bir farkllk bulunmamaktayd.191 Bylece
oyun gcnn (sistemde deiikliin) ortaya kmasyla, DP iktidar balamadan yukardan-aa olan deiim ynnde ksmi deiiklikler ortaya kt. Deiime sebep olan olgular, siyasi aktr
olarak DP iktidarnn icraatlarndan daha ok oyun gcne; oy
kullanmann sistemde oluturduu deiiklie vurgu yaparak aklamann nemli olduu kanaatindeyim. DP iktidar 1950de balamadan CHP tarafndan yaplan deiiklikler ve DP kurucu kadro188 Binnaz Toprak, a.g.e., s. 247-248.
189 Bahattin Akit, Trkiyede slami Eitim, Osmanlnn Son Dnemlerinde
Medrese Reformu ve Cumhuriyette mam-Hatip Okullar, ada Trkiyede
slam, Ed. Richard Tapper, stanbul, Sarmal Yaynevi, 1991, s. 100-101.
190 tar Gzaydn, Diyanet, stanbul, letiim Yaynlar, 2009, s. 69; Tark Zafer Tunaya, a.g.e., s. 190-191; Binnaz Toprak, a.g.e., s. 248.
191 Feroz Ahmad, Demokrasi Srecinde Trkiye (1945-1980), 2. bs., stanbul, Hil
Yaynlar, 1996, s. 128.
98
sunun en nemli isimlerinin daha nce CHPde siyaset yapm olmas gibi olgular bu yaklamm desteklemektedir.
99
100
101
102
103
zin ideolojisinde deiiklik olmu, teknolojide olduu gibi kltrel alanda da Batya benzemek ideolojinin bir paras olmutur.
Bylece Cumhuriyetin kuruluundan sonra d talep ve dayatmalar olmadan, merkezin modernleme ideolojisini benimsemesiyle,
yukardan-aa yaplan kkl deiikliklerle modernleme sreci ivme kazanmtr. Fakat merkezin gcn evreyle paylamas ve yukardan-aa deitirme gcnden (patrimonyal yapdan)
feragat etmesi anlamna gelecek farkllamalarn temel itici gc
yine dardan gelmitir. Daha nce deindiim gibi ok partili sisteme geite ve piyasa ekonomisine daha uygun bir ekonomik yapya geite nemli bir itici g, II. Dnya Sava sonras
ortaya kan iki kutuplu sistemin213 lideri ABDye olan bamllmz olmutur.214 Cumhuriyet dneminin d politikasnn en az
deien unsuru Lozana ballk olmutur; Kurtulu Savayla de
facto, Lozanla de jure egemenlik altna alnan topraklarn,215 II.
kat ekmek iin kullanlr. Bu sistemin ortaya k 1648deki Westphalia
Antlamasna kadar gtrlr ve kinci Dnya Savann sonuna kadar bu sistemin -sistemin tipik zelliklerini gstermeyen gei dnemleriyle beraber- devam
ettii sylenir. Bu sistemin tipik davransal zelliklerinden bazlar; sistemin tmne hkim olmaya kalkp g dengesini bozmaya yeltenen aktrleri (devletleri)
nlemek, esnek (deiebilen) koalisyonlara gitmek, ideolojilerdense g ilikilerinin koalisyonlar belirlemesidir. Faruk Snmezolu, Uluslararas Politika ve
D Politika Analizi, 4. bs., stanbul, Filiz Kitabevi, 2005, s. 667-669, 693-697.
Osmanl merkezi, devletin hayati menfaatlerini gzeterek, uluslararas sisteme
(bu sistem zellikle Avrupa merkezliydi) hkim olan g dengesi sisteminin
imknlarndan yararlanm ve bu sistemin gerei olarak ittifaklara gitmitir; bu
ittifaklarn ise Osmanl modernlemesinde nemli rol olmutur. rnein klasik g dengesi sisteminin bir gerei olarak ngiltere, Rusyann genileme ve
glenmesini nlemek iin Osmanl ise tek bana Rusyaya kar koyamayaca iin ittifaka gitmilerdir. ngiltere, desteine karlk Osmanl modernlemesi
asndan nemli olan talep ve telkinlerde bulunmutur.
213 ki kutuplu sistem bir uluslararas siyasal sistem trdr. kinci Dnya
Savandan 1990lara kadar olan dnemi ifade etmek iin kullanlr. Bu sistemde ittifaklar, g dengesi sisteminin aksine uzun nitelikli ve ideolojik temellidir. ki kutbun da -ABD ve Sovyet Rusya- liderleri vardr. ki kutuplu sistemde,
aktrlerin (devletlerin) birbirlerine bamllklar nemli lde artmtr. A.e., s.
715-728.
214 Bahsedilen srelerde dtan gelen etkinin i dinamiklerden daha belirleyici olduunu savunan bir alma olarak baknz: Nihal Kara-nciolu, Trkiyede
ok Partili Sisteme Gei ve Demokrasi Sorunlar, s. 205-207.
215 Faruk Snmezolu, Trkiye Cumhuriyetinin D Politikasnda Sreklilik ve
Deiim, Trk D Politikasnn Analizi, Der: Faruk Snmezolu, stabul, Der
Yaynlar, 2004, s. 1046.
104
105
ok partili sisteme geite, pazar ekonomisinin yaylmasnda, burjuvazinin merkezden bamsz olarak gcn arttrmasnda ve sivil toplum kurulularnn neminin artmasna yol aan srelerde dtan ie gelen etkilerin izlerini grmek gerekir; elbette bu dtan ie etkiye vurgu yapmak, toplumda gelien ve bu srele birleen dinamikleri grmezlikten gelmek anlamn tamamaldr. Sonuta merkez-evre ilikilerinin deiim srecini; uluslararas sistemdeki deiimler, anomaliler ve bu sistemin iindeki Osmanlnn veya Cumhuriyetin bu sistemle ilikileri ve bunlarla beraber i dinamikler erevesinde btnsel bir bakla deerlendirmek gerekir.218 Dtan gelen etkilerin toplumda oluan
dinamiklerle birlemesi, bahsedilen deiimlerin gereklemesinde etkili olmutur. 1946dan itibaren merkez-evre ilikilerinde nemli farkllamalar yaanmaya balam, daha sonra sosyal
olann siyasal olandan bamszlamasnda ve sivil toplumun gcn arttrmasnda 1980li yllarda kkl deiimler gzlenmitir.
(1980ler ve sonras nc blmde ele alnacaktr.) Tm bu srelerde merkezden evreye, yani siyasal olandan toplumsal olana g transferi olmutur; bu g transferiyse merkezin yukardanaa deiim yapma potansiyelini gittike azaltmtr. Bu oluumlar, Trkiyedeki slam ile ilikili olgular -ilerleyen sayfalarda grlecei gibi- anlamak iin hayati nemdedir.
106
107
Siyaset ve sosyolojiyle ilgili yaklamlarn -Freuddan ald etkiler sonucunda- psikolojiyle zenginletiren Althusser; bir Freudcu olarak Lacann bilindna uygulad terimleri devralarak,
ideolojiyi tanma-kabul etme ve tanmama-kabul etmeme olarak tanmlar.221 Althusser, ideolojinin iinde olduumuz birok durumda, kendimizi ideolojinin dnda sanmamza dikkat ekmitir:
deolojinin ideolojik kimliinin ideoloji tarafndan yadsnmas da
ideolojinin yol at sonulardan biridir te yandan, gayet iyi
bilindii gibi, ideolojide olma sulamasn bir tek bakalarna yaktrr insan, asla kendine yaktrmaz222
Olgular deerlendirirken tabula rasa zihin yoktur, ideolojiler renkli ve numaral gzlkler gibi olgular nasl grdmz
ekillendirir. Kantn, zaman ve nedensellik gibi apriori zihinsel
kategorilerin gzlkleriyle numen lemi gzlediimizi, algladmz fenomenlerin kendinde ey (numen lem) olmadna dikkat ekmesine bu durumu benzetebiliriz.223 Dier yandan Gadamer,
hermentikte nyarglardan tamamen kurtulmu bir ekilde olgular yorumlayamayacamza, yani nyarg gzlyle yorumlamalarda bulunduumuza, nyarglar vastasyla tecrbelerimizi gerekletirdiimize vurgu yapmtr.224 Karl Popper ise en objektif
bilim olarak kabul edilen fizikte bile, kuramn gzlkleriyle gzlem yaptmza, tabula rasa zihinle gzlem olmadna dikkat
ekmitir.225 Kantta algmz nceleyen ve etkileyen zihinsel kategoriler, Gadamerde yorumlamamz nceleyen ve etkileyen nyarglar, Popperda gzlemimizi nceleyen ve etkileyen kuramlar
olduu gibi Althusserde kabul etme ve reddetme srelerimizi nceleyen ve etkileyen ideolojilerimiz vardr. Aristotelesin nsan siyasal bir hayvandr226 sz Althusserde, nsan doas gerei ide221 A.e., s. 77.
222 A.e., s. 104.
223 Kant, The Critique of Pure Reason, ev. J. M. D. Meiklejohn, Chicago, William Benton, 1971, s. 54-56, 93-98.
224 Hans-Georg Gadamer, Hermeneutik Problemin Evrensellii, ev. ve Der: Hsamettin Arslan, Hermeneutik ve Hmaniter Disiplinler, stanbul, Paradigma
Yaynlar, 2002, s. 65-66.
225 Karl R. Popper, Bilimsel Aratrmann Mant, s. 130-137.
226 Aristoteles, Politika, 6. bs., ev. Mete Tunay, stanbul, Remzi Kitabevi, 2002,
s. 9.
108
109
1927ye gelindiinde 100 binin altna inmiti.230 Cumhuriyet dneminde Mslman olmayan nfusun orannda srekli azalma oldu;
artk merkezin nfuz gc dnda kalan geni bir kitle yoktu.
110
Okul
Erkek
renci
Kz
renci
Toplam
Kzlarn Erkek
Kadn
Kadnlarn
Toplam
Oran retmen retmen
Oran
1923-24
4.894
273.107
62.954
341.941
%18.4
9.021
1.217
10.238
%11.9
1930-31
6.598
315.072
174.227
489.299
%35.6
11.504
4.814
16.318
%29.5
1940-41
10.596
661.279
294.468
955.747
%30.8
14.583
5.981
20.564
%29.1
1950-51
17.428
%37.1
26.714
9.157
35.871
%25.5
1960-61
24.398
%37.2
48.944
14.032
62.526
%22.4
1970-71
38.234
%42.3
87.469
45.252
132.721
%34.1
1980-81
45.507
%45.4
126.105
85.468
211.573
%40.4
Okul
Erkek
renci
Kz
renci
Toplam
Kzlarn Erkek
Kadn
Kadnlarn
Toplam
Oran retmen retmen
Oran
1923-24
72
5.095
796
1930-31
83
20.148
6.945
27.093
%25.6
845
233
1.068
%21.8
1940-41
252
69.097
26.235
95.332
%27.5
2.422
1.445
3.876
%37.3
1950-51
440
50.262
19.037
68.765
%27.7
2.437
2.091
4.528
%46.2
1960-61
776
241.261
76.877
318.138
%24.2
9.110
4.159
13.269
%31.3
1970-71
1.842
569.719
213.752
783.471
%27.3
18.587
9.874
28.452
%34.7
1980-81
4.103
786.550
393.683 1.180.233
%33.4
20.355
10.575
30.930
%34.2
111
retim
Yl
Okul
Erkek
renci
Kz
renci
Toplam
Kzlarn
Erkek
Kadn
Kadnlarn
Toplam
Oran retmen retmen
Oran
1923-24
23
1.241
513
1930-31
57
4.333
1.366
5.699
%24.0
542
95
637
%14.9
1940-41
82
18.881
5.981
24.862
%24.1
1.110
434
1.544
%28.1
1950-51
88
17.526
4.643
22.169
%20.9
1.120
834
1.954
%42.7
1960-61
194
56.016
19.616
75.632
%25.9
2.394
1.825
4.219
%43.3
1970-71
518
173.885
70.684
244.569
%28.9
6.977
4.242
11.219
%37.8
1980-81
1.108
341.969
189.791
531.760
%35.7
22.438
13.760
36.198
%38.0
Cumhuriyetin balangcnda, eitimsel ideolojik aygtla nfuz edilebilen vatandalarn nfusa oran hayli dkt. Fakat Cumhuriyetin siyaset, ordu, brokrasi ve yarg gibi merkezini oluturan kurumlarnda yer alan bireylerin hemen hepsinin
belli bir oranda eitim almasnn zaruri olduunu dnrsek;
Cumhuriyetin balangcnda merkezin, kendisini yeniden retmesine yetecek kadar kitleye ideolojik aygtlaryla nfuz edebildiini
syleyebiliriz. Tarikatlarn daha ok toplumun evresini oluturan
orta ve alt snflarda etkin oluunun sebeplerini anlamada da ideolojik aygtlarla buralara nfuz edilememesi anahtarlardan birisi olabilir.237
237 Dier yandan, Mardinin dikkat ektii gibi, Cumhuriyetin kkeni Osmanlda
da tarikatlarn daha ok orta ve alt snflarda etkin olmas ise tarikatlarn Cumhuriyet dneminde de daha ok orta ve alt snflarda (evrede) etkin olmasnn sebeplerini anlamada ikinci bir anahtar olabilir. Mardin bunu vurgularken, toplumun merkezindeki baz elit kiilerin de tarikatlarla bann olduunu syler, fakat genel durumun bu ekilde olduunu belirtir. erif Mardin, Ideology and Religion in Turkish Revolution, International Journal of Middle East Studies,
Vol. 2, No: 3, Temmuz 1971, s. 206. Weberin, tarikatlarn, daha ok, toplumsal
hiyerarinin altnda bulunanlar zerinde etkili olmasn; bu tarikatlarn yelerine
kurtulmu ve aydnlanm olduklar hissini verip, onlarn maddi mahrumiyetlerine karn manevi cihetten elit olduklar kanaatine ulatrmalaryla izah
etmeye almas ise Trkiyedeki tarikatlarn evredeki etkinliinin daha yksek olmasnn nedenlerini anlamada nc bir anahtar olabilir. Ian Thompson,
Odaktaki Sosyoloji, ev. Bekir Zakir oban, stanbul, Birey Yaynclk, 2004,
s. 71-72. (Btn bu durumlara uymayan, bu yaklamlarla aklanamayan nem-
112
Dinsel kimliin, Osmanldaki Mslman toplumun en nemli birletirici unsuru olmasna karn Cumhuriyet merkezi, laiklik/
seklerlik politikalaryla kimlikteki dinsel enin nemini bir yandan azaltrken, dier yandan milliyetilik politikalaryla kimliklerde oluacak boluun yerini doldurmasn arzulad yeni birletirici ideolojiyi yaymaya alt. Cumhuriyetin okullar bu hedefi gerekletiren en nemli ideolojik aygtlard. 1960larda liselerde yaplan bir anket, bu hedefe ulamada Cumhuriyet merkezinin
nemli baarlar kazandn gstermektedir. (Milliyetilik ideolojisi Batdan alnm olsa da Trkiyeye has koullar ve kltrel
ortam Trk milliyetiliinin geliimini ekillendirmitir.) Bahsedilen anketteki ocuklara retilmesi gerekli en nemli iki ders nelerdir ve Okullardaki renim hayatnzdan bu yana rendiiniz en nemli ey nedir sorularna lkemin hizmetinde olmak,
Tanry ve lkemi sevmek, Terbiyeli ve vatansever olmak en
sk verilmi olan cevaplardr. Bu tip cevaplar, anketi yapanlar -doal olarak- Trk liselerindeki eitimin/genlerin yksek oranda
milliyeti olduu sonucuna ulatrmtr.238 Bireylerin egzistansiyel dnyalarnda nemli bir yeri olan slamn, Osmanldan gelen kltrn ve dnce kalplarnn, zellikle devletin ideolojik
aygtlaryla alanan milliyetilik ideolojisiyle beraber (milliyetilik slami birletiriciliin yerini alacak bir ideoloji olarak empoze edilmi olsa da bu ideolojiyi slama aykr bulmadan, onunla
birletirerek karma bir ideoloji oluturanlarn olduu gzden kamamaldr) bireyleri ekillendirmesi; Cumhuriyet Trkiyesinde
nemli bir taraftar kitlesi bulmu olan Trk-slam Sentezine dayal ideoloji ve sylemin yaygnlamasna yol aan artlarn oluumunda nemli bir rol oynamtr. Bahsedilen anketin dier nemli bir yan ise -dinsel ideolojinin yerine milliyeti ideolojinin okullardaki rencilerde arlk kazanmas gibi radikal deiikliklerle beraber- Osmanldan gelen patrimonyal davran kalplar ve
zihniyetin devam ettiinin tespit edilmesidir. Bir insan eer kenli miktarda tarikat yesi bulunmaktadr. Bu yaklam genel durumu anlamada
ipular olarak deerlendirilmelidir.)
238 Andreas M. Kazamias, Potential Elites in Turkey: Exploring the Values and Attitudes of Lise Youth, Comperative Education Review, Vol. 11, No: 1, ubat
1967, s. 34-35.
113
dinizden yalysa, nasl bir insan olursa olsun saygy hak eder
nermesine % 70ten fazla kiinin katldn beyan etmesi bunun
gstergelerindendir.239
Cumhuriyet dneminde merkezin ideolojisini evreye tayan eitim aygtlar okullarla snrl kalmamtr. Halkevleri, Halkodalar ve Ky Enstitleri gibi aygtlar da olmutur. Halkevleri,
Merutiyette kurulan Trk Ocaklarnn yerini ald. Halkodalar
ise Cumhuriyet dneminde, kk yerleim birimlerinde kurulan,
Halkevleri ile ayn izgideki kurululard. nklb yaymak, slami
ideolojinin gcn krmak gibi amalarla kurulan ve faaliyet gsteren bu kurumlarn, kapatlana kadar CHPye bamll srd.240
1950ye gelindiinde 477 Halkevi ve 4332 Halkodas vard; en etkin dnemleri 1923-1940 aras olan bu kurumlar, 1951 ylnda DP
tarafndan kapatld.241
Ky Enstits projesinin fikri arka plannda, 1924 ylnda Trk
eitim sistemi iin rapor hazrlayan John Dewey ve ayrca William
James gibi filozoflarn pragmatist felsefesi olduu sylenebilir.242
Dier yandan kye gre retmen yetitirmek, modernlemeyi
kye ina edilecek kurumlarla gerekletirmek fikrinin kkeni II.
Merutiyete kadar gider.243 Kyn iinden kye retmen yetitirme hedefini gden bu kurumlardan 17 bin kadar ky ocuu retmen olarak yetimi ve geni bir kitleyi bunlar eitmilerdir. Bu
kurumlar teorik bilginin yannda pratik uygulamaya da nem vermi; makine kullanm, hastalkla sava, kooperatifilik ve hayvanclk gibi birok konuda kyly eitmilerdir. Ky Enstitleri fikri arka planlarnda var olan pragmatizme uygun eitimlerinin yannda, Cumhuriyet merkezinin ideolojisini; kyde, imamn yerine
Cumhuriyetin yetitirdii retmeni nder yaparak yerletirmeye
239 A.e., s. 31-32.
240 Blent Tanr, Kurtulu Kurulu, s. 313-314.
241 A.e., s. 314-315.
242 Tanl Bora, Trkiyede Siyasal deolojilerde ABD/Amerika mgesi: Amerika:
En Bat ve Baka Bat, Modernleme ve Batclk, 2. bs., Ed. Tanl Bora,
Murat Gltekingil, stanbul letiim Yaynlar, 2002, s. 149.
243 Osman Kafadar, Cumhuriyet Dnemi Eitim Tartmalar, Modernleme ve
Batclk, 2. bs., Ed. Tanl Bora, Murat Gltekingil, stanbul letiim Yaynlar,
2002, s. 369.
114
almlardr.244 1948e kadar saylar 21e ulaan Ky Enstitleri, 1954 ylnda DP iktidar tarafndan retmen okullarna dntrlerek ortadan kaldrld.245 Kurulduklarndan itibaren ideolojik
tartmalarn iinde olan ve pragmatik amalarnn yannda kurucu
ideolojiyi yaygnlatrmaya alan bu kurumlarn, kapatl sebeplerinden biri ise bu kurumlarda yetien yeni neslin toprak reformunu desteklemesi ve buna kar olan byk toprak sahiplerinin bu
kurumlarn kapatlmasna almalar olmutur.246
115
Diyanet leri Bakan olmadan nce 1920lerde yazd hutbe kitabnda yer alan hutbe balklar, camilerin nasl ideolojik aygt
olarak kullanld konusunda fikir verici niteliktedir. Bu balklarn bir ksm yledir: alan mkfatn grr, Vatan Mdafaas, Trk Hava Kurumuna yardm, Askerlik erefi.248 Camilerin minarelerinin arasna mahyalar -kl yazlar- yoluyla yazlan
yazlar incelememiz bile ayn ynde bir kanaat verecektir. Minarelerin arasna mahyalarla yazlan baz sloganlar yledir: Varol
nn, Trk ylmaz, Yaasn gaziler, Vatan sevgisi imandandr, Yaasn misak- milli.249 Diyanetin ideolojik aygt olarak
kullanm, Diyanetin, Cumhuriyet merkezinin rahatszlk duyduu
Nurculuk ve Sleymanclk gibi akmlara kar raporlar hazrlamasndan da anlalabilir. rnein, Nurculuk hakkndaki raporda Nurculuk; slami esaslara uymayan yorumlar yapmak, Said Nursiyi
ar yceltmek, Kuran ve snnete aykr akld yaklamlarda bulunmak, Atatrke saldrmak, Krtl krklemek, apka devrimine kar kmak gibi hususlarda eletirilmitir.250 (lerleyen
sayfalarda Said Nursi ayrntlca deerlendirilecektir.)
Cumhuriyetin kurucu kadrolar, caminin halka nfuz etmedeki neminin farkndaydlar. Cumhuriyetin karizmatik lideri Atatrkn bizzat kendisinin camilerde hutbe vermi olmas da
bu farkndaln bir gstergesidir. Cumhuriyetin ilk dnemlerinde okuryazar orannn dkl, televizyon gibi aralarla kitlelere ulamn mmkn olmad hatrlanrsa; kitaplarn veya televizyon programlarnn insan zihnini uyandrmasna, yeni sorunlarla karlamasna ve bunlar hakknda yeni zmler benimsemesine olanak vermeyen bu ortamda, sz ile nfuzun belki de en etkili ortam olan hutbelerin ve vaazlarn nemi daha iyi anlalr.
Cumhuriyetin merkezi pheyle yaklat imamn yerine liderlii retmene vermeye almtr ama dier yandan szl kltrn etkin ve dinsel merulatrmann insanlarn zihinlerinde nemli olduu bir ortamda, imamlarn etkileme gcnden faydalanmaya
ve imamlar ile camileri ideolojik aygt olarak kullanmaya da al248 smail Kara, Cumhuriyet Trkiyesinde Bir Mesele Olarak slam, s. 74.
249 A.e., s. 75, 82, 83.
250 A.e., s. 152-161.
116
mtr. Buna ramen Cumhuriyetin 1940larn sonuna kadarki dneminde camiyi, imam, mezzini ideolojik aygt olarak kullanma
eiliminden daha fazla gcn yok etme ve kontrol etme eilimlerinin hkim olduunu syleyebilirim. 1927de nfusun 13.6 milyon olduu dnemde Diyanete bal cami grevlilerinin 5668 kii
olmasna karn, nfusun 20.9 milyon olduu 1950 ylnda, cami
grevlilerinin saysnn nfustaki bu byk arta ramen 4503e
dmesi de bunu gstermektedir.251
117
rak kullanmaktan ok, bunlardan doabilecek potansiyel tehlikeleri yok etme eiliminin hkim olduunu syleyebilirim. Medreselerin kapatlmasndan sonra Milli Eitim Bakanlna bal, eitim
sresi drt yl olan imam ve hatip mektepleri almtr. 1924-1925
retim ylnda ise Darlfnun (stanbul niversitesi) lahiyat Fakltesi 400 rencisiyle retime balamtr. mam hatip mektepleri 1931-1932 retim ylnda rencisizlik gerekesiyle kapatld gibi, 1933 ylnda stanbul lahiyat da rencisizlik gerekesiyle kapatlmtr.253 rencisizlik gerekesiyle kapatmann arka
planna baktmzda; Cumhuriyet merkezinin, dinsel ideolojinin
glenip kontrolden kmasyla ve merkezin ideolojisine rakip olmasyla ilgili endielerine tank oluruz. Cumhuriyetin ilanndan
sonra 1924te liselerin, 1927de ortaokullarn, 1929da ise ilkokullarn ders programlarndan dini ierikli dersler kaldrlmtr. Bylece ilahiyat fakltelerinin mezunlarnn Milli Eitim Bakanlna
bal kurumlarda alabilmelerinin olana ortadan kalkt. Kapatlan imam ve hatip mektepleri ile ilahiyat faklteleri mezunlarna
alternatif bir alma olana sunacak ortam da yok oldu. lahiyat
faklteleri ve imam hatiplere ayrlan deneklerin kesilmesi, din grevlisi olmann toplumsal stat asndan eski itibarndan uzaklamas da bu kurumlarn 1930larn banda ortadan kalkma sebeplerini oluturmaktadr.254
Oyun gcnn -bu, evrenin merkeze kar belli bir oranda g kazanmas demekti- ortaya kmasyla, evrenin istekleri de Cumhuriyet merkezinin politikalarnn belirlenmesinde etken olmaya balad. CHP iktidarnn devam ettii 1948de verilen bir teklifle imam hatip yetitirme kurslar ald. DP iktidar 1951de ortaokul seviyesinde drt yllk imam hatip okullarn, 1955te bu okullarn yllk lise ksmn eitime balatt.
1960 ihtilaline kadar 19 imam hatip kuruldu. htilal sonras hkmetler dneminde; 1962-1963te 7 tane, 1965ten sonraki Sleyman Demirel bakanlndaki hkmetler dneminde ise 46 tane
imam hatip kurularak, 1971deki muhtraya gelindiinde 72 say253 Mustafa cal, Trk Hukuk Mevzuatnda Din Eitim ve retiminin Yeri ve
Uygulama Biimi, Avrupa Birlii Srecinde Dini Kurumlar ve Din Eitimi,
Ed. lyas elebi, stanbul, Ensar Neriyat, 2007, s. 520-522.
254 A.e., s. 524-525.
118
sna ulald. 1971 askeri mdahalesinde bu okullarn orta ksmlar yla indirildi ve ders programlarnda dier ortaokullarda
okutulan din bilgisi dersi dnda dini ierikli bir ders braklmad. Ayrca bu 72 okulun son dnemlerde alanlarnn liselerinin
almasna izin verilmeyerek, lise seviyesinde bu okullarn says 42ye drld.255 1971 askeri darbesinin gdmndeki Nihat
Erim hkmeti, imam hatiplerin sadece kendi alanlarnda yksekretime hazrlayacana dair 1972 ylnda bir ynetmelik de kard. Fakat bir yl sonra imam hatip okullar, imam hatip liselerine dntrld ve yaplan yeni dzenlemeyle bu liselerin mezunlarnn, edebiyat kolu mezunlarnn girebildii yksekretim
blmlerine girmelerinin n ald. 1951-1952 renim dneminde bu okullarda sadece 876 renci varken; 1969-1970te bu
okullarn orta ksmnda 36.655, lise ksmnda 5.235 renci renim grmeye balad.256 1971 muhtrasndan sonra 1973-1974
retim ylnda ise imam hatiplerde 34.482 renci varken 19801981 retim ylnda bu say 201.004e ulat. Ecevit hkmetince 33, Demirel hkmetlerince 269 imam hatip alarak toplam
374 saysna ulald. Ecevit hkmetinde ve Demirel hkmetlerinde koalisyon orta olan Milli Selamet Partisinin abalar, bu
kurumlarn saysnn nfusun art hzna oranla bylesi yksek
bir ekilde oalmasnda etkili oldu.257
119
120
121
en nemli etkenlerden biri ehirleme olmutur. Kadnlarn kamusal alana knn artmas Cumhuriyet merkezinin ideolojisiyle rtmtr; fakat bunun yannda, Berktayn dikkat ektii gibi, birok Kemalist aydnn, toplumsal cinsiyet ilikilerinin
deimesine ok hevesli olmadklar, hem ailevi hem de itimai
vazifelerini mdrik uysal kadn rol modeli olarak sunduklar da
gzden kamamaldr.261 ehirleme ve Cumhuriyetin ideolojisinin kadnlar zerinde yol at deiime karlk, Kemalist aydnlarn da iinde olduu geni bir kesimin, geleneksel cinsiyet
rollerini muhafaza etmeye almalarnn beraberce kadnlar ve
cinsiyet ilikileri zerindeki etkisi karm kimliklerin oluma
sebeplerinden birisidir.
Dnyann dier blgelerinde olduu gibi, ehirlemeyle beraber, bykanne ve bykbabalar gibi yelerin de iinde yer ald geni ailelerden anne, baba ve ocuklardan oluan ekirdek aileye gei yaplmtr. Osmanldan Cumhuriyet dnemine geite, yeni devletin ideolojisine ve bu ideolojisini kurduu ideolojik
aygtlaryla aktarmasna sorun tekil edecek Osmanl ile irtibatl iki tane kurum vard. Bunlardan birincisi dinsel ideolojik aygtt; Cumhuriyet -daha nce deinildii gibi- bu aygtn tehlikesine kar halifelik gibi kurumlarn kaldrarak ve Diyanet gibi kendi kontrolnde yeni aygtlar kurarak, tutum belirledi. Dier yandan Althusserin de dikkat ektii gibi, aile kurumu da bir ideolojik aygt vazifesi grebilmektedir,262 fakat Cumhuriyetin eitimsel, hukuki, ideolojik, dinsel aygtlardaki tasarruf gc bu kurumda yoktu, Cumhuriyetin balangcnda bu kurumun devletin ideolojik aygt gibi fonksiyon grd sylenemez. Devletin sek261 Fatmagl Berktay, Dou ile Batnn Birletii Yer: Kadn mgesinin Kurgulan, Modernleme ve Batclk, 2. bs., Ed. Tanl Bora ve Murat Gltekingil, stanbul, letiim Yaynlar, 2002, s. 284.
262 Louis Althusser, a.g.e., s. 105-107. Her ne kadar Althusser bu ideolojik aygtn
etkinliinin anlalmasnda Freud psikolojisinin yardmlar olacan dnse de;
Freuda atf yaplsa da yaplmasa da bireylerin tutum, hayat gr ve ideolojilerini edinmelerinde ailenin nemli rol tartlmazdr. Yaplan aratrmalarda, ocuklarn, politikadan sigaraya kadar birok farkl konudaki tutumlarnda, ailelerinin rolnn belirleyici olduu anlalmtr: idem Katba, Yeni nsan ve
nsanlar, s. 120.
122
lerletirici ideolojisine kar bireylere slami bir hayat gr veren en nemli kurum aile olmutur. ehirleme, bunu yok etmemitir ama ailenin ekirdek aile olmasna yol aarak; nceki dnemin
ideolojisine gre hayatlarnn daha uzun bir dnemini geirmi ve
Cumhuriyetin dntrc yeni ideolojik aygtlaryla daha az karlam olan bykanne ve bykbabalarn yeni nesiller zerindeki etkisinin azalmasna yol amtr. Kocalarnn aileleriyle yaamaktan uzaklama, kadnlarn, erkek egemenliine dayal deerlere gre ileyen geni ailelerden uzaklamalar ve daha ok otonomi
kazanmalarna da sebep olmutur.263 Devletin ideolojik aygtlaryla krsala nazaran daha sk karlaan ve retmen gibi Cumhuriyet
ideolojisini tayan aktrlerin daha ok etkisine giren bireylerin hayatlarnda, ekirdek ailelerinin de -eskisine oranla- belirleyici rol
azalmtr. Eitimin ve retimin aile dnda yaplmasnn yannda,
modern devletin salk ve emeklilik sigortas gibi hizmetleri kapsayan sosyal yapsyla, ailenin gvenlik birimi olmakla ilgili fonksiyonlarn azaltmas da ailelerin bireyler zerindeki etkisini azaltan faktrler olmutur.264
Modernlemeyle ilgili birok deiim ehirlemenin artmasyla ilikilidir; fakat 1950ye kadar ehirlemenin yok denecek kadar dk dzeylerde olduu grlmektedir. Aadaki tablodan da
grlecei gibi 1927 ylnda krsal kesimde yaayan nfus % 75,8
orannda iken, 1950de ok ufak bir deiiklikle bu oran % 75,0 olmutur. Bu oran, Batdaki modernlemeyle Trk modernlemesi
arasndaki nemli bir farkll anlamamz salayabilir. Batdaki
modernleme toplum seviyesindeki deiimler zerinde ykselmitir ve ehirlemenin getirdii yeni toplumsal yap ve retim ilikilerindeki farkllama, Bat modernlemesinin en nemli dinamiklerinden biri olmutur. Oysa Trk modernlemesinin en devrimci
kltrel deiikliklerinin iinde yapld 1950ye kadarki dnemde ehirleme oran ancak % 1 kadar artmtr.
263 June Starr, The Role of Turkish Secular Law in Changing the Lives of Rural
Muslim Woman 1950-1970, Law and Society Review, Vol. 23, No: 3, 1989, s.
519.
264 Ronald Inglehart, Modernization and Postmodernization, s. 40.
123
Toplam N.
(milyon)
Kent N.
(milyon)
Kr N.
(milyon)
Kent (%)
Kr (%)
1927
13.6
3.3
10.3
24.2
75.8
1940
17.8
4.3
13.5
24.3
75.6
1950
20.9
5.2
15.7
25.0
75.0
1960
27.7
8.8
18.9
31.9
68.1
1970
35.6
13.6
22.0
38.5
61.5
1980
44.7
19.6
25.1
43.9
56.1
1985
50.6
26.8
23.7
53.0
47.0
1990
2000
56.4
67.8
33.3
44.0
23.1
23.8
59.1
64.9
40.9
35.1
124
doks slamla temsilini yksek (great) kltr olarak niteler. evrenin, halk Trkesinden oluan dilini, gebe veya tarma dayanan yaam ekillerini ve heterodoks dini akmlar da barndran eitliliini ise alak (little) kltr olarak tanmlar.266 Daha nce,
birok kiinin gznde -slami teoloji asndan bu doru olmasa da- slamn en yksek temsilcisi olan halife ayn zamanda padiaht, padiahsa sarayn elit yaamnn, lkeyi ynetecek bir eitimin ve hiyeraride stnln sembolyd. Kyden ehre gle merkeze gelen, slami kltrle ilikilendirilen barts, takke
veya alvar267 gibi sembolleri grnr klan tipik bireyler ise fabrika iileri veya kapclar gibi,268 elit olmayan bir yaamn, az eitimin ve hiyeraride toplumun alt tabakalarnn yeleriydi.
Elbette ehirlemenin hzla artt dnemlerde, slami ideolojiyi benimseyen ve slami olduu ileri srlen sembolleri grnr
klanlar, ky kltr ile slamiyete referansl birok eyi kartrm olan ve ehre gle grnr olmaya balam olan kesimden
ibaret deildi. Fakat bunlar nemli bir blm oluturuyordu. Nitekim slami kimliiyle Kemalist merkezin tekisi olan, dier yandan ehirliliiyle ve elit kesimin okulu Galatasarayl olmas gibi
zellikleriyle g eden bahsedilen kesimin de tekisi olan Mehmet evket Eygi gibi kiilerin; kyllk ile slamn kartrlmasndan ve bu karmda ortaya kan estetik yoksunluundan duyduklar rahatszl ska beyan etmeleri de,269 bahsedilen g eden
kesimin, birok kesimin zihninde, slami kltrle zdeletirilmi
olmalarndan kaynaklanmaktadr. Zamanla, kyden kente g eden
266 erif Mardin, Din ve deoloji, s. 95-98.
267 Burada, teolojik olarak, bu sembollerin hepsinin slami olduu savunulmamaktadr. Nitekim Ankara Okulu gibi evrelerden birok dinbilimci entelektel, takke ve alvarn -bazlar buna bartsn de dahil edecektir- slam dininin bir
unsuru olmadn sylemektedirler. Ama ben, burada, teolojik gerekliin ne olduuna deil, sosyolojik unsurlara ve bunla ilikili insanlarn zihinlerindeki alg
biimlerine odaklanyorum.
268 Geleneksel ve modernin karlamasyla ortaya kan karmakln bir rnei
olarak kapclarn incelenmesiyle ilgili bir alma: Gl zyein, The Doorkeeper, the Maid and the Tenant: Troubling Encounters in the Turkish Urban
Landscape, Fragments of Culture, Ed. Deniz Kandiyoti, Aye Saktanber, London, I. B. Tauris and Co. Publishers, 2002, s. 43-69.
269 Mehmet evket Eygi, areler zmler Teklifler Tenkitler, stanbul, Mavi
Yaynclk, 1997, s. 109-111.
125
126
den farkldr. Makinelemenin artmas ve dnyadaki yeni teknolojilerin ithalat ehirlemeyle ilgili sre asndan kritik neme sahiptir. rnein bir traktrn alt tane tarm iisinin ii brakmasna
sebep olduu hesaplanmaktadr; her iinin ortalama drt kiilik bir
ailesi olduu kabul edilirse, bir traktr 24 kiinin gmen olmasna
sebep olmu demektir. 1950 ylnda 16.585 olan traktr saysnn
1980 ylnda 436.369 olduunu dnrsek,271 ehirlemeyle oluan mobilizasyonun arkasndaki itici kuvvetin nemli bir unsurunu idrak etmi oluruz. ehirleme ise hem krsal kesimdeki kltrle karm haldeki slami kltrn merkezin yanna tanmasna
hem de merkezin ideolojik aygtlarnn bu kesimin zerinde daha
etkin olmasna sebep olmutur. ehirleme yukardan-aa emirle oluan bir deiimden ziyade, -nitekim yukardan-aa emirle deiimin en youn olduu yllarda ehirleme oran ok dkt- modernleme ve kreselleme gibi srelerin sonunda, dnyadaki birok blgede kullanlana benzer teknolojiyi ithal etmek gibi
dinamikler sonucunda yaanm bir sretir. Dier yandan ehirlere g edenler, krsal blgelere oranla daha ok muhatab olduklar ideolojik aygtlarla yukardan-aa bir srecin sonucunda ekillenmilerdir.
271 1940ta 1065 olan traktr says, 1950de 16.585, 1960ta 42.136, 1970te 105.865,
1980de 436.369, 1990da ise 689.343 olmutur: Hseyin Bal, a.g.e., s. 75.
127
128
129
130
riyet merkezini oluturanlarn tarihi anlama ve toplumu ynlendirme faaliyetlerine elik etmeleri asndan hem de merkezdeki
yneticilerin eylemlerini deerlendiren sosyal bilimcilerin aratrma ve eserlerine rehberlik etmeleri asndan deerlendirilebilir. Cumhuriyetin ilk dnemlerinde merkezdeki birok nemli kiinin, modern olan ilerici yani teleolojik tarih anlayna gre
daha gelimi bir aamayla zdeletirmesi; Osmanlnn zellikle dine referanslarla oluturulmu kltryle ilgili unsurlarn gerici olarak nitelemesi ve devletin ideolojisini ve ideolojik aygtlarn ileri aamaya ulaacak ekilde tasarmlamas da dnsel temelini teleolojik felsefi-sosyolojik yaklamlardan almtr.280
Cumhuriyet merkezinin Batdan ithal ettii paradigmadaki teleolojik fikirler, kendi ilerindeki paradokslarla Trkiye
Cumhuriyetine gemitir. Bu paradokslarn en nemlilerinden
biri; modernitenin en nemli unsurlarndan birinin bireycilik olmasna karn, moderniteyi devletle gerekletirmek ve teleolojik zihniyetle hareket etmek ideallerinin bireycilie kar tehdit oluturmasdr. Teleolojik tarih anlaynn ve bu anlayn insan bireyselliine/zgrlne oluturduu tehdide dikkat eken filozoflardan
biri Karl Popperdr. Popper, yanl ve tehlikeli grd; tarihin temelinde yatan kanunlar veya ynelimler olduunu ve tarihsel ngrnn mmkn olduunu ileri sren teleolojik yaklamlar tarihsici (historicism) olarak niteleyerek eletirir.281 Tarihsicilii
Popper, ak toplum (the open society) iin bir tehdit olarak grr. Bu yaklam benimseyenlerin, sosyal bilimlere; doa bilimlerinde Ay tutulmasnn tahmin edilmesine benzer ekilde, gelecekle
ilgili ngr vazifesini yklediklerini syler.282 Popper, tarihe yn
veren yasalar olduuyla ilgili her gr reddeder; Platonun dei280 Cumhuriyet merkezini oluturan nemli simalarn iinde yer ald ttihat ve Terakki Cemiyetinin ismindeki terakki kelimesinin kalknma, ilerleme anlamlarna gelmesi ynetici elitteki teleolojik zihniyetin nemine iaret eder. Dier
yandan birlik anlamna gelen ittihat ifadesinde ise blcle kar nefretin
izlerini grebiliriz; bu nefret, snf atmasna dayanan Marxizme pek rabet
edilmemesinin nemli sebeplerindendir.
281 Karl R. Popper, Popper Selections, Ed. David Miller, Princeton, Princeton University Press, 1985, s. 290.
282 Karl R. Popper, The Open Society and Its Enemies: The Spell of Plato, Londra, Routledge Classics, 2005, s. 318-319.
131
imi dejenerasyon olarak gren yasas, Herakleitusun mevsimlere benzer dngsel yasalarn tarihte olduunu sylemesi,283 Machiavelli, Vico, Spengler ve Toynbeenin de benzer ekilde medeniyetlerin hayat devrelerinin yasalar olduunu dnmesi, ayn dorusal evrimci yaklamlar gibi Poppern eletiri oklarnn hedefleri olmulardr.284
Popper, Comte ve Marx gibi materyalist tarihsicilerin olduu kadar Platon ve Hegel gibi idealist tarihsicilerin yaklamlarn da reddeder. Popper, tarihsici grleri reddini; tarihin aknn insan bilgisinden ve bunlarn rn olan bululardan etkilendii, bilimsel/rasyonel metotlarla ise bilgimizin artn ve bilimsel
bulular nceden hesaplayamayacamz, bu yzden gelecekle ilgili ngrde bulunamayacamz ve bu yzden teorik fizie benzer bir tarih teorisi olamayaca argmanna dayandrr.285 Tarihle
ilgili yaplan ngrnn, tarihten bamsz olmad ve ngrnn
ngrleni etkileyebilecei; Poppern Oedipus etkisi dedii etki
de tarihsiciliin objektif ngrsnn imknszln gsterir.286
Comte ve Millin, tarihsel ilerlemeyi insan doasyla temellendirmeye alan yaklamlar da tarihsiciliin hibir dayana olamayacann gsterilmesi adna Popper tarafndan reddedilmitir.287
Poppern yaklam, sosyal bilimler ve felsefede olduu gibi iktisat alannda da determinist yaklam yerine indeterminizmin ve gelecekle ilgili ngrlerde kesinlik iddiasnda bulunmayan bir anlayn desteklenmesinde kullanlmtr.288
Tarihin yasalar olduu gr, bu yaklamn bireylerin yapp etmelerini nemsizletirdii ve tarihi znesiz bir sre olarak
sunduu iin de eletirilmitir. Kierkegaardn varoluu felsefe283 A.e., s. 16.
284 Karl R. Popper, Tarihsiciliin Sefaleti, 4. bs., ev. Sabri Orman, stanbul, nsan
Yaynlar, 2000, s. 114.
285 A.e., s. 23-24.
286 A.e., s. 37.
287 Karl R. Popper, Popper Selections, s. 301-303; Karl R. Popper, Tarihsiciliin
Sefaleti, s. 141.
288 Din Alada, ktisat Dncesinde Felsefi Yaklamn nemi, Ankara niversitesi Siyasal Bilgiler Fakltesi Dergisi, C. LIX, No: 2, Nisan-Haziran 2004, s.
10-11, 15.
132
133
134
135
ntik yaklam yerine Comtecu pozitivist bir sosyolojiyi benimseyenler, fizikteki eik at yasas gibi evrensel bir toplum yasas bularak Cumhuriyet Trkiyesini aklamaya alacaklardr; bylesi
bir metodoloji ise Trkiyeye has olann anlalmasna hibir ekilde olanak vermez. Katlmadm bu tip yaklamlar benimseyenler
iin modernleme teorilerine bal teleolojik beklentilerle, devletin ve dinin kurumlarnn ayrlacana dair seklerliin evrensel bir
modeli olduu kanaatinden kaynaklanan beklentiler n plana kacaktr. Bu tip modeller, fizikte kendine mahsus bir eik at yasas
olamayaca gibi, Trkiyede de kendine mahsus yaplanmalar, zmler olamayaca anlayna yol aacaktr. Dawison gibi ben de
bu yaklamlarn yanl olduu ve hermentik yaklamlarn; kurucu karmakl ve Trkiye deneyimine zel olan anlamada, nemli bir ara olaca kanaatindeyim.
136
hrriyetlerini salayan bir yaplanma olmasna, farkllklarn eitliine dayal bir vatandalk kurumunu ihtiva etmesine, bu srelerin
engel olduuna dikkat eker.299 Bu srelerde kamu yarar bireysel
haklarn stne karlm ve zel alana kamu adna mdahale edilmi; vatandalk kavramsallatrmas bireylerin haklarndan ziyade
grevleri stne kurulmutur.300
Tm bu srelerde, ynetici zihniyeti etkileyen ve eylemlerini belirleyen olgularn; Batdan farkllklarna ve bu farkllklarn
modernleme srecinin Trkiyeye zel durumunu nasl oluturduuna dikkat edilmelidir: Din adna yaplan Kurtulu Savandan
sonra radikal bir seklarizasyon sreci; Bat ile savatan sonra Batllamann devlet ideolojisinde merkezi bir yere oturmas; Batda
toplumsal birok gelime, dinamikler ve tarihe yaylan bir srele
gerekleen modernizm srecinin yukardan-aa hzl bir ekilde
gerekletirilmeye allmas; Osmanldan miras kalan zihniyetle hareket eden siyaseti ve brokratlarla Osmanly ama; Trk
modernlemesini Bat modernlemesinden farkl klan ve ynetici
merkezin zihniyeti ile kararlarn etkileyen paradokslard.
Bu paradokslarn etkileriyle beraber, Cumhuriyetin ynetici
sekinleri; dinsel kurumlar yok etme, kontrol etme, Durkheimc
bir rolle dinin ilevselliinden yararlanma ve dinsel kurumlar ideolojik aygt olarak kullanma eklindeki farkl yaklamlardan kimi
zaman birini tercih etti, kimi zaman bunlarn karmndan oluan
bir tavr belirledi. Milliyetiliin dinsel ideolojinin yerine geirilmesi ve milliyetilikle dinsel ideolojinin kartrlp bir Trk-slam
Sentezi benimsenmesi gibi sorunlu gzken tercihlerde genelde
pragmatist yaklamlar belirleyici oldu. Cumhuriyetin ynetici
sekinleri Trkiyeye mahsus paradokslarla beraber Bat dncesinde de var olan devlet ile birey, teleolojik dnce ile bireysel
hak ve zgrlkler arasndaki paradokslarla, ayrca dier slam lkelerinde de var olan laiklik ile demokrasi arasndaki paradokslarla ba etmeye alt (3. blm C balnda bu paradoksa deineceim) ve bu paradokslarda genelde devlet, teleolojik dn299 Faruk Birtek, a.g.e., s. 178-180.
300 A.e., s. 183.
137
138
139
140
gibi- davann ilesini ekmi olmak nemli bir prestij kaynadr. Ayrca o, Kemalist merkezin politikalarna kar geni bir kesimi rgtlemesinde oynad rolle ve Ehli Snnet paradigmaya sahip kmas nedeniyle Ehli Snnet kesimde geni bir hayran kitlesine sahiptir. Abduh, Afgani ve ilerleyen sayfalarda incelenecek olan
Ankara Okulu ile tm nemli farkllklarna ramen Nursi, karm kimliklere yol aan srelerde rol sahibi olmak noktasnda
onlara benzerdir. Geni bir takipi kitlesi olmas, Ehli Snnet kesim zerindeki yksek prestiji ve bu kesimin onu ilerinden alglamalar gibi sebeplerle -Trkiyede- yapt dorudan etki, Abduh
ve Afganininkinden, ayrca ilerleyen sayfalarda ele alnacak olan
Ankara Okulundan ok daha byk olmutur.305
141
142
143
144
145
146
olmutur. rnein Nursinin takipilerinin Cumhuriyet eitim kurumlarnda taraftar toplamas ve bu yeni taraftarlarn baka taraftar toplamak gayesiyle bu okullardaki eitimlerini devam ettirmesiyle ilgili olguyu ele alalm. Nursinin retileri, bu okullardaki
eitim yznden bu rencilerin materyalist grlerin etki alanna girmemeleri ve slam inancyla ahlakndan ayrlmamalar hususunda etkili olmutur. Fakat dier yandan, bu renciler, bir yandan
bu eitimle aktarlan modern unsurlarla ska kar karya gelmek,
ayrca kendilerini grnr klacak Ortodoks-Ehli Snnet yorumlarda sevap olarak nitelenen birok snnetten vazgemek durumundaydlar. rnein sakal brakmadan her gn tra olmak veya
sark, cbbe gibi snnet saylan giysiler yerine asri saylan ceket, pantolon gibi giysiler giymek zorundaydlar. Nursi, kendisi sakal brakmayarak, her gn tra olarak talebelerine bu konuda rnek
olmutur.328 Nursi, geleneksel ve sarkl kyafetlerini dnemindeki iddetli basklara ramen giymeyi srdrmtr ama etrafndaki talebelere ceket, pantolon ve kravat giydirerek onlarn bu konuda da nn amtr.329
147
tehlike olmasnn altn izerler. Nursinin bir an iin -kendi dnemindeki birok tarikat liderinin yapt gibi- takipilerinin sakal
brakmasn talep ettiini varsayalm (klasik bir Ehli Snnet liderden beklenen buydu). Srf bu varsaymn sonunda ortaya kacak
tabloyu hayal etmemiz bile, Nursinin bu konudaki uygulamasnn, Trkiyedeki Ehli Snnet slam anlay iin ne kadar kritik olduunu anlamamz salayacaktr. Byle bir durumda, Nurculuun
kamusal alanda g kazanmas imknszlard diyebilirim. Kamusal alandaki birok yere sakalla girmenin yasak olmas veya yadrganmas bunu imknszlatrrd. Kamusal alanda sakalla girmenin
serbest olduu alanlarn bir ksmnn ise trban yasa gibi bir yasakla Nurcularn penetrasyonuna kapatlmas mmkn olabilirdi.
Trkiyede slami dnya grnn g kazanmasna vurgu yapanlar, bunun, lkenin farkl yerlerinde slami gettolar (toplumun dier kesimlerinden izole alanlar) olumasyla veya bu gettolarn
saysnn artmasyla pek de ilikilendirmezler. Asl vurguyu, slami
ideolojinin, her seviyeden okullar (renciler, retmenler, akademisyenler arasnda) veya hukuk kurumlar gibi nemli birok alanda taraftar bulmasna ve rgtlenmesine; kamusal alanda g arttrmna yaparlar. Sakaldan vazgemek gibi bazlarna basit gzkebilecek bir karar alnmasyd; slami ideolojinin, devletin ideolojik aygtlarnda ve kamusal alanda gcn arttrmasyla ilgili srecin nemli lde daha az baarl olaca -bence- aktr. (Ehli
Snnette sakal brakmak, erkekler iin zel nemdeki bir snnet
olarak alglanmtr, sakal kesmenin haram olduuna dair izahlar
bile yaplmtr.)330 Ehli Snnet dnya grn benimseyen erkekleri, grnr klacak sakal ve dier snnetlerden vazgeirme srecinde en nemli aktr -Ehli Snnet kesimden youn eletirileri
de gze alarak- Nursi olmutur diyebilirim. Nurcu cemaatlerin ve
de zellikle Glen Cemaatinin, Nursinin zamanndan ok daha
fazla kamusal alanda g kazanmalarnn ardnda da Nursinin bu
330 Devletin kontrolndeki Diyanet leri Bakanlnn bakanlar, Ehli Snnetin
grnr sembollerinin biroundan ilk dnemlerden balayarak vazgemilerdir.
Fakat sakal terk edilen sembollerin sonuncularndan biri olmutur, 1979 ylnda greve balayan Tayyar Altkulala bakanlar, bu snneti de uygulamaktan
vazgemilerdir: smail Kara, Cumhuriyet Trkiyesinde Bir Mesele Olarak
slam, s. 59, 110.
148
149
lere kar nelerin tercih edilecei hususunda hayatn geni bir alann slamiletirmekte ve bu konuda bir tercih ynergesi sunmaktadrlar. Snnetin takipisi bir Ortodoks-Ehli Snnet bireyin, unlara kar unlar tercih etmesi gerekir: Tra olmaya kar sakal brakmay, cekete kar cbbeyi, apkaya kar sar, koltukta oturmaya kar yerde oturmay, atalla yemek yerine parmakla yemeyi, alafranga tuvalet yerine alaturkay
Bahsedilen snnetlerin yaplmasyla ibadet sevab umulur.
Bu snnetlerin tercihi grld gibi birok alternatifi dlar
ama snnetlerin terki, farzlarn terkinde (rnein namaz klnmadnda veya zekat verilmediinde) veya haramlara girildiinde (rnein arap iildiinde veya domuz eti yenildiinde) olduu
gibi gnah kabul edilmez. Sonuta Ehli Snnet slam, farzlarla
beraber snnetleri de kapsar ama farzlar ile snnetler arasnda kategorik bir fark vardr ve bu fark, Nursinin snnetlerin terki konusundaki taktiksel yaklamnn meruiyetini temellendirmesinde
hareket noktasdr. Nursi, slami inan asndan, hakiki imann
elde edilmesini her eyin zerinde grr ve Risale-i Nur talebelerinin, bu yoldaki uralaryla; slamdaki cihad (mcadele) ve
emri bil maruf, nehyi anil mnker (iyiyi emredip, ktlkten sakndrmak) vazifelerini (farz) yerine getirdiini dnr.333 man
hakikatlerini savunmaya dayal mcadelenin nemi, Nursinin,
erkeklere, kendilerini grnr klan snnetleri terk ettiren yaklamnn temelidir.
Nursinin, dier blmlerde ele aldm Abduh ve Ankara
Okulundan farkn, Lakatosun teorisiyle daha nceki sayfalarda
yaptm analoji zerinden anlamaya alabiliriz. Buna gre Nursi; kat ekirdein en merkezinde yer alan imani hususlar iin
koruyucu kuak iinde yer alan snnetler ile ilikili uygulamalar. Bu kitapta teolojik tartmalardan uzak durmaya almakla birlikte, snnet
kavramna bylesi geni bir anlam yklenmesini eletiren ilahiyatlarla -bu tartmann detaylarna girmeden- ayn fikirde olduumu belirtmek istiyorum. Fakat Ortodoks-Ehli Snnet anlayta snnet kavramnn bahsedilen geni anlamyla kullanld da bilinmelidir.
333 Nursinin hakiki iman mcadelesini her eyden nemli grdne ve tm hayatn buna adadna dair birok ifadesine bir rnek: Said Nursi, Tarihe-i Hayat, s. 960.
150
151
152
bunlarla beraber, slami dnya grn benimseyenlerin i srelerini analiz etmenin de deiime yol aan sreleri kavramak asndan zaruri olduunu, bunlarn birleiminin oluturduu sinerjinin, gnmz slamna ekil verdiini vurgulamak istiyorum.
Nursi, kadnlarn mutluluunu evde, aile hayatnda bulacan ve arafn kadnlar ktlklerden koruyacak bir unsur olduunu syler.338 Gnmzde slami kesimde ortaya kan kar335 Said Nursi, Hanmlar Rehberi, stanbul, ahdamar Yaynlar, 2009, s. 13-14.
336 Necmeddin ahiner, Bilinmeyen Taraflaryla Bedizzaman Said Nursi, stanbul, Nesil Yaynlar, 2008, s. 234, 264; Necmeddin ahiner, Son ahitler 1: Bedizzaman Said Nursiyi Anlatyor, s. 129, 253.
337 Bedizzaman Said Nursi, Szler, s. 702-703.
338 Said Nursi, Lemalar, s. 203-213.
153
m kimlik olgusunun nemli bir unsuru, bu kesimden kadnlarn daha fazla kamusal alanda grnr olmas ve g ilikilerinde artan rolleridir; fakat karm kimliklerin ortaya kmasnda
nemli bir aktr olduunu dndm Nursinin, bu hususu izahlaryla dorudan tevik ettii iddia edilemez. Nursinin bu yaklamnn arkasndaki nemli sebeplerden birinin, kadnlarn kamusal alana kmasnn haramlara yol aacayla ilgili dncesi olduunu, haramlarn ise snnetlerin terkinden kategorik olarak
farkl olduunu syleyebilirim. Dier yandan Nursinin izahlar ve
onun takipisi cemaatlerin taktikleri, tekiyle irtibat oaltm, erkek Nur talebelerinin birou kendilerini grnr klacak sembollerden arnarak devletin ideolojik aygtlarnda mevzi kazanm -burada mecburen kadnlarla ayn ortamlar paylam- ve bu srelerde kendi kimlik ve kltrlerinde bir deiim de yaamlardr. Erkek Nur talebelerinin kamusal alanda daha ok grnr olmasna,
devletin ideolojik aygtlaryla daha ok yz yze gelmelerine sebep olan bu srelerin, bu erkeklerin eleri ve de daha ok kzlaryla torunlar zerinde etkisinin olmamas mmkn deildir. Nitekim
Nursinin kitaplaryla zihinleri yorulmu olan Glen Cemaatinin
gazete ve televizyonlarnda339 hem ba ak hem de ba kapal kadnlarn yer almas (bunlarn bir blm bu cemaatten olmasalar
da), okullarda trban yasann kalkmasn savunmalar (bu yasan kalkmas bartl kzlarn daha ok sokaa ve kamusal alana
kmas, daha ok ev alanndan kopup g ilikilerinde yeni konum
kazanacaklar i alanlarna girmeleri demektir) gibi olgular, ilerleyen srelerde Nur talebelerinin kadnlarn kamusal alana knn artmasyla ilgili olguya daha hogrl -bazlar tavizkr diyecektir- yaklatklarn gstermektedir. Ayrca, Almanyada Risale-i
Nur kitaplarn okuyarak toplant yapan kadnlarn, geldikleri kylerine nazaran daha bamsz bir kimlik kazandn gsteren almalar da vardr.340 Bunlar, Nursinin dorudan izahlaryla tevik etmese de tetikledii srelerle slami dnya grn benimseyen
339 Glen Cemaati, bata Zaman gazetesi ve Samanyolu televizyon kanallar olmak
zere, yurtiinde ve yurtdnda birok medya kuruluuna sahiptir.
340 Werner Schiffauer, Religion und Identiat, Revue Suisse de Sociologie, No: 2,
s. 485-516; Bu kaynaktan aktaran: erif Mardin, Bedizzaman Said Nursi Olay, s. 46.
154
155
ok yerde vurgulad. Ayrca tasavvufun hedefi olan duygusal ktan faydalanmak da istedi.344
Nursi, Risale-i Nur kitaplarnn okunmas ve okutulmas vastasyla yaplacak mcadelenin, kendi dnemindeki Mslmanlarn ihtiyalarna cevap verecei kanaatindeydi; bu kitaplarn imanla ilgili ekmek kadar nemli sorunlar zeceini dnyordu,
tasavvufun faydalarn ise meyve gibi gryor ve imanla ilgili meselelerin yannda bunlar ikincil konumda niteliyordu. Tasavvuf alannda yaygn olarak ifade edilmi, insanlardan tecrit olarak
kamusal hayattan uzaklalmasyla ilgili tavsiyeler ve evreni hayali bir varlk gibi tarif eden yaklamlar; devletin ideolojik aygtlarnda mevzi kazanmann yolunu aan ve Kemalist merkezin
yukardan-aa seklerletirdii bireyleri, onlar ikna edici bir mcadelenin iine girerek slamiletirmeye alan Nurculuk iin
uygun dmyordu. Nurculuk, slami kesim iinde, genel tasavvuf
yaklamlarndan daha rasyonel bir yaklam ne kard; slami
kesimin iinden tasavvufa ynelik bu tip yaklamlar -baka sebeplerle de birleerek- tasavvufa, geni bir kitle zerindeki otoritesini
ve kimliklerin inasndaki tesir gcn kaybettirdi. Tecrit (kamusal
alana girmekten kanma diye de okunabilir) yerine katlmn, hrslardan arnma yerine mcadeleciliin, gnle atf yerine rasyonellie vurgu yapmann, slami dnya grn benimseyenlerin kimliklerinde n plana kmasnda; Osmanl dneminde bireyler zerinde nemli lde belirleyici gc olan tasavvufi dncenin etkinliinin azalmasnn rol de hesaba katlmaldr. (Nursinin, etkin
bir tarikat olan Nakibendilikin Halidi kolundan ald etkiler de
tarikatlarn nemli bir blmnden farkl olarak, tecrit yerine katlm n plana karmasnda etkili olmutur.)
Nursi, dnce olarak tasavvufa mesafeli yaklamasnn yannda, birou tasavvuf dncesini temel felsefeleri yapan kurumlar olan tarikatlar tipi yaplanmalara gitmeye de -birok farkl sebeple- kar kt. Bunu yaparken tarikatlara da gerekli saygy gsterdi, onlarn gemiteki birok katksn kabul etti; ona gre sorun
iinde bulunulan zamandayd, yoksa tarikat yaplanmalar zsel
olarak hatal deildi. Nursi, Nurculuun mmkn olduu kadar ge344 erif Mardin, a.g.e., s. 281.
156
157
158
ni gerekletirmek yerine; Nurcular, Risale-i Nur okuyarak, okutarak ve datarak -moderniteyle daha uyumlu- ritellerini/mcadelelerini gerekletirdi. Ortak riteller, ayn hayat grn paylamak, mcadelede beraberlik ve merkezin ortak isimle -Nurcu- tekiletirdii olmak gibi unsurlarla Nurcular kendi aralarnda saflarn sklatrd. (Nursinin lmnden sonra birbirleriyle ihtilaflar olan ama her biri kendi iinde dayanmaya nem
veren birok grup olutu.)
Nurculuk geleneksel slamn nemli kurumu tarikatlardan
farkl, moderniteye daha yakn yapsyla, sivil toplum kurulularna
benzer fonksiyonlar stlendi. Nur talebelerinin maddi-manevi ihtiyalarn karlama fonksiyonundan daha fazlasn bu yaplar gerekletirdi. rnein Demokrat Partiye verdikleri destekle, merkezin slami dnya gr konusundaki politikalarnn yumuamasnda pay sahibi olarak; sivil toplum kurulularnn halkn -aann- isteklerini devlete -yukarya- ileterek toplumsal srelerde
rol oynamasna benzer bir fonksiyonu stlendiler.350 DP hkmeti, batan Nurcular bastrmay dnm olmakla ve kendi iktidar dneminde Nurculara ynelik tutuklamalar yapmakla beraber,
daha sonra Nurcular ile olumlu ilikiler kurma yolunu benimsedi.
(zellikle parann yzde 400 devale edildii 1958 ylndan sonra,
bozulan ekonomik artlar DPyi slami kesimin daha da ok desteini aramaya srkledi.) 1960larn bana gelindiinde DP iktidar
dnemindeki yaylmann da etkisiyle Nurcular, Trkiye apnda taraftar olan bir cemaat oluturdular.351 Nurcular, moderniteyle -kendi dnemlerindeki dier slami gruplardan- daha uyumlu taktikler,
riteller, meknlar oluturarak moderniteye meydan okudular; bir
yandan birok bireyin kimliindeki slami unsuru glendirirken,
dier yandan geleneksel kimlikleri dntrerek karm kimliklere giden yolda nemli almlara sebep oldular. Oluturduklar
sosyal hareket, birok ynyle, modern sosyal hareketlere benzerdi ama amalar gelenee sahip kmakt.
350 Nursinin kitaplarnn birok yerinde siyasetten uzak kalma tavsiyelerinin yannda Demokrat Partiye destekle ilgili ifadeler grlr. rnek olarak baknz: Bedizzaman Said Nursi, Emirda Lahikas, s. 812-815.
351 Feroz Ahmad, Modern Trkiyenin Oluumu, s. 370, 378.
159
Nursi, kendisinin kitaplarn yazd ve taktiklerini belirledii Nurcu hareketin, tarikat faaliyetlerinin yerini almas gerektiini dnyordu. Fakat bunu yaparken, Snneti savunarak baz
snnetleri terk ettirdii, bn Arabiye sayg gstererek birok fikrini dlad gibi, tarikatlara ve tarikat kurucularna gerekli saygy gstererek, zamann tarikat zaman olmadn syledi ve slami
kesimden nemli bir blm tasavvuf ve tarikatlarn etki alanndan
kard.352 Nursiyi, Abduh ve Ankara Okulundan farkl klan husus buradadr; o, Ehli Snnet paradigmann iinde kalmaya zen
gstermi, Ehli Snnet kltr ve kimliin en temel elerine sahip km; dier yandan bu elerin bir ksmn Ehli Snnet Mslmanlarn hayatndan karmtr. Tarikatlarn, tasavvufun ve baz
-rnein erkekleri grnr klan- snnetlerin, kltr ve kimlikleri
belirlemedeki etkisinin azalmasnda Cumhuriyet dnemindeki slami kesimin en nemli karizmatik otoritelerinden olan Nursinin
etkisi byktr. Dier yandan, bu yaklamlaryla, Ehli Snnet slami kesimin, kamusal alanda gcn arttrmasnda en nemli aktrlerden birisi -belki de en nemlisi- Nursi olmutur.
352 Nursinin tarikatlara kar -zellikle Kadirilik ve Nakibendilik- ve bunlarn kurucularna kar saygl ifadelerine rnek olarak baknz: Bedizzaman Said Nursi, Sikke-i Tasdik-i Gaybi, stanbul, Yeni Asya Neriyat, 2008, s. 29, 124, 211,
234.
nc BLM
1980LERDEN SONRA
TRKYE CUMHURYETNDE
KRESELLEME SREC VE SLAM
smanlda ve Trkiye Cumhuriyetinin ilk dnemlerinde, siyasetin ve brokrasinin iinde bulunduu merkezin, toplumun deiiminde temel belirleyici unsur olduu yukardan-aa
deiim dneminden, 1946da oyun gcnn ortaya kmasyla balayan srete, toplum kesimine g kayma sreci balam
ve kreselleme srecinin hzland 1980lerde, toplumun, merkeze kar g kazanma sreci iyice hzlanmtr. Kitabn ikinci blmnde 1946dan itibaren oyun gcnn ortaya kmas, devletin ekonomideki kontrolnn azalmas ve sivil toplumun -ekonomi dnda da- gcnn artmasyla; merkezden evreye g transferinin gerekletiini gstermeye altm. Bu g transferi, merkezin ideolojisinin tekisi olan ve evrede etkili olan slami dncenin ve bu dncenin hkim olduu cemaatlerin/tarikatlarn
g kazanmas sonucunu dourmutur. Bu blmde, 1980lerde ve
sonrasnda, evreye doru bu g transferinin devam ettiini, merkezin yukardan-aa belirleme gcnn daha da azaldn; bylece slami kesimin ve bu kesimin cemaat/tarikat gibi gruplarnn,
gcn daha ok arttrmalarna imkn veren siyasi, sosyal ve ekonomik yapnn olutuunu gstermeye alacam.
164
166
ni durdurmamtr. Merkezi ele geiren ordu, sivil toplumdan gelebilecek tehditlerle ilgili endielerinden dolay, kard yasalar ve eylemleriyle358 bir yandan sivil toplumu tahrip ederken dier yandan sivil toplumun gelime
srecine katklarda da bulunmutur. 1961 Anayasasnn
getirdii hak ve zgrlkler ile rgtlenme olanaklar;359
1980 darbesiyle sivil toplumun gelimesi iin nemli bir
unsur olan iddetin durmas bunlarn arasndadr. Nitekim
darbeden sonra oluan iddetsiz ortam, 1983ten sonra uzlamac sylemi benimseyen ANAP iktidarna, sivil toplumun gelitirilebilecei artlar salamtr.360 Ayrca irdelenen konuyla ilgili asl hedefin, merkezden bamszlaarak evrede etkili olan slami kesimin gcn arttrmasn tespit etmek olduunu hatrlarsak; askeri darbelerin, slami dnya grne alternatif olan Marxist ideolojinin, sivil toplumdaki gcnn yok edilmesi dorultusunda politikalar benimsediinin de alt izilmelidir. zellikle 1980 darbesinde, slama toplumun imentosu olma vazifesi yklenmi, devleti ele geirmeye almayan bir slam anlay komnizm tehlikesine kar etkili bir silah
olarak deerlendirilmitir.361
Sonuta askeri darbeler, yukardan-aa deiim srecinin aadan-yukar doru deimesinde nemli drt konuda; 1Batdan kopmama, 2- ok partili sistemin devam, 3- ekonominin
liberallemesi, 4- ekonomi dnda da sivil toplumun g kazanmas, srelerinde kalc bir kesintiye sebep ol(a)mad. Bu maddelerin birincisi toplumun/bireylerin merkeze kar g kazanmasndaki rol modelin muhafazasna, dier tanesi ise toplumun si358 Binnaz Toprak, Civil Society in Turkey, Civil Society in the Middle East,
C.II, Ed. Richard Norton, Leiden, Brill, 1996, s. 95-96.
359 Ersin Kalaycolu, 1960 Sonras Trk Politik Hayatna Bir Bak: Demokrasi,
Neo-Patrimonyalizm ve stikrar, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, Ed. Ersin Kalaycolu ve Ali Yaar Sarbay, stanbul, Alfa Basm Yaym Datm, 2000, s. 390.
360 Ali Yaar Sarbay, Postmodernite, Sivil Toplum ve slam, s. 125.
361 Hakan Yavuz, Islamic Political Identity in Turkey, s. 71.
yasete ve brokrasiye kar g kazanaca siyasi, sosyal ve ekonomik yapnn oluumuna sebep oldu. (Bu maddelerle ifade edilen
srecin, askeri iktidarn bittii 1983 ylndan sonra hzlanarak devam ettii aada ilenecektir.) Bu konudaki yaklamma gre askeri darbe dnemleri; siyaset ve brokrasinin toplumu ekillendirdii ve kontrol ettii sreten gittike toplumun siyaset ve brokrasiye kar g kazand srelere geite -bu sreci zorlatrc
ve kolaylatrc ynleri olmakla beraber- genel gidiat deitirmeyen anomali dnemleridir.
168
170
evre ilikilerindeki bu deiimin; merkezin yukardan-aa belirleme kabiliyetinin azalmasnn nemi byktr. Merkezden bamsz olarak gelien birok toplumsal hareketin gcnn nemli bir boyutunun ekonomiyle ilgili olduunu hatrlayalm. Osmanl ve Cumhuriyetin ilk dnemlerindeki gibi ekonomik bir yapda, evrede nemli bir sermaye birikimi olumas mmkn deildi;
mmkn olsayd bile, merkezin denetimindeki bu sermayenin merkezce istenmeyen bir eyleminin gereklemesi durumunda, merkez bu hareketin elindeki sermaye gcn rahatlkla etkisizletirebilirdi. rnein gnmzdeki en etkin dini cemaat olan ve binden fazla373 okul aacak kadar byk bir sermaye gcn ynlendirebilen Glen Cemaati,374 Cumhuriyetin nceki dnemlerinin siyasi, sosyal ve ekonomik yapsnda bu kadar yksek bir sermayeyi
ynlendiremezdi; eer ynlendirebilseydi bile, ekonomiyi nemli lde kontrol eden merkez, bu sermaye gcn rahatlkla etkisizletirebilirdi. Cumhuriyetin ilk dnemlerinde olduu ekilde
devlet ekonomiyi kontrol etmeye devam etseydi; bu durum, Glen
Cemaatini muhtemelen yok etmezdi, nitekim bu hareketin ncln yapan -bir nceki blmde ayrntl ekilde incelenen- Nursi,
yukardan-aa deiimin yaand, merkezin ekonomideki kontrolnn yksek olduu dnemde faaliyetlerini srdrebilmiti.375
Fakat gc merkezde younlatran nceki siyasi, sosyal ve ekonomik sistemin devam; Glen Cemaatinin, binden fazla okul ve
birok medya kurumu kuraca kaynaklarn elde edilebilecei ve
kullanlabilecei ortamn olumasna olanak tanmazd. Sonuta
373 Glen Cemaatinin nemli isimlerinden biri olan Hseyin Glerce, cemaatin
okul saysnn bini atn sylemektedir. Bkz: Vahap Munyar, Glen Okullar 3 Milyon Kiiye Ulayor, imdi effaflk Yolu Aryor, Hrriyet Gazetesi, 5
Haziran 2009, s. 18.
374 Fethullah Glenle balantl okullarla ilgili baknz: Thomas Michel, Eitimci
Olarak Fethullah Glen, ev. brahim Kapaklkaya, Laik Devlet ve Fethullah
Glen Hareketi, stanbul Gelenek Yaynclk, 2004, s. 111-127.
375 Glen hareketinin Said Nursi hareketinin devam olmas ve kendisine has farkllklar ihtiva etmesiyle ilgili baknz: Yasin Aktay, Diaspora ve stikrar: Bir Bilgi Yapsndaki Kurucu Elementler, ev. brahim Kapaklkaya, Laik Devlet ve
Fethullah Glen Hareketi, stanbul Gelenek Yaynclk, 2004, s. 191; Hakan
Yavuz Kamusal Alanda slam: Nur Hareketi rnei, ev. brahim Kapaklkaya, Laik Devlet ve Fethullah Glen Hareketi, stanbul Gelenek Yaynclk, s.
55-56.
172
Ekonomik olarak g arttrma, beraberinde Kemalist ideolojiden bamszlamay da getirdi. slami kesim, kontrol ettii ekonomik aktivite araclyla alternatif eitim kurumlar (ideolojik aygtlar) kurmak, rencilere burs vermek, taraftarlarn istihdam etmek, medya kurulular kurmak ve benzer yollar suretiyle gcn
arttrd. Hatta ekonomik sermayenin, siyasi partilerin iktidara gelmesi gibi srelerdeki nemini dnrsek; merkezden bamszlaan slami sermayenin, merkezin yeniden dzenlenmesi srecindeki nemini grebiliriz. Birok kiinin siyasal slamc olarak
niteledii AKPnin (AKPliler bu tanmlama yerine muhafazakr
demokrat tanmn kendilerine uygun grmektedirler) iktidarnn
sebeplerinden bir tanesi de kendisini iktidara tayacak bir sermaye
taban bulmas olmutur. ktidar olabilecek ekilde organize olacak
yeni bir partinin kurulmas ve propagandasnn yaplmas gl bir
sermaye taban gerektirmektedir.
Tm bu analizler, neden AKP iktidarnn kresellemeci ve piyasa ekonomisine yakn ekonomi politikalar benimsediinin sebeplerinin nemli bir ksmn aklar. Piyasa ekonomisi, slami kesimin etkili gruplar iin Kemalist ideolojiden bamszlama ve
yeni frsat alanlar bulma anlamna gelmitir. Bu gruplarn nemli bir ksm; hem oylaryla hem etki alanlarndaki kitleleri -sahip
olduklar medya gibi aralar da kullanarak- AKPye ynlendirerek hem de sermaye desteiyle AKPnin iktidara tanmasna katkda bulunmulardr. AKP, liberalizm ile muhafazakrln sentezini yapmaya almtr; piyasa ekonomisiyle beraber sosyal yardmlamayla ilgili politikalar da benimsemi, devleti demokratikletirerek sivil toplumu glendirmeye alt gibi, sosyal yardmlama politikalarnda devleti ara olarak da kullanma yoluna
gitmitir.381 Sonuta AKP zelletirme gibi alanlardaki politikalaryla liberal politikalara uygun icraatlar gerekletirmitir; fakat dier yandan sosyal yardmlama projelerinin getirdii avantajlardan
yararlanmak isteyerek (fakirlere kmr datma veya belediyelerin
ucuz fiyatla hizmet verdii iletmeleri elinde tutmas gibi) devletin
sosyal ynne vurgu yapan icraatlar da olmutur.
381 E. Fuat Keyman, Ziya ni, Globalization and Social Democracy in the European Periphery: Paradoxes of the Turkish Experience, Globalizations, Vol. 4, No:
2, Haziran 2007, s. 220-221.
174
Kendi dnemlerindeki iktidara alternatif olma potansiyeli tayan rakipleriyle (Mecliste gruplar olan CHP ve MHP) karlatrldnda, AKP, liberalizme ve kreselleme srecine en pozitif yaklaan parti olarak gzkmektedir. Bunun nemli bir nedeni Trkiyedeki slami kesimin kresellemeyle gelien artlardan istifade etmi olmasdr. Haldun Glalp, Trkiyedeki siyasal slamn kresellemenin oluturduu artlarn bir sonucu olarak glendiine; ekonomik refahn artmasyla dinin toplumdaki
neminin azalacan syleyen modernizasyon teorisinin, Trkiye
rneinde yanldna iaret etmektedir.382 Ziya ni ise AKPyi
muhafazakr kresellemeci (conservative globalist) olarak nitelendirirken, Mecliste grubu olan rakiplerini savunmac millici
(defensive nationalists) olarak niteler.383
Mardin, Kemalist ideolojinin, devletin toplum zerindeki etkisini kaybetmemek endiesiyle, liberalizmin (Mardin burjuva ideolojisi terimini kullanr) nemli bir unsuru olan teebbs hrriyetini engellediini; fakat bunun bireycilii engellediini, bylelikle
dinin mmetiliine kart bir ideolojiye yol verilmeyerek, dine rakip olabilecek bir ideolojinin nnn -istenmeden- kesildiine dikkat ekmitir.384 Burada ironik olan, Mardinin hakl ekilde dini
dnya grnn mmetiliinin yerine bireycilie -tevekkl yerine hrsa, ahiret yerine bugne, dini ahlak yerine kr odaklla da
buna eklenmelidir- yol aacak ideoloji olarak niteledii ekonomik
liberalizmin, Trkiyede, Kemalizm adna engellenmesine karlk,
slami kesimin kendine yakn bulduu isimlerce yaygnlatrlm
olmasdr. zal ve Erdoann tek parti hkmetleri; uzun sreli iktidarlarndaki sylemleri, kardklar yasalar ve zelletirme gibi
uygulamalaryla bu konuda n plana kmaktadrlar. slami kesi382 Glalp, siyasal slam ile RPyi kastetmektedir, ama ayn analizin AKP iin de geerli olduu rahatlkla sylenebilir: Haldun Glalp, Globalization and Political
Islam: The Social Bases of Turkeys Welfare Party, s. 435.
383 Ziya ni, Conservative Globalists versus Defensive Nationalists: Political Parties and Paradoxes of Europeanization in Turkey, Journal of Southern Europe and the Balkans, Vol. 9, No: 3, Aralk 2007, s. 247-250. ni, merkez-evre
paradigmas iinden AKP ve ana muhalefet partisi CHPyi deerlendirdiimizde; CHPnin devleti/merkezi AKPnin ise evreyi, yani toplumu temsil eden bir
grnt verdiklerini syler. A.e., s. 249.
384 erif Mardin, Din ve deoloji, s. 111-112.
min geni bir blm, devletten bamszlamay salad ve kendilerine yeni frsat alanlar sunduu iin liberal politikalar severek
kabul ettiler; fakat bylelikle kendi dnya grlerine rakip bir ideolojiye de barlarn am oldular. Nitekim slami kesimde karm kimliklere yol aan olgulardan biri de liberalizmle slami deerlerin beraberce slami kesimden bireylerin kimliklerini ekillendirmesi olmutur. (Bu konuyu ilerleyen sayfalarda irdeleyeceim.)
176
178
Tm bunlarla beraber sivil toplum kurulularnn gcnn artmasndan en ok istifade eden kesimin slami kesim olduu da tespit edilmelidir. slami kesimin iinde etkin olan gruplar, zaten toplum kesiminde geni bir taraftar kitlesine, slami dnya grnden kaynaklanan balaycla, aktivasyon enerjisinin gcne ve
ekonomik sermayeye sahiptiler. Sivil toplum kurulularnn n
aldka, bu gruplar, illegal grntlerini (1991de kaldrlmadan
nce be partinin kapatlmasna ve birok kiinin hapse girmesine
sebep olan 163. maddeye,393 tekkeler, zaviyeler ve toplantyla ilgili yasalar gibi dzenlemelere ters dtklerinden dolay) legal bir
grntye evirecek, glerini arttrmalarnda ve kurumsal kimliklerini salamlatrmalarnda arac olacak resmi kurulular olan vakflar ile dernekler gibi kurumlar kurma yoluna gittiler. 1979 ylnda Trkiyedeki dini vakf says 200den az iken bu say 1987 ylnda 1258e, 1996da 4500 kadara km394 ve bu tarihten gnmze daha da artmtr. zal dnemi liberallemesiyle 1980lerde
n alan derneklerin says, komnizm tehlikesi yznden derneklere pheli bakn, bu tehlikenin 1990larn bana gelindiinde ortadan kalkmasyla daha da artt. 1995 ylna gelindiinde
srf dini derneklerin says 14.743t; gnmzde bu say da ok
daha yksek noktalara erimitir.395 Bu vakflar ve dernekler, slami bilin ve kimlik inasnn ortamlar oldular; bylece modern
demokrasinin, sivil toplum kurulularna g kazandran ilkeleri, Trkiyedeki slami hareketlerin g kazanmasnn ve sistemin
iinde kurucu ideolojiye muhalefetin glenmesinin arac oldu.
180
vil toplum kurumlarnn vazifelerini ksmen karladklarna; fakat Batda olduu gibi merkezle halk arasnda araclk eden bir
ara tabaka vazifesini -Montesquieunun sivil toplum tanmna karlk gelen- gremediklerine dikkat ekmitir.396 1946 ile balayan
ve 1980lerde hzlanan srele ise slami kesimin cemaatleri, tarikatlar gibi gruplar, bu kesimin isteklerini merkeze ileterek merkezin politikalarn etkileyebilecek gce kavutular. Sonuta slami kesimin rgtlenmeleri, Batl anlamda sivil toplumun fonksiyonlarn karladka sistemin iinde daha ok g odaklar oldular. Batda dorusal bir tarzda sivil toplumun gcn arttrmasyla paralel olarak ilerleyen seklerlemeye kar; Trkiyede, Batl anlamda kurumlarn kurulduu Cumhuriyetin balangcnda,
slamn devletin ideolojisinden kartlmasyla slami kesim g
kaybetti, kurumlarn Batl tarza daha ok yaknlatrlmasyla ise
slami kesim g arttrmna geti. Sonuta Trkiyedeki modernleme ve kreselleme sreleriyle, slami kesimin g kaybetme
ve arttrma grafii paralel deildir; bu sre Batdakinden farkldr. Modernleme srecini evrensel grenler (Batdaki srecin her
yerde ayn ekilde olacan bekleyenler); Gadamerci ekilde tekrar ifade edersek, bu engelleyici nyargya sahip olanlar; Popperc ekilde ifade edersek tarihsici anlayla evrensel tarih yasalarnn varlna inananlar; Trkiyenin sosyal-siyasi yapsyla -demokrasinin ve sivil toplumun gcnn artmasyla- Batya benzedike, slami kesimin gcn arttracan -aslnda slam lkelerinin birounda olan demokrasi ve seklerleme arasndaki bu paradoksu- gremediler.
Tam da bu noktada, kendileriyle benzer ekilde yukardanaa deiimden aadan-yukar deiime geildiine dair
terminolojiyi kullandm baz sosyal bilimcilerle farkl olduum
bir hususun -yanl anlalmalardan ekinerek- altn izmekte
yarar gryorum. Gilles Kepel 1980lerden nce slamc hareketlerin siyasi iktidar atarak, dorudan ele geirme yoluyla
(Gle bu stratejiyi devrimci slam ve devleti slamclk olarak adlandrr), toplumu, sistemi deitirerek yukardan-aa
396 Ali Bayramolu, erif Mardinle Din ve Devlet Sosyolojisi Konusunda Sylei, s. 107-113; erif Mardin, Din ve deoloji, s. 86-87.
dzenleme stratejisini benimsediklerini belirtir. Kepel, 1980lerden sonra ise slamc hareketlerin siyasi iktidar ele geirmekten
ok, kar cemaatler oluturarak, bireylerin i dnyalarn dntrme yoluyla (Gle bu stratejiyi kltrel slam ve sivil slamclk olarak adlandrr), kltrel boyutu ar basan aadanyukar slamiletirme stratejisi benimsediklerini belirtir. Bu kltrel arlkl yaklamn siyasi bir yan da olduu kabul edilir, fakat ncelik devleti ele geirmek deil, bireyleri dntrmektir.397
Oysa ben, Osmanlda ve Trkiye Cumhuriyetinde siyaset ve brokrasinin iinde olduu merkezin toplumu belirledii yukardanaa dnemden 1946dan balayarak 1980lerde hzlanarak
aadan-yukar deiim dnemlerine geildiini sylyorum.
Bu sylediim genel sosyal-siyasi tabloyu vermektedir; hibir ekilde bu yaklammla slami kesimin, 1980lerden sonra, devrimci yukardan-aa bir stratejiden kltrel aadan-yukar
bir stratejiye evrildiini sylemi olmuyorum.
Devleti atarak ele geirmeye ve toplumu yukardan-aa
dzenlemeye ynelik eilim, Trkiyedeki slami kesimin iinde hibir zaman ciddi bir taraftar kitlesi bulamamtr. Bu ynde eilim gsteren rgtler olmusa da bunlarn etkisi ok snrl olmutur. Bunun nedenlerini; (a) bu yaklamn gelenekten miras alnmamas, (b) dardan ithal edilen bu yndeki fikri retimin Trkiyede ciddi bir etkiye sahip olamamas ve (c) ieride etkili hibir grubun bu ynde bir strateji retmemeleri ve uygulamamalar eklinde maddede zetleyebilirim. imdi bu maddeyi
ksaca deerlendirelim:
182
184
lar ruh halini alam ve devrimci slam olarak nitelenen zihniyeti yaygnlatrmtr. Bu yaklam, toplum seviyesinde yz yze
grerek ve yaynlar yaparak slam yaymay alan bir strateji benimseyen ve bunu daha sonraki bir devrimin basama olarak
da grmeyen/sunmayan cemaatlerin, rnein bir nceki blmde
detaylca incelenen Nursinin yaklamlarndan tamamen farkldr.
(Nitekim Kutubun sempatizanlar Nurcu gruplar toplumu pasifize etmekle sulamlardr.) Kutub, nl eseri Fizill-il Kuranda
(Kurann Glgesinde) yle demektedir:
Adlarndan baka bir eyleri Mslman olmayan, slam d
grnyle anlayan, yabanc fikirlerin aklen ve ruhen tesiri altnda kalanlar slamn gya savunmak iin cihad ettiini, cihadn bir mdafaa harbi olduunu ileri srerler. slamdaki cihad gerek manasndan karmakla gya slama iyilik yaptklarn sanyorlar.402
Mevdudi ve Kutubun eserleri bir dnem Trkiyesinde byk yanklar uyandrmsa da, bu etki hibir zaman iin Nurculuk ve Sleymanclk gibi Trkiye apnda yaygn-organize bir taraftar kitlesine dnmemitir. Bu dnrlerin tercme edilen kitaplarn okuyanlar etkili, devrimle iktidar ele geirip yukardanaa dzenleme yapacak bir organizasyon kur(a)mamlardr.
Trkiyede, Seyyid Kutubun nl Kuran tefsiri Fizill-il Kuran
gibi eserleri birok kiinin zihninde nemli izler brakmtr, fakat
bu birok cilt kalnlndaki tefsiri ok beendiini beyan eden kiilerin ou bile cihad Kutubtan farkl anlamlardr. rnein
bu tefsiri tercme edenlerden biri olan Bekir Karla, diyalog yanls Abant Platformunda yer alm ve devleti ele geirmeye ynelik izgideki hareketleri eletiren bir ilahiyat/slam felsefecisi olmutur.403 Mevdudi ve ondan daha gl ekilde Kutub izgisi, 20. yzylda modernlemeye ve modernizme kar modern fenomenler olarak kendilerini gstermilerdir; Trkiyede bu izginin
etkisi sistem iin ciddi bir tehdit oluturmamsa da Msr gibi lke402 Seyyid Kutub, Fizill-il Kuran, 7. cilt, ev. Hakk engler, Emin Sara ve Bekir Karla, stanbul, Hikmet Yaynevi, t.y., s. 141.
403 Karlann Kutub izgisine uzak fikirleri iin bir rnek: Bekir Karla, Cihad
ve Terr, Karizma, Mart 2002.
186
det vastasyla ele geirerek, toplumu, yukardan-aa slamiletirmeyi dnen radikal/devrimci zmcler, slami kesimi kendi
taraflarna ekerek gelimelerini engelleyen Nurcu stratejiyi u rnekteki gibi eletirmilerdir: Fethullah Hoca ve dier Nurcular
tabandan gelerek slami bir sisteme sahip olamayacaklarn anlamayacak kadar cahiller. nce devleti kontrol etmek ve sonra onu
yukardan-aaya yaratmak zorundasnz.408
2- Sleymanclar: kinci byk grup Nakibendi ekolnden
olan ve bu ekoln dier mensuplarna gre kendisine has zellikler ihtiva eden Sleymanclardr; bunlarn eylem plan ise zellikle atklar Kuran kurslarnda ders verdikleri yz binlerce genci Ehli Snnet slam grne ve cemaatlerine yaknlatrmak olmu, fakat devletin merkezini iddet kullanarak ele geirerek
yukardan-aa dzenleme yapmak eklinde bir strateji ve eylemleri gzlenmemitir.409 Nurculuk ve Sleymanclk dnda ballarnn says milyonlara ulam baka bir slami grup gstermek
mmkn deildir.
3- Nakibendi-Kotku Cemaati: Siyasal slamdaki etkisinin
nemi sebebiyle Gmhanevi-Nakibendi tarikatn da deerlendirmemize katabiliriz.410 Bu tarikatn eyhi Abdlaziz Bekkinenin
ca baknz: John O. Voll, Fethullah Glen: Yeni slami Sylemde Modernitenin
Almas, ev. brahim Kapaklkaya, Laik Devlet ve Fethullah Glen Hareketi, stanbul Gelenek Yaynclk, 2004, s. 290-298.
408 Bunu, Sezgin Koak, Hakan Yavuza, Konyada yaptklar grmede beyan etmitir: Hakan Yavuz, Modernleen Mslmanlar, s. 272.
409 Sleymanclar; -Ruen akrn kitabnn ilk basksnn tarihi olan 1990dan nceki tespitlerine gre- binin stnde zel binada yz binden fazla gence kurs vermekte, Avrupay a gibi saran 215 slam Kltr Merkezini bnyelerinde barndrmaktadrlar: Ruen akr, Ayet ve Slogan, s. 125-138. Hakan Yavuza gre
Sleymanclar drt milyonluk mrid saysyla ikinci byk cemaattir. (Bence bu
tahmin abartl olsa da Sleymanclarn tahmin edilen gc hakknda bir kanaat
verebilir.): Hakan Yavuz, Modernleen Mslmanlar, s. 196-202.
410 Ayrca Nakibendiliin nemli kollar olan Erenky Cemaati, smail Aa Cemaati ve Menzil Cemaati saylabilir. Ele alnanlardan sonraki en geni taraftar kitlesine sahip cemaatler bunlardr. Bu cemaatlerin de sylem ve yaynlar; devletin
merkezini iddet kullanarak ele geirmeye ynelik bir strateji benimsemediklerini, bireylerin nefsini terbiye suretiyle maneviyatlarn ilerletme ve vaazlar, yaynlar, yz yze grme suretiyle ballarn arttrma stratejilerini benimsediklerini gstermektedir: Ruen akr, Ayet ve Slogan, s.56-72.
188
jisi ve eylem pratii; yz yze, vaazlarla ve yaynlarla bireyleri dntrmek ynnde gereklemitir. Bu gruplarn benimsedikleri
temel strateji yukardan-aa devrimci deitirme deil, aann iinde alarak aay deitirme ve aadaki gle yukary yaplandrma eklinde olmutur. Fakat bu gruplar iin devletin
yukardan-aa belirleyici gcnn azalmas; devletin ideolojisine
aykr aann iindeki faaliyetleri devlet basksyla engellendii iin, nemli olmutur. Bu gruplar, nceden bahsedilen srelerin
sonunda, kendi dnya grlerine zt devletin sekler ideolojisinden bamszlaarak ve yeni frsat alanlarnn sunduu imknlarla
holdingler, finans kurulular, radyolar ve televizyonlar gibi aralara sahip olarak etkilerini ve glerini arttrmlar; sivil toplum kurulularnn, temsil ettikleri kitlenin szcs olma fonksiyonunu,
etkin biimde gerekletirmeye balamlardr. Aadan-yukar
etkinin (evrenin de merkezi belirledii/etkiledii) yeni oluan siyasi, sosyal ve ekonomik ortamn belirgin bir unsuru olarak ortaya
kt gnmzdeki yapda; evrenin nemli bir unsuru olan slami kesimin gc, merkezin politikalarnn ve yapsnn belirlenmesinde ciddi derecede etkide bulunabilecei/bulunduu bir seviyeye
-devrimci ve iddet temelli bir strateji uygulanmadan- ulamtr.
smanldan Trkiye Cumhuriyetine geildikten sonra, zellikle kurulan birok yeni eitim kurumu sayesinde, devletin ideolojik aygtlaryla nfuz gcnn arttn grdk. Ayrca
Cumhuriyette devletin ideolojik aygtlaryla daha geni bir toplulua ulaabilmesi ve 1950lerden sonra ehirlemenin artmas gibi,
halkn daha ok bu aygtlarn etkisi altna girmesini salayan siyasi ve sosyal yapdaki deiikliklerin olduunu iledik. Aslnda
1980lerden sonra, eitim kurumlarnn ve ehirlemenin artmasnda dorusal bir art grafiinin gzlenmesiyle, devletin ideolojik
aygtlaryla daha ok kiiye daha youn ekilde ulalmas mmkn olmutur. Fakat bu olgulara ramen, burada savunduum tez,
Trkiye Cumhuriyetinde devletin ideolojik aygtlarnn toplumu dntrme kapasitesinin dorusal bir art grafii izle(ye)medii; 1- devletin ideolojik aygtlarndan bamsz olarak kitle iletiim aralar gibi unsurlarla kresellemenin toplumu dntrme
kapasitesinin artmas ve 2- merkezin kurucu ideolojisine muhalif
olan unsurlarn, zellikle slami hayat grn benimseyenlerin,
kitle iletiim aralar ve eitimsel aygt gibi ortamlarda mevzi kazanmas ve kendi medyalaryla eitim kurumlarn kurmalar gibi
nedenlerle, devletin ideolojik aygtlaryla dntrme kapasitesinin, 1980ler ve sonrasndaki srelerde azalddr. Kurucu ideolojinin, ideolojik aygtlarla nfuz ettirilme kapasitesinin azalmas,
devletin kurucu sekler ideolojisine muhalif slami hayat grn
savunan bireylerin ve gruplarn bamszlklarn ve glerini arttrmalarnn nemli sebeplerinden birisidir. Bu blmde bunu gstermeye alacam. Dier yandan bu konu asndan nemli bir
husus olan, 1980lerden sonra, merkezde kurucu ideolojiden farkl
190
grlerin de seslendirilmesinin artmas daha sonraki balkta tartlacaktr. (Bu blmn C maddesinde ele alnacak; merkezde
farkl ideolojiler etkili olunca, bahsedilen aygtlarn kurucu ideoloji ynnde kullanlmas azalmtr.)
1. Kreselleme Srecinde
Kitle letiim Aralarnn Artan nemi
Kitle iletiimi birok medya kurumunu ve rnn dile getirmekte kullanlan yaygn bir terimdir; fakat bu ifadedeki iletiim
szc yanltc olmamaldr. letiim szcyle zellikle karlkl bir alveri kastedilmekle beraber, bu terimde kastedilen
daha ok ileticiden alcya tek ynl olarak gerekleen bir mesaj
akdr.413 McLuhan, iletiim teknolojisindeki gelimelerin, toplumun yapsnda ve dncesinde yol at devasa deiikliklerin
gerekli ilgiyi grmediini; birok dnrn, bu konuda, devekuu
gibi kafalarn topraa gmdklerini ifade etmektedir. O, elektromanyetik keiflerin, btn insani ilikilerde ezamanl alan yaratm olduunu syler ve insan ailesinin artk kresel kyde yaad gz nnde bulundurularak, kresel ve toplumsal analizlerin
yaplmas gerektiini savunur.414 McLuhan, medyay, insann uzantlar olarak dnr; nasl tekerlek ayan, giysi bedenin uzantsysa ayn ekilde radyo kulan, televizyon gzn uzantsdr. Bu duyularn deimesi ise insann, dnce ve davranlaryla deiimi
anlamn tar. nsan, bu uzantlarnn farkna varmaz, merkezi sinir sistemi adeta anestezi ile kendini uyuturmaktadr; McLuhan
buna Narcissus miti der. (Bu, Freudun bastrma diye ifade ettii mekanizmaya benzer.)415
413 John B. Thompson, Kitle letiiminin Baz zellikleri, ev ve Der: Erol Mutlu, Kitle letiim Kuramlar, Ankara, topya Kitabevi, 2005, s. 210-211.
414 Marshall McLuhan, Gutenberg Galaksisi, 2. bs., ev. Gl aal Gven, stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2007, s. 47-48.
415 Erol Mutlu, Televizyon ve Toplum, Ankara, TRT Yaynlar, 1999, s. 57-58. Mutlu, McLuhann bu durumu niye Narcissus miti olarak nitelediini yle aktarr: Narcissus sylencesine gre gen Narcissus -ki bu narkoz, kendinden geme, dumura urama anlamlarna gelen bir szcktr- suda grd kendi yansyan grntsnn bir bakasna ait olduunu zanneder. Kendisinin ayna sayesinde gerekleen uzants, kendisinin bir paras haline gelene kadar alglar dumura urar. Kendi uzantsna uyarlanm ve kapal bir sistem haline gelmitir. Bu
Baudrillard, ada toplumun mevcut durumunda medyann etkisine dikkat ekmitir. ktidar ilikilerini incelerken Foucaultnun,
medya olgusuna gereince yer vermemi olmas; Baudrillardn,
Foucaultya getirdii yerinde bir eletiridir.416 Baudrillard, medya
araclyla bugne gelinmesini teknolojik determinist yaklamyla aklarken; bir simlasyonlar dnyasnda yaandna, medyann
sunduu modeller ile gerek arasndaki ayrmn bulanklatna
dikkat eker. rnein bir TV dizisindeki doktor simlasyonu veya
ideal ev, ideal model, ideal seks hakkndaki simlasyonlar hipergereklii oluturup, gereklii dntrmeye bile balarlar.417
Televizyonun insanlar etkilemedeki bu gc, birok kiiyi karamsar grlere itmitir. Neil Postman bunlardan birisidir; televizyonu bizi iten fetheden, kendisine isteyerek teslim olduumuz,
bizi gle oynaya yiyip bitiren bir canavara benzetir. Kendimizi teslim ediimizin nedeni ise elence ve oyalanmamzdan aldmz
hazdr.418 Herbert Marcuse ise medyann, bilgi aktarma ve elendirme gibi gzken fonksiyonlarnn ardnda maniplasyon ve endoktrinasyon yattna dikkat ekmitir. Marcusea gre insanlarn
tek boyutlu kalma ve kendileriyle toplumlar zerinde salkl
deerlendirme yapamamalarnn en nemli sorumlusu medyadr.419
Max Horkheimer ve Theodor Adorno da kitle iletiim aralarnn, insanlar ve kltrel biimleri metalar haline dntrmelerine; insann, gerekle kurguyu, rasyonelle irrasyoneli ayrma yetisini ykmalarn eletirmilerdir. Horkheimer ve Adornoya gre kitle
iletiim aralar, kapitalizmin tahakkmn yaygnlatrma aralar
olup; zihnin zerkliini ve bireyin znelliini tahrip etmilerdir.420
Bu ynyle Horkheimer ve Adorno iin medya, sistemin ideolojik aygtdr. Nitekim Althusser de medyay, devletin mevcut resylencenin ana fikri, insanlarn kendilerinin baka bir maddedeki uzantlar karsnda derhal bylenmeleridir. (s. 58)
416 Steven Best, Douglas Kellner, Postmodern Teori, ev. Mehmet Kk, stanbul, Ayrnt Yaynlar, 1998, s. 154.
417 A.e., s. 148-150.
418 Erol Mutlu, Televizyon ve Toplum, s. 163.
419 Herbert Marcuse, One-Dimensional Man, Boston, Beacon Press, 1991, s. 8,
245-246.
420 Jack Zipes, Frankfurt Okulu ve Kltr Eletirisi, ev ve Der: Erol Mutlu, Kitle letiim Kuramlar, Ankara, topya Kitabevi, 2005, s. 227-229.
192
tim ilikilerini yeniden retmesini mmkn klan ideolojik aygtlar arasnda saymtr.421 Burada, bahsedilen dnrlerin, kapitalist
retim ilikilerinin muhafazasnda, medyay, devletin ideolojik aygt olarak deerlendirmeleriyle; benim, Trkiye Cumhuriyetinin,
ideolojisini nfuz ettirmede kulland ideolojik aygtlarnn nfuz
gcnn, medyann etkisinin artmas ve zellemesiyle nasl deitiini deerlendirmem arasndaki farka dikkat edilmelidir. Buraya
kadar alntlar yaptm yazarlarla, ayn ekilde, iinde bulunduumuz dnemde medyann toplumu dntrmede ve dnceleri etkilemede nemli unsurlarn banda geldiini; bu etkiyi hesaba katmayan aklamalarn mutlaka ksr kalacan ve bu etkinin, farknda olunmadan, elenirken gerekletiini savunuyorum. Fakat benim odak noktam; Trkiye Cumhuriyeti merkezinin, ideolojik aygtlaryla nfuz gcndeki deiimin, slami kesim iin yol at
deiikliklerdir. Bu odak noktas asndan, kreselleme srecinde etki eden kitle iletiim aralarnn -zellikle elektronik medyay kastediyorum- Trkiyedeki slami kesim iin sonucu; devletin,
ideolojik aygtlaryla toplumu ve toplumun bir paras olan slami
kesimi dntrme kapasitesinin azalmas olmutur. Bunun balca iki nedeni vardr:
1- Medya araclyla, devletin ideolojik aygtlarndan bamsz bir ekilde kresel kltr -zellikle konumuz asndan nemli Neo-liberal deerler- toplumu dntrmektedir. Medyann bilgi ve hayat gr aktarmada artan
rol, devletin ideolojik aygtlarndan rol almak anlamna
gelmektedir.
2- slami kesim, kurduu medya organlaryla, alternatif bir
ideolojiyi yaygnlatrmaktadr.
nceden bireyin kimliini ekillendirmede ailenin ve dinsel
ideolojik aygtlarn rol birincilken; sonradan dinsel ideolojik aygtlarn yerini, Althusserin de dikkat ektii gibi eitimsel ideolojik aygtlar almtr.422 Gittike medyann etkisinin artmasyla,
Trkiyedeki eitim kurumlarnn da Diyanet gibi dinsel ideolojik aygtlarn da bireyleri ekillendirme kapasitesi azalmtr. Ayr421 Louis Althusser, deoloji ve Devletin deolojik Aygtlar, s. 169.
422 A.e., s. 176-177.
194
ronik medyann) yaygnlamasyla, Trkiyedeki devletin ideolojik aygtlarnn azalan etki gcne deineceim; hem de konumuz
asndan nemli, bu hkim medya dnda gelien (bir yandan da
bu hkim medyann etkisindeki) slami kesimin alternatif medyasnn yaygnlamasyla, bu aygtlarn azalan etki gcne temas edeceim. Buradaki tespitim, siyasi ve sosyolojik bir olgu olarak Trkiye merkezinin ideolojik aygtlaryla nfuz gcnn azalddr.
Aslnda bu olgu, Stephen Cohenin dikkat ektii, dnyann hemen her yerinde devletlerin bilgi zerindeki tekele yakn denetiminin, yeni oluan elektronik medya olgusuyla zayflama srecinin, Trkiyede de yaanmasdr.426 Bu tespit, tam olarak devletin
ideolojisinin gcnn her ynyle azald anlamna gelmez. nk medyann ykselen gc, bir yandan devletin ideolojik aygtlarnn nemini azaltrken; bu medyann devletin ideolojisine hizmet
ettii kimi hususlar da vardr. Ak olan bir durum vardr ki; o da
hkim medyayla yaylan yeni kltrle ve alternatif medyayla yeni
g odaklarnn glenmesiyle, siyaset ve toplumla ilgili denklemin daha kark ve analizi zor bir hl alddr.
196
zaman diliminin hi de azmsanmayacak lde olduu gzkmektedir. RTKn yaptrd ankette, radyo dinlediini beyan edenlerin oran % 59,4e gelmektedir.433 Radyo dinleyicilerinin, hafta
ii radyo dinleme miktar 3,41 saatken, hafta sonu 3,27 saattir. (Bu
anketten nce 2007 ylnda yaplan ankette radyo dinleme miktar
daha da yksek kmtr.434 Aadaki tabloda hafta ii radyo dinleme oranlarn gryorsunuz:435
198
da -slami terminolojiyle tebli faaliyetinde- nemli bir ara olarak benimsedi. Birou yerel olan bu radyolarn ne kadarnn slami radyo olduunu tam olarak belirlemek hayli zor olsa da bu konuyla ilgilenen bir gazeteci-yazar, 1997 ylnda, Trkiyedeki 1057
radyodan 500nn slami izgide olduunu ifade etmitir.436 rnein Glen Cemaatinin Bur FMi ve skenderpaa Cemaatinin
Akra FMi, saylar yzlerle ifade edilen slami kesimin radyolar iinde popler olan radyolardandr. kisi de 1993 ylnda kurulan
bu radyolar, benzerleri birok radyo gibi hem slami grleri yaygnlatrma, hem kendi cemaatlerine ulaarak cemaatlerinin birliini salama fonksiyonunu yerine getirmekte; bu radyolarda cemaatlerin liderleri olan Fethullah Glen ve Esat Coann (2001de vefat etti) vaazlar yaymlanmaktadr.437 slami kesimin yaygn olarak dinlenen dier radyolar Kanal 7 ve Meltem FMdir.438 Bu drt
radyo, en ok dinlenen 20-30 radyo arasndadr. Fakat dini ierikli
yayn merkezli politikas olmayan radyolarn, dini ierikli olanlardan daha fazla dinlendii de hatrlanmaldr.439 Radyo dinleyicilerinin en ok mzik dinlemek iin radyoyu kullanmalar,440 radyo yaynclarn talep edilen mzik yaynlarn yapmaya zorlamakta, fakat bu hususta Ehli Snnet baz yorumlardan kaynaklanan ekinceleri olan Ortodoks-Ehli Snnet slami kesim, dier radyolarla yarta dezavantajl bir duruma gelmektedir. slami kesimin radyolar dier radyolardan daha az dinlenseler de zel radyolarn olmad dnemle kyaslandnda, tebli yapmalarnda ve cemaatlerinin birliini salamalarnda, slami kesimin gruplar iin ortaya kan bu yeni imkn kayda deerdir.
slami kesimin iinden, radyo gibi medya teknolojisinin bakalar tarafndan retildiini, bunlarn slami bir pakette sunulmasnn hibir eyi deitirmeyeceini; McLuhann ifade ettii gibi,
aracn mesajn ta kendisi olduunu syleyerek, bu yeni tketim
436 Faruk Bildirici, Bu Radyolar m stedik?, Hrriyet, 14.10.1997.
437 Alper Bilgili, The Re-Organization of the Main Islamic Communities In Turkey, Boazii niversitesi Sosyal Bilimler Enstits, Yaymlanmam Yksek
Lisans Tezi, stanbul 2006, s. 60, 70-71.
438 Radyo Dinleme Eilimleri Aratrmas-2, s. 11.
439 A.e., s. 47-50.
440 A.e., s. 14.
ve iletiim biimlerini eletirenler oldu.441 Gerekten de slami radyoculuk, slami kesimin; g kazanmasnda bir ara olduu gibi, dnmne sebep olan bir ara da olmutur. Ehli Snnet slami kesim
arasnda, kadn sesinin -zellikle ark sylerken- duyulmamas gerektiiyle ilgili ve mzik aletlerinin caiz olmadyla ilgili yaklamlar442 her geen gn azalmaktadr. Fakat McLuhan takip ederek;
aracn, mesajn ta kendisi olduunu, dnmn sorumlusunun radyonun kullanl tarzndan ziyade bizatihi radyonun kendisi olduunu dnmek -bu yaklam nemli baz hususlara dikkat ekiyor olsa
da- bence, temelde, doru gzkmemektedir. Nitekim Francis Fukuyama da iletiim teknolojisindeki gelimelerin, deer ynnden ntr
olduuna; deiik ideolojilerin farkl deerler iin bu teknolojiyi kullanmasnn mmkn olduuna dikkat ekmitir.443
200
Bylece Trkiyenin referans noktas Batnn her iki blgesinde de zel televizyonlar yaylm oldu. Bu d etken, Trkiyenin
AB sreciyle Batya yaknlamasn arttrmas ve zalla zellemenin ykselen deer olmasyla birleince; zel televizyonculuk
da -zel radyoculuk gibi- Trkiye iin kanlmaz oldu. 1968 ylnda TRTnin ilk deneme yaynn yapmasndan 1990 ylna kadar
TRTnin tekeli srd; bu tekel 1990 yl banda, Magic Box adl
kuruluun STAR 1 adyla Trkiye dndan yayn yapmasyla ykld. 1993 ylnda yaplan anayasa deiikliiyle zel radyoculukla
beraber zel televizyonculuk da merulam oldu ve kanallarn saysnn hzla artt bir srece girildi.446
Trkiyenin ilk zel televizyonlarnn sahibi Uzan Grubu ve
Erol Aksoy gibi bankaclk ve dier alanlarda faaliyeti olan byk
sermaye sahipleriyle Doan ve Sabah Grubu gibi yazl basnn
gl isimleri oldu.447 Bu yeni televizyon kanallarnn sahiplerinin
ou TSADn yeleriydiler; zelleme, devletin klmesi ve
sivil toplumun glenmesi gibi Neo-liberalizmle iyice ykselmi
olan deerlerin yaygnlamas, bu kiilerin ideolojisinin -ounlukla bu kesim bu grleri ideoloji olarak anmasa da- bir gereiydi. Sonuta bu yeni medya, Neo-liberal deerlerin yaygnlamasna
hizmet etti; rnein, iler Dursunun bu televizyonlarn haberleri
sunu biimlerini analiz ederek gsterdii gibi, bu televizyonlarla zellemenin toplumun tm kesimleri iin iyi ve gerekli olduu bir anlay yerletirildi.448 Daha nceki balklarda (zellikle 3.
blm A altndaki balklarda) grld gibi evrede etkili slami kesimin, merkezin denetiminden kurtularak gcn arttrmasnn en nemli sebeplerinden biri kreselleme srecinde yaylan
Neo-liberalizmin Trkiyeyi de etkisi altna almasdr. Bu deerlerin toplumda yaygnlatrlmasnda ise zelleen elektronik medyann fonksiyonu dikkat edilmesi gerekli bir neme sahiptir. Byk
sermaye sahiplerinin kontrol ettii medyann; slamn tekisi
olarak alglanan Batl deerlere uygun dizi ve elence programlarn yaymlarken, slami kesimin g arttrmna yol aan sosyal
446 Vedat Demir, Trkiyede Medya Siyaset likisi, s. 190-191.
447 iler Dursun, TV Haberlerinde deoloji, Ankara, mge Kitabevi, 2001, s. 146148.
448 A.e., s. 145-259.
yapnn oluumuna katkda bulunduu birok kii tarafndan anlalamamtr. Dier yandan slami kesim de McLuhann Narcissus miti atfyla gnderme yapt etkinin altnda, bu medyay seyrederken nasl deiimler yaadn fark edememitir. Medya, bireyleri pasif alclara evirerek, elendirirken dntrmekte ve ne
kadar byk bir sosyal ve kimliksel deiime sebep olduunu hissettirmeden etki etmektedir.
Trkiyede televizyonlarn gnde ka saat izlendiini tespit etmek, bireylerin bilgi edinmelerinde, kimlik ve hayat grlerinin
oluumunda; devletin eitimsel aygtlar gibi ideolojik aygtlarnn
neminin neden azaldn ve televizyonun bilgiyle kltr aktarmnda dikkate alnmas gerekli ok nemli bir unsur olarak ortaya
ktn vurgulamamn nedenini gsterecektir. Bu konuda yaplan
en ciddi aratrmalardan biri olan RTKn aratrmasna gre hafta ii gnde ortalama 4.3 saat televizyon seyredilmektedir. Aadaki grafikte toplumun yzde kann, hafta ii ne kadar televizyon
seyrettiini grmektesiniz:449
449 RTK, Televizyon zleme Eilimleri Aratrmas-2, Ankara, Subat 2009, (evrimii)
http://www.rtuk.org.tr/sayfalar/DosyaIndir.aspx?icerik_id=0ff756b8292d-4269-9dbc-2bbfe6782cf0, 17.06.2010. s. 38
202
Hafta sonu ise televizyon izlenme oranlar ortalama 4.6 saate kmaktadr.450 (2008de yaplan bu aratrmadaki televizyon izlenme oranlarnn, 2006ya nazaran -hem hafta ii hem hafta sonu
oranlarnda- dt gzlenmitir.451 Bunun bir nedeninin, hzla
yaylan internetin televizyonun izlenme oranlarn drmesi olduu tahmin edilebilir.) Bir kiinin 7-8 saat kadar uyuduunu dndmzde, televizyon izlenen sre uyank olunan srenin drtte birine yakn bir zamana karlk gelmektedir ki bu ok nemli bir sredir ve bireylerin ekillenmesinde neden televizyonun
dikkate alnmas gerekli bir aygt olduunu gstermektedir. Televizyon, hem grnt hem de sesle etki etmesiyle, tm kitle iletiim aygtlar arasnda ayrcalkl bir yere sahiptir. Adorno, baml bireylerin oluumunun en nemli sorumlularnn banda kltr
endstrisinin temel sektr sinemann geldiini ifade eder;452 televizyonlarn yaygnlamasyla sinemalarda izlenen filmler, sinemalardan ok daha fazla evde televizyonlarda izlenmeye balanmtr, televizyonun nemli programlarnn banda filmler -benzer yapdaki diziler ve sitkomlar gibi yapmlar da buna dahil edilmelidir- gelmektedir. McLuhan da zellikle televizyonun, beyni
dumura uratarak, farknda olunmadan, muazzam lde etki yapan zelliine dikkat ekmitir.453 ada felsefedeki medya eletirisi, felsefe tarihinde Platona kadar geri gtrlebilecek, sanatn aldatc potansiyeline dikkat eken eletirinin bir devamdr;454
Eski Yunanda sanatn aldatcl en ok iir-tragedya araclyla gerekletii gibi, gnmzde daha ok televizyon araclyla
seyredilen filmler, diziler, sitkomlar ile gereklemektedir. Dier
yandan yine Platonun dikkat ektii gibi, sanat, insanlarn olumlu ynde eitilmeleri iin kullanmak da mmkndr; fakat olumlu ve doru olann ne olduu ideolojilerin iinde anlam kazanmakta, ksacas ideolojiden ideolojiye deimektedir.
450 A.e., s. 51.
451 A.e., s. 39, 52.
452 Theoodor W. Adorno, Kltr Endstrisini Yeniden Dnmek, Kitle letiim
Kuramlar, Der. ve ev. Erol Mutlu, Ankara, topya Yaynevi, 2005, s. 242,
249.
453 Marshall McLuhan, Bruce R. Powers, The Global Village, s. 63-64.
454 Platon, Devlet, 10. Kitap, s. 281-306.
204
yorumlarla. Nursinin radyo gibi aralarn slam iin kullanlabileceine, devletin tekelinin olduu dnemde dikkat eken vizyonu;
daha nce belirttiim gibi, Nurcu gruplarn, bu aralardan kanma
yerine kullanma yolunda tereddtsz giriimde bulunmalarnda ve
bu konuda slami gruplar iinde liderlii ellerinde bulundurmalarnda nemli olmutur.460 (Burada Glenin organizasyon becerisinin ve vizyonunun etkisi de unutulmamaldr.) Sonuta radyolar ve
televizyonlar, Ortodoks-Ehli Snnet slami kesimlerin nne -kadn sesi veya mzik enstrmanlarnda olduu gibi- baz ikilemler
karsa da; bu kesimlerin dnya grlerini yaygnlatrmalarnda,
g arttrmalarnda ve cemaatlerinin birliini salamalarnda byk avantajlar salamtr.
Radyo ve televizyon; 1980ler, 1990lar, 2000ler boyunca kesintisiz devam eden ehirlemenin artmas, elektriin ulamad
ok az yer kalmas, vericilerin yaygnlamas sreciyle ve ulalmas ok kolay metalar haline gelmeleriyle geni bir kesimin dinledii/izledii kitle iletiim aralar oldular. Toplumun sosyal ve
altyapsal deiiklikleri; toplumun eitimi, bilgilendirilmesi ve
elenmesinde bu aralar daha da nemli kld. Bu dnem iinde bu kitle iletiim aralar zelletiler ve zel sektr tarafndan
daha cazip, daha eitli programlar sunan aralara dntrldler. McLuhann dikkat ektii gibi gnmzn kitle iletiim aralar duvarsz snflar oluturarak, klasik snflardaki retimi tehdit etmektedirler; bu iletiim aralarnn aktard bilgi miktar
okullardakini amtr.461 Radyonun ve ondan daha fazla televizyonun artan nemine karn, bireyleri ekillendirmede nceden etkili olan aygtlarn etkileme gcnde bir d oldu; bunlar zellikle aile ve devletin en nemli ideolojik aygtlar olan eitim kurumlardr. Devletin ideolojik aygtlaryla etkileme gcndeki kaypsa,
Trkiyedeki slami kesimle ilgili analizlerde mutlaka gz nnde
bulundurulmaldr.
460 Bedizzaman Said Nursi, Tarihe-i Hayat, s. 620.
461 Marshall McLuhan, Classroom without Walls, Explorations in Communication, 4. bs., Ed. Edmund Carpenter, Marshall McLuhan, Boston, Beacon Press,
1968, s. 1-3.
(*) 2007 ve 2008 yl sonular yeni nfus projeksiyonlarna gre revize edilmitir.
462 Joseph E. Stiglitz, Globalization and its Discontents, s. 4-5.
463 Peter Wolcott, Seymour Goodman, The Internet in Turkey and Pakistan, Stanford, Center for International Security and Cooperation, 2000, (evrimii)
http://iis-db.stanford.edu/pubs/11911/turkpakinternet.pdf., s. 28.
464 TK, 2009 Yl Hanehalk Biliim Teknolojileri Kullanm Aratrmas Sonular, T.C. Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, Haber Blteni, Say:147, (evrimii) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=4104, 18 Austos 2009.
206
lami kesim ile ilgili analizlerde, bu yeni olgunun da hesaba katlmasn gerektirmektedir. Bu yeni olgu, bir yandan slami kesimin
tekisi olan bir ideolojinin nfuz gcnden zgrlemesi, dier
yandan yeni tekiler ile karlamas demektir. nternetle beraber slamn tm tekileri ile; satanizm, ateizm, Scientology gibi
New-Age dinler, her trl porno yayn, Hristiyan misyonerlik
faaliyetleri ve slama ynelik saldrlar/eletirilerle karlamak da
hi olmad kadar kolaylamtr. nternetteki denetimin zorluu
ve ok az parayla -hatta parasz- internete bilgi yklemenin kolayl, interneti her trl ieriin bulunduu bir ortama evirmektedir. nternet ortamnda kontrol en yksek g olan ABD bile internetin, kendi aleyhinde, rnein cihad arlaryla dijital bir kl gibi kullanmn durduramamaktadr.469 ABD iin mmkn olmayan, Trkiyenin merkezi iin de slami kesimi iin de mmkn
deildir. nternetle beraber, devletin merkezinin, vatandalar zerinde de slami cemaatlerin mntesipleri zerinde de bilgi akn
denetlemek suretiyle kontrol salamalar stratejisi, hibir zaman
olmad kadar zorlamtr.
1990lardan nce Trk vatandalarnn -zellikle krsal kesimde- byk blmnn satanizm hakknda, New Age dinler hakknda, hatta ateizm hakknda hibir ey duymadan veya ok az ey
duyarak hayatlarn geirdiklerini syleyebiliriz. Fakat artk, gittike eve daha ok giren internetle, krsal kesimdeki bir kii bile
birka tua basarak; slamn tekisi tm bu grler hakknda
en detayl bilgilerle karlamaktadr. Bu karlamalarn kanlmazlnn, slami kesim iinde rasyonaliteye nem atfeden alma alanlarnn; din zerine rasyonel bir sorgulama biimi olan din
felsefesinin ve slami temel bilimlerden slam-d grlere cevap verme misyonunu stlenen kelam dallarnn nemini arttraca kanaatindeyim. Dier yandan, nemli bir blm tecrit ve izolasyona nem veren bir gelenee sahip, tasavvuf dncesini benimseyen tarikatlarn; ciddi bir deiim geirmezlerse, toplumun geni kesiminde etkin yaplar olmalar zor gzkmektedir. (Nitekim Sleymanclar ve skender Paa gibi etkin slami gruplar, Nurculuk gibi
469 Gary R. Bunt, Islam in the Digital Age, London, Pluto Press, 2003, s. 25-34.
208
tarikat-d yaplar olmak yolunu benimsememilerse de bir asr nceki kendi geleneklerinin temsilcilerinden nemli lde farkllamlardr.) kinci blmde detaylca incelenen Nursinin, kelam
alanna dhil edebilecek kitaplarnda -kendisi daha ok tefsir olarak niteler- tarikat yapy ve tecridi reddederek, muhalif grlerle hesaplamas; medyann dier aralarnn ve internetin hesaplamay kanlmaz kld iinde bulunduumuz dnemde, Nurculara bir avantaj salamtr. Nursinin takipisi Glen Cemaati de muhalif grlerle hesaplamay tecride tercih eden bir taktiksel anlay devam ettirmi; Asrn Getirdii Tereddtler470 isimli ve benzeri hesaplama kitaplarn ve ynlendirdii kendi cemaatinin medyas ile dier kurumlarn, kanlmaz hesaplamada kullanmtr. Hem
eitim kurumlarnda hem medyada hem taraftar saysnda Glen
Cemaatinin btn slami gruplarn nnde olmasnn birok sebebinden biri -bence- budur: Tecrit yerine hesaplamay benimseyen
Nursi ekoln devam ettirmesi ve bunu kendi almalaryla olduu
kadar, kurduu ve ynlendirdii kurumlarla gelitirmesi.471
nternet, bir yandan devletin ideolojik aygtlarnn nemini azaltrken, bir yandan slami kesim iin yeni sorunlarn kayna olmu,
bir yandan ise slami kesimin fikirlerini yaygnlatrmas ve slami
gruplara dahil olanlarn arasndaki balarn glendirilmesi iin yeni
imknlar sunmutur. Aa yukar btn slami gruplar kendi internet sitelerini kurup, hedef kitlelerine ulamaya almaktadrlar.472
nternet sitesi kurmann ve Facebook gibi nl sosyalleme sitelerinde hesap oluturmann ok kolay olmas sebebiyle sadece slami gruplar deil, slami kesimden bireyler de tek balarna veya birka kiiyle, slamla ilgili bilgileri internet ortamna tamakta ve interneti; slami konular hakknda tartmak, konumak ve ikna etmek
iin kullanmaktadrlar. Bylece internet, slami kesimden bireylerin; taraftar veya paras bol cemaatlerden veya medya kurumlarndan destek almadan etkin olmalarnn yolunu da amaktadr. rnein
470 Fethullah Glen, Asrn Getirdii Tereddtler 1-4, zmir, Nil Yaynlar, 1998.
471 Bu hesaplamada verilen cevaplarn ne kadar baarl olduu felsefi ve teolojik
bir deerlendirme konusu olup; sosyolojik-siyasi sonulara odaklanan bu almann ilgi alannn dndadr.
472 Bu konudaki binlerce siteye rnek olarak skenderpaa Cemaatinin www.iskenderpasa.com, Sleymanclarn www.tunahan.org ve Glen Cemaatinin
tr.fgulen.com adreslerini verebilirim.
EFENDMZN KUTLU DOUM HAFTASINA KADAR KAK OLACAIZ?... (Sitede isim byk harfli ve bu ekilde yazl) diye bir Facebook grubunda 999.414 ye, Kuran-Kerimdiye bir
facebook sayfasnda 573.815 ye, KURANI KERM diye baka
bir facebook sayfasnda ise 349.460 ye vardr ve bu siteler yelere
dini ierikli mesajlar gndermek gibi fonksiyonlara sahiptir.473 nternetin sunduu imknlarla btn grler, hi olmad kadar rahat ve
ucuz bir ekilde kitlelere ulama imkn bulmulardr. slami kesim
iin sorunlar ve frsatlar anlamna gelen bu yeni durumun, slami kesim iin nasl bir gelecek hazrladn ngrmek hayli zordur. Fakat
bu yeni durumun btn toplumun ve slami kesimin geleceinde oynayaca nemli rol hesaba katmayan sosyolojik-siyasi analizlerin
eksik kalacan rahatlkla syleyebilirim.
210
nfuzundan bamszlama, slami kesime hareket kabiliyeti getirmektedir. Batya giden says gittike artan renciler, potansiyel retmenler ve fiili olarak grevdeki
retmenler; slami kesimin istifade ettii fikirleri, akademik dnyaya ve devletin ideolojik aygtlarna tamlardr. Siyasal liberalizmle ilgili Batdan tanan fikirler, bir
yandan slami kesimin gcn arttrmasna hizmet ederken dier yandan slami kesimin kimlikleri iin tehditler
de iermektedir. (Bat ile artan temasn karm kimliklere yol amas bu blmn C balnda ilenecektir.)
slami kesim ve gruplar iin daha nceden sorun devletin
ceberutluuyken, gittike sorun Batl tketim, bireycilik ve hedonizm ile daha ok yz yze gelmeye dnmektedir.
4- 1980lerden gnmze zgrln ve gcn arttran slami kesim, hem devletin ideolojik aygtlarnda mevzi kazanarak hem de kendi eitim kurumlarn kurarak; eitim
kurumlarnn, devletin ideolojisini nfuz ettirme gcn
azalttlar. Daha nce ele alnd gibi, kimi slami gruplar
ve kanaat nderleri, devletin eitim kurumlarndan uzak
durmay, tecrit olmay benimsedikleri bir dnemde Nursi bu kurumlarda mevzi kazanmaya olanak tanyan bir
yaklamn dnsel altyapsn oluturmutur. Bu altyap zerinde ykselen, Glenin vizyonu ve disiplinli taktikleriyle hareket eden Glen Cemaati, eitimsel ideolojik
aygtlarda mevzi kazanma konusunda en n plana kan
grup olmutur. Trkiyede snav sistemleri nedeniyle dershanecilik nemli bir retim faaliyeti olmu; Glen Cemaati ise Trkiyenin en byk dershanecilik organizasyonunu kurmutur. Bu dershaneler yoluyla cemaate dahil
olan birok kii, cemaatin, devletin eitimsel aygtlarndaki mevzileri ve yaylma noktalar olmutur. Bu cemaat, stanbulda birok yurt ileten Trkiye Yksek Tahsil
Genlii retim ve htisas Vakf, birok yurt ileten Marmara Eitim ve Kltr Vakf gibi vakflar da bnyesinde bulundurmaktadr. Bata Boazii ve Orta Dou Tek-
212
214
Diyanetin, Cumhuriyetin balangcndan beri devletin ilgi alannda olan hutbelerin kontrol konusundaki nemli rol, 2000lerdeki hutbelerin incelenmesiyle de anlalmaktadr. (28 ubat srecinden sonra camilerde okunan hutbeler, Diyanet leri Bakanl tarafndan hazrlanp camilere yollanmaktadr.)487 2003-2005
yllar arasndaki hutbeler zerine yaplan bir aratrmada; vatan,
millet, milli ve Trk kelimelerinin 263 kez kullanlmasna karn insan haklar, eitlik, zgrlk ve slam kardelii gibi kavramlarn 29 kez kullanld; vatan sevgisinin 6 kez konu edilmesine karn Allah sevgisinin 5 kez konu edildii saptanmtr.
Ocak 2003teki bir hutbede Milli hasletlerimize ve dini inanlarmza ters den gr ve iddialar, kimler tarafndan ortaya atlrsa
atlsn, bunlara itibar etmemek gerekir denirken, Eyll 2003teki
bir hutbede Mslman Trk milletinin dmanlar hi uyumam,
hep sinsi emeller beslemi ifadesi kullanlmtr.488 Tm bu veriler, Trkiye apnda yaygn bir a olan Diyanetin nasl ideolojik
aygt olarak fonksiyon grdn gstermektedir.
Diyanet, kadnlarn kamusal alana kmasn Ehli Snnet
slama referanslarla engelleyen -birinci blmde deinilen- yorumlara kar Ehli Snnet kadnlarn eitimini, i hayatnda ve ynetimde yer almalarn desteklemitir.489 Diyanet leri Eski Bakan Ali Bardakolu, Kurann, okelilii deil tekelilii tevik
ettiini beyan etmitir.490 Modernleme ve kreselleme srecinde yaylan kltrde, en temel sorunsallarn banda kadn konusu
gelmektedir; Diyanetin bu konudaki yaklamn, tarihsel mirass olduu eyhlislamlk ile devamllklaryla olduu kadar farkllklaryla deerlendirmek nemlidir. Diyanetin, devletin ideolojik
aygtln yaptna yaplan vurgu, sadece moderniteye uygun yorumlar yayd gibi bir dnceye sebep olmamaldr; nitekim 28
ubat srecinde Diyanetin Barts Allahn emridir diye fetva vermesi, Diyanetin merkezin ideolojisine her zaman iin zde
487 smail Kara, Cumhuriyet Trkiyesinde Bir Mesele Olarak slam, s. 70-71.
488 Bu aratrmay Nezir Akyeilmen Diyanet Hutbelerinde nsan Haklar bal
ile yapmtr; bu kaynaktan aktaran: tar Gzaydn, a.g.e., s. 166.
489 tar Gzaydn, a.g.e., s. 163.
490 Fikret Bila, Bardakolunun Verdii Mesajlar, Milliyet, 5 Haziran 2008.
216
bir konumda olmad, kimi durumlarda zerk davranlar gsterebildiini de ortaya koymaktadr.491
Diyanet; halktan birok kiinin itimatla takip ettii, birok kesim ve kiinin ise iddetle eletirdii bir kurum olarak ilgi odadr.
Diyanetin zellikle Alevi kesimden ald en nemli eletirilerden
biri toplumun btnnden vergi alnmasna karn, Aleviler bata
olmak zere, Ehli Snnet kesim dndaki kesimlerin yok saylmas ve Snni-Hanefi mezhebine gre hizmet verilmesidir.492 Resmi
din retisine eletirel yaklaan Ehli Snnet slami kesimin iinden Abdurrahman Dilipak gibi isimler de Diyanetin Mslmanlar temsilini eletirmilerdir.493 smail Kara ise Diyanetin, hurafe, batl inan gibi balklarla halk dindarlna kar at sava ve devletin snrlar tayin edilmi bir din anlayn empoze etmek iin bu kurumu kullanmasn eletirmitir.494 2006 ylnda yaplan TESEV anketinde; Diyanetin devlet btesinden deil, halkn gnll katklaryla desteklenmesi gerektiine % 49.3lk bir
kesim katlm, buna kar % 25.4 bu gre katlmam, % 21 kararsz kalm, % 4.3 cevap vermemitir.495 Bu da halktan nemli
bir kesimin, mevcut yapsyla Diyanete tepkisini gsteren bir veridir. Farkl kesimlerden gelen eletirilere ramen Diyanet, kalabalk kadrosu ve kabark btesiyle fonksiyonlarn icraya devam etmektedir. stelik Siyasi Partiler Kanununun 89. maddesi, Diyanet
leri Bakanlnn kapatlmasn neren partilerin kapatlmasn
gerektirerek Diyaneti tartmaya aacak bir siyasi partinin kmasn bile engellemektedir.496
Trkiyedeki slam ile ilgili olgular tespit etmede, Diyanetin
gcn ve devletin ideolojisini halka tamadaki roln anlamak
nemlidir. Diyanetin, geni kadrosu ve tm imknlarna karn,
ideolojik aygt olarak neminin azald iddiasndaym. Bunun sebeplerini yle sralayabilirim:
491 Ruen akr, rfan Bozan, a.g.e., s. 36.
492 Alevi kesimden gelen eletirilere bir rnek: Battal Pehlivan, Aleviler ve Diyanet, 2. bs., stanbul, Pencere Yaynlar, 1994.
493 tar Gzaydn, a.g.e., s. 284.
494 smail Kara, a.g.e., s. 79-80.
495 Ali arkolu, Binnaz Toprak, Deien Trkiyede Din, Toplum ve Siyaset, stanbul, TESEV Yaynlar, 2006, s. 80.
496 tar Gzaydn, a.g.e., s. 286.
1- slami kesimin yzlerce radyosu ve onlarca televizyonu, ulusal ve yerel yaynlaryla dini bilgi aktarmaktadr. rnein dini programlar televizyondan izleyenlerin % 39.3 Glen Cemaatinin Samanyolu televizyonunu, % 23.1i Kanal 7yi takip etmektedirler.497
Evin iine giren medya aygtlarnn etki gc, Diyanetin dini bilgi
aktarmaktaki nemini nemli lde azaltmtr.
2- Dini cemaatlerin sahip olduklar yayn organlarnn yannda, slami kesimden entelekteller, Diyanetten bamsz bir ekilde, zellikle televizyon araclyla etki etmektedirler. nceki yllarda bu konuda en ne kan isim olan Yaar Nuri ztrkn poplaritesi, Time dergisinin Dnya genelindeki 20. Yzyln En
nemli Kiileri anketinin En nemli Bilim nsanlar ve Islahatlar blmnde 7. olmasna sebep olmutur.498 Son yllarda n
plana kan Nihat Hatipolu (sylemiyle ztrk kadar Diyaneti
rahatsz etmemekle beraber, Diyanetin kontrol dndaki dini etkileri saptamak nemlidir) ise Televizyon programlarnda en beenilen kii veya kahraman ile ilgili anketteki sralamada % 3.6
ile 7. olmutur.499 Hatipolunun performans, slami medya tanmlamas iinde yer almayan Star televizyonunun, dini programlar izleyenlerin tercih ettii kanallar arasnda nc olmasna sebep olmutur.500 Vatan gazetesi yazar Sleyman Ate ve Habertrk yazar Bayraktar Bayrakl gibi baka isimler de yazl ve grsel medya araclyla geni kitlelere ulaabilmektedirler. zel televizyon kanallar kurulmadan nce TRTnin dini yayn yapmasndan bile rahatsz olan Diyanetin, artk dini bilgi aktarmadaki rol
hayli azalmtr.501 Babakan Tayyip Erdoann Bizi medya vaizlerinden kurtarn diye Diyanete ar yapmas da Diyanetin
kontrol dndaki, medyada gerekleen din ierikli bilgi aktarmlarndan olan rahatszl gstermektedir.502
497 RTK, Televizyon zleme Eilimleri Aratrmas -2 s. 108.
498 Time, The Most Important People of 20th Century, Time, 2001; bu kaynaktan
aktaran: (evrimii)http://www.hurriyet.com.tr/yasarnuriozturk/9137926.asp,
02, 07, 2010.
499 RTK, a.g.e., s. 136.
500 A.e., s. 108.
501 Tayyar Altkula 1989da bir gazeteyle yapt rportajda bu konudaki rahatszln aklamt: smail Kara, a.g.e., s. 74.
502 Sabah Gazetesi, Demokratik Alm En yi Vaizler Anlatr, Sabah Gazetesi,
218
3- Medyann gittike artan etkisiyle ulat kii says ve kiilere ulat zaman sresi, camilere giden kii says ve camilerde kalnan zaman sresinden ok yksektir. (Cuma namaz dndaki namazlarn evde de klnabileceine inanld iin birok kii
namazn evde klmaktadr.) Diyanetin 1996da yaptrd bir aratrmaya gre le namazn nfusun % 9.3, yats namazn nfusun % 8.6s, en ok camide klnan namaz olup haftada bir klnan
cuma namazn ise nfusun % 39.5u (Bu orann % 90dan fazlas
erkeklerdir) camide klmaktadr.503 le ve yats namazlarnn yarmar saatten az, Cuma namaznn haftada bir yarm saat-bir saat
aras srdn hatrlatrsak, bu sreyi, gnde ortalama drt saatten fazla geni kitlelerce izlenen televizyonla kyasladmzda bu
srenin ne kadar dk olduu anlalr.
4- Camilerde Diyanet grevlileriyle kar karya gelinen srenin ok az bir ksmnda Trke bilgi aktarm yaplmaktadr.
En nemli aktarm kayna cuma namaznda okunan 15 dakika kadar sren (bir ksm da Arapa olan) hutbedir. Ayrca cuma namaz
ve Ramazanda teravih namaz balamadan erken gelenlere verilen
Trke vaazlar vardr; fakat Diyanetin merkezince gnderilmeyen
bu vaazlarn devletin ideolojisini aktarma gc, hem Cuma namazndaki kadar geni bir kitle olmadndan hem de merkezce gnderilen hutbeler kadar bu ama gdlmediinden ok yksek deildir. Toplumun ounun okuryazar olmad ve medya gibi etki
aralarnn bulunmad nceki dnemlerde, szle etkinin aralar
olan hutbeler ile vaazlarn nemi yksekti. Fakat medyann etkisi
altna girilmesinin yan sra okuryazarln artarak kitaplardan dini
ve din-d bilgilerin okunmaya balanmas, toplumda szle etkinin
aralar olan hutbeler ile vaazlarn nemini azaltmtr.
5- Hem Bakanlkn, hem de vakfn internet siteleri
mevcuttur.504 Bunlar takip edilen nemli siteler olsa da cemaatlerin ve bireylerin hazrlad binlerce dini internet sitesi ve Facebook sayfalarnn yannda nemsiz kalmaktadr.
4 Mart 2010, (evrimii)http://www.sabah.com.tr/Siyaset/2010/03/04/demokratik_acilimi_en_iyi_vaizler_anlatir_35699792689, 20.05.2010.
503 Ruen akr, rfan Bozan, a.g.e., s. 73-74.
504 Bunlarn belli ballar unlardr: www.diyanet.gov.tr, www.diyanetvakfi.org.tr,
www.diyanetvakfi.gov.tr, www.isam.ogr.tr.
6- Diyanet leri Bakanl ve vakfnn yaynlar da olmakla beraber (bunlarn arasnda zellikle vakfn slam Ansiklopedisi
nemlidir), slami gruplarn ve bireylerin sahip olduu yzlerce yaynevinin yannda bu yaynlar nemsiz kalmaktadr.
7- Daha nceden deindiim gibi, ilk dnemdeki Diyanet leri; Nurcular gibi gruplar aleyhine raporlar hazrlayacak ekilde devletin ideolojik aygt ilevini grmt.505 1980lerden sonra ANAP ve AKP gibi uzun dnem iktidarda kalan tek parti hkmetleri, slami kesimden nemli bir tabana sahiptiler; bu partiler, tabanlarnn ve ideolojilerinin de gerei olarak, Diyaneti etkili slami cemaatlere kar kullanmadlar. Tayyip Erdoan medya
vaizlerine geit verilmemesini isterken, cemaatlere geit verilmemesi gibi bir talepte bulunmad, oysa cemaatlerin kendi medyalaryla dini bilgi aktarmadaki etki glerinin, bamsz entelektellerden daha yksek olduu aktr. Bu partilerin tavr dnda, 1980lerle artan siyasal liberalizm eilimi ve dier partilerin
de nemli potansiyeli olan bu cemaatlerle ters dmek istememesi
cemaatlere zgrlk getirdi. Sonuta merkezde farkl ideolojilerin
temsil edilmeye balanmas ve sivil toplumu kontrolle ilgili eilimde yaanan d; Diyanetin kurucu ideoloji dorultusunda eskisi
gibi kullanlmamasna sebep olmutur/olmaktadr.
Cumhuriyetin balangcndan bugne Diyanet, ideolojik aygt olarak kullanlrken deimeyen unsurlar da mevcuttur. Diyanet, birinci olarak yukardan-aa devrimle rejim deitirmeye
kalkacak hareketlere geit vermemekte, ikincisi Durkheimc bir
rolle toplumu btnletirmekte ve ncs Trk milliyetiliiyle uyumlu bir slam anlayn oluturmakta kullanlmaktadr.506
Diyanetin bu amalar gerekletirmede baarl bir ideolojik aygt olduu sylenebilir. Dier yandan, devletin kurucu ideolojisinin nemli bir unsurunun, bireylerin hayatlarnda dinsel referanslarn azald bir seklerleme gerekletirilmesi olduunu dnrsek; Diyanetin bu amaca hizmet ettii sylenemez. slamn mesaj -dier tektanrl dinlerde olduu gibi- dinin, her trl hayat gr505 smail Kara, a.g.e., s. 152-161.
506 2009dan itibaren yaylan Krt alm ile ilgili srecin, bu nc kla ilgili
ne lde deiime sebep olaca tartlmaldr.
220
nn/felsefenin zerinde olduu bir ontolojik, epistemolojik anlaya gre bireylerin varolusal felsefesini biimlendirir. Bu dnya
gr, doas gerei, dinsel referanslarn hayatta azaltlmasn isteyecek bir ideolojiye zttr. Dinsel kaynaklar temelli gr aklayan, Kuran kurslar aan, namazlar dzenleyen bir kurumun; toplumun seklerlemesiyle ilgili bir ideolojiye temelde zt olduu
aktr. Bundan, devletin kurucu ideolojisindeki ilkeler arasnda bir
hiyerarik yap olduu anlalmaldr. Devletin merkezi iin dinin
devleti ele geirme ve yasalar dine referansla oluturmasnn engellenmesi -laiklikle balantl- ncelikli ideolojik ilke olmutur,
Diyanet bu ilkeye hizmet etmitir/etmektedir. Dier yandan bu kurumun faaliyetleri, halkn hayatnda dinsel referanslarn devamna,
yaatlmasna ve oaltlmasna hizmet etmektedir; burada kurucu
ideolojinin seklerlik ilkesi feda edilmitir/edilmektedir.507 Ksacas Diyanet, devletin slamilemesini nlemeye hizmet ederken halkn slamilemesine hizmet eden bir kurumdur; halk slamiletirirken, slam hakknda yapt yorumlarla, Seyyid Kutubu anlaya
benzer devrimci slami yorumlarn ne kmasnn nlenmesinde nemli bir paya sahiptir. Fakat nceden saydm, kreselleme
srecinde oluan koullar dolaysyla, devletin eitimsel ideolojik
aygt gibi bu aygtnn da nemi azalm; halkn kontrol ve dinsel
bilgiye ulamasnda Diyanetin rol klmtr.
222
renci saysna 1996-1997 retim ylnda ulat; bu yla gelindiinde 601 imam hatipte 511.502 renci bulunuyordu.512 28 ubat
srecini takip eden 1997 ylnn Austos ayndaki yasal bir dzenlemeyle ilkretim sekiz yla karld; bylece dier meslek ortaokullaryla beraber imam hatiplerin de orta ksm kapatld.513 28 ubat srecinde niversiteye giri snavnda yaplan katsay dzenlemesiyle; imam hatiplerden siyasal, tp, hukuk gibi branlara gei
yaplmas nlendi. Bu tarihten sonra imam hatiplerdeki renci says dt; AKP hkmetlerinde bir toparlanma olduysa da eski duruma dn olmad. (2011 yl itibariyle, imam hatiplerden ilahiyat
dndaki alanlara gei yaplp yaplmamas ve bununla ilgili katsays sorunu, Trkiyenin tartt meselelerden biri olmaya devam etmektedir.) 2006da yaplan bir ankette % 82.4lk bir oran,
bu faklte mezunlarnn istedikleri faklteye girebilmeleri gerektiini beyan etmitir.514 Bu yksek eilimin, bu lise mezunlarnn istedii okullara girmesini nemli bir politik hedef edinen AKPnin
oylarn arttran bir unsur olduu tahmin edilebilir. Aadaki tabloda 28 ubat srecinden sonra yaanan byk d ve AKP ile
yaanan art grebilirsiniz:515
Yl
1996-1997
1997-1998
1998-1999
1999-2000
2000-2001
2001-2002
2002-2003
2003-2004
2004-2005
2006-2007
2007-2008
2008-2009
2009-2010
Okul Says
601
605
604
604
600
558
536
452
452
455
456
458
465
renci Says
511.502
396.677
307.385
151.580
102.042
77.392
71.100
97.489
103.788
120.668
129.274
143.637
198.531
retmen Says
18.809
18.702
18.145
15.922
11.877
8.504
7.431
7.631
8.140
---------------------
512 Mustafa cal, Din Eitim ve retiminin Yeri ve Uygulama Biimi, s. 536-540.
513 tar Gzaydn, a.g.e., s. 213-214.
514 % 14.5lik bir kesim bu durumu sakncal bulmu, % 3.1 ise cevap vermemitir:
Ali arkolu, Binnaz Toprak, a.g.e., s. 55-56.
515 Bu tablonun 2006-2007 retim yl ve sonrasyla ilgili verileri: Pervin Kaplan,
mam Hatipli Says 198.531, Habertrk, 13 Mart, 2010, s. 19; bu tarihten nceki veriler: Mustafa cal, a.g.e., s. 546, kaynaklarndan alnp birletirilmitir.
224
s vardr.519 Bu okullar, bir ynyle bu ekilde de deerlendirilebilir; bu ynyle onlar Osmanl modernlemesinde devlet eliyle kurulan, fakat devletin ideolojisiyle rtmeyen bir ideolojiye kaynaklk yapan Tbbiyeye benzetilebilirler. mam hatiplerin ve ilahiyatlarn, Cumhuriyetin kurucu ideolojisinin seklerleme hedefine uygun bireyler yetitirmedii sylenebilir. Fakat Cumhuriyetin
mfredatna gre okumu, giyinmi ve Cumhuriyetin kurumlarnn paras olmu burada yetimi bireylerin modernleme ve kreselleme srelerinin ne kadar etkisinde kaldklar, Osmanldaki
din adamlarndan ne kadar farkllatklar da gzden kamamaldr. Eitimlerinde tefsir, hadis, kelam gibi slami unsurlarla modern eitimi bir arada gren bu bireylerin mfredatlarndaki melezlik, karm kimliklerinin inasnda nemli bir rol oynamtr. Siyasal slamn Cumhuriyet dnemindeki en nemli isimlerinden biri olan Tayyip Erdoann ve siyasal slamla ilikili kadrolarn nemli bir blmnn bu okullarda yetimi olmas da nemlidir. Trkiyedeki siyasal slam gibi, imam hatip okullar ve ilahiyat faklteleri de, merkezin ideolojisinin ve kltrnn birok esine alternatif bir ideolojinin ve kltrn szcs ve kayna olmulardr; fakat bunu yaparken, sistemin iinde kalmak ve sistemin
olanaklarn kullanmak gibi hususlarda benzer davran kalplarna
gre hareket etmilerdir.
226
sa deiiklii bundan sonraki ilk seimi halkn yapmasn gerektirmektedir- nitekim 1980lerden sonraki darbe ynetiminin ba Kenan Evrenin cumhurbakanlndan sonra seilen zal ve Demirel cumhurbakan seildikleri dnemdeki iktidar partisinin liderleriydiler, Gl iktidar partisinin nde gelenlerindendi, Sezer ise koalisyondaki partilerin zerinde uzlatklar isimdi. Anayasa Mahkemesi yelerini de tarafsz olan cumhurbakanlar semitir ama
cumhurbakanlarn seen partiler iin dnya gr, konulara bak as etkili olmutur; bu da Anayasa Mahkemesi ve YK gibi
ynetimin etkili kurumlarnn da belirlenmesinde partilerin dolayl
da olsa nemli rol olduunu gsterir. Siyasi partilerin dorudan ve
dolayl nfuzundan en bamsz kurum ordu olarak gzkmektedir
ama AB sreci, liberalizmin ykselmesi ve sivil toplumun glenmesi gibi sreler ordunun etkinliini azaltmtr. Sonuta merkezin ynetici zihniyetini analiz etmekte, yegne aktr olmasalar da
en n plana kan aktrler siyasi partilerdir. Bu yzden, bu blmde, ynetici zihniyetteki ideoloji eitlenmesine atf yaparken zellikle siyasi partilere odaklanacam.520
Bu blmde, 1980lerden sonraki ynetici zihniyetteki eitlenmeyi deerlendirirken merkezde etkili olan ideolojileri drde
ayrarak inceleyeceim. Ayrca, konumuz asndan zel neme
sahip olan slami ideolojiye bal olanlarn geirdikleri deiimleri; zihniyet ve kimliklerinde oluan karmlar ve farkllamalarla ele alacam. slami kesimin artan etkinliini saptamak kadar yaad deiimi saptamak da nemlidir. nk bu kesimin
deiimi, etkisinin biimini de belirlemektedir. Bir asr nce slami sylemi kullananlarla, gnmzde slami sylemi kullananlar arasnda ciddi farkllamalar vardr. Ortaya kan farkllamalarn alt izilmeden, bu kesimleri slam bal altnda bir arada, aralarnda nemli farklar yokmuasna deerlendirmek yanltc olacaktr.
520 Partilere oy verme davran ideoloji dnda baka unsurlarla da ilgilidir. rnein liderlerin hitabet kabiliyetleri ve karizmalar, partilerin gsterdii adaylarn
kim olduu, drstlk algs, seim barajndan dolay yaplan tahminler, maduriyetle ilgili alglar gibi unsurlar da verilen oyu etkiler. Partilerin sz konusu edildii yerlerde, bu tip unsurlar deerlendirilmeden, partilerin sadece ideolojileriyle ele alnacaklarn hatrlatmakta fayda gryorum.
228
1980ler sonrasnda Trkiyede merkezdeki ideoloji eitliliinin artmasnda dnm noktas Neo-liberalizmin, dnyadaki ve
buna paralel olarak Trkiyedeki ykselii oldu. Neo-liberalizm
ideoloji deilmi gibi sunularak adeta u denir: Bir kpry
inde, Avrupada, Afrikada ve Trkiyede yaparken uygulanan
statik hesaplar, bunun matematii ve mhendislii nasl ideolojiden bamsz ve evrenselse; ekonomide ve siyasette bu politikalar
uygulamak da yle evrenseldir. Bu yaklam siyasette, entelekteller arasnda ve halkta geni destek buldu ve Neo-liberal politikalarn uygulanmas, merkezin toplum zerindeki denetimini, dolaysyla slami kesim zerindeki kontroln azaltt, bylece slami kesimin gcn arttrmasnn ve ideolojisinin merkeze tanmasnn
nn aan siyasi, sosyal, yasal zeminin oluumuna katkda bulundu. (Bu blmn A ksmnda bu sre incelendi.) Dier yandan
Cumhuriyetin balangcndan beri ideolojik aygtlarla geni kitlelere aktarlarak, geni bir taraftar kitlesi olan Kemalist ideoloji
de merkezdeki varln devam ettirdi. Ayrca Trk milliyetiliiyle
slamn sentezinden oluan Trk-slam ideolojisi; bu dnem iinde gelien Gneydoudaki olaylarla ilikili olarak ortaya kan sreten de beslenerek g kazand. Sonuta gnmze gelindiinde
merkezde etkili drt tane ideoloji olduunu syleyebilirim:
a- Kemalizm
b- Trk-slam Sentezi
c- Neo-liberalizm
d- slam
Bu ayrm, merkezin veya evrenin, bu drt tane ideoloji erevesinde kompartmanlatn; bireylerin, gruplarn veya siyasi
partilerin, bu ideolojilerden sadece birine kat bir ekilde bal olduklar anlamna gelmemektedir. Birok zaman bu ideolojiler arasnda senteze ve sentezin doasnn kanlmaz sonucu olan yorumlamalara, yani benimsenen ideolojinin yeniden tanmlanmas,
otantikliinin bozulmas veya gerek otantik yorumun temsilcisi
olunduunun esitli yorumlamalarla iddia edilmesine rastlanr.
Devletin merkezindeki ideoloji eitlenmesi, devletin ideolojik
aygtlarnn eskisi kadar toplumun ideolojisini/dnya grn belirle-
yememesi de demektir; nk artk toplumdaki ideoloji eitlilii merkeze yansmaktadr, -merkez ve evre ayrm azalmaktadr- merkezi
oluturanlar, devletin ideolojik aygtlarna kendi farkl ideolojilerine
bal kadrolarn yerletirmekte, kendi ideolojileri erevesinde dzenlemeler yapmaktadrlar. rnein eitim kurumlarnda dersin ieriinin
ne olduu kadar hangi hocann dersi anlatt (mevcut konuyu nasl yorumlad), mdrn kimlii, mfettiin kimlii, hangi zel okula alma izni verilecei gibi faktrler de nemlidir; iktidar partilerinin bakanlklarnn tasarrufunun hkim olduu bu alanlar, bu partilerin, ideolojik aygtlar, kendi ideolojilerine gre dzenlemesinin olanan sunarlar. Bu yzden merkezdeki ideoloji eitlenmesi, Kemalist ideoloji erevesinde toplumun ideolojik aygtlarla dntrlme srecinin
yavalamas/sekteye uramas anlamna da gelmektedir. Bu da slami
dnya grne bal bireylerin ve gruplarn, devletin ideolojik aygtlarnn seklerletirici etkisini daha az hissetmelerine, glerini arttrmalarna daha msait sosyal bir ortam bulmalarna neden olmutur.
Merkezde etkili aada ele alacam drt ideolojinin yannda; biri lkenin bir blmnde, br ise entelektel kesim
arasnda etkili olan iki ideolojiye, merkezde nemli bir etkileri olmad iin yer vermedim. Bunlardan birincisi Krt kimlii zerinden politika yapan Krtlk ideolojisidir. Bu ideoloji
Cumhuriyetin kuruluundan itibaren merkezin tekisi olmutur; Mecliste bu ideolojiye yakn olduu sylenecek siyasi partiler aznlkta kald gibi, ordu gibi merkezin nemli kurumlar, bu ideolojiyi en tehlikeli grlerden birisi olarak kabul etmektedir. Bata Krtln, daha ok ezilen halklar retoriine sahip sosyalist grlerle ittifak iinde olduu, fakat gittike
merkezden bamszlamadaki yardmndan dolay -slami kesimin yapt gibi- liberalizmle ittifaka doru kayd sylenebilir. (Ayrca baz slami gruplara ball olan ve Krtlkle slami dnya grn sentezlemeye alanlarn da olduu hatrlanmaldr.) Liberal ideolojinin baskn olduu Avrupa Birliine
girii bu kesimden birok kiinin -slami kesim gibi- desteklemesinden -bu destein farkl birok etkenleri olsa da- liberal gre doru kaymalar olduu tespit edilebilir.526
526 Hakan Yavuz, Islamic Political Identity in Turkey, s. 255.
230
Akademisyenler, sanatlar ve basn mensuplar gibi entelektel kesim arasnda etkin olmasna ramen halkta geni bir taban
olmayan ideoloji ise sosyalizmdir.527 zal dneminde 141. ve 142.
maddelerin kalkmas, Trkiye Komnist Partisi (TKP) gibi partilerin legal bir ekilde seimlere katlmasn salad, fakat halkta
geni bir taban olmayan bu partiler, 1990larda Sovyetlerin knden sonra daha da ok kan kaybetti ve Mecliste bir varlk
gsteremediler.528 Merkezin nemli kurumu olan ordunun tekileri listesinden de sosyalist-komnist grler hi kmad.
Trkiyeyi anlamak asndan gc artyor gzken Krtln
ve azalm gzken Sosyalizmin incelenmesi nemli olsa da merkezdeki etkileri, aada ele alnan ideolojilere gre dk olan bu
ideolojileri incelemedim.
a. Kemalizm
Kemalizm ikinci blmde incelenen laiklik, Batclk, pozitivizm,
teleolojik tarih anlay, milliyetilik gibi temel ilkeler erevesinde ekillenen ve bunlarn Trkiyeye pragmatist uygulamasn ifade eden bir ideolojidir. Liberalizm ve slamn merkezde etkinliinin
artmas, Trkiye Cumhuriyeti iin deime ve merkezde eitlenmeye karlk gelmesine kar, Kemalizm kurucu statkoyu ve hafzay temsil eder. Toplumsal deiim kadar toplumsal hafzada devamll yakalamak da nemlidir; Cumhuriyetin kurumlarnca (ideolojik aygtlarnca) ekillenen bireyler, Kemalizmin kurduu kurumlar,
yaplar, Kemalist fikirler dorultusunda baslan kitaplar gibi unsurlar
bu hafzann tayclardr.529 Bunlarn ierisinden devletin ideolojik aygtlarnn ve bunlardan zellikle eitim kurumlarnn bireyleri
uzun yllar bu ideoloji dorultusunda ekillendirmesi, hafzann de527 Murat Belge, Sol, ev. Nail Satlgan, Gei Srecinde Trkiye, 3. bs., Der:
rvin Cemil Schick ve Erturul Ahmet Tonak, Belge Yaynlar, 1998, s. 185.
528 Sosyalist grleri temsil eden parti olarak en byk baary Trkiye i Partisi (TP) 1960larda gsterdi, sonra bu baary tekrar eden hibir parti olmad. TPin ald oylarn byk ksm da yoksul ii semtlerinden ok orta snfn
oturduu semtlerden geldi: Murat Belge, Sol, s. 169-172.
529 Hafzadaki devamlla ve bu devamlln kurulan binalar, baslan kitaplar ve
yetitirilen bireyler gibi unsurlarla devamnn nemine erif Mardin yaptmz
grmede dikkatimi ekti: Caner Taslaman, erif Mardin ile Grme, stanbul, 4 Nisan 2010.
vamnda en nemli unsur olarak karmza kmaktadr. Ayrca anayasa gibi en temel hukuk metninin bu ideolojiyi korumas, ordu gibi
etkin bir kurumun bu ideolojiyi benimsemesi,530 yarg gibi nemli bir
kurumda bu ideolojinin birok kii zerinde etkili olmas, bu ideolojinin g alanlarn oluturmaktadr.
Halkn ierisinde geni bir taban olan bu ideolojinin
Meclisteki en nemli taycs olarak Mustafa Kemalin kurucusu olduu CHP gzkmektedir. CHPnin en nemli zelliklerinden biri, laiklik ve demokrasi arasnda kan paradoksta, laikliin
yannda yer almasdr. Batdan devralnan paradigmann bir gerei olarak laiklik, demokrasinin nkoulu olarak kabul edilir. Fakat
Mslman lkelerin birounda laiklik ve demokrasi arasnda bir
paradoks yaanmtr. Halk egemenlii demokrasinin belirleyici
ilkesidir, fakat bu ilkenin, slami deerlerin ykselmesine ve kamusal alanda slami dnya grn benimseyenlerin gcnn artmasna yol amasndan ekinilmektedir.531 Cumhuriyetin kurucu zihniyeti iin demokrasi ilkesinin, laikliin yannda ikincil kalmasnn ve alt kurulu ilkesi arasnda yer almamas da bahsedilen paradoksta, laikliin demokrasiye tercih edilmesiyle ilikilidir.532 Oliver
Roy, Batda laikliin/seklerliin, demokrasinin nkoulu olarak
grlmesine karn, Trkiyenin de iinde olduu Mslman lkelerin birounda laikleme/seklerleme srelerinin demokrasiye
aykr yollarla gerekletirildiine; zgrlk ve demokrasinin
devlet otoritarizmine kar slami kesimden birok kiinin benimsedii sloganlar olduuna dikkat ekmitir.533
CHP kurucu ideolojinin (eski dzenin) temsilcisi olarak deerlendirilmektedir ve slamc korkusu ile Atatrk
iin oy vermek istei bu partiyi ayakta tutan dinamikler olarak
gzkmektedir.534 Yaplan anket almalar CHP ve AKP semen530 Pnar Tank, Political Islam in Turkey: A State of Controlled Secularity, Turkish Studies, Vol. 6, No:1, Mart 2005, s. 11.
531 Nilfer Gle, Melez Desenler, s. 53.
532 A.e., s. 63-64.
533 Oliver Roy, Globalized Islam, New York, Columbia University Press, 2004, s. 1-5.
534 Michael M. Gunter, Hakan Yavuz, Turkish Paradox: Progressive Islamists versus Reactionary Secularists, Middle East Critique, London, Routledge, No:
16-3, 2007, s. 299.
232
lerini birbirinden ayrt eden en nemli unsurun dindarlk olduunu gstermitir.535 rnein TESEV anketinde, AKPlilerin % 60,
CHPlilerin ise % 20.9u kendilerini ncelikle Mslman olarak iaretlemilerdir.536 Ayrca AKP semenlerinin kendilerini daha
dindar olarak tanmladklar da tespit edilmitir.537 Yine ayn ankette laiklii tehdit altnda grenlerin en ok % 49 ile CHPli semen
olduu grlmektedir, bunun ardndan ANAP-DYP-GP grubunda
bu oran % 32ye, MHP-BBP grubunda % 20.5e ve AKP semeninde % 12ye dmektedir. (Trkiye genelinde % 22.1 laikliin tehdit altnda olduunu, % 73.1 olmadn sylemi, % 4.8 ise cevap
vermemitir.)538
CHP laiklik tehdidi zerinden politika yaparak tabannn eilimine uygun hareket etmektedir. Fakat paradoksal durum Avrupa Birliine giri srecini desteklemek gibi bir konuda kendini gstermektedir. CHPnin semenlerinin bir blmnn Avrupa Birliine giri srecini destekledii anketlerden
anlalmaktadr.539 Ayrca kurucu ideolojinin nemli unsuru
olan Batclk asndan da bu sre bulunmaz frsat olarak gzkmektedir. Fakat -baka baz sebeplerle beraber- slami kesimin sivil toplumda g arttrmas iin demokratiklemeye, demokratikleme iin ise Avrupa Birlii srecine nem veren AKPye kar; bu srecin, AKPnin istedii sonular vereceinden ekinen
CHP -ve tabannn bir blm- bu srece pheli yaklamaktadr.
Bir yandan Kemalizmin Batclk ilkesi ve ycelttii Batl habituslar asndan Avrupa Birliinin desteklenmesi gerekmektedir; dier yandan slami kesimin sivil toplumda g arttrm gibi
CHPnin ve tabannn ounluunun istemedii bir sonu aa
kmaktadr. Bu paradoks karsnda, CHP, ak ve net bir tavr
yerine, pragmatist bir tutum taknmaktadr. Buna kar AKP, Avrupa Birliine giri srecinde daha istekli bir politika benimsemi olarak gzkmektedir.
535 Ali arkolu, Ersin Kalaycolu, Turkish Democracy Today, London, I. B. Tauris, 2007, s. 216.
536 Ali arkolu, Binnaz Toprak, Deien Trkiyede Din, Toplum ve Siyaset, s. 42.
537 A.e., s. 40.
538 A.e., s. 75-76.
539 Ali arkolu, Ersin Kalaycolu, a.g.e., s. 184.
CHPnin Kemalizmin en nemli siyasi aktr olmas, merkezde bu ideolojinin siyasi parti olarak yegne taycs olduunu; Kemalist ideolojiye bal ve bu ideolojinin etkisi altnda olanlarn, sadece CHPde olduklar ve CHPye blok ekilde oylarn verdiklerini gstermez. nceden Mecliste etkili olan ve Atatrk dnceye birok atflar yapm olan ANAP, DYP, DSP ve
u anda -2011- etkili olan MHP ve AKP gibi partilere oy verenler ile bu partilerin milletvekillerinin ve dier nemli isimlerinin
de Kemalizmin ideolojik aygtlaryla ekillendikleri hatrlanmaldr. MHPnin ideolojisinin temel unsurlarndan olan milliyetilik
Kemalizmin en temel ilkelerinden birisidir. slami dnya grn savunanlar arasnda yaylan karm kimlik olgusuna sebep
olan unsurlarn en nemlilerinden biri de devletin, Kemalist ideoloji dorultusunda eitim veren ideolojik aygtlar olmutur. Sonuta gnmzde de Kemalizm Trkiye Cumhuriyetinin ynetici zihniyetinin en nemli unsurlarndan birisidir. Fakat merkezdeki ideoloji eitlenmesi bu ideolojinin aleyhine olmu; bu ideoloji,
nceki dnemdeki, merkezin monolitie yakn yapsnn ideolojisi
olma vasfn kaybetmitir.
b. Trk-slam Sentezi
Kemalizm adna benimsenen teleolojik tarih anlaynn gerei
olarak, toplumun seklerlemesinin dorusal olarak artt bir sre ngrlmtr. Dine, Durkheimc bir rol biilerek, birletirici
unsur olarak kullanlmas zaman zaman Kemalist ideolojiye bal baz uygulamalarda ortaya ksa da toplumun tutkal olma vazifesi yklenen asl ilke milliyetilik olmutur. Kemalistlerin
birou, klasik modernizm teorilerine uygun olarak tarihin ileri
evrelerinde dinin rolnn azalmasn beklemilerdir; bu yzden
slam ideolojinin bir paras yapma, milliyetilikle slam birletirip eklektik bir ideoloji oluturmak, laiklik endiesinin en temel endie olduu Kemalistler iin kabul edilemeyecek bir yaklam olmutur.
Kemalizmin yukardan-aa toplumu ekillendirme ve teleolojik anlayla tarihin daha st merdivenlerine halk tama
yaklamlarna kar oyun gcnn ortaya kmasyla, halkta ta-
234
ban bulma endiesi nem kazand. Halkn birounun, benimsedii milliyetilik ideolojisinin ve kimliinin nemli bir unsuru olan
slamn, ikisinin birden, zt grlmeden kucakland yaklamlarn siyasette benimsenmesinin taban bulaca bir ortam dodu. Demokrat Parti, Adalet Partisi gibi merkez partilerinin ve 1980 askeri
darbesini yapanlarn yaklamlarnn iinde de bylesine bir anlayn izleri grlmektedir. Anavatan Partisinin lideri Turgut zaln
ellerini bann stnde birletirerek farkl eilimleri birletirdiini/kucakladn beyan ettii eilimlerden biri milliyetilik, dieri ise muhafazakrlkt (bununla zellikle slami deerlere atf yaplmtr).
slama, ilk dnemlerdeki Kemalist milliyetilik anlayndan daha lml bakan, milliyetilie ideolojisinde merkezi bir yer
veren, birok anlay sonradan yaygnlamtr; fakat Trk-slam
Sentezini parti ideolojisinin merkezi unsuru yapan en nemli siyasi aktr MHP olmutur. MHP ilk dnemlerinde Turanc ideolojiye daha yakn olmu ve slamla sentezi n plana karmayan bir
milliyetilik anlayn benimsemise de sonradan, slami unsurlara
sylemlerinde daha ok yer vermitir. Bu partinin lideri Alparslan
Trkein 1969 ylnda syledii Biz Tanr Da kadar Trk, Hira
Da kadar Mslmanz. Her iki felsefe bizim iarmzdr sz
parti ideolojisini ifade eden nl bir sz olmutur. Partinin Trkslam Sentezine ynelme srecinde slamclk ile sentezi kabul etmeyen bir milliyetilik anlayna sahip Nihal Atsz ve arkadalar ise partiden ayrlmlardr.540 MHPnin hilali parti amblemi olarak semesi, tarikatlar ve dindar kesimlerle yaknlk kurmas
ve de onlardan destek almas, MHPli eylemcilerin hapiste Kuran
Kerim kurslar dzenlemesi, din eitimi vermeleri/almalar da milliyetilii slamla sentezlemelerinin rnekleridir. Trkein Milliyetilii reddeden bir dincilik anlay bize yabancdr, bizim dmzdadr Trklkle slamiyet, bin yldan beri ayn mukaddes potada kaynam, etle trnak misali ayrlmas imknsz bir hale gelmitir sz de bahsedilen sentezin bir gstergesidir.541
540 Mehmet Ali Aaoullar, Ar Milliyeti Sa, Gei Srecinde Trkiye, 13.
bs., Der: Irvin Cemil Schick ve Erturul Ahmet Tonak, stanbul, Belge Yaynlar,
1998, s. 222-223.
541 A.e., s. 223.
236
neklikler dnda birok unsur da rol oynad iin iddial bir tahmin yapmak mmkn deildir.)
AKPnin ABye giri ynndeki kararl tavrna, kresellemenin nimetlerinden faydalanmaya istekli politikalarna ve slami deerlerle liberalizmin bir sentezini oluturmasna karn MHP,
Mecliste grubu olan partiler arasnda ABye ve kreselleme srecine -bunlara kar apak bir kar pozisyonu benimsemese deen pheci yaklaan parti grnmndedir. MHP, AB sreci bahane edilerek Krte eitim yaplmas, Kbrs konusunda taviz
verilmesi gibi hususlardan tedirginlik duyarak AB srecine kar eletirel yaklamtr.545 Milliyetilik, ulus olarak isimlendirilen
toplumda blnmeleri istemeyen; ulus iinde dil, ortak tarih, lk
gibi ilkeler temelinde birlik ngren, ulus-alt ve ulus-st ballklar ortak ulus kimliinden kopartc etkiler olarak deerlendirip tehlikeli bulan bir ideolojidir.546 Avrupa Birliine giri srecinde Krte ile ilgili almlarn ulusun en nemli birlik ilkelerinden kabul edilen dil birliini andraca, ayrca hem ulus-alt kimlik olarak Krt kimliini, hem ulus-st kimlik olarak Avrupall glendirecei endieleri; milliyeti ideoloji adna neden AB srecine pheyle bakldn aklamaktadr. Bu endieler, MHPnin
ABye teslim olma sylemiyle AKPye kar eletiriler yneltmesine sebep olmaktadr.547 CHPde AB srecinin toplumun seklerlemesi srecine zarar verecei endiesinin n plana kmasna
kar, MHPde bu srecin Krt sorununu arttraca endiesi n
plana kmaktadr.
MHP, milliyetiliin, dine kar bir ideoloji olarak konumlandrlmasna kart bir pozisyonu ve Kemalist yorumun tekelinden kurtarlmasn temsil etmektedir. MHPnin 1980 ncesi dneme gre artan gc, merkezdeki ideoloji eitlenmesinin bir gstergesidir. Merkezdeki Trk-slam ideolojisinin en nemli taycs
olan MHP, bir ynyle slam dnda bir ideolojinin temsilcisi, bir
545 Filiz Bakan, At The Crossroads of Ideological Divides: Cooperation Between Leftists and Ultranationalists in Turkey, Turkish Studies, Vol. 6, No:1, Mart
2005, s. 61-62.
546 Haldun Glalp, Kimlikler, Toplum ve ktidar, stanbul niversitesi Siyasal
Bilgiler Fakltesi Dergisi, No: 40, Mart 2009, s. 138.
547 Michael M. Gunter, Hakan Yavuz, a.g.e., s. 296.
ynyle slami ideolojinin bir taycsdr. slami deerleri benimsemi kesimden nemli bir taban olan MHP, yapt koalisyonlarda, slami deerleri benimseyen kadrolarnn brokraside grev almalarn salamtr. MHP, bir ynyle, slami dnya grnn
merkeze tanmasnn aralarndan birisi de olmaktadr.
c. Neo-liberalizm
Daha nceden deinildii gibi Amerika/Reagan ve ngiltere/Thatcher gibi nemli uluslararas aktrlerle yaylan Neo-liberalizm,
Trkiyede zalla nemli bir k yapt. zal iin piyasa ekonomisinin gereince ilemesi en temel konuydu ve yasalara ballktan veya sendikal haklardan da daha nemliydi. Bu konudaki tavrn hem sylemi hem de davranlaryla aka ortaya koydu.548
zal, benimsedii pragmatizm ile Trkiyenin ekonomisinin da
almasnda ve toplumun transformasyon yaamasnda nemli
bir aktr oldu. zaln, siyasetin gcn kullanarak yapt deiiklikler, toplumun siyasetten bamszlama srecine hz verdi. Sivil toplumu gl klan en nemli unsurlardan biri; aktrlerinin, piyasa ekonomisi araclyla deiimi ynlendirebilmesidir.549 Trkiye ekonomisinin kreselleme srecinin hzland 1980li yllarn, nemli bir dnm noktas olduu sre; ihracat ve ithalatn arttrlmas suretiyle d sisteme daha ok entegre olunarak, devletin
ekonomideki rol azaltlarak, zellemeler gerekletirilerek, zel
sektr bytlerek ve bu sreci destekleyen IMF gibi kurumlarla
ibirlii devam ettirilerek 1990l ve 2000li yllarda da srd. IMF
ve Dnya Bankas gibi nemli uluslararas aktrlerin Neo-liberal
politikalar benimsemeleri, bu ideolojinin dnyada yaylmasnda
nemlidir. 1980ler ve sonrasnda Trkiyede de IMF, Dnya Bankas ve OECDden gelen para ak ve bu kurumlarn hkmetlerle
yaptklar ekonomik programlar Neo-liberal yaplanmalarn oluumunda kritik neme sahip oldu.550
548 Ziya ni, Turgut zal and His Economic Legacy: Turkish Neo-Liberalism in
Critical Perspective, Middle Eastern Studies, Vol. 40/4, 2004, s. 114-121,122.
549 Nilfer Gle, Mhendisler ve deoloji, s. 30.
550 Ziya ni, Post-War Development Performance of the Turkish Economy: A
Political Economy Perspective, s. 7.
238
ki yapsnn dine referansla kurulmamas gerektiini syleyen laiklik ilkesini destekledii, fakat sivil toplumun dinden uzaklaarak dnyevilemesi anlamnda seklerlik ilkesine zt sonular
verdii kanaatindeyim.
Liberalizmin benimsenmesi 1980lerden sonra iktidar olmu
ANAP veya bu izgiye yakn DYP gibi Neo-muhafazakr olarak
isimlendirilebilecek partilerle veya siyasal slamn tm Trkiye Cumhuriyeti tarihindeki en nemli aktr olarak kabul edebileceimiz AKP ile snrl deildir. 1990larn banda Sovyetlerin
knden sonra liberalizmin en nemli rakibi olarak gzken
sosyalizmin byk lde g kaybettii sre yaand; bu olgu
1980lerdeki liberalizmin yaygnlamasyla birleince liberalizmle ifade edilen deerler/politikalar ykselilerini hzlandrdlar.
Dnyada ve Trkiyede ykselen liberal deerler, Kemalizmin
Meclisteki en nemli aktr CHPyi, Trk-slam Sentezinin en
nemli aktr MHPyi de etkiledi. Bu partiler yaplan zelletirmelere ve bireysel haklar arttracak yasal dzenlemelere kar baz
eletiriler getirdilerse de iktidar orta olduklar zaman ne bir devletletirme hamlesini hayata geirdiler ne liberal ilkeler aleyhine
ciddi yasa dzenlemelerine teebbs ettiler ne de AB srecini durdurmaya kalktlar. Genel olarak bakldnda CHPnin liberalizm
ideolojisinden ok, bu ideolojinin unsurlarnn seklerleme srecine zarar vermesinden, MHPnin ise Krt sorununu kendisinin istemeyecei ekilde gelitirmesinden ekindii, fakat kendi korktuklar sonular olmayacak olsa; liberalizmin zelletirme, serbest
ticaret, devletin ekonomideki rolnn klmesi gibi ekonomik ve
birey haklarnn glendirilmesi gibi siyasi ilkelerinden ciddi boyutta rahatszlk duymayacaklar sylenebilir.
Sonuta Kemalizm, Trk-slam Sentezi ve slam ideolojilerini
benimseyenlerin, liberalizmle ifade edilen ilkelere kar ontolojik
ncelikleri vardr; fakat bu daha derin kayglarna zarar gelmeyeceine kanaat getirdikleri zaman liberalizmin birok ilkesine ynelik
ak bir kartlklar da yoktur, zellikle ekonomik liberal deerleri
-sosyalizm gibi- kategorik olarak bir inkr iinde deillerdir. Bunun yannda liberal ilkelerin, geri kalan tm ideolojilerin ilkelerinden ontolojik ncelii olduunu savunan bir kesim de vardr. Eer
240
d. slam
1946da oyun gcnn ortaya kmasyla CHP daha iktidardayken toplumun ynetici kesimlerinin slamla ilikisinde farkllamalar balad. Cemaleddin Afgani ve Muhammed Abduhtan etkiler alan, ilahiyat fakltesi dekanl yapan emseddin Gnaltayn
1949da CHP iktidarnda babakan olmas da bunun bir gstergesidir. Daha sonra DP ve AP hkmetleri, slami kesimden cemaatlerle, gruplarla olumlu ilikiler kurdular ve bunlardan baz kimseleri
Meclise tadlar. Fakat slami deerlerle ilgili endieler temelinde
kurulan, birok kiinin -etkili bir hareket olarak- siyasal slamn
balangc olarak niteledii, bu ideolojiyi merkeze tamaya odaklanan ve tarihsel sre iinde bunu baaran giriim 1970lerde
Necmettin Erbakan ve arkadalarnca kurulan Milli Nizam Partisi (MNP) oldu. skender Paa Cemaatinin eyhi Mehmet Zahit
Kotkunun tevik ve destei bu hareketin oluumuna vcut verdi.554
1971 ylnda, askeri darbenin hemen ardndan Anayasa Mahkemesi
laiklie aykrlk gerekesiyle MNPyi kapatt; daha sonra bu partinin yerine kurulan birok parti de ayn akbete urad.555 Milli Selamet Partisi 1972de kurulup askeri darbenin ardndan 1981de
kapatld, Refah Partisi 1983te kurulup 1998de kapatld, Fazilet
Partisi 1997de kurulup 2001de kapatld, bu partinin devam niteliindeki 2001de kurulan Saadet Partisi ve bu partiden ayrlanlarn
ekirdek kadrosunu oluturup farkl bir izgiyi temsil eden AKP ise
hl siyasi hayatlarn devam ettirmektedirler.556
554 Kotkunun vefatndan sonra yerine geen damad Esad Coan dneminde partiyle cemaatin aras ald. Partinin liderlii ve kontrol tamamen Erbakana geti:
Ruen akr, Ayet ve Slogan, s. 223-224.
555 hsan Da, Turkeys AKP in Power, Journal of Democracy, Vol. 19, No: 3,
The Johns Hopkins University Press, Temmuz 2008, s. 26.
556 Pnar Tank, a.g.e., s. 7.
242
MSP, 1973 seimlerinde toplam oylarn % 11,8ini, 1977 seimlerinde % 8,6sn kazand.557 nce 1974te CHP ile bir koalisyon kurup alt bakanlk ald, daha sonra AP Genel Bakan Sleyman Demirelin babakan olduu ve MHPnin de iinde yer ald
Milli Cephe hkmetlerinde yer alarak baz bakanlklar elde etti.
Daha nceden Kemalist ideolojiye kar siyasal klar olmu olsa
da siyasal sistem iinde kalarak slami deerler temelli siyasi k
ilk kurumsallatran ve tabannn oylaryla slami ideolojiyi ilk kez
merkeze/ynetime tayan kurum MSP oldu. Bylece MSP, merkezde/ynetimde bir ideoloji eitlenmesine 1970li yllarda sebep
oldu. Fakat 1980lerden sonra oluan ideoloji eitlenmesine gre
ve siyasal slam olarak nitelenen partilerin ynetimde sz sahibi
olma derecelerine gre bu hayli dk orandadr.
MSP kapatlnca yerine kurulan RP, 1994 yerel seimlerinde,
siyasal slam olarak nitelenen partilerin ilk byk kn yapt;
parti, oylarn % 19unu ald ve stanbul, Ankara dahil 28 ilde belediye bakanlklarn kazand.558 1995 genel seimlerinde ise RP
% 21,4 oy oranyla birinci parti kt.559 Bylece ilk defa, Kemalist
ideolojinin tekisi olan bir parti bir seimde birinci km oldu.
RP lideri Erbakan, DYP ile kurulan koalisyonda babakan oldu.
slami ideolojinin, ynetici zihniyetin nemli bir unsuru olmasna
ynelik bu k, merkezin, siyasi partiler dndaki dier aktrlerinin de abalaryla etkisizletirildi. Bu aktrler zellikle ordu, Cumhurbakan Demirel, kapatma davasn aan Yargtay Basavcs ve
Anayasa Mahkemesiydi. Birok kiinin post-modern darbe ve
28 ubat sreci olarak adlandrd sreteki kritik olay 28 ubat 1997de Milli Gvenlik Kurulunda (MGK), askerlerin, bir l557 TK, Milletvekili Genel Seimi, 1973 ve 1977 Genel Seim Sonular, T. C.
Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, (evrimii) http://tuikrapor.tuik.gov.tr/
reports/rwservlet?secimdb2=&report=tablo1_5077.RDF&p_il=0&p_s1=1&p_
s2=2&p_s3=3&p_s4=4&p_s5=5&p_s6=6&p_s7=7&p_kod=1&desformat=html
&ENVID=secimEnv, 20.06.2010.
558 hsan Da, Transformation of Islamic Political Identity in Turkey: Rethinking
the West and Westernization, Turkish Studies, Vol. 6, No:1, Mart 2005, s. 25.
559 TK, Milletvekili Genel Seimi, 1995 Genel Seim Sonular, T. C. Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, (evrimii) http://tuikrapor.tuik.gov.tr/reports/rwservlet?secimdb2=&report=tablo1.RDF&p_il=0&p_s1=1&p_s2=2&p_
s3=3&p_s4=4&p_s5=5&p_s6=6&p_s7=7&p_s8=8&p_s9=9&p_kod=1&desfor
mat=html&ENVID=secimEnv, 20.06.2010.
244
eri kapatlan partinin kadrolarnn nclnde, fakat birok adan ciddi farkllklar da olan AKP kuruldu. AKP, 28 ubat srecinde yaananlardan ve parti kapatmalarndan nemli dersler kard;
hkmet kurmann lkeyi idare etmek iin yetmediini anlad.564
Ordu, Anayasa Mahkemesi, Cumhurbakan gibi merkezin dier
aktrlerinin, hkmet olsalar bile diledikleri dzenlemeleri yapmalarna engel olabilecekleri nceki tecrbelerden belliydi. Buna
karn AB sreci, siyasal liberalizmle ilgili ilkelerin yasallamasn ve uygulanmasn, bylece Avrupa tipi bir demokrasiyle ordunun siyasetteki mdahalesinin yok edilmesini ve halkn oylaryla
aadan-yukar iktidar tayan siyasi partilerin, toplumun ynetimindeki daha nemli aktrler olmasn destekliyordu. Ekonomik
liberalizme dair ilkeler ise sivil toplumdaki slami deerleri benimsemi aktrlerin daha rahat hareket etmelerine olanak tanyordu,
ayrca bu ilkelerin uygulanmas TSAD gibi nemli aktrlerin bu
parti hakkndaki kukularn azaltacak nitelikteydi. Ayrca ekonomik liberalizmin uygulanmasnn, halkn zenginlemesini salayacana; bunun ise en nemli sorunlarnn ekonomik olduunu ifade eden halkn, oylarn almakta arac olacana da AKPnin kanaat
getirdii gzkmektedir. Bunun sonucunda AKP, siyasal slamn
Bat kart retoriini terk etti, kresellemeyi sorun deil frsat olarak deerlendirdi; sk sk atfta bulunduklar ve kadrolarndan bir
ksmn partilerine aldklar zal gibi -zaldan dozu daha yksek
oranda- muhafazakrlkla liberalizmin bir sentezini yaptlar. slami
deerlere sahip ktklar gibi Bat ile btnlemedeki en nemli siyasi proje olan AB srecinin nderliine de soyundular. AKPnin
yaklamlar, birok kiinin bu partiyi liberal slamn baarl bir
rnei olarak nitelemesine sebep oldu.565
AKPnin muhafazakrlkla liberalizmi kendisine has bir ekilde evlendirmesi gerekli etkiyi gsterdi. Ayrca 28 ubat srecinde hapse atlan, eski stanbul Belediye Bakan Tayyip Erdoann
madurluu, dinamiklii, etkileyicilii, siyasal slamn eski reto564 hsan Da, Turkeys AKP in Power, s. 27.
565 Graham E. Fuller, Siyasal slamn Gelecei, ev. Mustafa Acar, stanbul, Tima Yaynlar, 2004, s. 9, 119, 319.
riini terk etmesi de nemliydi. Erdoan, stanbul Belediye Bakanyken pragmatizmin ne kadar ie yaradn deneyerek grmt; bu tecrbesini partisine tad.566 AKPden nceki parti koalisyonunda Cumhuriyet tarihinin en byk krizlerinden biri
olan 2002 ekonomik krizinin yaanmasndan doan konjonktr,
AKPnin byk seim baarlarn destekleyen nemli bir faktr
oldu.567 Sonuta AKP, 2002 seimlerinde % 34,3 ve 2007 seimlerinde % 46,6 oy alarak tek bana iktidar oldu.568 Ayrca iki yerel seimden de birinci parti olarak kt ve 2010daki referandumda istedii onay almay becerdi. Partinin Erdoandan sonraki ikinci adam olan Abdullah Gl Austos 2007de cumhurbakan oldu; bylece slami dnya grne sahip bir kii ynetimin
dier nemli bir kurumunun bana geti. Cumhurbakannn,
Anayasa Mahkemesi yelerini ve YK gibi kurumlarn yelerini atama hususundaki yetkileri gibi sistemin tand haklarla; bu
grn, merkezdeki kadrolar arasndaki yaylmas srmektedir.
RPnin hkmet olup iktidar olamamasyla ilgili sorunu AKP yaamad; liberalizmle yapt evlilik, AB srecini desteklemesiyle ald d destek, kendisini hem ordunun mdahalesinden korudu hem de halkn desteini almasna katk salad. AKP, hem slami kesimin sivil toplumdaki gcn arttrmay hem de ekonomik
bymeyi gerekletirip iktidarn salamlatrmay becerebildi.
AKP ile ynetici zihniyetteki eitlenme iyice artt; hem zaln
merkezin ideolojisi olarak ykselttii liberalizmin ynetimin ideolojisi olmaktaki rol iyice pekitirildi hem slami dnya grne sahip kiiler Cumhuriyet tarihinde hi olmad kadar merkezde/ynetimde yer aldlar. Sonuta slami dnya gr sivil toplumda olduu gibi merkezde de gcn arttrd.
566 hsan Da, a.g.e., s. 28.
567 Ziya ni, The Political Economy of Turkeys Justice and Development
Party, (evrimii) http://home.ku.edu.tr/~zonis/publications.htm, 20 Austos
2010. s. 3-4.
568 TK, Milletvekili Genel Seimi, 2002 ve 2007 Genel Seim Sonular, T.
C. Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, (evrimii) http://tuikrapor.tuik.
gov.tr/reports/rwservlet?secimdb2=&report=tablo1.RDF&p_il=0&p_s1=1&p_
s2=2&p_s3=3&p_s4=4&p_s5=5&p_s6=6&p_s7=7&p_s8=8&p_s9=9&p_kod=
1&desformat=html&ENVID=secimEnv, 20.06.2010.
246
248
rm kimliklerin nemli sebeplerindendir. 1980de ehirde nfusun % 43,9u yayorken, bu oran 2009da % 75,5e karak nemli bir srama yapmtr. Krsal nfus ise % 56,1den % 24,5e
dmtr.573 Bu dnemde Trkiyenin elektrik retim miktar ve
iletim hatlarnda da mthi bir gelime yaanarak krsal blgelere elektrik gitmi;574 bunun sonucunda televizyon ve internet gibi
dnya kltryle karlamaya arac olan aletler krsalda da yaylmtr. Gnmzde krsalda yaayan birok kiinin, televizyon ve
internet gibi aletler araclyla kresel kltrle, 1980 ncesi birok
kentliden daha ok karlat rahatlkla sylenebilir.
Baudrillardn dikkat ektii gibi medya, iktidar ilikilerini altst etmitir.575 nceki sayfalarda medyayla iktidar ilikilerindeki
altst olutan, Trkiyedeki slami kesimin faydalandn belirtmitim. Dier yandan medyann sebep olduu deiimden, karm kimliklere yol amasndan, slami kimliklerin saflnn bozulduu endiesini tayanlar da vardr. Bylesi bir endieyle yazlm bir yazda, yazar; slami kesimin bir radyosunda, bir hanm dinleyicinin Kuran ayetiyle mektubuna baladn, sonra bir ak iiri istediini, rumuz olarak da arafl Barbie yazdn aktarr.576
Marcuse, ailenin medyayla rekabet etmesinin zorluuna dikkat ekmiti.577 Medya, ailelerin bireylerin toplumsallama srecindeki etkilerini azaltt gibi cemaatlerin de etkisini azaltmaktadr. Bireylerin zerindeki etkisinin kaybolmasndan endie eden
ve yeni toplumsal ortamn frsatlarndan faydalanmak isteyen cemaatlerse, yeni tketim ve yaam biimlerine almakta; karm
kimliklere giden yolda birok zaman nderlik yapmaya almaktadrlar. Sonuta karm kimliklere giden srete, cemaatlerin
g arttrma ve g kaybetmeme endielerinin ok nemli belirleyici bir unsur olduu gzkmektedir. Nietzschenin bireylerin mo573 TK, Adrese Dayal Nfus Kayt Sistemi Nfus Saym Sonular, 2009, T.
C. Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, Haber Blteni, Say: 15, 25.01.2010.
(evrimii) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6178, 15.05.2010.
574 TEAS, Trkiye Elektrik retim letim statistikleri 2008, (evrimii) http://
www.teias.gov.tr/istatistik2008/index.htm. 06.06.2010.
575 Steven Best, Douglas Kellner, Postmodern Teori, s. 154.
576 Murat Ural, Bir Toplumsal Rntgen: Radyo, Haksz Dergisi, No: 73, Nisan
1997.
577 Douglas Kellner, Kltr Endstrileri, s. 238.
250
Alternatif-kamusal alanlar slami kesimin dnmn anlamak iin nemli olgulardr. Fakat bundan daha nemlisi herkesin paylat kamusal alanlardaki kar karya gelilerdir. Okullarn snflar veya kantinleri, belli kesimle ilikilendirilemeyecek
(alternatif-kamusal alan tanmlamasnn dndaki) sinemalar, lokantalar, kafeler gibi meknlarn; alternatif-kamusal alan olarak
nitelendirilebilecek Caprice Hotel, slami kafeler gibi meknlara
oranla saylar ok daha fazla ve insan toplama kapasiteleri ok
daha yksektir. Merkezde ideoloji eitlenmesiyle paralel bir ideoloji eitlenmesi ortak kamusal alanlarda da olumutur. (Zaten bu ikisi ilikilidir.) Ortak kamusal alanlardaki bu karlamalar, birok zaman gerilimin sebebini de oluturmaktadr; kimi zaman kamusal alandaki gerilimler, merkezde gerilime sebep olmakta (bartllerin bu alana girmesiyle ilgili sorunlarda olduu gibi);
kimi zaman merkezdeki gerilim, ortak kamusal alanlar paylaanlar arasndaki gerilime dnmekte (AKP-CHP aras gerilimlerin
halkta tartmalara yol amas gibi), bazen de bu durum fasit daire oluturmaktadr. Sonuta merkez de ortak kamusal alanlar da
ideoloji eitlenmesinin ve bunun sonucu olarak yarn ve karlamalarn sahneleri olmu vaziyettedir. eyla Benhabibin szn burada bir kez daha hatrlamak faydal olacaktr; gerek teki
kendi kimliimizi tanmlamada ve ina etmede nemli bir referans
noktasdr ve uzaklarda aranmamaldr, gerek teki yaknmzda olup onu tekiletirerek kendimizi tanmladmzdr.581 Yakna gelerek safl bozma tehlikesi oluturan teki olmakta ve hatta dman olarak konumlanmaktadr.582 nceden Kemalist ideolojinin egemen olduu ve slami semboller ile sylemden arnm olan kamusal alann, dnm ve g kazanan slami kesimin burada gcn hissettirmesi, statkonun bozulmasndan rahatsz olanlarn tepkisini dourdu. Bu durum ierisinde, Trkiyedeki
siyasal slamn kendine bitii en nemli misyonlardan birinin,
kamusal alanda slami kesime g kazandrmak ve nndeki engelleri amasn salamak olduu gzkmektedir. 28 ubatn helic, Ed. Nilfer Gle, Ludwig Ammann, stanbul, stanbul Bilgi University Press,
2006, s. 163-188.
581 eyla Benhabib, Critique, Norm and Utopia, s. 11.
582 Nilfer Gle, Melez Desenler, s. 17.
252
254
256
258
tif kullanmalarnn g istenleri ile kesimesiyle hem de modernleme ve kreselleme sreleri sonunda kadnlarn -ve ailelerinin- karlatklar kltrel yapdan etkiler almalar sonucunda
kimliklerinde dnmler yaamalaryla ilikilidir. Siyasal slam,
ortak kamusal alanlar, alternatif-kamusal alanlar ve aile ile ilgili
olgularn hepsinin zmlenmesinde; slami kesimden kadnlarn
yeni rollerini, artan glerini, ve karmlaan kimliklerini analiz
oda yapmak merkezi neme sahiptir.
u kitaptaki en temel grlerimden biri; modernleme ve kreselleme srelerinde, slami kesimde gzlemlenen deiimleri nedenleriyle anlamak iin slami kesimin iindeki entelekteller ve cemaat liderleri gibi fikir ve taktik nderlerinin ortaya koyduklar fikir ve taktikleri de ele almamz gerektiidir. Bu yaklamma gre daha nceki maddelerde incelenen olgularla, slami kesimin iindeki tartmalar/kararlar -nemli ve etkili faktrler olarak- birlemi ve bu birleimin oluturduu sinerji, gnmzdeki
slami kesimle ilgili olgular oluturmutur. slami kesimin artan
gc, bu kesimden kadnlarn daha ok kamusal alana kmas ve
karm kimlikler ile ilgili olgularn hepsi; bu birleimin oluturduu sinerjinin sonulardr. Kresellemeyle yaylan kltr, merkezin toplum zerindeki egemenliinin azalmas, medyann iktidar ilikilerini deitirmesi, devletin ideolojik aygtlarnn dntrmesi, ehirleme, kadnlarn g ilikilerinde deien rol, merkezdeki ideoloji eitlenmesi ve slami kesimden entelektellerle
cemaat liderleri gibi kamuoyu nderlerinin grlerinin hepsi byk bir yapbozun paralardr. Yapbozun hangi paras eksik olursa
olsun, bu eksiklik slami kesimle ilgili olgular anlamamza engel
olacak veya anlaymz eksik klacaktr. Bana gre, bugne kadar
yaplan almalarda, byk nemiyle ters orantl bir ekilde, en
az dikkate alnan yapbozun paras; slami kesim iinde beyan edilen grler ve kabul edilen taktiklerin sosyal-siyasi srelerdeki
rol olmutur. Genelde, slami kesim, kreselleme ve modernle-
260
me sreleriyle deien pasif bir konumda veya bu deiime kar salt diren gsteren anlamda reaksiyoner bir konumda tarif edilmitir. slami kesimin i karar ve taktiklerinin, toplumsal ve siyasi sreler iin neminin yadsnmad almalarn birounda da
bunlarn detayl irdelemesi yaplmam ve dier olgularla bunlarn
birleiminin oluturduu sinerjiye gereince dikkat ekilmemitir.
slami kesimin i srelerine ve kavramlarna nfuz etmeyi nceleyen hermentik yaklamlarn eksikliinin, bunun bir sebebi olduu kanaatindeyim. Bu yzden, bu almada, hermentik yaklamla slami kesimin i srelerine ve kavramlarna nfuz etmeye
zel bir nem veriyorum.
Burada bir hususa dikkat ekilmesi gerekmektedir. Trkiyedeki slami kesimin iinde birok entelektel ve birok cemaat lideri vardr. Bir kitabn bunlarn hepsini kapsamas olanakszdr. Bu yzden, slami kesimin i srelerini rneklendirdiime
balkta zellikle dikkat ektim. Bu, ayn zamanda, slami kesimin
iinde benim ele almadm daha birok fikir nderi, cemaat lideri, entelektel olduu; bunlardan birounun gr ve taktiklerinin de slami kesim(ler)in -ki bu kesim(ler) ok paraldr- geirdikleri deiim asndan nemli olduu anlamna gelmektedir. Dier yandan gerek bu blmde gerekse nceki blmlerde ele aldm rnekleri rastgele semediimi de vurgulamalym. lk blmde ele alnan Abduh -ve hocas Afgani- ttihat Terakki dahil geni
bir kesimde etkili olmu entelektellerdir. kinci blmde ele alnan Nursi, Trkiyedeki en byk -hem takipi says hem kurduu kurumlar asndan- cemaat(ler) olan Nurculuun kollarnn fikri ve taktiksel temellerini atmtr. Nursinin baarsnn, Nurculuk
dndaki dier cemaatleri de bu taktikleri uygulamaya -rnein takm elbiseli, tral dindar bireyleri tevik- sevk ettiini syleyebilirim. Glen Cemaatinin Nursinin fikir ve taktikleri zerinde ykselmesi de Nursinin etkisinin nemini gstermektedir. Bu blmde ele alacam Ankara Okulu ise Trkiyede gittike yaylan; belli
bir mezhebe bal -mezhepi/mezhepli- olmayan, bireyci, demokratik deerlerle uyumlu, aklcla nem atfeden, Ehli Snnet paradigmadan bamsz bir slam anlayn temsil etmektedir. Ankara Okulu ismiyle ele alacam entelekteller byle bir slam anla-
ynn yegne savunucusu deilseler de bu grlerin yaylmasnda n plana kan isimler arasndadrlar ve nemli etkileri olmutur/olmaktadr. Daha nce yazlan sosyoloji ve siyasal bilimlerle ilgili bir kitapta ele alnmam olmalar da onlar sememin nedenlerinden birisidir.
Ankara Okulunun ortaya att fikirler; slami kesimin kamusal alana k, kreselleen kltre nasl tepki verilecei, kadnlarn geleneksel rollerinin sorgulanmas gibi sosyoloji ve siyaset
asndan nemli konularla ilgilidir. Bu konuyu deerlendirirken
psikolojideki bilisel ztlk teorisine tekrar bavuracam. slami
kesimin iinde olan-biteni zmlemenin, slami kesimin modernleme ve kreselleme srelerine verecei tepkiler asndan
neden nemli olduu; teolojinin, nasl sosyal ve siyasal sreler
asndan hayati olabildiini gstermek, bu blmn ve bu kitabn
nemli hedeflerindendir.
262
doent ve profesr oldu. Temel alan hadistir. Arapa, ngilizce dnda iyi derecede Franszca bilmektedir. slam teolojisi alanndaki,
Trkiyedeki en zengin zel ktphanelerden birine sahiptir. Baz kitaplar unlardr: Siyasi-timai Hdiselerle Hadis Mnasebetleri, slami Tenkid Zihniyeti ve Hadis Tenkidinin Douu, Hilafetin Kureyilii, Hadis Tedkikleri. Baz makaleleri unlardr: Hz. Aienin Hadis Tenkidcilii, slamn Aktel Deeri zerine, Mslman Alimlerin Buhari ve Mslime Ynelik Eletirileri. Burada bahsedilecek
olan fikirlerin slami entelektel evrede yaylmasnda nemli rol
olan slamiyat dergisinin editrln yapmtr. 2000 ylnda emekli olmutur ve akademik almalarna devam etmektedir.591
2- Hseyin Atay: 1930 doumludur. Liseyi Badatta bitirdikten
sonra 1954 ylnda Badat lahiyat Fakltesinden birincilikle mezun
oldu. 1956 ylnda Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi slam Felsefesi Krssne asistan olarak girdi ve bu okuldan emekli oldu. Temel alan kelamdr. 1962-1964 arasnda Kuds niversitesinde Yahudi Teolojisi zerinde alt. 1965-1967 yllar arasnda ABDde
Chicago niversitesinde, 1974-1975 yllar arasnda ABDde Harvard niversitesinde aratrmac olarak bulundu. 1989da Suudi
Arabistanda Kral Fahd Petrol ve Madenler niversitesinde retim yesi olarak ders verdi. 1980-1982 aras Ankara niversitesi lahiyat Fakltesinin dekanln yapt. Baz kitaplar unlardr: Ehli
Snnet ve ia, slamn nan Esaslar, Kurana Gre Aratrmalar,
Farabi ve bn Sinaya Gre Yaratma, Kurana Gre slamn Temel
Kurallar. Ayrca Kurann Trke tercmesini de yapmtr.592 Akademik almalarna devam etmektedir.
3- Hayri Krbaolu: 1954 doumludur. Ankara niversitesinden 1978de mezun oldu, doktorasn da ayn fakltede yapt,
halen ayn fakltede profesr olarak grevini srdrmektedir. Temel alan hadistir. Suudi Arabistanda, mam Muhammed bin Suud
591 Mehmed Said Hatibolu, Hadis Tedkikleri, Ankara, Otto, 2009; Caner Taslaman, Mehmet Said Hatibolu ile Grme, 12 Nisan 2010.
592 Hseyin Atay, Kurana Gre Aratrmalar 1-3, 2. bs., Ankara, Atay Yaynevi,
1997, s. 2; Caner Taslaman, Hseyin Atay ile Grme, 13 Nisan 2010.
264
266
lerle dier ilahiyat fakltelerindeki meslektalarna da; yani dier niversitelerdeki kitleleri etkileyecek kiilere de etkide bulunmulardr. Bu kiilerin etkide bulunduklar kiilerden bir ksmnn, medya araclyla geni kitlelere ulam olmas da nemlidir. rnein, medya (grsel ve yazl basn) ve kitaplar araclyla geni kitlelere en ok ulam kii olduu sylenebilecek olan Yaar Nuri ztrk; Hseyin Atayn, kendisinin beyan ettiine benzer fikirleri Trkiyede yksek sesle ifade eden
ilk kii olduunu sylemekte ve ondan alntlar yapmaktadr.597
Atay ve Hatibolu ile yakn dost olan Bayraktar Bayrakl (yksek trajl gazetelerden Habertrkte yazmakta ve ska televizyon kanallarnda gzkmektedir) da Atay ve Hatibolunun fikirlerine yakn grler beyan etmektedir.598 Yaa Atay ve
Hatibolundan daha gen olan ve onlarn talebeleri olan Gler ve Tuksal; Atay ve Hatibolunun -kendi tespit ettikleri kadaryla- slamn, Ortodoks-Ehli Snnet yaklama bal kalnmadan anlalmasnn rneklerini oluturan birok fikri, akademisyen olarak, Trkiyede ilk syleyen kiiler olduunu belirtmektedirler. Tuksal, bugn benimsedii birok fikri ilk olarak
Ataydan talebeyken duyduunu, talebelii dneminde bu fikirlerin deerini -talebelerin ou gibi- takdir edemediini; dier
talebelerle beraber, Atayn fikirlerini, devletin tezlerine yakn
olduu iin -rnein medreselerin aleyhine izahlarn- kabul etmediklerini syledi.599 Gler de 1960lardan itibaren Kurandan
yola kp mezhepi dnceye bal olmadan slami konularda fikir beyan eden ve birok akademisyeni etkileyen ilk akademisyenin Atay olduunu, Atayn etkisini ok nemli bulduunu
beyan etti. Ayn ekilde hocas Hatibolunun da savunduklar fikirlerin yaylmasnda yksek etkisine dikkat ekti.600
597 ztrkn yz binlerce adet satan u kitabndaki alntlar buna rnektir: Yaar
Nuri ztrk, Kurandaki slam, 28. bs., stanbul, Yeni Boyut, 1997, s. 93-99,
163, 271, 286, 424, 432, 453, 472, 533, 541, 600, 621.
598 Bayraktar Bayraklnn beyan ettii fikirlerin Ankara Okulunun izgisine hayli
yakn olduu gzkmektedir. Fakat Ankara Okulundan ald etkinin boyutunun
ne kadar olduunu bilmiyorum.
599 Caner Taslaman, Hidayet efkatli Tuksal ile Grme, 12 Nisan 2010.
600 Caner Taslaman, lhami Gler ile Grme, 11 Nisan 2010.
268
slamiyat dergisi, Ankara Okulunun etkinlik aralarndan birisi olmutur.605 1980lere dek, ilahiyat konularnn, belli bir cemaatin
veya mezhebin grlerine bal kalnmadan tartld, etkili bir
akademik dergi yoktu. 1980li yllarda kurulan, Hikmet Akgln
sponsoru olduu slami Aratrmalar dergisi bylesi bir eksiklii
gidermek amacn gdyordu. Bu derginin editr Hatiboluydu.
dari anlamazlk zerine, Hatibolunun da iinde olduu bir grup
bu dergiden ayrlarak slamiyat dergisini 1990larn banda kurdu. slamiyatn editr olan Hatibolu, slamiyat dergisiyle; kimsenin boyunduruu altnda ve maddi hibir beklenti iinde olunmadan ilahiyat ile ilgili birok konunun ilk defa akademik ciddiyetle ele alndn ifade etmektedir.606 Gler, slamiyat dergisinde yaz yazan herkesin gelenee ayn dzeyde eletirel yaklamadn belirtmektedir. Diyanetin iinde grevli olan Bakan Mehmet Grmez, ayrca Emin zafar, Bnyamin Erul, Ali Dere gibi
isimlerin geleneksel yapya kendilerine gre daha az eletirel yaklatklarn; kendisinin, Hatibolunun, mer zsoyun, Mustafa ztrkn, Adil iftinin ve Tuksaln ise geleneksel anlaya
daha eletirel yaklatklarn sylemektedir. Krbaolunu ise eletirellik dozunda bu iki grubun ortasnda bir yerlerde grdn ifade etmektedir.607
Bugn siyasal slamn nemli aktrlerinin, slamiyat dergisinden ne kadar etkilendiini tam olarak tespit etmek hayli gtr. Gler, AKPde uzun dnem bakanlk yapan ve dergiye yazlar yazan Mehmet Aydnn, bamsz olduunu ama dergiyi etkileyip kendisinin de etkilenmi olmas gerektiini sylemektedir.
AKPdeki etkili baz isimlerin bugnk izgilerine gelmelerinde, slami kesimden birok entelektelin takip ettii slamiyatn
nemli etkisi olduuna inandn, fakat bunu ispat etmenin mmkn olmadn dnmektedir. Ayrca Tayyip Erdoan hapistey605 Hatibolu bu derginin editrln yapt. Krbaolu (yayn kurulu bakanl
da yapt) ve Gler aktif olarak, Tuksal ise ok aktif olmadan burada yayn kurulu yelii yaptlar. Atayn ise burayla sadece birka makalesinin yaymlanmas
eklinde ilikisi oldu. Birka yldr yaynlarna ara veren slamiyat dergisinin yayn hayatna devam edip etmeyecei -2010 yl itibariyle- belirsizdir.
606 Caner Taslaman, Mehmed Said Hatibolu ile Grme, 12 Nisan 2010.
607 Caner Taslaman, lhami Gler ile Grme, 11 Nisan 2010.
270
dernlikten hareketle deil, slamn gereklerinden hareketle yaplmaldr. Din adna ortaya srlen yanllar ve
din istismarlarn ortaya karmak; dinde kaos oluturmak
veya dini tahrif etmek deil, dine hizmettir.
Birinci maddede belirtilen husus, bireylerin belli dinsel otoritelerden bamszlamas, kendi gr ve fikirlerini oluturmalar, ksacas bireyselleme asndan nemlidir. Bu yaklam,
Trkiyedeki egemen byk cemaatlerin ve tarikatlarn temel yaklamlarna kkten aykr olduu iin cemaatler ve tarikatlardan bamszlama anlamnda bir bireysellemeye de yol ac niteliktedir. Mezhepi grn en nemli iddias bireylerin mezhep mukallidi (mezhep taklitisi) olmas gerektiidir. Mezhebi taklidin
tartlmaz klnmas iin ise mezheplerce nemli kabul edilen kiileri ar yceltme olmutur. Oysa Ankara Okulu, bu tartlmaz
kabul edilen kiilere ve onlarn tartlmazlna kar eletiri oklarn yneltmitir. rnein Krbaolunun, Ehli Snnetteki nas yaklamn ve Snnetin standart, sabit bir norm haline getirilmesinin en nemli teorisyeni mam afiinin yaklamn eletirdii makale ve kitaplar buna rnektir.609
kinci maddede belirtilen hadis eletirisi birinci maddeyle
de ilikilidir, nk hadislerin Ehli Snnetteki mevcut otoritesinin belirlenmesi mezheplerce olmutur. Hadis eletirisi, Ankara
Okulunun eserlerinde ve etkilerinde en ok ne kan hususlardandr. (Bu konuyu teolojik boyutu dnda da dnmek ve Ankara Okulunun yaklamlarn kabul edenlerde, yaklamlarnn ortaya karaca sosyal sonulara dikkat etmek gerekir.) Burada ele
alnan Hatibolu, Krbaolu ve Tuksaln temel alma alanlarnn hadis olduuna dikkat edelim. Atay ve Glerin temel alma alanlar ise kelamdr; fakat kelamclar usul- din (dinin nasl anlalacayla ilgili metodolojinin belirlenmesi) konusunu kendi alanlar olarak kabul ederler, yani hadislerin dindeki otoritesinin ne olduu/ne olmas gerektii, bir kelam konusudur da. Mez609 Hayri Krbaolu, Er-Risalenin ekil ve Muhteva Asndan Eletirisi, Snni
Paradigmann Oluumunda afiinin Rol, 2. bs., Ed. Hayri Krbaolu, Ankara, Kitabiyat, 2003, s. 217-267; Hayri Krbaolu, slami limlerde afiinin
Rol zerine, slamiyat, C. II, No: 1, Ocak-Mart 1999, s. 15-34.
272
tepki grp, sonra bu tepkilerin azaldn belirterek- kritik bir aama olarak deerlendirmektedir.614 Ankara Okulunun ve benzerlerinin, ilmihal ve hadis kitaplarnn otoritesini zayflatmaya ynelik
fikirleri, Kurann melinin okunulabilir, ulalabilir olmasnn yaygnlamasyla birleince; Kurann n plana kmas sreci pekiti. Bunun sonularndan biri slami kesim iinde bireyci slam anlaylarnn artmas oldu. Birok kii, mezheplerdeki detaylar kendilerine aktaracak kiilerden ve Arapay bildii iin bu kaynaklardan aldklar bilgileri nce zmseyip sonra aktaracak cemaat
liderlerinden, tarikat eyhlerinden bamsz, din konusunda kendi
anlayn belirleyebileceini dnmeye balad. Hristiyanlkta
da bireyciliin Protestanlkla ilikili olmasnn nemli sebeplerinden ikisi; Protestanln Kilisenin dindeki otoritesini krmas ve
Lutherin ncili Almancaya tercme etmesiyle ncilin bireylerce -Kilisenin aracl olmadan- ulalabilir bir kitap haline gelmesidir. Ankara Okulunun ve benzerlerinin yaklam olan Ehli
Snnet kaynaklarn ve yorumlarn dindeki mutlak otoritesinin krlmas, yaygnlaan Kuran tercmesinin okunmasyla birleince
(Atayn Kuran tercmesi615 ve lhami Glerin mer zsoyla
beraber yazd Konularna Gre Kuran616 kitab vardr), slami
kesim iinde ykselen bir bireyselliin itici unsurlar oldular.617
Ankara Okulu, eletirilerini yaparken kadnlarn kamusal alana kmasnn serbest olmas; resim, heykel, mzik gibi sanatlarn
engellenmemesi gibi fikirleriyle modernlik, seklerlik, Batclk ve
Kemalizm adna slami kesime yneltilen eletirilerin aynsn tekrar ediyor gibi gzkebilir. Fakat onlar Batc yaklamlar da Kemalist ideoloji adna slami kesimlere basklar ve totaliter uygulamalar da eletirmi; Batc veya Kemalist saflarda yer alarak pozisyon belirlememilerdir.618 Ankara Okulunun, salt -ok tartlan- slami grleri temelinde eletirilerini yapm olmas ve bah614 Caner Taslaman, Hidayet efkatli Tuksal ie Grme, 12 Nisan 2010.
615 Hseyin Atay, Kuran: Trke eviri, Ankara, Atay ve Atay, 2007.
616 mer zsoy, lhami Gler, Konularna Gre Kuran, Ankara, Fecr Yaynevi,
1997.
617 lhami Gler, zgrlk Teoloji Yazlar, Ankara Okulu Yaynlar, Ankara
2004, s. 43-48.
618 lhami Gler, Direni Teolojisi, s. 65-71, 105-120
sedilen grlerini beyan etmi olmas nemlidir. Eletirinin iten olmas, slami kesimden bir ksm insanlar iin de bu eletirilerin kabul edilebilir olmasn salayan unsur olmutur. slami
kesimden, zellikle cemaatlere bal birok kiiye gre ise Ankara Okulundan ilahiyatlar, gereksiz tartmalar kartarak slami
kesim iinde lzumsuz bir kaosa sebebiyet vermilerdir.619 Fakat
Ankara Okuluna gre yaptklar hareket slam asndan faydaldr. nk birincisi slamn gerekleri aa kmaktadr; ikincisi
dinin iindeki din istismarclarnn istismar deifre edilmektedir;
ncs dinde olmayan eyler yznden dine getirilen eletiriler
cevaplanmaktadr; drdncs ise hurafeler, uydurmalar yznden
dinden uzak duran kesimlerin dine yaklamas salanmaktadr.
slam adna eletirilerini yapmak ve aktivist bir ruhla fikirlerini
yaymaya almak, Ankara Okulu balnda ele aldm be ilahiyatnn ortak zelliidir. Hatibolunun dergi editrl, Atayn
tm tepkilere kar fikirlerini deiik vastalarla seslendirmesi,
Krbaolu ve Glerin sosyal aktivitelere heyecanla katlmalar,
Tuksaln Bakent Kadn Platformundaki rol; ele aldm kiilerin aktivist yaplarnn ve slami kesimin iinde yksek sesle fikirlerini ifade etmelerinin rnekleridir.
Bahsedilen ortak zelliklere kar tarihsellik (Kurann ve
Snnetin tarihin belli bir dnemiyle ve yeriyle ilikisinden hareketle slam yorumlama) gibi dier nemli bir konuda, ele aldm kiilerin ortak bir fikirleri olmamas sebebiyle, ortak fikirlerini deerlendirdiim bu balkta bu konuyu ele almadm. nmzdeki balkta, Fazlur Rahmann etkisiyle beraber bu konuya da deineceim.
274
Ankara Okulu balnda ele aldm kiiler, ilahiyat kimlikleriyle alma alanlarnn gerei olarak, slamn ilk dnemlerindeki tartmalar ve taraflarn kendi grlerini desteklemek iin ileri srdkleri argmanlar iyi bilmekte ve bu bilgilerini, tezlerini temellendirmede kullanmaktadrlar.
Atay, slamn nc asrnda, siyasetin ald kararla
Mutezilenin yasaklanmasn, slam dnyasnn iindeki zgr tartma ortamnn durmasnda nemli bir dnm noktas olarak grmektedir. Atay hadisiliin, mezhepiliin, tasavvufuluun her
birinin Kurandan insanlar daha fazla uzaklatrdn belirtmektedir. Ataya gre bireylerin kendi ahsiyetleri adna seimlerini
yapabildii, mezhepiliin olmad slamn ilk dnemleri; mezhepiliin ve taklitiliin hkim olduu sonraki dnemlerden gerek slama daha yaknd.620 Atayn ifadeleri, teleolojik dnce
ile ideal toplumun, gelecekteki evrimsel basamaklarda oluacan savunan grlere zt bir ekilde ideal toplumun slamn ilk dnemlerindeki -gemiteki- Altn ada gerekletiini syleyen
Ehli Snnet gre yakn gzkmektedir. Fakat burada bir referans noktas olarak Altn an nasl anlalmas gerektiiyle ilgili farkl bir hermentik yaklama tank olmaktayz. Ataya gre
ilk dnemlerde Kurann n planda olmas, mezhepiliin olmamas asl nemli konudur; Ehli Snnetin n plana kard hususlarn ou Arap rf ve detleridir, slamiyetin ieriinde olmayan
bu rf ve detler, Snnet balyla dinin ieriine ilave edilmitir. Kuranda aklanmayan hususlarda ise akl n plana kartlmaldr, oysa Ehli Snnet taklitilii ile akl glgelenmitir.621 zgr seime, akla nem veren ve Kuran n plana karan bu yaklamn slamn ilk dnemlerindeki Mutezile ile nemli paralellikleri vardr. Nitekim Atay, knayc bir ifade olarak Mutezile olmakla sulanmtr. Fakat Mutezilenin ileri srd baz yaklamlar kullanmakla beraber, Ankara Okulunda olanlar Mutezile veya
baka bir mezhepsel etiketi kullanmaya kardrlar.
Ankara Okulu slamn ilk dnemlerindeki belli bir kiinin
veya mezhebin taklitisi veya devam deildir. Fakat Kurann ya620 Caner Taslaman, Hseyin Atay ile Grme, 13 Nisan 2010.
621 A.e.
nnda; ilk dnemlerdeki Kuran yorumlarna, ilk dnemlerdeki tarihsel olaylara ve kaynaklara da dorudan atflar yaparak fikirlerini desteklemektedirler. rnein Tuksal, kadnlarn hayata aktif katlmnn slama uygunluunu temellendirirken;622 Hatibolu, slamda din adam snfnn olmadn ve tecriti yaklamlarn slami ideali temsil edemeyeceini sylerken,623 bylesi atflarda bulunmaktadrlar.
Ankara Okulu, almalarnda Oryantalist kaynaklara da referans vermektedir. Tuksal, Oryantalizmin farkl bir gz olduunu,
bu farkl gze ihtiyacmz olduunu ve bu gzn bizi zenginletireceini sylemektedir.624 Gler, Edward Saidin Oryantalizm yorumunda hakllk pay olduunu, fakat Oryantalizme kategorik olarak kar olmadklarn, bu hususta analitik yaklalmas gerektiini ve iinde ok deerli tespitler olan Oryantalist almalarn
kategorik olarak reddedilmemesi gerektiini ifade etmektedir.625
Hatrlanaca gibi Said, Batnn kendi pozisyonundan hareketle, yanl bir ekilde Oryantalizm yaptna ve tarafl nyarglarn almalarna yansttna dikkat ekmiti.626 Ehli Snnet kesimden birok kii -ama bu kesimin hepsi deil- Oryantalizmi kategorik olarak reddederken zellikle Saide referans verirler. Ankara
Okulunun almalarnda ise Ignaz Goldziher, Montgomery Watt
ve Joseph Schacht gibi Oryantalistlerin almalarna referanslar
da vardr. Bu referanslar, bu kaynaklar btnyle kabul etme anlamna gelmemekte; fakat Oryantalizme ynelik analitik bilimsel
ayklama yntemi ile faydac ve eletirel yaklamn buluturulmasn ifade etmektedir.
20. yzyldaki slam dnrlerinden, Ankara Okulundan
baz ahslar etkileyen, tartmalarn en ok oda olmu/olan
dnr ise Fazlur Rahmandr. Daha nceden saydm drt
madde hususunda Ankara Okulundaki herkesle Fazlur Rah622 rnek olarak baknz: Hidayet efkatli Tuksal, Kadn Kart Sylemin slam
Geleneindeki zdmleri, s. 129-133.
623 Mehmed Said Hatibolu, slamn Aktel Deeri zerine-1, slamiyat, C. V,
No: 1, Ocak-Mart 2002, s. 9.
624 Caner Taslaman, Hidayet efkatli Tuksal ie Grme, 12 Nisan 2010.
625 Caner Taslaman, lhami Gler ile Grme, 11 Nisan 2010.
626 Edward W. Said, Orientalism, New York, Vintage Books, 1994.
276
278
de hayatn birok alannda karmza kan sanat ile ilgili grleri u ekildedir: Ankara Okulunun hepsi slam adna yaplan baz
yanl mezhep yorumlar ve uydurma hadislerle mzik, resim ve
heykel gibi alanlarda konulan yasaklar eletirmekte; bu dini adan hatal yasaklarn, slam dnyasnda sanatn ilerlemesine olumsuz tesirleri bulunduunu ve birok kiinin bu gibi yasaklar yznden slama uzak durduunu beyan etmektedirler. rnein Hatibolu, Iklarn lideri Hseyin Hilmi Ikn rekor satl ilmihali Saadet-i Ebediyye kitabnda; keman, ney, saz, ud, kaval gibi alglarn alnmasn ve bunlarla ark sylenmesini haram ilan etmesini sert bir slupla (Ikn damad ve takipisi Enver renin
kurucusu olduu TGRT televizyonunda bu tip yasaklarn gzetilmemi olmas yoruma muhtatr) yle eletirmektedir:
Sahifelerce sren bu kabil hezeyanlar yeterli bulmayan Ik
Ik Efendi musikiden hi anlamad halde konuuyor. Sanki mecbur mbarek! Kalbi gzel sese kapal bir kimseye bizler
yine acmaktan baka bir ey yapacak deiliz. Bu zata, haklarnda en ufak tenkid ileri srlmemi nice ud alan lim ismi versen,
yine de sana kulan tkayacaktr. Zira onun kulak verdii stadlar bakadr634
Krbaolu, Cat Stevensn (nl bir arkcyken slama dnen ve Yusuf slam adn alan), Mslman olduktan sonra gitar
brakmasnn, uydurma hadis ve yanl din yorumlar ile ilikili olduunu hatrlatmaktadr. Krbaoluna gre slam dnyasndaki bu uydurmalar kaba-yoz yaplanmalarn nedenlerinden olan
sanat eksikliine yol amtr: plaklk, pornografi, ateizm vgs gibi unsurlarn sanatta kullanlmas gibi uygulamalar; slami ahlakla badamazdr ama kategorik olarak sanata kar kmak hatadr. Krbaoluna gre sanata bu kar klarda uydurma hadislerin nemli bir yeri vardr. Ayrca putperestlii nlemek gibi niyetlerle heykelin yasaklanmas gibi bir durum olmusa bile, bu ancak tarihsel bir durumdur, evrensel bir hkm tekil etmez, putperestlikle alakas olmayan heykel yapmn yasaklamak dinle ilgisiz bir uygulamadr.635
634 Mehmed Said Hatibolu, Dzeltmeye Talib Bozuculuk, s. 12-14.
635 Caner Taslaman, Hayri Krbaolu ile Grme,, 12 Nisan 2010.
Hatibolu, Peygamberin, kendi dneminin mziini yaknlaryla beraber dinlediine dikkat ekmektedir. Ayrca mzik yasann daha ziyade Ortodoks-Snniliin iinden baz kiilerce dillendirildiini, tarikat ve tekkelerin ise belli bir mzik kltrn bu
eletirilere ramen tadklarn ifade etmektedir.636 Atay, mzikteki
yasaklarn yanllyla ilgili fikirlerini Suudi Arabistanda beyan
ettiinde, haram olduu itirazyla grd tepkiyi ve bu tarz yasaklarn hl slam dnyasnda savunulduunu hatrlatmaktadr.637
280
ra Okulu iin bu yaklam taktiksel deildir, Nurculuk iin ise temelde taktikseldir, nk Nurculuk iin Ehli Snnete ballk, teolojik yaklamda ayrlnmamas art bir dsturdur. Burada bir kez
daha davran metodolojinin ballarnn, zmlemekte baarl olmasnn zor olduu bir durum vardr; davransal olarak Ankara Okulunun yaklamna yakn olanlar ve Nurculua yakn olanlar ayn olgular sunmaktadrlar, fakat iki taraftaki fark ancak kavram ve inanlara nfuz etmeye alan hermentik bir yaklamla
grebilmekteyiz.
Ankara Okulunun savunduu basit gibi gzken, aslnda nemli sonular olan bir dier husus, kadn ile erkein el skmasnn haram olmadn savunmalardr. Hatibolu, Ankara
lahiyatta bu hususu ifade ettiklerinde slami kesimden birok kiinin kadn ile erkein el skmasnn haram olduunda srarc olduunu hatrlatt.639 Gnmzn kamusal alanlarnn yaygn zellii kadn-erkek karkldr ve el skma kresel kltrle yaygnlk kazanm, habitusa dnm bir selamlama eklidir. Siyasal
slam olarak nitelenen partilerdeki birok kii -Ehli Snnete bal
ve Ankara Okuluna pek de sempati beslemeyecei kolayca tahmin
edilebilecek- de yaygn olan bu adeti uygulamaktadrlar. Fakat Ankara Okulunu burada yine nemli klan; taktiksel bir durum olarak
deil, teolojik yorumlarnn neticesi olarak bunu savunmalardr.
El skmama dier grnr klc semboller kadar annda olmasa da, ok ksa sre iinde, slami kesime ait olan ve olmayan
belirlemeyi mmkn klacak bir tavrdr. Ankara Okulunun bu konudaki yaklam da ortak kamusal alan paylamalarnda fark yaratacak bir teolojik fikirdir.
temel referans noktas yapan bir birey, eer bir eylem veya bak
asyla ilgili slami kaynaklarda bir bilgi buluyorsa ve bu bilgi
modernite, kreselleme veya herhangi bir sre sonunda edinilmi bilgiyle eliiyorsa, doal beklenti -her zaman bu beklentiyle pratik sonu uyumlu olmasa da- slama zt olann reddidir. Fakat slamn ontolojisi ve eskatolojisi zerindeki genel konsenssn, slami kaynaklar sz konusu olduunda var olduu sylenemez; bu yzden slamn epistemolojisiyle ilgili sorun daha etrefildir. Kurann dinin kayna olduu ve Kurann epistemolojik
stnl konusunda -kimi Kuran ayetlerinin farkl yorumlanmas
ve anlalmasyla beraber- ittifak vardr. Fakat Ehli Snnet slamca kabul edilen hadis kitaplarnda ve Ehli Snnet din bilginlerinin
ilmihal kitaplar gibi dier kitaplarda yazlanlar zerinde -ki bunlar Kurandan hacim olarak ok fazladr- ayn ittifakn olduu -Ehli
Snnetin kendi mezhepleri iinde ve Ehli Snnetle dier mezhepler/grler arasnda- sylenemez. te bu konsenss eksiklii,
slam temel referans noktas kabul eden bireylerin, modernleme
ve kreselleme srelerine farkl tepkiler vermesinde nemli bir
role sahiptir.
Osmanl dneminde Abduh, yakn dnemde Ankara Okulu
gibi slamn iinden kan baz entelekteller; hadisler gibi tarihsel kaynaklar slam adna eletirmilerdir. slamn i mant
asndan, eer, tm varln Yaratcs olan Mkemmel Tanrnn
indirdii dini hkmlerle, insani olduu iin mkemmel olamayacak olan insani grler eliirse; insani olanlarn tereddtsz reddi gerekir. Bahsedilen iten eletirilerle slam olarak sunulanlarn bir ksmnn slam ile alakas olmad savunularak, modernleme ve kresellemeyle yaylan kltrn birok esinin din adna reddine gerek olmad gsterilmitir. Yoksa slamn ontolojik ve epistemolojik mant, insani olann Tanrsal olann zerine karlmas anlamn tayaca iin modernleme ve kresellemeyle ilgili -slamla elikili gzken- yeni kltrel normlarn
ve eilimlerin, benimsenmesini dlard. Ankara Okulunun yapt eletirilerin sosyoloji ve siyaset asndan nemi burada ortaya kmaktadr. Ankara Okulunun izahlarn ve benzer yaklamlar benimseyenlerin, modernleme ve kreselleme srelerine ve-
282
recei tepki deiecektir. Bu tip yaklamlar benimsenince de modernleme ve kresellemeyle yaylan birok unsura (rnein cinsellikle ilgili olan veya pozitivizmden kaynaklanan kimi hususlara); slam adna tepki verilmeye devam edilmektedir. Fakat dier yandan, birok hususta, rnein kadnlarn kamusal alana kmas veya aktifliklerinin artmas gibi hususlarda eletiri oklar modernleme ve kreselleme srelerine deil, din gibi sunulan gelenee yneltilmektedir. Ankara Okulunun yaklamnda, ciddi
olgusal fark oluturacak yaklamlarn nemli bir blm, modernleme ve kreselleme srelerinde, slami kesim asndan kritik bir konu olarak ortaya kan kadn konusuyla ilikilidir. Ankara
Okulunun hadislere ve dier Ehli Snnet kaynaklara eletirel yaklam, epistemolojik adan ciddi fark oluturacak boyuttadr. Ankara Okulundan olanlarn eletirdikleri ve teolojik bir tavr olarak reddettikleri, kadn konusuyla ilgili hadislere ve Ehli Snnet
kaynaklarda yer alan izahlara u rnekleri verebiliriz:
Kadn avrettir. Muhakkak ki o evinden dar kt zaman eytan
baklarn ona evirir. Evinden dar km bir kadn, evinin i tarafnda
oturup duran bir kadndan Allaha daha yakn olamaz.640
Kocasnn kendisinden raz olmas mstesna, bir kadn evinden kocasnn izni olmadan dar karsa, Gne ve Ayn zerine doduu her
ey ona lanet eder.641
Kadnlar zarar vermeyecek miktarda a, ar gitmeyecek kadar da
kyafetsiz braknz. nk kadnlar iyice doyar, gzelce giyinirlerse, onlar iin dar kp gezmekten daha sevimli bir ey yoktur. Fakat onlar biraz a, biraz da plak kalrlarsa, onlar iin evde oturmaktan hayrl bir
ey yoktur.642
ayet ben bir insann baka bir insana secde etmesini emredecek olsaydm, kadna, kocasna secde etmesini emrederdim.643
640 Heysemi, Mecmauz Zevaid, C. IV, No: 7671, s. 575; bu kaynaktan aktaran: Ali
Osman Ate, Hadis Temelli Kalp Yarglarda Kadn, stanbul, Beyan, 2000, s.
92.
641 bn Arak, Tenzihu eria, C. II, s. 217; bu kaynaktan aktaran: Ali Osman Ate,
a.g.e., s. 96.
642 bnl Cevzi, Mevzuat, C. II, s. 282-283; bu kaynaktan aktaran: Ali Osman Ate,
a.g.e., s. 97.
643 Tirmizi, Rada 10, 1159, Ktb-i Sitte: Muhtasar Tercme ve erhi, Ed. ve
ev. brahim Canan, Ankara, Aka Yaynlar, 1988, Kayt No: 3293.
Ey kadnlar! Eer kocalarnzn size olan haklarn bilseydiniz, ayaklarnn tozunu yzlerinizle silerdiniz.644
Namaz bozan eyler kara kpek, eek, domuz ve kadndr.645
Kadnlara yazy retmeyin. Dikii ve Nur Suresini retin.646
Kadnlara danmayn, onlara muhalefet edin. Kadnlara muhalefet
edin, zira kadnlara muhalefet berekettir.647
284
Eer erkek tepeden trnaa cerahat olsa, kadn da dili ile yalasa, yine
de erkein hakkn deyemez.653
Gazali, kadnlarn ihtiyalar dnda sokaa kmamalar gerektii, sokaa kmamalar iin onlara gzel elbise alnmamas
gerektii, namaz bile evde klmalarnn daha uygun olduu gibi
izahlarla; kadnlarla erkeklerin karmasna kar kesin bir tavr
belirlemitir.654 Ehli Snnet slam, bahsedilen hadisleri ve izahlar
da ieren birok kaynaktan teekkl etmitir. (Bu kaynaklarn iinde bu hadislere zt birok hadis de vardr.) Yukardaki alntlar yaptm ve benzeri hadislere, Gazalinin hyas gibi Ehli Snnet asndan en muteber kaynaklarda ve ktb-i sitte olarak bilinen en
mehur alt hadis kitabnda da rastlanmaktadr. Osmanldaki kadnlarn kamusal alanda yer almayna, g ilikilerine aktif olarak katlmamasna sebep olan unsurlardan biri bu tipteki hadisler
ve kaynaklara atflarla temellendirilen grler olmutur. Ankara
Okulu, bunlar ve benzeri hadislerle izahlar slam adna eletirerek, slami epistemolojide Ortodoks-Ehli Snnetten farkl bir yaklam ne karmaktadr; buna benzer yaklamlar ise slami inanc benimseyen kadnlarn kamusal alana daha ok kmas ve g
ilikilerinde geleneksel rollerine raz olmamas gibi sosyoloji ve siyaset asndan nemli olgulara yol amaktadr.
Tuksaln son vurgusu, bu yaklamn teoloji asndan doruluk derecesine deil, fakat sosyoloji ve siyasi bilimler asndan
sonularna odaklanan bu kitap asndan nemlidir. Bu konudaki
inanlar ve kararlar, Mslmanlarn, modernite ve kresellemeyle
ilgili srelere verecekleri tepkinin mahiyetinde nemli farkllklara yol aacak niteliktedir. Ankara Okulunun yaklam; slami referansa nem veren kadnlarn, erkekler gibi kamusal alanda, siyasal srelerde ve ideolojik aygtlarn iinde aktif olarak yer almalarnn nn amaktadr. Bu yaklamn -erkekleri grnr klan sembollerde olduu gibi- taktiksel deil, fakat teolojik bir anlayn dorudan sonucu olduunun alt izilmelidir.
655 Caner Taslaman, Hidayet efkatli Tuksal ile Grme, 12 Nisan 2010.
656 Hidayet efkatli Tuksal, Kadn Kart Sylemin slam Geleneindeki zdmleri, s. 249-250.
286
Krbaolu, Haricilerin daha slamn ilk yzylnda kadnlarn siyasetin en st kademesi olan devlet bakanl -halifelik- yapabileceini sylediklerini, fakat zamanla erkek egemen anlaylarn hkim olduunu sylemektedir.657 Hatibolu, erkeklerin ilim
hayatna hkim olmasnn -hadis kitab yazarlar ve mezhep kurucularnn hepsi erkektir- kadnlarla ilgili gerek slam ile badamayan izahlarn dinsellemesinin sorumlusu olduunu sylemekte; bilimsel iktidar ellerinde tutmu olanlarn cinsiyetlerinin unutulmamas gerektiini hatrlatmaktadr.658 Atay, kadn konusundaki
yanllarn hadis uydurmacl ve erkeki mezhepilikle ilikisine dikkat ekmekte; ayn zamanda, bu zihniyetin yapt Kuran yorumlarnn dzeltilmesi gerektiine, bu zihniyetten bamszlap
Kurann anlalmas gerektiine dikkat ekmektedir.659
ok tartlan barts konusunda, Ankara Okulunun hepsi, niversitelerdeki barts yasana kar kmlar ve bu demokratik hakkn engellenmemesi gerektiini aktif bir ekilde
seslendirmilerdir.660 Dier yandan, Ankara Okulunun bir ksm;
slamn ba rtmeyi emretmediini savunmaktadrlar. Gler, iffetli olmann slami bir deer olduunu fakat bartsnn farz olmadn, mezheplerin kendi yorumlarn dondurmasndan byle
sorunlarn ktn, kadnlarn iffetli olmalar iin balarn rtmelerinin gerekmediini sylemektedir.661 (Glerin ei bartldr,
stelik bartsnden dolay iini brakmak zorunda kalmtr.)
Atay, barts takmann slamn bir emri olmadn, Kuranda
gslerin rtlmesi emrinin olduunu ifade etmektedir.662 Tuksal, slamn ilk dneminde, kadnlarn rtnme biimlerinin statsel boyutla ele alndn, kadn bedeninin ayartclnn merkeze oturmasnn sonraki bir olgu olduuna dikkat ekmektedir.663
(Tuksal da barts takmaktadr.)
657 Caner Taslaman, Hayri Krbaolu ile Grme, 12 Nisan 2010.
658 Caner Taslaman, Mehmed Said Hatibolu ile Grme, 12 Nisan 2010.
659 Caner Taslaman, Hseyin Atay ile Grme, 13 Nisan 2010.
660 rnek olarak baknz: Mehmed Said Hatibolu, Tesettrden Trbana, slamiyat, C. IV, No: 2, Nisan-Haziran 2001, s. 7-10.
661 Caner Taslaman, lhami Gler ile Grme, 11 Nisan 2010.
662 Caner Taslaman, Hseyin Atay ile Grme, 13 Nisan 2010.
663 Caner Taslaman, Hayri Krbaolu ile Grme, 12 Nisan 2010.
slami kesim(ler)in gcn arttrd -benim de paylatmyaygn bir kanaat iken ban rtenlerin saysnn dtn tespit
eden -daha nceden deindiim- TESEV anketinin verileri birok sosyal bilimciyi artmtr.664 Bu sonucun ortaya kmasnda, Ankara Okulu ve slami kesimin iinden -Ankara Okulundan
etki alm veya almam olan- benzer seslerin bahsedilen slam
yorumlama biiminin etkili olup olmad, eer nedenlerden biri
buysa, bu etkinin boyutunun derecesinin ne olduu incelenmesi
gereken -benim cevabn tespit edemediim- bir soru olarak durmaktadr.
288
halkyla Bat arasnda, demokratik deerler sz konusu olduunda ciddi bir farklln olduu gzlenmitir.666 Hi phesiz, demokratik deerler ile ilgili detayl bir kanaat iin, Dnya Deerler Aratrmasnn yaptndan daha detayl ve derin bir irdelemeye ve davransal metodolojinin verilerinin hermentikle buluturulduu almalara muhtacz. Fakat bu aratrmann, matematiksel veri asndan elimizdekilerin en iyilerinden biri olduu da unutulmamaldr.
Bu aratrma, slam toplumlaryla Baty ayran en temel deersel farkllklarn demokrasiyle ilgili demos deil, cinsel serbestlik ve kadn konusu gibi eros ile ilgili konular etrafnda ekillendiini gstermektedir.667 Ankara Okulu, teolojik inanlaryla elikili grdkleri cinsel serbestlik konusunda olmasa da teolojik inanlaryla uyumlu bir ekilde kadn konusunda, slam toplumlarndaki geleneksel yaklamla (bahsedilen aratrmada gzken) fark oluturmaktadr. Sonuta, nceki sayfalarda ele alnan
kadn konusundaki yaklamlarnda, Ankara Okulunun dier slami kanaat nderleri ve entelektellerle oluturduu farkn aynsnn, bu balk altnda incelenen demokratik deerler iin sz konusu olduu sylenemez; demokratik deerler slami kesimde sanldndan daha fazla yaygndr. Huntington dahil birok aratrmacnn zannnn aksine, demokrasiyle baml deerlerin slam toplumunda yaygn olmasna; slami kesimden olan entelekteller olarak Ankara Okulu da bir rnek oluturmaktadr.
Ankara Okulunun hepsi seimli, halkn oylarnn belirleyici
olduu demokratik bir sistemi ve sivil toplumun glenmesini savunmaktadrlar. Atay, birka akademisyenle beraber yazd kitapta, Kurann koyduu ilkelerin demokratik bir yapy gerektirdiini ifade etmektedir: Halka danmay, ynetimde halk sz sahibi
klmay gerekli klan, despotizmi dlayan ra ilkesi bunlardan
birisidir. Kuranda ska vurgulanan adalet ve iin ehline verilmesi ilkeleri dier ilkeler arasndadr.668
666 A.e., s. 142-154.
667 A.e., s. 134.
668 Hseyin Atay, v.d., slam Gerei, 3. bs., Ankara, Ankara niversitesi lahiyat
Fakltesi Yaynlar, 1995, s. 91-95.
290
292
m gerekletirmek hayli zordur. rnein devletin en nemli ideolojik aygtlar olan eitim kurumlarndaki kadn erkek kark eitimden, herhangi bir yerde oturunca fonda hep var olan mzikten
veya birok iyerindeki sakalszlk ya da belli bir kyafet talebinden kanmak hayli zordur. Ayrca bunlardan kanmak eitimsiz
kalmak, kamusal alanda yer almamak veya iyi i olanaklarn brakmak demektir ki; bunun sonucu slami kesimin g alanlarndan tamamen tecrit olmas ve g alanlarnn birounun teki
kesimlerin hkimiyetine braklmas demektir.
Ehli Snnet gr adna yaplan bahsedilen izahlar ve benzerlerini slam ile zdeletiren fakat uygulayamayan birok kii
asndan ortaya bilisel ztlk kacaktr. Ehli Snnet slam
kimliklerinin en temel esi olarak benimsenmelerine karn bu
kimlikle ilgili bahsedilen hususlara riayet etmeyenlerin zihninde;
benimsenen kimlikle ilgili zihinsel durum ve uyumsuz davran gerekletirdiini bilmekle ilgili zihinsel durum buluarak bilisel elikiye sebep olacaktr/olmaktadr. Daha nce grld
gibi Nursi, snnetlerle farzlarn arasndaki Ehli Snnette var olan
kategorik ayrmlar kullanarak ve slamn g kazanmas iin yaplmas gerekli fedakrlklarn nemine dikkat ekerek, bahsedilen elikilerin birounu -zellikle erkeklerin kamusal alanda ve
devletin ideolojik aygtlarnda g kazanmasna yol aacak- kendi takipileri iin zmtr. Burada bilisel elikinin karizmatik otoriteyle zmn grdk. Ankara Okulunun buradaki fark; bahsedilen elikilerle ilgili zmlerinin taktiksel deil, zsel oluudur. Ankara Okulu, belli bir elikiyi zmeyi veya slami
kesimin devletin ideolojik aygtlarnda ve kamusal alanda g kazanmasn hedefe koymadan bu yaklamlarn yapmaktadr. Onlara gre slam doru anlama ekli byle olduu iin bu yaklamlarn ileri srmektedirler. Ankara Okulunun bahsettiimiz kiileri, akademik alma alanlar olan slami kaynaklara inmekte
ve bunlardan getirdikleri deliller ile kadnlarn kamusal alandan
dlanmasnn, sakaln, cbbenin, sarn, mzik yasann ve daha
pek ok unsurun gerek slamda yer almadn savunmaktadrlar. Lakatostan dn aldm terminolojiyle ifade etmek gerekirse; Ehli Snnetten farkl bir slami kimlik tanm yapmakta, ne-
yin kat ekirdekte, neyin koruyucu kuakta, neyin bunlarn dnda olduunu tarif edilerindeki farkllklaryla, kendi fikirlerini benimseyenlerin modernleme ve kreselleme srelerine verecekleri reaksiyonda fark oluturmaktadrlar. Bunu yaparken, taktiksel bir yaklam benimsemedikleri gibi modernleme ve kresellemeyle yaylan kltr slam-st bir deer olarak grerek de
bu fikirlerini ileri srmemektedirler; aksine, kimi hususlarda, modernleme ve kreselleme ile yaylan kltrdeki slamla elikili unsurlarn -cinsellikle ilgili baz konularda olduu gibi- reddedilmesiyle ilgili slamn deerler sisteminden kaynaklanan bir yaklam benimsemektedirler.
Ankara Okulunun temel amac bilisel elikileri zmek
ve Mslmanlarn modernleme ve kreselleme srelerine
daha rahat adaptasyonunu salamak olmasa da fikirlerinin sonucu budur. Rosenberg ve Abelsonun bilisel dengeleme teorisinde iaret ettii gibi bilisel elikiler, elikili olduu zannedilen elerden birinin ayrtrlarak yeniden tanmlanmasyla
zmlenebilir.675 Onlarn yapt, slam, Ehli Snnet paradigmadan bamsz bir hermentik yaklamla (tefsirle) tanmlamaktr; niyetleri ne olursa olsun, bu tanmlama bilisel dengelemeye
yol amakta ve bilisel elikileri zmektedir. Hem temel slami kaynaklara vukuflaryla bahsedilen yaklamlar gstermeleriyle hem entelektel ilahiyat tanmna -Nursinin karizmatik
cemaat lideri kimliinden farkl olarak- denk dmeleriyle hem
Kuran merkeze alp uydurulduuna inandklar hadisleri ve mezhepilii eletirmeleriyle hem de kadn konusu ve sanat gibi konularda vardklar sonularla Ankara Okulu ve Abduh arasnda
nemli paralellikler vardr. Abduh gibi Ankara Okulu da slam,
Ortodoks-Ehli Snnetten farkl tanmlam; bu yeniden tanmlamay yaparken de bata Kuran olmak zere temel kaynaklara inerek ve mezhepler kurulmadan nceki dnemlere -Peygamber ve
drt halife dnemi gibi- atflar yaparak, otantikliin gerek savunucusu olduklarn gstermeye zel nem vermilerdir.
Nursinin taktiksel yaklamnn, geleneksel yapyla daha
uyumlu olmas ve uygulama iin bir rgtl yapya -cemaate- sahip
675 idem Katba, Yeni nsan ve nsanlar, s. 155-156.
294
SONU
296
Sonu
297
II. Dnya Savandan sonraki uluslararas ortamn koullarnn, o dnemdeki Trkiyedeki i dinamiklerle birlemesi sonucunda -1946 ylnda- ok partili sisteme geilmesi; oyun gcnn
ortaya karak, evrenin merkezde nemli deiiklikler yapabilecei dnemlere geilmesinde ve merkez-evre ilikilerinin farkllamasnda nemli bir dneme oldu. Bu tarihten itibaren hem CHP
hem de DP iktidarlar dnemlerinde dinsel basklar azalmaya balad. 1947de CHP iktidarndaki Kalknma Plan ve DP iktidarndaki ekonomik deiimler, ayn dnemden itibaren merkezin ekonomideki denetiminin azalmasnda ve evrenin merkezden ekonomik
ynden de bamszlamasnda geilen aamalar oldu. II. Dnya
Savandan sonra Trkiyedeki merkez-evre ilikilerindeki bahsedilen dnm, aktr olarak DPnin eylemlerinden ok uluslararas sistemin ve i dinamiklerin birleiminden kaynaklanan sistemsel deiime balamann daha doru olduuna zellikle vurgu yaptm.
Siyasetten topluma g kaymasyla ilgili sre kreselleme
srecinin artt 1980lerde hzland. Uluslararas sistemde ykselite olan Neo-liberalizm, zal hkmetlerinin de desteiyle geni bir kesimce benimsendi. zel sektrn rolnn azaltlmasnn
savunulduu ve devlet mdahaleciliinin eletirildii Neo-liberal
ekonomi politikalar, zal ve sonrasndaki birok hkmete uyguland. Ayrca AB srecinin, zal hkmetlerinden gnmze kadar olan birok hkmet tarafndan desteklemesi gibi nemli etkenlerle, ekonomik liberalizmin yannda siyasal liberalizm de eskisine oranla yaygnlat. Bunlarn sonucunda devletin sermaye zerindeki kontrol azald gibi, devletin ideolojisinden bamsz sivil toplum kurulular eklindeki rgtlenmeler de artt. Bu srelerin desteiyle slami kesim olarak nitelenen gruplar; hem daha
ok finansal destek bulma olana elde ettiler hem vakf ve dernek
gibi kurulular kurma olana bularak daha zgr ve legal mcadele edebilecekleri kurumsal yaplara kavutular. Sonuta kreselleme srecinde devlet, nceden olduu gibi, yukardan-aa dzenlemeyle toplumu ekillendirme ve kurucu ideoloji dorultusunda alternatif ideolojileri gszletirme imknn yitirdi. Bundan
en ok istifade eden ise bu kitapta gstermeye altm gibi kuru-
298
Sonu
299
300
Sonu
301
302
Sonu
303
mnn zellikle Ehli Snnet slama karlk geldiine dikkat edilmelidir. Ehli Snnet slam merkezin yneticilerinin ve toplumun
geni bir kesiminin fikri kalplarn etkilemi olan; ontolojilerini,
eskatolojilerini, egzistansiyel yaklamlarn ve gncel birok pratiini belirlemi inan ve pratiklerden oluan sistemdi. Devletle ilgili
endielerin dinin nne geirildii rnekler olsa da din merkezin ynetici zihniyetinin temel unsurlarndand. Cumhuriyete geildiinde merkez-evre ilikilerinde ve muhalefete tahammlszlk gibi olgularda ciddi devamllklar oldu. Fakat en radikal
paradigmal deiiklik dinin devletin ynetici zihniyetinden karlmas oldu.
Cumhuriyetle beraber ideolojide yaanan paradigmal deiiklikte; Tanzimattan beri yaanan Batllama, Batnn yapsyla ve
felsefi fikirleriyle karlama gibi unsurlarn da etkisi bulunmaktadr. nceden karlalan ve Cumhuriyetin ynetimine hkim olan
zmrede etkili fikirler; Osmanlnn ykl sonucu ortaya kan
yeni devlette uygulanma imknna kavutu ve Cumhuriyetin kurucu ideolojisini oluturdu. Batclk, Pozitivizm, laiklik, ilerlemecilik ve milliyetilik yeni ynetici zihniyetin temel unsurlar oldu.
Kurucu ideolojiye hkim olan teleolojik anlaya gre toplum mhendislii yapld; ileri aama olan Batya/moderniteye toplumu
ulatrmak iin halk iin halka ramen politikalar benimsendi.
Teleolojik zihniyetle uygulanan politikalarla bugnler aydnlk
yarnlar iin feda edildi. Din ile girilen sorunlu ilikiler dneminde; dinin kurumsal gcn yok etme, dini kontrol etme ve ideolojik aygt olarak kullanma yaklamlarndan kimi zaman biri, kimi
zaman br tercih edildi. Yeni ideolojinin geni bir kesime kabul ettirilmesinde daha nceki maddelerde ele alnan hususlar etkili oldu: A- Osmanldan devralnan, merkezin gl tutulmasna ve
evrede g odaklarnn olumamasna allan sosyal-siyasi yap
muhafaza edildii iin evreden ideolojideki radikal deiiklii nleyebilecek bir muhalefet k(a)mad. B- Cumhuriyet dneminde,
en nemlisinin eitim kurumlar olduu devletin ideolojik aygtlaryla, evreye nfuz gcnn srekli arttrlmasyla, yeni ideoloji
geni bir taraftar kitlesi bulup, geni bir kesimin zihninde meruiyet kazand.
304
Cumhuriyet Trkiyesi radikal deiimler yapt ideolojisine ve devrald mirasna bal olarak eitli paradokslarla karlat. Bu paradokslarn kimisi Trkiyenin kendisine mahsus durumuyla ilikiliyken, kimisi Batdan devralnan paradigmaya ikindi. Trkiyenin kendine mahsus durumunu, kurucu karmakl ve yzleilen paradokslar analiz eden hermentik yaklamlar kullanlmadan Trkiyedeki slam ile ilgili birok olguya nfuz
edilemeyecei kanaatindeyim. Trkiyenin kendine mahsus durumundan kaynaklanan paradokslarn, din adna yaplan Kurtulu
Savandan sonra radikal bir seklarizasyon politikasnn uygulanmas, Bat ile savatan sonra Batnn varlmas gerekli ideal olarak
sunulmas, Batda toplumsal dinamikler ve tarihe yaylan srele
gerekleen modernizm srecinin yukardan-aa hzl bir ekilde gerekletirilmeye allmas, Osmanlda yetimi siyaseti ve
brokratlarla Osmanly ama olarak sayabilirim. Trkiyeye zel
bu paradokslarla beraber Bat dncesinde de var olan devlet ile
birey, teleolojik dnce ile bireysel haklar arasndaki paradokslarla ba edilmeye alld. Ayrca dier slam lkelerinde de bulunan
demokrasi ile laiklik/seklerlik arasndaki paradoks zel nemde
olmutur. Bu paradokslarda devlet, teleolojik dnce ve laiklikten/seklerlikten yana politikalar uygulamak; Cumhuriyetin balang dnemlerindeki genel tavr olmutur.
II. Dnya Sava sonras uluslararas sistemin de etkisiyle,
bahsedilen paradokslarda bireysel haklar ve demokrasi ynnde
yaplan dzenlemeler, 1980ler ve sonrasndaki srete devam etti.
1980ler ve sonrasnn yeni konjonktrnde evredeki ideoloji eitlilii merkeze de tand; bu dnemin ynetici zihniyetini belirleyen en temel unsurlardan biri merkezdeki bu ideoloji eitliliidir. Daha nceden de belli bir oranda merkezde ideoloji eitlilii olmu olsa da bu dnemde, farkl ideolojilerin merkezdeki gc
ve devlet politikalarndaki etkinlii iyice hissedilmitir. Bu eitliliin 1980ler ve sonrasnda ortaya kmasnda nemli bir dnm
noktas, Trkiyenin stratejik orta Amerika ve ngiltere gibi devletlerde Neo-liberalizmin yaylmas ve Trkiyedeki ANAP hkmetleriyle bu ideolojinin yaygnlatrlmas oldu. Sonuta gnmze gelindiinde; a- Kemalizm, b- Trk-slam Sentezi, c- Neo-
Sonu
305
306
Sonu
307
308
kmakta; hem kamusal alann deiiminde rol almakta hem aileleri ile iinde olduklar siyasal parti, cemaat ve sivil toplum kurulularnda glerini arttrmakta, sonuta oluan yeni g ilikileri ve
habituslarla slami kesimi de dntrmektedirler. slami kesimin
erkekleri ile kadnlarnda, siyasal slamda ve cemaatlerde kadn
ile ilgili algnn deiiklii ve g ilikilerinde kadnn rolnn
deiimi; bu kesimin -merkezde etkinliinin arttna dikkat ektiim- ideolojisinin/zihniyetinin kimi unsurlarnda da farkllamalara yol aacak/am boyuttadr.
D- Trkiyedeki slamla ilgili olgular anlamada daha nceki
maddelerde belirtilen hususlarn irdelenmesinin zaruri olduu, fakat bunlara ilaveten, birok aratrmac tarafndan belki de en ok
ihmal edilen bir husus olan, halkn geni bir kesimi zerinde etkili
slami kesimden kanaat nderlerinin, entelektellerin ve cemaat liderlerinin kararlarna ve uyguladklar taktiklere de odaklanmamz
gerektii; slami kesimin iinde olan bitene odaklanmadan slami kesimle ilgili olgulara gereince nfuz edemeyeceimiz kanaatindeyim. slami kesimde farkl ve birbirlerinden bamsz birok
cemaat lideri, kanaat nderi ve entelektel olmas; bunlarn hepsinin analizinin tek bir almada yaplamayacak olmas demektir. Bu yzden, bu dikkat ektiimiz hususla ilgili, kitab ayrdm
dnemle ilgili birer rnek semekle yetindim. Elbette slami kesimle ilgili gzlemlenen olgular gereince kavramak iin bu almada yer almayan slami kesimin iindeki dier etkili kiilerin
dini konularla ilgili kararlarn, organizasyonlarn ve taktiklerini
de incelemek gerekmektedir.
Osmanl dnemi iin rnek olarak, Jn Trklerin lmnn ardndan saygyla andklar, eski Babakan emseddin Gnaltay ve
air Mehmed Akif gibi nemli isimleri derinden etkileyen Muhammed Abduh incelendi. 1980ler ncesi Trkiye iin en ok takipisi bulunan, en ok kurum kurmu hareket olan Nurculuun kurucusu Said Nursi irdelendi. 1980ler sonras Trkiye dnemi iin ise
bir grup ilahiyat akademisyenden oluan Ankara Okulu incelendi. Daha nce sosyoloji ve siyasi bilimlerle ilgili bir almada bu
grubun ele alnmam olmas, bu konudaki bir boluu doldurmak-
Sonu
309
tadr. Bu rneklerden Abduh ve Ankara Okulu birbirine daha yakndr; bunlar slami kesimden entelektel tanmna uygun, Ehli
Snnet paradigmadan ve herhangi bir mezhepten bamsz slam
anlayn temsil etmektedirler. Bunlarn gelenekle slam ayrt
ederek, gelenee getirdikleri eletiriler, slami kesimin modernleme ve kreselleme srelerine uyumunu birok hususta kolaylatracak niteliktedir. Nursi ise cemaat lideri olarak tanmlanabilecek, karizmatik otoritesi yksek, Ehli Snnet paradigmaya hep
balln beyan etmi; Trkiyenin, slami kesim iinde en etkili olmu birka kiisinden -kimileri en etkili kiisi olarak nitelemektedir- birisidir. Nursinin yorumlarnn ve taktiklerinin, takipilerinin Trkiyenin en etkili ve en ok kurum ile taraftara sahip
gruplar olmasnda rol byktr.
slami kesimden olanlarn kimliklerini anlamada, Lakatosun
bilim felsefesindeki yaklamndan esinlenerek; zc yaklamlar
ile balamsalc ve inac yaklamlardan farkl ve de bunlarn sentezi olan bir yaklam nerdim. Buna gre slami kesimin kabul ettii metinsel kaynaklar temelinde ykselen ortak ontoloji, eskatoloji ve pratiklerle kendini gsteren deimeyen z olduu kadar sosyo-ekonomik artlardan oluan balam ve de yeni srelerde ortaya kan inalarn kimlikteki roln hep beraber yapsal btnl ile deerlendirmeliyiz (Lakatosun bilimsel aratrma programlarn yapsal btnl ile deerlendirdii gibi).
slami kesimin kimliklerindeki deimeyen z Lakatosun yaklamndaki kat ekirdek gibi; yeni balamlardan etki alan ve
yeni inalarla ekillenen ksm ise Lakatosun yaklamndaki deiime ak koruyucu kuak gibi dnebiliriz. slami kesimin
iinden olan kanaat nderlerinin, cemaat liderlerinin ve entelektellerin rol bu analojimle birletirilebilir. Buna gre slami kesimin iinde olan bu kiiler; neyin kat ekirdek iinde, neyin
koruyucu kuak iinde veya slami kimliin tamamen dnda olduunu tarif edi ekilleriyle -slam ile ilgili hermentik yaklamlar/tefsirleri ile- slami kesimin modernleme ve kreselleme srelerine verecekleri tepkilerde, bunun sonucunda ortaya kacak
kimliklerde belirleyici olmulardr. Lakatosun yaklamndan bu
esinlenmem, ok byk eitlilii barndran slami kimliklerle il-
310
gili tm olgulara nfuz etmemize olanak sunamaz ama bu yaklammn; zc ve zclk-kart yaklamlardan ideal tipe daha
uygun bir modeli sunduu kanaatindeyim.
Tektanrl dinler; ontolojilerinde Tanr zeri veya Tanrya
denk bir varlk, epistemolojilerinde kendi kutsal metinlerinin zerinde veya ona denk bir bilgi kayna kabul etmezler. Bylesine
gl ontolojik ve epistemolojik inanlar olan tektanrl dinlerin
ballar iin eer modernleme ve kreselleme sreleri sonucunda karlalan unsurlar -ki bunlar insanidir- dinleriyle -ki inananlar
iin Tanrsaldr- eliiyorsa, insani olann reddi gerekir. Eer elikili gibi gzken duruma ramen modernleme ve kreselleme
ile yaylan unsur uygulanrsa bilisel eliki kanlmazdr. Bu
bilisel eliki, ieriden birilerinin dinsel yorumuyla, elikili gzken durumda aslnda sorun olmadnn gsterilmesi; kat
ekirdekte olduu zannedilen unsurun koruyucu kuakta veya
bunun bile dnda olduunun gsterilmesi gibi yaklamlarla giderilebilir. Sonuta modernleme ve kreselleme sreleriyle deiimin hzland iinde bulunduumuz dnemde, psikolojinin tutarllk kuramlar -en nlsnn Festingerin bilisel eliki kuram
olduu- slami kesimin, kendi iindeki seslere kulak kabartacaklarn ve bunlarn deiimin eklinde belirleyici unsurlardan olacan iaret etmektedir. Byle dnlnce, slami kesimin iinde
ne kararlar verildiine, ne taktikler uygulandna ve ne yorumlar
yapldna odaklanmamz gerektii konusundaki vurgumu, psikolojideki tutarllk kuramlar da desteklemektedir.
Abduh -hocas Afgani gibi- slam dnyasnn iinde bulunduu kt durumdan kurtulmas iin dinle ilgili yanl anlaylarn
dzeltmesi gerektiini savundu. Smrgecilie kar yapt mcadelenin yannda dinle ilgili yanl alglar da dzeltmeye abalad. slam dncesini dondurduuna inand mezhepilie ve uydurulduuna inand hadislere kar eletiriler getirdi. Kadnlarn
kamusal alana knn kolaylatrlmasn ve din adna bunun engellenemeyeceini savundu. Sigortann dine aykr olmad gibi,
modernleme ve kresellemenin nemli bir boyutu olan ekonomik sistem asndan nemli konularda fetvalar verdi. Sanatla ilgili kimi yasaklar da eletirdi. Abduhun fikirlerini, slam lkeleri-
Sonu
311
nin birok yerinde kadn hareketleri kulland. Osmanlnn son dnemlerinde ve Cumhuriyette, etkin birok kiiye Abduhun grleri tesirli oldu.
Nursi, kendi dneminde tecriti savunan birok din adamna
kar katlm n plana kard ve slami kesimin devletin ideolojik aygtlarnda mevzi kazanmalarn verdii taktiklerle salad.
rnein genlerin, slami kimliklerini muhafaza ederek okula gitmesini tevik etti, okullarda rendikleri bilgilerin slami adan
nasl deerlendirileceini retmeye alt. Ayrca erkekleri, Ehli
Snnet slama referansl yorumlarda dinsel anlam yklenen, kendilerini grnr klacak; sakal, cbbe gibi unsurlardan arndrd.
Bylece onlarn devletin ideolojik aygtlarnda ve kamusal alanda yer almalarnn nn at. Trkiyenin en ok takipiye sahip
ve -dnya genelinde- bini akn okul kuran Glen Cemaatinin, baarsnn arka planndaki nemli faktrlerden birisi de Nursinin
bahsedilen yorumlarn uygulam ve onun oluturduu fikri temelde yaplanm olmasdr. Nursinin dnce yapsna nfuz etmeye alan hermentik bir yaklam benimsenmeden, Nursinin takipilerinin Trkiyenin en etkili cemaatlerini oluturmalarndaki dinamikler zmlenemeyecektir. Nursi, bilisel elikilerin
nasl karizmatik otoritenin yorumlaryla alabildiinin rneini sunmutur. Tarikatlara ve tasavvuf dncesine kar saygl bir
slup benimsemekle beraber, ballarn tarikat yaplanmalarndan ve tasavvufi yaklamlardan uzaklatrd. Nursinin takipileri, tekke yerine dershane kurarak, tarikat zikri ve sema gibi riteller
yerine Nursinin kitaplarn okuyarak; moderniteyle daha uyumlu organizasyon ve riteller gelitirdiler. Nursi, Osmanldan beri
Trkiyedeki slamda nemli yeri olan ve bireylerin zihinle gnl
dnyalarn ina eden tarikatlarn, tasavvufun ve erkekleri grnr
klan snnetler gibi unsurlarn; Ehli Snnet kesimden birok kiinin habituslarnda yer almamasnda ve hayatlarnda belirleyici olmamasnda etkili olmutur. Nursi, retileri ve taktiksel yaklamlaryla, Ehli Snnet slami kesimin kamusal alanda gcn arttrmasndaki en nemli aktrlerden birisidir.
Ankara Okulu, kendi iinde birbiriyle her konuda ayn dnen
entelektellerden olumuyor olsa da u drt husus -grme yap-
312
Sonu
313
Ankara Okulunun rneinde bilisel elikinin entelektel ilahiyatlarla zmn gryoruz. Grlerinin, slamn zn kavray biimleriyle alakal olmas; taktiksel olmamas, onlar ayrt eden nemli bir unsurdur. Kresellemenin etkilerine direnmenin ok zor olduu ve slami kesimin geni bir zmresinin,
sistemin nimetlerinden faydalanmaya abalad bir dnemde, zsel zmler sunmalar; Ehli Snnet slama bal baz kesimlerce,
slami deer atfedilen kimi unsurlarn tarihsel, uydurma veya
gelenek olduunu savunarak, bunlar adna dinsel bir hassasiyet
gstermeye gerek olmadn ifade ederek, modernleme ve kresellemeyle yaylan birok unsura din adna yaplan birok itiraz
geersiz klmalar, Ankara Okulunun nemli zellikleridir. slami
kaynaklar konusundaki derin bilgilerinin yannda Bat dncesini
de Arapa ile beraber Bat dillerini de bilmeleri Ankara Okulunun
avantajlardr. Toplumu etkileyen insanlar etkileyen olmak, Ankara Okulunun fikirlerini yaymasnda nemli bir avantaj olmutur.
Dier yandan, Nurcu gruplar gibi kurumsal yaplar olmamas gibi
sebeplerle, Ehli Snnet paradigmaya bal slam anlayn savunan gruplara nazaran grlerini yaymada nemli dezavantajlar da
vardr.
Ankara Okulununkine benzeyen, kreselleme sreciyle
adaptasyonu yksek, Ehli Snnetten bamsz slam anlaylar;
Diyanetin, devletin hassasiyetleriyle Ehli Snnet gr birletiren slam anlay; Nurcu gruplarn kurumlar kuran, devletin ideolojik aygtlarnda mevzi kazanan Ehli Snnet izgideki slam anlay; birbirlerinden nemli farkllklaryla beraber Trkiyedeki
slam anlamak iin nfuz edilmesi gerekli fenomenlerdir. Bunlar
bir yanyla birbirleriyle yar halindeyken; bir yandan, hepsinin yartaki temel rakipleri seklerleme srecidir. Dier bir yandan seklerleme sreci de bunlar etkileyebilmekte ve dntrmektedir.
Trkiyedeki slamn iindeki kurumlarn, kanaat nderlerinin,
entelektellerin ve cemaat liderlerinin slam hakkndaki yorumlar ve taktiksel yaklamlar; daha nceki maddelerde ilenen hususlarla birlemi ve birlemenin oluturduu sinerji, Trkiyedeki
slamla ilgili olgular oluturmutur. Tm bu saylanlar, bir yap-
314
bozun paralar gibi Trkiyedeki slamn neden gzlemlenen durumda olduunu ve deiimin boyutlar ile dinamiklerini gstermektedirler. Bu yapbozun hangi paras eksik olursa olsun, bu eksiklik Trkiyedeki slamla ilgili olgular anlamamamza veya eksik anlamamza sebep olacaktr. Bu drt maddede irdelediim hususlarn, Trkiyedeki slamla ilgili her konuya nfuz etmemize
olanak vermesi elbette mmkn deildir. Fakat bu drt maddeye
odaklanmann, Trkiyedeki slamla ilgili olgulara nfuz edilmesi
hususunda, hayli aydnlatc olduu kanaatindeyim.
KAYNAKA
Abduh, Muhammed:
slamn Msamahasna Dn, Ankara niversitesi lahiyat Fakltesi Dergisi, no: 19, 1973.
Abduh, Muhammed:
Ahmad, Feroz:
Ahmad, Feroz:
Akgndz, Ahmet:
Akit, Bahattin:
316
Aktay, Yasin:
Diaspora ve stikrar: Bir Bilgi Yapsndaki Kurucu Elementler, ev. brahim Kapaklkaya, Laik Devlet ve Fethullah Glen Hareketi, stanbul Gelenek Yaynclk, 2004.
Aktay, Yasin:
Akyz, Yahya:
Trk
Eitim
Tarihi
Balangtan
Algan, Nee:
Alkan, Mehmet .:
Alkan, Mehmet .:
Alperen, Abdullah:
Kaynaka
317
Althusser, Louis:
Arendt, Hannah:
Arendt, Hannah:
Aristoteles:
Atay, Hseyin,v.d.:
Atay, Hseyin:
Atay, Hseyin:
Ayoob, Mohammed:
Azak, Umut:
Badran, Margot:
Bal, Hseyin:
318
Bakan, Filiz:
Bayramolu, Ali:
Belge, Murat:
Sol, ev. Nail Satlgan, Gei Srecinde Trkiye, 3. bs., Der: rvin Cemil
Schick ve Erturul Ahmet Tonak, Belge
Yaynlar, 1998.
Benhabib, eyla:
Berkes, Niyazi:
Berktay, Fatmagl:
Berktay, Fatmagl:
Dou ile Batnn Birletii Yer: Kadn mgesinin Kurgulan, Modernleme ve Batclk, 2. bs., Ed. Tanl Bora ve Murat Gltekingil, stanbul letiim Yaynlar, 2002.
Berktay, Fatmagl:
Berktay, Fatmagl:
Kaynaka
319
Berktay, Fatmagl:
Bila, Fikret:
Bildirici, Faruk:
Bilici, Mcahit:
slamn Bronzlaan Yz: Caprice Hotel rnek Olay, slamn Yeni Kamusal
Yzleri, stanbul, Metis Yaynlar, 2000.
Bilgili, Alper:
The Re-Organization of the Main Islamic Communities In Turkey, Boazii niversitesi Sosyal Bilimler Enstits,
Yaymlanmam Yksek Lisans Tezi, stanbul 2006.
Binder, Leonard:
Birtek, Faruk:
Bora, Tanl:
Bourdieu, Pierre:
Bozan, rfan:
Bulut, Faik:
320
Canan, brahim:
Castells, Manuel:
Comscore
Turkey Has 7th Largest and Most Engaged Online Audience in Europe, 27
Mays 2009, (evrimii) http://www.
comscore.com/Press_Events/Press_Releases/2009/5/Turkey_has_Seventh_Largest_Online_Audience_in_Europe.
20.08.2010.
Comte, Auguste:
Pozitif Felsefe Kurslar, ev. Erkan Ataay, stanbul, Sosyal Yaynlar, 2001.
akr, Ruen:
akr, Serpil:
arkolu, Ali;
arkolu, Ali:
Kaynaka
321
Profiling Turkish Voters in 2007, Turkish Studies, Vol. 9, No: 2, 2007, s. 324.
idem, Ahmet:
Da, hsan:
Da, hsan:
Dascal, Marcelo:
Dawison, Andrew:
Davudolu, Ahmed:
Dedeolu, Beril:
Demir, Vedat:
Dilthey, Wilhelm:
Dilthey, Wilhelm:
Hermeneutik ve Tin Bilimleri, ev. Doan zlem, stanbul, Paradigma Yaynlar, 1999.
322
sel_tablolar/2_cami/2_1_cami_sayisi.xls,
3 Haziran 2010.
Diyanet leri Bakanl:
Doan, Atila:
Osmanl Aydnlar ve Sosyal Darwinizm, stanbul, stanbul Bilgi niversitesi Yaynlar, 2006.
Durkheim, Emile:
Durkheim, Emile:
Durmu, M. Ali:
Dursun, iler:
Erman, Tahire:
Esposito, John:
slam Tehdidi Efsanesi, ev. mer Baldk, Talip Kkcan, Ali Kse, stanbul,
Ufuk Kitaplar, 2002.
Kaynaka
323
Fazlur Rahman:
Festinger, Leon:
Friedman, Thomas:
Fukuyama, Francis:
Gadamer, Hang-Georg:
Truth and Method, ev. Joel Weinsheimer ve Donald Marshall, 2. bs., New
York, Continuum International Publishing, 1989.
Gadamer, Hans-Georg:
Gallagher, Shaun:
Gambetti, Zeynep:
ktidarn Dnen ehresi: Neoliberalizm, iddet ve Kurumsal Siyasetin Tasfiyesi, stanbul niversitesi Siyasal
Bilgiler Fakltesi Dergisi, No: 40, Mart
2009, s. 152.
Gazali, mam:
hyu Ulmid Din, ev. Ahmed Serdarolu, stanbul, Bedir Yaynevi, 1973.
324
Gramsci, Antonio:
Gle, Nilfer:
Gle, Nilfer:
Toplumun Merkezine Yolculuk, Hazrlayan: Zafer zcan, stanbul, Ufuk Kitaplar, 2002.
Gle, Nilfer:
Gle, Nilfer:
Gle, Nilfer:
Grmez, Mehmet:
Gzaydn, tar:
Glalp, Haldun:
325
Kaynaka
Glen, Fethullah:
Gler, lhami:
Gler, lhami:
Gler, lhami:
Gler, lhami:
Gnaltay, emseddin:
Hanafi, Hassan:
Islam in the Modern World: Tradition, Revolution and Culture, Cairo, The
Anglo-Egyptian Bookshop, 1995.
Haniolu, M. kr:
Haniolu, M. kr:
Hatipolu, brahim:
326
Hegel, G. W. F.:
Hobbes, Thomas:
Leviathan, 3.bs., ev. Semih Lim, stanbul, Yap Kredi Yaynlar, 2001.
Hobsbawm, Eric:
Ksa 20. Yzyl (1914-1991), ev. Yavuz Alogan, stanbul, Sarmal Yaynclk,
2003.
Hseyin, Zuheyr:
Inglehart, Ronald:
ITU
The World in 2009: ICT Facts and Figures, ITU World Telecommunication/
ICT Indicators Database, International
Telecommunication Union, (evrimii)
http://www.itu.int/ITUD/ict/material/Telecom09_flyer.pdf. 20.09.2010.
bn Rd:
nalck, Halil:
The Nature of Traditional Society: Turkey, Political Modernization in Japan and Turkey, Ed. Robert E. Ward ve
Dankwart Rustow, Princeton, Princeton
University Press, 1964.
nalck, Halil:
Kaynaka
327
nalck, Halil:
Jeanneney, Jean-Noel:
Balangcndan Gnmze Medya Tarihi, 3. bs., ev. Esra Atuk, stanbul, Yap
Kredi Yaynlar.
The Holly War Idea in Western and Islamic Traditions, 4. bs., Pennsylvania, The
Pennsylvania State University Press, 2005.
Kafadar, Osman:
Kafadar, Osman:
Katba, idem:
Kalaycolu, Ersin:
Tanzimat: Modernleme Aray ve Politik Deime, Trkiyede Politik Deiim ve Modernleme, Ed. Ersin Kalaycolu ve Ali Yaar Sarbay, stanbul, Alfa
Basm Yaym Datm, 2000.
328
Kant, Immanuel:
Kant, Immanuel:
Kaplan, Pervin:
Kara, smail,
Kara, smail:
Padiahm ok Yaa: Osmanl Devletinin Son Yzylnda Merasimler, stanbul, Kitap Yaynevi, 2004.
Karla, Bekir:
Kazancgil, Ali:
Kazm, Musa:
Kellner, Douglas:
329
Kaynaka
Keyder, alar:
ktisadi Gelimenin Evreleri, Cumhuriyet Dnemi Trkiye Tarihi Ansiklopedisi, C. IV, stanbul, letiim Yaynlar,
1993, s. 1065-1073.
Keyder, alar:
ktisadi Gelime ve Bunalm: 19501980, ev. Ahmet Gnlk ve Aydn Pesen, Gei Srecinde Trkiye, 3. bs.,
Der: rvin Cemil Schick ve Erturul Ahmet Tonak, stanbul, Belge Yaynlar,
1998.
Keyder, alar:
Keyman, E. Fuat:
Globalleme ve Trkiye: Radikal Demokrasi Olasl, Kreselleme, Sivil Toplum ve slam, Der: Fuat Keyman-Yaar
Sarbay, Ankara, Vadi Yaynlar, 1998.
Krbaolu, Hayri:
Krbaolu, Hayri:
stismara Elverili Mnbit Toprak: Hadisler, slamiyat, C. III, No:3, TemmuzEyll 2000, s. 121-137.
330
Krbaolu, Hayri:
Er-Risalenin ekil ve Muhteva Asndan Eletirisi, Snni Paradigmann Oluumunda afiinin Rol, 2. bs.,
Ed. Hayri Krbaolu, Ankara, Kitabiyat,
2003.
Krbaolu, Hayri:
Krbaolu, Hayri:
Kierkegaard, Soren:
Marshall, Gordon:
Kindi:
Koak, Cemil:
Korlaeli, Murtaza:
Kmeolu, Uur:
Kramer, Heinz:
331
Kaynaka
Kutub, Seyyid:
Fizill-il Kuran, 7. cilt, ev. Hakk engler, Emin Sara ve Bekir Karla, stanbul, Hikmet Yaynevi, tarih yok.
Lakatos, Imre:
The Methodology of Scientific Research Programmes, Cambridge, Cambridge University Press, 1995.
Lewis, Bernard:
Lord, Charles:
Magulies, R.;
Marcuse, Herbert:
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Merkez-evre
likileri,
Mardin, erif:
332
Mardin, erif:
Ideology and Religion in Turkish Revolution, International Journal of Middle East Studies, Vol. 2, No: 3, Temmuz
1971, s. 206.
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Trkiye: Bir Ekonomik Kodun Dnm, ev. Levent Kker, Trk Modernlemesi, 14. bs., Der: Mmtazer Trkne ve Tuncay nder, stanbul, letiim Yaynlar, 2004.
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Mardin, erif:
Mardin, erif:
McLuhan, Marshall:
Classroom without Walls, Explorations in Communication, 4. bs., Ed. Edmund Carpenter ve Marshall McLuhan,
Boston, Beacon Press, 1968.
333
Kaynaka
McLuhan, Marshall;
McLuhan, Marshall:
Michel, Thomas:
Munyar, Vahap:
Glen Okullar 3 Milyon Kiiye Ulayor, imdi effaflk Yolu Aryor, Hrriyet Gazetesi, 5 Haziran 2009.
Mutlu, Erol:
Nickburcher
Nietzsche, Friedrich:
334
Ortayl, lber:
Ortayl, lber:
cal, Mustafa:
zel, Ahmet:
ni, Ziya:
Rethinking
the
Emerging
PostWashington Consensus: A Critical Appraisal, Development and Change, No: 32,
Bahar 2005.
ni, Ziya:
Conservative Globalists versus Defensive Nationalists: Political Parties and Paradoxes of Europeanization in Turkey, Journal of Southern Europe and the Balkans, Vol. 9, No: 3, Aralk 2007.
335
Kaynaka
ni, Ziya:
ni, Ziya:
The Political Economy of Turkeys Justice and Development Party, (evrimii) http://home.ku.edu.tr/~zonis/publications.htm, 20 Austos 2010.
rs, Birsen:
rs, Birsen:
rs, Birsen:
zervarl, M. Sait:
zyein, Gl:
The Doorkeeper, the Maid and the Tenant: Troubling Encounters in the Turkish
Urban Landscape, Fragments of Culture, Ed. Deniz Kandiyoti ve Aye Saktanber, London, I. B. Tauris and Co. Publishers, 2002.
Paley, William:
336
Pareto, Vilfredo:
Pehlivan, Battal:
Pettifer, James:
Platon:
Devlet,
6.
bs.,
ev.
Sabahattin
The Development and Role of the eyhlislam in Early Otoman History, Journal of the American Oriental Society,
Vol. 96, No:1, Ocak-Mart 1976, s. 91-95.
Ramadan, Tark:
Rawls, John:
Riza, Reid:
337
Kaynaka
Roy, Oliver:
RTK
RTK
Sabah Gazetesi
http://www.sabah.com.tr/
Siyaset/2010/03/04/demokratik_acilimi_en_iyi_vaizler_anlatir_35699792689,
20.05.2010.
Said, Edward W.:
Sarolu, Hseyin:
Saylgan, evket:
338
Snmezolu, Faruk:
Snmezolu, Faruk:
Spencer, Herbert:
Starr, June:
ahiner, Necmeddin:
ahiner, Necmeddin:
ahiner, Necmeddin:
339
Kaynaka
entrk, Recep:
Tamimi, Azam:
Tank, Pnar:
Tanr, Blent:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Taslaman, Caner:
Trkiyede Yllara Gre Yabanc Sermaye Yatrmlar, T. C. Babakanlk Hazine Mstearl, (evrimii) http://www.
hazine.gov.tr/irj/go/km/docs/documents/
Hazine%20Web/%C4%B0statistikler/
Uluslararas%C4%B1%20
D o % C 4 % 9 F r u d a n % 2 0
Ya t % C 4 % B 1 r % C 4 % B 1 m % 2 0
%C4%B0statistikleri/4875%20
340
Say%C4%B1l%C4%B1%20
Kanundan%20%C3%96nceki%20
B%C3%BClten%20ve%20%C4%B0statistikler/
T%C3%BCrkiyede%20
Y%C4%B1llara%20G%C3%B6re%20
Ya b a n c % C 4 % B 1 % 2 0 S e r m a y e % 2 0 Ya t % C 4 % B 1 r % C 4 %
B1mlar%C4%B1%20(1980-2003).xls,
15.06.2010.
TEAS
Tellal, Erel:
Thompson, Ian:
Timur, Taner:
Osmanl Miras, Gei Srecinde Trkiye, 3. bs., Der: rvin Cemil Schick ve
Erturul Ahmet Tonak, stanbul, Belge
Yaynlar, 1998.
Toker, hsan:
Toku, Neet:
Kaynaka
341
Toprak, Binnaz:
Toprak, Binnaz:
Toprak, Binnaz:
Islam and Democracy in Turkey, Turkish Studies, Vol. 6, No: 2, Haziran 2005,
s. 181.
Touraine, Alain:
Modernliin Eletirisi, 4. bs., ev. Hlya Tufan, stanbul, Yap Kredi Yaynlar,
2002.
Tnnies, Ferdinand:
Kadn Kart Sylemin slam Geleneindeki zdmleri, 3. bs., Ankara, Kitabiyat, 2006.
Hkimiyet-i Siyasiye ve Milli Egemenlik: Trkiyede Siyasal Rejimin Meruluunun Dayand Temeller, Trkiyede
Politik Deiim ve Modernleme, Ed.
Ersin Kalaycolu-Ali Yaar Sarbay, stanbul, Alfa BasmYaym Datm, 2000.
TK
TK
Adrese Dayal Nfus Kayt Sistemi Nfus Saym Sonular, 2009, T. C. Babakanlk Trkiye statistik Kurumu, Haber Blteni, Say: 15, 25.01.2010, (evrimii) http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=6178, 15.05.2010
342
TK
TK
TK
TK
Trkiye
(evrimii)
statistik
Kurumu,
http://tuikrapor.tuik.gov.tr/
reports/rwservlet?secimdb2=&report=ta
blo1.RDF&p_il=0&p_s1=1&p_s2=2&p_
s3=3&p_s4=4&p_s5=5&p_s6=6&p_
s7=7&p_s8=8&p_s9=9&p_kod=1&
desformat=html&ENVID=secimEnv,
20.06.2010
Kaynaka
343
TK
TK
TK
Ural, Murat:
Bir Toplumsal Rntgen: Radyo, Haksz Dergisi, No: 73, Nisan 1997.
Uyar, Mazlum:
Vardar, Deniz:
344
Walzer, Michael:
Weber, Max:
Sosyoloji Yazlar, 2. bs., ev. Taha Parla, stanbul, Hrriyet Vakf Yaynlar,
1982.
Wittgenstein:
Yavuz, Hakan:
Yavuz, Hakan:
Yavuz, Hakan:
Zipes, Jack: