Professional Documents
Culture Documents
KITLE
İÇİNDE•
PARTI
ÇALIŞMASI
LENİN
•
KİTLE İCİNDE
PARTİ ÇALIŞMASI
KİTLE İÇİNDE PARTİ ÇALIŞMASI
ARALIK- 1989
5. BASKI
EKIM�!;tJ'
·
�TIM
ISBN 89.06.Y.0072.0102
LENIN
• • •
l{ITLE IÇINDE
•
PARTI ÇALIŞMASI
*
Türkçesi:
Cengiz HAKSEVER
ıı.: ı:
CJ.'\Jtm yayıruan
"1\İTLE İÇİNDE PARTi ÇALIŞMASI" Progress Publis
hers yayınlan arasulcia çıkan ve ille IJasum SER YA)·
INE\Tİ'nce 1 969 yılıncia yapılan "LENİN-Party Work in
Uıe Masses" adlı kitabın ingilizce basımından
Türkçeye çevrilmiş ve 1975 yılında Progress Publis
hers larafınclan yapılan ikinci basımıyla karşılaştı
rılarak BEŞiNCİ Tiirkçe basuna hazırlanmıştır.
İÇİNDEKİLER
llÖLÜM IX Yolda
(28 Ocak 1909) 78
9
iman iknırı (meşhur Credo).1ll Rus proletaryasının
henüz Sosyal-Demokratik programı tamamen red
dedecek olgunluga erışmedigini ilan etmek anlamına
gelmektedir. Rabochaya Mysl özellikle Ayn Ek'inde
aşagı yukarı aynı tutumdadır. Rus Sosyal
Demokrasisi bir kararsızlık ve kendini inkara yak
laşan bir hocalama devresi geçirmektedir. Bir taraf
tan işçi sınıfının hareketi sosyalizmden tecrit edil
mekte; işçilere sadece ekonomik mücadelelerini
yürütmekte yardımcı olunmakta, fakat bir b ütün ola
rak hareketin politik görevlerini ve sosyalist
amaçlarını açıklamak Için hiçbirşey yapılmamakta.
ya da çok az şey yapılmaktadır. Diger taraftan da sos
yalizm. işçi hareketinden tecrit edilmektedir; Rus sos
yalistleri. işçilerin kendilerini ekonomik mücadeleye
hasrettiklerinden. yönetime karşı mücadelenin ta
mamen aydınlar tarafından yürütülmesi zorunlu
lugundan yine her gün daha fazla söz etmeye
başlıyorlar.
Kanımızca üç koşul bu esef verici olaylar için ge
rekli zemini hazırlamıştır. Birincisi. ilk faaliyetleri
sırasında, Sosyal-Demokratlar kendilerini yalnız
propaganda alanında çalışınakla sınırlamışlardır.
Kitleler arasındaki ajitasyonu başlattıgımızda. ken
dimizi diger aşırı uca gitmekten her zaman
alıkoyamıyorduk. İkincisi, "politika" denildiginde.
işçi sınıfı hareketinden kopuk bir faaliyeti anlayan
( 1) Credo (iman sembolü, dünya görüşü) - l889"da yayımlanan ve
geçen yüzyıl sonunda Hus Sosyal-Dcmokratları"nın bir kesimi
arasında ortaya çıkan bir oportünist e�ilim olan Ekonomiz
min ana önerilcrini açıklayan bir dokümanın baslıgı. Ekono
ınisllcr çarlıga karşı politik mücadelenin esas olarak liberal
burjuvazi tarafından verilmesi gerektiğini ve işçilerinse ken
dilerini daha iyi çalışma koşulları, daha yüksek ücretlcr. vs.
için ekonomik mücadele ile sınırlamaları gerekligini iddia
ediyordu. Ekonomistler. bağımsız bir işçi sınıfı siyasi partisi
nin kurulmasına karşı çıkıyor ve işçi hareketi Için devrimci
bir teorinin önemini Inkar ediyorlardı. Lenin, 1902 yılında
yayımlanan Ne Yapmah? adlı kitabında ve diger eserlerinde
EKonomislierin görüşlerinin tamamen saçma ve zararlı
oldugunu lspalladı.
10
ve politikayı tamamen gizli mücadeleye indirgeyen
Narodnaya Volya taraftarlarına121 karşı, llk. çalış
malanmız sırasında sık sık var olma hakkımız için
mücadele etmek ?..orunda kaldık. Bu ıtlp politika an
layışını reddederken Sosyal Demokratlar. politikayı
tamamen arka plana itmek aşırılıgına kaydılar.
Üçüncüsü, küçük yerel işçi çevrelerinin tecrit edil
mişilgi Içinde çalışan Sosyal-demokratlar. yerel
grupların tüm faaliyetlerini birleştirecek ve devrimci
hareketi dogru çizgilerle örgütlemeyi mümkün
kılacak bir devrimci parti örgütleme zorunluluguna
dikkat etmediler. Ekononomik mücadelenin egemen
durumda olması dogal olarak tecrit edilmiş çalışma
nın egemen durumda olmasına baglıdır.
Bu koşullar hareketin tek tarafta yogunlaşmasına
sebep oldu. "Ekonomist': egilim (yani, eger buna
"egUtm" dlyebillrsek) bu dar görüşlülügü yeni bir teori
düzeyine yükseltıneye çabalamış ve pek moda olan
Bernstetnciligt131 ve eski buıjuva fikirleri yeni bir eti
ket . altında satan, pek moda olan "Marksizm'in
eleştirisi"ni bu amaç için kullanmaya çalışmıştır. Bu
çabalar yalnız, Rus işçi sınıfı hareketiyle. politik
özgürlük için yapılan mücadelenin öncü müfrezesi
olan Rus Sosyal-Demokrasisi arasındaki bagın
zayıflaması tehlikesini ortaya çıkarmıştır. Hareke-
12
miz, tabir caizse . otokrasiye karşı mücadeleye teksif
edilmiştir. Diger taraftan tarih göstermiştir ki. sos
yalist düşüncenin işçi sınıilarının öncüsünden tecrit
edilmesi Rusya'da her ülkede oldugundan daha geniş
çapta olmuştur ve eger bu durum devam ederse, Rus
ya'daki devrimci hareket kısırlaşmaya mahkumd ur.
Bu koşu ldan Rus Sosyal-D emokrasisi'nin proJetar
yayı sosyalist fikirler ve politik bilinç ile donatma ve
işçi sınıfının kendilfginden hareketine ayrılmaz bir
şekilde baglı devrimci partisini örgütleme görevi or
taya çıkar. Rus Sosyal Demokrasisi bu yönde pek çok
şey yapmıştır, fakat geride hala yapılacak pek çok şey
vardır. Hmeketin büyü m e si ile So syal-D e mo k rat
13
içerigini sınırlayanlar: sadece hayatlannın istisnai
nnl arında bayram gibi özel günlerde, işçiJerin politik
.
14
politik bilinç ve politik mücadele i�in savasan
işçilerin sayılarını azaltmamış. tam tersine ço
galtmıştır. Yoldaşlanmızın 1898'de topladıgı kong
re, görevlerinlizi dogru bir şekilde tanımladı ve sadece
başkalannın sözlerini tekrarlamadıgı gibi. sadece
"entelektüellertn" coşkusunu da dile getirmedi. .. Par
ti'nin, program, örgütlenme ve taktik sorunu
günümüze uygun bir şekilde ortaya koyarak. bu
görevleri gerçekleştirmek için kararlılıkla çalışmaya
koyulmalıyız. Programımızın temel varsayımlan
üzerindeki düşünceleiimizi zaten belirtmiş bulunuyo
ruz ve dogaldır ki bunlann detayına inmenın yen bu
rası degildir. Gelecek sayılarda bir dizi makaleyi yüz
yüze oldugumuz sorunların en önemlisi olan
örgütlenme sorununa ayırınayı öneriyoruz. Bu konu
da Rus devrim hareketi içindeki eski işçilerin ol
dukça gertsindeyiz. Bu eksikligi açık kalpiilikle ka
bul etmeli ve bütün çabalarımızı, çalışmada daha
büyük gizlilik yöntemleri pulmaya, uygun çalışma
yöntemlerini jandamıayı atıatmak ve polis tuzak
larından kurtulmak için uygun yöntemleri sistemli
bir şekilde çogaltmaya yöneltmeliyiz. Sadece boş za
manlannı degil, bütün hayatlarını devrime adayacak
kişiler yetiştirmeliyiz; çahşmalarımızın çeşitli
biçimlerinde çok sıkı bir iş bölümünü mümkün
kılacak genişlikte bir örgüt kurmalıyız. Son olarak
taktik sorunları konusunda dikkatimizi aşagıdaki
sorunları çözmek için toplamalıyız: S osyal
Demokrasi eli kolu bagh durmaz. o faaliyetlerini
daha önceden kararlaştırılmış herhangi bir plan
veya politik mücadele yöntemi ile sınırlamaz: Par
ti'nin elindeki güçlere uygun olması ve varolan
koşullar altında mümkün olan en iyi sonucun elde
edilmesini kolaylaştırmak koşuluyla her türlü
mücadele yöntemini tanır. Eger güçlü bir şekilde
örgütlenmiş bir partiye sahip olursak. tek bir grev
15
dahi, politik bir gösteri ve hükümete karşı ka
zanılmış politik bir zafer haline dönüşebilir. Eger
güçlü bir şekilde örgütlenmiş bir partiye sahip olur
sak, tek bir bölgede ortaya çıkan ayaklanma muzaffer
bir devrim halinde gelişebilir. Unutmamalıyız ki,
kısmi talepler için yönetimle yaptıgımız mücadeleler
ve belirli tavizlerin kazanılması. aslında ileri kara
kolların karşılaşması niteligindeki, düşmanla
yapılan küçük çatışmalardır, oysa tayin edici savaş
henüz başlamamıştır. Önümüzde, üzerimize kurşun ve
gülle yagdıran ve en iyi savaşçılanmızı biçen düşman
kaleleri bütün güçleriyle durmaktadır. Bu kaleleri
zaptetmeliyiz. Ve eger biz bütün Rus devrimcilerinin
güçleriyle. uyanan proletaryanın güçlerini, Rusya'da
namuslu ve hayati olan ne varsa kendisine çekecek
olan tek bir parti içinde birleştirirsek; bu kaleleri
zaptedecegiz. İşte ancak o zaman Rus devrimci işçisi
' .
16
BÖLÜM: U
17
aklımız başımızdan gitmemeli. tedbiri elden bırak
mamalı ve düşünmeyi ve btltnct gevşetmemeli, Avru
pa ve Rusya'nın tüm deneyini, tüm az veya çok kesin
sosyalist inançları. temelde tutarlı ve maceracı ol
mayan taktikleri bir yana atmamalıyız. Kısaca. Na
rodnaya Volya hareketinin restore edilmesi girişi
minin gerçekleşmesine ve Sosyalist Devrimciler'inisı
yükümlendigi ve daha ileriye götürmekte ısrar ettigi
bu hareketin teorik ve pratik hatalarının tekrarlan
masına izin vermemeliyiz. Bizim. devrimcileri pro
voke etme ve kitleleri çürütme çabalarına cevabımız.
son derece zararlı eski hatalara ve yeni ideolojik ka
rarsızlıklara yol açacak bir "program"la veya
zayıflıgımızın ve kararlı bir mücadeleye derhal
başlamadaki yeteneksizligimizin esas kaynagı olan.
devrimcilerin kitlelerden tecrit edilmişligini derin
leştirmeye yönelen taktiklerle verilmemelidir. Ceva
bımızı devrimci güçlerle halk kitleleri arasındaki
ilişkiyi güçlendirerek vermeliyiz ve bu ilişki. bugün
ancak Sosyal-Demokrat işçi hareketini geliştirmek
ve güçlendirmekle kurulabilir. Gerçekten devrimci ve
ileri olan. varolan. sosyal ve politik düzenin çök
mesinden dolayı hiçbir kaybı olmayacak olan. bu
düzenin son ve kaçınılmaz ürünü, mutlak ve uzlaşmaz
düşmanı olan sınıf. ancak işçi sınıfı hareketı ile
harekete geçirilebilir. A ncak devrimci Marksist teo
riye, uluslararası Sosyal-Demokrasi'nin deneylerine
(5) Sosyalist-devrimciler (S.D.) 1 90 1 sonlan ile 1 902 başlannda
Rusva'da ortaya çıkan bu küçük burjuva demokrat partisinin
üyeleri, Otokrasiye karşı mücadeleler1nde, devrimci harekete
büyük zararlar veren ve kitlelerin devrimci mücadele için
örgütle n mesini e n gelleyen bireyel terörist tak tikler kul
landılar. ı 905- ı 907 devrimi yenildii!indc S. D.' nin çoğunluğu
burjuva l iberalleri tarafına geçti. s. D. Iıderleri, 19 ı 7 ô urjuva
demokratik devriminden sonra burjuva Geçici Hükümetine
girdiler, köylü hareketini bastırma polilikası izlediler ve bir
sosyalist devrim için hazırlanan işçi sınıfına karşı mücadele
eden burjuvaziyi ve toprak ağalannı bütünüyle desteklediler.
Sosyalist Devrimciler Ekim Devrimi'nden so nra karşı
devrimci burjuvazinin ve toprak ağalarının Sovyet halkına
karşı giriştiği silahlı mücadelede yer aldılar.
18
dayanarak devrimci harekettınizle işçi hareketini
kaynaştırabılir ve yenilmez bir Sosyal-Demokrat ha
reket yaratabilirlz. Ancak gerçek bir işçi partısı
adına, düşüncelerimize olan inancı yitirmeden.
ülkedeki bütün ilerici unsurlan devrimci eylemimize
katılmaya, bütün çalışan, ıstırap çeken, baskı gören
halkı sosyalizmi desteklemeye çagırabiliriz.
19
BÖLÜM: lll
20
yüksclecektir. Proletarya ve onun öncü kolu Sosyal·
Demokrasi, ugraşılacak yeni prati k görevlerle
karşılaşacak ve dönüm noktasından kısa bir zaman
öncesine kadar hiç kimsenın varlıgından haberdar
olmadıgı yeni güçler. yerden fışkırırcasına ortaya
çıkacaktır. Fakat bütün bunlar birdenbire ol
mamıştır, kararsızlıklar, Sosyal-Demokrat hareket
içinde akımların mücadelesi, öldü diye düşünül
melertnden ve gömülmelerinden bu yana çok uzun za
man geçmiş olan eskimiş fikirlere dönüşler olmuştur.
Sosyal-Demokrasi Rusya'da bir kere daha böyle bir
kararsızlık devresi geçinnektedir. Politik ajitasyo
nun, oportünist teorileri yıkarak geçmek zorunda
kaldıgı yeni görevlerin üstesinden gelemeye
cegimizden korkuldugu, "sınır· sıfatının aşırı tek
rarının veya Parti'nin sınıf konusundaki tutumunun
bir aşırılıga varan yorumunun Sosyal-Demokrat
ların proletaryanın taleplerinin çok gerisinde kaldıgı
gerçegini tspatlamak için kullanıldıgı oldu. Hareke
tin akışı. bütün bu dar görüşlü korkulan ve tutucu
görüşleri süpürüp bir kenara atmıştır. Yeni ayaklan
maya, biraz degişik bir biçimde olmakla beraber,
modası geçmiş egilimlere ve çevrelere karşı mücadele
ile bir kere daha ulaşılmıştır. Rabocheye Dyelocular.
161
Yeni Iskracılarl7l da yeniden hayat buldular. Tak
tigimizi ve örgütümüzü yeni görevlere uygun hale ge
tirmek için "daha üst seviyede bir gösteri" (Zemstvo
kampanyası planı) veya "süreç olarak örgütlenme"
oportünist teorilerinin direnişini kırmak zorun-
gi.
(7) Yeni Iskracılar - Menşevikler.
Iskra (Kıvılcım) - 1900'de Lenin'In kurdugu ilk bütün - Rusya
Marksist devrimci gazete. R.S.D.I.P.'nin l903'tckl Ikinci Kong
resi'nde Parti, devrimci (bolşevik) ve oportünlst (McnşeviK:)
e�ilimlere bölündü ve Iskra Menşevikler'ln eline geçti. Daha
sonra Lenin'in eski Iskra'sının aksi olarak Novaya Iskra (Yeni
Iskral adı verildi.
21
dayız: "ayaklanma saatinin tespiti"ne veya proletarya
ile köylülügün devrtmcı demokratik diktatörlügüne
karşı duyulan gerici korkuyla mücadele etmek zorun
dayız. Bir kere daha, "sınıf' kelimesinin aşırı (ve çogu
zaman budalaca) tekran ve sınıf konusunda Parti'nin
görevlerinin küçümsenmesi, Sosyal-Demokrasi'nin
proletaryanın acil ihtiyaçlarının gerisinde kaldıgı
gerçegini tspatlamak için kullanılmaktadır. "İşçi
lerin bagımsız faaliyeti" sloganını, daha düşük sevi
yedeki çalışma biçimlerine tapan ve gerçekten Sos
yal-Demokrat bagımsız faaliyetin daha yüksek faa
liyet biçimlerini, proletaryanın kendisinin olan,
gerçek-ten devrimci insiyatifi, ihmal edenler ta
rafından kötüye kullanılmaktadır.
Hareketin kendi akışı içinde bütün bu eskimiş ve
cansız düşünce kalıntılarını süpürüp bir kenara ata
cagına en ufak bir şüphe dahi yoktur. Ancak, pöyle bir
kenara atış, sadece eski hataların reddedilmesi duru
muna indirgenmemelidir, fakat karşılaştırma kabul
etmeyecek kadar önemli olan şey. bunun yeni
görevlerin yerine getirilmesine yönelik, bugün muaz
zam kitleler halinde devrimci alana gelmekte olan
yeni güçlerin Parti'mize çekilmesine ve bunlardan ya
rarlanmaya yönelik yapıcı devrimci çalışma şeklini
alması gerektigidir. Önümüzdeki Üçüncü Kongre'nin
tartışmalannda ana konu bu yapıcı devrimci çalışma
sorunlan olmalıdır; tüm parti üyeleri yerel ve genel
çalışmalarında bu sorunlar üzerinde yogunlaş
malıdırlar. Karşılaştıgımız yeni görevlere gelince,
genel tertmlerle bunlardan birkaç kere söz etmiş bulu
nuyoruz. Bunlar; ajıtasyonumuzu şehirdeki ve kır
kesimindeki yoksul halkın yeni tabakasına yaymak;
daha geniş, daha esnek ve daha güçlü bir örgüt kur
mak; ayaklanmayı hazırlamak ve halkı silah
landırmak ve bu amaçlar için devrimci demokratlar
la anlaşmalar yapmaktır. Bütün Rusya'da genel
22
grevler, grevler ve gençlik arasındaki bu genel olarak
demokrat aydınlardaki ve hatta buı:Juvazinin birçok
kesimlerindeki devrimci hava konusundaki haber
ler, bu görevleri yerine getirrnek üzere yeni güçler
dogdugunun açık ifadesidir. Bu muazzam taze güçlerin
varlıgı ve işçi sınıfı ve köylülük arasındaki engin
parlayıcı madde stokunun bugüne kadar sadece küçük
bir kısmının Rusya'daki eşi görülmemiş devrimci
maya ile etkilendiginin olumlu teminatı yeni görev
lerin mutlaka yerine getirilebilecegi ve getirilecegi
konusunda güvenilir bir garantidir. Şimdi ise karşı
mıza çıkan pratik sorun, ilk olarak, bu yeni güçlerin
nasıl yararlı hale getirilebilecegi, nasıl yönetilecegi,
nasıl birleştirilecegi ve nasıl örgütlenecegi sorunudur;
karşılaştıgımız ve kapitalist sömürü dünyası var ol
dugu sürece de karşılaşacagımız eski, sıradan görev
leri de bir an unutmaksızın Sosyal-Demokrat çalış
mayı günün yeni ve daha yüksek görevlerinde nasıl
yogunlaştıracagımız sorunudur.
Bu pratik sorunları çözmekte kullanılacak çeşitli
yöntemleri gösterrnek için, bireysel fakat kanaati
mizce oldukça karakteristik bir örnekle başlayaca
gız. Kısa bir süre önce, devrimin patlamasının arife
sinde. liberal buıjuva Osvobozhdeniye (sayı 63) Sos
yal-Demokratların örgütsel çalışmaları sorununa
degindi. .Sosyal Demokrasi içindeki iki egilimin
mücadelesini yakından izleyen Osvobozhdeniye. yeni
Iskra'nın Ekonomizm'e dönüşünü, Ekonomizm pren
siplerine karşı duydugu kendi derin sevgisini ("bir
İşçi"nin demagojik broşürüyle birlikte) vurgulamak
ta. tekrar tekrar kullanmak için hiçbir fırsatı
kaçırrnadı. Bu liberal yayın organı. broşürün (konuy
la ilgili olarak Vperyod Sayı 2 'ye bakınızf1 devrimci
Sosyal-Demokrasi'nin rolünJ}n kaçınılmaz inkarını
veya küçümsenmesini ima etttgine haklı olarak
(•) Bk. Toplu Eserler, Cilt 8, s. 56-62. Ed.
23
işaret etmiştir. "Bir lşçi"nin ortodoks Marksist'lerin
zaferinden bu yana, ekonomik mücadelenin ihmal
edildi�i hakkındaki tamamen yanlış iddiasına
deginerek Osvobozhdeniye şöyle demektedir:
"Bugünkü Sosyal-Demokrasi'nin hatası, onun,
egitim çalışmasına, legal mücadele biçimlerine,
Ekonomizme, işçi hareketinin p olitik olmayan
biçimlerine karşı duydugu korkuda ve sadece
egitimsel çalışmanın, legal ve p olitik olmayan
mücadele biçimlerini, devrimci adına yaraşır, bir işçi
sınıfı hareketi için yeteri kadar güçlü ve geniş bir te
mel yaratabilecegini anlayamamasında aranmalı
dır."
Osvobz hdeniye, taraftarlarını Sosyal-Demok
rasi'ye muhalefet ederek degil, onunla elele "bir sen
dikal hareket yaratmakta insiyatifi bizzat ellerine al
maya" teşvik etmekte ve bu durumla Alman işçi ha
reketımie Sosyalistlere Karşı Olaganüstü Kanun'un
uygulanması sırasındaki durum arasında bir paralel
çizmekte.
Bütünüyle yanlış olan bu benzetme üzerinde dur
manın yeri burası degil. Herşeyden önce, Sosyal
Demokratlar'ın işçi sınıfı hareketinin legal biçim
lerine karşı tutumu konusunda gerçegi yeniden belirt
mek gereklidir. l802'de biz "Ne Yapmalı?"da "Rusya'da
Sosyalist ve politik olmayan işçi sendikalarının, le
galleştirilmesi başladı. Bundan böyle bu egilimi de he
saba katmak zorundayız." diye yazmıştık. Bunu nasıl
hesaba katacagız?" Sorun orada ortaya atıldı ve
yalnız Zubatov teorilerinin degil, "Sınıf lşbirligi"
konusunda atılan bütün liberal ahenk nutuklarının
da teşhir edilmesi geregine atıfta bulunularak cevap
landırıldı. (Osvobozhdeniye, Sosyal-Demokratları
işbirligine davet ederken, birinci görevi tamamen ka
bul etmekle beraber ikincisini göz ardı etmektedir.)
"Bunu yaparken. .." diye devam ediyor broşür, "uzun
vadede işçi sınıfı hareketinin legalleştirilrnesının
Zubatov'un degil, bizim lehimize olaca�ını unutma
mak gerekir." Zubatovizrni ve liberalizmi legal top
lantılarda teşhir ederken darıyla bugdayı birbirinden
ayınyoruz. "Bugdaydan kastımız en geri kesimleri de
dahil olmak üzere, daha büyük sayılarda işçilerin
dikkatini sosyal ve politik sorunlara çekmek ve ken
dimizi. yani devrimcileri, gelişmesi bize ajitasyon
için kaçınılmaz olarak gittikçe artan ölçüde materyal
saglayacak olan. esasta legal fonksiyonlardan (legal
kitapların dagıtılması, karşılıklı yardım, vb.) kur
tarmaktır."
Buradan açıkça anlaşılacagı gibi hareketin legal
biçimlerine d u y u l an "korku" ile ilgili bir
"yanılmadan" ötürü tedirgin olan varsa o Osvobozh
d e n iy e n i n
' kendisidir. Devrimci S o s y a l
Demokratlar. bu legal biçimlerden korkmak şöyle
dursun, kendi içlerindeki bugdayların oldugu kadar
danların da varlıgını açıkça belirtmişlerdir. Sonuç
olarak, Osvobozhdentye bu tartışmasıyla. devrimci
Sosyal-Demokrasi liberalizmin sınif özünü teşhir
edecek diye liberallerin duydugu gerçek (ve esaslı) kor
kuyu örtbas etmektedir.
Fakat bizi, bugünkü görevler açısından. en çok ilgi
lendiren, devrimcileri bazı fonksiyonlarından kur
tarmak sorunudur. Şu anda devrimin başlangıç de
neyini yaşamakta olmamız gerçegi, bunu özellikle
güncel ve büyük ölçüde önemli kılmaktadır. "Ne Yap
malı?"da. "Devrimci mücadelemlzi ne kadar eneljik
bir şekilde yürütürsek. hükümet de sendikal
çalışmaları legalize etmeye o kadar zorlanmış ola
cak, bu suretle yüküroüzün bir kısmı hafifleyecektir"
demiştik. Fakat eneljik bir devrimci mücadele
yükümüzü bunun yanı sıra birçok başka konularda
da hafifletecektir. Bugünkü durum eskiden yasak
lanmış olan şeylerin legalize edilmesinden çok daha
25
fazla şeyler elde etmiştir. Hükü metin le
galleştirmeleri b ir yana. bugünkü durum hareketi
öylesine yaymıştır ki, eskiden sadece devrimcilerce
yapılabilir kabul edilen gerçekte de öyle olan şeyler,
pratik alanına girmiş ve kitlelerce kullanılabilir ve
olagan hale gelmiştir. Sosyal-Demokrasi'nin tüm ta
rihi gelişme süreci, bütün engeller karşısında. çarlık
kanuniarına ve polis önlemlerine ragmen kendine
daha çok eylem özgürlügü kazanrnakta oluşu ile ka
rakterize edilir. Devrimci proletarya, eskiden de
oldugu gibi kendisini, gerek işçi sınıfı, gerekse de diger
sınıflardan gelen. hükümetin tasavvur dahi edeme
yecegi belli bir destek ve sempati atmosferi ile
kuşatmıştır (ki, tabii, bunlar işçi sınıfı demokrat
larının taleplerinin çok azını karşılar). Hareketin
başlangıç aşamalannda, bir Sosyal-Demokrat aşagı
yukarı kültürel çalışma demek olan muazzam bir
çalışma yürütmek ya da özellikle ekonomik ajitasyon
üzerinde yogunlaşmak zoruda kalıyordu. Şimdi bu
görevler. birer birer. harekete katılan yeni güçlerin ve
daha geniş kesimlerin ellerine geçmektedir. Devrimci
örgütler, gerçek politik liderlik fonksiyonu üzerinde,
Sos
işçilerin protestolan ve yaygın hoşnutsuzluktan
yal-Demokrat sonuçlar çıkarmak üzerinde günden
güne daha çok yogunlaşmışlardır. Başlangıçta
işçilere, hem gerçek. hem de mecazi anlamda. alfabeyi
ögretmek zorundaydık. Bugün politik okur-yazarlık
standardı öyle muazzam yükselmiştir ki, bütün
çabalarımızı devrimci akıma örgütlü bir yön vermeyi
hedef almış Sosyal-Demokrat amaçlar üzerine top
layabiliriz ve toplamalıyız. Şimdiye kadar üzerinde o
kadar çaba harcadıgımız "hazırlık" çalışmalannın
büyük bir kısmını, şimdi liberaller ve legal basın yap
maktadır. Bugün, artık zayıflamış yönetimin baskı
altında tutamadıgı demokratik fikirlerin ve taleple
rin açık propagandası öylesine geniş bir alana
26
yayılmış bulunuyor kı, biz hareketin bu yepyeni sey
rine ayak uydunnayı ögrenmek zorundayız. Tabii. bu
hazırlık çalışması içinde hem danlar hem de
bugdaylar vardır. Tabii, şimdi Sosyal-Demokratlar
buıjuva demokratların işçiler üzerindeki etkisine
karşı mücadeleye daha fazla dikkat etmek zorunda
kalacaklardır. Fakat bu çaba bizim. politik bilinçten
yoksun kitleleri uyandırmayı başlıca hedef alan
önceki görevimizden çok daha fazla gerçek Sosyal
Demokrat içerige sahip olacaktır.
Halk hareketi yayıldıkça. farklı sınıfların gerçek
yapılan daha çok açıklıga kavuşacak ve Parti'nin.
olayların arkasından sürüklenecegine, sınıfın lider
ligindeki, örgütlenmesindeki görevi daha agır basa
caktır. Bagımsız devrimci faaliyetin her çeşidi her
alanda ne kadar çok gelişirse. Rabocheye Dyelo'riun
Yeni Iskra'cılar tarafından pek benimsenen genel an
lamda bagımsız faaliyet hakkındaki p ar lak
sözlerinin boşlugu ve anlamsızlıgı o kadar açıga
çıkacak. Sosyal-Demokrat bagımsız faaliyetin an
lamı o kadar çok önem kazanacak ve olayların dev·
rimci insiyat ifimize karşı yarattıgı talepler o kadar
büyüyecektir. Sosyal hareketin yeni akımları ne ka
dar çok genişlerse. bu yeni akımlar için yeni kanallar
yaratmaya muktedir, güçlü bir Sosyal-Demokratik
örgütün varligının önemi o kadar büyük olacaktır.
Bizden bagımsız olarak yürütülen demokratik propa
ganda ve ajitasyon ne kadar çok bizim yararımıza
işlerse. işçi sınıfının bagımsızlıgını burjuva demok
ratlarından koruyacak örgütlü bir Sosyal-Demokrat
liderligin önemi o derece büyük olacaktır.
27
meli. terhis edilmiş güçlerı silah altına çagırmalı ve
yenı yardırncı birlikler, müfrezeler ve hizmetler mey
dana getirmeliyiz. Savaşta az egitilrniş erlerle yetin
menin ve sık sık subayların yerine sıradan askerler
koymanın ve askerleri subay rütbesine yükseltme
işlemini basitleştirrnenin ve hızlandırmanın bizim
için zorunlu ve kaçınılmaz oldugunu unutmamalıyız.
28
3'te Sosyalist-devrimciler'le bu sorun üzerindeki pole
migimize bakınız). ı·ı
Böylece , Sosyal-Demokrat tittzligimizi ve uzlaş
mazlıgırnızı gevşetmek sözkonusu olmayıp, her ikisi
ni de yeni yollar ve yeni egitim metodları ile kuvvet
lendtrmek söz konusudur. Savaş sırasında acemiler,
egitimleri için gerekli dersleri doğrudan doğruya
askeri harekatlardan almalıdırlar . Öyleyse yol
daşlar. yeni egitim metodlarını daha cesaretle ele
alalım! ilerleyelim v e daha fazla müfreze örgüt
leyelim. muharebeye gönderelim, daha fazla genç
işçiyi ordumuza yazalım, tüm Parti örgütlerinin nor
mal yapısını komitelerden fabrika gruplarına , za
naat birliklerine ve ögrenci çevrelerine genişletelim.
Unutmamalıyız ki. bu görevde her anlık gecikme ,
Sosy a l - D emokrasi düşmanlarını n y aranna ola
caktır; çünkü yeni akımlar acil bir çıkış noktası ara
maktadır ve eger bunlar Sosyal-Demokratik bir ka
nal bulamazlarsa Sosyal-D emokratik olmayan bir
kanala akacaktır. Şunu da hatırlamalıyız ki, devrim
ci harekette atılan her pratik adım, kesinlikle ve
kaçınılmaz olarak, harekete yeni katılan genç acemi
lere Sosyal-Demokrasi biliminde bir ders verecektir;
çünkü bu bilim, çeşitli sınıfların egilim ve güçlerinin
obj ektif olarak dogru tahmini temeline dayanır. Za
ten devrimin kendisi, eski üst yapıların yıkılınası ve
yeni üst yapıyı kendi yoluyla kurmaya çalışan çeşitli
sınınann bagımsız eyleminden başka birşey değildir.
Fakat devrim bilimini sadece kitap dogması seviye
sine indlrmeyin, onu süreç olarak taktikler . süreç
olarak örgüt üzerine adi ifadelerle, karşılıkları . ka
rarsızlıklan ve insiyatif eksikliğini haklı göster
meye çabalayan ifadelerle adileştirmeyin. Değişik
gruplara ve çevrelere, örgütlerimizden ayrı olarak ve
bunları bir yana bırakarak. daha fazla fırsat verme
(•) Bk. Toplu Eserler, Cflt 8, s. 83-89. Ed.
29
liyiz. zira hat ırdan çıkarmamak gerekir ki. devrimci
olayların iledeyişinin aman tanımayan gerekleri
bunlan dogru çizgide tutacaktır. Politikada kişinin
çogu kere düşmandan çok şey ögrenmesi eski bir ku
raldır. Ve devrimci anlarda düşman, daima kendisine
özgü ögretici ve hızlı biçimiyle bizi dogru kararlar al
maya zorlar.
Ö zet olarak , yüz misli süratle gelişen hareketin,
çalışmanın, yeni temposunu, daha özgür atmosferini
ve daha geniş faaliyet alanını hesaba katmalıyız.
Çalışma tamamen farklı bir amaca yöneltilmelidir.
Eğitim yöntemlerin de dikkat noktası barışçı
ögretimden, askeri harekata kaydırılmalıdır. Genç
savaşçılar örgütlerimizin tümünün ve her çeşidinin
saflarına daha cesaretle, geniş ölçüde ve hızla
alınmalıdır. Amacımız için, bir an bile gecikmeksi
zin. y üzlerce yeni örgüt kurulmalıdır. Evet yüzlerce:
abartmıyorum. Hiç kimse böyle geniş bir örgütsel
'
çalışmanın ele alınması için "geç kalındı" demesin.
Hayır. örgütlenmek için asla çok geç kalınmamıştır.
Kanunların verdigi özgürlügü ve kanunlara ragmen
kullandıgımız özgürlügü Parti örgütlerinin her
çeşidinin sayısını artırmak ve güçlendirmek için kul
lanmalıyız. Devrimin gidişi ve sonucu ne olursa ol
sun, şu veya bu vesile ile ne kadar önceden kontrol
edilebilirse edilsin, devrimin tüm gerçek kazançları
proletaryanın örgü tlendigi oranda sağlamlaştırı
labilir ve güvenilir hale getirilebilir.
İ kinci Kongr e ' d e çog unluk tara ftarlarının
açıklanmasını istedikleri, tam anlamıyla formüle
edilen "örgütlenin" sloganı şimdi derhal uygulamaya
konulmalıdır. Yeni örgütler kurmakta cesur bir in
siyatif gösteremezsek, öncü rolü konusundaki tüm id
dialardan asılsız diye vazgeçmek zorunda kalacağız.
Ulaşılmış sınırlarda. şekillerde ve komiteler. gruplar,
toplantılar ve çevrelerin sınırlarında acz içinde du-
30
rursak. sadece kendı yeteneksızııgımızi kanıtlamış
oluruz. Bugün binlerce degişik çevreden insanlar, bi
zim yardımımız olmadan. kesin bir program ve amaç
saptamadan. sadece olayiann etkisiyle her yerde or
taya çıkmaktadır. Sosyal-Demokratlar bu çevrelerin
mümkün oldugu kadar çoguyla dogrudan ilişki kur
mayı ve güçlendirmeyi. bunlara yardım etmeyi. kendi
b ilgi ve d eneylerinden onları yararlandırmayı ve
kendi d e vrimc i insiyatifleri ile onları harekete
geçinneyi görev edinmelidirler. Açıkça anti Sosyal
Demokrat olanlar h ariç, böyle çevrelerin ya dogrudan
dogruya Parti'ye katılmalarını. ya da kendilerini
Parti ile aynı çizgiye getirmelerini saglayın. İ kinci
durumda onlardan. programımızı kabu l etmelerini
veya bizimle mutlaka örgütsel ilişkilere girmelerini
istememeliytz . Sosyal-demokratların bunlar arasın
da etkin bir şekilde çalışmalan şartıyl a . bu nların
u l u slarara sı devrimci Sosyal-Demokrasi davasına
sempatileri ve protesto havalan yalnız başına bile ye:
terlidir, çü nkü bu sempatizan çevreleri olayların et
kisi altında önce demokratik yardımcılar ve daha
sonra da Sosyal-Demokrat işçi sınıfı partisinin inan
mış üyeleri haline geleceklerdir.
Yıgınlarla insan var, fakat biz çok azız: bu çelişkili
form ü l . S o sya l - Demokra t Parti'nin örgüt s e l ih
t iyaçları için varolan örgü tsel hayatı arasındaki
çelişkiyi çok kapsamlı bir şekilde b elirtmekted ir.
Bugün bu çelişki, her zamankinden daha çok göze
çarpmaktadır: sık sık her yandan yeni g üçler için
şiddetli istekler, örgütlerde insan gücü eksikliginden
şikayetler işitirke n . aynı zamanda d a h e r yerd e ,
özellikle işçi sınıfı içinden . artan genç güçlerden.
sayısız yardım teklifi alırız. Bu koşullar altında hala
adam yoklugundan yakınan pratik örgütç ü , l 793'te
Büyük Fransız Devrimi zirvesindeyken. Fransa'da
adam yok. her tarafı cüceler kuşatmış diye yazan
31
madam Roland'ın düştü�ü yanlışlıga düşmektedir.
Böyle konuşanlar agaçları gö rü p ormanı göre
,
32
BÖLÜM IV
33
konu vardır. Kuşkusuz özeleştiri her zinde ve mert
parti için hayati önem taşır. Aptalca iyimserlikten
daha saçma bir birş ey yoktur. Kitleler üzerindeki et
kirnizi, tam anlamıyla Marksist olan propaganda ve
aj itasyonumuzu, işçi sınıfının ekonomik m"Çıcadele
siyle olan çok sıkı ilişkimizi vs. derinleştirme ve
genişletmenin , genişletme ve derinleştirmenin degiş
mez, zorunlu geregine ısrarla dikkat etmekten daha
garantıli bir şey yoktur. Ancak, böyle bir ısrar her za
man, bütün koşullarda ve her durumda garantıli ise
de, bq ne özel sloganlar haline getirilmeli, ne de Sos
yal-demokrasi içinde özel bir egılim yaratma
gırışimlerını haklı göstermelidir. Burada bir sınıf
çizgisi vardır: sınırların aşılması itiraz götürmez de
recede meşru olan ısrarı, hareketin amaç ve hedefini
daraltarak günümüzün esas ve hayati politik
görevlerine karşı doktriner bir körlüge sürükleyecek
Ur .
Kitleler içindeki çalışmamızı ve etkimizi daima
genişletmek ve şiddetlendirrnek görevimizdir. Bunu
yapmayan bir Sosyal-demokrat, Sosyal-Demokrat
degildir. Bu sonuca ulaşmak için düzenli ve devamlı
bir şekilde çalışmayan hiçbir grup, çevre veya kol bir
Sosyal-Demokrat örgüt olarak nıtelenemez. Proletar
yanın farklı ve bagımsız partisi olarak kesinlikle
ayrılıgımızın amacı, büyük ölçüde her zaman ve sap
madan , tüm işçi sınıfını mümkün oldugu kadar Sos
yal-Demokrat bilinç seviyesine çıkarma Marksist
çalışmasını, bizi bu acil görevden uzaklaştıracak po
litik fırtınalara, hele ortamda politik degişmelere,
izin vermeksizin yürütmemiz gerçegindedir . Bu
çalışma olmaksızın . politik çalışma kaçınılmaz bir
şekilde, bir oyun halinde dej enere olurdu. Çünkü bu
faaliyet, ancak belirli bir sınıf kitlesini ayak
landırdıgı, onun ilgisini kazandıgı ve onu olaylarda
aktif ve en önde yer almak üzere harekete geçirdi.gi za-
34
man ve bunu yaptıgı ölçüde proletarya için gerç ek bır
önem kazanır. Söyledıgımız gibi, b u çalışma her za
man gereklidir. Ne zaman bir terslikle karşılaşsak
yine bunu hatırlamalıyız ve buna agırlık vermeliyiz ,
çünkü bu çalışmada zayıflık, daima proletaryanın ye
nilgisinin nedenlerinden biridir. Aynı şekilde buna,
her zaferimizden sonra da dikkat çekmeli ve önemini
ısrarla belirtmeliyiz. Aksi takdirde kazanılan zafer
aldatıcı bir zafer olacak ve meyvalan garantıli ol
ma yacak ve onun nihai hedefimiz için b ü yük
mücadeledeki anlamı önemsiz ve hatta olumsuz ola
caktır. ( Ö zellikle böyle kısmi bir zafer. bizim
uyanıklıgımızı gevşetecekse, güvenilmez müttefiklere
karşı duydugumuz güvensızllgi unutturacaksa ve bizi
düşman üzerıne yapacagımız yeni ve daha şiddetli bir
saldırı için dogru zamanı seçmekten alakoyacaksa l .
Fakat kitleler üzerindeki etkimizi şid det
lendirrnek ve genişletmek daima gerekli oldugundan.
her yenilgiden sonra oldugu gibi her zaferden sonra,
devrimin fırtınalı dönemlerinde oldugu gibi politik
sükunet sırasında da bu çalışma üzerindeki ısran
özel bir slogan haline getirmemeli ya da demagoji
düzeyine alçalma riskine katlanmak, ileri ve tek
gerçekten devrimci sınıfın amaçlarını alçaltmak Is
temiyorsak, bunun üzerine özel olarak egilmemeliyiz.
Sosyal- Demokrat Parti'nin politik faaliyetinde pe
dagojık bir unsur vardır ve daima olacaktır. Biz
ücretli işçi sınıfının tümünü insanoglunun tüm
baskılardan kurtuluşu için savaşçılar olarak
egıtmeliyiz. Bu sınıfın _gıtgıde daha çok kesimini
sürekli olarak egıtmeliyiz: bu sınıfın, hayat bilimi
mizden en az etkilemniş olan, en geri ve en az gelişmiş
üyelerine, onlarla yakınlaşmak. onlarla konuşabil
mek , onları sabırla ve sürekli olarak Sosyal
Demokrat bilinç düzeyine yükseltmek için doktrini
mizde kupkuru bir dogma yaratmadan yaklaşınayı
35
ö�renmeliyiz. Ö�retmek sadece kitaplarda de gil , pro
letaryanın bu geri ve az ge liş miş tabakalarının var
lıklarını sürdürmek için verdikleri günlük haya t
mücadelelerinde yer alarak yü rütülmelidir . Günlük
her faaliyet içinde belli bir pedagojik unsurun var
oldugunu tekrar belirtiriz. Bu faaliyeti gözden kaçıran
Sosyal-demokrat, Sosyal-demokrat olmaktan çıkar .
B u dogrudur. Fakat bugü nlerde bazılarımız, pali
takının görevlerini pedagojiye indirgeyen bir Sosyal
demokrat'ın farklı bir nedenden dolayı da olsa, yine
Sosyal-demokrat olmaktan çıkacagını sık sık unut
maktadırlar. Bu "pedagoji"yi özel bir slogan haline ge
tirmeyi, onu "politika"nın karşısına çıkarmayı, bu
nun üzerinde özel bir e gilim yaratmayı ve Sosyal
Demokrasi politikacılarına karşı bu slo gan altında
kitlelere gitmeyi düşünenler, der hal ve kaçınılmaz bir
şekilde demagoj iye düşeceklerdir.
Karşılaştırmaların igrenç oldugu eski bir aksiyom
dur. Her karşılaştırmada, karşılaştırılan fikir ve ob
jelerin diger yanları deneme kabilinden ve şartlı bir
'
şekilde soyutlanarak, bu obje ve Cikirierin bir veya
birkaç yanına göre benzerlik çıkarılır. Şimdi bu çok
bilinen, fakat sık sık bilmezlikten gelinen gerçegi
okuyucuya hatırlattıktan sonra, Sosyal-Demokrat
Parti'yi ilk, orta ve yüksek kısımlardan ibaret büyük
bir okul ile karşılaştıralım . Bu büyük okulda, al
fabe' nin ögretilmesi, bilginin ilk temellerinin ve
bagımsız düşünmenin ögre tilmesi hiçbir zaman ve
hiçbir ko$ul altında ihmal edilemeyecektiL Fakat
eger herhangi bir kişi, alfabeyl ögretme geregini, bir
araç yapmaya çalışmış, eger bu (alfabeyi
ögrenenlerden çok daha küçük bir çevrenin insanlan
için ulaşılabilir olan) yüksek ög renimin geçici,
şüp heci ve "dar" sonuçlarını ilkokulun sürekli, derin ,
kapsamlı ve somut sonuçlarıyla telafi etmeye
girişmişse, inanılmaz bir kısa görüşlülük göstermiş
36
olacaktır. Hatta bu kimse büyük okulun bütün
amaçlannı saptırabilir, yüksek ögrenimi ihmal ede
rek, şarlatanlar, demagoglar ve gericilerin sadece al
fabeyi ögrenmiş olan halkı yanlış yola sevketmeleri
ni kolaylaştırmış olur. Şimdi de gelin Parti'yi bir
ordu ile karşılaştıralım. Ne savaş, ne de barı ş
sırasında acemilerin yetiştirilmesini, tüfek talimle
rini veya askerlik biliminin temel bilgilerin i
mümkün oldugu kadar yogun v e kapsamlı bir şekilde
kitleler arasında yaymayı ihmal edemeyiz. Fakat
eger manevraları ve meydan savaşlannı yöneten
ler . ı·ı
. .
37
BÖLÜM: V
38
biçimleriydi. Anc ak , M oskova'daki Ara lık eylemı.
genel grevin, bagunsız ve mücadelenin hakim b içimi
olarak, modası geçmiş oldugunu ve hareketin esaslı ve
karşı konulmaz bir güçle bu dar sınırlardan çıkmakta
ve mücadelenin en üst biçimini -ayaklanmayı- or
taya çıkarmakta oldugunu parlak bir şekilde göster
miştir.
Grev çagnsıyla, bütün devrimci partiler, Mosko
va'daki bütün sendikalar, hareketin kaçınılmaz bir
- şekilde ayaklanma halinde gelişmesi gerektigini far
kettiler ve hatta sezinlediler. 6 Aralık'ta İşçi Milletve
killeri S ovyeti "grevi silahlı bir ayaklanmaya
dönüştü rmeye çalışma" kararı almışlardı. Bununla
beraber, aslında, örgütlerin hiçbiri buna hazırlanmış
degildi. Hatta, Gönüllü Çarpışma Müfrezeleri Birleşik
Konseyir9ı bile ayaklanmadan çok uzak bir şeyden söz
eder gibi söz ediyordu (9 Aralık'ta) ve pek açık bir
şekilde belli ki, yapılan sokak çarpışmalan ile ilgile
ri ya da bunlar üzerinde kontrolleri yoktu. Örgütler
hareketin gelişmesine ve genişligine ayak uydunnayı
başaramadılar.
Grev, esas olarak Ekim'denrıoı sonra yaratılan ob
jektif koşulların baskısının bir sonucu olarak ayak
lanma halinde gelişiyordu. Bir genel grev, hükümeti
(lO) 1905 Ekim'inde Rus devrimci proletaryası ulus çapında bir po
litik greve girişti. B ü tü n atölyeler, fabrikalar ve demiryolu
u laşımı d u rd u . Genel grev işçi sınıfının büyük gücünün
tartışıl maz kanıtı oldu. Çar 17 Ekim'de bir anayasa ve
konuşma, toplanma ve basın özgürlüğü vadeden bir Manifesto
yayınılamak zorunda kaldı. Çarın vaadlerinin bir aldatmaca
olduğu ortaya çıktı ve hiçbir zaman yerine getiri lnıedi.
39
bir daha böyle hazırlıksız yakalayamaz: Onlar karşı
devrim gü('lerini örgütlemiş bulunuyordu ve askeri bir
eylem ıçın hazır durumdaydılar. Rus devriminin
Ekim'den sonraki tüm akışı ve Aralık ayında Mosko
va'da meydana gelen olaylar dizisi Marks'ın temel
önerilerinden birini çarpıcı bir şekilde dogrulamıştır:
Devrim. kuvvetli ve birleşik bir karşı-devrimi yarata
rak ilerler, yani devrim, düşmanı gitgide daha aşın
savunma tedbirlerine başvurmaya zorlar ve böylece
çok daha güçlü saldın vasıtaları bulur. ıı ıı
7 ve 8 Aralık; Barışçı bir grev ve barışçı kitle
gösterileri; B'in akşamı: Akvaryum'un kuşatılması: 9
Aralık sabahı; Strastnaya Meydanı'ndaki kalabalık
agır süvarinin saldınsına ugrar. Akşam: Fiedler bi
nası basılır. Gerginlik artmaktadır. örgütlenmemiş
sokak kalabalıkları. tamamen kendiliginden ve ka
rarsız bir şekilde, ilk bartkatlan kurar.
1 0 Aralık'ta barikatlar ve caddelerdeki kalaba
lıklar üzerine agır ateş açılır. Barikatlar daha bilinç
li, kopukluk olmadan,· gerçekten kitle ölçüsünde ku
rulur. Bütün halk sokaklardadır; şehrin kilit merkez
lerı barikatlar agıyla kaplanmıştır . Gönüllü çarpış
ma birtmleri birkaç gün süreyle süvarilere karşı on
lan bitiren ve Dubasov takviye birlikleri için yalvar
maya zorlayan çetın bir gerilla savaşı verdi. Sadece 1 5
Aralık'ta hükümet kuvvetlerinin üstünlügü kesinleşti
ve 1 7 Aralık'ta Semyonovsky Alay1 1 21 ayaklanma
nın son kalesi olan Presnya Mahallesi'ni ezdı.
Ayaklanma, bir grevden ve gösterilerden. tecrit
edilmiş barikatlara , tecrit edilmiş barikatlardan,
barikatların kitleler tarafından kurulmasına ve
40
süvarilere karşı girişilen sokak çarpışmaianna ka
dar uzanan mücadeleden dogdu . Proletarya kitle
mücadelesi, örgüt yöneticilerini aşarak bir grevden
bir ayaklanmaya gelişmiştir. B u . Rus devriminin
1 905 Aralık'ında ulaştıgı en büyük tarihi kazançtır:
ve bu tıpkı bundan önceki kazançlarda oldugu gibi,
muazzam fedakarlıklar pahasına alınmıştır. Hare
ket . politik b ir grevden daha ü st bir aşamaya
yükseltilmiştir. Hareket , gericiliğ;i direnişinin uç
noktasına ulaşınaya zorladı v e böylece devrimin d e
saldırı araç larını ku llanmakta uç noktasına
ulaşacagı anı çok yaklaştırdı. Gericilik barikatlara,
kalabalıga ve binalara kurşun yagdırmaktan öteye
gidemez. Fakat devrim. Moskova gönüllü çarpışma
b irimlerinden çok daha ileriye . derinlikte ve
genişlikte çok, ama çok ileriye gidebilir. Ve devrim
Aralık ayından bu yana çok ilerledi. Devrimci krizin
temeli muazzam ölçüde · genişlemiştir -şimdi bıçagın
agzı daha da keskinleştirilmelidir.
Proletarya. mücadelesinin objektif koşullarındaki
değ;işikligi ve grevden bir ayaklanmaya geçişin
geregini liderlerinden daha çabuk anladı. Her zaman
oldugu gibi , pratik teoriyi geçti. Barışçı bir grev ve
gösteriler bile işçileri tatmin etmez oldu: sordular:
Bundan sonra ne yapılmalıdır? Ve daha kararlı ey
lemler istediler. Barikatlar kurulması talimatı, semt
lere çok geç, şehrin merkt..zinde barikatlar kurulduk
tan sonra ulaştı. I şçile r b üyük sayılarla işe
koyuldular. Fakat bu bile onları. tatmin etmedi: bil
mek istiyorlardı: Bundan sonra ne yapılmalıdır?
Aktif önlemler istediler. Aralık ayında biz, Sosyal
D emokrat proletarya liderleri, tıpkı birliklerin i .
birçogunuri savaşta aktif rol almasına meydan ver
meyecek şekilde düşüncesizce yaşayan bir başku
mandana benziyorduk. Işçi kitleleri, kararlı kitle
eylemine girişrnek için gerekli talimatı istediler. fa-
41
kat bu taıımatı alamadılar.
Bu nedenle. Plekhanov'un. bütün oportünistlerin
dört elle sarıldıklan. grevin zamansız oldugu ve
başlatılınaması gerektigi ve "silaha sarılınamaları
gerekttgl" görüşlerinden daha kısa görüşlü birşey ola
mazdı. Tam tersine, d aha kararlı. enerjik ve
saldırgan bir şekilde silaha sarılmalıydık; kitlelere
hedefleri barışçı bir grevle sınırlamanın imkansız
oldugunu ve korkusuz. amansız bir silahlı çatışma ge
rektigini açıklamalıydık. Hiç degilse şimdi açıkça ve
herkesin önünde itiraf etmeliyiz ki politik grevler ye
tersizdir: ajitasyonu yürütmeli ve bunu "hazırlık
aşamaları" konuşmalarıyla veya herhangi bir şekilde
içinden çıkılmaz bir hale sokmamalıyız. Biz eger yak
laşan devrimci eylemin acil görevi olarak. kanlı,
dehşet verici bir imha savaşının gerekliligini kitle
lerden saklarsak, hem kendimizi hem de halkı
kandırmış oluruz.
Bunlar, Aralık olaylarının ilk dersleri. Diger bir
ders. ayaklanmanın niteligi , yönetim metodu ve
askerleri halkın tarafına geçmeye sevkeden koşul
larla ilgilidir. Partimizin sag kanadında. bu ikinci
mesele üzerinde fevkalade tek yanlı bir görüş egemen
dir. Modern askeri birliklerle çarpışmanın imkansız
oldugu; bu birliklerin devrimci olmaları gerektigi id
dia edilmektedir. Şüphesiz devrim bir kitle karakteri
kazanmadıkça ve askeri birlikleri etkilemedikçe. cid
di bir mücadeleden söz edilemez . Askeri birlikler
arasında çalışmamızın şart oldugunu söylemeye bile
gerek yoktur. Fakat onları bir hamlede ikna etmenin
veya kendiliklerinden davaya inanmalarının sonucu
olarak, bizim tarafa geçeceklerini hayal etmemeliyiz.
Moskova ayaklanması. bu görüşün ne kadar kişi
leşmiş ve ölü bir görüş oldugunu açıkça ortaya koy
muştur . Aslında askeri birliklerin tereddüt göster
mesi, ki bu her gerçek halk hareketi içinde kaçı-
42
nılmaz b ir olaydır, devrimci mücadelenin şiddet
lendigi h er zaman askeri birlikler için gerçek bir
mücadeleye yol açar. Moskova ayaklanması. devrim
ve gericilik arasında bocalayan askeri b irlikler için,
kanlı ve çılgın bir mücadelenin mükemmel bir örnegi
olmuştur. Bizzat D ubasov, Moskova garnizonunu
oluşturan on beş bin kişi içerisinde sadece beş bin
kişinin güvenilebilir oldugunu açıklamıştır. Hükü
met kararsıziara çok çeşitli ve korkunç yollarla engel
oldu: Onlara ricada bulundular. övdü ler, rüşvet ver
diler, kol saatleri, paralar, vs. hediye ettiler, votkayla
uyuşturdular, yalan söylediler, tehdit ettiler, kışlaya
hapsedip silahlannı aldılar ve en az güvenilir olduk
lanndan şüphelenilenleri ise ihanet ve şiddet kullan
arak tasfiye ettiler. Bu durumda hükümetten çok geri
kaldıgımızı , açıkça ve çekinmeden itiraf etmek cesa
retini göstermeliyiz. Biz kararsız askeri b irlikler için
hükümetin giriştigi ve kazandıgı böyle saldırgan, ve
rimli, cesur ve aktif bir çarpışmada emrimize arnade
güçlerden faydalanmayı başaramadık. Ordu içinde
çalışmalar yaptık ve gelecekte bu çalışmaları. askeri
birlikleri ideoloj ik olarak "tarafımıza kazanmak"
için iki misline çıkartacagız. Fakat ayaklanma
sırasında. askeri birlikler için maddi bir mücade
lenin zorurılulugunu unutacak olursak, sefil bilgiçler
durumuna düşertz.
Aralık ayında , Moskova proJetaryası bize askeri
birlikleri ideoloj ik olarak " saflarımıza kazanmak"
konusu nda muhteşem dersler verd i . Örneğ;in, 8
Aralık'ta Strastnaya Meydanı'nda kalabalık Ka
zak'ları çevirdi , onları kard eşçe kaynaşıp , geri
dönmeye ikna etti. ıO Aralık'ta Presnya Ma halle
sinde on bin kişilik bir halk kitlesi önünde ellerinde
kızıl b ir bayrak taşıyan iki işçi kız Kazak'l arı
"öldürü n bizi, bayragı ölmeden teslim etmeyecegiz!'
d iy e h aykırarak karşıl a d ıgı zam a n . Kazaklar
43
şaşkına dönmüş. kalabalıktan gelen "Yaşasın Ka
zak'Iar.. bagınşlan a rası nda dört nala oradan uzak
laşmıştı. Bu cesaret ve kahramanlık örnekleri prole
taryanın bellegınde ebediyete kadar derin izler olarak
kalmalıdır.
Ş im d i de. bizim h ü kü m e t t e n nasıl geride
oldugumuzu gösteren örnekler verelim . 9 Aralık'ta
askerler devrimcilere katılmak üzere Marsetllatse't
söyleyerek Bolshaya Serpukhovskaya Caddesi'nden
aşagı yürüyorlardı. İşçiler onları karşılamak için de
legeler gönderdi . Malakhov'un bizzat kendisi onlara
dogru tehlikeli b ir şekilde at sürdü . İşçiler çok geç
kalmıştı. Malakhov daha önce u laştı. M alakhov,
askeri kararsızlıga düşüren çok heyecanlı bir konuş
ma yaptı, askerleri agır süvariler kuşattı, kışlaya
gönderdi ve orada hapsetti. İki gün içinde yüz elli bin
kişinin çagrımız üzerine ayaklanmasına ragmen,
askerlere önce biz degil Malakhov ulaştı, oysa bunlar
devriye kollan olarak örgü tlenebilirlerdi ve örgütlen
meliydiler. Malakhov askerleri agır süvarı birlikleri
ile kuşattı. oysa biz Malakhov'u bomba atıcıları ile çe
virmedik. Bunu yapabilirdik ve yapmalıydık; ve çok
önce Sosyal-Demokrat basın (eski Iskral bir ayaklan
ma sırasında sivil ve askeri şefleri acımadan yok et
menin görevimiz olduguna işaret etmişti. Bolshaya
Serpukhovskaya Caddesi'nde olanlar. ana çizgileri ile
Nesvizhskiye Kışiasında ve Krutitskiye Kışiasında da
tekrarlandı ve yine işçiler Ekat erinoslav Alayı'nı
"geri çekmeye giriştikleri zaman ve Alexandrov'daki
istihkamcılara delegeler gönde-rildigi zaman ve Ros
tov topçu birligı Moskova yolundan geri döndürüldügü
zaman ve Kolomna ' daki istih kamc ılar silah sız
landırıldıkları zaman ve benzeri olaylarda, aynı
şeyler yaşandı. Ayaklanma sırasında biz kararsızlık
gösteren askeri birlikler için yaptıgımız mücadelede
yeterli olmadıgımızı ispat ettik.
44
Aralık ayı olaylan. Marx'ın oportü nistlerin unu t
tugu bir diger temel önerisini daha, yani devrimin bir
sanat oldugunu ve bu sanatın başlıca kuralının kor
kunç cesur ve geri dönmeyecek derecede kararlı bir
taarruz oldugunu dogrulamıştır. Biz bu gerçegi yeterli
ölçüde hazmedemedik. Biz bu sanatı, her ne pahasına
olursa olsun aldırmak kuralını. ne kendimiz hak
kıyla ögrendik ne de kitlelere ögrettik. Bu eksikligi gi
dermek için var gücümüzle çalışmalıyız. Politik slo
ganlar sorununda taraf tutmak yeterli degildir; si
lahlı bir ayaklanma sorununda ise taraf tutmak
zorunludur. Buna karşı olanlar, buna hazırlanma
yanlar, gözünün yaşına bakılmaksızın devrim taraf
tarlan saflarından atılmalı, devrimin düşmanları
olan hainler ve korkaklar paçavraları arasına
gönderilmelidirler; çünkü, mücadelenin koşullan ve
olayların zorlaması karşısında düşmanla dostu bu
kurala göre ayırdetmeye mecbur olacagımız gün yak
laşmaktadır. Tavsiye edecegimiz şey, pasiflik, askeri
birliklerin "tarafımıza geçmesi" gerçekleşinceye ka
dar "beklemek" degildir. Hayır! Biz cesur bir taarruz
ve silahlı bir saldırının geregini, böyle zamanlarda
düşmanın kumanda mevkiinde olanların imhasının
ve kararsızlık içindeki askerler için enerj ik bir
mücadelenin geregini damlardan haykırmalıyız.
Moskova'nın ögrettigi üçüncü büyük ders de, bir
ayaklanma için güçlerin örgütlenmesi ve taktiklerle
ilgilidir. Askeri taktikler, askeri teknik seviyesine
baglıdır. Bu açık gerçegi Engels göstermiş ve yurdu
muzdaki bütün Markıst'lere iletmiştir. Bugünkü aske
ri teknik, on dokuzuncu yüzyılın ortalarındaki tek
nikle aynı degildir. Barikatları revolverlerle savun
mak, topçu ateşine karşı da insan yıgınlarıyla karşı
durmak budalalık olacaktır. Kautsky, Moskova ayak
lanmasından sonra Engels'in sonuçlarını 1 1 31 gözden
geçirmenin tam sırasıdır ve Moskova "yeni barikat
45
taktikleri" yaratmıştır. diye yazarken haklıydı. Bu
taktikler gerilla savaşı taktiklerldir. Bu taktiklerın
gerektırdıgı örgüt serı hareket edebilen, revkalade
küçük, on. üç ve hatta iki kişinin oluşturdugu birim
lerdir. Sık sık, beş veya üç kişilik birimlerden söz
edildiginde alayla gülen Sosyal-Demokratlara rastlı
yoruz. Fakat alay, modem askeri teknıgın zorladıgı
koşullar altında yapılan bir sokak çatışmasında or
taya çıkan yeni örgütlenme ve taktık sorunlarını ih
mal etmenın kolay bir yoludur. Baylar, Moskova
ayaklanmasının hikayesini dikkatle inceleyin ve o
zaman "beş kişilik birimler" ile "yenı barikat taktik
leri" sorunu arasında ne gibi bir ilişkinin var
oldugunu daha iyi anlayacaksınız.
Bu taktikleri Moskova geliştirdi, fakat onları
dikkate deger ölçüde, gerçekten kitle ölçüsünde uygu
lamak üzere yeterli derecede geliştirmeyi başaramadı.
Gönüllü çarpışma müfrezelerı çok azdı, cesurca
saldırı sloganı işçi kitlelerine ulaştırılmadı ve onlar
da bunu uygulamadılar: gerilla müfrezeleri karakter
lerı açısından birbirinin aynıydı ve yöntemleri ve si
lahları yetersiz, kalabalıkları yönetme yetenekleri
hemen hemen hiç gelişmemiştı. Bütün bu eksiklikleri
tamamlamalıyız ve bunu . Moskova ayaklanmasın
dan ögrenerek bu deneyleri kitleler arasında yayarak
ve bunları daha da geliştirmek için yaratıcı çabala
rını teşvik ederek yapacagız. Ve aralık ayından beri
bütün Rusya'da hemen hemen aralıksız sürdürülen
kitle terörü ve gerilla savaşının kitlelerin bir ayak
lanmanın taktiklerini dogru bir şekilde ögrenmele
rine yardım edecegıne şüphe yoktur. Sosyal-Demok-
46
rast, ayaklanma sırasında Moskovalı yoldaşlarımı
zın ve meşhur Letonya Cumhurtyeu114l günlerinde Le
tonyalılann parlak bir şekilde ve amansızca ugraştı
gı, gerilla savaşının "sokak çapkınlan" tarafından
saptınlmasını, amansızca ezer ve ortadan kaldırır
ken. bu kitle terörünü kavramalı ve genel devriınci
mücadelenin ve işçi sınıfı h areketinin çıkarlarına ve
koşullarına tabi kılarak, elbette örgütleyerek ve
kontrol da ederek, kendi taktikleriyle birleştirmeli
dir.
Çok kısa bir süre önce askeri teknikte yeni
gelişmeler kaydedilmiştir. Japon savaşı elbombasını
yarattı. Küçük silah yapan fabrikalar otomatik silah
lan piyasaya çıkardı. Bu silahların her iki tipi de .
yeterli olmamakla beraber, Rus devriminde başarılı
bir şekilde kullanılmaktadır. Teknikteki gelişmeler
den faydalanabiliriz ve faydalanmalıyız. Işçi müfre
zelerine çok sayıda bomba yapmayı ögretmeliyiz. on
lara ve bizim çarpışma müfrezelerimize patlayıcı
madde, fitil ve otomatik tüfek ikmalinde yardımcı ol
malıyız. Eger işçi kitleleri şehirlerdeki ayaklanma
larda yer alırsa. düşman üzerine kitle halinde saldırı
lırsa, Duma, Sveaborg ve Kronstadt'tanıısı sonra eski
sinden daha da çok kararsızlık içinde bulunan asker
ler için kararlı ve ustaca bir mücadele verilirse -ve
genel mücadelede kırsal alaniann katılmasını sagla
yabilirsek- bundan sonraki bütün-Rusya silahlı
ayaklanmasında zafer bizim olacaktır.
O halde gelin, bir taraftan Rus devriminin büyük
günlerinin derslerini iyice ögrenirken, öte yandan
çalışmamızı daha yaygın bir şekilde geliştirelim ve
( 14) 1 905 Aralık ayında bazı Leton kasabalan Isyancı Işçilerin,
tanm Işçilerinin ve köylülerin silahlı müfrezelerı tarafından
ele gcçirlldi ve sonuç olarak çarlık askerlerine karşı bir genila
savaşı başladı. 1 906 Ocak ayında çarh�ın cezalandırma seferi
ile bastınldı.
47
görevlerımızı daha cesur bır şek1lde belirleyelim.
Bugünkü dönüm noktasında ç alışmamızın temeli,
sınıf çıkarlannın ve ulusun gelişiminin dogru bir
tahminine dayanmaktadır. Proletaryanın, köylülü
gün ve ordunun gittikçe artan bir kesirnini, çarlık re
j imini devirmek ve devrimci bir hükümet tarafından
bir kurucu meclis toplamak sloganı altında to
parlıyoruz ve taparlamaya devam edecegiz. Buraya
kadar çalışmamızın temeli ve özü kitlelerin politik
anlayışını geliştirmektir. Fakat unutmayalım ki. bu
genel, sabit ve temel göreve ek olarak, Rusya'nın
bugün içinde bulundugu günler. başka. özel ve ayrı
görevleri de wrunlu kılar. Bilgiçlik taslamayalım ve
dar kafalı olmayalım, her zaman ve her koşul altında
degişmeden kalan. s ürekli görevierimize saçma
atıflarda bulunarak. mücadelenin belirli biçimlerine
özgü bu görevlerden kaçmayalım.
Büyük bir kitle hareketinin yaklaşmakta oldugunu
unutmayalım. Bu silahlı bir ayaklanma olacaktır.
Bu, mümkün oldugu kadar ani olmalıdır. Kitleler, si
lahlı, kanlı ve müthiş bir mücadeleye girmekte olduk
lannı bilmelidirler. Kitleler, ölümü küçümsemeyi,
yaygın bir biçimde benimserlerse. zafer kesinleşecek
tir. Düşman üzerine büyük hırsla saldınlmalı: kitle
lerin sloganı. savunma degil saldırı olmalıdır: görev
leri düşmanın insafsızca imhası olmalıdır: mücadele
nin örgütlenişi hareketli ve esnek olacaktır; askerler
arasındaki kararsız unsurların aktif katılmalan sag
lanacaktır. Ve bu önemli mücadelede sınıf bilincine
varmış proletaryanın partisi ödevini tam yapmalıdır.
Proletarya Sayı: 2
29 Ağu sto s 1 906
48
BÖLÜM: VI
49
Hükümetin tutmadıgı p artıler de seçime hazır
lanmaktadırlar. Bu p artiler seçmen kitlesinin, ken
dilerine karşı yöneitHmiş b üt ü n irili ufaklı hile ,
kısıtlama ve küçük oyunlara ragmen gerçek kanaatle
rini açıklamak için seçimden yararlanacaklanndan
ve söz sırası onlara geldiginden dolayı güvenli, haklı
olarak güvenlidirler. Bu güvenin temelinde şu gerçek
yatmaktadır, en vahşi işkenceler. en katlanılmaz
eziyetler çok çok yüzlerce. binlerce. diyelim, on bin
lerce Rus seçmenini saf dışı bırakacaktır. Fakat bütün
bunlar, kitlelerin hükümete karşı olan tutumu ve duy
gulannı degiştirmeyecektir. D iyelim ki, St. Peters
burg'da lO ya da 20 bin seçmen liste dışı bırakıldı, fa
kat bu sadece başkentte 150 .000 seçmenin eskiden
oldugu gibi kabuguna çekilmesine ve bir süre gizlen
melerine sebep olacaktır. Fakat, onlar yok olmaya
cak, kitle sezişleri degişmeyecek; degişse bile , bu
degişiklik. dogal olarak h ü kümetin lehine o lmaya
caktır. Bu nedenle seçim kanunu radikal bir biçimde
düzeltilmedikçe ve seçim meşruiyetinin son kırıntıla
rı da çignenmedikçe (ve seçmenierin sistemli bir şe
kilde tevfiki yoluyla daha da çignenebilir: Stoly
pin'den daha da kötüsü umulabilir!) -hiç şüphe yoktur
ki kitlelerin havası seçimleri tayin edecektir ve bu
karar da tabii ki h ü kümetin ya da Kara- l OO'lerin le
hine olmayacaktır.
Ve bütün hükümete karşı olanlar umutlarını
seçmen kitlelerine baglamaktadırlar. Fakat kitlelere
duyulan bu umudun ne anlama geldigini, çeşitli par
tilerin kitlelere karşı tutumlarını iyice incelerseniz ,
burj uva p artileriyle proletarya partisi arasında çok
büyük bir fark oldugunu görürsünüz.
Kadetler1 1 8ı liberal-buıj uva partilerinin başında
( 1 8) Ka d etler Rus liberal burjuvazisinin 1 905"te kurulan Anayasal
-
50
gelmektedir. Birinci D uma seçiml eri sırasında onlar
mücadeleye utanç verici şekilde ihanet edip. boykota
katılmayı reddetiler; bizzat kendileri uysallıkl a ,
seçime giderek olgunlaşmış kitleleri arkalarından
sürüklediler. Şimdi onlar umutlarını bu kitlelerin
durgunluguna ve seçim kampanyalannda sol parti
lere ve aj itasyona konulan yasaklara baglıyorlar. Ka
det'in kitlelere olan umudu. kitlelerin bilinçsizligine
ve köleligine olan umuttur. Ve Kadet meseleyi şöyle
koymaktadır:_ Kitleler bizim program ve taktikleri
mizi anlamayacak. barışçı ve legal, en barışçı ve kor
kak bir protestonun ötesine geçemeyeceklerdir: is
t e me diklerinden degil, fakat bunu yapmalarına
müsaade edilmeyecegi için. Bize oy verecekler, çünkü
Solcuların gazeteleri, broşürleri. miting yapmak ola
nakları ve keyfi tutuklama ve eziyetlere karşı hiçbir
teminatları yoktur. İşte böyle düşünmektedir Kadet.
Ve gözlerini gururla gökyüzüne kaldırıp: Şükürler ol
sun sana ki Tanrım, ben şu "aşırılardan" biri degilim.
Ben bir d evrimci degilim ; kendimi en itaatkar
b içimde ve alçakça her kudrete uydurabilirim. Hatta
seçim formlarımı1"1 bile Barışçı Yenilikçiler'den( l91
alacagım.
Bu nedenle Kadetler'in seçim kampanyasının
tümü , kitleleri Kara- l OO'ler ve aşırı Sol partiler telı
görüşmeler yaparak halkın çıkarianna ihanet ediyorlardı.
Kadetler iktidar için çaba harcadılar ve çarhğı iç ve dış polHi·
kasının ana noktalannda desteklediler. 1 9 1 4 - I 9 1 7 emperya
list savaşı sırasında aralannda Milyukov'un da bulunduğu Ka
det liderleri Rus emperyalist b u rj uvazisinin yayılma politi
kasının baş ideologlanydı. Kadetler 1 9 1 7 Şubat devriminden
sonra burjuva Geçici H ükümeti'ne girdiler ve işçilerin ve
köylülerin devrimci hareke tlerine karşı mücadele ettiler,
büyük mülk topraklardan yanayd ılar. Hal kı, emperyalist
savaşa devam etmeye zorladılar, Kadetler Ekim Sosyalist Dev
rimi'nin zaferinden sora Sovyet Rusya'ya karşı girişilen karşı
devrimci silahlı eylemde yer aldılar.
51
likesiyle korkutmaya. onların küçük buıj uvanın kor
h.aW.ıgına, dar h.afalılıgına ve gevşekligine adapte ol
maya ve Kadetler'in eri emin, en alçak gönüllü , en ma
kul ve en aklı başında kişiler olduguna onları inan
dırmaya yönelmiştir. Kadet gazeteleri her gün okuyu
cuianna sorar: Korkuyor musunuz dar kafalılar? Bize
güvenin. Sizi korkutmayacagız, şiddete karşıyız,
hükümete itaatkanz: bize güvenin ve biz sizin için
herşeyi "mümkün oldugu kadar" yapacagız! Kadetler,
korkutulmuş dar kafalıların arkasından, hükümeti
sadakatlerine , Solcuları özgürlük aşklarına. Barışçı
Yenilikçil eri'de onların partisine ve seçim form
larına duydugu ilgiye inandırmak için her türlü hile
ye başvururlar.
Ne kitleleri aydınlatmak, ne kitleleri ayak
landırmak için aj itasyon, ne de tutarlı demokratik
sloganların açıklanması, -sadece korkutulmuş dar
kafalıların sırtından yapılan koltuk pazarlıgı- işte
partisiz kişilerden ( Yoldaş'ın) Demokratik Reformlar
Partisi'ne kadar bütün liberal buıj uvazinin partileri
nin seçim kampanyaları böyledir.
İşçilerin partisinin kitlelere karşı tutumu ise bu
nun tam tersidir. Bizim için önemli olan uzlaşmalar
yoluyla Duma'da koltuk kapmak degildir. Aksine bu
koltuklar. kitlelerin politik bilincini geliştirmey e .
onları daha yüksek bir politik seviyeye yükseltmeye,
örgütlemeye, dar kafalı bir mutluluk ugruna degil,
"sükunet", "düzen" ve "barışçı (butj uva) mutl u l u k"
ugruna degil, fakat mücadele için, emegin b ü tün
sömürü ve baskılardan ku rtu larak tamamen
özgürleştirilmesi mücadelesine yarayacagı için ve
bunları gerçekleştirdigi ölçüde önemlidir. Sadece bu
amaç için ve sadece bu amaca ulaşmakta yardımcı
oldugu ölçüde Duma'daki koltuklar ve bütün seçim
kampanyası bizim için önemlidir. İşçilerin partisi,
bütün umudunu kitlelere baglamıştır: korkmayan,
52
pasif bir şekilde boyun egmeyen. boyunduruklarını
alçak gönüllülükle taşımayan, fa kat politik bilince
sahip , isteyen ve militan kitlelere baglamıştır.
İşçilerin partisi Kara- l OO'ler tehlikesi şeytanı ile dar
kafalıl arı korkutınayı amaçlayan. b eylik liberal
yöntemini aşagılarnalıdır. S o sya l - D emokratları n
bütün görevi, kuvvetleri D uma'da yatmayan b u
güçlerin mücadeledeki. Duma müzakerelerinde tam
ifadesini bulmayan, gerçek amaçlan ve Rusya'nın ge
lecegi sorununu D uma dışında çözecek olan gerçek
tehlikeden haberdar etmektir.
Bu nedenle İşçilerin partisi kitleleri, Kadet b u ıj u
vazisinin gizli seçim hilelerin e , avukatlar. profe
sörler, aydın toprak agaları: Kara- l OO'ler tehlikesine
karşı mücadeleyi bize emanet e d in , şeklindeki
şaşırtıcı feryatlanna karşı uyanr.
İşçilerin partisi kitlelere : Sadece kendi sosyalist
bilincinize ve sosyalist örgütünüze güvenin, demekte
dir. Mücadelede önceligi ve liderlik hakkını buıj uva
ziye teslim etmek, özgürlük davasını turnturaklı
sözler. modaya uygun cicili bicili yaftaların bayagı
parlaklıkları ugruna satınakla aynı şeydir. D um a '
daki hiç b i r Kara- 1 00 tehlikesi, liberal buıj uvaziyi,
onun sloganlarını. adaylarını ve onun politikasını
körü körüne takip eden kitlelerin zihinlerindeki
çürüme kadar zararlı olamaz.
İşçilerin partisinin seslendtgt kitleler arasından
sayıca en fazla olanlar köylüler ve küçük buıj uvazi
nin çeşitli kesimleridir. Onlar Ka d etlerden daha ka
rarlıdır. daha namusiudur ve bin kere daha fazla
dövü şrne yeteneklerine sahiptirler. Fakat politikada
onlar çogurılukla Kadet gevezeleri tarafından yöne
tilirler. Hatta şimdi bile militan proletarya ile uzlaş
macı b u ıj uva arasında karar verememektedirler.
Kadet'lerle birlikte olan blokların savunucuları .
sadece proletaryaya ve bütün özgürlük davasına zarar
53
vermemektedirler. Onlar, şehir ve kır yoksull arı
arasındaki politik bilincin gelişmesine de zararlı ol
maktadırlar. Ve onlar, bu kitleleri liberal buıj uvazi
nin etkisinden kurtarmak olan acil görevlerini ye
rine getirmiyorla r . Trudovikl ere , " H alkçı Sosya
listlere" ve Sosyalist- Devrimciler'e1201 bakınız. Onlar
da kararsızlık içindedirler ve aynı zamanda. tama
men Kadetler'le işbirligi planlan ile meşguldürler.
Kendilerine ait bir parti kurmayı başaramayan Tru
dovikler'in liderleri, kitlelerden Kadetler'e oy verme
lerini isteyerek D um a ' daki hata larını çogaltmak
tadırlar. (Anikin -gazete muhabirieri vasıtasıyla, Zi
hilkin- Yoldaş'ta vs. ) Bu açıkç a , köylülerin müca
delesi d avasına ibanettir, bu, açıkça köylüleri, tıpkı
182 ı 'de atalarını " adil bir bedel" ödeyerek iliklerine
kadar soydukları gibi, soyacak olan liberal toprak
agalarına satmakt ı r . 12 11 "Halkçı Sosyalistlere" ge
lince. onlara Kadetler bile gülmekte ve onları "ikinci
yedek Kadet'ler" diye isimlendirmektedir. ( Resh' d e
Milukov) . Liderleri de (Annensky ve digerleri) Kadet-
54
lerle blok kurma egilimindedir. Onların minik parti
si (ki onlara karşı lehte bir e�ilimi olan Yoldas !!a2e
tesine göre. Banşçı Soygun partıslnden1221 bile zayıftu
ve bütün Rusya'da sadece 2000 üyesi vardır) tamamen
Kadetler'in bir ekidir. Sosyalist-devrimcilerin duru
mu da belirsizdir: Hem Ekim döneminde. hem de Bi
rinci D uma döneminde . Halkç ı Sosyalistler' den
ayrıldıkları gerçegini sakladılar; onlarla işbirligi
yapmaya ve birlikte aynı gazetelerı çıkarmaya devam
ettiler. Bugün onlar, h erhangi bir açık ve bagımsız
mücadele yürütmemektedirler. "İkinci yedek Kadet
ler'e" yeteri kadar geniş. açık ve kesin bir şekilde
saldırmamaktadırlar, kitleleri, bu partiyi e l e ş U
rebilmek için yeterli b ilgiyle donalmamaktadırlar ve
tüm seçim kampanyasının ve genel olarak tüm seçim
a nlaşmalarının esasta degerlendirmesinl yapma
maktadırlar.
Bağımsız bir işçi sınıfı politik partisi yaratmaya
yardım e tmek, işçilerin partisinin büyük tarih i
ödevidir. Kadetlerle bloklar kurma taraftan olanlar
bunun yerine ge tirilmesine engel olmaktadırlar.
İşçilerin partisinin karşı karşıya oldugu bir diger
büyük ödev de. perişan, sefil ve yok olmaya mahkum
şehir küçük burj uvazisi kitlelerini ve köylülügü libe
ral buıj uvazinin ön yargılannın ve fikirlerinin etki
sinden kurtarmaktır. Bu ödevin yerine getirilmesi de
yine . Kadetler'le b loklar ku rmayı savunanlar ta
rafından engellenmektedir. Onlar, köyl üleri liberal
lerden ayırmamakta, fakat özgürlük davası için ve
proletaryanın davası için hayati önemi olan bu dogal
olmayan ittifakı kuvvetlendirmektedirler . O nlar,
köylü kitlelerini liberallerin entrika dolu pol itika
lanna (ya da aslında Duma'daki koltukların dagıtımı
55
için politik e ntrika) karşı uyarmamakta . fakat bu
cntrıkada yer alarak onu onaylamaktadırlar.
Kahrolsun tüm bloklar! İşçilerin partisi, kendi
seçim kampanyasını. sadece sözlerde değ;il, yaşamda
da bagımsız bir şekilde yürütmelidir. O bütün halka ve
özellikle proletarya kitlelerine , ilkel cesur ve tutarlı
bir eleştiri modeli saglamalıdır. Kitleleri, Kadet
özgürlü k h ainlerinin yapmacık liberalizmlerinde
değ;il, özgürlük mücadelesinde etkin bir şekilde yer al
mak üzere taparlamayı ancak bu yolla başarabiliriz.
56
BÖLÜM: VII
Mademki:
1. Bir takım veriler proletarya arasında yoksul
lugun ve prolet aryanın ekonomik mücadelesinin
aşırı derecede arttıgına tanıklık etmektedir. (Polon
ya'daki lokavt. St . Petersburg ve Ivanovo-Voznesensk
işçilerinin hayat pahalılıgına karşı giriştikleri hare
ket. Moskova endüstri bölgelerine geniş grev hareketi,
sendikal örg ü t l erin şid d et l i bir mücadele için
yaptıkları acil çagrılar, vs. ) :
2 . Ekonomik mücadelenin bu çeşitli görünümleri
öyle bir birikime ulaşmaktadır ki, bütün ülkede pro
letaryanın daha önce hiç olmadıgı kadar geniş kesim
lerini de kapsayan bir ekonomik kitle hareketini um
mak için gerekli nedenlerin var oldugunu gösteren
işaretler vardır:
3. Bü tün Rus devrimi tarihi göstermiştir ki, dev
rimci hareketin bütün ayaklanmaları ancak böyle
57
ekonomik kitle h areketieri temeli üzerinde başlamış
tır.
Bu konferans ilan eder ki:
1- Bütün Parti örgütleri bu hususlara en ciddi dik
kati vermeli, bunlar h akkında daha eksiksiz bilgi
toplamalı ve b u sorun 5. Parti kongresi gündemine ko
nulmalıdır.
2- Mümkün olan en fazla sayıda Parti üyesi, kitle
ler arasında ekonomik aj itasyon çalışmasında yo
gu nlaşmalıdır:
3 - Bu ekonomik hareketin, Rusya'da gelişmekte
olan devrimci krizin tamamının ana kaynagı ve
temeli oldugu kabul edilmelidir.
M ademki:
ı . R. S . D . İ . P . saflan arasında , Yoldaş Axelrod'un
partisiz işçiler kongresinde yaptıgı aj itasyonla ilgili
olarak (Larin, Scheglo, El, Ivanovsky. Mirov ve Odes
sa'daki yayın organı Osvobozhdeniye Tr uda' nın tem
sil ettigi) amacı S osyal-D emokrat İşçi Partisini
yıkmak ve yerine p roletaryanın part isiz p olitik
örgütünü kurmak olan bir egilim ortaya çıkmıştır. 123ı
58
2. Bunun yanı sıra . Parti dışında ve gerçekt en Par
tiye karşı, anarşist sendikalist ajitasyon, proletarya
arasında, p artisiz işçi kongresi ve partisiz örgütlerin
kullandıklan sloganın aynısı kullanılarak yürütül
mektedir. (Sop uznoye Dyelo ve onun Moskova'daki
grubu, Odessa daki anarşist basın. vs. ) :
3. R. S . D . İ . P. nin Kasım ayı Bütün Rusya kongre
sinde alınan karara ragme n . Partimizde partisiz
örgütler kurmakla ilgili bir dizi yıkıcı faa l iyet
görülmüştür.
4. Diger taraftan R. S . D . İ . P . devrimci ayaklan
manın az çok yogun dönemlerinde işçi sınıfı arasında
Sosyal - D emokrat etkiyi genişletmek ve S osya l
Demokrat işçi hareketini güçlendirmek için İşçi Mil
letvekilleri Sovyeti gibi belirli partisiz örgütlerden
yararlanmak niyetini h içbir zaman inkar etme
miştir. (Proletary Sayı: 3 ve 4'teki St. Petersburg Ko
mitesi'nin ve M oskova Komitesi'nin işçi kongresi
hakkındaki Eylül kararianna bakınız) :
5. Henüz başlamakta olan canlanma. Sosyal
Demokrat hareketi geliştirmek amacıyla İşçi Millet
vekilleri Sovyetleri, İşçi D elegeleri Sovyetleri, vb.
gibi, partisiz temsilcileri olan işçi sınıfı kurumlan
örgütlernek veya bunlardan yararlanmak fırsatını
yaratmaktadır: aynı zamanda Sosyal-Demokrat p ar
ti örgütleri unu tmamalıdırlar ki, p roleter kitleler
arasında Sosyal-Demokrat faaliyetler hakkıyla. et
kili ve geniş bir şekilde örgütlendigi takdirde bu çeşit
kuruluşlar gerçekten gereksiz hale gelebilir.
Bu konferans ilan eder ki:
1- Proletarya arasınd aki anarşist-sendikalist
harekete ve Sosyal-Demokrat Parti içinde Axelrod'un
ve Larin'in fikirlerine karşı en kararlı ideoloj ik
mücadele verilmelidir:
2- R. S.D . İ .P . ' rıi içerden zayıflatmak veya onu Sos
yal-Demokrat Parti yerine partisiz politik proleter
59
örgütleri kurmakta kullanmak için yapılan tüm
yıkıcı ve demagoj ik girişimiere karşı en kararlı
mücadele verilmelidir.
3- Sosyal-Demokrat Parti örgütleri. gerektigi tak
tirde, Sosyal- Demokrat İşçi Partisi'ni geliştirmek ve
güçlendirmek amacıyla kesin olarak Part i çizgi
lerinde olmak koşuluyla. partiler arası işçi D elegeleri
Sovyetleri'n e , İşçi Milletvekilleri Sovyetleri'ne ve bu
örgütler temsilcilerinin kongrelerine katılabilir ve bu
tür örgütler kurabilirler;
4- Sosyal -Demokrat Partinin geniş proleter kitle
ler arasındaki e tkisini yaymak ve güçlend irmek
amacıyla, bir taraftan sendikalar örgütlernek ve bun
lar içinde Sosyal-Demokrat propaganda ve aj itasyon
yürütme gayretlerini artırmak ve diger taraftan da
işçi sınıfının daha geniş kesimlerini her çeşit parti
örgütlerinin faaliyetleri içerisine çekmek esastır.
60
BÖLÜM: VID
61
Immününün gü çle nd ırtlmesı ve desteklenmesi yerine
hızlı bir polis tahribatı politikası ve bu komünün ta
12
lan edilmesi geçmiştir. 51 2 - Kara- ı oo asillerinin ve
büyük buıj u vazinin temsil hazırlıkları ileriye dogru
muazzam bir adım atmıştır: Eskiden tüccar ve asille
rin seçimle kurulan mahalli komiteleri ve bunların
bütün Ru sya çapında temsil edilmeleri için yapılan
tek tek teşebbüsler yerine . şlmdi tek bir temsil organı.
bu sınıflar için egemenligin garanti edildigi Devlet
Duması vardır. Serbest mesleklerin -köylü ve prole
tarya hariç- temsil edilmeleri bu amacı otokrasiyi
güçlendirmek olan. sözde "anayasa]" kurumda bir
uzantı ve b ir safra rolüne indirgenmiştir. 3- Bu
dönemde ilk defa , sınıflar kesin çizgilerle birbirlerin
den ayrılmış ve açık p o litik mücadelede şekil
lenmişlerdir: mevcut açık veya gizli (yarı gizli demek
daha dogru olur, çünkü Rusya'da . devrimden beri tam
anlamıyla gizli partiler mevcut degildir) politik par
tiler, üç yılda, geçen yarım yüzyılda oldugundan yüz
kere daha olgun hale gelen sınıfların çıkarlarını ve
görüşlerini daha önce görü lme d ik bir dogru lukla
açıklamaktadırlar. Kara- 1 00 asilleri, ulu sal "liberal"
burj uvazi, küçü k buıj uva demokratları (Sosyalist
Devrimciler'in küçük Sol kanadı ile birlikte Trudo
vikler) ve proleter Sosyal-Demokrasi. bu nların tümü
bu dönem boyunca gelişimlerinin "cenin" aşamasını
tamamlamışlar ve yıllar öncesinden, karakterlerini
kelimelerle degil, fa kat kitle ha reketlerini ve
gerçeklerle belirlemişlerdir. 4 - D evrimden önce libe
ral ve liberal Narodnik "demegi" veya ulusun sözcüsü
ve "aydın" kesimi olarak bilinen ne varsa -geniş zen
ginler, asiller ve e ntelektü eller kitlesinin, zemstvo-
62
lar' a , ü n iversitelere , tüm "nezih" basına, vs .ye
yayılan, bütünleyici ve homojen bir şey gıbı görünen
"muhalefet"! -büyük ö lçüde , devrtınd e kendilerini
buıj uvazinin destekçileri ve ideologlan olarak ortaya
koydular ve sosyalist proletaryanın ve demokratik
köylülügün kitle mücadelesi konusunda, bugün her
kesin karşı-devrimci olarak görebileceği bir pozisyo
na geçtiler. Karşı-devrimci liberal burjuvazi doğmuş
tur ve büyümektedir- ve bu gerçek. "ilerici" legal basın
tarafından inkar edildiÇ}i için veya oportünistlerimiz.
yani Menşevikler, bu konuda susuyarlar ve bunu an
lamıyorlar d iye, gerçek olmaktan çıkmaz. 5-
Ülkedeki milyonlar, gerçekten kitle mücadelesinin ve
dolaysız devrimci mücadelenin, bir "genel grev"i. top
rak sahiplerinin kovulmasmı. yazlık köşklerinin
yakılmasını ve açık silahlt ayaklanmayı içeren, en
değişik biçimlerinde pratik d eney kazanmışlardır.
Devrimden önce henüz devrimci olmuş kişi veya sınıf
bilincine ulaşmış b ir işçi, bir politik krizin gelişim
yolu hakkındaki önceki bir dizi kavramları esaslı bir
şekilde degiştiren bu gerçegi, bu gelişimin temposunu,
pratik içinde kitlelerce yaratılan tarihin diyalek
tigini anlayamaz. Bu deneyin kitlelerce degerlen
dirilmesi , sadece politika d a çoc u kluk yaşında ol
mayıp, bazen de oldukça yaşlı olan çocukları büyü
leyen. ülkenin politik h ayatının yüzeyindeki birçok
olaydan çok daha b üyük bir önemi olan. gözle
görülmeyen, acı dolu ve yavaş bir süreçtir. Proleter
kitlelerin devrim boyunca ve (kronoloj ik sıraya göre)
gösterilerinden b a şlayıp , ayaklanmalar yoluyla
" p a rlamenter" faaliyetlere kadar, mücadelenin her
alanındaki lider rolü , bir bütün olarak bakarsak. bu
dönemde, görmek isteyenler için çok açık bir hale gel
miştir.
Bunlar. Ekim öncesi1261 Rusya'sıyla bugü nkü Ru sya
63
arasında bir uçurum yaratan obj ektif degişiklik
lerdir. Bunlar. tarihimizde olaylarla dolu üç yılın
sonuçlarıdır; dogaı olarak b u sonuçlar. söz yerin
deyse, birkaç kelime ile en önemli ve esas olanların
anahatlanyla belirtilebilecegi kadar. özet halinde ve
rilmiştir. Şimdi b u sonuçlann taktikler alamnda zo
runlu kıldıgı kararlan inceleyelim.
Otokrasinin tarım p olitikasındaki degişikligin,
Rusya gibi "köylü" bir ü lke için fevkalade büyük
önemi vardır. Bu d egişiklik bir rasiantı degildir. idari
mevzuattan dogan bir kararsızlık da degildir.
bürokrasinin bir b u l u şu hiç degildir. H ayır. bu
tarımsal Bonapartizm'e, köylü toprak ilişkisi konu
sunda liberal bir p olitikaya ( ekonomik anlamda
alırsak burj uva demek gerekir) dogru esaslı bir kay
madır. Bonapartizm eski. ataerkil veya feodal. basit
ve katı. temelini yitirmiş bir monarşinin manev
rasıdır: düşmernek için cambaz telinde yürümek.
yönetmek için ilerlemeler yapmak. taraftar toplamak
için rüşvet dagıtmak. sadece süngü gücüne dayanma
mak için toplumu n h aşarat t a kımıy l a , basit
hırsızlarla ve dolandıncılarla ü lfet etmek zorunda
olan bir monarşi. Monapartizm. Marks ve Engels'in
Avrupa'nın modem tarihindeki bir dizi gerçeklerle
ortaya koydugu. herhangi bir buıj uva ülkede mo
narşinin obj ektif olarak gerekli olan evrimidir. Ve
Stolypin'in, bu noktada hem Kara- 1 00 toprak agaları
hem de Oktobrist1271 burj uvazi tarafından tamamen
bilinçle ve azimle desteklenen. tarımsal Bonapar-
65
ba�ı gö.rmey en kişiler, belki d e , h ala sadece
MenşeVikler arasında bulunabilir. Stolypin'in tanm
politikası eger çok uzun bir zaman sürdürülseydi, eger
bu politika kır kesimindeki toprak ilişkilerini tama
men ve sırf burjuva çizgilerde yeniden kursaydı, bizi
b u ij uva toplumunda herh angi bir t arım prog
ramından vazgeçmeye zorlayabilirdi (bugüne kadar
Menşevi.kler bile, hatta Menşevi.kler arasında Cherev
anınler tanm programımızı reddetme noktasına var
mamışlardır) . Fakat Stolypin'in politikası, hiçbir
şekilde bizi bugÖnkü taktikletimizi degiştirmeye sev
kedemez. "Mülk topraklara el konulması" programda
olduguna göre bundan çıkan devrimci taktikleri (ke
limenin dolaysız ve dar anlamıyla "devrimci") sadece
çocuklar göremez. Ve sonınu , madem ki Stolypin'in
politikası "iflas" etmektedir o halde uyanış yakındır
şeklinde ortaya koymak yanlıştır. Bonapartist metot
lann başansızlıga ugraması. köy komününü kulak
lann talanı politikasının başansızlıgı anlamına gel
mez. Ve, tam tersine, Stolypin'in şimdi ve gelecek
yıllarda kır kesimindeki "başarı"sı köylülük içinde
mücadeleyi söndürmeyecek, alevlendirecektir: çünkü
"amaç"a yani tamamıyla burjuva köylü ekonomisi
nin nihai ve kesin pekiştirilmesine ancak uzun, çok
uzun bir yolla ulaşılır. Stolypin'in h emen önü
müzdeki yıllardaki "başarı"sı olsa olsa bilinçli bir
şekilde karşı-d evrimci Oktobrist köylüler taba
kasının ortaya çıkmasına yol açabilir. fakat işte zen
gin azınlıgın politik olarak bilinçli ve birleşik bir güç
haline geldigi. tam böyle bir dönüşümdür ki, demok
ratik kitlenin böyle bir azınlıga karşı politik bilinci
nin ve birliginin gelişmesine kaçınılmaz olarak mu
azzam bir h ız verir. B iz Sosyal-Demokratlar "dolan
dırıcılar" ile "toplum" arasındaki kendiliginden,
dagınık, kör dögüşünün. Oktobristlerle Trudovikler
arasında açık ve bilinçli bir mücadeleye dönüş-
66
mestnden daha 1y1 bir şey umamazdık.
Şimdi Duma soru nu üzerine e�ilelim. Şüphesiz Id
bu Kara - 1 00 "anayasa!" organı mutlak manarşının
Bonapartizm ' e dogru birer gelişimidir. Bonapar
tizm'in yukanda işaret ettigirniz bütün görünümleri,
bugünkü seçim kanununda, Kara- 1 00 temsilcileri artı
Oktobristler şarlatan çogunlugunda sahte Avrupa
taklitçiliginde, harcanışı iddialı bir şekilde "ulusun
t e msilcileri" t a rafından kontrol edilen kred i lere
akında ve Duma tartışmalarının ve kararlarının
otokrasinin pratik politikasında katiyen dikkate
alınmamasında son derece açık bir şekilde ortaya
çıkmaktadır. Gerçekten hakim Kara- l OO'ler otokrasi
si ile bir burj uva "anayasa"sının gösterm eligi
arasındaki çelişki kendini gitgide daha fazla açıga
çıkarmakta ve yeni bir devrimci krizin unsurl arını
da bununla birlikte getirmektedir. Otokrasi, D u
ma'nın yardımı ile gizlenecek, süslenip püslenecek,
donatılacaktı: gerçekte Kara , l OO-Oktobrist D u ma
hergünkü varlıgı ile, devlet gücümüzün gerçek karak
terini, gerçek sınıf temellerini ve Bonapartizmini or
taya koymakta , gözler önüne sermekte ve teşhir et
mekt edir. Bu münasebetle Engels'in (Bernstein'e
yazdıgı 27 Agustos 1 883 tarihli mektubundal mutlak
monarşiden anayasal monarşiye geçişin anlamı üze
rinde yaptıgı dikkate deger ölçüdeki derin gözlemini
hatıriamamak elde degildir. Genel olarak liberaller
ve özellikle Rus Kadetleri böyle bir geçişte kendi dile
düşmüş ''banşçı" ilerlemelerinin cevherini ve bunun
garantisini göre dursunlar. Engels, anayasal mo
narşinin, feodaller ile buıjuvazi arasındaki tayin ed(·
ci mücadeleyi kolaylaştıran bir devlet biçimi olarak
tarihsel rolüne işaret etmiştir. Engels şöyle yazar:
"İşte bu mücadele, feodalizm ve buıjuvazi arasındaki
eski mutlak monarşi yürürlükteyken tayin edici
sonuçlara götürülemezdi, ancak anayasal monar-
67
şinin yürürlükte oldugu düzende sürdürülebilirdi
ıtngiltere. Fransa 1 789-92 ve 1 8 1 5-30). bu nedenle bur
j uvazi ve proletarya arasındaki mücadele de ancak bir
cumhuriyet içinde yapılabilir . "
68
döneminde, liberal. re l ormc u . uzlaşıcı bir Duma ile
karşı karşıya oldugumuzu "a r<.;ayalım. Böyle bir anda
sloganımızın "Kahrolsun D ı ı rn a" olması kuvvetle
muh temeldir. Yani Kahrolsun Ç arla yapılan barışçı
müzakereler; kahrolsun aldatıcı " barış" kurumu gibi
dolaysız saldın çagnsı yapalım. Şimdi de. tam aksine
modası geçmiş bir seçim kanunu ik seçilmiş en gerici
bir D uma ve keskin bir devrimci kı Izin yoklu�u ile
karşı karşıya oldugumuzu varsayalım. '1u l� uruında,
"Kahrols u n Duma" sloganı, b ir seçim r .., formu
mücadelesinin sloganı olabilirdi. Biz içinde bt.. lun
dugumuz şu anda bu iki ihtimali de göremiyorv �.
Üçüncü Duma uzlaşıcı falan degil . tam anlamıyla
Otokrasiyi gizlemeyen fakat açıga vuran ve hiçbir
şekilde b agımsız rol oynamayan tam anlamıyla
karşı-devrimci bir organdır; hiç kimse de onun ilerici
reformlar yapmasını b eklemez ; yine h iç kimse
Ç arlıgın gerçek iktidarının ve kuvvetinin kaynagının
bu inatçılar meclisinde oldugunu hayal etmez. H erkes
Çarlıgın ona dayanmadıgını fakat. onu kullandıgını,
Çarlıgın bugünkü tüm politikasını, Duma'nın toplan
ması ertelense de ( ı 878'de Türkiye'de bir parlamento
toplanması " e rtelendigi" gibi) . Duma yerine bir
"Zemsky Sobor"1"1 veya benzeri getirilse d e yürü
tebilecegini kabul etmektedir. "Kahrolsun Duma" slo
ganı büyük saldınyı ne bagınısız. ne de tayin edici ol
mayan , baş rolü oynamayan bir kurum üzerinde top
lamak olurdu. Böyle bir slogan yanlış olurdu. Biz eski
sloganımız olan "Kahrolsun Otokrasi" , "Yaşasın Ku
rucu M e c l is" sloganlarını sürdürmeliyiz, ç ü nkü
gerçek otorite karşı devrimin gerçek destegi ve kalesi
olarak kalmakta devam eden otokrasinin ta kendisi
dir. Otokrasinin çöküşü kaçınılmaz olarak, bir çarlık
kurumu olarak Üçüncü Duma'nın da ortadan kalk
ması (ve tamamiyle devrimci bir kalkış) demektir; fa-
69
kat Üçüncü Duma'nın kendiliginden çöküşü, ya aynı
otokrası tarafından girişilecek yeni bir macera ya da
yine aynı otokrasinin bir reform girişimi - aldatıcı ve
sadece görünüşte bir reform- olacaktır. ı·ı
70
kendilerini belli edeceklerdir. Bu nedenle. ömegın.
mahalli b q lgelerde hiçbir Trudovlk ö rgütü ol
madı.gından ve Trudovik grubunun Üçüncü Duma'da
dikkate deger karışıklık ve acz içinde oldugundan. de
mokratik köylü kitlelerinin par-çalandıgını ve yeni
bir devrimci bulıranın dogması sürecinde esaslı bir
rol oynamadıgını düşünmek. en büyük kısa görü ş
lülük olurd u . Böyle bir görüş, ancak ve yavan
"parlamenter avanaklık"a her gün biraz daha batan
Menşeviklere yaraşır. (Ömegin bunların. illegal par
ti örgütüne karşı yaptıklan gerçekten aşagılık. iki
yüzlı saldırılan alın.) Marksistler bilmelidirler ki ,
temsil koşullan sadece bizim Kara- 1 00 D umamızda
degil, en ideal buıj uva parlamentosunda bile çeşitli
sınıfların gerçek güçleri ile temsil kurumund aki
yansımaları arasında yapay bir oransızlık yarata
caktır. Ömegin, liberal buıjuva aydınlar, parlamen
toda her zaman ve her yerde gerçekte oldugundan yüz
misli daha güçlü görünür (Bizim devrimimizde de
op ortünist Sosya l - D emokrat lar. Kadetler'i gö
ründükleri gibi sandılar) v e tam aksine küçük buıj u
vanın ç o k geniş demokrat tabakası ( 1 848'in buıj uva
devrimleri sırasında kasabalarda. Rusya 'da kır kesi
mind e ) p arlamentoda temsil açısından oldukça
önemsiz bir yer t utarken. kitlelerin açık m ü
cadelesinde çogu kez son derece önemli bir faktör ol
duklarını gösterdiler.
71
nin birinden ya da başkasından söz edilse. yüzle-rinde
küçümsey en bir buruşma görünen. fakat "aydın" libe
ra ll eri sadece gördükleri zaman bile agızları sulanan
Sosyal-D emokrat dar kafalılar, sabırlarını yitirecek
ve kötü bir iş diye vazgeçeceklerdir. Fakat sınıf bilin
cine sahip proletaıya, 1 905 sonbaharında ve kışında
aldıgı yeri ve gördüklerini kolay kolay u nu tmaya
caktir. Ve devrimimizdeki güçlerin dengesini hesaba
katarak, sosyal med ve cezirde , gerçekten yaygın bir
kabarmanın. gerçekten yaklaşan bir d evrimci bulı
ranın işaretinin, bugünkü Rusya'da. kaçınılmaz ola
rak, köylü arasında bir hareket yaratacagını bilme
liyiz .
72
lekçelerinin, 9 Ocak "dilekçe"sil30l gibi bütünüyle ve
özünde proleter olan bir dilekçentn öncüsü oldugunu
hatırlayalım. Bolşevikler, Zemstvo kampanyası hak
kında tartışırlarken, bu kampanyanın proleter gös
teriler için kullanılmasına karşı degil, bu gösterileri
Zemstvo meclisi salonlannda hapsetmeyi isteyen
Menşeviklerimize , Zemstvo üyeleri önünde yapılan
gösterilerin en yüksek biçimi ilan edilen gösterilere
ve liberallerin korkutulmalarını önlerneyi düşünerek
h azırlanan gösteri planianna karşıdırlar. Diger bir
örnek de ögrenci hareketleridir. Parlayıcı maddenin
ilerici bir birikimini de içeren bir ülkede bu hareket
ler. devlet yönetiminin bir tek dalında işlerin yöne
timi üzerinde çıkacak bir küçük ve yerel çatışma, mu
azzam ölçüde geniş olayları kolaylıkla başlatabilir.
Prole t a ryanın bagımsız sınıf p olitikasını yürüten
Sosya l - Demokratlar. dogaı olarak ne bu ögrenci
mücadelesine ne Zemstvo kongrelerine ne de birbirle
rine düşmüş bulunan buıj uvazinin çeşitli kesimleri
nin kavramianna kendilerini adapte etmeyecekler
dir. Kurtuluş mücadelesinin bütününü yöneten sınıfın
p artisi kesinlikle Sosyal-D emokrat Partidir; kuş
kusuz bu parti, çatışmaların her birinden ve her
çatışmadan faydal anm ak. onu tutuşturmak, önemini
artırmak. onu devrimci sloganlar için kendi ajitasyo
nu ile birleştirmek, bu çatışmalarla ilgili haberleri
geniş kitlelere iletmek ve kitleleri, kendi istekleri ile,
73
açık ve bagımsız eyleme geçmeye yönlendirmek zo
rundadır. Fransa'da ı 793'ten sonra. karşı-devrimci
bir liberal burj uvazi dogdu ve sürekli olarak gelişti;
bununla beraber, bu karşı-devrimci b u rj uvazinin
farklı kesimleri arasındaki çatışma ve mücadele. pro
letaıyanın degişmez bir şekilde itici güç oldugu ve bir
cumhuriyet kazanma noktasına kadar götürdügü yeni
devrimler için, şu veya bu şekil d e . zemin hizmeti
görerek bir yüzyıl daha sürdü.
Şimdi. buıjuva-demokratik devrimimizdeki bu ile
ri ve öncü sınıf, proletaıya, tarafından girişilecek bir
taarruzun koşullarına bakalım. Moskovalı yoldaşlar
bu sorunu görüşürlerken, pek haklı olarak endüst
riyel bulıranların temel önemine işaret etmişlerdi. Bu
buhran hakkında son derece enteresan bilgiler top
ladılar. M oskova ve Lodz arasındaki mücadelenin
önemini hesaba kattılar ve şimdiye kadar geçerli olan
belli kavramlan çeşitli yönlerden düzelttiler. Şimdi
bize , bu bilgilerin Moskova Bölge Komitesi ve Mosko
va Komitesi'nde çürüyüp gitmemesini, fakat üzerinde
çalışılma sını ve tüm Part i 'nin tartışması için
basında yayınianmasını dilemek kalıyor. Kendi he
sabımıza. sorunun ortaya konulmasıyla ilgili birkaç
söz söylemekle yetinecegiz. Bu arada şunu söyleyelim.
buhranın ilerlemekte oldugu yön. tartışma konusu bir
sorundur. (Hafif ve kısa canlılık devresinden sonra.
endüstrimizde buhrana yaklaşan ciddi bir depresyo
nun hakim oldugu genellikle kabul ediliyor) . Bazılan.
işçiler tarafından girişilecek saldırgan bir ekonomik
mücadelenin, eskiden oldugu gibi imkansız oldugunu
ve bu yüzden de yakın gelecekte devrimci bir ayaklan
manın mümkün olmayacagını söylemektedirler.
Digerleri ise . ekonomik mücadelenin imkansız-Iıgı
nın politik mücadeleye dönüşü getirecegini ve bu ne
denle de yakın gelecekte devrimci bir ayaklanmanın
kaçınılmaz oldugu göruşündedirler.
74
Bize kalırsa, her iki görüşün de temelinde. kar
maşık bir konuyu basıtıeştinne gıbı ortak bir hata
vardır. Şüphesiz ki, endüstriyel bulıranın detaylı bir
şekilde incelenmesi çok önemlidir. Fakat b u hran
hakkındaki hiçbir veli, -ideal ölçüde dogru da olsa.
devrtmci med ve cezirtn kabannasının yakın ya da
uzak oldugu sorununu gerçekten çözemez: Çünkü
böyle bir kabarına önceden hesabedilmesi imkansız
olan binlerce ek faktöre baglıdır. Şurası kesin ki ,
ülkede bir tarımsal buhran temeli v e endüstıide dur
gunl u k olmaksızın, derin politik b u lıranlar im
kansızdır. Fakat eger genel platform oluşmuşsa, bu
depresyon genel olarak işçilerin kitle mücadelesini
bir süre için geciktirip geciktinneyecegi, ya da olay
ların belli bir aşamasında aynı depresyonun yeni kit
leleri ve taze güçleri siyasi mücadeleye itip itmeyecegi
konusunda bir sonuca varmamıza izin vermez. Böyle
bir soruya cevap vermenin tek bir yolu vardır:
Ülkenin tüm politik hayatının ve özellikle proletarya
kitlesinin h avasının ve hareketınin durumunun
nabzını dikkatli bir şekilde yoklamaktır. Örnegin,
geç e nlerde Rusya'nın farklı bölgel erindeki h em
endüstri, hem tarım bölgelerindeki parti işçilerinin
raporlannda aj ltasyona duyulan ilgiye . taze güçlerin
akışına ve şüphe götürmez bir uyanışın varlıgına
işaret ediliyord u . Bunu, bir taraftan ögrencller
arasındaki kitle huzursuzlugunun başlaması ile ve
öte yandan da Zemstvo kongrelerinin yeniden
başlatılması girişimleriyle karşılaştırırsak, olaylar
da bir dönümü , geçen sekiz ayın keskin durgunlugunu
bozmakta olan bırşeylerin varoldugunu farkedebilir
siniz . Bu dönüş ne kadar kuvvetlidir, açık müca
delenin yeni bir devresi için bir aşama mıdır? vb.
Bunu olgular gösterecektir. Şu anda yapabllecegimiz
her koşul altında yapmamız gereken şey. lllegal parti
örgü tünü kuvvetlendinne çabamızın şiddetini ar-
75
tırmak ve proletarya kitlesi arasındaki aj itasyonu
muzu on misli ço�altmaktır. Kitlelerin düşüncesinin
gerçek durumunu geniş ölçüde ancak aj itasyon açıga
çıkarabilir, ancak aj itasyon Parti ve tüm işçi sınıfı
arasında yakın bir işbirligi yaratabilir. Ancak her
grevi, işçi sınıfının hayatındaki her önemli olayı, ha
kim sınıflar arasındaki veya b u sınıfların bir kesimi
ya da diger kesimi ile otokrasi arasındaki çatış
maları. D um a ' da Sosya l - D emokratlar t arafından
yapılan her konuşmayı, h ü kü metin karşı-devrimci
politikasının her yeni ifadesini , vb . politik aj itasyo
nunun amaçları için kullanmak - ancak böyle bir
çalışma devrimci proletaryanın saflarını bir kere
daha birbirine yaklaştırabilir ve önümüzdeki yeni ve
tayin edici savaşların olgunlaşma koşullannın hızı
konusunda bir karar vermek için dogru veriler saglar.
Özetleyelim. Devrimin sonuçlarının ve içinde bu
lundugumuz durumun incelenmesi, devrimin objektif
görevlerinin h e nüz yerine get irilmedigini açıkça
göstermektedir. Otokrasinin tarım politikasında ve
hem Duma'da, hem de Duma yoluyla sürdürdügü genel
politikada Bonapartizm' e d ogru kayış bir yandan
Kara - 100 otokrasisiyle "vahşi toprak agaları"nın
üstünlüğ:ü arasındaki çelişkiyi, öte yandan da, bütün
ü l kenin sosyal ve ekonomik gelişiminin ihtiyaç
larını sadece genişletmekte ve keskinleştirmektedir.
Polisin ve Ku lakların kır kesiminde halka karşı
giriştigi hareket, bu bölgedeki mücadelenin daha kes
kin ve siyasi bilinç ile sürdürü lmesirıi saglamakta ve
otokrasiye karşı sürdürülen mü cadeleyi her köyün
günl ü k ve hayati sorunlarına yaklaştırmaktadır.
Tarımsal sorunlardaki devrimci.demokratik taleple
rin savunulması (bütün mülk topraklara el konu l
ması) böyle b i r anda özellikle Sosyal-Demokratlara
bir görev y ü kler. Pratikte otokrasinin hangi
"anayasa" ile "uzlaşabileceğ:ini" açıkça gösteren ve
76
ülkenin ekonomik gelişmesinin ihtiyaclannın bir te
kine bile e n dar anlamda dahi çözüm getirmeyen
Kara- 1 00 Oktobrist Duma. "anayasa için" mücadeleyi
otokrasiye karş ı devrimci bir mücadele haline getir
mektedir. Burj uvazinin tek tek kesimlerinin kendi
aralanndaki ve hükümetle olan yerel çatışmalan. bu
koşullar altında, böyle bir mücadeleyi daha da yak
laştırmaktadır. Kırsal kesimin yoksu l l a ş m a s ı .
endüstride durgu nlu k, b ugünkü politik d u rumun
çıkmazda oldugu ve şu dile düşmüş "banşçı anayasa"
yolunun umutsuz oldugu konusundaki genel kanı .
bun1ann tümü devrimci yükselişe gitgide yeni unsur
lar kazandırmaktadır. Bizim işimiz . yapay olarak
"Kahrolsun Otokrasi" yerine, "Kahrolsun Duma" gibi
yeni sloganlar icat etmek degil, fakat illegal Parti
örgütünü (onu gömmek isteyen Menşeviklerin gerici
yaygaralanna ragmen) kuvvetlendirrnek ve Parti'yi
proletarya kitleleri ile sımsıkı birleştirecek ve bu kit
leleri harekete geçirecek olan geniş devrimci Sosyal
demokrat aj itasyonu geliştirmektedir.
Proletary Sayı: 38
1 Kasım (14 Kasım), 1908
77
BÖLÜM: IX
YOLDA
78
karşı-devrimin zaferinden sonra . Rus işçi sınıfı hare
ketinin gelişmesinde açıkça bir dönüm noktasını
gösterir. Partimiz Merkez Komitesi tarafından özel
bir raporda yayımlanan konferans kararları, Merkez
Komitesi tarafından onaylanmıştır ve bu nedenle de,
gelecek Kongre'ye kadar tüm Parti'nin kararları ola
rak kalacaktır. Bu kararlar, krizi ortadan kaldırma
nın araçlarını gösterdigi gibi krizin önemi ve neden
leri sorununa da çok kesin bir cevap vermektedir.
örgütlerimiz, konferans kararlan ruhu içinde çalışa
rak, tüm parti işçilerinin Partinin bugünkü görev
lerini açıkça ve bütün olarak anlarnalanna gayret
ederek güçlerini, birleşmiş ve etkin bir devrimci Sos
yal - D emokrat çalışma için kuvvetlendirmeye ve
pekiştirmeye muktedir olacaktır.
Parti krizinin ana nedeni örgüt konusunda verilen
· kararın önsözünde belirtilmiştir. Bu ana neden,
işçilerin p artisinin bünyesinde atmak zorunda oldugu
kararsızlık göst�ren entelektüel ve küçük buıjuva un
surlardır; bu unsurlar işçi sınıfı hareketine, yakın bir
buıjuva demokratik devrim zaferi umuduyla katılmış
ve bir gericilik dönemini cesaretle karşılayamamış
lardır. B unların istikrarsızlıgı, Parti örgütünde
oldugu gibi hem teoride ("devrimci Marksizmden ri
cat" mevcut durum üzerine karar) hem de taktiklerde
("sloganların azaltılması") açıga vurulmuştur. Sınıf
bilincine sahip işçiler, bu istikrarsızlıgı reddetmiş,
ta sfiyecilere kesinlikle karşı çıkmış ve Parti
örgütlerinin rehberligini ve idaresini kendi ellerine
almaya b a şlamışlardır. P a rtimizin bu saglam
çekirdegi, kriz ve dagılmanın unsurlarını başlangıçta
yenernedilerse bu sadece karşı devrimin zaferi
karşısında görevin büyük ve wr olmasımian degil , fa
kat aynı zamanda. devrimci düşüneeye sahip olma
larına ragmen. yeteri kadar sosyalist düşüneeye sahip
olamayan işçiler arasında partiye karşı kendini
79
gösteren belli bir ilgisizlikten dolayıdır. Konferans
kararları dagılmayla mücadele etme konusunda Sos
yal-Demokrasi'nin kri st al iz e olmuş görüşü olarak,
tamamen ve öncelikle Rusya 'nın sınıf bilincine
varmış işçilerine seslenmektedir.
Çarlıgın yeni polit ikasının ve b ugünkü sınıf
ilişkilerinin M arksist bir analizi, p artimizin ön
ceden oldugu gibi kendini hazırlamaya d evam ettigi
mücade l e nin acil h ed e finin işare t i , d evrimin,
çıkartılan devrimci Sosyal-Demokratların taktikle
rinin dogruluguna ilişkin derslerinin bir deger
lendirrne si, Parti krizinin nedenlerinin açıklanması,
Parti'nin proleter u nsurlarının bu kriz ile mü
cadelelerindeki rollerine işaret edilmesi, legal v e ille
gal örgütler arasındaki ilişkiler sorununun çözümü ,
Duma kürsüsünden yararlanmanın gereginin kabu l
edilmesi v e h atalannın dolaysız eleştirisine b aglı ol
arak D uma grubumuzun yönlendirilmesi için dakik
talimatlar düzenlenmesi; işçilerin partisinin bugün
kü güç dönemde kesin bir yol seçme sorununa tam bir
cevap saglayan konfe rans kararlarının esas muhte
vası bu idi. Şimdi bu cevabı daha dikkatle inceleye
l im .
S ınıfların p olitik gruplaşmalarındaki karşılıklı
ilişkiler kitlelerin geçtigirniz dolaysız m ücadelesi
dönemindekinin ayrııdır.13° Köylülerin ezici ç ogun
lugu. yan feodal toprak mülkiyetini yıkacak olan ve
çarlık devrilmedikçe gerçekleşmesi mümkün olmay
an. bir tarım devrimi için çaba harcamak zorundadır.
G ericiligin zaferi köylülügün saglam bir örgüt kurma
yetenegine sahip olmayan demokratik u ns urları
üzerine çökrnüştür; fakat bütün baskılara. Kara- 1 00
Duma'sına ve Tru doviklerin aşırı istikrarsızlıkia
rına ragmen . köylü kitlelerinin devrimci havası
Üçüncü Duma tartışmaları ile bile açıkça ispat-
80
lanmıştır. Proletaryanın Rusya'daki Buıj uva Demok
ratik devriminin görevleri ile ilgili e:sa:s durumu
degişmerniştir. Bunlar, demokratik köylülüge önder
lik etmek, . onu liberal buxjuvazinin yani, küçük özel
kavgalara aldırmaksızın, Oktobristlere gitgide daha
çok yaklaşan ve son zamanlarda ulusal liberalizmi
kurmaya ve ç arlıgı ve gericiligi şovenist ajitasyonla
desteklemeye çalışan Kadet Partisi'nin etkisinden
kurtarmaktır Mücadele -demektedir- karar manar
şinin tam anlamıyla kaldırılması ve siyasi iktidarın
proletarya ve devrimci köylülük tarafından ele
geçirilmesi için eskiden oldugu gibi devam etmekte
dir.
Otokrasi, şimdiye kadar oldugu gibi, proletaryanın
ve bütün demokratik akımların baş düşmanıdır. Bu
nunla beraber, bunun degişmeden kaldıgını varsay
mak hata olurdu . Stolypin'in "anayasa"sı ve Stoly
pin'in tarım politikası, eski yan-feodal, yan-ataerkil
çarlıgın yıkılışında yeni bir aşamayı, onun buıj uva
monarşisine dönüşümüne dogru yeni bir adımı belir
ler. Mevcut durumun böyle nitelendirilmesini ya
bütünüyle silmeyi, ya da "buxj uva" yerine "zengin ege
menligini" (plütokrasi-Ç.N.) koymak isteyen Kafkas
delegeleri yanılmaktaydılar. Otokrasi uzun süreden
beri zenginlerin egemenligindedir, fakat otokrasinin
hem tarih politikasında hem de buxj uvazinin belli ta
bakaları ile ulus çapında örgütlenmiş olan dolaysız
ittifakında burj uvalaşması, devrimin ilk aşama
sından sonra, devrimin darbeleri altında olmuştur.
Otokrasi. buxj uvaziyi uzun zamandan beri beslemek
tedir: b u rj uvazi . uzun süredir ruble aracılıgıyla
"zirveye" tırmanmakta. yönetim ve yasarnada eski ve
asil aristokrası yanında kendisine b ir yer sagla
maktadır. Fakat bugünkü durumun garip görünümü ,
otokrasinin. burj uvazinin belli tabakalarını temsil
eden bir meclis kurmak, bunlarla feodal toprak
sı
agalan arasında bir denge yaratmak, Duma'da bu ke
simler arasında bir ittifak kurmak zorunda kal
masıdır; muj iklerin ataerk.ilctligıne bagladıgı bütün
umutlanndan vazgeçmek ve köy komününü yık
malrta olan zengin köylüler arasında, kır kesimi kit
lelerine karşı destek aramak zorunda kalmıştır.
Otokrasi kendisini sahte anayasal kurumlarla giz
lemektedir; fakat aynı zamanda onun sınıf özü, çann
başka hiç kimseyle degil de Purishkevichler ve Guch
kovlarla kurdugu ittifak nedeniyle şimdiye kadar
görülmemiş derecede açıga çıkmıştır. Otokrasi, buıju
va devriminin obj ektif olarak gerekli olan görev
lerini -bu rj uva top lumu nun i şlerini gerç ekte n
yönetecek, halkı temsil eden bir meclis kurmayı ve
kır kesimini orta çagdan kalma kanşık ve antik
tarımsal ilişkilerden temizlemeyi- yerine getirmeyi
üzerine almaktadır. Fakat otokrasinin bu yeni
adımlarının pratik sonuçları. şimdiye kadar tam an
lamıyla hiçtir. Ve bu sadece tarihsel görevin yerine
getirilmesi için başka güçlerin ve araçların gerekli
oldugunu görülmemiş bir açıklıkla göstermektedir.
Politikada deneyi olmayan milyonlarca halkın ka
rasında otokrasi şimdiye kadar genel anlamda halk
temsili ile zıtlık içinde idi; şimdi mücadele kendi
amaçlarını daraltmakta ve bizzat temsil sisteminin
niteligini ve önemini belirleyen görevi, devlet içinde
iktidar mücadelesi olarak daha somut bir şekilde ta
rif etmektedir. İşte bunun içindir ki, Üçüncü Duma.
kocamış çarhgın yıkılmasında, onun maceracı nite
liginin vahametinde. eski devrimci amaçların derin
leşmesinde , bu amaçlar için yapılan mücadelenin
alanının (ve mücadele içinde yer alanların sayısının)
genişlemesinde özel bir aşama belirler.
Bu aşamayı aşmalıyız. Bu günün yeni koşulları.
yeni mücadele biçimleri gerektirmektedir. Duma
kürsüsünün kullanılması kesin bir zorunlu luktur.
82
Proletarya kitlelerinin örgütlenmesı ve egitllmest
için uzun süreli bir çaba, özellikle önemli hale gel
mektedir. Legal ve illegal örgütlenmenin bileşimi Par
ti'nin önüne özel sorunlar çıkarmaktadır. Liberalle
rio ve tasfiyeci entelektüellerin saygınlıgını zed e
lemeye ugraştıklan devrim deneyini açıklamak v e
halka maletmek h e m teorik hem pratik amaçlar için
gereklidir. Fakat -yeni koşullan mücadelede araç ve
yöntemlerinde hesaba katmaya muktedir olmak zo
runda olan- Parti'nin taktik çizgisi degişmemiştir.
"D evrimci S osyal - D emokrat t aktiklerlu d ogru l u
gunu " , konferans kararlarından birinde, " 1 905- 1 907
yıllarındaki kitle mücadelesi deneyinde dogrulan
mış t ı r . İlk kampanyanın sonunda d evrimin
başansızlıga ugraması , görevlerin yanlış verilmesin
den, acil amaçların "ütopik" olmasından, metot ve
araçların yanlış olmasından degil , fakat güçlerin ye
tersiz bir şekilde hazırlanmış olmasından, devrimci
krizin yeteri kadar geniş ve derin olmamasından do
layıdır ve şimdi Stolypin ve şürekası bu krizi derin
leştirrnek ve genişletmek için övgüye layık b ir
işgüzarlıkla çalışmaktadırlar. Bırakın liberallerin ve
dehşete düşmüş entelektüellerin özgürlük adına veri
len ilk gerçek kitle savaşından ödleri kopsun, bırakın
korkaklar gibi: Dövüldügünüz yere tekrar gitmeyin ,
ölüme giden o yola bir daha ayak basmayın, desinler.
Sınıf bilincine sahip proletarya onlara şöyle cevap
verecektir: Tarihte büyük savaşlar, devrimierin
büyük sorunları sadece, ileri sınıfların tekrar tekrar
saldırıları ile çözülmüştür ve onları yenilginin ders
lerini ögrendikten sonra zafere ulaşmışlardır. Yenil
miş ord u l ar iyi ögrenirle r . Ru sya'nın devrimci
sınıflan ilk kampanyalarında yenilmiştir, fakat dev
rimci d u rum mevc u t t u r . D evrimci kriz , yeni
biçimlerde ve başka yollarla. bazen de isted igimizden
çok daha yavaş bir şekilde. tekrar olgunlaşmaktadır.
83
B iz kriz için daha geniş kit l e l eri h azırlama
ça l ısmalarına devam etmeliyiz: b u hazırlık daha
yüksek ve daha somut görevleri hesaba katarak çok
daha ciddi olmalıdır; ve bu çalışmayı ne kadar
başarılı yaparsak, yeni mücadeledeki zaferimizin
gerçekleşmesi o kadar kesin olacaktır. Rus proletar
yası. 1 905'te kendi liderliginde. bir köleler ulusunun
ilk defa muazzam bir ordu, çarlıga darbeler indiren
bir devrim ordusu olması gerçegi ile gurur duyabUir.
Ve şimdi aynı proletarya daha da kudretli bir devrim
ci gücün yeni kadrolarını sebatla, inatla ve sabırla
nasıl egitecegıru ve yetiştirecegini bilecektir.
Söyledigirniz gibi, Duma kürsüsünden yararlan
mak, bu egitim ve ögretim çalışmasının temel unsuru
dur. Konferansın, Duma grubu h akkındaki kararı
Partimize -tarihte örnek aramak gerekirse- Alman
Sosyal-Demokrasisi'nin, Antı- Sosyalist Kanun1321 sı
rasındaki deneyine en yakın olan yolu göster
mektedir. İllegal parti, legal Duma grubunu nasıl kul
lanacagını bilmek, nasıl kullanacagını ögrenmek zo
rundadır: onu işinde usta bir parti örgütü olarak
yetiştirmek zorundadırlar. Grubun Duma'dan geri
çagnlması sorununu ortaya atmak (konferansta iki
"otzovist" vardı. Fakat bunlar sorunu açıkça ortaya
koymadılar) ya da grubu n hatalarını dogrudan
dogruya ve açıkça eleştirmekten ve bunları kararda
birer birer saymaktan, b azı delegelerin kongrede
üzerinde ısrar etugi gibi kaçınmak, bugünkü dönemin
şartlarının emrettigi en hatalı taktikler. tutarlı pro
leter çalışmadan en esef verici sapma olurdu. Kararda
(32) Ola4anüstü Anti-sosyalist Kanun 1 878'de Almanya'da Bfs-
-
85
biri takttk ve bir di�eri de örgütlenme ile ilgili iki
yanı vardır. Örgütlerune ile ilgili konuda, Duma grubu
hakkındaki karar, sadece örgütlerune politikamızın
genel ilkelerinin özel bir duruma uygulanmasıdır.
Konferans kararda, örgütlenme sorununda talimatlar
veren ilkeler belirledi. Konferans, Rus Sosyal Demok
rat İşçi Partisi içinde bu sorun üzerinde iki esas
egUim bulundugunu kaydetti: bunlardan biri, illegal
Parti örgütüne agırlık vermekte , digeri -tasfiyecilige
az çok yakın olanı- legal ve yarı legal örgütlere
agırlık vermektedir. Burada sorun mevcut durumu be
Hrtmiş oldugumuz gibi, Parti'yi terketmekte olan bel
li sayıdaki -özellikle entelektüleller, fakat aynı za
manda da b azı p rolet erler- Parti işç ilerinin
nitelemekte oluşudur. Tasfiyeci egilim, Parti'yi terk
eden ve legal örgütleri kendi faaliyet alanlan olarak
seçenlerin en iyi, en aktif unsurlar mı, Yoksa Parti'yi
terkedenlerin "bocalayan entelektüel ve küç ük
buıjuva unsurları" mı oldugu sorusunu ortaya atmak
tadır. Kongre , söylemeye gerek yok, tasfiyeciligi
şiddetle red ve mahkum ederek partiyi terk edenlerin
bu ikinci unsurlar oldugu cevabını verdi. Parti'nin en
proleter unsurları ve aydınların ilkede en tutarlı ve
en Sosyal-D emokrat olan unsurları Ru s Sosyal
Demokrat İşçi Partisi'ne sadık kalmışlardır. Par
ti'den aynlmalar, Parti'nin arınması, en az istikrarlı
unsurundan, güvenilmez dostlarından ve proJetar
yaya sadece bir süre için katılan ve daima küçük bur
j uva içinden veya "sınıfsızlar" yani belirli bir sınıfın
yörüngesinden kopmuş kişiler arasından devşirilmiş
olan "yol arkadaşları"ndan kurtulması demektir.
Parti örgütü ilkesinin bu degerlendinnesinden,
mantıki olarak, konferans tarafından benimsenen
örgütlenme politikasının çizgisi çıkar. İllegal Parti
örgütünü güçlendirmek. bütün çalışma alanlarında
Parti h ücreleri meydana getirmek. hepsinden önce
"her endüstrıye l girişimde sayıları az da olsa ,
işçilerden oluşan tamamen Parti'ye ba.�h komıteler"
kurmak, liderlik fonksiyonlarını Sosya l - Demokrat
hareketin bizzat işçiler arasından çıkan liderlerinin
ellerinde toplamak -işte bugünün görevi budur.
Söylemeye gerek yok, bu h ücre ve karnıtelerin
görevleri yarı-legal ve olabildigi kadar. legal örgüt
lerden yararlanmak, "kitlelerle yakın iltşkt"yt koru
mak ve eylemi S osyal - D emokrasi'nin kitl elerin
bütün ihtiyaçlarına cevap verebilecegi b ir yolda
yönetmek, olmak zorundadır. Her Parti hücresi ve işçi
komitesi "kitleler içinde aj itasyon, propaganda ve
pratik örgütlenme çalışmasına b ir temel" olmak zo
rundadır, yani, kitleler nereye giderse . oraya gitmeli
ve her adımda kitlelerin bilincini , sosyalizm yönüne
itmeye , her özel sorunu proletaryanın genel gö
revlerine baglamaya, her örgütlenme eylemeni bir
sm�f pekiştirmesine dönüştürmeye, eneıj i ve ideolo
j ik etki aracılıgıyla (tabii ki, rütbe ve mevkileriyle
degil) bütün legal proletarya örgütlerindeki lider
rolünü kazanmaya çalışmak zorundadır. Bu hücreler
ve komiteler bir süre için çok küçük bile olsalar. Parti
gelenegi ve örgüt ü , kesin bir sınıf programı ile birbir
lerine baglanacaklardır: böylece Parti'nin birkaç Sos
yal-Demokrat üyesi de şekilsiz legal örgütler içine
batmaktan kaçınabilecek her türlü şart altında, her
durumda ve her ortamda Parti çizgisini izleyebilecek.
çevrelerini Parti ruhuyla etkileyecek ve çevrenin ken
dilerini yutmasına izin vermeyeceklerdir.
Şu veya bu çeşit kitle örgü tleri dagıtılabilir, legal
sendikalar ortadan kaldırılabilir, bir karşı-devrimci
rejimde işçilerin insiyat ifinin her açık h areketi polis
tarafından şu ya da bu bahane ile yokedilebilir, fakat
yeıyüzünde hiçbir güç, işçi kitlelerinin, Rusya gibi ka
pitalist bir ülkede yogunlaşmasını engelleyemez. Şu
veya b u şekilde , legal ya da yan-legal. kapalı veya
87
açık. işçi sınıfı kendi canlanma noktasını bula
caktır; sınıf bilincine sahip Partili Sosyal-Demok
ratlar her yerde ve her zaman kitlelerin önünde
yürüyecek. kitleleri Parti ruhuyla etkilemek için her
yerde ve her zaman birlikte hareket edeceklerdir. Ve
açık devrimde sınıfın partisi oldugunu grevierde ve
1 906- 1 907 seçimlerinde oldugu gibi 1 905 ayaklan
masında da. milyonlan yönetmeyi başaran parti
oldugunu ispat eden Sosyal-Demokrasi, şimdi de yine
sınıfın partisi olarak. kitlelerin partisi olarak, en gü�
zamanlarda ordu kitlesi ile ilişkiyi kesmeyecek fa
kat, ona bu güç dönemi atlatmada, bir kere daha sa
flannı pekiştirmede ve çok ve daha çok yeni savaş
çılar yetiştirmeye yardım edecek olan öncü olarak
kalacaktır.
Bırakın inatçı Kara - 1 00'ler sevinsin. Duma içinde
ve dışında, başkentte ve ilçelerde ulusunlar. gericilik,
azgınlaşsın -pek alollı Bay Stolypin pamuk ipligiyle
dengede duran otokrasiyi uçurumun kıyısına getir
meden, yeni bir politik imkansızlıklar ve saçmalık
lar kargaşalıgına düşmeden. proletaryanın saflarına
ve köylü kitlelerinin devrimci unsurlannın safianna
yeni ve taze güçler katılmasına sebep olmadan tek
adım atamaz. Kitlelerle ilişki içinde ısrarlı çalışma
için kendini pekiştirmeyi başaran bir parti, kendi
öncüsünü örgütlemeyi başaran ve güçlerini, proletar
yanın her hayat emarisini Sosyal-Demokrat bir ruh
la etkileyecek şekilde yönlendiren ileri sınıfın parti
si- böyle bir parti ne olu rsa olsun kazanacaktır.
Sotsial-Demokrat Sayt: 2
28 Ocak ( 1 o Şubat) 1 909
88
BÖLOJıl; X
89
cindeki h em açıklık ve hem de olgunluk eksikligini
gösterir.
Seçimde amaçlan, mülk s ahibi sınıfların özel
küçük gruplannın çıkarlarını saglamak olan bütün
partilerin uygun örgütlenmeden ve açık seçik ve prog
ramdan yoksun oldugu bir durumda kitlelerin açık
bir sınıf gruplaşması, hemen hemen her zaman arzu
edilmez ve tehlikeli sayılırken . kitlelerin politik bi
lincinin geliştirilmesi her zaman geri plana itilir. '331
Buıjuva partilerinin savunucusu durumuna düşme
rnek isteyen her kişi için , p ol itik bilincin ve
sınıfların sıralanınasının açıklıgı her şeyden önce
gelir. Tabii bu , belli özel durumlarda farklı partilerle
geçici ortak eylemleri reddetmez fakat bütün ademi
p articilikleri ve parti niteligini zayıflatmalan ya da
b elirsizleştirmelert kesinlikle reddeder.
90
eger bu , seçimleri bir p arti t emeHnde yürütmeyi
güçleştirtyorsa bu onun geregini ortadan kaldırmaz.
Böyle güçlüklere boyun egmek, bunlar karşısında kol
larını kavu şturmak. B ay Stolyp i n ' in "anayasa
cılık"ının, "muhalefet"in (sözde muhalefet) agzından
onaylanması arzusuna boyun egmekle aynı şeydir.
91
çalışmayla ulaşabilecegı sürekli etkisinin- daha açık
bir şekilde farkında olarak çıkmalıdır.
92
BÖLÜM: XI
93
Rusya'ya yayılmış ve önde gelen proleterlerce kabul
ed1lrrıiştır. Grevierden ve mitınglerden. silahlı kuv
vetlerdekiisyanlara kadar ifadesini bulan kitlelerin
devrimci ayaklanması, bu sloganların dogru ve canlı
oldugunu ispat etmiştir.
Partimiz, seçimleri, hem de çok yaygın bir şekilde
ku llanmış bulunuyor. Ne polisin "yorumu " , ne
Dördüncü Duma'nın (rahipler tarafından, ya da başka
bir şekilde) tahrifatı bu sonucu ortadan kaldıramaz.
Kesinlikle Parti çizgisinde örgütlenen propaganda,
her yerde yürütülmüş ve Sosyal-Demokratların bütün
seçim kampanyası için uygun çizgiyi belirlemiştır.
Buıjuva partileri, verdikleri sözler ve seçmenierin
gözlerini boyamak için aceleci, savruk bir şekilde
"seçimler için" bir legal "platform" hazırlamaktadır.
Tasfiyeciler, legal, sansürlü basında platformlar ko
nusunda saygı deger. kanunlara itaatkar bir "seçimler
için platform" ile büyük şaşkınlıklannı, örgütsüz
lüklerini ve ideoloj ik ilkelerden yoksunluklannı ört
rnek için h azırladıklan yaygarayı koparmaktadırlar.
"Seçimler için" bir platform degil, fakat devrimci
S o s y a l - Dem okra t i k p latformu
tamamlamak için
seçimler- işçi sınıfının Part i ' s i meseleyi böyle
görmektedir. Seçimleri bu amaç için zaferle ku l
lanmış bulunuyoruz ve sonuna kadar da kullanacagız.
Rus Sosyal-Demokrat İşçi Partisi'nin devrimci siyasi
programını, taktiklerini ve platformunu savunmak
için en gerici çarlık D uma'sını bile ku llanacagız.
Gerçekten degerli olan sadece, hareketin bütün sorun
larına tam cevaplar vermiş olan, devrimci aj itasyo
nun uzun çalışmalarını tamamlayan platformlardır,
yoksa geçici bir araç ve şamatalı b ir reklam gibi
telaştan meydana gelen. tasfiyecilerinkine benzer
platformlar (özellikle legal olanlar!) degil.
Parti'nin kendini yeniden kurmasından beri altı
ay geçti. Parti inanılmaz güçlükl eri yenerek. vahşi
94
eziyetlere direnerek ve şu ya da bu yerel merkezln
veya ortak merkezin -Merkez Komitesi- çalışma
lannda bölünmeler geçirerek. kesinlikle ilerlemekte.
çalışmasını ve kitleler içinde etkisini genişlet
mektedir. Çalışmanın bu genişlemesi yeni bir
biçimde olmaktadır: D ar ve gizli olan ve eskisinden
daha iyi gizlenen illegal çekirdeklere ek olarak daha
geniş legal Marksist propaganda vardır. Yeni koşullar
içinde devrim için yeni hazırlıkların ayırdedici bir
niteligi Parti tarafından çok önceden dikkate alınmış
ve onaylanmıştır .
Ve şimdi, bizi "çift adaylar"la tehdit eden tasfiye
cilerin şamatacı sözlerine tam bir cevap verebiliriz.
Kimsenin korkrnadıgı boş tehditler! Tasfiyeciler o ka
dar perişan ve öylesine fena darbe yemişlerdir ki,
hiçbir yardım onları canlandıramaz. Onlar "çift
aday" çıkarmayı da pek düşünmezler: eger bunu ya
parlarsa zavallı. gülünç derecede önemsiz bir sayıda
oy alacaklardır. Bunu biliyorlar ve denemeyecekler
dir. Sadece gerçegi örtrnek ve dikkati saptırmak için
gürültü yapıyorlar.
"Hiçbir yardım" demiştik. Tasfiyec iler dışarıdan
gelecek yardıma güveniyorlar. Dostları -özellikle Le
tonyalılar. Bund134ı ve Troçki- "on merkezin, örgütün
ve hizbin" toplanacagını ilan etti! Gülmeyin ! Dış
dünya zengın. büyük ve cömerttir. "On merkez" , bu ka
dar çok! Bu d ur umda kul lanılan yö ntemler
hükümetin D ördüncü D uma'da kullandıklarının
aynıdır : yani. bir temsil organı kurmak için
hazırlıklar ve
h içlerin "büyük sayılar" h al ine
dönüştürülmesidir. Önce Troçki, (Troçki Rusya'da bir
(34) Letonyahlar - Tasflyeciliğe katılan Letonya topraklanndaki
Sosyal-demokratlar.
•
95
hiçtir, o sadece Znivoye Dyelo'nun yazarıdır ve aj an
lan da sadece tasflyecllertn "başlatan grupları"nın
savunuculandır)1351 daha sonra Golos Sotsial-Demok
rata, yani, aynı zavallı tasfiyeciler. Üçüncüsü, yine
bir hiç, üçüncü bir kılıkta "Kafkas Bölge Komitesi".
Dördüncüsü , "örgütleyen Komite"1361 yine aynı tasfiye
ctlerın dördüncü bir kılıgı. Beşinci ve altıncısı bugün
tamamen tasfiyeci olan Letonyalılar ve Bund, artık
yeter!
Söylemeye gerek yok, Partimiz dışandaki bu yok
lar oyununa gülmektedir. Bunlar bir ölüyü dirtltemez.
Çünkü Rusya'daki tasfiyeetler bir ölüdür.
İşte gerçekler.
Tasfiyeciler ve bütün dostları altı aydır Parti'ye
karşı umutsuz bir mücadele vermektedir. Legal bir
Marksist basın vardır. Korkulu bir şekilde engellen
miştir ve bir cumhuriyet hakkında, Partimiz, ayak
lanma ya da çann şebekesi hakkında tek kelime
söylemeye cüret edememektedir. Bu basın yoluyla
R S .D . İ . P . 'nin sloganlarını savunmayı düşünmek sa
dece gülünç olacaktır.
Fakat Rusya'da işçi artık eskisi gibi degildir. Bir
güç haline gelmiştir. O kendi hazırlıgını yapmıştır.
Engellenen, fakat kendisine ait olan ve teorik olarak
Marksizmi savunan kendi basını vardır.
96
Bu açık are n a d a h e rkes t asfiyecilerin anti
t a sfiyecilere'371 karşı mücadelelerının "başarılarını"
görebilir. Vperyot'un1"1 S.V. ' si , Troçki'nin tasfiyeci
Viyana Pravda'sındak11381 bu başanlara zaten işaret
etmiş bulunuyor. Gerçek şudur ki diye yazıyor. işçi
lerin yardımı hemen hemen tamamen antı-tasfiyeci
lere gidiyor. Faka t , bunun işçilerin "Leninıstler"e
yakınlık gösterdiginden dolayı olmadıgını söyleye
rek kendi kendini rahatlatmaya çalışıyor.
Tabii ki "bundan dolayı degil" tasfiyecilerin sevgili
dostu !
Fakat yine de gerçekiere bakalım.
Bir, i.şçUerin günlük gazetesi{391 için altı aylık mü
cadele.
Tasfiyeciler b u konuda l 9 I O'dan beri yaygara et
mektedirl e r. Başarmışlar mıdır? Altı ayda -1
Ocak'tan ı Haziran 1 9 1 2 'ye kadar- gazetelert, Znivoye
Dyelo ve Nevsky Golos'ta. işçilertn günlük gazetesi
için işçi gruplannca toplanan 15 (onbeş) yardım hesa
bı yayımlandı! Altı ayda onbeş işçi grubu !
Anti-tasfiyecilerin gazetelerint alın. Aynı altı ay
lık dönemde. işçilertn günlük gazetesi için toplanan
yardımın hesaplarına bakın. İşçi gru plannın topla
dıkları yardımlarını sayısını toplayın, işçi grup
larının 504 katkısı oldugunu göreceksiniz!
İşte Rusya'nın çeşitli kısımları için kesin aylık
veri.
1 9 1 2 yılının ilk yarısında, işçilerin günlük gazete
si için işçi gruplan yardımlannın sayısı.
(37) Antl-tasflyeciler - Leni n ' i n yönettigl devrimci Sosyal
Demokratlar. Bol şevikler.
97
Anti-tasfiyeci Tasfiyeci
gazetelerde gazetelerde
Ocak 14 o
Şubat 18 o
M art 76 7
Nisan 227 8
M ayıs 135 o
Haziran 34 o
Toplam 504 15
St. Petersburg ve
Çevresi 415 10
Güney 51 ı
Rusya'nın geri kalan
kısmı 38 4
Toplam 504 15
98
tasfiyecilerden Savin, Nasha Zarya'ya '401 ne güzel
uydu. B akın Listok Golosa Sotsial-Demokrata da L.M .
sık sık (otzovist tehdidi nedeniyle) tasfiyecılige kayan
Sosyalist-devrimcilerin "İnsiyatifi"ni nasıl övüyor.
G erçegin Onemine b akın ki, aym sayıda, tanınmış
Sosyalist-devrimci "lider" Avksentyev, Plekhanov'a
ömek olacak kadar yüceltilmektedir. Bütün tasfiye
cilerin Polanya Sosyalist-Partisi'nin Sosyal- D emok
rat olmayan Sol kanadını nasıl öptüklerine bakın.
Bütün partilerin tasfiyecileri, birleşin!
Sonunda herkes yerini bulacaktır. Eski Marksist
ler arasından ve bir b omba ile 14 1 1 eski liberaller
arasından entelektüel tasfiyeciler gruplan, olayiann
akışıyla birbirine kaynaştınlmışlardır.
İşç i sınıfının Partisi, R . S . D . İ . P. için, belirtilen
gerçeklerden de gOrülebileegi gibi, onu tasfiye edenle
rin bagından kurtuldugu altı aydan beri ileriye dogru
muazzam bir adım atmıştır.
99
BÖLÜM: XII
KÖYLÜ MİLLETVEKİLRİ
LE KONGRESİ
ı oo
yapılacak olursa, eger köylülük Shinga ry ov'a rag
men, bütün toprak sahipleri ile "gönüllü anlaşma" ile
degil de, bir çogunluk kararı ile derhal alacak olursa
1421 ki, öyle olacaktır, o zaman sadece daha fazla ek
mek ve et alacak olan askerler degil, aynı zamanda
özgürlük davası da bundan kazançlı olacaktır.
Çünkü memurlar. toprak sahiplerinin "kontrol ve
yönetimi" ve yardakçılan olmadan alttan başlana
rak yürütülen köylülerin örgütlenmesi, devrim, öz
gürlük, Rusya'nın toprak sahiplerinin boyundumgun
dan ve bagından kurtulması için yegane güvenilir ga
rantidir.
Hiç şüphesiz, partimizin bütün üyeleri, bütün sınıf
bilinçli işçiler. Köylü M illetvekilleri Sovyetleri'nin
örgütlenmesini desteklemek için ellerinden geleni,
sayılannın artması ve gücünün pekişınesi için gere
keni yapacak ve bu Sovyetler içinde tutarlı ve kesin
likle proletarya sınıf çizgilerinde çalışmak için her
türlü gayreti göstereceklerdir.
Bu çalışmayı yürütmek için, genel köylü Sovyetleri
içinde proleter u ns u rları ( tarım emekçilerini,
gündelikçi emekçileri, vs . ) ayrıca örgütlernek veya
(bazen de) ayrı Tarım Emekçileri Milletvekilleri Sov
yet! kurmak gereklidir.
Amacımız güçleri dagıtmak degildir; tam aksine
hareketi güçlendirmek ve genişletmek için -toprak
'
sahip lerinin ve kapitalistlerin terminoloj isini ku l
lanırsak- toplumun en "en aşa{Ji' kesimini ya da daha
dogrusu, sınıfı, ayaklandırmak zorundayız.
Hareketi kurmak için onu burj uvazinin etkisinden
kurtarmak zorundayız: hareketi küçük burj uvazinin
(42) Nisan 1 9 1 7'de Burjuva Geçici Hükümeti Bakanlanndan Kadet
Shingaryov, ülkenin çeşitli yerlerine, köylülerin "toprak soru
nunu bağımsız olarak halletmelerini" yasaklayan ve Bu soru
nun toprak ağalan ile köylüler arasındaki " gönüllü anlaşma"
ile halledilmesini öneren bir telgraf gönderdi. Shingaryov'un
politikası toprak ağalarının çıkarlarını artırmak ve toprak
ağalarının topraklannın köy l ü lere transferini engellemek
için hazırlanmıştı.
ıoı
ka�ınılmaz zayıflıgından. bocalamalanndan ve hata
larından kurtannalıyız.
Bu çalışma, olayları b eklemeden. kır proletar
yasının ve yan-proleterlerin temsilcilerinin henüz
tam olarak kavrayamadıkları. düşünmedikleri ve
kendi kendilerine h azmetmedikleri örgütsel "pekiş
tirmeyi" aceleye getirmeden. dostça ikna yoluyla
yapılmalıdır. Fakat bu mutlaka yapılmalıdır ve her
yerde. derhal , bir b aşlangıç mutlaka yapılmalıdır.
Pratik talepler ve sloganlar, ya da daha dogrusu,
köylülerin dikkatini çekmek için yapılmak zorunda
olan öneriler, h ayati ve acil konulara dayandırıl
malıd ır.
İlk konu toprak konusudur. Kır proleterleri istis
nasız bütün topraklann tamamen ve derhal halka
devredilmesinden ve mahalli komiteler tarafından
derhal devralınmasından yana olacaklardır. Fakat
topragı yiyemezsiniz. Atı, araçları veya tohumu ol
mayan milyonlarca hane , topragın "halka" devredil
mesinden hiçbir şey elde etmeyeceklerdir.
Mümkün olan yerlerde, b üyük çiftiikierin tarım
uzmanları ve Tarım Emekçileri M illetvekilleri S ov
yet! tarafından yönetilen ve en iyi makineleri, to
humlarını ve en verimli tarım yöntemlerini kullana
rak büyük teşebbü sler olarak işletilmesi tartışıimalı
ve pratik önlemler alınmalıdır.
Köylüden. en azından kır proleterlerinden ve yarı
proleterlerden emtia ekonomisi ve kapitalizm altında
küçük çaplı çiftligın . insanlıgı sefaletten kurtara·
mayacagmı. yani halk çizgisinde yürütülen büyü k
çaplı çiftçılige geçme konusunda düşünmek ve kitle
lere ö{Jreterek ve karşılı{Jında böyle bir geçişin uygun
pratik tedbirlerini almak için kitlelerden ögrenerek.
bu işi derhal ele almak gerektigini saklayamayız.
Diger hayati ve acil konu . devletin örgütlenmesi ve
1 02
yönetimidir. Demokrasiyi örgütlernek yeterli degil
dir, demokrasi Uan etmek ve emretmek yeterli degil
dir, uygulanması ile ilgili olarak temsıl kurum
lanndaki halkın "temsilcilerine" güvenmek de yeterli
degildir. D emokrasi, yukarıdan ''yönetim" olmaksı
zın, b ürokrasi olmaksızın, kitlelerin kendi insiyatif
leri Ue, devlet faaliyetinin bütün alanlanndaki etkin
katılmasıyla aşagıdan, bir defada kurulmalıdır.
Halkı genel olarak silahıandırmak suretiyle. ka
dınlar da dahili bütün halka ait genel bir milis ile po
lisi, b ü rokrasiyi ve sürekli orduyu ortadan kaldır
mak. d erhal ele alınabilecek ve alınması gereken pra
tik bir iştir. Kitleler buna ne kadar çok inisiyatif,
çeşitlilik, cesaret ve yaratıcılık katarsa, o kadar iyi
dir. Önerilerim!zi açık seçik, basit ve anlaşılır bir
şekilde örnekler ve gerçek hayattan dersler göstererek
anlatırsak. sadece kırsal proleterler ve yan-pro
leterler degil , köylülügün onda dokuzu büyük bir
olasılıkla bizi izleyecektir. Önerilerimiz şunlardır:
- Polisin iade-i itibanna izin vermemek:
- G erçekte yerinden alınamaz olan ve toprak sahip-
leri ve kapitalist sınıfa baglı olan memurlarm mut
lak güçlerinin geri verilmesine izin vermemek:
- Halktan kopuk sürekli ordunun iade-i itibanna
izin vermemek. zira böyle bir ordu , özgürlügü yok et
mek ve monarşiyi geri getirmek için her türlü
girişimin yapılacagının en kuşkusuz garantisidir:
- Halka, en alt kesimine kadar. her yerde kitlelerin
deneyinden derhal yararlanmaya başlayarak, hükü
met etme sanatını sadece teoride degil pratikte de
ögretmek.
Aşagıdan demokrasi, memursuz. polissiz, sürekli
ordusu olmayan demokrasi, genel olarak silahlan
dırılmış halktan meydana gelen milisin yürütecegi
gönüllü sosyal ödev -bu hiç bir çann, hiçbir kabadayı
103
generalin ve h içbir kapitalistin çalamayacagı öz
gürlü�ün bir garantisidir.
Pravda, sayı: 34
1 6 Nisan 1 9 1 7
1 04
BÖLÜM: XIll
105
birçok genç Alman Komünist ile ilgili olarak, bu sa
dece bır d evrtınci deney ekslkllgi durumudur. Onlar da
iki buıjuva devrimi ( 1 905- 1 9 1 7) geçirmiş olsalardı, ne
boykotu böyle kayıtsız şartsız destekliyor olacak
lardı, ne de zaman zaman sendikalizm hatasına
düşeceklerdi.
Bu, bir artan acılar meselesidir; hareket ince bir
stilde gelişmektedir ve h areket büyüdükçe acılar
geçecektir. Ve bu aşikar hatalarla açıkça mücadele
edilmelidir; farklılıklar müba l aga edilmemelidir,
zira herkes tarafından açıkça aniaşılmak zorundadır
ki; yakın bir gelecekte proletarya diktatörlügü, Sovyet
iktidarı için mücadele . farklılıkların b üyük b ir
kısmını ortadan kaldırac aktır.
Bir buıj uva parlamentosuna, bir gerici (Legien,
Gompers, vs .) sendikaya, Scheidemannların sakat
ladıgı ultra-gerici işçi konseyine , vs . katılmayı red
ctetmeyi hem Marksist teori ve hem de üç devrimin
( 1 905, 1 9 1 7 Şubat ve 1 9 1 7 Ekim) deneyi açısından su
götürmez bir hata olarak görüyorum.
Ayrı ayn durumlarda, ayrı ayn ülkelerde, zaman
zaman boykot dogrudur. Ömegin 1 90 5'te çarlık Du
ması'nın Bolşevikler tarafından boykot ed ilmesi
gibL '44ı Fakat aynı Bolşevikler. 1 907' nin çok daha
gerici ve tam anlamıyla karşı-devrimci Duma'sında
yer aldılar. Bolşevikler, 1 9 ı 7'de buıjuva Kurucu Mec
lisi seçimlerine karşı mücadele ettiler ve 1 9 ı 8 'de de
dar kafalı demokratlan, Kautskyleri ve diger sosya
lizm döneklerini dehşet içinde b ırakarak bu meclisi
1 06
dagıttılar. Biz, (kendi karşı-devrimci yapıları içinde)
Almanya'daki en igrenç ve en gerıcı sendikalar olan .
1 07
'
Parlamenter avanaklar ve asri Louis Blanclar ke
::Unl lkle seçimler üzerınde "ısrar" etmektedirler, hem
de, emekçi halkın çogunlugunun sempatisine sahip
olup o l m a d ıklarını anlamak için b u rj uvazi ta
rafından yönetilecegi besbelli olan seçimler üzerinde.
Fakat b u . bilgiç taslaklarının, yaşayan cesetlerin ya
da hünerli düzenbazların tavırlarıdır.
Gerçek h ayat ve gerçek devrimierin tarihi çogu za
man "emekçi halkın çogunlugunun sempatisinin"
herh a ngi bir seçimle anlaşılamayacagını gösterir
(sömü rü c ü l erin ve sömürüle nlerin " e şi tligi" ile,
sömürücüler tarafından yönetilen seçimlere bir diye
cegirniz yok!) . "Emekçi halkın çogunlugunun sempati
si" çogu zaman seçimlerle degil, fakat partilerden biri
nin büyümesi ya da Sovyetlerde temsil sayısının art
ması veya h erhangi bir nedenle muazzam önem
kazanan bir grevi n başarısı ya da iç savaşta ka
zanılan başarılarla vs, vs. anlaşılır.
Örnegin, devrimimizin tarihi . Uralların ve Sibir
ya'nın sınırsız alanlarındaki emekçi halk tarafından
proletaryanın d i k t a t ö rlügüne duyulan semp a t i ,
seçimler vasıtasıyla degil, çarlık generali Kolçak'ın
bu alandaki bir yıllık deneyi ile anlaşılmıştır. Rast
lantısal olarak, Kolçak'ın hakimiyeti d e Scheide
mann ve Kautsky güruhunun (Kurucu Meclis'in destek
leyicisi olan Menş evikler ve Sosyalist-devrimciler,
bu nların Rusçasıdır) "koalisyon"ları vasıtasıyla von
Goltz veya Lu dendorf için iktidar hazırlıkları yap
makla old ukları ve bu iktidarı gizlemekte ve temiz
göstermekte oldukları zaman oldugu gibi. Parantez
içinde belirtilmelidir ki h ü kümetteki H aase- S c h e
idemann koalisyonu sona ermiştir. ama b u sosyalizm
hainlerinin politik koalisyonu devam etmektedir. Is
patı: Kautsky'nin kitapları. Stampfer'in Vo r w arts '
daki makaleleri. Kautskylerin ve Scheidemannların
"birleşmeleri" hakkındaki makaleleri . vb .
l OS
Emekçi h alkın çogu nlull;unu n . öncü leri -pro
letarya- için sempati ve destegi olmaksızın proleter
devrimi imkansızdır. Fakat bu sempati ve destek der
hal gelecek degildir ve seçimlerle anlaşılmaz. Bunlar
uzun, çetin ve sert bir sınıf mücadelesinin süreci
içinde kazanıl ır. P ro l e t a ry a n ı n . emekçi h a l kın
çogunlugunun sempatisi ve destegi için verdigi sınıf
mücadelesi. proletaryanın siyasi iktidan ele geçir
mesiyle sona ermez. i ktidarın ele geçirilmesinden
so nra bu mücadele devam eder, fakat başka
biçimlerd e . Prole t e r devrimi . b ü t ü n h a lkın silah
altında oldugu ve sosyal-hainlerin, Menşevikler'in ve
Sosyalist D evrimciler'in "Ka . l tskist" p olitikasından
usanan köylülügün bir bütün olarak. toprak sahipleri
düzenini d evirm e k i s t e d igi bir zama nda yer
aldıgından . Rus devriminde şartlar proletarya lehine
(onun diktatörlük için mücadelesinde) istisnai ölçüde
elverişli idi.
Faka t . herşeyin proletarya devrimi anında istis
nai ölçüde elverişli oldugu , bir anda bütün proletarya .
bütün ordu ve bütün köylülügün harfkulade bir bir
ligine ulaşıldıgı Ru sya 'da bile . proletaryanın dik
tatörlügünü yürüttügü Rusya ' d a bil e , proletarya
emekçi halkın çogunlugunun sempatisini ve destegini
kazanmak için aylar ve yıllar boyunca mücadele et
mek wrunda kaldı. Bu mücadel e . iki yıl sonra. pratik
olarak. fakat hala tamamen degil . proletaryanın le
hine sonuçlanmıştır. İki yılda . Urallar ve Sibirya da
dahil. B üyü k Rusy a 'nın işçilerinin ve emekçi
köylülerinin ezici çogunlugunun tam sempatisini ve
destegini kazanmış bulunuyoruz. ama henüz Ukray
na'nın emekçi köylülerinin (sömi.irücü köylüler degil)
çogunlugunun tam destegini ve sempatisini kazanmış
degiliz. İttifak Devletleri'nin askeri güc ü bizi mahve
debilird i (ama mahvedemeyecektirl . fakat bugün Ru s
ya'nın içinde öyle tu tarl ı . hem de emekçi halkın öyle
109
muazzam bir çogunlugundan gelen, bir sempatiye sa
hibiZ k.1. devletimiZ dünyanın ştmdiye kadar gördügü
en demokratik devlettir.
Burj uva parlamentolarına . gerici sendikalara ,
çarlık taraftan ya da Scheidemann Magaza Memur
lan Komiteleri veya iş konseyleri ve benzerlerine
katılmayı "yasaklaya nlann" h atal arını açıkça
görmek için insanın, proletaryanın iktidar için ver
dij!i mücadelenin-biçimlerin olaganüstü çeşitlilikleri
bakımından zengin ve bir biçimden digerine keskin
degişmelerin, dönüşlerin ve geçişlerin son derece bol
oldugu bir mücadele -bu karmaşık, güç ve uzun tarihi
ni sadece biraz düşünmesi yeter. Bu hata. çok samimi,
inanmış ve yigit işçi sınıfı devrimcileri arasındaki
devrimci deney eksiklij!inden dolayıdır. Sonuç olarak
Karl Liebknecht ve Rosa Luxemburg Ocak ı 9 ı 9'da bu
hatayı fark ettiklerind e , bunu gösterdiklerinde bin
defa haklıydılar. 14 51 Önemsiz bir sorun üzerinde ha
taya düşmelerine ragmen. buıj uva parlamentolarına
katılma konusunda hiç hata yapmayan. fakat sosya
list olmaktan vaz geçen ve dar kafalı demokratlar ve
buıj uvazinin suç ortakları haline gelen Scheid e
mannlar v e Kautskyler gibi sosyalizm hainlerinin ta
rafına geçmeyip _ yine proleter devrimcilerle beraber
olmayı tercih ettiler.
Bununla beraber hata. hata olarak du rmaktadır ve
eleştirrne k ve düzeltilmesi için mücadele etmek gerek
lidir.
Sosyalizm hainlerine, Scheidemannlara ve Kauts
kylere karşı acımasızca savaşılmalıdır. fakat burj uva
parlamentolarına. gerici sendikalara . vs . katılıp
1 10
katılınama konusunda degil. Bu açıkça bır hata olur
du ve daha da büyük bir hata ise Marksizm'in fikirle
rinden ve onun sendikalizm pratigi ve morlerı konu
sundaki pratik çizgisinden (güçlü , merkezleşmiş bir
siyasi parti) sapmak olurdu . Partinin buıj uva parla
mentolarına . gerici sendikalara ve Scheidemann
üslubuyla kötürüm ve ıgdış edilen "iş konseylerine"
katılması için çalışmak gereklidir, çünkü Parti,
işçilerle konuşmanın, emekçi kitleleri etkilemenin
mümkün oldugu her yerde bulunmalıdır. Legal ve ille
gal çalışma her ne pahasına olursa olsun, birleş
tirtlmeli, tllegal parti, kendi işçi örgütleri yoluyla, le
gal faaliyet üzerınde sistemli. sürekli ve sıkı kontrol
uygulamalıdır Bu kolay iş degildir, fakat, genel ola
rak söylersek, proleter devrimi "kolay" görevler ya da
"kolay" mücadele vasıtaları diye bir şey bilmez ve bi
lemez.
Bu üç görev her ne pahasına olu rsa olsu n
yürütülmelidir. Scheidemann ve Kautsky çetesinin
bizden farkı , sadece (ve başlıca) bizim silahlı ayak
lanmayı kabul etmemiz ve onların etmemesi degildir.
Baş ve köklü fark, onların. çalışmanın b ü tün alan
larında (buıj uva parlamentolannda , sendikalarda,
kooperatiflerde, gazetecilik çalışmalarında, vs . ) tu
tarsız. oportünist bir politika. hatta tam anlamıyla
hatnce ve ele vertel bir politika izlemesindedir.
Sosyal-hainlere. reformizme ve oportünizme karşı
savaş, bu politik çizgi istisnasız. mücadelemizin
b ü t ü n alanlarında izlenebilir ve izlenmek zoru n
dadır . Ve emekçi kitleleri ancak böyle kazanacagız .
Ve proletaryanın öncüsü Marksist. merkezileşmiş
siyasi parti emekçi kitlelerle birlikte. proletarya dik
tatörlügünün zaferinin dogru yolunda, buıj uva degn,
proleter demokrasisine. Sovyet Cumhuriyeti'ne , sos
yalist sisteme dogru halkla beraber yürüyecektir.
Birkaç aylık b ir sürede Üçüncü Enternasyo nal .
ııı
parlak, eşi görülmemiş birçok zafer kazandı. Büyüme
hızı hayret verictdir. Özel hatalar ve büyüme acılan
yüzünden panige kapılmamak gerekir. Bunlan do
laysız ve açıkça eleştirerek, bütün kültürlü ülkelerin ,
Marksizm ruhu içinde egitilmiş emekçi kitlelerinin
kendilerini bütün ulu slarm sosyalizm h ainleri olan
Scheidemannlardan ve Kautskylerden (zira bu hatn
ler bütün u l u slarda b u lu nu r) ku rtarmalarını
saglayabiliriz.
1 0 Ekim 1 9 1 9
Lenin
Ekim 1 9 1 9'da
Kommünis tichesky
Internatsional
dergisinde yayımlandL
ı 12
BÖLÜM: XIV
KOMÜNİST ENTERNASYONALİN
İKİNCİ KONGRESİNİN TEMEL GÖREVlERİ
ÜZERİNE TEZLER
1 13
şekilde kitlelerı kandırara k -Üçüncü Enternasyonal' e
şartl ı ve h atta şartsız baglılıklarını ilan ederken,
gerçekte bütün pratik parti ç al ışmal annda ve pratik
siyası çalışmalannda İkinci Enternasyonal düze
yinde kalmalandır. Böyle bir d urum, dogrudan
dogriıya kitlelerin yozlaşmasına yol açacagından,
Üçüncü Enternasyonalin itibarını azaltacagından ve
kendilerine Komünist sıfatım pek çabuk yakıştıran
Macar Sosyal Demokratlannın ihanetlerinin tekrar
l anm ası tehdidini taşıyacagından katıyen hoşgörüyle
karşılanamaz. Çok daha az önemli ve daha ziyade ha
reketin büyüme sancıları niteligınde olan diger hata
ıse Partrnın sınıf ve kitlelere ilişkin rolünün ve
görevlerinin yanlış degerlendirilmesine ve Komü
nistlerin buıj uva parlamentolarında ve gerici sendi
kalarda çalışma zorunluluklanna karşı yanlış bir
tavır alınmasına yol açan "Solculuk" egilimidir.
Komünistlerin görevi, hareketteki kusurları örtbas
etmek degil, açıkça eleştırerek daha hızlı ve köklü bir
şekilde düzeltilmelerini saglamaktır. Bu amaçla: İlk
olarak, "proletarya diktatörlügü" ve "Sovyet iktidarı"
kavramlarının içertgini, özellikle şu ana kadar ka
zamlmış pratik deneyleri esas alarak, alabildigı ka
dar somut bir biçimde tanımlamak: ıkinci olarak, bu
sloganlan uygulamak için, bütün ülkelerde derhal ve
sistemli bir şekilde yürütülecek h azırlık çalışma
sımn K.esin içertgini ve üçüncü olarak, hareketimiz
deki h ataları düzeltecek yöntem ve araçları belirle
mek gereklidir.
-ı-
PROLETARYA DiKTATÖRLÜGÜNÜN VE
SOVYET iKTiDARININ ÖZÜ
1 14
sınıf olan proletaryanın şu üç görevi yerine getirmesi
gerekir: İlk olarak. sömürücüleri ve en başta onların
baş ekonomik ve politik temsilcisi olan buıj uvaziyi
devirmek: bunları kesinlikle yenmek, direnişlerini
kırmak: ücret köleligini ve sermayenin boyundu
mgunu geri getirmek için gösterecekleri her türlü
çabayı mutlak surette engellemek. İkinci olarak, sa
dece bütün proJetaryayı ya da onun büyü k
çogunlugunu degil, çalışaH ve sermaye tarafından
sömürülen herkesi safiara kazanmak ve proletar
yanın devrimci öncüsü Komünist Parti'nin liderligi
altında toplamak: Bunları sömürücülere karşı son
derece cesur ve amansızca sıkı bir mücadelenin gerçek
akışı içinde egitmek. örgütlemek, yetiştirmek ve di
sipline sokmak: bütün kapitalist ülkelerde nüfusun
büyük çogunlugu nu , burj uvaziye olan bagımlılı
gından koparmak. onları, kendi pratik deneyleri
içinde , proletaryanın lider rolüne ve devrimci
öncüsüne güvenle doldurmak. Ü çüncü olarak -
nüfusun azınlıgını oluşturmakla beraber, hemen he
men bütün ileri ülkelerde hala oldukça kalabalık bir
sınıf olan- ticaret, tarım ve sanayi alanındaki küçük
mülk sahipleri ve bunlarla birlikte entelektüeller,
maaşlılar. vb . tabakasında görülen. buıj uvazi ile pro
letarya, burj uva demokrasisi ile Sovyet iktidarı
arasındaki kaçınılm az kararsızlıgı tarafsızlaş
tırmak ya da zararsız hale getirmek.
Birinci ve ikinci görevler. sömürücülere ve sö
mürülenlere göre her biri, kendi özel yöntemlerini ge
rektiren bagımsız görevlerdir. Üçüncü görev. ilk iki
sinden çıkar ve sadec e . her ayrı bir kararsızlık
olayının kendine özgü koşullarına baglı olarak birin
ci ve ikinci görevlerin yöntemlerinin u staca, za
manında ve esnek bir şekilde birleştirilmesini gerek
t irir.
3- Bütün dünyada. özellikle en ileri, güçlü, aydın ve
1 15
özgür kapitalist ü lkelerde militarizmin, emperyaliz
min, �ömürgelerın ve güçsüz ülkelerin ezilmesintn,
dünya çap ında emperyalist kasaplıgın ve Versay
"Barışı"nın yaratmış oldugu somut durumda, kapita
listlerin sömürülen çogunlugun iradesine uysalca
boyun egmelert düşüncesi. sosyalizme barışçı ve re
fonnist bir geçiş düşüncesi sadece halis bir dar kafalı
budalalıgı degil, aynı zamanda da dogrudan dogruya
işçilerin aldatılması, kap it alist ü cret köle liginin
süslenip püslenmesi ve gerçeğ;in gizlenmesidir. B u
gerçek. üretim araçlarının özel mülkiyetini korumak
için artık hiçbir hile ve cinayetten, hatta milyonlarca
işçi ve köylünün boğ;azlanmasından çekinmeyen bur
j uvazidir -en aydın ve en demokrat olanı da dahil.
Ancak b u rj uvazinin zor k u llanılarak d evrilme s i .
maliarına el konulmas ı , bütün b u rj uva d evle t
aygıtının -parlamenter. adli, askeri bürokratik, ida
ri, belediye, vb .- baştan aşagı tahrip edilmesi, en teh
likeli ve inatçı sömürücülerin toptan sürgün ve tecrit
edilmesi ve direnmek ve kapitalist köleliğ;i geri getir
mek a m a c ıy l a kaçınılmaz o l arak giri ş e c e kl e ri
çabaları boşa çıkarma k için üzerlerinde sıkı bir
gözetim kurulması. ancak böyle net önlemler
sömürücü sınıfın tümünün gerçekten boyun egmesini
sağ;laya bilir .
Öte yandan. İkinci Enternasyonal'in eski partileri
ve eski yöneticileri arasında yaygın olan. sömürülen
emekçilerin çogunluğ;unun kapitalist kölelik, b u ıj u
vazinin (belirli bir kapitalist ülkede kültür seviyesi
nin yüksekliğ;i oranında daha ince fakat aynı zaman
da daha gaddar ve amansız binbir şekl e giren)
boyundurugu altında tamamen berrak bir sosyalist
bilinç, saglam b ir sosyalist inanç ve karakter kaza
nabilecegi düşüncesi, işçilerin aldat ılması demek
oldugu gibi, aynı zamanda da kapitalizmin ve buıjuva
demokrasisinin ideall eştirilmesidir. Gerçekte. ancak
1 16
proletaryanın öncüsü , tek devrimci sınıf olan prole
taryanın tümünün ya da çogunlugunun deste!!iyle
sömürücü leri devirip , baskı altına aldıktan, sö
mürülenleri kölelikten kurtarıp , hayat koşullarını
mü lksüzleştirilmiş kapitalistlerin zararına olarak
derhal düzelttikten sonra ve ancak keskin bir sınıf
mücadelesinin gerç ek süreci i ç ind e . emekçi ve
sömürülen kitlelerin egitilmeleri, yetiştirilmeleri ve
proletarya çevresinde örgütlenerek. proletaryanın et
kisi altında ve rehb erliginde özel m ü lkiyetin
dogurdugu bencillikten, dagınıklıktan, kötülük ve
zaaflardan kurtulmaları mümkün olabilir: onlar an
cak bundan sonra özgür işçilerin özgür birligi haline
dönüşeceklerdir.
4- Kapitalizme karşı zafer kazanmak, öncü (Ko
münist) parti, devrimci sınıf (proletarya) ve kitleler.
yani emekçilerin ve sömürülenlerin tümü arasında
dogru ilişkilerin kurulmasıyla gerçekleşebilir. Sa
dece Komünist Parti, eger devrimci sınıfın gerçekten
öncüsü ise. bu sınıfın. seçkin temsilcilerinin tümünü
içine alıyorsa, eger sebatlı devrimci mücadelenin de
neyimi ile egitilmiş ve çelikleşmiş. tamamiyle bi
linçli ve sadık Komünistlerden meydana geliyorsa ve
eger kendisini sınıfının bütün hayatıyla ve bu yoldan
sömürülen kitlenin tümüyle ayrılmaz bir şekild e
baglamayı ve bu sınıfın ve bu kitlenin güvenini tama
men kazanmayı başarmışsa; ancak böyle bir parti,
kapitalizmin bütün güçlerine karşı girişilecek nihai,
en amansız ve tayin edici mücadelede proletaryaya li
derlik etme yetenegine sahiptir. Öte yandan, proletar
ya da. devrimci saldırısının olanca gücünü ortaya
koyma ve kapitalizm tarafından yozlaştırılmış olan
işçi aristokrasisir.in eski sendika ve kooperatif lider
lerinin. vb . oluşturdugu o küçük azınlıgın kaçınılmaz
kayıtsızlıgını ve zaman zaman ortaya çıkan dire
nişini yenme yetenegine ancak böyle bir partinin li-
1 17
derllgınde sahiptir; proletarya ancak bundan son
radır ki . bizzat kapita list toplumun iktisadi yapısı
nedeniyle. temsıı ettıgi nüfus kesimine oranla çok
d a h a mu azzam olan ku dretini tam anlamıyla
gösterebilecektir. Nihayet, ancak buıj uvazinin ve bur
j uva devlet makinesinin boyundurugundan gerçekten
kurtulduktan. ancak kendi Sovyetlerinde gerçekten
özgür bir şekilde (sömürücülerden kurtulmuş olarak)
örgütlenme fırsatını bulduktan sonradır ki, kitleler,
yani bir bütün olarak emekçiler ve sömürülenler. ka-
. pitalizm tarafından ezilmiş. milyonlarca insanın
bütün insiyatif ve eneıj isini tarihte ilk defa olarak
gösterebileceklerdir En aydın ve en özgür buıj uva de
mokrasilerinde bile. gerçekte yönetim çalışmasına
katılmaktan daima % 99 alıkonmuş olan sömürülen
kitlenin tümünün bu işlere katılmasını saglamak,
ancak Sovyetler tek devlet aygıtı haline geldigi zaman
gerçekten mümkündür. Sömürülen kitleler. sosyalist
inşa işini, yeni bir toplumsal disiplinin ve özgür
işçilerin özgür b irliginin yaratılması i şini -
kitapl ardan degil , kendi pratik deneylerinden
gerçekten ögrenmeye ancak Sovyetler'de başlayabilir.
-Il-
PROLETARYA DİKTATÖRLÜGÜ İÇİN
ACİL VE EVRENSEL HAZIRLIK
NELERDEN MEYDANA GELMELİ?
1 18
çıkmaz: devrim pekala mümkündür. çünkü ekono
mik ve politik durum parlamaya hazır olup, ani bir
alevlenmenin nedenleriyle dolup taşmaktadır: prole
t a ryanın devrime hazırlılıklıgı dışınd a . devrimin
diger şartı. yani iktidardaki partilerin ve buıj uva
partllerinin tümünde genel bir bulıran da mevcuttur.
Ama şu sonuç çıkar; Komünist Partilerin bugünkü
görevi devrimi . hızlandırmak degil . proletaryanın
hazırlanmasını yogunlaştırmaktır Öte yandan, yu ka
nda birçok sosyalist partinin tarihinden aktanlan
gerçekler. bizi proletarya diktatörlügünün "kabul
edilmesr'nin sadece lafta ka]mayacagını görmeye
zorlamaktadır.
D o l ayısıy l a , ulu slararası proletarya hareketi
açısından Komünist Partilerin şu andaki başlıca
görevi, dagınık komünist güçleri birleştirmek ve pro
letaryanın siyasi iktidan -hem de proletarya dik
tatörlügü şeklinde- ele geçirmesi için hazırlanması
çalışmalarını on kat artırmak amacıyla her ülkede
tek bir Komünist Parti kurmaktır (veya mevcut Par
ti'yi yenilernek ve güçlendirmektir.) Proletarya dik
tatörlügünü kabul eden grup ve partilerin yürüttügü
sıradan sosyalist çalışma, bu çalışmanın komünist
çalışma sayılabilmesi için esas olan temel yenileme
ve temel yerıiden örgütlenmeden geçmemiştir ve pro
letarya diktatörlügü arifesinde başaniması gereken
görevler için yeterli degildir.
6- Proletaryanın siyasi iktidan ele geçirmesi, bur
j uvaziye karşı verdigi sınıf mücadelesini sona erdir
mez; aksine , bu mücadeleyi en yaygın, en şiddetli ve
en amansız bir hale sokar. Mücadelenin son derece
şiddetlenmesinden dolayı, işçi sınıfı hareketi içinde
kısmen veya tamamen reformizm, "Merkez"146'. vb. tu
(4b] Merkez , Merliezçillk· Uluslararası işçi sınıfı hareketinde
oportünist bir eğilim. Merkezciler, Ikinci Enternasyonal par
tllerinde aç ı k oportünistlerle Sol devrimci kanat arasında bir
pozisyon aldıklanndan bu Isim verilmiştir. Teorisyenlerinden
biri Karl Kautsky idi. Sağ-kanat Sosyal- Demokratları bütün
ı 19
tumunu bemisemiş olan bütün gruplar. partiler ve li
derler kaçınılmaz olarak burj uvazinın yarıında saf
tutar veya hocalayanlara katılırlar ya da (en tehlike
lisil muzaffer prolet aryanın güvenilmez d ostları
safında yer alırlar. D o l ayısıyl a , proletarya dik
tatörlügü için hazırlık, sadece reformıst ve "Merkezci"
egilimlere karşı mücadelenin şiddetlendirilmesini
degil, aynı zamanda bu mücadelenin niteliginde de bir
degişikligi gerektirir. Mücadele, b u egilimlerin yan
hşlıgını açıklamakla sınırlandınlamaz: işçi sınıfı
hareketinin bu gibi egilimleri gösteren h er liderini
yılınadan ve amansızca teşhir etmek gerekir, çünkü
aksi t akdirde proletarya buıjuvaziye karşı tayin edici
mücadelesinde kiminle beraber yürüyecegini bilemez.
Bu mücadele öyle bir mücadeledir ki, her an silahla
eleştiri yerine, eleştiri silahını koruyabilir -deneyler
de gerçekte bunun böyle oldugunu göstermektedir. Re
formist ya da "Merkezci" oldugunu gösteren kimsele
rin teşhirinde herhangi bir tutarsızlık ya d a zaaf.
dogrudan dogruya, uzagı göremeyenlerin bugün sadece
"teorik ayrılıklar" olarak gördükleri şeyden yarın
karşı devrim hesabına yararlanacak olan burj uvazi
nin, proletarya iktidarını devirmesi tehlikesini
artırmak anlamına gelir.
7- Proletarya ile burj uvazi arasında her türlü
işbirliginin. her türlü "işbirlikçiligin" ilke olarak
reddedilmesi olagandır. Ama biz bununla yetinme
meye özellikle dikkat etmeliyiz. Özel mü lkiyet! -bir
'lmruşta- asla tamamen kaldıramayacak olan prole-
1 20
tarya diktatörlügü altında; üretim araçlarının özel
mülkiyeti korunurken "özgürlük" ve "eşıtlik"tn. sa
d ec e savunulması bile b u rj uvazi ile "işbirlıgı"ne
dönüşü r ve işçi sınıfının egemenligini kundaklar.
Prolet arya d iktatörl ü g ü , devletin bütü n iktidar
araçlarını, sömürücülertn baskı ve sömürülerini de
vam · ettirme konusunda "hürriyetsizlik"i, (sosyal
ernekle yaratılan belli üretim araçlarını mülkiyetine
geçirmiş olan) mülk sahibi ııe mülksüz arasındaki
" eşitsizlik"! savunmak ve sürdürmek için kullanması
demektir. Proletaryanın zaferinden önce "demokrasi
meselesi üzerinde sadece teorik bir ayrılık olarak
görünen şey, zaferin ertesi günü , kaçınılmaz olarak
silah zoruyla çözü len bir mesele haline gelir . Do
layısıy l a , kit l e l eri p r o l e t a rya d ik t a t ö rl ü g ü n ü n
gerçekleştirilmesine h azırlamak için yapılacak ö n
çalışma bile , "Merkezci"lere v e "demokrasi şampi
yonları"na karşı verilen mücadelenin tüm niteligini
köklü bir şekilde degiştirmeden mümkün degildir.
8- Proletarya diktatörlügü , proletaryanın burj uva
ziye karşı verdigi sınıf mücadelesinin en kararlı ve en
devrimci b içimidir. Bu mücad e l e . ancak s ınıf
mücadelesinin e n devrimci öncüsü . proletaryanın
büyük çogunıugunun destegine sahip oldugu zaman
b aşarılı olabilir. Bu nedenle. proletaryanın dik
t at örlügü için hazırlık. üretim araçl arının özel
mü lkiyeti muhafaza edilirken. sadece bütün refor
mizm ve bütün d emokı asi savunmalarının burj uva
niteligini açıklamayı; sadec e . aslında işçi hareketi
içinde b u rj uvazinin s avunulması olan. bu gibi
egilimlerin teşhirini gerektirmez; aynı zamanda. pro
leter örgütlerinin mutlaka her tipinde -yalnız siyasi
degil, aynı zamanda sendikal . kooperatif. egitsel. vb.
eski liderlerin yerine Komünistlerin geçmesini gerek
tirir. Belirli bir ü lkede burj uva demokrasisinin ege
menligi ne kadar tam. uzun ve saglam olarak yerleş-
121
mişse , buıjuvazi böyle yönetim katlarına, kafalarını
şektllendtrdıeı. kendı görüş ve önyargılanyla doldur
dugu ve çogunlukla, dogrudan ya da dolaylı olarak.
satın aldıgı kişilerin atanmasını saglamakta o kadar
başarılı olacaktır. İ şçi artstokrasisinin bu temsilcile
ri, buı:juvalaştınlmış işçiler. bugüne kadar yapılan
dan yüz kat daha kapsamlı bir şekilde bütün mevki
lerden atılmalı ve bunların yerini işçiler, ve h atta
sömürülen kitlelerle baglara ve sömürücülere karşı
mücadelede kitlelerin güvenine s ahip olmaları
koşuluyla tamamtyle deneyimsiz kişiler almalıdır.
Proletarya diktatörlügü. böyle deneyimsiz işçilerin
devletin en sorumlu me,kilerine atanmalarını gerek
tirecektir; aksi takdirde işçilerin hükümeti zayıf ve
kitlelerin desteginden yoksun olacaktır.
9- Proletarya diktatörlügü. kapitalist sınıf ta
rafından bölünmüş, aldatılmış, gözü korkutulmuş,
baskı altına alınmış. çignenmiş ve ezilmiş olan
bütün emekçi ve sömürülen halkın. kapitalizmin
bütün tarihi boyunca bu liderlik için yetiştirdıgı tek
sınıfın tam liderligı altında toplanması demektir.
Proletarya diktatörlügünün hazırlıklannın her yerde
ve derhal b aşı atılmasını gerektiren aşagıdaki
yöntemin nedeni de budur:
İ stisnasız bütün örgüt. birlik ve derneklerde ve
öncelikle proleter örgütlerinde. fakat aynı zamanda
proleter olmayan emekçi ve sömürülen kitlelerin
(siyasi. sendikal. askeri . kooperatif. egitsel, sportif.
vs . ) örgütlerinde de Komünist grup veya hücreleri -
tercihan açık. fakat aynı zamanda yeraltı grupları
kurulmalıdır; yeraltı grupları, üyelerinin burjuvazi
tarafından tutuklanmaları ya da sürgün edilmeleri
veya baskı altında tutulmaları beklendigi zaman
esastır; birbirleri ile ve Parti merkezi ile sıkı ilişki
halinde bulunacak olan bu hücreler. deneylerini top
layarak, ajitasyon. propaganda ve örgütleme çalış-
122
malarım yürüterek. kendilerini toplum hayatının
mutlaka her alanına ve emekçi kitlelerin her çeşit ve
kategorisine adapte ederek. bu çeşit çalışmalar
vasıtasıyla kendilerini, Partiyi, sınıfı ve kitleleri sis
temli bir şekilde egitmelidirler.
Bu na ilişkin olarak, çalışma yöntemleri arasın
daki farkların pratik içinde geliştirilmesi. bir yan
dan, çogu zaman küçük burj uva ve emperyalist önyar
gılarla ümitsiz bir şekilde çevrilmiş olan "liderler"
veya "sorumlu temsilciler"le ilgili olarak -ki böyle
"liderler" amansızca teşhir edilmeli ve işçi sınıfı ha
reketinden atılmalıdır- ve öte yandan da. özellikle
emperyalist felaketten sonra, çogunlugu , kapitalist
kölelikten kurtulmanın tek yolu olarak proletarya
önderliginin zorunlulugu doktrinini, dinlemeye ve
kabul etmeye yatkın olan kitlelerle ilgili olarak. çok
büyük önem taşır. Kitlelerin her bir tabakasının,
meslek dalının, vb . zihniyetinin ayırdedici özellik
lerini kavrayabilmek için kitlelere özel bir sabır ve
dikkatle yaklaşınayı ögrenmeliyiz.
1 0- Özellikle , p artinin istisnai dikkat ve özen
göstermesi gereken bir komünist grup ya da hücre
vardır ki, bu da Parti üyelertnin, buıj uva temsil ku
rumlannda (esas olarak ulusal, fakat aynı zamanda
mahalli belediye, vb. temsil kurumlarındal temsilci
olarak bulunan parlamenter grubucıl.ur. Bir yandan.
geri kalmış ya da küçük buıjuva önyargılarıyla dol
durulmuş olan emekçi kitlelerin geniş kesimleri, bu
temsilcilere karşı özel bir saygı beslemektedir; bu ne
denle komünistlertn propaganda, aj itasyon ve örgüt
leme çalışmalarını yürütmek ve Rusya'da buıj uva
p arlamentosunun Sovyetlerin u lusal kongresi ta
rafından dagıtılmasının niçin meşru oldugunu (ve za
manı gelince her ülkede de meşru olacagını) kitlelere
açıklamak için bu temsilcilerden yararlanmalan zo
runlu dur. Öte yandan, bütün, özellikle ileri ülke-
123
lerdeki. buıj uva demokrasısı tarihi. parlamento kür
süsünü e:şsız düzenbazlıklann, halkın mali ve siyasi
olarak ' aldatılışının. kariyerizminin, ikiyüzlü l ü g ü
n ü n v e emekçi halkın ezilmesıntn başta gelen sahne
lerinden biri h a line sokrnuştur. Bu nedenle, deVrimci
proletaryanın seçkin temsilcilerinin parlamentolara
karşı duydugu şiddetli nefret çok yerindedir. Kom ü
nist Partiler v e Üçüncü Enlemasyonale baglı olan bü
tün partiler -özellikle , eski partilerden ayrılarak ve
onlara karşı uzun ve sabırlı bir mücadele vererek de
gil de, eski partilerin yeni tavn (çogunlukla lafta) ka
bul etmesiyle ortaya çıkanlar- parlamenter grupla
rına karşı çok kesin bir tavır almalıdırlar: bu gruplar
Partilerin Merkez Komitelerinin tam kontrol ve y ö
netimi altına sokulmalı; e s a s olarak devrimci işçi
lerden meydana gelmeli; parlamento üyelerinin ko
nuşmaları Parti basınında ve Parti toplantılannda
kesinlikle komünist açıdan dikkatle tahlil edilmeli:
temsilciler kitle ler arasında aj itasyon çalışmaları
yapmaya gönderilmeli; İkinci Enternasyonale egilim
gösterenler. parlamenter gruplardan ihraç edilmeli
dirler, vb.
l l- Gelişmiş kapitalist ü l kelerde devrimci işçi
sınıfı hareketini köstekleyen baş nedenlerden biri de
sömürgeler ve finans-kapitalin sagladıgı aşırı karlar,
vb . dolayısıyla bu ülkelerdeki kapitalistlerin, işçi
sınıfı içinde küç ük b ir azınlık teşkil eden, nisbeten
geniş ve daha saglam bir işçi aristokrasisi yaratabil
miş olmalarıdır. Bu azınlık daha iyi çalışma koşu l
larına sahip olup , d a r kafalı esnaf ruhu v e küçük bur
j uva ve emperyalist önyargılarla fazlasıyla doldurul
muştur. Bu azınlık, İkinci Enternasyonal'in refor
mistlerin ve "M erkezc i"lerin asıl sosyal diregini
teşkil eder; hatta, h ali hazırda b u rj uvazinin sosyal
dayanagıdır denilebilir. D eneyin açıkça gösterdigi
gibi, proletaryanın zaferinden sonra b u rj uva beyaz
124
muha-fıziarına birçok nefe r saglayacagı kesin olan
bu tabakaya karşı derhal, sistemıı. yaygın ve açık bır
müca-dele verilmedlgi taktirde proletaryanın buıj u
vaziyi devirmek i ç i n hazırlanması başlangıç an
lamında da-hi mümkün olamaz. Üçüncü Entemasyo
nal'e baglı bütün partiler, ne pahasına olursa olsun şu
sloganlan uygulamalıdırlar: "Kitlenin derinliklerine
inin", "Kitlelerle daha sıkı baglar kurun" -burada kit
lelerden kasıt. çalışan ve sermaye tarafından sömü
rülen herkes, özellikle en örgütsüz en az egitilmiş, en
çok ezilen ve örgütlenmeye en az yatkın olanlardır.
Proletarya ancak. kendini esnaf çıkarlarının dar
çerçevesi içinde kısıtlamadıgı. toplum hayatının b ü
t ü n alanlarında v e bütün meselelerinde bütün emekçi
ve ezilen kitlelerin lideri olarak hareket etugı ölçüde
d evrimci olur; buıj uvaziye karşı kazanılacak zafer
için en büyük fedakarlıklara hazır oldugu ve bunları
yapabildigi takdirde diktatörlügünü gerçekleştire
bilir. Bu konuda Rusya'nın deneyi gerek ilke. gerekse
pratik bakımdan önem taşır. Proletarya. dünya bur
j uvazisinin yürüttügü saldırının. savaşın ve ablu
kanın en kritik anlarında en büyük fedakarlıklan
yapmamış, kitlelerin herhangi bir başka kesiminden
daha fazla eziyet çekmemiş olsaydı . orada diktatörlü
günü kuramaz. bütün emekçi kitlelerin dünyaca ka
bul edilen saygı ve güvenini kazanamazdı.
Özellikle Komünist Parti ve bütün ileri proleterler.
sermayenin boyundurugu altında kitleleri gerçekten
uyandıracak. egitecek ve örgütleyecek. onları devrim
ci proletaryanın liderligine tam güvenle oturtacak tek
yol olan . özellikle kendiilginden ve kitle grev hare
ketlerine ön koşulsuz ve dört başı marnur bir şekilde
destek olmalıdırlar. Böyle bir hazırlık olmadan pro
letaryanın diktatörlügü mümkün degildir. Alman
ya'da Kau tsky. İtalya'da Turati gibi greviere açıkça
karşı çıkabilen kimselerin , Üçüncü Enternasyonal'e
125
baglı Partilerin saflannda bannmalanna izin verile
mez. Elbette b u . grev deneylerini devrim degil, refor
mizm ogretme yolunda kullanarak {örnegin, son
yıllarda İngiltere ve Fransa'da oldugu gibi) işçilere sık
sık ihanet eden sendika ve parlamento liderleri için
çok daha fazla geçerlidir.
l-2- Bütün ülkelerde, hatta sınıf mücadelesinin en
az keskin olması anlamında en özgür. en "legal" ve en
"sakin" olan ülkelerde bile legal ve illegal çalışmayı,
legal ve illegal örgütleri sistemli bir şekilde birleş
tirmek, artık her Komünist Parti için kesinlikle zo
runlu olmuştur. Buıj uva demokratik sistemin en
· "istikrarlı" oldugu , en aydın ve en özgür ülkelerin
hükümetleri bile. yalan ve ikiyüzlü beyanianna rag
men. sistemli ve gizli bir şekilde Komünistlerin kara
listelerini hazırlamakta. gizli ya da yan gizli olarak
beyaz muhafızları, bütün ü lkelerde komünistleri
öldürmeye teşvik etmek için anayasalarını devamlı
olarak ihlal etmekte, Komünistleri tevkif etmek için
gizli hazırlıklar yapmakta, Komünistler arasına ajan
provokatörler sokmaktadırlar, vb . vb. Bu gerçegi ya
da bundan dogacak zorunlu sonucu. yani bütün legal
Komünist Partilerin illegal çalışmayı sistemli bir şe
ki1de yürütmek ve buıj uvazinin sert haskılara başvu
racagı dakikaya tam hazırlıklı olmak için derhal il
legal örgütler kurmaları gerektigini , istedigi kadar
"demokratik" ve pasifist sözlere bürünsün, ancak en
gerici bir darkafalı inkar edecektir. İllegal çalışma en
çok kara ve deniz kuvvetlerinde ve polis teşkilatında
gereklidir. çünkü emperyalist felaketten bu yana.
dünyadaki bütün hükümetler. işçi ve köylülere açık
olan h alk ordularından müthiş korkmakta ve
özellikle buıj uvaziden toplanmış ve en modem silah
larla donatılmış askeri birlikler kurmak için her
türlü gizli yöntemlere başvurmaktadırlar.
Öte yandan istisnasız her durumda. partilerin ken-
1 26
dilerini illegal çalışmayla sınırlamaları, her engeli
aşarak legal çalışmayı da aynı şekilde yürütmeleri,
legal yayınlar yapmalan ve gerekirse sık sık degişti
rilecek çok çeşitli adlar altında legal örgütler kurma
lan da gereklidir. Bu, Finlandiya, Macaristan ve kıs
men Almanya, Polanya, Letonya, vb. illegal Komünist
Partilerince uygulanmaktadır. Savcılar. Komünist
Entemasyonalin Kongrelerinde alınan kararlar do
layısıyla haklarında dava açmayı gerekli gördükleri
takdirde, bu , halen legal olan Komünist Partiler ve
ABD'deki Dünya Sanayi İşçileri''1 tarafından da uygu
lanmalıdır.
İllegal ve legal çalışmanın birleştirilmesi, yalnız
bugünkü dönemin, yani proletarya diktatörlügünün
arifesinin bütün özelliklerinin degil, aynı zamanda
Komünistler tarafından kazanılamayacak herhangi
bir faaliyet alanının olmadıgını, olamayacagını bur
juvaziye ispat etme gerekliliginin emretUgi mutlak
bir prensiptir: bu, her şeyden önce, buıjuva-demok
ratik legalligine inanmaya devam eden ve mutlak su
rette gözlerini açmamız gereken. geniş proleter taba
kalann ve proleter olmayan emekçi ve sömürülen
kitlelerin daha da geniş tabakalannın hala her yerde
var oldugu gerçeginin emrettigi bir ilkedir.
1 3- Özellikle, en ileri kapitalist ülkelerdeki işçi
sınıfının basınının durumu, hem buıjuva demokrasi
si altındaki olaganüstü eşitlik ve özgürlük düzenbaz-
[•) Dünya Sanayi ı,çilerl (DSI) ABD'de l 905'te kurulan bir işçi
örgütü. Politik mücadelenin reddedilmesi demek o lan
anarşist-sendikalist görüşler, liderlerı ve üyeleri arasında
yaygındı.
1 9 14- 19 1 8'de DSI emperyalist savaşa aktif bir şekilde karşı
çıktı ve zalim haskılara maruz kaldı. O zamanlar, üye sayısı
lOO.OOO'tn üzerindeydi. Bu hareketin "derin bir proletarya
kitle hareketı" oluşu gerçeğine Işaret eden Lenin, kıtleier
Içinde, gertel sendikalarda çalışmayı ve bu!'luva parlamento
Ianna Katılmayı reddeden sol sekter DSI liderlerinin hatalı
politik çizgisini eleştirdi.
D aha sonra, gerçek devrimci unsurlar DSI'den çekilerek onu
işçi kitleleri arasında etkisi olmayan küçük sekter bir örgüt
olarak bıraktılar.
127
Iıgıru . hem de legal çalışmanın illegal çalışma ile sis
temli bir şekilde birleştirilmesi zorunlulugunu çarpı
cı bir şekilde ortaya koymaktadır. Gerek yenik Al
manya'da, gerekse muzaffer Amerika 'da, burj uva dev
let makinesinin tüm kudreti ve mali kodamanıann
bütün dolapları , mahkemeler. editörterin tu tuklan
ması (ya da kiralık katiliere öldürtülmesi) , haberleş
me özgürlügünün inkarı, kagıt tahsislerinin kesilme
si ve buna benzer birçok yollarla işçileri kendi bası
nından yoksun bırakmak için kullanılmaktadır. Bir
yandan. büyük b ir gazetenin o olmadan masraflarını
karşıl ayamayacagı reklamlar, kapitalistlerin iyi ni
yet"ine baglıyken, günlük gazeteler için hayati olan
haber hizmetleri de buı:t.uva telgraf acentaları tara
.fından yürütülmektedir. Ozetlersek: Buıjuvazi, üç ka
gıtçılık ve sermayenin ve buıj uva devletinin baskı
sıyla devrimci proletaryayı kendi basınından yoksun
bırakmaktadır.
Bununla mücadele etmek için, Komünist Partiler
işçiler arasında geniş çapta dagıtılmak üzere yeni tip
bir periyodik basın yaratmalıdır. İlk olarak, legal ya
yınlar. ki bunlar kendilerine komünist demeden ve
Parti ile olan baglarını afişe etmeden. l 905'ten sonra
Bolşeviklerin çarlık yönetiminde yaptıklan gibi, ne
kadar zayıf olursa olsun her türlü legal imkandan ya
rarlanmasını ögrenmelidirler: ikinci olarak düzensiz
aralıklarla yayınlansa ve çok kısa olsa dahi , işçiler
tarafından pek çok matbaada çogaltılan (gizlice . ya da
hareket yeteri kadar güçlendi ise matbaalar devrimci
yoldan ele geçirilerek) ve proJetaryaya dogru devrimci
haberler ve devrimci sloganlar saglayan illegal bro
şürler basılmalıdır.
Komünist basının özgürlügü için. kitlelerin katıl
dıgı, devrimci bir mücadele verilmeksizin, proletarya
diktatörlügü için hazırlık imkansızdır.
1 28
-ur -
KOMÜNiST ENTERNASYONALE ÜYE OLAN
VEYA ÜYE OLMAK ISTEYEN PARTILERİN
SIYASI ÇIZGILERINİN -KISMEN DE OLSA
BILEŞIMLERININ- DÜZELTILMESI
1 29
Kongresi, bu partilerin üyeligını derhal kabu l ede
rneyece�ı. ücüncü Enternasyonal'in Yürütme Komi
teşlnin Alman "Bagımsızları"na verdıgı cevabı onay
ladı�ı; İkinci Enternasyonal'den çekilerek Üçünc ü
Enternasyonal ile daha sıkı ilişkilere girmek isteyen
her parti ile görüşmeler yapmaya hazır oldugu : bu gibi
partilerin sınırlı sayıdaki delegelerini. kongrelerine
ve konferansıanna kabu l edecegı: bu partilerin (ve
benzerierinini Komünist Enternasyonal'e kesin ola
rak katılmalan konusunda aşagıdaki koşullan ileri
sürdügü yolunda bir karar almalıdır:
ll Komünist Enternasyonal'in ve bütün Kongrele
ri 'nin ve onun Yürütme Komitesi'nin bütün kararları,
ilgili Partilerin bütün yayın organlannda yayımla
nacaktır:
2) Bu kararlar, partilerin bütün bölümlerinde veya
y e rel örgü t l erinde yapılacak özel toplantılarda
t a rtışılacaktır:
3) Bu tartışmalardan sonra, sonuçlan özetlemek
için partilerin özel kongreleri t oplanacaktır:
4) Partilerin İkinci Enternasyonal ruhu içinde ha
reket etmeye devam eden unsurlarından temizlenme
-si amacıyla partilerin özel kongreleri toplanacaktır:
5) Partilerin bütün periyodik yayımları yalnız ve
yalnız komünist yayım müdürlügünde yapılacaktır.
Üçü ncü Enternasyonal'in İkinci kongre si, b u
koşulların hepsinin gerçekten yerine getirilmiş ve
partilerin faaliyetlerinin komü nist nitelik almış
oldugu anlaşıldıktan sonra. Yürütme Komitesi'ne bu
partileri ve b enzerlerini Üçüncü Entemasyonal'e res
men kabul etmesi için talimat vermelidir.
1 6) Bu ve benzeri partilerdeki sorumlu mevkilerin,
şu an için büyük bir kısmını elinde bulund u ran
Komünistlerln tavrı meselesi ile ilgili olarak. Komü
nist Ente rnasyonal'in İ kinci Kongresi . b u partilere
kayıtlı işçiler arasınd a komünizme karşı duyu lan
1 30
içten yakınlıgın çok açık b ir şekilde geliştıginı göz
önünde tu tarak, komünistlerln, bu p a rt i ler içinde
proletarya diktatörlügünün ve Sovye t Hükümetının
kabulü için çalışmalarını sürd ü rebildikleri ve parti
lerde hala varlıgını sürdüren oportünistleri ve M e r
kezcilert eleştirmeleri mümkün oldugu sürece. bu par
tilerden istifa etmelerinin arzu edilir birşey olmadıgı
yolunda karar almalıdır.
Aynı zamanda. Üçüncü Enternasyonal'in İ kinci
kongresi, komünist olan veya komünizme yakınlık
duyan grupların ve örgütlerin, İkinci Enternasyonal
deki üyeligine ragmen İngiltere 'deki İ şçi Partisi'ne
katılmalanndan yana oldugunu ilan e tmelidir. Bu
parti, üyesi olan örgütlere şu anda sahip oldukları
eleştiri özgürlügünü ve proletarya diktat'örlügü ile
Sovyet hükümeti lehinde propaganda, aj itasyon ve
örgü tlenme ç alışmalarını sürdürme özgürlügü n ü
güvenlik altına aldıgı ve işçi sınıfının bütün sendika
örgütlerinin bir federasyonu olma niteligini korudugu
sürece, Komünistlerin en geniş işçi kitlelerine nüfuz
etmek. onların oportünist liderlerini daha yüksek bir
kü rsüden. yani kitlelerin daha iyi görebilecegi bir
yerden teşhir etmek ve siyasi iktidarın. buıj uvaziniı.
dolaysız temsilcilerinin elinden "kapitalist sınıfın
emekçi vekilleri"ne geçmesini, böylece . kitlelerin b u
konu üzerindeki son hayallerinden daha çabuk ku r
tu lmasını saglamak için ellerind en gelen her şeyi
yapmalan ve belirli uzlaşmalara girişmeleri mutlaka
gereklidir.
ı 7- İt alya Sosyalist Partisi ile ilgili olarak Üçüncü
Ent ernasyon al'in İkinci K ongre s i , bu Part inin
eleştirisinin ve 8 Mayıs 1 920 tarihli L'Ordine Nuo
va'da ileri sürülen ve Partinin Turin kesimi14'1 adına
(47) !talyan Sosyalist Partisi'nin liderliğine Turin kesimi ta-
rafından yöneltilen suçlamalar o nun, 1 9 1 9 - 1 920'deki devrim
ci ayaklanma koşullarında, proletaryanın siyasi iktidarı ele
geçirmesi için fırsat doj!du�unda, olaylar hakkında doğru
görüşe sahip olmaması, devrimci kitleler için doğru tek bir slo-
131
İ talya Sosyalist Partisi Ulusal Konseyi'ne sunulan
pratik önerilerlll esas ıtibariyle dogru oldugu ve
Üçüncü Enternasyonal'in temel ilkelerine tamamen
uydugu görüşündedir.
Bundan dolayı, Üçüncü Enternasyonal'in İkinci
Kongresi, İtalya Sosyalist Partisi'nin özel bir kongre
düzenleyerek h em bu önerileri ve hem de Partinin
çizgisinin düzeltilmesi ve komünist olmayan unsur
lardan özellikle parlamenter grubunun, t emizlenmesi
amacıyla Komünist Enternasyonal'in iki kongresi
nin kararlarını tartışmasını ister.
1 8- Üçüncü Enternasyonal'in İkinci Kongresi, Par
ti'nin sınıfla ve kitlelerle olan ilişkileri üzerindeki
görüşlerin ve Komünist Partilerin burj uva parlamen
tolanna ve gerici sendikalara katılmalannın zorun
lu olmadıgı yolu n d a ki görü ş ü n yanlı ş oldugu
kanısındadır. Bu görüşler, şu anda yapılan Kongrenin
özel kararlannda aynntılı bir şekilde çürütülmüştür,
b u görüşler ise Almanya Komünist İşçiler Partisi ta
rafından tamamen, İsviçre Komünist Partisi, Kom ü
nist Enternasyonal'in Viyana'daki Dogu Avrupa Sek
reteliğ;inin organı Kommunismus. artık lağ;vedilmiş
olan Amsterdam sekreterliğ;i. b irkaç Hallandalı yol
daş. ingiltere'de birkaç Komünist örgüt . örneğ;in Sos
yalist İşçi Federasyon ' u , vb . tarafından ve aynı za
manda ABD ' d eki D ünya Sanayi İşçileri ve ingilte
re'deki Magaza M emurları Komiteleri14ııı tarafından
da kısmen savunulmuştur.
1 32
Bununla birlikte , Üçüncü Enternasyonal'in İkinci
Kongresi, yukarıda sözü edilen örgütlerden henüz Ko
münist Entemasyonal ' e resmen üye olmayanların
derhal üye olmasını, mümkün ve arzu edilir bir şey
olarak görmektedir; çünkü şu anda. özellikle ABD ve
Avusturya'daki D ü nya Sanayi İşçileri olduğu kadar,
İngiltere' deki Mağaza Memurları Komiteleri b akı
mından da. bütün esaslarda Komünist Enternasyo
nal'in temel prensiplerine gerçekten baglı olan derin
bir proleter ve kitle hareketiyle karşı karşıyayız. Bu
örgütlerin burj uva parlamentolarına katılma konu
sunda sahip oldukları yanlış görüşler, burj uvaziden
gelip, h arekete esas i t ib a riyle küçük b u rj uva
görüşlerini -anarşistlerin ç oğu zaman savunduğu
görüşler gibi- getiren unsurların nüfuzundan çok, ol
dukça devrimci ve kitlelere bağlı olan proleterlerin
siyasi deneyimsizligi ile açıklanabilir.
Bu nedenle Üçüncü Enternasyonal'in İkinci Kong
resi. Anglo S akson ü l kelerdeki b ü t ü n komünist
örgütlerden ve gruplardan, Dünya Sanayi İşçileri ile
Mağaza Memurları Komiteleri, Üçüncü Enternasyo
nal'e derhal üye olmasalar dahi, bu örgütlere karşı
çok dostça bir politika izlemelerini bunlarla ve bun
lara sempati duyan kitlelerle daha yakın ilişkiler
kurmalarını ve onl ara yukarıda ortaya konulan
görü şl e ri n in yanl ı ş l ığını -bütün d evrim ierin ve
özellikle Yirminci Yüzyıldaki üç Ru s devriminin de
neylerine d ayana rak- dostça bir ruh içinde
açıklamalarını ve t e k bir Komünist Parti kurmak
için bu örgütlerle birleşme yolunda yeni çabalardan
kaçınmamalarını talep eder.
1 9- Üçüncü Enternasyonal'in İkinci Kongresi bun
lara ek olarak. Kongre, bütün yoldaşların ve özellikle
Latin ve Anglo Sakson ülkelerdeki yoldaşlann, prole
tarya diktatörlüğü ne ve Sovyet hükümetine karşı
alınacak tavır bakımından . dünyanın her yanında
1 33
anarsistler arasında. savaştan bu yana. derin bir ide
olojik bölünmenın yer almakta oldugu gerçegine dik
kati çeker. Üstelik İkinci Enternasyonal partilerinin
oportünizmine ve reformizmine karşı duyduklan t a
mamen h aklı nefret dolayısıyla sık sık anarşizme
itilmiş olan proleter unsurlar arasında bu prensipie
rin dogru bir şekilde kavranmakta oldugu özellikle
görülmektedir. Bu unsurların Rusya, Finlandiya .
Macaristan, Letonya, Polonya ve Almanya'nın deney
lerine olan yakınlıklan ve bilgileri arttıkça, bu kav
rayış aralannda daha da yaygınlaşacaktır.
Bu nedenle Kongre, bütün proleter kitle unsur
Ianna anarşizmi terketmelerine ve Üçüncü Enternas
yonal safına geçmelerine yardım etmek için h erşeyi
yapmanın bütün Komünistlerin görevi oldugunu ka
bul e der. Kongre , gerçek Komünist Partilerin başarı
kıstasının, bu Partilerin entelektüel ve küçük buıjuva
unsurlardan çok, proleter kitle unsurlarını anar
şizm d e n kurtararak kendi saflarına kazanmada
gösterecekleri başarı derecesi olduguna işaret eder.
4 Temmuz 1 920
20 Temmuz 1 920'de
Kommunis tischesky
Intemastsional'ın
1 2. sayısında yayımlandL
134
BÖLÜM XV
KOMÜNiST ENTERNASYONALİN
btiNCİ KONGRESÜNDE
KOMÜNiST PARTİNİN ROLÜ ÜZERİNE KONUŞMA
23 Temmuz 1920
135
tem:51l eden bir azmlıktan yana oldugunu söylüyorsa,
o zaman b en . aramızda gerçekten bir ayrılık yoktur
derim. Nedir bu örgütlenmiş azınlık? Eger bu azınlık
gerçekten sınıf bilincine sahipse, kitlelere liderlik et
meye gücü yetiyorsa, gündemdeki her soruya dogru ce
vap vermeye gücü yetiyorsa, o zaman b u , gerçekte bir
partidir. Fakat Tanner gibi bir kitle hareketinin tem
silcileri olarak -ki b u nu , İngiliz Sosyalist Partisi
temsilcileri için söylemek biraz mübalaga olur- özel
bir önem verd igirniz yoldaşlar. proletarya dik
tatörlügü için azimle mücadele· edecek ve işçi kitlele
rini bu çizgide egitecek bir azınlıgın bulunmasından
yana iseler, bu azınlık gerçekte bir partiden başka bir
şey degildir. Tanner yoldaş bu azınlıgın bütün işçi kit
lesini örgütlernesi ve ona liderlik etmesi gerektigini
söylüyor. Eger Tanner yoldaş ve Magaza Memurlan
grubu ile D ünya Sanayi İşçilerine baglı öteki yol
daşlar bunu kabul ediyorlarsa -ki onlarla yaptıgımız
günlük konu şmalardan bunu kabul et t i kl erini
görüyoruz- eger işçi sınıfının , sınıf bilincine sahip
Komünist azınlıgının proletaryaya liderlik e decegi
düşüncesini uygun buluyorlarsa , o zaman. bizim
bütün önerilerimizin anlamının kesinlikle bu
oldugunu da kabul etmelidirler. O halde , aramızdaki
t e k fark, onların " parti" kelimesinden kaçınma
larıdır, çünkü ingiliz yoldaşlar arasında siyasi partl
lere karşı belirli bir güvensizlik var. Siyasi partileri,
sadece parlamenter d alaverecllerln ve işçi sınıfı
hainlerinin partileri Gompers ve Henderson'un parti
leri biçiminde düşünebiliyorlar. Fakat. parlamenta
rtzmle. bugün Amerika ve İngiltere'de olanlan kaste
d iyorlarsa . öyle p arl amentarizm ve öyle s iyasi
partilere biz de karşıyız . Bizim istegirniz yeni ve
farklı partilerdir. B iz, kitlelerle sürekli ve gerçek
ilişkiler kuracak ve bu kitlelere liderlik edebilecek
partiler istiyoruz.
1 36
Şimdi. McLaine Yoldaşın konuşmasıyla ilgili ola
rak deginmek istedigim üçüncü m ese l ey e gelıyorum.
McLaine Yoldaş. ingiliz Komünist Partisi'nin İşçi Par
tisi'ne katılmasından yanadır. Üçüncü Enternasyo
nal'e üye olma üzerine t ezierirnde bu konud aki
düşüncemi b elirtmiştim. Broşürümde ise bu sorunu
açık b ıraktım. Fakat m e s e l eyt b irçok yoldaşla
tartıştıktan sonra , İşçi Partisi içinde kalma kara
rının tek dogru taktik oldugu sonucuna varmış bulu
nuyorum . Ama burada Tanner Yoldaş kalkmış "Çok
dogmatik olmayın" diyor. Bu aynntılı açıklamasını
çok yersiz b u luyorum . Ramsey yoldaş d a . "Lütfen
bırakın d a . bu sorunu biz ingiliz Komünistleri kendi
miz halledelim" diyor. Eger her ufak grup gelip de "Bir
kısmımız bunun lehind e , bir kısmımız degil: mesele
nin hallini b ize bırakın" deselerdi. Enternasyonalin
hali ne olurdu? O zaman bir Enternasyonalin. bir
kongrenin ve bütün bu tartışmanın ne anlamı
kalırdı? McLaine yoldaş. sadece bir siyas i partinin
rolü üzerine konuştu . Fakat aynı şey sendikalar ve
parlamentarizm için de geçerlidir. Bir mücadele aracı
olarak p a rlamentarizme karşı o l d u kları için en
seçkin devrimcilerin büyük b ir kesiminin İşçi Parti
si'ne katılmaya karşı oldukları bütünüyle dogru dur.
Belki bu sorunun tartışılması ve incelenmesi için bir
komisyona sevkedilmesi ve ondan sonra Komünist
Enternasyonalin bu Koııgresi'nde karara baglanması
en iyisi olur. Bu meselenin sadece ingiliz komü
nistlerini ilgilendirdigini kab ul edemeyiz. Genel ola
rak. d ogru taktiklerin hangileri oldugunu söylemek
zorundayız.
Şimdi McLaine Yoldaşın İngiliz İşçi Partisi soru
nuna ilişkin bazı delillerini ele alacagım. Açıkça
söylemeliyiz ki , Komünistlerin Partisi. İşçi Partisi'ne
ancak eleştiri özgürlügünü tam olarak koruması ve
kend i p ol i t i k a s ı n ı yürütebilmesi k o ş u l u y la
137
katılab111r. Bu. fevkalade önemlidir. Buna ilişkin
olarak, Serratı yoldaş sınıf tşbtrliginden sözederken
ben. bunun sınıf işbirligi olmayacagını iddia ediyo
rum. İtalyan yoldaşların kendi partilerinde Turati ve
ortakları gibi oportüntstlere, yani burj uva unsurlara
m ü samaha göstermeleri, işte bu gerçekten sınıf
işbirligidir. Oysa bu durumda, İngiliz İşçi Partisi
bakımınd a n , bu sadece İ ngiliz işçilerinin ileri
azınlıgı ile onların büyük ç og u nl ugu arasında
işbirligi meselesidir. İşçi Partisi'nin üyelerinin hepsi
sendika üyeleridir. Bu partinin hiçbir ülkede rastlan
mayan olaganüstü bir yapısı vardır. Bu parti sendika
larda örgütlenmiş altı yedi milyon işçiden dört mil
yonunu kucaklayan bir örgüttür. Bu işçilerden siyasi
görüşleri sorulmamaktadır. Serrati yoldaş orada her
hangi bir kimsenin bizim eleştiri hakkımızı kullan
mamızı engelleyecegini ispatlasın bakalım. McLaine
yoldaşın hatalı oldugunu ancak bunu tspatlayarak
gösterebilirsiniz . ingiliz Sosyalist Partisi, çok rahat
b ir şekilde He nderson' a hain diyebilir ve buna
ragmen İşçi Partisi'nde kalır. Burada söz konusu olan
işçi sın ıfını n öncüsü ile a rtçısı, (geri işç iler)
arasındaki işbirligidir. Bu işbirligi bütün h areket
için o kadar önemlidir ki. İngiliz Komünistlerinin,
Parti, yani işçi sınıfının azınlıgı ile , geri kalan işçiler
arasında bir bag görevi üstlenmesi konusunda kesin
likle ısrar ediyoruz. Eger azınlıgın, kit lelere liderlik
etmeye ve onlarla sıkı baglar kurmaya gücü yetmiyor
sa. kendine ister Parti desin, isterse Magaza Memur
ları Ulu sal Komitesi desin -bild igim kadarıyla
ingiltere'deki Magaza Memurları Komiteleri'nin bir
Ulusal Komitesi. Merkezi organı vardır ve bu partiye
dogru bir adımdır- parti degildir ve genel olarak
hiçbir degeri yoktur. Sonuç olarak. ingiliz İşçi Parti
si'nin proleterlerden meydana geldigi çürütülünceye
kadar. bu işçi sınıfının önc ü s ü ile geri işçil er
1 38
arasında işbırligidir; eger bu işbirligi sistemli olarak
yürütülmezse. Komünist Parti'nin degeı-i olmaz ve
proletarya diktatörlügü hiçbir biçimde sözkonusu
edilemez. Eger İtalyan yoldaşlarımız daha inandıncı
deliller ortaya koyamazlarsa. bu meseleyi kesin ola
rak burada, bildiklerimize dayanarak çözümlernek
zorunda kalacak ve katılmanın dogru taktik oldugu
sonucuna varacagız.
1 39
kurulmazsa. şu veya bu şekilde bir bölünme
kaçınılmaz olacaktır. ı •ı
Komünist Entemasyonalin
!kinci Kongres i Bülteni.
Sayı 5, 5 Agustos 1 920
1 40
BÖLÜM XVI
KOMÜNİST ENTERNASYONALİN
İKİNCİ KONGRESİNİN ULUSAL VE
SÖMÜRGE SORUNLARI KOMiSYONUNUN RAPORU
(26 Temmuz 1920)
141
gibi, bütün dünyanın çok sayıda ezilen u luslar ile
olıığ;ıınügtü zenginlitıe ve güçlü silahlı kuwetlere sa
hip az sayıda ezen u l u slara b ölürunüş olmasıdır.
Dünya nüfusunun ezici çogunlugu , bir milyardan fazla
insan, hatta, dünyanın toplam nüfusunu ı milyar 750
milyon olarak alırsak, ı milyar 2 50 milyon insan,
yani dünya nüfu sunun aşagı yukan yüzde yetmişi, ya
dogru dan dogruya sömürge bagımlılıgı içinde ya da
örnegin İran. Türkiye ve Çin gibi yan sömürge olan
veya büyük bir emperyalist kuwet tarafından yenile
rek, barış antlaşmalan ile bu kuwete büyük ölçüde
bagımlı kılınmış olan ezilen ulu sların insanlandır.
Ulusları, ezenler v.e ezilenler olarak ayırma fikri, sa
dece benim trnzamla önceden yayınlanan ilk tezlerde
degil, aynı zamanda Roy Yoldaş tarafından sunulan
tezlerde de geçer. Roy Yoldaşın tezleri, esas olarak
ingiltere tarafından ezilen Hindistan ile diger büyük
Asya ülkelerindeki du rum açısından hazırlanmıştır.
Bu tezlerin bizim için büyük olan önemi de buradadır.
Tezlerimizdeki ikinci temel d ü ş ü nc e . d ü nyanın
emperyalist savaşı izleyen bugünkü durumunda. hak
lar ile bir bütün olarak d ü nya siyasi sistemi
arasındaki karşılıklı ilişkilerin . küç ü k bir emperya
list ulu slar grubu tarafından Sovyet hareketine ve
Sovyet Rusya'nın önderligindeki Sovyet devletlerine
karşı yürütülen mücadele ile belirlendigidir. Bunu
akılda tu tmazsak. tek bir ulusal sorunu veya sömürge
sorununu , dünyanın en ücra bir köşesini dahi ilgilen
diTse dogru olarak ortaya koyamayız. Gerek uygar, ve
gerekse geri ü lkelerde, Komünist Partiler ancak bu
önermeyi hareket noktaları olarak aldıkları takdirde
siyasi sorunlarını doğru olarak koyabilir ve dogru
olarak çözebilir.
Üçüncü olarak. özellikle geri ülkelerdeki burj uva
demokratik hareket sorunu üzerinde du rmak isterim.
Bu mesele. belli farkl ılıklara yol açmış bir meseledir.
142
Komünist Enternasyonalin ve Komünist Partilerin,
geri ülkelerdeki bu:rjuva demokratik hareketi destek
lemeleri gerektigini belirtmenin ilke ve teori bakı
mından dogru olup olmayacagını tartıştık. Tar
tışmamızın sonunda "buıjuva demokratik" hareket
yerine ulusal devrimci hareketten bahsetmeye oybir
ligiyle karar verdik. Kuşkus'uz. herhangi bir ulusal
hareket geri ü lkelerde nüfusun büyük çogunlugu bur
j uva kap italist ilişkileri temsil eden köylül erden
meydana geldiginden, ancak bir bu:rjuva demokratik
hareket olabilir. Bu geri ülkelerde, proleter partileri
nin ortaya çıkmaları gerçekten mümkün olsa bile
köylü hareketi ile kesin ilişkiler kurmadan bunlara
etkin bir şekilde destek olmadan , taktikler ve
komünist siyaset izleyebileceklerini düşünmek ha
yalcilik olur. Ancak, burjuva demokratik hareketten
söz ettigirniz takdirde, reformist ve devrimci hareket
ler arasındaki farkları ortadan kaldıracagımız yo
lunda itirazlar olmuştur. Oysa emperyalist bu:rj uvazi
ezilen uluslar arasına reformist bir hareket yerleş
tirmek için elinden geleni yapmakta oldugundan, bu
fark son zamanlarda geri ve sömürge ülkelerde açıkça
ortaya çıkmıştır. Sömüren ülkelerin burj uvazisi ile
sömürgelerin burj uvazisi arasında belli bir yakın
laşma olmuştur; öyle ki sık sık belki de çogu hallerde
ezilen ülkelerin burjuvazisi ulusal hareketi destek
lerken emperyalist burj uvazi ile de tam bir uyum
içindedir, yani onunla bütün devrimci hareketlere ve
sınıfiara karşı güçbirliğ;i yapmaktadır. Bu , komis
yonda çürütülmez bir biçimde tspatıandı ve biz de tek
dogru tavrın bu farkı hesaba katmak ve hemen hemen
her durumda , "burj uva demokratik" terimi yerine
"ulusal devrimci" terimini koymak olduguna karar
verdik. Bu degişikligin önemi şudur: Biz, Komünistler
olarak sömürgelerdeki burjuva kurtuluş hareketleri
ni, ancak gerçekten devrimci olduklan ve bu hareket-
1 43
lerin temsilcileri. köylü lügü ve sömürülen kitleleri
devrimci bir ruhla egitmemize ve örgütlernemize engel
olmadı�ı sürece desteklemeliyiz ve destekleyecegiz de.
Bu koşullar mevcut degilse . bu ü lkelerdeki Komü
nistler İkinci Enternasyonal'in kahramanlarının da
içinde oldugu reformist buıj uvazi ile mücadele etmeli
dirler. Reformist partiler daha şimdiden sömürge
ülkelerde kurulmuşlardır ve b azı durumlarda bun
ların sözcüleri kendilerine Sosyal- Demokrat ve sos
yalist demektedir. Sözünü ettigim fark, bütün tezlerde
yer almış ve böylelikle görüşlerimiz şimdi çok daha
açık ve kesin bir biçimde formüle edilmişti sanırun.
Şimdi. köylü sovyetleri konusunda bir açıklamada
bulunmak istiyorum. Rus Komünistlerinin eski çar
lık sömürgelerindeki Türkistan gibi geri ülkelerdeki
pratik faaliyetleri, bizi kapitalizm öncesi koşullarda
komünist taktiklerin ve politikanın nasıl uygulana
cagı sorunu ile karşı karşıya getirmiştir. Kapitalizm
öncesi ilişkilerin hala egemen oluşu bu ülkelerin
başlıca belirleyici özelligidir; öyleki bu ralarda saf bir
proleter hareket söz konusu olamaz. Bu ülkelerde he
men hemen hiç sanayi proletaryası yoktur. Yine de,
biz. oralarda bile lider rolünü üzerimize aldık, almak
da zorundayız. Deneyler bize, bu ülkelerde korkunç
zorlukların ü stesinden gelinmesi gerektigini göster
miştir. Fakat çalışmamızın pratik sonuçları bu zor
luklara ragmen proletaryanın hemen hemen var ol
madıgı bir yerde bile. kitlelerde bagımsız siyasi
düşünce ve bagımsız siyasi eylem için bir istek uyan
ctırma du rumunda olud ugumuzu da göstermiştir.
Batılı ülkele rdeki yoldaşların bu yolda yapacakları
çalışma . bizimki kadar zor olmayacaktır. çünkü Rus
ya 'da proletarya, devlet yönetiminden başını alama
maktadır. Yan - feodal bagımlılık koşulları altında
yaşayan köylülerin, Sovyet biçimi örgü tlenme düşün
cesini kolayca özümleyebilecekleri ve uygulayabile-
1 44
cekleri derhal anlaşılacaktır. Yalnız ticari senna ye
tarafindan degil, aynı zamanda feodaller ve feoda
lizm üzerine kurulmuş bir devlet tarafından sömü
rülenlerin ezilen kitlelerin bu silahı, bu örgütlenme
tip ini kendi koşullarında da uygulayabilec ekleri
açıktır. Sovyet biçimi örgütlenme kavramı basittir ve
sadece proletaryaya degil, feodal ve yan-feodal köylü
ilişkilerine de uygulanabilir. Bu konuda deneylerimiz
henüz pek fazla degildir. Fakat sömürge ülkelerden
çe şitlJ t emsilcilerin de katıldıgı komisyon tartış
ması, Komünist Enternasyonal'in tezlerinde şu nok
taların belirtilmesi gerektıgını inandıncı bir şekilde
ortaya koydu : Köylü Sovyetleri, sömü-rülenlerin Sov
yetler!, sadece kapitalist ülkelerde degil, aynı zaman
da kapitalizm öncesi ilişkilerin bulundugu ülkelerde
de kullanılabilecek bir silahtır ve Komünist Partiler
ve Komünist Partiler kurmaya hazırlanan unsurlar.
geri ve sömürge ülkeler dahil, her yerde köylü Sovyet
leri veya emekçi halkın· sovyetleri lehinde propagan
da yapmakla yükümlüdürler Koşulların elverdi�i her
yerd e , derhal emekçi halkın Sovyetlerini kum1a
teşeb büslerine girişmelidirler.
Bu, pratik çalışmamız için çok ilginç ve önemli bir
alan yaratmaktadır. Şimdiye kadar bu konuda ortak
deneyimiz çok geniş olmamıştır, fakat yavaş yavaş
d ah a çok veri birikecektir. Kuşkusuz. ileri ülkelerin
proletaryası geri ülkelerin emekçi kitlelerine yardım
edebilir ve etmelidir. Geri ülkelerin de. şimdiki
gelişme aşamalanndan kurtulabilmeleri, ancak Sov
ye t Cumhuriyetlerinin muzaffer pro l etaryası. bu
ülkererin emekçi kitlelerine yardım elini uzattıgı ve
onlara destek olabilecek bir duruma geldıgı zaman
mümkün olacaktır.
Komisyonda, bu mesele üzerinde, yalnız benim im
zamı taşıyan teziere ilişkin degil, bilh assa Ray Yol
d aşın b u rada savunacagı ve üzerinde bel irli
1 45
de � işikliklerin oybirligiyle kabul edildtgi tezlerine
tıışk.ln. oıaukça canlı bJr tanışma old u .
Mesele şöyle konuldu : Günümüzde kurtuluş yolun
da yürüyen ve savaştan bu yana ilerleme yolunda belli
bir gelişme gösteren geri uluslar için ekonomik ge
lişmenin kapitalist aşamasının kaçınılmaz oldu u g
iddiasını dogru mu sayacagız? Biz buna olumsuz cevap
verdik. Eger muzaffer devrimci proletarya. bunlar
arasında sistemli b ir propaganda yürütür ve Sovyet
hükümetleri de elindeki bütün imkanlarla onlara
yardım ederse. o zaman. geri h alkların gelişmenin
kapitalist aşamasından kaçınılmaz olarak geçece�ini
düşünrnek yanlış olur. Biz. geri ülkelerde ve sömür
gelerde yalnız bagırnsız savaşçı b irlikleri ve parti ör
gütleri kurrnakla ve yalnız köylü Sovyetlerinin örgüt
lenmesi için derhal propagandaya girişrnekle ve on
ları kapitalizm öncesi koşul lara uydunnaya çalış
ınakla kalmamalıyız, a}'Tıca Komünist Enternasyo
nal de. dogru teorik temele dayandınlarak, geri ü lke
lerin. ileri ülkelerin proletaryasının yardımı ile ka
pitalist aşamadan geçmeden Sovyet Sistemin e , ora
dan da. bazı gelişme aşamalarıyla kornünizme
geçebilecegi önerisini yapmalıdır.
Bunun için gerekli araçlar önceden belirtilemez.
Bunlar pratik deneyle ortaya çıkacaktır. Fakat en
ücra köşedeki uluslarda bile Sovyetler d üşüncesinin
emekçi halk kitleleri tarafından anlaşıldıgı; Sovyet
lerin kapitalizm öncesi sosyal sistemin koşullarına
uydurulması ve Komünist Partilerin dünyanın her
yanında bu yönde derhal çalışmalara başlamalan ge
rektigi kesinlikle tespit edilmiştir. Ayrıca , Komünist
Partilerin, yalnız kendi ülkelerinde de�il. aynı za
manda sömürge ü l kelerde ve özelllkle sömürge h alk
larını bagımlı t u tmak için sömüren ulusların kul
landıgı askerler arasında yapacakları devrimci çalış
manın önemini üst ü ne basarak belirtrnek isterim.
1 46
İngiliz sosyalist Partisi'nden Quelch Yoldaş. Ko
misyonumuzda bundan sözettl. Sıradan İngiliZ iş
çisinin İngiliz yönetimine karşı ayaklanmalarında
köle uluslara yardım edilmesini ihanet sayabilecegi
ni söyledi. Dogru. müfıit milliyetçi ve şoven zihniyet
l i İngiliz v e Amerikan işçi artstoklan sosyalizm için
büyük bir tehlikedir. Ve bunlar İkinci Entemasyona
lin de belkemigidir. Burada, burjuva Enternasyonale
baglı olan yöneticilerin ve işçilerin en büyük ihane
tiyle karşı karşıyayız. Sömürge meselesi İkinci En
ternasyonalde de tartışılmıştı. Basel Manifestosu149ı
da bu noktada gayet açıktır. İkinci Enternasyonal
partileri, devrimci eyleme girişeceklerine söz ver
mişlerdi, ama gerçekten devıimci çalışma yaptıklan
ya da ezen uluslara karşı isyan eden sömürülen ve
bagımlı uluslara yardım ettikleri hiç görülmemiştir.
Bence aynı şey, İkinci Enternasyonalden ayrılan ve
Üçüncü Entemasyonale katılmak isteyen partilerin
çogu için de geçerlidir. Bunu açıkça, herkesin duyaca
gı şekilde ilan etmeliyiz ve bunun itiraz götürür yanı
yoktur. Bunu inkara kalkanlar çıkacak mı. görece-
giz? •
Komünist Enternasyonalin
İkinci Kongresi Bülteni,
Sayı 6-7. 7 Agustos 1 920
147
HÖLÜM XVll
1 48
ler'in müttefik! olan kimselerin kötü niyetlı �evtnc1-
ni hiç dikkate almayacaklardır. Rennerler'in buıj uvg
uşaklıgı kendini yeterince açıga çıkarmıştır ve bütün
ülkelerde işçilerin, san İkinci Enternasyonal kahra
manlanna duyduklan kızgınlık gittikçe artmakta ve
yayılmaktadır.
Avusturyalı Sosyal-Demokratlar. aslında kapıta
list sınıfa tamamen bagunlı olmalarına ragmen, biz
zat kendi basınlan dahil olmak üzere bütün "çalışma"
sahalannda oldugu gibi buıjuva parlamentosunda da
yüreksi.z yalpalamalardan başka bir şey becererneyen
küçük b u ıj uva demokratları gibi davranmaktadırlar.
Biz Komünistler, buıj uva parlamentolanna, işçileri
ve bütün emekçi halkı aldatan bu bütünüyle koku ş
muş kapitalist kurumların çevirdigi dolapların mas
kesini kendi kürsülerinden düşürmek için gireriz.
Avu sturyalı komünistlerin b u ıj uva parlamento
Ianna katılınama gerekçelerinden biri üzerinde biraz
daha dikkatle durmak gerekir. Bu gerekçe şöyle:
149
biz bu sahtekarlııSı işçilerin geri kesimlerinin .
özellikle proleter olmayan emekçi halkın. en önemli
ve en yetkili olarak gördükleri o aynı kürsüden teşhir
etmeliyiz.
Biz Komünistler, devlet iktidarını ele geçire
medtgimiz ve sadece emekçi halkın buıjuvaziye karşı
kendi Sovyetleri ıçın oy kullanacagı seçimleri yapa
madıgımız sürece; buıj uvazi devlet iktidarını kul
landıgı ve nüfu s u n degişik sınıfıarına seçimlere
katılmalan için çagrıda bulundugu sürece . yalnız pro
leterler arasında degil , bütün emekçi halk içinde aj i
t asyon yapm a amacıyla s e ç imlere katılmakla
yükümlüyüz. B u rj uva parlamentosu . işçileri aldat
mak için bir araç olarak kaldıgı ve "demokrasi"
hakkında laflan. dolandıncılıgı ve her türlü rüşveti
(buıjuvazinin yazarlar. parlamento üyeleri, avukat
lar ve digerler için kullandıgı özellikle "ince" rüşvet
cıns i , burjuva p arlamenotlarından b aşka hiçbir
yerde bu kadar büyük ölçüde görülmez) saklamak için
kullanıJdıgı sürece . biz Komünistler bu sahtekarlıgı
ve Renners ve ortaklannın işçilere karşı kapitalist
lere sıgınması olaylarının her birini ve hepsini yo
rulmak bilmeden teşhir etmek için, bu (sözde halkın
iradesini ifade etmesi gereken, fakat aslında halkın
zenginler tarafından aldatılmasını gtzleyen) kuru
mun içinde bulunmakla yükümlüyüz. Burjuva parti
ler ve gruplar arasındaki ilişkilerin kendini en sık
gösterdigi ve b u rj uva toplumunun bütün sınıflan
arasındaki ilişkileri aksettirdigi yer parlamentodur.
İşte . biz Komünistlerin halk a , sınıflarla partiler
arasındaki ilişkiler hakkında ve toprak sahiplerinin
tanm emekçHerine, zengin köylülerin fakir köylü
lere. büyük sermayenin işçilere ve küçük mülk sahip
lerine olan tavırları hakkındaki gerçegt, burj uva par
lamentosunda. onun kendi içinden anlatmak zorun
da oluşumuzun nedeni budur.
1 50
Proletarya . kapitalistlertn bütün igrenç ve ince
entrikalannı keşfetmek ve küçük buıjuva. kitlelerini.
emekçi halkın proleter olmayan kitlelerını etkile
rneyi ögrenmek için, b ü t ü n bu nları bilmek zorun
dadır. Bu "egitim" olmadan, proletarya, proletarya
diktatörlü{Jünün görevleriyle başa çıkamaz. Çünkü .
buıj uvazi o zaman dahi (devrilmiş bir sınıf olarak)
yeni mevkiinde faaliyet göstererek, köylüleri aldat
ma, işçileri yıldırma ve onlara rüşvet yedirme. bencil
ve çirkin emellerini gizleme siyasetini degişik
şekillerde ve degişik sahalarda "demokrasi" laflanyla
devam ettirecektir.
Hayır. Avusturya Komünistleri Renners ve benzeri
buıjuva uşaklannın kötü niyetli sevincinden kork
mayacaklardır. Avusturyalı Komünistler uluslara
rası proleter disiplinini t anıdıklarını açıkç a ve
mertçe ilan e tm e kt e n korkmayac aklardır. Biz ,
işçilerin kurtuluşları için verdikleri mücadelenin
büyük meselelerini, çeşitli ülkelerdeki işçilerin de
neylerine gereken önemi vermek. onların bilgi ve ira
delerini hesaba katmak suretiyle devrimci proletar
yanın ulu slararası disiplinine baglı olarak h allet
mekten ve böylece işçilerin Komünizm ugruna sınıf
mücadelesinin bütün dünyada birligini (Rennerslerin,
Fritz Adierierin ve Otto Bauerlerin yaptıgı gibi lafta
degil) fiiliyatta gerçekleştirmekten gurur duyanz.
1 5 A{Justos 1 920
Die Rote Fahne'nin Viyana
31 A{Justos 1 920 tarihli
296. sayısında Almanca
yayımlandı.
Ilk Rusça basımı 1 925'te
Lenin Çeşitli Yazılar IV
151
BÖLÜM: xvm
KOMÜNiST ENTERNASYONALİN
ÜÇÜNCÜ KONGRESİNDE
KOMÜNiST ENTERNASYONAL TAKTİKLERiNi
SAVUNMA KONUŞMASI
(1 Temmuz 1921)
1 52
ileri sürülen tezlerimiz , çok dikkatlı bir şekilde
h azırlandı, incelendi ve çeşitli delegasyonlarla
yapılan uzun tartışmalar ve toplantılann sonucu ola
rak ortaya çıktı. Bu tezler Komünist Entemasyonalin
temel çizgisini tespit etmeyi hedef alır ve gerçek Mer
kezcileri yalnız mahkum etmekle kalmayıp , aynı za
manda Partiden ihraç ettigirniz bir dönemde,
özellikle gereklidirler. Gerçekler bunlardır. Ben bu
tezleri savunmak zorundayım . Şimdi Terraçini
kalkıp da Merkezcilere karşı mücadeleye devam etme
miz gerektigini söyledigi ve bu mücadelenin nasıl
yürütülecegini anlattıgı zaman, b en derim ki. b u
degişiklikler belirli bir egilimi işaret ediyorsa, bu
egilime karşı amansız bir mücadele gereklidir, yoksa
ne Komünizm ne de Komünist Enternasyonal kalır.
Alman Komünist İşçileri Parttsi'nin15 ıı bu degişiklik
lerin altına nasıl imza atmamış olduguna hayret et
tim. (Gülüşmeler) Terraçini'nin neleri savunduguna ve
degişikliklerinde neler söyledigine bir bakın. De
gişiklikler şöyle başlıyor: " ı . Sayfa , ı . sütun. ı 9.
satırda "çogunluk" kelimesi çıkanlmalıdır. " Çogun
luk! Bu son derece tehlikeli bir şeydir. (Gülüşmeler)
Daha sonra "Temel öneriler" kelimelerinin yerine.
"amaçlar" kelimesi konu lacak deniliyor. Temel
öneriler ve amaçlar ayrı şeylerdir; anarşistler bile
amaçlar konusunda bizimle anlaşırlar. Çünkü onlar
da sömürünün ve sınıf farklılıklarının kaldırıl
masından yanadır.
Hayatımda pek az anarşistle tanışmış ve konuş
muşumdur, ama yine de onları yeterince tanınm. Ba
zen, onlarla amaçlar b a kımından anlaşmayı
başardım, fakat ilkeler bakımından asla. İlkeler bir
ı 53
ama� . program. bir taktik ya da bir teori degildir
.Tahtıhlcr ve te ori ilke degildir. B iz ilke l e r
bakımından anarşistlerden nasıl ayrılırız? Komü
nizmin ilkeleri, geçiş döneminde, proletarya dik
tatörlügünün kurulması ve devlet zorunun kullanıl
m asıdır . B unlar komünizmin ilkeleridir ama .
amaçlan degildir. Ve bu öneriyi hazırlayan yoldaşlar
hata yapmışlardır.
İ kincisi , degişikliklerde ş u söylenmektedir:
"Ç ogu nluk kelimesi çıkanlmalıdır. " Bu pasaj ı
okuyalım:
1 54
gerçektir. En keskin bir mücadele ile karşı karşıya
olan bizler bu gerçegi söylemekten korkmazken. bura
da yalanla başlamak isteyen üç delegasyon çıkıyor,
çünkü Kongre 'nin "çogunluk" kelimesini çıkarması
bir yalan ist ediglni gösterecektir. Bu apaçıktır.
Sonra şu degişiklikler geliyor: "4. sayfa, 1 . sütun,
10. satırda 'Açık Mektup 1521 , vb . kelimeleri çıkarıl
malıdır." Bugün aynı düşünceyi taşıdıgını gördügüm
bir konuşmayı zaten dinlemiştim. Fakat bu fikir o
konuşmada çok dogal duruyordu. Alman Komünist
İ şçileri Partisi üyesi Hempel Yoldaşın konuşmasıydı
bu. Hempel Yoldaş "Açık Mektup oportünist bir hare
ketti" dedi. Çok utanarak ve üzülerek söylüyorum ki,
bu görüşleri özel olarak da duydum. Ama Kongre'de bu
kadar uzun tartışmadan sonra. "Açık Mektup"un
oportünist ilan edilmesi ayıptır ve bir rezalettir.
Şimdi de üç delegasyon adına Terraçini Yoldaş
kalkıyor ve "Açık Mektup" kelimelerini çıkarttırmak
istiyor. O zaman Alman Komünist İşçileri Partisi'ne
karşı verilen mücadelenin ne faydası var? "Açık
Mektup" örnek bir siyasi adımdır. Bu , tezlertınizde be
lirtilmiştir ve biz kesinlikle bunun yanında yer al
malıyız. Bir örnektir, ç ünkü işçi sınıfının çogunl u
gunu kazanmanın pratik yönteminin i l k eylemidir.
Proletaryanın hemen h emen bü t ü nünün örgütlü
oldugu Avrupa'da. işçi sınıfının çogunlugunu kazan
malıyız ve bunu anlamayan bir kimse komünist hare
ket için yok sayılır: büyük devrimin üç yılı süresince
bu kadarını ögrenmemişse, hiçbir şey ögrenemez.
Terraçini Rusya'da Parti çok küçük oldugu halde
zafere ulaştıgımızı söylüyor. Tezlerde Çekoslovakya
hakkında söylenenler onu tatmin etmemiştir .Burada
1 55
öneı-Ilen yinni yedi tane de�işiklik var. Bunları
e le$tinnek niyetinde olsaydım. bazı hatipler gibi en
azından üç saat konuşmam gerekirdi . Burada
Ç ekoslavakya'da Komünist Parti'nin üç yüz-dört yüz
bin üyesi oldugunu ve çogunlugu kazanmanın. yenil
mez bir güç yaratmanın ve yeni işçi kitlelerini partiye
kaydetmeye devam etmenin gerekli oldugunu işittik.
Terraçini zaten saldırmaya hazır. Diyor ki: Partide.
şimdiden dört yüz bin işçi varsa, daha fazlasım ne ya
p alım? Ç ıkartalım . (Gülü şmeler) Terraçini "kitleler"
kelimesinden korkuyor ve onu silmek istiyor. Ter
raçini yoldaş Rus Devr1m1ni pek anlamamıştır. Rus
ya'da biz ufak bir partiydik ama buna ek olarak bütün
ülkede İşçi ve Köylü Milletvektlleri Sovyetlerinin
çogunlugu bizimle beraberdi. (Bagrışmalar: "Çok
dogru"!) Sizin buna benzer bir gücünüz var mı? O za
man en aşagı on milyon olan ordunun hemen hemen
yarısı bizimle beraberdi. Arkanızda gerçekten ordu
nun çogunlugu var mı? Bana böyle bir ülke gösterin!
Eger Terraçini yoldaşın bu görüşleri diger üç delegas
yon tarafından paylaşılıyorsa, Enternasyonal'de bir
bozukluk var demektir; o zaman şunu söylemeliyiz:
"Durun! Kesin bir mücadele olmalıdır. Aksi takdirde
Komünist Enternasyonal'i kaybederiz" (Hareketler)
Her ne kadar savunma durumunu alıyorsam da
(gülüşmeler) . deneyimlerime dayanarak söylemeli
yim ki konuşmanın hedefi ve ilkesi delegasyonumuz
tarafından önerilen karar ve tezlerin savunul
masıdır. Elbette ki bunların içinden tek bir harlin
degiştirilmemesi gerektigini söylemek ukalaca bir
davranış olur. Birçok karar teklifi okurnam gerek
mişti ve bunların her satınnda çok iyi degişik
liklerin yapılabileceR;inin pekala farkındaydım. Ama
bunu yapmak ukalalık olurdu. Buna ragmen, şimdi
siyasi bakımdan tek bir harlin degiştirilemeyecegini
söylüyorsam. bu degişikllklerin , gördügüm ka-
1 56
danyla , kesin bir siyasi niteli�i old u�u ve bizi
Komünist Enternasyonale zararlı ve tehlikeli bir yola
götürdükleri içindir. Bu yüzden, ben ve hepimiz ve Rus
delegasyonu tezlerde tek bir harfin degiştirilmemesi
için ısrar etmeliyiz. Kendi sag kanat unsurlanmızı
yalnız mahkum etmekle kalmadık. i hraç da ettik. Fa
kat Terraçini gibi kişiler sagcılara karşı mücadeleyi
bir spor halıne getirirlers e . o zaman şunu söyle
meliyiz: "Durun! Yoksa tehlike çok vahim bir hal ala
caktır . "
Terraçini saldırgan mücadele teorisini savun
muştur. Buna ilişkin olarak bilinen degişiklikler iki
üç sayfa uzunlugunda bir formül önerisi getiriyor.
Bunları okumamıza hiç bir gerek yok. Ne dediklerini
biliyoruz. Terraçini m e se l eyi aç ıkça koymuştur.
" D inamik egilimlere" ve " p a s iflikten aktiviteye
geçiş"e işaret ederek saldırı teorisini savunmuştur. Bi
zim Rusya'da Merkezcilerle mücadelede , yeterince
siyasi deneyimimiz zaten olmuştu . Onbeş yıl kadar
önce biz, oportünistlere ve Merkezcilere ve ayrıca
Menşeviklere karşı degil, yan- anarşistlere karşı da
zafer kazandık.
Bunu yapmamış olsaydık, iktidan degil üçbuçuk
yıl, üç buçuk hafta bile elimizde t u tumaz ve burada
komünist kongreler toplama gücüne ulaşamazdık.
"Dinamik egiltmler", "pasiflikten aktiviteye geçiş" -
bütün bunlar Sol Sosyalist Devrimcilerin bize karşı
kullanmış oldukları deyimlerdir. Şimdi onlar ha
piste "komünizmin amaçlarını" savunup "pasiflikten
aktiviteye geçiş"i düşünüyorlar. (Gülü şmeler) Ö nerilen
degişikliklerde izlenen muhakeme imkansız bir mu
hakemedir, çünkü b u degişikliklerde ne Marksizm, ne
siyasi deney ne de muhakeme var. Biz tezlerimizde
devrimci saldırının genel teorisini geliştirdik mi? Ra
dek veya herhangi birimiz böyle bir ahmaklık yaptı
mı? Biz saldırı teorisinden, kesinlikle belirli bir
157
ülkeye ve kesinlikle belirli bir döneme ilişkin olarak
:löz ettik.
Menşeviklere karşı mücadelemizden, ilk devrim
den önce bile devrimci partinin bir saldın yürütüp
yürütmemesi gerektigi üzerinde kuşku duyanlar
oldugunu gösteren o l aylar aktarabiliriz. Böyle
kuşkular herhangi bir Sosyal-Demokratta -kendi
mize o zamanlar dedigirniz gibi- uyandıgı zaman, ona
karşı mücadele açtık ve oportünist oldugunu , Mark
sizmden ve devrimci partinin diyalektiginden hiçbir
şey anlamadıgını söyledik. Bir partinin devrimci
saldırıya genel olarak izin verilip verilmemesini
tartışması gerçekten mümkün müdür? Bu ülkede
b öyle örnekler bulmak için on beş yıl geriye gitmek
gerekir. Saldın teorisini tartışan M erkezciler veya
gizli Merkezciler varsa. bunlar derhal ihraç edilmeli
dir. Bu mesele tartışmalara yol açamaz. Fakat şimdi,
üç yıllık Komünist Enternasyonal'den sonra hala
" dinamik egilimler" , "pasiflikten aktiviteye geçiş"
üzerine tartışıyor olmamız bir rezalettir ve ayıptır.
Bu tezleri bizimle beraber hazırlayan Radek Yol
daşla bu konuda aramızda herhangi bir anlaşmazlık
yoktur. Almanya'da gerçek bir taarruz hazırlan
mışken devrimci saldırı teorisi hakkında konuş
maya başlamak belki de pek dogru degildi. Yine de
M art Eylemi1531 liderlerinin hatalarma ragmen, ile
riye dogru büyük bir adımdı. Ama bu önemli degildir.
Yüzbinlerce işçi kahramanca dögüşt ü . Alman
Komünist İşçiler Partisi, burj uvaziye karşı ne kadar
cesaretle dövüştüyse de Radek yoldaşın Rusça bir
yazıda Hölz hakkında söylediklerini tekrarlamak zo
rundayız: Herhangi bir kimsenin, bir anarşisUn bile,
burj uvaziye karşı kahramanca mücadele etmesi el-
(53) Mart Eylemi Işçilerin Orta Almanya'da Mart 192 1 'deld silahlı
-
1 58
bette ki. büyük bir şeydir; fakat asıl ileriye dogru
atılan adım, sosyal hainlerin adi provokasyonuna ve
buıjuvaziye karşı yüzbinlerin mücadele etmesidir.
Kişinin hatalanna eleştirel bir gözle balanası çok
önemlidir. Biz b ununla başladık. Eger bir kimse,
yüzbinlerin katıldıgı bir mücadeleden sonra, bu
mücadeleye karşı çıkar ve Levi gibi davranırsa. o kim
se ihraç edilmelidir. Ve yapılan da buydu . Fakat bun
dan bir ders çıkartmalıyız. Bir saldın için gerçekten
hazırlanmış mıydık? (Radek: "Savu nma için bile
hazırlanmamıştık") Gerçekten bir saldından söz eden
sadece gazete makaleleriydi. Bu teori ı 92 1 yılında Al
manya'da Mart eylemine uygulandıgı şekliyle yanlıştı
- Bunu itiraf etmemiz gerekir- fakat genel olarak dev
rimci saldırı teorisi hiç de yanlış degildir.
Rusya'da zafere ulaştık ve çok kolay ulaştık. çünkü
devrimimize , emperyalist savaş sırasında hazırlan
dık. Bu ilk şarttı. Rusya'da on milyon işçi ve köylü si
lahlanmıştı ve sloganımız şuydu: Ne pahasına olursa
olsun derhal banş. Biz zafere ulaştık. çünkü , geniş
köylü kitlesi büyük toprak sahiplerine karşı devrimci
bir şekilde kullanıldı . Sosyalist -devrimciler. İkinci
Enternasyonal'in ve İkibuçukuncu Enternasyonal'
in'541 taraftarlan, 1 9 1 7 Kasım'nda b üyük bir köylü
partisiydiler. Devrimci yöntemler istiyorlarda ama
İkin-ci Enternasyonal'in ve İktbuçuguncu Enternas
yonal 'in gerçek kahramanlan gib i devrimci bir
biçimde hareket etme cesaretinden yoksu ndular.
Agustos ve Eylül 1 9 ı Tde biz şöyle dedik: "Teorik ola- '
ı59
Kasım'ındaki zafertmiZden sonra bize iyi gözle bak
mayan ve Kurucu Meclis'e bir Sosya'list-devrimciler
çogunıugu gönde-ren köylülük -yanlış bir şekilde
bekledlgim ve tahmin etUgim gibi- birkaç gün içinde
olmadıysa bile. yine de birkaç haftalık süre içinde sa
flanmıza kazanıldı. Fark büyük degildi. Avrupa'da
birkaç haftalık süre içinde köylülügün çogunlugunu
saflarımza kazanabildiginiz bir ülke gösterebilir
misiniz? İtalya olur mu dersiniz? (Gülüşmeler) Rus
ya'da, büyük bir part i olmamasına ragmen. zafere
u l a ş t ıg ımız söyleniyorsa , bu sadece. bunu
söyleyenierin Rus devrimini ve devrime nasıl
h azırlanılacagını zerre kadar anlamadıkl arını
gösterir.
İlk adımımız, kiminle konuştugumuzu ve kime
tam olarak güvenebilecegimizi bilebilmek için gerçek
bir Komünist Parti kurmak oldu . Birinci ve ikinci
kongrelerin sloganı şuydu: "Kahrolsun Merkezciler!"
Rusya'da Menşevikler dedigimiz, Merkezcileri ve
yan-Merkezciler'i bütün dünyada kısa zamanda tövbe
etUrmezsek, komünizmin alfabesini dahi ögrenmeyi
umut edemeyiz. İlk görevimiz gerçekten devrimci bir
part) kurmak ve Menşeviklerle baglan koparmaktır.
Ama bu sadece bir hazırlık okuludur. Üçüncü Kong
re'yi t oplamış bulunuyoruz ve Terraçini Yoldaş
hazırlık okulunun görevinin, Merkezciler ve yarı
merkezciler'i arayıp bulmak, kovalamak ve teşhir et
mek oldugunu söyleyip duruyor. Hayır, teşekkür ede
riz! Biz bunu çoktan yaptık! İkinci Kongre'de Merkez
ciler'in düşmanlanmız oldugunu söylemiştik. Artık
gerçekten ilerlememiz ge rek . Bir parti içinde
örgütlendikten sonra. ikinci aşama devrim için
hazırlanınayı ögrenmektir. Birçok ülkede lid erligi
nasıl üzerimize alacagımızı dahi ögrenmiş degilız. Biz
Rusya'da. sadece işçi sınıfının tartışma götürmez
ç ogunlugu bizim tarafımızda oldugu için degil
1 60
( 1 9 1 7 'deki seçimlerde işçilerin b üyük ç ogunlu�u
Menşeviklere karşı bizimle beraberdl) aynı zamanda
ordunun yarısı iktidan ele geçirmemizden hemen
sonra ve köylülerin onda dokuzu da birkaç haftalık
süre içinde bizim tarafımıza geçtigi için zaferi ka
zandık: muzafferdik. çünkü kendi programımız ye
rine Sosyalist- devrimcilerin toprak programını ka
bul ettik ve uyguladık Zaferimiz. Sosyalist-devrimci
programı uygulamamız gerçeginde yatıyordu ; zaferin
bu kadar kolay kazanılmasının nedeni de budur. Siz
Batıdakilerin böyle hayaller beslernesi mümkün mü?
Bu saçmalık olur! Terraçini yoldaş ve teklif e dilen
degişiklikleri imzalayanlar. hepiniz. somut iktisadi
koşullan bir karşılaştınn. Ç ogunluk bu kadar çabuk
safianınıza geçtigi halde. zaferden sonra karşılaş
tıgımız güçlükler çok büyüktü. Yine de amaca ulaştık,
çünkü sadece amaçlanmızı degil , ilkelerimizi de
akılda tuttuk ve ilkeler hakkında susup. amaçlar.
"dinamik egilimler" ve "pasillikten aktiviteye geçiş"
hakkında konuşanlara Partimizde göz yummadık.
Belki de böyle düşünen bayları hapiste tutmayı tercih
ettigirniz için bizi ayıplayacaklar. Ama diktatörlük
de başka türlü olmaz ki. D iktatörlük için hazır
lanmalıyız ve bu d a . böyle deyimler ve böyle degi
şikliklerle mücadeleden oluşur. (Gülüşmeler) Tezlert
rniz baştan sona kitlelerden söz ediyor. Ama. yol
daşlar. kitlelerden ne kastedildigini anlamak zorun
dayız . Alman Komünist İ şçiler Partisi. Sol-kanatçı
yoldaşlar bu kelimeyi yanlış kullanıyorlar. Fakat
Terraçini yoldaş ve bu degişiklikleri imzalayanlar da
"kitleler" kelimesinin nasıl okunınası gerektigini bil
miyorlar.
Çok uzun zamandır konuşmaktayım. Bu yüzden
" kitleler" kavramı hakkında sadece birkaç kelime
söylemek istiyorum . Bu . mücadelenin niteligindeki
degişikliklere göre degişen bir kavramdır. Müca-
161
delenin başlangıcında . sadece gerçekten devrimci bir
kaç bin işçi kıtlelerden sözetmeyi mümkün kıldı.
��er Parti sadece kendi üyelerini degil, dışındakileri
de mücadeleye çekmeyi. ayrıca partisizleri de ayak
landırmayı başanrsa, kitleleri kazanma yolunda de
mektir. Devrimlerimiz sırasında birkaç bin işçinin
kitleleri temsil ettigi anlar oldu . Hareketimizin v e
M enşeviklere karşı mücadelemizin tarihinde, bir ka
sabadaki birkaç bin işçinin harekete açık bir şekilde
kitle niteligi vermeye yettiğ;ini gö steren b irço k
ömekler bulursunuz. Genellikle dar kafalı b i r hayat
yaşayan ve sefil b ir varlık s ü rdüren ve siyaset
hakkında asla birşey işitmemiş olan partisiz birkaç
bin işçi, devrimci bir şekilde hareket etmeye başladı
mı kitle h al in e gelirler. H areket yayılır ve
şiddetlenirse . yavaş yavaş gerç e k bir d evrime
dönüşür. Biz b unları 1 905 ile 1 9 1 ? 'deki ü ç devrim
sırasında gördük. Siz de bütün bunlardan geçmek zo
runda kalacaksınız. Devrim yeterince h azırlanmış
oldugu zaman. "kitleler" kavramı değ;işir. Artık kitle
leri birkaç bin işçi oluşturmaz. Bu kelime başka bir
şey göstermeye başlar. "Kitleler" kavramı öyle b ir
degişiklik geçirir ki, çogunluk anlamı ifade eder ama
sadece işçilerin çoğ;unluğ;u değ;il, aynı zamanda bütün
sömürülenlerin çoğ;unlugu. Bir devrimci için, başka
türlü bir yorum olamaz ve kelime herhangi bir başka
anlarnda kullanıldığ;ında anlaşılmaz h al e gelir.
Küçük bir partinin bile , ömeğ;in ingiliz ve Amerikan
partilerinin. siyasi gelişmenin sürecini iyice incele
dikten ve partisiz kitlelerin hayatını ve geleneklerini
iyice tanıdıktan sonra, uygun bir anda devrimci b ir
hareket yaratabilmeleri mümkündür. (Radek yoldaş
rnadencilerin grevini iyi bir örnek olarak göster
miştir.) Böyle bir anda, böyle bir parti, sloganlarıyla
çıkar ve milyonlarca işçiyi peşinden sürüklerneyi
başarırsa bir kitle hareketi elde edilir. Devrimin çok
1 62
küçük b ir parti ile başlatılabilecegin1 ve muzaffe:r bi:r
sonuca ulaştırılabilecegini bütünüyle reddetmem .
Ama , kitleleri kazanma yöntemleri h akkında bilgi
sahibi olmak gerekir. Bunun için, devrtme tam bir
hazırlık esastır. Fakat burada "büyük" kitleler talebi
mizden derhal vazgeçmemiz gerektigi iddasıyla çıkan
yoldaşlar var. Bu yoldaşlara karşı çıkılmalıdır. Tam
hazırlık olmadan h iç b ir ülkede zafer kazanılamaz.
Çok küçük bir parti kitlelere liderlik etmek için yeter
lidir. Belli zamanlarda büyük örgütlere gerek yoktur.
Fakat kazanmak için kitlelerin sempatisine sahip
olmak zorundayız. M utlak bir çogunluk her zaman
esas d egildir; fakat kazanmak ve iktidarı muhafaza
edebilmek için sadece işçi sınıfının çogunlugu degil -
işçi sınıfı deyimini batı Avrupa anlamında , yani sa
nayi proJetaryası anlamında kullanıyorum- aynı za
manda emekçi ve sömürülen kırsal nüfusun çogun
Iugu da esastır. Bunu düşündünüz mü'?' Terraçini'nin
konu şmasında bu düşüncenin izine dahi rastlar
mıyız? O sadece " dinamik egilimler"den ve "pa
siflikten aktiviteye geçiş''ten söz ediyor. Yiyecek soru
nu üzerine tek b ir kelime dahi ayınyar mu? Oysa
işçiler, Rusya'da b elli bir dereceye kadar görmüş
oldugumuz gibi, çok dayanıklı olduklan ve aç gezebi
lecekleri h a lde yine de yiyecek ihtiyaç larının
karşılanmasını istemektedirler. Bu yüzden. sadece
işçi sınıfın ın çogu nlugunu degil, aynı zamanda
emekçi ve sömürülen kırsal nüfusun çogunlugunu da
k e n d i t a rafımıza kazanmalıyız. B u n u n ı ç ın
h azırlandınız mı? Hayır, hemen hemen hiçbir yerde
hazır degilsiniz.
Ve yine tekrarlıyorum: Tezlertınizi kayıtsız şartsız
savunmalıyım ve bunu yapmak zorunda oldugumu
hissediyorum. Merkezcileri mahkum etmekle kal
mayı p , onları Parti'den kovduk. Şimdi de t ehlikeli
olarak gördügümüz başka bir yanı ele almalıyız. Yol-
1 63
daslarırnıza g;erce!!i g;ayet kibar b ir şekilde söyle
meliyiz (ve bu tezlerimiz de düşüne e li ve nazik bir
şekilde söylenmiştir) . öyle ki kimse alınma sm.
Şimdi, Merkezcilere saldırı m eselesinden daha
önemli başka meselelerle karşı karşıyayız. Merkez
ciler meselesi ile yeteri kadar ugraştık. Artık sıkıcı
olmaya başladı. Bunun yerine, yoldaşlar bir gerçek
devrimci mücadele vermeyi ögrenmelidir. Alman
işçileri buna başladılar bile . Yüzbinlerce proleter
kahramanca d övüşüyor. Bu müca deleye karşı
çıkanlar derhal kovulmalıdır. Fakat bundan sonra
laf ebeligi ile ugraşmayıp , mücadeleyi nasıl daha iyi
örgütleyebilecegimizi, yapılan h atalan dikkate ala
rak derhal ögrenmeye başlamalıyız. Yanlışlarımızı
düşmandan saklamamalıyız. Kim bundan korkuyor
sa devrimci degildir. Aksine. işçilere açıkça, "Evet.
yanlışlar yaptık" dememiz, bu yaniışiann bir daha
tekrarlanmayacagı anlamına gelecek ve zamanı daha
dogru seçebilecegiz. Ve mücadele sırasında emekçi
halkın çogunlugu bizim saflanmızda olursa -sadece
işçilerin çogunıugu degil, aynı zamanda sömürülen ve
ezilenlerin çogunlugu- o zaman gerçekten muzaffer
olacagız. (Uzun, şiddetli alkışlar)
5 Temmuz 1 92 1 'de
Pravda Sayı 1 44'te
İzvestia VTSIK sayı 1 44 'te
yayunlanan gazete haberi
Komünis t Entemasyonalin
Üçüncü Kongresi Bülteni'nde
tam olarak yayınlanmıştır.
Sayı 1 1 , 8 Temmuz 1 921
1 64
EKİM YAYlNLARI: 3 ,.
LE NİN
SON YAZI LAR
SON MEKTU PLAR
3. BASKI
Çevire n :
Seçkin CILIZOGLU