You are on page 1of 167

Necip Alsan, dnce ve eylem asndan camz hazrlayan hareket ve akmlar iki ciltlik byk ve nemli bir eser

halinde incelemitir. Gene bu dizide kan


amz Hazrlayan Dnce

ilk cildiy-

di bu eserin. imdi sunduumuz bu ikinci


cildinde, yazar, yirminci yzylda, daha da
hzlanm ve eylem halinde daha ok younlam tarihsel gelimeleri

ele alarak

gnmzn ana sorunlarna k tutmak


tadr.

S lira

NECP

ALSAN

EYLEM VE DNCE AISINDAN

AIMIZ
20. YZYIL

VARLIK
Y A Y I N E V
Ankara Caddesi, stanbul

B Y K

A T I M A

BARI NDE

SAVA

I
Buu gcnn uygulanmas, getirdii zincirleme sonularla, yeryznn drt kesine henz sokulmadan,
elektrik ona yetiiyor; insanln geleceine , gc,
tammasmdaki kolaylklarla girmeye aday oluyordu. Bacalardan kmr tozlar dklen endstri blgeleri, maden
blgelerine bal kalyor; aalarn, iilerin soluklar
daralan kara kentlerde uygarlk, kmr uygarl adn
alyordu. Anarist prens Kropotkin, elektrik getirecek
akarsuyu, akkmr, kurtarc g diye selmlam; kmrden yoksun isvire, Kuzey italya, Skandinavya, Kanada, Japanyo'da endstrinin genilemesi umudu belirmiti. Yirminci yzyl uygarl endstriden, endstri retim gcnden, retim gc elektrikten ayr olarak ancak d grenlerin dnde varolabilecekti. Gerekler,
yirminci yzyl temsil eden lkelerde retim gcnn
ba dndrc artlarn gsteriyordu. Endstri retimi
1899 yl iin 100 ile gsterilecek olursa bu, 1914'e dek
175,7'ye ykselmiti. Avrupa'dan, Birleik Amerika'dan
baka lkelere gnderilen endstri mallar iki kat artmt. 1890'dan 1913'e Almanya'da endstri mallar ihracatndan adam bama den kazan, 53'den 125'e kmt. Yatrmlar Almanya'da 7 milyardan 44 milyara,
Fransa'da 20'den 60'a, ingiltere'de 42'den 100'e ykselirken; Birleik Amerika'da, 1899'da mal dolamna katlm 48 milyar, 1914'de 114 milyar am bulunuyordu,
iyi yaama koullar beliren evrelerde, lkelerde doum

pr3" :

A I M I Z

'

oran dmekle birlikte, kii bana tketim artyordu.


Nasl oluyordu da iyi yaama koullarnda doum oran
derken ktlktan, hastalklardan krlan Hindistan'da
ltin Amerika'da, in'de insanlar artyordu? Sorunu nesnel gerekler alannda zmek durumunda olmayan Paul
Leroy-Beaulieu gibi yazarlar "eski inan ve geleneklerden
zlmek"ten, cinsel ahlkn bozulmasyla kadnlarn gebe kalmama arelerini aramalarndan yaknp, bu grnn i yzne girmiyorlard. Oysa Malthus, ii kadnlarn ok dourmasn da ahlk bozukluuyla yorumlamt. Ahlk bozukluu hem doum artmasnn, hem de
azalmasnn nedeniyse; bunun tersi de doruydu; ahlk
sal doumlarn hem azalmasnn, hem de artmasnn
nedeni olmak gerekirdi. Freud'n yzyl banda ileri srd (Die Traumdeutung, 1900) aklamalar; uykuda grlen dnlerin, doyurulmadan bilin altna itilmi cinsel
isteklerle ilikisini inceleyerek birtakm sinir bozukluklarnn anlalp iyiletirme yollarn gstermekle kalmyor;
bilin altnn bireysel davranlrdaki nemini ortaya koyuyordu. Ve "Freudizm" sinir hastalklar alanndan, genelletirilerek topluma aktarldnda; bilin altlaryla davranan kiilerin toplu davranlarnda da bilinli olmadklar Savunulacakt ki, bu gr, Hartmann'n, Nietzsche'nin bilinsizlik teorilerine, XIX uncu yzyl metafiziiyle invsyonalizmine uygundu. Toplumun nesnel yn
olan ekonomiyle ilikisi kesilerek toplumsal olaya, bireysel ruh tutumlarnda aklanma bulunmas, en derin gerei bilin altnda bulan pragmatizme uygun olduu kadar, metafizik bir grt. Nesnel gerekle iliki kesilerek (metafizik), toplumsal olaylara bilin altnda aklama bulunmas, Freud'u sinir hastalklar alanndan kararak geniletme eilimiyle pragmatizmi yan yana getirecekti. Ne var ki, yirminci yzyln hzlanan yaama
ortamnda (uygarlk ilerlemesi, yeni aralarn bulunmas, retim, tatlar, danslar, fiyat artlar, kazanlar, bilinlenme hzlanyor) uzun etekler otobslere, metro-

'

20.

YZYIL,

lara koan kadnlar skar ve bir parmak yukar kalkarak


ayat bileklerini gsterecek biimde ksalrken; rezalet
bu, gelenekler elden gidiyor, ahlk bozuldu sesleri yannda Freud; zellikle kadnlara yaplan basklarla sinir
hastalar ordusunun ilikilerini gstermekle, yirminci
yzyl; n banda zgrlk ve salk konusu bakmndan
ilgiyle karlanan gzlemlerde bulunuyordu. Irk grlerin ortamnda (Kingsley, Dilke, Seeley, Kipling, Le
Bon, Vacher de Lapogue, Bourget, Guillaume II) sar
tehlikeden, "sar istil"dan sz ediliyordu. Ayrca, boy az
rkn uluslar arasnda stnlk tartmalar vard. Kim
stnse yeryznn sahibi o olmalyd; ayr uluslarda kmelenmi ekonomik karlarn sahipleri uluslarnn, rakip
uluslardan stnln nasl brakrlard emperyalist
yarmada? Vacher de Lapogue "emperyalist ve istilc"
deyimlerini rk stnlnn nitelikleri, vnlecek yan olarak kullanyordu. 1914'e doru, silhl bar denen
bir dnemde, ekonomik karlarn bayra altnda bir birleriyle dvecek halklara, ocuklara rk nefreti eitimi
yaplarken Asya halklarnn hzl art da kukuyla izleniyor; Avrupal kadndan daha ok dourmas beklenirken o eteini ksaltarak, sokaklarda gsteri, yry yaparak, camlar krarak (1903; ngiltere'de siifrajet olaylar) bamszlk, zgrlk, oy kullanmak istiyordu. Artan retimle kadnlara da i alan almasnn nedeni, ahlk bozukluu muydu? statistik gstergelere gre, doum oran azalrken, kii bama diisn tketim Avrupa'da
artyordu. Tketim bir anlamyla harcama (israf) demekti. Hristiyan olmakta direnen Roma'nn son gnleriyle, dinsel inanlar geveyen Avrupa arasnda yozlama benzerlii bulan Leroy-Beaulieu, beyaz uluslarn iinde bulunduu tehlikeyi kendi asndan belirtiyordu. Ikl kentlerde gece yaay zenginlerden orta ha'lilere doru genileme yolu bulmu; sinema km, elence, sr>or
artmt. 1899'da 1,5 milyon ton eker yiyen Avrupa. 1913,
de 6 milyon ton tketiyordu. Tatl bir ad yirminci yz-

T f Ti "
8

20.

A I M I Z

yln ba (La Belle epoque), bu tketime katlabilenlere


operetleri, algl kahveleriyle.
Ad, kurucularndan bulunduu bir smrgeye (Rodezya) verilmi olan Cecil Rhodes 1895'de, "Hep sylerim
demiti, imparatorluk bir mide iidir; i savatan kurtulmak istiyorsanz, emperyalist olmak zorundasnz."
Ve Alman sosyalistlerinden Bernstein, emperyalist devletler arasnda erefli bir yeri olmasn diliyordu Almanya'nn. "Baka bir halk boyunduruk altnda tutarak yaayan bir halk zgr deildir" diyen Marx yanlyordu
Bernstein'e gre. Kapitalizmde en ileri gemi emperyalist toplumlarda iinin durumu arlamam, dzelmiti. Sosyalizm varsaymlarn gzden geiren kitabnda
(Voraussetzungen des Sozialismus, 1899) Bernstein,
Kant'a ve kstl olarak Saint-Simon'a dnerek Marx'n
dncesini sosyalizmden ayklyordu
(revisionisme).
Krk yl nce (1855), Engels'in grd bir olaydan
Bernstein baka sonular karyordu; Engels ngiliz iisinin yaama dzeyinde grlen ykselmeyi emperyalist
gelimenin saladn belirtmiti. Yeryznn smren
ve smrlen uluslar olarak blnmesi ne gibi yemiler
verecekti? ngiliz iisinin yaama dzeyinde emperyalist gelimeyle salanan ykseli dolaysiyle dncelerini temelden deitirme gereini ne Marx, ne de Engels
duymutu ki; onlarn, kapitalist gelimenin sonulan zerine olan grlerinin, emperyalizmin ayakta olduu Tatl a (Belle epoque) dneminde derhal gereklenmediini gren Bernstein, Marx'n yanld kansn edinmiti. Ve yanlg temeldendi; nk doru bir gre engel olan diyalektikti. "Marksizmin ayak ba, gerekleri
doru grmesine engel olan sakat yn, diyalektiktir" diyordu Bernstein. Doru dnmeden sapm olmakla,
felsefe zincirinin byk halkalarndan Hegel'i de koparnca geride byk halka olarak Kant kalyor ve Bernstein
ona dnerek sosyalist dncenin felsefesini Kant'ta aryordu. Kesin ahlk buyruklaryla her trl eitsizlii, s-

Y Z Y I L

107

mrcl Kant ahlkszlk sayarken Bernstein, Alman


smrgeciliinin Alman iisinin durumuna getirecei
iyiletirmeleri sosyalizm olarak gryordu. Kant ahlkla bilimi, zgrlk alanyla, zoranluk alann birbirinden
ayrmt. Kant'n dncesinde bu alanlar arasnda ikili
iliki kurulmadna ve diyalektii Bernstein de reddettiine gre revizyonist sosyalizm, ahlk asndan en iyi
dileklerde bulunmakta zgr ve zorunluk acsndan, bekle-gr durumunda bulunuyordu ki Bernstein, sosyalizmi
smrgeciliin getirecei kazanlarda bekliyor ve onu bir
sosyalist olarak destekliyordu.
Kautsky, Bernstein'a karyd (Bernstein und das
sozialdemokratishe Programm, ein Antikritik, 1899).
Kautsky, Bernstein'm revizyonist sosyalizmine kar reformist sosyalizmle kyordu. Revizyonizm, diyalektiin inkrna varmt. Kautsky ile onun tutumunda olanlar da (ortodoks diye de anlmlard), Marx ile Engels'i
birer dogma gibi alyorlard. Diyalektik dnce ve onun
szleri, gerein yansmas olarak deil de, filnca demi
yada dememi diye eri yada doruysa; bir gerek Marx
dedi yada demedi diye doru yada eri bilinecekse bu
dogmatizm deil mivdi? Dogmatizm, diyalektik dnceyle badamayacana gre, diyalektiin dogmatik yoldan kabul, diyalektiin inkryd. Revizyonist sosyalizme kar Kautsky'nin ortodoks sosyalizmi, bekls-gr
tutumunda, reformizm olarak revizyonizmle birleiyordu.
Bernstein, kapitalizmin sonu zerinde Marx'm yanldn sylerken, Kautsky'nin M?.rx syledi, sosyalizm erge
olacak diye bilincin olaylar zerindeki etkisini kmseyip dnmeyi mekanik bir olu gibi grmesi, sonu olarak diyalektiin inkryd.
Metafizik dncenin mant sur ve mekanikti;
nk dnme ve uygulama biiminde (metotta) tutulan yol. felsef dnceye balyd. Bir felsefeye dayanarak tutulan yol, bir dogma olarak ele alndnda; felsef
dnce, ortodoksluun yapt gibi kmsenecekti ki,

r
10

A I M I Z

tutulan yol, dogma deerini alsn, ite ortodoks sosyalizm diyalektik felsefeyi umursamamakla, diyalektik yntemi, diyalektik dnceden kesiyor; onu znden yoksun
bir biime sokarak sur klyordu. Felsefeyi, felsef dnceyi kmsemiti Kautsky. Oysa diyalektik mantk
z gereince ne sur ne de mekanik olabilirdi. Sosyalist dncede diyalektiin reddi; madde-dnce karlkl etkisinin inkr olarak kaba izgileriyle, ya biri tekinden bamsz klnarak yeni kantlkta; yada biri
tekine egemen olarak volontarizm, yada mekanizmde son
bulacakt ki; Bernstein, insanlarn yle yada byle davrannda, yani ahlk alannda maddenin, zorunluun yeri yoktur; orada salt insan dilei egemendir diyor;
Kautsky sosyalizmin erge olacan savunuyordu. Kendi kendine, yani mekanik olu da iki trl olabilirdi: ya
Kautsky'nin gr gibi ar, ar (reformizm); yada
kapitalizmin erge kmesiyle kendiliinden, fakat birden, kyamet koparcasna (spontaneisme, kyamet teorisi). Bu grn nemli temsilcisi de Kari Liebknecht ve
Rosa Luxepbourg'du.
Herzen, hegelcilikten sonra Feuerbach maddeciliine,
ondan sonra Marx'a eilim gstermi; ancak 1848 ayaklanmalarnn baarszl kars'nda, Bat'da bundan byle
devrim olamayaca, kapitalizmin btn toplum snflarn yozlatrd kansna varmt. Artk diye dnyordu Herzen, sosyal bir devrim, kapitalizmin bulamad
Rusya'da olabilir. 1861'den nce serf olan Rus kylsnn elinde hl birlikte kullanp yararlanabildii "mir"
denen ky varlklar vard ki; Herzen'e gre, bu eit yararlanmann kylerde genellet;ri!mssiyle kurulacak halk (poplist) bir toplum, kapitalizm Rusya'ya yerleip
geleneksel ky ekonomisini, mirleri yozlatrp ktrmeden, kyllerin kendilerini ezen soylulara kar ayaklanmalaryla kurulabilirdi. 1860 sralarnda ernievski,
endstriden ok tarm gzeten Fourier sosyalizmiyle poplizmi badatryordu ki, Aleksandr II serflii kaldr-

12

AIMIZ

devrimci sosyalistlerce benimsenmi olduundan, kapitalizmin gelimesi mi, gelimemesi mi devrim dourur
tartmas yaplyordu. Bu tartma, sosyalizmin, kapitalizm dnda m, yoksa ona kar m doaca konusunu
da kapsyordu ki, devrimci sosyalistler, dnda olacan savunuyorlard. Plehanov, kapitalist gelimenin sosyalizme basamak olduunu; Vorontsov basaman Bat karsnda geri kalm bir lkede olmayacan sylyor; ve
yabanc kapitalin geri kalm lkelerle olan ilikilerinde
o lkelerin kapitalizm dnda kalp kalamayaca sorusuyla; onlarda sosyalizmin, yabanc kapitalin ilgisizlii
nnde mi, yoksa ona kar olarak m olabilecei sorusu domu bulunuyordu.
Yirmi yanda bir niversiteli olarak bakentte snavn geirmeye gelen Vladimir li Ulyanov (Lenin adn
sonradan alyor), poplistlerle Plehanov'cularn tartmalarn izliyor; 1899'da poplistlere kar yaynlad
bir incelemede, kapitalizmin Rusya'da artk tarm alann bile etkileyecek lde gelimekte olduunu yazyordu. Fakat Lenin, yalnz devrimci sosyalistlere (poplistler) kar deil, Plehanov'a da kar olacak bir tutum ve
dnceyi belirtmekteydi. yle ki Plehanov, ortodoksluk, mekanizm ve reformizme dmt. Devrimci sosyalistlerin kapitalizmi nlemek ve sosyalizmi ky toplumunda kurmak elimelerine karlk; Plehanov, sosyalizm kapitalizmin almasdr, diye, bir sosyalist olarak
kapitalizme yardmc olmak elimesine dmt. Lenin'e gre sosyalizm bir geriye dn olmayp en ileri
retim tekniiyle endstrilemeyi ama bileceinden, poplizmin ky ekonomisini ama bilmesi yerinde olmad
gibi, Plehanov'un endstri gelimesini dilerken ky ve
kyl konusunu ihmal etmesi de yerinde deildi. Rusya
kapitalist alanda ilerlemekle birlikte halknn ounluu
kylyd. Sertlik kaldrlm, kyl topraa kavumamt; soylular sertliin kalkmasndan tedirgindiler; kapitalist gelime devlet yatrmlarn hzlandrd ve o da

20.

Y Z Y I L

13

vergileri artrdndan pahallk daha ezici olmu, kentlerde yaama glemiti; i gn on bir buuk saatin
stndeydi; soylular, Bat biimi liberalizm isteyenler,
aylkllar, kyller, iiler tedirgindi; yirminci yzyln
banda kk deiikliklerden kkl deiikliklere dek
bir eyler olmas bekleniyordu. 1902'de poplistler, devrimci sosyalist partiyi kurmulard. Lenin ile Plehanov'un
sosyal demokrat partisi de 19D3'te ikiye blnmt. Plehanov'a gre ilkel kapitalizme girmi Rusya'da, nce kapitalizm ile onun gerekli kld liberal dzen gelimeliydi ki, bundan sonra erge sosyalizm olacakt. Lenin yle
dnmyordu. Sosyal demokrat partinin, liberalleri de
kucaklayacak lde byk gvdeli olup olmamas tartlyordu ki, Lenin liberallerle deil, kyllerle, poplizme
dlmeden ibirlii edilmesini neriyor; onlara nderlik
edebilecek ne yaptn bilir derli toplu bir partinin kk de olsa, byk gvdeli fakat disiplinsiz, dank amal bir partiden ye olduunu savunuyordu. Tarmn sosyalletirilmesiyle, en yeni retim aralaryla donatlmas
birbirini btnleyerek toplumun endstrilemesine bal
olduundan, aradaki srede topran, ileyenlere verilmesi, kyly ibirliine ekecekti. Parti ounluu Lenin'e
katlmt ki, Troki, Avrupal sosyalist bir devletin yardm olmadan Rusya'da sosyalizm yaamaz diyordu 1905"
te. O yl Rusya karmt. Devrim Avrupa'ya sramal,
orada sosyalizm kurulmadan ard arkas kesilmemelidir
diyordu Troki; nk diyordu, torpak sahibi tarmn
sosyalletirilmesine kar geleceinden, topraklandrlm
kylyle ibirlii geici olacak ve byk ounluun diretmesi karsnda Rus sosyalizmi, Avrupal, yani iisi
ok, endstrisi ileri bir toplumda sosyalizm kklemeden
nce yaamayacaktr.
Liberallerin, anaristlerin, sosyalistlerin, devrimci
sosyalistlerin, nihilistlerin tutumlarndan, kaynamalarndan bakanlarnn raporlaryla bilgi edinen Nikola II,
"Kk, muzaffer bir Bava, devrimi nler" dncesinde

~~
14

II III

A I M I Z

bulunmu; ama ulusal onur devrimi unutacak yerde, gereklilii zerine dnmt. Kk lokma grlen Japonya karsnda byk yenilgilere uranlyor; sorumlu,
arlk ynetimi bulunuyordu. Port-Arthur'un teslim olmasndan yirmi gn sonra 135.000 imzal bir dilekeyle
(22 mart 1905; toprak reformu, grev hakk, ulusal bir
meclisin toplanmas isteniyor) yrye geenler yaylm
atele karlanyor; tedirginliin gelimeden ezilmesi iin
bu yry arlk ynetimi bir tuzak olarak kendisi hazrlam bulunuyordu ki, gerek sertlik, gerek yenilgilerin
birbirini kovalamas, gsterilerin, sokak arpmalarnn,
grevlerin birbirini kovalamasyla atba gidiyor; 3 mart
1905'te Nikola II, ulusun gvenini tayan kiileri greve aryor; onlarla ibirlii olunacan aklyordu. Ancak toplanacak meclisin ne trl bir seimle kurulaca,
ne gibi dzenlemelerde ibirlii olunaca belirtilmemiti. Kt giden savatan ulusal onuru krmayacak bir sonu beklenerek, bozguna dnecek ileri atlmalara giriilirken; iileri, kylleri, onlara katlan askerleri "sovyet" ad altnda toplayan kurulular, grevlerle sosyalistler, genel tedirginlie istedikleri yn vermeye alyorlard. Bundan sonra, tezelden yaplan barla, cepheden
getirilen birlikler arl glendirmi; 30 ekim 1905'in
skk gnlerinde "halkn btn snflarmca" seilecek
meclis zerine yaplan vaadler geri alnmt. Geri byle bir meclis olacakt ama, bir anayasa yapmas ona braklmyor; arlk duruma egemen olduktan sonra "temel
yasalar" ad altnda karlan buyruklarla, meclisin grevleri hie iniyordu. Ne var ki, soylular, liberaller, grev,
toprak datm, igcnn ksaltlmas dileklerinden" gocunmu; otokrasinin kendini toplamasna yardmc olmulard. "Otokrasiyi, ilkelerini hi deitirmeden, merhum pederim gibi koruyacam" demiti Nikola II tahta
geldii gnlerde, daha genken.

.. -

20.

YZYIL

n
Eski fiziin enerjiyi, durmadan akan bir su gibi dnmesine (sreklilik) karlk, Planck'n ona tanecikli
(quantum'lar) bir yap vermesi (sreksizlik), fizikileri
yeniden ikiye ayryordu ki, bu anlamazlk; gerek bilinemez diyenlerle, gerek kimine gre yle, kimine gre
byle, o, nesnel deildir diyenlerin dnlerini glendirebilecei gibi, bilim ifls etti diyenleri sevindiriyordu.
Fiziin tartt, fakat henz alamad alanda metafizik bayraklar dalgalanyordu. Ne var ki 1905 yl, fiziin en baarl yllarndan biri olacakt. Metafizik grlerin enerjiyle maddeyi birbirinden ayrp soyutlatrmalarna karlk, enerjinin de maddesel yap gibi tanecikli
bir yapya sahip oluu, yap eliinde onlar birletiriyordu. Oysa enerjinin yaps, durmadan akan su kibi srekli
ve maddenin yaps sreksizse; enerji sreksizin dnda
srekli olarak ondan bamszd. Eski fiziin bu bamszla yer vermesine karlk, kuvanta fizii buna yer
vermiyordu. Geri Planck 1900'de, akkor durumuna getirilen cisimlerin nlanmasnda grlen bir tuhafl,
n- enerjilerin niceliindeki sreksizlii, kuvanta teorisi, yani enerjinin sreksiz yapsyla aklamt ama, bir
olayn aklanmasna karlk, aklanmay da bir deneyin onaylamas gerekirdi ki, teori btnlensin. Einstein,
ilk olarak Hertz'in grd bir olay hatrlyordu. Elektrik yk boalmasnda Hertz, mor tesi nn etkisi bulunduunu grmt. Fotoelektrik diye adlanan bu
olayda m-enerji, elektrik-enerjiye dnm oluyordu.
Enerjinin klktan kla girmesi bilinir olduundan, bu
adan olayda, allmn tesinde bir yenilik yoktu. Fakat baka bir adan, yepyeni ve ok ilgin bir durum vard. Fotoelektrik olaylarnn incelenmesi gsteriyordu ki,
birtakm tek renkli klar arptklar birtakm cisimler-

16

AIMIZ
den elektron koparmada, bylece elektrik boalmasna
yol amaktadrlar. O halde diye dnlebilirdi ilk bakta, k arttka elektron salnmas hzlanr; oysa Lenard'n denemeleri vermiyordu bu sonucu. Bir sreksizlik, kesinti vard olayda. Ne denli gl olursa olsun krmz n fotoraf kdn etkilememesine karlk ne
denli az olsa mor n etkilemeyi yapmas gibi, fotoelektrik olay da n oalmasna deil, baka bir nedene balyd. Rengin nemi vard. Elektronlarn kopmas olaynda rengin cemi demek, k dalgasnn frekans (renkler, belirli bir sredeki titreimin saysnda
birbirlerinden ayrldklarna gre) fotoelektrik olaynda sorumlu demekti. Einstein u ilikiyi kuruyordu - elektronu koparan g, n bolluunda deil, frekansnda
toplanm olduuna gere, elektronu belirli bir hzla iten
n enerjisinin frekans, belirli bir snr gemeliydi ki
fotoelektrik olay dosun. Deney gsteriyordu ki, fotoelektrik olayjn douran k ne denli az da olsa, frekans yksekse, arpt cisimden elektron koparr Kopan
elektronun ald hzla llen enerjisi, onu koparan n
' enerjiyle matematik bir denklem (Einstein ilikisi) kuruyordu. Terazinin bir kefesine konan bir kilonun, en az
kendisi kadar arlkla yerinden kmldad bilinir; kefelerin denklemesiyle ikinci kefedeki arlk lld
gibi, onun hacmi da llmse, bu iki bilgiden younluun da karlabilecei dnlsn, ite, harekete geen
elektronun enerjisi, onu harekete geiren nn enerjisine denk olarak bu enerji, frekansla blnnce (nk bu
gren n enerjisinin artm, frekansnn oalmasyla
orantl), Planck'n bulduu deimez say kyordu. Bir
elektronu yerinden oynatan n enerjisi, Planck deismezyle frekansnn arpmna eitti ki, ite bu blnmez
deimez saysyla birimlemi, tanelemi olan enerjiye
verilen ad kuvantum'du. Belirli renk n frekans belli olduuna gre, onun Planck deimeziyle arplmas, o
renk n en kk enerji birimini gsteriyordu ki,

20.

Y Z Y I L

17

"photon" ad, k enerjisinin kuvantumlarna verilmiti.


In yaps tanecikli miydi? Yzyllardan beri o tanecik
ve dalga olarak ikili nitelikler gstermiti fizikilere.
Eski fiziin kesintisiz, srekli bilerek maddeden soyutlatrd enerjiyi, tanecikli klan kuvanta fiziinin,
maddeyle enerjiyi yap birliinde eitlemeye gtrd
yeni bir fiziin eiinde Einstein, yalnz kuvanta fizii
acsndan deil, baka bir adan da yeni bir fizii kurmann almalarna girmi bulunuyordu 1905'de.
Nasl oluyordu da, yeryznn gidi ynne salnan
kla, baka yne gnderilen n hzlar deiik bulunmuyordu? Michelson-Morley denemesi beklenen sonucu
vermiyordu. Kendi kendine yryen merdiveni koarak
kanla, durarak kann yukar kata ayn anda varmalar gibi artc bir sonutu bu; hzlar eit miydi ki, biri
koarak, br durarak; yryen merdiven zerinde yukar kata ayn anda kmlard? Bu olamazd. Fakat
Michelson-Morley denemesi olumsuz sonucuyla, beklenmeyenin, olmamas gerekenin sonucunu getiriyor; Einstein
konunun zmn, fiziin ta temellerinde aryordu. Eski fizik, uzay ile zaman soyutlatrm; hatt Kant onlar olaylar dnme dzenine sokan ilk kalplar olarak
grmt. Kant, uzayn nesnelliini kaldrmak istemitir diyordu Einstein. Acaba nesnelerden ayrlm, soyut
bir uzayn anlam var myd? Yukarda, aada, ortada
ne demekti? Uzay ile onda yerleen nesneler birbirlerinden iliikleri (relation) kesildiinde anlamlar kalr myd? Bir trende gidiyorsunuz diyordu Einstein; bu yle bir
tren olsun ki, dz bir yol zerinde hz deimeden gitsin Bir nesneyi elinizden brakyorsunuz; tren eit hzla
gittiine gre, nesne yere dz bir izgi ekerek inecektir.
imdi cam ayor, size gerekli olmayan nesneyi dar brakyorsunuz; hava etkisi bir yana, bir alln zerine
braktnz nesne, doru bir izgiyle alln zerine decektir. Fakat alln hemen arkasnda duran bir adam,
F 2

11

A I M I Z

braktnz nesnenin dz bir izgiyle deil bir parabol


(kat' mkfi) izerek dtn grecektir. imdi sorulabilir; nesne uzayda hangi noktalardan geerek dt?
Yolcu doru bir izgi, allktaki adam bir parabol grd; cisim dnde hangi izginin noktalarndan geti?
ki ucu yontulmu bir kalem, karlkl iki kt arasnda hzla aa doru ekilsin; ktlardan biri duruyorsa, kalem onun zerinde dz bir izgi ekecek; br
kaydrlyorsa, onun zerinde de kalemin izgisi bir parabol olacaktr! allkta duran adamn nnden tren
geiyor, trene bal kt yrdnden tan izi parabol olacak; fakat alla bal kt yerinde durduundan yolcu tan dn doru bir izgide izleyecektir.
Trenin penceresinden braktnz ta uzay iinde, hangi
noktalardan geerek, yani hangi izgiyi izleyerek dt?
imdi nyle karlk veriyordu Einstein; salt bir uzay
yoktur; koltuunuzda oturmu yolcu olarak, trene bal
uzayda duruyor; alyla ilikin (relatif) uzayda kouyorsunuz. Ve bu ilikinlik sizin keyfinize, yada duygularmzdaki bir bozuklua, deimeye bal znel (sbjektif) bir
ilikinlik deil, nesnel (objektif) bir ilikidir (relation).
Trenin penceresinden braklan cisim, trenin uzaynda
baka, alln uzaynda baka noktalardan geti.
Zaman salt m? Trenin iindeki adamla dardaki
adam tam kar karya geldiklerinde iki imek akt
dnlsn; dardaki adam, iki imekten eit zaklktaysa imeklerin ayn zamanda aktn grecektir; oysa yolcu trenin bandaki imee doru gittii iin iki
imei ayn zamanda grmeyecek. ki imek ayn zamanda m, baka zamanlarda m aktlar? Duran adam
sorguya ekildiinde belki de yle diyecek: O anda
gzm saattayd; and ierek sylyorum ki, iki imek
elifi elifine saat tam sekizde akt! Oysa yolcu: Ben
de saata bakyordum, ilk imek aktnda saat daha sekize gelmemiti diyecektir ki, her iki tank da doru syledikleri gibi, saatleri de dosdorudur. yleyse imekler

20.

Y Z Y I L 107

hangi zamanda akt ? Zaman, salt deildir diyordu Einstein. Trenle ilikin zaman baka, duran adamn uzayyla
ilikin zaman baka. Trenin zaman, ndeki imee doru giderken ksald, baka bir deyimle yavalad (nk
duran adamn saati, ndeki imein akt anda sekizi
gsterirken, yolcunun saati sekize gelmemiti daha).
Zaman ile uzay ilikin (espace-temps) olduklarna
gre uzaklk (distance) da salt olamaz. Trenin iindeki
adamla dndaki adamn bunu denemeye kalktklar dnlsn. Bir cedvel nasl yaplr? Tahtas kesilip hazrlandktan sonra, yaplm cedvelle kar karya getirilerek santimlere, milimetrelere blnr. Yaplmakta
olan otuz santimlik cedvelle, ona kalphk eden cedvelin sfr yazl noktasyla otuz yazl noktas kar karya getirilir ve cedveller kmldatlmadan (noktalarn kar karya geldii anda) yeni cedvelin bana sfr ve sonuna
otuz yazlr. Usta bu ii yaparken, rak cedvelleri oynatmadan tutamazsa, sfr ile otuz yazlacak noktalar, kalp
cedvelin sfr ile otuz yazl noktalaryla ayn anda kars
karya bulunmayacandan yeni cedvelin boyu, kalp cedvele uymayacak diye usta ok kzacaktr. ki uzunluun
yada uzakln eit olmalar iin, ba ve son noktalarnn
ayn zamanda kar karya gelmeleri gerekir. te, duran cedvellerin ayn zamanda kar karya gelen noktalar baka, kmldayan cedvellerin ayn zamanda kar
karya gelen noktalar bakadr. Yolcu, vagonun penceresini lerken cedvelin sfr noktasn bir uca koyacak,
sonra br ucun, ayn anda cedvelin hangi noktasna geldiini okuyarak pencere geniliinin, diyelim 75 santim
olduunu grecektir. Oysa trenin dndaki adam cedveinin sfr ucuyla, okuduu ucu ayn anda pencereye dayadnda, 75 deil daha ksa bir boy bulacaktr. nk
tren yrmektedir. Vagonun iinden alman lnn (bu
lmede pencere duruyor) uzay-zaman baka, duran
adamn lsnn (bu lmede pencere yryor) uzay-

20

A I M I Z
*

zaman baka olup, boyu ksalmtr trenin yrd


ynde.
Uzay, zaman, uzaklk salt deilmiler, birbirlerine ilikinmiler (relatif), ne kard bundan? Tren penceresini
ierden len yolcuyla; yolcunun elindeki cedvelin sfryla kendi elindeki cedvelin sfrn kar karya getirebildii halde, ayn anda 75'i, 75'e kar getiremeyecek
olan dardaki tuhaf adamn, yryen bir pencerenin boyunu, durduu yerden lmekten ne bekledii vard? Duran pencerenin lsn almakta, ona bir perde yaptrmak gibi, gnlk yaaymzla ilgili bir anlam bulunabilirdi. Ne var ki, 1905 ylnda uzayda, daha dorusu uzayzamanda uan cisimlerin, fizik tartmalardan, gnlk
yaaymza geecei yzyla girilmi bulunuyordu. yle ki, 1900'da bilinen gn haritas bir metre kareye sarken, elli yl sonra tarama alan bir milyar k yl apma kacak teleskoplarla bilinen gn haritas, o eski
haritann lsnde yaplacak olsa, yeryzn kaplamakla kalmayacak ona smayacakt. Herschell (1738-1822)
yeryzyle gneinin iinde bulunduu yldzlar kmesinin (galaksi) boyunu alt bin k yl olarak dnmt
ki, bu boy gl teleskoplarla yz bin k ylna vararak
dnleni am; yeryznn iinde bulunduu yldzlar
evreninin be yz milyon k yl tesinde milyonlarca
baka galaksi bulunduu Einstein'n anda grlr olmutu. imdi grlen neydi? Bir milyon k yl (saniyedeki k hz X yldaki saniye says X milyon - kilometre trnden, korkun bir sfr kalabalyla, yeni teleskoplara gre yakn saylabilecek bir uzaklk) uzakta
imdi grlen bir olay, bir milyon yl nce olmutu. imdi orada, teleskopunu yeryzne eviren bir gzlemci
varsa, yeryznn "imdi"sini grmesi iin bir milyon yl
teleskopunun banda kalmas gerekti; o zaman da imdi
yeryznden oraya bakan gzlemci bir milyon yln ncesinde bulunacakt. Salt zamanla, salt uzayn, bulunduu
yerden ayr soyut imdilerin, k hz, k yl lleri

20.

Y Z Y I L

21

iinde astronomide salt anlamlar yokoluyor; gene k


hznda, yada ona yakn hzlaryla ktlelerinin, boylarnn
ilikin bulunduu tanecikler, fotonlar, elektronlar alannda (mikrofizik), eski fiziin salt ve salt olduu iin
soyut kavramlar yerine, yeni bir fiziin gereklilii douyor ve Einstein bu gereklilikten geliyordu. Diyalektik
ilikisi gereince, gerei kavramaktan yeteneksiz kalan
dnce, gereklerle yeniden dzenlenmeliydi ki, gerei
kavramaya yeniden dnebilsin. Ik hena gre yava
olan gnlk yaantmzn olaylar iinde salt uzay, salt
zaman ve salt imdilerimiz, kklkleri dolaysiyle duyularmza arpmayan yanllklarla olaylar kavramamza yetiyorsa da, galaksilerle atomlar evreninde byyen
yanllklar, zaman ile uzayn salt olup olmadklar konusunda dncemizin yeniden dzenlenmesini gerektiriyordu (1919'da yaplacak bir deney, grntleri gnein yaknna den yldzlarn grldkleri yerde deil, rlativite fiziine gre bulunmalar gereken yerde olduklarn
gsterecekti). Salt deildir diyordu Einstein uzay ile zaman. Minkowski, uzay-zaman likinliinde zaman, boyutlu (buudlu) sanlan evrenin drdnc boyutudur diyordu.
nlenmi bir hikyeye gre, birtakm nedenlerle lgnlam bir sanat, eskiden alt operann sahnesi
altna gizlenmi; grnmeden yapt ilerle, mistik, srl olaylara eilimi olanlarda, operada hayalet var rpertilerini uyandrmt. "Drdnc boyut deyince, matematik dnceden yoksun olanlarda doan mistik rperti,
operadaki hayalet rpertisinden ayr deildir diyordu
Einstein. Bununla birlikte uzay-zaman sahnesinin, iinde
yaadmz olaylar drt boyutla kapsamasndan daha
olaan bir ey yoktur." Minkowski, olay, uzay-zaman
iine deime olarak tanmlyordu; hibir olay yoktur ki, matematik ilikilerinde x, y, z ile gsterilen
boyutla, t (temps) diye gsterilen zaman dnda olabilsin. Matematik ilikilerinde x, y, z, t boyutlar (dimen-

13 A I M I Z

sion) bir btndrler (uzay-zaman). Eski fizik de olayn uzay ile zaman iinde getiini biliyordu ama, ikisinin balln, btnln deerlendirmemi, birbirinden ayr sahneler olarak grmt; x, y, z, t ilikisinde
t'nin drdnc ye olarak br yeyle ( boyut) birlikte kurduklar matematik btne, olay sahnesi olarak
Minkowski'nin drt boyutlu evren demesi yerindedir diyordu Einstein.
Penceresinin nnde oturan yolcu, vagon demesine
ilikin olarak koltuunun durduunu, demiryoluyla ilikin olarak da yrdn bilir. Yolcu hangi ilikinlie
imtiyaz verirse durumun-u onunla aklar; bir saat pencere oturdum demesi, imtiyaz vagon demesine; bir saatte dereler tepeler atm demesi de imtiyaz demiryoluna verdiini gsterir. Evrende bu ilikinliklerdcn birine
zel bir stnlk, bir imtiyaz verilmi midir? Esri kabul eden fizik byle bir imtiyaz tanmtr. Suya bir ta
attnz; tan suya vurduu noktann dalgalara zek
(merkez) olduunu ve onlarn zekle ilikinliinde yaylp uzaklatn gryorsunuz. Kibrit aktnz; esr varsaymna gre ona bir ta attnz ve esr iinde elektromanyetik bir dalga dourdunuz. Eer k dalgasnn
zei, esr iinde doduu yerde kalyorsa, bu duran nokta, dayanlacak salam nokta olarak, imtiyazl ilikinlie
ivi olabilir. te bu imtiyazl ilikinlie dayanlarak,
Miclelson-Marley denemesinden olumlu sonu bekleniyordu. Oysa Einstein ne esr ne de esrde duran nokta
olarak bir ivi ve o iviye dayanan imtiyazl ilikinlik var
diyordu. In esr iinde kalm bir balama noktas
yoktur; byle duran bir nokta olmad iin MichelsonMorley denemesi beklenen sonucu vermiyor; nk deneyin gzlemcisi u2ay-zaman salt, deimez, imtiyazl bir
ilikinlie balayamyor; bu deneme yalnz esrin bulunmadn deil, salt uzay, salt zaman bulunmadn da
ortaya karmtr diyordu Einstein,

20.

Y Z Y I L 107

in
Yayn 1902'den balayan felsefe szlnde Lalande,
"Bir olay topluluunu; usun kuramsal dzeninde eletirmeden, yada o olaylar doa st bir dzenin belirtileri
saymadan, yada deimez, soyut kurallara balamadan,
salt grntleriyle zaman ve uzay iinde incelemek" diye
tanmlyordu, "Phenomelogie" deyimini. Duyulara arpan
ynyle "phenomene',' bir grnt-olayd. Fakat 1900'de
Husserl (Logische Untersuchungen), dnce zerine
yapt aratrmalarla, fenomenolojiye yeni bir anlam getirmek zereydi. Tatl a'm iki dnr, Bergson ile
Husserl, yirminci yzyl dncesinin yeniden kurulmas,
nk yeniden bir dnce bunalmna girildii kansmdaydlar. Neden? Trl adan grlen bunalm, trl adan yorumlanyordu. Avrupa'da ortaan sonundan balayan ekonomik, politik, dnsel gelimeler kendilerine
dayanak olarak usu bulmulard. Baka yol yoktu, btn
kurumlar, yasalar dine oturtulmu bir dzenin deitirilmesi iin. Bir rnek olarak, dn verme ilerinde faiz
istemin doru olup olmad dnlebilir. dn verilen parann oaltlarak geri istenmesini dinler, iyi gzle grmemilerdi. Oysa kapitalist ekonomide para, douran para olduundan, dn veren, yani anaya sahip
olan, yavruyu da istiyordu, te yandan, oalan mal dolamnn, artan kredi ilemlerine dayanmas gerekti ki,
faiz yasa, Avrupa gelimesine temelden engeldi, ite
baka bir dzenin yaptlar olan yasalar, kurumlar ortaan sonundan balayan Avrupa kentleri (burg'lar) ekonomisine uymaz yasalar, kurumlar durumuna gelince,
burjuvaziye (burglarda yaayanlar) yarar yeni bir dzenin gerei duyuluyordu ki; kurumlar, yasalar dine dayal bir dzenin karsnda yenilikler, us adna isteniyor
ve kapitalist gelimeyle temellenen deiimin dnsel

24

AIMIZ

abas, kar yol olarak usa yneliyordu (rnesans). Kutsal buyruklarla us uyumadnda ne yaplabilirdi? Ayrca u soru da kolay karlanr gibi deildi; ne neye dayanyordu? Tarihsel gelimelerinde kapitalizmle rnesansn dnsel yn bal olduklarndan, burjuvazi karlarna uygun bulunmayan kurumlar, yasalar kutsal da olsalar, usa uygun deildiler, gelimeyi nleyici olarak, Avrupa tarihinin bu dneminde. Geri Descartes usun, insana doutan verilmi bir ara, evrensel, tanrsal ustan
bir para olduunu sylemekle kutsal yasalarla kiisel us
arasnda bir badatrmaya gidiyorsa da, kutsal yazlarn
rndan karlacak lde geni yorumlarna yol aacak bir tutum, Roma'da toplanan yksek rtbeli rahiplerce
ok tehlikeli bir tutum olarak grlm ve Descartes'n yazlarnn "okunmas, baslmas, hatt sznn edilmesi" yasaklanmt. Ama yeni ekonomik koullarla lkelerinin glenmesini ngren Avrupa krallklarnn yeni ekonomiyi
salayan burjuvalarla ibirlii (aydn despotizm), Descartes usuluunu, yeni ada Avrupa dncesinin bana getiriyordu. Liberalizm usu, evrensel bandan da kurtaryor, onu bireyletiriyordu. Kiiye yol gsteren, ald tatlar, karlaryd ki, bunlarn neler olduunu o, duyularnda iz brakan deneylerle reniyordu. Usun nnde deney vard (empirisme). Aydn despotizmin koruyuculuunda glendikten sonra, artk usun deil, karlarn nderliini aa vurmakla ngiliz burjuvazisi liberalizme
geerken, gelimeleri eit olmayan Avrupa lkelerinde,
deneye yol gsteren us mudur, yoksa usa yol gsteren
deney midir tartmalar yaplyordu. Liberalizm zgrlk salam myd? Kant ahlkszln zgrlk salayaca dncesinde olmad gibi, deneylerin usa ancak
zorunluk yolunu gsterdiini; zgrlnse, salt usun
deneyler st ahlk buyruklarnda bulunduu kansndayd. Temellerini Kant'm att Alman idealizmi, kaba
empirizmin kaba maddecilikle sonulanan bir karclk
ve bencillik olduunu ortaya koymakla kalmyor; deney-

29

A I M I Z

son. Us, bilimin arac, onun yardmcs. Eski metafizikiler salta, usla varamadlar; saltn, ilikisi yok ki usla
bilinsin. Bilimin ilerlemesi usu glendirir. Usun gcne
kanarak onu metafizie sokanlar sapttlar. Oysa metafiziin konusu, ilikileri bilmek deil, salt bilmektir ki,
gerek felsefe budur. Metafizik dnce, soyutlatran,
ilikileri kesen, salt salt olarak gren dncedir. Oysa
us, ilikileri gren aratr. Metafizie usu sokmak, diki
diken ineden, kuma kesmeyi beklemek gibidir ki, bir
aratan yapt iin tersini beklemekle baarya gidilmez,
ite diyordu Bergson, metafizik, salt geree gtren kendi yolunu kendisi bulmaldr.
insanda yle bir g bulunsun ki, o insan ancak ilikileriyle varolabilen gereklere deil, fakat salt geree
gtrsn! Bergson byle bir gcn insanda bulunduunu,
sylyordu. Kuku yok ki, byle bir g, ancak ilikileri
bilebilen, fakat salt grmeyen ustan stnd. Tatl ada byk yank yaratyordu Bergson. yle ki tutarl olmayan, usa uygun deildi. nV. us ancak ilikini, tutarl olan kavrayabilirdi. Bir yanda liberalizm zgrlkten sz etsin; br yanda ii dernek kuramasn, derneklerinin kararyla ii brakamasn, bu tutarl bir gidi deildi ; Avrupa bir yanda insan haklar ampiyonluu, br
yanda smrgecilik ampiyonluu etsin, bu da tutarl gidi deildi. Ama tutarll isteyen kimdi? Ustu, dncemizi tutarl olmaya zorlayan. Eer us, kendinden stn bir gcn karsnda yeteneksizse, usa uygun olmamak, hi de korkulacak l deildi. Ustan yz bulamayan emperyalizm, ondan stn bir gte "meru" olmak
umudunu beslemeyecek, ona kollarn amayacak myd?
"Emperyalizm umumiyetle mistisizm olarak ortaya kyor" diyecekti Bergson.
Hemen eklemeli ki, Bergson ne Nietzsche gibi dorudan emperyalizmin vcs olmu, ne de William James
gibi doru dnce bana yarayan dnce (bilim) ve
doru davran (adalet), karmn yoludur demi.

20.

Y Z Y I L

107

Bergson mistisizme genlik as yapmakla, emperyalizme


yararl olmu; onun gllk anda (Tatl a) byk
yankyla, ilgiyle karlanmt. "Bilgimizin ileyii, sinematografiktir" diyordu Bergson. Sinema ne yapar?
Hareketsizi, cansz (fotoraflar) yan yana dizerek bize,
hareketi, canly gsterir; gsterir ama, bu filmin gereine salt olarak uygun deildir. nk olay, gerekte
sreklilik iinde akp giderken, sinema onu fotoraflarn
sreksiz, durmu anlarna bld. Sinema gerek zerine
bilgi verebilir, fakat gerei, olduu gibi yanstamaz. Neden; nk sinema gerein sresini (duree) paralamtr. Sinemann fotoraflar, sinema eridi zerinde birbirlerine bal, birbirlerine ilikindirler; oysa sinemann yanstmak istedii gerek, birbirine ilitirilmi anlardan kurulu deildi; gerekte yan yana dizilmi sreksizler yok, kesilmeyen bir sre (duree) vardr. Us da sinema gibidir; gerek zerine bilgi verebilir; fakat onu olduu gibi yakalayamaz! nk diyordu Bergson, us inceleme yapar; incelemekse gerei blmek, paralamaktr. Us byle yaparak, gerek zerine bilgi edinir; onun
paralar arasnda (paralayan da kendisi) ilikiler kurar. Fakat bu salt olan, paras, ilikisi olmayan btngerek, salt-gerek bakmndan kar yol mudur? Bu durumuyla us gerei tm olarak kavrayamaz. Onu. yani
gerei salt, yada salt gerek olarak kavramaya "sezgi intuition" diyeceim diyordu Bergson. Us, gerek zerine
bilgi edinir; fakat onu salt olarak, onunla bir olarak,
yani kendisi de tm gerek olarak onu bilemez, ite bilim; usun, bilgi edinmenin dar snrnda kalrken; saltn
bilimi olan metafizik, salt, sezgi gcyle bilmektedir.
Nasl sinema gerein kendisi deil, paralanmn ilitirilmesiyse, usun bilimi de odur. Ve filme alnan gerein,
baka bir deyimle, olayn salt kendisinin, paralanmayan
bir "sre" iinde getiini, sreyi paralayan sinemayla
m biliyoruz? Hayr, bunu gerein kendisiyle biliyoruz.
Nasl srenin varln sinemayla deil, gerein kendi-

20

A I M I Z

siyle biliyorsak; nasl gerei gerekten bilmek onunla


bir olmaksa; salt gerekle bir olan salt gcmz, sezgi
adn verdiimiz o gc kendimizde arayalm. Sre bizde
de var. Hatt sre, bilincimizin varlk koulu. Bilincimiz
gemiimizi unutsayd, kendimize "Ben" diyemezdik. Kendimizi gemiimizle tanyor, u srada varlmz biliyor,
geleceimizi dnyor ve u kesilmeyen "sre"yle kendimizin bilincini ediniyoruz. Filim koptu mu, sre bozuldu, bilin ld demektir. Sre yaanr diyordu Bergson;
ama zaman dnlr. Sre sreklidir; fakat us, o paralayc, o blc; sreyi zamana blmtr saat, ay, yl
diye. Einstein zaman uzayla ilikin buluyor; nk o
dnyor, bilim yapyor, us yolundan gidiyor (Bergson,
Einstein'in almalaryla ilgilenerek Duree et simultaneite'yi yaynlamt, 1922); ve ite us salt bilemez, ancak maddeseli dnebilir. Niin us, zaman uzayla balamak zorunda kald ? nk zaman, uzay kadar maddesel
deildir. Madde dediimiz nesne uzayda yerleir; ne yersiz madde, ne de maddesiz yer vardr. Zamana gelince;
kum, su saatndan tutunuz da, en son saatlara dek hepsi
zaman, maddenin uzayda yer deitirmesiyle lmyorlar m? Ay aym, yl yeryznn uzayda yer deitirmesiyle llyor. te usun yapabildii bu; o sreyi zamana blmekle kalmayp stelik maddeletiri.yor onu. Oysa sreyi, bilincimizin derinliklerinde benliimizle birlikte duymamz, daha dorusu sezmemiz iin ne usa, ne
uzaya, ne de maddeye balyz diyordu Bergson. Grlyor ki bilin sreyi, kendisi sre olarak biliyor, ite
seziin gc! Sezi diyordu Bergson, saltla salt olarak,
geree gerek olarak vard.
imdi, kendini bildii gnden beri benliinin kesilmeden srp geldiini bilen biri, ben krk yldan beri salt
geree varmm da, meer haberim yokmu mu diyecekti? (Bourgeois gentilhomme gldrsnde msy
Jourdain, syleyiin ya nazm, yada nesir olduunu renince, meer ben krk yldan beri nesir yapyormuum da

20. Y Z Y I L

107

haberim yokmu der.) Andre Gide, bergsonizmi aklayan bir kitap zerine, ben de haberim olmadan oktan
beri Bergsoncuymuum dedikten sonra, gnlk baarsn herkesi okamaya borlu, polpohlayc (salt geree
varlmasn ne bilgisizlik, ne alklk nleyebiliyor) bir
dnceyi, gvensizlikle karladn belirtiyordu.
Gvdemiz maddeyle yayor diyordu Bergson. Bu bakmdan yaantmz maddeye dnktr. Hayvan yaantsn igdyle salyor; ldrc etkilerden igdsyle
kaarak, kendini yaatanlara igdsyle gidiyor. Insandaysa igdnn grevini us zerine almtr. Hayvan
yaamaz evresine uyamazsa. Bu bakmdan igd da,
maddesel evreye dnktr, ite igdnn iini yapan us
da maddesel evreye dnk olup, o evreye uya uya maddesel nitelikler almtr. yle ki, maddeler uzayda yer
tutarlar; ve yerler birbirinden ayr olmakla maddeler bir-'
birinden ayrlrlar; us da bu ayrlktan ayrc, blc niteliini alr ye sreyi uzayda zamana blerek onun blnmez niteliini gzden karr. Eer diyordu Bergson, igd da, maddeye dnk olarak, us olarak bilincini arttracana; iimize kendimize dnk olarak bilincini arttrsayd ;* bilincimiz bilincimize dnerek seziini glendirecekti. Grlyor ki sezi, ie dnk igdnn bilincini arttrmasdr. Elbette, maddeyi anlamaya yarar us,
da dnk bilin, ruhu anlamayacak. Ruh nedir? nce
unu bilelim ki, us deildir diyordu Bergson. Ruh bilintir; ama ie dnk bilin. Ve neyin bilinci; iimizdeki srenin bilinci; yani bilince dnk bilin, bilincin bilinci.
Grlyor ki, sre zerinde bilin edinilmekle bilin; kendi zerine bilinleniyor, ite sezi, ite salt gerek! Sre yalnz kendimizde mi var? Blc usa bavurmadan
sezile sylenebilir ki, bakalarnn bilincinde de sre ve
sresinde bilin (ruh) var. Bundan baka bir sonuca seziimiz varamaz. nk sezgi, us gibi blc olmadndan, sreyle bilinci ayramaz birbirinden, iimizdeki srenin bilin olduunu usa bavurmadan bilen sezgi'dir.

30

AIMIZ

Usun blclne karlk; sezgi, sevgi yaratcdr; nk o blmyor, balyor. Gvdelerimiz uzayda birbirinden ayrlmtr; fakat ruhlarmz sreklilikte bir. Uzayla al verii olan us; onunla sreyi zamana paralayan
gene us; fakat sreyi saltlyla sezen us deil sezgi! Sre olaylarda, baka bir deyimle, dmzda da var. Bunu
belirterek Bergson, seziin iten da nasl ktn da
gsteriyordu. Sezi, ruhu dorudan kavramakla, salt gerei iimizde bulmutur; sezi bunu, sreyi bularak yapt. Demek sre, salt gerein anahtar, t e yandan sre,
bilincin kendi bilincine var. Hi unutulmamaldr ki,
sre yalnz gerein anahtar deil, bilincin kendisidir
iimizde. te sreyi darda bulmak, darda sezie konu
bulmaktr ki, ona "Slan vital, yaansal atl" diyeceim
diyordu Bergson. Btn olaylar, kmldan douran yasansal atl; iimizde bilin, dmzda olaylarn ruhu olarak, seziin yakalad salt gerektir ki; ite onda iimiz,
dmz, sremiz, gereimiz, ruhumuz, seziimiz bir olarak kaynamtr. Grlyor ki diyordu Bergson, sezgi
yolu, saltn bilimi olan metafizie can verir; o usla deil,
sezile dirilecek. Ne var ki, us sezgiyi, bilim metafizii
geriletmi, yollarn tkamtr.
Orta alarn sonuna dek, sosyal tedirginlikler, insanlarn, evrenin birliini, kardeliini syleyen mistik
akmlarda dile gelirdi. Akyla, iiriyle doudan batya
yzlerce yllk mistisizm, gnl gznden Bergson'un sezgisine gelmekte ne Bergson'dan yavan olmu ne de sylenmedik sz brakmt. Edeb gc, kltrnn zenginliiyle Bergson, mistisizmi yirminci yzylda ne durumda
bulmutu? Ortaalarda sosyal tedirginlik, mistisizmden
g aldka, medrese ve skolastiin Aristo usuluundan
g alarak tehlikeli mistik akmlarla savat grld.
Ama rnesans ve sosyal tedirginlikler usa dnnce, karlar ters ynde olanlar mistisizme dnd. te Bergson,
bu ke kapmacay sezerek, "Emperyalizm umumiyetle
mistisizm olarak ortaya kyor" diyordu. Bergson em-

20.

Y Z Y I L

107
peryalizmi vmyor, mistisizmi insanla yararl bularak,
"Yaygn bir mistik sezginin dnyaya getirecei hayat sadelii gereklen nee ve sevin olacaktr" diyordu. Ve
yoksullarn neesi emperyalizmi neelendirdiinden, Tatl
a mistisizmle Bergsoneulua byk ilgi gsteriyordu.
Husseri, Avrupa'nn dncesiyle birlikte bir bunalma gittiini gryordu. Bar iinde sava oluyordu tatl
ada. Emperyalist kmelemeler, durmadan silhlanan
Avrupa devletlerini atan karlar, bar korumak iin
yapld sylenen sava andlamalaryla bar iinden
balayan yle bir savaa sokmutu ki, barut fsna dnen Avrupa bir kvlcmla tutuabilir; tatl a korkun
bir savata gzn aabilirdi. Bergsonizm bakmndan
Bat uygarlnn bunalm; Avrupa uygarlnn us, bilim, maddesel donatm ynnden gelimesine karglk, sezgi, metafizik, ruh donatmmca clz kalmasndan ileri geliyordu. Bunalmn zm iin kapitalizm ncc-si alara
m dnlecekti ? Emperyalizm asndan bir lokma, bir hrka felsefesi yoksulu uyuturmak bakmndan yararl sonu verebilirse de, artan retimin tketim yeri bulmas
iin yaplan abalarla, yoksulluunuzla neelenin dncesi arasnda bir uyumazlk vard. Btn vitrinleri, rekklnlaryla satn alnz diyen bir uygarln gerek' bir
inanla kanaat felsefesini benimseyecei dnlebilir
miydi? Smrgecilik en ilkel toplumlarda bile alkoll ikileri, boncuklaryla mal dolamn hzlandrarak sakin
yaay, hzl yaamaya dntryordu ki; bu gerein
karsnda mistik uyuukluun tlenmesi emperyalizm
asndan hem iki yzllk, hem de elimeydi. Bat uygarlnn elimelerini, bunalmn ne sosyalist, ne mistik; fakat nc bir yolda zmeyi dnen bir filozof
vard ki tatl ada, ite o Husserl'di.
Gerek nedir? diye soruyordu Husseri, onun kendiliinden bir anlam var mdr? Geree deneyle varldn syleyenler var; oysa deney bize tek olay gsteriyor;
tek olayda grleni nasl genelletiriyoruz ? Tan dt-

32

AIMIZ

n doksan deneyde grdkten sonra, doksan birinci


braklmda gene deceini nereden biliyoruz? Bu bilgiye baka bir yoldan gidiliyor. Deney bir dorulaycdr;
o gerei dorular, fakat dourmaz. Gerek baka ynde douyor. Geometriyi rnek aln diyordu Husserl, nokta, izgi grlen nesneler deil, dnsel gereklerdir.
Gerek, kavramlardan douyor. Matematik sezgiyi, deneylerin duygusal sezgileriyle kartrmamaldr. Bergson
salt geree var nasl sezgi diye adlandryorsa, Husserl
de yle yapyordu. Gerek salt myd? Husserl'e gre
gerek ne nesneldi (objektif) ne de znel (sbjektif). te nesnellik ve znellikten arnm olan gerek, yalnz
kendi kendisi olarak saltt. Husserl, dnn nc
yolunu bulduu kansndayd. znel gerek, gerein insanlar arasmda ortaklamasna engeldi. Nesnel gerekse, zgrle engeldi. Gerek nesneise, nesnenin gsterdii yoldan dnmek zorunluu vard. Husserl'e gre insanln bunalm, nc yolu bulamamasmdand. Nesnel gerek sosyalizme, znel gerek mistisizme gtrmt ki, Husserl, bunalm olarak grd ann durumunu,
nc bir yoldan kurtulua gtrmek abasndayd.
Husserl'in sezgisi, Bergson'un sezgisinden ayrlyordu. Bergson sezgiyi us dnda bulmu, mistisizme varmt. Husserl sezgiyi, us d deil, us ncesinde buluyordu.
Husserl'in sezgisi ustan ayr yol tutmuyor; usun yolunu
ayordu. Dnlenden nce, dnlmeyen vardr diyordu Husserl. nce usla deil, sezgiyle gerei kavryoruz ; ve yle bir gerektir ki bu, ne nesneldir, ne de znel.
Bu nasl oluyor? Sezgiyi iletmek iin btn rendiklerinizi askya aln, bildiklerinizi unutun, gerek zerine
nasl bilin ediniyorsunuz; aratralm diyordu Husserl.
Hemen eklemeliydi ki, her bilin, bir eyin bilinciydi. Hussorl'in felsefesi bu yzden fenomenoloji adn alyordu.
Fenomen, grnt-olayd; fakat bilincin onun zerinde
bilin edinmesi, grmekten baka bir olayd. Bilin edinmek anlamakt. Grlyor ki, grnt-olaya anlamn

112

AIMIZ

demek iin tarm rnleriyle ham madenlerini ne verilirse verilsin satmak zorunluuna girmilerdi; yle ki, Brezilya kauukla kahvesini satamadnda ana gelir kayna
kurumu olarak paras ve parasyla birlikte hkmeti dyordu. rnlerin fiyatn koymakta egemen olan yabanc kapital, Ltin Amerika hkmetlerinin dp kalkmasnda manivel etkisi yapmakla birlikte; toplum ayrlklarn rk ayrlnda bulan tatl a yazarlar, o lkelerde sk sk grlen asker darbelerin nedenini ltin rknn scak kanllnda buluyorlard (gerekte uysal yerliler ve Afrika'dan getirilmi kle torunlarnn karm
bir halkt milyonlarn ounluu). Arjantin hkmeti ngiliz kapitaliyle ylesine bamllamt ki, altnc dominyon diye anlyordu yzylmzn banda. Balca retim
konusu hayvanclk plan Arjantin'de, souk hava depolar, konserve fabrikalar ngiliz kapitalinindi. Demiryollar
da onlarnd. Yalnz eti deil, buday da ngiliz gemileri
tayordu.
Avrupa yeryznn bankasyd. D lkelere yatrlm kapital 100 olarak gsterilecek olursa, bunun 5'i Birleik Amerika'nnd; o henz yatrmlarn Ltin Amerika'yla in'den tesine geilmemiken, Avrupa bu lkelerden baka Osmanl lkelerine, ran'a, Afrika'ya yatrm
yapyor; Hindistan'daki yatrmlaryla birlikte ngiltere
d yatrmlarn 45'ini, Fransa 25'ini, Almanya 13'n tutarak, yalnz bu Avrupa lkesi d yatrmlarn yzde
83'n salam bulunuyordu, tatl ada. Fakat Avrupa
bir btn deildi. Yeryz ekonomisine egemen olan Avrupa yannda bir de "pasif" denen gney ve dou Avrupa
vard. Endstrilemi, tarmn da ona uydurmu (egemen Avrupa'nn iinde tarafszlnn salad gvenle,
yeryz bankasnn bankas durumunda olan svire'de
st ounlukla, ukulata endstrisi iin retiliyordu)
toplumlarn yan sra gney ve dou Avrupa iftlik ve
topraksz kyl Avrupasyd ki, ounluk, ilkel bir tarm

20.

Y Z Y I L

19

retimiyle yoksulluk iinde yayordu. Pasif Avrupa'da


endstri emeklemekte olarak kapital ve ynetimi genellikle Fransa, Almanya, Belika'dan salanm bulunuyordu ; Rusya her ne kadar in alacakllar arasnda grnyorsa da, bu alacan parasn Fransa vermi ve arln
onurunun okanmas, Almanya'ya kar bir dost edinilmek zere dnlmt. Belika, Hollanda, Portekiz gibi ky Avrupa devletleriyle kuzey denizlerine alan ynleriyle Baltk lkeleri ngiltere'nin deniz komular olup,
onun geleneksel politikas bu kylarda kk devletlerin
yaamasna ortam salamakla, onlar egemen Avrupa'nn
endstrilemesine katldklar gibi Portekiz, Hollanda,
Belika kk smrgeciler arasnda bulunuyordu. Daha
dorusu, boylar kk olmakla birlikte, smrgecilikleri
bykt.
Hollanda'nn 60 ve Belika'nn kendinden 80 kat byk lkelerde smrgesi vard. Klelik artk Avrupa dncesiyle aktan badamyorsa da, Belika Kongosunda ancak belirli tarm rnlerini yetitirmek zorunda olan
yerliler iin "deneysel tarm eitimi" amac gdld
syleniyordu. Ormanlarda, bataklarda, llerde, demiryolu denir, kprler yaplrken bulac hastalklar, susuzluk, kt bakmdan kaanlarn arkasndan ate edilmesi, kam kullanlmas bu iileri getiren yerli bakanlarn i ilerine, zgrlne karmamak, "msamaha"
olarak yorumlanyordu. Yol vergilerini demeyenler yolda altrlyordu. Dk cret - yksek vergi uygulamas, kleliin aka uygulanmasn gerektirmeyecek lde, iyi sonu veriyor muydu? "Vergi, yerliyi i aramaya
zorlayan en iyi aratr... creti artrlacak olursa, vergisini kolaylkla deyen yerli almaz; tersine olarak, cret ne denli dk olursa, ii bulmak ylesine kolaylar"
diyordu 1913'de Kenya valisi.
1914'e dek Hollanda, Cava'y kahve yetitirmeye zorlam; Endonezya rnlerinin fiyatn Hollanda diledii
gibi koymutu. in Hindi'nin pirincini Fransa, Asyal

AIMIZ

komularna sattrmam; bir kesimde yiyecek sknts


bulunurken, pirince karlk in Hindi'ne verilen yksek
fiyatl endstri mallaryla onun al veri dengesi bozulmutu. Hindistan'da afyon, kellbvir, pamuk retimi artarken yerli dokumaclk yklyor; g etmek zorunda kalanlar dou ve gney Afrika'da i bulmaya alrken, oradaki beyazlar onlara dk kazanl ileri uygun grp,
baka ileri yapmalarna dvp sverek, hatt iyerlerini
batlarna ykarak engeller karyorlard ki, bu trl karlananlardan biri Gandhi'vdi.
Sun Ya|-sen, in kurtuluunun i ve d sorunlar bakmndan bir btn olduu kansndayd. Emperyalizmin
kucana atan gler ierdeydi ona gre. Rene Grousset'nin, in tarihinde, sosyalist olarak tantt Sun Yat-sen;
halkn kendini ynetmesiyle, kendi toprak ve emeine sahip oluunu birbirinden ayrlmaz konular olarak gryordu. T'ai-ping (Byk Bar) Batn dernei, yabanclarn yardmyla ezildikten sonra, gene byle iinde ayrm
yaplmadan btn yeleri karde saylan dernekler sregelmi, onlardan biri (Yi-ho K'iuan = Birlik ve Doruluun Yumruu), in halknn ilkel eilimlerini benimsemiti. Geleneksel Batn topluluklarn dncesinde, doruluk, kardelik, bar zlemi vard ki, ek-ek arabas eken, in limanlarndaki su st salalarda yatp kalkanlarn da insanlk onuru bulunduu; eit sayldklar, birbirlerini iaretle anladklar Batn derneklerde yzeye
kyordu. Gerekli bilinci edinmeden nasl ngiltere'de iiler, makinalara dman olup onlar krmlarsa, Doruluk Yumruu yeleri (Avrupallar Boxer diyorlard),
demiryollarna, Avrupa'nn getirdiklerine, ayrlk gzetmeden yabanclara dmanlk ediyorlard. Yabanclar
gelmeden nce, in'in durumu daha iyi deil miydi ? Yabanc dmanlnn salt belirtisi olarak Boxer'ler 1900'de
eliliklere saldryor; btn yabanclarn birlemesi sonucunu dourarak birka aylk direnmeden sonra eziliyorlard. Sun Yat-sen, aydnlatlmam halkn sorumlusu-

20.

Y Z Y I L

107

nu; onu aydmlatmaktansa emperyalizmle ibirlii eden bir


dzende bularak, halk bir cumhuriyet kurulmasna alyor: bu uurda Halk Uusal (Kuo-min-tang) partiyi
kuruyordu.
40.000 ngiliz lirasna karglk Baron Julius Reuter'in
salad imtiyazlar (Hazer denizini Basra krfezine balayacak bir demiryolu, banka yada bankalar kurmak, gmrk ynetimi, ormanlardan yararlanma, btn yeralt
zenginlii), iin cidd olup olmadndan kukuya drecek ldeydi. Baronun saray evresini rvete boduu biliniyordu Avrupa'da. Ylda 15.000 ngiliz lirasyla
safi krdan drtte bir pay almak zere ah, ttn imtiyazm satm; ancak ulusal bir tepkiyle ranllar bu ttn imemeye balaynca, anlama bozuldu saylarak ah,
sattn bu kez 500.000 ingiliz lirasna, geri almak zorunda kalmt. Reuter'in kurduu banka (Imperial Bank
of Persia), kt para karmak, Basra krfezi gmrklerine rehin olarak el koymak yetkileriyle szn aha geirir durumda olup, ttn tekelini geri alacak parann
salanmas iin gene ingiliz kapitaline borlanlm;
1901'de William Knox d'Arcy'ye petrol arama imtiyaz verilmi; ttn braktran bilinlenme, ynetimin ulusa
kar sorumlu olduu katma vararal; 1906'da kan karklklar ve ingiliz elisinin araclyla bir "meclis" toplanmas, anayasa yaplmas ve "iln- hrrivef'e (8 ekim
1907) al zorlanm; ve o yl, Rusya ile ngiltere, iran'da
kendilerine ayrdklar alann snrlarn belirten andlamay yapmlard.
Temmuz 1908'de kan bir buyrultunun gerekesi durumunda olan, meclis-i mahsus-u vkel mazbatasnda,
"Manastr, Kosova ve Selanik vilyetleri ahali-i umumiyesinin ve cn- ordu-yu hmavunun baz mntkalarnda bulunan asakiri-sahanenin efrad ve zabitamnm u son
gnlerde ittihaz ettikleri herekt- sekepfme"den s^z diliyordu. Makedonya'da ayaklananlarla savamak Grevinde olanlar da ayaklanm; dalarda yllardr etecilerle ar-

40

A I M I Z

panlar da m imdi daa kmt ? "vilyet ve menatk-


mezkre vlt (valiler) ve kumandanlarndan ve mfetti-i umumilikten 8, 9 ve 10 temmuz 1324 (21, 22 ve 23
temmuz 1908) tarihlerinde varid olan gitmi yedi aded
telgraflarla" durumun arl belirtilmiti...
26 kasm 1905'de toplar gene Midilli'ye evrilmiti.
Bu kez Fransz gemilerinin yannda daha drt byk devletin gemileri" vard. Kabul ettirilmek istenen konu "mal
slahaf't. Manastr, skp, Selanik Osmanl Bankas
ubelerinin, sz geen yerlerde il muhasebe dairelerini
"tekil etmesi"; Makedonya ilinin bamsz bteyle,
Osmanl Bankas mal ynetimine gemesi isteniyor; Midilli'den baka Limnos igal ediliyordu. Sonunda, yabanc dileklerin kabulyle mal ynetimi aka elden giden
Makedonya, Osmanl topraklar iinde hangi bala kalmt ? Gerekte devleti ilgilendiren ok daha geni sorunlar vard. Ekonomik egemenlik, Osmanl Devletini kuranlarda deildi. Trl dilleri konuan uluslar hangi bala
balanmt birbirine? isvire, Birleik Amerika
gibi
uluslar karm lkelerin bamsz ekonomileri, btnlklerinin kouluydu. Bu bakmdan bamsz olmayan Osmanl lkesiyse paralanmak zereydi. Haritaya gre
Osmanl snrlar iinde bulunan Kuveyt'de yerli bakanlara para verilmi, ingilizler slenmiti. Alman kapitali,
Badat'a doru demiryolu der; ingiltere Basra'nn azn tkarken; Padiah ve izzet Paann abalaryla demiryolundan bir kol Hicaz'a dndrlyor; ha yolu, Arap
yarmadasn, halife-padiaha balar diye dnlyordu.
Mslman Arnavutlar, Araplar ulusal bilinlenmeyle,
Osmanl kalmann eliik durumu iindeydiler ki, Makedonya'da bulgarca, yunanca, srpa, ulaha konuanlar ayrlma abasmdayd. Yemen'de, Makedonya'da etecilerle
arpanlar da kanlarm ne uurda akttklarn elbette
dneceklerdi. Ekonomik gleri yabanclarn elinde olan
bir lkede Trk ulusu mu egemendi? Osmanllk lks,
bamszlk dileyen ulusal bilinlenmelerin karsnda

20.

Z I L

41

Trk ulusu bilinlenmesini en sonraya atyordu, te yandan, kendi bamszln emperyalizme kaptrm bir devletin, kurucusu ulusun bilinlenmesini kendi eliyle kstekleyerek, baka uluslarn bamszlna ve kendisi baml bulunmakla ekonomik gelimelerine kar kar durumda kalmas, Tanzimat sonras Osmanllnn zelliklerindendi ki, mal ynetimi Osmanl Bankas araclyla yabanc kapitale gemi Makedonya, etecilerle savama grevinde olan gen subaylarn yurtseverliini, "padiahm
ok yaa"nn tesine aran sorunlar vard.
"Evrak- varideye nazaran" deniyordu 1908 temmuzunda gelen altm yedi telgraf iin, "'Zabtan ve efrad-
askeriyenin anlara itiraki ile baz asker depolarnn kaplarn ikest ederek birok esliha ve cephane ve taburlar sandklarndan mebali-i mevcude alz ve gasp ve kendilerine muhalefet edenleri eeddi ukubt ve itlaf ile tehdit ve nihayet toplar endahtiyle ve nutuklar iradiyle iln-
hrriyet sadedinde bir takm nmayilerde bulunduklar
ve dn gece Manastr'da baz kumandanlarn ve hatt mir Osman Paann ikamet ettikleri mevakii abluka ederek
Osman Paay ahz ve tevkif eyledikleri ve ibu harekt-
bagiynenin (hayduta davranlar) kanun-u esasinin
mer'iyyet-i ahkmiyle (anayasann yrrle konmas)
meclis-i mebusann itimaa davet ettirilmesi esasna mstenid olduu (...) anlalm ve geri kanun-u mezkr
mer'i olup meclis-i mezkrun bir mddet-i muvakkate iin
tatili ilcaat- haliyye ve mukteziyat- memleketten olmasiyle bir mddetten beri davet ve kad olunmam ise de
beynel ahali sefk-i dimnn (kan aktlmasmn) vukuunu
men etmek ve dvel-i ecnebiyyenin mdahaltma sebep,
verilmemek vacibat- umurdan bulunduundan mezkr
meclisin kad"nm zorunlu olduu bildiriliyordu.
Meclisin almasna nclk edenlerin tutumunu
"serkene, bagiyne" diye nitelendirdikten sonra sularn balayarak; altm yedi telgrafn tel ve yabanclarn karmas korkusu iinde "iln- hrriyef'in, da-

42

AIMIZ

ha batan yozlatrlarak, ulusal dilek rndan karlp "irade-i seniyye" konusu yaplmas iyi belirti olmamakla birlikte; istanbul'daki byk elisine gnderdii
bir mektupta (31.7.1908), ingiltere dileri bakan Sir
Edward Grey, "ayet Trkiye gerekten merutiyet kurar ve bunu yaatp glendirebilirse, bunun sonular,
imdiden hibirimizin tahmin edemeyecei lde olabilir.
Msr'da bunun etkisi mthi olur; ve taa Hindistan'da
dahi kendini duyurur" diyordu.
Sir Edward Grey mektubunda, ingiltere'nin ynetimindeki mslmanlara, hristiyan ynetimin "mstebit
fakat mfik" olduu ve halife ynetimininse mfik deil ancak mstebit olduu dncesinin alanarak, onlarn da buna kandna inandn belirtiyor; bunun tersi
ortaya karsa, ne yaparz? diyordu. Trklerle artk doru i grlmesini tleyen Grey, birtakm imtiyazlarn
alnmasnda yetkililere yedirilen rvetleri dnerek "eski rveti idare ile baz banker vesairenin Trkiye'de
ok krl i grm" olduklarna deiniyor; ancak, bundan byle de, "ingiliz sermayesine, almak iin iyi frsatlar verileceini umarz" diyordu.
23 temmuz gecesinden 24'n sabahna iln- hrriyet'le uyanan lkenin temel sorunlarnda ne deiiklik
oluyordu? Austos 1908'de tramvay,' demiryolu iileri
grevleri balamt. Toplant, dernek, gsteri, yayn, basn yasaklaryla yrtlm bir ynetimin, bu yasaklan
kaldrarak, fakat toplumun temel sorunlar zerindeki
dn ve tutumunu deitirmeden baarl olmasnda
"hrriyet." szcnn byl etkisi olacak myd? Eyll 190-3'de basm zgrl iinde Murat bey, hristiyanlar da asker yada subay olursa, klalar ile Harbiyeye kilise yaplacak m, yaplmayacak m diye makaleler yazarken; dernek zgrl iinde Arnavut kulplerinde arnavutanm hangi harflerle yazlaca eyll 1908'in gnlk
tartma konular arasnda bulunuyordu. Ulusal benlik
mi, Osmanllk m; ulusal bamszlk m, Avusturya-Ma-

20.

Y Z Y I L

107

caristan'a ballk m sorunlaryla birbirlerinin Balkan


komusu olan Osmanl devletiyle Avusturya-Macaristan;
"meclis", ulusal egemenlik rejimlerinin kendileri iin eliik sorunlar iinde kalmakla da komuydular, yle ki
Balkan uluslarna zgrln, ulusal bamszlklar yolunda kullanlacandan tedirgin olan Avusturya, mal
ynetimi oktan kendisine gemi, szde Osmanl illeri
Bosna-Hersek'i, oralarn halkn zgrlk heyecan sarmadan, kendi topraklar arasna kattn aklyordu
(5.10.1908). Ayn gn Bulgaristan bamszln; birka gn sonra Girit, Yunanistan'a katldn bildiriyordu.
Daha meclis toplanmadan patlak veren olaylar, yze
kan Osmanllk sorunlar iinde Trk ulusunun sorunlarn ; yada rk ve din birlii lksnde toplumun maddesel
sorunlaryla gereklerini; hatt zgrl, onun iin gizli dernek kurmu, ayaklanm olanlara unutturuyordu.
Bir de zgrl, Avrupa hayranlnda bulutlarn stne
karm olanlar vard; onlar Avrupa'nn da alt yapsn
deil ancak st yapsn grdklerinden Avrupa "nimet"den yurt sorunlarna, mandaclkta, "anglofil, germanofil"
lerini soyutlatrmlard; "alafranga" aydnlar dlerinden yurt sorunlarna, mandaclkta, "anglofil, fermanofil"
gibi emperyalizm hayranlklarnda sonulanan teslim olu,
bezginlik ve ktmserlie dmeden uyanabilecekler miydi? Temel sorunlarn zm bulmayarak (ekonomik bamllk Abdlhamit dneminde sregeliyor); otuz y:-l
akm polis rejimiyle Osmanl lkesinin dalmasn ertelemi Abdlhamit II ynetiminin, zlme koullar yerli
yerinde dururken, temel sorunlarda zm bulunmadan
karlalacak glkler "iln- hrriyet" bysyle savuturulacak myd? 13.10.1909'da Osmanl Bankasndan
bor almyor; i politika olarak iln- hrriyetten "idare-i
rfiye"ye; d politika olarak da Alman emperyalizmi karlarna ara olmak durumuna giriliyor; "ittihat ve Terakki" Abdlhamit basksnn yerine gemek; "itilf ve
Hrriyet", lkenin dalmasna yol amakla sulanyor;

112

20.
A I M I Z

Osmanllkta birlik ile zgrlk eliirken, "ittihat" ile


"hrriyet" iki ayr partinin mal olarak particilik alannda grtlak grtlaa geliyordu.
ngiltere'nin Msr zerindeki stnln tandktan, spanya'ya ayrlacak blgelerin snrn da izdikten
(7 ekim 1904 anlamas) sonra Fransa, Fas iin dndn uygulamaya koyuyor; ona yaplacak yardm aklanarak, ordusuyla maliyesini dzenlemek zere Fas sultanna uzman gnderiliyordu. Ancak Fas maliyesiyle ordusunun Fransz denetlemesine girmekte olduunu gren
Almanya bundan tedirgin oluyor; Mannesmann kardelerin Fas madenleri zerindeki karlarnn sarslmasndan
doan ulusal tepkiyle bakanlar, Guillaume II.'yi, Fas bamszl yararna bir gsteri yapmaya itiyorlard. Alman imparatorunun Tanca'ya gelerek (mart 1905), Fas
bamszlnn koruyucusu olduunu gsterdikten alt ay
sonra (eyll 1905) Fas zerinde bir anlamaya varlyordu. Bu anlamann uluslararas bir konferansla biten sonularna gre, bir Avrupallar Bankas Fas maliyesini
dzenleyecek; Fas limanlarnn dzenini de Fransz polisiyle spanyol polisi salayacakt. Yabanc polisin dzeni salamak zere ky kentlerine yerlemesinden ksa sre sonra bir i sava kyor; Avrupallarn gvenini korumak zere Fransa'nn Fas' igal etmek zorunluunun duyurmaya balad grlyor; hemen Almanya da Gney
Fas'ta bulunan birka Alman koruyacak diye bir sava
gemisi gnderiyordu (1911).
Kuzey Afrika'yla Avrupa'da sava gerginlii geve*
meden (Fas'ta rahat braklmalarna karlk Franszlar
Fransz Kongo'sundan Almanlara bir para veriyorlard
ki, her iki lkenin genilemeden yana olan evrelerinde
anlama yeriliyor; her iki hkmet zaaf gstermekle sulanyordu) ve Osmanl devleti glkler iindeyken italya, Trablusgarb'a asker karyordu.
Arnavutluk ayaklanmt. Trablusgarp savandan
sonra yaplan seimlerde ittihatlar yararna bask yapl-

Y Z Y I L

45

mt. Seimi kazanamayan Arnavut mebuslarn ynettii ayaklanma, bakanlarn deitirilmesini, meclisin feshini istiyordu. Seimler ertesi Makedonya kaynyordu.
Srbistan, Karada, Yunanistan, Bulgaristan'n topraklar arasna katmak istedii yerler vard. Avusturya ile
Rusya'nn karlar Balkanlarda atyordu. Bu ynden
balayacak bir atmann emperyalist karlarn bld
byk karlar atmasn deerek bir genel savan kmasndan korkuluyor; silh fabrikalar byk sipariler
alyor; kk Balkan devletleri de yeni mteriler arasnda bulunuyordu. Makedonya'nn bllmesi zerine kan
iki Balkan sava btn Avrupa'ya bulamadan 1913'de
bitmise de; yirminci yzyln byk atma konusu, yeryznn emperyalist blmnn 1914'de gsterecekleri
uzaklamam, yaklam bulunuyordu.

V
"Imperialism" adl kitabnda Hobson, onun ekonomi
politik adan eletirmesini yapyordu (1902). Kapitalist
gelimeye varm lkelerle, gelimemi yada az gelimi
diye anlarak bu kata varmam ve henz sosyalizmin uygulamas deil, dnsel kuruluu grlen bir ada, iki
tr lkeler arasnda emperyalizm olarak beliren ilikinin
incelenmesi, kuku yok ki, baka incelemelerde olduu gibi, deiik ynlerden yaplabilirdi. Diyalektik, metafizik
yada kaba maddeci (mekanik) alardan incelemeler, deiik sonular getirecekti. Metafizik gr, gelimilerle
gelimemiler arasndaki ilikileri, salt dnce asndan
salt kltrel alanda, geri lkeleri Avrupa'nn adam etmesi olarak grebilecei gibi; bundan, emperyalizmin insanlk yararna olduu sonucunu da karabilirdi. Metafizik
tutumun, geri lkeler dncesinde belirtisi, ya eletirmesiz Bat hayranl, yada tm tiksintiydi (Osmanl d-

46

AIMIZ

gncesinde alafrangalk ile kart tutuculuk, metafizik


dncenin almam katnda, birbirine yan baksa bile
eit. dzeydeydi). Hobson, ulusal duygularn da smrlerek, gelirler dalnn byk payn ellerinde tutanlar
yararna, rk yada kltr stnl inancnn kullanlnda maddesel ilikilerin nemini, mekanik bir adan
ortaya karyordu. Ulusal bakmdan krl deildi emperyalizm; nk emperyalist ilikilerin srdrlmesi
iin zellikle gerekli olan byk donanmalara, smrge
birliklerine, savalarna harcanan yaralar yutuyordu kr
Hobson'a gre. yleyse niin bu yolda direniliyordu ?
Harcamalar, vergi yoluyla halkn srtna ykleniyor; fakat emperyalist ilikilerle borlandrlm lkelerin dedii faizler mal kapitalizmin cebine giriyor diyordu Hobson. Ticar kapitalizm dneminde smrgecilik, krl al
verie dayanyordu. Kapitalizm bu dnemden mal kapitalizme geince, smrgecilik, emperyalizm dnemine girmiti. Kapitalist gelimede son olarak bankaclk, kredi;
endstriyi, al veri alann egemenlii altma ald gibi ; az gelimi lkelere alan krediler ve yatrmlarla da
smrgecilik kr, al veri krndan faiz krna dnm bulunuyordu. Ne var ki bu kr mal kapitalizmi tutan bir aznla yararl olmakla, Hobson emperyalizmi
ulusal bakmdan krl bulmuyordu. Hobson'un bu dncesinin doru olmas iin dayand temelin doru olmas gerekirdi. Emperyalizm gerekten, smrc lkeye
kr salamyor muydu ? Hobson kr salamad sonucuna; emperyalizmin genilettii asker masraflar da kapsayan kamusal harcamalarla, zel krlarn karlatrlmasndan varmt. yle ki, kamusal harcamalarn, zel
krlardan ok oluuyla ilk bakta Hobson, doru sonuca
varm grnyordu. Fakat asker masraflar kapsayan
kamusal harcamalarn emperyalist lke retimine getirdii canllkla salanan iler, ekonomik gelime Hobson'un
hesabnda yer tutmadndan geni harcamalarla, geri lkelerden gelen faizlerin karlatrlmas, Hobson'dan

20.

YZYIL

107
sonra yaplan daha derin incelemeler nnde eksik ve yzey bulunuyordu. Emperyalizm, smrc lkenin ulusal ekonomisi iin gelitirici deil yoksullatrcysa smren kim, smrlen kimdi. Mal kapitalizm, kendi lkesini yoksullatrarak gelimemi lkelere yatrm yapyorsa, emperyalizm., smrc lke iin deil de smrlen lke iin iyiydi. nk mal kapitalizmin kr yurduna dnmyorsa, bagka nereye gidiyordu ? Pozitivizmin
diledii yzey bak ve zorunlu olarak metafizik kld
sencillik balaryla, insanla hizmet diye grnebilirdi
emperyalizm; nk yer ve su zerindeki yollar, limanlar, misyoner okullar, kurumlaryla emperyalist yatrmlar, yardm adn alabilirdi kolayca. Pozitivist adan
onun iyz aratrlmamalyd; nk iyz, bilim konusu deildi; ayrca, insan ilikilerinin sencillie dayandn sylyordu pozitivizm.
iyle dyla, yeryz ilikilerini yirminci yzyln
banda kapsam olmakla emperyalizm, yirminci yzyln
incelenmeye deer bir konusuydu. O soyutlatrlmadan
ne tarihsel ilikilerden ne de ekonomi politik ilikilerden
den koparlarak incelenebilirdi. Husseri nc yolu
ararken, btn bu ilikilerin nesnel yada znel nitelikte
olduu zerine tartmalar, iki kmeye ayrlyordu. Bergson, tarihi Droysen'in gemii ancak imdide yaatan
grne g veriyordu. Gemi olaylarn varln, "sresini" ancak "fani" ruhlarn diziliinde bulan Droysen,
tarih olaylarnn nesnel deil ancak znel varlklaryla
yaad sonucuna varm bulunuyordu. Ksacas tarih,
nesnel deil znel temeller zerindeydi (Bergsoncu olarak Toynbse, znel a tarihini, dinsel a tarihi olarak gelitirecekti). Benedetto Croce, Hegelcilikten ayrld
yllarda (1900-1909) Kant'a dnyor; iyilikle ktl insan yarglar, seer; yoksa bir ktlk diyalektik elimeyle iyilie dnmez diyordu. nsan; deneyden, nesnel
gerekten nce (a priori olarak), iyi yada kt budur der
ve tarihi bu Bergson'un atl gibi bir atlla, "yaratc

48

A I M I Z

atl" ile yapar. Tarih gerei nesnel deil, zneldir Croce'ye gre. nk davrann dileine uyduran insan, dilediini dilemekte zgrdr; bylece o bir ulusun yesi
olarak baka uluslara kt gibi grnen olaylara iyi diyebilir; nk nesnel bir l yoktur uluslarn yaratc
atllarnda. Tarih bilimden ok sanattr ki, bu sanat
uluslarn yaratc atllarn ruhlarnda kefetmektir.
Croce'ye gre tarih, yani bilim deil sanat olan gerek
tarih spiritalisttir, nk zgr dilek olarak onun konusu ruhtur. Ekonomik ilikilere gelince, onlar da zneldir Croce'ye gre; nk insan ilikileri olarak ekonomik
ilikilere de yn veren znel temel, insann gene zgr
dileidir. Marjinalist ekonomi, deitirme deerini znel
klmtr. nsanlar ekonomik ilikilerinde, deitirmeyi
hangi lyle yapyorlar? Bu deitirme iin nesnel l
var mdr? Klasik (liberal) ekonomiyle Marx'n nesnel
l zerinde durmalarna karlk marjinalist ekonomi
(Jevons, Menger, Walras), alcnn doyum olmasna dayanan znel bir temel buluyorlard deitirme deerinde.
Klasik ekonominin deer zerindeki nesnel llerini sosyalist ekonomiye, derinletirerek alan Marx'dan sonra doan neo-klasik ekonomi, sosyalizme yarayan nesnel deer llerini znel deer lleriyle deitiriyordu. Eugen
von-Bhm-Bawerk, "pozitif kapital teorisi"nde, kapitalin
i gcn smrd kansnn yanl olduunu _ belirtiyordu. Mal diyordu Bhm-Bawerk, yalnz ile deil, "zaman" ile deerlenir. Kapitalist ekonomide parann para
dourduu dorudur; fakat bu artk, emekten karlan
bir ilemden, artk-deerden gelmiyor, zamandan geliyor.
yle ki diyordu Blm-Bawerk, kapitalist ekonomide tketim nesnelerinin dorudan deil, retim aralar retildikten sonra retildii grlyor. lkel toplumda koyun
krplp yn eirilerek ipliinden giyecek yaplyorsa da,
gelimi kapitalist retimde kumatan nce kumajabrikas, hatt onun makinalarn yapacak fabrika (ar sanayi) gereklidir. Kapitalist isteseydi parasn tketim

20.

Y Z Y I L

107

alannda yer bitirirdi; oysa o tketim nesneleri yerine,


diyelim kendine elli bin apka smarlayacana bir apka
fabrikas kurarak parasn retim aralarna yatrmtr.
Pasta seven ancak onu yemekle doyum olabilirse de, parasn ona harcamadan nce pasta piirmek iin bir ocak
alarak pasta yemeyi ileriye brakrsa Blm-Bawerk'e gre o herhalde u psikolojinin (neo-klasik ekonominin bu
dalna psikolojik r deniyor) etkisi altndadr: ilerde
daha bol pasta yemek. Mademki ilerde daha ok pasta yenecek ; ite Bhm-Bawerk bundan zamann retimi arttrd teorisini karyordu. nsan emei olmadan, zaman
bunu kendi kendine mi yapyordu; grne, pozitif kapital teorisine gre zaman, deer yaratyordu. Psikolojik znel adan kapitalist parasn hemen tketecek yerde retim aralarna yatrarak bir oruca, bir fedakrla
katlanm bulunmakla, zamann mkfat, yani retimdeki
art; diyelim geri bir lkeye yapt yatrmn salad
art ona dnecekti. Bhm-Bawerk ocuka buluyordu,
klasik ekonominin retim dayanandan (emek-toprakkapital) kapitalin retici saylmasn. Klasik ekonominin
bu yanlln, "zaman"n retimdeki yerini bulmakla dzelterek Bhm-Bawerk, klasik ekonomiyi sarsmak deil,
dzeltmek dileindeydi. Neo-klasik ekonomilerin amac,
klasik ekonominin sosyalist ekonomiye varabilecek temellerini yeni bulularla deitirerek, gvdenin her bir parasnda grlen sakatlklar bir bir ayklansa bile tm
kurtarmaya almakt ("erosion" deniyor gnmzde,
neo-klasizmin kendini, klasik temellerini kemirmesine).
Yaj/gn grlerden biri, ekonomik ilikilerin dengesini
kendi kendine bulduu, dardan bir etki olmadka bu
dengenin bozulmayaca ilkesiydi. Wicksell, byle bir
denge bulunmadn sylyor; marjinal ilke temeli zerine ekonomi politik derslerinde (1901); olaylara, ilerin
almasyla daralmas yllarnn birbirini kovalayan emF. 4

112

AIMIZ

deil de, onun reddiyle sekinlerin "arslanca" dvmesini, cier zerindeki it dalamalarna indirgeyen faizmin
kaba maddeci gr iinde Sorel, Pareto'yla eit dnce dzeyinde, onun yannda deil fakat karsnda yer alyordu (devirici sendikalizm). Tarihte diyalektik olu deil, Bergsonizmin yaansal atln bulan Georges Sorel,
Croce gibi dnyor; diyalektik ilikilerin kopuu sonucu olarak, maddesel temel ile dnce iliii kesildiinden,
maddesel alandan dnsel alana geii "iddet"den "hurafe"ye gei olarak gryordu (Reflexions sur la violence,
1908). Dncenin nesnel bir temeli olmayp o keyf ve znel olduuna gre ona "mythe = hurafe" demek yakk
almaz myd? nsanln gelimesini ne Hegel, ne de
Marx'n inceledii bilin aydnlatyordu. Fakat insanlar
arasnda hurafeler ve iddet ile yaplan bir dalama vard
ki, Sorel burjuvaziyi kalknamayacak lde yozlam
bulduundan, gelecei, yeni bir toplum hurafesi iinde, devirici sendikalizmin aacana inanyordu. Hurafe adn
verdii dnceler, bilin altn, ona gre, dinle birlikte
dolduruyordu ki, devirici sendikalizmin hurafelerini de
yeni bir din olarak grdn belirtiyordu Sorel.
Klasik ekonominin kemirilmesinde bir adm daha atan
ve Menger'in krssn alan Friedrich von Wieser, Sosyal Ekonomi Teorisi adl (1913) kitabnda, gelirler dalmndaki eitsizliin, tekellerin, liberal kapitalizmin ar
bir eletirmesini yaptktan sonra, fakat rekabstsiz ekonomi hi olmaz diyerek sosyalizme yer vermiyordu. Liberal kapitalizmle sosyalizm dnda tutulacak yol, Wieser'e
gre, ekonominin deil, artk politikann konusu olup, sz
devletindi. Devlet diyordu Wieser, bireyin deil, toplumun yararna dnr. Ne var ki, rekabet kaldrlamayacandan devletin toplum yararna yapt politik karmalar, Wieser'e gre gene ancak kapitalist ekonominin snrlar iinde verimli olabilir; yle ki, toplumcu devletin toplum yararna olmamasna karlk; liberalizmden
ayrlarak politikay ekonomiye egemen klm, tepeden y-

20.

Y Z Y I L

53

netimli kapitalist devlet, bireyi deil, toplumu dnyor


diye toplum yararnadr. Politikann egemenlii altna
koymakla ekonomiyi ona balayan IVieser, politikann neye bal olduunu derinletirmiyor; devlet, toplum yararna kimlerin aracl ve hangi llerle nasl dnyor, bu grev kendiliinden mi yerine geliyor sorunlarnn aratrlmasna girmiyordu.
Wieser'in sosyal ekonomi teorisinden bir yl nce
(1912), Ekonomik Gelime Teorisi'yle, incelemelerine yirminci yzyl banda balayan Joseph Schumpeter, kapitalizmin gelecei zerine karamsar sonulara varacak;
1914'de Hobson, marjinalist teoriyi yererek, "Labour
Party"ye girecekti. Onun inceledii emperyalizmin gelimeleri zerinde, tarihin bir dnemi olarak zellikle duran
Hilferding (Das Finanzkapital, 1910), dev ortaklklarn
yeryz ekonomisine egemen olacak anlamalarla birleecekleri, endstri lkelerinin gelimemi alanlar diledikleri gibi smrecekleri kansna varyordu. "Dardan gelen kapitale yeni alm lkelerde yabanclara kar uyanan ulusal bilin, halkn armad glere direnci arttrr; nk o lkelerde elimeler younlam, eski toplumsal ilikiler deimi, binlerce yllk ekonomik yalnzlk, tarm retimi yalnl sona ermitir ki, halkn direnci, kapitalist akntya kaplm- srklenen lkede, kolayca yabanc kapitale kar tehlikeli tedbirler haline gelebilir" diyordu Hilferding. stelik diye belirtiyordu Hilferding, bu direnmenin silhlarn, bamsz, onurlu ulus
amalarn gene Avrupa salyor. te ona gre, ulusal
bamszlk direnleri nnde tatl an tatl yatrmlar
tehlikeye deceinden, Avrupa kapitali ancak asker gcn durmadan arttrmakla kendini koruyabilirdi. kinci are, kapitalizmin kendi arasndaki ekimeleri unutarak birlemek, gelimemi lkeler karsnda tek ve evrensel bir emperyalizm kurmakt. Bu olabilir miydi?
Hilferding, trstler, karteller, benzeri kurulularla mal
kapitalizmin byk tekellere doru nasl gittiini incele-

54

A I M I Z

misti. Bu byk kurulular, retimi, gelirler dalmn,


politikaclarn ellerinde tutarak gittike tekelleen bir ynetimle eski liberalizmin, rekabetin yerine daha dzenli,
daha otoriter bir ynetimi getirecek; baka lkelerin smrlen zenginlikleriyle yksek tutulan emperyalist lkeler ii cretleri de evrensel emperyalizmin salamlamasnda nemli yer tutacakt Hilferding'e gre. Ve ayrca diye belirtiyordu Hilferding, arasndaki ekimeleri
kaldrarak birlemi bir kapitalizmin yeryzn ynetmesi sonucunda politik liberalizm de braklarak yeryz
otoriter rejimlere doru kayacaktr. Bernard Shaw, baka lkelerin zgrlklerini kaldran byk asker gler,
sonunda kla dzenini kendi lkelerine getirerek kendi
lkelerinin zgrlklerini kaldrrlar diyordu. Hilferding'in incelemelerine gre mal kapitalizm, yalnz ekonomik deil politik liberalizmin de sonunu getirmek yolundayd. O, ulusal direnmelere yarar zgrlk ortamn elinden geldii lde kaldracakt. Hilferding'in belirttii
sonulara varmak zere kapitalizm, kendi arasndaki ekimeleri unutabilecek miydi? Hobson, ayr ayr ve birbirleriyle savaan emperyalizmler yerine bir "inter-imperialism" kurulmasnn biroklarna ok mantkl grndn belirttikten sonra 1914'de emperyalistler arasnda bir yeryz sava patladn gryor, ingiliz ii partisine giriyordu. Avrupa, zellikle Alman sosyalistleri
arasnda Alman iisinin yaama dzeyini ykselten emperyalizmi iyi karlayanlar bulunduu iin Lenin'in, Alman sosyal demokrat partisine bakan olabilir dedii
Gerhard Hildebrand, Afrika zencileriyle, byk islm direnmesine, in-Japon birlemesi tehlikesine kar gl
bir ordu ve donanma bulundurmak amacyla Bat Avrupa'nn birlemesini savunuyordu. Bu savunmalarla, endstri lkelerinin aralarnda anlap yeryzn ynetmelerinin, bu "super-emperyalizm"in, yeryz iin evrensel bar olaca tezini ne sren Kautsky'yi Lenin; felsef aratrmasndan sonra (Materyalizm ile Ampirio-kritiizm).

20.

Y Z Y I L

107

1917'de yaynlad "Emperyalizm, kapitalizmin en yksek aamas" adl kitabnda, emperyalist ekimenin evrensel atmalara gtrd teziyle karlyordu.
VI
"Bilim ile Varsaym" adl kitabnn sonunu "maddenin sonu"na ayran H. Poincare, son yllarn en ilgin
buluunu, madde yokluunun bulunmas olarak gryordu. Metafizik gr, diyalektiin tersine, varlklar olular dnda ele aldndan, onlarn, kendilerinden baka
varlklara dnmesini, grnn dnda brakyordu.
Bunun sonucu olarak, varlklar, olularnn ancak dondurulmu bir evresinde, salt kendisi diye grlyordu ki,
onlarn, olularndan ayrlarak ele alnmas, metafizik dncenin ba nitelii gereindendi; nk soyutlatrmak,
metafizik dncenin kanlmaz zelliiydi. "Maddenin
zel nitelii, ktlesi yani eylemsizliidir. Ktle yle bir
nesnedir ki, her uzay ve zamanda deimeden kalr" demiti Poincare. Bu byk matematiki, yzylmzn bana dek Gelimeleriyle dayanabilmi olan metafizik grl klasik fiziin son temsilcilerindendi. Bunun iin
Poincare, ktleyi, her uzay ve zamanda deinmemek kouluyla nesnel gerek sayyordu. Byle bir ktle yoksa,
nesnel gerek, madde yoktu; nk metafizik gr iin
gerein nitelii, kendi kendine eit olmak, salt olmak,
deimemekti. ite Poincare, "Bu ktlenin kendiliinden
deitii gsterilecek olursa, madde yoktur demek, kuku yok ki yerinde olacaktr" diyordu 1902'de.
"Maza" eski Yunanda, "massa" ltincede ekmek hamuru demekti. Teraziye gre hangi "massa" brnden
ar ekiyorsa, ilk bakta o hamurdan daha ok ekmek
kacakt. Yani terazi gsteriyordu ki, maddenin niceliiyle arl arasnda iliki var. Avrupa dillerinde hamurdan, pastadan kan bir deyimle, maddenin niceliini

56

AIMIZ

anlatan ktle kavram, anlalr bir biimde fizik kavramlar'. arasnda yerini alyordu. Sonra, fizik ilerlemesi gsteriyordu ki, terazi maddenin azln, okluunu, ona ka
"drahmi" deneceini, drahmiden dirheme arlk ls
olarak dnen tartlarla lmekle birlikte, arlk ile
ktle eit deildir; nk maddenin nicelii deimese
bile, yeryznn deiik yerlerinde ekim gc deiik
olduundan arl deiebilir; oysa hamurun nicelii
(massa = ktle) deimemitir. Kiiolu biliyordu ki,
dardan bir el uzanmadka torbasnda duran ekmei
kendi kendine ne azalr ne de oalr; o eylemsizdir, kendi kendine azalp oalmaz, ktlesi deimez dardan etkilenmedike ("Maddenin zel nitelii, ktlesi yani eylemsizliidir"). Kiiolu deneyleri, ampirik bilgisiyle ok
iyi biliyordu ki, fasulya filizlenir, yumurtada deiiklikler
olur fakat kilerinin cansz, eylemsiz maddelerinde byle deimeler olmaz ("Ktle yle bir nesnedir ki, her uzay
ve zamanda deimeden kalr"). imanlayp eriyen canllar ktlesinin de dardan gelen yada giden ktlelere
bal olduu bilinerek, eski Yunandan beri felsef dncenin nemli bir blm, her uzay ve zamanda deimeden kalan ktleyle eylemsizlii, maddenin zel nitelii
sayyordu. imdi yeni fizik bu ktlenin kendiliinden deitiini gsterecek olursa, metafizik dncenin maddeye zel nitelik olarak kondurduu bir durum deiti diye madde yok mu oluyordu? "Bu ktlenin kendiliinden
deitii gsterilecek olursa, madde yoktur demek, kuku yok ki yerinde olacaktr" diyordu Poincare. Neden o,
ktlenin kendi kendine deimesi sorununun zmn,
madde yoktur diyerek karlamada tez davranyordu?
Varlklar soyutlatrarak, deimez niteliklerle gerek
savan metafizik dnce; ktlenin deitiini, imdiye
dek maddenin zel nitelii olarak bildii bir durumun gerek olmadn renince, artk zel nitelii kalmayan
maddenin, nesnel gerek olmadn sylemekte tez mi
davranm olurdu? Poincare tez davranmyor; felsef d-

20.

Y Z Y I L

57

ncesinin gerekli kld sonuca varyordu. O halde gerek varsa, nesnel deil zneldi. Poincare, "Gren, duyan
anlak (esprit)'dan bamsz gerek yoktur" diyor; znel
gerek olarak, bilimde kolaylklarn seildii dncesini
savunuyordu. Aynann dnda deil stnde grlen gibi, ancak duyularn bildii gerek, Ernst Mach'a gre
nesnede (ayna dnda) deil (stnde) duyularmzdadr; ite nesnel deil zneldir gerek, bu yansmasyla.
Bsrtrand Rssell gerei, matematik-mantn doru almasnda arayacak; 1900 sralarnda ngiliz dncesinde gelien bir r, onun almalaryla genileyerek Viyana'da Mach'n pozitivist gryle birleecekti (Neopozitivizm). Pozitivizm agnostik olduuna gre, gerek,
iyzyle derinliiyle deil, ancak aynann zerindeki yzey, znel varlyla bilinebilirdi.
Diyalektik mantk karsnda eski, formel manta
Stuart Mili, yeni bir g vermeye almt. Hegel'e dek
egemenlik etmi formel mantn yerine diyalektik geerken, pozitivizm, formel manta yeni bir g vererek
pozitivist bir mantk kurabilir miydi? Pozitivizm, diyalektik mant benimseyemezdi; nk, diyalektiin konusu gereklerin oluuydu. Pozitivizm agnostik olduuna
gre, gerekleri bilmiyordu ki mantmzn konusu, gerek olabilsin. u halde mantmzn konusu gerekler
deil kendi kendisiydi. te ii gereksiz olan, bo olan
sur, formel mantk, soyut ve metafizik dncenin olduu gibi pozitivizmin mantyd. Olu iinde A = A olmadndan, diyalektik manta gre, ancak A, oluunun
dondurulmu, ilikilerinden koparlarak soyutlanm bir
evresinde kendi kendine eit olduundan, formel mantn
A = A dr kural, ancak ii bo olarak, hibir olua uygulanmamak kouluyla doruydu. Buna karlk diyalektik dnce, nesnel gerek-bilin diyalektik ilikisinde
birbirini btnleyen yle bir olu buluyordu ki, bilin,
nesnel gerekle gelitii gibi (maddenin atomik yapsndan ekirdek fizii doacak), nesnel gerekler bilinle

58

AIMIZ

geliiyordu (ekirdek fizii doada kendiliinden bulunmayan maddeler yapt). Fakat pozitivizm iin bylesine
bir uyuma sz konusu olamazd; nk pozitivizmin bilinemezcilii (agnostisizm) gereince bilin ile nesnel gerek arasnda iliki deil, almaz bir in duvar vard.
u halde pozitivist dncede diyalektik mantn yeri
yoktu ve nesnel gerekten yoksun fc-ir dnn formel
mantk olarak kendi doru dn kurallarn kendi boluunda bulmas, gerein soyut dnce ilemlerinde bulunduunun soyut olarak dorulanmasyd.
"Logikos" kavram eski Yunann sz anlatan "logos"dan karmas, mantk-nutuk ilikisinin raslant olmamas, doru szn, doru dnmeye dayanmasndan
tr olup, eski Yunan ve Ortaan mant, dil mant olarak geliti diye dnyordu Georges Boole. Skolastik retimin sregelen geleneinde mantk, szle, edebiyatla ilgili bilimler kmesinde yer alyordu da, gerekten gerekli olduu yerde bulunmuyordu. Rnesanstan beri byk gelime gsteren olumlu bilimlerin, doru dnme kurallarna, manta, sylev ekmekten daha ok
gerei yok muydu? Rnesanstan beri olumlu bilimlerin,
zellikle fiziin temeli matematikti; Ortaa fiziinin
"sakil aa iner, ltif ykselir" gibi nitelikler fizii olmasna karlk (burada dil mant i gryor); Newton fizii, nicelikler fiziiydi ki, sz deil matematik ve
dilin deil, matematiin mant gerekliydi artk. Neden
dilin ayr, matematiin ayr mant olsun da, bunlar birlemesin diye dnyordu matematiki Georges Boole.
Matematikte, toplama ilemini yaparken A + B diyoruz;
konuurken "ngiliz ve rlandal" diyoruz. Fakat "ve"
bizi yanltabilir. ngiliz ve rlandallar bir adm ileri derken, srada bulunan ngilizlerin saysyla rlandallarn says toplanr ve, "ve"nin matematik iareti burada ( + )
dr. Fakat ngiliz ve rlandallar bir adm ileri derken
komutan yalnz, rlandal ngilizlerin sradan kmasn
istemise, diyelim 30 ngilizden onda biri olarak 3 kii s-

20.

Y Z Y I L

59

radan kacandan, ilem bir toplama olmayp bir arpma (30 X 0,1) olduundan, burada artk "ve"nin iareti
( + ) deil, ( X ) olmaldr. Matematik iaretlerin kesinlii dile verilebildiinde dil mant, matematik mantn
kesinliini kazanyor muydu? Georges Boole'a gre
A + B = B + A v e A X B = B X A olduu gibi, ngilizler ve rlandallar yada rlandallar ve ngilizler demekle,
rlandall ngilizlikle arpp rlandal ngilizler yada
ngiliz rlandallar demek birdi. Bu ngiliz matematikisi
gsteriyordu ki, matematik ilemlerin kurallaryla yrr
mantk. Leibniz de, Boole'un gittii yoldan gitmek istemise de, Boole'un mant; anda ok daha ilgin bulunarak ilenmeye balamt; nk, Stuart Mill'in formel mant glendirmeye alt ada pozitivizm,
olumlu bilimlerin matematie dayandn bilerek, formel
mant matematikletirmek eilimini gsteriyor; Schroeder'in, Peirce'in, Whitehead'in, Russell'n, daha ilerde de
YVittgenstein'in, Carnap'n almalar matematik-mantkla neo-pozitivizmin birlikte gelimesini salyordu.
znelcilik bir yandan neo-pozitivizmle matematikmanta varrken, baka ynden mantn inkrna gidiyordu. Gene 1900 sralarnda Oxford hocalarndan C. S.
Schiller, "manizm insann, insan sorunlarn, kendi anlanda aramasdr" demiti. Sorunlarn zm nesn&I
gerekte deil, insann iindeydi ve manizm buydu C. S.
Schiller'e gre. Baka bir deyimle, yeni manizm, nesnel
gerei tanmak istemiyordu. Rnesans iimanizmi, devrimci niteliiyle nesnel gereklere ve usa dnk olduu
halde, yeni Anglo-Sakson manizmi tutucu bir nitelikle
irrasyonalizme dnk olacakt. yle ki, emperyalizmin
doruuna kt bir ada (La Belle epoque), matematikiden metafizikiye dek birok nl dnr birbirini tamamlayacakt znelcilikte. Gren, duyan anlaktan bamsz gerek yoktur derken Poincare, hemen ayn yllarda
C. S. Schiller, insan sorunlarnn orada zlmesini manizm yapyordu. Bergson, insann iinde ustan stn bir

60

AIMIZ

gle, sezgiyle, gene kendi iinde salt geree varacan


insanla yirminci yzylda mjdeliyordu. Nesnel gerek
usu aydnlatamazd, nk yoktu. imizdeki gerei de
sezgi bulduundan us ne ie yaryordu? W. James, entellektalizmi alnndan Bergson'un vurduunu sylyordu. Pragmatizme gre znel varlmz, iimiz, nesnel gerein us yoluyla aydnlatabilecei bir evren deildi. Freud,
yeni psikoloji, bilincin incecik kabuu altnda koyu, kaln bir karanlk olarak iimizin derinliklerinde, bilin altnn yattn sylemiyor muydu? Gerek, znel varln bu karanlnda, bilin alt yada bilinsizliin derinliinde yeralt zenginlikleri gibi saklyd ki; nesneye, da dnk olan us ona hi erimeyecekti. te geree varmann yolu us deil, irrasyonalizm; da kmann aydnl deil, maden kuyusuna inercesine, gerein sakl
olduu karanlklara inen bir anti-entellektalizmdi. Gerekle iliii kesilmi usun grevi neydi yleyse? Bergson'a gre hayvana avn bulduran, iftletiren, ksacas
kendisiyle trn koruyan igdnn yerini tutuyordu us.
Pragmatizme gro pene, boynuz, krk nasl trleri korumakla grevliyse us da bylesine yararl bir gvde parasyd. W. James'in dncesi Birleik Amerika'da zel
bir ilgiyle karlanyordu. Sezgi, gerei iimizde ararken; us, maddeyle evrili d varlmzda iini bilir, becerikli yneticimizdi ki, o d kurar, karlarn unutarak
duygulanr, sanat yapar, fedakrlk gibi asil duygulara
kaplacak olursa grevinden, kendine yararl olmaktan
km, saptm olurdu. Bylesine kaba maddeci bir us
anlay, kendisi maddeci olmayan bir dnn sonucuydu. Madde-dnce karlkl ilikisi kesildiinde, dnce soyutlarken, madde kuru kalyordu ki; us, salt
dnce, sezgi evrenine verildiinde ya bilin alt karanlklarna inerek, yada gklere uarak nesnel gereklerden
kesilecek; yada gereklii bile tannmayan kupkuru madde evreninde kuruyarak salt, karlarmza neyin yarayp neyin yaramadn gstermekle grevini yapm o-

2.

Y Z Y I L

61

lacakt. "Behaviorism"; ngiliz pozitivizmi, faydacl


ve manizminin Amerikan felsefesine evrilen (C. S.
Schiller, pragmatizmin ncleri arasnda bulunduu gibi, W. James, pragmatizm zerindeki kitabn pozitivist
ve faydac dnr Stuart Mill'e adamt) Amerikan
pragmatizmi ortamnda gelimiti. Davranlar
inceleyen psikolojisinde (behaviorism) Watson, bakaca canllarla insan davranlar arasnda aama bakmndan ayrlk bulmuyordu. Zek, evreye uymakla grevli usun,
karlat soruna, en baarl zm bulmasyd. kzler, tehlike karsnda halka olup boynuzlarn
dar
eviriyorlard. Buna karlk atlar halka olduklarnda
balarn ieri alp iftelerini dar eviriyorlard. nsanlar da savata koruduklarn arkalarna alp cephe tutarak silhlarn dmana evirmiyorlar myd? Behaviorizm zeky, yaama savanda karlalan glkleri
yenmede tutulan en iyi zm yollarnda buluyordu. Bitkiler glgeye deil gnee dnyordu. Bu mekanizm, bu
kaba maddecilik, diyalektik aamalar hesaba almyordu.
Fakat Pavlov, 1909'da yaynlad bir incelemesinde, sinir rgt gelimi canllarla tekiler arasndaki aama
ayrln, ortaya karan denemelerinin sonularn bildiriyordu. zellikle sindirim zerine yapt aratrmalarnda Pavlov gsteriyordu ki; yiyeceklerin daha iyi sindirilmesine yararl olarak tkrk bezlerinin aza salya salmas, sindirim konusunun baarl bir biimde zmlenmesi ve behaviorizm bakmndan zek saylmak
gerektii halde, sinir rgt gelimi canllarda salya yalnz yiyecei grmekle artmamakta, yiyecekle birlikte bir
zil alnm yada ampul yaklmsa, bir sre sonra yalnz zil sesi yada k salya oalmasna yol amakta, yani "istekler, dnceler de bezlerin almas zerine karlk etkide bulunmaktadrlar".
znelcilik, nesnel gerein inkr; usun inkryla
sonulanyordu. Behaviorizm zeky, yaama, oalma
abalarnda grlen beyinsiz hayvan davranlarna in-

112

AIMIZ

dirmit. yle ki, mantn inkrna znelcilik, pragmatist, faydac yoldan geliyordu. Oysa faydaclyla Stuart
Mili, eskisinden gl bir mantk kurmak istemiti. nsan dncesini hayvan davranlaryla bir katta tutarak
fcrada mekanizme, kaba maddecilie inen belaviorizm,
ekonomik olaylarn aklanmasnda znelci dn gereince nesnel gerekleri inkr ediyordu.
(Diyalektik
ilikilerin kesilmesi sonucunda, bir alanda kuru maddecilik bulunurken; baka bir alanda nesnel gerek temelinin bulunmamas zorunluydu). Veblen gibi pragmatist
ve behaviorist Amerikan iktisatlar, ekonomik ilikilerinde de kiilerin ilerinden ve srden gelen
psikolojisinde etkilerle davrandklarn belirtiyorlard.
Mitchell,
ekonomik
olaylarn
dalgalanmasnda
iyi
dnen soukkanl bir sun deil de; paralarn
ekmek iin bir dedikoduyla banka kaplarnda toplanan kalabalklarn,
borsa paniklerinin yada iirme
reklmlar, altna hcum gibi atllarla bilinsiz sr davranlarnn etkisi bulunduu kansndayd. Yerlemi
ekonomik dengelerin bozulmas ona gre, nesnel gereklerdeki deimelerden yada ustan, usa uygun nedenlerden gelmiyor; tersine, bilinsiz davranlar, psikolojik
nedenlerle gerekte gerek olmayan nesnel deiiklikler
(olumlu olumsuz reklmlar, sylentilerle hisse senetlerinin dp ykselmesi gibi) oluyordu. Ekonomi, gerekte
varolmayan nesnel ilikilerin bilimi olmad gibi, usun
kavrayaca bir para mant da deildir; ekonomi bilimi, bir davranlar bilimidir diyordu Mitchell. Hayvann
davrannda trnn korunmas, evreye uymaktan, sr psikolojisinden baka mantk aramak yerinde deildi. Behaviorizm insanla hayvan davran arasnda ayrlk bulmuyordu. te psikolojizm adyla anlan behaviorist bir mantk teorisine gre, gerekte mantk yok, birey
yada sr psikolojisi iinde kalan davranlar bilimi vard.
rrasyonalizmin bilinsizlie, ilkel davranlara ver-

20.

Y Z Y I L

63

dii nem, bu konularn derinletirilmesinde bilimlere yeni alanlar aarken, onun anti-entellektalizminde bilim,
mantk, us ve nesnel gerek inkra uruyor; C. S. Schiller,
mantmzn ileyii, psikolojimizdir diyordu. Onun
manizmi, insan psikolojisini bilmekti ki; Amerikan pragmatizmi bununla yetinmiyor, ngiliz manizmini karlar yolunda dinamik br faydacla gtryordu. W. James'e gre nesnel gerek bulunmayp byle bir geree
inanmak, banazlk (taassup) denen psikolojik bir durumu gsteriyordu insanda. Oysa gerein nesnel deil
ancak znel olduunu bilmek banazlktan kurtarmaz
myd? te, bana yarayan dnce doru, bana yarayan davran dildir demek banazlk deil, glnn
gerei, glnn adaletiydi. Evren yumuak, edilgen
(pasif) ve zne etkileyici (etken) olarak ondan glyd. Avlarna canllar gerek olarak deil, yenilecek nesne olarak bakyorlard. Yenilen, edilgen olarak, madde
olarak gereklikten kalkyor; yiyen zne olarak, etken olarak gereklik alannda kalyordu. Av dnmek onu
yemee hazrlanmakt. En ilkelinden en karna dek
btn dncenin erei "kullanmak", dnlen zerinde bir eylemde bulunmakt (pragmatizm deyimi bu eylemden geliyordu). Tanr diyordu W. James "ie yarar,
kullanlr". nk diye belirtiyordu; karlara yararl
olmakla en etkili, en iyi ara olan din inanlar, bilin altna yerlemi olarak, en znel gereklerimizdir.
Bertrand Russell znelciliin bu sonularndan sknt duyacak; Husserl dncesini, pragmatizmle savaarak kuracakt. Fenomenolojiye gre, psikolojizm insan
davrann, sr davran dzeyinde mekanik klyor;
mant, usu reddederek, znel karlar atmasnda glye alk tutmay, uydu psikolojisini sa tre, doru yol
diye gsteriyordu; yada sr bana geerek yolum adalet, karm gerektir diye gcne dayanmak vard.
Bertrand Russell, manizmin pragmatizm yolunda insanlktan kn gryor; her trl banazln karsnda

64

AIMIZ

olarak anti-entellektalist karanlktan aydnla gemeyi dnyordu. 1910-1913 yllarnda Whitehead'le birlikte "Principia mathematica"y yazyorlard. Birka trl geometrinin varl, stelik herbirinin ayr ayr doru, uyumlu, tutarl olmas dnceyi paralam, rndan m karmt? ki bin yllk Eukleides geometrisinden baka geometriler ortaya kp, matematik dncenin de tek yoldan gilmecg anlalnca eski rahatln
yerini, geni fakat tedirgin yeni grler almayacak myd? Eukleides geometrisi olmayan geometrilerin sama
deil, tutarl, Eukleides geometrisi gibi usa uygun olmas; bir noktadan bir doruya ancak bir paralel ekilir; hayr hibir paralel ekilemez; hayr birok paralel
ekilir gibi uzlamaz balanglardan birini benimsedikten sonra, herbiri usa ayrca uygun sonulara varlmas,
usun temelsizliini, aknln m, yoksa sanldndan
ok daha yetenekli ve kapsam geni olduunu mu gstermeliydi? Daha 1855'de bir yazsnn adn "Pangeometri" koyan Lobatchevski, us iin geometri deil geometriler bulunduunu belirterek pangeometri kavramyla
da bir geometriler birlii dncesini getirmi oluyordu,
ite Hilbert, trl geometriyi birbirine balayan temelleri (Die Grundiagen der Geometrie, 1899) yzylmzn
banda inceleyerek geometriler zeri geometri denemesine giriyor; bu almann aritmetikteki karln da
Peano getiriyordu. Matematik dnce birliinin paralanmasn nleyen temeller neydi ve neredeydi? Bunlar,
A = B ise B = A dr gibi kendi kendini dorulayan mantk ilemlerinin kendisinde bulunuyordu. Russell diyordu ki; bir, bir daha iki ederse de, Sokrates ile Efltun iki
olarak hibir ey etmez (A + A = 2A olmas iin A = A
olmaldr). Einstein diyordu ki; geree uygulanan matematie salt olarak tm gvenle bakamadmz gibi, tm
gvenle baktmz matematii de geree uygulayamyoruz. Bir deildi doru ile gerek. A = B ise B = A dr
demek, bir nermeyi baka trl sylemekten (tautolo-

20.

Y Z Y I L

107

gie), kendi kendini tekrarla onaylamaktan baka neydi?


Kendi kendini yalanlamamak bakmndan tutarl dn,
doru dnt. Ama gerek miydi? A nn nesnel olarak B ye eit olup olmad, B = A n:n gerek olup olmad, doru fakat soyut mantn kendi bana zmleyecei bir konu deildi. Hilbert diyordu ki, nokta, izgi, dzlem (sath) yerine masa, iskemle, bira barda diyebilirsiniz; nk soyut kalmak, gerek olmamak kouluyla A, B yerine szckler getirilebilir. Peano, matematik dncenin btn uluslarca anlalr dili ( = , + ,
gibi iaretlerin anlam zerinde bir kez anlatktan sonra) gibi uluslararas bir dil (Interlingua, 1925) kurmann
abas iindeydi. karlarmz, politik nedenlerle birbirimizi, duygusal nedenlerle kendimizi kandrmay bir yana braktktan sonra, bakn buna demokrasi derler gibi
tanmlamalar zerinde bir kez anlalnca dilimiz, matematik iaretlerin kesinlii iinde matematik-mantk ilemlerinin doruluk ve kesinliiyle dncemizi aklamayacak myd? Byle bir mantk zerine yapt almalaryla Russell, doru dnme ilemlerinin kurallar
zerinde alyordu. Doru, takat gerek deil. Diyelim
demokrasinin, halk ynetimi olduu zerinde anlamaya
varld. Demokrasi halk ynetimi olduuna gre, halk
ynetimi = demokrasidir. imdi ynetim ile halkn da
ne olduunu bildiimizi varsayarak (farzederek), kendimize soralm; demokrasi nedir? halk ynetimi; o nedir? demokrasi. Bu tekrar, bu totoloji gerekler alanndan soyut dnceye ne getirdi, ne retti? Hibir
ey Russell'a gre; nk matematik mantn, doru dnme ilemlerinin gerekle, daha dorusu dorudan
doruya gerekle ilgisi yoktur; araya deneyler, gzlemler
girecektir. Halk ynetimi, ekonomik baboluk, yada
tam bir planlama olarak belirirse soyut dnce demokrasiyi baboluk yoksa planlamayla m eit tutacaktr?
F. 5

68

A I M I Z

Geree inilince iler kartna gre ve doru dnme


ilemlerinin yol gstericisi znelcilik asndan soyut
mantn gene kendisi olduundan (znelcilik gerei nesnel olarak tanmyor) ne yaplabilir? Yolunun "analitik
ampirizm" olduunu belirtiyordu Russell. Yaamann duyularmza, gzlem ve denemelerimize getirdii sorunlar
tek tek (analitik ampirizm) ele alnarak matematik-mantn doru dnme eleinden geirilmeli; fakat btnlk gsteren bir dnce btnlne varlmamalyd. Neden? Russell'm znelcilikten yola kan dncesinde,
gerek btnl yer alamazd; nk duyularmzda,
deneylerimizde tek tek, kopuk kopuk yansyan birtakm
olaylardan baka gerek yoktu. Ancak matematik-mantk,
ii bo bir btnlkt. O, analitik ampirizmle tek tek ele
alnan olaylar, sorunlar zerinde doru ve ayr ayr dnebilir; ve bu dnten, bu aydn gzlemlerden gerek etkilenmez, deimez, neyse yle kalrd (neo-realizm).
Formel mantn en gelimi, en ilenmi biimi (logistique) olarak matematik-mantk, nesnel gereklerle yorulmu olmayp kurallar kendi kendinde bulunduu gibi,
gerek zerine dnen bir etkisi de yoktu. Russell belirtiyordu ki, kiiolunun etkili olduu alan gerekler deil deerler alandr ki, bu alan zaten kiiolunun znel
olarak yaratt kendi alandr. Bal olduum felsef dncenin erdemleri ite bunlardr diye bildirecekti Russell, "Bat felsefesi tarihi"nde: dnce ilemlerimizi pek
kolaylatran matematik-mantk, bu yeni teknikle; doru
dnmenin nda, duyularmza arpan olaylar tanmakta ilerleyeceiz; fakat tanmak deitirmek demek
deildir; ite bu tarafszl dncemizden davranlarmza da aktrabilirsek banazlktan kurtulur, onunla
sonuna dek savamaktan baka atmalarmzn boluunu anlar, ho grrl oluruz. William James'in sert yumuaa biim verir diyen anti-entellektalist, sava znelciliine karlk, Bertrand Russell'm mantk znelcilii baryd (Birinci dnya sava srasnda krssn-

20.

YZYIL

107

den, Cambridge'den uzaklatrlm, alt ay hapis yemiti).


Husserl diyordu ki, ampirik ve analitik olarak tek tek
bilmek, bilim midir? Genel kurallar demek olan bilim,
ampirizmden nasl doar? Ampirik bilgi bilim olmad
halde, bilimi ona dayamak, ampirizmin iinde boulduu
elimedir. Pozitivizm ve neo-pozitivizm, dncemizi yle bir kmaza gtrmtr ki, agnostisizm (bilmemek),
bilim yerine geer. Psikolojizm ile pragmatizm de gerei, karla bir tutarak yoketmitir. amn dncesi
bunalm iinde diyordu Husserl. Bilimin konusu olan gerei, gerek btnln tanmamakla (gerekte btn3zlk, bilimde tutarszlk), Russell'larm, James'lerin,
Poincare'lerin, Bcrgson'larn znelcilii, pozitivist kmaza girmi; biiim, gerei bilmemek olmutur. Gerek nesnel midir? Hayr diyordu Husserl, ne nesnel, ne de zneldir o. Fenomenoloji yle bir mantktr ki, ne formel, ne
diyalektiktir. Husserl'e gre fenomenolojik mantn ii
bo olmayp konusu gerek olduuna gre o formel deildir; fakat bu gerek, olu iindeki nesnel gerekler de
olmad iin bu mantk diyalektik de deildir. Nasl bir
gerektir Hsserl'in gerei? Bergsonizmin ite sakl
gerei deildir bu. Sezgi ie deil, da dnk olarak bilin, herhalde bir nesnenin bilincidir diyordu
Husserl.
Bilin, nesnenin bilinci olduu iin bilinte yansyan gerek nesnel midir? Hayr diyordu Husserl, bilinte gereklik edinen nesne deil, bilincin nesneden kard zdr. Anlam olarak bir z! Elma, gne, dolunay gibi yuvarlak nesnelerde ortak olan yuvarlaklk bir z olarak,
bir anlam olarak kesin bir gerektir. Byle geometrik biimler, grnt olaylardan kmtr ama, gereklikleri
nesnel varlklarn geici ve tam yuvarlak, tam gen olmayan eksik varlklarnda deil, bilincimizin matematik
sezgiyle kavrad zlerdedir. Gereklik nesnel varlkta
deil, gen, nokta, izgi gibi zlerdedir. Her trl varoluun belgesi bu zlerdedir ki (bu zler olmasa hibir

112

AIMIZ

varlk bilincimizde hibir anlam edinmez), onlar da ortaya karan bilintir. Gereklik ne nesnede, ne de yalnz bilintedir. Husserl'e gre, gnein yuvarlakl gibi her nesnenin bir "yle kavran" vardr ki, gnein
yuvarlak olduu gereinde gereklik onun "byle" kavranmdan, yuvarlaklk anlamndan baka yerde deildir.
nc yol olarak gerei nesne-bilin balantsnda bulan fenomenolojik mantk, diyalektii reddeder; nk
bir kez domu olan z, fenomenolojik gerek,, bir z olarak kesin olup, nesneden ayrlmakla kesinleir. Fenomenolojik gerek, nesne-bilin ilikilerinin kesilmeyen ve
karlkl etkileriyle olu iinde deil; matematik sezginin
kesinlii iindedir. Ne nesnel ne de znel olan fenomenolojik gerei tekilerden ayrmak iin yunanca alglyorum (idrak ediyorum) anlamna gelen "noeo"dan trettii bir deyimle "Noema" diye adlandryordu Husseri.
Gerek, on sekizinci yzyl filozoflarndan Berkeley'in
"olmak alglanmaktr" dedii gibi bir alglanma myd?
Berkeley'e gre varlklar, ancak bilincimizde varolmakla
bizim iin varolduklarndan, onlarn gereklii nesnel deil, tm zneldi. Yeni bir ad altnda gerek (noema), znel yada nesnel olmaktan baka bir kaynak bulmu muydu? Ampirizm ve psikolojizmden ayrlmak zere kt
znelcilik kapsna Husseri, otuz binden artk sayfay dolduran byk bir dnce gezisinden sonra dnyordu. Fenomenolojik geziden sonra Husseri znelcilie; benler
arasnda anlamay yanl deil, doru dourur; benle
baka ben (alter ego) arasnda ortaklk (entersbjektivite) alglanm gerekte, noemadadr; zneler zerinde
gerei tayan bu entersbjektivite, bu zneler aras ve
st znellik, geree ykselmi (transandantal) bir zne, bir bendir dnceleri; transandantal ben, entersbjektivite, alter ego, noema gibi yeni deyimler tazelenmi bir znelcilikle dnyordu.
Nesnel gereklerin birka yl sonra ykaca Avusturya-Macaristan'da bakent Viyana, 1910 uralarnda ho-

20.

Y Z Y I L

69

a gitmeyen nesnel gerekler karsnda znelciliin bakentlerinden biri durumunda bulunuyor; ilerde mantk
pozitivizm, Viyana okulu diye anlacak bir rn balangc "machisme"de, neo-pozitivizmde, lojistik olarak
geliecek formel mantn matematikle deerlendirilerek
ilenmesinde beliriyor; bilinsizlik, bilinalt ynnde psikolojinin derin bir biimde ilenii; usun, gereklere etkisi olmayan ok ilenmi, ok ince fakat soyut bir manta hapsolmasma karlk, yaantda derin bir znelcilikle bilinsizliin kiiyi ezen, yamr yumru eden karanlk ve korkun bir evrenin edebiyats Kafka; bu evreni
daha iyi seslendirebilecek daha znel bir mzii, onun
kural bilinen temellerini brakarak yaratan Schnberg,
1910 sralarnda Viyana kltr evresinde yetiiyorlard.
Klasik matematik ve fiziin son temsilcilerinden Poincare'nin maddeyi ktlesiyle birlikte yoketmeye
ynelen znelciliine karlk, Einstein'n drdnc boyut
olarak zaman uzaya, onu da maddeye, nesnellie balayan (bu, gelecek yllarn, geniletilmi ilikinlik teorisinde daha ak olarak belirecekti) yeni fizii, matematii
de nesnel temelleriyle "fizik matematik" olarak nesnelletirirken trl kuramsal eilimlere yirminci yzyl bann fizii, kendisi ne karlk veriyordu 1914'e doru?
Spiritalizmin, bilimin iflsn iln ettii 1895 ylnda X n bulunmutu. Onun zerinde aratrma yaparken Becquerel, uranyumun gzle grnmeyen fakat tahta, kara kt gibi engelleri geerek fotoraf camn etkileyen bir n, kendiliinden saldn grmt. stelik bu n havay elektrikliyordu. X n zerinde aratrma yapmas iin Becquerel'i uyarm. Poincare'nin dedii gibi, "maddenin zel nitelii ktlesi, yani eylemsizliidir" kant klasik fiziin kantlarndan olduuna gre,
uranyum gibi bir maddenin "kendiliinden" n saarak
eylemde bulunmas nasnl yorumlanacakt? Binlerce yllk metafizik kantlar fizik alt st m edecekti? Uranyumun grnmez bir n salmasnda, dardan gelen bir

70

AIMIZ

etkinin izine Taslanmyordu. lkel dnce, maddeyi edilgen, eylemsiz; eylemliyi, etkeni canl grmt. Bir ok
uup gidiyorsa ona hareketi insan vermitir; bunun iin
de insann kolunda yay gerecek bir g bulunmalyd;
kolay deil gt yay germek. Oku durduran da kalkan,
zrh, tolga gibi gl bir engeldi; yada yerekimi gibi
gene bir g. Madde kendi kendine ne yrr, ne de dururdu, eylemsizlik yasas (atalet kanunu) na gre. Bu
fizik yasa, gcn, hareketin madde dnda bulunduu metazifik kant onaylyordu. Madde eylemsiz, hareketsiz;
ve hareket maddeden bamsz myd ? Engels'e gre, metafizik yapmak isteyen bay Dhring, maddenin durup
dururken eyleme geiini bir trl anlamak istemiyor;
araya esrarl bir gcn girdii kantn canlandrmak zere madde-hareket ilikisini metafizik dncede kendi
bozup, yani sorunu kendi yaratp zmn de kendi bulamayarak, srl gler-, yada glerin srllma doru
yelken ayordu. Etken olan harekete g; edilgen olan
harekete de gcn belirii diyoruz diye belirtiyordu Engels; "Buna gre gcn, kendi beliriine eit olduu da
gn gibi ak; nk her ikisinde ayn hareket" diyordu.
Ama metafizik dnce, oku uuran kolun gcn maddeden bamsz grd iin, onun belirii olan okun umasn, bu edilgen hareketi de maddeye, madde dndan
gelmi olarak gryordu. Ve yaralayan ok, ayn hareket
iinde edilgenlikten etkenlie gemiyor muydu? Maddeden maddeye geer olarak grnmyordu hareket metafizik adan. Enerjetizm enerjiyi maddeden soyutlam
gryordu. u halde hareket maddeye dndan, maddesiz
bir evrenden geliyordu. Fakat Marie Curie, Pierre Curie
gsteriyorlard ki, kendiliinden n samada etken
(aktif) olan maddeler var (radyoaktivite). imdi, klasik
fiziin bilmedii radyoaktivite karsnda durum ne olmalyd ? Klasik fizik mi, yoksa eylemsizlik niteliini yitiren madde mu yokolacakt?
Maddesiz hareket olmad gibi, hareketsiz madde de

20.

Y Z Y I L

107

olmadn (Anti-Dhring, 1878) syleyen Engels, "Hareket, maddenin varlk biimidir" demiti. Yirmi yl sonra fiziin nemle inceledii yeni bir konu olarak radyoaktivite neler getirecek, enerjetizm-atomizm atmasnda yeri ne olacakt?
,
Uranyumdan kan n, miknats alanndan geerken
e blnyordu. Elektromanyetik alanda saa, sola sapan, biri de hi sapmayarak ortadan giden n zerinde almalar younlamt 1900 sralarnda. ( + ),
( _ ) yne sapan iki n, (), ( + ) elektrikle ykl olduklarn gsteriyorlard. Beta ad taklarak Pierre ve Marie Curie'nin nitelik ve niceliklerini inceledikleri () elektrikle ykl n zerindeki lmeler, onun yapsnn elektronlar olduunu gsteriyordu. Elektron zerindeki
bilginin emekleyerek gelimesi de son birka yln iindeydi. Helmholtz'un "elektrik atomu" dedii, elektriin do
daha ok blnemeyecek bir en kk paras olduu, geen yzyln aratrmalarnda beliriyordu ki, 1891'de
Stoney, elektron adn, elektrik birimine onun parac
asndan vermiti. Brunetiere bilimin, 1895'de Os'.wald,
bilimsel maddeciliin kesin yenilgisini aklayarak enerjetiznain zaferini iln ederken Perrin, elektronun maddesel
parack olduunu ve 1896'da Zeeman onun ktlesini lerek, bir hidrojen atomundan aa yukar iki bin kez
hafif olduunu gsteriyordu. Ktlesi bulunduu anlalan elektronun madde iindeki yeri neydi ? Bu sorunun nedeni uydu ki, demir, altn, sodyum, uranyum gibi bir
cisim deildi elektron; cisim deildi ama ktlesi vard.
Her cismin iinde bulunmakla atomun iindeydi; J.-J.
Thomson'm dnd atom, ekirdekleri karnnda bir
elmaya benziyordu; Thomson'u dnd atomda elektronlar onun iinde, ortasnda bulunuyordu.
Glklerle karlalyordu. Geri uranvumdan daha
radyoaktif radyumun bulunuu; radyoaktivite nlarnn
fotoraf etkilemesi, bu konudaki incelemelerde ie yaryordu ama, yeni olan bir aratrma alannda yeni ara-

72

AIMIZ

lar gerekliydi. J.-J. Thomson, T. R. YVison, J. S. Townsend elektriklenmi tozlarn su buusunda sis yaparcasna; ( + ), () elektrik dengesi bir elektron alarak ()
ye, yada bir elektron yitirerek ( + ) ya doru bozulmu
elektrik ykl paracklarn, birden geniletilerek souyan buu iinde damlacklar dourmasndan yararlanarak, diyelim elektronlarn getikleri yolda braktklar
sisli izin fotorafn ekerek, trl etkilerle nasl davrandklarn, ne yollardan getiklerini daha iyi inceleyebilecek bir ara zerinde* (1911'de baarl bir biimde kullanlmaya balanacak araca, zellikle Wilson'un emeinden
tr onun ad verilecekti) alyorlard.
Glklerle karlalyordu. Gerekler, ne kaba
maddeciliin elle tutulurda daraltt kolaylklarda, ne
de, insann iindeki salt gerek gibi kendi kendini onaylayan soyut dnce kolaylklarndayd. Elektronun ktlesi vard ama, bunun salt olmayarak hzna gre deitiini J.-J. Thomson deneyle gstermi; Larmor, maddesel yapnn bir parasn belki de btnn, elektronlarn
elektromanyetik ktlesinin kurduunu sylemiti. Diyalektik dnda ve son ayrmda maddeci yada spiritalist
olarak kabaca ikiye ayrlabilecek metafizik, soyutlatrc dnce, hep salt bulmaya alm; kendinden baka
hibir varlkla iliii olmayan, ancak kendi kendisi olan
ilikinsiz, olumasz bir varl, gerein temeli olarak
aramt. Ktle konusu byle bir dnle ele alndnda, o salt olmad iin maddenin dayanlacak bir temel
olmad, nesnel gerein bulunmayarak, salt gerein iimizde bulunduu sonularn metafizik, klasik fizie dayanarak (Larmor incelemesinin sonucuna 1895'de varmt) syleyebilirdi. Ne var ki, kovuk nlar ve MichelsonMorley denemelerinde kmaza giren klasik fiziin temellerinde metafizik bulunduunu, Einstein yzylmzn banda ortaya karyordu. Ktle, eylemsizlik gibi niteliklerinin salt olmayp, hatt hareket ve enerji onun dnda bulunmayarak, bunlarla ilikinlii yznden ilikinsiz

20.

Y Z Y I L

107

olmayan madde, varln yeni fizikte koruyacaksa da,


klasik fizik varln koruyamayarak, kuku yok ki anl
olan tarihine ekiliyordu.
Ad alfa konan ve ( + ) elektrikle ykl olduu iin
() yne sapan n da beta n gibi taneciklerden mi
kuruluydu? Soddy'nin, Rutherford'un almalar sonucunda tayfler, alfa n taneciklerinin helyum paras olduunu gsteriyordu. Helyumun radyumdan kmas,
radyoaktivite srasnda bir maddenin baka bir maddeye
dntn gstermekle klasik kimya yeni kimyaya dnecekti. Wilson arac, 1911'den balayarak yeni aratrmalar zerinde deerli sonular verecekti. Rutherford
1911'de incecik bir maden levhay alfa n gndererek
kltlesi elektronlardan ok ar taneciklerle onu bombardman ediyor; sonra birbirlerine arpan yada arpmayan taneciklerin yollarn, izlerinde inceliyor; arpma orannn aa yukar yz binde bir olduunu gryordu.
Demek diye dnyordu Rutherford, alfa nnn iri taneciklerini gsleyecek apta tanecikler levhada yle
seyrek ki, alfa mermilerinin yol deitirmeden geebilecei byk aralklar var. u halde levhann atomlar, ne
yan yana deinen elmalar gibidir, nede elektron onlarn
ekirdeidir. Eer atomlar dizisinin ( + ) elektrikle ykl blmleri arasnda () elektrikle ykl elektronlar
varsa, o zaman ekirdein ( + ) elektrikli para ve elektronun da ekirdek deil halka olmas gerekir. Alfa n
paracklar olan helyum tanecikleri ( + ) elektrikle ykl olup bu yk, iki elektronun () ykyle dengelendiine gre Rutherford, bir helyum atom ekirdeinin iki
elektronla evrili olduunu dnerek, atomun yapsn,
gnein evresinde gezegenlerin dnd bir yap gibi gryordu. Bu yapya gre, atom yapsnn gne-ekirdek
blmnde ne ok ( + ) elektrik yk varsa evresinde
onu dengeleyen ylesine ok elektron vard. Bu sralanta bir elektronuyla hidrojen en hafif atom olarak bata bulunuyordu. Radyoaktivite enerjetizmin metafizik

32

A I M I Z

temellerini, maddenin eylemde bulunduunu gstererek


ykmakla kalmyor; atom yapsn aydnla karmada
atomizme yardm ediyordu.
Mendeleev cedvelinin nemi ortaya kyordu. Rutherford gryordu ki, elektron saylaryla atomlarn sralanmas, cisimlerin atom arlklaryla sraland Mendeleev cedveline uygundur; ve kimyasal nitelikler u halde, elektron saylaryla ilikindir. Brksel fizikiler kongresinde Rutherford'un akladklar, atomizmin yeni fizie artk temel olmas bakmndan 1913'de bir dnm
oluyor; ( + ) , () olarak elien ekirdek blmlerle elektronlarm karlkl olarak birbirlerini etkileyen ilikilerinin balanmasnda atom bireyinin btnlendii grlyordu. Bir at blnnce, nasl at olmaktan kyorsa,
bir cismin en kk paras olarak atom ilikilerinin zlmesi o cismi, tandmz cisim olmaktan karyordu.
En kk para olan atom salt deil; ilerde ok daha zengin ynleriyle ortaya kacak bir karlkl ilikiler toplantsyd.
Yirminci yzyl insanl iin bilimin en verimli yllarna geldii bir dnemde, 1914 yaznda, top sesleri btn baka seslerin zerine kyor; emperyalizmle bilenmi prl prl kl ekilerek; savan aznda sngler
parlyordu.

B U N A L I M
I
"Sanyor musunuz ki bir monark, bir ordu ba tersaneler, mzeler zerinde anl bayraklarn dalgalandran yzlerce yllk tarihle kutsallam alaylarn terhis eder de,
kentlerini demokratlara, anaristlere brakr?" diye
yazmt Alman imparatoru Guillaume II, Nikola Il'ye.
Anatole France, mal kapitalizmin yurt, ulus sevgisi tamayp top, zrhl siparii almak zere ulusal savunmada byk titizlik gstererek silhlanma yetersizliinden
daima szlandn yazyordu. Jaures, Yeni Ordu yaynnda orduyu mal kapitalizmin adamlar olan balarndan kurtarp halklatrmaya (democratisation) urarken; Bergsonizmi iire getiren ve entellektalizmi saf hristiyanl temsil eden saf halkn sekin ulusu Franszlar iin ykc bulan Peguy, onun "Alman ajan, panjermanist" olduunu sylyordu.
Jaures, ateli demelerle uyarlm kiilerin grevler,
direnmelerle sava nleyebilecei kantnda bulunuyor;
Jules Guesde, emperyalizmle savalmadan, onun sonucu
savala savamann bouna olduunu ileri sryordu.
1899'a dek Fransa'da, sosyalist adyla bir parti gelimemi; kmelemeler olmutu. B!anqui'nin tutumunu benimseyenler, devrimci sosyalist partiyi kurmu; Marx bildikleri Jules Guesde'e kar kmlard. nc bir tutum, sosyalizm, olanakly (mmkn) gn geldike
yapmaktr diyerek (possibilisme), sosyalist emekiler federasyonunu kurmu; onlardan ayrlan Allemane, devrimci
sendikalizme ynelmiti. Sosyalist ad taklan trl eilimin 190D'flte bir partide birlemesi, grlerin birle-

112

AIMIZ

mesi deildi. Sendikalarda toplanan ii dileklerinin is?


koullarn iyiletirmeden baka ne bir dnce nede bir
politikayla iliii olduu grne karlk; toplumu, retimi ilgilendiren bir konudaki eylemlerin politika dna kmad dncesiyle sendikacln yardmlamaktan baka amalarla grevinden uzaklat dncesi ve
lksiiz bir sendikacln yozlaaca dnceleri vard.
Partilerin tutumu bakmndan zerinde anlalmaya varlm bir anlam bulunmayan sosyalizm; nesnelcilik, znelcilik asndan gzden geirildiinde bilimsel sosyalizmle, duygusal sosyalizmin znelcilii badamyordu.
"Sosyalizm bireyciliktir" diyen Jaures, bireyin toplumculukta gelitiini deil, sosyalizmin toplumcu olmadn
belirtiyordu. Toplumcu olmayan sosyalizm nasl bir sosyalizmdi? "Gerek sosyalizm, snflar dzenini bozmak
istemez; btn snflar imdikinden daha iyi alma koullarnda kaynatrmak ister" diyordu Jaures. retim
aralarnn toplumsallatrlmas patron-ii dzenini bozacandan bunu sosyalizme aykr buluyordu Jaures.
Nesnel ilikilere inmeden herkes iin daha iyi i koullarnn kurulmas herkesin daha iyi insan, daha iyi patron
ve ii olmasna bal bulunduundan duygusal sosyalizm;
insanlarn temelden deimelerini ekonomik ilikilerinde
deil, ahlk ilikilerinde, birbirlerine kar duygularnn
deimesinde buluyordu. Byle bir adan 1914'e doru
barn da emperyalizmle ilikin deil; her nedense sevimeyen insanlarn tutumlarn deitirerek birbirlerine kucak amalaryla "mmkn" olduu sylenebilirdi. Bernstein, Alman emperyalizmini Alman iisinin yaama dzeyini ykseltmesi bakmndan destekledii gibi; Kautsky,
btn gelimemi lkeleri boyunduruuna alacak superemperyalizmin evrensel bar salayacan sylyordu.
Jaures'e gre, "Kapitalizm sava istemiyordu ama... anarik yaps sava engellemeye uygun deildi". u halde
savan nne gzel tlerle
geilebilir miydi? Gr
sesini, gzel konumalarn savan ktlklerini akla-

20.

Y Z Y I L

38

yarak nlemek urunda lnceye dek kullanmaktan ylmayan Jaures, 31 temmuz 1914'de ldrlyor; ve 1 austos 1914'de seferberlik iln eden Fransa iki gn sonra
savaa balam bulunuyordu. Jaures'in tutumuna karlk, Bebel gibi Alman sosyalist bakanlar savaa seve
seve katlacaklarn bildirerek; btn Almanlarn "tek bir
gvde gibi", savan buyruunda olduklarn aklyor;
Kautsky bu tutumu onaylyordu. Sava omuzlarna alacak iilerin bar tutarls oiarak direnmeler, grevlerle
engeller karp karamayacaklar birka yldr tartlyordu ki; bu engeli sava, 1914 yaznda kolayca am;
Avrupa byk devletleri birbirlerini karlkl sulandrarak savaa zincirleme girmilerdi.
"Sadrazam, dn Enver'in bana bildirdii dilei, Marki Pallavicini'ye (Avusturya elisi) tekrar ederek, Trkiye'nin l ttifak'a girmesinin kolaylatrlmasn rica etmi" diye balayan, Alman elisinin 364 No. lu telgrafnn altna Alman imparatoru, "Trkiye dorudan
doruya kendini arz ve takdim ediyor" diye yazmt. Ancak Alman yneticilerinin arasnda bu lkenin savata
kendilerine yk olup olmayaca tartldktan ve ok
gizli bir andlama (andlamay yapan bir ka kii, birlikte hkmet ettikleri arkadalarna danmyor) yapldktan sonra, olup bitenden yasama rgtyle birlikte
habersiz lke kendini savata buluyordu. Bir byk devlete bylesine gizli balarla balanmann sonucu olarak
hi deilse, kapitlsyonlarn kadrlmas yoluna gidildiinde, bir kez verilmi imtiyazlarn tek yanl olarak kaldrlmasn protesto edenler arasnda Almanya da bulunduu gibi, gizli anlamann tezelden yrrle geirilmesi konusunda Osmanl Devletini savaa gecikmeden sokacak oyunlara giriliyordu.
Birleik Amerika cumhurbakan Wilson, nemli bir
Meksika limanna asker karttryordu (1914). "Amerikan i adamlar hkmeti mdahelede bulunmaya zorlamlard. -Franois Weymuller, Meksika Tarihi". Juarez,

79

AIMIZ

yabanclarn Meksika'ya el koymalarn bir kurtulu savayla nlemi ve alfabe bilmeyen youn bilisizlii de yenmek zere lik retim kurmaya alm; ancak spanyol smrgesi olduu gnlerden beri topraksz bulunan
kyly bu durumundan karmada baarl olmamt.
lmnden sonra yerine gelen Porfiri Diaz, "cientificos"lar evresine toplamt. Bunlar Auguste Comte'u benimsemi pozitivist politikaclard ki, tarm ve endstri ilikilerini deitirmeden Meksika'nn bir Birleik Amerika,
bir ngiltere, bir Almanya gibi olmasn istiyorlard.
Auguste Comte'un demokrasiye kar sosyokrasiyi
dnmesi gibi "cientificos"lar, Diaz'm diktatrlne razydlar. Ancak pozitivizm, grnenin altn bilmemek ilkesinden yola ktndan ve Bat Avrupayla Birleik
Amerika'da grnr uygarlk, yollar, gzel kentler, para
ilemlerini kolaylatran bankalar, rahatlk ve konfor olduundan siyantifikoslar, btn bunlar, temelde deiiklie gitmeden yzeyde aryorlard. Neden Meksika bunlardan yoksun olsundu ? Btn bunlar gericilie ve okuma yazma bilmez ounlua kabul ettirmek iin kiliseyle
savaarak laik retimi yerletirmek kalknmann biricik yolu gibi grnrken kentler gzelleiyor, demiryollar deniyor, bankalar alyordu. Btn bunlar oluyordu; oluyordu ama yabanc parasyla. 1910'da gl adam
Diaz'm seksen birinci ya gn bayramlarla kutlanrken
Meksika'nn yeralt ve st varlklar yabanc kapitalin eline gemi ve halkn yoksulluuyla bilisizlii oalm bulunuyordu ki, dalarda ekiya geziyor, Pancho
Villa ayaklanacak olanlardan bir ordu kuruyor; Zapata,
kylerin topraklarn geri alacan sylyor, kyleri ele
geirmi iftlikleri yakyordu. te Amerikallarn yatrmlarm tehlikeye sokan karklklarn nne geilmesi
iin 1914'de i adamlar, bakan Wilson'u silhl mdahalede bulunmaya raz etmilerdi.
Meksika ayaklanmasnn younlat 1911 yl, cumhuriyetle sonulanacak bir ayaklanmann in'de de pat-

20.

Y Z Y I L

107

lak verdiini gryordu. in ileriyle pek ilgili bulunan


yabanc kapital, bu cumhuriyetin kurucusu durumunda
olan Sun Yat-sen iin ne dnecekti? O, i ve d sorunlar birbirinden ayrmam bulunduundan in'in iten
glenmesinin yabanc imtiyazlarn kaldrmak yoluna
gtrecei dnldnden gzler, in'in gl adam
Yuan e-Kay'e evriliyordu. Yuan e-kay, sarayn ayaklanmay bastrmakla grevlendirdii ordunun banda
bulunuyordu ki, elindeki glerle nce cumhuhiyetilere
sonra saraya bir yumruk indirmi; bu kurnazlklarnn
sonucu olarak Sun Yat-sen onun yattrma cumhurbakanl adaylndan ekilmiti. te iki yana yumruk savurma gcyle general Yuan e-kay'n cumhurbakanlna trmanan kurnaz ve frsat kiiliinde karlarn,
Sun Yat-sen'e kar koruyacak gc bulan ve onun reformlarndan saknanlarla yabanc kapital, generalin frsatlna (opportuniste) el uzatyor; in'de yatrmlar
olan alt byk devletin bankalar arasnda bir "consortium" (bu szck, kader birlii anlamndan geliyor) kurularak ona 325 milyon dolar bor veriliyordu. in maliyesini uluslararas konsorsiyumun denetlemesine brakan anlamaya 26 nisan 1913'de varlyor; Yuan e-kay
para desteini yabanclarda buluyor; in'de petrol arama
yetkisi Birleik Amerika'ya veriliyordu. Fakat 1914'de
savaa katlan Japonya, Almanya'nn in'deki yerini almakla kalmayarak in zerindeki karlar dengesini bozacak ilemlere, Rusya, Almanya, Fransa, ngiltere Avrupa'da savaa balanmken giriiyordu. Japonya 1915
de yeni imtiyazlar almaya alrken, Birleik Amerika
tedirgin oluyordu. Sun Yat-sen'den yana olanlarla Yuan
e-kay' tutanlar bir trl anlaamvorlard ki, cumhuriyetilerin in iin utandrc grdkleri imtiyazlar, onlara gre yabanclara, Japonlara Yuan e-kay veriyordu.
O da cumhuriyetilerle bir konuda anlayordu: imtiyazlar veren in bunu gszlnden yapyordu. Yaynlad bildiride Yuan e-kay, Japonya'nn utandrc di-

80

AIMIZ

lekleri kabul edilmise bu in'in gszlnden ileri


geliyor demiti; in gszd, nk gl bir ynetimi
yoktu ve nk diye belirtiyordu bildiri, in gl bir
ynetimde birlemi deil. Oysa, gl adamn evresinde birlemi in'in, Japon dileklerine bir snr ekecei
dncesi, in yksek yneticileri danman Amerikal
uzman Dr. Goodnovv'un usuna geldiinden onun at bir
rla Yuan e-kay'a imparator olmas iin rica telgraflar yamaya balam ve general ktlklere kendisinin
son vereceine inanarak tahta kmt ki; gney in
ayaklanm, cumhuriyetiler orada toplanm, Amerikal
uzmann bekledii birlik yerine i sava balam; yaptndan piman olan Yuan e-kay imparatorluu brakm
ve yalnz brakldn, gllnn sfr olduunu grdkten ay sonra, nasl olduu anlalmayan bir lmle lmt.
Yuan e-kay'n tutulmasnn ters sonu vermesiyle
braklmasndan sonra Birleik Amerika, byk savala
olan ilgileri iinde in politikasn yeniden dzenliyordu.
in'de i sava balaynca Japonya dileklerini arttrmt.
Avrupallar aralarnda kyasya dvyordu. 1917 de Rusya'nn sava ykn artk tayamayaca, bir i savaa
gtrecek karklklara girdii grlyordu. Amerika'nn
arln koymad bir atmann onun dileince zmlenmesi ve asker glerinin Japonya'y dndrecek
lde seferber edilmesi, savaa onun da katlmasiyle
salanabilirdi ki, nisan 1917 de Amerika savaa giriyor
ve alacakls olduu ltin Amerika devletleri, Meksika ve
in'i de yannda savaa aryordu. Almanya'nn yenilmesini abuklatracak Amerika'nn, bu savatan kurtulacak Fransa'yla ingiltere'yi bundan byle in'de yan bana alarak Japon dileklerine bir snr ekecei umuluyordu. Sun Yat-sen in'in Amerika yannda savaa girmesini gerekli klm bir neden bulunduu kansnda deildi.
"Gen in" denen Sun Yat-sen taraftarlaryle Avrupallarn geleneki in diye adlandrdklar evreler borlar

20.

YZYIL

107

konusunda anlam deillerdi. Babakan Tuan'a gre,


mal yardm alacak in'in savaa girmesi iyi olacakt.
Bu ynde o umutlandrlm in Almanya'ya sava amt ki, dorudan doruya Amerika'dan beklenen para gelmemi, i uluslararas konsorsiyuma havale olunmu;
Tuan yzn Japonyaya evirmi; Sun Yat-sen'in etkisindeki Gney in'le Kuzey arasndaki gerginlik artarak
i sava yeniden balamt.
1917 ylnn ilk aynda lord Buchanan, arla nemli
bir grme yapyordu. Yeni yln kutlu olmasn diledikten sonra ngiliz elisi, diplomatik nezaketin erevesi
iinde bir takm dileklerde bulunuyordu. Fransa ve ngiltere'nin mttefiki olan ve ayr bir bar yapmamas gerekli olan Rusya, her halde mttefiklerinin ykn hafifletmede grevini yerine getirmeye devam ederken bir
takm sorunlarn birlikte gzden geirilmesi yararl olacakt iki yan iin. Aklanmas caiz olmayan fakat herkese bilinen son duruma gre, fiyatlar yzde yz ile alt
yz arasnda artm, onarlamyan demiryollar, tatlar
yprandndan kentlere gerekli yiyecekler gelmemeye
balam; ii cretleri ii geimini karlamaz olmu;
bu yoksulluun yannda karaborsa , karaborsa zenginlii
rvet, nfuz ticareti en gzel ortamn bulmu; oluk
ocuunun a olduunu ve kendisinin de en kt bakm
koullar iinde neyi savunduunu anlamaya balayan erlerde savama dilei kllenmi, cephelerden gelen haberler en umutlu taarruzlarn bozguna dntn gstermeye balamt. 1905 yl yenilgileri arl sarsmt.
Bat devletlerinin meclisleriyle llemeyecek lde
dar yetkili mecliste ynetimi kusurlu bulmakta ileri varanlar hapse atlyor; bylece meclisi gerekte kendisinin onaylaycs durumuna getiren ar ynetimi, sorumluluu tek bana zerine alm bulunuyordu. Acaba diye
belirtiyordu eli diplomatik grmenin sfrlar arasnF. 6

w
83

AIMIZ

da; liberallerle i birlii edilerek ulusla ibirlii ediliyormu gibi ulusu sava abalarna daha byk istekle balamak iin "acsz" bir rejim deiiklii, yani ufak bir deiiklik yaplarak sorumluluk, zirvenin sorumluluu hafifletilemez mi? Ve Nikola II, eliye yle diyordu: "eyin eli, halkmn gvenini kazanmam istiyorlar; oysa
halkm, benim gvenimi kazanmaldr nce".
Ar duruma kar alnan tedbir, polise mitralyz
datmak olurken, Krimov gibi generaller, cephe komutanlariyle anlaarak ynetimi bu arn elinden almay dnyor, fakat ondan sonra ne yaplacan kestirememekle birlikte, halkn ayaklanmasn nlemek iin ynetim bandaki kiilerin deitirilmesi gereine varyor;
Guckov gibi liberaller muhafz ktasyla uyuarak arn
tutuklanmas zerine planlar hazrlyor; el altndan yaplanlar duyan i ileri bakan Protopopov, muhaliflere
gzda vermek zere bir ka ii bakan ve sosyalisti tutuklatyordu. Bakentte sfrn altnda yirmi derecede
binlerle kii frnlarn nnde kuyrukta beklerken lord
Buchanan hkmetine ate bacay saryor diye bildiriyor;
Protopopov, ekmek sknts ekenlerin grev yada toplantlarn mitralyzle dattktan sonra doacak ve hkmete daha sk tedbirler aldracak bir ortamdan sevineceini yaknlarna aklyor; merak etmemesi iin mstearna Rusya'da devrim olacaksa, elli yldan nce olamaz" diyordu.
Belediye nnde toplanlarak ekmek diye bartldktan birka gn sonra topluluklara evrilen mitraiyzlere kar pencerelerden, kaplardan da ate etmeyin diye
sesleniliyor; 11 martta halka ate etmeyen 1500 erin
kuruna dizilecei renilirken 12 martta halkla birleen
asker hkmetin ekilmesine yol ayor; ve bakentte
dzeni yerine getirmekle grevli general Kabalov, "Petrograd'da asayi dzelmedi" diye bildiriyordu Nikola II'ye.
12 mart leden sonra arlk hkmeti ekilirken,

20.

Y Z Y I L

107

meclisin bir odasnda toplananlar, 1905 de grld gibi ayaklanmalarda birleen ii-asker topluluklarnn seecei temsilcilerden kurulu bir danma meclisini (sovyet), bundan byle devrim glerinin ynetilmesi bakmndan gerekli buluyor; Geici Yrtme Komitesi ad
altnda blklere, fabrikalara anda bulunarak, akam
yedide yaplacak sovyet toplants iin her blk
ve fabrikadan bir ve bin iiden kalabalk fabrikalardan
her bin ii iin birer temsilci gnderilmesini istiyorlard.
lkeyi hangi glerin ynetecei konusu, hkmet ekilir ekilmez, uygulama alannda ortaya kyordu. Meclis (Duma) az nce ar buyrultusuyla datlm olduundan, artk toplanmas bir oklarnca temel yasalara uygun
bulunmuyor ve Duma bakan, cephe kararghnda bulunan Nikola Il'ye durumu telgrafla arzederek yeni bir hkmet rica ediyor, "gecikmek lmdr" diyordu. Bunula
birlikte, hkmetsiz kalan bakentte ynetimi geici olarak ele almak zere ve datma buyruuna sayg edilip
toplant salonuna girilmeden ayrca, Duma'ca bir geici komite kuruluyordu. Sovyet ve Duma komitelerinin kurulduu saatlerde ar, bakente dnmek istiyor, fakat trenini
asker birlikler bakentin yz elli kilometre ilerisinde durduruyordu. Aa yukar iki yz elli yesinin ounluu
devrimci sosyalist ve menevik (1903 de sosyal demokratlar ikiye ayrldnda, Lenin'in grn tutmayanlar aznlkta kaldndan, aznlk anlamna onlara menevik denilmise de saylar sonradan artmt) olan Petrograd
sovyeti, mparatorluk Bankas'na, karakollara, kentin yiyecek ilerine el koyduktan sonra btn asker birliklere,
politikayla ilgili her konuda yalnz asker ve ii sovyet
temsilcilerinin buyruunda olduklarn, hi gecikmeden
her birliin bir komite semesini, Duma'nn sovyet buyruklar.yla uyumayan hi bir dileinin dinlenmemesini,
ve birliklerdeki komuta katlarnn yalnz askerlik bakmndan st olup, politika bakmndan birlik komitelerinin yetkili olduu ve birlik silhlarnn onlarn denetimin-

PI li

^
20.

84

AIMIZ

de bulunacan bildiriyordu. Moskova, Harkov gibi byk kentler devrime katldklarn bildirirlerken. Duma'dan iki temsilci ve arn dant cephe komutanlar, istifa edip yerine olunu ya da kardeini brakmasn rica
ediyorlar ve evresinin hain ve alaklarla dolmu olduunu gncesine yazan ar, 15 mart gecesi istifa ederek sabahleyin defterine iyi uyuduunu yazyordu. arn hain
olarak niteledii evresindeki komutanlar, birliklerini onun yararna kullanamayacaklarn anlamlard. imdi
kim egemendi? Hkmet edecek g nereden gelecekti?
ki gndr iki komite arasnda grmeler oluyor;
szcler, Sovyet komitesiyle Duma komitesi arasnda
mekik dokuyordu. 15 martta geici bir hkmet kurulmasnn zorunluu zerinde anlamaya varlyordu ki;
bunu Duma kuracak ve Sovyet'in diledii politik zgrlklere dokunulmamak kabul edilecekti; ancak Duma'nn
monarist mebuslaryla cumhuriyeti menevikler anlaamadndan devlet biimi konusu, ilerde toplanacak kurucu bir meclise braklyordu. Nikola II'nin kardei onun yerine gemeyi gze almamt. Fransz, ngiliz gazetelerine gre, arn ekilmesi ok yerinde olmutu;
nk diye belirtiliyordu, imdi ulusun gvenini kazanm bir hkmet savaa ulusun desteiyle, yani daha byk bir gle devam edecektir. 1905'i izleyen ilk Duma'nn yelerinden prens Lvov'un bakanlnda kurulan
hkmet, ounlukla liberallerden olup, ksa srede Devrimci Sosyalist partiye girecek Kerenski, adalet bakan ve
babakan yardmcs oluyordu. Dileri bakan Milyukov, Fransz ve ngiliz elilerine, gizli andlamalarla birlikte, btn d ilikilerin olduu gibi kalarak savaa
btn hzyla devam olunacan; oysa Petrograd Sovyeti, btn lkeler halklarnn sava brakarak barmalarn bildirmiti. Bu ne demekti ? Almanya Rusya'dan toprak istemezse, Rusya borlusu olduu Fransa ile ngiltere'den ayr bar m yapacakt? Almanya'nn dou
cephesindeki yknn hafiflemek ve savan bir dnemece

Y Z Y I L

|
85

girmek zere bulunduu nisan banda Birleik Amerika savaa giriyor ve geici hkmetten mttefikler aklama bekliyordu. Milyukov, Sovyet bildirisinin hkmeti balamadn, bunca kan dkldkten sonra ulusal amalara varlmadan ve stanbul alnmadan bar yaplmayacan aklyordu. Lenin'in svire'den gnderdii
makalelere gre, Fransz-lngiliz kapitali Rusya'y yedeine alm, gizli, ak "yama andlama"laryla baka uluslarn topraklar peke ekilerek, kendi ynetimi kendi
elinde olmayan bir halk, emperyalist bir savaa srklenmiti; hkmeti Milyukov gibi liberallere, emperyalistlere, halklarn halklarla arptrlmasndan ceplerini
dolduranlara braktktan sonra meneviklerin onlar bara armas glnt; iiler kendileri bar salamal ve kentlerde kurulmu Sovyetlerin yrtme gc olarak ii-asker birliklerinin rgtlenmesi gecikmeden bitirilmeliydi. Lenin, Rusya'ya ulatran yollar denetlemeleri altnda tutan Fransz ve ngilizlerden gerekli msaadeyi alamayp, Almanya'y kapal bir vagonda geerek
nisan ortasnda Petrograd (yeni ad Leningrad)'a geliyordu. Nisan tezleri diye anlan dncelerine gre Lenin, geici hkmete gvenilmemesini, kamu glerinin
Sovyetler elinde toplanmasn, savaa son verilmesini, iilerin kyllerle ibirlii etmesini, retimi denetlemeleri altna almalarn, bankalarn bir bankada birletirilerek kamulatrlmasn istiyordu. Buna karlk onun
Almanlarla anlaarak Rusya'ya dnm bir Alman casusu olduu syleniyor; 30 nisanda harp mallleri gsteri
yaparak, yaralarmz boa m gitti, kahrolsun barlar,
zafer istiyoruz diye baryor; 1 maysta Rusya'da ilk
ii bayram aka kutlanarak kahrolsun sava deniyor;
iki yandan gsteri yapanlar Petrograd komutan general
Kornilov'un savalar tutan desteklemesiyle birbirleri
zerine yrrken, asker birlikleri komitelerle elinde tutan Petrograd sovyeti araya girerek atmay nlyor;
Milyukov istifa ediyordu. Bundan sonra geici hkmet,

'
86

"

- "

A I M I Z

Sovyetlere egemen olan meneviklerle devrimci sosyalistlerin her ie kartklarm fakat hkmette yeleri olmad iin sorumsuz olduklarn, sosyalistler katlmazsa hkmetin toptan istifa edeceini bildiriyor ve 18 mays 1917'de, alt yesi devrimci sosyalist ve meneviklerden olan bir koalisyon hkmeti kuruluyordu.
Savunma bakan, devrimci sosyalistlerden Kerenski
olan koalisyon hkmetinin nnde u sorunlar vard:
retim (parann alm gc 1914'deki deerinin onda birine yaklarken, fabrikatrleri iten ekilmeye, fabrikalar kapatmaya gtren yarn korkusu, mal darl, isizlik artyordu); topraklandrma (1861'den beri topraksz kylnn durumuna are bulunmam, fakat devrimci sosyalist adn alan poplistler, toprak datmyla kylleri elli yldan beri umutlandrmlard ki, ilerisini dnen byk toprak sahipleri, ocuklarna, yaknlarna
sat yapm gstererek topraklarn kltrken, marttan sonra birok kyde kurulan tarm komiteleri, ekilmeyen topraklar ektirmeye baladndan, birok yerde,
bakasnn toprana el koyma durumu domutu); sava-bar konusu ve zellikle, byk kentlerin besin sorunu! Grne gre Sovyetlerle koalisyon hkmeti
arasnda ilikiler iyiydi ve bu ok nemliydi; nk Sovyetler, ynetimi hkmete brakm olmakla birlikte mart
devrimini yapm silhl ii ve asker birlikler olarak
devrimin bekisi kalyor ve silhl gc ellerinde tutuyorlard ki, onlarla anlamayacak bir hkmet gszd.
Koalisyonda, Kerenski gibi devrimci sosyalistlerle menevikler bulunduktan baka onlar Sovyetlerde de ounlukta olduklarndan, hkmetle Sovyetlerin anlamalar
kolaylayordu. Haziranda toplanan ve her blgenin sovyetlerinden gelen 822 delegelik kongrede, sosyal demokratlarn 1903 ayrlmnda ounlukta olduklarndan bolevik adyla anlanlar 105 kiiydiler. Boleviklerin tutumu, koalisyona girmemek; fakat grlerini Sovyetlere
benimsettirerek, ynetimi Sovyetlerin eline aldrmak, ya-

'
' :

20. Y Z Y I L

87

ni koalisyon deil, bir sovyet hkmeti kurdurmakt ki,


bu tutumlaryla bolevikler, menevik ve devrimci sosyalistlerle anlamyorlard. Petrograd sovyeti ileri gelenlerinden olup koalisyonda bakan olarak onun gerekliliini kongreye anlatan Ceretelli, "u saatte, ynetimi bana
brakn, siz ekilin diyebilecek bir parti yok Rusya'da"
derken, Lenin toplant salonundaki yerinden "var" diye
sesleniyordu. Savala, lkenin durumu birbirine ylesine
bal bulunuyordu ki, Ceretelli'ye gre savan yrtlebilmesi iin ulusal birlii yanstan koalisyon en uygun
zmd. Bu dnce, sosyalizme atlanmadan nce kapitalizm gelimesi kprsnden geilmek gerekli olduu
kantnda bulunan meneviklere uygun geliyordu; yle ki,
kapitalist ve sosyalist gelime bir koalisyonda i ie ulusal birlik olarak belirmekle amaca en uygun zm olarak grlyordu. Fransz-ngiliz kapitalizmi Rusya'nn
savatan ekilmesini istemedii gibi, retim aralarnn
ulusallatrlmas ve topraklandrma gibi uygulamalar,
sava srasnda hibir i savatan nemli olamaz gerekesiyle, belirsiz bir srenin tesine atmak kapitalistlerin dileidir, savan uzamasn onlar ister diye Sovyetleri kazanmaya alan Lenin de barn hi gecikmeden salanmasn, ynetimi Sovyetlerin ele alarak ilemez fabrikalar, retimi, besin ilerini hi gecikmeden Sovyetlerin denetlemesini ileri sryor; savunma bakan Kerenski,
koalisyona bir baar salamak zere 8 inci ordu bana
getirdii general Kornilov'a Galiya'da bir "devrim taarruzu" hazrlatyor; Fransz silhlanma bakanyla cepheye giderek mttefiklerden yeni silhlar alnmas konusunda orduyu yreklendiriyor; ve mttefiklerin dileiyle
29 haziranda balayan Kerenski yada devrim taarruzunun barrszlkla sonulanmas zerine, Petrograd'da koalisyona kar balayan gsteriler durdurulup, sava abalarn desteklemeyen bolevikler Alman casusu ve Kerenski taarruzu baarszlnn sorumlular saylarak ile-

88

AIMIZ

ri gelenleri yakalanyor, Lenin tutuklanmadan kurtulmak


zere Finlandiya'ya geiyor, gazeteleri kapanyordu.
E austosta Kerenski bakanlnda kurulan
yeni
koalisyon, koalisyondan yana olmayan boleviklerin Sovyetlerden karlmalaryla hkmeti glenmi bulurken,
general Kornilov, bu olaylardan Sovyetlerin ypranarak
glerinin azald sonucuna varyor; bir hkmet darbesi dnyordu. Yabancs olduklar Petrogradllara daha kolayca ate edebilecekleri dnlen Kafkas birliklerini general Kornilov gizlice anlat general Krimov
komutasnda devrimin kayna olan Petrograd'a yaklatryor; 7 eyllde ltimatomunu aklayarak devrim komitelerinin, Sovyetlerin kaldrlmasn, sk ynetim ilnn,
kendi bakanlnda hkmet kurulmasn istiyor; Petrograd halk, askerler ayaklanyor, gvenilen Kafkasyallar buyruklarn dinlemediinden kente otuz kilometre
yaklam olan Krimov kendini ldryor; Kornilov gsz kalyordu. Kornilov olayna dek menevik olan Petrograd sovyeti 13 eyllde koalisyon politikasn yeriyor;
boleviklerin dncesi olan iktidar Sovyetlerin olmaldr
tezi onaylanyor ve bu tutuma 126 tara sovyeti katlarak
Petrograd sovyeti bakanlk seiminde ounluu boleviklere kazandrrken 18 eyllde Moskova sovyetinde de
ounluk boleviklere geiyordu. Bundan sonra Rusya'ya dnen Lenin, ynetimi Sovyetlerin ele almas iin szde kalnmayp eyleme geilmesi konusunda hazrlk yaptryor; Kerenski de hkmeti korumak zere dayanacak
gler aryordu. Koalisyonlar, nemli konulan kurucu
meclisin bulaca zmlere brakarak sava, besin, retim, topraklandrma sorunlarnda bir i gstermeyin arln aresizliklerine dtkleri gibi, stelik bir devrim
taarruzunda bozguna urayarak savata da arlk politikasnn izinden ayramadklarn gstermilerdi. Bu durumda hkmetinin devrilmesi iin Sovyetlerin glerini
hazrladklarn bildii bolevik gazetelerinin kapatlmasn Kerenski 24 ekimde istiyor; 6 kasm gecesi Lenin

20.

Y Z Y I L

107

sovyet bakanlna gelerek silhl sovyet gleriyle telefon, elektrik, gaz santrallerini, Neva kprlerini, garlar, buday, kmr, petrol depolarn, Devlet Bankasn,
bakanlklar ele aldryor; 7 kasm gn, ynetimi kendi
ellerine aldklarn bildiren Sovyetler Lenin'in bakanlnda bir hkmet kuruyorlard.

n
1917'de yorgunluk iki yanda grlyordu. Savan
birka ayda bitecei yolundaki 1914 iyimserlii doru
kmamt. Savalar soluyordu. retim savaa gre
dzenlendiinden yiyecek, yakt darl yannda birok
nesnenin yokluu duyuluyor; llerin saylar milyonlar
geerken, sava krlar ykseliyor ve uluslarn ounluu yurtlar iin her trl sknty tarken bir aznlk,
sava krlarn blyordu. stelik, sava dolaysiyle
sk ynetim, haber yasa, konuma yasa gibi zgrlk
kstlamalaryla sava tccarlarnn, yetkilileri elde ederek karaborsa ve taahht hrszlklarn, yasaklar ortammda kolaylatrdklar, lkelerin ac denemelerinde grlyordu. lk bakta nemsiz, hatt olaan grlen ypranmalardan, savan gidiini etkileyecek birikimler douyordu. ngiltere'de orduya alnmayacak iileri belirlemek sendikalara braklmt ki, i kartlarn dilediklerine vermekte sandika bakanlar yetkilerini ktye kullandndan, bundan sava abalarn baltalayacak ve iki
yz otuz bin kiinin katld bir grev douyordu 1917'de.
Fransz mebuslarndan Turmel, svire'den ald byk
bir parann kaynan aklamaya vakit bulmadan tutukland yerde l bulunmutu. Savan ordu disipliniyle yrtlmesi zorunluu, barta yrrlkte olan
zgrlklerin kstlanmasn gerektiriyordu. Fakat bunun
sonucu olarak, zellikle ingiltere ve Fransa'da parlmen-

1
90

A I M I Z

tolarm, kamu oyunun ynetim zerindeki denetlemelerinin gevemesi, baka lkelerde daha olaan olan, yetkilerin ktye kullanlmas bamszlna, yetkililer evresini yaklatryordu. Halkn bilinlisi niin dvtn bilmek isterdi. Oysa 1917 knn yokluklar iinde
grlyordu ki, Tatl a gazetelerinin yaasn edebiyat
ve 1914 yaznn gzel gnlerinde bando mzkayla balayan sava, umulan byk zaferlere ksa srede erimedii gibi, savan amac, hatt nedeni aydnlk bir biimde
aklanmamt. Halkn bilmedii gizli andlamalardan,
gizli sava amalarndan sz edilmesi, sava gibi nemli
bir konuda halk ynetiminin, halk denetiminin, Batnn
vnc demokrasilerde bulunmad tuhafln tartma konusu yapmakla, 1917 ylnda sava amalarnn belirtilmesi sorununda zellikle gizli andlamalarm aklanmas, yada aklanmamas tartlyordu. Savalara, zellikle denize egemen ngiltere ve Fransa'ya mal satmakla savatan byk yararlar gren Birleik Amerika, grtlak grtlaa gelen Avrupa'nn uzak Douyu unutmasyla
Japonya'nn in'i Amerika'ya kapatmaya varacak tutumlarndan tedirgindi. Ocak 1917'de Wilson'un, zafersiz
bar yapnz dilei, Berlin'de, Londra'da ve Paris'te souk karlanyordu. Bir yandan bir yann yere serilmesiyle bitmeyecek sava niin balamt? Wilson bir yaknma (albay House), savaa katlmann uygarla kar bir su olacan sylyordu ocak 1917'de. ay sonra savaa giriliyordu. Mart devrimi sava gleri arasndaki dengeyi alt st etmiti. Malzemesi yetersiz olmakla birlikte insan gcyle Rus ordusu, her ayda
yarm milyondan ok l vererek Batllarn ykn hafifletiyordu. Alman genelkurmay amansz denizalt savann balama gn olarak 1 ubat 1917'yi semiti.
Babakan Bethmann-Hollweg, bunun Birleik Amerika'y savaa armak olduunu sylyordu; nk amansz
denizalt sava demek, ngiltere a kalsn diye tarafsz
gemileri oraya sokmamak, onlar da batrmak, Amerikan

20,

Y Z Y I L

91

al veriini bozmak demekti. Buna karlk amiral von


Capelle, amansz denizalt savann alt ay sonunda Almanya'ya bar getireceini sylyordu. Rusya yenilmiken Almanya 1918 tarruzlaryla sava bitirmek istiyordu. nk al veri balaryla, ngiliz-Fransz kapitaliyle Birleik Amerika arasnda gittike sklaan balar onu
adm adm savaa, Almanya'ya kar olarak yaklatrrken Uzak Doudaki karlar da Birleik Amerika'nn asker gcn seferber etmesini gerektiriyordu. Wilson'un
ocak ayndaki barl, byk i krlarnn gerekli kld yoldan baka bir yolda geliecek miydi? (1913'de
2.428 milyon dolar olan ihracat, 1916'da 4.272 milyon ve
1917'de 6.227 milyon dolara km; elik ihracat drt
kat, un iki kat artm; sava yllar ihracat oalmasnn
kazanc 1789'dan 1914'e dek son 125 yln kazancna va r a r a k dokuz buuk milyar dolara erimiti). Birleik
Amerika arln koymadan Almanya sava bitirmek istiyordu. Ancak, denizalt savayla sonucun alnmas iin
batrlan gemilerin yerine yenilerinin konmamas gerekiyordu. Alman yksek komutanl da hesabn byle
yapmt. Oysa Birleik Amerika batrlandan ok gemi
saladndan, Alman imparatoru bir notunda yksek
komutanln dnya cahili olduunu yaknarak belirtiyordu. Birleik Amerika ticaret filosunu drt kat oaltt gibi, ltin Amerika limanlarndaki Alman gemilerine
(yalnz Brezilya'da 42 tane) el koyuyordu. Morgan'lar,
zellikle byk New York bankalar ngiltere'nin Fransa'nn aldklar mallar zerine byk krediler am olduklarndan sava onlarn kazanmas gerektii gibi, amansz denizalt savann ilk gnlerinde limanlarda gemi bekleyen mallar, Amerikan retimi iin boucu bir
tkanklk yaratm ve bu tkankl deecek sava neterinin ferahlatc olaca anlalmaya balanmt ki, ngiliz elisi, orta Amerikal iftiden gneyli pamuk ekicisine dek herkesin, Amerikan ekonomisi karsnda engel
olarak Almanya'y grmeye baladn yazyordu. "Biz

92

AIMIZ

savaa bencil nedenlerle girmiyoruz; biz ne ftuhat ne


egemenlik aryoruz; nede btn zgrlmzle katlanacamz fedakrlklar iin tazminat yada karlk bekliyoruz" diyordu Wilson da. Her birinin ekonomik yaamnda yeri olan Amerika, Kba'y, Panama'y, Guatemala'y, Honduras', Kosta-Rika'y, Bolivya'y, Brezilya'y,
Peru'yu, Uruguay', Ekvator'u kendi yannda fedakrca
savaa aryor; her birinin limanlarna snm Alman
gemilerine el koyduktan baka, Norve, sve, Hollanda
gibi tarafszlar zerinde ekonomik bask yaparak, gemilerini kendi yararna altrp, ngiltere'yi alt ayda dize
getirmeyi planlayan kttan bir tasar karsna, yeryz ticaret filosunun altda beini karyordu.
Pragmatizm asndan ve ltin Amerika'yla in'i
birlikte savaa sokmak bakmndan onu insanl kurtarmak uruna byk fedakrlk olarak yorumlamak, Birleik Amerika'nn sava ortaklarnn tuttuu yolla badar
grlmyordu. zellikle talya'nn, Fransa'nn, Rusya'nn ve ngiltere'nin birbirlerinden bile sakl olarak aralarnda yaptklar gizli andlamalarda; zmir, Antalya talya'ya, Boazlar Rusya'ya, Irak ngiltere'ye, Suriye, Hatay, Adana Fransa'ya braklyordu. Savaa girenleri gnl rahatlyla dvtrecek insanl kurtarma propagandas ne anlama geliyordu? Roma'da toplanan mttefikleraras konferansn yaynlad bildiriye gre, savan amac, Osmanllarn, Avusturyallarn, Almanlarn
boyunduruunda yaayan uluslar kurtarmakt. Bu konferansta talya, slavlarm kurtuluu deyiminin kullanlmasn istemiyordu , nk talyan ynetiminde yaayacak
slavlar vard. Ayrca arlk ynetiminde yaayan Polonyallarn sz konusu Slavlardan sanlmamas iin bildiri ona gre yazlyordu. Smrgeler sz konusu deildi. Alman sosyalistlerinin ounluu sava onaylayarak
onu ulusal politika olarak grm; Fransa'da gene ounluk olarak sosyalistlerin de katlmasyla sava destekleyen "Kutsal Birlik" hkmeti kurulmutu.
Fakat

20.

T G Z T H

93

zellikle halk olan ordular, milyonlarca halk ocuunu


l olarak braktktan sonra, sava amalarnn daha az
hafife alnarak ele alnmas gerei savan nc ylnda
ortaya kyordu. Lenin, svire'de yaplan sosyalist
konferanslarda (Zimmerwald, Kienthal toplantlar), sosyalistlerin emperyalist savalara kr krne katlmalar gibi, ulu orta barlk etmeleri de yerinde deildir diyordu. Bar, emperyalizmden beklemek bir d olduu
gibi, sava, emperyalist ve kurtulu savalar olarak a yrmadan ulu orta sulamak, Kautsky durumuna girmek,
yani emperyalizm destekleyicisi sosyalist olmaktr diyordu Lenin. Fransa'da Merrheim gibi sendika bakanlar,
hatt Alman iileriyle anlamaya bakarak bar yolunu
aryor; ve mart devriminden sonra Sovyetler bar arnn, sava glerini krletecei dnlyordu. Nisanda savaa arln koyan Birleik Amerika, Wilson'un
deyimleriyle insanlk iin fedakrla atlrken, Almanya
Amerikan gc Bat cephesine erimeden sava bitirecek taarruzlar hazrlamaya alyor; ngiltere'yle Fransa da bu hazrlklar bozmak zere hi gecikmeden ypratma taarruzlarna giriiyor, fakat kendilerini yprattklarndan ngiltere'de bouna akan kanlar yeriliyor;
Fransz birlikleri yer yer savama grevi yaparak mays
1917'de balayan direnmelerle, ypratmadan ypranmaya
dnen taarruzlarn braklmasna yol ayorlard. ubatta balayan amansz denizalt taarruzlarndan alt yedi ay sonra Alman donanmasnda ayaklanmalar, direnmeler grlyordu. Kmr, unu ounlukla denizden
gelen talya'da (Amerikan denetiminde olan yeryz ticaret filosundan az bir pay talya'ya ayrlm olduundan) grlen ekmek sknts, Torino'da austos 1917'de
frnlarn yama edilmesiyle sonulanyor; iti kakta
krk kii lyor; talyan sosyalist partisi 12 eyllde halk direnmeye aryor; onlarn ulusal bulmad sava
tutanlar da meclis iinde ulusal dayanmay halka gstermek zere "Fascio" adnda bir birlik kuruyorlard

94

A I M I Z

(bir baltann sapn, falaka denekleriyle sararak birbirine balanm sopalar eski Roma'da otorite belirtisi olduu gibi, Fascio denen odun demeti, birlii de anlatyordu). Fransa'daki "Kutsal Birlik" kasmda dalyordu. Sovyet hkmeti 8 kasmda, gizli andlamalar yok
sayarak btn savaanlar, ilhaksz, tazminatsz bara
aryordu; gizli andlamalar aklanacakt. 10 kasmda her birliin karsndaki birlikle, olduu yerde anlaarak ate kesmesi isteniyordu. Lenin'in bakanlnda kurulmu birka saatlik yeni hkmetin 8 kasm gecesinde
hi beklenmeden bara gidilmesi kararyla gene hi geciktirilmeden ve tazminatsz olarak uygulanaca bildirilen ikinci karar, yeralt zenginlikleriyle topraklarn ulusallatrlmasyd. 14 kasmda retim, iyerlerinde alan memur ve iilerin seecei temsilcilerin denetimine
veriliyordu (150 grama dm gnlk ekmei aralk
1917'de 300 grama karan ii denetlemeleri ve mahkemeleriyle ulusallatrlmadan nce tezelden alanlarn
denetimine alnan retimin ilerde alaca biim, yeni hkmetin bir retim baarszl ve dzensizliine dlmeden zmlenmesini yklendii etin sorundu). Gizli
andlamalar kaldrarak Rusya'nn mttefiklerini de ilhaksz bara aran nermeye, ngiltere, Fransa karlk vermiyor; babakan Clemenceau, Sovyet halk komiserleri hkmeti diye bir hkmeti tanmadn aklyordu ki, aralk banda bankalarn ulusallatrlmasyla birlikte, en byk alacaklnn Fransz kapitali olduu d
borlar kaldrlyor (16 milyar altn ruble); 15 aralkta
Brest-Litovsk'da Almanlarla bar grmelerine balamak zere, bir ay sreli bir atekes anlamasna varlyordu. Ancak bar, tek ynl bir dilekle gereklenir konulardan olmayp Almanya, Ukrayna ekonomisini kendine balamay (buday ambar olarak grlyor) dndnden, topraa koan kyllerle dalmakta olan eski
ordu yerine ii birlikleriyle yeni bir ordu kurulurken
frsattan yararlanmaya kalkan Almanya karsnda g-

20.

Y Z Y I L

107

r ayrl kyordu bolevik partisinde. "Sollar" denen ve szcleri Buharin olan gruba gre, devrim atei
barla sndrlmeyerek ve Alman askeri de ayaklandrlarak Almanya'ya, Avrupa'ya sramalyd. Fakat Lenin "sosyalist devrimin gelecei, Almanya zerine oynanacak bir kumara balanmamaldr"; Sovyet ynetiminin
yerlemesi iin ar fedakrlkla da olsa bar gereklidir,
dncesini savunuyordu. Kendilerini dlere kaptrmamalarn diledii sol boleviklere Lenin, nce Alman ekonomisinden ok aa olan ekonomimizi dzene sokalm,
nce dzeni salayp, demiryollarndaki kargaala son
verin, disipline girin, sava nasl yaplr onu renin diyordu. Amerika'nn da katld emperyalist bir savatayken Almanya, Dou kanadnda emperyalist bar yaptrabilecek miydi? Lenin, byle bir bar yaplsa bile geici
olaca kansndayd; nemli olan, Sovyet ynetiminin
kendisini toparlayacak vakti kazanmasdr, dncesini
savunuyordu. Kesilen Brest-Litovsk grmeleri, 7 ocak
191S'de yeniden balayacakt. 8 ocak 1918'de Wilson, bar koullaryla ilgili 14 maddelik bir deme yaynlyordu.
Alman donanmasnda, Fransz ordusunda grlen savaa kar direnmeler, talya'daki karklklar ve kutsal
birliin dalmas, ngiltere'de iiler arasnda savaa
kar bir tiksintinin grlr duruma gelmesi, savan nitelii zerinde dndrc etkilerini gsteriyordu (babakan Lloyd George, YVilson demecinden gn nce
dorudan doruya ii rgtlerine seslenen szlerinde savan emperyalist amalar gtmedii kantn uyandrmaya alyor; Trkiye'nin Trk olan varlnn da paralanmasnn dnlmediini sylyordu; ayrca yzyllar kapsayan direnmeyle halka oy hakk tanmayan,
onu ancak varlkl yurttalara kullandran, onlar seime
sokan bir gelenek; sava gibi ynetimin de halk yararna
olduu kantn salamak zere ocak 1918'de tezelden kaldrlarak oy kullanma hakk herkese tannyordu). 1914
yaznn gzel gnlerinde bando mzka ve enliklerle ba-

97

A I M I Z

layan savan emperyalist ynn grmeyecek lde dnemez olmayanlarn tuttuu yol, Alman sosyalistlerinin (ounluk olarak) yl iinde ackl bir duruma
dmeleriyle sonulanmt. yle ki onlar Bismarck'm
gnlerinden beri Alman emperyalizmini Alman halkna
yarar grdklerinden sava, emperyalist nitelik tad
iin tutmulard, insanln bir blmn ara (smrlenler) bir blmn ama olarak deil evrensel bir
btn olarak gren Kant ahlk bakmndan ahlkszlk
olan smrcln, Alman halknn yaama dzeyini
ykseltiyor diye bencil ve kaba maddeci bir dnle tutulmasnn sosyalizmle ilgisi sosyalistler arasmda tartma konusu olmakla birlikte, yllk sava sonunda milyonlarla ls ve sakat genleriyle Alman halknn iine
dt ackl durum, sava tutan Alman sosyalistlerini
ackl duruma sokmu bulunuyordu. Alman emperyalizmi, Alman kapitalizmiyle Alman iisinin zenginlemesini
birlikte salyor ve ite emperyalist sava sosyalist muhalefeti hkmetle birletirdi, ulusal birlik gereklendi
diye bayram enlikleri, ark ve mzkalarla bagJayan sava, bencil dnceyi, ulusal bencillik de olsa gerein
silleleri altna almadan nce, dman kk grmenin markln gerektiriyordu; nk savunma ve kurtulu
savalarnn arball yerine emperyalist saldrganlk
daima kar yan kmseme ve kendini byk grme
hesabna dayanyordu. zellikle Rusya olaylar ve mart
1917'den beri yaplan bar arlan, sansr ve haber
yasaklarna ramen bar eilimi bakmndan savalar
arasnda yanklarn gsteriyordu, ingiltere'de, Fransa'da, italya'da, Almanya'da, Avusturya'da 1917-1918'de bazen glkle nlenen bazen de nlenemeyen ve apna gre her biri sava abalarn baltalayan grevler ve grev
hazrlklar gittike younlaarak birbirini izliyor; savan emperyalist niteliini anlamayacak lde bn ve bilisiz olmayan halklarda Lloyd George'lar, Wilson'lar Alman saldrsna kar korunmann meruluu dvasn u-

20.

Y Z Y I L

107

yandrmaya akrlarken, kendi tutum ve eylemlerine


kondurulmasn kabul etmedikleri emperyalizmi, ulusal
politika olarak benimseyen sosyalistlerinin (hepsi deil)
sayesinde Almnya, kendisinden kat kat emperyalist glerin karsnda onu, iisinden en byk silh fabrikatrne dek ulusal ama diye benimsemek ve yeryznn
sayl byk gleri karsnda saldrgan olarak sulandrlmann ackl durumuna girmi bulunuyordu. te
1914 savann ilk bar grmelerinin tam Brest-Litovsk'da balayaca gnlerde Lloyd George, ngiltere'nin emperyalist amalar gtmediini ngiliz iilerine bildiriyor ve Wilson 14 maddelik bar programn aklyordu. buuk yl genlerin kan bol keseden harcandktan sonra neden savaldnn aklanmas 1918 ocak
ayma raslyordu. Almanya her ne kadar emperyalistliini gizleme ustaln gstermeden savaa girmise de,
Brest-Litovsk bar grmelerinin koullar olarak, 8 kasm 1917 gnl Sovyet kararnda belirtilen ilhaksz, tazminatsz, gizli andlamasz bar ilkelerini, 7 ocak 1918'de
grme masasna otururken kabul ediyordu. "Rus-Alman
grmelerinin Brest-Litovsk'da balad bir srada, Almanya ile Avusturya-Macaristan'n gereklendirmeye girdii ilkelere karlk, batl ittifak da bar ilkelerini aklamadan geri kalabilir miydi? - Pierre Renouvin, La
Premiere Guerre Mondiale - " 8 ocak 1918'de yaynlanan
Wilson ban ilkelerinin Birinci maddesi, bann birinci
koulu olarak gizli andlamasz ve ak grmeli szlemeleri neriyordu. Batl ittifak, diyordu Wilson, sava
amalarn belirtmeye kar yan zorlad. Bu koullarla
yaynlanan ve Osmanl imparatorluunun Trk blmlerinin bamszlna sayg gibi (12 nci madde), ulusal bamszlk ilkesine saygl grnen bir programn uygulanmasnda doruluk, samimiyet bulunacak myd ? 1918'in
banda bu sorunun sras gelmemekle birlikte, zellikle
F. 7

98

AIMIZ

Trkiye zerine yaplan ilemler, emperyalizmin insanlk


maskesini yznden syrvermesinde ne denli abuk davranldm gstermeye yetecekti. nk birtakm aydnlarnn Amerikan ynetimine girilmesini isteyecek lde ypranm, glerinin sonuna gelmi bir lke, ld biliniyordu. Ama olaylar hzlanacak; smrgeletiren karanlk glerle kararm gnde Trkiye'nin, bamszlk savann toprana ayak bast gnden balayarak
ulusunun kurtulu savan rgtleyecek k doacakt;
19 mays 1919 da gn, yurtta yabanc ynetimini grmeye domuyordu. Mustafa Kemal gneiydi o sabah Trkiye'de gne.

m
29 mays 1919 gnl gne tutulmasnn en iyi biimde izlenmesi iin Londra Kraliyet Astronomi Dernei; Eddington, Crommelin, Davidson gibi en nl astronomlarn Brezilya ile bat Afrika kylarnda bir adaya
gndermiti ki, bu uzmanlar, gne tutulmasnn en tam
olaca yerlerden, nlar gnee en yakn geen yldzlarn fotoraflarn ekeceklerdi. Sava grltleri iinde Einstein, likinlik dncesini geniletmi; uzayn
maddeye, zamann uzaya ilikinliini inceledikten sonra,
hzn uzay-zaman'a, ktlenin hza, yani maddesel niceliin de uzay-zaman'daki geometrik durumuna, enerji ve
arlyla ilikinliini gstererek, klasik fiziin ilikinsiz ve salt sayd konular kapsayan Genel likinlik teorisini kurmutu (1916). En gl toplarn glleleri, namlu azndan dz izgi izerek ksa bile yerekimine tutulduklarndan, getikleri yol yere doru bklyordu;
oysa bir projektr nn byle bkld grlmemiti. Ekmei tartmak; onun azln okluunu lmek zere maddesel niceliini (ktlesini) lmek iin bu ktleyi

20.

YZYIL

107

yerekimine tutup arlna bakmak demekti. Ik da


yerekimine, ekmek gibi aka tutulsayd, o da tartlrd; oysa bir deniz feneri nn fenerden uzaklatka
bklerek suya dtn gren olmadndan, onun ekim gcne tutulmad ve bylece arl ve ktlesi bulunmad sonucuna, eski fizik varmt. u halde ktlesi bulunmadndan eski fiziin gznde, n maddesel nicelii yoktu. te klasik fizik yle dnyordu:
tartlmayan n, snn ktlesi yok; onlar salt enerji
olup madde deildirler. Ne var ki, enerji ile maddeyi birbirinden ktle kavramyla kesin olarak ayrabilmek iin
bu kavramn kesin olmas gerekirdi. Enerji ile maddeyi
birbirinden kesin bir lde ayrabilmek iin lnn kesin olmas gerekmez miydi? Einstein, uzaya, zamana
yaptn ktleye de yapyor, onun da enerjiyle ilikinliini ortaya koyuyordu, ite bu durumda, yalnz maddeye deil enerjiye de bal olan ktle, her ikisini ayran
bir l olmaktan kyor; maddeyle enerjinin kesin ayrl iin l, ancak klasik fiziin tarihinde kalyordu.
Klasik fizie gre, ktlesi olmadndan onun terazilerinden hibirinde tartlmam n arl bulunmamak gerektiinden onun yerekimine tutulmad gibi, daha byk bir g olan gne ekimine de tutulmamas gerekiyordu. Oysa Einstein, genel ilikinlik teorisinden kard
sonulara dayanarak uzaktan, diyelim bir yldzdan gelen n dmdz deil, bklm bir izgi izerek geldiini sylyordu. Bir iki szcn iinde grnen bu
deyite klasik fizie aykr yle iddialar vard ki, eer
bunlar doruysa, anl bir kiral lm deinde yalnz
brakp yeni kirala doru "kral ld, yaasn kral!" diye koan sarayllar gibi fizikiler, yeni fizii selamlamaya komal ve eskisini anl tarihine brakmalydlar. Bunun iin fizik saraynn iinde dnen entrikalar bilen bil
ginler, 29 mays 1919'da heyecan iindeydiler.
Eer bir yldzn gzmze dosdoru gelmezse
o, karmzda gzkt yerde deil baka bir yerdedir

AIMIZ
(aynada kendinizi karnzda gryorsunuz ama, siz gerekte kendi kendinizin karsnda deil yanndasnz; bylece, klar kran bir arala karya bakarken yannzdakini grebilirsiniz; aracn zelliini biimeyense, onun
iinden bakarken, yannda bulunan, karsnda bulunuyor sanabilir). te bir yldzn , yeryzne bklerek geliyorsa, o karmzda grnd yerde deil, baka
bir yerdedir. Einstein diyordu ki, gnein yaknndan
geerken, onun ekimine tutularak bklen yldzn
grnts, hesapa bulunmas gereken yerde deildir. 29
mays 1919 gne tutulmasnda klar gnein yaknndan geen yldzlarn fotoraf ekiliyor ve sonu Einstein' onaylyordu! Gnein yaknndan geen nlar bklm ve yldzlarla grntleri arasndaki aklk Einstein'i dorulamt. In bir ktlesi, arl m vard
ki, gnein yaknnda onun ekimine tutuluyordu? 1919
da dorulanan dncesine Einstein 1916'da nasl varmt ?
Futbolcu ve renci Bohr, Rutherford'un yannda alrken onun atom yapsn aklad yllarda, hocasnn
grn sakncayla karlayarak kendi dncelerini
oluturmaya balamt (1913). Eer diye dnyordu
Bohr, Rutherford'un almalarna borlu olduumuz atom yapsn (bir ekirdek ile evresinde elektronlar),
evrenin kendisi, hocamzn klasik fizik kurallaryla benimseyecek olsa, uzaya bir imek salarak, saniyenin milyarda bir kanda maddesel yaps yokolmak gerekir.
nk klasik fizie gre enerji akm srekli olduundan,
() elektrik ykyle elektronun, ( + ) elektrikli ekirdee yapmamas iin yrngesinde kalmak zere harcad enerji srekli olarak azalacandan, bir hidrojen
atomunun saniyede bir metreden ok hzla bzlmesi gerekir ki, atomlarn apma gre bu hzla maddesel evrenin
mr saniyenin milyarda birkandan ok olamaz. u halde
Rutherford'un atom yaps zerindeki devrimci gr
(eskiden elektronlar atomun d snrnda deil ortasm-

20.

Y Z Y I L

112
50

da grlyordu), klasik fizikle badamad gibi, klasik


fizik artk atom yapsn anlamak ve aklamaktan yoksundur. Biri kuvanta, br ilikinlik fiziini. getirerek
her ikisi de klasik fizii am olan Planck ile Einstein,
enerjinin sreklilik deil, sreksizlik niteliini tadn gstermilerdir; avutan dklen kumun tanecikli, sreksiz yaps nasl grlmse, Planck enerji akmndaki
sreksiz yapy deney ve matematik ilemlerinin aydnlnda grm ve Einstein n taneciklerinin (fotonlar)
varln ortaya karmt. te diye dnyordu Bohr,
atom yapsnn aklanmasnda yeteneksiz olan klasik fiziin yerine, tanecikli enerji grn getiren kuvanta
fizii uygulanmaldr. Kuvanta fiziinde enerji akm srekli olmadna gre, elektronun enerji harcamas srekli olmadndan, zerinde aratrmalar yaplabilen u
evrenin, saniyenin milyarda bir kanda yokolmas gerekmez. Kuvanta fiziini atomun yapma uygulaynca,
evrenin dengesi yerine gelmekle kalmaz (klasik fiziin
srekli enerji dncesi evrenin sreksizliiyle sonulanarak elimeye derken; kuvanta fizii, sreksiz enerjisiyle, maddesel evrenin sregelmesini aklayabiliyor);
elektronun enerii tketerek ekirdee dmeden kalabilmesi ancak belirli yrngeler zerinde bulunmasn gerektirir; gezegenlerin yrngeleri zerinde durmalar nasl gne evreninin dengesiyse, elektronlarn yrngelerinden kmamalar atomun dengesidir. Bir elektron diye dnyordu Bohr, yrngesinden karsa atomun
dengesinde deiiklik olur; bulunduu yrngeyi, ekirdekten daha uzak bir yrngeyle deitirirse enerjisi artar (bir ipin ucuna, sapan ta balanarak evrilse, ip uzadka tam vuru gc artar); tersine olarak, ekirdee
yakm yrngede enerji azalr ki, ite bu enerii azalp oalmas, elektronun yrngeden yrngeye atlamas demektir. Ve bu gzle grlebilir. yle ki, akkor durumuna konmu bir cismin sald nn tayfn incelemek,
tayf zerinde grlen renklerle cismin sald nlarn

102

AIMIZ

dalga uzunluunu ve sonu olarak enerji niceliini ve


Bohr'un kurduu ilikiye gre elektronlarn yrngelerini incelemek demektir. Karlkl olarak, bir atomun elektronlarnn yrngeleri iyi biliniyorsa, belirli s yani enerjiyi alnca, yani kuvanta fiziine gre elektronlar
yeni yrngelerine oturunca tayfnn ne gsterecei bilinecektir. te Bohr, tayflme biliminin kurduu matematik denklemlerin yardmyla elektronlarn yrngeleri zerindeki nemli almalarna balyordu. Bu almalar, atomun evre yapsn ilgilendiriyordu; bir de
ekirdek vard. Gene 1919'da Rutherford'un aratrmalaryla atomun ekirdek blmnn incelenmesinde atlacak nemli admlardan nce, d yaps, Bohr'un ona kuvanta fiziini uygulamasyla, klasik deil fakat devrimsel bir adan ele alnm bulunuyordu. Klasik fizik, metafizik grlerden temizlendilce, yani varlklar ilikisiz ve salt olarak grmekte direndike, maddesiz enerjiyle enerjisiz madde grnden kurtulmyacak ve onun
iin enerjinin maddeden geldii ve enerjisiz, hareketsiz
madde bulunmad dncesi, anlalr dncelerden olmayacakt. Enerjisiz grlen madde, hareketten yoksun
olacandan, atomun biimi kat, deimez olacakt; oysa Bohr'un atomu deimez, kat bir biim gstermiyordu; nk enerjisinin niceliine bal olarak elektronlar
yrngeden yrngeye geiyordu ve bu iliki karlkl
olduundan yrnge deiiklii de enerji deiiklii olarak tayflerde grlyordu. Geni bir yrngeden, ap daha dar yrngeye inen elektronun brakt enerji,
birinden birine atlad iki yrngenin snrlad iki enerji kat arasnda snrlyd. Karlkl olarak elektron,
belirli snr iindeki enerjiyi almadan ap daha geni yrngeye kmyordu. Enerjinin snr iine alnmas bir
eit paketlenme olduundan, kuvanta fizii, enerji paketi dedii bu snrlanmann aklanmasna Bohr'un atom
yapsnda varyordu. Bohr, atom yapsyla kuvanta fiziini (bir kuvantum, snrl bir niceliktir ki; kuvanta fi-

20.

Y Z Y I L

103

zii, en kk enerji varln snrlanm, paketlenmi


bir enerji tanesi olarak grr) birletirdiinden, saniyenin milyarda bir kanda yokolmayan atom yapsn, kuvanta fizii aklad gibi, onu, yani enerjinin kesintili,
sreksiz, tanecikli yapsn da atom yaps aklyordu.
ekirdei bir yana, yrngeden yrngeye srayan elektronlaryla d yapsnda deiiklikler geiren atomun
enerji almas, yada salmas yalnz onun maddesel yapsyla ilikin bulunmakla kalmyor (elektronlarn ktlesi
var; gittike aydnlanan llerin gsterdii gibi, hidrojen atomunun bir elektronunun ekirdeinden 1.844 kez
kk de olsa ktlesi vardr); sald yada ald enerji, elektronlarn srad yrngelerin enerji katlar arasmda snrlanm bulunuyordu. Atom, ekirdei evresinde elektronlarnn yrnge deitlrmeleriyle maddesel
evresinde deiiklie urarken, bir enerji katndan baka bir enerji katma sramakla, bu iki snr arasnda snrl enerji (foton) alp salyor; baka bir deyimle nm
(radiation) olay, atomun ktlesinden, elektronlarnn
maddesel yapsndan bamsz deil, tersine olarak, ilikin bulunuyordu. Bir yandan enerji ile madde kavramlar arasnda ktleyi ayrc l olarak kullanmay bir
yana brakmak gerekirken br yandan elektronlarn ktlesini maddesel yaplar iin belee diye gstermek bir elime deil miydi? Klasik fiziin kavramlar ve deyimleriyle kuvanta fiziinin dilini ve grlerini bir arada
kullanmak birtakm karklk ve anlamazlklara gtryordu ki, Bohr'un dnceleri gelecek yllarda kuvanta
fiziiyle daha ok szlmeden nce, her iki fiziin birbirine karmasyla balangta elimelerden kurtulmam
bulunuyordu. Eski mantkla yetinebilen klasik fiziin
karsnda yeni fizik, yeni bir manta gemek zorunda
bulunuyordu. te bu yeni mantk diyalektikti.
1916 ylnda. Einstein, ilikinlik teorisini geniletirken, ayn ylda Bohr, karlkl ilikinlik (principe de correspondanse) ilkesini fizie getiriyordu. Bu ilkeye gre,

104

A I M I Z

atom evreninde foton olan nlarn bir yandan da elektromanyetik olaylarda dalga olarak grnmesi, her iki
beliri arasnda karlkl ilikinlik ve birbirinden sorumluluk (correspondance) bulunmasndand. Klasik fizik, n ya tanecik, yada dalga olmas zerinde direnmiti. Formel manta gre A = A olduundan, A, hem
A'ya uygun, hem de A dan baka olamazd. Bu mantkla
k ya tanecik yada dalga olmalyd. Oysa birtakm deneyler n tanecik, birtakmlar da dalga olduunu gsteriyordu. Dalga m, tanecik mi? Klasik fizik ve formel mantk son zm hep beklemi, fakat birinden birine kesin hak veren son zm hi gelmemiti. Oysa diyalektik mantk zm am bulunuyordu. Ona gre
A,
A olmadndan, yani A olu iinde bulunduundan
o hem A, hem de kendinden, A dan bakalamayd. Bohr'a
gre foton ile dalga, ancak btn olan gerein birbirini
btnleyen (complementarite) iki belirtisiydi. Artk formel manta smayan yeni gelimeler yeni fizikte diyalektie Bohr'la giriyordu. Bir yandan, Genel likinlik
teorisi; formel mantk ve klasik fizie salt gibi grnerek metafiziklemi uzay, zaman, ktleyi, enerjiyi gerek btnlne balayan ilikinlikleriyle incelerken
Bohr; karlkllk ve btnleyicilik (correspondance,
complmentarite) gibi diyalektik dnceye zg kavramlar, kuvanta fiziine almak zorunda kalyordu (bu
olaya, fizik biliminin divalektiklemesi deniyor). Hegel,
gerein btnl, karlkl ilikiler iinde bir diyalektik olduu iin, gerei kavrayan mantk diyalektik mantktr demiti. ("Mantk sistemimde izlediim yolun, daha dorusu onun kendisinin izledii yolun, trl alanda
geni ilerlemelerle, yeni kurululara uygun olduuna nasl m inanyorum? Gerei onun kapsadn grdm
iin inanyorum"). Yeni fizik, yeni ilerlemeleri artk anlayabilmek iin, formel mant bir yana brakp diyalektiin kapsn almak zorunda kalmadan ok nce Engels, maddeden bamsz enerji ve ondan yoksun madde

20. T Z T I L

105

yoktur dncesiyle diyalektii, kar yol olarak fizie


sunmu bulunuyordu. Eskiden fiziin birbirinden kopmu dallarnda, bamsz, soyut bir yer tutan miknats
olaylarna atomizmi getirerek bu olaylar, elektron hareketleri iinde aklayan ve diyalektik dncenin fizik evreni tanmada, kanlmaz nemini belirten Paul Langevin, klasik fiziin aamad bir sorunu daha zyordu.
Herbiri kendine bal elektronunu da getirerek birleen
hidrojen atomu ekirdeklerinin toplamndan doan helyum atomu, nasl oluyordu da kendisinde toplanan ktlelerin arlna eit bir arlk tamyordu? Herbiri ayr ayr tartldnda yz gram gelen drt eit portakal
dnlsn; drdnn toplam arl drt yz gram olduu halde, bir araya konarak tartldklarmda 397 gram
gelirlerse bu artc olmaz m? gram nereye gitti
diye sorulmaz m? te helyum atomunun arlnda
grlen beklenmeyen deiiklik byle bir soruyu sorduruyor; Langevin, birleim srasnda kaan arlk, enerjiye dnen ktledir diyordu. Jean Perrin, Poincare'nin,
gne uzaya sald enerjiyi nereden buluyor sorusunu
Langevin'in buluu zerine aklyor; gnein maddesel
yapsndaki deiik srasnda (hidrojen helyuma dnrken) salman enerjinin saniyede drt milyon ton arla eit olduunu gsteriyordu. Enerjinin arl, ktlesi mi vard? Ik tartlabilir miydi? In tartlmas
iin ekime tutulmas gerekirdi. te Einstein, gnein
yaknndan geen nlarn bkldn sylemi, 29 mays 1919'da ekilen fotoraflar onu onaylamt.
Dz bir yolda hz deimeden giden tren rneinde
grld gibi Einstein, ilikinlik teorisinin temelini (dar
ilikinlik teorisi) byle dz ve hz deimeyen bir hareket iinde incelemiti. Ama gerekte evrenin hareketi
bylesine basit miydi? Birtakm incelemeleri kolaylatrmak zere, deimez hzla dmdz gittii dnlen tren,
gerekte yavalayacak, hzlanacak, dnemeler dnecek,
yolunu saa sola bkecekti. likinlik dncesi, btn

106

AIMIZ

bu hareketleri kapsaynca, dar ilikinlik dncesi olmaktan, yalnz deimez hzla dmdz giden bir harekete uygulanmaktan karak genileyecekti. imdi, hz
deimeden dmdz gittii ynde boyu ksalan, iindeki
saatleri yavalayan, uzay-zaman ilikinliini gsterir
Einstein denemeleri treninin, birden fren yaparak hzn
kestii dnlsn. Trenin iindeysek eer, hep birden
ne doru savrulduumuzu duyacaz. Frenden sonra
birden hzlanan trende de geriye ekildiimizi duyacamz gibi, dnemelerde de yanlara itildiimizi ve btn
bu itili-savrululara sigara kutumuzun, masa stne braktmz bardan, kitabn, alardaki antalarn katldn da greceiz. Birden yaplan hz deiikliinde
belki antalar yerlerinden frlayp biz de bamz vurarak ne oluyor? deimeyen hzda koltuumda sakinken,
imdi neye kapaklanp kafam arptm diye dneceiz.
Aristo gibi dnen bir yolcu, birden fren yapan tren
birden durdu da, ondan oldu bu iler diyecektir belki (Kmldayan bir cisim, onu kmldatan g durunca durur,
demiti Aristo). Oysa atlar ldrlen bir sava arabas,
yelkeni drlp krekleri duran bir gemi kendi kendine
bir sre daha srklenip gitmiyor muydu? Newton'un
eylemsizlik yasasna (atlet kanunu) gre, duran bir cisim kendi kendine yrmeyecei gibi, giden bir cisim de
kendi kendine, yani dardan bir gle etkilenmedike duramazd. Newton fiziine gre, duran bir cismi yrye balatmak iin ona bir g uygulamak gerektii gibi,
bir kez yrmeye balam bir cismi durdurmak iin de
ona bir g uygulamak gerekti. Yani bir cisim bir kez
yrmeye balad m, bir g onu durdurmadka sonsuza dek gidecekti eylemsizlik yasas gereince. Eylemsizlik yasasna gre, cismin ilk hz neyse o yle kalacakt.
Cisim saatta otuz kilometre hzla gidiyorsa, onu dardan
bir g etkilemedike hz ne artacak nede yavalayacakt. Grlyor ki eylemsizlik yasasna gre, ilk hzn alm bir cisim bu hzla sonsuza dek gitmesi iin ona bir

20.

Y Z Y I L

107

g uygulamak gerekli deildi. Tersine, g uygulanmas hz ya kesiyor, yada artryordu. Yani gcn, deimeyen hzla deil, deien hzlarla ilgisi vard. Srtnme olmasa, buz stnde yuvarlanan bir bilya, eylemsizlik yasasna gre hz kesilmeden ve artmadan (deimez
hz), dmdz gitmeliydi (nk onu saptracak
hibir
g dnmedik). Sapan tan evirirken ip koptu diyelim, ta dz bir izgi zerinde frlayp gidecektir; eylemsizlik yasasna gre, ip koptuu srada hz neyse o
deimeden, ta dmdz gidecektir; fakat yerekimine
tutulduundan hem hz hem de yolu deiiyor. Newton
fizii, hz ile g arasnda iliki kurmaz diyordu Einstein.
Tersine, hznn deimemesi iin, cismi etkileyecek hibir g bulunmamaldr. Buna karlk, gene eylemsizlik
yasas gereince, her hz deiiklii ancak bir gcn etkisinde doar. te Newton fizii, g ile hz deil, g
ile hz deiiklii arasnda iliki bulmutur.
Trenimiz, onun boyunu dardan lmeye kalkan duran adamn nnden k hzna yakn bir hzla gese bile, bizi koltuumuzdan dren hibir g bulunmayaca gibi, en kk bir sarsnt duymayacaz; yeter ki,
yolumuz dz, hzmz deimez ola. Trenimizin yolunda
en kk bir bklme olursa, bizi duran adamdan uzaklatran hzda deiiklik olacandan (dolana, dolana gitmek yavalamak demektir), fren srasnda duyduumuz
savruluu, dnemelerde de duyacaz. Grlyor
ki,
eylemsizlik yasas gereince, her rz deiiklii bir gcn etkisiyle doduu gibi; fren yaplr yada dneme
ortaya kan her hz deiiklii de yolcular, antalar
savuran birtakm gler dourmaktadr. (Dz yolda 60
kilometre hzla giden tren, varaca istasyona saatta 60
kilometre hzla yaklamaktadr; bu srada, gene 60 kilometre hzla bir dnemece girdii dnlsn; artk
tren, dz yolundan sapt iin varaca istasyona 60 kilometre hzla yaklamamakta, yavalam yada dnne gre hzlanm bulunmaktadr.) Hz ile deil, fakat

112

AIMIZ

hzn deimeleriyle sk fk bal olduu grlen gcn


incelenmesinde Einstein, nemli sonulara varmak zere, imdi trenden asansre buyrun dercesine, treni brakp bir asansr zerinde dnmeye balyordu.
Bununla birlikte asansre arlmadan nce, tren
yolculuu anlarnn bir kez daha gzden geirilmesi yararl olacaktr. yle ki, trenimiz istasyonda baka bir
trenin yannda dururken ok kez, br tren yrmeye
balad halde, kendi trenimizin yrmeye baladn
sanarak aldandmz grmzdr. Komu tren ekilip gittikten sonra pencereden gene istasyonu grnce
durduumuzu anlarz. Btn pencereleri rtl gece treninde, hi sarsnt duymadmz srada gidip gitmediimizi anlamak iin perdeyi aralayp dar bakmak gerekiri imdi trenimiz yeryuvarlamn zerindeki ini klar izleyen demiryolunu brakp yerekiminden kurtularak, yani yeryuvarlamn zerinde dolanacak yerde,
dmdz bir izgiyle asansrleip bolua ksa, bu ekim
alan bulunmayan bolukta asansrleen trenimizden baka cisim bulunmayacandan (evremizde hibir ekim
bulunmadndan gnesiz, yldzsz tam bir boluk iindeyiz), duruyor muyuz, yryor muyuz hi belli olmayacaktr. Nasl belli olsun ki, pencereden baktkta hibir
ey grmyoruz; stelik, deimeyen bir hzla dmdz
gittiimizden hibir sarsnt da duymayarak tam bir eylemsizlik iinde bulunuyoruz.
Bir portakal zerine cedvel koyarak dz bir izgi
izemeyeceimiz gibi, bir kocaman
yuvarlan zerine
dmdz demiryolu deyemezsiniz; olsa olsa bir demir
kuak geirirsiniz. u halde gerekte dmdz giden bir
demiryolu olmad iin, gerekte hz deimeden dmdz giden bir tren de yoktur. te bunun iin dmdz
giden bir trenin yolu, yeryuvarlan izleyen demiryolu
kua olmayp, portakaln zerindeki cedvel gibi, bolua kan bir yoldur. Bklmek nedir bilmeyen trenimizin yolu bundan byle yeryuvarlamdan ayrlp ge

20.

Y Z Y I L

109

kacandan imdiden sonra bir trende deil, bir asansrde bulunduumuzu bilmeliyiz. yle bir asansr ki,
deimeyen bir hzla dmdz gitmekte, yada durmaktadr. Bolua ktmz iin artk yrmekle durmak arasnda hibir ayrlk bulamyoruz (Tam bolukta hibir
cisim bulunmadndan, hibir nesneye yaklap uzaklamak yok asansrmz iin). Diyelim, arkada braktmz yeryz de bolukta yokoldu; hibir gce taklmamak, hzn deitirmemek ve yolunu bkmemekte
sonsuz baar gsteren asansr-trenimiz biz uyurken,
hibir cisme raslamayan bir bolua ktnda uyanp
pencereden baknca ne durduumuzu nede yrdmz anlayabiliriz; stelik hzmz deimedii iin, hibir
sarsnt ve kmldama bulunmayan bir eylemsizlik iinde
olacamzdan, elimizden braktmz bir para, bir anahtar, bir sigara, braktmz yerde, bolukta kalacak!
Fakat asansrmzn tavanna dtan, yani biz bilmeden bir engelle bir zincir balayarak, artan bir hzla
(ivme = acceleration) onu yukar ekseler; para, anahtar, sigara braktmz yerde, bolukta kalmayp asansrn tabanna inecekler, daha dorusu asansrn taban onlara gelecektir. vme, asansrmzde hzn her an
artmas demektir. Hz bir kez artp durduktan sonra gene deimeden kalrsa, eylemsizlik yani deimeyen hz
gene balayacandan, asansrn tabanna bir kez den
para, anahtar, sigara oradan kaldrlnca gene havada kalacaklardr. Hz boyuna, her an artmaldr ki, para, anahtar, sigara her zaman, yani her braklta asansrn
tabanna insin! te diyordu Einstein, asansrn her an
artan bir hzla yukar ekildiini bilmeden onun iinde
bulunan bir fiziki, asansrn tabannda paray, anahtar,
sigaray eken bir g bulunduunu sanacaktr. Oysa asansr dndakiler, her an artan ivmeli (accelere)
bir
hzla ucan fizikinin bilmediini bilmektedirler. Yani
asansr tabannda hibir ekim gc bulunmadn biliyorlar. Ve asansr iindeki fizikiyi kmsememeliyiz.

110

CAIMIZ

nk yerekimi olarak grdmz bir gg de, "asansr taban ekim gc" kadar aldatcdr belki, kimbilir?
Ve Einstein kimbiiire brakmayp derinletiriyordu konuyu.
nce ivme (t'cil = acceleration) kavram zerinde
duralm biraz. Bu hz (sr'at = vitesse) demek deildir.
vme, hzn hzlanmas olarak bir hz deimesidir. Galileo'nun deiik boy ve arlkta Piza kulesinden brakt cisimlerin (hava etkisi bir yana) yere birlikte vardklar grlmt. Diyelim banlar 80 metreyi 4 saniyede getiler. Eer her 20 metreyi 1 saniyede gemilerse,
deimez bir hzla dm demektirler. Oysa byle olmuyor; dte her an artan bir hz hzlanmas, bir ivme vardr. Aadaki saylara yakn niceliklerle, denemeler gstermitir ki, ilk saniyede 5, ikinci saniyede 20,
nc saniyede 45, drdnc saniyede 80 metreyi bulmutur d. Bu saylar iyice incelenecek olursa,
geilen yolun her saniye 10 metre artt grlr
(5 + 15 + 25 + 35 = 80). Hz bulmak iin yaptmz
matematik ilem, geilen uzakl zamana blmektir; ivmeyi bulmak iin de hz zamana blyoruz; u halde ivme, zaman karesine (t 2 ) blnm bir niceliktir. te ivmesi saniyede 10 metre olan bir d; balama annda
hzlanma sfr olduundan birinci saniyenin sonunda ortalama ancak 5 metreyi bulur (yani 1/2 X 10 = 5). imdi, zaman karesine bldmz ivmeyi onunla arparsak, dn her saniyede ne yol aldn buluruz.
(Birinci saniyede, 1/2 X 10 XI 2 = 5; ikinci saniyede
1/2 X 10 X 22 = 20; nc saniyede 1/2 X 10 X 3 2 =
45; drdnc saniyede 1/2 X 10 X 42 = 80 metre. Btn bu saylar yaklaktr; nk gerekte ivme 10 deil ona yaklak bir saydr.) Asansrde de ivme, her zaman paracnda artm olacandan (byle olmasayd,
her an olmayan hzlanma durur ve asansr iinde birok
sarsnt olursa da, braklan cisimler her zaman tabana
inmezdi), orada da braklan cisimlerin tabana yakla-

20.

Y Z Y I L

mas zamann karesiyle orantl grlecektir. Ve asansr


iindeki fiziki, "asansr taban ekim gc" yasasn
bulduunu sanacaktr. Oysa bir gc deil, her an kapsayan bir hz deiiklii sz konusudur.
Trenimiz de her saniyede 10 metre artan bir ivmeyle
gitseydi; her an kapsayan bu hz deiiklii iinde biz
btn yolcular, antalar, vagon iindeki nesneler bu ivmeyle, hep birden vagonun arka duvarna yapr kalrdk. Yada trenimiz bitmek bilmeyen bir dnemecin iinde boyuna sola dnseydi; yolunu her an bkmesi dolaysiyle hz her an deimi olacandan, biz btn yolcular, antalar, vagon iindeki nesneler, hzla evrilen kahveci tepsisinin dibine yapan kahve dolu fincanlar, bardaklar gibi, vagonun sa duvarna yapp kalrdk. (Her
bkln, duran noktalara ilikin olarak bir hz deiiklii demek olduunu grmtk. Oysa ivmesiz ve
dmdz gidite hz deiiklii olmadndan hibir yana ekilmeyerek rahat yolculuk ediyoruz.)
Diyordu ki Einstein, asansrn tabannda, eken bir
g bulunduunu kabul etmemekle birlikte, ivmeli (accelere = hz her an artan) asansrmzn iinin bir ekim alan durumuna geldiini syleyebiliriz. nk braktmz her nesne tabana hep iniyor. te bolukta
bir madde olan asansr, kendine ilikin olan uzayda bir
ekim alan yaratt. imdi, ktan bir izginin asansr
penceresinden nasl girdiini grelim. In asansrden
ieri girmesi, onun ekim alanna girmesi demek deil
midir? Eer asansrn iinde, yani onun ekim alannda
n izdii yolun fotorafn ekebilsek., bunun bir
dz izgi deil, eri bir izgi olduunu greceiz! Asansre bir ta atsaydk; ta pencereyi krd yerin tam
karsna vurmayacak, daha aa inecekti; nk ta
pencereden kar duvara gidinceye dek asansr yukar
doru hzland. te durum, k iin de byledir. Bunun
iin diyordu Einstein, ivmeli hareketleri de kapsayan ve
ekim gc yerine ekim alan kavramn getiren genel

112

AIMIZ

ilikinlik teorisi gereince, ekim alanna giren bir n dmdz deil, eri bir izgi ekmesi gerekir. Bunu,
bize yakn en byk ekim alan olan gne ekim alannda deneyebiliriz. Ve 29 mays 1919'da alman fotoraflar,
Einstein' onaylyordu.
Avrupa dillerinin deyiiyle, ekim alan yerine arlk alan (champ de gravitation) denmesi Einstein'm belirttii gibi, klasik fiziin eylemsiz ktleyle tartlan ktleyi eit bulmasmdand; fakat klasik fizik bu eitlii yorumlayamamt. Gittike hzlanan asansrde anahtar
tavana balayan fiziki, ipin gerildiini grecek, bunu
anahtarn arlna yoracaktr. Deimeyen hzla giden
asansrde, byle bir gerilme yapmayacak olan anahtarn
eylemsiz ktlesi, maddesel niceliinin artmamas bakmndan, gittike hzlanan asansrde ipi geren tartlr ktlesine eittir. Grlyor ki arlk, ekim alannda kazanlmtr ; bu yzden ona arlk alan da denebilir. O halde ekim yada arlk alanna giren n bklmesi, arlk kazanmas demektir.
Eylemsiz ktleyle tartlr ktle eit olduuna gre
n da ktlesi olmak gerekmez mi? unu hemen eklemelidir ki, bu eitlik, denklemin iki yan iin geerli olup
ktlenin salt deimezliini gerektirmez (A = A eitlii; A, B ye dnnce B = B olur). ilikinlik teorisini
Einstein kurmadan nce, elektronlar zerindeki denemeler, onlarn ktlelerinin hzlanmalarda deitiini gstermitir. Arl tonlarla llen bir lokomotifin birka gram arlamas iin hznn on binlerle kilometre
artmas gerektiinden, bir trenin eriebilecei hzda sakl kalan ktle art, yksek hzlarna gre ktleleri kk elektronlarda ortaya kmtr. Demek ktle eylemsiz ve tartlr yani arlk kazanm olarak eit kald
halde hz artyla artmaktadr. ekim alannda, arlk
kazanlmas, orada n da ktlesi bulunduunu gsterir. Nasl olur diyordu formel mantk ve klasik fizik, ktle salt deil midir? Hzlanma ktleyi, yani maddesel ni-

20.

Y Z Y I L

113

elii nasl oaltr? Hzlanma, eylemsiz ktle ve tartlr ktle eitliini bozmad halde arl oaltrsa,
bu maddesel niceliin artmas demek olmaz m ? Evrendeki maddesel nicelik nasl deiir? Bilim ifls etti diyen
dnce seviniyordu bocalamalar, artc sorunlar karsnda. Birok batl yazar, dnr; insanlar insanla yabanclatrmada yeni bir aama olan emperyalist an umut krc ahlkszlklarn, yeni teknikle ona uymayan yaam arasndaki koputa grmeyip, yozlamann
sorumlusunu doruca teknik ilerlemede buluyor; yzlerini gemi alara ve gerein aranmas alann bilimden kiliseye evirerek, yeni bilim gelimelerini kavramada yetersiz sur mantn kmaza giriini, bilimin ifls
olarak gryorlard. Klasik fizik diyecekti Einstein, evrende madde-enerji birlii niceliini, madde ile enerji olarak ayr ayr iki nicelik deimezlii iinde grdnden, birbirine yabanc kalan iki ilkeye varmtr: evrende bir yandan maddenin, br yandan ona yabanc olan
enerjinin artp eksilmedii ilkeleri. Oysa madde-enerji
ikili birlii, klasik fiziin iki ilkesinin kaldrlmasn gerektirdii gibi, deimez sanlan maddesel niceliin nereden artt sorunu, madde-enerji karlkl ilikisinde
zmlenmi olur. P. Langevin, J. Perrin gnein sald enerjinin karl ktle azalm ve elektronlar zerindeki aratrmalar onlar hzlandran enerji artnn
ktle oaln gsteriyordu. Hz artan bir trenin ktlesi artacana gre onun hzna hz vermek iin gittike
byyen bir g uygulamak gerekliydi. Drt vagonlu
bir trenle sekiz vagonlu bir trenin eit yolu eit srede
gitmeleri iin ar trene tekinden iki kat ok g uygulamak gerekirdi. Bir top gllesiyle tabanca kurunu eit
gcn uygulanmasna eit hzla gitmeyecekleri halde, Piza kulesinden brakldklarnda yere ayn anda varyorlard! Yerekimi olarak ayn gce tutuluyorlarsa, hafif,
F. 8

114

A I M I Z

ar neye gemiyordu ? Arlklar ayr olduu halde neden eit hzla dyorlard? Einstein, ekim olaynda bir
ekim gc deil, bir hz hzlanmasnn, bir ivmenin sz
konusu olduunu savunuyordu.
vme nereden geliyordu? Madde, uzay bkyor diyordu Einstein. Drt ucundan gerilmi bir arafn ortasna konan demir topun onu bkt dnlsn; oraya
braklan btn bilyalar, bkntnn iinde hzlanarak
demir topun byk ktlesine doru koacaklardr. Gne, ay, yeryuvarlamn evresinde bklen uzay, bir
dmdz ve deimez hz alan deil; fakat bir ivme yani
ekim ve arlk alan dourmutur. Bu bklm alanda Eukleides geometrisi geerli olamaz; nk maddenin
ekim alan uzaynda dz izgi yoktur. Nasl portakaln
zerinde yryen karnca, onun bir noktasndan bir noktasna giderken dz deil, ancak portakal izleyen bir
yol bulursa, ekim alanna giren de ancak bklm uzayn bklm yolunda gider. Eukleides geometrisi, bklmeyen izgileriyle evrensel ekim alanna uygulanamayacak soyut bir geometridir. Bu yzden evrenimize uygulanacak geometrinin Eukleides geometrisi olmayan bir
geometri olmas gerekir ki, bu dz bir kt zerine izilmi biimlerin deil, yuvarlaklar zerine izilmi biimlerin geometrisini kurmu olan Riemann geometrisidir.
Klasik fizikte diyordu Einstein, ekim alan, kendisine kondurulan bir gle enerjiyi ve madde ktleyi,
arl temsil ediyordu. Oysa, Genel ilikinlik teorisi
ktleyi ekim alanyla sk skya balam bulunduundan maddeyle ekim alann ktle gibi bir nitelikle birbirinden ayramayz. Ancak diyeliriz ki: "Madde, enerjinin byk nicelikle topland yerde ve ekim alan onun
kk niceliklerle bulunduu alandadr."
Einstein'm ekim alan zerine olan yepyeni grleri, bir gezegende grlen ve Newton fiziinin zemedii birtakm hareketlerin aklanmasn salad gibi 29

20.

Y Z Y I L

107

mays 1919 gnnn fotoraflar n da arl, ktlesi olduunu gsteriyor, baka bir deyimle onu tartm
bulunuyordu.
IV
Mustafa Kemal imzasiyle, Tekilt Esasiye kanuna
lyihas ad altnda sunulan nergenin (13.9.1920), ikinci maddesinde "Trkiye Byk Millet Meclisi hkmeti,
hayat ve istikllini kurtarmay, yegne maksad ve gaye
bildii halk, emperyalizm ve kapitalizm tahakkm ve zulmnden tahlis ederek idare ve hakimiyetinin hakik sahibi klmakla gayesine vsl olaca itikadndadr" deniyordu.
Bir Fransz generalinin komutasnda Selnik'e km ordunun Bulgar ordusunu bozarak Tuna'ya doru
ilerlemesi (eyll 1918), Almanya'ya balayan yolun kapanmas demekti ki, bu durumda dar alan yollar kesilerek kuatlm Trkiye'yi, habersiz savaa sokanlar,
sorumluluklarn, yurtlaryla birlikte arkalarnda brakp gidiyor; yeni bir hkmet, Wilson vaadlerinin umudu
iinde bar istiyordu (ekim 1918). Savata teslim olup,
tutsakln arlanmakla geirmi bir ingiliz generalinin,
bar araclnda yararl olacan uman hkmet, ona
byle bir grev veriyor; o da 18 ekimde Mondros'da, Malta deniz ss komutan amiral Calthorpe'la buluuyordu.
Bu ne demekti ? Durumu kavrar kavramaz, bu soru iinde Fransz hkmeti, ingiliz hkmetini protesto ediyordu. Hani ayr b?.r yaplmayacak; mttefikler birbiriyle
danacakt? Geri imdilik bar deil, bir atekes sz
konusuydu ama, ingilizler bir atekes anlamasyla yalnz balarna Osmanl lkesinin nemli yerlerine elkorsa, Fransz karlar, bu oldubitti karsnda ne durumda
kalrd ilerde? Fransz Akdeniz komutan amiral Gauchet, ekim bandan beri mttefikler iin atekes tasars

116

AIMIZ

hazrlarken, ngilizler adna amiral Calthorpe'un kendi


bana grmelere girmesi, Franszlarn protestolaryla
karlanyordu. Birleik Amerika'nn insanlk uruna-girdiini bildirdii sava daha bitmeden, Trkiye zerinde
atan emperyalist karlarla, bu karlarn gcn salayan toplumsal koullar yerli yerinde dururken, kalp ilkeler saylsa bile Wilson vaadlerinin altna snm iyi
niyet grnl kt niyetler, sava sonunun tatl lokmas karsnda mttefiklerin arasn ayordu. Nasl oluyordu da Londra, silh arkadalarna danmadan amiral Calthorpe'a atekes grmelerine girmek yetkisi veriyordu? "Eer byleyse, ittifakmz szde kalacaktr"
deniyordu Fransz protestosunda. Calthorpe, ngiliz hkmetini temsil ederek yalnz bana Mondros szlemesini imzalayp imzalayamayacan gene soruyordu ki,
Fransz itirazlarna kulak asmamas kendisine bildiriliyor ve 28 ekimde gelen Babli temsilcisiyle iki gnde
bitirilen konumalar sonucunda, zellikle Irak ve Kafkas
petrolleri blgesini ngiltere'ye amay ngren, Toros
geitlerini brakan, hatt btn Trkiye'nin istenilen yn
ve yerinden igal edilmesi kolayln balayan (7 nci
madde) bir szleme imzalanyordu.
Almanya-Trkiye yolunun kesilmesiyle 3-4 ekim gecesinde Alman hkmeti, ilkeleri iinde bar yaplmasna nayak olmasn Wilson'dan istiyordu. Komutanlar,
Fransz-Ingiliz-Amerikan say ve malzeme stnl karsnda Alman gcnn sonuna gelmi bulunduunu, hatt Ludendorff, bar istemede 24 saat gecikmenin bir felketle sonulanabileceini bildiriyordu; hi olmazsa diye dnlyordu, kt ynetildikleri kansna varacak
Almanlarn ayaklanmasna kar ordu elde bulunmaldr;
stelik dou ynnden Rusya, bir halk ayaklanmasna askerin de katld rneini gsterdiinden, komutanlarla
birlikte bakanlar da i tedirginlik askere bulamadan sava bitirmek istiyorlard. Wilson'un verecei karlk
sabrszlkla bekleniyordu. 26 eyllden beri Fransz-lngi-

20.

YZYIL

107

liz-Amerikan birlikleri, Almanlar geri sryordu. Geri


ekilip Almanya'nn kar kar savunulmas, emperyalist savaa Almanlar bakmndan bir ulusal savunma nitelii vererek ordunun dvme gcn arttraca dnlyorsa da, Ludendorff byle bir ekilmenin byk malzeme yitirilmesine yol aacan sylyor; bando mzkayla balayan savan, "zafer marlar almaktan cenaze mar almaya sarsntsz nasl geecei?" sorusu, komutanlarla yaplan nemli toplantda ileri srlm bulunuyordu. Wilson ilkelerini uygulatarak, orduyu yitirmeden savatan syrlmak, kar yol olarak grnyordu
Alman hkmetine 1918 ekiminde. Bundan dolay Fransz-Ingiliz-Amerikan ilerlemeleri baladndan beri geen her gn nnemi vard. Sabrszlkla beklenen karlk 9 ekimde geliyordu. Fakat bu bir karlk myd?
Wilson; on drt ilkeyi kabul ediyor da yalnz uygulamas zerinde mi grmek istiyorsunuz; igal ettiiniz topraklar brakyor musunuz gibi sorular soruyordu. Bu sorulara en ksa srede evet diye karlk verilecekse de,
Wilson'dan yeni karlk beklemek zere gnler geiyor;
hi deilse YVilson'un susmam olmas da bir kazan saylarak seviniliyordu. Fakat 14 ekimde gelen karlk, btn umutlar kryor; Alman asker gcnn datlmasnn bar koulu olduu bildiriliyordu. Yenilmek zere
olanlar, szde insafl bir bara kavuturulacaklarm gibi oyalanarak, direnme gleri gevetildikten sonra silhlar elinden alnrsa, yenenlerin isteklerini nerelere vardraca kestirilemezdi. Wilson ilkelerine gvenerek, orduyu yitirmeden savatan syrlmak isteyenlere Wilson'nu
14 ekimde verdii karlk, tepeden dklm souk su etkisi yapyordu.
Sovyet Rusya'nn Avrupa, Birleik Amerika, Japonya'da yrrlkte olan dzenlerden baka trl bir kuruluta olmas bir yana, onun Almanya ile bar yapmas
ok kt karlanyor; onun yerine Almanlara doudan
yeniden cephe atracak ve zellikle Fransz kapitaline

118

AIMIZ

borlarn deyecek baka bir Rusya istendii gibi, Sovyet Rusya'nn kendi kendine kard sorunlar zemeyerek ksa bir srede yklaca kans, eski Rusya'nn
alacakllar Fransz, ingiliz ynetim evrelerinde domu
bulunuyordu. Daha Brest-Litovsk andlamas yaplmadan Clemenceau, Rusya igal edilerek, yada mttefikler
hesabna Almanya'yla dvecek yeni bir hkmete yardm edilerek cephe atrmann tasarlarn yaptryor;
Churchill mart 1918'de (Brest-Litovsk bar ayn banda imzalanmt), benzeri bir tasary "harp kabinesi"ne
sunuyor; ilk adm olarak bir ngiliz-Fransz birlii Rusya'nn kuzeyine karlyordu. Bu tasarlar uygulamann
karlat nemli bir glk, Rusya'da yaplacak asker
ilemlerin, onun geniliine gre byk sayda askeri gerektirmesiydi. Fransz-ngiliz-Amerikan asker gcnn
arl Almanya karsnda grevli olduundan, in'deki
Alman smrgelerini almak zere 1914'de savaa girmi
Japonya'nn Rusya'y igalde yeterli askeri olduu dnlyordu; dnlyordu ama Birleik Amerika, Japonya'nn bymesinden ekiniyordu. Bununla birlikte 8.000
Amerikalnn katld ve Japonlarn saysn 72.000'e karacaklar bir g Vladivostok'a giriyordu. Ayrca,
Avusturya-Macaristan ordularnda bulunurken tutsak
edildikten sonra, Avusturyallara yada Almanlara kar
dvtrlmek ve bamsz bir ek devleti kurmak iin
salverilip silhlandrlm onbinlerce ek vard ki, mttefikler bu ek askerini de trl vaadlerle, Rusya iinde
kendilerine yarar bir g olarak kullanmay tasarlyorlard. Ynetimini Sovyetlere getii kasm 1917'de, Don
blgesinde general Aleksiyev komutansnda toplanan arlk ordusu eski subaylar, topraklar alnm iftlik sahipleri, fabrikatrler, general Kornilov ve Denikin ayr
bir ynetim kuruyorlard ki, mdahele tasarlarnda bu
gibi glere de yardm, zellikle malzeme ve para yardm
ngrlyordu; ancak arln yksek rtbeli kiileri,
fabrika, iftlik sahipleri Aleksiyev'ip komutasnda top-

20.

Y Z Y I L

107

lanm olmakla birlikte, silh elde dvecek durumda olmadklarndan, generalin kurmaya alt "gnll ordusu" er olarak bin kiiyi gememi; Donetz sanayi
blgesi iileri bu orduyu Rostov'dan dar karm; general Kornilov ldrlm; Denikin geri ekilmiti. 28
haziran 1918'de yabanc kapitalin de ilgili bulunduu dokuz yze yakn iletmenin (madenler, tekstil sanayii) ulusallatrlmas, gerginlii arttrd gibi, zellikle 9 maysta kylnn ailesi iin ve tohumlua ayrdndan baka tahln, konulan fiyatla alnmas yoluna gidilmesi, byle bir fiyatla tahl pazara gelmeyip ambarlarda saklanacandan, kylere zoralm heyetleri gnderiliyordu ki, ite bu tutumdan doacak sonularn kyly Sovyet ynetimine kar karaca gr de mttefikleri, mdahele yolunda yreklendiriyordu (1918 yaz aylar). "Kulak" denen varlkl kyllerin tahln almak zere kylere gnderilen grevli iiler yer yer ldrlyor; onlara yardmc olmak zere varlksz kyllerin, varlkl
kylere kar rgtlendirilmeleri, yabanc mdaheleyle
de krklenen bir i ekimeyi, i sava lsnde ky
ky geniletiyor; Sovyet ynetiminin kylerdeki tutumuna kar olan Devrimci Sosyalistler, ayaklanmalara nderlik ediyor; onlardan biri Lenin'e ate ederek arca
yaralyordu. 2 austos 1918'de ingilizler Arkanjelsk'e girerek, bir Kuzey Rusya hkmeti kuruyor; yabanc temsilciler oraya ekiliyor; Denikin ekildii Kafkasya'dan
karak taarruza geiyor; Devrimci Sosyalistlerin orta
Volga blgesinde Samara'da kurduklar bir hkmetle,
mttefiklerin tleri zerine anlaan ek'ler ilerliyor;
Ukrayna'da Almanlar bulunuyordu. Yaknda anakkale'nin alacan anlayan mttefikler, Mondros atekes
anlamasnn imzalanmasndan be gn nce 25 ekim 1918
de, tarafszlara bir nota gndererek Rusya'yla al veri
edilmemesini bildiriyor; Krm ynnden de mdaheleyle kuatma emberini daha sk tutmaya giriiyorlard.
Birleik Amerika'da seim ekimeleri balam; es-

120

AIMIZ

ki bakanlardan biri Wilson'u yererek, ilkeleriyle alay etmiti; daha dorusu, Wilson'un kendi ilkelerine kendisi
inanyormu gibi davran alay konusuydu. Pragmatist
adan, vaad edip tutmamak, kendi karna uygun bulunduktan sonra, dil bir davran deil miydi? Kimi balyordu bu ilkeler? Onlar, Birleik Amerika'nn savaa insanlk uruna girdiini aklamak bakmndan, Wilson'un
savan g gnlerinde madde madde bildirdii birtakm
iyi dileklerdi. Wilson'un szleri Wilson'dan bakasn
balamaz diyordu, seimlerde onun rakibi olan eski bir
cumhurbakan. 24 ekim 1918 gnl konumasnda Wson kendisini savunuyorsa da, bitmek zere olan savan
u son gnlerinde mal evreler, zaferden nce savan g
gnlerinde bir propaganda olmu birtakm ilkeler, szler
zerinde durup vakit ve para kaybetmektense, sava
krlarndan daha ok yararlandracak yeni bir dneme
girmeyi bekliyorlard (sava ncesi yllarnda 187 milyar
olan toplam zenginlik 321 milyara ykseliyordu). Vaad
demek, ykm altna girmek demekti ki, bir lkenin ykm altna girmesinin kamusal sonucu vergiydi. Ve "big
business" diye anlan yksek i evrelerinin dilei, %65'i
bulmu vergi orann drmek olduundan, bunun Wilson ve ilkeleri iin bir daha oy alamamak demek olduunu gren politik rakipleri onun profesrlkten bakanla gelmi bir "hayalperest", hatt bunam olduunu
sylyorlard (Wilson'un bir daha seilmemesinden sonra %50'ye drlen yksek kazan vergi oran, %26'ya
dek indirilecekti). Kimi balyordu Wilson ilkeleri? Biz
diyorlard, Fransz hkmet bakanyla (Clemenceau),
ingiliz hkmet bakan (Lloyd George), bu ilkeleri benimsediimizi hibir zaman aka bildirmemitik. Fakat
diyordu 29 ekim 1918 gnl nemli toplantda Wilson'un
temsilcisi albay House da, Almanlarla yaplacak atekese
katlmakla sizler de bakanmn ilkelerine katlm olmayacak msnz? ite o zaman ona anlatlyordu ki, bakann ilkelerine saygyla ses karmayp itirazda bulun-

20.

Y Z Y I L

107

mamak, onlar benimsemek deildir, ingiltere diyordu


Lloyd George, zellikle ilkelerin ikinci maddesini kabul
edemez (kinci madde denizlerin sava srasnda da ak
olacan bildiriyordu ki, ngilizlerin dmanlarna denizleri kapatmas, onlarn en etkili bask aracyd; oysa
Amerikallar iin sava srasnda da denizlerin ticarete
ak olmas VVilson'ca adalete uygun grlyordu). Sras gelmiken, Clemenceau da, ilerde yaplacak barn
temelleri olarak gsterilen ilkeler arasnda, Fransa'ya
Almanlarn verdii zararlarn denmesi konusunda bir
aklk bulunmadn belirtiyordu. Sinirlenen House, eer diyordu bakanmn ilkelerini kabul etmezseniz, Almanya'yla yaplan atekese hazrlk grmeleri kesilir!
Oysa, savatan yorulmu Almanya'da, Rusya'da grlenlere benzer olaylar kabilecei tasas, Alman hkmetinde olduu kadar mttefiklerde de vard. Alman asker
gcnn krlmas konusundaki Wilson grnn, onun
Avrupa ilerini kavrayamadn gsterir yeni bir rnek
olduu kansnda bulunan ngilizler, u sralarda geni
bir taarruzda bulunan mttefik ordular bakomutan mareal Foch'a, Alman asker gcn ezmemesini tlyorlard. nk Almanya'da bir ayaklanma karsa, ordusuz bir Alman hkmetinin duruma egemen olacak gc
kalmayacakt, italyanlar, kendilerini ilgilendiren dokuzuncu maddeye itiraz ediyorlard. nk bu madde, yalnz italyan olan blgeleri italya snrlarndan ieri almay ngryordu; oysa onlar tarih, corafya, ekonomi nedenleriyle de birtakm yerlerin italya snrlar iine alnmas zorunluu bulunduunu savunuyorlard. Sonu olarak, 29 ekim 1918 toplantsnn sinirli havasnda albay
House, tehditlere balyor, Birleik Amerika'nn Almanya'yla mttefiklerden ayr bir bar yapabileceini sylyor; bir gr birliine varlamyordu. Fakat 3 kasm
1918'de korkulan oluyor, Kiel'de donanma erlerinin ayakland bildiriliyordu.
Alman erlerinin iilerle birlikte
ayaklanarak Sovyetler gibi devrim komiteleri kurmasn

122

A I M I Z

yalnz Alman hkmeti deil, mttefikler de istemiyordu.


4 kasmda Fransa, ingiltere tezelden bakan Wilson'un
14 ilkesini "itirazlarn mahfuz tutarak" kabul ettiklerini
bildiriyor; albay House da tezelden onlarn bu biimdeki kabuln kabul edip durumu derhal Wilson'a bildirerek 5 kasmda Almanlarn mttefikler komutan mareal
Foch'dan atekes istemeleri, Alman hkmetine tezelden
iletiliyordu, iki gn iinde Kiel ayaklanmas genilemi;
Almanya'nn baka yerlerinde de asker-ii komiteleri kurulmaya balamt. byn (Birleik Amerika, ingiltere, Fransa) olaylar nnde anlamas sonucunda albay House, italyan itirazlarn kesin olarak reddediyordu
(ilerde; Almanlarn Wilson ilkeleriyle aldatlm olduklarn sylemelerinin yannda italyanlar, atlatlm olduklarn syleyeceklerdi). 6 kasmda Alman hkmeti atekes grmeleri iin temsilcilerini mareal Foch'a gnderiyordu. 7 kasmda ayaklanma Hannover'e, 8 kasmda
Mnih'e geiyor; Berlin'de de bir ii-asker devrim komitesi kuruluyor, 9 kasmda cumhuriyet iln olunuyor;
grevini asla brakmayacan birka saat nce sylemi
olan Alman imparatoru 10 kasmda kayor; .11 kasmda
atekes imzalanyordu.
Almanya iinde arpmalar balamt ki, Almanlarn Ukrayna'dan ekilmelerine karlk, mttefiklerin tanmadklar Sovyet ynetimini gneyden de kuatmak
zere Mondros andalmasndan sonra Boazlar'dan geen
Fransz birlikleri aralk 1918'de Odesa'ya kyordu.
"Sava kazandk; fakat bar, sava kazanmaktan
daha g elde edilecek belki" diyordu Clemenceau; Almanya'yla yaplan atekes gnnde. Bar ne demekti?
iki arpma arasnda nbeti deitirip silh elde beklemek mi demekti, sava koullar yerli yerinde durduka?
Paris, Londra, Washington'da yaplan zafer enliklerinde,
1914 emperyalizmi tatl andan daha tatlsn bekleyen
bir iyimserlik vard, iinde sekiz buuk milyon sava
ls, bir o kadar sava serpintisi alk, kargaa, bakm-

20.

YZYIL

107

sizlik yllarnn ls, sakat, yarals .isizi, evsizi bulunan halklara, savan skk gnlerinde vaadler yaplrken; ocak 1918'de Wilson ilkeleri yaynlam; Ingilterede birdenbire herkese oy hakk verilmesi gibi, kendi kendini ynetme, bamszlk, zgrlk, zenginlik umutlar
verilmiti; daha da yurduna, yerine gre neler! Msr'da
kantar 12 dolar olan pamuk 1919'a doru 200 dolara kmt ki, orada topraklar ellerinde tutanlar, halk ala
drecek lde pamuk ektirmilerdi. Hkmet bylesine ekimi yasaklamt. Ama bu yle bir yasakt ki,
denen para cezas, yasa inemenin krndan dkt.
Bylece halkn deil, pamuk ektirenlerin hkmeti olan
bir ynetim, yarm bir yasan para cezalarn topluyor;
kazanan kazanyor; btn bu ilemlerden kan kazanlar salayan emein karl da ekmek sknts oluyordu. Yarm yamalak bir yasan ortamnda yarm vaadler
vard. nk yerli egemenliin ngiltere'yle gzelce anlam sorumlular, byk karanlk ve bilisizlik iinde de
olsa, yurtlarnn bamszl konusunda duygulu bir halkn dileklerine kar vurdum duymaz kalamyordu. Hintlilere de vaadlerde bulunulmutu, kendi kendini ynetme yolunda. Birka kez ayaklanp direnerek savama isteksizlii gstermi Fransz askerine yle ok vaadlerde
bulunulmutu ki. "Savarken sabrl olmalar iin cmerte tannan haklarn istiyorlard. Oysa onlar bir i,
bir yuva bulmakta her trl glkle karlarken, haysz bir lks, sava zenginleri sergiliyordu. - Histoire
du Monde, Leon Calen, Raymond Ronze, Emile Folinais-"
Norman Algell'in byk hayal dedii, zafer btn skntlar kaldracak dncesi ounlua benimsetilmi; Birleik Amerika'ya denmesi gerekli milyarlar tutarnda
sava borcu olduu halde yneticilerden bile sava sonunda hibir sknt kalmayacana inananlar bulunmu;
Amerikan sava art malzemesi, 407 milyon dolara alnmt. te zafer btn skntlar kaldracandan, toplumsal sorunlarn artk gereksizlii beliren bir ortamda;

124

AIMIZ

"lloc National" ad altnda birlemi tutucu partiler; seim afilerinde, dileri arasnda bak tutan bir bolevikle resimledikleri sosyalist hasmlarn yenerek, sava ertesi (1919) Fransz seim ve ynetimine antisosyalist ve
tutucu niteliini kazandryorlard. Milyarlarca bor dururken hurda ilemi grerek gerisin geriye dnmekten,
yada Fransa'daki depolarnda rmekten kurtulan sava
art Amerikan malzemesinin satn alnmas, kuku yok
ki, zafer her sknty kaldracak iyimserliiyle aklanamazd yalnz. 18 ocak 1919'da bar konferans balyordu. Amerikan sava art malzemesi satn almann dostluu glendirmede pay grlmt. Almanya'nn bir
daha sava karamayacak lde glerinden arnmasn
tasarlarken Fransa, bu dileinin uygulanmasn salamak
iin Birleik Amerika gibi byk bir gc, yannda dost
olarak grmek istiyordu. Hatt, zafer her sknty kaldracaktr iyimserlii iinde, Amerika'ya olan borlar,
Fransa'ya tazminat vermeleri istenen Almanlara dettirmek dnlebilirdi.
Ne var ki, ok sktrlan bir Almanya'nn bolevik
olaca korkusu, onun askerlik ve ekonomik glerinin
tm olarak krlmas dileini snrlyor; Almanya'y gsz brakmakla brakmamak elimesinin karma zm
aranrken, Almanya zerindeki tatl tasarlarn snrlanmas nedeninin Rusya'dan geldiini dnenler Krm'a,
Odessa'ya karma yapyorlard. 1914 savann 1918 sonu atekesleriyle bitmesinden sonra, 1919, bar yl m
oluyordu? Onun ilk gnlerinde; Wilson maddelerinde
yanksn bulan, uluslarn bamszl ilkesinin kendilerine uygulanmadn gren rlandallar ayaklanm, yeni
bir savaa balamlard. Almanya'da i sava oluyordu.
Alman sosyal demokratlar ounluunun Alman emperyalizmini, Alman iisini zenginletirecek diye seve seve
tutarak sava onaylamalarndan sonra, Spartakscler
diye anlan bir aznlk, Rosa Luxembourg ile Kari Liebknecht'le birlikte ounluktan ayrlmt ki; ounluk,

20.

Y Z Y I L

107

emperyalist zenginlemeye iinin katlmasn sosyalizm


olarak grd gibi, mal kapitalizmin akmc nderliinde, savaa kathnay da ulusal birlik sayyordu.
Byle
bir sosyalizmin varaca sonu, mal kapitalizmin canla
bala korunmas olduundan, Alman i savanda sosyal
demokratlar, fabrikalar, bankalar ulusallatrmalarndan ekinden spartaksleri eziyorlard. 5 ocak 1919'da
(daha bar imzalanmadan), Alman emperyalizmi yolunda
sosyal demokratlardan ok daha kararl admlar atacak
olan, Alman Nasyonal Sosyalist i Partisi kuruluyordu
(nce, Alman i Partisi adyla kurulmu, sonra Nationalsozialistiche Deutsche Arbeiter Partei ve ksaca Nazi
partisi diye adlanmt). Almanya'da, Prusya'dan devrolan bir gelenekle, iftlik sahibi soylularn, Jungherr (gen
bay) diye anlan oullar meslek olarak askerlii setiklerinden ordunun ynetimi onlarn elinde
bulunuyordu
ki; 9 kasm 1918'de Berlin'de cumhuriyet iln olunur; 11
kasmda, Alman ordusunun dalp ayaklanmamasn dnen mttefiklerce tezelden atekes imzalanrken, 19
kasmda Jungherr'lerle gizlice anlaan sosyal demokratlar, ordunun i savata kendi politikalar ynnden kullanlmasn salyorlar; ve birtakm generaller (Ludendorff, nasyonal sosyalistlerin, sosyal demokrasiyi devirmeye ynelen bir hareketine katlacakt), yzbalar
(Rhm), onbalar (Hitler) Alman sosyalizmini, Alman
emperyalizmi olarak anlamakta sosyal demokratlar geride brakacaklar ortam buluyorlard.
Torino'da frnlarn yamasyla balayan tedirginlik
dinmemi; hayat pahall, karaborsa, besin, yakt, terhis edilen erlere i sorunlar zmlenmemi; 17 ocak
1919'da Papa X V inci Benot'nm izniyle kurulan Katolik
Halk Partisi "latifundia" denen byk topraklarn
baklmayan blmleri gibi birtakm koullar, sakncalar altnda da olsa savatan dnen erlere ekecek toprak verilmesini nermi; bu yln seimlerinde katolik halk partisi 100 ve sosyalist parti 156 mebus karmt. te gidi-

126

A I M I Z

i beenmeyenler are aradlar. yle ki, hkmet sorunlar zmekten yeteneksiz ve sava srasnda meclis iinde kurulan "Fascio" birlii, uygulayc gten yoksun
grnyordu. Oysa eski talya'da, tccar cumhuriyetlere,
kentlere, partilere, i savalara blnm rnesans talya'snda "condottieri" denen ve kim daha ok para verirse onun hesabna, inansz, lksz, aylak ehir serserilerinden toplanm askerleriyle i grecek macerac komutanlar bulunurdu. Doduklar yerde i bulamayan
birok yurtta gibi Mussolini, yirmi yanda svire'ye
giderek, duvarclk, gazetecilik yapm; srasiyle talya dnda kan talyan gazetelerinin mereplerine uygun iler grm; anarist sol (talya'da anarzim geen yzyln sonunda ok tutulmutu), irredantist sa (snr
komularndan toprak isteklerinde bulunan sava, ilhak bir eilim de ok tutulmutu) makaleler yaynlamt. talya'ya dnnde "Snf Kavgas" adnda bir
dergi karm; 1912'de bir sosyalist gazetesinin (Avanti)
bana getirilmiti. nce savaa kar yazlar yazm;
sonra Fransa ve ngiltere, 1914 savana girsin diye talya zerinde para yardm yada bask olarak mal abalarn arttnnca, kendi kurduu gazetede (Popolo d'ltalia)
savaa girilmesi iin yazlara balam; sosyalist partiden karlm, savaa giderek yaralanmt. te o, savatan dnte talya'da yeni bir "condottieri" arandn grm; ubat 1919'da, talyan Sava Birlii (Fasci
taliani di Combattimento) adl bir arpma rgt kurmaya balamt. nce kralla dehet veren, dnceleri bulandran, cumhuriyeti, sosyalist, demokratik bir
program yaynlam, fakat "condottieri" tutumunda antajn, macerac satlk komutanlarca yzyllardan beri
kullanlan bir silh olduunu bilen latifundia sahipleri
"Fasci taliani di Combattimento"ya para yardmn esirgememilerdi. "Faizm pragmatisttir; ne nyargs vardr, nede uzak amalan" diyordu Mussolini. Gece, kamyonlara bindirilen kiiler, belediyesi, muhtarl katolik

20.

Y Z Y I L 143

halk partisi, yada sosyalistlerce kazanlm bucaklara,


kylere baskn veriyor; ky, belediye kurullar yelerine,
bakanlarna evleri nnde dayak atp mshil iirerek,
kk drerek ikence ediyorlard. Pragmatizm, sertliin yumuaa biim vermesi, kanna gre davranmann adalet saylmas demek deil miydi? "Faist irade
nnde bklmeyecek g yoktur" denecekti daha ilerde.
Grev yapan ii mahallerine de, kara gmlek giyerek gece basknlar yapan faistlere 1919'da bankerler, fabrikatrler geni yardmlarda bulunuyor;
"combattimento"
birlikleri kamyonlara atlayp giderken harlklar, kutlama lenleri, ikileri hazrlanyordu. i dernekleri,
toplu i szlemeleri iin bir araya gelinen yerler yaklyordu. Hkmetin kovuturma yapmayarak sessiz kald ve gerisinde brakt llerinin binleri getii bu olaylarla Mussolini dzeni saladn sylyor; 1919'da
20.000'e, 1921'de 310.000'e kacak dv birliklerine, faizmin snf kavgas demek olmadn anlatyordu.
Birbirleriyle dvmekten kurtulan Fransz, Alman
birliklerine 1919'da yeni bir savan kaps alyor; Franszlar Karadeniz kylarna karken, Baltikum ordusu
ad altnda Alman birlikleri, Baltk kylarndan ilerliyordu (ubat 1919); ngilizlerin kuzey kylarndan ve
Amerikallarla Japonlarn dou kylarndan sard Sovyetlere Lenin, demirden disiplin istediini sylyor; ek
askerleri, d yardmla desteklenen amiral Kolak, Rusya
byk naibi olduunu aklayarak Sibirya ve Ural zerinden Volga'ya yaklayordu. "Her ulusun rgtlenme
yetenei ve ekonomik gleri iin sava bir snavdr. Yeneceiz, nk cephe gerimiz salam" diyen Lenin; tarlalardan, fabrikalardan bekledii demir disiplinle; devletin elinde ne ok buday olursa askeri ylesine oalr;
"buday iin sava, sosyalizm iin savatr" gibi deyimlerle zetledii retimi arttrc abalarla, ekim 1918'de
yz elli bin kii olan orduyu, mays 1919'a dek bir
buuk milyona karttryordu. Buna karlk, karma

144

AIMIZ

birliklerinin saysn arttrmak gerekiyor; her ne kadar


birtakm vaadlerle Polonyal ve Yunanl birlikler de kullanlyorsa da, savunmann sertlemesi karsnda, Fransz birliklerinde savama isteksizlii grlyor; Fransz,
ingiliz iileri gsterilere, grevlere balayarak mdahele
cephelerine gnderilecek malzemeyi yklemekten kamyor; Karadeniz'e girmi Fransz donanmasnda ayaklanma patlak vererek, bunun arkasndan Franszlarn Odesa'dan dnmeleri, Yunan birliklerinin ar kayplaryla
kapanyordu (nisan 1919); ve mays 1919'da izmir'e karllar, kayplarn unutturacak teselliyi bulduracak
myd, byk emperyalistlerin maas olurken?
Msr'n kendi kendini ynetmesi konusunda dileklerde bulunan Zalul paa tutuklanyor (mart 1919); gene
bamszlk konusu zerinde Hindistan'da gsteri yapan
bir topluluk zerine alan atete (Amritsar olay, nisan
1919) drt yz kii lyordu. 1919 bar yl myd? Trkiye'nin paralanmas ilemi uygulanmaya konuyor; in
kapitlsyonlarna kar 4 mays 1919'da gsterilere balayan rencilerin tutumuyla, Sun Yat-sen'in Sovyetlerden yardm istemesi birok Avrupa, Amerika gazete ve
incelemelerinde bir yandan bat uygarlna dmanlk
olarak yorumlanrken, bir yandan, yazk, yenilemek isteyen in geleneksel uygarln iniyor deniyordu. in
Hindi'nde, Cezayir'de, Fas'da, Tunus'da kaynama grlyordu. Franszlarn ekilmesinden sonra, ingilizler Arkanjelsk'den gidiyor; bundan byle mdaheleyi
amiral
Kolak, Denikin, baron Wrangel gibi, i sava komutanlarna para, malzeme yardm yaplmasna indiriyorlard.
Lenin, parayla deil, inanla dven ordularnn yeneceini belirtirken, austos 1919'da askeri bozulan amiral
Kolak, erlerinin yamaclndan, glklerle karlanca kamaktan baka bir dnceleri bulunmadndan yakmyordu. 1919 yl bar yl oluyor muydu?
28 haziran 1919'da Versailles bar andlamas imzalanyordu. Birleik Amerika bu andlamay onaylamaya-

20.

Y Z Y I L

145

akt. Wilson ilkeleri sonuncu ve 14 nc maddesinde:


"Byklere olduu kadar kk devletlere de, toprak btnl ve politik bamszlklarn salamak amacyla,
zel andlamalarla genel bir uluslararas ortaklk kurulmaldr" denmiti. te byle bir ilkeyle Versailles bar andlamas, "Milletler Cemiyeti"nin kurulmasn ngryordu. Birleik Amerika bu dernee katlmayacakt.
Wilson politikas ifls etmi; bununla birlikte
dernek,
Fransa ve ingiltere'nin abalaryla kurularak, Trkiye'den ayrlacak topraklarla, eski Alman smrgeleri zerinde dernek adna vekleten (mandat) Fransz, ingiliz
ynetimlerinin hazrlna balanmt. Wilson ilkelerinin kandrc vaadler olarak kullanlmasnn bir sonucu
da yeni bir smrgecilie milletler cemiyetinin let edilmek istenmesi miydi? Sava krlar sindirimini yapmak
zere bir sre ilkeleri, Wilson'u brakp, hatt sava
borlarn demekte glk ekecek eski mttefikleriyle
bozuarak kabuuna ekilmek isteyen dnce, Harding'e
oy veriyordu (byk yolsuzluklar dnemi olan bakanl srasnda Harding, evresinin oyunca durumuna drldn anlam; bunlara son vereceini syleyerek
kt bir denetleme gezisinden l dnmt.
Yolculuktan dnerken vapurda yedii balk yada stakozun onu
zehirledii sylenecekti). Uluslar derneine girmeyerek
baka bir lkenin ynetimi iin ondan veklet almayacak
Birleik Amerika'dan, ynetimini, Trkiye'den esirgememesini isteyenler vard Trkiye'de. Versailles bar andlamas grmelerinde bulunacak ingiliz heyetinde ekonomi uzman olarak bulunan Keynes, grevinden istifa
ediyordu. Sonradan, barn ekonomik sonular adl bir
kitabnda belirttii gibi, Almanya'dan kendisine yklenecek btn tazminat demesini beklemek glnt. Bu
kaba bar diyordu Keynes, ne mmkn, ne akllca, nede
faydaldr. Bununla birlikte, sylediklerinin nemi, bara biimini verecek olanlarca deil, olaylarn atmas
F. 9

130

AIMIZ

karsnda byl bir bara katlanm olanlarca sonradan


sonraya anlalacakt.
Trkiye'yi mandaclar m, kurtulu savan yapanlar m kurtaracakt? Dnce temeli ister istemez antiemperyalist bir kurtulu savann, 1918 atekeslerinden
beri yeryznn her yerinde mdahale eden byk gler karsnda baar umudu var myd? Ne var ki bu
gler arasnda birlik olmad, daha Mondros andlamas imzalanmadan grlebilirdi. Kurtuluu iin rgtlenmi bir ulusu, emperyalizmin kr ve zarar hesab yenebilir ve o artk zarar grmeye balad yerde durabilir miydi ? Bunun iin st ste savalardan ypranm kan bir lkenin byk bir inan ve abayla hazrlanmas
gerekti. ki yl sonra kk bir lkenin de kurtulu savan kazanabileceini yeryzne gsteren Byk Millet Meclisi reisi Mustafa Kemal, 13.9.1920'de onun anlamn o gn Meclis'e verdii nergenin ikinci maddesinde
olduu gibi nc maddesinde de "emperyalist ve kapitalist dmanlarn tecavzatna kar mdafaa" olarak
belirtmiti.

V
"Tabancay kapt gibi sokaa frlayp rasgele ate
etmek"; srrealist davrann en temiz, en yaln biimi
olarak grlmt, Andre Breton ile arkadalarnca. En
iyilerimiz ld diyordu; 1920'lerin gen dnrler, ozanlar kua; Apollinaire ld (1918. Ald yaralardan iyilememi, savan salgn hastalklarndan birine kar
koyamamt); en iyiler lrken sama bir dzen, sava
vurguncularn zengin etti; onlar siperlere yolladklar
ve sonra yerin altna gnderdikleri genliin ahlk hocalarydlar ve onun kanyla ticaret ettiler; imdi de dolu karnla Bloc National'e, tutuculua oy salayp yzszl, yasa katma karyorlar, diyordu tiksinmi bir

20.

Y Z Y I L

131

genlik. Genler binlerle, binlerle ld diyordu Paul Valery bir yazsnda (La crise de I'esprit, 1919). Avrupa
kltrne gvenlerini yitirerek ldier; bilim, bulularnn, lm samada uygulandn grerek "onurunu yitirdi". Genlere lmelerini tleyen ahlk hocalar, sava vurguncular, politikaclar nnde secdeye varm
ahlkszlar; "hi, hi, hi diyordu Valery, pheciler bile phelerine inanmaz oldu".
Savan samal konusunda dnceleri birbirine
yaklam, rencilik anda trl uluslardan (Alman,
Fransz, Alsace'l, Rumen, Hollandal) genler tarafsz
svire'de, Zurich'de Voltaire kahvesinde toplanp gryorlard ki, genellikle Avrupa uygarlnn artk yozlam olduu kansna varlyordu. Aralarndan nl sanatlar (Klee, Kandinsky, Arp, Tzara) kacak bu topluluk, sanatn artk yalan ve kalp bir ortamdan gelen her
trl kural ineyerek bir bakaldrma olmas gereinde
birlemi; topluluklarn adlandracak bir szck aryorlard. 1916 ylnda Voltaire kahvesinde byle bir szc bir szlkte ararken karlarna "Dada" kmt. Dada, ocuklarn oyuncak at dahdaht. Bu ad beeniliyordu.
Dada'nn bir anlam da, koca bebek saylacak kiilerin,
diyelim bir genel mdrn btt memurlarnn ayakkablarnn boyal olmasn byk bir titizlikle istemesi gibi bir merakt; byle meraklar iin, onun dada'sdr denebilirdi. Savan balamas gibi sonucu da sama olacaksa; politikaclarn Avrupa kltrn yozlatran beceriksizlikleri, iki yzllk ve kalplklar halklarna ar
yk olacakt; bir ocuun bacaklar arasna ald denei deh diye koturmas, onun ok daha olumlu, arbal ve susuz bir oyun oynadn gsteriyordu.
1920'de lm olan Max Weber'in dnceleri birden
ilgi ekiyor; sava sonuna doru yazd yazlar 1920'
lerde yaynlanyordu. lm anlamsz olunca, yaamak
da anlamsz oluyordu Max Weber'e gre. nsanlar diyordu Max Weber, ldkten sonra uma yada tamu'ya

mm***'t .1',

C A I M I Z

gideceklerine inanrlarsa, yani lmlerinin bir anlam bulunduunu dnrlerse, yaamann da bir anlam olduuna inanrlar. Niin yaanyor? lmn anlam kalmazsa, yaamann da anlam kalmayacan sylyordu Weber. Grlyor ki us, evrenin bysn bozmutur. Us,
lmn, yaamn, ksacas evrenin samaln ortaya karmtr. lkeller, savata lnce uma'a uacaklarn
sanrlar ve bu anlaml lm, savaa da anlam verir. Oysa us, btn bunlarn samaln, anlamszln ortaya
karmtr. te diyordu Weber, abas aklamak olan
usun vard sonu anlamszlktr. lkellerin evreni by ve iirle doluydu; periler, cinler, eytanlar, melekler
vard. Kutsal inek iin lnr, kan dklmesinden holanan bir varlk iin ocuklar seve seve boazlanrd.
Fakat us, btn bunlarn samaln ortaya karm ve
byy bozmutur. Us, son liman karaya oturmak olan
bir gemidir ki, anlama abas iinde son liman anlamszlktr. Usun sonu samalk ve rasyonalizmin sonu irrasyonalizmdir diyordu Weber. Ve Dada dergisinin nc saysnda Tzara, by bozan usla sanatn iliii olmamas gerektiini savunuyordu. Sanat, usla anlamsz
klarak bysn bozmaktansa, anlamszn sanatn yapmak gerek sanatn ii deil miydi? Bu bir zorunluktu.
Us samaya varnca samalamak zorunluktu. Bundan
byle sanatn konusu doruca anlamszlk olacakt; yoksa by bozucu usun sonu gene anlamszlk olacak dolayl, uzun yoluna girmek deil.
li)18'de Ostwald Spengler, Bat'nm batmas konulu
(Der Untergang des Abcndlandes) kitabn yaynlamaya
balyor; yirminci yzyl kiisi iin ilk yiitliin, kltrlerin lm yasasna gs germek olduunu sylyordu. Kltr ile uygarl birbirinden koparan Spengler'e
gre, kltr, uluslarn ruh gc, erkeklii, yaama zellii, ksacas bir ulusu tekilerinden ayran belirtilerdi.
Oysa uygarlk bu nitelikleri yitirmek, incelmek, trl
ulus kltrlerinin birbirine karmasyla yozlamak de-

20.

Y Z Y I L ,

133

mekti. Fransz kltr, ngiliz kltrnn liberal ilkelerini alp onunla yozlatktan sonra 1789 devrimiyle uygarlk yoluna girmitir diyordu Spengler. Bir ulus gl kalmak istiyorsa, yabanc uluslarn kltrleriyle al
verite bulunmamaldr. Ve kendi zelliinde kalmaya
alarak uygarlk yoluna girmemelidir; nk len kltrleriyle lr uluslar diyordu Spengler. byk kltr vard ona gre. Soyca ve ruha bir olan iki ulusun
kltr olarak greko-romen kltr; Eukleides geometrisi, o geometrinin dz izgileriyle matematik ruhun kltryd; yaln bir usa dayanarak. Oysa ikinci byk
kltr olan Arap kltr, birbirinin iine girmi eci bc izgileriyle karmak ve karanlk, ii by dolu bir
ruhun kltryd. nc byk kltr olan Germen
kltrne gelince; ok byk bir soy olan Alman ulusunun ruhunu tayordu Germen kltr. Grlyor ki
Spengler, kltr zelliklerini, retim zellikleri gibi ekonomik nedenlerde deil, ruhsal zelliklerde buluyordu.
Alman ulusunun ruh zellii neydi? Alman ulusu diyordu
Spengler, Faust'un ruhunu tar. Yani o genlemek, yeniden glenip dnyadan km almak iin ruhunu eytana satmaktan ekinmeyen ihtiyar Faust'un zelliini tar. te Faust'u yaratan ulus, Alman ulusudur. "l ve ol"
diyor Goethe. htiyar Faust ebed olmaktansa, ruhunu
eytana satm ve genliin gelip geiciliini semitir;
yeter ki yeryzne tatl genlik lgnlklar, gc ve tutkulanyla egemen ola. Germen kltr diyordu Spengler,
"l ve ol"un kltrdr. Tanrnn katnda Faust ebed
ihtiyar kalmaktansa, eytann katnda lml genlii
diler. Ruhunu eytana satar gl olmak iin. Bat uygarl diyordu Spengler ihtiyarlad. O imdi kapitalizm = pintilik ve demokrasi = gszlk, devlet gszl, dknl dnemi olan akamnda batmak zeredir. Kurtulacakla ancak Germen kltryle; l ve ol
diyen ruhla kurtulabilir. Ebed ihtiyarlktan l ve lml genlikte diril. Herbiri Germen soyundan olan Frank-

1 3 4

A I M I Z

lar, Lombardlar, Saksonlar, Vizigotlar, Ostrogotlar baka uluslar boyunduruk altna alp feodal dzenler kurduklarnda kapitalden gelen bir gce deil, kllarna
dayanmlard. Avrupa uygarlnn genlii bu dnemdeydi ite; genlik ortaad. Faust'un genlemek iin
eytanla anlamas, genlik gnahsz olamayaca iindi,
sa ahlkyla gen olunamazd; Faust onun kart olan
eytanla anlamt. Kapitalizm ve demokrasi Germen
kltrnn genlii deildi; hayr bunlarn kartlar
olan sosyalizm ve klcn dzeni olan kla dzeniyle anlamalyd Alman ruhu yeniden genlemek iin. Ancak Alman sosyalizminin Marx ve onun felsefesiyle hibir ilgisi
bulunmadn Spengler, lS20'de yeni bir kitabnda bir
daha aklyordu. Marx, smr dzeninin kaldrlmas
bakmndan antikapitalistti. Oysa Alman
sosyalizmi
parann klaya deil, klann paraya egemenlii bakmndan ancak antikapitalistti. Feodal derebeyler bu kl snf, Germen kltrnn genliinde Yahudi tefecilerin, para egemenliinin, kapitalin nnde iki bklm
olmayp tersine onlar kllaryla titretirlerdi. imdi diyordu Spengler, Marx'm dnceleri Asya bozkrlarnda
yerleti. Almanya, Asya'ya kar, beyaz rkn dnya egemenliine bakaldran renkli rklara kar Germen kltrn savunmak zorundadr. Alman sosyalizmini bundan
dolay da Marxlktan tm ayklamak gerekir. Marx,
alanlar toplumun efendisi klyor; oysa Alman sosyalizmi klcyla efendi olan bir soyun, altrc olarak
alanlar zerinde egemenliidir ki, bu kll g, bu
ordu gc kapitalizmi bile kendi buyruuna almaldr diyordu Spengler. ster kapital, ister halk egemenlii olarak grlsn, Bat uygarl bu nitelikleriyle ihtiyarlamtr. te antikapitalist ve antidemokratik
olarak;
Germen kltr genleme abasnn adn sosyalizm koyan Spengler, bu sosyalizmin Marx' sosyalizmle ilgisi
bulunmadn sylyordu. Bunun iindir ki sosyalizm;
babalar iftlik sahibi Jungherr'lerin orduya ve ordunun

20.

Y Z Y I L

143

topluma egemen oluu demek olan Prusya dzeni ve militarizminde gerek yerini bulacaktr; bizim sosyalizmimiz, geleneksel Prusya dzeniyle birlemektir diyordu
Spengler.
Marx diyordu Moeller Van den Bruck (1923), ulusal
duygudan yoksundu. O, yozlamaya balayan Avrupa uygarlnn ngiliz-Fransz-Alman kltrleri karm anda yaad. Oysa sosyalizm bir kltr, bir ruh iiydi.
Mars, ulusal ruhtan yoksun olduu iin sosyalist dncenin temellerini ruhta deil maddede aramt. Ve snf
atmalarnn kaldrlmasn, snf ayrlklarnn kaldrlmasnda bularak snflarn kaldrlmasna gidiyordu. te
bu dnce diye belirtiyordu Moeller Van den Bruck, ulusal bir dnce deildir ve Almanlk ruhuna avkrdr. Zira Germenler, soyca kendilerinden aa uluslarla bir snf olacak bir biimde birleemezler. Alman sosvalizmi,
snf atsmasm kaldracaktr; fakat snflar kaldrarak
deil, byle atmalar yasak eden kllarn glgesinde
gl Alman devletini, birliini, egemenliini kurarak.
Toplumbilim demiti Max Weber, olumlu bilim olarak kalmak istiyorsa, insanlara yol estermeve, nasl yaayacaklarn anlatmaya kalkmamaldr. Ovsa bu kural
basta Ausnste Comte inemiti. Olumlu bilim, -pozitivist
bilim icviiz bilmedii halde nasl olurdu da yol gstermeve kalkard? Soencer'in. Marx'm tonlum bilimi olumlu bilim, k'sacas bilim deildi Max Weber'e gre. Us,
anlama cabas iinde, sonu olarak anlamszla varan us
topluma diizen verecek bir g olamazd. rrasyonalist
gler topluma biim veriyordu. Bilimin, dna kmamas gereken bir smr vard. Usun acklamava almaktan baka bir gc, yani etkilevici, divalektik b'r rc
yoktu. Marx, toplumbilimi nesnel, maddesel temellere oturtmak cabnsvla da yanl ve ters bir yola gitmiti.
nk diye belirtivordu Max Webr, insann bakalarn
anlamas iin kendini bilmesi gerekir ki, benden ok bakalarn kapsayan toplumbilimin anlalmas iin gere-

68 A I M I Z

ken bu temel zneldir. Ben diyordu Max Weber, bir Sezar deilim, fakat kendimi onun yerine koyunca Sezar'n
yaptklarn anlamaya balyorum. te toplum olaylar,
tarih bu yoldan anlalr; toplum olaylarnn ruhu, tarihi yapan uluslarn ruhudur. Kapitalizm zerinde yapt
bir incelemesinde Max Weber, onun maddesel, ekonomik
bir gelimeden deil, ruhtan, dinsel bir inantan ktn gsteriyordu. Yiyip imeyi, bol para harcamay ho
grmeyen hristiyanlk, para biriktirilmesine yol amt.
Protestanln eitli kollar dinsel orulara hz verdii
ada kapitalizm bir kat daha gelimiti. Max Weber'e
gre, ekonomik gelimeler dinsel inanlarda deiiklik
dourmam; bunun tersi olmutu. Spencer'de de u eksiklikleri buluyordu Weber; usun gittike anlamaya balayarak anlamszla gittike yaklamas bir ilerleme deildir. Hem ne demektir ilerleme? Samalk iinde onun
da anlam kalmaz. stelik, rasyonalist yolda hzlanmak
hi de daha iyiye doru gitmek anlamnda bir ilerleme
gstermez. Maara resmi, usu klasik sanatn resimlerinden daha m irkin? Asla! Us, politik yaama szde demokrasiyi getirmitir diyordu Weber, fakat bugnn yurtta savaa bilerek mi giriyor; nemli konularla oyu mu
almyor? Asla! Us, teknii gelitirmi, ihtiyalar karlamada kolaylklar salamtr; fakat uygarlk ihtiyalar azaltm mdr? Asla! Psikolojiyle, psikanalizle ruh derinliklerine inildi de insan imdi daha ok seviyor, daha
ok mu kinleniyor? Asla! diyordu Max Weber. Us, geree eklemelerde bulunmaz; tersine, onu duygunun sslerinden soyarak kupkuru yapar. Bunun sonucunda evren, amzn evreni, tatsz tuzsuz olmutur. Artk by ve iir dolu mistisizm, bakalarnn avutulup uyutulmasna aratr. Artk byk inanlarn cokun, gl
szcleri ruh hastalan yada arlatanlardr. Artk toplum
iin scak yardmlar, ilgiler, konukseverlikler yerini souk toplumculua brakmaktadr. Baka ne olabilirdi?
Ya kiliseye dnmeli, yada aln yazsna hi deilse erkek-

20.

Y Z Y I L

143

e katlanmaldr diyordu Weber. Ve aln yazs, bu gidiin sonu krtasiyeciliktir! Ona ister kapitalist, ister
sosyalist densin krtasiyecilikle ynetileceiz; sonunda
krtasiyecilik her alana egemen olacak diyordu Weber.
Souk us her eyi sayacak, hesaplayacak, planlayacak;
bir gn gelecek her eyi numaralanm, hesaplanm, dolabna konmu krtasiyecilie duyurup onayn almadan
bir iek bile koklamayacaz. Weber'e gre rasyonalizmin doruuna varmas demek olan krtasiyecilik, kapitalizmle balamtr. Eskiden beyler, bykler aklszca yaar, har vurup harman savururlard; aypt hesap etmek.
Fakat kapitalizm biriktirmi, saym, sralam, toplama,
arpma yaparak btn bu us ilemleriyle muhasebecilik
ve krtasiyeciliin kumcusu olmutur. imdi o bydke, krtasiyecilik de byyor. Max Weber'e gre sosyalizm,
kapitalizmin kalkmas anlamn tamaz; fakat krtasiyeciliin btn toplum yaamna el koymas demektir o.
Her ii iin krtasiyeci devlete hesap ve dileke vererek, kuyrua girip srasn bekleyecek, ve iznini alarak
ruhsatnamelerini ekmek karnesi gibi saklayacak etiketli,
numaral yurtta, krtasiyeciliin dosya dolaplarndan
birine yerletirilmi fii bulunmadka kiiden saylmayacak, hak sahibi olmayacaktr. Bylesine usa uydurulmu, sralanm, numaralanm, hesab tutulmu kiilii
fiinde yurttan toplumu, usa tm uygun bir toplum olacak mdr? Olmayacak diyordu Max Weber. nk yaam') n kendisi usa uygun deildir. Us ancak sayar, sralar yani nicelik zerinde oynar; fakat nitelikleri deitiremez diyordu Weber. Yaam'm us d, irrasyonalist
nitelii deimeyecektir. Bakn diyordu Max Weber; bireylerin ilerini brolarda toplayacak krtasiyeci toplum;
doruyu, iyiyi, gzeli krtasiyeciliin brolarnda, usun
numaral filerinde bir araya getirip toplayamayacaktr.
nk usun toplamaya, uyuturmaya alt bu deerler, gerekte birbirlerine yan bakarlar. Kutsal olann, ille gzel ve doru da olmas gerekmez; hatt diyordu We-

69 A I M I Z
bor, bir ey eri ve irkin olduu iin ok kez kutsal
saylmtr. Ahlk politikayla, o ekonomiyle, ekonomi
dinle, din bilimle badamyorsa, bu, btn bu alanlardaki deerlerin birbirlerine yan bakmasmdandr; usun aamayaca, yenemeyecei bu glk, evrenin usa uymazlndan, samalndan geliyor; fakat ne yapalm, o yle
kurulmu! Zaten diyordu Weber, bilim adam olarak ne
yaplaca sylenemez; bilim ancak gzlemlerde bulunur.
Mezhepsiz din ve kavgasz mezlep bulabilir misiniz? Hepsi yan bakyor birbirine. ncil'e gre dvmeyecek, yurtseverlie gre savaacaksn. Adalet insanla aykrdr; nk adalette ho grmek yoktur, o acmaz; oysa
insanlk acr. Bunun iin o da adalete aykrdr, yasay
olduu gibi uygulamamakla. Sorumluluk duygusu olan
ahlk, bakalarna karr, ukaldr; karmamak da bencilliktir. Bu sama evrende ne yaparsn? Hibir umut
yok diyordu Weber. Ya, sama bu evren diye sen de birbirini tutmaz karmakark iler yapar, samalarsn; yada, tutarl, usa uygun ilerinle sonucu sama bir yolda
uslu uslu gidersin. Fakat samadan kurtulamazsn. Ya
sonucun sama olduunu bilen rasyonalizminle samalar;
yada bunu bilmeyen temelden bir irrasyonalizm ile batan samalayarak, tuttuun yolda uslu uslu gidersin.
nanlar irrasyoneldir. Dahas var diyordu Weber; politika demek, amacm iyidir diye ktlkten ekinmemek
demektir; yalansz, dzensiz, saldrsz politika olmaz;
yani politikada ktlkten, ahlkszlktan iyi sonular
beklendii gibi, iyilikten de ktlk beklenebilir. Politika diyordu Weber, istediiniz yerde duran bayram arabasna benzemez; sizi elence gezisinden uuruma gtrebilir; ktden iyi kabildii gibi, iyiden de ktnn kabilecei bu irrasyonalist evrende. Ne yapacanz bilimden sormayn diyordu Weber. Bilim, us, evrenin irrasyonalist niteliini gryor. Ve bunu grdkten sonra usa, bilime yapacak i kalmaz. yapacaklar, uluslar
arkalarna takarak srkleyecek olanlar artk bilimle,

20.

Y Z Y I L

143

usla deil; byk tutkularla, cokun dilekler, lgnca


umutlarla davranacak ateli kiilerden olacak;
uluslar
arkalarna takarak srkleyecek olan byk adamlar, ulus nderleri (fhrer'ler) bilimle deil, fakat irrasyonalist
inanlarla ulusu byleyen kiilerdendir.
Kendi kendisiyle dverek (1914-1918) kendinde
ar yaralar aan emperyalizm, bundan byle yaralarn
sarmaya m, yoksa daha derin kntlere mi gidecekti?
Geen* yzyln sonuyla bu yzyln ba, smrgeciliin
altn a olmutu. Bu tatl dnemde (La Belle epoque),
yeryznn kefedilmemi ve emperyalizmin egemenliine girmemi yeri kalmamt. Genileme, sonuna varrken, pavlaamamanm sava balamt. Dalan Osmanl
lkelerinin ynetimi, bir blgenin smr alanna yeni
girmesi konusunu deil, daha ok, bu ynetime yeni bir
biim ("mandat" gibi) verme konusunu kapsyordu. Fakat Trkiye'de balayan kurtulu savann emperyalizme
verdii karlk, gene bir Mustafa Kemal sabahnda (26
austos 1922), kartal gibi indii yurtii tepelerinden, kanatlanm atlarnn nal akrtlar, albayraklar ve kalpaklaryla zmir'in denizine yetiiyordu. Kurtulu sava
ne demekti? zmir aklarnda demirli emperyalizm donanmasnda aknlk, fke vard. Ve smriildklerinin
bilincine varm smrge halklarnn yreklerinde atei
yaklm bir umut ve sevin. Alman emperyalizmini yenen teki emperyalist glerin Rusya zerindeki mdahaleleri baarl olmamt. Dardan yardm gren amiral Kolak, general Wrangel gibi kar-devrim komutanlarnn ordular yenilmi; Japonlarn ekildii Vladivostok da igal edilerek (ekim 1922) bitirilen savatan sonra, topraklar, retim aralarnn zel benimsemeden karlmas ngrlen ve yeryznn byk bir parasn
kaplayan bir lkenin yeni ekonomisinin dzenlenmesi zerine tartmalar almt. Bu alma ve tartmalar
daha 1921'de balamt ki, zellikle "Gauchiste", sol
bolevikler diye anlanlarn grleriyle, Lenin arasnda-

141

A I M I Z

ki ayrlk, sert karlamalarla yazmalara yol ayordu.


Sonunda kendi grn uygulatan Lenin'e gre, savatan yar l km bir lkede, kapitalist ekonomiye hi
yer vermeyecek biimde bir sosyalizmin uygulanmas birden yaplamayacandan, arada kapitalist ekonomiye kk ve sresi az bir yer veren bir kurulu ve gei dneminin bulunmas zorunluu vard. Bu dnemin ad, yeni
ekonomi politik (N.E.P.) deyimlerinin ba harfleriyle
anlacakt. Sun Yat-sen in'inde, in-Hindi'nde, Hint'te,
Msr'da, Cezayir'de, Fas'ta grlen olaylar, emperyalizmin genilemesinden ok daralmasyla ilgili gelimelerdi. Ekonomik gelimesi emperyalizmle sonulanan Bat
uygarl, bu gelimenin son bulmas, hatt gerilemesiyle yozlaacak myd? Daha 1918'de Spengler, Batnn
batmas sorununu kitabna konu edinmi; ve bu konu zerinde Bath yazarlar, dnrler trl alardan durmaya balamlard. Kuku yok ki emperyalizm gene de
ok byk bir gt; fakat o artk usu, bilimi yannda
bulamyor, gcn Bergsonizm gibi irrasyonalist dncelerden almaya alyordu. rrasyonalizmin 1918'den
beri sanat, politika gibi Bat uygarlnn btn alanlarnda gl akmlar, eilimler olarak grnmesi, emperyalizmin gerileme dneminde, kendisi iin dayanacak gler aramasyla bir arada bulunuyor; nl eletirmeci Alberes, "Gemiinde Voltaire'ci ve aydnlk dostu burjuvazi; kazand yeri savunmak iin, u anda genliine
ihanet ederek elini; zgr dnce, aydnlk aratrma
ve bilime kar gelenei, karanlk inanlar ve bilim gvensizliini getirenlere uzatyor" diyordu. Birleik Amerika'da Florida, Kentucky, Tennessee gibi birok ilde ocuklara evrim zerinde bilgi verilmesi yasak edilerek, dine aykr bulunan Darwin, Spencer ve benzeri evrimci
dnrlerin okullarda okutulmamas karar alnyor; sava ertesinde Harding'in cumhurbakanl, byk i
(big business) ve byk yolsuzluklar dnemi olacakken,
ahlaka ve protestan oy ounluuna ne denli :em vs-

20.

Y Z Y I L

143

rildiini gsterir iki yasa konuyordu (Yasaktan nce


grlmemi bir biimde Amerika'da alkol tketiminin
artmas iki yasayla balayacakt, 1919). ngiltere'de
1919-1924 arasnda Londra niversitesi hocalarndan
Toynbee, Spengler'in Batnn batmas incelemesindeki temel irrasyonalist grlerle, Bergson irrasyonalizmini
birletirerek hristiyanlk asndan byk bir tarih denemesine (A study of History yayn: 1934-1961) giriiyordu. Toynbee Batnn batmas konusunda Spengler'e
katlmakla birlikte, tanrsal dilein insanlk tarihinde
gereklenmesi bakmndan, bu kntden yeryzne daha ok egemen olacak bir hristiyanln glenerek kacan umuyordu. Yeter ki, hristiyanlar, yaamaya
tek uygun bir inancn, uygarln kiileri olarak ilerindeki bencillii, kendini beenmilii brakp, aln yazlarnn yolunda dua ederek temiz yrekle yrmeye girisinler ("Tanrnn zn, insanlarnkinden ok daha
deimez bularak, bize bir kez vadedilmi olan dirilii
toplumumuzdan esirgememesi iin ona dua edelim; ve
etmeliyiz; yeniden dilemeliyiz bunu; fakat yreklerimiz
utan ve tvbeyle dolu olarak"). Pozitivist adan incelenen toplumbilim ve tarih, irrasyonalizme varacakt.
Max Weber, olaylarn iyzne inilmesinin pozitivist bilime aykrln belirttii gibi, toplumsal olaylarn kklerinde usun yaln nedenler bulmasnn, gereklerin karmak ve irrasyonalist dzenine aykr olduunu sylyordu. Yani pozitivizmin d grnlerden tesini bilime kapamasn, irrasyonalizm doru buluyordu. Bu tutuma bal olarak Spengler, kltr ayrlklarnda iyze, temel nedenlere doru inmektense grnlerin zengin
ve ince ayrlklarna giriyor; yzeyden bakarak kltr
ayrlklarn, ulus ayrlklarnda buluyordu. Neden Arap
kltr, Germen kltrnden ayryd? Grnn altndaki nedenler aranmaynca; onlar Arap, bunlar Germen
olduu iin byle, denebilirdi. Toynbee, Spengler'in kltr
ayrm yolunu, ok daha gelitirerek tarihini, kltr ay-

142

AIMIZ

rlk ve nitelikleri iinde yazacak ve onda tanrsal "kaderle, bu kaderin uluslarn alnna yazd yazy bulacakt.
Yaradan'n buyruuna gre uluslar, ayr niteliklerde yaratklar olduundan, ayr kltrlerin nitelikleriyle tarih
sahnesine btn yaratklar gibi yle bir grnp batmak iin kyorlard ki, bu aln yazsndan kurtulu ancak Yaradan'n sekinler olarak ayrdklarnn kabul edilebilecek duasiyle salanabilirdi. Ruhsal tarih anlaynn btnlenmesi, evrensel bir ruhu, uluslar ayr ruhlarda yaratt konusunda toplanyordu. Kltr ayrlklar, ruh ayrlklarndayd. Ne var ki, gerekten inanl bir hristiyanlk, kl pay olarak araya girmedike, ruhsal ve kutsal tarih gr, kaba maddeci tarih grnden ayrlmyordu. nk uluslarn ayr ruhlarda yaratklar olduunu sylemek, bu ruhu kuaklardan kuaklara ileten ayr bir kann damarlarnda bulunduunu sylemek demekti. Yani bilin; biyolojik niteliklerden gelen
dnceler, kltrel nitelikler zerinde etkili deildi. te tarih aklamalarn biyolojik niteliklere balayan kaba maddeci yorumla, uluslarn ruhuna balayan ruhu yorum birleiyordu. Her iki gr mekanikti. inli; ruhunun, rknn bakalndan dolay ne denli istese, ne denli bilinlense bir Avrupal olamazd. Bunun iin, bir ulusun ruhu bir kez anlald m, tarihinin mekanik gidii,
yani o ulusun aln yazsnn ne olaca belliydi; bilin,
bunu deitiremezdi. Max Weber'in, Spengler'in ve benzerlerinin grleri, bilincin, toplumsal yaamda, tarihte
yeri bulunmamasyla bir kez daha irrasyoneldi. "Her ne
kadar tamamen kiisel ve znel bir dnceyse de yazar,
biyolojik soyaekime byk nem vermeye eilimi bulunduunu itiraf eder" diyordu Max Weber.
"Devlet bir gtr; fakat ruhsal bir g" diyordu
Mussolini. Austos 1922'de, genellemek eiliminde olan
bir grevi, yaa d ilemlerle engelledikten iki ay sonra,
kral ondan hkmet kurmasn istemi; general Badoglio'nun yapmak istedii ie izin vermemiti. nk yasa

20.

Y Z Y I L

143

d ilemleri, niformalar, takmlar, blkleriyle bir


ordu gibi rgtlenmelerine gz yumulan faistlerin, markla varan taknlklarla bakente de yryerek mutal, sopal gleriyle talya ynetimini tm ele almak dileini gstermeleri, genel kurmay bakan Badoglio'yu
kzdrm; "be dakika srecek bir ateten sonra faizm
kalkmaz" demise de kral, ordu gcnn faizme kar
kullanlmasn istemiyerek onlarn Roma zerine yryn, italya ynetimini ellerine brakmakla karlamt,
iktidara geldikten sonra Mussolini, "Biz Faistler yalnz
bir eye balyz ki, o da ulustur; diyordu, bunun iin btn politik teorileri bir kenara itmek yrekliliini gsteren biz faistler hem aristokrat hem demokratz; hem bar, hem sava, hem devrimci, hem kar devrimci,
hem proletaryadan yana hem de ona karyz" diyordu
Sanat alannda Dada olan irrasyonalizm, politik alanda
faizm oluyordu. Kltrl bir kii olan Mussolini biz hem
aristokrat, hem demokrat derken bilmeden samalamyor:
szlerini tartarak kullanyor, faizm bir nazariye deil
(dnmekle, usla ilgisi yok), bir hareket, bir gerektir
(yordu. Max Weber, uluslar srkleyecek kiilerin
usun, bilimin deil, cokun, irrasyonalist duygularn kimisi olacan sylememi miydi? Faizm hemen byk
italya, Akdeniz bizim deniz, Habelerden cmz alacaz gibi konular ilemeye balyordu. u da var ki bunlar, emperyalizmin kazanlarna katlmamak bakmndan
yoksul halk iin yalnz duygusal konular bile olsa, bunlardan yarar grecek olanlar iin ayr deer tayan ilerdi. Victor Hugo, gemiinde usu, aydnlk olan burjuvazinin, amacna vardktan sonra zellikle III nc
Napoleon'da, kendisinin arkasndan yetimek isteyen halka kar bir diktatr bularak eski ilkelerinden dn
iin: "Burjuva, trmand merdiveni, halk arkasndan
gelirken kaldrd" demiti. Werner Sombart, "Burjuva"
adl bir incelemesinde, Avrupa'nn tannm soylu ailelerinden birinin ocuunun nasl olup da kapitalist bir ruh

144

A I M I Z

tadn aratryor; ana yanndan Venedikli bir kadndan geldiini bularak, kuku yok ki diyordu, bu ocuun
kanma o kadnn herhalde dkknc olan dedelerinin kan girdi. te Max Weber'in dncelerini gelitiren bir
bilgin olarak tannan Sombart kapitalist ruhun geliimi
zerinde byle biyolojik incelemelerde bulunuyor ve kapitalizmin kapital ile deil fakat kapitalist ruhla gelimi bulunduunu syleyen Max Weber, kapitalizm yerine kapitalist ruh deyimini kullanmay uygun buluyordu.
Bu adan, kapitalist ruh yerine daha soylu bir ruh olarak Germen ruhu, Germen kannn stnlyle getirilebilirdi ki, bylece kapitalist ruh kalkarak kurulabilecek
bir Alman sosyalizminin ekonomi alanndan ok ruhu,
biyolojik alan, rk sorununu ilgilendirdii anlalyordu.
1920'de len Max Weber, irrasyonalizaiin nerelere
ulatn grmemi, fakat onu toplumbilime geni bir biimde uygulamt. Savatan yenilmi kan Almanya'da
irrasyonalizm, Alman faizminin dnce temeli olurken,
Fransa'da ancak sanat alannda bir i grerek Dada olmasyla, bu ulusun kan karp bozularak ruhunun kld, yozlat anlamn tad ileri srlyordu.
Dada, bartan sonra svire'den Fransa'ya gelmiti. rrasyonalizmde Dada'lar, faizmle birlik olmakla birlikte;
deil ona, kendi kendilerine bile kar olduklarn sylyorlard: "Gerek dada'lar Dada'ya kardrlar!",
"yi
ne? irkin ne? Byk nedir, gl nedir, gsz nedir...
Bilmiyorum, bilmiyorum, BLMYORUM!" te sava
ertesinin genlik kua byle baryordu. 1923'de Andre
Breton ile ona katlanlar; ancak sanat alannda kaldn syledikleri Tzara'nn, Picabia'nn bakaldrsndan ayrlp srrealizm ad verilen bir eilimde birleiyorlard.
Aralarndan , cn doru en kesin zm, lmdr diyerek kendilerini ldryordu, ilerinden birka, irrasyonalizm gereince bilin altyla yaamal, usun basksn
kaldrarak bilin altn yzeye karmal diyorlard. Birka sonradan Marxha yneliyordu. Arada srrealizm,

20.

YZYIL

145

rasyonalizm irrasyonalizm arasnda ekitiriliyordu. Tzara, balangtaki tutumuna bal kalyordu. Uluslar bylemektense, bir ocuun tahtadan atn deh! diye koturmas, ok daha susuz bir oyun deil miydi irrasyonalizm iin?

VI
Sreksizdi enerji, kuvanta fiziine gre. Bohr, elektronlarn yrnge atlamalaryla enerji yutulup verilmesi arasndaki ilikiyi gstermiti. ekirdeinin halkalar
olan elektron yrngelerinde deiiklik, atomun enerji
deiikliiyle karlanyordu zerlerinde billr toplar
duran bir merdiven dnlsn ki, bunlar yanp sndke basamaklar inip ksnlar; yle ki belirli nicelikle
(kuvantum) k yutan top bir basamak karak orada
durmakta ve basama inerken de ald kusmaktadr. Bu baka bir top yutarsa bir basamak da o kar. Ama toplar, basamaklar zerinde dururken n salmyorlar. Yani srekli nlanma olmuyor da, bu ancak
geilerde grlyor, ite elektronlarn yrngeden yrngeye geiine kuvantik gei deniyordu. Ve imdi kuvantik gei nasl oluyor, ne zaman oluyor sorusu douyordu. Atomun iki duruk an arasnda bulunan kuvantik
gei ,hangi zamana raslyor, yada hangi zamanda bulunuyordu ? Gerekte, hangi zamana raslyor ile hangi zamanda bulunuyor sorular eit olmayp, birbirinden ok
ayr iki dn kapsyordu. Size ne zaman raslanr diyen bir kimsenin, sizi grmeyi belirsiz bir yerde belirsiz bir zamana braktn hemen anlayp belki biraz gcenirsiniz; fakat, ne zaman bulunursun sorusunun iinde
yer ile zamann belirtilmesi gerei vardr. Kuvantik geiin zamann bulmak iin yrngeden yrngeye geF. 10

I
146

A I M I Z

mekte olan elektronun yerini de belirli olarak bilmek gerekmez miydi? Ayrca artk yeni fizik zaman salt olarak deil, uzaya balayarak ve uzay-zaman olarak dnyordu. Elektron nerede ne zaman bulunur ? Bu sorunun karl belirsiz kaldka, elektronun
yrngeden
yrngeye atlad o kck an, yani kuvantik gei belirsizlik iinde kalacakt.
1923'de yeni fizie ok nemli bir katkda bulunacak Louis de Broglie, kuvahtik geiin incelenmesini kapsayan sorulara iki adan gidilerek, iki trl karlk bulunduunu aklayacakt ilerde. Ya, atomun durgun gibi grnen, fakat gerekte hareketli iyznde sakl olularn birikiminden doan bir srayt kuvantik gei; yada, gerekten durgun anlar bulunan atomun bu
durumunda iyz bilinmeyen bir belirsizlik iinde, rasantya kalm bir olayd kuvantik gei. te irrasyonalizmin 1920'lerde gl etkileri bulunduu bir ada, Bohr
ikinci yola giriyor; her ne kadar fizie diyalektik kavramlar getirmise de; rencisi Heisenberg ile birlikte
kuvanta fiziini, belirsizlik ilkesine doru gtryordu.
Heisenberg'in 1924'de aklad belirsizlik dncesine
gre, ilgin ve sz konusu olan belirsizlik, bilimin eksik
bilmesinden deil, konunun kendinden geliyordu. Bir
cismin nerede ne zaman bulunduunu kestirebilmek iin
hzn bilmek gerekir. Fakat yerine gre hz deien
cismin yerini bulmadan hzn nasl lersiniz? Byle bir
durumda belirsizlik konunun kendisinde kalr. Belirsizliin egemen olduu alanda, bir sonucun bir nedene bal
olduu dncesi de anlamn yitiriyordu. Neden elektron
belirli bir anda belirli bir yerde deildi ? Belirsizlik iinde bu sorunun anlam kalmyordu. Bir kutu iinde sallanp atlan zarlarn durumu belirsiz olduundan alt keden hangisinin zerinde duraca belirsiz kalyordu. Bu
durumda, bu belirsizlik iinde oyunun sonucu iin neden
byle oldu demek yerinde olamazd, nk sonu bir raslantyd.

20.

Y Z Y I L

147

Raslant yada alnyazs, nedeni belirsiz olaylardr kiiolu iin. Ama nedeni belli olaylarda olaslk (ihtimal),
yada zorunluk bulunur. u da var ki, nedeni belirli olaylar alan, kiiolunn zgrlk alan olmaya adaydr.
nk nedenini bildii olay kiiolu kendisi yapabilecei gibi, nedenin nne gemekle sonucun yani olaslk ile
zorunluun da nne geebilir. Oysa zorunluu bir yazg
(kader) olarak nlenemeyen alan; olasl da nlenemeyen, nedeni belirsiz bir raslant alandr ki, kiiolu orada olaylara egemen deil, fakat onlarn oyunca olmakla yoksundur zgrlkten. ldrc ve bulac bir hastalk dnlsn, ki, nedeni belirlenmi (determination),
as bulunmutur; artk asn yaptrmayan iin o hastala tutulmak raslant deil bir olaslk ve tutulduunda lmesi bir zorunluktur, fakat alnyazs deil. Buna
karlk, kaderci (fataliste) bir grle, o zavallnn alnyazsnda yazl olan a yaptrmamakm denebilir; a
yapmamas zorunlu olmad halde. Dnce karklna dmemek iin, nedenleri belirlenmi, zgrlk alan
olan "determinisme" alannda yrrlkte olan olaslk
ile zorunluu, raslant ve yazgyla kartrmamak gerekir.
Buna karlk, nedenlerin belirlenemeyecei inancma dayanan belirsizlik (indeterminisme) dncesi olasl
raslant ve zorunluu yazg (fatalite, kader) olarak grr. Olaylara diyalektik adan bakldnda, kiiolunun
zgr olmas iin, usun yalnz nedenleri bulmas deil,
zorunluu kaldracak lde eyleme geerek etkili olmas gerekli olduu grlr. Diyalektik zgrlk, determinizmi gereince iki kez rasyonalisttir; yle ki, ormanlar tkenerek lleen bir lkeyi, aasz yerin le dnecei zorunlundan kurtarmak iin usun nedenleri bilmesi yeterli olmayp, zorunluu kaldrc etken olarak eyleme gemesi gerekir. Buna karlk, kaba maddeci ve
rahu grler, diyelim, tarihsel determinizmi zgrlk
deil klelik olarak grmekle onu "indeterminisme"e evirirler. Kaba maddeci adan, usun maddeyle dzenlen-

148

AIMIZ

dikten sonra, maddeye dzen verici bir etken olmas sz


konusu olmadndan, olaylarn nne geilmeyecek yle bir mekanik gidii vardr ki; kaba maddeci anlamda,
zorunluklar yazg anlamna girdiinden, determinizme,
*'indeterminisme"e dnr. nk us bu durumda, mekanizmin ok nceden belirledii sonucu, kendisi diledii biimde belirleyememekte ve bu belirleyememe (indeterminisme) iinde yazgsna doru gitmektedir.
Eer
yurdu lleen ulusun kannda ve kan dolaysiyle ruhunda diyelim aa, uygarlk sevgisi yokluu gibi bir eksiklik varsa, o lkenin le dnmesi yazgsndan kurtulu
yoktur. Ama bu usa smazm; ne var ki, belirsizlik dncesi (indeterminisme) irrasyonalisttir. Max Weber'e
gre krtasiyeci kapitalizmin, retim aralarn ulusallatrarak deil, ancak krtasiyeciliin burnunu toplum
yaamnn her kesine sokarak gelimesi demek olan
bir sosyalizm, diyelim Hitler sosyalizmi, krtasiyeciliin
gelimesi ve bir sper krtasiyeci-kapitalizm olarak, insanln asla nne duramayaca, tersine, ona doru
kotuu alnyazsdr. Determinist deil kadercidir irrasyonalizm. Ve determinist olmayan dnce raslantya da
yer verdiinden, Max Weber, kiiliinde bys olan rasgele bir babuun (fhrer), hepsi irrasyonalist olan amalardan rasgele biri yada birkayla ulusu byleyerek arkasndan koturmasn, tatl bir irrasyonalizmin
dleriyle, krtasiyeciliin tatsz yaamna bir renk, bir
byk veri olarak grr. Bylece determinist olmayan
irrasyonalizm, toplumsal yaamn tad tuzu saylmtr.
Ruhu gr de determinizmi reddeder. nk ruh, salt
zgrlk demek olup onu belirleyen hibir varlk bulunmadndan o, salt belirsizliktir ki, ileri ya kendisinin
ok nceden izdii yolda, usun deitiremiyecei yazg,
yada usun nedenlerini hi grmeyecei raslantlardr. Pozitivizm, nedenlere, iyze inmeyen bilinemezcilii ile irrasyonalizm ve belirsizlik (indeterminisme) dncesine
yer verir ve diyalektik dncenin iki kez rasyonalizmi

20.

T Z T I L

149

ile determinizmini reddeder. Ya olaylar, nedenleri, iyzleri bilinmemekle (pozitivizm, Viyana Okulu, neopozitivizm) us d kalarak belirsizlik (raslant, yazg)
iinde bulunuyorlar; yada usun etken olmamasyla (fenomenoloji usu ancak k tutan grp etken bulmuyor) irrasyonalizm ve belirsizlik iinde kalyorlard. "Werner
Heisenberg, Kopenhang'da Niels Bohr'un yannda alyor; Viyana Okulu'nun mentsii olan pozitivist ve fenomenolojist grlerin etkisinde bulunuyordu,
yle
ki, bu felsef okula gre, deneylerin aamayaca konulara, ancak birtakm nicelikler getirebiliyordu fizik. Eski
enerjetist okulu andryordu Heisenberg'in kuvantik mekanii -Louis de Broglie-".
Louis de Broglie, foton ve dalga olarak ikili nitelik
gsteren n, fizik bilimde salt tanecik, yada salt dalga teorileri niteliinde birbirleriyle elien uzlamazlklarn aan, ve bu iki tr olayn bir birlik iinde aklanmalarn salayan matematik denklemlerini getiriyordu
1923'de. Madde-enerji ilikisinin birlii gibi foton-dalga
ikilisinin birliini gsteren matematik aklamalarn baars, Louis de Broglie'nin felsef grnde kalmyordu.
Schrdinger bu denklemleri gelitiriyordu. Fakat deneylerin onaylamad matematik ilikiler ne denli usa uygun bulunsa da, onun dndne, gereklerin uygun
bulunduunu aklamaya yeterli deildi. Bu yeterlilii
ancak deney salayabilirdi. Mademki deniyordu, tanecik-dalga ikilisinin ve daha geni bir kavrayla maddem birliinin aklan Louis de Broglie'nin denklemlerinde matematik onayn bulmu ve birok deneyin dalga
niteliini aka gsterdii n, foton taneciklerinden
kurulu olduunu da, fotoelektrik olay gstermitir; maddesel parack olduunu bildiimiz elektronun da bir n,
bir dalga olarak grmek isteriz: Fotonlar, nlarn tanecikli yapsn ortaya koymutu; onlar bir n dalgas
iinde bulunduu gibi, elektronlar kapsayan elektronik
bir dalga var myd? In, nlarn bir dalgalanma ol-

150

AI M I Z

duunu gsteren balca olay, onlarn billrlardan geerken krlmasyd; elektron gibi maddesel tanecikler topluluunun bir k demeti gibi krlarak billrdan getiini gsterir bir deneme var myd ? Davisson ile Germer
1927'de bu deneyi baararak, dalga niteliini aklayan
krnm (diffraction, teksr) olaynn elektronlarda da
bulunduunu gsteriyorlard. te bu denemeyle, Louis
de Broglie'nin madde-n ballk ve btnln gsterir matematik aklamalar, gerekle, somut olarak
onaylam bulunuyordu. Nasl n krlmasndan yararlanarak mikroskoplar yaplmsa, yaknda atomlar evreni boyutlarnda yani ok kk aplarda krlma nitelii
bulunan elektronlardan yararlanarak byltme gc ok
yksek elektronik mikroskoplar yaplacakt. Hatt elektrondan ok daha ar atom ekirdei dalgalaryla ilgili
protonik mikroskop yaplacakt. Madde ile nm, dalga
ve tanecik olarak ortak niteliklerle fizik olaylarda ortaya karlrken ada fizie yeni kaplar alacakt ki;
1919'da Rutherford, atom ekirdei alannda da bir kapnn alna navak olmutu.
Elektrik yk bakmndan dengede olan atomun evresinde bulunan, () elektrik ykl elektronlar, ( + )
elektrik ykl bir ekirdein dengeledii biliniyordu.
Elektronlar bir yapda olduu gibi, ekirdekler de bir
yapda myd? Her ekirdek, elektrik yknn okluuna gre evresinde elektron tutuyordu. Cisimler, atom
arlklar ve elektron saylaryla birbirlerinden ayrlmt. Acaba ayr cisimlerin ekirdekleri birbirlerine
arptrlarak kartrlsa, onlarn birbirlerine girmeleriyle deiik ykte ekirdekler ve ona gre yeni dizide elektronlaryla yeni cisimler elde edilecek miydi? Rutherford azotu, helyum ekirdekleriyle bombardmana tutuyor; onlarn birbirine gemesinden hidrojen ktn,
Wilson odasnda gryordu ki, ekirdekleri birbirine girerek aradan bir hidrojen ekirdei (ekirdeklerin en hafifi) kan azot ile helyumdan geriye kalan da oksijendi!

20.

YZYIL

151

Yapsn Rutherford'un abalaryla ele vermeye balayan atoma Bohr, kuvanta fiziini uygulam; ancak
birtakm olaylar aklamaya bu fizik yeterli olmadndan Sommerfeld, ilikinlik fiziini atom evrenine de getirerek zlmemi sorunlarn karlklarn bulmu; yeni fizikle atom evreninde youn almalara girilmiti.
Kuvanta fiziinin zemedii birtakm kaymalar, ilikinlik fizii zmekle birlikte gene de matematik denklemlerden kaan birtakm olaylar tayfler gsteriyordu. te Uhlenbeck ile Goudsmit 1925'de, elektronun ktlesi ve
elektrik yknden baka bir de kendi zerinde topa gibi dn (spin) bulunduunu dnerek denklemlere
bunu da sokmakla birok kayn nedenini aklayabildiler. 1929'da Dirac; Louis de Broglie'nin denklemleri, elektronun topa dn, ilikinlik fiziinin birbrini btnleyen ilikileri arasnda yapt aratrmalar, aklamalar atom evrenine girmekte gerekli anahtarlar olarak
ortaya koyuyordu. te bu yllarda Heisenberg'in dnceleri, birok bakmdan ilgin bulunuyordu. Bir elektronun diyordu Heisenberg, yerini kesinlikle bulmak iin hzn aa yukar kestirmeli ve hzn kesinlikle bulmak
iin de yerini aa yukar kestirmelidir. Ama her ikisi
birden kesin olarak kestirilemez. Bu matematik denklemde byle olduu gibi, deneyde de byledir diyordu Heisenberg. Bir elektronun yerini aydnlatmak iin ona bir foton gnderilirse, elektron aradmz yeri deil, fotonla
kayd yeri bize gsterecektir. Ksacas, onun yeri belirsizdir ve belirsiz kalacaktr. Eer elektronun hzn
belirlemek istiyorsak onu durdurup yerini belirleyemeyeceiz; yerini belirlersek hzn belirlemekten yoksun
kalacaz. u halde tanecikleri, aa yukar urada yada burada olan dalgalara, raslant dalgalan denemez mi ?
Grlyor ki, dalgalar gerekten bir dalgalanma nitelii olmayp, taneciklere aa yukar nerelerde Talanabileceim gsterir matematik ilemlerdir. te fizik, sonu olarak birtakm matematik ilemlere dayanr ki, bun-

152

CAIMIZ

lann belirsizlik dalgas iinde nerede bulunaca bilinmeyen nesnel bir temele dayand sylenebilir mi? Heisenberg, belirsizlik ilkesinin atom evreninden baka yerde
ve atom st fizikte bile kullanlmasnn sakncalar bulunduunu da belirtmekle birlikte, irrasyonalizmin byk
ilgiylo karland evreler ve yllarda belirsizlik ilkesi,
eskiden enerjetizmin grd ilgiyle karlanyordu. Belirsizlik iinde diyordu Heisenberg, atom evreninde olaylarn zaman sras da anlamn yitirdiinden ncelik, sonralk belirlenememekle olayn nedeni de belirsizdir. te
buna nesnel belirsizlik deniyordu. Yani bu belirsizlik,
kiinin bilgi eksikliinden gelen znel bir belirsizlik deil, aratrlan konunun kendinden gelen belirsizlik olarak grlyordu. Kuvanta fiziine byk yararlan dokunmu Bohr ile Heisenberg'in nedenlere inilemeyecek
bir belirsizlik dncesini benimsemelerine karlk, bu
fiziin kurucusu Planck determinist kalyordu. Louis de
Broglie nceleri belirsizlik dncesine eilim gstermi; ancak yirmi be yllk bir srenin bilime getirdii
yeni belgeler karsnda determinist alana gemiti. Langevin ile Einstein de deterministtiler. Einstein belirsizliin nesnel olmadn fakat znel olup bilgisizlikten geldiini sylyordu. Nesnel belirsizlik, bilimin nesnel temelini kaldrmakla bilimde znelcilie yer veriyordu.
Bohr'un fizie getirdii, diyalektik anlam tayabilecek
birtakm kavramlar, belirsizlik ilkesi iinde bu anlamlarn yitiriyordu; nk bir olay dalga olarak bize grnrse tanecik olarak grnmez biiminde bir iliki bir
olu ilikisi deil, salt bir grn konusuydu. Bir daa
kuzeyden trmanan birinin gney yamalann grmemesine benziyordu bu. Oysa Louis de Broglie, dalga ile
tanecii bir parann iki yz gibi biri evrilince br
grnmeyen bir grn olarak aklamaym nedenini,
bilimin olaylan usla kavrayabilme gcnde buluyordu.
Ama pozitivizm bakmndan bunun bir snn vard. Bilim
nedenler alanna iyze giremezdi. Schrdinger gibi de-

20.

T O Z T I L

153

terminlst olarak (1920'lerden ok sonra) Louis de


Broglie, zellikle gen fizikilerin belirsizlik ilkesine gsterdikleri yaknl, pozitivizme olan yaknlklarnda buluyordu. Bilim, duyulara arpan bir grnt konusu olunca us, gereklerle ilgisi olmayan soyut bir manta ekiliyor ve evren belirsizlie, usun girmedii irrasyonalizme
kalyordu.

VII

Kari Marx ekonomik bunalmlann, baka bir deyimle dengesizliklerin nedenini aratnrken, Smith ile Ricardo'nun retimi, yalnz tketim mallan retimi olarak
grmelerinde nemli bir yanllk bulunduu kansna
varmt. Bir ifti yalnz yiyecek deil, tohumluk da retiyordu. Bir yllk ulusal retim toplam iinde retim
aralan retilmesi de vard. Bu retim aralan, ya ypranm eski aralann yerine konuyor; yada onlara ekleniyordu.
Her bunalm bir denge bozukluuydu. Ya maazalar, depolar mal dolu, alc yoktu; yada alc var, mal
yoktu. Yani ekonomik dengenin yerinde olmas iin arz
ile talep arasnda denge bulunmal; baka bir deyimle,
arzedilen mallann deeri, talep toplamnn deeriyle denk
olmalyd.
Bunalm srasnda fiyatlarda neden dme, yada
ykselme oluyordu? Psikolojik okul gibi znel temel ekonomileri konuya znel adan bakyor; bunu talebin
arzdan az, yada ok oluuna bahyordu. On kiiye be
ekmek gerekliyken onlara iki yada yirmi ekmek arzedilmesi, kuku yok ki ekmek fiyatn etkiliyordu. Fakat
neden talep belirli arlktaki iki ekmek arzndan ok ve
yirmi ekmek arzndan azd? Konuya nesnel adan baknca fiyat, alcnn znel isteinin deil, hatt arlk

154

AIMIZ

olarak nesnel bir biimde arzn azalp oalmasnda etkili retim niceliinin belirledii grlyordu. Gerekte
nesnel nicelikte be ekmek talebinde deil, arzn niceliindeydi deiiklik. O halde niin arz, talepten az yada
ok olmutu? Ve bunun nesnel (objektif) nedenleri neydi?
ncelemelerinde nesnel yntemi (objektif metot)
kullanan Marx, arz = talep dengesinin nerede bulunup
nerede bulunmad aratrmasna, arzn nesnel bakmdan incelenmesiyle giriyordu. Yllk gereklere arzolunan
yllk ulusal retim incelenecek olursa, bunun iinde yalnz tketim mallan deil, ypranm retim aralan yerine konacaklarla onlara eklenecek aralar da bulunduu grlr diyordu Marx. retimi, retim aralan re*
ten ile tketim mallan reten kesim olarak iki kesime
aynyordu. Her ikisinin toplam olan ulusal retimin arz
deeri, her iki kesimle ilgili talebin toplam deeriyle denk
bulunmalyd ki, bunalm olmasn.
Anan retim aralannn yerine konmas iin kapitale aynlan pay (K) + igc creti () + artk deer ( A ) = retilen maln nesnel olarak arz deeri olduuna gre; birinci kesim iin arz: Kx + t + A , ve ikinci kesim iin de K, + 2 + A , olarak yazlabilirdi.
imdi talebin incelenmesine geilecek olursa, nce
birinci kesimle ilgili talebin, yani retim aralan talebinin neleri kapsad konusu ortaya kyordu. Her iki
kesimde anan aralann yerine konmas deeri K, + K 2
olduuna gre, bir kez birinci kesim talebinin iinde bu
Kj + K2 deerinin bulunmas zorunluydu (ypranan yollann, tatlarn, makinelerini onarmayan, yenilemeyen
bir evrede nasl bir khneleme bunalm doabileceini
usa getirmek yeter bu gerei grmeye). Aynca, retim
aralan talebi, yalnz ananlarn yerine konacaklan deil, onlara eklenecek olanlar da kapsyordu. Bu deer,
her iki kesimin artk deeri toplamndan (AL + A,,) yatnma aynlacak bir deerdi. Diyelim A, + A 3 yz ve

20. Y Z Y I L.157
yatnma aynlan deer elli olsun. Bu 1/2 X (A t + A 2 )
diye gsterilebilirdi ki, her . urumda 1 den kk olan
bu say (a) ile gsterilecek olursa, retim aralan toplam talep deeri, birinci kesim bakmndan arz =-talep
denklemine yle girecekti: K, + x + Ax = K x + K 3 +
a ( A , + A 2 ).
kinci kesimde de talep deeri, cretler toplam
(i + 2 ) ile artk deerden artakalan kapsayacandan, tketim mallan talep deeri: t + 2 4- (1a)
( A j + A 2 ) den ok olmayacakt. Ve ite tketim kesiminde arz = talep denklemi, K, + , + A 2 = x 4, + (1 a) (A + A 2 ) denklemindeydi.
Bunalm olmamas iin her iki kesimle ilgili arz toplam, her iki kesimin toplam talebiyle dengede olmak zonnda bulunduundan denklem yleydi: K j + j. + A t +
K., + , + A, = K x + Ko + a (A t + A 2 ) + x + 2 +
(1a) (A t + A 2 ).
ki yanda bulunan deerler (K 1( j, K,, 2 ) kanlmakla denklem bozulmayacandan, sonu u oluyordu:
Aj + Ao = a (A, + A 2 ) + (1a) (A, + A 2 ).
te grlyordu ki arz = talep dengesinin gereklenmesi iin tketim alannda harcanmayan artk deer
tmnn yeni yatrmlara ynetilmesi gereklidir.
Keynes, Marx'n bu dncesini benimseyerek, bunalmlannm yatnm yetersizliinden doduunu sylyordu. Szlerini saknmadan kullanan Keynes, daha
1917'de, "Bizleri ynetenler ylesine yetersiz, alk ve kt kafal ki, belirli bir an belirli bir uygarl tepetaklak gelebilir" diyordu. Ve Keynes, 1914'den nceki Avrupa emperyalizminin daha geni alanlan eli altnda tuttuu dnemi zlemle anyor; bu dnemin top sesleriyle
kesilerek stelik atekesten sonra gerek bir bar kurulamamasn, ynetenlerin yetersizliinde buluyordu.
Almanya'yla yaplacak Versailles ban grmeleri heyetinde bulunan Keynes, istifa etmi; bu ban ne akllca, ne mmkn, ne de faydaldr demiti. Byle bir ba-

156

AIMIZ

rla, alka hazineci bir dnce felket getirecekti Keynes'e gre. Keynes, szde bartan sonra ekonomik bir bunalmn hzlanarak geleceini grmt. O sonradan yaynlayaca kitaplarndaki (Treatise on money, 1930; The General Theory of Employment, Interest and Money, 1936) dncelerini, olaylarn ak iinde, fakat nceden kestirmesini bilerek, daha ok uyarmalar, istifas, Churchill'i talamas (Economic Consequences of Winston Churchill, 1925) gibi grlerini aklayan davranlarnda, ksa yazlarnda belirtmi bulunuyordu. Keynes kuramsal dnceden ok, zellikle yurdunun iinde bulunduu ekonomik durumla ilgileniyordu.
Ne var ki, gerek bu ekonominin yeryzyle olan ilikisinin genilii ve gerek onun durumuna yakn baka lkelerin de Keynes'in grlerinden yararlanabilecek katta
bulunmalar, onu Alfred Sauvy'nin dedii gibi "kapitalizmin kurtarcs" durumuna getiriyordu.
Savatan nce varolduu gibi, sonra da varolup 1925
de ngiltere'de gze batar durumda olan isizlik yrrlkteyken Churchill'in uygulamaya koydurduu bir politikayla kmr ocaklar iilerinin cretleri drlyor; bu ilemle ucuzlayacak kmrn d lkelere daha
byk kolaylkla satlaca syleniyordu ki; Keynes uzak
sonular dnlmeyen bir politikann kendisine, kt
dnceyle birlemi bilisizlikle alkln birbirine dayanr ortaklndan temel aldn belirterek, yakn sonularla gz balanm bir politikann uzak sonucu baarszlk, yani kendine ktlk olduunu aklyordu. cretlerin drlmesi, satmalma gcn drmekle, kmrn dar satlmasndan beklenen iyilikten daha byk bir ktlk doacakt. cretlerin indirilmesinden
yakn bir kr salayacak iletmeler, ortaklklar; hatt
genel greve varacak olan (gerekten byle oluyordu)
maden iileri grevinden grecekleri yakn bir zarardan
baka, satnalma gcnn dmesiyle genelleecek bunalmlardan alacaklar pay dnmemeli miydiler? Bu a-

20.

YZYIL

. 157

lardan yapt incelemeleriyle Keynes, kmr ocaklar


iilerini gzeterek deil, kapitalist yararlar dnerek
kapitalizmi uyarmak istediini aklyordu. Mars ekonomisinin nesnel kurallarndan yararlanmak, Keynes asndan, bir sosyalizm deil, kapitalizmin uyarlmas konusuydu.
Heisenberg'in mikro-fizik ile atom st makro-fizik
evrenin yasalar baka bakadr dedii yllarda Keynes
(matematik zerinde incelemeleri vard), makro-ekonomi
ile bir iletmenin nasl kr edeceini gsterir kk hesaplar ekonomisinin ayn kurallara bal olmad dncesini iliyordu. Birka ortakln krn ykseltecek cret indiriminin ulusal ekonomi zerindeki etkisiyle dnlen kr zarara dnebilirdi ama, bunu anlamak iin
ekonomiye yeni bir gzle bakmak gerekliydi Keynes'e
gre. Eski liberal ekonominin gz mikro-ekonomik'dir,
olaylara iletmelerin, kk hesaplarn asndan baklmtr, oysa ulusal ekonomi makro-ekonomik adan ele
alnmaldr diyen Keynes yeni bir liberalizm (Keynesi
liberalizm) getirmeye alyordu. Bu liberalizm yle bir
liberalizmdi ki, devletten ne ilgisizlik ne de ksa grl
mikro-ekonomik destekler bekliyor, fakat ngiliz ekonomisinin kurtulmas iin ileri srd
makro-ekonomik
areleri anlayp uygulayacak yneticiler istiyordu. Cambridge'de 1925'de verdii konferansta (Am I a Liberal?)
Keynes, liberallii eletirerek liberal kaldn bildiriyordu. Bir toplumu temelden deitirecek ilemler, kkl
reformlar sz konusu deildi; ngiltere'deki isizlii kaldracak areyi bulmakt nemli olan. Bunun iin artk
bte andan korkmayarak, yol, baraj gibi kamusal
ilere giriip isizlere i salanmal, alk hazineciliin
miskin biriktiriciliin yerini byk yatrmlarn canll
almalyd; yle ki, isiz azaldka al veri yani talep
ile talepten karlk bulan arz artacak ve oalan talebi
oalan arzla dengelemek, yani retimi arttrmak iin
yatrm ve ona salanan kazanlar yreklendirecek bir

AIMIZ
158
politikayla hazineclik ve kiipte biriktiricilik yerini durgunluun isizliinden, yatrmlarn canllna brakacakt. Uzak grl politika bo hazineden, bte andan deil, isizlikten korkmalyd. Ne diye parann altna dayanr deeri olmasnda direnilerek, altn istifll
bodrumlara hazinedir diye dokunulmuyordu da, talebi
ksan dk cretler ve isizlikten ekinilmeyerek talebi
aan arzn, satlmayan mallarnn depolarda birikip rmesi kapitalizm iin daha sakncal grlmyordu? Talebi aan arz bunalm, ok retim bunalm (srprodksiyon) olarak mal okluuyla isizliin kardan bakmas arasna, iki sevgiliyi birbirine kavuturmayan paraszl sokmaktan ne iyilik bekleniyordu? Elettirdiim
liberalizmin ilkel dini, altna tapmaktr diyordu Keynes
(Marx, fetiizmin nasl doduunu incelemiti). Altna
tapanlar siirprodksiyon srasnda, yan! tam parann oalmas gerektii zamanda cretleri arttrmaz da indirirler; stelik, satlmayan mallar dolaysiyle retim kr
larak isiz says artar; nk altnla kt arasndaki
denge ekonomik yaamda daha nemli sanlyor altn fetiistlerince, oysa bir deitirme arac olan parann, ok
retilmi mallara oranla oalmas, denge bozukluu deil, denge getirir; nk, "enflsyon olmaz issizlik varken" diyordu Keynes.
Ancak Keynes'in grleri ne denli makro-ekonomik
de olsa, o sralarda ngiltere'nin iinde bulunduu ekonomik sorunlarn zmlenmesinden teye geecek lde kuramsal bir dnceden yoksundu; nk Keynes de
bundan tesini dnmyordu. O, kapitalist ekonomideki
biriktirmelerin yatrmlara ekilmesiyle bunalmlarn
nne geileceini savunuyordu. Hi durmadan yaplacak yatrmlarn sonu nereye varacakt? Keynes, kuramsal bulduu sorunlardan ok, dzeltilebilir grd aksaklklarla ilgileniyordu.
A
Marx'a gre
= O denklemi, yatrmlaryla
K+

20. Y Z Y I L
159
birlikte kapitalizmin varaca sonucu gsteriyordu, y le ki, kr oran (O) ile gsterilecek olursa, bakkaldan
trst bakanna dek kr orann kendine sorann, yz
10
koyup on almz dediinde, bunu, O =
ile belirle100
dii akt; eer iine 100 yatrp 8 kazanmsa, kr oran dm demekti. ster birinci, ister ikinci kesimde olsun retilen maln nesnel deeri K + + A olduundan
ve kr, artk deerde (A) bulunup, K ile yatrlan deA
erler olduuna gre, kr oran: O =
yd. ite
K+
bir ie ne denli az kapital konur ve ne denli az cret
denirse kr oran ylesine byk olurdu. Fakat artk
deer klnce, kr oran da klecekti, insana verilecek en az besinle, yirmi drt saatlik gnde en ok alabilecei saat snrl olduundan artk deerin bir snrdan teye artmas dnlemezdi. cretin eksilmesinde
de bir snr vard. Kapitale gelince, yatrmlar onu boyuna arttracandan kr oran boyuna decekti. Burada bir elime balyordu; ya kr orannn yksek tutulmas iin yatrmdan kaan kapitalizm isizlik bunalmna girecek; yada yatrmlarn, kr orann sfra doru ekmesiyle kapitalist ekonominin z olan kr ortadan kalkmaya ynelecekti. Arada, kapitalin bir blmnn br blmne sava ap yaptklarn ykarak kr
orantsn ykseltmesi dnlebilirdi. Ama, ykcl
yksek katta byk savalar, uluslarn halklar, iileri arasna rk nefreti koyarak amak da bir bunalmd.
Keynes, kendisi iin kapitalizmin kurtarcs denmekle
birlikte, ekonominin kuramsal dnce ynn felsefe
alanna dek uzatmyor; ve Mars'n nesnel ekonomisinden
yararlanmasnn kendisince birtakm sorunlar (bata
isizlik) zmekten teye anlam olmadn, Bernard
Shaw'a yazd bir mektupta; beni anlamakta tez davranmayn, yaknda yaynlayacam kitab bekleyiniz der-

272

AIMIZ

ken, imdiye dek ileri srd yatrm yreklendirici


arelerin bir eit sosyalizm olarak yorumlanmamas gereini aklyordu.
Alman kapitalizminin ykntlar zerine kurulacak
bir bar iin Keynes, ne akllca, ne yararl ne de mmkn diyordu. Alman yatrmlarnn yklmas, hatt savan ykclndan ngiliz ve Fransz kapitalinde gerilemeler (Ltin Amerika'da alan boluklarn yerine
Birleik Amerika geliyordu) sonucunda kuku yok ki,
ayakta kalanlarn kr orannda art olacakt. Fakat,
yatrm alannda yeryz apnda gerilemeler, yeryz
apnda bir isizlik ve srprodksiyon bunalm yaratmayacak myd? Ve bu bunalm, kr oranndaki art ne
duruma sokacakt sonunda? Krlarnn ykseklii bakmndan baka lkelerin i adamlarn imrendirecek durumda olan Birleik Amerika'da milyon isiz says,
1929 ekiminden sonra bir yl iinde yedi buuk milyona
ve 1932'de on bir buuk milyona ykselecek ve Amerikan ekonomisinde Keynes'in ileri srd reformlar uygulayacak yeni bir tutum (New Deal) grlecekti; ne
var ki bir yandan da yeni bir yeryz savama gitmekte
yeryz apnda abalar grlyordu.
Almanya'y kapitalist gler haritasndan silmek
ngiltere, Fransa, Birleik Amerika iin mmkn, yararl ve akllca myd ? Daha sava bitmeden Alman ordusunun ypratlmamas dnlmt. Almanya'nn ikinci
bir Rusya olmas istenmiyordu. Hem bunu istememek,
hem de rakip diye Alman ekonomisini ldrc kmazlara itmek, sava zararlarn detmek gibi altndan kalklmaz ykler yklemek akllca, yararl ve mmkn
myd? Bu niteliklerden yoksun grd barn bir baarszlk olacan syleyen Keynes, grevinden istifa
ediyordu. Kendisine dettirilmek isteneni deyemeyecekti ve demeyecekti Almanya. Hatt borlarnn bir
parasn desin diye alacakl borluya stelik para yani
dn vermemeli miydi? Kapitalizm kredisiz olamaz ve

20 .

Y Z Y I L

273

ykntlar ortasnda geliemezdi. Yoksullar sokann


kasab, mterileri zengin tccarla bir olamayaca gibi,
al veri kurallar gereince komunun da kazanmas
gerekli deil miydi? Yeryz kapitalizminde tuttuu
yerde ged aarak Alman kapitalizminin gerilemesi, genel yapda bir atlaklk brakmayacak myd? Bulac
bir hastalk olarak kapitalist ekonomide ileri lkeleri saran isizliin nemli kayna Almanya deil miydi ? Fransa ile ngiltere de sava dolaysiyle Birleik Amerika'ya
borlanmlard. sizlik onlar ve 1929'da artarak Amerika'y da saryordu. sizlik alannda ekonomik olaylar,
aka toplumsal ynlerini de gsteriyordu. Bunun da
m sonulan dnlmyordu? Birtakmlann pek alk
bulduu devlet adamlarna Keynes, szlerini saknmadan
sesleniyor; zellikle Avrupa'da drtte savala yklm varhklan yerine getirmek bir yana, yatrndan yreklendiriniz diyordu; diyordu ama, sorumlulann birou bu sesi duymuyor, yada neden byle olduunu anlamyordu. Neden btn yeryznn alacakls durumunda olan Birleik Amerika'da, zellikle orada, drt bucaktan gelen altn toplam', kr oranlan ykselirken isizlik ve srprodksiyon bunahm olacakt? ok kez,
geree uymayan dncelerden uyanmak iin sarslmak, 1929 kbusu gibi bir bunalm grmek gerekti.
1914-1918 sava Avrupa emperyalizmi bakmndan
gerileme oluyordu. Japon emperyalizmi Uzak-Douda,
in zerinde konsorsiyumla badamayan tekelci bir smrcle gidiyor; Birleik Amerika, Avrupa'nn Ltin
Amerika'daki yerine geiyor; Trkiye
kapitlsyonlan
kaldrarak bamszlamaya alyor; Brezilya'dan edindikleri gelirlerin byk parasn yitiren Fransa'yla ngiltere, kapitalist alandan kan Rusya'nn borlan tanmamas, yabanc kapitale kapad geni bir alanla bu
ynden de gelen gelirleri kesmi oluyordu ki, bata Fransa olmak zere ngiltere iin de kmsenecek kayp deF. 11

162

A I M I Z

ildi bu. Geri N.E.P. dnemi, btn retim aralarnn


uysallatrlmasn ngrmeyerek, yabanc kapitalle yar yarya devlet ortakl iinde i yaparak,
zellikle
Amerikan, Alman, Fransz, ngiliz ortaklarna Ural madenlerini iletme yetkisi vererek kapitalist ekonomiye yer
tanm bulunuyordu ama bu durumun srekli olmayaca, geici olduu aklanmt. N.E.P. dnemi iin kapitalizme yer verilmesi konusunda yaplan ar yergilere kar Lenin, "Sosyalizm iyi, kapitalizm ktdr demeye
almsak, usumuz kt, gszz; oysa kapitalizm ancak
sosyalizm bakmndan ktdr, ama Rusya'nn
hl
iinden kmad ortaa bakmndan iyidir"
diyordu.
Bununla birlikte, menevikler gene de yanlmlardr diyordu. nk menevikler, sosyalizme gei olarak grdkleri kapitalizm kprsn, kapitalist devletin egemenlii olarak grdkleri halde, Lenin, Sovyetler ynetimi ii egemenlii ynetimidir; kapitalizme yer veriliyor ama devlet, Sovyetler devletidir ve kapitalizmin egemenlii altnda deil, onu srama tahtas olarak kullanmaktadr diyordu. Yirmiden ok ii ahtrmayan zel
i yerleri alabiliyordu. zel iletmelere yer verilmesi
sonucunda ve ksa bir srede "nepmen" diye anlan milyonerler bile grlecekti ve bunlar elence yerlerinde ok
para yiyorlard, nk birka yl sonra, artk i yapamayacaklarn biliyorlard. 1927'de, 1913 Rusya'snn endstri ve tarm retimi kat geiliyor ve
endstrinin
enerjisi olarak bata elektrii, Rusya'y ar endstrisiyle birlikte endstri lkesi yapacak ve tarm kollektif tarm durumuna getirecek amalar gden ve 1925'de
hazrlklarna balanan be yllk bir plann 1 ekim 1928
de yrrle konmasyla N.E.P. dnemi kapatlyordu.
zellikle Fransa'nn sava tazminatn desin diye
Almanya'y sktrmasna karlk, Birleik Amerika,
Fransa'yla ngiltere'den sava alacaklarn istiyordu.
"Sonu olarak dorudan doruya borlarn yeryz ekonomisi zerinde etkisi olmayacakt, nk denmeyecek-

20.

YZYIL

. 157

lerdi ama, herkes bunlar deme zorunluunun basks altnda yayordu (...) Savaa girenlerin ou hem borlu
hera alacakl olarak birbirini tutmaz eylemlerde bulunuyor ve birbirlerini sulandrarak alacaklyken borluya
andlamalara ballktan ve borlu durumuyla alacakl
karsnda da insanlktan sz ediyorlard. -Histoire du
Monde, de 1919 1937-". Almanya'dan alacakl, Amerika'ya borlu olanlar, borlarn demeleri iin alacaklarn almak zorunluunu ileri sryorlard. Hem Almanya'nn yeryz ekonomisinde daha geni bir yer istemesinden, eski sava politikasna dnmesinden
ekimliyor; hem kapitalizmi yklarak sosyalizme gememesi isteniyor; kalknsn borlarn desin deniyor ve politik ve
asker bakmlardan da glenmemesi dnlyordu.
Belgesi Dawes plannda grld gibi kapitalizm asndan Alman ekonomisine soluk aldrlmas yararl olduu
kans Birleik Amerika'da douyordu ki, Keynes'in anlarn ald bunalm, suyun kaynama derecesine gelmesi gibi Amerika'da birikimini tamamlamt.
Hisse senetleri borsada alnr satlr yle ortaklklar
vard ki, bunlarn son yllardaki kr oranlarnn ykseklii dolavsivle otuz tanesinin hisse senetlerinin 1923'teki deeri 1928'de drt kat artm; milyon aile babas
yalnz btn varlklarn bu senetlere yatrmakla kalmam; hatt bunlardan daha ok elde etmek iin borlanmlard. Bu milyon Amerikan ailesi geleceini gvenlik altnda gryordu. Lkin bir gnde (Kara Perembe) milyonlarca insan, gvenlik umutlarnn ykldn, gelirsiz kaldn, nerede, nasl i bulacan korkuyla, fkeyle dnerek gryordu. O yl kendini ldrenlerin says Amerika'da korkun bir biimde artm; tmarhaneler dolmu, kendini yazhanesinin penceresinden
atan i adamlar iin bu sonu, olaan grlmeye balamt. 1929 maysndan beri otomobil endstrisinde satlarn azalmasndan gelen fiyat dkl ve satlmayan mallarn birikiminden gelen bir durgunluk balam;

164

AIMIZ

fiyat dkl, alm satm bir ara canlandrd halde


fiyatlar gene de dmeye yz tutmutu, yle ki, Amerikan endstrisi d pazar iin de rettiinden, i pazar ne
denli zengin de olsa, d pazarn alm gcnn eksilmesinden etkileniyordu. Almanya, Fransa ile ngiltere'ye
olan sava tazminatn desin de, onlar da bu parayla
Amerika'ya olan borlarn desinler diye Almanya'ya
Amerika'nn dn vermesinin sonular dnlrken
bakr, demir, elik fiyatlar dyordu. Almanya, ald yardmlarla endstrisini yenilerken bir rakip olacak,
onun yatrmlaryla kr oranlar decek miydi? 1926'da
Alman, Fransz, Belika elik Kartel'i kurulmutu. Uluslararas kapitalizm bakmndan kartellerin says iki yze karken Standard Oil, I. G. Farben, Siemens-Halske,
Krupp ve ayrca General Electric, I. G. Farben, Du Pont
de Nemours arasnda andlamalar yaplyordu ki, bu
birlemeler, kapitalist yararlan uluslar asndan deil,
uluslararas adan ele alyor ve Alman endstrisinin
canlandnlmas bu adan yararl bulunuyordu. Ama yatnm yaplsa kr oran dyor, yaplmasa isizlik oluyordu. Savatan sonraki kr oran ykseklii, hisse senetlerinde milyon aile babasnn vann younu bunlara yatracak lde deer ykselmesi yaratmt. Fakat
isizlik, yatnm politikasn gerektirmekle, ark br yne ileyerek hisse senetlerinin deerini drecekse de,
son ykselie dek ykseliyor diye hisse senetlerini alanlar, ini balad gnde panie kaplacaklard. te o gn
"Kara Perembe"ydi. 1929 maysndan beri dmeyi grenler vard ama henz panik balamamt. Ancak, bir
ngiliz spekltrnn (Hatry) iflsndan sonra ngilizlerin Amerikan senetlerini 21 ekim 1929'da satmalanyla
balayan hzl d, gnde, aile babalanm bile uyandracak yle bir lye gelmiti ki, herkes, sat emrini
verdiinden grlt, dv, bar, iti kak iinde gvenilen varlklann yklmasyla borsa, bir kara gn yazyordu 24 ekim 1929'da tarihe.

20.

T Z Y I L

165

yle ki, kara perembede birka saat iinde deerler yarya inmi, 26 milyar dolan bulan yitiriler, sava,
alacaklarnn deeriyle eitlemiti. Milyonlarla aile gelirsiz kalmt. Noel hediyeleri siparileri iptal ediliyordu. Al veri durmutu. yerleri kapanyor, isiz says
milyon daha artyordu. Herkes sinirli, kzgnd. O srada Cumhuriyeti partiden olan Bakan'm vnle cumhuriyeti olan kendi blgesinde Demokrat parti tutuluyordu fkeden. Bu bunalm nereden kmt, gelirlerin artmas beklenirken? rrasyonalizm asndan samaya neden bulmak da samayd. Belki de on yldr sava grmeyen, daha dorusu byk sava grmeyen yeryz
bunu aryordu. Belki de top, tank, zrhl siparilerinin oalmas kartellerin iini aard; isiz says da azahrd.
Ama kim sava istiyordu? Kzgnlarn zevkine gre evrilecek btn filmlerde yumruklar enelerde patlamalyd; her trl vur-kr temaa sanatyd. Kim sava istiyordu? Henz iktidara gelmemi Nazi'lerin yeni bir savan sorumluluunu omuzlarna bbrlenerek alacaklann, yalnz Alman endstricileri deil, onlann uluslararas yesi olduklan karteller de, ksacas yeryz biliyordu. "Benim Savam" kitabnn altndaki imza, bir onba iin gerekten en yksek eitim olan kla eitimini,
ulusal kltr bakmndan Alman halkna niversiteden
stn bulan nasyonal sosyalist partisi bakan Iiitler'in
adn tayordu.

YZYILIMIZIN ORTASI
K SAVA

ARASINDA
I

Bunalm, boulurcasma sknt felsefesi olduunu


belirtiyordu Heidegger'in dncesi. O, Husserl'in rencisiydi. 1929'da yazd, Metafizik Nedir? adl kitabnda
Heidegger, z yoketmek (Nichtung) olan Yokluk'un
fenomenolojik yntemle anlalmas, boulurcasma duyulan temel bir skntya (ursprngliche Angst) baldr ki diyordu; lm, bylesine boucu bir skntyla derinden duymak, Varlk'm anlalmasnda yardmcdr.
leceini bilen tek hayvan insandr diyecekti Bergson
da (Les Deux Sources de la morale et de la religion, 1932).
Ve bilim yapan da insan deil miydi? lm karsnda
boulurcasma sklan insann bunalm, Varlk sorunu
zerinde yaplan aratrmalara fenomenolojik temeldir
diyordu Heidegger. Niin fenomenolojik temel?
Husserl'in rencisi olarak Heidegger, fenomenolojik yntemle giriyordu aratrmalarna. Ve doruca Varlk'm incelenmesini konu edinerek Varoluulua girdiinden, fenomenoloji ile varoluuluk birleiyordu Heidegger'de.
1926'da Heidegger'in Varlk ile Zaman (Sein und
Zeit) incelemesinin dzeltmelerini gzden geiren ve
1928'de krssn ona brakan Husseri, en deerli rencisinin ihanetinden znt duyduunu belirtecekti;
nk fenomenolojiyle yola kan renci, sonunda hocadan ayrlyordu. Bununla birlikte, Heidegger asndan
sonu olaand, doald; fenomenolojik yntemle ancak
znelcilie (sbjektivizm) varlabilirdi. Oysa Husseri,

20.

Y Z Y I L

169

they'e gre. yle ki, neden-sonu ba doal olaylarda


bulunmakla onlar aklanabilirdi; fakat insanla ilgili olaylarda bu aklama yaplamaz, nk insanla ilgili
olaylarn nedenleri belirsizdir, bulunamaz diyordu Dilthey.. Kierkegaard neden nianlsn brakmt? neden
Kleopatra bir sava yzst brakp kat? insanlar maaralar neden resimledi? ehramlar neden yapld? nsanla, zgrlkle ilgili ilerin nedeni yoktur; bunlar bilinemez fakat anlalabilir diyordu Dilthey. Usun arad neden-sonu ilgisi bulununca olay usa uygun oluyordu
ki, aklamak, ite bu usa uygunluu bulmak demekti.
Fakat usa uygun olmayan, yani neden-sonu ilgisi bulunamayarak aklanmayan olaylar, bizim onlara bir anlam vermemizle anlalbilirdi ancak. Kendimizi bakalarnn yerine koyarak onlar anlayabiliriz; tarihi de ancak bylece anlayabiliriz fakat onu bir neden-sonu dzeni iinde aklayamayz diyordu Dilthey. Dncesi,
Dilthey'e bal olan Max Weber, Sezar' anlamak iin
kendimi onun yerine korum diyordu. te bu yntem, incelemesini Husserl'in yapp ortaya koyduu fenomenolojik yntemdi. Sezar' dncemizde yaayarak onun
yaptklarna verdiimiz anlam, yaant-olay olarak fenomenolojik gerekti. Bu yntemle, insanla ilgili bilimlerde gereklerin kaps alaca umuluyordu. Suyun
kaynamasn ykselen syla aklar, bu neden-sonucu biliriz ve s belirli ykseklie gelince su kaynayacaktr;
ama bu doal olayn bir anlam yoktur ki onu anlayalm.
Oysa insanla ilgili olayn, maaralar resimlemenin bir
anlam vardr; ite bu anlamlar fenomenolojik yntemle
bularak insanla ilgili bilimlere gereklik kazandrlabilir,
Ama insann neden yle deil de byle yapt bilinemeyeceinden, nk insan zgr olduundan insann ilerinde neden-sonu ba yoktur; ksacas insan ve insann
ileri aklanmaz fakat anla-lir. Doal olaylar anlamsz ve tarih irrasyoneldir. nk insann ileri dzenli
bir neden-sonu ba iinde yrmez; ne yapaca belli

20.

Y Z Y I L

171

anlam, gerek olan bu fenomenolojik gerei bulmas yntemini kuran Husserl'di ama, bu yolu aan Dilthey'di. Yirminci yzyln irrasyonalizmine, geen yzyln irrasyonaiizmi yol at gibi. Geri fenomenolojik
yntemi Husserl, nc yolu bulmak, irrasyonalizme
dmemek abas iinde kurmutu ama, bu yntemi uygulayanlar kanlmaz bir biimde Dilthey'in dncelerine katlyorlard. te fenomenolojik yntemin nl
uygulayclar Max Scheler, Nicolai Hartmann usuluktan, Husserl'in nesnel gereklere dayamadan kurmak
istedii fenomenolojik usuluktan kopuyorlard. Max
Scheler ve Nicolai Hartmann, insan ve tarihini anlamak
iin, onun koyduu, yani anlamn kendisi verdii deerleri anlamaya alyorlard. Fenomenolojik gerek bu
deerlerde olduu iin, fenomenolojik yntem deerlerin bulunduu alana, ahlka zellikle nem veriyordu.
Deerlerin nesnel temeli olup olmad fenomenolojik
yntemin dnda, askda kalyordu. Gerek nesnel deil fenomenolojikti (Husserl) ve tarih ancak kiiolunun
ilerine verdii anlamn anlalmas bilimiydi (Dilthey).
u halde tarihin, anlam, deerlerin incelenmesinde saklyd. Hegel, insanlk tarihinin usu izlediini syleyerek
rasyonel bir tarih anlay getirmi; Marx bu usu, nesnel
gereklerin yourduunu, fakat karglk olarak onun da
nesnel gerekleri etkilediini belirtmiti ki, Dilthey; Hegel ile Marx'n rasyonalizm ve diyalektiini reddederek
irrasyonaiizmi benimsiyor, "Akl mahkemesinin huzuruna karlamaz yaant" diyordu.
Nicolai Hartmann, fenomenolojik yntemle giritii incelemelerinin sonunda Husserl'den ayrlyor; erdem,
yreklilik gibi deerlerin deil yalnz ustan, duyulardan
bile bamsz olduunu sylyordu. Tanrnn varolmamasn, insann varolmas iin gerekli bulan N. Hartmann'a gre, insan ylesine zgrd ki, insann tm zgrlk iinde bir ruh olarak varolabilmesi iin Tanrnn
varolmamas gerekti. Yoksa zgrl daralr ve insan

i p - "

m
20. Y Z Y I L
17a

A I M I Z

rl olmaktan kard. te varolmasnn koulu tanrszlk olan insan, kendi deer ve tarihini yaratmakta ylesine zgrd ki, ne us, ne de duyular onu yani ruhu snrlayabilirdi. "im sevin aydnlndan yoksun nefis bir
arab yudumlar da, bir acya sevinle katlanabilirim"
diyordu Scheler de. Deerlerin ne tath-ac'yla, nede U3'la ilgisi vard. Kuku yok ki insan tadyor, dnyor,
davranyordu. Ama ite deerlerin yalnz bu sonuncuyla, davranla ilgisi vard. Ve davrannda insan ylesine zgrd ki, ne duyu ne us onu balayabilirdi. Deeri,
insann davran yaratyordu, usu deil! nsan tm zgrlkle davrandna, deerlerini tm zgrlkle yarattna gre, bunlar ruh yaratyordu, us deil! nsan
insan eden usu deil ruhudur diyen Scheler katolik oluyordu. Hartmann' tanrsz eden fenomenoloji, Scheler'i
katoliklie gtrmt. Oysa fenomenolojik yntemin
nesnel deilse bile tarafszlk anlamnda objektif gereklere gtreceine inanlyordu. te Max Scheler'e
gre nesnel yada znel olmayan gerek ancak tanrsald,
insan kendi deerini kendisi yaratyordu ama bu g
ona tanrsaldan geliyordu. Bu g insana Kant'n sand
gibi ustan m geliyordu? Asla diyordu Max Scheler; deerlerin yaratlmasnda usun ancak bozucu, soysuzlatnc bir yeri vardr. Baknz diyordu Scheler, ruhun bir
paras, onun ccesi olan usun yapt cce ilere bir
gz atalm. Kk insanlar, ocuklar, kleler sulandnldklannda; fakat bakalar da yle yapyordu, tekiler
de benim gibiydi demez mi? te zlerek gryoruz ki,
Kant ahlkn bu cce mantk zerine kurmutur. nk
Kant ahlkn usa dayamak istemi, ahlk buyruunun
evrensel olduunu sylemiti. Onun yaad a, tanrsal ahlkn unutulup usa dayanr bir ahlkn arand
ve laiklik ile halklkta soysuzlamann balad bir
ad. Us, eitlik istiyordu. te soyluluun ykl,
yani yozlama, deerlilere saldr demokrasinin balangcyd. Kant eitsizlii ahlkszlk olarak grmt. Oysa

173

Max Scheler'e gre asl eitlik ahlka aykrdr. nk,


tanrsal dzene aykryd eitlik. Baknz diyordu Scheler
amzn demokrasileri ne yapyor; bir deeri toplumun
en aalk kiilerine de benimsettirmek iin oy topluyor
ve deerler ounlua benimsetilsin diye yukardan aa indiriliyor, yaylyor. Oysa deer yaylmaz, ykselir;
deer indike deersizleir. Tanr diyordu Scheler, kiminden esirgemi, kimine de ltfetmitir; eitlik nasl
olabilir; oysa us, rk eitsizliini de kaldrmak istiyor.
Eski Yunan ve Roma'da klelik doal eitsizlii tanyordu ve hristiyanlkta da Tanrnn esirgedikleriyle esirgemedikleri arasndaki eitsizlik tannyordu, imdi rk eitsizlii bile tannmak istenmiyor diyordu Scheler (Musevi
olup sonradan katolik olan Scheler, Nazi iktidarn grmemi, milyonlarca musevinin ldrld yaant-olayn fenomenolojisini grmeden, 1930'dan nce lmt),
kcnce, ikenceyle uygulanan lm cezas kaldrld diyordu Max Scheler; hem de insanlk adna kaldrld. Fakat doru muydu cezada eitletirme ve trl trl ikenli lm cezasnn kaldrlmas? Aalk bir kiiye uygulananla soylu, yksek bir kiiye uygulanan lm cezas
nasl eit olabilirdi? nsanlk diyordu Scheler, unutulan
Tanrnn yerine geirilmek isteniyor, insanlk adna, sara, valyelik, askerlik erdemleri, klelik, serflik, eitsizlik, aristokrasi, toprak beylii, manastrlar ve ikence
kaldrlmak isteniyor ve Tanrnn deerliyi deersizden
ayran, yani deerleri yukardan aa sralayan esirgeyici ve ihsan edici dzeni bozularak onun sevgisi yerine,
gerekte ahlk bozucu bir insanlk getirilmek isteniyor
diyordu Scheler. Ahlk bozucu; nk gerekte insanlk ahlknda, Tanrnn buyruuna, onun ahlkna kar
gelen bir ahlkszlk saklanmtr; gerekte eitlik dilei deerliyi kskanmaktan, hntan geliyor diyordu Max
Scheler. Fenomenolojik yntemi deerlerin incelenmesine uygulayan kitaplarn yazd verimli anda katoliklie giren Scheler, ortaa fenomenolojik bakmdan ye-

174

O A IM

12

i gftlurt lHtlln buluyordu. nk ortaa, fenomenolojik geree, yeryznn tanrsal anlamna daha yaknd. Fenomenolojik gerek nesnel olmadna gre, ruhu
anlamak Bergson'un dedii gibi sezgiyle olabilirdi; bunun iin Tanrnn da ltfunu esirgememesi gerekliydi ve
oru bu konuda yardmc olabilirdi. Ruhsal gerei kavramak iin gz, us gibi bir ara gerekli deildi, bunlar
Scheler'in deyimiyle "kalp gz" denebilecek bir sezi
sezebilirdi. stn kiiler gerekleri grr, daha aadakiler de ancak inanabilirdi, ite yksek deerler, bu stn kiilerin grdkleri gereklerdeydi ki, kltrn temelleri onlara ilham edilen ve bylece objektif deer kazanan, yaanm, fenomenolojik deerlerdi. Oysa hn
yznden, kskanlktan, bykl ekememezlikten demokrasilerde yksek deerler, ounluun oyuna sunularak bayalagtnlyordu. Usun ccelii araya kartrlp eitlikten sz ediliyordu. Bunun arkasnda bykl ekememek vardr diyordu Scheler. Gl olan eitlik istemez diyordu. Nasl yksek matematii az kii bilirse, yksek deerleri de az kii anlar diyordu; byle
deerleri ounluun onayna sunan ada ynetimler
yaam en alt katnda bayalatnyorlard.
xx

Fenomenolojinin zmek zorunda bulunduu etin


sorun, gerek nesnel olmad, nesnel bir temeli bulunmad halde, nasl olup da ayr ayr bilinlerde paralanp
dalmadyd. znel olan gerein znelere gre deien greceliinde bir gerek birlii olamazd. Husserl,
gerek znel deildir diyordu. yleyse nesnel olmayan
gerein objektiflii neredeydi? Husserl, anlam verite
zneler aras bir ortaklk bulunduunu sylyordu. Bir
ben ter st ben vard onca (Ego transcendantal). Bu
benler st ortak beni gene nesnel gerek ortakl yaratmyorsa ne yaratyordu ? Katolik olmas gibi yaam
deiikliklere urayan Max Scheler, katoliklik dneminde sorunun kolay zmn bulmutu. Bu nesnel olmayan gereklere objektiflik veren ve zneler aras dn-

272

A I M I Z

rur, yani yzn gstermeden varolanlarda belirirken bir


u-varlk (Dasein) oluyordu. Ve uras gzden karlmamalyd ki, Varlk'n kendisi yoktu. Daha dorusu,
bir varolu olarak kendisi yoktu; Varlk ancak varolanlarda vard. Tekrar edelim; Varlk, olmak (l'ftre) anlamnda kalp, kendi dna karak olmak (l'existence) anlamna giremiyordu. Varlk kendi anlamnda kalp, olu
sahnesine kendisi varolan (existant) olarak kamyordu. O, btn varolanlar kapsayp yz olmadndan
sahneye kamazd. D olmadndan, kendi dna kamazd. O kendi dnda olamazd. Dnda olmak anlamna gelen varolutan (exister) yoksundu Varlk. Varolu'da varlk vard ama, Varlk'da varolu yoktu._ Varlk
varolsayd, Varlk olmaktan kard. nk varolunca
yz olur, grnr, ve d olduundan btn varolanlar
kapsamak yeteneini yitirerek Varlk olmaktan kar,
yalnzca bir varolan, bir u-varlk (Dasein) katna inerdi.
Varolanlarn Varlk'dan gelmesine karlk; Varlk, varolanlardan gelmiyordu ki, olmas iin, dnda olmak, yani varolmak zorunda bulunsun. Tersine; Varlk varolmamak zorundayd.
imdi u soruyu soruyordu Heidegger; felsefeye ontolojiyle balayalm ama, ontolojiye nereden balamalyz? Kiiolunda diyordu Heidegger. nk, varolanlarn varl bakmndan onlar iin bir ilke durumunda olan
Varlk varolmadndan, varolanlar yapan, kuran bir neden deil, yalnzca bir anlamd o. Varolmayan Varlk
kendini dnmyordu kuku yok ki, fakat bir varolanda
o dnlyordu. te varolanlar arasnda Varlk' anlayan varolu insand! Mademki Varlk'n anlald varolu insand; bu varoluu anlamak, Varlk' anlamaya gtrecekti. Varlk dncesi, "Varl dnen insan" dncesidir diyordu Heidegger.
Gelelim bir u-varlk, bir "Dasein" olarak insann
durumuna; daha dorusu, konumuz olan ontoloji bakmndan insann ontolojik durumuna; kiiolu neden Var-

20 .

Y Z Y I L

273
hk-bilimin soru sorucusu oluyor? Baka varolanlar, talar, aalar sormuyorlar bu sorulan. Demek ki, varlk
bilimi bakmndan kiiolunun nitelii, Varlk zerine soru sormaktr. Hayvanlar byle sorularla uramazlar.
Fakat yanl bir yola sapmamak iin hemen eklemelidir
ki, salt us deildir felsefe yapan. Kant, insan salt usa
indirgemekle byk bir yanlla dmtr. Oysa insan yalnz us, hele salt us hi deildir. Kiiolu dndn yapmaktan ok, yaptn dnr. Kiiolunun
Varlk zerindeki sorular, btn benliinden, varoluundan gelir; yoksa bu benliin kk bir paras olan ustan
deil. Kiiolu varl, varoluuyla soruturur. Fenomenolojik yntemle soruturur; yani varoluuyla, yaamyla soruturur ve usun bu konudaki pay yok gibidir. Ki- x 7
iolundan baka her varolan, eidin rneidir. Diyelim
Alman biras, Alman birasnn rneidir; ingiliz at, her
ingiliz atna rnektir. Fakat hibir insan, insan soyuna
rnek olmaz, herbiri bir baka trldr diyordu Heidegger. Neden byle olduunu daha iyi anlamak iin fenomenolojik yntemle btn bildiklerimizi askya alp Varlk' anlamaya doru varoluumuzdan yrmeye balarsak, ilk ontolojik basaman kendi varoluumuz olup, hepimizin ben varm dedii grlr. Ama dnyoruz diye deil, varolduumuz iin varz. Ben diyordu Heidegger, herkeste bulunduuna gre, benlik kiiolunun ortak
niteliidir. Bunu da fenomenolojik yntemle biliyoruz.
te insanlar birbirlerine benzemiyorlarsa da, varolu
nitelikleri unlard: nsan olarak u-varlk (Dasein),
BEN diyordu; fakat bu benliin altnda deimez, eidine rnek olabilecek bir nitelik sakl bulunmuyordu, bu
BEN tm belirsizlikti; altndan ne kaca bilinemezdi.
nsan diyordu Heidegger, Varlk'n imkn alandr. O,
yle de olabilir, byle de. te bunun iin insann varolu niteliklerinden biri de zgrldr. nsan diyordu
Heidegger, bitmez tkenmez bir kararszlk, bir deiim
F.

88

178

A I M I Z

iindedir. O, donmu bir zne (sujet) deildir; nesne (objet) hi deildir; fakat bitmez tkenmez bir olacak, bir
tasar (projet) dr o diyordu Heidegger.
Grlyor ki kiiolu bir tasan (projet), bir zgrlk olarak kendi dna alan tm bir varolutur.
Btn varolanlar arasnda bylesine varolu (existence),
kiioluna zgdr diyordu Heidegger. br varolanlar,
kendi niteliklerinin, trlerinin tesine alamazlar. Oysa
kiiolu belirlenmemi benlii ve tryle kendini kendisi
varedeceinden, bir tasan olarak boyuna kendi snrlarnn dna kan bir varolutur. skemle bir varolu deildir. Varolanlar arasnda varolu insana zgdr. te
diyordu Heidegger; belirsizlik, zgrlk ve tasar kiiolunun varlksal niteliidir ki, bunun toplam huzursuzluktur! Rahat duramamalt, sknt, bunalm gibi duygular, stnkr bir bakla psikolojik bozukluklar, geici durumlar gibi grnrse de, gerekte bunlar kiiolunun varlksal yani temel nitelikleridir. nk onlar,
kiiolunun varoluundan, ontolojik yapsndan geliyor
diyordu Heidegger. Neden zgrlk huzursuzluk yaratyor? Biz onu deil o bizi skyor diyordu Heidegger. O
bizim elimizde deil biz onun elindeyiz, varlksal yapmz
dolaysiyle. Biz onu kaldnp atamyor, skamyoruz; ama
o bizi penesinde tutuyor. Belirsizlik de skyor bizi. Oysa "objef'lerin hibir sknts yok; fakat biz "projet"
olarak da gelecee endieyle bakyoruz. Ksacas, ne denli insansak o denli huzursuzuz.
Bir u-varlk "Dasein" olarak Varlk' dnen daha dorusu anlayan biz insanlar, Varlk'm tersi, kartyz. nk Varlk'm varolmamas gereins karlk, insan varolutur! Ve varolu zamana yaylr; oysa Varlk'm
zaman da yok. imdi fenomenolojik yntemle ontolojik
bakmdan zaman inceleyecek olursak, onun niteliinin
kendi kendini yemek olduunu grrz. yle ki zamann kanlmaz, varlksal blmleri olan gemi ve imdi
ve gelecek hep birbirlerini kovan, yutan, kovalayan par-

20.

G Z Y U

179

alardr. Zaman iin diyordu Heidegger "olmad olan"


diyebiliriz. O, hep kendinin dndadr. yle ki, imdi
derken imdinin dna klr; gelecek gelince gemi olur; gemise oktan yoktur. Zamann gerideki paras
kendi dna kmadan gemi olamayaca gibi; ilerdeki
paras da ancak dndan gelecek'dir; iine girilince gelecek, gelecek olmaktan kar. Grlyor ki, gemi ve
gelecek olarak zaman hep kendi dnda olup, imdi de
bu ikisinin arasnda ezilerek hep kendi dna kar. Varolu diyordu Heidegger, bir tasan olarak gelecee doru
dna kmakla, zamann kendi dlma dalar; oysa
kendi dna kamayan yani voruluu olmayan Varlk'm
zaman yoktur.
Dnya diyordu Heidegger, da kan voruluun yeridir. Ama bunu doa'dan ayrmal; dnyay varolu yapyor. Nasl? Telefona bir jeton atld, yada nian tana ok atld dnlsn. Bu atln (jeter) altnda
bir zne (su-jet); karsnda bir nesne (ob-jet); bir de
erei vurmay tasarlayan, oku atmadan nceki nian alma var (pro-jet). te, varoluun dna atl nasl oluyor, projeyle deil mi? Kiiolunun dnyas nasl kuruluyor? Anlam ile diyordu Heidegger. nk soruna fenomenolojik yntemi uygulaynca, tasarnn anlam vermek demek olduu grlr. Doa'dan aynlan dnya anlam dnyasyd! Hayr, tasan Varlk yapmyordu. Varlk,
tasany yapyordu; varolu Varlk'dan geldii iin onu
tasanya iten Varlk'd. Bundan dolay tasan, bal bana
varlksal olup, zneyle nesneyi birbirine balayan basit
bir iliki deildi. Tasarsz zne olamayaca gibi (tasansz
zne varoluunu yitireceinden nesnelleir); nesne de
onsuz dnyaya giremez, nk anlam yoktur. Tasan,
anlamdr. Ta, nian ta yapan anlam; nianlamak, anlam vermektir. Ama bu demek deildir ki, dnyay dnce, yada us kuruyor. Hayr diyordu Heidegger, anlamak; bilim yapmak, nesneyi dnmek, onu usa vurmak deildir. Av dnlmez, vurulur. Bu bir eylemdir

180

AIMIZ

vo av anlamm avlanmaktan alr, dnlmekten deiL


Yaamla, fenomenolojik yntemle grlr ki, ontoloji ve
varolu bakmndan anlam; varoluumuzun dnyasn
kurmaktr. Varolu bakmndan eylem, dncenin nndedir. unu da unutmamaldr ki, kiiolu dnyasn us- J . jj
la kursayd, bu dnya nesnel olur, o da nesnel dnyasnda nesneleerek zgrln yitirirdi. nk usun grevi nesnel (objektif) olmak, bilim yapmaktr ki, us ancak nesnelletirir; fakat anlam veremez, ruh veremez.
Eer dnyamz usumuz kursayd, bilimsel fakat nesnel
bir dnyada yaayarak zgrlmz yitirir, nesnelleir, varolu olmaktan kardk. Oysa varlksal (existential) yapmz gereince zgr olmak ve varoluumuzu
nesnel deil znel bir dnyada sahneye karmak zorundayz. Varoluumuz iin dnya deil, "dnyamz" olmaldr.
Nedir gerek olan diye soruyordu Heidegger. Elinizdeki ara bir baltaya uymuyorsa o gerekten balta
saylmaz. Sznzn gerek olmas iin anlattnz olaya uymas gerek. Grlyor ki gerek, bir uyumadr.
Tf Nesneler ve nesnelerin uyumas, varolanlarn alanm
kapsayan ontik bilimlerde geree l. Fakat ontolojide sorun yle mi? Varolu alannda sorun yle mi?
Varlk'n yz yok ki, "dncenin nesnesi" durumuna
gelsin! O, btn varolanlara bir d, bir yz veriyor ama
kendi yz yok, nk d yok. imdi Varlk' dnmek durumunda olan varolu, insan olan u-varhk "Dasein" ne yapsn? zgr olmaya mahkm bulunan varolu; ontoloji, fenomenoloji ve varoluu gereince, varoluunun dnyasna kendi anlamn vermek zorundadr ki,
bu anlam zneldir! te varoluun gerekleri nesnel deil zneldir; uyuma temeli znel olduu iin. Kendi gereini kendi koymasayd zgrlk zgr olabilir miydi?
Varlk-bilim, kiiolunun varlksal yaps dolaysiyle kiisel gerein znel olduunu gsterir. Ama diyordu Heidegger, bu znellik (subjectivite), yle bir znelliktir ki,

20.

T O Z I L

181

varoluun varlksal yapsndan geldiinden, bireylerde


paralanmayp btn varoluu kapsar. Ve varlksal
(existential) yapyla ilgili gerekler, yle znel gereklerdir ki ite kalmayp tasar olarak dar kar ve anlam dnyamz kaplarlar. Varlksal olan bu znellik, dnyamz eylemle kurulduu iin dnsel deildir; bir idealizm deildir varoluuluk diye belirtiyordu Heidegger.
Dnyamz saran znel gerekler, varlksal yaplan
dolaysiyle, salt genel olduklar iin objektif saylabilir- /
ler ama nesnel deildirler. Yz olmayan Varlk, dnceye nesne gibi giremeyeceinden, otik bilimler konusu
olamaz ve aklanamaz. Nesne deildir Varlk. Ama
varolu, varln anlayarak Varlk' anlar. te Varlk,
anlamdr. Ve Varlk, dnda ancak anlam olarak varolduundan snrldr. Grlyor ki Varlk, btn varolanlar kapsamasyia, snrszl dnda varolmad halde,
kendi dnda anlam olarak kiioiunda varolunca snrldr. Tekrar edelim; Varlk ancak anlamda varolup st
yan varolmamaktr. Bu yokluu anlayan; bu varlksal
gerei fenomenolojik yntemle, yaamyla duyan varoluun yokluk karsndaki varlksal (existetial) durumu
korku deildir. lm herkesi korkutmadndan varlksal
deil, psikolojiktir korku. Ama varoluu dolaysiyle snrlln, yani varlksal yokluu anlayan varolua lm,
varhksal ve kkl (ursprngliche Angst) bir sknt verir. Varlksal temeldir bunalm kiioiuna.

H
1933'de Fribourg niversitesi rektrlne atanan
Heidegger, Nazi partisince deerlendiriliyor ve o da bu partiye giriyordu ki; bu iyi ilikiler onun apnda bir dnr
iin yalnz politik bir anlam deil, kkleri ok daha derinlerde olan bir dnce ortakl tayordu. Bu dnce ortakl irrasyonalizmdi. Tarihin hibir dneminde irras-

182

AIMIZ

yonaizm, faizmin ykseldii yllarda olduu gibi glenmemiti. u anlamda glenmemiti ki, bilimin her
geen gn yeni ilerlemeler gsterdii ve fizikten topluma dek usun etkisini derinletirdii bir ada irrasyonalizmin ayakta kalabilmesi iin eskisinden ok daha byk
bir aba harcamas gerekiyordu. Dncesi bilimsel olmayan ilkel toplumlarda onun rasyonalizme kar savunulacak bir yn olmamasna karlk, amzda yaayabilmesi iin irrasyonalizmin ok daha youn bir aba
gstermesi gerekti rasyonalizme kar. Bu bakmdan amz, irrasyonalizmin byk iler yapt bir ad. Bu
gcn yzylmzda politika alanna k faizmdi. te
tarihin hibir dneminde irrasyonalizm, dnce temeli
olduu faizmin ykseli yllarnda ve umutsuz savalarda ortaya kan bir rpnmayla (kannn son damlasna
kadar), rasyonalizme kar, yzylmzda grlen bir aba ve gle savamamt.
Dnce tarihinin insanlk tarihinden kopanlamayacak yn, kiiolunun gerekler karsndaki tutumuyla,
yaamna lk olarak verdii anlamda bulunduundan;
usuluun bana gelenlerde, insanln gemiini hatt
geleceini gsteren bir ayna vard. Usun, kendini kuatan gereklerden, yaratt lklerden ayr tarihi olabilir miydi? Yanstmayan ve yaratmayan bir us dnlebilir miydi? Geri trl dnn insan yaamnda usa
verdii yer ve anlam bir deildi; fakat usun inkr olan
tm bir irrasyonalizm bile onu gerekleri bilemeyeceini,
yada lkleri yaratmadn sylerken; usun varlk koullarnn gerek ile lk olduunu belirtmi oluyordu;
yle ki, doal yada kendi yaratt gereklerle ilikisi olumlu yada olumsuz olarak belirtilmeyen usun hibir anlam yoktu. te trl dncenin usa verdii yer, bu J I
ilikiler zerine yaplan incelemelerin sonucunda onun
yalnz deer ve grevini deil, anlamn belirtiyordu.
Dnyorum; yleyse varm diyen Descartes, dnmeyi varlk koulu yapmakla usu, gerein temeli ya-

20.

Y Z Y I L

183

pyordu. Fakat us nereden geliyordu? Locke, onun gerekten geldiini sylyordu. Ne var ki, ister us gerekten, yada gerek ustan domu olsun; her iki dnce usla gerein birbirine ilikin olduunu benimsemekle ras- M
yonalisttiler. Locke'a gre us, gereksiz olamayaca gibi; Descartes'a gre de usa uymayan gerek yoktu. Descartes'm rasyonalizmine uymayan Locke'un dncesi,
ampirizm adyla anlmakla birlikte, o da bir irrasyonalizm deil, fakat Descartes'nkinden ayr bir rasyonalizmdi. ki trl rasyonalizmin bir rasyonalizm bunalm yaratmasndaki eliki, Kant'n usu eletiren byk abasyla almak istenmiti. Byk ahlknn erdemle dolu
dncesi, Fransz devriminin geleneksel bir dzeni ykarak yerine usa uygun olanm arad yllarda, usun
bunalm iinde kalmasna raz olamazd. Kant'a gre,
davranlarmza dzen veren ustu. Yani davranlarmzn dzeni olan ahlk, usun buyruundan baka buyruk dinlemeyecekti. te imtiyazh iki snfa kar (soylular ve gene soylular demek olan rahipler; bu iki oya
kar nc snf tek oyla kalyordu, devlet ilerini gren snflar kurultaynda) burjuvalar, nc snfn
ileri gelenleri olarak halk yani ulusun yzde doksan altsn temsil ettiklerini sylyorlard ki, devleti, ulus ounluunu temsil eden burjuvalarn ynetmesi usa uygun deil miydi? Fransz devrimi yllarnda, burjuva ynetimi, burjuva lks olarak usa uygundu; ylesine usa
uygundu ki, erdem usa eit olduundan cumhuriyet demek, erdemli ynetim demektir gr Robespierre gibi
devrimcilerde sarslmaz bir inant. Bu inanc bilim onaylyor muydu? Bilim alan ,ahlk alanndan ayrdr diyordu Kant. Ona gre bilim, duyulardan gelenin us dzenine
ykseltilmesine karlk; ahlk, us dzeninin davranlara imesiydi. u halde us dzeni iimizde kendiliinden
vard. Yalnz bilimin konusu, us dzenine dardan nesnel olarak geliyordu. Bu bakmdan bilimde zorunluk, fakat ahlkta zgrlk vard; nk us ahlk alannda yal-

184

20.

nz kendini dinliyordu. Yalnz kendi kendine bal olan


Kant'n us dzeni soyuttu. Ve ite byle bir dnce
iinde erdemli burjuva cumhuriyeti de soyuttu.
Gerekte Kant, eletirmeleriyle rasyonalizm elikisinin (us mu geree, gerek mi usa yol gsteriyor?)
zmn, evreni ikiye blmeden getiremiyor; fakat diyalektik zmn yolunu ayordu. Kant, dm zmyor; ortadan ikiye biiyordu. yle ki, gereklerin bilime temel olmasna karlk; ahlk gereinin temeli ustu. Bu bir zm deil, sorunu ikiye blt. Gerek ikiye blnmt. Bilim alannn gerei nesneldi, somuttu;
fakat ahlk alannn gerei salt usun gerei olarak soyuttu. Bu durumda bilim ile ahlk gerei birbirine yan
bakyor, birbirine yabanclayordu. Bilimin somut gerei, z bakmndan hi ilgisi olmad soyut geree yani ahlkn gereine yabanc, hatt aykryd. Ahlk
bakmndan bir lk olan erdemli cumhuriyet, somut gerein karsnda bulunan soyut yeriyle bilimsellikten yoksundu; nk ahlk alan ayr, bilim alan ayryd. Ancak erdemli ynetim soyuttan somuta inemiyorsa, braklacak olan ynetim deil erdemdi. Robespierre ile arkadalar (jakobenler), erdemli cumhuriyete ba verdikten
sonra Fransa tarihinde rmler, kokmular diye anlan burjuva ynetiminde erdemler hatt cumhuriyet braklyordu ama ynetim asla.
kiye bl, Kant'n dilemedii, dnmedii iki yzlle yaramakta; erdemli cumhuriyetler soyut insan
haklar, burjuva yneticilerinin yakt anayasa buhurdanlar edebiyatnda gklere ykselir duman olmaktayken; Adolphe Blanqui'nin yere taklan gzleri, kl ve patates kabuklar zerinde cansz ocuklar gryor ve onlarn babalarn, cretlerinin arttrlmasn istemekten ahkoyan Le Clapelier yasas gibi somut yasalar, yeryz
gerekleri arasnda yrrlkte bulunuyordu. Malthus
pazar gnleri vazediyor; ders gnlerinde de bilim krssnden, mlk sahibi olmayan ana baba ocuunun a-

/<

Y Z Y I L

157

lktan lmesinin bilimsel gerekliliini anlatyordu. syan


eden Fichte, Kant yanld diyordu. O insann zgr olduunu sylemiti; fakat soyut dileklerine buhurdanlar
yakan vc ve t ahlkn, bilim alan zorunluk alandr ben karmam diye somut gerekler karsnda elini kolunu balamas zgrlk myd? Dilemeden bilim
yaplamayacana jre, dileksiz bilim olmaz; dilekleri
min, lklerimin alanyla bilim alan birbirinden ayrlmamaldr ve ayrlmaz diyordu Fichte. Ne ahlksz bilim,
ne de bilimsiz ahlk zgrd ona gre. kiye blnmeyen, bir btn olan gerein insann salt dileiyle dzenlendiini neren bu dnce (volontarizm) yannda Fransz devrimi, ilkelerinden uzaklaan bir baarszla gidiyordu. Us mu gerei, gerek mi usu dzenliyor sorununu ne volontarizm, nede mekanizm aacakt. Baknz diyordu zellikle ngiliz ampirizmi, doal mekanizmay bozmaya kalkan canavarlar (jakobenler), usun ve geleneklerin deneyden geldiini, doal bozamayacan unutarak *
insanla bouna ac ektiriyorlar kafalarndaki dlerle
ve ite devrim baarszlk ve devrimciler sapklk iindedir gelenekler nnde.
Hege'e gre varlk sreksiz, olu srekliydi. Olusun varlk olmadna gre, o hem kendisi, hem de kendinden bakas olduundan, varhklar salt olmayp, olu
zincirinde ilikindiler birbirlerine. te ocuk ergine, o
yalya, yal lme, lm ocua yaklayordu; doan
ocuun ilk gn onu lme yaklatran ilk gn olduundan. yle ki olmak, lmek; gelimek, elimekti. Varlklara bu adan baklnca, olu zincirinde hepsinin birbirine ilikin olduu ve hibirinin ilikisiz, soyut ve salt
olmad grlyordu. Bu adan baknca ne us gerekten kopmu varlk olabilir, nede gerek ustan kurtulabilirdi. Ve ikisini birbirine balayan ilikiye, dnen ile dnlenin ilikisi olarak "dn = fikir" diyordu Hegel. te diyordu Hegel, gerei bilin'e ve bilinci gerek olmaya
gtren iliki, "dn"dr. likisiz hibir varhk bulun-

I-

f
8 0

madndan, ilikisiz gerek yoktur. Gerek btndedir.


Bu adan baknca gerek kendi kendine gerek deil, ancak usla bileiminde, dn'de gerektir; us da kendi
kendine deil ancak gerekle bileiminde, dn'de us
olur. Dnz ne us nede gerek vardr demek; ne salt
us nede salt gerek vardr anlamna gelir ki; bu durum* da us mu gerekten, yoksa gerek mi ustan gelir sorusunun da anlam kalmaz. Salt us yoktur ki, geree temel
olsun; salt gerek yoktur ki usa temel olsun. Ama us ile
gerek bir karlkl iliki (diyalektik) iinde dnde
varolup, ancak dn, bir iliki yani oluun kendisi olarak salt saylabilir diyordu Hegel. Rasyonalizm bunalmna zm diyalektik getiriyordu; nk nasl yaz
yn turay, yada tura yazy dourmam, fakat ikisi
parada kapsanmsa, us ile gerek dnde kapsanyordu. Hibir varlk yoktu ki, olu iinde hem kendisi hem
bakas; hem bir hem iki olmasn. Tohum, hem kendi
kendisi olarak varlnn birliini, hem de rmek yada
filizlenmek zere baka varla dnmnn yani lmnn tohumunu tamyor muydu kendinde ? ocuk her
gn kendisi ve bakasyd; nk o ocukluun yokolmasyla byyordu. Olu iinde bulunmayan hibir varlk olmad gibi, btn gelien, yani baka varlk olmaya doru kendisiyle elien btn varlklar, birlikte ikilik karan olu yasasna balydlar ki; ite Hegel'e gre, bu
ikiliki yasajbu diyalektik, btn varlklarn ve sorunlarn temelinde bulunduundan, btn doru zmlerin
temeli de diyalektikti. Gerek, diyalektik olduu iin, us
diyalektik olmadan gerei kavrayamaz, dn olmaz
diyordu Hegel. Gerei btnyle, bilinle kavray, diyalektik; ve diyalektik, temel yasadr olua diyordu.
Grlyor ki, diyalektik; soyut olarak deil, gerei
kavramas kouluyla usa us; ve orada kavranmas kouluyla geree gerek dediinden; gerek gerek = gerek us
ikilisinin birliini getirmekle; gerek bilinlenme, bilincine varlm gerektedir rasyonalizminin, bu eskisini a-

20.

Y Z Y I L

157

m yeni ve diyalektik nitelikteki rasyonalizmin temelini


atm bulunuyordu.
Rnesanstan beri rasyonalizm ve burjuvazi, Avrupa
uygarlnda birlikte gelimiti; bu byle srp gidecek
miydi? Liberal ngiliz burjuvazisi, ynetiminde kendisine bir yer amak iin, geleneksel dzene kar yapt savalar unutmu grnerek, varlksz yurttalara oy hakk verilip verilmemesi konusunda (1918'e dek verilmeyecek), u tutumu alyordu: bu da nereden kt? Buu
gc, satlacak mallarla birlikte varlksz yurtta oaltyordu. Varlkszlar yurtta myd? Oy hakk olmayan
varlksz yurtta ynetimde etkili (etken) olmayacandan, Fransz devriminin edilgen (pasif), etken (aktif)
yurtta ayrm, eitlik ilkesine ihanetti Robespierre'e gre, hani burjuvalar ulusun yzde doksan altsn temsil
ediyordu? Amerika'da da varlkszlarn ynetimde varl
yoktu. Liberal dnceye gre us deneyden geldiinden
ve deneyler en liberal lke olan ngiltere'nin en gl
devlet olmas bakmndan en iyi ynetilen devlet olduunu gsterdiinden, onun geleneinde bulunmayan, varlkszlarn oy kullanmas gibi bir konunun zpkt ve yersiz bir konu olduunu gsteriyordu. Bundan baka Malthus'un Darwin'i esinleyen dncesine gre glnn
gsz ezmesinin ne denli evrensel bir yasa olduunu,
Danvin' bilimsel incelemeleri ayrca gstermemi miydi? Mekanik usulua gre usu gerekler dzenliyordu
ama, gerekleri us dzenlemiyordu. Marx buna kaba maddecilik diyordu. Usun kleliini belirten liberalizm zgrlk deildi.
Ad 1830'larda duyulmaya balayan sosyalizm, kurucularnn trl nerilerine bah olarak ileri srd
yeni toplumlar hangi usa uygun buluyordu? Marx'a gre, gereklerle dzenlenmemi bir us, gerei dzenle- *
mekten yoksun olacandan, o, salt dilee dayanan dilekleri birer d olarak gryor ve diyalektik yntemle kurduu sosyalizmi tekilerden ayran nitelik, bunun iin bi-

188

C A I M I Z

limsel sosyalizm deyiminde yerini buluyordu. Onun Engels'le birlikte almalarna giritii yllarda Auguste
Comte, bambaka bir yoldan bir toplumbilim kurmaya alyordu. Bambaka bir yoldan; nk Auguste Comte,
t pozitivizm ne maddeci, nede usudur diyordu. nsanlar
yneten us muydu? Hayr diyordu Comte, onlar yneten igdleridir ve insanlar birbirine balayan, toplumu kuran ba da usla iliii olmayan bir sevgidir ki, bir
igd olan sencilliktir bu. Hatt diyordu Auguste Comte,
bu sencillii kurcalamas bakmndan bir tehlikedir us
toplum iin. Ayrca us, gerei dzenlemek yle dur* sun, onu bilemezdi bile. u anlamda bilemezdi ki, kiioluna kapal olan gerek ancak duyular yoluyla, dndan, d yznden bilinebilirdi ve olumlu bilim de ancak
buydu; st yan, yani gerein kendisi olarak iyz zerine yrtlen dnceler, bilim deil, kuruntulard
Auguste Comte'a gre.
Aristo us'da edilgen, etken olmak zere iki nitelik
bulmu; birincisine duyarlktan (pathetikos) gelme bir
deyimle, duyularla bilgilenen us; ikincisine yaratmadan
(poietikos) gelen bir deyimle, bilim yapan us demiti.
Eylemsiz, eylemli; suyu bekliyen toprak, yamuru veren
gk (Smer'de yer ve gk tanrlar olarak Igigi ve Anunnaki'ler); kurak, yeertici (Msr'da Seth, Oziris); in'de yin, yang (gnesiz, gneli, donuk, parlak v.b.);
Hint'te tamus, satva (karanlk ilke, aydnlk ilke); ran'da Zerdt retisi gibi ikilemelerin, eski uygarlklarn
dncesinde doa ve toplum diyalektii oluu olarak
brakt izler, dnce ilerlemesinde yeni bir aama olan Yunan felsefesinde daha bilinli gelimelere varrken
Aristo, bilinlenmenin kendi oluu diyalektiinde usun
iki evresini ayran bir belirtmede bulunmutu. Ona gre edilgen us, algsn (idrak, perception) duyudan alyor; alglarn birikmesi anlar, anlarn birbiriyle karlatrlarak yeniden alglanmalar denemeleri, denemeler
anlamlar ve onlar bilimi douruyordu, Edilgen us, du-

2 0.

Y Z Y I L

189

yudan nce zerine yazs yazlmam levhadr diyen


Aristo'nun bu dncesinden yararlanan John Locke gibi esinlenen Condillac; burnundan baka i ve d btn duyu yollan tkanm bir ta adama ilk koku olarak
bir gl sunmay tasarlyordu. Btn duyular tkal ta
adam, tek duyusunun iinde kendini gl kokusuyla duyacak ve ne olduunu bilmemekle birlikte ben buyum i- ^
te; yani gl kokuuyum diye dnecekti Condillac'a gre. Ve gl unutmamalyd ki, srasiyle menekeyi, yasemini de unutmayarak bu sra iinde Condillac'n bu kez de burnuna tutaca eytan tersini koklaynca iyi koku ansl olurmu anlasn. Ansz anlamak olamazd. imdi ta adamda pis koku iyi koku
anlam doacakt. Kant diyordu ki, duyular yoluyla bilmek; ancak duyulara arpan bilmek, dtan bilmek demektir. Us, edilgen olarak bu snrda kaldna gre etken bir us var myd ve o neye yanyordu ? Aristo, duyu,
alg, an, dnme olarak ruhun gvdeyle birlikte leceini sylyordu ki, edilgen us gvdesiz dnlemeyeceinden onunla lecekti. Etken us ne olacakt? Aristo
onun bireysel olmad iin etken yani yaratc usun onunla birlikte lmeyeceini sylyordu; etken us evrenseldi. Etken us evrensel olduu, bireyin mah olmad
iin onunla yaayp onunla lmyordu. Ve belki Tann r-yyoydu. Bunu aka sylememi olduu halde, lmsz
olduunu aka syledii evrensel usun bireylere nere*
den emanet olduunu, tek yada dalm olarak onlar
kendinde toplayp toplamad, z konularnda aa yukan iki bin yl tartlm; bu evrensel us (akl- kl)
zerinde klliye ve niversitelerde trl yorumlar yaplarak kimi Aristo'nun dncesini benimsemenin, kimi
de benimsememenin kutsal yaklara uygun dmediini
savunmutu. Etken usun ne ie yaradna gelince; duyu
yoluyla bilim anas olacak edilgen usa karlk, etken us
babayd. Duyu yoluyla alglanan maddeye biimini o verdii gibi, doacak bilime de biimini verecek mantk oy-

191

A I M I Z

du. Aristo etken usun, bilime biimini mantk olarak veren eylem olduunu sylyordu. Ne var ki, Tanr olup
olmad tartlabilecek lde lmszlyle bir eylem olduu halde insann maddesel varlndan Aristo'nun tm uzaklatrd bu etken us tm bir biim olduundan Aristo mant, sur mantkt. Kant da, alann J
bilim ve ahlk olarak ikiye blmekle usu ikiye ayrmada
Aristo'yu izlemiti. Onun dncesinde, dzeni, dtan
gelen bilgiye bal olmad iin katksz olan teorik usla
bu dzeni davranlarmza indiren pratik us birdi ama,
duyulardan geleni kavrayarak yani edilgen olarak bilineni soyut bilim dzeninde (kategoriler) derleyip toparlayan kavrayc us, konusu gereince katksz olmadndan onu katkszndan ayrmak zere, Kant, her iki us iin
ayr deyimler kullanmt. Yzlerce yllk tartmalarla,
rnesanstan beri ilerleyen aratrmalar gsteriyordu ki,
zm ne yolda aratrlrsa aratrlsn, us ile gerek
sorunu birbirine baldr.
te Kant, bilim alannn usunu edilgen bulduu ve
bu alan ahlktan ayrd iin, etken usun alann pratik
us olarak ahlk alannn tekeline brakyordu. Edilgen
us, gereini kendisi yaratmad iin ve bildiini ancak
'<' kendisine grnd gibi bildii iin, bilim alannn gerekleri ancak dtan bilinen grnr gereklerdi. Ve iyz bilime kapalyd. Kant'da, pozitivizmin gelitirdii
bu dnn temeli vard. Ahlk gerekleri, etken, pratik usun kendi eylemiyle yaratlm gerekler olarak iinden bilinen gereklerdi ama bunlar dardan (objeden)
gelen gerekler olmayp znesinden gelen znel gereklerdi. Toplumbilimini, toplum fizii olarak kuracam diye
yola kan Auguste Comte sonunda, olumlu olarak nitelendirdii bir toplum dinine varm; ancak tm znel deer olarak vard bu znel gerein, ann gereklerinden gelen nesnel temeli olmadndan (zaten Auguste
Comte da bunu istemiyor, znel bileime varmak istiyordu), kurduu dine kendisinde bir bakan bulmu fakat

20.

Y Z Y I L

157

cemaat bulamamt. Gerein bilinemeyecei ynnden


gelien pozitivizme gre, onun ancak grn olarak bilinmesinde temel, duyu, yani gerein kendisi deil grn olduundan gzle gre gerek gibi gerek grece ve zneye gre yani zneldi. Comte, nesnel gerek
bulunmad iin pozitivizmin maddeci olmadn, znel
gerein de usa deil duyuya dayand iin pozitivizmin usuluk da demek olmadn ve znel gerein bireye grece deil topluma grece kurulmasn daha uygun grd iin toplum fizii olarak da adlandrd
toplumbiliminden znel bir sonu (synthese subjective)
beklediini aklyordu.
Gerek yalnkat deildir diyordu Marx. Gerek, zmleme (analiz) bekleyen bir dmdr. Hibir varlk
yoktur ki, olu dzeninde ilikileriyle baka varlklara
balanmam ve kendisi ve baka varlklarla birlikte bir
btnn yesi olmam olsun. Bunun iin diyordu Marx,
gerei dorudan doruya somut olarak kavramak yolu,
bilim asndan ilk bakta doru grnen yanl bir tutumdur. nk gerek, zmlemesi yaplmadan, yani
ilikilerinden, paralarndan kesilip soyutlatrlmadan
somut olarak tannamaz. Bilim, ampiristlerin, kaba maddecilerin sand gibi, somuttan soyuta gitmek deil,
soyuttan somuta gitmektir. zmlemenin, soyutun, somuttan geldiine, nesnele bal olduuna kuku yoktur.
Fakat zmlemeyi yapan duyu deil, us olduu gibi, zmlemeyle alan gerek d deil, i gerektir artk.
Baka bir deyimle, somuttan gelen d yzn iinde soyuttan gelen bir i gerek vardr ki, bunu zmleme yoluyla aan us, soyutlamadan balad iini, yalnkat olmayan yani d olduu gibi ii de olan gerei tanmakla btnlemek devindedir. nce, iyz nedir? likileri bilinmeyen bir olgunun (phenomene), ancak dtan ve
kabaca bilindii dorudur. Yeryznn br gezegenler ve gnele ilikisi bilinmeden nce, grne gre gnein yeryzn altndan stnden geerek dolat sa-

272

A I M I Z

inliyordu. Oysa yeryz kendi ekseni zerinde dnyordu. Bu geree nasl varlmt? Artk grn ie yaramyor; yeryznn br gezegenler ve gnele ilikilerini incelemek, zmlemek gerekiyordu. Yeryz ilikisiz bir varlk olmayp gne sistemi denen bir karlkl
ilikiler dengesi iinde bulunuyordu. te bu ilikileri zmleyerek sistemin iine girmek bir gerein dndan i
yzne gemekti. nk btn ilikiler, birbirine baladklar varlklarn kurduu bir gerek btnlnn
dnda deil, iindeydiler. te gerein iyz ilikilerdi.
nsann ba, aya, damarlar, karacieriyle ilikisi
kendi btnlnn iinde ilikiler olduu gibi, insann
insanla ilikisi de toplum btnlnn iindeki ilikilerdi. Pozitivizm gerein iyzne girilemeyecei inancnda olduu iin Auguste Comte insan insana balayan
birlikte retim gibi nesnel bir ba bulamam; ancak
toplum fizii diye and toplumbilimin konusu olarak
toplumun ayakta kalabilmesi iin insanlar birbirine balayan ba bulmak zorunluunun karsnda, grne giderek insanlar balayan olsa olsa Bencilliktir demiti.
Ye bu ban, insann iinden ktn, znel olduunu belirtmiti. Pozitivizme gre baka trl de olamazd; nk o, olumlu yasalarn bir gerek btnn iinde bulunan
ilikiler olduunu deil, birbirini kovalayan olgularn dtan ba olduunu sylyordu. yle ki, hep belirli bir
lyle birleen hidrojenle oksijenin bu ilikisini her ikisi iin dtan bir ba olarak gren pozitivizm, bu ilikinin her iki cismi kapsayan atom dzeni iinde bir iliki
X olduunu anlamadndan atomizmi reddetmiti.
AtoV mizmi reddetmi ve kimyaya "edeerlik" gibi sencillii
andrr bir deer, bir znellik getirmiti. Buna amamalyd, nk, nesnel bir aklama olan atomizm reddolununca, cisimlerin belirli llerde birlemelerini aklamak iin aralarnda byle bir edeerlik grmek zorunluu vard. Olumlu bilimi tutmak ve ilikilerin yasasn-

20 .

Y Z Y I L

273

daki nemi belirtmekle yola kan pozitivizmin, agnostisizme vararak sonunda, bilimin bilmemek demek olduunu sylemesine de amamalyd. nk her ide, olumlu
sonuca varmak iin niyet yeterli deil, tutulan yol, yntemdi (metot) nemli olan. Pozitivizm ilikileri gerek
olarak deil, birer grnt olarak daima dtan ele aldndan, nedenlerin aratrlmasna gitmemi; yasa olarak ancak; bu olay u olay kovalar, yada bu olay u
olayla birlikte olur gibi d ve grnt ilikilerle yetinmiti. Mademki pozitivizmin yaad gnlerde beyaz
adamn yeryzno egemenlii olgusuyla (fenomeniyle),
beyaz adam uygarl yan yana grlyordu; beyaz rk
stn rkt, pozitivist gr iin. Mademki patronluk olgusuyla baar olgusu yan yana bulunuyordu; para kazanmak bakmndan patron kalabilen patron baarl insand ve Auguste Comte baar fenomeniyle sekinlik fenomenini rk ve soyaekim fenomeniyle pozitif olarak
yan yana grdnden, patron ocuunun patron, ii
ocuunun ii kalmas iin, ileri babadan oula geirecek mkemmel toplumun, tm pozitivist dnceyle kurulacak sosyokrasi olduunu sylyordu. Pozitivizmin
olumlu bilimleri deil, olumlu bilimlerin pozitivizmi brakaca aa dek pozitivistler arasnda grlen anlamazlklar; bilimin "grece" olduu konusunda anlamalarn
sahyordu. Pozitivizmin bilimi greceydi; nk iyz
gerekleri karsnda, dtan grlen grnt ilikiler
(gerek yasalar i ilikilerdeydi), takma ve yaktrma
olan d ilikilerin znel yorumlarndan kurtulup nesnel
geree kavumuyorlard. Kavumuyorlard; nk potivizm bu kapy kapamt. Pozitivizm, nedenlerin aratrlmasn bilime kapamt (Auguste Comte'a gre nedenlerin aratrlmas bilimin deil, metafiziin konusuydu). Pozitivizm, geree yzeyden bakmakt.
Marx'a gre de ilikileri, yasalar, nedenleri derinF. 192

194

A I M I Z

liine kat kat zmlemek (analiz) bir soyutlamayd.


nk her zmleme, gerek btn iinden bir paray karmakla, yani onu btnden zmekle yaplabilirdi. nk ilikiler, gerek btnnn dnda deil iindeydi. Bunun iin her zmleme bir soyutlama olduu
gibi, bir btnn iine girmek demekti. Gzeyi (hcreyi) inceleyecek bilgin dokuya, atomu inceleyecek bilgin
molekln iine girecekti. Gvde btnl incelenirken
neter paralyordu. Bu paralama srasnda ilikiler
kopuyor; yaam duruyor; sklen makina ilemiyordu.
Fakat somut gerei ilikileriyle canl ve iler olarak yeniden ve btnyle kavramak iin bylesine ie girici bir
zmleme, bilimsel yntem iin gerekliydi Marx'a gre.
Bilim, gerein iyzne girmekten, zmleme ve soyutlamadan kanamazd; nk soyutlamasz us yokta
Gl, meneke, yasemin kokularnn anlarn belleinde
tutan usun koku kavramna varmas; nesnel gereklerin
alglanmasndan (idrakinden), soyutlamaya varmann aamasyd. Nesnel destei olmayan hibir koku olamazd. Ama, "koku", usun dnme arac olarak, kavram
olarak soyuttu. ylesine soyuttu ki, o bal bana glden, yaseminden ayr ve soyut bir anlam, yada kavram
olarak usda yerlemedike; iein ho kokusundan
sonra duyulan pis kokunun da bir "koku" olduu bilinemezdi. te nesnel gerein duyu yolundan alglanmas
ve oradan soyutlamaya geii, yle nemli bir bilin aamasyd ki, bu aamaya varm bilin olarak usun soyutlamalarn bilim yapmak asndan reddeden Auguste
Comte; gzelerin, atomlarn zmlenmesini reddederek
usun inkrna varm; ve onunla birlikte, bilinebilir gerei de inkr ederek irrasyonalizme dmt. Algdan
soyutlamaya gei, us olarak bilincin yle nemli bir aamasyd ki, ok dnr; usun, gerein destei olduuna inanmt. Yani nesnel gerekten destei olduu
unutulan us, desteksiz us olarak gerein destei gibi
grnmt. Soyuta varla yetinen kuramsal bilim, gere-

20.

Y Z Y I L.157

i darmadan eder; soyut tanmlamalarda kalan kuramsal bilim, gerei bu datyla havaya uurur; ve soyuttan yeniden somuta gei de, gerein tanmlamalardan
kt sansn dourabilir diyordu Marx. Ahlk tanmlamak ahlk olmad gibi, zgrlk udur demekle zgrlk
olamazd. Soyutlamadan sonra somut geree var, eylemle (pratikle) olur diyordu Marx. Ne var ki bu eylemin
somut geree varmakta baarl olmas iin, tanmlamann soyutlamasnda darmadan olan makinanm btnlnden koparlan vidann, toplum btnlnde retimden, retim biiminden soyutlanan ahlkn, zgrln
yerini somut btnde yeniden ve gerekten bulmas iin,
gerekletirici eylemin bir bileim (sentez) olmas gerekti. Kuramsal bilim doruluunu (geree uygunluunu), ancak, bileim yapan eylemin, bilimsel pratiinde
dener ve bulur diyordu Marx.
Grlyor ki, nesnel gerekle dzenlenen, destei onda olan, dnmeye edilgen us olarak soyutlamalarla geen bilin; eylemsel aamasyla etken ustur. Etken!
nk, zmlemenin ldrc (neter gvdeyi paralyor, sklen makina ilemiyor) olmasna karlk, bileim yaratcdr. yle ki, skerek, bozarak iyzne girdiim makinalarn paralan arasndaki ilikileri, yani
nasl ilediklerini rendikten sonra yeni bir bileime giderek, belki bu kez iki makinay birletirip ikisinden stn yeni bir makina yapabilirim. te ayklamalar, alamalarla kiiolu, doada kendiliinden bulunmayan bitkiler elde etmitir. Budaydan, ekmekten tut da sanat
yaplanna dek retici abasnda o, bileimden bileime
gitmitir. Hatt zmlemeleri daha soyuta yapmakta
ustalaarak makina resmi, tatan gvde, rntgen filmi
zerinde bile incelemeler yapabilmekte ve edilgen us olarak bilinlendike etken us olarak glenmektedir.
Gerei i ve d olarak ayrmak da bir soyutlamadr; nk gerek gerekte btndr. Gerekte i (buna
z de deniyor) dtan ve d zden aynlmaz. Topun iin-

196

A I M I Z

de hava yoksa d gergin olmaz. D delik olursa havas kaar. Bununla birlikte nasl soyutlama, zmleme dnmek iin zorunluysa, gerei i ve d olarak
zmlemek, dnebilmek iin zorunludur! nk dmzda olan nesnel gerein, duyu yoluyla dtan gelen algsna karlk; usun soyutlamalar yani zmlemeleriyle ilikileri iinde iyznden bilinmesi, bilincin us olarak
duyudan dnmeye srayan bir aamas olduu gibi,
duyunun dtan gereinin, usun gerei olan ze doru
almas, somut gerek btnne ulama yolunda bir gerek aamasdr. Duyudan dnceye geen bilin aamasnn inkr usun inkr olduu gibi; grnt gerekten baka gerek olmadn, z gerein bilinemeyeceini savunmak da usun inkrdr. nk dtan ie gemek, yani gerek btnln zmlemek usun grevidir ki; grevi yoksa us da yoktur. Ancak grld gibi usun grevi zmlemeyle bitmez. O, gerekle dzenx lendikten sonra gerei dzenlemeye kalkan, bileime giden eylem olur. Bu adan baknca pozitivizmin bir irrasyonalizm olduu bir kez daha grld gibi; usun inkrnn, dzenleyici ve etken usunda nkr demek olarak yeni bir mekanizma ve zgrlk inkrna varmak
olduu anlalr.
Engels, bir olgu zerindeki dncelerimize dayanarak onu kendimiz retir, yaratrsak; bu eylem, dncemizin doruluunu, yani olu gereine uygunluunu perinler diyordu. te kuramsal (teorik) dncenin deneyle ilerlemesi buna rnekti. Marx, nesnel geree uygun olarak somut doruya varmak bir eylem sorunudur
demiti. Ona gre, kaba maddecilik ve ampirizmin sonunda soyut bir idealizme varmak elikisinin nedeni, somut
gerekleri salt duyu gerekleri olarak grmelerindendi.
Onlar, dncenin soyutlamasndan balayarak, insann
en temel ve maddesel abas olan retim abas iinde eylemde bulunurken yaratt
dncelerin, nesnel gereklere balln inkr etmekle,

20.

Y Z Y I L

. 157

bir yandan duyu gerekleri tesinde somut gerek tanmyor; br yandan da usun eylemini yani
gereini somut saymamakla usun gereklerini soyutlatrarak kaba materyalizmi soyut idealizme dntryorlard. Bu byle olunca idealizmin kaba bir maddecilie
dnmesi kanlmaz sonutu. nk, bu kez nesnel
gerein tm inkr olan idealizm, ya soyutlamada kalarak eylemde bulunmamakla inkr ettii kaba maddeciliin boyunduruu altnda kalacak; yada eyleme gese
bile, nesnel gerei tanmad iin, doruluk lsnden
yoksun bulunmakla gerekte usun eylemine girmemi
olacakt. Marx'a gre, somut gerei ideal grmek kaba
maddeciliin kendisi olduu gibi, bu, idealizmin inkryd. Buna karlk, somut gerein inkr idealizm olduu
gibi, bu gerein bulunmamas dolaysiyle idealizmin gerek olamamaya mahkm olmas, idealizmin kendi kendini eylemde inkryd. Eylemsiz ve Marx'a gre yle olduu iin geveze bir idealizm; gerekte kaba gereklere
sayg gsteren bir kaba maddecilik ve insann nesnel gereklere bal somut lklerini soyut bulan kaba maddecilik de gerekte soyuta sayg gsteren bir idealizmdi.

>

-t. .

Us olarak soyutlamann aamasna geen bilincin,


somut gerekle diyalektik ilikisini Hegel ortaya karm; fakat, usun yaratclm salt bu soyutlamada grmekle eylemi grmemiti. Bunun iin diyordu Marx; gerei Hegel, soyut usun rn sanmtr. Bunun iin Hegel, gerek usa uygundur demiti. Gerek, usa uygun
muydu? Kierkegaard'n Hegel'e tepkisi buradan balamt. Gerek, usa uygunsa diyordu Kierkegaard, usa
yapacak i kalmyor; eylem kalmyor ona ve soyut us "-.
gerein dalkavuu oluyor. Eylemsiz insan nesnelleiyor. Oysa diyordu Kierkegaard, insann varoluu eylemindedir. Ancak, insann nesnelleerek zgrln yitirmesine tepki olan varoluuluk, gerein nesnel oluunu da reddederek tam kart yne, gerein znel olduu dncesine geiyordu. Gerek ylesine zneldi ki,

r
198

A I M I Z

Kierkegaard'a gre, insanlar anlaamazd birbirleriyle. ylesine bir srd ki, bu bakmdan gerek Kierkegaard'a gre, o Tanryla nsan arasnda kalan son
derece srl ve mistik bir eydi. Ve Bergson'un gelitirecei bir dne gre, bu srl eyi, bu mistik gerei
us bilemez, anlayamazd. nk onun grevi nesneli dtan, yada dtaki nesneli bilmekti. te iimizde olan ve
iten bilinen derin gerek, nesnel deil zneldi ve usun
konusu deil, sezginin konusuydu. Varoluuluk irrasyonalistti.
Nesneli grn yzeyde olduunu syleyen pozitivizmle, derin gerein znel olduunu syleyen varoluuluk irrasyonalizmde birleiyordu. znel gerek, nesnel
gerekten bylece tm bamsz olduuna gre, o tm
zgrlk olarak ruh oluyordu ki, bu da spiritalinmdi.
Varoluuluun o srl, mistik gerek anlayyla spiritalizm ve pozitivizm irrasyonalizmde birletiklerinden,
maddecilik olan ampirizmden gelen pozitivizmin irrasyonalizmde spiritalizmle kucaklamasyJa,
pozitivistlerin
spiritalist ve spiritalistlerin pozitivist olduklar pozitivist spiritalizm denen dnce akm douyordu.
Marx'a gre Hegel, diyalektik oluu ters ynden yorumlamaya gittii iin, ters bir sonuca varmt. Ben diyordu Marx, tepetaklak olan Hegel diyalektiini ayaklar
zerine eviriyorum. yle ki, nesnel destei olmayan
tm bamsz bir bilinci maddeyle diyalektik ilikisinde
balang gren Hegel, gerein usa uygun olduunu bu
yzden sylemitir. te balang ters olduu iin sonu tersti. Gerek usa m uygundu? Bilin, gerekler
zerinde domam da; us, nesnel gerekle dzenlenerek
y- desteini ondan almam da, gerek mi desteksiz, soyut
usa dayanmt? Hegel'in us anlay desteksiz olduu
iin, o, gerei usun somut eyleminde deil, soyutlamasnda bulmutu. Nesnel gerekten bamsz, .soyut ve
tm zgr bir bilin anlay; ve gerein bu usa uyguni*. luu bilinci zgr deil kle etmekle sonulanyordu.

20.

Y Z Y I L

. 157

nk usa uygun gerek karsnda, usun yapaca kalmyordu. Oysa gerek zgrlk eylemdeydi. zgrlk;
nesnel gerekle dzenlenmi usun, nesnel gerei dzenlemeye dnndeydi. Marx, Hegel'in tepetaklak diyalektiini, ayaklan zerine evirdiini, usu gerein belirlediini (determinizm) sylyordu. Ancak, gerekle
dzenlenen us olarak determinizm, bir rasyonalizm olduu gibi, usun gerei dzenlemeye dnnden doan
ikinci bir rasyonalizm, diyalektik rasyonalizm olarak zgrlkt. Tersine olarak irrasyonalizm bir endeterminizm olduu gibi, indeterminizm, kendini zgr sanan
usun, eylemde zgrln yitirmesiydi. Marx, kendini dtan bamsz sanarak onunla ilgilenmeyen us, dn egemenliine der sonunda diyordu. Gerek, usa uygun bilinsizlik deil, us geree uygun bilinlenmeydi.
Ve nesnel gerekle dzenlenmi us, gerei dzenlemeye
dndnde bu diyalektii, somut eylemlerle gereklendirebilirdi; soyut dncede kalarak deil. Ancak, kuramsal dncenin temeli nesnel gerek olduu gibi, eylemin temeli kuramsal dnceydi. Baka bir deyimle teorisiz pratik; teorisiz bilinli eylem olamazd.
Bilinli eylemde gerek (usa uygun olmayan gerek), deiiklie uruyordu. Feuerbach' incelerken birer tez olarak ileyecei dnceleri iin ald on bir notun sonuncusunda Mars: "Filozoflar dnyay trl biimde yorumlamadan geri kalmadlar; imdi onu deitirmek nemli" diye yazmt. Birok felsefe tarihisi
Marx' kitabna almamt. Gelenei eski Yunanda bulunan bir anlaya gre, filozof dnyay temaa edendi.
Yorumlamakla yetinmeyerek eyleme gemek dncesi
yznden Marx'n yorumlann felsefe kitabna almamak
onu filozof saymamakt. Ne var ki, deitiricilik bakmndan her eylem, deimesin bakmndan tutucu glerle elime durumunda olduundan, deimesin dncesinin eylemi, deitirici dnceyi kitaplardan silmek, sansr etmekti. Fransz devriminin tepkisi, Bilmesmler'ci-

6il.au.i-/eteffat;
200

AIMIZ

lik (obscurantisme) ve usa karclk olmu; eski deyimiyle "zulmet-i cehli iltizam", Kutsal Andlama dneminde elden geldiince yrrle konmutu. Fransz devriminden nce lm, fakat dnce tarihinin ona yakn
yllarnda yaam Helvtius; usu kendilerine kar grenler, usa kar olanlardr demiti. Usu kendilerine kar grenlerin, irrasyonalizmi tutmas, irrasyonalizmin usa
kar olanlar tutmasndand. Kutsal Andlama dneminin bilmesinlercilii iinde, Schopenhauer'in dncesinde irrasyonalizmin eleri (unsurlar) toplanmt. Nesnenin zn deil, varoluun zn biliriz; nk kendimiz bir varolu olarak onun zn kendimizde tayoruz
(pozitivizm, berg3onizm, varoluuluk) demiti Schopenhauer. Nesnel gerein iten deil ancak dtan gelen ve
dtan grlen grnt gerek olduunu belirterek dncesini Kant'a balayan (kritisizm, yenikantlk)
Schopenhauer, kendini Kant' izleyen ilk dnr olarak
gryordu. Usu Hegel ve Fichte, Kant'm yolundan ayrlmlard. Kendisiyle Fichte arasndaki ayrln zellikle belirtilmesi nemliydi; nk Schopenhauer da
Fichte gibi dilei (iradeyi) dncesine temel etmiti.
Ama apayr bir yoldan temel etmiti. Dilemeden bilinmeyeceini syleyen Fichte, dilei usa, bilime balyordu. Oysa, u dnyann haline baknz diyen Schopenhauer;
gzyandan, acdan, ktlkten, samalktan baka yan olmayan dnyann neresinde usu buluyorsunuz? diye
soruyordu. Us, yalnz bir dilekte bulunabilirdi Schopenhauer'e gre, o da kendisinin yeri olmayan u dnyadan
ekilip gitmek! te bu dilek de temel dilee, bizi vareden varoluun dileine aykryd. Ve bundan dolay varedici dilek, bir bilincin deil, bir bilinsizliin dileiydi.
u birbirini yiyen, kan, ac ve gzya ve samalk dolu
yaama baknz diyordu Schopenhauer, bu bilinsizliin
ii deil de nedir? Usun dilekle birlemesi yle dursun,
onun bu dilee aykrl yle aktr ki, usa yaraan tek
dilek, bu dnyadan ekilmek, hibir eylemde bulunma-

i*
20 . Y Z Y I L

'
201

maktr. Buna karlk varolu kr dilektir; bilinsizliktir. Eylemin ustan yoksunluu ile de ustan yoksun eylem
dncesinin (pragmatizm) temelini atm olan Schopenhauer, yaamn z bilinsizlik olduu iin us bilinsizliin snrn aamayarak <af ancak grnt gerein bilimini yapar diyordu. z gerekse bilinsizlikti. te bilim
z gerein dnda kalmaya ve us eylemde bulunmayarak uslu uslu oturmaya mahkmdu.
Eduard von Hartmann, bilinsizlik felsefesi zerine
kitap yazyor; en-rjetizm, maddeden bamsz bulduu
enerjide kr dilei bulduu kansna varyor; Nietzsche,
usu, Schopenhauer gibi yaamn mantna aykr buluyordu. Marx'n nerdii bilimsel sosyalizm, irrasyonalizm asndan hibir deer tamad gibi, usun sosyalizmi nerdiini gren eski rasyonalist burjuvazi, eski
mttefikini brakarak irrasyonalizme dnyordu. Bununla birlikte pozitivizme dayanlarak olumlu bilimin ir- X
rasyonalizmi onaylad, hatt pozitif bir spiritalism
olabilecei yazlarda, tartmalarda gsteriliyordu. Engels, bilimin nnde zlmemi duran sorunlar, bilinemezciliin belgesi olarak gstermenin, kafalar kartrmaya ok yaradn sylyordu. Gerein iyzne girilebileceini sylemek baka, evren uzadka, bilim sorunlarnn uzayacan sylemek bakayd. nsann bildii evrenin genilemesi, iyze girilmediini deil, tersine olarak girildiini gsterdii halde, her eyi oturduu yerden bilen tembel, dogmatik ve ukal bir us dncesine dayanan, bilmedii kalmam mcize-bilim anlayna bilim uymad diye bilinemezcilie gitmek alklkt.
Gerekte bilinemezcilik, bilimin snrsz olmad dncesine deil, evrenin snrl olduu dncesine dayanyordu. nk irrasyonalizme gre evren usun dnda
olup ona kapalyd; bilinemez evreni snrl olup snr
ustu; usu brakan o evrene girecekti. Eduard von Hartmann, bilinsizlii bilinsizlik anlar diyordu. Bergson
buna sezi diyecekti. Nietzsche, yaamn mant usa

202

AIMIZ

aykrdr diyordu. Yalnz, eylem konusunda Schopenhauer gibi dnmyor; usa uyup uslu uslu oturmaktan sa onu dinlemeyip yaamal diyordu. Ve iyi yaamak iin
Nietzsehe'ye gre, insanlarn kleler ile efendiler olarak
ikiye ayrlmalar ve uyanmamalar iin klelerin retimden yoksun braklarak, ilerini grmek iin gerekli
bilgiden baka bilgiyle donatlmamalar zorunluu vard.
Ve gl olan, bu bilmesinlercilik ortamnda yaayacak,
efendi olacakt; bu bakmdan eitlie deer veren bir ahlk, gl insan gszle gtren soysuzlatrc ve
soysuz bir dnceydi. Klelere acyan bir hristiyanlk,
gly soysuzlatran bir ahlk olduu gibi, onlar efendilerine kar kkrtan sosyalizm de dinsiz hristiyanlkt. Ben diyordu Nietzsche dinli dinsiz hristiyanl reddederek yeni bir manizm getiriyorum: stn insan manizmi.
manizm artk insann gerei nesnelde deil, znelde, kendi kendinde bulmasdr diyordu C. S. Schiller.
manizm insann insan bulmasyd!
Bu kendi kendini
yakalay nasl olacakt? Balaynda metafizie kar
olan pozitivizm, bilim bilemeyeceine gre, mantn nesnel gerekte deil kendi kendinde olduu (neo-pozitivizm)
sonucuna varmt.
Gerekten kesilmi metafizik bir
mantn, doru dnme kurallar zorunlu olarak kendi
kendinde bulunduundan, pozitivist mantk, soyut mantn gelitirilmesiydi. nsann kendi kendini yakalay
da bu mantk gibi soyut mu olacakt? Pragmatizm eylemi neriyordu. Ancak bu eylem, usun eylemi olmayacak;
Nietzsche'nin anlad anlamda, ustan kesilmi sert bir
eylem olacakt. Sert, yumuaa biim verir diyordu
William James. Pragmatizme gre de gerek nesnel deildi; onun nesnel olduunu sylemek banazlktr (taassup) diyordu W. James. Duyulara arpan grntler
usun bu snr geemeyiiyle, gereklie varmam olduklarndan, z bilinir gerek iimizdeki znel gerektir ki,
ite bu znel gerek, insanlarn kendilerine din yaptkla-

20 . Y Z Y I L
tr^j

203

n inantr. Eylemi us, olmayan bir nesnel geree gre


gdemeyeceine gre, yeni manizmin eylemi, insann znel gereini klavuz eden dinsel bir eylemdir. Yeni manizme sert bir eylemle nasl ulalacakt? Biimini nesnel gerekten almad iin her kalba girebilecek bir
esneklik tayan znel gerek, insan insanda bulu olarak kendi kendini nasl yakalayacakt? l, baardr x
diyordu W. James. Ve hi kuku edilmesin ki, baar
maddesel nitelik tayordu. yle ki sert eylem, baarnn temeli olduu gibi, her baar, daha stn baarlara
gittike sertleerek ynelecekti. Nesnel gerek olmadna gre; maddesel demek, nesnel gerek varsa onu bilmesi gerekli usa uygun olan demek deil, duyuya uygun olan demekti. Duyuya uygunluk, duyuya tatl gelen demekti. te bilim; duyuya uygun grnty bilmek demek olduu gibi; ahlk, yani davranlarmzn dzeni,
duyuya tatl gelen karlarda, yarardayd; nk duyuya
tatl geleni bulan baar, znel gerein esnekliinde znel gerei bulan eylemdi. u halde benim karm, benim ahlkm, dinim, znel gereimdi. Ve karlarmza
kavuturacak sert eylem de benim olduu gibi bakalarnn da her kalba girebilecek ahlkna, znel gereine
kara uygun manizmi buldurmakt. Doduu lkenin
koullarnda Amerikanizm diye anlacak lde baarya ^
ulaan pragmatizm; kara yarayan davran adalet ve
dn gerek yapyordu ki; W. James'in bu dncesini gelitiren Dewey (1859-1S52), pragmatizmin bir
"instrumentalism" olduunu sylyordu. Nesnel gerek
olmadna gre, ona uyan-uymayan da yoktu. Yani
doru-yanh yoktu. Bu adan baknca znel gereklerimiz olan inanlarn, doruluu, yanll sz konusu olmayp duyulara tatl gelip gelmedii yani baarya gtrp gtrmedii sz konusu olduundan, yalan kadar
dinin de ara (instrument) olarak kullanlmas, enstrmantalizm asndan baarya ulatrd lde iyiydi.
Easacas, znel gerek baars lsnde gerekti. Do-

U, -fJ-vj-evu;
204

*
AIMIZ

ru-yanl bulunmad iin eylem, bu bakmdan bilinsiz;


fakat karn kovalamakta sert olduu lde baarlyd. Yeni bir manizme ykselmek zere, nesnel gerein
inkrndan kalkan pragmatizm, enstrmantalizmde kaba
geree iniyordu.
Psikolojizm, usun nesnel gerekle karlkh ilikisini, soyutlayc aamay, mant reddediyor; eylemi duyular mekanizmasnn iinde mekanik davran olarak
gryordu.
Husseri, neo-pozitivizmde soyuta ekilen mantn, yaam irrasyonalizme brakmasna karlk; pragmatizm ile
psikolojinin mant irrasyonalizmde erittiini gryordu.
Fenomenoloji, irrasyonalizmden kurtulu abasyd. Ancak
Husseri, nc bir yol bulmak istedii iin, bunu diyalektie dmeden yapmak istiyordu. Ona gre gerek ne
nesnel nede znel olup bu ikisinin arasndayd. nk
her bilin bir konunun bilinci olduu gibi, anlam, bu konunun yaam olarak bilin veriyordu. Fakat bu yaam
ve konuyla doan anlamdan sonra onunla konu arasnda
ikili iliki sregelmiyorsa; bir kez verilmi anlam konunun yerine geen znel gerek oluyor; yada, konu anlamla kesinlemi nesnel gerek oluyordu. Fenomenolojik
yntemle ya nesnel gerek anlamda eriyor; yada anlam
nesnel gerei donduruyordu. Husseri znelcilikten kurtulamad gibi, fenomenoloji irrasyonalizmden kurtulamamt. Nesnel gerein usla ilikisi karlkl olmad
durumda rasyonalizm yerini irrasyonalizme brakyor;
fenomenolojik yntem, olguyu yaamla anlamlandrma
M yntemi olarak daha nce Dilthey'in irrasyonalizminde
yerini bulduu gibi, Max Weber, Nicolai Hartmann,
Spengler, Max Scheler gibi dnrlerin toplum, tarih,
deerler felsefesi, ahlk zerinde bu yntemle yaptklar
incelemeler, irrasyonalist dncenin aratrmalar oluyor; Heidegger'in varoluulukla birletirdii fenomenoloji, iki irrasyonalizmin bileimi oluyordu.
Marx'm bilimsel olarak deerlendirdii sosyalizmin

20.

Y Z Y I L

205

uygulamaya getii yllarda, dncelerini irrasyonalist


dncenin elerine karmak bir dzenle dayayan faizm ve nazizm, sosyalist olduklarn sylyorlard. Birinci yeryz savann ve bunalmlarnn toplumsal koullar iinde irrasyonalizm Almanya'daki tarihsel geliiminde rnlerini verirken, Roma'ya koar admlarla giren faizmin pragmatist olduunu Mussolini sylyor; fakat Almanya'da dnce ynnde olduu gibi toplumsal
koullaryla da daha kkten gelen nazizm, daha ar, fakat daha pragmatik, daha sert, daha gvde, daha bilinsiz olan yaklamasnda, kaz admlaryla geliyordu.

III
Pragmatik ve diyalektik dncede eyleme verilen
nem, ayr ynlerden geldii gibi, sonuta da ayr ynlere gidiyordu. rrasyonalist ve rasyonalist dncenin kutuplamas olarak her iki uta eyleme verilen nem, amzn bir niteliiydi. Bununla birlikte eyleme verilen
anlamda anlama yoktu. Diyalektik dncede eylemin,
dnyay deitirmek (transformation) olarak anlalmasna karlk; pragmatizmde eylem, dnyaya uymakt T4
(adaptation).
Duyulara gre davran eylemin mant olunca, uymak mantkl eylem oluyordu. Usa gre davran eylemin mant olunca da, eylem, usa uydurmakla mantk
oluyordu. Ve diyalektik adan bu usun nesnel gerekle
dzenlenmi us olmasna karlk, pragmatizm asndan
byle bir us yoktu. Ac daima ac, tatl daima tatl olduundan, en znel gerek olan dini, deimeyen duyularn karma uydurmak, pragmatik baaryd. "Adaptation" asndan protestanlk, dinlerin en gereiydi; nk Avrupa ve Amerika'da kapitalist gelimenin tarihine
uyan en baarl din oydu. "Adaptation" asndan insan
en mkemmel makinaysa pragmatizme gre, evreye uy-

QvW-rw4fit,
206

*
AIMIZ

makta mkemmel olacak makina da bir eit insan myd


acaba?
nsan mkemmel makina yapan dnce iin, mkemmel makinay insan saymakta saknca kalmadnx dan, yeni bir mekanizm^ teknik ilerlemelerin ortamnda
pragmatizmden doacakt. Eski yunancann dmen ve
dmen tutarak gemiyi ynetmek (kuberna) szcklerinden alnan bir deyimle "cyfeemetic"in, yeni teknikteki
byk gelimeleri belirten anlam bir yana, insanla makina arasnda aynm bulmayan bir gr asndan, zellikle Birleik Amerika'da zel bir anlama girdii grlecekti. yle bir gemi dnlsn ki, kendi kendini ynetmekte, yani gidecei yere kendi kendine varmaktadr. te sibernetik geminin gidecei yere varmas iin, dmenini, dalgalara, akntlara gre ayar ederek kullanmas
gerekir ki, pragmatik baars iin bylesine dmen kullanan insanla, sibernetik makina arasnda dmenini ayar
bakmndan (adaptation) ayrlk kalmamtr. Dahas
var, kendilerine uydurmadklar doaya kendilerini uydurmak bakmndan hayvanlar, diyelim suda yaama bakmndan balk insandan stn olduu gibi, makinalar da
kuku yok ki, insandan daha az aan ayarlaryla mekanik
grevleri bakmndan insandan stndler. Karel apek,
1920'de yazd bir oyunda insann ilerini gren makinann (robot; eke i demek olan robota'dan geliyordu), C
insana klelikten insan kle etmeye dn konusunu iliyor; 1926'da bir film (Metropolis), bir robot-kadn'
gelecek insanln Havva's yapyordu. Yzylmzn ilk
eyreinde, sibernetiin anlam zerinde grler daha
belirmeden, Hartley (1927), ilerde Shannon'un yapaca
sibernetik fareye ulatracak (1952) nemli bir buluta
bulunuyordu.
Bir amiralin yolunu iyi izebilmesi iin, dman filosunun durumu zerine btn haberleri toplamas (information) gerekliydi. Ancak bununla kalmyarak, birbirini tutmayan haberler arasnda ayklama yaplmahy-

20.

Y Z Y I L

207

d. nsanl bir yana amiral, haber getiren mesajlar toplayan, ayklayan ve kendi gemilerine, yapacaklar konusunda mesaj gnderen bir arat. Dmanla karlama
olasl (ihtimali) bulunan saatlerdeki hava koullan
iin hava raporlar da alyordu amiral. Matematiki R.
A. Fisher; doaya, dzenli bir manta koyarak ne ok
soru sorarsanz, ondan ylesine ok bilgi alrsnz; fakat iiniz kolaylasn diye, yalnz bir soru sorarsanz,
alacanz karlk hi olacak ve doann sorunuza karlk vermek iin sizden baka bir soru beklediini greceksiniz diye yazyordu 1926'da. Ve sorular oaldka
ayklama ilemi nem kazanyordu. Mesaj okluundan
amiralin akna dnmemesi iin ne yapmas gerekirdi?
Bir sorunu zme durumunda olan kii yada makinann
ald mesajlar, amacn bilerek ayklamas, olaslklan
hesaplamas, karar almas, karann verici mesajlarla eyleme geirmesi yeterli deildi; eyleminin kendisine yeniden mesaj olarak dnmesi gerekirdi ki, amacna doru gidip gitmediini de aralksz denetlesin. Sibernetik nitelikte bir makina bu ilemleri yapmalyd. Olaslklan hesaplama bakmndan olaslk matematiinin, birer btn
kuran ilikilerin eitlerini inceleme bakmndan Evariste
Galois'nm getirdii matematiin nemi artyordu; mesaj almakla vermek arasndaki ilemleri iyi yapmak iin.
Gerek amiral, gerek onun yerine geecek strateji makinas iin, bata nemli olan, mesaj almak ve onlan
akna dnmeden ayklamakt. Burada bir elime grnyordu. Gelen mesajlarn okluuna ve karmaklna karlk (amiral, information brosunu sktnp duruyor), giden mesajlann, yani amiralin komutlannm
son derecede yaln ve ak olmas gerekliydi. Sorumluluk, amiralin ayklayc gcne yklenmiti. Bir telgraf
o biimde yazlmalyd ki, en az szle anlatlm olsun dilenen. Amiralin komutlan bu kurala uymalyd. Aynca
birbirini kovalayan komutlann saysnda da gevezelik
bulunmamalyd. Yoksa mesajlar alanlarda, yanlma,

272

AIMIZ

kartrma, dzensiz (mantksz) eylemler olurdu. Mesajlarn ksa olmasnn bir zorunluu da zaman kazanmakt ki, savaa ilk hazrlanan ilk ate bakmndan savan banda bir stnlk kazanacakt. Amiralin iini
bir makinaya yaptrmak dnlyorsa, nemli olan, makinanm amiralden hzl almasyd. Makina kendisine
sunulan mesajlar amiralden hzl ayklayp komut-mesajlar durumuna getirebilecekse, onun filoyu ynetme
(kubernao) gc amirali geecekti. Matematiki R. A.
Fisher'in, alnacak mesajlarn okluu ve onlarla ilgili
matematik ilemlerin nemi zerinde almasna karlk; matematiki Hartley, verilecek mesajlarn azaltlmas ve ksa telgraflar zerinde alyordu. Ayklama nasl
matematik bir ileme tutulmalyd? ve hangi lyle?
ite bu lnn matematik birimini bulan Hartley (1927);
yalnz yz bin szck' bir szln byle 16 yada 17
birime sdn gstermek ve sibernetik bakmndan temel ilem olan mesaj ayklanmasnn tekniini yakalamakla kalmyor; s, elektrik, k gibi etkenlerle mesaj
alan makinalarm, mesaj vermeye geiinde nemli bir sorunu zm bulunuyordu.
Mesaj alp veren makinada bilin domadan, komut
veren eylem douyordu. Bilinsiz eylemde mantk bulunduu sylenebilir miydi? Bu, manta verilecek anlama
balyd. Ayarlanm geminin amacna doru dmen
tutmasnda mekanik bir mantk vard. Mekanik mantn, makina mant olduunu hesap makinalar aka
gsterecekti. imdi bir hesap makinasmm nasl iledii dnlsn. O, birok saylarla, yapaca ilemlerin
mesajn alyor ve sonucu bir mesajla bildiriyor. Fakat
makina ne yapt ilemi, nede sayy biliyor. Fakat makinann mekanik mantnda yanlma yok. te neopozitivistler, zaten mekanik olan formel mant, makinalarm insandan ok daha hzl ilemler yapan mekanik
dzeninde yrle koymakta baarl admlar atyorlard. "Filozoflarca ortaya atlan birok kalp sorun, s-

20 .

Y Z Y I L

273

zmzn zincirlenip gitmesindeki aksamalardan gelmitir" diyordu Wittgenstein 1922'de. nsanlarn konumas
da mesaj alp vermek olduuna gre, bunlar makinalarm ahp verebilecei mesajlara evirip mekanik mantn
denetlemesinden geirmek olabilecekti. Neo-pozitivizm
asndan gerein kendisi bilinemeyeceine gre, doru
yada yanl olan, yalnzca ilemin kendisinde bulunuyordu. Giritli Epimenides der ki, btn Giritliler yalancdr
deyiminde; Giritlilerin gerekten ne olduklar deil; Epimenides de Giritli olduuna gre yalan syledii iin Giritlilerin herhalde yalanc olmadklar; fakat o zaman da
Giritlidir diye Epimenides'in yalan sylediini dnmenin yersiz olduu; doru sylyorsa kendisi doru syledii iin btn Giritlilerin yalanc olmad, u halde
gene doru sylemedii; bu sz dizisindeki mantk ileminin nerede aksad konusuydu neo-pozitivizm iin
nemli olan. Grlyordu ki, pozitivist adan gerek bilinemeyecei iin, gerek deil, ondan gelen grnt olaylarn mesajlar zerinde yaplan ilemlerdi neo-pozitivizm bakmndan nemli olan. Ne var ki burada yeni bir glk ba gsteriyordu. Mesajlarn her makinada
eit toplamndan eit sonular kt halde, insanlar mesajlarnda szcklere eit anlamlar vermediklerinden
aralarmda belki de hi yoktan anlaamamazlklar kyordu. Korzybski'ye gre, dil anlamazl yznden yalnz kk anlamazlklar deil, byk anlamazlklar, a
savalar, bakaldrmalar kyordu. u halde diyorlard,
byle dnen neo-pozitivistler, dil zerindeki anlamazlk kalkt m, insanlar arasnda anlamazlk kalmaz. te
Carnap gibi bilginlerin Viyana Okulu diye de anlan neopozitivist rda balayan almalar yle bir duruma
gelecekti ki, Chase gibi birok Amerikal neo-pozitivist,
birtakm szcklerin, szlklerden karlmasyla birtakm y->:
atma konularnn kalmayaca kansna varmlard.
F. 208

210

C A I M I Z

nk nasl mesajlarla makina birtakm belli ilemleri


yapyorsa, birer mesaj olan szcklerle insan da formel
ve mekanik mantn (neo-pozitivizm mant byle yorumluyordu) belirli ilemlere gidiyordu. u halde birtakm mesajlarn kalkmasyla makina onlarn yrtt
yolda yrmeyecekti. Chase, kapitalizm szcnn nemli atmalara yol atn sylyordu. Smrgecilik,
* brokrasi, emek gibi deyimler de kt mesajlard. Szcklerin gc onlar yaratanlarn gcnde sakl deil
miydi? Carnap, Terski, W. Morris'e gre mesajlarn birbirine balanmas dil mantn, onlarn anlamlara balanmas anlam mantn (semantique), onlarn da insana balanmas pragmatik mant kapsyordu. Dil man* t deiince, anlam ve eylem mant deiecekti. Yani szcklerin deimesiyle szckler dizisinin deimesi,
eylemi deitirecekti, svire'de "Dialectica" dergisi kurucularndan Gonseth, bu mantklar arasnda ilikinin
karlkl olduunu syleyecekti. Szckler gereklerden
gelmiyor muydu? te pozitivizm bakmndan gerek bilinmedii ve bilinemeyecei iin, duyulara gelen mesajn
gerekle ilgisi yok, grntyle ilgisi vard. Ve Chase soracakt; kapital grlyor mu? "Onu mikroskopla grebilir misiniz? Fotorafn ekebilir misiniz? O ne retir, ne tketir; ancak bir szcktr kapital. Byle szcklerin anla zerine yrtlen tartmalarn anlam
yoktur" diyecekti Chase. Ve bir dergi (Week Magazine),
birok deyimin, kapitalizm gibi "hr teebbs" deyiminin
bile bundan byle kullanlmamasn, resmen kaldrlmasn isteyerek, onlarn yerine "endstri toplumu", "ekonomik demokrasi" gibi deyimlerin geirilmesini nerecekti
(1952).
Onsekizinci yzyl rasyonalizminin, Fransz devriminin insan soyuttu. Yurtta, soylu soysuz ayrlnn zerine karlm; fakat bu karlta toplumsal kknden de kopmu soyut bir insand. Onun toplumsal grevi neydi; i blmnde grev eitsizliinin, toplumsal

20.

Y Z Y I L

211

eitsizliklerde yeri neydi? Gerekte eit olmayanlara


eitsiniz demenin; gerekte eitliin deil, eitsizliin yararna olduunu dnmenin bilinci yeni uyanyordu.
Fransz devrimine dek, eit olmayanlara eit olmadklar sylenmiti. imdi eit olmayanlara eit olduklar
syleniyordu. Ve somut insanlar, devrimin soyut yurttanda eit olduklar iin, soyut olarak da zgrdler;
nk soyut eitlikte klelik efendilik soyut olarak kalkmt. Gene de byk bir adm olan ve gerekteki eitsizlikten gelen Fransz devriminin zgrlk mesaj, yeni
bir bilincin uyanmasnda basamakt. Fransz devriminin
balca mesaj insanlara eitlik ve zgrlk olduuna gre, fotoraflar ekilemese bile, bu iki deyimin lgattan
silinmemesi ve inalara mesaj olarak kalmas zararl myd, deil miydi neo-pozitivist adan? Bu soru bir yana,
szcklerin yalnzca mesaj ve lgatlardaki varlyla; diyelim eitsiniz, zgrsnz demekle eitlik olabilirdi; gerek yok, grnt varolduu iin. Kant, insann bilim yapan soyutlama gcn de soyutlatrdmdan ve us dzeninin dardan deil ierden dzenlenmi olduunu sylediinden usu soyutlatrm ve ada olduu Fransz
devrimiyle birlikte insanla usunu, soyutlanarak yceltilen akn (transcendantal) varlnda birletirmiti. En
yksek bilin insanda olduu iin, ite Hegel de, diyalektik mant getirdii halde, soyut grlen insanda bilinci soyut grmekten kurtulmam; ve mantnn temelini
soyut bilince dayamt. Soyut insan, eylemsiz insand.
Soyut insan, yalnz geli olarak deil, k olarak da somuttan kesilmi insand. Soyut insann gerek, yani gereklere etken bir eylemi olamazd. Soyut insan mesajn grnt olarak alan ve gevezelik olarak veren gereksiz ve eylemsiz insand. Ne var ki eylemsiz yaanmadndan; etken eylemi inkr eden soyut insan, yaam'a
uymann pragmatik eylemine inerken de bu kez, tm bir
kaba maddecilie iniyordu.
Us alkl, usun eylemi lgnl kapsamadndan,

212

A I M I Z

bunlarn nerde balad, usu belirleyen snra balyd.


Bir ilin snr, biten komu ilin snrndan balyorsa, usa
verilen anlamn snr, komularnn snryd. Bilinsizlik de byleydi. Bilinsizlik de bilincin bittii yerde balyordu. Freud, bilince deinen tedirginliklerin, hastalk olarak bilinsizlikte yerletiini gryor ve yeni bir
yntemle bozukluklarn kklerini, bilinte deil, bilinsizlikte aryordu. Bilin, bilin olarak kaldka bozula* mazd. te diyordu Freud, hastanz, hastalnn bilincine vardrrsanz, onu iyiletirme yoluna sokmu olursunuz. Hastalk aresizlikte ve are bilintedir. Nedenleri
bilinen olay, aresi bilinen olay yapan, bilin deil mi?
Bilinsizlik; aresizliin anayurdudur ki, bu karanla
nasl girmeli? te Freud bunun yntemini buluyor (psikanaliz); denizin kyya attklarn aratrr gibi, hastasna dlerini, ocukluk anlarn anlattrp bilinsizlik
gecesinden bilin snrna atlm dkntleri toplayarak,
bir araya getirerek ipucu yakalamaya alyordu. Freud,
Breuer ile alrken onun hastalar arasnda yirmi yanda bir kz bulunuyordu ki, bu kz yemede, imede, konumada glk ekiyor; cierlerinde, boaznda bir bozukluk olmad halde ksryordu. Kz, glkle konuturulup babasnn hastalm anlattka iyileiyor, alyordu. Ne var ki, Breuer hastasn iyiletirmeye dor ru giderken kz doktoruna tutulmutu. 1900'da Freud
diyordu ki, konferansm dinleyen sizler, iinizden biri
grlt eder, szm keserse onu kap dar atarsnz.
Fak.t o susmayacak, kapnn arkasnda da barp aracaktr. Onu sokaa atn, sesi uzaktan gelecek, camnz bir ta kracaktr. Onu dinleyin; belki grltnn
| aresini bulursunuz. Grlt neye balad, biliyor musunuz? Bir gen kz dnmeliydi ki, cinsel istekleri ahlk konferans salonundan dar atlmtr. O unutmak
istiyor, kendismi tedirgin edeni bilincinden kovuyor, ama
kapdar edilen, bilin dnda yerleiyor, barp aryor, sesi duyulmak istenmiyor ama, o, bilincin pence-

20.

Y Z Y I L

. 157

resine talar atyor. Gen kz bilinsiz eylemlere geince, abuk sabukluunun nedenini bilince karmak istemeyecektir. te diyordu Freud, psikanaliz, hastalan bilince vardracak, iyi edecek yoldur. Ticaret andlamalann andnr evlilik szlemelerinde baba otoritesi, paradan baka bir hesabn dnda ie yaramadndan, yzyln banda Avrupa burjuvazisinin tutmad psikanalizi, Amerika tutuyor; 1909 eyllnde anlan Freud,
orada be konferans veriyor; ilk olarak bir Amerikan
niversitesinde psikanaliz aratrmalannn temelini atyordu. Pragmatist dnce, psikanalizin nemini hemen
anlyordu. William James, kkleri insan iinin en derinliklerinde olan znel gerein, karlarla uyumasnn
(adaptation), vicdan huzuru ve rahat yaama bakmndan nemini belirtmi; kurtarc (salvationist) inancn
hasta, ve, oh ne l diyen uyuturucu (evreyle uyuturucu olarak natralist) inancnsa salam ruha zg
inan olduunu ileri srmt. Pragmatizm asndan
mantksz eylem, evreye mekanik bir biimde uymamakt. Bu adan deitirme eylemi, hasta ruhun eylemiydi. X*
Psikanaliz bu adan yararl bir aratrma deil miydi?
Psikanaliz, oh ne l demeyen herkesin bir ruh hastas
olduunu ortaya kannca, insanlk tarihinin lgnlktan
baka ne anlam kalyordu? Bir irrasyonalizm olan pragmatizm, psikanalizin nemini kendi bakmndan anlamt.
Freud, ruh hastalklarnn nedenini teke indirmeye (cinsel istekler) giderken, bilinsizliin insan yaamndaki
nemini ortaya karm bulunuyordu. te bilinsizliin btn insan yaamn avucunda tuttuu, irrasyonalizm bakmndan benimsenmek gerekirdi. Ancak, Freud'un ruh hastalklarnn nedenini teke indirmesi, hangi
bilimsel kanta dayanyordu? Pozitivist adan, hangi
grnt yada grntlere dayanyor diye de sorulabilirdi. Yirmi yanda bir kz yada onun gibi binlercesinin
zerinde yaplan gzlemler, ruh hastalklarnn tek nedene dayandn gstermeye yeterli miydi? Freud'un

20.

YZYIL

215

isel bilin altnn altnda temel olarak bir de "kollektif


bilinsizlik" bulunduunu sylyordu. 1934'de Jung yle yazmt: "Dnya tarihinin byk olaylar, dipte, derin anlamszlklardr. Son zmlemede, z olarak, yalnz kiinin znel varl kalyor." te Jung, temel olan
ortak bilinsizlik, kiisel yapnn bilin alt gibi, varoluuluu, varlksal yapy ve fenomenolojiyi yakndan ilgilendirir dnceleriyle psikanalizi; Adler'in yaklatrd
pragmatizmden baka bir irrasyonalizme, varoluuluk
ile fenomenolojiye yaklatryordu.
Psikanalizin, klasik usuluk asndan eletirmesini
yapan Alain; Freudizm her insanda bir hayvan bulma
sanatdr diyordu. Bilinsizlik ikinci bir benlik miydi?
Hayr diyordu Alain; bilinsizlik, hkmet etmeyi hkmetten iyi bilerek onu parmanda eviren, fakat hkmetin iini bilmedii bir gizli rgt deildir. Bilinsizlik mekanik ilemlerde bulunur; fakat o bilince egemen
bir kara benlik deildir; tersine, bilin demek, bilinsizlie egemenlik demektir diyordu Alain. u halde, bilinsizliin bilinci gtt dncesi ya temelden sakatt;
yada, gizli bir elin ynettii hkmet nasl gerek hkmet deilse, bilinsizliin ynettii bilin de bilin deildi. Nasl olmutu da Freud'un, bilince deinen bozukluklar bilince kararak iyi etmek iin bulduu bir yntem, Freudizmde bilincin inkrna ynelmiti? Konuyu
diyalektik usuluk asndan eletiren Politzer; psikanaliz, somut insan zerinde somut zmlemelere girimekte verimliyken, soyut ilkelere balanmakla elikiye git- fti diyordu. Ad zerinde olduu gibi psikanaliz, bir zmleme olduundan bileime (senteze) kendi bana gidemezdi. Bunu yapmaya kalkan psikanaliz, saatin zemberekle ilediini grp de saat zemberektir diyen dnn durumuna dyordu. zmleme sonunda bulunan psikolojik tedirginlikler, nasl oluyordu da yalnz
bir kaynaktan geliyordu? Psikolojik tedirginlikler insann evresiyle olan ilikilerini de kapsadna gre, na-

216

A I M I Z

sil oluyordu da, soyutlanan psikoloji, toplumsal olaylara


dek insann her ynden aklanmasnda anahtar yerine
geiyordu? Ne var ki diyordu Politzer (1929'da), nesnel gerekleri grmek istemeyenler, derin gerei "gbeklerine bakarak" grmek istediklerinden, psikoloji onlara
ruh yada bilinsizlii uzatnca, drt elle ve umutla sarlyorlar.
amzn nitelii olan eyleme nem veri; ikinci bir
eilimi getiriyordu: somuta ynelmek!
Karanlk bir dilek, yada aydnlk bir dnceden somuta kt eylem. Bu ayrlk onun ancak bilinsiz yada
bilinli olduunu gsterirdi. Nesnel gerein inkr, usu
ya soyutlatrm, yada inkr ettirmiti. Usun inkrndan sonra eylemin indii somut alan, usun dzenlemedii kaba maddecilikti. Buna karlk, usun grevi, kaca somut alan dzenlemekti. Nesnel gerekten kesilmi soyut usa gelince; o ister istemez eylemsizdi. nk, somutla ilgisini kesen soyut us, somuta inemeyeceinden eylem olamazd. Soyut us kendini inkr etmeden
somuta kamyor; bunu yapnca da, irrasyonalizme dnen idealizm, kendini, usun dzenlemedii kaba maddeciliin kucanda buluyordu. Klasik usuluun soyutluuna ve eylemsizliine (soyut eitlik, soyut zgrlk,
soyut demokrasi, soyut ahlk) karlk; yeni rasyonalizmle irrasyonalizmin eylem ve somuta nem veren atmalar arasnda, eylemsiz usuluun silinip, ekilmeye
gittii grlyordu. Yntemsiz eylem olmadndan,
yeni dncelerin birer yntem olduu da grlyordu.
Fenomenoloji, psikanaliz, diyalektik, "Gestelttheorie" birer yntemdi.
Von Ehrenfels'in temelini 1890'da att, adn biimden (Getalt) alm kuramn gelitiricisi Werthcimer'di. Entellektalizmi alnndan vurmutur diye Bergsonizmi, kollarn aarak karlayan pragmatizm, ayn ilgiyi
getalt yntemine gsterecek; Keffka, Khler, Lewin gibi nl gestaltistler Avrupa'dan Amerika'ya tamacak-

20.

Y Z Y I L

157

lard. Alg (idrak) usla olur diyen ve psikoloji alannda


entellektalist teori olarak adlandrlan kurama kar
getalt teori, algnn usla deil, biimle olduunu ileri
sryordu. Alg, biimle nasl oluyordu, Alg, diyorlard gestaltistler, bir duyular toplam deil, bir btnn
toptan alglanmasdr. Ve ite o btn, bir biimdir!
yle ki, grdnz ta ynna ev demeniz iin, o ta
ynn ev biiminde grmeniz gerekir. Ve siz evi grrken, talarn tek tek deil, biimiyle toptan grdnz.
Ve toptan algladnz bu biim evdir. Grlyor ki alglama, biimle oluyor. Duyuya toptan arpan da biim
olduu iin, psikolojik evrenle d evrenin arasn bulan
biimdir; us deil. Oysa entellektalist Alain, alt kesini birden grmyoruz kp biiminin; ona birok ynden bakyor sonra baklarmzn bileimini yaparak, toplayarak bu nesnenin ne olduu zerinde bir yargya varyorum; "Nesne, duyulan deil, dnlen'dir" diyordu.
Tiyatrodaki biim-ev'in ev deil, dekor olduu neyle anlalyordu? Getalt teori de diyordu ki; toptan duyuyla
biim olarak alglanan dnya, sonu olarak duyunun
dnyasdr, usun deil. Goethe'nin, ierde olan dinarda
olandr ("Was innen ist, ist sussen") szn anan gestaltist Paul Guillame, algnn iinde olan biim, darda
olan biimdir diyordu. Gestaltistler, tek tek gelen duyu
gryle, onlarn birbirine eklenen, birbirini eken arm mekanizmas yerine, biimin biime uymas (adaptation) olarak yeni bir mekanizm getiriyorlard. Ev;
tula, har, ivi, kiremit yn zerinde ayrca bir biim olduuna gre; gerek, tulada, harta, ivide, kiremitte deil, biimdeydi ve biim iimizdeydi. te diye
belirtiyordu Paul Guillaume, gerein nesnede yada znede olduunu deil arada olduunu syleyen Husserl'in
dncesine uygunluu bakmndan getalt yntemi, fenomenolojik yntemdir. nk, ierde olan darda olandr niteliiyle zneyi nesneye balayan biim, "ierdeki
darda" olarak aradadr. Ne var ki, ne nesnel, ne znel,

218

A I M I Z

fakat tarafsz diye adlandrd gerei Husseri, usa dayayarak yeni bir rasyonalizm kurmada ifte baarszla uramsa da, getalt yntemi iin byle bir tehlike
yoktur. nk fenomenoloji tarafsz deil, znel geree, rasyonalizme deil irrasyonalizme vard halde; getalt yntemi, ara gerei biim olarak duyuya baladndan irrasyonalizme varmas baarszlk deil, tersine, kendi kendini bulmasdr. Fakat btn gestaltistler
bir biimde dnmediklerinden hepsi Guillaume'a katlmyordu. D biim, i biimi iten hi etkilenmeden
douruyorsa bu bir mekanizmdi. Biim kendiliinden
ierdeyse, Kant'n kategorilerine dnmemek iin gestaltizmin getirdii yenilik, biimin us'da deil duyuda oldu/ unu belirtmekti. Bu da Kant'n formalizmi (biimcilii) ve usu idealizmi yerine, bu kez duyuda soyutlam
ve irrasyonalist bir biimcilik getirmekti. Lewin'in toplum zerindeki almalarnn formalist tutumuna karlk; Keffka ile Khler'in behaviorizme yaklaan almalar mekanizme yaklayordu. Onlarn, hayvan davranlar mekanizmas zerindeki ahmalar, evresine uyma bakmndan hayvan davrannn mekanizmasn biim psikolojisiyle aklamak yolunda olduundan, bu
yntem, behaviorizmi getalt teoriyle desteklemekti. Gerek-us diyalektiini kurmadan nceki klasik anda rasyonalizm; ya usu soyutlatrarak usun insann soyut insan yapm; yada diyalektii bilmedii iin ilikilerini
mekanik grd d evrene balad somut insan, makina yapmt. Ya idealizm, ya kaba maddecilik demek;
pc ya soyut-insan ya makina-insan demekti. nsan, ya da
bal olmayan salt usunda soyutlayor; yada mekanik
bir biimde da bal usuna yazlan izlenimlerin kaba bir
kopyas ve tortusu durumuna girerek eriyordu (ampirizm). te getalt teori biimciliiyle, insann bir izlenimler tortusu olmasndaki biimsizlii gryor; kum
yn gibi bir izlenim tortusu deil, ev biiminden gelen
ev gibi, biimden gelen bir biim olduunu sylyordu al-

20.

Y Z Y I L

. 157

gmn. Ne var ki, dardaki gerek btnlnn, bir


btn olarak duyuya arparak alglanmas, gerek btnlnn bilincine varlmasnda yeterli miydi? Paralar arasndaki ilikiler incelenmeden, zmlemeye tutulmadan kabaca biim olarak alglanan gerek, zmlenmemi, iyzne girilmemi olarak kalacakt. Pozitivist adan bu yeterdi ve byle olmalyd. Bilimin gnei, grnen gne deildir demiti Spinoza. Bilim gnei, ilikileri (sistemi) iinde olan gneti. zmlenmemi alglarn ilkel insana tepsi biimindedir dedirttii
gne, grnyle gerek ve biim olarak kaldka, usa
yapacak kalmyordu. Ve grevsiz us, us deildi. zmlemesiz, bileimsiz us, us deildi. Ne var ki, antientellektalizmin istedii de buydu; gerek biimde kalnca, us
kalkyordu. Konuyu diyalektik adan eletiren Bachelard; ilkel alg, zmleme ve bileimden gemedike, bilimsellemesi yle dursun, bilime engeldir diyordu. Gnein batp ktnn grlmesi, dnyann dndn
saklamt. Salt duyuya dayanan alg diyordu Bachelard,
nesnel gerei rten znel gerektir.
rrasyonalist dnceler olarak, toplumsal nedenlerle biri Amerika'da, br Avrupa'da daha ok tutunmu olan pragmatizm ile varoluuluk; eyleme verdikleri byk nemle sonu olarak insan, eylemi iinde somut bir biimde ele alm bulunuyorlard. Klasik usuluun insan soyutta, yada izlenimler tortusunda eritmi
olmasna karlk; uscu diyalektik ile irrasyonalizm somuta, eyleme yneliyordu. ada dncenin eylemi nnde, eylemsiz klasik usuluk tarihine ekilirken; diyalektik usuluk karsnda irrasyonalist dnceler, ayr
yntemler tutuyordu. Eylem ve somuta nem veren
dnce, bu nemle orantl olarak ynteme nem vermek
zorunda olduundan, psikanaliz, getalt yntemi, fenomenoloji, diyalektik, ada dncenin yntemleriydi.
Gene eylem ve somuta verilen nem gereince, hibir
yntem ve getirdikleri kmsenmeyip eylem ve somuta

221

A I M I Z

neler getirdikleri amzn dncesinde srekli olarak


eletirilip denetlendiinden, yntemlerin kuramsal
dncelerle ilikileri aratrldnda; diyalektik yntemin
diyalektik usulua bal olmasna karlk; getalt teori,
psikanaliz ve fenomenoloji yntemlerinin kuramsal dncede irrasyonalizmle kapsandklar grlyordu. amzn birbiriyle ilikin eilimlerinin, politika, ahlk, sanat gribi insanlarn eylemlerini kapsayan alanlarda brakt izler; kuku yok ki hametli olan Tatl a'n akamnda ekilip gitmekte olan klasik usuluun, soyut
ahlk, klasik demokrasiyi, akademik sanat da birlikte
alp gtrdyd.

IV
Tatl a, dnmemek zere mi gidiyordu? rrasyonalizm ve diyalektii kapsamayan klasik bir retimden gemi milyonlarca insan, akademik sanatn, soyut
demokrtasi ve ahlkn gemie karmaya balamasn
fke, korku, aresizlik iinde gryordu. Soyut niteliiyle klasik eitim, yenilikleri izlemediinden, 1930'larn orta yals, zel aba gstermedike an anlayacak durumda deildi. O, yzeyde grd deimeleri nasl anlayacakt? Suu yeni teknikte, makinalarda bulan yzey
ve yaygn bir gr, Georges Duhamel gibi yazarlar kaplamt. Duhamel, insann evresiyle ilikisini yle mekanik buluyordu ki, makinay yapan insan, onun etkisinde kalacak, kendini makinalatracakt. Artk yeter diyordu Duhamel, bu Prometheus da zincire vurulsun! Tanrlar onu, insan bilgilendirdii, aydnlatt iin zincire
vurmamlar myd? imdi diyordu Duhamel, insan teknikte ok ileri gitti; yeter artk, durahm.
Sava iinde yaplan propagandalar, eskisinden ok
daha tatl gnlerin pek yakn olduunu bildirmiti. imdi bu dadaizm, bu antiliberalizm, bu immoralizm nereden

20.

YZYIL

. 157

srp geliyordu? Savaa, geici lgnlk diye bakanlar,


barn uslar baa getirebileceini bekleyebilirlerdi. 1919
dan 1929'a dek on yl byle gemi; Kara Perembe, bu
dnemi de kapamt. Marcel Proust, sava ncesinin
anlarn ykletirmedeki ( A la recherche du Temps
perdu) nedeni, 1928'de aklyor; bu gemi zaman artk ancak yksn (hikyesini) yazmakla yeniden yaayabileceini bildiriyordu. Churchill daha gerilere giderek babas Randolph Churchill'i anlatan bir kitabnda,
"Otorite her yerde krlmt; kleler zgrd, vicdanlar zgrd, al veri zgrd. Fakat alk, souk, yoksulluk da zgrd" diye yazyordu. Churchill yurdunun
1830'lardan, yirminci yzyl bana dek olan durumunu
anlatyordu. Alman ve Amerikan endstrisi yznden
pamuklu, elik, kmr retiminde duraklamayla karlaan ngiliz kapitalizmi, 1874'ten balayarak enerjik tedbirlere bavurmak zorunda kalm; 1876'da in'e zorla
demiryolu denmeye balanarak borlandrlm; ayn
yl Meksika diktatr Diaz'a bor verilerek demiryolu
denmesine giriilmiti. 1882'de Msr, 1883'de Sudan,
1884'de Somali, 1886'da Borneo, 1887'de Birmanya, 1888'
de Yeni-Gine, 1890'da Zangibar, Uganda el altna almyor; elik, kmr, pamuklu satlarnda (Afrikaly don
gmlee altrmada misyonerlerin emei geiyor; idareciler de onlarn beyazlar karsna mnasip klkta kmasn zorluyordu), yirminci yzyl bana doru grlen ykseli balyor; kapitalizmin emperyalizmde ahlanmas, Tatl a' ayordu.
Kleler zgrd derken Churchill, ngiltere'yi anlatyordu. Bir Afrika limanna kan Gide, Avrupa belediyelerinin sattrmad bozuk konservelerin burada
geerlikte olduunu grnce, nasl olur diye soruyor; yiyecek darl var; ierleri daha da a, karln alyordu. Demek diyordu Andre Gide, bir msra biraz deitirerek, u koca aalarla cennet yemilerinin topranda
alktan lnrm. O, Fransz Kongosundan ad gl-

222

AIMIZ

no doru ilerledike gryordu ki, kauuk toplamaya zorlanan yerliye, kendi yiyeceini yetitirecek zaman kalmamaktadr. Beyazlarn sofralarnda arlanan yazar;
uaklk, garsonluk eden yerlilerin nnde, hem de onlara iittirecek bir biimde tembel, hilekr, hrsz, agzl
olduklarnn sylendiini gryor; arda bir arkada
pazarlk ederken yannda bulunuyordu: " Kaa balk?
Bir frank efendim. Yerliye kaa satarsn? ki
buuk franga. Bana bak, ben Franszm diye, bana ayr fiyat sylenmesinden holanmam. Fransz, yarm
franktan ok vermez ki efendim." Gide, yerlilerin birbirlerine uyguladklar fiyatlarn beyazlara uygulananlardan neden -be kat ok olduunu bilmek istiyordu.
Yerlilerin birbirlerini aldatan hilekr, kurnaz, hrsz ve
agzller olduu syleniyordu; beyazlarsa onlarn kendilerini smrmesine gz yumamazlard. Bunun iin beyazlar, kendi fiyatlarn kendileri koyuyorlard.
Fakat
diye belirtiyordu Gide, koyduunuz fiyatlar Avrupa fiyatlarndan ok aa deil mi? Buras Avrupa deil,
Afrika deniyordu; Afrika Afrikadr; orada her ey ucuzdur. Bu ucuzluk insan yaamndan m balyordu? Konservenin, pamuklunun fiyatn satc olarak koyan Avrupa, kauuun fiyatn da alc olarak koyuyordu. Tembel, hilekr, hrsz, agzl, kurnaz ve zgr denen yerli,
kauuu kaa topluyordu? Biliyorsunuz ki deniyordu,
gezdiiniz ve iinde yzlerce ky bulunan bu blgenin
kauuk toplama tekelini C.F.S.O. ortakl satn almtr. 1899'dan beri Kongo'nun doal zenginlikleri byle
iletilip deerlendirilmekte; kalkman blgelerine girip
kan mallarn fiyatlar zerinde ortaklklar egemen bulunmaktadr; yerlilerin bu kumpanyalarn kleleri olduunu kimse sylemesin 1926'da; syleyemez de, yasalarla kalkt klelik; ancak, adam bana vergi demek
zorunda olan yerli, alp bu paray kazanmak zorundadr; yoksa hapse girer. Ve her yerli, blgesinde bulunan
kumpanyadan baka kime ahabilir? Andre Gide, so-

20.

YZYIL

. 157

ruturmasn derinletirince, kauuk toplamak zere kulbesini brakp ormana giren yerlinin bir ayda toplayabildii kauua karlk, eline geenin birka gnlk yiyeceine yetmediini gryordu. Yerli baka i bulamaz
myd? Olabilir mi hi deniyordu; burada her ey kumpanyalarn, idareciler bile ancak aylklarn devletten alyorlar; yollar, elektrik motr, lojman, konfor, su her
ey kumpanyann. yleyse yerli, neden hapse girip kendini besletmiyordu? Gide, yerlilerin hapisanelerde a
brakldn gryordu. Yazd bir mektupta, Bay Vali,
diyordu Andre Gide, yolculuumda bana gsterdiiniz
kolaylklardan dolay size ancak teekkr edebilirim; ancak turist olarak geldiim bir yerde istemeden tan olduum birtakm olaylar da mektubuma almak zorunda
kalyorum ki; nce sizden, bir olay inceden inceye soruturmadan, kolay inanr kii olmadm bilmenizi rica
ederim. Ve Gide olaylar sayyordu: Kulbelerini, Carnot
yolu zerine tamak istemeyen bir kye (yol, kyn topraklarna uzakt), gnderilen bir avula jandarma,
aalara baladklar on iki erkei kuruna dizmiler,
be ocuu atee verdikleri bir kulbeye tkmlar, baran kadnlar da ldrerek aa yukar otuz iki kiinin canna kymlard. Boda hapisanesine girenlerin
ou alktan lyordu ki, yalnz bir kyn yirmi be
mahpusundan imdi ancak bei sad. Sulan C.F.S.O.
firmasnn kauuklann toplamamakt. Sz geen firmann, geen austos aynda beklenen kauuklann getirmeyen on kii bu ay iki katn getirdikleri halde, Bambio'da pazar kurulan 8 eyll gnnde, sorumlu idareci
bay Pacha ile kumpanyann temsilcisi nnde ve kzgn
Afrika gneinin altnda, sabahn sekizinden gecenin yarsna dek deirmen dolabna, omuzlarna ar ktkler
yklenerek koulmulardr ki, ilerinden biri geceye doru ld iin, son dnden kalkmamt. Bundan
baka, Bambio yolunun yapmnda (btn erkekler kauuk toplamakta olduundan) kadnlarla ocuklar al-

224

A I M I Z

trlmakta olup kadnlarn elinde kazmadan baka ara


bulunmadndan, yolun boyuna kaymakta olan kesiminde, pek ou toprak altnda kalmt. Gerekli aralar getirilmeden, hl da nice yerli kadnn mezar olan yolun
almasnda neye direniliyordu ? Kumpanya temsilcisinin, Bambio pazarna otomobiliyle her ay bir uramas
iin bu yolun almas zorunlu grlmekteydi. Gide'in
aklamalarna karlk, L-eon Blum'un ynettii bir gazetede kumpanyann yapt bir aklamayla da, her ne
kadar birtakm zc olaylara, gene yerlilerden olan jandarmalarn densizlii yol amsa da, kamuya yararl nice hizmeti olan kumpanyaya saldrmann, bar iinde un
ten deirmenlere, kimbilir ne maksatla, ite dman
diye Don Kiot gibi saldrmak demek olduu; olaylar
byltmenin, Gide'in air bandan kt bildiriliyordu.
Jung da Afrika'da bulunmu; beyazlarn yerlilere
kamyla vurmalarn yadrgamt. Fakat diyordu, bunun nedenini sonradan anladm. Bulunduum kyn bir
habercisi vard diye anlatyordu Jung; yz kilometreyi
bir hayvan evikliiyle alyor; alacak bir hzla mektup
tayordu; yle bir i yapyordu ki parayla denmez; ve
ancak aferin alp uarcasna kouyordu. Bir gn Jung
da bir haber uurmak istemiti. Ancak haberci bo gzlerle bakyor; syleneni anlamyormu gibi duruyordu.
Jung'a yardma gelen birisi, yle deil byle istenir diye kamya yapyor, habercinin bo bakan gzleri uykudan uyanm gibi parlyor, frlyor, mektuplar kapt gibi yz yirmi kilometrelik kousuna
balyordu.
Jung'a gre ilkellerde bilin eksiklii, benlik eksikliinden geliyordu. Onun iin onlarn bilinsizlik yn ar
basyordu. Benlik ne denli glenirse bilin oluyor; ne
denli erirse ortak bilinsizlik oluyordu, ilkellere kar
kullanlan kam, benliklerine deil, ortak bilinsizliklerine dokunuyor ve onlarn eylemlerine komut; olmayan,
yada pek az olan benliklerinden deil, sr bilincini andrr ilkel, ortak bilinten geliyordu. Jung, ortak bilin-

20.

YZYIL,

225

sizliin varln gstermek iin anlatt bu olayla, onun


Afrikallarda belirli olarak bulunduu kansnda olduunu gstermekle kalmyor; yerlilere kar yaplan ve aa yukar yeryznn tm ceza yasalarnda su olan eylemlere, bilimsel mazeret bulmu oluyordu.
Felsef dncesi olmamak felsefesini, dnce zgrl sayan Gide de, romanlarndan birinde, irrasyonalizmden pavm alm; karlksz iyilik gibi, karlksz
ktlk olabileceini gstermiti. Hatt hibir kar,
nedeni olmadan, hibir dnceye, usa dayanmadan salt
eylemle yaplan bir ktle, ktlk bile denemeyeceini gstermek zere Gide, romanlarndan birinde bir
gence (Lafcadio), yal bir adam durup dururken trenden aa attrarak ldrtyordu.
Bu immoralizm, bu dadaizm, bu antiliberalizm, bu
tutarszlklar; yada tutarszlklar birletiren byk tutarllk nereden geliyordu? Pareto, 1916'dan beri bir sosyolog olarak rk, emperyalist, antidemokratik toplumun
doalln belirtiyordu. nk diyordu eylem; mantkl,
mantksz olarak ikiye ayrl ki, temel, ikincisidir. Oysa ekonomi politik, insanlar sanki mantklymlar gibi,
yanl bir varsayma dayanyor. Usa, ahlka uysun, uymasn, btn toplumlarda bir aa, bir de yukar kat
vardr ve bu doal gerek hep byle kalacaktr diyordu
Pareto. Birine A. brne B. snf diyecek olursak;
bugn Avrupa'da A. snfnn ounlukla burjuvaziyi
kapsad grlr. Gerisi B. dir. Ve btn tarih gstermitir ki diyordu Pareto, A. snf gten derse yerini
B. snf alr. On dokuzuncu yzyln byk yanlgs,
toplum biimlerinin kaba gce dayanarak tutulduunu
unutmasdr. Artk burjuvazi, alka inand demokrasinin kendi rejimi olmadn anlamaya balamaldr diyordu Pareto. nk diyordu Pareto, byle giderse A.
snf, yerini B. snfna kaptracak. B. nin A. yerine geF. 15

232

A I M I Z

mesiyle diyordu Pareto, A. nn B. olduu grlecektir.


Yani, st-alt; altst olmakla bir st, bir alt gene kalacak. te diyordu Pareto, bu mekanik deime, altst
olmaktan baka sonu getirmeyeceine gre, burjuvazi
artk, kendi karna olmayan demokrasi dn bir yana brakp, gce bavurmal ve sava gcnn en iyi biimde rgtlenmesi olan bir kla dzeni iinde, kendine
bir komutan bulup onun izinden itaatla yrmelidir. te
faizm, pragmatizmi dolaysiyle btn kuramsal dnceler karsnda bamsz kalmak istiyorsa da, Pareto'da
faist sosyolojinin kuramcs bularak, A. snfnn egemenliine dokunur eylemleri, faist ceza kanununa su
olarak yerletiriyordu.
Burjuvazinin bir blm, br blmnden soruyordu; neden antidemokratsmz ? Keynes, liberal olduunu
(Am I a liberal?), ve liberalizmi antiliberal arelerle
kurtarmay dndn aklyordu. Gide, immoralizminin yannda karlk beklemeyen iyilikte en yksek
ahlk rneklerinin, yazlarnda bulunmasna aanlar
iin, karlksz iyilikle ktln yan yana bulunmas
doal olduu halde, okurlarn artan bir yazar olduunu sylyordu. Dadaizm, dadaizme kar olmakt; nk bir Dada, dadaya kardr deniyordu. Heisenberg gibi bilginler, belirsizlik mikrofizikte var diyorlard (endeterminizm). pin ucunu karmaya balayan, stelik Kara Perembe'de gvendii paray karm aile babas,
Picasso'ya, Stravinsky'ye, Aragon'a sinirleniyor; 1929'
larn ksa eteklerini, ksa salarn, arlstonunu, caz patrtlarn, Rusya'da topraklar zerine yaplan ilemleri,
be pllk plan, yeni yeni duymaya balad Einstein'in
drdnc boyutunu, dz izginin bulunmayn, Hitler'in
mikrofona barmasn, srrealizmi, dnyann ldrmas olarak gryor; kendisinin okulda tek geometri olarak
rendiinden baka geometriler de bulunduunu ilk iitiinde, mantkszln son kertesi deyip ocuklarndan
birinin bunu kendisine sylemesini, gidiini beenmedii

\ 20.

Y Z Y I L

226

kzyla birlikte bir de Freud'den, Adler'den, aalk duygusundan sz amalarn, yreine saplanan haner gibi karlyor; daha ok fkelenmemek iin gazeteyi atnda, Heidegger zerine bir makale bularak, boarcasna bunalt veren skntnn, insan mayasnn temelinde
olduunu okuyordu. Soyut us eitiminden gemi milyonlarca insan, ya dnyann artk kendi dnyalar olmadn gryor; yada, soyut us eylemsiz olduundan, "temenni" ediyorlard, istedikleri dnyay. Almanya'da 5,8
milyon isiz vard. Kapitalist ekonominin ileri olduu lkelerde isiz toplam, Kara Perembe'den sonra 31 milyona doru giderken, Sovyet Rusya'da ilk be yllk plann uygulanmasnda byk glklerle karlalyordu.
1928'den 1933'e dek uygulanmas gereken plan, retimi
iki katna karyordu. Yannda ii altrmayan zel
iyerleri bir yana, N.E.P. dnemiyle birlikte, yirmi kiiye dek ii altrabilen zel iyerleri kaldrldndan,
kamusal retimin btn aytntlaryla dzenlenmesi gerekiyordu. Almas nerilen en byk glklerden biri, tarm alannn kamulatrlmasyd. Baka bir glk, plann ilerini gereklendirebilecek sayda teknisyen
ve mhendisin bulunmamasyd. Bunun iin dardan,
zellikle Alman ve Amerikal yirmi bin teknisyen, Hugh
Cooper gibi nl mhendisler ve traktr yapm iin yeni iyerlerinde altrlmak zere Ford fabrikalarndan,
Austin Company'den uzmanlar getiriliyordu.
Sapanda
kaldka, tarm retiminin girecei yeni biim, kuramsal
kalacandan, traktr gibi aralar byk nem tayordu
ki, bunlar yapmak ar endstrinin iiydi. Oysa Rusya,
ar endstri lkesi deildi. Onu ksa bir srede ar
endstri lkesi yapmak iin plan, bu konuya bata yer
veriyordu. yle ki, ilk be yllk planla, genel olarak endstrinin kat; elektrik enerjisi retiminin be kat,
kimya endstrisinin on be kat arttrlmasna karlk,
tarm retiminin ancak yzde otuz alt lsnde artmas salanyordu. Ar endstri, hafif endstrinin temeli

228

A I M I Z

olmakla birlikte, tketilecek nesneleri dorudan doruya salamyordu insanlara. nsan ilc tketiyordu; il,
kimyasal maddeyi kapsyordu. l endstrisi, kimya endstrisine; giyecek endstrisi, onlar yapacak makina endstrisine; traktr, tat endstrisi motr endstrisine
bal olduundan, bu temeller ve maden ve enerji endstrisi olmadka, hafif endstri, montaj endstrisi niteliiyle, temeli d lkelerde bulunan bir retim olacandan, sosyalist ekonominin, yabanc kapitale kr salamas tuhafl dnlmyor; ayrca, darya balanmakla ekonomik bamszl yitirilmi bir endstri yerine, temeli kendinde olan bir endstri kurulmaya allyordu.
Ne var ki st kata gelmeden, temelde yllar alacak almalarla geecek gnler, yemii yenmeyen en g, en skntl gnlerdi. Heidegger'in insann mayasnda sknt bulduu yllarda, kapitalist ve sosyalist kanadyla dnya, iki yanyla gerekten dar bir geitten gidiyordu. Tatl
a'a ne olmutu?
Henri de Man, sosyalizmin kuramsal dnceye dayanmasnn gerekli olmadn, onun ancak psikolojik
bir tutum olduunu (Zur Psychologie des Sozialismus)
yazyordu. Devlet, diyordu Henri de Man, kapitalistlerin
deil, memurlarn, gazetecilerin, politikaclarn elindedir;
gerek budur. Geri diyordu Man, kapitalizm devleti
bask altnda tutar; fakat o devlet olamaz; nk devletin iinde ii de vardr. te iilerin herhangi bir kuramsal dnceyle deil, gnlden gelen, yani temeli
psikolojik olan bir hak duygusuyla savunulmas sosyalizmdir. "Sosyalizm, sosyal adalet kurulmasna ynelmi
bir dilektir"; onun maddesel, yada bilimsel bir temeli
yoktur; temel psikolojiktir; ve grlyor ki diyordu Henri
de Man; Marx'n sand gibi snf atmas sosyalizmi
deil, fakat sosyal adaletin istenmesi olan sosyalizm, snf savan getirir. Ben diyordu Man, bu savan gnlk
abalar iinde, "ii mahallesine getirilmi lm, bir ii evinin nne dikilmi birka iei" kuramsal dn-

20.

Y Z Y I L

. 157

ceye ye bulurum. inin kapitalizme kar korunmas


asndan, gnlk savalar iinde gnlk gereklerini karlayacak planlar gerektiini ve kendisinin bu adan sosyalist ve planc olduunu syleyen Henri de Man; kuramsal dnceye dayanan uzak amal planlarn, kuramsal dncenin deeri olmadndan, deersizliini belirtiyordu. Onun psikolojik, znel temelli sosyalizmi, be
yllk plann skntl gnlerinde gelimi; etkiledii Marcel Deat ile arkadalar Fransa'da, "Neo-socialisme"i kurmutu. (Marcel Deat, kuramsal dncenin bulunmaynn
verdii rahatlkla, Fransa'nn igali srasnda nazizmle ibirliine gidecek; ve Henri de Man, yurttalar olan Belikal sosyalistlere, halkn iki dileine, nazizm egemenliinde
yolun ak olduunu bildirecekti: Avrupa bar ve sosyal adalet).
Tatl a'a bir eyler olmasnn nedeni psikolojik
miydi? nsanlarn dncesine durup dururken ne olmutu? Keynes'in anlayszlklarndan yaknd devlet
adanlan, Kara Perembe'den sonra anlamaya balyorlard. 1898'den beri Kba'da, Porto Riko'da, Filipinler'de,
Havai adalarnda, Panama'da, 1904'de igal edilen Dominik'de ve Honduras'a (1911), Nikaragua'ya (1912), Meksika'ya (1914) yaplan asker mdahalelerde alan i
alanlan ve 1914-1918 savann byk gelime yllanndan sonra 1929 srprodksiyon bunalm gstermiti ki,
Keynes'in belirttii gibi, yatnmlann arkas kesilmemek
gerekir. Ancak, konu, bir olgu (phenomene) olarak ilk
bakta grnd gibi basit ve derinlikten yoksun deildi. Yeni yatnmlar, kr orann dryordu. Bunun
iin, yeni yatnmlann yksek kr oran, yatnmlann en
az olduu alanda, yani gelimemi lkelerde bulunuyordu. Ne var ki, Afrika'nn bllmesinden, uzak kelerine, Kongo'ya, Gney Afrika'ya el konulmasndan (1899)
beri, giri (nfuz) blgeleri, talya'nn el koymak isteyip (1896) yapamad Habeistan bir yana, tkenmi
olduundan, bundan byle giri blgelerinin geniletil-

230

A I M I Z

mesi, atmalara yol ayordu (Afrika'da, Fachoda olay az kalsn Fransa'yla ngiltere'yi; Fas olay Almanya'yla Fransa'y savaa tututuruyordu). Osmanl lkelerinin son gnlerinde ngiltere-Almanya; in zerinde Japonya-Birleik Amerika atmalar gibi nice giri blgesi atmalar; politik ve asker hesaplarla daha byk
yararlar iin daha kk atmalar zerinde fedakrlklar yapldktan sonra (Fransa'nn Afrika'da ngiltere'ye,
onun Ltin Amerika'da Birleik Amerika'ya, Birleik
Amerika'nn in'de Japonya'ya giri alan brakmas gibi), 1914-1918 silhl atmasnn byk hesaplamasnda, birinci yeryz sava oluyordu. Fakat savatan sonra Rusya, ngiliz ve zellikle Fransz kapitalinin giri alan olmaktan kyor; Trkiye'nin emperyalizme kar
kazand asker zaferden sonra bunu ekonomik alanda
btnleyip btnleyemeyecei ilgiyle izleniyor; in'de
Sun Yat-sen'in (in'i emperyalizme teslim eden nedenlerin dta deil ite olduu tezini savunmutu) lmnden sonra Halk Ulusal partinin (Kuo-min-tang) alaca tutumla, ang Kay-ek ile Mao e-tung'un karlkl durumlar (1929'da 62.000 kiilik bir gle in'in gney dousunda bulunan Mao e-tung'a kar, general
Falkenhausen'n hazrlad 400.000 kiilik bir ordu, 400
uakla 1933'de altnc imha savana balayacakt);
Gandhi'nin, baka direnmelerle birlikte ngiliz pamuklusuna kar sava (1933'de nc kez hapse atlacakt);
daha birok smrgelerde, Ltin Amerika'da grlen olaylar, henz ok gl olan emperyalizmin giri blgelerinin genilemekten, skma dnemine girdiini gsteriyordu. Bundan baka, Keynes'in belirttii gibi, Almanya yknts zerine kurulacak bir bar, yada szde bar akllca, mmkn ve yararl myd? ve ayakta kalanlarn kr oran bir sre artmakla birlikte, Avrupa-ortasnda alm byk gedik, kapitalizmin kendi kendine
at bir yara olmayacak myd? Fransa'yla ngiltere'nin, Birleik Amerika'ya olan sava borlarn demesi

20.

Y Z Y I L

. 157

iin, Almanya'dan tazminat almalar ve onun da bu tazminat demesi iin Amerikan kapitalinden destek grmesi gerekli saylyordu. Bu yatrma karlk, Almanya'nn yeni aralarla endstrisini yenilemesi kr orann dryordu ki; Almanya'nn borlarn kendisini toparlayarak demesini neren Dawes plan gibi planlarla, onun
toparlanarak yeniden glenmemesini neren dilekler
arasndaki tutarszlk, kapitalin kapitale kar oluu iinde yerini buluyordu. Almanya'ya gelmeye balayan Amerikan, ngiliz, Hollanda kapitali; orada ie balarken, koullar nceden olgunlam 1929 bunalmndan sonra
geri dnmeye balamt ki; bu geri ekili, tazminat
borlarndan baka, ksa vadeli ve yksek faizli kredi olarak gelen kapitale ayrca borlanm Almanya'y, bunalmdan en ok zarar gren lkeler arasna katm; kapanan bankalar, kesilen krediler, duran ilerle artan isizliin kulana; Hitler'in mikrofonlardan byk ve
gl Almanya'y nazizmin kuracan bildiren sesi, gittike ilgin gelmeye balamt. sizlik kalkacakt; kalkacakt ama, yeni bir savaa hazrlanlarak, uak, tank,
top fabrikalarnda, klalarda toplanlarak ve savata lnerek (siz says 5,8; ikinci savata len Alman 5,9 milyon).
Keynes diyordu ki; retim deeri, tketim deerine
eit olunca, fiyatlarda inme-kma olmaz, denge yerindedir. Ve ekliyordu; retim deeri, retilen retim aralaryla, tketilecek mallar deerinin toplam; tketim deeri de, harcanan parayla, tutulan (iktisat edilen) parann toplammdadr. Eer diyordu Keynes, tutulan para,
retim aralan smarlayarak yani yatrma giderek, tutulan para = retim aralar retimi dengesini kurarsa,
toplam denge iinde, harcanan para = tketim mallan
olur. Bu terazide; tutulan para, retim aralan retim
deerinden ok olursa; harcanan para, tketim mallar
deerinden az olur. Yani bir yandan, tutulan para kapitale dnmeyerek l para olarak kalrken; br yan-

232

A I M I Z

dan, harcanan para, tketim mallan retim deerinin altnda kalarak, satlmayan mallarn birikimi sonucunda isizlik ve srprodksiyon bunalm doar. imdi bir savatan kapitalist alann bir blmnn yaral kt,
salam ynde kr orannn frlad dnlsn; eski ekonomistlerden Marx bir yana, liberal ekonomi u yatrm konusunu ilememi olduundan, Keynes'e gre anlaysz devlet adamlarnn ynetiminde srprodksiyon
bunalm iin iin balamken; neden sonra Almanya'ya
ynelen yatrmn bu kez kr orann drmesi, iin iin
yanan bacann ateini deerek, bir gnde tutuan bunalm, perembelerden bir perembeyi kara gne evirmiti. imdi fiyatlar dmesin diye baaklar derilmiyor; balar sklyor; yiyecekler denize atlyor; kahve, lokomotifte yaklyordu. Ve dnyada alk vard. Yirmi iki bin
Amerikan bankasndan on bini kapanm; yirmi be milyon Amerikal geim skntsna dm; on be milyonunun hi kazanc kalmamt. Bunalm, bar iindeki
skandinav lkelerine dek gelmi, kibrit kiral Kreuger
kendini ldrmt. Amerika'da endstri alannda retim yarsna dyordu. Cumhuriyetiler zamanna gelen
bunalmdan, demokratlar yararlanm; 1930 seimlerinde baan kazanmlard. Onlarn cumhurbakan aday
olan F. D. Roosevelt, bunalm karsnda eylemsiz kalan
liberalizm yerine, Keynes biimi bir liberalizm, yeni bir
tutum (Ne\v Deal) getirmeyi neriyordu. Byk Alman
kapitalinin temsilcisi olarak, Krupp elik fabrikalar ynetim kurulu bakan Hugenberg, Hitler'le anlayor;
1930 seimlerinde Nazi partisinin mebus says 12'den
107'ye kyordu. 1931'de Keynes'i anlamaya balayan
ngiltere'de, parann altna dayanmas ilkesi braklyor;
Amerika'nn, Rusya'nn kendileriyle uratklar bir dnemi bo brakmayan Japonya, Manuri'yi igal ediyor;
Almanya, tazminat borlarn deyemeyeceini bildiriyordu.
Sovyet Rusya'da ilk be yllk plann

uygulanmas,

20.

Y Z Y I L

233

byk glklerle karlayordu. "Kulak"lar tanmn


kamulatnlmasna kar direniyor; hayvanlar kamulatrlmadan nce yemeyi dnerek kestiklerinden, bu kymla ynl retimi, plann tasarladnn yzde otuz
drdne dyordu. Toplumun btnn kavrayan platn, btn ayrntlar dnmesi gerekti.
Endstrileme dolaysiyle plann ilk yllarnda 16 milyona kan ii
says, son ylnda 22 milyona varyor; mantar kentler
denen yeni endstri kentleri kuruluyor; eskilerine de iiler dolarak ev sknts ekiliyordu. Plan, ar endstri kurmak amacyla retim aralannm kat arttrlmasna
karlk, tketim nesnelerinin iki kat arttrlmasn ele
aldndan ilk be ylda, planca lks grlm nesnelere Taslanmyordu. Bu yllarda Sovyetler Birlii'ni gezen
birok gazeteci, yazar, gzlemci klklarn kabaln, zcllikle kadnlarn ipek orap bulamadklarn belirtiyorlard. Dardan mal olarak hemen hemen yalnz makina
getiriliyordu. Buna karlk danya, 5-8 milyon ton tahl kanlyordu. Plann bir aya ar endstri olduu
gibi, br aya kltr olarak grlyor; plann bilinsiz
insanlara bilinsizce uygulanamayaca belirtilerek, retim ve insan yetitirme asndan, okullara, retmenlere, ocuk bakmevlerine, sala, spora, sinemaya (Einstein, Pudovkin, Dovenko bu dnemde yetimilerdi), tiyatroya, baleye, basna, ktphanelere, bilimsel aratrmalara, konserlere, folklor almalanna, i saatleri dnda yetime ve elenmeye nem veriliyordu. kinci be
yllk dnemde, yabanc teknisyen ve uzmanlar yurtlarna gndermek zere, onlarn bildiklerini retmelerine ve
yerlerine geeceklerin gerekten yetimesine allyor;
bir yandan okuma yazma bilmeyenlerin saysnn azaltlmasna uralrken, br yandan bilgili ii yetitirmek
iin iyerlerinin birer okul olmasna aba harcanyordu.
Kylere, yeni tarm aralannm kullanlmas ve baklmasn gstermek zere iki yz elli bin ii-retmen gnderilmiti. Karlalan byk glklerden biri de, c-

232

AIMIZ

retlerin ayarlanmasyd. i, uzman ii, teknisyen, mhendis ayn creti almyordu. Ulusal gelirin tketime
ayrlm blmnde ilerin paylarn belirtecek cret plan, trl iler arasndaki cret dengesini salamak iin
yaplyordu. Plan zellikle tarm kesiminde uygulanmakta kulak'larn direnmesiyle karlam; birok kyde retim aralar krlarak, rnler yaklmt. lk plann 1932 sonuna dek uygulanmasnda, birtakm iler bitirilemiyor, birtakmlar umulandan ileri gidiyordu. Genel olarak retim artm; 1928'de 1,4 milyon hektar olan
kamusal tarm alan, 1933'de 75 milyon hektara karlm; 1928'de yeryz retiminin yzde 44,8'ini Birleik
Amerika, 11,6'sn Almanya, 9,3'n ngiltere, 4,7'sini
Sovyetler Birlii salarken; 1932'de Birleik Amerika
yzde 34,4'n, Almanya 8,9'unu, ngiltere 11,3'n, Sovyetler Birlii 13,1'ini salamt.
1932'de Japonya, anghay'a asker karyor; eski
Amerikan savalar, yoksul alaylar kurarak, alk yry dedikleri bir yryle Washington zerine yryor; ordu birlikleriyle atyor; Fransa, Amerika'ya olan
borlarn demeyeceini bildiriyor; 8 kasmda F. D.
Roosevelt, cumhurbakan seiliyordu.
Birka ay sonra 30 ocak 1933'de, Hitler, babakanla atanyordu. O, Hugenberg'le anlat gibi (Harzburg
anlamas), Jungherr'lerle de anlamt. Nasyonal sosyalist partisi programnn 17 nci maddesine gre, byk
topraklar, topraksz kylye verilecekti. Oysa byk
topraklar, Jungherr'lerin elindeydi. Eski Jungherr'lerden olan cumhurbakan mareal von Hindenburg'a, ailesinin vaktiyle elden kard Neudeck'deki iftlik, satn
alnarak hediye edilmiti. Bunalmla gnden gne g
durumda kalan iftiye yardm iin, Douya Yardm
("Osthilfe"; byk topraklar o yanda bulunuyordu)
adyla bir sandk kurulmu; yardmlarn yoksul iftilerden ok Jungherr'lere yaplmas szlanmalara yol amt. Sandn bana getirilen yeni mdr, yardmlar k-

20.

Y Z Y I L

234

k iftiye evirince, bu kez Jungherr'ler ikyetlerini


cumhurbakanna arzetmi, o srada babakan bulunan
Brning gzden dmt. 17 nci maddeyle yoksul kylnn srtn okayan nazizme gelince, 29 eyll 1933'de
"Soydan iftlikler" yasasn kartmt. yle ki bir lden byk topraklar, soydan, atadan iftlik kapsamna giriyor, bunlar haczedilemiyor, satlamyordu. u
halde, Osthilfe sandna borlu Jungherr topraklar, bundan byle haczedilemeyecek; fakat kk topraklar, borlar iin satlacakt. Ayrca, Osthilfe, 1934'de Jungherr'lere yardmn arttrdndan, kk iftinin borcundan
dolay elinden kan topraklar, Jungherr'lerin iftliklerine ekleniyordu ki, ksa srede toprakszlap Jungherr
iftliklerinde kiracla balayan kk Alman kylsne bu kez "Mein Kampf'n bildirdii byk Almanya'nn zaptedecei topraklarda, kendisinin de bir soydan
iftlii olaca sylenerek, buna bir an nce kavumak
zere, sava sabrszlkla beklemesi salanyordu. Silh
ve stratejik yollar yapm, isizlii kaldryor ve ar endstri alanndaki byk kapitalin ba mterisi devlet
olarak savaa hazrlk, yeni Alman ekonomisinin zorunlu
temeli oluyordu ki, bu temelin sonucu savat. 1934' (bu
yl talya Habeistan'la savaa hazrlanyordu) kovalayan yllarda, yalnz Almanya'da deil, Kara Perembe
bunalmyla bunalm her yerde, deneyle grlyordu
kanh bunalmn, ivi iviyi skercesine, ekonomik bunalm yerine gemek hazrl. ki ii birden gryordu sava ; elik aznn prl prl dilerini, byk kapitalin ar
endstrisine smarlyor ve isizlii isiziyle yutuyordu.
Hindenburg'un, babakanl Hitler'e vermesinden bir ay
gemeden (meclisin en kalabalk partisi onun partisi olmakla birlikte, salt ounlukta deildi), 27 ubat akam
sokaktan geenler, iinde uyuklayan birka bekiden baka kimsenin bulunmad meclis binasndan dumanlar ktn grerek itfaiyeye telefon etmilerdi. Ertesi sabah,
Alman ulusuna gemi olsun deniyor; korkun bir komp-

r .

y A i M i z

|n\ li lunu krrya blnulduu, Alman ulusuna suikast


yplli)',, a r l k bunun byle gidemeyecei, Alman ulusunun, t e m e l olan yaama hakkn korumak iin birtakm
linklinin kstlanmasnn zorunlu bulunduu (Napoleon,
Jakobonlcrin korkun komplosunu ileri srmt) bildiriliyor; Hindenburg'a gerekli kararnameler imzalatlarak basn susturuluyor; iki bin kii, olaanst olduu
aklanan durumun gerektirdii olaanst bir biimde
tutuklanyor ve 24 mart 1933'de yeni meclise onaylattrlan lsz yetkileriyle babakann lkeyi, korkun bir
komplodan tam zamannda kurtard donanma enlii
iinde alklarla duyuruluyor, marlar alyordu.
Mart 1933'de Roosevelt, New Deal'in uygulamalarna balyordu. Bu yl, Sovyetler Birlii'nde ikinci be
yllk plana geilirken, Birleik Amerika'da eski liberalizmin yerini New Deal alyor; Almanya'ya nazizm egemen oluyordu. Bte ana aldrmadan isizler; baraj,
yol ilerinde altrlacak; cretler arttrlarak satn alma gc ykseltilecek; dolarn deeri drlerek mal
srm hzlandrlacak; cret ve fiyatlarn ykselmesinde saknca bulunmayacakt. lk dnlen; satlmayan
mal ynyla, isizlii eritmek; Kara Perembeyi unutturmakt. Roosevelt'in beyin trst (Brain Trust) denen
danmanlar, Alvin Hansen gibi Keynesiler, i adamlar
ve politikaclard. New Deal, Keynesiliin kendisi gibi
pragrnatikti; yani kuramsal dnceye dayanmyor; zel
bir durumun dzeltilmesinde etkili areyi aryordu. Ancak; bte ana imdilik aldrmayan, devleti, isizlere i salamak iin byk harcamalara
sokan; ilerisi iin, imdi o dursun, imdi nemli olan,
imdi ilk i, mallar srmek, i bulmak diyen enflasyonist bir gidiin sonu ne olabilrdi? Keynes, kuramsal alanda bir yenilik yapmay deil, liberal ekonominin belli
bir durumdaki, zellikle ngiltere'deki skntlarna are
dnmt. Byle olduu halde, dnceleri her durumda her yere uymuyor diye onu yerenler olduu gibi,

20.

Y Z Y I L

237

onu her durumda ve her yerde byl are olarak grenler de vard ki, liberal ekonomide eskiler-yeniler ayrl
olmutu. Eski liberalizme gre devletin, al veri zgrlne karma yetkisi olmamalyd. Oysa New Deal,
bu konuda birtakm karmalar gerektiriyordu. Bu durumda beyin trstyle, anayasa mahkemesi kar karya geliyor; New Deal'in birok ileri, Amerikan temel yasalarna aykr bulunarak bozuluyor ve Roosevelt radyodan yapt "ocak ba konumalarnda, anayasa mahkemesiyle savan, liberal olmayan arelerle, liberalizmi
kurtaran ne gibi iyilikler bulunduunu anlatmaya alyordu. Liberalizm liberalizme karyd. Anayasa mahkemesi grev hakkn temel Amerikan yasalarna aykr
bulmutu. zerinde en ok tartlan konulardan biri
imdilik nem verilmeyen bte ann ilerde alaca
biimdi. Eski tutumun mal ok, para yok, durumuna karlk; yeni tutumun enflasyonist almas byle giderse,
para ok, mal yok durumuna dlebilirdi. Geri 1934'de
iler dzelmeye balamt ama, be yl sonrasn da dnmek gerekli deil miydi? Alvin Hansen, bu byle gitmez diyordu. Ona gre, Keynes, yatrmlarn arkasnn
kesilmemesi gerekli olduunu sylemekte haklyd. Sistemimizin yaamasn istiyorsak, diyordu Hansen, yeni
kaynaklar, yatrm alanlar bulmalyz. Ona gre, bugn
yatrmlarn azalmasnn nedeni, artk yeryznde kolayca igal edilecek bo yer kalmamasndand. Fakat ne
olursa olsun diyecekti Alvin Hansen, Tam ifa yada Duraklama adl kitabnda (Full Recovery or Stagnation,
1938), kapitalizm yaamak istiyorsa kendine, yatrm alan bulmaldr!
1937'de duraklama balyor; yzde otuz yedi gerileyen iler, Kara Perembe korkusunu uyandryor; yeniden balayan isizlik 1938'de, yeniden on milyon Amerikaly penesine alyor; ancak 1939 ikinci yeryz savann eritebilecei isiz says, Birleik Amerika'nn henz savaa girmedii o ylda ancak dokuz milyona ini-

2;lH

AIMIZ

yordu. "1937'yc dek ekonominin ancak canlandrcs olan


silhlanma; bu yldan sonra, endstrinin ba ferahlatcs olmak durumuna geiyor; bahca endstri lkelerinin
yaamnda, silhlanma, temel direk oluyordu. -Histoire
Generale des Civilisations, Tome VII.-"
V
Ekonomik, toplumsal nedenlerini aratrmadan, yada byle temelleri bulunmad kansyla, dncelerin
geliimi zerinde duranlar; temele, iyze inmemekle, pozitivist ynteme uygun olarak dyzde kalacaklarndan,
ya bu ynteme tm uyarak dnce akmlarnn nedenini aramayacaklar; yada pozitivizm pozitivizme, pozitivist
bilim, bilmeye kar olduu iin, nedeni ararken, onun yasak ettii psikolojiye deceklerdi. Psikolojiye; nk,
temellerinden kesilmi bir dncenin geliimi, kendi
kendinden baka nerede olabilirdi? Bu adan baknca
1930'lann irrasyonalizmiyle dnyamz, ruh hastalklar
uzmanlarnn ilgisini zel bir biimde ekmeyecek miydi?
irrasyonalizm asndan tarihi ve toplumsal yaamyla
us d olan deli dnya, evrensel tmarhane; ve zellikle
bunalm iinde olan 1930'lann insan, "amzn huzursuz insan" olarak ruh doktorunun zel ilgisine hak
kazanmyor muydu? Jaspers, felsefeye, nl bir ruh
doktoru olarak psikopatolojiden geiyor (Felsefe, 1932);
ve Moreno, toplumbilime, Freud'un izinden gelerek psikanalizden atlyordu (1934).
Auguste Comte'un toplumbilimi, maddesel temele
inmemek abas iinde gereklerden kopmu ve psikolojiden kamak istedii halde, sencillik psikolojisinde erimiti. Bu yzden, pozitivist sosyolojiyi Durkhein kuruyordu. Durkheim (1858-1917), psikolojiyi inkr ediyor;
toplumsal olay, bakaca olgulardan soyutlatrmaya ynelerek, onun balbana "nesnel" olduunu gstermeye

20.

Y Z Y I L

239

alyordu (Chosisme). ozist toplumbilimi, diyalektik


toplumbilimden ayran snr, kaba maddecilii, diyalektik maddecilikten ayran snrdayd. yle ki, atnn temel olduunu sylemek baka, atnn temele dayandn sylemek bakayd; toplumsal olayn insandan bamsz nesne (ey- chose) olduunu sylemek baka, toplumsal olaylann nesnel temelleri olduunu sylemek bakayd. Durkheim'in pozitivist toplumbilimi, kaba maddeci,
irrasyonalist ve mekanikti. Diyalektik toplumbilime greyse, toplumsal olay soyut deildi, bal bana nesnel
deildi, fakat nesnel temeli vard.
Gabriel Tarde (1843-1904), toplum olayn nesne klmamak; fakat psikolojide eritmek bakmndan Durkheim'in kartyd. Durkheim toplum olayn ne denli
kendine zg klmaya ve soyutlatracak lde bamsz
bir toplumbilim kurmaya almsa; Tarde, kart olarak toplumbilimi ylesine psikolojiye balamaya ve onda eritccek lde yoketmeye ynelmiti.
Spencer (1820-1903), toplumsal btn, biyolojik
gvde yaparak, toplumsal kurumlan, barsak, beyin gibi gvdede belli ileri yapan paralar; bu arada bankalar, besleyici damarlar ap kapayan sinir rgt olarak
gryor; toplumun canl gvde olduunu syleyen Rene
Worms da, onun sinirlerinin, telgraf telleri olduunu sylyordu. ister biyolojide, ister psikolojide eritilmi olsun, diyalektik adan incelenmeyen toplum olay ya ilikilerinden koparlarak soyutlatrlyor; yada toplumsal
nitelii olmayan biyolojik, psikolojik olaylarla kartrlmas sonucunda zelliini yitirerek yokoluyordu.
Birey ile toplumun diyalektik ilikisi olmadn neren grlerde ya birey toplumda, yada toplum bireylerde eriyordu. Ayrca, bireyden kopan toplum ve toplumdan kopan birey soyutlayordu. Durkheim toplumbiliminde, insan, zgrln yitiriyordu; nk insandan kopan toplum bireyi ezecekti, ilkellerde burun ucunda onu bir yandan bir yana delen bir i tamak; alt du-

A I M I Z

dann lie, yara bydke byltlen tahta paralar


yerletirerek onu oyman btn onurlu kiilerinin yapt gibi, aa yukar fincan taba byklne eritirmek; kk kzlarn enesiyle omuzlan arasna st ste halkalar koyarak, boyunlarn zrafa boynuna benzetmeye zenmek gibi alklar (detler) nereden geliyordu? Burnunda i tamayan kii, bu sava oyman kahraman insanlanndan kendini ayrmak, onurunu yitirmek
istemeyeceinden, herkesin burnuna i yada halka taktran g, toplumsal baskyd. Durkheim, insandan ayrd toplumsal olay, ite bu baskda gryordu; nerede
bask varsa, orada toplum vard. Toplum yalnz bask
myd? ve yle de sorulabilirdi; niin bask? Pozitivizm,
grnt olayda, dyzde kalmak zorunda olduundan,
toplumsal olay grntlerde arayarak onu baskda buluyor ve orada kalyordu. Bask, diyalektik deil, tek ynl bir iliki olduundan ve pozitivizmin ancak baskda
grd toplumsal olay, bireyin ezilmesi demek olduundan, pozitivist dncenin toplumu, bireyin dmanyd.
nk burnuna halka takmayan kii, bir gelenee deil,
topluma bakaldrm saylacakt; toplum, bask sayld iin.
Tarde'a gre bir kiinin yaptn bakalannn yapmaya kalkmas, baskdan deil, "taklit"ten geliyordu.
Ona gre toplum baskdan deil, taklit psikolojisinden
geliyordu. Toplumun insandan ayr bir mant olduunu
sylyordu Tarde: Taklit mant! Tarde'n ve Durkheim'n toplumbilimleri irrasyonalistti. Birtakm grnt-olaylar, nasl oluyorsa oluyor (pozitivizm daha derine
gidemezdi), bask yada taklidin konusu olarak toplumsal
olay grntsn alyordu.
Mac Dougall (1871-1938), sr psikolojisi temeli
zerinde, toplumsal psikolojiyi bulmaya alyordu. Balklarn, leyleklerin, ekirgelerin hep birden yer deitirdikleri; bir baln, kendinde bulunan bir mantkla deil,
srsnde olduu sylenen bir sr mantyla yln be-

241
lirli dnemlerinde belirli yerlerde bulunduu ileri srlyordu. Rasyonalizmin inkn olarak pragmatizmin, behaviorizmin, getalt teorinin tutulduu ortam olan Birleik Amerika'da, toplumsal psikolojinin, toplumbilimin
yerine gemesine, zenle allyordu. Kalabahklan srkleyen psikolojik etmenler (miller), ve srsnn iinde bireyin nasl yuvarlanarak onunla birlikte srklendii, inceden inceye aratnlyor; toplumlan srkleme sanatnn, ynetim sanat olduu kansna, pragmatist dnceyle vanlyordu.
Psikolojiye, yada baskya dayanmakla, salt kendine dayanan toplumsal olaylarn toplumu, bilinsiz insanlar toplumlan olarak ilkellerin, ocuklarn toplumu olduundan; Durkheim'n toplumbilimi, ilkellerin yaamn inceleme bilimine dnrken (onun izinden giden
Levy-Bruhl, Mause, Levi-Strauss sosyolojiden ok etnolojiyi konu edinmilerdi); yzylmzn ortasna doru
Bemberg, Oliver Brachfeld; Amerikan halkna, bunalm
kovalayan yllardan beri, ikinci yeryz savana girmesinde ve knda yneticilerince ktle psikolojisi (Mass
psychology) uygulanmasnn onu "Abel kompleksi" denen bir bilinsizlik iinde, ocuklamaya gtrd tehlikesine deineceklerdi (Amerikan filimleri zek yann,
on - on drt ve gazete, radyo, televizyon yaynlar seviye ortalamasnn ilkokul olduu belirtilecekti).
Sorokin, toplumsal psikolojinin iine dt durumdan yaknyor; insanlar cinsel eylemlerde bulunuyorlar, nk istekleri yada oalmadan bir karlar var;
insanlar birbirlerinden davac oluyorlar, nk adalet
istekleri, yada dava amakta karlan var gibi yorumlarn; afyon uyutur, nk uyutucu nitelii vardr gibisinden bo aklamalar olduunu belirterek, psikolojik deil
fakat mekanik nitelikte bir toplumbilim kuruyor; toplumlarn, belirli dnemleri, mekanik bir biimde srayla
getiini sylyordu.
F. 16

232

A I M I Z

Bir toplum dnlsn ki; sr psikolojisi, yada mekanik kurallar iinde kalsm; yada ancak baskda kendini gstersin; byle toplumlarn yesi olan insann zgrl sz konusu olabilir miydi? Toplumunu usuyla dzen leyemeyen; ve kendisinden ayrlm, kendisine yabanclam bir nesne gibi zerine ken arln altnda insann zgrl neredeydi? Tanr, zgrlktr diyordu Moreno. Tanr, Moreno'ya gre, "tm kendiliinden yaratclk"d. te insan bu yaratcla, bu zgrle yaklaabildii lde, tanrlayordu Moreno'ya gre. nsan bu yaklamadan alkoyan engeller nelerdi?
Moreno bu sorunla giriyordu, Kim Kalacak (Who shall
survive?, 1934) adl kitabna. Ruh doktoru Moreno,
yle dnyordu; mademki psikanaliz, hastal bilince karmakla iyi ediyor; bu yntem, toplum hastalklarna neden uygulanmasn ? Ancak, bu dnn doru
olabilmesi iin, toplum tedirginliklerinin nesnel temelleri
olmamas ve hastalklarn yalnz toplumsal ruhu ilgilendirmesi gerekiyordu. nk, diyelim bir bozukluk ekonomik bir nedene balysa, orada psikanalizin ii yoktu.
Moreno, toplumbilimini toplumsal ruh asndan kuruyor; nesnel temel dncesinin yanlln bir nyarg
olarak koyduktan sonra, psikanalizin topluma nasl uygulanacam ve iyiletirme yollarn gsteriyordu. nce
unu belirtmeliydi ki, hastalk toplumun temelinde olarak btnnde deil, paralarnda, "grup"larda bulunuyordu. Bunun iin psikanaliz, gruplara uygulanacak ve
iyiletirme yollan, toplumun btnnde deil, gruplann
kk alannda (microsocioliogie) aranacakt. Gruplarda psikanaliz nasl yaplacakt? Bunalm yllarnda en
huzursuz, yani en hasta gruplarn ii gruplan olduu grlyordu. te, hasta olarak ele alnan herhangi bir
grupta psikanaliz, grup yelerinin sorguya ekilmesiyle
balyor; onlann nelerden holanp, nelerden holanmadklann ortaya karmak zere, yle sorular soruluyordu: "Ne trl bir i yapmak isterdiniz? Nasl bir i ar-

\ 20.

Y Z Y I L 121

kadanz olmaldr? ef olarak kimi isterdiniz? takmnzda bulunmasn istemedikleriniz kimlerdir?" Moreno, bu gibi aratrmalan iin bilimsel deyimler de buluyor; soru sonularnn "tasnif" edilip sayya vurulmasna "sociometrie" diyordu. Sing Sing hapisanesine uygulanan yntem kmsenmiyor; birtakm olumlu sonulara vanlyordu. zellikle hapisanelerde, okullarda huzursuzluun lftan anlamaz, dert dinlemez yneticilerden geldii grlyor; diyelim hapisane mdr deitirilince gerginlik yatyordu. Yalnz Moreno'nun deil, Lewin gibi bakalarnn da ele ald sosyometri;
zellikle i-iveren atmalarn psikoloji alannda, toplumsal alandan daha dar ve ucuz bir biimde zmeyi ngrmesi bakmndan byk ilgiyle karlanyor; 29.000
iisi olan bir iyerinde (telefon malzemesi yapan Hawthorne atlyeleri) on iki yl srecek bir anket yaphyordu.
Anketleri yapanlarn iiymi gibi iiler arasna girmesinin daha iyi sonu verdii; iyeri badanasnn rengi deitirilince, yada hafif bir mzikle iinin daha iyi alt grlyor; bu gibi etkenlerin ortaya kanlmas
iin, iyerlerinde kurulan "human relations" brolannda
insan mhendisleri denen "human engineers"ler alyordu. Ne var ki yzlerce soru, onbinlerce sayfa yaz,
say, fi ve cedvelden ve yllarca sren anketlerden sonra; iiyi adyla armanz onunla ilgilendiinizi gsterir, ylban iiyle birlikte kutlamanz gerginlii azaltr gibi tlerle karlaan iverenlerden birou, birok
"human engineers"in arlatan olduu kansna vanyor;
Moreno yntemini gelitiriyor; atan gruplar psikanalizinin, atmay sahneye kararak, yani bir dram (sociodrame) tertiplenerek zmlenmesini neriyordu. yle ki, nasl bir kimseye derdini anlattrmak, onu dramnda bir daha yaatarak (psyehodrame), ferahlatmak zere areyi aramaya gtryorsa, gruplara bir "miting"
yaptrarak dertlerini dktrmek; hatt att grubun
szcleriyle kar karya getirerek dinlemek; daha iyisi,

944

A I M I Z

nceden hazrlanm bir senaryo iinde sorularla, karlk sorulan ortaya atarak dram yaatmak, grup hastalklannn ortaya kanlmas bakmndan ilgin grlyor;
birok okulda byle sosyodramlar dzlp roller datlarak, elenceli bilimsel incelemeler yaplyordu. Moreno,
mikrososyolojinin "microscopique" sonularna balad
umutlarn "Kim kalacak?"da belirtiyor; psikolojik grd tedirginlikleri, psikolojiyle dzeltmenin yolunu gsteriyordu.
Yzeyde, betimleyici (tasvir) olarak kalan toplumbilime (sociologie descriptive) karlk; Max Weber'in irrasyonalist toplumbilimi, anlamsal toplumbilim (sociologie comprehensive) adn alyordu. Dilthey, "doay aklyor, dnsel yaam anlyoruz" dememi miydi? te toplumsal olaylar, insan gibi anlalabilir, fakat aklanamazd. Toplum olaylarn anlamak iin diyordu Weber, onun getii yere ve zamandaki insan anlamalyz.
Fakat insan anlamakla, toplumsal olaylarn neden-sonu
ilikilerini bilebilecek, yani toplum olaylarn aklayabilecek durumda deiliz; nk insan zgrdr ve nedensonu ilikilerinin dndadr. Onun neyi niin yapt
aklanamaz. Diyelim, Sezar'm gnlerinde kan i savan nedeni aklanamaz; nk insann ileri usa vurulamaz ve tarih, Dilthey'in dedii gibi, us mahkemesinin huzuruna kanlamaz; fakat insan kendini Sezar'n
yerine koymakla onun tutkulann, dknlk ve erdemlerini anlayabilir. Ancak diyordu Weber, gerekten yaam kiiler, toplumlarnn rnek kiisi (ideal tip) olmaktan uzaktrlar. Bu rnekleri, toplumbilimci, inceledii toplumdan ald malzemeyle bir heykeltra gibi kendisi yaparak ve kendi yaratt bu rnek insan anlayarak, inceledii toplumu anlamaya ynelir. Byle bir toplumbilim znel (sbjektif) bir bilim olmuyor muydu? Ne
var ki Max Weber, insann btn yaptklarnn znel olduunu sylemesiyle, byle bir sorunun yersizliini hazrlam bulunuyordu.

20.

Y Z Y I L

157

Tnnies (Einfhrung in die Soziologie, 1931); toplumsal iliki rneklerinin rnek insanda deil, topluluk
rneklerinde bulunduunu ve anlamann onlara bal olduunu belirterek, iki trl insan topluluunun birbirine
kartrlmamasn istiyordu: toplum ve doal topluluklar.
nsanda diyordu Tnnies, iki trl dilek vardr; biri yapay (sun'), br doal dilek. Yapay dilek (Knville),
dnlm, tanlm bir dilektir; oysa doal dilek (Wesenswille), kanmzdan, ruhumuzdan gelen, nne durulmaz gl dilektir. te yapay dilek szlemelerin, bencil al verilerin, hesaplamalarn ilikileri olan toplumu
kurar ki; bunun karsnda aile gibi doal topluluklar,
kandan, ruhtan ve rktan gelen topluluklardr. nsan diyordu Tnnies, bulunduu toplulukla anlamaldr; toplumda bakalarn kandrmaya alan bencil insan; kan
ve ruhuyla bal olduu doal toplumu iinde baka bir
insan deil midir? nsan diyordu Tnnies, doal topluluunda kendini evinde gibi bildii halde, topluma knca yabanclk duyar. Grlyor ki, dnlm dilekle,
usla kurulmu toplumlar, yapmack, kalp toplumlar olup
doal deildir. Oysa, irrasyonel, fakat rka dayanr toplumlar doal olup, insann iinde, iyi insan olduu toplumlardr.
Max Scheler, Husserl'in felsefesine dayanarak, fenomenolojik toplumbilimi kuruyor; insan, insan anlamaya gtren; benleri, senlere balayan; bir "bakas" bilinci vardr ki diyordu; bu, sevgi duygusunun yaylmas
deildir; byle bir yayl, ancak, yn anlamnda halk
yaratr; fakat toplum dourmaz. Toplumun domas
iin, Husserl'in anlad anlamda, yani yaant-olay (phenomene) olarak bir ortak yaaytan gemek gerekir ki,
ite bu doal topluluktur ve en gzel rnei ailedir. te,
ortak yaant-olay topluluklar zerine kurulan yapay
dernekler, toplum olup, bunun en gzel rnei anonim ve
limited ortaklklar; ve toplumdan da stn olan ruh bir

123

A I M I Z

ligine varm "kollektif kiilik"e gelince, bunun da en gzel rnei kilisedir diyordu Scheler.
Pozitivizmin, psikolojizm ve pragmatizmin ve fenomenolojinin toplumbilimleri; etken usun, bilin aamalaryla birlikte toplumsal yaamda artan bir yeri olabileceini, dnlerinin erevesi dnda brakyorlard,
Hatt, usun dzen verici, yapc deil; dzen bozucu, ykc olduuna, Auguste Comte'dan Max Scheler'e dek irrasyonalizmin parmak bast grlmt. Comte, usun,
toplum ba olan sencillik duygusunu bozduunu ve
Scheler, ruhun bu clz parasnn, eitlik gibi ok zararl
bir dnceyi ortaya attm belirtmilerdi. Berdiaeff
(1879-1948); gerek, yaanm olmaldr diyordu. Yani
gerek, yaanm olmas dolaysiyle, yaayan zneye
(sujet) bal olup; tersine olarak nesne (objet), bilginin arpt engel ve gerein perdesiydi. Bunun iindir ki, gerek, insann dnda deil, iindeydi ve ona gtren yol us deil, seziti. Nesnel gerei bilmekle grevli olan us, byle bir gerek ve grev bulunmamakla,
"vehim"den baka bir ey olmadndan, zne, ancak
iine doru derin bir dnceyle (murakabe) varoluunu
ilgilendiren geree varabilirdi. te diyordu Berdiaeff,
znenin, varoluu zerindeki murakabesi, ona "trans-subjectif'de znel geile, zneden geii salaynca, bu
varnda kii, bakalarn ve Tanr'y bulacaktr. Chestov (1866-1938); us, zgrl ldrr diyordu. Berdiaeff, Chestov gibi varoluu dnrlerden olan Gabriel Marcel, 1933'de "Krk Dnya"y yazmt. Bu bunalm yllarnda dnyann ackl durumuna bakarak Gabriel Marcel; endstri uygarlndan duyduu tiksintinin
yanma bilimi koyuyor; doann bilinmesindeki ilerlemeleri, ann ackl durumundan sorumlu tutarak, yeter
artk, kiliseye dnelim diyordu. G. Marcel'e gre de,
Berdiaeff'in belirttii gibi, gerein usla deil, yaanm
olmakla ilgisi vard. Yaanm geree verilen anlamla
(fenomenoloji), Salt Gerek'e varlabilirdi. Biri tanrl,

20.

Y Z Y I L

. 157

br tanrsz varoluu olmakla birlikte, Heidegger gibi G. Marcel de varoluulua, fenomenolojiden gelmiti.
Kierkegaard'dan sonra varoluuluk, Dilthey'in irrasyonalizmi, Batnn bunalm ve fenomenolojiyle parlyordu.
Kimim ben diye kendime sorarsam diyordu Gabriel Marcel (Etre et avoir, 1933); bu soruda usun, mantn tm
iflsn grrm. Ve G. Marcel'e gre bir Ben, bir de Sen
vard. Ama mantkla deil, dnlerek deil, yaanlarak vard. Benin dndaki her varlkta o her varl
kaplayan Tanr, Salt Sen olarak vard ve Ben vard. "O"
yok muydu? Benden senden baka "o" yok muydu? O,
diyordu Gabriel Marcel, beni, seni olmayan kiiliksiz varlktr. "O" olan varlk, kiiliini yitirmi varlktr; "O"
olan varlk, olmann (etre) alanna deil, malik olmann
(avoir) alanna girer. yle ki, insanlar, teknik baarlaryla dnyaya malik olduka, " o " alanna dalar ve beni, seni unutup kiiliklerini ve onunla birlikte varolularn ve zgrlklerini yitirirler. nsanlar ben-sen sevgisinin tanrsal mutluluundan uzaklap, olmak alanndan, malik olmak alanna geerek, beni-seni yerine, onlar-bunlar sevdike kiiliklerinden yoksun kalacaklard.
Jaspers, baarszlklarn Tanr'ya gtrdn sylyordu. nsan baarl olduka onu unutacak; fakat varlksal yaps gereince baarszlk, insann aln yazs olduundan, ban baarszln duvarlarna arptka,
onu anmaya, onu bulmaya ynelecekti. Bat hastal,
Batnn bunalm olarak nereden geliyordu? Jaspers, genel psikopatoloji incelemelerinde; bilimsel alma diyordu, nce fenomenleri betimler (tasvir eder); ve gerekten yaanmla ilgilenmek iin, fenomenlerin nereden doduunu bir yana brakr. Gerekten yaanmla ilgilenmek; ite fenomenolojinin amac budur. Ruhsal olaylar
diyordu Jaspers, birbirlerini doururlar; bunu da "anlyoruz". Yani fenomenolojinin, yaanm' gstermesine
karlk; anlamsal (comprehensive) psikoloji, yaanm
olaylarn birbirine zincirleniini gstermektedir.
Fakat

124

AIMIZ

bu zincirlenig, bir neden-sonu ilgisi iinde bulunmad


iin, anlamsal psikoloji, aklama yerine gemez ve geemez (kskandrlan insann ktlk etmesini anlyoruz;
fakat neden ktlk etmiti, bunu aklayamyoruz). te
diyordu Jaspers, psikopatolojik alan, insann nedensiz,
tutarsz ilerinin birbirini hzla kovalad alandr. Anormal insanlarn tutarsz ileri, gzmzn nne hzla seriliyor. Normal insanlarn nedensiz ilerine gelince; onlarn tutarsz ilerindeki birbirini kovalay, hzl deil
yavatr. Grlyor ki, psikopatoloji insan ve onun nedensiz, tutarsz ilerini anlamada, felsefeye temel olacak
bir alandr. Anormal insan, tutarsz ilerinin hzyla; normal insann ancak uzun srede ortaya kacak tutarszlklarnn anlalmasnda psikopatolojik bir k, bir
anahtardr. Us hastalklar (psychiatrie) alannn dar
erevesine karlk, ruh hastalklar alan olarak psikopatoloji, insann tutarsz ilerinin dnyasn, ksacas dnyay anlamaya gtren felsefe olmaya adaydr. Ayrca,
Heidegger, insann kkl bunalmnn, gelip geici olmadn, bu bunalmn, varlksal temelde yattn bildirmiti. Yaant-olay'n anlalmas fenomenoloji ve varolu, insann yaam olduuna gre, varoluulukla kapsanan fenomenoloji, Jaspers'de psikopatolojiyle aydnlanyordu. unu da gzden karmamalyd ki, psikopatolojiyle anlalan insann durumu, bunalm, rasgele ve geici olmayp, varlksal yapsna bal aln yazsdr.
Bilim demek; baarszlk demektir diyordu Jaspers.
nk varolu bir baarszlktr; nk sonu, lm!
nsan varoluunun sonucu, yokolmaktr. Grlyor ki
varolu, varlksal yapsyla bunalm ve baarszlk iindedir. nsan ne yana dnse, ban baarszln duvarna vurur. Benim dncem diyordu Jaspers, kuramsal
bir dnce deil, bilimsel hi deil, fakat yaamn baarszlk duvarlarna arpm bir baarszlk felsefesidir.
te fenomenolojinin sonu. te yaant-olayn gerei.
Fakat diyordu Jaspers, ktmser deil iyimserim, hem

20.

Y Z Y I L

. 157

de ok iyimser. Tanr'ya gtren yol, baarszlktr nk. Kapitalist toplum, genliinde, baarlar ve umutlar
iindeydi ve emperyalizmin byk dnr Nietzsche,
"Tanr ld" dediinde, Bat, egemendi yeryznde. Oysa Batnn artk batmakta olduu grlen Spengler'lerin,
Max Weber'lerin, Heidegger'lerin a, baarszln, umutsuzluun, bunalmn artk varlksal temelleri ve insann aln yazsyla anlald fenomenoloji ve varoluuluk
adr. Eskiden bilime gveniliyordu. Fakat onun nesine gvenilebilir? Bilimin insan ve dnyasn aklayamadn gryor; ancak fenomenoloji ve psikopatolojiyle anlama yoluna gidiyor ve bilime olan gvenin snmesinden sonra doan byk umutsuzluk iinde, en byk
umudun, Tanr kapsnn aldn anlyoruz diyordu Jaspers. Benim felsefem diyordu Jaspers, bir baarszlk ve
an felsefesidir. Zira baarszlk insan sapa yollardan
Tann yoluna anyor. Varoluu gereince insan eylemsiz kalamaz. nk insan, bir varolutur ve varolu
eylemdir. Ne var ki insan, eylemlerinin baarszl iinde, en gerek, en "sahih =-authentique" eylemine yaklamaktadr. Benim felsefem an ve umuttur diyordu
Jaspers. yle durumlar vardr ki Gramsci'nin "Gerei
sylemek devrimciliktir" dedii gibi, sadece gerei sylemek, faist talya'da onun hapse atlmasn gerektirir
ve William James'in, bilimin koulu zerine syledii bir
szn derin anlamn ortaya kanr. nk insann zgrl ile gerein zgrl badaabilmek iin, insann gerekle badamas gerekir. Oysa baanszlk
evreninde bu badama yoktur. Neden? William James,
bir gn gelecek, bilimin koulu diye, kiiliin inkn hayret verici olarak karlanacaktr demitir. Neden ? nk
bilim insan, nesnel geree gtrrken onu kendinden znel gereinden uzaklatrarak kiiliinden yoksun klar.
Bunun da nedeni udur ki, nesnel gerek znel geree
uymaz bu irrasyonel dnyada. O halde, ya kiinin zgrl, ya bilimin zgrl! Marx, iki alan birletirme-

250

CAIMIZ

ye kalkan baarsz bir abaya girimi; nesnel gereklerle dzenlenen edilgen usun, nesnel gerekleri dzenlemeye dnen etken eyleminde rasyonel dnyay aramtr.
Oysa insann temel yapsndaki bunalm ve baarszlk
alnyazs iinde, bilim alanndaki baarszlklarm da
gsteren varoluuluk, fenomenoloji ve irrasyonalizm asndan bilimsel bir dnya kurmak, temelden baarszla mahkmdur. Marx, insann kendine yabanclaarak
mal olmasn, klelikten, igcnn mal olmasna, yani
kapitalizme dek geirdii evreler iinde incelemi ve yabanclamann nedenine gre, bilimsel sosyalizmi bir baar yolu olarak gstermiti. Oysa insan, baarszlk demek deil miydi? Ve irrasyonalizm ve Jaspers diyordu
ki, bilim baarszlktr; nesnel gerek, onu bilen us ve
byle bir usa dayanr baarl bilim yoktur; bilim, gerek yolunda ilerlemez, o yaantya bir kezde verilen anlamdadr; gerek zneldir, fenomenolojiktir, yaantya
verilen anlamdr. W. James de diyordu ki, nesnel geree nem vermek, zgrln yitirilmesidir. nk zgrlk kiilikte ve kiilik znel gerektedir. te bunun
iin bir gn gelecek, bilimin koulunun, kiilii yitirmek
olduu alarak grlecektir. Bilim niin "objektif" olsun? nsanlar, gerek znel olduu iin bilimin "sbjekt i f " olduunu anladklarnda, tuttuklar yolun yanlln anlayacaklardr. Ya zgrlk, ya bilim! te Jaspers,
bilimsel dncenin kiiliksiz (impersonnel) dnce olduunu belirtmektedir. Objektif dncede kiilik olabilir mi? O zgr deildir; ya zgrlk, ya bilim! Bilimsel dnce zgrle aykr olduu iin, varoluulua
aykrdr; bilimsel dnce, "anti-existential"dr diyordu
Jaspers. Grlyor ki insan, gerek (authentique) varoluunu bilimde deil, bilimin mahkm olduu baarszlkla onun tm tersi olan bir yola arlnda bulacaktr. Bu da lmdr. nk insann varoluunu, gerek
varla kavuturacak en kesin baarszlk lmdr. Bilim ve bilim yolu diye belirtiyordu Jaspers, insan ken-

20.

Y Z Y I L

251

dine yabanclamaktan kurtarmaz; tersine insan kiiliinden eder. nsan "objektif" klan bilimdir. nsan
bylece kiiliinden ederek "impersonnel" klan bilimdir.
nsan kendine yabanclatran bilimdir.
rrasyonalizm asndan Moreno'nun sorusu "Kim
kalacak?" diye bir daha sorulsa; Jaspers'e gre, en bata
psikopatolojiye konu olarak evrensel tmarhane saylabilecek u irrasyonel dnyada kalacak olan, insan yaamnn ve tarihinin tkenmez bunalmlaryla, onun sonsuz
baarszldr.
VI

1930'a dek tanecik diye bilinenler; ok kprdak, ok

hafif ve ( ) elektrik ykl elektron ile, ( + ) elektrik


ykl ve elektrona gre ok ar ve atomun ekirdek paras diye anlan proton ve bir de enerji tanecii olarak
nmlarda bulunan fotondu. Bata tanecik yok muydu?
Bu sorunun ikinci anlam, maddesel yap daha kark
deil midir oluyordu. Byle bir sorunun yeri var myd?
Rutherford, tarafsz tanecik anlamna gelen "neutron"
adyla and bir atom parasnn varlndan kukulanyordu. Hidrojen atomu bir protonla bir elektrondan kuruluydu ki, protonun boyu, futbol topu olarak dnlse,
elektron ondan iki kilometre uzaktaki yrngesinde saniyede, milyar X milyonlarca kez dnen bir bilya byklrdeydi. Atomlar, elektrik yk bakmndan tarafsz (neutre) olduklarna gre, diyelim iki protonlu atomun iki elektronu olmas gerekti. te helyumun iki
elektronu olduuna gre iki protonu vard. Byle olunca, helyum atomunun arl, bir proton, bir elektronlu
hidrojen atom arlnn iki kat olmas gerekirdi. Oysa
helyum hidrojenden drt kat ard. Demek diye dnyordu Rutherford, helyum atomunda, elektrik yk
bakmndan tarafsz bir para (neutron) daha var ki, bu

p,

f
252

AIMIZ

ne proton, ne de elektrondur. Ancak, 1920'de kuramsal


dncede varln gsteren ntron, denemelerden birinde, yani bilimsel eylemle onaylanarak varln gstermemiti henz.
1900 yllarnda T. R. Wilson, elektroskop aracnn
ar ar da olsa, elektrik ykn kendiliinden nasl ve
niin boalttn dnyordu. Radyoaktif nlarn,
yada elektriklenmi tozlarn havadaki elektrik tarafszln bozduu biliniyordu. Acaba havada radyoaktif bir
n m vard ki, elektroskop ar ar da olsa, ykn
boaltyordu? Wilson, yeryzndeki radyoaktif maddelerden havaya byle bir n karm olabileceini dnyordu. Gockel, 1910'da bir balona binip 4.000 metre
ykselerek havay yokluyordu. Wilson doru dnyorsa, yani elektroskopu boaltan etki yerden geliyorsa, yukar ktka azalacakt. Ve 1912'de 5.000 metreye kan
Hess, etkinin ykseldike azalacak yerde oaldn gryordu. 1914 ile 1919 arasnda balonuyla 9.000 metreye
dek ykselen Kolhrster, bu oalmay onaylyordu. Demek, elektroskopu boaltan radyoaktif n yerden deil
gkten geliyordu. Inn ad, kozmik n konuyor; radyoaktivitesi gz nne alnarak, ne gibi maddesel tanecikleri tad ilgiyle aratrlyordu.
Radyoaktif nlarn, alfa, beta, gamma gibi adlarla anlan ayr niteliklerde nlar demeti olduu biliniyor; kozmik nn zm aranan demetinde, gamma nndan daha delici olarak daha kaln kurun duvarlar geen bir n bulunduu grlyor; Millikan, gllerin dibinde de kozmik na
Taslandn bildiriyordu. te, teki radyoaktif nlardan daha gl bir n demeti olduu anlalan kozmik
nn iinde, yeni nitelikte tanecikler yakalamak zere
bana fizikiler yor onu didik didik ediyorlard.
Ktlesi elektrona eit, fakat elektrik yk ( + )
olan bir tanecie "positon" ad verilecekti ki, Dirac, byle bir taneciin varln, fizik matematiinin ilemlerinde bir boluu doldurmak zere bulmutu. Poziton ger-

20.

Y Z Y I L

126

ekten var myd? 1932'de Anderson onu, kozmik n


iinde yakalyordu.
Fizik aratrmalarna 1919'dan beri Rutherford'un
at bir alanda, polonyum gibi radyoaktif maddelerin
sald alfa nlar, yani atom ekirdekleriyle alminyum
gibi maddelerin atom ekirdeklerini dvp kartrmak,
bu kattrmalardan neler kacan aratrmakt. Bu
aratrmalarda karlalan glk, ekirdeklerin seyrekliiydi. Bir ekirdek, futbol topu byklnde dnlse, iki topun yaknl aa yukar drt kilometreydi.
Bylesine seyrek dizilmi toplar gene bir topla vurmak
kolay deildi. Ayrca, ( + ) elektrik tayan ekirdek,
getii alanlarn elektrik tuzaklarna tutuluyordu. Ntron ele geirilse, bombardman ok daha kolaylkla yaplacakt. Sapan ta savurur gibi, tanecikleri manyetik alanlarn helezonlarnda savurarak vuru enerjisini oaltacak aralar (cyclotron) yaplyordu. 1930'da Bothe ile
Becker, alfa nlaryla berilyumu vururken, ondan,
gamma nndan daha yksek enerjili bir n ktn
gryorlard ki, bu n neydi? 1932'de irene Curie ile
Frederic Joliot, berilyum n diye adlandrlan bu nn, proton arlnda tanecikler tadn gsteriyor ve
ayn ylda Chadwick, proton arlndaki bu taneciin,
elektrik yk bakmndan tarafsz olduunu anlayarak,
hocasnn (Rutherford) dnd ntronun bulunduunu aklyordu.
Alfa nnn helyumuyla, berilyum atomunun katmasndan karbon ile ntron n kmas, artk yle aklanyordu: Berilyum 9 atom arlnda 4 elektronlu
ve helyum 4 atom arlnda 2 elektronlu bir cisimdi. u
halde berilyum ekirdeinde 4 proton ile 5 ntron ve helyum ekirdeinde de 2 proton ile 2 ntron vard ki; katmalarndan 12 atom arlnda ve 6 elektronlu karbon doarak, atom arl toplamnn (9 + 4) 13 ncs
olan bir ntron, yeni doan karbon atomunun anda
kalyordu. Bu bulu, arl 238 ve elektronu 92 olan u-

m m r n r n m m m ,'nl

AIMIZ

rnyum atomunun 146 ntronuyla paralanmasnda, saaca ntronlarn okluuyla, zincirleme paralanmalara yol aabileceini usa getiriyordu.
Enerjetist ve pozitivist-spiritalist Ostwald, atom
teorisine karg direnerek, materyalizmin ifls ettiini gsterili deyimlerle aklarken, atom demiti, ancak ktphane tozlan arasnda bulunacaktr! Sonunda, Ostwald
ifls etmiti. Bilim tarihi birok bilgin'in, yaln bilgi
bilgini olduunu gsteriyordu. Pratik; kuramsal dncenin, nesnel gerekler zerine kurulmu teorilerinin diyalektik deneme alanyd ki, dnce orada danya karlk olarak dnyor ve kendini eylemde deniyordu. te,
her geen gn fizik denemelerinin pratii, atom teorisini onaylamakla kalmyor; onu daha da zenginletiriyordu. 1934'de irene ile Joliot, doal radyoaktivitenin yanna konacak, insan eylemiyle yaplm, yapay radyoaktiviteyi buluyorlard. Onlar, bu yln ilk gnlerinde, bilimler akademisine verdikleri bir bildiride, helyumla vurulan alminyum atomunun, fosfor ile akta kalan ntrona dntn; ancak bu fosforun, radyoaktif olduunu, nk onun da ksa bir srede beta n (radyoaktif nlardan) salarak silisyuma dntn bildiriyorlard. Bu ok ilgin bildiride, ilgin konulann birbirini izledii grlyordu. nk sz geen beta n, doal radyoaktif maddelerin yaynlad ( ) elektrik ykn deil, ( + ) elektrik ykn tayordu. Yapay olarak elde edilmi radyoaktif fosfor, elektron deil, poziton salmt. Dahas var, bir yldan beri grlen bir olayn, yapay radyoaktivitede daha yakndan incelenmesine yol alyordu: Bir elektron-poziton iftinin birbirlerini yokederek, enerjisi yksek fotona dnmelerine karlk; atom ekirdeinin hzn kestii, yksek enerjili bir
foton, elektron-poziton iftine dnyor; yani enerji tanecii olarak bulunmu fotonun, cisim taneciklerinden
apayn, onlarla iliii kesilmi bir varlk olmad grlyordu.

20.

Y Z Y I L

127

Gaston Bachelard, 1934'de bilimsel dncenin yenilemesi konusunda (Le nouvel esprit scientifique) yaynlad kitabnda yle diyordu: "Bilimsel dn; bilginin erevesini geniletmek, bilineni batan aa dzeltmektir. Bilimsel dn, tarihini yarglamak ve onu
mahkm etmektir. Bilimsel dn, tarihinin yanlglm zerine bilin edinmektir. Gerek zerine bilimsel
dn demek, uzun bir gemiin tarihsel yanlgs zerine dn olduu gibi, deneyin bilimsel dnle ele
alnmas da, deney ncesi ortak yanlglarn dzeltilmesi
demektir. Bilimin diyalektik abas, bilinmeyenin snnndaki bilgi aamalarndadr ki, bu bilimsel dnn yaamdr". Bilimsel dnn gsterdii nice somut ilerleme karsnda, hl gerek, bilinmezlik kabuu iindedir, "irrasyoneldir" denebilir mi diye soran Bachelard,
usla gereklerin "diyalog"unda yzyllar kapsayan deneylerin "dilsiz" olmadn sylyordu. Baka bir kitabnda (L'activite rationaliste de la physique contemporaine, 1951) da, "Bilimler tarihi, bir yenilginin tarihidir,
irrasyonalizmin yenilgisi. Fakat sava bitmemitir" diyecekti Bachelard.
Pauli 1931'de, elektrik yk bakmndan tarafsz bir
tanecik daha bulunmas gerektiini sylyordu ki, bunun
ad "neutrino" olacakt. Fermi, herhalde ntrino var;
nk, yksek enerjili fotonlardan kurulu olduunu bildiimiz gamma nlanyla, atom ekirdeklerinden kurulu
alfa nlar tayflerde sreksiz enerji gsterdikleri halde, beta n srekli enerji gstermekle elektronlannn
yannda ayrca bir enerji tadn belirtmektedir diyordu. Ne var ki bu enerji, taneciiyle birlikte yakalanmamt, fotonu yoktu. Foton elektromanyetik enerjinin tanecii olduundan, bu baka trl enerjinin tanecii, elektrik bakmndan tarafszd. te ona ntrino denebilirdi. Elektrik tuzana drlemedii iin, ntron gibi
ntrino'nun da yakalanmas kolay olmayacakt. Aynca,
hesaba gre ntrino, ktle bakmndan foton gibi olarak,

256

C A I M I Z

ancak devinimde (harekette) ktlesi bulunduundan, arlm bir yere koymuyordu. Elektrik bakmndan ntron, ktle bakmndan foton tlnden olan trino, ekirdek enerjisi taneciiydi Fermi'ye gre. O, neden byle
dnyordu.
Yapay radyoaktiviteyle urarlarken, I. Curie-Joliot
ile F. Joliot grmlerdi ki, fosfor gibi yapay olarak radyoaktif duruma getirilen cisimler, sonunda baka cisimlere dnrken, belli koullarda ntron ile poziton ve
koullar deiince proton salyorlard. Bu bilgin ift, bu
olayn ok nemli olduunu belirtiyorlard; nk yalnz
cisimlerin cisimlere deil, o cisimleri kuran ntron, proton gibi ekirdeklerin de birbirlerine dnt grlyordu! ekirdei kuran ntronlar ile protonlar daha yakndan ele alnnca ktlelerinin eit olmad, ntronun
(1,00895), protondan (1,00815), stne bir elektron eklenmiesine ar olduu anlalyordu. te, bir protonun bir ntron ile bir poztona dnmesine karlk, bir
ntrondan bir proton ile bir () ykl elektron (negaton) douyordu. Atom ekirdeindeki dnme, ntrondan protonaysa, beta n (), ve protondan ntronaysa pozitonlaryla beta n, ( + ) elektrik tayordu. Doal ve yapay radyoaktivitenin ekirdek yapsn gittike
belirtmeye balad yllarda Fermi u soruyu soruyordu: elektrik ykleri gereince birbirlerinden uzaklamalar gereken protonlar nasl oluyor da koskocaman atom
alan iinde (eni boyu drt kilometre olan bir alann ortasnda bir futbol topu dnlsn) darack bir alana skm bulunuyorlar? Elektronlarm ekirdee ball,
ters elektrik yklerinin birbirini ekmesiyle aklanyor.
Fakat protonlarn birbirinden uzaklamalar gerekirken
ekirdek alanna smalar, ekirdee zg balayc bir
gcn varln gerektirir diye dnyordu Fermi. ekirdekle elektronlar balayan alanda bulunan enerjinin
tanecii fotondu ki, atomun bu alannda olan denge deiikliiyle elektron, enerji dren bir yrngeye atla-

20.

Y Z Y I L

25?

dnda, foton yayn olduu biliniyordu. ekirdekteki


enerjinin tanecii de ntrondur diyordu Fermi. Nasl foton, atomun d evresindeki denge deiikliinde beliriyorsa, ekirdek iindeki denge deimelerinde, beta nyla birlikte ntrino beliriyordu ki, ite ekirdek enerjisinin kuvantumu buydu Fermi'ye gre. Ne var ki beta
nn inceleyerek ekirdek enerjisinin nicelii zerinde
varlan sonular yeterli grlmediinden, Yukawa 1935
de, ktlesi elektronla ekirdek paracklar (proton ve
ntronlar) arasnda olan birtakm taneciklerin de bulunmas gerektiini sylyor ve gerekten byle ktlesi atomun ar ve hafif paralan arasnda olduu iin, yanm
anlamndan gelen bir deyimle "meson" denen tanecikler,
kozmik nda bulunuyordu. Yukawa'ya gre varlk sresi, ortalama, saniyenin on milyonda biri olan mezon,
bir elektronla bir ntrinoya dnyordu ki, fotonlar nasl elektromanyetik alann tanecikleriyse, mezonlar, ekirdek iin enerjinin "mesique" alann kuruyorlard.
Elektromanyetik alan iinde mezik alanlar, elektromanyetik alann boluklan olarak grlebilirdi ki, elektronlar ile pozitonlar ekirdek iinde yok, fakat ntronun protona, yada protonun ntrona dnmesinde, mezik alandan karak beta nyla varolduk lan elektromanyetik
alana geiyorlard; yle ki, bu alan da mezik alann boluuydu. 1938'den 1958'e dek trl niteliklerle birbirinden ayrlan aa yukan yirmi eit mezon ve ekirdeklerden de ar (hyperon'lar), ksa sreli tanecikler bulunacakt ki, bunlardan birinin varlk sresinin, saniyenin
yz trilyonda biri (10'un nne yirmi sfr koyunuz) olduunu belirtecekti Heisenberg. "Chosisme"in iflasn,
taneciklerin yokoluu gsterir diyordu Bachelard. Ona
gre fizik artk kaba maddecilii deil, diyalektik maddecilii onaylyordu. "ekirdek iinde, protonla ntron
arasnda nitelik deimeleri grlyor. Bu deimeler,
F. 17

i
OhH

yDulugla varoluun birbirini izleyen evrelerinden baka


nedir ? Grlyor ki amzn, tanecikler felsefesi dzeyinde, olu-varlk diyalektii yeni sorunlarn getirmektedir. imdi, tanecik varlklar biliminin, tanecik olular
bilimiyle birletiini gryoruz" diyordu Bachelard,
L'activite rationaliste de la physique contemporaine
(1951) adl kitabnda.
Diyalektik adan madde, varln, duyulmaya borlu olmayan nesnel gereklerdi ki; neopozitiviat adan
gerekler, duyuya arpmakla varolduundan, gerekler
nesnel deil zneldi. yle ki, neo-pozitivizm, taneciklerdeki deimeleri, nesnel gerek yokluunun yeni bir belgesi olarak gryordu. Neo-pozitivist dnce, madde
deyince, deimez, ilikisiz, salt bir varlkla karlamak
istiyordu. Ve byle bir maddenin bulunmamasn o, gerein znel olduunun yeni belgesi olarak
gryordu.
Oluta olan atom, tek bana ve deimez ve ilikisiz bir
varlk olmad gibi, kendisini kuran tanecikler de karlkl etkiler, dnmeler ve elimeler iinde bulunuyorlard. Tanecikler cisim deil, cisim alt varlklard. te
neo,pozitivizme gre cisim-alt varlk olarak duyularmzdan kaan bu varlklar artk gerek varlklar deil, matematiin, diyelim bir atom bombas yapmakta iimize
yarayacak birtakm matematik ilemlerin varlklaryd
ki, bunlar gerein kendisi deil, bizim gerei yle dnmemizin rnleriydi. Bilim, bilgiye gvenmemeyi retir ki, felsefenin deeri ite buradadr diyordu Russell.
"Duraksamann ldrc etkisine drmeden, belirsizlik iinde yaamay insanlara retmek" felsefenin deeridir diyordu Russell. Belirsizlik iinde, yani nesnel gereksizlik iinde kargaala, yada, gerek budur diyen
znel bir grn boyunduruuna dmeden nasl yaanrd? Yaanamaz diyordu fenomenoloji ile varoluuluk.
Gerek anlalamaz ve onun anlam yoktur; fakat insan, yaamna bir anlam verir ki, bu anlam zneldir. to
bunun iin insanlk tarihi, samalklar tarihidir. nk

259
dnyay anlamann banda bulunur; bunun iindir ki,
temelde anlamsz olan anlaml ve sama olan kutsal klan insandr. Bunun iindir ki psikanaliz ve psikopatoloji
ya bakalarnca nesne yerine konmak ve boyunduruk altnda yaamak; yada Sokrates gibi lm ve kargaal
yreklice gze alarak znel gereince, bakalaryla anlaamada bakaldrmak zorunludur. Oysa Russell ve
iinde bulunduu neo-pozitivizm, gerek belirsizdir ama
matematik kesindir diyorlard. te dil mant, matematik mantkla tm birletiinde insanlarn anlamamalarna cgel kalmayacakt. Fakat pragmatizm, ben karma bakarm diyordu. Nesnel gerekten yoksun matematik mantk, kara gre de kullanlmazsa, konudan
yoksun soyut us, soyut ilemleriyle, kocaman bir kofluktan baka neydi? Pragmatizm ancak, smrge gibi anlamazlk douran deyimlerin, szcklerden karlmasnda neo-pozitivizmle anlaabilirdi. u soru da bir karlk aryordu: matematik mantk kesinliini, nesnel gereklerden mi, kendi kendisinden mi alyordu ? Lautmam
gibi matematikiler bu konuda aratrmalar yapacaklard (Nouvelles reeherehes sur la strueture dialectique des
mathematique, 1939). Eukleides, Lobatchevski, Riemann
geometrilerinin ayr ayr gereklik ve doruluu znel
bir seim ve grecelie mi, yoksa uygulandklar geometrik alanlarn nesnel ayrlna m dayanyordu? Trl
geometrinin kendi iinde elimeye dmemesi, A ancak
A olduu iin B ye eit deildir ilkesine dayanyordu.
Fakat bu ilkenin doruluu nereye dayanyordu? Gdel,
matematiin toplama, karma, arpma, blme gibi ilemlere dayandn sylyordu. Geometride de bavurulan
diyelim, A + A = 2A dr gibi ilemlerin, nesnel gerekler alannda yaplan, bir elma bir elma daha ite iki elma gibi eylemlere dayandn belirten Gdel, nesnel gerekler alannda yaplan bu eylemler olmadan, say kavramnn bile domayacan, matematik gerekliin kendi kendini soyut bir biimde onaylayamayacam akl-

s,

"

260

AIMIZ

yordu. u da var ki, usun gereklerden mantk olarak ald us yasalar, deimez deildi; nk elma elma olarak kalmyor, gerekler deiiyordu. Bunun iin diyalektik ; hem usun, hem de doann yasalar olduu halde,
doal diyalektik, dnce yasalarndan km deil; diyalektik dnce, nesnel gereklerin deviniminden km
mantkt.
Neo-pozitivizm, soyut mant ie yarar, yani pragmatik bir duruma sokabilmek iin onu, gerein duyulara arpan d yzyle balamak zorundayd. Neo-pozitivizme gre gerek bilinemeyeceinden, usun yasalar,
nesnel gereklerden deil, kendi kendinden geliyordu. O
halde usun yasalar, ancak duyularla yzeyinden bilinen
olaylara uygulanabilirdi ama bu nasl yaplmalyd? Baka bir deyimle, soyut us nasl ie yarayacak, nasl pragmatik olacakt? Schlick, Reichenbach gibi Amerika'ya
yerlemi neo-pozitivistlerden Carnap, deyimler zerinde nceden anlam olmak zorunluunu belirtiyordu.
Carnap "n-anlamalar" ileri sryordu. Soyut mantn ileme balad szcklerden balayan n-anlamalarla dnmeye, tartmaya balamak, mantn amaz
kurallar iinde herhalde insanlar son anlamalara dek
gtrecekti. Yeter ki, n anlamalara varlsn. Ama nesnel geree dayanmayan n anlamalar nasl olacakt?
Neo-pozitivizm; pozitivizmi gereince, bilinemeyecei kansnda olduu nesnel gerek yerine; yzeyden grlen
duyu gereklerine dayanr anlamalar neriyordu. Temel, gerek deil, gerein grnts olacakt. Bilimin
temeli gerekte deil; grntleri bildiren deyimler zerine varlm n anlamalarla yaplan amaz mantk ilemlerinin, kendi kendindeki soyut doruluundayd. Neopozitivist dncenin konusu, konunun kendi deil lf
olduu iin; bu dnce, szlklerden karlacak szlerle, szlerin deindii konunun da ortadan kalkaca kansndayd. Bilim gerei bilmek deil, grntler zerinde mantk ilemleri yapmakt. Bilim, gerei derinletir-

20.

Y Z Y I L

130

mek yolunda ilerleme deil, grntler zerinde bir kez


bir n anlamaya vardktan sonra, soyut usun zincirleme
mantyla son anlamalara doru ilerlemekti. Belli grntleri, "yeili grnce ge" gibi nceden kurulu mekanizmasyla mesai olarak alacak mantk makinalar, n
anlamalarla kurulmu ilemlerinde kuku yok ki yanlmayacaklard. Mantk makinalar, st ste yapt ilemlerden yorulan insandan daha byk hzla doru sonuca dnmeden varacaklard. Yeter ki n anlamalar
yerine geen mekanik kurulu nceden iyi yaplm olsun. te grlyordu ki, bir kez n anlamalarda anlaldktan sonra, doruya varmak iin dnmek gerekmiyordu; mekanik ilem, usun yerini alacakt. Hatt daha
iyi bir biimde yerini alacakt. Nesnel gerei bilmek olarak deil; grntlerden ald mesajlara gre nceden
kurulmu mekanizmasyla ilemler yapmak olarak anlalnca us; diyalektik deil, makina-mantk oluyordu. Artk deniyordu fizik, cismin altnda somuttan soyuta doru giderek nesnel geree deil, znel geree yaklayor.
Heisenberg'in dedii gibi deniyordu; bir elektronu fotonla aydnlatmadan nerede olduunu grmyoruz ve onu
fotonla aydnlatnca da yerinden kaydrm oluyoruz;
bu belirsizlik iinde gerek var mdr? Neo-pozitivizm grntye nem verdii iin, gzlemin bulunmad yerde
grnt gerein bile bulunmad kansna varyordu.
Fizikte irrasyonalizm, enerjetizm olmu; fakat atomizm onu bilim dna atmt. Max Weber'lerin, Jaspers'lerin, Moreno'larm anda irrasyonalizm artk enerjetizmde deil, Heisenberg'in belirsizlik ilkesinde umut buluyordu kendisine. Heisenberg belirsizlik ilkesinin,
tanecikler alanna zg olduunu syledii halde; irrasyonalizm, belirsizlii evrensel yasa olarak grmek umudundayd. Baka trl de yapamazd. nk belirlilik
(determinizm), irrasyonalizmi yaatmayacakt. Umut
belirsizlikteydi. Doal yasalar renmekle dzenlenen
us; belirlilik dzeni iinde bildii nedenlerden diledii so-

202

AIMIZ

nular alr, doaya karlk etkide bulunur, bu diyalektik iinde zgr olabilirdi. Oysa irrasyonalizm, usun
karlk etkisinden korkan dncenin rnyd. rrasyonalizm belirsizlik evreninde yaayabilirdi ancak. Nesnel gerein bulunmad, olaylarn iyzne girilemedii, neden sonu ilgilerinin bilinmedii, hatt bulunmad bir evren dnlsn; burada ne olaylarn ne usun
dzeni olabilirdi ve dzensiz us yoktu; belirsizlik evreni irrasyonalizmin evreniydi. Buna karlk, belirliliin
tek yanl, yani determinizmin mekanik grld evrende, sonucun neden zerinde karlk etkisi olmayacandan, diyalektik iliki bulunmayacak ve etken olmayan us,
kaba maddecilik evreninde zgrln yitirecekti. Diyalektik maddecilii bilerek yada bilmeyerek
mekanik
maddecilikle kartranlar, determinizmi ancak mekanik
determinizm olarak kendilerine yada bakalarna sunuyorlard. Fakat bu sunu; zgrln determinizmde bulunduu dncesinin tm tersine evrilmesini gerektiriyordu; nk mekanik determinizm zgrl salamyor, yokediyordu. zgrlk, belirsizlikte, irrasyonalizmde miydi? Etken olmayan, olaylarn oyunca bir us
zgr olamazd. rrasyonalizmin bir eidine gre zgrlk yoktu. Bu eidin dallarndan birinin yorumu,
trl samalk arasnda zgrln de bir samalk olduuydu. Bir eidine gre de o vard; vard ama darda, eylemde deil, znel gerek olarak iimizde, murakabeye vardmzda, gzmz kapayarak kendi iimize
derin derin baktmzda vard. zgrlk ruhtu. zgrlk ruh olduu iin dmzda gzkmyordu; bu dncenin ilkellikten gelen mant, zarfn mazrufu (bsden ruhu hapsetmi) darya brakmadn sylyordu ki, bundan tr en zgr insan, lm insand. rrasyonalizm
eyleme nem verdiinde, bir yandan zgrln anlamszln, bir yandan zgrlk yada zgrszln
gerektiinde karlara gre kullanlacak aralar olduunu
(pragmatizm); yada onun ancak gszlerin kalkan ol-

20 .

Y Z Y I L ,

263

duunu, glnn kendi gcnden baka zgrl tanmayacan (faizm) neriyordu. Belirsizlik, evrensel
yasa olunca, us, yaam'a dzen veremezdi. karlarn boazlamas dzeninde gl ezecek, gsz ezilecekti. Ya
karlar dvnde belirsizlik, tarihe bilinsizlik sayfalar armaan edecek; yada belirli dzen olarak glnn
gsz ezme mekanii ebed olacakt. Usa gven; smr dzeniyle badamamas bakmndan smr karma uygun bulunmuyor; glnn gsz ezmeyecei
gnn hi gelmeyecei, bunun insann varlksal yapsna
aykr olduu; hatt stn ve gl insanlara, ruhun en
clz ve miskin paras olan usun yaramad, Nietzsche'nin stn insann sava yldrmlar arasnda bilinsizlik
evrenine getirecek byk yangnlar iinde usun clz mumunun k vermeyecei 1939'a doru Almanya'da, talya'da halkn yzne haykrlara!: aklanyordu.
Bolr'a gre, kuvantumlann ok sayda bulunduu
alanda, kuvanta fizii yasalar, klasik fizik yasalarna
dnyordu ki, iki fiziin olaylar arasnda karlkllk
vard. Ancak Bhr, tanecikler alann nesnel gerek alan olarak grmyordu da, matematik ilikiler alan olarak gryordu. Heisenberg bu gre katlyordu. Belirsizlik alan olan mikrofizikle onun zerindeki deneyler
alannda grlen olaylar arasndaki birbirini btnleyi,
Bohr ile Heisenberg'in grlerine gre diyalektik bir
iliki deil, deneyler alanndaki n anlamalarn, matematik ilemlere vurulmalyd. Yani mikrofizik alan artk gereklerin alan deil, bizim o alan mantmz gereince ylece dndmz bir aland. Louis de Broglie ; Bohr'un, Heisenberg'in, Born, Pali ve Dirac'm fizik
grleriyle kendisinin, Planck'm, Einstein'in ve Schrdinger'in fizik grleri arasndaki ayrl, tazelenmi
bir enerjetizm ile atomizm arasndaki ayrla balyordu. 1935'de Bohr ile Einstein arasnda bu konuda tartmalar olmutu. Louis de Brogiie ile Schrdinger'in,
nesnel gerek ikilisi olarak birbirine balad tanecik ile

CAIMIZ
(nicimin birbirlerini btnlemeleri, Bohr'un fizik grllde baka bir anlam alyordu: nesnel olmayan, duyuya gelmeyen mikrofizik alanla ilgili matematik ilemlerin
zerinde duyuyla grlen dalga, soyut dncedeki tanecii karlayan bir grnt. Bu grle diyordu Louis
de Broglie, tanecik "fantoma" olmutur. Heisenberg'e
gre fantoma taneciin, nerede ne zaman belirecei belli
olmadndan, mikrofizik, nesnel belirsizlik alanyd.
Einstein, taneciin yerini belirtememenin onun nesnel belirsizliinden deil, bilgimizin eksikliinden, znel belirsizlikten geldiini sylyordu. Heisenberg gsteriyordu
ki, fiziki taneciin yerini bulurken bu bulula taneciin
yeri deiir. u halde deniyordu, insan araya girmeden,
yani gerei znelletirmeden, taneciin insandan bamsz olarak, nesnel olarak belirli yeri yoktur. Demek
ki diye ekleniyordu, Heisenberg belirsizliin mikrofizie
zg olduunu syledii halde, belirsizlik evreni zerinde
yayoruz.
Heisenberg, mikrofizik, belirsizlik alan olduu iin
orada, neden-sonu ilikisinin de yrrlkte olmadn
aklyordu. Bir taneciin nerede niin bulunduu belirsizdi. ite mekanik determinizmi, diyalektik determinizmle kartranlar, mekanik determinizmin, kuvanta fiziinde ykln, determinizmin tm ykl olarak grmekte
tez davranyorlard. Ne var ki bilim tarihi bir bakma,
duygusal, pozitivist sabrszln, bilimsel sabr ve gerekle boyuna alt edildiinin grlmesi tarihiydi. Ancak
matematik ilemlerde varln gsteren ve 1954'e dek
fantoma olan ntrino, o yl gl bir atom pilinde ele geiriliyordu. Wilson odasnda diyordu Louis de Broglie,
tanecikler nesnel varlklarn, insandan bamsz olan nesnel gerekliklerini gsteriyorlar. Klasik mekaniin, kuvanta fiziinde geerli olmad ve mekanik bir neden sonu ilgisi bulunmad grlyor; fakat bu baka trden
bir neden sonu ilgisinin bulunmadn ve neden sonu
ilikilerinin salt olarak ortadan kalktn, yani salt bir

20.

YZYIL

265

belirsizlii gstermez. Nasl ki biyolojide neden sonu


ilikisi mekanik deil organiktir. Ve biyolojik olaylarda
mekanik belirlilik yoktur ama belirlilik vardr. Schrdinger'in gsterdii gibi, taneciin yeri salt belirsizlik
iinde olmayp, balantlaryla belli olduundan, matematik fonksiyon (tbi) belirler onun yerini. te biyolojide neden sonu ilikisi nasl mekanik deilse, tek bana ve balantsz varolmayan, salt olmayan tanecikler
alannda da neden sonu ilikisi mekanik deildi ama
bamlyd, fonksiyoneldi. Louis de Broglie, belirsizlik
alan teorisinin, taneciklerde enerji deerini sonsuza karan sonulara vardn belirtiyordu ki, bu enerjetist
tuhafln neden ileri geldii aranyordu. Ona gre, bu,
eski enerjetizmin yerini alan teorinin yanllndan, nesnel gereklere uymamasmdand. Ne var ki, neo-pozitivist
bir dnce nesnel gerei tanmyordu. Bunun iin tanecik bu teoride, bir belirsizlik, bir nedensizlik iinde bir
yerde beliriveriyordu. Eski enerjetist teorinin enerjisi
de nesnel temeli olmayan, ancak grnts belirli bir
belirsizlikti. Oysa yeni bulular, her gn daha ok, salt
belirsizlii deil, mekanik belirlilii de deil, karlkl
ilikiler belirliliini onaylyordu. Louis de Broglie, Bohm,
Vigier trl taneciklerle onlarn bulunduu alanlarla, bulunmadklar boluk alanlar arasnda oluma ve dnme
ilikileri bulunduunu, zellikle ikinci sava kovalayan
yllarn son gelimelerinde ortaya karyorlard. 1949'da
yaplacak bilimsel bir kongrede Paulette Fevrier, formel
mantn, ada fizii artk kavramaktan tm yoksun
olduunu belirtiyordu. 1930'larm dncesi olan belirsizlik dncesi enerjetizm gibi geride kalyor; hatt
kuvanta fiziinin ekirdek iini, daha derin nesnel gerei anlamaya yeterli olmayarak yeni bir fiziin gereklilii anlalyordu. nceleri fantoma durumunda olan yeni
tanecikler bulunuyordu. Arl elektronla eit olan poziton, ( + ) elektrik ykyle bir anti-elektrondu. ekirdek paracklar da ntron ile protondu. Acaba ( ) elek-

C A I M I Z

l Il yllltllylc proton arlnda bir tanecik yok muydu?


Vrm b mti-protondu. Bir proton ile bir elektron hidrojendi. O halde bir anti-proton ile bir pozitondan, hidrojenin tersi olan bir anti-hidrojen atomu olacakt. 1956
da anti-proton bulunuyor; yeni fiziin ters-madde (antimatiere) alam alyordu. Ters madde ne metafizii nede kaba maddecilii onaylyordu. Ters madde de, maddenin baka bir biimi olarak nesnel gerek olduu iin,
olu diyalektiinin maddesel evrende en kart elimeleriyle, yeni fiziin konular arasna katldn gsteriyordu. Yang, Li, Vigier, Bohm, Fataliev gibi yeni fizikiler,
taneciklerin trl biimleri ve alanlar ve onlarn karlkl ilikileri, olumalar ve birbirlerine dnmeleri
zerinde incelemelere giriyorlard. Einstein'in maddesel olduunu gsterdii uzayn, maddesel geometrik yaps zerine Yang ile Li nemli bulular getiriyorlard
(1957). Bohm ile Vigier, salt varlk olmad gibi, salt
boluk olmadn gsteriyorlard. Baka varlklar gibi
tanecikler, kendilerinin yokluu alanndan kyorlard;
diyelim foton, elektron pozito iftinin yokoluundan,
onlar da fotonun yokoluundan kyorlard. Olu bakmndan boluk alam yada belirli taneciklerin alan salt
deildi, karlkl ilikiler iindeydi. Madde diyordu Fataliev, yalnz tanecik yada alan deildir; elektromanyetik olmayan alanlarn tanecikleri olduu, gibi, ters madde olarak kart-tanecikler vardr. te fotonlar, elektron
poziton iftine dnnce foton boluu alan douyor
ve bu alandan da foton, boluk kapsndan kar gibi knca elektron poziton ifti fotona dnyordu. Oluta
ne yokluk, nede varlk saltt.
Diyalektik niteliiyle us diyordu Bachelard, nesneye
egemenlik abasyla varolur. Bu aba dnda us gelimesi, ksaca us yoktur. U3, d glerin egemenlii altna dmek istemiyorsa onlarla savamaldr. Bunun
iin de nce gerekler zerine bilin edinmek gerekir. Diyalektik, bir gretir diyordu Bachelard, usun nesnel

20.

K N C

S A V A
I

Yeni dncelere bir yenisini katan Emmanuel Mounier, iyimserliinin, "tragique" olduunu sylyordu. Alat (tragoedia), neden iyimserliin nitelii oluyordu?
yimserlikten, insann yzn gldrmesi beklenirken,
neden at oluyor, neden gzya dktryordu o ? Kigilikcilik (personnalisme) deyimini, dncesine yaktran Mounier, kii sorunu zerinde durarak onu bireyden
ayran ynleriyle incelerken; 1918 szde barndan sonra, 1929 bunalmna tutulan ve 1939 savama srklenen
ann insann, ylesine "gzya vdisi"ne batm gryordu ki, yeryzn byle bir vdi olarak gren geleneksel hristiyanlk dncesi iinde, insan kiilii, alamakl durumundan ayrlamyordu. Tanr kapsnn baarszlklarla ve gzyalaryla alacan Jaspers de belirtmemi miydi? Varoluuluun bir dalyd kiilikcilik.
29 nisan 1938'de kongreye sunduu bir mesajda bakan Roosevelt, "tarihte ei grlmemi bir biimde glerin zel ellerde toplanmas olay" ile kar karya bulunduunu belirtiyordu Birleik Amerika'nn.
Geliigzel yurttan bu olay karsnda birey yada kii olarak
gelecekte durumu neydi? Tm ortaklk gelirlerinin yarsna diyordu Roosevelt, birka ortaklk el koymutur ki,
bunlarn says, anonim ortaklklar toplam saysnn binde biridir.
Gene bu binde bir, diye ekliyordu toplam ortaklk varlklarnn yzde elli ikisini elinde tutar. Amerikan ailelerinin yzde 47'sinin
geliri bin dolarn altndadr diyordu Roosevelt; oysa saylar yzde 1,5'u bulmayan ailelerin toplam geliri de bu

YZYIL

269

yzde 47 ailenin toplam gelirine eittir. Saylar 1909'da


265 olan otomobil fabrikalarnn, 1921'de 88'e, 1926'da
44'e, 1937'de l l ' e (1955'de 6'ya inecek) inmesi; ayn yolda olan baka fabrikalar, bankalar, gazetelerle birlikte
retimden kamu oyuna dek bir "tekeF'e gidildiini gsteriyordu. Tekelleri nleyici yasalar, devlemelerin nne duramyor, onlar altma alyordu. Yasalarn nledii tekel biimleri yerine yenileri bulunuyor; hatt
Roosevelt'in New Deal'i tekellemeyi nleyecek yerde
hzlandryordu. nk zorunlu tutulan birtakm fiyat
anlamalar, birlemeler, byk kapitalin yararna olarak kkleri onlara baml klyordu. O halde Roosevelt mesajnda ne demek istemiti? O, durumu olduu gibi anlatyor, ilerin daha ktye gitmemesi iin bavurduu yoilarn onaylanmasn istiyordu. Liberalizmin liberalizm kstlanarak korunmaya allmas, eski durum
deimesin, eski durumdan yararlanarak yerini tutmularn durumu bozulmasn demekti. Kyasya rekabetle
baa geenler, kyasya rekabet kalktnda durumlarn
salamlatrm oluyorlard. portaclktan gelen tccarn dkkn atktan sonra kapsnn nndeki iportaclar
kovarak polise ikyet etmesi gibi byk kapital, yararland zgrlklerin kstlanmasn yeryznn her kesinden bekliyordu. Artk liberal olmayan, daha dorusu olamayan devleti adlandracak gzel bir deyim de bulunuyordu: Welfare State (Mutluluk Devleti). Sosyalist
olmamak, retim aralar bir aznln elinde kalmak kouluyla, byk kapitalin iine yaramayan liberalizmi brakarak, ok retim bunalmlarn nleyecek yatrmlara
gitmekte devletle daha sk, byk kapitalle devlet rgtn i ie geirecek biimde sk bir ibirliine varmak
V/elfare State'in niteliklerinden olacakt (Beyin trstnde, hkmette, ynetim ltlerinin kilit yerlerinde Averell Harrimann, Stettinius, Morgenthau, James Forrestal
gibi "businessman"ler bulunacak; zellikle sava retimi yneticiliine srasyla General Motors trstnden

w
270

AIMIZ

Knudsen'in, Sears Roebuck al veri trstnden Donald


Nelson'un ve General Electric trstnden Charles A.
Wi s on'un getirildii grlecekti). "Liberal kapitalizmin
politik sonucu olan burjuva demokrasisinin i elimeleri,
bunalm; politik ve toplumsal alanda aka ortaya karyordu. Bu elimeler, halkn politik egemenliiyle, mutlu bir aznln ekonomik egemenlii ve retim gleriyle
toplumsal yap arasndaki elimelerdi. On dokuzuncu
yzyla gre, youn ve srekli isizlik yeni bir olay olduu gibi, gelir dalmndaki eitsizlikle, ekonomik gcn, says gittike azalan ellerde toplanmas, toplumsal
uyumazlklar keskinletiriyordu -Histoire generale des
civilisations VII-". te yandan, isizlik ve ok retim
bunalmndan kurtulmak zere srekli yatrm zorunluu, d atmalar douruyordu. yle ki, kr orann yksek tutmak iin kapital, geri kalm lkelerde, yani kapitali az lkelerde yatrma gemek eiliminde olduundan, bu olay hem emperyalizmi, hem de ileri kapitalist
lkeler arasnda emperyalist atmalar douruyordu.
Harold Laski, kapitalist toplum, ve kapitalist toplum ilkelerinin; halk ynetiminin gerekli kld genel mutluluu
salamaktan yoksun olduunu sylyordu; i elimeleri yattrmak dileinde olan kapitalist devlet, d atmalar gze almak zorundayd. 1929 bunalmndan sonra isizliin azalmas, yeni bir savaa hazrlanmann, silhlanma yarnn yeniden balamasyla orantl bulunuyordu. Ingilterede 1938'de silhlanma iini denetleyecek
komiteye atanan alt kiiden biri sentetik tekstil endstrisi trst yneticisi (M. J. S. Addison), biri kauuk (Sir
George Beharell), biri kimya endstrisi (B. Bennett), biri iplik (M. Clark), biri deniz tatlar (Sir Geoffrey
Clarke), biri de Lever Bros ve Unilever trst yneticisiydi (M. F. D'Arcy Cooper). Ja^on imparatoruna sunulan Tanaka raporuna gre, bata in olmak zere Asya'ya el konulmas, Japon ekonomisinin gelimesi bakmndan zorunlu bulunuyordu. 1920'de petrol retiminin yz-

20.

Y Z Y I L

. 157

de 50'si, demir retiminin yzde 95'i, sellloid retiminin


yzde 80'i, Mitsui trstnn ve inko retiminin yzde
57'si, kalay retiminin yzde 90', deniz tatlar retiminin yzde 40 ve ie cam retiminin yzde 65'i Mitsubii
trstnn eiinde bulunuyordu ki, Manuri'nin igalinden
sonra asker kapitalizmle ordunun kurduu yz ortaklk
(Mangyo grubu), Mitsui'nin yz on iki ortakl toplayan
i grubuyla birleerek onda eriyecek ve spertrst durumuna gelen byk ortaklk (Zaibatsu'lar) Japon ekonomisini orduyla sk ibirlii iinde ynetecekti. Almanya'da 1933'de sendikalar kapatldktan sonra, 25 temmuz
1933 yasasyla karteller kuruluyordu (ortaklklar fiyatlar koymada birleiyor, apna gre herbirinin al verie ne lde katlacan, kota denen pay cedvelleri belirtiyordu ki, bunlarn yaplmasnda en byk i byk
ortaklklara dyordu). Bu ilk admdan bir yl sonra,
yeni bir yasa, trl al veri kollarndaki birlemelerin
(Reichsgruppen) bakanln byk ortaklklara brakmada yeni kolaylklara yol ayor; piyasa durumuna gre ok grlen, yada grubun kararlarna ayak uyduramayan iyerlerinin kapatlmas yetkisi tannyordu. Byk
bunalm srasnda kr getirmeyen ve batmak zere olan
bankalardan onlara yardm olarak hisse senedi alan devlet (Dresdner, Danatbank hisse senetlerinin yzde 90',
Kommerz und Privatbank hisse senetlerinin yzde 70'i ve
Deutsche Bank hisse senetlerinin yzde 35'i), nasyonal
sosyalizm iktidarnda sosyalizmin nasl anlaldnn bir
rneini gsteriyordu: drt yllk silhlanma ve savaa
hazrlk plannn uygulanmasna balanmasyla byk
kr getirmeye balayan bu hisse senetlerini, 1937'de
zel bankalara devrediyordu nasyonal sosyalizm.
1933-1937 yllan arasnda yrrle konan ikinci
be yllk plan, birinci be yllk plann att ar endstri temeli zerinde, hafif endstrinin kuruluunu hzlandrdndan, Sovyetler Birlii'nin 1928'e gre on ylda 6,9
kat artan ar endstri gcne karlk, hafif endstrisi bu

272

20 .

AIMIZ

kez 3,9 katna karak yaama dzeyinde bir ykselme


grlyor; tarm reticilerinin geliriyle ii cretleri ve
nc be yllk planda (sava onu aksatacakt) saylar 32 milyona kacak (1940) ilk ve ortaokul rencileri
artyordu. Ne var ki ikinci be yllk plan tmyle yzde
102 lsnde baaryla uygulanmakla birlikte; yeryzndeki sava hazrl ve Japonya ile Almanya'nn Sovyetler Birlii'ne kar anlamalar (anti-komintern) yznden silh yapmna verilen nem, plann baka yanlarm aksatyor; elektrik retimi, plann ngrd amacn ancak yzde 91'ine varrken, pamuklu retimi amacn yzde 64', ve ynl, yzde 46'snda kalyordu.
Marx bireycidir, nk bireylerin gereklerini salayacak toplumu dnmtr diyordu Emmanuel Mounier. Ama diye ekliyordu Mounier, byle bir toplumun
kurulabilmesi bakmndan iyimser olan Marx, bireyin bir
kiilii olduu, yada kiilie toplumla deil, ancak kendi
kendisi olarak erecei bakmndan ktmser saylmak
gerekir. Oysa yeryz zulmnn ldrd ilk hristiyanlar, evliya kiiliklerine, toplum zulm iinde ykselilerinin derin anlamlan bulunan rneklerini insanlara
gstermemiler miydi? Hayr diyordu Mounier, Marx'm
iyimserlii, kiilikciliin trajik iyimserlii deildir. Geri Marx, kapitalizmin insan ounluunu mlksz brakan, onlar emeklerinin rnlerinden yoksun klarak varlkszlatran dar ereveli liberal bireyciliin yerine, onlan emeklerinin rnlerine gerekten kavuturarak, retim aralan bir yana, tketilecek nesneler zerinde bireyleri bireyce mlk sahibi etmeyi tasarlamakta bireyciliin en stn biimine varmsa da, bu kiilikcilik demek
deildir diyordu Mounier. nk bireycilik baka, kiilikcilik bakadr. Marx diyordu Mounier, bir bencillik olan bireycilii son katna karmtr. Antikapitalist olduunu syleyen Mounier, bireyci grnen kapitalizmin
bireyi ezen balca arlk olduunu ortaya karmada
Marx'm insan dncesini aydnlatmakla birlikte; hristi-

Y Z Y I L

273

yanl unutan on sekizinci yzyl aydnlk ann maddecilik ve bireyci bencilliinden kendini kurtaramayarak,
insann bir de kiilii olduunu unuttuunu yazyordu.
Kiilik neydi? Kiilik, kiilikcilikle anlalacandan onu
aklamak bize der diyordu Mounier. Bunun iin Ruh
(Esprit) dergisinde birtakm sorunlar ortaya atyordu.
Liberalizmin, demokrasi demek olmad kansnda
olanlar bir yana, liberalizmi zgrlk sananlar, byk
bunalmdan sonra onun da yerinde yeller estiini grerek, bu kuun ne yana utuuna bakyorlard. 1930'larda o neredeydi? Sosyalizmde, kapitalizmde, faizmde
miydi? Husserl'in nc yolu arayp bulamamasndan ve
kapitalizmin yeni bir biimi olan faizmin gzkmesinden sonra, birok dnr, yazar ve Mounier drdnc
yolu aryordu. Emperyalizm, emperyalist atmalar vo
geri kalm lke halklannm uyanmalanyla snrlyd.
"Kapitalist ekonomide srekli genilemenin sonu, artk
ynetici snrlara, ii snfnn yaama dzeyini ykselterek onlarn dileklerini yattrmak yolunu kapatyordu... Artk egemen snfla, egemenlik altndaki snfn, iktidan ele geirme atmalar, nemli bir dneme giriyordu ki, bu demokratik kurumlar gelimesinin
sonuydu.
Bu kurumlar, ekonominin daha az sarslm olduu, Bat
Avrupa'da ve ngiltere'de kapitalist ereve iinde yayordu; ama hkmet yetkilerinin glenmesi karsnda
gten derek, kslarak yayordu. Baka lkelere gelince; Avrupa'nn birinci endstri gc Almanya, yenilgisi ve bunalmyla ekonomik yaantsnda ylesine sarslmt ki, talya'da, Orta ve Dou Avrupa'da olduu gibi, orada da egemen snf, yerinde kalabilmek iin, demokratik kurumlar toptan gzden karmaktan baka
are bulamyordu. Faist kar-devrimi, ii snf rgtlerini ykyor; halklar ve devletler aras anlamazlklara yol aan emperyalist gelimeyle silhlanma politika-

F. 18

137

A I M I Z

Bina grlmemi bir hz veriyordu -Histoire generale des


civilisations, VII-". 1936'da spanya i sava bahyor;
Yunanistan'da Metaksas, faist bir diktatrlk kuruyordu. Mounier, 1936'da yaynlad kiilikcilik bildirisinde
(Manifeste au service du personnalisme), bir kez daha
antimarksist, antikapitalist ve antifaist olduunu aklyordu.
nsanl kurtaracak yolun hristiyanlk olduu inancn, nyarg olarak, kiilikciliin temeline koyduktan
sonra Mounier, onun ackl, trajik durumunu eletiriyordu. Kiilikcilik her yne saldrd iin, her ynden tartaklanyordu. Burjuva ve kapitalist uygarlk diyordu
Mounier, hristiyanla saygl olduunu, hatt ona dayandn yz kzarmadan sylemektedir. Ve ne yazk
ki diye ekliyordu, yozlam din kendini kapitalin parasna dalkavuk ve kapital onu halk aldatan ara yaptndan, birbirine sarlm bu iki utanmazln karsnda,
halka kurtulu yolunu sosyalizm gstermektedir. Gene
de yimser olduunu, nk yozlam hristiyanhn kapitalizmle birlikte batmasn, hristiyanhn lm demek olmayacan syleyen Mounier'ye gre, hristiyanlk, devlet eliyle vicdan basks yapmaktan (teokrasi), dinin geleceini rm rejimlere balamaktan (tutuculuk), parann nnde diz kmekten (dnyaya yararl din,
modernizm) saknmalyd. Din diyordu Mounier, dnyann gidiine uydurularak maskara edilecek kurum deildir; oysa kapitalizm onunla oynuyor. nsan, usu ok
olan bir "hayvan" deildi Mounier'ye gre. z gereince antikapitalist olmas gereken hristiyanlk, birbirlerini smrmelerini deil, sevmelerini tlyordu insanlara. te insanlk bu sevgide, bu balantayd; bireyde ve bireycilikte deil. nsan kiilii, bireyde, bireycilikte deil, ballkta, toplulukta, insann insan deerlendirmesindeydi. Bakalarna deer vermeyen birey ve
uluslar, deersiz birey ve uluslard; nk insanl kabul etmemek, insan olduunu kabul etmemekti (Kii, de-

20.

Y Z Y I L

. 157

geri toplumca, insan olarak tannan, hak sahibi bireydi;


kle de bireydi ve mal olarak deerliydi ama kiilii yoktu; tannmamt).
1938 ylnda bir Amerikan kumpanyas, okur yazarlk ls dk bir devletle, kamusal konulan kapsayan
bir grmeye giriiyordu; yle ki, bir kumpanyayla bir
devlet deil, iki devlet arasnda grmeler oluyor gibiydi. A. A. Berle jr.'a gre (The X X Century Capitalist
Revolution), Amerikan diplomatlannm ba zerinden
uzanarak ili gibi devletlerle dorudan doruya andlamalar yapan byk kumpanyalar; deil yerli memurlar
iin, Amerikan diplomatlar iin de dosya tutup, kumpanyalann karlanna yarayp yaramadn izliyor, denetliyorlard. United Fruit Company'nin Kosta Rika'yla yapt andlamaya gre, muz alveriinde kumpanyaya
gmrk kolaylklan gsterilecek ve kumpanya iki limanla iki demiryolu yapacakt. nsanlarnn drtte okur
yazar olmayan Haiti, Salvador, Nikaragua, Guatemala,
Dominik cumhuriyeti gibi lkelerin blgesinde byk g
olan kumpanyann; ekilir topraklarnn yzde 17'si elinde olan Kosta Rika'dan baka yerlerde de demiryollan,
uak alanlan, radyo istasyonlan ve "Byk Ak Filo" denen, 49'u muz tar 68 gemilik bir filosu vard. Ve sz
geen lkelerde limanlan, demiryollarn, ulatrma aralann, bankalan, basn, tanm, eker fabrikalarm, kredi
ilemlerini, sigortach denetleyen ve muz imparatorluu diye de anlacak olan kumpanyann btesi, Kosta Rika, Guatemala, Panama bteleri toplamnn katna
eitti. Kuku yok ki, muz imparatorluu bir gnde kurulmam; Birleik Amerika'nn (U.S.A.), United Fruit
Company (U.F.C.) blgesine uygulad politikann otuzkrk yl sonraki verimi olmutu. Muz, eker, yemi blgesi olacak Kba'ya, Maya uygarlnn bulunduu Honduras'a, Guatemala'ya spanyollar geldiinde, gemilerden kan be on kiiyle yerli halklara egemen olmulard. "Conguistador" denen spanyol fatihleri, gene yerli-

300

AIMIZ

lerden aldklar klavuzlar, yardmclarla Meksiko zerine 400 yaya, 15 atl ve 7 topla yrmlerdi. Bir avu
kiiyle Maya'lar, Aztek'ler, nka'lar torunlar kle edilmiti. Yerlilerin yaad uygarlk ayla konkistadorlarnki arasnda byk aklk vard. Ne var ki Avrupalyla yan yana yaamaya balayacak yerlinin uyanmas
ve Avrupa'dan rendiiyle Avrupalya kar savamas,
olmayacak ilerden deildi. Ksa bir srede kyler, kentler atee verilerek oluk ocuk toptan ldrlp byk
kymlarla bastrlacak ayaklanmalar kt grlyordu. 1555 ylnda toplanan bir ruhan meclis; yerlilere,
melezlere ve zencilere rahiplik ederek kutsal kitab halka
okumalarn yasak ediyordu. "Birok spanyola gre
yerliler, zenginlere kar bakaldrmay ncil'den renerek sapkla dyorlard; onlar ancak kle, yada
hamal olabilirlerdi... lk misyonerlerin atei manastrlarda sndnde, manastrlar byk topraklara konarak
manastr bakanlar byk toprak beyleri gibi davrandnda, hatt ok kez bu bakanlar byk toprak beylerinin akrabalar yada kayrdklar olduunda bir snfn egemenliine yarar dnceler glenmi, desteklenmiti.
Kuku yok ki bunlar hacendados'lara yarar dncelerdi (bunlar spanyollarn kurduu hacienda denen iftliklerin sahipleriydiler). -Roland Mosnier-" Ulusal inancndan edilen ve hacendados'lara yarar pragmatik yeni inancna gre yeryznde ancak kle olmak yada hamallk
iin gelmi yerlinin mutlu olaca dnya bir ukura l
brakldktan sonra balyordu. Konkistadorlarm saysnn azl, lkeyi tanmamalar, dilini bilmemeleri gibi nedenlerle yerli ve yeni efendileri arasndaki ilikilerde araclar kulanlmasm gerektiriyordu ki, varlklar konkistadorlara bal "comprador"lardan beklenen araclk, efendilerine ballk ve yerlilere kar eylemde onlarla bir olmakt. Bu deyim, gene bir spanyol smrgesi olan Filipinler'den in'e geerken; klavuzluk, tellllk ilerinden
balayan kompradorluk; kapitalizme varmam lkelerin,

2 0 . Y Z Y I L ,

20

Osmanl sarraflar gibi varlklarn smrge ilikilerine


borlu burjuvalarn doum ve yaama koullan ulusal olmayan nitelikerini belirtiyor; Filipinler'le Kba'nn spanyollardan Birleik Amerika'ya gemesiyle, ngiliz,
Fransz yararlannn Gney Amerika'daki yerlerini Amerikan kapitaline brakmasndan sonra kompradorluk ilikilerini de Birleik Amerika devralyordu. 1901'de United
Fruit; Kba eker retimi elinde olan Nipe Bay Company'yi ortakl iine alyor; 1904'de Guatemala cumhurbakanyla anlaarak, bu lkenin btn ekonomisini
denetleyecek durumun temelini atyordu. 1930'a doru
tat, ulatrma, tarm ileri sz geen kumpanyann elindeydi ve "Compania Agricola de Guatemala" diye kurulan Guatemala tarm ortakl, United Fruit'un bir dalyd. 1930'da Kba'nn bete biri, eker retiminin bete
drd, ve kredi, banka, sigorta ilerinin hemen tm Amerikan kumpanyalarnn elindeydi. 1904'de Birleik Amerika, Amerika kara parasnda skntda olan devletlerin
yardmna komay, yada ilerinde kanklk kanlara
ban gtrmeyi ve gerektiinde ."zlerek" bir igal gc gndermeyi insanlk borcu saydn aklyor;
Dominik'den sonra 1906'da Kba, 1911'de borlarn demeyen Honduras, 1912'de Nikaragua, 1915 de Haiti igal
ediliyordu. Aklandna gre, karklklar km, bar bozulmu ve insanlk devleri seve seve ve zlerek
yerine getirilmiti. galler, devletlere kar deil, kanklklara karyd ki, igal deil yardmd bu. Konkistadorlann altn bulmak tutkusuyla (altn lke Eldorado
aranyor), Gney Amerika'y kolayca ele geirmelerinde
kompradorlann ok yararl etkileri bulunmakla birlikte,
kolay smrcln ba temellerinden biri yerli halkn
yaad an ok gerisinde olmas, ksacas bilisizliiydi. Eldorado'lar aramaya kan konkistador'lann aya
altna serilen haly bir ucundan komprador tutuyorsa,
br ucunu tutan bilisizlikti. Kba'da 1920'da general
Crowder, seimlere, maliyeye mdahale ediyor; bundan

27H

CAIMIZ

sonra bor veriliyordu; Nikaragua'da gmrkler, demiryollar denetleniyor, s alnyordu; Haiti'de, Honduras'da
maliye Amerikal uzmanlarn eline geiyordu. Dominik'de
bir asker ynetim, drt yl Amerikan donanmasndan buyruk almt. 1920'de dolar lsyle ucuzluk, bu lkelere
Amerikan kapitalini tamt. nce ispanya sonra ingiltere'ye ilikin Ltin Amerika kompradorluu, yerli kaynaklarn iletilmesini bundan byle Amerikan kumpanyalarna havale ediyor; bu yllarda Msrl prens ve prensesler Avrupa kumarhanelerinde para tketip yurtlarnn yabanc kapitalsiz yaayamayacan sylerken, Gney Amerikal milyonerler, soydan Avrupal olmayan
tembel yerlilerin okur yazar olmadklarndan, oy vermeye katlamadklarnn, Ltin Amerika'da genel olarak yrrlkte bulunan bir kural olduunu bildiriyorlard.
Yaama dzeyinin dk olduu yerde i yapmaya
gelen kapital, az cret demekle kr orann arttryordu.
Bu; trl deyimlerle anlan yan smrge, az gelimi,
yada ksacas smrlen lkeler serveninin ancak bir
ve kk bir yzyd. Tarih, bilincine varlmadan yaansa bile alk, die dokunur gerekler arasnda bulunuyor; ve drt yz yllk din papaan eitimiyle bilerek bilisiz braklm halkn huzursuzluu, Birleik Amerika'nn insanlk devi olarak aklad asker mdahalelerini gerektiriyordu. Ne olmutu? in'de, Hint'te, Osmanl
lkelerinde, Afrika'da, Ltin Amerika'da el sanatlannn
yklmas da smr serveninin ancak bir yzyd. Tarmdan artan vaktini ipekilie veren in kyls, pamuklusunu el tezghnda dokuyan Hintli, el sanatlanyla
tanm arasndaki ky ekonomisi iinde yaarken, dengenin bir yn yklnca eski yaayndan kt duruma giriyordu. Yank yank elleriyle, tanmdan artan bo vakitlerinde isiz kalanlara tembel denecekti. u dokumalara bakan olmam, tezgh kede ksz kalmt. Dardan gelen mallara gelince, onlar gmrk duvarlarn,
gerektiinde top ateiyle devirmiti. Halk, eski efendi-

A I M I Z

hrnn aln terinden geldii gibi, bu rnlerin endstri


mallaryla deitirilmesinde kapitalist lkelerin "surprofit" denen stn krlarn salamada da, denmeyerek
sr olup giden, o aln teriydi. Bolivya'da, Ekuatr'de, Kolombiya'da iilerin ald gnlk kalorinin, gerekli kaloriden yar yarya hatt yandan aa olduu grlecekti. 1928'de Kolombiya'da muz grevi 1.000 lyle son
buluyordu. lkelerinin tat, yol, ulatrma, liman, yayn, kredi, eitim, gvenlik, maliye, tarm, gmrk ilerini U.S.A. ve U.F.C.'ye havale eden Ubico gibi (San
Jose liman tekelini U.F.C.'ye veriyor) cumhurbakanlanyla, karlan yurtlannm smrlmesine bal olanlara temsilcisi hkmetler, halkn szlanmalanyla yaama
dzeyinin ykseltilmesine dokunur ileri "er kuvvetleri"
olarak grdke, Birleik Amerika "igal kuvvetleri",
muz imparatorluu blgesinin kk devletlerine yardmdan yardma kouyordu. 1933'den sonra igal kuvvetleri ekildiinde, karlan yurtlarnn smrlmesine bah
olanlann zgrl bakmndan bamsz olan Nikaragua'da, Kba'da, Honduras'da, Kosta Rika'da, Guatemala'da, Panama'da United Fruit muz imparatorluu kurulmu bulunuyordu. Artk bereketli topraklanmn, muz
bahelerinin yzlm 250.000 hektan aan United Fruit
Company, toprak reformu er kuvvetine kar en byk
mttefik olacak, nk reformdan en byk zaran o grecekti (1952'de, Guatemala'da toprak reformu yapacak
albay Arbenz; U.F.C.'nin 8300 hektarlk bahesine dokunmakla kalmyor; muz iilerinin btn blgede cretlerinin arttnlarak muz piyasasn bozacak ilemlere
cret edilmesine kt rnek olduundan, Kosta Rika seimlerini kazanan Figueras da, United Fruit Company'nin vergisini arttracak ilemlere giriiyor ve Arbenz ile
Figueras'm korkun diktatrler olduu, yeryzne duyuruluyordu. Silhlarn Ak Filo'nun tad, kurtulu
ordusu denen paral askerler, Honduras'da, Nikaragua'da
slenirken, Guatemala hkmetinin satn ald silhlar,

20.

Y Z Y I L

281

ban bozar gerekesiyle Amerikan ablukasndan geirilmiyor; sonunda Arbenz'in reformuna kar olanlarla
United Fruit Company kurtulu ordusu, uaklann desteinde Guatemala'y alyordu ki; 1955'de sra Figueras'a
gelecek, Nikaragua'da U.F.C.'nin besledii kurtulu ordusu, U.S.A. uaklan desteinde snn geerek Kosta Rika'ya girecekti). 1933'den sonra United Fruit Company
gibi "hr teebbs"e bah bir blgede ayrca igal kuvveti bulundurmann gerei kalmamt. "Darbeler yapan,
karklklar karan, memurlan, politikaclan satn alan
byk kumpanyalara kar hkmetler yeteneksizdi. Onlardan kat kat gl olan kumpanyalar, diledikleri diktatr indirip dilediklerini i bana getiriyor; ellerinde tuttuklan muz retimiyle demiryollann ilk bask olarak
szlerinden dan kan hkmetlere kar kullanyorlard. Tek tle tarmla kumpanyalara karlan; halklara
karyd. Yiyecek eki,mine yarar topraklan onlar kullandrmyor; iiyi daha az uysal, daha az baml klacak
reformlara kar kyorlard. -Histoire generale des civilisations-".
in ile Japonya, Bat uygarln kr.pitalizm ve emperyalist ilikilerle tandktan sonra, iki lkede, iki eit burjuvazi douyordu. Belirli ileri belirli snflarn
yapt in'de, yabanc mallarnn lkeyi kaplamamas
iin direniliyor; bunlann ancak belirli ellerden, bu i iin
izin alm satn alc ellerden geerek yurda girmesi dnlyordu ki, eski in'in al verii denetleme geleneklerine gre tutulmu bu yolda, gmrk duvarlarnn yabanc toplan nnde yklmasyla denetleme kalkyor fakat msaadeli, imtiyazl satn alclk (kompradorluk)
kalyordu. "1945'de in ky, on drdnc yzylda nasl
yayorsa, gene yleydi... in kylsnn yzde sekseni;
vergi ve hkmlerden muaf toprak sahiplerinin hem toplumsal, hem de politik basks altnda yayordu. in,
Avrupallara almadan nce ky halk, l mevsimde
Hint'te olduu gibi, kendini el sanatlarna verir, zellik-

283

ran, kamuya yarar deildi. Japon devletilii on yl iinde, Japon mucizesi denen Japon kapitalizmini dourmutu. G dnem olan kurulu evresinden sonra devlet giriimleri, zel giriimlere satlyordu. retim aralar ulusallatrlmadan kurulan devletilikten ne beklenecekti?
Al verii kmseyen soylu Japonlarn yerine geeceklerin, ksa srede kapitalizmin doruu emperyalizme
varmalarnda devlet, devtt eliyle zenginletirdii ulusal
burjuvaziyi kurmann baarsna varmt. Yeryznn
en fedakr halklarndan olan Japon kylsnn yoksullamas, borlanmas ve halka yklenen vergilerle kurulan Japon endstrisinin zel girimelerin zel karlar
elinde toplanmakta gsterdii "mucize" hz; keza pozitivizm ve irrasyonalizm asndan iyz bilinemeyecek bir
srd.
Bir silh ve cephane trst yneticisi ve bakan olan
Lord Amery, Japonya'nn in'deki tutumunun yerilmesine kar Avam Kamarasnda, "Japonya'y yarglamak,
Msr ve Hint'teki kendi politikamz yarglamak olacaktr" demiti. Bir yandan faizme gidilirken br yandan
Tanaka tleri yrrle konarak in'in kendini toparlamasna engel olunmas abas gsteriliyordu. 1929-1931
bunalm yllarnda Japon ihracat eskisinin yzde 45'ino
inmi; 1929'da be yz bin olan sosyalist oy, 1930'da sekiz milyona kmt. nkuai hkmeti tedbir almakta
gecikmiyor; in'in istils balyor; parann altn lsnden ayrlarak, isizlik dneminde enflasyona korkmadan gidilebilecei yolundaki Keynes d de uyguland gibi, 1932'de Japon parasnn deeri yarsna drlerek Japon halknn alm gcnn inmesine karlk, Japon ihracat ve savala birlikte silhlanma ve isizleri yutan ordu artyor; 1933'de isiz says be yz binin altna
iniyordu.
Sava politikas ve devletleraras silhlanma yarnn, ya ok retim bunalm, yada kr oranmn dmesi
durumuna, cankurtaran olduu grlyordu. Emperya-

20 .
2H4

AIMIZ

llst karlar, bir yandan atrken, bir yandan da silhlanma yarnda birbirlerini destekliyorlard, ingiliz savunma bakan 1937'de, "Silhlanma sayesinde ingiltere,
be yldan nce bunalma girmeyecektir" diyordu. Bunalm yerine sava, isizlik yerine silhlanma, savaa hazrlanan Almanya'ya anglo-amerikan kapitalinden destek,
ve sonra karlkl kkrtmalarla iki yandan silhlanma;
ileri kapitalist lkelerin ar endstri temelinde elik
trstlerini bunalmdan kurtaryor; Krupp elik fabrikalar ynetim kurulu bakanyla anlaan ve halk iin en
yksek eitimin kla eitimi olduunu syleyen nasyonal
sosyalizm iktidara geldiinde, mealeli geit resimlerinin
bilmesinlercilik (obscurantisme) gsterileriyle dzenlenen donanma enliklerinde, uyarc dnce ve sanat yaptlar marlar alnarak yaklyordu. Demiryollarnn denmeye balamasndan beri ar endstride byk kapitalin toplanma alan olan elik endstrisi, demiryolu alar rldkten sonra ve birinci yeryz savandan nce
silh retiminde i bulmu; 1918'den sonra da otomobil
yapm ileri kmt. Ancak otomobil yapm zellikle bunalmdan sonra, eski ilerin yerini doldurmamt ki, Almanya'nn yeniden silhlanmaya balamas piyasay ferahlatm, genel silhlanma iinde denge bulunmaya balamt. Amerikan endstrisiyse ancak ikinci yeryz
savann balamasndan bir yl sonra 1940'da dzelebiliyordu. Kuku yok ki, elik retimini, bir btnn gereinden soyutlayp bir durumun tek etkeni gibi grmek
doru deildi. teki retim dallar gibi elik endstrisi
de byk kapital ilikilerinin iindeydi. Nasyonal sosyalizmle anlamaya varan Krupp elik fabrikalar ar endstriyi temsil ediyordu. Birleik Amerika'da United
States Steel Corporation'un Morgan'lara bah olduu grlecekti. Onlar bu byk ortaklktan baka, General
Electric'i, American Telephone and Telegraph Company'yi, Gaz and Electric Company'yi, ayrca on drt demir-

Y Z Y I L

yolu kumpanyasyla birlikte be byk bankay da ellerinde tutacaklard.


"Gnmzn kapitalist evreninde ne yana baklsa;
dklr durumda birka teknik areden baka, yanl tutum ve ahlkszlk grlr ancak" diyordu Emmanuel
Mounier 1935'de (Revolution personnaliste et communautaire). Yurttaa zgr oldufunu bildiren, fakat bu
zgrln gvenliini getirmeyen, yani "cidd" olmaktan uzak ve "disiplin"den yoksun liberal devlet, kiiye
kiiliini Balam myd? Hayr diyordu Emmanuel
Mounier, "Disiplinsiz zgrln ancak ktle ruhsat
verdiini tarih gstermitir; glnn gsz ezmek
ve soymak ruhsat". Ama diye ekliyordu Mounier, soygun, maddesel soygunla bitmiyor ki, soyguncuyu da insanlndan soyarak ahlk yoksulu klyor. Kapitalizm
diyordu Mounier, yalnz maddesel deil, insann insanln yitirmesi bakmndan daha korkun olan ahlk yoksulluunu getirerek kiiyi kiiliinden etmitir.
Kiiye
kiiliini sosyalist toplum mu salayacakt? Hayr, diyordu Mounier, kiilie ne ak, nede bilimsel dnceler
iinde yer vardr. nsan, bilimin aka gsterdii yol budur diye bir yne dnerse o artk ne zgr, nede kiilik
sahibidir. Marksizm diyordu Emmanuel Mounier, bireycidir; nk bireyi, bilimsel toplumda gelitirmeyi dnr ve zgrl bu gelimede bulur; fakat o, kiilikci
deildir. nk kiiliin trajik bir yn vardr ki, o da
insann, bu benim znel yolum deil, bilimin yolu dediinde ve ne trl olursa olsun determinizm iinde znellik ve ona bah olan kiiliini yitirmesidir. Kiiye kiiliini faizm mi sahyordu? Hayr, diyordu Mounier, faizm ahmaktr. Geri diyordu kapitalizmin ve batmakta
olan Bat uygarlnn kt yanlarn ve rmln
ortaya dkmekle faizmin kazand bir g vardr ama,
ite onun ahmakl da buradadr; nk faizm byk
kapitalin oyuncadr. Kii, kiiliini nasl bulacaktr?
"Yolunu, d evrenin tuzaklar yerine, i evreninin derin-

288

A I M I Z

liklerinde yitirmeyen, aramayan kurtulmayacaktr" diyordu Mounier. Ona gre, kiinin kiiliini bulmas bir
bakma pek g, hatt imknsz, bir bakma da ok kolayd. Bu kolaylk, ancak yozlamam olan ilk hristiyanln tertemiz inancnda vard. Gerek neydi? Kiilik
iin gerek; daima iten gelen bir karar, ite gerek bu,
diyen bir aydnlanma, bir "hidayet"di. nk, gerek olmayana inanlmayaca gibi, kii inanmadna gerek
diyemezdi. te kiiliksel gerek, kiinin tertemiz inancyd. Ve inanmak ruhsal bir eri, iten bir aydnlanmayd. Fakat diyordu Mounier, bugnk hristiyanhm durumu nedir? O, hl kiiolunu kiiliine eritirmenin
tek imtiyazn tamakta mdr? nce diyordu Mounier,
yrrlkte olan dzensizlikle, yani kapitalizmle btn
ilikilerini keserek arnmaldr hristiyanlk. Yoksa satlm bir dinin durumu yrekler acsdr. Dzen olmu
bir dzensizlikle badaan hristiyanlk, hristiyanlk deildir diyen Mounier, pek ok hristiyan gcendiriyor;
Franois Mauriac, "devrimci kk burjuvalar" diye niteliklerini bulduu Mounier ile birka arkadann eletirisini "L'Echo de Paris"de yaparak, onlarn isiz kalm, diplomal dargn genler olduunu sylyordu.
Ne istiyordu kiilikcilik? nce diyordu Mounier,
dzen olmu dzensizlikle, "man" birbirinden ayran
bir ruh devrimi gereklidir. Kiilikcilik, antimarksist olan
yle bir antikapitalizmdi ki Mounier'ye gre, Marx antikapitalizmin nesnel, bilimsel nedenleri bulunmasna karlk, kiilikci antikapitalizmin nedenleri ruhsal ve zneldi. nsan diyordu Mounier; inanyorum, yle istiyorum
diye deil de; nesnel gerek aryor, bilim yle istiyor
diye yola kt m kiiliini yitirir. Ve bunun iin kiilikcilirn iyimserlii, alamakl (trajik) bir iyimserliktir.
Zira kiiolu, ya bilimsel antikapitalizmde kiiliini yitirecek; yada maddesel baary nermeyen ruhsal antikapitalizmde rpnp duracaktr. Mutluluk, bencil yapar.
Oysa kiilik, kiinin kiiye deer vermesiyle doar; n-

20.

Y Z Y I L

157

k diyordu Mounier, vermeden alnmaz. Kiilikcilik diyordu Mounier, kiinin yaamasna gerekli nesnelerin ona
salanmasnda maddesel antikapitalizmin doru grn onaylar. Kiilikcilik, yoksuldan ahlk bekleyen ikiyzl bir idealizm deildir. Fakat kiilikcilik, kiiliin
mutlu bir dzende salanaca grnden ayrlr. Tersine olarak insanlar mutsuzluk, baarszlk, felketler
olgunlatrr ve yceltir. Baknz diyordu Mounier mutluluk, konfor, rahat insanlarn birbirlerine olan balarn zer, onlar bencilletirir. Oysa gzyalar, felketler,
fedakrlklar onlar balar, kiiliklerini biler. Ruha antikapitalist olan kiilikcilik, insanln kiiliini maddesel mutlulukla bulacana inanmaz. Tersine olarak insanlk kiiliini bitmez tkenmez gzyalar, arslanlara paralatlrken birbirlerine sarlan lristiyanlarm dosta el
ele verileri, fedakrlk, kahramanlk, sknt, bunahm
iinde arayacaktr. te kiilikciliin iyimserlii, insan
alamakl eden trajik bir iyimserliktir. Bu iyimserlik, bu
trajik iyimserlik; ykselme anda tecrbesiz olan burjuvazinin bn iyimserliiyle, knt andaki ahlksz
ktmserliine ve faizmin kiilii yok bilen tm karamsar ly la sabrsz sosyalizmin kendini aldatan iyimserliine kardr diyordu Mounier. Kiilik diyordu Mounier,
maddesel mutluluk iinde deil, aclar, gzyalar, fedakrlk, arpma, bunalm, sava iinde ycelir.
Kiinin alamakl durumu, ikinci yeryz savama
doru ilgin tartmalardan geerken, etkileri srmekte
olan liberal dnce ve serpintilerinde; karlkl ilikileri koparlarak soyutlanan kiiyle toplum, iki dman yada birinin tekinde erimesi zorunluymu gibi grnyordu. Londra'da bir ekonomi konferansnda Almanya, Sovyetler Birlii'n smrge yaplmasn ileri srmt.
Kurulu gnlerinde, ngiliz, Fransz, Amerikan, Japon,
Alman, Polonya, Yunan birlikleriyle savam olan Sovyetler Birlii, kuku iinde yayor; savatan nceki diplomasi abasn, kapitalist evrenin kendisine kar birle-


1!HH

A I M I Z

memesine yneltiyordu. Ancak, emperyalist atma nedeninin, savan gerek nedeni olmas, Almanya'y Sovyetler Birlii'yle bir saldrmazlk andlamasna gtryor;
Polonya'nn Almanya'ya saldrd, 1 eyll 1939'da Alman halkna bildirilerek sava balyordu. Polonya niformalar giydirilen birka S.S. komutanlar Naujocks'un
buyruunda snra yakn bir radyo istasyonuna (Gleiwitz) gece baskn yapyor; oradan Polonya diliyle konuarak, bir eyden haberi olmayan Alman polisiyle halkn tela veriyorlard. Birka el silh atlyor; bir Alman
hapishanesinden gizlice karlm bir Polonyal ldrlerek cesedi radyo istasyonunun nne brakldktan sonra savuuluyordu, ite savan balad sabah, Polonya'nn saldrya balad bildiriliyordu Alman halkna.
Sava, New-York borsasnda byk bir sevin gsterisine yol ayor; apkalarn havaya atanlar, birden ykselen hisse senetleriyle ilgili mjdeleri yerlerine ulatrmak
zere telefonlara ve sokaklara lgnlar gibi atlarak kouuyorlard.
Almanya'ya verdii tvizlerde bar olan ve lord
Amery gibi bir silh trstyle elik endstrisi ilgililerinden olan N. Chamberlain, ingiltere'nin sava amalarn
yle aklyordu: ngiltere bu savaa, kk uluslarn
bamszln korumak iin girmitir; ngiltere kendisi
iin bir egemenlik istemiyor; ve unu da ekliyordu: "Almanya da iinde olmak zere, btn Avrupa'y yoksullatran silh yarn ortadan kaldrmak iin savayoruz."
Roosevelt de Birleik Amerika savaa katlmadan
nce, "Tehlikeden korunmaya altmz gelecek gnler iin" diyerek, drt temel zgrlk bulunduunu sylyordu: Sz ve her trl anlatm zgrl; diledii
Tanr'ya diledii gibi tapmak zgrl; yoksulluktan
kurtulma zgrl; korkudan kurtulma zgrl.
Sonra daha kzan savan kzgn gnlerinde buluan Churchill ile Roosevelt bir bildirilerinde insan kiiliiyle ilgili temel zgrlkleri ayrca onaylyorlard. Wil-

20.

Y Z Y I L

289

son da tatl vaadlerde bulunmutu. Dnrlerin yzyllardan beri zerlerinde durduklar konular, tam byk insan glerinin birbirleriyle boazlaacaklan gnlerde yeni bulularm gibi anmak; hatt stnkr bir
biimde abucak bir iki kalba dkerek anmak; byk insan glerini seferber etmek ve srtlarn svazlamak iin
iyi olsa bile; bu savatan sonraki insanln gelecei iin
de iyi ve umut verici miydi?

II
Savan kzgn gnleri 1941'de, Schumpeter; Kapitalizm, Sosyalizm ve Demokrasi adn verdii kitabn yazyor; 1942'de Camus, Sisyphe'in ilesini (Le Mythe de
Sisyphe), insanln ilesinde bulan grn yaynlyordu.
Mitolojiye gre Sisyphe ile kardei, ar sular ilemilerdi. Sisyphe'in kardei arabasna balad bo kazanlar bir kpr zerinde gmbrdeterek koturuyor;
saa sola yanm odun frlatarak evreni, Zeus'un yldrmlaryla yapt gibi sindirmek istiyordu. Ona verilen
ceza, tamunun hapisanesi olan ve kuak olarak tun
duvariarla kez sarlm bulunan demir kulede ebediyen
kamlanmakt. O, sat ate ve kazan grltleriyle
Zeus'a benzemeye yeltenmiti. Sisyphe'e gelince; lmn
elini ayan balayp isiz brakm; stelik, kentine su
getirmek iin Zeus'un gnl ilerinden birine karmt.
te ona, g ilerle uramann cezas olarak, bir kayay bir tepeye ebediyen karmas buyruluyordu. Kentine
ard suyun gzel bir kz vard ki, onu Zeus karmt. Su, kzn arayp ahyor ve ok zeki Sisyphe, ku
klna giren apkn Zeus'u kartal tyleri altnda da tand iin, kzn kimin kardn rmaa anlatyordu.
F. 19

200

AIMIZ

Kznn yerini, rmak babaya bildiriyordu ki, bu iyiliine


karlk o, sszlarda alayacana, dalar delerek kente
insin de, mermer emelerde alasn. Ama gnl ilerinde rahatsz edilmekten hi holanmayan Zeus, Sava (Ares)'a, bir sre isiz kalm olan lm zp salvermesini buyuruyor; Sisyphe'i de ebediyen ta yuvarlama cezasna arptryordu. Koskocaman bir ta o, boynundan terler szarak, iki bklm, tepeye doru srecek
ve ta tam tepeye eriirken, tozu dumana katarak aa
yuvarlanacak ve aln ter, ezilmi ayaklar kan, elleri nasr, salar toz toprak iinde Sisyphe, tan tamaya yeniden, yeniden, yeniden balayacakt.
Emperyalizmin yeryz egemenlii, tatl a, silhlanma yar, 1914, umulduundan uzun sren sava,
atekesten sonra yklanlar onarma, 1929, ok retim
bunalm, isizlik, yeniden silhlanma, yeniden sava!
Yeryznn ilesi, Sisyphe'in ilesi miydi? Fransz asker gcnn ezilmesinden sonra, Almanya iin bin yldan aa olmayacak bir mutluluk dnemi aldn bildiren Hitler, iki kart g arasnda bulunduunu (Batda ingiltere ve Douda saldrmazlk anlamasna ramen
Sovyetler Birlii) gryordu. Kitabnda kendisinin alk
olmadn syleyen Hitler, birinci sava ynetenler gibi Almanya'y iki ate arasnda brakmayacan yazmt. Yenilmemi ingiltere arkasnda dururken, Dou
cephesi aan Hitler, iki ate arasna nasl girmiti? Fhrer (babu) diyordu Jodl, "Kapsna bir tekme, btn
ev kecektir" kansndayd Sovyetler Birlii iin. Bir
Alman sava tarihisi (H.-G. Dahms), fiihrer, Sovyetler
Birlii'nin retim gcn bilmiyordu diye yazacakt. lk
vuruun baarlarndan sonra duraklay; Alma halkna, bu yl k erken bastrd diye aklanacakt. Genel
kurmay, ordularnn girdii lkede kn hangi ayda ve
ne trl geldiini bilmiyor muydu? Bu yln k baka
k; ite grdnz gibi bu yl ok souk, ok karl deniyordu Alman erleri ve Alman halkna. Btn sorum-

20.

Y Z Y I L

. 157

luluu yklenmi babu, yumuaklar yannda ara sra


etin klar olduunu, zellikle bir k lkesinde savaldn dnmemi miydi? Gerekleri bilmemesi gereken Alman halkna, duraklamay aklayan en uygun etken kt. Kimsenin suu yoktu kn birden bastrmasnda. rrasyonalizm ve endeterminizm asndan olaylar
ya rasgele, yada alnyazs iinde geip gittiinden, bu
dnce temellerine dayanan faizmle yetitirilmi ve
babuuna gerekten bal inanllar kolayca, ah diyebilirlerdi ne talihsizlik kn souk gemesi! Tanr dileinden, faist dilein stn olduunu syleyen de faizmdi.
Salt dilek olarak faizm, her istediini yapabilecek gc
tadn, kendisinin znel gerei olarak iinden biliyordu. Bununla birlikte; hele k gesin bahar gelsin;
umutla bekleyin deniyordu erlere, halka. Babuu yanltan, politika uzmanlaryd von Kleist'a gre. Fhrer,
komusunu gl grmek istememi ve raporlar onu sevindirecek biimde yazlmt. Kara ordular kurmay bakan Halder, 10 austos 1941'de gncesine yle yazyordu: "Rusya'nn ekonomik ve asker gcn tehlikeli bir
biimde kmsediimizi, aylk savalardan sonra
imdi anlyorum; hesaplarmz 200 tmene greydi; bu
gne dek 360 tmenle karlatk." Mareal Rundstedt de
karlamalarn daha ilk gnlerinde, kafalarmzn dman zerine bilgi yerine, "samanla doldurulmu" olduunu anladm diyecekti.
Birleik Amerika'nn retim gcn de Japonya kmsemiti. Japon trstlerinin elinde olan ekonomi, Asya'da tek endstri gc olarak Japonya'y egemen klacak bir politika salyor; Asya'dan ve zellikle in'den
ele geirilen yerler, bu ekonomi-politie gre ynetiliyordu. General Falkenhausen'in ynettii altmc imha sava nnde ekilen Mao e-tung; in'in gneyinden batya, sonra kuzeye dnerek bir yl sren ve uzun yry
denen 12.000 km. lik bir yolu atktan sonra, ensi dinde bir yann le dayayarak tm kuatlmaktan, ancak

300

AIMIZ

20.000 kiiyle kurtuluyordu. Mao ile gleri, her getikleri yerde kylye yk olmamay, tersine olarak, vakit
ve frsat bulabildike tarm, onarm, bilgi verme ilerinde onlara el uzatmay ilke edinmilerdi. Ve Mao e-tung;
kylye olduu gibi kendi glerine de bunun bir gsteri, yada gnl kazanma ii olmayp, in halk cumhuriyetinin temel ilerinden biri olduunu anlatmaya alyordu. Yzyllardan beri her trl i karklk, yada dtan gelen istillarda ve barta; in kyls, ya efendilerinin, yada dost yada dman ordularnn besin arac
olmu ve hi almayarak daima vermiti. Bir yandan Japonlar, bir yandan ang Kay-ek'le savaan Mao e-tung,
ensi'ye yerletikten sonra Japonlara kar birlemeyi
neriyordu, 1936 austosunda. Yeryznn en gl ulusunu kapsamas gereken koskoca in, nasl oluyordu
da daima kolayca istil ediliyordu? Mao e-tung'a gre
in halknn korunmas sz konusu olmamt; onun in
toplumunda klelikten baka yeri yoktu da onun iin.
in'in gelecei, bu gcn uyandrlmasna balyd Mao'ya gre. Bunun iin o glerinden, yalnz sava iin deil; tarm yapmak, reform yapmak, kylye retmen olmak, tiyatrolar kurmak, yol amak, ky saln korumak ilerinde de seferber olmalarn isterken; br yandan da bilinli kylleri gerektiinde hemen silha sarlabilecekleri bir rgte alyordu. Eer diyordu Mao etung, "Halk seferber edebilirsek silh da bulunur; savan baka alanlarndaki btn glklerini de yeneriz;
nk dmann iinde boulaca deniz, domutur artk." 1937'de Japonlarn yeni bir saldrsndan sonra ang
Kay-ek'le, Mao e-tung arasnda anlama oluyor; 1941
de gene ang Kay-ek'in gleri yeni bir imha savana
giriyor; ve bir yandan da bu anlama ve bozumalar arasnda Japonlarla sava srp gidiyordu. Ayrca, Japonlarn korumas altnda olan ve Japonya'dan yana olan
yerli glerle de savalyordu.
Uyanm bir halkn yenilmez g olduu dncesi-

2 0 .Y Z Y I L ,146

nin ters adan onaylanmas; halkn uyanmasndan korkmakt. Bormann'n zetlenmi "talimaf'nda yle deniyordu: "Slavlarn oalmasn istemiyoruz. ocuk drmelerini, gebelii nleyici yollara gitmelerini destekleyin. Bunda bizim karmz var. Onlar eitmek tehlikelidir. Yze kadar saymay bilsinler yetiir... Okumu
herkes, gelecekte dmanmzdr. Dinlerini, bir oyalanma arac olarak kendilerine brakn. Fakat besin konusunda, ancak zorunlu olan brakn. Efendi biziz. nce
biz." Polonya genel valisi Frank da, babudan u talimat alyordu: "Biz ne istersek onu vaazederler; talimatmza uymayanlar ilerinden atlr; Polonyal rahiplerin
grevi, halklarn kaln kafalaryla, kprdanamayacak bir
biimde alklatrmaktr". Ukraynallar iin yaynlad
bir bildiride Erich Koch, biz buraya "kudret helvas" datmaya gelmedik diyordu; amacm Fhrer'ime almaktr; "Unutmaynz ki bizde en son gelen bir Alman
iisi bile, bura halknn tmnden gerek toplum, gerek
biyoloji bakmndan bin kat deerlidir; biz efendi rkz".
Aa grd rklardan, kendi generallerine dek nazizm,
bilmesinlercilik asndan eitlik kuruyordu insanlar arasnda. nk, nesnel gerei tanmayan felsefeleriyle,
yalnz generallerinin deil; Frank, Koch gibi nderlerinin
kafalarn da samanla doldurunca, en son gelen Alman
isinden, kendisini aldatan raporlar kendisi isteyen
babua (fhrer) dek, herkes eit oluyordu
toplumsal
aldanmada. yle ki, Birleik Amerika'yla ngiltere'den
ald alt bin uakla be bin tanka karlk, savalarda
yirmi bin uak ve otuz bin tank yitiren Sovyetler Birlii; aklarn kendi retim gcyle kapatarak 1943 ekiminde, yirmi bin tank ve alt yz tmenle, kar saldrya getiinde, birliklerindeki ate gc younluu, tarihi Jacques Pirenne'e gre Alman birlikleri ate gcnden
kat stnd ki, onlarn ne generalleri, nede babular
bylesine bir gerekle karlamay ummu; nede durumu olduu gibi bildiren komutanlarn, savunulmas daha

294

A I M I Z

kolay kesimlere ekilme nerileri dinlenmiti. Tersine


olarak, durumu olduu gibi bildirenler, gzden dyor;
hatt su olmas gereken nesnel gerei grmek ve doru sylemenin tehlikeli snrn aan generallerden bir ou, nazizmin sulamalaryla cezalandrlyordu.
Camus, u soruyu soruyordu: varoluun samal,
insann kendisini ldrmesini gerektirir mi? rrasyonalizmi benimseyen Camus, evrenin samaln nyarg olarak dncesinin temeline koyduktan sonra soruyordu:
neden yayor; neden bu sama dnyada sama yaantmz, Sisyphe'in ta gibi srkleyip duruyoruz? Samadan kurtulmak, yani usa uygun tek eylem; sama yaantdan kurtuluun tek yolu, "intihar" deil midir? "Felsef bir intihar" onaylarm diyordu Camus. Felsef intiharla olumlu sonuca yle varlyordu: us samay grdne gre, usumuzu ldrrsek, sama onunla birlikte
lr. te dnen adam olarak intihar eder ve dnmezsen, samann seni tedirgin etmesinden, hi deilse,
dnce alannda kurtulursun. Bu felsef intihar, dnce alannda samadan kurtuluun en kestirme ve kesin
yoludur diyordu Camus. Gerekler alanna gelince; orada samahk sorunu, ancak sorunu getirenle birlikte, yani
kiiolunun soyuyla birlikte ortadan kalkabilirdi ki, bu
kesin zm de ayrca evrensel bir samalkt, Camus'ye
gre. yleyse ne yapmalyd? Gerekler alannda usa
uygun bir zm, yani evrensel samalktan kurtulu yoktur diyordu Camus. yleyse ne yapmalyd? Samadan
kurtulu, yani usa uygun hibir yol yoksa da, hi olmazsa erce davranabilir; samala kar bakaldrarak,
onunla bouuruz diyordu Camus. te insanln ilesi!
Kuku yok ki, bakaldrmak da samayd; fakat erce,
gzel ve insana yaama sevinci veren bir samalk! Eer
diyordu Camus, Zeus'un sama evreninde, kini ve c
Sisyphe'e kar sonsuzsa; onun ta tepeye ulatrmadaki sama inad da sonsuzdur. Onun ezik ayaklan kan
ve aln ter iindedir ama yreindeki snmez ate de, ki-

20.

YZYIL

. 157

iolunun sonsuz ve usanmaz abasdr. Onun hi durmadan yuvarlanan ve tepeye hi erimeyecek ta ylmadan, usanmadan boyuna oraya doru srmesi trajik bir
kahramanlk deil midir? Onun ta tepeye her sr,
ykn oraya ulatramayaca yolundaki Zeus yasasna
bir bakaldn deil midir? te diyordu Camus, alamakl grn iinde, bu bakaldnn, bu kafa tutuun
gizli sevinci Sisyphe'in iinde olmasayd Sisyphe, Sisyphe
olmazd. te ilesiz insanlk, insanlk olmadndan, onun
sevinci, onun erlii, kafa tutmaktr ki, insanlk niteliini tayan en gzel, en stn eylem, bouna bakaldrmaktr!
Evrensel bakmdan insanla, kar yol olmadn
gsteren Camus'nn yannda, Schumpeter;
kapitalizme
kar yol kalmadn gsteriyordu. Schumpeter, kapitalizmin gelecei iin neden ktmserdi ? Liberal, fakat liberalizmin gelecei iin karamsar olduunu belirtiyordu
Schumpeter. kar yol yok muydu? Hayr diyordu
Schumpeter yok; sosyalizm alnyazs. Bunun da nedeni,
evrenin kuruluu irrasyonel olduu halde, kiiolunun ona
usunun dzenini vermeye kalkmasyd. yi mi ediyordu?
Hayr diyordu Schumpeter, iyi etmiyor. nk, zgrln yitirecektir. Marx ile kendisinin ayn temellerden kalktklann, fakat kapitalizmin, sosyalizmde son bulaca sonucuna varmakta birletiklerini aklyordu.
Ancak Marx, kapitalizmi, ondan iyi bulduu sosyalizm
iin brakmakta iyimser olduu ve bu uurda kapitalizme sava at halde; Schumpeter, bu sava, gerek sosyalizmin kapitalizmden iyi olmamas ve gerek kanlmaz
sonu olmas bakmlarndan gereksiz ve olumsuz buluyordu. Ona gre Marx'n ekonomisi batan aa yanlt. rrasyonalizm asndan, usla anlalabilecek nesnel
gerek bulunmadna gre, Schumpeter ekonominin artk-deer gibi nesnel (objektif) bir temeli olabileceini
benimseyemezdi. u halde kapitalistin kr, artk-deerden deil; alcnn znel isteklerine verilen karhktaki

297

AIMIZ

bulularndan, becerikli davranlarndan geliyordu. Kapitalist, piyasay koklamasn bilen, alcnn isteklerini
daha domadan yakalayabilen kurnaz, giriimci (mteebbis), aknc ruhlu, kumarn kendi hesabna oynayan
adamd. te krlarn o bu aknclna, alcnn znel
dileklerini karlamada gsterdii bulularna, becerikliliine borluydu. Aknc ruhlu kapitalist, kr evreninin
konkistadoruydu. Baknz ne diyordu Schumpeter, tarihe
baknz, devletlerin ekonomiye burnunu soktuu binlerce ylda ka bulu (keif) olmu, ne kadarck derlenmitir? Oysa, ne denli ksa srse de, Batnn btn ilerleyiinin liberal ada olduunu grmyor muyuz? Schumpeter'e gre, liberalizm, Batnn maddesel gelimelerinden deil; maddesel gelimeler, liberal ruhtan domutu.
Ama aknc, yar olan liberal ruha, usun souk dizgini vurulunca, ahlanm at, yelesi dk brokrasi beygiri olacakt. nk us, devletin her ie burnunu soktuu bir toplumda korkun ve tatsz bir brokrasi demekti
ki, Schumpeter'e gre sosyalizm buydu; Marx'n zgr
insan gerekletiren, snf ayrcalklanyla birlikte, politik basksnn kalkacan dnd toplum deil. Ve
diyordu Schumpeter, kapitazim, Marx'n belirttii bunalmlara da decek deildir. Onun, artk-deer'e dayanan
btn grleri yanl saylmak gerekir, nk bu temel
rktr. Eer, kr oranlarna dme eilimi bir olay
olarak grlyorsa, bunun da nedeni ve temeli psikolojiktir; yani bu, amzn ar rasyonalizminden ileri
geliyor diyordu Schumpeter. nk diyordu; eski aknc
ruhunu brakarak kendini ar usun gvenlik duygusuna kaptran kapitalist, bulu yapacak olanlar toplayp
ayla balar ve onlar da kendi hesaplarna giriimi brakarak buna raz olurlarsa, elbette krlarn yerini aylk
almaya balar. Ve kr mekanizmas deerini yitirince
aylkln oalmas, elbette liberal ruhun yerine brokrat ruhu getirir ve aknclkta sivrilmi eitli birey
yerine, miskinlikte hizaya gelmi bir yn doar. Bunun,

20.

Y Z Y I L

. 157

bu bayalamann nne geilebilir mi? Geilemez diyordu Schumpeter; krlar


ayhklara doru
kaydka,
enflasyon, kapitalist ekonomiyi, temelinden, yani kr dzeninden sarsacak ve sonunda planl ekonominin, en az
ktlk olarak usa uygunluu genel miskinlike benimsenecek ve kapitalizmin yaam dolu zgr ahlanlar
yerine brokrat sosyalizm gelecektir. "Marx, kapitalist
toplumun ne trl yklaca zerinde aldanmsa da,
herhalde yklaca zerinde aldanmamtr" diyen Schumpeter; kitabnn ikinci basksna (1946) yazd nszde,
bu sonuca ramen liberal olduunu ve yle kaldn bildiriyor ve bunun mantn, yle aklyordu: u yada
bu trl, fakat erge leceini bilen hangi normal insan,
yaamn savunmaktan gene de geri kalmaz?

III
James Burnham, kapitalizmin kendisi, lmnn yakn olduunu, ak ak gsteriyor diyordu (The Managerial Revolution, 1941). Kapitalizm diyordu Burnham,
ok retim bunahm emberinden, youn isizlikten, kendi retim ve retim aralarn ara sra kendi eliyle ykmak zorunluundan kurtulamaz; yiyeceklerini yedirmez,
denize atar; ve kendi fabrikalarn, kendi fabrikalarndan kan tanklarla, uaklarla ykar; kan aldrarak ferahlar; fakat kurtulmamtr; ok retim bunalm - isizlik - silhlanma - sava - onarm ve gene ok retim emberi dner durur; tarmdaysa bunalm sreklidir; ayrca
kapitalizm diyordu Burnham, yeni bulular kullandrmaz, tersine olarak kilit altnda tutar. General Motors,
kullanlmasn satn ald yeni bulularn, ancak yz
tanede birini uygulamaya koymutur. Yeni bulular artk kapitalizme ve kapitalizm onlara kardr. Bu dnmn ; kapitalizmin kendi kendiyle elierek, kendini ke-

298

A I M I Z

mirmesinin sonucu nedir? Bu sonu; sosyalizm olmayacaktr diyordu Burnham. Kapitalizm; liberal tutumu ve
soyut demokrasinin btn biimleriyle kp gidecektir
diyen Burnham; 1940-1941 Alman zaferlerini, dncesinin belgeleri olarak gryordu. Ayrca, Birleik Amerika'y, Sovyetler Birlii'ni rnek gsteriyordu. Baknz
diyordu, Sovyetler Birlii, Marx'n dne erimemi ve
erimeyecek tir; orada ne eitlik, ne zgrlk, ne ii egemenlii var; nede yneten-ynetilen ayrl kalkmtr.
Marx, politik basknn kalkt devletsiz toplum dn
kurmakla, temeli yanl dncesinin yanh sonucuna
varmtr. Geri Sovyetler Birlii'nde devletin, yani politik basknn kalkt sylenmiyor; ama o sonuca varacak bir yolda derlendii syleniyor. Marx'a gre ynetenynetilen ayrl bir snf ayrldr ve kapitalist toplumda kapitalist snf, igcn satan snf ynetir ve
smrr. O halde, ynetilenler, baka bir deyimle, iglerini satmakla smrlenler; retim aralarn benimseyerek ynetici snf kaldrmakla hem snf, hem ynetenynetilen ayrl, hem de toplumun, Marx'a gre politik
bask arac olan devletlik niteliini kaldrabilecekler midir? Sovyetler Birlii'nde egemenlik iilerin deil, "manager"lerindir diyordu Burnham. "Manager" kimdir?
Bir iftlik khyas, bir fabrikann mdr, bir trstn
ynetim kurulu bakan, ksacas retim ilerinin "sevk
ve idareci"leri, kapitalizmin yerine gemekte olan toplumun gerek yneticileridir diyordu Burnham. Baknz
diyordu, daha imdiden Roosevelt'in beyin trstnde birok sevk ve idareci var. ngiltere'de be byk bankann mdrleri, ayrca bine yakn ortaklkta yneticilik
grevleri almlardr. Richard Mellon; Mellon National
Bank and Trust Company'den baka; Gulf Oil Corpora. tion, Aluminium Company of America, Pennsylvania
Railroad ve General Motors kumpanyalarnda mdrlk
grevlerinde bulunur ki, ayrca byk ortaklklar, yzlerce kk ortakl kendilerine balayarak ynetirler.

20.

Y Z Y I L

. 157

Chase Manhattan Bank'n 104; First National City


Bank'n 115; Garanty Trust Company'nin 91, Bankers'
Trust'n 84 ortaklkta parma ve onlarn ynetim kurullarnda egemenlii vardr. Mellon, 3,8 milyar dolaryla 10,5 milyar dolar ynetir. Diyelim bir trst, baka
bir ortakln paylarndan onda birini satn almtr. O,
ynetim kurulu bakanln ele geirerek br dokuz
pay da ynetebilir. Rockefeller aile tekeli 3,5 milyarla
61,4 milyar; Morgan'lar 7 milyarla 65,3 milyar dolar
ynetirler. Bu yoldan yalnz elik, petrol retimi deil,
okullar, basn, sinema gibi dnce retiminin byk bir
blm de ynetilir. Birleik Amerika'da yaayanlarn
yzde biri, ulusal varln yzde 59'unu elinde tutar. Ancak diyordu Burnham, kapitalistler gnlerini plajlarda*
yat gezintilerinde, k sporlarnda urada burada geirir
ve ilerini "manager"lere brakrlar. Gryorsunuz ki
diyordu Bumham, kapitalizmde gerekten egemen olan
artk kapitalist deil "manager"dir. Gelelim, klasik demokrasinin yadigr parlamentolara; onlar da sevk ve
idareciler anda, gittike ie yaramaz duruma gelirler.
Zira, tekniin szcs olan "manager"lerin her dediine
uymak, parlamentoyu grevsiz brakmak ve uymamak,
parlamentoyu teknie kar gelen bir bilisizlik ve gevezelik kurumu olarak yetkilendirmek demektir. Daha imdiden diyordu Burnham, gryoruz ki Birleik Amerika'y anayasa kurumlan deil, beyin trst ynetiyor.
Sovyetler Birlii'nde sosyalist denemenin urad baarszlk da aynca, can ekien kapitalizmden sosyalizme,
yani gerek bir demokrasi olarak gerek bir halk ynetimine deil, bir avu sevk ve idarecinin egemenliine gidildiini gsterir diyen Bumham, Alman zaferlerini de
gz nnde tutarak, henz Japonya'nn Birleik Amerika'yla savaa tutumad 1941 banda, gelecein yeryzn blecek byk "manager" devletini Almanya,
Japonya ve Birleik Amerika olarak gryordu.
Almanya, Japonya, Birleik Amerika'nn yeryz

300

A I M I Z

mdrl ve egemenlikleri, kapitalizmin sonu muydu?


Burnham, yatnda gezen kapitalist ile "manager"inin,
kentte oturan iftlik sahibiyle khyasnn ilikilerini derinletirmemi; "manager" deyimini ulu orta kullanmt. Kim kime egemendi? Bu soru, Burnham'n iyzne
girmedii "manager" yaftasnn altnda belirsiz kalarak
karanla karyordu. iftlik sahibiyle khyasndan hangisi hangisinin efendisiydi? Burnham, "manager"lik
yaftasnn altna inmeyen grlerinin stnkrln,
pozitivizmine borluydu. Japonya'yla Almanya'y ilgilendiren ve sava ba grntlerine dayanmakla Burnham'
Avrupa'da Almanya egemenlii gibi sonular karmaya
gtren, grntlere dayanr pozitivist grlerini, "uzak
grler" olarak sunmas, gereklerin onlar ksa grlere evirmesine -ve ksa bir srede- engel olmuyordu.
Sava grltleri iinde 1942, 1943 yllarnda milyonlarca insan, makineli tfek kurunlar, uak bombalaryla lrken; 1942, 1943 yllarnda milyonlarla insan
da sessiz sedasz alktan lyordu Hindistan'da. Nasl
olmutu da ngiltere'nin sava ekonomisine byk yardmlar dokunan Hindistan kendini a brakmt? "Manager"ler, az gelimilerin alktan lmeleri karsnda
sorumsuz muydu? Churchill, Roosevelt, lkelerinin dnyaya zgrlk getirmek iin savatn ve bu armaann iinde, yoksulluktan kurtulma zgrlnn de bulunduunu mjdeliyorlard ki; Camus, insanlk ilesinin,
bitmez tkenmez olduunu, kurtulu bulunmadn, bakaldrmann boluunu sylyor; Mao e-tung, ktlktan kurtulmasn diledii in halknn bilinsizlikten kurtulmasna urayor; Schumpeter, batmas alnyazs olan
kapitalizmin savunulmaya deer olduunu yazyor; Burnham, hi isiz kalmamacasna, isizlik sorununa kanl bir
zm getirmi olan sava yllarnda, Schumpeter'den
ayrlan, kapitalizmin sonu zerindeki dncesini yaynlarken Sartre, bir felsefe incelemesine giriiyordu (L'Etre
et le Neant, essai d'ontologie phenomenologique, 1943).

20.

YZYIL,

801

Husserl ile Heidegger'de birbirine balanm


olan
fenomenoloji ve varoluuluk dncesi zincirinde yeni
bir halka olan Sartre'a gre, kiiolu, bir varolu olarak
bir tasaryd (projet). Sartre, Heidegger'in bu konudaki dncesini olduu gibi alp benimsiyordu. Heidegger,
kiiolu bir tasar, bir zgrlk olarak kendi dna alan tm bir varolutur demiti. Btn varolanlar arasnda bylesine varolu kiioluna zgyd. br varolanlar, kendi niteliklerinin, trlerinin tesine alamazlard. Oysa kiiolu kendi kendine, insan diye bir anlam
vererek, bir tasar olarak boyuna kendi kendisinin dna
k, yani dta varolmak anlamna (existence) bir varolutu ki, bu sadece olmak deildi. Sartre, Heidegger'in
varlksal bunalmndan baka, varoluun bir baarszlklar zincirlemesi olduu rneklerini bu kkl skntya, boulurcasna ar ve temelden olan skntya ekliyordu.
Kierkegaard, Heidegger, Jaspers, Camus'lerin karamsarlk bakmndan yoksul olmayan dncelerine Sartre ayrca kendi ktmserliini ekliyordu.
Kiiolunun yaam bir varolu ve varolu kiiolu
yaam olduuna gre, varolu demek, d krklklarna
uramak demekti. nk insann bir tasar bir varolu
olarak her atl, bir baarszlkt. Bu neden byleydi ve
neden kiiolu yaam bir d krklklar "trajediyiydi? Yabanclarn yurdunda, kanl bir savan, aln yeryznde egemenlik ettii; bunahm, isizlik yllarn savan kovalad yllarda ktmserlik dncesi, Sartre'm
dncesinde de an z evldyd.
Sartre, kiiolunun kendisiyle, evresiyle ve bakalaryla ilikilerini inceliyordu. te btn bu ilikiler birer baarszlk ilikisiydi; ksacas baarszlk ve d
krkl! Rasyonalizmden umudunu keserek, hatt ondan artk tiksinip korkarak irrasyonalizme dnm ve
kar yolu kalmam kapitalizme dayanr bir uygarln,
belirleyici nitelii miydi ktmserlik? Baarszlk, yaamn her evresindedir diyordu Sartre. Dante'nin, ce-

302

A I M I Z

hennem kapsnda yazl olduunu syledii, "Buraya girenler, btn umutlarn braksnlar" szleri kiiolunu
yaam iin miydi? nce, kiiolunun kendi kendisiyle
ilikisi nasld? Kendimizi nasl biliyor, nasl tanyorduk? Kendimizi dndmz dnelim. Bu dnce,
kendiliinden mi ortaya kyordu; kendiliinden ortaya
kyorsa, dnce kendiliinden vard (etre en-soi). Oysa dncenin, kendiliinden varlk deil, kendisi iin
(pour-soi) olduu akt; nk bilin demek, kendisi iin
olmak demekti. Kendisini dnemeyen bilin dnlebilir miydi? Bilin demek, kendisi iin dnce, ksacas "kendisi iinlik" demekti. Yalnz unutmamalyd ki,
kendisi iinlik, kendiliinden varlk demek deildi. Dnce, kendiliinden varolamazd. nk kendiliinden
varolan kendisi iin olamazd. Kendisi iin olan, kendiliinden varolamazd. Araya "iin" girdi mi, ikilik olmas zorunluydu. Yalnz kendisi olan, kendisi iin olamazd. Ancak kendi kendisi olmayan, yani kendiliinden olmayan kendisi iin olabilirdi. imdi sorumuzu tazeleyelim; insan kendini bilebilir, tanyabilir miydi? Bilin, bir kendisi iinlik olarak kendini dnmektedir;
ama bilin kendini dnceyle tanyabilir mi? Ben neyim? Hi kimse diyordu Sartre, kendisini dnerek tanyamaz. nk hi kimse ben uyum diyemez. Bilin,
kendisinin bilinten baka bir varlk olduunu syleyebilir mi? Bilin kendisinin, diyelim bir akl ta, pirin tanesi, yada frk, gl kokusu olduunu dnebilir mi?
Bilin kendisini, kendiliinden varlklarla
kartrabilir
mi? nsan gvdesine bakarak, bu biiminden dolay insan
olduunu, gvde olduunu syleyebilir mi? Hayr diyordu Sartre. u halde bilin demek, kendinin ne olduunu
bilmemek, kendini tanyamamak demektir. te insann
daha kendi kendini dnmede, kendi kendisiyle ilikide
karlat ilk baarszlk, birinci d krkl! Ama denebilir ki, bilin kendisine, gvde olarak olmasa bile, deer olarak, ben insanm, hatt ben bir kahramanm diye-

2 0.

YZYIL

303

bilir pekl. te diyordu Sartre, buna kt niyet (mauvaise foi) derler. nk her kt niyet, bir kalp inantan balar. Kii kendisini bir deer sand m, kendisini,
kendisi olduundan baka bir ey olduuna inandrr; sonra bakalarn da bu kalp inancna inandrmaya urar;
ite bu kt inan, kt niyettir. Kalpazan ahlkn temeli, bbrlenmekle irenleen kahramanlk, kalp inanlar yaratmak isteyenlerin kt niyetlerinin rnleridir.
Kt niyet diye direniyordu Sartre; nk ne olduunu
bilmeyen kiiolunun, insanla bir anlam vermeden, insan olduunu sylemesinin hibir anlam yoktur. nsan
bilin olarak, eylemsiz olarak, kendisi iin dnce olarak nedir? Sadece bir kendisi iinlik; diyordu Sartre, baka hibir ey! te birinci d krkl!
Gelelim kiiolunun evresiyle ilikisine.
Kendisi
iinlikle, kendiliinden varlk birbirinden ne ayrhr, nede
birleebilir diyordu Sartre. Yani bilin maddeden ne ayrlabilir, nede onunla birleir. Bir bilin dnlebilir
miydi ki, kendiliinden varolsun. Bu olamazd. Heidegger'in gsterdii gibi, nasl varlk varolu olamaz ve varolu varlk olamazsa; kendiliinden olan kendisi iin ve kendisi iin olan kendiliinden olamazd. Kendisi iin demek
diyordu Sartre, kendinden ayr demektir. Benim iin olann benden; senin iin olann senden ayr olmas gerekmez mi? Sen, senin iin olan gvdenle tm bir olursan,
gvde olur, fakat senliini yitirirsin. Tanr'da bile bu birleme olmaz ve bundan dolay, kendiliinden varhk-bilin birlemesi olarak o yoktur diyordu Sartre. Ve ite
diyordu, ikinci d krkl: o yoktur. Fakat diye ekliyordu; ikinci d krkl burada bitmez. Kendisinin ne
olduunu bilmeyen kiiolu; evrene bakm bakm ve
orada dayanabilecek, teselli bulacak, avunacak bir varlk aramtr; ama bouna diyordu Sartre; o ancak kendini aldatabilir; evren onun aradndan yoksun ve bu
anlamda bombotur. te ikinci d krkl. Bu kadar bile kiiolunu fkeden tepindirecek, boarcasma bu-

304

AIMIZ

nltacak lde sknt konulanysa da; ikinci d kmkl burada bitmiyor diyordu Sartre; daha yolun yarsndayz.
Nasl ayna, ayna olabilmek iin, yansyacak varlklar gerekliyse ona (nk kendi kendini yanstamaz);
kendisi iinlik demek olan bilince de, onun iin varlklar
gerekliydi. Husserl'in, fenomenolojinin temel bir dncesini tekrarlayan Sartre; bilin mutlaka bir eyin bilincidir diyordu. Grlyor ki bilin; kendiliinden varlkla birleemedii gibi, ondan ayrlamyordu da. Tekrar
ediyordu Sartre; kendisi iinlik (pour-soi)
yani bilin
ile, kendiliindenlik yani dnya (en-soi) birbirinden ayrlamaz. Heidegger'in dedii gibi, "bilin dnyada bir
varlk"d. Ve diye ekliyordu Sartre, bilin iin olan dnya da bilincin iindedir. Sartre; kendisi iin bilin ile
bilin iin, yani bilin iinde dnya ikiliini benimsiyordu.
te bu ikilik ne tm birlemeyle ortadan kalkabilir; nede tm kopula birbirinden ayrlabilirdi. Ne var ki,
Marx'n ayaklan zerine koyduu diyalektii Sartre, yeniden tepetaklak ederek, Hegel diyalektiine dnyordu.
nk onun gr, "nce dnce" niteliini alyordu.
Marx'n diyalektiinde bilin, nesnel gereklerde aydnlanyordu. Bilim, nesnel gerei bilmekti. Oysa Sartre'a
gre, bilin gereklerde deil, gerekler bilinte aydnlanyordu. nk dnya bilin iindeydi. Ve bilim yoktu. Dnya bilincin iinde olduu iin, onun dnda nesnel gerek yoktu ki bilim olsun! Bundan dolay diyordu
Sartre, kendiliindenlik; ii olmayan, yani iyz bilinemeyen ve bilinemeyecek olan, ancak d bulunan, nk ancak dyla bilinte yansyan bir kabalk, salt bir
kabuktur. Ancak bilincin ii vardr diyordu Sartre.
inden anlalan yalnz odur; kiioluna saydam (effaf) olan, iinden grnen yalnz kendi bilincidir. Ondan tesi saydam olarak bilinemez ve bilincin kendi iinde olan znel bilgisinden baka, gerek bir bilim yoktur
diyen Sartre; kendiliinden varlklarn almaz bir do-

20.

Y Z Y I L

305

nukluu (opacite) olduunu sylyordu. Fenomenolojik agnostisizme varan Sartre, unu belirtiyordu ki; kiiolunun evresiyle ilikisi de tm bir baanszlktr.
O, kendisinin dnda ne Tann'y bulur, nede Gerek'i! te ikinci d krkl.
Gelelim kiiolunun bakalaryla ilikilerine.
Bir
kez, hibir gerek olmadna gre, bakalanyla neyin
zerinde anlaabilirim? Ne var ki, bakalanyla ister istemez ilikilerimiz oluyor. Fakat bu alanda olsun kiiolu baanya ulam mdr? imdi, bakas ne demektir
bir dnelim. "Tamu, bakasdr" diyecekti Sartre bir
oyununda. Bilin; kendisi iin ve dnya onun iindi. imdi bu durumda iki bilincin karlatn bir dnn. Bu
bir dnya sava olmayacak mdr? Bakas, benim engelim, zgrlmn smn, dnyam, benim dnyam
paylamaya kalkan hatt ve daha dorusu benden almaya kalkan bir baka bilin, benden baka bir kendisi
iinlik deil midir? Buna dayanabilir miyim? Ve diyordu Sartre, ben bakasn nasl gryorsam, o da beni yle gryor. ki sevgili dnn diyordu Sartre; sevgilerinde birbirlerini nesnelletireceklerdir. Fedakrl dnn, fedai bakalannn nesnesidir. Kendisi iin olan
bilin; ne bakasnn bilincini kendisi iin bilin yapabilir, nede kendisini bakasnn bilinci yapabilir. Bu anlamda iliki yoktur bilinler arasnda. Kii, kendisini,
bakas iin ve bakasn kendisi iin nesneletirebilir; fakat bilinten bilince iliki yoktur. Sevgi de iinde olmak
zere insanlar arasnda iliki bir yanndan mutlaka aksayan, yozlaan, zgrl ksan ilikilerdir. O ya bnce
fedakrlk, ya rtl bir bencillik, iki yzl bir kandrma, yada karlkl kskanlk olan bir dalama-sevgidir.
Daha diyordu Sartre, tedirginlik "bak"dan balar. Bakasnn bak, zgrlmz o anda alr gtrr. Bak diyordu Sartre, dnyam benden o anda alar. DavF. 20

AIMIZ
ranmz, bak karsnda derhal deierek, itenliini,
yitirip gsterie dner. Baktan, hele gz gze gelmekten daha dmanca olan ne vardr? Dmanlk onunla balar. Hepimizi anahtar deliklerinden gzetliyorlar.
Ve hepimiz diyordu Sartre, utanmay baktan reniyor,
baklarn altnda eziliyoruz. Kendisi iin olan bilincin
hibir ktl yoktu. Ona baktlar ve o utanc rendi. Ona baktlar ve o ktl rendi. Zira insan kendi kendisine ne iyi nede ktdr. Oysa insana bakalar
kt der ve o, bakalar iin ktdr. Ktl "bakas" getirdi! Grlyor ki, kiiolunun bakalaryla ilikisi de tm bir baarszlktr. Ve byle ilikilerin szde ahlk ilikileri olduunu savunmak da bal bana
bir yalan, bir ahlkszlk saylmak gerekirdi. Kendi kendisi iin olan hibir bilin; baka bir bilincin deerlerini
benimseyemeyecei gibi, kendi deer yarglarn da bakalarna benimsetemezdi.
Ahlk ilikileri kurmak bir
masald. Herkes diyordu Sartre, kestanesini scak scak
yemek iin, onu ateten karacak birini bekliyor; elini
bakalar yaksn. Bir de bu bakasn tuzaa dren ahlk vizinin ahlkszlk ve irenliini dnn, bu pis
herifin karsnda iiniz bulanp kusmaksnz. Kiiolu;
utanc, ktl rendii ilikilerinden kazanl kmamtr diyordu Sartre ; o, bakalaryla ilikisinde ne gven, nede bir ahlk yasas bulmutur! te nc d
krkl.
1943 temmuzunda Mussolini, byk d krkl iinde, savan kendisini ezeceini gryordu. Oysa, faizm
savaa ne vgler dizmiti. Savan sonunda talyan,'
Alman, Japon faizmi d krkl iindeydi. rrasyonalizmiyle faizm, d krklna uramann, birinci srasn dolduruyordu bu savata. 6 austos 1945'de atlan
atom bombasndan sonra, sava uzak douda da bitecek
gibi grnyordu. Ne var ki, zellikle Tatl a karikatrlerinde bir pasta olarak gsterilen in'in durumunda da d krklklar olacakt. Az gelimiler, savan

20.

Y Z Y I L

307

skk gnlerinde vadedilmi hediye zgrlkler arasnda, yoksulluktan kurtuluun da bulunduunu grerek sevinmeli mi, yoksa kendi ilerini, kendileri mi ele almalydlar ?
Savan insan blanosu elli be milyon lyle kapanmt. Birok kent, kpr, yol, tat, liman, gemi, fabrika yklm, yanm, batm; Sibirya, Ural, Avusturalya,
Gney Afrika'da endstri gelimi; Birleik Amerika'da
iler, krlar imdiye dek grlmemi biimde boy atm; yeryz altn stokunun yars orada toplanm; ingiltere'nin sava ekonomisine gre dzenlenen retimiyle Hindistan, kendisi iin ahk blgesine dnm; Birleik Amerika silh endstrisinin savasz bir dneme,
bunalma tutulmadan nasl girecei nemli ve are bekleyen bir konu olmutu.
Hong-Kong'un vaadler erevesinde in'e geri verilip verilemeyecei sz konusu olduunda Churchill, ngiltere'nin bu savaa, kendi imparatorluunu tasfiye etmek iin girmediini belirtmiti. Yenilgisinden sonra Japonya ekilir ekilmez Fransa, in-Hindi'ne; Hollanda,
Endonezya'ya dnmek istiyordu. Japonlar ekilirken, bu
eski smrgelerde birtakm rgtler kurulabilir; hatt
Japonlardan silh kalr; kolay smr asndan, olumsuz iler olabilirdi. Bir an nce dnmek iin sabrszlanlyordu. Ne var ki, in-Hindi'ne dnmek iin elinde yeterince tat olmayan Fransa'ya Birleik Amerika istedii
gemileri vermemiti. Gerek Hong-Kong olaynda, gerek
Fransa'ya kar taknlan bu tutumda, eski smrgecilerle Birleik Amerika'y elitirip aralarn aan bir neden
vard ki, krgn ve kzgn smrgeciler yaynlarnda, Birleik Amerika'nn gerekte smrgecilie kar olmadn, fakat eski smrgecilerden boalan yerleri kendisinin doldurmak istediini sylyorlard. "Birleik Amerika daha Japonya'yla savarken, Bat Avrupa glerinin
Asya'dan ekilmelerini hazrlyordu -J. Pirenne-."
Japonya, Birleik Amerika'dan bar isterken, Viet-minh

C A I M I Z

udim alacak olan "Viet-nam bamszlk birlii" gleri,


dalardan inerek austos 1945'de Hanoy'a giriyor; aydnlatc (Ho i Minh) adn verdikleri bakanlarn, birinci Hanoy kongresinde, bamsz Viet-nam' kurmakla
grevlendiriyorlard ki, 2 eyll 1945'de Japonya teslim
oluyor; Ho i Minh, Viet-nam'n bamszln aklyordu. Gerekte 2 eyll 1945'de Uzak Douda sava bitmiyor, yeni bir dneme giriyordu. Avrupa'da souk, Asya'da scak sava vard, denebilecek bir dneme giriliyordu. Almanlarca igal edilmi Polonya, Yugoslavya
gibi lkelerin Londra'ya kam hkmetlerinin eski egemenliklerine dnp dnemeyecei konusu, souk savan
d grn olarak politik anlamazlklar arasnda yerini alm; fakat yz milyonlarca az gelimi insanlaryla
endstri lkeleri iin ok nemli Asya piyasasnda atmalar atelenmiti. Hanoy'a paratle indirilen Fransz birlikleri silhla karlanyordu. Ho i Minh'e gre,
Japonlarla savald gibi Franszlarla da savalacakt.
Buna karlk, ekonomik karlaryla smrgeciliin komisyoncusu durumunda olan yerli gler, bamszlk savana kar olduklarndan, Viet-nam bamszlk sava,
kurtulu savalarnn bir nitelii olan, i savala birlikte d sava, durumuna giriyordu. Endonezya'da Hollandallara, Malezya'da ngilizlere kar savalyordu. Birmanya'da ngilizlerce, "notability" (muteberlik) zerine
dayanr bir "eraf hkmeti" kurulur kurulmaz, smrgecilie kar yazan gazeteciler, yurtseverler hapse atlyor; fakat "Halk kurtuluu iin antifaist birlik" adn
tayan bir birliin nne geilemediinden, bir genel
grevle Birmanya, bamszlk yoluna admn atyordu.
Asya halklarnn emperyalizmle atmalarnn trl belirtileri yannda Birleik Amerika, Filipinler'e 1946'da
bamszlk veriyordu. Ve artk bamsz olduu aklanan Filipinler'le bu bamszlk ylnda yaplan bir ticaret szlemesine gre, Amerikan mallar Filipinler'e zgrce girecek; fakat Filipin mallar Birleik Amerika'ya

20.

Y Z Y I L

309

bu trl girmeyecekti. Ayrca, Amerikal i adamlaryla,


Amerikan kapitali btn yerli kolaylklardan yararlansnlar diye Filipin anayasasnda gerekli deiiklik yaplyor; Filipinlilerden dileyen yurttan Amerikan ordu
yada donanmasnda askerlik etmek zgrl tannyor;
ayrca be byk, on sekiz kk s 99 yl iin kiraya
veriliyordu 1947'de.
Almanya'yla Japonya'nn yenilgisini grdkten sonra yeni kitabnda (The struggle for the World) Burnham,
yeryz egemenliine Birleik Amerika'nn adayln
bu kez tek olarak koyuyordu. Ona gre Spengler ile
Toynbee'nin pek gzel belirttikleri gibi, Bat uygarh
yalanmt, can ekiiyordu; ancak "manager"ler toplumu olarak, yeryznn her kesine girmekte olan byk mal gc ve dokuz yz asker ssyle gen bir devlet, yeryz egemenlii adaylna douyordu ki, eer
onda da birtakm bunalmlar grlyorsa, bu kocam
Avrupa'nn can ekime bunalmlar deil, gen Amerika'nn erginlik bunalmlaryd. Ve sava ve silhlanma
bitmedii iin, korkulacak bir bar durgunluu, bar isizlii beklenmemeliydi. Birleik Amerika, Burnham'a
gre, yeryz egemenlii iin "gce bavurmaktan ekinmemeliydi".
Saint-Simon'un d gerekleniyor muydu? O, 1819
da gen Auguste Comte'la, "L'Organisateur" (kurucu ve
idareci )' yaynladnda, gelecein toplumunu artk retimi ynetenlerin yneteceini sylemiti. Ona gre,
politikann yerini artk retim yapmasm bilen uzmanlar
ve onlarn teknii alarak, insanlar bundan byle politikann "eek arlar" deil, tekniin arlar ynetecekti
(technocratie). Bu ynden Burnham'n dncesi bir
yenilik getirmiyordu. Ayrca G. Friedmann'n belirttiine
gre, 1929 bunalmn kovalayan yllarda Roosevelt'in
beyin trstn kurduu yllar arasnda, Birleik Amerika'da herkesin birbirine, "sizde mi teknokratsnz?" diye sormas, yaygn bir kural gibi olmutu. Tekniin po-

310

20.

AIMIZ

litikaya stnl dncesini Saint-Simon


getirmekle
bi'rlikte, teknokrasi deyimi Amerika'da bulunmu, tutulmutu. Saint-Simon'un bir dilei daha vard: insann insan smrmemesi. "Manager"lik yada teknokrasiyle birlikte o da gerekleiyor muydu? Saint-Simon'un dncesinde pozitivizmle teknokrasi birer filizdi ki, Auguste
Comte, pozitivizmin usla badamadn ve badaamayacan grerek onu irrasyonalizme gtrmt. Pozitivizm, bilinemezcilik (agnostisizm) olarak bilime kar
dnnce, teknokrasinin bilimsel bir temeli olduu sylenemezdi. Ama pragmatizm asndan birtakm karlar
okuyorsa yalnz doru deil dil olduu da sylenebilirdi "manager"ler dnya ynetiminin. Teknokrasiye gre,
insanlk sorunlarnn zm teknikteydi.
Fakat teknokrasi, dncesini bununla balayarak
bitirmiyordu.
Mademki zm teknikteydi; teknik her eyin zerinde
olmalyd. ki bomba, koca bir Japon sorununu zmt. Btn Uzak Dou hatt insanlk sorunlar bombalarla zmlenebilecek miydi? Teknik, egemenlik salamann temel yada aracysa; ama, teknii ellerinde tutanlarn egemenlii miydi? Ve tekniin her eyin stnde olabilmesi iin her eyden de soyutlanabilmesi gerekti.
Diyelim ki, teknik, pozitivist dncede yeri olmayan bilimden, ustan bamszd. Fakat pragmatik dnceye
gre tekniin karlara kle olmas gerekti ve byle bir
dncede teknik "manager"ler karma kle olmaktan
kurtulamazd. stelik Burnham, "sevk ve idareciler" tekelinde karlarn nasl tekelletiini gsteriyordu. Ne
Saint-Simon, nede Auguste Comte k olarak dncelerinde bilime karydlar. Ne var ki pozitivizm, bilinemezciliiyle, bilime kar olmutu. Hatt neo-pozitivizm
szlklerin sansrn istiyordu. Ne Saint-Simon, nede
Auguste Comte k olarak dncelerinde bencil ve insann insan smrmesinden yanaydlar. Ne var ki teknokrasi, "manager"ler tekelinde, insann insan smrmesinin en gl aracyd. Fakat irrasyonalizm asn-

YZYIL

. 157

dan bilime kar olmann sakncas sz konusu olamayaca gibi, karma gre davranmn en dil tutum olduunu syleyen bir dnce asndan bencilliin de sakncas bulunmadndan, pragmatizm teknokrasiyi iki
koluyla kucaklayabilirdi.
"nsanlk, umutsuzluun kar yakasnda" diyeni
Sartre, dncesini, sava sonu sorunlar iinde gelitiriyordu. Bir sava 1945'de biterken kurtulu savalarnn,
1946'da ve 1947'de Asya'dan Madagaskar'a ve oradan
Fildii kylarna uzanan yayl iinde Sartre, karamsar
ve umutsuz olmakla birlikte, varoluuluun insanla ilgisiz olmadn anlatmaya alyordu. Gerekten bu, azmsanamayacak bir aba iiydi; nk, varoluuluk bir
umutsuzluk ve insanlk onun kar yakasnda olduuna
gre, bilincin bilince dman, ve cehennemin bakas olduunu syleyen bir dnce insanln dman myd?
Hayr diyordu Sartre 1946'da, varoluuluk bir mamizmdir (L'Exstentialisme est un humanisme). Fakat,
varoluuluk dncesi asndan hamurumuzda, varlksal yapmzda bulunan d krkl sonucundan kurtulamamak alnyazmz olduu halde, insanl hangi karyakada bulacaktk? Umut neredeydi? Diyalektik usun
eletirilmesine dek (Critique de la Raison dialectique,
1960) dncesini bu konu zerinde yaprak yaprak aarak iliyordu. Ne Cezayir kurtulu sava, ne Madagaskar (bir bamszlk ayaklanmasnda 150 Avrupalya karlk, 80.000 yerlinin ldrlmesi), ne Kba, ne Viet-nam
onu ilgisiz brakyordu.
Ezilenlerden yana olduunu sylyordu Sartre. Fakat niin onlardan yana? Tanrsz, gereksiz evrende bir
boluk; kendiliinden varolanlar arasnda kendiliinden
varolmann yokluu, bu kaln ve iine girilmez duvarda
alm pencere delikleri olarak bir boluk ve yokluk olan
bilin iin Y neydi ki, ezilenlerden yana olmann bir
anlam bulunsun? Y, gene bir yokluun, bir eksikliin
kiiolu bilincinde yeri bo duran izi iinde anlmasndan

2 0.

Y Z Y I L

313

lkt ki, gelecee alan bu zgrlk, pis herifin kart ve


kbusu olan genlikti.
Ancak diyordu Sartre, kendi kendisinin tesinde olmak, da ball gerektirir. Dta gerek olmadna
gre, bu ballk (engagement) ne tr bir ballk olacak?
Bir glk daha vard; kiiolu hem zgr, hem bal
nasl oluyordu? Bu ballk diyordu Sartre bir gnlllktr. Herkes diyordu bir durum (situation) iindedir.
zgrlk ona gre, durumun dna kamak deildi. Kaaklk pis herifin iiydi. Ayrca; kalamaz, ancak gz
yumulabilirdi. zgrlk; dnyada, tarihsel durumda eylemini semek ve bu seiin gnlls olmakt. Varoluu Sartre, kendi dncesinin gnlls myd? Marx'n
gnlls olduunu belirtecekti. Bu nasl oluyordu?
Felsefe diyecekti Sartre, diyalektik dncenin eletirilmesi adl kitabnda, toplumun gidiine, tarihe verilen
anlamdan ayrlamaz. Sartre, dncesinin temelinde
Husserl'e dayand iin, tarihe verilen anlamn nesnel
gereklerden geldiini kabul etmiyordu. Bu anlam, bilinten geliyordu. Bunun iin, ona gre, bir felsefe yaad ada, insanln tarihsel durumuna verilmi anlam demekti. te bir felsefenin lm demek, bu anlamn deimesi demekti. O halde amzda yaayan felsefe, tarihe verilmi anlam hangisiydi? Sartre'a gre
marksizmdi. Baka dnceleri Sartre, tarihe bir anlam
vermekten, yani felsefe olmaktan yoksun buluyordu. O
halde, an tek felsefesi iinde varoluuluun yeri neydi? Hemen belirtmeliydi ki tek dnce karsnda baka
bir dncenin yeri, onun dnda deil, ancak iinde olabilirdi. Sartre'a gre varoluuluk, Marx'm felsefesi
iinde bir "ideologie"ydi. deolojinin anlam vard ki,
bunlardan biri, dnceleri inceleme ilemiydi. Sartre,
kendi varoluuluunun bu anlamda bir ideoloji oldnunu belirtiyordu. Yani o marksizm iinde incelemeler yapyordu. Burada bir soru douyordu. Sartre, kendisinin.

314

AIMIZ

dedii gibi marksizmin iinde miydi? Bu sorunun karln Roger Garaudy verecekti.
Asya'da bitmeyen sava, Madagaskar'a, Afrika'ya
atlyordu. Birlemi Milletler rgtnn temeli, savan
skk gnlerinde yaplan vaadlerde yatyordu ki, "El
stikll" partisi Roosevelt'in Fas bamszln vaad ettiini yayyor, Washington yalanlyordu. Cezayir, Tunus bamszlk diliyordu. Suriye, son Fransz askerinin
ekilmesi iin direnmiti. Msr, ngiliz slerini istemiyordu. ok kez, gider gibi yaplp ekonomik bamllk balar olduu gibi braklyordu. nl bir smrgeci asker
(Lyautey), "Bizim karlarmz, idareci snfn karlaryla birletirmeliyiz" demiti. ok kez, bamszlk andlamasn imzalayacak bir "notability" denen muteberler, yani smrgeciyle ibirliini yrtecek bir eraf hkmeti, smrgeciler eliyle i bana konduktan sonra
bamszlk enlikleri yaplyordu. Bundan sonra daha
ok smrln nedenleri 1950 yllarnda daha iyi belirmeye balayacakt ki, kapitalizmin metotlu smrsne,
erafn lubali ve yakn kayrc yontmalar katlacakt
(1950'de Truman'a verilip, 1946'dan beri Filipinler'in durumunu inceleyen bir rapora gre, bankalarn yzde yirmi bei bulan krlaryla iftlik gelirleri aa yukar vergi demezken, gnde 2,5 pesoyla geinemeyen tarm iisine 1,5 peso bile denmedii halde, vergilerin altda
bei halkn tkettii nesnelerden alndndan, vergi ykn yoksul tayordu). 1948'de Kenya'da, Nijerya'da,
Gana'da grlen antiemperyalist olaylar; eitimi, okuryazarn oalmamasna ve okuyanlarnn an anlayacak bilgiden yoksun braklmasna gre dzenlenmi Belika Kongo'suna dek yaylyordu.
Japonlarn savatan ekilmesinden sonra in'de i
sava geniliyordu. Birleik Amerika'yla 1946'da imzalanan "Denizyollar, ticaret ve dostluk" andlamasna gre, Amerikal i adamlar inli yurttalarla eit tutuluyor; Kanton-Hankeu demiryolu iletmesi gibi iletmeler-

20.

Y Z Y I I ,

315

de, elektrik, kimya endstrisi, madenler ve besin alannda imtiyazlar veriliyor; gmrkler zerinde Birleik
Amerika'nn baz uyarc telkin ve itirazlarda bulunma
yetkisi kabul ediliyor; bakanlklara uzmanlar alnyor;
Amerikan asker ve sivil grevlilerine kendi mahkemelerinde yarglanmak yetkisi tannyor; s veriliyor; Amerikan askerlerine gerekli grdkleri yerlerde gerekli zaman iin kalma yetkisi tannyor; 1948'de ek olarak, kalknma fonunun kullanlmasn salama gerekesiyle madenleri, tat ve ulatrma ilerini ve endstriyi denetlemek, ynetmek zere bir in-Amerikan karma komitesi
kuruluyordu ki, bu yl, bir dolar edinmek iin eskiden olduu gibi yirmi in dolar vermek yetmiyor, on iki milyon in dolar gerekiyordu.
Yllardan beri ang Kay-ek in'inde bulunan general Stilhvell, rejimin niteliini, "gangsterisin" diye belirliyordu. yle ac raporlar gnderiyordu ki, sonunda can
skmaya balam, hatt ang Kay-ek'le kiisel dargnl, uyumazl olduu bile sylenmiti. Ne var ki,
ngiliz gzlemcileri de, yerine ulamayan nesnelerin, grevliler eliyle karaborsaya getiini grp bildiriyorlard.
1943'de milyon kiiyi ldren ktlk da iinde olmak
zere in'de ortamn bulan ak ve rtl alk ve gene
ak ve rtl isizlik, yzde yedi yz artan pahallk ve
enflasyon ve Mao e-tung'la arpan orduya, yada ktlk
ve sava blgelerine ivedilikle gnderilen malzeme, yiyecek, adr ve illarn yolda satlmasnn sorumlusu, ynetimin bozukluuydu ki; Stilhvell'in aklamalarna gre, "hibiri yerine ulamayan yardmlar daha yolda satan vali ve bakanlara bizzat rnek", marealin kayn biraderi olan babakand. Mao e-tung'cudur diye gangsterizmi yerenlere kar gsterilen iddet, rejimin dayand gt ki, Tienin-Pekin blgesini tutan 25 tmen, btn arlklar ve Amerikan yardmndan edinebildii silhlarla Mao e-tung'a katlm ve Pekin'e, Nankin'e doru hzla ilerlemeye balayan "in halk ordusu" nnde

316

AIMIZ

yenilgi ve zl zincirleme giderek, 1949 gznde Kanton da dmt.


IV
"Bakaldran nsan" yaynlyordu Camus 1951'de.
Kitap bir dergide eletirilmi, bu eletirmeden Camus Sartre tartmas kmt.
Kendini sulamada yle bir vicdan oyunu vard ki,
ben kumarbazn biriyim dedikten sonra, zarlar yeniden
ele alta bir i rahatl vard. nsanlk, sululuktan
kurtulmaz yargsndan sonra da, smrcl srdrmekte, vicdan huzuru vard. "Kendinizi, mahkm etmeye mahkm etmisiniz Sisyphe" diyordu Sartre, Camus'ye. "nk siz vicdannz rahat tutmak iin mahkm etmek zorundasnz!"
Neden Camus, Marx' rtmek iin binlerce kez yapld gibi, onu kaba maddeci olarak gstermi ve sonra
kaba maddecilie saldrmt ? Camus, Marx' istedii gibi mi anlam; yada anlamamak m istemiti? Ezilenlerden yana olduunu bildirmi olan Sartre, siz diyordu Camus'ye, tarihin hakszlklarn sylyor fakat onu
yorumlamaktan kayorsunuz; siz, tarihi de sama olarak
sulamakla, kendinizi atmann dna atp vicdan rahatlna m kavuuyorsunuz? Geri Camus dudaklaryla, Marx'm "salt maddeci" olmadn sylyordu ama,
onun diyalektiini ya anlamak istemiyor, yada bozarak
anlatyordu. Camus'ye gre, Marx iin tarih, bireyi yamyass eden ezici bir determinizm; yani diyalektik deil,
mekanik nitelikte bir determinizmdi. Bunun iin Camus,
Marx'm almyazc (fataliste) olduunu sylyordu. Buna karlk Sartre, tartma mektubuna, Marx'dan birka satr almt: "Tarih hibir ey yapmaz... Her eyi
insan, gerek ve canl insan yapar. Tarih, ereine doru
yol alan insann eyleminden baka hibir ey deildir".

20.

Y Z Y I L

. 157

Maddesel diyalektii, tarih fatalizmi olarak anlayan, yada onu yle olmaya zorlayan kimdi? Marx m,
Camus m? Onlar diyordu Camus, Hegel ile Marx iin]
"On dokuzuncu yzyl burjuva dncesinin devam ettiricileriydi". Fakat nasl bir devam ettiri? Camus,
Marx'n alnnda da Sisyphe'in bouna aba aln yazsn'
okuyor; tarihi, fatalizm olarak grmek kendi dncesi
olduu iin, Sisyphe'in kaderi iinde grd Marx', burjuva dncesine kar olmak istedii halde, burjuva dnr olarak kalmak glnlnde grmek istiyordu.
Oysa burjuva dnr olarak kalmak, Camus'nn almyazsyd. nk, Sartre'a gre, ezilenlerden yana olmann soylu bakaldrsn, Sisyphe'in bir trl tepeye kmaz tann kmaz abalarnda soysuzlatran dnr
Camus'yd.
Camus bakaldry, Sisyphe'in kmaz abalarnda soysuzlatrmak ve ezilenlerin umudunu kknden krmakla kimlerin ekmeine ya sryordu?
Genliin soylu bakaldrsn, "as genlik" kmaznda
soysuzlatrmak iin Camus kimlerin ekmeine ya sryordu? Sartre, ne istediini bilmeyen as genlii smrclerin sevinle barna basacan, hatt bunu kendisinin yaratmaya alacan sylyordu. Camus kimlerin ekmeine ya srmt ? Burjuva dnr olmak
ve yle kalmak, Camus'nn alnna yazlmt.
Sartre, Viet-nam'dan Cezayir'e dek, Camus'nn kurtulu savalarn tutmayp, onlara kar olduuna, srarla deiniyordu. Camus, devrimcilii, bakaldrclktan
ayrmt. Ona gre devrimcilik, yeni bir toplumu bakalarna zorla kabul ettirmekti ki, bu tutumuyla devrimci,
bakaldrmaya kar geliyordu. Eski topluma bakaldran insan, devrimci olunca, yeni topluma bakaldrmay
nlyordu. te bakaldran insan, tepeye ulaan devrimci deil, hi ulaamayan ve ulamayacak olan Sisyphe'di.
Bakaldran diyordu Camus, eer ayn zamanda devrimciyse, deviren devrimden sonra, ya yeni toplumun memuru, polisi olacak; yada bakaldran olarak kalmak isti-

318

A I M I Z

yorsa, devrime de bakaldracaktr! te Sartre, sonsuz


bakaldrmada, samann yozlam bakaldrsn gryor; bunu yapan Camus'nn, kurtulu sava yapanlara;
siz smrcleri iktidardan atmak istiyorsunuz ama, onlarn yerine siz geince, artk bakaldran olmayacaksnz
demekle, smrclerin ekmeine ya srdn belirtiyordu. Camus'ye gre bakaldrmann devrimle birlemesi iyi bir sey olmadndan, bakaldrma rgtlenmemen ve bireylerin dank abalan, yalnz smrclere
mubah olan toplu, dzenli, disiplinli gler karsnda eriyip gitmeliydi. nk Sisyphe'in Sisyphe kalmas iin,
ar ykn ebediyen tamas gerekliydi. Camus, ktln rasyonalizmden geldiini ve onun disipline koyduu (bir dzen olduu iin us, disiplindi) insann, "gneli akdeniz insan" olmadn, Cezayir'de domu bin olarak, kendisinin pek iyi anladn belirtiyordu. Ve unutmamalyd ki Akdeniz, uygarln, zellikle Yunan uygarlnn beii olmutu. Gneli Akdeniz, koglunu
sonsuz bir zgrle, sonsuz bir babolukta, trk syleyerek, roman yazarak bakaldrmaya amyordu. Ve
bu bakaldn, sonu olarak, bana ilimeyin demek olduundan, siz diyordu Sartre, Camus'ye, tarihin dnda msnz? Yada kendinizi yle mi sanyorsunuz? Ve diyordu,
"korkann ki, siz bunaltanlara katldnz ve biz eski dostlarnz, bunalanlar, btn btn braktnz."
Camus'nn irrasyonalist dncesinde, evren sama
ve nesnel gereklerden yoksun olduuna gre, Doru'yu
o nerede bulmutu? Jeanson'a gre; kuku yok k iinde bulmutu, kendi iinde. Jeanson yle diyordu: "Doru sada olsayd, sac olurdum demisiniz tabi olurdunuz; nk siz, Doru'nun ta kendisisiniz."
in'den Madagaskar'a, Kenya'ya, Cezayir'e, Fildii
kylarndan Kba kylarna, Guatemala'ya, Venezella'ya uzanan kurtulu savalar; Sisyphe'in bo abalanndansa, alarna zg hibir yenilii tamyorlard. Fakat, az gelimilerle, endstri lkeleri arasndaki al ve-

20.

YZYIL,

319

riin saylann inceleyen karlatrmalar, yirminci yzyl ikinci yansnn bir zellii bulunduunu gsteriyordu: az gelimi lkelerin kapitalist lkelerle ilikisinde
1945'den beri krlar artm; stn kr (surprofit) denen
bir kr st kr domutu. Bu nereden geliyordu?
Cumhurbakan'nn ekonomi danman W. W. Rostow'a gre, "smrgecilik artk lmt". Demek ki azgelimi lkeler artk smrlmyordu. Rostow, deyimler zerinde mi oynuyordu? Smrgeciliin biim deitirmesiyle, yani azgelimi bir lkeyle bamszlk andlamas imzalanmakla, ekonomik yaamn kskvrak denetim altna almak; smrcln kalkmas m, yeni
bir biime mi girmesi demekti ? Neo-pozitivist adan, smrgecilik deyiminin unutturulmasyla smrlenler, bamszlk bayramlann yoksul bir mutluluk ve bilisiz bir
sevin iinde mi kutlayacaklard? Kuku yok ki kiiolunun yoksulluu, bilincinden de yoksun braklmakla
tmleniyordu. Rostow; kapitalizm yerine, endstri toplumu deyimini kullanyor; bu topluma doru gelimeyi
be evreye ayryordu: Geleneksel toplum; demir almann n koullan; demir alma; olgunlua doru ilerleme;
ve youn tketim. "The process of economic growth,
1953" adl kitabnda Rostow, zellikle demir almann n
koullan zerinde duruyordu. Geleneksel toplum, youn
tketim toplumuna doru pupa yelken gitmek zere, demir almann n koullarn nasl salayacakt? Bu eilimle (propensity) olur diyordu Rostow; geleneksel toplumda yeniliklere, daha ok tketime, buz dolab, diki
makinas gibi yenilikleri uygulamaya, daha iyi yaamaya, ksacas ilerlemeye doru bir eilim domalyd. Yani ilerleme, ilerleme eilimine balyd ki; az gelimi
uluslara, sizde ilerleme eilimi yok, ondan byle kaldnz
denebilirdi. Ve Rostow, bilinten, onun maddesel koullarla karlkl ilikilerinden sz etmiyor; hatt, ilerlemek iin, bilinli toplumsal bir abann gerekli olmadn belirtiyordu. Birleik Amerika'da olduu gibi, aknc

A I M I Z

ruhlularn ilerleme eilimleri yeterdi; yeter ki, az gelimi lkelerde, son model otomobil, son konfor gibi yeniliklere eilimli aknc ruhlu kiiler bulunsun. Ve Rostow'un bilin yerine eilim deyimini kullanmas bouna
deildi. nk, eilim bilinsiz bir eiliti. Balklarda,
ahklarda, bitkilerde de eilim vard ama bilin yoktu.
te ilerleme bilinsiz ve mekanik bir biimde olabiliyordu Rostovv'a gre. Ve bir kez demir alnd m, ilerlemenin sonu olan youn tketim toplumuna doru tkr tkr,
yani mekanik ve doal bir biimde gidilecekti. Rostovv
beinci evre iin, endstri toplumu deyimini bile kullanmamt. Birleik Amerika'nn douunda onurlu yeri
bulunan bamszlk sava unutulmu muydu? Smrldklerini bile bilinlenmedike anlamayacak az gelimiler, baml olduklarn bile bamszln bilincine varmadan bilmeyecek yar smrgeler, barlarna basan
peneden, bilinle ilgisi olmayan eilimlerle mi kurtulacaklard? Rostow'un dncesinden byle sorulara karlk beklemek samayd; nk smrgecilik ona gre,
kalkmt yeryznden. Yoksullarn anana atlan metelik, onlarn lokmasn da hayrseverin azna gtren
bir biimde, metelikten daha deerli olan bu tabaktan
kopararak geri dnmyordu. Belki Birleik Amerika iin
bir bamszlk sava gerekli olmutu; fakat imdiki az
gelimiler zgr, bamsz olduklarndan, youn tketime eilim; geleneksel toplumu, byk kalknmalara
doru tkr tkr gtrecekti. Smrgecilik, "eylemsel"
olarak kalkmt Rostovv'a gre. Artk, endstri lkeleriyle tarm lkeleri arasnda i ilere karlmadan, birbirlerinin eksiini tamamlayan, hatt yardm erevesi
iinde, uygarca ibirlii vard. Hatt Rostovv'a gre, endstri lkelerinin yksek kazanlar bu ilikilerin iinde
deildi. Ne var ki Rostovv, cumhurbakan danman olmadan nce (British economy of the nineteenth century,
1938), smrgecilikle ok retim bunalmlarnn ilikisini ngiltere'nin ekonomi tarihinde incelerken yle demi-

20.

Y Z Y I L

321

ti: "ok retim bunalm kmazndan kurtulabilmek iin


Afrika, Asya ve in pazarlannn geniletilmesi gerei anlalm bulunuyordu". Bu bakmdan dnya 1953'de deimemise, Rostovv deimiti
Harvard Business Review'un temmuz 1950'de yaynlad gsterge saylarna gre, ortaklklarn Amerika
iinde kr oran 1945'de, 7,7'yken, az gelimi lkelerde
i yapan ortaklklarnki yzde 11,5 du ki; bu oran 1948'de
Birleik Amerika iinde 13,8'e karken, az gelimilerde
i yapan Amerikan ortaklklarnda 19,8'e ykseliyordu.
Az gelimilerde i yapan kapital, hangi yollardan daha
krl oluyordu? Nehru; Hindistan'a bamszlk verildiinden beri, ngiliz kumpanyalarnn bu lkeden edindii
krlarn iki katna ktn sylyordu. Ayrca, 1948'den
1960'a dek Hindistan'da ngiliz yatrmlar iki kat artmt. Journal of Business History'nin nisan 1953 saysnda, azgelimi lkelere yatrm yapan 120 ngiliz ortaklnn son be yl iinde krlarnn iki katna kt
bildiriliyordu. Kendisini besleyemeyen az gelimi lkelerin, bakasnn gmn dolduran st nereden geliyordu? Birlemi Milletler'in bir raporuna gre, 1954 ylnda, insanlarn te ikisi beslenmiyordu ve bunlarn ounluu az gelimilerdi. 1954, Belika ortakhklar ortalama kr 7,2'yken, Belika Kongosu krlar 19,3'd;
1957'de Belika'da ortaklklarn kn 9,5 olurken, Belika Kongosunda kr yzde 21'di. Yksek krlarn kayna neydi? Aa Han bir gazeteciyle grmesinde, yksek mhendis ve idareci yetitiren bir yksek renimin
kendi lkesi iin yeterli olduunu sylemi; Kongo'da gerek okuryazarln, gerek okuryazarlar bilgisinin artmamas bakmndan dzenlenmi bir "tahsilli cehalet" eitim politikas uygulanmt; yksek renimli bilisizlik
de olabilirdi. Bilmesinlercilik asndan gereklerin bilinmesi doru olmad gibi, bilinemezcilik yani pozitivizm
F, 21

322

AIMIZ

asnden buna imkn da yoktu. rrasyonalizm asndan


sama olan evrende ne us ne gerek vard. Pragmatizm
asndan sert olann, yani yumuaa biimini veren g 1 e y I e m i - o n u n karna uyduka yalnz doru deil
D u k beslenme, a olann aln bilmemesiydi.
*
1939 da insanln yans bu durumdayken, 1945'den sonra ute ks bu duruma gelmi; ve az gelimi lkelerden
salanan krlar artmt. Kann dolmakla birlikte
gerekli besin eitleriyle, gerekli gnlk kalori alnmadnda, yaama sresi ksalyor; alkol, ttn, koka tketimi, salk ve ahlk knts, erken yallk, dnme
agrhg, uyuukluk artyor, bilin kararyordu. Ekmeini yitiren, zgr olamayaca gibi, bilincini yitiriyor ve
bilinci olmayan, zgr olmad gibi, ekmeini de yitiriyordu. Emperyalist lkelerle az gelimiler arasndaki
al vente, az gelimiler iin ylda 14-16 milyar dolarlk
yitirilme oluyor ve bu 1945'den beri artyordu. Bir profesr, "Az gelimi lkelere ekonomik yardm" incelemesinde; "Komularmza yardm ederken, kendi krlanmz arttrdmz bilmek houmuza gider" diye yazmt. Yardm iyznde, yani gerekte kimden kimeydi?
1918'den sonraki deneyler, silhszlanmann elik
retiminde, ar endstride isizlik dourduunu gstermi; 1945'den sonra ayn yola gidilmeyerek, lan Mikardo'nun yapt hesaba gre, az gelimilere verilen " 1
sent"e karlk, silhlanmaya "300 dolar" aynlmt 1952
de lan Mikardo, ilerdeki bir savan, gerek nedeninin
yoksul uluslarla onlan smrenler arasndaki korkun
eitsizlikte bulunacan sylyor; yapc her sentin iini
ykmak iin, 300 dolar imdiden aynlmtr; tarlalarn zlemi traktrler imdi birer tank diyordu. Bir Batl incelemeci olan lan Mikardo'nun ve zaman zaman Asya'nn
Afrika'nn, Ltin Amerika'nn sesini duyuran Nehru'nun'
Nkrumah'n, Josue de Castro'nun uyannalanna
kulak
veriliyor muydu? Azgelimilerin anana atlan 1 sen-

2 0.

YZYIL

323

tin bile bu yoksul tabandan alp gtrd, o metelikten daha deerliydi.


Fabrikasn kurmadan otomobil yapmaya kalkarsak,
bu otomobil bize ok pahalya gelir. in en yeni aralar
ve yntemlerle rgtlenmesi, retkenlii arttnr ki; on
saatte on kiiyle on A retmek baka, ayn ii on kiiyle yz saatte yapamamak bakadr. Yzey bir bak,
ikinci ekibin kiilerini tembel, yada yeteneksiz olarak gsterecektir ama, onlarn ilkel aralanna karlk, birinci
ekibin elektrik motrleri kulland sylenecek
olursa,
olaya baka bir adan yeniden bakmak zorunluu doar.
ngiltere'deki emek retkenlii, Afrika'daki smrgelerinden yirmi kat stndr ve bylesine bir yaam akl, Romal iftiyle klesi arasnda bile bulunmamtr.
Denebilir ki ne kar bundan? Bu, u demektir; A lkesinde bir saatte retileni, B lkesi 20 saatte retir. Azgelimi B lkesiyle, ileri A lkesinin kapitalizm kurallar iinde, drst al verite bulunduklan dnlsn.
B lkesinde 20 saatlik emekle retilen maln kapitalist
piyasada deitirme deeri, ortalama 10 saatlik emee geliyor ve A lkesinde 1 saatlik emekle retilen maln kapitalist piyasada deer ortalamas diyelim gene 10 saatlik
emekse; B lkesi 20 kuruluk maln 10 kurua satp A
lkesinin 1 kuruluk maln 10 kurua, "serbest mbadele"nin en drst koullan iinde satn alacaktr. Bunun iin az gelimilerin, dnya piyasasndan duyduklan
en sk karlk udur: fiyatlarnz, dnya piyasasna gre ok yksektir! A ile B'nin ah verii, toplumsal bir
aamadan gemedike B iin daima zarar olacaktr. Bu,
nerede kendisini gsterir; 20 kuru olmas gereken mal,
10 kurua nasl indirilir? Emein creti indirilir. Kuzey Rodezya'da, 1949'da kara emekle, ak emek arasnda
yle bir aklk vardr ki, bu yl, Afrikal olarak adam
bana 5 ve Avrupalnn 292 sterling kazanc olmutur.
Burada bir yanlla dmemek gerekir. Dk olan retkenlik, iinin kendisinde deil, bal olduu toplum-

300

A I M I Z

sal yapdadr. Orta Dou petrol iisinin retkenlii,


Birleik Amerika'daki petrol iisinin retkenliinden dk deil, yksek olduu halde, Birleik Amerika'da cret, on kat yksektir. Toplumsal retkenlikle, ineyle
kuyu kazmann kiisel alkanl birbirine kartrlmamaldr. Asya'da kumlardan bir kak su karmak iin
gece gndz demeyip topra trnaklaryla kazyan kadnlar, ocuklar, erkekler grlmtr. Az gelimi lkelerde, ahmayanlar isizdir; fakat onlara tembel denir. Azgelimi lkelerde i olduunda kadnlar ocuklar da ahr ki, bylesine aba, bylesine ar ykler ileri
lkelerde grlmez. Bununla birlikte onlara tembel denir, az alyorsunuz denir. Geri azgelimi lkelerde,
kadnlar, en yaknlarnca, kocalar, babalar, kardelerince smrlrler; geri azgelimi lkelerde ii, nitelikli
ii deildir, bilgisi yok yada kttr; sal yerinde deildir; dk besinle uyuuktur, dnce evikliinden
yoksundur; fakat i bulunca, kazan bulunca Avrupal
iiden aa kalmayan bir abayla iine sarld, hatt
Avrupa'ya buyur edildii grlr. Azgelimilerde grlen eksiklikler, kiilerinin yeteneksizliinden, yada kiisel eksiklikler toplamndan domu deil, toplumsal yapnn a d oluundandr. Bir yanlla dmemek gerekir. Geri azgelimi lkeler smrlrler; fakat azgelimilik smrcln temelinde deil, smrclk,
azgelimiliin temelindedir. Azgelimiler, gelierek smrden kurtulmazlar; smrden kurtularak geliirler.
Bu bilincin elde edilmemesi, emperyalizmin umudu, gc
ve amacdr.
Yanlmamak gerekir. Azgelimi lkelerde ihtiyalarn az olduu, cretlerin bu yzden dk olduunun
sylendii duyulabilir. Gerekte, azgelimi lkelerde cretler, ihtiyalar deil, beslenme zorunluunu bile
karlamamaktadr. te insanln te ikisi a ve bu
ounluun bir ounluu da a olduunun bilincine varmadan a. nsanlarn oald, yeryznn onlar bes-

20.

Y Z Y I L ,

325

leyemez duruma geldiinin sylendii de duyulabilir. Gerekte, yeryz, insanln te ikisini deil; on katm daha besleyecek durumdadr; fakat, topraklarnn ancak
bete biri ilenmektedir. Tekniin su getiremeyecei l,
artk kalmamtr. Tarm, topraklarn bete birine tkan
snr, doal deil, toplumsaldr: daha ok tarm, krl olmuyor!
Doruuna vard emperyalizmiyle kapitalizmin kr
evi yapt dnya, yedeinde azgelimilik sorununu getiriyordu. Gney Amerika'da uygarlklar yok olmu; Afrika'da kylardan ormanlara kaanlarn kylerini, tarmn, kle al verii yakm, geriletmi; Asya'da kk
sanatlar yklmt. Kabaca yamalandktan sonra yeni
bir uygarln kaps ahyor muydu? Bir bakma evet,
bir bakma hayr'd bunun karl. Smrc, bakalarnn kendisiyle eitlemesini isteyemezdi; fakat o yalnzca
stnlk rnei olarak bile, bir uyanc, kamh bir retmendi. Bundan tesi, kurtuluunun yolunu bulmak, renciye kalyordu, retim diyalektiinin btnlenmesi,
rencinin bilincindeydi. retmen onu ister doru, ister yanl yola itsin, ilerleme, ancak onun bilincinde, hem
de retmeni aacak bilincindeydi. (Azgelimiin bilinci,
emperyalizmin ilerisindeydi. Asya'nn bakaldrmasn
inceleyen Tibor Mende, yle diyordu: "Asya'da uyanan
ulusuluun gze batar nitelii, toplumsal yenilemelere,
toptan varmak dileidir. Asyah byk ounluk geri kalm kyl olduundan, bu dilein toprak reformundan
ayrlmasna imkn bulunamaz. Bundan baka, bu ulusuluk, zmnen rk stnln kapsayan yabanc emperyalizme kar olmakla kalmayp, onun nnde baml kalmann toplumsal yapsn srdren kt ynetime de kardr." Smrc; dk retkenliin toplumsal yapsn, ya doruca kendi politik egemenliinde, yada yapy
bozmayacak bir i ynetimi tutarak srdryordu. Dk retkenlik, dk cretten ayrlmyor ve i gcnn
sahibi bir yaa, yksek krlarn kayna dk crette

300

20.

A I M I Z

bulunuyordu ki, dk cretin dk retkenlik toplumunda srp gitmesi, te yandan yksek krlarn srp
gitmesi demekti. Dahas var, tekel niteliini tayan emperyalist ekonomi ilikileri iinde, dk retkenlik lkesinin satabilecei maln fiyatn alc A koyduu gibi,
dk retkenlik lkesine gerekli maln fiyatn da bu
kez satc olan A koyuyordu. Dk retkenlik lkesi,
toplumsal yapsnn geriliiyle buna boyun edii gibi,
onun bilinci bile smrlyor; soyulduktan sonra verilen
sadaka, insanlk, hayrseverlik oluyordu. Bu yle tatl
bir al veriti ki, diyelim komunuzun 20 saatte yaptnn fiyatn kendiniz koyup 8 kurua ahyor ve sizin 1 saatlik iinizi de 12 kurua sattktan sonra, 1 kuru da sadaka vererek hayr dua alyordunuz. Ve belki komunuz
size, sen olmasaydn ben ne yapardm bile diyordu. Birleik Amerika'da yaynlanan bir gstergeye gre, ekonomisi baml lkelerden 1948 ylnda salanan 7,5 milyar dolarn; 1,9 milyar yatrmlardan, 1,9 milyar navlun ve sigortalardan, 2,5 milyar gerek deerin zerindeki satlardan, 1,2 milyar da bamllardan dk deerle
alnan mallarn salad krlardan geliyordu.
Avrupa yatrmlaryla ortakhk bir yana, Afrika'ya
1945-1958 yllarnda yaplan dorudan Amerikan yatrmlar, 110'dan 789 milyon dolara kmt. Demek ki,
1945 ile 1958 arasnda Amerikan kapitali Afrika'ya 679
milyon yatrm; ayrca, 136 milyon bata bulunulmutu. Toplam 815 milyon dolard. 679 milyonluk yatrmn
149 milyonu Amerika'dan gelmi; 530 milyonu Afrika
iinde edilen krlardan salanmt. 815'den 530 knca
285 kalyordu ki, bu, dardan gelen yatrm dolarlaryla
ban toplamyd (149 + 136 = 285). Ne var ki, yatrma giden'den ayr olarak, Amerika'ya dnen kr 704 milyon dolar olduundan; bat, yatrmd derken, yoksul
Afrika'nn ettii zarar 704 285 = 419 milyon dolard.
Nasl orman yamuru ve yamur orman oaltyorsa; dk cret dk retkenliin temelinde bulunuyor;

Y Z Y I L ,

327

dk retkenlik dk cretsiz yrmyor; dk cret yabanc kapitali ve yabanc kapital dk creti buyur ediyordu. Dk crete dayanan smr, dk retkenlik toplumunun temelinde oturuyor; ve dk retkenlik, yabanc kapitalsiz yryemeyeceini, dtke artan
bir srarla sylyordu. likiler karlklyd. Emperyalizmin yksek kr, azgelimiin dk retkenliine bal
olduu gibi, onun srp gitmesi dk cretle smrlen emekte bulunduundan; azgelimi toplumlarn tutucusu, dk retkenlik toplumunun tutucusu olarak emperyalizme ve o da tutucuya destek oluyordu. Azgelimilikte yurtseverlikle tutuculuk bunun iin badamyor
ve tutucu ulusuluunun kalp olduu, kurtulu savalarnda ortaya kyordu.
1954 maysnda cretleri iki katna ykseltip Brezilya petroln devletletirmeye girierek, bir de kahve
ihra fiyatn drmemeye alan cumhurbakan dm ve eyllde intihar ederek brakt mektupta, Brezilya iin iyi olan ne varsa, yabanc kapital ile tutucularn ona kar ktn yazmt. Ona gre, yabanc
kumpanyalarn Brezilya'dan saladklar krlar yzde
be yzd. thal edilen mallar deerinin zerinde olarak her yl yz milyon dolar yitiriliyordu. 1958'in bir
gstergesinde, 1948'e gre milyonlarla uval daha ok
kahve satm olan Brezilya'nn bir milyon dolar daha az
kazand grlmt. Azgelimilik arkna kaplan altka yoksullayordu. Sonu; en temel gerekleri karlayamayacak lde soyulup, Sao Paulo gibi en modern,
en konforlu kentleri, gkdelenleri, montaj endstrisi,
bankalaryla yeryznn alk blgelerinden biri olarak,
dk besin corafyasnn snrlarna girmekti. Ltin
Amerika'da 1958'den 1960'a dek dar giden krlar, Birleik Amerika yatrmlarnn katyd.
1960'da Sartre, diyalektik usun eletirilmesi adl kitabn yaynlyor; ve Roger Garaudy bu eletirmeyi eletirerek, bir tartma ayordu. Sartre'a gre, diyalektik,

r
328

20.

A I M I Z

insanla balyor; doal diyalektik bulunmuyordu. Onun


dncesi iin, bu sonuca varmak doald; nk Sartre,
bilincin dnda, onu belirleyen bir nesnel gerek bulunduunu tanmyordu ki, doal olaylar gereinin diyalektik gelimesini tanyabilsin! Onun iin diyordu Roger Garaudy; Sartre'n varoluuluu, varoluulukla ilgisi olmayan bir dnceyle badatrmaya kalkmas, bandan baarszlktr. Engels'in doal diyalektiine yklenmekle kendini, Marx'n en yakn dnce arkadandan daha Marx' sanmak tuhaflna den Sartre, nesnel geree dayanmamaya kendisini mahkm ettii iin,
gereklii verilmeyen bo kavramlarla yaplan sz oyunlar (speculation) alanndan kamyordu. Sartre diyordu Garaudy, bilimsel yntemle dnmediinden, somut
aratrmalara girmeyerek bo kavramlarla, bo szlerin
oyununu oynuyor. Sartre, zgrlkten ve ezilenlerden
yana olarak devrimcilii semitir. Ama bu sei, hibir
nesnel geree dayanmadndan, hibir bilimsel temel tamyor. Sartre diyordu Garaudy, tarihin maddesel temeli ve bilimsel yn olmadn syledikten baka, ezilenlerden yana olmann ne bir yntemi, nede etkinlii bulunduunu sylemekle, baarsz, umutsuz, disiplinsiz bir
kr dvn nermekte, baarszlk nyargsn tekrar, tekrar karmza karmaktadr. Ve, kitabnn adn,
diyalektik usun eletirilmesi olarak koyacana; onun
nesnel temelini kaldrmak amacn gtt iin, antimarksizmin temelleri zerine deneme deseydi daha iyi
ederdi diyen Garaudy, Sartre', Marx'a deil, anarizme
yakn buluyordu.
1961'de amz ilgilendiren konular zerinde birok
lkelerden gelerek Royaumont'da toplanan nl bilgin,
yazar, dnr arasnda yaplan tartmalarda Jean
Chesnaux, insanln ilerleme ve gelecei zerine yaplan hibir tartma, azgelimilerin sorunlarn grmemezlikten gelemez diyordu. Ona gre Afrika, Asya, Ltin Amerika, endstri devrimi olur olmaz, Batnn itah-

Y Z Y I L

157

n eken birer av olmutu. Bu konuyu, Rostow'un dnceleriyle ele almann ne bilimsel, nede olumlu olduunu belirten Chesnaux, bugn onlar, politik ve ekonomik tm bamszlk iin savayorlar diyordu. Josue
de Castro; alk zerine yapt geni incelemeleri aklyor; bunun azgelimilii bir salgn gibi kapladn belirtiyordu. O, Birlemi Milletler besin ve tanm rgt
bakan olduu sralarda, ktlk blgelerine yetitirilmek
zere uluslararas bir besin yedei bulundurulmasyla ilgili bir tasar iin Truman'la grm ve anlattna gre, cumhurbakan tasary ilgin bulduunu sylemiti.
Truman tasary ok beendiini, bununla ala kar
byk bir zafer kazanlacan belirttikten sonra szlerini yle bitirmiti: "Eer, Amerika Birleik Devletleri
bakam olmasaydm, sizlerle birlikte alrdm. Fakat,
Amerika Birleik Devletleri bakan olarak, bu tasarya
karym". te o zaman Amerika tarm bakan araya
girerek, siz bu besinleri, politik ayrlk yapmadan btn
halklara vereceksiniz deil mi, diyordu Josue de Castro'ya. O da evet deyince; ite bu olmaz diyordu; biz besinleri, politik bakmdan kullanmak isteriz. Buna atnz
m ? atnz m diyordu tarm bakan ve ekliyordu; Cumhuriyeti Parti ne der sonra bu yaptmza? Siz onlar
bilmezsiniz diyordu Truman da.
Royaumont tartmalarnda teknokrasi, bar sorunlar zerinde de nemle durulmu; azgelimi lkeler dnda aln yenildii belirtildii gibi, her trl tartma arasnda, azgelimilerin, dk besinden kurtulmu
olduunu syleyen kmamt.
1961'de Msr Merkez Bankasnda yapt bir konumasnda Oscar Lange, azgelimi lkelerde bulunan yabanc kapitalin, ulusallatnlma korkusundan dolay, gvenliini, tutucu glerde aradn sylemiti ki; Royaumont'da Josue de Castro, dk beslenme sorununun,
bar sorununu da etkilediini yle anlatyordu: "nsanln te ikisi, kendilerine yaplan hakszlk ve br grup

330

A I M I Z

t a r a f n d a n u y g u l a n a n s m r g e basks yznden karnn d o y u r a m a d n anlamaktadr. B u y e m e y e n g r u b u n y a n n d a , y e m e y e n g r u b u n k o r k u s u n d a n artk u y u m a y a n u f a k bir g r u p vardr. B u a y r l m a d r ki d n y a d a iki o l u m suz iaret y a r a t y o r ; alk iareti v e k o r k u iareti."
te g e m i t e ei o l m a y a n teknik s t n l y l e

kiisinden ikisini d o y u r m a y a n amz, yirminci yzyln


v e elimesinin ortasnda, gittike y a k l a y o r d u , g e r e k l e
bilinlenmeden,
gerek zgrln
gereklenmeyecei
koulundaki iyimserliine.

<t

ZET BBLYOGRAFYA
P. Renouviri, E. Preclin, G. Hardy, L'Epoque contemporaine,
II. La paix armee et la Grande-Guerre (1871-1919), Paris 1948.
M. Crouzet, L'Epoque contemporaine (Histoire generales des
civilisations), Paris 1957.
P. Renouvin, La crise europeenne et la premiere guerre mondiale, Paris 1948.
M. Baumont, La faillite de la paix, Paris 1951.
L. Chen, R. Ronze, E. Folinais, Histoire du monde (de 1919
1937), Paris 1937.
J. Pirenne, Les grands courants de l'histoire niverselle, VII.
de 1939 nos jours, Neuchtel, 1956.

S O N

H. Bayur, Trk inklb tarihi cilt I. stanbul 1940.


S. Selek, Anadolu ihtilli, stanbul 1966.
S. Aydemir, Tek adam, stanbul 1966.
t. Arar, Atatrk'n halklk program, stanbul 1963.
R. Franc, Histoire economique et sociale des Etats-Unis de
1919 1949, Paris 1950.
S. de Beauvoir, L'Arnerique au jour le jour, Paris 1954.
J. Bruhat, Histoire de l'U.R.S.S., Paris 1954.
Ch. Moraze, Le France bourgeoise, Paris 1946.
C. David, L'Allemagne de Hitler, Paris 1954.
J. L'homme, La politique sociale de l'Angleterre contemporaine, Paris 1953.

Ch.-A. Julien, Histoire de l'Afrique, Paris 1955.


J. Guillermaz, Le Chine populaire, Paris 1955.
R. Moore, A history of latin America, New York 1945.
V. Aubrin, L'Amerique centrale, Paris 1952.
F.-X. Coquin, La revolution russe, Paris 1962.
T. Mende, La revolte de l'Asie, Paris 1951 (Trad. N. Matthieu)
P. Dutt, The crisis of Britain and the British Empire, London 1953.

300

20.

A I M I Z

United Nations, Foreign capital in Latin America, New


York 1954.
J. Weiller, L'economie internationale depuis 1950, Paris 1965.
J. L'homme, La grande bourgeoisie au pouvoir, Paris 1960.
J. Chardonnet, L'conomie mondiale au milieu du X X e sieele,
Paris 1952.
K. Nkrumah, Yeni smrgecilik, stanbul 1966
(ev. A.
Sarca).
A. Arabogly, A. Arzumanian, R. Barbe, A. Barjonet, D. Bernal, G. Besse, P. Boulier, J. de Castro, P. Chauchard, J.
Chesnaux, Ch. de Lauwe, F. Claessens, H. Claude, M. Cornforth, J. Fourastie, Y. Frantsev, R. Garaudy, L. Goldmann, I. Gulian, G. Gurvitch, Johnson, M. Joukov, E.
Kamenov, A. Kolman, E. Labrousse, H. Laugier, L. Lavallee, B. Lavergne, C. Luporini, J. Madaule, V. de MagalhaesVilhena, A. Monestier, J. Mortier, L. Morton, B. Muldworf, G. Mury, J. Ochakov, Ch. Parain, Planty-Bonjour,
F. Porchnev, M. Ralea, S. Ryverson, A. Sauvy, P.-M.
Schuhl, N. Semenov, I. Sobolev, Srovnal, L. Stoll, Vercors, Nguyen Khac Vien, P. Vilar, J. Wahl, nsanl nasl bir gelecek bekliyor, stanbul 1966 (ev. Z. Biberyan).
E. James, Histoire de la pensee 6conomique au X X e sieele,
Paris 1955.
E. Brehier, Histoire de la philosophie, le X X e sicle, Paris
1963.
M. Gkberk, Felsefe tarihi, Ankara 1967.
L. Lavelle, Chroniques philosophiques, Paris 1967.
O. Hanerliolu, Felsefe szl, stanbul 1967.
G. Gurvitch, La sociologie au X X e sieele, Paris 1947.
M. Reuchlin, Histoire de la psychologie, Paris 1967.
C. G. Jung, L'homme la decouverte de son me, Paris 1963
(Trad. R. Cohen).
J.-F. Lyotard, La phenomenologie, Paris 1961.
E. Mounier, La personnalisme, Paris 1962.
H. Lefebvre, La pensee de Lenine, Paris 1957.
A. Cresson, Bergson, Paris 1964.
L. Kelkel, R. ch<5rer, Husseri, Paris 1964.
J. Freund, Sociologie de Max Weber, Paris 1966.
M. Corvez, La philosophie de Heidegger, Paris 1986.

Y Z Y I L ,

333

F. Dagognet, Gaston Bachelard, Paris 1965.


J. Conilh, Emmanuel Mounier, Paris 1966.
C. Audry, Sartre, Paris 1966.
S. Sehran, Mao Tse-toung, Paris 1963.
M. Boll, Histoire res mathematiques, Paris 1963.
G. Allard, P. Auger, E. Bauer, B. Ben Yahia, J.-M. Bigay,
L. de Broglie, J. Chesnaux, P. Costabel, P. Couderc, R.
Courrier, A. Danjon, G. Darmois, R. Debre, J.-F. Denisse,
A. Denjoy, G. Desbuquois, J. Dieudonne, J. Dufay, D.
Dugue, M. Durand, Ch. Fehrnbach, J. Filliozat, M. Frechet,
R. Furon, L. Godeaux, A. Guinier, A. Herpin, P. Huard,
A. Ihde, M. Janet, L. Jauneau, R. Kehl, A. Lallemand, M. Lngevin, F. de Lionnais, J. le Mezac, J.-F.
Leroy, J. Levy, P. Marzin, J.-P. Mathieu, E. Mendelsohn,
P. Montel, P. Muller, P. Nataf, J. Orcel, J.-C. Pecker,
J. Piveteau, P. Radvanyi, V. Ronchi, J. Rsch, P. Tardi,
R. Taton, J. Teillac, A. Tetry, M.-A. Tonnelat, A, P. Youskeviteh, V. P. Zoubov, La science contemporaine, Le
X X e sidele (Histoire generale des sciences), Paris 1964.
A. Einstein, L. Infeld, L'evolution des ides en physiquse,
Paris 1963 (Trad. M. Solovine).
B. Russell, A B C de la relativite, Paris 1965 (Trad. P. Clinquart).
A. Einstein, La relativite, Paris 1964 (Trad. M. Solovine).
G. Bachelard, Le materialisme rationnel, Paris 1953.

r
KNC SAVA
I
II
III
IV

11"

N D E K L E R
Byk

atma

Tatl a - Sosyalist sorunlar . . . .


Einstein
Bergson - Husserl
Emperyalizm, antiemperyalizmi doururken
Ekonomi Politik
Atom bilimi

5
15
23
35
45
55

BUNALIM
I
II
III
IV
V
VI
VII

Sava - Rusya'da devrim


Atekes
Evrensel ilikinlik
Antiemperyalizm
Dada
Bilimsel belirsizlik
Keynes
Yzylmzn

v ,

75
89
98
115
.130
145
153

Ortas

K SAVA ARASINDA
I
II
III
IV
V
VI

Heidegger
Us'un serveni
amzn eilimleri
Geit
"Kim kalacak?"
Diyalektik fizik

Kiilikcilik
Sisyphe'in ilesi
Sartre
Tartmalar

ZET BBLYOGRAFYA

BARI NDE SAVA


I
II
III
IV
V
VI

166
181
. 205
220
.238
251

268
289
297
316
331

You might also like