You are on page 1of 92

SGMUND FREUD

KEND KENDNE
PSKANALZ
Scanned by Nirvana13

DNEN ADAM YAYINLARI

-1-
Birinci Bask :Austos 1992
kinciBask :Mays 1993
nc Bask : u b a t 1994
Dizgi :Dnen Adam
Bask lYAZI Ofset Matbaaclk

Kapak Dzeni :Dnen Adam


Genel Datm :ada P a z a r l a m a
C a a l o l u Yokuu, B a k Ofset h a n No:6-8
Zemin Kat
Caalolu/ST.
T e l : 5 1 2 33 69-511 96 15
F a x : 512 3 3 69

-2-
SlGMUND FREUD

KEND KENDNE
PSKANALZ

eviren:
Tahsin Biiykren

DNEN ADAM YAYINLARI

-3-
AMATR PSKANALZ
1926

Bu kk yaznn bal yle ha deyince anlalacak gibi


deil. Dolaysyla aklamam gerekiyor: Amatrlerle an
latlmak istenen hekim olmayanlardr, sorun da hekim ol
mayanlarn psikanatilik tedavi uygulamasnda bulunma
larna izin verilip verilmemesi sorunudur. Bu sorun hem
zamansal, hem yerel bir snrllk tayor. Zamansal snrllk
tayor, nk kimin psikanaliz uygulamasnda buluna
can imdiye kadar kendine dert edinen km deil.
Evet, byle bir sorun hi mi hi umursanmam, ancak bir
tek istekle birleilmitir, o da kimsenin byle bir uygulama
da bulunmamas. Bu istek iinde eitli nedenler ne
srlm ve btn nedenlerin temelinde psikanalize kar
ayn nefret sakl yatmtr. Bu bakmdan, yalnz hekimlerin
psikanalize kar taknlan yeni ve eskisinden daha dosta
bir tutumun eseridir; bu tutum daha ncekinin sadece biraz
deiik biimi olduu kukusundan yakasn kurtarabilirse
tabii. Belli koullarda psikanalitik tedaviye bavurulmas
gereklilii teslim edilmekte, ancak bunu hasta zerinde uy-

-7-
gulayacak kiinin ille hekimlikten anlamas zerinde direnl-
mektedir.
Yerel snrlla gelince, bu da sorunun btn lkelerce
ayn nemde grlmeyiinden ileri geliyor. Almanya ve
Amerika'da akademik bir tartma konusundan baka bir
ey deildir bu sorun, nk ad geen lkelerde her hasta
can istediine gidip, can istedii gibi tedavi ettirebilir ken
dini; ad geen lkelerde herkes "arlatan hekim olarak" di
ledii hastay tedavi edebilir; yeter ki, davrannn sorumlu
luunu yklensin. Hasta tedaviden bir zarar grp de
tazminat isteiyle yetkili makamlara bavurmadka, yasalar
ie el koymaz. Bu yazy kaleme alrken yaadm yer,
aynca bu yazy kendisi iin kaleme alrken yaadm yer,
ayrca bu yazy kendisi iin kaleme aldm lke Avustur
ya'da ise yasalar nleyici bir karekter tar, hekim olmayan
larn hasta tedavi etmelerini yasaklar, tedavinin sonucunu
bekleme gereksinmesini duymaz*.
Ksaca burada amatrlerin, yeni hekim olmayanlarn psi
kanaliz yntemiyle hasta tedavilerine izin verilip verilmeme
si sorunu pratik bir nem tar. Ancak ortaya atlacak byle
bir sorunun, yasalarn szsel ierii (lafz) tarafndan ke
sinlikle nceden zmlendii grlr: Nevrozlular hasta,
amatrler hekimlikten anlamayan kimselerdir, psikanaliz ise
nevrotik rahatszlklarda bir ifa yada bir dzelme salama
yntemidir; dolaysyla bu tr btn tedaviler hekimlerin
yetkisi ierisindedir, amatrlerin nevrozlular zerinde psika-
natilik tedavi uygulamasnda bulunmasna izin yoktur, buna
aykr davranlar ceza konusudur. Yasal durum ite bi ka
dar ak bir nitelik tadktan sonra, amatr psikanalizi soru
nu zerine eilmeyi pek gze alamyor insan. Gelgelelim,
ortada baz kark durumlar var ki yasalar bunlara pek
aldr etmemekte, dolaysyla bunlar zerinde durulmas
gerekmektedir. Belki bu konuya eilen bir aratrc, nev-

Fransa'da durum baka trl deildir.

-8-
rozlularn baka hastalara benzemedini, amatrlere
gerekten beceriden yoksunluunu ve ellerinde isteklerini
hakl gsterecek nedenler bulunmadn ortaya koyacaktr.
Byle bir eyin gereklii tantlanabilirse, ilgili yasann bir
deitirimden geirilmeksizin amatr psikanalizi konusunda
uygulanmasnn hakl olarak istenebelecei anlalacaktr.

Byle bir istein gerekleip gerekleemeyecei, psika-


nalitik bir tedavideki zellikleri tanmak gibi bir
ykmll bulunmayan kiilere baldr. Bize den
dev, henz bu konuda bir bilgisi yok gzyle baktm bu
tarafszlara gerekli aklamalarda bulunmaktr.Keke elden
gelse, onlar byle psikanatilik bir tedavinin dinleyicileri ya-
pabilsek! Ne yazk ki, "psikanalitik tedavi uygulamasnda"
bir nc kiinin varlna yer yoktur. te yandan, psikan
aliz tedavisindeki tek tek seanslar tadklar nem ve deer
bakmndan hi birini tutmaz, ragele bir seansa dinleyici ol
arak katlacak byle yetkisiz bir kii okluk deer-
lendiremeyecei bir izlenim edinecek, psikanalistle hasta
arasnda geenleri anlamama gibi bir durumla kar karya
kalacak, o da olmad sklacaktr. Dolaysyla, ister istemez,
bizim kendisine vereceimiz ve elden geldii kadar
gvenilir bir hava ierisinde kaleme almaya alacamz
bilgilerle yetinmesi gerekecektir.
Diyelim bir hasta var da, ruh durumu dalgalanmalar
geilmekte, o da bunlarn bir trl nn alamamaktadr, ya
da bir ylgnlk ve azimsizlik ierisinde bulunmakta, doru
drst hi bir ie yaramayacana inandndan kolu kanad
krk durumda hisetmektedir kendini; ya da tutalm ya
banclar arasnda korkuyla kark bir aknl
kaplmaktadr; gnlerden bir gn her zamanki mesleini
-9-
yle eskisi gibi deil, ancak zar zor yrttn nedenini
anlamakszn farketmi, yine bunun gibi ciddi bir karar ver
mekte, herhangi bir giriimde bulunmakta glk ektiini
grmtr. Yine tutalm ki, gnn birinde kayna bilin
meyen naho bir korku nbeti geirmi, o vakitten beri ken
dini zorlamadan ne sokaa kabilmekte, ne trene binip bir
yerden bir yere gidebilmektedir, ya da her iki eyi yapmak
tan aresiz bsbtn el ekmitir. Tutalm zerine pek tuhaf
bir hal gelmi, dnceleri ayr ba ekmeye isteminin
(irade) yneticiliini tanmamaya balamtr. Dnceleri
gerekte kendisini hi ilgilendirmeyen, ama ellerinden ya
kasn bir trl kurtaramad sorunlar izleyip durmaktadr
boyuna. Ayrca evlerin n cephelerindeki pencereleri say
mak gibi son derece gln eylemlerde bulunmaktan kendi
ni alamamakta, mektup kutusuna mektup atmak, bir gaz
ocann musluunu kapamak gibi sradan ileri grd
vakit, biran sonra ad geen ii gerekten yapp yapmad
konusunda kukuya dmektedir. Belki can skc insan te
dirgin edici eylerdir bunlar; ancak, bir ocuu bir araba
altna itekledii, tanmad bir kimseyi kprden suya yu
varlad gibi bir dnce anszn iinde belirir de bunu ka
fasndan bir trl kovamaz, ya da polise daha o gn ortaya
karlan bir cinayetin acaba faili ben deil miyim? diye ken
di kendine sormadan edemezse, ite durum asl o vakit kat
lanlmaz bir havaya brnr. Evet, aka bir sorundur ha
stann aklna gelen, bunu kendisi de bilmektedir, kimseye
bir ktlkte bulunmamtr, bulunmamtr ama, aranlan
katil gerekten kendisi olsa, iinde belirecek duygu sululuk
duygusu, bundan gl bir nitelik tayamaz.
Ya da diyelim hastamz bu kez bir kadn alalm ele bir
baka konuda ve bir baka trl straplar iinde
kvranmaktadr. Hastamz piyanisttir; gelgeldim, piyano
bana oturdu mu parmaklan kaslp kalmakta, kendisinden
bekleneni yapmamaktadr. Kalkp bir toplantya gittiini
aklndan geirmesin, hemen tuvalete yollanma gereksinme-
- 10-
sini duymamakta, bu da ona toplant havasyla badamaz
bir durum grnmektedir. Dolaysyla, toplantlara, balola
ra, tiyatrolara, konserlere uramaktan vazgemitir. En uy
gunsuz vakitte iddetli baanlanna yakalanmakta ya da
daha baka ac ve straplar iinde kvranmaktadr. Tutalm
yedii her yemei de kusarak karmaktadr dar ve bu hal
srp giderse tehlikeli sonular douracaktr. Ve nihayet
yaknlacak bir baka nokta, sinirlenmeye olmamaktadr. Si
nir nbetlerinde baygnlklar geirmekte, ok vakit kas
larnda tehlikeli hastalklar anmsatan kramplar grl
mektedir.
Daha baka kimi hastalar da vardr ki, duygusal yaam
organizmalarna baz istekler ynettii zaman kendilerinde
bir bozukluk hissederler. Erkek olarak kadnlara kar duy
duklar en sevisel itepifere bedensel tepkilerin davu
rumunda hi bir glkle karlamazlar. Ya da ehvet duy
gulan onlar gtrp nefret ettikleri yakalarndan syrp at
maya baktklar kiilere balar. Veya ayn ehvet duygulan
onlan gtrp nefret ettikleri, yakalanndan synp atmaya
baktklan kiilere balar. Veya ayn ehvet duygulannn
doyurulmas, kendileri iin iren birtakm koullan kanr
nlerine. Kadn olarak cinsel yaamn gereklerine ne vakit
uymak isteseler, korku, tiksinti veya bilinmeyen tutukluk
lardan bir barajla yz yze gelirelr; diyelim sevginin kol
larna braktlar kendilerini, doa'nn bylesine kadns bir
teslimiyet iin belirledii dlsel hazz bir trl tadamaz, bu
nazdan yoksun kalrlar.
Btn saydmz kimseler kendilerini hasta grp he
kime bavurur, nihayet bu gibi nevrotik rahatszlklan orta
dan kaldrmak hekimlerin ii diye bilinir. Aynca hekimlerin
elinde ad geen rahatszlklann yerletirilebilecei kategoril
er bulunmaktadr; rahatszlklarn her birine kendi
alanndan bir tehis kor, kimine nevrasteni, kimine psikas
teni, kimine fobi, kimine saplant nevrozu, kimine de isteri
- 11 -
derler. Arazlarn rastland organlar kalbi, mideyi
barsa, rmsel organlar muayene eder, hi birinde bir
bozukluk saptanamazlar. Hastalarna o zamana kadar
srdrdkleri yaay tarzn bir sre brakp dinlenmelerini
tler, organizmay glendirici krler ve ilalar salk ve
rir, bunlarla durumda ya geici hafiflemeler salar ya da hi
bir basan elde edemezler. Derken hastalar srf bu eit ra-
hatszlklann tedavisiyle uraan hekimlerin varln iitir
ve onlara gidip kendilerini psikanalizden geirtirler.
Bu konumada hazr bulunduunu tasarladm tarafsz
dinleyicimiz, ben nevrotiklerin hastalk arazlann sayp
dkerken sabrszlk belirtileri gsterdi. imdi dikkatini
vererek, merakla kulak kabartyor ve kendi kendine yle
sylyor: "Eh, hekimin yardm elini uzatamad hasta
zerinde psikanalistin nasl bir tedavi uyguladn
reneceiz demek."
Hasta ile psikanalist arasnda geen karlkl bir
konumadan baka bir ey deildir. Psikanalistin muayene
iin kulland bir aleti bile yoktur; aynca bir ila falan da
yazmaz hastasna. Hatta bir yolunu bulup tedavi srecinde
hastay iinde yaad evre ve koullardan ayrmamaya
bakar. Ancak psikanalitik tedavinin bir koulu diye ne
srlemez bu her vakit byle bir yol izlenemedii de
karlalan durumlardandr. Tedavide psikanalist gnn
belli bir saatinde hastay muayenehanesine anr, onu
konuturur, anlattklann dinler, sonra kendisi konumaya
balar ve konutuklann hastaya dinletir.
Bu szler zerine tarafsz dinleyicimizin yznde ak bir
ferahlk ve hafifleme ifadesi belirir gibi oluyor, ama te
yandan bir kmseme belirgin kendini aa vuruyor bu
yzde. Sanki kafasndan unlan geirir gibidir: Hepsi bu
kadarck m? Danimarka Prensi Hamlet'in syledii gibi lf.
phesiz Mephisto*'nun azndan kan ve hibir Almann
* Alman ozan Goethe'nin nl Faust dramnn kiilerinden; dramda
eytan roln oynar. (.N.).
- 12-
unutamayaca u msray da anmsamadan duramyordur.
Kura szlerle ne de gzel yaptlar kurulabilir.
Ve tarafsz dinleyicimiz diyor ki: "Yani bu eit by
yaplan; konuuyor, konumakla hastann dertlerini fleyip
atyorsunuz zerinden."
Yalan da deil hani, etkisi daha abuk grlse bir by
olarak pekala nitelenebilirdi bu. nk byde abukluk,
daha yerinde bir sylenile, bir an nce baarya ulamak
arttr. Gelgelelim psikanalitik tedavi aylan, hatta yllan ge
rektirir, bu kadar ar ileyen bir by de olaan stlk ka
rakterini yitirir. Beri yandan sz de hi kmsene-
meyelim. nk gl bir alettir sz, birbirimize duygu
lanrm aklamada bavurduumuz bir aratr; bakalann
etkilemek istiyorsak, izlememiz gereken bir yoldur. Szler
dille gelmez rahatlklar salar insann iine, beri yandan kor
kun yaralar, Hereyin banda eylem vard. Ona phe
yok, sz sonradan geldi, eylemin yumuayp sze
dnmesi baz koullar altnda uygarln salad bir
basandr. Ama yine de sz iin banda bir by, majik (si
nirsel) bir eylemdi, hl da bu eski gcn geni lde
korumaktadr.
Bizim tarafsz dinleyicimiz konumasn srdryor:
"Tutalm ki, hasta psikanatilik tedaviyi anlama bakmndan
imdi benim gibi hazrlkszdr. Peki szn ya da konu
mann, kendisini rahatszlndan kurtaracan ileri srd
nz o bysel etkiye sahip olduuna nasl inandra
caksnz onu?"
Tabii bu kondua hazrlayc bilgiler sunulacaktr hastaya;
bunu iinde izlenecek basit bir yol vardr. Hastadan, kendi
sini tedavi eden psikanalist karsnda tamamen akyrekli
davranmas, aklna gelen hi bir eyi saklayp sylemezlik
yapmamas, ayrca kimi dnce ve anmsamalarn
davurumunu nleyen btn engeller zerinden ap
gemesi istenir. Her insan birlir ki, kendisinde yle
gnlden bakalanna aklayamayaca ya da aklamaya
- 13-
hi mi hi yanamayaca kimi eyler bulunmaktadr. Bun
lar onun "mahremiyetleridir", Ayrca psikolojik ztan'da
byk bir olgunlama eseri diye baklacak bir sezile yine
herkes bilir ki, insann kendi kendisine bile itiraftan
kand, kendi kendisinden saklayp gizlemeye bakt,
dolaysyla tm karkoyumlara ramen kendilerini aa
vurur gibi olduu vakit yan yoldan geriye evirdii ve ka
fasndan kovup uzaklatrmaya alt birtakm eyler
vardr, ihtimal kendi kafasnda uyanan bir dnceyi kendi
sinden gizli tutmak zorunda kalmasnn pek garip bir psi
kolojik soruna k noktas oluturduuna farkeder insan;
yle her zaman sand gibi, bir birlik ve btnlk iinde
bulunmad izlenimine kaplabilir; adeta kendi kendisine
kar kan yabanc bir ey sakldr organizmasnda. Geni
anlamda kendi benliiyle ruhsal yaam arasnda bir
kartln varlna ilikin belli belirsiz bir sezgi ruhunda
bagsterir. Bu durumda bir kimse psikanalizin hereyi
syleme gereini benimsedi mi, bylesine allmam
koullar altnda srdrlecek dnsel al veriin apayr
birtakm sonulara yol aacan kolaylkla tasarlayabilir.
"Anlyorum", diyor bizim tarafsz dinleyici, "size gre,
her nevrozluda kendisini skan bir ey vardr, bir sr bulun
maktadr iinde ve siz onu konuturarak bu srr aa vur
duruyor, srrn basksndan hastay kurtaryor ve onu hafif
letiyorsunuz. Nihayet bu, insanlarn gnl dnyalarn
kesinlikle egemenlii altna almak iin Katolik kilisesinin
teden beri bavurduu gnah karma ileminden baka
bir ey deil."
Buna hem evet, hem hayr diye cevap vermemiz gerek
mektedir. Gnah karma ilemine psikanalizde yer verilir,
oras doru; bu ilem psikanalitik tedavi srecinin adeta ilk
admn oluturur. Ama psikanalitik tedavinin z ve etki
siyle gnah karma arasnda dalar kadar fark vardr,
gnah karmada gnah kartan gnah karana ne biliyor
sa onu syler, oysa psikanalitik tedavide bir nevrozlu bil-
- 14-
diinden daha fazlasn sylemek zorundadr. Ayrca,
gnah karmann hastalk belirtilerini ortadan kaldrma
gcn gsterebildii bir vakadan dorusu habersiz bulun
maktayz.
Tarafsz dinleyicimiz: "O zaman sizi anlamamm", diye
cevaplyor, "Nevrozlu bildiinden fazlasn sylemek zo
rundadr szyle ne kastediyorsunuz? urasn tespit ede
yim ki, psikanalist olarak hastanz zerinizde, gnah
karan bir rahibin gnah kartan zerindeki etkisini aan
bir etki gc gsterbilirsiniz; deil mi ki, hastanzla ok
daha uzun sre, ok daha youn ve daha kiisel bir biimde
urayor, ileri bir lye varan bu etki gcnzden yarar
lanarak, hastanz saynsal (marazi) dncelerden ekip
alyor, konumalarnla onun iindeki korkulan uzaklatn-
yorsunuz. Ancak, bu yoldan kusma, ishal, kramp gibi salt
bedensel belirtilerin de kontrol altna alnabilmesi az acayip
bir olay saylmaz dorusu. Ne var ki, ipnoz durumuna sok
ulan kimse zerinde bu gibi etkilemelerin pekala mmkn
olduunu da bilmiyor deilim. Belki de tedavi alma-
lannzda byle ipnotik bir ilikinin domasn salyor, has
tanz telkinsel yoldan size balyorsunuz; ama siz byle bir
eyi amalamyormusunuz, byle bir ey kendiliinden
onaya kyormu, ne farkeder. Bu durumda da sizin tedav
inin mucizevi sonulanna, ipnotik telkinin baarlarndan
ayn bir gzle baklamaz. Oysa benim bildiime gre, ipno
tik tedavi, kendi aznzla belirttiiniz gibi, aylar ve yllar
sren sizin psikanaliz tedavisinden ok daha hzl bir tem
poyla alr."
Bizim tarafsz dinleyicimiz balangta sandmz gibi
ne o kadar bilgisiz ne de yle app kalan biridir. Eski bil
diklerinin yardmyla psikanalizi kavramaya aba harcad,
psikanalizi kendisi tarafndan daha nce bilinen bir baka
eye balamak istedii ak seik grlmektedir. Bu durum
da sz konusu abasnn basan salamayacan, psikanali-

- 15-
zin bir sui generis* yntem nitelii tadn, kendine
zg yeni bir yol olduunu ve ancak yeni bilgilerin ya da
daha baka bir deyile yani varsaymlarn yardmyla kavra
nabileceim tarafsz dinleyicimize anlatmak gibi etin bir
dev bizi beklemekte, beri yandan, onun son szlerine bir
cevap vermemiz gerekmektedir.
Psikanalistin zellikle kiisel etkisi konusunda
syledikleriniz elbet pek dikkate alnmaya deer eyler.
Byle bir etki gerekten sz konusu olup, psikanalizde
nemli rol oynar. Ancak, bu rol ipnotizmadakinin ayn
deildir. pnotizmayla psikanalizde durumlarn birbirinden
enikonu deiikliini size tantlayabilecei sanyorum. Bu
nun iin, szn ettiiniz kiisel etkiden, yani "telkinsel'
eden ipnotik telkindeki gibi hastalk belirtilerini yoket-
/nekte yararlanmadmz belirtmek yetecektir. Aynca bu
eye psikanalitik tedavinin belkemii gzyle baklmas
gerektiini ve bunun tedaviyi ileriye gtrdn sanmak
yanlgya dmektir. Balangta yledir geri ve bu da bizi
en geni apta kar tedbirler almaya zorlar. Beri yandan,
hastann dikkatini hastalk arazlarndan baka yana elmenin
ve bir hastal falan bulunmadna onu szle inandrmann
psikanaliz tekniine ne denli uzak dtn bir rnek
zerinizde aklamak isterim. Diyelim hastamz bir sululuk
duygusuyla kvranmakta, sanki kendini bir cinayet ilemi
hissetmektedir; bu durumda susuzluunu zerine basa
basa belirtip, duyduu vicdan azabn yreinden kaldrp
atmasn salk veremeyiz; nk zaten bu hastamzn dene
yip baaramad bir itir. Tersine, bizim yapacamz, on
daki gibi bylesine gl ve srekli duygunun mutlaka bir
nedene dayanmas gerektiini ve bu nedeni de belki ele
geirebileceimizi kendisine hatrlatmaktr.
Tarafsz dinleyicimiz: "Byle onaylayc bir tutumla has-
tanzdaki sululuk duygusunda bir yatma salaya-
* Kendi zne uygun (.N.).

- 16-
biliyorsanz, aarm dorusu" diye cevaplyor, "Ama nce
u sizin psikanalizle gttnz amalarn iyzn ve has
talarnz tedavide nasl bir yol izlediinizi rensem daha
iyi olacak sanrm."

II

Size anlalr bir ey sylemem gerekiyorsa, psikanalatik


evre dnda bilinmeyen ya da takdir grmeyen ruhbilimsel
reticiden biraz bir eyler aklamakszn bunu yapamaya
cam muhakkak. Hastadan ne istediimiz ve istediimiz
eyi ne yoldan elde ettiimiz, imdi ele alacamz ruhbilim
sel kuramdan kolaylkla karlabilecektir. Bu kuram ta
mamlanm bir yap gibi dogmatik biimde sunacam size.
Ama szn edeceim retin filozofik bir sistem gibi bir
anda doup ktn sanmaynz. Pek yava gelitirebildik
bu retiyi, her kk paras iin uzun boylu savatk,
aba harcadk, gzlemle srekli iliki ierisinde kalarak
aralksz deitirimlere bavurduk, sonunda gttmz
amalara cevap verebilecek bir biim kazanana kadar
srdrdk abamz. Birka yl nce olsayd, ayn retiyi
daha baka deyimlerden bir giysi ierisinde sunardm. Hani
bugnk davurum biimini kesin bir gzle grmek gere
kecei konusunda tabii bir gvence veremem size. Bilimin
bir vahiy karakteri tamad ortadadr; bir bilim ilk
admlarn atlmasndan ok sonralarna kadar insan
dncesinin ite ylesine yrekten zledii bir belirlilik,
deimezlik ve amazlk niteliinden yoksun kalabilir.
Ama bir bilim ne durumda ise, bize den, ona o durumuy
la sahip kmaktr, bundan te yapabileceimiz bir ey yok
tur. unu da unutmaynz ki, zerinize eildiimiz bilim dal
henz pek krpedir, ya yzylmzn ya kadardr ancak,
aynca insandaki aratn faaliyeti nne kanlabilecek en
etin bir konuyla uramaktadr; bunlan dndnz m,
- 17-
size anlatacaklarm karsnda gerektii gibi bir tutum
taknmanz kolaylaacaktr. Ancak ne zaman anlatmm iz
leyemez duruma gelir ya da benden daha ok aklamada
bulunmam isterseniz, szm kesebilir, bu kondua dile
diiniz gibi davranabilirsiniz.
"Madem yle, siz konumaya balamadan sznz ke
seyim bari. Dediniz ki, bana yeni bir psikolojiden bahsede
ceksiniz. Ama sanyorum, psikoloji yeni bir bilim deildir.
imdiye kadar hayli psikolog yetimi, psikolojiyle hayli
uralmtr. Okuldayken, bu alanda byk baarlara
ulaldn sylemiti retmenlerimiz."
Evet, byle olduunu yadsmak aklmn ucundan
gemez. Ancak, konu zerine daha bir dikkatle eilirseniz,
adn ettiiniz byk baarlarn daha ok duyu fizyolojisini
ilgilendirdiini greceksiniz. Ruhsal yaam reticisi, etin
bir yadsma engeliyle karlat iin geliip serpileme-
mitir. Okullarda retilen ekliyle bugn neyi kapsamak
tadr bu bilim? Duyu fizyolojisi kapsamna giren deerli bil
gileri saymazsak, ruhsal olaylarmz ilgilendirip, dilsel
gelenekle btn aydnlarn ortak mal durumuna gelmi bir
yn tasnif ve tanmlamalar. Ruhsal yaam konusunda bir
gre ulaabilmek iin besbelli bu kadar yetmemektedir.
Her filozofin, ozann, tarihinin ve yaamykcnn (biyo-
graf) kendisine gerekli psikolojiyi bizzat kendisinin piirip
kotardn, ruhsal olaylarn iin ve amalan bakmndan
kendi zel varsaymlann ileri srdn, btn bu psiko
loji ve varsaymlann da az ok sevimli bir karekter
tadn, ama hepsinin de gvenirlikten yoksun bulun
duunu faretmediniz mi? Anlalan ortak bir temelin eksik
lii duyulmaktadr bu konuda. Psikolojik alanda adeta bir
sayg ve otorite havasnn esmeyii de yine ayn nedenle
d a y a n m a k t a d r . H e r k e s can istedii gibi " a t
koturabiliyor" ruhbilimde. Ortaya fiziksel ya da yasal bir
soru atlsa, bu "uzmanlk alanlannda" bilgisi olmayan kim
se susar. Ama ruhbilimsel bir sav ne srmeye grn, her-

- 18-
keten bu sava ilikin yarg ve itirazlar ynetilmesine
hazrlkl bulunmanz gerekir. Galiba bu alanda "uzmanlk
bilgileri" diye bir ey yok. Herkesin bir ruh yaam var,
dolaysyla herkes kendine bir psikolog gzyle bakmakta;
ancak, gerektii gibi hakedilmi bir unvana benzemiyor bu.
Anlatldna gre bir yerde "dadlk" arayan bir kadna
sormular, ocuklarn dilinden anlyor musun? demiler o
da "Elbette" diye cevaplam, "ben de bir vakit kk bir
ocuktum."
"Yani siz btn psikologlarn gznden kaan ruh
yaamnn ortak temelini, hastalar zerindeki gzlemleriniz
sonucu mu ele geirdiniz?"
Kanmca kaynann u yada bu oluu bulgularmz
deerden drmez hi. Szgelii, doutan anomalilerin
etiyolojisini tastamam aklama gcn gsteremeseydi.
dltbilim (embriyoloji) kendisine kar bir gven beslen
mesini salayamazd. Ama ben size dnceleri ayr ba
ekmi giden, dolaysyla kendilerini hi mi hi ilgilendir
mez sorunlar zerinde kafa yorup duran kiilerin
varlndan sz atm. imdiye kadar okul psikolojisinin
byle bir anomaliyi aydnla kavuturmak iin en ufak bir
katkda bulunduunu sanyor musunuz? Ve nihayet biz he
pimizin bana gelen bir olaydr, geceleyin dncelerimiz
ayr ba eker ve yle iyler yaratp ortaya kor ki, bunlan
anlayamayz; bunlar yadrgatr bizi ve saynsal (patolojik)
rnleri anmsatarak tasalara gmer, saynsal (patolojik)
rnleri anmsatarak tasalara gmer. Yani grdmz
dleri sylemek istiyorum. Dlerin bir anlam, bir deer
tad, bireyleri dile getirdii inancna halk her vakit bal
kalmtr. Okul psikolojisi ise dlerin tad anlam bir
trl ortaya koyamam, dler karsnda nasl bir tutum
taknacan bir trl kestirememitir; dleri duyusal
uyanlara ve beyindeki eitli blgelerin birbirinden deiik
uyku derinliine indirgeme vb. gibi bu konuda
bavurdurduu aklamalar, ruhbilimsel nitelikten yoksun

- 19-
kalmtr hep. Ancak d aklayabilmekten uzak bir psi
kolojinin, normal ruhsal yaamn anlalmasnda da ie ya-
ramyacan ve kendisine bir bilim adnn asla
yaktnlamayacan syleyebiliriz.
"Bakyorum, saldrya getiniz, dolaysyla nazik bir
noktaya deindiniz. Ben de psikanalizde dlere byk
nem verildiini, dlerin yorumlanp, geri planlarnda
gerekten olup bitmi olaylara ilikin anlarn arandn,
ama dleri yorumlamada izlenecek yolun psikanalistin key
fine kaldn ve dlerin nasl yorumlanaca, dlerden
sonular karmann yerinde bir davran grlp
grlmeyecei konusundaki tartmalarn psikanalistlerin
kendi aralarnda da bir sona kavuturulup, bir uzlama
salanamadn vb. iitmedim deil. Durum byle olunca,
psikanalizin okul psikolojisine gre elde ettii stnl o
kadar abartmanz uygun saylmaz."
Gerekten ok yerinde szler sylediniz. Psikanalizin
hem kuram, hem de pratii bakmndan d yorumunun
esiz bir nem kazand doru. Eer zerinizde saldrgan
bir izlenim brakyorsam, bu sadece kendimi savunmak iste
diim iindir. Ama baz psikanalistlerin d yorumu
alannda yapt densizlikleri dnnce, cesaretimi yitirme
mek ve byk yergi stadmz Nestroy'un* u karamsar
szlerine hak vermemek elimde deil: Her atlm ilk bata
grndnn ancak yan byklndedir. Ama soranm
size, insanlar ellerine geirdikleri bir eyi ne zaman karmak-
ank, ne zaman eci bc bir duruma sokmamtr?
Biraz dikkat ve kendini eitimle d yorumundaki tehli
kelerin ounluundan saknmak elbette mmkndr. An
cak, dikkatimizin baka konular tarafndan byle
yelinmesiyle size anlatacaklanm bir trl anlatma frsat bu
lamayacam kansnda deil misiniz?
* Neslroy, Johann (1801-1862); Avusturyal oyuncu ve oyun yazan; yergi
ve irani alannda eitli eserler yazd. (.N.)-
-20-
"Evet, sizi doru anladmsa yeni rubbilimin temel var
saymndan konuacaktnz."
Aklamalarma bununla balamak istemem. Niyetim,
psikanalitik incelemelerde bulunurken ruhsal aygtn
yapsyla ilgili olarak nasl bir grle vardmz size bildir
mektir."
"Ruhsal aygt diye neye diyorsunuz?" Sonra bu aygt
neden yaplmtr, sorabilir miyim acaba?"
Ruhsal aygtn iyzn az sonra reneceksiniz. Nasl
bir malzemeden yapldn ise ltfen sormaynz. Psikolojik
bakmdan ilgin bir soru deil nk; bir drbnn cidar
larnn metalden mi, yoksa mukavvadan m yapld sorusu
optik iin ne kadar ilginlikten yoksunsa, sizin sorunuz da
psikoloji iin tpk yle. Biz malzeme asn ksaca bir ke
nara brakacak, mekansal adan duruma bakacaz. Sizin
anlayacanz, ruhsal faaliyetlerin gereklemesine hizmet
eden o bilinmedik aygt kafamzda gerekten bir ara ki, bi
zim mekanizmalar adn verdiimiz birden ok paradan ku
rulmutur. Bu mekanizmalardan her biri zel bir fonksiyon
grr ve btn mekanizmalar arasnda deimeyen mekan
sal bir iliki vardr; yani "n" ve "arka", "yzeysel" ve
"derin" gibi szcklerle anlatlan mekansal iliki, bizim iin
balangta yalnz fonksiyonlarn dzgn olarak birbirini iz
leyiinin anlatm bakmndan nem tar. Bilmem hala beni
izleyebiliyor musunuz?
"Pek deil. Belki ilerde daha iyi anlarm sylediklerinizi.
Ama hereye ramen bu sizinkisinin doabilimcilerde artk
hi rastlanmayan tuhaf bir ruh anatomisi nitelii tadn
ileri srebilirim."
Baka ne bekliyordunuz ki; benimkisi de bilim dallarnda
karlaan bir sr benzerleri gibi yardmc bir tasarmdr.
lk tasarmlar her vakit enikonu caba bir durum gster

i l -
mistir. Bu gibi durumlar iin open to revision* sz
sylenebilir. Ben o poplerlik kazanm Als ob'a (sanki)
yaslanmay gereksiz buluyorum. Filozof Vaihinger'in**
"fksiyon' diye niteleyecei byle bir tasarm deeri onunla
baarabileceimiz ilerin azlna ve okluuna baldr.
Biz yine konumamz srdrelim: Bir kez harcalem bil
gilerin erevesi ierisinde dnerek, insanda bir yandan
duyusal uyarlrla bedensel gereksinmeler, te yandan devi-
nimsel (motorik) eylemler arasna yerlemi bulunan ve
bunlar arasnda araclk rol oynayan ruhsal bir rgtn
varln benimsiyor, bu rgte de Ben adn veriyoruz. Bu
bir yenilik deildir hani, filozof olmayanlarmzn tm
byle bir varsaym yadsmaz. Ancak bununla ruhsal aygtn
eksiksiz bir tanmn yaptmz sanmyoruz. Varln ka
bul ettiimiz bu Ben'den daha geni kapsaml, daha muaz
zam ve daha karanlk bir baka ruhsal blge var ki, buna da
Es demekteyiz. Bu iki rgt arasndaki iliki bizim en bata
zerinde duracamz bir konu olacak.
Ruhumuzdaki bu her iki mekanizma ya da blgeyi anlat
mak iin basit zamirler sememize, yle akustik bakmdan
kulak dolduran szcklere bavurmamamza belki kusur
bulacaksnz. Ne var ki, psikanalizde harclem dnyle
balant ierisinde kalmaktan holanmakta, bu dnn de
yimlerini hor grp aalamayarak onlara bilimsel bir kul-
lanrlk kazandrmay ye tutmaktayz. Bunu bir yararlk
diye grmek doru deildir, nk retilerimizi ok vakit
pek zeki, ama her vakit aydn olmayan hastalarmza anlata
bilmek iin ister istemez byle davranmak zorundayz.
Kiisellikten uzak Es, normal insann baz davurumlarna
dorudan gidip balanmaktadr. "Birden bir rperti yalayp

* Rcvi/.yona ak (.N.).
** Hans Vaihinger (1852-1933); Alman filozofu; idealist-pozitivist bir
fiksiyonalizm (illzyonizm) retisini savundu. En nl eseri D i e
P h i l o s o p h i e d e s Als-Ob'dur.

-22-
geti iimi" denir. Sonra yle sylenir kimi vakit: "O
anda ben'den daha gl bir ey vard iimde." "Cetait
plus fort que moi"
Ruhbilimde ancak benzetmelerle tanmlamalar yapabil
mekteyiz. Bu yle yadrganacak bir ey saylmamaldr, bi
limin baka alanlarnda baka trl davranlyor deildir.
Ancak biz bu benzetmeleri ikide bir deitirme zorunlu
luunu duyarz; nk bunlarn hi biri yeteri kadar uzun
sre dayanmaz bizde. Yani Ben'le Es arasndaki ilikiyi bir
aydnla kavuturmam isteniyorsa, sizden ltfen Ben'i
Es'in bir eit cephesi, bir n plan, Es'in deta bir d deta
bir kabuk katman olarak tasarlamanz rica edeceim. Bu
son benzetmeye sadk kalp zerinde yryebiliriz. Biliyo
ruz ki, kabuk katmanlar kendilerine has zellikleri yz yze
geldikleri d ortamn deitirici (modifye edici) etkisine
borludur. Bylece Ben'i ruhsal aygtnbir katman, d
dnyann etkisiyle Es'in deitirilmi bir ekli diye kafa
mzda canladrabiliriz. Psikanalizde mekansal tasarmlar ne
denli ciddiye aldmz siz de gryorsunuz. Ben bizim iin
gerekten de yzeysel, Es ise daha derindeki katman
oluturur, tabii dtan bakld zaman byledir bu. Ben re
aliteyle asl katman Es arasnda bulunur.
"Btn bunlan nerden bildiiniz henz soracak deilim.
Ancak bana imdilik bir Ben'le bir Es aynmndan ne yarar
saladnz, byle bir ayrma sizi ne gibi bir nedenin zor
ladn aklar msnz?"
Sorunuz, konumam gerektii gibi srdrmemi
salyor: Diyeceim bilinmesi nemli ve deerli olan ey,
Ben'le Es'in birden ok noktada birbirinden enikonu bir
sapma gsterdiidir; ruhsal olaylarn ak bakmndan
Es'tekinden daha deiik kurallar geerlidir Ben'de, Ben'in
gtt amalar Es'inkilerden bakadr ve baka aralarla
bunlann gerekletirilmesine allr. Bu konuda ok sz
sylenebilir hani, dolaysyla yeni bir karlatrma ve bir
rnekle yetinmek istersiniz sannm? Szgelii son savata
-23-
n cepheyle geri cephe arasndaki ayrm dnnnz.
Hani o zaman cephede baz olaylarn geri hattakinden baka
trl olup bittiini, cephede yasaklanmas gereken bir ok
eylere geri hatlarda izin verildiini grdk, amadk buna.
Bunun byle olmasn belirleyen faktr, tabii dmann
yaknda bulunuuydu; ruhsal yaam iinse ayn faktr d
d yann yaknldr. Darda - yabanc - dman
s-ckelri bir vakit zdetiler. imdi de yukarda szn
ettiim rnee gelelim: Es'te atma diye bir ey yoktur;
elikiler, kartlklar hi istiflerini bozmadan yan yana
varlklarn srdrr, ok vakit uzlama rnleriyle birbirle
rine benzerlik salarlar. Oysa ayn durumlarda, Ben bir
atma durumu yaar, bu atmada bir karara varmak zo
runda grr kendini, varlacak karar da belli bir eilimin le
hinde davranlp ona kart eilimden el ekilmesi biiminde
gerekleir. Ben btnsellik, beraberlik ve bireim (sentez)
konusunda pek dikkate deer bir eilimle karakterize bir
rgttr; oysa Es byle bir karakterden yoksundur, adeta
bir danklk ierisindedir; Es'teki ayr ayr eilimler, bir
birlerinden bamsz ve birbirlerini umarsamakszn,
gttkleri amalan gerekletirmeye bakarlar.
"Peki, madem bu kadar nemli ruhsal bir geri hat var, o
zaman bunun imdiye kadar psikanalizde gzden kamasn
nasl aklayabilirsiniz.?"
Bylece yine nceki sorulannzdan birine dndk. Ruh-
bilim bugne kadar olduka akla yakn, ama gerekte bir
salamlktan yoksun bir varsayma balanp kalarak, Es
blgesine alan kapy kendi eliyle kapamt. Bu varsaym
da uydu: Btn ruhsal eylemlerimiz bizim iin bilinlidir,
bilinlilik ruhsal'n karakteristik zelliidir, eer beynimizde
bilinsiz olaylar geiyorsa, bunlar ruhsal eylem adna layk
deildir ve ruhbilimi ilgilendirmez.
"Sannm, bu da pek tabii bir ey."
Evet psikologlar da tpk sizin gibi dnyor, ama bu
dncenin yanlln, yani byle bir grn hi de ama-
-24-
ca hizmet etmeyen bir ayrm olduunu tantmak g
tieildir. En rahatndan bavurulacak bir kendini gzlem,
iimizde birtakm aklagelimlerin bgsterebildiini ve bun
lar iin daha nceden bilinli bir hazrlk yaplmadn or
taya koyacaknr. Ancak iinizde uyanan ve gerekten de ruh
sal karakter tamas gereken n hazrlk niteliindeki
dnce oluumlarn sonradan bir diriltim (rekonstruk-
siyon) eylemine bavurarak kendiniz iin bilinli bir duru
ma getirebilirsiniz.
"Belki o anda insann dikkati bir baka tarafa ekilmiti
de, sz konusu n hazrlklarn farkna varamad?"
Bahane bunlarn hepsi. Bu gibi kaamak szlerle iinizde
ruhsal nitelikte, okluk pek kark olaylar geebilecei ve
bilincinizin bunlardan dpedz habersiz kalabilecei sizin
bunlara ilikin hi bir bilgi edinebeyeceiniz gerein
yadsyamazsnz. Yoksa ruhsal olmayan bir eylemi ruhsal
bir eyleme dntrmek iin "dikkatinizden" az ne diye
tartyoruz bu konuda? ipnotizma deneyleri vardr, ad
geen deneyler bilinsiz dncelerin varln bu konuya
merakl herkes iin yadsnmaz biimde gz nnde serer.

III

"Bir nevrotik rahatszln douunu nasl tasarlamak


gerektii konusunda psikanalitik kurumlara dayanarak bir
aklama bekliyorum sizden."
Ben de byle bir aklamada bulunmaya alacam.
Ancak bunun iin Ben'imizi ve Es'imizi yeni bir a olan
dinamik adan, yani bu ruhsal mekanizmann ilerinde ve
birbirleri arasnda faaliyet gsteren gleri gz nnde tuta
rak ele almamz gerekiyor. Daha nce ruhsal aygt
tanmlamakla yetinmitik biliyorsunuz.
"Gene yle akl erdirilemeyecek gibi bir aklama ol
masnda"
-25-
Sanmam. ok gemeden konuya bir nsiyet kazana
caksnz. Evet, bizim varsaymmza gre, ruhsal aygn faa
liyete iten gler byk fizik gereksinmelerin davurumu
niteliiyle organlarda retilir. air filozofumuzun "Alk
ve Sevi" sznn anmsayacaksnz. Hani enikonu saygya
deer bir g ifti. Biz bu organik gereksinmeleri ruhsal
faaliyetin uyarclar olmalar dolaysyla igd diye, birok
modern dillerin kendilerinde bulunmad iin yazkland
bir szckle nitelemekteyiz. te bu igdler Es'i doldur
maktadr; sz uzatmadan, Es'teki btn enerjinin bu
igdlerden kaynan aldn syleyebiliriz. te yandan,
Ben'deki gler de Es'teki glerden domutur. Peki, ne
dir igdlerin amac? Doyumdur, yani organik gereksin
melerin giderilebilecei durumlar yaratmaktr. Organik ge
reksinme gerginliindeki azalma, bilincimiz tarafndan haz,
bir artma ise hemen elem niteliiyle alglanr. Bu dalgalan
malardan da haz ve elem duygularnn oluturduu bir dizi
ortaya kar ve ruhsal aygt sz konusu diziye gre etkin
liini dzenler. Bu konuda bir haz ilkesinin egemen
liinden sz amaktayz.

Es'in igdsel istekleri bir doyuma kavumad m, bi


rey iin katlanlmaz durumlar ortaya kar. Bu gibi doyum-
sal durumlarn ancak d dnyann yardmyla gerek
leebileceini yaantlar ok gemeden ortaya kor. Bylece
Es'in d dnyaya dnk paras, yani Ben almaya
balar. Diyelim arac yerinden hareket ettiren btn itici g
Es tarafndan karlanyorsa, Ben de direksiyon grevini
yklenir, ynetir arac; byle bir grevin yerine getirile-
meyii ise bilindii zere amaca varlmasn nler. Es'teki
igdler her ne pahasna olursa olsun hemen bir doyum
salamaya bakar, bundan tr de ya hi bir ey ele
geiremez ya da giriimlerinde enikonu zararl karlar. Do
laysyla ad geen baarszl nlemek, Eslere reel d
dnyann gerekleri arasnda araclk yapmak devini Ben

-26-
zerine alr. iki ayr ynde faaliyette bulunur. Ben. Bir yan
dan kendi duyu ganinin, yani bilin sisteminin yardmyla
d dnyay gzetleyerek, rizikosuz bir doyum iin en uy
gun an kollar; te yandan, Es'i etki altnda bulundurur, on
daki "tutkular" dizginler, igdlerin doyumlarn erteleme
sini, hatt gerekirse amalarnda bir deitirme gitmesini ya
da bir yerde doyum karlnda bu amalardan el
ekmesini salar. Ben, Es'ten gelen itepileri bu yoldan de
netim altnda tutmakla, eskiden tek bana egemen olan haz
ilkesinin yerine gereklik ilkesini geirir; gereklik ilke
si de hani haz ilkesinin gtt en son amalar gder, ama
bunu yaparken reel d dnyann bireyin nne kard
koullan dikkate alr.
ilerde ise, d dnyaya uyum'dan ayn olarak, doyum-
lann kesinlikle ele geirilmesinde bir baka yolun daha
varln renir. Deitirici bir tutumla d dnyaya
mdahelelerde bulunarak, onda doyumlann gereklemiini
salayacak koullar bilinli yoldan yaratmaya urar.
Derken bu faaliyet Ben'in en yce fonksiyonuna dnr;
tutkulann dizginleyip realite karsnda boyun emenin mi,
yoksa tutkulardan yana kp d dnyaya kar kendini sa
vunmann m daha yerinde olacana ilikin alnacak karar
lar, yaamsal bilgeliin davurumlandr.
"iyi ama, sizi doru anladmsa, Es'in kendisi Ben'den
daha gl; bu durumda nasl Ben'in egemenliine nza
gsterebilir?"
Evet, Ben gerektii gibi rgtlenip bir fonksiyon gcne
kavuur ve Es'in btn paralarna ulaabilir de bunlar
zerinde etkisini gsterebilirse, duruma diyecek yoktur. Ni
hayet Ben ile Es arasnda doal bir dmanlk sz konusu
deildir, her ikisi bir btn oluturur ve bireyin salkl za
mannda pratik bakmdan birbirinden aynlmaz.
"Btn bunlar iyi gzel, ama byle ideal bir ortamda o
bozguncu hastalk olaynn nerede kendisine bir yer bulu
nup yerletirilebileceini anlamyorum."
-27-
sini yitirmi, geriye ittii nesneyle yeniden bir atma duru
muna girmekten saknmak iin kendi faaliyetlerinden
bazlarn gzden karmak iin kendi faaliyetlerinden
bazlarn gzden karmak zorunda kalm, geriye itilmi
itepilerin srgnleri olan arazlara kar okluk baarsz sa
vunu eylemleriyle bitkin dmtr; te yandan ise bir Es
bulunmaktadr, buradaki tek tek igdler bamsz duruma
gemi bireyin tm karlarn umursamakszn kendi
amalan peinde komakta, bundan byle sadece Es'in de
rin katmanlannda egemen ilkel psikoloji yasalanndan baka
bir ey tanmamaktadr. Btn durumu yle topluca
gzden geirirsek, bir nevrozun douu iin u yaln
forml saptayabiliriz: Ben, Es'teki baz paralan uygunsuz
biimde basnrma denemesine girimi, deneme baanszla
uram, Es de davranndan tr Ben'den c almtr.
Buna gre nevroz Ben ile Es arasndaki bir atmann so
nucudur; Ben, derinlememsine bir incelemenin ortaya koya
ca gibi, reel d dnya karsndaki uysallna sk skya
sarlp budan vazgemek istemedii iin sz konusu
atmaya srklenmitir. Kartlk d dnyayla Es
arasndadr, Ben z varlna sadk kalarak d dnyay tut
tuu iin, Es'le byle bir atma durumuna srklenmitir.
Ama ltfen dikkat buyurunuz! Byle bir atmann varl
deildir hastal yaratan, nk realiteyle Es arasndaki bu
gibi kartlardan ister istemez kanlamaz ve benin srekli
devlerinden bir bunlar arasnda araclk yapmaktr; has
tal douran, Ben'in atma durumunu ortadan kaldrmak
iin yetersiz bir areye, yani geriye itim'e bavurmasdr,
ama bunun da nedeni, atmay giderme gibi bir dev
karsnda kald zaman, Ben'in henz gelimemi ve
gsz durumda bulunuudur. Zaten bu yzden deil midir
ki, kesin nem tayan btn geriye itimlere ilk ocuklukta
bavurulduu grlmektedir.
"Bu ne garip bir durum! dnze uyarak eletiri yo
lunu tutmuyorum; nk amacnz, nevrozlarn douu
-30-
konusunda psikanalizin ne dndn, dolaysyla nev
rozlarla savamada ne gibi bir yntem izlediini bana anlat
mak sadece. Sorulacak ok soru var, bunlardan bir kan
da ilerde tarafnza ynelteceim. Ama en bata iimde uya
nan bir hevesle uyup, dncelerinizi daha bir geniletecek
ve bundan bir kuram karmaya yelteneceim. Siz
konumanzda d dnya-Ben-Es ilikisini gelitirip, Ben'in
d dnyaya bamllk iinde Es'e kar srdrd sava
nevrozlarn dou koulu diye ortaya koydunuz. Peki,
byle bir atma sonucu Ben'in kendini Es'in akntsna
kaptrp, d dnyay nemsemekten vazgemesi gibi bir
dier durumun da bagsterecei akla gelemez mi? Peki, o
zaman ne olacaktr? Benim gibi hekimlikten uzak birinin bir
akl ve ruh hastalnn dousuna ilikin kansna gre,
Ben'in byle bir karan hastaln koulunu yaratabilir.;
nk gerek'ten bylesine bir yz eviri, akl ve ruh has-
talklannn balca nedeni gibi gzkmektedir."

Evet, bunu ben de dnmedim deil; hatta her ne kadar


doruluunun tantlanmas pek aprak bir takm durum-
larn irdelenmesini gerektiriyorsa da, byle bir gr ye
rinde bulmaktaym. Nevrozlarla psikozlar galiba iten akra
ba birbirine, ama yine de ok nemli bir noktada
birbirlerinden aynlyor. Sz konusu nokta da, Ben'in byle
bir atmada taraf tutuu olabilir sanyorum. Gerek nevroz
larda, gerek psikozlarda Es, o kr amanszlk zelliini el
den brakmamaktadr.
"Peki, devam edin konumanza, Sizin psikanalitik ku-
ram nevrotik hastalklann tedavisi iin neler neriyor bak
alm?"
Tedavide gttmz amac bundan byle kolaylkla be-
lirleyebiliriz. Bu ama, Ben'i yeniden diriltip kendisini
evreleyen snrlamalarn penesinden kurtarmak, onaeski-
ferde kalm geriye itimler dolaysyla aresiz elden kard

-31 -
sini yitirmi, geriye ittii nesneyle yeniden bir atma duru
muna girmekten saknmak iin kendi faaliyetlerinden
bazlarn gzden karmak iin kendi faaliyetlerinden
bazlarn gzden karmak zorunda kalm, geriye itilmi
itepilerin srgnleri olan arazlara kar okluk baarsz sa
vunu eylemleriyle bitkin dmtr; te yandan ise bir Es
bulunmaktadr, buradaki tek tek igdler bamsz duruma
gemi bireyin tm karlarn umursamakszn kendi
amalan peinde komakta, bundan byle sadece Es'in de
rin katmanlannda egemen ilkel psikoloji yasalanndan baka
bir ey tanmamaktadr. Btn durumu yle topluca
gzden geirirsek, bir nevrozun douu iin u yaln
forml saptayabiliriz: Ben, Es'teki baz paralan uygunsuz
biimde bastrma denemesine girimi, deneme baanszla
uram, Es de davranndan tr Ben'den c almtr.
Buna gre nevroz Ben ile Es arasndaki bir atmann so
nucudur, Ben, derinlememsine bir incelemenin ortaya koya
ca gibi, reel d dnya karsndaki uysallna sk skya
sarlp budan vazgemek istemedii iin sz konusu
atmaya srklenmitir. Kartlk d dnyayla Es
arasndadr, Ben z varlna sadk kalarak d dnyay tut
tuu iin, Es'le byle bir atma durumuna srklenmitir.
Ama ltfen dikkat buyurunuz! Byle bir atmann varl
deildir hastal yaratan, nk realiteyle Es arasndaki bu
gibi kartlardan ister istemez kanlamaz ve ben'in srekli
devlerinden bir bunlar arasnda araclk yapmaktr, has
tal douran, Ben'in atma durumunu ortadan kaldrmak
iin yetersiz bir areye, yani geriye itim'e bavurmasdr,
ama bunun da nedeni, atmay giderme gibi bir dev
karsnda kald zaman, Ben'in henz gelimemi ve
gsz durumda bulunuudur. Zaten bu yzden deil midir
ki, kesin nem tayan btn geriye itimlere ilk ocuklukta
bavurulduu grlmektedir.
"Bu ne garip bir durum! dnze uyarak eletiri yo
lunu tutmuyorum; nk amacnz, nevrozlarn douu
-30-
konusunda psikanalizin ne dndn, dolaysyla nev
rozlarla savamada ne gibi bir yntem izlediini bana anlat
mak sadece. Sorulacak ok soru var, bunlardan bir kan
da ilerde tarafnza ynelteceim. Ama en bata iimde uya
nan bir hevesle uyup, dncelerinizi daha bir geniletecek
ve bundan bir kuram karmaya yelteneceim. Siz
konumanzda d dnya-Ben-Es ilikisini gelitirip, Ben'in
d dnyaya bamllk iinde Es'e kar srdrd sava
nevrozlarn dou koulu diye ortaya koydunuz. Peki,
byle bir atma sonucu Ben'in kendini Es'in akntsna
kaptrp, d dnyay nemsemekten vazgemesi gibi bir
dier durumun da bagsterecei akla gelemez mi? Peki, o
zaman ne olacaktr? Benim gibi hekimlikten uzak birinin bir
akl ve ruh hastalnn dousuna ilikin kansna gre,
Ben'in byle bir karan hastaln koulunu yaratabilir.;
nk gerek'ten bylesine bir yz eviri, akl ve ruh has-
talklannn balca nedeni gibi gzkmektedir."

Evet, bunu ben de dnmedim deil; hatta her ne kadar


doruluunun tantlanmas pek aprak bir takm durum
larn irdelenmesini gerektiriyorsa da, byle bir gr ye
rinde bulmaktaym. Nevrozlarla psikozlar galiba iten akra
ba birbirine, ama yine de ok nemli bir noktada
birbirlerinden aynlyor. Sz konusu nokta da, Ben'in byle
bir atmada taraf tutuu olabilir sanyorum. Gerek nevroz
larda, gerek psikozlarda Es, o kr amanszlk zelliini el
den brakmamaktadr.
"Peki, devam edin konumanza, Sizin psikanalitik ku
ram nevrotik hastalklarn tedavisi iin neler neriyor bak
alm?"
Tedavide gttmz amac bundan byle kolaylkla be
lirleyebiliriz. Bu ama, Ben'i yeniden diriltip kendisini
evreleyen snrlamalann penesinden kurtarmak, ona eski
lerde kalm geriye itimler dolaysyla aresiz elden kard

-31 -
sorunlar btn ayrntlaryla ele alnyormu. Eer durum
b; eyse hani sizin psikolojik irdelemelerinizden byle ol
mas gerektii gibi bir tant ele geirilmi demektir. yle
ya, sr saklayacak lan na kesinlikle gvenilemeyen, karakter
lerinin salamlna ilikin ortada bir gvence bulunmayan
baka kiilerin ellerine bu denli tehlikeli zgrlkleri nasl
teslim edersiniz?"
Doru bir hekim cinsel alanda baz ayncalklarla do
natlmtr, remsel organlan (tenasl organlan) da muayene
edip, gzden geirebilir. Geri Ortadou'da bu halk hekim
lerden esirgenmitir; aynca baz lkc devrimciler kimi
kastettiimi biliyorsunuz hekimlerdeki bu ayrcalklara kar
savamtr. Ama siz nce psikanalizde durum byle midir,
deil midir, byleyse neden byledir, bunu renmek is
tiyordunuz, sannm? Evet, byledir. Ancak, byle de ol
mas gerekmektedir; nk, bir kez psikanaliz genellikle
tam bir akyreklilik ilkesi zerine kurulmutur. Szgelii
psikanalitik tedavide hastann maddi durumu da itenlikte
uzun uzadya anlat konusu yaplabilir ve hasta kendi raki
binden ya da vergi memuru bile olmasa bir bakasndan
sakl tutup sylemeyecei eyleri hekime aklar. Hastann
omuzlanna yklenen bu akyreklilik ykmllnn
beri yandan psikanalisti de ar bir manevi sorumluluk
altna soktuunu yadsmayacak, tersine hararetle belir
teceim. Byle olmasnn ikinci nedeni de, nevrotik has-
talklann etiyolojisinde cinsel yaama ilikin nedenlerin son
derece nemli, alabildiine byk, hatta belki karakteristik
bir rol oynamasdr. Psikanalitik tedavi de kendi konusuna,
yani hastann sunduu malzemeye uymayp ne yapacaktr?
Psikanalist asla hastay kandnp cinsel alana srklemez,
imdi tedavi srecinde cinsel yaammzn mahremiyetleri el
alnacaktr diye nceden bir ey sylemez kendisine.
Aklamalanna can istedii yerden balamasna msaade
eder hastann, hi sabrszlanmadan hastann kendisinin cin
sel konulara deinmesini bekler. Ben rencilerime hep $

-34-
uyarmada bulunmuumdur: Hasmlarmz cinsel faktrn
hi bir rol oynamad vakalarla da karlaacamz ileri
srmlerdir ; onun iin, psikanaliz tedavisinde bu faktre
kendiniz deinmekten saknn da ileri srdkleri gibi bir va
kay ele geirme ansndan kendimizi yoksun brak
mayalm. Gelin grn ki, iimizden hi biri imdiye kadar
byle bir vakayla karlamak mutluluuna erimi deil.
Bizim cinsellie verdiimiz nemin itiraf edilmi ya da
edilmemi kadaryla baz kimselerde psikanaliz dman-
lnn en gl nedenini oluturduunu bilmiyor deilim
tabii. Ama bu dizi yanltabilir mi? Nihayet bize tm uygarlk
yaammzn ne denli nevrotik bir karakter tadn, nk
szde normallerin de nevrozlulardan ok daha baka trl
davranmadn gsterir, o kadar. Almanyada'ki bilgin ev-
relerinde psikanalizin resmen yargland gnlerde bugn
eni konu sakin durum hekimlerden biri kp, kendisinin de
hastalar konuturduunu aklad, dolaysyla zel bir he-
kimsel otoritenin varln zorunlu buldu. Hastalar
konuturuyorsa, herhalde tehis amacyla ve psikanalistlerin
lavlarnn doruluunu snamak iin yapyordu bunu. Ayn
Konumac: "Ama" diye ekledi, "hastalar cinsel konular
dan sz amaya balar balamaz, azlarn kapyorum he
men.' Psikanaliz aleyhinde ne srlen bu gibi tantlardan
ne beklersiniz? Bilginler toplulua konumac hesabna ye
ril dibine geecekken ona alk tuttu, bravolarla karlad
konumasn. imdi bu konumacnn mantk denen eyi
umursamayn aklayarak bir neden varsa, insanlarn or-
tak nyarglara sahip bulunduu bilincinin salad o yengi
havas esen gvendir. Bundan birka yl sonra
rencilerimden birka, insan toplumunu, szde psikanali-
zin kendisine yklemek istedii cinsellik boyunduruundan
kurtarmak gereksinmesine kar duramazd. Bunlardan biri,
cinsel'in hi de cinsellik anlamna gelmediini, tersine bun-
dan baka bir nitelik tadn, soyut, gizemsel (mistik) bir
nesne olduunu aklad; hatta bir baka rencim daha da

-35-
ileri gitti, cinsel yaama insann kendisini gden iktidar ve
egemenlik igdsn doyuma ulatrmaya alrken
bavurulan bir etkinlik alan diye bakmak gerektiini ileri
srd. kisi de bol bol alklandlar, hi deilse ilk zamanlar
bu alk esirgenmedi kendilerinden.
"Bakn, bu noktada sizi tarafnz korkmadan tutabilirim
sanyorum: Cinselliin canl yaratklarn doal ve ilksel bir
gereksinmesi deil de bir baka eyin davurumu
grlmesi gerektiini ileri srmek bana pek atak bir sav gibi
grnyor. Yalnz hayvanlar rnek almak yeteri kadar
aydnlk getirecektir bu konuya."
Zarar yok. Ne denli sama olursa olsun, toplumun ken
di gnl rzasyla imeyecei hi bir ila karm yoktur
yeter ki, ilacn cinselliin o korkulan stn gcne kar bir
panzehir nitelii tad aklansn.
Ayrca unu da belirtiyim ki, nevrozlarn etiyoloj i sinden
insel faktrn pek o kadar byk bir rol oynad tezine
kar sizin bizzat aa vurduunuz yadsma, yklendiiniz
tarafsz bir gzlemci deviyle pek uzlamaz grnyor.
Byle bir antipatinin adil bir yargya varmanz
kstekleyeceinden korkmuyor musunuz?
"Bunu sylemenize zldm dorusu. Bana kar
gveeniniz sarslmsa benziyor. Peki ama, ne diye o zaman
baka birini tarafsz gzlemci semediniz?"
Bu bakas da sizden deiik ekilde dnmezdi, onun
iin. Ama diyelim daha iin banda, cinsel yaamn
nemini takdire eilimli bir kimsedir bu gzlemci; o vakit
btn dnya yle barrd: Bu setiiniz kimse tarafsz
deilim ki, sizin taraftarlarnzdan biri... Yo hayr,
grlerinizi etkileyebilme umudundan asla vazgemi
deim. Ancak imdi ele aldmz konu, demin zerinde
durduumuzdan bir baka nitelik tayor. Ruhbilimsel
konumalarda bana inanmsnz, inanmamsnz, benim

-36-
iin farketmezdi nihayet; salt ruhbilimsel sorunlarn ele
alnd izlenimini sizde uyandrmak yeterdi benim iin. ama
i m d i c i n s e l l i k s o r u n u n d a , s z l e r i m e itirazda
bavurduumuz en gl nedenin daha bata psikanalize
kar iinizde yaayan ve sizin gibi birok kimselerce de
psikanalize kar beslenen dmanlktan baka bir ey ol
madn anlamnz isterdim.
"Size bu konuda ylesine sarslmaz gven salayan
tecrbeler yok ben de, ne yapaym."
Gzel, imdi anlatmm srdrebilirim. Cinsel yaam
sadece haz verici bir ey deil, ayn zamanda bilimsel bir
sorundur. Bu soruna ilikin rendiimiz bir sr yeni
eyler, aklayacamz bir sr acayip durumlar olmutur:
Psikanalizin ocukluun ilk yllarna kadar uzanmas gerek
tii nk kesin nem tayan geriye itimlere Ben'in henz
gereken gle donatmdan yoksun ilk ocukluk yllarnda
bavurulduu. Ama ocuklukta bir cinsel yaamdan sz
alabilir mi? Cinsel yaam ancak bulula balamaz m? Ter
sine, bizim bulgulamamza gre, cinsel itepkiler daha
doutan beri yaama elik eder ve zellikle bu itepkiler
yznden ocuksal Ben, kendini savunu iin geriye itimlere
el atar. Kk ocuun cinselliin gcne bu diretiiyle
daha nce kendisinden sz atm bilgin konumacnn,
ayrca kendileri bu konuda kuramlar ortaya atan benim ken
di rencilerimin ayn davrana bavurmalar arasnda
dikkate deer bir uygunluk var, yle deil mi? Peki, neden
dir bu? Uygarlmzn btnyle cinsellikten fedakarlklar
zerine kurulduu gibi pek genel bir cevap verilebilir so
ruya; ancak, bu konuda syleyeceimiz ok daha baka
eyler bulunmaktadr.
ocuk cinsellii, ele geirildii iin utanlmas gereken
bulgulardan saylr. yle grlyor ki, baz ocuk hekimleri
bunu hep byle bilmi, ayrca baz ocuk bakclar da bu
konuda onlardan aa kalmamtr. Kendilerine ocuk psi-
-37-
kolojisi denen uyank kimseler de bu durum karsnda
sulamal bir edayla ocukluun melekletirilmesi'nden sz
amlardr. Yani tantlar yerine hep duygusal savlar ne
srlmtr. Bizim politik evrelerde bu tr olaylar her
gn rastlanan eylerdir: Tutu muhalefetten biri ayaa kalk
ar, ordu ierisinde, idari mekanizmada hukuk ilerinde vb.
bir bozuk dzenin varl savn atar ortaya. Bunun zerine
bir bakas kar, en ok iktidardan biridir bu, ileri srlen
aksaklk iddialarnn devletin ordunun, hanedan soyunun
onurunu ayaklar altna ald, hatta milli duygulan rencide
ettii cevabn verir, yani yaplan eletirilerin hi de geree
uymadn aklar. Sz konusu duygular yle incinmeye
gelmez nk.
ocuun cinsel yaam bir erikinin cinsel yaamndan
tabii farkldr. Cinsel fonksiyon bandan balayp bizim
bildiimiz son aamasna ulaana kadar kark, bir geliim
yolunu geride brakr. ok saydaki para igdlerin
birlemesiyle onaya kar; tam bir rgtlenme durumuna
eriebilmek iin eitli evrelerden geip, sonunda reme
hizmetine girer. Tek tek igd paralannn hepsi de cinsel
liin son durumunda btnyle yararlanlmaya elverili
deildir; bir ksm amalanndan saptnlr. Bu kadar uzun
boylu bir geliim ise her vakit kusursuz gerekletirilemez,
arada birtakm geliim tututluklan, nceki geliim basamak-
lannda ksmi taklp kalmalar (fiksasyon) kabilir ortaya;
bylesi durumlann ilerde cinsel fonksiyonun karsna en
gel klnda dikildii grlr; cinsel eilim, bizim deyimi
mizle libido engellere karlatka sk sk geriye ekilip, bu
taklp kalma noktalanna dner. ocuk cinselliiyle bu cin
selliin olgun duruma eriinceye kadar katksz bir tiksintiyi
tanmlanagelen, ama nasl doduu bir trl aklanmayan
cinsel sapklklan anlamamz salayacak bir anahtan da eli
mize tututurur. Bu alan tmyle enikonu ilgintir, ama si
zinle bu konuda daha ok konumam, konumalanmzda

-38-
gttmz amalar bakmndan pek bir anlam tama
yacaktr. Bu alanda yneltiyi (oryantasyonu) yitirmemek
iin pek tabii anatomik ve fizyolojik bilgiler gereklidir; ne
yazk ki bunlarn hepsi de p fakltelerinde edinilememekte-
dir. Beri yandan uygarlk tarihi ve mitolojiden anlamak da
yine zorunludur.
"Siz bu kadar anlattnz ama, ben yine de ocuk cinsel
lii konusunda bir gre varamadm."
O zaman zerinde biraz daha durmam gerekiyor; zaten
kendimi yle kolay kolay koparp alamayacam bir konu
bu. Bakn! ocuun cinsel yaamnda bana en dikkate
deer grnen ey, bu cinselliin pek uzun boylu geliim
srecini ilk be ya ierisinde geride brakmasdr; be
yandan bulua kadar uyuklama evresi denen evre uzanr
bu evrede normal olarak, cinsellik hi bir ilerleme kaybet
mez; tersine cinsel eilimlerin glerinde azalmalar grlr,
ocuun cinsellik konusunda daha nce bildiklerinin ou
elden karlr ya da unutma konusu yaplr. Cinsel yaamda
aan ilk ieklerin solup sararmasn izleyen bu dnemde
objeler karsnda, utan, tiksinti, ahlak gibi bensel tutumlar
oluup ortaya kar. Bunlarn devi, bireyin ilerki bulu
frtnas karsnda ayakta kalmasn salamak ve yeni uya
nan cinsel isteklere izlemeleri gereken yollan gstermektir.
Cinsel yaamn iki zamanll denen durumla nevrotik has
talklarn douu arasnda yalnz insana zg
grnmektedir, belki de insandaki nevroza yakalanma
ayncalnn bir n kouludur. Baka alanlardaki bilnli
yaamn arka plan gibi cinsel yaamn gemii de psikana
lizden nce ele alnmam, zerinde durulmadan geilmitir.
Sz edilen iki durum arasnda sk bir ilikinin varln
hakl olarak tahmin edeceksiniz.
Cinselliin bu erken dnemindeki muhtevalar,
deimeler ve grlen iler zerinde sizin beklemeyeceiniz
pek ok ey anlaulabilir. Szgelii olanlarda pek sk rastla-
-39-
nan korkulardan birinin babalan tarafndan yenilip yutulmak
olduunu iitmek elbet artacaktr sizi. Ayrca bu kor
kuyu cinsel yaamn davurumlar arasna katman da yine
hayretle karlayacaksnz, yle deil mi? Ama okul
yllarndan belki aklnzda kalm bir efsaneyi anmsatmak
isterim size; hani Tann Kronos* kendi ocuklarn yeyip
yutar. Bu mitolojik efsaneyi ilk iittiiniz zaman size ne tu
haf gelmitir, kimbilir. Ama yle sanyorum, hepimiz okul
anda pek zerinde kafa yormadan getik bunu. Bugn
kurt gibi insan yiyen bircanavarn rol oynad kimi masal-
lar da anmsayabilir, kurda babann klk deitirmi sureti
diye bakabiliriz. Bu frsattan yararlanarak size unu kesinli
kle syliyeyim ki, mitoloji ve masal dnyas ancak ve ancak
ocuk cinselliini bilmekle anlalabilir. Bu bize psikanalitik
aratrlarn salad bir yan kazantr.
Olan ocuklarnn, babalan tarafndan penislerin zorla
kopanlp alnarak bir penisten yoksun braklma korkusu
iinde yaadn, bu idi korkusunun da onlarn karakter
geliimleriyle cinsel yaamlarnn ilerde izleyecei dorultu
zerinde hepsinden gl bir etki yaptn iitmek, sizi
nce sylediklerimden daha az artmayacaktr sanrm.
* Kykloplar' vc Hekatonchcir'lcri yeralt lkesi Tartaros'a att iin ko
casna ierleyen Gaia, en kk olu Kronos'u kandrp kocas Uranos'la
savamaya raz eder vc bu amala olunun eline keskin azl bir orak
tututurur. Uranos geceleyin kars Gaia ile cinsel birlemede bulunmak
isterken, olu Kronos gelir, elindeki orakla babas Uranos'un erkeklik
organn keser vc dnya egemenliini onun elinden alr. Kendisinin ba
basna yaptn, oullarnn kendisine yapmasndan korkan Kronos,
Rheia'dan olan ocuklar Hcstia'y, Dcmcter'i, Hera'y, Hades'i ve Posei-
don'u birer birer yutar. Ancak Rheia bir aldatmacaya bavurur, en kk
olu Zeus'un yerine beleklere sarlm bir ta Kronos'a yutturur; daha
sonra Zeus'u perilere verip Kbrs'ta Dikte dann bir maarasnda
baktrr. Zeus byynce babasyla savaa tutuur ve onu bir zaman yut
tuu kardelerini tekrar kusup karmaya ve dnya zerindeki egemen
liinden vazgemeye zorlar. (.N.).

-40-
Yine burada da psikanalizin bulgularna inanmanz iin mit
oloji sizi cesaretlendirilecektir. ocuklarn yutan ayn Tanr
Kronos babas Uranos'u da idi etmi, yaptnn cezasn
karsnn hileye bavurarak elinden kurtard olu Zeus ta
rafndan idi edilerek demitir. Psikanalizin ocuklardaki
erken cinsellik konusunda aa vurduu btn bilgilerin
psikanalistlerdeki ba bo hayal gcnden doduu kabule
eilimliyseniz, hi deilse urasn itiraf etmelisiniz ki, bu
hayal gc mitler ve masallarda bir keltisini grdmz
ilkel insanln hayal rnleri gibi rnle yaratp ortaya koy
mutur. Bu konuda daha sempatik ve belki daha isabetli bir
grd de udur:\Uygurln ilk alarnda genellikle
egemenliini srdren arkaik nedenleri bugn bile hala
ocuklarn ruh yaamnda saptamaktayz. ocuk kendi ruh
geliiminde soyyaamsal tarihi ksa yoldan tekrarlar ki bu
nun gerekliini dltbilim (embriyolji) bedensel geliim
bakmndan oktan ortaya koymutur^

lirkek ocuk cinselliinin bir baka karakteristik


zelliide, kzlardaki remsel (genital) organn bu cinsellik
dneminde henz bir rol oynamay, bu dnemde rmsel
organn kz ocuklar tarafndan henz kefedilmeden
kaldr. lk cinsellikle btn arlk , olanlarn erkeklik
organ zerinde toplanmakta btn ilgi ocuklar tarafndan
byle bir organn varl ya da yokluu zerine ynel
tilmektedir. Kk kzlardaki cinsel yaam konusunda
olanlarn cinsel yaamna gre daha az bilgimiz vardr.
Ama bu yzden bir utan duygusuna kaplmamz yersizdir,
nihayet erikin kadnlarn cinsel yaam da ruhbilim iin bir
d a r k continent* oluturur. Ama rendiimiz bir ey var
ki, o da kzlarn olanlannkine edeer bir remsel (genital)
organdan yoksunluun ezikliini kolay kolay zerlerinden
silkip atamay, dolaysyla bir aalk duygusuna kapl

* Karanlk b l g e (.N.).

-41 -
ilerinde yaattklar penis kskanlnn kadnsal bir
dizi karakteristik tepkilere kaynaklk ediidir.
Ayrca ocua zg bir durum da, kk ve byk apt-
est gibi her iki kart (ekskrementasyon) eyleminin cinsel
hazla donatlm olmasdr. Ancak, sonralar, ocuun
eitimi ikisi arasnda kesin bir ayrm salar, ama ilerde
gnlk yaamn nkteleri bu ayrm yine ortadan kaldrr.
Bu pek itah ac bir durum grnmeyebilir bize; ne var ki,
bildiimiz gibi, tiksinti duygusunun ocuun ruhuna
yerlemesi iin aradan epey bir vaktin gemesi gerekmekte
dir. Hani genellikle ocuklarda meleksi bir safiyet bulun
duu tezini savunanlar bile bunu yadsmaz.
l.Gelgelelim ocuun cinsel isteklerini her vakit kendisine
akrabalk bakmndan en yakn kiiler, yani ilk planda anne-
baba, daha sonra kardeler zerine yneltmesi kadar cinsel
lik konusunda dikkatimizi ekmeye layk bir baka gerek
yoktur. Bu iftcinsellk yatknl kart davranlara el
verili bir zemin hazrlamad sre, olan iin ilk sevi obje
si anne, kz iin babadr. Olan tarafndan baba, kz ta
rafndan anne bozguncu rakip gzyle grlr ve
kendilerine, seyrek olmayarak an dmanlk beslenir.
Beni yanl anlamaynz ltfen! Sylemek istediim,
ocuun kendisine daha ok yneldii anne ya da ba
basndan bekledii yaknlk, biz yetikinlerin anne-baba ve
ocuk ilikisinin z diye baktmz bir yaknlk deildir.
Hayr! Psikanaliz, ocuun bu yaknlklar tesinde, tabii
kendi dn yeteneinin elverdii kadar, bizim ehevi
doyumdan anladmz hereyi ele geirme amac gttn
ak seik gstermektedir. ocuun cinsel birlemenin
iyzn asla sezemeyecei ortadadr, bu birlemeyi kendi
yaantlarndan ve duyumlarndan gelen tasarmlarla do
natr, genellikle bir bebek dourmak ya da bir bebek
dnyaya getirmek ereinde doruuna ular istekleri. Ancak
buna ne yoldan ulaaca konusunda henz bir fikri yoktur.

-42-
Bebek dourma isteini kendi bilmezlikleri ierisinde
olanlar da duyarlar. ocuklardaki btn bu ruhsal rn o
nl Yunan efsanesine* dayanarak d i p u s kompleksi
diye nitelemekteyiz. Genellikle bu kompleksin erken cinsel
lik dneminin kapanmasyla geride braklmas, adamakll
bir ykm ve deiim ileminden geirilmesi gerekmekte, bu
deiimin sonularna ise ilerki ruhsal yaamda byk iler
dmektedir. Gelgeldim, sz konusu ilem gerektii kadar
kkl biimde gerekletirilmez; derken bulu dnemi gelip
atar ve komplekste yeniden canlanmalara yol aabilir, ki bu
da bazan tehlikeli durumlarla bireyi kar karya brakr.
Hl susmanza aryorum dorusu. Bu hi de bana
hak verdiiniz anlamna ekilemez sanyorum. Eer psikala-
niz, ocuktaki ilk sevi objesinin teknik bir deyimle yasak-
sevisel bir karakter tadn ileri sryorsa, yine insanln
en kutsal duygularn incitiyor demektir elbet; dolaysyla,
bu davrana uygun den inanszlk, itiraz ve sulamayla
karlamay gze almas gerekmektedir. Ve dorusu ad
geen davranlara da bol bol hedef olmaktadr. dipus
kompleksini btn insanlara zg yazgsal bir durum diye
ne srmesi kadar psikanaliz itibarna adalarnn nez-
dinde glge dren baka bir ey olmamtr. Yunan efsa
nesinin de anlatt elbet bizim ileri srdmzden baka
* Yunan mitolojisindeki bir anlatma gre kars Iokaste'den ocuu ol
mayan Teb kral Laios, Pelops'un olunu karm, bunun cezas da
khinlerin azndan kendisine bildirilmitir: Kral Laios'un Iokaste'den
bir olu olacak, bu olan babas Laios'u ldrecek ve annesi lokasic'yle
evlenecektir. Gnn birinde kehnet gerekleir, Laios'un bir olu olur,
ocuk ilerde bana gelecekleren korkan Laios tarafndan saraydan uzak
latrlarak dalk bir yere braklr. Bir oban olan bulur ve gtrp
Kral Polybos'a verir, Polybos'u z babas ve Merope'yi de z annesi sa
nan dipus yetikin bir insan olur, soyunu sopunu merak ettiinden bir
gn evden gizlice uzaklar ve khinlere gelerek durumu sorar, z ba
basn ldrp z annesiyle evleneceini onlardan renir. Kehnetin
gereklemesi korkusundan eve dnmeye cesaret edemez. Bir ara yolda
giderken kardan bir araba gelir. Arabadakilcrle dipus arasnda bir kav-

-43-
bir ey deildir; gelgelelim, bilgin ya da bilgin deil, bugn
insanlarmz ounluu, yasaksevi ihtimaline kar doa'nn
insan ierisine doutan bir tiksintiyi koruyucu tedbir olarak
yerletirdiine inanmay ye tutmaktadr.
lkin tarihi yardma arrsak iyi ederiz bu konuda. C.
Julius Casar Msr'a ayak bast zaman, orada gen kralie
Kleopatra'yla karlat, ok gemeden Casar'n yaamnda
byk bir yer tutan Kleopatra o zaman kendisinden kk
kardei Phetelamaus'la evli bulunuyordu. Msr hane
danlnda yle yadrganacak bir ey deildi bu; Yunan
asll Ptolemaer'lerin btn yaptklar, kendilerinden
ncekilerin, eski Firavunlarn birka yldr uyduklar bir
treyi srdrmekten baka bir ey deildi. Ama bu,
gnmzde de pek sert tepki grmeyen bir kardeler aras
yasakseviydi sadece. Dolaysyla, eski alardaki durumlar
zerinde kendisinden bilgi almak iin en ba tanmza,
yani motolojiye kulak verelim yine. Mitolojiden
rendiimize gre, yalnz Yunanllarn deil, btn ulus
larn mitleri babayla kz, hatta anneyle oul arasndaki sevi
ilikileriyle dolup tamaktadr. Gerek evrenbilim (kozmolo
ji), gerek kral hanedanlarna ilikin soy aalan (ecere) ya
a kar, kavgada Odipus arabadakileri ldrr, yalnz bir lek kii sa
kalr, ldrlenler arasnda dipus'un tanmad z babas Laios da bu
lunmaktadr. Bylece kehnetin bir blm gerekleir. O sralarda
Sphinks adnda bir canavar Teb kenti nnde belirmitir; oradan gelip
geenlere bir bilmece sorar ve bilmeyenleri ldrr. Bu canavardan ken
dini kurtarmak isleyen Kral Krcon, Sphinks'i ldrene Laios'un dul kars
Iokaste'yi e olarak vereceini vaadeder. Derken dipus Sphinks'in bu
lunduu yere gelir, ayn bilmece kendisine de sorulur: "Sabahleyin drt,
leyin , akamleyin iki ayak zerinde hareket eden yaratk nedir?"
dipus: "nsan" diye cevap vererek bilmeceyi zer. Sphinks bunun
zerine kendini denize atar, dipus da tanmad z annesi lokaste'yle
evlenir. Ancak gnn birinde gerei renerek byk bir yasa kaplr
ve kendi eliyle gzlerini oyarak kendini cezalandrr. Ei ve annesi Io-
kaste de kendini asarak intihar eder. (.N.).

-44-
sakevi temeli zerine kurulmutur. Btn bu iirsel ya
ratklara ne amala bavurulmutur dersiniz? Tanrlarla kral
lar cani diye damgalamak, insan soyunun nefretini
zerlerine yneltmek iin mi? Herhalde daha ok yasaksevi-
sel istekler atalarndan kaltmla geen en eski bir miras nite
lii tad iin, asla btnyle insanlarn ruhlarndan
sklp at lamam tr, normal insanoullarnn ounluu
bu isteklerden el ektiinde, Tanrlarla onlarn soyundan ge
lenlere hl bu istekleri gerekletirme zgrlnn
tannmas yine ayn nedene dayanyor olacak. Tarih ve mit
olojinin bu retileriyle tam bir uyum ierisinde yasaksevi-
nin bireyin ocukluunda bugn varln ve etkinliini
srdrdn grmekteyiz.
"ocuk cinsellii konusundaki btn bu bilgiler benden
nerdeyse saklayacak olmanza dorusu gcensem yeridir.
zellikle insanln ilk alaryla ilikisi bakmndan bu an
lattklarnz ilgin grnd bana."
Bunlar bizi amacmzdan ok uzaklatrr diye kork
mutum da. Ama bakarsnz yaran da dokunabilir.
"Ancak syler misiniz, ocuk cinselliine ilikin psika-
nalitik kurum bakmndan ne gibi bir kesinlik ne
srlebilir? Bu konudaki inancniz acaba sadece mitoloji ve
tarihle aradaki uygunluklara m dayanyor?"
Hayr, asla! Dolaysz yaplan gzlemlerden kaynan
alnyor bu inan. Nasl oldu, anlataym bakn: ocuk cin
selliinin muhtevasn ilkin yetikinlerin, yani yirmi ila krk
yalan arasndaki kiilerin psikanalizinden kardk. Daha
sonralar ocuklarn kendileri zerinde psikanaliz denemele
rine giritik; arada geen zaman iinde uradklar btn
biim deiiklerine ve zerlerinin birtakm katmanlarla
rtlmesine ramen, yetikin analizinde ocuk cinsellii
konusunda bulguladmz gereklerin kklerin analizinde
de dorulandn grmek azmsanacak bir zafer deildi.
"Nasl? Kk ocuklan analizden mi geirdiniz? Alt
yandan kk ocuklar ha? Hi mmkn m byle bir
-45-
analiz? Bu, ocuklar bakmndan pek netameli bir ey deil
midir?"
Pekl mmkn. Drt il be ya arasndaki bir ocuun
ruhunda neler de neler geiyor, inanmak zor hani. Bu
yataki ocuklar pek hararetli bir dncel faaliyet ierisinde
bulunur, cinselliin bu erken dnemi onlar iin ayn zaman
da dnsel bir ieklerime adr. Benim edindiim izle
nime gre, uyuklama dnemine ayak atar atmaz dnsel
geliim bakmndan da engelleniyor, aptallayor ocuklar.
ou bundan byle d grnmlerindeki ekiciliklerini de
yitiriyor. Erken yataki psikanalizin dourabilecekleri zarara
gelince: size unu syleyebilirim ki, nerdeyse yirmi yl nce
ilk kez psikanaliz uygulamasna konu edinen ocuk o
gnden bu yana salkl ve alma yetenekli gen bir adam
olmu, ar ruhsal travmalara ramen bulu dnemini
przsz atlatmann stesinden gelmitir. Erken analizin
szde br kurbanlar'nn akbeti umarm bundan kt ol
mayacaktr. Baz gereksinmelere cevap veren bu ocuk ana
lizleri, gelecekte imdikinden daha byk bir nem kazanr
bakarsnz. Nihayet kuramsal adan tadklar nem hi de
su gtrecek gibi deildir. Bu analizler, yetikinlerin anali
zinde kesinlikle cevaplandrlmam birtakm sorulara ilikin
ak seik bilgiler sunar bize, dolaysyla psikanalisti vahim
sonular dourabilecek yanlglara dmekten korur. nk
nevrozlar hazrlayan nedenler, ocuk psikanalizinde su
st yakalanr, grlmeden geilecek gibi deildir bunlar.
Ancak, ocuun yaran bakmndan psikahalitik etkilemenin
pedagojik tedbirlerle birletirilmesi gerekmektedir. Henz
gelitirilip olgunlatnlmay gzleyen bir tekniktir psikana
liz. Ne var ki, ocuklanmzndan pek ounun gelime
lerinde aka nevrotik bir evreden getiklerinin gzlenmesi
bu konuda pratik bir gereksinmenin uyanmasna yol
amtr. Daha keskin gzlerle duruma bakmasn ren
diimizden bu yana, ocuksal nevrozun bir ayrca durum
deil, bir kural nitelii tadn, ocuksal yatknlkla to-

-46-
lumsal uygarlk arasndaki yolda deta ister istemez
eilecek bir duran varln sylememiz gerekiyor. Vaka
larn ounluunda erken yllardaki bu nevrotik evre kendi
liinden almaktadr. Ancak nevrozlar ortalama salkl
kimselerde de birtakm izler brakmyor mu? Beri yandan
ocukluk sonrasda nevroza yakalananlarn hepsinde, za
mannda asla pek belirgin seyretmesi gerekmeyen ocuksal
ber nevrotik rahatszlkla balantnn varln gryoruz.
Sanrm bugn dahiliyeciler de, buna dpedz benzer bir
grten kalkarak, her insann ocukluunda bir yol
tberkloz geirdiini iler i srmektedir. Arada bir fark var
sa, nevrozlarda bir adan sz alamayaca, sadece bir
yatknln sz konusu edilebileceidir.
imdi de sizin kesinlie ilikin sorununuza dneceim,
unu birkez daha belirteyim ki, ocuklar zerinde dolaysz
psikanlitik gzlemler sonucu yetikinlerin kendi
ocukluklarn ilikin aklamalarn doru yorumladmz
kans btn genelliiyle yerleti iimize. Ayrca, bir dizi va
kada bir baa bulgumuzun dorulandn grme frsatn ele
geirdik. Psikanaliz denemelerinin salad malzemeye
dayanarak, hastalarn bilinli anmsamalarnda izine rastla
madmz baz d olaylarn, ocukluktaki baz nemli
yaantlarn yeniden diriltiminde (reprodksiyon) alm,
kimi mutlu rastlantlar ve anne-babalarla ocuk bakclarna
bavurarak yaptmz soruturmalar bizim bu konudaki
bulgulamamalarmzn gerekliini yadsnmaz biimde
tantlad. Tabii pek sk saladmz bir basan deildi bu,
ama her ortaya knda zerimizde alabildiine gl bir
etki yapt. Hani urasn syleyeyim ki, nesnel bir
dorulanmaya imkan versin ya da vermesin, bu eit unu
tulmu ocukluk yaantlannn rekonstrkyiyonunun ifaya
kavuturucu bir etisi bulunmaktadr. Unutulmu olaylar,
nemlerini pek tabii ok erken bir zamanda, henz gsz
Ben'i travmatik bakmdan etkileyebilecekleri bir dnemde
gemelerine borludur.

-47-
"Peki, psikanalizde bulgulanacak bu olaylarn iyzn
aklar msnz?"
"eitli olaylardr bunlar. En bata ocuktaki filizlen
meye duran cinsel yaam srekli etki altnda tutma gcne
sahip izlenimler, szgelii yetikinler arasnda baz cinsel
birleme eylemlerinin gzlemlenmesi ya da ocuun bir
yetikinle ya da bir baka ocukla arasnda geen ve hide
seyrek rastlanmayan cinsel olaylarn yaantlar, aynca
ocuun kulak misafiri olup iittii zaman ya da ancak daha
sonralar kavrad ve kendisini, esrarengiz yada natemeli
baz konularda aydnla kavuturuyor sand bir takm
konumalar, bundan baka onun dier kiiler kar gster
dii nemli derecede sevecen ya da dmanca davurum ve
davranlardr. Kendi unuttuu cinsel faaliyetle bu faaliyete
yetikinlerin ie kararak bir son verilerini ocua
anmsatmak ayr bir nem tar psikanalizde.
"Bu aklamanz oktan sormak istediim bir soruyu ta
rafnza yneltmem iin bir neden oluturuyor. Sizin
deyiinizle psikanalizden nce grlmeden geilmi bu erk
en dnemdeki ocuksal cinsel faaliyet'in iyz nedir?"
Bu cinsel faaliyette dzenli kendini gsteren ve balca
nem tayan bir zelliin ne garipse daha nceleri de
farkna varlmtr, daha dorusu yle gariplii falan da yok
bunun, sz konusu zellik grmezlikten gelinecek gibi
deildi, o kadar. ocuktaki cinsel itepilerin ilk planda ge
len davurum biimi, biimi, reme organlarn daha
dorusu bunlardan erkeklik organnn uyararak kendi ken
dinize doyum salamaktr. ocuklarda alabildiine yaygn
gzlemlenen bu kt huy yetikinlerce hep bilinmekte, buy
huy ar bir gnah gzyle baklarak yakndan izlenmekte,
sk bir kontrol altna tutulmaktayd. ocuklarda rastlanan
bu ahlaka aykr eilimlerin-nk ocuklar, dediklerine
baklrsa, haz salad iin kendi kendine doyum salama
yoluna bavurmaktadr onlarn doutan saf ve ehvetten
uzak yaratklar olduu kuramyla nasl badaabileceini
-48-
bana sormaynz Msaade edin bu bilmeceyi kar taraf bir
zme ulatrsn. Bizi buradan kan daha nemli bir sorun
beklemekte, o da u: lk ocukluktaki cinsel faaliyet
karsnda nasl bir tutum taknmalyz? Bu faaliyeti
bastrma yoluna gitmekle yklenilecek sorumluluk ortada;
te yandan hi bir snrlamaya gitmeden ocuklar bu faaliy
etlerinde serbest brakmak da pek gze alnacak gibi deil.
Aa bir uygarlk aamasndaki kavimlerde ve uygar ulus
larn alt tabakalarnda ocuklardaki cinsellie bir zgrlk
tannyor gibidir. ocuk cinsellii karsndaki byle bir
davranla ocuklar ilerde nevrotik hastalklara yakalanmak
tan enikonu esirgenmektedir geri; ama sz konusu dav
ran ocuklar uygarlk uralarna elverililik bakmndan
alabildiine byk kayplarla kar karya brakmyor mu
acaba? Bu konuda yeni bir Scylla ile Charybdis* karsnda
kaldmz gsteren baz belirtiler yok deil.
Cinsel yaamlarnn aratrlmasyla nevrozlularla uyana
cak cinsel ilginin bir ehvet dknlnn ortaya
kmasna elverili bir zemin yaratp yaratmayacan ise, si
zin takdirinize brakyorum.

"Sanrm, niyetinizi anladm. Psikanaliz uygulamalar


iin ne gibi bilgilerin gerektiini bana aklamak bylece
yalnz hekimlerin bu ie yetkili olup olmadklar konusunda
bir yargya varmam salamak istiyorsunuz. Bilmem ama,
imdiye kadarki konumalarda hekimlikle ilgili pek fazla bir
* Yunan efsanesine gre Scylla, Charybdis boazna kar bir maarada
yaayan ve gelip geen denizcileri yeyip yutan bir deniz canavardr.
Scylla ile Charybdis arasnda sz Almanca'da bir deyim olarak kul
lanlmakta ve iki felket ya da iki ate arasnda anlamna gelmektedir.
(-N.)

-49-
ey gemedi, bol bol ruhbilimin sz edildi, biraz
yaambilim ya da cinselbilim zerinde duruldu. Ama belki
henz sonuna gelmedik iin?"
Elbette gelmedik, henz arada birtakm boluklar var
dolduracak. Sizden bir ricada bulunabilir miyim? imdiye
kadarki konumamza gre, psikanalitik bir tedaviyi ka
fanzda nasl tasarladnz bana anlatr msnz? Hani yle
anlatn ki, sanki siz kendiniz bu tedaviyi yapyormusunuz
gibi olsun.

"Oh, ne gzel i. Dorusu tartma konumuzu byle bir


deneyle kesin sonuca balamak gibi bir niyetim yok. Ama
hatrnz krmayacak, istediinizi yapacam, sorumluluu
nasl olsa size ait. Evet, tutalm ki, hasta bana geldi de bir
takm rahatszlklardan yaknp szland. Kendisine, dedikle
rimi yaparsa iyilecei ya da dzelecei konusunda sz ver
dim. Bana rahatszl zerinde bildii ne var, aklna ne
geliyorsa hi bir ey saklamadan tam bir akyreklilikle
sylemiini, davurumunu tatsz grd eyler bulunsa
bile akyreklilik ilkesinden sapmasn kendisinden iste
dim. Nasl, psikanaliz bu kuraln iyi bellemi miyim?"

Evet ancak bir ey daha istemeniz gerekiyor hastadan:


Aklna gelen ey ona sama ya da nemsiz bile grnse,
yine bunu saklamayp size bildirmesi.
"Peki, bunu da istiyorum kendisinden. Derken hasta an
latmaya balyor, ben de kulak verip onu dinliyorum. Ha
stann konutuklarndan, onun ne gibi izlenimleri, yaan
tlar ve itepileri ruhunda geriye itim konusu yaptn
karyor, geriye itime bavurulmasn da sz konusu izle
nim, yaant ve itepilerle karlat zaman hastadaki
Ben'in henz bunlarla baedecek gte olmadna, zer
lerine yryecekken onlardan korkup kamasna balyo
rum. Hasta ele geirdiim bulgular benden renir ren-

-50-
mez, bir zamanki durumlar yeniden yayor ve bu kez be
nim yardmmla daha doru bir yol izliyor. Derken Ben'inin
ister istemez boyun edii snrlamalar ortadan kalkyor, o
da bylece salna yeniden kavuuyor. Nasl tamam m?"
Bravo, bravo. yle gryorum ki, yine tarafma bir
sulama yneltecek, hekimlikten uzak bir kimseyi, eitip
psikanalist yaptm sylecekler. Bakyorum, anlattklarm
ok gzel zmlemisiniz.

"Ben sadece sizden dinlediklerimi tekrarladm, o kadar


insan nasl ezber ettii bir eyi syler, ite onun gibi.
nk byle bir eyi nasl yapacam yoksa nerden tasar
layabilirim. Sonra anlamadm bir nokta varsa, byle bir
almann pek ok aylara bakmas, her gn bir saat gibi bir
zaman gerektirmesi. Hani normal bir insan genel olarak o
kadar ok ey yaayamaz; kklnde geriye itimi konu
su yapt nesneye gelince, bu da her halde btn hastalarda
yan eydir."

Psikanalizin gerek uygulamasnda renilecek daha pek


ok ey vardr. Szgelii, hastann aklamalarndan onun
unuttuu yaantlar, onun bir vakit geriye ittii itepileri
bulup karmann hi de kolay olmadn greceksiniz.
Hasta bakarsnz size bir ey syler, sylediine ilkin ne
kendisi, ne de sizin iin bir anlam tar gidir. nce sizin,
hasta tarafndan psikanalitik kurala uyularak yaplan
aklamalar pek ayn biimde anlamaya bir kez karar verme
niz, hasta tarafndan psikanalitik kurala uyularak yaplan
aklamalar pek ayr biimde anlamaya bir kez karar verme
niz gerekir, iindeki deerli maden muhtevas belirli bir
takm ilemler sonucu ele geirilen bir maden cevheri gibi
tpk. Tonlarca cevheri ileyeceksiniz de aradnz o
kymetli madenden belki biraz ele geireceksiniz, o kadar.
Bu da ite psikanalitik tedavi krnn uzayp gitmesinin
balca nedenini oluturuyor.
-51-
"Peki sizin bu benzetmenize gre konuursak gerekli o
kadar ok ham maddeyi nerden salayacaksnz?"
Hastann aklamalarnn, hastadaki aklagelimlerin
aranlar'n sadeci biim deitirmi davurumlar olduu
nu, gizledikleri eylerin, bulgulanmas gereken deta bir
takm imalar nitelii tadn benimseyerek. Tek kelimeyle
ister an, ister aklagelim, ister d, hastann sunduu bu
malzemeyi ilkin yorumlayacaksnz. Bu yorum da tabii, ha
stann anlattklarna kulak verirken, psikanalitik bilgileriniz
sizin iin belirleyecei umut ve nbekleyiler erevisi
iinde yaplacaktr.

"Yorumlamak ha! ren bir sz! Hi sevmem iiteyim.


Bu sz sizden duymakla btn gvenim uup gitti. Diye
lim herey benim yorumuma bal, peki yorumumun
doruluuna kim garanti edecek? Herey bu konuda benim
keyfime kalm demektir, yle deil mi?"

"Sakin olun, sakin olun, o kadar da deil. Ne diye kendi


ruhunuzdaki olaylar ayryor, bakalarnn ruhsal olay
larndaki gibi bunlarn da bir yasallk ierisinde getiini
dnmyorsunuz? almalarnzda belli bir disiplin ha
vasn egemen klabildiniz de, psikanaliz konusunda gerekli
bilgileri edindiniz mi, yapacanz yorumlar kiisel etkiniz
den uzak kalacak ve isabetli yorumlar niteliini kazana
caktr. Hasta karsnda stlenilecek devin bir paras
bakmndan psikanilistin kiiliinin nemini yadsmak isti
yor deilim. Bilindndaki geriye itilmi malzemeyi ses
lenebilmek iin hassas kulaklar gerekir. Herkesin kulann
da ayn lde hassaslkla donatldn syleyemeyiz. Ve
hereyden nce psikanalisti bir ykmllk beklemektedir
burada, nce kendisi zerinde uygulayaca enine boyuna
bir analizle psikanalist, hastalarn sunacaklar malzemeye
nyarglardan uzak bir tutumla yaklama yeteneini elde
eder. Elbet, astronomik gzlemlerde "kiisel denkletirme"

-52-
diye nitelenebilecek bir durum varln srdrr hereye
ramen; bireysel faktr her vakit psikanilizde dier btn
alanlanndakinden daha byk rol oynayacaktr. Anormal
bir insan mkemmel bir fiziki olabilir, ama anormalik,
psikanalitik uygulamalarda ruhsal yaamn grntlerinin
btn eci bclklerden uzak biimde ele geirilmesini
engeler. Hi kimsenin anormallii tantlanp kendisine be-
nimsetilemeyeceine gre, derinlik psikoloji siyle ilgili kon
ularda genel bir uyuma salamak pek gtr; hatta baz
psikologlar bunun bsbtn imkanszln ileri srer, her
aptaln aptalln bilgelik diye satmaya nihayet hakk bulun
duu grn savunurlar; itiraf edeyim ki, ben bu konuda
biraz daha iyimserim. Ne de olsa tecbelerimiz, psikolojidir
de enikonu uyuumlarn salanabileceini gstermektedir.
Nihayet hangi aratrma alan olursa olsun, hepsinde de or
tadan kaldrlmasna aba harcanmas gereken bir glk
kar karmza. Zaten psikanalizin yorum tekniinde de
kimi eyler, szgelii sembollere bavurularak o kendine
zg dolayl anlatma ilikin gerekler baka bilgiler gibi
renilebilir.

"Artk zihnen de olsa psikanalitik bir tedavi denemesine


girimek konusunda iimde hi heves kalmad. Deil mi
ama byle bir tedavide kimbilir daha ne srprizlerle
karlaacaktr insan."
Sz konusu niyetten vazgemekle iyi edersiniz dorusu.
Bu iin ne geni apta bir eitim ve pratii gerektirdiini
gryorsunuz. Diyelim doru drst yorumlarn stesinden
gelebildiniz, o zaman da yeni bir dev gzler sizi. Bekleye
cek yorumunuzu bir basan umuduyla hastaya aklamak
iin uygun an kollayacaksnz.

"Peki her seferinde bir ann uygunluk ya da uygunsuz


luunu nenden anlayacaksnz?"

-53-
Bu, tecrbelerle pek olgunlatrlp mkemmelletirile-
bilen bir incelik sorunudur. Szgelii psikanalitik tedavi
srecini ksaltmak amacyla yorumlarnz ele geirir
geirmez hastaya bildirmeye kalkarsnz, ar bir yanlgaya
dersiniz. Bunu yapmakla hastada karkoyumsal davu
rumlara, yadsmalara ve kzgnlklara yol amaktan baka
bir ey gemez elinize; beri yandan hastann geriye itilmi
nesneler zerinde bir egemenlik kurmasn salayamadan
kalrsnz. Bu konuda uyulmas gereken kural, hastann
kendisinin geriye itilmi nesneye yaklamasn, sizin yorum
nerilerinizin klavuzluu altnda hepsi birka adm atp
yanma ulaaca kadar hastann bu nesnelere sokulmasn
beklemektir.

"yle sanyorum ki, benim hi bir vakit renebileceim


bir ey deil. Haydi diyelim, yorum konusunda bu kuralllar
uydum, sonra?"
O zaman belki ummadmz bir bulgu size gelip, kendini
buyur edecektir.
"Nasl bir bulguymu bu?"
Hastanza ilikin dncenizde yanldnz, onun
yardm ve uysallna gerekte asla gvenmememiz gerek
tii, ortak srdrdnz almaya hastanzn hi de
sanld gibi salna kavumak istemedii.
"Yo, bu kadar da deil! Bana imdiye dek anlattklarnz
iinde en kaka grneni bu szler. Dolaysyla inana
cam bir taraf yok. O kadar ac ve straplar iinde
kvranan, o kadar yrek paralayc bir dille ikayetlerini
sralayp duran, tedavi konusunda o kadar byk fe
dakrlklara katlanan hasta gerekte ifaya kavumak iste
meyecek, yle mi? Herhalde siz de bu szleri ciddi
sylemi deilsiniz."

-54-
Kendinizi toparlaynz; szlerim ciddi konutuklarm
gerektir; gerein tm deil tabii, ama pek dikkate deer
bir parasdr. Hasta iyilemeyi hem ister, hem istemez. Ha
stann Ben'i birlik ve btnln yitirmitir, dolaysyla
irasedesi de birlik ve btnlkten yoksun bulunur. Baka
trl olsayd, zaten nevroza yakalanmazd.

"Akl banda biri olaydm,adm Teli olmazd."*


Geriye itimden kaynan alan birtakm gler hastann
Ben'i ierisine bir yolunu bulup gitmitir; bundan byle bu
Ben ierisinde tutunur, varln srdrr; geriye itilmi
nesneler zerinde nasl Ben egemenliini elden karmsa,
o kaynaktan gelen eilimleri de denetim altnda tutamaz, za
ten normal olarak bunlarn hi farknda deildir. Anlaya
canz nevrozlular baka hastalara benzemez, bizim hesaba
katmaya almadmz glkler karr karnza. Toplum
sal kurumlanmzn tm de, ya fonksiyonunu yerine getiren
ya ar gte bir etkiyle bu fonksiyonu grme yeteneinden
yoksun braklan ve bizim iyi ya da kt diye snflara
ayrdmz tutarl ve normal bir Ben'e sahip kiilere gre
dzenlenmitir. Hukuktaki o sorumlu ya da sorumsuz alter
natifi de buradan ileri geliyor. Oysa btn bu kesin yarglar
nevrozlulara uymaz. Toplumsal gerekleri onlarn psikolojik
* Alman ozan Schiller'in (1759-1805) VVilhclm Teli adl oyununundan
(3. perde, 3.sahnc); imparator adna svire ve Uri'de ynetimi elinde bu
lunduran Gessler zalim bir kiidir. Szde halkn imparatora sadakctlerini
snamak iin meydana bir direk diktirerek tepesine bir apka oturtmu,
direin nnden gelip geenlerin apkaya selm vermesini buyurmutur.
VVilhelm Teli apkaya selm vermeden gemek ister, ancak nbeti ta
rafndan yakalanr. O srada kardan gelen Gessler VVilhelm Tell'e bu
davrannn nedenini sorar, VVilhelm Teli de buna karlk, davrannn
kasdi olmadn, bir dncesizlikten ileri geldiini syler, "Akl
banda biri olaydm, adm Teli olmazd." diyerek bu szlerini pekitirir
ve balanmasn diler. VVilhelm Tell'in bu szleri sonradan bir deyim
nitelii kazanmtr.

-55-
durumlarna uydurmann gln itiraf etmeliyiz. Bu
durum son savata geni lde yaanmtr. Acaba askerlik
grevinden kaan nevrozlular kendilerine hasta ss veren
kimseler miydi, deil miydi? Bu gibilerine kendilerini hasta
gsterenler gibi davranlp, hastalklar pek eza verici duru
ma sokulur sokulmaz iyilemi, ama szde iyileenler tekrar
tutulup cepheye yolland m, o saat yine kap hastala
snmlard. Bu gibiler karsnda nasl bir yol izlenecei
bilinememiti bir trl. te ayn durum sivil yaamdaki
nevrozlular iin de geerlidir. Bunlar da szlanp yaknr,
ama hastalklarndan da gleri yettii kadar yararlanmaya
bakarlar. Hastalklarn ellerinden almaya kalktnz m, yav
rusunu bir dii arslan nasl ata szne gemi bir hametle
savunursa, ylece savunurlar bunu ve sz konusu
elikiden tr kendilerine bir sulama yneltmenin hi bir
anlam yoktur.
"Peki ama o zaman, bu problemi insanlar hi tedaviye
yanamamak, onlar kendi kaderiyle ba baa brakmak
daha yerinde deil mi? yle sanyorum ki, sizin
deinmelerinizden anlaldna gre, bu kadar ok aba
harcayarak sz konusu hastalan teker teker tedavi etmek
zahmete demez dorusu."
nerinize evet diyemeyeceim. Yaamn ortaya ka
raca etin durumlara kar diretmek yerine bunlar benim
semek elbet daha doru yoldur. Tedaviye altmz nev-
rozlulardan bazlar, kendilerini psikanalitik yoldan tedavi
iin o kadar aba harcamaya lyk kimseler deildir belki;
ancak, nevrozlular arasnda pek deerli kiiler de vardr.
Amacmz, bylesine kusurlu ruhsal bir donatmla elden
geldiince az kiinin uygarlk yaam karsna kmasna
almak olmaldr; bunun iin de ok tecrbe edinmemiz,
ok eyi kavramasn renmemiz gerekmektedir. Tek tek
hastalarn kiisel deerlerini btnyle bir yana brakrsak
her analiz bizim iin yapc bir karakter tar, yeni
aydnlanmalara ulamamz bakmndan bize yararlar salar.
-56-
"Ama hastann Ben'inde hastal elden karmamak gibi
bir istek olmusa, bunun birtakm nedenleri ve kaynaklan,
ksaca kendini hakl karacak bir dayana bulunmal. Gel
geldim, bir insan niin hasta kalmak istesin, bundan ne gibi
bir kazan umabilir? Anlalacak gibi deil."
Yo yo, yle anlalmayacak bir yan yok bunun. Sava
nevrozlularn dnnz, bir askerlik grevi yapmak zo
runda deildir, bunlar, nk hastadrlar. Sivil yaamda
hastala, meslek yaam ve bakalaryla rekabetteki yeter
sizlii balatma, aile onamnda ise aile bireylerinin
zgeerlik ve sevgilerini salamak ya da isteklerini onlara
zorla kabul ettirmek iin bir are diye bavurulabilir.
Btn saydklarm enikonu yzeysel eylerdir ve "hasta
lk kazanc" deyimi altnda zetlenecek bir durumdur. An
cak dikkate deer bir nokta varsa, hastann, hastadaki
Ben'in btn bu nedensel halkalarn i ie girerek yapt
zincirden ve bunlarn mantksal sonular olan dav
ranlardan dpedz habersiz bulunmasdr. Hastann
Ben'inin bunlardan bilgi sahibi olmas salanarak, ondaki
sz konusu eilimlerin etkisi giderilmeye alr. Ancak
hastala sarlp onu braklmamasnda, kendileriyle o kadar
kolay baa klamayan daha derinlerde sakl baka nedenler
de bir rol oynar. Ne varki, psikanalizin ruhbilimsel kuram
ierisinde bir gezintiye kmadan bu sonuncu nedenler kav
ran lamaz.
"Siz anlatmanza bakn, birazck daha fazla kurumsal bil
gi sunmusunuz, bundan byle ne farkeder?"
Daha nce sizi Ben ile Es arasndaki ilikiyi aklarken,
ruhsal aygt konusundaki retiden nemli bir paray
skutla geitirdim. Diyeceim, psikanalitik aratnlar so
nucu, Ben'in kendisinde stben adn verdiimiz zel bir
mekanizmann zamanla farkllap gelierek onaya ktn
kabul zorunda kalmtk. stben, Ben mekanizmas
ierisine girer, ondaki yksek psikolojik rgt Ben ile
paylar, ama es'le arasnda pek iten bir ilikiyi de
-57-
srdrr; gerekte ilk obje gibi davranabilir, ona kar
okluk pek kat bir tutum taknabilir. Es ile olduu gibi
Ustben ile de bir dirlik dzenlik ierisinde yaamak Ben iin
nemlidir. Ben ile stben arasnda bagsterecek uyu
mazlklar ruhsal yaam iin byk bir nem tar. stben'in
bizim vicdan dediimiz nesnenin temsilcisi olduunu
sanrm sezdiniz. stben'in normal geliimi, yani yeterince
kiisellikten uzak bir karakter kazanmas ruhsal ba
kmndan pek gereklidir. te bu da dipus kompleksleri
doru drst bir deiim geirmemi nevrozlularda rastlan
mayan bir durumdur. Nevrozlularn stben'i tpk bir
ocuk karsnda sert babann tutumu gibi Ben'e aykr bir
davran ierisindedir, bir nevrozlunun ahlaksal ynelimi,
Ben'in Ustben tarafndan cezalandrlmas gibi ilkel bir
biimde aa vurur kendini. Hastalk ite bu z ceza
landrmay bir ara diye kullanlr, nevrozlu sanki benliine
bir sululuk duygusu eemenmi, bu duygu bir doyum im
kanna kavumak zere hastal bir ceza olarak gereksini-
yormu gibi davranmak zorundadr ister istemez.
"Sylediklerinizde gerekten esrarengiz bir hava var.
in en acayip taraf, hastann kendi vicdanndaki bu gcn
de bilincine varamaydr."
Evet, btn saydmz nemli ilikileri ancak imdi
deerlendirmeye balyoru. Bu yzden, anlattklarm biraz
karanlk kapal dt. Msaadenizle konumam
srdreyim. Biz psikanalistler, hastadaki iyileme abasna
kar koyan btn genlere hastann "karkoyumlar"
adn vermekteyiz. Hastalk kazanc byle bir karkoyum'a
kaynaklkta bulunur, "bilinsiz sululuk duygusu" ise
stben'sel karkoyumu temsil eder, bu duygu bizim ken
disinden en ok korktuumuz alabildiine gl bir
faktrdr. Ama psikanalitik tedavide daha baka
karkoyumlarla da karlarz. lk ocukluk yllarnda Ben
korkudan bir geriye itim'e bavurmusa, hl bireyde
varln srdren bu korku, Ben'in geriye itilmi nesneye
-58-
yaklamas istendii zaman, bir karkoyum klnda aa
vurur kendini. Nihayet, yllar ve yllar sresince belli bir
yolu izledikten sonra, igdsel bir olayn birden nnde
beliren bir baka yolda yrmesinin kolay gerek
leemeyeceini tasarlayabiliriz. Bu durumu, Es'in kar-
koyumu diye nitelemekteyiz. Btn bu karko-yumlarla
savamak psikanalitik tedavide bizim balca uramzdr,
bunun yannda yorumsal dev deta ortadan silinip gider.
Ancak bu savala ve karkoyumlarn alt edilmesiyle ha
stann Ben'i de ylesine bir deime geirir, ylesine
glenir ki, psikanalitik tedaviyi sona erdirdikten sonra ha
stann gelecekteki davranlarn hi tela etmeksizin izleye
biliriz. te yandan, ne diye bu kadar uzun sren bir psika
nalitik tedaviye gereksinmey duyulduunu da artk
anlamsnzdr sanrm. Geride braklan geliim yolundaki
uzunluun ve malzemedeki zenginliin bu konuda kesin
nem tamadn syleyebiliriz. Daha ok, nemli nokta
yolun akl ya da kapalldr. Bar dneminde trenle
birka saatte alnan yol, savata dmann direniiyle
karlalmsa bir ordu iin ancak haftalar sonras geride
braklabilir. Bu tr savalar ruhsal yaamda da zaman alr.
Maalesef urasn belirtmek isterim ki, psikanalitik tedavi
krn enikonu ksaltma bakmndan imdiye dek giriilen
btn abalar baarszla uramtr. Bu ksaltmann en iyi
yolu, ad geen tedaviyi btn gerekleriyle uygulamaktr.
"Hani iimdeki bir hevesle uysaydm da, sizin mes
leinizde bir arlatan olarak ortaya kmak ve bir bakas
zerinde psikanalitik tedavi uygulamasna kalkmak iste
seydim, az nce karkoyum konusundaki aklamalarnzla
hizaya gelir, bundan vazgeerdim. Peki, sizin de varln
teslim ettiiniz o kendine zg kiisel etkide durum nasl?
Sz konusu karkoyumlarn stesinden gelinecek gibi deil
mi?"
Byle bir soruyu tarafma yneltmeniz gzel. Bu kiisel
etki bizimin gl dinamik silahmzdr, bizim yeni bir are
-59-
diye tedavi srecine katp, bu srete bir ak saladmz
gtr. Aklamalannzdaki dnsel muhteva ise bunun
stesinden gelemez, nk evrenin btn nyarglarn
paylaan hasta bilimsel eletirmenlerimiz gibi pekala bize in
anmayabilir. Bir nevrozlu psikanaliste bavuruyorsa, ona
inand iindir; psikanalistin ahsyla ayr bir duygusal
balant kurabildiinden psikanaliste inanr. Nihayet
ocuklar da kendilerine yaknlk duyduklar kimselere
inanrlar. Bu gl "telkinsel" etkiden de hangi ama
urunda yararlandmz daha nce size sylemitim. Araz
larn bastrlmas deildir bu ama ki bu da psikanalitik
yntemi br psikoterapi yntemlerinden ayran bir nok
tadr; sz konusu etkiye, varlnda belirecek karko-
yumlan hastann Ben'inin yenmesini salamak zere itici
bir g olarak bavururuz.
"Peki bunun stesinden gelince, iler dzene girmi
saylmaz m?"
Evet yle olmas gerekirdi aslnda. Gelgelelim, hi bek
lenmedik bir glk aa vurur kendini; psikanalist, ha
stann kendisiyle ilikisinin bambaka bir nitelik tadn
sezerek, belki aknlklarn en byne kaplr. Psikanali
tik tedavi uygulamasnda bulunan ilk hekim* bu ben
deilim hani-byle bir olayla yz yze gelerek ne yapa
can bilememi, bu da onu yanl yollara itmitir. Yani
aka sylemek gerekirse, sz konusu iliki hekime kar
bir sevisel tutkunluk karakteri gsterir. Tuhaf, deil mi?
Hele psikanalistin byle bir tutkunlua n ayak olacak hi
bir eylemde bulunmadn, tersine insancl bir davranla
kendini hastadan uzak tuttuunu, ahsn belli bir
ekimserlik ayla kuattn dikkate alr, stelik bu sevi
ilikisinin gerekteki koullarnn olumluluk ya da olumsuz
luuna hi bakmadn, kiisel almllk, ya, cinsiyet ve
meslee ilikin ayrntlar umursamadn renirsiniz. Bu

* Josef Breuer anlatlmaktadr. (.N.)

-60-
sevgi dorudan doruya zorlayc bir zellik tar. Hani bu
kendiliinden ortaya kan sevisel tutkunlukla baka zaman
lar karlalmyor deildir. Biliyorsunuz, bunun tersi pek
sk rastladmz bir durumdur; ancak psikanalitik tedavi
srecinde aranmas gereken bir nedeni yoktur. Hastann
psikanaliste ilikisinden hasta iin sadece belli bir lde
sayg, gven, kran duygusunu ve insancl bir sempatinin
doup kacan dnr, gelgelelim onun yerine bir has
talk belirtisi izlenimi uyandran bu sevisel tutkunlukla yz
yze geliverirsiniz.
"Bilmem ama, bana kalrsa, bu sizin psikanalitik
amalarnz iin uygun bir ey olsa gerek. Seven bir kimse
uysallar nihayet ve sevdii kimse iin sevgisinden neler,
neler yapmaz."
Doru, iin banda psikanalitik tedavi iin olumlu bir
durumdur bu; ancak sonralar, sevisel tutkunluk bir derinlik
kazannca, btn iyz aa vurur kendini ve psikanalizin
amacyla ulamaz birtakm zellikler ierdii grlr. Hasta
sevisel tutkunluundan tr hekimin szn dinlemekle
kalmaz, birtakm istekler ne srer, sevisel ve cinsel doy
umlar arar, hekimin yalnz kendisiyle ilgilenmesini diler,
kskanlk duygularna kaplr; sz konusu sevgi, gittike
daha ak seik, ters yzn aa vurur; amalarna
ulaamad m, dmanlklara ve alma duygularna
dnme eilimi gsterir. Ayn zamanda, btn tutkunluk
lar gibi br ruhsal muhtevalar geriye iter, psikanalitik te
davi krne ve iyilemeye kar hastadaki ilginin snp git
mesine yol aar; ksacas, btn bunlar karsnda sz
konusu sevginin hastadaki nevrozun yerine getii, urap
didinmelerimizin bir hastalk biimini kovarak yerine bir
bakasn geirmekle sonuland konusunda hi bir
kukumuz kalmaz.
"Dorusu hazin bir hava esiyor sylediklerinizde. Peki,
bu durumda ne yaplabilir? Psikanalitik tedaviye son ver
mekten baka kar yol yok; ancak, dediiniz gibi byle bir
-61 -
sonula her vakada karlaldndan, en dorusu psikana
liz tedavisinden bsbtn el ekmektir."
lkin ortadaki koullardan yararlanarak, renilecek kimi
eyleri renmeye alalm. Ele geireceimiz bilgilerin,
durumu kontrol altna almakta yardm dokunabilir bize.
Muhtevas ne olursa olsun, bir nevrozu hastalkl bir sevisel
tutkunlua dntrebilmemiz, alabildiine dikkate deer
bir basan deil midir?
Her nevrozun temelinden ktye kullanm konusu
yaplm sevi yaamndan bir parann sakl yattna in
ancmzn, psikanalitik tedavi srecindeki bu olayla
sarslmaz biimde pekitirilmi olmas gerekir sanrm.
imdi bu yoldaki bilgiyle yine ayaklarmz salam toprak
zerine basar, bu sevisel tutkunluun kendisini analiz konu
su yapmay gze alabiliriz. Beri yandan, gzlemlerimiz so
nucu bir baka gerei daha bulgularz: Psikanalitik tutkun
luk btn vakalarda benim anlatmaya altm gibi ak
seik ve keskin izgilerle aa vurmaz kendini. Peki ama,
niin? ok gemeden bunun nedenini grp anlanz. Hasta
daki tutkunluk o tam anlamyla cinsel ve dmanca tara-
flarn ne kadar davurmak isterse, hastann iinde bu
davurumlara kar o lde bir direni kendini belli eder.
Bu davurumlarla bouur hasta, gzlerimizin nnde on
lar geriye itmeye alr. te bu da bizim karlatmz
olay kavramamz salar. Hasta psikanaliste duyduu sevi
sel tutkunlukta, daha nceleri bir kez yaad ruhsal olay-
lar tekrarlamaktadr, kendisinde hazr bekleyen ve nevrozu
nun douuna sk skya bal bulunan ruhsal tutum ve
davranlarn imdi psikanalist zerine aktarmtr. Ve yine
hasta bir zamanki savunu tepkilerini gzlerimizin nnde
tekrarlar, o unuttuu yaam dneminde kalm bandan
geen btn olaylar yeniden yaamak iin gl bir istek
duyar. Yani bizim nmze kard ey, mahrem yaam
yksnn ekirdeidir; bu ekirdei anmsamaz da,
onun y a a n l a n an iinde elle tutulur gzle
grlr biimde somut yoldan reprodksiyonuna
(yeniden diriltim) gider. Bylelikle aktarm sevgisinin
bilmecesi zlr ve biz de psikanaliz tedavisini zellikle
pek netameli grnen bu yeni durumdan yararlanarak
srdrme olanan ele geiririz.
"Dorusu bu bulua diyecek yok. Peki, gerekte k
olmadna, sadece eski bir olay yeniden yaadna ha
stann kendisi o kadar kolay inanabilir mi?"
Artk herey bunun hastaya benimsetilmesine bakar, bu
nun salanabilmesi iin de "aktarm" olayn ele almada
tam bir becerinin varl zorunludur. Psikanaliz tekniinin
gereklerinin burada en yksek bir noktaya ulatn
gryorsunuz. Aktarm konusunda en vahim hatalar
ilenebilir ya da en byk basanlar salanabilir. Aktarm
bastrp ya da zerinde durmayp glklerden yakay
syrmay denemek samadr; nk o ana dek btn
yaplanlar bir psikanaliz tedavisi adna layk olmaktan
uzaktr. Bir aktarm nevrozunun tatsz durumlar kendilerini
aa vurur vurmaz, hastalara tutup yol vermenin yle savu
nulacak yan yoktur, stelik bir korkaklktan baka bir ey
deildir bu. Hani cinleri davet edersiniz de, cinler grnr
grnmez tabanlar kaldrrsnz, onun gibi bir ey ite.
Geri kimi zaman baka trls gelmez elden; zincirinden
boanmasna yol alm aktarmn kontrol altna
alnamad dolaysyla psikanalisk tedavinin yanda kesil
mesine gerek duyulduu vakalarla karlalabilir; ancak
hereye ramen davet edilmi cinlere kimin olanca gcn
kullanarak savamas gerekmektedir. Aktarmn amalanma
boyun emek, hastann sevecenlik ve cinsel doyum istekle
rini yerine getirmek, yalnz ahlaksal bakmdan hakl olarak
yaplmayacak bir ey deil, ayn zamanda psikanalizle
gdlen amaca ulamada teknik are asndan dpedz ye
tersiz bir davrantr Kendi iinde daha nceden hazrlanm
bilinsiz bir kiiyi dzeltimden geirmeksizin tekrarlamas
salanarak bir nevrozlu ifaya kavuturulamaz. Hastayla

-63-
uzlamalara giriildii psikanalaz tedavisinin ilerici seyrinde
de alma ortaklna karlk kendisine parasal doyumlar
sunulduu takdirde, hasta sigorta memurunu yola getirmeye
uraan din adamnn gln durumuna dmekten
saknmaldr; sonunda sigorta memura yola gelmeden kay
abilir, din adam ise, sigortalanm, ekip gidebilir nk
Aktanmsal durumdan yaky syrmann tek yolu olay ge
riye doru izleyip, gemite hastann sz konusu olay
gerekten yaad ya da istekleri yerine getiren hayal
gcnn etkinliiyle yaratp ortaya koyduu zamanan day
andrmaktr. Bu da psikanalistten enikonu beceri, sabr,
sknet ve zgeerlik isteyen bir itir.
"Peki nevrozlu aa vurduu aktarm sevgisinin mode
lini ne zaman yaamtr sizce?"
ocukluunda ve genel olarak anne ya da babasyla
ilikisinde. Daha nce bu ilk duygusal balantlara ister iste
mez ne byk bir nem vermek zorunda kaldmz
anmsayacaksnz. Diyeceim, halkann ular burada birbi
rine kavuuyor.
"Bitti mi sznz? Sizden o kadar ok ey dinledim ki,
kafam biraz karr gibi oldu. bana bir ey daha aklar
msnz: u psikanaliz tedavisini uygulamada gerekli bilgiler
nasl ve nereden renilebilir.?"
Gnmzde psikanaliz renimi yaplan iki enstits
var. Birincisi B e r l i n ' d e olup, oradaki psikanaliz
derneinden Dr. Max Eitingon tarafndan kurulmutur.
kincisi Viyana Psikanaliz Dernei'nce ynetilmekte,
kmsenmeyecek fedakarlklara katlanan demek yelerinin
maddi olanaklaryle ayakta tutulmaktadr. Resmi makam
larn ie ilgisi, imdilik bu yoldaki krpe giriimlerin
karsna glkler karmaktan teye gitmiyor. Bir nc
retim enstits ise Londra Psikanaliz Dernei ta
rafndan Dr. E. Jones'in ynetiminde almak zeredir. Bu
enstitlerde psikanalist adaylarnn kendileri psikanalizden
geirilmekte, nemli btn konularda verilen derslerle ku-
-64-
rumsal bilgiler edinmeleri salanp, yal ve tecrbeli psi-
kanalistlerin denetimi altnda hafif vakalarda ilk psikanaliz
tedavi uygulamalarn gerekletirmelerine izin verilmekte
dir. Byle bir eitim ve renim iin aa yukar iki yl
gibi bir sre belirlenmitir. Tabii bu srenin bitiminde de
henz acemilik kaybolup, statlk payesinde eriilmez. Geri
kalan eksik bilgilerin pratik almalar ve gen yelerin yal
yelerle buluup grtkleri psikanaliz derneklerinde
yaplan fikir al veriiyle elde edilmesi gerekir. Psikanalitik
faaliyet iin hazrlanma hi de o kadar kolay ve basit
deildir; i zor, sorumluluk ise byktr, ama her kim
byle bir eitim ve renim grm, kendisi psikanalizden
g e m i bilind psikolojisi k o n u s u n d a bugn
retilebildii kadar bilgi edinmi cinsellikten anlar duruma
gelmi, o etin psikanaliz tekniini bellemi, yorum sa
natn kavram, karkoyumlarla savap onlar alt edecek
ve aktarm olaynn iinden yznn akyla kabilecek bir
yetenek kazanmtr, o kimseye psikanaliz alannda amatr
gzyle baklmaz artk. Byle bir kimse nevrotik bozukluk
larn tedavisini zerine alacak gce kavumutur, zamanla
bu tedaviden beklenen btn baarl sonulan ortaya koya
bilecek demektir.

VI

"Psikanaliz ne olduunu ve baarl bir psikanaliz uygu


lamas iin ne gibi bilgilerin gerektiini bana anlatmak
amacyla byk aba harcadnz. Gzel, sizi dinlemek bir
ey kaybettirmez bana. Ama bilmiyorum, vereceim yarg
zerinde aklamalarnzdan nasl bir etki bekliyorsunuz.
Ben ortada pek olaanstll bulunmayan bir durum
gryorum. Nevrozlar zel bir hastalk eidi, psikanaliz de
onlarn tedavisinde uygulanan zel bir yntem kendine zg
hekimsel bir tedavi yoludur. Beri yandan, tpta belli bir uz
manlk daln seen bir hekimin elindeki diplomayla onayla-
-65-
nan bir renimle yetinmemesi genel kuraldr. Hele sz ko
nusu hekim yalnz uzmanlar geindirebilecek byke bir
kentte yerlemeyi dnyorsa. Cerrahla heveslenen kim
se birka yl bir cerrahi klinikte alr, oftalmoloji, larengo-
loji vb. lerinde de durum baka trl deildir; hatt bir psi
kiyatrisi, belki hi bir vakit bir devlet psikiyatri kliniinden
ya da bir ifa yurdundan uzak kalma olana bulamaz. De
mek psikanalizde de durum ayndr; kim bu yeni zel tp
dalnn renimini yapmaya kararlysa, asl tp reniminin
bitmesinden sonra iki yl bir enstitde psikanaliz renimi
grecek, gerekten dediiniz gibi o kadar uzun sryorsa
bu renim, bu sre ierisinde psikanaliz tekniini belle
meyi gze alacaktr. Sonra ayrca bir ey daha farkedecek,
yani bir psikanaliz derneinde meslekdalanyla iliki
ierisinde bulunmann kendisi iin yaralln anlayacak,
bylece tkr tkr yryecektir herey. Peki ama, bu du
rumda amatr psikanalizinin yeri neresi, anlamadm
dorusu?"
Sizin kendi adna vadettiiniz gibi davranan hekim, bi
zim hepimizin barna basaca biridir. Benim rencilerim
olarak saydm kiilerin bete drdnn zaten hekimliktir
meslei. zin verirseniz, hekimlerin psikanaliz karsnda
nasl bir tutum takndklarn ve ilerde bu ilikinin nasl bir
gelimi izleyebilecei konusunda baz aklamalarda bulu
naym. Psikanalize tek balarna sahip kma konusunda ta
rihsel bir haklan bulunmuyor hekimlerin; tersine, bu bay
larn ksa zaman ncesine kadar btn yaptklar, en s
alaylardan tutun da en ar kara almalara dek psikanalize
zarar vermek olmutur. Bu tutumun gemite kald ge
lecei ille de etkilemesi gerekmeyecei cevabn vereceksi
niz. Doru, bu noktada sizinle ayn dncedeyim; ama
korkarm gelecek sizin anlattnzdan daha baka bir
grnm tayacaktr.
zin verirseniz, "arlatan doktor" deyimine yasal anlam
yerine hakettii bir anlam ykleyeceim. Yasal bakmdan
-66-
elinde hekimliini tantlayacak bir diploma bulunmakszn
hasta tedavisine kalkan kimse arlatandr. Oysa ben bir
baka tanma stnlk vereceim: Kim zorunlu bilgi ve ye
teneklerle donanmakszn hasta tedavisine yeltenir, arlatan
hekim odur. Bu tanmdan kalkarak, yalnz Avrupa'da deil,
daha baka lkelerde de psikanaliz uygulamalarnda bulu
nan hekimlerden hatr saylr bir yzdenin arlatan saylmak
gerekecei savn ne srmeye cesaret edeceim. Psikanali
zin iyzn renmeksizin ve anlamakszn bu hekimlerin
pek sk psikanalitik tedaviye bavurduklar grlmektedir.
Byle bir sav ne srmenin, hekimlerden byle bir ey
ummann insaf ve vicdanla badamayacak bir davran ola
ca gibi bir itiraz bana yneltmekle bouna zahmet edecek
siniz. Bir hekim, hekimlik diplomasnn bir yamalama fer
man, hastannsa afarozlanm bir kii olmadn nihayet
bilir; yanlgya dse bile, hekimin iyi niyetle davrandn
her vakit kabul etmek gerekir diyeceksiniz.
Gerekler ortada; inallah sizin dediiniz gibi bir sonuca
varlmasn mmkn klar. Ben imdi bir hekimin baka bir
yerde titizlikle saknd davranlara psikanaliz alannda
nasl bavurabileceini aklamaya alacam.
Burada ilk planda sz konusu edilebilecek durum, heki
min tp fakltesinden psikanaliz uygulamasna hazrlk diye
grlmesi gerekinin aa yukar kart bir renim
grerek kmasdr. Grd renimle dikkati, hekimsel
baarlarn doru drst kavranlp gerektii gibi etki altna
alnmalarna bal bulunduu nesnel saptanabilir, anatomik,
fiziksel ve kimyasal durumlar zerine ynelmitir. Gr
alan ierisine, imdiye kadar anorganik doa'da da
tantlayabildiimiz eitli glerin etkinliinden oluan
yaam sorunu girmitir. Tp, yaamsal olaylarn ruhsal
ynlerine ilikini bir ilgiyi hekimde uyandrm deildir;
daha yce dnsel fonksiyonlarn incelenmesi tbb ilgi-

-67-
lendirmemekte, bir baka bilim dalnn kapsamna sokul
maktadr. Ruhsal fonksiyon bozukluklanyla uramak sa
dece psikiyatriye braklmtr, ancak psikiyatrinin de bu ii
ne trl ve ne gibi amalarla yapt bilinmektedir. Psikiya
tri ruhsal bozukluklarn bedensel (somatik) koullarn
arayp bulmaya ve bu bozukluklar dier hastalklar gibi
tedaviye alr.
Psikiyatri bunda hakldr, tp fakltelerindeki renime
ise besbelli diyecek yoktur. Bu renime tekyanllk gibi bir
sulama yneltilmek istenirse nce byle bir zelliin
sulama konusu yaplmasna imkan verecek bak asn ele
geirmek gerekir. nk her bilim tekyanldr gerekte;
srdrd almalar belli muhtevalar, gr alan ve
yntemler snrlandrd iin, tekyanl da kalacaktr ister
istemez. Bir bilimi bir koz gibi bir dieri karsna karma
samalna katlmak istemem hani. Szgelii fizik kimyay
deerden drmez, onun yerini alamaz, ama onun ta
rafndan da yeri alnamaz. Elbet, psikanaliz ruhsal bi-
lindnn bilimi olarak iyiden iyiye tekyanldr. Yani tek
yanllk hakk tp bilimlerinden esirgenemez. Aradmz
bak asn ise ancak bilimsel tptan pratikteki tedavi bili
mine yneldiimiz zaman bulgulayabiliriz. Hasta insan kar
mak bir yaratktr, bu durumuyla pek g kavranabilir ruh
sal fenomenlerin de yaam tablosundan silinip
atlamayacan bize hatrlatmas gerekir. Hele bir nevroz
karlalmak istenmeyen bir vaka, bir nevrozlu ise hukuk
ve askerlik ubelerini olduu gibi tedavi bilimini de g du
ruma sokan bir kiidir. Gelgelelim vardr nevrozlu ve tbb
pek yakndan ilgilendiren bir kimsedir. Ancak, tp nevroz-
lulann ne incelemesi ne tedavisi bakmndan hi, ama hi
birey yapmayarak duruma seyirci kalr. Bizim bedensel ve
ruhsal diye ayrdmz nesneler arasndaki iten iliki
karsnda bir ngr eseri olarak gnn birinde organlarn
biyolojisinden ve kimyadan kalklarak nevrozlar alannda

-68-
bilgi edinme ve inallah bunlar etkileme yollarnn ele
geirileceini syleyebiliriz. Sz konusu ama, henz uzak
grnmekte, bugn ad geen hastalklarn yanna tp yoluy
la yaklalamamaktadr.
Eer tp hekimlerden yalnz nevrozlar alannda kendile
rine bir ynelti (oryantasyon) salamalarn esirgese yine
katlanlabilirdi buna. Ancak o daha da ileri gitmekte, hekim
leri nevrozlar karsnda yanl ve zararl bir tutumla donat
maktadr. Yaamn ruhsal etkenlerine kar ilerinde bir ilgi
kvlcm tututurulamam hekimlerse, bu etkenleri
kmsemeye ve bilim d grp bunlarla alay etmeye
eilim gstermektedir. Dolaysyla, bu etkenlerle ilikili hi
bir eyi doru drst ciddiye almayp, bu etkenlerin omuz
larna ykledii ykml duymamakta, ruhbilimsel
aratrlara kar iten anlamayan kimselerin saygsz tutu
munu taknp grevlerini kolaya almaktadr. Deil mi ki
nevrozlular da hastadr ve bir hekime bavurmaktadr, on
lar da tedaviye almak ve bunun iin yeni yollar denemek
gerekir. Ama bu yolda uzun bir zaman isteyen hazrlk zah
metini ne diye stlenmeli? Nasl olsa byle de yryor i;
hem psikanaliz enstitlerinde retilen bilgelerin ka paralk
deeri var, kimbilir. Ve psikanalizden ne kadar az anlarlar-
sa, o kadar atak davranr hekimler. Ancak gerekten bilen
kiidir ki, alakgnlle eilim gsterir, nk bildikleri
nin ne denli yetersiz olduuna farkeder.
Psikanalize tp alanna giren br dallar arasnda sizin
beni yattrmak iin bavurduunuz karlatrma diy
eceim isabetli deil. Cerrahide, gzde vb. lerinde faklte,
hekimin ilerde kendisini yetitirmesi iin gerekli olana
salar. Psikanalitik renim enstitlerinin saylar azdr,
fazla bir gemileri yoktur ve tp tarafndan tannp benim
senmeyen, tbbn umursayp aldr etmedii bir bilim
daldr psikanaliz. Hocalarnn nesnel yarglar vermede pek
ie yaramayan birok szlerine inanm gen hekim, henz
deeri benimsenmi bir otoritenin grlmedii bir alanda
-69-
pek tabii kendisi de bir yol eletirmen rol oynayabilmek
iin eline geen frsatlardan seve seve yararlanacaktr.
Byle bir hekimin arlatan psikanalist diye ortaya kn
kolaylatran daha baka durumlar da vardr. Sz konusu
hekim diyelim yeteri kadar bir hazrl bulunmakszn gz
ameliyatlarna ve iridektomide urayaca baarszlklara,
dolaysyla hastalarn yitirii ok gemeden onun bu atak
davranlarna son verecektir. Oysa psikanaliz tedavisine
yeltenmek bununla karlatrlrca hekim iin daha az rizi
kolu bir durumdur; nk gz hastalklarnda hastalar ame
liyatlarn salad ortalama olumlu sonularla
martlmtr, dolaysyla cerrahtan ifa bekler. Ama bir
"sinir hekimi" hastalarn ifaya kavuturamazsa, kimsenin
buna amak aklna gelmez. Nevrozlarn tedavisinde
basanlarla martlm deildir halk. Sinir hekimi hi deilse
"kendileriyle hayli megul olmu", ne var ki elden birey
gelmemi, ank i doa'nn yardmna ve zamana kalmtr.
Sz gelii kadnda ilkin adet grme, daha sonra izdiva, en
sonunda detten kesilmeden beklenir bu yardm. Nihayet
lm gelip atar ve gerekten hastaya yardm elini uzatr.
Aynca hekim psikanalistin nevrozlu bir kimse zerinde uy
gulad tedavide yle dikkati eken bir taraf yoktur, do
laysyla bir sulama konusu yaplamaz. yle ya ne bir alte,
ne bir ila kullanlmtr bu tedavide; sadece hastayla
konuulmu, szlerin araclyla onu kafasndaki bir
dnceden kurtarmaya ya da bir dncenin kafasna
yerletirilmesine allmtr. Bu da nihayet zarar verecek
bir ey deildir hastaya, hele hekim tarafndan onun iin
tatsz ve can skc konularla deinilmekten kanld m.
Psikanalizin sert kurallanna bal kalmyan hekim psikanal
ist, psikanalitik tedavi ynteminde birtakm dzeltimlere git
me, bu yntemin zehirli grd dilerini skp atma ve
onu hasta iin sempatik bir kla sokmay denemekten de
kendini alamayacaktr. Sadece bunu denemekle kalsa gene

-70-
iyi; nk hastada karkoyumlar uyandrmay gze alp da
bunlar nnde nasl bir tutum taknacan bilemedi mi, ite
o zaman kanmak istedii tehlikeyle yz yze gelir, tam an
lamyla hastann gznden der.
Hakszlk etmeyerek, eitilmemi bir psikanalistin psika-
nalitik tedavi faaliyetinin hastaya beceriksiz bir cerrahn faa
liyetinden daha az zarar dokunacan teslim etmemiz gere
kiyor, tin ehli olmayanlarn psikanaliz tedavisinden hasta
iin doabilecek btn zarar, onun maddi ve manevi fuzuli
harcamalarda bulunmasna, iyileme ansn ya bsbtn ya
da ksmen yitirmesine yol amaktan teye gemeyecektir.
Bir baka saknca da, psikanalitik tedavinin nne bir
glgenin drlmesidir. Btn bunlar tabii hi istenilmey
en eylerdir; ancak, acemi bir cerrahn neterinde sakl teh
likelerle kyaslanacak gibi deildir. Hastada uyandraca
hoa gitmeyen tepkiler bir sre geince yine kaybolur. Has
tal douran yaamsal travmalar yannda hekimin tedavi
sinde karlaacak biraz beceriksizliin sz edilmez pek.
Nihayet gerektii gibi yrtlemeyen tedavi hasta iin
olumlu bir sonu dourmadan kalr, hepsi o kadar.
"Psikanaliz uygulamasnda arlatan hekimlerle ilgili
szlerinizi dinledim, konumanz kesmeden yaptm bunu;
hekimlere kar tarihten gelen nedenlerini bana kendinizin
aklad bir dmanlk duygusu beslediinize ilikin bir
izlenim uyand zerimde. Ama bir noktada size hak vermem
gerekiyor: Eer psikanalitik tedavi ille de gerekliyse, sz
konusu tedavinin bu ii iin adamakll yetimi kiiler ta
rafndan srdrlmesi yerinde olur. Peki siz, psikanalize
ynelen hekimlerin kendilerini gerektii gibi yetitirmek iin
zamanla ellerinden geleni yapacaklarna inanmyor musu
nuz?"
Korkarm, hayr. niversitedeki tp reniminin psikan
aliz retim enstitsne kar tutumu deimeden kald

-71 -
sre, hekimler psikanalizi basitletirip kolaylatrmak konu
sunda phesiz fazlasyla byk bir ayart karsnda bulu
nacaklardr kendilerini.
"Ama amatr psikanalizi zerinde dolaysz bir sz bekle
mekten titizlikle kanyorsunuz bakyorum. Bu durumda
bana psikanaliz uygulamasna girien hekimleri denetim im
kan bulunmad iin, bir bakma alma ve onlar ceza
landrma duygusuyla ellerinden psikanaliz tekelini almak ve
bu hekimsel faaliyetini kapsn hekimlikten uzak amatrlere
de amak gibi bir neriyi ileri sreceinizi tahmin yollu
karmaktan baka bir ey kalmyor."
Benim bu konuda dayandm nedenleri gerektii gibi
sezdiniz, kavradnz m bilmem. Belki ilerde durumu daha
tarafsz bir tutumla ele alp size sunabilirim. Ancak zellikle
zerinde direttiim bir nokta varsa, belli bir renimle
bu hakk kazanmam hikimsenin psikanaliz uy
gulamasna yanamamas gerektiidir. Sz konusu
kimse hekimmi ya da deilmi, bu benim iin ikinci dere
cede bir nem tar.
"Peki kafanzda tasarladnz neriler nelerdir bu alanda,
syleyebilir misiniz?"
Henz bu gibi nerilerde bulunacak duruma gelmedim,
hani ilerde de gelip gelmeyeceimi bilmiyorum. Sizinle
baka bir sorunu ele almak, ama daha nce konumamza
giri olarak belli bir noktaya da deinmek isterim. Haber
verildiine gre, yetkili resmi makamlar tabibler odasnn
n ayak olmasyla amatrlerin psikanaliz uygulamalarn
dpedz yasaklamay planlyormu. Bu yasaktan psikanaliz
demeinin mkemmel renim gren ve pratik almalarda
enikonu bir aamayla ycelen, ama hekim payesini
tamayan yeleri de etkilenecek. Byle bir yasak
karlrsa, bu ii ok iyi becerebileceklerine gvenebilen
hayli kii psikanaliz uygulamasndan alkonulurken, benzer
-72-
bir gvenin sz konusu edilemeyeceini kimseleri byle bir
faaliyette serbest brakmak gibi bir durum ortaya kacaktr.
Ama ite bununda bavuracak bir yasakla varlmas
amalanan bir sonu olmamas gerekir. Oysa bu zel sorun
ne pek nemlidir, ne de zml bir etinlik gsterir. Orta
da karlacak yasayla pek zarara uramayacak bir avu kii
sz konusudur. Kimbilir, belki bunlar, o zaman Alman
ya'ya gecek, orada hi bir yasak engelle karlamakszn
pek ksa srede psikanaliz alanndaki becerilerini herkese
kabul ettirecek, takdirle karlanacaklardr. Byle bir yola
bavurmaktan onlar esirgemek ve yasal sertlii onlar hes
abna yumuatmak istediiniz takdirde, belli emsallere day
anlarak kolaycack gerekletirilebilir bu. Avusturya'nn
mutlakiyetle ynetildii dnemde, tannm arlatan hekim
lerin gerekten iin stesinden geleceklerine inand iin
belirli alanlarda hekimsel faaliyette bulunmalarna ad per-
sonam* msaade edildii kimseler okluk tarada hasta te
davi edenlerdi ve byle bir msaade iin bir vakit
saylarndan geilmeyen o grandklerden birinin tavsiyesi
ve araya girmesi gerekiyordu. Nihayet ayn yola
gnmzde kentten kimseler iin de bavurulabilir ve bu
konuda gerekli gvence grandklerden deil, bilirkii
roln oynayabilecek daha baka kiilerden salanabilir.
Sz konusu yasak karlrsa, bunun Viyana Psikanaliz
retim Entitsne etkisi, bu enstitnn bundan byle psi-
kanalist yetimek isteyen tp d evrelerden adaylara
kaplan kapamas olacaktr. Bu yola gidildi mi, baka
lkelerde serbeste geliebilen bir dnsel faaliyet yurdu
muzda bir kez daha bask altna alnacaktr. Hani yasa ve
buyrultular konusunda en ok yarg veremeyecek bir kimse
varsa o da benim. Ama u kadann sezmekteyim ki, bizim
yasalarda arlatan hekimler iin ngrlen cezalarn
arlatrlmas, bugn besbelli bizim burada da

* i s i m zikredilecek (.N.).

-73-
gerekletirmeye uralan Almanya'daki bilimsel
almalarn ruhuyla hi badar bir ey deildir, sonra bu
yasann psikanalize uygulanmak istenmesi anakronik* bir
durumdur; nk yasa karld zaman henz psikanaliz
diye bir ey yoktu ortada ve nevrotik hastalklarn kendile-
rinne zg karakteri henz bilinmemekteydi.
imdi zerinde konuulmasn benim daha nemli
grdm bir soruna geliyorum. Acaba psikanaliz uygula
masn resmi makamlarn mdahelesine ak tutmak yerinde
midir? Acaba onu kendi doal geliimine brakmak daha uy
gun olmaz m? Elbet ben bu konuda bir yarg verecek
deilim, ancak sorun zeride de dnmenizi rica edeceim
sizden. Yurdumuzda teden beri gerek bir furor prohi-
bendi**, hepimizin bildii gibi hi de iyi yemiler verme
mi vasiliklere, mdahelelere ve yasaklamalara kar bir
eilim srdrr egemenliini. yle grlyor ki, yeni cum
huriyet Avusturyasnda da durum pek deimemitir.
Sanrm, bizi imdi uratran psikanaliz konusunda bir ka
rara varlrken sizin de syleyecek nemli bir sznz bulu
nacak. Bilmem, brokratik eilimlere kar koymak isteini
duyacak msnz iinizde ya da bu konuda bir etkiniz olacak
m? Ama ben sorun zerindeki tabii bir kstas
saylamayacak dncelerimi hereye ramen aklamadan
duramayacam. Bana kalrsa, buyrultu ve yasaklarn pek
bolluu yasalarn otoritesi iin zararldr. Ortada
gzlemlenebilen bir gerek varsa, az yasaklarn bulunduu
yerde bu yasaklara titizlikle uyulduudur, ama nerede adm
bana yasaklarla karlatrsa, orada insan dpedz bu ya
saklar inemek ayartsna kaptrr kendini. te yandan,
yasa ve buyrultulara, kaklar kaynak dnlrse, bir kut
sallk ve dokunulmazlk asndan baklamayacan, bun-

* lgili dneme uygun dmeyen (.N.).


** Yasaklama lgnl (.N.)

-74-
lann okluk muhtevalk ynnden yetersiz bir zellik
tayacan, adalet duygumuzu incitebileceini ya da bir
sre sonra byle bir nitelik kazanabileceini toplumu
ynetenlerin hantal davranlarndan tr bu eit amaca
elverisiz yasalarn dzeltimleri konusunda onlar per
vaszca ineyip gemekten baka yaplacak bir ey
kalmyacan savunmak iin bir anarist olmak gerekmez
nihayet. Ayrca yasa ve buyrultulara kar vatandalarn
sayglarn yitirmemesi isteniyorsa, kendilerine uyulup uy-
ulmadclanyla da inenip inenmedikleri g kontrol edil
ebilecek gibi yasa ve buyrultularn karlmamas yerinde bir
davrantr. Bizim hekimler tarafndan bavurulan psikana
liz uygulamalar konusunda sylediklerimizden bazsn, ya
sayla nlemek istenen gerek amatr analizi iin de tekrar
layabiliriz. Psikanaliz tedavisinin seyri yle gsterili bir
ey deildir, ne ilalara, ne aletlere yer verilir bu tedavider,
yalnz konuulur, yalnz aklamalar dinlenir, aklamalar
sunulur, o kadar. Bir amatr psikanalist btn yapt iin
telkinsel szler sylemek, aydnlatmalarda bulunmak ve
ruhsal bakmdan yardma muhta kimseler zerinde ifaya
kavuturucu insani bir etkilemeye bavurmak olduunu ileri
srerse, onun ille de "psikanalitik tedaviyle" hasta iyi
ettiini tantlamak kolay deildir; nk sadece hekim de
ayn eyi yapyor diye amatr psikanalistin bu yoldaki faa
liyeti yasaklanamaz. ingilizce konuan lkelerde "Christian
Science"* uygulamalar enikonu bir yaygnlk gster
mektedir. Hristiyanlk, retilerine dayanarak yaamsal tat
szlklarn diyalektik yoldan bir yadsndr bu. Hani byle
bir davran, insan zeksnn esef verici bir yanl yola
srkleniinden baka gzle grmek gerektiini ileri

* Szck anlam: Hristiyanlk Bilimi; 1886'da ingiltere'de Boston ken


tinde Baker-Eddy Mary tarafndan kurulmu bir tarikat; Tanmn gerek
varlnn tannmasyla insanlarn hastalk ve gnahlardan kurtula
can ne srer (.N.).

-75-
srecek deilim; ancak Amerika yada ngiltere'de byle bir
davran yasaklamak ve ceza kaydna balamak kimin
aklna gelir? Acaba bizdeki yce makamlar selmete gtren
yolu bu kadar kesinlikle mi biliyorlar ki, herkesin "kendi
gnlnce" mutlu olmaya almasn engellemeye yelteniy-
orlar? Diyelim, birok kimseler kendi balarna braklrsa
birtakm tehlikelerde karlanacak ve birtakm zararlar
grecektir; bu durumda, batakilerin, ayak atlmamas ge
reken blgeleri titizlikle snrlayp, bunun dnda elden gel
dii kadar insanoullarn yaant ve etkileim yoluyla kendi
kendilerini eitmeye brakmalar daha yerinde bir davran
saylmaz m? Psikanaliz dnyada henz o kadar yeni bir ey
oluturup, halkn ounluu bu alanda henz o kadar az bir
oryantasyon sahibi bulunuyor ve resmi bilimlerin psikanal
ize kar tutumlar henz o kadar kararsz bir durumu
gsteriyor ki, daha imdiden yasal tedbirlerle bu bilimin
geliimine mdahaleyi ben vaktinden nce atlm bir adm
sayyorum. Ruhsal y a r d m , bu y a r d m nasl
salayacaklarn bilemeyen kiilerden beklemenin zararl bir
davran olacan, brakalm hastalarn kendileri anlasn.
Biz onlar sadece bu konuda aydnlatalm, onlar uyaralm,
o zaman byle bir yasaklamaya gitmek zorunluluundan
kurtuluruz. talya'nn yollarnda elektrik iletim hatlar
zerinde u veciz etkili szler okunur: Chi toca, m u o r e * .
Sarkan teller karsnda yolcularn davrann dzenlemek
iin tamamen yeter bu da. Almanya'daki uyarmalar ise in
sann duygularn inciten yersiz uzatmalarla doludur: Elek
trik tellerine dokunmak can gvenlii bakmndan tehlikeli
olduu iin kesinlikle yasaklanmtr. Ne gerei var imdi
bu yasak sznn? Cann seven kendi nne kendisi diker
sz konusu yasa; bu yoldan canna kymak isteyen kimse
de her-halde gelip nce sizden izin istemez.

* Dokunmayn, lm tehlikesi (.N.)

-76-
"Ama amatr psikanalizi sorunu iin emsal gsterilecek
daha nce konulmu yasaklar var. Sz gelii amatrlerin ip
notizma uygulamalaryla gizbilimsel (okkultik) oturumlarda
bulunmalarna ve bu yolda dernekler kurmalarna ilikin
yaknlarda karlm yasak."
Ben dorusu bu tr tedbirlerin bir hayrankan olduumu
syleyemeyeceim. Son y a s a k l a m a n n d n c e
zgrlne darbe vuran bir polis vesayetinin yetki snrn
aan bir mdahele nitelii tadna hi kuku yok. Benim
gizbilim olaylarna pek inan beslediim, hele bunlarn tak
dir ve kabuln zlediim gibi bir pheye kaplmaynz
hani; ancak unu belirteyim ki, sz konusu yasaklamalarla
insanlarn bu szde gizli dnyaya kar ilgi duymalar
nlenemez. Hatta belki pek zararl bir i yaplarak, bu bu
naltc ihtimaller zerinden atlayp geilir ve zgrle
kavuturucu bir yargya varlmasn salayacak tarafsz
bilme tutkusunun yolu tkanr. Ama bu da yine yalnz Avus
turya'da grlen bir durumdur. Baka lkelerde
"parapsikolojik" aratrlarn karsna bile hi bir yasal en
gel karlmaz. pnotizmaya gelince, durum burada psikana-
lizdekinden biraz ayrdr. pnotizma normal d bir ruh du
rumunun denekte salanp ortaya karlmasdr ve
amatrler elinde bugn sadece bir gsterim arac olarak kul
lanlmaktadr. Eer balangta pek umut balanan ipnotik
tedavi zamana dayatabilseydi, o vakit psikanalizdekine
benzer durumlar ortaya kabirdi. Kald ki ipnotizmann ta
rihesi, psikanalizin akbeti bakmdan bir baka dorultuda
rneklik etmektedir. Ben henz gen bir sinir patolojisi
doentiyken, hekimler heyecanla ipnotizmaya kar kar,
onu bir dolandrclk, eytansal bir gz boyama ve son der
ece tehlikeli bir mdahele sayarlard. Oysa bugn ayn ipno
tizma uygulamalarn kendi tekellerine alm, hi ekinmeden
bundan bir muayaen yntemi diye yararlanyor ve baz sinir
hekimleri iin ipnotizma izlenen tedavi ynteminin hl tem
el aracn oluturuyor.

-77-
Ama yasal dzenlemelerin mi, yoksa serbest faaliyetine
izin verilmesinin mi psikanaliz uygulamas bakmndan daha
doru bir davran olacana ilikin nerilerde bulunmay
dnmediimi daha nce belirtmitim. Bildiim bir ey
varsa, zmnde kant ve tantlardan ok, kesin sz sahibi
kiilerin belki de daha etkili rol oynayaca kkl bir sorun
bu. Bana bir laisses faire* politikasnn yerindeliini
gsteren noktalan daha nce zetlemitim. Ama aktif bir
mdahale politikasnda karar klnrsa, phesiz bu takdirde
hekim olmayanlarn psikanaliz uygulamasna girimeleri hi
bir eye aldrmakszn nlemeyi amalayan l domu ve
haksz bir tedbire bavurmakla yeterli bir i yaplacan
sanmyorum. Byle bir yola gidildiinde konu zerine daha
ok eilme zorunluluu belirecek, psikanalitik tedavi uygu
lamasna hangi koullar altnda izin verileceini saptamak,
psikanalizin iyz ve psikanaliz uygulamasnn ne gibi
hazrlklara ihtiya gsterdii konusunda bilgi alnacak bir
otoriter merkezin kurulmasna ve psikanaliz retim olanak
larnn zenginletirilmesine almak gerekecektir. Yani bu
konuya ya iliilmemeli ya da bir dzen ve aklk getirecek
gibi el atlmal, yoksa mekanik bir yol izlenip eskimi bir
buyrultudan karlacak ve bir tek yasayla ie mdaheleden
saknlmaldr.

VII

"Ah, siz hekimler, siz hekimler! Konumamzn asl te


masna bir trl girmenizi salyamyorum. Hl benim
karmda kaamak davranyorsunuz. Soru u: Tutalm ki
belirli koullar yerine getirildi, psikanaliz uygulamasnn
tekelini hekimlere brakmal m, brakmamal m? Nihayet
hekimler elbette ounluk bakmdan sizin anlattnz o
arlatan kimseler deildir. renci ve taraftarlarnzdan

Brak kendi haline (.N.)

-78-
byk ksmnn hekim olduunu siz kendiniz sylediniz.
Kulama geldiine gre, bu hekimler sizin amatr psikana
lizi konusundaki dncenizi asla paylamyormu.
rencilerinizin, psikanaliz uygulamasna girimeden he
kimlerin yeteri kadar hazrlanmalar vb. gibi koullara
ilikin dncenizi benimsiyeceklerini tabii tahmin ederim;
ancak bu renciler, psikanaliz uygulamasndan amatrleri
uzak tutmay bu dnceyle badamaz bir davran say
mayacaklardr. Byle mi durum acaba ve eer byleyse,
bunu nasl aklarsnz."
Bakyorum, bu konuda gerektii gibi bilgi edinmisiniz;
evet, byledir durum. Hepsi deilse bile hekim meslek-
dalanmdan byk bir ksm bu konuda benim tarafm tut
muyor, nevrozlularn psikanalitik yoldan tedavi hakknn
yalnz hekimlere verilmesini istiyor. Nihayet bizim saflarda
da gr ayrlklarnn doabileceini buradan anlamak
tasnz. Benim tutumum ortada; ancak, amatr analizi konu
sunda kart grleri savunmamz arkadalar arasndaki
uzlama havasn ortadan kaldrmyor. rencilerimin bu
davrann size nasl aklasam bilmem?
Kesinlikle syleyemeyeceim nedenini; ama yle
sanyorum ki bir snf bilincinin gcnden ileri gelen bir ey
bu. Onlar benden daha deiik bir geliim yolunu geride
brakt. Hekim meslekdalanndan tecrit edilmi durumda
kendilerini rahatsz hissediyor, tam hak sahibi kiiler olarak
meslek'e kabul edilmek istiyorlar pek ve bu hogr iin
hayati nemini bir trl kavrayamadklar bir noktada bir fe
dakrla stlenmeye rza gsteriyorlar. Belki de durum
baka trldr; rekabet nedenleriyle davrandklarn ileri
srmek, sadece onlar baya bir zihniyetle damgalama an
lam tamayacak, ayn zamanda tuhaf bir ksagrllkle
sulamak olacaktr. nk onlar baka hekimleri de psikan
aliz almalar ierisine almaya hazrdr, ellerindeki hastalan
ister meslekdalanyla, ister amatr psikanalistlerle pay-
-79-
lamak maddi durumlar iin pek farketmeyecektir. Ama
belki bir baka neden de burada rol oynamaktadr. Bu
rencilerim, psikanaliz uygulamalarnda, hekime amatr
psikanalistlerde rastlanmadk kesin bir stnl garantiler
grnen baz faktrlerin etkisi altnda kalm olabilirler.
"stnlk garantilemek mi? Anlald nihayet. Demek
en sonunda byle bir stnln varln itiraf ediyorsu
nuz? O zaman sorun kesin bir karara balam demektir."
Byle bir itirafta bulunmak zor deil benim iin. Bu size,
yle sandnz gibi gzlerimin gerei seemeyecek kadar
tutkunluktan kamamadn gsterir. Bu durumlara
deinmeyi daha sonradan braktmsa, ele alnmalar yine ku
rumsal konumalar gerektirecei iindi.
"Bu szlerinizle ne demek istediinizi anlayamadm."
lkin bir tehis sorunu var ortada. Nevrotik bozukluklar
dan rahatsz hasta psikanalitik tedaviden geirilmek iste
nirse, hastann byle bir tedavi yntemine elverili olup ol
mad, yani kendisine bu yoldan yardm edilip
edilemeyecei konusunda elden geldiince bir kesinlik
salanmaya allr. Ancak, byle bir durum, hastann
gerekten bir nevroza tutulmasnda sz konusudur.
"Sanrm bu, hastann yaknd belirtilerden, arazlardan
anlalacaktr."
te size yeni bir glk. Buna her vakit tam bir kesinli
kle bilemeyiz. Hasta bir nevrozun d tablosunu
gstermesine ramen, bakarsnz rahatszl ayrdr; onmaz
bir akl hastalnn balang evresinde bulunmakta ya da
beynindeki tahrip edici bir hastalk srecinin hazrlk evresi
ni yaamaktadr. Ayrm - aync tehis her vakit kolay
deildir ve rahatszln her evresinde hemen konulamaz.
Byle bir tehisin sorumluluunu tabii yalnz hekim
yklenebilir. Daha nce sylediimiz gibi, byle bir tehise
-80-
de her vakit kolay varamaz hekim. Sonunda habis karakteri
kendini aa vuruncaya kadar hastalk uzun sre zararsz
bir grnm tayabilir. Nihayet bir akl hastalnda
soluu alp almayacaklar nevrozlularn srekli endie konu
sudur. Ama hekimin byle bir vakay epey bir sre tehis
edememesi ya da bu konuda bir akla kavuamamas pek
o kadar byk bir nem tamaz; nk bunun sonucu bir
zarar ortaya km, fuzul bir i yaplm deildir. Geri ha
stann psikanalitik tedavisi de hastaya bir zarar vermez, an
cak bunun bouna harcanm bir aba olduu anlalacak,
stelik baz kiiler uranlan baarszlktan psikanalizi so
rumlu tutacaktr. Geri hakszlk edeceklerdir byle davran
makla, ama hereye ramen bu gibi vesilelere yol amaktan
saknmak doru bir yoldur.
"Ama hazin bir hava esiyor bu szlerinizde; bir nevro
zun karakter ve douuna ilikin bana imdiye dek btn
sylediklerinizi yine kknden skp atyor."
Hi de deil. Yalnz nevrozlarn, gerek nevrozlular, ge
rek psikanaliser iin iin iinden klmas g ve tatsz du
rumlar olduu grn tekrar pekitiriyor. Yeni
aklamalar daha derli toplu bir kla sokup sunmam, belki
biraz giderir aknlnz. imdi zerine eildiimiz vaka
larla ilgili olarak, bu vakalarda gerekten bir nevrozun
gelitiini, ama bunun ruhsal deil, somatik bir karakter
tadn, ruhsal deil, somatik nedenlere dayandn
sylemek belki daha yerinde bir davrantr. Bilmem anla
tabiliyor muyum?
"Anlamaya anlyorum ama, bunlar ruhbilimsel
gereklerle badatramyorum dorusu."
Badaunrsnz, badatrrsnz; yeter ki, canl nesnenin
insann karsna karabilecei glkleri gz nnde tu-
tasnz. Bir nevrozun zn nasl saptamtk? Ben'in, d
dnya etkisiyle .geliip ortaya kan ruhsal aygttaki bu yce
mekanizmann Es'le realite arasnda araclk ilevini yerine
getirecek gc, gsteremeyii, bu gszlkten tr Es'in
-81-
ynelttii igdsel isteklere kaplarn kapay, ama bunun
karln birtakm snrlamalar, arazlar ve baarsz tepkisel
rnleri sineye ekerek demesi diye, yle deil mi.
Hemen hepimizin ocukluunda Ben her vakit byle bir
gszlk durumunu yaar; bu yzden, ilk ocukluk
yllarnda geen olaylarn ilerisi iin nemi pek byktr.
Bu ocukluk yllarnn olaanst yk altnda nk bir
ka yl iinde ta devriyle gnmz uygarl arasndaki o
muazzam geliimsel uzakl geride brakmamz, bu arada
zellikle cinsel erken dnemin igdsel isteklerine kar
kendimizi savunmamz gerekmektedir Ben'imiz geriye kim
lere kap snr ve bir ocuksal nevrozlu kar karya
brakr kendini, bunun keltisini de ilerde bagsterecek
nevrotik hastalanmalara bir yatknlk olarak erginlik
yllarndan ieri tayp gtrr. Bu durumda herey, bu
yetiip gelien yaratn alnyazs tarafndan belirlenir. Bi
rey etin bir yaamla yz yze gelir de igdsel isteklerle
realitinin diretileri arasndaki uurum fazla byk derse,
Ben bu her ikisini birbiriyle uzlatrma abalarnda
baarszla urayabilir; doutan o ocuksal yatknln
engellenmesi ne denli glyse, bu baarszlk o denli
byktr. Bu durumda geriye itim olay tekrarlanr,
igdler ben'in egemenliinden kendilerini koparp alarak
geriye dn yoluna sapar ve kendilerine yerde rnler
salar, bunun sonucu olarak da zavall Ben aresizlik iinde
nevroza srklenir, imdi u noktay saptayalm: Btn du
rumun dm noktas ve ekseni bensel rgtn nisbeten
glldr. Bu durumda etiyolojik toplu bakm ko
laylkla btnleyebiliriz. ocuksal Ben'deki gszln,
erken dnemdeki cinsel isteklerle baa kamayn ve daha
ok tesadfi ocukluk yaantlarnn nevrozlara yol-
aabileceini grdk. Ancak nevrozlarn douunda
ocukluk yaamndan ncelerine ilikin kimi nedenler de rol
oynayamaz m acaba? Sz gelii doutan bireydeki bir
gszln ve Ben'in karsna daha iin bandan beri al-

-82-
abildiine etin devler karan Es'teki igdsel yaamn
dizginlenmez arlnn da bundan pay yok mudur? Veya
bensel geliimde bilinmedik etkenlerin ortaya kard zel
bir gszlk byle bir neden oluturamaz m? Pek tabii bu
etkenler etiyolojik bir nem tayabilir ve kimi vakalarda bu
nem alabildiine byktr. Es'teki itepilerin gcn her
vakit dnmemiz gerekir. Bu itepiler an glenmi bir
durumdaysa, tedaviden pek baarl sonular elde edebilme
umudu yoktur. Ben'in geliimdeki bir engellemeyi
dourabilen nedenler konusunda henz pek az bilgimiz
vardr. Demek oluyor ki, bunlar balca bnyesel bir temel
zerinde gelimi nevroz vakalardr. Byle doutan elve
rili bir zemin bulunmakszn galiba bir nevroz pek ortaya
kmamaktadr.
Ama Ben'in nisbeten gszl bir nevrozun douu
iin kesin faktr nitelii tayorsa, ilerde bireyin geirecei
organik bir rahatszln da, Ben'de bir gszlenmeye yol
at takdirde, bir nevrozu dourabilmesi gerekmektedir.
Ve bu da geni lde rastlanan bir durumdur. Bylesine
bedensel bir bozukluk Es'teki igdsel yaam etkileyebilir
ve igdlere Ben'in baedebilecei snrn tesinde bir g
kazandrabilir. Szgelii kadndaki det grme bozukluk-
lanyla detten kesilmenin yol at deiikliklere, bu tr
olaylar iin normal bir model olarak baklabilir. Ya da orga
nizmadaki genel bir hastalanma, hatt merkezi sinir siste
mindeki organik bir rahatszlk ruhsal aygtn beslenme
koullar zerine u l l a n a r a k , onu fonksiyonunu
snrlandrmaya ve bensel rgtn ayakta tutulmasyla
grlen daha yce ileri tatile zorlar. Btn bu durumlarda
aa yukar ayn nevroz tablosuyla karlar, nevrozlarda
ise her vakit ayn pisikolojik mekanizmaya, ama okluk pek
bileik karakter tayan alabildiine eitli bir etiyolojiye
rastlarz.
"imdi bakn, holanmaya baladm sizden. Hele kr
bir hekim gibi konutunuz. Eh bu durumda, nevroz gibi o
-83-
kadar aprak hekimsel bir konunun da ancak bir hekim ta
rafndan ele alnabileceini itiraf edersiniz sanrm."
Korkarm, bu szlerinizle konu dna kyorsunuz. Bi
zim zerinde durduumuz, patolojiyi ilgilendiren biraz bir
eylerdi; oysa psikanalizde tedavsel bir yntem sz konu
sudur. Hekimin psikanaliz iin her vakada ilkin bir tehis
koymasnn gereini teslim ediyor, daha dorusu istiyorum
bunu. Biz psikanalistlerin zerine eildii nevrozlardan pek
ou Allaha kr psikojen bir karakter tayp, patolojik
bir kuku uyandrmayan vakalardr. Hekim bunu bir kez
saptad m, hastann tedavisini rahatlkla bir amatr psikana-
liste brakabilir. Psikanaliz derneklerimizde hep byle
yaplagelmi, Hekim ve hekim olmayan yeler arasndaki
sk iliki sayesinde, tehlikeli birtakm yanlglara
dlmekten hemen btnyle saknlmtr. Ancak amatr
psikanalistin hekimi yardma armas gereken bir ikinci
durum daha vardr: Psikanalitik tedavi srecinde bazan en
ok bedensel olmak zere yle arazlar ortaya kabilir ki,
bunlar bir nevroz erevesi ierisen almak ya da bunlara
nevrozdan bamsz bir bozukluk klnda kendini aa
vuran organik bir hastalk gzyle bakmak konusunda te
reddtler doabilir. Bu konudaki kesin yargya da yine he
kime brakmak gerekmektedir.
"Anlaldna gre, amatr psikanalist, psikanalitik ted
aviyi yrtrken de hekimsiz yapamamaktadr. Bu da onun
ie yararl aleyhinde yeni tanttan baka bir ey deil."
Hayr, byle bir durumdan amatr psikanalist aleyhinde
bir tant karlamaz^; nk tedaviyi hekim de yrtse, ayn
durumda baka trl davranmazd.
"Burasn anlamadm."
Yani teknik bir kural gerei, psikanalist, psikanalitik te
davi srecinde bu eit iki anlama gelen arazlarla karlat
m, kendisi bir yarg vererek ii kestirip atmaz, psikanalizin
uzandaki bir hekime, diyelim bir dahiliyeciye bavurur,
-84-
kendisi hekim olsa ve tb bilgilerine hl gvenini srdrse
bile yine ondan bir rapor almaya bakar.
"iyi ama bana fuzuli grnen bir davran bu, ne diye
kural diye konmu bilmem?"
Fuzuli deildir, hatt byle bir davrann birok neden
leri vardr. Birincisi: Organik ve ruhsal tedavi tek elden iste
nildii gibi yrtlemez, ikincisi: Psikanalitik tedavi
srecinde bagsterecek aktanmsal ilikiden tr hastay
fizik bakmdan muayene etmeyi hekim uygun bulmayabilir.
ncs: Psikanalist, ilgisini alabildiine bir younlukla
ruhsal faktrler zerine ynettii iin, kendi tarafszlndan
kukulanmakta yerden ge hakldr.
"Amatr psikanalize kar tutumunuz imdi bir aklk
kazand benim iin: Amatr psikanilistlerin olmas gerektii
zerinde diretiyorsunuz; ancak, bunlarn slenecekleri devi
yerine getirmekteki yetersizliklerini de yadsymayacanz
iin, varolularn balatmaya ve kolaylatrmaya yaraya
cak nice sz varsa bulup sylyorsunuz. Oysa ben, ikinci
snf terapist rol oynayacak amatr psikanalistlarin ne
gerei var, bir trl anlamyorum. Haydi psikanalist
yetitirilmi birka amatr psikanalisti brakalm; ama hi
deilse yenileri yetitirilmemeli, retim enstitleri hekim
lie uzak kiileri psikanalist yetitirmek iin kabul etmem
eye kendilerini ykml klmaldr."
Byle bir snrlamayla btn taraflarn karlarnn
gzetilecei anlalsa, ben de sizinle beraberim. Ad geen
karlarn da hastann kan, hekimlerin kan ve last not
least btn gelecekteki hastalarn karlarn ieren bilimsel
kar olmak zere e aynldn teslim edersiniz herhalde.
sterseniz, buyrun bu kan sizinle ayr ayr ele alp ince
leyelim.
Pisikanalist hekimmi, ya da deilmi, hasta iin farket-
mez nihayet; yeter ki, tedaviye balamadan ya da tedavi
yrtlrken ortaya kacak kimi olaylarda bir hekim rapo
runa bavurulsun ve durumun yanl tehis tehlikesi
-85-
nlensin. Hasta iin esiz nemde bir ey varsa, psikanalis-
tin gven duygusu verecek kiisel zellikler tamas ve
yklendii devi yerine getirebilecek gibi bilgi, gr ve
tecrbelerle donanmasdr. Sanlabilir ki, hasta kendisini te
davi edenin hekim olmadn ve onun baz durumlarda bir
hekimin yardmna bavurmakszn yapamayacan bilirse,
psikanalistin otoritesine glge drr bu. Pek tabii hasta
larmza, kendileri tedavi eden psikanalistin durumu konu
sunda bilgi vermekten asla kanm deiliz ve bu arada
edindiimiz bir kanya gre, snfsal nyarglar hastalarda
hi bir yank uyandrmamaktadr ve hastalar hangi taraftan
gelirse gelsin kendilerine sunulan ifay kabule hazrdr.
Hekimler de bunu oktan renmi, dolaysyla enikonu bir
krlp incinme duygusuna kaplmtr. Hem bugn psikana
liz uygulamasnda bulunan amatr psikanalistler sadan sol
dan koup bir araya gelmi rasgele kiiler deil, akademik
bir formasyon sahibi kimseler, felsefe doktorlar, pedago
glar, byk bir yaam tecrbesi ve stn bir kiilii bulu
nan baz hanmlardr. Bir psikanaliz retim enstitsnn
btn adaylarnn kendilerini psikanalizden geirme zorun-
luu bunlarn o etin psikanalitik tedavi uygulamasna elve
rililii konusunda ilgilileri aydnlatc en iyi yoldur ayn za
manda.
imdi de hekimlerin karna gelelim. Bu karn, psi
kanalizi tp kapsamna almak ve tbba maletmekle
gzetileceini sanmyorum. Tp renimi u anda be yl
srp, son snavlarn verilmesi altnc yln bir hayli
ierlerine kadar uzanyor. Her birka ylda bir rencilere
yeni yeni ykmllkler ykleniyor, yerine getirilmemesi
rencinin gelecek iin hazrlna yetersiz gzle
baklmasn zorunlu klan istekler yneltiliyor. Hekimlik
mesleini elde etmek pek etin bir itir; uygulamas ise ne
pek doyurucu, ne pek avantajldr. Hakll su gtrmeyen
bir kanyla, hekimin hastaln ruhsal ynne de aina ol
mas gerektii benimsenir ve tp renimi biraz da psikana-
-86-
liz renimiyle geniletilirse, bu, rencilerin renicekleri
bilgilerde bir art, dolaysyla renim yllarnda bir uzama
anlam tayacaktr. Bilmem psikanaliz zerinde hak iddia
etmenin ortaya karaca byle bir sonu hekimleri mem
nun brakacak m? Ancak bu sonu pek kanlcak gibi
deildir. te yandan, byle bir sonucun, hekimlerin geldii
toplumsal snflarn maddi koullarnn gen kua elden
geldii kadar ksa srede geimlerini salamak zorunda
brakacak denli ktletii bir dnemde rarlacan
dnn!
Ama belki siz tp reniminin ykn psikanalitik uygu
lama hazrlklanyla oaltmay ve gelecein psikanalistleri-
nin ancak tp renimlerini bitirdikten sonra zorunlu psikan
aliz reniminden gemelerini daha yerinde bir davran
sayacaksnz. Bunun yol aaca zaman kaybnn pratikte
nem tamayacan, nk otuz yan altndaki gen bir
adama asla hastalarn gven duygusu beslemeyeceini,
oysa hastalara ruhsal yardmda bulunabilmesinin bu gven
kouluna dayandn syleyebilirsiniz. Geri buna, toy bir
hekimin organik rahatszlklar konusunda da hastalarndan
pek fazla bir gven duygusu bekleyemeyecei ve gen bir
psikanalistin bir psikanaliz polikliniinde tecrbeli pratisyen
psikanalistlerin denetimi altnda alarak vaktini pekala
deerlendirebilecei cevab verilebilir.
Ancak bana daha nemli grnen bir ey varsa,
nerinizde bu zor dnemlerde gerekten ekonomik hi bir
tutar yan bulunmayan bir g israfn salk vermi oluyor
sunuz. Geri psikanalitik renim hekimsel hazrlk
emberiyle bir noktada kesiir, ama ne bu emberi kap
samna alr, ne de onnu kapsamna girer. Diyelim bugn
iin hayal grnebilecek bir i gerekletirilip bir psikanaliz
yksek okulu kurulsa, bu okulda tp fakltelerinin
programlarndaki birok derslerin reniminin yaplmas
gerekirdi: Her vakit iin renim ekirdeini oluturacak,
elden geldii kadar geni apta cinsel yaam bilgisi verile-
-87-
cek, psikiyatri kapsamndaki hastalk tablolaryla bir
tanklk salanacaktr. te yandan, psikanalitik retim,
uygarlk tarihi, mitoloji, din psikolojisi ve edebiyat bilimi
gibi hekimin uzanda bulunup, onun hekimlik faaliyetinde
kar karya gelmedii dallan da ierecektir. Yukarda ad
gever alanlarda gerektii gibi bir ynelti (oryantasyon)
salayamayan bir psikanalist, eli altndaki malzemenin
byk bir blmn anlamaktan yoksun kalacaktr. Kendi
amalan urunda tp fakltesinde rendikerinin byk
parasndan yararlanamayacaktr bir trl. Gerek ayak ke
miklerini (Tarsus), gerek hidrokarbonun yapsn, ayrca
beyin sinir liflerinin izledii yollan tanmak, tbbn hasta
landrn naziller ve bunlara savalmas, serom kard
gerekleri, hepsi dorusu takdire deer btn bu bilgileri
renmek bir psikanalist iin hi nem tamayacak, onu
hi bir ekilde ilgilendirmeyecek, ne bir nevrozu dolaysz
anlayarak ifaya kavuturmasna yardm edecek, ne de
almalarnda en ok gereksindii dnsel yeteneklerinin
glnmesine bir katkda bulunacaktr. Hekim tbbn bir
baka dalna, szgelii di tedavisine ynelse de yine benzer
bir durumun szkonusu olaca gibi bir itirazda bulun
maynz! nk o zaman hekim snavdan getii birok
derslere ilikin bilgileri kullanamayacak, beri yandan okluda
retilmeyen birok bilgileri daha nceki bildiklerine ek ola
rak renmek zorunda kalacak tr.Her iki durum arasnda bir
zdelik kurulamaz sanyorum. Nihayet di tedavi biliminde
de saynbilimin (patoloji) byk gr alan, iltihaplan
maya, cerahatlenmeye, nekroza ve vcuttaki organlarn et
kileimine ilikin retiler nemini korur; oysa edindii
tecrbeler psikanalisti baka olgularn yer alp, baka yasa
larn egemenliini srdrd bir baka dnyaya ekip
gtrr. Felsefe Bedensel ile Ruhsal arasndaki uurumu
ne kadar kapamaya alrsa alsn, bizim tecrbelerimiz
hee pratie ynelik abalannz iin byle bir uurum
varln srdrmektedir.

-88-
Diyelim bir fobili ya da saplant nevrozluyu strabndan
kurtarmaya uraan kimseyi tb renimi zerinden geen
dolambal bir eitime zorlamak haksz ve yersiz bir dav
rantr. Psikanilizi bsbtn basklamann stesinden ge
linemedi mi, bir basan da salayamayacaktr bu. Bir lke
canlandrn hayalinizde; yle bir lke ki, belli bir yerinde
karnza iki yol kyor, yollardan biri ksa ve dz, tekisi
uzun dnemeli ve dolambaldr. Ksa yolun bana bir ya
sak levhas koyuyorsunuz ve o yola saplmasn nl
yorsunuz; hani belki birka iek tarhnn nnden geiyor
da yol, siz tarhlara bir ey olsun istemiyorsunuz, onun iin.
Bu durumda koyduunuz yasan yararn ve iek tarh-
larnzn bana gelecekleri kolaycack kestirebilirsiniz. Ben
nasl hekimleri bir psikanaliz renimine raz etmenin
stesinden gelemeyeceksem, siz de amatrleri zorlayp on
lara tp renimi yaptramayacaksnz korkarm. Nihayet in
san nasl bir yaratktr, biliyorsunuz.
"Psikanaliz tedavisinde zel bir eitim grmeden
giriilemeyeceinde, tp retiminin ise psikanalize hazr
lama gibi bir ek yk ekecek gibi olmadnda bir psikan
alist iin tp bilgilerniden ounun fuzul bir nitelik
tadnda haklysanz, peki o zaman mesleinin omuz-
lanna ykledii btn devlerin altndan kalkabilecek
kiilikteki hekim yetitirme lksn ne yapacaz?"
Bu gibi glklerden bizi kurtaracak ne gibi bir k yo
lunun bulunduunu nceden syleyecek durumda deilim;
aynca, byle bir k yolunun bulgulamak da benim iim
deil. Benim grdm yalnz iki ey var. Birincisi: Psika
nalizin sizin iin en iyisi varolmamas gereken etin bir ce
viz niteli tad elbet nevrozlu da yine sizin iin etin bir
ceviz oluturmakta ikincisi ise, hekimlerin alabildiine sk
grlen psikojen (ruhsal kkenli) nevrozlarn zahmetli te
davisini zerlerinden alacak ve bu hastalarn yararna onlarla
srekli balant ierisinde kalacak bir ksm psikoterapistin
-89-
varln hogryle karlamasnn imdilik btn taraflarn
karlarna uygun deceidir.

"Sorun zerinde syleyeceiniz son sz m bu, yoksa


daha baka diyecekleriniz var m?"

Var tabii nihayet bir nc kan, bilimsel kan da sz


konusu etmek istiyordum biliyorsunuz. Bu konuda
syleyeceklerim sizi pek ilgilendirmeyecek geri ama benim
iin o derece nemli. Psikanalizin tp tarafndan yutulup, en
son soluu psikiyatrinin ders kitaplarnda, tedavi
blmnde ve bilgisizliimizin yaratlan olup ksa mrl
etkilerini insan kitlelerinin hantallna ve korkaklna
borlu ipnotik telkin, ztelkin, persuasyon gibi yntemlerin
yan banda yer almasn hi zlenir bir durum grme
mekteyiz. Psikanaliz daha iyi bir sona lyk bulunuyor ve
inallah bu sona da kavuacaktr. "Derinlik psikolojisi" ve
ruhsal bilinsiz'in retici olarak psikanaliz, insan uy
garln konun edinen ve onun sanat, din ve toplum dzeni
gibi, kurumlanln dou tarihiyle uraan btn bilimlerin
bavurmadan yapamayaca bir aamaya eriecektir.

yle sanyorum ki zaten imdiye kadar bu bilimlere


ilikin sorunlann zmnde psikanaliz yabana atlmayacak
nemli katklarda bulunmutur. Ancak uygarlk tarihiler
din psikololan, dilbilimciler vb. kendi buyruklarna vakit
ele geirilecek basanlar yannda bunlar, kk apta katklar
gibi kalacaktr. Nevrozlarn tedavisinde kullanlmas psika
nalizin uygulama alanlarndan yalnzca biridir, belki gelecek
bunun en nemli bir alan olmad gsterecektir. Hani srf
hekimsel karlar emberiyle kesitii iin bu uygulama
alanna btn dier uygulama olanaklarn feda etmenin ye
rinde bir davran saylamacayaca muhakkak bir kez.
nk burada bir zarara yol amakszn mdahale edile
meyecek geni bir ilikiler rgs kendini aa vurmak-

-Q0-
tadr. Yntem ve bak alarn kendi konulan zerinde uy
gulamak iin eitli manevi bilim temsilcilerinin psikanalizi
renmeleri gerekiyorsa, psikanaliz literatrne geen
sonulara tutunmalar elvermez bunun iin. Onlarn bunun
stesinden gelebilmesini salayacak bir tek yol vardr: Biz
zat kendilerini bir psikanalizden geirmek. Bylece psika
nalize gereksinme duyan nevrozlularn yannda psikanalize
dnsel nedenlerden bavuran, ama bunun kendilerine
salayaca basan ve yeteneklerindeki glenmeyi elbette
memnunlukla karlayan bir grup kimse daha kmaktadr
karmza. Bu analizlerin yaplabilmesi de kendileri iin tp
bilgilerinin hi de pek byk bir nem tamayaca bir
miktar psikanalistin varln zorunlu klmakur.
Ancak bunlar isterseniz renci psikanalistler diyelim
kendilerine gayet titiz bir renim greceklerdir. Krk
dkk bir renimle yetinmek zorunda braklmalar isten
miyorsa, kendilerine retici ve tandayac vakalar zerinde
tecrbeler edinme frsatn vermek gerekir, bilme tutkusu
gibi bir drty ilerinde duymayan salkl kimseler ken
dilerini psikanalizden geilmeyecekleri iin, bu renci psi-
kanalistlerini hekimsel olmayan ilerki faaliyetleri iin
yetitirmede yine sadece nevrozlular zerinde titiz bir kon
trol altnda srdrecekleri almalarla gerektii gibi
eitilecektir. Ama btn bu i belli bir lde hareket
zgrln gerektirir ve cimrice snrlamalar kaldrmaz
pek.
Belki psikanalizin bu salt kurumsal karlarna inanmyor
ya da bunlarn o pratik amatr psikanalizi sorunu zerinde
bir etkisi olabileceini teslim etmek istemiyorsunuzdur. O
zaman size unu haurlatmak isterim ki, psikanalizin arlatan
hekimlikten uzak olup, hekimlerin pek hak ileri
sremeyecekleri bir baka uygulama alan daha bulunmak
tadr, bu da eitbilimdir. Bir ocuk hoa gitmeyen bir
geliimin belirtilerini aa vurmaya balar da neesiz, inat
-91 -
dalgn bir durum alnrsa, ocuk doktoru, hatt okul dokto
ru bu belirtileri yoketmek iin hi bir ey yaamayacak,
ocuk rkeklik, itahszlk, kusma ve iyi uyumama gibi
apak sinirsel arazlar gsterse bile, bunlar tedavi iin yine
ellerinden bir ey gelmeyecektir. Oysa psikanalitik etkile
meyi eitbilimsel tedbirlerle birletiren bir tedavi, ocuun
yaad evre koullaryla ilgilenmeyi kmsemeyen ve
ocuun ruhsal yaamndan ieri bir kap ap girebilen
kiilerce srdrld m, bir rpda hem sinirsel arazlar or
tadan kaldrlacak, hem balang evresindeki karakter
deiiklii geriletip yok edilecektir. Ilerki yaamda kendini
aa vuracak ar hastalanmalara kar bir yatknlk olarak
okluk hafif ocuksal nevrozlarn nemini kavramamz, ko
ruyucu tedbir bakmndan ocuk psikanalizlerinin
mkemmel bir yol olduunu bize gstermektedir. Henz
psikanalizin dmanlar bulunduu yadsnamaz; bunlarn
eitbilimsel psikanalistlerin ya da psikanalitik
eitbilimcilerin almalarn ellerindeki ne gibi arelere
bavurarak kstekleyebileceklerini dorusu bilmiyorum;
ayrca, bunun yle kolaycack stesinden gelebileceklerini
de sanmyorum. Ama doru, hi fazla gvenmeye gelmez.

unu da belirteyim ki, yetikin nevrozlulann psikanalitik


tedavisi konusunda henz btn gr alarn ele geirmi
deiliz. Uygarlk nerdeyse katlanlmaz bir bask yapyor
zerimizde bizden bir yaamsal dzeltime gitmemizi istiyor,
iinde bulunduu glklere ramen psikanalizin insanlar
byle bir dzeltime hazrlayabileceini ummak bilmem pek
hayali bir ey midir? Belki gnn birinde bir Amerikal'nn
aklna eser de biraz para harcar ve lkesindeki social vvork-
er'lerin* psikanalitik bir eitimden geirilmelerini ve uy
garlk nevrozlaryla savaacak bir yardmc ekip olarak
yetimelerini salar.
* Hastayla ailesi ya da alt yer arasndaki ilikileri dzenlemeyi
amalayan Sosyal Hizmet Grevlileri (.N.)

-92-
"Ha ha, desenize yeni bir selmet ordusu*"
Neden olmasn? Diyelim ki hayalimiz her vakit ge
miteki modellere gre alr. Byle bir ey gerekletii
zaman renme tutkusuyla dolu kimselerin Avrupa'ya aka
cak seli Viyana'ya uramadan geip gidecek, nk burada
ki psikanaliz almalar vaktinden nce konulmu bir yasak
travmasnn kurban olacaktr. Bakyorum glnm
yorsunuz? Sizin vereceiniz karan etkilemek iin sylyor
deilim bunlar, gerekten byle bir ama iin sylyor
deilim. Nihayet bana inanamadnz biliyorum; beri yan
dan, ilerde bunun byle olaca konusunda size gvence de
veremem. Ancak, bildiim bir ey var ki, o da u: Sizin
amatr psikanaliz sorununda vereceiniz karar hi de pek
nemli deil. Nihayet yerel bir etki gsterebilir bu karar.
Ama psikanalizin i geliim olanaklar kararname ve yasak
larla etkilenecek gibi deildir ve iin nemli yan da budur.

* Ing. Salvalion Army; 1865'dc NVilliam Booth tarafndan temeli atlm


Hristiyanlk rgt; rgtn merkezi Londra'da olup, yoksullara, evsiz
barksz kimselere, tutukevlerinden sal verilenlere, alkoliklere yardm
amac gder, kendi hastaneleri ve ocuk bakmevleri vardr; bir de dergi
karan rgtn asker bir yaps vardr (.N.)

-93-
EK* 1927

imdi buradaki tartmalara kaynaklk eden kk


yazmn kaleme alnmasna dorudan doruya yol aan ned
en, hekim olmayan bir meslekdamz Dr. Reik'n arlatan
hekimlik sulamasyla Viyana makamlarnca mahkemeye
veriliiydi. Btn kouturmalar yapldktan ve eitli bilir
kii raporlarna bavurulduktan sonra bir dava almasna
gerek grlmedii sanrm hepinizce bilinmektedir. Ancak
bunun benim kitabn bir baars olduunu sanmyorum;
durum bir dava almas iin pek elverili deildi anlalan,
ayrca tedaviden zarar grd gerekesiyle Dr. Reik' yet
kili makamlara ikyet edene yle pek szne gvenilir biri
diye baklamayaca anlalmt. Dr. Reik'a kar
srdrlen soruturmann durdurulmas, ihtimal Viyana
mahkemesinin amatr psikanalistler sorununda ilkesel bir
karan anlamna gelmektedir. Ben Amatr Psikanalistler
adndaki yazmda "tarafsz dinleyici" kahramann yarattm
zaman, hayalimde bizim yksek grevlilerden birinin, ken
disiyle Causa Reik zerinde bir konuma yaptm ve
isteine uyarak bu konuda zel bir rapor sunduum iyi ni
yet sahibi ve pek olgun bir adam vard. Konumamzda bu
adama grm benimsetmeyi baaramadm biliyor
dum, dolaysyla kitabmda kendisine yer verdiim tarafsz
kiiyle ikili konumamz da bir anlamayla sonulan
drmaktan kandm.
Ayrca amatr psikanalizi konusunda psikanalistlerin bir
birlik ierisinde ortak bir tutum taknmalarn sala-

* Amatr Psikanalizi ilk kez kitap halinde 1926'da, Ek blm ise ilk
kez 1927'de T h e I n t e r n a t i o n a l J o u r n a l of P s y c h o - A n a l y s i s
dergisinde yaynland.

-95-
yabileceini ummu deilim. Dergideki Macaristan Psikana
liz Dernei'nin bu konudaki gryle New York Psikana
liz Dernei'nin gr dikkate alnrsa, belki benim yazmn
hi bir sonu vermedii, herkesin daha nce savunduu
bak asn elden karmak istemedii gibi bir izlenime
kaplnacaktr. Ancak ben bunun da doruluuna inanm
yorum. Bana gre, birok meslekda an tekyanllklarnda
biraz yumuamaya gitmi, oklar da amatr psikanalizi so
rununun geleneksel kurallara gre zmlenemeyecei, bu
sorunun yeni bir durumdan doduu, dolaysyla yeni bir
usa vurmay gerektirdii konusundaki grm benimse
milerdir.
Ayrca, btn sorunu yeni bir k altnda ortaya
koyuum da takdir grme benziyor. Hani ben iin nemli
yannn psikanalistin elinde bir hekim diplomas bulunup
bulunmad deil, psikanaliz uygulamas iin gerekli bir
renim ve eitimden geip gemedii olduuna ba kede
yer vermitim. Meslekdalar tarafndan hararetle tartlan
en uygun psikanaliz reniminin hangisi saylmak gerektii
sorunu da benim iin bu saptamadan ald kaynan. Be
nim grm, niversitenin gelecein hekimlerini ykml
kld renime en uygun renim diye baklamayaca yo
lunda idi ve imdi de hl bu tezi savunmaktaym.Mademki
amatr psikanalizler faaliyetten alkonamayp, kendilerine
kar alan savala kamudan destek grlemiyor, bu du
rumda onlara renim ve eitim frsatnn salanmas,
zerlerinde bir etki olanann ele geirilmesi, faaliyetlerine
hekim dernei tarafndan izin verilmesi, psikanaliz
almalarnda onlarn da katklarna bavurularak
uralarnda tevik edilmeleri, dolaysyla ahlaksal ve ussal
dzeylerini yukar bir aamaya ulatrma konusunda
ilerinde tutkular uyandnlmas ve bylelikle onlarn da va
rolduu gereinin dikkate alnmas daha yerinde bir dav
ran saylmak gerekmez mi?

-96-

You might also like