You are on page 1of 14
Tarih Incelemeleri Dergisi Cilt/Volume: XVII, Sayy/Number: 1 Temmuc/July 2003, 1-14 ROMA TARIHCisi AMMIANUS MARCELLINUS VE TURKLER HAKKINDA VERDIGI BILGILER Ali Ahmetbeyoglu" Orzet IV. yiizyl Roma tarihgisi olan Ammianus Marcellinus’un 322-400 yillar arasinda yasadifi tahmin edilmektedir. Res Gestae adit 31 kitaptan olugan, Latince olarak kaleme aldigi Roma tarihi meveuttur, Bu eser Tirk tarihi bakummndan oldukga Snemlidir, Hunlanm Avrupa Snlerinde giriilmeye basladiklan devirlere dair malumat veren ilk Roma kaynagidir, Hunlarin Alanlari hakimiyet altma alarak Don Nehri iizerinden Avrupa iglerine ilerlemeleri, Gotlant maglup etmeleri, kiltirleri, adetteri ve sosyal hayatlarna dair enteresan bilgiler ihtiva etmektedir. Anahtar Kelimeler: Ammianus Marcellinus, Avrupa Hun tarihi, Don Nehri, Hun Kiiltih Dogu Roma imparatorlugu Abstract Ammianus Marcellinus and it was written knowledge on Turks by him It supposed that Ammianus Marcellinus lived a Roman historian between 322-400. He has written Res Gestae consisting of 31 books in Latin regarding Roman history. This book is very important for Turkish history. It is the first Roman source given information about the first appearence of Huns in Europe. It consists of interesting information about the advance of Huns into Europe via Don river by dominating Alans and their victory on Gots, their traditions, justice and social life. Key-words: Ammianus Marcellinus, Europe Hun history, Don River, Hun culture, Eastern Roman Empire Ammianus Marcellinus (M.SJV.yiizyil), Grek Antiocheia _bilgesinden Orontes’li Roma tarihgisidir. Dogum tarihi tam olarak bilinmemektedir. 322-400 yillari arasinda yasadifi tahmin edilmektedir. Déneminin bir cok savaslarmna yiiksek ritbeli subay olarak katilnms, miigahedelerini de kaleme almistir. 354 Gallia seferi, 357-360 yillann arasindaki Pers savaslant, 363’deki imparator Julianus’un Pers seferi Marcellinus’un istirak ettigi harpler arasmda yer almaktadir. Ozellikle imparator Julianus (361-363) yaslamp sefere gikamaz olunca, onun tarihini yazmustir.' Res Gestae adh 31 kitaptan olusan, Latince olarak kaleme aldigi Roma Tarihi meveuttur. Eser, * Yrd. Dog. Dr., istanbul Universitesi, Edebiyat Fakiiltesi Tarih Bélimii gretim iyesi. ' Németh 1940, 291; Buchwald 1982, 46, Ali Ahmetbeyogiu Tacitus’un eserinin devam olup, Imparator Nerva’nn élimiinden (98) Imparator Valens’in e (378) kadar olan hadiseleri ihtiva etmektedir.’ Fakat yazdiklarmin gogu gtiniimtize intikal etmemistir. Yalnz 353 yilmdan sonraki tarihin kayrth oldugu 18 kitap (XIV-XXXI., kitaplar) bulunmaktadir. Libanius’un mektubundan Marcellinus’un galismalari 390°h yillarda Roma’da ders olarak anlattiga, bu derslerin biiyiik bir ilgi ve sessizlik igerisinde takip edildifi anlasiImaktadir. Eserinin telifini 392-393 yillannda tamamlamustir.’ Tarihini; Tacitus, Herodotos, Strabon, Xenophon, Josephus, Karrhai’li Magnus gibi antik gag yazarlarmm eserlerinden, Roma’daki resmi belgelerden yararlanarak yazmug ve kendi gizlemlerini de ilave etmistir. Tarihgi olarak hayrant oldugu Tacitus’a erismeye calismus, ihtiva ettigi bilgiler agisimdan da Herodotus’un oldukea tesirinde kalmustir.* Bu sebeple antik tarih yaziciiginn son temsilcisi olarak adlandirilmstir. Daha sonralari Cassiodorus, Cladius Cladianus, Jerome, Symmachus, Sozomenus, Zosimus, Eunapius gibi tarihgiler Marcellinus’y kaynak olarak kullanmuslardir.> Marcellinus’un élimiinden sonra Anonymus Valesi, kaldigi yerden tarihihadiseleri yazmaya devam etmist. C, U. Clark, Berlin’de 1910 yshnda Marcellinus’un eserinin tonkitli nesrini yapmustir.© Ammianus Marcellinus'un Res Gestae adh tarihi eseri Tiirk Tarihi balammdan oldukga ehemmiyetlidir, Hunlarm Avrupa énlerinde gériildikleri ilk devirlerine dair malfmat veren ilk Roma kaynagidir. Hunlarm Alanlan hkimiyet altima alarak Don Nehri iizerinden Avrupa iglerine ilerlemeleri, Gotlari maglup etmeleri; kiiltirleri, Adetleri ve sosyal hayatlarma dair enteresan bilgiler ihtiva etmektedir. Ammianus Marcellinus, Hunlarm ilk devirleri, Alanlan, Ostrogotlan, Vizigotlan. maglup etmeleri ve Dogu Roma ile karsilasmalan hakkinda su bilgileri vermektedir. “Hunlarn istila ettigi Massaget olarak bilinen Alanlarn yagadiklan yer hakkandaki bilgiler sdyledir: Tuna nebri bir gok haraca bah hiiktimdarlarla doludur. Savromatlar'dan gegerek akan ve Asya'y: Avrupa'dan ayiran Don nebrine kadar uzar. Bu nehrin diger Jayisindaki Alanlar, bu isim aym adh stradagdan alimmistr, iskitya'un sinirsiz gorak topaklarinda ikamet etmektedirler. Tekrarlanan zaferlerle, karsilarindaki iranhlarla isbirligi_yapan insanlan, kendi milli isimleri altnda yavas yavag yspratmuslardir. Bunlarn arasinda Nerviler, yiiksek, sarp, kuzey riizgarlan, buz ve kar ile kaplt olan zirvelerin yalanmndaki iilkenin ig kismmlarmda ikamet etmektedir. Bunlarm arkasmda Vidinler ve Gelonlar vardir. Ziyadesiyle vabsi yanslarda Sldirdigi diigmaninn yiizdiijii derisinden kendisine giyecek ile, savasta atlarinm tizerine értii yapryorlar. Gelonlarin simr bélgesindekiler Agathyrsiler'dir. Bunlar viicutlanm kontrol > Iplikgiogu 1997, 392-393. > Maenchen-Helfen 1955, 385, 399; Buchwald 1982, 46; Ostrogorsky 1986, 22. 4 Buchwald 1982, 46. 5 Maenchen-Helfen, 1955, 390 vd. © Nemeth 1982, 24. 2 Roma Tarihgisi Ammianus Marcellinus ederler ve saglarm maviye boyarlar, Bunlarm ardmdakiler Melanchlaenler ve Anthropophagiardi. Bunlar, gdgebe hayatina dair raporlara gére insan ti yemektedirler. Bu ireng yiyeceklerinden dolay: kendi baglarma birakilmistir ve Snceki Komsularimin hepsi diinyanmn uzak kisimlarina gitmislerdir. Kuzey-dogumun tiimiindeki yollar (yerler), Seres'e gelene kadar oturmaya elverisli olmayan yerler olarak kalmistir. Utkenin diger bir kismunda Amazonian oturduklan yerin yakaninda Alan Daj, dogu yéniinde yogun niifus ve genis kavimlere béliinmiistiir. Bunlar Asya'ya kadar uzanmlar. Duydugum kadanyla, Ganges (Ganj) Nehri’ne dogru tim yénlerde uzanmaktadir. Ganges Nebri, Hindistan boyunca akp, giiney okyanusuna dékiilmektedir. Béylece Alanlar, diinyanin iki pargas!_arasinda_ biltinmektedir. Ancak birbirlerinden biiyik dlgiide ayn olmalanna ve genig sahalarda dolasmalarmna ramen, gocerlerin yaptifi gibi zaman iginde tek isim altmda birlesmisler ve kisaca geleneklerindeki benzerlikten dolay: her biri Alan olarak isimlendirilmislerdir. Ayrica vahsiyasam tarzlar ve kullandiklan silahlarda benzerlik géstermektedir. Alanlar, yaimaiarmda ve av seferlerinde, Macotis Denizi ve Kimmer Bofazi’na kadar olan bélgede ve aym zamanda Armenia ve Media'ya kadar olan bélgelerde de dolasirlar. Nereye giderlerse gitsinler, ne kendileri igin yiyecek kathgina ne de hayvanlan igin otlak kithgina maruz kalmuslardir, nemli topraklar ve bir gok akarsularm bulunmast bunun nedeni olmustur. Buna bagli olarak, yasca ve cinsiyetge savasa uygun olmayan bu insanlarin hepsi, yiik arabalarnda kalirlar ve hafif isler iistlenirler; ancak geng erkekler, cocukluklarindan itibaren ata binmeyi dfrenerek biiyiirler ve ayaklani tizerinde duracak sekilde-nefretle-dolu-olarakbiiyitilirler:- Hiinerli-savaggr-olacak-gekilde-galistintlar: Aym sebeplerden dolay1, Scythian orjinli Porsler de, savaggihkta bir hayli fazla uzmandirlar. Daba ayrmntil olarak, hemen hemen tim Halani’ler uzun boylu ve yakagiklidirlar. Saclan sanya yakindi, vabsi bakislaryla korkutuen gekilde nefes alirlar. Kollam kullanirlarken gevik ve aktiftirler. Her bakamdan, Hunlara bir dereceye kadar benzerler, ancak yagam tarzlan ve aliskanliklarmda daha az vahsidirler. Yagmalarmda ve av seferlerinde, Maeotie Denizi ve Kimmer Bofazi’na kadar olan bélgede ve aym zamanda Armenia ve Media’ya kadar olan bélgede de dolastrlar. Sakin ve barigsever insanlar, dinlenmede huzur bulurlar, Halaniler de teblike ve savas iginde haz duyarlar. insanlar, hayatlarim muharebelerde vermeyi mutlutuk olarak dejerlendirirler. Dogal sebeplerle diinyadan ayriimay1, aci bir serefsizlik olarak yorumlayrp, béyle dlenlerin iizerine sdylenirler, onlar dejenere ve korkak olarak nitelendirirler. Adam dldiirmekten daha fazla iftihar ettikleri baska bir sey yoktur. Insanlant kikigtan gegirerek katlettiklerinde, insanlarin kafalarm kopanp, derilerini yiizerler ve bu derileri savas atlarmun iizerine ortti olarak asarlar. Ali Ahmetbeyogiu Onlarn iilkelerinde higbir mabet ve kutsal yer gériilmemistir. Hatta samanla gatist Srtilii bir kuliibe gériilmesi bile imkansizdir. Barbarlarin hareketlerinden sonra, siplak bir kalig yerde sabit durdu ve savasin tannisi olarak ona husu iginde taptilar, bu ciplak kalici, bulunduklan tapmaklar tizerinde tek ilah olarak kabul ettiler. Onlar, gelecegin kehanetini yapmakla kayda deger bir yénteme sahiptirler; oldukga diizgiin s6jit dalla toplarlar ve belirlenen zamanlarda kesin bir gizli sihir iginde swalamirlar ve béylece olmasi yalun olan her seyi agikea Sgrenirler. Esaretin anlamint bilmezler, hepsi asil bir kanla dogarlar ve kendilerine énder olarak, savasoilar kadar biiyiik Slgiide gize garpan deneyimli insanlani segerler. Ancak, tekrar segtigimiz konuya geri dénelim. Greuthungi ile smirh olan ve Alanlarca Tanaites (Don Nehri) adiyla anilan topraklarda Alanlar’ Hunlar istila ettiler, dldtirdiiler ve bir goklarm soydular, sag Kalanlan ittifak anflasmalari ile kendilerine kattilar. Sonra onlarla birlikte, oldukga zengin olan Ermanarikhus (Ermanarik)’un topraklarma gok ani saldinilar yaptilar. Hunlar, Tanais’deki Halanileri kendilerine katilmalan igin, ordu giicti veya anlasma yoluyla zorlarlar; Gothlara saldirirlar ve onlari evierinden siirerler. Hunlar, Alanlart magldp edip, onlarla ittifak antlasmasi yaptiktan sonra, onlarla birlikte oldukca zengin olan Ermanarichus'un bélgesine cok kanh ani saldirilarda bulundular. Oldukga savaggt olan Hunlar, komsu kavimleri korkutmustur. Ciinkti onlarm bir gok yigitlikleri vardir, Korku ile, bu ani firtmanin siddetinde Ermanarik'e darbe indirildi. O uzun zamandir kendini en iyi gckilde korumus ve ayakta durabilmisti. Ancak sdylentiler genis etki alam yaratt ve mubtemel tehlikelerin korkusu ile hayatina son verdi ve bu biiyiik korkularin dehsetine bir nokta koydu. Onun dliimiinden sonra, Vithimeris belli bir siire kralk yapt. Hunlara giivenerek kendi bélgesini almak igin Sdeme yapt. Ancak, dayandigi bir cok maglubiyetten sonra muharebede éldii. Onun kiigiile oglunun dénemindeki ismi Viderikus'ur, iglerin yénetimi Alatheus ve Saphrax tarafindan dstlenilmistir. Onlar yigitlikleriyle tanmrlar. Ama sartlarm agsrlygi onlant yerlerini terketmeye zorladi. Hister (Tuna) ve Borgsthenes (Dinyeper) arasindaki oldukea genis bir ova boyunca akan Dinyester Nehri’ne gelene kadar, tedbirli olarak geri gekildiler. Thiiringler’in sefi Athanarik, kendi topraklan tizerinde kalmaya kallastt. Daha Sncekiler gibi saldinrya ugradiklarinda tim direnisini gdstermeye hazwrdh. Buna bagh olarak, karargihim Dinyester‘in kayisma kurdu. Uygun olarak Greuthungi'nin belli bir uzakhijindadir, Munderichus's, Lagarimanus ve bir cok yiiksek riitbeli insanla birlikte 20 mil mesafeye girevli olarak génderdi. Diismanlarm ilerlemelerini, ordularin savasa hazirlanmalarm gizlemek igin bu bélgeye gonderildiler. Ancak, sonug onun beklediginden degigik oldu. Sonuglara varmakta kurnaz olan Hunlar, biraz fazlaca biiyiik Icuvvetin varhgindaniiphelenmislerdi. Grdiikleriaskeri taburlan 4 Roma Tarihgisi Ammianus Marcellinus énemsemediler. Bu taburlar kendilerini dinlenmek gayesiyle dagitmuslardi. Ay 151i, gecenin karanligim dagithiinda, gériinen en iyi yolu kendilerine segtiler. Nehri sig yerinden yiiriiyerek gegtiler. Korkusuzca, belli bir uzakhiktaki diismant uyandimadan Athanarik’in iizerine gok hizh bir atak yaptilar. Onlanmn ilk hiicumu ile sersemledigi igin, dik daglarin siginilacak yerlerine kagti. Bu arada Hunlar bir kag adarmm da kaybettiler. Athanarik, bu beklenmeyen saldiridan rahatsiz olmug ve hala neler olabilecejinin korkusunn daba fazla yasiyordu. Yiksek duvarlar inga ettirmig ve Gerasus nebrinin layisindaki Taifal eteklerinde Tuna'dan oldukga uzakta, acele olarak fakat dikkatle inga edilen bariyer onun giivenligini garanti edecekti, Ama bu iyi planlanmig is devam ederken Hunlar onun iizerine cok hizh saldirdilar. Bir kerede onu yendiler ve ganimet olarak, pek iimitli olmadiklan girisimden gok fazla yikli dénemediler. Bununla beraber, haberler genig olarak diger Gotlar arasinda da yayildigmda ki, bu insanlarin simdiye kadar diinyanm kuytu koselerinde saklanmug olduklan bilinmemektedir, tipkt yiiksek dailardaki kar firtinasi gibi, yollarmdaki her seyi yok etmeleri gériiliiyordu. Hayatin gereklerinin eksikligi ile tlikenen insanlarm bilyiik kasm Athanarik'i terk etmislerdir. Vahsilerin bilmedikleri yerlerde evler bulmak igin yerlerini degistirdiler. Ve Trakya'da onlara teklif edilen yeri segmek i¢in uzun uzun diisiindiiler. Bunun iki nedeni vardi: Oldukga bereketli topraitara sahip olduklan igin ve Tuna'nin sele elverisli olmasi nedeniyle uzun siire kararsiz kaldilar. Ayrica bir savas strasinda yildinmlara da maruz kaldilar ve kavmin geri kalam da bu plana katilmsdir. Thiiring Gotlant olarak tanmanlarm biiytik kism, topraklarmdan siirilerek, savasta itaat ve yard sOzii vermeleri sarttyla, Valens'in nzasi ile Romalilar tarafindan Trakya'ya getirildiler. Greuthungi de, Gotlann diger , izlice sallarm tizerinde Tuna nehrini gectiler. Alavivus'un kilavuzlugunda, Tuna Nehri’nin kayilarim ele gegirdiler ve Valens'e elgileri-hiirmetkar-vekabul-edilebilir-ricalarla-gonderdiler-ve-sadece-banis iginde-bir hayat degil, ayn zamanda sartlar gerektigiinde yardim tedarik etme sézlerini verdiler. Bu, yabanci topraklarda oluyorken, kuzeydeki insanlan sarsan ve ortak olmayan siddetli hareketin séylentileri tirkitiicii gekilde disanya yayihyordu; Marcoman topraklarmdan Pontus'a kadar olan Quad topraklarma uzanan bélgenin tamanunda vahgi, bilinmeyen insanlar, ani bir siddetle bulunduklari yerlerden stiriliiyorlardi, Bu insanlar Tuna nebri civarmda avare gekilde dolagiyorlar ve gidecekleri yerleri olmadigi igin dajsmk haldeydiler. Yiyecek kathgmdan 6leceklerdi; yasamm biitiin ihtiyaglani giigli gchirlere alinmistt, hatta bu ve buna benzer diger operasyonlardan habersiz olanlarin disinda higbir diisman, bu sebirleri kusatma girisiminde bulunmamustir. Richomeres, Galya'ya 377'den sonra déndii. Hala savas gikma ibtimali biiyik oldugundan oradan yardim getirmek igin Galya'ya dénmiistir. Bunlarin hepsi, Gratian ve Merabaudes Konsiilliklerinde olmustur. Valens, savasin iiziicii sonuglarim duydugu sirada, kendisine gegici olarak stivari alayimn Komutast verilen Saturninus'u, Traianus ve Profuturnus'a yardim vermek igin 5 Ali Ahmetbeyoglu génderdi, Aym esnada durum degisti, ginkii iskitya ve Moesia topraklarinda yiyecek olarak kullanilabilecek her sey tiikenmisti, barbarlar vahsilik ve aglikla siirildiiler, kagabilenlerle kavga ettiler. Bizim adamlarimizla onlarin yaptiklan kusatma ve istila etme girisimlerinden sonra, biiyiik ganimetleri ele gecirme iimidiyle Hunlarn ve Alanlarn bazilan ile ittifak saglayarak zorluklara dayanmuslardir. Saturninus, goktan ileri smur karakollarma vanp bunlan bir gizgide aranje ettigi igin, bunu duyar duymaz, ordulan toplay1p, geri gekilmeye hazirlandi; Plam aptalca degildi. Barbarlarmn biiyiik bir toplulugu, bir nehir gibi bariyerlere girecek ve suyun siddetli akasi ile birdenbire ileri dogru gidecekler, daha Snceden haberleri olan, siddetle izlenen noktalan, geri dénerek tabrip etmeleri miimktin olamayacaktar. Gotlar, Hun ve Alan kuvvetlerine kendilerine katiimalan igin riigvet tekdif ettikten sonra, istanbul'a basarsiz bir harekat yaparlar. Toulouse'den éteye genel kumandan olan Julius, hangi vasiflarla Gotlarm dogu eyaletlerini kurtarmustir? Bundan sonra Gotlar, yaz mevsiminde uzun olmayan gecelerin tamamunda biiyiik dikkat iginde oldular,yaralarm kendi dogal tedavi usullerinin kullanarak tedavi ettiler. Gin dogdugunda, zihinleri bu yolu géstermektedir (planlan geregi), devamli siiphe ve tedirginlik iginde olduklan igin, nereye dénmeleri gerektigini bilememektedirler, Bityiik tartigma ve konusmalardan sonra Perinthus'un sahipligini almaya karar verdiler ve evlerin iglerine kadar bilen firariler tarafindan verilen bilgilere gre zenginliklerle dopdolu olan komsu sehirlerden sonra Perinthus'u segmislerdir. Bu karan takiben, kars1 koyulmaksizin ye harap etmeksizin bélgenin tamamimi soyarak ve atese vererek yavas yavas ilerlediler. Vaktinde hareketlerinden sonra Hadrianopolis'de kusatilanlar, giivenilir kesifgiler olarak bilinen énciilerden, komgu yerlerin diismanlarin elinde olmadigim dgrenerek, gece yansi yola ciktilar ve umumt yollardan gitmekten kaginarak, hizlarim artturict her tiirli cabayi sarf ederek, agachk ve patikasiz yerlerden gegerek, acele ile kendileri emniyet igerisinde iken, Philippopolis'e, oradan da Serdica'ya, digerleri de bu bilgelerde Valens'i bulma timidi ile Makedonya'ya dogru yol aldilar. Buralar iyi bilmedikleri igin, savag riizgérlarmin ortasma diismiigtii veya herhangi bir hizla bir kulibenin igine girmis ve bu kuliibe, onun yanarak éldiigii yer olarak diistintilmektedir. Ancak, Hunlara ve Alanlara katilan Gotlar, faziasiyla savage ve cesur insanlar olup, bir gok siddetli tuzagin giigliklerine karst kuvvetlidirler, bu tuzaklan Fritigern'in sanati ile yapryorlard: ve bu tuzaklar Perinthus'un yakinindaki kamplarmda kuruluyordu. Ancak énceki felaketlerin hatirast ile sehirlere yaklasmaya ve saldimaya gergekten pek cesaret edemiyorlards. Son derece bereketli topraklarm tahribini azaltmak igin bu topraklarda oturanlan Sldiirdiiler veya tutsak ettiler. Buradan istanbul'a hnzh bir yiirliytise zorlandilar, istanbul'un gok biiytik hazine yigmnlan igin hevesli bir sekilde, pusu korkusu nedeniyle kare diizeni alarak yiiriidiler ve baz1 iinlii gehirleri tahrip etme giiciine sahiptiler. Fakat, delicesine kosarlarken hemen hemen kapilarin (surlarm) bariyerlerine carptlar, takip eden olaylar tarafindan kutsal bir giigle sanki kontrol edildiler. Saracens'in bir alay askeri ki, Saracens gizli hiicum 6 Roma Tarihgisi Ammianus Marcellinus beklentilerine oldukga iyi adapte olmaktadir, son gitnlerde sehre cagnlmistir, aniden grils alanlarma girmis olan barbarlarn gégebe asiretlerine saldirma arzusundadurlar. Miicadele uzun ve inatgiydi ve her iki taraf esit sartlara sahipti. Ancak, Asyali asker alay1, daha énceden sahit olunmamus ilging bir olaydan dolay1 avantajlidir. Onlarin iginden bir tanesi, iizerindeki kusak harig giplak ve uzun saghst, boguk ve kasvetli feryatlarla Got ordusunun en giiglii bélgesine kamasim gekerek saldinr ve bir adam: éldirdiikten sonra, dudaklarim adamin kan akan boynuna dayayarak kam emer, Bu tuhaf, korkung ve canavarea taraflan ile korku salan barbarlar, herhangi bir hareket girisimi oldugunda, kendilerine giivenli tavirlar gisteremiyorlar ve tereddiitli adunlarla ilerliyorlardi. Sonra onlar ilerledikge uzunca duvar stralanm gordiikge cesaretleri daha da karildi, Ev bloklan genig bir alam kaphyordu ve sehrin gitzelligi onlarin gerisinde kaliyordu ve burada gok fazla bir niifus ikamet ediyordu, Yakmnlardaki dar bir bogaz ile Pontus Ege'den ayrilryordu; Gotlar, onlarm hazurladiklan sava malzemelerinin imal edildigi yerleri tabrip ediyorlardi. Buiyiik kayiplar vermelerinden daha fazla olarak kuzey eyaletlerine stiriilerek cezalandirildilar. Julian‘ ayaklarmdan olabildigince uzaklara yollandilar. Yollandiklan bélge onlarm deyimiyle "Venedik Alpleri" idi. O zamanlarda, Toulouse'ye dogru olan ordularm bag komutam olan Tultus'un faydalh ve hizh etkinligi géze carpiyordu, Trakya'daki talihsiz olaylari djrenmesi iizerine, tamam Romahi olan tiim liderlere ginderdigi gizli mektupla, daha Snce kabul ettikleri ve cesitli sehirlere ve kamplara dagitilan Gotlarn siiphelenmeden kendilerine séz verilen miikafatlan. almak iimidiyle kenar maballelere gelmek igin kandirilmalarm ve aynt giin iginde teker teker kikgtan gecirilmelerini emretmistir. Bu agik gdzce plan, gecikmeye ve kansikiga sebep olmadan basaniyla gergeklestirildi. Béylece dogu eyaletleri biiyiik teblikeden korunmus oldu”.” Marcellinus'un Hunlarin hayat tarzlar: hakkinda anlattiklan ise soyledir: “daha da étesi tim harabiyetin ve cesitli felaketlerin ki, bunlari Mars'in gazabt ortaya gikarmistir, orijin ve tohumlart her yer adet dist ateslerle géziikmektedir. Hun insanlart, az bilinen tarihi kayttlarda buzla cevrili okyanusun yaninda, Maeotis Denizi'ne dogru oturmaktadir. Vahsilik seviyelerinin tiimiinii asmuslardir. Cocuklarin yiizlerinde, ilk dogduklan: giinlerde saglarm biiyiimesi icin gelikle acilms derin izler vardir, Bu izler daha sonra burusuk yara halini alir. Sakalsz, giizellikten yoksundurlar ve harem agast (hadim) gibi bilyiirler. Sila, giiclit kol ve bacaklan, kalin boyuna sahiptirler. Canavarvari cirkin ve sekilsizdirler. Ama, cirkin bir sekle sahip olmalarma ragmen, kendi hayat tarzlarmda o kadar dayanikldirlar ki, ne atese ne de lezzetli yiyeceklere ihtiyag duyarlar. Ancak her ne olursa olsun her gesit hayvanin yant pismis etlerini, bacaklar: ile atin sirtt arasina koyup, etlerin bir parca isinmasin saglayarak yerlerdi. Herhangi bir barinma yerleri yoktu. Ama bunlardan her mezarlar gibi kaginirlard:. Bunlar arasinda saz ve samanla kullanilan kauliibeler 7 Ammianus Marcellinus, III, Books, XXVI-XXXI, 1939, 381-397. Ali Ahmetbeyoytu bulunabilir. Ama genis daghk ve ormanhk alanlarin ortasinda amansiz sartlara alismak igin soguga, achga ve susuzluga dayanmayt besikten itibaren dfrenirler. Evlerinden walta olduklarinda, asi bir zorunluluk olmadikea asla bir eve girmezler, ciinkii bir gat altnda kaldikea giivenlitte olmadiklarim: diisiiniirler. Onlar, keten bezinden veya birgok tarla faresi derisinin birlikte dikilmesinden olusan giysiler giyerler ve ev iginde-disinda ayn giysiyi giyerler. Ancak bir kez solmus giysiyi iistlerine giydiklerinde, o elbiseyi tzerlerinden parca parca yirtilana kadar Gikarmazlar ve degistirmezler. Kafalarim yuvarlak keplerle Grterler. Kil bacaklarins kegi derileri ile korurlar. Ayakkabilar: serbest adumlara imkan vermemektedir. Bu nedenle ayaklari iizerinde hayvanlara uyum saglayamazlar. Ama atlarina hemen yapisirlar. Bu atlar cok zorlu olsalar bile. Atlarinda giinditz ve gece boyunca alisverig ‘yapan, yiyen, igen ve dar boyunlarina boyunduruk vurulan atlar serbest birakilinca uyurken gordiikleri riiyalara ortak olan tek millettir. Aguhkh konular haklanda dzen gésterildiginde, bu konuda at sirtnda istisare ederler. Onlar, hiikiimdardan kaynaklanan higbir kasitlamaya maruz degildirler. Onemli adamlarin diizensiz hiikiimetinden memnundurlar. Bu adamlar, insanlar: yollart iizerinde her engele zorluyorlar. Kislartldiklarmda, hemen hemen her zamanda savasirlar ve muharebelerin icine girerek, kama sekilli cisimleri kullanirlar. Bir yandan da vahsi cigtk atarlar. Hizh ve ani hareketler icin teghiz edildiklerinden, aniden maksada uygun olarak gizgi halinde dizilirler ve saldwrirlar. O kadar hizhdsrlar ki, diisman kamplarint yagma etmek igin siperlere saldirirlarken asla Bu agiklamadan onlart gok korkung savascilar olarak isimlendirmekte tereddiit edebiliriz. Ciinkii onlar, belli bir mesafeden keskin, sivri uglu bronz ve demir muzraklarla savasirlar. Bunlari hedefe dogru firlatmakta milthis_ hilnerlidirl Muraklart attiktan sonra dértnala giderler ve hayatlarim hice sayarak laliglarla gégiis gégiise savasirlar, Diismanlar sitvari talic: ile yaralanmaktan korunurlarken, haswmlarinin izerine lavrilms ipler atarlar ve onlart dolayip diiymam yakalar, el ve ayaklarina zincir vururlar, Onlarin iilkesinde hig kimse topraklarim sapanta siirmez. Hig birinin belli bir evi, aile ocags, oturmus bir hayat stili yoktur. Bir yerden digerine firariler gibi gezerler. Dart tekerlekli yitk arabalarnda hayatlarim devam ettirirler. Bu arabalarda karilart girkin elbiselerini dokurlar. Cocuklartyla ergenlik cagima gelinceye kadar birlikte yasarlar. Onlarm evlatlarindan higbiri, soruldugunda nereden geldiklerini size anlatamaz. Giinkii o, bir yerde dogmus oldugunu ve cok daha farklt bir yerde yetistigini izah eder. Bans anlasmasinda giivenilir ve sadik degildirler. Kuvvetli olarak kendilerine sunulan yeni iimitlerin esintisinin hareketine egilmeye meyillidirler ve ortadaki cilgin bir harekete her duyguyu kurban ederler, Mantiksiz vahsi insanlar gibi, dogruyla yanhs arasindaki fark ayirt edemeyecek kadar cahildirler. Konusmalarinda hilekar ve belirsizdirler. Asta dini ve batil baghhklari yoktur. Sonsuz altim susuzlugu igerisindedirler. Oldukca dének ve kizmaya egilimlidirler. Bir provokasyon yok iken stk Roma Tarihcisi Ammianus Marcellinus sik dostlaryla da kavga ederler. Bazen bunu aym giinde birden fazla yaparlar ve bir aract olmadan tekrar arkadaslik kurarlar.”* Hunlarin tarihleri ve kiiltiirleri hakkinda bu bilgileri veren Ammianus Marcellinus, Hunlarin Avrupa’da (deri zaman hayatta olmasina ragimen onlan hig gérmemis ve tanmamistir, Zaten Hunlarm geldikleri yerler, hayatlan, dis gériinisleri ve yaptiklan ile alikah haberleri verenler, genel olarak Hunlar kargisinda maglup olmus, hakimiyet altina alinmus, hakir gériilmiig kavimlerin tarihgileridir, Bu sebeple, onlar haklanda hakiki ve objektif diisiinceler beklemek imkansizdir, Halbuki Hunlann mengei haklanda Antik ve Eskigag tarihgileri fazla bir sey bilmemekteydiler. Nitckim miikemmel yetismis, yiiksek riitbeli bir subay olan Ammianus Marcellinus, Roma imparatorlugu’nun komsularm ve diismanlarmi bizzat tammuis olmasina ragmen, Hunlan hig gérmemistir. Eserinde Hunlar ve Gotlar hakkindaki verdigi bilgilerin kaynagim. belirtmemistir. Onlar hakkinda verdigi bilgilerin kaynajim duyduklan rivayetler ile, Strabon’dan Heredotos’a kadar antikgag yazarlarmm masal gibi dehset verici, asilarca éncesine dayanan anlattiklan ile Iskitlerin ve genel olarak Kuzey Barbarlarin ananevi gériintiileri olusturmustur. Amazonlar, insan eti yiyen, 1000 yil nce kékleri kurumus Agathyrsler, Massagetler, Gelonlar ve Neurlarla Hunlarin etnografik tasvirleri arasinda paralellik kurmustur.? Bu sebeple Marcellinus’u temel olarak kabul eden bazi tarihgiler; Hunlan degistiren, hayvan yetistiren, otlak tutan, zaman zaman da avlanan insanlar islerdir. Bunlar, Hunlarin sadece yagmaya dayah bir hayat stirdiikleri, kGklerinden gelen bu ekonomik temelin onlan fetihler yapabilecek duruma yiikselttigini, fakat devamh zaferler kazanmada ve imparatorluk _seviyesinde kilatlanmada kabiliyetsiz olduklar fikrini de dogurmustur.’° Oysa Tiirk bozkir -kiltiiriniin-6zellikleri, Hunlarin Avrupa’daki-siyasifaaliyetleri-ve" teskilatlanmalarma bakildi{i zaman bunlarin mesnetsiz iddialar oldugu anlasilacaktr.'’ Heredotos’un asirlar Sncesinde gesitli kavimler ile Marcellinus’un Hunlara dair verdikleri bilgiler rasinda paralellik kurulursa, anlatilanlarm ne derece hakikatleri ortaya koyacagi daha gézler nine serilecektir. Herodotus’un iskitler, Agathyrsler, Massagetler, Neuriler, Androphaglar ve Amazonlanin kiiltirleri hakkinda anlattiklan sunlardir: “Skythia ‘da odun pek bulunmaz, onun igin Skyth'ler eti sdyle pisirirler: kurbanlart yiizdiikten sonra, kemikleri biitiin etleri ayirirlar, sonra kendi iilkelerine dzgit bir tencere vardir. Ellerinin altnda béyle bir tencere bulunuyorsa eti ona koyarlar. Bu tencereler tpki Lesbos krateroslara benzerler, yalniz onlardan cok daha bilyiik olurlar; etler bunun igerisine konur, tencere, hayvan kemikleri iizerine konur ve kemiklere ates verilir. Eger tencere § Ammianus Marcellinus, s. 380 vd. ° Maenchen-Helfen, 1945, 244 vd.; Bona 1991, 25 vd; Maenchen-Helfen, 1955, 398. © Aynintil bilgi igin blz, Bona, 1991, 36 vd. Bu degerlendirmeler igin bkz. Thompson 1948. "| Kafesoglu 1984, 201 vd.; Ahmetbeyoglu 2001, 140-167. Ali Ahmetheyoglu yoksa etler hayvanin iskeleti iizerine konur, su da kanlhr, alttan kemiklerle beraber; ateslenir, kemikler pek gitzel yanarlar ve iskelet kemikten ayrilmiy eti kolayhkla tartar...”"". “Neuri'lerin gérenekleri Skyth'lerinki gibidir. Dareios istilasindan bir nesil Gnce iilkelerini yilanlar kaplamis, burast daha nce de zaten yslan doluymus, yurtlarm biralap cikmak zorunda kalmlar. Kuzeyden kaigiik bir ordu gibi yenileri inmis, tilke artik yslanlarla dolmus, sonunda gidip Budinlerin yanina sigmmislar, Bana dyle geliyor ki, bunlarin tiimii de gézbagctyds. Skyth'lere ve Skythia’da yerlesmis Yunanltlara bakarsanz her Neuri yilda bir kez ve birkag giin icin kurt bicimine girer sonra eski haline dénermis. Ashnda bu laflan siipheyle karsilarim ama tstrmazlarmis, bunu sdyler, yemin bile ederler?”? “Agathyrs'ler pek fazla kadmlagmis adamlardw. Parlak siislere baythrlar; kadin herkesindir. Béylece herkes birbirleriyle kardes olur ve bu genel akrabalk karsitkh: laskanghk ve kin duygularim kandi “Massaget’lerin giyinisleri ve yasamalant Skyth'lerinki gibidir; ath ya da yaya savasirlar (ciinkii her iki sekilde de savasabilirler). Atlar ve kargyla savastrlar ve daha cok sageris dedikleri baltayt kullamrlar. Silahlarm yalmz balar ve altmla yaparlar; kargi ve muzrak uclart, baltalar hep bakarla yapilir, savas bash, kalig kaytst, koltuk altlarim koruyan parcalar alt siislerle bezenmistir. Atlari da dyledir. Gégiis cebeleri bakirdandir; gem, kantarma, sakaklar: koruyan plaklar altn yildizhder. Demir, giimils kullanmazlar. Bunun nedeni Skyth’lerde oldugu gibi, bunlarda da madenlerin bulunmayrsider. Buna karsihk altin ve balar cok boldur. .. Birisi iyice ihtiyarlad: m,, yakinlart bir araya gelir. Siiritlerindeki baska bir talam hayvanlarla onu da kurban ederler. Sonra bu etleri pisirir ve afiyetle yerler. Bunu en mutlu akabet sayarlar. ». Toprags ekip bigmeyi bilmezler; stiri hayvanlaryyla ve Arax trmaginin bol bahklaryyla geginirler...”"* “Androphag’lar, insanlarm en yabanlarudirlar. Ne adet bilirler ne yasa; gocerdirler, Skyth'ler gibi giyinirler, ama dilleri ayridir ve biitiin bu halklarin iginde tek insan yiyen bunlardar.”" “.Budin'ler gécerdirler ve biitiin uluslar igerisinde bit yiyenler bir tek bunlardir; Gelon’lar ise toprags ekerler, bugday yerler, bahge yetistirirler, ne gériiniisleri ne de renkleri Budin'lere benzer. Bununla beraber Yunanitlar, Budin'lere de Gelonos adim verirler ama yanlishr. Utkeleri vadilerden ve ormanlardan olusur. Cesitli bitkilerle kaphdir; bitkilerin en bol oldugu vadide cok biiyitk ve derin bir gél bulunur, Batakhk laytlarinda saz yetisir. Burada su samuru, kunduz ve dértgen buruntu ” Herodotos 1973, 247. "3 Herodotos 1973, 261. 4 Herodotos 1973, 261. 'S Herodotos 1973, 100-101; O. Maenchen-Helfen, 1955, 395. 16 Herodotos 1973, 261. 10 Roma Tarihgisi Ammianus Marcellinus adi kiirklerin icine dikerler ve baska hayvanlar tutulur, bunlarin kiirklerini a hayalarim dél yatagi hastaliklarina karst ilag olarak kullanirlar: “Amazon lar (hepsi kadind) at ve silahtan baska seyleri yoktu, av ve yagma ile yastyorlard.. Ole vakti olunca Amazon'lar séyle yapmayt adet edinmislerdi, Birer ikiser dagihyorlar ve tabii ihtiyaclari gidermek igin birbirlerinden ayrihyorlardh. Bunu géren Skyth'ler de dyle yapmaya basladilar. Ve iglerinden birisi bu tek basna kalms kizlardan birisini yere yatrmak istedi. Amazon olmaz demedi ve delikanlnin kendi govdesine yaptklarma karst dfkelenmedi. Ona bir sey séyleyemezdi, -ciinkii ikisi de birbirinin dilinden anlamiyordu-, ama isaretlerle ona anlatt ki, yarin gene gelsin, bir arkadasim da getirsin, kendisi de bir baska kazt daha getirecekti. Delikanh déndii, olam biteni dbiirlerine anlatt. Ertesi gin yanina bir arkadasim alip gitti; Amazon, yaninda bir baska Amazonla beraber bekliyordu. Durumu géren obiir offlanlar da, geri Kalan Amazonlart insanlastirmaya koyuldular. Ondan sonra kamplarim birlestirip beraber yasad:lar. Herkesin karist, ilk olarak bulusmus oldugu tazds. Erkekler, kadmlarm dilini sokememisler, ama kadmlar erkeklerin sézlerini anlamayt basarmislard.. Birbirleriyle anlasabildikleri_ zaman delikanhlar, Amazonlara séyle dediler: “Bizim ana babalarumiz, malimiz miilkaimiiz var. Artik béyle yasamayt birakalim. Bizimkilerle birleselim, onlar gibi yasayalim. Bizim karlarimiz olacakstmz, iistiiniize baska kadinlar getirmeyecegiz.” Cevap verdiler: “Biz sizin evlerinizdeki kadmlarla bir arada oturamaytz, torelerimiz birbirine benzemez. Biz ok atar, murak firlatwr, ata bineriz; ama kadin isleri bilmeyiz. Sizin kadinlarinz dediklerimizin hig birisini yapmazlar, kadin isleri yaparlar, arabalarinin icine kapamp otururlar, ne ava giderler ne de baska bir yere. Onun igin biz onlarla anlasamaytz. Ama siz eger bizleri kart olarak almak ve bize iyi davranmak istiyorsantz, gidip babalarinz bulunuz, payiniza diisenleri alip geliniz, burada kendi yasalarmiza gore yasayalim.”"® ‘Ammianus Marcellinus'un Hunlar hakkinda anlattiklarna; antik gaida yasamig olan kavimlere dair yazilanlar, hig tammadyj, bilmedigi bir kiiltir tarafindan ‘maglup edilmenin acisi, bunun yaninda halk arasinda yaytlan olagantisti tasvirler ilham kaynag olmustur. Bunlarn 1siginda Ammianus Marcellinus’a gére Hunlar; her tiirld giizellikten yoksun, evlerde oturmayan, hatta daminn baslarina cdkecegi endisesiyle higbir kapali alana adim atmayan; erkekleri attan, kadinlari ise arabadan inmediginden ve efi bilgrii bacaklara sahip olduklarindan yiirtimeyi beceremeyen; teskilattan, intizamdan, dini duygudan ve fare derilerinden yaptiklant giysileri giyecek kadar medeniyetten mahrum; buna karst silah kullanmada, harp etmede ve ata bin mede mahir ebedi yurtsuzlardur.”” '’ Herodotos 1973, 262; ayrica Massagetlerin “kanlarm igmek igin atlarm yaralamalan” ve Gelonlarn “kol ve bacaklarim boyamalan” hususundaki adetleri igin bkz. Maenchen-Helfen 1944-1945, 237. '® Herodotos 1973, 263. '? Bona 1991, 26-35. Ali Ahmetbeyogiu Halbuki Marcellinus’un anlattiklarim, baska kaynaklardaki bilgilerle mukayese cttigimizde hakikati ifade etmedigi goriilecektir. Clinkii; cesaretleri, fiziksel ézellikleri siirlere konu olan Hunlar, savas zamanlarinda diger devietler ordunun beslenme isi igin arkalarindan siiriiler scvkederken, pratik olarak yanlarmda tasidiklan kuru etle kannlarm doyurmuslardir.”” Yazik ve kisitk olarak kullandiklan ayri ayn evleri oldugu gibi, sefere cikarken arabalar iizerine kurulu olan cadirlarm, da, beraberinde tasimuslardir. Hun insanmm banndigi evler genellikle ahsaptan inga edilmislerdir. Bu evler insanlarm ictimai, mali durumlarna gore oldukca slislii ve gisterisli yapimislardir. Nitekim Hunlarin yasadiklart bu yerler haklanda dénemin énemli ana kaynagt Priskos’un eserinde gu bilgiler kayithdir: “Bir kag wrmaktan gectikden sonra biiyiik bir kdye geldik. Sdylendigine gre burada Attila’nn biitiin saraylari arasinda en muhtesemi bulunuyordu. Saray cok siishi,giizel,direklerle insa edilmis ahsap binalar idi.Etrafi tahta cit ile cevrilmisti ki,bu miidafaa icin degil, siis olmak itzere yapumist. Kral sarayinin yaninda Onegesius’un sarayt bulunuyordu, Attila’nin saraymdan sonra en muhtesemi onunki idi. Bu da tahta cit ile cevrilmis ise de, Attila’nn saray: gibi kulelerle siislenmisti. Citin yaannda bir hamam vards. Bunu,Attila’dan sonra en zengin olan Onegesius yaptirmistt, Bunun taslarim Pannonia’dan getirmislerdi”." Priskos, ayrica Attila'nin han Arikan‘ oturdugu yer hakkinda da su bilgileri vermistir: “Ertesi giinii Attila'nn sarayna giderek Cerca (Creca) diye adlandirilan hammina hediyeler gétiirdiim. Sarayin igerisi cesitli kéyklerle, tahtalar ve ince oyma ipleriyle siislenmis, zarif, kusursuz kirisler ustaca birlestirilmis, yerden dairevi sekilde yiikselmisti, Orada Attila'nn hanum: oturuyordu. Kapida duran barbarlardan kolayca igeriye girmek icin izin aldim ve kraliceyi yumusak halmm iizerine uzanms bir vaziyette buldum, Yerler tamamen yiin halyla kapliyds. Hatta iizerlerine basthyordu. Etrafinda birgok hizmetgi vard...""?, Hunlar igin énemli bir kaynak olan Jordanes'in Got Tarihi’nde ise Priskos'dan naklen gunlar yazihdw: ".., Buradan iginde Attila'nn kaldig1 uzakta olmayan kiye geldik. Buna kéy diyorum. Kéy, tahta surlarla cevrilmisti, Bunlar parhyordu. Bunlarn yapist dyle giizel idi ki, dikkatlt birisi tahtalarin birlestirilis tarzm zorlukla anlayabilirdi. Uzun bir cevreyle ayrilms yemek odalart gérillebiliyordu. Her tiirlii dekorla diizenlenmis siitunlar vard:. Saraym avlusundaki muazeam bir alanda atlar durayordu. Bu ikimetgah bitin barbar iilkesini elinde tutan Attila'nn kaldigi yerdi. Boyle yerleri Attila esir edilmig devletlerin yerine tercih ediyordu"™, Avda vurduklan, yetistirdikleri koyun, kuzu, tilki, sigsr, kegi gibi hayvanlarn deri ile yiinlerinin yannda, ipek ve islemeli kumaslardan yapilan giysiler giymisler, bunlan cesitli ziynet esyalari ile de stislemislerdir ki, Romalilar ig camasiri, gdmlek ve gesitli takilan onlar iizerinde tamyarak kullanmaya baslanuslardir.” Ayrica Hun Devieti; gerek idari, gerekse asker? ° Hunlar hakanda yazilanlar ve yiyecek igeceller konusunda tafsilat igin bkz. Ahmetbeyoglu 2001, 164-165, 167-172; Bona 1991, 25-27. 21 Ahmetbeyofilu 1995, 40. 2 Ahmetbeyoglu 1995, 44-45. ® Tordanes 1882, 104. ™ Szisz, 1943, 510; Ogel 1984, 93-94; Bona 1991, 38; Grenard 1992, 17. 12 Roma Tarihgisi Ammianus Marcellinus sahada en kiigiik birimden, en yiiksek makama kadar Asya Hunlarndan beri bilinen 10°lu sisteme gre teskilatlanmis, en icra késeye kadar intizam ve disiplini hakim Jalmistr.”* Bunlarn yannda sdziine giivenilen ve sulh zamaninda kendisinden emin olunan Hunlar, miinasebette bulundugu Kavimlerle yapilan bitin antlasmalara sadik ‘alms ve gereksiz. yere akdi bozan taraf olmamuslardir.” Netice olarak, Ammianus Marcellinus’un Hunlar hakkinda verdigi bilgiler, onlarn sosyal hayat ve Kiiltirlerini yansitmadigi gibi, sonradan gelen miielliflere de tesir ederek hilaf-1 hakikat tasvirlerin ortaya gikmasina sebep teskil etmistir. Bu yiizden modem devir tarihgilerinin bu anlatilanlan, fazla itibar géstermeden, zaten az sayida olan sair kaynaklardaki kayitlar ve arkeolojik buluntularla mukayese etmesi icab etmektedir. BiBLIYOGRAFYA Ahmetbeyoglu,A. 1995, Avrupa Grek Seyyaht Priskos (V. Aswr)'a Gére Hunlart, istanbul Ahmetbeyoglu,A. 2001, Avrupa Hun imparatorlugu, Ankara Ammianus Marcellinus, I, Books, XXVII-XXXI, Excerpta Valescona, J.C.Rolfe, Londra 1939 Bona, Istvan 1991, Das Hunnenreich, Stuttgart Buchwald, W.-A. Hoblweg-O. Prinz, 1982, Tusculum Lexikon, Miinih Grenard,F. 1992, Asya’nin Yiikselisi ve Diigiisit, istanbul Herodotos 1973, Herodot Tarihi, (Tiirk. tere. M. Okmen-A. Erhat), Istanbul Tordanes, 1882, Romana et Getica, (nesr. Th. Mommsen), Berolini iplikgiogtu,B. 1997, Eski Ban Tarihi I, Ankara Kafesoglu,l. 1984, Tiirk Mill? Kiiltiri, istanbul Maenchen-Helfen,O. 1944-1945 “Huns and Hsiung-nu”, Byzantion, XXVII, 237vd. Maenchen-Helfen,O. 1945, “The Legend of the Origin of the Huns”, Byzantion, XVII, 244, Maenchen-Helfen,O. 1955 “The Date of Ammianus Marcellinus Last Books”, American Journal of Philology, 76, 385-399 Németh,Gy. 1940, Attila és Hunjai, Budapest, 35 Ahmetbeyoglu 2001, 149-163. 6 Hunlar, basta Dogu ve Batt Roma Devletleri olmak iizere miinasebette bulunduklan kavimlerle yapilan antlasma maddelerine sonuna kadar riayet etmislerdir, Hicbir zaman akdi bozan taraf olmamislardir. Yaptiklan biitin seferleri ise hukuki ve diplomatik temellere oturtmuslardir. Nitekim 6zellikle Dou Roma ile olan savaslarin sebebini genellikle Romalilarin verdikleri sézlere uymayarak, antlagmalar hilafina davranmalan olusturmustur. 441-442 ile 447 yilindaki I. ve I Balkan seferlerini buna drnek olarak verebiliriz. Tafsilat igin bkz. Ahmetbeyoglu 2001, 168-79. i. Ali Abmetbeyoglu Németh,Gy. 1982, Attila ve Hunlart, Ankara Ostrogorsky, 1986, Bizans Devleti Tarihi, (Tirk. terc. F. Isiltan), Ankara Ogel,B. 1984 Tiirk Kiiltiir Tarihi, Ankara Szész,B. 1943, A Hiinok Térténete, Attila Nagylaraly, Budapest Thompson, A. 1948, History of Attila and The Huns, Oxford Ali Ahmetbeyogiu

You might also like