You are on page 1of 30

DEGiiK YNLERYLE

YAPISALeILIK VE
zel "YAPI" KAVRAM

Blm

Yapsalelk (Structuralisme) tantlmas ok


g bir akm. Modern matematikten edebiyat
eletirisine, sinemadan sibernetie kadar uzanan
ok geni bir alanda yapsalclktan sz edile-
biliyor. Tanrbilimciler bile kutsal kitapara yap
salc bir adan eilmeyi deniyorlar. Dilbilim ve
yapsailk kavramlar birbirinden ayr dnle

i mez oldu artk. Budunbilim, psikanaliz, felsefe,


kimilerine gre fizik, kimya, ruhbilim, dirimbi-
limde de yapsaC bir ynelim ar basyor git-
gide. Bylesine birbirinden uzak, bylesine bir-
birinden ayr alanlarda yaygnlaan bir akm
tek kiinin tketici bi' biimde betimlemesi
L olanak d. Kltr ok geni, bilgileri ok yanl
kiilerin bile bu grevin altndan, tam baaryla
kalkabileceini pek sanmyorum.
Yapsalcln salam bir biimde incelen-
i mesi, deiik konularda uzman olan bilim adam-
larnn ortaklaa bir almasn gerektiriyor.

L stelik kimi yerde ilgili uzmanln bile yeterli

i olmayaca dnlebilir, nk birtakm ya-


psalc yaptlarn anlalmas pek g; anlal
mamak iin yazlm olduu izlenimini uyandran
lar bile var. Bu koullar altnda yapsalcl,
daha ok, genilemesine bir biimde tantmak
iin hazrladm bu yazlardan tam bir salamlk
beklememek gerek. stelik daha ok ikinci el
ADNAN niteliindeki kaynaklara dayanarak hazrland bu
yazlar; gerekte almamn yapsalclk denen
ONART akmn belli bal dncelerini sergilemek, bu
konuya ilk olarak eilen okuyucuya bir iki tuta-
mak sunmak tesinde bir amac yok'.
Az nce dile getirdiim gl u dn
ceyle kmseyenler olabilir: "Evet, yapsalclk
akmnn yayld alanlar gerekten ok geni,
ama bu yaygnlk, bu deiiklik iinde ortak bir psalcln bu trden bir modayla ilgisi olmad
tutum, ortak bir anlay olmas gerek; yoksa n sananlar yanlyorlar. Birtakm yapsaC ya-
neden bu almalara 'yapsalclk' gibi ortak bir zarlarn toplumsal bir olgu olarak modayla ilgi-
ad verilsin 1" ilk bakta inandrc bir grn- gilenmesi bir yana (Barthes)2 dorudan giyim
olmasna karn, btnyle balanabileceim kuamda yapsac bi' modadan sz edenler de
bir sav deil bu. Bir kez ortak yanlar belir- var: Onlara gre alnlarna deri erit balayp,
leyebilmek iin, yine deiik, apayr konulara sade grnl, ama olduka renkli bir biimde
uzanmak gerekiyor. stelik glk, az nce giyinenler yapsac modaya gre giyiniyar, de-
nerdii m gibi bir ibirlii ile alsa bile, bu nebilir. Giyim kuamda yapsaC l k, ilkel toplum-
ortakl yakalamak pek kolay deiL. Yapsalc larn giysilerine zen me anlamna geliyor.

ln deiik alanlara gre deiik grnmler Elbette, moda olarak yapsalclktan sz


ald syleniyor. Sibernetik dolaylarndaki ya- ettiimde yalnzca bunu anlamyorum. Giyim

psalclkla, yapsaC edebiyat eletirisinin so- kuam kadar dn alannda da modalarn olduu

runlar, yntemi, belki temel tutumu kkten unutulmamal; felsefede de, bilimlerde de moda-

bir biimde baka. Ortak bir payda olarak ya- lar gelip geiyor. Belli dnemlerde u ya da bu
psalclk olduka gevek bir niteleme. Bu ynde dnmek, en azndan belirli ilkeleri be-
bakma yapsalclktan ok yapsalclklardan sz nimsemek, okuryazarlar arasnda, yaamann
etmeyi nerenler var. Buna bir de kimi "yap bir gerei saylyor. Moda olan akm alabildiine
salc" denen dnrlerin bu etiketi geri evir- deiik alanlara yaylyor. Sanatlar da bu akm

dikierini, giderek yapsaC olmak yle dursun, dan esinlenmee balyor, ya da eletirmenler
yapsalcln tam karsnda bulunduklarn ileri sanat yaptlarnda bu akmn izlerini grmeye
srdklerini eklersem, durumun karkl tam alyorlar. Yapsalcln moda bir dn akm

olarak ortaya kar. olduu su gtrmez. Moda merkezi olan Paris'te


Ayrca alanlara gre deitii sylenen -ilgin bir rastlant bu-bir zamanlar varoluuluk
yapsalclk, bu alanlardan bir lde bamsz salgnken, imdi yapsalclk okuryazar, en azn

olarak da bir ok yanllk gsteriyor. Yapsalclk dan gelimeleri gn gnne izleyen bir okur-
akmnn, birbirine bal, birbirine kaynam, yazar olmann gerei. nc bir aydn artk fe-
ama yine de birbirinden olduka ayr yn nomenolojiye dudak bkmek, varoluuluu
var. Daha doru bir deyile, yapsalcln alm saymak durumunda. Aydn kii bakasnn

ynden ele alnabilecei sylenebilir: benine nasl ulalacana, yaamn anlamnn


1. moda olarak, nerede bulunduuna kaytsz kalmal, hmaniz-
2. yntem olarak, maya yukardan bakmal; nk artk nemli
3. ideoloji olarak. olan yap, dizge, eler, eler aras bantlar.
Moda deyince bir yanl anlamay batan Yntem szcyle, bir konuda bilgi edin-
nlemem gerek. Moda szc ilk elde giyim mek zere izlenmesi gereken yollar, ya da ya-
kuamdaki moday dile getiriyor; insanlarn plmas gereken ilemleri gsteren kurallar

- zellikle bayanlarn - dnml olarak, ama ol- anlyorum. Gnmzde "yntem" szc, "bi-

duka sk deierek benzer bir biimde giyin- limsel yntem"in bir ksaltmas olarak kullanl
mesine, sa taramasna, yzn gzn boyama- yor. Bu kullanm yntem olarak yapsalcla
sna moda diyoruz. Bu anlamda moda oturup ok aykr deil; nk yapsalclk da bilimsel
kalkmay, sokakta yrmeyi bile etkiliyor. Ya- bir yntem olarak ortaya kyor, hem de ok
deiik bilimlerin ortak yntemi olarak. Ama
yeni, yepyeni bir yntem olmak, geleneksel yn-
1 Bu almann hazrlanmasna eletiri ve temleri amak savnda. Yapsalclara gre, kimi
uyarlaryle katkda bulunan sayn Bilge
Karasu, HalGk Aker ve Doent Dr. Tea
Grnberg'e ayr ayr teekkr bir bor 2 Yer darlndan tr Roland Barthes'n
bilirim. Yazar ustalnn yannda, okuma- moda ve "mitoloji"lerle ilgili incelemelerine
daki ustalndan da yararland m Bilge bu almamda yer veremedim. Bir de
Karasu'ya borcum zellikle byktr. yapsalclkla Marxl birletiren Louis
Ayrca izelgelerin yapmnda ve fotoraf Althusser'in grlerini tantamadm iin
larnn ekiminde emei geen sayn Tur- zgnm. Bu iki dnr ilerde baka
gut Gkberk'e de teekkr ederim. bir almamda ele almay tasarlyorum.

~
alma alanlar ancak kendi yntemlerinin kul- yaamas gerektii, toplum dzeninin ne olmas
lanlmasi' ile bilimsel. bir dzey kazanyor; ya- gerektii sorular da karlksz braklmyor, iin
psalc yntemi uygulamaya balayan bilimler ilgin yan,bylesine ideolojik bir boyutu olan
kkten bir deiiklik geiriyor, konusunun daha yapsalcln, ideoloji ann sonaermekte ol-
derinlerine iniyor, gvenilir genellemeler yapa- duunu mutulamak zere ortaya kmas. Ya-
biliyor. Yntem olarak yapsalclm getirdii psalclk tm ideolojile~e kar, olmak savnda;
yeniliklerin neler olduu, bu blmdeki yazlarm ama bu, kendisinin de bir ideoloji olmasn en-
boyunca yava yava ortaya kacak. Ama ya- gelemiyor. Tersine ideoloji olmann bir gerei
psalcln gerek baarsnn yntem bakmn bu kar k; baka ideolojilere sava amayan,
dan olduuna inanyorum. Bu baar kanmca kendisinin de bir ideoloji olduunu vurgulayan
zellikle de dilbilim alannda grlyor. bir ideoloji tasarlamak pek g. Yalnz. tartma
ideoloji iin ok kiinin benimseyebilecei gtren bir nokta u: Yapsalclk - bata syle-
bir tanm nermem pek g. "ideoloji" deiik diim gibi - trde bir btn oluturmadna,
kullanmlar, olumlu olumsuz duygusal ykleri deiik yapsalclklardan sz edilebildiine gre,
olan bir szck. Yapsalclktan bir ideoloji ola- t~k bir yapsalcdnya gr m var? Yoksa
rak sz ettiimde, "ideoloji"den evrene, insann birbirine benzer yapsaC ideolojiler mi sz
bu evrendeki yerine, ne bileyim deerlere ilikin konusu? Karln veremeyeceim bir soru bu.
az ya da ok tutarl bir inanlar btunn an- Ama ,unu rahatlkla ileri s~rebiliri~l ~ Bu icie'~o
lamak istiyorum. Benim qnerdiim, daha do jik ynyle yapsalclk, felsefe alanna giriyor,
rusu, benimsediim tanmda ideoloji, evrenin klk deitirmi bir metafizik, donuk bir dnya
zn beWnlemek iin elden geldiince kuatc gr olarak. Yer. yer de Hegel tipi geleneksel
tablolar izen, ama bununla yetinmeyip, bu tab- anlaya tepki gsteren bir ta:ih felsefesi duru-
loya dayanarak insanlar aras davranlar dzen- munda yapsalclk. Ama ideolojik yn dnda,
lemeye alan, insana yaama biimleri buyuran yapsalcln felsefeyle baka ilikileri bulun-
bir dnce dizgesidir; kuramsal bir ynyle duunu ya da bulunabileceini ilerde belirtmeyi
birlikte yaamamzia (dolaysyle) yakndan ili deneyeceim.
kili bir yn de vardr. En azndan "ou kez" u satra
kadar yapsalclktan bol bol sz
grldn belirtebileceim. bir zellii de u ettiim, hangi alanlarda yapsalcldda karla
ideolojinin: Bilimselolmad halde biiimseilik tmza az da olsa deindiim, giderek yapsal
savyle ortaya kmas, temeendirilmesi olanak cln ne gibi ynleri, boyutlar bulunduunu
dyken, salam bir biimde temellendirilmi belirttiim halde, yapsalcln kendisinin ne
gibi grnmek istemesi. Daha burada ideolojinin olduunu daha sylemedim. Ama bilinli.olarak
klk deitirme zeiibeliriyor:ideoloji - yine yaptm bunu ; nk byle bir belirlemenin hi
ok yerde diyeyim - klk deitirmi bir reti, de kolayolmadna, ister istemez eksik kala-
kendini dile getirilmesi gerekli olmayan bir apa- cana okuyucu yu inandrmak istedim. Yukarda
klk olarak ne. sryor. En sradan, en gn-o sraladm gerekelerden EUr yapsalclk,tan
delik yarglamalarn bile temelinde yatabiliyor. tlmas, ne olduunun sylenmesI gli bir akm.
Bu son zeii fazla vurgulamazsam, ideoloji, Ama 'ok kestirme bir yol tutmak gerekirse;
dnya grnn, metafiziin, kurarnn ok yapsalclk bir rnek alma olaydr, diyebilirim;
uzanda olmayan bir szck. hem de felsefe ve bilim tarihi. boyunca pek sk
Yapsak yntemin zamanla bir ideoloji grlen bir rnek alma olay. Gerekten de
grnm ald gzden kam;yacak bir olgu. kimi dnemlerde kimi bilimlerin salam bir
Kimilerine gre yapsalclk kendi yntemiyle yntem gelitirdii, bununla zel .bir baar ka-
incelendiinde, bir eit yapsaC ideoloji zand, salam sonular ald grlr; bunu da
aka ortaya kar. Ideoloji dzeyindeki yapsa..l baka, bilimlerin, giderek felsefenin bu bilimi
clk iin tmyapsalclk (panstructuralisme) rnek almas, yntemini kendi alanna uygula-
ad neriliyor. ideoloji anlamnda yapsal maa kalkmas izler. rnein kimi dnemlerde
clk, alabildiine kuatc, giderek hi bir eyi matematik, fizik, kimi dnemlerde dirimbilim
darda brakmayan, her ey zerine sylenebi- (biyoloji), kimi dnemler.de ise tarih rnek bilim
lecek bir sz bulunan kapal bir dizge oluturu olarak grlm; baka bilimler gvenilir sonu-
yor. Bu dizgenin iinde insann ne olduu, nasl lar almak iin bu rnek bilimlerin yntemini
i 233 i
kavramlarn kendi alanlarna aktarmtr. Sz- toplum dediimiz gerekliin dokusunun iki
gelimi Spinoza'nn "mare geometrica" ahHikl, ayr ynn dile getiriyor. Ama "model" kav-
Comte'un toplumsal fizii dnlsn. Btn ramyle ilikili olarak bu dncenin soru ko
bu aktarmalar, yerindedir ya da deildir, bunu nusu yapldn da burada belirtmek gerek.
tartmyorum; nemli olan ayn aktarma sreci- Yap kavramnn gnlk dilde rastladmz,
ni yapsalelkta da bulmamz. Gerekten de kuramsal yk daha az olan anlamlar da var.
yapsalclk, XX. yzyl banda Saussure'le kendi rnein bir sanat yaptnn, bir mzik yarats
yntemini gelitiren, gvenilir sonular alma nn yapsndan da sz edilir. Bununla yaptn
yolunu tutan dilbilimi bi rnek bilim sayma elerinin uyumlu bir birliktelii olduu, belli
akmdr; yapsalelar dil alannda baarl olan bir dzen oluturduu sylenmek istenir. Burada
bir yntemi baka alanlarda da uygulamay de- yap deyince gz nnde tutulan rnekler, belki
nerier. Belki yapsaltln daha nceki rnek de kristal ve organizmadr. Kristal bir rnee
alma ya da yntem aktarmalardan ayrlan yn- uygun olarak sralanm atomlarn birliidir; bu
leri var, bunlar ilerde daha aa kacak; ama rnek btn kristal iinde biim ve yn olarak
temelinde ayn eilimin bulunduu kanmca dzgn bir biimde sregider. Kristal yapya
tartma d. Bu akma yapsac adnn verilmesi, rnek olarak gsterildiinde dnlen, belli
gerek Saussure'n gelitirdii dilbiliminde, ge- bir biimlilik ve dzgnlktr. Organizmann
rek dilbilimine benzemeye alan teki bilim- bir yap oluu, elerin birbirlerini karlkl
Ierde "yap" kavramnn zel bir yer tutmasn etkileyii, ortak br ileve ynelii ve blnmez
dan. Bu yntemi benimseyen aratrclar, ko- bir btn oluturmasndandr.
nularn bir yap olarak gryor ya da konular Biim ruhbilimi (Gestaltpsychologie, Psyc-
nn yapsn ortaya karmay amalyorlar. hologie de la forme) de yap kavramna zel bir
Yalnz bir aykrlk var burada: gerekte nem verir. Biim ruhbilimine gre de, ruhsal
"yap" ok eski bir szck, dnce olarak fel- edimler bir btnsellik, bir yap oluturur. r-
sefeyle ya it gibi nerdeyse: ilk filozoflarn ortaya nein bu ruhbilimciler iin alg bir btndr; alg
karmak istedii de tm evrenin yaps deil duyumlarn yan yana geliinde tkenmez, tersine
mi? Gerekten de en eski metafizikten en yeni bu eler karsnda bir ncelii vardr. Szge-
bilimlere kadar pek ok kuramsal sorunu yap limi karmdaki aac, nce yeillik, pembelik,
szc yardmyle dile getirebiliriz: "Toplu- kahverengilik, u ve bu ynde izgiler olarak
mun yaps nedir? Madde nasl bir yap olutu duyumlayp, sonra bu duyumlar birletirerek
rur? insan beyninin, insan dncesinin yaps "iek aan bir aa" olarak alglamam. Aa
nasldr?" Bu durumda nasloluyor da bylesine batan bir btn, bir yap olarak verilmitir ve
eski ve bylesine yaygn bir kavramn nem ka- biim olarak belli yasalara gre ardndaki dz-
zanmas byk bir yenilik saylyor? Yoksa ya- Iemden ayrlr. Burada algm, duyumlarn yalnz
psalelar yap kavramna yepyeni bir anlam m ca bir yn deildir. stelik tek tek duyumlar
yklyorlar1 Bunu anlayabilmek iin yapsale ancak sonradan zerinde zellikle dnerek
Iktan nce ya da yapsalelk dolaylarnda bu zmleyebilirim.
"yap" kavramnn ne gibi balamlarda kullan 11- Oldum olas matematik iin de nemli,
dna yle bir gz atmak gerek. giderek, temel bir kavramdr yap. Ama bu nem
Marx felsefe tarihinde yap kavramna zel deiik geometrilerin ve deiik belitsel dizgeIe-
nem vermi bir filozof. Marx'a gre toplum rin kurulmasyle iyice artm; bu gelimeler
iinde: altyapyla styapy birbirinden ayrt sonunda matematik, salt yaplar inceleyen bir
etmek gerekir. Kabaca altyap, retim aralar, bilim olarak anlalmaya balanmtr. Szgelimi,
retim gleri, retim ilikileri gibi kavramlarla bu anlaya gre aritmetik, saylar arasndaki
tanmlanr; genel anlamda altyap, ekonomik bantlar inceler; dolaysyle aritmetiin konu-
temeldir. styap din, sanat, felsefe, bilim, ahlak su saylar- kmesinin yaps oluyor. (Modern
gibi kltr kurumlarndan oluur. Arada kar matematiin yapsaIclk iin elverili bir alma
lkl bir iliki olmakla birlikte styap altyapca alan olduunu syleyenler pek ok. Fransa'da
belirlenir. Sanyorum Marx'ta yap, toplumun Bourbaki okulunun almalar bu uygulamaya
ya da toplumun belli yanlarnn, blmlerinin rnek olarak anlyor. Kmeler kuram ile yap
yapsdr; kabaca sylersem Marx'n "yap"s, arasnda sk bir balant bulunduu da ileri s-

i 234 i
ryor. Olanaklarmn snrll yznden bu
savlar denetleyecek, bu konuyu ileyecek du-
rumda deilim.)
Gerekte mantk (zellikle matematiksel
modern mantk) nermelerin, karmlarn ie-
riklerini bir yana brakp, bunlarn biimleriyle
i1gilenmesi bakmndan, yap kavramna ok ya-
kn. Modern mantn simgeler kullanmasnda
ama, deiik gnlk deyimlerdeki, ortak man-
tksal yaplar ortaya karmak. Buna gre

P -+ q
P
q

trnden bir simgeleme, sonsuz saydaki gnde-


lik karmn bir ortak mantksal yapsn zet-
liyor.
Dkmn yaptm balamlarda kulla
nlan yap szcnn, tartmasz, yapsalclkla
bir balants var: Toplumsalolu, biimli, d-
zenli olu, elerinin toplamndan te olu, sim-
gelenebilme, yapsalcln da nem verdii zel- py gz nnde tutmalar, beklenir bir davran.
likler. Ama burada yapsalcla olan yaknlklar Buna gre dilsel yapnn zelliklerinin neler
ancak tek ynl. Yukarda sz edilen alanlar- olduunu, dkmn yaptm teki "yapl"lar-
daki yap kavramlar, yapsalclktaki "yap" ile dan ne bakma ayrldn belirtmem gerek.
tam rtmyor. Bunun iin bu anlamlardaki Yapsalclktaki yap kavramn belirlemek
"yap"nn yapsalcln dnda grlmesinin da- iin sk sk "btn", "btnsellik" kavramlarna
ha yerinde olaca kansndaym. Geri biri kp ba vuruluyor. Buna gre yap, elerinin top-
yap kavramn kullanan, yap kavramna nem lamndan daha fazla olan bir btnselliktir. Bu
veren her dnr "yapsalc" olarak nitelemek btnsellik, hi bir biimde yalnzca elerin
isteyebilir. Bu, bir uzlam sorunudur; ama byle ynna indirgenemez. rnein insan dili yal-
bir adlandrma durumunda yapsalelk ylesine nzca birtakm seslerin toplam deildir; bu
bir genilik kazanr ki, ayrc bir zellii kalmaz seslere (daha dorusu ses birimlerine), bu sesler
olur. Bu bakma "yap" szcne ok zel bir arasndaki balantlara dayanarak oluan bir diz-
anlam veren belirli kiilere "yapsaC" demeyi ge, bir dzendir. Ama bu zellii biim ruhbi-
neriyorum. Ama bir kez daha yinelemek iste- limcilerinin yap kavramnda da grmtk. Belki
rim: istenirse sibernetikten tanrbilime, mate- her yap diyen, btnsellii olan bir dzenlilikten
matikten dirimbilime kadar uzanan ok geni bir sz etmek ister. Bu bakma btnsellik yapsal
alanda yapsalclktan sz edilebilir; insan ve clarn sz ettii yapnn da bir zelliidir; ama
toplum bilimleri yannda doa bilimlerinin de ayrc zellii olup olmad konusunda durak-
yapsaC bir yntemle alt sylenebilir. Ama samaiarm var.
bu almamda ben, her eyden nce konuyu YapsaC demeyi nerdii m kiilerin "ya-
snrlamak kaygsyle "yapsalc"y daha dar bir p"snda daha ok (yalnzca daha ok) u zellik-
anlamda kullanmay, az nce sylediim gibi leri gryorum: Her eyden nce yap toplumsal
"yap" kavramn belli bir biimde tanmlayan bir zellikte. Ama toplumsal dediimde yapnn,
ara "yapsaC" demeyi neriyorum. toplumun, toplum denilen gerekliin yaps,
Yapsalclarn dilbilim yntemini deiik dokusu, kuruluu olduunu savunmuyorum. Top-
alanlar iin rnek aldklarn sylemitim. Bu- lumsal nitelemesiyle yapnn hem doal yap
nunla balantl olarak, yapsac demeyi nerdi- lardan (bir ta parasnn, insan bedeninin ya-
im kiilerin "yap" deyince daha ok dilsel ya- psndan) ayrldn, hem de bireyi aan bir zel
i 235 i
lii olduunu belitmek istiyorum. Yap ancak dirimeyi salamak olmas. Dkmn yaptm
toplum iinde ortaya kyor. Belki yap, tek tek zellikleri tayan yaplar, gerekte insanlarn
bireylerin bir uzlamasna dayanyor; ama yine birbirini anlamasn salamak grevinde; yap
de bireyleri ayor yap. Yap, tek bireyin olu dnd klerimizi, duyduklarmz; inandklar
turamayaca, belki deitiremeyecei, belki mz birbirimize iletir. Gndelik dilin temel i
ortadan kaldramayaca bir dizge. Yine dil r- levinin bu olduu apak, sanyorum. Yapsalc
neine dnelim (burada dil deyince Trke, larn gz nnde tuttuu yaplarda da belli l-
Franszca, Almanca gibi yazlp konuulan dilleri lerde bir bildirime ilevinden sz edilebiliyor.
dnyorum), dil i1kece uzlamsal, saymaca bir Zaten yapsaC demeyi nerdiim kiiler, ince-
nitelikte. Dili tek tek bireyler kullanyor. Ama ledikleri konularda dilsel trden bir yap arayan,
bir dizge, bir anlam iletme dzeni olarak dil, gndelik dillerin dizgeleri dndaki baka yap
konumaclar ayor; dilin ileyi kurallar top- larda da dilsel zllikler bulan kiiler. Ama yine
lumsal dzeyde yer alyor. Tek kii bu kurallarn de bildirime ilevinin btn yapsalclarn yap
oluturduu yapy byk lde etkileyemiyor, kavramnda ortak bir zellik olduunu tam bir
birey bu yapya boyun eiyor yalnzca .. kararllkla ileri sremiyorum; kimi alanlarda
Bu balamdaki yapnn ikinci zellii bilin- bu ilevin bulunduunu belgelemekcrlduka g.
d oluu. Gerekten de birey (rnein toplum- Yukarda belirlediim anlamdaki .. "yap"
sal) bir yapnn esi olabilir, deiik yaplara kavram araclyle yaknlaan yapsac d
gre davranlarda bulunabilir, ama bu yaplarn nrlerin genel tutumlarnn ne ynde olaca
bilincinde deildir. Bireyou kezvarln bil- aa yukar aydnland, sanr.m. Yapsalclarn
medii yaplara gre konuuyor, dnyor, gz nnde tuttuu yap, karlkl bantlardan
davranyor. rnein dilbilim ortaya kmadan olutuu iin, bu yapnn ortaya karlmas, in-
da, dil yapsac yntemlerle incelenmeden de, celenmesi, tarihsel boyutun braklmasn gerek-
insanlar konuuyor, yazyor, okuyor, btn tiriyor. Gerekten de yapsalclar tarihsel ak
incelikleriyle dili kullanyorlard. Ama kullan- lamalara genellikle srt eviriyor, bir olay ak
dklar .b. dilin ileyiini salayan, dili kullan- lamak zere zaman iinde daha nce yer alan
dklar anda uymak zorunda bulunduklar kural- baka bi.r. olaya: ger.! gitmeyi yadsyorlar; buna
larn, yasalarn neler olduunu bilmiyorlard. karlk aklanacak olayn belli bir yapnn iinde
Demek ki yap hem etkin. olma, hem de bilinli yer aldn, anlamn, deerini ondan devirdiini
olma ynnden bireyi nemsiz klan, bir anlam- ileri sryor, olayla zamanda olan bir yapy ak
dazneyi silen bir kavram. layc e olarak gryorlar. Bu nedenle yapsal
Yap iinde elerin kendi balarna bir clarn yeni bir aklama gibi, yeni bir nedensellik
deeri de yok; ancak dizge iinde belli bir yer anlay da gelitirdii syleniyor. Yapsalclarn
tuttuklan iin deer kazanyorlar .. Baka e" yadsdklar yalnzca tarih, zaman iinde geri git-
lerle kurduklar iliki elere bir anlam veriyor. me deil; yapsalclar aklanacak bir olay baka
Bu bakma yap, bantlardan oluan bir .denge trden olaylara balamay da pek onaylamyor
durumu. Bir enin deimesiyle btn dizge de lar. rnein bir toplumsal kurum incelenecekse,
deiiyor.. ik bakta aykr gibi gelecek bir du- bunu baka kurumlara gerigtrmeden, baka
rum: Dengeyi, dizgeyi oluturan bantlar r- kurumlarla .karlatrmadan - dil rneinin bir
neinbir benzeme yada bir aynlk bants ayrcal var yalnz - kendi iinde, zerk bir yap
deil; tersine, eler, benzer olm'lylar, baka olarak ele alalm, diyorlar. Bu neri dtan bak.
olular, giderek kart olular ile yan yana geli- n yerini i incelemenin almas demek. Ama
yor, bir dizge oluturuyor. rnein dildeki ses- i inceleme deyince de yap iinde kalan, yaplYJ
ler birbirinden ayrlabildii, birbirinekarmad ierden, i bantlar ynnden inceleyen bir
, yer yer de kart olduu iin dilsel yapda yntem dnlyor.
yer alyor, dilsel dizgeyi kuruyor. stelik bu ses Yapsalc! yntemin birey ile zneyi nem-
elerinin kendibalarna bir deeri yok, ancak siz saydn daha nce syledim. Gerekten
teki, seslerle baka olma bants iinde bulun- yapsalclar tarihsel aklamalar, dtan incele-
duklarndan dilin ileyiine olanak salyorlar. melerle birlikte bireyi, bireyleri konu alan ,ara
Dilsel yapnn ya da dilsel trden olan yap trmalara dakar kyorlar. Belli bir dildeki bir
nn anacam son bir zellii de, ilevinin bil- sesin deimelerini, belli bir budundaki zel bir
I 236 i
aile dzenini ya da falanca filozofu incelemeyi bu dnceleri savunmamtr; ama yapsaC
deil de, bunlar belirleyen genel yaplar ara akmn genel havas' iinde bu savlar bir geerlik,
trmay amalyorlar. bir gzdelik kazanm.
jte yapsac dediim kiilerin yntem ba- Bu genel havasyle yapsalclk, hem bir
kmndan genel eilimleri bu ynde. Byle bir birey, zaman ve zgrlk felsefesi olan varolu
yntem uygulanrsa, incelenen konuda yukarda ulua, hem de tarihsellii ve yarn vurgulayan
saylan zellikleri tayan bir yapya varacaklarn Marxla btnyle ters dyor. Fransa'da bel-
umuyorlar. Geri yap ile gerekliin balants li bir dnemde Sartre'n varoluuluunun yp
olduka tartmal bir konu - bunu daha ileride ranmas, Marx aydnlarn dnyadaki gelimeler
ele almay deneyeceim - ama yapnn saylan karsndad krklna uramas, dn alannda
zelliklerinden yola karak, gerekliin ok ge- bir boluk yaratyor; bir moda olarak yapsalclk
ni bir alanna ilikin nesrmler yaplr, bun- da bu boluktan yararlanarak yaygnlayor.' Kaba
lardan insanla ilgili sonular karlrsa, kanmca izgileriyle ele alnrsa, genel ynelimiyle yap"
yntem dzeyinden ideolojiye, metafjzie geilir. salclk - bir dnya gr anlamnda -' bir dei
Biri kar tarihsel gelimeyi yadsr, bireyi, zne- mezlik felsefesi, Parmenides'e bir geri dn.
yi yok sayarsa, insann davranlarn yalnzca Tmyapsalcideoloji tarihle birlikte gelimeyi,
yaplarn dzenlediini sylerse, burada artk deimeyi, bireyle birlikte'de bireyin etkinliini,
yapsaC yntemden ok, tmyapsalc ideoloji- deitirid gcn yadsyor. Dnya gr' anla-
den sz etmek daha yerinde olur. Belki hi bir mll1da tmyapsaklk bir kar-hmanizma':
yapsac ak olarak ya da tek anlaml bir biimde Tanr'dan sonra, insann da lmn mutuluyor!
YAPSAL DiLBiLiM

ferdina,nd de Sa,ussure
Yapsal yntemi gelitiren, bylelikle ya- koymaya arlk veren, bu yzden bak as dar
psalcln kayna durumunda olan Ferdinand olan bir alma trdr.
de Saussure, rencilerinin tuttuu ders notla- Filoloji daha ok sanat deeri tayan yazl
rndan oluan nl yapt Genel Dilbilim Ders- metinlere eilir. Yazarlarn kiisel dil kullanm
leri'nde yap szcne hi yer vermemi. Ger- larn aratrma konusu yapar; bu baarl deyi

ekten yaptn dizinine gz attmzda, yap Ierin zelliklerini belirlemeyi dener. Saussure'n
kavramnn dizinde bulunmadn gryoruz. dilbilimi ise konuulan dili inceleme konusu ola-
Ama bu durum, Saussure'n yapsalclln kke- rak grr ve sanatsal deerlemelere kaytsz
ninde bulunduu olgusunu yalanlamyor: Saus- kalmay ilke sayar. Dilbilim asndan eicero'nun

sure gerekten yapsalcln bir ncs, bir ba sylevleri ile manavda yaplan bir pazarlk arasn
latcs; nk yaptnda "yap" szc hi ge- da dilce bir stnlkten, bir ayrcalktan ilkece
mese bile, yapta batan aa yapsac bir dn sz edilemez.
ce egemen. Dersler yapsal yntem iin hem Karlatrmal dilbilgisi, Saussure'e gre,

bir taslak, hem de byk lde bu yntemin i ncekilere oranla nemli bir aamadr: Karla
banda bir uygulamas. stelik yap kavramna trmal dilbilgisi ya da karlatrmal filoloji adn

ok yakn bir szck Dersler'de nemli bir yer dan da anlalaca gibi, dilleri tek bana ele alan
tutuyor; bu szck "dizge" (sistem). Saussure'e tutumu am, deiik dilleri karlatrarak, bun-
gre dil bir dizge. Dil yalnzca birtakm elerin, lardaki benzer zellikleri saptamay denemi, bu
szgelimi seslerin ynndan olumuyor; bu bakma bilimsel ay genileterek, genel dilbilime

eler arasnda karlkl bantlar da var. Bu doru bir adm atmtr. Ama karlatrmal dil-

bantlarn gsterdii kurallk, yasallkla da bilgisi de tam olarak konusunu belirleyememi,


kendine zg bir yntem gelitirememitir.
dil tam bir dzen, bir dizge oluturuyor. Zaten
Bu baarszln nedeni szn ettiim
Saussure dili bir dizge olarak anlayyle dilbilim-
dnemdeki genel dn ortamnn (iki ynl)
de yepyeni bir r ayor ve yapsalcln temel-
elverisizlii olmal: Romantizm XiX. yzyl son-
lerini de atm oluyor. Bu anlayn neden kkten
larna doru etkisini hala yitirmi deil. Roman-
bir yenilik olduunu anlayabilmek iin Saussure'
tik dnce ise organizmaya verdii zel nem-
den nceki dilbilimdeki duruma yle bir gz
den tr, dili de bir organizma, bir canl varlk
atmak, bundan sonra Saussure'n dilden, dizge-
olarak grmek istiyor. Gerekten de bu dnem-
den ne anladn daha yakndan grmek gerek.
de, dili doal geliimi olan bir canl diye ailama
Saussure'e gre kendisine gelinceye kadar,
eilimi kesinlikle ar basyor. Oysa bu benzetme
"dil olgular evresinde ,kurulan bilim tek gerek
dilin zgn varlnn, zel dokusunun grlme-
konusunun ne olduunu kavrayncaya kadar
sini engelliyor. stelik bu canl yaratk benzet-
evre geirdi" (Dersler, s. 20 bkz. Kaynaldar 6):
mesine bir de evrimci ve tarihi kayglar ekle-
1. Dilbilgisi,
nince, dilin kendisi iyiden iyiye gzden karl
2. Filoloji,
yor: Saussure'e gre dilin evrimini izlemek, yani
3. Karlatrmal dilbilgisi. tarihsel adan dili incelemek gvenilir sonular
Saussure'e gre dilbilgisi kural koyan bir vermiyor; dilselolgular daha baarl bir biimde
alma trdr; "doru biimleri yanl biim- kavramak iin bambaka bir yaklam gerekli.
lerden ayracak kurallar koymaktan baka amac Romantizme bir tepki olarak gelimekte
yoktur." (Dersler, s. 20, 21) Bu kuralc bilgi da- olan pozitivist akm da dil konusunda baarl
Inn dili kendisi iin incelemek gibi bilimsel bir bir yntem salayamam. Pozitivistlerin temel
kaygs olamaz. Dilbilgisi betimlemeden ok kural nerisi bilimi duyu verilerine dayamak; bunun
1238 i
iin elden geldiince ok gzlem yapmay, ince- yebiliyor, belli bir duyguyu u ya da bu biimde
ledikleri konuya ilikin bol veri toplamay deni- dile getirebiliyor. Bunlara karar vermek byk
yorlar. Oysa bu anlay zellikle dil alannda b- lde bireye kalm bir i. zel anlamlar gz
yk aksamalara yol ayor; zaten ok karmak ve nnde tutarak, ayn durum iin istersem "Kar-
ok yanl bir alan olan dile, veri toplamaya arlk nm ok ackt.", istersem "Alktan lyorum.",
veren bir tutumla yaklamak, kiiyi ayrntlar istersem "Karnm zil alyor." diyebilirim. Ama
iinde boulmaya gtryor. Verilerin snrsz bu balamda "Anastas mum satsana." dersem,
I iinde bilim adam yolunu bulamaz oluyor. sylemek istediimi bakalarna iletemem, ge-
Saussure getirdii yntemle, hem organiz- reksinmemi evremdekilere bildiremem. Buna
ma anlayndan tr dil konusunda ters bir gre sz, dil iinde bireyin bir devinim zgrl-
gr olan romantizm i ayor, hem de pozitivist nn belirtisi; ama yine de snrl bir zgrlk
tutumun yol at aksamalar ortadan kaldryor. bu. Burada Saussure'n nl satran benzetme-
Saussure dilin temel zelliklerini kavramay sa lerinden yararlanmak istersek, durum yle
layacak bir bak as nerdii gibi, dilbilimin anlatlabilir: Dil, satranc damadan, pitiden,
gerek konusunu tanmlamay da baaryor; by- papazkatdan ayran kurallar btndr. Sz
lelikle de dilsel konuda gvenilir bilgiler sala ise kabaca sylendikte szgelimi Spaskiy ya da
yacak zgn bir yntem gelitirmi oluyor. Ar- Fischer'in oynama biimine karlktr. rnein
tk, bu bak asnn, tanmlanan bu konunun ve biri daha atak, teki daha ekingen bir oynay
yapsal nitelemesini alacak bu yntemin ne oldu- tan yana olabilir. Biri atlar, teki filleri daha iyi
unu grebiliriz. kullanabilir. Ama ikisi de talar damaya karp,
Gerekte dil kadar insana yakn, dil kadar diledii gibi kullanmaya kalkmaz.
insandan ayrlmaz bir ey yok. Kavga ederken de, Yalnz bu dil-sz ayrmnn btnyle ku-
sevgi szleri sylerken de hep dile ba vuruyoruz. ramsal ve yntemselolduunu gzden karma
Tek bamza olduumuz anlarda bile, dnme mak gerek. Gerekte dil ve sz btnyle i ie
miz, kendi kendimizle konumamz demek. Ken- ve kaynam bir durumdadr. Hi bir biimde
dimle syleilerim de dille oluyor. Ama byle- dilsiz sz, szsz dil de dnlemez. Dil, sz
sine yakn, bylesine tan olduumuz dil- tpk alveriinin dayanadr, dile gereklik, gr-
zaman gibi - ne olduu sorulduunda, inceleme nrlk kazandran da szdr. Ama yine de Saus-
konusu yaplmak istendiinde belirsizleiyor, ta- sure'n anlad biimde dilbilim, bireyden bireye
nnmaz oluyor, sanki yok oluyor. ite Saussure'n deien gereklerle (szle) ilgilenmek istemez;
baars bylesine hem belirsiz ve kac, hem de
alabildiine karmak ve ok yanl bir konuda
bilimsel inceleme iin elverili bir yan yakalamak.
insanlarn bildirimesini, dndklerini, duy-
duklarn bakalarna iletmesini salayan yetiye
Saussure dil yetisi (le langage) adn veriyor. Dil
yetisi dilselolgularn aa yukar tmn kua
tan bir kavram. Dil yetisinin iki yn var: Bi-
rincisi toplumsal yn; buna dil (la langue) diyor
Saussure. Bireyselolan ikinci yne ise sz (la
parole) adn veriyor. Dil, bildirimeyi salayan
dzen olarak toplumsal ve uzlamsal bir kurum;
ilkece insanlarn bir szlemesine dayanyor.
Birey bir bakasna bildirimde bulunmak isti-
yorsa, bu uzlamaya uymak zorunda; birey bu
uzlamay tek bana oluturamad gibi, tek
bana ortadan kaldramyor da. Sz ise dil yete-
neinin bireysel yn. Birey genelolarak dilsel
dzene uymak zorunda olmakla birlikte, bu d-
zen iinde belli semeler de yapabiliyor. Belli bir
nesne iin anlamda olan u ya da bu adlIyele-
k noktas da, var noktas da dil yetisinin yapmasn nerir. Saussure'e gre zaman boyun-
toplumsal yandr; nk Saussure'e gre "dili ca yryen gelimeyi inceleme dnda tutan bir
szden ayrmak demele 1) Toplumsal bireysel- dilbilim daha verimli olabilir. i veezamanl
'den" ayrmak olduu kadar "2) nemliyi nem- incelemeler yapan bu dilbilim yntemine ise
sizden ya da rastlant rnU olandan ayrmakde bugn yapsal ad veriliyor. Yapsal yntem tarih-
'mektir." (Ders/er, s. 46) sel ve d yntemlerin karsnda yer alr. rne-
Gerekten dil uzlamsal oluuyle doaldan in dtan bir aratrma olan' tarihsel dilbilim,
ayrld gibi, tplumsal oluuyle de bireyselden (satran benzetmesine yine dnersek) satran
ayrlyor. nemlinin nemsizden ayrt edilii oyununun bir lkeden tekine nasl getiini,
ise dilin bir dizge oluuyle balantl. Saussure bu oyunun hangi blgelerde ne zaman, nasl
dizgede yer alan nemli, dizgede bir yeri olma- yayldn inceler. Yine d bir alma olan filo-
yan nemsiz olarak gryor. Dizge deyince de loji ise s'atran talarnn yapmnda hangi
imlatlmak istenen u, sanyorum: Dil birtakm gerelerin kullanldn, bu talara ne' gibi
elerin yalnzca toplam, bir yn deil, dilsel deiik biimler verildiini aratrr. Oysa i
eler karlkl bir iliki iinde. Bu karilkl bir inceleme olan yapsal yntem iin talarn
ilikiler iindeki elerin oluturduu btne neden yapldnn hi bii- nemi yok. Yapsalcya
dizge deniyor. Gerekte dilde tek tek elerin gre satran takm tahtadan da, fildiinden de
kendi bana bir deeri yok; ancak teki elerle . yaplabilir; giderek kat paracklar zerine
ve elerin tmyle olan bantsyle birdeer izilecek biimlerle de satran oynanabilir. Bu-
kazanyor. rnein bir satran tann deerini nun gibi bir sesin irkin ya da gzel, hrltl ya
salayan da yalnzca oyunun kurallar; kurallarn da bouk olmas nemli deildir; nemli olan
ve oyunun o andaki durumunun dnda tan hi bir baka sesten ya da baka ses birimlerinden
bir deeri yok. Bunun iin sradan bir "piyade", ayrt edilebilmesidir. Bu bakma yapsaldilbilim,
yerine gre "vezir"den daha etkili olabilir. Ayn oyunda hangi talarn birbirinden ayrldn,
biimde evlenme trenindeld kck bir "evet", bu talarn ne gibi kurallara uyduunu ve gere-
saat/arca sUren bir sylevden daha' nemlidir. inde bu kurallarn baka bir oyunun kurallarn
Dilsel eler arasndaki bant ise bir ayrlma, dan (damann kurallarndan) ne ynden ayrld
bir kartlk bants. rnein bir ses birimi n aratrr.

baka bir ses biriminden ve btn teki ses bi-


rimlerinden ayrlarak dilsel dizgede bir yer tu- g_ _ _ _ __
tuyor. Szgelimi Trkede "h" ve "p" ya da 3 Burada "signe" karl olarak "gsterge"-

"a" ve "o" birbirlerinden ve btn teki ses yi ok ekinerek kullandm. "Gsterge"-


birimlerinden ayrlabildii iin bir anlam ileti- nin birlikte gittii teki szckler: gs-
mini salyor. Bylelikle "h.a.s.t.a"y "p.a.s.t.a"- terrnek (signifier), gsteren (signifiant),
dan, "p.a.s.t.a"y "p.o.s.t.a"dan ayrabiliyoruz. gsterilen (signifie), gstergebilim (semio-
Demek ki dil dediimiz dizge btnyle zaman- logie). "Signe" anlam yklenen "gsterge"-
da i e ve bantlardan kuruluyor. Bu bak- nin "m'r" ile karma sakncas olduu
ma bir szcnn anlamn belirtmek iin, bu gibi, "gstermek" szc de anlam "mont-
szcn tarihini dememe gerek yok, onu ayn rer" trnden somut bir eyleme indirgiyor.
zaman kesiti iinde yer alan baka szcklerle Bu konuda tartmaya deer bulduum bir
tanmlayabilirim. Yine satranta olduu gibi... baka neri "im, imlemek, imleyen; imlenen,
Satranta da - pratikte kar oyuncunun uygula- imbilim". Yalnz "im", "in" ile karabilir.
yageldii taktii, stratejiyi bilmemin nemi varsa Ayn biimde "imlemek" ile "inlemek"i ayrt
da - ilkece neml olan oyunun son, o andaki du- etmek pek kolay deil. Bir de "belirti,
rumudur. ilkece u ya da bu ta oynayarak bu belirtmek, belirten, belirtilen, belirtibilim
duruma geliim deil, bu durumda hangi ta iZerindedurulabilir. Ama "belirti" de do-
oynayacamdr gz nnde tutulmas gereken. al bir gsterge olan "indice" ya da "alarnet,
ite dilin bir dizge oluu, bu dizgenin an- araz" anlamna geliyor. Ben "gsterge"yi
dm zellikleri tayndan tr Saussure geici olarak benimsedim; bu noktann tar-
dilbiliminin tarihsel incelemeleri brakp, belli tma konusu yaplmasnda byiik yarar
bir,zaman kesiti iinde (ezamanl) aratrmalar gryorum.
1240 i
Dilsel dizgeyle ilgili olarak belirtilmesi ekte iki trl gstergeyi birbirinden ayrt et-
gereken nemli bir nokta var: O da dilin bir mek gerek:
gsterge"ler (signe) dizgesi oluu. Saussure'e 1. Doal gsterge,
gre dilsel gsterge kaynak ve i ie olan iki 2. Yapay gsterge.
eden kuruludur: Ses ya da iitsel imge ve ilikin Doal gsterge deyince, biraz da nedensellik
olduu nesnenin zihnimizdeld kavram. Burada kavramn gz nnde tutmak yerinde olacak;
Saussure, Locke'la ayn anlayta gibi; dilsel gs- Yava yava gkyzline ykselen duman, ilerde
tergelerin dorudan nesnelere ilikin olmad ate yakldnn gstergesi. Buna gre ate du-
na, zihinse.1 bir kavrama balandklarna inanyor. mann nedeni, duman da atein belirtisi. Simge-

Szgelimi "ev" szc ev dediimiz nesneyi lerde de durum buna yakn. Simgede de gsteren
deil de, zihnimizdeld ev kavramn dile getiri- ile gsterilen arasnda bir nedenlilik, bir gerek-
yor; yani Saussure'e gc5re (1) deil de (2) doru: elilik var. Hava Kuvvetlerinin simgesinin Sel-
uldu kartal olmas, umakla ve lkemizin Ana-
dolu'da bulunmasyle balantl.
Oysa dilsel gs-
tergelerde gsteren-
le gsterilen arasn
da hi bir doal ba
lant yok. Resimdeki
nesneye "ev" ya da
"maison", "haus"
dememin bir nedeni,
bir gerekesi bulu-
namaz. Yalnzca bir
uzlamaya dayanr

8~
.,9 ~AM)
bu adlandrma. Ama
dilsel birimler biricik uzlamsal gsterge
~ ii c
i
deil; trafik gstergeleri de szgelimi byk
~ _ _ ~ (Szcuk) lde uzlamsal bir dzeyde. Krmiz, sar, yeil
renklerin belli anlamlara gelmesi - bulank a
rmlarn dnda - btnyle uzlamsal bir du-
Buna gre ev iitsel imgesi, ev kavramnn gster-
rum. Demek ki (Trke, Franszca gibi) konu-
gesidir. Saussure iitsel imgeye ,gsteren (sig- ulan-yazlan dillerin dnda, doalolmayan ba
nifiant), kavrama da gsteri/eli (signifie) adn ka gsterge dizgeleri de tasarlanabilir. Saussure'
veriyor. Belki de gsterilenin kavram olup ol- n ortaya att bir savdr bu gerekte: "Dil
mactndan daha nemli olan, gstergenin iki dnceleri anlatan bir gstergeler dizgesidir.
eden kuruluu. Saussure iin gsterge bir Onun iin de, yazyla, sar ve dilsiz alfabesiyle,
kat yapra gibi iki yan l : simgesel ayinlerle, nezaket biimleriyle, askeri
haberleme iaretleriyle vb. karlat r labilir.
Gsteren ( ... ) Demek ki gstel'gelerin toplum hayat
Gsterge: - - - - iindeki yaamn ince/eyecek bir bilim dn
Gsterilen
lebilir. ( ... ) Biz semiyoloji (Yun. semeion, gs-
terge; gstergebilim) diye adlandracaz bu
Gsteren kadn bir yz ise, gsterifen kadn
bilimi. Semiyoloji (gstergebilim) bize gsterge-
tersi; kad kesmee kalktmzda ikisini bir- lerin zelliini, yasalarn retecek. Henz ku-
den kesiyoruz. Buna gre gsteren ve gsterilen rulmu deil, onun iin bu bilimin nasl bir ey
birbirinden ayrlmaz eler, ancak kuramsal ola- olacan syleyemeyiz: Ama kurulmas gerek-
rak ayr grlyor. Ama gstergede gsteren tiini, yerinin nceden belli olduunu syleye-
ve gsterilen yanlarn ayrt edilmesi ve aralarn biliriz. Dilbilim, bu genel bilimin bir blmnden
daki bantnn belirlenmesi dilsel dizgenin doal baka bir ey deildir." (Ders/er, s. 83; "gster-
olmayn belgelemek ynnden nemli. Ger- gebilim" nerisi benim.)
Tantmaya altm yapsaklk akm belki salayan i kurallar ve daha sylenmemi sonsuz
de Saussure'n yntemini rnek ald kadar, bu saydaki deyimlerle, gerekten sylenmi olan
genel gstergebilim tasarsn da gerekletir somut dilsel deyimlerin kartl) Saussure'n
meye alan bir devinimdir. Bu anlamda yapsal "dil ve sz"nden hi uzak deiL. Ne var ki
clar konuulan-yazlan diller dnda, baka gs- Chomsky dilin bireysel ve yaratc ynn vur-
terge dizgelerini (yaplar) ortaya karmaya, gulamakla Saussure'den ayrlmaa balyor.Chom
bunlarn kurallarn, baka dizgelerle olan ben- sky'nin amac, belli ekirdek yaplardan daha
zerlik ve ayrlklarn belirlemeye alrlar. Buna karmak ve btnyle yeni yaplara nasl gei-
gre yapsaklk, yeni gsterge dizgelerini, yeni leceini, yeni biimlerin nasl retileceini gs-
dilleri ortaya karmay amalayan bir almadr. termek. Ama Chomsky'nin de erei belki de
btn dillerde ortak olan deimez bir temeli
Sa.ussure'den sonra.ki ortaya karmak. stelik Chomsky bu ortak
yapnn insann beyninde temellendiini, insann
gelimeler bu yeteneinin doutan geldiini ne sryor.
Saussure'n nerdii yntem kendinden (Yoksa insanolu bu kadar ksa zamanda nasl ana-
sonra gelen birok dilbilimci iin bir k nok- dilini renir 1 Duya duya belleme, kulaktan
tas olmu; eitli dilbilimciler Saussure'n belli kapma ocuun dil renimini aklamaya yeter
dncelerini ele alp, bunlar daha ileri gtr- mi 1) Gerekte dil ile insan beyni arasnda bir
meyi denemiler, bylelikle yapsal denebilecek iliki grmek Saussure'e btnyle aykr d
birok dilbilim okullar serpilmeye balam. myor; rnein u dnceler Saussure'den:
Bunlarn banda Prag okulundan Trubetzkoy'u "Toplum iinde dil, her beyinde bulunan izler
ve Roman Jakobson'u; Danimarkal Hjelmslev'i btn olarak yaar." (Dersler, s. 51) ..... dil gs-
(Kopenhag okulu) ve Fransa'dan Greimas, Ben- tergeleri z olarak zihinseldir, ama soyut kav-
veniste ve Martinet'yi anabilirim. Dorudan ramlar deildir. Toplumun onaylad ve tm
Saussure'e balanmayan Amerikal dilbilimcilerin dili kuran armlar merkezi beyinde bulunan
almalarnda bile yapsak bir ynelim gzden gereklerdir." (Dersler, s. 48) Ama Saussure dilin
kamyor; zellikle Bloomfield'de. Harris ve daha ok toplumsal, uzlamsal ynn vurgula-
Chomsky'nin almalaryle ise dilbilim nemli m (Saussure'e gre her eyden nce, "dil bir
bir aama geirip, belki de yeni bir dneme szleme veanlamadr.", Dersler, 5.42), bu uzla-
giriyor. mn kaynan, kkenini aramay bir yana brak
Ama dilbilimde yepyeni bir r at mtr. Oysa Chomsky'nin, dilin doal yann ne
sylenen Chomsky'de bile (adn hi anmad) kardn ve kkenini aratrma konusu yapmak
Saussure'n etkileri sezilebilir: Chomsky'nin istediini seziyorum. Bu bakma Chomsky (zel-
yapt "yzeysp.I yap - temeldeki yap" (surface likle doutanc anlayyle) Saussure'den ok
structure - deep structure) ayrm yapsak tu- XVii. yzyla, Descartes'a daha yakn; Chom-
tuma ok uygun. Yine Chomsky'nin ortaya att sky'nin Port-Royal dilbilgisine ilgi gstermesinin
"competence - performance" (kiinin konumasn de bir anlam olmal.

A B
iNSAN BiLIMLERiNDE VE
SANATTA YAPISALCILlK

Levi-Strauss ve yapsalc. budunbilim


Levi-Strauss'un btn almalarn, Fer- lamnda bilim olan; belki yine bilimsel bir ura
dinand de Saussure'n genel gstergebilim ta- olan budunbetimi daha ok bir n-hazrlk du-
sars asndan grmemiz gerek. Az nce sy- rumunda. Levi-Straus~'a gre budunbilimin ama-
lendii gibi, Saussure dilin bir gsterge dizgesi c, ok deiik insan topluluklarnn bambaka
olduunu, ama tarihsel dillerin dnda baka davranlar arasndaki ortak temeli bulmak;
gsterge dizgelerinin de bulunduunu savunu- deiik toplumsal kurumlarn zaman iinde nasl
yordu. Bu bakma gsterge dizgelerini kuatc deimez bir zellik tadn belgelemek. Atak
biimde inceleyecek bir genel gstergebilim bir deyile, ortaya karlmas gereken insann
tasarlanyor ve dilbilimin bu genel bilimin ancak uzay ve zaman iinde deimeyen doas. Ama
bir dal olduu ne srlyordu. ite Levi-Stra- nemli bir sorun var burada: Budunbilimci,
uss'a gre de budunbilim (etnoloii) ya da toplum- budunbetimsel veriler arasnda bu birlii nasl
sal insanbilim (sosyal antropoloii) ve belki ge- bulacak, temel amac olan senteze nasl varacak?
nellikle toplumbilim (sosyoloii), Saussure'n Yolu, yntemi ne bu ilemlerin? Levi-Strauss'tan
tasarlad genel gstergebilimin zel dallar nce, bu amac gerekletirmek zere balca
durumunda. Levi-Strauss'a gre anlan bu bilim- iki yol denenmi:
ler, konuulan - yazlan diller dndaki teki gs- 1. Karlatrmal-tarihsel yol
terge dizgelerini inceleme konusu yapyor. Ger- 11) Evrimcilik
ekte olduka atak bir sav bu; nk anlan bilim- 12) Yaymaclk
lerin toplumsalolaylar, toplumsal kurumlar, 2. ilevcilik
toplum iinde insann davranlarn inceledii Evrimci anlaya gre toplumlar bir evrim sreci
sylenegelir. Bu bakma toplum bilimleriyle iinde yer alyor. Deiik toplum biimleri, ev-
gsterge dizgeleri arasnda bir balant bulmak rimin deiik aamalar na karlk; rnein Bat
pek kolay deil. Geri gsterge dizgeleri insan- nn "uygar" toplumlar evrimsel srecin gelimi
lar aras bildirimeyi saladna gre, dorudan rnekleri; "ilkel" toplumlar ise daha nceki
toplumsalolaylarla balantldr. Ama bildirime aamalarn bir kalnts yalnzca. Toplumlardaki
toplum olaylarndan yalnzca biisi deil mi? Bu deiik kurum ve davranlar anlamak iin, bu
durumda Levi-Strauss'un gr toplum bilim- evrim srecini izlemek, bu toplumlarn evrim
lerinin alann ar bir biimde daraltmak olmu- iindeki yerlerini belirlemek gerekiyor. Levi
yor mu? Bu sorulara bir karlk vermeyi dene- -Strauss'un bu anlaya yntemsel adan bir kar
meden nce, Levi-Strauss'un bu atak gre ne k var: Evrimin daha ileri bir aamasnda yer
gibi kayglarla, ne gibi anlaylara kar karak aln, gelimiliin lei ne? Neye dayanarak
ve ne gibi etkiler altnda kalarak geldiini an- Batnn "uygar" toplumlarnn "ilkel" topluluk-
latacam. lardan daha gelimi olduu syleniyor? ikinci
Levi-Strauss her eyden nce budunbetim eletiri de u olabilir: Evrimci anlay gemie
ile (etnografi) budunbilimin (etnoloii) ayr tutul- dnk bir alma tutumunu gerektiriyor. Oysa
masndan yana. Levi-Strauss'a gre budunbetim bu alanda gemie ilikin ne srmleri gvenilir
salt betimleyici bir alma, daha ok gzlem- klmak pek g, yeterince belge yok elde.
lerle, bunlarn derlenmesine dayanyor. Budun- Yaymaclk, trl kltr zellikleri ve
bilimde ise derlenen bu gerelere dayanarak toplum kurumlarnn, topluluklar aras ilikiler
genel bir bileime, bir senteze geme sz konusu. sonunda yayldn savunuyor. Ama ok deiik
Zaten bilimin temel amac, deime iinde, de- yer ve zamanlarda ortaya kan benzerlikleri
imeden kalan, karmaa iinde birlik oluturan aklamak ynnden yeterli deil bu gr de.
aramak. Bunun iin ancak budunbilim tam an- ilevcilikte tarihsel incelemeler braklyor (-
i 243 i
nemli bir aama bu); buna karlk belli bir tarih toplumsalolgu bir gstergedir ya da gstergesel
kesiti iinde, belirli bir toplumun kurumlarnn bir niteliktedir. Bunun iin toplumu inceleyen
ilevleri aratrlyor. Ama burada da bir kltr bilim adam, bu gstergeleri ve bu gstergelerin
dizgesinden tekine geilemiyor, deiik kl- oluturduu dizgeleri inceliyor, denebilir. Bu
trlerin ortak yanlar aa karlamyor. Demek yzden toplum bilimleri, Saussure'n tasarlad
ki, tek tek gzlemlerle, snrl almalarla ye- genel gstergebilimin iinde yer alr; budunbi-
tinmeyip, genel savlara ykselmeyi denemilerse lim de genel.gstergebilimin zel bir dal duru-
de, bu yollar baarl olamam; budunbetim- mundadr. Bu bakma da toplum bilimlerin gs-
den budunbilime geii salayarnam. tergebilimin baarl bir rnei olan dilbilim ve
Levi-Strauss bilimsellie, senteze gtren sesbilimin yntemini benimsemesindendaha
yolu bulmasnda esin kayna olduunu sy- doal bir durum yoktur.
lyor: Yerbilim, Freud ve Marx. Levi-Strauss'a zet olarale Levi-Strauss toplum olaylar
gre yerbilim hem zaman boyunca olan, hem de n dilselolaylar diye yorumluyor, toplumsal 01-
ezamanl olan aratran bir bilim, bu bakma gulara gstergeler diye bakyor. Buna dayanarak
yerbilim zaman ayor gibi. Psikanaliz ise yer- da toplum bilimleri ynteminin dilbilimseIol-
bilimin insan bilincine uygulanmas. Marx'n masn neriyor. Budunbilimin de bu yolu tut-
ekonomi ile ilgili almalarndaki "model" d- mas durumunda baarl olacan, bilimsel dze-
ncesi Levi-Strauss'u etkilemi. Gerekte bu ye ykseleceini, imdiye dein anlalmam
kaynakta ortak olan yan: incelenen konuyu birok olay anlalr klabileceini umuyor.
oluturan gerekliin ardna geme istei; ince- Bu tasar ve nerilerine bir rnek olarak
lenen gereklii kavramak iin ardnda sakl olan Levi-Strauss'un akrabaidda ilgili' almalarna bir
baka bir gereklik alanna ulamak abas. Sz- gz atalm: Gerekte akrabalk sorunu gelenek-
gelimi Freud birtakm bilin olaylarn, bilinalt sel yntemle de ele alnm, szgelimi tarihsel
ya da bilindyle aklam; Marx kltre, ide- olarak incelenmeye allm; rnein akrabalk
olojiye ilikin olan ekonomiyle kavramaya a- kurumunun tarih iinde nasl deimeler geir-
lm. Levi-Strauss budunbetimin sonsuz ve dii, ne gibi biimler ald, hep inceleme konusu
karmak verileri karsnda, ayn tutumu benim- yaplm; ya da akrabalk kurumunun bugnk
seyerek, verilerin arkasna geip, gzlemlenebi- durumu gemiteki kimi olaylarla aklanmak
lir olann temeline eriince karmaklk iinde istenmi. Bu arada bireysel davranlara, duygu-
birliin, deime iinde deimeden kalann or- lara byk br nem verilmi. Oysa Levi-Strauss
taya karlabileceine inanyor. Demek ki bili- akrabalk kurumunun dilsel bir dzen olarak,
min senteze varabilmesi iin ezamanl bir ince- ezamanl bir biimde ve bireysel deiiklikler
leme iine girmesi ve salt gzlem verileriyle bir yana braklarak ele alnmasn istiyor. Yalnz
yetinmemesi gerele. Dorusu bu dnceler burada bir yanl anlamay batan nlemem ge-
Saussure'n yntem anlayn artryor he- rek: Akrabaln dilsel bir konu olarak ele aln
men. Gerekten de Levi-Strauss'a gre toplum mas deyince, akrabalk adlarnn aratrlaca
bilimleri baarl olmak, bilimseiiin gerei olan sanlabilir, szgelimi "teyze", "kaynana", "oul"~
senteze varmak istiyorsa, dilbiliminkine (giderek "amca" gibi szcklerin incelenecei, ne bileyim,
sesbiliminkine) benzer bir yntem kullanmaldr; bunlarn oluturduu yapnn gz nnde tutu-
buna gre budunbilim de dilbilimsel bir yntem- laca dnlebilir. Gerekte byle bir alma
le almaldr. Levi-Strauss'un btnyle uzanda deil; ya-
Ama u kar k akla geliyor hemen: DiI- nlmyorsam Levi-Strauss'un bu konuda da a-
bilimin konusu baka, toplumbilinin, budunbi- lma tasarlar var, Levi-Strauss akrabalk sz-
limin konusu bakadr. Toplumbilimin dilbilim- cklerinin dzenli, tutarl bir btn oluturduu
sel yntemi benimsemesi, konusuna ters d grnde. Ama yalnzca bu deil tasars, nk
myor mu? (Gerekte bu blmn banda dile akrabalk sorunu deyince akla ilk gelen yalnzca
getirdiim soru bu.) Hayr, diye cevaplanyor szckler, adlar deiL.
bu soru; nk toplum olaylarnn, toplumsal Akrabalk toplum iinde belli insanlarn
davranlarn temelinde bir bildirime istei ya- belli insanlar kendilerine yakn ya da uzak gr-
tyor, bu bakma btn toplumsalolaylar dilsel mesi belli insanlar karsnda belli davran
trden olaylardr. Her toplumsal kurum, her lar uygun ya da uygunsuz saymas demek. u

i 244 i
akraba iyi davranacam, bu akraba kt dav- 2 3 4
ranacam kii; u kadnla
evlenebilirim, bu + +
kadnla evlenmem olanak d. ite Levi br iki dzen ise:
-Strauss'un da dilsel bir yap oluturduunu c) 1 2 3 4
ne srd, bu anlamda bir davranlar + +
dzeni olarak akrabalk. Levi-Strauss'a gre bu D) 1, 2 3 4
davranlar bir dizge iinde yer alyor; ama tpk + +
bireysel konuma olan szde olduu gibi burada Bu denge durumlarn bir de Levi-Strauss'un
da bireye belli bir zgrlk alan braklyor; simge ve izelgeleriyle dile getirmek istiyorum:
birey iin belli davran seenekleri var. Ama

..... :ERIl ---:KAPDE;;iK


birey yine de belli bir dzenin dna pek ka
myar, bir zorunluluu aamyor, ya da belli say
daki bireysel kuraldlk genel kural bozmuyor.
Ama burada dille kart olan bir durum var: Dilin .~Dii +:'vi
bir bildirime arac olduu yzyllardr bilindii
halde, dizgesi ortaya karlmamt. Oysa akra- ~:EviiK -:KOTU
baln bir dizge oluturduu sezildii halde, i SOY
levinin ne olduu, neyi bildirdii bulunamam. . ....---:iliK19
Levi-Strauss'a gre akrabalk da dil gibi,
belli eler ya da birimlerden ve bunlar aras
bantlardan oluuyo'. Akrabalk da yine dil
gibi tam bir denge dzeni; elerdeki ya da
+
bantlardaki bir deiiklik, dzenin tmnn
deimesine yol ayor; ya da bant/ardan biri-
nin jU ya da bu ynde olmas btn teki ban
A) A
A

tlar belirliyor. ite Levi-Strauss'un amac bu


dizgeyi oluturan birimleri ve bunlarn zaman
ve uzay iinde genel geer olarak kurduklar
0 A

denge dzenlerini ortaya .karmak. Bir rnek


olarak akrabalar aras geinme-geinememe;
+
birbirine iyi-kt davranma ilikilerini ele ala-
lm .. Burada birimler unlar:
1. Baba-Oul
S) .A
.A

2. Day- Yeen
3. Erkek karde-Kz karde (burada anne
~~ -I-
ve kardei, day)
4. Kar-Koca
Bu birimler arasnda drt denge dzeni sz konu-
su:
+
A) Babayla oul arasndaki iliki (1), day
yeen ilikisi (2) kt. Buna karlk
C) A - A.

erkek kardele kz kardein arasnn (3)


iyi olunca, kar-koca (4) geimsiz oluyor. ~A +
Yani bu dzende:
1 2 3 4
+ - + - +
B) Babayla oulun aras (1) kt olunca,
day yeen (2) iyi oluyor. Erkek kardele
kz kardein (3) geirnsizlii, kar-koca
D) AI.
A.

(4) arasnda iyi bir ilikiyi birlikte geti-


riyor. Bu dzen ise yle: ~A
i 245 i
Levi-Strauss bu dzenleri Bougainville'de, bir ilevi olabilecei.
Belki de btn bu kural ve
Tonga'da, erkezlerde ve Trobriand'da buldu- yasallklarn amac, toplumsal dayanma ve
unu ne sryor. Bu drtl, mantka tretici dengeyi salamak, daha dorusu toplumu da
olup, belli bir zorunluluu dile getiriyor: Belli rya almaya zorlayarak, kendi iine kapanmasn
bir art, belli bir eksiyi zorunlu klyor. (Ger- nlemele Kendi iine kapanan toplumun birey-
ekte btn bunlar "elti gemisi yrmez" ya da lerinin bir dayanma kurmas pek zor. Ancak
"baldz deil uvaldz" demenin yapsalcas.) bir baka toplumla iliki kurunca, bildirime iine
Bu zorunlu denge dzenleri gerekte belli bir girince, bir topluluk toplum olma bilincine ula-
ilevi yerine getiriyor. Bu ilevin ne olduunu yor. Bu bilin de toplumsal varoluun gerekli
kavramak iin belki daha nemli bir akrabalk bir koulu olmal.
ilikisine bakmamz yerinde olacak: Bu da ev- Levi-Strauss yapsac yntemi akrabalk
lenme ilikisi. Bilindii gibi belli toplumlarda ilikileri dnda birok baka alana da uygulam.
ancak belli akrabalar evlenebiliyor; belli akraba- Bunlar arasnda mitoslarn zel bir ilginlii var;
larn evlenmesi ise kesin biimde yasaklanm. nk mitoslar her trl dzenin, yasalln,
Levi-Strauss'a gre bu yasaklama doacak o- yapsalln tesinde gibi. Bir kere deiik ulus-
cuun anormalolmas kaygsndan gelemez, larn mitoslar birbirine pek benzemiyor: Bir
nk en ilkel denilen topluluklarda, dirimbi- iskandinav mitosuyle bir Gney Amerika; bir
limden hi haberi olmayan toplumlarda bile bu Uzak Dou mitosuyle bir Yunan mitosunun ortak
yasaklama ile karlayoruz. Gerekte yadsna yanlarn yakalamak pek g. stelik bir ulusun
mayacak bir olgu, bu yasaklamalarn bir dzen, mitosunun da sonsuz eitlemeleri, deiik de-
bir yap oluturduu. Yukardaki izelgeleri iik anlatmlar var. Bir de u: Mitoslarda her
anmsatan bir biimde belli evliliklerin yasak- eyolabilir; herhangi bir olay bambaka herhan-
lanmas, belli evlilildere izin verme anlamna gi bir olay izleyebilir. Kahraman canavar l-
geliyor ve tersine belli evliliklere izin belli ev- drp, sonra kendisi canavara dnebilir; suya
Iilikleri yasaklamay zorunlu klyor. den gzel bir kz, irkin bir kurbaa olarak
Demek ki burada bir dzen, bir dizge kar- sudan kabilir. Btn bu eitlilikler arasnda
sndayz. Buna gre akrabalk dzenine bir dil bir de yinelemeler gze arpyor; hem ayn yk
(bir gsterge dizgesi) dersek, tek tek akrabalk iinde, hem de ayr ayr yklerde ayn elerin
eleri, anlambirimlerini (kabaca, szckleri), yinelendiini gryoruz. Levi-Strauss btn
yasaklama ve izin vermeler ise dizimi (szdizimi- bunlar olaan karlyor; nk ona gre mitos-
ni Isentaks) oluturuyor. Ama burada kadnn lar kuaklarn bir bildirimesi demek, ama ok
ayrcal bir durumu olduu gzden kamamal. grltl, sylenenin zor iitildii bir ortamda
Belki de gerek anlam birimi kadn, nk bu bir konuma bu. Bu yzden tekrar tekrar sy-
dizge iinde bildirimeyi salayan belki de kadn lemeler kanlmaz. Karmakla ve karkla
yalnzca. gelince ... Yapsac yntemin altndan kalkabiIe-
Gerekte yakn evlilikleri yasaklamak, u- cei bir sorun bu. nemli olan eleri, birimleri
zaktan evlenmelere zorlamak demek kiiyi. Uzak belirlemek, deimeler iinde ayn kalan ortaya
saylan topluluklardan kadn alp verme ise, bu karmak.
topluluklarla bir ilik\ kurmay, bir bildirime Levi-Strauss mitoslar mzik ile dil ara-
iine girmeyi salyor. Ama bu bildirimenin snda bir konuma biimi olarak gryor. M-
arac szckler deil; erkek iin en deerli varlk ziin bireysel bir temeli olmasna karlk, mitos-
olan kadn ve dourganl. Kadnn karlkl larn toplumsal kkeni olduunu ne sryor.
dei tokuu araclyle uzak topluluklar iliki Levi-Strauss'un totem konusuna getirdii ya-
iine giriyor ve bir bildirime kuruyor. Bylelikle psalc yorum kadar, yemek (mutfak) konusunda
igdsel, yani doal dzeyde olan cinsel iliki, syledikleri de ok nl. Ama btn bu konular-
toplumsal bir kuruma dnm, kltr dze- da Levi-Strauss u ya da bu biimde doa-kltr
yine gemi oluyor. Bu doa-kltr kartlna kartlnn nmze ktn ileri sryor.
daha sonra deinmek istiyorum; yalnz burada Szgelimi hayvan iin neyin yenir, neyin yenmez
belirtilmesi gereken bir nokta, bir kltr kuru- olduu igdsel olarak belirlenmi. Oysa in-
mu olarak evlilik dzeni ya da akrabalk dizge- sanda bu ayrm toplumca yaplyor. Szgelimi
sinin toplumun srebilmesini salamak ynnden smklbcek yenir mi, yenmez mi? Buna igd
i 246 i
deil, toplum karar veriyor. stelik bu yenilir aklamaya alyor; bireyin u andaki davran
saylan nesnelerin alt blmleri var: i, pimi, larn gemiteki birtakm olaylara balamay
halanm, kzartlm gibi. zellikle bu alt b- deniyor. Psikanalizci ou kere ergin kiiyi o-
lmlemelerde insan yaamnda yemek gibi i- cukluundan yola karak kavrama isteinde.
gdsel, doal bir eylemde bile, nasl kltrn Bylesine bireysel ve gemie dnk bir alma
ie kart aka ortaya kyor. Ama bu doa dzeni psikanaliz (varoluularn ilgisini ekmesi
-kltr kartl kanmca budunbilimin snrlar de bu zelliklerinden tr olsa gerek). Bireyi
dna gtryor bizi; bu sorunla artk iyiden bir yana iten, tarihsel, gemie dnk (okzaman-
iyiye felsefenin yaknlarndayz. l) aklamay benimsemeyen yapsac yntem bu
bakmardan tam bir kartlk iinde. Dahas

jacques Lacan'm yapsak psikanalizin temelinde bulunan bilind, 'bi-


linalt gibi terimlerin gsterdii alanlarda bir
psikanalizi yapdan sz etmek pek g. Bilind sanki d-
Levi-Strauss'un yapsac yntemini geli zensizlikler, elikiler, tutarszlklarla dolu, bir
tirirken byk lde Freud'dan esinlendiini, rgtll yok gibi. Szgelimi mitoslarda olduu
kendi alma biimiyle Freud'unki arasnda gibi dlerde de her eyolabilir, herhangi bir
benzerlikler grdn syledimdi. Freud'la olay, herhangi bir bakas izleyebilir. Hi bir
yakn bir iliki iinde olan, Freud'u k noktas dzenlilik, bir yapsailk sz konusu deil gibi
yapan baka bir yapsac Jacques Lacan. Gerekte burada.
Lacan'n temel nerisi Freud'un yaptlarnn yeni- ite Lacan'n r ac olma sav da bu
den okunmas ve yepyeni bir adan yorumlan- kartlklardan tr (bu kartlklara ramen
masndan baka bir ey deiL. Bu yepyeni a ise deil). Lacan psikanalizi yukarda andm yn-
kendiliinden anlalaca gibi yapsac a olacak. lerden tam anlamyle ba aa ediyor: Psikanilizi
Dorusu Lacan'n yapsalcl yalnzca bu dzey- bir bireyin incelenmesi olmaktan karyor en
de deil; Lacan psikanalizin yntem bakmndan bata, bireyin gemiiyle aklanmasna da "ha-
dilbilimi rnek almas, inceleme tutumu olarak yr" diyor. Lacan'da psikanaliz yaplara ynelen
yapsac yaklam benimsemesi gerektii ka- ezamanl bir alma dzeni olarak geliiyor.
nsnda. Buna gre psikanalist yalnz gzlemlerle, Bilindnn yapsal bir zellikte olmay ise
duyu verileriyle yetinmemeli, bunlarn tesinde Lacan'n en bata kar kt gr: Lacan'n
yer alan yaplar ortaya karmay da denemeli. sk sk dile getirdii bir sav u: "Bilind dil
Lacan'a gre psikanaliz ancak bu yolu tutarsa gibi yapsaldr." Gerekten de Lacan'a gre
bilimsel bir dzeye ykselebilir. Lacan'n da "ben", "st-ben", "o" tam bir yap oluturur;
temel amac psikanalizi yalnzca hastalar iyi etme ama bu zihinsel ya da organik bir yap deildir;
teknii olmaktan karp, bir bilim dal durumuna dilsel trden bir yapsallk, bir konumann ya-
getirmek. Bunun iin yapsac bir tutum neri- psdr bu. Psikanalizin yapmas gereken de bu
yor. yapnn ardndaki anlam kavramak, ortaya
Yalnz Levi-Strauss'un dncelerini zet- karmaktan baka bir ey deildir.
lerken deindiim bir aykrlk burada da, hem Bunu baarabilmek iin psikanalizcinin, kar-
de daha artc bir biimde karmzda: Gerek- sndaki kiinin yaamyksne ba vurmas,
ten de ilk bakta dilbilimle psikanaliz, yapsac gemiine geri gitmesi gerekmemektedir. Psi-
yntemle ruh hekimlii arasnda bir bant gr- kanalizci dinlemekte olduu konumay bir gs-
mek kolay deil. Tersine psikanalizcinin tutu- tergeler dizgesi olarak ele almal, dizgedeki gs-
muyle yapsac yntem arasnda tam bir kartlk tergelerin neyi gstermek istediini aa kar
var gibi; o da u bakmardan: Psikanalizci her maldr. Ama hastann konumalarnda belirmeye
eyden nce bir bireyle ilgileniyor, karsnda balayan yap, belki yine de krk dkk bir zel-
somut kiiliiyle tek bir hasta var. Psikanalizci liktedir; konumann birok eleri eksik, bilin-
bu bireyi inceliyor, kiisel sorunlarn aratryor, dnn uzak ke bucanda gizlidir. Psikanalizin
bu tek kiiyi iyiletirmeye alyor. stelik bu amac da bilindnda gizli olan bu eleri bilin
inceleme ve ilgilenmesinde bireyin gemiine yzeyine karmak, bylece krk dkk olan
zel bir nem veriyor. Psikanalizci karsnda yapy btnle kavuturmaktr. Psikanalizci
bulunan imdiyi, sakl olan bir gemile anlamaya, elimeleri bir tutarlla, dzensizlikleri bir

i 247 i
dzene evirmelidir. Ama bunu salamak iin bireysel bir dil kullanm, kiisel bir anlatm
psikanalizcinin tedirgin edici sorularla hastaya rnei olarak grlegelir). Oysa gelimeler hi
her eyi syletmesine gerek yoktur. Gerekte de byle olmam; yapsalclar zellikle edebi-
psikanalizd susmal, bir dinleyici olmakla yetin- yata byk bi' ilgi gstermi, edebiyat kurame
melidir. Hasta hekimde birine seslenme, bir Iar incelemelerinde yapsal dilbilim yntemin-
monolou (syleni) ama olana bulur. Ama den yararlanmay denemiler. Zamanla yapsaC
hekim araclyle konutuu yine de kendisi sanat yaptlar "yaratlmaya" bile' balanm.
olmal, Unk burada oluturulan karlkl ko~ Gerekte sanat (ama zellikle edebiyat) ve
numa, yalnzca bir idiyalogtur (syleim). He' yapsalclk arasndaki ilikiler olduka karmak.
halde hasta, kendisiyle konuarak, konumasnn Bu konuda belli lde olsun bir aydnla ka
eksik elerini yava yava bulmaa balar, by- bilmek iin (i ie olmalarna karn) u drt
lelilde konumasndaki yapy btnlemeyi baa yapsaC alma trn birbirinden ayrmal'
rr. neriyorum:
Ama hastann konumas bireyi aan bir 1. Yapsal deyi incelemesi,
zelliktedir, btnyle bireyUst bir dzeyde 2. Yapsac eletiri,
yer alr. Levi-Strauss'a gre mitoslarda dnen 3. YapsaC kuram,
bireyolmad gibi, Lacan'n hastasnda konuan 4. Yapsac sanat.
da belli bir kii deildir. Gerekte Lacan, ben'in Yapsal deyi incelemesi deyince, Saussure'
yanlsamadan baka bir eyolmadn ne ser. n ortaya att ve izinden yryenerin gelitir
Lacan'a gre kii diye bir varlk yoktur: Ben dii dilbilim yntemini edebiyat metinlerine uy-
yalnzca bir glge, kii bo bir maskedir. gulamay neren bir alma biimini anlyorum.
Lacan'n ilgimi eken bir sav u: Anlalmak Bu alma dzeni iinde edebiyat gndelik dilin
isteyen kii, srekli olarak kendini yinelemelidir. zel bir alan olarak ele alnp, bir yazarn kiisel
Anlam ancak sonsuz yinelemelerle iletilebilir. deyiinin ne gibi zellikler tad, dili kullanr
Bu sz Levi-Strauss'un az nce andm mitos- ken ne trden ayrlklar gsterdii inceleme
larla ilgili bir dncesini artryor. Mitosiar konusu yaplabilir. Bu ynelimdeki bir incele~
grltl, parazitlerle dolu bir ortamda konuan med zamanla genellemelere ba vurarak belli
iki kiiyi andryordu; anlaabiirnek iin srekli bir akmn ya da bir dnemin edebiyat dilinin
olarak szlerini yinelemeleri gerekiyordu. Ger- zelliklerini aratrabilir. Sylenenlerden anla-
ekten d,e grUltlii, parazitli bir ada yayoruz; laca gibi, bu tutum belli bir yntemin uygu-
anlamak iin szlerimizi yinelememiz kanlmaz lamas durumundadr;' edebiyat, konuulan-ya
oluyor belki de. Bu grltl', anlama glk- zlan dil dzeyinde ele alp daha ok betim-
lerini dnrsek anlamszlklardan ylmamamz leyid olarak kalabilir. Yapttaki dilsel deyi
gerek, diyorum. Belki de anlamlara ulamay zelliklerini betimlemekle yetinebilir.
(kafamzn iindeki) grltler, patrtlar engel- Yapsac eletiri, sanyorum, yalnz gn-
liyor. Belki de gerekten her anlamszln altn delik dil dzeyinde kalmaz. Bu tipten bir ara
da bir anlamllk gizli. trmann dilbilimini aan bir yntemi vardr; bu
bakma yapsal deyi incelemedsi gibi edebiyat
yaptnda gndelik dilin nasl kullanldn in-
Sanat ve yaposakhk
celemekle yetinmez. Szgelimi edebiyat yaptnn
Saussure'n yapsal dediimiz dilbilimi, gndelik dil dnda zel bir dil, yeni bir gsterge
geleneksel ve karlatrmal dilbilgisi kadar filo- dizgesi oluturup oluturmadn inceleme ko-
lojiden de ayrlyordu. Yapsal dilbilim filolojinin nusu yapar. Bu amala yapsac eletiri dilbilimi
tersine, yalnzca sanatsal deer'i olan yaptlarla rnek alan, ancak dilbilimsel yntemden baka
ilgilenmeyecek, yazl metinlere deil, konuu olan bir yntem uygular. Ama genel ilkeler diye
lan dile arlk verecek ve dilin kiisel kullanm nerdii, edebiyat yaptnn ezamanl bir yak~
larndan ok toplumsal dizgesini gz nnde lamla ve tarihsel arka plan, giderek yazar bir
tutacakt. Yapsal dilbilimi bJr k noktas yapan yana braklarak, bir yap olarak ele alnmasdr.
yapsalcln bu yzden sanat ve edebiyattan Yalnz bu dzeyde iki deiik alma dorultusu
uzak kalaca dnlebilir (nkU yazl bir nu birbir'inden ayrmalym: ikin ve akn a-
metin olan edebiyat yapt her eyden nc~ lma trleri. ikin adn verdiim inceleme biimi,

~
edebiyat yaptn kendi iinde ele alr. Szgelimi da kabilir; yapsalclk anlalmas, sindirilmesi
tek bir yaptn elerinin neler olduunu ve bu g bir akm olduundan, bu niteleme "derin
elerin dizgesinin nasl bir yaps olduunu ara yaptlar" vermenin de bir belirtisi saylacaktr.
trabilir. Buradan belli bir yazarn tm yaptlar Daha nce de dediim gibi ayrt ettiim bu
na, belli bir dnemin edebiyatna gemek, olanak ura dzeyleri gereldikte ayr ayr alanlar deil;
d deildir. Akn dediim trden inceleme tu- birbirinden en uzak gibi grnenler arasnda
tumu ise tek tek yaptlarn olduu gibi genellikle bile tam bir kaynamlk var belki de. Ama
edebiyatn da dna kmay dener. Akn ince- aada yapsac akm dolaylarnda gelien sanat,
Iemenin amac edebiyat da iine alan daha genel zellikle edebiyata ilikin ana dnceleri zet-
bir yapy ortaya karmaktr. Burada edebiyat lerken, bu ayrmlamann okuyucuya bir tutamak
yapt kendi iinde bir gsterge dizgesi deil de, vereceini, neyin daha ok ne ynde bir alma
da dnk bir gsterge olarak ele alnr, bu gs- idii konusunda daha belirgin bir tasarma olanak
tergenin iinde yer ald dizgenin ne olduu ve salayacan umuyorum.
bu dizge araclyle neyin gsterildii aratrlr. Gerekte sanatta yapsalclkla ilgili al
Yapsac eletiri bu dzeyde, bir a ve genel bir malarn balangc Rus biimselcileri (formalist-
yntem olmakla yetinebilir. Her trl yapta bu Ieri). Rus biimselcileri 19-15 ile 1930 yllar ara-
adan baklabilir, her trl yapt bu yntemle snda Rusya'da etkili olmu bir eletirmen top-
zmlenebilir. luluu. ilkeleri sanat, edebiyat toplumbilimsel
Yapsac edebiyat kuram dediim alma ya da ruhbilimsel adan ele almamak; bir yapt
dzeyinde her trl yapta uygulanan genel bir yazarn yaamyks ya da ann toplumsal
yntem sz konusu deildir artle Gerekte bir koullaryle aklamaya kalkmamak; tersine
nceki alma tryle ok sk balants olan yapt kendi iinde bir inceleme konusu saymak;
_ bu aamada edebiyatn ne olduu, ne olmas i incelemeye arlk vermek. Bunun iin Rus
gerektii konusunda daha genel dnceler geli biimselcileri sanat yaptnn yaratlmas srecine
tirilir. Buna gre yazarn, yaratnn edebiyatta kaytsz kalyorlar; dolaysyle doalst, mistik
ne gibi bir yer tuttuu, sanatn amalarnn ne eler ieren yaratma ilemini, romantiklerin
ynde olduu, bu amalar gerekletirmek iin ve gerekstclerin baland "esin masal"
ne trden aralar kullanlaca belirlenmee a- n bir yana brakyorlar. Rus biimcileri edebi-
Ilr. Bu dzeyde daha ok rnek yaptlarn ele yat btnyle teknik bir dzlemde ele almak
alnacan, giderek bu trden yaptlar yazlma istiyor; szgelimi yazarn kiisel bir deyi sala
snn nerileceini dnyorum. Bu aamada mak zere nasl bil' dil kurduunu incelemeyi
da ikin-akn ayrmnn ayn biimde geerli neriyorlar. "Genellikle edebiyatta dil nasl bir
olduunu belirtmeliyim. kullanmdadr? Duygusal dille, iir dili arasndaki
Yapsac sanat, zellikle yapsac kuramn bantlar nelerdir? Dizelerin ses ynnden ku-
arad ya da nerdii zellikleri tayan yapt ruluu, ykde anlatnn dokusu ..... gibi konular
lardan oluur. Bunlar zellilde bir yapsailk gittike arlk kazanyor.
gsteren, bir dizge oluturan yaptlardr. Burada Moskova ve Petrograd kentlerinde gelitiri
yle bir ayrm yapmann anlamsz olmayaca len bu dnceler daha sonra Prag okulu evre-
kansndaym: Kimi sanatlar yapsalclktan n- sinde srdrlyor. Bu arada sanat ve edebiyatta
ce ya da ondan bamsz olarak bu trden yapt "yabanc-klma" teknii ya da ilevi zerinde
lar vermi olabilir. Buna karlk belli bir sanat srarla duruluyor. kolovski'nin u szleri bu
akmnn yaptlar da bu kurama daha uygun gele- eilimi zl bir biimde dile getirmi: "Birok
bilir. Ama bir de yapsalclk dolaynda yaplan kez algladmz eyleri (salt) tanma yardmyle
kuramsal almalardan yola kan sanatlar bu- alglamaya balyoruz. Nesne nmzde duruyor,
lunabilir. Bunlar akmn genel havasndan etki- biliyoruz o nesneyi, ama grmyoruz. Bu yzden
lenip belli dncelerinden esinlenebilecei gibi, o nesne konusunda bir ey syleyemiyoruz. Sa-
dorudan birtakm kuramsal ilkeleri bilinli ola- natta trl aralarla, nesne algnn otomatizmin-
rak yaptlarnda gerekletirmeyi de deneyebi- den kurtarlabilir. (_ .. ) Sanat nesneleri duymak,
lirler. Elbette yapsalclk bir moda olarak gz- ta daha ta klmak iin ortaya kmtr. Sanatn
delik kazand ve ilgi ektii iin kendilerini erei, nesnenin grlme anlamnda alglanmasn
yapsac diye sunmak isteyen birtakm sanatlar salamaktr, ama tannma anlamnda deiL. Sa-

I 249 i
natn yntemi (ortalktaki) eyleri "yabanc doruluk ya da yanllktan sz edilemez. Bart-
-klma" yntemidir: Biime arlk kazandrma, hes'a gre dil dna kmayacak olan eletiri
algy zorlatrma ve algy uzatma yntemidir yaptta doruluk ya da yanllk aramaz, ancak
bu. Buna g'e alg sreci sanatn z ereidir ve yaptn tutarl olup olmadn inceleme konusu
uzatlmas gereklidir, sanat bir eyin yaplmasn yapar. Eletirinin amac inceledii yaptn tutarl
yaama aracdr; ama yaplan eyin kendisi sanat br dizge oluturup oluturmadn aratrmak
iin nemli deildir." (Alntly yapan: Broekman, tr. Gerekten de Barthes'a gre edebiyat bir
Jan M.: Strukturalismus, 1971, s. 55, altn iz- dildir ve bildirisiyle deil, oluturduu dizgeyle
meler benim; bkz. kaynaklar 11) var olur.
Yazlarmda snrladm biimiyle yapsac ilk bakta Barthes, ikin bir incelemeden
akmdan Paris okulu diye sz edilebilir. Paris yana olduu izlenimini uyandryar: Gerekten
okulunda hem Rus biimcilerinin hem de Prag de Barthes yaptn bir yarat rn olarak ele
dilbilimcilerinin dncelerine kout savlar or- alnmasna kar; yaptn naslolutuunun, ya-
taya atlm, genel yaklam olarak ayn temel zarn ne gibi etkiler altnda kaldnn sorun
tutum sI'drlm. Paris'te yaygnlaan ana dnda tutulmasn neriyor. Ama bunun yannda
grlerden biri yapsal yntemle edebiyat ara- edebiyat yaptnn kendi iinde bir gsterge ol-
snda nasl bir ba kurulacana iyice aklk duunu savunmada birlikte, kendi dnda da
kazandryor. Bu anlaya gre de yaratc zne bir ey gsterdiini ileri sryor. Bu bakma
masal bir yana braklmal, edebiyatta bireysel eletirmenin grevi edebiyat yaptnn dnda
yandan ok dizgesel zellikler aratrlmaldr. bulunan bu gsterileni aramak da olabilir.
Yine bu gr asndan edebiyat dili, dilin ola- Barthes'a gre yapt yazarn da aan bir
an yapsndan ayrlmakla oluur ve edebiyatta yap: Anlamlar evrenine bir alm sanki, yapt
dile yeni bir yap katlr. Edebiyatnn ortalk yazarn sylemek istediinden ok daha. zengin
tak i kurallara uymamas, olaan yapdan ayrlma anlamlar tayor. Gerekte edebiyat yapt bir-
isteinden gelir; yinelemele'e, benzetmelere. takm sorulardan kurulu; iin ilgin yan yazarn
kartlklara, koutluklara ba vurmas ise yeni kendisi de koyduu bu sorular yantlayacak du-
bir yap kurma abasn yanstr. iirde ise durum rumda deil; getirmeye alt yantlar da yeni
daha da katmerli: iir yalnzca gndelik dilden sorulara gtryor yalnzca. Bu bakma yapt
deil, dzyaz olarak edebiyat dilinden de ayr kendi snrlar iinde kalan, bitmi bir kurulu
lr. Bu bakma iir yalnzca bir dzyaz-olmayan deiL. Edebiyat yapt sonu gelmez bir anlam-
deil. ayn zamanda bir kar-dzyazdr da. lanma sreci.
iirde belki de tm dilsel yaplar bozulur, daha Yapsac edebiyat kuram ya da eletirisi
nce benzeri olmayan yepyeni bir yap kurulur. iinde Lucien Goldmann'n daadn anmam gerek:
Bunun iin de iirde allm biimde bir anlam Goldmann yapsac tutuma diyalektik ve tarih-
iletimi yok, iirde okuyucu anlam yitiriyor ve sellik alarn da eklemeye alan bir dnr.
yeniden buluyor. Goldmann da yapt bir rn deil, bir gsterge
Fransz yapsalclarnn nde gelenlerinden olarak ele alma eiliminde olanlardan, ama var
Roland Barthes, yapsac eletirinin de en nemli olan yaplarn tarihsel gelime iinde anlam ka-
adlarndan. Barthes'a gre edebiyat evren ze- zand, gemi olaylarn yapta yeni boyutlar
rinde, nesnelere ilikin bir konumadr. Oysa saladn da savunuyor.
eletirinin konusu evren ya da dorudan nesne- Edebiyatla ilgili yapsac almalar Tel
ler deildir. Eletiri edebiyat zerine konuur, Quel dergisi dolaynda younlam. Bu evrede
bu bakma eletiri evrenden sz eden bir dil de bir edebiyat yaptnn yazarn yaamyks
zerine bir konumadr. Buna gre eletiri ikinci ya da edebiyat tarihi asndan incelenmesinin
dzeyde bir dil, bir st-dil, bir meta-dildir. braklmas neriliyor. Edebiyat yaptnn dilsel
Eletiri evrene ilikin olmad iin "doruluk" bir kurulu olarak gerek bir zerklii var; bu
peinde de deildi', nk doruluk, bir ner- bakmdan dardan temellendirilmesine gerek
menin dile getirdii nesne dzenine uygun olma- yok. Yapt kendi iinde zmlemek en uygun
sdr diye kabaca tanmlanagelir. Bu bakma yal- yol; yapt dilsel bir kurulu olduu iin de zm-
nzca dil iinde kalnd srece (evrenle, nesne- lemede dilbilim yntemine ba vurmakta byk
lerle olan uygunluk denetlenemeyecei iin) yarar var. Yine bu evrede savunulan bir dn-
i 250 i
ceye gre, edebiyat yaptnda tek ynl bir an- Sanatta yapsalclktan sz ap nl sinema
lam iletimi, bir bildirim sz konusu deil; yani ynetmeni Pasolini'nin adn anmamak olacak
yazarn kafasnda belli bilgiler var da, yaptyle ey deiL. Ama Pasolini'nin yapsalclnn do
bunlar okuyucuya aktaryor deiL. Yazarn temel rudan yaptlarnda m, yoksa yalnzca kuramsal
amac bi' yap kurmak. Ancak okuyucu bu yapy, almalarnda m i banda olduunu kestirmek
bu yapnn elerini, eler arasndaki bant pek kolay deil. Kendisi bu iki alma alannn
lar ortaya kararak, anlam da kurmak durumun- ayrln vurgulam: "Benim kuramlarm dil-
da. Gerekte yaptn ierii deil biimi belirle- bilimsel dzeydedir: Bir dilbilgid ile yazabilecei
yen, ancak, biim, belli bir anlam oluturuyor. iir arasnda bir bant bulmak olanak ddr,
Bir de u: Edebiyattn yap kurarken gz nnde. birbirinden btnyle ayr alanlardr bunlar.
tutulan ama, daha olanakl, daha zengin bir dil Kuramsal almalarm estetik alanda olsayd,
gelitirmek; bunun iin de gnlk dil almal, estetik kuramla estetik rn arasndaki bant
gerekirse paralanmal, deniyor. Bu ilem iin soru konusu yaplabilirdi. Ama kuramlarm dil-
tek bana bir alma da zorunlu deil (yalnz bilimsel ve dilbilgisel alanda olduu iin, bu iki
l iinde esinlenen sanat masal yklmal ); eyarasnda niteliksel bir ayrlk var." (Pasolini,
kiisel anlatmlar almal; znel bir yarat olarak s. 148,149, bkz. Kaynaklar 21) Ama bununla bir-
edebiyatn yerine, metin yapm gemeli. Metni likte Pasolini yapsafe denebilecek almalarnn,
bir yazarn yazmas gerekli deil, metin bir "k- sinema ile uramasn daha bilinli kldn, bu
me"ce yazlabilecei gibi, baka metinlerden de abalamasnn gerekelerini aa kardn ileri
tretilebilir. stelik ortaya kan metin tek yollu sryor. Gerekte Pasolini'nin kuramsal dn
bir okumaya da zorlamaz kiiyi; okuyucu metni celeri btnyle Saussure'n genel gstergebi-
deiik ynlerde okuyabilir, bylelikle deiik lim tasars iinde yer alyor, bu savm Pasolini'
yaplar kuabilir. nin u szleri destekliyor: "Sinema dilini bir dil
YapsaC sanattan sz etmek iin Tel (lingua), bir gstergeler dizgesi olarak inceledi-
Quel dergisi dolaynda tretilen metinleri an- imde, dayandm ncl Iep u idi: Yazlan
mak gerek. Bu tretimlerde bilgisayarlardan bile -konuulan gstergeleri bir ilk-rnek olarak gr-
yararlanmann dnldn bir yerlerde oku- mek yanltr: Burada bir andrma aramak da
mutum. Daha geriye gitmek gerekliyse Rus bo, nk yazlan - konuulandan ok deiik,
gelecekileri (ftristleri), kurgu cu lar (konst- ok baka gsterge ve bildirime dizgeleri ola-
rktivistler) ve Fransz kbistleri yapsafe tutu- bilir. Sibernetik yaam kavramn nasl genilet
ma akraba bir eilimde. Bir de yeni-roman'n mise, biz de dil (Iingua) kavramn geniletmeli
yapsalcla bir yaknl olduu rahatlkla sy- yiz. Bu, benim temel nclm olmutur." (Pa-
leniyor. Bir kere yeni-roman gelenekle balar solini, s. iSO, 151)
koparmak isteyiiyle yapsac incelemeye uygun Bu szlerinde aa kan belirgin yapsafe
bir konu oluturuyor; tarihsel ndayanaklar aza eilimine karn Pasolini, Fransz yapsafelar
indirdii iin ezamanl bir tutumla daha kolay ile kkten bir anlamazlk iindedir. Bunun bir
incelenebiliyor. Bir de yeni-roman 'da da yazarn belirtisi olarak da "yap" szcn brakarak,
yaratcl arkaya itiliyor ve dilin belirleyicilii "sre" kavramn ye tutmu, nk Pasolini'ye
srarla vurgulanyor: rnein Claude Simon'a
gre "sre" szc "deer"i de ieriyor.
"Deer" diye bir ey var olduu srece de "yap"
gre yaratclk dilin kendisinde, dilin bir i
bir gelime gsterebiliyor, kemikleneden kur-
dinamizmi var; zel bir bantlar rgs tulabiliyor. Bu kayglarndan tr Pasolini,
oluturuyor. Yazar, yazma sreci iinde bu r- Fransz yapsalclarnn pek tutmadn syledii
gyle karlayor ve bu rg yazar hi bekleme- Hjelmslev'e bir yaknlk duymu. Gerekte
dii yerlere srkleyebiliyor. (Trkede yap Pasolini'nin yapsalcl btnyle kendine zg,
safela en yakn grdm, eitli dntr mistik, metafizik boyutlar tayor; Pasolini'ye
melere aklyle Behet Necatigil'in "Kareler"i, gre "Bir aa bile dilsel bir dizgenin gsterge-
deiik okuma dzenleri neren Bilge Kara- sidir. Ama aa araclyle konuan kim 1 Tanr
su'nun Uzun Srm Bir gnn Akam ile teki ya da gerekliin kendisi. Bunun iin bir gsterge
metin ve masallar. Bu metin ve masallar hem olarak aa gizemli bir konumac ile bildirime
tek tek kendi ilerinde bir yap kuruyor, hem iine sokar bizL" (Pasalini, s. 153) Bu anlamda
de yan yana geldiklerinde baka bir yap olu Yunus Emre'yi de, MevHina'yl da yapsafe say-
turabiliyor. mak gerek!
FELSEFE YAKNLARNDA YAPISALelLlK

Gerekte yapsalcln bir felsefe akm ol- Levi-Strauss yapsaC yntemi budunbilim
duu sylenemez; giderek yapsalcln szge- alanna uygularken, felsefenin geleneksel sorun-
limi fenomenoloji gibi bir felsefe yntemi sala laryle de kar karya gelmi. rnein sofistle-
d bile tartmal. Ama felsefeyle belli bir yakn rin ortaya att "doadan olan" ile "insann
l olduu da yadsnamyor. YapsalcIlk daha koymu olduu" kartl Levi-Strauss'un d-
ncede sylediim gibi bir dnya grne, bir ncesinde ok nemli bir yer tutuyor. insanla
ideolojiye dnt anda, evrenin tm ze- ilgili btn olaylarda Levi-Strauss bu ikilii, bu
rinde konuma anlamnda metafizie, bununla da doa-kltr kartln gryor. stelik Levi
felsefeye yaklayor. Yapsalcl Parmenides me- -Strauss bu iki yan ayrt etmek iin birlekde
tanziinin yeniden canlandrl diye grenler nermi: "insanda evrenselolan her ey Doa
var. Ama yalnzca bu deil: yapsaC yntemin dzeninin bir belirtisidir ve (insanda doal ola-
toplum olaylarna uygulanrken belli bir toplum, nn) temel zellii kendiliindenliktir; bir kura-
insan, tarih anlayn birlikte getirdii gzden la bal olan her ey de kltre ilikindir ve g-
kamam olmal. Ayrca edebiyat kuram, este- relilik, tikellik zelliklerini tar." insanda bu
tik alannda sylenenler de byk lde felsefe iki yan birbirine kaynam olarak bir arada bulu-
dzeyinde yer alyor. Yapsalcln felsefeye bun- nur, insann hemen her davrannda hem doal
lardan da baka katklar olacan sezinliyorum. bir yan, hem de kltr eleri grlr. Szgeli-
Kanmca moda olarak tozu duman yattktan mi daha nce anlattm evlenme olayn ele
sonra, yapsalcln deiik bilim alanlarnda alalm: Evlenme temelde cinsel igdye daya-
olduu gibi felsefeye de deerli bir eyler brak nyle doaldr, ama insan evlenmeyi belli ku-
t gzlemlenecek. rallara balayarak, bir kltr kurumuna dn
trr; ama bu kurallarda kan bann nemli bir
yer tutmas yeniden doal yann belirmesi de-
insan ve ta,rih karsnda, mektir. Yemek yemede de, mitoslarda da, m-
levi-Stra,uss zikte de hep bu doa-kltr kartl vardr.
Btn bu sylenenlerden kan u: insan
Levi-Strauss hi bir zaman dorudan bir yalnzca bir hayvan deil; insann hayvandan fazla
felsefe almas yapmamasna karn, aratrma bir yan da var; doa-kltr kartl gerekte
larndan felsefeye ilikin sonular karmaktan bunu dile getiriyor: Kltr, insan teki doal
da pek kanmam. Yaptlarnda Rousseau, t'1arx yaratklardan ayryor. Ama bu kltr dediimiz,
ve Nietzsche ile balar kurmas Levi-Strass'un bu insan hayvandan ayran zellik tam olarak
felsefeye olan yaknln belgeliyor. Ayrca yn- nedir? Levi-Strauss bu konuda Aristoteles, Kob-
tem sorunlarna gsterdii ilgi de Levi-Strauss'u bes, Vico ve Rousseau'yu izliyor. Levi-Strauss'a
bilgi retisi ve bilim felsefesinin snrlarna geti- gre "insan demek, dil demek ve dil demek de
riyor. Daha nce de grdmz gibi Levi-Stra- toplum demektir." Buna gre insan hayvandan
uss'un sorunlar arasnda unlar da yer alyordu. ayran dil ve toplumdur. Gerekte Levi-Strauss
Bilimin amac nedir? Bilim, duyu verileri ya da iin dil ve toplum, birbiriyle ok sk balants
gzlemlerle yetinir mi? Yoksa bunlar aan sen- olan iki szck: dil, toplum iinde ortaya kan
tezlere mi ynelir? "Model" kavramnn bilim- bir dzen; toplum olaylar ise dilsel dizgelerden
deki yeri nedir? Bilimin, zellikle toplum bilim- baka bir ey deiL. insan toplum iinde yaad
lerinin yntemi ne olmaldr? ite dkmn iin bakalaryla bildirime kurabiliyor; bildiri
yaptm btn bu sorunlar, budunbilimin snr me kurabildii iin toplum iinde yaayabiliyor;
larn zorluyor; Levi-Strauss'un almalarna bir bu zellikleriyle de hayvandan ayrlyor.
felsefe boyutu kazand~yor. Gerekte, youn Ama Levi-Strauss insana evren iinde ayr
yntem bilinci olan bilim adam filozofa bir calkl bir yer verilmesinden yana deil, Levi
tutum iinde demektir. -Strauss'a gre insann hayvanclan ayrlan birtakm
i 252 i
zel ynleri varsa da, bu ayrlk insann stnl- Zaman iinde bir ilerleme gsteremeyen bu
n gstermiyor. insan doann gbeinde de- ilkel insanlar hayvandan ok bitkiye yakndr.
il, olsa olsa doann ancak zel bir paras. Ger- ncelikle bir yaama kaygs iinde bulunan bu
ekte Levi-Strauss insan bireyini, zneyi yad- bitkisel varlklar, yksek bir kltr oluturamaz
smak ister gibi. inceledii toplum olaylarnda ve bir yaratclk gsteremez. Bundan tr ilkel-
bireye nemli bir yer vermiyor; birey yapnn lerin ya mantk-ncesi bir dnme biimi ya
yalnzca bir esi, belli bantlarla varlk ve
da ok zel bir mant olduu sanlyor.
deer kazanyor; bir "day", bir "teyze" olarak
Levi-Strauss'un yaptlar srf bu savlar ya-
davranlar, iinde yer ald dizgece belirleni-
lanlamak iin yazlm sanki. Levi-Strauss'a gre
yor sanki. Levi-Strauss'a gre "biz"in, "bizler"in
insann yalnzca yaama kaygsna decei bir
dnda "ben"den sz edilemez. Bireyaile, budun,
dnem dnmek pek g; insann doal yaam
snf, toplum iinde nerdeyse eriyip gitmi.
Ben'in "biz"le hi arasnda bir yeri yok. her an kltrle i ie. ilkel denilen topluluklarda
Felsefenin ok eski bir sorunu olan "insan da durum hi baka deil; stelik ilkel ad verilen
nedid" dolaynda younca bir biimde dn bu kltrlerde ylesine karmak dizgelerle
m olan Levi-Strauss tarih metafiziinin de pek karlayor ki kii, bunlara gelimemi demeye

uzanda deiL. Sanyorum, Levi-Strauss tarihi dili varmyor. Ayrca Bat insannn dncesinde
bir dizgeler dizisi olarak grme eiliminde. Bu de ilkel denen elerin bulunduu gzden ka-
bakma tarihsel sreten, tarihteki devinimden mamal; yabanl dnce diye bir ey varsa, bu,
sz ederken, gerek devinimle, szde devinimin Batl insann kafas iinde de var.
ayrt edilmesinden yana. Levi-Strauss'a gre dizge Gerekte Levi-Strauss amzn teknolojik
iindeki devinimleri bir deime sayma yalnzca gelimelerini kukuyla karlayanlardan; bu ba-
bir yanlsamadr; ancak dizge deiir, baka bir kma Batda gelitirilen uygarlk biiminin yetkin
dizgeye geilirse tarihsel bir devinimden sz bir rnek olmadnn da savunucusu. Giderek
edilebilir. Levi-Strauss dizgelerin deimesi an- ilkel yaama dzenlerinin de stnlkleri oldu-
lamnda tarihsel gelimeyi yapsac ynteme unu ne sryor. Ama bu savlar, Rousseau ya
kapal saymam, giderek bu dizgeleri dzenleyen da daha dorusu Diderot gibi, mutlu bir "doal
genel bir dizgeyi aratrmay bile tasarlam. durum"a dayamyor. Levi-Strauss'a gre insan
Grld gibi Levi-Strauss tarihte bir iin toplum dnda, mutlu ya da mutsuz bir doal
devinim olduunu yadsyor deil, yalnzca Hegel durum dnlemez; insann doal durumu top-
tipi bir tarih anlayna kar kmak istiyor. lum iinde bulunmaktr. ilkel toplumlarda bir
Hegel'e gre tarih byk Dou imparatorlukla- stnlkten sz ediliyorsa, bu doal durumda
rnda ilk kprtsn gstermi, Yunan ve Roma olduklarndan deil, doalolanla kltr arasnda
zerinden geerek Hristiyan Cermenlerde do- bir uyum, bir denge kurduklarndandr.
ruk noktasna erimi. Tarih zgrle, bilinli- Levi-Strauss'a gre Bat insan bireyci ve
Iie, yetkinlie doru bir gidi; bu yetkinlik de ben-merkezci bir tutum iinde. Bat insannn
en katksz rneini Bat uygarlnda buluyor. baka olan, yabanc olan her eye kendiliinden
Belki de yle demem daha doru: Gerekte tarih bir dmanl var. Batl insan iin "cehennem
yalnz Bat dnyasnda yrmekte; gelime, ileri bakalardr." Oysa ilkellerin mitoslarndan ala-
gitme yalnz Bat iin sz konusu. Bunun dnda ca nemli bir ders u; cehennem kendisin-
donup kalm eski uygarlklarla, tarihin dnda dedir. insann her eyi ykp yakmaya merak
kalm ilkel topluluklar var. Hegel'in tarih fel- sard amzda bireyin biraz kendini silmeyi
sefesi dolaynda zetlediim bu evrim anlay renmesi gerekiyor. insan canl olan her eyi
Levy-Bruhl'n almalarnda bilimsel bir gr- kurutaca yerde, yaama deer vermeyi ren

nm alm. Genellikle Levy-Bruhl'e balanan ve meli. Artk bakasna sayg kiisel karlardan
Strauss'un kar kmak istedii gr aa yu- ar basmal, yaam insann stnde bir yere
kar yle: ilkel ya da aa denilen topluluklarda oturtumal. insan kendini biraz geri ekmeyi
bulu, yenilik diye bir ey yoktur, bu topluluk- becerebilirse, belki o zaman gerek bir hma-
larda kltr donmu bir gelenekle rtr. nizma ne kabilecek.
Michel foucault ya da her belli tarihsel dnemlerin kendilerine zg bir
dnme, bir evreni kavrama biimi var. Burada
trl akm yapsalc eletirisi bir genel geerlikten, daha bir stnlkten sz
Genellikle ada ama zellikle de Batl etmek yerinde deiL. Bunlar kapal dizgeler olu
insan iin evrene ilikin gvenilir bilgiler edin- turuyor, zaman ya da uzay iinde birinden teki-
mek zere bilimsel yntemlere ba vurmak ge- ne gei bir kesintiyle, bir sramayla oluyor. Bu
rekir; doruya varmann, akla uygun olmann anlaya gre her kltr deiik bir drUm (kod)

tek yolu bu dnme tutumundan geer. Geri demek. Bu drm dili dzenledii gibi, alg e
evrenin zn ortaya karma ilemi ok eski- malarn da veriyor; deerleri de belirliyor. Bir

lerde balar, ama zamanla doru bilgiler yanl kltrn insanlar o kltrn drmledii bi-
lardan ayklanr, salam bilgiler edinmek iin imde bir evren gryorlar. Neyin deney konusu
daha gvenilir yollar bulunur ve amzn bilim- olacan bile bu drm belir,liyor. Dnme

sel dncesinde daha nce benzeri olmayan bir ilemleri de bu drmn dnda deil. Evren-

doruk noktasna varlr. Artk evrenin dokusu, deki nesnelerin neler olduu, nasl beklendii,
elerinin neler olduu, bunlarn nasl beklen- ne gibi bir dzen iinde bulunduu hep bu dr-
dii ortaya kmtr. Konuulan dilin szckleri me bal. Bu bakma Descartes'n savunduu gibi
nesnelerle, nesne bekleriyle tam bir karlkl evrensel bir saduyu yok belki de, zaman ve
lk iindedir. Bu bakma yaplan snflamalar akla uzay iinde deien saduyular var.
uygunluun bir belirtisi olduu gibi, nesne dze- Szgelimi "delilik" denen olay ele alalm:
ninin de bir yanssdr. Akla uygun bir snflama Saduyulu bir insan bugn delinin nasl grl-

da ikiye ayc ve mantka tketici olmaldr, yorsa, gemite de ayn biimde grldn, ya
denegelir. Szgelimi hayvanlar snflamak iin da baka bir biimde grlildyse bunun yalnzca
yle bir yol nerilir: bir yanlg olduunu dnebilir. Oysa Foucault
byle genel geer bir saduyu olmadn; sa
Hayvanlar
duyu (akla uygunluk) gibi deliliin de kltr
~~ omurgal
balamlarna gre deiik grnmler aldn
omurgal olmayan ne sryor. Belli bir toplumda deli, ak hastas
diye "tmarhane"ye kapatlan bir zavall, baka
ayald toplumlarda ise btnyle kutsal bir nitelikte.
drt ayakl olmayan Belli bir dnemde deliye "cin arpm" gzyle
baklm, eytana ruhunu kaptran kii diye i

aeglller atgillerden
/'\
insan insan
kenceler yaplm, baka bir dnemde. ise akl,
olmayan saduyusu olmayan, kurald bir kii demekle
olmayan
yetinilmi. Baka dnemlerde deli, ak hastas
Oysa bir in ansiklopedisinde hayvanlarn bam- saylarak iyiletirilmee allm; romantik
baka bir biimde snflandn gryoruz: dnemlerde ise deliye zlem duyulmu, deliye
a) imparatorun hayvanlar benzemeye bile allm. Demek ki Foucault'ya
b) gzel kokanlar , gre evrendeki btn nesneler ve olaylar gibi
c) evcilletirilmi olanlar "delilik" de, baka baka kltr drmlerine
d) st domuzlar, gre, baka baka anlam ve deerler kazanyor.
e) deniz kzlar Buna gre saduyular, bilimsellikler, akla uy-
f) masallardakiler gunluklar da deimeye uruyor.
g) babo kpekler
Foucault deiik kltr ya da dnemlere
h) bu snflamadakiler
bal olan bu drmlere "episterne" adn veri-
i) deli gibi rpnanlar
j) sonsuz sayda olanlar yor. "Episterne" bilgi gerelerini dzenliyor, bel-
k) deve tynden ok ince frayla izilenler li nermeleri olabilir, belli nermeleri olanak
i) vb. d sayyor; neyin bilgi konusu olacan, belki
m) az nce testiyi kranlar neyin doru saylacan batan belirliyor. Ama
n) uzaktan sinee .benzeyenler "episterne" yalnzca dnme alkanlklarnda
ite snflama tutumlarndaki byle bir ayrlktan tkenmiyor; belli bir yaknl olmakla birlikte
esinlenen Foucault'ya gre, belli kltrlerin, Kant'n "a priori"siyle de rtmyor. Bilindii

i 254 i
gibi Kant'a gre de gerekliin kendisini olduu vardr ve bilgi dzeni yeni bir dengeye getiinde
gibi kavramyoruz. Belli alglama ve dnme "insan" denen bu buruuk dzeltilecektir. Evet,
erevelerimiz var, ancak onlar iinde alglyoruz Foucault'ya gre insan yeni bir bulutur; bilgi
ve dnebiliyoruz. (Duyarlmzn kalplar uzay arkeolojisi insann doum tarihini olduu gibi
ile zaman; dnmemizin apriori (nsel) eleri yakn bir gelecekteki lmn de bildirir: Ken-
ise belirli saydaki kategoriler.) Ama Kant'n disini ortaya karan bilgi dizgesi yeni bir dei
bu apriori eleri kltr evrelerine gre iklie urad anda "insan" kumsala izilmi
deimiyor, ak sahibi her varlkta ayn biimde bir yz gibi silinip gidecektir.
bulunuyor ve zaman iinde de kesintili ya da Nietzsche'nin "Tanr ld"sn, belki daha
kesintisiz bir deimeye uramyor. Bu bakma kktenci bir "insan lecek" ya da "insan ortadan
Foucault'nun "episteme"sine "tarihsel apriori" kalkacak"la izleyen Foucault'ya bir filozof de-
demek isteyenler var; "episteme" bilgi edinme- nebilir mi 1 Olduka tartmal bir sorun bu. Ama
nin dnem ve kltrlere gre deien n-koul bu tartma iin nemli bir ipucunu yine Fou-
lar. Szgelimi Batda "episteme"lerden biri cault'nun kendisinde buluyoruz: Foucault'ya g-
benzerlikleri bilgi edinmede koul saym, baka re amzda felsefe artk varln yitirmi; ama
bir dnemin "episteme"si zdelik, ayrlk kar- bu, felsefenin yok olduu anlamna gelmiyor.
tlna arlk vermi, daha bir bakas ise plu- Felsefe btnl olan bir alma alan olmak-
um, geliimin zerinde srarla durmu. Ama tan km, ayr ayr alanlarda bamsz olarak
Foucault'ya gre Bat kltrnde iki byk epis- yrtlyor. amzda felsefe, dilbilim, budun-
temolojik kesinti olmu: bilim, tarih, iir ve devrim olarak srmekte. Bu
bakma Foucault'nun yaptlarnda da bu anlamda
1. XVii. yzylortalarnda,
ada bir felsefe yapma biimiyle kar karyayz
2. XiX. yzyl balarnda.
belki de.
Bunlardan birincisi klasik a balatm, ikincisi Foucault'nun yapmak istediinin yapsaC
ise amz da iine alan modern dnemi am. adan bir bilim tarihi ya da kltr tarihi olduu
Buna gre ada Bat insannn dnme biimi nu sylemek isteyenler de kabilir, ya da yap
klasik dnemdeki ile ayn deil, nk sylenen salc yntemi genellikle tarih alanna uygulamay
bu aamalarda Batnn akl (ratio'su) kkten bir denediini savunanlar da olabilir. Ama Foucault'
deiiklie uram. Ama burada aldn bir iler- nun bu yaktrmalardan hi birini kabul etmeye-
Iemesinden sz etmek de yersiz; yalnzca "epis- ceini sanyorum. Foucault'ya gre, kendi yapt
teme"si, nesneleri biimleme ve dzenleme, bil- lar bilim tarihi dzeyinde yer almaz, nk ta-
giye sunma dizgesi deimi. rnein XVII. sars bilimlerin amza ulancaya dein ne gibi
yzyl aklcl olarak klasik dnce nesneleri nesnel bilgiler saladn, nasl bir ilerleme gs-
benzerlik, edeerlik bants iinde kavramay terdiinisergilemek deildir. Tersine amz
istemi, bunun iin yaknlklara, akrabalklara asndan bir deerlemeye kalkmadan, deiik
nem vermi; bu yzden de bakaln en canl alarda bir bilginin nesnel saylabilmesi, akla
rnei olan "deli"yi bir aykrlk olarak anlam, uygun grlmesi iin ne gibi koullar ortaya atl
deliyi dta brakmaya alm. Ama klasik d- m; bunlar aa karmak istiyor Foucault:
nce yalnz delilii deil, insan bilimlerini de Bu bakma Foucault'nun gstermeyi tasarlad
darda tutmu; insann bilgi konusu olmasn ey: tp, iktisat, dirimbilim (biyoloji) gibi bilim-
olanaksz saym. Foucault'ya gre ancak XVIII. lerin baml olduu halde zerk, srekli deime
yzyl sonlarna doru filoloji ve iktisat bilim iinde olduu halde dzenli, bireysel yaptlarda
olarak ortaya km ve XiX. yzylda insan bi- ortaya kt halde yaratcsz, znesiz olduunu
limleri gelimeye balam. gstermek. Foucault'nun amac bu "sylenen
Bu bakma Foucault'ya gre insann bilgi eylerin" ortaya kma koullar, birbirine ba
konusu yaplmasn So<rates'e kadar geri g- Ianmalarnn, birikimlerinin biimlerini, dn
trmek, insann deimez bir sorun olduunu melerindeki dzeni ve bu dnmeler iindeki
sanmak byk bir yanlgdr. Ancak XiX. yz- kesintileri sergilemek.
yldaki bilgi dzeni insann bilgi konusu olmasn Ama burada byk bir aykrlk gze arp-
salamtr. Bunun iin insan nesnelerin dze- makta: batan beri dman kardeler olarak
ninde yeni bir yrtktr, iki yzyllk bir gemii tanttm yapsal ya da yapsac yntem ile tarihi

i 255 i
yan yana gryoruz Foucault'nun almalarnda. neksel tarih anlay, tarihi bir bantlar oyunu
Gerekten Foucault'nun yapt yapsal yntemi deil de, bir i dinamizm olarak grr; bu an-
tarih alanna aktarmak deil mi? Dorusu Fou- lay iin tarih zgrln glkler iinde y-
cault'nun kendisi katlmayacaktr bu yargya; ryen abas, bilincin kendi kendini en derin
yntemini inceledii alandan kardn savu- noktalarna kadar kavramas srecidir. Oysa
nacak, yapsal yntemle olan benzemeye bir Marx'tan esinlendiini ne sren Foucault'ya
rastlant demekle yetinecektir. Ama bunun ar- gre tarih bir biim, bir dizgeden baka bir ey
dndan yapsal yntemle tarih arasnda bir at- deildir, bunun iin tarihte yrtc g olarak
ma bulunduunu yadsyacak, yapsallda tarih- bireyden, insandan sz etmek btnyle anlam-
sellii kart kutuplar olarak grmeyi fazla yapay szdr. nsan bilimlerinin inceleme konusu yapmak
bulacaktr. Bununla birlikte Foucault geleneksel istedikleri, hmanistlerin evrenin gbeinde
tarihe bakma biiminden ayrldn da ekleme- grdkleri insan, Foucault'ya gre bu bakmdan
!idir szlerine: Gerekten Foucault'ya gre gele- g da gerekte l domu bir ocuktur.
YAPISALelLlK
VE YAAM
KAYGS

Yapsalcln moda, yntem ve ideoloji gibi tiyor mu; yoksa usta bir denemedlik snrnda
grnm olduunu daha nce belirtmitim. m brakyor 1 Bu sorulara kesin karlklar vere-
Tanttm yapsalclardan hangisinin hangi bekte miyorum.
yer ald konusunda son sz sylemeyi okuyu- YapsaC ynteme en sk yneltilen eleti
cuya brakyorum. Yalnz yapsalcln gerek rilerden biri de, yaplarn kkeninin nerede ol-
baarsnn yntem bakmndan olduunu batan duunun aklanmas zerinde duruyor. Bu ele
sylemitim; bu yargm burada yinelemek is- tirmenlere gre yapsalclar hemen her yerde
terim. Bu yntem konusundaki baarnn da zel- yapdan sz ettikleri halde. hi bir zaman bu
likle dilbilim iin geerli olduuna inanyorum. yaplarn nereden ktn sylemiyorlar. ilk
Dardan bakan bir kii olarak edindiim izlenim bakta ok yerinde gibi grlen bu eletiriye
bu: Saussure'n almalaryle dilbilim gerek btnyle katlmadn sylemeliyim. Bunun
bir devrim geirmi, salam temeller zerine gerekesini belirtmek iin de yapsafe anlamda
oturmu. Gnmzde yapsalolmayan bir dil- "yap" kavramnn ok nemli bir zelliine
bilim dnmek ok g olsa gerek. Her dil bi- dikkati ekmem yetecek. Gerekte yapsalclar
Hmci, eletirrnek iin de olsa Saussure'n y- iin yap - daha nce de deindiim gibi - ger-
resine uramak zorunda. ou dilbilimcinin de ekliin ya da gerekliin belirli bir alannn do-
Saussure'n temel ilkelerini k noktas yapa- kusu, rgs deildir. Burada yapsalclarn duyu
can sanyorum. Edebiyat, dile ok yapk bir verilerini, gzlemleri ama isteini anmsatmam
sanat olduu iin, dilbilimsel yntemi uygulayan, gerek. Yapsalclara gre "yap" hi bir biimde
yapsaC tutumu benimseyen bir edebiyat kura- gzlemlenebilir bil' gereklie indirgenemez.
m ve eletirisinin de baarl olacan sezilili- Ama bu, yapnn doalst bir nitelikte olduu
yorum. Ama teki alanlar sz konusu olduunda sansna yol amamal. Yap gerekliin kendisin-
dardan bakan kii olarak duraksamalarm var; de bulunmayan, ama gereklii bilimselolarak
Btn toplumsalolaylar bir dil sayma ne lde incelemek zere kurulan bir dizge, bir madeldir.
doru 1 Bu yntemin rnek alnmas teki dallar Bu bakma yap deyince iki eyi birbirine kar
da salam, gvenilir bir bilim dzeyine yksel- trmamak gerek: Birincisi dorudan gereklikte

i 257 i
alglanabilen somut bir dzenlilik ve rgtllk. konuyu yarattn syleyeceimiz gelir." (Ders-
Bu yap, btnyle gereklie ilikin. Gerek- ler, s. 35, Kaynaklar: 6) Szgelimi dildeki ses-
liin dokusu anlamndaki bu "yap" iin ayr bir lerin kendisinde bir dzenlilik yok, sesler kendi-
nteleme kullanmal; (Franszca "structurel" kar- liklerinden bir dizge oluturmuyor. Ancak dil-
l olmak zere) ben "yap" demeyi neriyo- bilimci belli bir aya yerleerek, ses birimlerini
rum. Bu anlamda bir organizmann, bir kristalin ayrt ediyor, bunlar arasndaki dizgeyi kuruyor.
rgtll yapl niteliktedir. ikinci trden bir Ama iin ilgin yan, bu sonradan kurulan yap,
dzen iin "yapsal" (structural) deyimi daha zorunlu, kesin bantlar dizgesi oluturuyor.
uygun. "Yapsal" gereklie deil de, bir dizim, Bu bant ya da elerden bilmediklerimizi, bil-
szdizimi (sentaks) olarak, dile, gstergelere dilderimize dayanarak ortaya karabiliyoruz.
ilikindir. Yapsailk bu dizgelerde anlam ileti- Saussure'n kendisinin byle bir buluu var.
mini salayan dzenliliktir. Yapsal anlamnda Saussure Hint-Avrupa dillerinin bilinen ses birim-
yap dorudan gzlemlenemez, alg konusu ola- lerine dayanarak, bilinmeyen bir ses birimini
maz; yapy ortaya karmak iin zel yntem- (*A) ortaya karyor. (Bu buluu yapt 1877
lerin uygulanmas, yapnn bilim adamnca ku- ylnda Saussure yirmi yan bile doldurmamt.)
rulmas gerek. rnein krmz ve yeil klar, Sonralar 1941 ylnda Hendriksen Hitit dilinde
trafik gstergeleri dilinde bir yapsal zellik - Saussure'n ne srd biimde - bir (*A)
gsterir. Ama yapsal zellik renklerin kendisinde ses birimi bulunduunu aklyor.
deildir, gerekte bir uzlama dayanr. Bu kr Btn bu anlattklarm, yntem olarak
mz ve yeil renkleri, baka renklerle, diyelim yapsalclayneltilen az nce andm eletiriyi
ki mavi ve mor ile deitirirsem, srcler bu belli lde karlyor. Yap, temelini gereldikte
renklerin ne anlama geldiini karamaz; byle- bulmayan, sonradan kuramsal yoldan kurulan
likle yapsal zellik ortadan kaldrlm olur. bir dizge olduuna gre, bu dizgenin kaynann
Yapsac akm iinde bilimsel almann ne olduunu sormann, kkenini aratrmann
aamal olduu, sylenegelir. Bu aamalar: byk bir anlam yok. Ama inat bir eletirnen
Gereklerin gzlemlenmesi, bir modelin kurul- kar knda yine de ayak direyebilir, bu kur-
mas ve bu modelin yapsnn zmlenmesidir. gularn nereden geldiini, nerede temellendiini
Gerekli grldnde bu model dntrlerek sorabilir. Dorusu bu her yapsalcnn karlk
baka modellere geilebilecei gibi, modeldeki verecei (ya da vermeyi deneyecei) bir soru de-
eksik eler de bilinen elere dayanarak ortaya iL. Ancak Levi-Strauss, Jakobson ve Chomsky'
karlabilir. Bu anlay sanyorum, Ferdinand de bu sorunun karln bulmaya yarayacak ip-
de Saussure'e kadar geri gidebiliyor. Saussure'n ular gryoruz. Bu dnrler yaplar insann
dilbilimle balantl olarak dile getirdii nemli zel bir yetisinde temellendirme eilimindeler.
bir sav u: "Konunun gr asndan nce var u izelge hem bu eilimi hem de genel yapsal
olmas yle dursun, nerdeyse gr asnn tutumu ak bir biimde zetliyor:

Ailfl iliskilzri
SZ: _sylav Mitoslar ::vla.nmlZ . Kw-allor

'~"D'_~ ----J7--------9f-~'".=~
___
Dilsz yap Mi+osloro .Akrabalk

PERiNOE.

DogU'l'ton bir
yop kurma
yilH;,i
Gerekteyap kurmann insann doal bir yetisi Az nce sylenenlerden yapsalcln bilim
olup olmad, beynimizde temellenip temellen- felsefesi, bilgi retisi asndan ilgin bir akm
medii benim iin tartmal bir konu. Kolaylkla olduu bir kez daha ortaya kyor. "Bilim - ger
da sonuca balanacan sanmyorum. ek ilikisi, kuramsal kavramlarn soyutluu,
Ama ister beynimizde temellensin, ister doa bilimleri - insan bilimleri ayrl" hep bu
bambaka bir kayna olsun, yap'nn gnmzde balamda soru konusu yaplyor. Tekelci olmama-
yeni anlamlar yklenerek de olsa alabildiine bir sn nerdiim yapsac yntemin felsefeyle bir
yaygnlk kazanmas zerinde dnlecek bir baka ilikisi daha olabileceini dnyorum:
olgu. Ancak u aklama hi de akla aykr gel- Bu da analitik felsefeyle bir ibirlii ynnde.
miyor: Gnmzde bilimler alabildiine gelii Analitik felsefe deyince kabaca sylendikte,
yor, her gn yeni yeni bilimler ortaya kyor; felsefe sorunlarn dilsel dzeyde ele. alan, felsefe
yepyeni bilgi edinme yollar, aralar bulunuyor. sorunlarn dil sorunlar olarakgren ada
Ne var ki ok aykr bir durumla da karlyoruz: felsefe akmn anlyorum. Saussure'den bu yana
Bu gelime sonunda gereklii daha iyi kavraya- dilbilim salam bir yntem gelitirdiine gre,
cak yerde, daha bir kavrayamaz oluyoruz. BiI- analitik filozoflarn bu yapsac tutuma daha bir
gilerimiz oaldka, bilgisizliimiz de birlik~e yakndan ilgigstermesi gerektii kansndaym:
artyor sanki. Sorunlar detike zmlere Dilsel sorunlarla ilgilenen bir dnr, dilbilim-
deil, yeni sorunlara varyoruz. Yine dilden bir sel ynteme de yabanc kalmamal, diyorum.
rnek vereyim: insann konuurken kartt nerim analitik bir tutumla felsefe yapan kiinin
sesler gerekte sonsuz bir eitlilik gsteriyor. yapsal yntemden yararlanmas, yapsal dilbi-
Bir "a" sesi baka baka toplumlarda ok baka limle uraan kiinin de analitik filozofun sorun-
biimlerde karlyor. Ayn dil iinde sesler larnn bilincinde olmas.
blgelere, toplumsal kesimlere gre deiiyor. Bir ideoloji olarak yapsalcla gelince ...
Dahas, tek kii bile ayn sandmz sesi deiik Dorusu srf bir ideoloji olduu iin yapsalcl
biimlerde karyor. Sesbilgisi (fonetik) iler- eletirmek isteyenlerden deilim; nk yaa
leyip daha ince aralar gelitirdike bu eitli dmz dnemde ideolojinin bir kanlmazl
likleri daha ayrntl olarak saptyor; bylelikle olduunu dnme eilimindeyim. Ama felse-
ortaya kan veri snrszl, veri karmakl fenin grevinin ideolojiler ortaya atmaktan ok,
nnde bilim adam aresiz kalyor. Oysa yapsal klk deitirmi ideolojileri ortaya karmak,
dilbilim, dizge kavramindan yola karak, nemli ideolojileri eletirmek olduuna inanyorum.
deiiklii nemsizden ayrt ediyor; yalnzca Bu bakma genel gstergebilim anlamnda yap
anlam iletimini, bildirime dzeni.ni etkileyen salcl, toplumlara egemen olan klk deitir
ayrlklar gz nnde tutuyor. Bylelikle de mi ideolojileri ortaya kartt lde onayl
konusunun karmakl altnda ezilmiyor. ite yorum. Ama bir . ideoloji olarak yapsal CI-
yapsal yntem byle bir kaygnn, byle bir ln kendisinin neyin ideolojisi olduunun, bir
zlemin rn. Yapsac bilim adam iin temel gsterge ise neyi gsterdiinin ortaya
sorun u: Bilim adam inceleyecei konuyu nasl karlmasn da felsefenin bir devi sayyo
boumlamal? Neleri e saymal? inceleme bi- rum. Yapsalcln bir kar - hmanizma o-
rimleri neler olmal? Bu sorulara karlk vere- larak ortaya kmasn onaylama eiliminde
bilmek iin yapsac bilim adamlar, dilbilimi deilim. Bu konuda yapsalcln ileri srd
rnek alyor, yapsal dilbilimdeki "dil-sz", "diz- birok gre katlmyorum. Kanmca hma-
gede olan - dizge dnda kalan" ayrmn kendi nizmann insan evrenin gbeine yerletirdii,
alanlarnda da yapmay deniyorlar; olduka tartmal bir konu. Belki hmanizma
Burada ayrntlar ayklamak, nemsizieri da insan evrenin gbei olmaktan karmakla
bir yana brakmak abasnn, inceleme alani ie balyor. Belki limanizmaya gre de insan
yoksuIIatrma sakncasn birlikte getirdii gz- 'doann gzbebei deil, sradan bir paras yal-
den kamamal. Kimi kez yapsna ynelme kay-
nzca. Ama btn teki p.aralar gibi insann da
gs, alann kendisini unutturabilir. Bir d.e u:
Yapsac yntem ne denli baarl olursa olsun
ge'reksinmelerini karlamaya, kendini gelitir
tketicilik savyle ortaya kmamal; baka yn- meye hakk var. Geri hmanizma ok anlaml
temlere de yaama hakk tanmal. Kanmca bir szck; ama benim iin her eyden nce,
baarl bir yntemin tekelci olmamas gerek. insann daha stte yer alan bir varln egemen-

i 259 i
liine braklamayacan, daha alttaki bir varlk kn bir ilgi iinde dnyorum ben. Benim iin
dzenine indirgenemeyeceini sylyor, hma- "deer" ne iin ve nasl yaadmz dile getirir-
nizmazgn bir varlk diye grlen insana youn ken ba vuracamz bir szck, belki de temel
bir saygy dile getiriyor. insanolu var olduka, sekilerimizin ksack bir zeti. Bu anlamda de-
ne iin ve nasl yaamas gerektiini soru konusu er, urunda bir eyler yapmaya, urunda yaa
yaptka, yani "yaam kaygs" duyduka, h- maa deer olan demek. Bu bakma yapsalcla
manizma da kanlmaz bir ideoloji olarak sre- ilikin sezgim u: Bir dnya gr olarak yap
cektir, sanyorum. salclk, yani tmyapsalclk daha ok bir deer
ite yapsalcla kar kn bir ideolojiye sizlik anlay; yaama yabanc kalanlarn, "yaam
dntnden, bir dnya grne vardn kaygs" duymayanlarn "yaam gr". Bu
dan deil; yaam ve deerlere kaytsz kal, balamda Sartre'n yargsna katlabilirim. Sart-
yaam ve deerlere duyarsz duruundan. Geri re'a gre yapsalclk yaamdan olduu gibi,
yapsalcnn dilinde de "deer"ska geen bir balanmadan da uzak kalan bir tutum; oysa ba
szck; ama yapsaC balamda "deer" bir diz- lanma aydln olmann en temel koulu; bu du-
genin esi olan, bir ilev yklenen birim anla- rumda tmyapsalc olan, tmyle aydn ol-
mnda. Oysa "deer" szcn yaamla ok ya- maktan da kyor demek.

Kaynaklar
Trkede:
1. Aksan, Doan: Anlambilimi ve Trk Anlam- 13. Fages, J. B.: Comprendre le structruralisme,
bilimi (Ana izgi/eriy/e), Ankara niversi- Privat, 1968.
tesi Dil ve Tarih-Corafya Fakltesi Yayn 14. Lane, Michael (edited and introduced by):
lar: 217, Ankara 1971. Introduction to Structuralism, Basic Books,
2. Anday, Melih Cevdet: "Bilimleri Sarsan Ine. Publisher New York, 1970.
Yeni Bir Gr: Yapsalclk"; Yeni Ede- 15. Leach, Edmund: Levi-Strauss, Fontana
biyat, mays 1970, say 7. -Collins, 1972.
3. Bakan, zcan: Lenguistik Metodu, " 16. Mantoy, Jacques: Les 50 Mots-des de la
layan Kitabevi, istanbul, 1967. phi/osophie contemporraine, Privat, Tou-
4. Bayrav, Sheyla: Yap/sal Di/bilimi, istan- louse, 1971.
bul, 1969. 17. Martinet, A.: Elements de linguistique
5. Hzr, Nusret: "Bilimde Bir Moda Gr, generale, Armand COlin, Paris, 1971.
Strktralizm", i. Yordam, mart-nisan 18. Mercier, A.: "Notes on the Analysis of
1969, say 2; II. Yordam, mays-haziran Structure and Structliralist ideologies",
1969, say 3. Inquiry, Vol. 15, No. 3, Autumn 1972.
6. Vardar, Berke (Aklayan ve eviren): 19. Millet, Louis: D'Ainvelle, M. Varin; Le
ferdinand de Saussure ve Dilbilim Kavram- Structuralisme, Psychotheque, Editions Uni-
lar (Aklamal Semeler), Yeni insan Ya- vairsitaires, Paris, 1970.
ynlar istanbul 1971 (Yaz/daki ksaltmas 20. Mounin, George: C/efs pour la linguistique,
Dersler). Seghers, 1971.
7. Vardar, Berke: Dilbilim Sorunlar, Yeni 21. Pasolini, Pier Paola: Pasolini on Pasolini,
insan Yaynlar, 1968 (Interviews with O. Stack) London, 1969.
8. Vardar, Berke: "Berke Vardar Anlatyor"; (Yazda "Pasolini" diye ksaltld).
Konuan: Konur Ertop; Yeni Edebiyat, 22. Pasolini, Pier Paola: "Le Scenario comme
nisan 1971, cilt II, say 6. structure-tendant vers une autre struc-
ture", Cahier du cinema, Decembre, 1966.
Yabanc Dillerde: 23. Piaget, Jean: Le Structuralisme, P. U. F, 1970.
9. Aitchison, Jean: General Linguistics; 1972 24. Saussure, Ferdnand de: Cours de linguis-
10. Auzias, Jean-Marie: C/efs Pour le structura- tique generale, Payot, 1972.
lisme, Seghers 1971. 25. Schiwy, Gnter: Der franzsische Struk-
11. Broekman, Jan M.: Strukturalismus, Alber turalismus, Rowohlt, 1970.
Kolleg Philosophie, Freiburg-Mnchen, 1971. 26. Trotignon, Pierre: Les plilosophes franais
12. Cuisenier (ve birok bakalar): La Philo- d'aujourd'hui, P.U.F., 1970.
sophie, Les Dictionnaires du Savoir Moder- 27. Ycel, Tahsin: L'imaginaire de Bernano,
ne, Denoel, Paris 1969. istanbul, 1969.
i 260 i

You might also like