You are on page 1of 82

FRiEDRiCH ENGELS

w
C)
z
w
::

1 Ludwig Feuerbach

ve Klasil< Alman
! Felsefesinin Sonu
)>
(")
::
<
m
:;;;
>
U>
:;;;
)>
'
:5:
)>
z
,
m
, .
U>
m
,
m
U>
z
z
U>
o
z
c

CJ
YAYlNLARI
LUDWIG FEUERBACH
VE
KLASiK ALMAN FELSEFESNN SONU

FRlEDRlCH ENGELS
NC BASKI
LUDWIG FEUERBACH
VE
KLASK ALMAN FELSEFESNN SONU1

FR1EDR1CH ENGELS

EVIREN
SEVM BELL1
Friedrich Engels i n'

Ludwig Feuerbach und


der Ausgang der klassiseken deutschen Philosophie ( 1888)
adl yaptn,
Sevim Belli
, Franszcasndan
(Ludwig Feuerbach et lafinde la philosophie classique Allemande,
E ditions Sociales, Paris 1968)
dilimize evirmi ve kitap ngilizce baslosyla
(Ludwig Feuerbach and End ofClassical German Philosophy,
Progress Publishers, Moscow)
karlatnldktan sonra,
Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu
ad ile,
Sol Yaynlar
tarafndan,
M ays 1992
(Birinci Baslo: Ocak 1976; tkinci Bask: Eyll 1979)
tarihinde,
Ankara' da, ahin Matbaas nda bastnlmtr.
'

ISBN 975-7399-01-9
NDEKlLER

7 n sz
lO Hegel'den Feuerbach'a
20 Idealizm ve Materyalizm
31 Feuerbach'ta Din Felsefesi ve TrebiJim
40 Diyalektik Materyalizm

EKLER
59-67

61 ,orbach zerine Tezler, Karl Marx


64 "F_ ,rbach"tan Yaynlanmam Bir Para, Friedrich Engels

69 "::hiayu: Notlar
73 Adlar Dizini
FRIEDRICH ENGELS

Bilimsel sosyalizmin Marx ilc birlikte kurucusu Friedrich Engels, 28 Kasm


820'dc Almanya'nn Barmen kentinde dodu. Babas bir pamuklu dokuma
fabrikatryd. 837'de babasnn zoruyla okulu brakarak onun iinde a
lmaya balad. 844 Eyll nde, Paris'te Marx'la tant. 847'de Londra'da
bir Kom nistler Birli kurulmasyla sonulanacak abalara Brksel ve Pa
ris'tcn katld. Almanya'daki 848 Devrimi srasnda, Marx'la birlikte Kln'e
geti ve ayaklanmalara katld. 864'te Uluslararas Emekiler Dcrnc'nin
( Enternasyonal) kurulu almalarnda yer ald ve yrtme organna girdi.
Marx'n lmnden sonra uluslara!"as ii hareketinin manevi nderi ve en
yksek otoritesi oldu. 5 Austos 895'te Londra'da ld.

Yazl srasyla halca yaptlar unlardr: Die Lage der arbeitenden Klasse
in England, 845 <lngiltere'de Emeki Snflarn Durumu); Die heilige
Fanilie, -Marx ilc-, 845 (Kutsal Aile); Die deutsche ldeologie, -Marx ile-,
845-846 [932] (Alman Jdeolajii); Grundsatze des Konnunismus, 847
(Komilnizmin ilkeleri); Manifest der kommunist;chen Partei, -Marx ile-,
848 (Komilnist Parti Manifestosu); Der deutsche Bauernkrieg, 850 <Al
manya'da Kyl Sava,); Retolution and Counter-revolution in Germany
in 1848, 85 (Almanya'da Devrim ve Karp-Devrim); Zur Wohnungsfra
ge, 872 [878] (Konut Sorunu); Dialektik der Natur, 873-886 11925]
(Dotann Diyalektili); Anti-Dilhring, 1876-1878 <Anti-Dilhring); Socia
lisme utopique et sociali.ne scientifique, 1880 (0topik Sosyalizm ve Bi
limsel Sosyalizm); Der Ursprung der Familie des Privateigentums und des
Staats, 884 (Ailenin (>zel Malkiyelin ve Devletin Kkeni); Ludwig Feu
erhach und der Au.gang der klasi.schen deutschen Philosophie, 886 (Lud
wig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu); Die Rol/e der Ge
walt in der Gesch:hte, 1887-888 (895-896] (Tarihte Zorun Rolil); Zur
Kritik des sozialdenokratiBchen Prgrammentwurfs, 89 (Erfurt Progra-
mnn Ele,tirisi). Marx ve Engels'in tm yaptlan 4 cilttc toplanmtr.
NSZ

MARX, 1859'da Berlin'de yaynlanan, Ekonomi Politigin


Eletirisine Katk n n "nsz"nde, her ikimizin, 1845'te
'

Brksel'de, "Alman felsefesinin ideolojik anlay ile bizim


gr tarzmz [zellikle Marx tarafndan ilenen materya
list tarih anlay szkonusu idi] arasndaki uzlamaz kart
l ortaya koymaya" nasl karar verdigimize deginir: "bu,
gerekte, bizim gemiteki felsefi bilincimizle hesaplama
mzd. Bu planmz, Hegel-sonras felsefenin bir eletirisi bi
iminde gerekleti. Elyazmas, formalar halinde, iki cilt ola
rak, Vestfalya'daki yaynevi sahibinin elindeydi ki, yeni ge
limelerin, yaptn baslmasn olanaksz kldgn gt'endik ..
Biz, grleTimizi akhg-a kavuturmak olan balca amac
mza vardg"mz iin, elyazmasn2 farelerin kemirici eletiri
sine seve seve terkettik."*
O dnemden beri, krk yldan fazla bir zaman geti, ve

7
ikimizden biri yeniden bu konuya dnme 'frsatn bulama
dan Marx ld. Hegel ile olan ilikilerimiz konusunda eitli
nedenlerle dncelerimizi akladk, ama bu aklamalar,
h ibir yerde sorunu tamamlayp, konuyu kapatc nitelikte
degildi. Hibir zaman Feuerbach konusuna yeniden degin
medik, bununla birlikte Feuerbach, pek ok bakmdan hegel
ci fel sefe ile bizim anlaymz arasmda bir ara halka i di .
B u arada, Marx'n dnya anlay, Almanya'nn v e Avru
pa'nn snrlannn ok telerinde ve dnyann btn uygar
dillerinde yandalar buldu. Ote yandan, klasik Alman fel se
fesi , imdi , yabanc lkelerde bir yeniden dogu yaamakta
dr, zellikle ngiltere, skandinavya ve hatta Almanya'da,
yle grnyor ki, insanlar, oralarda niversitelerde fel sefe
diye sunulan degiik sistemlerden alnm gelerden meyda
na gelen, alc bulamayan popler kitaplardan usannaya
balyor.
Durum byle olunca, Hegel felsefesi ile ilikilerimiz ko
nusunda, bizim nasl bu felsefeden ktgmz ve nasl ondan
ayrldgmz zerine ksa ve sistematik bir inceleme yazs
gitgide bana daha zorunlu grnd. Ve ayn ekilde, bana
yle gel di ki, yerimizi bulmadan nceki kaynama dnemi
mizde, Feuerbach'm , Hegel-sonras herh angi baka bir filo
zoftan daha fazla zerimizde etkil i oldugunu tamamen tes
lim ederek bir onur borcunu da demek zorundaydk. Onun
iin, Neue Zeit gazetesinin yaz kurulunun, Starcke'nin Feu
erbach konusundaki ki tab zerine bir eletiri yazman i ste
mekle bana verdigi frsat karmadm. almam, bu dergi
nin 1886 yl nda kan 4 ve 5. fasikllerinde yaynland ve
gzden geirildikten sonra burada yeniden ayn bir bask ola
rak kyor.
Bu satrlar baskya yollamadan nce, eski 1845 - 1 846 el
yazmasn yeniden kardm ve bir kez daha baktm . Feuer
bach zerine olan blm bitiri lmemi. Kaleme alnan k sm,
ancak bizim o zamanki ekonomik tarih konusundaki bilgile
rimizin ne kadar eksik oldugunu tamtlayan bir materyali st
tarih anlay aklamasndan ibaret. Burada Feuerbach g
retisinin bile eletirisi bulunmadg iin, imdiki amacm ba
kmndan elyazmasndan yararal anamazdm . Buna karlk,

* Karl Marx, Ekonomi Politigir Eletirine Katk, Sol Yaynlar, Anka


ra 1979, s. 27.- Ed.

8
Marx'n eski bir defterinde, burada ek olarak yaynlanan,
Feuerbach zerine onbir tezi yeniden buldum. Bunlar, sonra
dan ilenrnek zere abucak kat zerine iziktiriliverm i,
hi de bask iin hazrlanm olmayan yaln notlardr, ama
yeni dnya anlay nn dahiyane tohumunun atlm oldu.
ilk belge olarak llemeyecek bir deger tayorlar.

Londra, 21 uhat 1888

9
BIR

HEGEL'DEN FEUERBACH'A

BU yapt,* bizi, zaman iinde bizden bir kuaklk bir


arayla ayrlan, ama bugn Almanya'da yaamakta olan ku
ak iin, sanki yzyl ncesinin tarihini tayormuasna ya
banc olan bir dneme gtryor. Ama gene de bu dnemde
Almanya'nn 1848 devrimine hazrlan ag yaand: o za
mandan beri bizde btn olup bitenler 1 848'in bir devamn
dan, yalnzca devrimin vasiyetinin yerine getirilmesinden
baka bir ey degildir.
Tpk 18. yzylda Fransa'da oldugu gibi, 19. yzylda Al
manya'da da, felsefedeki devrim siyasal k de hazrlad.
Ama ne byk farkllk bu ikisi arasndaki! Franszlar, b
tn resmi bilime kar, Kiliseye kar, hatta sk sk devlete
kar, ak savam halindeydiler, yaptlar snrlann tesin
de, Hollanda'da, ngiltere'de baslyor, kendileri ikide-bir
Eastille'de hapsedilme tehdidi altnda bulunuyorlard. Al-
.. C. N. Starcke, Lu.dwig Feu.erbach, Stuttgart, Fcrd. Encke, 1HH5.
Ed.

10
manlarda ise, tersine, genlig-in hocalan, devlet tarafndan
atanan profesrlerdi, yaptlan g-Tetim elkitaplan olarak ta
nnyordu, ve btn gelimeyi talandran sistem, Hegel'in
sistemi, u ya da bu biimde Prusya krallgnn devlet felse
fesi katna ykselmiti! Bu profesrlerin ardna, onlarn bil
gi ve karanlk szlerinin ardna, onlarn agr ve skc uzun
uzun tmeelerinin iine bir devrimin gizlenebilmesi mm
kn myd? O sralar devrimin temsilcileri olarak grlen
adamlar, liberaller, insanlarn kafalarn kartran bu felse
fenin en amansz dmanlar degiller miydi? Ama ne hk
metin, ne liberallerin gremedigini, en azndan, bir adam,
daha 1 833'te grd, ve bu, Henri Heine'den3 bakas degildi.
Bir rnek alalm. Hibir felsefi sav, Hegel'in nl "Ger
ek olan her ey ussaldr, ussal (rationnel) olan her ey ger
ektir"* sav kadar, yeteneksiz hkmetlerde bu denli k
ran duygular ve onlardan daha az yeteneksiz olmayan libe
rallerde de bu denli fke uyandrmamt. Bu, aka, var
olan her eyin kutlulatrlmas, despotlugun, polis devleti
nin, keyfi adaletin, sansrn onaylanmas degil miydi? te
byle yorumlad bunu Friedrich Wilhelm III, onunla birlikte
de uyruklar. Oysa, Hegel'e gre elbette, varolan her ey, hi
de baka bir kayt olmakszn gerek degildir. Gereklik sa
n, Hegel'de, ancak, ayn zamanda zorunlu olana aittir, "ger
eklik alp ortaya knda zorunluluk olarak kendini orta
ya koyar"; onun iin Hegel, ne olursa olsun her trl hk
met nlemini -bizzat Hegel "belli bir vergi dzenlemesi" r
neginden szeder- gerek saymaz. Ama zorunlu olan, son
aamada, ayn ekilde ussal oldugunu da gsterir, ve o zama
nn Prusya devletine uygulannca, Hegel'in sav, bu devlet,
zorunlu olduu lde ussaldr, usa tekabl eder anlamn
dan baka bir anlama gelmez; bununla birlikte, bu devlet bi
ze kt grnyorsa ve kt oldugu halde gene de varolmak
ta devam ediyorsa, bu hkmetin kt niteligi, kantn ve
aklamasn, uyruklarn buna kt den niteliinde bulur.
O zamann Prusyallar layk olduklar hkmete sahiptiler.
Oysa, Hegel'e gre, gereklik, hibir ekilde, herhangi bir
siyasal ya da toplumsal duruma, her koulda ve her zaman

* Gcorg Wilhelm Fredrich Hcgcl, "Encyclopadic dcr philosophischcn


Wisscnschaflen im Grundrissc. Erster Thcil. Die Logik", Werke, Bd. 6. Ber
lin 1840. -Ed.

11
yklenebilen bir san (attribut) deildir. Tam tersine. Roma
Cumhuriyeti gerekti, ama onun yerini alan Roma mpara
torluu da ayn ekilde gerekti. 1 789'da Fransz monarisi,
o kadar gerek-d, yani tm zorunluluktan yoksun, o kadar
usa aykr olmutu ki, Hegel'in her zaman byk bir coku
ile szn ettigi Byk Devrim tarafndan yklmalyd. Bu
nun sonucu olarak, burada, monari gerek-d, devrim ise
gerek olandr. Ve bylece, gelimesi srasnda, daha nce
gerek olan her ey gerek-d olur, zorunluluunu yitirir,
varolma hakkn ussallgn yitirir; canekien gereklig-in
yerini, yeni ve yaayabilir bir gereklik alr; ve bu eger eski,
savam vermeden lme gidecek kadar usul olursa barl
yolla, yok eger zorunluluga kar direnirse zor yoluyla olur.
Ve bylece Hegel'in sav, gene hegelci diyalektiin oyunuyla
kendi kartma dner: insan tarihi alannda gerek olan her
ey, zamanla, usa aykr olur, demek ki, gelecek, yazgs ge
regi, daha nceden usa aykrdr, nceden usa aykrlkla le
kelenmitir; ve insanlarn kafasnda ussal olan ne varsa ger
ek olmaya adaydr, grne gre varolan gereklikle ne
kadar eliik olursa olsun. Her gerek olann ussallg sav
hegelci dnme ynteminin tm kurallar ile uyum iinde
u baka sava dnr: Varolan her ey, yok olmay hake
der.*
Ama Hegel felsefesinin asl anlam ve devrimci nitelii
(burada Kant'tan beri sregelen hareketin sonucu olarak He
gel felsefesinin bu ynyle snrl kalmak zorundayz) insan
dncesinin ve insan eyleminin btn sonulannn son ve
kesin olma niteligine artk kesin olarak son vermesindedir.
Felsefede kabul edilmesi szkonusu olan gerek, Hegel'de,
bir kere kefedildikten sonra artk yalnzca ezbere grenil
mesi gereken bir dogmatik ilkeler dernesi degildi artk; ger
ek, bundan byle, bizzat bili srecinin iinde, szde bir
mutlak geregin bulunuu ile artk daha teye gidilemeyen,
ulalan mutlak gerek karsnda kollar kavuturup agz
ak seyretmekten baka yapacak bir ey bulunmayan bir
noktaya hibir zaman varmakszn bilginin alt basamakla
rndan gittike daha st basarnaklarna ykselen bilimin
uzun tarihsel gelimesinde yatyordu. Ve felsefi bilgi alann-

* Grethc, Faust, Erster Teil, Studicrzimmer. - Ed.


da byle olan btn teki bilgi ve pratik eylem alanlarnda
da byleydi.
Bilgi kadar tarih de, insanln lksel olarak eksiksiz
bir durumu iinde son ve kesin tamamlana varamaz; eksik
siz bir toplum, eksiksiz bir "devlet", ancak imgelernde (mu
hayyilede) var olabilen eylerdir; tam tersine, tarih iinde ar
darda birbirini izleyen durumlar, insan toplumunun aa
dan yukanya doru giden sonsuz gelimesi iinde ancak ge
ici birer aamadrlar. Her aama zorunludur ve bu yzden
de ana gre ve kkenini borlu oldugu koullara gre
merudur; ama bu aamann kendi barnda yava yava ge
lien daha st dzeydeki yeni koullann karsnda hkm
sz ve haksz olur; daha st dzeyde bir aamaya yer verme
si gerekir, ki bu yeni aama da sras gelince gerleme ve l
me devresine girer. Nasl burjuvazi, geni-lekli sanayi, re
kabet ve dnya pazar araclyla, pratik iinde, btn eski,
dayankl ve saygn kurumlar bozup yokederse, ayn ekilde
bu diyalektik felsefe de, btn sona!, mutlak gerek kavram
larn ve bu geree uygun den insanln mutlak durum
lar kavramlarn geersizletirir. Bu diyalektik felsefe kar
snda hibir ey sona], mutlak, kutsal deildir; bu felsefe her
eyin geici karakterini, ve her eydeki geici karakteri orta
ya kanr, ve onun karsnda, kesintisiz olu ve yok olu s
recinden, daha aadakinden daha yukandakine sonsuz
k srecinden baka hibir ey yrrlkte kalamaz, o kendi
si de bu srecin dnen beyindeki yanssndan baka bir
ey deildir. uras da dorudur ki, onun bir de tutucu yan
vardr; o, bilginin ve toplumun gelimesinin belli aamalar
nn kendi aianna ve kendi koullarna gre meruluunu
kabul eder; ama daha ileri gitmez, bu gr tarznn tutucu
luu grelidir, onun devrinci .nitelii ise mutlaktr - zaten
hkm srmesine izin verdii tek mutlak olan da budur.
Burada, bu gr tarznn doabilimin bugnk durumu
ile tam bir uyum iinde bulunup bulunmad sorusunu tar
tnann gerei yoktur: doabilim yeryznn kendi varl
konusunda mmkn olabilecek bir sonun nceden grlmesi
ni salarsa da, buna karlk yeryznn oturulabilirliine
ilikin olduka kesin bir sonu nceden syleyebilmekte ve bu
yzden de insanlk tarihine yalnz ykselen bir soy dal de
il, ama ayn zamanda aa doru inen bir soy dal da ver-

13
mektedir. Herhalde, insanlk tarihinin inie geecei dnm
noktasndan henz olduka uzakta bulunuyoruz ve Hegel
felsefesinden, agnda, dogabilimin henz gndemine alma
dg bir konu ile ugramasn isteyemeyiz.
Ama unu syleyebiliriz, ki, aslnda, yukarda gsteril
mi olan gelime, Hegel'de burada gsterildigi kesinlikte de
ildir. Bu gelime, onun ynteminin zorunlu bir sonucudur,
ama Hegel'in kendisi bu sonucu hibir zaman bu kadar ak
seik olarak karmamtr. Ve bu, salt, Hegel'in bir sistem
kurmak zorunda olmas yznden, ve bir felsefe sisteminin
de geleneksel gerekiere gre her ne biimde olursa olsun
mutlak gerek sonucuna varmak zorunda olmas yznden
dir. Demek ki, Hegel, zellikle Mantk'nda, bu ncesiz ve
sonrasz gerein, mantksal, ya da tarihsel, srecin kendi
sinden baka bir ey olmadn ne kadar kuvvetle ifade
ederse etsin, gene de kesinlikle bir yerde sisteminin sonuna
varmas gerektii iin, kendisini, bu srece bir son vermek
zorunda gryor. Kendisi de, Mantk'ta, bu sonu yeniden bir
balang yapabilir; u anlamda ki, burada sonuncu nokta,
mutlak Fikir (dea) -zaten bu da, Hegel'in, onun hakknda
bize syleyecek hibir eyi olmad iin mutlaktr- "yaban
clar", yani dogaya dnr ve daha sonra tinde (esprit ),
yani dncede ve tarihte kendi kendine geri dner. Ama,
btn felsefenin sonunda, byle balang noktasna geri ge
liin ancak bir tek yolu vardr; o da tarihin ereginin, insanl
n kesinlikle bu mutlak Fikrin bilgisine varmasnda yatt
n varsaymak ve bu mutlak Fikir bilgisine Hegel'in, felsefe
sinde ulalm oldugunu aklamaktr. Ama bununla He
gel'in sisteminin, btn dogmatik ierigi mutlak gerek
olarak ilan edilmi olur, bu dogmatik ierik Hegel'in dogma
tik olan ne varsa hepsini geersizletiren diyalektik yntemi
ile eliki halindedir, bu yzd!n Hegel'in gretisinin devrim
ci yan, onun tutucu yannn arlg altnda ezilip bogulmu
tur. Ve felsefi bilie uygulanabilir olan, tarihsel pratige de
uygulanabilirdir. Hegel'in kiiliinde, mutlak Fikri hazrla
yp ilerneyi baaran insanlk, pratikte, bu mutlak Fikri ger
ege geirebilecek durumda olmaldr. Dolaysyla mutlak
Fikrin agdalarnn karsna kard pratik siyasal gerek
Iiiikierin gz fazla ykseklerde olmamaldr. Ve ite byle
ce, Hukuk Felsefesi'nin sonunda unu buluyoruz: mutlak

14
Fikrin, Friedrich-Wilhelm lll'n baanya ulamakszn, uy
ruklarna inatla vaadettigi4 u temsili monaride, yani o za
manki Almanya'nn kk-bujuva kouHanna uyarlanm
rnlk sahibi snflarn dolayh, snrl ve lmh bir egemenli
ginde gereklemelidir; bu da, ayrca, soylulugun zorunlulu
gunu bize kurgusal olarak tantlamak iin elverili bir du
rumdur.
Demek ki, sistemin i zorunluluklar, kendi balarna de
rinligine devrimci olan bir dnme ynteminin niye ok
lml bir siyasal sonu rettigini aklamaya yetiyor. Zaten
bu sonucun zgl biimi Hegel'in Alman olmasndan ve kafa
snn arkasnda, tpk ada Grethe gibi bir para darkafal
sargs sananmasndan geliyordu. Goothe de, Hegel de,
herbiri kendi alannda, Olimposlu Zeus idiler, ama ne biri ne
de teki, hibir zaman Alman darkafallndan tamamyla
syrlamad.
Bununla birlikte, btn bunlar, Hegel sisteminin, kendi
sinden nceki herhangi baka bir sistemden kyaslanamaya
cak kadar daha geni bir alan kucaklamasna ve bu alanda
bugn bile hala insan artan bir dnce zenginlig-i geli
tirmesine engel olmad. Tinin Grngbilimi (ki buna, tinin
embriyoloji ve paleontolojisininin bir paraleli denilebilirdi:
insan bilincinin tarihsel olarak getigi evrelerin ksaca yeni
bir kopyas olarak kavranlan bireysel bilincin geirdigi dei
ik evreler boyunca gelimesi) Mantk, Doga Felsefesi, Tin
Felsefesi, bu sonuncusu kendi iinde tarihsel alt blmler ha
linde ilenmitir: Tarih, Hukuk, Din Felsefeleri, Felsefe Tari
hi, Estetik vb. - btn bu degiik tarihsel alanlarda, Hegel,
gelimenin iletken telinin varln bulmaya ve tantlamaya
alr ve o, yalnzca yaratc bir deha olmayp ayn zamanda
derin ansiklopedik bilgiye sahip bir adam oldugundan btn
bu alanlarda a-ac bir rol oynamtr. Besbelli ki, bir "sis
tem" zorunlulugu sonucu, o, kk apl hasmlannn zeri
ne bugn hala grlt kopardklar zorlama yaplara ba
vurmak zorunda kalr. Ama bu yaplar, onun yaptnn ane
cak erevesi ve iskelesidirler; bo yere bu yaplar zerinde
durulmayp, gl yap iersinde daha derinlere dalnrsa,
orada, bugn bile btn deerlerini koruyan saysz hazine
ler bulunur. Btn filozoflarda "sistem" kesinlikle geici
olandr, nk o, insan aklnn hi de geici olmayan bir ge-

15
reksinmesinden, yani btn elikilerin zerinden amak ge
reksinmesinden ortaya kar. Ama btn bu elikiler kesin
olarak ortadan kaldnld m szde mutlak gerege vanrz:
dnya tarihi sonuna varm bitmitir, bununla birlikte her
ne kadar artk yapacak bir eyi kalmamsa da, gene de de
vam etmesi gerekir: dolaysyla zmlenmesi olanaksz yeni
bir eliki ortaya kar. Byle konulunca, felsefenin devinin,
ancak btn insanln ileriye dogru gelimesi iinde yapabi
lecegini tek bana bir filozofun gerekletirmesini istemek
ten baka bir anlama gelmedigini anlar anlamaz- hi kim
se bunu anlamada bize Hegel'den daha ok yardm etmemi
tir - evet bunu anladmz zaman, szcge imdiye degin
verilen anlamda btn felsefenin de ii bitmi olur. Artk bu
yoldan ve hrhangi bir kimsenin tek bana ulamas olanak
sz olan her trl "mutlak gerek"ten vazgeilir, ve bunun
yerine diyalektik dncenin yardmyla, pozitif bilimler ve
bu bilimlerin sonulannn sentezi yoluyla ulalabilir greli
gereklerin ardna dlr. Felsefenin genel olarak sona eri
i Hegel iledir; gerekten, o, sisteminde, bir yandan felsefe
nin tm gelimesini en grkemli bir tarzda zetlerken, te
yandan bilincinde olmasa da, sistemler labirentinden kp,
dnyann gerek, pozitif bilgisine gtren yolu bize gsterdi.
Hegel'in bu sisteminin, Almanya'nn felsefe kokan havas
zerinde ne denli byk bir etki yapacagn anlamak g de
gilidir. Bu, on yllarca sren ve Hegel'in lm'yle bile hi
duraklamayan grkemli bir yry oldu. Tam tersine "He
gel hayranl" Hegel'e kar olanlara bile azok bulaarak,
zellikle 1830- 1840 yllar arasnda hkm srd. Ve ite ke
sinlikle bu dnemdedir ki, hegelci grler, bilerek ya da bil
meyerek, en degiik bilimiere en geni biimde geerek yayll
d ve ortalama "kltrl" bilincin zihinsel besinini sagladgl
gndelik yazma ve gnlk basna bile iledi. Ama btn iz
gi boyunca gerekleen bu zafer bir i savamn n belirti
sinden baka bir ey degildi.
Hegel'in gretisi bir btn olarak alndnda, daha nce
de grdk, ok farkl taraflarn pratik grlerini koyabilece
giniz olduka geni boluklar brakyordu; ve o zamanki teo
rik Alnanya'da, her eyden nce iki ey pratikti: din ve siya
set. Daha ok Hegel'in sistemi zerinde duran bir kimse, bu
iki alanda da olduka tutucu olabiliyordu; buna karhk, di-

16
yalektik y.rtemi esas alan ise, dinde olduu kadar siyasette
de en ar muhalefete katlabiliyordu. Hegel'in kendisi de,
yaptlannda -sk sk rastlanan devrimci fke patlarnalarna
karn, sonunda tutucu yana daha ok eg-ilir grnyordu.
Sistemi, Hegel'e "g bir kafa almas" bakmndan, ynte
m inden daha pahalya malolmam mdr? 1830- 1 840 yllar
nn sonlarna dog-Tu, hegelci okuldaki blnme, gitgide daha
belirgin olarak kendini gsterdi. Sol-kanat, yani "gen
hegelciler" denilenler, pietist tarikatndan kuralc protestan
l ara ve feodal gericilere kar savamlarnda, o zamana de- .
g-in g-Tetilerine devletin hogr ve hatta koruyuculuunu
sag-lam olan, gnn canalc sorunlan karsnda ayn za
m anda hem felsefi hem de kibarca lllg- yava yava
braktlar; ve 1840'ta, Friedrich Wilhelm IV ile birlikte ku
ralc sofuluk ve mutlakiyeti feodal gericilik tahta ktg- za
m an, aka yan tutmak artk kanlmaz oldu. Savam, ge
ne felsefi silahlarla yrtlmeye devam edildi, ama artk bu
kez soyut felsefi amalar ug-Tuna deg-il; imdi dog-Tudan gele
neksel dinin ve m evcut devletin yklnas szkonusu idi. Ve
Alman Y llklar 'nda5 pratik sona] amalar, ounluuyla
hala bir fel sefi klk biiminde grnyor idiyse de, gen
hegeleHer okulu 1 842 ylnn Rheinischen Zeitung'unda yk
selen radikal bujuvazinin felsefesi olarak kendini aka or
taya koydu ve ondan sonra felsefi maskesini, ancak san sr
kaldrmak iin kulland.
Ama o dnemde siyaset glklerle dolu bir alan oldu
gundan balca savam dine kar yrtld. Bu savam,
te yandan, dolayl da olsa, zellikle 1840'dan bu yana, siya
sal savam degil miydi? lk k, lsa'nn Yaam ( 1835)6 ile
Strauss yapmt. Daha sonra, Bruno Bauer, ncildeki bir di
zi anlatnn, bizzat onlar anlatanlar tarafndan uydurulmu
olduklann ortaya koyarak, bu yaptta, ncildeki mitlerin
m eydana gelii zerine gelitirilen teoriye kar kt. Bu iki
akm arasndaki savam "zbilin" ile "tz" arasndaki at
m a gibi bir fel sefi rt altnda yrtld. ncil'in tanskl y
klerinin, gelenekler yoluyla bilinsiz ol arak topluluun bag
rnda mitlerin biimlenmesinden mi dogduu, yoksa havari
lerin kendilerince mi uydurulduklar sorunu, iirile iirile,
dnya tarihinin kesin devindirc gcn oluturan eyin
"tz" m, yoksa "zbilin" mi ol duu sorunu haline getirildi.

17
Ve, en sonu, bugnk anarizmin yalvac -Bakunin ona ok
ey borludur- Stimer geldi ve kendi egemen "ego"su ile
egemen "zbilin"ini at. 7
Hegel okulunun paralanma- srecinin bu yn zerinde
fazla durmayacagtz. Bizim iin daha nemli olan udur: en
kararl gen-hegelcilerin ogunlugu pozitif dine kar sava
mlarnn pratik zorunluluklan yznden ngiliz-Fransz
materyalizmine geri srklendiler. Ve burada kendi okulla
rnn sistemi ile atma haline girdiler. Materyalizm, doga
y, tek gereklik olarak kabul ederken, Hegel'in sisteminde
doga, mutlak Fikrin yabanclamasndan, denebilir ki Fikrin
bir alalmasridan baka bir ey degildir; her durumda d
n me ve onun rn Fikir, burada nde gelen baat ge,
doga ise, ksacas, ancak Fikrin alakgnlllg sayesinde
var olan, ondan tremi bir gedir. Ve bu eliki iinde iyi
kt debelenip duruldu.
te o sradadr ki Feuerbach'n Hristiyanlgn z adl
kitab kt. Kitap, bir rpda, materyalizmi, itenlikle yeni
den tahta kararak, bu elikiyi toz etti. Doga her trl fel
sefeden bagtmsz olarak vardr ; doga, biz insanlann , dogann
rnleri olan bizlerin zerinde bydgmz temeldir; do
gann ve insann dnda hibirey yoktur, ve bizim dinsel
imgelemimizin yarattgt stn varlklar bizim kendi zvarh
gtmzn hayali yanssdrlar ancak. By bozulmutu; "sis
tem" paralanm ve bir kenara atlmt, eliki zmlen
miti, nk yalnz imgelernde vard. Bu kitap hakknda bir
fikir edinmek iin, onun zgr klc etkisini bizzat yaam
olmak gerekir. Coku herkesi sard: biz hepimiz, birden bire
"foyerbah" olduk. Kutsal Aile'yi okurken , Marx'n yeni g
r tarzn nasl bi r cokuyla selamladgt ve -btn eletiri
ci kaytlarna karn- ondan ne derecede etkilendigi grle
bilir.
Kitabn kusurlarnn bile ann daki baansna katks ol
du. Kitabn yazlm oldugu edebi ve hatta yer yer abartmal
stil, ona byk bir okur kitlesi saglad, ve her ne olursa ol
sun , kitap, bu uzun, soyut ve aprak Hegel tutkunlugu yl
larndan sonra bir canllk kaynagt idi. "Saf akl"n dayan l
maz duruma gelen egemenlig-i karsnda, kendini hakl gs
teremese de hi degilse kendini bagtlatan, sevginin ar l
de ululatrlmas iin de ayn ey sylenebilir. Ama unu

18
unutmayalm: 1844'ten bu yana "egitim li" Almanya zerinde
bir salgn gibi ya}'llarak bilimsel bilginin yerini ssl szler
le, retimin ekonomik dnm yoluyla proletaryann kur
tuluunun yerini "sevgi" yoluyla insanlgn zgrlge kavu
m asyla dolduran, ksacas, B. Karl Grn'n en tipik tem sil
cisi oldugu bu yazn ve mide bulandran bu duygusal lafa
zanlk iinde kaybolan "gerek sosyalizm", kesinlikle, Feuer
bach'n bu iki zaafna baglanr.
unu da unutmamak gerekir ki, hegelci okul zlme ha
linde idiyse de, eletiri, hegelci felsefenin stesinden gel eme
m iti. Strauss ve Bauer, herbiri, hegelci felsefenin bir yn
n alyor ve poJemik biiminde birbirlerine kar kullanyor
lard. Feuerbach i se btnyle sistemi paralad ve tam bir
yalnlkla bir yana brakt. Ama bir felsefenin yanllgn
ilan etmekle yetinerek, onun stesinden gelinmi olmaz. Ve
Hegel felsefesi kadar gl bir yapt, U'lusun dn sel geli
m esi zerinde bu kadar byk bir etki yapm olan bir yapt,
safa ve aka bilmemezlikten gelinerek batan savlamaz
d. Onun anl adg anlamda onu "amak", yani eletirel yolla
onun kabugunu krmak, ama onunla kazanlan yeni ierigi
kurtarmak gerekirdi. Daha ilerde bunun nasl yapldgn g
receg"iz.
Ama bu arada, 1848 devrimi, Feuerbach'n Hegel'e gs
terdigi ayn umursamazlkla her trl felsefeyi bir yana att.
Ve bu yzden Feuerbach'n kendisi de arka plana itildi .

19
nu

DEALZM VE MATERYALZM

HER felsefenin ve zellikle modern fel sefenin byk te


mel sorunu,_ d.!}nin varlk ile ilikisi sorunudur. nsan
lar, kendi bedenlerinin yap s konusunda tamblrl)llgisizlik
iinde ve dlerindeki grntlerin* drts altmda bulun
duklan en eski zamanl ardan beri kendi dnceleri ile du
yumlarm m kendi z bedenlerinin bir eylemi olmadg, ama
bu bede:.de oturan ve lm annda bu bedenden aynlan ayr
bir ruhun ii oldugu dncesine varmlardr - bu andan

* Bugn bile yabanllarda ve aa harbarlarda, dlerinde kendilerine


grnen i nsan biimlerinin, bir an iin kendi bedenlerinden aynlm bulu
nan ruhlar olduklan yolundaki anlay hkm srmektedir. Bu nun iindir
ki, gerek insan, dteki grntsnn bu dleri grenlere kar iledii
eylemlerden sorumlu tutulur. rnein, lmthum, 1884'te Guyan yerlilerinde
bunu saptamtr.s

20
sonra da bu ruhun d dnya ile ilikileri zerine kendilerine
birtakm fikirler yaratmak gerekmitir. Eger, lm annda,
bu ruh bedenden ayrlyor ve kendi yaamn srdryorsa,
ona ayr zel bir lm yaktrmak iin hibir n eden yoktu;
ve bylece gelimenin o aamasnda, hi de bir avunma gibi
degil, ama tersine, kendisine, kar elden hibir ey gelme
yen bir yazg, hatta sk sk, zellikle Yunanllarda, gerek bir
kt yazg, bir felaket gibi grnen ruhun lmszlg fikri
dogdu. Dinsel avun istegi degil de, bedenin lmnden son
ra bir kez varhg kabul edilmi bulunan bu ruhun ne yapaca
g konusundaki genel bilisizlikten ortaya kan bu phe, ge
n el olarak, kiisel lmszlgn o canskc anlayna yola
t. Buna tamamyla benzer bir biimde, doga glerinin kii
letiril mesiyledir ki, dinin dah; sonraki gelimesi srasnda,
gitgide daha dnya-d bir biim alan, en sonu bir soyutla
ma srecinin, diyebilirim ki, hemen hemen zihinsel gelime
boyunca varlk kazanan bir damtma srecinin sonucunda,
azok snrl gte ve birbirlerine kar snrlayc olan say
sz tannlar insaniann zihninde, tektanrl dinlerin tek ba
na bir tek tanr fikrini yaratncaya degin, ilk tanrl ar dogdu
lar.
Dncenin varlga, tinin dogaya ilikisi sorununun, b
tn felsefenin bu en yksek sorununun kkleri, tpk her din
de oldugu gibi, yabanllk aginn kstl ve biJisiz kavrayla
rndandr. Ama bu sorun, ancak Avrupa toplumu, hri stiyan
ortaagn uzun k uykusundan uyandg zaman btn ke
sinligiyle konabilir ve ancak o zaman btn anlamn kaza
n abilirdi. Ayrca ortaagn skolastiginde byk bir rol oyna
m olan dncenin varhga gre durumu sorunu, tinin m i
yoksa dogann m, hangisinin esas ge oldugu sorunu, bu so
run, kilise bakmndan, u keskin biimi ald : dnya Tanr
tarafndan m yaratlmtr, yoksa btn ncesizlik boyunca
var m idi?
Bu soruyu yantlaylanna gre filozoflar iki byk kam
pa ayrlyorlard . Tinin dogaya gre nce gelme zelligini ile
ri srenler ve buna gre de, son aamada, ne cinsten olursa
olsun dnya iin bir yaratlmay kabul edenler -bu yaratl
m a ok kez, fi lozoflarda, rnegin Hegel'de, hristiyanlkta ol
dugundan ok daha karmak ve ok daha. olanakszdr
bunlar, idealizm kampn oluturuyorlard. Otekiler, dogay

21
esas ge sayanlar ise materyalizmin degiik okullannda yer
alyorlard.
Balangta, iki deyim : idealizm ve materyalizm, bundan
baka bir anlam a gelmiyordu, biz de, burada, onlar baka
bir anlamda kullanmayacagz. Eger bu iki deyime baka an
l amlar yklenirse nasl bir kanklk dogacagn aagda g
recegiz.
Ama dncenin varlkla ilikisi sorununun bir baka
yn daha vardr: bizim evremizdeki dnya hakkndaki d
ncelerimiz ile bizzat bu dnya arasmda nasl bir bagnt
vardr? Bizim dncemiz gerek dnyay bilebilecek durum
da mdr? Gerek dnyaya deggin tasanmlannzda ve kav
ramlanmzda gereklig-in dog-Tu bir yans sn verebilir miyiz?
Bu soru, felsefe dilinde dnce ile varlgn zdeligi sorunu
diye adlandrlr ve filozoflarn byk ogunlugu bu soruya
olumlu biimde yant verirler. rnegin Hegel'de bu olumlu
yant kendilig-inden ortaya kar; nk gerek dnya ze
rinde bizim bil digirniz ey, kesinlikle, onun, dnce
ierigidir ki dnyay mutlak Fikrin ilerleyici bir gerekle
mesi yapar; o mutlak Fikir ki, btn ncesizlik boyunca,
dnyadan bagmsz olarak ve dnyadan nce. bir yerde var
olmutur. Ama, apaktr ki dnce, daha nceden dnce
ierik olan bir ierigi bilebilir. Gene apaktr ki, burada ta
n tlanmas gereken, rtk olarak zaten ncln iindedir.
Ama bu, Hegel'in, dncenin ve varln zdeligi yolundaki
tantndan u teki vargy karmasna engel olmuyor: onun
felsefesi , kendi dncesine gre dogru oldugundan, bundan
byle tek dogru felsefe de odur ve dnce ile varln zde
lii, in sanln onun felsefesini hemen teoriden pratige geir
mesi -ve tm dnyay hegelci ilkelere gre dntrmesi ile
dog-rulanmaldr. Bu da Hegel'in azok btn flozoflarla
paylat bir yanlsamadr.
Ama daha bir dizi baka filozof da vardr ki, dnyay bil
men in, ya da en azndan dnyann tJ_ketici bilgisinin olanak
l olup olmadgm sorgularlar. Modernler arasnda Hume ve
Kant bunl ardan dr, ve bunlar, felsefenin gelimesinde ok
byk bir rol oynamladr. Bu gr tarzn rtmek zere
syleneceklerin z, idealist gr asndan olanakl oldugu
lde, daha nce Hegel9 tarafndan sylenmitir; Feuer
bach'm materyalist adan buna ekledii, derin olmaktan ok

22
zekicedir. Bu fel sefi saplantnn en arpc rtlmesi, b
tn teki saplantlarda olduu gibi , pratiktir, zellikle dene
yim ve sanayidir. Eger biz, dogal bir sre hakkndaki anl a
ymzn dogruluunu, bu sreci biz kendimiz yaratarak,
onu koullarndan karp varlk haline getirerek ve onu ken
di amalarmza hizmet ettirerek tantlayabiliyorsak, Kant'
n bilinemez "kendinde-ey"inin ii biter. Bitkisel ve hayvan
sal organizmalarda retilen kimyasal tzler, organik kimya
birbiri ardndan onlar birer birer yapmaya koyuluncaya ka
dar, byle "kendilerinde-eyler" olarak kaldlar; ama kimya
onlar yapt m, "kendinde-ey", bizim-iin-ey haline gelir,
tpk rnegin , artk kzlkk halinde tarlalarda yetitirmeyip
ok daha kolaylkla daha ucuza ta kmr katranndan
kardgimz alizarin gibi. Kopemik'in gne sistemi, yz yl
boyunca, bir varsaym oldu; bunun zerinde bire kar yz,
bin, onbinl e de bahse giriilse, gene de varsaymd; ama Le
Verrier, bu sistemden kanlan veriler yardmyla, yalnz, bi
linmeyen yeni bir gezegenin varlginn zorunlu olduunu de
gil , ama ayn zamanda bu gezegenin gkyznde bulunmas
gereken yeri hesaplaynca ve daha sonra Galle onu gerek
ten bulunca10 Kopemik'in sistemi tantlanm oldu. Bununla
birlikte, yeni-kantlar Almanya'da Kant'n dncelerine,
bilinemezciler ise ngiltere'de Hume'un dncelerine (bu
dnceler ngiltere'de hibir zaman ortadan kalkmad) yeni
bir canllk vermeye urayorlarsa da, bu, bilimsel adan,
bunlarn ok zaman nce yaplm olan teorik rtlmeleri
ne oranla bir geriye giditir, pratikte ise materyalizmi ak
tan aga geri evirirken, gizlice, utanga bir biimde kabul
etmektedir.
Ama, Descartes'tan Hegel'e, Bobbes'dan Feuerbach'a gi
den btn bu dnem boyunca, filozoflar, sanldg gibi hi de
saf akln gcyle ileri itilmemilerdir. Tersine, gerekte on
l an ileri iten ey, zellikle dogabilimdeki ve sanayideki gitgi
de daha cokunlaan byk ilerlemedir. Materyalistlerde,
bu, hemen yzeyde kendini gsterir, ama idealist sistemler
de gitgide daha ok olmak zere materyalist bir ierik ka
zanmlar ve kamutannc (pantheiste) gr asndan tin ile
m adde arasndaki aykrlg o ekilde uzlatrmaya alm
lardr ki, Hegel'in sistemi, yntemine ve ierigine gre, idea
list bir biimde bast konulmu bir materyalizmden baka

23
bir ey degildir.
Dolaysyla, Starcke'nin, Feuerbach' nitelendirirken, il
kin Feuerbach'n dncenin varlkla ilikisi temel sorunun
daki tutumunu incelemesi anl alabilirdir. Daha nceki filo
zoflarn, zellikle Kant'tan sonrakilerin, felsefi anlaylar
nn gereksiz yere agdal bir dille aklandgi; ve Hegel'in, ya
ptlarndan alnm belirli pasajlara fazla biimsel bir
biimde taklp kalndgindan, hakknn verilmedigi ksa bir
giriten sonra, foyerbah metafizigin, filozofun ilgili yaptla
rnn ardarda sralanndan kan sonuca gre gelimesini
ayrntl bir biimde aklayan bir alma geliyor. Bu akla
ma zenli ve ak bir biimde yaplm; ne yazk ki, btn ki
tap gibi bu aklama da, ok kez kanlmas olanag bulunan
bir sr felsefi deyimler yginyla doldurulmu, ylesine ii
gletirc bir ygin ki, yazar, hi de tek ve ayn okulun ya
da hatta Feuerbach'n kendisinin deyi biimiyle yetinmeyip
felsefi olmak iddiasndaki en eitli akmlarn, zellikle de
bugn ortalg sarm olanlarn deyimlerini kitabna kattg
lde bsbtn canskc bir durum alyor.
Feuerbach'n, gelimesi, bir hegelcinin -dogTusunu sy
lemek gerekirse hibir zaman kurallara tam bag-h olmayan
bir hegelcinin- materyalizme dogru gelimesidir; belli bir
aamada, ncelinin idealist sistemiyle ilikileri toptan kopar
roay zorun lu klan bir gelimedir. Ensonu, Hegel'in "mutlak
Fikir''irin, dnyadan nce varolmasnn "mantk .kategorile
rin i vrenden nceki "nvarlgi"nn, yukarda bir yaratc
nanemn gereksiz bir kalntsndan baka bir ey olmadg;
duyularla alglanabilir maddi dnyann, bizim de bir paras
oldugumuz bu maddi dnyann tek gereklik oldugu; ve bize
ne kadar yce grnrlerse grnsnler bilincimizin ve d
ncemizin, maddi, bedensel bir organn, beynin rn lerin
den baka bir ey olmadklar kavray, kar durulmaz bir
gle kendisini ona kabul ettiriyor. Madde, tinin bir rn
degildir, ama tinin kendisi maddenin en stn rnnden
baka bir ey degildir.* te bu, elbette ki , salt materyalizm
dir. Bu noktaya gelince, Feuerbach birdenbire duruyor. Ote
denberi sregelen , maddeye deg-il ama materyalizm szcg-- .
ne ilikin felsefi nyargy aamyor. yle diyor:

Bkz: Anti-Dhring, 127-128, 129, 541. - Ed.

24
"Materyalizm, bana gre, insan znn ve bilgisinin ya
psnn temelidir; ama bana gre, bir fizyologa, szcgn dar
anlamnda bir dogacya, rnegin Moleschott'a, gre oldugu
gibi ve onlarn zel ve mesleki gr alanndan zorunlu ola
rak grldg gibi, bu yapnn kendisi degildir. Ben, geride
batan sona materyalizmle ayn grteyim, ama ileride de
gil." *
Feuerbach , burada, madde ile tin arasndaki ilikileri an
lam ann belirli bir tarzna dayanan genel dnya anlay ola
rak m ateryalizm ile, bu dnya anlaynn belirli bir tarih sel
evrede, yani 18. yzylda, ifade edilmi ol dugu zel biimi
birbirine kantryor. Dahas, materyalizmi, 18. yzyl ma
teryalizminin bugn dogabilim cilerin ve doktorlarn kafala
rnda varlgn srdren ve Bchner, Vogt ve Moleschott'un
1 850-1860 y1larnda ortalga yaydklar kaba, sg biimi ile
kartnyor. Ama, nasl idealizm btn bir dizi gelime evre
l erinden gemise, materyalizm de gemitir. Materyalizm,
doga bilimleri alannda ag aan her yeni bulu ile kanl
m az olarak biimini degitirmek zorundadr; ve tarihin ken
disi de materyalist bir yoruma tabi tutulal beri burada da
yeni bir gelime yolu almaktadr.
Getigirniz yzyln materyalizmi her eyden ok meka
niki idi, nk bu agda, btn doga bilimleri arasnda yal
nz mekanik ve henz ancak -yeryzndeki ve gkyznde
ki- kat cisimlerin mekanigi , ksaca, yerekimi mekanigi,
belli bir olgunlama durumuna ulamt. Kimya, henz o
cuksu, filoji stik biimiyle vard. 11 Biyoloji, henz kundaktan
kmamt ; bitkisel ve hayvansal organizmalar ancak kaba
ca incelenebilmiti ve ancak salt mekanik nedenlerle akla
nyorlard; Dercartes iin hayvan nasl bir makine ise, 18.
yzyln materyalistlerine gre de insan yle bir makineydi.
Mekanik yasalann da elbette ki iledig-i, etkili oldugu, ama
daha st sradan yasalarca daha geri plana atldklar kim
yasal ve organik yapdaki olaylara da yalnz tek bana me
kanigin uygulanmas, klasik Fransz materyalizminin zgl,
ama o dnem iin kanlmaz da;hklarndan biridir.

Engels, Feuerbach'n zdeyilerinden alntlan Karl Grn'n u kita


b zerinden yapyor: Ludwig F!!uerbach in seinem Briefwechsel und Nach
class sowie in seiner Philosopischen Charakterentwicklurg, Bd. 2, Leipzig ve
Heidelbcrg 1874. - Ed.

25
Bu materyalizmin ikinci zgl darlg , evreni bir sre
olarak, kesintisiz tarihsel geli me yolunda bir madde olarak
kavramadaki yetersizligidir. Bu, o agda doga bilimlerinin
ulam olduklan dzeye ve bu dog-a bilimlerine bagl olan
m etafizik, yani anti-diyalektik felsefe tarzna uygun d
yordu. Dogann aralksz srp giden bir hareket iinde oldu
g-u biliniyordu. Ama, agn fikirlerine gre, bu hareket, gene
ayn ekilde aralksz srp giden bir ember iziyordu ve bu
yzden de hi ilerlemiyordu; daima ayn sonular veriyordu.
Bu gr tarz o zaman iin kanlmazd. Gne sisteminin
oluumunun kant kuram henz formle edilmi ti ve an
cak basit bir merak konusu gibi kabul ediliyordu. Yeryz
nn evriminin tarihi, jeoloji, henz hi bilinmiyordu ve bu
gnk canl varlklarn, yalndan karmaga dogru evrim
gsteren uzun bir dizinin sonucu olduklan dncesi, o za
m an bilimsel olarak kon amyordu. Bu durumda, tarihsel ol
m ayan doga anlay kanlmazd. Bu anlayla Hegel'de de
ka.rlaldgna gre, 18. yzyl filozoflan bu yzden o kadar
knanamaz. Hegel'de, doga, Fikrin yaln bir "yabanclamas"
olarak, zaman iinde hibir gelimeye yetenekli degildir, yal
nzca oklug-unu uzay iinde ap yayma olanal!Jna sahiptir,
yle ki, ierdigi btn gelime derecelerini eanl ol arak ve
birbiri yan sra yayp serer ve hep ayn sreleri aralksz
durmadan yinelemeye mahkum bulunur. Ve ite uzay iinde,
ama zamann -her trl gelimenin temel koulunun- d
nda bir gelime samalg-n, Hegel, dog-aya dayatyor, ste
lik j eolojinin , embriyolojinin, bitkisel ve hayvan sal fizyoloji
nin, organik kimyann gelimekte oldugu ve bu yeni bilimle
rin temeli zerinde daha sonra gelecek olan evrim teorisinin
deha dolu nsezilerinin, her yanda (rnegin Goothe ve La
m arck'ta ) grnmekte oldug-u bir zamanda. Ama sistem bu
nun byle olmasn gerektiriyorrlu ve yntem, sistem akma,
kendi kendine ihanet etmek zorundayd.
Tarihe aykn bu gr, tarih alannda da geerliydi. Bu
rada, ortaal!Jn kalntlarna kar savam, gr smsk
snrlandnyordu. Ortaag, tarihin, bin yllk genel barbarlk
tarafndan basit bir kesintiye uwatlmas saylyordu; orta
ag-aki byk ilerlemeler -Avrupa'da uygarlk alannn ge
nilemesi , orada uzun mrl, yaama ans olan uluslarn
yanyana olumas , son olarak 14. ve 15. yzyln byk tek-

26
nik ilerlemeleri- btn bunlardan hibiri gze grnmyor
du. Oysa, byle yapmakla, byk tarih zincirinin us s - ' bir
biimde kavramlmasna engel olunuyorrlu ve tarih, olsa olsa,
filozoflarn kullanmna sunulmu bir rnekler ve belgeler
aklamas hizmetini gryordu.
Almanya'da, 1850'den 1860'a kadar materyalizmi halka
yayan seyyar satclar* hibir ynden hocalannn bu snrl
gr alarm aamadlar. O zamandan beri doga bilirnde
yaplm btn ilerlemeler, onlara yaratcnn varlg inanc
na kar yeni kantlar hizmeti grmekten baka bir ie yara
m ad ; ve aslnda stlendikleri ey, hi de teoriyi daha ileri
dogru gelitirmek degildi . dealizm etkinligini yitirmi ve
1 848 devriminden ldrc darbeyi yemi idiyse de, gene
de, materyalizmin bir an iin daha da aagilara dtgn
grmenin honutlugunu tadabilmitir. Feuerbach, bu mater
yalizmin sorumlulugunu zerinden atmakta yerden gge
hakhyd; ancak materyalizmin seyyar vaizlerinin gTetisi ile
genel olarak materyalizmi birbirine kartrmaya hakk yok
tu.
Bununla birlikte burada iki noktaya dikkati ekmek ge
rekir. Birincisi , Feuerbach'n zamannda bile, doga bilimleri
henz yogun bir kaynama srecinin tam ortasndayd , bu
sre, ancak, son onbe yl iinde durulmuluguna ve greli
bir tamamlana kavutu; yeni bilgi malzemesi duyulmadk
bir biimde yghp birikiyordu, ama birbirini izleyen bu yeni
bulular kargaas iinde sral bir baglantnn, dolay syla
bir dzenin yerlemesi ancak u son zamanlarda olabildi.
Geri, Feuerbach, u kesin bulua da ulamt - hcre
nin bulunuu, enerjinin dnmnn bulunuu ve darvinci
lik ad altnda bilinen evrim teorisinin bulunuu. Ama, kr
ortasnda tek bana bir filozof, bilginierin kendilerinin bile o
dnemde ya hala kar ktklar ya da doyurucu bir biimde
kullanmasn bilmedikleri bulularn degerini takdir edecek
kadar bilimdeki gelimeleri yeterli bir biimde nasl izleyebi
lirdi? Bunun suu, kendilerini kar kari aan Feuerbach,
kk bir kyde kyllernek ve tozlanp rmceklenmek zo
runda kalrken, kurnaz ve semeci (eclectiq ues ) kl krk yar
nakla vakit geirenlerin felsefe krslerine el koymalarna

* Vogt, Bchner, Molcschott. - Ed.

27
yolaan Almanya'nn iler acs koullanndadr yalnzca. De
m ek ki, Fransz materyalizminde tek yanl ne varsa hepsini
kanp atan, ve o zaman artk mmkn hale gelmi olan ta
rihsel doga anlay Feuerbach . iin ulalmaz kald ise bu
nun kusuru onun degildir.
Ama, ikinci , olarak, Feuerbach , yalnz doga bilimleri m a
teryalizminin "in san bilgisinin yap snn kendisini degil, bu
yapnn temelini" oluturdugunu sylemekte yerden gge
hakldr. nk biz , yalnzca dogada degil, ayn zamanda in
san toplumu iinde yayoruz, ve insan toplumunun da tpk
doga gibi kendi gelime tarihi ve kendi bilimi vardr. Dolay
syla, toplumun bilimini, yani tarihsel ve felsefi denilen bi
limlerin tmn, materyalist temel ile uyumlatrmak ve bu
temele dayanarak onlan yeniden kurmak szkonusuydu.
Ama bu, Feuerbach'a nasip olmad. Feuerbach, burada, "te
m el"e karn, geleneksel idealiste baglarn tutsag kald ve
"ben i lerdeki degil, gerideki materyalistlerle ayn grte
yim" derken de bunu kabul ediyordu. Ne var ki, toplumsal
alanda, "ileri dogru" bir tek adm atamayan ve 1840 ya da
1844'teki grn amayan bizzat Feuerbach oldu ve bu da,
gene, zellikle onun, tecrit edilmi durumundan ileri geldi,
bu durum onu, -baka herhangi bir filozoftan ok daha faz
la toplumla ilikiler kurmak, fikir alveriinde bulunmak
i in yaratlm olan Feuerbach',- kendi degerindeki in san
larla ibirligi ya da atma iinde fikirler yaratacak yerde,
inzivaya ekilmi beyninden fikirler kartmak zorunda b
rakt. Onun ne l de bu idealist alanda kaldgn daha ileri
de ayrntlaryla grecegiz.
Burada bir de una dikkati ekmek yeter: Starcke, Feu
erbach'n idealizmini "olmadg yerde anyor. "Feuerbach idea
listtir, fn sanlgn ilerlemesine inanyor." (s. 19.) "Her eyin
temeli, altyaps, gene de idealizm olarak kalyor. Bize gre,
gerekilik, dncel (ideale) egi limlerimizi izlerken yoldan
sapmalara kar bir koruma aresinden baka bir ey degil
dir. Acma, sevgi , gerek ve hak yolunda coku hep dncel
gler degiller midir?" ( s. vn )
Bir kere, idealizmin burada, lksel (ideale) erekleri izle
mekten baka bir anlam yoktur. Oysa bu sonuncular, olsa
ol sa Kant'n idealizmine ve onun "kesinlikli buyrultu"suna
( "categorical imperative"), girerler; oysa Kant'n kendisi fel -

28
sefesine transendantal idealizm adn veriyordu; ve bu,
S tarcke'nin de anmsayacag gibi, felsefesinin ahlaki lkler
le de ilgilenmesinden dolay degil, bambaka nedenlerdeydi.
Felsefi idealizmin ahlaki lklere, yani toplumsal lklere
inancn evresinde dndg- boinan , fel sefenin dnda,
kendilerine gerekli birka felsefi kltr krntsn Schiller'in
iirlerinde ezberleyen Alman darkafallarnda olumutur.
Hi kimse, Kant'n gsz -gsz, nk olanaksz ister,
ve dolaysyla gerek hibir eye varamaz- "kesinlikli buy
rultu"sunu, zellikle, yetkin bir idealist olan Hegel'den daha
keskin bir biimde eletirmerli ve hi kimse, Schiller'in al a
dg gereklemez lklere kar darkafal dknlg ile
Hegel'den daha acmaszca alay etmedi (rnegin, Grngbi
lim 'e baknz).
kinci olarak, insanlar harekete geiren her eyin -
beynin araclgyla duyulan bir alk, bir susuzluk duyumu
ile balayan ve gene beynin araclg ile hi ssedilen bir doyum
duygusu ile sonulanan yemek yemenin ve imenin bile- zo
runlu olarak onlarn beyinlerinden gemesi olgusundan kur
tulamayz. D dnyann insan zerindeki etkileri onun bey
ninde kendilerini ifade ederler ve orada duygular, dnce
ler, igdler, istemler, ksacas, "dnce! (ideale) egilim
l er" olarak yansrlar ve bu biimde "dnce) gler" haline
gelirler. Eger insann genellikle "dnce] egilimleri" izleme
si ve "dnce] gler"in kendi zerinde etkili olmalarna
izin vermesi, onun bir idealist olmasna yetiyorsa, normal
olarak gelimi her insan, bir eit dogutan-idealisttir ve bu
durumda nasl olur da hala materyalistler var olabilir?
Unc olarak, insanlgn, hi degilse u anda, genel bir
biimde, ilerleme dogrultusunda hareket ettigi inancnn,
materyalizm ile i dealizm arasndaki uzlamaz karthkla ke
sin olarak hibir ilgisi yoktur. Fran sz materyalistleri, tpk
deist12 Voltaire ve Rousseau kadar, hemen hemen bagn azlk
derecesinde bu inanta idiler, ve hatta sk sk bu inanlar
uruna byk kiisel zverilerde bulundular. Ama, btn
yaamn "gerek ve hak akna" -sz iyi anlamnda aln
m tr- adam biri varsa, o da rnei n, Diderot olmutur.
Bu bakmdan, e{ter Starcke, btn bunlarn idealizm oldugu
nu ileri srerse, bu yalnz ve yalnz materyalizm szc{tnn
oldugu gibi, bu iki ynelim arasndaki uzlamaz kartlgn,

29
onun iin her eit anl amn yitirdiini tantlar.
Gerek u ki, Starcke, belki bilmeyerek olsa da, burada,
m ateryalizm szcne kar darkafalnn nyargsna, k
kenini ky papazlarnn eski iftiralanndan alan bu nyarg
ya baglanmaz bir dn vermektedir. Darkafal, materya
lizm dendii zaman, pisbogazlk, ayyalk, arszlk, ten zevk
l eri ile atafatl bir yaam srdrmeyi, agzllk, cimrilik,
doymak bilmezlik, kar peinde komay ve borsa oyunlarn
ve kendisinin gizliden gizliye klesi oldugu btn bu igren
kusurlar anlar; ve idealizm szcnden ise, bakalar
nnde gklere kardg, ama kendisi ancak her zamanki
"materyalist" anlklarnn zorun lu sonucu olan sknt d
nemlerini ya da bunalmlar atiatmas sz konusu oldugu s
rece in andg, erdeme, insanlga ve genellikle "daha iyi bir
dnya"ya iman anlar ve durmadan pek sevdii u nakarat
yineler: "n san dediin de nedir ki? Yar-hayvan yan-melek!"
Zaten Starcke, Feuerbach', halen Almanya'da filozof ad
altnda kurum satmakta olan g-Tetim grevlilerinin saldr
l arna ve onlarn temel kurallarna kar savunmak iin b
yk zahmetlere giriiyor. Bu, kukusuz, klasik alman felse
fesinin lmnden sonra yetim dogan bu eci bc dlleri
ile ilgilenenler iin nemlidir; bu Starcke'nin kendisine de
gerekli grnm olabilir. Biz, okurlarmz byle bir sknt
dan baglayacagz.

:w

FEUERBACH'TA DiN FELSEFESi
VE TREBiLM

FEUERBACH'n gerek idealizmi, onun din felsefesini ve


trebilimini ele aldgmzda hemen kendini gsterir. O, hi
bir ekilde dini ortadan kaldrmak istemez, onu yetkinletir
rnek ister. Felsefenin kendisi de dinde sourulmaldr.
"nsanlgn geirdigi dnemler ancak dinsel zellig-in de
giiklikleriyle birbirlerinden ayrdedilirler. Ancak insan kal
binde kk salan hareketler, derin tarih sel h areketlerdir.
Kalp dinin bir biimi degildir ki, bunun iin de dinin de yeri
olsun ; kalp, dinin zdr" (Starcke tarafndan aktarlyor, s.
1 68).
Din Feuerbach'a gre, imdiye degin "gerekliin gerek
siz bir yanssnda -insan niteliklerinin gereksiz yanslar
olan bir ya da bir ok tanrnn araclgnda- kendi geregin i
arayan v e imdi artk onu dogrudan ve aracsz olarak "sen"
ile "ben" arasndaki sevgide bulan, in saniann kendi arala
rnda sevgi ilikisi, kalp ilikisidir. Ve ite bylece, Feuer-

31
bach'ta, cinsel sevgi eninde sonunda kendi yeni din pratigi
nin, eger en yksek biimi degilse, en yksek biimlerinden
biri haline gelir.
Oysa, insanlar arasndaki duygusal ilikiler, zellikle iki
cin s arasndaki ilikiler insanlar var oldugundan beri var ol
mulardr. Cinsel sevgi , zellikle son sekiz yzyl boyunca
geliti ve kendisini bu dnem boyunca, her iirin kanlmaz
ekseni h aline getiren bir yer elde etti. Bugnk pozitif din
l er, cinsel sevginin devlet tarafndan dzenlenmesine, yani
evlenme yasalarna, yce onaylarn vermekle yetindiler ve
h emen yarn ortadan kalksalar, sevgi ve dostluk pratiginde
en kk bir degiiklik olmaz. te bylelikledir ki, hristi
yan dini, Fransa'da 793'ten 798'e kadar fiilen ylesine or
tadan silinmiti ki, Napoleon'un kendisi bile direnle, g
l klerle karlamadan onu geri getiremedi ve aradaki za
m an iinde Feuerbach'n an ladg anlamda dini n yerini tuta
cak bir eye hibir gereksinme duyulmad.
Burada, Feuerbach'n idealizmi, cinsel sevgi, dostluk, ac
ma, zveri, vb. gibi karlkl egilimlere dayanan in sanlar
aras ilikileri , Feuerbach'n kendisine gre de gemie ait
olan zel bir dinin ammsamalar olmakszn ancak kendile
rinde olduklan gibi dnp degerlendirmekten degil, tersi
ne, bu ilikilerin, ancak, dinin adn kullanarak kendilerine
yce bir onay verildigi anda tam degerierine ulatklarn ile
ri srmekten ibarettir. Ona gre esas olan , salt insansal olan
bu ilikilerin var olmalar degildir, ama bunlarn, yeni , ger
ek din gibi kavramlmalardr. Onlar, ancak, dinin damgas
m yedikleri zaman tam degerierine sahip olmaldrlar. Din
(religion) latince religare l bagl amak, birletirmek 1 sznden
gelir ve ilk anlamyla birlik demektir. Buna gre iki in san
arasndaki her birlik bir dindir. te bunlar, idealist felsefe
nin en son gnag, szck ki,ikenine ilikin hokkabazhk
oyun lardr. Ustn gelmesi gereken, szcgn gerek kulla
nmnn tarihsel evrimine gre ne anlama geldigi degil, ama
kaynaksal kkenine gre ne anlama gelmesi gerektigidir. Ve
ite bylece, idealiste ams o kadar degerli olan din szcg,
zellikle dilden yitip gitmesin diye, cinsel sevgi ve cinsel bir
lik, bir "din" mertebesine ykseltilmilerdir. te tastamam
byle akhyorlard dncelerini 840 ile 850 aras, Louis
Blanc egilimli Parisli reformistler: dinsiz bir in san ancak bir

32
canavar gibi tasanmlayabiliyorlard ve bize "Done l 'athe
isme, c'est votre religion!"* diyorlard. Feuerbach, esas olarak
materyalist bir doga anlay temeli zerine gerek bir din
oturtmak isterse, bu, gerekte, modern kimyay sanki gerek
simya imi gibi kavramakla ayn kapya kar. Eger din,
kendi Tanrsndan geebilirse, simya da kendi simya tan
dan geebilir. Zaten simya ile din arasnda ok sk bir bag
vardr. Simya tann hemen hemen tanrsal pek ok zellig-i
vardr, ve sa'dan sonra ilk iki yzyln Yunan-Msr simyac
l annn, Kopp ve Berthelot'nun sagladklan verilerin de ta
ntlad gibi, hristiyan gTetisinin hazrlannda paylar
vardr.
Feuerbach'n "insanln dnemlerinin ancak dinsel degi
iklerle birbirlerinden ayrdedildikleri" yolundaki iddias ta
mamyla yanltr. Dinsel degiimler ancak, imdiye kadar
var olmu byk dnya dini, budizm, hristiyanlk, ms
lmanlk szkonusu oldugunda, tarihin byk dnm
noktalarna elik etmilerdir. Dogal bir biimde olumu
olan eski kabile ve ulus dinlerinin hibir yaylma egilimleri
yoktu, ve kabilelerio ve uluslarn bamszlgma son verildi
gi zaman btn direnme yeteneklerini yitiriyorlard: Cer
menlerde, gerileme dneminde olan Roma mparatorlugu ile
ve bu i mparatorlugun henz benimsedigi ve kendi ekonomik,
siyasal ve ideolojik durumuna uyarlanm olan evrensel h
ristiyan dini ile basit bir temas, buna yetiyordu. Ancak, az
ok Y:'':'H a bir biimde donu olan byk evrensel dinler
iin, zellikle hristiyanlk ve mslmanlk iindir ki, genel
tarihsel hareketlerin dinsel bir damga tadklarn gzlemli
yoruz, ve hatta hristiyanlk alannda bile bu dinsel damga,
gerekten evrensel nemde devrimler iin, 13. ve 1 7 . yzyl
l ar arasnda burjuvazinin zgrleme savamnn ilk evrele
riyle snrldr. Ve Feuerbach'n sand gibi insan kalbiyle
ve din gereksinmesiyle aklanamaz, kesinlikle din den ve
tanrbilimden baka ideoloji hiimlerini tanmayan ortaan
daha nceki tm tarihi ile aklanr. Bununla birlikte, 18.
yzylda burjuvazi de snf grne uygun kendi z ideoloji
sine sahip olacak kadar glendigi zaman, yalnz hukuksal
ve siyasal fikirlere bavurarak, din ile ancak kendisi iin bir
engel oldugu lde ilgilenerek, kendi byk ve kesin devri-
* "'yleyse sizin dininiz de tanntanmazlk!"' - .

33
mini, Fransz Devrimini yapt. Ama eskisinin yerine yeni bir
din koymaktan iyice saknd; Robespierre'in bunda n asl ye
n ilgiye ug-Tadg bilinir.
Diger in sanlarla ilikilerimizde salt insanca duygular
duymamz olanag, daha imdiden iinde yaamak zorunda
oldugumuz, uzlamaz kartlk ve snf egemenligi zerine
kurulu toplum tarafndan zaten yeterince bozulmutur; bu
duygular bir din dzeyine ykselterek daha da fazla bozma
rnzp hibir nedeni yoktur. Ve ayn ekilde, h alen zellikle
Almanya'da geerli olan tarih yazma tarzyla, tarihteki b
yk snf savarnlarn kavramamza zaten yeterince glge
drlmtr, bir de snflar savamn din tarihinin basit
bir eklentisi haline dntrerek bu kavrayn bsbtn
olanaksz klnnasma hi gerek yoktur. Daha bu noktada,
bugn artk Feuerbach'tan ne kadar uzaklam oldugumuz
ortaya kyor. Onun, bu yeni sevgi dinini kutlamaya ayrl
m olan "en gzel pasajlar" bugn artk bsbtn okuna
m az olmutur.
Feuerbach'n ciddi bir biimde inceledigi tek din, tek tan
rhlk zerinde kurulu, hristiyanlktr, Batnn dinidir. O,
hristiyan Tanrsnm, fantastik insann bir imgesi, bir yans
s oldugunu gsteriyor. Ama bu Tanr uzun bir soyutlama s
recinin rnnn kendisi, daha nceki kabile ve uluslarn
saysz tannlarnn znn zdr. Ve bu nedenle, imgesi bu
tanrdan ooka bir ey olmayan insan da, gerek bir in san
degildir, o <la pek ok sayda gerek insann znn zdr,
soyut in sandr, bu nedenle de o da zihinsel bir imgedir. Her
sayfasnda duyulardan gelen haziara dknlg vaaz eden,
somuta, gereklige gmlmeye agiran ayn Feuerbach , in
sanlar arasndaki salt cinsel ilikilerden baka ilikilerden
szetmeye sra geldi mi, batan aag soyut olur.
Bu ilikiler, ona ancak bir tek ynleriyle grnrler: ah
lak. Ve bu noktada gene, Feuerbach'n, Hegel'e oranla ar
tc ksrlg karsnda donakalyoruz. Hegel'in trebilimi ya
da ahl ak g-Tetisi, hukuk felsefesidir ve 1. soyut hukuku; 2.
znel ahlak; 3. nesnel ahlak ierir, bu sonuncusu da kendi
iinde aile, sivil toplum ve devletten olmutur. Biimi ne ka
dar idealistse, ierigi o kadar gerekidir. Ahiakn yansra
btn hukuk, ekonomi ve siyaset alan, burada biraraya top
l anmtr. Feuerbach'ta bunun tam tersidir. Biim bakmn-

34
dan o, gerekidir, hareket noktas olarak insan alr: ama
bu insann iinde yaadg dnya kesinlikle sz konusu deg-il
dir, onun iin de bu insan, din fel sefesinde uzun, tumturakl
szler syleyecek o hep ayn soyut insan olarak kalr. nk
bu insan anasnn karnndan dog-mamtr, tek tanrl dinle
rin tanrsndan meydana kmtr, demek ki, tarihsel olarak
olumu, belirlenmi gerek bir dnyada da yaamaz; teki
insanlarla pekalii iliki iindedir, ama bu teki insanlarn
herbiri onun kadar soyuttur. Din fel sefesinde, hi deg-ilse,
henz kadnlar ve erkekler vard, ama trebiliminde, bu son
ayrm da ortadan kaybolur. Dog-rusunu isterseniz, Feuer
bach'ta uzun aralarla u. cinsten tmcelerle karlalr: "Bir
sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl."
- "Eger alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir
ey yoksa, kafanda, usunda, kalbinde ahlak iin besleyici bir
ey yoktur." - "Siyasetin bizim dinimiz olmas gerekir",*
vb. . Ama Feuerbach bu s:.:::-:erden ne yapacag n hi bilmez,
bunlar onda basit bir syleyi l i imi olarak kalrlar ve Starc
ke bile, siyasetin, Feuerbach ii n aimaz bir snr ve "top
l umbilimin onun iin terra incognita** oldugunu" itiraf et
m ek zorunda kalr.
Feuerbach, iyi ile kt arasndaki atky ileyi bii
minde de, Hegel ile karlatnldgnda, daha az sg grn
myor bize. Hegel yle yazyor: "nsan dogal olarak iyidir
dendigi zaman byk bir geregin dile getirildig-i sanlyor,
ama onutuluyor ki, insan dogal olarak ktdr dendiginde
daha byk bir gerek dile getirilmektedir."*** Hegel'de, k
t, tarihsel gelimenin devindirici gcnn kendini ortaya
koyu biimidir. Ve, dog-rusu istenirse, bu trncenin ikili bir
anlam vardr, yle ki, bir yandan her yeni ilerleme, zorunlu
olarak, kutsal olan bir eye kar byk bir su, gerileyip son
bulma yolunda olan ama al k a n lk la kutsanm eylerin es-
, ki durumuna kar bir bakaldn ; o ! :rak grnr; t yan-
E ngels, Ludwig Feuerbach'n u yapt ndan alnt yapyor: Wider
den Duali.smus von Leib und Seele, Fleisch und Geist - Noth meistert aile
Gesetze und lu!p t sie au{- Orundiage der Philosophie. Nothwendigkeil einer
Veranderung. - Ed.
** Bilinmez lke. - .
Georg Wilhe l m Friedrich Hegel,"Gru ndlinien dcr Philosophie des
Rechts oder Naturrecht und Staatswissenschaft im Gru ndrisse" ve "Vorlc
sungen bcr die Philosophic der Religion", Werke, Bd. 8, Berlin 1833 ve Bd.
12, Berlin 1840. - Ed.

35
dan uzlamaz snf kartlklarnn ortaya kndan beri, in
sanlarn kesinlikle kt tutkular, -agzllk, egemen ol
ma istegi-, tarih sel gelimenin kaldralar olmulardr, ve
rnegin feodalitenin ve burjuvazinin tarihi, bunun sregelen
bir tantndan baka bir ey degildir. Oysa, bu ahlaki ktl
gn tarihsel roln incelemek Feuerbach'n hi aklna gel
mez. Genel olarak, tarih, onun iin, iinde rahatsz oldugu,
kendini gvenli hissetmedi!ti bir alandr. "Dotadan kan il
kel insan yalnzca basit bir doal varlkt, bir in san degildi.
nsan , insann, kltrn, tarihin bir rndr."* nl bildi
risi , bu bildiri bile, Feuerbach'ta tamamyla ksr bir akla
ma olarak kalr.
Bunun iindir ki, Feuerbach'n ahlak konusunda bize
syledikleri son derece yetersiz eyler olabilirler ancak. Mut
lulua doru drt dogttandr insanda ve bu yzden de b
tn ahlakn temelini oluturmaldr. Ama mutlulua doru
drt ikili bir dzelticiye tabidir. Birincisi, davranlanm
zn dotal sonulanndan dolay: sarholugu ba ars, al
kanlk ha-lini alm arl hastalk izler. kincisi, davran
l armzn toplumsal sonularndan dolay : eter biz, bakala
rnn ayn mutluluk drtlerine sayg gstermezsek onlar
kendileri ni savunurlar ve bu savunmalan ile bizim kendi
mutluluk drtmz rahatsz ederler. Bundan kan sonuca
gre, kendi drtmz tatmin etmek iin, kendi davranla
rmzn sonularn adil bir biimde deterlendirecek durum
da olmamz, te yandan da, szkonusu bu ayn drty ba
kalar iin de kabul edecek durumda olmamz gerekir. Ba
kalaryla olan ilikilerimizde kendi kendimize koydugumuz
ussal snrlama ve sevgi -hep sevgi !- demek ki, Feuer
bach'n ahlaknn temel kurallar n oluturur ve btn teki
kurallar bunl ardan kar. Ve ne Feuerbach'n en ustaca ya
plm aklamalar , ne de Stracke'nin en byk vgleri, bu
birka trncenin zavallltn ve stln rtemez.
Eter birey srf kendi kendisiyle utrayorsa, mutluluk
drts, ancak ok ayrksn durumlarda tatmin olunur ve
bunun ne kendine, ne de bakasna yarar olur. Tersine, bu
etilim , d dnya ile ilikileri ve tatmin olma aralarn ge-

* Ludwig Feuerbach, "Fragmcntc zur Charakteristik mcincs philosop


hischcn Curriculu m vitae", Sanntliche Werke, Bd. 2. Leipzig 1846. - Ed.
rektirir, dolaysyla da, besin gerektirir, kar cinsten bir bi
reyi, kitaplar, karlkl konumalar, tartmalar, eylemde
bulunmay, tketim nesnelerini ve almay gerektirir. Feu
erbach'n ahlak, ya bu tatmin ara ve nesnelerinin her insa
na birden verilmi olduklarn varsayar, ya da bu ahlak, in
sana, yalnzca uygulanmas olanaksz iyi bir ders verir, dola
ysyla bu aralardan yoksun olanlar iin be para etmez. Ve
Feuerbach'n kendisinin kupkuru akladg da budur: "Bir
sarayda baka trl dnlr, bir kulbede baka trl.
Eger alk, yoksulluk yznden bedeninde besleyici bir ey
yoksa, kafanda, usunda, kalbinde de ahlak iin besleyici bir
ey yoktur."*
Bakalar iin de mutluluk drts hakknn eitlig-i sz
konusu oldngun da, iler daha m iyi grnr? Feuerbach bu
h ak istemini mutlak bir biimde, her agda ve btn koul
larda geerli olarak koyar. Ama bu istem ne zamandan beri
stn gelmektedir? Acaba, antikagda kleler ile efendileri n ,
ortaagda serller i l e baronlarn mutluluk drts h akknn
eitlig-i hi szkonusu olmu mudur? Ezilen snfn mutluluk
drts her zaman acmaszcasna ve "yasa uyarnca" ege
m en snfn mutluluk drtsne feda edilmemi midir? Evet,
denecektir, bu ahlaka aykr idi, ama imdi haklarn eitlig-i
tannmtr. Burjuvazi, feodaliteye kar savamnda ve ka
pitalist retimin gelime seyri srasnda, kendini, btn kast
ayrcalklarn, yani btn kiisel ayrcalklar ykmak ve il
kin bireyin zel hukuk, sonra yava yava medeni hukuk ol
m ak zere hukuksal bakmdan eitligini getirmek zorunda
hi ssettiginden beri ve byle hissettigi iin, szde tannmtr.
Ama mutluluk drts, manevi haklarla ancak snrl l
de, maddi aralarla ise en byk lde sregider. Oysa ka
pitalist retim, eit haklardan yararlanan kiilerin byk
ogunlugunun, ancak geinmek iin gerekli eyleri elde et
m esine dikkat eder ve dolaysyla ogunlugun mutluluk dr
ts hakknn eit.ligine, kleci ya da feodal toplumun gs
terdigi saygdan , eger gerekten daha fazlasn gsterirse, bu
pek az bir fazladr. Ya durum, mutlulugun zihinsel aralar' ,
kltr aralar bakmndan daha m iyidir? Sadowa okulu
"' Engels, Ludwig Fcuerbach'n u yaptlarndan alnt yapyor: Wider
den Dualismus von Leib und See/e, Fleisch und Geist - Noth meistert allc
Gesetze und hebt s ie au{. - Ed.

37
gretmeninin kendisi bi1e, bir efsane degil midir?13
Ama dahas var. Foyerbah ahlak teorisine gre hi sse
senedi borsas ahiakn en yce tapnaltJdr... ancak her za
m an dogru bir biimde oynanmas kouluyla. Eg-er benim
mutluluk drtm beni borsaya gtryorsa ve eg-er ben ora
da kendi i lemlerimin sonularn , benim iin yalnz elverili
durumlar sag-layacak, hibir zc durum yaratmayacak ka
dar dogru bir biimde tartyorsam, yani srekli olarak kaza
nyorsam, Feuerbach'n g-d yerine gelmi olur. Byle yap
m akla bir bakasnn ayn mutluluk drtsne de bir zarar
vermi olmam , nk bu bakas da benim kadar gnll
olarak borsaya gitmitir ve benimle birlikte borsa oyunu ii
ni sonuca bag-larken, gene tpk benim gibi , kendi mutluluk
drtsne uyarak hareket etmitir. Ve eg-er o, parasn kay
bederse, onun eylemi, kesinlikle bu yzden ahlaka aykr ol
dugunu ortaya koyar, nk yanl hesaplanmtr, ve ben,
ona hakettigi cezay verirken, hatta gururla bir eit modem
Rhadamante14 olmakla g-nebilirim. Sevgi, yalnzca duygu
sal bir sz olmadlt lde, borsada da hkm srer, nk
her biri, kendi mutluluk egiliminin tatminini bakasnda bu
lur. Sevginin yapmas gereken ey ve pratikte kendini ortaya
koyu biimi de bu degil midir? Eg-er ben, ilemlerimin so
nularna deg-gin amaz bir ngr ile, dolaysyla baar ile
oynarsam Feuerbach ahlaknn en sk gereklerinin hepsini
yerine getiriri m ve stelik daha da zenginleirim. Baka te
rimlerle syleyecek olursak, Feuerbach ahlak, kendisi bunu
hi istemese de, ya da bunun hi farknda olmasa da, bugn
k kapitalist toplumun llerine gre biilmitir.
Ama sevgi ! - Evet, sevgi, her zaman her yerde, iyiliki,
sevindirici bir tanndr ve bu tann, Feuerbach'ta, pratik ya
amn btn glklerinin stesinden gelmeye yardm et
mek durumundadr - ve bunu, birbirine taban tabana kar
t karlar olan snfara blnm bir toplumda yapacak
tr. Bunun la da felsefenin devrimci niteliginin en son kahnt
s da fel sefeden kaybolur ve geriye artk eski tekerlerneden
baka bir Py kalmaz: Birbirinizi seviniz! - Cins ve mevki
ayrn yapmak szn kucaklamz! - Evrensel ban d!
Ozet olarak, Feuerbach'm ahlak kuram, btn kendin
den nce gelenler gibidir, bu kurarn da, btn zamanlara,
btn halklara, . btn koullara uygulanr ve kesinlikle bu

38
yzdendir ki, hibir zaman ve h ibir yerde uygulanabilir de
gildir ve gerek dnya karsnda Kant'n kesinlikli buyrul
tusu kadar gsz kalr. Gerekte, her snfn ve hatta her
m eslegin kendi zel ahlak vardr, ve bu ahlak cezalandrl
m adan ieyebildigi yerde ier, ve herkesi birletirmesi
gereken sevgi, kendini savalarda, atmalarda, davalarda,
kar-koca kavgalarnda, boanmalarda ve birinin teki tara
fndan olabildigince smrlmesinde ortaya koyar.
Ama nasl olabildi de, Feuerbach'n verdigi gl itki,
kendisi iin bu kadar ksr kald? Salt u yzden, Feuerbach,
lesiye nefret ettigi soyutlama aleminin dna kamyor ve
canl geregin yolunu bulamyor. O, btn gc ile dogaya ve
insana smsk tutunur, ama doga ve insan onun iin basit
szlerden ibaret kalr. Ne gerek dnya konusunda, ne ger
ek insan konusunda bize kesin olarak hibir ey syleyemi
yor. Oysa, Feuerbach'n soyut insanndan yaayan gerek in
sanlara, ancak bu insanlar tarih iinde eylem halinde dikka
te alndg zaman geilebilir. Ama Feuerbach buna yana
m az ve bunun iindir ki, anlamam oldugu 1848 yl, onun
iin ancak gerek dnya ile kesin bir kopma ve yalnzlga e
kilme anlamna gelmitir. Bunun sorumlulugu, bir kez daha,
onu ac bir biimde ykma terkeden Almanya'nn kou11ann
dandr.
Ama Feuerbach'n hi atmam oldugu admn atlmas
kanlmazdj foyerbah yeni dinin merkezini tutan soyut in
san in annn yerini, zorunlu olarak, gerek in saniann ve
onlarn tarihsel gelimelerinin bilimi almahyd. Feuerbach'
n gr asnn bu daha sonraki, Feuerbach'n kendisinin
de tesindeki gelimesini, Marx, 1845'te Kutsal Aile de ba
'

l att.

39
D RT

DYALEKTK MATERYALZM

STRAUSS, Bauer, Stirner, Feuerbach, felsefe alann ter


ketmedikleri lde, hegelci felsefenin uzants oldular. Stra
uss, lsa 'nn Yaam ve Dogmatik'ten* sonra artk yalnz fel
sefe edebiyat yapt ve Renan'vari din tarihi yazd; Bauer
kayda deg-er olmasna karn yalnzca hristiyanhg-tn kkeni
nin tarihi alannda bir ey yapmay baard ; Stirner yalnzca
ilgi ekici bir tip olarak kald, hatta Bakunin, onu, Proudhon
ile harmaniayp bu harmana da "anarizm" adn verdikten
sonra bile. Yalnz Feuerbach, filozof olarak dikkate deg-er
Engels, David Friedrich Strauss'un u yaplna deniyor: Die ehrist
liche Glaubenslehre in ihrer geschichtlichen Entwicklung und im Kampfe
mit der modernen Wissenscha{t, Bd. 1-2, Tbingen ve Stuttgart 1840-1 84 1;
kitabn ikinci ve daha geni blm u bahg tayor: "Der materiale Inbeg
rifT der christlichen Glaubenslehre der die eigentliche Dogmatik".

40
kald. Ama yalnz, btn zel bilimlerin zerinde durdugu ve
onlarn bir bireimini yaptg- iddia edilen bilimlerin bilimi
felsefe, onun iin almaz bir engel, dokunulmaz bir kutsal
kutu olarak kalmad; o kendisi de filozof olarak yolun orta
snda durdu ve alt m ateryalist, st idealist oldu; He
gel'den, onu eletirerek kurtulmay bilemedi, basite ie ya
ramaz diye bir yana att, oysa kendisi, Hegel sisteminin an
siklopedik zenginligtyle karlatnldg-nda, iirilmi bir
sevgi dininden, zavall ve gsz bir ahlaktan baka olumlu
hibir ey gerekletirmedi.
Ama, Hegel okulunun paralanp dag-lmasndan bir ba
ka egilim daha kmtr; gerekten meyve veren tek egilim
dir bu ve esas olarak Marx'n adna bagldr.*
Hegel felsefesinden kopu, burada da materyalist gre
dnmenin sonucudur. Bu, gerek dnyay, -doga ve tarihi-,
kendisini, basmakalp idealist tuhaflklardan annm herke
se nasl sunarsa yle kavramaya karar verilmesi demektir;
dsel ilikiler iinde degil, ama kendi z ilikileri iinde de
gerlendiren olgularla uyumas olanaksz btn idealiste
tuhaflklann acmaszca kurban edilmesine karar verilmesi
dir. Ve ite materyalizmin de gerekte bundan te bir anlam
yoktur. Yalnz, ilk kezdir ki materyalist dnya anlay ger
ekten ciddiye alnyor ve tutarl bir biimde bilginin dikkate
alnan btn alanianna -hi degilse genel izgileriyle- uy
gulanyordu.
Hegel basite bir yana konulmad, tersine, onun yukan
da aklanan devrimci ynnden, diyalektik yntemden yola
kld. Ama bu yntem, hegelci biimiyle yararlanlamaz du
rumdayd. Hegel'de diyalektik, kendi kendine gelien Fikir-

Burada kiisel bir aklama yapnama izin verilsi n. Son zamanlarda


birka kez bu teorinin hazrlanndaki paym ima edildi, onu n iin bu nok
tay aydnlatacak birka sz sylemekten kendimi alakoyamam. Marx ile
krk yllk ortak alnam srasnda ve ondan nce teorinin hazrlannda
oldugu kadar zellikle gelitirilmesinde de benim belli bir kiisel paym ol
dugunu yadsyamam. Ama zellikle iktisat ve tarih alannda yn verici te
mel likirierin byk ogunlugu ve zellikle de bu likirierin kesin i fadelendi
rilileri, Marx'n iidir. Benim teoriye katk m, olsa olsa birka zel bilgi da
l dnda, Marx, bensiz de gerekletirebilirdi. Ama Marx'n yaptn ben
yapamazdm. Marx, bizim hepimizi ayordu ; Marx, hepimizden daha uza!'P,
daha geni ve daha abuk gryordu. Marx bir deha idi; biz tekiler ise olsa
olsa yetenekli kiiler. O olmasayd, teori bugn bulundugu yerden ok geri
lerde olurdu. Dolaysyla teori hakl olarak onun adn tayor.

41
dir. Mutlak Fikir, yalnzca btn sonsuzluk boyunca -bilin
m ez bir yerde- var olmakla kalmaz, ama ayn zamanda va
rolan btn dnyann yaayan gerek ruhudur. Mutlak Fi
kir, Mantk'ta uzun uzun ilenen ve hepsi de kendi iinde bu
lunan btn hazrlayc evrelerden geerek yeniden kendi
kendine dnmek zere geli ir. Sonra, dogaya dnerek "ya
banclar", orada kendinin bilincinde olmakszn, dogal zo
runluluk khgna brnm ol arak yeni bir gelimeden daha
geer, ve en sonu in sanda zbilincine geri dner. Bu zbilin
de, mutlak Fikir, Hegel fel sefesinde tamamyla kendi kendi
ne dnnceye kadar, tarih iinde i lenip annr. Hegel'de, do
gada ve tarihte kendini gsteren diyalektik gelime, yani
zikzak h alindeki btn hareketler ve btn ani geri ekilme
l er boyunca kendini ortaya karan aagdan yukarya dogru
ilerlemenin nedensel zincirlenii, demek ki, Fikrin, btn
sonsuzluk boyunca nerede oldugu bilinmeyen, ama her hal
de, dnen her insan beyninden bagmsz olarak sregiden
zerk h areketinin kopyasdr (Abklatsch) ancak. te kar
hp at lmas szkonusu olan , bu ideolojik ters-yz olma duru
muydu. Biz yeniden . beynimizin fikirlerini, onlar mutlak
Fikrin u ya da bu derecede yanslar olarak, gerek nesneler
sayacag"mz yerde, onlar materyalist adan nesnelerin yan
slar olarak kavradk. Bundan tr, diyalektik, d dnya
i in oldugu kadar insan dncesi iin de hareketin genel
yasalannn -temelde zde olan ama ifadede birbirinden
ayrlan, insan beyni onlar bilinli ol arak uygulayabildigi
halde, dogada ve imdiye dek byk blmyle in san tari
hinde de bu yasalarn yalnz bilinsiz olarak, grnte son
suz bir dizi rastlantlar iinde d zorunluluk biiminde ken
dilerine yol amalan anlamnda birbi rinden aynlan iki yasa
. ar dizi sinin- bilimine indirgeniyordu. Ama bu yoldan Fik
rin kendisinin diyalektigi, gerek dnyann diyalektik
hareketinin yalnzca basit bir bilinli yanss haline geldi ve
bylelikle Hegel'in diyalektigi ba yukarda olmak zere
dogrultuldu, ya da daha dog-ru bir deiyle, bann zerinde
dururken yeniden ayaklan zerine kondu. Ve yllardan beri
bizim en iyi alma aracmz ve en etkili silahmz olan bu
m ateryalist diyalektik, ne dikkate deger bir eydir ki, yalnz
ca bizim tarafmzdan degil, aynca bizden bag"msz, hatta

42
Hegel'den bile bagmsz olarak Joseph Dietzgen* adl bir Al
m an i isi tarafndan yeniden bulundu.
Ama bylelikle, Hege1 felsefesinin devrimci yan alnm
ve ayn zamanda da, Hegel'de, felsefesinin tutarl uygulama
sn nlemi olan idealist atafatndan bu felsefe anndr1-
m tr. Dnyann bir tamamlanm eyler karmaas olarak
degi1 de, grnte durolmu eylerin, tpk beynimizdeki zi
hin sel yanslar olan kavramlar gibi kesintisiz bir olu ve yo
kolu degimesinden getikleri, son olarak btn grnte
ki rast1ant1ara ve geici geriye dnlere karn, i1er1eyici
bir gelimenin eninde sonunda belirmeye baladg bir sre
ler . karmaas olarak dikkate alnmas gerektigi dncesi,
- bu byk temel dnce ze11ik1e Hegel'den beri gnlk
bilince yle derinlemesine ilemitir ki, bu genel biimiyle
artk hemen hemen hibir itirazla karlamaz. Ama onu
szde kabul etmekle, onu pratikte, aynntl olarak, aratr
m aya tutulan her alanda uygulamak ayr ayn eylerdir. Oy
sa aratrmada hi amadan daima bu gr asndan yol a
khrsa, artk bir daha kesin zmler ve sonsuz gerekler
i sternekten kesin olarak vzgeilir; her zaman edinilen her
bilginin zorunlu olarak snrl olma niteliginin ve bu bilginin,
iinde, kazanlm oldugu kou11ara bagmllgnn bilincinde
olunur; hala geerli olan eski metafzigin, dogru ve yanl, iyi
ve kt, zde ve degiik, zorunlu ve olumsal gibi giderile
mez kartlklannn zorunlu etkisinden de kanlabilir ar
tk ; bilinir ki bu kartikiann ancak greli bir deerleri var
dr, imdi doru olarak tannan eyin gizli bir yanl yan da
vardr ve bu, daha sonra ortaya kacaktr, tpk imdilik
yanl tannann da dogru bir yan oldugu ve bu dogru yan
yznden daha nce doru saylr oldugu gibi ; ve gene bili
nir ki, zorunlu olduu il eri srlen ey, salt rastlantlardan
m eydana gelmitir ve szde rastlant, zorun1u1ugun altnda
gizlendig-l biimdir - ve bu byle srer gider.
Hegel'in "metafizik" yntem dedigi, verilmi ve degimez
nesneler olarak dnlen ve eylerin incelenmesiyle ugra
m ay yeleyen ve kalntlar hala zihinlere musaHat olan es
ki aratrma ve dnme ynteminin dorulugu, zamannda,

.. Bkz: Bir Kol I{iti Tarafndan Anlatlan Insann Kafa almasnn


Oza, Saf ve Pratik Akln Eletirisi, Hambourg, Meissner, 1869.

43
tarihsel olarak ortaya kmt. Sreleri incelemeden nce,
eyleri incelemek gerekiyordu. Bir eyde meydana gelen de
giiklikleri gzlemlerneden nce, u ya da bu eyin ne oldu
nu bilmek gerekiyordu. Ve bu, doga bilimlerinde byle ol
du. eyleri kesin biimleriyle meydana gelmi eyler olarak
ele alan eski metafizik, l ve canl eyleri kesin biimleriyle
m eydana gelmi olarak inceleyen bir dog"abilimin rn idi.
Ama bu inceleme tarz, kesin bir ilerlemenin, yani bizzat do
gann bag-rnda bu eylerde meydana gelen degimelerin sis
temli bir biimde incelenmesine geiin olanaklar yaratln
caya kadar gelitigi zaman, i te o anda, felsefe alannda da
eski metafizigin lm ranlar almaya balad. Ve gerekten,
geen yzyln sonuna dek, dog"abilim, hereyden ok olgular
toplayan bir bilim, bir tamamlanm eyler bilimi olmasna
karn, yzylmzda, temel olarak bir blmleme ( snflama)
bilimi, bir sreler bilimi, bu eylerin kkeni ve gelimesinin
bilimi ve bu dog"al sreleri bir byk btn halinde birbiri
ne bag-layan baglantnn bilimidir. Bitkisel ve hayvansal or
ganizmalardaki olaylar inceleyen fizyoloji, her organizma
nn embriyondan , o1gun1uga kadar gelimesini inceleyen
embriyoloji, yery,z yzeyinin aama aama olumasn in
celeyen jeoloji, hep yzyhrnzn ocuklandrlar.
Ama dog"al srelerin ardarda zincirieniine deg"gin bilgi
m izi dev admlarla ileri gtrm olan, zellikle byk
bulutur: Birincisi, her bitkisel ve hayvansal organizmann,
kendisinden balayarak og"alma ve farkllama yoluyla ge
litikleri birim olarak hcrenin bulunuu; dolaysyla, yalnz
ca btn st organizmalarn gelimesi ve bymesinin tek
bir tmel yasaya gre meydana geldigi tannmakla kalnma
d, ama h crenin dnme yeteneginin, organizmalann da
han gi yolla trlerini degiiklig-e ugTatabildiklerini ve dolay
syla bireysel olmaktan te bir gelimeyi tanyabildiklerini
gsterdigi de kabul edildi. - kincisi, enerjinin .dnm
nn bulunuu: bu bulu, en bata inorganik dog"ada etkin
olan btn szde glerin, mekanik kuvvetin ve tamamlay
cs potansiyel denilen enerjinin, snn, nmn (yan k
ya da snn ), elektrigin, manyetizmin, kimyasal enerjinin
h epsinin bir takm belli nice] oraniara gre birinden tekine
geen evrensel bir hareketin degiik gsterileri olduklarn
gstermitir, yle ki, bu enerjilerden, ortadan kalkan birinin

44
bell i bir miktar karlignda tekinde bell i bir miktar yeni
den ortaya kar ve doann btn hareketi, bylece, bu, ke-
sintisiz olarak bir biimden bir baka biime dnme s
cine indirgenir. - Ensonu, ilk kez Darwin'in yaptg tm
kapsayan tantlama, ki buna gre, halen evremizi kuatan
btn doa rnleri, insanlar da iinde olmak zere, hepsi
balangta az sayda tekhcreli tohum znden balayan
uzun bir gelime srecinin rndrler, ve bu tekhcrelile
rin kendileri ise kimyasal yolla olumu bir protaplazmadan
ya da albminimsi bir cisimden olumutur.
Bu byk buluun ve doa bilimlerindeki ok byk
Herlernelerin sayesinde, bugn, yalnzca ayr ayn ele alnan
deiik alanlardaki doa grngleri arasndaki ardarda
zincirleme sralan deil , ama baka baka alanlar arasn
daki balanty d a gsterebilecek v e bylece, ampirik doa
bilimin bize salad olgular yardmyla, doann zincirleni
inin bir btn halinde tablosunu hemen hemen sistematik
bir biimde sunabilecek durumdayz. Eskiden bu btn ha
l inde tabloyu bize vennek, doa fel sefesi den ilen eyin iiydi.
Doa fel sefesi , bu ii ancak, henz bilinmeyen gerek balan
tlarn yerine imgesel, dsel bal antlar koyarak, eksik olan
olgulan dncelerle tamamlayarak ve gerekte var olan
boluklan ancak imgelernde daldurarak yapabiliyordu. Byle
davranrken, bu fel sefe binlerce dahiyane fikirler yaratt, da
ha sonraki ok sayda buluun nsezilerini getirdi, ama bu
arada, bir hayli anlamszlklar da retti, baka trl de ya
pamazd. amz iin doyurucu bir "doa sistemi"ne varmak
iin doann diyalektik olarak, yani kendine zg zincirlenii
dorultusunda incelenmesinin sonularn yorumlamann ye
terli olduu bugn ve bu zincirleme gidiin diyalektik niteli
inin kendilerini isteseler de, istemeseler de, metafizik okul
da yetimi bilginierin beyinlerine bile kendini kabul ettirdi
i bugn, doa fel sefesi kesin olarak bir yana braklmtr.
Bu felsefeyi yeniden diriltmek yolund.a her trl giriim, yal
nz gereksiz olmakla kalmaz, geriye bir gidi olur.
Ama doa iin doru olan, bu yzden de tarihsel bir geli
me sreci olarak kabul edilen ey, btn dallan iinde top
lum tarihi ve in sansal (ve tannsal ) eyleri il eyen bilimlerin
tm iin de dorudur. Burada da gene, tarih, hukuk, din
vb. fel sefesi , olaylar arasndaki tanUanmas gereken gerek

45
bag-Iantnn yerine, filozofun beyninin trettig-l bag-Ianty
koymaya, tarihi, btn iinde oldugu gibi degiik blmle
rinde de, fkirlerin, elbette ki yalnz filozofun kendisinin gz
de tuttugu fkirlerin gitgide gelien gereklemesi olarak
kavramaya dayanyordu. Bylece, tarih, bilinsiz, ama zo
runlu olarak, nsel olarak saptanm belli bir lksel erek
dognltusunda iliyordu, bu erek, rneg-in Hegel'de, kendi
m utlak F'krinin gereklemesi idi, ve bu mutlak Fikre dogn
geri dn olmayan gidi tarihsel olayiann i zincirleniini
oluturuyordu. Henz bilinmeyen gerek zincirieniin yerine
bylece yeni bir -bilinsiz ya da yava yava kendi zbilinci
ne varan- gizemli bir Tanr konuyordu. yleyse, burada da,
tpk dog-a alannda oldugu gibi, gerek zincirienileri ag-a
kararak, yzeysel, yapma zincirienileri dtalamak szko
nusuydu; bu i de, sonu sonuna, in san toplumunun tarihinde
egemen yasalar olarak kendilerini kabul ettiren genel hare
ket yasalarn bulmaya dayanyordu.
Ne var ki, toplumun gelime tarihi, bir noktada, dog-ann
gelime tarihinden temelde degiik olarak kendini ortaya ko
yar. Dog-ada -in sanlarn dog-a zerinde yaptg- kar etkiyi
bir yana braktg-mz lde- birbirleri zerinde etki mey
dana getiren ler, yalnzca bilinsiz ve kr etmenlerdir. ve ge
n el yasa bu etmenlerin deg-iken oyunlar iinde belirir. B
tn bu olanlardan hibir ey -ister yzeyde gzlemlenebiln
saysz grnr rastlantlarda olsun , ister bu rastlantlarda
i kin olan ve dzenlilig-i dowulayan sonal sonularda ol
sun- bilinli, istenen bir erek olarak meydana gelmez. Buna
karlk, toplum tarihinde, etkin olanlar, yalnz, bilince sa
hip, dnp tanarak ya da tutku ile hareket eden ve belir
li erekleri izleyen insanlardr; hibir ey bilinli bir maksat
olmadan, istenen bir erek bulunmadan meydana gelmez.
Ama bu ayrm, tarihsel aratrma bakmndan, zellikle ag-
lar ve olaylar tek balarna ele alndklarnda ne kadar
nemli olursa olsun, tarihin aknn genel i yasalarnn
hkm altnda oldugu gereg-inde hibir degiiklik yapmaz.
nk, burada da, btn bireyler tarafndan bilinli olarak
izlenen ereklere karn, genel bir biimde, yzeyde, grn
te hkm sren rastlantdr. Ancak istenen erek ok seyrek
olarak gerekleir; ogunlukla, izlenen ereklerin ogu birbir
leriyle aprazlar ve birbirlerine kar dururlar, ya kendileri

46
nsel gerekleemez ereklerdir, ya da onlar gerekletirecek
aralar henz yetersizdir. Byle oldugu iindir ki, saysz bi
reysel irade ve eylemlerin at malar tarihsel alanda, bilin
siz doga alannda hkm srmekte olana tpatp benzer bir
durum yaratr. Eylemlerin erekleri istenmi ereklerdir, ama
bu eylemleri gerekten izleyen sonular i stenen sonular de
gillerdir, ya da balangta gene de gdlen amaca uyar gibi
grnseler de, sonunda istenmi olanlardan bambaka so
n ulara vanrlar. Bylece tarihsel olaylar da, ayn ekilde b
yk apta rasiantlarn hkm altnda grnrler. Ama
rastlant, yzeyde oynar grndg her yerde, daima gizli i
yasalann emri altndadr ve i, yalnzca bu yasalan bulup
ortay a koymaktr.
Insanlar, herbiri bilinli olarak istedikleri kendi amala
rn izleyerek, bu tarih n asl bir biim alrsa al sn, kendi ta
rihlerini yaparlar, ve ite bu baka baka dogrultularda etki
yapan say sz iradenin ve bunlarn d dny. zerindeki e
itli yanklannn bilekesi, tarihi oluturur. Oyleyse burada
da nemli olan saysz bireyin ne istedigidir. rade, tutku ile
ya da dnme ile belirlenir. Ama, kendileri de dogrudan
tutkuyu ya da dnmeyi belirleyen aralar ok degiik nite
liktedir. Bunlar, gerek d nesneler, gerek lksel nitelikte
gdler, yani hrs, "gerek ve adalet dknlg", kiisel kin
ya da her eitten salt kiisel hevesler olabilirler. Ama bir
yandan tarih zerinde etkili olan ok sayda, bireysel irade
nin, ogunlukla, niyedenilen sonulardan bsbtn baka
sonulara -sk sk dogrudan kart sonulara- gtrdkle
rini, ve dolaysyla, bunlarn gdlerinin , varlan sona] so
u bakmndan ancak ikincil bir nemleri oldugunu grdk.
O te yandan, bu gdlerin de arkasnda gizli olan devindirc
glerin neler oldugunu ve etkin insanlarn beyinlerinde
hangi tarihsel nedenlerin bu gdlere dntgn kendi
kendine sorabilir insan.
Bu soruyu, eski materyalizm hibir zaman ortaya koyma
d. Bunun iindir ki, onun tarih anlay, bir tarih anlay ol
dugu lde, znde klgcdr (pragmatique); her eyi eyle
min gdlerine gre yarglar, tarihsel bir etki meydana geti
ren insanlar soylu olan ve soylu-olmayan ruhlar olarak ay
rr, ve sonra da dzenli olarak soylularn hep aldandklann,
soylu olmayanlarn da galip geldiklerini saptar, eski mater-

47
yalizme gre tarihin incelenmesinden hibir ders ahnamaya
cag dncesi de bundan ileri gelir, ve bize gre ise, tarih
alannda, eski materyalizm kendi kendisiyle uyumlu degil
dir, nk devindirc glerin ardnda ne oldugunu, devindi
rc glerin kendi devindiricilerinin de neler olduklarn in
celeyecegine, tarihte etkin lksel (ideales) devindinci gle
ri son nedenler olarak alr. Tutarszlk, lksel devindirc
gleri tanmakta degildir, ama onlarn belirleyici nedenleri
ne kadar daha ilerilere gitmemektedir. Buna karlk, tarih
felsefesi , zellikle Hegel tarafndan sunuldugu biimiyle, g
rnrdeki gdlerin ve ayrca tarihte insanl arn eylemlerini
gerekten belirleyen gdlerin tarihsel olaylarn hi de son
nedenleri olmadklarn ve bu gdlerin gerisinde baka be
lirleyici glerin bulundugunu ve asl bunlarn aratrlmas
nn szkonusu oldugunu kabul eder; ama o, bunlar, tarihin
kendisinde aratrmaz, onlar daha ok dardan, fel sefi ide
olojiden alr, tarihe sokar. Hegel, rnegin, Eski Yunanllarn
tarihini kendi z i zin cirlenii ile aklayacag yerde, ksaca,
bu tarihi n, "gzel kiilig'in biimleri"nin ilenip hazrlanma
sndan ve "sanat yapt"nn sanat yapt olarak gerekleme
sinden baka bir ey olmadgn syler.* Bu nedenle, Eski
Yunanllar zerine pek ok gzel ve derin eyler syler, ama
bu, bizim, bugn, bir szden fazla bir ey olmayan byle bir
aklamayla artk yetinemememize engel olmaz.
Dolaysyla, insanlarn tarihsel eylemlerinin gdleri ar
dnda - bi lerek ya da bilmeyerek, belirtmek gerekir ki ok
kez bilmeyerek- bulunan ve gerekte tarihin sona] devindi
rc glerini meydana getiren devindirc gleri aratrmak
szkonusu ise de, ne kadar n l, ne kadar sivrilmi olurlar
sa olsunlar, bireylerin gdleri, byk ygnlar, tmyle
halklar ve her halk iinde de btn kitlesiyle snflar hare
kete geiren gdler kadar ve gen e bu geni ygnlar geici
bir kaynamaya, abucak snen saman alevi gibi parlamaya
degil de kalc, srekli byk bir tarihsel dnmle sonula
n an bir eyleme gtren gdler kadar szkonusu olamazlar.
Burada, ak ya da bulanl< bir biimde, dogrudan ya da ideo
lojik ve hatta tanrsallatrlm bir biimde, eylem halinde
ki ygnlarn ya da onlarn liderlerinin -byk adam deni-
* Engels, Hegel'in u yazsna deiniyor: "Vorlcsungcn ber die Philo
sophie dcr Geschichte", Werke', Bd. 9, Berlin 1837. - Ed.

48
lenler bunlardr- dncesinde bilinli gdler olarak yan
syan devindirici nedenleri aydnhga karmak - ite bizi
baka baka aglarda ve baka baka lkelerde oldugu gibi
tarihin tm zerinde de egemen olan yasalann izi zerine
gtrebilecek tek yol budur. nsalan harekete geiren ne
varsa, hepsi zorunlu olarak onlann beyninden geer, ama
bunun beyinde alacagi biim, koullara ok bagldr. iler,
1 848'de, Ren blgesinde yaptklan gibi m akineleri artk ba
site krp dkmyorlar, ama o gnden bu yana kapitalist
m akinelemeyle hi de uzlam degildirler.
Ama, daha nceki btn dnem!erde, tarihin bu devindi
rc nedenlerinin aratnimas -bag-larn ve bunlarn etkile
rinin iie gemi olmalan durumundan ve rtl nitelikleri
yznden- hemen hemen olanaksz oldugu h alde, agimz,
bu zincirienileri o kadar yahnlatrmtr ki, bilmece zle
bilmitir. Geni-lekli sanayiin utkusundan beri, yani en
azndan 1 8 15 ban antlamalarndan bu yana, ngiltere'de
btn siyasal savamn, iki snfn, toprak aristokrasisi
(landed aristocracy) ile burjuvazinin (middle class) egemen
l ik iddialarnn evresinde dndg- hi kimse iin bir sr de
gildir. Fransa'da, Burbonlarn geri dn iledir ki , ayn ol
gunun bilincine vanlmtr; Thierry'den, Guizot, Mignet, ve
Thiers'e kadar, Restorasyon dneminin tarihileri, her yerde,
bunu, orta agdan bu yana btn Fransz tarihini anlamaya
izin veren anahtar olarak gsterirler. Ve, 1830'dan beri de,
i i snf, proletarya, bu iki lde iktidar iin savaan bir
nc rakip olarak tannmtr. Durum o kadar yalnli:
m t ki, bu byk snfn savarnlarnda ve onlarn
karlarnn atmasnda modern tarihin devindirici gcn
-hi degilse bu en ileri iki lkede- grmemek iin kastl
olarak gzlerini kapamak gerekiyordu.
Ama bu snflar nasl olumutu? lk bakta, nceden fe
odal olan byk toprak mlkiyetinin kkeni, hala -hi de
gilse balangta- siyasal nedenlere, zor yoluyla kendine
m aletmeye atfedilebilirse de, bu, burjuvazi ve proletarya iin
geerli degildi. Burada, iki byk snfn kkeni ve gelimesi,
ak ve elle tutulabilir bir biimde, salt ekonomik nedenler
den ileri gelmi olarak grnyordu. Ve toprak mlkiyeti ile
burjuvazi arasndaki savamda, bir o kadar burjuvazi ile
proletarya arasndaki savamda da, en bata ekonomik -

49
karlarn szkonusu olduu da besbelliydi; siyasal iktidar, an
cak bu karlarn gereklemesine basit bir ara olarak hiz
m et etmek durumundayd. Burjuvazi ve proletarya, her ikisi
de, ekonomik koullarn, daha dorusu retim tarznn dn
m sonucu olumulard. Bu dnm, ilkin !onca tezga
h ndan manfaktre, manfaktrden de makineler kulla
n an , su buh ar ile ileyen ve bu iki snf gelitirmi olan ge
ni-lekli sanayie geitir. Bu gelimenin belli bir aamasn
da, burjuvazi tarafndan h arekete geirilen yeni retici
gler -n bata iblm ve pek ok sayda dank iile
rin bir tek manfak vir iinde biraraya toplanmalar-, bu
gler tarafndan yaratlan degiim koullar ve gereksin
m eler, tarihten gelen ve yasalarn onaylad mevcut retim
dzeniyle, yani feodal toplumsal dzenin lonca ayrcalkla
ryla ve saysz kiisel ve yerel (ayrcalkl olmayan katman
lar iin de o lde engel meydana getiren ) ayrcalklarla
badamaz duruma geldiler. Burjuvazi tarafndan temsil
edilen retici gler feodal toprak sahipleri ve lonca ustalar
tarafndan temsil edilen retim dzenine kar ayaklandlar.
Sonu biliniyor: feodal balar, ngiltere'de derece derece,
Fransa'da bi r hamlede koparld, Almanya'da sre h enz
tamamlanmad. Ama nasl ki gelimenin belli bir aamasn
da, manfaktr, feodal retim tarz ile atmaya girdiyse,
imdi de ayn ekilde, geni-lekli sanayi , feodal retimin
yerini alan burjuva retim dzen i ile atmaya girmitir.
Bu dzenle, kapitalist retim tarznn dar erevesiyle ba
l anm bulunan bu sanayi, bir yandan tmyle halkn byk
ynnn gittike artan proleterlemesine yol aarken, te
yandan gittike daha nemli miktarda srm olanaksz
rn yaratr. Ar retim ve ynlarn yoksulluu, herbiri
tekinin nedeni olmak zere, ite retim tarznn sonucu
olan ve kanlmaz olarak....,o nun dnmesi yoluyla retici
glrin zgrln gerektiren anlamsz eliki budur.
Oyleyse, hi degilse m odern tarihte, btn siyasal sava
rnlarn snf savamiar olduklar ve snflarn btn kur
tulu savamlarnn, zorunlu olan siyasal biimlerine karn
-nk her snf savam bir siyasal savamdr- son tah
lilde ekonomik kurtulu sorunu evresinde dndkleri tant
linmtr. Dolaysyla, devlet -siyasal dzen- hi degilse
burada, ikincil eyi, ve sivil toplum -ekonomik ilikiler

so
alan- belirleyici geyi oluturur. Hegel'in de onayladg es
ki geleneksel anlay, devleti belirleyici ge, sivil toplumu i se
bu birincisi tarafndan belirlenen ge olarak gryordu. G
rnte byledir. Nasl ki tek bana braklm bir insanda,
faaliyetlerinin btn devindirici gleri, onu harekete geir
mek iin zorunlu olarak beyninden gemeli, onun iradesinin
dTtlerine dnmeliyse, ayn ekilde sivil toplumun btn
gereksinmeleri de -iktidardaki snf hangisi olursa olsun
h erkese kendilerini yasa biiminde dayatmalar iin devletin
iradesinden gemelidirler. in kendiliginden anlalan bi
imsel yan budur; sorun, yalnzca salt biimsel olan bu ira
denin -bireyin oldugu gibi devletin iradesinin de- ierigi
nin ne oldugu ve bu ierigin nereden geldigini, neden zellik
le u eyin degil de bu eyin istendigi sorunudur. Eger bu
nun nedenini arayacak olursak, modern tarihte, devlet
iradesinin, btn iinde, sivil toplumun degiken gereksin
meleri i le, u ya da bu snfn stnlyle, son tahlilde, re
tici glerin ve degiim ilikilerinin geliimiyle belirlendigini
buluruz.
Ama eger bizim modem agmzda bile, devlet, ok b
yk retim ve iletiim aralaryla, bagm sz bir gelimesi
olan bagm sz bir alan oluturmuyorsa, ve eger tersine, onun
gelimesi gibi varhg da, son tahlilde, toplumun ekonomik
varhgnn koullanyla aklanyorsa, bu durum, insanlarn
m addi yaamnn retiminin henz bu zengin kaynaklardan
yararlanamadg ve dolaysyla bu retimin zorunlulugunun
insanlar zerinde daha da byk bir egemenlik kurmu bu
lun dugu btn daha nceki dnemler iin ok daha dogru ol
m a ldr. Eger, bugn hala geni-lekli sanayi ve demiryoll a
r agnda, devlet, znde, retim zerinde egemen olan sn
fn ekonomik gereksinmelerin in younl am biimde yans
sndan baka bir ey degilse, bir insan kuagnn maddi
gereksinmelerinin karlanmas iin btn yaamnn bugn
bizim verdigimizden ok daha byk bir blmn ayrmak
zorunda oldugu ve dolaysyla ekonomik gereksinmelere bu
gn bizim oldugumuzdan daha da baml bulundugu d
n emde, egemen snfn ekonomik gereksinmelerinin d aha b
yk lde bir yanss olmalyd. Gemi alarn tarih inin
incelenmesi, konunun bu ynyl e ciddi olarak ugTa l dnda
bunu gereginden fazla dogrular. Ama ak ki, bunu imdi bu-

51
rada i leyemeyiz.
Eger devlet ve kamu hukuku, ekonomik ilikilerle belir
lenmi iseler, aslnda bell i koullar iinde bireyler arasnda
varolan normal ekonomik ilikileri onaylamaktan baka bir
ey yapmayan medeni hukuk iin de bu durum elbetteki ay
ndr. Ama bunun olu biimi ok eitli olabilir. ngiltere'de
oldugu gibi, btn ulusal gelimeye uygun olmak zere, eski
feodal hukuk biimleri, byk blmyle onlara burjuva bir
i erik vermek, hatta dorudan feodal adna bujuva bir an
lam yaktrmak suretiyle alakonulabilir, ama ayrca, Bat
Avrupa ktas zerinde oldugu gibi, dnyada meta reticisi
bir toplumun ilk dnya hukuku olan Roma hukuku basit me
ta sahipleri arasndaki btn belli bal h ukuksal ilikileri
( satc ve satn alc,' borlu ve alacakl , szleme, hisse sene
di vb.) kyaslanamayacak kadar hassas i leyii ile birlikte te
m el olarak alnabilir. Bunu yaparken de henz kk burju
va ve yan-feodal bir toplumun yarar iin, bu hukuk, ya adli
uygulama yoluyla basit olarak bu toplumun dzeyine getiri
lir (kamu hukuku), ya da szmona bilgili ve ahlak hukuk
ulann yardmyla yeniden elden geirilir ve o toplumsal du
ruma uygun den, bu koullarda hukuk asndan bile kt
olacak ayn bir yasa haline getirilebilir ( Prusya hukuku).
Ama bir de, byk bir bujuva devrimden sonra, gene tam
bu Roma hukuku temel alnmak zere, Fransz medeni yasa
s kadar klasik olan bir burjuva toplum yasas hazrlanabilir.
Dolaysyla, burjuva hukukunun hkmleri, toplumun eko
nomik varlk koullarnn hukuksal bir biimde ifadesinden
baka bir ey degilse de, bu, koullara gre, iyi ya da kt bir
ekilde yaplabilir.
Devlet, kendini insan zerindeki ilk ideolojik g olarak
sunar bize. Toplum, d ve i saldnlara kar ortak karlar
n savunmak zere kendisi iin bir organizma yaratr. Bu or
ganizma devlet iktidandr. Devlet daha dogar dogmaz, ken
dini toplumdan bagm sz klar, ve belli bir snfn organiz
mas hal ine geldigi lde ve bu snfn egemenligini doru
dan dogruya stn kldg lde, bu bagimszlg daha da
byk olur. Ezilen snfn egemen snfa kar savam, zo
runlu olarak siyasal bir savam haline, ilkin bu snf n siya
sal egemenligine kar yrtlen bir savam haline gelir; bu
siyasal savamn ekonomik temeli ile olan ilikisinin bilinci

52
bulanklar, ve h atta bsbtn kaybolabilir. Bu savam a
katlanlarda tamamyla kaybolmasa bile, tarihilerin kafa
snda hemen hemen her zaman k aybolur. Roma Cumhuriye
tinin bagnndaki savarnlara ilikin btn eski kaynaklar
iersinde, gerekte szkonusu olan eyin toprak mlkiyeti ol
dugunu bize aka ve kesinlikle syleyen tek kaynak Appi
en'dir.
u var ki, devlet bir kez toplum karsnda bag.msz bir
g h aline geldi mi, kendisi de, artk yeni bir ideoloji yaratr.
Meslekten politikaclar, kamu hukuku kuramclar, zel hu
kukular, gerekte, ekonomik olaylarla olan baglanty hiley
le rtbas ederler. Her zel durumda, ekonomik olgular, yasa
biiminde onaylanmak iin hukuksal konular biimini almak
zorunda olduklarndan, ve ayn zamanda, daha nceden y-"
rrlkte olan btn hukuk sistemini hesaba katmak gerekti
ginden, hukuksal biim, her ey olmak, ekonomik ierik i se
hibir ey olmamak durumundadr. Kamu hukuku ve zel
hukuk, kendi bag.msz tarihsel gelimeleri olan, kendi bala
rn a sistemli bir aklamaya elverili ve btn i elikilerin
tutarl bir biimde elenmi olmalar nedeniyle byle sistemli
bir aklamadan vazgeemeyen zerk alanlar olarak ele al
nrlar.
Daha da yksek, yani kendi mci.:!i P-konomik temellerin
den daha da uzaklam ideolojiler, fc!sefe ve din biimini
alrlar. Burada, tasarmlarn kendi maddi varlk ko;;u llar ile
baglants, arac halkalar yznden, gittike daha karmak,
gittike daha karanlk bir durum alr. Ama, gene de bu bag
l ant vardr. Nasl ki, btn Rnesans ag., 15. yzyln orta
l anndan bu yana, kentlerin, dolaysyla burjuvazinin zsel
bir run olduysa, o zamandan beri uykusundan uyanm
olan felsefe de ayn ekilde burjuvazinin 'irn olmutur.
Felsefenin ierigi, aslnda byk burjuvazi h aline gelen k
k ve orta burjuvazinin gelimesine uygun den fikirlerin
fel sefi ifadesinden baka bir ey degildi. Ekonomi politiki ol
duklar kadar felsefeci de olan son yzyln ngiliz ve Fran
szlarnda bu durum aka ortaya kar, ve Hegel okulunun
durumuna gelince, bunu daha yukanda gstermitik.
Bununla birlikte, din zerinde biraz daha duralm, n
k maddi yaamdan en uzak olan ve ona en yabanc grnen
dindir. Din, henz aga zerlerinde yaadklan ok eski ag-

53
larda, in sanlarn, kendi dogalarna ve kendilerini kuatan
d dogaya ilikin en ilkel yanlglaryla dolu tasarmlann
dan dogmutur. Ama her ideoloji, bir kere olutuktan sonra,
verilmi belli tasarm geleri temeli zerinde geliir ve onl a
r ilemeye devam eder; yoksa o bir ideoloji olamazd, yaP fi
kirleri, bagmsz bir biimde gelien ve yalnz kendi z yasa
lanna bagl olan zerk kendilikler olarak ele alamazd. Be
yinl eri iinde bu zihinsel srecin srp gittigi insanlarn
maddi yaam koullarnn, sonunda, bu sreci belirledigi, bu
kiiler iin zorunlu olarak bir bilinmez olarak kalr, yoksa
bu, btn ideolojinin sonu olurdu. Bundan dolay, akraba
her halk grubu iin ogu kez ortak olan bu ilkel dinsel tasa
rmlar, bu grubun blnmesinden sonra, her halk, kendi pa
yna den varlk koullarna gre, zel bir biimde geliir,
ve bu sre, bir dizi halk gruplarnn, zellikle de ari grubun
( Hint-Avrupa grubunun ) karlatrmal mitolojileri ile ay
rntl bir biimde ortaya konmutur. Her halkta bu biimde
oluan tanrlar, egemenlikleri, korumak zorunda olduklar
ulusal topraklarn snrlarn amayan ulusal tanrlard ve
bu ulusal topraklarn sn rlar tesinde baka tanrlar itiraz
kabul etmeyen bir egemenlige sahiptiler. Bu tanrlar da, an
cak, ulus varlgn srdrdg srece tasarmda yaamlarn
srdrebiliyorlard ; ve ulusla birlikte onlar da kayboldular.
Eski uluslarn bu yok oluuna, Roma imparatorlugunun or
taya k yol at ; bi z, burada, Roma imparatorlugunun ku
ruluunun ekonomik koullarn inceleme durumunda degi
liz. Eski ulusal tanrlar, yalnzca Roma sitesinin dar snrla
rna gre yon tulmu olan Roma tanrlar bile, geersiz h ale
geldiler. Dnya i mparatorlugunu evrensel bir dinle tamam
lamak gereksinmesi, Roma'ya, yerli tan nlarn yannda, bi
razck saygya deger btn yabanc tanrlar da kabul ettir
m ek ve onlara birer tapnak sagl amak eregiyle yaplan giri
imlerde aka kendini gsteriyordu. Ama yeni bir evrensel
din, bu ekilde, imparatorluk kararnameleri ile yaratlamaz.
Yeni evrensel din , hristiyanlk, dah a o zamandan, genelle
mi dogu tanrbilimi , zellikle musevi tanrbilimiyle, bir de
halk arasnda yaylm biimiyle Yunan felsefesinin, zellik
le de stoaclgn birlemesi sonucu gizli olarak olumutu bi
le. Hristiyan lgn bal angtaki grnmn bilmek iin,
her eyden nce, ok ayrntl, titiz aratrmalara girirnek

54
gerekir, nk hristiyanlgm bize aktanlan resmi biimi,
onun devlet dini haline geldigi ve znik Konsili 5 tarafndan
bu amaca uyarlandg zaman al dg biimiydi. Tek bana,
doguundan ancak 250 yl sonra devletin dini haline gelmi
olmas bile, onun, agnn koullarna uygun dtn ta
ntl amaktadr. Hristiyanlk, ortaagda, feodalite gelitike,
tam bir feodal hiyerari ile birlikte feodal iteye uygun <!en
bir din haline dnt. Ve burjuvazi ortaya ktg zaman , il
kin Fransa'nn gneyinde Albi blgesi halk arasnda, 16 bu
blge kentlerinin en byk bi r gnen iinde bulunduklar
bir ag-da, feodal katoliklig-e kar bir sapknlk olarak pro
testanlk geliti. Ortaag-, btn teki ideoloji biimlerini: fel
sefeyi, siyaseti, hukuk bilimini, tanrbilimin bir eki haline
getirmi, bunlar tanrbilimin birer altblm yapmt. By
lece her toplumsal ve siyasal hareketi tanrbilimsel bir biim
almaya zorluyordu; byk bir frtna koparmak iin, yg-n la
rn yalnzca dinle beslenen kafasna kendi z karlarn din
sel bir kisve altnda sunmak gerekiyordu. Nasl ki, daha ba
langtan itibaren , burjuvazi, kentlerde mlk sahibi olmayan
ve bilinen hibir katnana ait bulunmayan ve gelecekteki
proletaryan n habercileri olan bir plebyenler, gndelikiler
ve her trl hizmet grevlileri ordusunu yaratt ise, ayn e
kilde, bu ilk mezhep de, bir lml burjuva mezhebi ve bir de
bu burjuva mezhebinden olanlarn bile nefret ettikleri dev
rimci plebyenler mezhebi olarak abucak ikiye blnd.
Protestan mezhebinin yklmazlg , ykselen burjuvazi
nin yenilmezligine uygun dyordu; burjuvazi yeteri kadar
kuvvetlenince, o zamana kadar hemen hemen yerel bi r nite
ligi olan feodal soylulug-a kar savam da ulus apnda bo
yutlara varmaya balad. lk byk eylem Alnanya'da oldu;
bu eyleme Reform ad verildi. Burjuvazi, ayaklanan teki
katmanlar : kentlerin plebyenlerini, krlarn kk soylula
rn ve kylleri, ne kendi sancag altnda toplayabilecek ka
dar gl, ne de yeterince gel i mi idi. lk yenilen soyluluk
oldu; kyller, btn bu devrimci hareketin en yksek nok
tasn meydana getiren bir isyanla ayaklandlar; kentler on
lan yalnz brakt ve bylelikledir ki, devrim, prensierin or
dular karsnda dayan arnayp ezildi, durumdan en byk
yarar da bu prensler elde ettiler. Bundan byle, Almanya,
yzyl boyunca tarihte zerk bir biimde rol alan lkeler
safndan silin ecektir. Ama, Alman Luther'in yannda bir de
Fransz Calvin vard. Calvin, tam bir Fransz katlg ile Re
formun burjuva niteligini n plana koydu ve Kiliseyi cumhu
riyetletirdi ve demokratlatrd. Lutherci reform, Alman
ya'da oldugu yerde sayar ve lkeyi ykma gtrrken , kal
venci reform, cumhuriyetilere, Cenevre'de, Hollanda'da, ls
koya'da bir bayrak olarak hizmet etti. Hollanda'y,
spanya'nn ve Alman rnparatorlugunun boyundurugundan
kurtard ve ngiltere'de gereklernekte olan Burjuva Devri
minin ikinci perdesinin ideolojik giysisini saglad. Burada
kalvencilik, agn burjuvazisinin karlarnn gerek bir din
sel khf olarak belirir, onun iin 1689 devrimi, soyluing-un
bir blm ile burjuvazi arasnda bir uzlamayla sonuland
g zaman , kalvencilik btnyle kabul edilrnediY ngiliz
ulusal kilisesi , kraln papa oldugu daha nceki Kato liklik bi
imiyle degil de bir hayli kalvenletirilmi olarak yeniden
kuruldu. Eski ulusal kilise, katoliklerin neeli pazann kut
larn ve kalvencilerin hznl pazan ile savarnt, buju
valam yeni kilise bugn hala ngiltere'yi sslernekte olan
kalvenci pazan getirdi.
Fransa'da, kalvenci aznlk, 1685'te ezildi, 18 katoliklige
dndrld ya da lkeden srld. Ama bu neye yarad? Da
ha o dnernde zgr dneeli Pierre Bayle ibandayd, ve
1 694'te Voltaire dogdu. Louis XIV'n despota tutumu, Fran
sz burjuvazisi iin, devrimini dine bulamadan salt siyasal
bir biimde, yani gelimi burjuvaziye yaraan tek biimde
gerekletirmesini kolaylatrmaktan baka bir ie yarama
d. Ulusal meclislerde yer alanlar protestanlarn yerine z
gr dnceliler oldu. Bylece hri stiyanlk son aamasna
girmi bulunuyordu. Herhangi ilerici bir snfn zlemlerine
gelecekte ideolojik bir klf hizmeti grecek yetenekten yok
sun bir h ale gelmiti ; gitgide egemen snflann tekellerinde
olan bir mlkiyet oldu, ki bu snflar, onu aag snflarn diz
ginlerini elde tutmak iin basit bir ynetim arac olarak kul
l anyorlard. unu da kaydedelim ki, degiik snflarn herbi
ri kendine uygun gelen dini kullanr: toprak aristokrasisi ka
tolik cizvitligini ya da protestan ortodokslugunu, liberal ve
radikal burjuvazi rasyonalizmi - ve bu baylarn her birinin
kendi dinlerine inanmalan ya da inanmamalan hibir eyi
degiti rm ez.

56
yleyse gryoruz ki, btn ideolojik alanlarda gelenek
byk bir tutucu g oldu gibi, din de bir kez olutuktan
sonra, her zaman geleneksel bir z ierir. Ama, bu zde mey
dana gelen degiiklikler, snf ilikilerinden, dolaysyla bu
degiiklikleri yapan insanlar arasndaki ekonomik ilikiler
den ileri gelir. Bu karlan burada yeter.
Buraya kadar sylediklerimizde, besbelli ki, ancak mark
sist tarih anlaynn genel bir taslag-tn izmek ve olsa olsa
baz aydnlatmalar yapmak szkonusu olabilir. Bunun tant
lanmasn gene tarihin kendisine dayanarak yapmak gerekir
ve bu konuda unu pekala syleyebilirim ki, baka yazlar
bu anlay daha imdiden yeterince salamlatrmlardr.
Ama bu anlay, tarih alannda felsefeye son vermitir, tpk
diyalektik doa anlaynn da her eit doa felsefesini ge
reksiz oldu kadar olanaksz klmas gibi. Her alanda, ar
tk, kafasnda birtakm zincirieniler kurup tasarlamak de
gil, ama onlar olaylarn iinde bulup karmak szkonusu
dur. Byle yaphnca, doadan ve tarihten srp atlan felse
feye, ancak salt dnce alan, demek ki, dnme srecinin
kendi yasalarnn wetisi, yani antk ve diyalektik kalyor,
o da salt dnce alannn hala varlg-tn srdrmesi l
snde.

1848 devrimi ile birlikte "kltrl" Almanya, teoriye yol


verdi ve pratie geti. El emegine dayanan kk sanayi ve
manfaktrn yerini, gerek geni-lekli sanayi ald. Al
manya dnya pazar zerinde yeniden ortaya kt. Yeni k
k Alman mparatorlu, 19 hi degilse en gze batan bozuk
luklar ortadan kaldrd, bu bozukluklar yznden, o zama
na kadar, kk devletler sistemi, feodalitenin kalntlar ve
brokratik ekonomi, bu gelimeyi engellemilerdi. Ama kur
gu (speculation) , tapnag-tn hisse senedi borsasna kurmak
zere filozofun alma odasndan gitgide daha ok uzakla
tka, kltrl Almanya, en byk siyasal gerileme dne
minde Almanya'nn am olmu olan o byk teorik anlay
n lde edilen sonu pratikte yararlanlabilir olsun ya da
olmasn, polis ynetmenligine kar olsun ya da olmasn, salt
bilimsel aratrma anlayn- yitiriyordu. Kukusuz, resmi

57
Alman dogabilimi, zellikle ayrntl aratrmalar alannda,
altnn dzeyinde kalmaktadr, ama daha imdiden , Ameri
kan Science dergisi, hakl olarak, imdiki halde, tek tek olgu
I ann byk zincirienileri ve bunlarn yasa olarak genelle
tirilmesi alanndaki kesin ilerlemelerin, eskiden oldugu gibi
artk Almanya'da degil, ngiltere'de ok daha fazla yapldlt
na i aret ediyor. Ve felsefe de dahil, tarihsel bilimler alann
da, eski uzlamaz teorik zihniyet, klasik felsefe ile birlikte,
bo bir semecilige, kariyer ve gelir kaygianna yer vermek,
ve en bayalt bir ikbal avcltna kadar dmek zere gerek
ten tamamyla yok oldu. Bu bilimin resmi temsilcileri, burju
vazinin ve bugnk devletin ilan edilmi ideologlar oldular
- ama burjuvazinin de, devletin de, ii snf ile aka mu
halefet halinde olduklan bir dnemde.
Ve ancak ii snf iindedir ki, Alman teorik zihniyeti
dokunulmam olarak durmaktadr. Onu oradan karp at
m ak olanakszdr; orada kariyer dncesi, kar peinde ko
ma dncesi, yukarnn iyiliki koruyuculugu dncesi
yoktur; tersine, bilim, ne den li uzlamazlkla ve nyargsz
olarak i grrse, ii snfnn karlar ve zlemleri ile o ka
dar uyum iinde bulunuyor. Btnyle toplum tarihini anla
m aya olanak veren anahtar, emegin gelimesinin tarihinde
bulan yeni egilim, hemen i i snfna sesienmeyi yegledi,
resmi bilirnde ne aradg ne de umdugu kavray ii snfm
da buldu. Alman ii hareketi , klasik Alman felsefesinin mi
rassd r.

58
EKLER
FEUERBACH ZERNE TEZLER2o
KARL MARX

imdiye kadarki tm materyalizmin -Feuerbach'nki


dahil- balca kusuru, nesnenin lGegenstand], gerekligin,
duyumlulugun [Sinnlichkeit], duyumsal insan faaliyeti, pra
tik [Praxis] olarak degil, znel olarak degil; yalnzca nesne
[Objekt] ya da sezgi [Anschauung] biiminde kavranmasdr.
Etkin ynn, materyalizmin tersine, idealizm tarafndan -
ama yalnzca soyut olarak, nk idealizm gerek, duyumsal
faaliyeti bu biimiyle dogal olarak tanmaz- gelitirilmi ol
masnn nedeni budur. Feuerbach, duyumsal nesneler, d
nsel nesnelerden [Gedankenobjecte] gerekten ayn nesne
ler ister; ama insan faaliyetinin kendisini nesnel faalyet ola
rak kavramaz. Bunun iindir ki, Hristiyanlgn Oz'nde,
yalnzca teorik tutum, hakiki insan tutumu olarak grlr,

61
pratik i se ancak iren yahudice grnmyle kavranr ve
sabitletirilir. O nedenle de, "devrimci", "pratik-eletirel" faa
liyetin nemini anlamaz.

Nesnel hakikatn insan dncesine atfedilip atfedileme


yece sorunu, bir teori sorunu del, pratik bir sorundur. n
san, hakikati, yani dncesinin gereklini ve gcn, bu
dnyaya aitlini [Disseitigkeit] pratikte kentlamaldr. Pra
tikten yaltlm bir dncenin gerekli ya da gereksizli
konusundaki tartma, tamamyla skolastik bir sorundur.

nsaniann koullarn ve etimin rlin olduklar, dola


ysyla deik insanlarn baka koullarn ve farkl etimin
rn olduklar biimindeki materyalist weti, koullarn
insanlarn kendileri tarafndan detirildini ve eticinin
kendisinin de etilmesi gerektini unutur. O nedenle, top
lumu, biri dierinin stnde yer alacak biiJTide, iki ksma
ayrmak zorunluluyla kar karya gelir. ( Ornen Robert
Owen'da.)
Koullarn demesi ile insann faaliyetinin demesi
nin rtmesi, ancak altst edici pratik biiminde kavranp
ussal olarak anlalabilir.

Feuerbach, dinsel kendine-yabanclama olgusundan,


dnyann biri dinsel, tasarlanm dnya, tekisi gerek dn
ya olmak zere ikilemesi olgusundan hareket eder. Onun
uwa, dinsel dnyay, cismani temeline oturtmaktan ibaret
tir. Ama bu uwa sonuca ulatrdnda, yaplmas gereken
esas iin hala elatlmay beklemekte oldugunu grmez. Cis
mani temelin kendi kendinden koparak, zerk bir krallk gi
bi, bulutlara yerlemesi olgusu, ancak bu cismni temelin i
sel ekinesi ve i elikisiyle aklanabilir. Oyleyse bu da,
ilkin kendi elikisi iinde anlalnal ve ardndan da bu e
likinin kaldrlmasyla pratik iinde devrimciletirilmelidir.

62
Demek ki , rnegin , dnyevi ailenin, kutsal ailenin gizi oldu
gu bir kez kefedilince, bu kez de bu birincisinin teorik ola
rak eletirilmesi ve pratik olarak altst edilmesi gerekir.

Soyut dnceyle tatmin olmayan Feuerbach, duyumsal


sezgiye bavurur; ama duyumlulu[tu, duyumsal-in san n pra
tik faaliyeti olarak kavramaz.

Feuerbach, dinsel z, insan zne indirger. Ama insan


z, tek tek her bireyin dogasnda bulunan bir soyutlama de
gildir. Bu z aslnda, toplumsal ilikiler btndr.
Gerek zn eletirisine girmeyen Feuerbach , dolaysy-
la:
. tarihsel aktan koparak, dinsel duyguyu kendi iinde
sabitletirmek ve soyut -yaltlm- bir insan bireyini n
cl letirmek;
2. o nedenle, bu z, olsa olsa, "tr" olarak, birok bireyi
salt dogal bii mde birbirine baglayan isel, dilsiz genellik
olarak kavramak zorunda kalr.

te bu nedenledir ki, Feuerbach, "dinsel duygu"nun ken


di sinin bir toplumsal rn oldugunu ve tahlil ettigi soyut bi
reyin belirli bir toplumsal biime ait oldugunu grmez.

Toplumsal yaam, znde pratiktir. Teoriyi gizemcilige


saptran btn giz'ler, ussal zmlerini , in san pratiginde ve
bu pratigin kavranmasnda bulur.

Sezgisel materyalizmin, yani duyumlulu[tu pratik faali


yet olarak kavramayan materyalizmin vardg en st nokta,

63
tek tek bireylerin "sivil toplum" iindeki sezgisidiT.

lO

Eski materyalizmin bak as, "sivil" toplumdur; yeni


materyalizmin bak as ise, insan toplumu, ya da toplum
saliam insanlktr.

ll

Filozoflar dnyay yalnzca deik biimlerde yorumlad


lar, oysa sorun onu detirmektir.

1845 ilkyaznda Marx


arafndan yazlmtr.
zgn basm Engels tarafndan
1888'de, kendi yazd Ludwig
Feuerbach ve Klasik Alman
Felsefesinin Sonu 'nu n ayr
basmnn Ek'inde yaynlanmtr.

64
"FEUERBACH"TAN YAYINLANMAMI
BiR PARA
(1886)

FR1EDR1CH ENGELS

ALMANYA'DA 1850'den 1860'a kadar materyalizmi halka


yayan seyyar satclar, hibir ynden hocalarnn* bu snrl
gr alarn aamadlar. O zamandan beri dogabilimde
yaplm btn ilerlemeler, onlara yaratcnn varlg inanc
na kar yeni kantlar hizmeti grmekten baka bir ie yara
m ad;** ve aslnda stlendikleri ey teoriyi hi de daha ileri
dogru gelitirmek degildi. 1848 devrimi idealizme sert bir
darbe i ndirmitir ama materyalizm, bu yenilenmi biimiyle
daha da aaglara dmt. Feuerbach , bu materyalizmin
sorumlulugunu zerinden atmakta yerden gge kadar h ak
l yd; ancak, seyyar vaizlerin teorisi ile genel olarak mater
yalizmi birbirine kartrmaya h akk yoktu.
* 18. yzyl Fransz materyalistleri. -Ed.
* * Devam iin bu kitabn 27. sayfasna ve devamna baknz. - Ed.

65
Ama, aa yukar bu ayn ampirik doabilim yle bir at- .
lm gsterdi ve yle parlak sonular elde etti ki, bu durum,
18. yzyln mekaniki dargrlln yenme olanan
sal amakla kalmad, ayn zamanda doann kendi iinde,
baka baka aratrma alanlan (mekanik, fizik, kimya, biyo
l oji vb. ) arasndaki balarn tantlanmasyla, doabilimin
kendisi, ampirik bir bilim olmaktan kp teorik bir bilime
dnt ve kazanlm sonulann sentezi ile de doann ma
teryalist bilgisi sistemine dnt. Gaziann mekanii, orga
nik bileimler denilen eyleri inorganik maddelerin yard
myla birbiri ardndan retmek suretiyle, zerlerindeki en
son giz kalntlarn da kaldran yeni kurulmu organik kim
ya, 1818 tarihini tayan bilimsel embriyoloji, jeoloji ve pale
ontoloji, karlatrmal bitki ve hayvan anatomisi, hepsi. o
zamana kadar duyulmam llerde yeni bir malzeme sa
ladlar. Ama byk buluun nemi kesin oldu.
Birincisi, snn mekanik edeerinin bulunmasndan
kan enerjinin dnmnn <Robert Mayer, Joule ve Col
ding tarafndan ) tantlanmas oldu. imdi, artk, doa ze
rinde etki yapan, o zamana kadar kuvvet ad altnda gizeml i
v e aklanamaz bir varlk srdren btn saysz nedenlerin
-mekanik kuvvetin, snn, nmn ( yan k ve snn ),
elektriin, manyetizmann, kimyasal bileme ve ayr ma g
cnn- bir tek ve ayn enerjinin, yani hareketin zel varo
lu biimleri, tarzlan olduklar tan tlanmtr; yalnz onlarn
bir biimden tekine geilerinin, onlarn biim deitirmele
rinin doada srekli olarak meydana geldiini tantlayabil
m ekle kalmyoruz, ama ayrca laboratuvarda ve sanayide on
larn kendilerini de gerekletirebiliyoruz ve bu o ekilde ol
maktadr ki, bir biimde bulunan enerjinin belirli bir mikta
r, daima u ya da bu biimde bulunan bir baka enerjinin
belirli bir miktanna tekabl etmektedir. Bylece, s birimini
kilogrammetre olarak, ve elektrik enejisinin ya da kimyasal
enejinin herhangi bir miktarn ya da birimini de s birim
Jeri olarak ifade edebiliyoruz, ya da ters ynde syleyebiliyo
ruz; ayn ekilde, canl bir organizmann ald ya da harca
d enerji miktarn lebiliyoruz ve onu herhangi bir birim
le, rnein s birimleri ile ifade edebiliyoruz. Doadaki tm
hareketin birlii, artk fel sefi bir olurlama deil, bilim sel b;r
olgudur.

66
kinci bulu -zaman iinde daha nce yer alsa da
Schwann ve Schleiden tarafndan organik hcrenin, -en alt
organizmalar dnda- btn organizmalarn kendisinden
dogup ogalma ve farkllama yoluyla bydg birim ola
rak h crenin bulunuudur. Ancak bu.bulu sayesindedir ki,
dogann canl organik rnlerinin incelenmesi -karlatr
m al anatomi ve fizyoloji kadar embriyoloji de- saglam bir
zemine oturmutur. Organizmalarn oluumu, bymesi ve
yaps , gizlerden soyulmutu; o zamana kadar kavranamaz
olan mucize btn okhcreli organizmalar iin znde ayn
olan bir yasaya gre yerine getirilen bir sre olarak zm
lenmiti.
Ama gene de temel nitelikte bir boluk kalyordu. Eger
btn okhcreli organizmalar, -bitkiler, insanlar da dahil
hayvanlar- herbiri, hcre blnmesi yasasna gre bir tek
hcreden kma i seler, o halde bu organizmalann sonsuz e
itliligi nereden geliyor? te nc bulu, yani ilkin Dar
win tarafndan sistemli bir biimde kurulan evrim teorisi , bu
soruyu yantlad. Bu teorinin ilerde ayrntlannda geirecegi
eitli biim degiiklikleri ne olursa olsun, btnyle, daha
imdiden sorunu yeterli oldugundan daha geni lde
zmlemektedir. Birka basit organizmadan balayarak, bu
gn gzlerimizle grdklerimiz gibi gittike daha eitli ve
gittike daha karmak organizmalara varmak ve son olarak
insana ulamak zere evrimlenen organizmalar dizisi, geni
izgileriyle tantlanmt; bu, dogann bugnk organik
rnlerinin aklanmasn saglamakla kalmaz, ayn zaman
da, insan aklnn tarih-ncesinin ve alt organizmalarn belli
bir yaps olmayan biimsiz, ama uyanlara duyarl protop
l azmasndan balayp dnen insan beynine kadar eitli
evrim aamal annn aratrlmasnn temelini saglar. Oysa
bu tarih-ncesi olmadan, dnen insan beyninin varlg bir
mucize olarak kalr.
Bu byk bulu ile, dogan n balca sreleri aklanr
ve dogal nedenlerine indirgenir. Burada yaplacak bir tek
ey daha kalyor: inorganik do{tadan balayarak yaamn n a
sl dogdugunu aklamak. Bilimin bugnk aamasnda, bu
organik olmayan tzlerle albminoidlerin retilmesinden
baka bir anlama gelmez. Kimya bu sorunun zmlenmesi
ne gittike daha ok yaklamaktadr. Henz ondan ok uzak-

67
tr. Ama eer, Woehler'in, ilk organik cismi, yani reyi, ancak
1 828'de inorganik maddelerden elde ettiini ve imdi hibir
inorganik tz olmakszn, saysz organik bileimierin yapay
olarak hazrlandn dnrsek, kimyaya, albminin n
ne gelince "dur" demeyeceimiz besbellidir. Kimya, imdiye
kadar, bileimini tam olarak bildii h er maddeyi yapabiliyor.
Albminoid cisimlerin bileimini de rendii zaman, canl
albmni de yapay olarak retebilecektir. Ama, doann
kendi sinin ancak ok elverili koullarda, ancak birka gk
cisn zerinde milyonlarca ylda gerekletirmeyi baard
eyi kimyann bugnden yanna retmek zorunda tutulmas
ondan bir mucize isternek olurdu.
Bu ekilde, materyali st doa anl ay, bugn, geen yz
yldan bambaka bir biimde salam temellere dayanmakta
dr. O zaman, ancak gkcisimlerinin ve kat yer cisimlerinin
hareketi, yerekiminin etkisi altnda, denebilir ki eksiksiz
bir biimde anlalyordu; hemen hemen tm kimya alan ve
btn organik doa, anlalmam gizler olarak kalyordu.
Bugn, btn doa, gzlerimizin nnde hi deilse, byk
izgileriyle, aklanm ve anlalm bir zincirieniler ve s
reler sistemi olarak uzanyor. Materyalist doa anlaynn,
doann kendisini bize sunduu gibi, yabanc bir katma ol
m adan, basite kavramlmasndan baka bir anlama gelmedi
i dorudur, ve bu yzdendir ki, materyalist doa anlay,
balangta, Yunan filozoflannda apakln ta kendisiydi.
Ama bu eski Yunanllada bizim aramzda ikibin yldan fazla
sren, esas olarak idealist olan bir dnya anlay var; onun
iin apakln kendisine dn, ilk bakta grndnden
daha da gtr. nk, hibir zaman ikibin yllk dnce
nin btn ieriini dpedz toptan reddetmek szkonusu de
ildir, ama onu eletirmek, bu geici biimden, yanl, ama
zman iin ve ayr gelimenin yry iin kanlmaz
olan idealist biimin barnda kazanlm sonular aa
karmak szkonusudur. Ve bu iin g olduunun tant da,
kendi bilimlerinde kaskat materyalist, ama onun dnda,
yalnzca i dealist dei l, hem de dindar hri stiyan ve h atta or
todoks olan u bir sr bilginlerdir.
Doa bilimlerinde a aan bu ileriemelerin hepsi, Feuer
bach'a ciddi olarak dokunmakszn onun yanndan getiler.
Bu, ondan ok, kendilerini kar kan aan Feuerbach yitik

68
kynn yalnzlg iinde kyllernek zorunda kalrken, kh
krk yarmakla vakit geiren bo beyinli semecilerin fel sefe
krslerine elkoymalanna yol aan Almanya'nn iler acs
koullarnn kusurudur. Ve bunun iindir ki, Feuerbach -
birka dahiyane sentez yannda- doga zerine bir sr g
zel bo trnce gtmek zorunda kald. yle dedi rnegin :
"Yaamn kimyasal bir srecin rn olmadg dogrudur,
yaam materyalist metafizigin kendisini indirgedigi, tek ba
na dogal bir kuvvetin ya da bir olayn rn de degildir;
btnyle dogann bir sonucudur."
Yaamn btn olarak dogann bir sonucu olmas, yaa
mn bagmsz, tek bana dayanag olan albminin, dogann
btn zincirleniinde, belirli ve belli koular iinde dogdugu,
ama kesinlikle kimyasal bir srecin rn olarak dogdugu
geregini hibir ekilde yalanlamaz. [Eger Feuerbach , yzey
sel olarak da olsa, dogabilimin gelimesini izlemesine olanak
verecek koullar iinde yaam olsayd, hibir zaman kimya
sal bir sreten, yaltk bir doga kuvvetinin etkisi olarak s
zedecek duruma gelmeyecekti.]* Feuerbach'n dnme ile
dnen organ beyin arasndaki ilikiler konusunda -Star
cke'nin kendisini yegleyerek izledigi bu alanda- bir sr k
sr ve oldugu yerde dnp duran kurgular iinde kendini yi
tirmesini de gene bu ayn yalnzhga yklemek gerekir.
Yeter. Feuerbach materyalist adlandrmasna kar aha
kalkyor. Eh, tamamyla haksz da degil; nk, hi bir za
m an idealistlikten tamamyla syrlmayacaktr. O, doga ala
nnda materyalisttir, ama . . . **

* Keli parantez iindeki bu tmcc, clyazmasnda, Engels tarafndan


izilmitir. - Ed.
** Metin burada kesiliyor. Tmce, kukusuz yle olmak gerekir: " . . .
a m a insaniann tarihi alannda idealist". (Kar. s. 28) - Ed.

69
AIKLAYCI NOTLAR

1 Ludwig Feuerbach ve Klasik Alman Felsefesinin Sonu balkl


yaz, marksi zmin en nemli yaptlanndandr. Engels, burada diya
lektik ve tarihsel materyalizmin esaslann sistematik biimde anla
tr. Bilimsel komnizmin felsefi kaynaklann, zellikle Hegel'de di
yalektik yntemi ve Feuerbach'n fel sefesinde materyalizmi elet
ren bir incelemeden geirir, marksist felsefe ile hem Hegel'in idea
list diyalektiginin, hem de Feuerbach'n metafizik materyalizmini n
aldPna, ve bunlann ortadan kalkbPna, felsefi dncenin geli
mesinde yeni bir dnemin baladgna iaret eder. Bununla ilgili
olarak Engels, tm felsefenin temel konusunun dnce ve varlk
ilikisi sorunu ol dugu gereg-ini formle eder. Bu sorunun yantlan
masn n, materyalistler ve idealistler aynm iin bata gelen lt
gsterdigini kantlar.
Engels, bu almas ile, uluslarararas i i hareketinde mark
sizmin yerlemesi bakmndan llemeyecek kadar degerli bir i
yapm tr. Bu alma, ii snfnn bilimsel dnya grnn ve
devrimci snf partisinin aynlmaz bir btn meydana getirdilli ve
burjuva felsefeye kar onun yrttg savam iin ok iyi bir teo
rik tt>mel oldugu bilinci ile ii snfnn donanmasnda nemli bir
katk olmutur.
Yaz 1886 Nisan ve Maysnda Neue Zeit'ta yay nland; 1888'de
bir bror olarak kt. -3.
2 Sz edilen, ancak yzyln ba nda ele geen ve tmyle ilk
kez 1933 ylnda, Marx-Engels-Lenin Enstitsnn almalanyla
baslan Alman ldeolojisi'dir.-
7
.

70
3 Engels, burada, Heine'n, Zur Geschichtf! der Religion und
Philosophie in Deutschland (Almanya'da Felsefe ve Din Tarihi ne
Katkl ) adl yaptn ima ediyor. Fransz halluna sunulan bu ltitapta,
Heine, Alman felsefesinin ve bu felsefenin zamannda oynad{t ro
l n bir karakteristini veriyordu. -ll.
4 Napoleon'a kar kurtulu savalan denilen savalar srasn
da Prnsya kral, uyruklanna bir anayasal dzeni kabul etmeyi vaat
etmiti. Bu vaat hibir zaman yerine getirilmedi. -15.
5 1838-1843 yllannda A. Ruge ve Th. Echtermeyer tarafndan
kartlan sol-hegelcilerin dergisi . -17.
6 Strauss, bu ltitapta, lsa'y bir tann. olarak de], ama byk
bir tarihsel ltiilik olarak sunar, ncil'in anlatlann hristiyan top
luluklan iinde hemen hemen bilinsiz bir biimde ortaya kan
mitler olarak alr. Bruno Bauer, Strauss eletirisinde, onu, mitleri n
yaratlmasnda bilincin roln tanmamazlktan gelmekle sular.
-17.
7 1845'te yaynlanan ve Marx ve Engels tarafndan Alman Ideo
lojisi'nde eletirilen Der Einzige und sein Eigenthm adl ltitap ima
ediliyor. -18.
8 Engels 1883'te Londra'da yaynlanan u ltitab kastediyor:
"Among the lndians of Guiana: seing sketches, chiefly anthoprologie,
from the interior of British Guiana", Everard Ferdinand . im Thurn.
-20.
9 Hegl'in yapt, btnyle, Hum e ve Kant felsefesinin bir ele
tirisidir. Ozellikle Mantk adl ltitabnda bu koryu zerinde fazlasy
la durmutur. -22.
10 Burada kastedilen, gkbilgini Johann Galle taraf ndan 1846'
da kefedilen Neptn gezegenidir. -23.
Daha 17 45'te Lomonossov taraf ndan rtlen filojistik teo
risine gre yanma olaynn z, yanan cisimden flojiston denilen
varsayl bir baka cismin kp gitmesine dayanyordu . Lavoisier,
ngiliz ltimyacs Priestl ey'in aratrmalanna dayanarak, 18. yzy
ln sonunda, don teoriyi kurdu. Yanma, iki cismin yanmas de]
ama, yanan cismin oksijenle birlemesinden ibarettir. -25.
1 2 Deizm (yaradanclk), dnyann yarat cs olarak bir tanny
tanyan, ama dnyann daha sonraki gelimesi zerinde bu tann
nn herhangi bir etkisi oldugunu kabul etmeyen bir din felsefesi g
rdr. -29.
13 Prusyallann Sadowa zaferi (3 Temmuz 1866) burjuva Al
m an tarihileri tarafndan "kltrn ve etimin zaferi" olarak ilan
edilmitir. "Sadowa zaferi , Prusyal ltretmenin zaferidir" diyen n
l sz onlar yaratmlardr. -38.
14 Yunan mitolojisine gre cehennem yarglanndan biri, Ze-

71
us'un oglu, Minos'un kardei. -38.
s 325 ylnda toplanan znik Konsili , Roma mparatorlugunun
hristiyan kilisesinin ilk dnyasal konsili, tm hristiyanlar iin
baglayc olan bir inanlar sistemi hazrlamt . Bu sistemin tann
mamas devlete kar ilenmi bir su olarak cezaya neden oluyor
du. -55.
1 6 Albigenzerler, 12. ve 13. yzylda Gney Fransa ve Kuzey
talya'da ok yaylm, merkezi gney Fransa kenti Albi olan dinsel
bir tarikatn yeleriydi. Bunlar, ticaret ve zanaatla ugTaan kent
i nsanlannn feodalizme kar protestosunu dinsel biimde dile geti
riyorlard. Yirmi yl sren bir savala ve gaddarca misillemelerle
h areket bastnlmt. -55.
17 1688-1689 yllannda Stuart'lar hanedannn devrilii gerek
leti ve krallk iktidan Wilhelm III von Oranien'e geti . Bu iktidar
darbesi , burjuva-kapitalist ilikilerin yerlemesine ve bunlann par
lamantoya battml bir anayasal mimari ile gvenceye balanmas
na yardm etti . -56.
18
1865'te, Louis XIV, Henri IV'n 1598'de protestanlara tapn
m a zgrlg ve hak eitlii verdii Nantes Fermann yrrlkten
kaldrd . -56.
g 187 l'de Prnsya'nn egemenlii altnda kurulmu ve Almanca
konuan btn lkeleri kapsamayan Alman mparatorluu. -57.
20 "Feuerbach zerine Tezler", Marx tarafndan, kendisine ait
tarihsel materyalizm teorisini, esas olarak tamamlam ve mater
yalizmi i nsan toplumunu kapsayacak biimde geniletmi oldugu
1845 ilkyaznda Brksel'de yazlmtr. Engels' e gre bu, "yeni dn
ya anlaynn dahiyana tohumunun atlm olduu ilk belge" idi.
(Bkz: K. Marx, F. Engels, Felsefe lncelemeleri, Sol Yaynlan, Anka
ra 1975, s. 9)
"Feuerbach zerine Tezler"inde, Marx, Feuerbach'n ve ondan
ncekilerin m ateryalizmlerinin temel kusurlan n -edilgin , sezgisel
yaklamlann ve insann devrimci eyleminin, "pratik-eletirel" ey
leminin nemini anlayamamalann- ortaya koymaktadr. Marx,
dnyann kavranmasnda ve deitirilmesinde devrimci pratii n
oynadtt belirleyici rol vurguluyor.
"Tezler", Marx'n 1844-47 tarihli ve "Feuerbach'a llikin" ba
lkl "Notdefterleri"nde yer almaktadr. Engels "Tezler"i 1888'de ya
ynlarken, Marx'n yaynlamay dnmedii bu belgeyi okur iin
daha anlalr hale getirmek zere baz deiiklikler yapmt . Bu
ciltte yer .alan metin, Engels'in hasma hazrladtt bu metindir; u
farkla ki, 1888 basksnda bulunmayan italikler ve trnaklar -
Marx' n .elyazmas na dayanlarak- buraya konulmulardr. "Feu
erbach Uzerine Tezler" baltti Marksizm-Leninizm Enstits tara
fndan konulmutur. --6 1 .

72
ADLAR DZN

A tersine, mitlerin ilk drt havarinin


(evangelistlerin) kiisel tretimleri
Appien . - MS 2. yzylda yaam Yu olduklann savunur. Prnsya hkme
nan tarihisi. Roma Tarihi 'nin yazan. ti tarafndan ertesi yl grevinden al
- 53. nnca, 1 843 ylndan balayarak bir
ok siyasal ve tarihsel yaptlar ve din
B eletirileri yaynlad. Bir sre onun
dostu ve silah arkada olmu olan
Bakunin, Mihail ( 1 8 14 - 1 876). -Rus dev Marx ve Engels. Kutsal Aile adl ya
rimcisi, anarizm teorisyeni. - I R, ptlannda Bruno Bauer'e ve kardei
.
40. Elgarl Bauer'e kyasya saldrdlar.
Bauer, Bruno ( 1 809-1 8R2). -Filo1.of ve Bruno Bauer, yaamnn sonuna dog
din konusunda eletinnen. Once he ru Bismarck'n savunucusu oldu. -
gelci okulun sag- kanadna katlm 17. 1 9, 40.
tr. 1 839'da Bon' a profesr atanm Bay/e, Pierre ( 1 637- 1 706). -Fransz fi
tr, sonra, sol-hegelcilige dogru kay lozofu. Aralannda, Tarih ve Eletiri
mtr ve ksa 7.amanda sol-hegel Szlg de olan boinanlarla savat
cilerin ba olarak tannmtr. Sinop g birok yaptn yazandr. - 56.
lik/erin Inci/ Tarihinin Eletirisi Bertlelo, Pierre.Eugene-Marcelin ( 1 827
( 1 84 1 ) adl yaptnda Strauss'un lsa ' - 1 907). - nl Fransz kimyacs.
nn Yaam adndaki yaptnda savun Basit cisimlerin yardmyla organik
dugu, hristiyan mitlerinin, ilkel ko bileketerin bileimi zerinde sa;sz
mnal topluluklann bilinsiz eylem almalan ile hemen hemen bt
lerinin rn olduklan tezini rt nyle yarag gerek kimyasal me
meye almtr. Bruno Bauer, tam kanigi, yani tennoimiyi kendisine

73
borluyuz. Berthelo, bilimsel sonn la yalnz dogmay ve tapn degil,
lar zerinde 600'den fazla inceleme treleri de reforma ugratt. - 56.
yazs yaynlamtr. -33.
B /ane, Louis ( 1 8 1 1 - 1 882). - Fransz ya D
zar ve siy.set adam. 1 840 ylnda
Emegin Orgiitlendirilmesi adnda, Darwin, Charles ( 1 809-1 882). - Byk
sosyalis evrelerde ve ii evrele Ingiliz bilgini, evrimciligin kurucu
rinde byk bir baan kazanan bir su. Evrim fikri Darwin'den nce La
yapt yazd. Balca tarihsel alma marck tarafndan da savunulmutu,
lar unlardr: 1 84 1 'de kan On Yln ama Darwin, Tr/erin Kkeni ( 1 859)
Tarihi ( 1 830-1 840); 1 847'de kan adl kitabnda evrimci kavrarnlara
Fransz Devriminin Tari/ri. Louis salam bi r teorik temel veren ilk bil
Blanc snf savamn reddeder ve gin oldu. Darwin, trterin evrimini,
toplumun sosyalist dnmn re yaam savamnn kendiliinden s
formlar yoluyla, bu arada devlet tara rkledii dogal seme ile aklar. -
fndan desteklenen genel halk aleiye 45, 67.
lerinin rgtlendirilmesiyle gerek Descartes, Rene ( 1 596-1650). - nl
letirmeyi umar. Louis Blanc, 1 848 Fransz filozofu. Avrupa'da saysz
ubat gnleri srasnda Geici Hk yolculuklar yaptktan sonra kk bir
met yesi oldu ve Luxembourg'da Hollanda kasabasna ekildi, ve ora
toplanan ve "ii sorunu"nu zmle da, greli bir yalnzlk iinde kendini
menin ve iilerin durumunu iyiletir incelemelerine ve felsefe almalan
menin yollann incelemekle ykml na verdi. 1637 ylnda Aklm Iyi Kul
hkmet komisyonunun banda yer lanmak ve Geregi .!Jilinlerde Ara
ald. 15 Mays kanklklanndan ve mak Iin Yntem Uzerine Sylev'i;
Haziran gnlerinden sonra Belika'ya 1 64 l 'de Metafizik Diiiinceler'i;
gii, oradan da Ingiltere'ye geti. lm 1 644'te Felsefenin llke!f!ri 'ni ve
paratorlugun knden sonra Fran 1 649'da Rltm Tutkular Uzerine In
saya dnd ve Millet Meclisine seil celeme 'yi yazd. Descartes, felsefe
di. Genel olarak btn modem sosya sinde, inceleme zihniyetini, yetkeye
list hareketlerden oldugu gibi, Ko boyun-egme ilkesinin karsna
mnden de uzak durdu. - 32. kard . Descartes, o zamana kadar me
Biiclner, Friedrich-Kar/-Ciristian-Lld tafizik kendilikterin hkm srdg
wig ( 1 824-1 899). - Alman filozof fiziksel bilimiere doal yasalar fikri
ve dogabilimcisi. Tubingue niversi ni sokmuur. Onun sistemi anlk
tesinde profesr. Kuvvet ve Madde (illlellecttaliste) bir sistemdir. Ona
adnda bir kitap yaynlanmtr. Bu gre, dnya btnyle bir fikirler
kitapta materyalist savlan savunmu dnyasdr, bu dnyada her ey ev
tur ve bu, grevden kanlmasna yol rensel ve zorunlu yasalara gre d
amtr. Birok gazete makalesi ve zenlenir ve zincirleme birbirine bag
materyalis kavram ve anlaylar hal tanr. Akl bizim bilgilerimizin biri
ka indirmek amacyla birok yapt cik hakemi olarak ilan edilmitir. -
yazmtr. - 25, 27dn. 23.
Diderot, Denis ( 1 7 1 3 - 1 784). - Fransz
c filorof yazar. Ansiklopedi'nin (1 75 1 -
1 772) balca yaza!:J. Bakaca, G
Ca/vin (Kalven), Jean ( 1 509 - 1 564). - renler Iin Krler Uzerine Mektup'u
Fransa'da Reform hareketinin ba. ( 1 749) ya7.d, bu kitap Vincennes'de
1 534'te prolestanlga katld. 1 540'ta hapsedilmesine neden oldu; Doga
tannbilim dersi vennek 7.ere agnl ocugu (Pi) ( 1 757), A ile Babas
dg Cenevre'ye yerleti, Kilisenin ( 1 758). Rusya'da, Katerina ll'nin ya
Buyru/t11/ar'n kaleme aldrtt, ki nnda ( 1 773) ksa bir sre kaldktan
bunlar Cenevre'yi protcstanlgn kalc sonra Kaderci Jacques', Dindar Ka
si yapacaklard. Bklmez bir katlk- dn', Raneau'nun Yegentni yazd.

74
Diderot, materyalist ve tanrtanmaz sreden sonra kendisinden beklenen
idi. Dogaya boyunegmek, iyiliki ol anayasay reddcni . 1 848 devrimi onu
mak, ite tek ahlaki dev buydu. - boyunegmek zonnda brakt. 5 Ara
29. lk 1 848'de P.rusya'ya bir anayasa
Dierzgen, losep/ ( 1 828-1 888). - Sepici verdi. Bununla birlikte, devrimin ba
ii. 1 864'ten 1 869'a kadar Saint anszlga ugramasndan sonra, sz
Petersbourg'da bir deri fabrikasn y verilen btn zgrlkleri kslad.
neni. Sonra Siegburg'da zanaa ola - 1 7.
rak yaad. 1 884'ten balayarak da
New York ve Oticago'da gazeteci G
olarak yaad . Marx ve Engels'ten t a
mamyla t:gmsz olarak, diyalektik Gal/e, Jolann-Gottfried ( 1 8 1 2 - 1 9 10).
materyalizme yaklaan hir tilgi anla Alman astronomu, 23 Eyll 1 846'da.
y gelitir<!_i. Balca yapt Zilni Leverrier'nin verdigi tilgiler sayesin
almann Ozii'diir i l !!69). - 43. de Neptn gezegenini buldu. - 23.
Grrrle, Jolann Wolfgang ( 1 749- 1 832).
1 -Modem Alnanya'nn en byk ya
zarlarndan biri. Pek ok dramn ve
Feuerbacl, Ludwig ( 1 804 - 1 !!72). - Ma nesir biiminde yazlm yaptn ya
teryalist Alman filozofu. Dnya g zan: Faust, Wertler, ,Hernann ve
r onu mesleki kariyerini brakmak Dorotlte, Willeln Meister'in rak
ve sknt iinde yaadg kye ekil lk Yllar, lpligenie. Geethe aynca
mek zorunda hrakt. 1 84 I 'de, aka pek byk degeri olan baz bilimsel
materyalis olarak kendini onaya yaptlar da ya7m tr.- 1 2dn, 1 5 , 26.
kyduu ilk yap t Hristiyanlgn Grn, Karl ( 1 8 1 7 - 1 887). - Alman gaze
Oz 'n yaynlad. Hegcl ile Marx ara ecisi , Feuerbach' n greilisi, "ger
sndaki zincirin ara halkas olan Feu ek sosyalizm"in savunucusu oldu.
erbach, gerekte 1 8 . yzyl materya 1 845'te Fransa'da ve Belika 'da Top
lizminin btn dargrllk.lerini ve lnsal Jlarelcet'i ya7.d. 1 848'de Prus
btn kusurlarn yenileinniir. - ya Millet Mecl isi yesi oldu, orada
8 - 1 0. 1 9 , 22-25. 27, 28, 30-40, 6 1 , an -solda yer ald. 1 849'da Prnsya
62. ikinci meclisine seildi. Pfal z ayak
Friedricl-IVi/lelm lll ( 1 770- 1 840). - lannasna "kafaca katld" iin tu
I 797'den 1 840'a kadar Prusya kral , tuklanm sekiz ay nahpusluktan
Byk Friedrich'in torunu. lena'da ve sonra salverilmitir. Edebiyat, felse
Aucrstaedt'da Napolcon tarafndan fe ve sanat eletirisi konusunda pek
yenilgiye ugratldnda Tilsit han ok yaptlar vermitir. - 19. 25dn.
anlamasn imzalamak zonnda kald Gui:ot, Franois ( 1 787 - 1 87 1 ). - Fransz
( 1 807) ve elindeki devletlerin yarsn devlet adam ve tarihi si. Tarihci Gu
kaybeni. 1 8 1 3'tc Napolcon'un aleyhi i zo. tarihsel materyalizmin kurucula
ne dnd ve onun yenilgisine katks n Marx ve Engels'in en nemli yn
oldu. 1 8 1 4 Paris antiamas kayhct i lerini ort aya kardklan dikkate de
gi devletleri on a geri verdi. l l alk n, er almalar brakmtr. Guiwt,
1 8 1 3'te zgrlkleri ve 1 8 1 5'tc de h ir Restorasyon dneminin teki tarihi
Anayasa vaat eni ise de Kutsal leri giti. Fransz devriminin burjuva
lnifakn basks altnda szn yerine niteliini anlamtr. Idealist olmas
getirmedi. Basin zgrln kaldr na karn Guizo tarihin devindiricisi
d, demokratlam zulmeili ve her alan ni devlet degil de snf savam ol
da gericiligi tunu. - l l . 1 5. duunu sczinlemeken geri kalma
Friedrich-Wi/lt!lm, IV ( 1 795 - 1 86 1 ). - mtr. Balca yaptlar: lllgiltere
1 840'tan 1 86 J 'e kadar Prusya kral . Devrimi Tarihi; Avrupa 'da ve Fran
Onun tahta gelii demokratlar tarafn sa 'da Uygarlk Tarihi. Devlet adam
dan bir kunulu gibi bckleniyordu. olar.k Guizol, Louis-Philippe dne
Ama baz umutlar uyandran ksa bir mindeki Frans z hurjuvazisni ahsn-

75
da cisimletiren adam oldu. Eyll Hobbes, Thomas ( 1 588- 1 679). - En b
1 847'den ubat 1 848'e kadar konsey yk Ingiliz filozoflanndan biri . Tan -
bakan, ii snfnn amansz d nbilimcilerin, feodalilenin ideologla
man, mali oligarinin savunucusu. nnn inselciligine kar olan Bob
- 49. bes'un materyalizmi, me.aniki bir
materyalizmdir. Yurtta Uzerine In
H celeme ( 1 642), Leviatlall ( 165 1 ) adl
kitaplannda Hobbes, nl ilkel doga
/-/ege/, Georg-Wilhelm -Friedrich ( 1 770- durumu teorisini -insan insann kur
1 83 1 ). -Alman klasik filozoflannn dudur- aklar. Yalnz rakip irade
en byg. Balca yaptlan: Tinin lerin zgr rzas ile devletin kurul
Grngbilimi ( 1 807); Mantgn Bili mas, bu "herkesin herkese kar sa
mi ( 1 8 1 2- 1 8 16); Felsefe Bilimleri An vana" bir son verebilir. Bylece
siklopedisi ( 1 8 1 7); Tarih Felsefesi devlet, Hobbes'a toplumsal bann
( 1 837); Estetik Uzerine Dersler bekisi gibi grnr. Ona gre, mu
( 1 836- 1 838). Zihin ile gerek arasna !ak hkndarlk lksel (ideal) h-
bilgi ile varlk arasna almaz bir ay kmet biimidir. - 23. .
rm koyan Kan'n lersine Hegel onla J-/ume, David (1 7 1 1 - 1 776). - nl Is
r zdeletirir, tepeden tmaga idea koyal filozof, iktisat, tarihi. Ba
list olan Hegel, geregin btn gr ka yaptlar yannda, 1nsan Dogas
nmlerinin Mutlak Tinin grnmle Uzerille 1nce len!f!'nin ( 1739- 1 7 40);
ri oldugunu kabul eder. Ama Insan Anlay Uzeri11e De neme 'nin
diyalektiki Hegel. Fikri (Idea) kendi ( 1 748) yazar Hune'e gre, duyuya
hareketi iinde dnr, bu hareketin dayanan deney bizim btn bilgileri
yasas eliki, her trl ilerlemenin mizin kaynadr, ben, "alglann bir
devindiricisi eliki olmak zere. Ta karlndan" baka bir ey degildir.
rih, doga gibi, demek ki Fikrin gelii Bylece, ona gre, nedenin etkiye
midir, devlet bu fikrin en tam biimi balants nesnel bir yasa deil al
ni temsil eder; devlet tzdr, yurtta kanlk zerine kurulu znel bir olun
lar ancak bu tzn birer arazdrlar. lamadr. Lenin'in Materyalin ve
Marx ve Engels, diyalekigin akla uy Anpiryokritisizm'de eletirisini yapt
gun ekirdegini alkoymak zere He Hume'n bilinnczcilii, Kan ze
gel'in sistemini alabildi[!ine elctir rinde ve olguculuun kurucusu Au
mi lerdir. Engels'in Ludwig Feuer guste Comte zerinde derin lir etki
bach ve Klasik Alman Felsefesiliili meydana getirmitir.- 22, 23.
So1u'nda akladg gibi materyalist
dnya anlayna katlan diyalektik, K
batan a;g bilimsel bir nitelik kaza
nr. - 7, 8, 1 0-29, 34, 35, 4 1 -48, 5 1 , Ka11t. Emma11Uel (1 724-1 804). - Klasik
53. agn Alman filozoflar arasnda en
Hei11e, Hei11ricl ( 1 799- I 856). - Tann byklerinden biri. Bakalan arasn
m Alman yazar, Fransa'nn byk da Saf Akl11 Eletirisi ( 1 78 1 ), Pratik
dostu. I 83 I tarihinde Fransa'ya yerle Ak/111 Eletirisi ( 1 788). Sonsm Bar
en Heine, ykselen devrimin ozan Uzeri11e ( 1 795) gibi yaptiann yazan
oldu . Marx'a ve en ileri demokrasinin dr. Lenin, Materyalin ve A nipir
kuvvetlerine katld. Ba yapt Ger yokritisizm'de, Kan'n felsefesinin
mania, K Masal'nda Alman iile znde idealizm ile nateryalizm ara
rini, btn insanlara ekmekle birlikte snda bir "uzlama" olduu gzle
gUer ve defne daUan verecek olan ninde lulunur. Gerekten de, Kan
sosyalizm ugruna savama anr. bizim bilincimiz dnda gerek bir
Buinunla birlikte 1-lcine, hibir za dnyann varll!n kabul eder. ama
man kendi bireysel eginimine tama bu "kendinde-eyler" bilinenez ey
myla gem vumay baaramaz. - lerdirler. Buna gre, lilinin konusu
ll. ancak d grnler, "grngler"

76
olabilir. Bylece bilinemezcilikle s ler; kazanlan degiiklikler kaltnla
nrlandnlm olan bilim inana ak geer. Balca yapt : Zooloji Felsefe
kap brakr. Kan, aslnda, protestan si ( 1 809). - 26.
lk iine i leruni olan kendi !re ve Lutler, Martin ( 1 48 3 - 1 546). - Refor
dev anlay nn da gscrdigi gibi mun ba. Saksonyal bir madencinin
dine yeniden saygnlk kazandm. Si ogludur, annbilim okumutur ve ra
yaset alannda ise Kan, Almanya'nn hip olmutur. Onun kaolik dogmala
l iberal burjuvazisinin temsilcilerin nna ve papala kar savam, Re
den biri olmutur. Fransz devrimini form denilen geni siyasal, toplumsal
sempati ile karlar. Kan'n zellikle ve dinsel hareketi balatt. O, kent
srekli ordulann kaldnlmasn, lke burjuvazisinin ve prensierin karla
lerin siyasal bagms7Jn, lkelerin nn temsil ediyordu ve kyllerin
karlkl olarak birbirlerinin egemen bakaldrma hareketine iddetle kar
ligine sayg gstermelerini, bir ulus -tutum ald . - 56.
lar demeginin yara.lmasn, vb. ne
ren SoiiSUZ Bar Uzerine adndaki M
incelemesi, emperyalist burjuvazinin
reddeigi, ilerici bir zihniye tayan Marx, Karl. - 7, 8, 9, 1 8 , 39, 4 1 .
bir yapr. Saf bilimsel alanda, Do Mig net, Franois-Auguste-Marie ( 1 796-
gamn Evrensel Tarihi ve Gne Teo 1 884). - Fransz tarihi si. Fra/ISz
risi 'nin yazan olan Kan, Laplace'n, Devrimi Ta rihi 'nin ( 1 824) yazan
bir ilkel bulutsudan balayarak gne olan Migne, Tierry ve Guizo gibi
sisteminin olumas konusundaki var burjuvazinin feodallere kar sava
saymndan nce gelmek gibi bir de mn vurgulamtr. National gazete
ger tamaktadr. - 1 2, 22, 23, 24, sinde yazar olarak Burbonlara kar
28, 29, 39. muhalefet yapmtr. 1 837'de Fransz
Kopemik [ Lainceleirilmi ad)yla Co Akademisi yesi olmutur. - 49.
pemicus) ( 1473 - 1 543). - Unl Po Moleschott, Johann ( 1 822-1 893). - Hol
lonyal asronon. Gkkrenin Dn landal fizyoloji bilgini. Heidel
leri adl, iinde yeryznn kendi ek berg'de, Zurich'de, Turin'de, sonra
seni evresindeki dnn ve gne Roma'da fizyoloji dersi vermitir.
in evresindeki dnn anladg Fizyolojik sorunlar zerine birok
yaptn yazar. - 23. aratrma inceleme yazs yazmtr.
Kopp. Hernann ( 1 8 1 7 - 1 892). - Alman I nanm materyalisir, ama diyalek
kimyacs. Giessen'de, sonra Heidel tiki degilidir. - 25, 27dn.
berg'de kimya dersi verdi. Birok bi
limsel yaptn yaza n . - 33. N

L Napoleon !. - 32.

Lanarek, Jean-Baptiste ( 1 744-1 829). p


Fransz dogabilimcisi. Darwin'den
nce canl dogann evrim teorisini Prou/Jon, Pierre-Joseph ( 1 809 - 1 865).
fom1le etmitir. Ansiklopedicilerin Fransz ikisas, anarizm kuramc
greilisi, Frans z Devriminin cokun s. Proudhon'un Sefa/etin Felsefesi
yanda. Ulusal Doga Tarihi Mze ( 1 !!46) adl ki tab Marx tarafndan
sinde profesr olan Lanarck, I mpara (Felsefenin Sefaler'nde 1 847) eleti
torluk ve Restorasyon dnemlerinde rilmitir. - 40.
en gerici aynikiann kurban oldu.
Lanan:k, onurgasz hayvanlar ze R
rindeki gzlemleri srasnda canl do
gann birligi ve srekliligi sonucuna Robespierre, Maximilien-Franois-lsido
vard. Canl varlklar uyduklan ko re de ( 1 758- 1 794). Fransz siyaset
ullarn ckisi alnda biim degiirir- adam. A rras'da avukat. 1 789'da M i l -

77
let Meclisine Artois milletvekili oldu. Strauss, David-Friedricl ( 1 808-1 874).
Jakobenlcrin yneticisid!r. Komn - Alman tannbilincisi ve edebiyat
yesi, sonra da Konvasiyon yesidir. s. Maulbronn papaz okulunda,
Jakobcnlerin jirondenlere kar zafe sonra da Tubingue papaz okulunda
rinden ve zellikle hebetilerin ve tanrbilim dersi verdi. fsa 'mn Yaam
dantonculann idam edilmesinden ( 1 835) adndaki yaptnda kilisenin
sonra l lalk Kurtulu Komitesinde dogmalarnn hristiyan topluluklan
devrimci hkmetin politikasn y nn bilinsiz rn olduklann gs
netti. Ama ksa zaman sonra, Dagc, terdi. Strauss'a gre asl nemli olan
Ovac btn dmanlarnn ibirligi l ncil'in anlatlanndaki d olaylara
karsnda yenik dt. 3. yl 10 ter inan degildir. Ama bizzat insanlgn
midor'da idam edildi. Onun lm kendinde cisimleen l sa'nn dnce
gericiligin iareti oldu. -34. sidir. Daha sonraki yaptlan nda, Stra
Rousseau, Jean.Jacques ( 1 7 1 2- 1 778). - uss, tanrbilim ile baglarn kopard
1 8. yzyln en byk Fransz filozof gn iyice belirtti. Dini, bilimle uzla
ve yazarlanndan biri. Felsefede yara tnak yolundaki btn iddiasndan
danc, Tanrnn varlgna ve ruhun vazgeti ve dinin ancak dnmenin
lnszlgne inanm olan Rousse bir alt-bi imi oldugunu gsterdi. Eski
au, ahlak ilkelerinin dogutanlgn e Yeni !nan ( 1 872) adn tayan en
savunur (zellikle Emi/e 'e baknz). son kitabnda kii olarak dnlen
lllSanlar Arasndaki fitsizligin Te bir Tann inanc zerine kurulu her
me/lerinin Kkeni Uzerine Svlev tr dinin batan sona yadsnmasm
( 1 754) ve ba yapt Top/m Szle savunur. - 1 7 , 1 9, 40.
mesi, modem demokratik teorinin te
mellerini atmtr. I ktidarn kaynag T
egemen halktr. yasa genel iradenin
i fadesidir. Rousseau'nun burjuva dev Tlierry, Augustin ( 1 795- 1 856). - Fran
rimcileri zerinde, onun tesinde de sz tarihi si. I lkin Saint-Simon'un g
ii hareketi zerinde etkisi ok b retilisi ve alma arkada oldu, son
yk olmutur. - 29. ra 1 8 1 7'de gazeteci olmak zere on
dan ayrld. Fikirlerindeki ataklk y
s znden 1 82 l 'de, Courrier Euro
pten 'den karlnca kendisini tm
Scli/ler, lolam - Clristopl - Fricdricl den tarih incelemelerine verdi. Onun
( 1 759- 1 805). - nl Alman airi. tarih anlay, savan halindeki s
demokrat, ve yurtsever. Saylar bir nflarn karianna nem veriiyle
hayli kabank, dramlar, tarihsel ve ld Thierry'yi tarihsel materyalizmin bir
sefi yaptlar yazd. Haydutlar, Fies n habercisi yapt . 1 827'de Ingilte
que Komplosu. Don Carlos. Hollan re'nin Narmanfar Tarafndan Ele
da Bakaldrras, Otuz-yl Savalar Geirilmsinin Tarili "ni yazd, sonra
Tarili, Wallenstein, Marie Stuart, 1 835'tcn balayarak Merovenjiyenler
Orilan'/ Bakire, Messine'in Nianl Zama11111111 Anlat/ar'n ve 1 850'de
s . Guillaume Tel/, vh .. - 29. Tiers Etct'111n Meydana. Geliinin ve
Starcke, C.N. ( 1 858- 1 926). - Danimar Ilerlemesinin Tarihi Uzerine Dene
kah felscfeci ve sosyolog. - 8, me'yi yazd. - 49.
I Od . 24, 28-3 1 . 35. Tliers, Louis-Adolple ( 1 797- 1 877). -
Stirer, Max ( 1 806 - 1 856). - Gen Fransz devlet adam ve tarihisi. l l
hegclci lcr grubunun bir yesi; aar kin, Restorasyon dneminin liberal
inin bir teorisyeni olacaktr. Der burjuvazisinin Fransz Devrimi hak
Einzige und scin Eigentlum( 1 845) k ndaki grn akladg Fransz
adl yapt nda, dinle ve insanseverlik Drrimi Tarihi ( 1 823- 1 825) ile ken
le savat ve bireyin kendi zel ka dini tanll. Temmuz devriminin ha
rndan baka bir dts olmamak zrlarnda ve Louis-Philippe'in kral
gerekt iini savundu. - 1 8 , 40. ilan ediliinde etkin bir rol ald. Mil-

78
Jet Meclisine seildi ve orada ortann teryalizni ve darvincilii savunduu
solunda yer ald. Srasyla iileri, ti birok yaptlan vardr. Karl Vogt bo
caret, dileri bakanlg ve babakan napartln J.>ropagandaclarndan
lk yapt. Konsl/lk Dneminin ve dr. Ve Marx le W. I .iebknecht ile,
Imparatorluun Tarihi 'ni (1 845- Marx'n 1/err Vogt adl bror yaz
1 869) yazd. Ve bunda Napoleon l'e masna neden olan nl tartmalan
yeniden saygnlk kazandrmaya a oldu - 25, 27dn.
lt. Kurucu Meclisin ve Yasama Voltaire, Franois-Marie Arauel ( 1 694-
Meclisinin yeliklerini yap. Orlean 1 778). - 1 8. yzyln en byk
c, Cavaignac'n diktatrlgnden ya Fransz yazarlanndan biri (felsefe,
na oldu. L ouis Napoleon'un hkmet tarih, iir, tiyatro, ronan ve masal
d3rbesi zerine tutukland ve srgne vb. cinsinden) ok sayda yaptn ya
gnderildi. Ksa bir sre sonra affa .andr. Balca u yaptlarn belirt
ugrad. Fransa'ya dnd ve muhalefet mekle yetinclim. Felsefi Mektuplar
liderlii yap. Yasama organnn ( 1 734), Louis XIV'n Yiizyl ( 1 75 1 ),
yesi oldu. 1 8 7 1 'de MiUet Meclisine Treler Uzerine Deneme ( 1 766),
26 ilden seildi. Hkmetin bana Hogr zerine Inceleme ( 1763),
getirildi ve byk bir zorbalk ve 7.a Fe/sefe Szlii ( 1764 ). Yaradanc
limlikle 1 87 1 Paris Komn bastr Voltaire, Tann fikrinin ahlak iin ge
d. 87 l 'den 873'e kadar yrtme rekli olduu inancndadr. Ama o fe
gcnn banda bulundu. - 49. odal zorbalgn kalesi olan Kiliseye
kardr. Voltaire bogrszle,
V banazlga, boinanlara kar sava
m vem itir. Mutlakiyetiligin ve
Vogt, Karl ( 1 8 1 7 - 1 895). - Alman doga toprak kleliginin dman olan Vo
bilimcisi. Giessen'dc fizyoloji ve ana taire gene de J . J. Rousseau gibi bir
toni hocalg yapt. 1 848 Frankfurt demokrat deildir. O, anayasal ve li
Ulusal Meclisi yesi olarak beUi bir beral bir devlet zlemi duyan, ama
rol oldu. Daha sonra Cen.:vre'de halk vesayet altnda tutmak isteyen
yerleti . 852'de jeoloji, daha sonra zengin bir burjuvazinin karlanm
da zooloji profesrlgne atand. Ma- temsil eder. - 29, 56.

79
SOL YAYNLARI
Sorumlu Ynetmen: Muzaffer Ilhan Erdost
llhanilhan Itabevi
Bayndr Sokak 23/6
Yeniehir Ankara
1

ISBN - 975-7399-01 -9

You might also like