Professional Documents
Culture Documents
Yldzgemisi TTANIC Starship TITANIC Douglas Adams / Terry Jones Birinci Bask:
Temmuz 1998 1998 Kesim Ajans -stanbul / Trkiye
Trke Yayn Haklar Gndz Basm Yaym Da: Tic. ve San. Ltd. ti.'ne aittir ISBN 975-
576-045-8
Trkesi: zden Arkan Kapak Dzeni M. Ender nde
Bask-Cilt Umut Matbaas
SARMALYAYINEV
ataleme Sk. Merili Apt. 52/3 Caalolu -stanbul Tel:) 212) 513 94 23 -513 95 21 Fax:
(0 212) 522 45 78
as
10
lak yazabilirim."
Terry, bilinen evrenin en nl kiilerinden biridir ve kaidesi,
ancak yznden biraz daha az tannmtr. Tabii ancak sanat
adna kesin bir zorunluluk doduunda gsterir poposunu,
ama urat sanat dalnn tabiat yle gerektirdii iin bu
zorunluluk olaanst bir sklkta domaktadr. Monthy
Python televizyon ovundaki "Org alan plak Adam" ile
"Carol Cleveland ile Yataktaki Adam"dan Terry Jo-nes'un
plak olarak ynettii (ancak kadrodaki dier kiiler
ounlukla giyinik durumda almtr) Monthy Python Brian'n
Hayat'na kadar Bay Jones'un yaratclk hayat uzun
bir amatac ndist gsterisidir. Kendisi sinema ve televizyon
ynetmeni, senaryo yazar, Ortaa uzman ve Viking Erik'in
Destanmn da aralarnda bulunduu eitli ocuk kitaplarnn
yazar olarak tannmakla birlikte, bu uralarn hibiri tam
tekmil soyunma konusunda ona yeterli frsat salamamtr.
Yldzgemisi Ti-tanic'i plak yazma artnn nedeni budur ite.
Bilgisayar banda plak kyla oturan bir adamn btn o
dirilii, hafiflemilii ve iirsel savunmaszl, bu eserde
kendini gstermektedir.
Bundan yirmi be yl kadar nce Terry'yle tantmdan beri
hep onunla ortak bir eyler yapmak istemiimdir.
Tantmzda kendisi, Exeter'n bir banliysnde, yapraklarla
kapl bir sokakta giden arabann arkasndaki kk
Douglas Adams
12
BR
17
18
19
20
K
21
22
23
24
26
27
28
29
31
32
33
34
35
36
37
38
39
40
42
43
44
45
46
DORT
47
48
49
51
52
53
54
55
BE
56
57
58
59
60
61
62
ALTI
63
64
42
m
horuk yalanda tepien iki horuk gibi d-yorlard (eski
bir Blerontin deyimi). Ama gen ve formda olan Gazeteci, ok
gemeden muhasebecinin srtn Byk Ana Kuyu'nun
parmaklna dayamt. Scraliontis'i zaptetmeye alrken
aada Kuyu'nun ba dndrc derinliklerini
grebiliyordu... dipsizlie doru indike iniyordu kuyu... nefes
kesen bir grntyd bu.
"Neler olduunu anlat bana!" Scraliontis'in kollarn iki yana
bkmt Gazeteci. "Ne dolap dnyor burada?"
"Dolap m?" diye dudak bkt Scraliontis. "Asla
renemeyeceksin!"
"Evet, reneceim!" dedi Gazeteci.
Scraliontis epeyce artc bir cevap verdi: "Pekl! Sana her
eyi anlatacam!" Gazete-ci'nin tam anlamyla akl karmt.
Az kalsn, "Yok ya, anlatmayacaksn ite!" diyecekti, neyse ki
durumu toparlamay becerdi.
"ok naziksin," diyebildi, ama Scraliontis'in kolunu brakacak
kadar da enayi deildi.
"Gemiyi havaya uuracaz! Nasl, bir hikye kar m
bundan?"
Artk Scraliontis'in kolunu brakacak kadar enayiydi Gazeteci.
"Yani Yldzgemisi'nde bomba m var?"
"Evet ama sen asla bulamayacaksn," diyerek
srtt Scraliontis. "nk mrn vefa etmeyecek!" Ve
birdenbire elinde bir ey belirdi. Gazeteci bunun ne olduunu
grememiti geri, ama kaburgalarnn arasna bir hanerin
girmekte olduunu hissetti. Sendeledi, kvrand ve ban
kaldrp bakt: Tepesinde dikilmekte olan Scraliontis'in elinde
Birinci Mevki Yemek Salonu'ndaki masa lambalarndan biri
vard ve kl, sivri ucundan kan damlyordu.
Fakat tam o anda korkun bir lk duyuldu ve havada parlak
renkler birbirini izledi. Kemerlerin arasndan anszn frlayan
koca bir papaan dosdoru Scraliontis'e saldrmt.
Muhasebeci hamleyi savuturmaya altysa da, hayvann
kanatlar durmadan suratn dvyor, gagas burnunu
eeliyordu. Sonunda parmakla tutunmay baaran
muhasebeci, bir yandan kollarn savurarak kendini korumaya
alrken bir yandan da haykryordu: "ekil git! ekil git!"
Ve olanlar oldu.
Leovinus'un ge dnem mimari tarzna tam anlamyla uygun
den o ironik anlardan biri daha yaanyordu ite ve bu
sayede Gazeteci, Yldzgemisi Titanic'in yapm srasnda malzemeden
alndna dair ilk maddi kantna kavumutu.
Yldzgemisi'nin inaat maliyetini drme dorultusundaki
plann balca sorumlusu Scraliontis'ti elbette. Btn
projenin, kra
68
69
70
VED
71
72
74
SEKZ
75
76
inlayacakt zaten?
"Harika," dedi Nettie. "Ama baksana... " Nigel tekrar ortaya
knca yine kesildi Net-Ue'nin sesi. Gbeini akta brakan
sade tirt ve el rgs yeleiyle ok ekici grnyordu.
Nigel elini kzn omzuna att.
"Grdklerini beendin mi?" diye sordu.
"Mmmm," dedi Dan.
"Ben evi kastetmitim," diye cevap verdi Nigel. Dan, i
ortann souk su pskrten bir hortum gibi hi aba
gstermeden istedii zaman alp istedii zaman kapanma
yeteneine tahamml edemiyordu. Yo, bir dakika! unu eski
i orta yapalm. Top 1 0 Seyahat Acentas yoktu ki artk.
Dan'in gznde sama bir ekilde tatminkr olan bir fiyat
karlnda satmlard onu.
"Lucy'yle ben hep byle bir yer hayal etmiizdir, yle deil mi
atalkaram?" Lucy, bakalarnn yannda byle adlarla
arlmaktan nefret ediyordu, ama bunu Dan'e hi sylememiti,
bu yzden de kendini suluyordu. Anlyordu ki Dan,
onun bundan holandn sanyor; ve bu ufak sahtekrlk o
kadar uzun zamandan beri srmekteydi ki, artk durumu
dzeltmek iin hibir yol-gelmiyordu aklna. Ne kadar zamandr
birlikteydiler? Son on yln tamam boyunca
olmalyd -aslnda Top 1 0 Seyahat Acentas'nn ilk
gnlerinden bu yana, yani Ni
77
78
80
81
82
83
84
85
86
sanki.
"Alo?" diye bir ses geldi cep telefonundan. "Oxford Polis
Merkezi. Nasl yardmc olabili- i m ? "
Nigel cevap vermedi. Tekrar ge ykselerek Samanyolu'na
doru gzden kaybolmakta olan o kocaman, inanlmaz eyi
seyretmekle meguld.
"Alo? Buras Oxford Polis Merkezi," diye diretti cep telefonu.
"Kimsiniz?"
Nigel, parampara olmu Viktoriyen papaz evine ve daha
birka dakika nce arkadalarnn durmakta olduu araba
yoluna bakyordu. Sonra cep telefonunu kapatt. "Byle bir
ey olmad," dedi kendi kendine. "Byle bir ey olmad."
Omuzlarnn gevemesine baknca biraz olsun rahatladn
dnebilirdiniz, ama byle bir dnceyi tamamen fantezi
diye reddederdiniz elbette.
Neyse, aslnda tam da o anda Nigel, rahatlamak ne kelime,
yay gibi gerilmiti. Hatta yerinden zplarken neredeyse
Armani pantalo-nundan dar frlayacakt; nitekim kafasn
arabann tavanna vurdu.
Arka koltukta ak sakall bir ihtiyar sessiz sedasz
oturmaktayd; gzlerinde yalar vard ve kalarndan biri
dt decek gibi duruyordu.
59
DOKUZ
88
anlayabilmi deildi.
"Telalanacak hibir ey yok saygdeer hanm, bey ve ey."
Hitap ettii son kii, artk yar baygn durumda olan Nettie'ydi
anlalan. "Kusursuz bir rutin kalk. Biz makineler gemiyi
gtrrken, siz canl varlklar da gzelce dinlenin." Sonra
Hostbot'un kendisi de devre d kald ve minicik bir tmsek
oluturarak uyku durumuna geti. Bu arada gemi, yapm
artnamesinde belirtilenin ok tesinde bir hz kazanm,
Galaksileraras Uzay-Zaman Srekliliimin bilinmez bir
noktasna doru ilerliyordu.
Gemideki robotlarn bilinci, insanlarnkin-den nce alm
olmal. Nettie kendine geldiinde, aa yukar Haringay'deki
dairesinin byklnde minik bir kamarann iinde bir
yataa, giysileri karldktan sonra yatrlm olduunu grd.
Burann bykl dnda hibir eyi tandk gelmemiti ona.
araflar ipek hissi veren, ama ok daha kaln ve ar bir
kumatand. inde di fras bulunan kupann stnde Msrl
yal bir opera arkcsnn resmi vard ya da Nettie'ye yle
gelmiti. Bir zamanlar stnde Msrl yal bir opera
arkcsnn resmi olan bir kartpostal almt ve ekmecesinde
saklyordu. Di fras ise daha bir tuhaft, nk ban emi,
tpk gvdesini temizleyen
89
92
63
94
"Neler oldu?" diyerek alyordu.
"reneceiz." Neyse ki gerek hissiyatna yre ok daha
kendinden emin kyordu Dan'in sesi.
"O uzaygemisindeyiz, deil mi?" Lucy sesinin bu kadar aresiz
kmam olmasn dilerdi, ne de olsa artk Dan yanndayd,
aslnda her eyin dzeleceine inanyordu.
"Haydi Nettie'yi bulup bu eyden mmkn olduu kadar
abuk kalm," dedi Dan. "Anladm kadaryla teki yolcular
bulmak iin ta Giri Lobisi'ne gitmemiz gerekiyor. Bu kadar
gelimi bir alette odalar arasnda telefon balants olmasn
bekliyor halbuki insan!"
Sper Galaktik Seyahat Snf'nn asansr giriinde Ana Kuyu
manzaras yoktu. Ama asansre bindikten sonra Kuyu'nun ne
kadar derin olduunu aniden fark edip dehete dyordunuz.
Lucy'nin de Dan'in de nutku tutulmutu.
"ff!" dedi Asanbot. "ayet hanmefendi, beyefendi ya da ey
ltfedip dikey seyahat arzularna dair bilgi verirlerse, ben de
vazifemi yerine getirme imknna kavuurum."
"Giri Lobisi'ne, ltfen," dedi Dan.
"Yani yukar kmam m istiyorsunuz benden?"
"yle mi istiyorum?" diye sordu Dan.
95
65
98
99
100
ya!"
"Ltfen!" dedi Nettie. "Mstakbel yuvanz ben ykmadm... "
"Yo! Yoo! Biliyorum! zr dilerim! Birden kendimi kaybettim
ite!" Dan niye byle sylediini kendisi de bilmiyordu.
"Eer durumumuz gerekten b robotun syledii gibiyse, en
iyisi kendimizi toplayp bu durumdan nasl kurtulacamza
karar vermek olacak."
"Aaaayyyy! Aaaayyyayyyaayy! Aaaaaaaa-ayyyyy!" Lucy,
geminin muhteem dekoru karsnda kapld hayranl bir
yana brakp lk lk Kipi'ne dnmeye karar vermiti.
"Ltfen yalnzca Sper Galaktik Seyahat Snf gvertelerinde
lk atnz!" diye diretti Hostbot.
"NE?!" diye haykrd Dan. "NE?! NE YAPACAIZ BZ?!"
"Ben derim ki," dedi Nettie kesin bir sesle, "gidip Kaptan'
bulalm -bir kaptan vardr mutlaka-ve ona durumumuzu
anlatp bizi evimize gtrmesini isteyelim."
"Gzel! Aman ok gzel!" Dan, alayclkta kendini amt.
"GZEL! Kaptan' bulacaz ha! Ben niye akl edemedim
bunu? Ah, tabii ya! Ne parlak bir fikir!... Vallahi gerekten de
iyi bir fikir."
101
102
103
104
105
106
107
mez."
Nettie br ikisine dnerek "Yarabbim!" diye sylendi. "Buna
dayanamyorum. Kaptan'a ulamann bir yolu olmal."
"kinci Mevki'ye nasl geebiliriz?" Lucy anlyordu ki, insanln
bildii o en byk kuvvet, Dan'i tam anlamyla penesine
almt artk: Bedel demeden ykselme arzusu. Hibir ey
durduramazd onu.
"Bunu sormakla bir ey kaybetmeyiz ki!" Szlanma ile gnl
okama arasnda bir yerlerdeydi Dan.
Resepbot hi istifini bozmadan tavana bakmaya balad.
"Ne gzel bir fanusunuz var." Lucy, baka bir yaklam
denemeye karar vermiti.
"irket renkleri ite," dedi Resepbot.
"Ama size yakm," diye devam etti Lucy.
Dan gzlerini devirdi.
"Bak!" Tekrar konumaya hkim olmaya alyordu ki,
Resepbot szn kesti.
"Odalarnzda cretsiz mevki deitirme kuponlar bulunuyor.
imdi ltfen, yapacak daha mhim ilerim var benim."
108
ON
110
111
112
113
114
115
116
117
118
119
ON BR
120
121
daha dk tutulacakt."
"Aman Allahm!" diye bard Lucy. "Sizin gibi insan deeri
bilmez yaratklar grmedim hayatmda!"
"Memleketime dner dnmez doru Seyahat Acentalar
Birlii'ne gidiyorum!" Dan daha fazla vakit kaybetmek
istemiyordu! Artk -soua ramen-panikten ter dkmeye
balamt. "Nefes alacak kadar hava yok!"
"Sper Galaktik Seyahat gverteleri iin bol miktarda hava ve
s var, efendim, fakat ne yazk ki geminin tmne datlyor."
Bu srada Lucy tekrar Resepbot'a dnm masasna vurup
duruyordu.
"zgnm, hanmefendi," diyordu Resepbot da, "fakat
irketimizin politikas, ancak gemide Birinci ve kinci Mevki
yolcular bulunduu zamanlarda Birinci ve kinci Mevki havas
ile ss salamaktr."
"Ama biz kinci Mevki yolcularyz!"
"Gemide kinci Mevki yolcu bulunduuna dair kayt yok
bende."
"Ama daha demin mevkimizi ykselttin ya! Kupon
getirmitik!"
"kinci Mevki kuponlarn bu ayn sonuna kadar ileme
koyamayacaz maalesef. Mracaatnz iin teekkrler."
Resepbot aniden kendini devre d brakverdi.
1
11112
22222
2222
123
I
IIII2
22224
4444
ON K
125
ini birdenbire buluvermiti. Ey Allahm! Akll olmak ne
gzeldi be! Baz tandklar gibi koca memeli bir yavru olarak
dnyaya gelmedii iin talihine krederdi hep.
"Byk maazalarda," diye dnd, "asansrlerin yannda
maaza plan bulunur hep... Yani... " Ve ite oradayd plan!
Hem de asansrlerin yannda, buras maaza olmad halde.
Lucy kk bir dmeye bast ve zeminde koca bir alann
aydnlanmasyla Yldzgemisi Tita-nic'in plan kt ortaya.
stelik ikinci bir kumanda ile istenen yeri yaknlatrarak
bytmek mmknd. Macy's maazalarnda bile bulunamazd
bylesi!
Lcy eviri gzln takp okumaya balad: TIP MERKEZ.
te oksijeni burada bulabilirdi. Gemi plannda belirtildiine
gre kinci Mevki Yolcularmn kesinlikle memnun kalaca
zel imknlarn grntlenmesini beklemeden, Yldzgemisi
Tp Merkezi'ne koturdu.
Yldzgemisi Titanic Tp Merkezi, geminin ana gvdesinde,
Giri Katmn altnda drt yz metreye yaklaan bir alan igal
ediyordu. Ba dndrecek kadar yeni ve temiz olan bu
blmde yle deniyordu: "Merhaba, Yldzgemisi Titanic Tp
Merkezi'ne hogeldiniz. Hayatn nimetleri henz elinizdeyken
kymetini bilip tadn karmak iin ideal yerdesiniz, yani buras
sadece hastalar iin deil! Kart Bakm
126
127
128
129
131
RS1
33
uyoruz."
Lucy onun gondola binmesine yardm etti, o srada ark
kesildi.
"Makine Dairesi'ne ek," diye soluk solua konutu Gazeteci,
bir yandan da karnn tutuyordu.
"Si! Si! Preslenmi Dana Etinin Azot Sevmez Hrmetkarlar!"'
"Ve de abuk ol."
"Si! Si!"
Dier gondollarla ayn hzda Byk Ka-nal'dan ilerlediler.
Lucy, bir sre nce kendisine saldrm olan bu adama bakt:
Kollarn kendi gvdesine dolam, bir ileri bir geri sallanyordu.
"yor musun?" diye sordu Lucy. Kendisi kesinlikle
yordu. Ama cevap vermedi Gazeteci; dilerini gcrdatt
sadece ve birdenbire Lucy, adamn gerekten ok ac
ekmekte olduunu kavrad.
"Ne oldu sana?" diye sordu koluna dokunarak.
"0 orospu ocuu, yani Scraliontis, bir masa lambasn
mideme soktu," diye inledi sabk katil.
Lucy'den bir kahkaha geldi. "Masa lambas nasl sokulur
insann... "
1
11113
33334
4444
135
138
* "Saat, her inimde bir tik-tak yapyor! Demek Eki sfra kadar
yaklak on alt edo vaktimiz var!"
"Bir inim ne kadar srer?" demek geldi Lucy'nin iinden ama
azn aamyordu. Tek : yapabildii o tuhaf ve gzel gzlere
bakarak konumann devamn dinlemek oldu:
"Hemen cankurtaran sandallarn bulmalyz!"
Dan, Giri Lobisi'ndeki masa lambasyla attr atr pazarlk
ediyordu hl. Top 1 0 Seya-mat'te geirdii yllardan sonra
ona ok tandk gelen bir tartmayd bu. Ama bir terslik
vard yine de. Meramn anlatmay bir trl baara-myordu.
Bu illet masa lambas ne yapp edip ste kyordu hep. Sonra
Dan, sorunun havadan
140
1
11114
44441
1111
142
Dan birka kez gzlerini krptrd.
"Gemide bir bomba var! Patlamak zere!" azeteci ayaa
kalkmay baarmt. "Cankur-aran sandallarna ulamamz
lazm!"
"Ve Birinci Mevki'deler!" diye aklad Lucy. Haliyle."
"te bu kabul edilir gibi deil!" Dan bu yeni ilah byk bir
memnuniyetle alp Resepbot'a orulttu. "Seyahat Acentalar
Birlii'ne bunu ildirecek olursam, btn filonuzu sonsuza kaar
kara listeye alrlar!" Vay be! Bir para teh-it kokuyordu bu!
Biliyordu Dan; Top 1 0 Seya-at A'ye kar da binlerce defa
kullanlmt u tehdit.
Resepbot parmaklarn masaya vurarak ta-ana bakmaktayd.
"Duyuyor musun?" diye grledi Dan. "Bu oktan irketi bir
daha almamak zere ka-attrabilirim!"
"Buraya bak, Kelekbot!" Gazeteci, Resep-ot'u kuru sapndan
kavrayvermiti. "Bu bir r lyat memat meselesi! Gemide
bomba var ve r'am... " Saatine bakt. "On edo sonra patlaya;
ak! Pangalin!"
"Ne kadar srer bu?" diye sordu Dan, ama Gazeteci onu
dinlemiyordu. Kendini tamamen robotu sarsma iine vermiti.
Anszn bir atl ti, sonra bir patrt duyuldu ve bir an btn
i/lar karard.
143
144
100
146
ON DRT
147
148
149
150
151
152
yordu.
"Ayy, Allahm!" diye bard, nk vcudundaki btn kann,
srdeki son uskumruya en martlar gibi kasklarna
hcum ettiini hissediyordu. "Galiba o eylerden be tane
falan kald!"
"Edolardan!" Yaras acd iin barmamaya alyordu
Gazeteci. "Be edomuz kald! nanlmaz bir ey!" diye bard
sonra. "Biz Blerontin'de byle yapmayz!"
"Niye ki?" Hi umurunda deildi Lucy'nin.
"Yasalara aykrdr!" Gazetecimin az kulaklarna varmt.
"Sadece 'horuk pozisyonuma izin vardr! Hani ba aa durup
yapyorsun ya, yukardan!"
"f, kapa eneni!" Lucy pp duruyordu onu. "Sana
sylemeliyim! Sylemek zorundaym! Seni seviyorum! Seni
daima sevdim! Hayatmda eksik olan buydu ite! Aaah! Ah!"
"abuk!" diye bard Gazeteci. Bombann patlamasna
yalnzca altm inim kalmt.
"Evet! Evet!"
Sarlp ptler, plak tenlerinin altnda, cankurtaran
iskelesinin buz gibi metal zeminini unutmulard bile. "Hayat
yle ksa ki!" Lucy anszn Gazetecimin elini kaldrp saatine
bakt. Ama hibir ey anlamamt. "Ka gsteriyor?" diye
sordu.
153
154
ON BE
155
"Selam," dedi.
"Elli ... elli iki... selam... elli bir... elli... " diye tatl tatl
cevaplad onu bomba.
"Acaba patlamaman mmkn m?" Dan, dorudan konuya
girmenin en iyisi olacan dnmt.
"Deil... krk sekiz... krk yedi... "
Dan yle hayal dnyas zengin bir adam deildi. Kendi de
biliyordu. Lucy de biliyordu. Ni-gel da bilirdi. Sadk, alkan,
vefakr, dikkatli biriydi. Herkesin ortanda bulunmasn isteyecei
btn o hayranlk uyandrc zelliklere lahipti. Ama ani
dgc patlamalar ona gre deildi. Yine de imdi bir tane
yaamaktayd. Bombalarn ilgi duyaca yegne ey
birdenbire geliverdi aklna.
"Bunu yapmay gerekten istiyor musun?" diye sordu. "Yani,
demek istiyorum ki, zarar kendine olmayacak m?"
"Krk alt... krk be... krk... Bak! Ben say saymay ve
patlamay bilen bir aygtm, o ka-ar. Felsefi tartmalara
girecek donanmm yok," diye cevap verdi bomba. "Sayarken
konuma ltfen benimle. Allah kahretsin! Bak arttn ite
beni! Grdn m yaptn? imdi geri sayma batan
balamak zorundaym. Bin... dokuz yz doksan dokuz... dokuz
yz doksan sekiz... "
"Ne biim yedi keriz!" diye dnd Dan.
157
158
109
162
ON ALTI
IS1
164
165
166
167
168
116
ON VEDI
116
171
172
174
175
176
177
122
179
180
181
182
183
184
185
ON SEKZ
187
188
189
131
191
192
133
194
195
196
ON DOKUZ
197
I adamsn!"
"Bak," dedi Dan, "seni hayal krklna uratmak
istemiyorum, ama dnyada bizim bu konulardaki tutumumuz
Blerontinlilerinki gibi deildir... "
"Sen ne diyorsun?!" diye hayretle bard Gazeteci. "Lucy
bana ilk kez seks teklif ettiinde kulaklarma inanamamtm!"
"Ne ettiinde dedin?" diye haykrd Dan. "te, bombann her
an patlayabileceini dnyorduk ve dedi ki... Hey! Dur bi
dakka! Sence u teki arkadanz, neydi ad?" "Ne teklif etti...
seks mi?" "Sarn olan, neydi!" "Nettie."
"Nettie bombayla nasl konuulacan biliyor mudur bari?"
"Lucy'nin 'seks yapmay teklif ettiine inanamyorum!" diye
cevap geldi Dan'den.
"Gezegeninizde cinsel tutumlarn ne kadar farkl olduunu da
ilk o zaman anladm zaten!"
Dan suskunlamt. Bunca yldr tanrd Lucy'yi, yle mi sahi?
Vay be! On yl devirmilerdi (k hzyla yol aldklarna
gre imdi daha da fazla zaman gemi olmalyd) ve btn
bu yllar boyunca seksi tek bir kez bile Lucy'nin balattn
hatrlamyordu. lk yl
198
199
200
201
202
203
204
205
206
142
YRM
143
209
144
211
212
relenmiti.
Nettie, yumuak bir tonda sordu: "Neden nce, Kaptan
Bolfass?"
"Ah, Nettie, kendi dnyamzn sorunlaryla skmak
istemiyorum sizi," diye cevaplad onu yiit Kaptan.
"Bilmek istiyorum." Nettie, Kaptan'n elini tutarak hafife
okad ve sanrm iyi kalpli Kaptan, o anda, orackta, srf
zevkten baylabilirdi -gezegenin evresinde grd bir
kprt dikkatini datm olmasayd tabii.
"Rodden! u nedir?" Aniden gerilmiti Bolfass.
Seyrsefer Mhendisi, uzaklarda Yasaka'y evreleyen haleyi
inceledi. Drbn gzln taktnda, elinde olmadan i
geirdi. "Blerontinliler!" diye geveledi. Bolfass drbn
gzl kapt. Evet! Sava gemilerinden oluan koca bir filoyu
grebiliyordu imdi, gemilerin stnde de Blerontin plakalar
aklyd ama baka hibir iaret yoktu. Resmi Blerontin Uzay
Filosu olmad akt bunun.
"Paral askerler!" diye sylendi Assmal. "Bela demektir bu!"
dedi Yellin.
"abuk!" diye bard Bolfass. "Herkes silah bana! B ilevini
de kapatn. Gerek cephane
147
kullanacaz."
Yasakallar harekete geerken aralarnda fsr fsr
konuuyorlard; silahlarn kapp nceden belirlenmi
mevzilerini aldlar. mha Benzetimi ilevinin yerine gerek
cephane kullanarak ate etme dncesi hem rktc hem
heyecan vericiydi. Dardan Yldzgemisi'nih gvdesine gerek
mermilerle ate etmek baka eydi, geminin iindeyken
gerek mermi kullanmak baka ey: Byk apta hasara yol
aabilirdi bu! Yani hasretle bekledikleri cinsten, muazzam
apta bir onarm ii kacak gibi gzkyordu!
Anszn yz kararmt Bolfass'n ve gayet vakur bir edayla
Nettie'ye dnd. "Nettie!" dedi. "Bunu yapmak ok zrit
veriyor bana, umarm beni balarsnz, ancak biz dmanla
arprken arkadalarnzla birlikte emniyetli bir yere
gemenizi istemek zorundaym sizden."
Bolfass bunlar sylerken, Blerontinli paral askerler de, (k
hzyla) Yldzgemisi'ne ulam ve artk evresini sarmt. Ellialtm
kadar uzay arac olmalyd filoda -filo, askeri kullanma
uyarlanm uzaygemilerinden oluan tipik bir yamal boha
grnm arz ediyordu. Dnyalar arasnda ekonomik ibirliinin
sona ermesi ve Galaksileraras Gvenlik Konseyimin
dalmasndan bu yana uzay semalarnda byle amalara
ynelik filolara ok sk
147
rastlanr olmutu.
Yldzgemisi'nin hoparlr sisteminden sert bir ses duyuldu
birden: "Blerontin Magna Kurulular Sigorta irketi'nin resmi
uzay filosu tarafndan sarlm bulunuyorsunuz. Blerontin
Yasalar'nn verdii yetkiyle ve yine bu yasalar dorultusunda,
Tazminat Tespit Komisyo-nu'nca Yldz naat irketi,
Yldzgemisi Tita-nic Holdingleri Ltd. ve Yldz I Seyahat
A'nin alacak bakiyesini tahsil etmek zere, sigorta
szlemesinin altnc madde, nc fkras uyarnca
tarafmza veklet verilmitir. Ad geen Sigorta irketime
vekleten ibu yldzgemisi ne, sz konusu Sigorta irketi'nin
yasal mlk olarak el koymaktayz. Ltfen gemiyi sessiz ve
dzenli bir ekilde terk ediniz."
"Horuk Sidii!" diye haykrd Bolfass. Geminin iletiim
sisteminin nasl altrlacan biliyordu ve paral askerlerin
gemisine arpan sesinin yanks yle bir gmbrdedi ki, Yldzgemisi'nden
bile duyuldu! "Bu gemiyi biz yaptk! Ne zenimizi
ne iiliimizi esirgedik ondan! En kaliteli malzemeyi aldk ve
Bay Leovi-nus'un emri olan son derece mkemmel artnameye
uyabilmek iin borca girdik. Tek kuru da alamadk.
Sonra, inaat ii elimizden alnnca bizler ve ailelerimiz
sefaletle, alkla kar karya kaldk. Galaksi'de geerli her
trl hakkaniyet anlay dorultusunda bu geminin sahibi
biziz. stelik gemiyi biz kurtarm olduumuz iin de onun
zerindeki her trl hak
215
bize aittir! Gemiyi biz bulduk ve ait olduu yere biz geri
getirdik! Siz gidip kendi dibinizi dvn!"
Daha o konuurken, paral asker gemilerinden drd
Yldzgemisi'ne yanamt bile. Geminin gvdesine tutunma
demirleri atld ve Titanic'in hava kanallarnn girii
matkaplarla delindi.
Tam o anda paral asker gemilerinin evresindeki hava
tmyle k, duman ve grltyle doldu: Yasakallar mthi
bir kar saldr balatmlard, y
Btn bunlar olurken Nettie, Dan, Lucy ve Gazeteci, yarm
dzine kadar hrn Yasaka muhafz tarafndan tekrar
tutuklanarak hcreye tklmak zere yaka paa
gtrlyordu. Blerontinli paral devriye kuvveti anszn Giri
Lobisi'ni basarak atee baladnda, Byk Eksen Kanalm
yarlamlard bile. dnyal ile Gazeteci kendilerini yere
attlar, ama B silahlarna alkn olan Yasakallar bir saniyelik
bir tereddt yaad ve ite o bir saniye, sonlarn getirdi.
Onba Inchbevvigglit ile Onba Kazitinker-Rigipitil gverteye
saklanmay baardlarsa da, Yarktak, Bunzlyvvotter, Ti-doloft
ve Forzab isimli onbalar tam cepheden vuruldu. Ellerini
gslerine gtrrken silahlar yere sald.
216
217
218
yoktu hl.
"Bomba!" Dan telefonu ekip almt.
"Aa! Tabii ya! Bu i, erkek ii!" dedi Nettie.
"Bomba? Orada msn?" Dan, Nettie'yi dinlemiyordu. "Konu
benimle!"
"Ben, Nettie'yle konuuyordum," dedi bomba ters ters.
"Haa," diyen Dan, telefonu Nettie'ye geri verdi. "zr
dilerim," diye fsldad.
"Ben, Nettie," dedi Nettie telefona doru. Bombadan hl ses
kmyordu. "Bomba?" diye tekrarlad.
Yine ses yok.
"Bomba!" Nettie'nin sesinde bir aciliyet havas vard imdi.
"Konu benimle!"
Sonra bomba konutu... ok yava bir sesle ama... "Ben, bir
Mega mha Aygt'ym..." dedi. "smin bu mu senin?" diye
sordu Nettie. "Evet," dedi bomba. "Ben bir bombaym."
"Senin ne olduunu biliyorum," diye cevaplad Nettie.
"Sesini duymak houma gidiyor, Nettie," dedi bomba. I
"Ben de senin sesini duyunca seviniyorum, bomba," diye
cevaplad Nettie.
219
220
221
222
223
224
225
226
0rmlyn9nnde
pat,aacak de
y
"Ha siktir!" dedi Dan.
"Ha siktir!" dedi Nettie.
"Ha siktir!" dedi bomba imha uzman.
VDRMD BDR
158%
229
230
Kanalmn oralarda bir odaya ekmiti.
"Sen ne yapmaya alyorsun, ey?!" diye haykrmt Lucy
de, oysa Gazeteci'nin onu yapmaya alt aikrd: Mmkn
olduu kadar hzl bir ekilde tayyrnn dmelerini
zmeye urarken, bir yandan da dilini, kadnn kulana
nereye kadar sokabileceini lmekle meguld. "ey!" diye
bard Lucy. "Brak beni!"
"Olmaz! Olmaz! Olmaz!" diye inledi Gazeteci. "Biz Blerontin
erkekleri bir kez bir kadn tarafndan tahrik edildik mi, ayn
kadn tarafndan tahrik edilmez hale gelmemiz yllar srer,
hatta bazen bir mr srer."
"Sen ne diyorsun, ey?" diye bard Lucy.
"Evlen benimle Lucy!" diye bard Gazeteci, bir yandan da
yzn, alm dmelerin arasndan Lucy'nin sutyenine
gmmt.
"Ah evet! Evet! Evet! ey!" diye haykrd Lucy.
"Cyaaak!" diye haykrd bir baka ey daha.
"Hemen nianlanrz, sonra da bir beyaz dn yapar, dn
pastas falan keseriz ve Dan de sad olarak bir konuma
yapar, arkasndan balayna karz!" diye baryordu
Gazeteci.
"Cyaaak!"
"Canm ey'im benim!" Lucy gz yalarna boulmutu. "Ne
yapyorum ben? Ne diyorum
231
233
234
235
tie'ydi bu.
"Sevgili hanmefendi, bu meseleyi dnme zahmetine
girimeniz byk incelik, fakat korkarm ki papaan herhangi
bir cevap vermedi bana. Artk bam beladan kurtulmayacak."
"Bu yldzgemisini bir dhinin tasarladn sylememi
miydiniz bana?"
"Leovinus!" diye bard Gazeteci. "Yeryzne arptmzda
gemideydi o!"
"Belki kayp para da ondadr, ha?" yle olduu ok akt
Nettie iin, nedenini bilmese de.
Gazetecimin kafasnda bir ampul yanverdi. "Tabii ya!" diye
bard. "Gemiden dar frlarken parlak bir gm parasn
sallyordu elinde..."
Bolfass, "Ana zek sisteminin paras!" diye bard.
"Gemide bulamamanzn nedeni de bu ya!"
"O halde... " Kaptan Bolfass iki kere ikinin drt ettiini
hesaplamaya alyordu, biraz yava olsa da.
"Gemi sisteminin ana zek parasn geri almak iin bu
Leovinus denen ahs bulmamz gerekiyor." Nettie, karsama
srecine el koymaya karar vermiti. "Leovinus, dnyada kald.
Ama yerini bilmediimiz iin biz dnyaya gidemiyoruz ve
dnyann yerini bulmamzn tek
236
237
YRM K
238
239
tl.
240
241
242
2
22224
44444
4444
U0 M PW
246
247
Lucy biraz arm grnyordu. "Ben daha ok senin iin
endieleniyordum. Her eyini ona yatrdn biliyorum."
Kalarn atan Dan, arabndan kk bir yudum ald. "Bu
yzden o kadar nem veriyordum otele," diye devam etti
Lucy. "Aslnda o papaz evini hibir zaman pek sevmemitim.
Sadece senin hayal krklna uraman hi istemiyordum."
Dan, arabndan kk bir yudum daha ald. Sonra yle
kendisinden beklenmeyecek bir ey yapt ki, Lucy birdenbire
yerinden srad: Kadehi mor salkmlardan birine doru
savurarak bin paraya bld.
"Pekl," dedi. "O zaman, demek ki uzun zamandr hem kendi
kendimizi hem birbirimizi kandryormuuz. Ben de, sen ok
istiyorsun diye o kadar istiyordum."
Lucy, i kadnlarna zg ince izgili tayyrnn, Gazeteci'yle
ilk postalarndan birinde gevemi olan bir dmesiyle
oynuyordu. "Belki de bu her eyi aklyor, Dan... Belki de bu
her eyi aklyor."
YRM
248
249
250
251
252
254
255
YRM DRT
alacaktr."
Nettie hl Dan'in elini tutuyordu. Fotoraflar bulduu
andan itibaren Nettie, kalc bir ekilde eline yapm gibi
geliyordu Dan'e. Oysa yle deildi elbette, ama Dan ancak eli
Nettie'nin elinde olduu sreyi gerekten yaanm
sayyordu. Ama ona daha fazla bir ey sylemeye cesaret
edemedi. Asla "duygusal bir paspas" olarak kullanmayacakt
onu -Nettie bundan emin olabilirdi.
"Bombann patlamasna sadece drt Dormilyon gn kald!"
dedi Nettie. "Peki dnyaya varmak ne kadar srer?"
Rodden biraz durup dndkten sonra konumaya balad.
Kesin bir eyler sylemek istiyordu. Kimseyi -en nemlisi de
kendini-bo yere umutlandrmak istemezdi. Nihayet yle
dedi: "0 kadar uzak bir yere gitmek en iyi koullarda
Dormilyon haftas alr... "
Nettie, ban Dan'in omzuna yaslayp gz yalarna
bouluverdi. Bu kadar da fazlayd artk. Son iki gndr
stnde dengede durmaya alt o incecik umut ipi
kopuvermiti ite sonunda. Dan ise ona sarlarak omuzlarnn
yumuakln hissetti.
"Nettie!" dedi. "Her ey dzelecek! Burada bir hayat
kuracaksn kendine. Yasaka gzel bir yer!" Senin kadar gzel,
diye devam etmek istedi, ama vazgeti sonra. Nettie ise bu
arada,
257
'MM
259
260
261
VIRMI BE
262
263
264
265
266
krmz grnyordu.
"Hanmlar, beyler," dedi Kaptan Bolfass. "ni aracnza kadar
size elik etmek benim iin bir ereftir. Ltfen beni takip
ederek... "
"Durun bi dakka!" diye bard Nettie. "Urans' unuttuk!
Buras Mars!"
Seyrsefer Mhendisi tekrar kt odadan. Yasakallara zg o
korkun fkenin btn benliini sardn hissedebiliyordu.
Tuvalete giderek B tabancasn kartp kafasna skt.
Sonunda fkesi dinmiti, Kaptan Kk'ne dnebilirdi artk.
0 srada mavi bir gezegene yaklayorlard, yer yer yeil
yamalar ve beyaz halkalarla bezeli bir mavilikti bu. Hi phe
yok ki Yery-z'yd buras; kendilerine hayat veren bu gezegenin
grnts karsnda dnyalnn yreklerinin nasl da
kabarp hzl hzl atmaya baladn, balarnn nasl da gurur
ve hayranlkla dikletiini grnce, koca Rodden'n bile ii
snmt onlara.
267
268
VIRMIHLTI
269
memuru Hackett.
"Ne, ibne mi?" diye sordu avu Stroud. htiyarn kalarnn
olduu yerde, takma byklarda kullanlan yapkanlardan
bulunduunu o da fark etmiti.
"Yok, yok, Lbnanl," dedi memur.
"Oxford blgesinde Lbnanca bilen kimse var m?"
"Ee, bir tr Arapa konumuyor mu onlar?"
"Tabii ya, niversitede bir sr vardr." Bylece niversiteye
telefon edildi ve ok gemeden Leovinus, Afrika ktasnn
eklini andrr bir burnu olan ve Arapa konuarak kendini
Profesr Dansak diye tantan iri yar bir adam buldu
karsnda. Ama nafile.
Leovinus'un sabr tkenmeye balyordu artk. Beyinlerinin
pek gelimemi olduu her hallerinden anlalan bir soya
mensup bu yaratklarn, Galaksimin Grp Grecei Dhilerin
En Byme davranmas gerektii ekilde davranmamalar
bir yana, bir de hepsinin stnde, sanki onu balarndan
atmaya alyorlarm gibi bir halleri vard.
"Kaak gmen olarak sulanmaktasnz," diyerek resmi su
isnat belgesini okudu avu Stroud. "Grevim gerei sizi
uyarmak isterim ki, sylediiniz her ey aleyhinize delil olarak
kullanlabilecektir. Majestelerimin Hkmeti sizi kendi
lkenize iade edene kadar bir gzetim yerinde
tutulacaksnz."
270
271
272
273
VIRMI VEDI
274
duyuldu ve insan kr edecek kadar parlak bir k, suratnn
ortasnda patlad: "Ellerini bann stne koy! Ani bir
harekette bulunma! Silahl polisler tarafndan sarlm
durumdasn!" Ksa sre nce yasad bir gmen yakalam
olmak gibi bir baarya imza atan Oxfordshire Polisi'nin, ini
blgesi civarnda sresiz olarak karakol kurduunu hesaba
katmamlard hi.
gdsel olarak Dan, megafonun yapmamasn syledii
eylerin hepsini yapt. Ellerini bann stne koymad. ok
ani bir harekette bulunarak ini aracna frlad ve haykrmaya
balad: "Boku yedik!"
Gazeteci'nin motoru altrmasyla birlikte, imenlerin
zerinde yaylm ate balarken kk ara havaland. Uzay
arac birka dakika iinde gecenin karanlna karm ve
Oxfordshire Polisi bombo imenlerde bakakalmt.
"Sakin olun hepiniz!" Nettie idareyi ele ald hemen, geri Lucy
tartmaya yksek perdeden katlyordu:
"Aaaaaaaayyaayyy! Ayyyy!" Kelimelerini zenle semekteydi.
Gazeteci aracn kumandasna vermiti tm dikkatini. Dan ise
titriyordu.
"Tamam," diye devam etti Nettie. "Leovi-nus'u bulmak iin on
iki saatimiz var. u iki yoldan birini izleyeceiz: Bir, buralarda
onun
275
276
277
279
280
195
283
284
kulana gitmedi.
Leovinus tam kendini hrpalama noktasna erimi ve bundan
da iyiden iyiye zevk duymaya balamt ki, kaba bir sesle
silkinip kendine geldi.
"Ziyaretin var, ang!" dedi memur Hackett. Son bir haftadr
baya sevmeye balamt bu ihtiyar.
Kap ardna kadar ald ve o kbus gazeteci girdi ieri.
Yannda allmadk lde ekici bir dii uzayl vard ve
stndeki Yasaka elbisesiyle daha bir ekici grnyordu.
Kenarnda tek motif bulunan basit bir jileydi bu ve kenarndaki
motif de, giysiyi giyen kiinin bekr ve evlenme
tekliflerine ak olduunu belirtiyordu.
Bir de inanlmaz fiyatlara satlan, bugnlerde Blerontin'de
satn alnmas neredeyse imknsz olan o Yasaka
parfmnden srmt stelik.
"Sevgili dostum!" diye bard Leovinus (akn durumdaki)
Gazeteciye. "zgrle ve mutlulua benden ok daha fazla
hakkn var senin!" Kapdan ieri giren ilk Blerontinliye sylenecek
en tuhaf ey buydu herhalde, ama deminden beri
hep, bir daha bunlar syleme ans bulamayacan
dnmekte olan Leovinus, syleyivermiti ite.
"Bir dakika kaybetmememiz gerekiyor!" diye bard dikkat
ekecek lde ekici ve dikkat ekecek lde elle tutulur
olan dii uzayl. "Sadece bir saatimiz kald!"
"Hl elinizde mi?" diye bard Gazeteci.
"Bilmiyorum... " diye cevap verdi Leovinus. "Elimde ne var, ne
yok, ben de emin deilim artk. Geriye dnp de hayatm
gzden geirdiimde, elimdeki her eyi frlatp atmm ve
hibir eyim kalmam gibi geliyor bana. Sevgili hanmefendi,
benimle evlenir misiniz?"
Leovinus, bu zel motifi tayan elbiselerden giymi gen bir
hanma evlenme teklif etmemenin adab- muaerete uygun
dmeyeceini bilen bir adamd.
Daha Nettie bir cevap veremeden, "Ana zek sisteminin
paras elinizde mi? Titania'nn beyni!" diye araya girdi
Gazeteci.
"Ahh! Ne yazk!" diye bard Leovinus. "Attm gitti! Artk
iime yaramayacak ki!" Sonra Nettie'ye dnd.
"Sevgili gen bayan! Ne dersiniz, beni sevebilecek misiniz?"
"ONU ATMI OLAMAZSINIZ!" diye haykrd dikkat ekecek
lde ekici ve dikkat ekecek lde elle tutulur olan uzayl
dii.
"DNN!" diye haykrd kbus gazeteci. "Nereye attnz?"
286
287
288
289
290
VIRMI DOKUZ
Dan ile Lucy ok skntl anlar geirdiler. Giderek glenen bir
umutsuzluk duygusuyla Oxfordshire krlarnda dolatlar
durdular. Kimse ak sakall bir ihtiyar grmemiti. Kimse
uzayllarn geldiini duymamt. Kimse bunlar renmek de
istemiyordu. Oxfordshire'de byle eyler olmazd.
En sonunda hepsinin kalmakta olduu otele dndler. Burada
da yine gee gee koca bir hi geti ellerine. Evet, gn iinde
Nigel aramt. Hayr, yannda kimse yoktu. Hayr, ak sakall bir
ihtiyar uramamt. Hi. Sfr.
Berbat bir fincan kahvenin bana ktklerinde Dan, bo bo
Lucy'ye bakt. Anszn yle
291
292
293
raya dnmekteyken, Nettie kestirip att. "yi! Ben
gidiyorum, sen beni gtrr msn, ey?"
294
295
296
oldular. letmenin faaliyete balamasndan bir yl sonra
Yasaka ekonomisi eski durumuna kavumutu.
Bar, refah ve zanaatle dolu eski hayat tarzlarna dnen
Yasakallar, Yldzgemisi'nin erefine Yasakanda'nn ana
meydanna geminin tam boy heykelini diktiler (hem de btn
d ve i mekn ayrntlaryla birlikte).
Lucy ile Gazeteci, hem burada, yani yeryznde hem
Blerontin'de yaplan aaal trenlerle evlendiler. Gazeteci
yaadklar serveni kaleme alarak yzyln atlatma haberini
yapm oldu; bu sayede servete kavuunca da gazetecilii
brakarak daha yararl uralara verdi kendini. Artk gazeteci
olmad iin Lucy'ye gerek adn syleyebilirdi stelik:
Tiddelpuss. Lucy ona Tiddles dedi ksaca, bu da Lucy'ye
yakrd dorusu. Fakat Tiddles, "Lucy"nin Blerontincede ne
anlama geldiini asla sylemedi ona.
Leovinus, Nettie'nin karsnda kapld anlk ihtirasn
stesinden gelmeyi baard, zaten bu ihtiras biraz da
parfmn sarho edici etkisinden kaynaklanyordu.
Zamannn byk blmn Titania'nn zel odasnda onunla
laflayarak geirir oldu Leovinus. Onun gerek olmadn
biliyordu, ama bunu dnmeye baladnda zaten
gereklikle ii olamayacak kadar yalanmt artk. Galaksi'nin
Grp Grecei Dhilerin En By, eski zgvenini
297
298
299