You are on page 1of 26

FYODOR MHAYLOV DOSTOYEVSK

Budala
letiim Yaynlar, Dnya Klasikleri, 2003-2013 (11 bask)
2003 letiim Yaynclk A. .

nsz: Liza Knapp, Introduction to the Idiot. Where, When,


and How The Idiot Was Written, Dostoevskys The Idiot:
A Critical Companion, Northwestern, University Press, 1998.
Sonsz: Murray Krieger, Dostoevskys Idiot: The Curse of Saintliness,
Dostoevsky: A Collection of Critical Essays, Printice Hall, Inc., 1962.

letiim Yaynlar 869 letiim Klasikleri 15


ISBN-13: 978-975-05-1684-9
2015 letiim Yaynclk A. .
1. BASKI 2015, stanbul

DZ YAYIN YNETMEN Murat Belge


YAYINA HAZIRLAYANLAR Gne Akkor, Emrah Serdan
KAPAK Suat Aysu
KAPAK RESM Edvard Munch, Melankoli, 1894
UYGULAMA Hsn Abbas
DZELT Cansu zyurt
BASKI ve CLT Sena Ofset SERTFKA NO. 12064
Litros Yolu 2. Matbaaclar Sitesi B Blok 6. Kat No. 4NB 7-9-11
Topkap 34010 stanbul Tel: 212.613 38 46

letiim Yaynlar SERTFKA NO. 10721


Binbirdirek Meydan Sokak, letiim Han 3, Fatih 34122 stanbul
Tel: 212.516 22 60-61-62 Faks: 212.516 12 58
e-mail: iletisim@iletisim.com.tr web: www.iletisim.com.tr
FYODOR MHAYLOV DOSTOYEVSK

Budala

RUSADAN EVREN Mazlum Beyhan

LIZA KNAPPIN NSZ VE


MURRAY KRIEGERIN SONSZYLE
FYODOR MHAYLOV DOSTOYEVSK doktor bir babann olu olarak, 11 Kasm
1821de Moskovada dodu. ocukluunu Moskovadaki Marya Hastanesinin bir loj-
mannda, zorba ve alkolik bir baba ile hasta bir anne arasnda geirdi. Kk yatan
itibaren edebiyatla ilgilenmeye balad ve Pukin, Goethe, Cervantes gibi yazarlarla
tant. 1837de annesini kaybetti ve ertesi yl St. Petersburgdaki Asker Mhendislik
Okuluna gnderildi. Babasnn ani ve pheli lm haberini burada ald. Bu kayp
zerine bunalma giren Dostoyevski, 1839 ylnda ilk sara nbetini geirdi. 1844te
edebiyatla daha yakndan ilgilenebilmek iin askerlik mesleinden istifa etti. 1846da
ilk roman nsancklar yaymland ve edebiyat evrelerinde byk ilgiyle karland. Ne
var ki ardndan gelen almalar teki (1846), Ev Sahibesi (1847), Beyaz Geceler (1848)
ayn baary salayamad ve ilk romannda kendisine destek veren nl eletirmen Be-
linskinin alaylarna hedef oldu. Ar duyarl ve sinirli bir kiilie sahip olan Dostoyevski
bunun zerine ruhsal knt yaayarak hastaland. 1849da ar I. Nikolann baskc
ynetimine kar faaliyetlerinden dolay tutukland ve lm cezasna arptrld. nfazn
uygulanmasna dakikalar kala, cezas Sibiryada drt yl krek mahkmiyetine evril-
di. Hapiste okumasna izin verilen tek eser ncildi. Bu sre boyunca etrafn kuatan,
horlanan ve ezilen kesimi yakndan tanma frsat buldu. 1854te serbest brakldktan
sonra Semiapalatinskte zorunlu kla hizmetine gnderildi ve subayla kadar ykseldi.
1857de yoksul ve dul Marya Dimitriyevna sayeva ile kendisine mutluluk getirmeyen bir
evlilik yapt. Edebiyata dn Amcann Ryas (1859) isimli, mizah eleri barndran
Gogolvari ykyle oldu. Ayn yl yaymlad ksa roman Stepanikovo Ky ve Sakinleri
(1859) de istedii ilgiyi gremedi. 1860ta tefrika edilen ve toplum dna itilmi kiilerin
anlatld l Bir Evden Hatralar ile kendini edebiyat evrelerine tekrar kabul ettirdi.
Tolstoy ve Turgenyevin vd eser Sibiryadaki mahkmiyetinden derin izler tayor-
du. 1861de aabeyiyle birlikte Zaman (Vremya) adl dergiyi karmaya balad. Bu der-
gide Bat kart Slavc dncelerini savunduu tartma yazlar yaymlad. Ardndan,
eletirmenlerin sert tepkilerine sebep olan fakat okur tarafndan beeniyle karlanan
Ezilmi ve Aalanmlar yaymland. Youn alma temposu nedeniyle sal bozulan
Dostoyevski, doktorunun tavsiyesi zerine 1862de hayalini kurduu Avrupa seyahatine
kt. Fransa, ngiltere ve talyay kapsayan bu ksa gezinin ardndan, 1863te Bat kl-
trn eletirdii Yaz zlenimleri zerine K Notlarn kaleme ald. Ayn yl yaymlanan
bir yaz sebebiyle dergisi kapatlnca yeniden mali krize srklendi. Maddi skntlarn-
dan kurtulma umuduyla Almanya, Wiesbadene kumar oynamaya ve bir sredir iliki
yaad Polina Suslova ile bulumaya gitti. Birka yl sonra yaymlad Kumarbaz bu
dnemde yaad byk ykmlar anlatr. 1864te Rusyaya dndkten sonra aabeyiyle
a (Epoha) adnda yeni bir dergi kard ve Yeraltndan Notlar burada tefrika etmeye
balad. Ayn yl karsn ve aabeyini kaybetti. Bunu izleyen on yl boyunca, Dostoyevski
art arda Su ve Ceza (1866), Kumarbaz (1867), Budala (1868), Cinler (1872), Delikanl
(1875) gibi bayaptlarn kaleme ald. Srekli bor basks altnda yaayan ve alacakllar
tarafndan sktrlan yazar, daha hzl almak iin ie ald yirmi yandaki sekreteri
Anna Grigoriyevna Snitkinayla, karsnn lmnden yl sonra, 1867de evlendi. Bu
evlilikten doan kz aylkken lnce derin bir sarsnt yaad ve deliliin eiine kadar
srklendi. Bu dnemde yoksulluk, sara nbetleri ve kumar tutkusuyla boutu. 1874te
solunum yetmezlii tedavisi iin bir sreliine Almanyaya gitti. 1880de Pukin antnn
alnda konuma yapmak zere Moskovaya davet edildi; konumas hem halk zerin-
de hem de edebiyat evrelerinde byk yank uyandrd. Yazarlk hayat boyunca iledii
nemli temalar bir araya getirdii Karamazov Kardeleri lmne ay kala tamamlad.
Dostoyevski 9 ubat 1881de St. Petersburgda hayatn kaybetti. Kalabalk bir halk kitle-
sinin katld cenaze treninin ardndan, Tihvin Mezarlna defnedildi.
N D E K LE R

ROMANA DAR GRSELLER................................. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 7

KRONOLOJ.... ............................................................ . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 13

NSZ
BUDALANIN YAZILII ZERNE / LIZA KNAPP.. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 25

Budala
Birinci Blm. ..................................................................................................................................47
kinci Blm................................................................................................................................... 253
nc Blm............................................................................................................................. 419
Drdnc Blm..................................................................................................................... 573
SONSZ
DOSTOYEVSKNN BUDALASI:
AZZLN LANET / MURRAY KRIEGER............... . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . 753
Budalann tefrika edildii Rus Sz (Russkoye Slovo) dergisinin ilk sayfas (Ocak 1868),
kitabn ilk basksnn kapa (1874) ve kitabn alma notlarndan sayfalar.
Aleksey Ushinin Budala
iin yapt izimler.
Sulimo-Samuyllonun
Budala iin yapt izimler.
19. yzyldan Pavlosk manzaralar ve Pavlosk tren istasyonu konser alannda,
Tsarskoye Selo demiryolunun alnn 25. yl kutlamalar iin hazrlanan elence (1862), (solda).
19. yzyldan St. Petersburg manzaralar, (sada).
Birinci Blm

I
Kasm sonlarnda buzlarn eridii nemli ve sisli bir gnde Peters-
burg-Varova treni var hzyla Petersburga doru yol alyordu. Ha-
va yle nemli ve sisliydi ki, saat dokuza geldii halde ortalk tam
aarmam gibiydi; youn sisten vagon pencerelerinin on metre
tesinde bile bir karart seebilmek mmkn deildi. Yolcular ara-
snda yurtdndan gelenler de vard geri ama ounluk, zellik-
le de nc mevki vagonlarn dolduran kesim, trene Rusya i-
lerinden binmi tccar esnaf takmndan oluuyordu. Hemen her-
kes yorgundu, mt, herkesin gzkapaklarnda zorlu gecenin
arl seziliyordu; ve sisin aklndan olacak, herkesin yz ol-
duundan da solgun grnyordu.
Ortalk biraz daha aydnlannca, nc mevki vagonlarndan
birinde, pencere kenarnda iki yolcunun karlkl oturmakta ol-
duu seildi: kisi de genti yolcularn, ikisinin de hemen hi ba-
gaj yoktu, ikisinin de giyimi sadeydi, ikisinin de ilgin yz ifade-
leri vard ve nihayet ikisinin de birbiriyle konumaya can att g-
rlyordu. Birbirlerini tansalar ve u dakikada kendilerini ilgin
klan eyin ne olduu bilselerdi, onlar bu Petersburg-Varova tre-
ninin nc mevki vagonunda kar karya getiren rastlantya
47
aracaklarna kuku yoktu. Yolculardan biri yirmi yedi yanda
kadard; orta boylu saylrd; siyah denebilecek kvrck salar var-
d, ela gzleri ufakt ama kor gibi yanyordu. Elmack kemikleri -
kk, burnu irice ve baskt; ince dudaklarnda durmakszn kstah,
alayc, hatta ktcl bir glmseme geziniyordu; ama aln ak,
geniti ve yznn alt blmnn iticiliini bu gzel aln rt-
yordu. Bu yzn en dikkat ekici yan, l solgunluuydu; bu sol-
gunluk gl, salam bir yaps olan delikanlya ar bir hastalk-
tan yeni kalkm birinin bitkin havasn veriyordu; bir de ac veren
mthi bir tutku. Yznn solgunluu, o kstah, alayc glmse-
mesi ve sert, kendini beenmi baklaryla hi uyumayan mthi
bir tutkululuk veriyordu ona. i kuzu postuyla kapl, onu ok s-
cak tuttuu belli olan bol bir gocuk vard zerinde; nemli Rus ka-
sm gecesine hazrlksz yakaland belli olan komusu slak gece-
nin src okaylarn gece boyunca srtnda duyarken, o scack
krkne smsk sarnm, hi memiti. Berikinin zerinde ka-
lnca bir kumatan, kolsuz, kocaman kukuletal, harmaniye, pele-
rin benzeri bol bir giysi vard; kn svire ya da Kuzey talyada
dolaan gezginlerin giydii trden bir giysiydi bu; ancak Eydtkuh-
nenden1 Petersburga kadar olan bu u blgelerde fazla ie yara-
mas mmkn deildi.
Pelerinli gen de yirmi alt-yirmi yedi yalarnda gsteriyordu.
Boyu ortadan az uzundu; salar beyaza yakn sar ve ok grd;
kk yanaklarnda nerdeyse beyaz, sivri bir sakal belli belirsiz se-
iliyordu. Gzleri masmavi, kocaman; baklar sabitti; belli belir-
siz bir sknetin yansra, sarallarnki gibi tuhaf, ar bir anlam-
la yklyd bu baklar. Aslnda zarif, olduka ho bir yz vard
delikanlnn ama epeyce soluk bir yzd bu, hatta u anda souk-
tan mosmor grnyordu. Kucanda, rengi atm eski bir fular-
dan kk bir kn vard ve galiba btn eyas da bundan ibaret-
ti. Ayanda kaln tabanl, yksek keli, Rus ii olmayan ayakka-
blar vard. Gocuuna smsk sarnm olan kara sal komu, bi-
raz da yapacak baka bir i olmadndan btn bu ayrntlar ince
ince szdkten sonra, yaknlarnn urad felaket karsnda haz
duyan densizlerin alayc glmsemesiyle:
1 Prusya-Rusya snrnda bir istasyon .n.
ok mu souk? dedi damdan der gibi ve keyifle arkasna
yasland.
Sarn olan, hep bu an, bir konumann balamasn bekliyor-
muasna, hi bekletmeden:
ok! diye karlk verdi. stelik de buzlar zlrken by-
le... ya bir de karak olsayd?.. Havalarmz unutmuum sanki...
kn bizde ne kadar souk olduunu.
Yurtdndan m geliyorsunuz?
yle, svireden.
Kara sal bir hayret sl alp, hafiften kikirdedi:
Vay be! Ta nerden!
Konuma balamt. svire ii pelerinli sarn delikanl, yol ar-
kadann ou epeyce yersiz, hatta basbaya senlibenli sorularna
istekle karlk veriyor, sorularn yersizliinin hi ayrdnda deil-
mi gibi grnyordu. Bu arada, sorular yantlarken, gerekten de
drt yl akn sredir Avrupada olduunu; titreme ve rpnmalar-
la seyreden, saraya benzer tuhaf bir sinir hastal nedeniyle yurt-
dna gnderildiini aklad. Onu dinlerken, kara sal birka kez
byk altndan glmsemiti; nasl, iyiletiniz mi bari? sorusuna,
hayr, iyileemedim yantn alnca ise, aka glm, sonra da:
Desenize boa gitti paracklarnz! demiti. Biz Ruslar neden-
se yabanc hekimlere kr krne inanrz.
Doru sze ne denir! diye atld, yanlarnda oturan, zevksiz
giyimli, krk yalarnda kadar gsteren, opur yzl, krmz bu-
runlu, memura benzer adam. Ruslar kendilerine ekmeyi iyi bi-
liyor adamlar!
svire hekimliinin konuu olan hasta tatl, bartrc bir sesle:
Korkarm benim rneimde yanlyorsunuz, dedi. Herkesin
durumunu bilmediim iin, bu konuda herhangi bir tartmaya gi-
remem kukusuz ama benim doktorum yaklak iki yl karlksz
bakmm stlendii gibi, elindeki son kurularn da Rusyaya d-
nm iin yol paras olarak verdi.
Yani paranz deyecek kimseniz yok muydu? diye sordu ka-
ra sal.
Yoktu. Oradaki harcamalarm karlayan Bay Pavliev iki yl
nce lnce, General Yepaninin eine bir mektup yazdm; kendi-
49
si uzaktan akrabam olur; ancak bir yant alamaynca, aresiz dn-
mek zorunda kaldm.
Nereye dnyorsunuz peki?
Yani nerde kalacam m soruyorsunuz? Henz bilmiyorum.
Dorusunu isterseniz...
Yani daha bir karar vermedim mi demek istiyorsunuz?
Kara salyla memur klkl katlrcasna glmeye balamlard.
Varnz younuz da u kn Allah bilir? dedi sonunda kara sal.
Memur klkl da nerdeyse zevkten drt ke:
Kalbm basarm ki yle! dedi. Yani, evet, her ne kadar fakir-
lik ayp deilse de, kendisinin yk vagonlarnda falan da herhangi
bir bagaj bulunduunu sanmyorum.
Evet, yleymi; sarn delikanl hi bekletmeden onlara hak
verdi, tahminlerinin doru olduunu syledi.
Memur klkl, atlayasya gldkten sonra:
Elinizdeki u knn da, dedi bsbtn ie yaramaz bir ey
olduunu syleyemeyiz (ilgintir: sonunda kn sahibi de yol ar-
kadalar gibi glmeye balam, onun gl, berikilerin kahka-
halarnn bsbtn iddetlenmesine yol amt). Her ne kadar ii-
nin dka altnlar, Napolonlar, Frederichler, Hollanda altnlar gi-
bi, ayanzdaki yabanc ii getrlerinizin ilham edebilecei, yabanc
altnlarla dolu olmad belliyse de, General Yepaninin einin ak-
rabas olan birine ait olmas dolaysyla knnzn belli bir deeri-
nin olduu yadsnamaz... tabii, eer gerekten Generalin einin ak-
rabas iseniz... zira dalgnlktan insanlar yanlabilirler... ve dalgn-
lk da... ar hayal gc olanlarda pek sk grlen bir durumdur.
Yine ok iyi tahmin ettiniz! diye atld sarn delikanl. ok
haklsnz... Byk olaslkla burada yanlan benim. Yani Bayan
Generalle akrabalmz o kadar uzaktan ki, buna akrabalk diye-
bilmek ok zor. O bakmdan, svireden yazdm mektubu yant-
lamamasna hi armadm. Baka ne beklenebilirdi ki?
Demek oluyor ki, posta iin harcadnz paracklar da boa git-
mi. Evet... Yine de... hi deilse saflk ve itenliinizin vgye de-
er olduunu belirtmeliyim. General Yepanine gelince... kendi-
sini tanrz... toplumca tannm biridir. Sizin svirede bakmn-
z stlenen mteveffa Pavlieve gelince, onu da tanrz; tabii eer
50
ayn kiiden, yani Nikolay Andreyevi Pavlievden sz ediyor-
sak... nk iki kuzendirler kendileri ve br Nikolay Andreyevi
u anda Krmda yayor; bizim szn etmekte olduumuz, m-
teveffa Nikolay Andreyevi ise st tabakayla ilikileri olan son de-
rece saygdeer bir insand... ve bir vakitler drt bin dolaynda ca-
n vard kendisinin...
Evet evet, o Nikolay Andreyevi Pavliev! diye atld sarn
delikanl ve merak dolu mavi gzlerini her eyi bilen adama dikti.
Toplumun baz kesimlerinde zaman zaman, hatta sklkla rast-
lanr, byle her eyi bilen tiplere. Bunlar her eyi bilirler, nk
zek ve yeteneklerinden fkran ele avuca smaz kprdak me-
raklar tek bir noktaya ynelmitir; kukusuz, ada bir dnr-
ce de belirtilebilecei gibi, bu durum daha nemli, yaamsal nite-
likte ilgilerin bulunmaynn bir sonucudur. Aslnda bu her e-
yi bilmenin, snrsz bir alan ierdii sanlmamaldr; tam tersine:
falanca nerde alr, kimleri tanr-kimleri tanmaz, ne kadar mal
mlk vardr, vaktiyle nerede valilik yapmtr, kiminle evlidir, ev-
lenirken kars ne kadar drahoma getirmitir, kuzenleri kimlerdir,
kuzenlerinin kuzenleri, onlarn d kaplarnn mandallar kimler-
dir...vb.vb. gibi bilgilerle snrldr bu her ey. Her eyi bilenler,
ounlukla dirsekleri eprimi giysiler giyer ve ayda on yedi ruble
kadar maa alrlar. Haklarnda bunca ey bildikleri insanlar, ku-
kusuz, onlarn hangi gdyle kendileri hakknda bu kadar ok bil-
gi edinme gereksinimi duyduklarn asla anlayamazlar; oysa her
eyi bilenler kendi bilgilerini gerek bilime e tutar, bunun sonucu
olarak da kendilerine en yksek dzeyde sayg duyar, tam bir ruh-
sal doyum iinde olurlar. Btn bu konuma srasnda kara sal
gen esnemi, vagon penceresinden bo bo bakm ve yolculuu-
nun bir an nce sona ermesi iin sabrszlanmt. Dalgn gibiydi
sanki, hatta epeyce bir dalgn gibiydi: Dinliyor ama duymuyor, ba-
kyor ama grmyor, glyor ama neye gldn kendi de anla-
myor gibiydi. Dorusu, olduka tuhaft durumu.
Krmz yzl, memur klkl adam, knl sarn delikanlya:
Affedersiniz ama acaba kiminle merref oluyorum? dedi.
Sarn gen, sorunun bitmesini bile beklemeden, bir solukta:
Ben Prens Lev Nikolayevi Mkin, dedi.
51
Prens Mkin? Lev Nikolayevi? diye yineledi memur dalgn
dalgn. karamadm... hatta daha nce hi duymadm bile diye-
bilirim... Yani tarihsel bir ad olarak demek istiyorum... Karamzin
Tarihinde herhalde geiyordur Mkin ad... ancak byle tarihsel
adlara hi rastlanmaz oldu artk; tmyle silinip gittiler yeryzn-
den sanki.
Evet, evet, diye atld hemen Prens. Mkinler de, beni say-
mazsanz, tmyle yok oldular; sanrm ben sonuncularym. De-
delerimizin dedeleri, sarayn iltifatna mazhar olmu asker kyl-
lermi. Benim babam askeri okulu bitirdikten sonra orduda ste-
men olarak hizmet etmi. te yandan, General Yepaninin einin,
Prens Mkinler soyuyla olan yaknlnn nerden geldiini de an-
layabilmi deilim... ki o da soyunun sonuncusu saylr bir tr...
Soyunun sonuncusu saylr bir tr, ha! Hah-hah-ha! Dorusu
ok gzel! diye kikirdedi, memur.
Kara sal da glmsedi. Sar sal, azndan kelime oyununa
benzer bir szn km olmasna arm gibiydi.
Dnerek sylediim bir sz deildi, diye aklamaya giri-
ti hemen.
Pek bir keyiflenmie benzeyen memur klkl:
Tabii, canm, tabii! diye evetledi onu.
sviredeyken, o profesrn yannda, bilim de renmisiniz-
dir herhalde, Prens? diye sordu birden kara sal.
Evet... rendim diyebilirim...
Bense hibir zaman hibir ey renemedim.
Aslna bakarsanz benim de pek bir ey rendiim sylene-
mez, dedi Prens, zr diler gibi. Hastalm nedeniyle sistemli
bir renim grmeme izin vermedi doktorlar.
Rogojinleri tanr msnz?
Hayr, tanmam. Aslnda pek az tandm var Rusyada. Sakn
siz Rogojin olmayasnz?
Evet, adm Rogojin, Parfyon Rogojin.
Parfyon mu.?.. diye atld memur; sonra yznde ar bir say-
g ifadesiyle: Yani siz... Rogojin ailesinden misiniz?
Batan beri yalnzca Prensle konuan ve krmz yzl memura
tek bir sz sylemeyen kara sal:
52
Evet! diye kestirip att ksaca.
yi ama... bu nasl olur? diye kekeledi memur; donakalm gi-
biydi; gzleri yuvalarndan uramt... Hem sayg hem korku ifa-
desi vard yznde. Demek siz... yedi gbekten soylu... Semyon
Parfyonovi Rogojinin olusunuz... Geride tam tamna iki bu-
uk milyonluk bir servet brakarak bir ay nce vefat eden o saygn,
onurlu, byk insann?
Kara sal, bu kez de memurun yzne bakmaya gnl indir-
meden:
yi de, sen nerden biliyorsun brakt servetin tam iki buuk
milyon olduunu? dedi.
Sonra gzyle Prense memuru gstererek:
Gryorsunuz deil mi? diye srdrd. Kokuyu alr almaz
nasl yalakalk etmeye balad? Babamn bir ay nce ld doru;
ben de bu sre iinde srnp durduum Pskovdan, grdnz
u yrtk izme, u perian st bala yollara dtm. Ne aabeyim
olacak alak, ne de annem tek kapik para yollamadklar gibi ba-
bamn ldn bile haber vermediler! Kpek kadar deerim yok
gzlerinde. Pskovda tam bir ay hummadan kvrandm.
yi de, imdi en azndan bir milyon ksuru cebe indireceksi-
niz, dedi memur. Sonra ellerini rparak, Aman yarabbim, para-
ya bak! diye ekledi.
Rogojin yeniden bayla memuru iaret ederek, Prense:
yi ama ona ne oluyor, Allah akna! dedi. sterse amuda kal-
kp dolansn evremde, kendisine tek kapik koklatmaya niyetim
yok.
Tam da yle yapacam efendimiz; hep ellerimin zerinde do-
lanacam evrenizde.
Bir hafta gece gndz yle amutta dolasan yine de metelik ko-
paramazsn benden.
Olsun! Olsun! Ben yine hep ellerimin zerinde dolaacam
evrenizde. Karm, oluumu ocuumu terk edip nnzde
dans edeceim. v onu! v onu! diyeceim kendime durmadan.
Kara sal tkrr gibi yaparak:
Tuh, sana rezil herif! dedi. Sonra Prense dnerek: Be haf-
ta nce baba evinden kap Pskova, halamn yanna giderken be-
53
nim de u sizin kn gibi kndan baka hibir ey yoktu yanm-
da. Ben Pskovda hummadan kvranrken, babam da beyin inme-
sinden lm. Iklar iinde yatsn rahmetli; ancak sa kalsayd ke-
sin beni ldrrd. nann bana Prens, Pskova kamasaydm eer
oktan iimi bitirmiti.
Karsndaki gocuklu milyoneri aadan yukarya dikkatle s-
zen Prens:
Herhalde ok kzdrdnz kendisini? dedi.
Pek ok kii iin byk bir ilgi konusu olabilecek milyonluk mi-
ras deildi, Prensin muhatabnda ilgisini eken; bundan ok da-
ha baka eylerdi. te yandan Rogojin de Prense duygusal deil,
mekanik diyebileceimiz nedenlerle bir konuma arkada olarak
drt elle sarlmt; yani amac ona duygularn itenlikle amak,
bunlar onunla paylamak deil; baklarn, dncelerini rastgele
eylere ynelterek heyecann bastrabilmek, en azndan cokuyla
akan duygularnn yatan deitirebilmekti. Saykladn deilse
bile, hl geirdii hummann etkisi altnda olduunu dndr-
tecek bir hali vard. Memura gelince, soluunu tutmu, dikkatten
kaskat kesilmiti: Rogojinin azndan dklen her szc birer
mcevhermi gibi annda yakalyordu.
Dorusunu isterseniz, evet, ok kzmt, dedi Rogojin. Hak-
lyd da belki kzmakta. Ama ben en fazla aabeyime ierliyorum.
Annemin elinden bir ey gelmez... yal kadn... Gnn takvim-
den ermilerin yaam yklerini okumakla, kendi gibi yal kadn-
larla gevezelik etmekle geirir. Ama aabeyim niye bildirmedi ba-
na babamn lmn? Ah, anlyorum. O sralar ben kendimde de-
ildim ki... Dediklerine gre bana telgraf ekmiler, ama telgraf ha-
lamn eline gemi. Hala da hala hani... otuz yldr dul ve sabahtan
akama dek birtakm divanelerle oturur kalkar; rahibeden bin be-
ter bir yaam var. Telgraf grnce yle bir korkmu ki, amadan
gtrp karakola brakm. Hl orada durur. Bereket versin, Vasili
Vasiliyeviten aldm bir mektup her eyi aklyordu. Pederin ta-
butu zerine rtlen rtnn altn srma pskllerini bile kesmi
geceleyin bizim birader, bunlar uvalla para eder diyerek. Bu suu
yznden istesem onu Sibiryaya srdrrm, nk kutsall i-
nemekten baka bir ey deil bu yapt. Szlerinin burasnda me-
54
mura dnd: Hey, bostan korkuluu! Yasada, mukaddesat tahkir
ve tezyif gibi bir ey diyorlar galiba buna?
Aynen yle, efendimiz diye onaylad hemen memur.
Peki cezas da Sibiryaya srgn m?
Aynen yle efendimiz... Sibiryaya srgn... Hem de o dakka!
Rogojin yeniden Prense dnd:
Onlar hl beni hasta sanyorlar. Evet, hasta olmaya hl has-
taym ama yine de kimselere haber vermeden kendimi bu trene
atverdim... Hey, Semyon Semyon, kaplarn ardna kadar a
ve kardeini bekle! Bizim rahmetliye kimbilir nasl ekitirdi be-
ni? Doru, Nastasya Filippovna meselesinde pederi ok kzdrdm.
Suluyum. eytana uydum.
Memur, dalkavuka:
Nastasya Filippovna meselesi mi? dedi. Bir eyler dnyor-
mu gibiydi.
Rogojin, szn azna tkarcasna:
Hi deilse tanmadn kiilerin iine burnunu sokma! diye
bard.
Memur, muzaffer bir tavrla:
Niye tanmayacakmm? dedi. Tabii ki tanyorum.
Be adam, dnyada tek Nastasya Filippovna o mu? Hem sen ne
kadar kstah adamsn byle! Sonra Prense dnerek: nanr m-
snz, byle bir rezilin yakama yapaca sanki iime domutu,
diye srdrd szlerini.
Memur ayak dirercesine:
yi ama neden tanyabileceimi dnmyorsunuz hi? dedi.
Lebedevin bilmedii mi var! Beni azarlayp duruyorsunuz ama ya
tandm kantlarsam size? Babanzn sizi kzlck sopasyla oka-
masna neden olan Nastasya Filippovnann soyad Barakovadr;
yksek tabakadandr, hatta kendine zg bir prenses olduu bi-
le sylenebilir; Totskiy adnda biriyle beraberdir; Nastasya Filip-
povnann beraber olduu bu Afanasiy vanovi Totskiy hem b-
yk bir toprak sahibi hem de nemli birtakm irketlerin yne-
tim kurullarnda ye olan byk bir kapitalisttir ve bu nitelikle-
ri dolaysyla da General Yepanin ve ailesiyle ok yakn bir dost-
luu olup...
55
Pes dorusu! dedi Rogojin, tam bir aknlk iinde. Gerek-
ten de haberi olmad bir ey yok bu herifin!
Lebedevin bilmedii yoktur... Lebedev her eyi bilir. Benim,
efendiciim, Aleksey Lihaov denen adamla tam iki ay gece gn-
dz srtmlm vardr... O da babasn kaybetmiti... Ve bizim
girip kmadmz delik yoktu... diyebilirim ki bensiz uradan u-
raya adm atmazd Lihaov. Kendisi u anda bir bor ii yznden
hapistedir. Ama vaktiyle Armans, Korali, Prenses Patska ve Nas-
tasya Filippovna gibi kiilerle tanma frsat bulmu ve haklarnda
pek ok ey renmi biriydi.
Rogojin titreyen bir sesle:
Yani sen imdi Nastasya Filippovnayla Lihaov arasnda bir
eyler olduunu mu ima etmek istiyorsun? dedi; fkeden dudak-
larnn kan ekilmiti.
Hayr... hayr... katiyen! diye atld hemen memur. Asla by-
le bir ey olmad. Onca para harcamasna karn Lihaov amacna
ulaamad. Nastasya Filippovna rnein bir Armans deildi. Bir
tek Totskiy vard onun iin. Akamlar beraberce ya Boloydaki
ya da Fransz Tiyatrosundaki zel localarna gider oyun izlerler-
di. O akam tiyatroya gelmi subaylar, aralarnda Nastasya Filip-
povnay ekitirirlerdi ama onlarn da syledikleri, Nastasya Fi-
lippovna dedikleri ite bu kadndrdan teye gemezdi; nk ne
onlar bunun tesinde bir ey bilirlerdi, ne de zaten bunun tesin-
de bilinecek bir ey vard.
Rogojin ask bir yzle onaylad memuru:
Evet, vaktiyle Zalyojevin bana anlattklar da tam byleydi.
Ben bir gn, Prens, zerimde yldr giydiim eski bir redingot,
Nevskiyde dolarken grdm onu; bir maazadan km araba-
sna biniyordu. O anda tam uramn nasl yandn anlatamam.
Tam o srada Zalyojeve rastlamayaym m? Gznde bir monokl...
sinekkayd tral... iki dirhem bir ekirdek... benim tam tersim bir
durumda sizin anlayacanz. nk biz baba yurdunda hep a-
murlu izmelerle dolar, lahana orbasndan baka bir ey bilme-
yiz... O bir prensestir, dedi Zalyojev. Ve ondan sana e olmaz.
Ad Nastasya Filippovna, soyad Barakovadr ve Totskiy ile ya-
ar. Totskiynin ise akl fikri ondan kurtulmakta; nk ya artk
56
kemale gelmi olmasna karn elli be yanda Totskiy Peters-
burgun en gzel kzyla evlenmeyi kafaya koymu. Bu arada ba-
na o gn Boloy Balesine gidersem Nastasya Filippovnay locasn-
da grebileceimi de syledi. Babama baleye gitmekten sz edecek
olsam esasl bir dayak yiyeceime kuku yoktu; bu nedenle gizli-
ce gittim ve Nastasya Filippovnay bir kez de orada, locasnda gr-
dm. Tabii o gece gzme uyku girmedi. Sabahleyin babam para-
ya evirmem iin yzde be faizli beer bin rublelik iki tahvil verdi:
Bunlardan alacan parann yedi bin be yz rublesini gtr And-
reyeve ver, kalann da bir yerlere taklmadan doruca bana getir,
burada oturup seni bekleyeceim, dedi. Tahvilleri sattm, on bin
rubleyi aldm, ama babamn borcunu demek iin Andreyevin ya-
zhanesine gidecek yerde doruca ngiliz maazasna gidip her bi-
rinin ucunda fndk irililiinde birer prlanta sallanan iki kpe al-
dm. Drt yz ruble eksik geldi para; ama kim olduumu syleyin-
ce, sonra dersiniz deyip kpeleri sardlar. Oradan doruca Zalyo-
jeve gittim: Byleyken byle karde, dedim; hemen hazrlan, do-
ruca Nastasya Filippovnaya gidiyoruz. Yola koyulduk. Ben ne yo-
lun, ne yrdmn, ne yanmn yremin farkndaym! Doru-
ca kabul salonuna alndk; kendisi karlad bizi. Ben o srada... ya-
ni... benim ben olduumu sylemedim. Zalyojev ald sz: Parf-
yon Rogojinden... size rastlad dnk gnn ansna hanmefen-
di, dedi. Ltfen kabul buyurun. Kutuyu ald, at, iindekilere bir
gz att, glmsedi, Arkadanz Rogojine incelikli ilgisi, dikkati
iin teekkrlerimi iletin, dedi, selam verip ekildi gitti. Ah, o an-
da nasl oldu da lmedim, anlayamyorum! Oysa giderken, yle
de ldm, byle de... diyordum. Bu gidiin sa salim dn yok.
Ama en arma giden, Zalyojev denen cin herifin parsay toplama-
syd. Hem boyca ksaydm ondan, hem stm bam dklyor-
du; belermi gzlerimle, azm amadan kadna bakp duruyor,
mthi utanyordum; oysa Zalyojevin zerinde son moda giysiler,
boynunda damal bir kravat vard; salarn kvrtm, yzne pud-
ralar, kremler srmt; yle en akrakt, yle yaltaklanyordu ki,
Nastasyann onu ben sandna hi kukum yoktu. Dar knca,
Bir daha, dedim, buraya benimle birlikte gelmeyi unut! Gld:
Semyon Parfyonie nasl hesap vereceksin, ok merak ediyorum,
57
dedi. Gerekten de bir ara, eve gitmektense kendimi orackta neh-
re atmay dnmedim deil, ama sonunda, Amaan, dedim, kor-
kunun ecele faydas yok; ne olacaksa olsun varsn! Ve zerinde la-
net tayan biri gibi evin yolunu tuttum.
Bu arada memur Prense dnerek cin arpm gibi byk bir
korkuyla:
Vay anam! dedi; btn vcudu korkudan titriyordu. Rah-
metli, on bin ruble urda dursun, on kt iin bile insan dnyaya
geldiine piman ederdi.
Prens, dikkatle Rogojine bakyordu; rengi daha bir atm gibiy-
di Rogojinin.
On kt iin bile insan dnyaya geldiine piman edermi!..
diye kmser bir edayla memurun szlerini yineledi Rogojin,
sonra Prense dnerek: Olay o dakka rendi, diye srdrd.
Zaten Zalyojev nne gelene anlatyordu olup biteni. Peder beni
kolumdan tuttuu gibi st kattaki odalardan birine kapad ve tam
bir saat Allah yaratm demedi. Sonra da, Bunlar daha bir ey de-
il, dedi. Seninle asl akam greceiz! Ve ne yapsa beenirsi-
niz? O yanda kalk Nastasya Filippovnaya git sen, salya smk
ala, yalvar... O da getirmi kpeleri kutusuyla, Al mcevherleri-
ni! diye frlatm suratna, sonra da eklemi: Parfyonun bunlar
elde etmek iin hangi tehlikeleri gze alm olduunu grdkten
sonra imdi o kpeler benim iin ok daha deerli. Parfyon Sem-
yona engin selamlarm ilet ve tarafmdan teekkr et!
Bu arada ben Seryojka Protuinden bulduum yirmi rubleyle,
annemin de hayr dualarn alp, trene atladm gibi Pskov yolu-
nu tuttum. Oraya vardmda stmadan tir tir titriyormuum... Bu-
nun zerine kocakarlar bana azizlerin yaam yklerini okumaya
balamlar; bense kendimi meyhaneye atp cebimde kalan son ka-
piklerle felaket bir ekilde kafay ekip sokaklarda yatmm... Ge-
ce kpeklerin saldrs... Sabaha doru yeniden stma nbeti... Na-
sl kendime gelebildiimi bir ben bilirim.
Memur neeyle ellerini ovuturarak:
yle ama bundan sonra Nastasya Filippovnayla neeli gnler
bekliyor bizi, diye kikirdedi. O kpelerin ok daha deerlilerini
armaan ederiz kendisine... yle deil mi, beyzadem?
58
Rogojin, memuru kolundan kskvrak yakalayarak:
Bana bak, dedi, Nastasya Filippovnann adn bir kez daha
azna alacak olursan, cann karana dek krbalarm seni! Liha-
ovla gezip tozmalarnn boa gitmedii anlalyor!
Beni krbalamaktan sz ettiine gre, beni geri evirmiyorsun
demektir. Krbala! Krbala beni... krbala ki senin damgan ta-
m olaym bylece... A-a... uraya bakn, gelmiiz bile!
Gerekten de tren istasyona girmek zereydi. Kimseye haber
vermeden yola ktn sylemi olmasna karn garda Rogojini
bekleyenler vard; apkalarn sallyor, sesleniyorlard.
Rogojin kendisini karlamaya gelenlere zafer kazanmasna
ve biraz da kindar bir glmsemeyle bakarak:
e bak, Zalyojev de burada! diye mrldand. Sonra birden
Prense dnerek: Nedenini bilemiyorum, Prens, ama seni ok sev-
dim, dedi. Belki, byle bir anda karlatmz iin... Ama ba-
yla memuru gsterdi: Onunla da karlatm bu yolculukta, an-
cak kendisini hi sevmedim. Bana ura, Prens. ncelikle u aya-
ndaki tuhaf kunduralar karp atalm... sana en stn kalite-
den bir sansar krk vereyim; yine birinci snf bir frakla beyaz bir
yelek ya da baka ne istersen, diktireyim, cebini parayla doldura-
ym, sonra da... birlikte Nastasya Filippovnaya gidelim... ne der-
sin, ha? Kabul m?
Kabul edin, Lev Nikolayevi! diye atld Lebedev. Sonra, et-
kilemek istercesine tane tane: Sakn karmayn bu frsat! de-
di. Sakn!
Prens, yerinden doruldu, byk bir incelikle elini Rogojine
uzatt ve sevecenlik dolu bir sesle:
Sizi ziyaret etmek benim iin byk bir zevk olacak, dedi.
Ayrca, beni sevdiiniz iin de size ok teekkr ederim. Bakars-
nz, bugn bile gelebilirim ziyaretinize. nk ak sylemek ge-
rekirse, ben de sizden ok holandm, zellikle de o prlanta kpe-
ler hikyenizi anlattnzda. Aslna bakarsanz, yznz ask ol-
masna karn, kpe hikyesinden nce de holanmtm sizden.
Sz verdiiniz krk ve giysiler iin ok teekkr ederim. nk
her ikisine de ok ihtiyacm var. Para konusuna gelince, u anda
cebimden be kapik bile kacan sanmam.
59
Paran olacak... bu akam paran olacak!
Olacak, olacak! diye atld memur. Bu gece, gn domadan
paralanacaksn!
Cinsi latiflerle aranz ok iyi gibi sanki, Prens, yanlyor mu-
yum? nceden bileyim ki...
Benim mi? Hayr, hayr! Sanrm bilmiyorsunuz... doutan
hasta olmam nedeniyle kadnlar hi... hi tanmyorum ben!
O zaman sen meczup, divane gibi bir eysin, Prens?.. Allahn
makbul kullardr senin gibileri.
Evet, yce Tanrnn makbul kullardr, diye onaylad me-
mur da.
Kes yalakal da arkamdan gel, dedi Rogojin, memura; hep
birlikte vagondan ktlar.
Lebedev amacna ulamt. Az sonra Rogojini evreleyen g-
rltl kalabalk Voznesenskiy Caddesi ynne doru uzaklat.
Prensin ise Liteynaya ynne gitmesi gerekiyordu. Hava sisli ve
ok nemliydi; Prens gelip geenlerden yolu sordu; gitmesi gereken
yolun kilometre kadar tuttuunu renince bir arabaya binme-
ye karar verdi.

II
General Yepanin, Liteynaya Caddesi dolaylarnda, Preobrajen-
yeye yakn bir yerde, kendine ait bir evde oturuyordu. Bei ki-
rada olan alt dairelik bu ahane evden baka Generalin Sadova-
yada, yine esasl gelir getiren ok byk bir baka evi daha var-
d. Bu iki evden ayr General Yepaninin hemen Petersburg do-
laylarnda byk gelir getiren bir yurtluu, yine Petersburg yre-
lerinde bir fabrikas vard. Generalin gemite kesenekilik yap-
t, yani devlete ait gelirleri, tekel vergilerini toplayan bir mlte-
zim olduu biliniyordu. imdi ise, nemli birtakm irketlerde ha-
tr saylr oyu olan, sz geer biriydi. Paras ok, ii ok, tan-
dklar ok bir adam olarak n salmt. Kimi yerlerde, bu arada
alt dairede de, kendini her ite gereksinilen, olmazsa olmaz
kii yapmay becermiti. te yandan herkes van Fyodorovi Ye-
paninin herhangi bir eitimden gemedii ve bir asker ocuu
60
olduunu da bilirdi; bu sonuncu nokta kukusuz Generalin lehi-
ne saylacak, ona yalnzca onur verecek bir noktayd, ancak yine
de Generalin, bu konuyla ilgili imada bulunulmasndan holan-
mamak gibi kk, balanabilir bir zayfl vard. Ne olursa ol-
sun, akll, becerikli biri olduuna hi kuku yoktu. Grnmeme-
si gereken yerde ne kmamak, silinip gitmek gibi bir ilkesi var-
d; insanlar onun zellikle de sadelik ve kendi yerini bilme nite-
liklerine byk deer verirdi. Her zaman yerini bilen, asla haddini
bilmezlik etmeyen bu insann iinden zaman zaman neler geti-
ini bilseler acaba ne dnrlerdi, ona byk deer veren bu in-
sanlar? Hayat ilerinde byk deneyimleri ve kimi ok ilgin ye-
tenekleri olmasna karn, yalakalktan uzak sadakat2 duygusu-
na sahip bir insan gibi, hatta (ah, nereye gidiyor yzylmz?) bir
Rus, iten bir insan, bamsz bir akla sahip ve bu akla gre yapp
eyleyen bir kii gibi deil, daha ok bakalarnn dncelerinin
uygulaycs gibi grnrd. Drstlk, itenlikle ilgili olarak g-
ln birtakm fkralar da uydurulmutu hakknda, ama en gln
fkralarn bile Generalin cesaretini krd sylenemezdi. Aslnda
ans daima yaver gitmiti; kumar masalarna servet denilebilecek
tutarlar yatrr ve bu srada kt oyununa dknlk eklinde-
ki ou kez kendisinin iine yarayan kk zayfln gizleme
gerei duymaz, tam tersine, ne karrd. inde yer ald toplu-
luk, kukusuz birinci snf bir topluluktu. Gelecek ok nemliydi
ve onun bu konudaki dsturu basitti: sabrn sonu selamettir; her
ey ar ar, sabrla ve srasyla gerekleecekti. Esasen General
Yepaninin ya da tam vakti denebilecek bir yat, yani elli al-
t, yani yaamn gerek anlamda daha yeni balad, ieklendi-
i, en zinde ya. Sal yerindeydi, yznden kan damlard; di-
leri kahverengi-siyahms bir grnm almasna karn sapasa-
lamd. Sabah, ite kaygl olan yz, akamlar oyun masasnda ya
da Ekselanslarnn evinde neeyle rd: ksacas imdiki ve gele-
cekteki baarlar iin her ey el vermi gibiydi, yaam gller ser-
miti ayaklarnn dibine.

2 I. Aleksandr dneminde, arn tand snrsz yetkilerle ikence, srgn gibi son
derece acmasz uygulamalara imza atan A.A. Arakayevin (1769-1834) armasnda
yer alan slogan .n.
61

You might also like