You are on page 1of 63

RUH MES

Adalet Aaolu
OLAK/ EDEBYAT / ROMAN
Ruh mesi / Adalel Aaolu
Adalel Aaolu / Olak Yaynclk \e Reklamclk Ltd. U., 1994
Bu yapln btn haklar sakldr. Tantm iin yaplacak ksa alntlarn dnda
yaymcnn yazl izni olmakszn hibir yolla oalllamaz.
Kapak ve i tasarn: Serdar Benli
Kapak fotoraf: Senay Hazncdarolu
Dizgi dzeni: Penice light 11 /16 pt.
Ofset hazrlk: Olak Yaynlar
Bask: Bilimsel ve Teknik Yaynlan eviri Vakf, Tel:429 07 12
Kapak basks: Detay Basm, Tel: 613 06 17
Olak Yaynclk ve Reklamclk Lld. ti.
Genel Ynetim: Senay llaznedarolu
Yayn Ynetmeni: Rait ava
Merutiyet Caddesi, Kblelizade Sokak 1 Tepe lan D:6 ihane-slanbul
Tel: 251 71 08-09, Faks: 293 65 50
Altnc bask: Temmuz 1994 ISBN 975 - 329 024 1
Dzetlme: Nirvana13

"...hibirimiz bu kan ve rmlk kokusunun yatak odalarmza kadar daldnn,


sevimelerimizin iine szdnn, o sevimeleri dorayp porsuttuunun bilincinde
deildik..."
Yazs onu'ndan
(1. basm; s: 185)
Karlama
(cesur ve soukkanl, atak ve rkek:)yakn bademli tavuktan smarlamayn," dedi kadn,
"ok ac!"
Adam, gzlerini inceledii yemek listesinden kurtarp karsnda oturana evirdi.
Tanyorlar myd?
Fakat, hangi anlamda ltfen?
Adam, bakyor: Bir kadn. Eli yz dzgnce; okumu yazm halli. Bakyor. Ya belirsiz.
Ancak, darda tek bana yemek yiyebilecek kadar yal, cesur ve zgr.
Kadn da bakmadan gryor imdi: Soukkanl, kolay irkilmeyen, kolay umutlanmayan
ve kolay yokolmayan bir adam. Kendi suyunun iindeyken.
Grnen bu, imdilik: iki deniz kestanesi; yle, yosunlu kayalara tutunmu, suyun
yzeyine ok yakn.
Tam byle denilebilir mi acaba?
Kadn, kendi sesini arabuk sndrp kar titreimlere kulak veriyor olabilir:
ey gibiyim evet, deniz kestanesi. ine bzlmlnden zlmeye balayan, akas,
sularn yalad kayalklarda dikenlerini ar ar da doru uzatan, diken ularndaki
duyarl dorua ulat zaman, giderek salt slak ns dikenlerin deil, sert kabuun d
yznde de yumuak bir tenin rpertileri titreen deniz kestanesi... En ufak bir kar
uyaryla, belli belirsiz ilk tehlikeyi sezite ise, kuzgun renkli maytap kendi iinde eriyip
snecektir.
Byle bir tedirginlikle duyargalarn hemen yeniden geri ekmeye hazr tutan deniz
kestanelerinden biri, u n bir sesin tnsna nlanm; bir esintiye, ortada dolanan bir
soluk alp verie, gizemli bir fsltya.
Bir ses. ocuk, yetikin, yal alam. Erkek ve dii. Bir ses. Havada titreimler.
Adam bakyor, dinliyor.
Kadn dudaklarn hafife aralam; azii karanlndan birka milim dar, aydnla
doru ilerlediinden imdi seilebilen kk, krmz dil ucunu saa sola oynatyor; dilin
yangnn kendi esintisinde savuturmaya abalyor. Ola ki adam, bir kadnn kendi
kendine doyuma ulamasna sonuna kadar yalnzca seyirci durumunda kalp
kalamayacan ilk defa merak ediyor. Oysa karsndaki elini, parmak ularn ya da
kucandaki peeteyi yardma arm deil. Hem zaten u n birini bile kullanma
olana yok. Ellerin ikisi de grev banda. Solu atal tutuyor-, yle, masadan bir kar
yukarda; ataln ucundaki minik tavuk parasnn azna gtrlmesi szkonusu
olmakszn. Sa ele gelince; o da
oktan adamn yemek listesini tutan eline, hatta az tadna titiz birinin listedeki yiyecek
ieceklere gzgezdirirken biraz dolgunlap ldayan dudaklarna doru ksa, kesin, cesur
bir hamle yapm bulunmakta. Hafife sulanm o lezzet ustas aza bir sinek
dalverecekmi de, u ok deerli damak, kezzap pskrtlyle kavrulup btn
duyarln yitirecekmi de bunu, bunlar nlemek istiyormu gibi. Kadn, uyarsn
hemen pekitirdiine gre, gibi deil, yle olmal:
"Ac, mthi ac!"
Adam belki grd ve iittii stne aydnlk bir fikir edinmek istiyor. Ksa bir ivileme
bak bu yzden olmal.
Hemen hemen bir irkilile ayrdna vard kimsenin nereden kaynakland bilinemeyen
bir ekicilii var. Oysa kadnl haykrmyor. Pastel. u n ise, hatta biraz ileri yata.
Bundan olabilir mi? Hart, diye koparp alan deil, hafif gezgin, biraz okayc, usul usul
yumuak bir kucaa isteklen-dirircesine argan. ekici evet, bunu grebiliyor, dahas
duyuyor. Grd ve duyduu baklarndaki incecik incecik k aklaryla beliriyor.
O zaman, -baka ne olsun ki?- sa el aa iniyor, abucak taban yanna saklanyor. Dil
ieri ekiliyor. Gzkapaklan utan-galayor; belki bir karkoyuun arl altnda aa
kayyor; iteki sszl ister istemez da, t adamn gzbebeklerine szdrm bulunan
gzler rtlyor ya da srekli rperen ruhuna bir gn dilencisi olmaktan rkyor.
Ancak ses...
Fakat o bile, artk gizemli ataklndan hibir ey kalmam bir ses:
"zr dilerim, yle ya, siz belki acy seversiniz..."
ok m bir ses bu.
ylesi yor olmal ki benim huysuz sevgilim, ylesi yor olmal ki, son atlganl
ardndan o da ierlerde bir yere kap sk skya rtnyor.
Kimin aklna gelirdi?
Fakat, uzun zaman beklemeden de genie bir soluk alnabilir: Pamuk Prenses ya da
Klkedisi deil bu kadn; takma kirpikleri yok.
Adam bakp duruyor. imdi artk elsiz, dilsiz, baksz ve sessiz olana.
Ne ac, ne tatl; ne scak, ne souk; ne sszlk ne de baka bir ey. Sol eldeki ataln kk
bir tk sesiyle taban kysna brakln izleyen byk sessizlik. e ekili.
ite rpnan kk kz yrei: Onu tanmyorum, hayr tanyorum onu. imdi ka
yanda, nerede bilemiyorum, ama tanyorum! Bana yanldm sylemeyin retmenim,
yanlm olmak istemiyorum. Tenimden ieri, hibir yanm datp yrtmadan szabilecek
kimse o, bilmelisiniz!
Adamn baknda kk bir deiim. Suyun deniz kestanesi stnde saln; kabuktaki
gelgitlerin nereye ait olduunun belirsizlii. Suya m, kendisine mi? Bu belirsizlik cann
m skyor, tedirgin mi ediyor? Deil galiba. Yoksa, toplanp masadan kalkmak, sokaa
kmak aklna bile gelmez-
ken, -gelmedii iin- sevinli mi? Sanlmaz. akn? Belki, ama hangi anlamda? Henz
bilinemiyor.
u da var: O ilk atak uyarsna dek kadn da adamla ilgilenmi deildir. Bir honutsuzluk
duygusuyla bile! nk, rica ederim, byle bir kalabalkta kimseye masada tek bana
oturma ayrcal tannmayacakt nasl olsa. Dolaysiyle bu masa da nnde sonunda
kendisiyle kendinden sonra gelen mterilerden biri, ikisi arasnda bltrlecekti.
lenin ge saatlerinde de gazeteciler, reklamclar, gen iadamlar, yaynclar, hatta
yaync-yazarlar ve firma -yazarlarla dolup tatndan, birbirine yabanc bulunanlarn da
-bu saylp dklenler birbirlerine nekadar yabanc saylrlarsa artk- ayn masada
oturtulabildikleri bir lokanta buras, ieri girildiinde sizi takdire deer kapsamda bir
uultuyla kap nnde bitivermesindeki dikkatini yabana atamayacanz bagarson
karlayacaktr.
Bilir misiniz, atak ve tatl masa arkadam, ben kkken efgarson olmak istermiim. Ah,
ben tam tersi, gzellik kraliesi! Buz pateni kraliesi de olmak istemitim, hatrlyorum;
yani, kralielik olsun da, inann falclar, dilenciler, srtkler kralieliklerinden birine de
razydm baym! Ben de efgarson olmak istedimse, efliinden tr; ayn ey ite, hi de
tam tersi deil, tam tamna ayni; hepimiz ef olmak is-temiizdir nk; en st ve tek.
Baba, ben fareli kye kavalc olcam, dediim zaman babam, olum akln bana topla,
diye diye beni omuzlarmdan tutup uval silkeler gibi silkelemiti; kafatasmn iindeki
eyler yer deitirdi mi, deitirmedi mi, iyice emin olmadan da koyvermedi; kutuda zar
alkalanr ya hani, kafatasmda beynimi yle sallayp durdu ite: Olum, akln bana
geldi mi? Geldi mi akln bana olum? Geldi, baba. Eh yleyse, imdi syle bakalm,
byynce ne olacaksn? Beyin salatas olcam baba! Hi, hi, hiiiy, ok sevimlisiniz, neyse,
ben okulda bir sefer kzlararas bademcik kraliesi oldum, kurtuldum! Yoksa beklemeli,
kadnlarn hep birlikte kurtuluuna m sakl tutmalydm kendimi? Dorusu o kadar
bekleyemedim, ok rahatszdm, bademcikleri sktrdm, kurtuldum!
Fakat siz ok mu eker yiyorsunuz acaba bacm, dilerinizi rmekten
kurtaramamsnz da?
Sincap biimi porselenini koyduracam, o zaman hepiniz peime dmekten
kurtulamayacaksnz ite sinemaclarm, televizyoncularm!
Kurtulmu-kurtulmam, herkesin her eyi hep bir azdan konutuu, atal-tabak-
bardaklarn ayn aralklarla ayn angrt-ungurtu tnlamalar verdii orta genilikteki
salon, sal sollu iki noktasndan birer yarm kolonla kesilmektedir. Bu nedenle kolonlarn
beri yannda kalanlar, garsonlarn gzne ilimekte tekilere oranla her zaman daha
byk glklerle karlaabilirler; doal olmas gereken budur, fakat genel ilgisizlik,
alldk senli benlilik sonuta btn mterileri birbirine eit klmaktadr. Duhuliyenizde
ister "emansipasyon" diye yazsn, ister yazmasn... Bir dizi olumsuzluklarna karn, bu
yerin semtin en iyi yemek yenen
lokantas bilinmesindeki hikmeti zmeye kalkan da yok zaten. Hibir ey olmasa,
girite bagarsonun gsterdii ilgiye deer bimemezlik edemezsiniz. Hele, ne yapp edip
sizi bir masaya yerletirmesindeki becerisine, asla! diye yazmaktadr bir gazetenin AIZ
TADIMIZ kesi yazan.
Bu arada u da belirtilmeli: Yarm kolonlarn st yanlan aynalarla kapldr, ama ortala
biraz ingiliz tmparatorluu barlarnn havasn pskrtmek iin stleri tuhaf yazlar,
izgilerle resimlendirilmi bulunmakta, karsna denleri bu nedenle biraz burun, bir
para omuz, bazan bir sakal ucu, bazan tek gz, yarm ka, alt dudak, ene, kulak memesi
vs. olarak paral yanstmaktadr.
Adama bir pencere nnde, kadnn tek bana oturmakta olduu masada yer
gsterilmitir. stelik, olumsuz yant alnmayaca peinen bilindiinden, usulne uygun
biimde, nden oturann izni istenerek:
Beyefendiyi buraya alyorum hanmefendi!
Tabii.
-Bu tabii, sessizlerden bir tabii'dir, tabii ki.-
Pencereyle kolonlardan birinin arasndalar. Bir yn izgi, yaz, birok kafa kol arasndan
durmadan paralanarak bazan resimli aynada, yan btn ama soluk olarak da her zaman
camda yansmaktalar.
"Beyefendiyi buraya alyorum, hanmefendi!"
Kadnn hafif bir ba sallay, adamn belli belirsiz, alt hi izilmemi teekkr selam,
ardnda tanrsal eilmezliiyle dimdik duran bagarsonun ektii sandalyeye yerleir
yerlemez de gzlerini eline tututurulan listede yukardan aaya, aadan yukarya
gezdirmeye balamas; tadmlklarda -giri oklarnn ularnda- sevecenlikle biraz
durarak, ortalara doru uyanmaya balayan ksnye benzer bir duyguyla sonra; hi itah
olmad halde, gs m, but mu, srt m, beyaz m, krmz m, kanl m, kzarm m,
derken derken, dilinde bir kayganlkla kendini tutmasn bilmeyen sabrsz bir yeniyetme
gibi anszn tatllara srayverii...
Baka ne yapabilir ki? Bir n nce bir eyler tknlp, bir n nce bir yerlere yetiilecektir.
Okula. Ofise. Mezarla.
(yle olsun, zamann ak da aklmzda bulunsun.)
O halde uaa? Pekl, uaa deilse, bir toplantya, rportaja, parti il merkezine,
niversiteye, kar niversiteye!. Efendim, durumaya yleyse, tutukevi kapsna? yi o
halde, ocuun doktoruna, karsn jimnastik salonundan almaya? Bankaya, televizyon
ekimine!. Pekiii, snava? at katndaki atlyesinde kil yourarak bekleyen, beklerken
durmadan saatine bakan sevgiliye! Erkeklerin akarnna formda olmayacaklarn dnen
bir sevgili...
Sevgili neden heykeltra olsun ki? Belki de imimar olmaya aday rencilerinden biridir;
mezecinin nnden alnacak, kendi bekr evine gtrlecek, dersleraras le tatili biraz
uzatlarak araya iki haha ha, hihi hi sktrlacak. Durmu oturmu, siyah beyaz bir ift
oluturuncaya kadar ar-darda renkli ve sesli ekilen sekanslar!.
(Ortada duran kaln gerekle cama vuran solgun
glgeler ve aynada yansyan insan ve eya paracklar arasnda tutuklu kalm bir hayal
gcne gre:)
Birinci sekans: Mezecinin nnde buluma.
Orta yalara doru yolalan bol kvrck sakall bir adam, yola deil, hep yukarlara doru
bakan blucinli gen kza arabasnn kornasn crt crt alar. Kz sanki kimseyi
beklemiyormu gibi yaparak dner, szmona akn, aaa sen miydin, der demez atlar
arabaya. Bu arada arkada arabuk bir yn ara birikmitir, onun iin erkek arabay
derhal hareket ettirir; hem gider, hem de herkese kar birbirlerinin yanana birer masum
ak pc kondururlar. (Kz blucinli olduuna gre, erkek de tercihan kadife
pantalonlu olmaldr). Bir sre giderler, her yanlarndan pofur pofur eg-zost dumanlar
ttmektedir, ama onlar aldrmayacak, hayata sanki glerek bakacaklardr. Herbirinin bir
gz nde, bir gz arkada, kulaklar sada ve solda, eller, parmaklar kaslm,
boyun'damarlar imi olarak bakarlar hayata glmseye glmseye ve birtrl park
yeri bulamyorlard ve zaman gittike ksalmaktadr ve biz bunu erkein, yani imimar
olmaya aday kzn hocasnn sk sk kolsaatine bakmasndan anlarz. Trak.
ikinci sekans: Arabay nihayet sokaklardan birine, kaldrm stne gle oynaya
brakmlardr. ok pl, dolaysiyle ok kedili sokan ucunda grnrler, yava yava
bize doru gelirler. (Peki ama bunlarn aceleleri yok muydu, neden yava geliyorlar?
Onlarn yine acelesi var, ama biz yava ekimdeyiz de ondan.) Erkek kz belinden
tutmu, deta srklemektedir. (Naslm?) Kz da ban szde erkein omzuna
dayamtr, fakat tam o sra, girecekleri yapnn nnde kzn snf arkadalarndan birini
apartman kapcsyla konuurken grrler; kz hemen ayrlr, en yakn bakkala girer;
erkek yoluna devam eder; slklarla kap nndeki rencisini ve kapcsn selamlayp,
slklarla merdivenleri trmanr, bir kap aar, girer ve hemen, ortalkta dolanan kirli
oraplarn, donlarn, klotlu bir kadn orabn da yatan altna sokuturur; biraz rengi
bozulmu grnen glkurusu araflan yle bir dzeltir, arabuk ter iinde kalr; yan
aralk brakt kapdan ieri szlr kz; erkek, kimse grd m, gitmiler miydi, derken
imimar aday kapy kapatr, darack bluciniyle, kk poposu hafif kk biimde bu
kapya yan dayanrken teki de yatan stne oturmu acele acele pantalonunu
karmaktadr. Trak.
nc sekans: Gen kz imdi plak; stnde sadece minik pembe puanl beyaz bikini
donu var ve yataa uzanm erkein kendine doru alm kollarna koup da sk skya
onun esmer gvdesine sarlaca yerde, oda kapsnn kakao rengi pervazn kucaklam,
(kardeim, u senaryoyu yazana sorun bakalm, bu kz niye kaplan, kap pervazlarn
erkek eyi sanyor hep, ruhi bir hastal m varm, ne anlam vereceiz, sorun renin bir,
olur mu?) yzn koluyla saklarken, trak!
Drdnc sekans: Mimarlk hocas kumral sakal, it, it demektedir, hadi km,
hadi yavrum, bak zaman geiyor; aman ne de gzel yanmsn yaz tatilinde, noktal mi-
nicik ak donun bronzlam tenin stnde nasl ayartc, nasl azdrc bir bilsen; gel haydi,
gel kollarma, gelmiyor musun, akolsun, bak yavruaz serin temiz araflar ve ben seni
hasretle bekliyoruz amaaa, atla haydi, gel, bak saat ka oldu, zaten park yeri anyacaz
diye, ko bana! Derken, o zamana kadar kap pervazna dayanm, kendini hafif hafif
sallayan kz, az, gzleri smsk kapal olarak hzla dner, kendini erkein kollarna atar,
yle yazn denize ivileme nasl dalp durduysa, yle. Trak! (Bir dakika yahu, bir dakika!.
Ne bir dakikas kardeim, i hazr kzm, kesmeyin, devam!..)
Beinci sekans veya ayn sekans: Kz, birtakm kvrck kumral kllar arasnda kaybolup
gitmitir. (Uyumayn, ses, yine seees!. Krk ylda bir elimize sesli ekmek imkn gemi...)
Erkekse bcrdamaktadr: Gdklanyor musun yoksa, niye glyorsun, bana m
glyorsun, bak yerim imdi senin bu glen azn, pembi dudaklarn., burandan m
gdklanyorsun,' urandan m yoksa, ah geliyorum hazr msn, ah deilim, hayr deilim,
iime girme, ltfen dur, acyor, dursana, demektedir kz da, dur, kolum altmda kald, ff,
biraz kalksana stmden, eyini ek, kolum krlyor, kalk stmden... Trak!.
Sessizlik.
Sahneye deil, sete den sessizlik.
Sonra:
(Bi kere hocann rencisiyle yatakta sevimesi yasak, olum. Yetmiyormu gibi, bir de
byle ak sak szler... Samalama, biz o laflar yatak oynamalar oynamaya benzesin
diye koyduk, sonradan karacaz zten, yle kalacak deil ki. Kalsn be abi, kalsn
anasn satym! una bak, sanki yatakta kza sarlan kendisi... Yeter, kesin, ie devam.
Toparlayalm unu!)
Bu sekansta sansr dnlerek kzla erkek yavruaz fon stne ayiei desenli rtler
altnda tutulmutur (hay-daa, bu ayieklerini sylememitiniz?.) ve sevimeleri sadece
rtlerin kabarp inmelerinden, dolanp almalarndan anlalmaktadr, fakat tabii
-imdilik- sesler de gelmektedir: Bak beni de gldryorsun, manyak msn, hep
glyorsun, anlamyorsun, hibir ey bilmiyorsun... Byle de olmaz ki., oh canm, canm,
glme, iyi sarl bana, gel, hadi, ama bak., kolun falan rahat ya, brak kendini, bacaklarn,
aman nasl zlemiim bu bacaklar, bu karn, bu., glme, ahh! Trak!
Altnc, pardon, yedinci sekans: Mimarlk hocas, ak mavi stne stl kahve ince izgili
boksryla ayakta, abuk abuk kaln fitilli kadifeden pantalonunu giymektedir. Kz ise,
buruuk araflarda, gerektii kadar rtk olmak zere, buruuk yz, dank fikirler,
dank bir hayatla: Ah ne abuk giyindin, akolsun valla sana, pekl, buyur al ite, bu
da atkl gmleiniz beyefendi, aman daha acele ediniz! Grdn m, kimseye el
srmedin ite, hibir rencini yatana atmadn, iini bitirir bitirmez de tymeye
hazrlanmyorsun, ah ah asl imdi gleceim geliyor inan, senin byle mavi donlar
giyeceini aklma bile getiremezdim, ne bu byle ocuk ortu gibi, kumda oynamaya git
bari, ho aslnda oyun oynar gibi seviiyoruz biz de, komik ekilde, yle deil mi?... diye
bir eyler gevelemektedir; honut mu, deil mi, belirsiz. Erkek ise, ziyan yok, diyecektir,
evlenince ciddi ciddi seviiriz (burada kzn yznden gizli bir sevin dalgas geer), uzun
uzun yle, seni mezecinin nnden alp heykelin nnde brakmak zorunda
kalmayacam, arabay daha abuk park edebileceim bir yer bulacam, herhalde senin
de bakkalda saklanp da bana on dakika daha ge gelme durumunda kalmayacan
zaman. Hadi bakalm, imdi toparlan...
(Grdnz m, senaryoya gre bunlar evleniyorlar sonunda, demek hocayla renciyi
onun iin yatakta altalta stste gsterebiliyoruz biz, anlald m efendiler?)
Erkek, gmlein dmelerini iliklerken, bir yandan da gen kz yataktan hemen hemen
srkleyerek karr: Giyin hadi, ders var, iim var, abuk, abuk, der!.. Tabii seni
heykelin dibinde brakmam istiyorsan, der... istersen kal burda, ha ama, telefonlara cevap
verme, der. Yoo, yo, hayr, benim de ilerim var, der kz' da. Ayakkablarn bile
merdivenlerde giyer, bluzunu ancak alt katta ilikleyebilir, erkek onu byle bir gren
olursa, diye saa sola baknr, kz da intikam alm gibi kikirdemekteyken, trak!
iimde hakszlk ettiimiz duygusu var. Bu adam hi de araya sktrlm boalmlardan,
ayakst sevimelerden haz duyacak birine benzemiyor, -iin iin ii akaya vurmasa,
kendine ok fkelenebilir, kendinden lesiye souyabilirdi. Ben'ine dnk alaycl onu
bu tehlikeden korumaktadr belki de.- Fakat tabii, d grnle yetinilirse, en uzun
sreli, hem de en derinliine yapp etmeleri an'lk, ayakst iler, diye tanmlayabilirsiniz.
stelik, SZN ERKENZ HANGS? testini hazrlayan muhabir muharririmiz, giri
blmnde u aklamay yapmay da unutmu: Baz erkekler ise o kadar incedirler ki,
birlikte olduklar kadna gre her yaa girebilirler; bunu aklnzda tutmakta yarar var.
Bu arada kadn, tavuu getirtmeden nce keke bir martini daha isteseymiim, diye
dnmyor mu acaba? Hi nedeni yokken, gznn nnde bir n belirip yandaki
aynann izgi-yaz resimleri arasnda yitiveren mavi stne krmz izgili ort giyinmi
erkek grnts ardndan hatt hl isteyebileceini, nk nasl olsa u taba geri
evireceini, yeni bir ey smarlayacan belki -balangta tavuk zaten aklnda yokmu,
krmz arap olsun, yanna da iyi gidecek bir et, diyormu, sonradan, tavuk, demi
km, o zaman da arabn rengini deitirmi, fakat yemek gelmi, beyaz arap ortalarda
yok- onu beklerken de... Bence bunlar dnyor. undan: Garsonlardan biri,
karsndaki adamn nne bir kadeh martini brakm, hemen de uzaklamtr.
Lokantaya asl havasn veren ey de bu zaten. Mteri smarlasn smarlamasn, yemee
balanmadan nce nne, iinde iri yeil zeytin tanesiyle buulu bir kadehte u ok
vlen martinisinden brakmak.
Kadn, yarm saat kadar nce, bademli tavuunu beklerken ve burada bunu
kendiliinden yaptklarn da aradan geen zaman dolaysiyle unutmu olduundan,
istemiti: Ltfen bir martini. Yemek iin acelem yok. Hibir eye acelem yok.
"Bir martini rica ediyorum."
Garson, onun martinisini bu yzden geciktirmitir. Herhalde. Ama kadeh de o oranda
abuk boaltlm olmad m acaba, bekletilmeye kar, bir gzda?
Bunun nedeni garsonun tutumu deil, kadnn ok zel bir gnnde bulunuu da olabilir,
neden olmasn ki? Bence, hi zorlanmadan asl seilebilen bu ite! u dakikalar, daha
nceki pek ok dakikalar, saatleri, gnleri, yllan unutmaya byk bir gereksinim
duyduu, daha dorusu, kendini yere drmeden, buzlar arasnda donup kalmadan
tayabilmesi iin yeni bir ortam arand...
Bunu size konunun bauzman sylyor: Bir martini daha isteyebilseydi, inann, hi
olmama getirmek istedii, istedikleri neyse, onu, onlar adamn ne yiyip neyi yememesi
gerektiine kararak salamaya kalkmayabildi.
Uyduruyor olabilirim. Ama byle olduunda diretebilirim de. Bauzmanlar,
uzmanlklarnn tadn karmakta kararllk gsterebilirler. Fakat ne gerei var? nnde
sonunda adamdan kadna ne, kadndan adama ne? Birbirlerine birer gemi, birer ya bile
veremedikten sonra?
Suyun deniz kestaneleri stnde saln. Dikenlerin duyarlklar, titreimler...
rpertinin kime ait olduunu bilmediimiz n, suyun ya sorgulanmaz, deniz
kestanesinin de, diye yazmal bir ozan. Ama hangisi? Bu deti kim besteleyecek, ilk adm
hem cesur ve soukkanl, hem atak ve rkek olan deti! Kadnn yannda, ayaklarnn
dibinde bir yol antas durmaktadr. Bir yere gidiyor ya da bir yerden gelmi? Kesin
bulunan, olduu noktada olmad. Hareket hali. Birka saniye nce de adama bademli
tavuun ok ac olduunu syledi. Hafife dar kard minik krmz dil ucunu saa
sola oynatarak.
Ah asl tuhaf bu ite! Byk uultu durmu; garsonlar, tekerlekli tatl masalar, girip
kanlar, kalkp oturanlar, insanlarn omuzbalarnda alan arap ieleri, getirilip
gtrlen tabaklar, hatt kafesteki muhabbet kular (canm kardeim, oda dolusu
muhabbet kuun vard senin, nasl olur da donarak lrsn?) kesintisiz bir sessizlikte
yzyor; yzerken arada solgun solgun camn aynasna, yaz resimlerle oras buras
rtnm olarak da yarm kolonun aynalarna arpyor.
Adam yemek listesini zaten varolmayan, maddi arl bulunmayan bir eyi brakr gibi,
sessizlik diktatoryasna yarar biimde brakyor masaya. Ho, hl kaamak baklarla
kadna bakmaktadr, hatt onu birazck grnd gibi grmektedir de. Suda
dalgalanlar yok nk.
Bu yle bir dinginlik ki kadife baklm, yle bir dinginlik ki, kendi kendilerinin en
kuytuluklarna ekilmilere bile gven verebilir; onlar kendi dlarna kmaya
kkrtabilir; bir cezir olay da beklenmektedir, sular ekilebilir.
ite, ite, kadnn gzkapaklan yeniden yukar kalkyor.
Uyuyan gzel uyanm!
Oh, neyse, o olarak bile takma kirpikli deil. Masaln nc snav da baaryla atlatlm
bulunmaktadr.
Chopin balad. Ama iki el. 2 Numaral La Minr Preld, diyelim mi? Yoksa yayllardan
bir det mi olsun?
Adm adm bir yere giriyoruz, bir eye hazrlanyoruz. Karlama. Yoklaylar.
Preld yara alacak m, alacaksa ne zaman, nerede bitecek, yeni ne balayacak, bilmiyoruz.
Ne kesecek soluumu sevgilim, gitme...
Adam glmsyor. Kadn da.
Kaamaklar bitti. Bu lest heykelin dibine braklmayacak.
Epeyce yaknlarndaym. Gryorum. Duyuyorum. itiyorum da.
Rica ederim, heykelin maymun heykeli olduu sadece siz uzaktakilerin bir
yaktrmasdr. yle bir ey yok. Cho-pin'den ilk notalara kulak veriyorlar.
iitiyor musunuz?
"Pekl, bademli tavuktan yemeyeceim," demektedir adam. Gzlerini yumuack bir
p gibi kapayp amakta, bildii, almaya, saklamaya deer ne varsa toplamakta, hepsini
iine doldurmaktadr. Taze ot yeili olabilir bu, hafif bir akam esintisi, gk kzarts, gn,
lokanta, sessizlik, preldn ilk notalar, upuzun bir sevimenin ardndan gelen serin
glmseyi olabilir, Chopin'i de Scarlatti sonatlarndan biri izleyecektir, umudu olabilir.
Hemen ekliyor zaten:
"Sizinkini de geri gnderelim mi?"
Kadn ikinci martinisini henz imedii halde, epeyce bir zgrle kavumu kl
sesiyle diyor ki:
"Ama bakn, yemein acs baharatndan, beyaz ya da karabiberinden deil; taze yeil
biberinden. Bunu severseniz?"
Oh hayr, adam aznda srganotu dolamasndan hi holanmaz. Bunu sanki kadn da
bilmektedir, ama pek emin deil. Belki de, az nce araya giren tler, hatt gzlerinin
nnde, burnunun dibinde ekilmi nice acl ve ackl film kareleri, stnde irili ufakl
ayak izleri brakm; o da bu izlerden tr kendinden dahi kukuya decek bir duruma
itilmitir. Kim bilebilir? Hem, durmadan d krklna uramaktansa, her eyi havada,
bir soru iareti halinde brakrsn, olur biter.
Ancak bundan honut olduum sylenemez.
"Efendim?"
Usulca ban silkeliyor: Ancak bundan honut olduum sylenemez.
"zr dilerim, ben..."
Duraksyor: Ah, kolay m sanyorsunuz ekip gitmek?
ok zgnm. O uaa binmeliydim.
Evet, evet, gryorum onlar; duyuyorum da. Uak, kadnn yanndaki bo bir yerle
havalanyor, ibriim ipi incecik bir sz, havay delerek geiyor, diye dnmekteyim
hatt. Dahas, imdi artk ortala yalnz ikisi iin yerleen u ok deerli, o oranda da
pahal sessizlii bile paylayorum onlarla.
Ayaklarn ucuna basarak, preldn son notalarna yaklat an'da..
aklanmas gerekli her ey aklanp bitmi, artk herhangi bir aklama olmakszn da
taze otla rtl krlklarda elele yryebilirlermi -yryorlarm- gibi, sorgulamalardan
uzak baklarla bakyorlar birbirlerine.
Ben de bakyorum.
Bunlar resimler. Bir dizi tablo. Arada fotoraflar da var. EROTK HAYATIMIZ sergisi. Bu,
ufukta gzden silinip giden tren fotorafn da neden koymular, ne ilgisi var? u bir ift
kadn pabucunun ne kadar ilgisi varsa, bunun da var ite. Ama onlar yine de kadn
pabucu. Bunlar da tren yollar, ne yapalm yani?
Evet, bakyorum. Ilkazda kesinlemeci bile davranabi-liyorum. yle ya, kukuyu henz
tanmadnz bir ada, beyaz araptan rahat rahat bir yudum alarak...
.. bunun, enikonu geni boyutlarda bir ruh mesinin atlatlmasna aday n
olduundan..
pek de emin deilim.
Ne olsa, hayli tehlikeli, ok ince bir izgide durmaktalar. Yine de birbirlerine kukuyu
bilmiyora gelme, imdiyi ise unutmama konusunda son derece destekleyici baklarla
baktklar sylenebilir.
Siz kukudan szayorsunuz, fakat yerkre ekirdeinin soumakta olduu kesin deil
ki. Kesin grnyor. Yok canm, daha deil! yle ise de, soumay geriletme ansn
bsbtn yitirmi deiliz herhalde. Ayrca da, ite gryorsunuz, henz yayoruz.
Kyamet kopmad henz. -Bir kurun daha cannz delerek geebilir, Preld hemen imdi
bitecek olabilir; ardndan da Scarlatti yerine diyelim ki Rast Perevi gelecektir;
yorumcular sazlaryla birlikte deiecektir. Her neyse, yine de, acl tavuk nedeniyle ya da
deil, birisiyle byle, tam da byle bir n gzgze gelebilmenin, bu ilk karlamann bile
scack bir yeil dourganlna yolaaca-n dnyorum ben. Kukusuz nbilgiler
nedeniyle. Ayn ekilde, yine nbilgiler nedeniyle bu taze ot yeilinin kaln bir kl
tabakasyla rtlmesi engellenebilir, diyorum. Artk yle olmaldr, yoksa nbilgiler ne ie
yarayacaktr?
yle mi, ben de diyorum ki, hayal gryorsunuz siz. 28 Volkanlar patlamtr, kller
hayatlarn stne kmtr ve volkanlar bize kller pskrtmeyi srdrecektir ve ben
de ne yazk ki artk nme kan kk kl hayat noktalarn geri evirmeyi renmi
bulunmaktaym. nk bu kl noktalar ok soukta snmak zere sarldnz, onsuz
kaldnzda ise sizi daha beter tecek olan kt avc kanyaklarndan baka bir ey
deildir. Yine de beni aran kl hayat noktalarna kar yeterince iyi zrhlanabildiimi
syleyemem. Sonra...
Neden sustunuz? Susmayn ltfen.
Kadn, iaret parmann ucunu usul usul masa rtsnde gezdirmektedir; sanki bir eye
hafif kulak kabartm. Adamsa, belli belirsiz ksrdkten sonra, sormakta:
Neden sustunuz?
teki sadece ban emektedir:
Dinleyin.

II
Tnlar (krgn, muzip, tiz, paral:)
)zkrdr. Gnbatmdr.
Gen kzla delikanl, tal tulal, talana uram bir arsann ortasnda dikilmektedirler.
Neden sonra. Nice bahar otlaklar geildikten sonra, demek istiyor Cumhuriyet'in iln,
gele gele gelinen yerde, imdi burada, bu her yana dalm demirler, imento torbalan
ortasnda, kzl gnbatmna doru omuz omza durmaktalar ve iln UMUT diye
barmakta...
Ah zr dilerim, demektedir kzcaz utanla, ocukluumda buralara oynamaya gelirdik
biz. Tango, vals, rondo, ne olursa. Gzelim aalar, gelincikler, papatyalarla dolu zmrt
imenlikler vard, orada uzakta bir ky dururdu...
Birden susmakta, artk hi konumamaktadr. Sadece bakmakta: Bir yana briket ylm,
bir yanda kirli naylon torbalar.
Biraz ikircikli, elele tutuurlar. Elleri ok scak, fakat titriyorlar, ne tuhaf!
Birbirlerinin dilini bilmiyorlar. Ancak bunun hemen hi nemi yok. Hibir zaman da
olmad. Ayrca o n, batan bozkr gnei ufku da, tulal, demirli, naylonlu dzl de
pembeliklere boyamaya aday grnmekte hl. Hl umulabilir. Ellerimiz ve gzlerimiz
hayat kald yerden biimleyebilir. Gen kz gzlerini bir oyun gibi ap kapamakta, ap
kapamakta. Her kapayp anda yeili kzllk, kzll da ar bir kl tabakas rtmekte.
Klrengi. (Hani elimin ve gzmn diledii olacakt?) Klrengi.
Delikanl gece trenine binecektir. Gidecektir. Hava serinledi, kzllk ekiliyor. Pembelik?
Yok. Kl yayor.
Son saatler... Son saatler... Ayrltan sonra arda kalacak olan ne sevgilim, her
gnbatmnda kller altnda boulmak m?
Kzn iinden, bunu dnme, imdi dnme; imdi imdiyi dnmelisin, birbirini
durmadan aran bedenlerinizin henz bulumadn, diye gemitir. Ak an'lktr,
demitir; plmeyi beklemeden uzanp delikanly pmtr ve artk bilmektedir bunun
adamakll gl bir ruh mesinin atlatld n olduunu. Atlatmann ise, atlatmak
olduunu, baka hibir ey demek olmadn, hibir ey! Ne olsa, bedeninde dayanlmaz
bir rperti.
zr dilerim, yanlmm efendim. imdi pek emin deilim. Yerkre ekirdei belki de
souyordur. nk baksanza, delikanlnn ateli pleri bile sadece ikisinin de
rpertilerini oaltmaya yaramaktadr. Kzsa buna apak ad koymakta:
Gideceini biliyorum da ondan. nden bilmeyebilirdim.
Dneceim, sen cesursun, diye mrldanmaktadr delikanl da, kk dokunularn
dilinden.
Arzn merkezi sousa da, soumasa da, adamla kadn birbirlerine ok gzel bakyorlar.
Elbette sahte bir umut, aptal
bir inanla deil, artk dlenmesi bile g bir dayanmann dilinden syleyerek. Hatt,
ikisinin de aramay oktan unuttuklar bir eyi anszn avularnn iinde buluvermekten
doan bir aknlklarnn olmas gerektiini de dnyorum. Fakat, apak, asl bunda
yanlyorum. aknlk yok. Ne birinde, ne tekinde. Bu bakma byle olmas gerektii
iin byledir. Vardr. Kendisidir. Kendinden baka hibir eyle aklanamaz.
Kadn u an'da adama oranla biraz yal grnyor. Adam da stelik ok gen deil.
Ksacas, fazla da uzaklara ve derinlere gidilmemeli, ipleri o kadar germemeli, ama una
da mim konulmal: Kadn bazan daha da yal olabiliyor, bazan ok, ok daha gen. Adam
da bir defalna olduundan ok, ama ok yal olabildi ki, bu da bir i inceliinin
belirtisi saylabilir. imdi martinisinden bir yudum alyor. Kadehi parmaklarnn arasnda
bir eli okar gibi tutuyor.
Hep byle yumuak msnz? Bukadar ince?
Kadn, galiba farknda bile olmadan sol elinin parmak-larn.kendi sa kolunda, bilein az
yukarlarndaki san tyler stnde gezdirmektedir; hafif bir rpertiyle ayaa kalkm bu
tyleri usul usul yattrmaya alyor, bile denilebilir. Bu arada ban evirmi; gzleri
bir garson aranyor. Belli, isteyecek! Bana bir martini daha ltfen. Ancak, garsonun birinin
sadece kulak ucu, yandaki st ok kalabalk aynann bo kk alanlarnda seilmekte.
Ltfen bana bir martini.
Kadnn iki hamlesi de boa gitmitir.
Erkek gerginleiyor. Yannda kendisi varken karsnn dorudan garson aranmas, ona bir
ey smarlamaya kalkmas hi houna gitmemekte. Hibir zaman gitmedi. Tek bana
lokantalara kma alkanl edinmesi ise balbana bir konu, byk konu.
Bununla birlikte dayanma eilimi geerliini korumaktadr. Yllar akyor. Hem geri,
hem ileri.
Nasl olduysa, garsonlardan biri, kadnn bakndn allm sreden biraz daha abuk
grm, bir kere grm olunca da, ister istemez ona yaklamtr: Tuzluk, biberlik,
ekmek taba, tereya, atal, bak, bardak, bir tabak dolusu da bademli tavuk ve salata.
Daha ne istiyor imdi bu kadn?
"Bana bir martini daha getirir misiniz? Durun, u taba da gtrn ltfen?"
"Yemeyecek misiniz?"
"Yemek istemiyorum, evet."
"Beenmediniz mi?"
Kadn bunu yantlamamtr. Ne istediini biliyor'u oynad sanlmasn; ne istediini
biliyor. Neyse ki adam da, brak ben smarlayaym, diyen kocalardan deil. Daha
dorusu, zaman iinde kendisini her eyden sorumlu sanmamay, kendinden baka
herkesi kurtarmas gerektiine inanmamay, karlnda da her eye elkoymamay
renmi olabilir; kadna unu bunu smarlayarak gzne girmeye ya da smarladklarn
iki st dereceden detmeye alanlardan olmayabilir.
Ne oldu? Bir itiraznz m var? Biliyorum, artk erkekler kimseye bir ey smarlamak
istemiyorlar, st dereceden detseler bile. Ama iler yine de kark, baksanza:
Yaa, demek bama buyrukluum houna gidiyor? Ama sadece pembe puanl donumla
olduum, araflarn altnda seninle -ayieklerinle- byle oynatm zamanlar galiba.
Giyinikken houna gittiini hi grmemitim de; geen gn kahvede kendime bir
dondurma smarlarken ite, sana hi sevimli grnmedim. (Bu arada rtler, battaniyeler
iip snp durmaktadr.) Evet, evet, giyinikken bama buyrukluumdan holandn
bir kez bile grmedim kocasakal. Hadi bakalm, imdi de glsene, gl!
Ay yapma, gdklanyorum, sakalm kopacak, yeter! Sana baylyorum, inan giyinikken
de... Ama tabi byle, baka... (rtlerin altnda birlikte kkrdarlar.)
Adam glmsyor.
Chopin'den yeni bir para m balad? Diyelim yine preld. Ama imdi 8 Numara, F
Minr?
Glmsemesine hafif Osmanl bir szgnlk gelip yerleiyor. yle ya, durun bakalm,
belki de Chopin deil bu artk. Belki de Dede Efendi, Sultani Yegh II. Beste'den:
Nihn ettim seni sinemde eyy meh-pre cnmsm
Benim rz- dernum sevdiim dilber nihnmsm
Ortala anszn bastran daha yaygn bir uultuya Dede Efendi fazla dayanamayacak gibi
grnmektedir. Oysa adam karsndakini Dede Efendi'ye tutunarak da adm adm
izleyebilirdi. Hatta biraz izlemitir de:
Bir zamanlar o da kck bir kzd. imdi garsona martini smarlyor ama, ksa orapl
gnlerinde bakkal amcasndan ekmek isterken sesinin titrediini, plili ksa eteklerinin
altna minik iekli donlar giydiini gznn nne getirebilirsin, ilk ak yataa kadar
uzandnda ise, delikanlnn sinesinde nihn olmak iin yanp tututuunu, bu byk
rpnla kendini B.B.'lerden, M.M.'lerden biri gibi gstermeye de altn...
Kadnn taban kaldrrken adamn yznde imdi beliren ok sevecen anlam garson
bile ayrdetmitir kanmca. O kadar ak.
Kap pervazna sarlm dururken be, alt yalarn-dayd. Plajda, elinde bir topu eksikti.
Mezecinin nnden alnrken elleri ceket ceplerinde, ba dik, kendisi iin hibir ey
beklemeksizin babasz iki ocuunu da seve seve byten ana, heykelin nnde
brakldnda ise caddenin kk orospularndan biri.
Kadn bu bakn ayrdnda olursa, kmsendiini sanabilir diye mi acaba, adam bir n
her yanndan alayanlar gibi fkran sevecenliini baraja alma ustal gstermi;
ksacas, elini usulca yznden geirmitir. Yine de bu byk dalgann geride hi iz
brakmad sylenemez. Gzlerinin evresinde ho, tatl bir glmseyiin izgileri...
Garson taba kaldryor. Yana kayan atal ise kadn yakalyor; kendinden honut,
boydanboya eksiksiz bir kii. Kkken bile bakkal amcasnn karsnda dili doland
sylenemez.
Bu durumda kendinden honut grnmeyen kimse yine garson. O, memleketin her
zaman muhalefette olanlar yznden batacana inananlardan. Bir tabak dolusu nefis
bademli tavuu az pimi, ok tuzlu, fazla biberli, sosu gevek, sevmedim gibi
bahanelerle geri evirmekte hi tereddt etmeyenler yznden batyoruz zaten, diyor;
neyse ki bu, hi deilse atal tam zamannda yakalad.
Kadn yeniden adama dnmtr; stelik kaamak deil, dorudan bakmakta ona; hatt,
yaa evet, anlamnda bir ba iareti yapmaktan da alakoyamyor kendini: Grdnz m,
her ey yoluna girdi ite. ikinci martinimi iebileceime inanmaya baladm.
Bylece o da apak, tatl tatl glmsemi oluyor. Glmserken bu sefer enesinin sol
stnde, aza yakn yerinde ufack bir ukurlama beliriyor. Dede Efendi, gizli bir
iekile ok ksa bir sre, yarm tonluk belirir gibi oluyor.
Adam hernekadar kendine itiraftan kandysa da, az nce kk krmz dil ucunu
azna almak istemiti. imdi ise kendi dil ucunu bu minik ene ukurunda dolatrma
istei duymaktadr. Hatt, tartm bize braklrsa, diyebiliriz ki, hayli gl duymaktadr
bu istei.
"Ne dndm syleyeyim size," dedii iitilmekte kadnn, ene ukurunu daha da
arganlatran glmse-yiiyle; bugn ok cesur olabileceimi hissediyorum.
ilk iki szck kulaa pek net ulamad galiba. Utlar, neyler fona ekilmi olsa da, derin bir
iekile balayan tmce tam anlalamad. "Ne dndm..." deil de, "Ne
istediimi..." demi olamaz m? Neden olmasn?
"Ne istediimi syleyeyim size..."
ikinci bir martini.
Umutlar bazan byle abuk soluyor. Bazan da krgnlar muziplikle ayakta kalyor.
Gzel bir mzik?
Gerekten ince bir adam. Muzipliklerini evine, kendine saklamasn bilenlerden belki.
Ar ar yudumluyor martinisini. Her yudumun hakkn vererek. teki, kadehin
buusuna karm:
Ne istediimi syleyeyim size. Byle mi dedim?
Bir ara, adam acaba teekkr m edecek, diye tedirgin-leti. Hayr beyim siz deil kadn
ve kadn. Neyse ki byle bir ey olmad. Hem neden olsun? Ne tarlalar bahar yeili, ne
ufuk bozkr kzl, ne eski uzak ky imento torbalar, demir, ta, briket yata, ne de
ardndan her eyin klle rtlecei bir ayrlk beklentisi var.
Burada byle dikilip durmamzn gidii ertelemeye yarar yok bir tanem. Gn batyor ite.
imlie dnsek? Dikilmek yerine yanyana otursak daha yakn olunmaz m?
zr dilerim, buras bir zamanlar... Seni, gzel bir yere getirdiimi sanmtm. zgnm.
Benim zntm sana ulaamadan ayrlmak. Ulamadan ayrlmayalm.
Delikanl bunu derdemez kzn beline sarlm, onu kendine ekmitir. Sanki hep ayn eyi
yineleyerek: Ulamadan ayrlmayalm, ulamadan ayrlmayalm, seni bulmadan, yarmlk
duygusuyla gitmek istemiyorum, ayrlmayalm ulamadan!
Derken yamac kanat taknm, uarak iniyorlar. Taze yeil otlarn stndeler artk. Trenin
kalkmasna birka saat kala daha daha daha yakn olmalarn, tek beden kesilmelerini
isteyen delikanldr ama, ayn istek gen kzda belki onun-kinden de gl
boygstermitir. Ne olsa henz btn, salam bir vazo. Bylece, otlar hayli ezilmitir.
Fakat tuhaf, ikisinde de bitmeyen bir yarmlk duygusu, kzn aznda bir aclk.
Delikanlnn eli sveterinin altndan srtna kaym, kopay amaya alyor; elleri ylesi
titremektedir ki, baaramyor bunu; cayyor, parmaklar yine de arkadan ne doru
akyor, daha daha daha yakn olalm diyerek sutyenli gslerde geziniyordu. Fakat gen
kz srdremeyecektir. Uzaklar:
O kadar zel, ylesi ikimize ait bir yaknl stmze durmadan kl yadran, bize
dman bir gkyznn seyretmesi hi ho deil. Olmuyor, hayr, uzaklaalm ltfen.
Ama aklkta neden seviilmesin bir tanem, anlamyorum... Delikanl byle bir eyler
mrldandktan sonra kulana fsldamtr: ister misin?
Sahici bir karlamann deeri ne bir tarafa aittir, ne tekinin olabilir; sahici bir
karlama sahicidir, diye dnd kk kadn daha sonra, otelden karlarken. Az o
kadar ac deil artk, ama grnen grnmeyen btn dudaklar ok acyor. Her eyin
daha ince olacan ummutu.
Ayrca, insann sevgilisiyle her eyi sonuna dek eitleyebilecei yerin yle bir otel odas
olmasnda incitici bir yan varm. Yrtlan zardan ok da, di yaras dudaklarn acs
silinmiyormu. yleyken bile, o tr bir otel odasnda sevimenin ilki mutlaka sonuncusu
da demek olmuyormu; gen kz, klrengi bir akamda, yalnz onun iindi bu, demi bile
olsa: Bir daha asla!
Perdeler yamur lekeliydi. lkinde. Sonralar buna ok dikkat edilecek. Hatt sevgililer
kendine ait bir evi, bir kesi bulunanlardan seilecek, yerleik dzene gemilerden.
Ama artk bu trden zel sipariler ok bekleniyor tabii, nlerinde ekonomik, sosyal,
tarihsel ve ruhsal trl 'manialar' bulunuyor, o zaman -acelesi olanlar- sevgilinin yatakta
da hocalk etmesine kendilerinden kaamak gzyumuveriyorlar.
Pekl, otel odas olacaksa bile, perdeler, duvarlar, battaniyeler temiz olsun bari.
stlerindeki lekeler yamur mu, kusmuk mu, meni lekesi mi, bilinemiyor; o zaman da
hepsi birden akn midesini bulandryor; ancak iki kiiye zel konumuyla iyi ve gzel
olabilen tek ey, en genele dnyor, diyormu klalt olan kk kadn. Sonralar tabii:
Dedim ya hayatm, bir daha asla! O trden bir krl bir daha yaayamam. ok dikkat
etmeliyim. Cinsel hayatm korumalym.
Bununla birlikte, uzak uzak bir lkede, -oralar grme-dinse mutlaka grmelisin ekerim-
ok yldzl bir otelin geni, prl prl, lekesiz odalarndan birinde, -ah sen o toplantlar
karmayacaktn, yapma uydularn marifetlerini bir ky-sndan olsun renmek zere
yalnz kamu iletiim camiasnn yeleri deil, btn pazarlamaclarla arsa speklatrleri
de dnyann her yanndan oraya akmlard -uzay bilginlerinden biriyle kalndnda
nihayet zgrln kantlyor ve tede, milli park-
ta dev kaktsler stnde ate rengi cilal iekler ldyordu,-her ey... Her ey... ey.,
(takld, dzeltiyoruz)... herey... her., (hay allan!).... ate rengi cilal iekler ldyordu
-her ey bsbtn inciticiydi. Hatt kyaslanrsa, ilk ak gama-kadere bulanan kadnn
'bir daha asla!' dedii otel odasnda, orann yamur lekeli perdelerinde incitici hibir yan
yok hemen hemen. Sadece ac ekiyor, yaralar onmuyormu. Bu da son kerte eitleyici.
Sevgilisinin vagon penceresinde duran yznde kederin at oyuklar dnn bir!
Az nce kadnla adamn ilk tnlarn iitir gibi olduklar 8. Fa Minr, oktan yedii birka
farkl darbeyle ister istemez selam verip geri ekilmitir-ve imdi sultaniyegh fasl da
geri ekilmek zorunda, nk yukarlarda, an ok yldzl tepelerinde ac ya da tatl, iyi
ya da kt, kalnlk veya zerafet benzeri arlklar yok, bu trden eitlenmeler bile
szkonusu deil. Aada, yoksunluklar bolluunda olabilirlik oran ok daha yksek.
Her ey olabilir. Birbirlerinin dilini bilmeyen gen kzla delikanl, oralarda bugn deilse
yarn bedenleriyle anlaabilir ve u da olabilir: Birbirlerini az nce tanm gvdeler, ayn
hzla ayrlabilirler birbirlerinden, aradaki ortak ac telini eit gte ekerek, eit arlkta
gererek. Bu durumda ya birbirlerine kopmayacak biimde kenetlenir ya ok ayr
dnyalara frlayabilirler. ok yldzl otelde, uzay bilginiyle ise gidilecek yer kalmam;
sadece azlarda bol tkrk, bacak aralarnda bol slaklk, her gn deitirilen beyaz keten
araflarda bol bol yapkan, tuzlu, alkol kokulu ter. Orada hibir ey korunmuyor,
diyordu dnn kk kadn, olgun bilgin bir glle.
Dorusu, uzay bilgini iin bsbtn gidilecek yer kalmam. Btn insanlk, diyormu
kocaman epikryen kahkahalar, hindi gulu gululan arasnda, btn insanlk bilmeli ki.
aya vuslat tarihi asl burada, bu gece yazlmtr ve kaderi u sizin duyarl gslerinize,
merakl aznza, ok bekletmeden slanan u verimli, cmert kadife kutunuza ite bu
odada balanmtr. (Bu durumda gerisi de sizin dgcnze kalyor artk.) Ah bilinsin
ki, bu yatakta attm fiekler saysnca roket frlatabilirim daha ve siz gzelim, her at
iittike, siz de u retken aznz benim aynadaki devasa grntme yaptrp pn,
(Az ok tahmin edilebilecei gibi martinisini bekleyen kadnn gz bu arada kolon st
aynann izgileri arasnda byn svazlayan bir erkek eline taklmtr) insanlk akna
yapn bunu, yapn, ite byle pn, benim iin alsn saten kapl kadife kutunuz, ah nasl
da tpatp oturdu benim aile mcevheri yumuack ipek muhafazasna, aa, aayy. bir gn.
ah bir gn ay modl ile kabinin birbirine kenetlendiini rendiinizde, kadifem benim,
eftali tylm, rendiinizde bilin ki, aahhhh evet, evet, bilin ki bu benim size bukadar
sk kenetleniimden baka bir ey deildir, ohhh, bunun izimini de artk iiniz gerei
sizin u becerikli elleriniz yapacak, ama yapacaksnz deil mi, sz verin, yapacaksnz ve
o zaman, kn kh, hooo, o zaman benim bu tarihi klcm heykelin neresine sokacaksnz
ok merak ediyorum, tarih adna bakalm bu kahraman aleti nereye nasl kon-
duracaksnz da gelecei... gelecek... geliyor, aman geliyor, gel-di!.. (Ksa bir sessizlik.)
Ahh, geldi evet, kenetlenelim istiyorum yine, canmcanmcanm sarl bana, ok sarl, bakn
nasl yeniden doldum, dodum, sevinten alayacam ipeim, sevinten nasl da frlayp
ayaa kalktk yine, seni gidi oyunbaz yaramaz, kh kh kh, una bakn knndan syrlm
da yle dik bir haner, ahh bir haner, aferim olum sana, size teekkr ederim ok
teekkr ederim sana yavrucuum, ne zamandr uykudayd bu hnzr, anlaylsnz,
tarih, gelecek iin bir tanem, geliyor geliyor geliyor geliyorum evet, geldim, geldi, h, h,
hh... di... teekkrler, teekkr...ler, thank you very much, thank you, thank you my dear!
Aynann minicik bo alanlarndan birinde iki parmak, kara bir bya hl pt pt
vurmaktadr. Kadn, bir an'lk gz deiminden sonra ban eviriyor. Bir kahkahay zor
tutar gibi imdi. Gerekli gereksiz teekkr edenlerden irenmektedir, demeyelim de, daha
ok gdklanyormu gibi bir duyguya kaplyormu galiba; en duyarl an'larnda glme
buhranlarna yakalanabiliyormu. Ama dnyorum da, yu-karlarda donuk gm
rengi dokulardan, buzul yzeyli, tuzla yaldzl gvdelerden, kl kapl planetlerden teye
gidecek yer kalmasa bile, buralar o ok deerli kadife kutuyu herhangi bir tuvalet
aralnda, perdeleri yamur lekeli kt bir otel odasnn gcrtl somyas stnde falan
almaktan kurtarmaktadr. Ne olsa yerkre merkezinin soumasna kimse raz deil;
souyormu, diyorlar da... Sen yine de unutma, yatmadan nce dilerini florinli pipanayla
frala, mor izgilisiyle evet, en iyisi o.
Uzay bilgini, oyunbaz yaramazndan honut kald kadar hayattan da honuttur.
Arkasnda yumurta kfesi yok ya, slak gulu gulular arasnda nkteyi de ihmale
yanama-makta, benim inebileceim tek ukur kadnlk ukurudur heykelciler ve
grafikiler kraliesi! demektedir hatt ve gzkara dalmtr o kuyuya. Bu durumda kadn
da kendinden honut kalmas gerektiini dnm. Kadife kutusunun kapan yalnzca
kendi isteiyle ve istedii zaman ap zgrln kantlamayacak myd? ite buyrun!
Naslm? Duygu olmadan, iin iine dnce, inan birlii, his mis karmadan da ortalk
sele sme boulabiliyormu pekl; erkeklerin her zaman, her frsatta yaptklar alelade
bir ey. ilk aknda dnce birlii beden birliinden nce geliyordu da ne oluyordu?
Ayrca, trenin ardndan da o kadar ac ekmek, telin ucunu, btn titreimleri srekli
alglayacak biimde sk skya tutmak gerek-miyormu; onlar yaparsa, biz de yaparz;
stelik delikanlda ne an, ne inan kalm diyorlar, byle yukarlarda, okyldzlarda
dolayormu; o halde ite buyrun, aydnlk, gzel bir oda, ite mis gibi kolal keten
araflar, ite prl prl bir banyo, ite difram, ite dimacunu! Yaasn kadnlm! Ah
hayr, artk canm sizi hi ekmiyor uzay bilginciim. Benimkisi biraz meraktand. By,
by...
Bylece uluslararas bilimsel toplantlarda da yeni bir ey renmi bulunuyordu. Bu yeni
bilgiyle, hi beklemedii halde, bir eit eitlik duygusu bile edinmi. Ancak, istek
boygsterdiinde kendini denetim altnda tutmay da. Uzay bilginine thank you'larla...
Hem zaten bylesi birka kez denenecek kadar meraka deer bir ey de deilmi.
Durmadan byn okayan bir erkei nekadar merak edersin, sorarm sana?
Peki boylmek?
Boylmeye gelince; o da ksa boylulara kalsn. Onlarn alanna girmeyelim. (nk ne
olsa, uzay bilginiyle olunan geceden edindii bilgiyi antasna yerletirirken ksa boylar
safndan orta boylar safna terfi etmi bulunuyordu.)
Perdeler lekeli olabilir, ama ilk ak lekesizdir.
(Onu boan sadece kl.)
Safl geri getiremezsin.
Ak renilir, seks yaplr.
Idenetim salanabilir. Ancak bu idenetim demokratik-lii bir yana kor da, kiiyi
ortadan kaldracak bir despotluk edinirse ne olur?5-
Bir masal gibi sevgilim, yllar yllar sonra gzel bir otel odas daha olabilir; fakat iinde
sen bulunmalsn, donuk gm rengi gvdesiyle tarihe saplanm hanerine hayran bir
uzay bilgini deil!
Chopin'in Preld' gerilemi, Sultniyegh burnunun ucunu gstermi olabilir ama, usta
parmaklarn dokunu-laryla Satie'den bir piyano paras neeli, cesur admlarla
ilerlemektedir.
Henz belli bir sreklilik kazanamam tnlamalar, kendini belli belirsiz duyuran
dokunular...
Kadn bir n uzanp elini adamn masada duran eli stne koymak, parmaklarn oradaki
ince kumral kllarda dolatrmak istei duymuyor mu acaba?
Duyuyormu: Kendi byn okayan parmaklar hem ekiyor buna beni, hem mthi
itiyor. Artk oraya bakmyorum, kendi kendimle kalmak...
Adam da dilini kadnn ene ukurunda tys lk dokunularla gezdirdiini dlemekle
yetiniyor olmal.
Bylece, ikisi de masann birer ucunda, yle uslu uslu oturmaktalar. Birbirine kaamak
dedike rperen baklarda bile belli oranda bir idenetimin izleri okunmakta.
Yemeini bitiren herkes hemen bir sigara yakmaktadr. Havalandrma almyor deil,
ama yine de duman buradaki her insan incecik klrengi tl bir perdeyle tekinden
ayryor.
Baka bir masada iki kadn oturmu, beyaz arap yu-dumluyorlar.
"Martininiz, efendim."
Kadn ban eiyor, nne konulan kadehe bakyor. Souk, buulu.
Yerkre ekirdei souyormu, dendiini iittiinde, uzay bilginini aynalarda pmek
reetesini uygulamadk da ondan herhalde, diye glmtr. Ozon tabakasnn delinii de
bu yzden olmal; saadet zincirini koparmamzdan, bylece de uzayn dengesini
bozmamzdan...
Giderek daha ok glmektedir: Artk insanlk lanetle anacak byk tarihi an'mz!.
Gryorsunuz, diyordu, bedenlerimizden nce dnecek nekadar ok eyimiz var. Ozon
tabakamz var mesel...
inanszsnz?
Neye?
Aka.
Yoo, ak severim aslnda, yani bedenim de sever. Ama artk kayp eyalar ksmnda
arayalm onu.
Klara Krmendi, piyanoda iki sarsc vuru yapmakta, Sultniyegh bsbtn yerle
yeksan olmaktadr.
Adam kulak kabartyor; mrldanan kadn: Kusur tekbana bende olmayabilir. Uzay
bilgininin yapma uydular araclyla dnyaya postalad saadet zincirinin kopmasnda
dudaklarmla aynalar arasna girenin de pay byk. O sensin, ne itir! zel merdivenini
kurmu, yine mahzenine inmek istiyorsun. Bu gece inme, iyi deilim, desem, hissiyatn
zedeleniyor; yalnz, terkedilmi erkei oynuyorsun; kskanlk bunalmlarna dyor,
rak stne arap iiyor, sonra da kusuyorsun.
Dokunular biraz sreklilik kazanmtr, ama bir i szs, bir yakn gibi. Yine de
kesilmeye aday.
Dokunular
(hafif, gizli/atak:)
.adn, martini kadehini elinde tutmakta, imiyor. Adamn yemek listesini kararl bir
hareketle yana itiini grmekte, sonra da, hemen hemen bir fslday gibi onun:
"ikiniz snyor," dediini iitmektedir.
Silkiniyor:
"Ah, evet..."
Yine de imeden kadehini yavaa masaya brakyor.
Sanki biri piyano tularna dokunmakta. Poulenc ya da bu sefer artk Satie'den bir para
balayacakm sanlyor, ama ilk notalar yaylarak bitmitir.
Tren oktan uzaklat. Vagon penceresinde kederle delik deik duran yz bsbtn
silindi. Uzay bilgini sonuta kendinden ok honuttu ya, trendeki delikanl hi de yle
grnmemekteydi. Tam kart, ne yaptm da bir yrei buka-dar actabildim, diyen bir
hali vard.
Bilmiyor musun sahi?
Hayr.
Seni hibir zaman geri gndermeyeceklerini t batan biliyordun?
Tenin ars ok glyd.
inan hi piman olmadm sevgilim, sadece zledim, seni hep zledim.
Bende kalan ise hep perondaki o kskn yzn. Beni bana sulu klan yzn.
Adam, ne tueler, ne iniltiler, ne de sulamalar dinlemeye ve kendini sulamaya gelmitir
buraya. Kendine gvenini yitirmenin tam eiindeyken bir martini imeye, martini
hatrna da hafif bir eyler yemeye girmitir. imdi de martinisini yudumlamakta.
Yine de hl u, dilini kadnn sol enesindeki ukurlukta dolatrma istei. Oysa
karsndaki artk glmsemiyor. Az nce "Ah evet," derken de glmsemedi. Sadece
parmaklarnda engellemeye alt bir kprt. Krmendi'ymi de, piyano almay artk
reddediyormu gibi...
Ona fsldamal m?
Bir tanem, btn sorun senin ne isteyip ne istemediini tam olarak bilememem.
Parmaklarn tenimin stnde dolatrmaktan holanyor musun, holanmyor musun,
bilememem. Bir defasnda, ldryorum, diyorsun; bir baka sefer elimin stndeki kllara
bile demenin iini buz gibi ettiini sylyorsun. Aka da sylemiyorsun, gvdenin
diliyle yle demeye getiriyorsun. Artk oyunlara snmak, onlarn iine kamak da yok;
ok ciddiletik. Siyah ve beyaz olduk; renkler tekler ve iftlerden ibaret. Tekler ve iftler;
yorumlama ve zmlemeyle, bir sonuca varma abalaryla geip giden geceler; hi
yaamadan lmeler, hi sevimeden yorulmalar; ne hakkmz var, diye sora sora, nasl
olur da o kadar duyarsz kalabiliriz ki, diye diye duyarlklarmz trpleyerek; ac
ekiyorlar, ac ekiyorlar, ac ekiyoruz, onlar unutabilecek edepsizlerden olsak neyse;
deiliz ite, o anlamda cesur da deiliz zaten, diye diye... Fakat, biliyor musun, azm
beni dinlemiyor, karnm zil alyor, dilim rahat durmuyor, uzun sredir uyuup kalm
hcrelerime kan hcum ediyor, nasl farknda olmazsn? Bizi nasl unutursun? Yoksa
farknda msn? Farkndasn da, onlar unutacak myz peki, diye, ikence ekenleri
ikenceden kurtaramadan ikimize de ikence mi ediyorsun? kence ediyorsun, evet!
Unuttun mu, bizi unutanlar, bizi yok sayanlar, bugn yok sayanlar, hayat unut-
turanlar ve unutanlar unuttun mu? Herkes herkesi unuttu sevgilim, anmsamyor
musun? En ok imdi yorum bir tanem, st beni.
Bu kanc sonbahar, kimsenin kimseyi stmad.
stelik yatlyor. Hep yatlyor.
Poulenc'le Satie'nin piyano paralarna baylyorum.
Bu hangi bahar?
Televizyonu kapatamaz msn? Poulenc mi dinleyeceiz, yoksa u hem ok matru hem
ok kara bykly m?
lle de bir seim yapmak zorunda deilsin. Hayatn iki tane ise iki tanedir.
iki hayatla baa kamam, bir tane istiyorum.
Garsonlardan biri adama yaklamtr. Ona yemek seimini yapp yapmadn sormakta.
Adam ise ksaca:
"Daha sonra," diye yantlyor onu.
Garson, ince klrengi perdeyi dalgalandrarak uzaklayor.
Yine ikisi iin deerli olan sessizlik.
Neden sonra kadn, iekie benzer hafif bir sesle soracaktr:
"Yemeinize engel olmadm ya?"
Adam da, biraz dili dolanarak:
"Yo, hayr," diye yantlayacaktr onu; hemen de geri ekilecektir.
Gzlerinde belirgin bir ar m var, kadna m yle geliyor? Galiba ak bir ar
bu.
Aslnda o k bir yantt. Kadnn ene ukuruyla farknda bile olmadan yapt arya,
adamn usulca geri ekilerek farknda bile olmadan verdii olumlu yant.
O zaman kadnn iinde bir kmlt boygstermi olabilir: Fevkalde! Henz uramad
ama, kente gelmeden nce otelde, telefonla bir oda ayrtmtr. Duvarlarn, perdelerin,
battaniye ve yerlerin olabilecei kadar kucaklayc olduunu bildii bir otelde. Yataklar
rahat, dz renk araflar her gn deitirilir.
Piyano tularna vurularda tereddt, yerini ak bir telaa brakm grnmektedir.
Nekadar ok otel, pansiyon odasnda nekadar ok zaman yalnz kalm. Birka sefer
dnda, hep yalnz. Evliliinin ilk yllarn saymayalm. Kocas tarafndan taplan bir
kadnn ilk evlilik yllarnda otel odalarna ilikin tek anlam, srekli bir boalm halidir.
Dediklerine gre, ilk akndan alrcasna seviyormu kocasn. Onu hep istiyormu.
Erkek zaten doymak bilmemektedir: Kollarma gel hadi, atla!
Terbiyeli kpek, hemen atlyormu.
Yine gel, hop!
Yine geliyorum,
Bir kez uyarlmaya grsn, gen kadn da bitmeyen bir orgazma yakalandn anlar.
Hem neden yalan sylesin ki, bunda da honutsuz kalnacak bir yan bulmaz. Sadece uyku
saatleri birbirine karm, arada bir deniz kysna indiinde ise afyonlanm bir hali
varm. Fakat erkekii kartal kanatlarn grkemle rpyor, yreklendirici: Unutma,
tatildeyiz. Evet, tatil... Oteli sevdin deil mi? Ucunda ayrlk olmadktan sonra...
O halde: Srekli gidilir, tyi otelse iyisinde, ktyse ktsnde. Burada da m?
Ama bitanem, ne nemi var, tatildeyiz. Bu sefer bir ky kahvesi stndeki odada
seviiyor-larm. Tahtalar gcrdyormu. Alttaki adamlar jandarmaya
iki delikanl m yakalatmlar, ne olmu? Adamlardan biri, yakalattklar genlerden
birinin akman istemi ille, bende hatra kalsn memleketimi koruyuuma karlk,
demi; elindeydi, grdn m, -ah ben bu akma tanyorum,- hayatnn en byk
ganimetiymi gibi bakyordu mavi plastikten akmaa.
Neden suratn ask hayatm?
Hibir zaman aada, kahvedekiler kadar yiit olamayacaksn, akma kapan kyl gibi
memleketini sevemeyeceksin de ondan. Ben onu istiyorum.
Buyur git yavrum, git de pyorum diye boynunu koparsn.
Ben boynumun kopmasn istiyorum...
Eh peki, bekle..
..... deyip deyip yatakta kkrdamalari: Yoo, glmeyelim, glme, yine karacaz bak. Ne
nce, ne sonra olmal, tamam m?
Yine de kendilerini tutamayarak, mavi akmak, mavi akmak, deyip deyip glerlermi.
Hi deilse sonuta, yer yatana bitkin ve kskn serilip kalana dein.
Erkei asl doyuma ulatran, yanbandakini her istediinde uyarabilmesiymi. Yeter ki
o, dokunmasna izin versin.
Fakat gen kadn, bu dokunulardan holand kadar, hemen hemen ayn oranda, fazla
ans olmasa da, odalarda yalnz, yapayalnz kalmaktan da holanmaktadr; kendisi byle
sylemiti. Demiti ki, sonra aaya ay imeye inmitik, kyllerle jandarmalar iki
delikanly nasl yakaladklarn anlattlar ite, btn kahve halkn neelendirdiler. O gn,
ya gebe kaldysam, diye ok korktum.
Yeniden gece bastrnca, tahtalar stne atlm iltede, yer artk gcrdamasn diye,
kendine dokunan kocasndan uzaklayor, usulca yana ekiliyor, bir gcrt aadakilerle
kendisi arasnda hemen iliki kuracak, diye telalanyor. Ama gen adam diretiyor tabii:
Beni sevmiyor musun? Sevmiyorum, istemiyor musun?
istemiyorum.
Yaa, demek bakasn istiyorsun? Evet, mavi akma alan istiyorum.
Hayr hayr, seni istiyorum,
seni istiyorum!
Fakat bana dokunma,
imdi dokunma!
Beni bu gece gebe brakma.
Kalkp iltenin kysna oturmu: Nerede yayoruz, biliyor musun?
Erkek de onu ensesinden gdklam: Bilmez olur muyum, kye benzemez bir kyn,
kahveye benzemez bir kahvesinin, st kata benzemez bir st katndaki odaya benzemez
odasnn yataa benzemez yatanda...
Glyorlard, iitmediniz mi? Kahvedekiler bile iitti. Hatt evlilik czdanlar yoksa,
ertesi gece stlerine bir baskn yapmay nerenler de oldu. Bilmiyor musunuz sahi?
teki, ya gekince olan kyl, sen akma aldn, ben de yeni damadn aletini istiyorum
bakn haa, diye tutturmu.
Kocam, iin akaya gelir yan olmadn anlayp, buradan abuk gidelim, diyordu.
MAV UVALDIZ Kadn Hareketi Dernei yeleri, en ok bu son noktay alkladlar.
Gen kadnsa, o kadar ok sevimeden sz atktan sonra erkeini istiyor hale geldiini
gizlemek durumunda.
Nasl m? Hemen bir sigara yakm, dili, hi istemedii halde, sigarann kaygan filtre
ucunda slak slak dnmeye balam; utanp hemen nndeki tablaya bastrm
sigarasn.
Sakin ol, sakin ol. Bir ey yok. Geti. Geti...
Kadn, adamn martini zeytinini dudanda dolatnna bakmaktadr. Krdann
ucundaki zeytin tanesini azna atsa m, atmasa m, karar veremiyormu gibi duruuna...
Bana kalrsa adam byle bir ey yaptnn ayrmnda deil. Zeytini dudaklarnda belli bir
devinimle gezdirmesi daha ok, dilini kadnn ene ukurunda dolatrma isteini
nlemeye almaktan, diye dnmekteyim hl. Kadnn ise, byle av ve avc, avc ve av
konumlarnda dakikalarn akp gidiinden tedirgin olduunu sanyorum. Kalan
martinisini bir yudumda iip bitiriyor. Grne gre, baka bir yemek de
smarlamayacak. Kalkmaya hazr, hem de karsndakiyle birlikte, yle bir kararllkta
grnyor.
Ama ya bu sahici karlamalardan biri deilse? Ya darda rlplak kalr da fazlasyla
rse?
Bundan rkmedii sylenemez. Bununla birlikte, onun ilkazdaki kararl, aa fazla
vurulmam kararllktaki kk hareketiyle birlikte karsndaki de birden kendini de-
netleyememi; unuttuu bir eyi anmsam, ua, treni, bir eyi kaacakm gibi zeytin
tanesini evecenlikle tablaya brakmak istemi, brakrken de nndeki martini kadehini
de-virivermitir. tte imdi de onu dorultmaya almakta, ama kadn elini onun eli
stne koyveriyor:
"Brakn..."
"zgnm," diyor adam, acemi bir yeniyetmenin utangal ile, "zgnm, masay
kirlettim..."
Elinin stnde kumral kllarn ayaklandran kadifeden dokunular, sonra ayn kadifeden
bir ses:
"Brakn, garson temizler."
ellolar balyor; kulaklarda uultular.
Kadn elini hafife yana kaydrmaktadr: Hayr, onun elini birlikte olalm diye tutmadm.
Hatt, elimin onun eli stnde ne aradna epeyce ardm. Okamak m, yle mi, usul
usul okadm m? Evet, belki, olabilir. Hem kendime itiraftan kanacak deilim; byle
oluvermi olmasndan honut kaldm bile syleyebilirim. ok honut kaldm ve tutup
ekmediim halde, kalm, oteldeki odama gidelim, birlikte
olalm, sizi istiyorum, demi gibiydim hemen hemen. yle ya, daha ak olmak gerekirse,
ya sesimle, ya tenimin kokusu, rperileriyle ya da souktan tir tir titreyen yreimin
yakarlaryla, hatt kimbilir belki sadece ene ukurumla bir arda bulunduum kesin.
Yzn hafife camdan yana dndrmtr; oradaki solgun glgelere snmakta.
Fakat adam da diyebilirdi ki, kusura bakmayn, karm evde beni bekler. Ya da diyebilirdi
ki, zgnm, ama imdi nemli bir i toplantsnda bulunmak zorundaym; fiyat artlar
konusunda hayatmz bakmndan ok nemli deerlendirmeler...
Bunlar deilse bile, bunlara benzer yle bir eyler geve-leyebilirdi: Benim iin hakikaten
byk ansszlk efendim. Keke daha rahat bir zamanda karlasaydk, lkin imdi ua
karrsam Dou'da vermem gereken dersi verememi olurum; bu da gerek rencilerime,
gerek niversiteme, gerekse ilime, bilime, lkeme, vatana, vatanma ve btn insanla
kar ilenmi byk bir crm, gerek bir ihanet demektir. Ne yaparsnz ki bizler grev
ve ideal uruna ahsi zevklerimizden feragat etmek durumundayz ve sizi temin ederim
ki, kardm bu deerli frsat hayatmn en byk kayplarndan biri addedecek,
tesellisini de bilim, grev akmda bulacam. (Tam ayrlacakken, allklar geen bir
hayvan hrtsyla kadna yanap, kolunu son cmlesine elik edecek biimde gizlice
imdikleyebilir, hatt bu imdikleme srasnda, dnnce seni yeniden nerede bulabilirim,
yavrum? diye sorabilir de. Kendisine bylece lzumundan fazla deer biip anlayl
davrandmz da sylenebilir. Bunun en kestirme yolu, hem iki arada bir derede kadnla
yatlmas, hem soluk solua gidilen yerde, azizim karnn biri bana fena asld, ama
yzvermedim tabii, denmesidir.)
Onlarsa, karlkl herhangi bir inciticilikten, rahatsz edici her tr kalnlktan uzak, elleri
masann stnde yanya-na, ylece durmaktalar. Salt i titreimlerle yaanabilir bir
dokunma duygusunu tadyorlar belki. Adamn dudaklar belli belirsiz aralanyor.
Kadnsa, teki elinin iaret parman usulca kendi azna gtryor, kk bir 'susun'
iareti yapyor.
Konumayalm, olur mu?
Konumuyorlar.
(Bilseydi ki adam, srekli kar altnda bir yrekle yabanc bir otel odasnda yapayalnz
nasl snlr, lemiyordum, diyecek; az nce yakaland rkntnn telayla
karsndakini hemen susmaya armazd, deil mi?)
Su, kayalara tutunmu iki deniz kestanesi stnde yumuak salnlarla gidip gelmekte,
piyano tularna dokunularn yerini ardan ara ello ve kemanlar almaktadr.
Balarn evirip dar bakyorlar. lest.
Ekimin solgun prltl . Saldrgan olmayan aydnlk. Yzleri camn aynasnda bulanp
ldayarak, rtnp alarak yansyor.

IV
Gezintiler (dalgal, yumuak:)
Olgun prltl Ekim gitgide glgelenip incelmekte, kvrmlar, izgiler gri bir mavilikte
erimektedir. Deiken prlt.
Kadn, odann kapsn ayor; giriyorlar.
Kapy adam kapatyor.
Deiken n titreimleri onlar peine takm gtrmekte, sesleri istendii kla
sokmakta, yer yer bsbtn silmekte, szleri bile pek ender seilir klmaktadr. rnekse,
camdan dar bakarken kadnn "Bu benim en sevdiim aydnlk," dediini yanndaki bile
iitmemitir. Ancak, deniz kestaneleri dikenli duyargalarn tmyle da uzatm; suyun
okad prtkl esmer kabuklarda titreimler; byle ite, o kabuklardan beklenmedik
canllk belirtileri boygstermitir.
Camn aynasnda dalgalanlar.
Yrtc, saldrgan olmayan aydnlk, otel odasnn bz-gleri de, etekucu ssleri de hi
abartlmam gms mavilikteki perdelerinden ieri szlmekte.
Geni bir oda. Okayan ho bir serinlik.
Kadn, yata geip pencereye doru birka adm atyor.
Tertemiz perdeler. stlerinde en kk bir yamur lekesi, tek sigara yan bulunmamas
ona beklediinden te bir rahatlama duygusu veriyor.
Belki de adamn verdii bir rahatlk bu. nk o da ardndan birka adm atm, keke
daha uygun bir zamanda karlasaydk, hay Allah! dememi olmas biryana, u n
ensesine lk bir esintiye benzer pckler kondurmaktadr. Sesi de nefesi gibi lk bir
esinti.
"Bu benim en sevdiim k; stmavisi aydnlk..."
Kadn, bunu iitmi olmaktan hem akn, hem ok honut, ban evirmeden
glmsyor. Bedeninde rpertiler.
Adam, ellerini onun hibir yerine dokundurmakszn, hep ayn, herhangi bir saldrganl
bulunmayan yumuack plerle pyor ensesinden:
Biliyor musunuz, ayn yerdeyiz.
Kadn, pleri arasnda adamn byle bir ey fsldadn iitir gibi oluyor; gzlerini
usulca kapatyor. Ekim stne ayn duyguyu paylayor olmalarn yeterince
sevindirici bulduundan belki, ayn otelde oda ayrtm olmalar stne herhangi bir ey
sylememeyi seiyor. In perdelerden szl biraz daha houna gidiyor. Ensesine
varla yok aras deen dudaklarn pleri de. Bununla birlikte adamdan uzaklayor;
yatan ayakucuna gidip orada duruyor; yz yine pencereden yana dnk, bedenin
gergin tellerinde titreimlerle:
"Gece olmamas daha iyi..." diyor sadece.
Cama yansmalarn seilebilir belirginlikle klansa, darda, kartondan oyuncak bir
kenttir.
Odaya yaylan okayc mavi n onlara dsel bir ortam hazrlad sylenebilir. Byle
bir ortam, zlemlerini kkrtyor olabilir.
Kadn, imdi karsnda, ayn aydnlk iinde, fakat kendi kendisinin glgesinde duran
adamn yzne, baklarna yaylm eski fotoraflar solgunluunu gryor; bu yzn
gitgide silikleip yok olaca rkntsne kaplyor; karsndakinin gerekliinden bile
kukuya dyor, ona dokunma duygusuna yakalanyor. Parmaklar eli stndeki seyrek
kumral kllara demi miydi?
Ya da belki adam iin ayn ey oluyor: Karsnda eski fotoraflar solgunluuyla duran
kadnn, az nce ensesinden pt kadn orannda gerek olup olmadn bilmek iin
nlenemez bir istek duyuyor; uzanyor, yana gevecik sarkm duran sa elini alyor
onun.
Evet, ite dokunuyorum. Parmak ularn tutuyorum.
Varsnz. Buradasnz.
Elini tuttuu kiinin gerekliinden tr bir gnl borcu duyuyor sanki. Parmak
ularnn kendi avcuna doru ilerleyiinden de. nk ite, eli incelikle yukar kaldryor,
eski valyeler benzeri, yo benzeri deil, tam onlardan biri olarak bu elin stne soylu iki
pck konduruyor. yle iki pck ki, dizkm de, karsndakinin ayaklarnn
ucuna birer beyaz gl brakyor bile denilebilir.
Bukadar bir yceltilme sonucu kadnn mahcubiyete urad ya da zerafetin bu
derecesini yabanclayp geri ekildii sanlr, ama deil. 0, elini adama zaten ayn doal
incelikle brakm bulunuyordu sezilen kardan gelme istein kendi isteimize evrilii
ve gerei kadar brakyor. Sonra da belli belirsiz geri ekiliyor: Tadn tad kamasn.
Erik tabandaki eriklerin en irisini en sona saklayan kk kz. Bu kz, btn iri eriklerini
yedikten sonra, son kk eriini de yemi bitirmi bulunan olana bakyordu. Daha
dorusu bir olana, bir iri eriine. Erikleri batan paylamlar, iki ayr tabaa
koymulard. imdi sona kalan tek iri eriini tek bana yiyemiyordu ama. Onu tek bana
yesin diye tutkunu olduu olana veremiyordu da. Biraz beklemi, sonra dudaklar
titreyerek, neden benden nce bitirdin sanki? demiti. Olanck kzdan da mutsuzdu:
Keke akl etseydim, keke sona iri bir erik de ben alkoysaydm!
Kk kz, onun mutsuzluunun kendi zverisiyle sona ereceine inansayd verirdi
eriini. Oysa sezgisi, dengenin bir kez bozulduunu sylyordu ona; uyumun
zedelendiini...
Kadnn biraz geri ekilmesi adam tedirgin etmitir: Neden uzaklat?
Geri bu uzaklama srasnda ayaklarnn ucuna braklm iki beyaz gl ezilmemi,
yerlerde srklenmemekte, tam kart, kadn tarafndan alnm, elin ayasnda dinlendi-
rilmektedir, fakat geri ekilen bir bedendir; gsleri, kollan, bacaklar, karn, kalalaryla
bir beden. Uzaklatka arganlaan, arganlatka ise oalp aynlaan bedenler...
Adam soluunu tutmu:
Bense onun byle, imdi olduu gibi tek kalmasn diliyorum.
Yatl okulundan hafta sonlan knca, bykleri de, kkleri de; imanlan da, sskalar
da; evleri de, sokaklar da ve sinemalar ve kzlar birbirinin hep ayn eylermi gibi
gryormu; yle diyordu: Kollar kollar, bacaklar bacaklar; hele ayaklar, ayaklar ve
azlar, kmes hayvanlarnn gagalar gibi durmadan bir eyler attran azlar, burunlar
sonra, byklar, sakallar, salar, saaklar, bacalar, kaldrm talar, yine ayaklar ve
duvarlar, yine duvarlar ve yine dudaklar ve bacaklar ve bacak aralan ve kan ve balgam.
nsan gvdeleri aynlayor, kimliksizlikte saydamlap mideleri, barsaklar, bbrekleri,
idrar torbalarn grltl biimde ibandayken gsteriyormu; yalnzca beyinler, gizli
titreimlerini bile ele vermeksizin mthi bir durallkta oluyormu. Suyun okad bir
deniz kestanesinin kalker kabuundaki rpertilerden de yoksun, bir yumak kire ta.
Byle sylyordu.
En ok krlardan holanmaktaydm, diye srdrmekteydi; krlardan, kelebeklerden.
zellikle kelebekler... Onlarn kollarnn, bacaklarnn, grnr biimde az ve
burunlarnn olmamas, yalnzca kanatlarnn olmas, ieklerin de petalle-rinin olmas
yalnzca ve renkli gbeciklerinin olmas, iinde kirli torbalar barndrmayan
gbeciklerinin olmas ite, bana sonsuz bir hafiflik duygusu veriyordu. Hemen hemen
uuyorum, nefis bir ey bu, sert engellere arpmakszn stmavisi enginlerde
szlyorum.
Byle, kemiksiz klksz bir sesle anlatmt.
insanlarn midesiz, barsaksz, azsz olmalarn dnmyorum tabii, bunlarn daha
az gzebatar olmalarn, daha ok gzebatar yerlerinin beyinleri ve duygular, duyargalar
olmalarn dnyorum. Enginlerde kanat rpmak iin barsaklarn arlnn ne
kmamasn...
Bir kanat rp hrtsna dnyor. Kadn ak pak keten araflar stne uzanvermi
gryor. Hemen hemen kemiksiz veya beyaz gl, bir ba ve sap olarak kendini usul bir
akla yukar, yastklara doru ekiyor sanki. Hrt, araftaki bu kaytan kyor. Salar
yastkta dalyor. Petal-ler... Adam, yataa serilen bu petaller arasnda nihayet minicik,
renkli bir iek gbecii semi olmal; nk, igdsel bir kayla o da kadnn yanna
uzanveriyor.
Hi deilse ayakkablarn karsalard!
ikisi de tatl tatl glerek ayn an'da ayakkablarn yatan ayakucuna dryorlar.
Sonra da adamn ceketini kadn alyor, kadnn bluzunu adam. Ellerindekileri ne
yapacaklarn, nereye koyacaklarn bilememeleri beklemedikleri bir utangalktan
olabilir, ama en duyarl an'da araya giren bu al rpnn verdii tatsz duygudan da
olabilir.
nk garson her n gelebilir, masay silebilir, yemekle verilmesi gerekirken kadnn
ikinci martinisi yznden gecikti-
rilmi, ama smarland iin mutlak verilecek olan beyaz arab getirebilir. Karda oturan
bir baka kadn adama dikkatli dikkatli bakabilir ya da yetikince bir olan ieri dalp,
anne ne bu hal? diyebilir.
Ama galiba pek de yle deil. Dtan bakanlar iin sorun olan ve sorun olacak olan ne
varsa onlarn sorunu deil. Bulumalarnda, varla yok aras dokunularnda bir kopukluk,
bir yeniden havaya girme abas alglanmyor.
Ayrdnda bile olmadan soyunmular. Henz anadan doma deillerse de, birbirlerinin
tenlerinde dokunulmay, plmeyi, tannmay bekleyen saysz duyarlk noktalar
bulabilecek kadar soyunmular.
Kadn adama hem ok tandk, hem hi deil. Ellerine sorulursa, ite gvdenin bildik
kvrmlar, yumuak engebeler, imli ovalar; buralardan gemek, bir dzlkte
soluklanmak, sonra oradan kanat rpmak; yeniden havalanp bir tepecie konmak,
derken bayr aa inmek, inerken bir kuzuya sarlmak, onun nemli kara burnundan
pmek...
Kadn burnundan pyor. ok kk bir burun deil bu, slak da deil, ne de kara. Fakat
verdii tat, hi tanmad kadar byk. Ayrca, imdi gsnn seyrek kllar arasnda
gezinen parmaklar, parmak ular da birer parmak olarak ona tandk geliyor, ancak bu
dokunular hemen hi bildik deil; adama elkoymuyor, elkoymak bir yana stnde
arlk adna ne varsa hepsini ortadan kaldryor, avularnn iinden bir ty benzeri
enginlere doru brakveriyor sonra. Adam kendisinin usul, yencecik kanat rplarn
iitiyor neredeyse; kulaklarn eski, yumuak bir kuzey ninnisi dolduruyor. Byle, srekli
bir kanat rpla bu kadnn parmak ularndan havalan.
Havalan anszn nereden geldii belirsiz tuhaf bir ses blmekte, adam bo bulunup
irkilince yznde gerek zaman bulmaya degin sorularla dolu bir anlam belirmektedir.
ilk defa birlikte olduumuz lest, kaamak sevitiimiz hani, buluup da
dokunamadmz, hibir yere ulaamadmz lest, anmsyor musun, odan byle
yumuak bir aydnlktayd. Senin odan. Yatana uzanmtk, kaamamzn yata. Hi
rselenmemi parmaklarn henz fazla kaln-lamam tenimde, henz sertlememi
gs kllarmda geziniyordu. Esrikleiyordum, ama utanlarm, seni boynunun biraz
altndan pmeye bile yreklenemeyilerim... Bu nedenle de kediba desenli araflarnla
elenilerim. Kedibalarnn ardna snarak yol alabilirdim ancak. Sonuta, minicik
gslerinden biri avcumdayd ite. ite orada gvercin yrei gibi rpnyor,
duyuyorum. Fakat ben bundan te nereye gitmem gerektiini bilmiyor, sana hl u
kedibalarnn ne komik eyler olduunu sylyordum. stlerimize atlp her yanmz
trmalayacaklar, gzlerimizi oyacaklar, bir yerlerimizi koparacaklar, diyordum.
Dokunulmaz bir eye dokunmutum, kedilerin alacaklard. En ok da organm
koparp almalarndan korktuumu sana sylemiyordum tabii; bunu sylememek iin,
amma matrak byklan var, deyip durdum. Bunlarn hibiri senin kedine benzemiyor evet,
dedin krk bir sesle ve biz artk dakikalarca kedilerden konutuk, unuttun mu? Benim
kedim, sokaklarn kedileri, eve kedi almana izin vermedikleri iin yatak araflarnda
sevdiin kediler, sonra havlulara, fanilalara, gmleklere, ocuk odalarnn perdelik
kumalarna resmedilmi, patilere dikilmi, bebek beiklerine, kartpostallara da izilmi
kedilerden, hep onlardan konumadk m rpnan gsn avcumda solana kadar?
Kadnn gslerine dokunmak iin gl bir istek duyuyor. Neredeyse bu gsleri
hrpalamaya yatkn bir istek, ama belki henz sutyeninde tutuklu bulunduklarndan bu
ona istenmedii bir kapy zorlama olacakm gibi geliyor. Oysa daha imdiden, henz hi
dokunmamken de, gslerden birini avularndan birinin iinde hissetmemi miydi?
Olgun, dolgun, lk bir yumuaklkta, bsbtn uyann elevermeye hazr.
Kadnlarn duyarl olmayan hibir noktalar yoktur, diye biliyormu.* Bir ara, eksiklik
korkusuyla bu konuda birok kitap okumu.
Yznden tuhaf bir glmseyi geiyor: Kadnlarn duyarl olmayan hibir noktalan
yoktur, diye biliyorum, ama bu bilgim hibir zaman gereklere yakn dmedi, onlara
uygun gelmedi. Bu nedenle her kezinde yeni duyarlk noktalan arayp durdum.
Ancak u n bir nsezi, yanndakinin bedeninden, hemen her hcresinden kendi
hcrelerine bir elektrik akm gibi akp duran tatl fsltlar, her eyin uygun biimde,
doallkla yolala-can sylyor adama. Kadnn gs ularna dokunsa, hi
hrpalamadan, oburlukla aslmadan onlara, sadece belli belirsiz dokunsa, orada mine
iekleri aacak, iler ldayacak.
Az nceki an'lk garip ses yznden ya da deil, balangtaki yrtc istek durulmu;
imdi doal serpilii rseleyecek herhangi bir atlmdan uzak durmaktadr.
Donuk gkyznde kular kanat rpmakta.
Kadn biraz yan dnm, adamn yzn camdaki yansmasnda neredeyse btn
ayrntlaryla bulmaya alarak bakyor; ksack bir sre, hem bakyor, hem de kula
kirite:
"Bir kedi miyavlamas iittiniz mi?"
Adam ancak o zaman varla yok aras karlkl dokunularn onlara iinde rahat
yrnecek geni koridorlar atna gvenmi olabilir; nk ite, bir yansma stne
den ikinci bir yansma olarak yanndakini btn gvdesiyle kendine ekip abuk abuk:
"Hayr," demektedir. "Benim iittiim daha ok, bir kuun kanat rplar..."
Birbirlerine bakmadan, ipeksi glmsyorlar.
Susmaktalar.
Hafife anaforlanan sudaki narin yosun paralar. Gvdeleri kk salnlarla birbirine
deip alyor.
Kadn adam ene altndan pyor. Adam, iinde bir erimeyle:
Ah, elbet bu kedi miyavlamasndan ok daha iyi, demektedir. Yznde o n muzipleen
glmseme, sesinde gizemli bir fsltya dnyor sonra:
Size o kadar ok ey anlatmak istiyorum ki.
Konumakszn.
Evet, konumakszn.
Dokunularla...
Dokunularla, evet.
Yayl sazlarn kararl tnlar, ar ve dokunakl.
Kadnn nefesi adamn boynunda dolanyor, bir elinin parmaklar onun plak
omuzlarnda geziniyor. ok gemeden de ayn el kendi srtna gidiyor, gslerini yan
yarya rten kk beyaz sutyenin kancasn zyor.
Kendini dokunulara aday. Onuru, zlemleri, kadnlna saygs, ondan honutluu,
eitlenmenin gzellii, tentesi bulumalar, tenii yeni araylar; ne altta olu, ne ste
k... Hepsinin ilkazdaki sesi ve sz olan gsleri btnyle akta, ak ve
yanndakinin tenini onlarla buluyor imdi. Omuzlarndaki ince asklardan syrlarak
adamn stne eiliyor; meme ular kumral kllara belli belirsiz deilerle geziniyor;
gezindii yerlerde kk halkalar iziyor. Bu arada adamn da bir parma onun
dudaklarnda dolaarak dolat yerde grnmez halkalar brakyor, istekli ve
isteklendirici olduu kadar, dnen bir parmak:
Sevimeye o kadar susamtm ki, sen olmusun bakas olmu, hi farketmeyecekti; ok
atm. Demir parmakln te yannda ise annen duruyordu. Gzm onu stndekiler-
den soyuyor, bir kere, bir kere daha soyuyor, ellerim memelerini avuluyordu. Demir
kafes ite asl o zaman gerekliydi benim iin. Annenin gvdesinde herhangi bir yerine
gerekten desem, onu altma alabilirdim. Bizi ayran parmaklklara teekkr borlu
muyum, deil miyim?
On yllk bir tutukluluktan sonra stne ktm karma asl anlatmak istediim buydu
benim, demiti bir gn.
Kadn, gs ularyla yapt gezintisine ara veriyor; adamn yanbana gevek bir
kendini brakla uzanyor. Onun dokunularna btn noktalaryla ak. Yznde incecik
bir sevin prlts seiliyor. Bu, yanndakinin pantalonundan hemen hi sezdirmeksizin
kurtuluundan olabilir tabii; beyaz stne belli belirsiz incecik izgili klotunu henz
alakoymu bulunmasndan da olabilir; her eyin sonuna bir n nce varma acelesi
gstermemesinden, herhangi bir saldrya gemeksizin kendini u ince uultulu
gezintinin hazzna brakma gnl borcu duymasndan ya da sadece onun da yznde
seilen tls sevin glmsemesinden olabilir.
Adam, parmak ucuyla kadnn dudaklarnda izdii ufak emberleri durdurup kendi
dudaklarn onun bir omzuna dedirmekle yetiniyor.
Kuzey ninnisi bir ton ykselmi, uultu bir ton daha incelmitir.
Tuhaf ama, ikisi de ayn an'da:
"Evet, ah evet ite..." diye fsldamlardr.
iki ku birlikte havalanmtr.
Notalar birbirine eklenmektedir.
Gerekd bir durum yok. Buradasnz. Buradayz. Gvdenize dokunuyorum. Her
dokunula iimin kular kanat rpyor, havalanyoruz.
Dudaklarn kadnn omuzbanda gezdiriyor; omuzla gs arasndaki yumuack
kntdan pyor onu. Bu aydnlkta tenin donuk bir prlts var. Ayrca, omuzlarda belli
belirsiz sarmtrak gne illeri. Donuk zemini ldatan yaldzlar; boyunda birka izgi,
glgeli blgeler; gslerse az nceki dikey gergin, atlgan biimlerini datm, imdi
yatay, usulca iki yana, koltuk altlarna doru akm. Adam, avuilerini onlarn stne
dediriyor, oradan usul usul aalara doru iniyor; parmakular klotlu orabn bela-
zndan birazck ieri szlyor, ok deil, birka santim; orada duruyor.
Kk bir soluk alp veri:
Beklediim gibi. Karn hafif kk, fakat derisi trampet benzeri gerilmi deil.
Artan bir sevinle rperiyor adamn teni: Yanmdaki an diriliin, her eit sivriliin
amalndan arndrlm bir gvde. kntlar rktclklerinden trplenmi,
kasllar, gerililer zamann bilgelii altnda yumuam.
Apak anlald gibi adam bu geveklii sevmekte. Sertlik ve gerginliklerle ilikilerini
koparm olmas, hatt belki yalnzca bu, dokunduu gvdeden ince derin tatlar
derlemesine yetebiliyor. (Zeytini geri brak, dilini kadnn ene ukurunda dolatrmak
istemesi...)
Kadn da, teninden te ruhunda sevin ldamalaryla parmaklarn yanndakinin
boynundan omuzlarna, oradan kol stlerine kaydryor; koltuk altlarna iniyor: Her ey
ne kadar uyumlu, hafif. Tepeler nasl bir eimle uzanp gidiyor, koyaklar lk. Knndan
ekilmi kllar, atlan naralar, batan, oyan sng ular yok.
Adamn karnn, karn altn okuyor. Sonra yzst dnyor, gevek.
Adam, enseyi rten bir tutam sa yana ekiyor, dudaklar scak plerle enseden yana,
yukarlara kyor, kadnn kulan aranyor; alevlenen diliyle dokunuyor kulan btn
evresine, iinde, dnda dolayor; sonra yumuack kulak-memesini azna alyor.
D deil, gerek evet.
Domenico Scarlatti, asl imdi balad.
Keman ve klavsen iin sonat.
Ona soracam, karmda duran, cama bakan kadna:
Mzik seviyor musunuz?
Byle sormayacam. Sadece syleyeceim:
Mzik seviyorsunuz.
Evet.
Kulakmemesini emiyor.
Ahh, otlaklarda koardk.
Ballbaba toplayalm m ocuklar?
Byk olanlar glrler: Evet, evet, eveeeet tabii, toplayalm ballbaba, kadnbal.
Bsbtn glerler.
Ben ne yapacam? Ne demeye getirdiklerini bilmiyordum, ama sevgilimle ilk defa kt
bir otel odasnda nihayet sevitiimizde, elime boza kvamnda bir sv deince kadnba-
ln da, erkekbaln da kefetmi oldum. Gittiime seviniyordum, ama gittiim iin deil
inann, kadnbalna karn bir trl buluamadmz iin. Fakat size bunlardan sz
amamalym. Tanmyoruz.
Sizi tanmyorum ki, diye mrldanmakta enginlerde kanat rparken.
"yle mi?" demekte kadn da derin bir rpertiye yakalanm.
Ama kulaklarnzdan pmlm var.
Azlarndan belli belirsiz kk birer kahkaha frlay-vermitir. ikisini de derlenip
toplanmaya aran iki kk kahkaha. Zaten yle yapmaktalar.
Kadn, parmak ularn adamn kalalarnda gezdiriyor:
Demek pmlnz var?
Adam, kulak memesini brakm, dilini akaa doru gtryor.
Evet, ama tad deiik. Hi tatmadm kadar iyi...
Filmdeki kadn, her eyi grdm, diyordu, anmsyor musunuz, ben hereyi grdm.
Erkek de, hibir eyi unutmadm, diyordu.
yle mi diyordu? Sanrm bunu imdi siz sylyorsunuz, iyi ki tanmyorum sizi.
Bilinmedik, ezberlenmedik bir eylerin kalm olmas, ikili ilikilerde demek istiyorum,
anmamlk, anmazlk.. almazlk.. bunun tad...
Kadnn dili dolanmaktadr. Yakaland gzel derin i baygnl onu btn
adlandrmalardan, tariflerden hzla uzaklatrmakta.
Tam da byle bir yar baygnln kucandayken adamn iittii klavsen sesi giderek bir
iniltiye dnmyor muydu acaba? Bu bir n onu irkiltmedi mi? Kollarndaki neredeyse
balayacak:
Onlar yakalatmlar, bunu nasl bilmezden gelirsin? Arkadalarmz unutup da benimle
sevimeye nasl dalarsn byle? Ben unutmadm. Unutamam da!
te imdi ban hzla itecek, kendisini plerden kurtaracak, kalkp yatan kysna
oturacak; o kadar duyarsz myz, diye alayacak.
Adam dilini akaktan yeniden kulak memesine doru indiriyor, azna alyor, srmadan,
incitmeden uzun sre aznda tutuyor, onu dinliyor. nk konukan bir kulakme-mesi
bu. Ona, istediiniz kadar tadabilirsiniz, diyor. Ben de holanyorum, diyor. Sizi
itmeyeceim hayr, diyor. Sonra da
soluunu tutup adamn fsltlarn dinliyor.
Kemann yay tellerde kesiksiz kaymakta, klavsen yantlamaktadr.
Neden sonra kadn hafife kayyor, yan dnyor; adamn ban elleri arasna alyor, biraz
aa ekiyor; yanan gslerine dayyor, dudaklarn salarna gmyor.
Dinliyorlar.
Birbirlerini iitiyorlar.
Hibir eyi unutmuyorsak, bizi, imdiyi, bu zaman da unutmayalm. Bu gzel oda
mziini unutmayalm; direniini alglarn...
"Evet," demektedir adamn sesi,
iir tns veren bir "evet."
Kadn yine yumuak geili bir durum deiiklii yaratmakta. Eli, yanndakinin
kalalarn rten klotu syrmaya balamtr. dm da yass kalasn usulca kaldrp
klotun bacaklarndan syrlmasna yardmc olmaktadr. Kadnn klotlu orab ise hl
bacaklarnda, rtnn kvrmlar arasndan seilebiliyor; orabn gne yan bir rengi
var. imdi ondan syrlmann devinimi balyor; kadnn eli orabnn bel lastiine gidiyor.
Fakat adam bu eli orada tutuyor, bekletiyor. Bylece kendini daha derin nazlara doru
srklerken kadn da bir kere daha sevindiriyor, denilebilir. Karlap derinlemesine
bulutuum bu kii, dokunularn gizinden, bu gizi ar ar zmekten de tadlar
derleyecek, diyen bir sevin.
Adamn eli, bir onaylama belirtisi gibi karnn stnde durdurduu eli usulca skyor,
sonra onu avcunda okuyor. Kadnsa, ban yastktan biraz kaldrm, boynunu uzatm,
adam gzkapaklarndan hafife pyor:
Demek sizi gtrecek kalkmakta olan bir tren yok?
"Evet."
Bu iirli tny veren azn st dudann sol kysndaki stl kahve kk et benini de
tam o n semitir kadn. Gzkapaklarm pmekten dnen dudaklarn oraya dedirmek
iin gl bir istek duymaktadr. Bu ben sanki daha nce yoktu, imdi yataktayken
belirdi.
Garsonun bir tepsi stnde arap iesiyle kendilerine doru gelmekte olduunu adam ne
zaman semiti peki? O en tatl glmsemesiyle glmseyerek:
"Yemei beenmediiniz iin cezalandrlyorsunuz," dememi miydi? "Ge de kalsa, tek
bana da olsa, bu arab ieceksiniz galiba?"
Kendisi de ayn garsonu st yazlarla dolu aynann baka bir kk alanndaki
yansmasndan seer gibi olmutu, ama onu hi grmemi olmay yeleyip ban hemen
evirivermiti. Adama bakmyor, ancak onu gryordu, iitiyordu. Ayn tatl
glmseyile:
"yle mi?" dedi galiba. Demedi mi?
"Evet," dedi adam da; iir dolu bir "evet."
Garson da, tepsi stndeki arap iesi de gzlerinden
silinmi, bu kez nden ve azyla deil, parmaklaryla kadnn teki kulak memesini
bulmaktadr.
Bir yontu ustasnn mermere dokunuu, onu yoklay gibi dokunuyor oraya. Keman ve
klavsen seslerini izleyerek, ba ve iaret parmaklar arasnda kadife yumuakln
duyuyor.
Kalc anlam kazanabilecek mermer bu ite, diyor keman, ite odann okayan stmavisi
aydnl.
Klavsen neredeyse sarslyor. Kadnn bedenine byk bir dalga yaylyor; kendini bu
dalgaya brakrken: Korkma, demektedir sanki, korkma. Klalt olmak yok.
ite odann stmavisi okayan aydnl, ite dudaklar onun. Dudakst beni ite.
Birlikteyiz. Birbirimizin tenlerinde geziniyoruz.
Yumuak. Hafif sallantl.
ok iyi.
ok ok iyi.
Daha iyi.
Adam, avcundaki eli, kuun tylerini okar gibi okamaktadr. Dudaklar kadnn
dudaklarn aramakta.
pyorlar. Uzunca bir sre. ilerinde eriyilerle.
Keman ve klavsen birlikte ykselmektedir. Sular da.
Yosunlar topluca salnmakta, incecik, tys ular deniz kestanelerinin duyargalarna
demektedir.
Gei (kesintili, titrek:)
idam, biri drtm gibi belli belirsiz sramt:
"Bir ey mi sylediniz?"
"Daha iyi," diyordum.
Karsndakinin plerle sevin iekleri am yz hl o tatl glmseyiinde. Neden
irkilmiti o halde?
Garson oktan gelip gitmemi miydi? Masay silmemi miydi, devirdii martini
kadehinden tr kirlenen masay? 76 Kadnn nne bir ie beyaz arap brakal ok
olmam myd? Camn soluk aynasnda ekiller kmldanmaktayd. Ama artk epeydir
oraya bakmamaktalar, orada deiller. Bir odann stmavisi aydnlna yerletiler.
Parmak ularn yeniden kadnn omuzlarnda, boynunda dolatryor. Ama imdi daha
aalara inmeyi ya istemiyor, ya buna yreklenemiyor.
Kadn, soluu kesik, bekliyor. Adamn dudaklar boynunun hemen btn noktalarna tek
tek demekte. Fakat, bu bile onu bir n iine dt tutukluktan kurtarma benzemiyor.
Mzik gerilemi, belki bsbtn susmu.
Adamn i sesi titrek:
Sevimelerimiz hep yarm kalyor. En duyarl noktas hep mi deiiyordu, yoksa ben
hibir zaman bulamadm m o noktay? Belki de byle bir nokta yoktu.
Usul usul okad elle birlikte kendisininkini de getirip kadnn gsnde kenetliyor,
orada dinlenmeye brakyor imdi.
Deniz kestanelerini rten gelgitli suyun yzey titreimlerinde dtaki esintiler kadar iteki
gl devinimlerin de pay yok mu acaba? D uyarlar basknlat oranda ie ekilene
gizli g kayna. Zaman zaman drten, sratan?.
Telefon kesik kesik nlamaktadr.
Kesik kesik almyormu, srekli ve yksek perdeden mlyormu.
Yine de ne adam, ne kadn almaca doru en ufak bir harekette bulunmamaktalar. Bunun
yerine, grld gibi, yepyeni gl bir atlmla gslerini gslerine, karnlarn
karnlarna skca yaptryorlar; bir duraksamay altetmeye, bir kesintiyi yenmeye
alrcasma sarlyorlar birbirlerine. Kadn adamn dudaklarndan stste pyor. Adam,
dil ucunun isteklendiricl bir hareketiyle kadndan onu azna almasn diliyor sanki ve
dilei beklediinden te bir hazla gerekleiyor. Sonra da kendisi, oburlukla deil, iyi bir
az tadmcs olarak dudaklar arasndan azna kayan dil ucunun tadna bakyor.
Telefon zili son birka kez daha nlamtr.
Adam da, son bir kez ve ok uzaktan iitiyor bu sesi. Dilin azdan usulca geri ekildii
bir aralkta ise, yani neden sonra hemen hemen fsltyla soruyor:
Bir ey iittiniz mi?
Evet, diyor kadn da, sesinde tereyanda erimi taze peynir kvamyla, evet; sizi.
O zaman adam, dudaklarndaki cokulu rpnlar dorudan onun bedenine aktaryor:
iittiimi daha iyi anlatacak bir ey bulursam, sylerim.
Yepyeni bir para, uultularla, grkemli bir balang yapyor.
Telefonun zili durmak bilmiyordu. Srekli alyordu.
Amasak olmaz m, demitim ona.
Amasak olmaz, dedi. Haber vereceklerdi. Onlar eve almamz, burada saklamamz
gerekiyor.
Hemen giyinmek zorunda deilsin ki?
Giyinmezsem nasl yatrm karcm?
Gen koca telefona, evet, anladm, buradayz evet, bekliyoruz, oldu, tamam... derken
giyindi. Gen kadn da kasklarnn szsn tayarak. Aslarak. Aslmlar. Giyindi. Bir
hastaneye, ameliyata, bir tutukevine, yeillikli baheler dnda nereleri varsa hep oralara
srklenerek. Menekelerin, gl kokularnn dna, dna, btn kanat rplarn,
teninin, kendisinin dna...
Geldiler. Drt gen. Altydlar, ikisi eksik. Geldiler. Hepsi, sarldklarn bile anlamakszn
birbirlerine sarlp ayrldlar. Hayr canm, merak edecek bir ey yok, tabii burda
kalacaksnz, ya nerede? Bakalm, gitmeniz gerektii zamana kadar.
ilk karlamadaki kucaklanma, kucaklamalar dnda artk kimse birbirine dokunmad.
Yanaklara birer scak
pck bile kondurulmadan, gerginlikle. Bekleyi.
Asl bu ak, en gzel birliktelik, diye gemitir gen adamn iinden. Kadn, kasklarndaki
sancy bastrm, hi yokmua getirmitir. Birbirlerinden bir an'da kopma utkusu, byle
bir vnle...
Bunun da bir ak olmasna, zdenetimlerinin karsnda gururla, saygyla eilmesine
karn gen kocann nndeki kabarkln bir trl snmedii anlalyordu, darack
evde alt kii, banyo tuvalet kaplarnda birbirlerine arpyor ve mutfakta, kap
aralklarnda gizlice karsnn memesini skyordu. O da kocasna:
Bu gizli dokunulardan ireniyorum, demiti.
Ama, diyordu kocas da gzlerinde sahtekr bir ltyla, -sahtekrlk tanm kadnnd-
kimbilir daha ka ay kadn yz grmeyecek bu gen insanlar nnde dikkatli
davranmalyz; onlara eriemeyecekleri bir cieri -meyveyi, bile demeyi akl edemeyerek
evet, cieri, diyerek- gsterip geri ekmenin insanca olacan dnmyorsun herhalde?
Anlay hazinemizi kurutmamalyz. Kars ise, nemli, verimli kadnlk hazinesinin
kupkuru kesildii an'da ite, kap aralarnda memelerimi imdiklemenden ireniyorum,
diye haykr vermiti.
Odann hafif glgeler edindii stmavisi aydnlnda sevienler ne zil iittiler, ne kadnn
ln. Onlarn iittii, usul titreimler, ardan balayp cokuya doru yol alan ten
melodileri. Kesintisiz, uyumlu.
Gen kadn da neden sonra, anlayl olmam gerek, diyordu.
Biz hep anlayl olduk sevgilim, olmadk m?
Evet, diyordu teki de, kendimize saygmz kaybetmedik.
Bakalarnn da saygsn kazandk, kazanmadk m?
(Delikanllar yer yataklarnda uyuyorlarm,
ok yorgunlarm.)
Bak ite, onlarn da saygsn kazandk, kazanmadk m? Ne kazandk, demitin?
Onlarn hepsinin, diyordum da., herkesin sevgisini kazandk, saygsn yani.
(Gen koca, dorudan karsnn iki baca arasna girmek istiyormu, fakat artk ok sayg
kazanm biri olarak idenetimini yeniden yardma arm. Bylece kendine daha da
fazla ycelik duygulan edinmi olabilir. Bir zveri kahramandr, bir zgeci yldz, bir,
bir...) Uzun szn ksas, kestirip atyor: Vicdanm rahat. Kars da:
Evet, yle demektedir. Vicdan koltuklarmz ok rahat. Vicdan deklerimiz de. tyi ki
krediyle satyorlard da alabildik. Bence yine de daha gven verici bir yerde yaamalyz,
byle borlan borlan...
Ne demek yani? Nasl gven dolu bir yer?
(yle ya, syle bakalm kk hanm, nasl gven dolu bir yermi bu, yle bir yer mi
varm? Eer analk rahminin dndaysan, tamam! Bir elin yada, bir elin balda gven
dolu yer yoktur artk.)
Ona kalrsa gen kadn
ok alaka davranyordu.
u sylediklerine bakn hele bir:
Sadece seviirken, baka hibir zaman deil, sadece ikimiz seviirken kendimiz
olabileceimiz bir yer, demek istiyorum. Kesilmeden, doranmadan birbirimizi
tanyabileceimiz bir yer, anladn m?
(Yant yok. Ancak kocann yznde iri bir kmseme bcei.)
Plak izik. Kemanlar, piyanolar czrtlar takrtlar arasnda lmekte, fakat kadn inatla
srdrmekte (niyeyse?):
Anladn m? Kendimiz olabileceimiz bir yer. Bu hakk kazanmadk m?
Hakk m dedin?
(Surattaki bcek yzlerce yavruluyor ve her yavru an'nda iri bir dman bcek oluyordu.
Efendim, delikanllardan birinin ad Hakk imi de, kocann dili ondan byle zld,
diye anlatt bakalar. Artk o kadarn da sanmyorum ya, anlatanlarn yalancsym:)
Hakk dedin, Hakk dedin, Hakk dedin! Benim yatamda elin Hakk'sn saykladn.
Hakk orada uyuyor, ben burdaym, burda olan benim, ben, ben!..
Sen yoksun, demi kadn da. Ben de yokum. Hibirimiz youz.
Kendimize saygmz yok,
gvenimiz yok, stmavisi yok!.. Sonra da:
Kupkuruyum, diye alamaya balamasn m? Mehmet Akif Ersoy'u kazandk ya,
diyesiymi Hakk da.
O gn unutursak, bugn ok gzel bir gn. Kadn yrekli olabileceini hissediyor, erkek
iirli bir sesle onun kulana ho eyler fsldyor. Perdelerin ardndan vuran k, 82 gne
hafife yer deitirmesine karn oday hl dingin, iki gvdenin birbirini tam anlamyla
tanmasna izin verecek gvenli stmavisi bir aydnlkla dolduruyor. Plaklar yeni.
Kemanlar, allegro.
Adam, kadnn avuilerini pyor, sonra bileklerini; karnn karnna bastryor;
plerine kk bir ara verip parmaklarn onun salarnda dolatryor; alna den bir
tutam yukar kaldrrken soruyor:
"Neden yazk dediniz?"
Kadn enesini yukar kaldryor, plen avcunu kendi azna gtryor, orada adamn
pcn pyor:
"Yoo hayr, yazk, demedim. Yakn, diyordum." Mzik nekadar yakn...
Adam hafife gzkapaklarn indiriyor, maviliklerde yzyor, bu sesi iine ekiyor sanki:
Ne? Nedir o kadar yakn olan?
Kanatlarnz.
"A, evet!.."
Kanatlarnzn, enginlerde szlrken de bylesi yaknmda olmas, bylesi okayc,
gven verici...
Ama ben, kanatlan usul usul tenime vuran sizsiniz, diyordum.
A, evet, diyor kadn da hi armadan. Adamn ban yeniden avular arasna alyor,
yastn stnde yzn kendi yzne doru eviriyor. Glmsyorlar. Daha ok
gzileri glyor.
Adamn dil ucu, hi kanmazca bir kez daha kadnn ene ukurundan balayarak ene
altna kayyor. Usta bir kemancnn yay teller stnde nasl kayarsa, yle. Kadn da, bunu
daha martini zeytinini dudaklarnda gezdirirken yapmak istiyordu, diye dnyor
galiba"; tenini saran tende daha derinlemesine yerleebilecei kuytuluklar aranyor.
Aranyor, evet tabii, aranyor ama, bir sava muhabiri nasl btnyle sevimeye verebilir
kendini?
Neden vermesin ki? Hayatn o yan baka, bu yan baka.
Ne olsa, en azndan boaldktan sonra menisinde cesetler yzyordur.
Bunu da nereden karyorsunuz?
Dnyann iklimi deiiyor da. Kuzey snyor, gney souyor.
Eh evet, birtakm deiiklikler var. Arzn ekirdei souyor aslnda mesel...
Emin misiniz?
Neden?
Hayatn o yannn baka, bu yannn baka olduundan?
ocuk musunuz, hem de nasl! Onu gein, stelik cinayetler, lmler, kan, iddet cinsel
gc artrr, istei krkler.
Yaaa? Neyse ki sorun sadece cinsellik deil:
Elbette cinsellik! Siz ne sanyorsunuz? Savalar olacak da, sava muhabirleri olmayacak
m sanyorsunuz? Meninizde cesetler yzerse de yzer! in iyi yan da bu zaten, hem
savalarn, hem sava muhabirlerinin olmas!..
Fakat yle ya, adamn dili kadnn ene ukurunda gezinirken sanki btn ordular, hepsi
"Devam, devam!" demektedir.
Devam, devam, ara verme, devam et, devam!.
Elektrogitarlar patlamtr. No Love Make War Topluluu lk la:
don't give up! don't give up!
Delenda est Carthago!
(Patlayan belki de elektrogitarlar deildir, nk kadn BEN HER EY GRDM
demekte, tenine dokunduu ekik gzl erkein nnden yanm cesetler gemektedir.
SEN HBR EY GRMEDN. Burunlarda yank et, kemik, kl ve ak kokusu.)
Kadnla adam, kulaklarna biri bir eyler fsldam gibi duruyorlar. Birbirlerinden
bsbtn kopmakszm, kk kk soluklanarak dinliyorlar. Fsltlar sryor: Devam,
devam. Yakn deileri, dokunular bize unutturan her yl, her ay, her gn ve her eye
kar devam. Bizim yerimize mektuplarmz kucaklayp pen sevgililerimiz iin, bizim
tenimiz yerine kanl gmleklerimizi koklayanlar iin, devam...
Burunlarda yank ve kan kokulan, kulaklarda ise dokunakl esintiler brakarak uzaklap
yaklaan, yaklap uzaklaan fsldaylar, bir eit yaprak hrts.
Darda rzgr m kt, ne oldu?
Elektrogitarlarn abartl "don't give up!" lklar bu fsltlar, kemanlarn gaml
iniltilerini bastrmaktadr sanla-bilir, ama pek de yle grnmyor.
Kadn imdi gitgide snen gitar sesine kulak kabartm:
"Siz de iitiyorsunuz, deil mi?" diye sormaktadr adama.
Adam da ban yukar aa sevimli sevimli sallayarak yle yantlamakta onu:
"Vazgeme, devam... Yani alnan para, buydu yanlmyorsam."
Szlerine dikkat etmemiim, "ne kadar yaknd" oysa az nce.
"Neden, yazk, dediniz?"
"Yazk, demedim, hayr." Mzik nekadar yaknd oysa, "yakn" diyordum.
Tenlerinin dokunuunu yeniden duymaya balamlardr.
Adam parmaklarnn ucunu klotlu orabn bel lastiinden birazck ieri sokmu, kadnn
beliyle kuyruk sokumu arasn okuyor.
Vazgeme, devam. Kadn, demek buydu arknn szleri? diyemeyecek kadar yeni i
erimelerine tutulmutur. Bu nedenle yalnzca tmcesinin sonunu syleyebilmekte:
"Vaz m getiniz?"
Adamn eli az daha aalara, kalalara doru inmekteyken buulanm sesi:
"Neden?" diye sormaktadr.
Kadn ise kk bir kz kkrdayyla glmekte:
"Acl tavuktan..."
Bunu der demez orapl bacaklarndan birini kvryor, dizini yanndakinin iki baca
arasna sokuyor, skca yerletiriyor o dizi oraya. Adam da bu arada, bir delikanl
glyle, "ey," demektedir, "aslnda..." Fakat arky dnelim, devam, vazgeme
diyen arky...
Kadn dizini bulunduu noktada usul usul oynatyor. Denizin suyu yosunlu kayalar
yalyor; deniz kestaneleri suyla bir alp bir rtnyor; diz hareketi de buna denk bir
ivme kazanyor.
Kann demitiniz, sekizinin de mi diz yerinden kopmutu bacaklar?
Ya o ocuklar! Btn kemikleri krlm; ikisinin kafatasnda birer delik ve kan seli.
sizce?
Bir sava gzlemcisi seviirken bunlar unutabilir mi
At vuran adamn da vurduu at unutamad biliniyor. Atn gz hep ona bakar, nereye
gitse onu izlermi de... Evet. mrboyu.
Fakat tekiler, onlar? Onlar hangi at vurdular? Onlar vurulan atlar. Gzleri stmzde
olanlar.
Bir sigara imek istiyorum.
Bana da ver.
Konyak da ister misin?
Konyak, votka, sert bir ey. Ne olursa olur... im yor.
Giyiniyor musun?
Evet. Giyinsem iyi olacak.
Haklsn, tad yok. (Sarl bana ruhum, yorum.)
Ellerini yanndakinin omuzlarnda, boynunda, gsnde dolatrarak:
ok tatlsnz, diyor kadn. Scak ve tatl. Bir erkek teninin bukadar yumuak, byle ipeksi
olabileceini dnemezdim.
Bu, n yumuaklndan olabilir, diyor adam da, biraz utanga; orap lastiini belden
aa hafife kaydryor.
Hep sevielim olur mu? Her noktanza dokunmak, her noktanz pmek istiyorum.
Demek, demek...
Dizini bacaklar arasndan ekiyor, orabn kalalarndan aa yava yava syrlna
yardmc olmak istiyor.
Elleri oyluklara, dizlere, bacaklara doru birlikte kayyor, derken parmaklar birbirine
kenetleniyor ve imdi kim kimi okuyor; herkes kendi kendinin bacaklarnda, karnnda,
belinde mi geziniyor, pek belli olamyor. Ancak hazzn sa diplerini ince ince terlettii
seilebilir.
Yerkre ekirdei souyormu, diyorlar. Buna inanmamz iin bir neden var m? Kuzey
Kutbu da snyormu. Grdnz m?
Yerkre merkezi souduu iin snyormu. akay seviyorsunuz. (Bir n.) Bana kalrsa,
souyan her eyi sizin nefesiniz styor. Nefesiniz... scack. Ruhum akta kalmad iin.
Kadnla adam, kenetlenmi parmaklarla birbirlerine alevli pckler armaan ediyorlar.
Bu arada kadn, kk kala hareketleriyle de orabn ayaklarndan btnyle
syrlmasn salyor; bota kalan eli ise. gvdesini btnyle kendisininkine yaptrm
adamn srtn buluyor; parmaklan omurga kemii stnde yukardan aa, aadan
yukar gidip geliyor:
Gerekten grdnz m o ocuklar?
ikisinin kafatasnda birer delik vard.
Bileklerini tala krdklarn da m grdnz?
O zaman gzlerimi kapamtm.
Benim karlatm kadnsa, ltfen hayatm dinleyin,
dedi. ok ackldr. Bu ackl hayatn bir film olmasn istiyormu da. nce babas ok
kazanl bir sat yapm bu hayat stnden, sonra kocas biraz daha kazanl bir i
yapm mrnde tek bir temizliki, tek bir ah, tek bir amarc, tek bir skk dikiki, tek
bir metres tutmadan, bir kere bile geneleve gitmeden; daha sonra olu ok kazanl bir i
yapm, selm da syleyin anneme, sandn sepetini satsn da., diye diye; ondan sonra
da torunlar her eyi yok pahasna kapatmlar. Torunun olu sonuta, kaldrn bu
bunan leini buradan, diyerekten Belediyeye bavurmu. Ben de zaten kendisini
Belediye p kamyonu stnde grmtm; rastlamamz byle oldu. Bir yn soan
patates kabuu, rk kereviz sap, yumurta kabuu, deterjan kutusu, amar suyu
iesi, toz yuma, ul ve aput, sklm portakal kabuu halinde oradan bana sesleniyor,
hi ak yapmadm, hayatm film yapn, hayatm film yapn, diye haykryordu!
Adam, omurga kemikleri tek tek okanrken bacann birini kadnn bacana hafif hafif
srtyor:
Sonra o filmi yapmlar m?
Yapmlar. Ortaya ok elenceli bir ey km. Kadn kadnlarevine kapatmlar, orada
bulak ykam. Daha organize bir ykama hali...
Sava filmlerini de ok elenceli ekiyorlar.
Nasl yani?
Yani ayn filmi sk sk ekiyorlar, demek istiyorum. Ho bulunmasa ekmezlerdi, deil
mi?
Kadn derin bir soluk almtr. Buna bir i eki bile diyebiliriz. Sol bacanda ince ince
karncalanmalar duymakta, sa ayan sol ayak bileine srtmektedir.
Saat ka olmutur?
Adam da, gzlerinde bir bardaa boaltlan beyaz arap imgesi, belkemiinde ise tatl
rpertilerle bacaklarna durum deitirmekte, bunu hemen hi sezdirmeden, kayar gibi
yapmaktadr; gren her kimse, gzelduyuyu hibir biimde bozduklarn syleyemez.
Fakat adama sorulsa, ayakl arap bardann ince uzun boynunda gidip gelen kadn
parman ok ekici, erotik bulduunu syleyebilir.
yle mi diyorsunuz?
Ben yle algladm.
Fakat yalnz bu deil herhalde?
Yalnz bu deil, elbet. Kadehin boynunda gidip gelen parmaklarnz pek ok eyden
sadece biri.
Susuyorlar. Tenin btn arlarna kulak veriyorlar.
kisinin de gzleri kapal. Kadn, kirpiklerinin arasndan ve bu kadar yaknndan adamn
gvdesini byte altnda kalm paralar olarak seiyor. Biraz kulakucu, stnde seyrek
birka klla bir omuzba blgesi, yanan, yarn sabaha kadar ar ar srgn verecek
sakallarnn habercisi klrengi kl dipleri, burnun bir kanad, iinde ksa kvrck kllarla
bir burun delii. Biraz aknlkla kendisine hi itici gelmediini ayrdettii o kk
sevimli ben ve burunii karanl, evet,
kvrck kllar, kzlms klcal damarlarla iticilik yle dursun, ekici, hatta kkrtc bir
burun delii bu; ba ve omuz blgesinden biraz uzaklap gvdenin tamamn grmeye
itiyor; istei duyan bu itiye uyuyor, kendini hafife geri ekiyor, ban belli belirsiz
arkaya atyor, yine de bu uzaklktan yaknndakinin sadece bala karn blgesi arasn
para para grebiliyor. Sular altnda plak, yanyatm mermer yontu. Alt yann
kumlarn rtt yontu. Sanki canl, kmltl.
Bu kprtllk kadn yeniden kendine, ta yaknna aryor olmal, nk gvdesi
mknatsla ekilmiesine yine adammkine yapyor; ekim ylesi gl ki, kadn btn
btne bu kprtl bedenin iine girip orada eriyebilir ya da onu kendi iine alabilir.
Bu durumda kollar sarlmaya, kenetlenmeye yetmemektedir. Bacaklardaki
karncalanmalar artmakta. Sonuta kadn stteki bacan nce havaya kaldrmakta, bir
kavisle adamn beline sarmaktadr. Hem de ipek bir boyun earbyla sarar gibi.
Tedirgin rpertiler siliniyor; yerini cokulu bir ykselie brakyor. Adam, ban dayad
gs, sokulduu boyun altnda kprck kemiklerini s derecesi ok daha yksek
pcklere bouyor. Eli, belini saran bacak stnde kouyor, aranyor, sabrszlanyor.
kisi de kayyor. Derin sularda yzyorlar. Sonra birden, ayn an'da suyun yzne
kyorlar.
Salar slak. eneyle alt dudak arasnda tuzlu ak kpkkler.
Duruyor, soluklanyorlar.
Klavsen, birbirine uyumlu iki nabz at sesi vermektedir. Herkesin iitebilecei kadar
yksek atlar.
Kadn, derin sulardayken azna ald kulak memesini imdi iki parma arasnda
okamaktadr. Adamn bir avucu, btnyle dokunarak deil, ancak belli belirsiz deerek
onun teninde; karnnda, meme stlerinde gezinmekte.
Soluklan ar ar yatyor.
"arap size deilmi," demektedir biri, utanga. teki de neden olduunu artk bildii bir
i kalkp oturuuyla, gzlerini hafife kararak:
"Ben de arap bardandan su iiyorum zaten," demektedir.
itiyorum. Gryorum da.
Adam biraz afallamtr.
Az nce bir bardaa
arap boaltlmad m?
Kadnn parmaklar kadehin
boynunda inip kmad m?
Sorular hemen siliniyor.
Viyola adamn iirli ses tonuyla girmektedir sahneye. kinci keman incelikle bir adm geri
ekilmekte, birinci keman viyolann giriini selamlamaktadr.
Deniz Maaralarnda Uultular (tutkulu, ekici/gaml, iniltili:)
Ldam, elinde olmadan derin bir soluk alp vermitir:
Beni iinize almsnz gibi duyuyorum kendimi. Olaanstyd. yle ki, yeniden
dalmamak iin g tutuyorum kendimi.
Kadn, ban camdan yana evirmitir. Zaman anlamak iin deil, oradaki
yansmalarnn hl yle stste, iice durup durmadn bilmek iin belki. Belki de
odann st-mavisi aydnindaki glgelenmelerden ok holand iin:
Bu mavilikler derinleecek, daha koyulacak ve beni hep aracak.
Dnyor, buulanm su bardann slaklnda parmaklarn dolatrarak adama
bakyor.
"Bir ey mi demitiniz?"
"arap size deilmi, diyordum."
"A, evet. Ben de arap bardandan su iiyorum zaten, bakn."
Birbirlerine biraz daha ak glmsemededirler.
"Evet."
Garson hi gelmese de olur, telefon hi almasa, burada byle kalsam... plerinizden
mutlu oluyorum, okaylarnzdan. Gvdelerimizin yanyana, iice derinlere kula
attn duyuyorum, bundan tentesi tadlar deviriyorum.
Kadn onu yanaklarndan, alnndan, gzlerinden ardar-da pyor:
Beni tanyor, beni tanyor!
Adamn eli karndan biraz aaya, kk tepecik stne kayyor, parmaklar orada da
dokunmakla dokunmamak aras halkacklar iziyor:
Ah, siz beni tanyorsunuz!
Parmaklarn karn altndaki tepecik stnde biraz daha dolatryor: Burada kalmal
mym, yoksa ilerlemeli miyim?
Btn sorun, acele etmek durumunda kalabileceimiz, diye fsldyor kadn.
Adam elini usulca geri ekiyor, arafn stnde onun elini buluyor; tutup skyor:
Acelem yok. Sakin olun.
Kadn da skyor adamn elini: Trenin sizsiz gideceini biliyordum.
Srtst dnyorlar. Birbirlerini smsk tutmular. Yzleri tavana dnk, gzkapaklan
yar rtk.
Dinliyorlar.
Viyoloncello uultularla yaklayor.
Deniz maaralarnn ok daha uzaklarda, daha derinlerde olduu syleniyor.
Dayanma olmasa, gidilemezdi.
Karlkl yardmlama olmasa, biz hibirimiz sa kamazdk oradan. Kadnlar ayba
pamuklarn paylarlard, ilalan da paylardk, vitamin haplarn falan. ocuklar, tabii
asl ocuklar... Onlar beslemeye, okayp pmeye gc kalmam analarn yerini tekiler
almaya alrd.
Kadn bir yanan adamn yanana bastryor:
Bana bunlar anlattlar ite, demiti. Gittiim her evde, uradm her mahkeme
kapsnda, bir zamanlar tutuklu kalm, yllarca koularda yatm kadnlar bunlar
sylediler. Ben de onlara, ya imdi ne yapyorsunuz? dedim. Onlar, imdi de seviirken
erkeklerimizle dayanyoruz, yantn verdiler. Her birimiz tekine kar anlayl olmaya
alyor, dediler. Gzlerini kardlar, ses tnlarnda bir itensizlik sezdim. Peki, dedim
ben de onlara, baarabiliyor musunuz? lerinden yalnz birinin akszl davrandn
sanyorum. nk o, bilinen bir ey bilinmiyormu gibi yaanamaz ki; zaten affetmek de
onur krc olurdu, dedi. O zaman biraz rktm itiraf ederim. Zaten affetmek onur
krc olur, diyordu kadnlardan biri. Dnn, daha minicikken kardeleri kl edilenler
bugn bakalarn yakyorlar da...
imdi elbette sorabilirsiniz; ne mnasebetle, diyebilirsiniz, kadnn kocas zaten sava
muhabiri deil miydi ve karsnn bilebileceinin ok tesinde, btn dayanmalara
karn nlenememi, nlenmemi lmler tanmam myd?
Dizden kopan bacaklar, paralanm kaburga kemikleri, tala krlan yeniyetme bilekleri,
kent alanlarnda akan kan, tarlalarda kan izi? Brakn bizi, biz kendi hesabmz kendimiz
greceiz, diyen lklar iitmemi miydi?
Ya da kahvede jandarmalar olurmu, insanlar o gn birka genci yakalattklarn
konuurlarm; akalar, takazalar arasnda jandarmalarla birlikte piti oynarlarm:
akma sen aldn, yeni damadn eyini de ben istiyorum haaa!
Bizse stte tahtalar gcrdatyorduk. Daha tede, kahvenin anda, tozlu, orasna
burasna yapalar, naylon torba paralan taklm zengin alnn dibinde yoksul bir
kpein yakalad kemik parasn kemirdii iitilirdi. Onun hrltlar bizimkilere elik
ederdi. Kpek jandarmalardan birinin mi, kyllerden birinin mi, bilemiyorduk.
Bunu dnmen sama. Sahipsiz bir kpek. Herkesin olabilir.
Birbirine kenetlenmi parmaklar geviyor. Kadn elini usulca ekiyor, getirip
yanndakinin te yanna, yataa dayyor. Doruluyor. Sonra sa elini dayyor, biraz daha
kalkyor ve bir sre ylece altndakini rten glgelik gibi duruyor; ardndan yava yava
iniyor, bedenini adamn bedeni stne yumuack seriyor; karnn onun karnna,
gslerini gsne yaptryor. Adam, stndeki kadna kendini geveke brakmtr,
fakat ok gemeden ellerini kalalarna koyup bastryor. Karnlar, karn alt kuytuluklar
ve tepecikleri karlkl her milimetre karelerine deene dek yineliyor bunu.
imdi kadnn bacaklarn biraz yukar ektii, dizlerini bkt, altndaki karnla kendi
karn arasnda belli belirsiz bir boluk brakacak biimde durduu seilebilir, incecik,
sezilir sezilmez bir esinti iki karn arasndaki bu bolukta anafor-lanarak ikisinin de
derisini okayp gemekte, okayp gemektedir.
Gn dnyor.
Akam iniyor.
Sular karard.
Bayrlarda tutumu iki cam. Sana bir tepeden baktm, ardnda vatan semtinin
ormanlar kuytu.
Kadnla adamn karnlan, karn alt blgeleri rper-mekte. Ho bir rperti bu, okayan
serinlik. Herhalde. nk ikisinin de yznde okanan ocuk yznn sevinci var.
Deniz kestaneleri hem kendi rpertilerini, hem esintinin suyun yznde yaratt ltl
titreimleri ayn an'da m alglarlar?
Olabilir. Bazan.
kisi de uzanp ak keten rty stlerine yarya kadar ekiyorlar.
Su, kayalar, deniz kestanelerinin esmer kabuklarn yalayp geri ekiliyor, sonra gelip
yine pyor onlar. Adamn dudaklar da ayn yaklap uzaklamalarla kadnn gs
ularna deiyor, hemen hi azna almakszn.
iittiniz mi? diyor adam dudaklarnn iki deii arasnda.
Kadn da damanda eskiden kalma, inceltilmi ve henz suyun silemedii bir martini
tadyla:
"Evet..." diyor sadece. Evet, uultulu mzik.
Sularn maaralara dolup boal.
Onlarn yakla.
Olamaz.
Evet, inan bana. iiler yrd zaman yrmtm ama, kadnlar yrd zaman
yrmedim. Copla vurmular, kadnn belini krmlar...
Bitanem. unut demiyorum, unutma. Hibir eyi. Bizi de.
Fakat nasl olacak? Ne dedin?
Unutmaynca nasl bitecek? Yani nasl balayacak?
Seni plerimi, gslerinde mine iekleri atrm, iler ldattm unutma, demek
istemitim. Saksdaki iee su vermeyi unutma. Dolapta iki yz elli gram kymamz
olduunu unutma.
kr, demiyorum! krnle terket beni!
Of bu kadnlar, kadnlarn aclar, aclarn kadnlar!. Bir teselli ver.
Seni kim ldrd peki?
Sevgilim unut, unutma demek istemiyorum.
Tanrm beni batan yarat!.
Haydn'n yeni bir tapnma kuarteti bulunmu, onu mu alyorlar?
lgaz Dalar inliyor.
Tanrm beni batan yarat!
Ak keten rt, hafif yukar kalkk yuvarlak kalalar stnde, dalarda yaylalarda koan
ksrak yelesi benzeri dalgalanyor. Altnda, tam o blgedeki dalgalanlarn, yumuak ini
klarn strtl, incelikli davurumu da olabilir bu. Ya da belki kadnn plak srt
artk imdi adamn omuzlarna doru ilerledii iindir.
Size gslerimi btnyle vermek istiyorum da, diye fsldyor kadn.
Ola ki adam, byle bir ey iittiini sanyor. Yakaland yrek arpntlar bir bekleyiten,
hayli meraktan, yaklaan deniz maaralar uultularndan ya da belki sadece bir yanlgya
dm bulunmann tedirginliinden douyor olabilir. Ama bakn ite, yanlg yok.
Maaralar deniz haritalarndaki maaralar. Ban usulca eviriyor, beklediinin
kendiliinden ok yaknna gelmi bulunduunu gryor. Sonra daha ak seik iitiyor:
"Evet, byle..." Bugn ok cesur olacam hissediyorum demitim size, deil mi?
Bir memesinin ucunu altmdakinin iki duda arasna brakyor.
Adam herhalde doyumsuz bir agzl durumunda olmak istemiyordu. Btn gl
zlemine karn nne konulan azck saknganlkla karlamas bundandr, denilebilir.
Lokmalar byk byk koparp yutmuyor Garson her n gelebilirdi, nnze
koyduum ikinci martininin zeytiniyle yeterince doydunuz mu beyefendi? diyebilirdi.
Stmaviliine girene dek bunlarn hibiri olmamt, daha ne isteyebilirdi ki? Sevitii
kadnn memeleri gzlerinin nnde gittike canlanmakta, dirilmekteydi. Az nce pek de
o kadar atlgan deiller miydi?
Ayrca, kadn soruyordu:
Fakat bunu sevmeyebilirsiniz?
Yok, byle deil. "Ama belki siz acl seversiniz?"
Her eyi bir lokmada yutup tketmemek iin, hem ikiyzllk snfna girmeyecek, hem
ikisini de incitmeyecek bir yol yok mudur? Galiba adamn byle bir yolu var. Belki
kadnn da olduu iin. nk, adam dilini meme ularndan ok, onlar evreleyen
prtkl halkada dolatrrken, o da eiliyor, dudaklaryla, kendine sunulann deerini
bilen yzn buulu tatl glmseyilerini yudumluyor.
imdi artk, birbirlerine hem ok alk, hem de karlkl tkenmez gizleri bulunan iki
sevgilinin i ekilerini iitmemiz gerekmekte.
Iekileri iitiliyor belki, fakat adamn dudaklarnda pler henz rkek. Sarld
bedenin btn kanallarndan kaplar usulca tklatmadan gemenin onmaz yaralara
yolaacan dnyor olabilir.
Kzla olan sevimeye girimiler girimesine de, araflarn kedi desenleri varm. Uzun
byklaryla glen, pene
atan, srt kabartp hrlayan bir yn kedi. Gen adam karsna, ne bileyim ite, diyordu,
miyavlamalar arasnda sevitiimizi bir trl anlayamadm. Srekli kedi miyavlamalar
iitiyor, penelendiimi, boynumun, yzmn, karnmn, kalalarmn trmklandn
sanyordum. Unutma ki, bu benim ilk defa tepeden trnaa plak durumda yine tepeden
trnaa plak bir kzla ayn yatakta oluum; kedilerse cierlerime, bbreklerime
saldryorlard, biliyor musun, doluyor doluyor boalamyordum, hep byle oluyordum
ite. En kts, organma bir pene atlacakm gibi, dnsene... Kars bir
kmsemeyle onu itiyor, ban eviriyor, neyse ki benim nevresimlerimde hep iek ve
kelebek desenleri vard, hl da yledir; onlarn sesi kmaz; miyavlamaz, hrlamaz,
trmalamazlar, diyordu.
Ama iek saplarnda dikenler olabilir?
Eh artk o kadarna da katlanmak gerekir.
Yok, niye? Aslnda insann dmdz, ak pak araflar olmal.
Ak pakm! Ayol sular ya akmyor ya da kirli kirli akyor, kaymak gibi araflar bile bir
defada klrengi alyor.
Bir ey mi sylediniz? Uultudan iitemedim.
u iste pasta beyaz tl perde kullanmak pek akl ii deil artk, diyordum.
Dmdz, ak pak araflarm!..
Renkli olacaksa, ille hayvan resimleriyle desenlenmi olmas gerekmez ki; sonra yle
dalgalar, yelkenliler, Eyfel kuleleri falan...
Uzatma. Bunlar Eyfel Kulesi'nin asln grmeyenler iin. Herkes gremedii yerlerin ve
eylerin bari resmi, deseni falan olsun ister; ipek iamarlan, salkl gneyan plak
erkekler, yelkenliler... Fotoraflar ne iin ekiliyor sanki?
Asl uzatan sensin. Yataklar ve araflar da uyumak ve sevimek iindir.
Ayn zamanda lmek iin. Memelerin nekadar dz. Dmdz. l. Ne dedin?
Yorgunum. Uyumak istiyorum. yi ya, uyu. Ama hi deilse horlama! Sen horlaynca ben
uyuyamyorum, memelerim dmdz kalyor. Yarn arkadalarla gideceim. Nereye
gideceksin? ieceiz.
Kadna m gideceksin? ieceiz, dedim, iin bakalm. Biz de kadnlar matinesine gideriz.
(Byle yelkenli melkenli araflar
nereden bulursun bilmem ki.
Dalgalar kpre kpre stmden geiyor,
uurtulu deniz maaralarna doru
srkleniyorum. Bouluyorum, gecenin bir saatinde
sular altnda, kalyor yorum.
Ahhh ok yorum, ye ye bouluyorum!)
it, uyan uyan! Yoksa kbus mu gryorsun?
(Kediler miyavlyor. Susturun unlar, brakn uyuyaym!)
iim donuyor, ayaklarm buz, bamda gurbet yelleri... Derdi strab ben mi yarattm?
Gecelerboyu arklar dinlemiler. Sular maaralarda uuldam; erkek, dostunu
baklamadan nce:
Ona ka kere, kadnlar matinesine gitme, dedim! diyesi.
Kadn, dudaklarn imdi adamn kulak arkasnda gezdiriyor. Scack nefesiyle ardarda
pyor oradan:
Demek kulak arkanzdan plmek sizi gdklatyor?
pleri arasnda, adamn kk haz lklarn o-alta oalta srdryor:
Haklsnz, ben de vitrinlerde, dergilerde, her tr reklam ilerinde ve byk maazalarn
iaman satan ksmlarnda uur bcekli,"iekli, puanl, kalp desenli ve I love you'lu
donlar grdke dayanamam; byle dinmez glmelere tutulurum. Evet, evet, ite tam
byle, baylacak kadar; kululan da vardr sonra, tavanllar, zincirlileri, kilit ve
anahtarllar... Ayrca orasndan burasndan alm pencerelileri; hepsi de beni
kahkahadan deli eder,- hele puanlar pembe ise, hele hele zincirlere altn rengi verilmise...
Prangalar altndan oluyormu, demek prangalar altndayken de olunuyormu,
diyebilelim yeter ki! Sonra, nal desenlileri vardr. Mesela, nallarn evresinde drt
yaprakl yoncalarla uur bcekleri uuur, hi grmediniz mi? Uuur dururlar... Nal
sesleri arasnda.
Birlikte glyor, glyorlar. Bedenlerinde anszn hzlanan bir devingenlik.
Uultular daha yakn imdi. Stmavisi aydnlk bir ton daha glgelenmi.
Galiba artk ayn dengeyi koruyamayacaklar. Ayn dingin sularda zerafetie
yzemeyecekler; kanat rplar birbirini kollayan ayn uyumu gsteremeyecek...
Kadnn az adamn boynuna iniyor; kk kk diliyor onun boyun derisini,
trnaklarn oyluklarna batryor.
(Ah ekerim, u kedileri de nerden aklma getirdin!)
Karn aa inip kyor, meme ularn adamn meme ularnda gezindiriyor ve kk
yosunlu tepeciin altna doru kayp gelen disiz timsahn ban hissediyor. Canavar,
kendi gibi nemli, ayrca karanlk kuytuluklar aranyor.
Uygar insanlar kendilerini denetleyebilirler pekl, haz veren dakikalarn uzamasn
salayabilirler, diye yazmaktadr haftalk siyaset-kltr dergisi. Adam bu tleri
dinlemeyecek olabilir, ama imdi iki meme arasndan burnuna dolan hafif tarni bir
koku, bu kokuyu tayan esintisel ses de ona acele etmemek gerektiini, byle ite, evet
byle ok iyi olduklarn fsldamaktadr.
ikisi de hem haz, hem acda yuvarlanyorlar.
Dayanamyorum, bekleyemeyeceim! Koca saldryor, kars da yeryatamda tahtalarn
stne atyormu kendisini. Tahtalar her zamankinden fazla gcrdyormu:
Sana acele etme, demitim! stelik her seferinde ste kan ve nde giden olmak zorunda
deilsin! Brakma! Kahraman istemiyorum, sevgili istiyorum!
Adam kadnn kalalarna tutunuyor. Timsahn ba hl saldracak kuytuluklar
aranmakta.
Gitmeyin, kaln...
Sesi, puslu perdeli.
"Ne dediniz?."
"Hayr, hi..."
Sanrm, gitmeyin, dediniz. Nasl gidebilirim ki? Hem neden? diyor kadn bouk bouk.
(Bununla birlikte boynumu hafif hafif dilemekten caym, dank salar arasnda yz
terden yaldzl, burun kanatlan rpntl, bo kalan az lgn, bir gz yan kapal, tekiyle
bana bakyor: Nasl gidebilirim ki? Hem neden?)
Kendini denetliyor, yatyor; bu kez dmdz bakyor adama:
Size dokunuyorum. Sizi duyuyorum. Bana dokunuyorsunuz. Duyuyorsunuz beni. Bunu
seviyorum. Sizin beni almanz beklememeyi seviyorum. Bilseniz, gece, karlar stnde
ona sarldm zaman, iyi ki beklemedim, diye dnmtm.
Karlar stnde mi, dediniz?
Tren bir baka trenle arpm, gerideki vagonlar raylarndan kurtulup iindekilerle
birlik karlara frlamt. Haykrlar, iniltiler, ller, yarallar, souk, kar stnde kpkzl
kan. Kar, kan snger gibi iiyor, yine de yzeyinde sulandrlm geni kan lekeleri
kalyordu. Sinir tellerinden baka hibir yerlerinden yara almadan ayakta kalabilen birka
kiiden biriydi. Yolun kysnda, rayn teki ucunda sapsar yzyle bu erkei
gryordum. Scak bir kucak, gvenli bir yer; bunu lesiye istiyordu, duyuyordum. Karn
kan emiine bakarken aklna hep ocukluu geliyormu; karla pekmezi kartrarak
yaptklar kar helvas. ocukluu, evet, scak bir kucak, boynuna dolanan kollar, yzn
pen dudaklar... Sa kalanlar, donmu ayaklar, mosmor ellerle llerin, yarallarn
evresinde dnyor, aresizlikle kvranyorlar, imdat bekliyorlar; imdaat, diyorlar, ller
donuyor, biz donuyoruz! Azlardan fkran buharlar ortasnda sar yzler daha da san,
daha da uzak grnyordu. Orada yatan ller, burada ayakta duran ller, hepsi,
anlyor musunuz, hepsi baka bir dnyaya aitti sanki. En ndeki vagonlardan birinde
olmak, somut gerein dnda olmak demektir ya, ben de olup biten benim de iinde
bulunduum trene olmam sanyordum. Sadece o san yzl gen adam, onun duruu,
aran, gaml bak... Beni durumun iine eken buydu. Bulunduum yerden hzla
koparan. Ona gidiyordum. Gittim.
Kar helvas... Bir daha hi kar helvas olmayacak.
Bunu syledi. Daha ben karsnda durur durmaz.
Olacak, dedim ben de ona. Hep olacak.
Elinden tutup bir hendein dibine ektim. Orackta yatrdm, kollarma aldm, stne
ktm; onu stmak, onu di-
riltmek iin ne gerekiyorsa yaptm; kendim de snmak iin. Azmza, bacak aralarmza
buzlu karlar doluyordu, titriyorduk. O hl, kar helvas kanla karld, diyordu; ona daha
yakn sarlyordum, btn scak kelerimi, kuytuluklarm, maaralarm ayordum ve
bacak aralarmza dolan karlar gitgide kendini unutturuyordu. Sonra artk kendimizden
baka hibir eyin yk kalmyordu stmzde; etimiz, snan kanmz, rpnan
organlarmzdan, lmemi olmamzdan baka hibir ey kalmyordu.
Az nce vurucu kesilen timsah ba kendine beklenmedik bir sevecenlik edinmi,
bulunduu tepecik altn kk dokunularla pyor. Adamsa, dudaklar kadnn
salarnda:
myorsunuz ya? diye fsldyor.
Yant almadan rty biraz daha ekiyor kadnn stne. Sonra o anlatyor, sonra
kendisine anlatlanlar da anlatyor, teki gsnzden henz hi pmedim, bu omuz
banzdan da, diyerek...
Evde, scack bir odada, birer kadeh konyan banda-larm. Erkek yaadna,
yaayanlarn da hl yaadklarna inanamyormu. Unuttuunu sand her ey, tenini, i
organlarn daha beter rperterek stne stne geliyor, karlarda birlikte debelendii
kadnn kim olduunu bile hatrlamyor, onun yzn bulamyormu. Yoksa byle bir
kadn yok muymu, hi mi olmam, bilemiyormu.
ikinci keman yeniden tam burada giriyormu. Andantino grazioso Arkadaki drt
vagonda olanlarn arkadaki drt vagonda olmaktan baka ne sular var; benden, senden
ne farklar var, dnsene! Ama onlar ldler, yaralandlar, ben yayorum, evet
yayorum, ite buradaym, kollarnda!..
(Demek yle biri varm.)
Hadi, unutalm artk.
Hayr, unutmayalm. Unutma.
Gen kz delikanlya sarlmtr. kisi de tir tir titremek-teler. Scak kan, yerde fazla
dalamadan da karda hemen oyuklar amakta...
Keke sana her eyi bu kadar ayrntsyla anlatma-saydm, demektedir delikanl.
Kazay iittim. Gazeteler yazd, haberlerde de gsterdiler. Beni bana sulu kldlar. Kar
oyan scak kan, onun kan.
Arkada olarak kalalm'larda direttiim iin duyduum pimanl anlatamam, isteklerine
kr davranmaktan, en balanmaz, kendim de istediim halde, evlilikten sonra'lara
getirmekten...
Gen adama smsk sarlm, karda erkein organn tutup kendi maarasna sokan
kadna teekkr m borlu, yoksa ona dman m, bilemeyerek yineleyip duruyordu: Bir
daha hi olmasn!
Hadi, sakin ol artk. Bak ite buradaym. Kollarn-daym.
lebilirdin, donabilirdin!
Sonra beni scack yatann iine ekti.
Neyse ki araflarda sadece mavi puanlar, birka da seyrek iek deseni vard, diye
anlatm sonra. Glmler. Ardndan gaml gaml ban sallam, bir yandan nianlsn
perken, bir yandan da:
iyi ama ben kiminle evleniyorum sizce? Karda benimle yatan kadnla m, okul
arkadamla m, yoksa rencimin mavi puanl donuyla m? diye sormu.
Nianls ise:
Ama ben kiminle evlendiimi biliyorum, demi.
Hangisiyle? Kedili arafta yatanla m, yani yatamayanla, yoksa?..
Hepsiyle. Gidip dnmeyenle de!
Titreimler yeni bir ivme kazanmtr. Sular oluklara dalp kyor.
Bilinmedik tek nokta kalmamasya dokunuyorlar birbirlerine.
Ka kii ld? Yirmi yedi.
Gen kz yeni bir titremeye tutulmutu. Delikanl onu karnnn altna almt sonra.
Kanatlarn am, stn rtmt.
Fakat dostum, ller, yarallar, azma, bacaklarmn arasna giren kanl karlar hep
birlikte yatan iine doluuyordu. Sava muhabirliimin ilk ay, dnebiliyor musunuz?
Konyak kadehleri boalm, araflar buruuk. Gen adam kadnn altndan syrlm:
Yapamayacam, hayr, demiti. Kadn da: Senin aletin ok kk, ondan yapamyorsun,
demi.
(Herkes de her eyi gryor artk,
iitiyor. Bu iyi mi sizce? iyidir.
Ama nasl gstereceine bal
deil mi? Olabilir de...)
Hayr, myorum, diyor kadn; yzn adamn salar arasna gmyor. Timsah ba,
kk tepeciin altndan biraz daha boyun uzatyor.
0 halde gitmeyin, diye fsldyor adam yeniden.
Neden gideyim, diyor kadn da ok daha bouklam sesiyle. Eli timsahn ban buluyor.
Avcunda skmakszn, belli belirsiz okuyor; sabr iin ona teekkr ediyor belki:
Arkadaki karton kentin nnde gryorum sizi. Hayaliniz cama vurmu, ylece, imdi
olduunuz gibi, rlplak.
Ama orada yalnz deilim, sizinleyim. Beni pyorsunuz. Kulak arkamdan da
pyorsunuz, biraz gdklanyorum, houma gidiyor, organma dokunuyorsunuz, derin
rpertiler geiriyoruz, maaralara yaklayor, oralarn gizemli uultularn iitiyoruz; size
yp mediinizi soruyorum, me-
diinizi sylyorsunuz; sizi duyuyorum. Btnyle. Az sonra ok daha derinlerde
olacaz.
Kadn az nce zaman bilmek istediini anmsyor, sonra da unuttuunu. Bu belki de
mrmn en houma giden unutkanl, diye dnyor herhalde.
Bilei masa stnde dururken kol saatine ylece bakmt. Soluunu tutmutu:
Zaman imdi akmasn. imdi zaman burada kalsn.
Zaman kalyor. Avcu canlanan hayvann bandan gvdesine iniyor, ancak hep yle,
tutmakszn, skmakszn.
Adamn stnden usulca yana kayyor. Timsahn imdi akta kaldn, maarasn
aradn biliyor, ama onu kkrtmayacak. Gzleri bolukta, belirsiz bir noktaya evrilmi,
teninin btn noktalarnda gezinen parmak ularn, boynunu, akaklarn pen dudaklar
dinlerken...
... benim anlamadm, dnde byle bir eyi nasl grebildii. 0 kadar gzel sevilirken
byle bir d nasl olabilir? Erkei her zaman duyarl. Krp dken deil, bakp byten.
te yannda. lme dek yanyana. Nasl olabilir ki byle bir d?
Adam biraz yan dnm, sol bacan sa baca stne atmtr. Kmldanan timsah
bandan utanyor, onu gizlemek istiyor, denebilir. pcklerinde gizli sorular:
Durdunuz? Bir ey mi istediniz?
Kadn ban yastkta iki yana sallyor:
Hayr. Yani, evet. pleriniz, okaylarnz hep byle srsn istiyorum.
Adamn omuzbandan telere bakm:
"arap bile hl gelmedi," diye mrldanmt.
teki ise hl maaralarn gizli uultularn iitiyor. Viyolonselin gaml ayak seslerini.
Kadn kulak veriyor:
Evet, yalnz ayak sesleri, yrek vurular bu ite.
Birlikte dinliyorlar.
Beklememin, kendimi sizi dinlemeye brakmamn nedeni, bu iniltili soru. yle bir d
nasl grebildiim.
Anlatmak m istiyorsunuz?
Evet, anlatmalym.
Birbirlerine doru yan dnm durumdalar.
Kadn, az nceki uzakl hi olmam gibi, adama bsbtn sokuluyor:
Anlatmalym evet. Size. Yoksa, lene dek yebilirim. Dinleyin.
Hastaymm. Yryemez durumdaym. Beni karatop-rak denilen bir sedyeye yatrmlar.
Erkeim de beni oraya yatranlar arasndaym. Hep birlikte stme asker battaniyesine
benzer bir rt ekiyorlar. Sen burada bekle, biz imdi geleceiz, diyorlar. Geri dnp
beni alacaklarm. Erkeim de ayn eyi sylyor: Sen burada bekle, biz gelip seni
alacaz.
oul sylyor. Oysa ben onun birinci tekilden sylemesini umuyormuum. Gelip seni
alacam, demesini. Beni bekle, demesini.
Btn ak masallar ve destanlar byledir nk, deil midir?
Geri beklememi syleyenler oul, ama ben yine de inanla, umutla bekliyormuum.
Bekliyorum. Mevsimler geiyor. Gelen giden olmuyor. Erkeim?
O da gelmiyor.
Mevsimler deiiyor. Kar ya balyor. Kar srekli yayormu.
Asker battaniyesi de, kirpiklerim de youn kar altindaym. yormuum.
yorum.
(Yatakta adamn koynuna daha iyi sokuluyor, ona sarlyor, lk nefesini alnnda,
salarnda duyuyor.) ok yormuum.
Bardm:
Donuyorum. Kar gzlerimin iine doluyor. Ben srekli baryorum, kar ise srekli
yayormu.
(Adam smscak plerle pyor onu.)
Yayor, yayormu... Bardm, ama toprakta, srekli yaan kar altnda kalmaktan
barmyormuum, hayr; insann insana kar sorumsuzluuna katlanamyormuum,
buna bakaldryormuum da ondan. Elleri ayaklan zincirli isyan! Bu nedir, bilirsiniz. Bilir
misiniz? Dte olur. Hastaymm. Dorulamyorum. Erkeimse, biz gelip seni alacaz,
demi. Tabii 'biz' denince gelecek olanlarn yzn gremiyorsun. Kim olduklarn
bilemiyorsun; soyutlayorlar; giderken de soyuttular; gelecein gelmeyecei de buradan
belli olmalyd, diye dnebiliyorsun. Bir yandan da diyorsun ki, ama szvermilerdi,
geleceklerdi!. Ad sedye olan topraa beni 'onlar' yatrdlar, ben kendim yatmadm.
'Onlar':
Sen yat, 'bizi' bekle; 'herkes' iin iyi olan budur, dediler.
Ben de 'herkes'in hakk yenmesin diye, karla rtlen kara toprakta yatyormuum hl ve
'biz' olan erkeim hibir yandan grnmyor, hibir zaman grnmyor; giderek soyut
olarak bile yok ve ben o zaman buz tutuyormuum.
Kadn adama daha sk, daha sk sarlyor, onu kendine ekiyor; kk tepecii altnda
ekinik, tedirgin, ar ar soluyan organn ban hissediyor:
Byle bir d grdnz m hi? Ruhunuz buz keserken iinizin acdan ve isyan aleviyle
cayr cayr yandn duydunuz mu?
Adam onun slak kirpiklerini pcklere bouyor:
Tam tamna aynsn deil, ama sularda yzmek, slak araflarda yatmak, bir defa da buz
stnde sevimek gibi tc eyler, evet, grdm saylr. Fakat durun bakaym, bu
sonuncusu dte deildi, gerekti yanlmyorsam. Bir otobs kazas ardndan galiba...
Kadn altta kalan kolunun birini kurtarp parmaklarn onun karnndan aaya doru
indiriyor. Orada, az daha aada canllk, dirim kendisini bekliyor. Bu kez ona
dokunmakla yetinmeyecek, tutacak onu, alacak, birlikte dalacaklar o uultulu maaraya.
Tek maaraya.
Adam pyor:
Biliyor musunuz, korkmuyordum. lmek, lm; bunun dncesi beni hi
rpertmiyordu da, o unutu.. bakn ite bu arl tayamyordum. Szvermiti. Pekl,
yle olsun, szvermilerdi...
Parmaklan dirimin nemli ban, ipek derisini buluyor. Bir timsah olamaz bu. Bir
ipekbcei, diye glmsyor dudaklar.
Ayn glmseyi yineliyor:
.. o unutu.. bakn ite
bu arl tayamyorum. Szverdi.
Pekl, yle olsun, szverdiler...
Elden ayaktan dmemeye bakmal.
En kk inancm yok.
inan? Sahi, inan aslnda bunun iin gereklidir, deil mi?
Ne iin dediniz?
Birka eki odun, bir torba kmr, demek istiyorum, iki kak orba, banz sokacanz
bir dam alt, srtnz rtecek bir yorgan...
Burada dnden bir tabak kymal spanak kalm, ister misin?
pmeyecek miyiz?
Kar dindi mi? Soba yanyor mu? Dam akmyor mu?
Kar yaarken size dokunamaz mym, bana dokunamaz msnz?
Tam sekiz soan doramtm, ellerim kokuyordu.
Uyansana, uykunda kymal spanak sayklyorsun; sedye sedye, diye inildiyorsun, uyan
hadi!. Arzn merkezi souyor.
Hasta msn nesin, uyan! Durmadan souyor.
Souyan senin ayaklarn. Her zaman souk.
Brak sayklamay artk,
hadi uyan, it, t uyan!..
Rahat ver, yorum. Yorgan hep kendi stne
ekiyorsun.
Tenleri birbirine bukadar yakn gelmiken, bir yatakta kimbilir kanc saat gemiken
tuhaf; ikisinin de srtnda rpertiler.
"Bir pencere mi ak?"
"Esinti. Sanrm kapdan geliyor."
Sts maviliin stnden kocaman kuruni bir bulut gemekte, gryor musunuz?
Glgelenen karton kent, camda-
ki belli belirsiz kmltlar ksa bir sre iin keskinletirmektedir.
Kadn, srtndaki rpertiye aldr etmeden kendini dip dalgalara brakm gidiyor.
Viyolonselin iniltili yalnz uultusuna imdi birinci ve ikinci kemanlarn kelebek kanatlan
elik etmekte; deniz trtl, bindii kanatlar stnde dip dalgalar kovalamakta; derken
kadn da yanna ekmektedir.
Sylendiine gre, maara uultularnn dorua ykseldii, sonra ar ar snd yere
kadar gitmiler.
Ve kadn, nedense, bal tatls bir sesle eklemi:
"Evet, oradan."
Adam da eilmi, onu tam bekledii yerden, orta ukurundan pm. Yllar sonra ise
unu yazm:
Evet, oradan. Bu iki szck, piyano tularna iki yeni vuru gibiydi. Bitii haber
vermiyordu, balangca aryd. Sonuta, girdiimfz maarada bylenmiesine
kalakaldk, ilk deniz maaras. Orada, eit eit kabuklar iinde kayalara tutunmu,
kendini koruyan, savunan ve bakaldran saysz canl. Kimisi tek kapakl, kimisi deniz
at, kimileri su tozlar. O kadar kk. Bana en tandk gelenler ise, deniz kestaneleri...
Duyargalar yosunlar saknganlkla yokluyordu. Ancak, deiik, yzeydekinden ok
daha farkl tondan. Birinin akla, korkusuzca tutunduu kayas oluyordum, oradan
pyordum ve o benim akla, gvenle tutunduum kayam oluyordu.
Yanyana duruyor, dinleniyor, dinliyorduk.
apraz Dallar (kaba-komik/bazan hrn, daha ok durgun:)
hr yastkta babaa.
Yar baygn yatyorlar.
Yukardan yeni bir bulut geiyor, stmavisi yeile da-marlanyor.
Bu arada onlarn gzleriyle aynalar arasndan eit eit yzler gemitir. eit eit
zamanlar.
Biri yaklap uzaklayor, sonra bir bakas. Sanki kadehler deiiyor, biri bir ey sylemi
oluyor.
"Bir pencere mi ak?"
Neden sonra, keten rty hemen hemen ayn zamanda, hrt bile karmadan stlerine
ekiyorlar. Akta kalan sadece plak omuzlar. Ellerse kadnn gs stnde bir kere
daha kenetleniyor. Bir yastkta babaa.
(Hl gryorum onlar, iitiyorum da.
Ama buradan te nereye alacaklarn
tam kestiremiyorum. Ancak, geirilmi bir idenetim
snavnn sonucunu, kenetlenmi ellerle,
birbirlerine tutunarak bekledikleri sylenebilir.)
Yorgun yatyorlar:
O kadar byleyici maaradan, tam da kendimizi bulmu, ona dokunacakken, suyun
yzne kmak...
Altn elmay haketmedik mi?
Ettik mi? Bilemiyorum.
Sularn ekildii, ama onlar bsbtn de terketmedii yosunlu kayalara babaa, gs
gse yapm, bekliyorlar. Duyargalar tetikte.
A, evet; bakn:
Adam hafife kulak kabartyor:
ite bu Satie'den olabilir. Biraz ocuka, pek de deil; hem canl, hem kederli piyano
paralarndan biri.
Daha yakn kulak veriyor ve yanndaki kadnn fsltsn iitiyor:
Kk paralar.
Damlalar, diye glmsyor adam da. Salarnzdan omuzlarnza tp tp den damlalar.
Kadn, gsnn stnde tuttuu eli dudaklarna gtryor:
Sizin dansnz... Deniz maarasndaki kk gzel dansnz.
Ayn paray beni srtmdan, krek kemiklerim arasndan ptnz zaman da
iitmitim.
Sesi, adamn btn teninde, ruhunda dolanan ho bir esinti; ekliyor:
Yine ok inceydiniz.
Avcunu onun yznde gezdiriyor.
Ah o gnler! diye iekmi kocas.
Adam, gzleri kapal, iittikleri paray hemen hemen mrldanyor:
Tenin ltl, alnnda yldzlar
Mersin kokulu azn, gslerinde mercan
Koklamaya doymadm her akam
Muhabbet iei salar.
O senin grdn, ark Yldz filmiydi, demi kars da.
kisinin de kirpiklerinde bir slaklk beliriyor. Adamn sesi imdi ok daha dokunakl:
Sizi srtnzdan, tam krek kemiklerinizin arasndan ptm zaman alyordunuz.
Fakat o zaman ok arap iilmemi miydi?
llerimiz vard.
Biri genti, teki daha yal.
llerin ya olmaz, deil mi?
Krmz arap ok iyiydi.
ikimiz ie itik.
Satie bizi ar ar terkediyordu. Gecenin kkrt mziini iitiyorduk.
Akik lts inceliinde beyaz arap gelirse, onu iebilirim. Yine ok ok iebilirim.
Bayanlar, baylar! ounuz da birok kere da vurula-
mam derin kederler yznden krmz ya da beyaz pekok arap imi ve karl kazal bir
gecenin sonunda isyan, kederi, korkuyu, utan ve 'kr talihi' tutuklatmak iin nereye
bavuracanz bilemez duruma gelmi olabilirsiniz.
Aaa, ama hayr! Buraya onu kartrmayn,
demi kzlar da. ark Yldz' arkta
kald. Bizim ok arap itiimiz gece
ok zel llerimiz vard.
Kim bilebilir ki?
Kimsenin bilmesi gerekmiyor.
"Garson! u benim beyaz arap ltfen!.." (Bu byle, uultuda nlamtr. Kimden
geldiini bilmiyoruz, ama erkei, biz gelip seni alacaz, burada bekle, demi. Bildiimiz
bu.)
Kadn yzst dnyor, adam onu arkadan ne doru saryor; dudaklar srt, krek
kemiklerini, krek kemikleri arasn, elleri memeleri, meme ularn buluyor.
(Biri mi hkryor? Deilmi. Adamn o gzelim, dokunakl sesiymi:)
Srtnz gzel. Srt izginiz ok gzel.
Yine pmez misiniz?
Adam bu defa enseden balyor, gvdesini ar ar aa doru kaydrarak kadnn
omurga halkalarndan tek tek pyor. Kuyruk sokumuna gelince, duruyor. Kalalar
aryor imdi, iki kk, yumuak yuvarlak yastk, hkrklar boacak pleri,
dilenmeleri bekliyor.
Haketmediimiz sylenemez, demi kocas.
Kadn tam bu srada dnyor; aa kayyor, yatan orta yerinde yzyze geliyorlar.
kisinin de kirpiklerinde sevin yldzlan ldyor.
Adam dirsei stnde biraz doruluyor, kadnn alnna dklen salar ekiyor, lk
nefesiyle akaklarn, alnn kurutuyor onun, dudaklaryla kirpiklerindeki yldzlardan
topluyor ve her toplaynda yldzlar biraz daha artarak ldyor.
arap ya da ampanya, bir ey imek ister miydiniz?
Kadn da bir dirsei stnde usulca doruluyor, adamn hi brakmad sa elini
eviriyor, avuiinden pyor, sonra da ok bekletmeden:
arap, olsun diyor. Akik inceliinde ldayan beyaz arap olabilir.
Bunu derken aznda martini tadndan hibir esinti kalmam olduunu anlamaktadr.
Kendini yeni tadlara hazr duymakta.
(Belki de bu nedenle yazl resimler
arasnda gzgze gelebildii ilk garsona
seslenen o olmutur: u benim arap, ltfen!.)
Adam onun salarn pyor; yzn btnyle kendi yzne dndrerek glyor:
nk ampanya aykr ses veriyor; bizde ho olmayan birtakm duygular uyandryor,
yle deil mi?
Oysa ite, iecekler iinde bir iecek. Dokunmalarn tad arasna iyisinden iki bardak
ampanya katlmasna bukadar
sakngan yaklayorsak, hatta saknganlmz gizleyen bir aalama glyle...
...ktye kullanlm tarihindendir. Hatrlyorum.
Rengi, stne ka kat boya ekseniz rtemeyeceiniz kadar bargan da ondan, diye
glyor kadn da.
ok sk oynanm bir oyunu pler arasnda seyre koyuluyorlar:
Azizim haspann bandan aa gl yapraklar yadrtmm, bi de hani u ampanya
dedikleri -haha hah!-. kpklden patlattrmm, yeter ki kan bize he desin, hem zaten
demeyip de ne yapacak lan?
Gl memeler memeler, diye toplumun aynasndan yan-klandrmakta karabyk arkc.
Dinleyin halkn barndan! Sol yanmda yre var, sa yanmdan sar beni.
Sar beni, sar beni, diye yeri g inletmektedir ses ykselticiler.
Sar beni,"demekte altndi de, kar gibi karysan, sar beni de grelim!
Bir ie viski bile atrmadn, diyesiymi glen gl.
Ne o, sinema oynatmaya m zeniyorsun kaltak, dememi mi altndi de, dn sen!
Hadi, sar beni, sar beni, o sinemalar ektikleri yerlere bile gtrecem kz seni anam
avradm olsun, gideriz ya, ne olacak atla deve mi yani, atlas yataklarda yatar, havuzlarna
yangelip ieler dahi patlattrrz, gel ite, imdi sen hele bi gel sar beni, sol yanm
yaraldr haa, sa yanmdan sar beni.
Ama karnn orasna, patlattrd ampanya iesinin krk azn sokuvermi.
Ktye kullanlm tarihler arasna katabiliriz bunu evet, diyor adam; elini sevecenlikle
kadnn iki baca arasna kaydryor, onu burun ucundan pyor.
Kadn, ene st ukurunu en fazla belirginletiren yaramaz ocuk glyle glyor:
0 halde ampanya isteyelim!
Baucundaki telefona uzanmak iin biraz yukar kayp srtn dnyor; adam da
dudaklarn yeniden boydan boya onun srtnda, belkemiinde gezdiriyor; kadnn almac
kaldrmadan nceki fsltsn iitiyor:
Btn ince gzel iecek ieleri bizim iin alyor. Mthi bir kutlama bu!
(Siz yle sanyorsunuz ama-.)
Bis oldu, demi kars. Sonra da pek ineleyici bir tonla eklemi:
Kutlamalar iin biz kendimize zg yeni bir eyler kefedebilirdik. Olun grmesin.
Grsn, ne var? Keyif onun deil, benim, demi koca da. Hem kefedilmilerin iyi ve
anlaml olanlarn geri evirmenin mantkl bir yann syle bana. Ayrca unutma, bunlar
kefedenler de insanlard.
Seninle tartmak istemiyorum. Evlilik yldnm kutla-yacaksak, iyi ya, peki, ampanya
olsun. deyecek sensin nasl olsa. Bakalaryla ak atma hevesi... Bydn ispat...
Her eyin tadn kanyorsun.
nk bu eylerin zaten tad tuzu kalmad; hibir
zaman da olmad. Sen ampanya derken, tekilerin yz ykayacak suyu yok.
Yine balama. Biz de her gn bir ie atrmyoruz herhalde. Yirmi drt ylda ikinci; ilki
yirmi drt yln birinci gn olmak zere.
Sorun, duyarlk sorunu, ama sen hibir zaman duyarl olmadn; evren, bakalar gerekte
hi ilgilendirmedi seni.
Garson, listeden ampanyay silin ltfen! Kendimi o kadar keyifli hissetmiyorum.
Hevesini kursana tkamak istememitim ki...
Uzatma, tamam bitti. Oldu tamam.
Brak u televizyon azn!
Uzatma, dedim.
Elimi tutsana.
Elini de istemiyorum, kolunu da, srtn da, belkemiini de. Hibir ey istemiyorum.
Hastaym. yorum.
Tuttular, bizi odac gibi kap yanna oturttular tabii. Ben de rperiyorum.
urada, tam da kolonun te yakasnda
evli olan bir ift var. Ya birbirleriyle evliler,
ya ayr ayr birileriyle, artk
o kadarn bilemiyorum, fakat duyuyorum:
Kadn:
Ah bilsen kzmz nasl zlyorum, onu nekadar merak ediyorum. Tam bir ay boyunca
hi gnee, havalandrmaya karmamlar. orbalarn iinde hamam bcekleri yzyor-
mu, diye yaknmakta, karsnda oturan erkek de masadaki taba garsona uzatarak:
"Bunu aln ltfen, canm istemiyor," demektedir.
Tabak giderken bir sigara yakmakta, sigara tterken de gece olmaktadr:
Onlarn takmndan bir kzn memelerinde sigara sndrmler. Ltfen memelerimi
brak. Ah kusura bakma, belki bu gece dnmemek daha doru, ne olsa yldnmmz,
fakat elimde deil.
Tam alt yldr yatan bir kesinde sen, bir kesinde ben. Srt srta. Genciz daha/daha
benimki canl...
Ne yaparsn, hayat.
Hayat, hayat ldrmezsen hayattr benim anladm.
Nekadar bencilsin!
Bencil, kt, hayvan. nk kzmzn bir saatten tekine ne durumda olacan
bilemezken bile canavarm ayaklanabiliyor.
Gencecik evli. Alt yldr erkeksiz. O yleyken, hakkmz yok bizim. Onlar yleyken...
Akam orbamz bile az tadyla iemedikten sonra... Nerede kald sevimek?
Ama sra onlarnd, hakkmz yok...
Masadakiler.
Yatan bir ucunda biri, teki ucunda teki.
Adamn dudaklar ayn uucu dokunularla kadnn srt izgisinde gezinirken bir n
duruyor:
Babam hi ampanya imemi, diyor.
teki onun elini arkadan ne, karnna doru ekiyor, oradan da birlikte yukar,
gslerine kyorlar.-
O halde onun hakkn da siz iersiniz.
Adam omuzlarn, ensesini pmeyi, parmaklaryla gslerinde gezinmeyi srdrrken
de almaca uzanyor.-
Bize bir ie kpkl arap gnderin ltfen.
Yumuak glyle hemen de kapatyor telefonu.
Neden kpkl arap?
Oh, bu bir aka. Ya da deil, ok ciddi bir durum: Kendimi otel odasna gtrlm ucuz
tarifeden bir kadn gibi duymak istiyorum da.
Bunu der demez geri, yan dnyor. Adamn yzn avular arasna alyor, dil ucunu
karp alt dudakla ene arasndaki kk ukurlamay bir anaktan st ien kedi benzeri
kk prtlarla yalyor. Adam hazzm ykseliiyle gzkapaklarn indirmi:
O halde benim de sizi otel odasna gtren ucuz bir erkek olmam gerekiyor, diyor. Hatt
oldum bile. stelik bundan hi ikyeti deilim.
(Bu arada iri bir buldog kpei olmaya
heveslenmiyor mu acaba? Kocaman dilini
dar karm, yanbandaki gvdeyi
toptan yalayp yutacak bir buldog?..)
Kadn dil ucunu ieri ekmi, sere parmaklarndan biriyle adamn iki ka arasndan
balayarak burnunda bir izgi iziyor:
Gereiniz bu olsa yine ikyet etmezdiniz, nk gereinizin bu olduunu bilmezdiniz.
Neden gldnz?
Bilmiyorum. Siz gldnz iin belki. Belki de yerkre ekirdei souyor dedikleri iin.
En dorusu, benimle en ok benim kadar yaam olma inceliini gsterdiiniz iin.
Susuyorlar. Kadn sadece, karnnn altnda, tepeciinin oralarda kmldanan ipek derili
timsah, onun nemli kestane ban dinliyor. Adam kendini yukar ekiyor ama, belini
yastklara, srtn yatan tahtasna dayyor; yan oturur durumda kadnn ban kucana
alyor, disiz timsahnn hemen yanna. Kadn da bunu tutuyor, yanana bastryor,
hemen hemen aznn kysna. Adam, fsltsnda derin rpertiler:
Bundan holanmazsnz diye korkuyordum, diyor.
Kadn, nemli kestane tepeciinden hafife pyor:
mrlerinde hi bardak devirmemi insanlar vardr, holanmadm onlar.
Gnnlan pencereden biraz daha uzaklam. Kent puslar ardnda.
Odann stmavisi aydnlna akik ltlar karyor.
"Her ey ok yava." "ok kalabalk da ondan."
Beni brakma, diye alyormu trenin ardndan kk kadn. Kompartmann
penceresinde duran gaml yze bulutlarn glgesi dyormu.
Bir saatten tekine neyi araca belli olmayan bu alaca k.
O atmada tam yz atm gen vuruldu, diye yazdlar.
Yz atm iki.
Ben her eyi grdm, dedi kadn erkein omzundan pmeden.
Sen hibir ey grmedin, dedi teki de. Kadn srtndan pt.
Peynirin kilosu ka oldu, biliyor musun?
Onlar, biz silahlan azaltmaya hazrz, diyorlarm ama, dmanlarmz yazk ki buna pek
de hazr grnmemektedir. Bu takdirde peynirin kilosu aresiz artacaktr.
Biz ordu sat yerlerinden alyoruz, ucuza geliyor.
Bunlara oy ver, dediler, verdim. Daha ne yapaym?
Ne yapaym?
Sessizlik.
Bu uzun ve ackl susuta kadnla adamn neden, ne zaman konum deitirdiklerini
bilemiyoruz. Beyaz keten rty btnyle balarna ekmiler. rtnn
dalgalanmalarnda usuldan genie ve hzlya doru bir ivme grlyor. Belki de suyun
ok, ok daha derinlerinde kula atyorlar; ancak yzeyde de kk hava kabarcklar
seilmektedir.
Galiba geliyorlar. Biraz soluklanmak iin....
.... azlarndan sular pskrterek yeniden yzeye kyorlar. Beyaz rt, bir kerede
byk yayvan bir dalga gibi yana devriliyor.
Rodin'inki beynin dlyatanda tektir. Burada birbirine yapk iki cenin yontusu
duruyor.
Arada ne olduunu biliyor musunuz?
Bilmiyorum. Sadece apak ite,
sular onlar yeniden derinlere.
ok ok daha derinlere aryor.
Rodin. pardon, adam; adam arya doru kula atyor;
diliyle dama arasnda tad iyice inceltilmi da ilei kokulu
bir bonbon eriterek.
Kadn gzlerini yummu, kendini bu eriyie brakm; nefesi gittike hzlanyor, eli, bir
gecikiyorluk telayla kouyor, karna, dizlere arpyor, altn yumurtalardan geiyor ve
adam bouk bir ses karyor; azndaki incelmi bonbon sras t diye knlyor.
Brak dedim, yeter, ocuk alyor, iitmiyor musun?
Byle kalamam ki.
Ben de bu lklar arasnda bir ey yapamam.
Sular bile akmyor.
Buzdolabnda buz var.
Kadn bir yudum su imi, bardan masaya brakmaktadr.
(Adamla tam tamna gzgze gelii o zamand galiba.)
Demek doru?
Ne?
Yerkre ekirdeinin souduu...
Evli ift. Birbirleriyle ya da herbiri bakasyla.
Evli ift.
yle tuhaf, i yrtan bir ey vard baklarnda.
"Ne demitiniz?"
"Genelde gndzleri, hele a karnna pek imem."
"Bakn..."
Yan dnm, az aza yatyorlar. Adam. kolunu kadnn beline saryor: Her n kap
gidecekmisiniz sanyorum.
Ipektenli disiz timsah imdi kadnda, onun iki duda arasnda giderek keyifli peneler
atarak, boynunu dikletip dikletip hrlayarak, azndan minicik kpkler saarak
rpnyor.
Siz sevgililerinizin acmasz olduundan szayorsu-nuz ocuklar. Benimki de bana, beni
tutmaktan hi holanmadn sylemiti. Cinsel organlara gzn kapamay, daha ok
bedenlerin st yanlaryla sevimeyi yeliyordu. Uucu dokunular, kendini saknan,
cmerte harcamayan pleri seviyordu. Demek ki bazlar iin orgazm sanki beden d.
kendi kendine baka bir yerde olup biten, bizden habersiz, bizim de haberimiz
bulunmadan yaanan bir eydir.
Herkes kahkahalarla glmt. Ah hayatm, orada olacaktn, bu televizyon tartmasn
izleyecektin. Farkl topraklar tabii.
Mzelerden birinde EROTK HAYAT Sergisi alm da, liseli renciler sergi kapsamn
ve orada grdklerinin artrd eyleri tartyorlard. te mesel, beriki itiraz
ediyordu:
Bunu nasl bukadar kesin syleyebilirsin? Kadnlar kendi organlarndan tr orgazmn
kendilerinde, ta ilerinde olup bittiini bizlerden ok daha iyi bilmektedirler. pmekle
srmay, krmakla okamay, erimekle eritmeyi bir arada istememek, daha az agzl,
ama daha ok cokulu olmak gerekiyor, diye yazyormu AIN GEERL EROTZM
adl kitapta; yazk ki henz okuyamadm. Elin olanlar neler biliyor baksana!..
Tartmaclar izleyenlerden biri de km, haykryordu inan:
Panel konumaclar yeterince drst deiller. rtnyorlar. Vitrinde durmay seven,
soyunmay da gze almaldr. Yal titrek bir kadncazd, orada ne ii varsa?.. Fakat ok
alklanmas da hayret, ha? Birer vitrin mankeni kadar soyunduk ya, daha nekadar
soyunmamz bekliyorsunuz? Gvdelerimizin iini dna m karalm? Tersimiz
yzmze mi gelsin, analarmzn babalarmzn pazara kacak hi mi iplii kalmasn?
yle olsun, evet yle yapn! Yoksa erotizmi erotizm olarak anlayamaz kimse, bilemez de.
Diliniz harekete gelsin, damanz hayata desin.
Bu, genleri ok gldrmt. Kadncazla byle alay etmelerine ok zlmtm
valla...
Bak sen, neler de biliyorlar:
Hermes'den buyana ak btn fetileriyle, Dali'nin dudak kapakl kadn kokusu
ielerinden erkeklik organ biimindeki ie aacaklarna kadar btn 'ey'leriyle
sergileyen mzeye giri, biz renciler iin dahi yksek crete tabidir.
Fakat CNSEL HAYATIMIZ kurslarn verenler krslerini birer birer terkediyorlar.
nmzde bilinmeyen ufuklar atklarn yadsyamazsnz.
Tartmaclar arasnda sivilceli bir olanck da vard, grecektin: Ne ufku atlar, ben hl
hibir kzla yatamadm! demesin mi?
Neyse, ynetici ii toparlayverdi: Gerekten" de ocuklar, aslolan hayatn ayaa deme-
sidir.
Kk Paraladn herbiri oktan bitmi; adamla kadn birbirlerinde ilerlerken
fsldamaktalar.
Fsldanlarna nereden kt belirsiz bir ut sesi elik ediyor:
Delikanl tam iki sefer, cumbal evin kadnndan daha yal olma becerisi gstermiti.
nc seferde ise dul kadn hemen hemen bir kz ocuu idi, hatrlyor musunuz?
Bedenini tmyle ve sevinle paylaan sevecenlik yoksunu bir kz ocuu; bu sevecenlii
delikanlnn kollarnda bulduu iin tenini teekkrle sunan kz ocuu... Zaman bol,
alglar tek sesli, yataklar da sadece yatakken... Dinleyin, ite; Isak Varon'dan; Trk
Aksa: Kalbimde alm dalan bir kuru gldn Bir tel san istediim gn bana
gldn.
Birlikte kulak veriyorlar:
Gizli aklar, veremli geceler.
Sokak fenercisi.
rtlen perdeler, flenen lambalar.
Ut sesi.
Ut sesiyle birbirlerinin iinden dnp geliyorlar, ua ua geliyor, bir yasta (ayn yastk)
konuyorlar. Kadn adamn aznn kysna alevden iki gl takyor: Nedm'den.
Dudaklarn dudaklaryla uzun uzun okuyor:
Bir olan ocuk az bu.
Adam glleri pyor: imdi ite bu olan ocuk okuyor sizi. Teni teninizle bir olan o.
Bunun gzelliini hep sezdim.
Uzun bir sre sonra ut sesi, bakla kesilir gibi kesili-vermitir.
Salar suda tel tel ayrlm; herbiri tekine kouyor.
Grisi ince gnsarsyla damarlanm enginlerde yzyorduk. (Bu satrlarm iyi oku,
hibir yerini atlama.) Su, tenlerimizi okuyordu; rpertiyordu da ama, bizi birbirimize
itiyordu, ite nihayet buluabilecektik. Sana dokunabilecektim. Mayomu karp
atyordum, cinselliimi unutuyordum. Aa, demitin, mayosuzken bir gen kza
benziyorsun. Denizde yani, erkek olduun hi anlalmyor; ben byle kz gibi erkek
gvdelerini seviyorum ite, dedin. Yalan m? Ne gerei vard? Seni ittim ben de. Souk
suda erkeklik organ klr, hemen hemen silinir, geriye seninkine benzer esrarl bir
maara kalr; d iinden daha kalabalk bir maara, bunu bilmiyor musun, demitim ben
de sana. Bunu bilmiyordun, hibir ey bilmiyordun, sana cinsellik st bir akla
kotuumu bilmiyordun, suda dalan salarma bakyor, benimle alay ediyor, bir kza
benziyorsun, diyordun ve yllar yllar sonra birbirimizi yeniden tanmann tam eiinde
bana hem erkekliimi hatrlatyor, hemrbenim erkekliimle oynuyordun.
Hikye undan ibarettir:
Gen kadn suyun iinde kollarn aarak gelen kocasna sarlm, 'Aaai's hari olmak
zere, dorudur, bir gen kza benziyorsun, ben byle kz gibi erkek gvdelerine
baylrm ite, demiti utanga utanga glerek. Dahas, ayn utanga glyle
srdrmt:
nde ykselen knt her zaman houma gitmiyor; eskiden houma gidip gitmediini de
pek bilmiyorum ya, belki houma gidiyordu, ama artk hi gitmiyor; ya da belki ok
ender, yatakta olunduu zaman ve eer ben stteysem, o zaman belki bir anlam var.
Alttaysam, iime zorla sokulan bir copmu sanyorum.
Kocas ldrm gibi san ban yolmutu:
Delirdin mi? Ben nasl senin copun olurum?
Olursun. Olabilirsin. Odadayken olmaya kalktn, iime zorla sokulmu bir copmu gibi...
Onun iin imdi, gvdeni kz gvdesine, daha iyisi rte ermemi olan ocuunkine
benzetmem seni yaralamamal. Yata gcrdayan odada seni istemeyiimden, itiimden
incindin, biliyorum, ama incinmemeli-sin...
Sonra da birdenbire:
Hoyratlktan nefret ediyorum! demiti. Zorbalktan ireniyorum!
Fazla muntazam salardan...
Kocas kskn kskn mayosunu yine giymiti, yine odaya dnmlerdi; yatak yine
gcrdyor, bir yandan da karabyk trksn yine bastra bastra sylyor: Sol yanmda
yre var!
Gen kadn tam da, yedi yl iinde o gne kadar sadece bir yl birlikte olabildikleri
kocasn sevindirmeye, kendisi de sevinmeye istekliyken yine haykrmt:
unu susturamaz msn ltfen! Susun! Sertlikten holanmyorum! iinde iniltiler, ilenler,
gzda vermeler, tek yanl istekler, zorbalklar barndran cinsellik diktatrl benim
yurdum olmaktan ok uzak!
Ama koca artk geri ekemiyormu kendini. O zaman kadn daha yksek haykrm:
Bekle! Bekleene!.
Odann kirli beyazl kapkara kesilmi.
Trenle giden de beklememiti, ama
gen kz kendini brakm, o zaman da
grnr grnmez btn dudaklar yaralanmt,
unuttunuz mu?
Her yanm yaral, diye yazyormu karsndan ayrlm bir koca da gnlne: Her
yanmda ac var.
Bana diyorlar ki, onu anlamalydn. Hoyratlktan tiksineceini sen bilmezsen kim
bilebilirdi?
Onu snrsz zlemitim. Kanma yeniden sanlabilmek iin yllarca dalanp durmutum.
Demir kafes gerisinde annesine bile isteklenebilmi, iyi ki u kafes var, bile demitim. Bir
tel san alm, gizlice pmtm. Eimi istiyordum. Yllar sonra artk dudaklarn
srmak, dilini koparmak, her yann lokma tokma paralayp yutmak zlemiyle
doluydum. Boynunda morluklar, di izleri brakmak, ona orada ne yaptlarsa hepsinden
fazlasn yapmak istiyordum. Btn haklarm aldlar, hepsini geri istiyordum. Dklen
salarn.
Sustur u trky!
Gen kadn alyormu. Kocasyla yeniden bulumalar bir ykm.
Btn o mektuplar, hatra defterleri, kirli amar torbalan, mahkeme kaplar, btn o
trenler, otobsler, geceler ve gndzlerboyu yatan bir ucunda annesi, imdi hakkmz
yok bizim, diyerek, bir ucunda babas, elleri bacaklar arasnda yalnz ve kskn, srtsrta
uzak yattlar.
Neye yarad sanki? diyormu kzn babas da. Hakszla uradk.
Bylece antasn alp evi ve karsn brakt syleniyor.
Adam ban kadnn kollan arasna brakm. Kadn enesini onun salarna gmm;
ylece duruyor, evrelerini saran alacal a bakyor, uzak uultular dinliyorlar. Bilekler
apraz.
Deniz kestanelerini grdnz m?
Evet, ite oradalar.
Yosunlu kayalara tutunmular.
Biz de.
Kadnn eli adamn nn kapatyor, adamn eli kadnn nn.
Inlar kk kk knlyor. Suyun yzeyinde minicik halkalar titreiyor, gryor
musunuz? Prl prl sular altnda zamana kar koyarak dayanm mermer renler; bu
uultulu aydnlkta sularn derinliklerinden henz km iki bal tek gvdeli mermer
yontu, gryor musunuz?
VIII
Ayrl ya da Buluma (ekinik nee / gizli umut. Hafif canl:)
rabnz biraz geciktirdim, nk iki martini itiniz.
Garson, kadnn omuzbamda byle en beklenmedik an'da bitivermitir. Elindeki tepsinin
stnde ince gm tel-leriyle ok ak akik rengi prldayan beyaz arap iesi
durmaktadr.
Kadn elbette ki irkilmiti; imdi de, biraz sulu glmseyerek:
"yle mi yaptm?" demektedir.
(Burada kusur her zaman mteridedir; unutulmamas gerekiyor. Mesel kadn akl edip
de, "yemeimi de martinimi bitirmeden getirmitiniz ama..." demediine sonradan
sevinecektir.)
Bu arada adamn yznde beliren tuhaf anlam da karmamalyz. Birok kadn ardarda
yaayp birok soruyu da ardarda dinledikten sonra tek yant bulabilmi gibi bir anlam:
Btn bir hayat, bir krntdan, tek bir szden, bir baktan, elinize deiveren bir elden,
bulutun uradan uraya andan ibaret. Kularn kanat rparak bu atdan kalkp teye
konuundan...
Gzucuyla bakyor. Kadnn az nce elinin stne koyuverip de sonra geri ektii sa eli,
kendi sol bilei stnde.
Tam bunu derken, durum deimitir. Bu el imdi nndeki su bardan biryana
itmekte, parmaklarn u kck hareketi, adamn yznde kk ltlar yanp
snmesine yetmektedir.
Kadn da gzucuyla ona bakyor. Hafif terli avcunu peeteye sildiini seiyor, sonra
martini kadehi iindeki yeil zeytine uzandn, onu krdann ucunda ylece tuttuunu...
Fakat zeytin tanesi, yeil de olsa, sadece bir zeytin tanesidir; ona o kadar da srekli
bakamaz ki.
arap iesi almakta. Kadn da bu arada herhalde salt bir ey yapm olmak iin, eilmi,
yol antasnn ayaklan dibinde durup durmadna bakmaktadr. Yoksa adamn ayaklan
dibinde bir anta olup olmadna m bakmakta? yle ya, belki o da gidiyordur. Kim
bilebilir?
Herkes biryana gitti.
Yerkre merkezi souyor gzelim, diyordu uzay bilgini. Ho, ho, hooo, hi byle
ykselmemiti bu kartal havaya, diyordu. Artk insanlarn birbirlerinin kanatlarnda
uabilecekleri tek yer teki yldzlar, diyordu. stlerine dklen ilek rengi aydnlk,
kll kahramann iri kn pembe beyaz bir domuz yavrusuna benzetiyordu.
Kadn, orada durduunu daha iyi anlamak iin sanki, antasn eliyle de yoklamaktadr:
Aslnda zgrlm t o zaman kantlamtm. Hibir
trenin ardndan bakp durmayacam, beklemeyeceimi, ikinci snfta akmayacam,
dk crete almayacam, erkein kadnlarna eit sayda erkek isteyeceimi, hatta
ikinci snfta artk onlarn kalp ocuk beklemesini, aldm kadar vereceimi... t o zaman
bir bir kantlamtm. Peki arada ne geti de?
Artk bunlar konumak gereksiz, diyordu koca. ok konuuldu.
yle, diyordu kars da. Fazlasyla. Fakat bu sonuncusu olacak.
Nasl olacak?
Yol antas bu defa da ayann ucuyla yoklanyor:
Evet, burada duruyor ite. Yanmda. Beni bekliyor. arabm imemi bekliyor. Ben
istediim kadar da bekleyecek. Srtmdan itmeyecek, kolumdan drtmeyecek, hadi kalk,
elin adam sana bakyor, demeyecek; hadi gidelim yatalm demeyecek, ikinci snfta ylece
bekleyecek, ben birinci snfta, burada olacam. Burada olmam byk balang. Tek bir
adm. Hayat hayat yapan adm.
Ban birdenbire karsndakine evirmitir, fakat baklar masann orasnda burasnda
dolanmakta. Garson tarafndan uyarldklarndan beri ikisinin de gzleri, ortak bir su
ilemiler gibi, birbirine rastlamaktan kanmaktadr.
Siz gidiyor musunuz, geliyor musunuz?
Ban evirdii kimseye byle bir soru sormaya kalkmasnn nedenini hibir zaman
bulamayacak.
Siz hi tavuk kna benzeyen bir fil k grdnz m?
Kzm acelecidir, durduu yerde duramaz, herkesin derdi ondan sorulur, ba da dertten
kurtulmaz; aceleciliinden daha kurbaa, civciv desenli nevresimlerin iinden kar
kmaz evlenmitir, tabii yrmemitir falan... Ama olum da durup dururken byle
sorular sorar. Sonra da bu gariplikler insann iine taklp kalr. Bir tny kar bir tnyla
srdryorsunuz, yle sanki kendiliinden. Haydn derken Dede Efendi'ye, Hac Arif Bey
derken veremli Chopin'e atlayabiliyorsunuz. nk olum on drdnden beri tutturmu
sormaktadr:
Siz hi tavuk kna benzeyen fil k grdnz m?
Kadn ban birden evirdiine ve adama bir ey sora-cakm gibi yaptna gre artk
sormas gerekmiyor mu? tte, o da ister istemez sormaktadr:
"Yemeinize engel olmadm ya?"
Karsndaki uzun gzel bir sevimenin sonrasnda sanki, ho bir kendini brakmlkla
duruyor:
"Hayr, neden? Bu alan nedir?"
Sorusuna yant olarak iki sorunun birden gelmesi kadn beklediinden te artmtr.
arabn biraz bardana boaltlrken kulak veriyor: Chopin'in Preld'lerinden biri
olabilir. 2.si galiba, Do Minr.
Ah ite, ikinci snf atladm derken nc snfta kazk akp kalmasaydm, byle
bildiklerimi de unutmayacaktm.
Adam, bir n sonra yksek sesle dndn ayr-dedip kekelemeye balamtr:
"zr dilerim, kendime soruyordum... Bildiim her eyi., bildiklerimi unutur oldum da..
Unutmuum yani..."
Chopin, evet. Preld. Do Minr. Yine de emin deilim.
(Mterinin velinimeti olan bu lokantann messeseden byle ikramlar da vardr ite;
unuttuklarn hatrlamak isteyenleri buraya eken ey yalnzca martinisi deil, demek
istiyorum.)
Kadn, garsonu bekletmemek iin bardana bir yudum konan arab acele tatm, ban
usulca sallayp evetledikten sonra gck tutmu bir sesle:
"Ben ancak Chopin olduunu kartabiliyorum," demi-tir.
Sonra sessizlik.
(Bana kalrsa zaten hi niyet etmedikleri kadar konutular.)
Mzik, uultular arasnda srmektedir.
Gryor musunuz?
Bir masada iki yabanc.
ikisi de, zorunlu bir eymi gibi gzlerini beyaz serin arabn ieden bardaa ar ar
dklne dikmi:
Ismarlanan kpkl arap deil miydi?
Sonradan ampanyaya deitirdik ya?
A evet, ampanya, tabi.
Geciktirmelerini syledik.
Srt izginizden pyordum.
Odann stmavisi tenlerimizi ipeksi klyordu. Dokunulardan ikili, l sonatlara
geiyorduk.
Garsonun srt resimli aynay, gvdesinin n yz de camn aynasn rtm,
sormaktadr:
"Gzelim bademli tavuumuzu geri evirdiinize gre, size baka ne verebilirim
efendim?"
Hi beklenmezken bir tr kendine zg iiriyle gelen le saatlerinde bir garsonun
sesindeki alayc tonu bile sevebilirsiniz. Besbelli kadn da seviyor:
"Baka bir ey istemez, teekkr ederim. Salatam var; arabn yannda benim iin yeterli."
Giderek stne belli belirsiz yerleen bir kendine gven. Bana kalrsa, yle bir
bakldnda, araya giren toy, k, krgn kz, arayan ve ararken de sk sk yanl
gezegenlere oynayan, yanllklarndan yorulup ana ve kanlk konumlarna snan btn
hallerimi unuttun ya da btn o hallerden tr imdi neysem, ite oyum, demektedir.
Bu le yemeinde ille, gzel iki de sunan bir yer olsun istedim. Yineliyor:
"arap yeterli, evet."
Adam ona ancak garsonla konuurken kaamaksz bir bakla bakabilmekte:
Sahi, nereden kaynakland bilinemeyen bir ekicilii var. Hayr, yann olgunluu
deil, evet ene ukuru insanda onu pme duygusu uyandryor, ama asl, kendisi iin bir
ey istemeye neden sonra karar vermi hali...
Duyargalar yeniden kprdanmaktadr.
Kadn, kendisiyle ilgilenildiinin
hemen farkna varr. Yine utangalar.
Aslnda ben bir ey istiyor deilim. Ben ne istedimse hep ocuklarm ve senin iin istedim.
stelik hibirinizi de mutlu grmedim. ampanyana engel olmay dndmden
deildi. uramdan gemiyordu, hibir ey. Ne hakkmz var, onlar yleyken biz...
yorum, st beni.
Hakkmz yok.
Kadn az nce ne demiti?
"Ne dndm syleyeyim size, bugn ok cesur olabileceimi hissediyorum."
Durup dururken, yle, kendi kendine yksek sesle konuur gibi.
Yoksa yle miydi?
"Ne istediimi syleyeyim size... Bugn..."
Kk dil ucunu ieri ekmiti. enesinin st yann ukurlatran glmseyii de, krmz
dil ucu gibi isteklendiri-ciydi. Hi umulmad halde, insana kendisiyle yumuack
seviilecei duygusu veriyordu. Verdi.
Adam avularn gizlice bir kere daha siliyor peeteye:
Ama beni asl artan ya da beni gzel bir gne aan onun birka dakikada bir, her yata
olabilmesi. Glmserken ayr yata, ban dnceli dnceli camdan yana evirince
ayr yata, parmaklar su bardann boynunda gidip gelirken bsbtn farkl, martinisini
yudumlarken daha baka, garson ve hibiri olmad zaman ise nereye, hangi yaa
konacan bilemeyen zgr muhabbet kuu hali. Onun bu, kendi zamann bulma hali.
Kadnn belli belirsiz bir i ekiini yakalyoruz. Sonra kulak kabartp beklediini.
Garsonun durum deitirmesinden yararlanp hemen yazyla resimlendirilmi aynada
adamn bir sredir gremedii yz, omuz paralarn aramaya balyor sonra:
Salarndaki krlara bakarsan yal, ama hi de yle deil, duyargalarn iine ekmi,
anlayamazsn; belki de evlidir ve asistan bir kzyla lisede bir olu vardr. Yine de tuhaf
ite, insanda sevilmeyi, okanmay bekleyen bir olan ocuk duygusu uyandrabiliyor. Bir
n, o da zeytini dudaklarnda dolatrrken ksnle yakn bir erkeksilik edindiini,
alk belirtileri gsterdiini, bunun da beni rperttiini gizleyemem. Apak pmesini
istedim, tenime dokunmasn, bende gezinmesini. stme kmasn deil hayr,
dokunmasn... Yoksa elimi anszn eli stne koyuverdiim zaman myd?
te bak, stndeyim, diyordu mimarlk profesr, krl kvrck sakalyla glerek. Hem
de renciliinden beri, stelik uran da hi ikinci snf grmyorum, birinci snf
gryorum, diyordu karsnn kk poposuna p p vurarak. Sonra da memelerini
keyifle dileyerek: Bu mallar birinci snf mal! demiti.
teki de ancak o zaman ayaa frlayp:
Mal sensin, muz paras! diye patlayvermesin mi?
ite nicedir gerilip duran ince tel nihayet kopmutur. Tantklarndan o yana hi bukadar
alalmlar myd acaba? -Sylentilere bakarsanz yerkre ekirdei souyor, istatistiklere
bakarsanz boanmalar artyormu.- Hi byle irkinletiler mi? ikisinin de balar, elleri,
kollar asla, asla! diye sallanp duruyordu. Hayr, hi byle olmamlardr. Birbirlerine
kar, arada ne geerse gesin, hep saygl davranmlardr. Di arlar tuttuysa,
seviniyormu gibi gl glvermemilerdir yani, gerekten zlmlerdir; tren gittiyse
de. ne yapalm salk olsun, onlar beklemi, ummu, sabr gstermilerdir; Tann'nn
gecesi bu deil ya, diyerek gaml la-civerd gecelerin saysn oaltmlardr.
demi.
Yataa girdiklerinde karisi:
Sularda srklenen ocuklarn resmini grdn m,
Kocas da:
Konumadan seviemez misin? demi.
Artk konumayacakt, ilk at beni altm defa teptiinde ben daha stnde bykl kedi
ilemeleri bulunan hrkalar giyiyordum, demeyecekti. Fakat koca stne km, orasn
burasn diliyor, bunlar birinci snf mal, diyordu. Kadn da anlatmaya alyordu ki,
sular ekilmitir, duyarlklar eskimitir.
Artk bunlar konumayalm. ok konutuk. Sonu yok.
Sonu var. ite valizim.
Bunca yl nasl tepersin? Bunca yl beni nasl teptiyse, yle.
Kadn yol antasna bu sefer de ayan yle bir dedirip ekiyor:
Hafif bir valiz. Biraz kol, biraz bacak, birazck bacak aras, salam ne kadar kaldysa artk.
Memelerimi bile istemiyorum bak, antamda hi yer tutmayacaklar halde onlar sana
brakyorum. stelik ikisi de salam durumdadr. Seni emzirdiim, iki de ocuk
emzirdiim halde daha sarkmadlar, yle inek memesine dnmediler, hl ie
yaramaktadrlar, zaten sen kendin de birinci snf mal olduklarn sylemitin ya, iyi ite,
madem seviyor, beeniyorsun, onlar sana brakyorum. Onca ylm!.. Pekl, onca
skdenetimli yl karl, armaan olarak...
Bu sefer erkek:
Sensiz memeleri ben ne yapaym, diye inlemeye balamasn m?
Ziyan yok, oraplarm da kendim ykarm artk, diye-siymi. Diyesiymi ki: Sular kesik
diye sylyorsan eer, eer ev iyi snmyor, diye sylyorsan, jandarmalar ocuklar
gtrdler, hastanelerin kapsnda ok bekleniyor, diye sylyorsan, yatak gcrdyor
diyorsan eer, sana yeni gmlenlerden szamamaya nekadar zen gsterdiimi bilesin
isterim; karl gnlerin kazalarndan, kafatasnda alan deliklerden falan yararlanmamaya
nekadar zen gsterdiimi, Allann bana balad bir mr kullanmamaya, hibir eyi
israf etmemeye zen gsterdiimi bilesin isterim, birlikte denizde olan ve kz ocuklar
gibi sevitiimizi, yelkenli, balkl yatak araflarmz olduunu unutmadm, yosunlu
kayalara yapm kabuklu hayvanlara bakp bakp onlarn pmeleri nasl olur ki acaba,
diye merak etmelerimizi unutmadm bilmeni isterim.
Tamam. Pazarlk bitti. Memelerim sende kalsn. Ama ev eyalarn ben alyorum. Sen
onlarla baa kamazsn. Haa sahi, deterjanlar sende kalsn.
Adam ban kolon stndeki aynaya evirmi, orada bir K, iki E, bir yaprak, bir de
helezonlu izgiyle garsonun kulak ucu arasndan kadnn bir gzyle kendisininkinin
bulutuunu gryor. Tuhaf bir duygu olmal, ayr iki gzn bir gz etmesi yani.
Bir yandan aynaya, bir yandan cama yansyan glgeler, krk dkk konumalar,
gkyzndeki ak gri bulutun bir tondan tekine srekli deitirdii yumuak mavi
aydnlk ve camn yzn dardan bir sr gibi rten karton kent... Bir masada birbirini
hem hi tanmyor da, hem ok iyi tanyor gstergeleriyle oturan kadn ve adam.
Chopin Preld yerini gerekten ikili bir sonata brakmtr. Yalnz ikisinin iittii, iiten bir
nc kii varsa bile farknda bulunmadklar ikili sonat.
Fakat araya yine garsonun sesi girmektedir. Adama dnm, soruyor:
"Siparilerinizi artk alabilir miyim?"
"En iyisi ben de arap ieyim."
"Yemek olarak?"
"E peki, siz uygun bir eyler getirin..."
Bunu der demez adamn sesi bir akaclk ediniver-mitir:
"u acl tavuktan olmasn da!"
imdi birlikte glyorlar. Arszl, yrtkl olmayan urup gibi gller. Garson,
unca yln deneyiminden sonra -mteriyi gznden p diye anlamak- ancak bir le
vakti yarm saatlik bir sevinci yaadklarndan kuku duymad, gerekte ise
baklarnda derin kederler yazl bu kadnla adamdan sonuta holanma
benzemektedir.
"Sizin arabnz da beyaz m olsun?"
"Evet, ama kk ie ltfen."
"Ah maalesef, kk beyazmz yok!"
Adam yalnzca kendinden sklm gibi elini alnnda gezdiriyor. Syleyebilecek hibir ey
bulamamann sknts.
Bu hzl deiimler. Bu deiimleri
u en uzun srm l durumda bile
yakalamann kolay olmad sylenebilir.
Hani erkek hakszla uramt, hani gen kzlar sevimiyor diye sevimemi, hani
delikanllar denize giremiyor diye girmemiti de hani, gaspedilmi btn haklarn geri
istiyordu? Hani martininin, iindeki zeytinin, gkyznden ar ar ekilen bulutun
tadna varacak, eline deen bir elin gzelliini yaayacakt? Kendini yumuack, kadife bir
gne brakmayacak myd?
Peki, ampanya olsun!
"Peki, byk olsun."
O zaman tatl birinci keman sesi ne kyor. Kadn ban yukar kaldrm, artk yerli
yerine oturmu bir kendine gvenle:
"Aaa hayr!" diyor garsona, "biz bu ieyi birlikte iebiliriz." stelik servisi de ben kendim
yaparm, anlamnda elini ienin stne koyuyor. Garson selam verip ekilirken ise bu
defa adama dnp ekliyor:
"Kabul ederseniz memnun olurum."
Yine glmsyor ama, enesiyle alt duda arasndaki ukurlamada hibir cinsel ar
yok. Salt yumuak bir dokunu.
Adam bu dokunuu derinliine duyuyor, hissiyle. Hibir kaamaa snmadan kadna
bu defa apak bakyor:
"Teekkr ederim."
Kadn imdi uzanm onun bardana da arap koymaktadr. Gzleri incecik akik
ltlaryla dklen arapta, kula mzikte:
Deniz kestaneleri demitiniz?
Evet, ite size btn bunlar sylemek istiyordum.
Bardaklarn belli belirsiz birbirlerine doru kaldryorlar.

IX
Epilog Incompiuta: (Allegro con...)
kadn dirseini masaya dayam, usul usul kulak memesiyle oynamaktadr. Baklar
uzaklarda, dalgn. Adam az nce dorudan onun gzlerine bakt iin sanki, biraz
mahcup, imdi bundan kanmakta, aznda bir salata yapra inemektedir.
Uzunca sren sessizlik.
araplarn yudumluyorlar.
"Darda hava gzel."
"Evet, gzel bir aydnlk. Bulutlar ekildi."
Yine susuyorlar.
Kadn elini kulak memesinden ekiyor:
Yolculuktan m geldiniz?
Hayr, yolculua ktm. Siz?
Ben de yle.
ikili sonat: Dinliyorlar.
Sonra ikisi birden ayn an'da balarn evirip, ayn an'da birbirlerinin yzne bakyorlar.
imdi kesin tandk bakyorlar. Hem de ok yakn tandk. Glmsyorlar.
Kadn birinci bardak araptan sonra kalkacaktr:
"izninizle."
Adam da incelikle usulca yerinden dorulacaktr:
"Tabii..."
Sonra kadn yumuack hareketlerle ceketini giyerken ekleyecek:
"ok gzeldi."
teki durup bakacaktr. Bilmektedir, ama iitmek de isteyecektir:
"Ne?"
"Bana dokunan birinin olmas... Bana dokunuunuz... ok gzel. u son bir saat."
Kadn ceketini giymitir, ama antasn yerden almakta acele etmeyecektir:
"Evet. ok gzel. Benim iin de."
"Her eyi hatrlayabilirim. Her ey bir an olabilir. Fakat birlikte martini ve arap iiimiz,
yalnz bu bir an deil."
"Siz bir buuk kadeh itiniz ama..."
Glecekler. Kadn ekleyecek:
"Ben de mrnde tek kadeh devirmemi insanlar sevmem zaten. zr dilerim. Galiba
bunu daha nce sylemitim."
Adam:
"Hayr," diyecek, "bunu sylemediniz." Giderek kendimize daha kaln kabuklar
ediniyoruz, dikenli duyargalarmz daha abuk ieri ekiyoruz, dediniz. Kabuklu
hayvanlara benzedik; yle ki. titreimlerimizin suyun gel-gitlerine mi. kendimize mi ait
olduunu, ruhumuzun mu. bedenimizin mi dn bata kendimiz, artk kimse
kestiremiyor. Onun iin kabuklarmza dokunmamz, dokunmamz, denizlerin
derinliklerinde, maaralarnda da birbirimizi ve kendimizi aramaya gitmemiz gerek,
dediniz. "mrnde tek kadeh devirmemi insanlar sevmem, demediniz de,
yanlmyorsam, tek korkum, rperilerin alglanamayacak kerte unutulmu, yedi kat
yerin dibine gmlm olmasyd, dediniz." Ta derinlere de kasa, dokunularn
hissedilebilecei an'lara smsk sarlmalym.
O zaman kadnn baklar adam -ancak yeni bir cinsin olabilecek- yepyeni bir akla
kuatacaktr:
Sahiden syledim mi? Ben sadece dndm sanyordum.
Elini uzatyor, parmak ularn karsndakinin bileine, oradaki atardamara
dokunduruyor.
Onlar, asllarn grebiliyorum. Duyuyorum da. Bilek damarmda lk lk akan kan.
tkisi de bardaklarn yeniden kaldryor:
Bitmeyen sona.
Evet.
iyorlar. Birer yudum.
arap bardaklar masaya braklyor. Sonra kadn
antasn alyor, acele etmeden kyor.
Camdan onun bir saa, bir sola bakt ve dosdoru karya getii seilebilir; srtnn ince
dalgalanlar...
Fakat adam bakmayacaktr. Gzkapaklar yar inik ylece duracak, tenin sesini
dinleyecektir; kabuklu canllarn i uultularn.
istanbul. Kasm 1989 - Viyana, Haziran 1990.

You might also like