Professional Documents
Culture Documents
YILDIZ’DAN
HİLÂLE
“Haydar Aliyev’in Fırtınalı Hayatı”
Eserin Adı: Kızıl Yıldız’dan Hilâle
Yazar: İrfan Ülkü
ISBN: 978-975-8773-??
Bu kitabın yayın hakları Vedat İrdelp’e aittir. Her hakkı saklıdır. Tanı-
tım amaçlı kısa alıntılar dışında yayıncının yazılı izni olmadan hiçbir
yolla çoğaltılamaz.
Yayın Sorumlusu
Burak Türkmenoğlu
Kapak Tasarım
Yunus Karaaslan
İç Tasarım
Çelebi Şenel
Milenyum Yayınları
Sahaflar Çarşısı No: 4 Beyazıt - İstanbul
Tel: 0 212 522 20 96
irfan ülkü
KIZIL
YILDIZ’DAN
HİLÂLE
“Haydar Aliyev’in Fırtınalı Hayatı”
1952 yılında İstanbul’da doğan İrfan Ülkü, Tercüman gazetesinde 1975 yı-
lında başladığı mesleğini, Güneş, Günaydın, Türkiye gazetelerinde sürdürdü.
TGRT, Star ve Kanal 6’da danışmanlık, koordinatörlük, temsilcilik görevle-
rinde bulundu. Yeni Günaydın ve Ortadoğu gazetelerinde Genel Yayın Müdür-
lüğü yaptı. Ortadoğu gazetesinde başladığı köşe yazarlığını şimdi Yeniçağ ga-
zetesinde sürdürüyor.
İlk basımı 1993 yılında yapılan “Kızıl Yıldız’dan Hilâle” adlı kitabından başka,
KGB Arşivleri’nde Enver Paşa, Gecenin Yollarında Bakü, 12 Eylül’de Türkeş, Ba-
ğımsızlıktan Sonra Azerbaycan ve Moskova’yla İslâm Arasında Orta Asya kitap-
ları bulunan İrfan Ülkü, Süleyman Demirel’in 75. yaş günü dolayısıyla Hay-
dar Aliyev’in isteği üzerine Azerbaycan’dan Ali Hesenov’la birlikte Süleyman
Demirel’in biyografisini kaleme aldı.
Azerbaycan Yazarlar Birliği Şeref Üyesi olan İrfan Ülkü, aynı zamanda Gaga-
vuz Özerk Cumhuriyeti Devlet Nişanı ve Bakü Tefekkür Üniversitesi Fahri Dok-
toru unvanlarının da sahibi.
içindekiler
SUNUM............................................................................................................ 7
BİRİNCİ BÖLÜM
NAHÇIVAN’DAN KREMLİN’E............................................................. 57
Bakû’de Genç Bir NKDV Subayı......................................................... 67
Oğuzlar’ın Kapısından Rusların Moskova’sına................................. 74
“Tek İdeâlim Mimar Olmaktı”............................................................. 91
NKVD’de Bir Türk.................................................................................92
Kruşçev’in Yükselişi ve Düşüşü...........................................................98
Brejnev: “Seni AKP Genel Sekreteri Seçtik!”.................................. 107
Kaderini Zorlamamak!........................................................................ 112
Azerbaycan’ı Kalkındırmak İçin Fırsat: Genel Sekreterlik........... 115
İKİNCİ BÖLÜM
KREMLİN’DEN NAHÇIVAN’A............................................................120
Brejnev’in Son Yılları...........................................................................120
Brejnev’in Ölümü..................................................................................129
TIME’daki Haber................................................................................. 132
Andropov: Sana İhtiyacım Var!......................................................... 133
Politbüro’nun Orta Doğu ve İslâm Sorumlusu...............................136
Gizli Düşman........................................................................................140
Aliyev Gorbaçov’un Üzerine Yürüyor.............................................. 141
5
k ızıl y ıldız’da n hil  le
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GALİYEV’DEN ALİYEV’E.....................................................................167
Nahçıvan................................................................................................. 167
Fırtınanın İçinden Gelmek................................................................. 173
Sultan Galiyev’den Aliyev’e................................................................ 178
Stalin Galiyev’i Öldürttü ama Gorbaçov Aliyev’i Öldürtemedi.......180
EPİLOG
TURAN VE KOMÜNİZM......................................................................182
İkinci Çıkış............................................................................................ 182
Kızıl Yıldızın Sönüp Hilâlin Yükselişi............................................. 185
Sovyet Sömürgecilerinin Akıl Hocası “Engels” idi........................ 188
EK-1...............................................................................................................192
EK-2...............................................................................................................195
Muhtar Şahanov “Uygarlığın Yanlışları”
Peoması’ndan “Mutluluğun Geometrisi”......................................... 195
6
SUNUM
Cengiz Özakıncı
Sayın İrfan Ülkü, ikinci basımı Kamer yayınevince gerçek-
leştirilen “Kızıl Yıldız’dan Hilale” adlı kitabını, 3. basımı yapıl-
mak üzere yayınevimize getirdiğinde, ben yakında “Türksüz
Dünya Düşleri” adıyla yayımlanacak ve “Dolmakalem Savaş-
ları” adlı kitabımın süreği olacak beşinci kitabımı yazmak-
taydım. Daha önce görmediğim, okumadığım bu kitaba ora-
cıkta şöyle bir göz gezdirirken, konu başlıkları ilgimi çekti.
Orasından burasından okumaya, deyim yerindeyse didikle-
meye başladım. Ayrıntılara dalınca, bir an geldi ki, Sovyetler
Birliği’nden ayrılan Türk Cumhuriyetlerine ilişkin bilgilerimin
ne denli ikinci elden, ne denli yetersiz olduğunun ayırımına
vardım. Kitabı birkaç gün içerisinde okuyup bitirdiğimde, ar-
tık başta Azerbaycan olmak üzere, Orta Asya Türk Cumhuri-
yetleri konusunda üreteceğim düşüncelerin, daha sağlam ve-
rilere dayanacağını duyumsuyordum. Bu kitap beni, yalnızca
Haydar Aliyev’le tanıştırıp, Azerbaycan’da dolaştırmakla kal-
mamış, geçmişin derinliklerine de sürüklemişti. Başka başka
kökenlerden büyüklü küçüklü binlerce toplumun doldurduğu
şu koca yeryüzünde, Türk olmanın hiç de kolay olmadığını bir
kez daha kavradım. Kimi satırları okurken gözümde canlanan
7
k ızıl y ıldız’da n hil  le
8
İKİNCİ BASKIYA ÖNSÖZ
İrfan Ülkü
İstanbul- Emirgân
30 Ekim 1996
12
GİRİŞ
Lider ve Yazan
Kimi zaman bir yazar “lideri”ni arar. İsteği, onu tarihe ge-
çirip, kaydetmek, geleceğe geçmişten birşeyler taşıyabilmek,
daha doğrusu Andre Gide’in benzetmesiyle “yazarak ölümün
elinden birşeyler kurtarmak”tır. Lenin’in Gorki’si, Atatürk’ün
Falih Rıfkı Atay’ı, General De Gaulle’ün Malraux’su, İsaac
17
k ızıl y ıldız’da n hil  le
20
irfan ülkü
23
k ızıl y ıldız’da n hil  le
24
irfan ülkü
25
k ızıl y ıldız’da n hil  le
27
k ızıl y ıldız’da n hil  le
28
irfan ülkü
Yanvar Katliamı Kurbanlarının mezarları başında dua eden Azeriler. Foto: Oleg
29
k ızıl y ıldız’da n hil  le
30
irfan ülkü
Mikhail Gorbachev
President of Green Cross International
Gorbaçov, Rus ordusunu Azerbaycan’a sokup Azeriler üzerine ateş açtırdığı 1990’dan
üç yıl sonra “Uluslararası Yeşil Haç” adıyla yukarıda amblemini gördüğünüz “Haçlı”
bir örgüt kurmuş, başkanlığını yaptığı bu örgütün amacını, dünyayı kitle imha
silahlarından arındırmak olarak açıklamıştı. Örgütün diğer amacı ise su sorununa
çözüm bulmaktı. Gorbaçov, 6 Mayıs 1992’de temellerini attığı bu “Haçlı” örgütün
amaçları doğrultusunda altına imza attığı ilk eylemini, 1990’da Rusya’nın Müslüman
Türk halklarına saldırarak gerçekleştirmişti diyebiliriz.
Gorbaçov’un Anıları.
45
k ızıl y ıldız’da n hil  le
46
irfan ülkü
47
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Haydar Aliyev Bakü’de bir askeri kışlayı ziyaretinde (1994- f: İrfan Ülkü)
48
irfan ülkü
Haydar Aliyev Bakü’de bir askeri kışlayı ziyaretinde (1994- f: İrfan Ülkü)
50
irfan ülkü
ı
Haydar Aliyev
55
k ızıl y ıldız’da n hil  le
56
BİRİNCİ BÖLÜM
NAHÇIVAN’DAN KREMLİN’E
58
irfan ülkü
59
k ızıl y ıldız’da n hil  le
61
k ızıl y ıldız’da n hil  le
66
irfan ülkü
:
Haydar Aliev, genç NKVD subayı (Solda-1948)
II. Dünya Savaşı’nda Alman Askerleri Stalingrad içlerinde (sağda)
67
k ızıl y ıldız’da n hil  le
68
irfan ülkü
69
k ızıl y ıldız’da n hil  le
70
irfan ülkü
71
k ızıl y ıldız’da n hil  le
74
irfan ülkü
75
k ızıl y ıldız’da n hil  le
76
irfan ülkü
77
k ızıl y ıldız’da n hil  le
81
k ızıl y ıldız’da n hil  le
83
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Moskova onun bu ikili ruh halini sezmiş, bir şey ispat ede-
mese de Azerbaycan’ın ilk komünist liderine, Azerbaycan Ko-
münist Partisi’nin kurucusuna hiçbir zaman güvenmemiştir.
1925 Yılında şüpheli bir biçimde, “Teşhis edilemeyen bir has-
talık yüzünden” Nerimanov Moskova’da öldü.
Nahçıvan Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, başkent Nahçı-
van’daki Başkanlık Sarayı’nın ikinci katındaki odasında, yoğun
85
k ızıl y ıldız’da n hil  le
“Babamın adı Ali Rıza, annemin ise İzzet Hanım’dı. Ailemiz fa-
kirdi. Ben dokuz kardeşin dördüncüsüydüm. İki ağabeyim ve bir
ablam, benden küçük olan iki erkek, iki kızkardeşim daha vardır.
Benim atam (babam) demircilik yapıp hayatını kazanarak biz-
lere bakmaya çabalıyordu. Rus ihtilâli gerçekleşende tam beş yıl
geçmişti. 1923 yılı, Azerbaycan ve özellikle Nahçıvan’da hayatın
çok zor olduğu bir döneme rastlar. Sovyet Rejimi ülkeye yerleş-
meye başlıyordu. Babam ise siyasetle uğraşan bir insan değildi;
bir aydın, bir ziyalı olmadığı için de ne Bolşevikleri ne de diğer
siyasî teşkilâtları tanırdı. Çalışıp ailesini geçindirmekten başka
kaygusu yoktu. İlkokula burada başladım.
86
irfan ülkü
87
k ızıl y ıldız’da n hil  le
88
irfan ülkü
89
k ızıl y ıldız’da n hil  le
90
irfan ülkü
91
k ızıl y ıldız’da n hil  le
93
k ızıl y ıldız’da n hil  le
94
irfan ülkü
Şimdi burada size bir açıklık getirmek, Aliyev adını duyan çok
kişinin duyduğu ruh halini aydınlatmak için bir şey söylemek is-
tiyorum: KGB hakkında Azerbaycan’da, eski Sovyetler Birliği’nde
ve nihayet bütün dünyada değişik görüşler vardır. Bilirsiniz ki,
özellikle Batı’da binlerce kitap, hatırat ve inceleme yazılmıştır
KGB üzerine; şunu vurgulamak istiyorum ki, dünyada gizli ser-
visi olmayan bir tek ülke dahi gösteremezsiniz; Afrika’da, Asya’da
yeni bağımsızlıklarına kavuşan ülkeler bile önce, hemen, küçük
de olsa kendi gizli servislerini kurarlar. Çünkü çağımızda hiçbir
devlet, gizli servisi olmadan yaşayamaz.
95
k ızıl y ıldız’da n hil  le
96
irfan ülkü
97
k ızıl y ıldız’da n hil  le
99
k ızıl y ıldız’da n hil  le
100
irfan ülkü
101
k ızıl y ıldız’da n hil  le
102
irfan ülkü
104
irfan ülkü
Brejnev’in bir darbeyle görevden aldığı Kruşçev, ABD Başkanı Eisenhover ile...
106
irfan ülkü
107
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Haydar Aliyev ve Brejnev, Bakü’de bir resmi geçitte. (1982)
108
irfan ülkü
“Brejnev Yönetiminde Sovyetler Birliği” William Tompson gibi pek çok yazarın
özel bir önem vererek inceledikleri çok ilginç bir dönem oldu
109
k ızıl y ıldız’da n hil  le
110
irfan ülkü
111
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Kaderini Zorlamamak!
Nahçıvanlı gencin yıldızının parlaması, daha açık bir de-
yimle yıldızının kızıl renkte parlaması, Azerbaycan Halk
Cumhuriyeti’nin başına geçirilmesi, Kremlin’in esrarlı desteği
ile ilgili çok geniş tahliller ve spekülasyonlar yapmakta bu ha-
yat hikâyesini yazarken serbestiz.
Bakü Metrosu
113
k ızıl y ıldız’da n hil  le
115
k ızıl y ıldız’da n hil  le
gerçekte küçük bir şehir sayılır bir sürü fabrika, bina, çarşı, park
yapılmıştır. Nahçıvan’ın tarihinde böyle bir gelişmeye rastlanmaz.”
116
irfan ülkü
117
k ızıl y ıldız’da n hil  le
118
irfan ülkü
edeyim, Azerbaycan için yapılması gerekli bir iş, bir yatırım on-
lar için emir sayılırdı. Bu durumdan Azerbaycan’ın kalkınması
için çok faydalandım. Çünkü, Sovyet yönetimi, Türk ve Müslü-
man Cumhuriyetlerle özellikle fazla yatırım yaptırtmaz, krediyi
az verir, fabrika vb. gibi bu cumhuriyetlerdeki ekonomik ve si-
yasi potansiyeli güçlendirecek girişimlere karşı cimrice davra-
nırdı. Sovyet yönetiminin 70 yıllık politikası haline dönüşmüş
bu davranışı kırmak öyle kolay bir iş değildi. Çünkü para da tek-
noloji de Moskova’dan geldiği için fazla bir şey yapamazdınız.
Ben mevkim itibarıyla bu kuralı değiştirmeyi başardım. Azerbay-
can Cumhuriyeti’nde, yedek ve asil üyeliğim zamanlarında kal-
kınma çabaları daha da genişledi. Ülkemiz, dünyada daha çok
tanınmaya başlandı. Türkiye’de Azerbaycan iyi tanınırdı ama
dünyada bu Türk ülkesi fazla bilinmiyordu. Çember, benim gö-
revlerim sırasında kırıldı diyebilirim. Dış memleketlerden tu-
ristler, bilim adamları, profesörler, sanatçılar, siyasetçiler, başba-
kanlar, bakanlar ziyarete geldiler. Daha sayamadığım nice kişi.
Ülkemiz tanınırken prestiji de artmıştı.”
119
İKİNCİ BÖLÜM
KREMLİN’DEN NAHÇIVAN’A
121
k ızıl y ıldız’da n hil  le
122
irfan ülkü
124
irfan ülkü
125
k ızıl y ıldız’da n hil  le
126
irfan ülkü
Bir Türkün önce yedek sonra asil bir üye sıfatıyla Politbüro’da
görev yapmaya başlaması, daha doğrusu Kremlin’in zirvesine
yükseltilmesinin ardındaki amaç, Türk Cumhuriyetleri’ne gü-
ven verme politikası olabilir
1979 yılı, Sovyetler Birliği için çok önemli gelişmelere sahne
olmuştu. Politbüro; Afganistan’ın işgali için emir vermiş, Kızı-
lordu Afganistan’a girmişti. İran’daki İslâm Devrimi ve Aye-
tullah Humeyni’nin başa geçmesi de Kremlin için bir tedir-
ginlik kaynağıydı.
127
k ızıl y ıldız’da n hil  le
128
irfan ülkü
Brejnev’in Ölümü
Sovyet Komünist Partisi’nin şef ideoloğu ve otoritesi tartı-
şılamayan Mihail Suslov, 1982 yılının Ocak ayında ölünce ken-
disi de ağır hastalık çeken Brejnev arkasındaki en güçlü, gizli
desteği kaybetmiş oldu. Çünkü Suslov, dev yönetim piramidi-
nin tepesindeki bir sürü alanı denetliyor, Merkez Komitesi’nin
propaganda, kültür, bilim, eğitim bölümleriyle uluslar arası
ilişkiler seksiyonu, ordu ve donanma direktörlüğü, Komso-
mol, basın, TV, sanatçı birlikleri, barış komiteleriyle bilim aka-
demileri ve okulları kontrol eden birimleri yönlendiriyordu.
Suslov’un yerini alacak kişi, ölümü yaklaşan Genel Sekre-
ter Brejnev’in yerine geçecek kişi olacaktı. Merkez Komitesi,
129
k ızıl y ıldız’da n hil  le
131
k ızıl y ıldız’da n hil  le
TIME’daki Haber
Haydar Aliyev’in toplantı salonu ve aynı zamanda çalışma
odası olarak kullandığı Bakû’daki benzeri gibi “Azatlık Mey-
danı” adını alan eski Lenin Meydanına bakan Başkanlık Sa-
rayı’ndaki makamında saatler, onun anlattıklarıyla karışarak
sanki tarihle yoğrulup geçiyordu. Nahçıvan Cumhurbaşkanı
bilinen geçmişini, ilk kez Türkiye’den gelen bir gazeteci olan
benim için gün ışığına çıkartma inceliğini gösterirken, ben
de onun ismini ilk duyduğum gün neler hissettiğimi hatırla-
maya çalışıyordum. Time Dergisi’nin 16 Aralık 1982 tarihli
sayısında Politbüroya seçilişiyle ilgili haber-yorumu okumuş,
sonra arşivimde saklamıştım.
Aliyev’in yakın dostu, Nahçıvan’a büyük mali risklere gire-
rek milyarlık yatırımlar yapmasının yanı sıra, bir de Nahçıvan-
Türk Bankası kuran ve bütün bunları yıllarca gönül verdiği
Türk milliyetçiliği adına yapan işadamı İbrahim Aydın’ın yar-
dımlarıyla Aliyev’in hayat hikâyesini yazmak için Nahçıvan’a
giderken dergiyi de yanıma almıştım. Merak ediyordum, acaba
Time’da hakkında yazılanları okumuş muydu? Konuşmamı-
zın artık sayısını unuttuğum “ara”larından birinde bir ara
dergiyi çıkarıp kendisine gösterince “Rica etsem, İngilizce bi-
liyorsanız bana şimdi çevirir misiniz?” diye sordu, “O zaman-
lar bunu Moskova’da duymuştum ama dergiyi bulmak müm-
kün olmamıştı.”
Time, Brejnev’in ölümünün ertesinde Yuri Andropov’un
Komünist Partisi Genel Sekreterliği’ne seçilmesinin ardından
Aliyev’in de yeni parti Politbürosu’na asil üye sıfatıyla seçili-
şini “Bakû’nun Parlayışı” başlığıyla vermişti:
132
irfan ülkü
133
k ızıl y ıldız’da n hil  le
yıl vardı. Son derece şuurlu, entelektüel, çok namuslu bir insandı.
Hızlı ve sert hamlelerle hareket etmesini severdi. İlişkilerimizde
saygı ve karşılıklı anlayışı esas alırdık. Brejnev’in cenazesinden
sonra baş başa görüştük.
“Sana ihtiyacım var, artık Moskova’da devamlı kalmanı istiyo-
rum” dedi.
Brejnev’e de direndiğim gibi önceleri ona da karşı çıktım. Azer-
baycan benim için ayrı kalınması mümkün olmayan bir komp-
leksti adeta. Azerbaycan’dan ayrılmak... Çok sevdiğim memle-
ketimde devamlı oturmamak.. Katlanılmaz bir üzüntü olacaktı
benim için. Ama Andropov “Azerbaycan artık sana dar geliyor
dostum” diyerek hafifçe gülümsedi. Ben gene direnince bu defa
üzgün bir hava içinde duygusal bir tonda sözlerini tekrarladı:
“Artık sana bütün Sovyetler’de ihtiyaç duyuluyor. Azerbaycan se-
nin için küçük artık. Beni Politbüroya seçtin, sonrada çekip gidi-
yor, yardıcı olmak istemiyorsun.”
Andropov liderliğe yükselişinde ona yaptığım yardımları biliyor,
benim yanından ayrılmamı istemiyordu. Arkadaşlarım, kendi-
sine yardımcı olanları hep yanında tutmak, onlarla birlikte yü-
rümek isterdi. İnsan seçimi konusunda çok geniş bir ufku vardı.
Bu konuşmamızın üzerinden on gün geçtikten sonra Politbü-
roya oybirliğiyle seçildim. Artık bu muazzam bir hadiseydi; hem
Sovyetler Birliği hem Türk-İslâm alemi ve hem de bütün dünya
için. Ardından ikinci görevim geldi, SSCB Bakanlar Kurulu Baş-
bakanlığı (Başbakan) Birinci Yardımcılığı. Neredeyse SSCB’nin
ikinci adamlığı gibi bir şeydi bu görevler. İstemeyerek de olsa
Bakû’dan Moskova’ya taşındım. Bütün bu gelişmelere rağmen
Azerbaycan’dan ayrılmak kalbimde buruk ve tarifsiz bir sızı bı-
rakırdı. Nedense bu sıla duygusunu Moskova’da bir türlü atamı-
yordum. Halbuki Azerbaycan elimin altındaydı.”
134
irfan ülkü
Çernenko
135
k ızıl y ıldız’da n hil  le
tasfiyesi tarihe çok pahalıya mal olur.” demişti. Ama böbrek yet-
mezliğinden muzdarip olduğu için liderliği kısa sürdü. Boşalan
SBKP Genel Sekreterliği makamına Brejnev’in sekreteri, propa-
gandisti ve en yakın adamlarından Konstantin Çernenko’yu seç-
tik. Oysa Çernenko hasta, kötü ruhlu, eli ayağı titreyen, bunama
alametleri gösteren bir adamdı. Bir yıl geçince o da Andropov
gibi bu dünyadan göçüp gitti. Bir yıl onunla azap çekmiştik. Çer-
nenko zamanında da pozisyonlarım değişmedi. Azerbaycan ile
ilgilenmeye devam ediyor, memleketim için yeni yatırımlar ko-
nusunda yetkililere direktifler veriyordum”
Kim Philby’nin sırlarla dolu yaşamı pek çok kitaba konu olmuştu.
137
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Suriye devlet başkanı Hafız Esat, Haydar Aliyev’in özel ilgi alanındaydı...
139
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Gizli Düşman
Kadim Türk şehri Nahçıvan’dan, Oğuz Türklerinin bu ta-
rihi kapısından, Slavların, Rusların Moskova’sına doğru uzun
bir yola düşen ve mimar olmak idealiyle geldiği Bakû’da sa-
vaş çıkınca alın yazısı bir anda değişen Türk çocuğu artık
Kremlin’in zirvesindedir. Gel gör ki, gizli bir düşmanı da,
gece-gündüz onu yok etmeyi plânlayan, Aliyev’in adından ve
mensup olmayı şeref saydığı Türk Milleti’nden içten içe nef-
ret eden bir düşmanı, onu sürekli kollamaktadır.
140
irfan ülkü
141
k ızıl y ıldız’da n hil  le
142
irfan ülkü
143
k ızıl y ıldız’da n hil  le
144
irfan ülkü
145
k ızıl y ıldız’da n hil  le
146
irfan ülkü
148
irfan ülkü
149
k ızıl y ıldız’da n hil  le
151
k ızıl y ıldız’da n hil  le
[
Haydar Aliyev sevgisi dokunan halılara yansımış Foto: Shamil Zhumatov
152
irfan ülkü
153
k ızıl y ıldız’da n hil  le
|
Nahçıvan’da Lenin heykeli kaldırılıyor -1991.
155
k ızıl y ıldız’da n hil  le
156
irfan ülkü
157
k ızıl y ıldız’da n hil  le
158
irfan ülkü
159
k ızıl y ıldız’da n hil  le
160
irfan ülkü
161
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Mehmet Ali Ağca KGB ile bağlantılı mıydı? Siz o zaman bu olay
olduğunda Politbüro’da görevliydiniz.
162
irfan ülkü
163
k ızıl y ıldız’da n hil  le
164
irfan ülkü
165
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Aliyev ile Azerbaycan halkı birbirinden ayrılmaz iki tutku gibiler. Nahçıvan’a
Cumhurbaşkanı seçildikten sonra günde aralıksız 18 saat çalışan
en basit problemlerden en karmaşık meselelere kadar Nahçıvanlıların
kapısını çaldıkları Cumhurbaşkanı Ordubad’ın köylerinden birisine
yaptığı gezi sırasında köylülerin arasında yorgunluk atıyor.
166
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
GALİYEV’DEN ALİYEV’E..
Nahçıvan
Bir Nahçıvan atasözü “Karabağ’dan musikişinaslar, Nahçıvan’dan
siyasetçiler yetişir” der. Gerçekten de Nahçıvan, tarihi boyunca
Azerbaycan Türklüğüne birçok siyasetçi, devlet adamı, önder
yetiştirmiş; Haydar Aliyev, bence bu siyasetçiler-devlet adam-
ları kuşağı içindeki en önemli temsilcilerden birisi. Azerbaycan
Cumhurbaşkanlığına seçilen Halk Cephesi’nin lideri Ebulfez
167
k ızıl y ıldız’da n hil  le
170
irfan ülkü
Azatlık Meydanı
171
k ızıl y ıldız’da n hil  le
172
irfan ülkü
175
k ızıl y ıldız’da n hil  le
176
irfan ülkü
177
k ızıl y ıldız’da n hil  le
180
irfan ülkü
“Haydar Baba,
Alçağların köşk olsun,
Bizden sonra kalanlara eşg olsun,
Geçmişlerin gelenlere meşg olsun.”
181
EPİLOG
TUR AN VE KOMÜNİZM
İkinci Çıkış
Haydar Aliyev’in hayat hikâyesini kendi ağzından dinle-
diğimde ve daha sonraları da bu hikâyenin ayrıntılarını ha-
zırlarken bir soru hep kafamı meşgûl ediyordu: Kuruluşun-
dan bu yana geçen yetmiş yıl içinde dünyayı titreten o koca
Sovyet İmparatorluğu çökmüş, enkazının altında ise İmpara-
torluğun en kalabalık nüfusunu meydana getiren Türk var-
lığı kalmamıştı. Sanki bütün Türk Cumhuriyetleri bu çöküş
gününü bekliyorlardı; Kazakistan, Azerbaycan, Türkmenis-
tan, Kırgızistan, Özbekistan Federe Cumhuriyetleri, Tatarlar,
Gökoğuzlar (Gagavuz), Sibirya’nın en uç noktasındaki budist
Tuva Türkleri ve adlarını bile yeni öğrendiğimiz Türk boyları.
En başka diliyle, kültürüyle, insanıyla yarattığı eserlerle Sov-
yet Rusya’daki 90 milyonluk Türk varlığı, Çarlıktan devraldığı
mirası daha da geliştiren Slav-Rus komünizminin akıl dışı, to-
taliter baskısına nasıl olup da direnebilmiş ve “Ergenekon’dan
182
irfan ülkü
186
irfan ülkü
188
irfan ülkü
191
EK-1
194
EK-2
197
EK-3
TARİHE MEKTUP
Süleyman Demirel
24. 12. 2003 / Hürriyet
‘Azerbaycan, Azerbaycan
Alkışladık seni candan
Hilal birken iki oldu
Selam bizden İkinciye!..’
198
irfan ülkü
Kardeşim, dostum,
Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev
Altınordu Hanlığı’nın 15. yüzyılda Timur tarafından yı-
kılmasından sonra Rus Prensliği, gelişerek ve zaman içinde
büyüyerek bir imparatorluk haline gelmeyi başardı. Rusya’nın
Karadeniz’e, Kafkasya’ya ve Balkanlar’a doğru genişlemesinde
en büyük engel, Osmanlı İmparatorluğu idi. Dünyanın bu böl-
gesinde tarihe şekil veren, bu iki devlet olmuştur. 200 sene içeri-
sinde, 13 defa savaş olmuştur. Zamanla Rus Çarlığı, Kafkasya’ya
inmiş ve işgale başlamıştır. 1828 yılında Azerbaycan, Rusya ve
İran arasında paylaşılmıştır. 1. Dünya Savaşı sonunda Rusya’da
büyük bir ihtilal olmuş ve Çarlık yıkılmış, yerini Lenin-Sta-
lin idaresi almıştır. 104 Uluslu “komünist rejim” artık “Sov-
yet İmparatorluğu”dur. “Çarlık Rusyası”ndan “Sovyetler”e ge-
çişte, 28 Mayıs 1918’de “Milli Azerbaycan Cumhuriyeti” ilan
edilmiştir. Bu ancak 2 sene sürmüş, 1920’de Azerbaycan tek-
rar Sovyet egemenliği altına girmiştir. Bu tarihten 1989 yılına
kadar 69 sene geçecektir. Bu tarihte Sovyet İmparatorluğu da-
ğılmaya başlamıştır. İnsanlık tarihinde kendiliğinden dağılan
ilk imparatorluktur bu. 18 Ekim 1991’de Azerbaycan’ın bağım-
sızlığı kesinleşmiştir.
Onlara Dedim Ki
Bu Azerbaycan halkı için, Türkiye için ve Türkçe konu-
şan bütün halklar için çok sevinilecek bir olaydır. Türkiye,
Azerbaycan’ı ilk tanıyan ülkedir. Türkiye Cumhuriyeti Başba-
kanı olarak, 1992’de Azerbaycan’ın bağımsızlığının hemen ar-
kasından, Azerbaycan’ı ziyaret ettim. Yalnız Azerbaycan’ı değil,
199
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Bu Bayrak İnmesin
Çünkü yükselen bayrak bu defa inmemeliydi. Türk dün-
yası, Çin Seddi’nden Adriyatik’e kadar olan 11 milyon kilo-
metrekare toprak üzerine yayılmış, aynı kökten gelen birçok
halkı kucaklamaktadır. Divanü Lügat-it Türk’te, “Türkler as-
lında 20 boydur. Ad olarak Türk adını ulu Tanrı vermiştir” de-
nilmektedir. Bu ulu çınar ve dalları, Türk dünyasıdır. Çin, Slav
Fars, Arap ve Batı tesirleri altında kalmış olan bu dünya, ken-
dini muhafaza edebilmiş ve etrafını da etkilemiştir. Çeşitli za-
manlarda devletler kurmuş ve hükümran olmuştur. Hiç düş-
meyen bayrak, Anadolu Türklerinin kurduğu devletin bayrağı
idi. Bu bayrak, uzunca süre Türk dünyasını temsil eden tek
bayraktır. 1990’lı yılların başında artık bu dünya, 7 bayrakla
temsil edilmektedir.
202
irfan ülkü
203
k ızıl y ıldız’da n hil  le
Mutlu Tesadüf
Türkiye ve Azerbaycan ebedi dostluk ve kardeşlik antlaş-
maları imzalamışlardır. Bu antlaşmalar olsa da olmasa da Tür-
kiye ve Azerbaycan kardeştir, komşudur ve dosttur. Türkiye’nin
Azerbaycan’a her türlü desteği vermesi manevi sorumluluğu-
dur. Azerbaycan Devleti’nin kuruluşundan itibaren geçen yıl-
lar zarfında Türkiye, elinden geleni yapmıştır ve yapmaya da
devam edecektir. Bu süre içerisinde ben, Türkiye’de Başbakan
ve Cumhurbaşkanlığı yaptım. Bunu, kendim için çok mutlu
bir tesadüf sayarım.
204
irfan ülkü
205
k ızıl y ıldız’da n hil  le
207