Professional Documents
Culture Documents
Deepak Chopra - Büyücünün Yolu PDF
Deepak Chopra - Büyücünün Yolu PDF
rma Bildirisi
... Oralarda bir yerlerde,
•
.Kaderinde, okuyabilmek için bizim yardımımızı alması yazılı olan bir ço-
• • •
cuğun�
•
·olarak bizim, özgür irademizle verdi · 'z bir karardır. Siz değerli okuyu
cularımız zaten satın almış olduğunuz her kitabımızla bu fona katkıda bu
lunmuş oluyorsunuz.
Bu, tümüyle evrene sunulan bir mesaj ve dilektir. Evreni yöneten ve fark
lı adlarla anılan Yüce Gücün bu arzumuzu yerine getirıııemiz için, önü
müzü açık etmesini diliyoruz;
•
. h amtnıtn gap'lc • ' mı. ,,, tam ya141m adına ,,. iyili o -
"
sa.••
Dizi Adı Yeni Çağ·
' '
iletişim Adresi
'
ee
Curk.çesi
Le,..en-r 1'.nr:rnl
D YAYINI .ARI
Aşağıdaki kişilere sevgi ve tesekkürlerimi
•
iletmek
ıstıyorum .
• •
• •
5
Benlik-bilgisindeki sarsılmaz inancı, birçok ins�nı11
hayatını değiştirnı.edeki kararlılığı -..re bulaşıcı l1e-..resliliği ile
Arielle Ford'a .
.
6
•
••
- ''
• • • • •• ••
• •
İnsanlar Hindistan'dan gelip de büyücülerle neden bu
kadar çok ilgilendi"'· · bilmek is tiyor. Yanıtıın şu:
Hindistan'da hala büyücülerin var olduğuna inanırız. Peki
ama büyücü nedir? O sadece büyü yapan birisi değil,
dönüşümü sağlayan kişidir.
!.
'
9
sim3ra sözcüğii şifreli bir sözcüktür. O, iı1s anları altına
çe,rirn1ek, en işleı1ıneıniş 11ö11lerimiz olan korku, cel1alet,
nefret \re utangaçlığı en değerli şe3re, se,rgi ve doy'llına
dönüştürme anlamına gelir. Ö3rle1rs e sim3racı, kendinizi
özgür ve s e\ren bir insana nasıl dönüştürebileceğinizi
öğretebilen kişidir \Te l1er zaman bir sim11acı vardır.
Hindistan'da lisede1rken batı geleneğinin ünlü bü:yücüsü
Merlin hakkında zaten çok şey biliyordum. Herkes gibi onu
çabucak s e\rdim. I<ısa zamanda dünyasının kapıları önüıne
· açıldı. Şu anda bile Tennys on'un uzun \1e sıcak yaz
günlerinde ezberletilen epik şiiri Icfylls of the King'den
düzinelerce kıta var akl11nda. Artl1ur'un 1 geleneğiyle il · ·
olarak bulduğum l1er türlü bilgiyi öğrenmiştiın. Yazarların
beni bü1rücülerin efsanevi karakterler olduğuna inandırma11a
çalışmalarına karşın, sıcak tropikal güneşin altında da
yaşasam, 11eşil, ılıınan Canı.elot2 lı.akkındaki herşe1r gibi
J\.Ierlin'in3 I<.ristal I:viağara'sının da \rar olduğunu bilmek,
zırl1ın içinde boğulacak bile olsam Lancelot4 gibi dörtnala
gitıne3ri istemek 11iç de alışılmadık değildi.
.
S(),,aJ,rcleı·i
.• •.
ile birlikte ' • •
bultıı1dtığtı
t.
scfalcttt.:11, rcfal1 \'C
ıntıtltıltığa 11asıl l(<l\'l1şturdtığtıı1t1 aı1lata11 biı·çc>I< ct-sa11c vardır. (çc\'.)
,.,
10
Büyücülere neden ihtiyacnmuz var?
Otuz ;rıl bo;Tllnca bü;rlicülük bilgileri üzerine düşünüp
durdum. Glastonbur;r \re \Vest Countr)r'e ;rüri.idüm, Tor'a
tırmandım. Artl1ur ile şö,ralyeleri11in uı:udukları düşünülen
tepe;ri gördüın . .L-\ma dal1a gizemli bir şey beni bü;rücülüğe
çeki;rordu. Yıldan ;rıla zamanıınızın bu bilgi;re dal1a çok
ihti;raç duyduğunu l1issetti111 . .l\rtık bir ;retişkin olarak
meslek ;raşamıını taın bir özgürlük ve dO)Tlltnun nasıl elde
edilebileceği hakkında konuşup ;razmakla geçiri;rorum.
I<onuştuğ11111 şeırlerin simyTa olduğunu son zamanlarda fark
ettiın. S onuçta Merlin ile Arthur'un I<ristal J\1ağara'daki
olağanüstü ilişkileri ile bu konu;ra ;raklaşmanın 11eyecan
verici olacağına karar verdiın. Bu kitabın açıkladığı gibi
I<ristal J\ıfağara insan kalbindeki çok özel bir ;rerdir. Bir
bilgenin korku;:u taıı1ınadığı, dış dünıranın karınaşasının
gireı1ı.ediği sığı11aktır o. I<ristal J\1ağara'da lı.er zaınan bir
bü\ri.icü olmustur \re lı.er zaınan da olacaktır; tek
• •
cadde;ri geçi;roruz .
•
're l1iç kiıı1se;re aittir. Bu kitap zateıı. sizin olanı anlatıyor. Ilk
derste SÖJrlendiği gibi:
11
!<itapta doğru olduğundan kuşku du5rmayacağınız tek
cümle budur. Bir kez içimizdeki büyücü5rü bulduğumuzda,
•
12
Büyücüden nasıl· ders alırız?
Bu kitapta, bü)riicünün bakış açısından anlat1lınış yirmi
ders var. Her dersin başında alış1l1ruş gerçekliği aşmanıza
yard11ncı olacak, bü)riicünün bilgeliğinden parçalar olan
•
13
Eğer bu sözler içinizi kıpırdatıp bir şeyler anıınsatıyorsa
işe )raraı111şlardır. Sınırlı bir varlık değil d e evrenin ınucize\ri
çocukları olduğunuzu keşfetı1ı.ek, gerçekten de 11e)recan
\rerici bir şe)rdir. Bu gerçektir; uzun süreden beri tutulmada
olan, l1epimizle ilgili derin bir gerçek.
14-
Bu ilginç görüntüden so11ra, ha)ral l..:urınak gibi görü11en
çeşitli di.1şünce dene):-leri )rapınayıa başladı. Doğanın
kendisinin de onaylaması ile, tüın biliın dün)rasının tutumu,
Einstein'ın bu aşkın görüşleri ile birkaç )'ılda değişecekti.
15
Simyanın yedi adımı
Kitabın 111. Bölümü, büyriicünün. öğrencisinin geçirdiği
dönüşüm aşamalarıyla ilgilidir. :Şen bunlara; doğumla
başlayıp son olarak tam bir dönüşümle son bulan simyanın
ıredi basamağı diyorum. Simya, nesneleri o muhteşem,
bozulmayan maden olan altına dönüştürme ile il dir. · ·
o
,.. .
16
olmak isterdiın. Sizi, ruhsal potansiyelinizin ortaya
çıkmasından başka bir şey beklemiyor.
Şunu
bilin ki büyücü, erkekler kadar kadınlara da atfedilıniştir.
Herşeyden öte, sil1rin geri dönüşü toplumumuzda kadınlar
tarafından daha kolaır kabul görmüştür.
1
•
•, ,
. . . '·
.
J
,
�
•
,
.
.
.
·.
• • •• • • • •
-
''Bir öğreti var'' dedi Merlin, ''Büyücünün yolu diyorlar.
•
21
öğrenmişti. Ne zaı11an )'emele istese geliyror \reya l\IIerlin ona
sunuırordu. Yani bu l1erkes için bö)rle değil ıniydi?
22
aralaıı.ınışlardı.Çocuğun ağızııı.dan çıkan ilk cüınle ''Peki se11
ıı.e 3rapacaksın?'' oldu.
•
•
• •
23
telrrar ısınmıştı; kar güneş ten erinıiş, taş da bir rüya gibi yok
'olmuştu. Çocuğun gözleri doldu, çünkü Merlin in bunu '
veda etmek için yaptığını biliyordu; ayrılış ve l1atırlayış için.
24
• • •
BIRINCI DERS
•
•
•
25
Dersi Anla ma
Bü)riicünün öğretmesi gereken şe)rleri öğrenmek bir
ömür sürebilir aına )'ıllar, hatta on )7ıllar içerisinde orta)ra
çıkacak olan l1erşey J\'Ierlin'in ilk dersinde mevcuttur.
Burada bü)riicü kendini tanıtı)ror. Ölümün ve ölümsüzlüğün
en derin sırlarını çözmeye yarayacak olan 11a)rata bakış
açısını tarif ediyor. Ve tüm bunlar sihirli bir şekilde oluyor.
Bir nedenden dolayı Merlin fiziksel formuyla görünmez.
Formlar onu ilgilendirmez. O, nice dünyaların gelip
geçtiğini görmüş, çok uzun süren karmaşalardan
kurtulmuştur ve 11epsine tepkisi a)rnı olmuştur: O, görür.
.
.
26
öneınini yitirmişti ve çok geçnı.eden karşılaştığını. lı.er
insanda dün;ra içinde dünyalar gördüın. \Te sonra fark ettim
ki yaşaıran lı.erşey, sadece değişik birer maske takınış bir
e\rrendir. . . . . . .
... .. . . . . . .
-. ' . . ·-
''Bu gerçekten müırıkün mü?'' diye sordu .L:\rtlı.ur.
27
sadece büyücünün bakış açısıyla görrneye başlayıncaya k adar
gerçek gibi görünür . .t\ına }7ine de günlük yaşam sal1nesinin,
sıradan insanlar için çok gerçek old uğunu inkar etmez
büyücü. Yalnızca duyuları nı za, gördüklerinize ve
11issettiklerinize inanırsanız, dışarıdaki yaşam oyunu da
gerçek yaşamdır.
, .
şeyler old�ğuna dair bir lus gelir. ''Be�i bul'' diye fısıldayan
ince bir sestir bu. Çağıran ses·, fazla duygusal olma)ran,
. '
. .
. . . . -
.
. .
r. •
28
Merlin1leyken de böyle olur. Oturup birkaç dakika
dinlerseniz, sözleri yerleşmeye başlar. Bırakın bu olsun ve
bilgelik işini görsün. Herl1angi bir sonuç bekleme)rin, sadece
olanlara dikkat edin. Olan herşey i)riclir. · ·
Öte yandan zihin, daha ağır bir şekilde işler. Geniş bir
anılar dosyasına sahiptir ve sürekli bunların arasında gidip
gelir. Yeniyi, eskiyle karşılaştırıp karar verir; bu iyidir, şu
kötüdür, şu tekrarlanabilir atnR bu· tekrarlanamaz. Du)rgular
ise bir duruma, kendiliğindenlikle ağla)ran ve)ra gülen bir
bebek gibi düşünmeden, ani tepkiler 'rerir. Zillin, 11afı.za
bankasına baş,rurup gec. r • ş bir tepki verir.
'
.
. . -
29
tekrarla111a371 se\Ti31oruın1' demektir. İste bu ırüzden zil1iıı de -
. .J ... '
.
gerektirir. Her ne kadar çaba sarf etınenin i3ri olduğu ve
.
.
-
_
·
-
-
�
-
- -
- - -
' . • •'
. .
, ... · - ·
,
. .
- - - -
- '
-
. . . -· . , ,. - . .
'
. . . .
.- - -.�- ,, , .
.. . ;.,__· ··· . - .
- - -
. '•
. .
Ö11le)1Se 11erli11'in dtjnırasına girerken ilk adıın, bunun
,,ar olduğunu kabul etmektir -bu ıreterlidir. Bu derse
başladığınızda zil1niniz, kendisininkinden farklı, geçerli olan
başka bir bakış açısına ''Ha;rır!'' diırerek isıran edebilir.
Du;rgularınız da gü,reı1sizlik, endişe, sıku1tı, şüpl1e \'e ılefret
ile bt1na katılabilir 11er ne cıkarsa. Bt1 11islere karsı
.
J . � .
'
. . . .
- -
' '
_ ,
'
. .
·
,
değildir. ,
30
,
I'v1erlin, zil1inle tartışmaz. Tüın tartışı11alar di.işünmekten
. -· ' � . - .
'
•
_,'
-·
..
.. :'
'"
.
.
. .
•
.
-�----
31
İKİNCİ DERS '
32
Dersi Anla m a
Masuıniyet, üstü örtülmeden önceki doğal
• •
' 33
bulmuşlardır. Dışarı)-a bakıp nesnelerin büyüsüne kapıldılar·
ve gördükleri l1erşeyi isimlendirip kullanınak için can attılar.
Tüm kuşlarla val1şi 11ayvanlar isiınlendirilmeli)rdi. Yemek
veya zevk için bitkiler yetiştirilıneliydi. Topraklar, keşfedilip
fetl1edilınek icin vardı.
J
yapar.
34-
''Bunun niye bir probleın olduğunu anla}ramıyoıuın''
di;re sordu köy'Ün ya şlıl arınd an biri. ' ' Dü11}ra büyük, doğa da
bü;rüle;rici şe;rler ve d önüşüınlerl e dolu ' ' .
''Bu oldukça doğrl1'' di:yre ona;rladı 11erlin, ' ' ama senin
. .
.
.
onayladı.
.
nezaketinde, zerafetinde, .
·
gibi
. . .
Dersle Yaş a m a
. .
. ·.
- - .
. . , •
..
.
.
.
-
. ..· ... · �- , ,__ . ·: · · : · . .·. .
35
Bu kelime lis tesine bakın:
Ağır
Hafif
Siyal1
Beyaz
•
Gün es ,
Ay
36
''Hayır'' dedi Merlin. ''O, senin zil1ninde bir ağaç. Başka
.
.
bir zil1in için ise o, sınırsız rul1un \re güzelliğin bir ifadesi.
Tanrı'nın zihninde, tatlıların tatlısı sevgili bir çocuktur o.
. .
••
37
Ü ÜNCÜ DERS
.
Büyücü, gelip geçen dünyaları seyreder
ama Ruhu ışığın krallığında yaşar.
İzlenenler değişir, izleyen değişmez.
•
.
11erlin, ölümlülere görünmemeyi tercil1 ederdi, ama
bazen yaz akşamlarında, bir çayırlığın köşesi11de tek aırak
. .
•
.
. .
38
Ders i An l a m a
Hepimizin içindeki bü3ıücüye Tanık da denilebilir.
Tanığın rolü değişen dünyaya karışmak değil, onu görüp
anlamaktır. Tanık u3rumaz; o, rü3ra görürken 11atta rüyasız
•
39
Büyücünün bilgisi, dış etkenlere bağlı olmayan saf bilın e
durumudur. O, kaynaktan doğrudan alınan, yaşamın
özüdür. Her ne kadar değişimler, evreni süpürs e de,
büyücünün biline durumu değişm ez; izlenenler gelip geçer,
ama izleyen aynı kalır. İçimizdeki büyücüyle karşılaşn1adan
önce 11epimiz öğrenmek için du)ıularınuza ve zil1nimize
bağlı kalırız. Bu, öğre · ·ş bir bilgidir. Bizi ilgilendiren
şeylere göre kataloglanıp hafızaya kayded111niş tir; bu yüz den
seçicidir. Büyücünün bilgisi ise içteı1 gelir.
40
De rsle Yaş ama
Sıradan uıranıklık durumunda l1epimiz nesneleri algılarız,
aına Tanık sadece ışığı algılar. Nesneler gibi kendisini de,
engin ve değişen ışık krallığının bir odak noktası olarak
gorur.
• •
• •
41
demetleridir ve enerji demetlerinin °/o 99. 99999'u boşluktur.
Bir atom ile diğeri arasındaki boşluk çok fazla olduğundan
-orantılarsak dünya ile güneşin arasındaki uzaklıktan dal1a
fazladır- bu kitaba katı demek, dün)ra ile güneş arasındaki
boşluğun katı olduğunu iddia etmektir.
42
''Bu dün1ra senin s a1rende var'' diyre 1ranıtladı Merlin. ''Bu
}rete rinc e mucize,ri değ il mi? ''
') . )
'"
.t
'"' '"'
'
.J " .J
·· J
• •
·
••
'"'
J J J
43
DÖRDÜNCÜ DERS
•
•
. '
44
''Bunun kim olduğunu kiınse bilıniyor mu?'' diye
tekrarladı Merli n .
''I<esinlikle. ''
45
Ders i An l a m a
Bü1rücü ve onun gibiler, 1rer-1rurt \re isim sal1ibi .
olmamaktan ral1atsızlık duymaınışlardır. Belli 1rerlerde kalıp
ölüınlülerin cok asina olmasından 11oslanmazlar ''Beni
.
J J J
bü1ücülerde ;roktur.
46
sınırlar olmadan )7apamaz� Bedenleri nerede olduklarını tarif
eder; ev, bedenin içine girip dinlendiği yer olduğundan, kişi
bedeni olmazsa e\rinin neresi olduğunu bile bilemez.
I\1erlin, 11er nasılsa, kendini e\rsiz barksız olarak
görınezdi. ''Bu beden, düşüncelerin gelip gittiği bir yuva
gibidir, ancak 'o kadar 11ızlı gelip giderler ki onların 11avada
yaşadığı bile SÖ)rlenebilir. '' Yine, düşüncelerin kafamızdan
gelip geçtiğini sanıyoruz, ama bunu kanıtla)ramıyoruz. Bir
düşünceyi ortaya Ç adan önce kiın görmüş ki? Diğer
düşünceye geçeceği )rere kadar onu kiın takip etmiş?
• ' , •• · - - ı •·• -·.-�·' .1�-�'.�·�\' · ." : f ' ' ' .';·•" • •, ·""-"'' ••-: ">.,''· ; • ·
• •' ' • ;-,. ••
_
•
.
-
ö e e iz . l ler
'•
nız s ğı g m si n ''() lü
..
ın
. . .
sa
.
i
" · ··· · ·
z
.
� d e
. · · -'-, . . . ' ··- · · ·
.
. zamanda akan bir bilinç nel1ri gibidir .. görmek
imkansızlasmıstır. J . J '
• - •
47
Çocukların, annelerinin annelikten başka bir l1a)ratı da
olduğunu kabul etmeleri genelde zordur bu, tüm ufak
çocukların doğal ben-merkezciliğidir. Ama zamanla
ebe,re)rnlerimizden görerek kendi rollerimizi oynamaya
başlarız.
48
''Ben ki1ni1rı?'' bilmec esi;rle 11epimiz yüzyüze geliriz ki bu,
rollerinizi ne kadar iyi oynasanız da ;ranıtlanamaz .
49
Büyücüler ölüme inanmaz.
Bilincin ışrğında herşey canlıdır.
Başlangıçya da son yoktur. .
Büyücüye göre bunlar zihnin birer ürünüdür.
.
50
----- -
·
- - �--- ---------
·
· - ---
----· · ·
'' Şimdi'' dedi :Ni erlin, ço cuğa bir kürek vererek. '' Buradan
şura;ra kadar bir çukur kazma;ra başla ve ben sana
sö;rley�nceye kadar durına. ''
•
''Evet oldukça iyi, " dedi. '' Şimdi tekrar doldur. "
•
•
ne dü sündün ? ''
•
işin gereksizliği Çok geç farkediliyor; iş bittikten son ra. ' ' .
.
'
" .
. .
Ders i Anlama
. .
• • •
51
olacakları bildikleri için zamanı geriye doğru }raşadıkları
S Ö)rlenebilir.
52
beniıns enirse ölüme mahkumuz demektir. Ölümlülüğün
etkisine gireriz ve ölüınü kabul etmekten başka çaremiz
kalm az.
Dersle Yaş a m a
Büyücünün yaşamında zaman, ölçülebilir parçalara .
. ili' ''
ayrı 1ınış sonsuzluktur. ''H epıınız zamansız1ık1a çevr yız
.
53
Ölüınsüzlüğe
. inanmanızı sağla3racak başka örnekler bulmak .
güç değildir.
.
• •
1
' '
'
yaşaırabilirsitl..
· ·
,. . . · . .
· · , ··· ·
.
. . . . .. , . .. . . .
-:
· . •
.
54
yöneltmiştir. Şimdi bizim ise onuyaşamqy·ı ö ğren meiniz
gereki}ror. Eins tein gibi ileri görü şlü düşünürler b i zim
sadece zihinsel engelleri aşmanuza ırardımcı olabilirler;
duırgusal ve içsel olan diğerleımi ise biziın aşmamız
gereki}ror.
55
Bırakın hepsi ortaya çıksın, ama l1er zaman nefes alış
verişinize dönün ve bitirene kadar kalemi kaldırmayın . Bir
uyarı: Eğer çok ral1atsız his seders eniz durun. Bu çalışmanın
sonunda uzanıp dinlenmek, norfi1:al dengenizi kazanmak
için iyi bir fikirdir. Ben bu çalışmanın en fazla etkisini ilk
)rapılışında gös tereceğini düşünüyorum, ama ne zaman
·
isterseniz tekrar edebilirsiniz.
56
AL TINCI DERS
''Evet. "
57
1\!ferlin basını salladı. ''I<.endine dikkatlice• bakarsan nesin
,
r •
alanının parçalarısınız .
58
''Aına çok uza kta görünüyor. Nil1ayetinde onu
.
gökyüzün den sökemem '' diye karşı çıktı 1\rtl1ur.
Ders i An l a m a
Daha önce de gördüğümüz gibi ego, deneyimleri seçme
ve geri çevirme görevini üslenmiş tir. Sonuç olarak,
reddettiği şe11lerle arasında ·bir boşluk yarattığından dolaırı
s o1rutlanına11a neden olur. Siz ve reddettiğiniz ş eır arasında
ucurum vardır. Sizinle benim aramda da bir ucurum \1ar
J .
�
.
59
Aslında, aynı şeyleri p ayl a ş manın tam anlamıyla
müml(ün olabileceğini düşünmeyiz. N e b en sizin
duygularınızı, korkularınızı, arzularınızı, hayallerinizi
paylaşabilirim, ne de siz benimkileri. Yapabilece w • • z en iyi
ş ey iletişim köprüleri kurmaktır ki genelde bunlar pek
dayanıklı olmazlar. Doğumunuzdan itibaren en kişisel
ş eylerini?: anılarınız, deneyimleriniz sizi yalnızlığa ve
s oyutlanmaya iter.
gelir? Gerçek sen değil, ölü bir imaj . Işte l1afız.a bundan
ibarettir; bir zamanlar yaşayan şey, ölü bir imaj a dönüşür.
Eğer seni l1er gün unutabilirsem, ertesi gün yeni bir seri
•
60
' ' Bir damla, okıranusta eriyip yok olmaz mı?'' diıre sordu
Arthur.
De rs l e Yaşama
Hepi1niz bizi tan11nladığından dolayı anılara tutunuruz.
Ama ay ve soyutlanmaya bir son vermek istiyorsanız,
•
61
.
'
62
Algının kapıları açılınca, görünmeyen dünyayı
görmeye başlayacaksın; büyücünün dünyasını.
içinde, dönüşmen ve arınman için biryaşam
kaynağı var.
Saflaşmak, yaşamındaki zehirlerden
kurtulmakla mümkündür; zehirli duygular,
zehirli düşünceler, zehirli ilişkiler. .
Fiziksel ve süptil Once), yaşayan tüin bedenler,
doğrudan algılanabilen enerji demet/eridir.
Ve ne olurdu
uykunda
Ne olurdu
63
cennete gidip
Ne olurdu
uırandığında
Ya sonra ne olurdu?''
De rs i An lama
Uya · - - en dikkatiın1z maddesel dünyanın görüntü ve
seslerine yönelmiş tir, bu yüzden fiziksel bedenin sahip
olduğu1:11UZ tek beden olduğu söylenebilir. Beden nedir ki?
En kaba tabiri11le 11ücrelerin daha geniş bir birim oluşturınak
için toplanmış halidir. Beden, parçaların toplamından daha
.
fazla olarak, bir . hücre için · · ansız olan şekillerde hareket
edip düşünebilir.
•
64
bedendir varoluşu anlamanızı sağlayan )rönünüz. Burada
en derin anılar ve arzuların tol1umları yer alır.
65
.
66
Ama bü)riicü, en derin ina nçların en yaratıcı ku,7\retler
olduğunu bildiğinden, görünme)ren dünyaya dal1a da
derinlemesine dalar. Fiziks el bedeniniz, DNA'da \rar olup
kabarcıklanan yaşam dürtüsünden ortaya çıktı. Bu dürtü
olmazsa, enerji ve bilgi durağandır. Bunun gibi du)rgu ve
düs ünceleriniz de, en süptil bedeniniz olan nedensel
>
sessizlikte rriu tlak �-e bebe döneriz; saf varlığa. işte burada
yaratılışın ral1mi, tüm OliUUŞ, olan \Te olacakların ka)tnağı,
· ·
yani kendinizle )TÜZ)rii� e ge_lirsiniz.
· · ·
, ,
,
•
.
'
· ' ··
.. : : .
:
:.
67
SEKİZİNCİ DERS
''Peki ne öyle)rse?''
''Durma. ''
•
•
. J
68
Artlı.ur kafa sallayarak onaJrladı. l\1erlin'in öns ezisi ile
kurtulmuş olmaktan ınutluydu. Yaşlı büyücü bir süre
düşündü 'Te ''Herşe)rden önce unutma ki gerçekten önemli
bir ş e)' sordun. Aşk hakkında, sözlerle anlatılama)racak bir
şe)r vardır, ama önce beniıııl e gel'' dedi.
69
.
Ders i An lama
•
70
''Bir kralın güçlü olduğunu nerden çıkarıyors1.1n?'' di)re
karşılık "\'" erdi Merlin. ''I<rala gücü, l1er zaman ayaklanıp bu
gücü geri alabilecek halkı tarafından 'rerilir. Bu yiizden tüm
krallar korku içinde yaşar; bilirler ki sal1ip oldukları herşey
ödüne alınmıstır. Ülkenin en fakir kisisi bile kraldan dal1a
J J J
kay11ağı, l1az ı;:re ke1rif, güçlü bir lus 'reıra 11e1�ecan olarak
di.işünüıüz. Her ne kadar bunlar se,,.ginin birer 1rönüyse de,
büı;:ücü b11nların en i1ri il1 tiınalle taın olınadığını
J .
sö1�leyecektir.
71
''Ölümlülerin tarif ettiği se,rgi, za;rıfla)rıp )rok olmaya
mal1kumdur1' dedi J\1erlin. ''Sizin se\rgi dediğiniz şey gelir ve
gider. Bir arzu objesinden diğerine atlar. Arzularınız
reddedildiğinde çabucak nefrete döner. Gerçek sevgi
değişmez. Onun bir obj e)rle ilgisi yoktur ve başka bir
du)rgu;ra dönüşmez çünkü en başta o, qir duygu değildir. ''
72
Dersle Yaşama
Ego'}'U terk etmek çeşitli aşamalarda gerçekleşir;
bü;ücünün bal1settiği şekli;rle se,rgiyi yaşamaktan bizi
alıkoyan birçok korku, alışkanlık, bencillik 're öfke tabakaları
,rardır . Sevginin e\rrensel ;rönü;rle karşılaşmanın ilk adıını
zil1inle atılabilir. Duyguların ve inançların ;renilenmesi ancak
zil1nin bakış açısını değiş tirdikten sonra miimkündür.
süreçte l1içbir 11ata y1oktur; her enerji 're bilgi parçası, tüın
geçmişinizin yaşa;ran bir örneği olan evreni gözlemlemeniz
için sizin, yani gözlemle;renin, gözleri önüne serilebilecek
şekilde evrimleşmiştir.
'
73
Şimdi tüın bu nitelikleri toparla1ru1; düzen, denge, evriı11
\Te z eka. Elde ettiğiniz şeır, sevgidir. Bu, popüler olan ideal
değil, büırücünün se\rgisidir; yaşamı aırakta tutup onu
besleıren güç. Burada zihin, sevginin gücünü anlamaıra
başlar. Jviodern yaşamda, haıratın şüpheli \7e tehlikeli -
olduğunu sa,runan tesadüfiliğe alışarak büyüdük. Ama taril1,
ıraşamın milırarlarca yTıldır 11a1ratta kalmaırı başardığını
gösteriııor; aslında 11a1rat, tehlikede olmaıran çok derin bir
zekanın aracılığıırla bu süreklilik koşullarını sağlamış gibidir.
I<oşullar ne kadar };ıkıcı olursa olsun, ıraş am yok edilemez.
74
Güven, bıınu anlamakla başlar. Eğer yerçekimi gibi
büJrük ku\7\retler \re ırıldızları besleyen muazzam enerj iler
birbirlerini yok etıneden yaşayabiliırorlarsa, sizin 11�yatınız
da desteklenecektir. I<.orku \re şüpl1e bunun bö5rle
olmaıracağını söırler; mücadelıre olan derin inancımız, eğer
l1aıratta kalınak için çabalamazsak, doğanın tesadüfi
kayıtsızlığına kurban gideceğimiz görüşüne daıralıdır.
Büırücü, korku, şiddet, ve yı n kendi l1atalı inançlarımız
olduğunu söyleyerek farklı bir ırol gös terir ve bizi yeni bir
dünıraya davet eder. Yavaş yavaş gelişen bu güvenin
ışığında, evrenin tamamıyla güvende, tamamıyla
des teklenen, tamamıırla s evilen ayııca çocukları
olduğunuzu göreceksiniz.
75
DOKUZUNCU DERS
76
Acıkla malar biraz düsündürdü ama insanlar hala tatmin
• •
Dersi Anlama •
77
·
eb eveynin ç o cuğuna 3re m es in i, 1rürü ın es in i ve uyu m as ın ı
78
11is s etm elerini keliınelerle sağlarlar. Eı1et ve /1q;,.z1�, birisin in
k ulla n a bil ece ği en güçlü ifa del erdir. Bu iki keli me ;ra sınırları
k a l dı rm a k )7a da sınırlar ko1rmak içindir. Yap abileceğinizi
d üşün düğün üz 11erş e1ıde bir ''e,ret'' saklıdır ki bu genellikle
cok eskiden bir ebeveı:niniz \re1ra öğretın eniniz tarafınd an
,
s ö)rlenmış tır.
. •
•
79
karşılaşılabilinir çünkü içlerinde birçok çatışma vardır; insan
kalbinin tüm catısmaları.
• •
Dersle Yaş a m a
Her niyetinizin bir sonuca götüreceğini anlamak, bu
dersle yaşamak demektir. Büyücü, alana niyetlerini nasıl
göndereceğini bilip gerçekleşmesini bekleyen kişidir. Geri
kalanımız ise bu kadar bilinçli değil. Bizler de niyetlerimizi
alana sürekli yolluyoruz ama bunu bilinçsizce yapıyoruz.
Arzularımız ya rasgele, ya hep aynı, ya da saplantılı ki tüm
bunlar birer enerji israfıdır.
80
Sade c e bilinçli olan, iradeniz dahilin deki dü şün celere
dikkat ediyor olabilirsiniz ama bilinçsiz zil1niniz geri planda
doyum a ulaşmamış ümitler, eski korku ve arzularıyla
ka)rnı)rordur; kısacası geçmişte olaca ş gibi gözüken
T
11erşey.
81
I<eııdinizi tam anlamı;rla anlamak için bu üç )'önünüzü
de fark etınelisiniz: verici, aracı \Te alıcı. Bu teına üzerinde
birçok çeşitle111e )rapılabilir: lıeın arzusunuz, lıem
arzula)ransınız, lıem de arztıları gerçekleş tirensiniz.
Gözlen1leyensiniz, gözleınlenensiniz 're· gözleınleme
sürecisiniz . Bu üçleıne bi1�Jik olarak bilinir. Bu )riizden alana
bir ııiyet yolla;rıp karşılığını almak, elde etmek için
çalışmanız gereken bir şe;r değildir. Birlik duruınunda .
niyetlerinizi gerçekleştirmek, yaptığınız tek şrydir, bu sizin
sürekli işinizdir. I<arşılığında bir sonuç almayacağınız hiçbir
düşünce yoktur.
82
ele alın. Niyetlerinizi denetlemek yerine, alanuı
sizin için
lıerşeyi lıalledeceğine emin olun. Arzunuzu, zamansızlığın
alanına bırakın; farkındalığıruz ne kadar açılırsa,
gönderdiğiniz sinyaller de o kadar berrak olur.
83
ONUNCU DERS
''Hiç y ·
zlık çe ·yor gibisin'' dedi Arthur Merlin'e.
Özlem dolu bir ton vardı sesinde. Büırücü Artl1ur'u ş öyle bir
süzdü.
durdu.
84
•
ner edeys e bir kişilikleri olmadığından yalnız olınaları
imkansız dır.
•
85
ayrılığın olduğu )rerd e soyutlanma vardır So)TUtlanma
.
''Ama diğer in san lar dünırada l1ep olacak'' diye itiraz etti
Artl1ur.
Dersi An l a m a
•
86
'' Bir bebek nasıl düşünür?'' di)re sordu Artl1ur.
''11a}rır '', ''iyi çocuk'' ve ''kötü çocuk'' der. Eğer evet, 11ayır,
i)ri ve kötü bebeğin arzuları}rla U}TUm içerisinde)7Se bir zarar
gelmez . .ı\ma kaçınılıııaz olarak bebeğin arzularıyla,
ebe,re1rnlerinin beklentileri arasıncia bir çatışma çıkar. İç ve •
.
Bir defasında l\•ferlin: ''Burada sara)'da '' dedi Artl1ur'a
kral olduktan sonra. ''Hepinizin a}rnı işi yaptı"' zı
. il
bı·1mı)'Orduın.
87
''Öyle ıni )'apıyoruz?'' diye sordu Artlıur. ''Bu iş nedir
peki?''
'' Gardiıranlık," di11e yanıtladı I:v1erlin, başka bir şeır
söırleıneden.
ag
� la111a,·a basta,=acalttır.
·
• • •
.. . .
- . - .
88
ifad elerde bulunmanın 11er zaınan U)rgun olmadığını
öğrendik. I<ibarlık ve nezaket, 11addimizi bilme veya
eb eveynlerimizin söylediklerini )'apma uğruna olumsuz
(negatif) enerjilere tutunmayı öğrendik. Raf öınrü gittikçe
uzayan piller 11aline geldik, ta ki şimdi yetişkinler olarak
yılların öfkesine, dargınlığına, 11ayal kırıklığına ve korkusuna
sarılıyoruz. En kötüsü de pill erimizi deşarj etme dürtümüzü
kayb ettik
•
''Bomba nedir?''
•
Dersle Yaşama
•
89
içteki kişiliklerin nelerden yapılı olduğu11u anlam a dan bu iç ,
90
düzen sizleşe cek \reya hızlanacaktır; 11atta kendinizi
n e fesinizi tutu)rorken ve ne fes almakta zorlanıyorken
bulabilirsiniz. Bu değişimler, düşünce sürecinin veya
özellikle l1atırlanan duygunun ku\T\retli )'ansıtıcılarıdırlar.
Deneyimlediğiniz şeyler konuştuğumuz üç şeyin bileşimidir:
anı, enerji \re bağlanma. Bu üçünün bir ara)ra gelmesi, bir
alt-kişiliğin başlangıcının habercisidir.
..
. -·
91
İnkarı bırakabilmenin en etkili 3rollarından birisi yine
nefesi l{ullanmaktır. Sessiz bir odada uzanın ve ral1atlayın.
Şimdi dilediğiniz bir şekilde nefes alın sığ ,reya derin, hızlı
veya yavaş 're bırakın. Ritiın vermeyin, çaba gösterme3rin,
sadece bırakın nefes ral1atca aksın. I<endinizi ic cekerken
J J J
92
Bunun ilk adıını, üzerinizde olumsuz etkileri oları duyguları
zil1rıin karanlı� zindanlarında saklamak değil, onlardan
kurtulabilecek doğal ve ral1at bir yol bulmaktır.
93
ONBİRİNCİ DERS
''Ne icin?''
•
• •
94
''Simya.' '
Dersi An lama
Siın)ra, dönüşüm sanatıdır. Bü)rücülerin öğrettiği gibi
simı1anın sırları, ölümlüleri ıs tırap \1e cel1aletten, aydınlanına
ve ınutlak mutluluğa götüıı:nek için dir ''Sim)1a l1er an
.
95
•
11
·
96
s evgidir. Bunlar, zaman ve mekanla sınırlanamazlar.
Odadan )TÜriİ)rerek geçtiği11izde, ailenize. duyduğunuz sevgi
de )rlİrÜ]ror mu? Ban)1oda )rıkanırken özünüz ıslanıyor mu?
Sınırlar çizilebilir ve insanın görünen yönleri keınik, kas,
dokular ve 11ücreler olarak sınırlanabilir. B eynin 11aritası, 10
ınil)rar nöron 11ücresinin sürekli etkileşimini sağlayan
patikalar ş eklinde çizilebilir. A � cak l1er iki duı-umda da
l1arita, alanın kendisi değildir. Insanı oluşturan özün,
varlığın ve s evginin, aynı görünmeyen bilinçte başlayıp
biten, kendine özgü yaş amları vardır.
97
Dersle Yaş a m a
Simyra öğretisine göre dört element toprak, 11ava, su ve
a teş gizemli bir ş ekilde birleşerek l1a1ratı ıneydana
getirmiş tir. Yiyrecek gibi, dal1a önceki bir formun
dönüşmesi1rle oluşınuş toprak, ha,ra ve su olduğunuz inkar
edilemez. Bu cansız maddeleri }rakarak l1ayrat 'reren ateş,
nedense elle tutulur bir l1ale getirilemez çünkü o
görünme1ren bir ateştir, 11atta metabolik sıca � . da değildir.
O , saf ve yalın dönüşiiın ateşidir. Bu yüzden siz hem •
98
Şim di doğduğunuz güne dönün bu tamamen l1aıral
etın e olacaktır \7e kendinizi önce bir fettıs, sonra da bir
torbanın içine toplaı1mış geçirgen l1ücreler olarak görün. Bu
torbanın, iki ve sonra da tek 11ücre olana kadar küçülüşünü
seyredin. Sonunda bunu da geçerek dal1a öncesini,
bağla nacak tek bir l1ücrenin bile olmadığını, düşünün.
99
Bilgelik haya t doludur, bu yüzden bir adım
sonrası tahmin edilemez.
Düzen, kaosun bir parçasıdır,
kaos, düzenin bir parçasıdır.
. İçinde hissettiğin belirsizli� bilgeliğe açılan
kapıdır.
Arayan hep tehlikede olacaktır; o, tökezlemeye
de.vam eder ama hiç düşmez.
İnsanltğın düzeni kurallardan oluşur.
Büyücünün düzeninin kuralları yoktur; 01
1 00
' ' B öyle b ir 11ayat 11akkında ne düşünüyorsun?'' diye sordu
Merlin.
.
'' P ek fazla bir şeır değil'' diıre 11anıtladı Artl1ur. ''Bir sonra
n e 1rapacağını bilmeyen beyinsiz bir tü)r torbası gibi
davranııror . ''
De rsi An lama
•
101
O)'nanması, yaşam ve öli1ın arasındaki farlrı oluşturabilir·
kadar gelen bir ola)rlar zinciri başlamıştı.
102
''Doğru, bunların hiçbirini ben 1rapmak zoıunda
değiliın . ''
teslim ettiın.
•
De rs l e Yaşama
I:vfodern )raşam, bizi oradan oraya sürükleyen baskılarla o
kadar doludur ki, çoğumuz tepkiınizi kurallar koyarak dile
getiririz. I<.:.aotik güçler toplumumuz, bu yiizden sonu
gelınez )riikümlülük 're kanunlar toplumudur. Bu şaşırtıcı
değildir çünkü insanlar düzensizlikten korkar 're düzen
ararlar. Düzensizlik belirsizdir 're kontrolüınüzün
dışındadır, bu y"Üzden gerginlik 1raratır. Hayatınıza birden
diizensizliğin ve belirsizliğin girdiği bir anı düşünün; uçağı
kaçırdığınız anı, arabanızın )!Olda bozuluşunu, s e,rdiğiniz bir
kisinin
, isini
, ka'-JTbetmesini.
•
103
sa\.raşarak 011u dal1a da çok denetirn altına almaya
çalışınaktır. Bir dal1aki uçıışunuzda, mul1 temelen uçağın
kalkış saatini iki
kere kontrol edip e\rden erken çıktınız.
Araba31la bir sonraki 11ola çıkışınızda a31nı problemi tekrar
y'aşamaınak için gerekli önlemleri aldınız.
Tüm bu çatışmalar, endişe, planlama ve denet1ırı altına
alma, l1ayatın doğasına terstir. l(aos ve düzen yaşamda bir
arada bulunur. Biri olmadan diğeri de olmaz. Yaşamla
birlikte akmak isteyip aynı anda da ona karşı koyamazsınız.
Bu yüzden arayan kişi, mükemmelliği bulduktan sonra
11ayatında belirsizliğin olacağını ,re her zaman dengesini
kaybedebilece"' · kabul eder. ''Öğrencinin rolü'' dedi
·
verin.''
•
1 04
Bu nu bir kere yap tıktan son ra baş a dönün ve tamamryla
başka bir kaset seyredin. Yine bugünün ola)rlarıyla b a ş layın ve
sonra olanları değiştirin. Ha)ral gücünüz işbaşındadır, bu
)rii z den kendinize çılgın, felaket dolu, dramatik ve)ra azizlere
ö zgü bir 11ayat seçebilirsiniz. I�asedi ölüm sal1nenize kadar
getirin. Sonra başa sarıp tekrar başlayın. Çalışmanın ana
teınası 11ayalini kurduğunuz 11erş e)rin aslında gerçek
oluşudur; geleceğiniz, l1erl1angi bir senaryodan değil,
mümkün olan tüın senaıırolardan oluşur. Bu senaryoların
hepsi, görünmeyen potansiyel iplikleri gibi şu an dan
dallanıp budaklanırlar. Herkesin hayatı böyledir; ancak
11atalı bir duygu olan kendini denetleme duygusu, aslında
tamamıyla belirsiz olan bir şeyi kontrol edebilece "' · ·zi bize
inandırmaya çalış ır.
105
ONÜ ÜNCÜ DERS
uzanmış akşam )remeği içi11 balık avlayan iki insanız .' dediın.
O
1 Unic(>rı1: l\Iit(>lojidc safl ığı ı1 \'C mast1mi�'ctiı1 scınbolü (>laı1, alruıuıı
(>rtasıı1da tek bo)rı1uzlu bc�raz at. (çc\'.)
106
Bana baktı ve basını salladı. 'Burada uzanan iki kisi
• •
� �
' ' O zaman sana bir şey gösterece "" · '' dedi Artl1ur.
I<raliçeden o dadan ayrılmasını ve gece yarısına kadar
gelmeyeceğine s öz vermesini rica etti. Guinevere SÖ)rleneni
ırap tı. Döndüğünde tüm mumlar sönmüş, kadife perdeler
çe · · ş, odayı zifıri karanlık kaplamıştı. ''I<orkma, ben
buradayım.''
•
107
i go bl en . 1 1 '' E şyalara ça rp m amay1a di kkat .
karşılıklı ol ar ak ik
ederek ilerle;ren Guinev ere, ;1astığına kadar kendisinin
döşediği o da;rı en ince a)rtıntısına kadar anlata bili)rordu.
''Şimdi bak' ' dedi Artl1ur. Bir, iki 're sonra üç tane mum ·
görüp ona göre tepki \rerdin. O dayı aynı lus setmedin mi?
Etrafa çarpabileceğin yerlerde temkinli yürümedin mi?''
Guinevere başını s allayarak onayladı. ''Gün ışığında bile''
dedi Artl1ur, ''görmeyi, duyma)T1 ve dokunma)rı beklediğiıniz
şe}rlere göre yürüyoruz . Her deneyim, bir gün, bir saat 'reya
bir saniye önceki anılarımızla besledi.., · · z bir sürekliliğin
üzerine kuruludur. Eğer tamamıyla beklentisiz görebilirsem,
önems edi .., · ş e)rlerin gerçekli'"' · )'itireceğini SÖ)rledi
·
. .
I\1erlin. Büyücünün, ışık geldikten sonra gördüğü dünya .
gerçek dün)radır. Bizimki ise karanlıkta el yordamıyla
bulduğumuz gölge bir dünyadır.
'
Ders i An l a m a '
(Ç )
C \' .
•
108
düşüncelerle kısıtladığında ve)ra 1Bili)ro1Lım1 dediğinde
ınulıteş eın \re görünmeyen bir ş e)rler kaçı,rerir. Sınırlar
kafeslerdir; gerçek ise elinde titreyen çok lıassas bir kuştur.
Cok uzun süre elinde tutarsan ölür.
J
109
Hepimiz yen i ve bil inm ey en şey ler ya şar ız am a pe k
azımız bu bil inm eyr en i bizi çağ ıra n bir gü ç ola rak gö rü rü z.
Bili nm eye nle r, ba şka bir ger çekli ğin ipu çla rı)rla do lud ur. Bu
ipuçları nelerdir? Onlar 11er an değişir, ancak dünyanın sana
sunduğu 11erl1an gi bir şeyi dikkatlice incelediğinde, kendi
benliğinin tekrar b erraklaşmaya başladığını göreceksin.
Tesadüfi diye görünen olaylar, sanki bir }'Önün, ''Ben
buradayım. Beni bulabilir misin?'' diyormuş gibi anlam
kazanacak. Tesadüfi karşılaşmalar, beklenmeyen rastlantılar,
gerçekleşen önseziler, arzuların anında doyuma ulaşması,
önceden kestiremediğiniz sevinç parlamaları, derin bir
anlama duygusu, güvenin doğuşu; tüm bunlar, gerçeğin bizi
kendi yarattığımız hapishanelerden çıkarırken alabileceği
şekillerdir. Bu çağıran sesi · emeyebiliriz. Seçim tamamen
kişiseldir. Paslı aina tanıdık olan bilinen ile, taze, sınırsız
olanaklar alanı olan bilinme}:en arasında, kalbiınizin
derinliklerinde bir s eçim }'apılmalıdır.
Dersle Yaş a m a
Dersle yaşamak, bilinenlerin ötesine geçmektir. Herşeyi
unutup luçbirşey beklemes eniz, sizi dal1a üst bir
gerçeklikten uzaklaştıran sınırların silikleştiğini göreceksiniz.
Bu dal1a üst gerçe . · �, 11er gün gördüğünüz ve yaşadığınız
'
'
.
1 10
dolayı körlükten korkarız. Yüre v · 'z , düşme \reya etrafı
•
·
•.
111
ONDÖRDÜNCÜ DERS
1 12
ölümün sadece hayvanların değil, kendisinin de başına
gelebileciğini anladığında tatmin oldu.
.L'\ncak sana bir sır 'rereceğim. Olüm anında 11içbirş e)T ölmez.
Ölüm bir s on değil, bir başlangıçtır. Ölümlüler, anılarına
takıldıkları için ölümden korkuırorlar. I<iı11 s e ölümün nasıl
bir ş eır olduğunu bilmez. Bü}iicünün görüşünü kazan ve
tüm kayıpları kabul et, nihai kaırıp olan ölümü bile.
De rs i An l a m a
Değişiınin olduğu bir dün1ıada kaırıp 're kazanç da
olmalıdır. Ego, kazancı i)'i, kaırbı kötü olarak }'"argılar ama
doğa b öı:le a1rrımlar ırapmaz. Yaratılma olduğu sürece )7ıkını.
da olacaktır. ''Siz ölümlüler'' dedi J\.ferlin, ''dün,'anın
•
1 13
düşünmeden ölüınü ortadan kaldırıı.ı.a)ra çalışıyorsunuz.
Ormanlar en kısa zamanda kendi baskısınııı. altında
boğulacaktır, denizler lı.a\ra \re 1rer için savaşan 1raratıklardan
kıvranacaktır ve doğanın o lı.assas dengesi ortadan
kalkacaktır. ''
musun?''
1 14
''Ar tık ölüın d en korkmaman gerektiği için ço k şans lısın ''
dedi Arthur .
•
De rsle Yaş a m a
•
115
I1a;ratınızı koıuma gör e,rını ustlenmıştır. Sızı kayıp \re
felaketlerden koru;rup ölüın ka\rraınını olabildiğince
uzaklaştırır. Ancak bü)rii cü lı.er türlü zıtlığı ve ka);bı, sizin de
l1a1Tatınıza U)rgula)rabileceğiniz şu nedenle kabul eder:
E'rrendeki l1erş e)' enerjiden )'apılınıştır. Her enerji formu
)'aratıldıktan sonra kendini bir süre devam ettirir. Belli bir
süre sonra )raşaın gücü salı.neye yeni bir şeyler koyınak is ter.
Bunun için is e )raşlanmış , es -· · ş kalıplar ortadan
kalkmalıdır.
•
1 16
önce güvenınen lazım. Siz ölümlüler, doğanın
dö ı1gülerinden muaf olduğunuzu sandığınızdan dolayı
koşullanınalarınız sizi gü,rensizliğe itiı,or'' dedi :J\ferlin
eğlenir bir ta\rırla. ''Bedenleriniz doğup, bü]rii)riip , ölürkeı1
bile geride bırakacağınız ölümsüz )7apılar, 11ejrkeller; ş öl1ret
·
\Tardır .
117
· ONBE 1NCİ DERS
1 2
Arthur'a hizmet eden en saf sö,ral'\!e Galahad'tı ve
• .1
crLieınlisi. ()ntı11, I<.tıtsal I<.adcl1i btılaı1 tel( ş(),·ı1l)'C < >llltı ğu s()�·leı1ir. (çc\1.)
. '
•
•
'
118
Galal1ad şaşı11nıştı. ''Lordum anlaınıırorum'' cliıre
11urıldandı. Artl1ur Galal1ad'a keskin bir sek.ilde baktı \re
•
)' aşlı kadını ;rolladı. ''Başka bir tane getirin '' di;re eınre tti. Bu
sefer içeriıre ;reni doğmuş bir bebek getirilcli. ''Eğer
:tv1argaret'i 11izmet etmek için çok )'aşlı 're çirkin buluırorsan,
bu le;rdiıre ne dersin? Asildir ve güzelliğini kabul etmen
gerek.'' B ebeğin çok güzel olduğu bir gerçekti, aına
Galal1ad'ın kafası i;rice karışnuş tı. l(afasını salladı.
•
•
1 19
''İş te bağıınlılık bö)rle bir imaja b ağlanarak başlar. Bir
kadını se,rdiğini sö)rleyebilirsin ama seni bir başkasıırla
aldattığında aşkın nefrete döner. Ni5re? Çünkü kafandaki
imaj zedelenir ve şimdi5re kadar sevi5ror olduğun şey bu iınaj
olduğundan, bunun bozulması seni öfkelendirir. ''
Ders i An lama
Bü1rücü aşktan bal1settiğinde bizim aşk dediğiıniz şe5rin
nerede)r.s e aksi bir şe5rden balı,seder. Bizim için aşk oldukça
kişisel bir l1istir; büyiicü içinse o e'\rrensel bir güçtür. Biziın
için aşk, eninde sonunda ka)rbolacak bir koşuldur; bü1ri.icü
ise asık olmaz cünkü o zate11 ask nel1ri11iı1 icindedir . ..t\ına eı1
J "' .) "' •
1 20
olduğun için seviıroıum'' dediğiniz zaınan bir ko ş ul orta)ra
cıkar. Böyle bir aşk l1er zamaı1 '' ben'', ''beni'' ve ''beniın' '
J
. A
I\1erlin nazik "\7e se,rgi dolu bir şekilde, 111\şık olmak senin
için çok büjrük bir fırsat '' dedi. ''Norınalde ego'nun
du\rarları a-rkasında güvenli bir şekilde )'aşıı�orsun. Oradaki
gü,renlikten "\7eA ıraralanma imkanının yokluğundan
memnunsun . Aşık olınak en azından geçici bir süre için
duvarları yıkar. Artık taın korktuğunuz gibi açık ve
incinebilirsinizdir. .ı\ncak aşkın bu kuvvetli duygusu, onu
•
121
''Öll.imlülerin l1iss ettiği aşktan s enin l1issettiğin aşka bir
köprü kurabilmek mümkün müdür?11 diye sordu ..ı:\rtl1ur.
Dersle Yaş a m a
Bir dereceye kadar hepimiz imajlara aşık oluruz. Bu
içimizdeki imajları dış dünyada bir karşılı... bulana kadar
taşırız. Genelde kendi l1ayallerimizi 1ransıtacak veya
onaracak birini arı1roruzdur. Biri aşk, bir a1rna ararken diğeri
eksik bir parça)'ı tamamlamak is ter. Her iki durumun da
temelini ihtiıraç duygusu oluşturur. I<endinizi eksik
lıissettiğinizden, eksikli · · zi bir başkasıyla kapatmak
...
ıs tersınız.
• • •
122
reddedilme, nefret, dargınlık ve diğer sevgi içermeyen
•
1 23
cıkan ne fr et kı'
sk an cl
.J
ık'
kı rgı nlı k \re ya t1m ur sa m az lık
..ı
11i s s e tı e i
n y se çtiğ iniz aş kl a üs tü ör tü lü şe ki ld e bir to l1u n1
olarak 11ep oradaydı. Niye bu aşkı se çtiniz? Sırf ze,rk
alınanın }'a nında başka bir neden dal1a 'rar; ego . Bir
başkası1rla koşullanmış olan aşk aslınd� sizle il · · <lir çünkü
bu aşkı sürdüren, sevilen kişide gerçekte 'rar olandan
zi;rade, dal1a kısıtlayıcı bir şeydir; sal1iplenme il1ti;racınız.
Bir başkasını sal1iplendiğinizi düşündüğünüz zaman
)'aptı"' z şey, kendinizden, inkar ettiğiniz korkularınızdan
ve Za)rıflıkların1zdan kaçmaktır. Bu bir eleştiri değildir. Bir
bii)rii cünün gözünde aşk, kusursuz bir doyumun
;ransımasıdır ama bu, fantezi kurarak olmaz. Aşk, ancak lıer
11issin içinde gizli bir mücevl1er gibi bulunan Varlığın saf
akışına kapıldığınızda, sizi ego'nun ötesine geçirecek kutsal
bir )roldur.
''Hatırla'' dedi I\iierlin, ''aşk basit bir 11is değil, gerçeği
barındıran e'rrensel bir güçtür.'' Bu kadar derine
inebilirseniz, l1er du)rgunun kılık değiştirmiş aşk olduğunu
göriirsünüz. I<ıskançlık 're nefret aşka karşı gibi görünebilir,
ama a;'nı zamanda da aşka geri dönmenin bozuk yolları
olarak da göıülebilir. I<ıskanç insan da se,rgi;1i arı11or ama
çarpık bir şekilde arııror; nefret eden iı1san çaresizce sevıneıri
isti)ror olabilir ama bulaınamanın ümitsizliğine kapılıp nefret
edi)ror. Aşkı basit bir 11is olarak görme)ri bırakırsanız,
e'rrerısel bir gücün 11erşe)'i ona 'doğıu çektiğini görürsünüz -
bt.1 , bü;ücünün aşkıdır. Bu )riizden l1er ne kadar bozuk olsa
da aşkın l1er türlü ifadesine sa;rgı gösterıneliıriz. Her ne
kadar evrensel aşkı j;aşamış kişiler çok az da olsa, 11erkes ona •
1 24
.
1 25
''A m a biliy or suıı. ki ak ar su de ni ze , de ni z de ufk a? '' di}re
s ordu Merlin . .ı'\rtl1ur on ayladı. ''D al1a sonra ufuk da
dün}ranın s onuna, gökyüz üne , gün eşe, yıldızlara ve s ons uz
boş uzaya gidecek, az önceki gibi?'' dedi Merlin'.
''O zaman iyi dinle'' dedi Merlin daha yüksek bir sesle.
''Nereye gidersen git aynı sonsuzluk lı.er yerden }'ayılır. Bu
)TÜZden nere)re giders en git evrenin merkezindesin. ''
Dersi Anlama
Du;rularımıza inanırsak, zaman ''e mekan gizemli bir şe)r
değildir. Bir tepeden, dünJranın ufukta bitiğini ''e güneşin
gök;,iizüne )rlikseldiğini görebiliriz . Zaman, saatlerin tik tak
1 26
sesleti)rle geçııuşten geleceğe düz bir çizgide ilerler. Ancak
bü)riicü için zamaıı 'Te mekan sonsuz bir gizeındir. Bir
bü)iİCÜ ebedi olan şu ana inanır. Herşe}ri11 ay·nı anda
olduğunu 'Te her yerin sonsuzlukla çe,Trilıniş aırnı nokta
olduğunu görür.
127
salla1rarak ona11ladı çünkü aniden tüm il1tiş amı)rla
Caınelo t'un görüntüsü belirıniş ti.
1 28
)'ansıtmanızı sağlı)ror. Arkadaşla11nızın arkadaş olarak
kalacağını, ailenizin var olma)1a · de,1aın edeceğini
umu)1orsunuz. Dal1a derin bir düze)rde toplumsal modeliniz,
ülke 're hükümetin aynı şekilde kalacağını, vs , söylüyor. Çok
dal1a derinlerde ise gerçeklik modeliniz, yerçe · · ışık ve
,
1 29
En :vüksek ideali şiındi yaş aırın. E'rrende önemsendiğiniz,
dalı.; )riik sek bilinç du1umlarına doğru ilerlediğiniz, se,rgi,
gerçek ve kendini kabullenmenin zaten sizde var olduğu
inancına dayalı bir geleceği görün. Bunları şu anda )raş aınak
için onları elde etıne)re il1 tiyacınız yoktur; onları şu anda
yaşa)rarak elde edebilirsiniz.
130
bir başlangıç anı yoktur çünkü başlangıç dediğiniz l1er an
icin 11ala ''Dal1a önce ne vardı?'' sorusunu sorabilirsiniz.
• •
13 1
ONYEDİNCİ DERS
.
132
bağırınca I\1erlin l1eınen yetiş ti ve dikkatlice a1rakkabı)rı
iı1celedi.
133
''Bu talil1sizliklerin birer yankı olduğuı1u söylü)TOtsun.
Eğer dün bağırsa)'dım \re )rankının geri dönmesi bir gün
sürse)rdi, onu tamaınen unutabilirdiın. ''
''I<.esinlikle. ''
gerekir. ''
134
Dersi An lama
Büyücünün )7aşadığı dün}'alar içerisinde birbirinden en
uzak olan ikisi, ınadde ve rul1un dünyalarıdır. Bunlar aynı
zamanda da ,rarlı " zın iki kutbudur. J(utuplar birleşene
kadar bir kutuptan diğerine, inançtan kuşkuculuğa atlamak
doğaldır. Şu anda materyalist kutup herkesin düşüncesinde
11akiın olsa da, e" ·· diğer kutba doğrudur. Neden ve
sonuçtan konuştuğumuzda, maddelerin etkileşiminden
bahsedi}roruz; güneşin dünyayı kendine çekmesi, kibritin
çakılınasının alevi oluşturması, yıldırunın ağaca düşmesi ve
•
1 35
''
Eğer öyle ise çok acıınasız bir oırun'' dedi ..L\rtl1ur
kafasını s allaıra ra k ''Ba11a se"\receı1 )riİZÜnÜ gös terme)ren
.
·11 .A
ynı şekilde talilısizlik dediğiniz birçok ola)� ''eya ilalıi
cezalandırmalar, aslında şefkatin sonucudur çünkü Tanrı
doğadaki dengesizlikleri en du)�arlı şekilde düzeltir.
Tanrı'nın sizi dal1a kötü talilı.sizliklerden kurtarınak icin
•
•
136
Arayanlar, Tanrı'nın uınursaınazlığı ile O'nun sevgisi
arasında ''ar gibi görünen çelişki)ri çöz�eye çalışanlardır.
Onlar, birçok insanın kaçındığı krizlere dikkat ederler çünkü
acı, l1a)1al kırıklığı ''e felaketlerden, en derin gerçekleri
çıkarabilirler. Bu, çözınek için tüın bir haı1at1 adamaıra
•
Dersle Yaşama
Eğer ruh, bizi ipuçlarıj1la bombard11nana tutuyorsa,
•
13 7
ne deıneli? Bü)rücü bunları l1erkesin içinde bulunduğt1
karışık neden-s onuç ağı ele alındığında, 1-ul1un
yapabileceğinin en i)risi olarak algılar.
138
avına 3raklaşan kedi gibi önünüzden geçer, bazen gülüms er
,,e ürpertici bir n1utluluk ,rerir. Tüm dün3ranın canlanması,
büı:ücünün dünyasına adım atmanın neşesidir. Artık l1içbir
şe;r cansız 're3ra l1areketsiz değildir çünkü en ufak şey bile
gerçekten kiııı olduğunuzu anlamaıra ıraray·acak bir
ipucudur. '' Gizemine saygı du3'. Hiçbir şeır bunun kadar
)rÜce olamaz'' dedi Merlin. ''Ama l1er sani3re perdeıri
kaldırma3ra çalışarak, hiç durmadan peşinden koş . Verdiği
her ipucuyla, sunacağı daha fazla şeylerin · olmasıdır hayatı
güzelleş tiren . ''
139
•
ONSEKİZİNCİ DERS
1 40
''Bu dünyadan olmayan biri'' dedi ince bir ses.
141
.
142
bunun ise onunla savaşınak değil, onun var olmadığını fark
etmek olduğunu söırlemiş ti. ''
''D al1a dinlemen gerek'' diye ısrar etti Artl1ur. '' l\ferlin,
iyi ile kötünün sürekli çarpış tığını, ikisinin de binlerce ömür
önce doğduğunu söylemişti. Işık 're karanlık olduğu sürece
iyi ve kötü de var olmaıra devam edecek. ''
''Ben de uzun bir süre senin gibi his settiın ama Merlin
bana lı.ayatta iki )rolun olduğunu gösterdi. Yotlardan birinde
• •
143
.
''Bu da?''
1 44
De rsi Anlama
Bu dersin özü, yaşamda iki yolun olduğu, kendi içinde
•
Dersle Yaşama
Yaşadığınız şey · · · � olduğu sürece, i)ri ve kötünün
�
145
zaman alır ' ' dedi 1-ferlin. ''Birlik dal1a sonra kendiliğinden
11
doğacaktır.
'
146
....,;
� ONDOKUZUNCU DERS
.
Büyücü arzuyu hiçbir zaman ayıplamaz,
Onlar, arzularını izleyerek büyücü olmuşlardır.
Her arzu geçmişteki bir arzudan doğar.
Arzu zinciri hiç bitmez. O, hayatın kendisidir.
Arzular, filizlenmek için mevsimini bekleyen
tohumlar gibidir.
Bir tek arzu tohumundan tüm bir orman çıkar.
•
.
Gece yarısı lı.erkes u}rku}·a daldıktan sonra Atlı.ur lı.ala
a}rakta, kral olriıanın gerçekten kaderi olup olmadığını
düşünü}rordu. ''Sana ilı.ti}racıın var usta'' di)re dua etti. O
anda kapının altında bir ışık belirdi. ·Fırla}rıp kapı}rı açtı ama
bü)TÜCÜ değildi. o,re}' kardeşi I<a)r'di. .
•
147
''Şı1nları görii)ror ınusun?'' di)re garip bir sesle sordu
Artl1ur. I<.ay'in kafası karışn1ış gibiJrdi. ''Görüyoruın aına
bana bir şe)r ifade etmi)rorlar'' dedi.
Dersi Anl a m a
Arzuların kalbimizde özel bir )reri 'rardır çünkü her ne
kadar lıa)ratıınızı bir arzudan diğerine atla)rarak geçirsek de,
eski arzularımız hiç öneıni yokınuş gibi geride bırakılırlar.
..ı\ rzular lıiç bitmez. Ne kadarının do):uına tıla ş tığı öne ınli
1 48
değildir. A;rnı zaı11anda hiçbir arzunun do;rumu, arzuları
taınaını;rla geride bırakacak kadar kalıcı değildir.
''Ama arzu ins anları kör eder \re onları bencil )'apar.
Dal1a öncede söırlediğin gibi arzu şiddete tal1rik eder.
11
Cel1alete neden olup bir insanı diğerine düşman kılar.
149
bırak. I<ötülüğün arzularda değil, insanların arzuları için
,r erdikleri mücadelede olduğunu görebilirsin. ''
150
düsün sene kendini; icinde alevlenen yeni arzular olmasaydı
J J '
15 1
f
'
edin. Bu bir araba, zengin bir yaşam vej1a bir ilişkide başarı '
l
'
'
1
1
yetişkinin arzularına taşıdı. !
'
'
'
•
152
Aşırı uç noktalarda arzular öyle sapar ki, il1tiyaç du)111lan
şeyler öldürme, çalına, şiddet \re beı1zeri ihtiyaçlara döner.
Bu arzular, kişisel ve toplumsal olarak sayısız zarara yol
açar. Ama kiıns e de bir katili veya l1ırsızı gördüğünde, onun
değerlerinin nerede )7oldan çıktığını bilmez. Bir büyücü için
tüm arzular, 11ayatın kendini ifade etmek istediği aynı
noktada başlar; problemi )raratan arzunun bastırılması veya
ayıplanmasıdır. Arzunun sağlıksız ifadeleri, 11epimiz gibi
çaresizce kendini bilmeyi is teyen ama en azından bir süre
•
153
YİRMİNCİ DERS
154
''Zaman ırolunda'' diırerek sözü onun yerine bitirdi
.L\rtl1ur. IYierlin'in öğreteceği birçok şeyi sezgileriırle
biliyordu.
•
Ders i An lama
Bir ırolda )rüriim ek aırrılışın işaretidir \7e büırücü gerçek
özgürlüğün aırrılışta ırattığını öğretir. Özgür bir insan da
tıpkı bir büJTÜCÜ gibi Öz'de, maddesel }raşaımn
sunabileceğinin çok dal1a ötesinde }Taşar. Bu görüş
toplumda henüz geçerli değildir çünkü siz, ben \7e l1erkes
bunun tam tersine iı1anma,ra kosullandık. Ha1'atıımzı de\raın
.
J J •
.
155
ettiren şeyinbağlanına oldu � u sanıyor, l1_erşeye
bağlan1)TOtUZ.
Bağlarıma duyglımuz bu dün}raya olan iliş · "zle başlar.
''Ölümlüler'' der bü)riicüler, '' dünyaya salı.ip oldukları ve)ra
onun kaderini kontrol edebilecekleri yarıılgısırıdalar. ''
Bü)rii cürıürı gözünde dün}rarıın biziın i)riliğimizi düşünen bir
rul1u vardır; onun ruhunda yaş ayıp kendi kaderimizi
çizebiliriz. Arıcak rul1 hiçbir zaman sahiplenilip
denetlenemez. ''Tüm dünyayı ele geçirmek istiyorsun, değil
mi?'' diye sordu Merlin Artl1ur'a.
156
ölümlülere öğreteceği şey, güvenliğin rul1ta oluşudur. Eğer
taşın verdiği tepkiden dolaırı canının yanınasına kızarsan,
rul1u inkar ıranılgısına düşersin. Dünırayı incittiğinde tepki
,r ermemesi inceliğinden güç alarak, kayayı parçalaırıp )'Ok
eder ek kendi istediğin şekle sokmak iste)1eceksin .
•
De rsle Yaşama
Bü):iicüler iyilik )1apma l1e,resiınizi kırmaz. Ba � sız
olmak, u�nursamaz olmak anlamına gelmez. ''.ı.\ ct)'1
gördüğünde git 're ortadan kaldır'' dedi J\,ferlin, '' ama geri
döndüğünde acı)rla birlikte dönıne. 1 1 Bu öğüt şefkatin
özünü anlatır. Şejkat (coınpassion) kelimesinin kökü
''birlikte acı çekmek'' tir 're çoğumuz da hö)rle )'Ottıınlarız.
15 7
G er ce k s e fk at ac ı ce kt
J
irm ez . I<i şı bır dığerının ac ısı nı
J J
158
aıı oldıtğuııuzµ farkediıı. Burada \rar olan tüın gü ç i ç eri de
,
- . ,
159
için çabalayıp bir sonuç elde edemeyen birisi
}1 a tırlaınak
gibi, çabanın çözüı11 değil de problem olduğunu görıneden,
arzularını gerçekleştirmek uğruna çılgınca dö,rünürler.
!<itapta bu konulardan dal1a önce de bal1sedildi, ancak ben
dal1a derin bir düze)rden tekrar girmek isti)roıum. Siz
11alil1azırda bir bü)rii c üsünüz. Rul1unuzda kusursuzsunuz;
Tanrı'dan 'reya doğadan hiçbir zaman a)rrı değildiniz. Tüm
olan şuydu: ..ıi..cıyı l1issetmemek için verdiğiniz mücadeleyle
anı )raşamayı engelleme)re başladınız . Anılar ve arzular ruhu
örterler. Örterler çünkü uzun süre önce yeryüzündeki
güvenliğinizden endişe duymaya başla z. Dünyaya zarar
vermemizin sebebi de bu kendini güvende hissetmeyiştir,
çünkü desteklendi"' · · ze karşı bir güven olsaydı, hiçbirimiz
h·a)ratta kalmak için bu kadar isterik davranmazdık.
•
1 60
•
•
I<ral Artl1ur zamanlarında 11içbir arayış, l(utsal I<adel1'in
(Holy Grail) aranınası kadar 11eyecan vermemiştir. I<ral
Artl1ur'un sadık şöval)relerinin her biri, krallarına Tanrı'nın
kutsaması ve korumasını getirecek olan bu bulunması zor, .
değerli ödülü elde etmeyi hayal ederdi. I<adel1'in bir
görüntüsünün vahyolması için çile çeken şövalyeler bilinen
bir sahne)rdi ve ress ar Veda yemeğinin1 3 son
görüntüsünü daha şaşalı yapabilmek için yarışırlardı.
163
D ah a cüretkar bir soru so ıın a m ak için dudakların ı ısıran
Kay iç in bu c ev ap ç o k fa z la y dı .
''Nasıl hikayeler?''
1 64
•
165
''lvferlin '' dedi Galal1ad, du)rgularına 11a ? • olmaya
çalış arak, ''Bunca süreden sonra seni bura1ra getiren nedir?''
•
166
olur da uzak, u fak, önemsiz olan parçaları diğer l1erl1angi
birinden dal1a az kutsanmıs olabilir?''
•
''Ama I<.adel1 di;re bir ş ey var, değil ıni? '' di;re sordu
Galal1ad. ''I<ral bize senin onun koruyllcu su olduğunu
SÖ)rledi. ''
Percival aniden a)rağa kalktı. ' ' Ş e;r eğer buradaki budala
,
çe,rirdi ''e böylece hatları oldukça belirgin bir hale geldi. Iki
ş ö,ral)re onu dal1a çok, ;ıiik selen a;rın parlattığı be;raz saçtan
taçlı, uzun bir gölge olarak gördüler.
167
·başlarıni salla)'1P onayladılar. ''Siınya, dönüşüm sanatıdır''
168
kalmıştır. ilal1i planda l1er zaman rat ediliJrorsunuz ancak
· -
169
''Tol1umlar \re eğiliınler'' diye yanıtladı 1\1erlin. ''Her
bebeğin, zamanın olınadığı dünyadan, saatler, günler \re
yılların olduğu dün)'a)ra; iç dün)ranın sessizliğinden, dış
dünyanın aktivitesine; kendisine kapılmaktan, çe\rresindeki
tüm çekici ş e)rlere kapılma)'a eğiliıni \rardır. Bir çocuğu
11ayatının ilk 11aftalarında izle)1in. Dikkatinin, kendini içinde
bulduğu bu ş aşırtıcı diin)raya nasıl da gark olduğunu
görebilirsiniz. \Te böylece, takip eden )7ıllarda alınan her
nefesin temelini oluşturacak olan sürekli dönüşüm, sim)ra
baslar.
,
.
'' Çünkü gözlerden uzak bir silıir \rardır'' dedi l\ıferlin.
''Bebek bü)riidükçe gerçek ınasumiyeti aslında ka)rbolmaz.
Olanlar, bundan dal1a gizeınlidir. 1-fasutni)ret, bozulmamış
bir saflık ve taııı1ık durumunda beklerken siz onu
unutursunuz. Artık parçalara bölünmüş bir halde
)raşıyTorsunuzdur. Sizin için diin)'a sınırlıdır; benlik fikriniz
şimdi)re kadar biriktirdiğiniz kişisel dene)rimler \1e aı1ılarla
sınırlıdır.
1 70
değiştir em ez . 1\1a sumiyetinizin kayb olduğu bir gerçektir
am a
aynı zamanda ka1rb olmamı ştır da. Simyanın güçleri -
-
. - -_·
_
_
ötesinde işler.''
171
Jrüzünü otomatik olarak bir se,1gi ve ilgi kaynağı olarak
görecektir. Ancak o, bebeğiıı dışındaki bir kaynaktır. Her ne
kadar anne sevgisi kusursuz bile olsa ki, bu Benlik sevgisi
değildir, ve kusursuz sevgiyi ne kadar l1asretle ararsanız
ara)·rın özlenen şe)r sadece kiınse sahnede görünmeden
önceki Benlik'tir.
•
1 72
.
1 73
''Başarl)'l lı.erkes baş tacı }rapmaz 'reıra para, iş 're statüjrle
özdeslesmez'' dedi Nierlin. ''Ancak Basaran'ın bu
J J J
1 74
doğan kaybetme korkusu varclır. Sizden almak is teyen
düşmanların korkusu vardır.
1 75
öyle s öylendiğinden dolayı ve)ra veı'lnenin doğru şe)r
ol uğunu düşündüğünüz için veri)rorsanız, 'rermenin derin
..
1 76
Beşi n ci Adım: Arayan in Doğuşu
'' Herşe}r uzun bir süre ego'nun istediği gibi oldu'' di)re
devam etti l'v1erlin. ''Benim için iyi olan nedir? sorusu
11erşeyden önemli)rdi; sınırlı kişisel bakış açısı, tek gerçek
gibi gözükü)rordu. Bu doğaldır. Dediğiın gibi göreli
dün}ranın amacı size bir birey olmayı öğretmektir. Ancak
bire)rsellik eninde sonunda açılıp ufkunu genişletir. Özgür
irade verildiğinde insanların daha da fazla bencilliğe
batacaklarını tahmin edebilirsin. Eğer son söz se,rgisiz ve
denetleyici ego'nun olsa)rdı, belki bu kaderin olabilirdi ancak
sim}ra, ruhun görünmez geçitlerinde lliss etti ınıeden çalışır.
•
''Veren, Arayan'a olan bir sonraki ad1m1nı zaman içinde
atar. Bu e'rrede kişinin bildik eski ego kaygıları bir kenara
bırak1l1r. 'Ben' du)1gusunun genişlemesine izin 'reıilir. I<işi
artık diğer bir iı1sana du)!lllan eıı }roğun aşkın bile
sağla)raınayacağı bir se,rgi ve do)rutn kaynağı sezdiğinden,
rul1sal dene)1imlere istek du)rar. Bu dönüşüm de bir
sarsıı1tı)rla gelir. Veren en i)1i 11ali)1le bir l1ayırse,1erdir. Aile 're
arkadaşlara ,,ererek başla)rıp }'ard1111 kurumları 're topluınla
de,ram eder, ancak bu ,,erme ıuhu, sonunda tüm insanlar
vararlanmadıkca tatmin edilemez.
, .
177
''Yine de tüın .L\rayanlar, maddi dün)ranın bir do)TUffi
getirme)receği l1is sini pa)rlaşırlar. Btı nede11dir? Ta11rı l1er
1rerde değil midir? Eı1 ufak kum taneciğinde bile yok
mudur? Heın evet, 11e1n l1a)rtr. Tanrı l1er 11erde olabilir ama
bu, O'nu göreınediğinizde bir işe )'araınaz. Ara)ran, görmek
11
ıcın arar .
• •
.1 7 8
''B ö)rlece Tanrı uzakta kalı)ror'' dedi Galal1ad üzgün bir
şekilde, '',re l(adel1'in ara)rışı l1iç bitıni)ror. ' '
1 79
''Herkes kendi Tanrı uyarlamasını zil1nindeki tasarıya
göre elde eder. I<imisi Tanrı')rı 'rizıronlarda görür, kimisi bir
çiçekte. Arayanlar çok çeşitlidir. I<iınileri ınucizevi bir
müdal1aleyi ve kurtarılmaırı beklerken, diğerleri en sıradan
olaırlarda bile konuşan görünmez bir gücü izler. I<ısaca
araıran kişi daha yüksek bir gerçekliğe duyulan açlıkla
harekete geçer. Bu dal1a önceki verme aşamasının ırok
olduğu anlamına gelmez. Ama vermek aruk bencilce bir •
1 80
başka bir şey değildir; sınırları olınayan bir güç. O, Ö)rle
düzenleyici bir güçtür ki evrendeki her atomu kusursuz bir
şekilde dengede tutar. O'nunla kıyaslandığında ego'nun
gücü sınırlı ve boştur. Ancak bu farkediş, ego'nun
denetleme, belirginleş tirme ve savunma ihti)racını terk
ettiğinizde ortaya çıkacaktır. Ego'nun gücü bu üç şeyle
sınırlıdır. Ego herşeyi bir anda terkedebilse, gelişmek için
daha fazla adıına ihtiyaç yoktur; Arayan'ın doğuşu yeterlidir.
181
kaybolmaya b aşlar, meditasyon ve }'aşamı takdiı· etme
gündelik yaşamın bir parçası olur. Her ne kadar bu içsel
belirtiler sizi maddi dünyadan çekse de, çelişkili olarak,
doğaırla aranızda dal1a derin bir bağ oluştuğunu,
bedeniniz de dal1a fazla bir ral1atlanıa..fıissettiğinizi 're
başkalarını dal1a kolaır kabullenebildiğinizi göreceksiniz .
Bunun nedeni, rul1un maddeye karşı olmaırışıdır. Rul1
11erşe1rdir ve onun hayatınızda belirmesiyle 11erş ey -zıt
görüne11 ş e)rler bile daha i)ri olacak.
alırsınız.
182
-... ..., · , ' ;:ıı : � �'.:.,,.ı;;::ı:;#..
f_.. �
1- ' .. . . � -.���:·:-�'�:-'' _.:�:•,_. ' '-
- - . . .-
-- -�.� . ': -=
.�-· �'""
., ··" '�· " •.
',,, '*''"" .
' '
_ - '
. ,- • ' ' · • ' •"' - -
· . . . . , .- ·.J · .,·_· --
- · ..-
' - ._'
- -_ _
, - .· •,- - ; --
-
. . .
ş ekillenmiş rul1 tur; zil1in, rul1urı du)rulup anlaşıla bil eceği bir
forındur. Rul1un kendisi saf 11alinde bunları11 11içbiri değildir
ve sadece rafine olmuş sezgi ile algılanabilir. 'Onu bilenler
•
183
ş eylerdi. Büyücü Ara}ran l1a da konuş tuğu11da, iki
ş öval)re ke11dileri l1akkında konuşulujror zannettiler. Gören,
sanki bir dağın doruğuna varıp da uzun süredir özlemi
çekilen ama 11enüz deneyin1len1nemiş geniş ve }reni bir ufku
gözden geçiren kaşifler gibi ınerakla doldurmuştu Percival
ile Galal1ad'ı.
Perci,ral kızardı 're kekeledi. ''Bu yeni 11ayat nasıl bir ş e}'
olacak?''
184 •
getirınezler ve en ufak 'Ben' du)rgusunu bile tes lim
etınislerdir
•
•
185
1
değilim' demektir. Bü)rii cüler doğum 1ranılsamasıı1a tabi
olınadıklarından dola3rı, aldıkları 11erhaı1gi bir beden bir
enerji formu, zil1in de bilgi forınu olarak görülür. Bu
formlar sürekli değişir; gelir ve giderler. Ancak büyücü
değişimin ötesindedir. Zil1in ve beden, )'aşamak için
seçilebilecek odalar gibidir, ancak her zaınan değil.
"1 8 6
dünyaya ait olına l1issi kapladı. ''Evdeyiz'' diye fısıldadı
Percival kendine.
•
187
'' Üf'Ünıü ola1�ak, Birlik Bilinci denilen durumda ınucizenin
kendisi olacaksınız . .L'\rtık yaratan ile yaratılan arasında lıiçbir
•
ettiniz saf ışık noktası, ruhunuzda yanan elmas tan öz. ''Iki
ş.övalye soğuk zemine diz çöktüler ve görüntüye layık
olabilınek için kalplerinden dua ettiler. ''Bu ana bağ a
1raşayın'' dedi Merlin. Sizi en derin arzunuzdan alıp buraya
kadar getirdiın. Ancak şimdi kendiniz için, I<.adelı'in
görüntüsünü değil kendisini kazanmalısınız.
188
Yansımalar olaral( gerçektirler ama dal1a gerçek olan bir şey
saf Varlığın sa)rdam elmas'ıdır.
1 89