Professional Documents
Culture Documents
ZONGULDAK İL MERKEZİNDE
İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI,
SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ
YAZARLAR
Nuray ATASOY
Özge SARAÇLI
Hasan SANKIR
Zonguldak 2014
www.beun.edu.tr
www.beun.edu.tr
T.C. Bülent Ecevit Üniversitesi Yayınları No: 2
Bu kitabın basım, yayın ve satış hakları Bülent Ecevit Üniversitesi’ne aittir. Bütün hakları
saklıdır.
ISBN: 978-975-7137-34-4
1. Baskı
İÇİNDEKİLER
Rektörün Mesajı............................................................................................................... IX
Önsöz................................................................................................................................ XI
Teşekkür..........................................................................................................................XIII
GİRİŞ ve AMAÇ.................................................................................................................. 1
İntihar Epidemiyolojisi...................................................................................................... 2
Cinsiyet ve yaş................................................................................................................. 7
Medeni Durum................................................................................................................ 8
Eğitim............................................................................................................................. 8
Kültür ve Din................................................................................................................... 9
İş ve Ekonomik Durum................................................................................................... 10
Depresyon.................................................................................................................... 11
Bipolar Bozukluk............................................................................................................ 12
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri III
İçindekiler
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ.............................................................................................. 18
İstatistiksel Değerlendirme.............................................................................................. 19
BULGULAR....................................................................................................................... 21
İntihar girişimi................................................................................................................ 51
Depresyon.................................................................................................................... 68
TARTIŞMA........................................................................................................................ 81
KAYNAKLAR.................................................................................................................... 87
EKLER............................................................................................................................... 98
IV Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo Listesi
TABLO LİSTESİ
Tablo 1. Batı Karadeniz Kaba İntihar Hızı – 2007-2012........................................................ 5
Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi .......... 27
Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi............. 32
Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi ........ 35
Tablo 10. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........... 39
Tablo 11. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 43
Tablo 12. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.............. 44
Tablo 13. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi.......... 47
Tablo 14. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi............... 54
Tablo 15. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi......................................................... 55
Tablo 16. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi.................. 56
Tablo 17. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi...................... 59
Tablo 18. Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi......................... 62
Tablo 19. Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi.................................. 64
Tablo 20. PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi........ 68
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri V
Tablo Listesi
Tablo 22. Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi..................................... 71
Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki......................................... 77
Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki........................................... 79
VI Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Kısaltmalar
KISALTMALAR
İD İntihar düşüncesi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri VII
Rektörün Mesajı
REKTÖRÜN MESAJI
Bülent Ecevit Üniversitesi, başarıyla sürdürdüğü eğitim, araştırma, sosyal sorumluluk ve toplu-
ma hizmet uygulamaları alanlarında kapasitesini her geçen gün artıran bölgesinin güçlü bir
yükseköğretim kurumudur. Köklü bir geçmişin üzerinde yükselen aktif, dinamik ve çevresine
duyarlı bir yükseköğretim kurumu olan üniversitemiz, yaşadığı çevrenin ve bölgesinin sorun-
larına da el atmakta ve sorunların tespiti ve çözüm yollarıyla ilgili akademik çalışmalara öncelik
vermektedir. Bu bağlamda, hem Zonguldak’ın tarihi, kültürü ve sosyal yapısı ile ilgili çalış-
malar yaparken hem de karşılaştığı sorunlara yönelik çözüm önerileri getirebilecek araştırma-
lar yapmakta ve kamuoyu ile paylaşmaktadır. Yakın zamanda akademisyenlerimiz tarafından
gerçekleştirilen ve üniversitemiz tarafından desteklenen; Osmanlı’dan Cumhuriyet’e Belgeler-
le Zonguldak, Bülent Ecevit Üniversitesinin Zonguldak’a Etkileri ve Şehrin Üniversite Algısı ve
Zonguldak İlinde Göçün Sosyo-Ekonomik Nedenleri ve Alınabilecek Tedbirler başlıklı üç önemli
çalışmayı kamuoyu ile paylaştık.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri IX
Önsöz
ÖNSÖZ
Dünyada birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer
almaktadır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye İstatistik
Kurumu verilerine göre Zonguldak’da 2012 yılında 30 kişi intihar nedeniyle ölmüştür. Bu da
intiharı toplum genelinde araştırmayı gerekli hale getirmektedir. Bülent Ecevit Ünivertesi psiki-
yatri, halk sağlığı ve sosyoloji bölümleri ortaklığıyla, Zonguldak şehrinin önemli sorunlarından
olan intihar olgusuna yaklaşımında, “Zonguldak il merkezinde intihar davranışının yaygınlığı,
sosyodemografik, klinik ve ailesel risk etkenleri” konulu proje çalışmasıyla elde edilecek bilgiler-
den ilerde intiharı azaltmaya yönelik önlem çalışmaları yapmayı hedeflemektedir. Bu çalışma
psikiyatri, halk sağlığı ve sosyoloji- öğretim üyesi, asistanı ve öğrencileriyle, Zonguldak il mer-
kezinde her mahalleden seçilmiş evleri dolaşarak ve bireylerle yüz yüze görüşme yöntemiyle
yapılmıştır. Bu çalışmadan çıkan bulgular gelecekte intiharı önlemeye yönelik yeni çalışmalara
bir temel oluşturacaktır.
Çalışmamızın sonuçları Zonguldak’ta intihar önleme açısından, özellikle toplumun düşük gelirli
grubunda depresyon hastalığını tarama ve tedavi etme, aile içi şiddeti önleme konularında tüm
kurumların işbirliğini gerektiren bir seferberlik ihtiyacına işaret etmektedir. Atılacak her adım bu
şehrin daha sağlıklı ve mutlu bir yer olmasını gelecek nesillerin daha iyi koşullarda yaşamasını
sağlayacağı için önemlidir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri XI
Teşekkür
TEŞEKKÜR
Bu çalışma Bület Ecevit Üniversitesi Bilimsel Araştırma Projesi olarak yürütülmüştür. Çalışmanın
başlatılmasında motive edici bir güç olan REKTÖRÜMÜZ Sayın Prof Dr Mahmut Özer’e öncelikli
olarak teşekkür etmek isteriz. Projenin ihtiyaçlarının karşılanmasında her aşamada bizlere yar-
dım ve danışmanlık veren rektör yardımcımız Sayın Prof. Dr. Orhan Uzun’un desteği olmasaydı
bu çalışma bu kadar kısa zamanda başarılı olamazdı; destekleri için hocamıza minnettarız. Araş-
tırmanın proje başvurusu aşamasında belgelerin ve araştırma fotokopilerinin hazırlanmasında
yardımcı olan proje ofisi çalışanı Cemalettin Topsakal’a da ayrıca teşekkür ederiz.
Tabi ki esas olarak bilgilerini kullanmamıza izin veren, bizlere kapılarını ve yüreklerini açan Zon-
guldak halkına, bizleri evlerinde misafir ettikleri ve değerli zamanlarını bize ayırdıkları; ayrıca
yaptığımız çalışmanın önemini kavrayarak bizden takdir ve güzel sözlerini esirgemedikleri için
ayrıca teşekkür ederiz.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri XIII
ZONGULDAK İL MERKEZİNDE İNTİHAR DAVRANIŞININ YAYGINLIĞI,
SOSYODEMOGRAFİK, KLİNİK VE AİLESEL RİSK ETKENLERİ
GİRİŞ VE AMAÇ
İntiharın özet bir tanımını yapmak güçtür. İntihar konusunda çalışan ve intiharın bilimsel ta-
nımlamasının öncülerinden olan Fransız sosyolog Emile Durkheim’dır. Durkheim 1897 tarihli
İntihar isimli eserinde intihar ve intihar girişimini şöyle tanımlamaktadır:
“Ölen kişi tarafından ölümle sonuçlanacağı bilinerek yapılan olumlu ya da olumsuz bir edimin
doğrudan ya da dolaylı sonucu olan her ölüm olayına intihar denir. İntihar girişimi ise, bu
biçimde tanımlanan ama ölüm sonucu doğurmadan durdurulan edime denir.” (Durkheim
2002)
Dünya Sağlık Örgütü, intihar davranışını “kişinin amacının bilincinde ve değişik derecelerde
ölümcül maksatlı olarak kendisine zarar vermesi” olarak tanımlamıştır. Bu kavram kişinin yaşa-
mına son verme amacını içeren girişim, düşünce, eğilim veya plan yapmayı içermektedir (Sayıl
2000). İntihar davranışları; tamamlanmış intihar (completed suicide), intihar girişimi (attempted
suicide) ve intihar düşüncesinden (suicide ideation) oluşmaktadır. Tamamlanmış intihar olarak
tanımlanan kategori, kişinin kendi isteğiyle yaşamını tehdit edici bir davranışta bulunmasını ve
bu davranışının ölümle sonuçlanmış olmasını içermektedir. İkinci kategoriyi oluşturan intihar
girişimi, kişinin yaşamını tehlikeye atacak bir davranışta bulunması veya bu amacı taşıyor izle-
nimini yaratacak şekilde davranması olarak açıklanmaktadır. Burada, intihar girişimleri ölümle
sonuçlanmamaktadır. Bu kategori kapsamında, tamamlanmamış intihar (incomplete suicide),
başarısız intihar (unsuccesful suicide), intihar ifadesi (suicide gesture) ve çelişkili intihar (am-
bivalent attempts) gibi intihara yönelik ölümcül nitelikte olmayan davranışlar bulunmaktadır
(Pokorny 1974). İntihar düşüncesi kavramı olarak tanımlanan üçüncü kategori ise, kişinin, ken-
dini öldürmeye yönelik açık bir davranışı bulunmaksızın, intihar riskini çağrıştıracak gözlenebilir
davranış ve düşünceler içerisinde olmasını ifade etmektedir (Beck ve ark. 1974). Başka bir de-
yişle, intihar düşüncesi, intihar etmek için plan yapılması ve intiharın kişi tarafından istenmesine
rağmen, bu amaca yönelik gözlenebilen bir davranışın olmaması olarak da tanımlanmaktadır
(Beck ve ark. 1979).
Birçok ülkede tüm yaş gruplarında intihar, ölüm nedenleri arasında ilk 10 sırada yer almakta-
dır. Bu nedenle intihar en önemli halk sağlığı sorunlarından biridir. Türkiye’de kaba intihar hız-
ları 10 yıl içerisinde erkeklerde % 60, kadınlarda % 41 artmıştır (Eskin 2003, p. 3-28).Koruyucu
ruh sağlığı kapsamında ele alınması gereken intiharın çok çeşitleri nedenleri vardır. İntiharın
her zaman (Dorpat ve ark 1960) veya hemen hemen her zaman (Bertolote ve ark. 2004) bir
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 1
ruhsal bozukluğun sonucu olduğu bildirilmiştir. İntiharın ruhsal hastalığı olanlarda olmayan-
lara göre daha sık olduğunu kabul ederken, bireyin kendini açmazda bulmasının sonucu da
olabileceğine inanıyoruz. Böyle bir açmaz, tedavi edilmemiş veya tedaviye cevap vermeyen
sancılı bir ruhsal bozukluk ya da sancılı bir sosyal veya çevresel tetikleyici olabilir (Pridmore ve
ark. 2009).
Psikiyatrik bozukluklar arasında başta majör depresyon olmak üzere kişilik bozukluk-
ları, şizofreni, duygudurum bozuklukları gibi çeşitli hastalıklarda intihar riski yüksek
bulunmuştur (Saddock ve Saddock 2005, Ateşçi ve ark. 2002). Psikiyatrik bozukluğu
olanlarda intihar riskinin psikiyatrik bozukluğu olmayanlara göre daha yüksek olduğu
bilinmektedir (Saddock ve Saddock 2005, Roy 2000). Epidemiyolojik çalışmalar intihar
girişimi ile ilişkili çeşitli demografik risk etkenleri tanımlamaktadır. Risk etkenlerine yöne-
lik çalışmalar intiharın nasıl önlenebileceğine yönelik çalışmaların planlanabilmesi için
önemlidir.
Biz bu çalışmada Zonguldak il merkezinde intihar düşüncesi ve girişiminin yaşam boyu yaygınlığı
ile birlikte ilişkili risk etmenlerinin saptanmasını amaçladık. Zonguldak’ta bu konuda yapılmış yeterli
bir araştırmanın olmadığı gözlenmiş olup, epidemiyolojik alanda önemli bir eksiği gidereceği dü-
şünülmüştür.
İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ
İntihar dünyada genç ölümlerine neden olan sık görülen ve önlenmesi gereken en önem-
li sorunlardan birisidir. Gelişmiş ülkelerde ölüm olgularının önde gelen on nedeninden
biri intihardır. Ölüm nedenleri arasında kalp hastalıkları, kanser, serebrovasküler hastalıklar,
kazalar, pnömoni, diabet ve sirozdan sonra sekizinci sırada yer almaktadır. Özellikle genç
yaşlardaki ölümlerin en sık nedenlerindendir. Tüm ölümlerin yaklaşık 0,9’unun intihar so-
nucu olduğu, dünyada yaklaşık her gün 1000 kişinin intihar ettiği tahmin edilmektedir (Roy
ve ark. 2000).Dünya Sağlık Örgütünün verileri göz önünde bulundurulduğunda, her yıl
800.000’den fazla insan intihar yolu ile yaşamını yitirmektedir (Comtois ve ark. 2006). Tüm
dünyada 15-44 yas arasındaki başlıca ölüm nedenlerine cinsiyet farklılıkları bağlamında ba-
kıldığında ise; ölüm nedenleri arasında intihar, kadınlarda %7,1’lik oranla ikinci; erkeklerde
ise %6,6’lık bir oranla dördüncü sıradadır (Jamison ve ark. 2004). Sadece ülkemizde değil
bütün dünyada intihar olguları giderek artmakta bu da intiharı öncelikli sağlık sorunu ha-
line getirmektedir. Bu artış ülkelerin gelişmişlik düzeyi ile ters orantılı bir tablo çizmektedir
(Atay ve ark. 2003). Dünya Sağlık Örgütü’ne ( D.S.Ö.) göre tüm dünyada 40 saniyede bir
intihara bağlı ölüm gerçekleşmektedir ve tüm dünya genelinde son 50 yıl boyunca intihar
hızı %60 oranında artmıştır (Mohanty ve ark. 2007). Genel toplumda intihar sıklığı yıllık
100.000’de 10–20 kadardır (Demirel ve ark. 2003, Sayıl 2002a). Değişik ülkelerde bu oran
100.000’de 10–40 arasında değişmektedir (Demirel ve ark. 2003, Kaplan ve Sadock 2004).
İntihar girişimi oranı ise, bunun 15 katı kadardır (Demirel ve ark. 2003). Bu oran ABD’de
yıllık 100.000’de 12,5’tir. Baltık ülkelerinde 100.000’de 35’in üzerine çıkabilmekte, İrlanda
2 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ve Mısır gibi ülkelerde ise 100.000’de 10’un altına düşebilmektedir (Demirel ve ark. 2003).
İntihar girişim oranları ülkelerin çoğunda daha tutarlı bir benzerlik göstermekte olup ya-
şam boyu intihar girişimi yaygınlık oranları %0.72-5.93 arasında değişmektedir (Weissmann
1999).
2012 yılında intihar eden kişilerin %53,1’inin intihar nedeni bilinmemektedir. İntihar eden
kişilerin %17,3’ü “hastalık”, %7,8’i “aile geçimsizliği”, %7,6’sı “geçim zorluğu”, %4’ü “hissi ilişki
ve istediği ile evlenememe”, %2,1’i “ticari başarısızlık” ve %0,6’sı ise “öğrenim başarısızlığı”
nedeniyle intihar etmiştir (TÜİK 2012). İntihar nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde, her iki
cinsiyette de “hastalık” (erkek %15,9, kadın %20,9) birinci sırada yer alırken; erkeklerde %10
ile “geçim zorluğu”, kadınlarda %9,1 ile “aile geçimsizliği” ikinci sırada yer almaktadır (TÜİK
2012). 2012 yılında intihar edenlerin %50,7’si kendini asarak intihar etmiştir. İntihar şekilleri
arasında %24,9 ile “ateşli silah kullanmak” ikinci sırada, %10,3 ile “yüksekten atlamak” üçün-
cü sırada, %5,1 ile “kimyevi madde kullanmak” dördüncü sırada gelmektedir. İntihar şekilleri
cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin %51,5’i “kendini asarak”, %28,8’i “ateşli silah kulla-
narak”, %7,5’i “yüksekten atlayarak” intihar ederken, kadınların %48,6’sının “kendini asarak”,
%17,3’ünün “yüksekten atlayarak”, %15,1’inin ise “ateşli silah kullanarak” intihar ettiği görül-
mektedir (TÜİK 2012).
Yaşa özel intihar hızları incelendiğinde, yüz binde 8,54 ile en fazla intihar olayı “75+” yaş gru-
bunda görülürken en az intihar olayı yüz binde 4,73 ile “35-39” yaş grubunda görülmektedir
(TÜİK 2012). İntiharlar yaş grubu ve cinsiyete göre incelendiğinde, yaş grupları arasındaki cin-
siyet farklılığının belirgin olduğu görülmektedir. Tüm yaş gruplarında erkek intiharlarının kadın
intiharlarından daha fazla olduğu görülmektedir. Cinsiyetler arasındaki farklılığın en yüksek
olduğu yaş grubu “55-59”, en az olduğu yaş grubu ise “15-19”dur. Kaba intihar hızının en
yüksek olduğu yaş grubu erkeklerde yüz binde 15,22 ile “75+” yaş grubu iken kadınlarda yüz
binde 5,58 ile “15-19” yaş grubudur (TÜİK 2012).
2012 yılında intihar eden kişilerin eğitim düzeyleri sırasıyla %31,7’si “ilkokul mezunu, %20
,6 “ilköğretim”, %16,4 “lise ve dengi okul” ve %7,7 ile “yükseköğretim” mezunlarıdır (TÜİK
2012). İntihar edenlerin eğitim durumu ve cinsiyete göre dağılımı incelendiğinde, “ilkokul”,
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 3
“orta ve dengi okul”, “lise ve dengi okul” ile “yükseköğretim” mezunlarında erkeklerin ora-
nının kadınlardan daha yüksek olduğu, “okuma ve yazma bilmeyen”, “bir okul bitirmeyen”
ve “ilköğretim” mezunlarında ise kadınların oranının erkeklerden daha yüksek olduğu gö-
rülmektedir. 2012 yılında intihar edenlerin %50’si “evli”, %36,7’si “hiç evlenmemiş”, %5,9’u
ise “boşanmış” kişilerdir. İntihar edenlerin medeni durumu ve cinsiyete göre dağılımı ince-
lendiğinde, erkeklerde en fazla “evli” olanların intihar ettiği görülürken, kadınlarda “evli”
olanların yanında “hiç evlenmemiş” kadın intiharlarının da yüksek olduğu görülmektedir
(TÜİK 2012).
WHO-EURO intihar davranışı çok merkezli çalışmasının Türkiye’nin Ankara ilinde 1998-
2001 yıllarında yürütülen bölümünde; intihar girişiminin yıllık hızı, ilk yıl 57.9/100.000 ve
dördüncü yılda 112.1/100.000 olarak bildirilmiş ve çalışmaya katılan diğer Avrupa araştır-
ma merkezlerinin sonuçlarıyla kıyaslandığında, Türkiye’de intihar girişimi oranlarının olduk-
ça düşük olduğu, ancak artış hızının çarpıcı olduğu tespitinde bulunulmuştur (Devrimci
Özgüven ve Sayıl 2003). 1974 yılında kaba intihar hızı 100.000’de 1.58; 2012 yılında
100.000’de 4.29’a ulaşmıştır (TÜİK 2012). Yani kaba intihar hızı 38 yıl içinde nerdeyse üç
kat artmıştır.
4 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ZONGULDAK’TA İNTİHAR EPİDEMİYOLOJİSİ
Zonguldak 1829 yılında kömürün bulunması ve 1849 yılında ilk maden ocaklarının açılması ile
kurulmuş en genç şehirlerimizden birisidir. Maden ocaklarında çalışmak üzere Türkiye’nin dört
bir yanından insan göçü olmuştur. Bu da Zonguldak’ı göçle kurulmuş bir şehir yapmaktadır.
Son yıllarda kömüre dayalı ekonominin değişmesi ile birlikte Zonguldak, Türkiye’de göç veren
şehirler arasında 16. sırada yer almaktadır. Diğer verilere bakıldığında bin kişi başına otomobil
sayısında 26., kişi başına gayrisafi katma değerde 10. sırada, işsizlik oranında 65., işgücüne
katılma açısından sekizinci sıradadır (TÜİK 2010).
Zonguldak intihar istatistikleri verilirken Batı Karadeniz Bölgesi içinde yer almaktadır. 2007-
2012 yılları arasındaki kaba intihar hızları Tablo 1’de gösterilmiştir (TÜİK 2012). Verilere bakıl-
dığında 2008 yılı dışında kaba intihar hızının bölge ortalamasına göre yüksek olduğu göze
çarpmaktadır.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 5
Tablo 2’ye bakıldığında yıllara göre intiharla ölüm olgu sayıları Samsun, Çorum, Kastamonu ve
Tokat’la benzerken diğer Batı Karadeniz illerine göre yüksek görünmektedir. 2012 yılında inti-
harla ölüm sayısı 30’dur. İntihar nedeni olarak bakıldığında hastalık, aile geçimsizliği ve geçim
zorluğu gibi nedenler intihar etkeni olarak görülmektedir. 2012 yılında Zonguldak’ta görülen
intihar olgularının yaşlarına bakıldığında en fazla sayı 40-44 yaş aralığında görülmektedir (TÜİK
2012).
6 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İNTİHARI ETKİLEYEN SOSYODEMOGRAFİK RİSK ETKENLERİ
Cinsiyet ve Yaş
Ölümle sonuçlanan intiharlar açısından, birçok ülkede, erkeklerin oranı kadınlara göre daha
fazla bulunmaktadır. Tamamlanmış intihar istatistikleri ele alındığında, erkeklerin kadınlara
göre 2-3 kat daha fazla intihar ettikleri belirtilmektedir (Beautrais 2006). Toplam 34 ülke kap-
samında yapılan bir çalışmanın sonuçları, intihar edenlerin %80.1’inin erkek, %19.9’unun ise
kadın olduğunu göstermiştir (Johnson ve ark. 2000). Genel olarak intihar girişimleri ise kadın-
larda erkeklerden daha sık görülmektedir (Devrimci 2008). İntihar hızı erkeklerde tüm yaşlarda
kadınlara göre ABD’de üç kat (Kaplan, Sadock & Sadock 2005), Avrupa’da ve Türkiye’de ise
yaklaşık iki kat fazladır (DİE 1993, Devrimci 2008, TÜİK 2008). İntihar girişimlerinde ise, kadın/
erkek oranının ABD’de 4/1.5, Avrupa’da 1.5/1.13 ve Türkiye’de 2/1 olduğu bildirilmektedir
(Devrimci 2008). Kadınların erkeklere oranla daha az ölümcül yöntemlere başvurması, er-
keklere oranla daha fazla yardım isteme yöntemlerini kullanması ve ergenlik dönemi sonra-
sı kızlarda duygulanım bozukluklarının daha yaygın olması gibi bir dizi neden bu yaygınlığı
açıklamak için öne sürülmüştür (Sayar ve ark. 2000). Şenol ve arkadaşları (2005) Kayseri’deki
çalışmalarında kadın/erkek oranını 1,7 olarak bulmuşlardır. Polatöz ve arkadaşları (2011) Si-
vas’ta yaptıkları çalışmada kadın/erkek intihar girişimi oranını 2,4 olarak bildirmişlerdir. Manisa
çalışmasında ise kadın/erkek oranı 2,1 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark 2005). Erkeklerde
kayıt edilebilen girişimlerin az olmasının bir nedeni de kadınlarda intihar girişiminin sosyal ola-
rak daha kolay kabul edilmesine rağmen, erkeklerde başarısızlık gibi görülmesinin, erkeklerin
başarısız girişimlerini bildirmelerini azaltması da olabilir (Wunderlich et al. 2001, Lewinsohn
et al. 2001). Diğer yandan kadınların intihara daha çok meyilli olmasının gerekçesi olarak
kadınlara toplumlarda çocuk bakımı, ev ve aile düzeni, para kazanma gibi ağır sorumlulukla-
rın yüklenmiş olması, kadınların bu yükler altında tükenmesi gösterilmiştir (Wasserman 1989,
Ekşi 1990). Bağlı Batman’da kadınlarda intihar sebeplerini açıklamak üzere yaptığı çalışmada;
intihar eden kadınların büyük bir kısmının okuryazar olmadığını ve hiç birinin nitelikli iş sahibi
olmadığını bildirmiştir (Bağlı 2004).
Günümüzde intiharların çoğu 15–44 yaşları arasında görülmektedir (Kaplan & Sadock 2004).
Yaş dağılımına göre 15 yaş altı ve 15-24 yaş gruplarında kadınlar, diğer yaş gruplarında ise
erkekler yüksek orandadır. Gençlerde tüm yaş gruplarında daha hızlı bir yükselme söz konusu-
dur (Uludüz & Uğur 2001). En yüksek tamamlanmış intihar oranları erkekler arasında 45 yaşın-
dan sonra, kadınlar arasında ise 55 yaşından sonra görülür (Kaplan & Sadock 2004). İntihar
ve intihar girişimi oranları yaşa bağlı olarak ergenlikten sonra anlamlı olarak artmaktadır. On
dört yaşın altındaki çocuklarda intihar oranı 100.000’de birin altında iken 15-19 yaş grubunda
100.000’de on oranında görülmektedir. İntihar girişiminin tamamlanmış intiharlara oranı, 14
yaşın altındakilerde 1/50 iken, 15-19 yaş grubunda 1/15’dir (Qin ve ark. 2002). Yaşlılarda inti-
har girişimlerinin sıklığı gençlerde olduğu kadar yüksek değildir ama girişimin ölümle sonlanma
olasılığı gençlerden ve genel toplumda olduğundan çok daha yüksek olup 100.000’de 25’tir
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 7
(Devrimci 2008). Gençlerde tamamlanmış intiharların intihar girişimlerine oranı 1/200 iken,
yaşlılarda bu oran 1/4’tür (Devrimci 2008). Tablo 3’de 2012 yılında en yüksek intihar ölüm
hızının 75 yaşından yaşlı olan erkeklerde olduğu (100.000’de 15.2) göze çarpmaktadır (TÜİK
2012).
Medeni Durum
İntihar, evlilere oranla bekarlarda iki kat, boşanmış ya da ayrı yaşayanlarda dört-beş kat daha sık
görülmektedir (Roy 2000). Sayıl ve arkadaşlarının Ankara ilinde yaptığı çalışmada intihar girişi-
minde bulunanların %30’unun evli, %65’inin bekâr olduğu bulunmuştur (Sayıl ve ark. 2000).
Amerika Birleşik Devletleri’nde de evlilerde intihar oranı 11/100000, hiç evlenmemiş kişilerde
yaklaşık iki katı, dullarda 24/100000, boşanmış kişilerde 40/100000 olarak bildirilmektedir, bo-
şanmış erkeklerde oran 69/100000, boşanmış kadınlarda ise çok daha düşük, 18/100000’dir
(Ceylan ve Yazan 2000). Avrupa’da intihar girişiminde bulunan bireylerin çoğunluğu bekar dul
ya da yalnız yaşamaktadır (Yüksel 2001). Yapılan bir çalışmada boşanmış veya ayrı yaşayanlarda
intihar riski 11 kat daha fazla bulunmuştur (Skegg 2005). Avrupa’da intihar girişiminde bulu-
nan kişilerin çoğunluğu bekar ya da duldur ve bunların yaklaşık %30’u yalnız yaşamaktadır.
Kadınların %6’sı, erkeklerin ise %9’u düzenli ev koşullarından düzensiz ev koşullarına bir geçiş
yaşadıktan sonra intihar girişiminde bulunmuşlardır (Schmidtke ve ark. 1996).
Eğitim
İntihar riski olan kişilerin çaresizlik duygusu, umutsuzluk ve gerginlik sebebiyle, düşünme ye-
teneklerinin zayıfladığı ve sorun çözme becerilerin azaldığı düşünülürse, eğitim farklılıklarının
8 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
etkisinin belirleyici olabileceği düşünülmektedir (Jamison 2004). Düşük eğitim intihar davranışı
için dünya genelinde bir risk olarak bildirilmektedir (Kaplan ve ark. 2005). Avrupa’da intihar
girişimlerinin çoğu eğitim düzeyi düşük olan kişiler tarafından gerçekleştirilmiş olup, intihar
girişiminde bulunan kadınların ve erkeklerin yarıdan fazlası yalnız ilköğretim düzeyinde eğitim
görmüşlerdir (Devrimci 2008). İntihar ve intihara teşebbüs edenlerin eğitim durumları yüksel-
dikçe sebeplerinde değiştiği ve arkadaşları intihar girişiminde bulunanların %93’ünün eğitim
seviyelerinin lise ve daha da altında olduğunu, 5–8–11 yıllık eğitimler arası anlamlı bir farklılık-
ların bulunmadığını belirtilmektedir (Sayıl 2000).
Kültür ve Din
İntihar; psikoloji, sosyoloji psikiyatri gibi farklı disiplinlerin çalışma konusuna giren karmaşık
bir olgudur. Her bir disiplin intihar olgusunu kendi yöntem ve ilgili literatür kapsamında açık-
lamaya çalışırken aynı zamanda intihar davranışının nedenlerini ve bileşenlerini tartışmaya
açar. Sosyolojiye göre intihar davranışı toplumsal bir eylemdir. İntihar konusunda ilk sosyolojik
çalışmayı yapan Durkheim, intiharı toplumsal bütünleşme açısından ele alır ve tartışır. Bu an-
lamda intihar sosyal bir olgudur ve sosyal yapıyı oluşturan aile, din, ekonomi gibi diğer sosyal
kurumlarla yakın ilişki içerisindedir.
Dünya genelindeki intihar istatistikleri incelendiğinde bir sosyal kurum olan dinin etkisinin
tüm diğer etmenlerin önünde yar aldığı görülmektedir. Fakat, intiharın anlamı ve bu olguya
atfedilen değer toplumdan topluma değişebildiği gerçeğinin gözden kaçırılmaması gerekir.
İntihar davranışının ne ölçüde kınandığı ya da kabul gördüğü inanç ve değerler tarafından
yani kültürel yapı tarafından belirlenmektedir. Dinlerin intihar davranışı üzerinde etkisi olduğu
görülmektedir. Dinler intihar davranışını günah ve ya suç görerek bireyler üzerinde engelleyici
olabilmekte ya da intihar davranışını kimi Uzakdoğu dinlerinde olduğu gibi bu eylemi bireysel
tercih olarak karşılayıp karşı söylem geliştirmemektedir. Örneğin, doğu ülkelerinde bazı dinlerin
intiharı hoş gördüğü anlaşılmaktadır. Brahman ve Budist inancına göre, beden değersizdir ve
beden sahibi tarafından her an terk edilebilir (Arkun, 1978).
Ayrıca, Hindistanda erkeğin ölümünden sonra dul kalan kadının kocasıyla birlikte yakılması
geleneği (Sati) ve Japon toplumunda görülen harakiri geleneğinde görüldüğü gibi intihar
davranışı yüceltilmekte ve ona bir stigmadan (damgalama) ziyade şeref ve onur atfedilmekte-
dir (Desjarlais ve ark. 1995). Durkheim’in elcil (alturistik) intihar olarak kavramsallaştırıldığı bu
intihar davranışında kişi için hayat anlamını yitirmiş değildir, aksine hayatından daha üstün
gördüğü bir amaç için kendi hayatını feda etmiştir (Durkheim, 2011)
Din ve intihar arası ilişkiyi ele alan yaklaşımlar çoklukla Protestan ve Katolik mezhepleri arası
intihar hızları ve oranları üzerinde çalışmalar yapmışlardır. Buna göre; İrlanda, İspanya ve İtal-
ya gibi kimi Katolik mezhebinin yaygın olarak görüldüğü toplumlarda intihar hızının nüfusun
çoğunluğunu Protestan mezhebinin oluşturduğu Danimarka, Almanya ve İsviçre gibi ülkelere
kıyasla daha düşük görüldüğü anlaşılmıştır. (Desjarlais ve ark. 1995) Bu görüş ampirik çalış-
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 9
malarla tam olarak desteklenememektedir. ABD’ de yapılan çalışmalar Katolik ve Protestanlık
arası intihar hızlarında anlamlı bir fark olmadığını ortaya koymuştur. Bu anlamda eldeki veriler
yeniden değerlendirilerek Katolik ölümlerinin intihardan ziyade dış etkenlere bağlanabileceği
ifade edilmiştir. (Stack, 2000)
Bunla birlikte, Kanada’ da yapılan Eskimo (İnuit) gençlerinde intihar risk ve koruyucu etkenleri
inceleyen bir çalışmada okul başarısı ve dini inancın koruyucu etkisi olduğu ortaya konmuştur.
Bu gençler arsında düzenli olarak kiliyse gidenlerde intihar davranışı anlamlı ölçüde düşük
çıkmıştır. Fakat bu etkinin sadece dinin intihar davranışı üzerinde yasaklayıcı etkisiyle ilgili olma-
yabileceği daha ziyade dini bağlantı ve uygulamaların toplumsal destek ağlarının oluşumunu
kolaylaştırdığı ve bu ağlarında intihara karşı genci koruduğu öne sürülmüştür. (Kirmayer ve ark.
1996)
Bütün tek Tanrı’lı dinler insanın kendisini öldürmesini yasaklamıştır. İntihara karşı en kuvvetli
ve direk yasaklama İslamiyet’te görülmektedir (Eskin 2003). Bazı çalışmalarda yüksek düzeyde
dindarlık azalmış intihar riski ile ilişkili bulunmuştur (Apaydın 2010). Tabi ki tüm intihar olgusunu
dindarlık düzeyiyle açıklamak doğru olmaz. Türkiye’den yapılan bir çalışmada intihar girişimin-
de bulunan bireylerle görüşülmüş ve tüm olguların kendisini dindar olarak tanımladıkları ve
dindarlığın intihardan korumadığı bildirilmiştir (Ağılkaya 2008). İntiharın Müslüman ülkelerde
daha düşük olması dini yasaklara bağlı olabileceği gibi intiharla ilgili verilerin güvenilir olmama-
sıyla da ilgili olabilir. Bu nedenle bu konunun açıklığa kavuşturulması için daha fazla çalışmaya
ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak din ve intihar ilişkisini araştırırken indirgemeci yaklaşımların işe yaramadığı intiha-
rı toplumsal bir davranış biçimi olarak ele alıp değerlendirmek gerektiği, bu anlamda intihar
davranışı üzerinde irili ufaklı pek çok farklı süreçlerin etkili olduğu ve tek bir intihar davranışının
olmadığı gerçeği gözden kaçırılmamalıdır. Dini inancın bireyi intihar davranışından koruduğu
savı tüm toplumlar için geçerli görünmemekle birlikte dini inancın intihar davranışını üzerinde
önemli bir etkisi olduğu reddedilemez bir gerçekliktir. Fakat bu etkiyi yaratan dinamiklerin neler
olduğunun ortaya konması gerekmektedir. Kültürel yapının genel özelliklerinin göz önünde
bulundurulmadığı çalışmaların bu anlamda yetersiz kalacağı da bir başka gerçekliktir. Bu haliyle
konu halen araştırmaya açık bir özellik taşımaktadır.
İş ve Ekonomik Durum
Hem intiharlarda, hem de intihar girişimlerinde işsizlik ve ekonomik sorun sıklığı yüksektir (Sayıl
ve Devrimci 2002). İntihar girişiminde bulunan kişilerde düşük sosyal düzey ve fakirlik genel
topluma oranla daha sıktır (Schmidtke ve ark. 1996). Bir işte çalışıyor olma genel olarak intihara
karşı koruyucu bir etkendir. Ekonomik kriz ve işsizliğin arttığı dönemlerde intiharların arttığı,
ekonominin iyi olduğu dönemlerde ise azaldığı belirtilmektedir (Devrimci 2002). Düşük sosyo-
ekonomik durum, düşük akademik başarı, düşük gelir ve yoksulluk gibi özelliklerle tanımlanan
sosyal dezavantajlı gençlerde intihar ve intihar girişimi riskinin arttığı bildirilmiştir (Beautrais
10 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
2000). Burns ve arkadaşlarının (2008) yaptıkları çalışmada intihar olgularının %48.3’ünün işsiz
olduğunu bulmuşlardır (Burns ve ark. 2008). Ankara’daki intihar girişimi ile ilgili yapılan bir
çalışmada öğrencilerin ilk sırada yer aldığı görülmüş ve emekli olanlarda da ihtimalin arttığı
bulunmuştur (Yüksel 2001).
Kişinin sosyal statüsünün yükselmesi de, düşmesi de intihar davranışı riskini yükseltmektedir. An-
cak genel olarak düşük sosyal sınıftan olmak intihar girişimi riskini artırmaktadır (Bagley 1985).
Psikiyatrik hastalıklar intiharların en önemli nedenidir (Oto ve ark. 2004). Psikiyatrik hastalığı
olanlarda intihar riskinin, psikiyatrik hastalığı olmayanlara göre 3–12 kat arttığı bildirilmektedir
(Roy 2000). İntiharda büyük ölçüde önemli psikiyatrik faktörler, madde kötüye kullanımı, depre-
sif bozukluklar, şizofreni ve diğer mental bozuklukları içermektedir. İntihar girişiminde bulunan
tüm insanların neredeyse %95’i bir mental bozukluk tanısı almıştır. Bunun %35-80’ini depresif
bozukluk, %10’unu şizofreni, %5’ini demans ve deliryum oluşturmaktadır. Mental bozukluğu
olan tüm hastaların % 25’inde ise alkol bağımlılığı tanısı bulunmaktadır (Saddock ve Saddock
2005).
Depresyon
Depresyon tüm dünyada en sık görülen psikiyatrik bozukluktur. Her yaşta görülebilir ancak
orta yaşlarda ve özellikle de 25–44 yaşları arasında daha sık izlenen bir hastalıktır (Cimilli 2001).
Doğan ve arkadaşlarının 1995’deki çalışmasında; ülkemizdeki depresyon yaygınlığı %8–20
bulunmuştur. Kadınlarda erkeklere göre iki kat daha sık rastlanır. Depresif bozukluklar ya-
şamları süresince erkeklerin %5-12’sini, kadınların ise %10-25’ini etkilemektedir (Akiskal 2000).
Tek bir majör depresif epizottan sonra %85 hasta rekürren epizotlar yaşamaktadır. Epizotlar
genellikle haftalar, aylar, hatta yıllar süren prodromal dönemlerden sonra başlamaktadır. Bir
majör depresif epizodun süresi, iki hafta ile iki yıl arasındadır. Hastaneye yatırılan hastalarda
ortalama epizodun uzunluğu 5.4 ay olup %25 olguda 11 ayı aşmaktadır. Yaklaşık 1/3’ü tek
epizod yaşar. Kişinin biyolojik ailesinde depresyon geçirmiş diğer kişilerin bulunması, hastalık
riskini 1.5–3 kat arttırmaktadır (Köroğlu 1997).Normal popülasyona göre intihar riskinin 30 kat
fazla olduğu major depresyon, gerek tanınması gerekse tedavi edilebilirliği açısından intiharın
önlenebilir nedenleri arasında en önemli yeri tutmaktadır (Roy 1985). Ateşçi ve arkadaşlarının
(2002) yapmış olduğu çalışmada intihar girişiminde bulunan hastaların çoğunluğu %46.7
psikiyatrik değerlendirilmelerinde depresif bozukluklar tanısı almıştır. Çalışmalar depresif has-
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 11
taların 1/3’ünden fazlasının intiharı hastaneden ayrıldıktan ilk 6 ay içinde gerçekleştirdiğini
göstermektedir. Hastaneden çıkılan ilk aylar risklidir (Saddock & Saddock 2005). Depresyon-
da psikotik semptomların olması tamamlanmış intihar riskini artırmaktadır (Suominen 2009).
Diğer bir sorun depresyonda özsaygının düşük olmasıdır. Düşük özsaygıya sahip kimsele-
rin olaylardan daha çabuk etkilenip, daha kolay depresyona girdikleri belirtilmiştir (Roberts &
Monroe 1992). Düşük özsaygı, hem ergenler hem de yetişkinler arasında da kendini öldür-
meyle yakından ilgili bulunmuştur (de Man ve ark. 1992, Wetzel ve ark. 1989). Tabi ki tüm
depresyon hastalarının intihar açısından aynı risk altında olduğunu söylemek doğru olmaz.
Majör depresyonu olan hastalarda, depresyonun varlığı gerekli olsa da intihar girişimini açıkla-
mada yetersizdir. Çünkü majör depresyonu olan çoğu hastanın intihar girişimi öyküsü yoktur
(Brodsky ve ark. 2001).
Bipolar Bozukluk
Bipolar bozukluk ve intihar düşüncesi, girişimi ve tamamlanmış intiharlar arasında yakından
ilişki bulunmaktadır. Bipolar hastalar yaşam boyu intihar açısından yüksek risklilerdir. Manik
dönemde dünyayı kurtarma düşüncelerine bağlı olarak intiharlar olasıdır. Ancak bipolar has-
talarda intiharlar daha çok depresyona bağlı olarak olmaktadır. Bu grup hastalarda intiharın
30 kez daha sık görüldüğü saptanmıştır (Yüksel 2001). Depresif epizodlar intihar girişimi ve
tamamlanmış intihar ile yakından ilişkilidir. Marangell ve arkadaşlarının (2006) geniş pros-
pektif çalışmasında depresif semptomları ağırlıkta olan hastaların diğer epizodlara göre inti-
harla daha yakından ilişkili olduğu saptanmıştır (Marangell ve ark. 2006). Karma epizodlar
da intiharlar açısından önemlidir. Dilsaver ve arkadaşlarının (1994) yaptığı çalışmada manik
epizodla karma epizod karşılaştırıldığında intihar oranlarının karma epizodda fazla olduğu
saptanmıştır. Ayrıca hızlı döngülülük de intihar açısından yüksek risk taşımaktadır. Hızlı dön-
gülü olmayanlarla karşılaştırıldığında hızlı döngülülerin 2 kat daha fazla girişimi olduğu ve
en az 3 kez daha ölümcül girişimlerde bulundukları saptanmış (Coryell ve ark. 2003). Epizod
başları ve sonlarında özellikle hızlı geçişlerde de intihar riskinde artış olmaktadır (Angst ve
ark. 2002).
12 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
tomlardan bağımsız intiharı gerçekleştirdiklerini bildirmişlerdir. Paranoid tipte risk artmışken,
negatif belirtilerin fazla olduğu hastalarda riskin daha düşük olduğu söylenebilir (Fenton ve
ark. 1997).
Madde bulunamadığı zaman intihar riski kendini gösterebilmektedir. Madde kötüye kullanımı/
bağımlılığı, özellikle komorbid duygudurum bozukluğu ve davranım bozukluğu olduğunda
intihar için önemli bir risk faktörüdür. Eroin bağımlılarında intihar oranının genel topluma göre
20 kat fazla olduğu bildirilmektedir (Devrimci 2002, Brent ve ark. 1993). Madde bağımlılarında
maddenin intravenöz yolla kullanımı, kaotik yaşam biçimi, madde bağımlılığıyla birlikte antisos-
yal kişilik bozukluğunun varlığı ve dürtüselliğin olması intihar riskini arttırmaktadır (Kaplan ve
ark. 2005).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 13
Distimik bozukluklar ve uyum bozuklukları da intihar nedenleri arasında önemli bir yer tutmak-
tadır (Yüksel 2001). Dikkat eksikliği ve hiperaktivite bozukluğu, erkeklerde özellikle davranım
bozukluğu ve depresyon gibi eş tanıların sıklığını arttırarak intihar riskini arttırmaktadır (Hawton
& Heeringen 2009). Dissosiyasyon bozukluğu hastalarında somatizasyon ve intihar düşüncesi
arasında ilişki bulunmaktadır (Öztürk & Sar 2008). Türkiye’de yapılan çalışmalarda dissosiyatif
bozukluk hastalarında intihar sıklığı yatan hastalarda %82,4, psikiyatri acil servise başvuran has-
talarda % 66,7’dir (Sar ve ark. 2007, Tutkun ve ark. 1998). Kişinin intihar etmeyi düşünmesi ve
girişimde bulunması arasındaki süre beş dakikadan az olan girişimler dürtüsel girişimler olarak
değerlendirilmiştir. Diğer bir sorun dürtü kontrol bozukluğu ile ilgili olabilir. Özellikle intihar
girişimlerinin çoğunun dürtüsel olarak gerçekleştirildiği gösterilmiştir (O’Donnell ve ark. 1996,
Read 1997). Fawcett (2001) dürtüsel birinin stres hissettiği, bir kayıp veya kaygı yaşadığı za-
man dürtüselliğinin artacağını, böyle bir durumda bireyin intihar davranışına yönelebileceğini
belirtmektedir.
14 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntiharı Etkileyen Bedensel Sağlıkla İlgili Risk Etkenleri
Çeşitli nedenlerle hastaneye yatırılmalara bakıldığında epilepsi ile intiharlar arasında direkt bir
bağlantı olduğu görülmektedir, epileptik hastalarda intihar hızı diğer hastalıklarla karşılaştırıl-
dığında 5–7 kat daha yüksektir (Yüksel 2001). Diğer ciddi fiziksel hastalıklarda (kanser, AİDS
(Edinilmiş Bağışıklık Eksikliği Sendromu), nörolojik hastalıklar gibi) intihar riskinin arttığı bulun-
muştur. Fiziksel hastalıklar arasında intihar girişimi riskinin en çok malign neoplazmlarda art-
tığı kanıtlanmıştır (Suvarlı 1995).Bunun yanı sıra hipotiroidizm, hepatik ensefalopati, adrenal
hipoaktivite de bireyin ruhsal durumunu etkilemekte ve intihar nedeni olabilmektedir (Yüksel
2001).
Yapılan bir araştırmada intihar girişimi olan her beş kadından birinin kaza veya ameliyat
nedeniyle hastaneye yatırıldığı belirlenmiştir. Kadınlarda mastektomi ve histerektomi belirgin
disforik duyguduruma ve buna bağlı olarak da intihar davranışına neden olabilir (Yüksel
2001).
Bir girişimden sonraki ilk 12 ay, özellikle ilk üç-altı ay arası intihar riskinin en yüksek olduğu
dönemdir (Sadock & Sadock 2007, Brent ve ark. 1993). Bu dönemde intihar girişiminin tek-
rarlanması ile ilgili başlıca risk etkenleri iyileşmemiş bir duygudurum bozukluğunun olması, aile
içinde stres düzeyinin yüksek olması ve hastanın tedavisinde trisiklik antidepresanların kullanılı-
yor olmasıdır (Brent ve ark 1993, Pfeffer ve ark. 1991, Pfeffer ve ark. 1994).
Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar girişimleri için de açık bir
risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm oranı daha yüksektir (Cull-
berg ve ark. 1988, Farmer 1987) ve en riskli dönem, intihar girişiminden sonraki ilk on iki aylık
dönemdir (Bille-Brahe & Jessen 1994, Kreitman & Casey 1988).
Tekrarlayan intihar girişimleri olan kişilerin çoğu 25–49 yaşları arasında, boşanmış ya da bekâr,
işsiz ve alt sosyal sınıftan, depresyon, kişilik bozukluğu ve alkol-madde kullanım bozukluğu
olan, kronik olarak kendi kendine zarar veren, zedeleyici yaşam olayları öyküsü bulunan kişiler-
dir (Schmidtke ve ark. 1996, Arensman & Kerkhof 1996).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 15
İNTİHARI ETKİLEYEN AİLE VE SOSYAL ÇEVREYLE İLİŞKİLİ
RİSK ETKENLERİ
Ailede intihar öyküsü olanlarda genetik bir hazırlayıcı etken olup olmadığı konusu açık değildir.
Bazı yazarlar intihara katkıda bulunan bir genetik etkenin dürtüsellik ile ilişkili olabileceğini öne
sürmektedirler (Sayıl ve ark. 2000). Ailede bir ruh hastasının bulunması ya da madde bağımlılı-
ğı öyküsü aile bireyleri için risk faktörleri içinde yer almaktadır, parçalanmış ailelerde, dul veya
boşanmış olanlarda intihar riski yüksektir (Sayıl ve ark. 2000). Bazı çalışmalarda anne babada
depresyon ve madde kötüye kullanımının psikopatolojiden bağımsız olarak intihar riskini art-
tırdığı gösterilmiştir (Brent ve ark. 1994). İntiharlarda görülen bu ailesel yığılmanın nedeni
bilinmemektedir. Yığılma ailedeki psikopatoloji ve kaotik ortamdan çok genetik bir etkenle de
ilgili olabilir. Yapılan çalışmalar anne–baba psikopatolojisi ve kaotik aile ortamı kontrol edil-
dikten sonra bile aile öyküsünün intihar riskini arttırdığını göstermiştir (Gould ve ark. 1996).
Çok sayıdaki çalışmada, dağılmış ailelerden gelen çocuklarda intihar davranışı riskinin arttığı
gösterilmiştir. Gençlerde ayrılık ve boşanma sonucu ebeveyn kaybı, intihar davranışını içeren
psikopatoloji riskini arttırırken, ölüm sonucu ebeveyn kaybında böyle bir risk artışına rastlanma-
maktadır (Beautrais 2000).
Aile içi şiddet, kurbanları üzerine ciddi fiziksel ve akıl sağlığı etkileri bırakmaktadır. Yaralanma-
ların yanı sıra fizik sağlık ve akıl sağlığı problemlerine ilişkin riski artırmakta olup, yaralanmalar
ve intihar ölümlerin önemli bir nedenidir (Richardson ve ark. 2002; Campbell 2002, Jewkes
2002). Sıklıkla bildirilen hastalıklar olarak; TSSB, madde kullanımı, anksiyete ve depresyon sa-
yılmaktadır (Astin ve ark. 1995, Follingstad ve ark. 1991). Kadınlarda depresyon sıklığı, erkek-
lerin üç katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri
ortalama süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi siddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır
(Campbell ve ark. 1997). Bir araştırmada intihar ve şiddet davranışlarına eğilimli hastaların
öykülerinde, kontrol grubuna göre anlamlı derecede daha fazla aile içinde şiddet davranışına
maruz kalma ve anne-baba kaybı bulunmuştur (Botsis ve ark. 1995). Dünya Sağlık Örgü-
tü’nün (WHO) yaptığı bir araştırma (1993), dünya genelinde her 6 kadından birinin aile içi
şiddete maruz kaldığını ortaya koymuştur. Bu araştırmanın bulgularına göre; şiddet gören
kadınların intihara eğilimleri arttığı gözlenmiştir (WHO, 1993). Aile içi şiddete maruz kalan
her 11 kadından birinin intihara teşebbüs ettiği ve kadınların yasadıkları psikolojik sorunların
genelde kalıcı olup, şiddet sona erdikten sonra bu sorunları yaşamaya devam ettikleri bulun-
muştur.
Son dönem araştırmaları çocukluk çağı istismarı, özellikle de cinsel istismar ile erişkin yaşa-
mındaki intihar girişimleri ya da kendine zarar verici davranış arasındaki bağlantıya dikkat
çekmektedir (Andrews ve ark. 2002). Ayrıca bu bağıntı, toplum örneklemleriyle, birinci ba-
samak sağlık merkezlerine başvuranlarla, erişkin psikiyatrik hastalarla, kişilik patolojisi olan
bireylerle, majör depresyon tanısı almış hastalarla ve hastanede yatan adölesanlarla yapılan
çalışmalarla ortaya konmuştur (Ystgaard ve ark. 2004). Bulgular, özellikle cinsel istismar
ve tekrarlayıcı intihar girişimleri arasındaki ilişkiye odaklanmaktadır. Van Egmond ve ark.
(1993) tarafından yapılan bir çalışmada, çocukluk çağında cinsel istismara uğramış kadın
16 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
intihar girişimcilerinin girişimi tekrarlamaya eğilimleri olduğu ortaya konmuştur. İntihar giri-
şiminin ardından hastane başvurusu olan hastalarla yapılan bir başka çalışmada beş girişi-
min üzerinde tekrarlayıcı intihar girişimi olanların çocukluk çağında istismara maruz kaldığı
anlaşılmıştır (Krarup ve ark. 1991). Değişik ülkelerde yapılan çalışmalarda, fiziksel istismar
sıklığı %0.45–64 gibi çok geniş aralıkta bildirilmiştir (Topbaş 2004). ABD’ de Çocuk İstisma-
rını Önleme Komitesi’nin verilerine göre 1997 yılında toplam 3,7 milyon çocuk istismarı
olgusu işleme konmuş ve gerçekliği kesin delillerle ortaya konulan yaklaşık bir milyon olgu
tespit edilmiştir. Bu, her 1000 çocuktan 15’inin gerçekliği tespit edilen istismar yaşantıları-
na maruz kaldığını göstermektedir. Kesinlik kazanan olgular incelendiğinde en sık görülen
örseleyici yaşantının %54 ile ihmal olduğu, fiziksel istismarın %22, cinsel istismarın %8 ve
duygusal istismarın %4 ile bunu takip ettiği belirtilmektedir (Zoroğlu ve ark. 2001). Ülkemiz-
de kesinleşen istismar olgularının sıklığı ve dağılımı ile ilgili resmi bir veri yoktur. Çocukluk
çağında istismar ve ihmal yaşantılarının yaygınlığına ilişkin toplumsal tarama çalışmalarının
da sayısı azdır. Ankara ve Adana illerinde toplum örneklemi ile yapılan bir çalışma ile fiziksel
istismar araştırılmış ve Ankara için %46.44, Adana için %61,5 oranında fiziksel istismar bildi-
rilmiştir (Yalın ve ark. 1995).
Genel olarak stresli yaşam olayları ve intihar arasında doğrudan bir ilişki vardır. Son bir yıl içinde
özellikle de intihar davranışından 3 ay önce stresli yaşam olaylarının sayısı arttığı belirtilmekte-
dir. Olumsuz yaşam olaylarının tetiği çeken mekanizma olduğu düşünülmektedir (Doruk &
Özşahin 2007). Göç yaşantısı da kişi için zorlayıcı olabilmektedir. Bağlı (2004) Güneydoğu Ana-
dolu Bölgesinde yaşanan genç kadınların intiharlarını, göçlerle zaruri hale gelen kent yaşantısı
ve bu yaşantının gereği olan modernleşme sureci ile açıklamaktadır. Diğer bazı çalışmalarda
bildirildiğine göre ise göç edenlerde intihar hızı göç ettiği ülke neresiyse oraya benzemektedir
(Moscicki 2001, Jacobs & Brewer 2004).
Ailede birinin ölümü de akut sorunlar arasında yer almaktadır. Yas sürecinde olan bireylerde
intihar riski oldukça yüksektir. Risk ilk 4-5 yıl süreyle daha yoğun olmak üzere bazen bütün ya-
şam boyunca devam etmektedir. Yetişkinleri en çok etkileyen eş kaybıdır. Bunlar dışında önemli
kayıplar, reddedilme, iş kaybı, tutuklanma, ağır hastalık tanısı, taşınma, yasal sorunlar, parasal
sorunlar da olasılığı arttırır.
Bireyin yaşamında tehdit edici olaylar da intihara neden olmaktadır. Bunlar içinde en önemlileri
yetişkinler için mahkeme sorunları, ergenler için de sınav kaygısı ve başarısızlıktır (Yüksel 2001).
Karşı cinsle ilişki ve ilişkilerde yaşanan sorunlarda intiharları etkilemektedir. Karşı cinsle ilişki kura-
mama, ilişkilerde hayal kırıklığı yasama ve bu ilişkilerdeki ayrılıklar intihar girişimlerine bir sebep
olarak ortaya çıkabilmektedir (Alptekin 2008).
Birey için önemli olan kişilerle ilişki sorunları ilk sırada yer almaktadır. Burada önemli olan
kişi eş olabildiği gibi, erkek veya kız arkadaş da olabilir. İntihara neden olan olay, birey için
önemli olan bu kişi ile intihardan önceki haftada ciddi bir kavganın yaşanmasıdır. Bazen
sorun sadece bir kişi ile ilgili olmamakta birden fazla kişi ile de yaşanabilmektedir (Yüksel
2001).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 17
İntihar için aile öyküsü, ayrılık, boşanma, stres, dul olma, yasal sorunlar, aile içi çatışmalar
önemlidir. Kronik sorunların başında da evlilikte yaşanan sorunlar gelmektedir. Özellikle evlilik
dışı ilişkilerin eşlerden biri tarafından öğrenilmesi intihara neden olan en önemli olaylardan
biridir (Yüksel 2001).
ARAŞTIRMANIN YÖNTEMİ
Araştırma 01-30 Kasım 2013 tarihleri arasında Zonguldak il merkezinde yapılmıştır. Merkeze
bağlı belde ve köyler araştırmaya dahil edilmemiştir. Zonguldak il merkezinin 2012 yılı 18-
65 yaş nüfusu 68.762 kişi olarak hesaplanmıştır. Belediye su abonelikleri üzerinden bölgenin
hane sayısı 19 mahallede toplam 70.322 olarak tespit edilmiştir. Hane başına düşen 18-65 yaş
birey sayısı 0,98’dir. Örneklem büyüklüğü hesaplanırken öngörülen intihar niyeti sıklığı % 7
(Weissman ve ark. 1999, Deveci ve ark. 2005) olarak alınmış, onarlı kümeler için 1.45 tasarım
etkisi, %2 hata payı ile %95 güven aralığında örneklem büyüklüğü 899 kişi, ulaşılması gereken
hane sayısı 918 olarak hesaplanmıştır. Örneklem olarak 918 hane seçildi. Her mahalledeki
hane sayısı, mahalle nüfusuyla orantılı bir şekilde belirlendi. Her mahalledeki haneler, elektrik
şirketinin kayıtları kullanılarak düzensiz olarak seçildi. Örneklem mahallelerdeki hane sayılarına
orantılanmış ve küme örnekleme yöntemi kullanılmıştır. Evde bulunamayanların yerine kulla-
nılmak üzere yedek olarak 92 adres belirlendi. Bu haneler önceden haber vermeksizin ziyaret
edildi. 18-65 yaşları arasındaki katılımcılar seçildi. Her hanede bu yaş aralığında olan kişilerin
sayısı belirlendi ve bu kişilere aynı günde en çok iki kez ziyaret yapıldı. Her iki ziyarette de evde
olmaması nedeniyle ilişki kurulamayan kişilerin yerine, aynı mahalledeki alternatif adreslerden
rastgele seçilen bir hanedeki aynı cinsiyetteki kişiler ziyaret edildi. Katılımcılara çalışma hakkında
bilgi verildi ve ad-soyad gibi kimlik bilgilerini vermenin zorunlu olmadığı açıklandı. Çalışmaya
katılanların tümü gönüllü idi. Çalışmaya dahil edilen tüm katılımcılardan yazılı onay alındı.
18 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Araştırma kapsamında 918 hanede ulaşılması planlanan 899 kişiden, araştırmaya katılmayı ka-
bul eden ve soruları yanıtlayabilecek zihinsel ve fiziksel yeterlilikte olan 897 kişiyle (%99,7) gö-
rüşme yapılmıştır.
İstatistiksel Değerlendirme
Araştırmada elde edilen veriler SPSS 19.0 (Chicago, Ilinois, 2012, customer no:114094) prog-
ramına aktarılarak değerlendirilmiştir. Tanımlayıcı bulgular frekans, yüzde, ortalama ±standart
sapma şeklinde sunulmuştur. Kategorik verilerin gruplar arası karşılaştırılmalarında Ki kare testi,
sürekli verilerin gruplar arası karşılaştırmalarında iki gurup arasındaki farkın önemlilik testi (T
testi) kullanılmıştır.
2. İntihar Davranışı Ölçeği (İDÖ): 1981 yılında Linehan ve arkadaşları tarafından geliştiril-
miş olan İntihar Davranışı Ölçeğinin Türkiye’de geçerlilik ve güvenilirlik çalışması 1995 yılında,
Bayam ve arkadaşları tarafından yapılmıştır. İntihar davranışı kavramı dört farklı unsuru içer-
mektedir. Bunlardan birincisi, kişinin daha önceki intihar düşüncesi ve girişimlerini sorgulayan
“intihar planı ve girişimi”, ikincisi ise, son bir yıl içinde kişinin yaşamını sona erdirme düşüncesi
ile ilgilidir. Üçüncü unsur intihar tehdidini sorgulamakta olup, kişinin intiharla ilgili çevresine ve
yakınlarına bir mesaj verip vermediğini, dördüncü unsur ise, kişinin gelecekte intihar girişimin-
de bulunup bulunmayacağı ile ilgili düşünce ve niyetini araştırmaktadır. Ölçek dört maddeden
oluşmuştur:
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 19
1. madde: “İntihar planı ve girişimi”: Yaşam boyu intihar davranışı öyküsü ile ilgili olup, 6 seçe-
nekten oluşmuştur. Likert tipi 0-5 puan arasında değerlendirilmektedir.
2. madde: “İntihar düşüncesi”: Son bir yıldaki intihar düşüncesiyle ilgili olup, 5 seçenek bulun-
maktadır. 0-4 arası Likert tipi puanlanır.
3. madde: “İntihar tehdidi”: İki seçenekten oluşur. Hayır 0, evet yanıtı ise 1 olarak puanlanır.
4. madde: “İntiharın tekrar edilebilirliği”: Gelecekteki intihar düşüncesi ve niyeti ile ilgilidir. Beş
seçenekten oluşmaktadır ve Likert tipi 0-4 arası puanlanır.
İntihar davranışı ölçeğinden alınabilecek en düşük puan 0, en yüksek puan 14 olup, puanlar
aritmetik olarak toplanarak toplam puan hesaplanır. Puan arttıkça intihar davranışının ciddiyet
derecesi de artmaktadır. Ayrıca her madde kendi içinde yapılandırılarak, davranışın 4 farklı
unsuru ayrı olarak değerlendirilmektedir. Ölçeğin test-tekrar test güvenilirliği r=0.92, ölçeğin
tümü için Cronbach alfa katsayısı 0.73 olarak bulunmuştur. Madde-test korelasyonunda en
düşük değer 0.37, en yüksek değer 0.61 olarak saptanmıştır. İntihar girişiminde bulunan ve
bulunmayan gruplar arasında her maddeden alınan puan ortalamaları anlamlı ölçüde fark-
lı (p<0.001) bulunmuştur. Ayrıca, İntihar Davranışı Ölçeğinin her bir maddesi İntihar Niyeti
Ölçeği, İntihar Düşüncesi Ölçeği, Hamilton Depresyon Ölçeği ve Beck Umutsuzluk Ölçeği
toplam puanları ile anlamlı ölçüde ilişkili bulunmuştur (Linehan & Nielsen 1981, Bayam ve
ark. 1995).
3. İntihar Niyeti Ölçeği (İNÖ): Yirmi unsurlu bu ölçek, 1973 yılında Beck tarafından
geliştirilmiştir (Beck ve ark. 1974). Kişinin intihar girişimi sırasındaki beklentilerini değerlendi-
ren, puanlanan 15 ve puanlanmayan 5 olmak üzere, 20 maddeden oluşan bir ölçektir. Her
madde, 0-2 arasında değişen şekilde puanlanmaktadır. Görüşme sırasında her bir madde
ile ilgili yeterli bilgiler alındıktan sonra, görüşmeci ölçekteki en uygun seçeneği belirler.
Toplam puan 0 ile 30 arasında değişmekte olup, her maddeden alınan puanlar aritmetik
olarak toplamı belirler. İlk 9 madde esas olarak girişimle ilgili gerçekler ve girişimi belirleyen
olaylarla ilgili bilgi vermekte olup, ‘intihar girişimi ile ilgili koşullar’ başlığını taşımaktadır.
İkinci bölüm ise, hastanın girişim esnasındaki duygu ve düşüncelerinin geriye dönük olarak
değerlendirmesi olup, ‘kendini değerlendirme bölümü’ olarak adlandırılır. Son 5 soruyu
içeren üçüncü bölüm ise, görüşme sırasındaki seçeneklerin belirsizliği nedeniyle puanlan-
mamaktadır. İntihar Niyeti Ölçeğinin Türkiye örneklemindeki geçerlilik ve güvenilirlik çalış-
ması Dilbaz ve arkadaşları (1995) tarafından yapılmıştır. Ölçeğin test–tekrar test güvenilirliği
r=0.84, değerlendiriciler arası güvenilirliği r=0.99 ve Cronbach alfa katsayısı 0.83 olarak
bulunmuştur.
Beck Depresyon Envanteri (BDE): Depresyonda görülen bedensel, duygusal, bilişsel be-
lirtileri ölçmektedir. 21 belirti kategorisini içeren kendini değerlendirme ölçeğidir. Alınacak en
yüksek puan 63’tür. Toplam puanın yüksekliği depresyonun şiddetini gösterir. Beck (1961)
tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Hisli (1988) tarafından
yapılmıştır.
20 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Beck Anksiyete Ölçeği (BAÖ): Bireyin yaşadığı anksiyete belirtilerinin sıklığını ölçmektedir.
21 maddeden oluşan, 0-3 arası puanlanan Likert tipi bir kendini değerlendirme ölçeğidir. Top-
lam puanın yüksekliği kişinin yaşadığı anksiyetenin yüksekliğini gösterir. Beck ve arkadaşları
(1988) tarafından geliştirilmiş olup ülkemizde geçerlilik ve güvenilirlik çalışması, Ulusoy ve arka-
daşları (1998) tarafından yapılmıştır.
BULGULAR:
Araştırma grubu 428 kadın (%47,7), 469 (%52,3) erkekten oluşuyordu. Grubun sosyodemog-
rafik özellikleri tablo 4 ve tablo5’te gösterilmiştir. Yaş ortalamaları kadınlarda 39,5±12,4, erkek-
lerde 44,11±14,2 idi (p=0,10). Kadınların ortalama eğitim yılı 8,64 ± 4,3, erkeklerin ortalama
eğitim yılı 10,3±3,8 bulundu (p<0,001). Tüm grubun sosyodemografik özellikleri tablo 4’te,
gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri tablo 5’te verildi.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 21
Tablo 4. Çalışma grubunun sosyodemografik özellikleri
Özellik (n) %
Cinsiyet
Erkek 428 47,7
Kadın 469 52,3
Yaş grubu
18-24 138 15,4
25-29 85 9,5
30-34 113 12,6
35-39 104 11,6
40-44 119 13,3
45-49 70 7,8
50-54 98 10,9
55-59 80 8,9
60-65 90 10,0
Medeni durum
Evli 630 70,2
Bekar 227 25,3
Dul / Boşanmış 40 4,4
Eğitim düzeyi
Okur yazar değil 23 2,6
İlkokul 280 31,2
Ortaokul 143 15,9
Lise 229 25,5
Yüksekokul / üniversite 222 24,7
22 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Çalışma grubunun cinsiyet ve yaş dağılımı grafiklerde görülmektedir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 23
Çalışma grubunun eğitim ve medeni durumları grafiklerde görülmektedir.
24 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 5. Çalışma grubunun gelir ve çalışma durumu ile ilişkili özellikleri
Özellik (n) %
Gelir düzeyi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 25
Çalışma grubunun mesleki durumları grafikte görülmektedir.
26 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 6. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
İD var İD yok p
Cinsiyet
Erkek 43 (%10,0) 385 (%90,0)
0.003
Kadın 79 (%16,8) 390 (%83,2)
Yaş grubu
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 27
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
28 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının eğitim ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösteril-
miştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 29
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi grafikte gösterilmiştir.
İD var İD yok P
30 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının bireyin kendisini ait hissettiği sosoyoekonomik düzey ve
Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 31
Hayat boyu İD olanların, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi tablo 8’de ve grafiklerde görülmek-
tedir.
Tablo 8. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
İD var İD yok p
Sigara kullanımı
Alkol kullanımı
32 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi tablo 9 ve grafikler-
de gösterilmiştir. Hayat boyu İD olanların, aile ilişkileri ve aile içi şiddet verileriyle ilişkisine bakıl-
dığında; çatışmalı aile ilişkileri, anne babanın birbirine şiddet uygulaması, bireyin annesinden,
babasından ya da eşinden şiddet görmesi, kendisinin eşine veya çocuğuna şiddet uygulama-
sının intihar düşüncesi varlığıyla ilişkili olduğu bulundu (Tablo 9).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 33
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve sosyal uğraşı varlığı ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
34 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 9. Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi
İD var İD yok P
Aile ilişkileri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 35
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden
şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
36 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 37
Hayat boyu intihar düşüncesi varlığının çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafikte gösteril-
miştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesinin sosyo-demografik verilerle ilişkisi tablo 10’da verildi. Yaşam
boyu intihar düşüncesiyle benzer şekilde kadın cinsiyet, bekar olmak, düşük gelir düzeyinde
olmak intihar düşüncesini artırıyordu.
38 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 10. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
İD var İD yok p
Cinsiyet
Erkek 18 (%4,2) 410 (%95,8)
0.013
Kadın 39 (%8,3) 430 (%91,7)
Yaş grubu
18-24 14 (%10,1) 124 (%89,9)
25-29 6 (%7,1) 79 (%92,9)
30-34 6 (%5,3) 107 (%94,7)
35-39 12 (%11,5) 92 (%88,5)
40-44 6 (%5,0) 113 (%95,0)
45-49 4 (%5,7) 66 (%94,3) 0.110
Medeni durum
Evli 32 (%5,1) 598 (%94,9)
0.024
Bekar 25 (%9,4) 242 (%90,6)
Gelir düzeyi
<1000 TL 18 (%10,0) 162 (%90,0)
10001-2000 23 (%5,8) 376 (%94,2)
0.144
2001-3000 11 (%5,5) 188 (%94,5)
>3000 5 (%4,2) 114 (%95,8)
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 39
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının cinsiyet ve yaş ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
40 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi garafikler-
de gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 41
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının gelir düzeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesinin bireyin kendisini ait hissettiği sosyoekonomik düzey ve Zongul-
dak’ta yaşamaktan memnuniyet düzeyi ile ilişkisi tablo 11’de verildi. Yaşam boyu intihar düşün-
cesiyle benzer şekilde düşük sosyoekonomik düzeyde algılamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan
memnuniyetsizlik intihar düşüncesini artırıyordu.
42 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 11. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi
İD var İD yok p
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin ait hissettiği sosyoekonomik düzey ile ilişkisi
garafikte gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 43
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının bireyin Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyet dü-
zeyi ile ilişkisi garafikte gösterilmiştir.
Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmamıştır (Tablo12).
Tablo 12. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
İD var İD yok p
Sigara kullanımı
Sigara içmiyor 32 (%56,1) 561 (%66,8)
0.112
Sigara içiyor 25 (%43,9) 279(%33,2)
Alkol kullanımı
Alkol kullanmıyor 47 (%82,5) 697 (%83,0)
0.857
Alkol kullanıyor 10 (%17,5) 143 (%17,0)
44 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi garafiklerde göste-
rilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 45
Aile ilişkileri ve sosyal uğraşının son 1 yılda intihar düşüncesi varlığına etkisi grafiklerde göste-
rilmiştir. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve aile içi şiddetle
ilişkili bulunmuştur (Tablo 13).
46 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 13. Son 1 yılda intihar düşüncesi varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle
ilişkisi
İD var İD yok p
Aile ilişkileri
Çatışmalı 26 (%18,6) 114 (%81,4)
< 0.001
Uyumlu 28 (%3,7) 721 (%96,3)
Sosyal uğraşı varlığı
Sosyal uğraşısı var 13 (%3,8) 333 (%96,2)
0.011
Sosyal uğraşısı yok 44 (%8,0) 507 (%92,0)
Ebeveynlerin birbirine şiddeti
Şiddet uyguluyor 32 (%11,5) 247 (%88,5)
< 0.001
Şiddet uygulamıyor 25 (%4,0) 593 (%96,0)
Anneden şiddet görme
Şiddet gören 27 (%7,8) 321 (%92,2)
0.206
Şiddet görmeyen 30 (%5,5) 519 (%94,5)
Babadan şiddet görme
Şiddet gören 29 (%9,6) 274 (%90,4)
0.006
Şiddet görmeyen 28 (%4,7) 566 (%95,3)
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 47
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anne-
den şiddet görme ile ilişkisi garafiklerde gösterilmiştir.
48 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi garafikler-
de gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 49
Son 1 yılda intihar düşüncesinin varlığının eşine ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi gara-
fiklerde gösterilmiştir.
50 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi
Çalışma grubunda İntihar Girişimi toplam 31 kişide tespit edildi (%3,5). Hayat boyu intihar giri-
şimi varlığının cinsiyet ve yaş grupları ile ilişksi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 51
Hayat boyu intihar girişimi varlığının eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişksi grafiklerde
gösterilmiştir.
52 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar girişimi varlığının gelir düzeyi ile ilişksi grafikte gösterilmiştir.
İntihar girişimi yaygınlığı ile sosyo-demografik veriler arasındaki ilişki tablo 14’de gösterildi. Ha-
yat boyu intihar girişimi, düşük gelir düzeyi ile ilişkili bulunurken, cinsiyet, yaş, medeni durum
ve eğitim düzeyi ile ilişki saptanmadı.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 53
Tablo 14. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sosyo-demografik özelliklerle ilişkisi
54 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Çalışma grubunda hayat boyu intihar girişimi yaygınlığı ile bireyin kendini ait hissettiği sosyo-
ekonomik düzey ve Zonguldak’ta yaşamakla ilgili memnuniyet düzeyinin ilişkisi tablo 15’te ve
grafiklerde gösterildi.
Tablo 15. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireyin sosyoekonomik düzeyi ve
Zonguldak’ta yaşamakla ilgili algısıyla ilişkisi
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 55
Hayat boyu intihar girişimi sigara ve alkol kullanımı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 16).
Tablo 16. Hayat boyu intihar girişimi varlığının sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi
İG var İG yok p
Sigara kullanımı
Sigara içmiyor 13 (%41,9) 580 (%67,0)
0.006
Sigara içiyor 18 (%58,1) 286 (%33,0)
Alkol kullanımı
Alkol kullanmıyor 21 (%67,7) 723 (%83,5)
0.029
Alkol kullanıyor 10 (%32,3) 143 (%16,5)
56 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Hayat boyu intihar girişiminin, sigara ve alkol kullanımı ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 57
Hayat boyu intihar girişimi yalnız yaşama, ruhsal hastalık varlığı, kendine zarar verme öyküsü
ve depresyon varlığıyla ilişkili bulunmuştur. Sosyal uğraşı olup olmaması, bedensel hastalık,
engellilik ve dini inanç varlığı ilişkisiz bulunmuştur (Tablo 17). Hayat boyu intihar girişiminin,
yalnız yaşama ve ruhsal hastalık varlığıyla ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
58 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 17. Hayat boyu intihar girişimi varlığının bireysel risk faktörleri ile ilişkisi
İG var İG yok p
Yalnız yaşama durumu
Tek başına yaşıyor 5 (%11,4) 39 (%88,6)
0,013
Aile ya da arkadaşları ile yaşıyor 25 (%2,9) 825 (%97,1)
Sosyal uğraşı
Sosyal uğraşısı var 10 (%2,9) 336 (%97,1)
0.574
Sosyal uğraşısı yok 21 (%3,8) 530 (%96,2)
Dini inanç
Dini inancım kuvvetlidir. 6 (%2,1) 278 (%97,6)
Düzenli ibadet edemesem de inanırım. 23 (%3,9) 566 (%96,1)
0,255
Bir yaratıcı güce inanırım. 2 (%9,1) 20 (%90,9)
Dinsel inancım yoktur. 0 (%0,0) 2 (%100,0)
Kişinin sağlık sorunları
Sağlık sorunu var 15 (%4,9) 294 (%95,1)
0.123
Sağlık sorunu yok 16 (%2,7) 572 (%97,3)
Bedensel engel varlığı
Bedensel engeli var 0 (%0,0) 13 (%100,0)
*
Bedensel engeli yok 31 (%3,5) 853 (%96,5)
Ruhsal hastalık öyküsü
Var 17 (%11,8) 127 (%88,2)
< 0,001
Yok 14 (%1,9) 739 (%98,1)
Kendine zarar verme davranışı
Var 14 (%25,5) 41 (%74,5)
< 0,001
Yok 17 (%2,0) 825 (%98,0)
PRİME –MD’ye göre son 15 günde depresyon varlığı
Var 14 (%1,9) 717 (%98,1)
< 0,001
Yok 17 (%10,2) 149 (%89,8)
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 59
Hayat boyu intihar girişiminin, kendine zarar verme davranışı ve depresyon varlığıyla ilişkisi
grafiklerde gösterilmiştir.
60 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi olanlarda 18 yaşından önce ebeveynden ayrı kalma, anne baba boşanması,
ailede ruhsal hastalık, ailede intihar girişimi ve aile içi şiddet daha fazlaydı (Tablo 18, Tablo 19).
Hayat boyu intihar girişimi ile ebeveynden ölüm nedeniyle ayrılma ve göç etme arasında ilişki
bulunmadı. İntihar girişimi ile 18 yaş öncesi aileden ayrı kalma ve anne babanın boşanmış ol-
masının ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 61
Hayat boyu intihar girişimi ile ailesel risk faktörleri ilişkisi tablo 18’de gösterilmiştir.
Tablo 18. Hayat boyu intihar girişimi varlığının ailesel risk faktörleri ile ilişkisi
İG var İG yok p
18 yaş öncesi aileden ayrı kalma
Var 10 (%11,0) 81 (%89,0)
0.001
Yok 21 (%2,6) 785 (%97,4)
18 yaş öncesi anne babanın boşanması
Anne baba boşanmış 6 (%46,2) 7 (%53,8)
< 0.001
Anne baba beraber 25 (%2,8) 859 (%97,2)
18 yaş öncesi anne veya babanın vefat etmesi
Anne veya baba vefat etmiş 3 (%4,4) 65 (%95,6)
0,725
Anne baba sağ 28 (%3,4) 801 (%96,6)
Göç varlığı
Var 6 (%2,5) 236 (%97,5)
0,413
Yok 25 (%3,8) 630 (%96,2)
Ailede ruhsal hastalık öyküsü
Var 16 (%16,7) 80 (%83,3)
< 0.001
Yok 15 (%1,9) 786 (%98,1)
Ailede intihar girişimi varlığı
Var 8 (%18,7) 35 (%81,4)
< 0.001
Yok 23 (%2,7) 830 (%97,3)
Ailede intihar sonucu ölen birinin varlığı
Var 2 (%11,8) 15 (%88,2)
*
Yok 29 (%3,3) 850 (%96,7)
Aile ilişkileri
Çatışmalı 17 (%12,1) 123 (%87,9)
< 0.001
Uyumlu 10 (%1,3) 739 (%98,7)
62 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişimi ile ailede ruhsal hastalık öyküsü ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 63
Hayat boyu intihar girişimi ile aile içi şiddet ilişkisi tablo 19’da gösterilmiştir.
Tablo 19. Hayat boyu intihar girişimi varlığının aile içi şiddet ile ilişkisi
İG var İG yok p
64 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişiminin ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ve anneden şiddet görme ile ilişkisi
grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 65
İntihar girişiminin babadan ve eşten şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
66 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar girişiminin çocuğuna şiddet uygulamakla ilişkisi grafikte gösterilmiştir.
İntihar girişiminde bulunan 31 kişinin 22 (%71,0)’si ilaç içerek, 4 (%12,9)’ü kendisini asmaya
çalışarak, 2 (%6,5)’si yüksekten atlayarak, 1 (%3,2)’i hayati bölgelerdeki damarlarını keserek, 1
(%3,2)’i araç önüne atlayarak, 1 (%3,2)’i ateşli silah kullanarak girişimde bulunduğunu belirtti.
İntihar girişiminde bulunma nedenlerine bakıldığında; 13 (%41,9)’ü aile geçimsizliği, 6 (%19,4)’sı
duygusal ilişki problemleri, 6 (%19,4)’sı fiziksel ya da ruhsal rahatsızlık, 5 (%16,1)’i geçim
zorluğu ve ekonomik sorunlar, 1 (%3,2)’i öğrenim başarısızlığı nedeniyle intihar girişiminde
bulunmuştu. Örneklemin %13,4’ünün (120 kişi) evinde ateşli silah bulunduğu saptandı.
18 (%58,1) kişi bir kere, 9 (%29,0) kişi iki kere, 2 (%6,5) kişi üç kere, 1 (%3,2) kişi 6 kere, 1
(%3,2) kişi 15 kere intihar girişiminde bulunmuştu.
Çalışmaya katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon gibi medyada çıkan haberlerin
intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi “Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır”
yanıtı verdi.İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İntihar girişiminde bulunmadan önce
televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır”
diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu.
Aile içi şiddet açısından cinsiyetler arası karşılaştırmaya bakıldığında anne şiddetine maruz kal-
ma açısından kadınlarla erkekler arasında anlamlı fark saptanmadı (p=0,113). Babanın şiddeti-
ne maruz kalma açısından kadınların %26,0’sı, erkeklerin ise %42,3’ü babalarından şiddet gör-
düğünü belirtmekteydi (p<0,001). Kadınların %21,2’si erkeklerin ise %6,1’i eşlerinden şiddet
gördüğünü bildirdi. Eşinden şiddet gördüğünü bildirenlerin %81,4’ü kadın, %18,6’sı erkekti
(p<0,001).
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 67
Depresyon
Çalışma grubunda depresyon tarama kriterlerine göre depresyon yaygınlığı %18.5 (n=166)
olarak bulundu. Depresyonu olanlarla olmayanların karşılaştırılmasında; sosyodemografik açı-
dan kadın cinsiyette olmak, bekar olmak, yüksek eğitimli olmak, kendisini düşük sosyoekono-
mik düzeyde olarak tanımlamak ve Zonguldak’ta yaşamaktan memnuniyetsiz olmak depresyon
varlığı ile ilişkili bulunmuştur (Tablo 20).
Tablo 20. PRİME – MD’ye göre depresyon varlığının sosyodemografik özelliklerle ilişkisi
68 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığının cinsiyet, eğitim düzeyi ve medeni durum ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 69
Depresyon varlığının; sigara kullanımı ile ilişkili bulunmasına karşılık, alkol kullanımı ile arasında
anlamlı bir ilişki saptanmamıştır (Tablo 21).
Sigara kullanımı
Alkol kullanımı
70 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığı, çatışmalı aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkili bulunmuştur (Tablo 22).
Tablo 22. Depresyon varlığının aile ilişkileri ve aile içi şiddetle ilişkisi
Aile ilişkileri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 71
Depresyon varlığının aile ilişkileri ve ebeveynlerin birbirine şiddet uygulaması ile ilişkisi grafikler-
de gösterilmiştir.
72 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Depresyon varlığının anne, babadan şiddet görme ile ilişkisi grafiklerde gösterilmiştir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 73
Depresyon varlığının eşten şiddet görme ve çocuğuna şiddet uygulama ile ilişkisi grafiklerde
gösterilmiştir.
74 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
İntihar Davranışı Ölçeği verileri
İntihar Davranışı Ölçeğine ait puanların ortalaması 897 kişilik örneklemin tamamı için bakıldığında
0.58 ±1.4 (0-10) olarak bulundu. Örneklemin %76,1’i (683 kişi) İntihar Davranış Ölçeğinden
0 puan almıştı. Ölçekten 0 puan alan olgular çıkarıldığında kalan 214 kişinin İntihar Davranış
Ölçeğinden aldığı ortalama puan 2.43 ± 1.9 (1-10) bulundu. İntihar Davranış Ölçeğinden
puan alan 214 kişiden 139’u (%65,0) 3 puanın altında, 75’i (%35,0) 3 puan ve üstünde almıştı.
İntihar Davranışı oranı %8,36 olup, bunların 47 (%62,7)’si kadın, 28 (%37,3)’ü erkekti.
İntihar davranışı ölçeğinin birinci sorusunda yaşam boyu intihar düşüncesi sorgulanmakta
olup, seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla”, “Çok sık” ve “Her zaman” cevapları
yer almaktadır. Bu soruya “Asla” yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak
gruplanarak yaşam boyu intihar düşüncesi olan bireyler saptandı. Çalışma grubumuzda bu
soruya “Evet” yanıtı veren 122 (%13,6), “Hayır” yanıtı veren 775 (%86,4) kişiydi. Yaşam boyu
intihar düşüncesi olan 122 kişinin %64,8’i kadın, %35,2’si erkekti. Bu kişilerin 55’i “Bir kez”, 56’sı
“Bazen”, 6’sı “Sıklıkla”, 5’i “Çok sık” yanıtını vermişlerdi.
İntihar davranışı ölçeğinin ikinci sorusunda son 1 yıldaki intihar düşüncesi sorgulanmakta olup,
seçeneklerde “Asla”, “Bir kez”, “Bazen”, “Sıklıkla” ve “Çok sık” cevapları yer almaktadır. Bu soruya “Asla”
yanıtı verenler “Hayır”, diğer olumlu yanıtlar “Evet” olarak gruplanarak son 1 yıldaki intihar düşüncesi
olan bireyler saptandı. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 57 kişi örneklemin %6,4’ünü oluşturuyordu. Bu
kişilerin %68,4’ü kadın, %31,6’sı erkekti, 23 kişi “Bir kez”, 26 kişi “Bazen”, 7 kişi “Sıklıkla” ve 1 kişi “Çok
sık” yanıtını vermişti.
İntihar davranışı ölçeğinin üçüncü sorusu intihar tehdidi ile ilgili olup, “Evet” ve “Hayır”
seçeneklerini içeriyordu. Bu soruya “Evet” yanıtı veren 40 kişi örneklemin %4,5’ini oluşturuyordu
ve 28 (%70,0)’i kadın, 12 (%30,0)’u erkekti. “Birisine hiç intihar edebileceğinizi söylediniz mi?”
sorusuna “Evet” yanıtı veren kişilerin yaşam boyu intihar girişiminde bulunma oranı (%30,0),
“Hayır” yanıtı verenlere (%2.2) göre anlamlı oranda yüksek bulundu (p<0.001).
İntihar Davranışı Ölçeğindeki beşli likert tipi dördüncü soru, intiharın tekrar edilebilirliği ile ilgili
olup, “Hiçbir zaman etmem” seçeneği “Hayır”, olumlu seçenekler ise “Evet” olarak gruplandı.
“Evet” yanıtı verenler 156 olup örneklemin %17,4’ünü oluşturuyordu. Bu kişilerin 89 (%57,1)’u
kadın, 67 (%42,9)’u erkekti. Bu soruya “Evet” yanıtı verenlerin 142’si “Şu an düşünmüyorum
ama gelecekle ilgili kesin bir şey söyleyemem”, 12’si “Belki”, 2’si ise “Mutlaka” yanıtı vermişlerdi.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 75
İntihar Niyeti Ölçeğini dolduran 31 kişiden 15 (%48,4)’i yanında kimse yokken intihar girişi-
minde bulunduğunu, 25 (%80,6)’i zamanlamaya dikkat etmeden ya da müdahaleye imkan
verebilecek şekilde intihar girişiminde bulunduğunu, 22 (%71,0)’si müdahale edilmesine karşı
önlem almadığını, 22 (%71,0)’si yardım edebilecek kişilerle haberleştiğini, 24 (%77,4)’ü intihar
girişimi için hiç hazırlık yapmadığını, 29 (%93,5)’u intihar notu yazmadığını, 25 (%80,6)’i intihar
girişiminden önce niyetini belirtmediğini, 16 (%51,6)’sı kendi çevresinden kurtulmak amacıyla
intihar girişiminde bulunduğunu, 17 (%54,8)’si ölümün kesin olduğunu düşündüğünü, 19
(%61,3)’u girişim sırasında ölmek istediğini, 22 (%71,0)’si girişimi tasarlamadan yaptığını, 22
(%71,0)’si girişimden sonra pişman olduğunu, 14 (45,2)’ü ilk intihar girişimi olduğunu, 27
(%87,1)’si intihar girişimi sırasında alkol almadığını belirtmişlerdir. İntihar davranışı yaygınlık
oranları Tablo 23’te verilmiştir.
Ölçek puanları ile ailesel özellikler arasındaki ilişki tablo 25’te gösterildi. Ailede ruhsal hastalık,
intihar girişimi, ebeveynler arası şiddet olanlarda, babadan, anneden veya eşten şiddet
görenlerde İDÖ, BDÖ ve BAÖ puanları daha yüksek bulundu.
76 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-1
Cinsiyet
0,43±1,2 11,4±4,4 5,4±6,9 5,7±7,3
Erkek 428 11 423 423
0 (0-9) 12,0 (3-17) 3 (0-43) 4 (0-46)
0,01 0,699 0,01 <0,001
0,71±1,5 10,9±6,0 7,3±8,6 8,5±9,5
Kadin 469 20 468 468
0 (0-10) 10,5 (1-21) 4 (0-53) 5 (0-60)
Medeni durum
0,5±1,2 11,4±5,2 5,9±7,6 6,9±8,8
Evli 630 17 626 626
0 (0-10) 12,0 (1-21) 3,5 (0-53) 4 (0-60)
0,008 0,710 0,004 0,019
0,7±1,6 10,6±5,8 7,5±8,5 7,9±8,4
Bekar 267 14 265 265
0 (0-9) 11,0 (2-19) 5 (0-43) 5 (0-44)
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği BDÖ: Beck Depreson Ölçeği BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
77
78
Tablo 24. Ölçek puanları ile bireysel risk faktörleri arasındaki ilişki-2
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-1
Özellikler İDÖ İNÖ BDÖ BAÖ
Ort ± SS Ort ± SS Ort ± SS Ort ± SS Or-
n Ortanca p n Ortanca p n Ortanca p n tanca p
(Min -Max) (Min -Max) (Min -Max) (Min -Max)
Ailede ruhsal hastalık
1,5±2,3 11,0±5,5 9,6±10,5 9,6±10,2
Var 96 16 96 96
0 (0-10) 10,5 (2-21) 6 (0-43) 6 (0-50)
<0,001 0,861 0,001 0,008
0,46±1,1 11,1±5,5 6,0±7,5 6,9±8,4
Yok 801 15 795 795
0 (0-9) 12,0 (1-19) 4 (0-53) 4 (0-60)
Ailede intihar girişimi
1,5±2,4 12,1±6,1 12,5±12,6 11,8±11,7
Var 43 8 43 43
0 (0-8) 9,5 (3-21) 10 (0-53) 10 (0-60)
0,002 0,740 <0,001 0,001
0,5±1,3 10,7±5,2 6,1±7,5 7,0±8,4
Yok 853 23 847 847
0 (0-10) 12 (1-19) 4 (0-41) 4 (0-52)
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği BDÖ: Beck Depreson Ölçeği BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
79
80
Tablo 25. Ölçek puanları ile ailesel risk faktörleri arasındaki ilişki-2
İDÖ: İntihar Davranış Ölçeği İNÖ: İntihar Niyet Ölçeği BDÖ: Beck Depreson Ölçeği BAÖ: Beck Anksiyete Ölçeği
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
TARTIŞMA:
İntiharla ilgili toplum temelli çalışmalar intiharın öngörülmesi ve önlenmesi açısından çok
önemlidir. İntihar risk etkenlerini tespit edip risk etkenlerini azaltmaya yönelik girişimler yapmak
intiharı azaltmak için en yararlı olması beklenen önleme çalışmasıdır. Biz bu amaçla Zongul-
dak’ta intihar düşünce, plan ve girişimlerini etkileyen sosyodemografik ve klinik risk etkenlerini
saptamak istedik.
İntihar düşüncesi, planı ve girişimi yaygınlık oranları, ülkeden ülkeye geniş değişkenlikler gös-
termektedir (Weissmann ve ark. 1999). Genel nüfus çalışmalarında yaşam boyu intihar dü-
şüncesi oranları %2.1-24 arasında bildirilmektedir (Weissmann ve ark 1999, Paykel ve ark.
1974, Moscicki ve ark. 1988). Kessler ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında yaşam boyu intihar
düşüncesi yaygınlığı oranı %13.5, Weissman ve arkadaşlarının (1999) çalışmasında ise aynı
oran %2.09-18.51 arasında saptanmıştır. Genel nüfus çalışmalarında, son bir yıldaki intihar
düşüncesi oranının %2-11 arasında olduğu bulunmuştur (Moscicki ve ark. 1988, Hintikka ve
ark. 1998, Weissmann ve ark. 1999). Madianos ve arkadaşları (1993), Yunanistan genel nüfus
örnekleminde yüz yüze görüşme yoluyla aynı oranı, kadınlarda %6.8-14.9 ve erkeklerde %2.8-
6.4 olarak bulmuşlardır.
Türkiye’de, bildiğimiz kadarıyla intihar düşüncesi yaygınlığını genel nüfus örnekleminde araştı-
ran bir kaç çalışma bulunmaktadır. Deveci ve arkadaşlarına (2005) ait olan çalışmada, Manisa
il merkezinde 15-65 yaşları arasındaki 1086 kişilik bir örneklemde yüz yüze görüşme yoluyla
intihar düşüncesinin yaşam boyu yaygınlığı %6.6 ve intihar girişiminin yaşam boyu yaygınlı-
ğı % 2.3 olarak bulunmuştur (Deveci ve ark. 2005). Sivas çalışmasında, yaşam boyu intihar
düşüncesi veya girişimi (%3.58; erkeklerde %2.40, kadınlarda %4.53), gerekse son bir yıldaki
intihar düşüncesi (%1.43; erkeklerde %0.60, kadınlarda %2.10) yaygınlık oranları genel ola-
rak batı ülkelerinde yapılan çalışmaların elde ettiği oranlara yakın olmakla birlikte daha düşük
bulunmuştur (Polatöz ve ark. 2011). Isparta çalışmasında, yaşam boyu intihar girişimlerinin ve
ölüm düşüncelerinin yaygınlığı sırasıyla %4,3 ve %27,5 olup, gençlerde ve kadınlarda ölüm
düşünceleri ve intihar girişimlerinin daha sık olduğu belirlenmiştir (Atay ve ark. 2012). Bizim
çalışmamızda intihar düşüncesi ve girişimi yaygınlığı sırasıyla%13,6 (erkeklerde %10,0, kadın-
larda%16,8) ve %3.5 (erkeklerde %2,6, kadınlarda %4,3) olarak bulundu. Bu oranlar daha
önceki çalışmalardaki oranlarla benzer görünmektedir.
Risk etkenlerine bakıldığında, yaş faktörü bizim çalışmamızda istatistik olarak anlamlı etkide bu-
lunmamıştır. Ancak yaş gruplarına bakıldığında, intihar vakalarının çoğu 18-34 yaş aralığında-
dır. İntihar düşüncesi varlığı daha genç yaş grupla ilişkili bulunmuştur (intihar düşüncesi olan-
larda yaş ortalaması 36,8; olmayanlarda 40,8); (p=0.002). Tamamlanmış intiharların Avrupa
ülkeleri ve Amerika’da en çok 65 yaş üzerinde gerçekleştiği, Türkiye’de ise hem intihar girişimle-
rinin hem de tamamlanmış intiharların en sık görüldüğü yaş grubunun 15-24 ve 25-34 yaşlar
olduğu bildirilmiştir (Koçal ve ark. 1994, Sayıl ve ark. 1998, Sayıl ve Özgüven 2002). Türkiye
nüfusunun daha genç yaş ortalamasına sahip olması ve bununla ilintili gençleri ilgilendiren
sosyo-ekonomik sorunlar bu sonucu doğuruyor olabilir.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 81
Diğer önemli bir risk etkeni olan cinsiyet açısından bakıldığında, kadınların erkeklere göre daha
sık intihar girişiminde bulundukları, tamamlanmış intihar hızının ise erkeklerde kadınlara göre
daha yüksek olduğu belirlenmiştir (Schmidtke ve ark. 1996, Sayıl ve Devrimci Özgüven 2002).
Ülkemizde, Yasan ve arkadaşlarının (2008) kadınlarda yüksek intihar hızlarını değerlendirdikleri
1 yıllık izlem çalışmasında, kadınlarda erkeklere göre girişim öncesinde sıklıkla stres faktörü var-
lığı, düşük eğitim düzeyleri, işsizlik ve aile içi şiddete maruz kalmanın, girişimi artıran faktörler
olabileceği bildirilmiştir. Bizim çalışmamızda da hem intihar düşüncesi hem de intihar girişimi
sıklığı kadınlarda daha fazladır. Çalışmamızda ebeveynden şiddet görme açısından kadın erkek
arasında fark yokken eşten şiddet görme kadınlarda daha fazlaydı (p< 0.001). Kadınların ça-
lışma durumu ve eğitim düzeyleri açısından da erkeklerden daha eğitimsiz (kadınlarda 8,6 yıl;
erkeklerde 10,3 yıl; p < 0.001) ve ekonomik olarak bağımlı olmaları (çalışanların %26,7 kadın;
%73,3 erkek) intihar açısından daha çok risk taşımalarının bir nedeni olabilir gibi görünmekte-
dir. Bu bulgular bize özellikle kadınlardaki risk etkenlerini azaltmaya yönelik toplumu bilgilen-
dirme, aile içi şiddeti önlemeye yönelik girişimlerin ne kadar önemli ve gerekli olduğunu işaret
etmektedir.
Medeni durum, bekâr veya boşanmış olmak, (Kessler ve ark. 1999, Lee ve ark. 2010), sosyoe-
konomik yoksunluk düşük eğitim düzeyi (Schmidtke ve ark. 1996) ve bedensel bir hastalık var-
lığı (Stenager ve ark. 2000) intihar açısından bilinen risk etkenleridir. Evliliğin intihar davranışı
için koruyucu etkisinin sosyal destek sistemi oluşturmasından kaynaklandığı (Reynolds 1991)
ve uygun toplum ve aile desteğinin intihar davranışı riskini azalttığı bildirilmiştir (Shwabb ve
ark. 1972). Bizim grubumuzda intihar düşünce ve girişimi, bekar ve düşük gelirli grupta daha
fazlaydı. Olasılıkla bu verilerle ilişkili olabileceğini düşünebileceğimiz bu şehirde yaşamakla ilgili
memnuniyet düzeyi ve sosyoekonomik düzeyle ilgili kendi algıları hem intihar düşüncesi olan
grupta hem de girişim olan grupta daha düşüktü.
Ailesel özellikler de hem intihar düşüncesi hem de girişimi açısından önemli bir etken olarak gö-
rünmektedir. Ailede ruhsal hastalık ve intihar girişimi varlığı, aile ilişkilerinin çatışmalı olması ve
aile içi şiddetin her türü (ebeveynden, kocadan, eşe veya çocuğa yönelik şiddet) intihar riskini
anlamlı oranda artırmaktadır. Bizim çalışmamızda hem aile içi şiddet hem de depresyon kadın-
larda daha fazlaydı. Literatürde bazı çalışmalarda kadınlarda depresyon sıklığı, erkeklerin üç
katıdır. Dünya Bankası verilerine göre kadınlarla erkeklerin depresyonda geçirdikleri ortalama
süreler arasındaki farklılığın %50’si aile içi şiddet ve tecavüzden kaynaklanmaktadır (Campbell
ve ark. 1997).
Literatürde en sık kullanılan yöntem olan aşırı doz ilaç kullanımı, çalışmamızda da %71,0 ile
ilk sırada yer almıştır (Goldstein ve ark. 1991, Bille-Brahe ve ark. 1997). En sık intihar nedeni
olarak belirtilen bizim çalışmamızda %41,9 ile aile geçimsizliği bulgusu 2012 yılı intiharla ölüm
istatistiklerinden farklıydı. Daha önceki intihar girişimleri, tamamlanmış intiharlar kadar intihar
girişimleri için de açık bir risk etkenidir. Geçmişte intihar girişimi öyküsü olan kişilerde ölüm ora-
nı daha yüksektir (Farmer 1987, Cullberg et al 1988). Bizim bulgularımıza göre intihar girişimi
olan 13 kişi birden fazla intihar girişiminde bulunmuştu.
82 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Medyanın, intihar davranışı üzerindeki etkisi tartışmalı bir konudur. İntihar davranışına
medyanın etkisinin olup olmadığı geçmişten günümüze kadar tartışılan bir konudur. İntihar
haberlerinin medyada sunumu ya da belli bir biçimde sunumunun taklit ve özendirici etkisi
nedeniyle intihar oranları bundan etkilenecektir görüşünden hareketle, alanda birçok çalışma
yapılmıştır. Çalışmaların bir kısmında tutarlı olmayan sonuçlar elde edilirken, bir kısmı yöntem
açısından eleştirilmiştir. Medyada intihar haberlerinin sunumu ile intihar oranları arasında an-
lamlı bir ilişki saptayan çalışmaların tutarlı bulguları, alanda uzun süre etkisini sürdürmüştür.
İntiharı önleme alanında ise medyanın yararı gözardı edilemez bir gerçektir (Palabıyıkoğlu ve
Karacan 2008). Philips ve arkadaşları (1974) gazetelerde meşhur kimselerin intihar haberleri
ve bu olguya verilen öneme göre gazetelerin dağıtımının yapıldığı yörede intihar oranları-
nın arttığını bulmuştur. Bizim çalışmamıza katılan kişilere sorulan “Sizce gazete, televizyon
gibi medyada çıkan haberlerin intiharlar üzerine etkisi var mıdır?” sorusuna 604 (%67,6) kişi
“Evet”, 290 (%32,4) kişi “Hayır” yanıtı verdi. İntihar girişiminde bulunan 31 kişiye sorulan “İn-
tihar girişiminde bulunmadan önce televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili haber ya da filmler
sizi etkiledi mi?” sorusuna “Hayır” diyen 26 (%83,9), “Evet” diyen 5 (%16,1) kişi mevcuttu.
Evet diyen sayısı az olsa da beş kişide intihara neden olarak görünmesi dikkate alınması ger-
eken bir bulgudur.
Çalışmamızın kısıtlılıkları, yüz yüze görüşme ile bilgi toplanmasına rağmen bireylerin ilk defa
karşılaştıkları birisine doğru bilgi verip vermediğini ayırt etmekteki zorlukla ilgili, tespit edilen
intihar olgularının var olandan az olması olasılığıdır. Ayrıca etik kurul 18 yaş altındaki bireylerin
çalışmaya alınmasını onaylamadığı için 18 yaş altı riskli grubun çalışmaya dahil edilememesi de
bir diğer kısıtlılıktır. Gelecekte bu yaş grubunda yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır.
Sonuç olarak, intihar davranışını önleyebilmek için konuyla ilgili sağlıklı epidemiyolojik bilgi
gerekmektedir. Genel nüfusta intiharla ilişkili risk etkenlerinin belirlenmesi, intiharı önlemeye
yönelik psikiyatri, birinci basamak sağlık çalışanları, halk sağlığı gibi alanlarla, sosyal çalışmacı-
lar, güvenlik güçleri, din adamları ve eğitimcilerle işbirliğini içeren stratejilerin geliştirilmesine
yardımcı olacaktır.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 83
nedenlerinde açıklanan verilerin de göz önüne alınması gerekmektedir. Geçim zorlukları ve aile
içi şiddet Avrupa Birliği’nde ciddi intihar sebepleri değilken, Türkiye için ciddi bir nedendir.
Ancak ne olursa olsun temelde tavsiye edilen, kurumlar ve disiplinler arası çalışmalar olmaktadır.
2008 yılından Avrupa Birliği Ruh Sağlığı Birimi tarafından yayımlanan İntihar ve Depresyonun
Önlenmesi Konsensusu’nda; intiharın sadece ruh sağlığı alanında çalışanlar veya Sağlık Bakan-
lığının çalışmaları ile değil; ortaklaşa yapılandırılan ve içerisinde her seviyeden, her alandan
farklı kurum ve uzmanların dahil olduğu bir sağlık planı ile engellenebileceği belirtilmiştir.
Dünya Sağlık Örgütü intiharı önleme amacına yönelik dört strateji belirlemiştir;
• İntihar girişimine yönelik ateşli silahlar ve toksik maddeler gibi araçlara ulaşımın sınırlandırılması
• Ruhsal Bozukluk ve madde kötü kullanımından muzdarip kişilerin belirlenmesi ve tedavi edil-
mesi
84 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
ZONGULDAK’TA İNTİHARIN ÖNLENMESİNE YÖNELİK ÇALIŞMALAR
STRATEJİLER
İntiharın önlenmesi konusunda farkındalık yaratılması
1. Riskli gruplarla karşılaşma ihtimali yüksek sağlık personelinin intiharı tanı-
lerinin düzenlenmesi
2. Öğretmenler, kolluk kuvvetleri çalışanları, mahkumlarla çalışanlar, yaşlıla-
ra hizmet verenler, din adamları gibi meslek gruplarının intiharla ilgili erken
lığının artırılması
4. Aile içi şiddetin azaltılmasına yönelik okullar aracılığıyla ailelere eğitim veril-
mesi
5. Genç yaş, ileri yaş ve kadınlar gibi risk gruplarında depresyon taraması
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 85
86 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
KAYNAKLAR
Ağılkaya Z. (2008) İntihar Girişiminde Bulunanlarda Dini Tutum Ve Davranışlar. Yüksek Lisans
Tezi, İSTANBUL.
Akiskal HS. (2000) Mood disorders. İntroduction and overwiev. İn: BJ Sadock, VA Sadock (eds).
Comprehensive Textbook of Psychiatry Seventh edition. Baltimore: Lippincott Williams and
Wilkins, 1284-98.
Aktepe, E. Kandil, S. Topbaş, M. (2005) Çocuk ve Ergenlerde İntihar Davranışı. TSK Koruyucu
Hekimlik Bülteni, 4: 88-97.
Alptekin, K. (2008) Sosyal Hizmet Bakış Açısından Genç Yetişkinlerde İntihar Girişimlerinin İnce-
lemesi: Bir Model Önerisi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Doktora Tezi.
Andrews, G.,Corry, J., Slade, T., Issakidis, C., & Swanston, H. (2002) Comparative risk assess-
ment — Child sexual abuse. Final report. WHO Collaborating Centre on Evidence and Health
Policy in Mental Health, St. Vincent’s Hospital, Sydney, Australia.
Angst, F. Stassen, H.H., Clayton, P.J., Angst, J. (2002) Mortality of Patients with Mood Disor-
ders: Follow-up over 34-38 Years, J Affect Disord. 68: 167-181.
Apaydın H. (2010) Ruh sağlığı-din ilişkisi araştırmalarına bir bakış. Din bilimleri Akademik Araş-
tırma Dergisi, 2: 59-77.
Arensman, E., Kerkhof, J.F. (1996) Classification of Attempted Suicide: a Review of Empirical
Studies,1963-1993, Suicide Life Threat Behav., 26: 46-67.
Atay, İ.M. Kerimoğlu, E. (2003) Ergenlerde İntihar Davranışı, Çocuk ve Gençlik Ruh Sağlığı
Dergisi, 10: 128-136.
Ateşçi, F.C. Kuloğlu, M. Tezcan, E. Yıldız, M. (2002) İntihar Girişimi Olan Bireylerde Birinci ve
İkinci Eksen Tanıları, Klinik Psikiyatri, 5: 22-27.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 87
Bayam G, Dilbaz N, Bitlis V, Holat H, Tuzer T. (1995) İntihar Davranışı Ölçeği: Geçerlilik ve Gü-
venilirlik Çalışması. Kriz Dergisi, 3: 223-225.
Beautrais, A.L. Joyce, P.R. Mulder, R.T. (1998) Psychiatric Illness in a New Zealand Sample of
Young People Making Serious Suicide Attempts, N Z Med J., 111: 44-48.
Beautrais, A.L. (2000) Risk Factors for Suicide and Attempted Suicide Among Young People,
Aust N Z J Psychiatry, 34: 420-436.
Beautrais, A.L. (2006). Women and Suicidal Behavior. Crisis, 27: 153-156.
Beck AT, Ward C.H, Mendelson M, Mock J, Erbaugh J. (1961) An inventory for measuring
depression. Arch Gen Psychiatry, 4: 561-571.
Beck AT, Schuyler D, Herman L. (1974) The prediction of suicide. First ed. Maryland: Charles
Press Publishers.
Beck, A.T. Kovacs, M. Weissman, A. (1975) Hopelessness and Suicidal Behavior: An overview
JAMA, 234:1146-1149.
Beck, A.T., Kovacs, M., & Weissman, A. (1979). Assessment of Suicidal Intention: The Scale for
Suicidal Ideation. Journal of Consulting and Clinical Psychology, 47: 343-352.
Beck AT, Epstein N, Brown G, Steer RA (1988) An inventory for measuring clinical anxiety: Ps-
ychometric properties. J Consult Clin Psychol, 56: 893-897.
Beck, A.T. Brown, G. Berchick, R.J. Stewart B.L. Steer R.A. (1990) Relationship between Ho-
pelessness and Ultimate Suicide: a Replication with Psychiatric Outpatients. Am J Psychiatry.,
147: 190-195.
Beck, A.T. Steer, R.A. Beck, J.S. Newman, C.F. (1993) Hopelessness, Depression, Suicidal Ide-
ation, and Clinical Diagnosis of Depression. Suicide Life Threat Behav. 23: 139-145.
Bertolote JM, Fleischmann A, De Leo D, Wasserman D. (2004) Psychiatric diagnoses and suici-
de: revising the evidence. Crisis, 25: 147-55.
Bille-Brahe, U. Jessen, G. (1994) Repeated Suicidal Behavior: a Two-year Follow-up, Crisis, 15:
77-82.
Botsis AJ, Plutchik R, Kotler M, van Praag HM. (1995). Parental loss and family violence as
correlates of suicide and violence risk. Suicide and Life-Threatening Behavior. 25: 253-257.
88 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Boyd, J.H. (1983) The Increasing Rate of Suicide by Firearms. The New England Journal of
Medicine, 308: 872-874.
Boyd, J.H. Moscicki, E.K. (1986) Firearms and Youth Suicide. Am J Public Health, 76: 1240–
1242.
Brent, D.A. Perper, J.A. Allman, C.J. (1987) Alcohol, Firearms, and Suicide among Youth. Tem-
poral Trends in Allegheny County, Pennsylvania, 1960 to 1983, JAMA, 257: 3369-3372.
Brent, D.A. Kolko, D.J. Wartella, M.E. Boylan, M.B. Moritz, G. Baugher, M. Zelenak, J.P. (1993)
Adolescent Psychiatric İnpatients’ Risk of Suicide Attempt at 6-month Follow-up, J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 32: 95-105.
Brent, D.A. Perper, J.A. Moritz, G. Liotus, L. Schweers, J. Balach, L. Roth, C. (1994) Familial Risk
Factors for Adolescent Suicide: a Case-control Study. Acta Psychiatr Scand., 89: 52-58.
Brodsky, B.S. Malone, K.M. Ellis, S.P. Dulit, R.A. Mann, J.J. (1997) Characteristics of Borderline
Personality Disorder Associated with Suicidal Behavior. Am J Psychiatry, 154: 1715-1719.
Brodsky, B.S. Oquendo, M. Ellis, S.P. Haas, G.L. Malone, K.M. Mann, J.J. (2001) The relations-
hip of childhood abuse to impulsivity and suicidal behavior in adults with major depression.
Am J Psychiatry, 158: 1871–1877.
Campbell J.C., Lendowski L.A. (1997). Mental and psysical healt effects of intimate partner
violence on women and children. Psychiatr Clin North Am., 20: 353-374.
Campbell J.C. (2002). Health consequences of intimate partner violence. The Lancet., 359:
1331-1336.
Carballo, J.J. Bird, H. Giner, L. Garcia-Parajua P, Iglesias J, Sher L, Shaffer D. (2007) Pathologi-
cal Personality Traits and Suicidal İdeation Among Older Adolescents and Young Adults with
Alcohol Misuse: a Pilot Case-control Study in a Primary Care Setting, Int J Adolesc Med Health,
19: 79-89.
Ceylan, M. Yazan, B. (2000) Araştırma ve Klinik Uygulamada Biyolojik Psikiyatri, sayfa: 43-66.
Cimilli C. (2001) Depresyonda sosyal ve kültürel etmenler. Duygu durumu bozuklukları 4. Çizgi
Tıp yayınevi, Ankara, 157-68.
Comtois, K.A. & Linehan, M.M. (2006). Psychosocial treatments of suicidal behaviors: A practi-
ce-friendly review. Journal of Clinical Psychology, 62: 161-170.
Çorapçıoğlu A, Köroğlu E, Ceyhun B (1996) Birinci basamak sağlık hizmetlerinde psikiyatrik tanı
koydurucu bir ölçeğin (Prime MD), Türkiye için uyarlanması. Nöropsikiyatri Gündemi, 1: 1-10.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 89
Coryell, W. Solomon, D. Turvey, C. Keller M, Leon AC, Endicott J, Schettler P, Judd L, Mueller
T. (2003) The long-term of Course of Rapid-cycling Bipolar Disorder, Arch Gen Psychiatry, 60:
914-20.
Coşgun, A. Özcebe, H. (2004) Türkiye’de 15-24 Yaş Grubu İntiharlar (1974-2001). IX. Halk
Sağlığı Kongresi, Poster Bildirisi, Ankara.
Cullberg, J. Wasserman, D. Stefansson, C.G. (1988) Who Commits Suicide after a Suicide
Attempt? An 8 to 10 Year Follow up in a Suburban Catchment Area. Acta Psychiatr Scand.,
77:598-603.
de Man, A.F. Leduc, C.P. Labreche-Gauthier, L. (1992) Correlates of Suicide Ideation in Fren-
ch-Canadian Adults and Adolescents: A Comparison. Journal of Clinical Psychology, 48: 811-
816.
Demirel Özsoy, S. Eşel, E. (2003) İntihar (Özkıyım). Anadolu Psikiyatri Dergisi, 4: 175-185.
Desjarlais R, Eisenberg L, Good B, Kleinman A (1995). VVorld Mental Health Problems and
Priorities in Low-lncome Countries. New York, Oxford University Press.
Deveci A, Taşkın EO, Dündar PE, Demet M, Kaya E, Özmen E, Dinç G. (2005) Manisa İl
Merkezinde İntihar Düşüncesi ve İntihar Girişimlerinin Yaygınlığı. Türk Psikiyatri Dergisi, 16:
170-178.
Devrimci-Ozguven H, Sayıl I. (2003) Suicide attempts in Turkey: results of the WHO-EURO Mul-
ticentre Study on Suicidal behaviour. Can J Psychiatry, 48: 324-329.
DİE (Devlet İstatistik Enstitüsü). (1993) Genel nüfus sayımı: Nüfusun sosyal ve ekonomik nitelik-
leri 1990, Türkiye. TC. Başbakanlık Devlet İstatistik Enstitüsü, Devlet İstatistik Enstitüsü Matbaası,
Ankara.
Dilbaz N, Bitlis V, Bayam G, Berksun O, Holat H, Tüzer T. (1995) İntihar Niyeti Ölçeği: Geçerlilik
ve Güvenilirliği. 3P Dergisi, 3:28-31.
Dilbaz, N. Aytekin, Y. (2003) Alkol Bağımlılarında İntihar Düşüncesi, Davranışı ve Niyeti, Bağım-
lılık Dergisi, 4: 1-9.
Dilsaver, S.C. Chen, Y.W. Swann, A.C. Shoaib, AM. Krajewski, KJ. (1994) Suicidality in Patients
with Pure and Depressive Mania, Am J Psychiatry, 151: 1312-1315.
90 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Dori, G.A. Overholser, J.C. (1999) Depression, Hopelessness, and Self-esteem: Accounting for
Suicidality in Adolescent Psychiatric İnpatients, Suicide Life Threat Behav., 29: 309-318.
Dorpat T, Ripley H (1960) A study of suicide in the Seattle area. Compr Psychiatry, 1:349-59.
Doruk, A. Özşahin A. (2007) İntihar. Psikiyatri Temel Kitabı, 2007, Hekimler Yayın Birliği, Anka-
ra, sayfa: 556–561.
Durkheim E. (2002) İntihar. (Çev: Prof. Dr. Özer Ozankaya). 1. Basım. İstanbul: Cem Yayınevi, s. 25.
Eskin, M. (2003) İntihar: Açıklama, Değerlendirme, Tedavi ve Önleme. Çizgi Tıp Yayınevi, An-
kara.
Farmer, R. (1987) Hostility and deliberate self-poisoning: the role of depression, The British
Journal of Psychiatry, 150: 609-614.
Fawcett, J. (2001) Treating Impulsivity and Anxiety in the Suicidal Patient, Ann N Y Acad Sci.,
932: 94-105.
Fenton, W.S. McGlashan, T.H. Victor, B.J. Blyler, C.R. (1997) Symptoms, Subtype and Suicida-
lity in Patients with Schizophrenia Spectrum Disorders. Am J Psychiatry, 154: 199-204.
Follingstad, D.R. Brennan, A.F. Hause, E.S. Polek, D.S. Rutledge, L.L. (1991). Factors modera-
ting physical and psychological symptoms of battered women. Journal of Family Violence. 6
(1): 81-96.
Giaconia, R.M. Reinherz, H.Z. Silverman, A.B. Pakiz, B. Frost, A.K. Cohen, E. (1995) Traumas
and Posttraumatic Stress Disorder in a Community Population of Older Adolescents. J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 34: 1369-1380.
Goldstein RB, Black DW, Nasrallah A. Winokur, G. (1991) The prediction of suicide. Arch Gen
Psychiatry, 48: 418-22.
Gould, M.S. Fisher, P. Parides, M. Flory, M. Shaffer, D. (1996) Psychosocial Risk Factors of Child
and Adolescent Completed Suicide. Arch Gen Psychiatry, 53: 1155-1162.
Hintikka J, Viinamaki H, Tanskanen A, Kontula O, Koskela K. (1998) Suicidal ideation and para-
suicide in the Finnish general population. Acta Psychiatr Scand, 98: 23-27.
Hisli N. (1988) Beck Depresyon Envanterinin üniversite öğrencileri için geçerliği, güvenirliği.
Psikoloji Dergisi, 7: 3-13.
Isometsä, E.T. Henriksson, M.M. Heikkinen, M.E. Aro, HM. Marttunen, MJ. Kuoppasalmi,
KI. Lönnqvist, JK. (1996) Suicide Among Subjects with Personality Disorders. Am J Psychiatry,
153: 667-673.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 91
Jacobs, D. Brewer, M. (2004) APA Practice Guideline for the Assessment and Treatment of
Patients with Suicidal Behaviors. Psychiatric Annals, 34: 373-380.
Jamison, K.R. (2004) Erken Çöken Karanlık İntiharı Anlamak, Ayrıntı Yayınları, İstanbul.
Jewkes R. (2002). Intimate partner violence: causes and prevention. The Lancet, 359: 1423-1429.
Johnson, G.R., Krug, E.G. Potter, L.B. (2000). Suicide among adolescents and young adults: A
cross-national comparison of 34 countries. Suicide and Life-Threatening Behavior, 30: 74-82.
Kaplan, H.I. Sadock, B.J. (2004) Kaplan & Sadock Klinik Psikiyatri, İntihar, Nobel Tıp Kitabevi,
İstanbul, sayfa: 361–366.
Kaplan, H.I. Sadock, B.J. Sadock, V.A. (2005) Comprehensive Textbook of Psychiatry. Eighth
Ed. sayfa: 2442-2453.
Kazdin, A.E. French, N.H. Unis, A.S. Esveldt-Dawson, K. Sherick, R.B. (1983) Hopelessness,
Depression, and Suicidal Intent Among Psychiatrically Disturbed Inpatient Children. J Consult
Clin Psychol., 51: 504-510.
Kessler, R.C. Borges, G. Walters, E.E. (1999) Prevalence of and risk factors for lifetime suicide
attempts in the National Comorbidity Survey. Arch Gen Psych, 56: 617-626.
Kirmayaer L. J, Malus M, Boothroyd L.J. Suicide attempts among Inuit youth: a community
survey of prevalence and risk factors.Acta Psychiatr Scand 1996; 94:8-17.
Koçal, N. Coşar, B. Candansayar, S. Arıkan, Z. Işık, E. (1994) Yatan psikiyatrik hastalardan intihar
girişimi olanlarda demografik özellikler ve psikiyatrik bozuklukların retrospektif araştırılması. Kriz
Dergisi, 2: 327-30.
Koreen, A.R. Siris, S.G. Chakos, M. Alvir, J. Mayerhoff, D. Lieberman, J. (1993) Depression in
First Episode Schizophrenia. Am J Psychiatry, 150: 1643-1648.
Köroğlu E. (1997) Psikiyatri Temel Kitabı 1. cilt. Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 389-428.
Köroğlu, E. (1999) Psikiyatrik Acil Durumlar, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, sayfa: 425-443.
Krarup G, Nielsen B, Rask P, Petersen P. (1991) Childhood experiences and repeated suicidal
behavior. Acta Psychiatrica Scandinavica, 83: 16–19.
92 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Lewinsohn PM, Rohde P, Seeley JR, Baldwin CL (2001) Gender differences in suicide attempts
from adolescence to young adulthood. J Am Acad Child Adoles Psychiatry, 40: 427-434.
Linehan, M.M. Nielsen, S.L. (1981) Assesment of suicide ideation and parasuicide: hopeless-
ness and social desirability. J Consult Clin Psychology, 49: 773-775.
Madianos, M.G. Madianou- Gefou, D. Stefanis, C.N. (1993) Changes in suicidal behavior
among nation - wide general population samples in Greece. Eur Arch Psychiatry Clin Neuros-
ci, 243: 171-178.
Mazza, J.J. (2000) The Relationship Between Posttraumatic Stress Symptomatology and Suici-
dal Behavior in School-based Adolescents. Suicide Life Threat Behav, 30: 91-103.
Mohanty, S. Sahu, G. Mohanty, M.K. Patnaik, M. (2007) Suicide in India: A four year retrospe-
ctive study. Journal of Forensic and Legal Medicine, 14: 185-189.
Moscicki, E.K. O’Carroll, P. Rae, D.S. Locke, B.Z. Roy, A. (1988) Suicide attempts in the Epide-
miologic Catchment Area Study. Yale J Biol Med, 61: 259-268.
Moscicki, E.K. (2001) Epidemiology of Completed and Attempted Suicide: Toward a Fra-
mework for Prevention. Clinical Neuroscience Research, 1: 310–323.
O’Donnell, I. Farmer, R. Catalán, J. (1996) Explaining Suicide: The Views of Survivors of Serious
Suicide Attempts. Br J Psychiatry. 168: 780-786.
Oto, R. Özkan, M. Altındağ, A. (2004) Batman İntiharları, Türkiye Klinikleri J Psychiatry, 5: 74-
100.
Palabıyıkoğlu R, Karacan E (2008) İntihar Davranışı ve Medya. Psikiyatri Özel Dergisi, 1: 43-52.
Paykel ES, Myers JK, Lindenthal JJ, Tanner J. (1974) Suicidal feelings in the general population:
a prevalence study. Br J Psychiatry, 124: 460-469.
Philips DP. (1974) The Influence of Suggestion on Suicide: Substantive and theoretical implica-
tions of the Werther effect. American Sociological Review, 39: 340-354.
Pilowsky, D.J. Wu, L.T. Anthony, J.C. (1999) Panic Attacks and Suicide Attempts in Mid-adoles-
cence. Am J Psychiatry, 156: 1545-1549.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 93
Pfeffer, C.R. Klerman, G.L. Hurt, S.W. Lesser, M. Peskin, J.R. Siefker, C.A. (1991) Suicidal Child-
ren Grow up: Demographic and Clinical Risk Factors for Adolescent Suicide Attempts. J Am
Acad Child Adolesc Psychiatry, 30: 609-616.
Pfeffer, C.R. Hurt, S.W. Kakuma, T. Peskin, J.R. Siefker, C.A. Nagabhairava, S. (1994) Suicidal
Children Grow up: Suicidal Episodes and Effects of Treatment during Follow-up. J Am Acad
Child Adolesc Psychiatry, 33: 225-230.
Pokorny, A.D. (1974). A schema for classifying suicidal behaviors. The Prediction of Suicide.
Beck, Resnik and Lettieri (Eds.), The Charles Pres Publishers, Inc. Bowie Maryland.
Polatöz Ö, Kuğu N, Doğan O, Akyüz G. (2011) Sivas il merkezinde intihar davranışının yay-
gınlığı ve bazı sosyodemografik faktörlerle ilişkisi. Düşünen Adam Psikiyatri ve Nörolojik Bilimler
Dergisi 24: 13-23.
Pridmore, S. Ahmadi, J. Majeed, Z.A. (2011) Suicide in Old Norse and Finnish folk stories. Aust-
ralas Psychiatry, 19: 321-324.
Qin, P. Agerbo, E. Mortensen, P.B. (2002) Suicide risk in relation to family history of completed
suicide and psychiatric disorders: a nested case-control study based on longitudinal registers.
Lancet, 360: 1126-1130.
Read, G. F. (1997) Trends in an Adolescent and Young Adult Parasuicide Population Presen-
ting at a Psychiatric Emergency Unit: A Descriptive Study. International Journal of Adolescent
Medicine and Health, 1997; 9: 249-270.
Reynolds WM. (1991) Psychometric characteristics of the adult ideation questionnaire in colle-
ge students. J Pers Asses, 56: 289-307.
Roberts, J.E. Monroe, S.M. (1992) Vulnerable Self-esteem and Depressive Symptoms: Prospecti-
ve Findings Comparing Three Alternative Conceptualizations, Journal of Personality and Social
Psychology, 62: 804-835.
Roy, A. (1985) Suicide and Psychiatric Patients. Psychiatric Clinics of North America, 8: 227-241.
Saddock, B.J. Saddock, V.A. (2005) Klinik Psikiyatri El Kitabı, Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa:
382-395.
Sadock BJ ve Sadock VA. (2007) Kaplan & Sadock’s Comprehensive Textbook of Psychiatry, 8.
Baskı. Güneş Kitabevi, Ankara, sayfa: 2442–2453.
94 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Sar, V. Koyuncu, A. Öztürk, E. Yargıc, L.I. Kundakcı, T. Yazıcı, A. Kuşkonmaz, E. Aksüt, D.
(2007) Dissociative Disorders in the Psychiatric Emergency Ward. Gen Hosp Psychiatry, 29:
45-50.
Sayar, M.K Öztürk, M. Acar, B. (2000) Aşırı Dozda İlaç Alımıyla Girişimde Bulunan Ergenlerde
Psikolojik Etkenler. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, 3: 133-138.
Sayıl, I. (2000) İntihar Davranışı: Kriz ve Krize Müdahale. Sayıl, I. Berksun, O. Palabıyıkoğlu, R.
Özgüven, H.D. Soykan, Ç. Haran, S. Ankara Üniversitesi Psikiyatrik Kriz Uygulama ve Araştırma
Merkezi Yayınları, Ankara, no:6, s: 165-178.
Sayıl, I. (2002) Psikiyatrik Epidemiyoloji, İntihar Davranışı ve Epidemiyolojisi. Ege Psikiyatri Yayın-
ları, İzmir, sayfa: 118–123.
Sayıl, I. Devrimci Özgüven, H. (2002) Suicide and Suicide Attempts in Ankara in 1998: Results
of the Who/Euro Multicentre Study on Suicidal Behavior. Crisis, 23: 11-16.
Schmidtke, A. Bille Brahe, U. De Leo, D. ve ark. (1996) Attempted Suicide in Europe: Rates, Tren-
ds and Sociodemographic Characteristics of Suicide Attempters During the Period 1989-1992.
Results of the WHO/Euro Multicentre Study on Parasuicide. Acta Psychiatr Scand, 93: 327-338.
Sher, L. (2006) Alcoholism and Suicidal Behavior: a Clinical Overview. Acta Psychiatr Scand,
113: 13-22.
Schwab, J.J. Warheit, G.J. Holzer, C.E. (1972) Suicidal ideation and behavior in a general po-
pulation. Dis Nerv Syst, 33: 745-748.
Soloff, P.H. Lis, J.A. Kelly, T. Cornelius, J. Ulrich, R. (1994) Risk Factors for Suicidal Behavior in
Borderline Personality Disorder. Am J Psychiatry, 151: 1316-1323.
Stack S. Suicide: A 15-Year Review of the Sociologicial Literature. Suicide and Life Threatening
Behavior 2000; 30(2):145-176
Stenager, E.N. Stenager, E. (2000) Physical illness and suicidal behaviour. The international
handbook of suicide and suicide attempt. Hawton, K. Van Heeringen, K. (ed) John Wiley and
Sons, London, s.403–420.
Suominen, K. Haukka, J. Valtonen, H.M. Lönnqvist, J. (2009) Outcome of Patients with Major
Depressive Disorder After Serious Suicide Attempt. J Clin Psychiatry, 70: 1372-1378.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 95
Suvarlı, M.K. (1995) Çocuklarda ve Adölesan Çağında İntihar: Araştırmalar, Önlemler ve Çözüm
Önerileri. Kriz Dergisi, 3: 75-87.
Tatlılıoğlu, K. (2012) Sosyal Bir Gerçeklik Olarak İntihar Olgusu. AİBÜ Sosyal Bilimler Enstitüsü
Dergisi, 12: 135-157.
Topbaş M. (2004) İnsanlığın büyük ayıbı: çocuk istismarı. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni 3: 76-
80.
TÜİK (Türkiye İstatistik Kurumu) İntihar istatistikleri 2006. TC Başbakanlık Türkiye İstatistik Kurumu,
2008, Ankara, Türkiye İstatistik Kurumu Matbaası
Tutkun, H. Sar, V. Yargıç, L.I. Özpulat, T. Yanık, M. Kızıltan, E. (1998) Frequency of Dissociati-
ve Disorders Among Psychiatric İnpatients in a Turkish University Clinic. Am J Psychiatry, 155:
800-805.
Uludüz, U.D. Uğur, M. (2001) Bir Vaka Dolayısıyla İntiharların Gözden Geçirilmesi. Yeni Sym-
posium, 14: 19-25.
Ulusoy, M, Şahin, NH, Erkmen, H. (1998) Turkish version of the Beck Anxiety Inventory: Psy-
chometric properties. J Cogn Psychother, 12: 163-172.
Van Egmond, M. Garnefski, N. Jonker, D. Kerkhof, A. (1993) The relationship between sexual
abuse and female suicidal behavior. Crisis, 14: 129–139.
Wasserman, D. Cullberg, J. (1989) Early separation and suicidal behavior in the parental ho-
mes of 40 consecutive suicide attempters. Acta Psychiatr Scand, 79: 296-302.
Weissmann MM, Bland RC, Canino GJ, Greenwald S, Hwu HG, Joyce PR, Karam EG, Lee CK,
Lellouch J, Lepine JP, Newman SC, Rubio-Stipec M, Wells JE, Wickramaratne PJ, Wittchen HU,
Yeh EK. (1999) Prevalence of suicide ideation and suicide attempts in nine Countries. Psychol-
Med, 29: 9-17.
Wetzel, R.D. Reich, T. (1989) The Cognitive Triad and Suicide İntent in Depressed in-patients.
Psychol Rep., 65: 1027-1032.
WHO. (1993). Psychosocial and Mental Health Aspects of Women’s Health. WHO, Geneva.
96 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Yalın, A. Avcı, A. Kerimoğlu, E. Aslan, H. (1995) Çocuklarda fiziksel örselenmenin Ankara ve
Adana illerinde görülme sıklığının taranması. 3P Dergisi, 3: 39-43.
Yasan, A. Danis, R. Tamam, L. Özmen, S. Özkan, M. (2008) Socio-cultural features and sex pro-
file of the individuals with serious suicide attempts in southeastern Turkey: a one-year survey.
Suicide Life Threat Behav, 38: 467-480.
Yılmazçetin, C.E. Taner, S. Ögel, K. (2005) İstanbul Örnekleminde Ergenlerde Riskli Davra-
nışların Yaygınlığı ve Sosyodemografik Etkenlerle İlişkisi, II. Ulusal Alkol ve Madde Bağımlılığı
Kongresi, Poster Bildirimi, Bodrum.
Zaheer, J. Links, P.S. Liu, E. (2008) Assessment and Emergency Management of Suicidality in
Personality Disorders. Psychiatr Clin North Am., 31: 527-543.
Zoroğlu S, Tüzün Ü, Şar V. (2001) Çocukluk dönemi istismar ve ihmalinin olası sonuçları. Ana-
dolu Psikiyatri Dergisi, 2: 69-78.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 97
EKLER
EK-1. Sosyo-demografik veri formu
EKLER
EK-1.
Değerli Sosyo-demografik veri formu
katılımcı,
Değerli katılımcı,
Bu anket
Bu anketBülent Ecevit
Bülent Üniversitesi
Ecevit TıpTıp
Üniversitesi Fakültesi ile ile
Fakültesi Sosyoloji bölümü
Sosyoloji bölümütarafından
tarafından ortaklaşa
ortaklaşa ger-
çekleştirilen bir saha çalışmasıdır. Anketin amacı; Zonguldak ilindeki intihar yaygınlığını
gerçekleştirilen bir saha çalışmasıdır. Anketin amacı; Zonguldak ilindeki intihar yaygınlığını ve ve inti-
haraintihara
neden neden
olan etkenleri araştırmaktır.
olan etkenleri Anketin
araştırmaktır. amacına
Anketin ulaşabilmesi
amacına için vereceğiniz
ulaşabilmesi cevaplar
için vereceğiniz
son cevaplar son derece önemlidir.
derece önemlidir. KatılımınızKatılımınız ve verdiğiniz
ve verdiğiniz değerli bilgiler
değerli bilgiler için teşekkür
için teşekkür ederiz.ederiz.
SORULAR ı, Mesl
İsim Soyad: Tüccar ek
Telefon:
11. ( ) 12. ( ) 13. ( ) 14. ( ) 15. (
1- Cinsiyetiniz? Profesyo İşsiz Geçici Asker, )
1 ( ) Erkek 2 ( ) Kadın nel işçi, subay, Diğer
(avukat, mevsim polis, :
2- Yaşınız? ( ) doktor, lik işçi Güvenl
mimar, ik
3- Eğitim durumunuz? ………….. yıl mühendi görevli
1( ) Okur yazar değil 2( ) İlkokul s) si
3( ) Ortaokul 4( ) lise 5( ) Üniversite
8- Şu an kimlerle beraber yaşıyorsunuz?
4- Şu anda geçiminizi sağladığınız
işiniz/mesleğiniz nedir? (Annenizin? 1 ( ) Tek başıma yaşıyorum
Babanızın?) 2 ( ) Kendi ailemle (Ka rım/kocam/çocuklar)
Anketör Dikkat!!! K: Kendi A: Anne
B: Baba olarak işaretlenecek. 3 ( ) Ailemle (Anne/Baba/Kardeşler)
98 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
10- Siz kendinizi hangi sosyo-ekonomik 18- Herhangi bir bedensel engellilik
grup içerisinde görüyorsunuz? 1 ( ) Var (açıklayınız) ……………
(Anketör!! önce alt, orta üst diye sor, Sonra 2 ( ) Yok
alt sınıf neresi? Alt sınıfın ortası mı, alt
sınıfın üstü mü? şeklinde sor) 19- Düzenli bir sosyal uğraşınız (spor
1 () AltSınıf2 ( ) Orta Sınıf 3()Üst Sınıf yapmak, müzikle ilgilenmek gibi) var mı?
1 ( ) Var 2 ( ) Yok
11- Sosyal güvenceniz var mı?
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 20- Gelecekle ilgili olarak plan yapar
mısınız/ planlarınız var mıdır?
12- Zonguldak’ta yaşamaktan memnun 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
musunuz?
1( )Çok memnunum 2()Memnunum 21- Geleceğinize nasıl bakıyorsunuz?
3( )Kararsızım 4( ) Memnun değilim 1 ( ) Güvenle ve umutla
5( )Hiç memnun değilim 2 ( ) Korku ve kaygıyla
3 ( ) Hiç düşünmedim umurumda değil
13- Aileniz ya da siz daha önce göç ettiniz 4 ( ) Diğer, Belirtiniz …………
mi?
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır 22- Dindarlık konusunda aşağıdaki
ifadelerden hangisi sizin durumunuza en
14-Anne ve babanız için uygun olan uygun olandır?
1 ( ) Dinsel inançlarım kuvvetlidir,
seçeneği işaretleyiniz.
gerekenleri aynen yerine getiririm
1 ( ) Anne baba hayatta birlikte yaşıyor 2 ( ) Düzenli ibadet edemesem de Allah’a
2( ) Anne hayatta, baba değil inanırım
3 ( ) Bir yaratıcı güce inanırım
3 ( ) Baba hayatta, anne değil 4 ( ) Dinsel inancım yoktur, dine ve Allah’a
4 ( ) Anne-baba hayatta, ayrı yaşıyor inanmam
5 ( ) Diğer(belirtiniz) ………………
5 ( ) Anne baba her ikisi de hayatta değil
6 ( ) Diğer …………………………. 23 – Ayaktan psikiyatrik tedavi öyküsü
1 ( ) Var (açıklayınız, hangi ilaç) 2 ( ) Yok
15- Anne babanız ayrıldığında kaç
yaşındaydınız? ………… 34- Yatarak psikiyatrik tedavi öyküsü
1 ( ) Var (açıklayınız) ……………….
16- Anne veya babanız vefat ettiğinde kaç 2 ( ) Yok
yaşındaydınız? ………………
25 – Sigara kullanımı
17-Sürekli ilaç kullanmanızı gerektiren 1 ( ) Hiç kullanmamış
her hangi bir sağlık sorununuz var mı? 2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış
3 ( ) Halen kullanıyor
1( ) Evet (Ne olduğunu belirtiniz) ……….
2( ) Hayır
121
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 99
26-Sigara kullanıyorsa; … yıl, … adet /gün 4 ( ) Genel olarak uyumlu bir ilişkimiz var.
5 ( ) Diğer (Lütfen belirtiniz): ……
27-Alkol kullanımı
1 ( ) Hiç kullanmamış 37- Bu güne kadar kendi vücudunuza bir
2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış kez bile olsa isteyerek zarar verdiniz mi
3 ( ) Halen kullanıyor (jiletle kesme, sigarayla yakma, vücudunu
isteyerek darp etme vb.)?
28- Alkol kullanıyorsa; …… yıldır 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
29- Ne sıklıkta alkol alıyorsunuz? 38- Anne veya babanız eşlerden diğerine
1 ( ) Ayda bir- iki 2 ( ) Haftada bir bir kez bile olsa şiddet uyguladı
3 ( ) Haftada iki 4 ( ) Haftada ikiden fazla mı/uygular mı?
5 ( ) Hergün 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
30- Madde Kullanımı (esrar, eroin, kokain, 39- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
uçucu madde, yasadışı hap) anneniz size karşı şiddet uyguladı
1 ( ) Hiç kullanmamış mı/uygular mı?
2 ( ) Geçmişte kullanmış bırakmış 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
3 ( ) Halen kullanıyor
40- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
anneniz kardeşinize/kardeşlerinize karşı
31- Hangi maddeyi kullanıyorsunuz?
şiddet uyguladı mı/uygular mı?
……………………………………
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
32- Ailenizde ruhsal hastalığı olan var
mı? (anne, baba, kardeşler, dayı, hala, 41- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
teyze, amca, kuzenler) babanız size karşı şiddet uyguladı
mı/uygular mı?
1( ) Evetse Kim/kimler? ……………
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
2 ( ) Hayır
42- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
33- Çocukluk döneminizde anne ya da
babanız kardeşinize/kardeşlerinize karşı
babanızdan belli bir dönem ayrı
şiddet uyguladı mı/uygular mı?
kaldığınız oldu mu?
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
1 ( ) Evet, ne kadar süre: …………
2 ( ) Hayır 43- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
eşiniz size karşı şiddet uyguladı
34. Eğer evetse, kaç yaşındaydınız? mı/uygular mı?
35. Ayrılık nedeni? …………………… 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
36-Ailenizle olan ilişkilerinizi genel olarak 44- Geçmişte ya da şimdi bir kez bile olsa
tanımlayacak en önemli seçenek eşiniz ya da siz çocuklarınıza karşı şiddet
aşağıdakilerden hangisidir? uyguladı mı/uygular mı?
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
1 ( ) Sürekli çatışırız, hiç anlaşamayız,
ilişkimiz kopuk.
2 ( ) Sürekli çatışırız ama birbirimizden
kopmayız.
3 ( ) Ciddi anlaşmazlıklarımızı beraber
çözeriz.
122
100 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
EK-2: 7. En son intihar girişiminiz ne zaman
İNTİHAR DAVRANIŞI ÖLÇEĞİ oldu? ......... ay önce
3. Birisine hiç intihar edebileceğinizi veya 10. İntihar girişiminde bulunmadan önce
edeceğinizi söylediniz mi? televizyonda izlediğiniz intihar ile ilgili
1 ( ) Evet 0 ( ) Hayır haber ya da filmler sizi etkiledi mi?
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
4. Bir gün intihara teşebbüs etme
11. Evinizde ya da yaşam alanınız
olasılığınız nedir?
dahilinde kolayca ulaşabileceğiniz ateşli
0 ( ) Hiç bir zaman etmem
silah var mıdır?
1 ( ) Şu anda düşünmüyorum ama gelecekle
1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
ilgili kesin bir şey söyleyemem
2 ( ) Belki
12. Son 1 yıl içinde ailenizde ya da
3 ( ) Mutlaka
çevrenizde çok etkilendiğiniz bir ölüm
4 ( ) Mutlaka birden fazla tekrarlama
olayı yaşadınız mı?
olasılığım var.
1 ( ) Evetse kim? ………
5. Şu ana kadar intihar girişiminde hiç
2 ( ) Hayır
bulundunuz mu?
1 ( ) Evet Kaç kez? …………………
2 ( ) Hayır (hayır ise soru14’e geç!!)
13. Ailenizde intihar girişiminde bulunan
var mı?
6. Şu ana kadar intihar girişiminde
1 ( ) Evetse kim? ……….
bulunduysanız hangi yöntemi
2 ( ) Hayır
kullandınız?
1 ( ) İlaç içerek 14. Ailenizde intiharla ölen var mı?
2 ( ) Kendimi asmaya çalışarak 1 ( ) Evetse kim? ……………
3 ( ) Hayati bölgelerdeki damarlarımı 2 ( ) Hayır
keserek
4 ( ) Kendimi zehirli gazlara maruz 15. Sizce gazete, televizyon gibi Medya’da
bırakarak çıkan haberlerin intiharlar üzerindeki bir
5 ( ) Diğer yöntemlerle ( hangi yöntemler, etkisi var mıdır?
yazınız) 1 ( ) Evet 2 ( ) Hayır
123
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 101
İNTİHAR NİYETİ ÖLÇEĞİ 5-Ölümü beklerken yapılan son
(!!Anketöre not: İntihar eylemler
girişiminde bulunmuş olanlara 0 ( ) Yok
uygulanacak) 1 ( ) Ölümü beklerken bazı planlar
İntihar girişimi ile ilgili koşullar yapmamış veya yapmayı düşünmüş.
1-İzolâsyon 2 ( ) Kesinlikle planlar yapmış.-
0 ( ) Yanında herhangi biri var. Vasiyetinde değişiklikler yapması,
1 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu armağanlar bırakması, yaşam
biri var. Telefonla olabilir. sigortasını iptal ettirmesi gibi.
2 ( ) Yakınında veya ilişkide olduğu
kimse yok. 6-İntihar girişimi için yapılan
hazırlıkların derecesi
2-Zamanlama 0 ( ) Hiç bir hazırlık yok.
0 ( ) Zamanlama dikkate alınmamış 1 ( ) Minimum veya orta düzeyde
0 ( ) Müdahaleye imkan verecek hazırlık
şekilde zamanlanmış 2 ( ) Ciddi hazırlık
1 ( ) Müdahale imkanı az olacak
şekilde zamanlanmış 7-İntihar notu:
2 ( ) Müdahale imkanı çok az olacak 0 ( ) Not yok.
şekilde zamanlanmış. 1 ( ) Not yazmayı düşünmüş veya
yazmış ancak yırtmış.
3-Fark edilme ve-veya müdahale 2 ( ) Not var.
edilmeye karşı önlemler
0 ( ) Önlem almamış 8-İntihar girişiminden önce niyetin
1 ( ) Pasif önlemler almış. Örneğin; açıkça belirtilmesi
insanlardan kaçınmış fakat 0 ( ) Yok
engelleyici müdahalelere karşı 1 ( ) Belirsiz biçimde
önlem almamış. Bir odaya kapıyı 2 ( ) Acık bir biçimde
kilitlemeden kapanması gibi
2 ( ) Aktif önlemler almış. Kendini 9-İntihar girişiminin amacı
bir odaya kilitlemiş. 0 ( ) Temel olarak çevresini
değiştirmek veya etkilemek.
4-Girişim süresince veya sonrasında 1 ( ) Hem çevresini değiştirmek ve
yardım sağlayacak tarzda davranmış. etkilemek hem de bulunduğu
0 ( ) Herhangi bir şey yapmamış. çevreden kurtulmak.
0 ( ) Girişimle ilişkili yardım 2 ( ) Tamamen kendi çevresinden
edebilecek birine haber vermiş. kurtulmak.
1 ( ) Yardımcı olabilecek kişiyle
ilişkiye geçmiş fakat özellikle Kendini değerlendirme:
girişimden bahsetmemiş. 10-Girişimin ölümcüllüğü ile ilgili
2 ( ) Yardımcı olabilecek kişilerle beklentiler
ilişki kurmamış. 0 ( ) ölümün pek olası olmadığını
düşünmüş veya hiç düşünmemiş.
124
102 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
1 ( ) ölebileceğini düşünmüş ancak 15-Girişimin tasarlanma derecesi
pek ihtimal vermemiş, 0 ( ) Hiç düşünmemiş, impulsif.
2 ( ) ölümün olası veya kesin 1 ( ) İntihar girişiminden 3 saat veya
olduğunu düşünmüş. daha kısa süre önce tasarlamaya
başlamış.
11-Kullanılan yöntemin öldürücü 2 ( ) İntihar, girişiminden 3 saatten
olmasına ilişkin kavramlar. daha uzun süre önce tasarlamaya
0 ( ) Hiç düşünmemiş veya öldürücü başlamış.
olmayacak düzeyde uygulamış.
1 ( ) Kullandığı yöntemin öldürücü Puanlanmayan bölüm:
olup, olmadığı konusunda emin
değilmiş. 16-Girişime tepki
2 ( ) Kullandığı yöntemin en az 0 ( ) Girişimden dolayı pişman
düşündüğü kadar veya 1 ( ) Hem girişimini hem de hayatta
düşündüğünden de öldürücü kalışını kabullenemiyor.
olduğunu düşünmüş 2 ( ) Halen hayatta olduğuna pişman.
125
Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 103
20-Girişim sırasındaki ilaç kullanımı 5. Enerji kaybı: Kendinizi yorgun, halsiz
0 ( ) ilaç kullanımı yok. hissettiniz mi?
1 ( ) Girişimi sırasında ne yaptığını
E H
bilmeyecek veya girişimin
sonuçlarının farkında olamayacak 6. Dikkati toplamakta güçlük: Televizyon
kadar ilaç almış. seyrederken, gazete olurken dikkatinizi
2 ( ) Girişimi kendini engellemeden toplamakta güçlük çektiğiniz oldu mu? Her
rahatlıkla gerçekleştirebilmek için zamankine göre düşünmenizde yavaşlama
ilaç almış. oldu mu? Daha fazla hata yapıyor
3 ( ) Girişim yönteminin etkisini musunuz?
artırmak için ilaç almış.
E H
E H
104 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
127
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 105
128
106 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
EK-3
BÜLENT ECEVİT ÜNİVERSİTESİ
KLİNİK ARAŞTIRMALAR ETİK KURULU
BİLGİLENDİRİLMİŞ GÖNÜLLÜ OLUR FORMU
(ANKET ARAŞTIRMALARI İÇİN)
Sizi
Bülent
Ecevit
Üniversitesi
Tıp
Fakültesi
ve
Sosyoloji
Bölümü
tarafından
yürütülen
“Zonguldak
İl
merkezinde
yaşayan
yetişkinlerde
intihar
davranışının
yaygınlığı
ve
sosyodemografik,
ailesel
ve
klinik
risk
etkenleri”
başlıklı
ankete
dayalı
bir
araştırmaya
davet
ediyoruz.
Bu
araştırmaya
katılıp
katılmama
kararını
vermeden
önce,
araştırmanın
neden
ve
nasıl
yapılacağını
bilmeniz
gerekmektedir.
Bu
nedenle
bu
formun
okunup
anlaşılması
büyük
önem
taşımaktadır.
Aşağıdaki
bilgileri
dikkatlice
okumak
için
zaman
ayırınız.
İsterseniz
bu
bilgileri
aileniz
ve/veya
yakınlarınız
ile
tartışınız.
Eğer
anlayamadığınız
ve
sizin
için
açık
olmayan
şeyler
varsa,
ya
da
daha
fazla
bilgi
isterseniz
bize
sorunuz.
Anket
formuna
yanıt
verme
süreniz
45
dakikadır.
Araştırmaya
katılmak
tamamen
gönüllülük
esasına
dayalıdır.
Araştırma
sürerken
herhangi
bir
zamanda
istemeniz
durumunda
sorumlu
araştırmacıyı
bilgilendirmek
koşulu
ile
araştırmadan
ayrılabilirsiniz.
Anketi
yanıtlamanız,
araştırmaya
katılım
için
onam
verdiğiniz
biçiminde
yorumlanacaktır.
Araştırma
sırasında
sizden
alınan
bilgiler
araştırmacıda
saklı
kalacak
ve
toplanan
veriler
yalnızca
bilimsel
amaçla
kullanılacaktır.
Ankette
bulunan
sorulara
vereceğiniz
yanıtların
doğruluğu,
araştırmanın
niteliği
açısından
oldukça
önemlidir.
Bu
nedenle,
ankette
bulunan
sorulara
doğru
yanıt
vermenizi
rica
eder,
işbirliğiniz
için
teşekkür
ederiz.
Araştırma Sorumlusu
Bilgilendirilmiş
Gönüllü
Olur
Formundaki
tüm
açıklamaları
okudum.
Bana,
yukarıda
konusu
ve
amacı
belirtilen
araştırma
ile
ilgili
yazılı
ve
sözlü
açıklama
aşağıda
adı
belirtilen
hekim
tarafından
yapıldı.
Katılmam
istenen
çalışmanın
kapsamını
ve
amacını,
gönüllü
olarak
üzerime
düşen
sorumlulukları
tamamen
anladım.
Çalışma
hakkında
soru
sorma
ve
tartışma
imkanı
buldum
ve
tatmin
edici
yanıtlar
aldım.
Bana,
çalışmanın
muhtemel
riskleri
ve
faydaları
sözlü
olarak
da
anlatıldı.
Araştırmaya
gönüllü
olarak
katıldığımı,
istediğim
zaman
gerekçeli
veya
gerekçesiz
olarak
araştırmadan
ayrılabileceğimi
ve
kendi
isteğime
bakılmaksızın
araştırmacı
tarafından
araştırma
dışı
bırakılabileceğimi
ve
araştırmadan
ayrıldığım
zaman
mevcut
tedavimin
olumsuz
yönde
etkilenmeyeceğini
biliyorum.
Bu koşullarda;
• Söz
konusu
Klinik
Araştırmaya
hiçbir
baskı
ve
zorlama
olmaksızın
kendi
rızamla
katılmayı
(çocuğumun/vasimin
bu
çalışmaya
katılmasını)
kabul
ediyorum.
• Gerek
duyulursa
kişisel
bilgilerime
mevzuatta
belirtilen
kişi/kurumkuruluşların
erişebilmesine,
129
Zonguldak
İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 107
• Çalışmada
elde
edilen
bigilerin
(kimlik
bilgilerim
gizli
kalmak
koşulu
ile)
yayın
için
kullanılma,
arşivleme
ve
eğer
gerek
duyulursa
bilimsel
katkı
amacı
ile
ülkemiz
dışına
aktarılmasına
olur
veriyorum.
Adı-‐Soyadı:
İmzası:
Adresi:
130
108
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı,
131
Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 109
110 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
NURAY ATASOY
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 1993 yılında mezun oldu. SSK Dışkapı Eğitim araş-
tırma hastanesi psikiyatri kliniğinde 1996 yılında başladığı psikiyatri uzmanlık eğitimimi 2001
yılında tamamladı. Aynı yıl Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Tıp Fakültesinde yardımcı doçent
olarak göreve başladı ve 2009 yılında doçentlik unvanını aldı. Halen Bülent Ecevit Üniversitesi
Tıp Fakültesi Psikiyatri anabilim dalında öğretim üyesi ve anabilim dalı başkanı olarak görev
yapan Doç. Dr. Nuray ATASOY evli ve iki çocuk annesidir.
Hasan SANKIR
Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimini Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sosyoloji
Bölümünde tamamladı. Bilkent Üniversitesi’nde öğrettim görevlisi olarak görev yaptı. Halen
Bülent Ecevit Üniversitesi, Fen-Edebiyat Fakültesi, Sosyoloji bölümünde yardımcı doçent olarak
görev yapmaktadır. Çalışma alanları; kültür, kimlik, benlik, toplumsal cinsiyet, suç, suçlu ve sap-
kın davranışlar üzerinedir.
Özge SARAÇLI
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesinden 2001 yılında mezun oldu. Uzmanlık eğitimini Bülent
Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Kliniğinde 2007 yılında tamamladı. Halen Bülent Ecevit
Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Anabilim Dalında yardımcı doçent olarak görev yapmaktadır.
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 111
112 Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri
Zonguldak İl Merkezinde İntihar Davranışının Yaygınlığı, Sosyodemografik, Klinik Ve Ailesel Risk Etkenleri 113