You are on page 1of 2

KARTEL OLUŞUMU VE HUKUKU

Kartel, aynı alanda faaliyet gösteren işletmelerin bir araya


gelerek tekelleşmeleridir. İstenmeyen bir durumdur. İşletmeler arasında yapılır
ve bu anlaşmalar rekabeti engelleyip müşteriler büyük oranlarda mağdur edilir.

Görüldüğü gibi kartel gizli anlaşmalar ile firmalar arasında yapılıp müşterilerine
verecekleri hizmetin fiyatını haksız ve hukuksuz olarak yukarı çekme
yöntemidir. Ülkemizde kartelcilik yasak olmasına rağmen gündemi sarsan bu
olayda 12 bankanın gizli anlaşmalar yaparak faiz oranlarını yükselttikleri,
maliyetleri artırarak müşterilerini zarara uğrattıkları iddia edilmektedir.

Rekabet kurumu çeşitli araştırmalar ve çalışmalar sonucu faiz lobisi kuran ve


vatandaşları zarara uğratan bankaları takibe almıştır. Yapılan çalışmalar sonucu
kartel uyguladığı tespit edilen bu bankaları belirlemiştir. 21.08.2007 tarihi ile
22.09.2011 tarihleri arasında bu 12 bankanın kredi oranlarını bilerek ve
isteyerek maniple ettikleri gerekçesiyle, ilgili bankalara 1 milyar 117 milyon Türk
Lirası idari para cezası kesmiştir.

Bankalar Rekabet Kurumu’nun verdiği kararı ve cezayı hukuka aykırı olması


gerekçesiyle dava etmişlerdir. Açılan dava Ankara 2. İdare Mahkemesinde
görülmüş ve İdare Mahkemesi bankaların talebini reddetmiştir. Yani bankaları
mahkeme haksız görmüştür. Bankalar kararı bu seferde temyiz incelemesi için
Danıştay’a göndermiş olsalar da Danıştay da bankaları haksız bulmuş ve kararı
onamıştır. Bu aşamadan sonra hukuki olarak 12 bankanın ilgili tarihler arasında
(21.08.2007 – 22.09.2011) kartel oluşturdukları yargı kararı ile kesinleşmiştir.

Konuya ilişkin olarak Batur Yeni Bölükbaşı Avukatlık Ortaklığı kurucularından


Avukat Mustafa Kemal Batur şu açıklamalarda bulundu;

“Kartelcilik ülkemizde birçok alanda kapalı kapılar arkasında planlanan ve


uygulanan hukuksuz bir kazanç sistemidir. Burada mağdur olan tek kişi
müşterilerdir. Bankaların kartel oluşturmasındaki esas maksat, bankalardan
kredi kullanacak şahısların, şirketlerin, kamu kurumlarının kredi oranlarını
yükselterek, kredi kullananlara daha fazla meblağlarda faiz ödetmektir.

Kısacası amaç, vatandaşa daha fazla maliyet çıkarmak ve vatandaşa fahiş


rakamlarla hizmet sağlamaktır. Yine bir diğer maksat ise mevduat hesaplarında
parası bulunan vatandaşlara daha az faiz oranı üzerinden düşük faiz vermek ve
müşterileri yine zarara uğratarak haksız kazançlar sağlamaktır.
Dikkatlerden kaçmaması gereken bir husus ise kamuya ait bankaların da ilgili
kartele karışmış olmasıdır. Özel bankaların yanında devlet bankalarının da
kartele dahil olmaları durumun ne derece vahim ve ciddi olduğunu
göstermektedir. Bu durum tüketiciler ve diğer banka müşterilerinin bankalara
olan güvenini tamamı ile ortadan kaldırmıştır.

Rekabet Kurulu tarafından yapılan açıklamada ilgili bankaların konut


kredilerinde artı eksi 0.15 puanlık bir artırıma gidildiğini, ihtiyaç kredilerin artı
eksi 0.10 puanlık bir artırıma gidildiğini, taşıt kredilerinde artı eksi 0,5-0.20 temel
aralığında faiz arttırıcı kartel uygulamasına gidildiğini tespit etmiştir. Söz konusu
kartel faizi mağdurları bankanın müşterisi olan tüketiciler, tacirler ve kamu
kurumlarıdır. Yani tüketici konumundaki bireysel müşteriler ile ticaretle uğraşan
kişiler açılacak olan davanın tarafı olabileceklerdir. Biz bu süreçte kredi kullanım
sayısını tespit ettik. 2007-2011 arasında 1 milyon 600 bin konut kredisi
kullanılmış. 30 milyon civarında ise tüketici kredisi ve 1 milyon civarında taşıt
kredisi kullanılmış. Bu da demek oluyor ki milyonlarca dava ile vatandaş
cebinden haksız olarak alınan paranın peşine düşecektir.” Batur ayrıca, “Bu
süreçte açtığımız dava sayısı bize ulaşan sayısı ile daha da artmaktadır. Biz
burada vatandaşın yanında ve kartelin karşısında durma kararlılığı ile gereken
her adımı atmaktayız. Müvekkillerimizin cebinden haksız olarak alınan her
kuruşun peşindeyiz.” dedi.

Tüketiciler için Tüketici Mahkemeleri, tacirler yani şirketler için Ticaret


mahkemeleri görevlidir. Burada önemli olan bir diğer husus ise uğratılan
zararın 3 katına kadar tazminat ve bedele hükmedilebilecektir. Bu da mağdur
edilen vatandaşa hukukun tanıdığı büyük bir haktır ve sonuna kadar
kullanılacaktır.

Kartel sistemine dair örnek bir hesap ve tazminat tablosu:

200.000 TL kredi kullanan bir konut kredi kullanıcısı 120 aylık kredi kullanımı
sonunda, uğramış olduğu zararın 3 katı kadar bir tazminatı almaya kalktığında
yaklaşık olarak 76-77 bin TL civarında tazminat hakkı kazanacak olup,
örneklendirecek olursak alınacak fayda kredi kullanıcısına azımsanmayacak
derecede olacaktır. Ayrıca kişinin halen ilgili bankanın kredi müşterisi
olması, kartel tazminatını talep etmesine engel teşkil etmemekle birlikte ilgili
kredi kullanıcıları da geçmiş kredi kullanıcıları gibi işbu davayı açabilirler.
07.10.2016

You might also like