Professional Documents
Culture Documents
postmodern kOitOr
~tall~malannm ~t6kO~OnOn neler
getirece~ine i~aret etmekle
kalm1yor, 'kuram1n oiOmO'nOn
ard1ndan uzun y1llar ya~ayacak
kuramm parlak bir orne~ini de
sunuyor."
Terry Eagleton
C:eviren:
Uygar Abaci
IIJ~
LITERA TOR Y AYINLARI: 120
KURAMDAN SONRA
Terry Eagleton
ISBN: 975-04-0278-2
Giri§ Notu lX
1. Amnezi Siyaseti 1
2. Kuramm Yiikseli§i ve Dii§ii§ii 23
3. Postmodernizme Giden Yol 41
4. Kay1plar ve Kazan~lar 75
5. Hakikat, Erdem ve NesneHik 105
6. Ahlak 143
7. Devrim, T emeller ve Fundamentalistler 177
8. blum, Kotiiliik ve Yokluk 213
Dizin 229
GlRl~NOTU
T. E.
Dublin
1
AMNEZi SKYASETi
KURAMIN YOKSELI~I
VEDO~O~O
• Perry Anderson, /11 the Tracks of Historical Materialism, Londra, 1983, s. 91.
Postmodemizme Giden Yol 53
• Omegin bkz. Richard Rorty, Contingency, Irony, and Solidarity, Cambridge, 1989,
ve Stanley Fish, Doing What Comes Naturally, Oxford, 1989.
56 Kuramdan Sonra
Yine, her iki donem de, tinsel a~mh!tm ~a!t1yd1. Dil ve sa-
natsal form gibi, erkekler ve kadmlar da, kendileri hakkm-
daki hakikati, bir s1mra zorland1klannda a~I!ta ~Ikaracaklar
di. Her ~eyi elde etmeye bu kadar yakla~m1~ken, talepleriniz-
den biri neden her ~eyi istemek olmasm ki? Neden modas1
ge~mi~ formlara taviz verip, yeni §arabi eski ~i~elere doldur-
mayi surduresiniz? Bu, salt yeni du~unceler geli~tirmek me-
selesi de!tildi; du~unu~ bi~imimizin ~er~eveleri kmlmah ve
yeniden bi~imlendirilmeliydi. Bu, salt yeni edebiyat ve felse-
fe tiretmek meselesi de de~ildi; butunuyle yeni bir yazma bi-
~imi icat edilmeliydi. Martin Heidegger, Theodor Adorno ve
Jacques Derrida gibi filozoflar, anlatmak istediklerini ancak
~iir ile felsefe arasmdaki s1mrlan kald1ran yeni edebi uslup-
lar olu~turarak ifade edebilirlerdi. Kavramlan kullanmaktan
ba~ka ~areniz yoktu ama aym zamanda, onlann s1mrlarma
dayanmak, kapsamlanm gostermek ve onlan i~lerinden pat-
lamak zorundaydmtz da; bu, modernist ironinin bir tur e~i
tiydi. Siyasal anlamda konu~mak gerekirse, salt ~iddet ve so-
muruden uzak durmakla kalmayacak, fiziksel ve ahlaki ola-
rak da bunlan uygulamaya elveri~li olmayacak yeni bir in-
san tipi olu~turmamz gerekiyordu. Tum d.iinya felaketin tam
k1y1smda titriyor ve insanh~m olanaks1z arzulannm onu a~a
!tiya suriikleyece~ine inamyordu. Ge~mi~in telafisi yoktu,
ebediyet ~imdiydi ve gelecek biraz once gelmi~ti.
lki donemin do!turdu~u du~unce zenginli~ine kar~m, her
ikisi de insan akhna clair derin bir ~upheyi payla~1yordu.
Modernizm, en a!tir turunden bir Victoria rasyonalizmine,
yuzunu egzotik, ilkel, arkaik ve bilin~d1~1 olana donerek tep-
ki gostermi~ti. Hakikat, ta ba~usaklarda ve cinsel organlar-
da hissedilmeliydi, kafada de~il. Hayvansal· kendili~inden
lik, akla clair yap1labilecek en ileri deneydi. Tum oz~bilin~li
modernli~ine kar~m, bu, mit ve bat1l inan~la, kan ve kumla
dolu bir donemdi. Burada, o me~hur karanhk tannlar takm-
tlslyla D. H. Lawrence gibi bir figuru ornek verebiliriz. Ge~
mi~in, asia var olmam1~ olmas1yla utopyaya benzeyen bir
ge~mi~in, arkaik imgelerine bakarak geriye do~ru gelece~e
surukleni yord uk.
72 Kuramdan Sonra
KA YRPLAR VE KAZAN~LAR
• Britanya'da un!U bir bira markasmm y11lardu kullanmakta oldu~u, hafif musteh-
cen ~agn~1mlar i~eren reklam slogam. (C:::.N.)
Kayrplar ve Kazandar 91
• Mutlak hakikat kavramanln mi.ikemmel bir savunusu i~in, bkz. Paul O'Grady;
Relativizm, Chesham, Bucks, 2002, boL2, Aynca bkz. Bernard Williams, Tn1th and
Tndltfuluess, Princeton ve Oxford, s. 258.
108 Kuramdan Sonra
• Bkz. Bernard Williams, Ethics and the Limits of Philosophy, Cambridge, Mass.,
1985, s. 156.
Hakikal, Erdem vr Nrsndlik 113
MACBETH:
lnsana yak1~1r her ~eyi yapmaya haz1nm;
Fazlasma kalk1~an insan degildir.
LADY MACBETH:
i~i yapmaya ciirelin varken·insandm;
... Bu
0 anda oldugundan jazlasm1 olabilmek i.;:in,
Daha da bir insan olmaya haz1rdm.
• Bkz., John O'Neill, The Mar he!: Erhics, Knowledge and Politics, Londra, !998, bol.
I. Aynca bkz., Terry Eagleton, The Illusions of Postmodemism, Oxford, s. 97-104.
(Turk~esi i~in bkz., Poslmodernizmin Yanalsamalan, ~ev. Mehmet Ku~uk, Aynnn
Yaymlan)
124 Kuramdan Sonra
bir koz verir. Nasii satranr; oynamak bir ruh halinden ibaret
degilse, mutluluk da salt bir ruh haliyle tammlanamaz. In-
sanlar durumlanndan memnun olabilirler; ama mesela, ken-
di hayatlanm belirlemekte aktif rol oynamaktan ahkonulu-
yorlarsa, Aristo'nun gozi.inde gerr;ekten tatmin olmu~ sayll-
mazlar. Aristo'ya gore erdem bir ti.ir mi.ikemmelliktir ve ko-
leler hazen kendilerini r;ok iyi hissetseler dahi, insan olmak-
ta nas1l mi.ikemmelle~ilecegine clair ornek te~kil etmezler.
Oyle olsalard1, onlan azat etmeye hit; yana~mazd1k. Nesnel-
lik, birr;ok ba~ka ~eyin yamnda, siyasal bir olayd1r da: Ken-
dimizi iyi hissediyor oldugumuz si.irece her ~eyin yolunda
olacagm1 di.i~i.inenlerin gori.i~lerini r;i.iri.it~enin yollanmn var
olmas1 meselesidir nesnellik. Tatil kamp1 zihniyetinin bir
ele~tirisidir de. Ya da Bertolt Brecht'in daha az nazikr;e ifa-
de ettigi gibi, "kalplerini lSltmak isteyen pislikler"in bir ele~
tirisidir. Hir;bir maddi temeliniz yokken kendinizi iyi hisset-
meniz, kendinize haks1zhk etmektir.
Fakat, nesnellik ve etik arasmda bundan daha da derin
bir ili~ki vard1r. Nesnellik, otekilerin ihtiyar;lanna kar~1 ben-
liksiz bir ar;1khk anlamma da gelebilir; ki bu sevgiye r;ok ya-
km bir kavramd1r. Ki~isel r;1kar ve kanaatlerin degil, egoiz-
min z1dd1d1r. Otekilerin durumunu gerr;ekte oldugu gibi
gormeye r;ah~mak, onlan umursuyor olmamn on ko~uludur.
Bu, bir durumun yalmzca tek bir tarifi oldugunu soylemek
degildir. "Bir kitap yazma"nm, ~u an yapt1g1m i~in dogru
bir tarifi oldugunu soylemek, ba~ka bir ~ekilde tarif edileme-
yecegini soylemek degildir. Her neyse; as1l mesele, birilerini
gerr;ekten umursuyor olmamn, o insanlann durumlanm ol-
dugu gibi gormeyi engelleyen degil, tam tersine mi.imki.in kl-
lan bir ~ey olmas1dtr. "A~km gozi.i kordi.ir" deyi~inin aksine,
a~k radikal bir kabullenme gerektirdigi ir;in, otekileri olduk-
lan gibi gormemizi saglar.
Ba~ka birileri ir;in kayg1 duyuyor olmak, onlar ir;in yok-
luk bir;iminde var olmak, kendini ihmal eden ti.irden bir du-
yarhhk halinde var olmak demektir. Kendini ihmal etmek
ir;in gerekli ozgi.iveni veren ~ey, bu duyarhhgm kar~1hgmda
oteki taraftan gelmesi olas1 sevgi veya gi.ivendir; bu kar~1h-
Hahihar, Erdem ve Nesnellih 135
lan saptamak ~ogunlukla zor bir siire«; oldugu i«;in, bir tiir
ahlaki deger de i~ermek zorundadtr. Bilgi oyle bir disipline
edilmeli, oyle bir sagduyulu, titiz, oz ele~tirel, se«;ici hale ge-
tirilmelidir ki, erdem sahibi olmayan hi~ kimse yuvarlak
bugday kurtlanmn biiyiik tarihini yazamasm ya da «;arp1c1
bir bilimsel bulu~la ortaya ~tkamasm. Kendi kendisine nasll
olup da dogru diiriist bir insan olmadan iyi bir mantlk«;t ola-
bildigini sorarken, Ludwig Wittgenstein'm aktmdaki ~ey
belki de buydu. Otekilerle diyaloga, onlan dinleneye, onlar-
la diiriist«;e tartt~maya ve hakstz oldugu zama·t bunu kabul
etmeye a«;1k olmayan hi«; kimse, diinyayt ara~ umakt< ger-
«;ek bir yol katedemez. ,_
Otekilerin durumunu ger«;ekte oldugu gibi gormek, duy-
gusalc1hgm (sentimetalism) ztdd1d1r. Duygusalethk, diinyay1
iyi niyetle boyanm1~ bir ~ekilde goriirken, bencillik diinyayt
kendi kotii niyetiyle boyar. Diinyay1 egonun hayali bir ayna-
st olarak goren bu ben-merkezciligin tersi, modern kuramm
"gayn-merkezci" dedigi ya da daha geleneksel olarak «;lkar-
stzhk (disinterestedness) diye bilinen ~eydir. Bugiinlerde kiil-
tiirel sol tarafmdan, diizmece bir tarafstzhgt ~agn~t1rd1g1 ge-
rek«;esiyle neredeyse evrensel olarak hor goriilen bir kavram
olan «;1kamzhk, on sekizinci yiizytlda, «;tkarlann degil, ki~i
sel-«;lkann tersi olarak ortaya «;tkt1. Hobbes«;u ve miilkiyet«;i
bireycilere kar~t kullamlmaya haz1r bir silaht1. \=lkarstzhk,
diinyaya ulu bir Olimpos yiiksekliginden bakmak degildir;
bir tiir sevecenlik ve yolda~hk duygusudur. Bir ba~kasmm
deneyimini, hayal giiciinii kullanarak hissetmeye «;ah~mak,
kendini dii~iinmeden onlann keyif ve tstuaplanm payla~
mak anlamma gelir. • George Eliot, bu ahlaki ~izginin on
dokuzuncu yiizy1ldaki biiyiik miras«;tlanndan biridir. Bu
baglamda, ahlaki olanla estetik olan stkt s1k1ya ili~kilidir.
Bu, kendimize ait «;1karlanmtz olmad1g1 anlamma gelmez;
sadece kendi «;lkanmtzm, kendimizde degil ba~kalannda
• Michael Hardt ve Antonio Negri, Empire, Cambridge, Mass., 2000, s. 157; Ti.irk-
~e ~evirisi i~in
bkz., lmparalorluh, Ayrmtth Yay., ~ev. Abdullah Ytlmaz.
140 Kuramdan Sonra
l.
6
AHLAK
-• Bu giirii~iin ~ok tipik bir iirne~i, Fredric Jameson'm ~ah~masmdaki birka~ ben-
zer formiilasyondan biri alan ~u siizciiklerde ifadesini bulur: " ... etik, hangi giirii-
niimii ahrsa a Ism, kendisinden daha siyasal ve diyalektik bir perspektifin karma~1k
ve ikircimli yarg1lanm iyice anla~llmaz hale getirmek ve ozellikle bunlarm yerine
ikili bir mitin basitle~tirilmi~ bi~imlerini ge~irmek iste~inin bir i~areti olarak alma-
bilir" (Fables of Agression, Berkeley ve Los Angeles, 1979, s. 56). Jameson, tiim eti-
~in siyasetin ikamesi olabilece~ine inanma yanh~ma dii~mekle kalmaz; aynca ha-
tah bir ~ekilde, eti~in, her zaman, iyiye kar~1 kiitiiden olu~an katl bir ikilik mesele-
si oldu~unu varsayar. Bu, a~m basit oldu~u samlan bir fenomenin a~m basitle~ti
rilmi~ bir a~lklamasldlr.
Ahlah 147
• Bu erik anlay1~mm bir a~1klamas1 i~in, bkz. Terry Eagleron, "Dt:wnsrrucrion and
Human Righfsn, Barbara Johnson (der.), Freedom and lnlerprelalion, New York,
1993.
Ahlah 157
• Alan Badiou'ni.in, biyolojik olam, etigin ger,.ek etki alam olarak gormemesi, 'i'O-
gunlukla mi.istehcen unsurlar i'i'eren 'i'ah~mas1mn tartl~maya ac;1k noktalanndan bi-
ridir, Ethics: An Essay on the Understanding of Evil, Londra ve New York, 2001.
•• Alasdair Macintyre, Dependent Rational Animals, Londra, 1998, s. 8.
Ahlah 159
• a.g.e., p. 49.
Ahfah 161
kim olacaktr ki? Daha ifOk bir dili olmak gibidir. Bir dili ol-
mak, daha once gordiigiimiiz iizere, bir tankm ya da bir ha-
pishanenin iifinde kapah kalmak gibi degildir; bir diinyamn
ortasmda varolma biifimidir. Bir dilin "i!ferisinde" olmak,
size aifrlmr~ bir diinyamn olmasr demektir, yani aym zaman-
da onun "dr~ansmda" olmaktrr da. Aym ~ey insan bedeni
i!fin de dogrudur. Bir bedeni olmak, diinyada etkin bir yer
alma bi!fimidir, ondan yahtrlmr~ bir varolma bi!fimi degil.
Etimden srynlabilseydim, ~eyleri daha iyi etkiyebilirdim di-
ye yakmmak abestir. Bu, eger konu~ma denen ~u kaba, bi-
ifimsiz ~ey araya girmeseydi, seninle daha iyi konu~abilirdim
demek gibidir. \<
; Theodor Adorno, Minima Moralia, Londra, 1974, s. 156. (Ti.irk'<e '<evirisi i'<in
bkz., Minima Moralta, Metis Yaymlan, 1998, '<ev: Ahmet Dogukan, Orhan Ko .. ak.)
Dtvrim, Tcmcllcr vc Fundamtnlalislltr 179
( 4. PERDE, 6. SAHNE)
(:ml~1pla~ bi~areler,
her ~imseniz,
Bu acrmaszzfzrllnamn sellerine go gus gerenler,
Ba~lanmz• so~aca~ bir damm1z olmadan,
Bir deri bir ~emi~ ~alm1~ bedenlerinizle,
Lime lime olmu~ pa~avra giysilerinizle,
NasJI ~oruyabiliyorsunuz ~endinizi bOyle havalardan?
Tuhaf ~ey, ben bunlan hi~ du~unmemi~tim ~imdiye ~adar!
Ey dunyanm yuce ve gu~lu ~i~ileri,
l~te size ~ayJts•zyure~lerinizi iyile~tirmenin ilaCJ:
Bu zavalhlann ~e~ti~lerini siz de ~e~in ~i,
Ihti ya~lanmzdan jazlas1n1 onlara verip,
Tannlann ashnda daha adil oldu~lanm gosterebilesiniz.
A 51,66, 70,78,94
Baudrillard, Jean, 51
Adorno, Theodor, 31, 71, 78, Beckett, Samuel, 58, 66
94, 178, 215 Benjamin, Walter, 31, 94, 184
agnostisizm, 155,171, 190, Bentham, Jeremy, 166
191,210 Berkeley, George, 146, 213
ahmlama kuram1, 54 Best, George, 16, 117, 118
Althusser, Louis, 1, 2, 34, 35, Blake, William, 14, 180
38 Bloch, Ernst, 31
anar§izm, anar§ist, 17, 20, 45, Bourdieu, Pierre, 1, 35
97, 146, 215, 220 Brecht, Bertolt, 18, 47, 66, 88,
Anderson, Perry, 16, 17, 52, 72 94, 134
Anglo-Sakson, 86 . Burke, Edmund, 154
anti-kolonyal, anti-kolonyalist, Bush, George, 163, 164
9, 11, 12, 22, 32, 46, 47, Byron, 91
70
anti-Ozcti, 120, 122, 123, 124, c-e;
197, 198
anti-Semitizm, anti-Semitik, 28, Carlyle, Thomas, 83
149, 153 Celan, Paul, 80
Aquinas, Thomas, 79, 111 Cixous, Helene, 1
Archer, Jeffrey, 4, 102 Coleridge, Samuel Taylor, 77
Arendt, Hannah, 221 Condorcet, Marquis de, 33
Arnold, Matthew, 83, 157 Connolly, James, 33
ateizm, ateistler, 178, 180, 182 Conrad, Joseph, 94, 220
Augustine, St., 193
Austen, Jane, 4 D
Aydmlanma, 33, 112, 125, 159
Darwin, Charles, 82
B Davidson, Donald, 66
Dawkins, Richard, 180
Badiou, Alain, 158, 177 Derrida, Jacques, 1, 2, 15, 35,
Barthes, Roland, 1, 2, 34, 37, 51,66,71,77,94, 156,
230 Kuramdan Sonra
S-~ W
Said, Edward, 1, 10 Waugh, Evelyn, 92, 93
Sartre, Jean-Paul, 31, 36, 82 Wilde, Oscar, 14,40, 45
Saussure, Ferdinand de, 2 Williams, Bernard, 1, 107, 112
Schleiermacher, Friedrich, 23, Williams, Raymond, 1, 35, 83,
24 139
Schoenberg, 66 Wittgeenstein, Ludwig, 133, 36,
Schopeahauer, 182, 215 194, 195, 196,210,214,
Seebakl, W.G., 192 224
semiyotik, 34, 88
Shakespeare, William, 48, 76,
140, 150, 185,221 y
Sontag, Susan, 83
lsOsyalizm, sosyalist, 1, 9, 12, yaplsalclhk, 2, 29, 88
20, 32, 39, 42, 44, 45, 47, Yeats, W.B., 45, 167, 185
51, 53, 121, 125, 129, Yeni-Hegelcilik, 44
152, 162,164,168,17~ Young, Robert J.C., 32
174, 176, 180
Spinoza, 198
Stalin, Joseph, 9, 10, 37
Stern, Laurence, 225
Stirner, Max, 215
Streisand, Barbra, 55
T
Taylor, A.J.P., 77, 205
Thatcher, Margaret, 43
Thomas, Edward, 79, 83, 91,
111, 214
Tolstoy, 33
U-0
ulus devlet, 11, 22, 68, 70
O'fi=Uncti Dtinya, 9, 10, 11, 13,
25, 33,44
v
Voltaire, 82
Manchester Oniversitesi'nde
KOitOr Kuram1 ProfesorO'dOr.
Edebiyat Kuram1 kitab1 neredeyse
tom dOnya Oniversitelerinde ders
kitab1 olarak okutulmaktad1r.
Kuramsal bin;ok ~al1~masmm
d1~mda, yazd1~1 oyunlar,
senaryolar da ilgi uyand1rm1~t1r.