Professional Documents
Culture Documents
ORTADOĞU'DA
IRK VE KÖLELİK
Tarihsel Araştırma
İngilizce’den Çeviren
Enver Günsel
BERNARD LEWIS
ÖNSÖZ / 7
1. Kölelik / 11
2. İ r k / 41
3. Arabistan’da İslam / 53
4. Önyargı ve Dindarlık, Edebiyat ve Hukuk / 6 5
5. Fetihler ve Kölelik / 85
6. Etnolojide Riskler / 95
7. Afrika’nın Keşfi / 109
8. Siyah ve Beyaz / 119
9. Silahlı Kuvvetlerde Köleler / 139
10. On Dokuzuncu Yüzyıl ve Sonrası / 159
11. Kaldırma, İptal / 171
12. Eşitlik ve Evlilik / 185
13. İmaj ve Klişe / 199
14. Mit ve Gerçek / 2 1 3
Belgeler / 2 1 9
R e sim le r/271
Resim Kaynakları / 2 9 7
ÖNSÖZ
Princeton, N. J.
B. L.
Ağustos 1989
DİPNOT
1 Hassas bir konuya doğru ve dürüstçe bir yaklaşımla ilgili nadir bir ör
nek isterseniz, Samir M. Zoghby’nin “Blacks and Arabs: Pası and pre
sem ,” adlı eserine bakınız (bak. Current B ibliography on African Affa-
irs 3, n o .5, Mayıs 1 9 7 0 ) s. 5-22.
BİRİNCİ BÖLÜM
KÖLELİK
DİPNOTLAR
33 Bak. David Ayalon, “The plague and its effects on the Mamluk Army,”
Journal o f the Royal Asiatic Society ( 19 4 6 ), s. 6 7 -7 3 : Michael W . Dols,
The Black Deathin the M iddle East (Princeton, NJ 1 9 7 7 ), s. 178f.,
185ff. On dokuzuncu yüzyıl tanımlaması için bak. Yukanda s. 84.
W İslam dünyasında harem ağalan için bak. £72, s. v. “Khaşi" (Ch. Pellat
[klasik], ve C. Orhonlu [Osmanlı]; David Ayalon, “On the eunuchs in
İslam, “Jerusalem Studies in Arabic and İslam 1 (1 9 7 9 ), s. 6 7 -1 2 4 ; ay
nı, “The eunuchs in the Mamluk sultanate,” Studies in M em ory o f
Gaston Wiet, ed. M. Ayalin (Kudüs, 1 9 7 7 ), s. 2 6 7 -9 5 . 19. ve 2 0 . yüz
yıllar için bak. Ehud R. Toledano, “The Imperial eunichs of İstanbul;
from Africa to the heart of İslam," M iddle Eastem Studies 2 0 (1 9 8 4 ),
s. 3 7 9 -9 0 ; Gordon, Slavery, s. 9 1 -9 8 . Eski dönem harem ağaları için
bak. Hopkins, C onquerors and Slaves, s. 1 7 2 -9 6 .
Kral’ın çok güzel olan kansı hepsini alıp havuz başına götür
müş, orada hepsi soyunarak oturmuşlardır. Kraliçe orada, “Ey Me
sut!” diye seslenir ve bir zenci köle gelip ona sanlır. Diğer kadınlar
ve zenci köleler de aynı şeyi yaparlar ve hepsi gülüp eğlenirler.9
DİPNOTLAR
DİPNOTLAR12
Sen Kulayb’dan değil misin, annen bir dişi koyun değil mi?
Şişko koyunlar senin hem gururun, hem de utancın.9
Allah buyurmuştur ki, bir zenci kadın piçi olsa bile, en din
dar kişi en soylu kişidir34 ve peygamber çocuğu bile olsa, günah
kar ve inancı olmayan kişi en aşağı düzeydedir.35
DİPNOTLAR
6 Bu satırın çevirisi pek az açıklanmıştır. Şair burada kök olan z-l-m ’nin
iki anlamıyla oynamıştır, bunlardan biri siyahlığı diğeri ise zulüm ya
dâ kötülüğü anımsatır.
9 Hikaye ve şiir için bak. Jahiz, “Fakhr al-Südan,” Rasa’il, ed. Abd al-Sa-
lam Muhammad Harun, cilt 1 (Kahire, 1 9 6 5 ), s. 1 8 2 -8 5 ; Almanca çe
virisi O. Rescher, Orientalische Miszellen, cilt 2 (İstanbul, 1 9 2 6 ), s.
1 4 9 -5 1 . Jahiz uygun hakaretlere dayanan benzer bir hikaye anlatır ki
bunda Jarir ve Sunayh İbn Rabah’ın adları geçer. Bak. Badavvi, Al-
Shuara, s. 1 2 3 -2 5 ; J. O. Hunvvick, “BlackAfricans in the Islamic
world,” Tarikh 5, no.4 (1 9 7 8 ), s. 3 5 -3 6 .
IH Jahiz’in Tria opuscula, auctore al-Djahiz\ ilk defa G. Van Vloten tara
fından yayınlandı (Leiden, 1 9 0 3 ), s 5 8 -8 5 ; Jahiz’in Rasa’il al-Jahif\
Abd al-Salam Muhammad Harun tarafından yeniden edit edildi, cilt 1
(Kahera, 1 3 8 5 /1 9 6 5 ), s. 1 7 3 -2 2 6 ; Almanca çevirisi Rescher, Orienta-
lische Miszellen, cilt 2, s. 1 4 6 -8 6 ; cf Pellat, Life and Works o f Jahiz, s.
195-98; özet İngilizce çeviri B. Lewis, İslam from the Prophet M u
hammad to the Capture o f Constantinople, cilt 2, Religion and Soci-
ety (New York, 1 9 7 4 ), s. 2 1 0 -1 6 . Zenc sözcüğü sadece Doğu Afrika
yerlilerini ifade eder -Etiyopya güneyi- ve daha genelde Bantu dili ko
nuşan Afrikalılar demektir. Bak. Yukarıda s. 50.
34 Kurana bir referans, XLIX: 13. Bak. Yukarıda s. 31. Mishnaic kuralına
göre bilgili bir piç, bilgisiz din adamından üstündür. (Horayoth 13a;
The Babylonian Talmud, S ed er Nashim, ed. I. Epstein, çev. Israel W.
Slotki, cilt 4 [Londra, 1935], s. 99).
35 lbn Hazm, Jabharat A nsab al-Arab, ed. E. Levi-Provencal (Kahire,
1948), s. 1. Aynı yazar bir yazısında okuru hiç kuşkusuz hayal ürünü
bir örnekle uyarır: “Bütün Müslümanların kralı olsan bile tenasül
uzuvları açıkta ve cahil, sefil bir adam olan Sudan kralının senden da
ha büyük bir krallığa sahip olduğunu bilmelisin.” ( Kitab al-Akhlaq
wa’l-siyar, ed. ve Fransızcaya çeviren Nada Tomiche iBeyrut, 1961],
Arapça metin s. 67, çev. s. 86, G. Von Grunebaum, Ders İslam in Mit-
lelalter IZürih-Stuttgart, 1963], s. 536-37). lbn Hazm Yahudilere de
aldırmazdı. Onun Yahudi karşıtı tutumu E. Garcia Gomez tarafından
incelendi, “Polemica religiosa entre lbn Hazım y lbn al-Nagrila." Al-
Andalus 4 (1936), s. 1-28, ve diğer benzer malzemeler M. Perlmann
tarafından, “Eleventh century ÜAndalusian authors on the Jews of
Granada,” Processings o f the American A cadem y for Jew ish Research
18 (1949), s. 269ff, 280-84. Arapça metin 1380/1960’ta Kahire’de Dr.
İhsan Abbas tarafından basıldı (Al-Radd ala lbn Naghrila al-Yahudi
wa-rasa’il ukhra). lbn Hazm’ın Yahudilere karşı tutumu dinseldir ama
belirgin ırksal tonları vardır.
36 Rotter, Die Stellung des Ngers, s. 103, Goldziher, M uham m edanische
Studien, ciltl, s. 74 ( Müslim Studies, cilt l,s. 75).
9
“Nafi İbn Jubayr İbn Mu’tim namaz kılarken bir m evlahm arka
sında durdu. Cemaat ona bunu neden yaptığını sorunca, “Onun ar
kasında namaz kılarak Allah’a tevazu göstermek istedim.” dedi.
Nafi ibn Jubayr geçen bir cenaze görünce onun kim olduğunu
sorar, “O bir Kureyşli.” derlerse, “Allah rahmet eylesin, yakmlanna
sabır versin!” derdi. Ama cenazenin bir mevla olduğunu öğrenirse,
“Bu kişi, istediğini alan, istediğini geride bırakan Allah’ın malı.”
diye konuşurdu.
O dönemde insanlar namazı bozan üç şeyin bir eşek, bir kö
pek ve bir mevla olduğunu söylerlerdi. Mevla’nın baba ve ata adı
olmaz (Ebu ve ekleri gibi) o sadece kendi adı ve soyadıyla anılır
dı. İnsanlar onlarla yan yana yürümez, toplu halde giderken on
ları öne çıkarmazdı. Toplu bir yemekte bulunan bir mevla ayakta
durur, eğer yaşı ya da bilgisi ile yemeği hak ediyorsa onu herkes
ten ayrı, Arap olmadığı anlaşılsın diye masanın sonuna, görülebi
leceği bir yere oturturlardı.
Bir cenaze töreninde bir tek ve genç, tecrübesiz bir Arap bile
olsa bir mevla dua edemezdi. Bir mevla kızma evlenmek için talip
olan bir erkek onu babasından ya da ağabeyinden değil, efendisin
den isteyebilirdi ancak. Baba ya da ağabey kızı damada efendiden
habersiz olarak verirlerse evlilik geçersiz olur, zina sayılırdı.
Rivayete göre Halife Uthman İbn Affan’ın m evla sı Humran,
Irak valisi Abdullah İbn Amir’in yanında, dindarlığı ve alçak gö
nüllü olmasıyla tanınan Amir İbn ‘Abd el-Qays’la konuştu ve
onu halifeye hakaret etmekle suçladı. Amir bunu reddedince
Humran, “Allah senin gibileri aramızda çoğaltmasın!” dedi. Buna
karşılık olarak Amir de, “Allah senin gibileri de aramızdan eksik
etmesin!” diye cevap verdi.
A m ire, “Seni suçlayan adamı böyle mi ödüllendiriyorsun?”
diye sorduklarında da onlara, “Evet, çünkü onlar yollarımızı sü
pürüyor, çizmelerimizi yapıyor ve elbise kumaşlarımızı dokuyor
lar!” diye cevap verdi.
Sedire uzanmış olan Abdullah İbn Amir doğruldu ve “Senin
dindar ve bilgilidir adam olduğunu biliyorum, ama bunları bil
diğinden haberim yoktu.” deyince Amir ona, “Bildiğimi sandı
ğından çok daha fazla şey biliyorum ben!” dedi.3
DİPNOT
4 Maslanıa’nın babası Halife Abd al-Malik’ti, annesi ise bir köle kadındı.
Onun kariyeri ve reddedilmesiyle ilgili bilgiler için bak. E li, s. v. (H.
Lammens); Francesco Gabrieli, “L’Eroe Omayyade Maslamah lbn ‘Abd
al-Malik,” Rendiconti della classe di Scienze morali, striche e filologic-
he (Accademia Nazionale dei Lincei), ser. 8 , cilt 5/1-2 (1 9 5 0 ), s. 2 2 -3 9 .
Bir Iraklı Arap yazar da kendi ülkesi ve halkı için aynı tarzda ve
902-3’te şöyle yazdı:
Akıllı bir adam şöyle dedi: Irak halkı zeki, övgüye layık, den
geli ve her sanat kolunda başarılı, yetenekli olan insanlar, tüm
uzuvları yerli yerinde, espri yetenekleri var, ten renkleri de en
uygun olan açık kahverengi. Onlar ana rahminde mükemmel ge
lişiyorlar. Slav kadınlarının ya da benzerlerinin doğurduğu gibi
soluk renkli ya da berbat görünüşlü bebekler doğurmuyorlar,
ana rahminde yeterince kalıyor, kavrulmadan, kokmadan, zenci
ler, Habeşler ya da onlara benzeyen diğer siyahiler gibi doğmu
yorlar. İraklılar ne az pişmiş hamur, ne de kabuğu yanmış ek
mek, ikisinin tam ortası insanlar.13
1 Yabancılarla ilgili Arapça terimler için bak. Bernard Lewis, The Politi-
cam Language o f İslam (Chicago, 1988), s. 118, n. 5.
DİPNOTLAR
DİPNOTLAR
21 E12, s. v. “Abd" (R. Brunschvig), s. 32a; Rotter, Die Stellung des Ne-
gers, s. 44f, 49ff.
DİPNOTLAR
Habeşlere gelince,
DİPNOTLAR
3 Bak. Alah Fisher, The Crimean Tatars (Stanford, 1978), s. 15-16, 26-
29, 42; aynı, The Russian A nnexation o f th e Crim ea, 1 7 7 2 - 1 7 8 3
(Cambridge, 1970), s. 19-21.
Ettore Rosse, Storia di Tripoli e dalla Tripolitania della conquista ara
ba al 1911 (Romla, 1968), s. 316-19 (genelde İtalyan konsolosluk ra
porlarına dayanır). Bazı baskınlarda çok fazla esir alınır ve köle fiyat
ları düşerdi. 1878’de Çad Gölü güneyinde Bagirmi köle pazannda
yaşlı bir adam iki, üç dolara, genç ya da yaşlı bir kadın beş dolara sa
tılıyordu. Altı, sekiz yaşları arasında bir çocuk bir gömlekle (75 sent
değerinde) takas edilebilirdi. Bak. Fisher ve Fisher, Slavery and M üs
lim Society in Africa, s. 165. Osmanlıda Afrikalı köleler için bak. Ric-
hard Pankhurst, “Ethiopian and other African slaves in Greece during
the Ottoman Occupation.” Slavery a n d Abolition 1 (1980), s. 339-44.
Girit’e 1834’te giden bir İngiliz, hemen her evde köle olduğunu yazdı,
“İşçi fiyatları çok pahalı, bazı işler için işçi bulmak olanaksız gibi,
Khania ve Megalo-Kastron pazarlarında iğdiş edilmiş boğalarla insan
lar beraber satılıyor ve bunların çoğu Bingazi’den geliyor.” (Pank
hurst, “Ethiopian and other African slaves,” s. 341, Robert Pashley,
Travels in Crete, cilt 2 [Cambridge ve Londra, 1837), s. 104. Pank
hurst bu konuda başka kaynaklar da verir.
5 Bak. aşağıda s. 161ff.
6 Enver Paşa, Um Tripolis (Münih, 1918), s. 90. Bu referans için Mic-
hel Le Gall’a teşekkürler.
7 Bak. Lewis Hertslet belgeleri, ed. A Com plete Collection o f the Treati-
es and Conventions and Reciprocal Regulations, at Presem Subsisting
betw een Great Britain and F o reign Povvers, ete., cilt 10 (Londra,
1859), s. 1011-12, 1014-17, 1097-1100; cilt 11 (1861), s. 551-53.
8 Bak. C. Snouck Hurgronge, Mekka, cilt 2 (The Hague, 1888-89), s.
12-23, 132-37; tngilizce, C. Snouck Hurgronge, Mekka in tne Latter
Pornt o fN in eteen th Century (Londra, 1931), s. 10-20, 106-10; R. F.
Burton, Peronal Narrative o f a Pilgrimage to al-Madinah and Mecca
(Londra, 1924), cilt 1, s. 47, 49, 59-61; cilt 2, s. 12-13, 233, 251-52.
9 M. Kaya Bilgegil’den alıntı, Ziya Paşa üzerinde bir Araştırma, 2. baskı,
cilt 1 (Ankara, 1979), s. 399.
10 Rudolf C. Slatin, Slatin Paşa olarak bilinir, iki yıl Mahdi’nin esiriydi ve
köle ticaretini yazdı; kölelerin yakalanıp Mahdi başkenti Omdurman’a
getirilişi (Fire and Sw ord in the Sudan [Londra, 1897], s. 557ff.
11 Browne, Travels, s. 76. Bouze ya da buza (boza) bir içecektir.
12 E. W. Lane, A n A ccount o f the M anners and Customs o f the M odem
Egyptians, 5. baskı, cilt 1 (Londra, 1871), s. 168-69, 233-34.
17 Louis Frank, M emoires su r lea com m erce des N egres a u Kaire (Paris,
1802), s. 13-14; Gabriel Baer, Studies in the Social History o f M odem
Egypt (Chicago, 1969), p. 164.
Bir köle satılıp bir efendinin evine girdikten sonra genelde iyi
bakılıyor. Doğuda kölelik koşulları, daha önce Kuzey Amerika
ve Brezilya’da görülen koşullara hiç benzemiyor. Bir Müslüman
için köle bir aile bireyi gibi görülüyor ve ona nazik davranılıyor.
Köleye kötü davrananlar da var elbette ama bunlar azınlıkta kalı
yor ve ceza görüyorlar... Çalışma konusunda da kölelerden çok
fazla şey istenmiyor ama bir köle para kazanıp özgürlüğünü ka
zanmak istiyorsa çok çalışmak zorunda. Azat edilen kölelerden
çoğu efendilerinin yardımcısı ve hatta mirasçısı oluyor ve onun
işini devam ettiriyorlar. Cidde ve Mekke’de azat edilmiş pek çok
kölenin saygın işadamı olduğunu gördüm.
Bu durumda Doğu’da kölelik kurumu, karanlık yanlan da ol
masına rağmen, duygusal Tom A m canın Kulübesi hikayesindeki
koşulları içermiyor tabii.
DİPNOTLAR
DİPNOTLAR
B. Lewis burada Kuran ayeti olarak Ill:102’yi veriyor, fakat bu ayet Elma-
lılı Kuran mealinde şu şekilde: “Ey iman edenler, Allah’tan nasıl korkmak
gerekiyorsa öyle korkup gerektiği gibi sakının ve kesinlikle Müslüman
olarak can verin!" (Çevirmen notu)
Öyle bir gün gelecek ki bazı yüzler beyaz, bazıları siyah ola
cak. Yüzleri siyah olanlara gelince; iman ettikten sonra inançtan
geri mi döneceksiniz? O halde inançsız olmanın cezasını çekin.
Ama yüzleri beyaz olanlara gelince, onlar Allah’ın merhametine
sığınacak ve orada ikamet edeceklerdir.
DİPNOTLAR
t
ifumluluğu olarak, emperyalist atalarımızın talepleri kadar haksız
e saldırgan olan dünya ve kötülükleriyle ilgili sorumlulukların
zerinde ısrarla durarak.
DİPNOTLAR
Diller
Anlamasak bile Perslilerin, Hintlilerin, Türklerin, Slavların, En
dülüslülerin ve Zenclerin dillerini duymuşuzdur ama hiçbirinde
Arapçanın berraklığı yoktur... Sağlıklı düşünen, tutkularını dikkate
almayan ve herkese hakkını veren insanlar da bunu doğrularlar...
Bilgili, kültürlü, sağlıklı düşünen bir insan bu söylediğimi kabul et
mezse şaşarım.
Al-Jayhani’ye Cevap
Kitabında Arapları kötüleyen, onların Arap tavşanı (bir tür tarla
faresi), kertenkele ve yılan yediğini, birbirlerine saldırdığını, birbir
lerine çirkin şeyler yaptıklarını, insanlıktan çıkarak domuz gibi dav
randıklarını söyleyen al-Jayhani’ye şaşırdım.4 Ona göre, Arap kralı
na Sa ga n şa h ,5 yani köpeklerin kralı diyen Chosroes haklıydı... Al-
Jayhani, Persia’da yaşayan her Chosroes’un, Roma’da yaşayan her
Sezar’m... ve her Türk Hakanı’nm, çöle gelip aç susuz kaldığında,
yaşamak için bulduğu her şeyi yiyebileceğini ve her suyu içebilece
ğini hiç düşünmemiş olmalı. Eğer Anushirvan kendini Banu Asad
çölünde bulmuş olsaydı....Tiba kayalarına, Yabrin çöllerine, Habir
ovalarına gelmiş olsaydı, aç, susuz ve çıplak kalsaydı fare ve kerten
kele yemez miydi acaba? Deve idrarı ve kuyu suyu içmez miydi?
Bulduğu kaba şeyleri elbise diye giymez miydi? ... Böyle şeyler söy
lemek cehalettir, bunları tekrarlamak haksızlıktır, çünkü Araplar
çok iyi insanlardır.
Notlar
İ
amber, Yüce Allah inayetiyle onu azat ettim.” deyince, Hz. Pey-
amber, “Bunu yapmasaydın cehennemde yanardın.” dedi.
E
9 Ocak tarihli ve Köle Ticareti No. 1 yazımızla ilgili olarak Fas Sul-
inı’na yazdığımız mektuba cevap aldık ve bunun İngilizce versiyo-
Unu size takdim etmekten şeref duyuyorum. [Ek 1 ].
[Ek No. 2]
Soylu Prens Yüce Lort Fas Sultanı Mulai Abd Errachman Ben
Heesham’a vb. Britanya Kraliçesi’nin Temsilcisi ve Başkonsolos E.
W. A. Drummond Hay, saygılarımızla.
Majestelerine köle ticaretiyle ilgili olarak yazdığım mektuba
Majestelerinin verdiği 23 Doolhedja tarihli cevabi mektubunuzu al
dım ve şeref duydum efendimiz; fakat Majestelerinin mektubundaki
bazı satırlardan anladığım kadarıyla, Majeste Kraliçemizin orada h<»
lirtilen endişeleri çok net olarak anlaşılmamış gibi görünüyor.
Bu konuda bilgisi olan hükümetimiz köle ticaretinin İslam
yasası tarafından yasaklanmamış olduğunu müdriktir, bunu eski
tsrail kabile yasaları kadar iyi bilir, bunun yakın zamanlara kadar
herhangi bir Hıristiyan devleti tarafından da yasaklanmadığını iyi
biliyoruz.
Majesteleri bana olağandışı bir olay yaşandığı takdirde bildir
memi ve cevabı ona göre vereceklerini söylemişlerdi. Şimdi ben de
Majestelerine bu konudaki gelişmeleri mümkün olduğu kadar kısa
ve özlü olarak nakletmeye çalışacağım, son otuz dört yıldan beri kö
lelik ve köle ticareti insanlığın acı çektiği bir ayıbıdır, artık pek çok
din, mezhep ve ulus bunu reddetmektedir ve bazı devletler köle ti
caretimi kesin olarak yasaklamıştır.
İngiltere Hükümeti bu konuda ilk adımlarını atan ve İngiliz
vatandaşlarının köle ticareti yapmasını yasaklayan ülke olmaktan
gurur duymaktadır; tahminlere göre yılda yaklaşık 3 0 0 .0 0 0 köle
Afrika kıyılarında satılmaktadır, bunlar korkunç koşullarda deniz
den getirilmekte ve çeşitli ülkelerdeki köle pazarlarına gönderil
mektedir.
Hükümetimiz altı, yedi yıl önce imparatorluğun en uzak köşe
lerinde bile köle sahiplerine tazminat olarak yaklaşık yirmi milyon
'Sterlin ya da yaklaşık 100.000 dolar ödemiş, köle alışverişini yasak
lamış, yedi yüz elli binden fazla Ingiliz vatandaşını kölelikten kur-
(jtarmıştır. Sanırım Majesteleri İngiltere hükümetinin bu konudaki
Babalarını ve insanlık uğruna harcanan bu büyük paralan takdir
■decektir, bundan eminim. Kölelerin ve onların sahip olduğu top
rakların korunması için gösterilen çabalar çok büyüktür.
I İngiltere hükümetinin çıkarıp uygulamaya başladığı bu yasa-
Kan sonra, Ingiltere Tacı’na bağlı tüm topraklarda yaşayan vatan-
laşlar yasaklandığı halde köle ticaretine karıştıkları takdirde kor-
|knlık suçuyla yargılanacak, idam cezası bile alabileceklerdir. Köle
ticaretine kendisi karışmadığı halde para yatıran ya da başka yol
lardan yardım edenler de suç ortağı olarak kabul edilecek ve ağır
cezalar alacaklardır.
Ingiltere’nin yirmi altı yıldan fazla bir zaman önce başlattığı bu
çalışmalar, müttefiklerinin de desteğiyle Avrupa’nın en büyük sekiz
devletinin temsilcilerini Viyana Kongresi’nde bir araya getirmiş, kö
le ticaretinin insanlık dışı bir iş olduğuna karar verilmiş ve insanlığa
uzun süreden beri büyük zararlar veren bu uygulamanın kesin ola
rak yasaklanması kabul edilmiştir.
Daha sonra Avrupa’nın hemen tüm ülkeleri bu insani gayretlere
destek vermiş anlaşmaya imza koymuş ve bu konuda yasalar çıkar
mışlardır. Ayrıca Kuzey ve Güney Amerika devletlerinin çoğu da
katılmıştır buna.
Resmi olmamasına karşın gerçek olduğu bildirilen ve Majeste
lerine bildirmekten gurur duyacağım bir başka habere göre de,
Muskat, Mısır ve Tunus’un da içlerinde bulunduğu birçok Müslü
man ülke hükümetleri aynı konuda Hıristiyan yönetimlerin izinden
gideceklerini açıklamışlardır. Bugün için Mehmet Ali Paşa bu konu
daki taahhüdünü biraz geciktirebilecektir, bir süre önce İngiliz hü
kümeti temsilcilerine bildirildiği ve Majestelerinin de hiç kuşkusuz
haberdar olduğu gibi, Muskat hükümdarı Afrika’nın doğu kıyıların
da ve güney Arabistan’da çok geniş topraklara sahiptir ve bu bölge
lerde köle ticaretini yasaklamıştır; Tunus Bey’i de ülkesinde aynı şe
yi birkaç ay içinde yapmak için çalışma başlatmıştır. Köle olarak acı
çeken insanların özgür olmaları konusunda başka Müslüman ülke
yöneticileri da çalışmalar yapmaktadırlar. Majestelerinin Dünya
olaylarından haberdar olduğuna eminiz, örneğin Sudan’ın güneyin
deki bölgelerden biri olan Bonny Kralı’nm İngiliz hükümetiyle yak
laşık altı ay önce imzaladığı bir anlaşmaya göre, Kral sadece ülkesin
de köle ticaretini yasaklamakla kalmamış, denizden getirilen kölele
rin topraklarından geçirilmemesi için gerekli tüm önlemleri de al
mıştır. Son zamanlara kadar sadece bu topraklardan yılda yaklaşık
20.000 köle geçirildiği dikkate alınırsa, bunun ne kadar büyük bir
başarı olduğu anlaşılır.
Aynı konuda aynı zamanda İngiliz hükümeti yetkilileriyle E-
boe ve Iddah -bunlar da aynı bölge ülkeleridir- Kralları arasında
anlaşmalar imzalanmıştır ve bu iki ülke de uzun zamandan beri
Köle Ticaretinin yapıldığı ve yollarının geçtiği bölgeler olarak bi
linmektedir.
Bu konudaki gelişmeleri bu şekilde Majestelerine aktardıktan
sonra şunu söylemek isterim ki, eski yasalar ve ülke yönetimleri kö
le ticaretini caiz görmelerine karşın, kölelerle ilgili iyileştirici yasalar
çıkarma konusunda çalışmalar da yapmışlardır. Bununla beraber
daha önce hiçbir zaman ve hiçbir ülkede bu konuda bu kadar kesin
adımlar atılmamıştır; köleliğin bazı sert kural ve adetlerden dolayı
meydana çıktığı bellidir.
Sonuç olarak şunu belirtmek isterim ki Majesteleri, belki tekrar
Söylemem gerekiyor ama, burada Kraliçemizin temsilcisi olarak (İs
lam yasası köle alım satımını yasaklamadığı halde), Majesteleri, da-
,ha önceki yöneticiler ya da hükümet yetkilileri tarafından bu konu-
ida bir yasa tasarısı ya da yasa hazırlanıp hazırlanmadığını, uygula
mada olup olmadığını öğrenmek istiyoruz ve bu konu bilgi ve bel
geler varsa bunların tarafımıza gönderilmesi için Majestelerinin
Sinirlerini bekliyoruz.
î Büyük imparatorluğumuz adına siz Majestelerine Kraliçemizin
|Bygı ve sevgilerini ulaştırmaktan büyük gurur duyuyorum efendim,
ı mektubu ve taleplerimizi dikkate alarak dostane cevaplarınızı
S riktirmeyeceğini umuyorum.
Burada bir kez daha belirtmeyi bir görev biliyorum ki, Krali-
’nin hükümeti köle ticaretinin dünyanın her yerinde yasaklanma-
smı büyük bir heyecanla bekliyor ve bu kötülüğün herhangi bir ül
kede kalıp devam etmemesi için ellerinden gelen her şeyi yapacak
lardır; şimdi durum bu çalışmaların devam edeceğini ve olumlu so
nuçların çok geçmeden alınabileceğini gösteriyor; kölelik kısa za
manda yer yüzünden kalkacaktır. Siz aydınlanmış bir hükümdar ve
size minnettar halkınızın hassas ve iyiliksever babası olarak bize
destek verirseniz çok mutlu olacağız.
Hz. İsa Mesih Yılı 1842’de 26 Şubat günü Tanca’da yazıldı.
(1258 yılı ilk ayı Muharrem’in 16’sı).
Drummond Hay
Majesteleri İngiltere Kraliçesi Temsilcisi ve
Fas Başkonsolosu
(No. 1)
Allah’a Şükürler Olsun!
Tanca’da İngiltere Başkonsolosu olarak kölelikle ilgili yasalar
olup olmadığını ve onların durumlarının iyileştirilmesi için neler
yapıldığını sordu: Ona en büyük bilgin Şeyh, imam, en büyük bil
gin Abu Abdullah Seyit Muhammet Ben İsmail el-Buhari’nin sözle
riyle cevap verdim, Ja m e s E ’S a h ih 2 adlı eserinde o şöyle dedi:
Yüce Allah’ın Resulü dedi ki, kardeşlerinizin bir kısmı size hiz
met için verildi, Allah onları sizin altınızda kişiler olarak gönder
di. Allah’ın sizin altınıza gönderdiği o insanlara kendi yemeğiniz
den yedirin, kendi giysilerinizden verin, efendisi Allah korkusuyla
ona iyi davransın, yapabileceğinden fazla iş vermesin. Huzur.
(No. 2)
Allah’a Şükürler Olsun!
Bilmenizi isterim ki hiçbir Sultan ya da yetkili, kölelerle ilgili
bir yasa çıkarmadı, sadece Allah’m Resulü’nün ki 1258 yıl önce ya
şadı, emirleri var; Şeyh, Imah, en büyük bilgin Abu Abdullah Seyit
Muhammet Ben İsmail el-Buhari C a m V u ’s -S a h ih adlı eserinde şöyle
dedi:
(No. 3)
(Şeyh Halil wuld Isaac’mçalışmasından seçmeler, M o k ta ssa r
Lordum,
Ayın l l ’inde Kölelik ve Köle Ticareti hakkında Fas Sultanı’na
yazdığımız mektuba verilen cevabın tercümesini size göndermek
beni mutlu etti; 12 tarihli ve Köle Ticareti No. 2 sayılı bu mektubu
da size göndermiştim.
Tekrar saygılarımı sunuyorum Saygıdeğer Lordum.
E. W. A. Drummond Hay
Notlar
Yarbay Robertson’a
Resmi Görevli, Basra Körfezi
Harrack 8 Temmuz 1842
Efendim,
f Köleler konusunda Albay Sheil’in 30 Haziran tarihli mektubun
da sorulan sorulara kapsamlı cevaplar vermem talebiniz üzerine, ge-
jffekli bilgileri toplama çalışmamın sonuçlarını size sunuyorum.
Tüm sorulara sırayla cevap vermeden önce açıklama yaptığımı
|a belirtirim.
1. İran’ın güneyine getirilen köleler Seedee ya da Afrikalı olarak
E
İ tür, Zanzibar kıyılarından geliyorlar, buraları genelde Muscat
iiamı’na ait topraklar; ikinci tür Kızıl Deniz kıyılarından gelen
ubshee ya da Habeşler.
2. Köleler gemi mürettebatlan ya da köle tüccarlan tarafından da
kaçırılıyor ama çoğunluk içeride bu amaçla tutulmuş adamlar tarafın
dan yakalanıyorlar. Bir kısmı da küçük çatışmalarda esir düşenler.
3. Muscat ve Soor, Zanzibar ya da Kızıl Deniz’den getirilen kö
lelerin ilk durağı olan başlıca limanlar, köleler oradan Türkiye’ye,
İran’a, Arap ülkelerine, bizim topraklarımıza, Hindistan’ın batı kıyı
larına, çoğu Arabistan doğu sahiline ait teknelerle yollarda satış ya
pılarak götürülüyorlar. En çok köleyi Türkiye alıyor. Bussorah ve
Bağdat en büyük pazarlar, İran limanlarından gemiler direkt Zanzi-
bar’a gidiyor, Lingah’tan yılda sadece üç dört gemi gidiyor ve her
biri yaklaşık yetmiş köleyle dönüyorlar.
Basra Körfezi’ndeki köle trafiği 1 Ağustos’tan 1 Aralık’a kadar
sürüyor.
Bushire ya da diğer İran limanlannda köle satışları için belirlen
miş pazarlar ya da sabit satış günleri yok. Gemi gelince köle tüccarı
mallarını alıp kapalı bir yerde ya da halka açık olarak satıyor, böyle
açık pazar alanları çok. Pazarda fazla köle olur ve fiyatlar düşerse
tüccarlar kölelerini alıp Bussorah, Mohumra ya da Bağdat’a götürü
yor ve oralarda daha pahalıya satabiliyorlar.
Birinci ve ikinci soruların cevapları, zamana ihtiyaç olduğun
dan ve İran’ın Basra Körfezi limanlarındaki gümrüklerde araştır
ma gerektirdiğinden yetersiz kaldı. Konuşabildiğim ve işi bilen
kişiler birbirlerine yakın bilgiler verdiler. Onlardan aldığım so
nuçlar aşağıdadır. Bir yılda satılan Afrikalı kölelerin ortalama sa
yıları şöyle:
Bushire 250
Lingar 350
Gombroom ya da Bunder Abbas 300
Congoon 150
Hubshees satışları
Bushire 25
Lingar 15
Congoon 10
Bunder Abbas 20
Asseloo ve diğer küçük limanlara öncekinden 100-150 ve son
rakinden 10 köle satışı düşünürsek toplam olarak 1000 ve 80 köle
nin Körfez limanlarından İran’a girdiğini söyleyebiliriz, ama ülkeye
güneyden giren kölelerin sayısı hiç kuşkusuz bunun çok üstünde
dir; Bussora ve Bağdat köle pazarları çok büyük ve buralarda satılan
kölelerin sayısını tahmin bile edemedim.
Her yıl İran’dan Mekke’ye ve Kerbela’ya hacca giden insanlar,
zengin ya da fakir, ortalama her hacı bir köle alarak dönüyor.
Afrikalı kölelerde erkek kölelerin kadınlara, altıya beş üstünlü
ğü var.
Hubshees’te kadınlar daha çok; ikiye bir oranda.
Afrikalı köle fiyatları Zanzibar’da
7-10 yaş arası erkek çocuklar 7-15 dolar
10-20 yaş arası gençler 15-30 dolar
Yetişkin erkekler 17-20 dolar
j, Kadınların fiyatlan daha yüksek. Sağlıklı, iyi bir kadın köle 35
Jblara alıcı buluyor. Muscat’ta köle satışları yüzde 20, Bussorah ve
Şushire’de ise en azından yüzde 50 kazandırıyor.
Hubshee kadınları güzel olduklan için daha pahalıya satılıyor-
t
'. Fiyatları 330 ile 1000 koroni arasında değişebiliyor. Erkekler de
halı, fiyatlar 2 00-600 arasında ve bazen daha yukarı çıkabiliyor.
Her iki cinsiyetten kölelerin 20 yaşın üzerinde Hubshee ya da
Krikalı olduklarına bakılmaksızın fiyatları biraz düşüyor, çünkü o
Iftan sonra daha az uysal oluyorlar, efendinin diline, dinine ve
(etlerine kolayca uyum sağlayamıyorlar.
Kölelere hiçbir zaman kaba ve sert davranılmıyor ama yolcu
luklar sırasında üzerlerinde yeterli giyecek ve yiyecekleri doğru dü
rüst yemek olmadığı için zorlanıyorlar. Ama bir efendiye kavuşunca
durumları düzeliyor, efendileri onlara çok iyi davranıyor, iyi yemek
ve giysiler veriyorlar, onlar buna karşılık çok iyi çalışıyor ve mutlu
oluyorlar. Kara yolculuklarında onlara katır veriliyor ve gemi yolcu
luklarında ise bağlanmıyorlar.
Erkek köleler açık havada ve ağır işlerde çalışıyorlar, kadınlar
ise ev işi, aşçılık yapıyorlar bazen de cariye oluyorlar.
Köle çocuklan özgür sayılıyor ama ebeveynlerinin sahipleri ta
rafından bakılıyorlar ve onlarla aynı hakTara sahipler.
Hubshee köleleri erkek ya da kadın çok iyi bakılıyor, giydirili
yorlar. Genç erkekler okula gönderiliyor, okuma yazma öğreniyor
ve ev işlerinde yardımcı olarak yetişiyorlar, zeki olanlar şileplerde
kamarot ve hatta tayfa ve yardımcı olarak iş buluyorlar.
Kadınlar çoğunlukla cariye oluyor, haremlerde hizmet veriyor
lar. Hubshee kölelerin akıllı ve drürüst oldukları hep söyleniyor. Bu
cariyelerin çocukları da babalarının yasal çocuklan gibi mirasta hak
sahibi oluyorlar. Nubian ve Hubshee harem ağalarının fiyatları yük
sek ve bunlar ancak kralların, soyluların ve zengin tüccarların evle
rinde görülebiliyorlar.
Yukarıda verdiğim kısa bilgilerin işinize yarayacağını umuyo
rum, şimdiye kadar yapılan çalışmalarla ilgili gelişmeler böyle, ayrı
ca Muscat İmamı ve başlıca Arap kabileleriyle imzalanan anlaşmalar
da var köle trafiğiyle ilgili olarak ve umanm bu çalışmaların sonuç
ları olumlu olur ve bu insanlık ayıbının önü kesilir.
Muscat İmamı ile 1822’de imzalanan bir anlaşmayla Ingiliz do
nanması gemilerine, hükümdara ait tüm gemileri arama ve köle ta
şıdıkları takdirde el koyma yetkisi verildi. Cape Delgade’den geçe
rek Socotra adasının 60 mil açığından Deer Head’e ulaşan hattıı
doğusunda görülen gemiler aranabilecek.
Aralık 1839’da bu anlaşmaya üç madde daha eklendi ve iman
tarafından kabul edildi, ilk iki maddeye göre İmam’ın vatandaşları
na ait gemiler de arama ve kölelere el koyma yetkisine sahip oldu
lar. Cape Delgade ile Socotra ve Pussenor arasındaki bir hat boyun
ca görülecek gemiler, bölgeye hava koşullan ya da başka zorlayıcı
nedenlerle girmedikleri takdirde aranabiliyorlar. 3. maddeye göre,
özgür sayılan Soomonlee kabilesi (Aden karşısında ve Habeşistan sı
nırında bulunan toprakların halkı) mensuplarının köle olarak satıl
ması yasaklandı ve bunu yapanlar korsanlıkla suçlanacaklar. Bu üç
ek madde aynı zamanda Bahreyn ve Kuveyt dışındaki bütün Şeyh
liklerde uygulanmaya başlıyor. Bu anlaşma bizim köle gemilerini
arama ve onlara el koyma yetkimizi büyük ölçüde artırdı ve köle
trafiğini kesmemize yarayacak.
1820’de Muscat İmamı ve Kuveyt Şeyhi dışında Arabistan sa
hillerindeki tüm kral ve şeyhlerle bir anlaşma yapılmıştı ve buna gö
re gemilerin köle taşıması yasaklandı ve taşıyanlara korsan suçlama
sı yapılacak ve el konacak.
1838’de Kuveyt ve Bahreyn Şeyhleri dışında Arabistan sahillerin
de hüküm süren tüm Şeyhlerle imzalanan bir anlaşmayla, Donanma
gemilerine, o şeyhlere ya da onların vatandaşlanna ait tüm gemiler,
jjnürettebatın köle kaçmp taşıdığı konusunda kuşku duyulduğu tak
dirde, durdurup arama ve el koyma yetkisi verildi. Yeni eklenen
haddeler aradan yirmi yıl geçtikten sonra yenilenme amacıyla kon-
buş olabilir, ama bu maddelerle en azmdan köle trafiğinin kesin ola-
jtk önleneceği kanaatindeyim, artık gemiler köle taşıma konusunda
kiraz daha çekingen davranacak ve bu işten vazgeçeceklerdir.
Saygılarımla
A. B. Kemball
Basra Körfezi Resmi Görev Yardımcısı
Belge 6
Sultan’dan Bağdat Valisi
Vezir Mehmet Nedp Paşa’ya mektup
(9 Safer 1263 Hicri/27 Ocak 1847)
Bingazi 31 Aralık 18
Ekselansları,
Saygıdeğer Sir Henry Elliot ACB
Ekselanslarının 11 Ekim ve 5 No.lu mektubunu ve ekini aldıj
$*m bildirmekten onur duyarım.
Dışişleri Bakam’nın talebi üzerine Ozla ve Jalo’da yapılan Kc
Ticaretiyle ilgili raporu bakanlığa gönderdim, size de bunun t
îpyasını gönderiyorum ve buradan, Mustafa Paşa’nm Babıali’]
önderdiği raporların doğruluk derecesini anlayabilirsiniz.
Jalo Kaymakamı (kendisini iyi tanınm) köle trafiğiyle ilgili bi
İleri size gönderdiği için durum hakkında bilginiz mutlaka vard
ben geçen kasım ayında Jalo’ya gittiğim zaman Kaymakam bar
gönderdiği mektuptan söz etti ki ben de ona Mr. Drummon
iy kanalıyla bir mektup göndermiştim.
Ekselanslarının yanlış yaptığını söylemek istemem elbette, ama
dışişlerine yazılan mektubunuz bir yanlış bilgilendirilme sonucu ya
da gerçek iyice araştırılmadan aceleyle yazılmış olabilir. Ben Jalo’da
iken Kaymakamla birlikte oraya bir gün önce 118 köle getiren bir
kervanın geldiğini öğrendik ve ben Bıngazi’ye döndüğüm zaman
kırk üç köle sahibinin isimlerini Bingazi Mutasarrafı’na verdim.
Tüm uğraşlanma rağmen 118 köleden sadece üçünü serbest bıraktı-
rabildim ve diğerlerini kurtaramayacağımı anlayarak ısrardan vaz
geçtim.
Hadi Hamed Mehduai konusuna gelince, sadece kavasımın1
onu Levant için beş köleyi gönderirken yakaladığını söyleyebili
rim, Vali de onun iki hizmetkarını dörfîıy süreyle hapsetti; onlar
hapisteyken Hamed Mehduai her gün her birine bir dolar ödedi
ve ancak Paşa’ya normal sus payını ödedikten sonra serbest bıra
kıldılar.
Sizi en derin sağılarımla selamlıyorum Ekselansları,
P. Henderson
P. H.
Kopya
No. 3
Köle Ticareti
Bingazi 24 Aralık 1875
Saygıdeğer Derby Kontu
Sayın Kontum,
Mr. Lister'in 31 Ağustos ve Köle Ticareti 1 No.lu mektubuyla
İlgili olarak bildirmekten şeref duyarım ki, Jalo’daki köle deposunu
•Ziyaret görevimle ilgili olarak geçen ay Mr. Kirri’yi görevimi yapmak
üzere yerime bırakarak oraya gittim.
1 Bu yolculuğa çıkmamam için son dakikada önüme çeşitli en
geller çıkarıldı, Vali o yolun çok tehlikeli ve havaların çok kötü ol
duğunu söyleyip, çeşitli mantıksız bahaneler ileri sürerek gelmekten
1
İ ve seyahatimi bir iki ay geciktirirsem benimle mutlaka gele-
öyledi.
Not
1 Konsolosluk yetkililerine ve diğer yetkililere refakat eden silahlı mu
hafız için bir Osmanlı deyimi.
Belge 9
Köle Ticaretiyle İlgili Talimatlar (1936)
Bölüm I
MADDE I
Soylu şeriat köleliği ve anlaşmalı ülkelerin vatandaşlannı satın
almayı engellese de1234aşağıdakiler kesin olarak yasaklanmıştır
r
an olarak köle yapılmış ya da getirilmiş bir kişiyi satın almak ya
ona sahip olmak.
Yasa maddelerine karşı gelenler suç işlemiş olacak ve aşağıdaki
şekillerde cezalandırılacaklardır:
1. Kölenin azat edilmesi ve serbest bırakılması,
2. Kaçakçılara uygulanan gümrük kurallarının uygulanması,
3. Bir yılı geçmemek üzere hapis cezası.
Bölüm ü
MADDE II
Kölenin efendisine ya da sahibine karşı hakları;1 sahibi onu
besleyecek, giydirecek ve yatacak yer verecek;2 ona insanca davra
nacak, onu zulüm yapmadan, sevecenlikle kullanacak;3 hastalandı
ğına ona bakacak, tedavisini ödeyecek;4 köle de şeriatta belirtildiği
gibi aile bireyleriyle aynı haklara sahiptir.
MADDE III
Bir köle sahibinden şikayetçi olursa her iki taraf da bir uzman
karşısına çıkarılır. Kölenin şikayeti haklı görülürse yargıç ya da uz
man, köle sahibine birinci seferde iki ayı geçmeyecek şekilde bir sü
re verir ve kölesinin durumunu tekrar düşünmesini ister. Şikayet
ikinci kez tekrarlanırsa uzman bu kez köle sahibinden, kölesini sat
masını ya da elden çıkarmasını ister. Köle sahibi isteneni yapmazsa
birinci seferde bir lirayı geçmeyecek bir para cezası alır. İkinci sefer
de ceza iki katma çıkar ve köle sahibi bir haftayı geçmeyecek şekil
de hapsedilir.
MADDE IV
Bir köle özgür olarak doğduğunu ya da Majestelerinin hüküme
t i 1344’te (1925) kurulduktan sonra geçen sürede Şeriata aykırı şe
kilde köle yapıldığını kanıtlarsa azat edilmesini isteyebilir. Yetkili
kişi durumu inceler ve dürüst bir karar verir.
MADDE V
Şeriatın köle sahibine tanıdığı haklara riayet edilir ve evlilik za
manında kayda alınırken, Şeriat yasalarına göre evlenmiş bir köle
çifti, sahibi birbirlerinden ayıramaz.
MADDE VI
Köle sahibi, çocukları reşit olmadan annelerinden ayıramaz.
MADDE VII
Bir köle, sahibinden özgürlüğünü satın alması için4 bir anlaşma
talep edebilir ve köle sahibi bu talebe cevap vermek zorundadır.
Ödenecek para konusunda köleyle sahibi arasında anlaşmazlık çı
karsa miktar ve ödeme tarihi yine yetkili kişi tarafından saptanır.
Böyle bir anlaşma Madde IH’ün uygulanmasını ortadan kaldırmaz.
MADDE VIII
Suudi Arabistan Krallığı dışında doğmuş olan bir köle, bu yasa-
j ya ya da şeriata göre azat edildiği takdirde yaşayacağı yeri kendi ka-
|rarlaştırma hakkına sahiptir.
MADDE XI
Tüm köleler yetkili bir makam tarafından kayda alınacak ve bu
E
ayıt muhafaza edilecektir; her köleye tarifini ve erkekler için res-
lini içeren bir kimlik belgesi verilir. Kimlik belgesi üç kopya yapı-
r, biri ilgili makamda kalır, biri köle sahibine ve biri de köleye ve
rilir. Bu belge köleyle ilgili tüm işlemlerde kullanılır. Köle sahibi bu
yasanın yürürlüğe girdiği tarihten sonra bir yıl içinde kayıt işlemini
tamamlamalıdır.
MADDE X
Bir köle, sahibi ya da efendisi yukarıdaki maddeye göre onu
kaydettirmediği takdirde yetkili makamdan özgürlük sertifikası iste
yebilir.
MADDE XI
Köle, sahip ya da efendi değiştirdiği zşjnan bir hastaneye götü
rülüp sağlık sertifikası almalıdır.
MADDE XII
Yetkili makam tarafından yazılı izin belgesi almadığı takdirde
bir köle acente ya da borsa işlemcisi olarak çalıştırılamaz.
MADDE XIII
Köle işleri için özel bir yetkili atanacaktır. Ona Köle İşleri Mü
fettişi denecek ve bu görevlinin gerektiğinde hareket halinde çalışa
bilen bir yardımcısı olacaktır.
MADDE XIV
Yerel ilgili ve yetkili makamlar altı ayda bir, bu yasayla ilgili
olarak, yapılan işlemlerin özetini de içeren rapor vereceklerdir. Altı
aylık raporlar, Köle Müfettişi gözlemleri ile birlikte İçişleri Bakanlı
ğına, raporun kapsadığı altı ayın bitiminden sonraki iki ay içinde
verilecektir.
MADDE XV
Bu yasada adı geçen yetkili makamlar başkentte İçişleri Bakan
lığı, diğer yerlerde valilikler olacaktır. Olayların bu yasanın madde
lerine göre incelenebilmesi için yetkili makam kendi temsilcisi, bir
polis teşkilatı yetkilisi ve idare konseyi temsilcisinden oluşan bir ko
misyon kuracaktır.
MADDE XVI
Bu yasa yürürlüğe girdiği tarihte uygulamaya konacaktır.
Notlar
Resim 5. Hizmetkarları ve yük katırları ile bir tüccar. Tebriz, İran, 1530
278*bernard lewis
Resim 11. İsfendiyar kara büyücüyü öldürüyor. İran, on altıncı yüzyıl başlan.
284 •B E R N A R D LEWI S
, ûy'l/'jf
jl> s u * 11‘* jJ ■*Y Jt,\S ’ i'.! ■l* i* ) > ^ j ',lJ > 'i^ lh S trS c )i-t~ *'J '
>/• ‘V ' V , : ^ ,J
Resim 21. Humay’a aşık olan uşağı, kendisine teslim olmadığı için gece
yarısı onu öldürdü. Mughal, Hindistan, 1580-85.
294 • B E R N A R D LEWI S
Resim 22. Uşağının eşekle cinsel ilişkisini gören kadın. Tebriz, İran, 1530.
2 9 5 • O R T A D O Ğ U ' D A FRK VE K Ö L E L İ K
TRUVA/EDEBİYAT
DA VİNCİ ALDATMACASI (Roman)
Thomas Swan Çev. Serhan Nuriyev (3 baskı)
DERYALARI DİZE GETİRENLER (Roman)
Raif Karadağ
SAHTE M ELEKLER - Hottumcuzadeler (Roman)
Memduh Bayraktaroğlu
AŞKI SEVEN BEŞ KADIN (Öykü)
Ihara Saikaku Çev. Sevda Kubilay
KUTSAL KADIN (Roman)
Qaisra Shahraz Çev. Deniz Arslan
ÇÖ L KAHRAMANI (Roman)
Donya Al-Nahi Çev. Serhan Nuriyev
A İ l l lA - T a n n ’nın Kılıcı (Roman)
Ross Laidlaw Çev. Selim Yeniçeri (2 Baskı)
ADOLPHE (Roman)
Benjamin Constant Çev. Mehmet Murat Döğüşgen-Ergün Büke
BEYAZ MOĞOLLAR (Roman)
William Dalrymple Çev. Enver Günsel
MATHILDA’DAN KALANLAR (Roman)
Marcia Willett Çev. Özlem Toprak
PERİ MASALINDA GÜZEL (Öykü)
Ayça Atçı
KRAL FİDYESİ (Roman)
James Grippando Çev. Enver Günsel
AKBABA FO NU (Roman)
Stephen W. Frey Çev. Deniz Arslan
GÜMÜŞ ÇANLAR (Roman)
Luanne Rice Çev. Safiye Gül Avcı - Murat Özpınar
BİLDİĞİM BtR SIR VAR (Roman)
Marcia Willett Çev. Safiye Gül Avcı
ANTİKACI ARAGO’NUN GÜNLÜĞÜ (Roman)
Mehmet Murat 11dan
SAKLI MABET (Roman)
Stephen W. Frey Çev. Banu Sadıklar - Esra Makara
DANS ET BENİM LE (Roman)
Luanne Rice Çev. Aslı Türk - Nilgün Eker
HÂLA YAZIP ÇİZECEK BİRKAÇ SATIRIM KALDI (Anı)
Tamer Şahin
İP CAMBAZI İMPARATOR (Roman)
Su Tong Çev. Derya Öztürk
TAYFUN (Roman)
Qaisra Shahraz Çev. Deniz Arslan
KAFKAS RULETİ - Fırat’ın Ayak Sesleri (Roman)
Selman Kayabaşı (2 Baskı)
23. UYANMIŞLAR TARİKATI (Roman)
Jacques Attali Çev. İlhan Güllü
24. PARİS’İN ALTINDAKİ GOLLER (Roman)
Mehmet Murat tldan
25. MİLYON DOLARLIK GİZEM (Roman)
James Grippando Çev. Filiz Göktaş
26. UYUŞTURUCU TA R İK A TI-PIT (Öykü)
Selena Özen - Uygar özen
27. AMERİKA DÖŞERKEN (Roman)
Mustafa Kamaş
28. TAŞ YÜREK (Roman)
Luanne Rice Çev. Mesut Şahin
29. AMERİKA 2 0 1 4 (Roman)
Dawn Blair Çev. İrem Özel
30. AYTEN (Roman)
Burhan Cahit Morkaya
31. MİSYONERLER SAVAŞI
Mustafa Kamaş
32. TÜRKİYE'NİN GÖZYAŞLARI (Roman)
Selman Kayabaşı
TRUVA/EKONOMİ
1. A Ç K TOPLUM - Küresel Kapitalizmde Reform
George Soros Çev. Doğan Selçuk Öztürk
TRUVA / ÎNCELEME-ARAŞTIRMA
1. MOR BAKIŞLAR - Kadının Sırtından Sopa Eksik Olmuyor
Cahide Gütıay (2 Baskı)
2. ATATÜRK'TEN İNSANLIĞA YO L GÖSTEREN SÖZLER
Derleyen: Selman Kıhnç (2 Baskı)
3. PRENSES DİANA CİNAYETİ - Yüzyılın Yalanı
Noel Botham Çev. Sevda Kubilay - Irem Özel
4. MEDYA İMPARATORLUĞU - İhtilaller, İhaleler ve 28 Şubat’ın Kutsal İttifakı
Hamit Karalı
5. YENİÇAĞ’DA D ÜŞÜN CE GÜCÜ V E H O LİSTiK SAĞLIĞA AÇILAN
PENCERE
Özer Uçuran Çiller
6. PİRİ REİS HARİTASININ ŞİFRESİ
Metin Soylu (4 Baskı)
7. ATATÜRK VE KAYIP M TA MU
Sinan Meydan (4 Baskı)
8. ATATÜRKTEN TÜRKİYE'YE İŞIK TUTAN KONUŞMALAR
Derleyen: Doç. Dr. Halil Bal (2 Baskı)
9. PİRİ REİS’İN HÂZİNELERİ
Metin Soylu (2 Baskı)
10. ŞAFAKTA KIZIL GÖKYÜZÜ
James Gustave Speth Çev. Semih Türkoğlu
11. SON TRUVALILAR
Sinan Meydan (2 Baskı)
TRUVA/METAFİZİK
DÜNYANIN SONU 2 0 0 9 - Mesih ve Armagedon Kehanetleri
P^ter Lorie Çev. Attila Berkeoğlu (4 baskı)
NOSTRADAMUS 2 0 0 3 -2 0 2 5 KEHANETLERİ - Geleceğin Tarihi
Peter Lorie Çev. Seda Çöl
TRUVA/POPÜLER
SAMİMİYSEN KONUSALIM
Dilek Kaykılar
LU CIFERD EN KADINLARA ŞEYTANI TAVSİYELER
Deniz S. Vincente
M EFİSTODAN ERKEKLERE ŞEYTANİ TAVSİYELER
Deniz S. Vincente
EV ERKEĞİNDEN SANAL SOHBETLER
Haluk Kesim - Aydın Denizci
BAFOM ETTEN HERKESE ŞEYTANİ TAVSİYELER
Deniz S. Vincente
EV ERKEĞİNDEN AŞK MASALLARI
Haluk Kesim - Aydın Denizci
SIRADAN SÖYLEMLERE KARİZMATtK CEVAPLAR
Polat Labar
DRUÎDLER’DEN YÜRÜTTÜĞÜM POPÜLER BÜYÜLER
Deniz S. Vincente
AÇI - Felsefi Kaçık Komedi
Abdullah Koçoğlu (Joker Abdul)
TRUVA/SAĞLIK
DİYET Mİ? NİYET Mİ?
Memduh Bayraktaroğlu
GÜZELLİĞİN SIRLARI
Sevgi Anık
TRUVA/SANAT
IŞIĞA TUTUNMAK
Bünyamin Aygün
ÇANAKKALE SAVAŞI KARİKATÜRLERİ
Halil Ersin Avcı
TRUVA /SİYASET
ŞEYTANA SON - Terörde Savaş Nasıl Kazanılır?
Richard Perle-David Frum Çev. Gökçe Kaçmaz
HAYDUT M İLLET - Dünyanın Bilmediği Amerika
Peter Scovven Çev. Attila Berkeoğlu
BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ VE TÜRKİYE
Abdullah Şahin
KISIRDÖNGÜ - Türkiye’de Üniversite Ve Siyaset
Prof. Dr. Ali Arslan
CASUSLUK - 20. Yüzyılın En Büyük Casusluk Operasyonlan
Emest Volkman Çev. Sevda Kubilay-Melike Atik
6. MODERN SAVAŞLARI KAZANMAK - Terörizm ve Amerikan İmparatorluğu
General Wesley K. Clark Çev. Attila Berkeoğlu
7. SİSTEM DE ÇÖKTÜ İNSAN DA ÇÖKTÜ
Memduh Bayraktaroglu
8. DARAĞACINDA BİR BAŞBAKAN - Menderes! Menderes!
İsmet Bozdağ (3 Baskı)
9. TARİHİN SEYRİNİ DEĞİŞTİREN GİZLİ AJANLAR
Ernest Volkman Çev. Enver Günsel
10. BÜYÜK ORTADOĞU PROJESİ V E TÜRKİYE ÖZERİNE STRATEJİK ANALİZLER
Prof. Dr. Mahir Kaynak (4 Baskı)
11 . AMERİKAN ÜSTÜNLÜĞÜ HAYALİ - Yanlış Kullanılan Amerikan Gücünün
Düzeltilmesi
George Soros Çev. Doğan Selçuk Öztürk
12. GİZLİ DÜNYA İMPARATORLUĞU - Dünyayı Yöneten Gizli Güçler
Jim Marrs Çev. Selim Yeniçeri (3 Baskı)
13. TARİH BOYU SAVAŞ V E STRATEJİ
E. Tuğgeneral Nejat Eslen (Genişletilmiş 3. Baskı)
14. BAŞARISIZ BAŞARI - Bir İstanbul Macetası
Ergun Göknel
15. TAPINAĞIN GİZLİ KAPISI
Halil Ersin Avcı
16. MASKELİ BALO - Türkiye, ABD ve Diğerleri
Prof. Dr. Mahir Kaynak (2 Baskı)
17. PO IlTtKADA ŞİDDET
Taha Akyol
18. SIRLAR OPERASYONU -Terör mü? Politika mı? '
Jim Marrs Çev. Pınar Bulut
19. KÜRESEL HAMLELER ANAHTAR STRATEJİLER
E. Tuğgeneral Nejat Eslen (Gözden Geçirilmiş 2. Baskı)
20. BARIŞ İSTİYORSAN SAVAŞA HAZIR OL - Savaşta ve Banşta Stratejinin Mantığı
Edvvard N. Luttvvak Çev. Melike Atik
2 1. HAYALET SAVAŞLARI
Steve Coll Çev. Enver Günsel
22. İSTİHBARAT RAPORLARINA GÖRE İSRAİL'İN GAP SENARYOSU - Tevrat’ta
Yazılanlar Uygulamaya Mı Konuluyor? (2 Baskı)
Haşan Taşkın
23. KARANLIĞIN SAVAŞÇILARI
Ernest Volkman Çev. Aslı Türk - Halime Çetin
24. BAŞIMIZA ÇUVAL GEÇİRENLER
Prof. Dr. Mahir Kaynak
25. ŞU DERİN DEVLET
Haşan Taşkın (3 Baskı)
26. BEYAZ CAMIN KARA KUTUSU
Kadir Çelik (2 Baskı)
27. KÜRESEL İSTİHBARAT - Günümüzde Dünya Gizli Servisleri
Paul Todd - Jonathan Bloch Çev. Enver Günsel
28. 2 0 0 0 YAŞINDA BİR DÜNYA GÜZELİ
Ergun Göknel
29. ' KONUŞAN TÜRKİYE
Murat Erdin
TRUVA/SOSYOLOJİ
A N A Y O L U N D A BATILAŞMAYA DA BATILILAŞMA - İstanbul'da Sosyal
_ TRUVA/TARİH
SÜRGÜNDE Û Ç ÖLÜM - Enver, Talat ve Cemal Paşalann Bilinmeyen Yönleri
Emir Şekıp Arslan Haz. Ömer Hakan Özalp (4 Baskı)
CEHENNEM DEĞİRMENİ - Siyasi Hatıralanm
Rauf Orbay (2 Baskı)
H E D EFipC l SULTAlN n . ABDOLHAMlD - Bir Siyasi Tarih Denemesi
Dr. Vahıd Çabuk (2 baskı)
HAREM PENCERESİNDEN II. ABDÜLHAMtT
ismet Bozdag
KORT İSYANLARI
İsmet Bozdag
BİLİNMEYEN ATATÜRK —Celal Bayar Anlatıyor
tsmet Bozdag (4 Baskı)
g ^ A N T A N TAKSİM E - Siyasette, Kültürde ve Sanatta Türk-Sovyet
Raşid Tacibayev
Em T e^T ^N IN YAHUDİ SOSYALİSTİ - Avram Benaroya ve Faaliyetleri
I S B N • H m - - “1 7 5 - 1 2 - 5
1 R l l l l
9 789944 975124
y e n i s a y fail
#on-line alışveriş.
15,00 YTL
www.truvayayinlari.com