You are on page 1of 2

1-Dostoyevski Yeraltından Notlar: İnsan olmak, gerçek insan, etiyle kemiğiyle insan olmak bile ağır

gelir bize. Utanırız bundan, insan olmayı yüzkarası sayarız, benzeri olmayan toplumsal birtakım
insanlar olmak için çabalarız. Ölü doğmuş insanlarız biz ve uzun zamandır canlı babaların çocukları
değiliz, giderek daha çok hoşlanıyoruz böyle doğmuş olmaktan. Zevk duyuyoruz bundan. Çok yakın bir
gelecekte bir şekilde düşüncelerden doğmanın yolunu bulacağız."Dostoyevski'nin Gogol etkisinden
kurtularak kendi sesiyle verdiği ilk büyük yapıt olan Yeraltından Notlar, Avrupa'daki büyük varoluşçu
edebiyatı müjdeleyen bir roman. Kitap, okuruna "yeraltı" diye adlandırdığı bir ruh halinden seslenen
kahramanın uzun, çılgınca söyleviyle başlıyor. Ardından, bu ahlakçı, uyumsuz, dürüst kişinin yaşadığı
bir aşağılanma olayı anlatılıyor. Yüz elli yıldır okunan gerçek bir başyapıt.

2-Tolstoy- Kreutzer Sonat: tolstoy'un en çok sansür yiyen kitabı...evlenme hazırlığı


içindeki insanların okumaması gereken kitap,yoksa bütün hazırlıklar boşa gider
valla...

Kroyçer Sonat, bir tren yolculuğu öyküsüyle başlıyor, insanoğlunun ruhunun


derinliklerinde uyuyan şiddete, kıskançlığa, zavallılığa uzanıyor. Trende başlayan bir
söyleşi sırasında yolcular arasında bulunan, kitabın baş kahramanı Pozdnişev, nasıl olup
da böyle çöktüğünü, bezginleştiğini anlatır. Gençliğinde sefih bir hayat sürmüş, sonradan
kendinden iğrenmeye başlamıştır. Terzilerin, güzellik uzmanlarının yardımıyla erkeklerin
hayvansal içgüdülerini alevlendirdikleri için toplumun ve kadınların suçlu olduğu kanısına
varmıştır. İçinde uyanan pişmanlık Pozdnişev'i değişime itmiş, o da bu doğrultuda
evlenmiş, çocuk sahibi olmuştur. Ancak, kadınlarla erkekler arasındaki onulmaz farklar,
bir yandan da Pozdnişev'in kıskançlığı nedeniyle bir süre sonra karısıyla birbirinden
nefret etmeye başlamışlardır. Karısının onu bir müzisyenle aldattığından
kuşkulanmasıyla birlikte Pozdnişev'in ruhunun derinlerinde yatan şiddet açığa çıkmış,
geri dönüşsüz zararlara yol açmıştır. Pozdnişev'in öyküsü, Lev Tolstoy'un yaşadığı
dönemin ahlâk anlayışının ve bazı değerlerin değişmesiyle yaşanan sancıların bir
panoraması niteliğindedir. Kadın-erkek ilişkilerinde erdemin gerekliliğine inanan Tolstoy,
kendi görüşü doğrultusunda erdemsizliğin insanoğlunu ne gibi çıkmazlara sürüklediğine
işaret etmeye çalışıyor.
3-Stephen Hawking: Büyük Tasarım: "Provokatif bir popüler bilim kitabı, evrenimizin
başlangıcına ilişkin en son görüşlere odaklanan bir keşif." The New York Times
4-Küçük Prens: "Hoşça git," dedi tilki. "Vereceğim sır çok basit: İnsan ancak yüreğiyle
baktığı zaman doğruyu görebilir. Gerçeğin mayası gözle görülmez." Küçük Prens
unutmamak için tekrarladı: "Gerçeğin mayası gözle görülmez."
5-Sokratesin Savunması: Eser, Yunan filozof Platon tarafından yazılmış, Sokrates'in bir
grup Atinalı tarafından şehrin tanrılarına inanmayışı ve gençlerin ahlakını bozması
gerekçesiyle suçlanışını, Atina demokrasisi tarafından yargılanışını ve cezalandırılmasını
konu alır.Atina-Sparta arasındaki Peloponez Savaşı sonrasında şehri tekrar inşa
edebilmek için yasalar revize edildi. Böyle bir dönemde yaşam tarzı "felsefe yapmak"
olarak özetlenebilecek olan Sokrates; soruları, eski hikmetleri bazen denetleyen, bazen
çürüten sorgulayıcılığı ve Atina'nın önde gelenlerine yönelttiği eleştirileriyle birçok
düşman kazandı. Oligarşinin yerine demokrasi gelmiş olmasına rağmen, hâlâ yeniden
yapılanmaya çalışan Atina demokrasisi; Otuz Tiran'ın kovulmasında etkin rol oynamış,
Atina ordusunda komutan olarak hizmet etmiş Anytos ve Atinalı aristokrat Lykon ile
Meletos adlı bir genç tarafından "Gençlerin ahlakını bozmak ve dinsizlik" suçlamalarıyla
açılan dava sonucunda, Beşyüzler Meclisi kararıyla M.Ö. 399'da ölüme mahkûm
edilmiştir.
6-İbn arabi ilahi aşk: Bu eser, Endülüs semasından bir aşk yıldızı düşürüyor gönlümüze.
Gönlümüze düşen bu aşk yıldızı, baştan aşağı gül ve çiçeklerle dolu bahçeden bize misk
kokuları taşımakta, ruhumuzu doyurmakta. Neden aşk, diye bir soru gelecek olursa akla,
İbn Arabî’nin kaleminden dökülen şu dizelerde buna cevap bulabiliriz.
“Biz aşktan sudûr ettik
Aşk üzre yaratıldık
Aşka yöneldik
Aşka verdik gönlümüzü.”
İbn Arabî’nin bu eseri bir şaheser olup, bize sevgi hakkında mükemmel bilgiler ve
yorumlar sunuyor. Bunu da Kur’an’ın ilgili ayetleriyle, Hz. Peygamber’in sözleriyle, son
derece güzel şiirlerle, pek çok erkek ve kadın velînin öyküleriyle, gerçek âşıkların çok
değişik sıfatlarıyla, dahası bizzat kendisinin yaşadığı ve tattığı sevgilerle, kendinden önce
sevgi üzerine şiir yazan şairlerin şiirlerinden seçtiği ilginç örneklerle yapıyor. İbn
Arabî’nin, en somut biçiminden en soyut biçimine kadar, aşkı bütün yönleriyle ortaya
koyduğu bu kitap, sizi sevginin rûhânî ve ilâhî boyutlarına götürecek.
7-j. j Rousseau bilimler ve sanatlar hakkında söylev: Bilimlerin ve sanatların insanları
ahlaken yozlaştırdığını anlatıyor.
8-Gogol- Palto: "Hepimiz Gogol'un Palto'sundan çıktık." Dostoyevski
Keşfedilmemiş Benlik - Carl Gustav Jung: Keşfedilmemiş Benlik sorgulayan bir kitap. Onu okurken,
kendinizi dünyanın en büyük psikiyatristlerinden birinin yanında oturuyor ve insanın en önemli
sorunlarından birisi üzerine söyleşisini dinliyor gibi oluyorsunuz.

9-Kendini Arayan İnsan – Rollo May: Efsane kitaptır.

10-Duyulmayan Anlam Çığlığı - Viktor E. Frankl: İnsan, savunma mekanizmaları için yaşamaz, tepki
oluşumları uğruna ölmez. Ama bir anlam için yaşar, bir dava uğruna ölebilir. İnsan, doğası gereği ve
doğuştan gelen bir güdüyle anlam yönelimlidir. Anlam arayışının engellenmesi "varoluşsal bir boşluk"
yaratır. Frankl, İnsanın Anlam Arayışı'nın bir devamı ve açılımı olan bu kitabında "kitle nevrozu"
boyutlarına ulaşan varoluşsal boşluğu gözler önüne seriyor ve bugünün mekanikleşmiş, insansızlaşmış
psikolojisini ve psikoterapisini yeniden insanileştirmek gibi bir iddiayla yola koyuluyor.

10-Sezai Karakoç – İslamın Dirilişi

11-İsmet Özel- Kırk Hadis “Bir hadîs-i şerîfin bir şairle ne ilgisi olduğunu, bir hadîsin bir şaire neler
ilham ettiğini, bir hadîsin bir şaire hangi bakımdan ikramda bulunduğunu öğrenmek hoşunuza
gidecekse doğru yere geldiniz. Geldiğiniz yer doğrudur ve fakat bu yerde kalacaksanız bu yerin size
rahatlık temin etmeyeceğini bildiğiniz müddetçe kalabilirsiniz. Kalmayı göze aldıysanız “terakki”
sahasına girdiniz demektir. Korkulur ki bu satırların devamında okuyacaklarınız şimdiye kadar
bozulmadan koruyageldiğiniz rahatınıza musallat olacaktır.”

You might also like