Professional Documents
Culture Documents
Nnşiri:
KANAAT KÜTÜPHANESi
1932
TERBİYE KÜTÜPHANESi'
Fiatı
Toplu Tedrisin Esasları M. Aziz . . 75
P ed agoj i . . Sadrettin Celal 125
Yarımn mektepleri
Ye ni terbiy e ve tedds tekniği " " - 100
Umumı Tedris Us uH i H. Raşit, N. Adil 75
Hususi Tedris Usulleri Cemil S ena 150
Ameli Tedris Usulleri " 150
Estetik ·ıso
Mufassal Uuhiyat usulleri " " 100
�ektep Hifzıssıhlıası . M. Cemal 75
iş Terbiye si . . H. Ra şit 50
Yeni mektebe doğru 75
Pedagoji kıraati ., ,, .. 75
.
V atan d aş terbiyesi . . Kerşenşteiner'dep.
Hayat Bilgisi Rehberi (Kısım: 3) M. Zekeriya 150
··
·
Terbiyevi Yazılar Kazım Nami 40
Dekroli Urmliinün tatbikatı M. Balıa 75
Yeni Mektep, Yeni Proğram,
Tedris Usulü 20
Dekrolinin Yeni Tedris Usulii 25
,, Ders .Oyunlar ı Rebheri " 50
Dckroli Usulünün Tatbikatı 35
Jcan-Jacques Rousscau T erbiy e
:Felsefesi Müd. İs. Hakkı 150
Demokrasi ve San'at ,, ,, 100
Resim ve 'Terbiye ,, 100
Sokrat. M. Emin
Eski Yunan terbiyecileri M. Namık 50
Aristo . ,, ,, 100
Demokrasi (2 cilt) H. Cahit 300
Vatandaşın Kitabı ,, 150
Siyasi Hürriyetlerimiz (2 cilt) ,. ,, 300
Coğrafya Ders Hazırlıkları Failç:, Sabri 50
İlkmektepte k�oper asyon Mustafa_ 100
Kanaat 1\ ütüphanesi
I
/
İRADE TERBİYESİ
J
1 -- NAZARİ KISIM
İrade terbiyesi
t•J Avrupaıım bir çok şehirltrinde lıa)k pazar ve tatil günleri yaz k�ş
orııı:ınfard:ı gezintiler yaparlnr. M. R
İRADE TEf�BİYESİ
------ ----------·-· ---�-
Eğer bir fikir, aklımı zdan yalnız geçip gide r ve bir tesir
bırakmazsa onun hiç te l,<.ıymeti yoktur. H albu ki ona müteaddit
defalar ve sık, sık samimi (cordia/t?) bir dikkat sarf ve nihayet onu
şuurda uzun müddet tevakkuf ve muhafaza edileb ilmelidir. O, bu
suretle tedaii efkar denilen esrarengiz bir cazibe kuvvetiyle olgun
ve kuvvetl i fikir ve hisleri kendisine cezbetmek ve kendini
onlara karıştırmak için lazım olan hay atiyeti ikti sap edecekti r.
111
�··-
·•] Port-Royal
İkinci kitap
1 Bahis:
Ö yle ki biribirine zıt olanları yan, yana durarak· bir. yığın teşkil
ede rler Bu fikirler okuduğumuz kitap ve- mecmualardan mü�a·.
.
,f\J�R!i.�,l�r_
�.;; !7,] içkin��- ·· bilAhare ·vü.cqtları ; .i.izer•nde yap�<:ağı
ıa arlm
· ,
Bu hale gelen harici fikirler, f!1 enş e' i dahili olan f kirl�re·
kendilerini kanŞtırırlar, V� o z�man bizim deriıı: wmayUU�rimizin -
20
t•J Elfozın nıedlirlii olan fikirleri zihinde istihzar etmeksizin lıiiküm vernıek
ve isfialaU.tta bııluıınıa.k Jı�dfsesi� Zifırıin nıilıp.niki .halidir. felsefe kamusu_
·
Eğer o şuurda yalniz başına bulun ab ils eydi keni ken din e bir
kuvvet olabilirdi. Fakat orada teessüri hallerle !es et 'rts af/tctifs
. mücadele halinde ol duğu ndan onfardan his ve heyecan istikraz
etmek yani mücadele için k endis inde eksik olan kuvveti almak
mecburiyetindedir.
*
* *
il
Fikirler zan ettiğimizden daha acizdirler f kat meşur
hallerin tedaisi mahirane istimal edilerek zihni sahada bize
mutlak bir s erbesti verir. Bu tedai kanunlarıdır ki bize mütedai
fikirlerin zincirlerini kırmamıza ve ona yeni unsurlar ithal etme
mize, daha sonra fikirler arasındaki zincirlerini yeniden ve
kuvvetle bağlamamıza hizmet ederler.
Bu nanri izahatı daha ziyade vuzuhlaştırmak rnaksadile
vazıh ve müşahhas bir misal ararken insanların sadık vekilharcı
olan tesadüf o misali bana verdi :
İkinci bahis
Bir karar verince onu muhtelif fikirler a,ra sın dan bizzat
intihap ·ettiği miz i zannederiz. Fakat maal'esef onlar hemen da
ima kendimiz tarafından değil, belki kendi kendine verilmişlerdir:
�u kararlarda meş'ur bir arzumuzu11- .hisse�. ve iştiraki yoktur.
:
hdNcl BAHls
Devamlı ve kuvvetli bir irade pek makul olarak - bizatihi
•
il
haldir.
şidde li bir akış halinde hücum eder ve .çok nazik olan bu uzvu,
manasız, mübalağalı ve gayrikabili tatbik birçok fi irlei·den
mürekkep şiddetli fikir ya�muru.na. tutulır. Temamiyle hayvani olan
30 iRADE TERB\VESi
111
iV
•
* "'
için de mes'ele aynıdır. Eğer ruh l'esprit arzu ile meşbu ise ve
eğer dahili mukavemet zayıflamışsa, arzuların ajanı olan adele
lerin mukavemeti az devam eder.
*
* *
VI
•
Ü çüncü bahis
Zekanın hakimiyeti
1
Nefse hakimiyetin en ehemmiyetli şaıtı , fikirlerin ve hare
katın kuvvetli itiyatlar halinde birbirlerine rapt edilmesidir. Fikir
ve hareket ar�sında öyle bir rabıta temin etm�lidir ki zihinde
teşekkül eden bir fikri aynı vuzuh ve şiddetile hareket te takip
edebils in.
Fikirle hareketlerin birbirine sıkı bir surette raptı, teessür!
hallerin hararetile yapılmalıdır. Bu imtizaç ou s ayade
kuvvet ve mukavemet kazanır. Düşünmek, hareket etm �k itiyatlarını
yaratmak , yani çocuğun zihninde fikirlerin fikirlerle, fi)<..irlerin his
ve h areketle im,tizaçlarmdan müt.evellit sistemler vücuda getir·
· mek için knvvetli hislerden istifade etmek lazımdır. Bu yapıla-
m azsa n efse hakim iy et te min edilem ez .
il
Fikirlerin ; evv)a nefse hakimiyette, muvafık teessüri kuv
vetlerle olan münasebetlerini tetkik edeceğiz.
His ile zeka arasındaki münasebetlerle meşgul olan pek az
filezoflar iki nevi malumat Connaissance tefrik ettiler :
eğer bir ihtiras mevzuunun bir defa iradi bir surette gözden
d üşürülm es i kabil ise, o ihtiras kaybolmak tehlikesin d ed i r Fil
.
Bunun gibi bir adedin sağına iki, üç.. sıfır konuldu mu on,
yüz... defa büyüdüğü gi bi falan veya falan hisle tedai edilen bir
motif d e çok muhtelif kıym etler alır. Tedailerimize b üyük mık
yasta hakim 0lduğumuzdan tercih ettiğimiz fikirlere arzu e ttiğimiz
kıymet ve müessiriyeti v�rebiliriz.
L a reflexion meditative
Birinci bahis
Il
1
o kadar hakimdirler.
tJ De l 'education perso111ıelle.
54 İ RA DE TERBİYESİ
-· -·- · ---- ----- ----- ------ ) ·
III
2') -
Eğer arzu ettiğimiz bir his bizc;le yoksa ve uyan
mıyorsa onun hangi fikirlerle veyahut hangi grup fikirlerle
alaka ve rabıtası olduğunu tetkik etmek., dikkati o fikirler
üzerine teksif · ve onları şuurda kuvvetle tutmak ve bu suretle
evvelki fikri veya hissi uyandırmak.
3° -
Eğer işe yaramıyan veyahut hoşa gitmiyen bir fikir
şuura gelir ve insanı işgal ve rahatsız ederse ona dıkkat sarf
etmekten va z geç m eli onu hiç düşünmem eğe çal ışm alı bir ,
kelime ile onu yoketmelid ir.
iV
60 İRADE TER.BİYESİ
\rı
Maamafih bazı karilerin zihinlerinde musırrane bir itiraz arzı
Ş
vücut ediyor. Onlar ekseriya faaliyet ile uzun dü ünme la medi
tation prolongee arasında bir tezat antinomie olduğunu ve mü
'
tefekkirlerin ameli hayata az salih olduklarını.. , her zaman işitiyor
lar. Bu sebeple derin düşünmenin hareket ve fiil action için bir
faydası olduğu onlara kat'iyyen muhakkak görünmiyor.
Fakat hayatta, ve siyasette olduğu gibi muvafakiyetler ceht·
lerin ay�i istikamete doğru devamile elde edilirler. Bir istika
mete tevcih edilen bir faaliyet ise derin bir tefekkürü meditatiotı
istilzam eder. Dördüncü Hanri ve Napolyon gibi büyük faal
adamlar, hareket etmeden evvel gerek kendi kendilerine, gerek
�
nazırlarile birlikte uzun müddet d şünürlerdi. (Sıılly).
*
* *
Vll
*
* *
''
· F elaketlerimizin çoğu birdenbire ve düşünmeden hareket
etmekten ileri gelir.
*
* *
•
Üçüncü Bahis
1
II
; fjil
F
ilhakika bütün büyük işler devamlı ve sa�ırlı gayretlerle
yapılır. Tabiata bakınız : Saint-Oevai's vadisini tahrip eden sel,
ancak ehemmiyetsiz bir parça götürdü. Bilakis yağmurların ve
doluların yavaş ve devamlı tesirleri,· glasiyelerin ancak hiss edi ']
lebilen yürüyüşleri neticesinde her .sene kocaman kayalıkların rı
sırt ve yamaçları yıpranır ve vadi lere fevkalade büyük taş ve
ı
1,
toprak birikir. İri taş ·parçalarım yuvarlayan filan sel, üzerinden /ıl
geçtiği granitleri yıpratır. Asırlarca bu suretle yaptığı ve tedrici . :j
,,j
ta hribat neticesinde çok deri n boğazlar kazmağa muvaffak olur.
il
Beşeri işler; için de mesele aynidir. ,İ
nsan elile yap ılan
.H
işler, birer birer nazarı itibara alındıkları takdirde yapılan
işle nisbet edilemeyen bir çok küçük cehtlerin toplanması ve
birikmesile husule gelirler. Ormandan ve bataklıktan ibaret olan
li
gol la Oaule da kanallar ve yollar açıldı. Şimenduferler yapıldı. J
Köyler ve Şehirier kuruldu. Bztün bunlar kendi kendilerine m a .l
1. l
nasız hörülen milyarlarç celitlerle vücude getirildi. :ı
.. ı
1
1
Filhakika hareket action ve . iradi faaliyetin gayri müsavi
1
kıymette ölan iki şekli vardır: bir iş bazen büyük bir hamle ile 1
J
pacağı işleri kuvvetle ve t'nerji ile yapmalı ve vazifelerini yazı
ile hulasa ve faydalı hulasaları lüzümunda kopye etmelidir. Böy
1
lelikle yavaş ilerilenecektir. Fakat insan ancak arkasındakilerden
emin olduktan sonradırki ileriye bir adım atabilir. Geriye avdet
e tmez. Yavaş bir gidişle fakat sabit, devamlı ve m etodik bir
surette, fikrimize göre çalışmamız için bundan daha başka esaslı
bir kaide yoktır: Her şeyi sırasında, esaslı, acelesiz ve tahrik
siz yap !
olan böyle bir faaliyet bir şeyden başka bir şeye uçar. Bu kabil
çalışma b elki işsizlikten ve tenbellikten daha fenadır. Çünki
böyle hareket etmek, işi sevm erneği ve ondan nefret etmeği mu
cip olur. O, ilerileyen bir işin çok kuvvetli hazzı yerine. rietice
lenmiyen bir çok işlerden hasıl olan rahatsızlık, şaşkınlık ve istek·
lj
sizlik ikame eder. 1
lı·
Diğer taraftan, ekserya işaret e ttiğim gibi, ikmal edilmiş
olan değil, fakat başlanmış kalmış şeylerdfrki çok zaman gayb j
!
ettirirl;}r. Bu kabil meşguliyetler, . uzun rnüddat nafile yere bir
meselenin halli' için oğraşmadan mütevel1it bir sıkıntı bırakırlar.
ve memnuniyetsizlik husule getirirler. Vazgeçilen bir işin mev
zuu, zihnimizi diğer işlerle meşgul olduğu bir sırada rahatsız
eder : bilakis tamamile yapılan bir iş, bir memnuniyet bırakır ve
zihne çalışmak için bir iştiha verir. Zihin bir endişeden kurtul -
muş olur veyeni meşguliyetler için serbest kalır.
Hu asa her şeyi yapılması lfizim gelen ande, tam ·ve esaslı
bir surette yapalım.
78 İ RADE TERBiYESi
------ -;-- - -------- ---------- - ----
III
ıv
Fakat bize itiraz edilecek ve denilecek ki devamlı çalışma,
bir fikirle mütemadiyen meşgul olma sıhhata muzır olmaktan
başka bir şey değil midir? Bu · itiraz zihni çalışma hakkında edi
nilen yanlış bir fikirden ileri gelir.
Filvaki devam, la co11timıite kelimesi burada beşeri manada
alınmıştır. Aşikardırki uyku çalışmayı durdurur ve istirahatı icap
ettirir: keza bedihidirki - yukarıda söylediğimiz gibi - çalışmak;
zihnimizi mutalea ettiğimiz mevzudan başka bir şeyi düşünme
meğe icbar eder. Bu «çalışına» kelimesi, oturan ve göğsünü
masaya doğru eğen bir talebeyi gözümüzün önüne getirmemeli
dir: gezinirken okunabi ir. Bu, az yoran ve semere vermek
itibarile kıymetli ve en iyi bir usuldur. Gezinti zihni malzemenin
temsili vazifesini kolaylaşdırır ve onları harekete getirir.
Unutmıyalım ki, hayatımızın maddi ve manevi münasebet
lerini iyice tanıdıktan sonra eğer sıhhatımızı iyi idare etmeği
bilmessek bir gün cahillerin �stihzalarina hedef olacağız.
Malumdır ki malzemenin iktisabı işin basit ve adi kısmıdır:
onların intinap, tertip v� tanzimi başka bir ehmiyete maliktirler.
Ve fealiyetin bu kısımları insanı bir masa başında oturmağa
icbar etmezler. Bir alim en ufak teferruata kadar bilen değıl,
fakat daima faal olan ve her zaman çalışan bir zihne espritye malik
olandır. İlmi la xie11cc ile tebahhuru l'eridition karışdırmamalıdır.
Tebahhuru, çok defa zihnin tembelliğidir.İyi bir hafıza,icat etmeğe
kafi değildir, yaratmak ve icat etmek için zihnin malzemeye
hakim olması ve malzemtnin onu tıkamaması ve örtmemesi
lazı mdır.
Çalışmanın insanı hasta yaptığı söyleniyor. Her ne kadar
hastalık ilk bakışda sarf ettiğimiz cehdlerden geliyormış gibi
görünüyorsa da hakikatta başka sebeblerden ileri geldiği muhak
kakdır. Yalnız «çalışma» nın zafi}'etimiz için bir sebep olduğu
.i ddi a ediliyor. Halbuki bu hususda bir delil göstermek kabil
değildir. Zafiyetimizin diğer sebeblerini aramak ve hesap etmek
! lazım gelir. İşe atfedilen şeyin mesela adi ve şehevi hislerden
la sensııalite ileri geldiği bilinmiyor. Kollejlerdeki talebe arasında
-'-----'-
80 İRADE TERBİYESİ
*
*' *
6
Taleb.e nin, İrade Terbiyesi
noktainazarından bedeni
sıhhafı.
Dördüncü Bahis
DÖ�DUNCÜ BAHİS 87
-.------------
ı
Diğer taraftan, çalışma baŞlıca nişasta ve yağın tahallülünü
decompositio11u mu ci p olur. Maluindır ki iş kesif ise insan yevmiye
/
2800-3400 kalori sarfına mecbur olur. 75 gram albomin 307
kalori verdiğinden zihnen çalışan bir adam için geriye tahminen
ı• 2700 kalori bulmak lazim geliyor. 250-200 gram yağdan fazlası
•
hemen, hemen temessül edilmediğinden geriye kalan 600 kalo
riyi de diğer karbonlu ınüvellidülma lı gıdalardan almak icap edi�
yor tahminen [150 gram]
Kimse gündelik gıdasını tertip etmek için hususi kitaplar
da her gıdanın albomin, yağ ve karbonlu müvellidülma unsur
larının kıymetini aramıyor.
Bundan çıkarılacak netice şudur; yapılan tecrübe gösteriyor
ki biz çok gıda alıyoruz, bilhassa fazla et yiyoruz. Bu suretle
mideye ve bağırsaklara manasız bir iş yiikletmiş oluyoruz.
Filvaki hazım fiili devam ederken midenin veya ba�ırsakların
cidarları parais hazım usareleri tesir ettikçe büyük, bir süratle
L
tehavvül ederler. Yalnız bu iş, büyük bir amelyedir. l-;lulasa çok
yiyen insanların yalnız hazım cihazları için çalışmak gibi basit
bir rol aldıklarından hayvani bir hayat sürdükleri aşikar değil
midir ?
88 İRADE TERBİYESİ
*
* *
II
*
* *
90 İRADE TERBİYESİ
----··----- ------·-·-
111
iV
*
* *
*
* *
VI
*
* *
VII
BİTTI
MUA L L İ M İ N KÜTÜPHANESİ İÇİN
Vatandaşhk Terbiyesi
Almanyanın en maruf Pedağoğu Kersclzesteinerin
vatandaşlık terbiyesJ. namile kaleme aldığı bu müka�
fatlandırılmış eseri, Hıfzurrahman Haşit B ey dokuzuncu
tah'ından lisanımıza tercüme etmişlerdir. Kanaat
Kü,tüpha�esi tarafından basılmaktadır. Muallim ve
mürebbilerden baŞka her münevveri alakadar eden hu
eserın dikkatla okunmasıı:iı tavsiye ederiz.
,Pedagoji kıraatı
Yeni terbiyecilerin, günün .ııiektep meselelerine
bakışlarını ve vermek istedikleri istikameti kendi
lisan larından nakleden hu mesleki . kıraat .kitabı
pedagoji . tedrisatımız:ı:n . :büyük bir ihtiyacını karşı·
lamaktadır . Kanaat Kütüphanesinde (75) kuruşa
satılmaktadır.
Yeni nı.ektebe doğru
İş terbiyesi
Zenci pedağo ku B. T. Waschinğtondan iş te�hiyesi
namile Hıfzırrahman Raşit Beyin tercüme ettiği bu
yaşanmış eser, yokluk içinde büyük eserler yaratmak
isteyen her mefkureci muallimi cezheclecek · bir kuv
vette .yazılmıştır. Birinci cüzü A gah · :- Sabri; İkinci
cildi Kanaat kütüphanesi tarafından neşredilmiştir;'
Fiatı 50 kuruştur.