You are on page 1of 49

Hazırlayan: Öğr. Gör. Recep SOLUK A.İ.B.Ü. GEREDE MESLEK YÜKSEKOKULU Deri
Teknolojisi Programı

Temel Deri Teknolojisi Ders Notları

Deri ve Dericilik

Mamul deri üretiminde kullanılan ham deri yapısı, dokusu, kimyasal bilişimi ve diğer
özellikleri kendine has olan doğal bir üründür. Deri, canlı hayvan vücudunda çok çeşitli
fonksiyonları yerine getirir. Deri et üretiminde yan ürün olarak elde edildiği için üretim miktarı et
üretimi ile sınırlıdır.

Dericiliğin Türkiye’de ve Dünyadaki Yeri ve Önemi

Dericilik Osmanlı İmparatorluğunun yükseliş döneminde hızla gelişmiş ve Türk derileri dış
ülkelerde aranır olmuştur. XVI ve XVII. yüzyıllarda dericilik en parlak devrini yaşamıştır. Osmanlı
döneminde savaş gereçlerinin büyük kısmının özellikle deriden yapılması dericiliğin önemini
artırmıştır. Ayrıca İstanbul ve Ankara müzelerinde bulunan XVIII. yüzyıla ait savaş elbiseleri, deri
hurçlar, çok sayıda kitap ciltleri dericilik sanatının ne derece önemli olduğunu göstermektedir
Türkiye’de deri sektörü 1993 yılından itibaren modern teknolojiye sahip makine ve
yatırımlarla Organize Sanayi Bölgelerinde üretim yapmaya başlamış ve üretim kapasiteleri de büyük
oranda artmıştır.

Derinin Histolojik Yapısı

Bir hayvanın derisi sadece koruyucu bir örtü olmayıp, bir çok fonksiyonları olan ve
dolayısıyla yapısı da biraz karışık bir organdır. Histolojik bakımdan bütün memelilerin derileri
yapıca az çok birbirine benzer ve esas itibariyle üç tabakadan meydana gelmiştir. Bu tabakalar da
ayrıca bölümlere ayrılır. Deriyi meydana getiren tabakaları basit olarak şu şekilde sıralayabiliriz:

A)Epidermis
B)Dermis
C)Hipodermis

1

Epidermis

Epidermis, derinin en dış tabakasını teşkil eder ve kendinden sonra gelen dermis tabakasına oranla
çok incedir. Kalınlığı, farklı hayvanlarda değişiktir. Epitel hücreler deri yüzüne yaklaştıkça
beslenemediklerinden su kaybı sonucu boynuzlaşırlar. Şekilleri de deri yüzeyine yaklaştıkça
yassılaşır. Böylece en üstteki tabaka tamamen boynuzlaşmış ölü hücrelerden ibarettir. Bundan
dolayı “Corneum” tabakası adını da alır. Hayvan yaşadığı sürece corneum tabakası ince pulcuklar
halinde dökülür ve bunların yerini aşağıdan gelen hücreler alır. Epidermis tabakası kan damarını
ihtiva etmez. Hücrelerin beslenmesi dermis tabakasındaki kan ve lenf sisteminden difüzyon yoluyla
olur. Bazal hücrelerin bir çoğu; dermisin papiller tabakasına girmiş yarım şeklinde çıkıntılara
sahiptir. Bu çıkıntılar epidermisin dermisle bağlantısını sağlar. Epitel hücreleri sadece epidermisi
değil aynı zamanda kıl, yağ ve ter bezlerini meydana getirir. Epidermisin alt tabakalarındaki
hücreler deri ve kıla renk veren pigment taneciklerini ihtiva ederler.

2

Dermis

Bu tabaka, epidermis tabakasından “Bazal zar”ile ayrılır. epitel hücrelerinin beslenmesi dermisin
üst yüzeyine kan damarlarıyla gelmiş besin maddelerinin bu zardan geçmesi ile olur. Dermis,
dericilikte istifade edilen esas deri tabakasıdır. Esas itibari ile bağ dokudan meydana gelmiştir.
Dermiste bulunan başlıca bağ doku tipleri kollegen, elastin ve retikülindir. Ancak büyük
çoğunluğu kollagen meydana getirir ki bu, deriye form veren en önemli maddedir. Dermis papillar
tabaka girintili çıkıntılıdır ve dericilikte sırça tabakası adı verilen tabaka budur. Kıl köklerini, salgı
bezlerini ve kasları ihtiva eder. Sırça tabakası dermisin sadece az bir kısmını teşkil eder. Kalınlığı
derinin tipine göre değişir. Sırça tabakada bağ doku lifleri oldukça az ve incedir. Bunlar kompakt
olarak birbirlerine bağlanmış olup görülen muntazam bir sıralanmaları yoktur. Kıl deliklerinin
dizilmeleri ile meydana gelen sırça tabakanın şekli her hayvan türü için karakteristiktir. Mamul
derinin üst yüzünde bu farkları müşahade etmek mümkündür. Böylece çeşitli hayvanlardan elde
edilen deriler birbirinden ayırt edilebilir. Bütün memeli hayvanların derilerinde ve bir hayvanın her
nahiyesinde mutlak surette bu papiller bulunmaz. Mesela koyunda omuz, kuyruk dibi ve butların
içinde bu girinti çıkıntılar hemen hemen yok gibidir. Lif demetleri papilla tabakasında sıkı bir
yapıdadır. Aşağılara gidildikçe gevşer. Bu gevşek kısma retiküler tabaka denir. Retiküler tabaka
birbirine geçmiş kollegen liflerinden meydana gelmiş olup kollagen lifleri iyice tbirbirine geçmiş
demetler meydana getirirler. Retiküler tabaka derinin esas tabakasıdır. Bu tabakanın lif demetleri
sırça tabakadakilere nazaran daha geniştir. Kollagen lifleri genellikle dalgalı ve silindir şeklindedir.
Çok sık paketlendikleri bölgelerde, daire şeklindeki enine kesitleri değişerek hegzaganol bir şekil
alır. Bu doku her yöne uzanan ve bir ağ teşkil edecek şekilde birleşen çok ince flamentlerden
ibarettir.
Retiküler doku lifleri kollagen lif demetlerinin etrafını bir zarf gibi sararlar. Bu doku lifleri sırça
tabakasında çok sıktır. Retiküler tabaka toplam deri kalınlığının %45–80 ini teşkil eder. İnce
derilerde dermisin örgülü kısmı gayet ince bir şerit halindedir. Dermis tabakasının elastiki liflerinin
ve kollegen lif demetlerinin sıklığı ve sık örgülü kısmının kalınlığı derinin kıymeti üzerinde etki
eder. Esasen deri sanayinde mamul deri olarak elde edilen maddede dermis tabakasıdır. Derinin
kan ve lenf damarları bakımından en zengin olan, dolayısıyla en fazla beslenen kısmı da budur.

3

Hipodermis

Hipodermis dokusu gevşek bağ dokusudur ve dermisi vücuda bağlar. Yağ depo eden, elastik ve kas
dokuyu ihtiva eder. Hipodermisin alt kısmındaki dokuya subcutaneous doku adı verilir. Bu dokular
dericilikte leş olarak adlandırılan dokulardır ve sepileme işleminde mekanik olarak deriden
uzaklaştırılır. Yüzme esnasında vücut, ssubcutaneous doku ve hipodermisten deri kasları sayesinde
ayrılır. Bu sırada dermiste meydana getirilecek kesikler mamul deriyi meydana getirecek lifleri
tahrip edeceğinden derinin değerini düşürür. Bu nedenle iyi bir yüzme sepicinin işini büyük çapta
kolaylaştırır.
Yağ, yağ dokusu halinde derinin iç yüzünde bulunur. Yüzme iyi yapılmamışsa oranı yüksektir.
Yağın miktarı ve yayılışı hayvanın cinsine, yaşına, sıhhatine ve mevsimlere bağlı olarak
değişebilir. Merinos koyunlarında yağ, deri ağırlığının %20 si olabilir. Buna mukabil genç boğa
derilerinde ise sadece %0.75 kadardır. Yağ nispeti fazla olduğu zaman sepilemeden sonra deriler
göze çarpar nispette yağlıdır. Mesela koyunlarda yağ hücreleri bazen o kadar fazla olur ki dermisin
lifli yapısını bozarak zayıflamasına veya çatlak olmasına sebep olur. Yağ bilhassa sıcak havalarda
veya konserveleme tuzlu kuru yapıldığında deriyi kokutur.

Kıl: Kıl, yün ve kalın kıllar hayvanı soğuğa ve mekanik etkilere karşı korur.Kıllar, kimyasal ve
histolojik yönden üzerinde bulunduğu üst deri ile aynı özelliklere sahiptirler. Kılların üst bölümleri
deri yüzeyinden dışarı çıkarlar. Alt bölümü ise; üst deride bulunan tulum şeklindeki yuvaların içine
yerleşmişlerdir. Kıl çıkış yatağında (kıl kökü) ayrıca yağ bezleri de vardır. Bunlar çeşitli

4

büyüklüktedirler. Kılın, derinin içinde kalan kısmına kıl soğanı denir. En alttaki bölümüne ise kıl
kökü denir. Ayrıca kılda, kılın hareketliliğini sağlayan kıl kası da vardır.

Kıl yapısı şöyledir:

• Kutikula tabakası (en dıştaki tabaka)


• Korteks tabakası (kutikula ile öz tabaka arasındaki tabaka)
• Öz kanalı veya medüla

Kılın deri içindeki görünümü

Derinin Kimyasal Yapısı

Hayvan derisi proteinler, az miktarda yağ ve mineraller ile fazla miktarda sudan oluşur. Bu
maddelerin her birinin payı derinin türüne, ırka, yaşa, cinsiyete ve yaşam koşullarına göre değişir.

5

Derinin kimyasal yapısı

DERİ ÇEŞİTLERİ

Sığır Derileri

Dişi Hayvan Derileri

Düve derisi: Henüz buzağılamamış genç dişi sığırdan elde edilen deridir.
Deri kalitesi gayet iyidir. Deriler homojen ve çok ince bir kollagen yapısına sahiptir.

İnek derisi: çoğunlukla buzağılamış yaşlı sığır derileridir. Çok fazla gebelikten dolayı karın ve yanlarda
esnemeler ve genişlemeler görülür. Bundan dolayı deri kalitesi düşüktür.

Dana Derisi: Henüz gelişmemiş erkek hayvan derisidir.


Genç Doğa derisi: Henüz gelişimini tamamlamamış fakat cinsel yönden aktif erkek hayvan derisidir.
Boğa Derilerinin Yapısal Özellikleri

6

Taze boğa derileri 25-30 kg, hatta daha ağır olabilir. Deri kalınlığı 3.5-6.0 mm arasındadır.
Epidermis tabakası Oldukça ince olup inek ve dana derilerininkine benzer yapıdadır.
Retıkular tabakadaki kollagen lif demetleri çok sıkıdır. Bundan dolayı belirgin bir ağ
örgüsü şeklinde liflerden oluşmuş bir yapıya sahiptir. Boğa derilerinin retıkular tabakası sık
ve sert bir yapıya sahiptir. Böylece mamul deriler de daha sıkı ve sağlam olurlar.

İnek Derileri

Deri ağırlığı 15-25 kg arasındadır. Deri kalınlığı 2.8 – 5.7 mm arasındadır. 8 – 10 yıl
sütünden yararlanılabilir. İnek derilerinde Elastin miktarı da dana derilerine oranla daha
fazladır. Ağır inek derilerinin koryum tabakalarında (özellikle yan ve boyun bölgelerinde)
elastik doku daha fazla bulunur. Lif demetleri deri yüzeyine belli bir açı yaparak uzanırlar.
Bu açılar vücudun farklı bölgelerine göre değişim gösterir. But bölgelerinde geniş ve dik
açılar göstermelerine karşın dalgalı bir görünüm göstermezlerken, boyun ve etek
bölgelerinde daha gevşek yapılı ve dalgalı görünümdedirler. Retikulin yani prekollagen
miktarı (özellikle boyun ve etek bölgelerinde) boğa ve dana derisinden daha fazladır.

Dana Derilerinin yapısı

Yeni doğan sığır yavrusuna “buzağı” denir. Bunlar ana sütü ile beslenirler. Sütten kesilmiş
sığır yavrularına “dana” denir.
Bir yaşından sonra cinsiyetlerine göre; erkekse “tosun”, dişi ise “düve” ismini alırlar. Deri
değerlendirmesinde dişi ya da erkek derilerinin hepsi “dana derisi” denilmektedir. Başka bir
deyişle burada ele alınacak deriler cinsiyet farkı gözetmeksizin genç sığır hayvan derileridir.

Deri ağırlığı 5-15 kg arasındadır. Kalınlık 2.5-4.5 mm arasında değişir


Papıllar tabaka kalınlığın % 15- 40’ını oluşturur. Bu oran diğer sığır derilerine oranla daha
fazladır. Retikular tabaka nispeten incedir. Deri kalınlığının % 50-80’ini oluşturur.
Kollagen lif demetleri ineklerinkinden incedir.
Cilt yüzeyi ile meydana getirdikleri açılar daha küçüktür. Bundan dolayı deriler daha
yumuşak tutumludurlar. Kollagen liflerini tutan retikular doku fazla olmamakla birlikte iyi
gelişmemiştir. Boyun ve etek bölgelerinde daha fazla retikulin mevcuttur. Elastik lifler inek
derilerine göre daha azdır. Bu lifler ciltte kendilerine özgü çukurları deri cildinde
oluştururlar. Papıllar tabakadaki liflerin corıum içine doğru geçişlerinden dolayı cilt daha
sıkıdır

7

8

Manda Derileri
Manda derileri sığır derilerinden daha kaba görünüşlü olup, sırça görünümleri daha
pürüzlü bir yapıya sahiptir.

 Sırçada kalın kılların porları (gözenekleri) oldukça azdır.

Karakteristik olarak kaba üst kılların kıl yatakları oldukça belirgindir


 Manda derileri daha ziyade teknik derilerin imalinde kullanılmakla birlikte son
zamanlarda doğal görünümün ön planda tutulduğu yerlerde de kullanılmaya
başlanmıştır.

 Hindistan'da yaşayan bir manda türü olan ZEBU (Kipse), sığır derisine benzemekte ve
sadece boyun kısımlarındaki karakteristik yapıları ile ayırt edilebilmektedirler.

At ve Beygir Derileri

 At derileri de diğer tek tırnaklı hayvanlarda olduğu gibi boyun ve kropon (ayna)
kısımlarından oluşmaktadır ve her iki kısım yapı itibariyle birbirinden çok farklıdır.
Yalnızca zebra derilerinde boyun ve kropon kısımları arasında bir fark
bulunmamaktadır. At ve beygir derileri sadece tuzlanmış deriler halinde bulunmakta
ve ticarette kuyruktan kulak dibine kadar olan uzunlukları üzerinden işlem
görmektedirler. Bu sınıflandırma aşağıdaki gibi yapılmaktadır.

At ve Beygir Hamderileri
179 cm'ye kadar
180-199 cm
200-219 cm
200 ve üzeri
 At derileri iki kısımdan oluşmaktadır: Bunlardan birincisi sırt çizgisinin her iki tarafında
kalan ve AYNA olarak tabir edilen kısım, ikincisi ise boyun kısmıdır.

9

 Boyun kısmı ise aynaya göre daha gevşek strüktürlü olduğundan bu kısım genellikle
yüzlük deri olarak işlenmektedir.

Sırça yapısı, ortada kalın bir kıl gözeneği olmak üzere bunun etrafını sarmış ince kıl
gözeneklerinden oluşan bir görüntü verir. Bu görünüm nedeni ile bu tür derilerin
sırçaları keçi derisine benzemektedir, ki bu sebeple bu tür derilere "AT veya BEYGİR
ŞEVRO DERİLERİ" de denmektedir.


 Keçi derilerinin yapıları
 Keçi derilerinin histolojik yapıları dana derileri ile koyun derisi arasında dokusal bir
özelliğe sahiptir. Ancak hayvanların ırkları, yaş ve cinsleri dokusal yapısını etkilediği gibi
beslenme, bakım ve özellikle doğa koşullarının etkisi de deri yapılarında bazı ayrıntıların
ortaya çıkmasına neden olabilmektedir. Keçi derileri genelde koyun derilerinden daha az yağ
içerirler.
 Daha homojen yapılı oldukları gibi sırçaları da daha düzgün ve daha belirgin
görünümlüdür.
 Genellikle, kıl tipi keçilerde uzun kıllar seyrek ama kaba tiftik keçilerinde ise uzun
lifler sık fakat ince ve uzun olur.
 Corıum tabakası kıl örtüsünü oluşturan kılların sıklık ve kabalık durumlarına göre
yapısal ve kalite yönünden az da olsa değişiklik gösterir. Koyun derilerinde gevşeklik ve
süngerimsi yapıyı doğuran boşluklar ve gözeneklerin bunlar da pek görülmemesinin 2
nedeni vardır:.
 1- koyun derilerine oranla daha sağlam ve dolgundurlar.
 2- kollagen lif demetleri daha kalın ve daha çok sayıda lif içerirler

 Papılların yapısı koyun derilerinden daha sıkı ve daha dolgun ve daha sağlamdır. Yağ
ve ter bezlerinin az olması, kollagen lif demetlerinin de bu bölgelerde daha sık yer alması
papıllar yapının oldukça kuvvetli yapılaşmasını sağlar.
 Elastik liflerin daha yoğun ve daha kuvvetli bir ağ oluşturmasının
desteklenmesi keçi derilerine 2/3’sinin elastik doku tarafından oluşturulmasını
sağlamaktadır. Elastin miktarı da koyun derilerininkinden fazladır.

10

 Hayvan kesildiğinde kıl kasının kasılmış olarak kalması özellikle hafif derilerde
cildin pürüzlü kalmasına neden olur. Corıum tabakasındaki elastin miktarının fazla olması
derinin yeterince gevşetilmesinin önündeki önemli bir engeldir.

 Retıkular tabakası iyi oluşmuştur. Lif demetleri oldukça kalın ve uzun olup sağlam
yapılıdır.
 Oluşturdukları örgü ağının sağlamlığı ile keçi derilerinin dana derilerine
yaklaşmasını sağlarlar.
 Toplam deri kalınlığının % 45-75’ini oluşturur. Tabakalar arası lif geçişleri düzgün
olması corıumu sağlam yapılı kılmaktadır. Lif demetlerinin örgütsel yapıları ve açıları ile
koyun derilerinden farklı ve daha uygun bir deri yüzeyi oluşturur. Böylece keçi derileri daha
sıkı ve daha dolgun bir tutum kazanmış olur.
 .

11
Koyun ve Kuzu Derileri
 Koyun ve kuzu ham derilerinden üretilmiş mamul deriler arasında kalite bakımından
büyük farklılıklar vardır.

 Bu farklılıklar ince yünlü koyun ırklarından kıl koyunu türlerine kadar olan yelpaze
içinde görülür.

 Koyun ve kuzu derileri bazı hallerde keçi derisi karakteri veya özellikleri gösterebilirler.

 Yapağı gömleği ne kadar ince ve kıvrımlı yüne sahipse, yün derinin korunması
fonksiyonunu o kadar fazla üstlenir ve bu nedenle deri gevşek yapılı ve çoğunlukla yer
yer yağ kümeleri ile kaplanmış durumdadır

 Bu yağ kümelerinin deri işlentisinde uzaklaştırılması sonucu mamul derilerde boşluk


ortaya çıkar. Ayrıca deri kalınlığının % 60'ını oluşturan papillar tabakanın çok fazla
gevşemesi ile bu tabakanın retikular tabaka ile bağlantısı zayıflar.

 Ham deriden başlamak suretiyle koyun derilerinin kullanım amacına göre seçilmesi
çok önemlidir.

 Burada, mamul derinin giysilik deri mi yoksa hafif yüzlük deri mi ya da astarlık deri mi
olacağı önem taşır.

 Koyun derileri kıl kökü yataklarının düzensiz dağılımından tanınabileceği gibi, çift
ciltlik (çift katlılık) gösterme eğiliminden de tanınabilirler.

 Koyun derileri keçi derilerine oranla daha geniştirler ve boyları ile enleri pratikte aynı
kabul edilebilir.

 Keçi derilerinin aksine ciltlerinin uzaklaştırılması veya yarılması ile bu gözeneklerin


dizilişi daha belirgin bir şekilde görülür.

12
 Keçi derilerinde ise cildin kısmen uzaklaştırılması halinde cildin hemen altındaki kaba
kılların gözeneklerini tanımak mümkün değildir.

 Öte yandan kıl koyunu derileri, keçi derilerine oranla daha geniş ve daha uzuncadır.

 Kıl koyunu derilerinin kullanım alanı, koyuna ya da keçiye ne derece benzediğine


bağlıdır.

Domuz Derileri

 Güney Amerika'da bulunan ve bir yaban domuzu olan "PEKARİ" domuzlarının derileri
klasik eldivenlik deri yapımına çok uygundur. Bunlar çok yumuşak ve esnek olan tipik
bir sırçaya sahiptir. Sırça, hafif bir eğri oluşturarak yan yana duran üç kalın kıl
gözeneği ve bunların etrafını saran ince kıl gözeneklerinin oluşturduğu yapı ile
kaplanmış vaziyettedir.

 Bu hayvanların ham derileri üzerinde kurşun deliklerinin bulunması ve


konservasyonlarının çok geç yapılmış olması derinin ancak belli bir kısmının
kullanılmasını mümkün kılmaktadır.

 Evcil domuz derileri ise yabani domuzlara oranla daha sıkı bir yapıya sahiptirler.
Üçgen şeklindeki kıl gözenekleri tüm deri yüzeyine yayılmıştır ve bu kaba kalın kıllar
deriyi boydan boya kat etmektedir.

 Bu tür domuz derileri pratik olarak papillar tabakadan oluşmaktadır. Bu nedenle diğer
domuz derilerinin aksine etekler ve kropon arasında büyük yapısal farklar
bulunmaktadır. Ayrıca boyun bölgeleri de sıkı bir lif yapısı göstermektedirler.

 Domuz derileri giysilik, yüzlük, eldivenlik ve saraciyelik deri olmak üzere çok geniş bir
üretim alanında rahatlıkla kullanılabilirler.

 Domuz derileri ticarette elde edildiği bölgeye göre kropon ya da bütün deri olarak
işlem görürler.

13
Yaban Hayvanı (Wild) Derileri
 Yaban hayvanı derileri denildiğinde sığır derilerinin aksine tamamen doğada serbest
halde yaşayan geyik, karaca, dağ keçisi ve benzeri hayvanların derileri anlaşılır.

 Bu hayvanların postları çok sayıdaki kıllar ile kaplı olduğundan gevşek yapılı bir
papillar tabakaya sahiptirler ve bunun bir sonucu olarak da daha ziyade semi deri
üretiminde kullanılırlar
 Bu derilerin ciltleri blöse durumunda iken semi tabaklamaya girmeden önce mekanik
olarak uzaklaştırılır.
 Bu tür deriler temizlik derileri olarak, hamile giysisi olarak ve ortopedi sektöründe
geniş çapta kullanılır.
 Günümüzde krom ile tabaklanmış geyik derileri giysilik deri yapımında
kullanılmaktadır.
 Yaban derileri arasında kanguru derilerinin ayrı bir yeri vardır. Bu hayvan türünün
derileri yüksek kopma mukavemetleri nedeni ile diğer derilerden ayrılırlar.
 Bu nedenle örneğin ağır spor ayakkabıları ve dans ayakkabılarının üretiminde
kullanılan yüzlük deriler kanguru derilerinden üretilmektedir

14
Sürüngen (Reptil) Derileri

 Bu derilerin dış yüzeyleri balık pullarında olduğu gibi boynuzlaşmış bir tabakadan
meydana gelmektedir.
 Çeşitli sürüngen tiplerine ait deriler karakteristik pulcukları ve boynuzsu yapıları ile
diğer derilerden kolaylıkla ayrılırlar.
 Boynuzlaşma yaş ilerledikçe arttığından daha çok genç hayvanların derileri tercih
edilir. Bu iş için özellikle Avustralya'da "KROKODİL" çiftlikleri kurulmuştur.
 Bu tip derilerde kollagen lifleri deri yüzeyine paralel olarak uzandığından yüksek form
tutma stabilitesine sahiptirler ki, bu nedenle özellikle bayan el çantalarının imalatında
özellikle aranırlar.
 Bu tür deriler genellikle portföy ve küçük bayan çantası yapımında kullanılmakla
birlikte, kemer ve ayakkabı sektöründe de az miktarda kullanılmaktadırlar.

15


 Timsah derisi

Deri Kalitesini Etkileyen Faktörler

Bir hayvan derisinin kalitesi menşeine (geldiği yer), yaşam koşullarına, beslenmelerine,
cinsiyetine, türüne ve yaşına göre değerlendirilir. Bunların dışında başka nedenlerden dolayı da
hata ve kusurlar oluşabilir.

Menşei: Avrupa’da yetişen hayvan derileri genellikle evcil hayvan derileri olarak
nitelendirilmektedir. Bunlar genellikle çiftliklerde yetişen kesimlik veya kasaplık hayvanlardır.
Deri dokuları çok iyi bir yapıdadır ve yumuşaktır. Avrupa dışında yetişen bazı hayvanlardan
elde edilen derilere ise yabani hayvan derileri diyoruz. Bu hayvanlar sürü halinde açık havada

16
yaşarlar. Sürüye ait olduğunu belirtmek için vurulan damgalar deri yüzeyinde hata olarak
değerlendirilir.
Genellikle evcil hayvan derileri yabani hayvan derilerinden daha kıymetlidir.
Çünkü Avrupa’da yetişen hayvanların deri oluşumları yaşama şartlarından dolayı kullanıma
daha elverişlidir.

Hayvanın Yaşı: Hayvan ne kadar yaşlı ise o oranda da kötü bir deri kalitesi, gevşek bir deri
dokusu ve kalın bir sırça ortaya çıkar.

Hayvanın Cinsiyeti: Dişi hayvanlardan alınan deriler erkek hayvan derilerine oranla daha sıkı
bir deri yapısına ve daha ince bir sırçaya sahiptirler.

Hayvanın Yavrulaması: Dişi hayvan ne kadar çok yavrularsa deri kalitesi o kadar düşer.

Irk: Melezlere oranla saf ırklar daima daha iyi bir deri kalitesine sahiptirler.

Hayvanın Yaşadığı İklim: Sert ve soğuk iklimde yaşayan hayvanların derileri ılıman iklimde
yaşayan hayvanların derilerine oranla, daha iyi bir deri dokusuna ve yüzeyine sahip ve daha az
serttirler.

Yetiştirme: Besi ve damızlık için seçilmiş süt, et ve yününden yararlanılan hayvanlarının derileri
fazla kaliteli değildir.

Bakım: Hayvanların bakımına özen gösterilmesi deri özellikleri yönünden çok önemlidir.
Otlakta beslenen hayvanlar ahırda beslenenlere oranla daha iyi bir deri kalitesine sahiptirler.

Beslenme: Hayvan ne kadar çok yeşil yiyecek ile beslenir ise o kadar iyi gelişir ve
deri kalitesi de o derece iyi olur.

Deri Durumu

Derinin çeşitli vücut bölgelerine göre kalınlık farklılıkları vardır. İyi durumlu bir deri kenarlarda
ve kenar bölgelerde orta bölgelerdeki kalınlığa sahiptir.

Deri ve postların elde edilmesinde uygulanan yüzüm yöntemi her ülkede aynıdır. Bu kuyruk
sokumundan başlayan karın üzerinden geçen ve gırtlağa kadar devam eden boyuna bir kesitle
bacaklara doğru açılan yatay kesimden meydana gelir.

Krupon (Croupon); bütün deri ve post türlerinde deri imalatı için en uygun bölümdür.
Çünkü burada deri dokusu birbirine sıkı bağlarla bağlı kuvvetli ve düzgün bir görünümdedir.
Boyun bölgesine doğru deri boyundan veya besi katlarından dolayı düzgün olmayan bir
görünüm alır. Karın ve bacak bölgelerinde deri daha zayıf ve incedir.

Karın ve bacak bölgelerinde doku zayıflığı kendini daha çok belli eder. İnek derilerinden
elde edilen etekler gebelikten dolayı nispeten daha fazla esneme gösterirler.

17
Derinin kısımları

Ham Deri Kusur ve Hataları

Birçok deri kusur ve hatası deri kalitesini olumsuz yönde etkiler. İyi kalitede bir deri
için birinci şart pürüzsüz yani hatasız bir deridir. Bundan dolayı deriyi tabaklayan kişi derideki
hataları tanımalı ve dikkate almalıdır.

Ham deride çok farklı nedenlerden dolayı çeşitli hatalar vardır. Ham derideki hatalar hayvanın
yaşamı, derinin yüzümü ve konservasyon işlemi sırasında oluşur.

Canlı Hayvandaki Kusur ve Hatalar

Bu hatalar hayvanın yaşamı esnasında meydana gelen hatalardır.

Mekanik Kusur ve Hatalar

Burada hayvanın yaşamı esnasında herhangi bir nedenle mekanik etkiler sonucunda meydana
gelen tüm hatalar anlaşılmaktadır.

18
Dikenli Tel Sıyrıkları: Farklı derinliklerde sıyrık, yarıklar ve düzensiz şekillerdeki yaralardır.
Bunlar açık (taze) veya kapanmış yaralar şeklindedir. Ancak tolalarda fark edilebilir.

Dikenli Çit ve Kaktüs Sıyrıkları: Bu hatanın da görünümü dikenli tel hataları gibidir. Ancak
burada sıyrıklar daha az derinliktedir. Bu hatalar tola durumunda fark edilir.

Boynuz Darbeleri: Çiftleşme döneminde genellikle bir dişi hayvana sahip olmak için erkek
hayvanlar birbirleriyle savaşırlar. Bu da çoğunlukla karın ve yanlarda boynuz darbeleri
oluşmasına yol açar.

Kaşağı Sıyrıkları: Papiller yüzeyde oluşan az miktarda çizgiler şeklinde yaralardır. Paralel bir
düzendeki çizgiler gruplar halinde ve deri yüzeyinde dağılmış durumdadırlar. Bu hatalar tola
durumunda hatta çoğunlukla işlenmiş deride ortaya çıkar.

Yanık İzleri: Bunlar sıcak veya soğuk damgalama şeklinde hayvan sahipleri tarafından
işaretleme amacıyla diye uygulanır. Bu izler bazen derinin sadece sırça yüzünde ama
çoğunlukla tüm deri kalınlığını etkilemektedir.

Sürtünme İzleri: Belli bölgelerde kılların yolunması şeklinde ortaya çıkabileceği gibi ağır
durumlarda apseli yaralanmalar şeklinde görülebilir. Bu yaralar ilerlemiş ise, yara izleri
çoğunlukla ham deride de görülür.

Kırkım Hataları: Sadece koyun derilerinde ve yünlerin kırkımı sırasında ortaya çıkan bir
durumdur. Bunlar kırkım makası ile yeni oluşmuş veya kapanmış yaralar olabilirler. İyileşmiş
olsalar bile ham derinin et yüzünden görülebilirler.

Hastalıklar: Çoğunlukla siğil ve çıbanların sebep olduğu bir hatadır. Deri dokusu üzerinde açık
veya iz bırakan yaralanmalar şeklinde görülür. Bunlara ilave olarak uyuz, kene ve bitin
sebep olduğu hastalıklar sayılabilir.

Avlanma Hataları: Usulüne uygun olmayan vurma sonucunda deride açılan delikler ve kesikler
tüm deriyi değersiz hale getirebilir.

Dışkı ve İdrarlardan Kaynaklanan Zararlar

Dışkı ve idrardan oluşan hatalar genel olarak evcil hayvan derilerinin bacak ve karın
bölgelerinde ortaya çıkan bir hatadır. İyi ve temiz bakım yapılmayan ahırlarda oluşurlar.
Genellikle bu hataların ham deri durumunda anlaşılması zordur.

Hatalı bölgeler diğer kısımlara oranla farklı bir renk alır. Sırça kalın kıl gözenekleri genişlemiş
durumda olur. Kuvvetli etkilenme sonunda derinin sırça yüzü aşınmış ve mat bir görünüm alır.

19
Parazitlerin Oluşturduğu Hatalar

Yaşayan hayvan derisi üzerinde bazı canlılar tarafından oluşturulmaktadır. Bunlar yaşamak ve
gelişimini sağlamak için başka bir canlıya gereksinim duyan asalaklardır. Bunlardan önemli
olanlar:

Nokra: Sinek larvaları tarafından oluşturulurlar. Bu sinekler daha çok meralarda, otlaklarda
bulunan hayvanları, karaca, geyik ve ren geyiklerini tercih eder. Bu gibi yaralar derinin
tamamen değerden düşmesine yol açar.

Kene: Keneler kan ile dolu olarak deriye yapışırlarsa bu hatalar genellikle ham deri
durumundayken ortaya çıkabilir. Bu hataları ortadan kaldırmak için keneler çoğunlukla
fırçalanarak yok edilir. Bu hatalar ham deride görülmez ve ilk kez tola durumunda fark edilir.

Uyuz: Uyuz hatasının ham deri durumunda fark edilmesi mümkün değildir. İlk olarak tola
durumunda 0,5 – 2 mm büyüklüğünde deri yüzeyinden daha farklı renkteki lekeler ile anlaşılır.
Sivilce şeklindeki bu lekeler sarıdan mora doğru farklı renktedirler. Hayvanın kaşınması sonucu
sırçada zedelenmeler görülür.

Bit: Bu hatalar ham deri veya tola durumunda teşhis edilmesi çok zordur.
Ancak bu hatalar büyüteç altında görülebilir ve bu şekilde doku zedelenmesi (gözeneklerin
genişlemesi) belirlenebilir.

Yüzüm Kusur ve Hataları

Yüzüm kusur ve hataları ispire hataları olarak da isimlendirilir. Hayvan derisinin et


yüzündeki bu hatalar, yüzücünün dikkatsizliği sonucu meydana gelmektedir. Ehil olmayan
kişilerin yüzüm yapmaları sonucu deride çok fazla kayıplar oluşabilir.

Ham Deride Konservasyon Hataları

Konservasyon: Mikroorganizmalar tarafından parçalanabilen bir maddenin, çürükçül bakteriler


ve küf mantarlarını öldürmek ve mikroorganizmaların yaşamsal faaliyetlerini engellemek
suretiyle dayanıklılığını artırmak. için yapılan bir işlemdir.

Konservasyon hataları: Ham derinin yüzülmesinden itibaren tabaklanmak üzere işlentiye


gelene kadar geçen sürede oluşan hatalardır.

Mikroorganizmaların Neden Olduğu Hatalar

İki oluşum nedeni vardır:

 Kötü hava, yetersiz konservasyon veya çok geç yapılmış konservasyon

20
 Usulüne uygun yapılmış tuzlu konservasyon olmasına rağmen ortaya çıkan renk
bozulmaları

Hamlama Hataları: Başlangıçta konservasyon iyidir; fakat derilerin tabakhanelerde


işlenmesine kadar geçen sürede derilerin rutubetlenmesi ve ısınması ile uygun ortam bulan
bakteriler tekrar ürerler ve derinin hamlamasına neden olurlar.

 Hafif hamlama hataları fark edilemez.


 Orta derecedeki hamlama hataları koku ile kendini gösterir.
 Ağır hamlama sonucunda tuzlu konserve derilerde et yüzünde deri kaygan ve parlaktır,
kokusu belirgindir, kılların dökülmesi ne kadar ilerleyebilir.

Böceklerin Neden Olduğu Hatalar

Konserve edilmiş (özellikle de kurutulmuş ve tuzlu konservasyon görmüş) derilerde


böcekler ve onların larvaları tarafından oluşturulan hatalardır (Örneğin, domuz derisinde oluşan
yağ böcekleri gibi). Böcekler ve larvalar deriyi kemirerek boruya benzeyen delikler oluştururlar.

Kimyasal Maddelerden Kaynaklanan Hatalar

Konservasyon işlemi sırasında konservasyon tuzunun içerdiği kimyasal maddeler,


konservasyon tuzunun kirli olması veya ilave edilen maddeler de deride leke oluşmasına sebep
olur.

 Tuz Lekeleri: Bunlar tuz konservasyonu uygulanmış derilerin et yüzünde farklı


büyüklüklerde sarıdan açık kahverengiye kadar olan lekelerdir. Tuz lekeleri beyaz renkli
kalsiyum fosfat tuzunun kristalleşmesi sonucu ortaya çıkar. Sarı ve kahverengi olan
lekelerin sebebi ise tuza demir bileşimlerin karışmasıdır. Bu lekeler etleme işlemi
sırasında deriden uzaklaştırılır.

 Tuz İzleri: Hafif yeşilden açık mavi renge kadar küçük kabarık görünümdeki
oluşumlardır. Konservasyon tuzundaki magnezyum kirleri ve hafif kuruma ile oluşur.

 Demir Lekeleri: Derinin et yüzünde küçük veya büyük formlara sahip pas rengi lekeler
halindedir.

 Naftalin Lekeleri: Konservasyonda naftalin kullanılması


sonucu oluşurlar. Daha çok koyun derilerinde görülürler.

21
Genel Deri İşlemleri

Ham deri

Genel olarak dericilikte kullanılan derilerde çizik, ispire hastalık izleri olmamalıdır.
Cildi çok temiz deri toplam deri içinde çok az çıkar, yaklaşık bu oran %25 civarındadır. Tüm
deri tiplerinde genel olarak temiz ciltli deri talep edildiğinden temiz ciltli deri bulmak zorlaşır.
Ham deride kılın altından ne çıkacağı bilinmediğinden deri işlemleri yapılırken cildi bozuk
derilerde ayırım işleminden sonra başka deri çeşitlerine çevrilmesi zorunluluğu ortaya çıkar.
Çok bozuk deriler hafif mekanik işlemlerle ve cilt kapatma işlemleriyle düzeltilemez.

Ham deri

Üretim basamakları

Islatma

Islatma işlemine geçmeden önce derilerde bir ayırım işlemi yapılmalıdır. Bu ayırım
işleminde deriler salamura mı, tuzlu kuru mu veya yeni yüzülmüş mü buna dikkat edilmedir.
Yaş deriler hemen işlentiye alınırken tuzdan başka yardımcı maddeye pek ihtiyacı yoktur. Yaş
deriler kiri kanı uzaklaştıktan sonra normal ıslatmaya devam edilir. Salamura ve tuzlu kuru
derilerin ıslatmasında ise derinin kirlilik durumuna göre ön ıslatma yapılıp ardından esas
ıslatmaya geçilir. Ön ıslatmadan sonra deriler kavaleto işleminde yağ ve kirleri uzaklaştırılır.
Esas ıslatmada derilerin ıslanması kolaylaşır. Islatama işlemini kolaylaştırmak için Yüzey aktif
maddeler ( deterjan) verilir. Islatma uzun sürerse bakterisit (örn: Çamaşır suyu) verilerek
derilerin kokması önlenir. Mekanik hareket ıslatmanın önemli etkenlerinde birisidir. Kuru

22
derilerde 1-2 saat hareketsiz bırakıldıktan sonra mekanik hareket uygulanır. Mekanik hareket
ıslatmayı sonrasında yumuşatmayı hızlandırır. Islatmanın süresi derinin durumuna göre 1-2 gün
sürer. Islatma işlemi sonunda deriler hayvanın sırtından düştüğü gibi yumuşak ise derilerin suyu
değiştirilerek kıl giderme ve kireçlik işlemine geçilir.

Deri tabaklama dolabı

Kıl Giderme

Küçükbaş derilere uygulanır. Küçükbaş derilerin yünleri giysi yapımında


kullanıldığından kıymetlidir ve bunun deri işlentisinde ziyan olması istenmediğinden kıl
gidereme işlemi uygulanır. Kıl giderme işlemi sürme Badana işlemi denilen bir işlemdir.

Badana çözeltisinin hazırlanması


16 Bomeye kadar zırnık (Na2S)
25 Bomeye kadar Kireç
30 Bomeye kadar Kaolin (yoksa kireç kullanılır)

Karışım derilerin et yüzeyine sürülür. Deriler yünlü yönü üste gelecek şekilde yığın
yapılır. 4 saat beklenir. Derilerin yünü ele kolayca gelir, gelmiyorsa yolunmak için zorlanmaz.
Yünlerin yolunması bittikten sonra kireçlik işlemine geçilir.

23
Kılları giderilen deri

Kireçlik

Kireçliği gayesi; kılları parçalamak, lifleri açmak ve derinin aktif guruplarını ortaya
çıkartmaktır. Kireçliği yaparken dikkat edilecek nokta damarsız bir deri elde etmektir. Derinin
damarlı çıkmasına pek çok neden etkilemektedir en önemlisi derini homojen olarak su
alamamasıdır. Aynı zamanda verilen kireçlik maddelerinin derinin yağlı olması veya iyi
ıslatılamamasından dolayı lifler arasına homojen dağılmamasından kaynaklanmaktadır.
İyi bir kireçlik için bazı faktörlere dikkat edilir, bunlardan biri sıcaklıktır. Sıcaklık 26-28
derece olmalıdır. Düşük sıcaklıklarda kirecin çözünürlüğü fazla olduğunda damarlaşma daha
fazladır. Diğer bir faktör ph dır , iyi şişme elde etmek için ph kademeli arttırılmalı elde edilmek
istenen ph ya yavaş ulaşılmalıdır. Faktörlerden biriside tuz dur. Ortamda tuzun olması düzenli
şişme sağlar. 4 be civarındaki yoğunluk uygundur. Bunların yanı sıra dolabın su oranı az
kireçlik boyunca olmamalıdır. Dolap badanası yapılsa bile sonunda su oranı %250-300
civarında olmalıdır. Kireçlik işleminde ham derinin durumu en önemli faktörlerden biridir. Ham
derinin deri özü kayıpları fazla ise deri düzensiz şişer. Deri kalınlığı fazla ise ilk önce derinin
cildi şişeceğinden kireçlik kimyasalları kademeli arttırılmalıdır. Derinin et tarafında fazla yağ
varsa kireçlik kimyasalları derinin içine düzensiz dağılır, bunun için kireçlikten önce deriler
kavaleto işleminden geçmelidir. Kireçlik işleminde zırnık yerine NaSH sülfitrat verilerek şişme
biraz azalır. NaSH sülfitrat tın yanında zırnıkta verilerek deri gelişimi garanti altına alınır.
Kireçliğin ilk aşamasında deriler sürekli döndürülür daha sonra saat başı 5 dakika döndürülür.
Kireçlik sonunda derileri açık havada bırakarak kireç taşı veya kireçleme aşamasında derilerde
sülfür lekeleri oluşması engellenmelidir. Oluşacak lekeler sora dan uzaklaştırmak zorlaşır.
Kireçliğin süresi 18-20 sürebilir. Süre sınırı çeşitli etkenlere bağlı olarak değişir. Daha fazla
kireçlik cildin hasarlaşmasına neden olur. kireçliğin sonunun kriteri görünün homojen olması
ve saydamlaşması parmağın bastırıldığında iz kalmamasıdır. Kireçlik sonunda deriler 28
derecelik su ile yıkama işlemi yapılmalı böylelikle derilerin nakli kolaylaşır hem de cilt
temizlenir. Kireçlikte kullanılan suyun sertliği fazla ise deride lekeler bırakmakta bunun için
tabakhane sularının sertliği giderilmelidir. Amaçlanan derinin yumuşaklığı fazla ise etleme
işleminden sonra ikinci kireçlik yapılır.

24
Örnek kireçlik reçetesi
%300-400 su +% 1
Sülfitrat (NaSH)
+% 2-3 Kireç
1 saat dolap döner
% 1,5 Zırnık (Na2S)
%2-3 Kireç
1 saat dolap döner
Bir saat hareketsiz bekler
Dolap saatte 5 dakika döndürülür.
Süre 18-20 saat

Kireçlik yapılmış deri

Kireç giderme / Sama

Kireç giderme; deri liflerine bağlı veya lifler arasında kireci uzaklaştırmadır. Deri lifleri
arasındaki kireç deriye sert tutum verir. Yumuşak istenen deri tiplerinde kireç kalması istenmez,
bunun deriden uzaklaştırılmalıdır. Deri içindeki kireci nötrleştirmek için çok çeşitli asit yapılı
madde kullanılır. Kuvvetli asitler tek başına kullanıldığında deride şişme meydana getirirler,
bunun için amonyum tuzları ile tamponlanır. Kireç gidermede kullanılan asitlerin bulunması
zor olmayan ucuz maddeler olmalıdır. En çok kullanılanlar zayıf organik asit ve tuzlarıdır. Zayıf
organik asit ve tuzları ph değerlerine bağlı olarak daha uzun zamanda kireci nötrleştirirler ve
karboksil gurubundaki kireci uzaklaştıramazlar.
Amonyum tuzlarının balıklar için öldürücü etkisin olduğu unutulmamalıdır. Kireç giderme
işleminden sonra 7-8 ph ya ulaşıldığında sama işlemine geçilir. Bu işlem deriden şekilsiz
proteinleri uzaklaştırır ve aynı zamanda peptit zincirlerini kırar. Sama enzimleri genellikle
pankreastan üretilirler. Enzimlerin aktif olduğu sıcaklık 38 Co 'dir. Daha yüksek sıcaklıkta
proteinden bozulur. Düşük sıcaklıkta ise hayvansal enzimler aktif değildir.

Örnek reçete
% 150 su
% 2 Amonyumsülfat, süre 1 saat
% 1,5-2 kireç giderici madde, süre 1 saat % 05-2 Sama enzimi , süre 45dk – 1
saat miktarlar derilerin inceliğine, büyükbaş veya küçükbaş olmasına göre
değişir.

25
Kireç gidermenin süresi 30-60 dakikadır. Süre deri / su oranı ile doğru orantılıdır. Su oranı
arttıkça süre uzar. Kireç giderme işlemi az su ile yapılmamalıdır.

Kireci giderilmiş ve sama yapılmış deri

Yağ giderme

Genelde küçükbaş derilere uygulanır. Derilerin içinde ham yağlar bulunur bu yağlar
bitmiş derilerin görünümünü ve kullanımını etkiler. Bunun için derilerin içinde bulunan yağlar
gaz yağı ve yağ alıcı deterjanlar kullanılarak giderilir.
Örnek reçete Susuz
%10 gaz yağı % 2
Yağ alıcı madde
süre 1 saat süre sonunda deriler sıcak tuzlu su ile yıkanır

Pikle

Pikle de kullanılan maddelerin mamul derinin tutunu etkiler. Bunun için pikle yi deri
tipine uygun yapılmalıdır. Pikle de çeşitli tuzlar kullanılabilmesine rağmen ucuz olduğu için
NaCl mutfak tuzu kullanılır. Tuzun deriye penetrasyon hızı asitlerden daha az olduğu için 10
dakika önce verilir. Böylece asit şişmesinin önüne geçilir. Tola ağırlığı üzerinden verilen % 80-
100 su ve %10 tuz suyun yoğunluğunu 7 Beo ye getirir. Daha az tuz iyi hesaplanmazsa asit
şişmesine daha fazla tuz ise deri kalınlığının azalmasına neden olur. Pikle de kullanılan asitler
genelde formik ve sülfürik asittir. Bu asitler diğer asitlere nazaran bol ve ucuz bulunurlar. Pikle
de tola ağırlığı %1,5 -1,8 oranında asit kullanılır. Pikle de kullanılan formik asidin hem deriye
penetrasyonu hızlı hem de deride maskeleme etkisi yapar. Dolgun, tok ve bir örnek tabaklama
için formik asidi en azından yarı yarıya kullanılmalıdır. Tuz atık su arıtma işleminde tuzun
uzaklaştırılması zordur. Pikle işlemi 2-3 saat sürer bu sürenin sonunda derinin kesiti 3,5 ph
civarında ise krom tabaklamaya geçilir. Krom tabaklamada günümüzde hazır krom sülfat tuzları
kullanılır. Derinin ph sı tabaklamaya uygun olmalıdır. Krom tabaklama esnasında yumuşak deri
tipi istendiğinde elektrolit dayanımı yüksek yağlar verilir. Az sulu sistemlerde derinin dolap
içinde birbirine dolaşması kısmen önlenir. Verilecek yağın oranı %02-03 civarındadır. 4 saatlik
tabaklama sonunda soyum bi karbonatla %2 civarında alkali madde verilerek derinin ph sı 3,8
'e getirilir. Pikle işlemi esnasında su sıcaklığı 25 C0 yi geçmemelidir. Fazla sıcaklık protein
hidrolizine neden olur.

26
Tabaklama Yöntemleri

 Bitkisel tabaklama
 Mineral (Crom) tabaklama
 Yağla tabaklama

Bitkisel Tabaklama
Tabaklama maddeleri çoğunlukla bitkilerin kabuklarında, yapraklarında bazen de
meyvelerinde ve tohumlarında bulunurlar. Bitkisel tabaklayıcılarda bulunan tabaklama
maddeleri ancak suda çözüldükten sonra deri tarafından alınabilirler. Burada tabaklayıcı
maddeler deriye nüfuz ederek deri tarafından yavaşça emilir ve bağlanır. Bu işlem derinin
kolegen lifleri ile tabaklama lifleri arasında bir denge oluşana kadar devam eder. Kullanılan
şerbetin türüne göre kolaların tabaklamasından sonra farklı özelliklere sahip deriler elde edilir.
Bitkisel tabaklama işlemi kuyularda yapıldığından, tabaklama çözeltisi hareket ettirilerek deriye
daha homojen bağlanması sağlanır. Özellikle köselelik derilerin tabaklanmasında kullanılır.

Bitkisel tabaklanmış deri

Mineral Tabaklama
Bitkisel tabaklama maddelerinin aksine doğada çözülmemiş halde bulunurlar. Bu
mineraller çeşitli kimyasal yöntemlerle suda çözülebilen tuzlara dönüştürülmektedirler. Mineral
maddelerle tabaklama yönteminde krom tabaklama çok büyük öneme sahiptir. Krom tabaklama
ucuz olması, her türlü deri tabaklamasında
kullanılması ve deriye ısı dayanımı, yumuşaklık, esneklik gibi özellikler kazandırması
nedeniyle çok tercih edilen yöntemdir. Krom tuzları pikle işleminden sonra aynı banyoya %
5-10 civarında verilir yaklaşık 4 sonra deriye nüfuz eder. Deriye nüfuz ettikten sonra tatlı soda
ve sodyum formiyat gibi alkali maddelerle molekül yapıları büyütülerek derinin liflerine
bağlanır

27
Krom tabaklanmış deri

Yağ ile Tabaklama: Tarih içinde kullanılan en eski tabaklama yöntemlerinden biriside
hayvansal yağlarla derilerin işlenmesidir. Esas
tabaklama maddesi olarak balık yağı kullanılır. Genellikle yumuşak ve
sağlam derilerin elde edilmesinde bu yöntem kullanılır. Güderi yağla tabaklamaya örnek verilir.

Yağla tabaklanmış deri

Aldehitlerle Tabaklama
Aldehitler daha çok derinin ter, yıkama ve yırtılma dayanımını artırmak için kullanılır.
Retenaj işleminde aldehitlerden Glutardialdehit kullanılır. Glutardialdehit derinin ph sı 4,5 -5
da iken nötralizasyondan önce kullanılmalıdır. Yüksek ph larda glutardialdehit banyoya
verilirse derinin cildi büzüşmeye başlar. Sırçayı kabalaştırmadan doldururlar ve boyanın
homojen bir şekilde dağılmasını sağlarlar. Krom tabaklamada verilirse krom tüketimini arttırır.
Glutardialdehit ile retenaj görmüş deriler sarı renk alacağında beyaz boyanacak deri tiplerinde
kullanılmamalıdır. Glutardialdehiti kullandıkça derinin yumuşaklığı artar ancak derini
mukavemeti düşer.

Tabaklama Sonrası işlemler

Tabaklama işleminden sonra deriler istenen kalınlığa yarılır ve tıraşlanır. Sonra deriler
dolaba alınır. Dolapta talaş artığı, makine yağı gibi kirlerden kurtarmak için yıkayıcılarla
yıkama işlemi yapılır. Bundan sonra yağlama boyama ve retenaj işlemlerine geçilir.

28
Derinin yarılması

Krom Retenaj
Farklı partiler arasında bir örnekliği oluşturmak için krom retenaj yapılır. Böylelikle
derilerin arasında renk farklılığı meydana gelmez. Krom retenajda daha yüksek bazisiteli krom
ve krom -sintanlar kullanılır. Krom retenaj yapılan deriler diğer krom retenaj yapılmayan
derilere göre daha koyu boyanırlar. Aynı zamanda krom retenaj görmüş derilerin esnekliği ve
yumuşaklığı iyidir. Bundan dolayı yumuşak karakterli deri tiplerinde krom retenaj yapılır.
Yüksek bazisiteli krom tuzları deri lifleri arasına dolarak bir miktar dolgu etkisi yapar.

Nötralizasyon

Yağlama boyama ve retenaj işlemlerini iyi yapmak için nötralizasyon işlemini düzgün
bir örnek ve istene ph da yapmak gerekir. Nötralizasyon işleminde 6 ph ya ne kadar yaklaşılırsa
yani ph ne kadar yükseltilirse derinin yumuşaklığı o kadar fazla olur. Dikkat edilecek nokta ph
fazla yükseltilerek derinin yırtılma dayanımı azaltılmamalıdır. Deride nötralizasyon sonu ph 5
i pek geçilmez. Nötralizasyon işlemi de sodyum formiyat , sodyum bi karbonat kullanılır. Bu
geleneksel maddelerin yanı sıra naftalin içerikli nötral sintanlar kullanılır. Bu maddeler derinin
cildini koruyarak daha sonra verilecek olan retenaj maddelerinin cilde yığılmasını önlerler.
Nötralizasyonun süresi 2-2,5 saat civarındadır. Bu sürenin sonunda deri kesiti istenen ph ya
ulaşmışsa işlem tamamlanır. İşlemin sonunda oluşan tuzları uzaklaştırmak için bir yıkama
yapılır.

Boyama / Retenaj

Derinin Boyanmasında asit, bazik, direkt ve metal kompleks boyalar kullanılır. Boyama
banyosunun sıcaklığı boyama üzerine etkilidir. Banyo sıcaklığı 25 Co ise boyalar deriye daha
kolay nüfuz eder. Sıcaklık arttıkça boyalar derinin yüzeyinde kalır. Aynı zamanda boya
yoğunluğu arttıkça boyalar deriye daha fazla nüfuz eder. Boyama işlemi örtücü finisaj türü ile
kapatılmayacak ise düzgün boyanmalıdır.

Deriye ilk verilecek madde; deriye daha az ilgisi olan madde olmalıdır. Bu durum
boyama içinde geçerlidir. Deri için ilk verilecek madde ışık haslığı yüksek bir sentetik tanen
olmalıdır. Işık haslığı düşük tanenle retenaja başlanması durumda ışık haslığı düşük deriler elde
edilir. Retenaj işlemi sırasında banyonun ve derinin ph sı retenaj maddelerinin ph sına uygun
olmalıdır. Uygun olmayan elektriksel yüklerde retenaj maddesi derinin cildine yığılır ve derinin
içine nüfuz etmez. Daha sonraları ciltte kırılmalar ve boya düzgünsüzlüğü meydana gelecektir.

29
Retenaj işlemi 40 Co sıcaklıkta yapılmalıdır. Bu sıcaklıklarda retenaj maddelerinin deri içine
dağılımı en üst düzeyde olur.

Yağlama

İyi bir deri elde etmek için uygun yağlama maddeleri seçilmedir. Yağlama işlemini
yalnız yağlama aşamasında değil diğer işlemleri yaparken de yağlama yapılırsa derinin
yumuşaklığı garanti edilir. Yağlama maddelerine kısaca göz atacak olursak deride yağlama
işlemi yapan çok fazla yağlama maddeleri ile karşılaşırız. Bu yağların bulunabilen kaynakları
çok fazla değildir. Balık yağı, paça yağı ve sperm yağı gibi hayvansal yağların yanı sıra petrol
türevi yağlar kullanılır. Bitkisel yağlar ise deride istene sonucu tam verememektedir. Bunun
yanı sıra yağ asidi esterleri hayvansal yağ gibi deriye özellik kazandırdığında son yıllarda tercih
edilmeye başlamıştır. Diğer yandan trigliserit içeren yağlar softy deri tiplerinde kullanılmaya
başlamıştır. Yağlar sülfürik asit ile sülfonlanarak veya bi sülfitler ile sülfitlenerek suda çözünür
hale getirilir. Sülfonlanmış yağların asit dayanımı düşük olduğunda düşük ph larda
kullanılamaz. Sülfone yağlar daha çok derinin yüzeyinin yağlanmasında kullanılırlar. Sülfone
yağlar daha dolgun tutumlu deriler verirler. Sülfite yağların ise asit dayanımı yüksek olduğunda
pikle işleminden sonra her işlem aşamasında kullanılır. Sülfite yağlar derinin iç kesimine kadar
girerek yağlama işlemimi gerçekleştirirler ve deriye yumuşak bir tutum kazandırırlar

Boyanmış ve yağlanmış deri

MAMUL DERİLERDEN BEKLENEN ÖZELLİKLER

a-Derilerin Su Buharı Geçirgenliği


Derilerin su buharı geçirgenliği ayakkabılık deriler için önemlidir. Vücut ısısını ayarlamak için
ter salgılar. Terin ayaktan atılması için derilerin su buharı geçirgenliği iyi olmalıdır. Aksi
durumda ayakta mantar hastalığı ve terden dolayı rahatsızlar meydana gelir. b-Ter Dayanımı
Ter bezlerinden salgılanan terler önce hafif asidiktir. Sonraları bazik hale gelir. Terin içinde
tuz üre gibi maddeler bulunur. Terin alkali reaksiyonundan derinin kromunda sorunlar meydana
gelir. Bu durumda deriler zamanla kırılgan hale gelir. Ter bitkisel tabaklanmış derilerde kararma
şeklinde etkiler. Tanenler alkali ortamda deriden uzaklaşmaya başlar deriler sert ve kırılgan hale
gelir.Derilere tere dayanıklı hale getirmek için aldehit tabaklama maddeleri kullanılır.

30
Terlemenin sonucu finisajda kullanılan poliüretan binderlerin sertleşmesine neden olmaktadır.
Sürtme haslıklarında düşmeler görünmektedir.

c- Derilerin Yıkama Dayanımı


Süet olarak işlenen deri tiplerinde derilerin yıkanabilir olması istenen özelliklerdendir. Bu tür
derilerde krom + aldehit tabaklama ve su geçirmez yağlama yöntemleri kullanılmalıdır.
Derilerin yıkanabilirliği sınırlı olanaklarla düşünülmelidir.

d-Derilerin Kuru Temizleme Dayanımı


Derilerin kuru temizleme dayanımı üzerine yağlama maddelerinin etkisi fazladır. Kullanılan
yağlar deriden uzaklaşmayan yağlama maddeleri olmalıdır. Kuru temizleme esnasında yağlar
deriden uzaklaşır ve deride renk kayıpları meydana gelir.

e-Derilerin Yağ Lekesi Dayanımı


Derilerin yağ lekesi dayanımı iki şekilde incelenmelidir.
1- Deriler kullanım esnasında yağlı maddelerle karşılaştığında lipofilik olurlar
ise yağa karşı dirençli olurlar. Deriler yağ sevmezliği özel yöntemler ile
kazandırılır. Bu tür yöntemler süet nubuk gibi deri tiplerine uygulanır.
2- İş eldiveni gibi deriler ise yağ ile karşılaştığında yağı emer halde
üretilmelidir.
f-Kimyasal Maddelere Dayanım
Emniyet giysisi olarak üretilen asit, alkali ve tuzlara karşı deriler dayanıklı olmalıdır Kimyasal
maddelere karşı deriler nasıl davrandığı testlerle belirlenir.

g- Yüksek Sıcaklığa Dayanım


Yüksek sıcaklığa dayanımda tabaklama maddelerin rolü büyüktür. Tabaklama maddeleri
derilere farklı büzülme sıcaklığı kazandırırlar. Bitkisel tabaklama maddeleri 70-80
C0, Aldehitler 75-85 C0, Yağ tabaklama maddeleri 60-70 C0,ve krom tabaklama maddeleri
85-100 C0 büzülme sıcaklığı kazandırırlar. Deriler kullanım esnasında bazen yüksek sıcaklığı
maruz kalırlar.

ğ-Işık Haslığı
Anilin , süet ve nubuk derilerin ışık haslıklarının iyi olması gereklidir. Işığa karşı derinin
davranışı Gri Skala ile belirlenir. 5 tane gri renkte ibaret olan bu skalada ışıktan etkilenme
arttıkça skaladaki rakam değeri azalır. Test edilen deride renk değişmesi yok ise haslık notu 5
tir.
Derilerin ışık haslığına deri işlentisin de kullanılan yağlama , boyama, retenaj ve finisaj
maddelerinin etkileri yüksektir.
Krom ve alüminyum retenaj maddeleri ışık haslıklarını fazla etkilememektedir.
Bitkisel tanenler ışık haslıklarını düşürürler.
Form aldehit ışık haslığını etkilemez, Glutaraldehit derinin rengini saratır.
Doymamış yağlar ışık haslığını düşürürler. Rengi sarartırlar. Kompleks aktif
yağlar Metal kompleks boyalarla yeni kompleksler oluşturma eğilimlerinden
dolayı ışık haslığını düşürürler.

31
Boyar maddeler arasında ışık haslıkları değişiktir. Büyük moleküllü boyar
maddelerin ışık haslığı daya yüksektir.

h-Temizleme Maddelerine ve çözücülere Dayanım


Deriler kullanım esnasında kirlenirler. Kullanıcılar kirlenen derileri temizleme maddeleri ile
temizleme yoluna giderler. Finisajda kullanılan binderler temizleme maddelerine dayanıklı
olmalıdır. Ayakkabı üretiminde kullanılan yapıştırıcılar deri finisajında beyaz lekeler meydana
getirirler., bunun için derinin finisajında kullanılan maddeler yapıştırıcılara dayanıklı olmalıdır.

I-Sürtme Dayanımı
Deriler kullanım esnasında yüzeyi kuvvetli zorlamalara maruz kalır. Derilerde bundan dolayı
yüzeyde zedelenme ve renklerde kayıplar meydana gelir. Sürtünmeden dolayı meydan gelen
renk değişimleri Gri Skala ile belirlenir. Derilere uygulanan sürtme testlerinde keçe gibi sert
maddeler kullanılır.

i-Bükülme Dayanımı
Derilerin vücudun hareketi ile sürekli kıvrılmalar meydana gelir. Sürekli kıvrılmalar
derilerin cildinde finisajında kırışma ve kırılmalar oluşur. Bu haslığın belirlenmesinde
fleksometre ile belirlenir.

j-Soğuğa Dayanım
Soğukta kullanılan ve ambalajında depolanan ayakkabılık derilerde çatlamalar görülür.
Derilerin finisajında kullanılan binder ve diğer maddelerin soğuğa dayanıklı olmalıdır. Yapılan
testlerde –20 dereceye kadar testler devam edilir.

k-Finisaj Katının Tutunma Dayanımı


Derilerin finisaj filmi derilere iyi tutunması derilerin kullanım açısında önemlidir.
Derilerin finisaj filmi deriye iyi tutunmalıdır. Kullanılan yöntem deriler bir metale yapıştırılır
belli hızla yapışan yerden ayırmaya çalışır. Finisajın deriye yapışmasında kullanılan yağlama
maddeleri etkiler. Yağlama maddeleri yüzeye birikirse derilerin yüzeye yapışmasını engeller.
Derilerin ilk katında uygulanan binderler yüzeyde kalarak diğer katların bağlanmasını
azaltmamalıdır.

32
Mamul Derilerin Üretim Şekillerine Göre Sınıflandırılması Ve Tanınması

Ciltli deriler

Ciltli deriler dünya üzerinde üretilen mamul derilerin büyük bir kısmını oluşturmaktadır.
Hayvan türüne, gelişmesine ve etkili birçok faktöre göre karakteristik cilt yapıları
gösterirler.
Boyama ve finisaj işlemlerine tabi tutulduklarında bile doğal sırça görünümlerini
kaybetmezler ve mamul deriden beklenen tüm özellikleri gösterebilirler.
Derilerin üstünde epidermis tabakası vardır. Bu tabaka deri işlentilerde deriden uzaklaşır
ve derinin üstünde sırça tabakası adını verdiğimiz tabaka kalır. Bu tabaka derilerin karakteristik
özelliklerini ortaya koyar. Sırça tabakasına bakıldığında derilerin keçi derisi mi, sığır derisi mi
yoksa başka bir hayvana mı ait olduğu bilir. Hayvanın yaşamı süresince sırça tabakası zedelenir.
Sırça tabakasındaki izler çok derinse Finisaj işleminden sonra belli olmaması mümkün değildir.
Finisaj işlemiyle cilt kusurları bir kısmı görünmez hale getirilir. Eğer derilerin cildi Finisaj
işleminden sonra tamamen görünüyorsa bu derilere anilin deri adı verilir. Bu derilerin
finisajında örtücü olmayan boyalar ve pigmentler kullanılır. Azda olsa cilt hataları görünür.
Bazı müşteriler özellikle derilerin bu halde olmasını isterler. Pigmentlerin örtücülüğü kısmen
arttırılır cilt hataları biraz daha kapatılırsa ve derilere anilin görünüm kazandırılmışsa bu
derilere de semi anilin deri adı verilir. Derilerin cildi tamamen kapatılır hata ve kusurlar sıcak
pres ile cilt baskı yapılarak suni cilt görünümü kazandırılırsa bu derilere de Cilt baskılı deriler
denir. Bu derilerin yüzeyi zımpara ile düzeltilmez. Derilerin hata ve kusurları yoğun örtücü

33
pigment ve kapatıcı özellikte binderlerle kapatılır. Derilerin boyanmasında roller coater ( boya
silindiri) kullanılır. Daha sonra derilerin cilt tarafına cilt desenli sıcak plakalarla desen verilir.

Naturel Deriler (Natural Leathers)

Pek çok deri türü tabaklamadan sonra renk veren herhangi bir işleme tabi tutulmadan
mamul hale getirilebilir ve bu deriler işlendikleri tabaklama maddesinin karakteristik rengini
taşırlar.
Burada geleneksel olarak bitkisel tabaklayıcılar ile tabaklanmış deriler sözkonusu
olduğundan bu derilere naturel veya naturel renkli deriler de denmektedir.
Taban derilerinin yani köselelerin oluşturduğu deriler, "Crust" deri olarak adlandırılan
ara ürünler de tabaklama türüne bağlı olmaksızın naturel deri sınıfından sayılır.
“Crust Deri: Bu deriler tabaklamadan sonraki işlemleri yapılmamış derilerdir. “

Yarma deriler

Yarma deriler cilt tabakasının ayrılması sonucu elde edilen yüzeyi pürüzlü derilerdir.
Yarma makinasının bıçağına bakan taraf yarma derinin üst düzeyi olarak kabul edilir. Bu
şekilde elde edilen deriler arasında farklılıklar vardır. Örneğin finisajlanmış yarmalar, örtücü
tabaklama ile kaplanmış yarmalar ve yarma süetler gibi.
Bu tür deriler durumlarına göre farklı şekillerde işlenirler ve birbirleri arasında farklar
vardır. Buna göre yarma deriler; finisajlanmış ve yüzeyi kaplanmış yarma deriler ve yarma
süet deriler olmak üzere iki şekilde sınıflandırılabilirler.
Finisajlanmış sırçalı deriler ile mukayese edilebilir bir görünüm elde edebilmek için
yarma derilerin üst yüzeylerinin kalın bir finisaj tabakası ile örtülmesi gerekir. Bu işlemden
sonra tıpkı finisajlı ciltli deride olduğu gibi bir cilt elde edebilmek için bu yüzden uygun plakalar
ile preslenerek yarma deriye imitasyon cilt görünümü kazandırılır
Yarma derilerin yüzeyi kalın bir örtücü tabaka ile veya uygun bir folyo tabakası ile
kaplanmıştır. Şayet deri yüzeyine tatbik edilen tabakanın kalınlığı 0.15 mm'den kalın ise bu
tür derilere "kaplanmış deriler" denir. Ayrıca derinin foliye karşı olan kalınlık oranları da söz
konusu derinin gerçek deri olup olmadığını belirlemede kullanılan bir kriterdir

Yarma Süet Deriler (Split Suede Leathers)

Yarma süet derilerinin çoğunun üst yarma yüzeyi zımparalanmıştır. Burada da et


yüzeyi kontrol edilmek suretiyle orta yarma mı, yoksa alt yarma mı olduğu anlaşılabilir.
Orta yarmaların mukavemetleri çoğu kez yeterli olmadığından bunlar çoğu kez fort ve bombe
gibi sağlamlaştırma ve destek malzemesi olarak kullanılırlar.

Zımparalı deriler

Bu deriler ayakkabılık derilerin dışında başka deri eşya yapımında da kullanılır.


Deriler cilt hata ve kusurlarının görünmeyeceği kadar zımpara makinesinde zımparalanır.
Zımparalama işlemini önce 180 numaralı zımpara kağıdı ile yapılır. Daha sonra deri lifleri daha
da incelmesi için 280-300 numaralı zımpara ile tekrar zımparalanır. Zımparalama işlemiyle deri

34
yüzeyi pürüzlü olmuştur ve kalın lifler ortaya çıkmıştır. Eğer bu şekilde derilere Finisaj işlemi
yapılacak olursa deri görünümü pürüzlü olur. Bunun için derilerin yüzeyi dolgu için
geliştirilmiş akrilik maddelerle veya stucco (mikro yapılı sıva maddesi) adı verilen maddelerle
doldurulur. Deriler tekrar zımpara işleminden geçirilerek yüzey pürüzlülüğü giderilir. Derilerin
tozu uzaklaştırıldıktan sonra boya katında örtücü özelliği olan pigmentler ile akrilik ve
poliüretan binder (bağlayıcı) maddeleri karıştırılarak deri yüzeyi kapatılır. Bu işlem bittikten
sonra deri yüzeyi pres işlemi ile düzeltilir. Deriye özellik kazandıran apre maddeleri son kat
atıldıktan sonra deriler deri eşya yapımı için kullanıma hazır hale gelir. Zımparalı derilerin
diğer bir değerlendirme yöntemi de rugan deri üretimidir. Derilerin yüzeyi

Nubuk

Nubuk deriler; cilt hatası olmayan sıkı lifli derilerin cildinin zımparalanmasıyla elde
edilir. Bu derilerin boyanmasında ışık dayanımı yüksek boyalar kullanılır. Işık dayanımı yüksek
boyalar zamanla ışıktan etkilenerek renklerinde değişme olmaz. Nubuk derilerin yüzeyi zımpara
işleminden sonra kadife gibi olur. Derilerin yüzeyine el sürüldüğünde ele yumuşak tutum hissi
verir. Derilerin yüzeyine parmakla yazı yazılabilir. Buna nubuk derilerin yazı efekti denir.

Süet deriler

Süet deriler derilerin et tarafı adını verdiğimiz hayvanın yüzüldüğü kısımdan veya
yarma derilerden elde edilir. Süet deriler genelde keçi derilerin elde edilir. Keçi derilerinin lifleri
süet üretimine uygundur. Sığır derilerinin et tarafının lifleri daha kabadır.

Fantezi Deri ve Özellikleri

Genellikle yabani av hayvan derilerinden elde edilirler. Kolagen lifleri tıpkı bir kumaşta
olduğu gibi homojen örülmüştür. Bu sebeple uzama yetenekleri azdır. Kullanım alanları çok
sınırlı olduğundan pahalıdırlar. Buna ilave olarak başka faktörlerde derilerin pahalı olmasına
neden olmaktadır.

Bu faktörler şunlardır:

•Gerçekten kusursuz ve hatasız derilere seyrek rastlanmaktadır.


•Hayvanın vücudu çoğunlukla değersiz olmakta, bu nedenle meydana gelen masraflarının
tümünü deriye yansıtmak zorunluluğu doğmaktadır.

• Bu derilerin ithal zorunluluğu nedeniyle nakliyat giderleri de fiyata yansımaktadır.


• Tabaklama, finisaj ve benzeri tüm işlemler diğer derilere oranla daha zor

Deri türüne göre; sürüngen derileri, timsah derileri, kertenkele derileri, yılan derileri olarak
gruplandırılabilir.

35
Sürüngen derileri ve egzotik deriler; her çeşit çanta, kemer, ayakkabı, aksesuar ve küçük deri
eşyaların yapımında kullanılmaktadır:

Yılan derisi

Timsah derisi

36
Devekuşuderisi

Görünümüne göre deriler

Anilin Deriler

Anilin deriler, tabaklama işleminden sonra suda çözünebilir bir boyarmadde ile
boyanmış ve herhangi bir finisaj işlemine tabi tutulmamış doğal görünümlü derilerdir.
Anilin derilerde yapılan boyama işlemi flottede gerçekleştirilen bir boyama işlemi olup,
boyarmaddenin deri lifleri ile bağlanması esasına dayanır.
Bu işlemden sonra doğal cilt görünümü bozulmaz. Bu tip derilere pigment boyama
uygulanmadığı için derilerin kendi doğasından gelen bozukluklar ve işlem hataları boyama
sonrası yüzey renginde bir takım bozukluklara neden olabilir.
Anilin deriler cildi temiz, pürüzsüz kaliteli derilerden üretilir. Bu derilerin finisajında
anilin boya adını verilen metal kompleks boyalar kullanılır. Anilin boyalar derilerin homojen
olmayan yüzey boyamasını düzeltir, belli belirsiz olan cilt hatalarını kapatır. Anilin boyalar ışığı
geçirdiklerinden derilerin tüm yüzeyi Finisaj işlemi bittikten sonra tamamen görünür haldedir.
Anilin derilerin finisajında bir diğer uygulamada boya katında deri açık ton boyanır, apre
katında ise aynı rengin koyu tonlarında boyama yapılarak çift ton görünüm elde edilir. Bu
derilere full-anilin deriler denir. Diğer bir uygulaması ise semi anilin uygulamadır. Bu
yöntemde derilerin boya katında kapatıcı özellikte pigmentler kullanılır ve deri yüzeyinde

37
bulunan hatalar giderilmeye çalışılır, anilin derilerde olduğu gibi apre katında aynı rengin daha
koyu tonu verilerek full-aniline benzetilir.

Anilin leather tam cilt görümlü deri

Cildi Düzeltilmiş Finisajlı Deriler (Corrected Grain Leathers)

Buradaki cildi düzeltilmiş deriler arasında sınırsız bir geçiş aralığı bulunmaktadır.
Sırçası düzeltilmiş deriler yüzeysel çizik ve yaraların veya hayvan pisliklerinin deride
yarattığı plakların sırça kısmının hafifçe zımparalanması ile düzeltilebildiği deri tipleridir. Bu
deri tiplerinde de önemli olan husus, kıl gözeneklerinin 8-10 kez büyütülebilen bir lupla
kolayca görülebilmesidir
Zımparalanarak cildi düzeltilmiş ve finisajlanmış deriler çoğu zaman sırça ihtiva
etmezler. Zira zımparalama ile cilt uzaklaşmış olur.
Sırça ne kadar bariz bir şekilde uzaklaştırılmış ise finisaj katları da o kadar kalın ve
kompakt olur. Çünkü burada deri yüzeyinin yeniden düzenlenmesi gerekir

Cildi Düzeltilmiş Finisajlı Deriler

Pull-up

38
Ciltli derilerin yüzeyine kararan yag/ waks karışımı sürülür, sıcak pres işlemiyle
karartılır. Derilerin yüzeyine sürülen yağların derilerin et yüzeyine kadar inmesi istenmez, eğer
yağlar et yüzeyine kadar inerse ayakkabı üretiminde yapışmama sorunları ortaya çıkar. Deri
yüzeyinde bulunan derin bıçak izleri, kıl kökleri ve büyük cilt hataları yağ/waks karışımının
sürülmesinden sonra parlak bölgeler olarak ortaya çıkabilir. Yağ / waks karışımın kararması
için deriler çok aşırı sıcak preslenmez.

Pull-up deri

Crazy horse

Bu derilerin yüzeyi önce zımpara işleminden geçirilerek sırca tabakası kısmen


uzaklaştırılır. Daha sonra derilerin yüzeyine kararan yağ / waks karışımı sürülür. Sıcak pres
işlemi uygulandıktan sonra deri yüzeyi kararır. Deriler hafifçe elle katlandığında alttan daha
açık ton renk görülür.

39
Crazy horse

Yanma efekli deriler

Derilerin yüzeyine özel sert wakslar sürülür. Bu wakslar derilerin yüzeyi bir fırça
yardımıyla fırçalandığında fırçalanan yerler ısınmanın da etkisiyle kararır. Fırçalama işlemi
ayakkabı üretildikten sonra yapılır. Her iki ayakkabı çifti aynı şekilde fırçalanmalıdır, böylelikle
birbiriyle uyumlu ayakkabı çiftleri elde edilir. Bazı deri üreticileri renk homojenliği sağlamak
için bu waksların içine boyar maddeler ilave ederler ancak bu derinin yağ sürtme dayanımını
azaltır.

Antik efekt (eskitme görünüm)

Zımparalı, yarma ve ciltli derilere uygulanır. Deriler çift renkli görünümlüdür. Çift
renkli görünüm cilt hatalarının belirgin görülmesini engeller. Deriler daha albenili görünür.
Derilerin yüzeyi sert ve koyu renklendirilmiş Finisaj katı ile kapatılır, duru dolaplama
işleminden sonra bu kat dökülür, böylelikle iki renkli eskitilmiş bir görünüm elde edilir.

40
Eskitme görünümlü deri

Glaze Deri

Küçükbaş deri kaynağı olarak koyundan sonra en fazla önemli ve mevcudu


fazla olan oğlak ve keçi derisidir. Ancak koyun derisinin sahip olduğu pozitif özelliklerin
bir kısmı keçi derisinde mevcut değildir. Örneğin, hamderi yapısının farklılığı, elastin
varlığı, v.b. Oğlak ve keçi derisinden üretilen bazı mamul deri çeşitleri şunlardır:
ayakkabı yüzlük ve saraciyelik deri üretiminde temelde klasik “protein finisajı” olarak
“glaze deri” önemlidir. Oğlak derisinden giysilik süet üretimi modaya bağlı olarak abiye
kıyafet üretiminde tercih edilmektedir. Ayrıca ayakkabı astarlık ( gamba mostra ) deri
üretimi klasik ve yaygındır.
Glaze finisajında günümüzde muhtelif ticari preparatlar bulunmasına rağmen bunların
bir kısmı hala eski klasik maddelerdir. Önemini koruyan en önemli protein binder (
bağlayıcı ) ise kazein’dir. Kazein suda çözünmediği için zayıf alkaliler ile muamele
edilerek çözünürleştirilirler. Gliserin, poliglikoller, paca yağı harici plastizer olarak
kullanılır. Kazeinin fiksasyonu yani kontinü film oluşturması ve diş etkenlere karşı
dayanımını ( yaş sürtünme, aşınma gibi ) arttırmak için yapılan perdah işlemi için
formalin çözeltisi kullanımı yaygındır.
Glaze finisajında ön astarlama ( ön astar ) gerekir ise dolgu yağı, akrilik/pu binder
kullanılır. Ayrıca astar katlar için plastifiyan, karnabu kaynaklı vaks dispersiyonu ve
üst katlar için parlak modifiye kazein tercih edilmelidir.
Glaze finisajında mekanik olay özel “perdah makinesi” ile sağlanır. Perdah
makinesinde önemli olan cam veya metal kaynaklı perdah silindiridir. Perdah koluna
bağlı silindir deri üzerinde dakikada 90-120 sürtme yapar. Deri üzerindeki basınca ve
birim alana yapılan sürtme süresine bağlı olarak deri yüzeyinde ( cildinde ) sıcaklık
120 C’ye kadar çıkabilir.
Sığır v.b. kaynaklı yüzlük ( vidala ) uygulamaları yanı sıra oğlak/keçi kaynaklı yüzlük
“glaze deri” üretimi de önemini koruyarak devam edeceğe benzemektedir. Ülkemizde
ise oğlak/keçi derisinin önemli kullanım alanı astarlık ve yüzlük olarak verilebilir.

41
Suni Deriler ve Özellikleri

Görünüş olarak doğal derilere benzer. Suya dayanıklıdır. Çeşitli eşya yapımında
kullanılır.
Suni deri yapımında hammadde olarak pamuklu dokumalar, bitkisel lifler, atık
derilerin talaşları kullanılır. Hint yağı ve boya maddesinden meydana gelen karışım alkollü
eriyik de hammadde donana kadar bekletilir. Daha sonra sıcak preslerde düzleştirilir, deri deseni
verilir. Piyasada çeşitli isimlerde satılır, hakiki deri kadar kullanışlı değildir.

Vinilex: Adını hamuruna katılan plastik maddelerin baş harflerinin birleşmesinden alır.
Piyasada “vinilex” olarak bilinir. Plastik madde ve boyalardan meydana gelen karışım özel
olarak hazırlanan pamuklu kumaşlara sürülür. Kumaş önce iyice gerilmelidir. Üzerine dökülen
karışım belli bir kalınlıkta presten geçirilerek yayılır. Sıcak tünellerde kurutulup desen verilir.
Sonra cilalanıp piyasaya sürülür. Karışım kalın olarak dökülürse plastik yer muşambaları elde
edilir.

DERİ FİNİSAJI

Finisajın tanımı

Yaş işlemleri yapılarak işlenen derilerin satışa uygun bir şekilde hazırlanması gerekir
ki bu hazırlama işlemlerine ‘‘Genel Bitim İşlemleri’’ denir. Kullanım gayelerine uygun olarak
görünüm ve dayanıklılık kazandırma işlemine ‘‘Finisaj’’ denir. Bunlar:

42
Finisajın amacı

Aşağıda belirtilen niteliklerde deriler elde etmektir.


Renk
Parlaklık
Matlık
Tutum, tuşe
Yumuşaklık
Baskı deseni
Suya dayanım

Derinin finisajının prensipleri

Genel olarak finisaj katları

Deri finisajı; mümkün olduğu kadar homojen yapılı, birbirine sıkı bağlanmış birçok ince
tabakanın deri yüzeyine kaplanması esasına dayanır. Finisaj filmi ile deri yüzey görünümü
homojen hale getirilir, sırça hataları kapatılır. Finisaj katları, bütün deri yüzeyine homojen
dağılmalı boyun sırt ve etekteki yapı farklılığını dengelemelidir. Finisaj katlarının ince tabaka
halinde uygulanması ile kalın tabakaya göre daha sağlam, yüzeyi sert, dış etkilere daha
dayanıklı Finisaj elde edilir. Finisaj tabakası esnek olmalı, bükülme katlanma sırasında
yırtılma ve soyulma olmamalıdır. Yapıştırıcı maddelere ve organik çözücülere karşı dayanıklı
olmalı, renk değişimi ve sertleşme olmamalıdır. Derinin hava ve su buharı geçirgenliği yeterli
olmalı, sıcak ve rutubet ile meydana gelen yüzey genişlemesi geri dönüşlü olmalı, kalıcı şekil
değişikliği meydana gelmemelidir. Finisaj işlemleri ile homojen olmayan deri boyası
homojenleştirilir, aynı renk ve özellikte sürekli üretime imkan sağlanır. Beyaz ve açık renkli
finisajlar da ışık haslığı (dayanımı) sağlanır, açık ve koyu renkler aynı üründe kullanıldığında
birbirlerini boyamaları önlenir. Finisaj yapılacak derinin kullanım amacı ayrıntılı bilinirse,
finisaj tekniği seçimi kolaylaşır

43
Finisajda kullanılan kimyasallar

Deri finisajında kullanılan çeşitli malzemelere ‘‘Deri Finisaj Malzemeleri’’ denir. Finisajda
kullanılan kimyasal ürün çeşitleri çok geniş bir aralığa sahiptir. Devamlı değişen moda, her
gün yeni ve farklı görünümler istenmekte, her yeni görünüm büyük bir olasılıkla yeni finisaj
malzemeleri gerektirmekte, dolayısı ile sayısı zaten çok olan Finisaj malzemeleri günden güne
daha da çoğalmaktadır. Ancak bunların hepsini belirli ana sınıflar altında toplamak
mümkündür.

Finisaj da kullanılan temel kimyasal ürün çeşitleri

Protein binderler (kazein ve albümin esaslı)


Vakslar (Mum çözeltileri)
Filler (doldurucular) ürünleri
Matlaştırıcılar
Yoğunlaştırıcılar (viskozite artırıcılar)
Islatma maddeleri ve penetratörler
Su bazlı Binderler (bağlayılar)
Su bazlı nitroselüloz emülsiyonları
Organik solventli nitroselüloz laklar
Solvent bazlı tek/ Çift - komponentli poliüretanlar
Su bazlı Mudiferler (özellik değiştiriciler)
Organik solventli (özellik değiştiriciler)
Organik ve inorganik pigmentler
Anilin boyalar (liquid dyestuffs)

Protein Binderler (Kazeinler)

Protein binderler kazein, albümin ve sentetik poliamid esaslı ürünlerdir ve deri


Endüstrisinde büyük oranda kullanılırlar. Termoplastik olamayan (Termoset) binderler
gurubuna ait olup, termoplastik binderlere benzemezler ve sıcaklık artırıldığında
yumuşamazlar. Derilere yüksek sıcaklıkta yapışkan bir görünüm aldırtmadan kuvvetli
parlaklık vererek düz ütü ve cilt baskı yapılabilir.
Protein binderler akrilik, butadien veya poliüretan binderlere ilave edilerek yapışkanlık
azaltılır. Böylece bilinen sıcak ütü testine dayanıklılık kazanırlar. Islak sürtme haslığını
artırmak için genellikle formaldehit veya poliaziridinle çapraz bağlama (crosslink) yapmak
gereklidir.

Vakslar

Termoplastik binderlerin yapışkanlığını azaltmak, polişlemeyi (kadife ile parlatma)


daha kolay yapmak, kararma efektli (burnish) finisajlarda az veya çok göze çarpan kararma
görünümü elde etmek gibi çeşitli amaçlardaki finisajlar için doğal ve sentetik vakslar
mevcuttur. Miktarda vaks kullanımlarında derilerde finisajın deriye yapışmaması sorunu
meydana gelir.

44
Filler ürünleri (doldurucular)

Filler ürünleri derideki yüzey bozukluğuna karşı örtme gücünü, dolgunluğunu, cilt
baskı yapabilme kabiliyetini artırmak ve yapışkanlığı azaltmak için finisaj formülasyonlarına
genellikle ilave edilen finisaj yardımcılarıdır.

Matlaştırıcılar

Matlaştırıcı maddeler esas olarak astar katlar ve üst katlarda finisajın parlaklık
seviyesini ayarlamakta kullanılırlar. Sulu ve solventli sistemlerde kullanılan matlaştırıcılar
vaks bazlı olup, daha fazla matlık istenildiğinde silika bazlılar tercih edilmelidir. Matlaştırıcı
maddeler genellikle kazein, akrilatlar, poliüretanlar veya selüloz asetobütiratlar (CAB) gibi
farklı binderler ile karıştırılırlar. Matlaştırıcı maddelerini finisaj formülasyonlarına ilave
etmekle matlaştırma efektine ilave olarak daha kuru ve daha az yapışkan bir yüzey elde edilir.
Çok yüksek miktarlarda kullanmamaya dikkat edilmelidir. Çünkü cilt kırılmasının,
esnemesinin, bükülmesinin olduğu yerlerde beyazlıklar belirebilir.

Islatma Maddeleri ve Penetratörler

Bunlar genellikle finisajın derinin içine nüfuz etmesini sağlamak için kullanılırlar ve
bu ürünler yüzey aktif madde ve / veya solvent bazlıdır. En yaygın kullanımları impregnasyon
(dolgu) ve sprey boyama katlarındadır, finisajın akışkanlık özelliklerinin iyileştirilmesi
gereken ön astar katları ile ilk astar katın yapıştırılmasında kullanılırlar. Islatıcı maddelerin
aşırı kullanımı genellikle yaş haslık özelliğini azaltır.

Akrilik Binderler

Deri finisajında en sık kullanılan polimer gurubunu temsil ederler ve impregnasyon


safhasından son üst katlara kadar finisajın çeşitli yerlerinde kullanılabilirler. Esneklik –
Bükülebilirlik, yapışma ve ışık haslığı gibi iyi özellikleri mevcuttur. Aynı zamanda kendi
kendine çapraz bağlama yapan (self-crosslinking) akrilik polimerler veya serbest reaktif
guruplarıyla başarılı bir şekilde çapraz bağlama (crosslinked) yapabilen daha iyi haslık
özelliklerinin elde edilebildiği binderler mevcuttur.

Poliüretan Binderler

Poliüretan binderler finisaj işleminde akrilik polimerlerden sonra en sık kullanılan


polimerlerdir. İki ana guruba bölünebilen birçok çeşit poliüretan mevcuttur: aromatik ve
alifatik poliüretanlar. Aromatik olanlar genellikle daha ekonomik, mükemmel yapışma değeri
veren fakat ışık dayanımında zayıf olan tiptedir. Alifatik olanlar ise en yaygın olarak
kullanılırlar ve özellikleri hemen tüm gereksinimleri karşılayabilir. Bu ürün çeşitleri Aşırı
küçük partiküllü binderlerden olağan üstü bağlama gücü olan ürünlere kadar değişmektedir.
Poliüretan binderlerin, finisaj polimerleri arasında en iyi fiziksel ve mekanik özelliklere sahip
olduğu söylenilebilir.

45
Bütadien Binderler

Bunlar özellikle yüksek örtüme gücüne sahiptirler ve bu nedenle öncelikle


zımparalanmış deri ve yarmalar üzerine yapılan uygulamalarda kullanılırlar. Döşeme ve
otomotiv derisi gibi uzun ömürlü deri veya beyaz deri uygulamalarında kullanımları, düşük
ışık haslıkları nedeniyle sınırlıdır.

Nitroselüloz Laklar ve Emülsiyonlar

Su bazlı Nitroselüloz emülsiyonlar ve solvent bazlı Nitroselüloz laklar olarak iki ana
guruba ayrılabilirler. Desen baskıyı oluşturmak için hem ara katlarda hem de daha hafif üst
katlarda kullanılırlar. İyi bir sürtme dayanımını ve su haslığını istenen durumlara göre parlak
ve mat çeşitleri mevcuttur. Bununla birlikte karışımda kullanılan plastikleştiricilerin miktarına
bağlı olarak yumuşaklık ve elastiklik derecesi çok büyük oranda değişmektedir. Sınırlı ışık
haslıkları nedeniyle Nitroselüloz laklar beyaz derilerde ve döşeme derilerinde
kullanılmamalıdır. Belirli bir süre sonra Nitroselüloz lak içerisindeki plastikleştiriciler yüzeye
göç ederek üst filmin kırılganlaşmasına sebep olabilirler.

Selüloz Asetobütirat (CAB) Laklar ve Emülsiyonları

Bu ürün gurubunun iki tipi mevcuttur: su bazlı emülsiyonlar ve solvent bazlı


solüsyonlar. Nitroselüloz laklarla kıyaslandığında, CAB-lakları son derece iyi ısı ve ışık
dayanımına sahiptir. Bu özellikleri yüzünden beyaz derilerde bilhassa spor ayakkabılarında
otomotiv derilerinde diğer laklarla kombine edilerek son üst apre katı olarak da
kullanılabilirler. CAB –lakların parlak mat ve beyaz pigmentli çeşitleri mevcuttur.

Tek ve Çift Komponentli /bileşenli Poliüretanlar

Bunlar yüksek fiziksel haslık özellikleri sebebiyle derilerde başlıca üst katlarda
kullanılırlar. Tek komponentli poliüretanlar herhangi bir çapraz bağlayıcı (poliizosiyanatlar)
kullanılmadan uygulanabilirler. Çünkü bunlar solventlerin buharlaşmasıyla birlikte yeterli
derecede dayanımlı bir film oluştururlar ve alifatik ürünlerin kullanıldığı hallerde de çok iyi
ışık ve ısı dayanımına sahip olurlar.
İki komponentli poliüretanlar ise tek komponentli poliüretanların aksine reaksiyon
için uygun miktarda poliizosiyanata ihtiyaç gösterirler. Çapraz bağlanmadan sonra elde
edilecek haslık özellikleri genellikle tek komponentli poliüretan kullanıldığında elde edilecek
olana nazaran daha yüksek olacaktır.

Su Bazlı ve Solvent Bazlı Slikonlar

Bunlar bitmiş derinin tutumunu yağlı ve mumsu bir tuşeden aşırı yumuşak ve ipeksi
bir tuşe ye kadar değiştirmek amacı ile kullanılmaktadır. Slikonlar aynı zamanda aşınma testi
uygulanan otomotiv derilerindeki finisajın bazı fiziksel özelliklerini iyileştirmek için de

46
kullanılırlar. Sonraki katların yapışmasını temin etmek için ‘‘aşırı yüklenmiş finisaj katlarının
özelliklerini’’ kontrol etmek daima çok önemlidir.

Çapraz Bağlayıcılar (Crosslinker)

Çapraz bağlayıcılar çeşitli binderlerle reaksiyona giren kimyasal bileşimlerdir. Yaş ve


kuru esnemeye dayanıklılık, ıslak sürtme haslığı, su ve solvent dayanıklılığı gibi fiziksel
özellikleri iyileştirirler. Aynı zamanda derinin desen baskı tutma yeteneği gibi diğer
karakteristik özelliklerini de iyileştirirler. Metal tuzları (çinko oksit), epoksitler,
karbodiimidler, poliizosiyanatlar, poliaziridinler ve formaldehitler gibi değişik tiplerde çapraz
bağlayıcılar mevcuttur. Finisaj formülasyonlarında crosslinker kullanılması durumunda
karışımın azaltılmış olması göz önüne alınmalıdır ki; bu sadece kullanılan çapraz bağlayıcının
değil, aynı zamanda kullanılan binderin tipine de bağlıdır. Çinko oksit hariç bütün çapraz
bağlayıcılar sağlığa zararlıdır. Bu nedenle büyük dikkatle ve yasal hükümlere uygunluğu takip
edilerek kullanılmalıdır.

Florin Türevleri

Bu bileşikler hem sulu hem de solventli fazda kullanılırlar ve temel amaçları deriye
yağ ve su iticilik özellikleri sağlamaktır. Tek başlarına anilin veya nubuk deri üzerine sprey
yoluyla uygulanabilir veya finisaj formülüne ilave edilebilirler.

Pigmentler

Bu ürünler organik ve inorganik pigmentler olarak iki ana guruba ayrılırlar. Uygulama
göz önüne alındığında organik pigmentlerin daha parlak ve daha az örtücü olduklarını, doğru
renkleri tutturmada bazı zorluklar gösterdiklerini söyleyebiliriz. Beyaz renkten (titanyum
dioksit bazlı) ve koyu sarıdan (demir oksit bazlı) kahverengiye kadar değişen tonlarda
inorganik pigmentler çok iyi bir kapatma gücüne ve mükemmel ışık/ısı haslıklarına sahiptir.
Siyah pigmentler ise karbon siyahı tipindedir.Pigmentler aynı zamanda kazeinli ve kazeinsiz
veya dispers edilmiş olarak da iki guruba ayrılırlar. Kazeinsiz veya disperse edilmiş olanlar
oldukça yüksek konsantrasyonu ve aşırı pigment yükleme riskinin az olması nedeniyle gitgide
yaygınlaşmaktadır. Anyonik pigmentler anyonik finisajlarda, katyonik pigmentler katyonik
finisajlarda kullanılmakta iken non-iyonik pigmentler hem anyonik hem de katyonik
formülasyonlarda kullanılabilmektedir.

Anilin Boyalar (Liquid Dyestuff)

Suyla karışabilen solvent ihtiva eden boyar maddelerin solüsyonları genellikle metal
kompleks tipindedir. Bunlar sprey boyamada, taban kat karışımlarında, iki tonlu efektlerde
boyama veya üst cila katlarında finisaja parlaklık, renk ve canlılık vermek amacı ile kullanılır.
Metal kompleks boyaların ışık haslıkları oldukça iyi olmasına rağmen, pigmentlerin ışık
47
haslıklarından düşüktür. Bu sebepten bu gurup boyar maddeler yüksek ışık haslığı gerektiren
döşemelik ve otomobil derilerinde kullanılmamalıdır. Sıvı boyar maddelerin seçimi sırasında
değerlendirilmesi gereken iki parametre vardır; su damlacıklarına dayanıklılık ve
plastikleştiricilerle yumuşatılmış PVC’ye nüfuz etme yeteneğidir.

İlk parametre boyanmış derinin üzerine su damlacıkları damlatıldığında boyanın


halka şeklinde leke oluşturma eğilimi göstermesidir. İkinci parametre ise boyar maddenin
göçe eğilim göstermesi ve ayakkabı üretimi esnasında plastik tabanlara nüfuz ederek hafif bir
renklendirme meydana getirmesidir.

Genel olarak finisaj formülleri


Finisaj Katları Formulasyon
Renklendirme 100-200 kısım Metal kompleks boya
0-200 kısım alkol
600-900 kısım su
Cilt İmpregnasyonu 205 kısım İmpregnasyonu binderi
(dolgu) 50 kısım penetratör
0-100 kısım boyar madde
600-700 kısım su
Astar kat Ciltli deri
30-50 kısım pigment
100-150 kısım binder
10-30 kısım kazein
770-860 kısım su

Zımparalı deri
50-100 kısım pigment
150-250 kısım binder
20-50 kısım kazein
600-780 kısım su
Boya katı Ciltli deri
50-100 kısım pigment
100-200 kısım binder
20-50 kısım kazein
650-830 kısım su

Zımparalı deri
50-100 kısım pigment
150-250 kısım binder
20-50 kısım kazein
20-50 kısım filler
10-30 kısım akışkanlık artırıcı madde
420-670 kısım su

48
Fiksasyon 300 kısım formaldehit (%30luk)
(kazein Finisajı için) 650 kısım su
0-50 kısım asetik asit
Apre katı (üst kat) Kazeinli kat
150-300 kısım kazein binder
5-20 kısım plastikleştirici
680-850 kısım su
Hidrolak kat
600-900 kısım hidrolak
100-300 kısım su
0-100 kısım formaldehit (%30luk)
Nitroseluloz lak
0-50 kısım selulozik boya
200-300 kısım Nitroseluloz lak
10-20 kısım plastikleştirici
630- 790 kısım solvent (tiner)

Poliüretan
100 kısım poliüretan lak
120-150 kısım susuz solvent
30-60 kısım çapraz bağlayıcı (cross –linker)

Kısım; bütünün parçaları


Örnek ; elinizde 1000 parçalı lego var, hepsi farklı özellikte, farklı özellikteki Legoları bir araya
getirerek bir ev yapıyorsunuz

49

You might also like