Professional Documents
Culture Documents
KURAMLAR VE KONULAR
E. Şirin Özgün
müziği bağlamı içinde ele almayı tartışmış ve bu konuda hatırı sayılır bir
uzlaşma sağlamışlardı. Yine de etnomüzikologlar sosyal bilimler alanında
‘kuramla’ kurulan yeni ilişkiye kendi alanlarının gereklilikleri doğrultusunda
eklemlenmeye çalışmışlardır. Örneğin Jeff Todd Titon’a göre eski kuramların
“bilimsellik” ve “nesnellik” vurgusu, bu vurguların benimsendiği disiplinlerin
araştırma hedeflerinin “anlamak” değil “açıklamak” olduğunu gösteriyordu
(1997). Oysa ki “açıklamak” insan bilimleri için uygulanabilir bir yaklaşım
değildi; “anlamak ve anlayıştan hareketle yorumlar yapmak başka bir
toplumla kurulacak ilişkide daha sağlıklı yaklaşımlar geliştirmemize olanak
sağlayabilirdi. Kısacası Titon “yorum yoluyla anlamayı” önermiştir (Titon
1997: 89). Açıklamak ve anlamak ikiliğinin günümüzde etnomüzikoloji
içinde hala devam ettiğini, fakat yine 1980lerdeki kırılmanın etkisiyle
“yorum yoluyla anlamak” tercihinin daha fazla kabul gördüğü söylenebilir.
Etnomüzikoloji ve Kuram İlişkisi
Etnomüzikoloji disiplini kapsamındaki araştırma konuları çeşitlenirken,
bu konuların ele alındığı perspektifler de giderek daha disiplinlerarası
kuramlar çerçevesinde şekillenmektedir. Disiplinlerarasılık ve kuramla
kurulan ilişki özellikle son yıllarda etnomüzikologlar arasında ciddiyetle
tartışılan bir konudur (Rice 2010a; Rice 2010b; Rice 1987; Lipsitz 2011;
Solis 2012; McLean 2007; Manuel 1995; Wood 2009). Bu konuda temel
olarak iki yaklaşımdan bahsedilebilir. Birinci yaklaşım disiplinlerarasılığın
ve etnomüzikolojinin sosyal bilimlerdeki çeşitli disiplinlerde üretilmiş
kuramları benimsemesinin gerekli ve normal olduğunu, bu kuramların
kullanılarak müzikal analizler ve araştırmalar yapmanın disiplinin kendine
has kuramlar üretmesinin de önünü açtığını savunur. İkinci yaklaşım ise
etnomüzikolojinin bu disiplinlerarası yaklaşımında bir sorun olduğunu,
disiplinin kendine özgü kuramlar geliştirmekten kaçındığı için bu yolu
tercih ettiğini iddia eder. Etnomüzikologların kendi kuramlarını üretmeleri
gerektiğini savunan ve antropoloji gibi diğer disiplinlerden kuramlar ödünç
almaya karşı çıkan Mervyn McLean (2006), betimleyiciden kuramsala,
‘ne’ ve ‘nerede’den ‘nasıl’ ve ‘neden’e sıçrayışın yararsız ve etnomüzikolojiyi
kısırlaştıran bir dönüşüm olduğunu iddia etmektedir (McLean 2006: 331).
Gerçekten de bütün bu tartışmaların temeline indiğimizde asıl meselenin
hangi konuyu nasıl inceleyip, nasıl yorumlayacağımız olduğu görülebilir.
Kuram sözcüğü günümüzde kullanıldığı bağlama göre farklı içerimler
taşıyabilmektedir. Kuram terimi iki şekilde kullanılabilir. Birinci kullanımıyla
(küçük harfle yazılan, ve çoğul halde kullanılmaya müsait olan) “kuram”
bir şeyin neden ve hangi koşullarda meydana geldiğini açıklamaya çalışır
ve verilerden hareketle betimleme yapmakla yetinemez. Yani, ‘ne’ olduğuyla
değil, ‘neden’ olduğuyla ilgilenir. Bunu yaparken halihazırda var olan olguları
36 MÜZİK, DANS, GÖSTERİM: TARİHSEL ve KURAMSAL TARTIŞMALAR
açıklamaktan daha ileri gider ve bizi yeni olgulara ulaştıracak farklı bakış
açıları oluşturmaya çalışır. Bu anlamıyla bir kuram, sadece belli bir konuyu
açıklamakla yetinmez; bir kuramın benzer ya da farklı pek çok olayı
açıklayan genel bir şemsiye olması beklenir. Etnomüzikoloji alanında bu tip
bir kurama örnek olarak Alan Lomax’ın Folk Song Style and Culture (1968)
isimli çalışmasında önerdiği kuram gösterilebilir. Lomax, şarkı tiplerinin
ve insan sesinin belli kullanım biçimlerinin toplumların örgütlenme
biçimleriyle doğrudan ilişkili olduğunu; belli toplum biçimlerinin belli şarkı
türleri yarattığını savunmuştu. Bu anlamda, tek bir toplumdan ve müzik
yapma biçimlerinden hareketle, karşılaştırmalı olarak başka toplumlarda da
sınanabilecek ve genel bir bilgi çerçevesi oluşturabilecek bir kuram önermiştir.
İkinci kullanımıyla (büyük harfle yazılan ve her zaman tekil olarak kullanılan)
“Kuram” ise, 1950lerden itibaren edebiyat kuramı, postyapısalcı kuram,
psikanaliz gibi çeşitli disiplinlerin düşünme biçimlerinin tümünü içeren bir
şemsiye terimdir. Birinci kullanımıyla çoğul kuramlardan bahsedebiliriz;
oysa ikinci kullanım bütün bu çoğul kuramları bir araya toplayan bir
kategorik kavram haline gelmiştir. Genel bir kategori olarak Kuram ve
dünyayı ampirik olarak algılayıp yorumlama aracı olarak çoklu kuramlar
arasındaki bu ayrım insan ve toplum bilimleri alanına dahil edilebilecek
çeşitli disiplinler arasındaki sınırların muğlaklaşmasıyla da paralel olarak
gelişmiştir. Disiplinlerarasılık ve yorumsamacılık aynı anda birden çok
kurama farklı ölçülerde gönderme yapabilmeyi, farklı kuramlar arasında
ilişkiler kurabilmeyi ve araştırdığımız konuda çoklu bakış açılarıyla farklı
yorumlar yapabilmeyi gerektirir.
Etnomüzikoloji içinde kuramla ilgili tartışmalar yukarıda bahsedilen iki
eksende de cereyan etmektedir: etnomüzikolojinin kendine ait ”kuramlar”
geliştirmesi gerekliliği üzerine yapılan vurgu, yine etnomüzikolojinin
“Kuramla” kurduğu ilişkinin disiplini kendine ait bir kuram geliştirmekten
alıkoyacağı endişesiyle birleşmektedir. Sonuçta ortaya çıkan manzarada
ise etnomüzikologların hem “Kuramla” içli-dışlı olmayı, hem de araştırma
konularının merkezine müziği koyarak buradan hareketle “kuramlar”
üretmeye ya da yorumlar yapmaya çalışmayı tercih ettikleri görülmektedir.
Bu noktada sorulacak soru şu olabilir: etnomüzikoloji kuramı nedir? Bütün
disiplini kapsayan bir etnomüzikolojik kuramdan bahsedilebilir mi?
Etnomüzikoloji kuramını kısaca “müziğin kültür içinde ve kültür olarak
incelenmesi” olarak özetlemek mümkündür. Bu incelemenin hangi bakış
açısıyla yapılacağı, verilerin nasıl toplanıp nasıl yorumlanacağı, kuramlarla
nasıl ilişkilenileceğiyle sıkı sıkıya bağlantılıdır. Genellikle kuram ve veri
toplama işinin birbirinden ayrı olduğu düşünülür; oysa kuramın kendisi
verinin nerede ve nasıl toplanacağı, hangi verilerin toplanacağı hakkında da
ETNOMÜZİKOLOJİNİN DÖNÜŞÜMÜ: KURAMLAR VE KONULAR 37
konulardır.
Konular farklılaştıkça ve çeşitlendikçe etnomüzikologlar bu konulara yönelik
yeni yaklaşımlara ihtiyaç duymuşlardır. Bu konuların ortaya çıkışının tesadüf
değil, dünyanın gidişatı ve akademinin yönelimleriyle paralel olduğu göz
önüne alınırsa, etnomüzikolojinin yüzünü toplum ve insan bilimleri alanındaki
kuramlara dönmesi ve bu kuramları içselleştirerek kendi çalışmalarını
yürütmesi bir tercihten öte gereklilik haline gelmiştir. Benimsenen kuramlar
toplum ve insan bilimleri alanlarında hâkim olan kuramsal yaklaşımlardan
hareketle çeşitlenmektedir: Yapısalcılık, kültürel çalışmalar, eleştirel kuram,
edebiyat kuramı, dilbilim kuramı, psikoloji, feminist kuram, performans
kuramı, fenomenoloji, postmodernizm, soundscape, bilişsel kuram, vb.
Makalenin geri kalanında öncelikle etnomüzikoloji disiplininin insan ve
toplum bilimleri alanından “ödünç “aldığı ve etnomüzikoloji içinde belirleyici
olmuş kuramsal perspektiflerden bazıları tartışılacak; ardından da bu
kuramlardan hareketle tartışılan temel kavramlardan kısaca bahsedilecektir.
Kuramlar
Etnomüzikoloji alanında yararlanılan kuramlar genellikle tek başlarına değil,
diğer kuramlarla birlikte kullanılırlar. Bu bölümde kısaca açıklanacak olan
kuramlar da diğer kuramlarla birlikte, birbirini besleyerek ya da birbirlerine
alternatifler oluşturacak şekilde kullanılabilir. Aşağıda adı geçen kuramlar
etnomüzikoloji içinde belli bir karşılık bulmuş kuramlar arasından seçilmiştir.
Bu kuramlardan da ancak ana hatlarıyla bahsedilecek ve etnomüzikojiyle
ilişkilerine değinilmeye çalışılacaktır.
Yapısal işlevcilik
Yapısal işlevselcilik İngiliz sosyal antropologlarının bir kuramsal yönelimi
olarak II. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkmış ve bu yaklaşım 1930lardan
1960lara kadar İngiliz sosyal antropoloji okulundaki hâkim eğilim olarak
kalmıştır. Yapısal işlevciliğin çıkış noktası evrimciliğin eleştirisidir. Kuramsal
olarak Durkheim’ın düşüncelerine dayanan bu yaklaşım yöntemsel olarak
Bronislav Malinowski’nin önerdiği uzun ve ayrıntılı etnografik çalışmaları
benimser. Yapısal işlevci kuram A.R. Radcliffe-Brown tarafından
formüle edilmiştir. Daha sonraları Evans-Pritchard RadcliffeBrown’ın ve
Durkheim’ın kuramsal perspektiflerini Bronislaw Malinovski’nin etnografiye
yönelik ampirik yaklaşımıyla harmanlamıştır. Yapısal işlevselciler toplumsal
olayları toplumun geneli açısından doğuracakları olası sonuçlarıyla birlikte
değerlendirir, ve bir toplum içinde birbirleriyle ilişkili olan çeşitli sistemlere
odaklanırlar: akrabalık ilişkileri, ekonomik ilişkiler, siyasi ilişkiler, toplumsal
cinsiyet ilişkileri vb. yapısal işlevciliğin temel önermeleri Emile Durkheim’ın
toplumsal dayanışma düşüncesine dayanır. Bu toplumsal dayanışma ancak
ETNOMÜZİKOLOJİNİN DÖNÜŞÜMÜ: KURAMLAR VE KONULAR 39
aldığı daha geniş bir kültürel bağlam-sistem olabileceği gibi, bir toplumun
içinde yaşadığı doğal çevre de olabilir. Bu yaklaşımın bütün hedefi aslında
kültürel sistemlerin işleyişlerini kavramaktır. Tam da bu noktada bu yaklaşım
betimlemeyle yetinmekle; betimlenen yapıların ve ilişkilerin –olguların-
ötesine bakmamakla eleştirilmiştir. Etnomüzikolojik açıdan düşünecek
olursak, yapısal işlevcilik belli bir toplumdaki bir müzikal sistemi tanımlar
ve betimler; bu sistemin toplumdaki diğer yapılarla ilişkisini gözlemler ve
bu olguları ortaya koymakla, bir anlamda normatif betimlemeyle yetinir.
Diğer yandan toplumsal sistemleri işleyen ve tutarlı bütünler olarak görme
eğilimi, toplumun temel dinamiklerinden biri olan farklılık ve değişimi göz
ardı etme eğilimini de beraberinde getirebilmektedir. Yapısal işlevciliğe göre
bütün çatışmalar sonunda bir denge durumuna ulaşmayı hedefler. Böyle bir
yaklaşımın günümüz dünyasında sürekli çatışma içinde yaşayan toplumlara
dair açıklama yapmakta zorlanacağı açıktır. Bütün eksikliklerine rağmen
yapısal işlevcilik, genellemelere ve işleyiş ilkelerine yapığı vurguyla kültürün
çok çeşitli parçalarını bir araya getirir ve insan ilişkilerine dair bütünlüklü
bir yaklaşım sunar. Aynı zamanda bu işleyiş ilkelerini açığa çıkarabilmek
için, araştırmacının söz konusu toplum içinde hatırı sayılır ölçüde zaman
geçirmesini gerektirir. Yöntemsel açıdan bu yaklaşım, hem antropoloji hem de
etnomüzikoloji çalışmalarında derinlikli etnografi çalışmaları yapılmasının
önünü açmıştır. Radcliffe-Brown ve Malinowski, farklı işlevselci ve yapısalcı
anlayışları temsil etmekle beraber, alan araştırmasında etnomüzikologların
da benimsediği katılımcı gözlem yönteminin gelişmesinde büyük rol
oynamışlardır.
Bu kurama yönelen etnomüzikologlar, yapısal işlevciliği karşılaştırmalı
müzikolojinin bağlandığı kültürel evrimcilik ve difüzyonizmin içerdiği
yaklaşım sorunlarına bir çözüm olarak benimsemişlerdir. Etnomüzikoloji
disiplini içinde yapısal işlevcilikten bahseden ilk kişi Alan Merriam’dır.Merriam
etnomüzikoloji disiplini içinde hala temel kitaplardan biri olarak kabul gören
The Anthropology of Music (1964) isimli eserinde etnomüzikolojideki yapısal
işlevci yaklaşımdan ayrıntılı bir şekilde bahseder. Merriam’a göre “işlev” bir
dış gözlemcinin bakış açısıyla, bir toplum içinde müziğin insanlar üzerinde
nasıl bir etkiye sahip olduğunun anlaşılmasıdır. Merriam’a göre bu işlevci
yaklaşım salt betimlemenin ötesine geçmeyi ve olguların nedenlerini de
tartışmayı-araştırmayı gerektirir. Alan Lomax ise Folk Song Style and Culture
(1978 [1968]) isimli çalışmasında, farklı kültürlerdeki şarkı formlarının
toplumsal yapıyla ilişkilerini inceler ve belli toplumsal yapıların belli bazı tür
şarkı söyleme biçimleri ürettiğini savunur. Lomax’a göre şarkı formları belli
bir kültürel kalıbın doğrudan bir izdüşümüdür. İlk Afrikalı müzikolog olarak
kabul edilen ve Afrika müziği üzerine zamanının en önemli çalışmalarına
imza atmış olan Kwabena Nketia da, Yoruba müzikleri üzerine yaptığı
ETNOMÜZİKOLOJİNİN DÖNÜŞÜMÜ: KURAMLAR VE KONULAR 41
“tarih-ötesi” değil, sürekli yeniden inşa edilen bir kültürel kavram olduğu
düşüncesinin yaygınlaşmasıydı. Bu bakış açısıyla, popüler müzik de, tıpkı
“geleneksel” müzikler gibi bir topluluğun ürettiği ve yeniden ürettiği,
o topluluğun işleyişine, hassasiyetlerine ve dünya algısına dair değer ve
kavramları yansıtan ve yeniden üreten bir tür olarak kabul edilmektedir.
Etnomüzikologlar günümüzde pek çok toplumda popüler müziklerin “saf ”
geleneksel halk müziğinden ya da klasik müziğinden daha çok katmanlı
anlamlara sahip olduğunu düşünmektedir. Bu tarz çalışmaların öncülerinden
biri Peter Manuel’in Popular Musics in the Non-western World (1988) isimli
çalışmasıdır. 1980lerden günümüze bu alanda çok sayıda kayda değer
çalışma yapılmıştır. Dünya değiştikçe müzikler de değişmekte, müziklerle
ilgili kavramlar ve kimlikler dönüşmekte ve etnomüzikologlar bu değişimi
algılayabilmek ve yorumlayabilmek için farklı yaklaşımlar geliştirmektedir.
Bu yaklaşımların pek çoğu sosyal bilimler alanıyla kesişmekteyse de, herhangi
bir toplum bilimleri kuramının müzik bağlamında uygulanması o kurama da
yeni açılımlar sağlamaktadır.
Sonuç
Etnomüzikoloji, antropoloji çalışmaları çerçevesinde müziği de dikkate alan
araştırmacıların eserlerinde ilk kez ortaya çıkışından itibaren, toplumsal
ve kültürel bir ifade biçimi olarak müziği merkeze almış ve o günden bu
güne insan ve toplum bilimleri adıyla anabileceğimiz geniş bir kuramsal-
yöntemsel ailenin içinde yer almıştır. Etnomüzikologlar yıllardan beri hangi
bakışın kendi disiplinleri içinde öne çıkması gerektiğini tartışmakta ve
tartışmaların odağında “kuram” bulunmaktadır. Belli bir konuyu incelemek,
o konuyla ilgili araştırma yapmak ve belli sonuçlara ulaşmak için izlediğimiz
yöntemler, sahip olduğumuz düşünsel çerçeve ve yorum biçimleri bizim
hangi kuramlardan beslendiğimize göre değişebilir. Etnomüzikoloji
çalışmalarında, kuruluşundan bu yana iki temel eğilimden bahsedebiliriz.
Birinci eğilim, müziğin sessel yapısı ve bu sessel yapının içerdiği kuralları
ortaya çıkarmaya; sessel olarak müziğin kültürel/toplumsal olarak ne ifade
ettiğini ortaya çıkarmaya çalışır. İkinci eğilim ise müziği sessel özellikleri
yanında, performans pratikleri, performans bağlamları, içerdiği sembolik
anlamlar, içinde gerçekleştiği üretim ilişkileri, toplumsal cinsiyet ve iktidar
ilişkileri ve dil-müzik ilişkisi çerçevesinde inceler. Burada asıl mesele, bu
yaklaşımların birbirini dışlamak zorunda olmadığının farkına varmaktır.
Müziği incelerken toplumsal ve kültürel yapıları/süreçleri merkeze alan, ya
da müziğin sessel yapılarını merkeze alan çalışmaların hepsi etnomüzikoloji
alanına dâhil edilebilir. Alan Merriam’ın tanımına sadık kalacak olursak,
etnomüzikoloji müziği kültür olarak ve kültür içinde incelemektir. Bu tanım
çok daha farklı içerimlerle geliştirilebilirse de bu en sade haliyle de yeterince
54 MÜZİK, DANS, GÖSTERİM: TARİHSEL ve KURAMSAL TARTIŞMALAR
Referanslar
Anderson, Benedict. 1983. Imagined Communities: Reflections on the Origins and
Spread of Nationalism. London: Verso.
Appadurai, Arjun. 1996. Modernity at Large: Cultural Dimensions of Globalisation.
Minneapolis: University of Minnesota Press.
Bahr, Donald, Richard Haefer. 1978. “Song in Piman Curing”. Ethnomusicology, 22
(1): 89-122.
Bartok, Bela, Albert Lord. 1951. Serbo-Croatian Folksong. NY: Columbia University
Press.
Béhague, Gerard. 1984. Performance Practice: Ethnomusicological Perspectives.
Westport: Greenwood Press.
Blacking, John. 1967. Venda Children’s Songs: A Study in Ethnomusicological
Analysis. Johannesburg: Witwatersrand Unversity Press.
Blacking, John. 1971. “Deep and Surface Structures in Venda Music”. Yearbook of
the International Folk Music Council, 3: 91-108.
Blacking, John. 1974. How Musical is Man? Seattle: University of Washington Press.
Bolinger, Dwight. 1986. Intonation and its Parts: Melody in Spoken English.
Stanford, CA: Stanford University Press.
Bowers, Jane, Judith Tick. 1985. Women Making Music: The Western Art Tradition,
1150-1950. Urbana: University of Illinois Press.
Brett, Philip, Elisabeth Wood, Gary C. Thomas.1994. Queering the Pitch: The New
Gay and Lesbian Musicology. New York: Routledge.
Butler, Judith. 1990. Gender Trouble: Feminism and the Subversion of Identity. New
York: Routledge.
Butler, Judith. 1993. Bodies that Matter: On the Discursive Limits of “Sex”. New York:
Routledge.
Charron, Claude. 1978. “Toward Transcription and Analysis of Inuit Throat-
Games: Micro-Structure”. Ethnomusicology, 22 (2): 245-59.
Cook, Susan C., Judy S. Tsou. 1994. Cecilia Reclaimed: Feminist Perspectives on
Gender and Music. Urbana: University of Illinois Press.
Coplan, David. 1988. “Musical Understanding: The Ethnoaesthetics of Migrant
Workers’ Poetic Song in Lesotho”. Ethnomusicology, 32 (3): 337-48.
Doubleday, Veronica. 1999. “The Frame Drum in the Middle East: Women, Musical
Instruments and Power”. Ethnomusicology, 43 (1): 101-134.
Farrer, Claire B. 1975. Women and Folklore. Austin: University of Texas Press.
Feld, Steven. 1981. “‘Flow Like a Waterfall’: The Metaphors of Kaluli Musical
56 MÜZİK, DANS, GÖSTERİM: TARİHSEL ve KURAMSAL TARTIŞMALAR
Rosaldo, Michelle Zimbalist, Louise Lamphere. 1974. Woman, Culture and Society.
Stanford, CA: Stanford University Press.
Rosaldo, Michelle Zimbalist. 1981. “The Use and Abuse of Anthropology: Reflections
on Feminism and Cross-Cultural Understanding”. Signs, 5: 389-417.
Roseman, Marina. 1984. “The Social Structuring of Sound Among the Temiar of
Peninsular Malaysia”. Ethnomusicology, 28 (3): 411 – 45.
Rouget, Gilbert. 1966. “African Traditional Non-Prose Forms: Reciting,
Declaiming, Singing, and Strophic Structure”. Proceedings of the Conference on
AfricanLanguages and Literature. Evanston: Northwestern University Press.
Sarkissian, Margaret. 1992. “Gender and Music” (ed.) Helen Myers,
Ethnomusicology: An Introduction: 33-348. New York&London: W.W. Norton
&Company.
Saussure, Ferdinand de. 1966 [1916]. Course in General Linguistics. (Çev.) Wade
Baskin. New York: McGraw-Hill.
Schechner, Richard. 1977. Essays on Performance Theory, 1970-76. New York: Drama
Book Specialists.
Schechner, Richard. 1988. Performance Theory. New York: Routledge.
Sebeck, Thomas, A.1956. “Sound and Meaning in a Cheremis Folksong Text” (ed.)
T. A. Sebeck, For Roman Jakobson: 430-439. The Hague: Mouton.
Shepherd, John. 1991. Music as Social Text. Cambridge, UK: Polity
Slobin, Mark. 1992. “Micromusics of the West: A Comparative Approach”.
Ethnomusicology, 36(1): 1-87.
Smith, Huston, Kenneth Stevens. 1967. “Unique Vocal Abilities of Certain Tibetan
Lamas” American Anthropologist, 69: 209-12.
Solie, Ruth. 1993. Musicology and Difference: Gender and Sexuality in Music
Scholarship. Berkeley: University of California Press.
Solis, Gabriel. 2012. “Thoughts on an Interdiscipline: Music Theory, Analysis, and
Social Theory in Ethnomusicology”. Ethnomusicology,56 (3): 530-554.
Stokes, Martin. 1992. The Arabesk Debate: Music and Musicians in Modern Turkey.
Oxford: Oxford University Press.
Sugarman, Jane C. 1997. Engendering Song: Singing and Subjectivity in Prespa
Albanian Weddings. Chicago: University of Chicago Press.
Titon, Jeff Todd. 1997a. “Knowing Fieldwork.” (ed.) Gregory F. Barz ve Timothy J.
Cooley, Shadows in the Field. New York: Oxford University Press.
Turino, Thomas. 1990. “Structure, Context, and Strategy in Musical Ethnography”
Ethnomusicology, 34 (3): 399-412.
Turner, Victor. 1982. From Ritual to Theatre: The Human Seriousness of Play. New
60 MÜZİK, DANS, GÖSTERİM: TARİHSEL ve KURAMSAL TARTIŞMALAR