You are on page 1of 2

AİLE - EVLİLİK TERAPİSİ

Son yıllarda evlilik terapisine başvuran çiftlerin sayısı sürekli artmaktadır. Terapiye başvurular;
ilişkinin kopma noktasına geldiği çiftler veya ilişkinin artık anlam ifade etmediği hatta zorladığı
kadınlar tarafından yapılmaktadır. ''Evliliğimizde sorun var'', ''İlişkimizde problem var''diye
başvuranların yanında, asıl sorunu örterek; depresyon, psikosomatik şikayetler, ve fobik
reaksiyonlarla terapiste başvuranlarada sıklıkla rastlanmaktadır. Bazı çiftlerin terapiste başvurma
amaçları;ilişkilerini, evliliklerini kurtarmaktır. Hem terapi ortamı, hemde terapist evliliğin bitmesine
ya da devam etmesine karar veremez.

Terapi ortamı; İletişimi açık ve net hale sokan, üçüncü bir kişinin (terapist) yardımıyla karşılıklı
anlaşılabilir konuşmayı öğreten, kişinin olaylara tek yön olan bakış açısını zenginleştiren, kendinin
farkındalığını sağlayan bir ortamdır. Bu ortamdan yeteri derecede faydalanabilmek yinede çiftlerin
kendilerine bağlıdır.

Terapinin amacı iletişimi sağlıklı hale getirmektir. Bir ilişkinin sağlıklı şekilde devam etmesi, çiftlerin
uzlaşmazlıklarını çözebilme yeteneğine ve isteğine bağlıdır. Çiftler arasında ilişkinin sorun haline
geldiği durumlarda şu cümleler sıklıkla kullanılmaya başlamıştır artık.

"Beni sen hiç anlamıyorsun. "

"Ben kendimi sana anlatamıyorum. "

"Sen önceden böyle değildin, çok değiştin. "

"Sen hep böylesin. "

"Hiç değişmeyeceksin"

"Artık senin bu kadar duyarsız olmana dayanamıyorum"

Çiftlerde ortaya çıkan sorunlar, aslında problem diye görülmeye başladığı zamandan daha önce den
de vardır. Fakat yaşam döngüsünün çeşitli devrelerinde(evlilik, çocukların doğumu, çocukların
okulu, eşlerin iş-meslek rolleri, geleceği yapılandırma)çiftler belirli amaçlar üzerine odaklaşırlar.

Böylece ilişkinin yürümesini engelleyen "şeyleri" göremez ya da görsede farketmemeye, farketsede


bir süre sonra bunun değişeceğine kendini inandurmaya çalışır. Fakat bu yaşam döngüsü içinde ani
ve büyük değişimler, zorlanmalar, kayıplar ve bu döngünün oturtulmasıyla, kişiler o ana kadar
belkide hiç yapmadıkları, yada bazen düşündüğü hatta bazen deneyime geçirdiği "kendinin
farkındalığı" üzerine yoğunlaşmaya başlar. Ben neyim? ne oluyor? ne istiyorum gibi kendine yönelik
sorular sormaya başlar. Farkına varmaktan kaçındığı "şeyler" üzerine gidip onları araştırmaya,
çözümlemeye çalışır. İlişkinin bileşenleri olan üçlü; kominikasyon-güç-duygu o anda gerçek
sorunlar olarak görülmeye başlanır. İlişkide o ana kadar çıkıpta başedilen sorunlar bir anda
üstesinden gelinemez bir hal almaya başlar.

Çatışmalar, aşağılamalar, tehditler. ve "sen" çatışması ortaya çıkar.

İlişkinin tanımını yapacak olursak;özel belirli bir bağlamda kişiler arasında oluşan duygu ve
düşünce, davranışlarda şekillenen bir mesaj iletimi, daha da ötesi arzu, istek ve ihtiyaçların cevap
bulmasına yönelik bir alış-veriştir. İlişkinin olması için iki kişinin olması ne kadar olmazsa olmaz bir
kuralsa, ilişkide hangi kontekstin geçerli olduğı konusuda o kadar önemlidir. İlişkinin
şekillendirilmesi; belirli bir durum, ortam dahilinde olmalıdır. Eşlerden birinin sevgisini ifade etme
şekli diğerinde sevgi değilde öfke, kızgınlık şeklinde algılanabilir. İlişkide önemli olan bir noktada
"burada ve şimdi" dir.

Kişiler arası ilişkilerde, kişilerin çevrelerindeki üçüncü ve dördüncü kişiler (anne, kayınvalide, baba,
arkadaş) tarafından ilişkiye yandan müdahale yapılacağı gibi, bir profesyonel (terapist) tarafından
da terapötik müdahaleler yapılabilir. Gerçek yaşamda ilişkilerde belirlemeler, tanımlamalar ve
yorumlar olduğu müddetçe, müdahaleler her zaman bir şekilde vardır. Fakat bir problem
yaşandığında:kişilerin "eylem kapıları yapılanmış" olması veya "sonu gelmeyen oyunlar"söz konusu
olduğunda, sistemin dışından bir kişinin müdahalesine gereksinim vardır. Çünkü sistemin devam
etmesi için, sistemin kurallarının değişmesi gerekmektedir. Sistemi değiştirmek, o sistem
içindeyken olası değildir. Ancak dışardan birisi(terapist)sisteme ihtiyacı olanı verebilir "Kuralların
değişmesi"

"Yeniden çerçeveleme" çift-aile terapisinde en temel müdahale tekniklerinden biridir.

Böylece danışanın olaylara ait olan şemasını değiştirerek(farklı bakış açısı sunarak)daha fazla
seçenek sahibi olmasını ve duygularının daha az ayağına dolaşmasını sağlamaktır.

Örnek1:

Kadın"Eşim benim bu durumuma karşı o kadar duyarsız ki"

Terapist "Belkide eşiniz bu şekilde kendini acıdan koruyor


olabilir. "

Erkek "Aslında eşimin bu sorunu karşısında kendimi çaresiz hissediyorum, çok üzülüyorum, ne
yapacağımı bilemiyorum.

Örnek2:

Erkek:"Eşim sürekli zırzır ağlar, onun tartışma anında ağlaması beni daha da kırıyor, bağırıp,
çağırıp kapıyı vurup
gidiyorum.

Terapist:"Eşiniz dile getiremediği duygularını, acısını ancak ağlayarak ifade etmeye çalışıyor.

İlişkinin iyisi-kötüsü yoktur, gerçeği vardır. İlişkide rahatsızlığın olması, rahatsızlık veren olgunun
ortadan kalkmasıyla düzelmiyor. Çünkü asıl olan ilişkidir.

Yardım isteği ile başvuran çiftlerden biri "ben boşanmak istemiyorum veya ben boşanmak
istiyorum" isteğiyle geldiğinde, ilk müdahalemiz ;boşanmak için ilişkinin düzelmesinin gerektiği
çünkü burada sorunun, ilişkinin aslı olduğunu söylemektir. Sorunlu ilişkilerde boşanmak;ağızdan
kolayca çıkan basit bir çözüm olarak gelsede gerçeğe yakınlaştıkça, uzaklaşılan ve alınması zor bir
karar haline gelmektedir. Çiftlerde, terapide kullanılan ilk önerilerden biri;ilişkinin bir süre askıya
alınmasıdır(askı modeli). 15 gün süre ile asla yüz yüze görüşme yapılmaması, telefonla
konuşulmaması, ayrı yerlerde yaşama ve bu sürede varlıklarından bile haberdar olunmaması
önerildiğinde, buna "boşanmak en iyi çözüm "diye yaklaşan çiftlerde dahi ilk tepki red etme
olabilmektedir.

Çift terapisine başvuranların çoğunluğunu kadınların oluşturduğu ve bir kısım eşlerin terapiye sıcak
bakmadıkları göz ardı edilmeyecek bir gerçektir. Terapiye her iki tarafında katılması sonuç almayı
kolaylaştırdığı gibi terapi süresinide kısaltır. Fakat çok önemli olan bir gerçekte, ilişkide magdur
olan bireyin; (çoğunluğu kadın) tek başına yapacağı terapi yolculuğunda hem ilişki adına hem de
kendi adına çok yol katedebileceğidir.

İLİŞKİ BİR ALIŞVERİŞTİR VE BUNDA ŞİMDİ ÖNEMLİDİR.

You might also like