You are on page 1of 322

İN G İLİZ

GİZLİ
BELGELERİNDE

TÜRKİYE
The British Documents on the origin of the war
1898 - 1914
His Majesty’s stationary office
Loudon - 1927

BİRİNCİ KISIM
1 8 9 6 -1 9 0 8

İncelemeyi yapan:
EROL ULUBELEN

Satış Yeri :

AYKAÇ K İTA B E V İ

Ankara Caddesi No. 64 - 66


Kat 2, No. 1
İSTANBUL - 1967

Levent Şahverdi Arşivi


Bu kitabın hazırlanmasında büyük yardımları geçen
ablam Profesör Dr. Ayhan Ulubelen'e teşekkür ederim:
5.8.1967
Erol ULUBELEN

YAYLACIK MATBAASI
İ S T A N B U L — 1967

Levent Şahverdi Arşivi


ÖNSÖZ

Aşağıda okuyacağınız belgeler kırkaltı büyük cilt tu­


tan ve ortalama biner sahifelik İngiliz gizli belgelerinden
alınmıştır. Bu kitaplar iki kısım olup birinci grubu teşkil
edenler 1896 dan Kurtuluş Savaşımıza kadar geçen dev­
rede Osmanlı imparatorluğunu parçalamak için başta In­
giltere olmak üzere Avrupanm emperyalist devletlerinin
çevirdiği bütün oyunları en açık şekilde ortaya koymak­
tadır, ikinci grup ise II nci Cihan Harbi arifesinde çevri­
len oyunları göstermektedir.
Bu belgelerin bize öğreteceği pek çok şey vardır: ti­
ki emperyalizmin gerçek karekteri, dün, bugün ve belki
yarın da aynı kalacak karekteri; İkincisi devletler arası
ilişkileri mutlaka şahıslar arası dostluklardan ayırmak
gerektiğidir. Devletler arası ilişkilerde devamlı dostluk­
lar ve devamlı düşmanlıklar yoktur, olamaz da. Akıllı
idareciler için sadece millî menfaatler vardır, diğer bütün
münasebetler bu nihaî gayeye varmak için birer vasıta­
dır. Devlet adamları için büyüklükte, ebedîlikte ancak bu­
nu anlamakla mümkündür. Ve nihayet bu vesikalar bize
halklarına ihanet eden devlet adamları ile gerçek vatan­
perverler arasındaki farkı açıkça göstermektedir.
Bu belgeler için neler söylediler :
İlhan Selçuk:

Cumhuriyet gazetesinde defalarca bu belgeleri konu


olarak aldı ve 7 Ocak 1967 de yazdığı gibi: «Çök önemli
bir tarih döneminde yaşıyoruz ve yaşadığımız günlerin

Levent Şahverdi Arşivi


değerini gereğince tartacak bilinçten yoksun görünüyo­
ruz. Çünkü Millî Kurtuluş Savaşımızın anlamım kavra­
makta yetersizlikler içindeyiz.
Dün çıkan Yön dergisinde Ingiliz dış politikasının
gizli belgeleri yayınlanmaya başlamıştır. İngiliz Dışişleri
Bakanlığıyla çeşitli başkentlerde bulunan İngiliz yetkili­
leri arasındaki gizli yazışmalarda açığa vurulan korkunç
plânları okumak ve dünden alacağımız derslerin ışığında
öğünümüzü değerlendirmek bizleri uyaracaktır...»
15 Temmuz 1966 Yön
Profesör Cahit Tanyol :
«... Bu belgeler günümüzün ışığında bizim tarafımız­
dan değerlendirilince ortaya korkunç hakikatler çıkmak­
tadır ki bunların üzerinde düşünmek ve durmak gerekir.
Ülkemizde devlet bilincine ve toplum mutluluğuna
kendilerini adamış olan aydınlar Yön’de çıkan belgeleri
okumak ve üzerinde düşünmek zorundadırlar.
Şimdi bu belgelerden kaderimize ışık tutar diye bir
kaç örnek alalım...»
Çetin Altan :
«Büyük ihanet, isimli makalesinde :
Batı emperyalizmi 1918 den beri gözlerini dikmiştir
Türkiyeye. Ve hep hesaplı bir /plânı hiç bir direnç gör­
meden adım adım uygulamaktadırlar. Bu konuda birçok
belge yayınlanmıştır. Bu arada YÖn’ün son sayısında ya­
yınlanan belgeler Batı emperyalizminin Türkiye hakkın-
daki kanaatini iyice a ç ığ a çıkartmaktadır.»
5 Ağustos 1966 Yön Başyazı D. Avcıoğlu’nun yazdı­
ğına göre:
Hüseyin Pesviz Hatemî, emperyalizmi din istirmar-

Levent Şahverdi Arşivi


5
cılığmı ve komprador oyunlarım YÖn’deki vesikalara da­
yanarak açıklamıştır.
İlhamS Soysal :
«Tarih tekerrürdür :

... Tarih tekerrür eder mi etmez mi tartışmasını yet­


kililerine bırakarak, biraz kendi tarihimize bakmakta fay­
da olduğunu sanıyoruz. Geçenlerde sözünü ettiğimiz ya­
rım yüzyıl öncesine ait Ingiliz Devlet arşivlerinin yayın­
lanmakta olduğu gizli belgeleri tarihin tekerrür edip et­
mediği hususundaki tartışmalara ışık tutacak ölçüde­
dir ...»
Ayrıca, muhtelif makale ve kitaplara atıflar hâlinde
girmiş olan bu belgelerin bize öğretmesi gereken en bü­
yük gerçek Türk ulusunun savaşarak çok az şey kaybet­
tiği, fakat hile ile ve başka devletlere güveni yüzünden
çok fazla şey kaybettiğidir. Bunu bir kere daha anlamak
için 1916 senesinde harpte müşahit olarak bulunmuş olan
bir Amerikan Kurmay Heyeti tarafından yazılan Çanak­
kale Muharebesini okumak faydalı ve Öğretici olacaktır.
Aynı konuları işleyen Emperyalizm ve Milliyetçilik isim­
li kitabı da okumak, nerelerden geçerek bugüne geldiği­
mizi göstermesi bakımından ilginçtir.
Erol ULUBELEN

1 Ağustos 1967

İSTANBUL

Levent Şahverdi Arşivi


S a h ife No 1 Vesika No 1
14 Ocak 1905
Mr. J.A.C. Tilley tarafından :
....... Çin ve Japonya aralarında sulh yaptıktan son-
ra, Majestenin Hükümeti Çin Hükümetine 35 milyon Ster­
lin borç vereceğini söyledi. Fransa ve Almanya da borç
vermeği çok istiyorlar. Rıısya da 16 milyon Sterlin borç
vermeği taahhüt etti ......

Sahife No: 3 Vesika No 2


1 Aralık 1897
Sir. E. SatoYv’dan Markiz Salisbury’ye :
....... Kiao - Chan körfezinin Alman misyonerlerinin
öldürülmesi gerekçesi ile işgali, Çin Hükümetinde karı-
şıklıklara sebeb oldu. Gazeteler İngiltere de dahil bütün
Avrupanın Çin’i parçalamak istediğini yazıyorlar.

Sahife No 5 Vesika No 5

17 Ocak 1898
Markiz Salisbury’den Sir. N. O’Conor’a :
....... ((Gizlidir) Çin mevzuunda İngiltere ve Rusya
birlikte çalışmağa karar verdiler .......

Sahife No 8 Vesika No 9
25 Ocak 1898
^ Markiz Salisbııry’deıı Sir. N. O’Coııor'a :
, ....... (Gizlidir) ... Bizim fikrimize göre; Çin ve Türk

Levent Şahverdi Arşivi


8
imparatorlukları öylesine zayıftır ki, bütün hayatî me­
selelerde bizim hâriciyemizin tavsiyelerine tamamen uya­
caklardır. Fakat İngiltere ve Rusya tavsiyelerde bulunur­
ken hep birbirlerine zıt hareket ediyorlar. Şayet Rusya
ile anlaşırsak bunda her iki memleketin müşterek men­
faatleri vardır. Kendimi hiç bir kayda bağlamadan sırf
gerçekleri teslim etmek için şöyle söyliyebilirim: Türki­
ye’nin Karadeniz’e çıkan boğazlan ve Bağdad’a kadar
olan Fırat vadisi Rusları ilgilendirir. Diğer taraftan Tür­
kiye’nin Afrika toprakları ve Bağdat’tan aşağıda kalan
kısımları bizi ilgilendirir; buralarda İngiliz menfaatleri
vardır.
Aynı şekilde Çin’de de Hoango vadisinde ve Kuzey
Yangtze vadisinde müşterek menfaatlerimiz vardır. \
Şayet biz iki memleket birbirimizle anlaşır ve müş­
terek hareket edersek çok iyi olur. Zira bu iki memleket,
söz konusu bölgelerdeki kendi menfaatlerinden haberdar
değillerdir.

Sahife No 9 Vesika Nb m
2 Şııbat 1898
Sir. N. O’Conor’dan Markiz Salisbury’ye :
...... (Gizlidir) İmparator (Rus) dün geceki baloda.
teklif ettiğiniz anlaşmanın çok gizli tutulmak kaydı ile;
yapılabileceğini söyledi .......

Sahife No 50 Vesika No 68;


2 Şubat 1898
Markiz Salisbury’den Sir. H. MacDonell'e:
....... Bu gün Portekiz Vekili, Almanların Portekiz’i
Afrikadaki kolonileri yüzünden tazyik ettiklerini söyledi..
Ben ise Portekizlilerin yeni gümrük kanunlarını kabul
edemiyeceğimizi söyledim. Zira Türk İmparatorluğunda,.

Levent Şahverdi Arşivi


9
Brezilyada, ve birçok yerlerde gümrük menfaatlerimiz
vardır. Bu gümrük ipotekleri verdiğimiz borçlarla ilgili
olup, doğrudan doğruya bizi ilgilendirir ...... ■
Sahife No 208 Vesika No 254
26 Mayıs 1899
Markiz Salisbury’den Anthopoul Paşa’ya :
....... Si2in, Majestelerinin Hükümetine ve Fransız;
Cumhuriyetine yolladığınız notaları almak şerefine nail
olduk. Majeste Sultanın Devletinden elde ettiğimiz top­
rakları derhal iade edeceğiz. Mısır’a gelince Majesteleri­
nin hükümeti burada kalmak kararındadır ......

Sahife No 249 Vesika No 310


2 Şubat 1900
Sir. H. Rumbold’dan Markiz Salisbury’ye :
...... (Gizlidir) ... Güney Amerikada harp mühim
hâdiselere doğru gidiyor. Ruslar ise Afganistan ve İran
üzerinde askerî hazırlıklara girişiyorlar. îngilterenin en
küçük bir zaafiyeti dünya kuvvet muvazenesini bozabilir.
İngiltere Donanmasını derhal Selanik ve Besika körfez­
lerine göndermelidir. Ecnebi basında aleyhimizdeki neş­
riyat artmaktadır, bu ilerde bize bir felâket hazırlıyabi-
lir .......

Sahife No 290 Vesika No 360*


7 Mart 1902
M. Lansdovme’den. Lor d Curre’ye :
...... Majestelerinin Hükümeti Fransız Hükümeti ka­
dar hevesli olmasa bile, İtalyanların Trablusgarp ve Ben-
gazi üstündeki isteklerini dosthane bir şekilde karşılıya-
caktır. Anlaşmalar Italyan Hükümeti lehine değiştirile­
bilir .......
10
Sahife No 296 Vesika No 367
15 Şubat 1898
Mr. Milbanke'nin notları :
....... (Çok gizlidir) ....... Balkanlarda Bulgarlar,
Sırplar ve Yunanlılar arasındaki anlaşmazlıklar çok ya­
kınlarda Mekadonya’da hâdiselere sebep olabilir. Ruslar
en çok Yunanlılara ehemmiyet veriyorlar. Bulgaristan
çok fazla kuvvetlenirse Ruslar boğazlardan hak elde et-
mök şartiyle Türklerle Bulgarların aralarına girebi­
lir ......
CİLT M

Sahife No 20 Vesika No 24
31 Ekim 1900

Sir. F„ Laseells’den Markiz Sal isiniry’ye :


....... Ruslar bütün anlaşmalara rağmen Çin’den bü­
yük parça koparmağa çalışıyorlar. Avrupanm büyük dev­
letlerinden başka Amerika ve Japonya da Çin’le ilgilidir.
Çin’le herkesi tatmin edici bir anlaşmaya varılmalı­
dır .......

Sahife No 53 Vesika No 72
11 Nisan 1901

Sir. F, Lascells’deıı Markiz Laııdsdoune’e :


...... İngiltere’nin prestiji kendisine takdim edilen
fırsatlardan istifade etmediği için azalmaktadır ve bunu
görmek çok acıdır ......

Sahife No 73 Vesika No 94
9 Kasım 1901

Sir. Bertie’deıı notlar :


...... Almanya’nın Türkiye ile olan dostluğu çok
önemlidir. Bu dostluk Almanlara İktisadî menfaatler sağ­
lamaktadır. Küveyt meselesinde hem Türkiye’yi hem de
Rusya ile Avusturya’yı bize karşı kullanmağa çalışıyor­
lar. Şayet Almanlar Akdenizde bir liman ele geçirirlerse
bizim bahri durumumuz bozulabilir ......
12
Sahife No 94 Vesika No İM
11 Eylül 1901

M. Leıısdowne,den Sir. F. Lascelles’e :


...... Türk Hükümetine, Küveyt meselesinde İngiliz
menfaatleri olduğu anlatıldı. İran körfezi ve Küveytte
Majestelerinin Hükümetinin menfaatleri vardır, bu böl­
gelerde Sultan’m başkalarına haklar vermesine taham­
mül edemeyiz ve bu durumlar Türk menfaatleriyle de ça­
tışabilir. Bütün bunlar Türk Hariciye Vekiline bildiril­
di .......
KISIM III

BAĞDAD DEMİRYOLU

Konu ile ilgili vesikalara yer yer rastlıyacağız, biz


mevzuun önemi sebebiyle -Emperyalizm ve Milliyetçilik-
isimli kitabın bu konudaki fikirlerini buraya almayı fay­
dalı gördük. *
Ortadoğu Avrupalı emperyalist devletlerin dünyayı
kontrol amacıyla yaptıkları büyük mücâdelelere sahne
oldu, bu bölgenin zengin tabiî kaynakları, Uzak doğunun
ticaret yollarını kontrol eden stratejik değeriyle birleşin-
■ce, batılılarm onu derhal yutmak istedikleri büyük bir
mükâfat haline geldi. 1889 da Alman İmparatoru II nci
William’ın Istanbulu ziyareti Ortadoğu’da yeni bir dev­
rin başlangıcı oldu. Bu ziyaret emperyalist Almanya’nın
Ortadoğu’ya duyduğu ilginin bir delilidir.
Almanya birliğini çok geç elde etmişti. 1871 de A l­
manya siyaset sahnesine çıktığı zaman dünyanın kıy­
metli kolonileri çoktan paylaşılmıştı. 1886 da bir Alman
âlimi: (Doğu ihtiraslı milletlerin kontrolü altına girme­
yen tek yerdir, orası kolonileşmıek için şahane bir alan­
dır, şayet Almanya bu fırsatı kaçırmazsa, dünyanın pay­
laşılmasından en iyi parçayı almış olacaktır) dedi. Bu fi­
kir Kayzer’in dikkatini Ortadoğu’ya çevirmiştir. Kayzer
Türklerin desteğini sağlamak için: (Dünyada yaşıyan 300
milyon İslâm Almanların kendilerinin dostu olduğunu
bilsin) dedi. G. P. Göoch Modern Avrupa tarihi S. 262
bu ziyaretin neticesi olarak Haydarpaşa İstasyonu bir
Alman firmasına yaptırıldı ve bunu Bağdad demir yolu
14
izledi. Bu yolun geçtiği yerler dünyanın en önemli yerle­
riydi, zengin maden stokları, ziraî maddeler ve stratejik
önemi vardır. Avrupalı devletlerin bu yolu kontrollerinde
tutmalarında hayatî menfaatleri vardı ...... (fazla bilgi
için Emperyalizm ve Milliyetçilik)
....... 1888 de İstanbul nihayet Orta Avrupaya de-
miryoluyla bağlanınca Türk Hükümeti başta Deutsche
Bank olmak üzere bir grup maliyeciyle temasa geçip,,
Haydarpaşa, İzmit ve Ankara’ya kadar demiryolu döşet­
meğe karar verdi. 1889 da Anadolu demiryolu şirketi ku­
ruldu. 1890 da İngiliz kapitalistleri de bir milyon yatırım
yaptılar. 1892 de Ankara'ya ulaşıldı. 1893 de Eskişehir-
ile Konya arasında yeni bir hat garantisi alındı. 1896 da.
tamamlandı. 1899’da Bağdad Basra demiryolu yapımı ga­
ranti altına alındı, 1903’de Bağdad demiryolu kumpan­
yası kuruldu. Bu hat Konya, Adana, Musul ve Bağdat'ı,
geçerek gidecekti. Bu yeni anlaşma geniş kilometre ga­
rantileri yanında maden hakları, liman kolaylıkları ve iç-
topraklarda araştırma imtiyazları veriyordu. İngiliz ra­
porları Bağdad demiryolu adı altında Quarterly - Review
1917 Ekim ve Prof. E. M. EARL’nün Türkiye büyük kuv­
vetler ve Bağdad demiryolu isimli ve 1923’de New York-
ta çıkan araştırmasında yazıyor ......

Salıife No 174 Vesika No 202'


29 Nisan 1903
Sir. N. O’Conor’dan Sir T. Sanderson’a :
...... Bu sahada Türkiye’nin ciddî bir rakibi yoktur..
İngiliz iş adamları bu projeyi hattâ Almanların kabul et­
tikleri şartlarla bile kabule yanaşmıyorlar. İlk olarak
belli bir kilometre garantisi yoktur. Sultan’m bu yolu yap­
tırmak fikri komiktir. Ben Almanlarla anlaşarak İngi­
liz kapitalistlerini korumayı tercih ederim. Almanlar bir
uzmanlar heyeti, göndermişler, müzakereyle meşguller,,
ençok kilometre garantisi üstünde duruyorlar. Dr. von.
Siemens Ktiveyt’e gidecek demiryolunu yapmağa çalışı­
yor, zira Şeyh ile Majestelerinin hükümeti arasındaki
dostluğu sezdi. Almanların dostluklarını minnetle karşı­
larız fakat İngiliz kapitalistlerini de tehlikeye atamayız.
Şayet Osmanlı Hükümeti kilometre garantisi verirse o
zaman 20 milyon Sterlin borç verilebilir. Yoksa gümrük
vergilerini arttırmanın bize faydası yoktur, İngiliz mal--
larımn satışını zorlaştırır. Diğer taraftan Anadoluyu
baştan başa geçen ve İran körfezine giden bir demiryo­
lunda bizim de hissemizin bulunmaması gayet tatsız bir-
şey olur. Benim inancıma göre Türkiye bir parça gelişirse,
bizim de ticaretimiz çok artar. Aydın demiryolu başlan­
gıçta karanlık görünüyordu, fakat şimdi ne kadar k â r ­
lıdır. Hazır elimizde fırsat varken gümrük resimlerinin,
arttırılmasına karşılık demiryolunun yarısını istiyelim.
(Gümrük resimlerinin arttırılması bizden çok alıcıya za­
rarlıdır.) ......

Sahife No 191 Vesika No 221


28 Nisan 1903 „
Sir N. O’Conor’daıı M. Laııdsdovvııe’a :
....... Unutmıyalım ki bu demiryolu projesi kıymetli
avantajlar ve imtiyazlar taşımaktadır. Bu yolun inşaası
için ısmarlanacak yığınla malzemeden başka, yolun iki ta­
rafında maden hakları olacaktır. Ayrıca inşaat sırasın-
da Dicle ve Fırat kıyısında her türlü araştırma hakkı­
mız olacaktır. Ayrıca bu proje Kuveyt ve İran körfezin--
de sonsuz ticaret imkânları hazırlamaktadır. Mezopotam-
yanın sulanmasında da istikbâlde bize üstün bir yer ha-
zırlıyaeaktır. Bütün bu sularda İngiliz gemilerine fırsat*
lar çıkacaktır .......
CİLT IV
Sahife No 44 Vesika No 34
10 Ocak 1903
Sîr R. Rodd’dan M. Laııdsdowne’ye:
...... Rus harp gemilerinin boğazlardan geçtiğini size
haber verdirdim. Avusturya ile Rusya’nın arası iyi görü­
nüyor. Şimdi İngiltere, Avusturya, İtalya ve Rusya bir­
leşirse hem Türk Hükümetini idare etmek hem de Bal­
kanlardaki esas kuvvetleri elde tutmak bakımından çok
iyi olur. Dört devletin aralarındaki anlaşmazlıklar izale
edilirse bu hepimizin menfaatine olacaktır ......
Sahife No 50 Vesika No 43
29 Nisan 1904
M. Landsdowne’deıı Sir E. Moıısson’a :
...... Fransa, Ingiltereyle Rusya'nın münasebetlerini
sordu. Ben, yegâne tehlikeli noktanın Boğazlardan geçen
Rus gemilerinin bizim uzak deniz filomuzu vurmiası ihti­
malidir, dedim .......
Sahife No 50 Vesika No 44
29 Mayıs 1904
Sir F. Plunkett’ten M. Landsdowne’a :
...... Japon Vekili Petresburg'dan gelen iki vesikayı
gizlice bana verdi. Bu vesikalara göre Rus Hükümeti ge­
milerini Karadeniz’den Akdeniz’e geçirmek için müsaade
istemiş, Türk Hükümeti çok gizli tutulmak kaydı ile bu­
nu kabul etmiş. Japonlar buna mani olunmasını istedi­
ler ......
17
Sahife No 51 Vesika No 46
7 Haziran 1904

M. LamIsdo\vıte’den Sir N. O.C'onor” a :


„....... Şayet bize verilen haberler doğruysa bunu Türk
Hükümetine baskı yapmakta kullanabiliriz. «Bizim yatı­
mızda iki top var diye durdurdunuz, başkalarının harp
gemilerinin geçişine müsaade ediyorsunuz» deriz.

•Sahife No 56 Vesika No 53
7 Kasım 1904

Mr. Townley*den M. Landsdovvne’a :


...... Sizin telgrafınızı Majeste Sultan’a aksettirdim.
Majeste Sultan: Rusların ricası üzerine sadece iki harp
gemisinin Boğazlardan geçişine müsaade ettiğini söyle­
di ......

Sahife No 178 Vesika No 172


9 Eylül 1905
Sir C. HaTdinge’den M. Landsdowne’a :
....... Ruslar Ortadoğu’daki menfaatlerinin henüz far­
kında değiller, fakat yakın bir gelecekte bunu fark ede­
bilirler ......

Sahife No 228 Vesika No 213


26 Mart 1906
Sir E. Grey’den Mr. S. Rice’e :
...... Rusya, bizim Japonyayla birlikte Türkiye’nin
toprak bütünlüğünü garanti ettiğimizi sanıyor. Biz hiç
bir şekilde Türkiye’nin toprak bütünlüğünü garanti et­
medik. Bu mevzunda Ruslara istedikleri her garantiyi
vermeğe hazırız .......
18

Sahife No 286 Vesika No 220i


28 Mayıs 1906
Sir E. Grey’den Sir C. MacDonaPa :
....... Japon Hükümetine Ruslarla yaptığımız anlaş­
mayı bugün söyledim. Biz Girit, Mekadonya ve Türk -
îran sınırı için Ruslarla anlaşmağa vardık. Türkiye hu­
susunda senelerce önce Ruslarla yaptığımız haritada ol­
duğu gibi her ikimizin menfaatine uygun hareket ediyo­
ruz ......

Sahife No 289 Vesika No 267:


30 Nisan 1907
Sir N. O’Coııor’daii Sir E. Grey’e :
...... Sultan’m yardımcılarından Galip Paşa sekizin­
ci defadır ki % 3 ile ilgili olarak beni aradı. Ayrıca Sul-
tan’m Ingiliz - Rus münasebetlerinden şüphelendiğini söy­
ledi. Ben «Türkiyeyle ilgili hiç bir şey konuşmadığımızı»
söyledim. Sultan'm Boğazlardan hiç bir harp gemisini ge­
çireceğim sanmıyorum .......
CİLT: V, KISIM: 30

Düşüş akşamında Türk İmparatorluğu :


Mr. G. Barclay’m 18 Ocak 1907’de yazdığı 43 No’lu
rapordan: Türk Hükümet mekanizması Ronald Macleay
tarafından yazılmıştır. Sir E. Grey rapor için «Epey ma­
lûmat var fakat tam değil, çok enteresan» demiştir.
1906 senesinde Türkiye hakkında verilen senelik ra­
pordan alman kısımlar.
A — Osmanlı İmparatorluğu tam bir monarşidir.
Sultan bütün devlet otoritesini ve dinî kudreti elinde tu­
tar. Tebaasının hayat ve serveti elindedir. II nci Abdül-
hamid aynı zamanda halife olarak bütün İslâm dünyası­
nın dinî lideridir. Türk .Sultanı teorik olarak mutlak hâ­
kim olmasına rağmen pratikte bazı talıtitlere tâbidir.
İlk olarak Avrupalı devletlerin baskı ve direk müdaha­
leleri vardır. Ayrıca millî âdetler, az da olsa halkın fikri,
dinî kâideler hareketlerini tahdit eder. Hilâfet O sm a n lI­
lara 1517’de Sultan Selim devrinde geçmiştir. Halife yal­
nız Osmanlı tebaasına değil aynı zamanda Hindistan, Ara­
bistan ve Afrikadaki îslâmlara da hükmeder. Son zaman­
larda Türkiye ile İngiltere arasındaki Sınaî hududu yü­
zünden meydana gelen çatışmada Mısır’lı Islâmlar Ingiliz-
lere karşı gösteriler yapmışlardır, bu da Sultan’m duru­
munu güçlendirmiştir.
Türkiye’de şu sırada divan denilen bir konsül vardır.
16 ve 17 nci yüzyılda İmparatorluk Divanı, İçişleri Bakan­
lığı, Defterdarlık, Reis Efendi, Şeyhül İslâm’dan meyda-
30
na gelirdi. Baş Vezir Sultan tarafından rastgele seçilirdi.
Bir zamanlar bu çok önemli bir makamdı. Dahiliye Neza­
reti ilk defa 1860’da kuruldu ve her zaman Sadrazamlı­
ğa bağlı kaldı. 1864'de Mithat Paşa tarafından Valilikler
kuruldu. Vilâyetler Vali veya askerî vali, sancaklar vali
veya mutasarrıf, Kazalar Kaymakam tarafından idare
olunur. Adliye Vekâleti ilk defa 1879’da kuruldu (S. 4)
Türkiye’nin deniz kuvvetleri fevkalâde önemsiz olmasına
rağmen bir de bahriye nezareti vardır.
Sultan Abdülhâmid uzun saltanatı sırasında bütün
kudreti eline geçirdi. Onun iradesi dışında hiç bir iş ya­
pılamaz oldu. (S. 5) Sultan’m kudretini en iyi tahtit eden
şey ecnebilere fevkalâde haklar veren kapitülasyonlardır.
Avrupalı devletler yeni bir kanunu beğenmezlerse veya
kendi millî menfaatlerine aykırı görürlerse onu derhal
reddederler. Devletlerin yaptığı müdahalelerden bazıları :
Lübnan’a Hristiyan bir vali tâyini, Somas adasına
İngiltere, Fransa ve Rusya’nın müdahalesiyle özel hürri­
yetler verip bir prensi vali tâyin ettirdiler. Yenilerde Gi­
rit adasına Ingiltere, Fransa, Rusya ve İtalya müdahale
ederek adayı Yunan Kralının emrine verdiler. Şimdi Sul­
tanın Ciritteki hâkimiyeti sadece bir isimden ibarettir.
Mekadonya'da, Selânik, Kosava ve Manastır İçin ecnebi
subaylar yerli jandarmayı organize ettiler.
Bir .malî müessese olan Osmanlı Bankası çok özel
müsaadelere sahiptir. Bu banka İngiliz ve Fransız men­
faat gruplan tarafından idare edilir. Gerçekte Osmanlı
İmparatorluğunun bütün malî kaynakları ecnebiler tara­
fından kontrol edilir. ÎOOS’da vergilerin arttırılması Er­
zurum ve Kuzey Anadoluda İslamların isyanına sebeb ol­
muştur.
B — Saray memurları . 7)

Baş kâtip : Tahsin Paşa Türk 47 yaşında Müsteşar


Ahmet beyin kızıyla evli. Ahmet bey Mahmut Nedim Pa-
şa’nın damadı, Mahmud Nedim Pasa Başvezir, Rus Par­
tizanı İgnatieff’in âleti. Tahsin Paşa Sultan’ın tam iste­
diği itimad edilir bir adam. Şâhane bir kâtip ve jurnalci,
Sultan’ın her istediği anda vazifeye hazır, en büyük düş­
manı îzzet Paşa, evine su gibi akan parayı gayet müsrif
bir ev halkı etrafa saçmakta...
İkinci kâtip îzzet Paşa : Halk tarafından Arap izzet
diye isimlendiriliyor; Kürt asıllı olduğu sanılıyor. Bey­
rut’ta Jesvit Kolejinde okudu, güzel Fransızca konuşu­
yor. Sultan’m üstünde çok tesiri var. Sultan’m boş guru­
runu ve şahsî korkularını çok iyi kullanıyor. Birkaç kere
yaptığı korkunç hatâları efendisinin karakterini çok iyi
bilmesi sayesinde savuşturmuştur. İş hayatında en büyük
başarısı Hicaz demiryolu projesiyle olmuştur. Sultanla
îzzet Paşa birbirinden ayrılmaz bir bütündür. Sultan’ın
kulağına bütün İdarî mekanizmada olanları fısıldar.
Mabeyinciler (Chamberlain) :
I nci Mabeyinci Hacı Ali Paşa tipik bir eski Türk-
tür. Budala, hemen hemen kara cahildir. (S. 9) çok yük­
sek mevkiine rağmen bir hiçtir.
Nuri Paşa : II nci Mabeyinci : Yeni Mektepte oku­
muş askeri bir şahıstır. Alman modasına uygun çok doğ­
ru, sert bir şahıstır. Az zekîdir. Sultan’a veya etrafına
tesir etmek arzusunda değildir.
Mehmet Arif Bey : Eski Mabeyincilerin en tesirli-
siydi, fakat kayınbiraderleri Riza Paşa ve Ahmet Paşa
Avrupaya kaçtıklarından beri gözden düşmüştür. Sıhha­
tinin çok bozuk olduğunu sanıyorum.
Ragıp Paşa : Sultan’a tesir edecek şahısların en
önemlilerinden biridir. Ticari, endüstrü yollan ve saray­
22
daki nüfuzunu kullanarak ve pratik oyunlarla büyük bir
servet kazanmıştır. Muktedir ve oldukça şerefli bir adam­
dır. îstanbuldaki İngiliz ticaret gruplarıyla yakın ilgisi
vardır, İngiliz menfaatine mütemayildir. (S. 9)
Faik ve Emin Beyler : Ragıb’ı taklit ederler, Türki­
ye’deki sanaı işleriyle olduğu kadar İngiliz tüccarlarıyla
da yakın münasebetleri vardır. Her ikisi de İngiliz parti­
zanı sayılır.
Teşrifatçılar :
Galip bey: Malî Komitede âza olan Fahrettin efendi­
nin oğludur. 1857’de doğdiı 17 yaşından beri hükümette
çalışıyor. 18 ay Belgrad’da kaldı. 1905’de Roma’ya gön­
derildi, bunlardan başka İstanbul’un dışına, hiç çıkmadı.
Vazifesi Büyükelçileri Sultan’a takdimden ibarettir. Fev-.
kalâde nazik ve centilmendir. İngiltere’ye meyilli görünür­
se de politikayla hiç ilgisi yoktur.
Hayrettin bey: Büyük bir vatanperverdir. Başvezirin
en büyük düşmanlarından biridir. Bu vazifeye Başvezirin
muhalefetine rağmen gelmiştir. İyi huylu, iyi tahsilli, me­
denî bir adamdır. Liberal fikirleri vardır, İngilizleri sever
görünür fakat gayet keskin görüşlü bir politikacıdır. Geç­
mişte çok tehlikeli durumlardan sıyrılmasını bilmiştir..
Özel hayatında haremlik selâmlık ayırmadan bir Avru­
palI gibi yaşar.

Memduh bey: Hoş, kibar, fakat renksiz bir adamdır.


Hilmi bey: Eski Bahriye Nazırı Haşan Paşa’nm oğ­
ludur. Haşan Paşa Bahriye Nezaretinden bir hayli ser­
vet elde"etmiştir. Hilmi bey önemli bir şahıs değildir.
C — Hükümet memurları: (S. 10)

Baş vezir Ferit Paşa : 55 yaşındadır, Mustafa Paşa-


:nın oğludur. Hükümette kâtip olarak işe başlamıştır, Da­
hiliye ve' Adliye Nezaretlerinde çalıştıktan sonra 1898’de
Konya Valisi olmuştur. Tahsili kısmen Yunan tahsili ol­
duğu için oldukça süratli çalışan aydın modern fikirli bir
-adamdır, sulama; ziraat ve ulaştırmada bir hayli gelişme­
ler yapmıştır. Alman Büyükelçiliği tarafından devamlı
desteklenmektedir, iyi bir Bakan olarak bazı kaliteli ta­
rafları vardır. Hâdiseleri çabuk kavrar ve çabuk karar
verir. Mamafi politik ve genel bilgisi hudutludur. Bazı du­
rumlarda ona itimat edilemez, devamlı Almanya’yı des­
tekler, iki kardeşi İstanbul Hükümetinde vazife almıştır,
bunlar Süreyya ve Namık beyler’dir.
Meclis Reisi Sait Paşa : 77 yaşında bir Kürttür. De­
vamlı ve samimî bir İngiliz dostudur. Sultan’a sadıktır,
•fakat politik tesiri yoktur. (S. 11)

Hariciye Nazırı Ahmet Tevfik Paşa : 65 yaşında bir


Arnavut’tur. Hayatının çoğu elçiliklerde geçmiştir. İyi
kalpli bir centilmendir. Büyük bir diplomatik kaabiliyeti
yoktur. Hâdiseler hakkında da bilgili değildir. Fakat şim­
diye kadar hiç bir krizde vekârını kaybetmemiştir. Karı­
sı Alnian olmasına rağmen Alınanlardan şüphelidir, İn-
gilizlere karşı bir şüphesi yoktur. Peşin hükümleri yok­
tur, geniş fikirlidir.

Harici İşler Nazır Yardımcısı Nacun Paşa : Gabriel


Duhany isimli bir Suriyeli bir doktorun oğludur. Amcası
Pera’daki Italyan tiyatrosunun sahibidir. İstanbul’daki
bütün ecnebi sefirlerin itimadını kazanmıştır. Bundan
ötürü 1892’de Lübnan’a Genel Vali tâyin ettirilmiştir.
Doktor Franko Paşa’nın kızıyla evlidir, onun akrabası
olan Yasef Franko ise Lübnan'a Vali olarak tâyin edile­
bilecektir.
24
Umum Müdürler :
Mehmet Nuri bey : Chateauneuf isimli bir Fransız’ın:
oğludur. Babası îzmir - Aydın Demiryolunda İmparator­
luk Komseriydi. Fransa’da tahsil yapmıştır. Maden, Or­
man ve Ziraat Vekâletinde çalışmıştır. Hamid idaresin­
den başka bir idarede olsaydı zekâsı çok faydalı olabilir­
di. Bugün ise Saray casuslarının en önemlilerinden biri­
dir. Raporlarının kalitesi Sultân’ı memnun etmek ve ilgi­
sini çekmek için hazırlanır. Harici görünüşünün bütün,
güzelliğine rağmen tamamen çürümş bir insandır. (S. 12)
Adil Müşavirler :
İbrahim Hakkı b e y ; Remzi efendinin oğludur. Mül­
kiye Mektebi mezunudur. Gayet kabiliyetlidir. Türklerde
çok az rastlanan hakiki bir mantığı vardır. Çok iyi bir
îslâm ve çok kuvvetli bir vatanperverdir. Karısı yeniler­
de ölmüştür. Bir kızı vardır, müzikten hoşlanır, Siyasî.
İlimler okulunda hocadır. Milletler Hukuku mevzuunda
bir çok eseri vardır.
Gabriel efendi: 55 yaşında bir Ermenidir. İmparator­
luk askerlerinin ekmekçibaşı olan ve bu yoldan büyük bir
servet yapan Kir kor efendinin oğludur. 19 yaşında kâtip
olmuş 22 yaşında Paris'e ateşe olarak gönderilmiştir.
Malî işlerde çok akıllıdır. Osmanlı Genel Sosyete Sigorta
Şirketi ve Şirketi Hayriye’nin üyesidir. Ayrıca bir çok
ticarî şirketlerde ortaklıkları vardır. (S. Î3) Şu ara hü­
kümette bulunan en önemli Ermenilerden biridir ve Pat-
rikâne konsülünde üyedir.
Mehmet Ali bey : Arap izzet Paşa’mn oğludur. Mes­
lektaşlarını casuslamakla vakit geçirir.
Dahiliye Nâzın Memduh Paşa : 70 yaşında bir Türk-
tür. Sivasta Valilik yapmıştır. Utanmaz derecede rüşvet.
25-
, yemesiyle şöhretlidir. Gayet dar kafalı ve Hristiyanlara
karşıdır. Muhtelif zamanlarda İngiliz menfaatleri lehine
hareket ettiği görülmüştür. Hükümet içindeki Alman
aleyhtarı bütün vekilleri başvezire karşı birleştirmek is­
temektedir.
Makamı oîmıyaıı Nazırlar :
Şeyh-ül İslâm Mehmet Cemalettin efendi : AvrupalI­
larla az temasa geçer, fevkalâde aydın ve şahsiyet sahi­
bidir, fikirlerini oğlu Muhtar vasıtasıyla söyler, oğlu mo­
dern fikirlidir itimat telkin etmez.
Harp Bakanı : Mehmet Rıza Paşa : Ordu arasındaki
şöhretinden dolayı bu mevkie gelmiştir. Başlangıçta çok
kuvvetli bir İngiliz dostuyken yavaş yavaş Almanların
tarafına dönmüştür. Essen ile olan münasebeti müthiş
servetinin kurulmasında yardımcı olmuştur. İstanbul'un
en güzel evlerinden birine Rahiptir, sofrası İstanbul’un
en zengin sofrasıdır. Siemens ve Halske ona çok faydası
olan tesisler kurmuşlardır.
Mustafa Zeki Paşa : Kuvvetli bir Alman dostudur.
Fransızca, İngilizce ve Almanca bilir. Zekî değildir, ken­
dini beğenmiş dar kafalı, gösterişçi bir adamdır.
Adliye Vekili: Afodurrahman Nurettin P aşa: Bir
çok valiliklerde bulunmuştur. İngiliz kumpanyasının Fı­
rat vadisindeki demiryoluna şiddetle itiraz etmiştir. A y­
rıca 1906'da İzmir - Aydın demiryoluna en fazla itiraz,
edenlerden biridir. Menfaatini görmekten âciz son derece
de dik kafalı tipik bir eski Türk’dür. Kuvvetli bir Avrupa
düşmanıdır, fakat yabancılarla münasebetinde çok ciddî
ve terbiyelidir. Dış politikaya karşı çok zekîce olmasa bi­
le dikkatli bir ilgi gösterir. Para işlerinde ki namusuyla
şöhret yapmıştır.
26
Evkaf Nazırı : Türklıan Paşa : 64 yaşında bir Arna­
vut’tur. (;S. 15) iyi kalpli bir centilmendir, uzun boylu ve
yakışıklıdır, ticarî kapasitesi yoktur. Muhtelif memleket­
lerde elçilik yapmıştır. Kardeşlerinden biri Arnavut hare­
kâtına katıldığından beri mevkiini kaybetmiştir.
Gümrük İşleri Müdürü : (S, 16) Haşan Fehmi Faşa :
Mısır müzakereleri sırasında Ingiltere’ye gönderilmiştir,
iyi tahsil görmüş zekî bir adamdır. Hangi mevkii işgal
ederse etsin liberal, ilerici ve halk tarafından sevilmiştir.
Maden, Omıjaıı ve Ziraat Nâzın : Selim Paşa Malha-
me : Beyrutlu bir tefecinin oğludur. Akıllı ihtiraslı bir
adamdır, ilerleme yolunun Saray vasıtasıyla mümkün ol­
duğunu anlayınca jurnalciler araşma katılmış ve Sul­
tan’m gizli ajanlarına dahil olmuştur. |5ir ara Lübnan
Vali adayı idi. Osmanlı Borçları Dairesine girdi buradan
:Sir Vincent Caillard tarafından kovuldu, 1893’de Na­
zır oldu. Türkiye’nin bütün maden zenginliklerini kendi
kontrolünde tuttu, Türkiye’yi ikinci bir Transval olmak­
tan korumağa çalıştı, ecnebi macerâcılarm topraktan ve
halktan istifade etmesine mani oldu. Bu yüzden -memle­
ketin müthiş maden kaynaklarının gelişmesine mani ol­
du. Bu ara kendisine ve bir grup yakınma müthiş maddî
menfaat sağlamayı başardı. (S. 17) Cesur burjuva rolü
oynamaktan hoşlanırdı. Kardeşi Necip Paşa Malhame ise
gizli polisin resmî olmıyan başıydı. Ağbeysi Selim Suriye-
den İstanbul’a gelince Necip Tunus’a gitti orada ticaret
ve gazetecilikle meşgul oldu. Kuvvetli bir Ingiliz düşmanı
olarak bilinir.
Eski Başvezirler : (S. 19)
Sait Paşa : Buna küçük Said Paşa da denir. Ceride-i
.Havadis gazetesinde mesleğe atılmış, çok enerjik hırslı
Mr adamdı. Padişahın en yakın dostlarından biriydi, hü-
27

kûmetin bütün işleri elindeydi. Üç defa baş nâzır olmuş­


tur. Vatanı müthiş sever ve aşırı derecede zekîdir. Halen
'bütün devlet memurları tarafından aranmaktadır. İngi-
lizleri sevdiği söylenmiştir, maraafi son zamanlarda Rus
dostu diye tanınmıştır. Öyle sanıyorum ki İngiltere’ye
karşı tutumu ne dostluk ne de düşmanlık açısından olmuş­
tur. Memleketinin menfaatini herşeyin üstünde tutmasını
bilmiştir. Türkiye’nin menfaatlerine hizmet ettiği müd­
detçe İngiliz dostu bir politika izlemiş, fakat 1896’da ar­
tık İngiltere’ye itimat edilemiyeceğine karar verdikleri
zaman Rusya’ya yakınlık göstermiştir. En büyük hatâsı
sabırsız oluşu ve Sultan’a karşı çok açık davranışıdır.
Kabinedeki nâzırların çoğunu açıkça hakir görmüş ve
doğu’nun bir Bismark’ı olmiak istemiştir. İstifası İmpara­
torluk için son derecede önemlidir. 1880’de Duleigmo hâ­
disesinde Sultan’ı ikne edemediği için, 1885’de Doğu Ru-
meliye orduları yürütmek fikrini Sultan’a kabul ettire­
mediği için ve 1903’de Avrupa bölgesinde reformlara ih­
tilaç olduğunu Sultan’a kabul ettiremediği için istifa et­
miştir. •
Kâmil Pasa : 79 yaşında Kıbrıs asıllı bir musevidir.
Küçük Said Paşa’dan sonra Başnâzır olmuştur. Bir hayli
iyi tahsili vardır. Kabiliyetli ve namusludur. Sultan onu
ihtilâlci olmakla itham edip Suriye’ye sürmüştür. Daha
sonra da İzmir’e Vali olmuştur. Oğlu Sait ve damadı Faik
Paşa’lar son derece çürümüş şerefsiz insanlardır. (S. 20)
Kâmil Paşa Mısır’da Pan İslâmik ve İngilizlere karşı
olan hareketi yürütme emrini almıştır. Fakat birdenbire
işinden alınıp Rodos adasına sürülmüş o da oradaki İn­
giliz Elçiliğine iltica etmiştir.
E — 1907 senesinde İstanbuldakî olaylar :
Sultan rahatsız yorgun ve zayıf görünüyor. Son sene­
lerde kabinede iki değişiklik oldu. Haşan Fehmi Paşa Sa­
28
it Paşa’nm yerine geçti. Bahriye Nezaretinde ise Celâl'
Paşa’nm yerine Haşan Rahmi Paşa tâyin edildi. Elçiliği­
mizin gümrük idaresindeki gelişmelerle ilgili gayreti Ha­
şan Fehmi Paşa tarafından desteklendi. Haşan Rahmi
Paşa ise Yunanistanla harp hâlinde oldukları için işe ya­
ramaz bir grup gemiyi gösteri yaptırmak üzere Boğazla­
ra yolladı. Haşan Rahmi Paşa evvelce de söylendiği gibi
5 yıl İngiliz Bahriyesinde çalışmış olup bir Almanla ev­
lidir.
Gümrüklerin basma Raif Paşa getirildi. Bu 70 yaşın­
da ve zekî bir adamdır. Üstelik namuslu ve doğru sözlü­
dür. Mithat Paşa’nın hususî kâtibi olduğu için uzun za­
man yan sürgün hayatı yaşamıştır. (S. 21}
Bu sene herkez Fehim Paşa’nm şöhretini kaybettiği­
ni gördü. Gizli polisin başı olan bu adam, halkı uzun za­
man dehşet içinde tutmuş, hırsız, jurnalci, katil ve deh­
şetli bir adam olup, uzun zaman Sultan’m iltifatlarına
mashar olmuş ve cinai mesleğini sürdürmüştür .Fakat
Almanlara ait bir yük gemisine el koyduğu için Alman
Hükümetinin İsrarıyla mesleğinden uzaklaştırılmış ve İs­
tanbul’dan sürülmüştür. Bir sefer de bir İngiliz’e 700
Sterlin vermezse derhal öldüreceğini söylemişti. Bu sebep- ,
le ben de Alman meslektaşımı destekledim.
Sayısız Valiler değiştirmiştir. Kâmil Paşa Konsolos­
luğumuza sığınmıştır. Bu hâdise bizi bir hayli müşglü
durumda bırakmakla birlikte Mr. Barcly’in zekâsı saye­
sinde halledilmiştir. Ayrıca Bulgarlar Türklerden demir­
yolu yapımı için müsaade almışlardır.
E — 1907 yılında Edirne hâdiseleri:
Bu yıl mahsûl çok kötü olmuş ve köylüler fecî duru­
ma düşmüştür. Hükümet 50 bin Sterlin tutarında yardım
yapmış olmasına rağmen durum vehametini muhafaza
?J)
etmektedir. Bu bölgedeki Bulgarların acıklı durumu be­
nim ve Alb. Samson tarafından Başvezire İsrarla duyurul­
muştur, fakat bir netice alınamamıştır. Bu bölgelerdeki
Bulgar çeteleri Türk Hükümetinin bu tutumunu haklı
göstermektedirler.

KISIM 11

Türkiye’de tahsil ve halkın fikrî yapış? (S. 24) 1906 -1907


A — Türk basını ve tesiri :

(G. H. Fitzmaurice tarafmdan rapor)


Türkiye’de Batı memleketlerinde olduğu gibi bir ba­
sın tesiri yoktur. Sultan her çeşit basın özgürlüğünü kısıt­
lamıştır, böylece basın bir nevi gözü kapalı bağlılık orga­
nı hâline gelmiştir. İlk Türk gazetesi olan Ceride-i Hava­
dis Kırım Harbi sırasında Churchill isimli bir İngiliz tara­
fından yarı İngilizce ve yarı Türkçe olarak çıkarılmıştı.
Bundan sonra Türkçe gazeteler çıkmağa başlamıştır.
Bunlar çok süslü Arapça ve Farsça terimlerle doludur.
Bir milyon mil karelik toprak işgâl eden imparatorluk­
taki bütün gazeteler 4 günlük gazete ve iki haftalık yap­
raktan ibarettir. Bu gazeteler devamlı olarak Batı aleyh­
tarı yazı yazarlar, Japonya’nın kapitülasyonlardan nasıl
kurtulduğunu anlatırlar. Ingilizlerin Mısır’ı işgâllerindeki
kötü niyeti protesto ederler. Bunların haricinde İzmir,
Selânik, Beyrut ve Lübnan’da Türkçe, Yunanca - Fran-
.sızca, Arapça ve diğer lisanlarda çıkan bazı günlük gaze­
teler vardır. Fakat bunların hiç bir tesirleri yoktur.
İstanbul gazeteleri üç’e ayrılır.
1 — Yukarıda sayılan gazeteler
2 — Altı adet haftalık, onbeş günlük ve aylık mec­
mua ki bunlar Harp Bakanlığı, Bahriye Nezareti gazete-
leriyle resimli bir gazete ve Türk Kadınları için çıkan !
Hanım dergisidir. \
3 —- Bir düzine Türkçe olmıyan gazete bunların 5
adedi Rumca, 2 tanesi Ermenice, 1 adedi Fransızca diğer­
leri İngilizce, İtalyanca gazetelerdir.
(S. 26) Türk basınının rolü sıfırdır. Siyasî askerî hiç- \
bir mühim havadisi yazamazlar. İstanbul gazetelerinin s
isimleri: |
İkdam: 7000 İstanbul 2000 İstaübul harici satış ya­
par.
Sabah : 5000 İstanbul 1500 İstanbul harici taşrada,
satar.
Saadet ve Tercüman-ı Hakikat ancak 1000’er adet. L
satabiliyorlar. f
Dahilî ve haricî politikada havadisleri ve Özgürlüğe^
ait en küçük fikirler korkunç bir sansür tarafından ezil- \
inektedir. Sabah, İkdam ve Saadet gazeteleri Yıldızdan
600 Sterlin, Tercüman-ı Hakikat ise 1440 Sterlin para al- :
maktadır. Gazetelerde kullanılması yasak olan kelime­
ler, ihtilâl, halk hareketi, grev, müstebit, iktidar değişme­
si, söz özgürlüğü ve bunlara benzer daha binlerce kelime­
dir. Gazetelerin havadisleri Mekke’de su çeşmesi yapımı
için para verenlerin isim listesi, Hicaz demiryolu ve din f
ile ilgili bütün havadisler en ince teferruatına kadar yazı- j
hr. Gazeteler Padişahın cami, çeşme ve okul tamiri için I
verdiği paraları en büyük cömertlik gibi gösterirler. Hal- |
buki Türk gazetecileri isteselerdi dış Müslüman dünyası- i
na çok fazla tesir edebilirlerdi. Fakat Sultan buna dahi
müsaade etmemektedir. Türkleriıı çoğu kahvehanelerde
vakitlerini öldürürler. Haberler kulaktan kulağa inanıl~ ;
mıyacak kadar hızla yayılır. [
81
B — Tahsil (s. 29)
Türkiyede teorik olarak tahsil mecburiyeti vardır,,
çocuklarını mektebe göndermeyen aileler cezalandınla-.
çaktır. Türk Ordusu Subaylarının bir kısmı okuma yaz­
ma bilmez tamamen cahil valiler vardır. Buna karşı
memleketteki Hristiyanlarm hemen hepsi tahsillidir, bu
tahsilleri de onları îslâmlara üstün yapmaktadır. Islâm
dini bilhassa bu Sultan’ın idaresi altında Türkiye’deki
her çeşit ilerlemeği durdurmuştur. Mekteplerde ise süslü .
İslâm kaideleri öğretilir. Türk tarihî sadece bir krono­
loji olarak okutulur ve ancak zafer kısımları öğretilir,.
Tarihi filozof i Türk mekteplerinde yer almaz. Kapitülas­
yonlara hiç dokunmadan devletler hukuku öğretilir. Bu
bilgiler ise Sultan’a hiçbir zarar vermez. (!) Üst tabaka,
Turkler bir yabancı dil öğrenebilir. Şayet Türkler de
tahsil yapabilselerdi diğer insanlar gibi zekî olabilirlerdi.
Türk kızlarının tahsili ise çok kötüdür. Hiç bir işe
yaramıyan Fransız romanlarını edebiyat diye öğrenirler..
İmparatorluktaki ilkokul sayısı 24.000’dir. Bunlarda ,
okuma yazma, basit aritmetik, Kuran ve Arapça Öğretil
lir. Haftada 24 saat tutan eğitimin 9 saati din’e ayrılmış­
tır. Rüştiye sayısı 500 kadardır. Bunlarda Türkçe, Arap­
ça, Farsça, Aritmetik, Türk ve İslâm Tarihi, coğrafya,
ahlâk, yazı, resim, geometri öğretilir.
İdadi sayısı 70 tanedir. Bunlarda kimya, fizik, koz­
moloji, matematik, politik ekonomi ve bioloji Öğretilir.
Galatasaray İdadisi Fransızca tahsil yapar. İstanbul
Üniversitesi memleketin tek üniversitesi olup 5 yıl önce
kurulmuştur. Fen, Edebiyat ve Teoloji olarak üç kısma
ayrılmıştır. Bunlara pek ilgi duyan yoktur, hattâ bunla­
rın binaları bile yoktur. îstanbulda ayrıca bir Mülkiye
mektebi vardır. Burada hukuk, politik, ekonomi ve Fran­
'32
sızca öğretilir. 16 tane öğretmen okulu vardır. Bunlarda
pedagoji öğretilir. Darüşafaka yetim çocuklar için ku­
rulmuştur. Bir de Hamidiye Ticaret Mektebi, Tıp ve Mü­
hendislik Mektebi vardır.
Hristiyan çocukları için ise Fransız, İngiliz, Ameri­
kan ve İtalyan mektepleri vardır. «Bulgaristan bugün­
kü mevcudiyetini bu mekteplere borçludur» Sözü bu mek­
teplerin tesirini göstermek bakımından gerçeğe en ya­
kın ifadedir. (S. 31)
Türk İmparatorluğunun Hükümet şekli :
(S. 32) İmparatorluk 30 vilâyete ayrılmıştır. Bunlar
askerî valiler tarafından yönetilir. (Vali Generaller)
Ayrıca 7 hür sancak vardır, bunlar da valiler tarafından
idare edilir. Rumeli vilâyetleri Avrupanın ilgisini çek­
miş olup özgürlükleri için savaşmaktadırlar. Avrupa Me-
kadonya’nm geliştirilmesi için ısrar edince hükümet he­
men hemen Asya Vilâyetlerini tamamen soymuş ve Me-
kadonya’yı kalkındırmağa çalışmıştır. Fakat saray ken­
di öz. halkının mahvolmakta olduğunu görmüş ve üste­
lik AvrupalIların memnun edilmediğini de fark etmiştir.
Valiler ve diğer memurlar sarayın himayesini satın al­
mağa mecburdurlar. Şüphesiz bunun için de birşeyler
ödemelidirler, bölgelerindeki kaynaklara dalanlar tabii
bu ara kendilerini de zengin etmeleri lâzımdır. Bu işin
ise sayısız yolları vardır. Umumi işleri üstlerine almak,
her cins komisyonlar, adâlet mevkilerini satmak, gün­
lük işlerin icrası sırasında halktan para almak örneğin:
îstanbulda mühim bir mevkii işgal eden birisinin ekmek­
lerin gramajını azaltmakla mühim bir servet yaptığı söy­
lenir. Onu şiddetle tenkid eden bir hükümet adamı ise
yakacak üstünden para yapmaktadır. Bir batılı için bu
durumu anlamak çok zordur. Fakat Türk resmî dairele-
33

„ri kâtiplerle şu veya bu iş için pazarlık eden halkla do­


lup taşmaktadır.
Türkiyede vali olan adamın kuvvetli karakter sahi­
bi olması istenmez, umumiyetle zayıf bir adam tâyin edi­
lir. Valiler sık sık yer değiştirirler, şu anda idarenin her
yönünde mutlak bir anarşi vardır. Halk vergi vermeği,
.askere gitmeği reddetmektedir. Valiler şehirlerin dışına
sürülmekte bazen de öldürülmektedir. Sultan ise bütün
■■.¿bu işlerin üstesinden geleceğine rahatça inanmaktadır...

KISIM 4 (S. 34)

Türk Ordusu ve Balıriyesi : (1906, -1907)


(Aîbay H. C. Surtees tarafından rapor)
A — Askeri bakımdan Türk İmparatorluğu :
Türk Ordusu bir milyon yüzbin askerden meydana
.gelmiştir. 1700 adet sahra topu vardır. Subayların talı-
t sili bütün Türkiye’nin vasat tahsilinin üstündedir. Oku­
madan subay olanlara alaylı denir, fakat okumuşların
sayısı gittikçe artmaktadır, imparatorlukta devamlı hu­
zursuzluk olduğundan ordu Yunan, Bulgar ve Rus böl­
gelerine yığılmış vaziyettedir. Yemen’deki 7 nci Ordu’nun
malzemeleri hemen hemen bitmiştir. Bir harp aracı ola­
rak kıymetini kaybetmektedir. Sultan çok şüpheci oldu­
ğu için subayların birbirlerini ispiyon etmelerini teşvik
eder.
Türk askerinin çok büyük ismi olmasına rağmen
bu kabiliyetlerini yemden gösterecekleri şüphelidir. Türk
askeri birçok kere malzemesiz, yiyeceksiz, ayakkabısız,
barmaksız, yaşamış, yürümüş ve savaşmıştır.
Avrupadaki bütün Türk kuvveti 345 bin kişi ve 700
top’tur. İstanbul Çatalca hattında 100 bin kişi vardır.
Fakat Türklerin hareket kabiliyeti çok yavaştır. Erzin-

F. — 3
can, Harput, Diyarbakır bölgesinde 1-2-3 üncü Ordu’da:
108 bin kişi vardır. Şayet İngiltere Mısır’daki garnizo­
nunu kuvvetlendirirse Türk İmparatorluğunun diğer ta­
raflarına taarruza geçebilir. İngiliz filosunun Selânikte,
görülmesi Mekadonyayı derhal ateşe verebilir. Bu şekil­
de Bulgar Ordusu harekete geçer. Ayrıca Hindistandaki'
kuvvetlerimiz İran körfezinden Bağdad’a yürüyebilir­
ler, bu Araplar tarafından iyi karşılanacaktır. (S. 39)
Ayaz Körfezi veya İskenderiye’den harekete geçen bir-
birliğimiz Suriye ile İstanbul arasındaki bütün bağları:
kesebilir...
B — Ordu (1907)

Türk Ordusunda son zamanlarda. Kurup’tan gelem:


yeni silâhlar yer almaktadır. Doğu bölgesinde Ermeni;
mıntıkalarında bazı harp hazırlıkları görülmektedir. Yüz­
başı Dickson Van’dan bana yolladığı haberde Muş böl­
gesinde 5 inci Ordu’nun geleneksel düşmanları olan Rus?-
lara karşı harp hazırlığı yaptığını bildirdi
C — Türk Bahri politikası ve silâhlanması :

(Kaptan Taylor tarafından rapor)


Türkiyede modern bir filoya sahip olmak fikri ilk.
defa Kırım Harbinden sonra Abdülmecid tarafından dü­
şünüldü. Onun tarafından başlıyan donanma Abdülaziz
tarafından geliştirildi. 1874’de Türk Donanması Avru-
pada 3 cü idi. Öyle ki Rus harbi sırasında Türk Donan­
ması Karadenizi tamamen kontrolü altında tuttu. Fakat
Sultan Abdülhamid Dolmabahçe Sarayı kargısında kuv­
vetli bir donanma görmekten müthiş korktu. Ve donan­
mayı Halice iki köprü arasına çekip çürümeğe terk etti.
Silâhları ve makinaları söküldü. 1897’de Yunan Donan­
ması Türk kasabalarını bombalamağa başlayınca halkta.
müthiş bir reaksiyon oldu ve Sultan donanmanın Akde-
nize çıkmasına karar verdi. Halk donanmayı seyir için
toplandı ve zafer çığlıkları içinde yola çıkan donanma
Sultan’m iradesine itaat edemedi (!)

Amiral Haşan Tahsin Paşa 25 yıldır Bahriye Nazırı


olup .3 milyon Sterlin servet toplamıştır. Her yıl gemi
yaptırmak için para ve müsaade alır fakat hiçbir şey
yaptırmazdı. 1900 yılında Almanya’dan yeni bir torpido
bot gelince Sultan’m donanmaya karşı yeniden hevesi
arttı. Bu ara Ermeni hâdiselerini bahane eden Amerika
İsrarla para istiyordu. Bunun üstüne Amerika’ya, İngil­
tere’ye, İtalya’ya, Almanya’ya ve Fransa’ya gemiler ıs­
marlandı. Ölen Haşan Paşa’nın yerine Celâl Paşa isimli
bir sivil, Bahriye Nezaretine tâyin edildi. Daha sonra
bir Amerikan olan Bucknam Paşa Amiral olarak Türk
Donanmasının başına getirildi. Bu şahıs Türk gemileri­
nin yapımından çok büyük kârlar elde etti. (S. 41) Böy-
lece gemi yapımına müsaade eden Sultan onların denize
açılıp manevra yapmasına hiç bir zaman izin vermedi.
Şu anda Türk Donanması :

1. Harp gemisi Messudiye 8972 ton.


4 küçük silâhlı kravazör: Fethi - Bülent 2761 ton­
luk, Avni - ilâh. 2362 ton, Muinî-Zafer 2362 ton ve Asar-ı
Tevfik 4613 ton.

İki tane ikinci sınıf kravazör Abdülhamid 3830 toıı


ve Abdülmecid 3250 ton, 3 adet torpido bod: Peyki Şev­
ket ve Peyi e4 Savet 1000 ton, Peleng-i Derya 850 ton,
3 adet Desturyel: Tayyar 270 ton, Bursa ve Samsun 290
ton. 15 tane birinci sınıf torpido bod: Ankara, Urfa, An­
talya, Tokat, Sivas, Kütahya, Mesrur, Akhisar, Alpazat,
Hamidiye, Yunus, Hamid, Abad, Sıütanhisar, Tümürhi-
sar, Sivrihisar...... , Ayrıca 1 destroyel 15 tane birinci sı­
nıf gemi, iki tane işe yaramaz denizaltı, 8-9 tane küçük
gambot Fransa’ya ısmarlanmıştır. Türkiye’de 80 tane
40 cm. lik torpido vardır, fakat gem iler 45 cm. lik torpi­
do kullanacak şekilde yapılmıştır. Dolayısıyla bunları
kullanamazlar ve iki sene içinde bunları elde etmelerine
de imkân yoktur.

Türk Donanmasının Haliçten çıkıp çıkmayacağı,


Türk subaylarının birşeyler öğrenip öğrenemiyecekleri
şüphelidir. Almanya son zamanlarda genç deniz subay­
larının Alman bahriyesinde talim1görmesine müsaade et­
miştir. •

İngiltere ve Amerika’nın da bu mevzuda teklifte bu­


lunması yerinde bir hareket olur. (S. 42)

HAM'fcr DİPLOMASÎSİ (S.' 43)

Sultan Hamid’in idaresinin bilhassa son 10 yılı Patı


Islâmik esaslara dayanmaktadır. Hicaz demiryolunu yap­
tırarak tebasına gelecek hayatın ve cennetin zevklerini
aşılamıştır. Zavallı İslâm halkı, zalim hareketleri devlet
memurlarına atfeder ve Halifeden hiç bir kötülük bek­
lemezler. Dış politikanın en önemli kısmı Almanlara yak­
laşmak olmuştur. Girit halkı bu arada OsmanlIlara kar­
şı ayaklandı. Almanlar ise hem Bağdad demiryolunun
yapımım ellerine geçirmişler ve hem de Türk Ordusunu
idareleri altına almışlardır. Endüstriyel ve ticarî birçok
imtiyazlar elde etmişlerdir. Sultan’m Mekadonya ve Er­
menistan’daki politikası nefret edilecek kadar çirkindir.
Sultan Rusya’ya karşı düşman olarak yetiştirilmesine
rağmen son Rus - Japon harbinden beri Rusları tehlikeli
37
•görmemektedir. Almanların teşvikiyle Avusturyaya karşı
tutumu oldukça yumuşaktır.
Italyanlara güvenmez ve onların Trabulusgarp hak-
kmdaki fikirlerini bilir, fakat kendisi hayatta olduğu
müddetçe oraya birşey yapamıyacaklarmdan emindir.
Ölümünden sonra olacak hâdiseler ise Sultan’ı hiç ilgi­
lendirmez. Fransızlarla dosttur. Fransız maliyecilerinin
desteği sayesinde İmparatorluğun ayakta kaldığına inan­
mıştır. Amerikalılara karşı tarafsızdır. Fakat Amerikan
misyonerlerinin kendisinin karanlıkta kalmış toprakları­
na Hristiyanlığı ve medeniyeti yaymalarından çekinir.
Romanya ve Bulgaristan’dan müthiş korkar ve onlara
hiç itimat etmez, Yunanlılara ise aldırmaz onlara karşı
bir korku duymaz. Sırbistan’a fazla ehemmiyet vermez...
Sultan’m belli bir dış politikası olduğunu sanmıyorum,
hâdiseleri gelişme göre ayarlamağa çalışır. (S. 44)

B — TİCARÎ MÜNASEBETLER :

Türkiye kapitülasyonlar haricinde Yunanistan, İran,


Romanya, Sırbistan, ve Bulgaristan’la ticarî münasebet­
lerde bulunur. Bunların haricinde kalan bütün münase­
betler büyük devletler tarafından yürütülür.
G — Türk Mâliyesi ve Şirketleri: (1907)
a — Maliye : Türk bütçesi hiçbir zaman kati ola­
rak bilinmemektedir fakat 20 milyon Sterlin civarında
olduğu sanılmaktadır. Bunun 3.8 milyonu dış borçların
faiz ve amortismanı olarak, 350 bin Sterlin’i Rusiara
harp tazminatı olarak ve 691 bin Sterlin’i yabancı demir­
yolları şirketlerine Türk borçları olarak gitmektedir.
Türk borçları 88 milyon tutmaktadır. Bu borçlar belli
şirketlerin kontrolündedir. Bu borçlar tuz, tütün, pul.
38
ipek, içkiler, balıkçılık v.b. kaynaklardan garanti altına
alınmıştır. Ruslara olan harp borçları 27 milyon’dur.
Böylelikle bütün ödeyecekleri borç yekûnu 130 milyon
olacaktır.
b —- Diğer devletlerin sahip oldukları şirketler :
Anadolu demiryolu şirketi Konya’ya kadar olan bölgede
menfaatler sağlamaktadır. Şirket yeni hisse senetleri çı­
kararak sermayesi 67.500.000 frang’a yükselmiştir. Ital­
yan Hükümetinin baskısıyla Ansaldos firmasına bir kru­
vazör ısmarlanmıştır, gemi yapıldığı zaman diğer Türk
gemileri gibi Haliç’te çürümeğe terk edilecektir. Bu ör­
nek bile Osmanlı maliyetinin tutumunu gösteren güzel
bir örnektir. Almanlar eski tahta köprünün yerine bir
yenisini yapmak için baskı yapmaktadırlar. Fransızlar
ise Heraklea vadisinde haklar elde etmek için baskı yap­
maktadırlar. Osmanlı şirketi aslen bir Fransız grubu
olup bütün kömür sahalarını elinde tutmaktadır. Diğer
bütün milletler de bunlara benzer haklar elde etmişler­
dir.
1903 -1904 Mr. MaxweH’in Mekadonya’da milletler­
arası kontrol ve yapılacak reformlar hakkmdaki rapo­
ru : (S. 49)
1 Şubat 1904, son üç senedir, Mekadonya’daki hu­
zursuzluk arttı. 1901' yılının Ocak ayında Kosova vilâ­
yetinde ciddî hâdiseler oldu. Majeste’nin büyükelçisi al­
dığı talimat üzerine diğer devletlerin duruma dikkatini
çekti. (Sir N. O’Cconor 19 Şubat 190Î)
Mekadonya’daki Bulgar çetecilerinin hareketleri
tehlikeli „şekilde artmaktadır. Majestenin Sofya’daki ge­
nel konsülü ve ajanı bu konu üstünde durmaktadır. (MrV;
Elliot 27 Şubat 1901)
1901 -1902 senelerinde durumda hiçbir gelişme
madı. Avusturya ve Rusya Hükümetleri İngiiiz Hükü­
metinin politikasını destekliyerek İstanbul ve Sofya’ya
39
I;, bu durumun düzeltilmesi için tazyik yaptılar. Ayrıca va-
|. lilere özel reformlar için talimatlar gönderildi. (Mr. de
I Bunsen 23 Temmuz 1903)
I Rus Büyükelçisi Sultanla görüşerek Arnavutlukta-
İ ki karışıklığa ve Mekadonya’daki duruma dikkati çekti.
§ Genel durumun mutlaka düzeltilmesi gerektiğini, jaıı-
darma ve memurların aylıklarını muntazam almalarının
|y icap ettiğini ve jandarmaya Hristiyan grupların katıl-
h ması gerektiğini bildirdi. Sultan Mekadonya Reform Ko-
r mitesine Hilmi Paşa’yı müfettiş olarak tâyin etti. (Sir.
I .'N. O’Gonor 1 Aralık 1902)
r Hristiyanların jandarma teşkilâtına katılmaları bu­
ji yük devletlerin daha fazla müdahale imkânını sağlıyabi-
| lir. Sir N. O’Conor Hristiyanların komiteye katılmala-
| .Tini ve belli bir ücret almalarını teklif etti. Bu teklifi
kabul edilmedi. (Sir N. O’Conor 9 Aralık 1902)
I '
Sahife No 55 Vesika No 7

İ 20 Şubat 1903

Sir E. Monson’dan Markiz Larıdsdovvne’ye :


ir. ....... (Gizlidir) ... Mekadonya durumunu öğrendim.
Avusturya ve Rusya’nın İstanbul'a yapacakları baskıyı
^ duydum. Majeste bu konuyu politik olmaktan çok İnsanî
ir
| telakki ediyor. Aslında politik olan bütün meseleleri şım-
| dilik gizleyiniz, gayemiz orada yaşayan insanlara adalet
r prensiplerini götürmek ve her adamın tabii hakkı olan
| çalışma imkânını sağlamaktır. Her insan işinin karşılığı
; olan meyvelerden rahatça faydalanmalı ve bu yüzden
I kötü davranışlara uğramamalıdır. Bütün Avrupa Hükû-
i;, metleri bu fikirleri müşterek olarak istiyeceklerdir. Sul-
f,. tan kendisini birleşmiş bir Avrupayla karşı karşıya bu~
|, lacaktır. Politik bakımından Mekadonya suali çok zor ve
K;•
,
t
40
karışık bir sorudur. Zira burada çok çeşitli milletler ya­
şamaktadır .......

Sahife No 57 Vesika No 11

22 Nisan 1903

Sir C. Scott’tan Markiz Lansdowne’ye :


...... Arnavutlukta hâdiseler olmakta ve Bulgar çe­
teleri Selânikte bombalar patlatmaktadır. Rus Konsolosu
Mitrovıtza’ya hücum edilmiş ve aldığı yaralardan Ölmüş­
tür. Avrupalı subayların idaresindeki jandarmaların bir-
gelişme yapamadıkları ortadadır. Bu vaziyet Türk Hür.
kûmetine yeniden baskı yapmak gerekir ......

Sahife No 59 Vesika No İS

28 Ağustos 1903

Sir N. O’Conor’dan Markiz Laıısdovvıie’ye :

...... (Gizlidir) ... Mekadonya’da olan hâdiseleri bi­


liyorsunuz, Türklerin arasında huzursuzluk büyüyor.
Türkler Avrupa topraklarını yavaş yavaş kaybetmekte
maddî, manevî çöküntüye uğramaktadırlar. Türkler bu­
nu göze almaktansa Bulgaristan’la savaşa hazırlanıyor­
lar. Şayet Rus’lardan korkmasalar derhal harbe girecek­
ler. Bugün Mekadonya’daki Türk kuvvetinin 200 bin ol­
duğunu sanıyorum. Türk Ordusunda disiplini iyi olmak­
la birlikte, beslenme ve malzeme vaziyeti çok kötüdür.
Rusya ise yakın doğu’da harbe girmek niyetinde değil­
dir. Osmanlı imparatorluğu gözleri önünde eriyor ve on­
lar bunu seyrediyorlar. Üstelik Ruslar Bulgar’ların da
çok kuvvetlenmesini istemiyorlar ......
41

Saîıife No 69 Vesika No 25
28 Şubat 1904
Markiz JLamlsdovvne’deıı Sir F. Bertie’ye :
....... Fransız ve İtalyan Hükümetleri de Balkan­
lardaki durumun kötüye gittiğini, Berlin anlaşmasını,
imzalamış olan devletlerin müdahalesi gerektiğini, söyle­
diler. Biz, Mekadonya için Sultan tarafından bir vali tâ­
yinini ve bütün malî meselelerin milletlerarası bir komis­
yona bırakılmasını teklif ediyoruz ...... bu mevzuda İtal­
yanlarla işbirliği yapmaktan çok memnun olacağız ......

Sahîfe No 74 Vesika No 34
11 Mayıs 1904
Sir N. O’Conor’darı Markiz Lansdowne’ye :
....... Sultan Rus - Japon harbinin neticesinden çok
mesut oldu. Yunanlıların Rusların elinde âlet olduğunu;
söyledi. Kendisini bu görüşü sebebiyle tebrik ettim. O.
Yunanistan, Romanya, Bulgaristan ve Sırbistan gibi kü­
çük devletlerin Rusların emriyle hareket ederek impara­
torluğa güçlükler çıkarttıklarını söyledi. Ve bütün Islâm
Dünyasının Rusyadan nefret ettiğini, buna mukabil Gü­
ney Afrika harplerinde İngiltere’ye sempati duydukları­
nı ilâve etti .......
(S. 76) Mekadoııya’daki malî reformlar ve büyük
devletlerin talepleri :

Sahife No 77 Vesika No 37
3 Şubat 1905
Markiz Lansdowne’den Sir E. Bertie’ye :
....... Fransız Büyükelçisi bugün benimle görüştü.
Osmanlı Bankasının iştirakiyle süslü bir malî reform:
plânı hazırlandı. Şu sırada kuvvetlerin birbirlerine düş-
m
. memeleri için başka bir plân teklif edilmemelidir. Esa­
sen yapılan plân becerikli memurların eline bırakılmazsa
zaten yürümez. Halbuki müfettiş olarak seçilen Hilmi Pa­
şa ve altı yardımcısı Türk'tür ......
1905 yılında büyük devletlerin donanma gösterisi :
Not : 8 Mayıs’ta 6 devlet Mekadonya’da malî re­
formlar yapılması için bir nota verdiler. Bu notada Fran­
sa, Almanya, İngiltere ve İtalya’nın malî delegeler, Avus­
turya - Macaristan’dan genel müfettiş ve Rusya’dan da
bir sivil memur yollanacağı bildirildi. Osmanlılar bu nota­
ya cevap vermediler. İstanbul’a yapılan büyükelçi baskı­
ları da neticesiz kaldı. Büyük devletler şartlarını kabul
ettirmek için hep birlikte donanma gösterisine karar ver­
diler .......

Sahife No 83 Vesika No 46
24 Aralık 1905
Markiz Lansdowne’den Sir N. O’Conor’a :
(Gizlidir) ... Amirallikle donanma gösterisinin
en uygun olanı hakkında görüştüm. Mytelene ve belki de
Lem'nos adalarının işgalinin en kolay olacağı, dört bü­
yük dörtte küçük geminin bu görevi rahatça başaraca­
ğını söylediler. Bu malumat sırf sizin içindir. Diğer dev­
letlerin büyükelçileri ile konuşmadan önce Avusturya ve
Rus tekliflerini bekleyiniz ve bize telgrafla derhal bildi­
riniz ......

Sahife No 91 Vesika No 61
6 Kasım 1905
Markiz Lansdowne’den Mr. Spring - rice?e :
....... Rus Büyükelçisiyle görüştüm, bana aşağıdaki
durumu bildirdi:
Sultan kuvvetlerin büyükelçileriyle toplu halde gö­
rüşmeği reddetmiş, bu yüzden Viyana ve Petersburg’da
donanma gösterisine karar verdi. Gösteriye katılacak
devletlerin herbiri en az bir gemi temin etmeiidir. Top­
lantı Pire limanında olacaktır. Pire’de toplanan gemile­
rin İstanbul üzerine ciddî baskı yapacağı meydandadır.
Gemiler orada üç gün bekliyecekler ve İstanbul’dan müs-
bet bir cevap gelmediği takdirde Mitylene hareket ede­
ceklerdir. Orada 8 gün kalınacak ve daha sonra Tene-
dos’a hareket edilecektir. Burada posta ve gümrük dai­
releri işgal edilecektir. Bu yoldan Sultan’ın Mekadonya
için teklif edilecek malî komisyonu kabul edeceği mey­
dandadır ------

Nahife No 93 Vesika No 65

15 Kasım 1905

Sir N. O’Conor’dan Markiz Lansdovvneye :


...... (Gizlidir) ... öğrendiğime göre Almanlar ne
Pire’ye ne de Mitylene gemi yollamıyorlar ......

Sahîfe No 97 Vesika No 70

25 Kasım 1905

Mr. Yaung’dan Markiz Lansdo\vııe’ye :


...... Milletlerarası gemiler Pire’yi terk ettiler. Ya­
rın sabah 8’de Mitylen’de olacaklar ......

Sahîfe No 97 Vesika No 71
25 Kasım 1905

Sir N. O'Conor’rîan Markiz Lansdovvne’ye :


...... Türk Hariciye Vekili beni çağırarak, kuvvetle­
rin tâyin edecekleri malî müşavirleri Türklerin emrine
44

verirlerse, devletlerin diğer şartlarım da kabul edecekle­


rini söyledi.
Ben, bunun artık çok geç olduğunu bizi donanma,
gösterisine mecbur ettiklerini ve henüz vakit varken bü­
tün şartları derhal kabul etmeleri gerektiğini bildir­
dim ......

SaMfe No 98 Vesika No 7S
27 Kasım 1905
Sır M. O’Çonor’dan Markiz iuınsdoune’ye :
...... Majestelerinin gemisi Lancaster'den: Milletler­
arası filo buraya geldi, gümrük ve posta idareleri işgal1
edildi. Vali bu hareketleri protesto etti. Herşey yolun­
da .......

Sahife No 98 Vesika No 75
27 Arakk 1905
Sir N. OConor'dan Markiz Lansdovvne’ye :
....... Türk Büyükelçisi Malî Komisyonu kabul ede­
ceklerini ve Sultan’m herkezin menfaatlerine uygun bir
şekilde bazı değişiklikleri müzakereye hazır olduğunu
bildirdi.
N o t : Sultan kuvvetlerin isteklerini 2 Ocak 1906’da
tamamen kabul etmiştir .......
(S. 100) Bulgar, Sırp, Yunan ve Romaııya’hîarnı
Mekadonya’dakî faaliyetleri:
1 — Bulgar faaliyetleri 1906 senesi yıllık raporun­
dan :
A — Yunan ve Sırp propagandası : 1896’da Yunan
ve Bulgar Hükümetleri bir anlaşma yaptılar; Yunanlılar
yeni bir hamle yapmak ve Mekadonya’yı elde etmek is­
tiyorlardı. Ancak bıı iş için Türklerle yapılacak bir harp
felâketleri olurdu. Mekadonya’da belirsiz bir tarihten be­
ri kilisenin de gözü vardı. Patrik Yunan ırkındandı, bu
sebebi e Bulgaristan ve Romanya’dan da toprak talebin­
de bulunuyordu. 1897’deki korkunç yenilgiden sonra Yu­
nanlılar Helenizme hizmet edecek en iyi yolun Türklerle
Bulgarları birbirlerine düşürmek olacağına karar verdi­
ler.
Aynı şekilde de Sırbistan Kosava Vilâyetinin kuzey­
batı kısmını istiyordu. 1888 ve 1898’de Papazlarla mek­
tep hocaları kesif bir propagandaya başladılar.
B — Dahili organizasyonların faaliyeti ;

Vinitza hâdisesinin neticeleri

Mekadonya’da 1896-1897’de kurulan dahâli teşki­


lât gizlice isyanı yayıyordu ve ülkeyi askerî bölgelere
ayırıyor, köylüleri devamlı talim ettiriyordu. Türkler
bu vaziyetin farkında değillerdi. Fakat Bulgar çeteciler
Vinitza’da zengin bir Türk beyini öldürünce yapılan ara­
malarda bir silâh ve mühimmat deposu bulundu. Bu va­
riyette Türkler kütle tevkiflerine başladılar, bilhassa pa­
pazlar ve öğretmenler tevkif ediliyordu. Bu durum kar­
şısında teşkilât çete hareketine döndü etrafa dehşet saç­
mağa başladı. Bu teşkilâtın baş vazifesi katliamdı. Yu­
nanlıların bu ara Türkler hesabına gizli polislik vazifesi
yapıyorlardı. Çeteler halktan zorla para alıyor, ve onla­
ra işkence ediyordu. Dinine bağlı olan Bulgarlar Yunanlı
papazlarla çeteciler arasında en büyük acıyı çekiyorlar­
dı. 1898’den 1903’e kadar çetelerle Türk askerleri 130
defa savaşmışlardır.
€ — Rakip Komiteler :

1898’de kendisini başkan seçtiren Boris Sarafof’un


m
kurduğu Merkez Komitesi veya dış teşkilât derhal cinaî
metodları tatbike başladı. Bu komitenin gayesi bölgeyi
hür bir hale getirip ilhak etmekti.
D — Bulgar Hükümetinin tutumu ve Panisl&mik
ajanların tesiri:

Bulgar Hükümeti görünüşte çeteleri tenkid ediyor­


du. Gerçekte ise çetelerin faaliyeti kendi gayesiyle ay­
nıydı. Zahiren çetelere silâh satışını yasak etmişti, fakat
askeri depolardaki silâhlar çetelere akıyordu. Rus Gene­
rali îgnatieff ise Bulgarlara millî ruhlarım canlı tutma­
larını tavsiye ediyordu .......

Sahile No 103 Vesika No 76'

28 Mart 1903
Sir N. O’Conor’dan Markiz Laıısdovvııe’ye : /

...... Bugün Bulgar baş papazım ziyaret ederek si­


ze bir rapor göndermesini rica ettim. Baş papaz Avus­
turya - Rus reformlarının çok tesirsiz olduğunu, çetele­
rin yaptığı mfezalim’in orta sınıf halkta iyi tesir bırak­
madığını ve Sultan’m kendilerine iyi davrandığını; Rus
tebası olmaktansa Türk Bayrağı altında yaşamayı tercih,
ettiklerini söyledi. Devamla Prens Ferdinan’m politikası­
nın fırsatçılığa dayandığını, çetelere yardım ederek boş
yere kan akıttığını ve Mr. Stambuloff’un prensiplerine
dayanarak Türklerin büyük devletlerin müdahalesinden
meydana gelen korkularından faydalanıyor, çeteciler ise
Bulgarlardan farklı mezheplerde olanlara çok kötü dav­
ranıyor, dedi. Ben, bu kötülüğün ölçüsünü sordum ve bü­
yük devletlerin Osmanlı İmparatorluğuna baskı yapma­
sının uygun olacağım söyledim. (S. 110) 1907 senesinde
Bulgaristan için verilen rapordan :
47
Majestelerinin Hükümetinin dostane münasebetleri r

Bulgar çetecileri Albay M liot’u elde etmeğe çalıştılar,


fakat Majestelerinin Hükümetinin dostane temasları bu
bölgelerde çetecilerin dehşet salan hareketlerine son ver­
di. (S. 111) Majestelerinin ajanları Mekadonya’daki ha­
reketin Türk idaresine karşı olduğu ve Yunanlılara kötü­
lük yapılmaması gerektiğini bildirdi. Bulgarların Meka-
donya’da çok fazla yayılmaları Yunanlıların Helenizm
gayelerini tehlikeye sokar .......

Sahife No 114 Vesika No 83


2 Aralık 1906

Sir G. Buchanon’dan Sir E. Grey’e :


....... Yapılan müzakerelerle İngiliz - Rus anlaşması­
na varıldı. Rus sivil ajanlarından M. Demeric İstanbul -
daki bir Bulgar ajanına; Rusya’nın Mekadbnya’da tek
bir devletin hâkimiyetine tahammül edemiyeceğini, Rus­
ya ile Ingiltere’nin aralarında anlaşmış olduklarını ve
her iki devletin de Bulgaristan’ı kaderiyle başbaşa bıra­
kabileceğini söyledi. Öte yandan Yunan Kralı İngiliz - Rus
anlaşmasının Bulgarlardan çok Helenizm’in lehine oldu­
ğunu söyledi .......
Hiçbir İngiliz Hükümetinin Balkanlarda harp etmek
istiyeceğini sanmıyorum. Bulgarlarla Yunanlılar arasın­
daki zıtlığı ortadan kaldırıp fırsat çıkınca İstanbul’a,
müşterek baskı yapmalarını istiyoruz ......
(S. 116) Sırp faaliyetleri 1906 yıîmda Sırbistan hak­
kında verilen rapordan :
Sırbistan tarafından organize edilip ve malî yardım
yapılan çetelerin sayısını kestirmek zordur. Bunlar Koso-
va Vilâyetinde faaliyet göstermektedirler. Emekli olmuş
bütün subaylar Belgrad’daki Mekadonya Komitesine

amam
•4.8
mensupturlar. Üç Kasım’da aldıkları para yardımı 300
bin frang’dı. Mamafi bu yardım 1.350.000 frang’a kadar
•çıkmaktadır; bu yardımlar bütçede millî menfaatle ilgili
sarfiyatlar hanesinde gösterilmektedir. Propaganda için
300.000 frang, gizli servise ise 800 bin frang verilmekte­
dir. Ayrıca zengin banker ve tüccarlar devamlı olarak
para vermektedirler. Mekadonya Komitesi başında pro­
fesörler, meslek adamları, subaylar, bankerler ve hattâ
kral’ın kayın biraderi vardır.
(S. 119) Yıman faaliyetleri 1906 yılında Yunanis­
tan hakkında verilen rapordan :
Yunan çeteleri 1906 yılında Bulgarlara ve Romen­
'lere karşı çok faaliyet göstermişlerdir. Yunan çetelerinin
yaptığı rezaletler öylesine fazladır ki; Helenizme kargı
duyulan sempati Avrupa’da hükümetlerin olduğu kadar
halkın da desteğini kaybetmektedir. Ve Yunan Hükü­
metine baskı başlamıştır. Yunanlılar Bulgar vatandaşla­
rına Yunanlı olmalarını teklif ediyorlar. Bu teklifi kabul
etmeyenlerin evleri, mektepleri ve kiliselerini yakıyor­
lar.
(S. 119) 1907 senesine ait Yunanistan raporundan :
1907 senesi Yunanlıların daha az cinayetlerine s
ne oldu. Şubat ayında çeteler Volo’ya gelmeğe başladılar,
Mekadonya’da Yunan çetelerinin yaptığı tesir nisbeten
azaldı. 15 Bulgar öldürüldü. Bulgarlar ise 6 kişiyi öldür­
düler. Çetelerin başına tâyin edilen Yunan subayları tec­
rübesiz ve bilgisiz çıktı. Nisan ayında çete hareketleri
arttı. Rusya ile Avusturya Yunanistan’a baskı yapıyor.
Teselya’da ise idareciler çeteleri teşvik etmiyorlar. Ma-
yıs’ta çete hareketleri her iki tarafta da arttı. H aziran--
da Bulgar çeteleri Yunanlılara saldırdı. Temmuz’da Os­
manlI imparatorluğu ve diğer devletler Atina'ya baskı
49
.yaptılar. Ağustos’ta Bulgar çeteleri faaliyetlerini arttır­
dılar. Türk askerleri bilhassa Bulgar çetelerine karşı sa-
i; taşıyor. Eylülde Yunan çeteleri Selânikte katliama gi­
rişti. Ekim’de Bulgar çetelerinin cinayeti arttı. Kasım’da
Bulgarların cinayeti nisbeten azaldı, Yunan çeteleri Bul­
gar işçilerini kestiler. Yunanlılar Türklerden kendi çete­
lerine dokunmamalarını istiyorlar.

(S, 121) Romanya faaliyeti:


1905 yılında Sultan bir iradesiyle Romen kilise ve
mekteplerini Patriğin emrinden çıkartıp özgür hale ge­
tirdi. Bu hareket Helenizm’e büyük bir darbe oldu. Pat­
rik Sultan’ın emrini kanunsuz olarak nitelendi...
Romenler dinlerini kendi dilleriyle icra etmek isti­
yorlar, Yunanlılar ise bunu Helenizme aykırı görüyor.-
l 1ar...
(S. 124) Sırbistan ve büyük devletler :

İ Sahife No 135 Vesika No 111


23 Haziran 1903
Sir N. O’Conor’dan Markiz Lansdovvne’ye :
..... . Ecnebi basında Yıldız’da Sultan’a karşı bir dar-
Ibe teşebbüsü yapıldığı yolunda çıkan haberler Sul.tan’ı çok
rahatsız etti. Bu haberin aslı Weissmen isminde ve ken­
disini Rus ajanı olarak tanıtan biri tarafından yazılmış.
Majeste Sultan bu haberin Sırp trajedisini örtmek için
uydurulduğunu söyledi. Böylelikle kral ve kraliçe’nin
|katlinin tesirinin azaltılmak istendiğini ileri sürdü ......

i Sahife No 136 Vesika No l l l ’e ilâve


23 Haziran 1903

Levant Hcrald ve Doğu Ekspresinde çıkan haber :


F. — 4
50
....... Bütün medenî memleketler ve bütün devletler
Belgrad’da Konak’ta olan hâdisenin faillerinin cezalandı- \
rılmasmı istemektedirler. Sırp Kral ailesini Öldürmek»Al- j
lahm iradesine karşı gelmektir. Bu katiller medenî dün- |
yanın düşmanıdırlar, caniler cezalandırılmalıdır. Yeni: |
Kral ancak caniler cezalarını gördükten sonra tanına- i?
çaktır; bunda bütün devletler ittifak halindedirler ...... I
&•

Sahile No 142 Vesika No 12£ !|


23 Mayıs 1906 I

Siı* E. Grey’den İngiliz Kralına rapor :


...... Suçlular kâfi derecede cezalandırıldıktan sonra; |
yeni Sırp Kralı ve Hükümetiyle diplomatik münasebet­
ler yeniden kurulmalıdır. Hareketi hazırlıyanlar 6 Albay f
ve bir Yarbay’dır. Bunlardan bir kısmı derhal istifa et: |
iniş diğerleri ise suçsuz oldukları iddiasıyla görevlerinde! j
kalmışlardır. Hakiki kaatil Alb. Solorevitek’tir. Bu. zat |
Askerî Akademi’nin Komutam’dır. Bu adamlar tekaüd’e |
sevkedildikten sonra Sırbistan'la diplomatik münasebet- |
leri yeniden kurmakta hiçbir sakınca yoktur. |
(S. 168) Türkiye ve Büyük Devletler :
1906 yılı raporundan alınmıştır : |

..... . Gümrük vergilerinin arttırılması müzakereleri"!


Büyükelçiliğimiz gümrük vergilerinin % 8’den % l l ’e. I
çıkarılmasını teklif etti. İngiltere’nin Türkiye’deki pres-1
tiji bugün en yüksek noktasındadır. Türk Hükümeti bıı |
% 3lük arttırmayı elde etmek için çok gayret sarfet» f
iniştir. Ecnebi hükümetler bu arttırmayı kabul etmek e
için maden kanunu garantisi istemişlerdi. Gümrüklerdeki; f
bu artış ise Mekadonya’ya gidecektir. Kuvvetlerin şim- e
diki talepleri şöyledir : ^
1 — Maden Kanunu ve kimyevi analizler büyük F
devletlerce hazırlanacaktır.
2 — Mekadonya bütçesindeki açık Osmanlılar tara­
fından kapanacaktır.
5 — Osmanlı askerî masrafları için Mekadonya büt­
çesinden para almmıyacaktır.
6 — Kuvvetlerin teklif ettiği jandarma icabında si­
lâhlı olarak müdahale edecektir.
(S. 172) Başvezir Patriğin Yunan çeteleriyle ilgisi
olduğunu ve aşırı milliyetçilik yaptığını söylüyor. Fazla
olarak da Romenlere verilen dinî serbestliğe Patrik inat­
la karşı koyuyor ......

Sahife No 174 Vesika No 147


3 Temm

Sir N. O’Conor’dan Sir E. Grey’e :


.., >, Osmanlı Borçlan İdare Meclisinin İngiliz üyesi
olan Mr. Black Türklerin Fransız ve Alman maliyecile­
riyle işbirliği yaptığını ve bu durumun İngiliz menfaatle­
rine zarar verebileceğini, Alman ve Fransız kapitalistle­
rinin Türkiye’de üstün durumda olduklarını, İngiliz kapi­
talistlerinin bu işte çekingen davranmalarının zararlı ol­
duğunu, bilhassa maden sahasında çok büyük ticarî kâr­
lar olduğunu söylüyor. Size Mr. Block’un raporunu gön­
deriyorum ......

Vesika No 147’e ilâve Mr. Block’ım raporu :

...... Alman maliyecileri Türkiye'ye 1888’den beri


sızmağa başladılar. Almanlar şimdiye kadar Osmanlı Hü­
kümetine her sahada yatırım yaptılar 1888’de Mr. A.
Kaulla württembergische Vereinsbank’m direktörü % 5
ile bir buçuk milyon borç verdi. Bu borca karşılık balık­
hane ve bazı diğer iş gelirlerinin paralarını toplama hak­
kını elde etti. Bu borca balıkçılık borcu adı verilmekte­
53
dir. Bundan başka % 5 ile 7.427.240 ve % 4 ile 7.827.240
Osmanlı borcu % 4 ile 4.545.000 borç (Hepsi Sterlin’dir)
verildi. 1894’de demiryolları için 40 milyon frang borç ve­
rildi. Buna koyunlardan alınacak 163.636 Sterlin tutarın­
daki vergi karşılık gösterildi. Ayrıca aynı banka 1.140.000
Sterlin borç vererek bazı bölgelerden vergi toplama hak­
kını elde etti. 1903 Mart ayında Türk Hükümeti Alınan­
lardan % 4 ile 2.160.000 Sterlin Bağdad demiryolu için
aldı. Buna karşılık da bazı bölgelerin vergilerinin toplan­
masını Alınanlara bıraktı. Bu işe Fransızlar % 40 ile işti­
rak ettiler. 1903 Kasım’mda askeri teçhizat ismi altında
°/o 4 faizli 2.424.240 dolar borç alındı. Buna karşılık da
bazı gümrük vergilerini toplama hakkı verildi. 1905’de
°/c 4 ile 2.424.240 Sterlin’e. çıkarıldı, (bu bir Fransız bor­
cudur) Böylece Türk Hükümeti % 4 faizli 29.762.520
Sterlin ile Fransızlara borçlanmış oldu. Fransız koıısor-
siyom’u tek başına Türklerle birçok meseleyi halledecek
durumdadır. Fransa ve Almanya’dan gayri diğer pazar­
lara stokların ne ölçüde gittiğini söylemek mümkün de­
ğildir. Şüphesiz Osmanlı Bankasına baskı yaparak bu
öğrenilebilirse de asıl insiyatif Paris’tedir.
Fransa ve Almanya bu memleketteki malî kudretini
gittikçe arttırmakta ve malı ipi her gün biraz daha ger­
mektedir. Borç zinciri borçlunun ödeyemiyeceği kadar
ağır bir hale gelince Hidiv İsmail devrinde Mısır’da ola­
nın aynının tekrarlanmasından korkuyorum. Bugün Al­
manya o gün Fransa’nın oynadığı malî rolü aynen oyna­
maktadır. Türkler başka borç almazlarsa bu borcun
ödenmesi 1932’ye kadar sürer. Fransız konsorsiyum’u
yeni malî faaliyetlere girmiş ve Almanya'da bunu % 25’i-
ni talep etmiştir. Sultan ve Başvezir bu yeni oyunu fark
etmedikleri için henüz itiraz etmemişlerdir. Her iki taraf
da Türk Hükümetine yüksek faizli yeni borçlar teklif et­
mekte işe yaramaz atıl kapitali arttırarak Türk Hükû-
metini ellerinde tutmaktadırlar. Bu borçların sağladığı
faydalar birkaç hafta veya birkaç ay zarfında bitmekte,
halbuki bu borçlara karşılık bu iki devlete verilen men­
faatler 50-60 sene sürmektedir. Türkler sarfiyatlarını
kontrol etmezlerse bu dahilde iflas’a kadar gidecektir,
böylece bu iki devlet bekledikleri fırsatı elde edecekler-
dir.
Demiryollarına gelince : 1888’de Almanlar Haydar­
paşa - Ankara demiryolunu yaptılar. (Bu hattın İzmit’e
kadar olan kısmı şimdiye kadar İngiliz grubunun elin­
deydi) Hattın İzmit’e kadar olan kısmı Î0.300 frang’a ve
İzmit Ankara bölgesi 15.000 frang’a (kilometresi) ga­
ranti edildi, İlk iki senede şirketin topladığı ortalama
vergi 200.399 Sterling’dir. Eskişehir - Konya bölgesi 445
kilometre olup kilometre başına 13.727 frang’a garanti
( edilmiştir. 1893’de aynı şirket tarafından yapılmıştır.
Şirket buna karşılık Gümüşhane - Haydarpaşa bölgesinin
vergilerini toplıyacaktır. İki senede 53.091 Sterlin vergi
toplanmıştır. Ve ayrıca demiryolu üstünden 5 yılda
16.276 Sterlin toplanmıştır.
1890’da Alman Grubu Başkanı olan Mr. Kaulla Se­
lanik - Manastır demiryolunun 99 yıllık işletme hakkını
aldı. 219 kilometre olan bu yol için Km. başına 14.300
frang garanti verildi ve Selânik - Manastır bölgelerinin
vergi toplama hakkı elde olundu. Son iki yılda vergiler­
den 152.132 Sterlin, demiryolundan da 5 yılda 52.165
Sterlin topladılar. Selânik - İstanbul demiryolu bir Fran­
sız şirketine ait olup 1892’de M. R. Bandouy tarafından
99 yıllık işletme hakkı elde edilmiştir. 51*0,5 Km. olup,
Dedeağaç, Gümülevne, Serez ve Draman bölgelerinin ver­
gi toplama hakkı ile kilometre başına 15.500 frang ga­
ranti alınmıştır. İki yılda toplanan vergilerden 132.296
Sterlin elde edilmiştir. 1893’de M. G. Nagelmackeres İz­
54
mir, Kasaba, Alaşehir demiryolunun 99 yıllık işletme
hakkım elde etti. Bu bir İngiliz firması olmasına rağmen i:
1894’de bir Fransız firmasına satıldı. 266 km.' olan bu
yola Türk Hükümeti 2.310.000 frang senelik garanti ver- :
di. Bu yolun Alaşehir’den Afyon’a uzatılması halinde, [
Aydın, Denizli ve Sarukhan bölgelerinin vergi toplama i
garantisi verildi. Bu gelir iki senede 130.702 Sterlin’dir.
1893’de bir Fransız Şirketi Beyrut - Şam arası demiryolu
garantisini aldı. Kayak - Hamak* & arası km. si 15.000
frang’dan Hamak - Aleppo (Halep) arası Km. si 13.600 |
frang’tan garantilendi bu garantiler Şam, Hamak ve Ak-
hiah bölgelerinin vergileriyle garanti edildi. İki yılda j
toplanan vergi 166.717 Sterlin’dir. ^ |
Î';'
1902 yılmda bir Alman firması Konya - Bağdad yo-
lunun 99 yıllık işletme hakkını elde etti. Türk Hükümeti |
bu yol için 54 milyon frang garanti verdi. Ödemeler \
Konya, Halep, Urfa bölgelerinin vergileriyle garanti al- (
tına alındı. Demiryolunun ilk kısmı yapıldığından beri i
Türk Hükümeti şirkete 26.863 Sterlin para Ödedi. Bağ­
dad demiryolunun % 40 hissesi Fr ansızlar a aittir. Bu t"
iki hükümet 2.657 Km. îik demiryolunu trafiğe açmışlar |
ve halktan 828.2Î0 Sterlin para toplamışlardır. Bu iki if
devletin Türkiye’niiı sırtından kazancı gittikçe artmak- [
tadır. İngiltere ve İngiliz Mâliyesi açıkta bırakılmıştır. Bu 1
iki memleketin ekonomik tesiri şimdilik sadece malî men­
faatler gibi görülmekteyse de çok yakında politik ve as- jy
kerî tesir ve kontrol hâlini alacaktır. t
* ' w . !■.
Ingiltere Ortadoğu’dan elde ettiklerini kaybetmek |
üzeredir. Bir iş ya yürümeli veya çökmelidir. Yerinde du-
ramaz. Diğer devletler ilerlerken İngiltere geriliyor, gö- |
zümüzü açalım ve hakikatleri görelim; Alman ve Fransız î
tesiri doklara, rıhtımlara ve tramvaylara girmeğe başla- t

55
Osınanlı İmparatorluğunun akılsızca borçlanması ve
korkunç israfı yüzünden Türk Devleti mahvolmakta ve
korkunç malî kaosu meydana gelmektedir. İngiliz evleri
bu hâdiseden hiçbir kâr ve hisse alamıyacaklardır ve bu
ekonomik temeller üstünde yükselen Alman - Fransız
-durumu çok yakında politik gelişmeler de gösterecek­
tir ......... (S. 175-180).
(S, 189) Sınaî hudut hâdisesi ve İngiliz bahrî göste­
risi 1906 senesi raporundan (G. H. Fitzmourice tarafın­
dan) ::
3 Mayıs'da OsmanlIlara bir ültimatom verildi. Mısır
-askerlerinin komutanı olan Bramley bey (bir İngiliz su­
bayı) Akabe'den Gazze bölgesine yakın bir yerde bir
kamp kuruyor ve Türk bölgesinde bir karakol kurmak
istiyor. Sultan bu vaziyeti İngiliz Büyükelçisine şikâyet
^ediyor, kuvvetlerin Türk hududundan çekilmesini rica
<ediyor. Mısır kuvvetleri ve Hidiv Başvezir’den Türk -
.Mısır hududunun münasip bir tarzda görüşülmesini ta­
lep ettiler. Bu ara Türk kuvvetleri bir Mısır sahil muha-
iaza gemisinin Taba’ya yanaşmasına mani oldular ve
bölge Türklerce işgal edildi. İngiltere derhal bunu pro­
testo etti. Türeler ise bölgenin kendilerine ait olduğunu
iddia ettiler. Hidiv Başvezir ile telgrafla görüştü ve Lord
CSuromer’in isteği üzerine tahkikat açıldı. Hidiv hudu­
dunun Akabe’nin üç kilometre batısında olduğunu söyle­
di. Başvezir bunu kabul etmedi. Bu vaziyette Majestele­
rinin Hükümeti OsmanlIların kendileriyle oynadığını bil­
direrek Türklerin Taba’yı 10 gün içinde boşaltmalarını
istedi. Fransız ve Rus Büyükelçileri de İngiliz talepleri-
•.nin kabulü gerektiğini bildirdiler. Bu vaziyette İngiliz Do­
nanması Pire, Portsait ve Süveyş’ten hareket etti. Baş­
vezir Mısır ile müzakereye çalıştıysa da 11 Mayıs’ta Ami­
rallik gemileri,
56
1 — Mitylene, Lemrios, İmroz, Samotherce ve
Thasos
2 — Rodos ve Chaios’un işgaline
3 —- Akdenizâe bütün Türk ulaşımının durdurul­
ması emri verildi. Aynı gün akşam üstü Başvezir Tabaîyr
boşaltacaklarını bildirdi. Fakat İngiltere Akabe körfe­
zinde çizilecek düz bir hattın hudut olmasında İsrar edi­
yordu. Nihayet Ingiliz'lerin bütün istekleri kabul edildi...
1 -— Marakeş, Akabe körfezinde hudut noktası ola­
cak.
2 — Mafrak Mısır’a bırakılacak, Nagd - Al - Akabe;
Türklerde kalıyor.
3 — Muğdaba, Kosaima, Ain, Kadis, Ain - Dede -
Irad ve Mayein Mısır’da kalacak.
4 — Mısırlı delegeler bu toprakların tesbitinde mü­
şahit olacaklar.

Sahife No 200 Vesika ,No 156


13 Mayıs 1907

Sir N. O’Coııor’dan Sir U. Grey’e :


....... (Gizlidir) ... Başvezirle görüştüm İngiltere'nin
tutumu Türkiye’de huzursuzluk yaratıyor. Ben, kendisi­
ne İngiliz kapitalistlerinin sabit ve istikrarlı bir hükü­
metleri olmadığı için güvenemediklerini, Türkiye’nin ge­
lişmesini ve ilerlemesini arzu ettiğimizi ancak ticarî ve
sanaî yatırım yapabilmemiz için garantilere sahip olma­
mız gerektiğini, anlattım. Kapitalistlerin her çeşit korkıt
57'

ve baskıdan uzak tutulmaları gerektiğini söyledim. Os­


manlI Hâzinesi her yıl 4-5 milyon Sterlin açık vermekte­
dir. İdaresi müthiş bir çöküntü içindedir, borçlan hesap­
sızdır. Tabii kaynaklan böylesine zengin olan bir mem­
leketin en kısa zamanda durumunu düzelteceğini, birkaç
dürüst ve namuslu memur işe el koyarsa, bilhassa ecne­
biler, durum düzelir dedim.
Başvezir sözlerimi Sultan’a arz edeceğini söyledi.
Sultan beni bu konuda görüşmeğe çağırdı. Bu durumdan
istifade edebiliriz.
* CİLT V

İSahife No 247 Vesika No 196


12 Nisan 1908
Mr. G. H, Fitzmpurice’den Mr. TyrrelFe :
....... Son bir kaç senedir Mekadonya, Ermenistan
ve Türk - îran sınırındaki ticarî ilişkilerimizi takip et­
mek çok zorlaştı. Sultan bizim gayretimizi düşmanca te­
lâkki ediyor. Bizim gayemizle Sultanın hareketleri uz-
laşamaz haldedir. Merkezi bir teokrasi olan bu Sultanlık­
taki ilkel ekonomik kavramlarıyla her büyük iş ve tica­
ret anlaşması bir lutuf telâkki ediliyor ve biz bu lutfun
dışında bırakılıyoruz. 1878 deki Berlin anlaşmasına gö­
re Ingiltere moral bakımından Mekadonya reformları­
nın öncüsü olmuştur. Türkler bunu bu bölgelerin kendile­
rinden ayrılışı saymaktadırlar. Şüphesiz Türkler bu gö­
müşlerinde haklıdırlar. Ingiliz hükümetleri ister liberal is­
terse muhafazakâr olsun. Mekadonyadaki tutumlarına
devam etmelidirler.......
Buradaki Ingiliz büyükelçisinin tutumu hem Sultanı
idâre etmek ve hem de Sultanın iyi niyetlerine bağlı olan
ticarî ilişkileri yürütmek olmalıdır. Sir. W. White'ın de­
diğine göre burada çok kudretli bir elçi Ingiliz menfaat­
lerini yürütebilir. Mekadonya 'vaziyeti hallonana kadar
buraya şöhret peşinde koşmayan, ciddi, sempatik ve Sul­
tana tesir edip onun itimadını kazanacak bir elçi lâzım­
dır. Böyle bir adam hiç olmazsa bizim ticarî işlerden emin
olmamızı temin edebilir, iyi niyet ve iyi hükümleriyle Sul­
59
tanın itimadını kazandıktan sonra Mekadonya ile ilgili
/diğer meselelerde müdahale edebilir.
Sultan bir kaç sene içinde ölebilir veya rejim değişe­
bilir. Böyle bir adam/m aklı rejim değişikliği sırasında
paha biçilmez bir rehber olabilir.
Biz Ingiliz menfaatleri üstüne felâket gelmesini iste­
miyoruz onun için ne yaptığını bilir kurnaz bir adamı
kuvvetli veya dahî bir adama tercih ederiz......

ANAYASA HAREKETİ :

Sahile No 248 - 249 Vesika No 105


1 Mart 1905
Sir. J.A.C. Tilley tarafından rapor :
....... Son bir kaç senedir Türkiyenin içinde ve dışın­
da genç Türkler denilen ihtilâlci bir hareket vardı. Sul­
tana çok teşekkür edilir ki; kurduğu çok mükemmel ca­
sus teşkilâtı sayesinde bu hareketin halka yayılmasını
önledi. Türkiye de her hareket her söz kontrol edildi,
hütün Türkler bundan ıstırap çektiler.
Bu hareketi yapanlar ordu kendi taraflarında olur­
sa muaffak olacaklarını, aksi halde başarı sağlamaları­
na imkân olmadığını biliyorlardı.
Mekadonyadaki Jandarma teşkilâtı ve malî kontrol
halen Türklüğün şerefli fikirlerine sahip olan gençlerin
gururlarım çok derinden yaralamıştı. Gizli toplantıların­
da Ingiliz - Rus plânı tatbike konulursa Mekadonya’ya
veda edeceklerini konuşuyorlardı...... Burada 1908 ihti­
lâli teferruatiyle anlatılmaktadır. E.U......
Sultanın 2. nci Sekreteri olan izzet Paşa Ingiliz Ma-
ria gemisiyle kaçarken Çanakkalede gemi durduruldu.
İzzet Paşa kanunsuz olarak çok büyük bir servet yapmış­
60
tı. Biz İzzet Paşayı vermedik buna rağmen Türkler bize
sevgi, gösterdiler, Kırım harbini bir türlü unutamıyor­
lar.......

Sahlfe No 252 Vesika No 19B-

G. H. Fitzmaurîce tarafından :
Küçük Sait Paşa, eski bir vezir, benimle acele görüş­
mek istedi. «Beni anayasaya aykırı davranışlarımdan
mahkeme edecekler bilhassa Lord Currie samanında İn­
giliz elçiliğine sığınmakla itham ediliyorum» dedi.
Eski vezirlere çok kötü davramldığmı söyledi. Du­
rumunun uygun otoritelere anlatılması için yalvardı,
«Devlet arşivlerinde 50 yıllık memuriyetime ait saklıya-
cağın hiç bir pey yok özel evrakımı da elimden alamaz­
lar» dedi.
Ben üyelerle dolaylı temasa geçip Paşaya birsey y'a-
pılmıyacağma söz aldım.

Sahife No 263 Vesika No 204


31 Temmuz 1908
Sir. E. Grey'den Sir. G. L.owther’e :
....... Özel....... İstanbul’a çok iyi bir zamanda gitti­
niz. Benim parlementoda yaptığım konuşma ve telgra­
fım bizim tutumumuzu size izah edecektir. İstemediği­
miz mevzulara el atıp Türkleri şüphelendirmiyelim, fakat
onlara işlerini iyi idâre ederlerse bizim yardımımızı ve
desteğimizi sağlıyacaklannı anlatalım. Bundan Türkleri
himaye edeceğimiz mânâsı çıkmasın, fakat himayekâr
davranacağınız anlatılsın.
§üphesiz işler her zaman şimdi olduğu kadar iyi git-
miyecektir. Önümüzde bizi beklemekte olan tehlikeleri
bilemiyoruz. Türk halkına, bizim kavgalarımızın kendile­
61
riyle olmadığını, şimdi kendilerinin de protosto ettikleri
iktidardaki mahlûklarla olduğunu anlatalım.
Şayet Türkler anayasayı tam olarak ayakta tutar ve
kendileri de kuvvetlenirse bunun sonuçları bizim şimdi
göremiyeceğimiz kadar uzaklara gidebilir. Bu hareketin
Mısırdaki tesiri inanılmıyacak kadar büyük olacaktır;
kendisini Hindistanda da hissettirecektir.
Biz şimdiye kadar idaremiz altında bulunan İslâm-
lara kendi dirilerinin başkanı plan milletin kötü bir des­
pot tarafından idâre edildiğini söylüyorduk. Halbuki biz
idare ettiğimiz İslâmlar için iyi bir despottuk ve bizim
idaremiz altında daha mesuttular zira bu insanlar mu­
kayese imkânına sahip değillerdi, dolayısiyle farkın ken­
di lehlerine olduğunu kabule hazırdılar.
Fakat şimdi Türkiye bir. anayasa yapar, parlemente
kurar ve hükümet şeklini geliştirirse Mısırlılar da bir
anayasa istiyeceklerdir. Bizim bu kuvvetle karşı koyma­
mız çok güç olacaktır. Şayet Türkiye de anayasa iyi işler
ve Türkiye de işler iyi giderse Mısır da ayaklanmalar ola­
caktır, bu vaziyette bizim durumumuz çok garip kaça­
caktır.
Biz asla ne Mısır halkıyla ve ne de Türk hükümetiy­
le mücadeleye girmiyeceğiz. Bizim mücadelemiz Türk
halkının hisleriyle olacaktır. Bunu yakın veya uzakta
Çok dikkatle ele alınacak bir konu olarak veriyorum.
Bu hususun haricinde bütün reform hareketlerini
tutuyor görünün ve bana bilgi verin......

Sahife No 264 Vesika No 205


4 Ağustos 1908
Sır. O. Lowiher’rîeiv Sir E. Grey’e :
....... Geri dönüşümde değişiklik beni çok şaşırttı. İş­
lerin bu kadar iyi gitmesi ve bir damla kan akmaması

Levent Şahverdi Arşivi


62

harikulade. Gayeleri çok ciddî ve milliyet hisleri çok


kudretli.

Bizim durumumuz da çok iyi tebrikler ve gösterdi­


ğimiz sempati minnetle karşılandı. Tam bu sırada izzet
Paşa hâdisesi çıktı. Önce Alman sefaretine sığınmış Al­
manlar onu bize yollamışlar....... Bıraktığımız bu kötü
intibayı zamanla telâfi ederiz sanıyorum.
Sultanın bu gün kalabalık arasında seven bir baba,
gibi hareket ettiğini görünce çok güldüm ve onun yaşa­
yan komedyenlerin en büyüğü olduğunu düşündüm.

Sahife No 265 Vesika No ' 206


11 Ağustos 1908
Sir. G. Lovvther’den Sir. E. Grey’e r
...... özel....... Bu gün başvezirle uzun bir görüşme
yaptım, imparatorluğun bir ucundan öteki ucuna kadar
îngilterenin tabii dost ve Rusya'nın da düşman olduğunu’
söyledi. Rusya’nın Mekadonyada büyük bir Slav Krallıği’.
kuracağım sanıyor, buna karşı Ingiltereden yardim iste­
di. Ben, Rusya ve Bulgaristandan korkmamanın en iyi
yolu dahilde yapacağınız reformlardır, bu şekilde hareket
ederseniz büyük devletlerin müdahalesine lüzum kalmaz,,,
dedim, ilk iş olarak da polis ve adliyede temizlik yapma­
larını tavsiye ettim.
Şimdi en önemli mesele Alman büyükelçisinin nasıl
karşılanacağıdır. Fransızlardan da kurtulacağımızı ümid
ediyorum. Şimdi Ingiliz iş âlemi için çok büyük açılmalar
olacaktır, paralarının karşılığını rahatça almalarına mâ­
ni hiç bir şey yoktur. Türkler muhtemelen gemi almak is~
tiyeceklerdir......
Sahife No 266 Vesika No 207
11 Ağustos 1908
Sir. E. Grey’den Sir. G. Lo^her’e :
....... Özel....... Türkiye de olanlar öylesine harikadır:
ki anayasayı uzun müddet devam ettireceklerini sanmı­
yorum. Irklarının ve dinlerinin tesirinde yeniden şiddete
ve düzensizliğe kayacaklardır. Bu vaziyet kudretli bir
askerî diktatörlük doğurabilir, fakat şimdiden bunu kes-f
tirmek zordur.
Kudretli ve reformlar yapmış bir Türkiye Avrupa,
diplomasisinde çok kudretli tesirlere sahip olabilir. Ya­
pılan reformları tutuyor görünüp onlara.cesaret verelim,,
fakat Ruslara da Türkleri tutuyor intibaını vermiyelim..
Biz her fırsatta Ruslarla müşterek harekete» hazır ol­
duğumuzu göstermeliyiz____

Sahife &o 268 Vesika No 210


25 Ağustos 1908
Mr. G. H. Fitzmoıırice’ten Mr. TyrelFe :
....... Türkler kendilerini muhafaza edebilmenin ümit­
siz gayreti içindeyken, otuz yıldır süren şeytanî bir zekâ­
nın Ördüğü örümcek ağının karanlığında, mahvoldular.
Fakat daha da büyük felâketlere gidebilirler.
Bu hareketin ölen Türkün kendilerindeki son parla­
ma olduğunu ispat edebilirler......
Türklerin ilkel ekonomik hayatı Batının ekonomik
güçlerinin tehdidi altındadırlar...... Bu gün Türklere
bakanlar, onların hâlâ hayatta olduğunu ve hâlâ hayati­
yete sahip olduğunu görürler. Türkler durumlarının ve- .
hametini görüp ümitsizce bir tedaviye başladılar. Re- -
64
val’deki toplantıda İngiltere ile Rusyanm arasındaki irti­
batı sezip bu darbeyi yaptılar...... Hükümette çalışan ve
kendisini Ermeni millî teşkilâtından tanıdığım bir erme-
niye (Ben o zamanlar Birejikte Ermeniler için çalışıyor­
dum) Willcoek’un Mezapotamya ’ lıakkındaki plânlarını
anlattım. Ve Sir W. Willcock’un plânlarını ona tevdi et­
tim.
Şayet Mezapotamya’da demiryollarından sonra sula­
ma tesislerini de yaparsak, Musul da her istediğimizi el­
de etmek şansına sahip olacağız. Haraketle ümit ederim
ki halkımız bu kadar uzun yıllar soğukta bekledikten
sonra eline geçirdiği bu altın fırsatı kaçırmayacaktır.
Demir şimdi sıcaktır onu biz şimdi elde edebiliriz, ilerde
soğuyacaktır, (S. 279)...... Yâni hükümette en çok iti­
madı Ermeniler kazandı. Ermeniler büyük bir akıllılıkla
derhal Taşnak cemiyetinden vazgeçmiş göründüler. Böy-
lece bütün Hristiyanlardan fazla haklar elde ettiler......

Sahife No 320 Vesika No 219*a ilâve


30 Nisan 1908
Sir. E. Grey’den Sir. G. Lowther’e :
...... Şayet tahminlerimde yanılmıyorsam Türkiye-
deki en iyi elemanlar orduda bulunur zayıflık sivil idare
dedir. Maliye, gümrükler v,b. memleketi idâ/re edecek
insanda askerî gayeler olmalıdır. Askerler ise hükümette
ne şekilde reform yapılacağım bilmezler, muaffakiyet-
lerinin sırrı, güçlerinde ve kendi zayıf taraflarını bilme-
lerindedir. Kudret ellerinde olduğu için yabancı uzman
çaligtjjrmakta sakınca görmezler...
Bunları yazmanın sebebi: Türkiye için ümit olan ta­
rafı bilmeniz ve bütün gücümüzle o tarafa tesir etmeğe
çalışmamız içindir...... Bana açıkça fikirlerinizi yazı­
nız......
m
m r.

1908 İhtilâline Muhtelif Devletlerin


reaksiyonları :

İngiliz gazeteleri Yeni hükümetin muvaffak olması­


na imkân yoktur. Türkler için
parlementer hayat gülünç bir şey­
dir.
Alman Basını Türkiyede anayasa uygulanırsa
Mısır ve Hindistan da birer ana­
yasa istiyeceklerdir.
Avusturya Basını Türkiyenin kuvvetlenmesi Avus-
turyanm menfaatlerine aykırıdır,
bilhassa sarayın ticarî meseleler­
deki hissi hareketini tercih ediyor­
lar.
Rusya’da Oldukça sempatik karşılandı. Bil­
hassa Balkanlardaki kritik du­
rumdan çok memnunlar. Büyük
elçileriyse bu işin yürümiyeceğin-
den emin.
Bulgaristan’da İyi karşılandı zira İngilterenin İs­
tanbul’a daha çok nüfus etme im­
kânını bulup kendilerine daha
fazla yardım edeceğinden emin
görünüyorlar.
l'Yunanistanda Halk ve basın çok neşeliydi bu hâ­
dise Helen ırkının Türkler’e olan
üstünlüğünü göstermişti.

F. — 5
66
(Vesika No 198) Bu hareketin hususiyetlerinden bi- [
ri de Türkiyeyi bir türlü düzene sokamayısıdır. Malî va- |
ziyetleri çok bozuktu, yardım almak için Fransaya yö--¡t
neldiler, Cour des Comptes’in başkanı olan Mr. Laurent |
Türkiye’ye gelip iki ay malî vaziyeti tetkik etti. Ingil- t
tereden ise çürümekte olan donanmalarını düzeltmek için f
bir amiral istediler, ayrıca gümrüklerin başına Mr. Cravv^ i
ford getirildi. Orduyu düzene koymak için Alman gene- j
rali von der Goltz getirildi. Bu ara Anayasa fikri halk
arasında yavaş yavaş yayılıyordu, fakat muhtelif din j,
ve mezhep grupları arasında anayasanın dinle bağdaşa- i
mıyacağı propogandası da yayılıyordu. Van'da Ermeni- i
ler anayasaya karşı ayaklandılar, bir kısım insanda Aya-
sofya önünde toplanıp Şehülislam’ın başı için gösteriler l
yaptılar. Bunlar muhtemele nasılmış olmalıdırlar bir daha; İ
kendilerinden haber alamadım. 1 |
t
Sahife 304 Dahili Kaynaşmalar : [
...... Doğu Anadoluda Majestenin konsülü tarafın­
dan verilen raporda durum olduğundan karanlık gösteril- |
miştir. Van, Ermeni ihtilâlcilerinin merkezi haline geldi. 1
Şubat ayında bu şehirde büyük sayıda mühimat ve silâh i;
ele geçirildi. Ermeni fedailer dinamitle yirmi askeri öl- f.
dürdüler. Mart ayında da elli kişiyi, öldürdüler. Bunun
üstüne Türk otoriteleri harekete geçtiler. Vali on sekiz '
Ermeni başkanıyla yüz adamım tevkif etti. İki yüz kilo
dinamit ve silâh ele geçirdi. Fedailer harikulâde bir teş­
kilâtla Türk otoritelerini tehlikeye koyuyorlar. Hareket­
leri gayet hesaplı bir genel katliam gayesi taşıyor. Bü- |
tün bu işler aynen köylerde de ceryan etti. Tevkifler üs-
tüne diğer ihtilâlciler kaçtılar. Bütün bu vaziyetler kar- |;
şısmda Türk otoriteleri gayet itidali hareket ediyor. î
İ
1907’de Dersimde Kürtler etraftaki köylere baskın- r

t
67
lar yapıyorlardı, bu yıl da aynı şeyi tekrarladılar. Fakat
çok ileri gittiklerinden üstlerine kuvvet gönderildi.

Sahife No 285 Vesika No 187


Mekadonya olayları: Mayıs ayında 187 kişi Öldürül­
dü. Papazlar tarafında 26 kişi, Yunan çeteleri tarafında
da, 5 erkek 10 kadın ve 2 çocuk öldürüldü. Rutbarzi Pat­
rikleri 25 kişi öldürdü. Pazar’da Yunan çeteleri 14 kişi
öldürdü. Ayıyani de Yunan çeteleri 4 çobanla 3800 ko­
yun öldürdüler. Bu hâdiseler üstüne İzmirden Selaniğe
10.000 asker gönderildi. Mekadonya’da Türklere karşı
girişilen tecavüzler ve kaçırmalar devam ediyor.
Sahife No 298, Selânikte seçimlerde 6 Türk, 3 Yu­
nan, 2 Bulgar ve 1 Musevi seçildi neticeden hiç biri mem­
nu değil.
Sahife No 290, Bulgarlar gizli bir komite kurup
Türklerin aleyhine faaliyete geçiyorlar.
Sahife No 299, Edirne birliklerinde ayaklanmalar
oluyor.
Sahife No 300, Arabistanda, Araplar hacı kervan­
larına hücum ediyorlar.

Sahife No 368 Vesika No 271


29 Eylül 1908
8ir A. Nicholsen’den Sir E. Grey’e Tel No: 180 :
... Benim intibağıma göre, Türkiye ile Bulgaristanm
arasındaki meselelerde Ruslar Bulgarları tutmaktadır­
lar. Avusturya da Sofya’nın lehine görünüyor. Ruslar
Türkiyedeki yeni durumu beğenir gibi görünmelerine
rağmen gerçekte beğenmediklerini sanıyorum. Çünkü
eski sistemin Türkiyeyi batıracağını biliyorlardı, bu da
Slav ırkı için çok iyi olacaktı. Diğer taraftan kuvvetli
bir Türkiye’nin Rusyada yasayan Müslümanlar arasında
68
gok tesirli olacağını biliyorlar, böyle bir vaziyet Rusları
kötü duruma sokar. Ruslar luzumlu meselelerde Türk-
lerden çok Bulgarları tutacaklardır. Bunları- sırf şahsî
düşüncelerim olarak bildiriyorum......

Sahife No 370 Vesika No 272


30 Eylül 1902
Sir C. Hardinge’deıı Sir A. Nieholson’a :
...... Özel....... Türklerle Burgarlar arasındaki mü­
nasebet bizi üzüyor. Biz mümkün olduğu kadar Ruslar­
la iş birliği yapmak istiyoruz. Bilhassa şu ara Bulgarlar
tecavüze niyetli görünüyorlar. Kim tehlikeli sularda av­
lanmak ister, durum henüz tehlikeli değilse bile çok ya­
kında tehlikeli olacaktır. Bulgarlar hürriyetlerini ilân
edebilirler, Yunanistan ve Sırbistan da aynı şeyi yapa­
bilir. Bu durumu fırsat bilen Avusturya da Bosna ve Her-
seği ilhak edebilir......

Sahife No 376 Vesika No 384


3 Ekim 1908
Sir G. Lowther*den Sir E. GreyV : Tel No: 289;.
...... Dün Başvezirle görüştüm Bulgaristanla itilaf­
ları sulh yoluyla halletmek istiyor. Fakat.. Bulgarlar mâ­
kul olmayan taleplerde bulunuyorlar. Başvezir halkı ve
basını kontrolda güçlük çektiğini, bunun da sulhü zor­
laştırdığını söyledi...... Sizin Bulgaristanla ara bulma
teşebbüsünüzü minnetle karşıladı......

Sahîfe No 388 if*? Vesika No 296


5 Ekim 1908
Sir E. Grey’deıı Sir G. Lowther’e : Tel No: 184;
...... Türk B. Elçisine Bulgar hürriyeti ile Avustur-
yanın Bosna ve Herseği ilhakının anlaşmalara aykırı ol­
duğunu bunları tammıyacağımızı bildirdim. Bizim bütün
sempatimizin kendilerinden yana olduğunu da ilâve et­
tim. Türkiye harbe, girmelimi diye sordu. Buna karşılık
ta: Türkiye’nin zamana ve paraya ihtiyacı olduğunu bir
harbin bunların her ikisini de yok edeceğini söyledim.
Bunlar Türkiye için birer maddî kayıp olmayıp sadece
hissi kayıptır, dolayısıyla bir konferans bile teklif et­
memelerini söyledim. Şimdiki durumda bu güçlükler unu-
tuluncaya kadar Türkiyenin ilgilerine mümkün olduğu
kadar itina gösteriniz..... .

Salıife No 397 Vesika No 317


6 Ekim 1908
Sir E. Grey’deıı Sir G. IiOwther’e Tel No: 287;
...... Bugün Türk Büyük Elçisi bir konferansın müm­
kün olup olmıyacağını sordu. Ben, bunun mümkün ola­
bileceğini fakat Önceden münakaşa edilecek mevzuun ne
olduğuna karar vermek lâzım geldiğini söyledim. Türk
hükümeti Berlin anlaşması hükümlerinde bazı değişiklik­
ler yaparsa iyi olur, dedim. Muhtemelen para istiyecek-
dir. Türklerin en çok ihtiyacı olan şey budur......

Sahife No 418 Vesika No 349


9 Ekim 1908
Sir E. Grey’den Sir G. Lowther,e :
....... Türk Büyükelçisi Avusturalyanm hareketini
pretosto eden bir nota verdi. Bundan bazı pasajlar oku­
yarak Avusturyanm hareketinin Berlin anlaşmasına ay­
kırı olduğunu söyledi. Ayrıca Girit meselesini sordu. Ben,
kendisine Girit’in Yunanistanla birleşmesine razı olmaya­
cağımızı söyledim. "Yunan askerlerinin adaya çıkmasına
imkân yoktur, bizim gemilerimiz Türk halkının menfaat-
lerihi koruyacaktır, dedim. Elçi, bir konferans fikrinin
gelişip gelişmediğini sordu. Ben, hayır, dedim. Zira
boğazlar meselesinin görüşüleceği bir toplantıda kendi­
mizi kötü duruma sokmak istemiyorum......

Sahile No 438 Vesika No 374


13 - 14 Ekim 1908
Mr. WMtehead’deıı Sir E. Grey’e :
...... Müslüman BosnalIlar tedricen göç ediyorlar,
yerlerine derhal Alman, Macar ve Ortodoks Sırplılar yer­
leştiriliyor......

Salıife No 439 Vesika No379


13 Ekim 1908
Sir. G. Lovvther’deıı Sir E. Grey’e :
...... Alman Büyük Elçisi Yakın Doğu siyasetlerinin
tıpkı İngiliz siyaseti gibi olduğunu söyledi. Marschall
bana, Türkler bir konferansa giderken daha fazla top-
kaybma uğramıyacaklanndan emin olmalıdırlar dedi,
Türkler hâdiseleri şimdilik çok soğuk kanlı karşı-
hyorlar. Konferansta menfaatlerini tehlikede görürlerse
Avrupaya karşı hoş olmıyacak hareketlerde bulunabilir­
ler. Kâmil şimdilik çok kuvvetli görünüyor. Komitenin
kudretinde bir zayıflama yar. Ahmet Riza’nın onlar için
pek kıymeti yok onun üstünde pek fazla zaman kaybet­
menize değmez. Memleketin kaderine, tesiri olacağını san-
mıyoruçtı....... Girit probleminin de Türkler için pek faz­
la bir şey ifade ettiğini sanmıyorum. Kaybın mesuliyeti­
ni kuvvetlere atarak ve yüklüce bir tazminat alarak tat­
min olacaklarını sanıyorum. Bu iş için yirmi milyon
Frangın uygun rakkam olduğunu duydum. Bulgaristan,
Doğu Rumeli ve demiryolu için de yüz milyon... Gözden
kaçırmıyacağımız bir husus da dış tehlikenin reaksiyo-
71
Herlerinin sayısını arttırdığıdır. Kaba bir tahminle nü-
tfusunun % 20 si böyledir. Şayet Türkler tatmin edilmez­
c e bu durum çok fazlalaşabilir.........

i Salıife No: 447 Vesika No. 382


l ' ' ' 15 Ekim 1908
$ir G. Ix>wther'deıı Sir E. Grey’e :
■' ....... Başvezir artık anlaşmalara hiç itimadı kalma-
i dığmı Giridin Yunanistan’la birleşmesi fikrinden çok ha-
r yal kırıklığına uğradığını söyledi. Kıbrıs gibi Giridin de
İ. İngiliz işgalinde kalmasını tercih ettiğini, şayet Yuria-
[: nistan Giridi elde ederse Eğedeki bütün adaları da isti-
? yeeeğini ve Ruslara boğazlarda hiç bir hak vermiyece-
j, fini söyledi..........

Sahife No. 447 Vesiko No: 383


16 Ekim 1908
| Sir E. Grey’den Sir G. Lowther’e :
I ....... Türk Büyükelçisi benden, şayet Ruslar kon-
! feransta boğazlar sorusunu sorarsa ve Türkiye bunu red
r ederse, Ruslarla aralarının bozulup bozulmıyacağını sor-
j‘ du. Ben, hayır, dedim. Şayet Türkiye bu mevzuyu şim­
di değil ilerde görüşürüz derse aranız bozulmaz......

Sahife No: 452 Vesika No: 388


16 Ekimi 1908
Sir E. Grey’den Sir G. Loıvther’e :
...... Rusların konferansa boğazlar sorusunu getir­
memelerini sağladım. Şu ara bu mevzuyu münakaşa et­
menin Rusların lehine olmadığına onlan ikna ettim. Böy­
lelikle boğazlar mevzuunu ileri.bıraktık..........
72
Sahife No: 454 Vesika No: 391 i
16 Ekim 1908
Sir A. Nicholson’daıı Sır E. Grey’e :
...... Novea Vremya’da çıkan baş makalede, Balkan
meselesinde Türkiye ile bir anlaşma yapılmasını, boğaz- \
lar meselesinin dostça bir ruh içinde halli lâzım geldiği- ■
ni, yazıyor. Bu muhtemelen İkdam’da çıkan ve Rus po- i
litikasmm Petro’ya dayandığını bildiren makaleye karşı- ;
lıktır.......... I

Sahife No: 455 Vesika No: 392 |


17 Ekim 1908 |
Sir E. Egerton’daıı Sir E. Greye :
....... İtalyan dışişleri bakanlığı, Türk hükümetinin ;
konferansı derhal kabul etmesi için baskı, yapılması ge- i
rektiğini söyledi.........

Sahife No: 456 Vesika No: 394 [


19 Ekim 1908 [■;
Sir E. Grey’den Sir A. NichoIsoıTa *: , [
...... Türklere boğazlarda bir açma yapmanın lüzu-
muna inandığımı söyledim. Şayet Riısyayla iyi münase- |
betler istiyorsanız bu şarttır, dedim. Bu ara bunu Türk- ;
Iere tazyik etmektense ileri bırakmak daha iyi olacağı i.
kanaatindeyim. I

Sahife No: 457 Vesika No: 395 |
19 Ekim 1908
' •h
Sir E. Grey’den Sir E. Egertoıı’a :
İtalyan Büyük Elçisi ile Girit mevzuunda gö- i
rüştük. Elçi bunun mühim bir soru olduğunu, Türklerin |
Giridin Yunanistana katılmasında inatçı davrandıkları-1
73’
nı, bu iş gerçeklesene kadar sulh olaimyacağım ve bizle-
rin uygun terimlerle bu bağlantıyı temin etmemiz gerek­
tiğini söyledi.........

Sahife No: 465 Vesika No: 406"


26 Ekim 1908
Sır E. Grey’den Sir G. Lowther’e :
....... Türk Büyük Elçisi ayın 24 ünde bana geldi.
Aşağıdaki bildiriyi gizli olarak verdi: Türk Hükümeti di­
ğer devletlerden çok bize itimat etmektedir. Bize danış­
madan ve bizim tavsiyemizi almadan hiç bir karara var­
mayacaktır. Türkiye ile Avusturya-Macaristan arasında,
hiç bir müzakere olmadı. Avusturya elçisi her gün
gelip Türkiyeyi durumu kabule zorladı. Türk hükümeti:
ise bunu reddedip protestolarını yeniledi. ......

Sahife No: 466 Vesika No: 407


26 Ekim 1908
\

Sir E. Grey’den Sir E. Goschen’e :


....... Bugün Kont Mensdorff’a Avusturya ile Tür­
kiye arasında direk konuşma yapılmasına muhalif olma­
dığımızı ve Türklerin müzakereyi kabule tamamen ken­
dilerinin karar vereceğini söyledim. Kendisinden Bosna,
ve Herseği neden Türklere haber vermeden ilhak ettiniz
diye sordum. Cevaben, şayet Türklere haber verseydik
bunu reddedeceklerdi ve Avusturya'nın bu arzusunu ye­
rine getirmesi imkansızlaşacaktı, dedi. ......

Sahife No: 468 Vesika No: 409


Slr E. Grey’den Sir A. Nicholsoıı’a :
... îsvolsky ile görüştüm, boğazlar meselesi güç bir:
"74
sual, Harp esnasında bütün kuvvetlere aynı, hakların ve­
rilmesini istedi. Türkiye ile Rusya arasında iyi münase­
betler mümkün olduğuna inanıyorum. Ruslar boğazlar­
daki durumlarını geliştirirlerse bu Türkiyenin durumu­
nu kuvvetlendirir. Fakat Türkler bu mevzuda çok şüp­
heci. Ruslar mevcut güçlüklerde Türklere yardım eder­
lerse itimatlarım kazanabilirler..........

.'Sahife No: 471 Vesika No: 414


28 Ekim 1908
Sir G. Hardiiige’den Sir A. Nicholson’a :
....... Balkan krizleri hakkında ne söyliyeceğimi bi­
lemiyorum. Türklere nasihat vermeğe çalışıyoruz Avus­
turya ve Bulgaristanla anlaşma yapmalarını istiyo-
:ruz. Diğer taraftan Türkler tıpkı çocuklar gibi, inaml-
mıyacak tekliflerde bulunuyorlar. Bu tekliflerini de bu­
radaki Büyük Elçilerine bildirmeden yapıyorlar. Netice­
de işlerin iyi olacağına inanıyorum.
Pariste Bertie’den öğrendiğime göre, îsvosky çok
;aptalca bir teklifte bulunmuş. Biz Giride karşılık Kıbrısı
Türklere vermeliymişiz. Halbuki şimdiden adada bir
Türk’e karşı üç rum var, bu da adanın Türklere veril­
memesi için en iyi sebebi teşkil eder..........

Nahife No 496 Vesika No 443


13 Kasım 1908

Mr. YVhitehead’den Sir E. Grey’e :


Belgrad — Çok gizli -—
....... Bugün Türk" Sırp askeri anlaşmasının metnini
;gördüm. Türkiye ile Sırbistan Bulgaristanı işgal edip
paylaşacaklar. Fakat Sırp hükümeti bunu kabul edemez.
.Zira Hristiyan mıntıkaların Türklerin idâresine girmesi­
ne hiç bir devlet müsaade edemez. Müsait an gelince
75
Türk hükümeti üstüne mümkün olduğu kadar baskı yapı­
nız, yalnız şimdilik Majestenin Elçisi durumu Türk hü­
kümetine belli etmemelidir. Zira Sırp hükümeti bu gizli
anlaşmayı göstermekle şerefsiz duruma düşmüş olabilir.

f Sahife No 504 Vesika No 458


!■ 23 Kasım 1908
Sir G. Lovviher’den Sir E. Grey’e :
i ..... . Türklerin Avusturya gemilerine ve mallarına
: boykot etmeleri gittikçe kuvvetlendi. Avusturya sefiri
Başveziri ziyaret ederek gümrüklerde çalışan hamalla-
i Tin devlet memuru olduğunu, onlara emir verilmesi ge­
rektiğini söyledi. Başvezir gereken emirleri verdi fakat
f; halkın nefreti okadar kuvvetli ki bu emirlerin yürüye­
ceği belli değil. Alman Büyükelçisi de AvusturyalI mes­
lektaşım destekliyor......

Sahife No 518 Vesika No 478


4 Aralık 1908
Sir F. Cartvvright’den Memerandum : Paris —
....... Avusturya ile Türkiyenin arasının düzelmesi
için M. Clemencean’a dedim ki: Birini Genç Türk komi-
tesindenmig gibi yollarsanız ve bu ajan Avusturyanın
. Bosnayı almasının iyi olduğunu söylerse işler düzelir. Fa­
kat Avusturya elçisinin bunu başaracağım sanmıyo­
rum. ...... Büyükelçi Kâmil Paşayı boykotu durdurmaya
razı etti fakat halk bir türlü boykotu durdurmuyor........

Sahife No 520 Vesika No 476


6 Aralık 1908
Sir C. Hardinge’den Sir A. Nicholseıı’e :
....... Ahernthal, bana, Türklerin borçlarından hiç bi-
9-**

rini kaldırmıyacaklarm ve Türkiyeye hiç bir malî tâviz;


vermiyeceklerini bildirdi......

Sahile No 523 Vesika No 481


1908 İHTİLÂLİ İÇİN NELER SÖYLENDİ
8 Aralık 1908
Sir E. Grey’den Sir E. Goscheıve : THE LIVING AGE :
....... Türk elçisi hiç bir resmî memurun boykotta T Yıl: 1908 Cilt: 259 Sahife: 67
yer almadığım söyledi. Boykottan hükümetin mes’ul tu­ Yazarı: ALFRED de BILINSKI :
tulamayacağını hildirdi. Kont Methernich şüphesiz halk ...... Benim aşağıdaki sözlerim acaba Türk milleti
sorumlu tutulamaz, fakat hamallar hükümete tabidirler tarafında da biliniyor mu? ABDULHAMÎD, ben kulları-
ve gemileri boşaltmağa mecburdurlar, dedi. Hükümet­ f mm mutlak hakimi olduğum müdetçe, isterse imparator­
ten daha kuvvetli olan Genç Türk Komitesi boykotu teş­ luk tek bir vilâyet kalıncaya kadar küçülsün, diyordu.
vik ediyor....... [ înce bir hesapla imparatorluğu tahribe sürükledi. Öyle
f: ki: Ölümüyle birlikte lierşey bitecek, imparatorluk ba-
Sahife No 830 Vesika No 5 inci ilâve |' tacaktır.
25 Aralık 1908 £ Tarihin hiç bir devrinde hiç bir kimse (Apres moi
Sir E. Grey’den Sir F. Cartwright’a : & le deluge) lafım Abdulhamid kadar sadakâtle tatbik et-
i]■
........ AvusturyalIların şüphesi yanlıştır, Majestenin »■' medi.
hükümeti onlara karşı daima iyi hisler beslemiştir. Tür- Cilt 262, Yıl: 1909, Sahife: 759
kiyenin Avusturya ile bu kadar kolay müzakereye yanaş­ Eski bir diplomat :
masında bizim büyük rolümüz 'olmuştur. Ve gene biziım îngilızler Türk düşmanı hristiyanlara iyi dav-
tesirimizle Türkiyede mutedil hisler yaratılmıştır...... ranır, Türk köpeğini dövmek için her kırbaç mubahtır
| derdi. Londradaki Türkler için olmıyacak yalanlar uy-
J dururdu. Ön Asyada zengin madenler, îzmirde altın gü-
i müş var. Kürtler Diyarbakır ve Musulda huzursuz­
la 1ar......
J: Yıl: 19İÎ, Cilt: 267, Sahife: 50
| GENÇ TÜRKİYE ve üçlü anlaşma :
| ...... Anadoluda Ermeni bölgelerinde güçlükler ya-
f* yılabilir, bu bir iç harbe dönebilir, bu iç harp genç Türk-
, i leri alaşağı edebilir.
78
Yıl: 1911, Cilt: 271, Sahife: 241,
H. N. Brailsfrod :
...... (Arnavutlukta milliyet hislerinin nasıl yaratıl­
dığını anlattıktan sonra):
Türkler anayasa kurarak Avrupamn müdahalesin­
den ebediyen kurtulacaklarını sandılar. Türk olmayanla­
rın kurtarılması bizim vazifemizdir. Misal olarak: Arna­
vutluğu verebilirim. Yakında harbe girip hürriyetlerini
alacaklardır.
Netice olarak şunu söyliyebiliriz ki: Türk imparator­
luğu bitmiştir. Zaten onun kaderini AbdülHamid çizmiş­
tir.
Yıl: 1911,, Cilt: 269, Sahife: 177,
Lord Salisbury.
...... TÜRK İHTİRASI VE INGİLİZ MENFAAT-,
LERİ :
....... Genç Türkler, hürriyet eşitlik diye bağırmaya
başlayınca, herkes Türklerden özür dileyip dost oldular.
Halbuki: Bunlar Hristiyan mekteplerine baskı yapıyor­
lar. Tren yollarına jandarmalar koymuşlar, paralarımı
hep silâha yatırıyorlar. Aynı maskara Osmanlılık de­
vam ediyor. Fanatik cahil insanlar. Barbar millet. Kapi-
tilasyonlarm da kalkmasını istiyorlar.
Türkler daima Türk kalacaklar, hiç bir zaman Av-
rupalılaşamıyacaklar bir tek hususiyetleri iyi asker ol­
malarıdır.
Türk bütçesinin kötü durumunu maliye vekili Cavit
bey açıkladı o da Türk değil Yahudi.
İrana da kötü gözle bakıyorlar. İngiltere ve Fransa
bunu derhal protesto etti. İranlılara İngiliz ve Rusların
kötülüğünü söylüyorlar, İranlılar da buna inanıyor. Al­
lahtan Hint müslümanları Genç Türkleri sevmiyorlar.
Iranda Parlemento hareketleri olursa Ruslardan çok bi-'
79*
zim için kötü olur. Bağdat demiryolu tamamlanınca duf
rum daha da kötü olabilir.
Parlâmentoları var diye Türklere zaaf göstermeye­
lim. Ne tip insan olduklarını daima hatırlıyalım.
Sir Mark Sykse :
18'Mart 1914 de avam kamarasında yaptığı konuş­
mada: (Türk hükümetleri her zaman çürümüş olmakla,
itham edilmiştir. Ben, Avrupalı devletlerin bu çürümeğe
Türkleri zorla ittiklerini söylüyorum, Öyle sanıyorum ki
Avrupalı maliyecilerin Türkiyede yaptıklarını sinsi bir
vahşet olarak isimlendirmek hatalı olmaz. Eski ve yeni
hiç bir Türk idâresi bu Ölçüde kötü olmamıştır.) dedi.
M. F. Abbott :
Avrupa diplomasisinin Türkıyedeki tarihçesi bahşiş
çamuruyla ifade edilir. Hiç bir Avrupalı temsilci yoktur
ki, geçmişinde bu hasta yolu denemiş olmasın.
Mr. E. Alexsander Powell:
Mücadelenin hikâyesi, hile, yalan ve tâmahtan iba­
rettir. AvrupalIlar Allahın kendilerine verdiği hak teori­
sine dayanarak sinsi diplomasilerini siyah, sarı ve esmer •
insanlara zorla uyguladılar,
A, Vambrey:
Anayasalı Türkiyenin istikbali :
Biz sadece kendimizi Tanrının yegâne kulları kabul
edip başkalarının da hür olabileceğini kabul etmeyiz. Ja­
ponya’nın inanılmaz kalkınması, Çin’in kendine düzen
vermesi ve Türk anayasası. Ben, Hüseyin Danî Paşanın
evinde oturdum ve ilk özgürlük hareketlerini gördüm. Bu
hareket Mısır, Rusya, Hindistan ve Japonyada tesirini
'80 <2*

gösterecektir. Şayet Türkler Asyadaki ırkları bir arada


tutabilirlerse iyi günler başlıyabilir.
The living Age (1908 Boston :

Türk ihtilâlinin sırrı :

Avrupalı diplomatlar Türk ihtilâli hakkında konuş­


maktadırlar. Bu sahiden inamlmıyacak kadar muvaffak
bir ihtilâl kansız ve. uzun zamanda hazırlanmış, Türkler
Mekadonya’da uygulanmakta olan İngiliz plânından çok
aşağılık duygusuna kapıldılar. Bu uygulamayla Mekâ-
donya’nın büyük kısmının kontrolü diğer devletlerin eli­
ne geçiyordu. Sir E. Grey’in çete hareketlerini bastırmak
için yaptığı teklifler ki bunlar ecnebi mütehassıs ve me­
mur kullanmaktır, böylece bunlar suya düşecektir.
Selanik Genç Türklerin propoganda merkezi oldu.
Bu teşkilâtta herkes bedava çalışıyor. Yeni fikirler sürat­
le yayılıyor, Türkler tekrar Avrupada birinci plânda rol
oynamak istiyorlar.
Ingilterenin şimdiye kadar olan düşmanca hareketle­
ri sultana karşıydı, şimdi Türklerle iyi münasebetler kur­
malıyız. Aksi halde Türkler ordularını Mısıra gönderirler
ve sonucu şimdiden; göremiyeeeğimiz karışıklıklar mey­
dana gelebilir. Biz Amerikalılar îngilizlerin eski politika­
sını tasvip etdiğimizi, fakat şimdi Türkleri tuttuğumuzu
söyliyelim. Türkleri tutan devletler şimdi bize: Türkler
iyi insanlardır, siz hatalısınız diyeceklerdir. Biz de Türk­
ler için eskiden beri öyle düşünürdük, bilhassa köylüle­
ri iyi kalitelere sahiptir, eskiden Türkleri tutanlar kötü
bir sultanlığı tutarlardı, diyelim. Biz ve İngilizler Türk
halkını tuttuğumuzu söyliyerek, iyi durumlar elde ede­
biliriz.
Cilt 260 sene 1909 sahife 329 :

Noel Buxton :

Herkes neşeyle hürriyeti kutluyor. Okul çocukları


; sesleri kısılana kadar hürriyet diye bağırıyor, papazlar
l ve imamlar sokaklarda kucaklaşıyor. Vakur Türkün so-
; kaklarda nutuk söylemesi insana garip geliyor, yeni bir
: mucize doğuyor. En Önemli olan da Genç Türklerin hasta
l adamı kurtarmış olmasıdır. Şimdi gözlerimizin önünde
i olan bu değişikliği beş ay önce kim tahayül edebilirdi,
i Şimdi iki soru var:
I 1) Genç Türkler hakikaten reformcu mu?
i. . -
\ 2) Bunu yapabilecek kudretleri var mı?
jjy Birleşme ve kalkınma komitesinde (İtihat ve Te-
I rakkî) askerler, denizciler, gazeteciler ve toprak sahipleri
jj var. Hepsi memleketlerini moral ve ekonomik çöküntüden
| kurtarmak ve politik bakımdan Özgür yapmak istiyor-
1ar. Şahsen tanıdığım Türkler bile beni şaşırtıyor. Şim-
| ‘di prensip sahibi, samimî ve iyi niyetli vatanperver ol-
dular. Hamide devriyle kıyaslanınca, çürümüşlük, insan-
liların özel hayatına karışma, şantaj, zulüm, sürgün ve
; rüşvetin bir gecede sona erdiği görülüyor. Şehülislâm şa­
li/ hane bir cesaretle Genç Türklerı tutuyor. Bu ihtilâl Öyle
i inanılmaz bir karekter taşıyor ki, Anayasa istiyen Rus’-
| lan bile kıskandırabilir. Enver bey ve diğer komite aza-
lla r ı inanılması güç bir tevazu içindeler, alkıştan bile ka-
Ilgıyorlar. Türklerin şimdi ençok mücadele etmesi gereken
I şey, cehalet ve vatanlarım AvrupalI hırsızlardan koru­
nmaktır. îngilizlerin eski düşmanlığı sultanın şahsmaydı,
I şimdi bu güzel bir propoganda vesilesi olarak kullanıla-
| bilir. Bir Türk subayı bana îngilizlerin Türkler i haritadan
Jp .silmek istediklerini biliyoruz, fakat şimdi yeni rejmi tut­

Levent Şahverdi Arşivi


tuğunuza inanıyoruz, dedi. Mekteplerde resmî dil'in Türk- f
çe olması isteniyor, parlâmento kurulursa, prensin parti:- î
si aşırı solcu görülebilir. Genç Türkler Makedonya işini
büyük devletlere bırakırlarsa muvaffak olabilirler. Şim- ; |
di Ermenilere tesir ederek Türklere bir şans tanımalıyız.
Belki İslâm ve Hristiyanlar birlikle muvaffak olabilir- |
ler. Amerikan kolejinde Türklerle Hristiyanlar birlikte !
dua etmiyorlar mı? İ
83

KISIM MI BALKAN HARPLERİNDEN 1914’E


KADAR OLAN DEVRE :

Sahile No 2 Vesika No 3
15 Nisan 1909
Sır F. Cartıvright’tan Sir C. Hardinge’e :
...... Viyanada İstanbul olayları alarm yarattı. Tür-
kiyede ciddî tehlikeler başlarsa bu Balkanlara yayılabilir.
Bu durum Avusturya - Macaristan imparatorluğunda
da büyük huzursuzluk yaratacaktır. Almanlar Ingılizle-
rin Balkanlarda faaliyet gösterdiklerini yayarak burada
huzursuzluk yaratıyorlar......

Sahife No 4 Vesika No 5
16 Nisan 1909
Sir A. Nicholsen’den Sîr E. Grey’e :
....... Rus elçisi Bulgarlara sabır tavsiye diyor, zira
Türkiye bütün baskılara rağmen durumu kabul etmezse
kuvvetler müdahale edemez, diyor......

Sahife No 8 Vesika No 11
Sir F. Cartvvright’ten Sir EJ. Grey’e :
...... Yunan delegesi Mr. Monos bana şunları söyle­
di: Genç Türk partisi bir avuç enerjik ve kararlı adam­
dan meydana gelmi§ ve tesadüfen kudreti ele geçirmiş­
tir. Müslüman toplulukları onları istemezler. Yavaş ya­
vaş eski rejim gibi çökmeğe mahkûmdurlar. Hakiki
Türkler müteasıp ve kırtasiyeci yaratılışta insanlardjr,
.şimdi-küçük Balkan devletleri birleşip İstanbul’daki ge­
lişmeleri takip etmelidirler. Yunan ordusu ancak sene
sonunda hazır olabilir. Yunanlıların Selâniği işgali Avus-
turyaya, ziyan vermez ve onların ticarî işlerine mani ol­
maz, Arnavutlar Genç Türkleri sevmemektedirler ve Ar­
navutlarla Yunanlılar arasında büyük bir yakınlık var­
dır. Genç Türkler Giritin Yunanistana ilhakına mani ol­
maktadırlar fakat Kayzer de Yunanistana sempati gös­
termektedir

Sahife No 18 Vesika No 18
7 Temmuz 1909
Mr. Findlay’den Sır E. Grey’e :
...... Balkanlardaki politik durum göyledir:
1 — Türkiyedeki rejimin sabit olacağı şüphelidir.
Bulgarlar Türklerle dostluk istemektedirler ve her iki
millet için de en büyük düşman Yunanistandır.
2 —- AvusturyalIlar, Balkanlarda tehlikeli işler ya-
pıyor.
3 —■Balkanlardan AvusturyalIların alacağı yerle­
rin Bulgaristana hiç bir faydası yoktur. Bulgarlar Türki­
yedeki rejimin çömesinden istifade etmeği düşünüyor­
lar " ,

Sahife No 37 Vesika No 32
6 Ağustos 1909
Sar E. ,Grey’ilen Not :
...... Alman imparatoru Yunanistana sempatisini
belirterek Giritin Yunanistana verilmesi icap ettiğini bil­
dirdi. Ve Giritin Suda körfezine Alman donanmasını yol­
lamaya karar verdi......
Saîıife No 38 Vesika No 33
6 Ağustos 1909
Sir E. Grey’den Not:
....... Türkiyedeki rejimin görünüşü hiç emin değil,
şayet yeni rejim de çökerse Balkanlar büsbütün karışa­
cak, şu sırada Ruslarla Bulgarlar arasında yapılacak bir
anlaşma Türkiyenin çökmesi sırasında çok işe yarıyabi-
lirse de şüphe uyandırır. Benim anladığıma göre Ruslar
samimî bir şekilde kuvvetli bir Türkiye istiyorlar. Zayıf
bir Türkiye Balkanlarda AvusturyalIların ilerlemesine se­
bep olacak, diğer taraftan Ruslar Türklerin İrandaki
durumundan da şüpheleniyorlar. Türkler Iranın en önem­
li kalesini işgal etmiş dürümdalar. Ruslar çekilmeden
kendi askerlerini de çekmiyorlar......

Sahife No 53 Vesika No 46
21 Ağustos 1909
Sır G. I ,owtherV<en Sir E. Grey’e :
...... Rus Çarı boğazların ya bütün devletlere veya
yalnız Karadeniz devletlerine açılmasını istedi. Türkler
bunu tamamen reddettiler, mamafi Türk gazetelerinden
biri bunun olabileceğine ait yazılar yazıyor......

Sahife No 55 Vesika No 49
■4 Eylül 1909 -
Sir F. Cartwright?tan Sır E. Grey’e :
...... Çar’m îstanbulu ziyaret edeceği haberi Rus
hâriciyesi tarafından hayretle karşılandı. Mamafi Çarın
İstanbul'u ziyaret etmeden boğazlardan geçmesinin Genç
Türk çevrelerinde acı bir tesir bırakacağına da inanıyor­
lar..... .
86
Sahife.No67 Vasıka No 60 <;
28 Eylül 1909 ! s.

Mr, Fîndîa-y’defi Sır E. Grey’e — Gizli —■


...... Bulgar orduları kumandanı General Dimitrieff [;
ile enteresan bir konuşma yaptım. §
1 — Ingilizleriıı Bulgarlara vereceği borcu arttır- i
mak; . |
2 — Bulgarların îngiltereden satın aldığı harp mal- i
zemesinin Majestenin hükümetinin yardımıyla boğazlar- I
dan geçirilmesi. - l;
İlâve: Türkler boğazlardan Bulgar harp malzemesi-' I
hin geçmesine müsaade etmiyor. Türkler Bulgarların is- [i
t ediği kadar malzeme almasına mâni olamaz. Bulgar- t
lan bizden malzeme almağa teşvik etmeliyiz. Askerî Ate- !;
şe H. D. Napier. i

Sahife No 75 Vesika No 65 Y
4 Ekim 1909

Mr. Flndlay’m notu: ,r


...... Boğazlardan tüccar gemilerinin geçmesi hak- f;
kında: 1823 te Sultan boğazlardan tüccar gemilerinin t
geçmesine mâni olunca, Majestenin hükümeti Türkleri ?.
tehdid ederek durumu düzeltmişti. 1881 de ise Türk hü- î;v
kûmeti bir Alman gemisini durdurup cephane aramıştı. |
Kapitülasyonlar Türk hükümetinin gemilerde dinamit ’
aramasına mâni olamaz. Nitekim Nobel patlayıcı madde- I
ler şirketi 1893 te ve 1903 te boğazlar yoluyla Bulgaris-, '(■
tana patlayıcı maddeler göndermişti. Türkler bunu da bı- |
rakmadılar, onun için şimdilik bu mevzu zor olacak....... |
Sahife No 56 Vesika No 51
6 Eylül 1909
Sir G. liovyther’den Sir E. Grey’e :
...... Türk hâriciyesi bana, Mr. Crawford’un elinde
reformları yapacak bütün kuvvetin bulunduğunu söyle­
mdi. (Gümrüklerin başına getirdiğimiz adam E.U.) ......

Sahife No 97 Vesika No 88
5 Ocak 1910
Sir B. YVhitehead’den Sir E. Grey’e :
...... Türk Maliye Vekili Cavit_JBey Belgrad’ı ziya­
retinde Yugoslavya ile Bulgaristanın arasındaki müna­
sebeti sordu. Kendisine yapılan anlaşmanın Türklere
karşı olmadığı söylendi. Sırp hükümeti Avrupa Türkiye­
lindeki durumun eskiden bile kötü olduğunu gizli olarak
söyledi. Yugoslav ve Bulgar hükümetlerinin hiç tatmin
-olmadığını ve oradaki Hristiyan halk için birşeyler yap­
mak lâzım geldiğini bildirdi.......

Sahife No 102 Vesika No 93


14 Ocak 1910
Sir G. Lowther’den Sir E, Grey’e :
....... Bulgarlar Türklerle iyi münasebet kurmak is­
tiyorlar ve Türk ordusunun vaziyetinden istifade edip
onlara hücum etmek istemiyorlar........

Sahife No 103 Vesika No 94


15 Ocak 1910
Sir F. CartwrightJtari Sir E. Grey’e :
........Türk rejiminin sallantıda olması Viyanada dik­
katle takip ediliyor. Türk politikacılarını mühim krizler
beklemekte, Türk - îran hududunda, Mezapotamyada ve
Makadonyada çeşitli karışıklıklar mevcut, -îstanbulda bil­
işi halledecek kuvvetli bir el yok. Genç Türk komitesi
ordu arasındaki durumunu kaybediyor. Ve prestijini:
kurtarmak için Giritin Yunanistana gitmesini önlemeğe
Çalışıyorlar. Bulgarlarla araları gittikçe bozuluyor ve îs-
tanbulda işler iyiye gitmiyor......

Sahife No 107 Vesika No 9£


19 Ocak 1910 ;
Sir A. Nicholsen’deıı Sir E. Grey’e :
...... Avrupanın düzelmesi için Rusyayla Avustûryav
- Macaristan Osmanlı imparatorluğunun çökmesi gerek­
tiğine karar verdiler......

Sahife No 117 Vesika No 105


6 Şubat 1910
Sir F. Cartwright*dan Sir E. Grey’e :
------ Sırp hariciye vekiliyle görüştüm. Türk rejimi­
nin mutlaka çökeceğini söyledi. Zira Türkiyeyi kurtara­
bilecek olan kaliteli elemandan mahrumlar. İdarî meka­
nizma diye birşeyleri yok. Türk toprağını milliyetçi bir
rejim altında birarada tutmak bir hayaldir. Zira Türk­
lerce Türk teriminin bir mânâsı yoktur, Müslümanlık
esastır-----

Sahife No 132 Vesika No 123


m Şubat 1910
Sür A. Nicholsen’den Sir E. Grey’e :
...... Bulgarlar Türklerle iyi münasebetler istiyorlar.
Yunanlılar ve Girit problem yaratabilir. Bizim gayemiz
Mekadonyadakî Hristiyaniarı korumaktır. Türkiyenih iç
durumu çok karışıktır. Kuvvetler Türkiye ile Yunanista­
nın çatışmasına mutlaka mani olmalıdır......
m
SaMfe No 134 Vesika No 126 :
2 Mart 1910 '-
Sir A. Mchoîsoıı’dan Sır E. Grey’e :
...... Bulgarlar Türklere güvenemiyor, Türkler A v-
rupada Bulgar ırkını «zmek iztiyor, diyorlar.

Sahife No 135 Vesika tfo 137


2 Mart 1910
Sir. E. (i rey’den, Sir F. Cartvvright’a :
...... Avusturya iîe Rusya Orta Doğu problemini
tetkik ediyorlar. Ben de onlara bütün devletlerin bu mev-
zuyla ilgilendiklerini bildirdim,.....

Salıife No 174 Vesika Ño 155


1 Haziran 1910
Mr. Findlay’den Sir E. Grey’e ;
...... Türk Elçisi Asım Bey ile görüştüm. Bulgaris-
tamn durumundan şüpheleniyor. Hakikatte de Bulgarlar
Türkiyenin her zor zamanından istifade edip sertleşiyor­
lar. Bulgarların gözünde Türk ordusunun kıymeti disip­
linine bağlı olarak düşüyor veya artıyor. Bir şeyler ola­
bilir.......

Sahîfe No 177 7 Vesika No 157


8 Haziran 1910
f, ’ Mr. Fmdîay’cleıı Sir E. Grey’e :
...... Sırp vekili bana: Bulgarlarla görüştüğünü ve'
Bulgarların Türklere saldıracaklarını öğrendiğini, fakat
bu emellerini tasvip etmediklerini söyledi. Ancak bu du­
rumda tarafsız kalamıyacaklarını ya Türklerle birleşip
Bulgarlara karşı savaşacaklarını veya Avusturyayla bir-
leşip Türklere karşı savaşacaklarını söyledi......
Sahife No 179 Vesika No 159
21 Temmuz 1910
Mr. Findlay’den Sir E. Grey’e :
___ Şayet 1909 senesi baharında İstanbul’da hâdise­
ler patlak verip Türk ordusu ikiye ayrıldığı vakit Bulgar-
lar Türkiyeye hücum etselerdi İstanbul’a kadar gitmeme­
leri için hiç bir sebep yoktu. Bugün ise Türkler Edirne-'
yi muhkem mevki haline getirdiler. Burası ikinci bir Plev-
:ne olabilir, Bulgarların çok büyük bir şansa sahip olaca­
ğım sanmıyorum.......

Sahile No 180 Vesika No 161


30 Temmuz 1910
; Sir G. Lowther*deıı, Sir E. Grey’e :
...... Türkıyede anayasa hareketinden beri iki sene
: geçti. İngiltere ve Fransa anayasa rejimini en iyi karşı­
lamış gibi göründüler. Zira biz Ingiltere anayasa hükü­
metlerinin öncüsü olarak ve Hamid rejimine çok fazla
muhalefet ettiğimizden, Fransızlar ise Genç Türk 'hare­
ketinin hazırlandığı memleket olduğundan... Bir memle­
ketin politikasını onun menfaatlerinden çok şahsî İlişle­
riyle idâre etmeği düşünenler îngiltereye çok Önemli bir
: mevki verdiler. îngilterenin bir zamanlar Türk imparator­
luğunun yardımına geldiğini hatırlıyanlar İngiltere lehine
gösteriler yaptılar. Fakat Girit meselesinde Türkiye’nin
aleyhine olan durumu îngilterenin hazırladığını görüyor­
lar. Genç Türklerdeki aşırı milliyetçilik yüzünden İn-
gilterenin Mezapotamya ve İran körfezindeki durumu on­
ları rahatsız ediyor. Başvezirin bana söylediği gibi: (Rus-
yadan gelecek herhangi bir protostoya çok az katılın'bı­
rakın bunlar Rusyadan gelsin, zira- Türkler için her Rus
bir düşmandır. Ve biz hiç bir zaman Ruslarla dost ola-
.:mayız.) Diğer taraftan pan islamizm ve Osmanlılık her-
nekadar bu memleketteki insanları birleştiriyorsa da he­
nüz İngiltere her yerde iyi karşılanmıyor. Bütün netice
şudur ki: Genç Türkler îngilizlerin İran ve Giritte takın­
dığı tavrı İmparatorluk için bir tehdit sayıyorlar.
Fransızlara gelince burada mekteplere, tütün reji­
sine ve Osmanlı bankasına çok para akıttılar. .İmparator­
luğun her tarafından Fransız propagandası yapıyorlar.
Aslında Fransız maliyecileri Türkiyenin hayat kanını em­
mektedirler. Son iki senedir Rusyanm buradaki durumu
çok değişmedi. Sade aralarındaki büyük düşmanlık ha­
fifledi, bir birlerine iyi dilekler temenni ediyorlar. Geçen
sene Ruslar kapitülasyonların kalkmasını istedilerse de
bu çabuk söndü. Diğer taraftan Türk subaylarının çoğu
Almanyada okumaktadır ve kuvvetli bir Türkiye iste­
mektedirler. Bu bakımdan Almanların durumu Türkiye­
'de çok yüksektir......

Sahife No 185 Vesika No 163


2 Ağustos 1910
Mr. Findlay’deıı Sir E. Grey’e — Gizli —
...... Burada hoş olmıyan söylentiler dolaşıyor. Meş­
hur Mekadonyalı çete reisleri Bulgarlar tarafından ser­
best bırakılmış, Türk mıntıkalarında faaliyete geçmiş.
Bulgar hâriciyesi ise Türk hükümetini itham ediyor, Türk
hükümeti çetelere karşı hiç bir şey yapmıyor. Os­
manlIların kötü idâresi yüzünden Bulgarlar sıkıntı çe­
kiyor diyorlar, Bulgar hükümeti Türklerin ümitsiz oldu­
ğunu ve kuvvetlerin de müdahale etmiyeceğini söyledi.
Asım Bey Türk bakanlarından Bulgarların şikâyet etti­
ği vahşeti durdurmalarını istedi. Aslında Bulgarların
şikâyete hiç hakları yok. Bütün vahşeti yapan kendileri
Türk hükümetinin ve Bulgaristandaki Türklerin hiç suçu
yok. Şimdi Türkler bu suçlamalarla Avrupadaki bütün
prestejini kaybedecek.......
92
Sahife No 189 Vesika No 1M:
3 Ağustos 1910
Mr. Barclay’den Sir E. Grey’e :
...... Kösava vilâyetinde Sırp halkına kötü muamele
edildiği haberi basını hâlâ işgal ediyor. Türkler Mekadon-
ya halkının silâhlarını alıyorlar. Ve bu ara da Arnavut-
lara dokunmuyorlar, herhalde bir harbe gidilecek....^

Sahife No 190 . Vesika No 165


5 Ağustos 1910
Sir F. Cartwright’teu Sir E. Grey’e :
----- Avusturya Büyük Elçisi altı devletin Türklere
baskı yaparak Yunan mallarına yapılan boykotu durdur­
malarının teminini istedi. Girit hakkında bizim kararla­
rımızın kabul edildiğini bildirdi......

Sahife No 194 Vesika No 171


9 Ağustos 1910
Sir A. Nichoîsen’den Sir Ü. Grey’e :
........... Rus hâriciyesiyle yakın ve Uzak Doğu mese­
lelerini görüştük. Ruslar Türkiyenin bugünkü halini mu­
hafaza etmesini istiyor, Bulgaristandan şüpheleniyorlar
ve Önümüzdeki 3-4 sene için harp etmeği düşünmüyorlar..
Şayet Türkiye çökerse o zaman îstanbulu istiyorlar. Ak­
si halde Türkiyenin rejiminin devam edeceğinden emin­
ler. Yunanistan, Girit ve Mekadonya durumunu rahatsız
edici buluyorlar......'

Sahife No 195 Vesika No 172


12 Ağustos 1910
Sir F. Cartwrsght’tan Sir E. Grey’e : "
..........Sırp hariciye vekiliyle görüştüm. Şayet Türk
93
rejimi gelişirse Balkanlar kuvvetli bir Türkiye idaresin­
de kalabilir. Fakat hükümet çürüklük ve malî işlerde
-çıkmaz var. Sırp ve Yunan orduları Bulgar ordulariyle
de birleşirse Türkleri yener. Türk ordusunda ise subaylar
arasında zıtlıklar var. Üstelik Almanlara da çok fazla
güveniyorlar.......

'.Sahife No: 200 , Vesika No: 176


18 Ağustos 1910
Mr. Fmölay’den Sir E. Grey’e : ...
........ 1 -— Türlder Bulgarlarla anlaşmaya çalıştılar
bu bosa gitti.
2 — Makedonyanm silâhsızlandınlmasmda Sırplar
'Türkleri vahşetle itham ediyorlar.
3 Bulgarlar Türklerin kendi gelişmelerine engel
■olduklarını söylüyorlar.
4 — Müslüman muhacirler bile şilâhsızlandırlıyor.
Bulgarlar silâhları alman müslümanlardan kolayca kur­
tulacaklarından eminler.
5 — Asım Bey mutedil hareket etmeğe çalışıyor,
Makedonya suali tek bir yoldan çözülebilir o da harptir....

Safcife No: 201 .< Vesika No: 177


30 Ağustos 1910
Mr. O’BeErııe-den Sir E. Grey’e:
...... Türkler Almanyadan iki harp gemisi aldılar,
ayrıca İngiltereye de iki gemi ısmarladılar. Rusya bun­
dan telâşa düştü donanma üstünlüğünün Türklere geç­
mesini istemiyor. Tanin gazetesi Karadenizin tarafsız ol­
masını istiyor. Karadeniz bir Türk - Rus gölü haline gel­
sin ve hiç harp gemisi ihtiva etmesin, görüşü yayılıyor.
İlâve: Türk' donanması şimdilik Rus donanmasına
94
eşit olamaz. Gemileri kullanacak subay ve askeri bile
yok.........

Sahife No: 206 Vesika No: 178


4 Eylül İ 910
Mr. O’Beirııe’den Sir E. Grey’e :
...... Türklerin harp gemisi almaları Rusları telâş­
landırdı. Şimdiye kadar Karadenizde elde ettikleri üstün- "
lüğü kaybetmekten korkuyorlar. İngilterenin Türk do­
nanmasına yardım etmesi burada iyi karşılanmıyacak-
tır..........
Sahife No: 208 Vesika No: 180
6 Eylül 1910
Mr. O’ISeirne’den Sir E. Grey'e :
...... Rosia gemisi Türk donanmasına katıldı. Rus-
lar derhal Karadeniz filosunu silâhlandırdılar. Biz iste­
sek te istemesek te Türkler bir donanmaya sahip olmak
için karar verdiler. İngiltere Türk ordusu gibi Türk do­
nanmasının da Almanlaşmasına müsaade etmemelidir. ...
Sahife No: 207 Vesika No: 181
6 Eylül 1910
Sir G. Lowlher’deıı Sir E. Grey’e :
...... Manastır ve Selânikte Birleşme ve ilerleme Ko­
mitesi gizli iki toplantı yaptı. Bu toplantılarda Talât ve
Cevdet Beylerin iktidarda kalması için her şeyi yapmağa
karar verdiler. Ordu komitenin yanında olduğu müddet­
çe bir Anayasa değişikliğiyle Talât ve Cevdet Beylerin
ortadan kaldırılmasına imkân yoktur. Komitede 80 - 90
mason, Halk İşleri Vekili ve yeni Şahül İslâm var. Son
zamanlardaki söylentilere göre komite azalan valilik, mu­
tasarrıflık v.b. gibi yerlere yüksek ücretlerle tayin edi­
liyorlar. Komitenin Osmanlılaştırmak iddiası aslında.
Türkleştirmektir..........
95
İlâve: Mr. Geary’den Sir O. Lovvtlıer’e :
....... Selânikte Birleşme ve İlerleme Komitesi gizli
bir toplantı yaptı. Talât bu toplantıda: Avrupadaki pres­
tijimizi korumak için birleştik bir cephe olarak^ hareket
etmeliyiz, dedi; Kabine tamamen bizim kontrolümüzde-
dir. Ordu tamamiyle bizim arkamızdadır. Biz memleketi­
mizdeki islâmlara ve gayrı müslimlere eşit haklar veri­
yoruz. fakat gayrı müslimler sadık birer Osmanlı olamı-/
yorlar, Yunanlılardan korkmuyoruz, Girid meselesi ya­
kında bizim kanunî haklarımızı yerine getirecek şekilde
çözülecektir. Sırbistan ekonomik bakımdan bize bağlı ol­
duğu için bir şey yapamaz v.b. dedi. (Bu ilâve Ingiliz;
casuslarının çalışmasına örnektir.) ......

Sahife No: 211 * Vesika No: 183


14 Eylül 1910
Sir E. Grey’den Sir F. Cartvvright’a :
...... Giridi tekrar işgal ederek Türklere karşı olan
mükellefiyetlerimizi yerine getirmeliyiz. Fakat Türkler-
Giridin dışında bir şey yaparlarsa meselâ Yunanistana
hücum ederlerse biz yerimizde bekleriz, şayet altı dev­
let müdahale ederse biz de müdahale ederiz. Girid yüzün­
den mes’uliyet almak istemiyoruz. ;.....

Sahife No: 212 Vesika No: 184’


20 Eylül 1910
Sir E. Grey’den Sir G. X.owt1ıer,e :
...... Türk donanmasının gelişmesi karşısında Rus­
ya’da meydana gelen rahatsızlığı yazıyorsunuz. Türkler
donanmalarını geliştirmeğe karar verdiler Türk donan­
masına da ordusuna olduğu gibi Alman tesirinin girmesi •
ııi istemiyoruz........ :
Sahife No; 216 Vesika No: 188

6 Ekim 1910

Sir G. Lowther,den Sir E. Grey’e :


...... Türkiye üçlü anlaşmaya katılıyor. Bu Türkiye­
nin lehine olmasına rağmen Almanya için deliliktir. Zi­
ra Türkiye’nin içte ve dışta çözmesi lâzım gelen pek çok
problem vardır. Türk yeni rejiminin yaptığı bütün hare­
ket ordusunu karışık bir durumdan düzgün bir hale ge­
tirmek oldu.......... . -

.Sahife No: 219 Vesika No: 191


12 Ekim 1910

Mv. FmdSay’deiî Sir E. Grey’e :


...... Türkler son zamanlarda Fransızlardan aldık­
ları borçlarla Rusya üstüne baskı yapıyorlar. Ruslar bil­
hassa Türklerin satın aldığı Alman harp gemilerinden
rahatsız oldular. Türkler Rusların kendilerinin tabiî düş­
manı olduklarını biliyor, aynı zamanda Almanların da
kendilerini diğer devletlere karşı bir koz olarak kullan­
dıklarının farkındalar. Fransızlarla kendilerine faydalı
olduğu için dost kalmak arzu ediyorlar. îngilterenin ken­
dilerine zarar vereceklerinin farkındalar. Fakat onlar da
îngiltereyi inciltebilecek mevkidedirler. Asım Bey Fran­
sız elçisiyle olan konuşmasında Rusyamn tarihî düş­
manları olmasına rağmen, îngilterenin de Mısır ve Kıb-'
rıstaki durumundan dolayı Türkiyenin tabiî düşmanı ol­
duğunu söylemiş. Başvezir Hakkı Paşa Türkiyenin du-,
rumunu çok karanlık görüyor. Ve Fransız malî yardımı
•olmazsa Türkiye batmıştır diyor.
Sahife No: 231 Vesika No: 200
7 Aralık 1910
Mr. Fmdîay’den Sir E. Grey’e :
...... Balkanlarda yapılan toplantıda sorulan sual­
leri derhal size gönderiyorum.
1 — Hakikat şudur ki: İstikbaldeki Türk politikası
Osmanlı İmparatorluğunda Türk ırkının hâkimiyeti ve
Pan-îslâmizmin gelişmesi üstüne dayanacaktır. Bu vazi­
yet karşısında Balkanlardaki Hristiyan devletleri men­
faatlerini nasıl koruyacaklardır?
2 — Hristiyan devletler tek başlarına Türkiyeye
karşı savaşacak kadar kuvvetli midirler?
3 — Balkan devletleri dışardan yardım alırlarsa
lıangi gruba doğru eğileceklerdir?
Bu sorulara şu cevaplar verilmiştir:
1 — Balkan devletleri Türkiyeye karşı birleşecek­
lerdir.
2 — Kendi aralarında birleşseler bile yalnız hareket
edemezler.
3 — Balkan devletleri üçlü itilâf devletleriyle birle­
şeceklerdir. ...........

.Sahife No: 237 Vesika No: 204


22 Aralık 1910
Sir F. Cartvvright’ten Sîr E. Grey’e :
...... Türkiye ile Bulgaristan arasında bir hâdise
çıkması mümkündür. Paris ve Londra hazırlıklı bulun­
malıdır. Ruslar ise bunun bir Avrupa harbine sebep ola­
cağından korkmaktadırlar. Ben, Rus elçisine Türkiye’de
rejim çökerse bunun anarşiye sebep olacağım ve muzaf­
fer Bulgar ordularının İstanbul'a kadar gidebileceğini
söyledim. İsvosky, Rusların buna hiç bir şekilde müsaa­
de etmiyeceklerini söyledi ve Bulgarlara çok kızdı..........
Sahile No: 243 Vesika No: 20Î
4 Ocak 1911
Sir F. Cartwright,ten Sir E. Grey’e :
...... Yeni Türk rejimi çok yakında aşırı milliyetçi
temayüller* gösterebilir ve Mısır, Girid, Bosna bölgelerin­
de Türk hakları iddia edilebilir..........

Sahife No: 253 Vesika No: 81$


19 Şubat 1911
Sir F. Cartvvright’ten Sir E. Grey’e (çök gizli) r
....... Kont Aehrenthal bana ve Fransız elçisine şun­
ları söyledi. Biz genç Türk rejimine bütün manevî deste­
ği verdik, fakat hatâları o kadar çok ki artık sonları ya­
kındır. İstanbul’da kuvvetli bir hükümet istiyoruz bütün
ümidimiz Mahmut Şevket’in üstünde toplanmıştır. Genç
Türkler ise Mahmut Şevketi ortadan kaldırmak istiyor­
lar. O ise bunu biliyor ve tedbirini aldı. Bize göre Avru­
pa sulhu küçük Balkan devletlerinden ziyade İstanbul'­
daki anarşi yüzünden tehlikededir. Ümid ederiz ki Ma­
jestenin hükümeti Balkanlarda Türkler hakkında yaptı­
ğı aktif propagandayı durduracak ve işleri büsbütün ka­
rıştırmayacaktır.
Bağdad demiryoluna gelince: Tamamen iktisadı
olan bir meseleyi neden bu derecede politik bir mevzu,
haline getirdiğinizi anlıyamıyoruz.
İlâve: J.D.G.
1 — Türkiye hakkında tamamen karanlıktayız,
Mahmut Şevket’in hakikî karakteri hakkında hiç bir şey
bilmiyoruz. Mahmut Şevketin diktatör olması mı yoksa
komitenin kuvvet kazanması mı daha iyi bilemiyoruz.
2 — Yazan: L.M. Şimdiki vaziyette İngiliz menfaat­
leri çok kötü vaziyette. Askerî bir dikta belki daha da
kötü olabilir. Cartwright’m ajanlarına göre: Türk împa-
99
i ratorluğu dağılmak üzeredir. Durumu bu açıdan tetkik et­
li meliyiz. Mısır, îran körfezi ve Girid üstünde dikkatle dü-
t şünmeliyiz.........

^ Sahife No: 255 Vesika No: 216


21 Şubat 1911
[ Sir O. LoYYİherVlen Sir E. Grey’e :
l. îstanbuldaki krizler devam etmekte, Mahmut
t Şevket kabinedeki aşırı insanları temizlemeğe çalışmak-
| tadır. Tanin gazetesi yazarlarından Hüseyin Cahit ve îs-
l mail Hakkı gibi yazarlar yeni kabinedeki maliye ve da-
1: hiliye vekillerinden takdir ile bahsetmektedirler..........
Sahii'e N o: 59 Kısım: 74

Trablusgarp Harbi

X _ ültimatomdan önce Şubat 1910 Eylül 1911


7 — Türkiye ile İtalya arasındaki münasebetler son
zamanlarda samimî değildi. Türkler ne İtalyanlara, ne
de onların devletlerine hürmet göstermiyorlardı. İtalya’-,
mn büyük devletler seviyesine yükselmesi son birkaç se­
ne içinde oldu. Küçük devletlerin hassasiyetiyle Türkle-
rin bu durumuna kızıyordu. Trablusgarp harkkmda bir
niyetleri olup olmadığı da belli değildi. Buradaki İtal­
yan sayısı kimsenin dikkatini çekmemişti. Türklerin ise
deniz kuvvetleri bir tecavüzü önliyecek durumda değildi.
8 — Eski Sultan Abdülhamid devrinde imparator­
lukta açmak istedikleri posta ofisine mâni olunması İtal­
yanları kızdırdı. Zira bu başka bir büyük devletin talebi
olup reddedilseydi derhal donanmalarını yollarlar ve ar­
zularını zorla kabul ettirirlerdi.
9 — Türkiyedeki ihtilâl Türk İtalyan münasebetle­
rini kısa bir zaman için düzelttiyse de 1910 yılında Trab-
lusgarptaki İtalyan menfaatlerini îtalyanlar ’ korumağa
karar verdiler.
10 — Romada elçi olan Hakkı Paşa Türk - İtalyan
münasebetlerini geliştirecek hiç bir şey yapmadı. Abdül­
hamid devrinde bir donanma gösterisi kâfi geldiği halde
Genç Türkler yeni bir silâh keşfettiler: BOYKOT... Bu
da durumu çok tehlikeli bir hale getiriyordu. 2 Tem­
muzda Türk Prensi Yusuf İzzettin Romayı ziyaret etti.
101
11' — Büyük devletler Arnavutluk dolayısiyle Tür­
kiye üstüne baskı yaparken İtalya Trafolusun işgali için
en iyi zaman olduğunu düşündü.
12 — Roma bankası, Vatikan maliyecileri, hariciye
vekâleti ve bankanın para ile elde ettiği basın büyük bir
kampanyaya giriştiler. Bu hareketin sadece sosyalist
basın aleyhindeydi.
13 — İtalyanlar soldan gelen bu muhalefeti dikka-
te almadılar.
14 — Eylül ortalarında sosyalist ve radikal basın
hariç, bütün basın tek bir ses haline geçti. Balkanlarda
i; durumun karışması İtalya için iyi şartları hazırlıyordu.
15 — İtalyanlar Türklere karşı millî prestijlerini
v kurtarmak ve Akdenizde Fransız üstünlüğüne mâni ol«
; mak için büyük devletlere Trablusu işgal edeceklerini
t bildirdiler.
16 — İtalyanlar Türk hükümetine 28 Eylülde Trab-
lusgarb’ın ihmal edildiğini, düzensiz olduğunu ve İtalyan
menfaatlerinin ihmal edildiğini bildiren bir nota verdiler.
Türkler derhal müzakereye razı olduklarını bildirdilerse
de böyle bir müzakerenin hiç faydası yoktu.
17 — İtalyanlar aynı anda Atina, Belgrad, Sofya,
Budapeşte ve diğer Avrupa şehirlerindeki Türk konso­
losluklarına, İtalyan menfaat ve şerefni korumak üzere
Trablusgarb’m işgal edildiğini bildirdiler..............

Sahife No: 262 Vesika No: 219


15 Şubat 1910
Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :
...... Dışişleri bakanları toplantısında Osmanlı İm­
paratorluğunun Afrika toprakları söz konusu edildi. İtal-
* yanlar Osmanlılarm toprak bütünlüğüne hürmet ettik­
lerini bildirdiler. .......

Levent Şahverdi Arşivi


102
Sahife No: 263 VesikoNo: 220
31 Aralık 1910
Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :
...... Italyanlar Girid meselesinde Türkleri tutmu­
yor ve ayrıca İtalyanların Kızıl denizde Massowah’ı iş­
galini kabul etmeyişleri İtalyanları kızdırıyor, Türkîer
başka büyük bir devlete bize hareket ettiği gibi hareket
edemez diyorlar, en büyük korkuları boykottan. ......

Sahife No: 264 Vesiko No: 221


28 Teımmus 1911
Sir E, Grey’den Sir R. Rodd’a :
..... . Markis di Sandiuliano Trablusgarpta İtalyanla­
rın büyük güçlüklerle karşılaştığını söyledi. Türkler İtal­
yanların arazı satın almalarına müsaade etmiyorlarmış.
Halbuki Almanlara müsaade ediyorlar.........

Sahife No: 264 Vesika No: 222


31 Temmuz 1911
Sir R. Rodd’daıı Sir E. Grey’e :
....... İtalyanlar Türk hükümetinden Trablustaki va­
linin değiştirilmesini istediler. Diğer taraftan öteki kuv­
vetlerle de anlaşıp durumlarını garanti altına aldılar.
Türk hükümetinin şu ara zayıf olduğunu biliyorlar.........
Sahife No: 266 Vesika No: 223
30 Ağustos 1911
Sir E. Grey’den Sir G. Lovvther’e :
....... İtalyan hükümetiyle Türk hükümeti arasındaki
açıklığı anlatan yazınızı aldım. Size Mısır ve Sudan hak*
kındaki gizli yazıyı gönderiyorum. Türk hükümetinin
Trablusta îtalyanlara daha az haklar tanıdığını görüyo­
ruz. Ve İtalyanların durumunu anlıyoruz..........
103
Sahife No: 270 .. 1 Vesika No: 227
14 Eylül 1911

Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :


...... Italyan bakanlarını çok nikbin buldum. Bilhas­
sa Fransızların Marocco meselesi halledildikten sonra...
Trablus limanlarında İtalyan mallarına boykotun başla­
ması onları çok kızdırıyor. Sosyalist parti ise İtalyanla­
rın sömürge macerasına atılmasını istemiyor. Boykot de­
vam ederse İtalyanlar için korkunç olur, hem de Osman­
lI İmparatorluğundaki İtalyanların durumu fenalaşır, ve
son yıllarda fevkalâde bir pazar olan Türkiyeyi kaybede­
bilirler.
İtalyan donanması manevra yapmak üzere toplandı
ve yola çıktı..........

Sahife No: 272 Vesika No: 228


18 Eylül 1911

Sir G. Lovvilıer’den Sir E. Grey’e :


.... . Yeni gazete İtalyanlarla Başvezirin görüştüğü­
nü yazıyor. İtalyan gazeteleri ise Trablusa bir şey yapıl­
mayacağını, sadece boykotun kaldırılması gerektiğini ya­
zıyorlar.........

Sahife No: 274 Vesika No: 238


22 Eylül 1911

Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :


...... Gazeteler İtalyan halkını Trablustaki durum
hakkında aydınlatıyorlar. Ayrıca Kızıl Haç bültenleri de
devamlı yayınlanıyor. İtalyan donanmasını veriyorum,
(2ö parça gemi ismi E.U.) ......
104
Sahife No: 276 Vesika.No: 238
24 Eylül 1911
Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :
...... Trablustaki bütün Türk kuvveti 6 bin kişiden'.
ibarettir. Türkiyeye hiç bir haber vermek niyetinde de~ ,
ğiller. Din adamlarının ve subayların kendilerine karşı. o
ayaklanacağından korkuyorlar...

Sahife No: 277 Vesika Nu: 238' i


26 Eylül 1911
Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :
...... Üç torpido bot ve Napoliden kalkan 4 gemi da­
ha yola çıktı. Gazeteler ise donanmanın İtalyan sularında
olduğunu söylüyor.........

Sahife No: 278 Vesika No: 240


26 Eylül 1913
Mr. W. ChurchilFden Sir A. Nicholsen’e :
....... İtalyanların Trablus meselesi Türkleri Almanla­
rın kollarına büsbütün atacaktır. İtalya macerası çok de­
rine gidebilir, bizim tutumumuz ise bize hem kazanç hem
de zarar sağlıyabilir. Maamafih biz her şart altında ister i
ahlâkî olsun isterse ahlâksızlık olsun Italyayı Türkiyeye
tercih etmeliyiz. Öyle görülüyor ki muvazene bizim men­
faatimize doğru dönecektir.........

Sahife No: 280 Vesika No: 244


27 Eylül 1911
Sir E. Goschen’den Sîr E. Grey’e :
...... Türklere yapılan bütün baskıya rağmen, ticarî
meselelerde Italyaya yanaşmak istemiyorlar. Türklerin
büyük dostu olan Almanlar belki onları mutedil bir yola
105'

sevk edebilir. Türkiyede heyecan o kadar fazla ki belki


bir iç harbe gidebilirler. Bulgarlar henüz Türklerin bu.
durumundan istifade etmediler..........

Sahife No: 283 Vesika No: 249:


28 Eylül 1911

Sir P. Poget’ten Sir E. Grey’e :


...... îtalyayla Türkiye arasındaki durum Balkanlar­
da endişeyle takip ediliyor. Türkler Trablusta İtalyan ta­
leplerini kabule mecburdurlar. Bir silâhlı çatışmayı mut­
lak kaybedecekler ve bunu gören Balkan devletleri yer
kapacaklardır.........

Sahife No: 286 Vesika No: 253


30 Eylül 1911

Sir E, Grey’den Sir F. Bertie’ye :


...... Lütfen Fransız ve Rus hükümetlerine Türk İtal­
yan harbinde tarafsız kalacağımızı bildiriniz..........

Sahife No: 289 Vesika No: 257'


30 Eylül 1911

Sir R. Kodd’dan Sir E. Grey’e :


İtalyanların Trablustaki durumu çok garip, bü­
tün inkârlara rağmen Trablusta Türk idaresinin dehası
mutlaktır. Trablusta birçok İtalyan değirmeni var. Türk­
ler bütün diğer milletlere haklar verirken İtalyanlara hiç
hak vermediler ve bu da onların sabrım taşırdı. Güney A f­
rika harbinde İngiltereye anlayış gösteren tek devlet İtal­
ya idi şimdi de biz onlara anlayış göstermeliyiz.........
Sahife No: 294 Vesika No: 260
1 Ekim 1911
Mr. O’Beirne’den Sir E. Grey’e :
...... Rusya da Türk - İtalyan harbine karşı tarafsız­
lığını ilân etti. Türkler Trablus’un işgaline kargı Huşlar­
dan yardım istediler. Ruslar ise Balkanlardan Türkiye’ye
gelecek her türlü tecavüze karşı oldukları halde İtalya’ya
karşı hazırlıksız olduklarını söylediler..........

Sahile No: 295 Vesika No: 263


2 Ekimi 1911
Sir F. Cartwright’ten Sir . Grey’e : — Çok »izlidir—
...... İtalya Türkiyeye karşı harbi sade Trablusgarp’-
fca değil Adriyatikte de yürütüyor, Arnavutlukta İtalyan-
lar geçit resmi yapıyorlar. Avusturya müthiş telâşta.
İlâve: İtalyanlar Türk gemilerinin kendi kasabaları­
nı bombardıman etmesinden korkuyorlar. Bu mevzuda
Türklere fikir vermemek için hiç bir şey söylemiydim. ,,,

Sahife No: 296 Vesika No: 264


2 Ekim 1911
Sir E. Grey’den Sir R. Rodd’a :
İngiliz basını îtalyanın hareketini çok iyi karşıladı ve
daima îtalyanın tarafını tuttu.........

Sahife N o: 298 Vesika No: 268


3 Ekim 1911
Sir E. Grey’den Sir G. Lowther’e :
....;. Türk hükümeti İngiltere’nin müdahalesini iste­
di. Böyle bir şey İtalyanlara karşı düşmanca olur. Üstelik
bize bir fayda da sağlamaz. Fransa, Rusya ve Avusturya
hükümetleri de aynı şekilde hareket ediyorlar. Alman İm-..
107
paratorluğu da biraz daha dostane olmakla beraber aynı
cevabı verdi.........

Sahife No: 306 Vesika No: 280


11 Ekim 1911
Sir E. Grey’dem Sir R. Rodd’a :
...... Italyan elçisi Trablus’un bütün Türk hakların­
dan sıyrılmış olarak kendilerine terkini istedi, Türkler bu­
nu kabul ederlerse maddî ve manevî destek bulacakları­
nı, aksi halde Italyan vatandaşları Türkiye’den kovulur­
sa kendilerinin de misilleme yapacaklarını söyledi..........

Sahife No: 307 Vesika No: 282


11 Ekim 1911
Sir E. (i rey’den Sir R. Rodd’a :
....... Harbin gayesi: İtalyanlar Trablusu zaptetmekle
Kızıldenizden Türk filosunu atmak istediklerini bildirdiler,
îngilizlerin ise Kızıldenizde serbestçe ticaret yapabilecek­
lerini söylediler.......

Sahife No: 307 Vesika No: 283


12 Ekim 1911
Sir F. Cartwright’ten Sir A. Nicholsen’e :
....... İtalyanların Türkiyeye verdiği ültimatom, Aeh-
renthal (Avusturya dışişleri bakam) \ çok şaşırttı. Fakat
Bosna krizi sırasında İtalya Avusturya tarafını tutarken
Avusturya da Trablus meselesine muhalefet etmiyeceğini
söylemişti. Aehrenthall Avusturyanın menfaatlerini şah­
sî düşüncelerinin çok üstünde tuttuğundan daha büyük bir
devlet adamı kalitesi göstererek, İsvolsky’nin Italyanlara
gösterdiği şiddeti göstermedi, sükûnetini muhafaza etti. ...
108
Sahife No: 310 Vesika No: 287
16 Ekim 1911
Sir A. NichoJseıı5,deıı Sir E. Grey’e :
...... Mr. Cambon (Türkiyedeki İngiliz malî müşa­
viri) Gizli tutulması ricasiyle aşağıdaki malûmatı verdi:
îstanbuldaki Rus büyükelçisi boğazlardan serbest geçiş
hakkı verilirse, Rusyanın Türk topraklarının bütünlüğü-
nü diğer devletlere karşı garanti edeceğini, kapitülâsyon­
ların kaldırılmasına razı olduğunu, demir yolu haklarını
geri vereceğini, Balkan devletlerinin Türkiyeye karşı
saygılı olmasını temin edeceğini, söyledi. Bu mesele der­
hal müzakere edilmelidir..........
I-
Sahife No: 319 Vesika No: 301
6 Kasım 1911
Sir E. Grey’den Sir K. Rodd’a :
...... Italyan Büyükelçisi bugün Trablusun İtalya’-
ya ilhak edildiğini bildirdi. Trablus'tan bizim ticari men­
faatlerimizi karşılamalarına rağmen, şüphesiz artık ka­
pitülâsyonlar kalkmıştır, dedi. .......
ı
Sahife No: 322 Vesika No: 306
7 Kasım 1911
Sîr G. Lowther’den Sir E. Grey’e :
...... İtalyan hükümeti Rus hükümetine Türk do­
nanmasını tahrip etmek üzere müştereken boğazlara hü­
cum. etmek teklifini yapmış Rus hükümeti bunu red et­
miş.

Sahife No: 333 Vesika No: 323


27 Kasım 1911
Kont de Sajjfs’ten Sir E. Grey’e:
....... Kral, İtalya ile Türkiyenin arasındaki müea-
109
■delenin çok üzücü olduğunu Türklerin Kosovadaki kuv­
vetlerini de çektiklerini ve harbin kısa zamanda bitece­
ğe benzemediğini söyledi. ......

Sahîfe No: 339 Vesika No: 334


1 Aralık 1911

Sir F. Cartwright’ten Sir E. Grey’e :


...... Harb bahara kadar uzarsa ve Türkler bu harp­
ten zayıf çıkarlarsa durum çok tehlikeli görülüyor. Şim­
diden durum Bulgarıstanda karışık gözüküyor. Bombalar
patlamağa, gösteriler yapılmaya başladı..........

Sahile No: 340 Vesika No: 336


2 Aralık 1911

Sir G. Lovvther’den Sir E. Grey’e :


....... İtalyanların ve kuvvetlerin Türklere karşı düş­
manca hareketlerine karşılık Rusların yardım teklif e t­
mesi Hüseyin Cahit tarafından boğazların Rus gemileri­
ne açılması gerektiği yolunda müdafaa edildi. Bütün bu
hâdiselere rağmen bu memlekette İngilizlere karşı sev­
gi çok fazladır ve herkes boğazların Ruslara açılmasına
muhalefet etmektedir. Rusların boğazlan açtırmak fik­
ri aptalcadır. Biz Türklere hiç yardım etmememize rağ­
men boğazların açılmasını önlemeliyiz..........

Safoife No: 349 Vesika No: 345


11 Aralık 1911

Sir G. Buchaııoıı’daıı Sir E. Grey’e :


...... Movea Vremyada çıkan makaleyi size yollu­
yorum : Biz Ruslar Boğazlardan serbest geçme hakkı
talep edersek Paris ve Londra anlaşmalarına göre diğer
110
kuvvetler de aynı hakkı talep edeceklerdir. Türkiye şu.
aııda zayıftır biz ona dostluk elimizi uzatmalıyız..........

Sahife No: 352 Vesika No: 35#


26 Aralak 1911
Sir G. ISuchaııoivdan Sir E. Grey’e :
...... İtalya Türkiyeye bir miktar para öderse ve;
kuvvetler de ciddî, sert ve fakat dostane baskıda bulu­
nurlarsa İtalyan'ın Trablusu kaptığı Türklerce kabul edi­
lecektir. ..... .

Sahife No: 363 Vesika No: 364


20 Ocak 1912
Sir E. Grey’den Sir F. Berile ?ye :
...... Tanin gazetesinde çıkan haberler Türkiye’nin-
bu ilhakı hiç bir zaman kabul etmiyeceğini yazıyor..........

Sahife No: 380 Vesika No: 383


15 Mart 1912
Sür G. I.ovvtiıer’deıı Sir E. Grey’e :
...... Buradaki Rus elçisinin vazifesi Türklere Bal­
kanlarda Türk ve Rus menfaatlerinin aynı olduğu inti­
baını vermekti. Şimdi bu elçi geri çağırılıyor. Tanin ga­
zetesi bu elçinin geri alınmasıyla Türk - Rus dostluğu­
nun yıkılmak mı istendiğini soruyor..........

Sahife No: 400 Vesika No: 413'


16 Hasîran 1912
Sir R. Rodd’dan Sir E. Grey’e :
...... Türk - Arap kuvvetlerinin Trablusta büyük ye­
nilgiye uğramaları Arapların mağlûbiyeti kabul ettiğini,
mi gösterir, dedim. Hariciye vekili şimdilik bunun doğ­
111
ru olmadığını, Türklerin Arap kabileleriyle kendi temas­
larına mani olduklarım ve Arap askerlerin Türk subay-
- lara itaat edip etmiyeceklerinin henüz bilinmediğini söy-
| ledi. îngiliz ve Alman hükümetlerinin Türk hükümetine
f baskı yaparak durumu kabul ettirmelerinin gerektiğini
I; de ilâve etti. Ayrıca bazı İstanbul gazetelerinin îtalyan-
j lara kargı daha mutedil bir dil kullanması da dikkati çe-
• kiyor..........

f Salıife No: 404 Vesika No: 419


20 Haziran 1912
Mr. O’Beirne’deıı Sir E. Grey’e :

| ...... Bir sırp delegesi Rusyaya geldi. Ve Rusların:


i, Balkanlarla artık ilgilenmeyişinin Slav ırkı için çok kötü
Î; olduğunu söyledi. Buna bir misal olarak da Türkiyenin
ı. güçlüklerini artırmamak için boğazlar meselesini ortaya.
|: çıkartmadıklarını söyledi..........
İ h.
* Î-- h
> £ Sahife No: 412 Vesika No: 429
| v. 28 Haziran 1912
| Sir E. Grey’den Sir R. Rodd’a :
■ İtalyan Büyükelçisi bana aşağıdaki raporu
:®' verdi:
i| 1 — Türkler Ege adalarından dolayı endişeye düş-
| memelidirler harpten sonra onları geri vereceğiz.
| 2 — İtalyanlar îngilizlerin Bardia limanını işgalini
| kabul ederler.
| 3 — İngilizler İtalyanların Trablusu ilhak ettikleri-'
| ni kabul etmeli ve diğer milletlere de bunu kabul ettir-
| melidirler.
jy 4 — Baron Marschall Bağdad demir yolu ve İsken-
■f. derun meselesini Almanların istedikleri gibi kabule ha--
' ¡['i:
İL
k-
zırdır. Fakat buna karşılık da Cyrenick’nm Mısıra ilha­
kım kabul etmelidir.
5 — Fransız ve İngiliz hükümetleri Trablusun ilha­
kını kabul etmeyeceklerine dair herhangi bir söz verme­
melidirler.
Not: Ben böyle bir sözü kat’iyyen ver.miyeceğimizi
söyledim.
6 — Mısırın tarafsız olarak kalması zira Türk do­
nanmasının Mısırı korumağa muktedir olmadığı. ......

Sahife No: 413 Vesika No: 130’a ilâve


29 Haziran 1912
— Gizlidir —

Amirallikten Harp Bakanlığına:


İtalyanların adaları işgalinin bahrî politikamıza^ te­
siri:
1 — Amiralliğin Akdenizde politikası senelerden be­
ri menfaatimize uygun şekilde olmuştur. Şimdi yabancı
filolar bizi tehdid etmektedir. 1872 Navarino’dan beri
Türk filosu ehemmiyetsizdir. Yunan filosunu ise tesir­
siz şekilde kurduk.
2 — Ege Denizinde durumu muhafaza etmek yalnız
bir asırlık İngiliz politikası değil, aynı zamanda bütün
Avrupanın da politikasıdır. Şüphesiz zaman zaman Türk-
lere baskı yapmak için bir ada veya bir liman Avrupalı
devletlerce işgal olunmuştur. Şöyle ki: 1887 de Avustur­
ya Küçük Asya bölgesindeki Mersini geçici olarak işgal
etmiştir. 1901’de Fransa Mitylene’i işgal etmiştir, 1905
te İngiltere, Fransa, Avusturya, İtalya ve Rusya’dan
müteşekkil milletlerarası bir filo Lemnos ve Mitylene’i
işgal etmişlerdir. . Kıbrıs, Hindistanla olan münasebeti
bakımından İngilizlerce işgal edilen yegâne adadır. Şa-
yet Suda körfezi olmasaydı Girid suali bu kadar tehli-
İteli bir sual olmazdı. Şimdi de Ege adalarına İtalyanla-
! ^ rm tamamen sahip olma ihtimali var. Bu adaların {iir
j [ .kısmı çok önemlidir. Ve bahrî üsler olarak kullanılabilir­
di 1er. Diğer bir kısmı da boğazlara çok yakındır. Ayrıca
i i, bu adaları ele geçiren kuvvetler bütün Karadeniz tica-
i jj- retini de ele geçirebilir. Bu sayede Mısırdaki durumumu-
2u da sarsabilir. Veya ilerde bu kuvvetle birleşip Mısıra
1 ( asker yollıyabilir. V.b..........

: Salıife No: 431 Vesika No: 459


j 17 Ekim 1912

^[ Sir G. Lovvther’den Sir E. Grey’e :


j ...... Türk - İtalyan sulh protokolü imzalandı. Böy-
; lece bir senedir devam etmekte olan harp bitti. Komite
\/ 'harbin devamını istiyorduysa da hükümet sulhu kabul
i f: <etti. Komitenin gazetesi olan Tanin bunu vatan ihaneti
] | olarak bildirdi. Buraların kayıbı Türklere senede bir mil-
\ yon sterline mal oluyor. Ayrıca dinî bakımdan da çok
: f ;şey kaybettirir. Bu, Pan-Islâmizmin sonu demektir..........
KISIM: 75 ARNAVUT İSYANI

30 Mart - 21 Aralık 1911

Yazarın Notu: Genç Türklerin merkezleştirme polİ- ■


tikası, Arnavutlar arasında ve bilhassa kuzeydeki kato- j
likler arasında, memnuniyetsizlik yarattı. Ve 27 Martta;
muhtelif kabileler isyan ettiler. Haziranda da Katolikleı-
bu isyana katıldı, muhtelif köyleri tahrip ettiler.

Sahife No-: 449 Vesika No: 46ÎI


30 Mart 1911
Mr. Karclay’den Sir E|VGrey’e ,— Gizlidir —
........ Arnavutluk isyanının Sırbistanda bir tesir ya­
ratıp yaratmıyacağım sordum. Hariciye vekili her geliş­
menin Türklerin durumu kontrol edip edenıiyeceklerinc
bağiı olduğunu söyledi. Şayet Türkler durumu sür’atlb'
kontrol edebilirlerse o zaman bir şey olmaz. Üstelik Şırp
bakam şu ara Avrupa durumunun müsait olmadığını, bıı
vaziyette harekete geçmenin akılsızlık olacağını bildir-
di. ......

Sahife No: 452' Vesika No: 471


13 Nisaıı 1911
Sîr F. Cartwright’taıı Sir A. Nieholsen’e :
....... Arnavutluktan gelen haberler birbirlerini tek­
zip ediyor. Fakat durum Türklerin lehine değil. Halk ara­
sında Genç Türk rejimine karşı müthiş bir nefret'var.
115
Turgut Paşayı da isyanı bastırmak için yollamak büyük
akılsızlıktır. Papalık şüphesiz katolikleri korumak için
harekete geçecektir. Ve şüphesiz Avusturya - Macaris-
tanda Hristiyanları korumak için harekete geçecektir....

Sahife No: 456 Vesika No: 474


1 Haziran 1911
Mr. Bax - îronside’den Sir E. Grey’e :
...... Türk Arnavut meselesinden istifade ederek Yu­
nanlılar Girid meselesini halletmek istiyorlar. Bütün Gi-
rid problemi Çar’ın önüne serildi. M. Panos’a göre, Çar
durumu çok karışık buldu. Anladığıma göre Ruslar bir
hareket yapsalar bile pratik bir önemi bulunmıyacak. ...

Sahife No: 459 Vesika No: 476


8 Haziran 1911
Sir F. Cartwright’ten Sir E. Grey’e :
...... Türkletrin Arnavutluktaki hareketleri burada
halkı ilgilendirmeğe başladı. Basında Türklerin kiliseleri
ve evleri yaktığı haberleri çıkıyor. Kilise basını çok ses
çıkartıyor, Avusturya hariciye vekiliyle Türk hüküme­
tinin aptallığı hakkında konuştum. İsyanı bastırmak için
baş vurdukları metodları çok kanlı buluyor..........

Sahife No: 466 Vesika No: 483


8 Haziraıı 1911
Mr. Bax - îronside’den Sir E. Grey’e :
....... Fremdenblatt’ta çıkan bir makale Sofyada
sürprizle karşılandı. Bu, OsmanlIların iç işlerine karış­
mak hakkıymış gibi intiba veriyor. Muhtemelen Türkı-
yede de kötü karşılanacaktır. Avusturya basınına göre
Türkler Arnavutlarla Sırpları birbirlerine düşürmeğe ça­
116
lışacaklardır. Arnavutlukta îtalyamn olduğu kadar Avus-
turyanm da gözü var. ......

Sahife No: 484 Vesika No: 504


2 Temmuz 1911
Sir G. LoYvther’den 8ir E. Grey’e —- çok gizli —
...... Dün gece Fransız Büyükelçisi ile görüştüm.
Sizin Arnavutluk hakkındaki fikirlerinize şu bakımdan
itiraz: ediyor:
' a — Bu hal isyankârları daha çok teşvik edecek,
b -— Türkler iç işlerine yapılan bu müdahaleden çok
gücenecekler.
c — Almanya bu birliğe dahil olmıyacak.

Sahife No: 496 Vesika No: 513


29 Temmuz 1911
Sir F. Cartvvright’ten Sir E. Grey’e :
...... Kont Aehrentheal Montenoğro Kralının gururu­
nu okşıyarak Arnavut göçmenlerine yardıma çalışıyor.
Gelecek sene Balkanlarda mühim bir hâdise bekliyorlar.
Kont, çok yakında Türkleri büyük bir felâketin bekledi­
ğini söyledi. ...
KISIM: 76 BALKAN BİRLİĞİNİN HAZIRLANIŞI

23 Ekim 1911 - 22 Ağustos 1912

Sahife No: 513 , Vesika No: 525


23 Ekim 1911

Sir H. Bax - fronside’den Sir A. Nicholsen’e :


...... Balkan devletleri alacakları yerleri müzakere
ediyorlar. Bulgaristan Selânik ve Manastırı, Sırbistan
Üskübü alacak. Yugoslavya Türkiyeyi zayıflatacak ha­
reketlerden kaçınmalı zira kuvvetli bir Avusturya ye­
rine zayıf bir Türkiye daha iyidir, diyor. .......

Sahife No: 517 Vesika No: 528


5 Aralık 1911

Sir F. Cartwright’ten Sir E. Grey’e :


îstanbuldaki Rus Büyük Elçisinin Türklere
karşı aşırı sempati göstermesi ve Türk dominyonlarını
garanti ettiklerine söz vermesi, Bulgaristanda büyük bir
telâşla karşılandı. Kont Aehrentheal Genç Türk rejimin­
den tatmin olmuyor ve Mahmut Şevketle askerî parti ta­
rafından yapılacak bir hükümet darbesi umuyor. Avus­
turya ordusu yürümeğe hazırdır küçük Balkan devletle­
rinin istikbali tayin edilecek Avrupada Türk hâkimiyeti
sona erecektir, İngiltere, Fransa ve Rusya bu mevzuda
fikirlerini söylerlerse memnun oluruz diyor..........
118
Sahife No: 524 Vesika No: 534
23 Aralık 1911
Sir H. Bax - îronside’deıı Sir E .Grey’e:
....... Majestenin askerî ataşesi Albay Lyon, Rus­
larla Bulgarlar arasında yapılan gizli bir anlaşmayı bil­
dirdi. Bir harp halinde Bulgar sahilleri Türk donanması­
na açık olacağı için Ruslar bu mevzuda Bulgarlara yar­
dım edecekler. Bulgarların ümidi bu durumda Türklerle
Rusların savaşa tutuşmasındadır.......... .

Sahife No: 533 Vesika No: 540


16 Ocak 1912
Mr. Barclay’den Sir E, Grey’e :
...... Avusturya devamlı olarak Arnavutluk hareke­
tine yardım etti. Gayesi Balkanlara biraz daha el ata­
bilmekti. Mühim miktarda silâh ve cephane Arnavutluğa
kaçırıldı. Halbuki tarihin hiçbir devrinde bir Arnavut
devleti ve milleti olmamıştı. AvusturyalIların bu hareke­
ti Sırpları telâşlandırıyor, onlar Selâniği ele geçirmeden
rahat edemezler. Bu da Rusların îstanbulu işgaline se­
bep olabilir. İngiltere bu mevzuda ne düşünmektedir? ...

Sahife No: 550 Veşiko No: 554


24 Şubat 1912
Sir H. Bax - İroııside’den Sir E. Grey’e :
....... Beş veliaht prens Sof yada bir toplantı yaptı.
Bunların içinde en önemlisi Yunan prensidir. Kral Fer-
dinandm en büyük ihtirası İstanbul merkez olmak üzere
büyük Bizans İmparatorluğunu kurmaktır, ve kendisi de
imparator olmak arzusundadır. Bu rüya yavaş yavaş
solduğu için şimdi Balkan İmparatorluğunu kurmak isti­
yor. Avusturya İmparatorunun oğlu Rus İmparatorunun
119
¡kızıyla evlenmek arzusunda ve Sırbistanla Yunanistam
■da dostluğuna alarak bir imparatorluk kuracak..........

:Sahife No: 564 Vesika No: 567


8 Nisan 1912

Sir H. B a i - îronşide’den Sir A. Nicholsen’e :


...... Balkan Birliği Rusya ve Avusturyamn tasdi­
kiyle kuruldu. Şayet bir felâket olursa Rusya seyirci
kalmıyacaktır. Son yıllarda Rusya Jâponlara yenildi ve
Avusturyamn Balkanlara karşı duyduğu iştaha karşı
koymak arzusu öldü. îstanbuldaki merkezi hükümetin
zayıflaması hesaplarımızı alt üst edebilir. Ve işin en ka­
ranlık tarafı Bulgarlarla Sırplâr birleşerek Türklere kar­
şı çok tesirli olabilirler. Yeni Balkan politikası Balkan­
la r Balkan devletlerinindir. Şimdilik Avrupa Türkiyenin
çözülmesini bekliyor, o zaman vilâyetler kucaklarına dü­
şecek.........

Sahife No: 572 Vesika No: 576


17 Haziran 1912

Sir G. Lowther’den Sir E. Grey’e :


...... Tanin gazetesinde Hüseyin Cahit belki on be­
şinci keredir inamlmıyacak bir samimiyetle AvrupalIla­
rın Türkiyeye karşı birleştiğini yazıyor. Gerek üçlü itti­
fakın ve gerekse üçlü itilafın Türklerin aleyhine birleş­
tiğini söylüyor. Türkiye hiç bir tarafta yer almamalıdır.
Ancak menfaatlerimize uygun şerefli bir anlaşma yap­
malıdır ve memleketin iyiliği için her fedakârlığa katlan­
malıdır, diyor..........
Sahife No 603 Vesika No 60?
10 Ağustos 1912
Mr. Barclay’deıı Sir E. Grey’e :
...... Cocbana’da Bulgar hududuna 35 kilometrede
bir bomba patlaması hâdisesi havadisi Sofya’ya geldi..
Bu havadise göre bomba patladıktan 20 dakika sonra
Türk askeri ve polisi hâdise yerine gelmiş halka ateş et­
miş, yüz on iki kişinin ölümüne sebep olmuş, bunlardan
6 sı Türk ikisi musevi ve gerisi Bulgarmış. Bulgar hü­
kümeti bunu katliâm olarak adlandırdı ve basın Hristiyan
halkın eziyet gördüğünü ve Avrupanm derhal müdaha­
le etmesi gerektiğini yazıyor. Bu bomba hâdisesi de Me-
kadonya Komitesinin plânlarını tamamlamak üzere yap­
tığı vahşi bir kasaplıktır. Hesaplı bir şekilde ortalığı ka­
rıştırıp Türkiyeye karşı Bulgaristanı harekete geçirmek
istiyorlar.......

Sahife No 604= Vesika No 608


10 Ağustos 1912
Mr. Marliııg’ten Sir E. Grey’e :
....... Selânik ve Üsküpte Pazar yerlerinde bombalar
patlamaktadır..... .

Sahife No 655 Vesika No 672


29 Ağustos 1912
Sîr F. Cartwright’ten Sir E. Grey’e :
..... . Avusturya hariciye vekiliyle Avrupanm Türki­
yeye karşı olan durumunu tetkik ettik. Ona göre Avrupa­
lI kuvvetler Orta Doğu hususunda birlikte hareket ede­
bilirler. Ve İstanbul’da bir kargaşalık olduğu zaman hep*
si kendi menfaatlerine göre hareket edebilirler. Ve Istan-
bula baskı yaparak parlementoya Hristiyan azınlık tem­
silcilerini sokabiliriz..... .
121

Sahife No 673 Vesika No 696


3 Eylül 1912
Mr. Marling’ten Sir E. Grey'e :
...... Komite üyesi olmayan Kâmil Paşanın idâresinde.
bir kabine kurulabilir. Diğer taraftan ise Kâmil Paşaya.
Şehül İslam ve Harp Bakanı baskı yapabilir. Şimdilik se­
çim hazırlıklarıyla meşguller. Tanin gazetesinden anladı­
ğımıza göre komitenin politikası Avrupanın aleyhine ola-
çaktır. Şimdiki durum yalnız Balkanları ve Avrupayı d e­
ğil fakat Arapları, Ermenileri, Kürtleri ve diğer ırkları
da İmparatorluktan ayırmağa çalışmak olmalıdır. Tür-
kiyede yapacağımız propoganda komitenin Türkiyeyi
uçuruma sürüklediği ve mutlak ortadan kalkmaması icap>
ettiği yolunda olacaktır......
yı/i-

Cilt 9’b Balkan Harplerine devam:

iSalıife No 4 Vesika No 8
8 Ekim 1912
Sır H. Bax - ironside’den Sir E. Grey’e : -Çok gizlîr
....... Belgrad’da Balkan devletlerinin Türklere ve-1
reeekleri ültimatom hazırlandı ve Bulgar Kralına takdim
edildi. Kral bunu tastik etti hükümetler bu gün harp ilân
etmeği düşünüyorlardı, fakat birkaç gün geri bırakıldı. ...

Sahife No 6 Vesika No 9
9 Ekim 1912
Sir G. Buchanon’dan Sir E. Grey’e :
...... Şayet Türkler Balkan reformlarını büyük dev­
letlere devrederlerse harp açılmasına mâni olunulabili-
nir. Bu vaziyette Bütün Avrupa Türkiyesi Hristiyanlara
.ait olmalıdır. Şayet Müslümanlar da orada kalacaklarsa
mu.tlâk kuvvetlerin tastikinden geçmelidir. Ve bu ara
Girit suali de Yunanistanm lehine çözülmelidir......

Sahife No 6 Vesika No 10
9 Ekim 1912
Sir A. Nicholsen’den Lord Hardinge’ge :
....... îstanbuldaki kuvvet temsilcileri Türklere kar­
ışı dikkatli bir dil kullanarak kendilerine zarar verecek
bir durum yaratmamalıdırlar. Hristiyanlarm Türkiyeye
yapacakları saldırı Ingiliz demiryollarında karışıklık çı­
kartabilir.......
123
Sahife No 11 Vesika No 15
10 Ekim 1913
Sir F. CartvvrigM’ten Sür A. Nisholsen’e :
...... Orta Doğuda durum öyle süratle değişiyor ki,
uzun bir mektup yazmamın mânâsı bile kalmadı. Selanik
Bulgarların eline geçerse Sancak’ta Yugoslavlarm eline
geçecek. Avusturya - Macaristan Osmanlı demir yolları­
na tamamen göz koymuş vaziyette. Ben kendimi hasta
bir adamın ^başındaki doktora benzetiyorum, nabzı elim­
de durduğa an düşüreceğim......

Sahife No 17 Vesika No 24
13 Ekim 1912
Sir H. Bax-tronside’deıı Sir E. Grey’e :
....... Osmanlı imparatorluğuna verilen ültimatom:
1 — İmparatorluktaki bütün milletleri etnolojik ka~
rekterine göre tanımak ve bütün neticelerini kabul, et­
mek,
2 — Osmanlı parlâmentosuna her milliyetin temsil­
cisini oran dahilinde sokmak.
3 — Hristiyanlarm bulunduğu yerdeki bütün dev­
let memurunu Hristiyanlardan tâyin etmek.
4 — Hristiyan mekteplerini Osmanlı mektepleriyle
eşit saymak.
5 —- Muhtelif bölgelerde Müslümanların olması bu
bölgelerin etnolojik karakterine tesiri olamaz.
6 — Hristiyanlarm, Hristiyan halk tarafından aske­
rî birlikler kurması.
7 —. İsviçre ve Belçikalı organizatörler tarafından
jandarmanın yeniden orgahize edilmesi.
8 _ Bu vilâyetlere İsviçreli ve Belçikalı valilerin
tâyin edilmesi.
9 —: Baş Vezarette eşit sayıda Müslüman ve Hristi-
124
yandan bir konsül kurulması ve 4 Balkan devletinin elçi­
liklerinin bu konsülü kontrol etmesi......

Sahife No 36 Vesika No 47
18 Ekim 1912
Lord Granville'den Sir A. Nicholsen’e :
....... Bu toplantıda Rus elçisiyle aramda şiddetli bir
münakaşa geçti. Ruslar îngiltereyi İstanbul ve boğazları
istemekle itham ettiler, ben bunu şiddetle reddettim......

Sahife No 55 Vesika No 701


28 Ekim 1912

Sir E. Grey’den Sir E. Goschen’e :

....... Sanıyorum ki, Balkan devletleri Türklere kar­


şı büyük bir zafer kazanacaklardır. Ancak bunun aksi
olursa her şey korkunç bir hâl alır. Balkan devletleri
İstanbul’u bile zaptedebilirler, fakat biz buna müsaade
etmeyiz. İstanbul büyük Avrupa devletlerine aittir.... .

Sahife No 58 Vesika 'No 72


28 Ekim 1912
Sir H. Bax - İronside’den Sir E. Grey’e :
...... Nüfusu 4 milyon olan Bulgaristan 434 bin ki­
şilik bir ordu hazırladı. Sırp ve Yunanlılar tarafından da
buna yakın bir ordu hazırlandı. Bu orduların muvaffaki­
yeti halinde Avrupayı ciddî problemler beklemektedir......

Sahife No 66 Vesika No 78'


30 Ekim 1912
Sir K. Paget'ten Sir E. Grey’e :
.....<Türk ordusu Balkan kuvvetleri karşısında da-
125

yanamıyacak kadar zayıftır. Kumanova’da ' 30.000 Türk


ve karşısında 80.000 Hristiyan askeri vardır......

Salıife No 75 Vesika No 92
1 Kasım 1912
Sir E. Grey’den Kont Benckendorff’a :
Sofyadan aldığım habere göre Bulgarlar ilerle­
meğe devam ediyorlar Türklere Çatalca hattında bile
kendilerini toplama imkânı verilmedi. Mr. Poincare kuv­
vetlerin müdahale etmesini istiyor......

:Sahife No 79 Vesika No 98
2 Kasmı 1912

Sir G. Buchanon’dan Sir E. Grey’e :


....... M. Sazanow İstanbul’un mutlak Türklerde kal­
ması gerektiğini aksi halde Ruslara geçmesi icap ettiğini
i ve herhangi bir devlet İstanbul’a girmeğe kalkarsa Rus:
; larm derhal müdahale edeceğini bildirdi. Bulgaristana da
İstanbul yürüyüşünü durdurmaları için nota verdiler. İs­
tanbul'a diğer kuvvetlerle birlikte donanma yollıyacaklar
Te Bulgarlara açıkça İstanbul’u işgal ederlerse bunun
Çok kısa süreceğini anlatıyorlar.......

Sahife No: 88 Vesika No: 113


3 Kasım 1913
Lord Kitchener’den Sir E. Grey’e :
...... Türklerin çöküşü tamamlanmış görünüyor. A r­
tık ne Avrupada ne de başka bir yerde eski durumlarım
muhafaza edemezler. Kahirede bir Müslüman bana gayet
Türkler Avrupada kuvvet kullanarak kalamazlarsa Is-
lama hükmetmek hakları da artık olamaz dedi. Halk
Türkleri sevmemekle beraber bir Müslüman kuvvetin ye­
nilgisine çok üzülüyorlar. İmparatorluğun diğer tarafla-
126
rmda da yakında çözülme bağlıyacaktır. Benim Mısır
hakkındaki. tavsiyelerim şunlardır:
1 — Sultanın hâkimiyeti kabul edilmeli fakat dai?
ma Majestenin hükümetinin tavsiye ve müsaadesiyle ha­
reket edilmelidir.
2 — Hidivler Majestenin hükümeti tarafından tâ­
yin edilmelidir.
3 — Bütün beratlar konsül tarafından ilân edilme­
lidir.
4 — Şimdiye kadar Türkler tarafından tâyin edi­
len ve Türk olan Başkadı yerine Mısır hükümetinin tâ­
yin edeceği birini geçirmek gerekir.
5 — Türk yüksek komiserliği ilga edilmelidir. Mısır
üstünde Türklerin hak diye ileri sürdüğü her ne varsay
Majestenin hükümetine geçmelidir.
6 — Sudanda Türklerin hak diye iddia ettikleri ney
varsa îngiltereye geçmelidir. Bütün bu hususlar tatmin­
kâr bir şekilde çözüldükten sonra, Mısır'ın İngiltere,ye
„ geçtiği lâfı şimdilik kullanılmıyabilir......

Sahafe No: 93 Vesika No: 12(}<


4 Kasım 1912

Sir G. Lowtherden Sir E. Grey’e :


....... Bulgarlar Çatalcada hiç bir mukavemetle kar­
şılanmadılar Nazım Paşanın ordusu bozuldu ve kendisi
esir edildi. Sultan ve hükümeti Bursaya kaçmak istiyor
bu durumda binlerce kayıkçı ve aşağı tabakadan softalar
camilerde, mezarlıklarda toplanıyorlar, zira Bulgar kralı
Hilâlle Haç arasında savaş ilân etti.
\
Bulgarlar bütün şehri yakabilir Türkler de bütün
Hrıstiyanları kesebilir. Pera’daki büyük elçilikleri. ve
Hristiyanları korumak için şehirdeki askerlere emir ve-
n r
rildi. Avusturya ve Almanya boğazların milletler araaıi
olmasını istiyor, tam bir anarşi havası var......

Sahife No: 100 Vesika No: 131


5 Kasım 1912
Sir Bax - İronside’den Sir E. Grey’e - Gizli ve özeldir
...... Balkan galipleri aşağıdaki bildiriyi yayınladı­
lar:
1 — Balkan devletlerinin galibiyeti sayesinde Türk-
lerin Avrupadaki hakimiyetleri sona ermiştir.
2 — Sonra göndereceğim bir tel hududları göstere­
cektir.
3 — Balkan devletleri buraya derhal sulh ve sükûn
getirecekler ve ilerleme yolunu kendi menfaatlerine göre
açacaklardır.
4 — Dört hükümet teferruatı aralarında görüşecek­
lerdir

Sahife No: 96 Vesika No: 124L-


5 Kasım 1912
Sir G. Buc!ıanon?dan Sir E. Grey’e :
...... Türkiye kendisini tamamen Avrupalı kuvvetle­
rin eline bırakmalıdır. Avrupadaki bütün topraklarından
vaz geçmeli, Bulgarlara Yeşilköy’den ilersini alacakları­
nı bildirmelidir .......

Sahife No: 101 Vesika No: 132


5 Kasım 1912
Sir H. Bax - îronside’deıı Sir E. Grey’e : — Gidi ve
özeldir —
...... Türklere İstanbul’dan başka Avrupada hiç bir
yer bırakılmamalıdır. Boğazlar hakkında *karar ancak
üçlü anlaşmaya göre verilebilir. Bu mevzuda bazı güçlük­
ler meydana çıkmaktadır. Manastır ve Selâniği hem Yu­
nanlılar ve hem de Bulgarlar istemektedirler ve küçük«
bir Arnavutluk meydana getirilecektir,

Sahife No: 111 Vesika No: 147


7 Kasım 1912
Sir G. Lovvther’den Sir E. Grey’e :
,..... Türk Hariciye Vekili beş büyük devletin elçi­
lerine müracaat ederek aşağıdaki beyanatta bulundu:
Hürk Hükümeti Çatalca hattını sonuna kadar müda­
faaya karar verdi. Zaferi ümit ediyoruz fakat aksi de
olabilir. Bu taktirde Bulgar orduları şehrin kapılarına
dayanabilir ve Bulgar Kralı daha önce ilân ettiği gibi mu­
zaffer orduları başında şehre girebilir. Bulgar Kralı bu
harbin bir Haçlı seferi olduğunu ilân etti. Bulgsfrlar yol­
ları üstündeki İslâmları öldürüyor, İstanbul şehri Hali­
feliğin merkezidir. 650 bin İslâm ve 350 bin Hristiyan
vardır. Hükümet bütün azınlıkları korumağa azimlidir
fakat Bulgarlar şehre girdikleri taktirde durumun ne
olacağı bilinemez. Sultan ve veliaht sarayda kalacaktır.
Ve icap ederse vazifeleri başında öleceklerdir. Avrupayı
nihai durumdan haberdar ettik, şayet Avrupa Bulgar Or­
dularını durdurmazsa vaziyet çok vahim olabilir.
İlâve : Türklerin Çatalca hattını müdafaa edebile­
ceklerine kimse inanmıyor .......

Sahife No: 133 Vesika No: 176


11 Kasım 1912
Sir R. Poget’ten Sir E. Grey’e :
...... Avusturyanın istekleri :
1 — Arnavutluktaki Sırplar çekilmelidir ve Sırb
tan Arnavutluğun hiçbir kısmını talep edemez.
129
^ 2 — Avusturya ve İtalya da dahil bütün devletler
Arnavutluktan ellerini çekmelidir.
I 3 — Sırbistan Arnavutluğu idare edemez, bu ilerde
^Myük karışıklıklara sebep olur.
: 4 — Sırbistan Rusların tesirinde kalarak Adriyatik-
i te bir liman istiyor, bu Avusturya için tehlikelidir,
j 5 — Harp sırasında Avusturya Sırbistan'a tam bir
i idostluk gösterdi, şimdi bu hareketleri krallığımızın men­
faatlerine aykırıdır.
II 6 — Sırbistanın Adriyatik sahilinde bir limana ihti-
: yacı yoktur. Fakat isterse Selâniği veya Ege’de başka
:j; Tbir limanı alabilir.
:j ; Buna Sırbistan’ın cevabı:
]i 1 — Sırbistan Türklerle harptedir. Arnavutlukta
j (' zaptettiği her yeri muhafaza edecektir.
2 — Türkler Avrupa’dan atılmıştır, Avusturya ve
;' İtalya’nın Arnavutluk hakkında söylediği sözlerin hiçbir
j : kıymeti yoktur.
s' 3 — Arnavutlar kendi kendilerini idareye muktedir
; değillerdir.' Bu şartlarda Avusturya’nın tesirinde kalıp
j t -Sırbistan’a karşı harekete geçmemeleri için biz onları
İ idare edeceğiz.
: [ r-. 4 „ Sırbistan Rusların tesirinde değildir, Sırbistan
j çok hayat ve para kaybetmiştir ve onun meyvelerini top-
j t lamak ister ......

5 Sahife No: 167 Vesika No: 221


İ 17 Kasım 1912
• Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :
-.2 ... ... Poincare’nin Ege adaları'hakkında İtalyanlara
i söylediği fikri beğenmedim. Bu adaları ele geçiren her-
-j i kez Boğazları kontrol edebilir ......
F. — 9
131
130
müddet kalacağını sanmıyorum, Türkler San Stephano
Sahife No: 190 Vesika No: 256
22 Kasım 1912 anlaşmasında muaffak olurlarsa arkasından bir Berlin
anlaşması isteyebilirler. Şehül İslâmî ziyarete gittim.
Sir F. Cartwright’ten Sir A. Nichols en : Hasta olduğu için beni kabul etmedi, yerine damadı İs­
.........Son bir kaç 'sene içinde düşünülmesi bile imkân­ tanbul Valisi Cemil Paşa tarafından kabul edildim. Son
sız harika şeyler gördük. Genç Türk ihtilâli, Türk Ordu­ askerî felâket üstüne müthiş bir sinirlilik içinde olduğu
sunun çöküşü, Çin ihtilâli ve Manchu Krallığının orta­ belliydi. Mısır ve Hindistan durumunu hatırlatarak İn­
dan kalkışı. Bütün bunlardan sonra Rusya’da olan olay­ giltere’den yardım istedi. Ben kendisine böyle anlarda
lar insana basit geliyor. Balkan birliğinin gayesi Türk; hakikatlere göğüs germek lâzım geldiğini, ne İngiltere
İmparatorluğunu Avrupadan atmaktı. Halbuki bu bir­ ve ne de başka bir devletin Türkiye’ye yardım edemiye-
lik yapıcı olmaktan ziyade tahrip edicidir. Türk tJrdxisu ceğini bildirdim. Ayrıca Türklerin Yunan’lılara yaptık­
ise gitgide daha fazla çökmektedir. Balkan Devletleri ? ları boykotu ve bütün saçma hareketleri durdurmalarını
Türk askerî prestijini sıfıra indirmekle Alman askerî, tavsiye ettim. Türklerin artık5gururdan vaz geçip Avru-
prestijine de darbe indirdiler ....... payla pazarlığa girmesini, ve artık komşusu olan Balkan
Devletleri adına birçok fedakârlık yapmaları gerektiğini, '
Sahife No: 209 Vesika No: 280 Orta Doğu’nun büyük kuvvetinin artık Balkan Devlet­
26 Kasım 1912 leri olduğunu, söyledim, iki gün sonra görüştüğüm kayın
E pederi Cemaleddin efendiye bu son krizlerin Araplar,
Sir A. Nicholsen’den Sir H. Bax - ironside’e :
I Kürtler ve Ermeniler üstünde de tesir yarattığını söyle-
...... Öyle sanıyorum ki Bulgarlar Çatalca hattını i | dim .......
geçip İstanbul’a varamayacaklardır. Bulgarlar son adam- j
larma kadar savaş meydanlarındadırlar. Türkler bir haf- |I Sahife No: 268 Vesika No: 362
ta öncesine kadar ümitsiz ve teslim olmaktan memnun I ■ 9 Aralık 1912
olacak bir durumdayken kendilerini topladılar, yeni bir I ■ Sır F. Elliot’tan Sir E. Grey’e :
cesaret kazandılar. Times gazetesinde dün çıkan dökü- jj I ...... Mr. Venizelos’a müttefiklerin Türkiye’nin par-
manlar fevkalâde aptalca ve tehlikelidir. Beni korkutan i- çalanmasmda bir anlaşmaya varıp varmadıklarını sor-
i,
diğer bir nokta ise Avrupadaki merkezî kuvvetlerin Türk- i dum. Rivayete göre Bulgarlar Edirne’den vaz geçecek-
lere destek olmaları ihtimalidir. Böyle bir destekle Türk- ; i lermiş, o zaman Selânik çok mühim bir soru haline gele-
ler müttefiklerin şartlarım kabul etmiyebilirler ...... \ I çektir. Mr. Venizelos Bulgarlar’dan müthiş şüphede .......

Sahife No: 210 Vesika No: 287 i I Sahife No: 273 Vesika No: 369
t
Mr„ Fitzmaurce^mıı memerandıımu : | 11 Aralık 1912
...... Doğru veya yanlış olarak İngiliz taraftarı ta- * I Sir G. liOwtlıer’den Sir E. Grey’e :
mnan Kâmil Pag a Başvezir oluyor, fakat'o mevkide uzun \ ...... Türk Hükümeti hakikatleri kabul edip Balkan
132
komşulariyle daha sağlam anlaşmalar yapıyor. Benim
işittiğime göre Edirne ve Kırklareli Türklerde kalacak,
buna mukabil Bulgarlar Hhodope, Nevrokopo ve Cuma
mıntıkalarını alacaklar. Sırbistan ise Sancak ve Kosova
bölgelerini ele geçirecek. Buna mukabil Selanik, Manas­
tır, ve bunlara bağlı bölgeler bir Avrupalı veya Mısırlı
prens’in idaresinde kalacak. Yunanistan’ın nereleri ala­
cağı bu anlaşmada gösterilmemiş ......

Sahife No: 285 Vesika No: 382


* 13 Aralık 1912
Sır E. Grey’den Sür R. Rodd’a :
...... İtalyan Elçisi Ege adalarının bizim tarafimla­
dan Yunanistan’a verilmek istendiğini bildiğini ve fakat
Balkan meselesi halloluncaya kadar adaların Sultan’m
idaresinde kalmasının daha iyi olacağını, sonra tıpkı Ci­
ritte olduğu gibi Yunanlıların adaları Türklerden alabi­
leceklerini söyledi ......

Sahife No: 295 Vesika No: 394


18 Aralık 1912
Sir E. Grev’den Sir F. Cartwright'e :
...... Bugün* Büyükelçiler Hariciye Vekâletinde top­
landılar. Arnavutluk ve Sırbistan hududları konuşulduk­
tan sonra söz Ege adalarına geldi. Rus Büyükelçisi Hü­
kümetinin Lemnos, Tenedos, İmroz ve Samothrce adala­
rının mutlaka Türklerde kalmasını istediğini söyledi.
Ben, ya Yunanlılar adaları ilhak ederlerse durum ne olur
dedim. O zaman oradaki Türk askerleri Türk bayrağım
korurlar cevabım verdi. Ya Türkler Yunanlı ada halkına
ateş ederlerse ne olur dedim. Hükümetime danışmadan
bırşey soyliyemem, dedi. Fransız Büyükelçisi ise adala­
rın Yunanlılara gitmesine razıyız. Rusya’nın bahsettiği
133
dört ada da tarafsız hale getirilebilir dedi. Rus Büyükel­
çisi buna razı olmadıklarını bildirdi ......

Sahife No: 356 Vesika No: 454


6 Ocak 1913
Sır G. Lovvther’den Sir E. Grey’e :
...... Londra’daki Osmanlı Büyükelçisinin getirdiği
rapor kabinede konuşulmaktadır. Bu raporda siz, Rusya
ve Fransa'nın Edirneyi Bulgaristan’a vermek niyetinde
olduğunu söylüyorsunuz. Ve Dedeağaçta tarafsız bir böl­
ge meydana getirilerek Bulgarîara kolay geçiş temin
edilmelidir diyorsunuz. Türk Elçisi belki adaları tutabi­
lecekleri kanaatinde. Türkler hâlâ acı hakikatleri göre­
miyorlar. Ve hâlâ pazarlık etmek amacındalar. Genç or­
du subayları ise Çatalcadan hücuma geçmek ve ordunun
şerefini kurtaracak Jbir zafer elde etmek istiyorlar ......

I Sahife No: 376 Vesika No: 471


İ 8 Ocak 1913
; Sir E. Grey’den Sir G. İLovvtlıer’e :
f ...... Tevfik Paşa ile Reşit Paşa Mr. Cambon’u ziya-
5- ret ettiler, Türklerin Edirne’yi terk etmiyecekleri husu-
i sunda uzun bir konuşma yaptılar. Bu yeni bir harp de-
i mektir. Türkler buna hazır mı Sanıyorum ki Türkler
[- böyle bir harbe hazırlardır .......
j>
i Sahife No: 395 Vesika No: 495
11 Ocak 1913
i Sir E. Grey’den Sır G. Lowther,e :
...... Türk Büyükelçisi Reşit Paşayla görüştüm.
Türklere İstanbul’u kurtarmak için Edirne’den, vaz geç­
melerinin gerektiğini, harp olursa Türklerin elinde kalan
her şeyi kaybedeceklerini söyledim. Bütün lâflarım boşa
gitti. Reşit Paşa Türk delegelerinin konferansı terk ede­
ceğini bildirdi ......

Salıife No: 397 Vesika No: 498


13 Ocak 1913
Sir F. Cartwrig'M?ten Sür E. Grey’e :
..... . Rusların İstanbul veya Ermenistan mevzuun­
da tarafsızlıklarını terk edecekleri söylentileri var. Böy­
le bir durum olursa Avusturya da kendi menfaatleri için
derhal harekete geçecektir ......

Salıife No: 428 Vesika No: 532


20 Ocak 1913
Sir E. Grey’den Sir G. Lowther'e :
...... Sulh Konferansındaki Reşit ve Nizami Paşalar
beni ziyarete geldiler. Onlara bütün kuvvetlerin Edirneyi
ve Ege adalarını terk etmelerini istediklerini söyledim.
Buna mukabil Türkler bazı maddî menfaatler elde ede­
ceklerdir ve kendilerine tavsiye olarak Edirneyi mutlak
bırakmalarını, adaların ise Türkiye için hiçbir kıymeti
olmadığını söyledim. Delegelerin bende bıraktığı intiba
diğer kuvvetlerin naklarmöa söylediklerinin doğru oldu­
ğudur .......

Sahîfe No: 435 Vesika No: 5455


22 Ocak 1913
Sir E. Grey’den Sir G. Goschen’e :
...... Alman Büyükelçisinin bana gönderdiği Herr
Bassermann’m Rusya, Fransa ve İngiltere’ye gönderdi­
ği ve Ön Asya’da Suriye, Arabistan, Ermenistan bölgele­
rinin menfaat sahalarına bölünmesi hakkmdaki raporu
r
135

üstünde görüştük. Ben böyle bir raporun mevcut olma­


dığını, sadece İtalya’nın Ön Asya’daki Türk dominyon­
larına yeni garantiler istediğini söyledim ......

Sakile No: 438 Vesika No: 544


28 Ocak 1913
Sir G. Lovvtlıer’deîi Sîr E<. Grey’e :
...... Türk Hükümeti bugün toplandı. Adalar ve
Edirne hususunda kuvvetlerin isteklerine uygun kararlar
aldılar. Ben en iyi yolda tesirimi kullanıyorum ......

Sahife No: 457 Vesika No: 571*e ilâve


28 Ocak 1913
İngiliz Askerî Ateşesi General Tyrrell’den Sir G.
Lovvtlıer’e :
...... Mahmut Şevket Paşa’yı ziyaret ettim. Kendisi­
ni her zaman iş yapılacak bir adam olarak görürüm.
Kendisi aynı zamanda Harp Bakam da olacağım bana
bildirdi. 3 - 4 yüz bin kişilik bir orduyu Edirne’de toplu­
yor. Bu kadar büyük bir Türk Ordusu bu civarda hazır
olursa diğer orduları rahatça mağlup edilebilir. Mahmut
Şevket’in Nazım’dan daha fazla muvaffak olacağını san­
mıyorum. Daha sonra İzzet Paşa’yı gördüm bana şere­
fini daha fazla kaybetmeden tekaüt olmak istediğini söy­
ledi. Kendisine Çatalca hattmdaki ordunun durumu kötü
mü dedim. Hayır çok iyi bir ordumuz var fakat kötü p o­
litika yüzünden hiç bir şey yapamıyoruz dedi .......
İKİNCİ BALKAN HARBİ
3 Şubat 31 Mart 1913

Sahife No: 486 Vesika No: 602;


10 Şubat 1913
Sir G. Lovvther’den Sir E. Grey’e :
....... Türk Başveziri Türk meselelerinin hallini ecne­
bi kuvvetlere bırakmak,istiyor. Türklerin istediği sadece
bazı ekonomik faydalardır. Meselâ: Türk Pullarının ya­
bancı postahanelerde satılması ve ekonomik özgürlük gi­
bi. Buna mukabil adli kapitülasyonlar verilecektir .......

Sahife No: 496 Vesika No: fi10


14 Şubat 1913
Sir F. Elliot’tan Sir E. Grey’e :
....... Venizelos beni ziyarete geldi. Kendisine dokuz;'
seneden beri Girit işinde Yunanistan'ın lehine çalıştığıjm-
zı söyledim. Bulgarların Türklerle savaşı durdurmaları­
nı hatâ olarak sayıyor. Çatalca ve Boğazlarda Bulgaria-
ra yardım teklifinde bulunmuş. İtalyan işgalindeki ada­
ların ve Selâniğin kendilerine verilmesini istiyor. Ve Türk
borçlarından kendi hisselerine düşecek miktarın çok az
olmasını talep ediyor ......

Sahife No: 511 Vesika No: 632


19 Şubat 1913
Sir A. Nîchoisen’den Sir F. Cartvmght’e :
...... Durum biraz daha iyi görünüyor. Romanyayla,
137
Bulgaristan'ın arasındaki ihtilâfın mühim olacağını san­
mıyorum. Rusya ve Avusturya Arnavutluğa hürmet edi­
yor. Artık Türklerle kuvvetler hesabına müzakerelere;
baslıyabiliriz. Türkler Edirneyi Bulgarlara bırakmalıdır­
lar ve Avrupadaki Türk hududu İstanbul civarına ka­
dar gelmelidir. İstanbul ve Boğazların idaresi Türklere
bırakılabilir. Türkler böylelikle Mekadonya’nm yükünden
kurtulmuş olurlar ......

Sahife No: 581 Vesika No: 710


13 Mart 1913

Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :


...... Fransız, Rus, Avusturya ve Alman Büyükelçi­
leriyle görüştüm. Türklere Enos'-Midia hattının batısını
bırakmalarını ve adaları da büyük devletlerin arzusuna ,
terk etmelerini tavsiye ediyoruz ......

Sahife No: 596 Vesika No: 728


17 Mart 1913

Sâr A. Nicîıoîsen’den Sir F. Cartwright’e :


...... Ruslarla Bulgarlar mevzuunda görüşüyoruz;
Türkiye büyük arazi kayıplarına uğradı, fakat bir kere
sulh yapıldıktan sonra Asya Türkiyesinde de ayaklan­
maların başlamıyacağım kimse temin edemez... Bütün
diğer ırklar da bundan istifade edeceklerdir. Osmanlı im ­
paratorluğunun parçalanması büyük devletlerin de ken­
di aralarında savaşmalarına sebep olacaktır. Güney Do­
ğu Avrupa tarihinde yeni bir yaprak çeviriyoruz. Önem*-
li bir faktör olan Türklerin ortadan kalkması oldukça
karışıklıklara sebep olabilir. Sonra gelen önemli noktalar
Iran ve Tibet'tir ......
188
Sahife No: 627 İkinci Balkan Savaşının sonu: Ni-
;saıı, Mayıs 1913

Salıife No: 627 Vesika No: 169


31 Mart 1913
Sîr Bııdıanon’dan SIr E. Grey’e :
...... Selânik yüzünden Bulgaristan'la Yunanistan'ın
çarpışması tehlikesi var. Yapılacak müzakerelerle bu or­
tadan kaldırılmalıdır ......

Sahife No: 633 Vesika No: 777


1 Nisan 1913
SIr E. Grey’den Sir F. Berile’ve :
....... Harpten sonra Türk gümrük vergilerinin arttı­
rılması lüzumludur. Ancak bu para Türkiye’nin ^gelişme­
sinden ziyade, müttefiklere harp borçlarını ödemeye git­
melidir ......

Sahife No: 636 Vesika No: 783


1 Nisan 1913
Sir E. GreyVien Sır F. Bertie’ye :
....... Mr. Cambon, Rusların Bulgarları sulhe zorla­
dıklarını söyledi. Bulgarlar düşmanlıklarını kesmediler
ve Bulgar Kralı mutlak İstanbul'a girmek istiyor. Bul­
garlar Çatalca hattını geçtikleri taktirde Ruslar Hristi-
yan halkı korumak için İstanbul’a donanma yollıyabilir.
Bu taktirde derhal Ingiltere ve Fransa da filo gönder­
melidir. Mr. Cambon, Bulgarlar İstanbul’a girdikleri tak-
tirde derhal bir Avrupa kongresi toplanmalıdır di-
; y o r .............. •
Saliife No: 655 Vesika No: 807
5 Nisan 1913

Sir G. Buchanon’dan Sır E. Grey’e :


...... Notanızı yerdim. Rus Hariciye Vekili milletler­
arası bahri gösteriden memnun olduğunu söyledi. Ken­
disinden Montenogro’ya silâh verip vermediklerini sor­
dum, bir yıl önce verdiklerini söyledi. — Çok Gizli—
Bulgarlar Çatalca hattına hücum etmek üzereler. İstan­
bul işgâl edilirse ne yapacaklarını sordum, donanma yol-
hyaeaklarım tekrarladı .......

Sahife No: 703 Vesika No: 864


19 Nisan 1913

Sir H. Bax —~ İroııside’den Sir A. Nicholsen’e :


..... . Türkler Bülgarlarm istikbaldeki tecavüzlerin­
den çok korkuyorlar. Sulh anlaşması imzalandıktan son­
ra Yunanlıların da Türklere dosthane hareket etmeğe ça­
lışacaklarını sanıyorum. OsmanlIlar durumlarının ne de­
recede korkunç olduğunun farkındalar. Bulgarlar Rus
muhalefetine rağmen İstanbul ve Boğazları elde etmek
istiyorlar .......

Sahife No: 774 Vesika No: 958


6 Mayıs 1913

Sir H. Bax — tronside’den Sir E. Grey’e :


....... Bulgar Vekiliyle görüştüm. Bulgarlar, Yunanlı­
lar ve Sırplardan korkmuyorlar. Bütün bunlara rağmen
Bulgar Ordusu ağır kayıplara uğramış dövüşecek duru­
mu yok .......
140
S'âhife No: 798 Vesika No: 978’e ilâve
32 No: lu Gizli Vesikadır.
Yazan : Sir H. Bax — Ironside :
1 — Sırplar askerlerini toplamağa başladılar. Bul­
garların iki yüz bin ve Sırpların yüz elli bin askeri var.
Şayet Sırplar Türklerin hücumuna uğrarsa Bulgarlar
yüz bin kişiyle yardım edecekler. Türkler bozulup güneye
doğru kaçarlarsa Bulgarlar Selâniği işgal edecekler.
2 — Mekadonya’da yapılan gizli anlaşmalarda Şar
dağı bölgesi muvazaalı bir vaziyettedir.
3 — Bulgarlar Edirne'de Sırplardan yardım istiyor­
lar. Müttefikler arasında yapılan anlaşmaların gayesi,
müşterek menfaatlerin korunmasıdır. Türkler zafer ka­
zanırsa bunun zararı her iki ülkeye de olur.
4 — Bulgar Ordusundan 84 bin kişi ölmüş, yaralan­
mış veya kaçmıştır. Sırp Ordusunda bu yekûn 25 bin ki­
şidir.

Sahife No: 798 Vesika No: 980


19 Mayıs 1913
Sır E. Grey’den Sir SI. Bax — İronside’e :
...... Dr. Danef beni görmeğe geldi, şunları söyledi:
Yunanistan ve Sırbistan kendi menfaatleri için Bul­
garların aleyhine olarak sulhü geciktiriyorlar. Bulgaris­
tan Çatalca hattında çok fazla asker bulunduruyor. Türk­
lerle sulh anlaşmasını tek başlarına imzalıyabilirleı.
Ben, Yunanlılara bu mevzuda tesir edeceğimi söyledim.
Ve Yunanlıların arzusunun daha ziyade adalar ve güney
Arnavutluk üstünde olduğunu anlattım ......
141

«Saiıîfe No: 799 Vesika No: 981


19 Mayıs 1913
Sir E. Grey’deıı Sir R. Paget’e :
...... Sırp delegeleri bugün beni ziyaret etti. Kuzey
Arnavutluk hakkmdaki arzularını ileri sürdüler. Ve Tür­
kiye ile yapılacak anlaşma hakkında görüştüler ......

SaJıife No: 801 Vesika No: 984


W Mayıs 1913
Sir E, Grey’deri Sir F. EUiot’a :
...... M. Skouloudis, A. Nichalsen’i ziyaret etti, Türk­
lerle imzalanacak sulh anlaşması hakkında görüştüler.
İmzalanacak anlaşmadan Yunanistan büyük bir menfaat
-elde edebilir. Ancak Türklerin Yunanlılara düşmanca ha­
reketleri Yunan hâzinesine büyük bir yük olmaktadır.
Ayrıca Kara Denizde ve Osmanlı imparatorluğunun di­
ğer yerlerinde Yunan ticaretine mani olmaları, Yunanis­
tan için bir felâkettir. Onun için bir anlaşma imzalamak­
la Yunanistan çok şey kaza.mr hiç bir şey kaybetmez,
vdedi ........
3 ÜNCÜ BALKAN HARBÎ

Sahife No: 834 . Vesika No: 100$


8 Haziran 1913

Sir M. Bax — iroııside’deıı Sir E. Grey’e :


...... Bulgaristan, Sırbistan ve Yunanistan'a kargı:
harbe hazır ......

Sahife N o: 835 Vesika No: 1034


8 Haziran İ913

Sir F. Elîiot’ian Sir E. Grey’e s


...... Mr. Venizelos, Türkiye ile yapılacak anlaşma^-
nm müttefikler arasında harbe sebep olacağından çok:
korkuyor ......

Sahife No: 837 Vesika No: 1038


10 Haziran 1913

Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :


...... İtalya, Fransa, Almanya ve İngiltere Tenados
ve İmroz hariç bütün adaların Yunanistan’a verilmesine
karar verdik. Thasos Bulgaristan’a verilecek. Yunanistan
Arnavutluk’tan daha fazla toprak talep edebilir. Fransa,
İngiltere ve Rusya, Yunanistan’a karşı kuvvet kullanmak:
istemiyor ......
143
Sahife No: 875 Vesika No: 1095
30 Haziran 1913
Sır F. EMiot’tan Sir E. Grey’e :
....... Dün gece Bulgarlar Sırbistan ve Yunanistah’a
hücum etti. Yunanlılar geri çekiliyor, Kral Selâniğe git­
ti ......

Sahife No: 907 Vesika No: 1139


13 Temmuz 1913
Sir H. Bax — ironside’den Sir E. Grey’e :
...... Türk Ordusu Edimeyi geri almak için yavaş
yavaş güneye doğru ilerliyor. Bulgar Kralı İngiliz Hükü­
metinden Türkleri Londra anlaşmasına sadık tutmaları­
nı rica etti.

Sahife No: 914 Vesika No: 1148


16 Temmuz 1913
Lord Granville’deıı Sir E. Grey’e :
....... Alman Hükümeti Türklere Enos - Midias hat­
tını geçmemeleri için her türlü baskıyı yapıyor. İstanbul-
daki Alman Elçisinin korkusu Türk Ordusunun şu ara
çok kuvvetli olması ve şayet hükümetleri Edirneyi alma­
larına mani olursa bir hükümet darbesinin yapılacağı­
dır. Şu sırada tek bir Avrupalı kuvvet Türkleri durdur­
maya çalışırsa mağlûp olacaktır ......

Sahife No: 915 Vesika No: 1151


16 Temmuz 1913
Sir E. Grey’den Mr. Marlmg’e :
...... Türk Hükümetini Enos - Midias hattının dışına
çıkmaması için zorlayınız. Bunun Türkiye için çok tehli­
keli olacağını, kuvvetlerin İstanbul’u mesul tutacağını vs-
İM
Londra Anlaşmasına bağlı kalması gerektiğini bildiri-
: niz .......

Sahife No: 925 Vesika No: 1165


21 Temmuz 1913

Sir E. Grey’den Sir F. Cartwright’ta :


...... Bu gün Rus, Alman, Fransız, İtalyan ve Avus­
turya Büyükelçileriyle görüştüm. Hepsi donanma göste­
risine razı. Ancak bu sökmezse ne gilbi tedbir alacağız?
Fransız Büyükelçisinin bu sorusuna ben malî baskı ya­
parız, dedim. Fakat Türk Hükümetinin malî baskıdan da.
çok korkmıyacağmı söyledi. Türkler Avrupalılarm Tür-
kiyedeki büyük malî menfaatlerinin olduğunu fark etti-
'le!r ..... :

Salıife No: 929 Vesika No: 1169


22 Temmuz 1913

Lorrî Granville’deıı Sir E. Grey’e :


....... Türklerin Enos - Mideas hattında kalması için
donanma gösterisi yapmak tehlikeli bulundu. Almanların
korkusu Ruslar baskı yapmak için Ermenistan’ı işgal
edebilirler ......

Sahife No: 936 Vesika No:. 1178


25 Temmuz 1913

Eord Granville’den Sir E. Grey’e :


...... Şayet Türkler Bulgaristan’ı işgal ederlerse
Rusya’nın tarafsız kalması imkânsızdır. Fakat Rusların
Ermenistan’ı işgâlindense Türklerle Avrupada çarpışma­
sı daha iyidir ...... * .
145

Sahife No: 939 Vesika No: 1183


26 Temmuz 1913
Sir E. Grey’den Mr. Marling’© :
....... Başvezire Trakyadaki Türk hareketini beğen­
mediğimizi, Türkler Bulgaristan’ı işgal ederlerse İngilte­
re’nin müdahale edeceğini, bütün kuvvetlerin de aynı şe­
kilde hareket edeceğini, kendi tehlikeli hareketleriyle
başlarını belâya sokacaklarını söyledim ......

Sahife No: 963 Vesika No: 1213


7 Ağustos 1913
Sir H. Bax — îronside’den Sir E. Grey’e :
....... Güney Bulgaristan’ın Türkler tarafından işgal
tehlikesi, Bulgaristan tarafından büyük devletlere bildi­
rildi. Türklerin Londra anlaşması içinde de kalması için
"baskı yapılmalıdır ..... .

Sahife No: 969 Vesika No: 1222


8 Ağustos 1913
Sir E. Grey’den Lord Ganville’ye :
...... Şimdi yapacağımız Türklerin Bulgarlara kar­
şı yeni adımlar atmalarına meydan vermemektir. Bulgar-
i 1ar tek baslarına Türklerden hiç bir şey alamazlar ......

N ahife No: 987 Vesika No: 1242


| 18 Ağustos 1918
Sir G. Buchaııon’dan Sir E. Grey’e :
....... Dün gece Hariciye Vekiliyle yaptığım konuş-
h mada Türklerin Maritsa ve Mustafa Paşa hattının ileri­
si sine geçmesinden çok üzgün buldum. Türklerin ne yapa-
i: cağı bilinmez. Şimdi Türkler Avrupayı tehdid ediyorlar.
^ .Hepimizin Türkiyede ayrı ayrı menfaatlerimiz var. in­
i' F. — 10
146
giltere, Fransa ve Rusya müştereken Türkiye’ye karşı
bir şeyler yafpmalıdır. Biz Müslüman tebamız dolayısiyle
Türklere daha fazla baskı yapmağa çekiniyoruz -----

Sahife No: 989 Vesika No: 12M


:
19 Ağustos 1913

Sir G. Buclıanon’dan Sir E. Grey'e :


...... Türkler Dede Ağaç'a doğru ilerliyor. Dikkatli'
davranmazlarsa kendilerini Ruslarla harp halinde bula­
bilirler. İngiltere, Fransa ve Rusya müştereken birşey
yapmalıdır. Avrupa Türklerin ilerlemesine seyirci kala­
maz. Rusya belki Kara Denizde bazı limanları işgal ede- ;
bilir. Diğer kuvvetler de yardım etmezse; Rusya da tek
başına birşey yapmağa muktedir değildir. Avrtıpa Türk­
lerin Eidirneye sahip olduğunu kabul etmeli ve sonra. :
Bulgaristan'a yardıma koşmalıdır .......

Sahife No: 1002 Vesika No: 1259


2 Ekim 1913

Mr. Marling’ten Sir E. Grey’e


...... Türkiye ile Bulgaristan arasında sulh anlaş-'j
ması yapıldı. Türkiye Edirne ve civarını elde etti. Bulga­
ristan ve Avrupaya kargı bu Türk zaferi milliyetçilik
hislerini körüklüyor. Derhal kapitülasyonlar meselesini
ortaya çıkarttılar. Türk basını Bulgarların yaptığı kötü­
lükleri anlatıyor. Türklerin Trakyadaki muaffakiyeti
Bulgar zulmü ve Türk Ordularının bölge halkı tarafından |
sevilmesindendir. Şimdi Yunanistan’dan adaları geri is­
teyebilirler ......
m

CİLT 10

Sahile No: 26 Vesika No: 33


8 Ekim 1913
MEr. Craekaııthorpe’deıı Sir E. Grey’e : —Belgrad—
...... Yüz yirmi üç bin kişilik Sırp Birliği harbe ha­
zırdır. Türklerle Bulgarlar arasında Yunanistan’a karşı
anlaşma yapıldığını sanıyorlar. Sırpların Yunan Ordusu­
na hiç güveni yok. Şayet müttefikler yardım etmezlerse
Yunan Ordusunun Türklerin elinde mahvolacağından
korkuyorlâ'r. Romanya da aynı korku içindedir, Sırplara
bu korku içinde yardıma hazırdırlar. Sırplar Türk tehli­
kesinden korunmak için Arnavutluğa karşı tetbir alıyor­
lar ......

Salıife No: 50 Vesika No: 59


29 Ekim 1913
Sîr A. Niehol,son/ilan Sir G. Hardinge’ye :
....... Eminim ki Türkiye, Scio ve Mityleni ya zorla
veya diplomatik yolla almağa çalışacaktır. Anayurduna
çok yakın olan bu adaların Yunanlılar tarafından işgali
Türkleri çok üzdü. İmroz ve Tenedos adaları hariç bütün
adalafrm Yunanlılara bırakılmasını sağlayialım. Venize-
- los, bize bu adalara çok kıymet verdiğini bildirdi. Diğer
taraftan îtalyanlar ellerindeki adaları Türklere geri ver-
- ineği düşünüyorlarsa da ben bunun Rodos’un işgalini!
karşı bir oyun olduğunu sanıyorum ......
148
Sahife No: 52 Vesika No: 61
30 Ekim 1913
Mr. O’Beirııe’de» Sir. E. Grev’e :
...... Rusların Ortadoğu politikasında değişiklikler
.var. Ruslar İstanbul’un mutlak Türklerde kalmasını isti­
yorlar, bu olmadığı takdirde Ruslara geçmesini istiyor­
lar. İstanbul için tehlikeli olabilecek herhangi bir devlet
ister Avusturya, ister Bulgaristan veya Yunanistan ol­
sun çok kıskanç gözlerle seyrediliyor .......
Sahife No: 71 Vesika No: 87
5 Aralık 1913
Sir M. de Bunsen’tlen Sir E. Grey’e : (Viyana)
....... Fransa Büyükelçisi M. Dumain, Balkan krizi
esnasında hükümetini şiddetle tenkid etti. Önce Türkiye
ile sonra Bulgaristan’la dost olmaları, kendilerini haki­
katleri görmez duruma soktuğunu, Romanya’nın hisleri­
ni incilttiklerini bildirdi, M. Dumaine çok kuvvetli bir
Yunan taraftarı.
Hüseyin Hilmi Paşa, Mekadonya halkının Türkiye-
den ayrılışına yakında çok pişman olacaklarını söyledi.
Sahife No: 74 Vesika No: 90
10 Arahk 1913
Sir F. Elliot’daıı Sir E. Grey’e : (Atina)
...... Bu sabah M. Venizelos’u ziyaret ettim. Epira-
tes’e silâh yollamasını tenkit ettim. Bunların sadece beş
yüz silâh olduğunu ve Albay Spiromillios’a , verildiğini,
eski Yunan Ordu silâhları olduğunu söyledi. Türk esir­
lerine bir şey yapılmayacağına söz verdi, İtalyan Vekili
Kont Bozdari, bana gizlice Korfu adasında bile silâhlar
olduğunu, ayrıca zengin bir Rum’un M. Venizelos’a Epi-
rus için topçu bataryası verdiğini ve bunun minnetle kar­
149
şılandığını söyledi. M. Venizelos’un doğruyu söylemedi­
ğini bildirdi.
Ben de Yunanistan’ın kendini büyük bir tehlikeye
attığına inanıyorum. Bunu M. Venizelos’a söylediğim za­
man bana Avrupa'nın kendilerini yalnız bırakmıyacağını
zira Yunanistan sadece beş yüz sene Türk kudretine kar­
şı koymakla kalmadı fakat Arnavutluktaki müslüman-
ların despotluklarına da maruz kaldı, şimdi bir kere istik­
lâllerini kazandıklarını ve Avrupanın kendilerini Müslü­
man idaresine bırakmıyacağma inandığını söyledi.
Şimdi sizden hem adklar meselesini hem de Arna -
vutluk hudutlarını yoluna koymanız için yalvarıyor.........

Sahife No: 86 Vesika No: 102


27 Aralık 1913

Sir E. Grey’deıı Sır M. de Bunsen’e :


...... Yunanistan’ın adaları almasına karar verildi.
Arnavutluk için de anlaşmağa varıldı... Adaların gitme­
si Türklerin gururunu inciltecek, Prens Liehnowsky bü­
tün mesele uygun bir formül bulmaktır dedi .......

Sahife No: 135 Vesika No: 150


27 Eylül 1913

Sir E. Grey’deıı Sir F. Elliot’a :


...... Yunan Kralı bugün Hariciye Vekâletine geldi,
benimle heyecanlı bir şekilde konuştu, Ege adalarında
Türklerin karşı bir hareket yapmasından çekiniyorlar.
Kuvvetlerin Ege adaları hususunda Yunanistan’ı destek­
lemesini istiyorlar. Kuvvetlerin aktif bir müdahalede bu
lunacağmı sanmıyorum. Avrupa mümkün olduğu kadar
silâhlı müdahaleden kaçmıyor ......
150
Sahife No: 136 Vesika No: 151
16 Ekim 1913
Sir E. Grey’iıı vesikaya ilâvesi :
(İlâve I),
...... Eğer İtalya Asya Türkiyesindeki demiryolla­
rından kâr almak istiyorsa bu herhalde Türkiyedeki İn­
giliz: demiryolları aleyhine olmamalıdır .......
(İlâve lî)
....... İtalya ile yaptığımız Akdeniz anlaşması İtalya-
nın Tripoli durumunu bozmamaktı. Biz onların bu anlaş­
ma ile, tatmin olmalarım istedik, fakat onların Tripoli
yanında adalardan ve Küçük Asya’dan da bazı yerler is­
temesi olmaz, buna cesaret vermeyelim. Fakat İzmir ve
Aydın demiryolu haricinde Anadoludaki isteklerine de
karşı koymayalım, .......

Sahife No: 139 Vesika No: 153


29 Ekim 1913
Sir E. Grey'den Mr. Dering’e :
...... İtalyan Hükümeti bize iki sual soruyor:
1 — Altı kuvvete göre adalar meselesi halloldu mu?,
2 — Şayet Türkiye adaları Yunanistan’dan geri alır­
sa İngiltere ne yapacaktır?
Bunlara cevabımız bir iki ada haricinde kalanların
Yunanistanla birleşeceğidir. Bu tek çözüm yoludur. Yu­
nanistan Arnavutluğa bazı toprak terki mecburiyetinde
kaldığından, Yunanistan’a yapılacak en iyi iş bu olacak­
tır. İkinci -soruya karşı şimdiden bir şey söylenemez. ......

Sahife No: 145 Vesika No: 161


22 Kasım 1913
M. Dering’den Sir E. Grey’e : (Koma) — Çok Gizli—
...... Türk Büyükelçisi adaları çok fazla ele geçirmek
151

istediklerini söyledi. Hariciye Vekili adaların 'Türklere


iade edileceğini söylemiş, İtalyan Başvekili de şayet di­
ğer devletler müsaade ederlerse adaların Türklere iade
edileceğini söylemiş. Ve bu iadeye İngiltere, Fransa ve
Rusya mani oluyor, demiş.
Büyükelçi Ingiltere’nin dostluğuna güvendiklerini,
fakat Fransa’ya inanmadıklarını söyledi. Ben de şüphe­
siz Yunanlılar adaları almak istiyeceklerdir, fakat bu
adaları Yunanlıların alması demek değildir, dedim.
Ayrıca İtalyanların da Türkiye’ye borç vermek iste­
diklerini söyledi. Ben bu borcun adaları korumak için mi
istendiğini sordum. Türk Elçisi kesin olarak lıayır de­
ydi .......

Sahife No: 150 Vesika No: 167


25 Kasım 1913
Sir E. Grey’den Sir F. EJliot’a :
...... Yunan Elçisi E^e adalarını sordu. Bu mevzuun
bu günlerde konuşulmadığını söyledim. Yunanlıların ada­
ları fiilen işgal etmiş olduğunu görüyoruz, Yunanistan
adalara sahiptir, böyle bir sorunun şimdi sorulması akıl­
sızlık olur, dedim .......

Sahife No: 150 Vesika No: 165


25 Kasım 1913
Sir L. Mallet’teıı Sir E. Grey’e :
....... Büyük kuvvetler adalar hakkında Türklerin
lehine bir karar vermezlerse Türkler Yunanistan’a yürü­
yeceklerdir, Balkanlar ateş içinde kalacak. Bulgar mes­
lektaşım Tocheff kuvvetlerin Türkiye lehine bir karar
vereceklerini ümit ettiğini söyledi. Zira bu ara kopacak
bir harpten kendileri hiç faydalanamayacaklar.
Alman ve AvusturyalI meslektaşlarım açıkça Türk-
152
leri tutuyorlar. Fransız ve Rusların bu mevzudaki fikir*
lerinz öğrenmek isterim. Türklere karşı açıkça düşman;
bir cephe aldığımızı belli etmiyelim. Türkler son iki se- j
ne içinde çok yer kaybettiler ve daha fazlasına taham­
mül edemezler ......

Sahife No: 152 Vesika No: 167


6 Aralılk 1913

Sir R. Rodd’daıı Sir E. Grey’e :


....... İtalyanların Türkiye'de ekonomik menfaatleri ]
var. İzmir - Aydın demiryolundaki bizim menfaatlerimizi
kendilerine izah „ettim, şayet İtalyanlar daha bazı men-;
faatler elde ederlerse adaları Türklere verebilirler ......

Sahife No: 155 ' Vesika No: 171;


16 Aralık 1913 :§v
Sir E. Grey’den Sir L. Mallet’e :
....... Türk Büyükelçisi kuvvetlerin İmroz ve Tene-
dos haricindeki adaların Yunanlılara bırakıldığını işit­
miş. Anavatanlarına çok yakın olan Sicio ve Mitylene.
adalarının da kendilerine bırakılmasını rica ediyor ......

Sahife No: 157 Vesika No: m i


17 Aralık 1913
Sir L. Mallet'ten Sir E. Grey’e :
....... Türk Hükümeti Majeste’nin Hükümeti’nin Te- Î:
nedos ve İmroz haricindeki adaların Yunanistan’a veril­
mesi için teklifte bulunduğunu öğrenmiş. Başvezir bana,
böyle bir duruma ra^ı olmaktansa Yunanistan’la harp fi
ederiz dedi.
i
Türkler deniz harbinde Yunanlılarla savaşamıyaeak-
larma göre, karadan Yunanistan’a girip Selânik ve Me-
ısa
kadonya’nm bir kısmım işgal edebilirler. Böyle bir du­
rumda Bulgarlar da Türklere yardım edebilirler. Ve hat­
tâ Arnavutluk bile bu işe karışabilir. Türklerin söyledik­
leri söz ile yaptıkları iş arasında uzun bir yol vardır, Ma­
jestenin Hükümeti Türkleri bu kararından vaz geçirmek
için her şeyi yapmalıdır

Sahife No: 158 Vesika No: 174


17 Aralık 1913
Sir L. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
...... Durum çok güç, Bütün devletler biz de dahil
olmak üzere Türklerden daha çok şey kapmak istiyoruz..
Hepimiz Türkiye’nin toprak bütünlüğünden bahsediyo­
ruz, fakat pratikte hiçbirimiz sözümüzü tutmuyoruz. Bu
hükümetin çökmesi ise bizim menfaatlerimize çok aykırı­
dır.' Fakat bu hükümete para vermek te kötüdür, belki
Yunanistan’a karşı kullanırlar. Bu gün hazırlıkları gör­
mek için Trakyaya hareket ediyorum, yeni gelen askeri
ateşeye de Türk Ordusunun durum'unu yakından tetkik:
etmesi için emir verdim.
Ingiltere’nin menfaatleri yanında benim şahsî duru­
mumun hiçbir ehemmiyeti olmamasına rağmen, Başve-
zirin ve Talât’ın benim şahsıma, iyi niyetime ve İngilte­
re’nin samimiyet ve dostluğuna güvenmeleri yanında -
Majeste’nin Hükümetinin Türkler aleyhine devamlı ka­
rarlar alması, beni kısmen rahatsız ediyor ......

Salılîe No: 159 , Vesika No: 175-


19 Aralık 1918

Sir İL. MalJet’ten Sir E. Grey’e :


....... Majeste’nin Hükümetinin tutumu basında kö­
tü karşılandı ve Türkleri manevî bakımdan çok sarstı.
154
İngiltere’nin dostluğunun tamamen aksine olan bu po­
litikasını fark etmek, Türkler için çok istiraplıdır .......

Sahiffe No: 164 Vesika No: 180


23 Aralık 1913
Sir E. Grey’den Sir L. Maület’e :
...... Güney Arnavutluk hâdisesinden sonra Yuna­
nistan’ın adaları alacağı hususunda anlaştık. Size söyli-
yeceğim en iyi husus kuvvetlerin Yunanistan lehine
Türkleri oyalamakta olduklarıdır. Türkiye’deki Alman
kumandasına ait telgrafım gereken izahatı veriyor. Er-
meniler hakkında yapacağımız tekliflerin Türkleri hima­
ye etmek olduğunu sanmalıdırlar. Alman kumandasını
reddedişimiz ve Ermenistan’a yaptığımız tâyinler Asya
Türkiye’sinin dağılmasını önlemek içindir. Çünkü Alman­
lar Türkleri Ruslara karşı korumıyacaklardır, Türkiye da­
ğıldığı zaman Almanlar da kendi hisseleri alacaklardır. •
(19 Aralıkta Temps gazetesinde Türklerin üçlü ittifaka
olan borçları hakkında güzel bir makale çıktı.) Burada
neşredilen vesikalara göre, Türkiye yeni borçlar bula­
mazsa çökecektir. Fakat bu doğu milletleri hiç belli ol­
maz parasız da yaşayabilirler ......

Nahife No: 166 Vesika No: 182


27 Aralık 1913
Sir E. Grey’deıı Sir E. Goschen’e :

....... Türk kaynaklarından işittiğime göre, diğer


adalar Yunanistan’a giderse îtalyanlar ellerindeki ada­
ları boşaltmıyacaklardır. Halbuki îtalyanlar ellerinde
tuttuğu adalardan Yunan işgalinde olanları Yunanlılara
vereceğine söz vermişti. Bu havadisin mânâsı İtalyanla­
rın Türkiye'de yeni bir oyun çevirmekte olduğudur .......
155

S alı it e No: 167 Vesika No: 184


v 28 Aralık 1913
Sir M. de BuıısenMen Sir E. Grey’e :
....... Türk Büyükelçisi adalar Yunanistan’a giderse
kuvvete bas vuracaklarını söyledi. Bulgaristan’ın da
Türklerin yanında yer alacaklarını ve Sırbistan’ın da işe
karışacağını, Arnavutluğun Epurus’u işgâl edeceğini, bu
vaziyette büyük devletlerin de kendi aralarında sulhtif
koruyamıyacaklarmı, söyledi. Ben kendisine Türkiye’nin
işlerini büyük devletlere bıraktığını söyledim. Cevaben,
Türkiye’nin hayatî menfaatleri söz koıiusu olunca duru­
mun değiştiğini söyledi ......

Sahife No: 168 Vesika No: 185


29 Aralık 1913
Sir la. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
...... Bugün Albay Cemal bey ile görüştüm. Adala­
rın Yunanistan’a verilmesine muhalif. Kendisine Türki­
ye’nin zayıflık sebebinin büyük çoğunluğu Yunan olan
adaların Türklerin elinde olmasından meydana geldiğini
anlattım. Ve Majeste’nin Hükûmeti’nin Türkiye’nin as­
keri ve bahri bir mâceraya atılmasına, karşı olduğunu
söyledim. Albay Cemal bey Türkiye’nin emniyetinin hef
şeyin, üstünüde olduğunu, adaları ve Edirne’si olmıyan
bir Türkiye’nin hırsızlara açık kapısız bir ev gibi olduğu­
nu, söyledi. Kendisine, Türkiye’nin kuvvetli bir orduya
ve donanmaya sahip olacak parası olmadığını hatırlat­
tım. Cevaben Türklerin kendi kendisini müdafaa edecek
kuvvet ve kabiliyette olduğunu söyledi. Ve bunu her-
kezin bize karşı olduğu bir harpte yaptık dedi. Ve Tür­
kiye’nin bütün arzusunun Yunanistan’dan daha kuvvetli
bir donanmaya sahip olmak olduğunu söyledi. Daima İn­
giltere’nin yanında olacak kuvvetli bir donanma istemce

Levent Şahverdi Arşivi


156
misiniz, dedi. Ingiltere ve Fransa'nın çok kuvvetli bir
dostu görünüyor.

Ona nüfusu iki milyon olan Ermenileri sordum. Çok


rica etti ve samimiyetle bana sordu: Majeste’nin Hükü­
meti son iki yıldan beri Türkiye'ye kargı takındığı bu
menfi tavrı değiştiremez mi? Sözlerime mümkün olduğu
kadar dostluklarımıza sâdıkmışız hissi verdim, Cemal
Bey’in durumu ve karekteri bakımından bu çok mühim­
di ......

Sahife No: 173 Vesika No: 188

1 Ocak 1914

Sir M. de Bımsen’den Sir E. Grey’e :

....... Adalar mevzuunda Türkiye kuvvetlere güçlük


çıkartıyor. Boğazlan ve İzmir’i tehdid eden adaları Türk-'.
ler kendileri için istiyorlar. Türk Elçisine Yunanistan’a
verilecek adaların silâhsızlandırılacağım söyledim. Türk
basını ise Yunanlılar aleyhine harp istiyeh yazılar yazı­
yor. Türkler adaları Yunanlılardan geri alabilir, bunu su
an yapmasalar bile altı ay sonra yapabilirler. Bu vazi­
yette Bulgaristan da Kavalayı zaptedecektir ve Arnavut ;
kabileleri de Yunanistan ve Sırbistan aleyhine harekete
geçeceklerdir. Türkleri tehdid olsun diye Fransız Sefiri
malî yardımı keseceklerini bildirdi. İtalya'dan yardım
umuyorlar ve şu veya bu yoldan para bulabileceklerini
söylüyorlar. Mamafi üçlü kuvvetler birbirlerine yardım
edeceklerdir. Zira İtalya Akdeniz bölgesinde, Almanya
küçük Asya’da ve Avusturya Balkanlarla ilgilidir.
Mr. Jagow, bir Türk - Yunan harbine her ne şekil­
de olursa olsun mani olmamız lâzım dedi .......
.157
İ : Saîıîfe No: 178 Vesika No: 191
j 4 Ocak 1914
Sir R. Rocîd’dan Sir E. Grey’e :
....... Dün geçe gizlice Alman Büyükelçisi adalar hak-
| kındaki teklifimizin Berlin’de tetkik edildiğini ve adala-
; rm Yunanistan’a ilhakının uygun görüldüğünü söyle-
di .......
\; Sabite No: 180 Vesika No: 193’e ilâve
6 Ocak 1914
Sir E. Grey tarafından :

I
.................. Adaların Yunanistan’a ilhakı hususunda "kuv­
vetlerin filolarının kuvvete baş vurup vurmıyaeağı hu­
susunda henüz bir anlaşmaya varılmadı. Fakat Fransa
ile bizim kuyvete baş vuracağımız hususunda hiç bir şüp-

■ he yoktur ......
7 Ocak 1914
Sir E. Grey’den Sir R. Rodd’a :
....... Trabulus hakkında İtalyanlarla birkaç sene ev­
vel yaptığımız gizli anlaşma, İtalyanların bu yeri alma­
larını uygun görüyordu. Fakat onlar bununla yetinme-
‘j [■ yip adaları da işgal ettiler. Şimdi Türklere bir karşılık
j vermek istiyorlar, bir İngiliz ŞİRKETİNDEN çıkmamak
|l şartıyla ne verirlerse biz muhalefet etmeyiz. İzmir - Ay-
1i dm demiryolunu bütün masrafları vermeleri şartıyla
j | Italyanlara devredebiliriz, Italyanlar Türkleri şüphelen­
il I dirmemek şartıyla adaların Yunanlılara verilmesine mu-
|| halif değildir ..... .
\ Salıife No: 183 Vesika No: 198
8 Ocak 1914
158
Türk Hükümeti arasındaki görüşmeyi bildirdi:
1 Türkler Çanakkale civarındaki dört adaya sa­
hip olacaklar.
2 — Türkler Asya sahilindeki adalara sahip olacak-
3 — Türkler Italyan işgalindeki adaları geri alacak­
lar: ,
Bu vaziyette Ingiltere ve Fransa da" aynı yolu ta­
kip etmelidir ......

Sahife No: 188 Vesika No: 202


12 Ocak 1914:

Sir M. de Runsen'den Sir E. Grev’e :


...... Hilmi Paşa ile adalar meselesini görüştüm. Ay­
rıca bana Enver Paşa’nm çok ihtiraslı bir genç olduğu­
nu söyledi. Tek bir kalem darbesiyle yüzlerce subayı ak­
tif vazifeden çekmeye cesaret etmiştir, dedi ......

Sahife No: 195 Vesika No: 2Ö&

12 Ocak 1914

Sir İL. Mailet’ten Sir E. Grey’e :


...... işittiğime göre Mr, Çrowford ve Gunter % 4
lük bir arttırma için Türk Hükümetini tazyik ediyor­
muş?
Bu günlerde Ermeni reformları hakkında kat’i bir
şey söylemeği ümit ediyorum ......

Sahife No: 198 Vesika No: 211

BEYANNAM E:

...... İ7 Mayıs 1913 Londra anlaşmasının beşinci


maddesine göre, altı kuvvet yaptıkları tetkikten sonra.
Ege adalarının âkrbeti hakkında karara vardı:
159"
Yunanistan Tenados ve İmroz’un haricindeki bütün
adalara sahiptir. Bu adaları askerî ve bahri gayelerle
kullanmıyacaktır. Türkiye ile adalar arasında kaçakçılık
yapmıyacaktır. Altı devlet Yunanistan’dan bu hususlara
riayet edeceklerine dair garanti isterler. Ve altı kuvvet
Türklerin bu kararlara hürmet edeceklerini ümit eder
ler .......

Sahife No: 201 Vesika No: 215


27 Ocak 1914
Sir M. de Bunseıı’den Sir E. Grey’e :
....... Türk Büyükelçisi Hilmi Paşayla tekrar görüş­
tüm. Adaların Yunanistan’a ilhakı hususunda biraz yu­
muşamış gibiydi. Bundan Türklerin harp isteklerinin
söndüğü hissine kapıldım. 12 adayı da îtalyanlardan a l­
mak hususunda acele etmiyorlar, İtalyanların adaları'
şimdi verip ilk fırsatta tekrar kavga mevzuu yapacakla­
rım biliyorlar. Hilmi Paşa kuvvetlerin fikirlerini değiş-
tirmiyeceklerini biliyor, mamafi Türkler tatmin edilmez­
se ilerde Yunanistan’ın başına dert açabilirler ......

Sahife No: 202 Vesika No: 210


28 Ocak 1914
Sir E. Grey’deıı Sir R. Rodd’a :
....... Italyan Elçisi Türklere adalar mevzuunda Y u ­
nanlılar lehine tazyik yapacaklarım bildirdi ......

Sahife No: 203 Vesika No: 217


28 Ocak 1914
Şir E. Grey’den Sir R. Rodd’a :
...... Italyan Büyükelçisi benim son notamın gazete­
lerde görülmesine çek üzüldüklerini söyledi, zira esas
gayenin Türkiye’den birşeyler elde edilmesidir. Bana çok
160
gizli olarak bir nota gösterdi. Türklere adaları verirken
yaptıkları bütün masrafları istiyec eklerini, Türklerin bu
masrafları ödemelerine imkân olmadığı için İtalyan iş-
.gâlindeki adaları alamayacaklarını anlattı. Halbuki şim­
di yazım gazetelerde çıktıktan sonra Türklerin belki uya­
nacaklarını ve İngiltere’nin yarattığı bu intibayı silme­
lerinin lâzım geldiğini anlattı ......

Sahife No: 204 Vesika No: 218


28 Ocak 1914
Şir L. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
...... Türklere büyük bir borç verilirse şimdiki ha­
letiruhiyeleri içinde ne yapacakları hiç belli olmaz. Türk
Bakanları düşüncesiz ve ümitsiz dürümdalar. Alttan al­
ta bir propaganda Yunan dükkânlarına boykot şeklinde
belirdi. Aldığım istihbaratlara göre bu hareket bütün
Hristiyanlara karşı dönebilir. Şayet daha fazla ileri git­
meğe hazırlıklı değilsek durumu tetkik edelim .......

Sahife No: 215 Vesika No: 226


2 Şubat 1914
Sir Tv. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
....... Türk Başvezir i, Majeste'nin Hükûmeti’nin do-.
nanmalarıyla Yunanistan’ı korumasına ve kuvvetlerin
Türkiye aleyhine almış oldukları kararları Türklere zor­
la kabul ettirmeğe kalkmasına hayret ettiğini söyledi.
Almanya, Avusturya ve İtalya’nın sizin bu tekliflerinizi
reddettiklerini söyledi. İngiliz politikasının Türkler aley­
hine bu sinsi dönüşünü yerdi.
Ben, bir şeyden haberim olmadığını ve durumu sizs
arz edeceğimi, söyledim .......
^ r

161
Salıife No: 217 Vesika No: 229
3 Şubat 1914
Sır E. Grey’den Sir E. Goschen’e :
..... . Türk; Hükümeti, Elçiliğimize Türkiye’ye karşı
yapılacak bir bahri gösteri olduğunu ve bunun diğer kuv­
vetler tarafından kabul edilmediğini söylemiş. Üçlü itti­
faka 23 Ocak'ta yazdığım yazıya müspet veya menfi bir
cevap henüz almadığıma göre, Başvezirin bu malumatı
nerden öğrendiğini anlıyamıyorum.
Not : Bu telgrafın örnekleri İstanbul, Roma ve
Belgrad’a gönderilmiştir........

Nahife No: 220 Vesika No: 234


7 Şubat 1914
Sir L. Mallet’ten Sir E. Grey’e:
....... Başvezir hasta. Talat Bey ile adalar meselesini
•görüştük. Bana çok gizli olarak ve hiç bir yerde tekrar­
lamamam için adeta yalvararak şunları söyledi: İtalyan
hükümeti İngiltere ve Fransaya verilen hakların kendi­
lerine de verilmesini istiyor. İngiltere ile yaptığımız an-
, laşmalar her iki memleket için de iyidir, halbuki Italyan-
lar bizden çok geniş arazi kapmıştır.......

Sahile No: 224 Vesika No: 240


9 Şubat 1914
* . .
Sir. E. Grey’den Sir L Mallet’e :
t ...... Türklerin malî durumları bu derecede bozuk-
I; ken Yunan mallarına boykot etmeleri bana delilik gibi
görünüyor. Malî durumlarını nasıl düzelteceklerini an-
lıyamıyorum. Pan Islamik ve anti grik bir ruh taşımak
I Türkler için fantazidir. Bizim yapacağımız hiç bir şey
yok böyle bir durumda Türklerin bize muhtaç olması in-
F. — 11
sana dokunuyor, biz sadece bekliyeceğiz, onlara para ve­
remeyiz......

Sahife No: 228 Vesika No: 247


10 Şubat 1914
Sir h. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
...... Talat ve Cemal Beyler ile görüştüm. Her ikisi;
de mâkul insanlar bilhassa Cemaf bende namuslu bir in­
san tesiri bıraktı. Yanılmış olabilirim.
Şayet onlara gururlarını kurtaracak bir şeyler yapa­
bilirsek adalar işinde güçlük kalmaz. Başvezire gelince-
onun îngilizlere karşı olan tutumu korkarım bir müddet
daha devam edecek. Zira biz halen Yunanlıları tutup on­
ların menfaatlerini baltalıyoruz.
Başvezir Ermeni reformlarını müzakereden , çok
memnun kaldı. Kendi hesabına iki koyun kestirip bu hâ­
diseyi kutladı, Ruslar da iki koyun kestirerek bu kutla­
maya iştirak ettiler..... .

Sahife No: 243 Vesika No: 26%


18 Mart 1914
Sir E, Grey'den Sir L. MalLet’e :
....... Türklerle Yunanlıları adalar için karşılıklı mü­
zakereye zorlıyamam zira bu Yunanlılara bir baskı olur,,
ben bunu yapamam......

Sahife No: 253 Vesika No: 274:


28 Mayıs 1914
Sir 'F. Eîliot’tah Sk E. Grey’e:
...... Venizelos bana yalvararak Türklerle başabaş:
konuşurlarsa durumlarının nekadar zor olacağını size
izah etmemi istedi. Genç Türkler Edirneyi Avrupadan tek
163
bir ses çıkmadan geri aidılar, bütün adaları, Girit’e kadar
elde edebilirler hülyası içindeler. Yunanistana harp ilân
etmek için ilk dretnotlarının gelmesini bekliyorlar.
Venizelos, bir dretnota sahip olmazlarsa bir harp
olacağını, bunun Avrupanm gözleri önünde tamamen bir
deniz harbi olacağını söyledi. Türk ve Bulgar ordularının
ise kendileriyle çarpışamıyacağmı kendi ordularının çok
daha kuvvetli olduğunu söyledi. Ayrıca Yunanistanın 12
adayı da alması icap ettiğini ve sizin dikkatinizi bu nok­
taya çekmemi istiyor. Şayet Türkler Yunanistana karşı
bir zafer kazanır ve yeniden kargılarında birleşmiş -bir
Avrupa bulamazlarsa, bütün îslâmlarda tehlikeli bir ruh
doğacaktır ve Avrupadaçı yeni topraklar elde edecek­
lerdir.......

Sahife No: 255 Vesika No: 275


30 Mayıs 1914

Sir G. Barcley’den Sir E. Grey’e :


...... Türkiye Yunanistana karşı bir harp yaparsa
Romanya buna müdahale edecektir. Talât Bey iki dret­
notları gelene kadar Yunanistanla müzakere, yapmıya-
caklarını söyledi.......
\

Sahife No: 255 , Vesika No: 276


30 Mayıs 1914

Sir G. Barcley’deas- Sir E. Grey,e :


...... Romanya Dış îşileri Bakanlığı, Majestenin hü­
kümetinden dretnotların Türkiyeye yollanmamasını rica
ediyor......
164
Sahife No: ¿85 Vesika No: 279
4 Haziran 11)14
Sir M. de Bımsen’den Sir E. Grey’e :
...... Hilmi Paşa Balkanlarda rahat bir durum olma­
sı için Türklerin adalar mevzuundaki taleplerinin kabul
edilmesi icap ettiğini söyledi. M. Dumaine, hükümetini
zorlayarak Yunanistana dostça tavsiyede bulunulmasını
istiyor. M. Gryaris Hilmi Paşanın İsrarı karşısında bir
hayli tesir altında kaldı, durumu Venizelos’a ciddî şekil­
de anlatacak. Türklerin durumunu anlamak Yunanistan
için daha faydalı olabilir ......

Sahife No: 262 Vesika No: 286


16 Haziran 1914
Mr. Er skine’deıı Sir E. Grey’e :
...... Amiral Kerr bana gizlice Türk donanmasını
mahvetmek için plânları olduğunu anlattı. Yunan hükü­
metinin bu plânları kabul-etmesi gerektiğini söyledi. Yu­
nan hükümeti kendi cahil subaylarını dinliyor ve ayrıca
kâfi derecede yetişmiş elemanı da yok, dedi...... Bunu
teklif dâhi etmemesini yoksa şüphe uyandıracağını söy­
ledim .......
1913 - 1914 GENEL BALKAN POLİTİKASI

Sahife No: 363 Vesika No: 410


Sir E. Grey’den Sir G. Goschen'e :
...... Herr Von Kullman’a tstanbuldaki Alman su­
baylarının Rusları çok rahatsız ettiğini, bunların Tahran­
daki Rus subayları gibi olduğunu söyledim. Herr Von
Kullmann bunun Tahran’daki Rus subayları için doğru
olabileceğini, fakat Türklerin hiç bir birliklerini yabancı
kumandası altına bırakmayacaklarını söyledi......

Sahife No: 381 Veskia No: 429


14 Aralık 1913
Mr. O’Beirne’den Sir E. Grey’e :
...... Ermeni ayaklanması Türklere bir harp ilân et­
menin en iyi vasıtasıdır. Bu da Rusların silâhla müdahale­
sini temin edebilir. Alman ordularının Türklerin yanında
olması üçlü anlaşmayı kuvvetlendirecek, bu da reform­
lara yol açacak ve bunu takiben de bir Ermeni isyanı
olacaktır....... 1

Sahife No: 390 Vesika No: 440


19 Aralık 1913
Sir G. Buchanon’dan Sir E. Grey’e :
...... Ruslardan elde edilen intibaa maalesef savaş-

Levent Şahverdi Arşivi


166
mıyacakları merkezindedir. Mamafi üç yol takip edebili­
riz:
1 — Malî baskı,
2 — Ermenistana Rus ve Fransız müfettişlerini
göndermek,
3 — Rusların Beyazıt ve Erzurumu işgalini te­
min:

Sahife No: 894 Vesika N o: 448


23 Aralık 1913
Sir G. BuchanonMan Sir E. Grey’e :
....... Majeste Rus Çarı îstanbuldaki Alman askeri
heyetinden çok fazla kötümserliğe kapıldı. Üçlü anlaş­
manın kuvvetlerden de daha güçlü olabileceğini söylüyor.
Almanların Türk ordusunu hakiki bir kuvvet haline ge-
tirmiyeceklerini biliyorsa da îstanbuldaki Alman gene­
ralinin ve Alman büyük elçisinin hakiki bir diktatör du­
rumuna geçmesinden korkuyor.
Kendisine, Rusya’nın menfaatlerini desteklediğimizi
ve Alman Generalleri mevzuunda Türklere baskı yaptığı*
mızı söyledim. Fakat Amiral Limpus’un Türk donanma­
sının başında bulunması ve Türklerin Almanların arkala­
rında olduğunu bilmeleri onlan daha kararlı yapıyor.
Konuşmamız sırasında Majeste Çar, Türklere malî
baskı yapılması fikrini müdaafa etti. Bizim gümrük .yer­
gilerine Jo'Ar lük zammı kabul etmeyişimizi tasvip etti.
Ayrıca Ermeni meselesinde bir Rus müfettişin kabul e-
, dildiğini ve Erzuruma bir general göndermekten hoşlan­
mamasına rağmen, mecbur kalırsa bunu yapabileceğini
söyledi.......
Salıife No: 397 Vesika No: 448
25 Aralık 1313
Sir O. Buchanon’dam Sir E. Grey’e :
...... Gazeteler Rus politikasını tenkit edip Alman-
i I larm boğazlardaki, İstanbul ve Edirnedeki üstünlüklerine
İ i kızıyorlar. Manıafi Almanların Türk İmparatorluğunun
I I çöküşünü biraz geçiktirmekten başka bir işe yaramıyaca-
; ğım söylüyorlar. Ttusya Alman bankalarındaki paralarını
^ ^ çekerek Türkleri Rusları dinlemeğe mecbur edebilir gö-
;< I rüşü müdafaa ediliyor. Almanların Anadoluyu elde et-
î ; tikten sonra İstanbulu da elegeçirmeleri büyük Alman
i imparatorluğunun esas hedefidir, bu zincirin kırılması
I Rus politikasının esas hedefi olmalıdır diye yazıyorlar.
[. 'Bu fikir İngiliz ve Oransızlar tarafından da desteklene­
li' çektir .... .
1913 - 1914 EKMENİ REFORMLARI

(Günümüzde özellikle Amerikada Türkler aleyhine


yürümekte olan Ermeni propagandasını daha yakından*
anlıyabilmek için bir iki küçük ilâve yapmayı uygun gör­
dük. E.U.)
....... Avrupalı emperyalistler gayelerine varmak
için bütün insanları yok etmeğe hazırdılar. Kendi haksız
menfaatlerini tahakkuk ettirmek için, insanlar sanki
hayvan sürüleriymiş gibi ordular gönderdiler. (Müslü­
man Asyada kuvvetlerin mücadelesi. ¡S. 14-14)
....... Profesör Philip Marshall Brown: Avrupalı dev­
letler emperyalist gayelerine varmak için, Orta Doğu
halklarının ihtiyaçlarına kulak tıkadılar, hatta bu in­
sanları kuvvet muvazenesi için kurban gibi feda ettiler-
(Hâdiseli seneler cilt 2, Sayfa 148 - 149)
...... Standford Üniversitesi profesörlerinden Mears:
Ermenilerin bugünkü durumundan tamamen mes’ul olan­
lar Avrupalı emperyalist milletler ve onların diplomatla­
rıdır, der.
...... Colombia Üniversitesi profesörlerinden: John
Dewey Ortadoğuyu ziyaretten sonra: Bu insanların ıstı­
raplarıyla yakından temas etmek insanı titretiyor, azın­
lık, çoğunluk bütün halka merhamet duyuyorsunuz. Sim­
di bu halkın nefret ettiği yabancı kuvvetler, bu mem­
leketlerden elde ettikleri kukla hükümetleri öyle haince
kullandılar ki, işte emperyalizm...... (Politik yeni Cum­
huriyet sayfa 268 12 Kasım 1924).
169
...... Türkiyede Amerikan Protestan misyonerleri:
Orta Doğuya Misyonerler îslâmlar ve Museviler için git­
ti. Fakat üç faktör yüzünden çalışmalarını Hristiyanla-
ra teksif ettiler.
1 !— Müslümanları Hristiyan yapmanın zorluğunu
gördüler.
2 — , Yerli Hristiyanlarm arasında çalışmalarının
parlak neticesini fark ettiler.
3 — Hristiyanlığm o •günkü haliyle İsa’nın hakikî
dinini temsilden uzak olduğunu gördüler.
Misyonerler bütün faaliyetlerini Rum ve Ermenilere
yönelttiler. Başlangıçta Ermeni kilisesi buna direndi, fa­
kat 1850’de Türk hükümeti Protestan Ermeni kilisesini
tanıdı. Fakat Amerikan Misyonerlerinin en büyük başa­
rısı Robert Kolejler vasıtasıyla oldu.' îstanbuldaki Kolej
1840’ta Cyrüs Hamlin tarafından kuruldu sonradan Ro­
bert Kolej adını aldı. İlk talebelerinin hepsi Ermeni* genç-
lerindendi. Bir kaç yıl sonra boğazdaki şahane yerine geç­
ti. Bu kolejin mevzunları zamanla bir çok milletin lideri
durumuna geldiler. Buradan mevzun olan Bulgar talebe­
leri Bulgaristandakı millî hareketin başına geçtiler. Bu.
teşkilât Türk ihtilâli sırasında çok müşkilât geçirdi. İs­
tiklâl harbinden sonra milliyetçiler misyonerlere cephe
aldı ve sadece 6 tane misyoner doktor bırakıldı......
...... Türkiyede Amerikan Misyonerleri :
Kapitülasyonlardan istifade eden Amerikan misyo­
nerleri tamamen Osmanlı devletinin aleyhine çalışıyorlar­
dı. Bunlar Ermenilerin Gregorian kilisesini Pretostan
yapmağa uğraşıyorlardı. Amerikan Protestanlarma gö­
re Müslümanlar kâfirdir, bu yüzden onların aleyhine sis­
temli propaganda yapıp insan kasabı oldukları efsane-
Îİ7G
sini yayıyorlardı. Ermenilere ise sunî olarak evliyalık pa­
yesi veriyorlardı. (The Rebirt Turkey - Clair Price).
...... Öıı Asyadâ Amerikan Misyonerleri: .
Misyonerler tamamiyie din tesirinde kalarak îirme-
nileri Müsiümanlara kargı hazırladılar, dinamit yapmasını
-öğrettiler ve her fırsatta onları îslâralara karşı kullandı-
.'lar. (Forein affairs Cilt 7 Sayfa 398 E. M. Earle)
1913 - 14 EKMENİ REFORMLARI:

Sahif© No: 424 Vesika No: 475


23 Ocak 1913
Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :
....... Ermeni meselesinin şu sırada ortaya çıkarıl­
ması uygun değildir. Küçük Asya meselesini daha uygun
bir zamanda ele alırız......

Sahife No: 425 Veskia No: 477


17 Nisan 1913
’Sir .A, Nieholsen’den Sir E. Goscheıı’e :
....... Jagow bana iki kere ön Asyadan bahsetti. Bu
Türkiyenin Asyadakı mülkünün parçalanmasından başka
bir şey ifade etmiyor. Almanlar hisselerini almak istiyor­
lar. Jagow, Anadoludaki sonsuz Alman menfaatlerinden
bahsediyor. Bu zengiru memleket Almanların göz diktik­
leri olgun bir meyve gibidir. Sanıyorum ki îstanbulda
karışıklıklar ümit ediyorlar ve bu karışıklıkların ardın­
dan, Kürtlerin Ermenileri veya Ermenilerin Klirtleri kes­
mesini bekliyorlar. Bu durumda da Rusların müdahale
edeceğini umuyorlar. Böyle bir vaziyette Almanlar da
derhal kendi menfaat bölgelerine gireceklerdir. Alman­
ların niyeti bu olduğuna göre Rusların Ermeni mesele­
lerinde daha dikkatli davranacaklarını ümit ederim.
Jagow’a göre Türkiyenin parçalanması üç yoldan
olabilir.
172
1 — Adalarda ve Anadoluda yaşayan Rumlar vasi-
t asiyle.
2 — Bulgarların Çatalca hattını geçip İstanbul’a
yürümesiyle,
3.— îstanbulda başlayan sıkıntılar neticesi Ana­
doluda ayaklanmalar ve Asya Türkiyesinde katliâm
ile.......

Sahife No: 426 Vesika No: 478


24 Nisan 1913
Sir G. IiOYvther’den Sır E. Grey’e :
....... Majestenin Anadoludaki Viskonsülii, Ermeni
papazlarıyla görüşerek bölgelerine bazı Almanların gel­
diklerini ve bunlardan şüphede olduklarını, zira Alman­
ların bu bölgelerde reform istediklerini söyledi......

Sahife No: 434 Vesika No: 485


21 Mayıs 1913
Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :
..... . Rusya ve Fransayla Ermenistanda derhal re­
form yapılması için anlaşmaya varıldı. Fakat Türkler
bundan şüphe etmemelidirler..... ;

Sahife No: 438 Vesika No: 492


26 Mayıs 1913
Mr. O’Beirne’den Sir E. Grey’e :
...... Rus elçisi Ermeni vilâyetlerini reorganize eden
İngiliz memurlarından memnun değil. Ermenilerden tem­
silci bir grup Rusyaya giderek Ermenistanın Rusyaya.
katılması için ricada bulundular. Ruslar Ermeni mesele­
lerinde ikinci plânda kalmak istemiyorlar. Şayet Türkler
173

•ecnebi müfettiş fikrini kabul etmezlerse, herhangi bir dü­


zensizlikte Ruslar müdahale edebilir......
Sahife No: 441 Vesika No: 494
27 Mayıs 1913
Mr. O. Beirne’den Sir E. Grey’e :
....... Rus hariciye vekili Ermeni temsilcilerinin de­
vamlı olarak Rusy ay la birleşmek istediklerini söyledi. Zi­
ra Türkiyenin bu doğu bölgesinde Ermeniler en fazla
nüfusun % 30’unu teşkil ettiklerinden kendi başlarına bir
devlet kurmalarının mümkün olamıyacağım ve bu sebep­
le Rusya ile devamlı olarak birleşmek istediklerini söyle­
di. Rusya bu katılmanın imkânsız olduğunu ve kendileri
tek başlarına mes’uliyet almak istemediklerini bildirmiş.
Buna rağmen Ermeni temsilcileri devamlı müracaatlarla
Ruslara mes’uliyetlerini hatırlatıyor. Ben de bir Ermeni
katliâmı olursa Rusların seyirci kalmalarının doğru ol-
mıyacağını hatırlattım.......
Sahife No: 443 . Vesika No: 496
28 Mayıs 1913
Sir E. Grey’den Sir F. Bertie’ye :
...... İngiliz jandarmaları tek başlarına Ermenistana
gidemezler. Fakat İstanbul ve civarındaki vilâyetlerde
kalıp yavaş yavaş yayılabilirler. Rusya Ermeni reform­
larını üstlerine alırsa çok memnun olacağız. Bir kaç hafta
zarfında bir katliam olabilir, Türkler bu mevzuda bizden
yardım istediler. Sağlam bir durumda olmak isliyoruz......
Sahife No: 444, Vesika No: 499
2 Haziran 1913
e
Sir E. Grey’den Sir G. Goschen’e :
— Alman büyükelçisi Türkiyenin bütünlüğünü iste-
. diklerini, fakat diğer kuvvetler Türkiyeyi bölerlerse Al-
174
manyanın da kendi hissesini alacağını söyledi. Ben ken­
disine, Ingiltere, Fransa ve Rusya arasında Türkiyeyi böl-
me plânlarının yapılmadığını sadece Ermeni vilâyetleri
hakkında konuşulduğunu, söyledim......

Sahife No: 460 Vesika No: 516'


19 Haziran 1913
Sir E. Grey’den Sir G. IiOwther’e :
...... Fransız büyükelçisi Ermeni reformlarının altı:
vilayette bugünlerde bir katliama sebep olacağını söyle­
di. Bu sebeple reformların haricinde yüksek bir komserin
Sultana kabul ettirilmesi gerektiğini söyledi......

Sahife No: 463 Vesika No: 523*


24 Haziran 1913
Sir E. Grey’den Sîr E. Goschen’e :
...... Alman büyükelçisi kuvvetler kendi aralarında.
Ermeni meselelerini görüşürken, büyükelçilerin de hiç de­
ğilse durumu Türk hükümetine bildirmeleri gerekir, de­
di......

Sahife No: 465 ■ ■. ■ Vesika No: 526


21 Haziran 1913
Sir E. Grey’den Sir E. Goschen’e : .
...... Asya TürkiyeSinin parçalanması kuvvetlerin
menfaatine bağlıdır. Bu da Osmanlı İmparatorluğunun
parçalanması veya tamamen ortadan kalkması şeklinde
olacaktır. Fransa birinci durumu tercih ediyor. Alman el­
çisiyle bu mevzuu görüştüm, Türklerin hakimiyetini ter­
cih ettiklerini söyledi. Fakat Türkiye tamamen çökerse-
Almanya kendi menfaati olan bölgelerde ilerliyecekiir.
dedi.
175-'
Ben, bizim en çok istediğimiz yerlerin Basra ve Iran
körfezi bölgeleri olduğunu söyledim..../.

Sahife No: 470 Vesika No: 532::


2 Haziran 1913

Sir E. Goschen’den Sir E. Grey’e :


...... Alman büyükelçisi Rusların Ermenistan plânla­
rını beğenmediklerini, Osmanlı imparatorluğunun Asya
toprak bütünlüğünü muhafaza etmek istediklerini, fakat
Türk 'yurdu parçalanırsa kendi hisselerini almak istedik­
lerini söyledi.......

Sahife No: 471 Vesika No: 533


2 Haziran 1913

Mr. Marling'ten Sir E. Grey’e :


...... Türklerin verdiği sözlü nota yalnız Ermeni böl­
gelerini değil bütün İmparatorluğu kaplıyordu. Fakat biz
Rusların tekliflerinin ötesine gidemeyiz.:....

Sahife No: 474 Vesika No: 537


3 Haziran 1913
Sir E. Grey’den Sir E. Gosclıen’e :
....... Alman büyükelçisi Rusların Ermenistan hak-
kındaki tekliflerinin çok ileri gittiğini Asya Türkiyesinde
ayrı bir devlet kurduğunu ve Lübnanı bile içine aldığını
söyledi. Şimdilik Fransız teklifinde yer alan yüksek kom-
ser ile iktifa etmenin gerektiğini söyledi......

Sahife No: 482 Vesika No: 543

6 Haziran 1913
Sîf G. Bııchaııon’daıa Sir E. Grey’e :
...... Rus hariciye vekili Osmanlı İmparatorluğunun.
176
bütünlüğünü muhafazanın en samimi arzuları olduğunu
söyledi. Kuvvetler Mekadonyada yaptıklarını Asya Tür-
'kıyesinde de tekrarlarsa Osmanlı İmparatorluğunun geri
:kısmının çöküp gideceğini, Ermenistan durumunun git­
tikçe ciddileştiğini, kuvvetler tarafından buraya devamlı
olarak silâh kaçırıldığını Ve Rusyamn hudutlarında bir
ihtilâle tahammül edemiyeceğini, durumun 1895’ten çok
farklı olduğunu Türkiy eniri parçalanmasında rol almaya­
caklarını ve hatta buna mani olacaklarım, bildirdi.
Majestenin hükümetinin Türkiye üstünde şeytanî
bir plânının bulunmadığını, Arnavutluk ve Adriyatik me­
selesinde olduğu gibi Ermeni meselesinin de Rusya için
hayatî menfaatleriyle ilgili olduğunu söyledim.......

Sahife No: 486 Vesika No: 545


8 Haziran 1913
Sir G. Buchanon’dan Sir E* Grey’e : .
...... Ruslar Türkiye hududunda İbir anarşiye taham­
mül edemiyeceklerini bize bildirdiler. Majestenin hükü­
meti Türk hududunda yaşayan Kürtler arasında huzur­
suzluklar çıkartıyorlar, zayıf Türk otoriteleri, bunu bastı-
ramaz ve biz buna tahammül edemeyiz, dediler.......

Sahife No: 501 Vesika No: 562


22 Haziran 1913

Sir E. Grey’den Lord Granville’ye :


. ...... Alman hükümeti Asya Türkiyesi hakkmdaki
plânlarını bana verdi. Alman hükümeti Ermeni reformla­
rında Rusları tatmin edecek projeyi iyi karşılıyor. Ancak
altı vilayetin birleşik bir Ermenistan için ayrılması Asya
Türkiyesindeki diğer ırkların da aynı yolu tutmasına se­
bep olacaktır, bu sebeple Türklerin verdiği projeyi de tet-
177
kiketmek ve bu yürümediği taktirde tadilât yapmak uy-
;gun olur, diyorlar......

Sahife No: 504 Vesika No: 567


27 Ağustos 1913
Mr. Marling’ten Sir E. Grey’e : — Çok gizli —
...... Altı devletin elçileri altı Ermeni vilâyeti hakkın­
da Rus teklifini esas alarak Türklerin yeni vilâyet kanu­
nunu tatbike başladılar. Almanların Ermenilere acıma his­
si duymaları daha çok politiktir. Ermeni bölgelerinin Rus
tesirine girmesini istemiyorlar. Biz Alman büyükelçisine
baskı yaparak Türklere tazyik etmesini sağlamalıyız. Ye­
ni Türk kanunu Ermenilere bir çok haklar veriyorsa da
bu ancak ATbdül Hamit devrindeki Ermenileri tatmin eder­
di. Eirmeniler şimdi kendi millî mevcudiyetlerine sahip ol­
mak istiyorlar. Almanya şu ara Türkiyenin parçalanmasını
istememekte samimî olabilir, Türkiyeden en büyük parçayı
kapmak için zamana ihtiyacı var, daha kuvvetlenmesi ge­
rek ......
Vesika No: 567’ye Mr. Fitzmaurices’in eki:
...... Türkler memleketlerinde reform yapmak yani iyi
hükümet kurmak istiyorlar kitap rafları kanun ve reform
projeleriyle dolu, fakat devamlı olarak kötü sonuç alıyor­
lar. Bunun sebebi Türklerin arasında karakter sahibi in-
•san olmaması ve reformları tarafsız olarak uygulayacak
insan yokluğudur. Türkler bu eksikliklerini kısmen bildik­
leri için AvrupalI memurları kullanıyorlar. Benim tavsi­
yem, yeni reformlar teklif etseler bile Türk hükümet me­
kanizmasını Ermeni ve Kürt bölgelerine sokmamaktır. 35
senedir bekleyen Ermenilerin bu bekleyişi ve arzulan özel
reformlarla karşılanamaz......
1880 senesinde Asya Türkiyesindeki Ermenilerin d.u-

F. — 12
178
ramunu ilk defa İngiliz büyükelçisi bildirmiştir. Ayrıca.
1876 da Lord Salisbury Türkiyede reform yapılması gerek­
tiği fikrini Avrupaya bildirdi. Ermeniler 35 seneden berii
ihtilâlci gruplar kuruyorlar veya onlarla birleşiyorlar. Ve
Ermenilerin Rusların tesirinde kalacağı doğru değildir. Er­
meni ve Kürt bölgeleri Türk bölgelerinden ayrıdır, ye batı
Anadoludan farklıdır. Ermeni ileri gelenleri Adana vilâ­
yetini de istemektedirler. Ermeniler yakında Almanların.
Türk dostluğu maskesini atıp Anadoludan büyük bir parça
koparacaklarına inanıyorlar. Ruslarla Almanlar arasında,
bir tercih yapmak icap ederse Rusları tercih ediyorlar..
Balkan zaferinden sonra haklı olarak Ermeniler ümide ka­
pılmıştır. Ve Hakkı Paşanın reformları onları sinirlendi*
riyor. Kendileri için en büyük ziyanm İngilizlerle Ruslarını
müşterek çalışmamasından meydana geleceğini söylüyor­
lar. Kürtler ve Ermeniler birbirlerini sevmemekle beraber
aynı şeyi istiyorlar.
Hint Müslümanları İngilterenin aldığı sert kararlar­
dan rahatsızlık duyuyorlar. Bu neticede Ermeniler için çok
feci olabilir. Eski Sultan arada bir Panislâmizimden bahse­
derdi, ben bunun tamamen bir blöf olduğunu biliyorum..
Şimdiki idareciler daha modern...... Eski süvari birlikle­
rinde Ermeni ve Kürt subaylar vardı, şimdi bunların işle»
rine son verildi, biz bunları Ermeni ve Kürt bölgelerinde-
kullanabiliriz, bu çok normaldir......

Sahife No: 522- Vesika No: 573


31 Ekim 1913
Sir L. Mailet’ten Sir E. Grey’e :
....... Mr. Crawford bana Tâlat’ın hakiki reformlar
yapmak kararında olduğunu söyledi. Fakat en çok ekono­
mik ve malî suallerle karşı karşıyadır, bu bakımdan bü­
yük devletlerin lâflarını dinliyecektir. Türk hükümeti Mr.
Crawford’a tamamen inandığı için onun tavsiyelerini ta­
mamen tutacaktır, durum harikulade iyi...... (Gümrük­
lerin başına getirdiğimiz adam. E.U.)
Sahife No: 523 Vesika No: 575

4 Kasım 1913
Sir E. Grey’den Sir E. Gocshen’e :

....... Türk hükümeti imparatorluğun çeşitli dairele­


rinde çalışan İngiliz memurların, Ermenistanda devamlı
vazife almalarını istiyor. Ben, ancak yeni hariciye memur­
ları tâyin edebileceğimizi, aksi halde diğer devletlere da­
nışmadan memur yollıyamıyacağımızı söyledim......

Sahife No: 534, Vesika No: 586


1 Aralık 1913
Sir h. Mallet’ten Sir E. Grey’e :
...... Başvezirle görüştüm ve şayet Ermeni grupları
iyi bir tarzda idâre edilirse Türk hükümeti için bir kuv­
vet kaynağı olacaktır dedim. Ermeni papazları beni ziya­
ret ederek kafiyen özgürlük istemediklerini söylediler,
Sultanın sâdık bir tebası olarak yaşamayı tercih ettikleri­
ni söylediler, yalnız reformların çok mühim olduğunu bü­
tün Avrupanın bunu takip ettiğini, söyledim. Ermeni prob­
lemi tatminkâr bir tarzda çözülürse bunun İmparatorlu­
ğunun doğu vilâyetlerini kuvvetlendireceğini ve yeni pro­
jeyi kabul etmelerinin lâzım geldiğini İsrarla bildirdim.
Ayrıca şu ara Türklerde Ermenilere karşı düşmanca
hisler kuvvetlenmekte, gazeteler Müslümanların hislerini
ateşlendirmektedir.......
İlâve :
Majestenin hükümetine Ermeni Patriyarkmın gönder­
diği rica:
180
Bu doküman 1878 - 1895 ve 1908 senelerinde Ermeni-
lere verilen sözleri hatırlatıyor. Ve Majestenin hükümeti­
nin hâlâ Türk hükümetinin itimadını taşıdığına göre ken­
dilerine yardım etmelerini rica ediyor......
POSTDAM TOPLANTISI :

Sahsfe No: 557 Vesika No: 606


9 Aralık -1910
Mr. O'Beirne’den Sir E. Grey’e :
.......Ruslar genel politikasını değiştirmektedir. İran'­
ın tarafsız bir bölge olmasını îngiltereyle müzakereye ha­
zırdırlar. Almanya Rusların İranda demiryolu yapmak ar­
zusunu iyi karşılamaktadır, fakat Bağdad demiryolundaki
Alman menfaatlerinin de dikkate alınmasını istemektedir.
Almanya Türk politikasına karışmıyacağını, fakat Türk-
ler Avrupa veya Asyada sulhu bozarlarsa onlara yardım
etmiyeceğini açıklamaktadır......

Sahsfe No: 558 Vesika No: 608


9 Kasım 1910
Mr. O’Beirne’den Sir E„ Grey’e :
...... İngilterenin Bağdad demiryolunun yapımına ra­
zı geldiğini fakat körfez bölgesinin îngiltereye geçeceği­
ni söyledim. Buna razı oldular. Bu durumda Ruslar da,
Sadijeh’ten Khanikin’e kadar olan bölgeyi istediklerini bil­
dirdiler.
Postdam konferansında Almanlar daha fazla istekte
bulunabilirler.......

Sahife No: 581 Vesika No: 621


15 Haziran 1910
Sir E. Grey’den Sir G. Buchanon’a :
...... Rusların Trans-Persian demiryoluna razı oldu­
182
ğumuzu bildirdik. Ruslarla aramızda böyle iyi bir anlaş­
ma olursa uzak bir ihtimal de olsa Hindistanı işgal fikir­
lerini Önliyebiliriz.
Bağdad demiryoluna gelince, İran demiryoluyla bir-
leşerek Türk - îslâm askerlerini Hindistanla birleştirmek
tehlikesi vardır. Bu tehlikeyi hatırlatınca Kont Benckön-
dorff bunun ciddî bir husus olduğunu ve bu sebeple Kha-
nik’m’e bağlayacak hattın yapılmıyacağım söyledi......
Sahife No: 583 Vesika No: 823
15 Aralık 1910
Sir G. Buchaîioıı’dan Sir E. Grey’e s
....... Bugün Çar ile görüşmek şerefine eriştim. Ken­
disi Rus - İngiliz dostluğunun nasıl şahane meyveler ver­
meğe başladığını söyledi. Asyada büyük toprak sahibi iki
İmparatorluğu da aynı tehlikelerin beklediğini, îngiltere-
nin Hindistanda karşılaştığı güçlüklere yakında Rusya’nın
da Türkistanda karşılaşacağını söyledi.. Majeste Çar Pan
îslâmik bir hareketten korkmaktadır. Gerçi Hindi standaki
güçlükler îslâmlardan çok Hindulardan gedmektedir ve
bu hareketi Genç Türklerin başlattığına dair rivayetler
vardır......
Sahife No: 601 Vesika No: 638
6 Ocak 1911
Evening Times Gazetesinden îranm Akıbeti:
.......Postam toplantısında Almanlar ve Rusların var­
dıkları anlaşmaya göre, Almanların Türkiyede Bağdad
demiryolunu yapması kabul edildi......
Sahife No: 619 Vesika No: 651
17 Ocak 1931
Mr. Marîmg’den Sir E. Grey’e :
...... Evening Times’deki yazı Türk hükümetini çok
183
rrahatsız etti. Türkler i ilgilendiren bir mevzuda Almanla­
rın Ruslarla pazarlık etmesi, Türk hükümetinin şerefini
ve özgürlüğünü tahdid eder, dediler. Alman büyükelçisi
Türk hâriciyesiyle çok akıllıca konuşarak durumu dü­
zeltti. Türk hâriciyesi tamamen tatmin olduğunu bildirdi
ise de, Türk basını hakikatleri halkın gözünden saklamak­
ta epeyce güçlük çekti.......

ŞaMfe No: 624 Vesika No: 654


18 Ocak 1911

Sir E.' Grey’den $ir F. Bertie’ye — Gizli —


...... Fransa ve Rusyayla Bağdad demiryolu hakkın­
da görüşmeler yapıyoruz. Mr. Cambon'a Almanlardan
veya Türklerden bir teklif alırsak en iyi şartlarla Bağ-
daddan körfeze kadar olan bölgeyi ele geçirmeliyiz, de­
dim. Cavit Bey’e bu yol Türkler tarafından kullanıla­
caksa mutlak İngiliz malzemesi ve mühendisinin kullanıl­
ması lüzumunu anlattık. Biz Türklerin Küveyt üstündeki
haklarını kabul ediyoruz. Ancak Türkler de Şeyhin du­
rumunu kabul etmelidirler. Şeyh daha şimdiden limanda
;geniş bir sahayı bize kiraladı.......

Sahile No: 642 Vesika No: 669


1 Şubat 1911

Sir E. Grey’den Sir G. Bııchanon’a — Gizli —


...... Şayet Almanlar hattı tek başlarına yaparlarsa
Türkler bunu mütecaviz gayeler için kullanabilirler. Ben
Huşlara bu hattın (Tahran - Khanikin) Fransız para­
diyle yapılmasını teklif ettim. Bunun % 30'nun Alman­
lar verebilir. Türk tehlikesini çok fazla büyük gösterdim,
ümid ederim ki bu mevzu üstünde düşüneceklerdir.......
184
Sahife No: 645 Vesika No: 67£
4 Şubat 1911
Sir F. Bertie’den Sır E. Grey’e:
....... 1 Şubatta gönderdiğimiz telgraf üstüne Rus-
lar, Tahran - Khanikin hattının milletler arası bir lıale
getirilmesini kabul ettiler......

Sahife No: 665 Vesika No: 689;


15 Şubat 1911
Sir A. Nicholsen’den Sir G. Barclay5e :
...... Sizin bana gönderdiğiniz çantaya çok teşekkür
ederim. (Bu Sir Barclay’m 27 Ocak 1911’de İranın içişle­
rini anlatan bir mektubu olup açıklanmamıştır.) ......
Sahife No: 692 Vesika No: 7i5
6 Nisan 1911
Sir A. Nichoîsan’den Sir E. Grey*e — Özel —
...... Bizim dış politikamız Rusya ve Fransayla iş
birliğine dayanmakla birlikte, Rusların Golf bölgesinde
yer almaya kalkmalarını derhal reddetmeliyiz. Bilmiyo­
rum Rusya, Fransa, Almanya Türkiye ve biz aramızda.
Küveytin bütün kontrolü bizde kalacak bir şekilde anlaş­
ma yapabilir miyiz? Türkler Rusların işe dahil edilmesine
itiraz edeceklerdir dolayısıyla kendileri de açıkta kalacak­
lardır. Böylece paylaşmayı kendi aramızda yapabiliriz......
Sahife No: 693 Vesika No: 717
10 Nisan 1911
Sir E. Grey’den Sir G. Buchanon’a :
...... Türk hükümetine Bağdad demir yolu ile ilgili;
bir cevabı henüz vermedik. Fakat vereceğimiz cevap Ca-
vit beyin geçen yaz bize hatırlattığından biraz farklı ola­
caktır. Şayet demiryolu hissesinin en az % 50 sini ala­
185

mazsak Ingiliz halkı çok büyük hayal kırıklığına uğruya-


çaktır. Almanya geri kalan % 50 yi Türklerle paylaşa­
bilir. Türkiye para veremiyeceğine göre mesele Alman­
larla bizim aramızda kalacaktır. Biz Rusya ve Fransayla
bu mevzuda anlaştıktan sonra, derhal Türklerin gümrük
Vergilerini arttırmasına razı geldiğimizi bildiririz. Bu.
Türklerde harikulade bir tesir bırakacak ve böylece de­
miryolu meselesi lehimize hallolacaktır.

Sahife No: 704 Vesika No: 725


23 Mayıs 1911
Sir E. Grey’den Sir C. Buchanon’a — Gizlî —
Demiryolu Bağdattan daha ileri gitmeyecek dendiği
halde şimdi neden daha ilerlere gittiğini Rus büyükelçisi
bizden soruyor. Bunun sebebini anlıyamadıklarım söyle­
di. Rusların bu mevzuuda bu şekilde hareketi hayal kı­
rıcıdır. Rusya Türk gümrük vergilerinin artmasına iti­
raz edebilirdi, fakat kendisini şimdi bu haktan mahrum:
etti.

XC KISIM

Sahife 724: îran üstündeki İngiliz - Bos münasebetleri :


Sir A. Nicholsan’ın 1908’de Rusya hakkmdaki sene­
lik raporundan:

Sahife No: 724 > Vesika No: 745


İran İşleri
...... 1908’de Ruslar İrana çok önem veriyorlardı, bil­
hassa Türk îran hududuna Şah hayatım tehlikede göre­
rek Ruslar ve İngilizlerle anlaşmalar yaptı. Ve Rus İn­
giliz müşterek tedbirleriyle hayatım emniyet altına aldı..
186
İrandaki İngiliz ajanları milliyetçilere sempati gös­
terdiler. Buna karsı Ruşlar da Şahı tuttular. Bu vaziyet
İngiliz ve Rusların devamları çekişmesine sebep oldu.
28 EylüPde Şah Azarbeycan seçimlerinin yapılmı
cağını tebliğ etti. Şaha verilen tavsiyelerin hiç birini tut­
madı, ve kasımda anayasayı kaldırdı. Bu vaziyette Ruslar
ve îngilizler kuzey ve güney gümrüklerine el koymayı
düşündülerse de, bu durumun İranın iç işlerine çok açık
bir müdahale teşkil edeceğini düşünerek bundan vazgeç­
tiler. Tabrizde Sattar Han Geng Türkler tarafından cesa­
retlendirildi. Ve İran Milliyetçileri ile genç Türkler ara­
sında bir münasebet olduğu düşünülmeğe başlandı. Bu
. Rus hükümetini ciddi endişelere şevketti. Majestenin hü-
jkûmeti Sattar Han’ı Rusyanın niyetlerinin iyi olmadığın­
dan haberdar etmelidir.

Nahife No: 729 Vesika No: 710


1909 yılma ait Rusya hakkmdaki rapor:
Sir A. NichoîsaıTm hazırladığı senelik rapor:
...... Majestenin hükümeti Rus hükümetinin İran
.hakkmdaki raporuna istinaden İran işlerine derhal mü­
dahale etmelidir. İranda durum okadar Vahimdir ki:
Şah’a baskı yaparak tebaasını tatmin edecek bazı tedbir­
ler aldırmalıdır. Rus raporuna göre, İranın malî durumu
felâkettir, bu sebeple karışıklıklar ve anarşi beklenmek­
tedir. Rus hükümeti İranın iç işlerine karışmadan dost-
:hane tavsiyelerde bulunmuştur. Ve hükümetin başına
getirilmesi icap eden iki adam tavsiye etmiştir. Saadet -
.Dowlek, Nasr-Ul-Mulk. İngiliz bankası 1906’da kabuı
edilen şartlarla borç teklifinde bulunmuştur. Majestenin
hükümeti Şahtan kendisine verdiği sözleri tutmasını ta­
lep edebilir. Maamafih bir anayasa hükümeti olursa borç
.almak istemiyebilirler. Bizim tekliflerimiz şöyledir:
1 — Şah sadrâzamı ve amir Bahadur Jank’i derhal
islerinden uzaklaştırmalıdır.
2 — Yeni kabineyi iki devletin tavsiye edeceği şa­
hıslardan kurmalıdır.
3 •
— §ah Anayasa rejimini geri getirmelidir.
4 — İmparatorluğun aydın kişilerinden iki devletin
tavsiye edeceği kişileri meclise getirmelidir.
5 — Kendisine karşı silâhla ayaklanmış olanların
hepsini af etmelidir.
6 — Halkına seçim gününü ve genel seçimlerin ola­
cağını bildirmelidir.
T — Bu tedbirler alınır alınmaz İran hükümetine
derhal bir miktar para verilecektir. Bu paranın sarfiyatı
16 Ocakta Rusların teklif ettikleri komisyon tarafından
kontrol edilecektir.
8 — Bir Fransız maliye müfettişi ve iki asistanı
vergi toplanmasını kontrol edecektir.
Not: 10’uncu cildin geri kalan kısmı (iki yüz sayfa)
İran siyasetine aittir.
)£ *

Documents on British Foregien Policy 19194939


E. L. Woodward ve R. Bulter
Hiz Majesty's Stationary Office
London 1947

CİLT I

ikinci grup dokümanlar 1919-1939 yılları arasına


aittir ve aşağıdaki isim altında 1947 senesinde neşredil­
miştir. E.U.
Ingiliz Dış Politikası Dokümanları 1919-Î939 üstün­
de bir inceleme.
Sayfa 22. 5 Temmuz 1919 Villa Majestik Paris. Mr. Hoo-
ver’den Wilson’a yazılan mektupta Ermeniler için
toplantı yapılması teklif ediliyor. Türk ve Rus Er-
menistam için tavsiyeler soruluyor... General Har-
bord’a göre bir Amerikalı bu iş için ideal bir adam­
dır......
Sahife 86. 12 Temmuz 1919 tarihli memerandum: Türk-
lerin zoruyla I Temmuz’da Yunanlılar Aydım boşalt­
tılar, fakat 5 Temmuzda yeniden işgal ettiler. Yu­
nanlılar Aydında boş yere kan döktüler, biz onlara
Izmirden ileri gitmeyin dedik, Yunanlılar bizi dinle­
miyorlar, Ingiliz kumandasına itaat etmiyorlar......
Sahife 95. Venizelos’un mektubundan Ingiliz kumandası­
nı dinlemiyecekleri anlaşılıyor ve Italyan birlikleri­
nin daha çok gönderilmesini istiyorlar. Türkler ise*
sadece Yunanlıların istilâsına uğradıklarını sanıyor­
189

lar ve onlarla savaşmaya hazırlanıyorlar, fakat Yu­


nanlılar müttefik plânının bir parçasıdır onu anla­
yıp ona göre hareket etmeleri lâzımdır. Mr. Clemen­
ceau Türklerin 300 bin kişilik orduları olduğunu söy­
lemesine rağmen, İngiliz askerî uzmanları bu mik­
tarın sadece 60 bin kişi olduğunu söylüyorlar......
;Sahife 105. Venizelos, Türkler hazırlık yapıyor bunu ön­
lemek için biz ilerliyeceğiz diyor.
:Sahife 106. Yunanlılar önemli yerleri işgal ediyorlar, beş
Yunan birliği var. Mr. Clemenceau, Yunanlıların iş­
gal ettiği yerleri tetkik etti ve Yunanlılar daha faz­
la ilerlemiyeceklerine dair söz verdiler. Yunanlılar
îşgal ettikleri yerlerin Yunan olduğunu burada
230.000 Yunanlının yaşadığını buna karşılık 95.000
Türk bulunduğunu söyledi. Anadoluda yaşayan Yu­
nanlılar en iyi Yunanlılardır, bunları Türklerin eline
bırakamayız, diye ilâve etti. Diğer kuvvetler artık
Türkleri rahatsız etmiyelim ve Türklere harbin bit­
tiği intibaını verelim, Yunanlılar oldukları yerde dur­
sun diyorlar......
Sahife 132. Yunanlılarla îtalyanlar aralarında anlaşıp
nerelerini işgal edeceklerine karar veriyorlar. Fakat
Mr. Balfour’a göre Yunanlılar lâf dinlemiyorlar,
Türklere bu işlerin duracağı hissini vermeliyiz. Mr.
Whit’e göre İtalyan - Yunan anlaşması Türkleri tat­
min etmez. Mr. Tittan ise İtalyan askerlerinin Tür-
kiyeye gönderilmesinden mes’uliyet kabul etmiyor.
Venizelos’a müracaat edip Rumların rahat durması­
nı istiyorlar......
Sahife 138. Yunanlılar İzmirde katliâm yapıyorlar.
Sahife 142. Mr. Clemenceau bir heyet gönderip katliâmı
tetkik ettiriyor. Bu heyet İngiliz, Fransız, İtelyan ve
Amerikanlardan kuruluyor.
190
Sahife 145. Rus Ermenistanında ölen Ermeniler için 56
bin ton yiyecek gönderiliyor.
Sahife 165, Venizelos, Anadolu tahkik heyetine bir de:
Yunanlının katılmasını istiyor. Bütün mesele Türk­
lerle Yunanlılar arasında olmuştur, diyor ve bu tek­
lifini kabul ediyorlar.......
Sahife 140. Venizelos, Trakya Türklerine seçim hakkı ve­
remeyiz bize katılmak istemezler diyor.
Sahife 330. Venizelos Türklerden ve Bulgarlardan kor­
kuyor, Trakyada Türklerin sesi çok çıkıyor..............
Sahife 343, İzmir işgal komisyonu raporu Başveziri ve^
Hükümeti tatmin ediyor.
Sahife 348. Venizelos, Balkanlardaki Türklerin güç du­
rumu için beğenmiyen göç etsin diyor.......
Sahife 371. Türk hükümeti malî bakımdan iflâs ettiği için.
Osmanlılar bazı malî kararlar almak istiyorlar. Mr.
Cheysson, devlet mallarının satılmasına müsaade ede­
meyiz, diyor. Mr. Tittoni, bir rapor hazırlayıp Sulta­
nın şahsî mallarını satalım diyor. Neticede müttefik­
lerin el koymak ve harp tazminatı alabilmeleri için
devlet mallarının satılmadan bekletilmesine karar
veriliyor......
Sahife 383. Efkâf mallarının satılması görüşülüyor.
Sahife 389. Rus Ermenistanında binlerce Ermeni açlıktan
ölüyor. 1918’de Lloyd George tarafından Ermenis-
tana gönderilen W. Haskell Ermenilerin hayatının
tehlikede olduğunu bildiriyor. İtalya sadece Türk;
Ermenileriyle ilgileneceğini ve Rus Ermenilerine ka­
rışmayacağım söylüyor. Amiral Koltehak ise bu böl­
gelere hürriyet vermiyeceğini kat’ı olarak bildirdi..
Ermeniler hakkında Amerika ne yapabilir sorusuna
karşılık Başkan Wilson, bu bölgeleri himayesine al­
mak için harekete geçiyor......
191
Sahife 413. îzmir tahkikat heyetine Amerika adına, Ami­
ral Bristol, Fransa adına General Bunousa, İngiltere
adına General Hare İtalya adına General Dall’olio
ve Yunanistan adına Albay Mazurakis geliyor.......
Sahife 508, Amiral Bristol Başvezire bir tehdid mektubu
yazıyor. Müttefikler bu mektubu Başkan Wilson’un
tasvip etmiyeceğini sanıyorlar veya hiç değilse şart­
ların yüksek komiser heyeti tarafından kararlaştı­
rılmasını istiyorlar. Zira Amerika harpte bile değildi.
Bristol ecnebi ve Hristiyanların hayatına bir şey ya­
pılmamasını istiyor, halbuki Türkler öyle halsiz ki
hiç bir şey yapacak halleri yok. Belki Amerikan as­
kerleri Ermenistana gidip onlara yardım edebilir,
herkes Ermenileri korumaktan söz ediyor. Mr. Cle­
menceau Fransız birliklerini yollamıyacağını söylü­
yor ve kendi evlerinde ellerinden bütün hakları alı­
nanlar da insandır, diyor.
Sahife 524, 23 Ağustos 1919’da Amiral Bristol Türk hü­
kümetine şu telgrafı gönderiyor: Şayet siz Türkler,
Kürtler veya diğer Müslümanlar Ermenilere bir
şey yaparsanız Başkan Wilson sert tedbirler alacak.
Kudretimiz yok diye bir bahane de dinlemeyiz. Şayet
Ermenilere en küçük bir hâl olursa ilerde Türk hü­
kümranlığı diye birşey kalmaz... Başvezir bu telgra-
rafı İngiliz ve Fransızlara gösterip, bizimle harpte
oimıyan bir hükümet nasıl olur da bu ölçüde sert
bir nota verebilir. Benim elimde hiç kuvvet yok ne
yapabilirim ben, diyor......
Sahife 591. Venizelos bütün Yunanlılar Yunanistan’a,
dönerse İstanbul ve cıvan bizim olur, dedi. Başkan .
Wilson bunu kabul etti
ctm 4

¡Sahife 23. İtalyanların, Anadolu, Arabistan ve Kızıldeniz


üstündeki menfaatleri Fransa ve Ingiltere tarafın­
dan kabul edilmişti, kendilerine hatırlatırız
Sahife 25. İtalyanların Antalya ve Konyayı işgali Lloyd
George ve Mr. Balfour tarafından kabul edildi......

Sahife No: 55, Vesika ÎSfö: 21


31 Ağustos 1919
Mr. Kerr’iıı notları ;
...... Başvekil ile ön Asya Türkiyesi, ve Adriyatik
meselesini münakaşa ettik. îtalyanlar Güney Anadoluyu
istiyorlar. Burada hem Arap ve hem de Türkler vardır
buna karşı itirazlar ileri sürüldü, Araplar asırlardır ya-
bancı bir devletin idaresinde yaşamışlardır, idare eden
kuvvetin değişmesi onlarda büyük bir tesir yapmaz.
Türkler ise asırlardır idare eden bir millet olmuşlardır,
her nekadar kötü olursa olsun bir dış kuvVet olmadan
asırlardır büyük bir imparatorluk idare etmişlerdir. Şa­
yet îtalyanlar Güney Anadoluyu işgal ederlerse başka bir
kuvvetin de Kuzey Anadoluyu işgal etmesi gerekir. Bu va­
ziyet ise devamlı karışıklık ve ihtilâller yaratacaktır. Bu­
nun için îtalyanlar güneyden elde ettikleri malî menfaat­
lerle yetinmelidirler. îtalyanlar güneyden elde ettikleri
malı menfaatlerle yetinmelidirler. İtalyanların orada ba­
rınabilmesi için enaz 200 bin kişilik bir ordu beslemesi
icap eder......
Sahife 241. Mekke’de Şerif Hüseyin 1915 - 1916’da İngi-
V

193
lizlerie bir anlaşma yaptı. Ayrıca 2 Kasım 1917’de
Palestinde bir Musevi devleti kurulması için beyan­
name imzaladı (Balfour beyannamesi). 1918’de Ekim
ayında General Allenby Emir Faysal’a garanti verdi.
Ayrıca Fransız büyükelçisi ile Rus hâriciyesi arasın­
da 13-Î6 Nisan 1916’da Sykes-Picot anlaşması yapıl­
dı, buna göre:
1 — Erzurum, Trabzon, Van ve Bitlis Rusyaya
katılıyor.
2 — Van, Bitlis, Siirt, Aladağ, Akdağ, Yıldız-
dağ, Zara ve Harput bölgesinde bir Kürt devleti ku­
ruluyor......

Sahife 254. İngiliz temsilcisi, Fransaya İstanbul, Anado­


lu, Ermenistan (Şayet Amerikaya verilmezse) ve Su-
riyenin mandasını teklif etti. İki gün sonra ise ters
bir teklifle Asya ve Avrupa Türkiyesinin mandası
Amerikaya teklif edildi. 30 Mayıs 1919’da en büyük
.münakaşa mevzuu İstanbul’un işgali sırasında aske­
rî ve sivil idarenin taksimi konusunda oldu. Buna
göre Avrupanın Fransızlar ve Asya kısmının da İn-
gilizlerde kalıyordu.

Sahife No: 256 Vesika No: 174


30 Mayıs 1919

General Allenby’den Mr. Balfour’a :


....... İngiliz birliklerinin Suriyeden çekildiği söyleni­
yor, Emir Faysal bundan çok korktu. Şayet kendisini ga­
rantiye almazsak bütün Arapları bize ve Fransızlara kar­
şı ayaklandıracak. Bedevi ayaklanması bizi Mısır ve Su­
riyeden çok Sudanda rahatsız ediyor......
F. — 13
194
Sahife No: 263 Vesika No: 18îı
I Haziran 1919
General Clayton’dan :
...... Emir Faysal’a haber vermeden Suriyenin bö­
lünmesini kararlaştırıldı. Faysal bunu duyarsa, Süriye-
deki durumumuz çok tehlikeli olabilir.......
Sahife No: 301 Vesika No: 311
26 Haziran 1919
Lloyd George’den Memerandum:
....... 1 — Arapça konuşan her yer Osmanlı impara­
torluğundan alınmalı ve manda haline getirilmelidir.
2 — Fransızlar Suriyenin mandasını alacaklardır:,
îngilizler Mezapotamyayı. Amerika veya Ingilizler Ei>
menistam, boğazlar ve îstanbulu. îtalyanlar belki Cau-
casus’u .......
3 — Filistinde Zionist politika buranın İktisadî ge­
lişmesine çok yardım eder.
4 — Fransızların Anadolu sahillerinden alacakları,
yerler İtalyanları çok kızdırabilir..
5 — Türkler Anadolunun büyük bir kısmına, sahip
olacaklar, fakat Avrupada hiç bir toprak sahibi olama­
yacaklardır. Türklere boğazlarda Ve denizlerde hiç bir
yer verilmiyecektir.
Türklerin manda yapılmasını istemem nasıl olsa
ilerde bizden ekonomik yardım istiyeceklerdır. OnlarL
Osmanlı imparatorluğunun bir parçası veya zaptedilmiş
bir koloni telâkki etmiyelim, Bulgaristan veya Macaris­
tan gibi telâkki edelim daha iyidir. (A.J.B)
Sahife No: 380 Vesika No: 271
I I Eylül 1919
Mr. Clempııcuo’daıı Mr. Uoyd George’y e;
...... Amerikan ve İngiliz delegeleri Ermenileri ko-
195
i rumak için asker göndermiyeceklerini söylediler. Türk
i millî hareketinin başlaması onları korkutuyor.

Sahife No: 381 Vesika No: 271


j' 11 Eylül 1919
Albay Meraertzhagen’den Lord Curzoıı’a :
....... Faysal, Gazadan Toroslara kadar bir Suriye
İ' olursa Zionizmi kabul ediyor. Fransız hükümeti istekle-
f rini yaparsa Fransız mandasını da kabul ediyor......

\ Sahife No: 388 Vesika No: 278


31 Ağustos 1919
Emir FaysaPm. Mektubu:
.............Bütün Müslümanların gözleri îngiltereye dikil -
i migtir. Türk Müslüman imparatorluğunun yıkılmasında
asıl kuvvet olan Araplar şimdi mükâfaatlarmm ne olaca-
Î ğmı bilmek istiyorlar. Babam îngilizlerin vaatlerine ina-
: narak Türklere karşı savaştı. Şayet isteklerimiz yapıl-.
i mazsa sizlere karşı da savaşırız. Halifelik ve mukaddes
| yerlerimiz Allahın izni ve Türkler sayesinde bütün kaldı,
f şimdi Müslümanların içinde El Hüseyin Bin Âli diye biri
[' vardır. (Hiçaz kralı) Açıkça İngilizlerle bir olduğumuzu
ve îngilizlerin mukaddes yerlerimizin koruyucusu olduk-
; larmı ilân ediyor, bu adam şimdi îngilizlerin aleyhine de
; dönebilir......

Salısfe No: 406 Vesika No: 286


21 Eylül 1919
• Emir Faysal’dan Lloyd George’ye :
....... 1 — Araplar halifeye kargı savaştıkları halde
İngiliz ve Fransızlar bizim aleyhimize anlaşmalar yap­
maktadır.
2 — Araplar hiçbir hatâ ve cinayeti kabul etmez­
ler.
3 — 1916yda yaptığınız gizli anlaşma Arapları ilgi­
lendirmez. Üstelik bütün bu anlaşmaların iptal edilece­
ğinden bahsetmiştiniz. Babam Cemal Paşa’nm Suriyede
bu gizli anlaşmalardan bahsettiğini Paris’te çıkan Arap
gazetesinden öğrenmişti. Ve bunu hükümetiniz nezdinde
şiddetle protesto etmişti. Ve şu cevabı almıştı: Bolşevik-
ier İngiliz, Fransız ve Ruslar arasında Türkiyeyi parça­
lamaktaki zorlukları anlatan bir anlaşma buldular...
Cemal ya cehaletinden veya kötülüğünden bunu yanlış
tefsir etti. Ve zaten Arap ihtilâliyle Rus’ların harpten
Çekilmesi farklı bir durum yarattı ......

Sahife No: 410 Vesika No: 288


23 Eylül 1919
Albay Memertzhageıı’den Lord Cıırzoıra :
...... Faysal için yazılan Emir Zeid’in telgrafı : ,
İşittiğime göre bu bölgelerden İngiliz Birlikleri çeki­
lecekmiş. Bu durumda kuzeyden El Saadun ile Kürtler
birleşerek hücum edebilir. Ve bunlar Mustafa Kemal ile
anlaşma yapmış olabilirler.
N o t : Mustafa Kemal Türkleri, Arapları ve Kürtleri
birleştirerek yabancıları yurdundan atmağa çalışı­
yor ......

Sahife No: 413 Vesika No: 293


23 Eylül 1919
Londra’daki toplantı:
...... f — Kral Hüseyinle henüz kati bir anlaşmaya
varılamadı.
2 — Arapların iç işlerine karışmak istemiyoruz.
197
3 — Majestenin hükümeti Basrayı ne zaman işgal
edeceğine henüz karar vermedi.
4 — Kral Hüseyin’in istediği parayı vermeği kabul
etmedik.
5 — Hükümetimiz Araplara Mekke Şerifi vasıta­
sıyla silâh verdi .......
Sahife No: 44-2 Vesika No: 305
4- Aralık 1919
Sir M. Cheetham (Ramleh)’den Lord Curzoıı’a :
...... Arap halkı Avrupa basınının Araplar hakkın-’
daki neşriyatından çok rahatslz oluyorlar. Kral Hüse­
yin ve diğer Araplar Arap ihtilâlinden önce Haşimi Hü­
kümetiyle Majeste’nin Hükümeti arasında kararlaştırı­
lan şartlara göre hürriyetlerini bekliyorlar. Şimdi
Londra’da olan Emir Faysal’a bizim bütün ümitlerimizi
yerine getirecek şekilde tesir etmeliyiz ......

Sahife No: 490 Vesika No: 337


20 Aralık 1919
Earl Derdy’den X ord Curzon’a :
...... Fransamn, Suriye, Ermenistan, Anadolu ve
İstanbul üstündeki taleplerine İngiltere artık mani ol­
mamalıdır. Faysal komedisi artık çok ileri gitmiştir.
Faysal bize ve Suriyelilere göre bir hiçtir. İngiltere ta­
rafından yaratılmış çöpten bir adamdır. Bir sıfatı ve te­
siri yoktur. Şayet İngiltere bu adama bir Krallık ver­
mek istiyorsa Bağdatı versin'.......

Sahîfe No: 501 Vesika No: 347


30 Ekim 1919
Lord Curzon'dan Vîskont Grey’e :
........ Ellerinde Türk Hükümetinin müsaadesi olan
1

198
ve kendilerine Amerikalı Arkeoloji uzmanı adını takan |
bir grup insan burada standart petrol şirketi hesabına
petrol arıyorlar ......

Saîiijfe No: 522 Vesika No: 353 j


10 Kasım 1919 i

Albay Meinertzh&gen’den Lord Curzon’a :

...... Suriye’de Türk propagandası gittikçe artıyor,


Avrupaya karşı hisler gelişiyor. Suriye’nin en önemli
adamı Yasin Paşa Mustafa Kemal’e mektuplar yazı-
yor ..... . •

Sahife No: 536 Vesika No: 3$?


29 Kasım 1919

....... Fransızların Antep ve Maraş’ı işgâlleri üzeri- ¡i


ne 80 şehir ve kasabada gösteriler yapılıyor ....... I

Salıife No: 560 Vesika No: 385 |


29 Kasım 1919

Albay Meinertzhagen’deıı Lord Cıırzon’a :


...... iki Fransız subayı Picon ile beraber Mustafa \
Kemalle görüşmek üzere Anadoluya gidiyorlar. Fransız- I
lar Türkleri ve Arapları tngilizlere karşı kazanmak isti- |
yorlar ...... ....................................................................................¡i

Sahife No: 577 Vesika No: 398 Î

...... Arap meselesiyle ilgili 12 Aralık 1919 tarihli


yazıda, Fransızlar da Kürt ve Mezapotamya petrolünden
hisse istiyorlar .......
199
Sahife No: 633 Vesika No: 424
10 Şubat 1920
Amiraî Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon’a :
....... Maraş halen yanmaktadır. Antep Fransızlara
karşı isyan etti. Milliyetçi haydudlar muhtemelen Arap­
larla da işbirliği yapacaklardır. Maraş, Bahçe ve Bile­
cik halkı isyan etti. Yedi Ermeni köyü basıldı, Anadolu-
dan milliyetçiler üç kol halinde Maraş’a yürüyorlar, Er-
meniler için çalışan iki Amerikalı Kilis ve Antepte öl­
dürüldü. 31 Ocak’ta Ermeniler Adana’da toplanarak
.aşağıdaki kararları aldılar:
1 — Ermeni askerî teşkilâtı kurulması.
2 — Jandarmaların bütün şüpheli müslümanları
;yok etmesi. Ve kuvvet üstünlüğünün Hristiyaniara geç­
mesi.
3 — Hristiyanları korumak için silâhlanılması.
4 —- Türk taraftan gibi bir his uyandıran Maraş
'Valisi Andre’nin azli.
Bütün bu talepler telgrafla General Gouraud’a bil-
^dirildi ve tatminkâr cevap alındı ......

KISIM 3

Sahife No: 635 — 25 Haziran 1919, 12 Şubat 1920 arası


konferansta Türk meselesi :

___ Majeste’nin Hükümeti Türk küçük Asyasına.


■â gizli anlaşmaya dayanarak girdi. Bunlar şöyledir:
1 — 1915 Mart ve Nisanında yapılan İstanbul an­
ılaşması. İngiltere, Fransa ve Rusya arasında.
2 — 26 Mart 1915’teki Londra anlaşması. İngilte-
ıre, .Fransa ve İtalya arasında.
200
3 — 1'916’da Sykes - Picot anlaşması. İngiltere, Fran­
sa ve Rusya arasında.
4 — 1917’de St. Jean de Meaurienne anlaşması.
İngiltere, Fransa ve İtalya arasında.

Sahif© No: 636 — 27 Şubat 1915’te İngiltere’nin Kus

Hükümetine yolladığı nota :


...... Şu anda Çanakkale’de meşgulüz, bu hareketi­
mizin meyveleri sizi yakından ilgilendirir, dolayısıyla si­
zin müttefiklerinize yardım etmeniz gerekir. Yunan do­
nanması da bize yardım edecektir. Harbin sonunda Rus-
lar İstanbul’u alacaklardır, bu mevzuda Sir E. Grey mü­
zakere istemektedir. Rusya, Fransa ve İngiltere’nin ara­
sında yapılan anlaşmalar sır olarak kalacaktır... 1917
Rus ihtilâli İstanbul’un alınmasını suya düşürdü ......

Sahile No: 643 Vesika No: 426


25 Haziran 1919
Amerika« Cumhurbaşkanı Wilson’un evinde yapılan
toplantı :
...... Lloyd George Başkan Wilson’a Türklşrin İs­
tanbul’da kalıp kalmıyacaklannı sordu. Wilson, şayet be­
nim hükmüm isteniyorsa Türkler Avrupada çok uzun za­
man kaldılar ve oradan tamamen temizlenmelidirîer, de­
di ......

Sahife No: 645 ' Vesika No: 426


23 Haziran 1919
Türk Delegesinin cevabı :
...... Herkez Ermenilerin katlinden bahsediyor, fa­
kat aynı yerde yaşayan Müslüman Türklerin çok daha,
fazla öldürüldüğünden kimsenin söz ettiği yok.
w

201
Sahife No: 651 Vesika No: 428
26 Haziran 1919
Amiral Sir A. Cathorpe’den Lord Curzon’a :
...... Amerikan yardım grupları Küçük Asya'da
Amerikan ticaretini geliştirmeğe çalışıyorlar. Kuvvetli
Amerikan grupları Türkiyede ticareti ele geçirmek için
propagandalara başladılar. Mamafi İngiliz gruplan da.
faaldir .......

Sahife No: 651 Vesika No: 427


25 Haziran 1919
Sir A. Cathorpe’den Lord Ourzon’a :
...... 12 Amerikalı Mühendis Marmara böigesinde
Standart Petrol Şirketi için petrol aramak müsaadesi is­
tediler .......

Sahife No: 654 Vesika No: 433


< 28 Haziran 1919
Amiral Webb’ten Sir R. Graham’a :
...... Vesikanın notu : Çanakkale çarpışmalarında
bir hayli şöhret yapan Mustafa Kemal Başvezir tarafın­
dan Samsun’a müfettiş olarak gönderildi. Vezirin niyeti
kötü değildi ama Mustafa Kemal Samsun’a gittiğinden
beri milliyetçi hareketlere girişti. Vezir onu geri çağıra­
cağına söz verdi. Diğer tehlikeli şahıslardan bir de Ban­
dırma Mıntıka Kumandanı Rauf Bey’dir ......

Sahife No: 663 Vesika No: 441


25 Haziran 1919

SAMSUN

....... Amerikan Bahriyesınden Amiral Bristoi, Stan-


302

dart Petrol Şirketinden Mr. Thomas ve New York Millî I


Bankasından Mr. Hutch ins’in buraya geldiğini bildiri- I
rim. Yerli Kumlardan birini % 3 komisyonla petrol işi- t
nin başına getirdiler, ayrıca tütün depolarını ve tütün t
-mahsulünü incelediler ...... |

Nahife No: 668 .. Vesika No: 447 }


8 Haziran 1919
Amiral Sır A. Caltîıorpe’den Lord Curzoıı’a :
Ermeniler Erzurum’a hücuma hazırlanıyor- I
lar. Yunanlılar İzmir’i bir mezbaha hâline getirdiler ......

Sahife No: 678 Vesika No: 451 1


10 Haziran 1919
Amiral Sir A. Cathorpe’deıı Lord Cıırzon’a :
...... Binbaşı Noel Kürt şefleriyle görüş birliğine va- |
rırsa bundan büyük faydalar sağlıyacağmı söylüyor. |
JBunlar İstanbul’da Abdülkadir ve Bedir Han ile daha az İ
meşhur bazı kimselerdir. Bunlar *şüphe uyandırmamak |
için Noel'den ayrı olarak Kürt bölgelerine gidecekler. |
Türkler sulh konferansına Kürtlerin de getirileceğinden |
korkuyorlar. Kürtler henüz Mustafa Kemal’e karşı ayak- |
lanmadı ama Noel bunu temin edeceğinden emin ...... |

Sahife No; 693 Vesika No: 464 I


21 Temmuz 1.919 |
Mr. Holıîer’den Sir F. Tîlley’e : |
...... Benim problemim Kürtler. Noel Bağdad’tan
buraya geldi, çok iyi bir insan, çok kudretli biri, fakat [
diğer bakımdan da Kürtlerin peygamberi olmak istiyor.
Kürtler gibi kimse yoktur, onlar çok asil, çok iyiler di- 1
:yor. Ermeniler ise değersiz ve hilekâr görüşünde. Kürtler 1
203

iıiç Ermeni öldürmedi bilakis onları korudular, fakat Er-


meniler Kürtleri öldürdüler, diyor. Korkarım ki Noel bir
Kürt Lawrence’i olabilir. Mezapotamya şimdi bizim ola­
cağına. göre ona bir Kürt Devleti kurdurup kuzey dağla­
rım böylece koruyabiliriz. Abdül Kadir ve onun gibiler­
le konuştum. Kürdistan’a gidip tesirlerini kullanmalarım
istedim. Onlara tesir edebilmek için biz de Türklere hile
yapıyoruz diye belki beş defa tekrarlamak mecburiyetin­
de kaldım. Mamafi Kürtlere fazla itimat edilmez. Majes-
te ’nin Hükümetinin amacı Türkleri azami derecede za­
yıflatmak olduğuna göre Kürtleri bu şekilde harekete ge­
tirisek fena bir plân değil .......

Sahile No: 695 Vesika No: 464’e ilâve

Kürt Partisinde aktif rol alan tanınmış Kürtler :

; ...... Şeyh Said Abdül Kadir (Başkan)


Mevlân Zâde Rifat Bey (Gazeteci)
Emin Bey( Edirne Adliyesinde Memur.) Bunlar Wil­
son prensiplerine göre hak iddia ediyorlar .......

Sahife No: 704 Vesika No: 469


29 Temmuz 1919

Amiral Sir A. Cathorpe’den Lord Curzon’a :


...... Beyazıt ve Kara Kilisede on bin Kürt Ermeni-
lere karşı ayaklandı. Biz şimdi çok garip durumdayız.
Bu uzak bölgelere ve bu kuvvetlere karşı bir şey yapa­
mayız. Sulh şartları müslümanlarm çok aleyhine ve
hristiyanlarm çok lehine olması üstelik Büyük Erme­
nistan hakkındaki söylentiler, Kürtleri Türklerin yanma
itiyor ......
204

Sahife No: 713 Vesika No: 47£


1 Ağustos 1.919
Amiral Sir A. Cathorpe’den Lord Curzon’a :
...... Ordu’nun başı olan Cevat Paşa ve onun gibi
yüksek rütbeli subaylar bütün güçleriyle millî hareketi'
destekledikleri için işlerine Son verildi ......

Sahife No: 723 Vesika No: 478re ilâve


9 Ağustos 1919 "
■...... Avrupalıîarm verdikleri raporlara gÖre İzmir-
de ilk adımda Yunanlılar 20.000 Türk’ü öldürmüşler­
dir .......

Sahife No: 733 Vesika No: 477'


17 Ağustos 1919
*
Amiral İVebh’deiî Sir E. Crowe’e :
...... Yunanlıların İzmir’i işgâlinden beri Türkiye-
deki iç durum gittikçe rahatsız hale gelmektedir. Burası
Türkiye’den başka bir yer olsaydı müthiş bir ayaklan­
manın eşiğindeyiz derdim. Fakat bu garip memlekette
her şey aksi istikamette gelişiyor. Onun için de birşey
tahmin etmeğe imkân yok. Yunan Orduları İzmir ahali­
sini sindirmeğe çalışıyorlar. Bütün bölgeyi bir harabe
haline getirdiler. İzmir’i biz işgâl etseydik durum böyle
olmazdı. Amerikalılar Türkiye için ne yapmak istedik­
lerine bir an önce karar verseler de durum bir neticeye
varsa ......

Sahife No: 734 Vesika No: 488


18 Ağustos 1919
Mr. Baîfour’dan Lord Curzon’a :
...... Mr. Polk ile yaptığım konuşmadan öğrendiği-
205

me göre Amerikan Senatosu bütün Türkiye’nin manda­


sını kabul edecek ......

Sahife No: 735 Vesika No: 492


19 Ağustos 1919
Amiral Webb’den Lord Curzon’a :
...... Amerika, Trabzon ve Erzurum’u içine alan bir
Ermenistan’ı himaye edecek. Geri kalan dört vilâyeti
de bir Kürt Devleti olarak îngilizlerin himayesine bıra­
kıyor. Ben Amerikan misyonerlerinin tehlikeli hareket­
lerinden korkuyorum, din tesirinde kalıp halkın büyük
çoğunluğunu teşkil eden müslümanlara kötü davrana­
caklardır ......
Sahife No: 736 Vesika No: 493
22 Ağustos 1919
Amiral Webb’den Lord Curzon’a :
...... Başvezir’e Amerikan Büyükelçiliği Amiral Bris-
tol’ün bir notasını verdi. Buna göre Başkan Wilson Türk-
lerin, Kürtlerin veya diğer Müslümanların Ermenileri
korumalarını aksi halde Türk İmparatorluğunun orta­
dan kaldırılacağım kendilerine çok kötü sulh şartlarının
zorla kabul ettirileceğini, söylüyor. Başvezir bundan çok
telâşa kapıldı. Bana Erzurum Valisinden aldığı hakaret
dolu bir mektubu gösterdi, onda burada halkın sesi hü­
kümetin sesinden farklıdır ve halkın sesi hakiki sestir,
yazılıydı .......

Sahife No: 742 Vesika No: 498


27 Ağustos 1919

Mr. Hohler’den Mr. C. Kerr’e :


Kürtlerin ve Ermenilerin durumu beni hiç il­
gilendirmez. Kürt meselesine verdiğimiz ehemmiyet
206
Mezapotamya bâkimindandır. Diğer taraftan Wilsom
beni korkutuyor ajanları devamlı hatâlar yapıyorlar,
Noel'e gelince fanatiğin biri. Ermenistan’ın ve Kürdis-
tan’m hududlarınm kat’i olmadığında sizle aynı fikirde­
yim .......

Sahife No: 743 Vesika No: 49&


İngiliz Yüksek Komisyonunun Kaporu :
....... Kürt meselesi Mezapotamyada tatminkâr bir
sınır içindir. Şerif Paşa’nm konferansa gelip Kürtleri
temsil etmek arzusu ciddiye alınamaz .. ..

Sahife No: 744 Vesika No: 500


31 Ağustos 1919
Mr. Russeirden Lord Omzoıra :
...... İzmir’de oturan İngilizler Yunanlıların İzmir’i
idaresinin çok kötü ve çok hainane olduğunu söylüyor­
lar. Bunun sebebinin Yunanlıların çok kötü yaradılışta
insanlar olmasından ileri geldiğini ve Türklerin karekter
kuvvetinin îngilizleri cezbettiğini söylüyorlar ..... .

Sahife No: 745 Vesika No: 501


31 Ağustos 1919
Mr. Balfour’dan Lord Curzon’a :
...... Amerikalılar Türkleri tehdid ederek şayet Er-
menilere birşey olursa kendilerinin de son adamlarına
kadar ortadan kaldırılacağını söylüyorlar.

Sahife No: 756 Vesika No: 509


Akhisar kontrol memura tarafından bildirilmiştir :
......... Türk askerlerinin sayısı günden güne artıyor,
fakat aralarında bir teşkilât yoktur, hattâ telefonları bi-,
le yoktur.

Muhtelif bölgelerdeki komutanların isimleri :

Bergama : Kel Ali Bey


Soma : Hulusi Bey
Akhisar : Ethem Bey Askerî, Baki Bey sivil
Salihli : Reşit Bey ve kardeşi Ethem
Ödemiş : Mustafa Bey ve Mestan Efendi
Alaşehir :: Mustafa Bey
Aydın : Hacı Şükrü Bey Askerî, Hacı Şükrü
efendi, Hacı Süleyman bey sivil.

Bu kuvvetlerde askerler günde 50 kuruş, Subaylar


100 kuruş almaktadır. Silâhlan Alman, İngiliz, Fransız,

Î
ve Rus yapısı olmak üzere çok değişiktir. Bu insanlar
Yunanlılardan nefret etmektedir ve kahramanlıkları da
bilinmektedir. Bilhassa dağlık bölgelerdeki zeybek ve
yürükler korku nedir bilmezler. Moralleri ise çok yük­
sek olup Yunanlıları yurtlarından atacaklarına eminler,

i Dahildeki durum : Yol boyunca konuştuğum insan-


' Iar düşmanlıklarının Yunanlılara olduğunu ve sulh kon-
feransı ilân edilene kadar başka kimseyle alış-verişlerj
ş olmadığım İsrarla söylediler. Hattâ Yunanlıların memle-
[ keti işgal ettiği zaman bile hiçbir reaksiyon göstermedik-
'İ lerini, fakat Yunanlılar köyleri yakıp kadm ve çocukları
. öldürünce, kadınlara tecavüz edince harekete geçtiklerini
; söylediler... Yunanlılara olan nefretleri öyle büyük ki
^ onları kontrola imkân yok. îşgâl kuvvetleri arasında en
çok İngiliz ve Amerikan olanları tercih ediyorlar ......
208
Salıife No: 761. Vesika No: 512
17 Eylül 1919
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
....... Başvezir milliyetçilere karşı asker göndermeyi
teklif etti. Fakat bu akıllıca bir hareket olmaz, en azın­
dan bir iç harp başlatır. Ve daha fenası fen gruplar Mus­
tafa Kemal’le birleşebilir. Bu mevzuda saray ve mütte­
fikler zayıf durumdadır. Biz Mustafa Kemal’e aracı gön­
dermeyi düşünüyoruz ......

Sahife No: 763 Vesika No: 513


17 Eylül 1919
Amiral Sir F. de Kobeck’ten Lord Curzon’a,:
...... İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali üzerine
Mustafa Kemal’in başkanlığında Milliyetçi Partinin Er-
i
zurum’da başlıyan, Ankara’ya, Sivas’a yayılan, Kasta­
monu ve Harputu içine alan bir harekete giriştiler. Bize
gelen haberlere göre Anadoluda hür bir cumhuriyet kur­
ma yolundalar. İstanbul’da bir çok kimse ve bilhassa
Harp Bakanlığı onlarla beraber. Bu hükümetin kabul
edeceği sulhü milliyetçiler kabul etmiyeceklerdir. Bu ha­
reket te 1908’deki Genç Türk hareketine benzer bir şey.
O zaman da şimdi de Başvezirler bizim dostumuzdu,
Başvezir İtalyan Komserinden şehir milliyetçiler tara­
fından tehdid edilirse ne yapacağız diye sordu ......

Sahife No: 772 Vesika No: 517


21 Eylül 1919
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Aydın Vilâyetinde İngiliz teba’lı olan kimsele­
rin menfaatlerini ve tesislerini bildiriyorum.:
209

.1 — Demiryolları Aydm Osmanh Kumpanyası.


2 — Gaz Osmanlı Gaz Şirketi İzmir ve say­
fiyeleri için.
■3 — Madenler Çakmaktaşı Şirketi. Abbot’s
Emery Mines Ltd.
■4 — » Edward Hadkinson (Karataş ve
Güztepe).
5 — Altın P. G. Barff ve Şirketi.
*
6 — Krom Peterson ve Şirketi.
7 — Gümüş Edward Hadkinson (Ören Aydm
Sancağı) (Mesçitli Köy Ödemiş).
8 — Muhtelif Mrs. Wilson.
9 — Kömür, demir Torbalı civarında üç kömür ma­
deni, (Ayazmada demir madeni.)
10 — Cıva J. W. Whittall.
11 — Kireç taşı Edwart Hatkinsin.
12 — Mermer Alfred Charnaud.
13 — Mermer C. H. Wilkin (Kulluk).
14 — Kalamin C. Whittall ve şürekası.
15 — Krom Peterson ve şürekası.

Tesisler :
1 — Valonia Ekstresı Fab. C. Whittall ve şürekası.
2 — Demir işleri ^ D. Essingnis.
3 — Foundry Rankin ve Demas.
•4 — y> Risse Kardeşler.
5 — » Alfert Sanson.
6 — Yağ presi Albert ¡Smith (Bergama)
7 — » » R. Hatkinson (Aydm)
8 — Un değirmeni Whiteman (Menemen)
9 — Halılar . Şark Halı İmalâthanesi.
10 — Boya işleri Peterson ve şürekası.
F. — 14
Aydm’m haricindeki İngiliz menfaatlerini bildiriyo­
rum :
1 — Osmanlı Bankası.
2 — Türkiye Millî Bankası.
3 — Mersin Adana demiryolu. (Bazı hisseleri.)
4 — Boraks Şirketi. Bursa, Karahisar, Sultan Sancak.«
5 — Keşan Kömür Madenleri. (Eğedeki Kömür Ma­
denleri.)
6 — Bursa civarındaki Krom Madeni. Peterson ve or­
takları.
,7 — Troad’di Altın Madeni Alexsandır Hill.
8 -— Trabzon civarındaki Bakır Madeni. 4 ayrı şirkete
9 — Mermer Ocakları.
10 — îstanbuldaki Soğukhava Şirketi
11 — îstanbuldaki Telefon Şirketi.
12 — îstanbuldaki Doklar.
13 — îstanbuldaki Pamuklu Fabrikaları ....... ‘

Şatafe No: 792 Vesika; No: 523:


27 Eyîü! 1919
Albay Memertzîıageıı’den JLord Cıırzoıı’a :
.......... Noel gayet tehlikeli bir şekilde Türklerin. aley­
hine çalışıp Kürt propagandası yapıyor ......

Sahife No: 782 Vesika No: 52Ö


29 Eylül 1919
H-ord Curzon’dan Sir E. Corwe’e :
...... Standart oil Türk Hükümetinden harpten ön­
ce müsaade aldığı'iddiasıyla Marmara, bölgesinde petrol
aramaya başladı ......
211
Sahife No: 785 Vesika No: 530
30 Eylül 1919
Amiral Sir F. de Bobeck’ten Lord Curzon’a :
..... . Mustafa Kemal’in tesiri gittikçe yayılıyor. Sul­
tan İngiliz otoritelerinden kuvvet kullanarak milliyetçile­
ri durdurmalarım istedi ......

Sahife No: 788 Vesika No: 533


4 Ekim 1919
Mr. Hohler’den Mr. Kidston’a :
......... . Bizim bataryanın Samsun’dan çekilmesine çok
müteessirim. Sanki Mustafa Kemal’in önünden çekiliyor-
muş gibi oldu, ve bir Şarklı’mn gözünden bu zayıflık
alâmeti asla kaçmaz .......

Salıife No: 802 Vesika No: 543


Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a, :
...... Başvezir ve İçişleri Bakanı durumun vahame­
tini kabul ediyorlar ve âsileri bastırmak için müttefik­
lerden müsaade istiyorlar. Sivas Kongresinin en entere­
san tarafı, Avrupa Türkiye’sinin de millî hududlar içine
katılmasıdır.
Türk hududları içinde hür bir Ermenistan’a ve Kum­
lara müsaade edemiyeceklerini söylüyorlar. Ferit Paşa
Hükümeti milliyetçilere karşı ilân edildi. İzmit civarında
yarı bolşevık tipi haydud çeteleri türedi. Başvezir milli­
yetçilerle konuşulamıyacağma karar verdi... Bütün Türk
gazeteleri Sivas Kongresinin aldığı kararları bir zafer
gibi gösteriyorlar. Mustafa Kemal ve Rauf Bey’in asil
bakışlı portreleri gazeteleri süslüyor. Aynı milliyetçi ga­
zeteler ordunun başı olan Cevat Paşa’mn vazifesinden
atılmcaya kadar milliyetçilere yardım ettiğini yazdılar.
212
İ ' '
Yerli hristiyanlar milliyetçi hareketten müthiş korkuyor­
lar...
Ingiltere Türklere karşı olan harpte baş rolü oyna­
dığı halde bugün Türk gazetelerinde ve hattâ milliyetçi
gazetelerde bile Ingiltere iyi bir yer işgal ediyor ......

Sahile No: 817 Vesika No: 548'e ilâve


10 Ekim 1919
Harbord tarafından :
....... İstanbul'dan Mardin’e kadar olan bütün bölge­
leri gezdik. Milliyetçi hareketin amacı Türklüğün şere­
fini kurtarmaktır. Türkiye hastalık ve harplerden nüfu­
sunun %' 20’sini kaybetmiştir. Yerlerinden çıkarılan Er-
meniler yavaş yavaş ve hiç bir korku duymadan yerle­
rine dönüyorlar. Bütün seyahatimiz boyunca Türklerin
Ermenileri öldürmek istediklerine dair bir işaret görme­
dik. Ermeniler, Kürtler ve Tatarlar arasındaki düşmanlık
eski .zayıf idareler yüzündendi. Ermenistan’da gördüğü­
müz bazı insanlar istikbâl hakkında bizi şüpheye düşür­
dü, çoğunlukla çürümüş insanlardı...
Üç ay önce Ermeni’lerin tek bir adam kalmaymca-
ya kadar kesildiğini duymuştuk, halbuki duyduklarımı­
zın hiçbiri doğru değildi. Zaten ben bu katliamı her za­
man şüpheyle karşılamıştım. Fransızlar Türkleri man­
daları altına almak istiyorlardı bunun için de dünyanın
şüphesini Türklerin üstüne çekmek gerekirdi ......

Sahife No: 826 Vesika No: 549


15 Ekim 1919
Amerikan Radyosu konuşmasından :
...... Mustafa Kemal bana dedi ki:
Bizim Hükümetimiz yabancı hile ve müdahaleleriyle
zayıflatılmıştır. Milliyetçilerin İngiliz ve Oransızlardan
yardım aldığı yalandır. İngiliz sermayesi Türkiye’yi mah­
vediyor. Biz Ingiltere’deki eski Türk Dostlan Cemiyeti
Başkanı'Adil Bey’in iki yüz bin sterling, Konya Valisi­
nin yüz elli bin sterling ve belki de Ankara Valisinin bu
miktar para aldığını biliyoruz ......

Sahîfe No: 827 Vesika No: 552


19 Ekim 1919
Amiral Sir .F. de Robeck’ten Lor d Cıırzon’a :
....... Ermeni ve Rum Patrikleri yüksek komisyona
müracaatla, Türk Milleti hareketi muvaffak olursa hris-
tiyanlar için çok kötü olacağını ve bu sebeple kendi sü­
rülerinin menfaatlerini ve güvenliklerini korumalarını
talep ettiler ......

Sahife No: 828 Vesika No: 553’e îîâve


19 Ekim 1919
Mr. Byaıı’dan rapor :
...... . Millî kuvvetler gittikçe geliştiği için, silâhları
bırakılmasına rağmen kırk bin kişilik bir hükümet kuv­
vetinin milliyetçilere karşı kullanılması istendi. Başve-.
zir bu talebi derhal kabul etti. Fakat İzmir’de cinayetle­
re ve kadınlara yapılan tecavüzlere karşı kurulan kuv­
vetleri bunlarla karıştırmamak gerekir dedi. Ben İzmir-,
deki Yunan kuvvetlerinin İngiliz Generali Milne’nin ko­
mutasına' verildiğini, bundan böyle kadınlara tecâvüz
oimıyacağım bildirdim ......

Sahife No: 830 Vesika No: 554


19 Ekim 1919
Amiral Sir F. de Robeck5le*ı Lord Curzon’a,:
.......... Size Tasviri Efkâr’da çıkan bir karikatürü yol-
itiyorum:. Karikatür çok çarpıcı bir şekilde milletin ru­
hunu ve idealini aksettiriyor. Bunda bir ayağı Trakya-
da olan ve Orta Anadolu üstüne rahatça ve erkekçe uza­
nıp dinlenen çekilmiş süngüsüyle Konya, Adana ve İz­
mir’den düşmanları temizleyen, sol kolunu kuvvetle Er­
menistan ve Kürdistan’a uzatan, Van’ı parmakları ara­
sında tutan yenilmemiş bir Türk var. Gölgesi Diyarbakır
ve Suriye üstüne düşüyor. Harita İran hududundan, Ka~
radenizden Adana bölgesinden Mezapotamya içlerine ka­
dar uzanıyor ......

Sahîfe No: 831 Vesika No: 511


14 Ekim 1919

Ingiliz Yüksek Komiserliğinden Amiral Sir de Ro-


foeck'e :

...... İtalyanlar İzmir’deki Müslümanların dinlerini


değiştirip İtalyan vatandaşı yapmak istiyorlar. Asker­
leri hergün ellerinde Küçük Asyadaki İtalyanlar çok ya­
şayın yazılı bayraklar taşıyarak geziyorlar. Fakat benim
anladığım Türklerden çok korkuyorlar Ve bu bölgelerde
kalabilmelerinin Türklerin lütfuna bağlı olduğunu bili­
yorlar ......
s
Sahife No: 835 Vesika No: 558
21 Ekim 1919

Lord Curzon’un notu :


....... Mr. Venizeloş İngiltere’yi ziyareti sırasında
Mustafa Kemal hareketinin mutlak suretle ve derhal
ezilmesi lâzım geldiğini söyledi. Avrupa yemden Türkle­
rin ve İslamların eline teslim edilemez ......
Sahile No: 873 ^ Vesika No: 585
11 Kasım 1919

Amiral Sür F. de Kobeck’ten Lord Curzon’a :


...... İstanbul’a Ermeni ve Rum göçmenler geliyor.
Bunlar çadırlara yerleştiriliyor durumları iyi değil. Ame­
rikalılar bunlara yardım ediyorlar. Yunan mültecilerin
.gelmesine müsaade ettiğimiz için milliyetçiler bize kızı­
yorlar. Ermeni ve Eum Patrikleri beraberce beni Ingiliz
Elçiliğinde ziyaret ettiler. Mustafa Kemal bir iş karış­
tırmadıkları müddetçe hristiyanların hayatının emniyet­
te olduğunu söylediyse de bu mesuliyetsiz milliyetçi li­
dere kim jnamr, dediler. Ayrıca İzmir havalisinde evleri
yandığı ve yıkıldığı için evsiz barksız kalan Müslümanla­
rın durumu da bizi hayli utandırıyor. Şimdi her tarafta
milliyetçi adı altında çeteler türedi. Mustafa Kemal ve
adamları bütün yabancıların ve bilhassa îngilizlerin git­
mesini istiyor ......

Nahife No: 893 Vesika No: 596


17 Aralık 1919
Sir E. Crovve’den Mr. Kidston’a :
....... Mustafa diye biri var Kürtleri ayaklandırabilir
ve Erzurum ile merkezî Anadolu köylülerinin çarpışa-
' mıyacağı bir güç haline getirebilir ......

Sahife No: 907 Vesika No: 609


28 Kasım 1919
Mr. Ritstoıı’dan Sir E. Crowe’a :
...... Ermenilerin Müslüman komşularını kesmesin­
den hiç şüphe etmem ve Erivan'ı kontrol altında tutan
Taşnak çetesine en küçük bir itimat göstermemek lâzım­
zm
dır. Bu Taşnaklar müthiş bir vahşetle çalışıyorlar ve ta­
lihsiz Ermenilerin hiçte yararına hareket etmiyorlar.
Sulh konferansının Türkiye hakkmdaki yayınları:
Mustafa Kemal harekâtını yarattı. Rum’ların İzmir’e çı­
kıp orada yaptıkları da bu harekâtı körükledi. Kürtlere
her ne kadar inanmazsak da onları kullanmamız men-'
faatimiz icabıdır. Doğu Vilâyetlerine gelince Türklerle?
harp etmeden o bölgeleri Ermenistan ve Kürdistan diye
bölemeyiz. Çok korkarım ki geçen Haziran’da aldığımız;
kararlan Türklere kabul ettiremiyeceğiz, keşke aksini
dügünebilseydim ......
Sahife No: 917 Vesika No: 6XÎ>
28 Ekim 1919
27 köyün eşrafından Konya’daki İngiliz Yüksek K
miserinin aldığı mektup :
....... Millî Kuvvetler adı altında bir grup Müslüman
ve Hristiyanları öldürmektedir. Hayvanlarımızı elimiz­
den alıyorlar, telgraf hatlarımızı kesip bizim sizlere ha­
ber vermemizi onlüyorlar. Bizim hükümetimiz zayıf ol­
duğu için milliyetçileri ezemez. Milliyetçileri ezmek için.
Ingiliz Hükümetinin bize yardım elini uzatması için yal-
vannz...
Aşağıdaki köylerin eşrafı tarafından imzalanmıştır,:
Soğuçak, Kovanlı, Hacı Yunuslar, Dumnu, Karabâ-
yır, Huluslar, Seyit, Gitret Bekle, Sat, Yalnızca, Kiraz,
Elma ağaç,Beybahin, Fakirtepesi, Ekitse, Sarıca, Sarış-
tat, Akçapınar, Ahırlı, Günce Gün, Ali Çerçi, Fatma,
Sorkom, Mervesti .......

Sahife No: 921 Vesika No: 616


4 Aralık 1919
Mr. Uyan’ın Raporu :
•..... Reşit Paşayla Kürt meselesini görüştüm ve Al-'
m
bay Noel’in Malatya’yı ziyaretinin yanlış tefsir edildiği­
ni söyledim. Gerçi Majeste’nin hükümetinin Kürt mese­
lesinde büyük menfaati olduğu doğrudur, fakat bu sa­
dece Mezapotamya ile ilgilidir ve sırf orayı korumak
içindir, Diyarbakır’daki Türk memurların Bedir Han’ı ve
hattâ Albay Noel’i tevkiflerinin kötü bir şey olduğunu
Albay Noel’in Kürt meselesinde bir mütehassıs olduğu­
nu, propaganda yapmadığını, Bedir Han’ın da Albay
Noel’e kılavuzluk ettiğini, gayelerinin o bölgelere sulh ve:
sükun götürmek olduğunu, söyledim ...... >

Sahîfe No: 925 Vesika No:. 620?


9 Aralık 1919

Amiral Sir F. de Robeck’teıı Lord Cur/on’u :


...... Mr. Hohler Kürt meselesi hakkında Kürt Baş­
kanı olan Şsyh Sait Abdül Kâdir Paşayla görüştü. K ürt'­
ler bütün ümitlerini İngiliz Hükümetine bağlamış dürüm­
dalar. Bu ara Mustafa Kemal gittikçe tehlikeli olmaya
'başlıyor. Kuvvetler Kürtleri Mustafa Kemal’e karşı kul­
lanmak için her parayı ödemeğe hazırlardır ......

Sahife No: 931 Vesika No: 624


11 Araîık 1919

Amiral Sir F. de Kobeok’ieu ÎLord Curzon’a :


....... İngiliz Birliklerinin Samsun’dan çekilmesi mil­
liyetçiler tarafından kullanıldı. Şimdi de demiryolların­
dan çekilirsek bu hâdiseyi milliyetçiler bir zafer olarak
ilân edeceklerdir. Mustafa Kemal’in kuvvetleri bir köp­
rüyü havaya uçurup bir treni tahrip ettiler. Mustafa Ke­
mal’in İngiltere’ye ne kadar düşman olduğunu Harp Ba­
kanlığı herhalde anlıyamıyor .......
Nahife No: 932 , Vesika No: 625
12 Aralık 1919
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :

..... : İzmir’in Yunanlılar tarafından işgali her taraf­


ta protestolara sebep oluyor. Tahkikat Komisyonu uzak­
laşır uzaklaşmaz Yunanlılar Müslümanlara eziyetlere
^başladılar. Her Camiin başına bir jandarma koymuşlar,
Yunanlıların işledikleri suçların ahlâk cezasını onları teş­
vik eden kuvvetler de çekeceklerdir ......

Sahife No: 956 Vesika No: 632


22 Aralık 1919

Türk meselesi hakkında ikinci toplantı:


....... Türk Hükümetinin malî bakımdan iflâs etti­
ğini, İstanbul’daki memurlara maaş verilmemesinin teh­
likeli neticeler doğuracağı, Çatalca hattı dışında Türklere
yer verilmemesini, kapitülasyonlara çok benzer bir sis­
temin kurulmasını, Türk Ordu ve Donanmasının ancak
jandarma teşkilâtı haline getirilmesini, Erzurum’un Er­
menistan'a verilmesini, 12 ada’nın Yunanlılara verilmesi­
ni, demiryolları v.fo, konuguldu ......

Sahife No: 966 Vesika No: 633


26 Aralık 1919

Türk meselesinde üçüncü toplantı:


...... Kürt kabileleri Ingiliz ve Fransız hâkimiyetine
konacak, Kürdistan’da hiçbir şekilde Türk bırakılmıya-
cak. Bir tek Kürt devleti mi yoksa bir çok küçük Kürt
devletleri mı kurulacağı düşünülecek. Ermenilere Ame­
rikalılar kanalıyla silâh temin edilecek ......
219

Sahife No: 915 Vesika No: 63?


26 Aralık 1919

Amiral Sir F. de föolbeck’ten Lord Curzon’a :


...... Kâzım Karabekir Paşa Kürtîerin Kerkük ve
Süley maniye’de îngiüzlere kargı ayaklandığını Harp Ba­
kanlığına haber verdi. Mustafa Kemal Sivas’ta Türk,
Kürt ve Arap şefleriyle bir Ermeni Devleti kurulmasına
-karşı toplantı yaptı.

Toplantıda bulunanlar :

13’üncü Kolordu’dan Cevat Bey.


20’inci » Ali Fuat Paşa.
3’üncü » Selâhaddin Paşa.
15’inci » Kâzım Karabekir Paşa, Hadi
Paşa, Abuk Paşa, Abdurrahman Şeref Paşa, ve Salih Pa­
şalar Harp Bakanlığında Cemal Paşa’nm Başkanlığında
toplanarak yeni bir askerî organizasyonun projelerini
hazırladılar. Mustafa Kemal Kuvayi Islâmiye admda bir
teşkilât kurdu. Bu teşkilât^ Kürtlerden, Araplardan ve
Mardin bölgesindeki şeyhlerden müteşekkil... Türk. Su­
bayları bunları idare edecekler ve Baş Komutan Mustafa
Kemal olacak. Burada İstanbul'da gizli bir teşkilât ku­
ruldu. Milliyetçileri vatan haini ilân ediyor ......

•Sahife No: 900 Vesika No: 643


30 Arabk 1919

Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :


...... Yunan Birlikleri kendilerine verilen bölgeyi
geçtiler. Şimdi muntazam hale gelen Türk Birlikleri de
Afyon Karahisar’a ilerliyor .......•
S20'
Sahife No: 992 Vesika No: 646
4 Ocak 1920 >

Lord Curzon’un notlan :


...... Türkler Avrupa’dan atılmalıdır. Amerikalı Se­
natör Lodge’m dediği gibi İstanbul Türklerden tamamen
’alınmalı, bir veba tohumu olan harplerin yaratıcısı
komşuları için bir küfür olan Türkler Avrupa’dan silin-
melidir ......

Sahife No: 1003 Vesika No: 64T


25 Aralık 1919
Mr. Ryan’m raporu :
....... Milliyetçiler şimdi iki yol kullanıyor: Milliyetçi
ol’ çünkü İslâmî kurtaracak yegâne yol odur. İslama sâ­
dık ol çünkü senin millî varlığını kurtaracak yegâne yol
odur.
Bazı kuvvetler ezilebilirse de bolşeviklik ezilemez.
Bu fikirlerin her ikisi de İslâm dünyasındaki İngiliz hâ­
kimiyetini mahvedebilir. Biz, gerçek ideali dinmiş gibi
davranacak menfaatçi bir grubu idareci olarak taktime
çalışacağız.
Panislâmizmi ezemeyiz bu tıpkı Batı’daki milliyetçi^
Iik gibidir. Bizim şimdiki gayemiz bölmek, arkadaş gibi
davranıp kazanmak ve sonra hükmetmek olmalıdır ......

Sahife No: 1011 ■ Vesika No: 652


6 Ocak 1920
Amiral Webî)5deiii Lor d Carzon’a :
...... Maliye Bakanlığı Fransızların 1 idaresine bıra­
kılır, borç işlerini ve bütçeyi onlar ayarlarlar, Ekonomi
Bakanlığı İngilizlerde kalır ve şu kısımlara ayrılır:
Zil
1 — Ticaret ve sanayi
2 — Madenler
3 — Ziraat :
4 — Ormancılık -
5 — Malzeme
6 — Ulaştırma ve haberleşme.
Bunların herbirinin başına bir ecnebi müdür getiri­
lir, bütün bu müdürlere birer yardımcı Türk verilir ve
bu sayede durum kurtarılır .......

Nahife No: 1016 Vesika No: 658


11 Ocak 1920
Mr. Vansittart’tan Lord Curzon’a :
...... Türklerle yapılacak sulh 4 esas ihtiva eder :
î — İstanbul ve Boğazlar.
2 — Anadolu ve Küçük Asya.
3 — Ermenistan.
4 — Suriye, Mezapotamya ve Arabistan.
1 — İstanbul’un Müslümanlardan temizlenmesi:
Müslüman dünyası gözünde Osmanoğullarınm îstanbulu
zaptla kazandıkları o esrarengiz kuvvet silinecektir.
Türkler İstanbul’u alarak‘ Ortaçağı kattılar. Ve yeni bir
devir açtılar. Bütün bunlar düşünülürse 800.000 Türk’ü
burada bırakarak Boğazlan kontrol edemeyiz. Diğer ta­
raftan halifenin İstanbul’dan sürülmesine karşı çok ce­
reyanlar var. 30.000 kişilik bir müttefik ordusu tutarak
ve hiçbir Türk askerinin İstanbul^ girmesine müsaade
etmiyerek Türkler İstanbulda kalabilir.
2 — Anadolu ve Küçük Asya : Türkler Anadolu’da
222
bir uçtan Trabzon ve diğer uçtan Adanaya kadar olan
bölgelerde kalabilirler. Erzurum yeni kurulacak Ermeni
devletinin baş şehri olacaktır. Türklerin idaresi İngiliz,
Fransız ve İtalyanların elinde olacaktır. Italyanlar işgal
ettikleri Güney Anadolu bölgesinde ve bilhassa ekonomik
menfaatleri olan bölgelerde kalacaktır. Meselâ:
Haraclea’daki kömür madeni gibi yerlerdeki men­
faatleri korunacaktır.

3 — Ermenistan: Anadoluya dağılmış 500.000 E r


meniyle, Amerika, İran, îstanbuldaki Ermeniler Rusya
Ermenistanmdaki 1,5 milyon Ermeniyle birleşip büyük;
Ermeni Krallığını maydana getireceklerdir. En büyük
zorluk Ermenistanda hiç bir yerde Ermenilerin çoğun­
lukta olmamasıdır. Hakiki bir seçim yapılırsa çoğunluk
daima Ermenilere düşman grupların eline geçecektir. Ha­
kikat ve mantık Trabzondan,. Adanaya kadar uzanan bü­
yük Ermenistan rüyasına karşıdır. Dünyanın dört bir
tarafına, dağılmış bir kaç yüz bin Ermeni işterim ve yer­
lerini bırakıp buralara gelirler mi? Bu yerlere yüz mil­
yonlar sarfedip onarmak lâzım. Ve hepsinden daha mü­
him olanı burada yaşayan enerjik bir Türk toplumunaı
karşı savaşmaları lâzım, Ermenilerin kendilerine güven­
leri yoktur, böyle bir savaşı yapamazlar. Bu problem an­
cak ve çok zor olarak Amerika ve milletler teşkilâtınca,
çözülebilir.......

Sahile No: 1028 Vesika No: 6*30


16 Ocak 1920

Amiral Webb’den Lord CıırzonJa : '


....... Bolşevikler medeniyet ile savaşta Türk milliyet­
çileri ile işbirliği yapıyorlar.......
Sahife No: 1062 Vesika No: 667
22 Ocak 1920
Amiral Webb’deıı Lorıl Cıırzoıı’a :
....... Bayburt'ta Şeyh Kürt Ali milliyetçilere karşı
harekete geçti..... .

Sahife No: 1074 * Vesika No: 673


22 Ocak 1920
Amiral VVebb’deıı Lord Ourzon’a :
....... Bolşevikler Müslümanları kendileriyle birleş­
meğe çağırıyorlar... Cevat Paşa, Kara, Vasıf Bey, Belin
Sami Bey, Prens Abdülrahim ve Sultan adına Damat İs­
mail Hakkı’dan müteşekkil bir grup toplanarak Pan İs-
lâmizm hakkında konuştular......

Sahife No: 1089 : Kısım 4

17 Haziran Iran 19Î9, 12 Şubat 1920, Konferansta.


İngiltere ve Fransamn görüştüğü mevzular :
...... Petrol kaynaklarındaki menfaatleri, Romanya,
Küçük Asya, Galiçya, ayrıca Türk petrol şirketinin bütün
haklarının İngil tereye geçtiği...........

Sahife No: 1093 Vesika No: 684


17 Haziran 1919

Sir G. Clark’ten Mr. Kerr’e :


...... Majestenin hükümeti Türk , petrol şirketinde
Fransızların % 10, % 20 hisse almaları için şu şartlan
ileri sürer:'Boru döşenmesi işine yardım, edilmesi .ve Ce-
zair petrol sahalarından hisse senedi satın alınması şartr.
ile......
;m . ........ ■ . •
’■'...SaMfe No: 1111 Vesika No: 703
13 Aralık 1919
...... İngiliz petrol şirketleri kendilerini Amerikan
petrol şirketlerinden kurtarmak istiyorlarsa Batum, Tif­
lis, Bakü’den başka yeni kurulacak Ermeni devletindeki
petrol işini de üstlerine alır. Bundan başka Musul, Ker­
kük ve Mezapotamyadaki petroller İngilizlerin tesirinde
olacaktır. Mezapotamyadaki Türk petrol şirketinden
Fransızlara verilecek hak Türk hükümetinin hissesinden
, verilmelidir......
Not: Bu cildin geri kalan 250 cayfası İran olayları-
. na aittir. E. U.
CİLT 7

Sahife No: 42 Vesika No: 6


14 Şubat 1920
Loııdi'.a Koısferaîîss °
....... a — Türkiye mağlûp olmasına rağmen hür bir
devlet olmalıdır.
b — Boğazlar milletler arası olmalıdır.
c „ Türkiye dünya sulhünü tehdit eden hiç bir
askerî güçe sahip olamaz.
d — Türkiye hür bir Ermenistanı tanıyacaktır,
e — Türkiye, Suriye,. Mezapotamya, Filistindeki bü­
tün haklarından vaz geçecektir. Bütün azınlıklar kuvvet­
lerin himayesinde olacaktır. Ayrıca Sultan’m İstanbulda
.kalıp kalamıyacağı düşünülecektir. Edirne ve Avrupa
Türkiyeyesi Yunanistana verilecektir.
Türkiyenin borçları meselesi; ve Türkiyenin deniz
kuvveti bulunamıyacağı meselesi görüşüldü. Fransızlar,
İstanbul'un Türklerde kalmasını istiyorlar ve İstanbul
ialkmm % 80’i Türktür diyorlar, Lloyd George ise nu-
fusün % 40’ı mn Türk olduğunu iddia ediyor, (Bu sebep­
le Türkler İstanbul’dan çıkartılmalı) diyor. Japon dele­
gesi Chinda bu mevzuda söz söylemiyor.
Lloyd George’ye göre Türkler yüzlerce sene Avrupa-
da kaldılar ve Avrupadaki bütün belaların başı oldular.
İstanbul Türk değildir Yunandır, Türkler oradan atılma­
lıdır..- İtalyan delegesine göre: Türkler İstanbul’dan çı­
kartılırsa bütün İslâm dünyası ayaklanır. Boğazları
F. — 15
22G

30.000 askerle işgal edelim, boğazlar işgal edilirse Türkler


merhametimize kalır......
Sahife 54 — Yunanlıların İzmir’e çıkışına biz müsaade:
ettik, Yunanlıların orada oluşu en dikenli meseledir,
diyorlar. Lloyd George, Yunanlıların İzmir’de ticarî:
menfaatleri vardır, orada kalmaları gerekir... Mr.
Cambon Türkiye’de 7 sene kalıp Abdülhamid’e malı!
reform plânları yapmıştır. Cambon’a göre: Türkle-
rin malî kontrolü mümkündür, Türklerden hiç kim­
se bu işi anlayamaz, dolayısıyla sesleri çıkmaz.......
Sahife 58 — Türklet ecnebi kontrolünü kabul ederler.,
Türk memurları maaşlarını aldıkları müddetçe ses­
leri çıkmaz. Mr. Gambon’a göre: Biz' bu durumdan
yararlanarak Türkleri malî ve İdarî kontrole alırsak.
durum her bakımdan hallolur...... Müttefiklerin Tür-
kiyede çok mühim malî ve politik menfaatleri vardır.,
Boğazlan kontrol edip para alsak senede bir milyon
sterlin top lam .......
Sahife 63 — İstanbul ve İzmir meselesi görüşülürken:
Lloyd George Venizelos’u çağırdı, Venizelos İstan­
bul’daki Patriğin Türk ve Rum sayısını bulduğunu
bildirerek aşağıdaki listeyi verdi.

Yeri Türk Rum .


Çatalca 86.000 145.000-
Çanakkale . 26.000 64.000
Aydın 350.000 590.000
Adalar 380.000 1.000.000
İzmir 100.000 240.000
Burla 4.000 40.000
Çeşme 7.000 50.000
Karaburun 8.000 15.000
Sivrihisar 9.000 11.000
Foça 2.000 19.000
227
Tire 20.000 5.000
Menemen Î0.000 11.000
Kuşadası 8.000 " 6.000
Bayındır 9.000 7.000
Ödemiş 19.000 25.000

Sahife No: 81 Vesika No: 10


16 Şubat 1920
Londra konferansı :
...... Ermenistana 6 vilâyetten başka Trabzon ve
Adana’da verilmelidir. Amerika Ermenistana yardım ede­
cektir ve mandası altına almağı kabul ediyor. Fransa ise
Adana’yı kendisi için istiyor. Trabzonda bir tane bile Er­
meni yok, Ermenisiz bir Ermenistan biraz gülünç olmu­
yor mu? deniyor......
Türkler için bir malî komisyon tertipleniyor......
Sahife 88 — Aynı toplantı: Küçük bir Türk devleti kur­
malı, kapitülasyonlar adlî işlere de uzatılabilir. Ja-
ponyadan kapitülasyonları kaldırdık zira onlar kuv­
vetliydi başka çaremiz yoktu. Türklerin kafası Ja-
ponlarmkinden çok daha az işler (Turkish mind
Was far less precise than the Japanes) dolayısıyla
kapitülasyonlar adlî işlere de uzatılabilir......

Sahife No: 99 Vesika tfo: 12


...... Lloyd George ile Amerikalıların Türkiye üstün­
de münakaşası: Lloyd George ve Lord Cûrzon biz neye
karar verirsek Türkler onu kabule mecburdur, diyorlar
ve Tüçkiyeye teknik uzmanlar da göndereceklerini açık­
lıyorlar......
Sahife 183 — Amerikalı Yahudiler de Lloyd George’a
telgraf gönderip parçalanan Türk yurdundan hisse
istiyorlar......
m
Sahife 178’ — Tiirkleri yatıştırmak için İzmir üstündeki
taleplerini kabul etmiş görünelim, Yunanlılar daha
fazla asker çıkartsınlar sonra vazgeçeriz......
. Sahife 191 — İtalyan S. Nitti, Türklerin bütün arazi­
lerini ellerinden aldık bari ağır borç altına sokmıya-
lım, diyor.
Sahife 231 — İzmir’e bir Türk bayrağı asarak Türk var­
lığını kabul etmiş görünelim, diyorlar.......
Sahife 258 — Venizelos, Türk bayrağı şehrin dışına asıl­
sın Giritte’de Türk bayrağı ada dışında bir kayalık­
ta asılıydı, diyor.......
Sahife 258 — İngilizler Kürt devleti kurmak istedikleri
bölgede çok fazla maden olduğundan eminler......
Sahife 280 — Lord Curzon, Erzıneanın da Ermenilere
verilmesini istiyor. Ve Karadenizde bir Lazistan ku­
rup Ermenilerin mandasına vermek istiyor, bu tek­
lifi diğer delegeler tarafından kabul edilmiyor.
Sahife 293 *— Lord Curzon, İstanbul'u boşaltmak için
bahane olarak Mustafa Kemal’in adamları olduğu ve •
şehrin bu yüzden boşaltıldığını söyleriz, diyor.

Sahife No: 291 Vesika No: 36


28 Şubat 1920
İngiliz hariciye vekâletindeki toplantı :
..... . Lloyd George, İstanbul’dan Türkleri çıkartma­
lı... Mr. Cambon, Ermeni Patriğinin sözüne göre, Ma-
raş’ta Ermeniler kesildi. Fakat Majeste Bogos Nubar
Paşa bu haberi yalanladı... Şimdi düşman Türklerin mun­
tazam askerleri ve milliyetçi çetelerdir. İstanbul’da olan
İngiliz donanmasının bir kısmını Mersine sevkedeîim ve
Türklere oradan müdahale edelim. İtalyan elçisi Türk-,
ler bu barbar davranışlarına devam ederlerse biz de daha
sert tedbirler alırız, diyor. Ve Yunanlılara daha geniş
229
haklar vermeği ve bahri gösteriler yapmayı teklif edi­
yor. Mr. Cambon’a göre ise fcütiin sıkıntı Mustafa. Kemal
Pasa tarafından yaratılıyor ve Sultan onu kontrol ede­
miyor......

Sahife No: 297 Vesilcı No: 37


\
Aynı toplantı :
....... Maalesef milliyetçi Türkler Fransız birliklerin­
den çok fazladır. Fransız gruplarının 1/3 ü Fransız as­
kerlerinden gerisi yerli Ermenilerdendir. Ermeni asker­
leri ÎS bin kişidir.
Bütün Anadolu hâdiselerinden Başveziri mes’ul tu­
talım... İstanbul’daki komserimiz Sultanı bu hâdiseleri
önliyemezse İstanbul’dan atacağımızı bildirerek tehdit
etsin......

Sahife No: 300 Vesika No: 33


28 Şubat 1920
Aynı toplantı :
...... Mustafa Kemal kendi kendisini Erzurum valisi
ilân etmiş, Erzurum’un yeni kurulacak Ermeni devletine
katılacağı bir sırada bu çok mânâh bir hareköttir. Bu.
adam olmasaydı Ermenüerin bir şansı olurdu......
Lloyd George, Bogos Nubar Paşa’dan bir mektup
aldı. Bu mektupta papaz Narayon’un telgrafı ekliydi. Bu
tele göre: Fransız kuvvetlerinin hiç bir haber vermeden
Maraş’ı terk etmelerinden habörsiz bin beş yüz Ermeni
askeri ertesi gün Türklere karşı bir çıkış yapmaları so­
nucu hepsi ölmüştür... Türkler muhtemelen bazı Arap-
îarca da desteklenerek Fransızları Marag’tan atmışlar­
dır. Bu ara Türk askerlerinin yirmi bin kadar Ermeni
askerini öldürdüğünü söylemesine rağmen hakikat böyle
değildir.
230

Türklerle sulhe hazırlanan müttefikler kendilerini


çok müşkül bir durum içinde bulmaktadırlar.
Türk millî hareketi gittikçe büyüyor, tehlikeli karek-
teri gittikçe artıyor. Muhtemelen Fransız üniforması gi­
yen Ermenilerin aşın hareketleri Türkleri tahrik etmiş
olmalıdır. Türkleri uyarmamız kâfi değildir daha sert
hareket etmemiz lâzımdır. Türkler Ermenilerden nefret
ediyorlar ve bıı nefret onları sokaklarda Fransız ünifor-
masiyle görünce büsbütün arttı. Fakat Maraş’ta yirmi
bin Ermeninin öldürüldüğü tamamen hayaldir. Donan­
ma gösterisi de yapamayız Mustafa Kemal’e bu yoldan
tesir edemeyiz. Fakat Efrnir Faysal vasıtasıyla bir şeyler
yapmağa çalışıyoruz. Mustafa Kemal'in askerleri nasıl
yaşıyor? Bunları acaba İstanbul mu besliyor? Mr. Bert-
heltft’a göre Mustafa Kemal’in askerleri hiç para almı­
yor onları harekete getiren vatan aşkıdır.

Sahife No: 313 Vesika No: 40


1 Mart 1920
Aynı toplantı :
...... Lord Curzon, Boğazları ve Marmara denizini içi­
ne alan bir teşkilât yapılıyor, ancak Yunanistan ve Ro­
manya gibi küçük devletleri de bu teşkilâta alalım, belki
ilerde Bulgaristanı da bu teşkilâta alırız... Boğazlarda
kat’î olarak Türk bayrağı bulunmıyacaktır......

Sahiie No: 338 Vesika No: 42


2 Mart 1920 /
Aynı toplantı :
...... Lloyd George, Bahriye uzmanlarının hazırladığı
şu maddeleri ileri sürdü:
1 — Türkiye kendi sahillerini müdaafa edecek bir
donanmaya sahip olamaz.
231
İ 2 — Türk donanması sadece balıkçı gemilerini ko-
î rııyacak bir polis kuvveti haline getirilecektir.
3 -— Türk sahilleri nereye kadar uzanacaktır?
Lloyd George, Türk Malî Komitesi Başkanı olan Mr.
Blaekett ile görüşerek Türkiyelin malî kontrolünün na­
sıl yapılacağını tetkik etti. İlk iş olarak gümrükler kont­
rol altına alınmalıdır. Malî Komisyon Maliye Vekâletinin
I hür ve Türklerden kurulmasına tamamen karşıdır. Güm­
rüklerin başında da bir genel müfettiş konacaktır......
[ Netice: Malî işler Türklerin eline hiç bir şekilde bı-
? rakılamaz. Ayrıca bütün işgal masraflarını ve toplanan
i bu komisyonların masraflarını da Türkler verecek.
I. Sinyor Nitti, meselâ, Türkler İzmir’i istiyeceklerdir
^ biz de pekâlâ İzmir’i işgal için yaptığımız bütün masraf-
[f 4arı verin deriz, tabii Türkler bunu Ödeyemiyeceklerine
l .göre İzmir de bize kalır, dedi. Buna karşılık:
i LLoyd ۔eorge, bizim Suriyedeki birliklerimiz oradan
|,-çıkacak, yani bunun masrafını biz mi ödiyeceğiz? Hiç
I böyle saçma şey olur mu hepsini Türkler ödemelidir, de-
I -di. İngiliz vergi mükellefleri bu iş için 750 milyon Sterlin
I ödediler, bütün bunları Türklerden altın olarak alacağız,
I Türklerin altm stoklarını ele geçirmeliyiz, diye devam
I -etti......

I Sahife No: 358 Vesika No: 45


I 3 Mart 1290
I Aynı toplantı :
...... Türkiye’de silâh yok deniyor halbuki Anadolu
[ silâh doludur. Millî harekette İzmir’de Yunanlılara ve
j Doğuda Ermenilere karşı bu silâhlar kullanılıyor. Türk-
; lere karşı mutlak silâhla savaşmak lâzımdır, Bulgar or-
ü duşunu silâhsızlandırdık neden Türklere aynı şeyi yapa-
- \ :madık?

aM HiM BÜ İ
232
Mr. Carabon, ilk yapacağımız iş bunların milliyetçi [
liderlerini yok etmek olmalıdır. Türkler de bütün diğer [
şarklılara benzerler başları ezilirse sinerler... Sultana bu: j,
adamları tevkif etmesi için baskı yapalım, müttefikler .
kendi aralarında kararlı olup sağlam hareket etmezlerse- ;
Türkler harekete geçeceklerdir, dedi.
Lloyd George, Sultana söyle deriz: Biz bütün etleri:
alıyoruz sen de bir kaç kemikle iktifa et. Hakikatte Tür--
kiyeden geri ne kaldı? En zengin en verimli toprakları-
nın hepsi ve imparatorluğun yarısı gitti. Bütün bunlara: f
ilâveten boğazlar işgal edildi üstelik bütün masrafları da. !
Türkler ödeyecek. Şimdi Sultana müjde verir gibi seni |
İstanbul’da bırakıyoruz, demenin mânâsı var mı? Mus- |
tafa Kemal'e gelince, Yunanlılar hariç Türkler herkezdea l-
dayak yediler. Kendilerinin 1/3 ü kadar olan Bulgaris- |
tan tarafından bile dövüldüler. Türklerin şöhreti yalancı: |
bir şöhrettir ve müttefikler hâlâ bu şöhretten dehşet I
duymaktadırlar. İngiltere kendi hissesine düşeni yapma- i
ğa hazırdır. Ve Türklerle ancak savaşarak başa çıkılabi- İ
lir....... ' ' I

Sahîfe No: 411 Vesika No; 50' :


5 Mart 1920
Aynı toplantı : 'r

....... Lord Curzon, Millî hareketlerin gelişmesi kar- i.


gısmda Türklerin İstanbul’da kalmasına müsaade edelim., -f
Ve Yunanlıları İzmir’den çıkartalım (Bu çok zor olacak- i
tır.) Türklerin Trakya’da kalmasına müsaade edelim;, ji.
(Bu bizim politikamıza tamamen terstir.) Fakat sullı i
şartlarına bütün bunları koyarsak bir Ermenistan kur­
ma hülyası tamamen ölecektir. Fakat bu bir Kürdistan :
kurulması mânâsı taşır.
Lloyd George, Müttefik kuvvetler Türk kuvvetlerini s
2KV-

gözlerinde fazla büyütüyorlar. Geçen harpte îngılizler


Hintli askerleri kullandılar böyle olmasına rağmen Türk-
leri yendiler. Şimdi bizim 160 bin ve Türk'lerin 80 bin
askeri var. Fransız, İngiliz, İtalyan ve Yunanlılardan
müteşekkil her iki asker bir Türk askerini yenemez ise-
bu konferansı durdurup Türklerin bütün isteklerini ka­
bul edelim.

Mr. Cambon, Türklerle gözü kapalı bir savaşa atıl­


mamamız için yalvarırım, Türklerin hiç bir kaynaklan
yoktur derken yanılıyorsunuz, şayet Türkler kızarlarsa.
Yunanlıları İzmir’den denize dökerler...

Sahile No: 450 Vesika No: 55>


10 Mart 1920

Aynı toplantıda alınan kararlar :


....... 1 — İstanbul resmen işgal edilecek ve buna,
bahane olarak Türkiyedeki azınlıkları kötü davramldığı:
ileri sürülecek.

2 — Türklere sulh şartlarını kabul ettirirken çıka­


cak ayaklanmalara karşı koymak için İstanbul’daki mil­
liyetçi liderler tevkif edilecek. Ve İstanbul hükümetine
24 saat mühlet verip Mustafa Kemal’i ve bütün kuvvetle­
rini dağıtması istenecek. Aksi halde Yunanlıların bu işi.
yapacağı söylenecek.

Mr. Churchill, Mr. Venizelos yanlış haber almış In­


giliz istikbaratma göre Aydm’da Mustafa Kemal’in 2500'
kişisi vardır. Asıl kuvveti ise Ermenistan civarında olup-
12 bin kişi kadardır. Biz bir taraftan Mustafa Kemal’e
bir mektup gönderelim, diğer taraftan da Yunanlılara fır­
sat verip Mustafa Kemal’in adamlarını yakalatalım, böy­
lelikle Türklerin prestijini sıfıra indiririz.
234

.Sahife N o: 506 ' Vesika N o: 62

16 Mart 1920

Akşam üstü saat 4 :


...... Lord Curzon arkadaşlarına dışarda açıklanma­
ması şartı ile bu sabah 11 de İstanbul’un fiilen işgal edil­
diğini, harbiye ve bahriye nezaretlerine el konduğunu ve
bütün ulaşımın kontrol altına alındığını, örfî idâre ilân
edildiğini ve karaya asker çıkarıldığını bildirdi.
Ermeni meselesi ise milletler topluluğunca halledile­
cektir ve bütçelerine onlar tarafından yardım yapılacak­
tır. Paristen arkeoloji mütehassısları getirilerek bütün
tarihî eserlere kıymet konacaktır. Kıymet tespit heyeti
şu şahıslardan müteşekkildir:

İngiltere adına Kumandan Hogarth.


Fransa » Prof. Cagnat.
İtalya » Senyor Parabeni
Amerika » Mr. Butler.

Tarihî ve artistik değeri olan mallar alınıp götürü­


lecektir. İtalyanlar kendileri için istediklerinin listesini
veriyorlar.

Sahife No: 523 Vesika N o:v63


18

Aynı toplantı :
..... . Venizelos Marmara adalarını tekrar talep edi­
yor. Bu talep bu adaların Yunanlılaştırılmasma imkân
olmadığı gerekçesiyle reddediliyor. Hakiki sebep ise bo­
ğazlar civarında Yunanlı istememeleridir......
-ŞaMie H o: 536 Vesika No: 63se 3’üncü ilâve:
8 Mart 1920

...... Venizelos’un Marmara adaları hakkında verdiği


rakamlar :

Yer Yunan Türk


Palotia 3750 20
Aftoni 2000 -— -

Klosati 350
Prostia 2700 —

Marmara 4600 150


Galini 2000 „
Paşa Limanı 3007 37
Bori 2500 —
Skopi 3700 —

Aloni 2500 3
B'ukhalia 1900 5
Jutali adası 2000 —

Apasia adası 1800 —


Kolonus adası Ï805 —

Sahife No: 570 Vesika. No: 66


20 Mart 1920
Ayın toplantı :
...... Lord Curzon, Türkler için askerlik mesleği ta­
mamen kapanmıştır. Şüphesiz Türkler askerlik yapmak
isterlerse başka bir yere gidebilirler. Fransız Legion'u
onları kabul edecektir. Mamafi İngiltere buna dahi iti­
raz eder.' Çünkü Türkler diğer düşmanlarımızdan çok
farklıdır, başka bir yerde bile askerî terbiye görmeleri
iyi değildir. Yeniden Türkiye'de askerî bir devre açıla­
bilir. Şu anda Fransa için en büyük tehlike Adana’dan çı­
kıyor. Fransız üniforması giymiş Afrikalılar ve Ermeniler
Türkleri müthiş kızdırıyor.bu ilerde de devamlı tehlike
teşkil edeceklerdir......

Saidfe No: 601 Vesika No: 69?a üçüncü ilâve


11 Mart 1920
Mr, Camfoon’dan Mr. Lloyd George'a — Gizli—
.......... Türklere verilecek cevaplar. Bu vesika açıklan­
mamıştır.)
5 inci ilâve: Türkiye, Mısır, Sudan ve Kıbrıs üstün­
deki bütün haklarından vaz geçecektr.
6 mcı ilâve: Türkiye Libya ve Ege denizindeki bü­
tün haklarından vaz geçecektir......

Salıife No: 628 'Vesika No: 70*e beşinci ilâve


14 Şubat 1920
Patrik L, ©oretheos?dan U oyö George’a :
...... Patrik sulh konferansına bir mektup gönderdi*
Türkiyenin akibetinin tâyin edildiği şu günlerde, doğu
meselesiyle 'çok yakın ilgileri ve menfaatleri olan Patrik,
îstaııbulla ilgili olan ve millî arzulan açıklıyan bir beyan- '
name verdi. Bunda zavallı milletlerin selâmeti ve Doğu­
nun sulhu için ilk önce bu meselenin halli isteniyor. (Bu
mektubun aslı açıklanmamıştır fakat özet olarak)-:
Türklerin kötü idaresi devam ediyor. İstanbul hiç
bir vakit ne kültür ne de nüfus olarak Türk olmamıştır.
Müsiümanlar için değil fakat Yunanlılar için mukaddes
bir şehirdir. Kuvvetlerin Türkleri İstanbul’dan atmama­
sı bir zaaf telâkki edilecektir. Halbuki İstanbul Yunanla-
tanla kuvvetli bir bağla bağlanmazsa Yunanlıların arzu­
ları hiç bir vakit yerine ’getirilmemiş olacaktır. Tûrklcr
boğazları müdafaa edemedi halbuki Yunanlılar milletler
arası bir rejimde ve kuvvetlerin de menfaatlerini koruya­
rak müdafaa edebilir. Bütün bu sebeplerden İstanbul ana­
237

vatanla birleştirilmelidir. Bunu boğazların nıilleüpr ara­


sı olması şartiyle en iyi bir çözüm yolu olarak teklif edi­
yoruz;. Biz İstanbul’a selfdeterminasyon ve kuvvetlerin
menfaatlerini garanti ediyoruz. Bu kabul edilmez
ise İstanbul’un mandasını da almağa razıyız. Artık
yeniden dünyaya gelen Yunanistan Türk mayasına ta­
hammül edemez, İstanbul’dan Türk hükümeti ve Türk
Sultanı atılmalıdır. Sulh konferansının en âdil hareketi,
doğudaki cinayetlerin yeniden tekrarına mâni olmaktır,
medeniyetin ve sulhun haklarını vermesidir.

Sahife No: 642 Vesika No: 71’e ikinci ek


25 Mart 1920
...... İstikbaldeki Ermeni devletinin teşekkülü hak­
kında rapor :
Ardahan, Batum ve îmer vâdisi verilecektir. Erme-
nistamn Kürdistan ve Türkiyeyle olan hududu şöyledir:
Karadenizde Yan batı deresinin bir kilometre batısı, Er-
zurumda Zelfek dağına kadar olan yer. Güney batıda
Hatap dağı, Erzurum vilâyetinin batı hududu. Karasu,
Paîuk çayı, Bağır Paşa Çayı. Büyük Sultan Su, Aktaş,
Maşla Deresi, Murat Suyu, Güldere, Bitlis Suyu, v.b.

Sahîfe No: 664 Vesika No: 74


29 Mart 1920

....... Başkan Wilson bütün Türklerin Avrupa’dan


-atılıp Edirne ve havalisinin de Bulgarlara verilmesini is­
tiyor.......
CİLT 8

Sahife No: 1 Vesika No: I


18 - 26 Nisan 1920
San Remo Konferansı :
...... Türklere anlaşmayı derhal kabul ettirmenin;
icap ettiğine karar verildi. Ayrıca Türklerın hangi tarih­
te Paris'e geleceği ve Başkan Wilson’a verilecek cevap
kararlaştırıldı......

Sahife No: 5 Vesika No: 2


Aynı toplantı :
...... Mezapotamya ve Filistin, İngiliz, Suriye Fransız
mandasına girecek. Mr. Lloyd George, Amerikan Stan­
dart petrol şirketinin işleri karıştırmasını ve Fransızların
petrolden % 50 hisse istemelerinden hoşlanmıyor......

Sahife No: 20 Vesika No: 4


Aynı toplantı:
...... Wilson*un Türklerle yapılacak sulh anlaşması
hakkındaki notasının müzakeresi yapıldı.
Lloyd George, Amerikanın İstanbul, Trakya ve Er­
menistan hakkında bir çok sual sorduğunu açıkladı. Ve
Amerikalıların bu bölgelerde diğer kuvvetlerdan daha kö­
tü yer kapmaması lâzım geldiğini anlattı.
Mr. Berthelot, Amerika Türklere harp ilân etmedi­
ğine göre birinci derecede rol oynamaya kalkması saç­
madır.
239
Lloyd George ve Lord Curzon, biz Türk meselesine
çok fazla para sarf ettik bu bakımdan Amerika’dan önce
kendimizi düşünürüz, tezini savundular.
Türk delegesi sulh için Paris’e 10 Mayıs 1920’ye ka­
dar gelmiş olmalıdır. Türklere sulh şartlarım zorla kabul
ettirmek için icap ederse mühim limanlar zaptedilecek,
ve askerî gösteriler yapılacaktır. Ayrıca Osmanlı borç­
larının tahsili için bir komisyon kuruldu......

Sahife No: 31 Vesika No: 4’e ikinci ilâve


Aynı toplantı :
....... Amerikan notasına verilen cevap :
1 — Sultanın İstanbul’dan çıkarılmasının faydalı ve
zararlı tarafları vardır. Bu konuyu çok dikkatli tetkik et­
mek lâzımdır. Her memleket menfaatleri ölçüsünde bu
meseleyi tetkik edip tehlikeyi ve mes’uliyetleri paylaş­
maktadır. Ve Amerikayı da arzu ettiği taktirde bu mes’u­
liyetleri paylaşmağa çağırmaktadır.
2 — Türkiye’nin güney hududu.Adana bölgesi hak­
kında bir çok coğrafik mahallî ve ekonomik faktörler
vardır. Bütün bunları çok dikkatli tetkik etmemiz icap,
eder.
3 — Müttefikler boğazlar komisyonunda Rusya’nın
da bulunması teklifinizi memnuniyetle kabul eder.
4 — Boğazlar ve serbest geçiş hakkında çok dik­
katli inceleme yapmış vaziyetteyiz. Türklerle yapılacak
nihai anlaşmada Ruslara danışmak çok hayatidir.
5 — İstanbul’un dışında kalan Trakya hakkında Yu­
nan Kralının Amerikayla konuştuğu anlaşılıyor. Mamafi
Edirne ve Kırk kilise’nin Bulgaristana verilmesi fikriniz
hatalıdır. Zira orada Bulgar sayısı çok azdır.
6 — Türk hükümetinin Avrupalı kuvvetleri birbiri­
ne düşürmesi fikrinize gelince: Biz Avrupalı kuvvetler
::M0
ticari ve ekonomik meselelerde bir birimizle rekabet et­
kiyeceğimize anlaşmış vaziyetteyiz.
T — Müttefikler Amerikanın Ermenistan hakkında-
ki bütün arzularını iyi karşılar. Ermenistamn istikbal-
■deki gelişmesi için teklif ettiğiniz yerler maalesef Türk
askerlerinin işgâlinde bulunuyor. Müttefikler Ermeni-
lerin azami arzuları ve kendi sempatileri ölçüsünde ol­
masa bile, Ermeni potansiyelinin son hududunda olan
yerleri onlara vereceklerdir. Sürmene, Of ve Karadeniz­
'de serbest bir liman Ermenilere vereceklerdir. Ayrıca
yeni devletin selâmeti için Erzincan bölgesi de askersiz
hale getirilecektir.
8 — Mezapotamya, Arabistan, Filistin, ve adalarda
Türkiye'nin bütün haklarından vaz geçmesi gerekir. Bu
mevzuda Amerika'nın bizimle aynı fikirde olduğunu öğ-
rendimize çok memnun olduk.
9 — îzmir meselesi müttefiklerin karşılaştığı en zor
.sualdir. Bu bölgenin Yunanlılara verilmesine bizi zorla­
yan muhtelif âmiller oldu. Mamafi bütün Batı Anado-
lunun hayatı buraya bağlı olduğundan bu çok zor halle­
dilecektir. îzmir Limanında Türklere bir hak tanımak
sartıyle bu bölge Yunanlılara verilecektir.
10 — Yeni kurulacak Türk Devletiyle ekonomik an­
laşmaları yoluna koymak gereklidir.
11 —- Müttefik Hükümetler Türk anlaşmasında im­
tiyazlı şahıslardır. Amerikan vatandaşları ve şirketleri
de korunacaktır.
Not : 1 — Amerikalıların bizim memleketlerimizin
istifade ettikleri avantalardan ve üstünlüklerden istifa­
de edeceklerini sanmıyoruz.
2 — Kapitülasyonlar imzası olan memleketler le
ne geliştirilecektir. Almanya’nın menfaatlerini düşün­
müyoruz. Amerikalılar bundan istifade edebilirler.
241
3 — İmzası olan devletler her türlü masrafım ala­
caklardır.
4 — İmzası olan devletler Türkleri yeni ekonomik
.şartları kabule zorlıyabilirler ......

Salıife No: 35 Vesika No: 5


19 Nisan 1920
Aynı toplantı :
...... Amerika’nın müdahalesi üstünde münakaşalar
yapılıyor. Bundan pek memnun değiller. Şayet Edirneyi
de Yunanlılar almağa kalkarsa işler bozulabilir.
İtalyan Nitti, OsmanlIların en zengin yerleri Yunan­
lılara verilmeli, diyor. Türk borçlarına ait mesele görüşü­
lürken 1908’de Türk Hükümetine malî müşavirlik yap­
mış olan Mr. Laurent çağrılıp, OsmanlIlardan en iyi na­
sıl para alınabileceğini öğreniyorlar.
Sir Adam Bîock’a göre: Ancak müttefiklerin koııt-
rolunda bir Türk mâliyesi olabilir. Türkler hiçbir zaman
kendi mâliyelerini organize edemezler. Şayet Türkler
:zenginleşirse biz de zenginleşiriz...
Belçika da malî komisyonda yer almak istiyor. Kür-
distan meselesine gelince:
Lord Curzon, bunun çok mühim bir soru olduğu­
nu, İstanbul’dan Bağdad’a kadar bütün bölgelerde yap­
tığı incelemede Kürtleri temsil edecek hiç bir kimseye
raslıyamadığmı, Şerif Paşa’nm kendisini Kürt temsilcisi
gibi göstermesine rağmen bundan emin olmadığını, esa­
sen Kürtlerin Türklerle beraber yaşamaya alışmış oldu­
ğunu, Türklerle Kürtler’i birbirlerinden ayırmanın çök
zor olduğunu, ancak İngiliz ve Fransızların manda yo­
luyla bu işi başarabileceklerini, Musul’da yaşayan Kürt-
lerin İngiliz mandasına girdiğini söyledi ......
F. — 16
242
Sahife No: 62 Vesika No: ©
20 Nisan 1920
Aynı toplantı:
....... Amerika Ermenistan için on bin veya daha faz-
la insanla 4 - 5 milyon sterlin verebilir.
Lloyd George, biz Amerika’dan derhal gelip yardım'
etmesini istemeliyiz. Aksi halde bizlerin Ermenileri ko­
ruyamadığımızdan şikâyet etmemelidir. Böyle bir du­
rumda Kanada’nın da yardım yapacağına dair çok iyi:
sebeplerim var ......

Sahife No: 93 Vesika No: 10?


22 Nisan 1920
Aynı toplantı :

...... Türkiye’nin sınırlan : Erzurum Ermenilere ve­


rilecektir, böylece büyük Ermeni Devleti teorisi tahak­
kuk edecektir. Italyan Nitti, Erzurum da 637.bin Türk,,
8.500 Rum ve 135 bin Ermeni olduğunu söyledi. Ve Türk-
ler çoğunlukta olduğu için bir yolunu bulup Türkleri ora­
dan atmalıyız. Son zamanlarda Erzurum Millî hareketin;
merkezi olmuştur ...... '

Sahife No: 99 Vesika No: 10


............ Mr. Berthelot (Fransız temsilcisi) Bolşevikler-
le Mustafa Kemal birleşerek Batum’daki askerlerimizi
sarabilirler ......

Sahife No: 110 Vesika No: 11


...... Lloyd George, Ermenilerin böyle lüzumsuz
ümitler beslemeğe hiç haklan yok. Ermenilere kâğıt üs­
tünde, haklar vermenin ne mânâsı olabilir. Sanıyorum kr.
243
Amerika da Erzurum’u fethetmek için asker göndermez,
belki biraz para toplıyacaklardır, hepsi okadar.
Mr. Berthelot, Mustafa Kemal ve kuvvetleri rüşvet
vermek veya başka bir yoldan ortadan kaldırılabilir, bu
sebeple Erzurum meselesinde acele etmemek gerekir, de­
di .......

Sahife No: 119 Vesika No: 11


23 Nisan 1920
Aynı toplantı :
...... Mr. Aharonian, Mustafa Kemal’in Ordusu si­
zin sandığınızdan çok daha küçüktür. Ve başıboş bir or~
•dudur, bin veya iki bin Kürt veya köylüden müteşekkil­
dir. Nüfus hakkında hazırlanan istatistikler ise yalan­
dır. Ermenilerin istatistikleri Avrupa ayarında olup bun­
lara göre Hristiyanlar çoğunluktadır.
Mareşal Foch, Ermeni Devleti başı bozuk ve düzen­
siz bir teşkilâttır, şimdiki Ermeni idareciler ise millî duy­
guları tahrik edilmiş sinirli bir sistemdir. Gayet iyi teş­
kilâtlı Türkler karşısında hiç birşey yapmalarına imkân
yoktur. Türklerin en kuvvetli kalelerinden biri olan Er­
zurum’u elde etmelerine imkân yoktur ......

Sahife No: 139 Vesika No: 13


Aynı toplantı :
...... Lloyd George, şayet Erzurumsuz Ermenistan
olmıyacaksa bu hiç bir zaman bir Ermenistan olamıya-
caktır mânâsına gelir, dedi \.....

Sahife No: 141 Vesika No: 13’e ilâve


Aynı toplantı : — Çok Gizli—
....... İngiliz, Fransız ve İtalyan Hükümetleri samı-
244.
mi olarak Türkiye’nin gelişmesi ve tabii kaynaklarını
geliştirmesini arzu ederler.
Şöyle ki : Bunun için Türk Hükümetinin Adliyesini,
!Mâliyesini, Jandarmasını ve Polisini yeniden organize
edeceklerdir. Azınlık gruplarının her türlü hakları koru­
nacaktır. İlerde hür bir Kürdistan kurulması temin edi­
lecek, Güney Anadolu’da İtalyan menfaatleri, Dicle’nin
batısında İngiliz menfaatleri en müessir şekilde koruna­
caktır. Mersin, Tarsus, Adana demiryolu bu üç devletin
idaresinde kalacaktır. Yunanlıların menfaati olan bölge-
İer Yunanlılara verilecektir. Türkiye’nin herhangi bir
yerinde Özel menfaati olan büyük devletler o bölgedeki
azınlıkları da idaresi altına alacaktır __ _
Sahife No: 307 Vesika No: ?M
20 Haziran 1920
Lympne'de yapılan ikinci toplantı :
...... Lloyd George, Mr. Venizelos'un Yunan Gene­
rali Paraskevopulos’tan aldığı şu haberi bildirdi: Yunan
kuvvetleri Bandırma hattını kolayca geçebilir. Türklere
karşı derhal harekete geçmeliyiz. Her geçen gün aley-
himizedir...
Mareşal Foch, bu Yunan Generalinin iyi bir adam
olduğunu söylüyor. Yunanlılara harekete geçmeleri için'
izin verelim. Gayemiz Mustafa Kemal’e bir darbe indir­
mektir. Ve gayemiz Mustafa Kemal’e, Adana’dan Fran­
sızların, İzmit’ten Ingilizlerin çıkmıyacağını hatırlatmak­
tır. Bizim bir iş yapacağımızı anlasın. Bu teklife Fransız
delegesi razı oldu ve Yunanlıların derhal ilerlemesi için
telgraf çekildi ......
Sahife No: 313 Vesika No: 27
Aynı toplantı :
Lloyd George, Mr. Chamberlain’e :
T
245
Mustafa Kemal’e çok kuvvetli bir yumruk indirelim,
| bu şarttır, dedi.
| Mr. Millerand, şayet becerebilirlerse Yunanlılar bu­
nu yapacak, dedi.
Lloyd George, Mustafa Kemal’in muvaffakiyeti
Araplara da sirayet edebilir, bu sebeple mutlaka ezilmesi
gerekir, dedi ......

Sahife No: 346 Vesika No: 33


21 Haziran 1920
Villa Belle’deki toplantı:
; ....... Lloyd George, Türkiye’deki son birkaç günlük
; gelişmeler çok tehlikeli olmaya başladı, son zamanlara
| kadar bu hareket İstanbul’u tehdid etmiyordu. Şimdi İz-
l mitte mühim miktarda Mustafa Kemal kuvveti var. Mus-
Î tafa Kemal hemen hemen Çanakkale’ye ulaştı. Çok bü-
| yük bir Yunan Birliğini Bandırmaya gönderip Mustafa
Kemal’i arkadan çevirelim... Paris’e gelmekte olan Türk
delegesiyle görüşme yapmanın hemen hemen mânâsı
. kalmamıştır. İstanbul’daki kumandanlarımızdan Musta­
fa Kemal’in ilerlemesinden duyulan telâşı bildiren telgraf-
i îar almaktayız.
| Kont Sforza, Yunan kuvvetlerinin hiç bir zaman
Türkleri yenmesine imkân olmadığını söyledi...
Lloyd George, belki Yunanlıların çarpışma kabiliye­
tini büyüttük ve Türkierınkini de küçülttük, durum teh-
j; likeli olabilir, dedi.
[ Fransız delegesi, Türk sulh anlaşmasını geri bıra­
kalım, dedi.
Lord Curzon, Mustafa Kemal maalesef çok kuvvetli
durumda...
Lloyd George, Türklere bir milyon Ermeni öldü de­
diğim zaman cevaben iki milyon da Türk öldü diyorlar.
246

Mamafi Türk Hükümeti Mustafa Kemal’e karşı onun için


Damat Ferit’e anlaşmayı imzalatabiliriz. Anlaşma hiç
bir sebeple geri bırakılmamalıdır ......

Sahife No: 443 Vesika No: 47


7 Temmuz 1920
Villa Frameuse’deki toplantı :
t ..... Türkiye’ye teklif edilen sulh anlaşmasına cevap
aldık. Sultan İstanbul’dan atılırsa bütün İslâm dünyası
ayaklanabilir, buna karşı İstanbul Hükümeti yalnız bi­
zim için değil bütün dünya için tehlikeli olan Türk millî
hareketini bastırmakta bize yardımcı olabilir.
Mr. Venizelos, Türkiye’de doğduğu için Türkleri iyi
bildiğini söyledi. Türkleri akıllandıracak en iyi yol Mus­
tafa Kemal’i her cephede mağlûp etmektir, dedi. İstan­
bul Hükümeti Mustafa Kemal’e karşı gibiyse de onun
zaferiyle çok yakından ilgilidir...
Lord Curzon, Boğazlar Komisyonuna ve Malî Ko­
misyona birer Türk alabiliriz...
Yunan kuvvetleri ilerlemektedir, daha şimdiden Mus­
tafa Kemal'in prestijini havaya uçurmuşlardır...
Lloyd George, Yunan Ordusunda İngiliz subayları
vardır ve bunlar Yunan Ordularını çok beğeniyorlar...
1878’de İngiltere ve Fransa Türkiye’yi kurtarmışlardı,
Avrupa kuvvetleri Türkiye’yi malî bakımdan ayakta tut­
muşlardır. Harp patlar patlamaz kapıları suratımıza ka­
payıp harbin iki yıl uzamasına sebep oldular, Türklere
hiç bir şekilde merhamet edemeyiz...
Mareşal Foch, Anadolu’daki hareketi 300 bin ki­
şiyle durdurabiliriz...
Mr. Venizelos, şayet mümkün olsa Türklere silâh­
tan başka bir yol kullanabiliriz, fakat Türkler silâhtan
başka bir şeyden anlamazlar...
247
Sonuç : Silâhsızlandırılmış olan bütün Yunan bölge­
lerinin derhal silâhlandırılıp Mareşal Foch’un emrine ve­
rilmesi için karar alındı ..... .

Sahife No: 553 Vesika No: 62


11 Temmuz 1920
l ’îiıci ilâve :
....... Türk Hükümetine verilen cevap : Türk Hükü­
metinin mesajını dikkatle tetkik ettik. Harbin mesuliye­
tinin Türklerden çok müttefiklerinde olduğu kabul edile­
mez. Türk Hükümeti istiyerek bütün milletlerin özgür­
lüklerine kargı girişilen hiylelere karışmış ve diktatörce
arzularını açıklamıştır. Türk Hükümeti 150 seneden beri
dostu olan devletleri aldatmıştır... 1914’te harbin başın­
da Türkler tarafsız kalırlarsa dominyonlarının koruna­
cağı tarafımızdan garanti edilmişti. Fakat Türkler bunu
dinlemediler ve bu müdahalesiyle insanlığın kayıplarına
ve sefaletine sebep oldular. Türkler milletlerarası su yol­
larını müttefiklerin yüzüne kapıyarak milyonlarca in-
»sanın ölümüne ve milyarlarca Sterlin’in kaybına sebep
olmuşlardır. Dünyada hürriyetin yeniden kurulması için
Türkiye’nin ödeyeceği para korkunç fazladır...
Bulgaristan, Mekadonya ve Ermenistan’da yaptığı­
nız zulüm insanlık vicdanını titretmiştir. 1914’te sözde
isyan ettiler gerekçesiyle 800 bin Ermeni evlerinden atıl­
mış ve öldürülmüştür. Türklerden gayri ırklar devlet ha­
line getirilecektir. İzmir ve Trakya Türklerin elinden alı­
nacak, Amerikan Cumhurbaşkanının karar vereceği sı­
nırlar içinde hür bir Ermenistan kurulacaktır. Boğazla­
ra gelince, Türklerin medenî dünyaya bir daha ihanet et­
memesi için sıkı tedbirler alınacaktır, bu sebeple Türkiye
Miçük bir devlet haline getirilecektir...
Malî kontrollere gelince, bu Türkiye’nin aleyhine de-
248
ğıl bilakis lehinedir. Hükümetimizi düştüğü bataktan
çıkaracak ve Türk halkının emperyalist arzularını sile­
cektir, onları iyi idare edilen bir halk haline getirecek­
tir.

Boğazların hürriyet garantisine gelince :


1 — Sulhün imzalanmasından üç ay sonra bütün as­
kerî tesisler yıkılacaktır. Marmara sahilleri de dahil bü­
tün sahiller ve bütün adalar silâhsız hale getirilecektir..
2 — Boğazlarda yapılacak bütün silâhsızlandırma.,
masrafları Türkler veya Yunanlılar tarafından verile­
cektir.
3 — Adalarda müttefik kuvvetler haricinde hiç bir
asker bulunmıyacaktır.

Türk jandarmaları bizim emrimiz altında olacaktır,.


Türk borçlarına gelince, bunların hepsi Türkler ta­
rafından ödenecektir. Anlaşma Türklere zengin toprak­
lar bırakmaktadır, hattâ İstanbul’u da merkez olarak:
bırakmaktadır. Şayet bu anlaşmayı imzalamazsanız Av­
rupa’dan nihai olarak atılacaksınız... Tetkik etmeniz
için 10 gün müddet veriyoruz ......

Sahife No: 771 Vesika No: 87


2 2 -2 3 Ağustos 1920
İngiliz ve İtalyan Başvekilleri görüşmesi :
...... Mr. Lloyd George, Senyor Giotti’yi Türklere
kargı daha fazla Italyan askeri göndermesi için iknaya
çalışıyor...
Mr. Lloyd George, İstanbul’daki Türkler in artık o
eski yumuşak insanlar olmadıklarım ve İstanbul’da ba­
rınmanın zorlaştığım, söylüyor.
Senyor Giolitti, Çanakkale’yi bombardıman ederek
Türkleri yenebiliriz, demesi üzerine:
I Mr. Lloyd George, biz Ingilizler Çanakkaleyi keş­
fettik, orada gemilerin hiç bir rolü olmuyor, biz Türk-
lere hücum ettiğimiz zaman orada çok küçük bir kuv­
vetleri, vardı, şayet siz veya biz karadan asker gönder-
I mezsek Çanakkale Yunanlılara veya Bolşeviklere veri-
| lecektir, ayrıca İtalyanların madenlerini koruyabilmeleri
için Çanakkaleyi mutlak elinde tutması gerekir. Mustafa
| Kemal ise hemen hemen bitmiştir, elinde hiç bir harp
malzemesi yoktur. Fakat bütün bunlara rağmen Türkîe-
I rin bilinemiyeceğini, söyledi ......

Sahife No: 844 Vesika No: 9&-


i 3 Aralık 1920
...... Lloyd George, Mustafa Kemal Yunanlıları İz­
mir’den atabilir. Bu sebeple Yunanlılara her türlü yar-
| dımı yapmalıyız. Şayet Yunanlılar İzmir ve Trakya’yı
kürklere geri vermek istiyorlarsa ona karışmayız. Müt­
tefikler Mustafa Kemal'e haber gönderseler o mutlaka
; bunu dinlemiyecektir ......

Sahife No: 846 Vesika No: 98


\ ....... Lloyd George, Bolşeviklerle Milliyetçi Türkler
arasında bir menfaat ayrılığı yaratmalı. Türk fikri Pan
Turanizm’dir, yâni Türkistan’a geri gitmektir, İzmir ve
Trakya’ya bakmazlar. Bu yüzden Bolşevikjeri tehlikeli
ve kendi düşmanları sayacaklardır. Mustafa Kemal’in
bütün ihtirası doğu’dadır, şimdi Ermenistan’ı zaptetti ve
Bolşeviklerle arası açıldı. Türkler bize ihanet ettiler, Ça-
i nakkale’de binlerce insanımız öldü, şimdi Türklerin ölü­
müne kim bakar .......
CİLT XİS

<Sa!iMe No: 375 Vesika N o: 316


25 Mart 1920
Mr„ Smart’tan (Konsolos) ILord GranviHe’e :
...... Yunan Mekadonyasmdaki ekonomik duruma
;göre Selanik bizim olmalıdır. Yunanlıların buradaki ida­
resi gayet kötüdür. Yunanlılara merhamet ederim fakat
vatandaşlarımın Yunanlılar hakkındaki ön fikirlerine iş­
tirak etmiyorum, bu peşin fikirler değersizdir, Türklerin
idaresi altındayken yabancılar çok avantajlı durumday­
dılar ve bu avantajlarını da Türklerin aleyhine kötü bir
yolda kullandılar, şimdi bütün bu avantajlarını kaybet­
tiler. Yunanlılar her şeyi kendilerine almak istiyorlar.
Aniden kazandıkları büyük topraklar gayet anormal
durumlar yarattı. Eski Yunanistan'ı canlandırmak isti­
yorlar, fakat bunu gerçekleştirecek idare adamlarından
rmahrumlar ......
Sahife No: 378 Vesika No: 318
5 Nisan 1920
Yunanlıların Trakya ve Koria’yı işgali hakkında
Mr. Leeper’iıı notu :
...... Sulh anlaşmasına göre Yunanlıları Trakyaya
sokacağımıza söz verdik. Bunu Türkler organize olma­
dan bir an önce yapmalıyız. Yunan Ordusu müttefik or­
dularıyla birlikte Trakya’ya girip bu hareketin mütte­
fikler tarafından istendiğini Türklere açıkça gösterme­
liyiz ......
251
SaJhife.No: 406 Vesika No: 336
4 Haziran 1920
Lord Granviile’den Lord Curzon’a :
...... Amiral Kelly fevkalâde politik ehemmiyeti
olan bir mesaj gönderdi çok dikkatli okumalısımz. Doğu
Akdeniz’in emniyeti için Yunanistan’a küçük fakat çok
kıymetli bir donanma kurmalıyız.

Vesika No: 336’ya ek : — Gizlidir—


Amiralliğin Yunanistan için teklif ettiği gemiler :
2 hafif kravüzör, 6 destroyel, 2 H sınıfı denizaltı, 2 ma­
yın tarayıcısı, ayrıca paravanlar, dişliler, devamlı dalga,
telsiz setleri, torpidolar, yağ yakıt püskürtücüleri motor
yedekleri ve daha 3 milyon sterlin değerinde gemi mal­
zemesi. Ve 50 adet deniz teyyaresi. Yunan Hükümetine
bütün bunların verilme sebebi Türklerle yapılacak sulh
anlaşmasının gittikçe uzaması ve Yunan Hükümetinin
her gün 3 milyon drahmi masraf yapmasıdır .......

Sahife No: 507 Vesika No: 434


18 Kasım 1920
Lord Derby’den Lord Curzon’a :
...... Bolşeviklerden yardım gören Kemalistlerin du­
rumu gayet vahim neticeler doğurabilir ......

Sahife No: 512 Vesika No: 438


19 Kasım 1920
Sir E. Crovve’den Mr. Cambon'a :
...... Yunanlılar Türklerle yapılacak sulh anlaşma­
sından en büyük avantajı istiyorlar. Ancak Türklerin
hücumu halinde Yunanlılara yardım edecek miyiz, yok­
sa onları tek başlarına mı bırakacağız?
252
Lord Cıırzon’un notu : Bazıları bana Yunanlılarla,
bozuş onları Trakya’dan ve İzmir’den at diyorlar. Mus­
tafa Kemal’le dost ol sulh anlaşmasını yırt at yerine ol­
dukça kuvvetli bir Türkiye getirecek tatminkâr bir an­
laşma yap diyorlar. Fakat acaba şimdi bunu yapabilir
miyiz? Artık çok geç ......

Sahife No: 514 Vesika No: 43$


20 Kasım 1920
Mr. Nicîıolsen’in Yıman durumu hakkıııdaki notu :
...... Şayet Yunan kuvvetleri tamamen harekete ge­
çer ve neticesinde İzmir’i kaybederlerse bu çöküş îngi-
lizlerin müthiş aşağılaşması olacaktır. Şayet Türkler Bo­
ğazları ele geçirirse biz İstanbul’da çok komik bir du­
rumda kalacağız. Ayrıca Türkler ve Bolşevikler bize
karşı ayaklanacak ......

Sahife No: 529 Vesika No: 441


25 Kasım 1920
Mr. Keogls’daıı Lord Cıırzoıı’a :
...... Dün gece Mr. Venizelos’la konuştum her ne
pahasına olursa olsun Sevres Anlaşmasının tatbikini is­
tiyor ......

Sahife No: 550 Vesika No: 488


20 Aralık 1920
Mr. Nicholsen’in notu :
...... Şimdi bütün gözler Ankara’da Mustafa Kemal
ile Bolşeviklerin yaptığı anlaşmaya dikilmiştir. İtalyan-
lar Türkiye’de hiç bir askerî ve politik mesuliyet alma­
dan ticarî avantajlar istiyorlar. Türkiye’yi bir asırdır Ak­
deniz’de müdafaa hattımızın önü diye kabul ettik. Şimdi
r

253
'Türkiye çökmüştür. Coğrafi bakımdan Yunanistan’ın ye­
ri bizim gayemiz bakımından- emsalsizdir. Poiitik bakım­
dan kuvvetli olduğu vakit bizim için sulhü korur, zayıf
olduğu zaman ise harpte bizim için şahane hizmetkârdır.
Bu sebeple Sevres Anlaşması mutlak tatbik edilmelidir.
Bu aptal ve bâtıl inançlı ırkın hayâl ve arzuları okadar
sonsuzdur ki İstanbul’u istemekte ve Kral Kostantin’in
zamanında bunun olacağına inanmaktadırlar ......

•Sahife No: 574 Vesika No: 518


15 Mart 1920
Mr. Wardrop,tan Lord Curzon’a :
....... Majeste’nin Hükümeti Türklerle Bolşeviklerin
arasını mutlak açmalıdır. Kafkasya’dan bildirildiğine gö­
re Türklerle Bolşevikler arasında bariz bir rekabet var­
dır. Ve her iki tarafın halkı da yorgundur .......
Sahife No: 575 Vesika No: 519
15 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Azerbeycan Hükümetiyle Türk Milliyetçileri te­
mas halindedir. Azerbeycan’a silâh vermiyelim .....
Sahîfe No: 586 Vesika No: 531
6 Nisan 1920
Amiral Sir F. de Kobeek’ten Lord Curzon’a :
...... Dağistan’da durum üçe ayrılmıştır. Türk ta­
raftarları, Bolşevikler ve Milliyetçiler ......

Sahife No: 589 Vesika No: 533


11 Nisan 1920
Lord Curzon’dau Mr. Wardrop’a :
....... Bogos Nubar Paşa ve Mr. Ahoroniyan beni zi­
254
yarete geldiler, kendilerini aptalca hareketlerinden dola­
yı azarladım. Türkleri öldürmeleri için verdiğimiz silâh­
ların Azerbeycanlılara karşı kullanılmasının aptallığını
anlattım. Şayet böyle düzensizlik edip komşularına taar­
ruz ederlerse Cemiyeti Akvam’m kendilerini tutmıyaca-
ğını anlattım .......

Sahife No: 590 Vesika No: 534=


12 Nisan 1920
Lord Curzon’dan Sir F. de Robeck’e : — Gizlidir.—~
...... Ermenilerin kendilerini Türklere karşı müda- ,
faa etmeleri için derhal Batum yoluyla silâh gönderile­
cektir ......

Sahife No: 590 Vesika No: 53£


12 Nisaıı 1920
Lord Curzon’dan Mr. Wardrop’a :
...... Ermenistan’a müttefiklerin silâh gönderdikle­
rini derhal resmî olarak tekzip ediniz ......

Salıife No: 601 Vesika No: 550


29 Nisan 1920
Kumandan Luke'dan Lord Curzon'a ;
...... Ermenistan’a Türk — Bolşevik hücumu müm­
kündür. Ancak Taşnakların Bolşeviklerle arası iyidir .......

Sahife No: 629 Vesika No: 590


4 Temmuz 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Mr. Khatissian, İstanbul’dan Paris’e gitti. Ma-
jeste’nin Hükümetine Ermeniler adma derin minnet ve
teşekkürlerini bildirdi. 25.000 tüfek aldıklarını ayrıca Er-
255^
meni Ordusunda 30.000 Rus yapısı tüfeğin ve bir milyon
merminin bulunduğunu, Yunan ilerlemesi başlayınca Er-
menilerin de derhal taarruza geçeceklerini bildirdi ........

Sahile No: 635 Vesika No: 602:


1 Aralık 1920
Albay Stoks’dan Lord Curzon’a :
....... Türkler Sarıkamış’ı, Kağızman’ı aldılar, İğ­
dır’a hücum ediyorlar. Ermeniler acele müdahale istiyor­
lar .......

Sahife No: 637 Vesika No: 605


8 Ekim 1920
Albay Stoks’dan Lord Curzon’a : —Çok Gizlidir.—
....... Bolşevikler Ermeni hududuna yığınak yapıyor­
larmış, bu Türk — Bolşevik plânının bir kısmı olacak.
Bugün Fuat Bey ve Sait Şâmil ile görüştüm. (Büyük Şâ-
mil’in torunu) Kuzey Kafkasya’da anti Bolşevik hare-
„ Jtet için para istediler. Bana kalırsa Türk — Bolşevik plâ-
v nına mani olacak her şeyi desteklemeliyiz. Fuat Bey an­
laşmamızın çok gizli tutulmasını istedi .......

Sahife No: 645 Vesika No: 6.15’e ilâve


6 Kasım 1920
Akdeniz Donanması Komutanlığından :
...... Türkler Kars’ı aldılar, Türkleri doğu’da dur­
durmanın en iyi yolu Yunanlıları Eskişehir*den Ankara--
ya yollamaktır .......
(Bu cildin tetkiki tahditîidir. E.U.)

Nahife No: 1 Vesika No: 1


12 Şubat 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Cıırzon’a :
....... Müttefiklere karşı olan Türk millî hareketi bir
■felâket halini alıyor, bu hareket doğu sualini tamamen
ve yeniden ortaya çıkarabilir. Bu hareket derhal, durdu­
rulmalıdır. Şayet İstanbul ve İzmir’i Türklerin elinden
almağa karar verdikse bana müsaade buyrun halkı ya­
pıştırıcı beyanlarda bulunayım. Fransız ve İtalyan mes­
lektaşlarım da aynı şekilde teller çekiyorlar ..... ,

Sahife No: 1 Vesika No: 2


13 Şubat 1920
Amiral Sir F. de Kobeek’ten Lord Curzon’a :
General Milne, Konya’dan yolladığı haberde
dinî liderler halkı helecanlandırıyor, diyor. Maraş hâdi­
sesinden beri durumu tehlikeli görmeğe başladım ......

Sahife No: 2 Vesika No: 3


16 Şubat 1920
Lord Cıırzon’dan, Amiral Sir F. de Koheck’e :
...... Açıkça Türkleri İstanbul’dan atacağımızı söy­
leyiniz. Şayet Anadolu’daki gruplarımıza dokunurlarsa
sulh şartları daha da ağır olacaktır ......
257
Sahii'e No: 2 Vesika No: 4
17 Şubat 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Fransızlarla aynı fikirde olmayı isterdim. Fa­
kat Fransızlar Türkleri tutar gibi görünüyorlar. Mustafa
Kemal bir bildiri neşrederek halkı şiddete davet etti.
Türkler Fransızların yaptıkları vahşetlerden şikâyet edi­
yorlar ......

Salıife No: 4 Vesika No: 5


22 Şubat 1920
Lord Curzon’dan, Amiral Sir F. de Robeck’e :
...... Yunan Ordusuna Türklere taarruz etmeleri
için gerekli emir verildi ......

Sahife No: 4 Vesika No: 6


23 Şubat 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Anadolu’daki bütün hareketler Mustafa Kemal
Paşa tarafından millî hareketin parçaları olarak tertip-
; lenmektedir. Müttefiklere hücum edenler yalnız munta-
;ı zam askerler değil, ayrıca milliyetçi çeteler de var. Mil­
liyetçiler memleketlerine hiçte iyilik yapmıyorlar, kendi
Sultanlarına ihanet ediyorlar. Halkın sulh içinde yaşama­
sına mani olup müttefikleri kızdırıyorlar., Damat Ferit
milliyetçilere karşı asker göndermek istiyor... Bizim al­
dığımız kararlara hürmet etmiyen yegâne halk Türk hal­
kıdır.
Konya, gazetesine Mustafa Kemal Paşa bir mektup
yazdı, Akbaş hâdisesini, Balıkesir’de müttefik nöbetçile­
rin tevkifini milliyetçi arkadaşlarının zaferi olarak ilân
etti. Milliyetçi harekete hücum eden iki Ermeni gazeteci
öldürüldü ......
F. — 17
258
Sahife No: 8 Vesika No: 7
24 Şubat 1920

Lor d Curzon’dan Venizelos'a :


..... . İzmir bölgesinde Yunan kuvvetlerinin ilerle­
mesi bizi memnun ediyor ......

\ Sahife No: 9 Vesika No: 10'


5 Mart 1920

Amiral Sir F. de Kobeck'ten Lord Cürzon’a :


...... Bütün müttefik kumandanları aşağıdaki mese­
leleri görüşeceğiz ;
1 — Adana havalisindeki durum vahamete gidiyor;
2 — Fransızlarla milliyetçiler arasında olan hâdise­
lerden İstanbul’daki Türkleri mesuî tutmak karışıklık çı­
kartır.
3 — Adana bölgesinde (Mersin) bahri gösteri yap­
mak hiçbir fayda sağlamaz.
Türkiye’nin mukavemeti dahildeki liristi'yaniar içirt
tehlike yaratıyor. İtalyanlar ve Fransızlar Türklere karşı:
bir tedbir alamıyorlar. İstanbul’un İşgalinde büyük fay­
da vardır .......

Sahife No: 10 Vesika No: İ t


5 Mart 1920

Lord Derby’den Lord Curzon’a : —Cok gizli ve


şahsimdir.-—
...... Fransız Hariciye Vekiliyle görüştüm, İstan­
bul’un işgâlinden müthiş korkuyor ve bütün Türkiye’de
karışıklıklar olur diyor. Bu mevzuda size bu gece yaza­
cağım. (Sözü geçen mektup açıklanmamıştır.)
259
Sahife No: 11 Vesika No: 12
5 Mart 1920
Amiral Sır F. de Robecli’ten Lor d Curzon’a : — Çok
acelemdir.—
...... Türk Hükümeti istifa etti. Tevfik Paşa’ya hü­
kümet kurması teklif edildi. Bu teklifi kabul etmedi. İz­
zet Paşa Milliyetçiler’den müteşekkil bir hükümet kura­
bilir. Fransızlar en emin insan olarak Bahriye Nâzın Sa­
lih Paşa’yı teklif ediyorlar ......

Sahife No: 11 Vesika No: 13


5 Mart 1920
Lord Ourzon’dan Fransız Büyükelçisine :
...... Fransız Hükümetinin müttefiklerden ayrı ha­
reket etmeğe çalışıp Türk menfaatlerine yakm hareket
ettiğini, ayrıca Filistin’de Siyonist politikaya karşı çıkıp
Suriye’nin birleşmesi >lehinde olduğunu görüyoruz. Müş­
terek menfaatlerimizi düşünelim.
İlâve : 1 — Fransızlar Türk sulhü ile ilgili olarak
şunu söyledi: Biz Türk — Fransız dostluğunu unutmu­
yoruz. Türkiye’nin en talihsiz olduğu şu günde yardım
elimizi uzatmak istiyoruz, Fransa ananelerine ihanet et-
miyecektir...
Bu propaganda Türkler’in gözünde Fransız prestiji­
ni arttırıp İngiliz prestijini düşürmektedir.
2 — Fransız Devlet Reisi Pichone, Türk tahtının va­
risine telgraf göndererek, Fransa ananelerini unutma­
yıp Türk menfaatlerini koruyacaktır, dedi.
3 — İstanbul’daki Fransız kumandanı İngiliz kuman­
danını küçük düşürmeğe çalışıyor.
4 — Fransız kumandanı, Peyam ve Sabah gazetele-
rine demeç vererek müttefiklerin Fransız görüsünü kabul
ettiğini ve Türklerin İstanbul’da kalacağım söyledi ......
260
Sahife No: 14. Vesika. No: 14
7 Mart 1920
Amiral Sir F. de lîöbeck’ten Lord Curzoıı’a : —Çok
acelemdir.—
...... Başvezir milliyetçi hareketlere karşı çaresiz ol­
duğunu söyledi, istikbal gittikçe karanlık görünüyor. İs­
tanbul’u derhal işgal edip polis, jandarma, posta idaresi
v.b., yerleri kontrol altına almak lâzım ......
Sahife No: 17 Vesika No: 17
9 Mart 1920
Amiral Sir F. de Kobeck’ten Lord Cıırzoıı’a ;
...... Boğazların milletlerarası bir hale getirilmesi ve
Türkiye’nin tamamen malı kontrol altına alınmasına ra­
zıyım. Fakat İzmir’in ve Trakya’nın Yunanlılara veril­
mesi beni ciddi şekilde endişelendiriyor. Bütün bunlar ön
Asya’da çok fazla kanlı olaylara sebep olacaktır. Türk­
ler Yunan idaresi altına girmezler, bilhassa Yunanlıların
İzmir’de yaptıkları kepazeliklerden sonra. Mr. Venizelos
Yunanlıların kudretini bu yoldan ispat edemez, kendisi
tam bir Yunanlı bile değildir. Ingiliz subayları ve bizim
adamlarımız Türkleri öldürmekte, Yunanlılarla is birliği
yapıyorlar. İngiliz halkı bunu öğrendiği zaman rahatsız
olacaktır. Biz Yunan menfaatini böyle korumağa devam
ettikçe Türkler Bolşevikler’den silâh alacaklardır ve Ön
Asya ateş içinde' kalacaktır. Bizim Türklere gösterdiği­
miz bu şiddet anlaşılır şey değildir. Bizim iyi ismimiz, şe­
refimiz ve Orta Doğu’daki bütün menfaatlerimiz tehlike­
dedir, bana inanınız ......
Sahife No: 20 Vesika No: 18
9 Mart 1920
Mr. Kerr’den Mr> CaıraipbelPe :
...... Venizelos, Türklere sulhü zorla kabul ettir­
261
mekte İsrar ediyor. Mustafa Kemal bir blöf’tür, diyor.
Türkler bir zamanlar Balkanlar’da ve Asya’da milletler­
arası bir kuvvettiler ve şimdi nihai olarak ezilmelidir-
ler. Şayet İtalya ve Fransa asker göndermekten korku­
yorsa Yunanlılar İngilizlerle birlikte Tiirkleri ezebilir,
Yunanlılar Afyon’a ilerler ve Türk Hükümetinin sulhü
imzalamasını sağlar ......

Sahife No: 22 Vesika No: 20


12 Mart 1920
Lord Curzon’dan Mr. Lindsay’a : (Washington)
...... Adana” da iki Amerikan vatandaşı öldürüldü
ve Fransızlar Maraş’ı terk mecburiyetinde kaldılar. Fran-
sızlar Adana’ya (Mersin) donanma yolladılar. Milliyetçi­
lerin lideri sulh şartlarını çok ağır bulduğundan direni­
yor. Türklere İzmir’i, Doğu Trakya’yı ve Ermenistan’ın
bir kısmını bırakarak Sultan’m milliyetçilerden kurtul­
masını istiyelim mi? Amerikan Hükümeti Türkiye’deki
menfaatleri dolayısıyla mesuliyetlerin de bir kısmına iş­
tirak etmelidir. Biz bunu çok iyi karşılarız ......

Sahife No: 26 Vesika No: 23


15 Mart 1920
Türkiye’deki genel durum hakkında Generallerin bil­
dirisi : — Gizli—
....... a — Politik durum : Bütün politik kudret mil­
liyetçi liderdedir.
b — Moral durum : Halkın çoğu harplerden yor­
gundur. Bununla birlikte vatanlarını korumak için müt­
hiş bir şekilde savaşacaklardır,
e — Malzeme :
1 — Snsan : Bütün ordu birlikleri milliyetçilerle bir­
leşmişlerdir.
262
2 — Malzeme : Normal birlikler (iyi silâhlı, iyi
sili) 3 - 6 ay dayanabilirler.
' 3 — Haberleşme : Telgraf tesisi fena değildir. Doğu
ile *Batı arasında haberleşme vardır. Erzurum, Van, Ka-
rakilise ve Beyazıt'ta, 4 adet telsiz vardır.
4 — Ulaşım : Ankara demiryolu Türklerin kont
lündedir. Fakat yakında malzeme sıkıntısı çekeceklerdir.
Bunlarda Ereğli kömürü ve odun yakıt olarak kullanıl­
maktadır. Motorlu vasıtaları hiç yoktur, at ve katır çok
az’dır.
d — Askerî kontrol ve teşkilât: Ankara, Sivas ve
Erzurum’da kâfi derecede organize olmuş vaziyetteler.
Konya’yı terk edersek orayı da üst olarak kullanacak­
lardır.
e— Milliyetçi hareketlerin genişlemesi : İzmir, Trak­
ya ve Adana gibi Ermeni ve Avrupalı askerlerin baskı
yaptığı yerlerde bilhassa artmaktadır. .
f — Komşu lıalk : Araplar, aynı dinden olan Türk-
lere sempati gösteriyorlar, milliyetçi hareket onlara te­
sir ediyor. Fakat Türklere yardım edecekleri sanılmıyor.
Kürtler : İki kısımdır. Türkleri tutanlar ve İngiliz,
Fransız tesirinde kalanlar.
Azarbeycan : Türklere sempati duyuyorlar. Ermeni-
lere çok teşekkür edilir ki, bunların ve Tatarların Türk­
lerle birleşmesini önlüyorlar.
II — Psikolojik ve h issî:
a — İstanbul’un Türklerin elinde kalmasını isteyen
Müslümanların düşüncesini anlamak çok zor. Herhalde
Hindistan, Mısır, Arabistan, Afganistan, Mezapotamya,
Suriye, ve Azerbeycan’da üstün zümreyi teşkil eden Türk-
ler propaganda yapıyor olmalı. Şüphesiz mahallî hâdise­
lerin esas sebebi, İzmir’e Yunanlıların çıkması, Büyük
263
'Ermenistan’ın kurulması fikri ve Adana’ya Hristiyan as­
kerlerin sokulması olaylarıdır.
b — Karakteristikleri : Türkler müthiş savaşçıdır.
Bilhassa memleket müdafaasında. Ordudaki subaylar çok
iyi yetişmişlerdir ve iyi organize olmuşlardır. Milliyetçi
çetelerin silâhları vardır, cephaneleri azdır. Hiç ulaştırma
vasıtaları yoktur, buna rağmen inanılmaz bir hareket ka­
biliyetleri vardır.
4 — Milliyetçilerin yapabilecekleri hareketler : Mil­
liyetçi çeteler haberleşme imkânsızlıkları ve maddî güç­
lüklere rağmen aşağıdaki yerlere hücum edebilirler.
a — Trakyadaki Yunanlılara.
b — İstanbul’da ayaklanmalar, İzmir’deki Yunanlı­
lara hücum. ‘
c — Adana’daki Fransızlara hücum.
d — Ermenistan’a hücum.
e — Mezapotamya’ya hücum.
f — Gerilla metotları tatbiki.
5 — İstanbul ve Trakya :
1) Batı Trakya: 9 Yunan bölüğü, Xanthi’d-e 3500 si­
lâh.
2) Gümülcüne’de 3 batarya 3500 silâh ve 3 squad­
ron, bir batarya Italyan bir kampani.
3) Doğu Trakya : Türkler 2500 silâh ve kaba bir
tahminle 30.000 silâh çetecilerin elinde.
Müttefikler : İstanbul demiryolu üstünde bir' Yunan
bataryonu. Edirne’de 2 Fransız Squadron’u, Edirne hal­
limin % 75 Türk olup silâhlanabilirler.
İstanbul bölgesi : Umumî bir ayaklanma halinde
- 20.000 kadar silâh çıkartabilirler. Müttefikler karada
24.000 silâh ve denizde bütün donanma.
6 — Aydın Vilâyetinde Yunanlılar : Türkler 17.000
kişiye sahip fakat Anadolu demiryolu üstünde 60.000 ki­
şi olabileceği tahmin ediliyor. Yunanlıların 60.000 Ba-
264 f
yonet’i var.
Türklerin üstün durumu :
a — Yunanlıların stratejik durumu iyi değil.
b — Yunanlıların işgal sırasında kullandığı metotlar
bütün halkı milliyetçilerle birleştirdi, ayrıca Yunanlıla­
rın moral durumu iyi değii.
Türklerin dez avantajları :
a — İzmir bölgesinde çok fazla yerli Rum olması,
b — Yunan kuvvetlerinin iyi organize olması.
c — Müttefikler tarafından her çeşit yardımın ya­
pılması.
7 — Adana Bölgesi: 7.000 milliyetçi var, bir ayak­
lanmada 20.000 olabilir. Müttefikler ise 30.000 kişi.
8 — Ermenistan: 1B.500 milliyetçi kuvvete karşı
20.000 kişilik Ermeni ordusu ve 36 dağ topları (80.000
tüfek) leri var.
9 — Kuzey Mezapotamya: Türkler 2.400 kişi, müt­
tefikler bir Hint bölüğü. (Divişion)
10 — Pasif Mukavemet ve Gerilla tehdidleri: Za­
man Mustafa Kemirin lehinedir. Yunanlıların Anadolu-
da savaşması, depolara hücum, demiryolunu bloke et­
mek, Rus Ermeni sınırını kontrol etmek, müttefiklerin
karaya asker çıkartmasına mani olmak, Fırat’ta İngiliz-
lere karşı Araplarla birleşmek ve Adanada Fransızlarla
savaş, bütün bunlara mani olmak istiyorsak tam teşek­
küllü ordular göndermemiz gereklidir.

KISIM II

1) Türklerle yapılacak sulh anlaşması:


1 — Bütün Avrupa Türkiyesi Yunanlılara verile- ■
cek.
2 — İzmir Yunanlılara verilecek.
265'
3 — Kürdistanda Türklerin hiç bir haklan kaimi-
yacak.
5 — Trabzonla Erzincan arasında 40 mil mesafe
askersiz hale getirilecek. Bütün bunlara ilâveten Türki­
ye Mezapotamya, Suriye, Filistin ve Arabistan üstünde­
ki haklarından vaz geçecek.
2) Türkler bunlara karşı ne yapabilir:
a — Sulhü imzalamaz.
b — Genel bir ayaklanma olur ve Anadoluyla Trak-
yadaki bütün Hristiyanları keserler.
c — Türkler Avrupada Bulgarlarla birleşip Yunan­
lılara karşı harekete geçerler.
d — Asyada Araplarla ve Bolşeviklerle birleşebilir-
ler.
3) Müttefiklerin müşterek hareketi:
a — Trakya’daki Hristiyanları Fransızlar koruya­
caktır.
b — Yunanlılar İzmirden Konya ve Eskişehir’e iler-'
liyeceklerdh.
c Fransızlar Adana’dan Maraş istikâmetine iler-
liyeceklerdir.
d — Aydında İtalyanların Türklere karşı ilerlemesi
beklenemez. Kafi ölçüde kuvvet bile temin edemediler.
e — İstanbul, boğazlar ve Karadeniz Ingilizler ta­
rafından korunacaktır.
f — Kürdistanda durumdan emin olamayız, Kürt-
ler bile ne istediklerini bilmiyorlar.
g — Ermenlistjfın, ¿Erzurum Türklerin en kuvvetli
kalelerinden biridir ve çok büyük bir Türk toprağının Er-
menilere verilmesine göz yummazlar. Üstelik Ermeni or­
dusunun çarpışma kabiliyeti çok azdır. Şayet bu bölgeyi
Ermenilere vermek istiyorsak mutlak silâhla müdahale
etmemiz lâzımdır.. Blokaj ve ticareti kesmek Anado­
lu gibi fazlasıyla kendi kendine yeten bir memleket için
266
hiç bir şey ifade edemez. 1916’da. Ruslar iki misli kuv­
vetle bile bu bölgelerde ile diyemediler. Şimdi bisim iler­
lememiz için Türklerden çok daha fazla kuvvetli olma­
mız zaruridir. Bu bölgeler bizi yıllarca uğraştırır.
4) İngiliz kaynaklan :
Ermeniler için lüzumlu askerî malzemeyi nereden
bulacağımızı söyliyemeyiz. Bugünkü İngiliz kuvvetleri
İngiliz imparatorluğuna zorlukla yetmektedir.
5) Kargı koyma hareketlerinin birden patlaması
hali :
Yunanlılar Anadolu demiryolunda ilerlemeğe bağlar­
sa Türkler Anadoluda yaşayan Hristiyanları Öldürebi­
lirler. Aynı derecede eminiz ki Ermeni ve Rum’lar da si­
lâhsız Müslümanları öldüreceklerdir. Bu hâdiseler bir
kere başladımıydı artık durduramayız.
6) Diğer Müslümanlara tesiri :
Filistin, Mezapotamya ve Hindistan müslümanları
Türklere imzalatılan bu çok ağır anlaşmayı iyi karşıla­
mayacaklardır. Bu sebeple imzadan çok evvel bunları
tehdid etmeliyiz.
7) Netice :
Müttefikler hazır olmadıkları bir askerî durumla
'karşılaşabilirler. Sulh şartları bu memlekete sulh getir-
miyecek kadar ağırdır. İngiliz İmparatorluğu bir zaman­
lar Türk İmparatorluğunun olan bütün bölgeleri elde et­
miştir. Ve bütün mes’uliyetlere hazır olması gerekir......

Sahife No: 38 Vesika No: 24


16 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzoıı’a :
...... Î6 Mart sabahı İstanbul işgal edildi :
1 -— Saat 10 da müttefikler İstanbul’u işgal ettiler.
2 — Askerî otoriteler her tedbiri aldı.
3 — Harbiye ve bahriye nezaretleri işgal edildi.
Postahaneler, telefon ve telgraflar kontrol altına alındı.
Bagvezir büyük bir hayrete düştü. Sultan müttefiklerle
çalışmaktan hoşlandığını, fakat işgale üzüldüğünü bil­
dirdi. Muhtelif tevkifler yapıldı, mukavemet gösteren
beş Türk askeri öldürüldü. Bir de İngiliz öldü. General
Wilscn, karşı koyan herkezin en şiddetli cezalandırılaca­
ğını bildiren bir beyanname yayınladı. Türk halkı şimdi­
lik iyi hareket ediyor......

Salısfe No: 40 Vesika No 25


17 Mart 1920
Amiral Sir F. de Kobeck’ten Lor d Curzon’a :
...... Trakyadaki Türk birliklerinin kumandanı olan
Albay Cafer Tayyar, İstanbul’un işgali üzerine :
1 — Edirne’nin kontrolünü üstüne aldığını ve İs­
tanbul’un emrini diniemiyeceğini,
2 — Aynı şekilde İzmit’i de kontrol ettiğini,
3 — İstanbul'a giden bütün telgraf hatlarını kesti­
ğini bildirdi.
Ayrıca General Milne’ye şu haberi gönderdi.
1 — Edirne vilâyeti sulhü kabul etmez.
2 — Kuvvet yolanmağa kalkarsa karşı koyacağı.
3 — Bu hür vilâyette Hristiyanlarm hayatını koru­
mayı ümit ettiğini,
4 — Bütün kuvvetiyle karşı koymaya devam ede­
ceğini, bildirdi......

Salıife No: 43 Vesika No: 27


18 Mart 1920
Amiral Sir F. de Iîobeek’teıı Lord Cıırzoıı’a :
....... Anadolu hareketinin sebebi Yunan işgali ve
yaptığı dehşet verici hareketlerdir. Ayrıca büyük Erme­
268

nistan ve Rum Pontus devletlerinin kurulması bu hare­


ketin sebebidir.

Sahife No: 44 Vesika No: 29


21 Mart 1920^
Amiral Sır F. de Robeck’ten Lord Curam’a :
...... Müttefik komserinin yayınladığı bildiri ;
Türk hükümeti 5,5 sene önce birleşme ve ilerleme
(İttihat ve Terakki partisi) komitesi tarafından harbe
sokuldu. Ve sonra ateş kes sırasında memleketten kaç­
tılar. Şimdi gene bu komite milliyetçiler adı altında sul-
he ve hükümete karşı koyuyor, yorgun Türk halkım har­
be sürüklüyor. Biz Osmanlı kalplerine huzur vermek 'is­
tiyoruz, milliyetçiler bir türlü durmak bilmiyorlar, ga­
yet Allah saklasın Hristiyan katliâmı devam ederse sizi
İstanbul’dan atacağız ve bu şahısları tevkif edeceğiz,
sultanın vaziyeti tehlikeye girecek......

Sahife No: 47 Vesika No: 31


25 Mart 1920
Lord Curzoıı’dan Amiraî Sir F.de Robeck’e :
....... İstanbul’a yiyecek yollıyabilmemiz çok şüphe­
lidir, Türkler İstanbul halkını açlıktan öldürmek istiyor­
larsa bize ne. Yalnız İngilizler için nasıl bir tedbir ala­
biliriz ?.......

Sahife No: 47 Vesika No: 32


25 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
__ Türklerle yapılacak sulh konuşmasının gene
geri bırakıldığı haberini aldım. Amerikan hükümeti öncü­
lük yapmak istiyor. Wilson Türklerin İstanbul’dan atıl-
269
ra ası için İsrar ediyor, bukadar şiddetli tedbirler silâhlı
çatışmaya sebep olur..... ,

Sahife No: 49 Vesika No: 33


26 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Kürdistan Türkiye’den tamamen ayrılıp hür
olmalıdır. Ermenilerle Kürtlerin menfaatlerini bağdaş­
tırabiliriz. îstanbuldaki Kürt Kulübü başkam Said Ab-
dül Kadir veya Paristeki Kürt delegesi Şerif Paşa emri*
mizdedir.......

Sahife No: 49 Vesika No: 34


29 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Kürtlerin çoğu bir başkan tarafından idâre
edilmek ister, buna rağmen Şerif Paşa Kürtler üstünde
hiç bir tesiri yoktur. Şerif Paşa üstünde hiç vakit kay­
betmeyiniz......

Sahife No: 51 Vesika No: 36


30 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
...... Başvezirden Mustafa Kemal’i kötüleyen ve on­
ların hükümetin emrine karşı gelen asiler olduklarını
bildiren ve halkın hükümete iteati gerektiğini anlatan
bir yazı aldık......

Sahife No: 52 Vesika No: 37


30 Mart 1920
Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :
....... Şimdiki kabine mümkün olduğu kadar yerinde
270
kalmağa uğraşıyor. Millî harekete muhalif olanlar ise*
bunları yerlerinden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Muvaf­
fak olurlarsa :
.1 — Tevfik Paşa veya onun kadar ehemmiyetsiz bir
kabine kurabilir.
2 — Kabine millî harekete tam mânâsiyle karşı ko­
yabilir bu taktirde Damat Ferit başa geçecektir.
3 — İstanbul’da hiç hükümet olmaz ki, bu bizim
işimize gelmez.
İstanbul'un işgal şoku geçmek üzeredir, Türkler ha­
rekete geçtiler Yunanlıların ilerlemesi nefreti büsbütün
arttırdı. Sulh biran Önce imzalanmalıdır.......

Sahife No: 54 Vesika No: 4ö;


1 Nisan 1920

Türklerle yapılacak sulh anlaşması hakkında, gene- :


railerin toplantısı :
1 Sulh konferansı biran önce yapılmalıdır. j
2 — Türklerin tahammül edecekleri bir sulh tercih
ederiz. j
3 — Türklerin tahammül edecekleri sulh: İzmir, ;
Doğu Trakya ve Doğuda bazı bölgeleri içine alır. j
4 — Yunanlılar büyük bir ihtirasa sahip oldukları I
halde umumî durumda bir değişiklik yapamazlar, ancak j
mahallî tesire sahip olabilirler. Türkiye’nin çok uzak böl™ j
gelerinde olan Ermeniler için hemen hemen hiç ümit yok- i
tur.
6 — Türkiyeye tesirli bir blokaj koymamıza imkân ı
yoktur. ,<■ f
7 — Yunan ordusunun Anadoluyu işgali Türkler i j

müthiş rahatsız etmekte ve bunu çok şerefsiz bir askerî i


hareket saymaktadırlar. Ermenistan için yapacağımız; ;
hiç bir şey yoktur ancak silâh yollarız.
271'
8 — Ermenistan’a samimî bir şekilde kendi kendi­
lerine yetmeleri tavsiye edildi. Adanadaki Ermeniler Fran- •
sız himayesi altındadırlar.
9 — Bizler Yunan menfaatlerinden çok İngiliz men­
faatlerini düşündüğümüzden Yunan ihtiraslarına bir
son verilmelidir. Aksi halde müttefikler büyük bir aske­
ri harekete hazırlanıp Türkiyeyi tamamen ortadan kal­
dırmalıdırlar.
10 — Türkiye ile derhal sulh imzalanmalı aksi hal­
de Türklerin bile tahayyül edemiyecekleri kadar çok Hris-
tiyan öldürülür ve bu da İngiltere’nin prestijinin sıfıra in­
diğini gösterir......

Sahife No: 57 Vesika No: 41


3 Nisan 1920
Lord Curzon’dan Amiral Sir F.de Robeck’e :
...... Mustafa Kemal'e Ermeni hayatlarına karşı bir
çok arkadaşının rehine olarak elimizde olduğunu hatır­
latırız.......

Sahife No: 57 Vesika No: 42


3 Nisan 1920
Amiral Sir F. de Kobeek’ten Lord CurzonV :
...... Türk hükümeti istifa etti yeni başvezir henüz
seçilmedi, Tevfik Paşa veya Damat Ferit olabilir......

Sahife No: 60 Vesika No: 46


5 Nisan 1920
Mr. Lindsay’dan (Washington) Lord CuFzon’a :
...... Amerikan senatosu Ermenistamn mandası işi­
ni görüştü. Beş yılda 757 milyon dolar verecekler, ilk
başlangıçta 59.000 kişilik bir ordu yollanacak daha sonra.
:27S

200.000 kişiye çıkacak. Amerikan kuvvetlerinin başına


General James G. Harbord getirilecek, ayrıca bütün Tür­
kiye’nin mandası için de müzakereler yapılmaktadır......
s

Sahife No: 61 Vesika No: 48


11 Nisan 1920

Amiral Sir F. de Robeck’ten Lorrî Curzon’a :


...... Damat Ferit 7 nisanda bana geldi, millî hare­
keti bastırmak için her çeşit moral baskıyı kullanacağını
söyledi. Millî harekete karşı organize edilen Aznavur
hükümetin elinde ilk silâhtır. Aznavur Bandırmayı istilâ
etti. Hükümet onu Balıkesir valisi tâyin etti ve ayrıca
îngilizlerden de yardım istedi. Ben, milliyetçileri ezmek
için yeni hükümete her yardımı yapacağımı söyledim......

Sahife No: 62 Vesika No: 50


15 Nisan 1920

Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon’a :


...... iHükümet milliyetçileri lanetleyen bir bildir ya­
yınladı. Ve millî harekete karşı bir seri Fetva, ilân etti.
Tercümelerini gönderiyorum. Diğer taraftan Aznavur
Bandırmada ilerlemektedir......

Sahife No: 6.4 Vesika No: 54


23 Nisan 1920

Amiral Webb’den Lord Curzon’a :


...... Aznavur Gönende büyük bir yenilgiye uğradı,
kendisini bir daha toparlıyacağım sanmıyorum... Cafer
Tayyar İstanbul’a gelmiş, Trakya’nın Yunan işgaline ta­
hammül edemiyeceğini söylüyor......
273

Sahife No: 67 Vesika No: 58


30 Nisan 1920
Mustafa Kemal Paşadan Lord Curam’a :
...... Büyük Millet Meclisini Ankarada açtıklarına
ve İstanbul hükümetini tanımadıklarına dair Fransızca
yazılmış hir mektup’tur......

Sahife No: 70 Vesika No: 62


11 Mayıs 1920
Sir A. Geddes’ten Lord Curzon’a (Washington)
...... Amerikan Reisicumhuru ve Devlet Bakanı
Türkiye”nin mandasını almağa pek hevesli görünüyor­
lar......

Sahife No: 71 Vesika No: 63


16 Mayıs 1920
Sir A. Geddes’ten Lord Curzon’a :
......Amerikan hükümeti Ermenistanm Adana’da da­
hil korunmasını istiyor. Silâh, cephane, Demiryolu ve
her türlü malzemeyi buraya sevk edecekler. Boşaltım
Karadeniz limanlarına Amerikan bahriyesi tarafından
ve Amerikan donanmasının himayesinde yapılacak. Ame­
rikan hükümeti resmen Ermeni mandasını kabul etmi­
yorsa da hudutları her türlü garanti altına almaktadır.
Türklerin yapacağı en ufak bir hareket Amerikalılar
tarafından bastırılacaktır. Ben bu hareketin daha çok
Tbir iç politika olduğunu sanıyorum.......

Safihe No: 81 Vesika No: 76


4 Haziran 1920
Amiral Sir F. de Robeck’teıı Lord Curzon’a :
...... Mustafa Kemal ile Fransızlar ateşkes konuş-
F. — 18
274
ması yapıyorlar, Pransızlar Mustafa Kemal’e Adanayr
istemediklerini söylüyorlar.......

Sahife No: 83 Vesika No: 79


10 Haziran 1920

Amiral Sir F. de Robeck'ten Lord Curzon’a :


...... Izmitte hükümete sâdık askerler milliyetçilerle
İngilizleri yüz yüze bırakıp çekildiler. İzmit’i terk eder­
sek İstanbul milliyetçilerin eline düşer......

Sahife No: 84 Vesika No: 80


10 Haziran 1920

Amiral Sir F. de Robeck’ten Lord Curzon'a — Gizli—


....... Başvezir istikbaldeki Türk devleti için İngiliz
himayesini istedi. Ve yeni yetişecek Prensin tamamen-
İngiliz dostu olarak yetiştirileceğini söyledi...;..

Sahife No: 85 Vesika No: 81


13 Haziran 1920

Amiral Sir F. de Roberck’ten Lord Curzon’a :


...... Başvezir millî hareketi bastırmak için 7 ilâ.
50.000 arası bir kuvvet çıkaracağım söyledi. Biz bunu
ancak sulh imzalandıktan sonra kabul edebiliriz......

Sahife No: 86 Vesika No: 84


16 Haziran 1920

Amiral Sir F. de Roberck’ten Lord Curzon’a :


...... Biz, Türklerle savaşa başladık bu savaşa devam
edecek miyiz? Yunanlıları derhal harekete geçirmek lâ­
zımdır, bu şekilde milliyetçileri İzmitten uzaklaştırırız..,
275
Sahife No: 87 Vesika No: 86
17 Haziran 1920
Amiral Sir F. de Roberck’ten Lord Curzon’a :
— Müttefikler şunu anlamalı ki: Hemen hemen
bütün Türkler milliyetçidir. Bu hükümeti atıp yerine mil­
liyetçileri getirelim. Mustafa Kemal’in askerleri Gebze’­
ye kadar geldi. Haydarpaşa ve Üsküdar’ı Kemalistlerin
basmasından korkuyoruz......

Sahife No: 91 Vesika No: 90


23 Haziran 1920

Lord Derby’den Lord Curzon’a :


...... Fransızlar İzmit’i milliyetçilere karşı müdafaa­
ya karar verdiler bunu milliyetçilerden çok korktukların­
dan yapacaklar......

Sahife No: 95 Vesika No: 94


26 Haziran 1920

Amiral Sir F. de Roberck”ten Lord Curzon’a :


— Çok aceledir. —
...... Biz şimdi Türklerle savaş halindeyiz Türklere
yenilirsek bütün tesirimizi kaybedeceğiz, Fransızlar bi­
rinci plâna çıkacak. Fransızlar ateş kes için Adanada
Mustafa Kemal’le temas halindeler......

Sahife No: 96 Vesika No: 96


27 Haziran 1920
Lord Derbey’den Lord Curzon’a :
...... Türklere karşı birleşerek savaşacak askerler
100.000 Yunan 30.000 İngiliz, 18.000 Fransız ve
2.000 İtalyan'dır..,....
276

Salısfe No: 98 Vesika No: 98


10 Temmuz 1920
ILord Curzoıı’daı? Sır JSucIıanon’a :
....... îtalyanlar Mustafa Kemal ile temasa geçtiler.
Bu milliyetçi lider İtalyan generaline şunları söyledi:
Harbin en felâketli neticesi İngiltere'nin üstün bir kuv­
vet haline gelmesidir. Fakat bu üstünlük yanlış anlaşıl­
maktadır. Bugün kudretinin en yüksek noktasında görü­
nen İngiltere düşmeğe hazırdır, sallanmaktadır. Ve İs-
lâmm vazifesi onu yere sermektir îtalyanlar Almanya ile
birlikte îngiltereye karşı Avrupa dengesini kurabilirler.
A sya’nın her tarafındaki ve Mısır’daki müslümanlar bu
sonu getirmek için çalışmalıdırlar......

Sahife No: 101 Vesika No: 99


17 Temmuz 1920
Amiral Sir F. de Roberck’ten Lord Curzon’a :
...... Ferit Paşa beni ziyaret etti. Türkiyeye imza et“
tirilmek istenen sulh şartlarının bir ölüm fermam oldu­
ğunu söyledi. Halkın bütün ümidi İslâm dünyasında
ve Bolşeviklerdedır, Kemalistlerin Yunan ilerlemesine
dayanmasına imkân yoktur. Köylüler çok yorgundur,
Yunanlılar Ankaraya, Sivas’a hatta Erzurum’a kadar
mukavemet görmeden gideceklerdir. Bunun için hiç bir
çare görmediğimden anlaşmayı imzalıyacağım, dedi......

Sahife No: 103 Vesika No: 100


21 Temmuz 1920

Mr. Fitzmaurîce’in Türk esirleri halikındaki notu:


...... Buradaki esirlerin hepsi Kemalist milliyetçiler­
den tarafadır. Şayet bunları serbest bırakırsak İngilte­
re’nin düşmanı Kemalistlerin bir zaferi sayılacaktır..... .
277'
Sahiie No: 108 ^ Vesika No: 103
28' Temmuz 1920

Amiral Sir F. de Roberck’ten Lord Curzon’a :


...... Kürt meselesi hakkında sizin fikrinizi biliyo­
rum, daha kat’î bir karara varmanız için bunu yazıyo­
rum. Damat Ferit bana geldi, sulh anlaşmasına göre
Kürtler ayrı bir devlet olacaklardır, Kürt liderleri Musta­
fa Kemal’i sevmezler çünkü o Bolşevikliği getirmek is­
tiyor. Siz Mustafa Kemal’den nefret ediyorsunuz çünkü
o sizin yaptığınız anlaşmayı kabul etmiyor, o halde Kürt-
leri Mustafa Kemal'e karşı birlikte kullanalım, dedi......

Sahile No: 109 Vesika No: 105


20 Temmuz 1920

Sir G. Buchanon’dan Lord Curzon’a :

...... Kıbrıs adası Yunanlılara verilirse Majestenin


hükümetine her hizmeti yapmağa söz veriyorlar......

Sahife No: 112 Vesika No: 108


29 Temmuz 1920

Lord Grandville’den Lord Curzon’a :

...... Yunanlıların Doğu Trakya'da sür’atle ilerleme­


leri, Edirne’nin zaptı ve Albay Tayyar’m esir edilmesi
burada korkunç şenliklere sebep oluyor. Bir nev^î deli­
lik buhranı içindeler. Bütün gazeteler İstanbul’u Yuna­
nistan için istiyor, Majeste'nin hükümeti en yüksek prej-
tisini yaşıyor. Yunanlılar Trakya’da ve Anadolu’da İn­
giltere’nin sayesinde ilerlediklerini biliyorlar ve halk so­
kaklarda beni alkışlıyor......
278

Safrife No: 113 ^ Vesika No: 110


1 Ağustos 19$)
Amiral Sir F. ile Roberck’ten Lord Curzon’a :
...... İstanbul’da vaziyet karışık, herkez Bas vezir’e
hücum ediyor. Şehül İslâm ve Ticaret Bakanı (Geçen
sene Konya Valisiydi, Milliyetçilerin baş düşmanı) Şayet
Damat Ferit yerinde kalabilirse bize çok faydalı olabilir.
Fakat halk çok muhalefet gösterirse onu orada tutma­
nın faydası yoktur......

Sahife No: 114 Vesika No: 111


1 Ağustos 1920
Sir G. Buchaııon’dan Lord Curzon’a :
....... Kıbrıs ancak İtalyanların müsadesiyle Yunan­
lılara verilebilir. Her halde 5 ile 25 sene arasında plebisit
yapılacak, Kıbrıs’ı Yunanistan’a verebiliriz......

Sahile No: 115 Vesika No: 113


3 Ağustos 1920
Lord Curzoıı'dan Sir G. Bııchanoıı’a :
...... Kıbrıs’ın Yunanistan’a verilmesi İtalya’nın mü-
sadesi olmadan gerçekleşemez, yakın bir gelecekte bu
gerçekleşecektir. Bundan ürkmesinler.......

Sahife No: 122 Vesika No: 120


*12 Ağustos 1920
Lord Curzon’daıı Lord Granville’ye :
....... Yunanlılar divanı harp tehdidiyle İzmir’de Yu­
nan parası kullanıyorlar. Sulh anlaşmasının 77 inci mad­
desine aykırı olan bu durumda İsrar etmemelerini Yunan­
lılara hatırlatırız......
Bahif© No: 124 Vesika No: 122’ye ilâve
4 Ağustos 1920
Kraliyet Adliyesmin tebliği :
...... Mazlum Edip Bey, Abdullah Cemal Efendi,
İbrahim Hakkı Bey, Tevfik Mehmet, Tevfik Ahmet Bey­
lerin harp kanunlarına göre idamlarına karar verildi.

Sahîfe No: 132 Vesika No: 130


28 Ağustos 1920
Amiral Sir F, de Roberck’ten Lord Curzon’a :
...... Başvezir’in İsrarla para istemesi üzerine, Fran­
sız, İngiliz ve Italyan komserleri Türkiye’nin malî duru­
munu tetkike bağladılar. Türk memurları maaş almaz­
larsa rahatsızlık ve karışıklık çıkacaktır, buna müsaade
edemeyiz......

Sahile No: 153 Vesika No: 132


3 Eylül 1920
Lord Curzon’dan Sir C. Buclıanon’a ve Amiral
Bobeck’e :
...... Hükümetimiz bazı çevrelerin aracılığıyla Mus­
tafa Kemal’le müzakereler yapmaktadır. Mustafa Kemal
tarafından gönderilen Suphi Bey’e şu şartları ileri sür­
dük :
1 — Mustafa Kemal Trakya’da hiç bir hak talep et­
kiyecektir.
2 — Türklere İzmir’de bir kısım yer verilecektir.
3 — Yunan askerleri Türkiye’den çekilecek ve yer­
lerine îtalyanlar getirilecektir.
4 — Mustafa Kemal İngiliz teknik müşavirlerini
•kabul edecektir.
J5 — Boğazlar sade Ingiliz kontrolünde kalacaktır.
280

6 — Damat Ferit istifa edecektir..


T — Mustafa Kemal kuvvetlerini dağıtıp silâhlarım'
teslim edecektir.
8 — îngilizler Yunanlıları desteklemekten vaz ge­
çecektir.
9 — Mustafa Kemal Mısır, Hindistan, Mezapotam-
ya ve diğer yerlerde yürütmekte olduğu Ingiliz aleyhtarı
propobandadan vaz geçecektir.
10 — Mustafa Kemal Italyan hükümetiyle aleyhimi­
ze anlaşmaktan vaz geçecektir... Şayet bunlar kabul’
edilmezse kendisiyle başka yollardan anlaşmağa çalışa­
cağız

Sahife No: 146 Vesika No: 144?e ilâve-


23 Eylül 1920
Mr. Kyan’ııt Anadolu millî hareketi hakkındaki notu r
t ...... Türkler yapılan sulhü çok sert ve çok adalet­
siz buldular. İstanbul hükümeti son derecede zayıf ve if­
lâs etmiş durumdadır. Milliyetçiler zayıf, Yunanlılar ise
zırhlar içinde pırıl pırıl ve hazır. Majestenin hükümeti1
hangi politikayı tâkip edeceğini bilmiyor. Fransızlar iki:
kampa ayrıldılar, İtalyanlar politik ve ekonomik bakım­
dan Türkiyeyi emmek istiyorlar. Kürtlerin Türklerden ay­
rılmaları çok güç. Böyle olmakla beraber Majestenin hü­
kümeti onları Kemalistlerle Bolşeviklere karşı kullana­
bilir. Anadoluyu milliyetçilere karşı cesaretlendirmeliyiz..
Halkın milliyetçilerden bıtkm olduğu teorosini yaymalı­
yız. Ferit Paşa Anadolu’ya bir grup gönderip halkı kan­
dırmağa çalışacak..

Sahife No: 151 Vesika No: 147


1 Ekim 1920
Amiral Sir F.de Robeck’ten Lord Curzon’a — Gizli—

Levent Şahverdi Arşivi


281
....... Ferit şahsî emniyetinden, Sultanın emniyetin­
den ve kendi adamlarının hayatlarının emniyetinden
korkmaktadır. Bana müsaade eder misiniz, şayet milli­
yetçiler Türkiye’de idâreyi ele geçirirlerse kendisinin ve
sultanın hayatının himayemiz altında olduğunu söyliye-
yim ......

Sahife No: 154 Vsika No: 150


4 Ekim 1920
Amiral Sir F.de Robeck’ten Lor d Curzon’a :
.............. Çok gizli ve şahsîdir... Ferid’e göre: Kendisi is­
tifa ederse yerine gelecek hükümet her şeye rağmen sulh
anlaşmasını imzalamıyacak ve milliyetçileri tutacak.,
Kendisi ise sultana tesir eden tek insan olduğunu ve İn­
giliz dostluğunu kendisinin yarattığını söylüyor.
Ferid’in istifası halinde onun ve Sultanın yurt dışına,
şerefli bir şekilde çıkmasını temin edebiliriz.
1 — İstifası halinde Ferid’in memleketi terk etme­
sine yardım edebilirim.
2 — Sultan ve Ferit Türkiye’de kalırlarsa onları ko­
rumak için her şeyi yaparım.
3 — Sultana tahtım terketmesinin memleketi için
çok kötü olduğunu bildirdim.
4 — Herşeye rağmen Sultan tahtım terkederse ona,.
Türkiye’den çıkması için gereken her yardımı yaparım.
Siz bütün bunların aksini istiyorsanız o zaman baş­
ka.......

Sahîfe No: 157 Vesika No: 152


5 Ekim 1920
Venizelos’tan Loyd George’a :
...... Tel... Türk hükümetinin Mustafa Kemal’i or­
tadan kaldıramıyacağma kanaat getirdim. Sultan’m da-
282
ha fazla asker göndermesi milliyetçileri kuvvetlendiriyor.
Kemal’e karşı tedbir olarak:
1 —- Bütün Türkleri İstanbul’dan atalım.
2 — Karadenizde Pontus Rum devletini kuralım.
Bunlar islâmiyete karşıdır.......

Sahife No: 163 Vesika No: 161


23 Ekim 1920
Lord Curzon’dan Lord Derby’e :
...... Damat Ferit istifa etti şimdi yeni başveziri ve
isultan’ı elde etmeliyiz......

Sahife No: 170 Vesika No: 171


6 Kasım 1920
Albay Stokos’tan Lord Curzon’a :
.........Türklerin Ermenistan! muvaffakiyetle işgali
Orta Doğu’nun çehresini değiştirmiştir. Türkler şimdi
Azarbeycan’ı da kontrol etmek istiyeceklerdir ve bu du­
rumda da Bolşeviklerle çatışmaları kaçınılmaz hale gele­
cektir. Biz bunların ikisine de düşmanız fakat hiç biriyle
savaşmıyacağız. Bir fırsat anında biriyle birleşip diğe­
rine karşı olalım. Şayet Bolşeviklerle birlik olursak on­
ların Doğuya ve Güneye inmelerini önliyebiliriz, fakat
probogandaları devam eder. Biz bu yoldan endüstrimizin
ihtiyacı olan ham maddeleri ve pazarları elde edebiliriz.
Fakat Bolşevik rejmin uzun müddet kalacağına güvenile-
mez ki.
Diğer taraftan Türklerle Bolşeviklere karşı birleşir­
sek Yunanlıların Türkiye aleyhine geliştirilmesi politika­
mızı terk etmeliyiz. Böyle hareket edersek Islâm dünya­
sı bizim yanımızda olur. Bu bizim Doğu imparatorluğu­
muzun devamı için hayati bir sorudur. Islâm devletlerin
283

bize kalrşı birleşmeleri korkusunu ortadan kaldırmalı­


yız.
■Sunnîler ile Şiiler arasındaki zıtlık büyüktür, biz bu
zıtlığı daha da geliştirebiliriz. Mustafa Kemal ile Tiflis’­
ten temas kuj^tbiliriz, emrinizi bekliyorum......
Sahife No: 114 Vesika No: 174
10 Kasım 1920
Amir a! F.de Robeck’ten Lord Curzon’a :
,..... Kemalistler Ermenistanı aldılar bu bölge bizler
için kaybolmuş sayılır. Batum” da da aynı tehlikeye uğra­
mak üzereyiz. Kemalist - Bolşevik muvaffakiyetinden
sonra milliyetçiler Sevres anlaşmasını büsbütün kabul et-
miyeceklerdir. Yunan ordusunu tam mânâsiyle harekete
geçirmek lâzımdır. Bolşevikler Kemalistlere yardım edi­
yorlar.......

Sahife No: 181 Vesika No: 179


22 Kasım 1920
Sir H. Kumbold’dan Lord Curam’a ;
....... İzmir’den gelen askerî raporlar iyi değildir,
Yunanlılar bile askerî disiplinleri olmadığını itiraf edi­
yorlar. Üçüncü birliğin komutam olan Kondylis Salihliden
kömür vagonları altma saklanarak kaçmış, öyle görülü ­
yor ki Yunanlılar tek başlarına bu işi yürütemiyecek-
ler......

Sahife No: 183 Vesika No: 181


22 Kasım 1920
Türkiye - Rusya ve Yunanistandaki hâdiseler :
...... Türk lideri Kâzım Karabekir Ermenistana gir­
di. Kars’ı Sarıkamış’ı vb, yerleri aldı, Türkler şimdi Er-
menileri yendiler ve Wrangel’i elemine ettiler. Venizefos’-
un politik hayatım mahvettiler... Türkler şimdi bir avuç
muktedir ve inatçı maceracı tarafından idare ediliyorlar..
Şimdi onlara teklif edeceğimiz bütün fırsatları reddede­
ceklerdir. Milliyetçi ordular iki kısma ayrılmış Doğu or­
dusunun başına Kâzım Karabekir ve Batı ordusunun ba­
sma da Mustafa Kemal geçmiş. Mustafa Kemal’in ordu­
su Yunanlılarla çarpışmağa hazırdır ve hatta İzmitte İn-
gilizleri bile tehdid etmektedir. Ayrıca Adana’da İngiliz­
lerle çarpışmakta ve Jezireh’deki İngilizleri tehdid etmek­
tedir. Erzurum üstünde Rusiar ile Türklerin çarpışması­
nı temin etmeliyiz, Türkler Ruslarla olan anlaşmalarını,
bozarlarsa İzmir’i, Kars’ı, ve hatta Trakya’da bazı hak­
ları tanıyacağımızı söyliyelim. Türkiye bizlerle Rusiar
arasında tarafsız bir bölge haline gelirse İngiltere’nin
Mısır, Hindistan gibi dominyonları rahatsız hale gelecek­
lerdir......

Sahife No: 192 Vesika No: 185


26 Kasım 1920
Sîr H. Knmbold’dan Lord Curanı’a :
...... Kral Kostantinin bütün orduların kumanda.ni
olması bekleniyor, General Nieder askerlerin moralle­
rinin iyi olduğunu söyledi. Fakat cephe çok uzun diyor.
Milliyetçiler ise Ali Fuat’in liderliğinde yeni bir ordu ku­
ruyorlar.......

Sahife No: 193 Vesika No: 186


27 Kasım 1920
Sir H. Rumboki'dan Xord Curzon’a :
........ Şayet çok şiddetli askerî harekete geçmezsek
milliyetçiler kudreti ele geçirecekler, üstelik korkumuz
halkm çoğunluğunu tatmin edici Bolşevik prensiplerin
Türkiye’ye sızmasıdır. Biz kendimizi Bolşevizme karşı
285
lalamın koruyucusu gibi göstermeliyiz. Mümkün olduğu
kadar Bolşeviklerle Mustafa Kemal'in arasını açmalıyız.
-Ayrıca şimdiye kadar Rusları İslâm’ın düşmanı zanneden
İslâm dünyası yavaş yavaş uyanıp gerçek düşmanlarıma
İngiltere olduğunu anlamaya başladı. Iiindistanda dinî
liderler ve çok tesirli bir şahıs olan Gandi Türklere imza­
latılan Sulh anlaşmasının karşısına çıkıyorlar.......

Saiıife No: 201 Vesika No: 194


12 Kasım 1920

Lord Hardinge’den Lord Cıırzoıı’a :


...... Mustafa Kemal ile Bolşevikler anlaşma yapı­
yorlar, Müttefikler acele olarak Mustafa Kemal’e Sevres
anlaşmasında bazı değişiklikler teklif etmelidirler.......

Nahife No: 208 Vesika No: 200


20 Aralı

Lord Hardinge’den Lord Curzon’a :


...... Faysal Yunanlıların Türklere karşı çarpışması­
nı teşvik ediyor. Fransızlar daha fazla çarpış anladıkla­
rından Adana’yı boşaltıp Suriye’nin kuzeyine çekiliyor­
lar......
z ?t°

BAĞIMSIZLIK DEVRİ DOKÜMANLARI

(Bağımsızlık devri dokümanlarını görmeden önce bu


arada incelediğimiz Türk Kurtuluş savaşı hakkında söy­
lenen bir kaç sözden örnekler vermeği faydalı saymak­
tayız E.U.)
...... Osmanlılar Birinci Dünya Harbinden sonra Sev-
res anlaşmasını imzaladılar. Bu anlaşma sâde adaletsiz
değil aynı zamanda maskaralıktı. Hür bir Ermenistan ve
muhayyel bir Kürdistan kuruyor, Türkiye'nin bütün iç iş­
lerine karışan komisyonlar meydana getiriyordu. Mus­
tafa Kemal bu şerefsizliğe tahammül edemiyerek Türk:
leri ayaklandırdı. Kuşlardan maddî ve manevî destek;
sağlayarak, Türklerden nefret eden ve Venizelos’a hay­
ran olan Lloyd George’un Akdenizde sonunu hazırlamış
. oldu...... (Britain and Russia on Historical essay K.W.
B. Middleton - Hutchinson Co. London ,S. 126)
...... 10 Ağustos 1920'de Sevres anlaşmasını Türk-
lere imzalattılar. Bu anlaşma Türkiye’nin ekonomik ha­
yatını boğazlıyarak tutma hakkını müttefiklere veriyor­
du. Yabancıların uzun zamanlardan beri istifade ettikle­
ri kapitülasyonlar daha da genişletiliyor ve müttefikler
arası bir komisyon Türk bütçesini üstüne alıyordu. Bu
tam mânasiyle bir Kartaca sulhu idi ve müttefikler ken­
di ifadeleriyle bütün bunları Türklerin iyiliği için yaptık­
larını söylüyorlardı. Gayeleri Türk kaynaklarını geliştir­
mek ve ona yardım etmekti (!) Türk milliyetçilerinin bu­
nu kabule asla niyeti yoktu. Bu 1919 da başlıyan Mustafa,
287
Kemal önderliğinde Türk reformlarına yol açtı. Türklerhı
bu dramatik uyanışı batılı kuvvetleri kendi aralarında
paralize etti. (Emperyalizm ve milliyetçilik. Kirby Page),
....... T920 de Türkiye müesseselerini Batılılaştırma.
yoluna girdi. Hatta bu mevzuda Türkiye birinci memle­
kettir denilebilir. Türk idaresindeki değişiklik şaşılacak
kadar mükemmeldi. Sanayi hareketine 1930 yılında baş­
ladılar, ilk beş yıllık plân 1934’te uygulandı. Çimento,
demir, kâğıt ve çelik fabrikaları bu arada kuruldu. 1938'
de ikinci bir beş yıllık plân yapıldıysa da harp başladığın­
dan uygulanamadı. (Türkish Village S. 9)
...... Mütarekeden beri Amerikalı servet avcıları
dünyanın her yerinde faaliyettedirler. Bunlardan en önem­
lisi Chester isimli ve hükümetçe de desteklenen bir firma
tabii kaynakları 10 milyarın çok üstünde olan Türkiye’de
haklar elde etmeğe çalışmaktadır. (Emperyalizm ve mil­
liyetçilik S. 79)
...... Türkiye işgale uğrayınca Amerikan kapitalist™
leri de bu yağmadan hisse kapmak için Istanbul’^ doldu­
lar. (The Rebirth Turkey Clair Price S. 1'25)
....... 1914 yılında pek az Amerikan vatandaşı Tür-'
kiyeye ilgi duyabileceğimizi bilebilirdi. 1920 de Amerikan
Devlet Bakanı Bainbridge Colby, Lord Curzon başkanlı­
ğındaki İngiliz hükümetini uyararak Amerikan halkının
Mezapotamyaya ilgi duymakta olduğunu anlattı. Petrol
meselesi çok önemliydi ve Amerikanın menfaati bur aday ^
di. (Political Science Quarterly C. 39 S. 265, Mead Earle),
DOKÜMANLARIN ÜÇÜNCÜ SERİSİ

CİLT 5

Sahife No: 57 Vesika No: 25


7 Nisan 1939
ANKARA

Lord Halifax,taıı Sir Knatclibull Hugessen’e :


....... Türk büyükelçisi davetim üzerine geldi. Ken­
disine Polonya Hariciye Vekiliyle olan görüşmemizi bil­
dirdim. .
1 — Kendisi bizim Polonya hükümetine garanti
verdiğimizden şüphesiz haberdardı.
2 — Polonya ve Romanyayla anlaştıktan sonra
Türkiye ve Yımanistanla da anlaşmağa çalışacağımızı
bildirdim. ' /
3 — Romanya meselesini münakaşa ettik ve bu
mevzuda fikir birliğine vardık.
4 — Büyükelçi, verdiğim malûmata teşekkür etti.
Türk hükümetinin Romanya büyükelçisi tarafından ha­
berdar edildiğini söyledi. Romenler Türk ve Yunan yar­
dımından çok istifade edeceklerini söylemişler. Türk hü­
kümeti de bir Balkan devleti olarak vazifesini yapacağı­
na söz vermiş.
6 — Elçi, şayet Türk hâriciyesiyle elçiniz görüşm
istiyorsa, Majestenin hükümetinin bütün politikasını
tam olarak bilmeliyiz, dedi. Kendisine bu mevzuda temi­
nat verdik......
'zm
Sahîie No: 1A Vesika No: 37
10 Nisan 1939

BÜKREŞ
Lord Halifax’tan Sir R. Hoare’a :
....... 1’4 — Türk durumuna gelince: Bu. çok önemlidir
:şayet Bulgaristan Romanyaya hücum ederse Türkler de
Bulgaristan’a hücum edebilirler. Yunanlılar çok zayıftır,
Yugoslavlar teslim oldu. Türkiye Romanya’ya yardım
etmek için boğazlardan gemilerin ve malzemelerin geçme­
sine yardım edebilir......

;Sahife No: 82 Vesika No: 42


11 Nisan 1939

MOSKOVA
ILord Halifax’tan Sir W. Seeds’e :
...... 4 — Bizim için en önemli mesele Akdeniz ve
Romanya bölgeleridir. Bu sebeple Türkiye’nin durumu
çok önemlidir. Ve biz Türk hükümetiyle bu bölgelerde
meydana gelebilecek durumlar hakkında devamlı temas
halindeyiz.
5 — Büyükelçiye Türk Rus $aktı hakkında sual
sordum. Bu paktın bir saldırmazlık paktı olduğunu, iki
tarafa da bir mecburiyet yüklemediğini fakat Türk hü­
kümetiyle Rus hükümetinin arasının çok iyi olduğunu,
Türkiyeye şu veya bu taraftan bir saldırı olursa Rusya’­
nın kendilerine yardım edeceğini söyledi.......
Sahile No: 91 Vesika No: 94
12 Nisan 1939
Sir H. Hoare”dan Lord Halifax’a :
....... 5 — Dış işleri Bakam İstanbul’u ziyaretten
F. — 19
döndü, Türk dışişleri bakanıyla olan konuşmalarını bana,
anlattı. Romanya’nın İngiltere ve Fransa tarafından des­
teklenmesine her iki devletin görüş birliğinde olduğunu
söyledi.
6 — Ben bundan Türklerin Doğu Akdeniziıı korun
masında derhal destek olacakları mânâsım çıkarttığımı"
söyledim......

Sahife No: 95 Vesika No: 48'-


12 Nisan 1939

PAKİS
Lorrî Halifas’tan Sir E. Phipps’e :
....... 3 — Büyükelçiye Romanya meselesinde Tür­
kiye’nin takınacağı tavrın ne kadar büyük önemi olaca­
ğını anlattım. Bu sebeple Türk hükümetine daha geniş bir
şekilde yanaşıyoruz. Türklere Akdenizde İtalya ve İngii-
terenin de dahil olacağı bir savaşta Türk İngiliz iş bir­
liğinin Önemini anlatıyoruz.
4 — Romanya için Türklerin aktif iş birliğinin Öne
mi açıktır. Bu sebeple Türk hükümetinin fikrini tanr
olarak öğrenmeden bir açıklama yapmıyacağız......

Sahife No: 97 Vesika No: 50


12 Nisan 1939

VARŞOVA
Lord Haîifax,tan Sir H. Kemıard’e :
..... 3 — Fransız parlementosuyîa birlikte Yunanis­
tan için bir açıklama yaptık. Türk hükümeti de bu mev­
zuda yumuşak görünüyor. Fakat kendilerine danışmadan1
Türk durumu hakkında fazla bir şey söyîemiyelim.
4 — Türkiye coğrafî bakımdan kilit noktadadır-
291
Türklerden Romanyaya doğrudan doğruya veya dolaylı
bir tecavüz olursa ne gibi bir tavır takınacaklarını soru­
yoruz.
5 — Polonya, Hollanda, Yunanistan ve Romanya’­
ya bir tecavüz olursa Türk hükümetinin ne yapacağını
en kısa zamanda Öğreneceğimizi ümit ediyoruz.
Sahife No: 108 Vesika No: 60
13 Nisan 1939
Lord Halifax’tan Sir E. Phipps’e :
...... 10 — Türk hükümetiyle Fransız Büyükelçisi­
nin Ankara’daki son konuşmasında,' Türk Dışişleri Ba­
kanı Batılı devletlerin Balkanlar ve Türkiye hakkmdaki
tutumları tam mânâsiyle açıklanmadıkça, Türkiye’nin hiç
bir şey yapmıyacağmı söyledi. Romanya Hariciye Vekili
Türk Hariciye Vekilinden Romanya bir hucuma uğrarsa
ne yapacaklarını sorması üzerine, şayet Romanya Bul­
garistan'ın tecavüzüne uğrarsa Türkiye’nin bir Balkan
devleti olarak vazifesini yapacağını, fakat Macaristan’ın
hücumuna uğrarsa, Ingiltere ve Fransa durumlarını tam
olarak açıklamadıkça Türkiye de nasıl hareket edeceğini
söylemez, dedi.
ilâve: Yunanistan hücuma uğrarsa kuvvetler onu
kurtaracaklardır. Türkiyenin de bu garantiye iştirakini
öğrenmekle çok bahtiyarız......
Salı ife No: 164 Vesika No: 124
10 Nisan 1939
Sir Knatchbull Ilugessen’deıı îLord Halifax’a :
....... 2 — Bir harp halinde Türkiye’nin nihai poli­
tikasından tamamen eminim fakat Hariciye Vekilinin
şu sıradaki tutumu kolay anlaşılır gibi değildir.
4 — Türk hükümetinin bugün sahip olduğu avan­
taj komşuları arasında ona itimadı arttırıyor.
5 —- Türklere açıkça bir harp halinde kendileriy
iş birliği yapmak istediğimizi bildirelim. Size yazdığını
gizli mektubumda Türklerin durumunu izah ettim. (Bu
mektup açıklanmamıştır fakat hülaseten, Türklerin sa­
dece iyi niyetine güvenmenin doğru olmıyacağmı bu harp­
te herkesin Türkleri kendi yanlarına çekmek için müthiş
baskı yapacaklarını, İngiltere Türkleri kendi yanma çek­
mese bile tarafsız kalmalarını temin etmesinin icap etti­
ğini anlatan, bir mektuptur.) ......
Sahife No: 167 Vesika No: 128
11 Nisası 1939
Lord Halifax’ten Sır iinatchbull Hugessen’e :
....... 5— Türk - Yunan anlaşmasına göre Yunanis­
tan sadece bir Balkan devletinin taarruzuna uğrarsa Tür­
kiye ona yardım edecektir. Bir İtalyan tehdidinde de Tür­
kiye Yunanistan'a yardım ederse Majestenin hükümeti
bundan çok bahtiyar olacaktır.
7 — Şayet perşembeye kadar Türklerden müs
bir cevap alırsak aşağıdaki bildiriyi yayınlayın (Majeste*
,mn hükümeti Türk hükümetine danışarak bu mevzuda
birlikte hareket etmek kararını almışlardır)......

Sahife No: 178 Vesika No: İ34


12 Nisan 1939
Sîr E. Phipps’ten Lord ifa lifax’a :
...... Fransız hükümeti büyükelçisi aracılığı ile du­
rumu Türk hükümetine bildirdi......

Sahife No: 179 Vesika No: 138


12 Nisan 1939
Lord Halifax’tan Sir Knatchbull Hugessen’e :
...... İtalya tehdid ettiği taktirde İngiliz hükümeti
Türk hükümetine yardıma hazırdır. Buna karşılık Türk
hükümeti de bir Italyan harbinde Majestenin hükümeti­
ne yardım etmelidir. Majestenin hükümeti için en Önemli
husus Türk hükümetinin müşterek müdafaaya iştirak
etmesidir. Türk hariciye vekilinin önüne durumu bütün
teferruatiyle seriniz, Türk hükümetinin fikrini almakta
acele ediniz......

Sahife No: 189 Vesika No: 153-


13 Nisan 1939
Sir Knatchbolî Hugessen’den Lord Halifax’a :
...... Hariciye Vekiliyle görüştüm Yunanistan’ın top­
rak bütünlüğüne çok önem verdiklerini, ancak Yunanis­
tan'a bir saldırı halinde kararın B.M.M.’ne ait olacağım
söyledi. Emniyet meselesinde Türk hükümetinin de Ma­
jestenin hükümeti kadar hassas olduğunu bildirdi......

Sahife No: 190 Vesika No: 155


13 Nisan 1939
Lord Halifax,tan Sîr Kııatchbull Hugessen’e :
...... 1 — Bizim sebeplerimizi iyi izah etmişsiniz.
2 — Şayet Türk hâriciyesi Eomanyaya garanti ve­
rirse Türkiye Almanyayla çatışma riskini göze alacak­
tır.
3 — Şayet biz Türkiyeye Almanyaya karşı garanti
verirsek, Türkiyenin de bize aynı garantiyi vermesini is­
teriz

Sahife No: 194 Vesika No: 157


14 Nisan 1939
Sir Knatchbull Hııgessen’den Lord Halifax,a :
....... 1 — istediğiniz üzerine Hariciye Vekiliyle gö­
294
rüştüm.
2 — Türk hükümeti durumumuzu tamamen anlıyor,
tekliflerimizi inceliyecekler.
3 —- Türk hükümetini bu mühim mevzuda acele et­
tirmek istemediğimizi, fakat vaziyetin vahim olduğunu
söyledim.
4 — Ekselans, cevaplarında prensip itibariyle Türk
hükümetinin bizimle aynı fikirde olduğunu bildirdi......

Salıife No: 119 Vesika No: M2


14 Nisan 1939
Lord Halifax’tan Sir Knatehbull Iîugessen’e :
...... Türk Hariciye Vekilinin teklifinin çok büyük
bir memnuniyetle karşıladım. Bu teklifi derhal bütün
kudretimle destekliyorum. Bana daha kat’î, nasıl ve ne
zaman bir tavsiyede bulunmam lâzım geldiğini bildirse
memnun olacağım.......

Sahife No: 219 Vesika No: 190


16 Nisan 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord Halifax’a :
— .. Türk cevabını aşağıdaki hususlarda tetkik edi­
niz.
1 — Hariciye Vekili halkın fikrine önem veriyor.
2 — Harpte Türk hükümetiyle iş birliğimizi çok açık
göstermeliyiz, Türkler azamî gizlilik istiyorlar......

Salıife No: 228 Vesika No: 201


18 Nisan 1939
Sir V. Seeds’ten Lord Halifax’a :
....... 8 — İngiltere, Fransa, Rusya karşılıklı yardım
için Türkiyeyle müzakere etmeğe mecburdur. Türk hü-
295
kûmeti meşguliyetlerini sadece Balkanlarda tutmak iste­
yebilir......

Sahîfe No: 238 Vesika No: 215


19 Nisası 1939
Sîr Knatchbul] Hugessen’den Lord Ha!ifax” a :
...... Türk hâriciyesi Almanların Polonyaya taarruz
-edecekleri hususunda çok karamsar. Biz Türklerle iş
birliği yapabilmek için gerekli malzemeyi derhal gönder­
meliyiz......

Sahıfe No: 240 Vesika No: 219


19 Nisan 1939
Lord Halifax’tan Sir KnatehfouU Hugessen’e :
...... 2 — iki devletin müşterek menfaatlerinin aynı
tehlike karşısında birleşmesinden çok memnun olduk. Bil­
hassa Türk hükümetinin Balkanlarda olmak üzere oynı-
yacağı rol çok mühimdir.
3 — Hülasa olarak Türk notasından kendilerine a-
çıkca bir saldırı olmazsa tarafsız kalacakları mânâsını
çıkartıyoruz.
4 — Fakat Almanların Balkanlara ve İtalyanların
Akdeniz’e’ uzanan tecacüzleri karşısında Türkiye taraf­
sızlığını muhafaza edemiyecektir......

Sahîfe No: 266 Vesika No: 247


21 Nisan 1939
Lord Halifax,tan Sir E. Phepps'e :
...... 5 — Sovyet hükümeti batılılarla yaptığı anlaş­
maya Türkleri de dahil etmek isterse bizler için müspet­
tir. Biz nasıl olsa Türklerle temas halindeyiz.
9 — Türkiye ve Polonya kilit noktalarındadır. Tür­
296
kiye mevzuunda Ruslar için hiç bir güçlük yoktur. Türk
hükümeti müşterek müdafaa hususunda Rus’larla iş bir­
liği yapmağa her zaman hazırdır......

Sahife No: 228 Vesika No: 271:


23 Nisan 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord HalifaK’a :
........ Türk hükümeti geçikmenin sebebini ana pren­
sipleri B.M.M. de tastikten geçirmekten ileri geldiğini
söyledi. İki memleket arasında bir anlaşmaya varılırsa;
bunu derhal açıklıyaeaklar......

Sahife No: 293 Vesika No: 276=


24 Nisan 1939
Lord Halifax*tan Sir Knatchbull Hugessen’e :
...... Sovyet hükümeti Batılılarla yaptığı anlaşmayı
açıkladı. Bu anlaşmaya Türkleri de dahil etmek isterler­
se bizler için daha iyi. İtalya ile Yugoslavya arasında ya­
pılan anlaşmanın metnini Türklere rahatça verebiliriz...

Sahife No: 295 Vesika No: 27.»


23126 Nisan 1939
Romanya Hariciye Vekilinin ziyareti hakkında ko­
nuşma:
...... Mr. Gafeneu’nun Türk, Alman ve Polonya hü­
kümetleriyle yaptığı konuşmaları Lord Halifax’a tekrar-
ladı. Ve bunların gizli kalmasını rica etti. Türk Hariciye
Vekiliyle yaptığı konuşma: Türk hükümetinin kat’i yar­
dımı olup okrayacağını anlamak için İstanbul’a gitti, söz­
lü ve yazılı anlaşmalara vardılar. Bu anlaşmaların hep­
sini Londra’daki elçilerine de bildirildi. Romanya Hari­
ciye Vekili İngiliz ve Fransız hükümetleriyle olan görüş--
297"

melerini Türk hâriciyesine anlattı, buna karşılık Bulgar


hükümetiyle Türk hükümetleri arasındaki görüşmeler
hakkında malûmat aldı. Konuşmalar 7 noktada toplandı:
1 — Türk ve Romanya hükümetleri Balkanlarda,
sulhü korumak için her şeyi yapacaklar. Kültürel, ekono­
mik vb.
2 — Her iki devlette sulhçü bir politika takip ede­
cekler ve büyük devletlerin garantisini isteyecekler.
3 — Her iki devlet her şart altında birbirlerine kar­
şı olmıyacaklar.
4 — Balkan paktını en geniş anlamıyla tefsir ede­
cekler*.
5 — Türkiye, Romanya hucuma uğrarsa faydalı ve;
dostça bir tarafsızlık içinde kalacak. Ve boğazlardan Ro-
manyaya yardım gitmesine müsaade edecek.
6 — Türkiye ve Romanya müşterek müdafaa için;
her türlü askerî yardımı temin edecekler.
7 — Türkiye ve Romanya büyük devletlerden gelen1
teklifleri birbirlerine bildirecekler......
İngiltere ve Türkiye arasındaki görüşmeler :
Lord Halifax Gafencu’ya Türk hükümetiyle olan ko­
nuşmasını anlattı. Balkan birliğinde Türk hükümetinin .
rolü çok önemlidir. Ve İngiliz hükümeti Türklerin duru­
munu tam olarak bilmek ister, bu mevzuda Türk hükü­
metinden cevap beklenmektedir. Türklerin boğazlarda ta­
kınacakları tavır en Önemli noktalardan biridir......

Sahife No: 321 Vesika No: 285:


23 - 26 Nisan 1939
Aynı ziyaret üçüncü toplantı :
...... Türk hükümeti Mr. Gafencu’ya Türkiyenin:
Romanya için olduğu kadar İngiltere için de çok önemli
olduğunu bildirdi. Alman hükümetinin Türkler üstüne?
298
her türlü baskıyı yapmağa çalıştıklarını söyledi. Bunun
için diğer kuvvetler Ankara’da diplomatik faaliyetlerini
arttırmalıdırlar, dedi. Şüphesiz Türkler fikirlerinin ko­
laylıkla değiştiren kararsız insanlar değildirler. Fakat
kuvvetlerin Türkiyeyi sık sık ziyaret ederek ilgilerini gös­
termeleri gerekir. Türkiyenin hiç değilse faydalı bir ta­
rafsızlık içinde kalmasını temin etmeliyiz......

Salıife No: 334 Vesika No: 286


26 Nisan 1939
Sir Knatdıbull Hugessen’clen Lord Ha!ifax’a :
...... Türk hâriciyesi cevabım dün gece verdi:
1 — îtalyaıım da dahil olacağı bir harp Türk - İn­
giliz iş birliğine sebep olur.
2 — Mihver kuvvetlerinin Balkanlara yayılan teca­
vüzü İngiliz işbirliğine sebep olur,
3 — Türk - Sovyet anlaşması Türk - İngiliz anlaş­
masıyla aynı ruhu taşımaktadır.
4 — Türkiye ve İngiltere Bulgaristan ve Romanya-
nın çatışmasına mani olmağa çalışacaklardır.
5 — Türkiye’nin ekonomik menfaatleri ve boğazla­
rın müdafaasının büyük ehemmiyeti dolayısıyla, İngiltere
Türkiyeye ekonomik, malî ve askerî yardım yapmalıdır.
6 — Yukardaki maddeler hiç bir gizli madde ihtiva
etmeden açıklanmıştır.

Sahife No: 354 Vesika N o: 302


28 Nisan 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord Halifax’a :
....... Herr Von Papen buraya geldi.
6 —Almanların Türkleri sevdiğini ve Almanyan
hiç bir dostunun İtalya da dahil Türkiyeye taarruz edemi-
yeceğini söyledi.
299

7 — Türk hariciye vekili Herr Von Papen’e Türki­


ye’nin bir dosta bu şekilde bağlı olamıyacağmı bildirdi
ve şayet Almanlarla dost olmazsak îtalyanlar bize taar­
ruz eder mi demek istiyorsunuz, dedi. Von Papen özür
diledi ve yanlış anlaşıldı, dedi.
8 — Dış İşleri Bakanı Türkler İtalyanlardan kork­
maz, onlardan üstün tarafımız, onlar Italyan biz Türküz,
dedi.
9 — Von Papen Herr Hitlerin Türk - İngiliz ve Rus
anlaşmasından rahatsızlık duyduğunu ifade etti.
10 — Hariciye Vekili sulhü korumak istediklerini
fakat Romanya’ya verilen ültimatomla Arnavutluğun
işgalinden üzüntü duyduklarını bildirdi.
11 — Alman büyükelçisi Senyor Missolini’nin Tür­
kiye hakkında bir dostluk bildirisi yaymlıyacağmdan
bahsetmesi üzerine, Türk Hariciye Vekili bu Türkiye’yi
çok müteessir eder cevabını verdi.
12 — îtalyanlar adalarda yığmak yaptıkça ve Ar­
navutluk işgal altında kaldıkça Türkiye tatmin olmaz,
dendi
Sahife No: 364 Vesika No: 310
29 Nisan 1939
L.ord Halifax’tan Sir KnatclıbuH Hugessen’e :
...... 3 — Türk hükümeti Ruslarla ve Bulgarlarla
müzakereler yapmaktadır.
4 — Türk hükümeti Balkanlar kelimesinin yanma
Türkiye’nin güvenliği tehdid edildiği zaman kelimesini
koydurmak istiyor.
5 — Türk hükümeti hakkımızda bazı yanlış zanla-
rm tesirinde olabilir Varşova’dan aldığımız telgrafı çok
gizli olduğunu söyliyerek hariciye vekiline gösteriniz.
6 — Türk hükümeti Majestenin hükümetinin ma­
lî güçlükler içinde bulunduğunu her halde biliyordur......
300

Sahife No: 380 Vesika No: 322-'


30 Nisan 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord Halifax?a :
....... Aşağıdaki telgraf Sovyet elçisinin telgrafının
hülasasıdır.
a — Potemkin, Türk - Sovyet politikasını armonize
etmeğe çalışıyor. Türk - Fransız, Türk - İngiliz müzake­
relerinden haberdar.
d — Türk - Sovyet müzakerelerini Fransız, Ingiliz,,
Türk müzakereleriyle aynı şekilde yürütmeğe çalışıyor,
e — Türk hükümeti Bulgarlardan şüpheleniyor.......
Sahife No: 433 Vesika No: 37$
5 Mayıs 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord Halifax’a :
...... Rus hükümeti Türklerin Akdeniz ve Balkanlar­
daki tutumlarını çok iyi karşıladı. Türklerden, Almanya
Romanya'ya taarruz ederse harbe girip girmiyecekleri-.
ni sordu. Türkler, Bulgarların durumundan tamamen emin
olmadıkça cevap veremeyiz dediler..... .

Sahife No: 444 Vesika No: 38T


6 Mayıs 1939
Sir Knatchbull Hugessen’den Lord Haîifax,a :
....... Romadaki Türk büyükelçisi, kendileriyle çok
dost olduklarından bahseden Kont Ciano’ya elçi sert ve
kat’î cevap vermiş. Alman elçisi ise Almanların Türklere
garanti vermek için fırsat aradıklarını söyledi .......

Sahife No: 452 Vesika No: 400


6 Mayıs 1939
Sir A. Cadogan’ın notu:
— Yenilerde Ankarada olan general Weygand, Ge~
801.

meral İsmet İnönü ile çok önemli bir görüşme yaptı. Ge­
neral İnönü, Rusların mutlak harpte yer almaları lazım
geldiğini aksi halde harpten sonra hiç dokunulmamış bir
Kus ordusunun çok tehlikeli olacağından bahsetmiş......

.Salîif© No: 459 Vesika No: 405


7 Mayıs 1939

Lord Ha!îfax’taîi Sir E. Phipps’e :


...... 2 — Türk hükümetinin Akdenizdeki tutumu
halen müzakere konusu. Türklerin gayet ciddî itirazları
var. Bu mevzuda tazyik yapmak akılsızlık olur.
5 — Majestenin hükümetiyle Türk hükümeti anlaş­
maya. vardıktan sonra Fransa’da Türklerle benzer biı-
•anlaşma yapabilir......

Sahife No: 465 Vesika No: 475


8 Mayıs 1939

Sir Kııatchbull Hugessen’den Lord Halifax’a :


...... 2 — Türk Hariciye Vekili Hatay mevzuunda
benimle görüştü. Türk hükümeti Fransızlara çok kızgın,
Fransa Türk hükümetiyle oynadı ve bizi kandırdı diyor­
lar. Bundan böyle Fransızların yapacağı hiç bir teklife
inanamayız, diyorlar.
3 — Fransız hükümeti Hatayda bazı köyleri elinde
tutmak istiyor. Ve garanti almadan kuvvetlerini çekmek
istemiyor.
4 — Hariciye vekili, biz Türkiyenin bütün kuvvet­
leriyle batı için iş birliğine hazırlanırken Fransa’nın bir
kaç köy için pazarlık etmesine çok kızdıklarını anlattı..
6 — Türk Fransız münasebetlerinde bu en korkunç
tesiri yapacaktır, dedi.
302
Sahife No: 518 Vesika No: 47$
11 Mayıs 1939
Sir Knatehbull Hugessen’den Lord Halifax’a :
....... Türk hükümeti Hatay hakkında kat’î bir neti­
ce almadan Türk - Fransız anlaşmasını yapmayı red-
etti.......

Sahife No: 526 Vesika No: 490


11 Mayıs 1939
Sir E. Phipps’ten Lord Halifax'a :
...... Hariciye Vekili Genel Sekreteri bana telefon
ederek Türk hükümetini tatmin edecek emirleri büyük;
elçilerine verdiklerini söyledi......

Sahife No: 533 Vesika No: 498


12 Mayıs 1939
Sir E. Phipps’ten Lord Halifax’a :
...... Fransız Büyükelçisine telefon ederek durumu:
sordum. Mr. Bonnet ümitsiz görünüyor. Türkler kendi
tekliflerinden başka hiç bir şey dinlemiyorlar, diyor. Hal­
buki Fransa Hatay’daki Ermenilerin korunmasında İsrar'
ediyor......

Sahife No: 537 Vesika No: 508


12 Mayıs 1939
Sir Knatchbuîî Hugessen’deıı Lord Halifax’a :
...... Türk başvekili B.M.M. de yaptığı bir konuşma­
da: Türk dış politikasının şimdiye kadar tarafsızlık üs­
tüne dayandığını, ancak Akdeniz ve Balkanlarda bir te
cavüz olursa Türkiyenin kendi menfaatlerini korumak:
için îngiltereyle bir sulh ve emniyet anlaşması yaptığım,
buna benzer bir anlaşmanın da Fransayla yapıldığım,,,
303

Rusyayla münasebetlerin iyi yürüdüğünü ve Balkanlar­


la esasen iyi olan münasebetlerin devam ettiğini, Refik
Saydam, söyledi.......

Sahife No: 574 Vesika No: 536


17 Mayıs 1939
Sir Kiiatchbull Hugessen’den Lord Halifax’a :
...... 2 — Von Papen, Türkiyenin Ingiltereyle ciddî
bir anlaşmaya girmemesini tavsiye etti.
3 —■Von Papen’in ricaları tehdid mahiyetini alma ­
ğa başladı. Ve Almanya Türk mallarını almazsa haliniz
ne olur dedi. Türk Hariciye Vekili de cevaben Almanya
mallarını bize fahiş fiyatla satıyor. Siz bizden almazsanız
biz de sizden almayız, şahane bir pazar kaybedersiniz,
dedi.
4 — Almanlar İtalyanları Türkiyeye hücum ettir­
meğe çalışıyor.
5 — Almanya Türk - İngiliz anlaşmasını mutedil
karşılıyacağa benzer.
Q — Alman büyük elçisi ticaret anlaşması için Ber­
lin’e Numan Menemenci oğlunu göndertmeğe çalışıyor.
Halbuki Türk hükümeti bütün siyasî münakaşayı yasak­
ladığı bir ticaret mütehassısını Almanyaya gönderdi......

Sahife No: 592 Vesika No: 551


18 Mayıs 1939
Sir Kııatctıbull Hugessen’deu Lord Halifax,a :
...... 1 — Türk Hariciye Vekili Saraçoğlu beni ay­
dınlatacak kadar nazikti.
2 — Von Papen burada iyi karşılanmadı. Bu adama
burada kimse inanmıyor.
7 — Von Papen’in Türkiye’den alış verişi kesmek
304:

şantajına karşılık Almanların bundan daha ziyanlı çıka­


cağı hatırlatıldı.
8 — Saraçoğlu, Von Papen’e Wilhelm II nin 19
yılında kendisini Müslümanların koruyucu olduğunu ilân
•ettiği bir sırada İtalyanların bizden yer kaptıklarını, du­
rumun bugün de aynı olduğunu, söyledi......

Salıife No: 606 Vesika No: 566


20 Mayıs 1939
Sır A. Cadoğan’d&n Sir Knatchbull Hugessen’e :
...... Türk - Ingiliz beyannamesi Ingilterede çok sı­
cak karşılandı. Türkiyenin prestiji bugün Ingilterede çok
yüksektir. İki devlet arasındaki dostluk Atatürk zamanın­
da başlamış, kıymetli Reisicumhur General İsmet İnönü
zamanında kuvvetlenmiştir.......
CİLT 6

Sahife No; 82 Vesika No: 64


15 Haziran 1939
Lord Halifax’tan Sir Knatcbull Hııgessen’e :
...... 2 — Türk büyük elçisi muhtelif itirazlar ileri
;sürdü. Türkiye Rysyaya karşı Romanya’yı korumak iste­
miyor. 1 •
3 — Mr. Aras (Tevfik Rüştü) Majestenin hüküme­
tine Yunanistan ve Romanya için garanti verebileceğini,
-ancak bu tip anlaşmaların Türk ve Rus hükümetlerince
birbirlerine haber vermek zorunu vardır, Rusya Roman-
yaya taarruz ettiği taktirde bu garantinin muteber olmı-
yacağım, söyledi.
5 — 17 Aralık 1925 tarihli Türk - Rus anlaşmasına
göre, Türkiyenin Ingiltere ve Romanyayla yaptığı anlaş­
malar Rusya ile dostluğa mani olmamalıdır......

Saîıife No: 146 Vesika No: 130


22 Haziran 1939
Sir R. Hoare’den Lord Halifax’a :
....... Hariciye Vekiliyle görüştüm. Ankara dönüşün­
den getirdiği en iyi intibaın Türkiyenin birinci sınıf bir
kuvvet oluşudur. Bulgarların Balkan komşuları yerine
uzak komşularıyla dostluk yapmaları hatalıdır. Birinci
Cihan Harbinde de aynı hatayı yaptılar; bunu ödediler.
Yunanistan da aynı hatayı Türklerle harp ederek yap­
mıştır, fakat Yunanlılar akıllı olduklarından Türklerle
306
dostluk yaptılar bundan hem maddî hem de manevî ka­
zanç sağladılar. İngiltere ve Türkiyenin müşterek beyan -
ları Balkanlarda sulh aradıklarını gösterir.......

Sahife No: 188 Vesika No: 168’


29 Haziran 1939
Sir Knatchbull H ugessen’den Lord H alifax,a :
..... '. Türklerin daha açık olması ve gecikmenin se­
bebini anlamak için son iki gündür Başvekil ve Hariciye^
Vekiliyle görüştüm. Malzemenin gelmeme sebebini bizden-
çok kendi liman durumlarından ileri geldiğini anlattım.
2 — Korkarım ki malzemenin gecikme sebebini biz;^
den biliyorlar.
3 — Hariciye Vekili Türk - İngiliz beyanından beri
altı hafta geçtiğini ve hâlâ bir tek harp malzemesinin'
gelmediğini söyledi. Ben, öncelikle istediğiniz malzeme-
listesini vermediniz deyince, size ilk listeleri verince bu­
nu neden söylemediniz, şaşıyorum, herhalde malzemeler*
gelmeli, dedi.
5 — Almanların kendilerine İsrarla yardım etm
istediklerini bilhassa belirtti. Malzemenin gelmemesi po­
litik bakımdan bizim aleyhimize oluyor......

Sahife No: 189 Veskia No: 196


29 Haziran 1939
L-ord Halifa^’tan Sir Knatchbull H ugessen’e :
...... Türk hükümetinin ekonomik ve malî istekleri'
çok çeşitli ve çok zordur. Müzakere mevzuları aşağıda­
kilerdir:
1 — Majestenin hükümeti uzun veya kısa vadeli
programla sulh zamanı gelişmelerine de borç verebilir
mi?
307
2 — Majestenin hükümeti Almanların almadıkları
Türk mallarını satacak bir pazar bulabilir mi ?
3 — Türk mallarına karşılık Türklerin askerî ve si­
vil malzeme ihtiyaçlarım temin edebilir mi?
a) Majestenin hükümeti ciddî malî problemlerle
karsı karşıyadır.
b) Majestenin hükümeti millî müdafaa için on mil­
yon sterlin Temmuz sonuna kadar verecektir.
5 — Türklerin istedikleri hava kuvvetleri ve bah­
ri malzemeler isteklerinin onda birini teşkil eder.
6 — General Orbay’a hükümetimizce almak istedik­
leri malzemelerin satabileceğimiz söylendi.
8 — Türk hükümeti Londraya bir malî müşavir yol-
lâmalıdır.
10 — Türk hükümeti Brasserts fabrikalarını almak
için gayret gösteriyor fakat şu ara makinaları memleket
dışına çıkartmak güçtür.
l î — Almanlar Türk mallarını almazlarsa Ruslar
çok iyi bir kaynak olabilir.

Sahife No: 313 Vesika No: 282


10 Haziran 1939

Sîr W. Seeds’ten Lord Halifax’a :


.......... Üç hükümet Rusya, Fransa ve İngiltere anlaş­
maya vardılar. Bu anlaşma aşağıdaki Avrupa devletlerini
de içine almaktadır. Türkiye, Yunanistan, Romanya, Po­
lonya, Belçika, Estonya, Latvia, Finlandiye, İsviçre ve
Hollanda bu devletlerden İsviçre ve Hollanda, Rusyayla
Polonya ve Türkiyenin karşılıklı yardımı halinde dahil
edileceklerdir......
308
Sahife Nö: 353 Vesika No: 320
14 Temmuz 1939
Sir Knatehbull H ugessen’den Lord H alifax’a :
....... Türk cevabını gönderiyorum Türklerin sulh
cephesiyle iş birliği ancak askerî, malî ve ekonomik yar­
dımla mümkündür.
1 — Harp malzemesi için istenen kredi 35 milyon
sterlindir. Bu para cephane endüstrisinin kurulması, ye­
niden organize edilmesi ve inşası için lâzımdır. Ordu ku^
mandanları tarafından hazırlanan plânın masrafları Türk
bütçesinde ne bugün ne de yarın mevcut olabilecektir.
2 — Millî parayı ve ekonomiyi sıhhatte tutabilmek
için altm stokumuz yerinde olmalıdır. Bunun için on mil­
yon dolar kredi isteniyor.
5 — Türk hükümeti on beş milyonluk borcu tütünle
karşılıyacaktır.
6 — Türk hükümetinin şimdiye kadar Almanyaya
sattığı mallar serbest para memleketlerine yöneltilecek­
tir.
8 — Türk hükümetinin bu taleplerini karşılam
üzere İngiliz ve Fransız hükümetleri bir anlaşmaya var­
malıdırlar......

Sahife No: 361 Vesika No: 331


15 Temmuz 1939
Sir Knatehbull Hugessen’den Lord H alifax,a :
...... 2 -— 35 milyon sterlin Türkiye’nin modern si­
lâhlarım karşılamak için ancak yeterlidir. Türk hüküme­
ti parasının kıymetini düşürmekten bahsetmekte ve ma­
hallî gazeteler bunu teşfik etmektedir. Bu hal Türkiye-
nin ticari güçlüklerini azaltacaktır. Türk tütününü satın
almak ve onu îngilterede reklâm etmek için şimdi en iyi
fırsattır. Türklerin korkusu tam mevsiminde Almanların
309
ticareti kesmeleridir. Şu anda Pariste bir Türk ticaret
heyeti vardır. Türk hükümeti parasının kıymetini düşür­
meğe henüz hazır değildir......

Sahife No: 403 Vesika No: 360


20 Temmuz 1939

Lord H alifax’tan Sir Knatchbull H ugessen’e :


...... Türk - Rus hükümetleri arasındaki münasebet­
ler çok iyidir. Türklerin yardımının değerine Rusları i-
nandırarak samimiyetimizi gösterebiliriz......

Sahife No: 434 Vesika No: 388

Sir Knatchbuil H ugesseıı’den Lord Hal«fax,a :


....... Cumhurbaşkanı İsmet’in bize ve Fransızlara
kargı tutumu sert ve acıdır Türkiye iki ay öncesine na­
zaran daha zayıftır. îngiltereyle müzakerelere başlama­
dan önce Türk mallan karşılığı Almanyaya ısmarladık­
ları ağır s i l â h l a r muntazaman gelmekteydi şim­
di bunlar durdu. Ayrıca General Orbay ve asker otorite­
ler durumun farkındalar. Almanlar ise bu müzakerelerin
kesilip Türklere kendi teklifleriyle yanaşmak için önem­
le ve dikkatle bakıyorlar......

Sahife No: 598 Vesika No: 551


4 A ğustos 1939

Lord H aîifax,tan Mr. CampbeJPe (Paris)


...... 1 — Fransız hükümetinin cevabına teşekkür
ederiz, onu Türk hükümetine göndereceğiz.
310
2 — Türk hükümeti Romanya ve Yunanistana ve­
rilen garantiyi kâfi bulmamakta, Bulgarların Türkiyeye
hücumu halinde de garanti istemektedir.
3 — Yugoslavya’ya Almanlar tarafından bir taar­
ruz olursa Türkiye kendini tehlikede görmedikçe yardım
etmiyecektir.
6 — b) Türlk hükümeti Akdeniz mıntıkasına A
riyatik ve boğazları katmakta fakat Karadeniz’i buna da­
hil etmemektedir......

Salıife No: 601 Vesika No: 552


4 Ağustos 1939

iLortt Halifax’tan Mr. CampfeelFe :

...... Türkiye, Ingiltere ve Fransa’nın aralarındaki


anlaşma aşağıdaki gibidir.
1 — İngiltere ve Fransa Akdenizde bir Avrupa kuv­
vetinin saldırısına uğrarsa Türkiye bunlara yardım ede­
cektir.
2 — Türkiye Akdenizde tecavüze uğrarsa İngiltere
ve Fransa yardım edecektir.
1 — Türkiye bir Avrupa kuvvetinin tecavüzüne uğ­
rarsa İngiltere ve Fransa yardım edeceklerdir.
2 — İngiltere ve Fransa bir tecavüze uğrarsa Tür­
kiye yardım edecektir.

Sahife No: 623 Vesika N o: 579


7 A ğustos 1939
Sir Knatchbull H ugessen’den 3Lord H alifax,a :
....... Türkiye ile Rusya arasında gizli ve özel bir an-
311

'i aşma yapmaktadır. Potemkin Ankarayı ziyaretinde şu


üç nokta üstünde durdu:
1 — İngiltere, Fransa, Rusya ve Türkiye arasında
bir anlaşma.
2— Rusya, Türkiye ve Balkan devletleri arasında bir
anlaşma.
3 — İlk ikisi yürümediği taktirde Türkiye ile Rus­
ya arasında bir anlaşma.
Saraçoğlu Moskovaya giderse İngiltere ile Rusya ara­
cında iyi bir aracı rolü oymyabileceğini söyledi......
CİLT 7

Sahife No: 10 Vesika N o: $


15 A ğustos 1939
Sır Knatchball’dan Lord H alifax’a :
....... Türk Hariciye Vekili, Sovyet hükümetinden-
kendileriyle bir anlaşma yapmağa hazır olduklarım bil­
diren teklif aldıklarını söyledi. Ancak Sovyet hükümeti
aşağıdaki beş soruya cevap istemektedir.
1 — Anlaşma sırf bir tecavüze karşı mı olacak?
2 — Anlaşma sırf denizler için mi, yoksa hem deniz;
ve hem de kara için mi olacak?
3 — Anlaşma sırf Türklerle Kuşlar arasında mı ola­
cak, yoksa İngiltere ve Fransayı da ihtiva edecek mi?
4 — iki devletin mütecavize kargı müdafaalarını mı
ihtiva edecek, yoksa taraflar başka taahhüdleri yüzün­
den de harbe girerlerse de muteber olacak mı?
5 — Bu sonuncu durumda Türkiyenin başka hangi,
devletlerle bu tip anlaşmaları vardır?......

Sahife No: 26 Vesika No: 28


16 A ğustos 1939
Lord H alifax’tan Sir KnatchbulFa :
...... Aşağıda yazılı sebeplerle Türk Ingiliz ticaret
anlaşmasını geliştirmek imkânsızdır.
Özet: Yeni bir durum olana kadar Majestenin hükü­
metinin anlaşmayı uzatmasına imkân yoktur.
313
Madde e — Tüccarlar şikâyet ediyorlar. Majestenin
hükümeti tüccarlarının menfaatlerini korumak ister ve
Takas usulüyle ticaret yapmaktan hoşlanmaz.
Netice : Bir delege gönderin müzakere yapalım......

Saiıife No: 131 Vesika No: 152


22 Ağustos 1939

Mr. CampbelFden Lord Halıfax,a :


...... Alman ve Rus saldırmazlık paktını Ingiltere ve
Fransa korkuyla gözlüyör......

Sahife No: 140 Vesika No: 161


23 Ağustos 1939

Sır Knatchbull’dan Lord Halifax,a :


...... Alman hükümeti Türk hariciye vekâletine aşa­
ğıdaki üç maddelik notayı vermiştir:
1 — Türk hükümeti dış politikası yüzünden Alman
firmalarına ısmarladığı bütün mallan almaktan vaz geç­
sin.
2 — Alman hükümeti Türkiyeye kredi vermiyecek-
tir. Bilhassa 60 milyon marklık harp malzemesi veril-
miyecektir.
3 — Türk hükümeti bu şartlara razı gelmezse Al­
man hükümeti Türkiyeyle olan ticaret anlaşmasını yeni-
lemiyecektir. Diğer taraftan Türkler razı olurlarsa Al­
man hükümeti derhal müzakerelere ve Gölcükte bir de-
nizüstü yapmağa hazırdır.
Türk Hariciye Vekili bundan sonra Alman baskısına,
dayanmanın çok zor olduğunu söyledi-----

Levent Şahverdi Arşivi


314
■SaMfe No: 214 Vesika No: 260
25 Ağustos 1939
Sir tKnatchbulPdan Lort! Hal!£ax’a :
...... Türk Hariciye Vekili Alman büyükelçisiyle çok
. sert bir konuşma yaptı. Türk hükümeti kendisini ekono­
mik bir dominyon yapmayacaktır, Türk hükümeti kendi­
sini serbest hale getirecek adımları atacak, Alman hükü­
meti silâhlar mevzuunda sözünü tutmadı. Türk hükümeti
de Almanyadaki askeri ve teknik elemanlarını geri çeke­
cektir, dedi......
Sahife No: 225 Vesika No: 279
25 Ağustos 1939
Lord îialifax’tan Sir linatehtnıîl Hugessen’e s
...... Alman hükümetinin Türk hükümetine müthiş
bir baskı yaptığı meydanda. Acaba Fransız hükümeti
Türk tütününün bir kısmını alsa bir yardımı olur mu?
Türkler belki de tarafsızlıklarını Almanyaya veya Rus­
ya’ya yüksek bir fiyatla satabilirler. Türk hükümetinin
durumundaki en küçük değişikliği bana derhal bildiri­
niz.......

Sahife No: 238 Vesika No: 292


25 Ağustos 1939
Sir Knatchbull Hugessen'den Lord Halifax>a :
............. 1’ — Hariciye Vekiline mesajınızı verdim, telg­
raftaki son cümle faydadan çok zarar getirir.
2 — Bizim sadece dostluk ifadelerimiz ve hislerim
maalesef burada sadece tehlikeli bir şüphe uyandırıyor.
Türkler Majeste bizim dostluğumuza kıymet veriyorsa
bunu maddî olarak ispat etsin diyorlar.
4 — Fransız meslekdaşım ve ben Türk hükümeti
herşeye rağmen bugünkü politikasına devam edeceğini
'sanıyoruz. Yunan elçisi de aynı kanaatte Alman elçisi her
-çeşit hileyi çevirmeğe çalışıyor......

Sahife No: 242 Vesika No; 300


25 Ağustos 1939

Lord Halifax?tan Sir Knatehbull Mugessen’e :


...... Şu sırada Türkiyeyi sulh cephesinde tutmak ha­
yatîdir. Majestenin hükümeti bunun için her fedakârlığa
yapacaktır, bu sebeple Türk hükümetinin her istediğini
yapmağa çalışacağız. Ümit ederim ki Von Papen’le re-
kâbet ederiz......

Sahife No: 243 Vesika No: 301


25 Ağustos 1939

Lord H alifax’tan Sir Knatehbull H ugessen’e :


...... Bana verilen bir fikre göre politik, askerî ve
bahri yüksek rütbeli şahıslardan kurulu bir heyet bir iyi
niyet jesti olarak derhal Türkiye’ye gönderilmelidir.
2 — Bu mevzuda fikrinizi bildiriniz, Türklere ken­
dileriyle iş birliği yapmağa ne kadar önem verdiğimizi
gösteriniz.
3 — Şayet bu fikri iyi bulursanız Türk hükümetine
böyle bir heyeti iyi karşılayıp karşılamıyacağmı sorunuz.
4 — Böyle bir misyon işe yarar mı? Yoksa Türklere
on milyon sterlin’in üstünde fayda ve silâh sağlıyacak bir
yetki de verelim mi?
5 — Şüphesiz bu işin tehlikeli tarafı şudur ki, Türk
hükümeti kapılarına kadar gelen böyle bir heyetten daha
fazla talepte bulunabilir ve bir anlaşma yapmadan bırak­
mazlar. Ve üstümüze daha fazla baskı yapabilirler......
316
Salıife No: 272 Vesika No: 337
26 A ğustos 1939
Sir Knatchbnl H ugessen’den Lord H aîifax’a :
...... Bahsettiğiniz misyon bir panik yaratabilir ve
Türk hükümetine itimatsızlık gibi telâkki edilebilir.
2 — Böyle bir misyon Türkleri daha fazla talebe
sevk edecektir.
3 — Alman büyükelçisi Cumhurreisi ile bir görüş­
me yapacak, fakat Reisicumhur'un Alman tehdid veya
rüşvetine teslim olacağını sanmıyorum.
4 — Türk hükümetine malî ve ekonomik yardım
borç vermek, tütünlerini satın almak veya her ikisi etkili
olabilir.......

Salıife No: 273 Vesika No: 33$


26 Ağustos 1939
Sir Knatchbnl Hugessen’den Lord H alifax,a :
...... Hariciye Vekiliyle konuşmam, çok tatminkârdı...
Türk hükümeti politikasını değiştirmiyeceğe benziyor.
4 — Von Papen’in faaliyetlerini sordum. Hariciye
Vekili bana teminat verdi.
5 — Von Papen Cumhurbaşkanı ile bu akşam görü­
şecek

Sahife No: 274 Vesika No: 340*


26 A ğustos 1939
i.ord H alifax’tan Sir Knatchbull H ugesseıı’e :
....... Rus - Alman anlaşması üzerine meydana gelen1
yeni durumu Türk hükümetiyle müzakere ediniz.
6 — Türk hükümeti Ruslardan çekinebilir, fakat
eminim ki İngiltere ve Fransayla dost olan yeni Türkiye
-Rus düşmanlığıyla başa çıkabilir. (Eğer bu düşmanlık
bir gün meydana çıkarsa),
7 — Bir harp halinde Türkiye de yer alacaktır ve
.Rusya’nın yardımına rağmen karşı taraf çökecektir. İn­
giltere Türkiyenir* hemen arkasında olacaktır......

Nahife No: 276 Vesika No: 341


26 A ğustos 1939
Sir K hateh bul H ugessen’den Lord H alifax’a :
...... Fransız Büyükelçisi Molotov’a Türklerle mü­
zakere edip etmediklerini sormuş, Molotov, cevaben iıı-
.siyatifin Türklerin elinde olduğunu söylemiş ve başka
cevap vermemiş.
2 — M. Naggiar, Türk büyükelçisine Türk Hariciye
Vekilinin Moskova’yı ziyaretinin iyi olacağını söyledi.
3 — Buradaki Sovyet elçisi de hariciye vekâletine
aynı şekilde söyledi......

Sahile No: 320 Vesika No: 404


28 A ğustos 1939
Lord H alifax’tan Sir Knatchbull H ugessen’e :
...... Ekonomik ve malî problemler çok mühim ol­
masına rağmen şu ara borç vermemize ve Türk tütününü
satın almamıza imkân yoktur.
3 — Hazine memurlarımız kendilerinin eski arka­
daşları olan Halit Nazmi Keşmir ile uzun ve dosthane bir
görüşme yaptılar ve Türk heyeti Majestenin hükümetinin
elinden geleni yaptığım ilân etti......
Sahife No: 383 Vesika No: 439
29 A ğustos 1939
Sir W. Seeds’den Lord H alifax’a :
....... Alman Rus anlaşması imzalandı :
318
4 — Türk Cumhurreisi Mr. Molotov’a Rus - İngiliz
- Fransız anlaşmasını sür’atle bitirmeyi arzu eden bir
mesaj gönderdi. Ve aynı şekilde bir cevap aldı. Bu da .
Rusya’nın mütecaviz olmıyan milletlerin arasında .yer
aldığını gösteren en açık bir delildir......

Sahife No: 409 Vesika No: 585


30 Ağustos 1939
Lord Halifas’taıı Sir Knatchbull Hugessen’e :
...... Anlaşmada aşağıdaki değişiklikler yapılmıştır*
metnini veriyorum:
2 — Başlangıç şöyle olacaktır. Fransa Cumhurb
kanı, Ingiltere - İrlanda - Denizaşırı Ingiliz dominyonları:
Kralı ve Hindistan İmparatoru Majeste ve Türkiye Cum­
hurbaşkanı......
7 — Anlaşma 15 yıl yürürlükte kalacak ve anc
tarafların birinin 6 ay önceden ihbarıyla ilk 5 veya 10’un-
cu yıllarda biterecektir.
Bu anlaşma Ankara'da imzalanmıştır......

Sahife No: 462 Vesika No: 623:


31 Ağustos 1939
Lord Halifax’tan Sir P. Loriue’e (ROMA)
....... Türkiye ile anlaşmayı bir kaç güne kadar imza­
lamayı ümid ediyoruz. Bu anlaşmanın çok nazik husus­
ları hakkında İtalyan hükümetine anlaşma yapılmadan
önce izahat vermek akıllılık olur.
2 — Şöyle ki: Bazı hususlar hakkında karşılı
yardım anlaşmasıdır. Bu anlaşma hiç bir devlete karşı
değildir. Majestenin hükümeti İtalyayla iş birliğine devam
edecektir. Bu anlaşmanın yapılması bunun değişeceğini
göstermez.
319
3 — Fransız hükümeti 23 Haziranda yaptığı anlaş­
mayı size bildirmişti. Bu da aynı anlamı taşımaktadır......

Sahife No: 471 Vesika No: 635


1 Eylül 1939
Lor d Halifax,taıı Sir Knatclıbull/ Hugessen’e :
....... Hariciye vekiline lütfen aşağıdaki hususları bil­
dirin :
1 — 35 milyon sterlin silâh kredisi :
a —■Majestenin hükümeti Türkiyeye verdiği 10
milyon sterlin silâh kredisini silâhları ancak bizden almak
şartiyle vermektedir.
b —■Majestenin hükümeti Türk hükümetine maale­
sef başka memleketlerden silâh alması için para vere­
mez.......
Yakın tarihimizin olaylarının perde arkasını vesika­
larından görmüş bulunuyoruz. Bu vesikaların ışığı altın-
da Kıbrıs olaylarım incelemekte fayda olacağı mütaala-
sıyla Orta Doğu Enstitüsünün 1966 Kış dergisinde çıkan
bir yazıdan (16 sayfalık bir yazıdır), yaptığımız incele­
meyi Türk okuruna sunar müttefikimiz olan bazı devlet­
lerin bugünkü politikalarıyla dünkü politikaları arasında.
Türkiyemiz lehine nasıl bir fark olduğunun taktirini oku­
yucuya bırakırız. E.U..........
THE MIDDLE EAST INSTITUTE

Cilt 20, No: 1, 1966 Kış, Basıldığı yer Washington D. C.


Yazarı : Stephan G. Xaydis

KIBRISTA GÜÇ GÜNLERE DOĞRU :

...... Yunan hükümeti Girit adasına sığındığı zaman


işgal altındaki Yunan halkının moralini yükseltmek ve
Yunan hükümetinin, sığınacağı kendisine ait bir yer bul­
ması için Kıbrıs adasının Yunan Kralı II. George’a he­
diye edilmesi lüzumunu İngiliz hükümetine bildiriyordu.
1941 Şubatında Atina’ya ikinci defa gelen Eden, Kıbrıs’­
ın istikbali İngiltere ve Yunanistan arasında halledi­
lecektir, diyor ve Churchill Kıbrıs'ın Yunanistan’a
verilmesi fikrini savunuyordu. Sürgündeki zayıf hü­
kümetler bütün varlıklarıyla İngiltereye bağlı olduk­
ları halde ağır basamadılar.
1942’de Yunan hükümeti Amerikaya müracaatla Kıbrıs
konusunda dikkatini çekti. Ve bu mevzuun Yunanis-
tanla İngiltere arasında halli lâzım geldiğini bildirdi.
1945’de Yunan Dışişleri Bakanı Kıbrıs asıllı Alexis A.
Kyreu, Einosis’in baş savunucusu olmasına rağmen,
bu ara tehlikeli olabileceği düşüncesiyle Kıbrıs mese­
lesini kurcalamadı.
'1946’da İngiltere ve diğer emperyalistlere karşı olan KKE,
hükümetleri Kıbrıs konusuna ihanet etmekle suçlu-
ycrdu. Bunlar Türk Trakyasını bile istiyorlar ve în-
giltereye Enosis için delegeler gönderiyorlardı.

1'947'de Yunan hükümeti Kıbrıs konusunda îngiltereylc


dosthane konuşma1ara başladı. Bu arada ortaya çı­
kan Truman doktrini Yunanistanm daha rahat ha­
reket etmesini sağladı. Nitekim:

1948’de Yunan Kralı Paul Amerikalı gazetecilerle yaptı­


ğı bir konuşmada Kıbrıs’ı istediklerini ve Amerika
ile îngiltereye istedikleri yerlerde üstler vermeğe h a ­
sır olduklarını bildirdi.
1949 senesindeki malî güçlükler sebebiyle mesele geri bı­
rakıldı, fakat Kıbrıs’ın başına getirilen papazlar ve
bilhassa Makarios Enosis’ten konuşmaya başladı.
Ve bir konuşmasında ana Yunanistanla birleşinceye
kadar bize rahat yoktur, dedi.
1951’de sahnede üç aktör var. Makarios, Yunan hüküme­
ti ve Komiııistlere karşı savaşmış olan Grivas. Bun­
ların her üç de Kıbrıs’ın Yunanistanla birleşmesini''
Birleşmiş Milletlerden talep ettiler. Amerikaya ve in­
san hakları komitesine durumu bildirdiler. Eden Ro-
ma’da bir konuşma tertipliyerek bunda Kıbrıs'tan hiç
bahsetmemelerini Yunan ılarâ tenbih etti. Fakat Y u­
nanlılar bunu dinlemeyerek Kıbrıs’tan söz aemca bu
Eden” ! kızdırdı. Böylece Kıbrıs mevzuu görüşüleme­
di.

Yunanistan ve Türkiye Nato’ya kabul edildik­


ten sonra ada Yııııanistana verilirse bunu Nato em­
rine tahsis edeceğiz, dediler. Eylül ayında Makarios
Birleşik Amerikaya ve Birleşmiş Milletlere gitti. Gri­
vas ise adaya giderek dağlık bölgede mücadelenin
esasını tespit etti.
F. — 21
322
1953 Şubat’mda Atina’ya dönen Grivas askerî bir komi­
teye mücadelenin esasını anlattı. Adada çatışmak
suretiyle Birleşmiş Milletlerin dikkatini adaya çeke­
bileceklerini anlattı, bunu kabul ettiler.
7 Mart 1953’te Makarios ve bir grup adam Atina’da ha­
yatlarını Enosis’e vakfedeceklerine ve yapacakları
her hareketi büyük bir gizlilik içinde yürüteceklerine
yemin ettiler.
Türk - Yunan - -Yugoslav hükümetleri arasında
beş yıllık bir dostluk anlaşması imza edilirken Gene­
ral Papagos Kıbrıs meselesini Yunan hükümeti adı­
na Birleşmiş Milletlere getirdi. Grivas ise ilk malze­
meyi 2 Martta adaya çıkarttı.
Atinadaki İngiliz elçisi Başvekil Papagos’a bazı
îngilizlerin Kıbrıs hakkmdaki fikirlerini bildirdi. As­
lında bu fikirler resmî kaynaklardan gelmesine rağ­
men gayri resmî gibi hareket edilmesini ve bir anlaş­
maya varılıncaya kadar çok gizli tutulmasını istiyor­
lardı. Bu konuşmaya göre aşağıdaki kararlar veril­
di:
a — îngilizler Kıbrıs halkı için selfdeterminasyonu kabul
ediyorlar.
b — Yunan hükümetinin kabul edeceği bir anayasayı
Kıbrıs için garanti ediyorlar,
e — Sekiz. seneden daha uzun bir zaman geçmemek şar­
tıyla selfdeterminasyon zamanının geldiğini haber
verecekler......
Nihayet Kıbrıs’ta ayaklanmalar başladı. Bütün bu
mücadele 19’uncu asırda Osmanlı İmparatorluğunda ya­
pılanların aynı şekilde yürütülüyordu. O zaman da şahıs­
lar çarpışır ve bunlar hükümetçe desteklenirdi. Yunan
hükümeti Grivas’a her türlü yardımı yaptı. Yunanistan’ın
politik ve moral desteği her zaman onunla beraber oldu...

Levent Şahverdi Arşivi


/
İÇİNDEKİLER
Sahife
Önsöz ........................................................ 3
Cilt' I 1895 senesi .................................................. 7
Cilt 2 1900 senesi ... ........ ................................ ....11"
Kısım III Bağdat D em iryolu.................................. ....13
Cilt 4 1903 senesi .......................... .................... ....16
Cilt 5 Kısım 30 Düşüş akşamında Türk İmpara­
torluğu ... ............................................ ....19
Saray memurarı .................................................. ....20
Hükümet memurları ............................................ ....22
1907 senesinde İstanbul olayları .......................... ....27
1907 senesinde Edirne olayları ..................................28
Kısım III Türkiyede tahsil ve halkın fikrî yapısı 29
Türk ordusu ve bahriyesi ........................,.................33
Türk donanması ... .......................................................35
Hamid diplomasisi .................................................. ....36
Ticarî münasebetler .......................... .............. ... 37
1905 yılında büyük devletlerin donanma gösterisi 42
Bulgar, Sırp, Yunan faaliyeti hakkında rapor... 44
Dahilî organizasyonların faaliyetleri .................. ... 45
Sırp faaliyeti hakkında rapor .......................... ... 47
Yunan faaliyeti hakkında rapor .......................... ... 48
Türkiye ve büyük devletler 1906 yılı raporundan 50
Mr. Block’un Osmanlı mâliyesi hakkmdaki raporu 51
Sınaî hudud hâdisesi ............................................ ... 55
Cilt 5 1908 senesi vesikaları ................................ ... 58
Anayasa hareketi ............................................ ... 59
1908 ihtilâline muhtelif devletlerin reaksiyonları 65
Dahilî kaynaşmalar ................................ ........ ... 66
1'908 ihtilâli için neler söylendi .......................... ... 77
Balkan harblerinden 1914’ e kadar geçen devre 83
Trablusgarp Harbi ..................................................... 100
Arnavut isyanı ........................................................... 114
Balkan Birliğinin hazırlanması ............................. .... 117
Balkan Harbi devamı ...................................... ... 122

Levent Şahverdi Arşivi


__ ___ Salııff
İkinci Balkan H a r B r ^ ^ ^ r .'.......... ................... 136 j
Üçüncü Balkan Harbi .........................................142 E
Cilt 10 Balkan Harbi devamı ...................... ........... ...147 [
Adaların Yunanistan’a verilişi ile ilgili dokümanlar 1’53 j
1913 - 14 Genel Balkan politikası ............ .............165 [
1913-14 Ermeni reformları ..................................168 j
1913-14 Ermeni reformları ................................. 171 t
Postdam toplantısı ......... ..................... V.. ... 181 I
İran - Rus münasebetleri .................. 185 l
Kurtuluş Savaşı dokümanları ............... ............... ...1*88 j
İngiltere’nin Rusya’ya gönderdiği nota ............ 200 j
Wilson’un evinde ... ... .......................... ........... 200
Türk Milliyetçileri ........................ ................ 207 ;
Dahilî durum hakkında rapor ........................... .. 207 ;
Aydın vilâyetindeki İngiliz menfaatleri ............. 2 0 8 i
Aydın vilâyeti haricindeki ngiliz menfaaferi ... 210 [
Harbord’un raporu ................................. ..: ... 212 !
Tasviri Efkârdaki karikatür için rapor ..... ....... 213 t
27 köyün eşrafı tarafından İngiliz yüksek komi- |
serliğine yazılan yazı ............... ... ...........216
Türk meselesi hakkında ikinci toplantı ........... ..218 •
Ermenistan .............. ......... ............ 1. .*■........ ..222 |
14 Şubat 1920 Londra konferansı ..... .................. 225
İngiliz Hariciye Vekâletindeki toplantı ___‘ ....... ..228f
(10 Mart 1920) Alınan kararlar ............. ........ ...232 |
Patrik L. Doretheos’un mektubu ..... ........... .......236;
San Remo Konferansı ................................ ........ 238'
Lympne’de yapılan toplantı .....................................244; !
Vira Belle’deki toplantı .......... ........................ 2 4 5 f
Villa Fraineuse’deki toplantı ..... ................... ...246 j
Türk hükümetine verilen cevap ............ — ...... 2471
Cilt 13 ... ... ... ... ... ............ . . ..... 256!
Türkiyedeki genel durum
Sulh anlaşması 264¡
Bağımsız Türkiye 286
1939 senesi dokümanları ; 288
Kıbrısta güç günlere doğru ................................320| J

Levent Şahverdi Arşivi

You might also like