You are on page 1of 117

HASAN FEHMİ

TEZDOĞAN
kaddesellâhü sırrahu’l azîz

DİVANI
Duydum beni methetmişler
Methe layık sensin Şeyhim
Duydum seni zemmetmişler
Zemme layık benim,Şeyhim

Bana bakıp gülmeseydin


Can evime girmeseydin
Kulağıma demeseydin
Bilemezdim seni Şeyhim

Hem izinden gitmeseydim


Halktan uzlet etmeseydim
Ben gönlüne girmeseydim
Edemezdim vuslat Şeyhim

Seni bana gönderen Sen


Beni bana bildiren Sen
Alemleri öğreten Sen
Sensin benim aslım Şeyhim

Beni bana bırakma Sen


Seni benden ayırma Sen
Sen-ben,ben-sen olmuşuz hem
Budur bana himmet Şeyhim

Sordular kim senin Şeyhin HASAN


FEHMİ'm benim Şeyhim
Himmetinden razı olsun
Alemlerin Rabbi Şeyhim

Gördüklerim seninledir
Bildiklerim seninledir
Kesret-vahdet seninledir
Seninledir AHMED Şeyhim
6 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ya Rabbi beni ağyare saldırma


Bu'd fırkatın narına yandırma
Mu'tad et kalbimi zikrinle daim
Uyandır nevm-i gaflete daldırma

Bad-ı seher-i aşkını kalbimde


Estir erisin ol şirk-i hafiye
Şems-i hakikatın tığını saldır
Açılsın marifet gülün soldurma

Özümü özünden olduğun bildir


Sözümü sözünden olduğun bildir
Emraz-ı a'veri gözümden kaldır
Biri bir göreyim iki sandırma

Hadis-i kudsinde kim buyurdun Sen


Sevdiğin kuluna hep verirsin Sen
Gözünden görmeye göz olursun Sen
Bu zümre kullardan beni ayırma

Sehab-ı cehlimi kaldır aradan


Nur-i irfan ziya salsın her yandan
Göreyim cemalin ben ben olmadan Gözümü
serab-ı zille kaydırma

Vaslına muhabbet nimettir bana


Birliğe ulaşmak izzettir bana
Hicab-ı cenneti sed çekme bana
Huri gılman ile beni kandırma

Mahvedip FEHMİ'yi mahz-ı zat eyle


Bekada baki kıl izzü cah eyle
Cemalin keşfedip dilküşad eyle
Hicrile Berzah'ta beni durdurma
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 7

Bey'at-ı Hakk'ı,Muhammed'den kılanlar Merhaba


Buldunuz iman-ı kamil cümle yaran Merhaba

Varis-i Nebi'dir,ol Nur Muhammed esfiya


Gün gibi doğdu bu alem yüzüne saldı ziya

Oldu imam ehl-i aşka,verdi müezzin sala


Kıldılar dört farz namazı okudu "Kad efleha"

Geçtiler zevk-i fenadan buldular zevk-i beka


Kıldılar vahdette namaz,ettiler mirac Hakk'a

Sidre-i Münteha olmaz aşığa durak makam


Geçtiler "Kavseyn" e anlar ettiler canı feda

Ol yüz-i bedr-i münir ahzeyledi şemsten ziya


Cümle erbab-ı ulumun kalbine verdi cila

Cilve-i Ma'şuk'a sabretmek gerektir aşığa


Bir cefası içre FEHMİ'ye gelir yüzbin sefa
8 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Geldi Muhyiddin hakikat alem içre ağniya


Kapısında Padişahlar oldular kul ve keda

İlmi,ağzından Rasul'ün aldı ol ali cenab


Eyledi ihsan ona ol Fahr-i Alem Mustafa

Rüşd-i alem oldu asrında bilenler bildiler


İstidadı tam olanlareylediler iktida

Ol güruh-ı akl olan sofular onu bilmedi


Ona Zındıktır demekle düştüler hep mehlika

Bahr-ı ahdardır makamı Hızr'a yoldaştır o pir


Nevm-i gafletten uyandırdı nice yüzbin Musa

Ab-ı hayat menbaıdır kendisi haydır müdam


Etti ihya dini ilmiyle yeniden ol sima

Bahr-ı ilmine kayık salmak bana mümkün değil


Eyle himmet FEHMİ'ye yolundayım çün bir feda
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 9

Ey zahid gel zühdünü ko


Aşka eyle iktida
Göresin hep ehl-i aşk
Olmuşlar halka mukteda

Cümle kervandır bu alem


Ehl-i aşktır rehnüma
Gel karib ol kaçma zinhar
Sen kalırsın bineva

Çünkü "Yuhibbüne" geldi


Ol gani Hak'tan bize
Nidelim gayre muhabbet
Çün değil emr-i Hüda

Etme rağbet perhize sen


Gel beru ey hoşimend
Niceler perhizle bunda
Oldular Hak'tan cüda

Rüz u şeb taat ibadet


Eylemez vasl-ı lika
Aşkile yoldaş olanlar
Buldular derde deva

Ara bul mürşid-i kamil


Çünkü oldur Haknüma Hep
erenler füyuzat Oldu ol
yüzden hida

TALİBİ'yle sohbet eyle


Her sözüne tut sima
Sehpa-yı aşkın şarabın
İçirir her dem sana
10 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey merd-i kamil
Bulunma gafil Ol
Hakk'a vasıl Aşk
meydanında

Ver kalbe cila Et


nefsin imha Oldur
Haknüma Aşk
meydanında

Et nefsle savaş
İrfana ulaş
Ver can ile baş
Aşk meydanında

Bul irfan kanın


Göstersin yarın
Yok eyle varın
Aşk meydanında

Bülbül ol güle
Düş dilden dile
Cevre sabreyle
Aşk meydanında

Arama izzet
Çün buldun zillet Ol
imiş devlet
Aşk meydanında

FEHMİ et sohbet
Gitsin cehalet
İrfandır cennet
Aşk meydanında
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 11

"Nahnü akrabü" hitabetti Cenab-ı Kibriya


Fehmi'de gör bu rumuzdan ibret al ey bivefa

Kurb-i nevafille erdi hep bu sırdan esfiya


Gördüler Hak ile Hakk'ı cümle eshab-ı sefa

Abdi,zahir ol şudud et Hakk'ı batından müdam


Ol vücud-ı vahidin emrinde et ahde vefa

Kalb-i safvetle yanaş mürşide,bezl-i himmet al


Kenz-i mahfiden olur zahir gani irfan sana

"Festakim kema ümirte" dedi çün Kur'an'da Hak


Telkine eyle riayet kamile et iktida

Nehr-i cari ol sülukunda yüzün ummana tut


Sil süpür siva kazuratın canın bulsun lika

Şer'i esas üzre kur,Tevhit sarayın yüce kıl


Çık otur taht-ı dilarada nazar et her yana

Hak yolunda ol mücahit bula gönlün inşirah


Bin maarif refrefine edegör azm-i beka

TALİBİ söyler dilinden Hak ile biiştibah


İşitir kulağı Hak'tan her kelamı mutlaka
12 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Doğdu ol şems-i hakikat,saldı aleme ziya


Feyzine mazhar olanlar,buldular hayyü'l-beka

Teşnedil olana sundu,ilm-i ledün kevserin


Doğdu hikmet kalblerinde,buldular zevk-i feza

Merhaba ya Mustafa,ey nur-i alem merhaba


Merhaba ya kurrete'l-ayn-i Habib-i esfiya

Kenz-i Rahman'dır vücudun,sırr-ı hikmet sendedir


İlm u irfan bahşetti bize dilin ey dilküşa

Sen habibullah olupsun sevmeyen kimdir seni!


Can feda etmiş yolunda yürür nice bin keda

Ruh-ı pakine varır,günde nice yüzbin sala


Sensin ol mürşid-i alem,sendedir derde deva

Baş açık yalın ayak,kapında mücrim bendeyim


Kıl şefaat FEHMİ'ye,ol günde kim ruz-i ceza
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 13

Yanıp yıkıldım ateş-i aşka


Kül olup savruldum harman-ı aşka

Aşıka cennet aşkıdır anın


Meftun olmuş yürür gülzar-ı aşka

Zahidin zühdü cennettir ona Onun


için varamaz meydan-ı aşka

Hakk'a varılmaz ucb u kibrile


Yandır onları suzan-ı aşka

Mağrur olma sen arifim diye


Sohbetten kaçma gel irfan-ı aşka

Kır sen taptığın nefsin putların


Kalb-i selim ol gel berdar-ı aşka

Kalayla FEHMİ ahlak kabını


Onu mesken eyle Sultan-ı aşka
14 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Dervişler daim çekerler cefa


Hak için başa gelir her bela
Aşkın ile yar eyledin beni Oldu
bu gönlüm ona mübtela

Nice divane olmasın gönül


Göründü ey dost zülüfün bana
Can ile başım feda uğruna Yeter
bir görsem,cemalin bana

Aşk deryasının filkine bindim


Gark olsa cihan bir seyran bana
Nadan ne bilsin aşkın halinden
Ona da ihsan eylesin Huda

Şarab-ı hüsnün layezalinden


Sundu bir kadeh ol saki bana
Görünce hüsnün her yüzden FEHMİ
Sevda-yı aşkın yerleşti cana
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 15

Ezelden bu aşka oldum mübtela


Bana ihsan etti ol Gani Mevla
Onulmaz derdime eylerim deva
Bana ihsan etti ol Gani Mevla

Aşk oluptur benim yolumda burak


Yokuşu düz eder geceyi işrak
Yakın eder her ne var ise uzak
Bana ihsan etti ol Gani Mevla

Hakk'a aşık olan denildi aşık


Hakikat aşına aşk olur kaşık
Büyüğe döşektir küçüğe beşik
Bana ihsan etti ol Gani Mevla

Aşk ile Tevhid'de görenler staj


Uyanır onların kalbine sırac
Olur onlar akran içinde sertac
Bana ihsan etti ol Gani Mevla

Aşk oldu FEHMİ'nin yolunda rehber


Onunla Hızır'a eyledi sefer
Ondan etti ilm-i ledünn'ü ezber
Bana ihsan etti ol Gani Mevla
16 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Dilruba vaktin seherinde doğar envar bana


Senden artık gönlüm içre bir muhabbet yok bana

Ta ezelden ben senin aşık-ı üryanınım


Cilve-i gamzın okundan yara açtın sen bana

Sen mürid-i mürşidansın verdiler bir ad bana


Mahvolup suretle esma oldu Hak mihman bana

Herkese kırk erbain verdiler doksan bana


Hubb-i Hak'tan elli lira bir ceza çok az bana

Vahdetin kesreti doğan üç gün eyledi devam


Doğdu gün mağribten,oldu her cihet seyran bana

Bahr-ı "Ev edna" ya saldık gemimiz tutmaz tufan


FEHMİ kadrin kim bildiyse etti Hak ihsan ona
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 17

Ey dilara,bağ-ı lütfun verdi neş'e canıma


Tal'at-ı nurun hayat bahşeyledi dilhaneme

Ruy-ı hüsnündür görünen sevmemek imkan mı var


Her bakışta zevk-i tezyid eyledi irfanıma

Bir cemali nice yüzbin şekle nakkaş eyledin


Cümle nakkaş içre bir yüz görünür didarıma

Vuslat-ı Ma'şuk yanında zevk-i cennet kandedir


Bağ-ı cinan,huri gılman hiç görünmez aynıma

Leşker-i aşk uğrayıp her varlığım etti harab


Hubb-i Hak'tan gayrı birşey gelmez artık kalbime

Nisbet-i vücud mahvoldu,sıretim buldu beka


Ol beka ilinde ben hamdeylerim Subhan'ıma

İhtiyacındır bilinmek FEHMİ'yi var eyledin


Ta ezelden bu hitabı söyledin kulağıma
18 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Mürşidim Ali Rahmi


Bildirdi beni bana
Ol irşad-ı manevi
Bildirdi beni bana

Aşktır bana bidayet


Yokluk oldu nihayet
Erdi Hak'dan inayet
Bildirdi beni bana

Sermayemdir yokluğum
Hak varlığıdır karım
Gönlümdeki mihmanım
Bildirdi beni bana

Terkedince varlığım
Gitti gönül darlığım
Zevk ile irfanlığım
Bildirdi beni bana

Oldum Tevhid'e davet


Hemen ettim icabet Ol
sıdkile şehadet
Bildirdi beni bana

Neylem ben bu dünyayı


Hem istemem ukbayı
Buldu gönül Mevla'yı
Bildirdi beni bana

FEHMİ buldu vahdeti


Ol dost ile halveti
Nur Muhammed himmeti
Bildirdi beni bana
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 19

Bak şu Hakk'ın hikmetine


Nice dert verdi bana
Çün ezelden dertli idim
Yine dert verdi bana

Aradım buldum tabibi


Sıdkile uydum ona
İçirdi sehpa-yı camı
Ol imiş derman bana

Nice bir derttir acaip


Mübtela oldum ona
Geldiğince hatırıma
Hiç rahat vermez bana

Yine tuttu eski derdim


Ne olur bu hal bana
Kaynayıp taştı içerden
Mevc urur derya bana

Böyle bir derde giriftar


Olmamış hiç kimse de
Debreşir eski yareler
Dert olur derman bana

Öyle bir ma'şuka aşık


Olmuşum hiç misli yok
Görmeyince hub cemalin
Dü cihan zindan bana

Neylerim evrad kuyudat


Var iken ol yar bana
Görmezem nücum ziyasın
Çün doğar envar bana

Öyle bir çeşm-i siyaha


Mail oldum ben bugün Her
nazarda çeşm-i dil-
-Ara hayat verir bana

Niceler geldi ve geçti


Ol yüze kör oldular
TALİBİ gördüm dese de
Hiç kanar olmaz bana
20 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Herkesin bir sevdası var


Biri mal olmaz bana
Aşıkım ol bimisale
Misal olmaz yar bana

Bilmezem nedir kusurum


Küstü cananım benim
Rahat olmaz deli gönül
Gülmeyince yar bana

İçmez isem gamze-i


Nazından onun kevseri
Bağı cennette olursam
Görünür zindan bana

Kısmeti,ruz-ı ezelde
Kullara bahşeyledin
Kimseye dost olmayan
Bir tali'i verdin bana

Mahzeninde olmayan bir


Yokluğu verdin neden?
Ol hazine-yi gınadan mı
Gelir yokluk bana?

Bilir iken cümle varlık


Hep Sen'in,muhtac benim
Aciz ü naçar olursam
Niçin gelir gam bana?

Yokluğu varlık bilirsen


İzzetin oldur senin
FEHMİ bildinse bu remzi
Dü cihan bostan sana
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 21

Yine yaz oldu gönül,açtı bahar eşcar bana


Açtı evrak libasiyle göründü ol dost bana

Öyle bir gülzare düştüm ki zevk-i cinan bana


Harir atlasla donanmış hem,bakar ol dost bana

Nasibim ruz-i ezeldendir,göründü ol bana


Anın için her nazar gamze eder ol yar bana

Cümle alemden müberradır görünen yar bana


Saray-ı şehr-i hakikatta görünür ol bana

Sofular vasf-ı cemalinden sual eder bana


Edemem tarif kemalin,mahiyet olmaz bana

Görmüş olsa sofu ol yüzü,nedir evrad ona ?


Unuturdu taat evrad,can verirdi ol ona

Gel götürem seni ol yare ki mahremdir bana


TALİBİ'nin derdine düş,sözleri burhan sana
22 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Hak buyurdu "Fezküruni"


Emre taat etsene
Gafil olma her nefeste
Hakk'a zakir olsana

Çün buyurdu Hak Teala


Sem'-i kalbi açsana
"Kad fetenna kavmeke" de
Sen rumuzu bilsene

"Lillahi'l-emru cemia"
Kelamın fehmetsene
Geç ikilik nisbetinden
Fail Allah bilsene

Çünkü mevsuf Hak oluptur


Böyle nazar etsene
Hem "Semi'ul basir" Ol'dür
"Ayne'l-yakin" görsene

Çün vücudun Hakk'a mazhar


Zatına mahvolsana
Yok edip kendi vücudun
"Küntü kenz" i bulsana

"Küllü men aleyha fanin"


Sırrın agah olsana
Baktığınca şeş cihette
Vech-i Hakk'ı görsene

TALİBİ sırr-ı hüviyyet


Menbaından içsene
Bir zaman çıkıp bekaya
Hakk'ı zahir görsene
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 23

Derman arama derdine


Derdin yeter derman sana
Fakrile eyle iftihar
Zillet yeter devlet sana

Zevkine uydur kulluğu


Hak'tan ata bil yokluğu
Mahveyle sen ağyarlığı
Hep görüne dildar sana

Dünya ile ukbayı bırak


Var ol kuru sevdayı bırak
Ol beni zakir,dedi Hak
İşte yeter canan sana

Dinle güzel mürşid sözün


Aç gözlerin hem gör yüzün
Uydur izine hep izin
Şeyhin yeter burhan sana

Aşkı yar et,yoldaş yeter


Kalbi zikrin haldaş yeter
Kıl tefekkür sırdaş yeter
İhsan eder irfan sana

Aşk ile olsun pazarın


Ko nefsin hep arzuların
Ver gıdasın murg-ı ruhun
Ondan doğar envar sana

Aşk ile sen ol arkadaş


Nefsinle et daim savaş
Kıl tarümar nefs askerin
Olsun emin yollar sana

Bin sen ol aşk burağına


Azmeyle dost iklimine
Kurban olursan uğruna
Yakın olur uzak sana

Allah der isen her nefes


Kalbin olur beyt-i akdes
Onda huzur et kıl namaz
Ehven olur mirac sana

Nedersin sen mülk-i fena


Eyle taleb azm-i beka
Ondadır ol vasl-ı lika
Didar olur ihsan sana

FEHMİ sen çıkma kesrete


Halvet edip düş vahdete
Eriş ol ulu Hazrete
Vuslat yeter seyran sana
24 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Surette dört terkibim sırette hem beştenim


Ol vücud-ı cevherim Hakk'a etti inkılab

Hakk'ın sureti olan hem odur sıret bana


Vücudum bulmaz fena suretimdir bir serab

Ben var oldum varlıktan nefh oldum zat-ı Hak'tan


Zikr-i "Ene'l-Hak" bana ondan oldu istilab

Madem ki kul Hak olmaz,kul Hakk'ın gayrı olmaz


Kul çün ayn-ı Hak olmaz kimdir kul kimdir Çalap?

Kulun varlığı Hak'tır kul esmadan elyaktır


Cismin hiç hükmü yoktur döner suda bir dolap

Hak faildir hem muhtar kulda yoktur ihtiyar


Onun için ehl-i Hak etmedi hiç ittirab

FEHMİ Hakk'ı arif ol hem kadere bağlı ol


İhtiyarın terkeyle işleme günah sevab
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 25

Bugün erdi bana imdad


Uyandı gönlüm oldu şad
Dilerim Bari Mevla'dan
Vere her salike irşad

Behey aşık şuurun ne


Bu seyranda şuhudun ne?
Çü vardın "Kabe Kavseyn'e
O zevkten var mı bir müzdad?

Müsemmasın cemi esma


Sana talim olundu bil
Sen ol arif-i billahsın
Sana insan denildi ad

Senin mülkün timarında


Melekler oldular memur Ki
sen mesned-i Adem'sin
Mülk içi hep sana münkad

Celali perdesidir hep


Cemalin setreder daim
Cehennem gör hicab oldu
Giremez cennete ifrad

Bu varlık dağı ardında


Haber aldınsa Şirin'den
O dağı delmeğe ancak
Kişi kim olmalı Ferhad

Zülüf-i Ma'şuk'u görmek


Kifayet etmez aşığa
Yanar içi olur büryan
Ki vuslattır hemen maksad

Bu aşk,bir nar-ı muhriktir


Olunmaz arzuya teşbih
Ki cennet arzusunda hem
O zevke ermedi zühhad

Okuyan ders-i Ma'şuk'u


O bildi halet-i aşkı
Olur FEHMİ gibi mecnun
Eder Leyla'yı dilde yad
26 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Firkatın narına yandım


Ya Rasulallah meded
Vuslatın aşkıyla doldum
Ya Rasulallah meded

Nice takat getirir ol Can


senin medhin duyar Yandı
gönlüm külhan oldu Ya
Rasulallah meded

Ruz u şeb ağlar dururum


Çağırırım el'aman
Bab-ı lütfundan kerem kıl
Ya Rasulallah meded

Dert senin derman senindir


Yoluna bunca keda
Onun için can verirler
Ya Rasulallah meded

"Men raani" sırrına


Vakıf oluptur aşıkan
Cümlenin muradı sensin
Ya Rasulallah meded

Nefsimin kesret-i cürmünden


Yüzüm daim siyah
Gün begün artmakta isyan
Ya Rasulallah meded

Bin haya ile kapında


TALİBİ şefkat umar
Eyle ihsan kıl şefaat
Ya Rasulallah meded
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 27

Gel ey kardeş sen de gafletten uyan


Mü'min olan durmaz zindan içinde

Yakıp varlık dağın şöyle merd ol kim


Gerdanı kan eyle irfan içinde

Benlik ile Hakk'a tuğyan eyleme


"La tüşriku" dedi Kur'an içinde

Mevla'yı ararsan zahirde ara


Göresin Anka'yı ol Kaf içinde

Balıklar ummanı arayıp gider


Nice görsün kendin umman içinde

Hakikat güneşi doğmuş üstüne


Nice görsün şemsi,sehab içinde

Gel ey FEHMİ sen de Hakk'ı fehmeyle


Gör ne cevherler var vicdan içinde
28 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Gir Kamil gönlüne cennet dilersen


"Fedhuli" buyurdu Kur'an içinde

Ol Hümapervaz'ın sayesinde dur


Nail-i refah bul irfan içinde

"Men raani" çün buyurdu ol Rasul


Gör ne cevher var bu sadef içinde

Oku ezber "İlm-i Ledün" dersini


Hikmet tulu etsin vicdan içinde

Hakikat mürşide eyle intisab


Bulasın dermanı derdin içinde

Mürşide bende ol Hakk'ı seversen


"Fettebiuni" dedi Kur'an içinde

"Seb'a'i mesan" dersidir Tevhid


Fatiha okundu Mushaf içinde

Sözlerime kulak tutan aşıklar


Arif olur onlar akran içinde

FEHMİ sana ilm-i "Hikmet" vehbidir


Berkurur irfan gönlün içinde
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 29

Gezme avare bakma ağyare


Bul derde çare aşk ateşinde
Bakma sol sağa olma sen karga
Ver zevk dimağa aşk ateşinde

Bil işin fendin bilesin kendin


Gör ol Hu bendin aşk ateşinde
Bakma uzağa düşme tuzağa
Dal gülşen bağa aşk ateşinde

Sanma sen gayrı Hak senden ayrı


Bul bu esrarı aşk ateşinde
Aşıksan candan korkma sen nardan
Yan çık evhamdan aşk ateşinde

İstersen yarı kaldır hicabı


Seyret cananı aşk ateşinde
Oku akaid,anla fevaid
Bul sen hakayık aşk ateşinde

FEHMİ kıy cana gir bu meydana


Yan ol pervane aşk ateşinde
30 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Sabah namazına hazır olanlar


Onlardır ef'ali Hakk'a verenler
"Fail Hak'tır" diye huzur ederler
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Öğle namazını kılan mü'minler


Her sıfatı Hakk'a nisbet ederler
Her nazar Mevsuf'u şuhud ederler
Yalvar kul Allah' seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

İkindi namazın cemaatla kıl


Vücud vücudullah,gayrı yoktur bil
Cümle alem fani,Hak'tır baki bil
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde

Akşam namazını imamla kılan


Onlardır Allah'ı hem zahir gören
Hak söyler "Ene'l-Hak" kulun dilinden
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde Yalvar
kul Allah'a beher vaktinde

Yatsı namazında eyle sen huzur


Muhammed yüzünden Hak zahir ol Hak
batın ile halk zahir ol Yalvar kul
Allah'a seher vaktinde Yalvar kul
Allah'a beher vaktinde

Salat-ı Vitir-i kılan muhakkak


Evvel,ahir,zahir,batın olur Hak Kalmaz
şirkin,abid,ma'bud olur Hak Yalvar kul
Allah'a seher vaktinde Yalvar kul
Allah'a beher vaktinde

"Teheccüd" namazı farz değil sana


"Yetim malı" dır yaka baştan başa
Teberrüken kılar,FEHMİ,yok haşa
Yalvar kul Allah'a seher vaktinde
Yalvar kul Allah'a beher vaktinde
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 31

Behey arzu-yu dildare


Hakk'a yalvar seherlerde
İçip hamra-yı peymane
Hakk'a yalvar seherlerde

Behey Leyla'ya divane


Değildir böyle merdane
Yanıp aşka ol pervane
Hakk'a yalvar seherlerde

Seherde "Selsebil" iç sen


İkincide "Rahik" iç sen
Üçüncüde "Tesnim" iç sen
Hakk'a yalvar seherlerde

Seherin vaktidir bu hem


Seherin sohbetidir hem
Seherin zevkidir bu hem
Hakk'a yalvar seherlerde

Seherde uykudan kalk sen


Salat-i Subh-u kıl hem sen
Ki "Fail Hak olur" bil hem
Hakk'a yalvar seherlerde

Seherde terket eşgali


Yanıp dert ile et ahı
Çü gördün zülf-i Leyla'yı
Hakk'a yalvar seherlerde

Gel ey derd-i biçare


Sakın aldanma ağyare
Konuş benimle ey yar'e
Hakk'a yalvar seherlerde

Nice evliyalar geldi


Seherin subh'unu kıldı
Bize remzin beyan etti
Hakk'a yalvar seherlerde

Gel ey sen TALİBİ daim


Huzur-ı Hakk'a dur daim
Olasın dost ile kaim
Hakk'a yalvar seherlerde
32 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Sen bir aşıksın ma'şukun nerde?


Haber almışsın uzak bir yerde
Sil gözünü gör ma'budun nerde
Abid olur mu Ma'bud'a perde

Şirk sekri sende tuğyan eylemiş


Yol bulamazsın zevk-i Tevhid'e
Soyun dal sen de bahr-ı muhite
Cevher bulunmaz her bir nehirde

Bülbül zevk almaz altın kafeste


Nice durursun sen bu zulmette
Uçur şad eyle murg-ı ruhunu
Seyran eylesin enfüs afakta

Aşık olanlar irfan buldular


Zevke erdiler aklın ardında
Mecnun olmadan Leyla bulunmaz
Akıl kalır mı dar-ı mahbubta

Mürüvvet ettin beni bu derde Her


kim koyduysa olsun cennette
Mecnun'a birşey sual olunmaz
Yazmadı kalem,levh-i mahfuzda

Cemal-i yare bakarken FEHMİ


Tevhid hançerini duymadı canda
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 33

Gel ey aşık-ı biçare


Cihanda gezme avare
Var iken derdine çare
Ara bul onu bir yerde

Çün dersin aşkım ben de


Kani Hak sevdası sende
Duran huzurda bir merde
Eder mi boş yere secde?

Sakın sen kendini hardan


Şefaat umma gel körden
Atar aşağı bir yerden
Geçer ömrün o boş yerde

Ara bir mürşid-i kamil


Olasın ilmine nail
Bilişin cümle et zail
Erersin zevke her yerde

Seni iğfal eden cahil


O,Hak'tan kendisi gafil
Bu sözler hep sana vafir
Tutarsan pendimi sen de

Arama Hakk'ı sen nerde


Çu mevcuttur o her yerde
Arada sen iken perde
Allah'ın nerde,sen nerde?

Bu sözler hep seni irşad


Oku gönlünü eyle şad
Gidersin bir gün ansızın
FEHMİ bulunmaz ol yerde
34 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey gönül tefekkür eyle


Esrar-ı Hakk'ı fehmeyle
Ol beyt-i kalbe ver cila
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

Zikrullah nefsin öldürür


Hem seni sana bildirir
İrfanla seni doldurur
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

Esrar-ı Tevhid'i bilmek


Eyledi da'vet Muhammed
Çünki eyledin icabet
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

Gir sen irfani cennete


Garkol sefa'yı izzete
Ermek dilersen devlete
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

Sivaddan kalbin eyle pak


Tecelli etsin hubb'i Hak
Sücud-i kalb odur mutlak
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

Tevhid et Hakk!ı Hak ile


Efal, sıfat u zat ile
Gir ol vücud-i vahide Her
nefes zikrullah eyle Kalb
ile fikrullah eyle

Mahvet vücudun kıl fena


Fena-yı tamda bul beka
Yetmezmi sana bu safa Her
nefes zikrullah eyle Kalb
ile fikrullah eyle

Uyandır kalbin arif ol


Salat-ı hamse dahil ol
Huzur-ı Hakk'a kaim ol
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle

FEHMİ'nin sözün yad eyle


Sırrına ermek cehdeyle
Ol dil canı şad eyle
Her nefes zikrullah eyle
Kalb ile fikrullah eyle
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 35

Gelin derviş olalım


İlm-i irfan bulalım
Zikre meşgul olalım
De La İlahe İllallah

Emreder Kur'an'da Hak


"Fezküruni" dedi bak
Oku ondan bir sebak De
La İlahe İllallah

Zikredenler mest olur


Allah ile dost olur
Her murada rast olur
De La İlahe İllallah

Bülbül olan zar olur


Yanar içi nar olur
Sonunda gülzar olur
De La İlahe İllallah

Güle bülbül olalım


Bülbüle gül olalım
Doğru yolu bulalım
De La İlahe İllallah

Lafz-ı Tevhid nedelim


Taklidi terkedelim
Sırr-ı Tevhid bilelim
De La İlahe İllallah

Nakşibendi şöhretin
Melami'dir sıretin
TALİBİ'nin zimmetin
De La İlahe İllallah

La İlahe İllallah Muhammed Resulüllah


36 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey Gönül,sen aşkı yar et


Bin ol burağa seyran et
Akl-ı Cibril'in burhan et
De La İlahe İllallah

Hicr-i kesretten uzlet et


Fakr-i fenada sohbet et
Bahr-ı vahdet'e vuslat et
De La İlahe İllallah

Bu faniye bek, al ibret


Serabtır ancak şuhud et
Beka-yı zatı vatan et
De La İlahe İllallah

Yoksun yokluğuna sabret


Varlığın Hak'tandır şükret
Hak'la Hakk'ı hem fikret
De La İlahe İllallah

Allah de her nefes zikret


Oynasın kalb-i basiret
Murg-ı ruhun alsın lezzet
De La İlahe İllallah

Tefekkür eyle bir saat Bir


saatın olsun bin saat
Budur ol makbul ibadet
De La İlahe İllallah

FEHMİ fehminde sen sabret


Kulsun Rabbine taat et
Fakr-i devletine fahret De
La İlahe İllallah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 37

Ey üftade, gönlünden
De La İlahe İllallah
Berkeylesin dilinden
De La İlahe İllallah

Delet-i eman budur


Kamil-i iman budur
Cenneti açan budur De
La İlahe İllallah

La İlahe İllallah
Lafzını Tevhid sanma
Evrad, esmada kalma
De La İlahe İllallah

Bu lafız,suretdurur
İçi hikmet doludur
Dosta vuslat buldurur
De La İlahe İllallah

Ma'nası, ab-ı hayat


İçenler görmez memat
Münkir, Nekir'e cevab
De La İlahe İllallah

Cennete asan çıkar


Alem-i ervaha uçar
Kabrine rahmet saçar
De La İlahe İllalllah

Yakın eder uzağı


Atar yoldan tuzağı
Siler hesab mizanı
De La İlahe İllallah

Budur mü'mine burak


Kuş gibi geçer sırat
Nar-ı nırandan berat
De La İlahe İllallah

Cehl-i Süfyan'ın kaçar


İrfanın kanat açar
Dost iklimine uçar De
La İlahe İllallah

FEHMİ'ye haldaş budur


Yolunda yoldaş budur
Dilinde dildaş budur
De La İlahe İllallah
38 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Gelin Tevhid edelim


La İlahe İllallah
Hakk'a doğru gidelim
La İlahe İllallah

Dertlerimiz dermanı
Tenlerimizin canı
Canlarımız cananı
La İlahe İllallah

Hakk'a doğru gidelim


Hak'la Hakk'ı bulalım
Hak yolunda ölelim
La İlahe İllallah

Nar-ı aşka dalalım


Yanalım kül olalım
Bahr-ı vahdet bulalım
La İlahe İllallah

Sular gibi akalım


Kuşlar gibi uçalım
Dost ile buluşalım
La İlahe İllallah

Sular gibi çağu çak


Dolaşalım dağ u dağ
Bulalım umman-ı Hak
La İlahe İllallah

İçelim meyhaneden
Olalım divaneden
Çıkalım bu haneden
La İlahe İllallah

Tacu tahttan geçelim


Keçe külah nedelim
Nurdan kırka giyelim
La İlahe İllallah

Karga,bülbül halinden
Anlamaz hiç razından
TALİBİ'nin sözünden
La İlahe İllallah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 39

Ey kardeş gel de Allah zikredin dedi Allah


Her nefeste de Allah budur makbul indallah
Zikrin olsun hubbullah fikrin olsun fikrullah
Hubbun olsun hubbullah hiç kalmasın garullah

Aşkın olsun aşkullah zevkin olsun zevkullah


Seyrin olsun seyrullah çünkü oldun ehlullah
Allah de avaz eyle ten kafesi çak eyle
Can kuşun azad eyle vuslat etsin ilallah

Kalb evini pak eyle ravza-i rıdvan eyle


Hur ile gılman eyle zevke er sen abdullah
Madem ki ben bende yok sen senlikle sende yok
Hak'tan gayrı nesne yok her görünen vechullah

Aç gözün ibretle bak görünen değilmi Hak


FEHMİ'nin sözü mutlak zahirim dedi Allah
40 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey şeyda'yı Hak de Allah Allah


Ver kalbe berrak de Allah Allah
Leyl ü neharda her bir zamanda
Cümle mekanda de Allah Allah

Zakir ol Hakk'a fikretme bakşa


Arif ol Hakk'a de Allah Allah
Hu dolu camdan iç dost elinden
Aksın dilinden de Allah Allah

Bülbül ol seste çağır kafeste


Her bir nefeste de Allah Allah
Fiilin et zail Hak olsun fail
Gör Hakk'ı zahir de Allah Allah

Ol FEHMİ zakir kalb olsun tahir


Konsun misafir de Allah Allah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 41

Zikrederim dost seni


Derim Allah Allah İçtim
"Tesnim" kevseri Dedim
Allah Allah

Ey Hudavend-i cihan
Anılırsın bimekan
Senden sana her zaman
Derim Allah Allah

Ne göktesin ne yerde
Ne mürdesin ne zinde
Sen mevcudsun her yerde
Derim Allah Allah

Ne şarktasın ne garptasın
Ne sağda ne soldasın
Bilir iken bendesin
Derim Allah Allah

Aşkın ile dolmuşum


Yanıp büryan olmuşum
İle'l-ebed beyhuşum
Derim Allah Allah

Aşk ile pazarım var


Bimisal bir yarim var
Her nazar ihsanı var
Derim Allah Allah

Ey Kerim ü Zü'l-Fettah
Zikrin FEHMİ'ye miftah
Etti gönlümü iftah
Derim Allah Allah
42 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Seherde meskanede
Her nefes derim Allah
Bu beyt-i dilhanede
Her nefes derim Allah

Dünyada yok pazarım


Ukbaya yok nazarım
Dilde daim ezkarım
Her nefes derim Allah

Havfederler cahiller
Mahzun olur zahidler
Lahavf olur aşıklar
Her nefes derim Allah

Allah derim hep candan


Sensin benden zikreden
Bildim gayrı yok Senden
Her nefes derim Allah

Gitti cehl-i dalalet


Geldi nur-i hidayet
Erdi Hak'tan inayet De
La İlahe İllallah

Hu derim Ya Hak,derim Ya
Hayye'l-kayyum derim Ev
edna'nın bahrında
Her nefes derim Allah

Yandım aşkın narına


Yok oldum dost varına
FEHMİ'yim dildarıma
Her nefes derim Allah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 43

Gönül Tur-i Sina'sından


Tecelli etti çün Allah
Erişti "saika"salik
Hemen oldu fenafillah

Fenafillah bulan salik


Olur nefsine hem faik
Bulur bir sermedi varlık
Görür hep "Semme vechullah"

O "küntü kenz-i mahfi"den


Hemen zahir olur bir nur
Ona vahdet vücud derler
Olur zahir cemalullah

O vahdet-i vücud dersin


Oku insan-ı kamilden
Ona "Ümmü'l-kitab" derler
Okunur onda ilmullah

O "Seb'a-i mesan" dürrü


O kenz-i mahfiye kondu
O bir "Beyt-i emin"dir kim
Durur hem onda sırrullah

O mir'atı Muhammed'dir
Görünmez masiva onda
O bir nur-ı mücelladır
Odur mazhar-ı zatullah

Ara bir mürşid-i dana


Seni hem eylesin agah
Hem ihsan eylesin her gah
Bulursun tez visalullah

Odur sırr-ı "Nefahtü" hem


Nefholdu Adem'e ol dem
Buyurdu "Edeler secde"
Melekler Ademe'e Allah

Ara bul Adem'i nerde


Tenezzül eyle et secde
Geçip kibrinden et tevbe
Suçun afveylesin Allah

Odur ab-ı hayat bahri


İçenler oldular naci
Bulup hayyü'l-ebed baki
Beka ender bekabillah

Gel ey FEHMİ ara bir yar


Seni Allah'a etsin yar
Musa ol etme sen hiç ar
Ki Hızr'a göndere Allah
44 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Bu alem mebdei sensin


Evvelsin Ya Rasulallah
Nübuvvet hatemi sensin
Ahirsin Ya Rasulallah

Cem'i kurb-i feraizde


Batınsın Hak olur zahir
Nevafil kurb-i hazrette
Zahirsin Ya Rasulallah

Senin esrar-ı mi'racın


Fenafillah olan bildi
Bekabillah bulam erdi O
zevke Ya Rasulallah

Makam-ı "Kabe kavseyn"e


Nebiler hep ayak bastı
"Ev edna" sırrına sadr-ı
Eminsin Ya Rasulallah

Sen ol şahr-ı kevneynsin


Kamu kullar sana muhtac
"Samed" ismine mazharsın
Şerif'sin Ya Rasulallah

Makamı-ı Mahmud'un sırrın


Sana bahşeyledi Allah
Reis-i enbiya sensin
İmamsın Ya Rasulallah

Sen ol bahr-ı hakayıktan


Çıkan bir dürr-i yektasın
Sarraflar kıymetin takdir
Edemez Ya Rasulallah

Ol bahr-ı ilmin emvacı


Yedi kat göklerin açtı
Ol sahra-yı "ama"nın
Anka'sısın Ya Rasulallah

Sen ol mahbub-ı Hazret'sin


Sen'i vasfedemez FEHMİ
Sen ol mahzen-i hikmetsin
hakim'sin Ya Rasulallah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 45

Bir aceb sırra eriştim eyvallah


Buna esrar-ı aşk derler eyvallah

Bunu alim avam bilmez eyvallah


Buna ilm-i irfan derler eyvallah

Buna sırr-ı Kur'an derler eyvallah


Bunu ehl-i hicap bilmez eyvallah

Bunu ehl-i sevap bilmez eyvallah


Bunu Hızr u İlyas bilir eyvallah

Buna vasl-ı beka derler eyvallah


Buna sırr-ı Mustafa derler eyvallah

Bunu al-i aba bildi eyvallah


Buna "Seb'a-'l-mesan"dendi eyvallah

Buna ilm-i Huda derler eyvallah


Buna sırr-ı Kur'an derler eyvallah

Bu bir kenz-i ahfadır kim eyvallah


Bu bir mülk-i bekadır kim eyvallah

Bu bir fazl-ı Huda'dır kim eyvallah


Buna ihsan-ı Hak derler eyvallah

Buna dad-ı Hak derler eyvallah


Bu bir ahd-ü vefadır kim eyvallah

Buna ilm-i felah derler eyvallah


Buna feyz ü necat derler eyvallah

Bu bir sırr-ı safadır kim eyvallah


Bu FEHMİ'ye atadır kim eyvallah
46 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Geldi dile dildarım


Dedim Elhamdülillah
Gördü gözüm didarım
Dedim Elhamdülillah

Seni sanırdım ayrı


Benden uzak bir tanrı
Bildim değilsin gayrı
Dedim Elhamdülillah

Erdi ilmim birliğe


Yer kalmadı benliğe
Doldu gönlüm senliğe
Dedim Elhamdülillah

Sen bu halkı var ettin


Zatına burhan ettin
Adem'i mir'at ettin
Dedim Elhamdülillah

Tendir bu cana beden


Candır canana beden
Sensin sultan hükmeden
Dedim Elhamdülillah

Sen zahir hem nihansın


Ariflere ayansın
Bildim bende mihmansın
Dedim Elhamdülillah

Kenz-i mahfi'den bir ses


Etti FEHMİ'ye nefes
Her zamanda yeknefes
Dedim Elhamdülillah
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 47

Aşkın meyinden
Bir kadeh içtim
Sarhoş göründüm
Ağyara karşı

Mir'atı ef'al
Gösterdi sun'un
Nakkaşın gördüm
Gergefe karşı

Necm ü kamerdir
Şemsin sıfatı
Durdular kıyam
Zatına karşı

Bülbüle gelse
Baharın zevki
Nice sabreder
Ol güle karşı

Olsa muhabbet
Vasl-ı mahbubtan
Cennet kurular
Aşığa karşı

Şems-i hakikat
Doğmuş görünse
Muhabbet olmaz
Esmaya karşı

Pervane duymaz
Zevk-i vuslatı
Yandı kül oldu
Cemale karşı

Vuslat-ı yarla
Halvet olanlar
Bakmaz hiç gözü
Ağyara karşı

Zeliha'ya sor
Halet-i aşkı
Oldu divane
Yusuf'a karşı

Ehl-i aşkı sen


Sanma serseri
Muhabbeti var
Allah'a karşı

FEHMİ aşıksan
Ma'şuk'un tanı
Doldur kadehi
Ol yara karşı
48 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Gönül şehri sarayında


Gözüm gördü dilarayı
Nice inkar edem zahid Ki
gördüm ben o bedrayı

Benim ol aşık-ı berdar


Benim ol arif-i esrar
Benim ol vasıl-ı didar
Eden seyran o dergahı

Benim ilm-i şuhudumdan


Hep oldu aciz alimler
Onunçün kaldılar mahcub
Görünmez derler Allah'ı

Gerek alim gerek zahid Ki


bilmez nefsini tahkik
Onun imanı hep taklid
Eder inkar "ev edna"yı

Buna seyr ü süluk eden


Okur derslerini her dem
Gönül levhinde arifler
Eder ezber "Evedna"yı

Bu mümkinat serabdır hep


Vücud-ı Hak ile kaim
Meratible olur zahir
Muhittir cümle eşyayı

Gel ey FEHMİ vücudundan


Eser bırakma varlıktan
Fena ender fena ol kim
Sivasız gör müsemmayı
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 49

Nevm-i gaflette olanlar


Mürde mareler gibi
Kördür onun gönlü gözü
Çeşm-i a'malar gibi

Almadı onlar nasihat


Her muraddan bineva
Kalb-i mahtum bitefekkür
Ayn-ı mevtalar gibi

Ta ezelden bu harabe
Niceler dayf oldular
Buldular fena nihayet
Dud-i semalar gibi

Duydu aşıklar kulağı


Dost visalinden haber
Zar u giryan oldular hep
Dildar şeydalar gibi

Arif olan buldu irfan


Canına can eyledi
Lem'an etti nur-i Tevhid
Dürr-i yektalar gibi

Dost cemalin görmeğe


Can attılar pervane veş
Kül edip savurdular ol
Varlığı harman gibi

İhtiyarı mevt edenler


Buldular vasl u lika
Daldılar ol bahr-i zata
Mevc-i deryalar gibi

Açtılar kanat bekaya


Ettiler azm-i visal Sır
olup alem gözünden
Murg-ı ankalar gibi

Yumdular dünyaya gözün


Masivadan bihaber
Tuttular vahdette mesken
Ferd ü yektalar gibi

Hubb-i fillahtır muhabbet


Dillerinde gayrı yok
Açmış irfan yüzlerinde
Gül-i ranalar gibi

FEHMİ mahremdir hakikat


Bahrının gavvasıdır
Libas-ı Şer'i büründü
Giydi dibalar gibi
50 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Nefret etme karga bülbül halinde


Yan gülün narına bülbüller gibi
Mest olmuştur onlar gül cemaline
Mestane ol sen de bülbüller gibi

Ol şeyda bülbüle sen ta'neyleme


Ah ile zarından bizar eyleme
Ol bir sırra ermiş inkar eyleme
Yan gülün narına bülbüller gibi
Mestane ol sen de bülbüller gibi

Bülbüller geçtiler senin meskenden


Durulmaz ol yerde kokmuş laşeden
Koksana sen de bir gül menekşeden
Yan gülün narına bülbüller gibi
Mestane ol sen de bülbüller gibi

Hiç güller yanından sen geçmez misin?


Güllerin kokusun sen hissetmez misin?
Bu komuş laşeden vazgeçmez misin?
Yan gülün narına bülbüller gibi
Mestane ol sen de bülbüller gibi

Seherlerde FEHMİ uyuyup yatma


Gafiller narına kendini atma
Huzur et,abid ol Hak ile Hakk'a
Yan gülün narına bülbüller gibi
Mestane ol sen de bülbüller gibi
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 51

Ali'dir Muhammed yolunda yoldaş


"Ledünni ilmi"nin sırrında sırdaş
"Ev edna" bahrının seyrinde kardeş
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Ali'ye Hak dedi Haydar-ı Kerrar


Ona mensub oldu dildar Zülfikar
Muhammed gönlünde yer tuttu ol yar
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Ali'nin sırrına akıllar ermez


Eren dahi olsa meydana vermez
Alem Haydar olsa kör olan görmez
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Ali'dir tarikat yolunda rehber


Hakikat burcunda eyledi siper
Ona ilka oldu nutk-i Peygamber
Canımın içinde cananım Ali
Herden gönlümdeki mihmanım Ali

Aden var olmadan Muhammed ile


Birlikte ididler sırr-ı mübhemde
İkisi bir geldi vech-i Adem'de
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Zuhur edip geldi Şah-ı enbiya


Ona hemdem oldu Ali Murteza
Ali şahdır,Muhammed2dir şehinşah
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

FEHMİ ol şahın yolunda kurban


Ondandır elimde bulunan ferman
Dertli olan canlar buldular derman
Canımın içinde cananım Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali
52 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Muhammed birliğe edince sala


Ali Zülfikar saldı dört yana
Ol güruha dahil buldular felah
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Hakikat şehrinde durduk namaza


Aşılar kıblesi "Semme vechullah"
Dört tekbirle cümle uyduk imama
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Muhammed'e Kur'an indirdi Allah


"La taknetü" dedi "Min rahmetillah"
Biz mahrum olmayız şahımız Ali
Herdem gönlümdeki mihmanımAli

Ehl-i beyt'i kasteyledi ol Mervan


Susuzluktan şehid oldular sıbyan
Aşıklar ciğerin kıldılar büryan
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Ol Yezid Muaviye etti hıyanet


Ederiz canına binlerce la'net
Şehid oldu imamlar koptu kıyamet
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Hasan'la Hüseyin ciğerpareler


Aşıkalr kalbinde açtı yareler
Tabibler bu derde bulmaz çareler
Meded Ya Muhammed şahımdır A li
Herdem gönlümdeki mihmanımdır Ali

Ali'nin şöhreti denildi Haydar


Ma'rifet kılıcı ismi Zülfikar
Bu esrarda FEHMİ eyledi ihbar
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 53

Meded senden meded mürşidim Ali


Dermanım Muhammed,tabibim Ali
Hitab-ı ezelde ikrarım Ali
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herdem gönlümdeki mihmanım Ali

Muhammed Mustafa alem serveri


Ebubekir,Ömer,Osman yareni
Hakikat sırrında Ali mahremi
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Erdem gönlümdeki mihmanım Ali

Ol Hasan Hüseyin Ali evladı


Şehid olup uğruna verdiler canı
Gönülden sevenler buldu necatı
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herden gönlümdeki mihmanım Ali

Muhammed,mahzen-i sırr-ı İlahi


Ali gevherlerin sakisi,veli
Bize ihsan etti,ab-ı kevseri
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herden gönlümdeki mihmanım Ali

Muhammed ruhuna hezeran sala


Sıdkile diyenler buldular felah
TALİBİ kuluna buldur sen necat
Meded Ya Muhammed şahımdır Ali
Herden gönlümdeki mihmanım Ali
54 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Takdir-i Huda sebtetti ceza


Olunur kaza hükm-i ezeli
Ezeli Süfyan hep oldu beyan
Etmedi iman oldu şeytan

Şol ki Semud'dur mezhebi yoktur


Fesadı çoktur etti tuğyanı
Şol ki Belkıs'tır imanı hastır
Gör nice bildi ol Süleyman'ı

TALİBİ zevkte mülk-i vahdette


Bu ca kafeste etti seyranı
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 55

Ela ey aşık-ı mahbub diyem sana ki icmali


Kamu bir noktadır cümle bu alemde nihan etti

Onun vech-i cemalini celali ihticab etti


Ki bu sırdan sıfat esma ki zatını hicab etti

Hakikat bir şecerdir kim ne maşriki ne mağrubi


onun zıll-ı hayalinden sıfatını beyan etti

Bu eekvan bir fener misli içinde zattır şem'i


Ziyası fi'line benzer bu alemden cila etti

Behey aşık nedir aşkın bana bildir nedir fikrin?


Bu manadan haber bilsen nice esrar beyan etti

Edebler zar u efganı bulurlar gül ü gülzarı


Çün oldular bülbül canı onunçün can feda etti

Bu TALİBİ taleb kıldı maarif kenzini buldu


Hakayık remzini bildi bilen remzi imam etti
56 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ölmeden evvel ölüp Kabre


giren anlar bizi
Haşrolup haşrolmadan
Mahşer gören anlar bizi

Murg-ı anka ismine


Bülbül olanlar anlamaz
Mavera-yı kaf olup
Anka olan anlar bizi

İlm u irfan mahzeni


Hak'tan gelir sanma kitab
Cümle ilm u irfana
Mahzen olan anlar bizi

Biz o serreyiz muhit


Şemse karıştı varımız
Ol hakikat şemsine
İlhak olan anlar bizi

Derya-yı ab-ı hayattan


İçmişiz ermez memat
Umman-ı ab-ı hayattan
Gavvas olan anlar bizi

Söylenen bir kuş dilidir


Bilmeğe irfan gerek
Tevhidi murg-ı zebandan
Ders alan anlar bizi

FEHMİ'yi siretle görmek


Kimseye olmaz nasib
Bihuruf u lafz u savt
Sohbet bilen anlar bizi
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 57

Geldi bir nur maşrikiden


Tulu-i afitab gibi
Ref'edib zulmet-i cehli
Etti münevver bizi

EdelimElhamdülillah
Şahımız alicenab
Evveli hüznile gamdı
Şimdi hal etti bizi

Kal'e geldi cümle ihvan


Ettiler söz iftinan
hem ifakat buldu emraz
Etti hoş vücud bizi

Bir şeceri aşı etmiş


İdi ahlat istiab
Geldi kamil himmetiyle
Etti has rumman bizi

"Ve nefahtü fihi min ruhi"


Bu sırdır bilsene
Çünkü bunda la'net oldu
Etmeyen ikrar bizi

Ehl-i suret cennetinden


Biz feragat eyledik
Hem kelamı Hak'tan aldık
Ruh-i has etti bizi

Kazaeynin kamileyninden
Olundum bir vekil
Bilmedi eşrar bu emri
Pürziya etti bizi

Pirimiz kutb-i cihan


Himmetidir şüphe yok
Bahr-ı ilmin cür'asından
Etti mestane bizi

Ehl-i aklın cennetini


TALİBİ emre harab
Bu nidayı guş edenler
Su-i zan etti bizi
58 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Gel ey aşık-ı Hakkani


Ki gördüm kendini fani
Odur Allah Hüvel'l-Baki
Odur ol Vacib-i Mutlak

"Ene'l-Hak"sırrına er bak
Ki sanma sen olupsun Hak
Velakin sensin ol mazhar
Ki Hak der senden "Ene'l-Hak"

Ki sen bir mazhar-ı tamsın Olur


kuvvende Hak zahir
Ki sen ol abd-i batınsın
Olursun Hak'ta müstağrak

Bu yerdir alem-i Berzah


Dahi hem alem-i ervah
Bu yerdir ruhların kabri
Ki nurla defnolundun bak

O kabr-i vahdete düşmek


Varıp Bir ile birleşmek
Visal-i dosta erişmek
Ne güzeldir ne güzel bak

O yerden açılıp perde


Görürsün yerini nerde
Bulursun cennetü'l-irfan
Bakarsın gördüğün hep Hak

Bu yerdir şehr-i hakikat


Bu yerde zahir olur Hak
Gören Hak'tır görüne Hak
Muhittir ol bila ıtlak

İlahi varlığınla hep


Zuhur et bende ol zahir
Kamu zerratımızla hem
Bizi et zatına ilhak

Gel ey FEHMİ sen ol agah


Bu yerdir sırr-ı "Feeynema"
Nere dösen hemen Allah
O yüzden hali yer yok bak
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 59

Rah-ı aşka salik olmak


Takdir-i ihsan gerek
Derd-i Hakk'a sabır olmak
Vüs'at-ı vicdan gerek

Kahrı lütfü bir bilenler


Buldular feyz ü necat
Hayrı şerri Hakk'a nisbet
Alima irfan gerek

Mahz-ı Tevhid'i bulamaz


Olmayınca bir delil
Ol hakikat şehrine
Varmağa irfan gerek

Dil verilmez her görünen


Zındığa etme iman
Ders-i Tevhi'i okumak
Kamile ferman gerek

Zühd ü takva ile bulunmaz


Zevk-i Tevhid mahzeni
Kenz-i bipayanı bulmak
Uğruna kurban gerek

Adeta evrad ve esma


Oldu vuslata muhal
Vuslat-ı dost uğruna
Candan geçip berdar gerek

Sıyt ve şöhrette kalanlar


Bulmadı FEHMİ reşad
Aşıkın ma'şuk yolunda
Yer ile yeksan gerek
60 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey talib-i Hak
Aşık ol aşık
Ver kalbe ferah
Aşık ol aşık

Terket hevayı
Olma mürai
Ol sen Melami
Aşık ol aşık

Arkanda yük var


Kalbinde çirk var
İlminde şirk var
Aşık ol aşık

FEHMİ bu yerde
Varlıktır perde
Çare bu derde
Aşık ol aşık
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 61

Hasrete veda etti ol hüsn-i hilkat ehli hal


Alem-i ervaha uçtu dünyada görmek muhal

Evlad-ı Gavs Muhammed Nur'dur onun şöhreti


İsmi-Hakkı-idi Hakk'a eyledi azm-i visal

Sır olup alem gözünden rıhlet etti vahdete


Zikr u fikrile müzevvak asla etti insilal

Nur Muhammed'den okumuş idi ilm-i Lahut'u


Kamil-i zaman idi ol ilmi hilmi bimisal

Kenz-i irfan idi gönlü memlu-i hikmet idi


Akıtırdı dil ve lebinden daim ab-ı zülal

Her sözü ab-ı hayat can bahşederdi aşığa


Kibir kin yok idi herkesle ederdi hasbihal

Hızır idi kim görenin artar idi rif'atı


Sıdkile teslim olanlara verir idi neval

Nefhasından hay olup vecde gelirdi mürde dil


Feyz alırdı sohbetinden ehl-i dil al-i rical

İhtiyari mevtile daim ederdi iftihar


Hubb-i dünya yok idi hiç söylemezdi kıyl u kal

Alim idi arif idi abid idi ol hümam


Lem'an ederdi yüzünden Ahmedi hüsn-ü hisal

Çünkü geçti dünyadan ol ehl-i fazl-ı zü'l-kemal


Bağrımız yaktı firaki gönlümüz oldu melal

Çok müteessir olduk ama nedelim hükm-i kader


İltimas yok imtiyaz yok kimseye vermez mahal

FEHMİ ol murg-ı humanın mevtini kıldı beyan


Hem bin üçyüz altmışbeş hicriydi tarihine sal
62 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey gönül uslanmaz mısın


Uçarsın yorulmaz mısın
Hiç bir dala konmazmısın
Dertli gönül deli gönül
Düştün dile gönül

Senin vatanın nerede


Mekan tutmazsın bir yerde
Nasıl girdin sen bu derde
Dertli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül

Senin aslın neslin varmı


Bu yerde mahremin var mı
Senin derdin bilen varmı
Dertli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül

Yardan ayrıldın yastasın


Gurbet ilde kafestesin
Yanar için hasrettesin
Dertli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül

Yarini gördüğün varmı


Divanda durduğun varmı
O sırdan haberin varmı
Dertli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül

Bu yerde bir garipsin sen


Görünür ki aşıksın sen
Kişi bağrı yanıksın sen
DErtli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül

FEHMİ etme zar u giryan


Bulunmaz derdine derman
Yeter sana bu derde derman
Dertli gönül deli gönül
Düştün dilden dile gönül
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 63

Canımı terkeyleyip canana geldim Rasul


Derdimi sende bulup dermana geldim Rasul

Nur-ı vechinden zuhur edip eser bad-ı saba


Misk-i anberle dolup reyhana geldim ya Rasul

Gece gündüz zar ederdim bir kere görsem deyu


Leyla'nın Mecnun'uyum didara geldim ya Rasul

Ta ezelden cur'ayı nuş ettirip verdin bana


Devredip ol aşkile devrane geldim ya Rasul

Çün ezel bezminde gördüm yüzünü ey dost senin


Ol nazar etvarıyle ikrara geldim ya Rasul

Nar'ı fırkat yaktı canı seyredip geldim sana


Kalmadı ad ile sanım sen şaha geldim ya rasul

TALİBİ kulun kapında olmuşum naçar garip


Fahr'ı tamımın izzetin ihsana geldim ya Rasul
64 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Yoktan geldim dünyaya


Bir beş on gün seyrana
Seyran nedir bilmedim
Gafil bulunup kaldım

Tanrı birdir anladım


Hak Muhammed belledim
Gayba iman eyledim
Taklid eyleyip kaldım

Dünyayı attım arkaya


Gönül verdim ukbaya
Cennet için duaya
Elim kaldırıp kaldım

Cennetteki huriler
Hep bakire dururlar
Birgün bana verirler
Gönül eyleyip kaldım

Cennet zevki pek hoştur


Surette kalan boştur
Sırete yol bulmadım
Dağlar dolaşıp kaldım

Cennet bugün göktedir


Zevki yüksek yerdedir
Ben karanlık bir yerde
Yolu şaşırıp kaldım

Aşık oldum cennete


Ermedim ol devlete
FEHMİ gibi üftade
Kuru sevdada kaldım
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 65

Derviş olan Hakk'ı bulur dediler


Gel gönül gel biz de derviş olalım
Dervişlik yolunda kurban olalım
Gel gönül gel biz de derviş olalım Gel
gönül biz de Hakk'ı bulalım

"Men raani fekad raalhak"demiş


Muhammed'i gören Hakk'ı görürmüş
Dervişlikten maksat bu esrar imiş
Gel gönül gel biz dederviş olalım
Gel gönül biz de Hakk'ı bulalım

Meslek-i Rasul'e biz de uyalım


Ehl-i sünnet ve'l-cemaat olalım
Muhabbet barından hisse kapalım
Gel gönül gel biz de derviş olalım Gel
gönül gel biz de Hakk'ı bulalım

Bu aşk dedikleri bahr-ı ummandır


İçinde cevheri,zevk-i vicdandır
Bu benlik davası aşka perdedir
Gel gönül gel biz de derviş olaım
Gel gönüle gel biz de Hakk'ı bulalım

Bu tevhid muhabbetine doyulmaz


Muhabbetten kaçan insan sayılmaz
Mürşidsiz kimseye İslam denilmez
el gönül gel biz de derviş oalım
Gel gönül gel biz de Hakk'ı bulalım

Muhabbet ne imiş nadan ne bilir


İnsanlık remzini hayvan ne bilir
Anadan kör doğan gündüz ne bilir
Gel gönül gel biz de derviş olaım
Gel gönül gel biz de Hakk'ı bulalım

TALİBİ'yim bunda söylerim diraz


Gelsin o fasıklar etsin itiraz
Bu meclise dahil olamaz kallaş
Gel gönül gel biz de derviş olalım Gel
gönül gel biz de Hakk'ı bulalım
66 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ben aşkın narına pervane geldim


İsmail'im canı kurbana geldim

Leyla'nın zülüfü göründü bana


Mecnun'um ben bunda divane geldim

Yakup gibi ağlar iken Ken'an'da


Yusuf'un didarın görmeğe geldim

Musa olup bir dem asayı alıp


Emriyle Fir'avn'un cengine geldim

Şol Zülkarneyn gibi alem gezerken


Menba-i mağribin gölüne geldim

Bir gece Muhammed ile mi'racta


Ev edna bahrını seyrana geldim

Kenz-i mahfi idim ilm-i ezelde


TALİBİ'yim tende mihmane geldim
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 67

Uluhiyyette ehad
Sensin Allah'ım benim
Senin şanındır samed
Sensin Allah'ım benim

Dünyayı var etmeden


Adem'i halketmeden
Ruhlar "Beli" demeden
Sensin Allah'ım benim

en bir cüz-i akdemim


Ruhundan üflenmeyim
Güneşten bir zerreyim
Sensin Allah'ım benim

Ben katreydim yol aştım


Akıp nehre ulaştım
Çağlayıp bahre düştüm
Sensin Allah'ım benim

FEHMİ'de sen alimsin


Her umurda hakimsin Sen
duyar sen görürsün
Sensin Allah'ım benim
68 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Her zaman bülbül gibi efgan edeni severim


Açılıp güller gibi handan olanı severim

Misl-i behime olup biderd olanı sevmezem


Mübtela-yı biilac derdlileri çok severim

İzzü cah ile kürşad mağrurları ben sevmezem


Fakrile fahreyleyip izet bulanı severim

Tac ile hırka giyip suret düzeni sevmezem


Tacı nurani olup beka bulanı severim

Ruz u şeb esma ile şaşkın olanı sevmezem


Ol müsemmadan haberi var olanı severim

Dört duvar içinde halvet eyleyeni sevmezem


Dost ile cilvette halvet eyleyeni severim

TALİBİ der ki kafeste papağanı sevmezem


Cism-i Kaf'tan içeri Anka olanı severim
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 69

Ne acebdir zikrine tenbel terahi sevmezem


Can ve dil zikrine mağruk olanı ben severim

Kalbi mat hem dili rabt olanları hiç sevmezem


Feth-i kalb-i dilküşa olanları çok severim

Zühdile dembeste olmuş sofuları sevmezem


Meydan-ı tevhid içinde demgüzarı severim

Bağlanıp suretle hem gümrah olanı sevmezem


Ahsen-i takvim sıfatla var olanı severim

Efkar-ı dünya ile dilhastayı hiç sevmezem


Daima mesrur olup dilşad olanı severim

Şol ki kargadır misali ehl-i aklı sevmezem


Daima bülbül gibi zar,ehl-i aşkı severim

Ucb u kibrile bürünmüş dilazarı sevmezem


Meslek-i Tevhid'de derviş dilşikarı severim

Şol ki garazla ibadet eyleyeni sevmezem


Bigaraz olup cemale yar olanı severim

Dünya ve ukba için bülbül olanı sevmezem


Vech-i Baki'ye yanıp pervaneyi ben severim

Dili ikrar kalbi inkar müslümanı sevmezem


Ahdin ifa edip sadık olanı severim

TALİBİ der mesleğinde reybedeni sevmezem


Baş ve can feda edip lareyb olanı severim
70 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Mest ü medhuş olmuşum


Ben aşık-ı biçareyim
Dertliyim derdim içinde
Arzu-yu dermaneyim

Dün ü gün asker-i aşkı


Davet ettim haneme
Yağma oldu hep imaret
Şimdi ben uryaneyim

Aşıkım aşka giriftar


Yanarım her subh u şam
Terkedip mal ü melali
Bir acep viraneyim

Ta ezelden döndü kaldı


Üstüme bu aşk benim
Yıktı varlık şehrini
Baştan başa viraneyim

Ma'şuk'un gamze-i çeşminden


Dokundu bir kabes
Yaktı kül etti vücudum
Sanki bir peravaneyim

Yana yana aşk oduyla


Külli pürnur olmuşum
Cism-i sadeften içeri
Gizli bir dürdaneyim

Cümle alem halkı bunda


Bilmediler sırrımı
TALİBİ aklın verasında
Gezip seyraneyim
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 71

Gönlümün kararı yoktur


Her saat bir haldeyim
Bazı fırkat bazı hasret
Bazı mihnet içreyim

Bazı mahrum bazı mağmun


Bazı mahkum olurum
Bazı gurbet bazı vuslat
Bazı cennet içreyim

Bazı gafil bazı cahil


Bazı alim olurum
Bazı ifrat bazı tefrit
Bazı evsat içreyim

Bazı şakir bazı zakir


Bazı mezkur olurum
Bazı kesret bazı vahdet
Bazı halvet olurum

Bazı fakir bazı bahil


Bazı sehi olurum
Bazı zengin bazı şadan
Bazı hayran olurum

Bazı zahid bazı zındık


Bazı sünni olurum
Bazı arif bazı ma'ruf
Bazı irfan olurum

Bazı menfur bazı mergub


Bazı aşık olurum
Bazı giryan bazı uryan
Bazı seyran olurum

Bazı inkar bazı ikrar


Bazı şekte olurum
Bazı havfsız bazı gamsız
Bazı müzeyya olurum

FEHMİ'nin halleri çoktur


Binde birin demedim
Bazı gökte bazı yerde
Bazı perde içreyim
72 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Bu aklın maverasından ki nurdan bir saray gördüm


İki alemde misli yok ki dünya ile ukbadan

Nazar ettim ona,gördüm dışında mana-yı hikmet


İçinde türlü ni'met var gelir daim müheyyadan

Onun aşıklarıNakşi okurlar ders-i Ma'şuk'u


İçerler came-i aşkı şarab-ı layezaliden

Onun ismi Hakikat'tır ki masivadan ol paktır


Ona giren lamuhaftır ne kim ula ve uhradan

Onun zerrin libasından giyer uşşakları her an


Göremez haşa a'malar müberradır bu esmadan

Çün esmada kalan kimse ne bilsin ol müsemmadan


Bakar gözü görür suret haber bilmez muammadan

Bu bir sahra-yı vahdettir ona herkes ayak basmaz


Sanır sen ey FEHMİ bilir herkes bu ahfadan
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 73

Gönül Allah'ı yadeyle müsemmasın şuhud eyle


Ol dilşikarı seyreyle bu mir'at-ı müreyyadan

Nedersin ol gözü çünkü biri iki görür daim


O görmez mahbubun yüzün yüzündeki mücelladan

Kişi mahbubunu görse nikabsız onu seyretse


Tanır ol onu her yerde nice yüzbin musaffadan

Kime ref-i hicab oldu gözü mahbubunu gördü


Ona sor mahbubun vasfın kisorma gözü amadan

Ki ma'şuk ismine aşık olan bilmedi ma'şukun


Yüzün gören odur aşık sen aşkı sor o şeydadan

Hezaran mevcin içinde görünmez tal'at-ı derya


O bahrı seyreden gözler payın aldı "Ev edna"dan

Bu dağ-ı Kaf-ı enfüste görenler murg-ı Anka'yı


Geçerler mavera-yı Kaf olan sevda-yı Anka'dan

O bahr-ı ab-ı hayattan içenler oldular hep hay


Ki Hızr'a oldular hemdem beka buldular ifnadan

Yine ol cilve-i mahbub muhatab oldu karşımda


Mukavves kaşların oku yaralar açtı bağrımdan

Bilirim ma'şukum daim benimledir değil gayrı


Niçin eder gönül zarı uzak değil visalinden

Bu aşk zincirini FEHMİ ezelden taktı boynuna


Şikayet eylemez asla ki razı oldu halinden
74 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Senin ismin biri Ahmed çü geldin aleme rahmet


Sadakatla sana biat eden dönmez misakından

Hayat bahşeyledin nice ölüler eyledin ihya


Dirileri fenafillah uyandırdın niyamından

Senin ol bahr-ı ilminden bilenler bildi bir zerre


İçenler içti bir katre şarab-ı has zülalinden

Vücud-ı kabr-ı kuddusü ziyaret edene müjde


Şefaatın olur vacib işittiler lisanından

Hitab-ı bezmi ezelde görenler gördüler yüzün


Ol şemsten bedr olanlar geçerler hep masivasından

O kabr-i manevi içre vücudun görseler zühhad


Atardı şem'a pervane gibi canım ferahından

O kabri bildiler FEHMİ cihanda ancak arifler


Şefaat buldular onlar kim o sultanla likasından
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 75

İlahi feth-i bab eyle künuz-ı ilm-i hikmetten


Muhabbet kıl derununda mücella eylesin irfan

Nidem ben gayrı muhabbet çu Sen'sin maksad-ı aksa


Mukaddes mahbubum Sen'sin bu gözler hüsnüne hayran

O bir göz ki sana baktı nice gayre bakar bilmem


O nu ki nur-i vahiddir görür Sen'le Sen'i her an

Kani bir dil Sen'i ansın kani bir han Sen'i bulsun
Kani bir göz Sen'i görsün gören de Sen'sin ey canan

Hüdaya hangi dillerle Sen'i zikreyleyen kullar?


Sen'inle nutkeder diller Sen'inle görür ol aynan

Evvel ahir ve batınsın kamu esmada zahirsin


Münezzehsin bilinmekten nice bilsin Sen'i efnan

İlahi cud-i fazlından kerem kıl bizlere vuslat


Cemalinle müşerref kıl olalım sahib-i heyman

Tecelli-i cemalinle münevver eyle kıl mağfur


Ki ben yokta zuhur et sen çu Sen'sin cümleye sultan

Sen'indir zır u bala Sen'indir hem vemafiha


Ki Sen'den gayrı yok asla muhitsin arşı Ya Rahman

Rahim'sin şüphe yok asla Habib'in oldu müsemma


Onunla cümle arifler buluptur suret-i insan

İlahi hacetim Sen'den bu FEHMİ'ye nazar kıl Sen


Elimden tut de Ya abdı ki Sen'sin lutfu çok mennan
76 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Her nefeste Hakk'ı zakir olmayan


Dedi hak Kur'an'da ona "Gafilan"
Soyunup bayr-ı fenaya dalmayan
Cahilandır cahilandır cahilan

"Fakru fahrı" devletine yol bulan


Arifandır arifandır arifan
"Selsebil tesnim rahık"ten mestolan
Mubibbandır muhibbandır muhibban

Ol beka iklimine azmeyleyen


Bu fenaya uğradı her salikan
Vuslat-ı Ma'şuk ola değil asan
Canı kurban eyledi hep aşıkan

İrfan-ı cennete neil olmağa


Sevdiğin infak eyledi salikan
Ol cemal-i pakine bülbül olan
Meskeni olur onun baı cinan

Yandı FEHMİ şems-i zatın narına


Yakmaz artık o cehennem bigüman
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 77

Eya ey abid-i Rahman


Ediptir Hak bize ilan
Kalanlar şirk-i hafide
Bulamaz derdine derman

Bu şirk iki kısımdır hem


Biri şirk-i celidir bil
Biri şirk-i hafidir hem
Bunu bilmedi cahilan

Odur şirk-i celi bil kim


Ederler saneme secde
Bu alem maverasında
Nedir bilmezler ol subhan

Gel ol şirk-i hefiden kim hem


Biraz sırlar edem ifşa
İşitip olalar irşad
Okuyan cümle salikan

İkidir şirk-i hefi hem


Biri ameldedir bilkim
Biri itikadında hem
Buna şah durur Kur'an

Amelde şirk odur bilkim


Edersin gayre muhabbet
Uyarsın nefs hevasına
Olursun nefse abidan

Gece gündüz budur fikri


Ki doğmuş kalbine zikri
Tasavvur etti kalbinde
Oyunbaz halleri her an

Onlar Hakk'ın "Mudıllun"


Esmasına mazhar olmuşlar
Ol esma onların Rabb'i
Ederler secde gafilan

Onlardır nefse arif


Değildir,Rabb'ini bilmez
Onlar ol "Şerrü'd-devab"tır
Ki etti nefsleri tuğyan

İkinci şirk budur bilkim


Mu'tekidin itikadında
Bu şirkin a'zamıdır kim
Bunu bilmedi zahiran

Eder secde kuru yerde Ki


bilmez Rabbini nerde
Olur kendi Hakk'a perde
Budur sahib-i kamısan

Olur abid Hakk'ın gayrı


78 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ki kendi gayrı Hak gayrı


Onlar "zenb-i vüvud"dur hem
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 79

Erişmez onlara gufran

İlahi nice edelim


Sana tesbih u takdisler Ki
biz fanizülaliz hem
Göründük cümlemiz bir can

Alan sensin veren sensin


Gören ve görünen sensin
İşiten söyleyen sensin
Yine sensin o mahmudan

Bu FEHMİ'nin haceti senden Bana


bildir ki ben bilmem Bilen ve
bilinen sensin Senindir ilmile
irfan
80 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Bir yüze verdim gönül her dem ona divane ben


Yakarım sinemi onun aşkına pervane ben

Geç bu sevdadan dediler salma kavgaya başın


Ben geçerim sevda geçmez uğradım emraza ben

Dost belasıdır başıma geldi nice bin bela


Her bela geldikçe hamdederim ol Subhan'a ben

Bir acep sevdaya düştüm ona çare bulamadım


Çünkü mahbub bendedir düştüm neden sevdaya ben

Yok vücudum çün bilinmez aşk odu nem yandırır


Bulmadı derdime devasöyledim Lokman'a ben

Mahv-ı mahz oldum görünmez varlığımdan bir eser


Çekseler dare bu cismi girmezem hiç havfe ben

Ölmüşüm ölmezden evvel erdi canım vahdete


Ol beka-yı gülşen-i vahdetteyim yekdane ben

Gir bizim bahçeye gör bülbülleri efgan eder


Cümle bülbüller içinde şeyda gör bir tane ben

Mavera-yı akıl içinde sohbet ettim dost ile


FEHMİ dediler bana çün vakıfım esrara ben
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 81

Hayvanlığı terketmeden
İnsanlık arzularsın
Rüşd-i Hakk'a ermeden
Mevla'yı arzularsın

Taklidi terketmeden Hem


tahkika ermeden Sırr-ı
Kur'an bilmeden
İrfanlık arzularsın

Sermayesiz bezirgan
Karı olmaz bir zaman
Ne sergin var ne dükkan
Zenginlik arzularsın

Kuyuya atılmadan
Kervana katılmadan
Kul olup satılmadan
Sultanlık arzularsın

TALİBİ evrad ile Bir


keçe külah ile
Hemen bir hırka ile
Hilafet arzularsın
82 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey Gani Mevla ey hikmeti Yezdan


Alemi bir "kün" den icad eyledin
Dünyanın fenasını bildirdin bize
Ukbayı kullara abad eyledin

İkiye ayırdın halk-ı cihanı


Kafir biri ehl-i iman eyledin
Kafiri narınla eyledin inzar
Mümüni cennetle ibşar eyledin

Asi'ye adlinle gösterdin azab


Mutiye lütfunla ihsan eyledin
Münkiri inkarda eyledin tuğyan
Mümini ikrarda sebat eyledin

Alemi varlığına kıldın alamet


İnsanı zatına mir'at eyledin
Zahidin zühdünü alimin ilmin
Arifin irfanın izhar eyledin

Esma ef'al evsafındır görünen


Kendini kendine ağyar eyledin
Nadana evsafın eyledin hicab
Aşıkı zülfüne berdar eyledin

Cahildir ol gören kendini gayrı


Arifin gönlünde mihman eyledin
Zülfünün her telinde bağlı bir Mecnun
Her birin bir yolda ısar eyledin

Tedbiri kullara eyledin tavsif


Takdiri fevkinde ikdam eyledin Ne
yapar kulların elinde ne var?
Pençesin kabzinde ikbaz eyledin

İlahi şükründen acizdir FEHMİ


Kendini izhara mazhar eyledin
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 83

Aldır beni aldır beni


Dost yoluna döndür beni
Bak yüzüme güldür beni
Aşıkın olayım senin

Yandır beni yandır beni


Pervaneye döndür beni
Senlik ile doldur beni
Hayranın olayım senin

Al beni benlik kalmasın


Senden gayrı var kalmasın
Perde hicab hiç olmasın
Seyranın olayım senin

Aşık oldum çün ben sana


Hub cemalin göster bana
Bir kez bakam senden sana
İrfanın olayım senin

Gurbete çıktım çağında


Düştüm kesret pazarında
Bülbül gibi dost bağında
Figanın olayım senin

Aşkını verdin sen bana


Yandım yakıldım ben sana
Gece gündüz hep bir bana
Seyranın olayım senin

TALİBİ oldum ruyuna


Yandım yakıldım uğruna
Şefkat eyle ben kuluna
Kurbanın olayım senin
84 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Hoşgeldin ey ilminin irfanı sensin hoşgeldin


Hoşgeldin ey ruhumun efrahı sensin hoşgeldin
Gece gündüz senin için zar ile giryan idim
Hoşgeldin ey mısrımın sultanı sensin hoşgeldin

Bunda gelmezden mukaddem talib-i cemal idim


Kimse bilmezdi halimi ah ile figan idim Mest
ü medhuş olmuş idim valehu haran idim
Hoşgeldin ey canımın canını sensin hoşgeldin

Bunda gelmekten murad çünkim bize ihsanındır


Baktığınca yüzümüze lütfile ikramındır
Bizdeki zevk u sefalar ilmile irfanındır
Hoşgeldin ey canımın cananı sensin hoşgeldin

Gelmeseydin bizlere sen,fark olunmazdı iman


Bir gelişte gör ki nice alem oldu şadüman
İstikbale çıktı nice hep cemil ü cavidan
Hoşgeldin ey ilminin sultanı sensin hoşgeldin

TALİBİ sensiz cihanı neylesin ey padişah


Ayırmam gözümü senden sensin bize rehnüma Kıl
şefaat marifetle eyle bizi pürziya Hoşgeldin
ey canımın cananı sensin hoşgeldin
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 85

Salik rah-ı Hakk'a merdane gelsin


Yansın nar-ı aşka,pervane gelsin

O varlık şehrine aşk askerini


Yağmaya saldır ki virane gelsin

Gönül kalesinde Tevhid topunu


Kur düşmana karşı uslana gelsin

Sadakat tablini çaldır şehrinde


Hidayet askeri seyrana gelsin

İsrafil surunu can kulağına


Nefheyle uyansın cevlane gelsin

Gönül sarayını eyle münevver


Hazret-i Süleyman mihmane gelsin

FEHMİ rah-ı aşkı etti aşikar


Salik olan canları irfane gelsin
86 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Kuruldu ol bezm-i ezel


İkrarın verenler gelsin
Açıldı gülşen-i vahdet Ol
güllü derenler gelsin

Okundu birliğe ezan


Huzurda duranlar gelsin
Olundu farza ikamet
İmama uyanlar gelsin

Şarab-ı aşkı içenler


Mest olup meydana gelsin
Şem-i tevhide can atan
Yanmağa pervane gelsin

İlm-i esrarı bilenler


Mekteb-iirfana gelsin
Muhabbet bahrına dalan
Dergahı seyrana gelsin

Dost için cana kıyanlar


Meclis-i kübraya gelsin
Kevser-i Ali'den içen
FEHMİ'den peymane gelsin
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 87

Hamdülillah ilmile irfana erdim ben bugün


Açılıp kalb-i basiret cana erdim ben bugün

Nokta-yı vahdette mahvedip vücudu şöyle kim


Zerreydim gün katreydim ummana erdim ben bugün

Hep görünen nokta-yı vahdette zatın gölgesi


Yeknazarla cümleden Rahman'a erdim ben bugün

Ne acebdir zevk ile bana içimden söylenir


Ruh-i Akdesle nüzul ilhama erdim ben bugün

Bunda gelmekten mukaddem TALİBİ didar idim


Valehu hayran iken sen şaha erdim ben bugün
88 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Zümre-i ehl-i melamet dersi Hak'tan aldılar


Zevklerine yok nihayet çünkü Hay'dan aldılar

Reyn-i kalbi ettiler pak darb-ı zikr u fikrile


Kıylu kalden geçtiler hep hubb-i fillah aldılar

Nefsi hiçe saydılar kim "Fail Allah" bildiler


Gamze-i cilve-i Mahbub'tan atalar aldılar

Her sıfatı Mevsuf-i mutlaka nisbet ettiler Ol


cemal-i şems-i enverden tenevvür aldılar

Çün vücud-ı Hakk'a mazhar zatına mahvoldular


Havf-ı mevtten kurtulup hay layezali aldılar

Bir adem şehrine nisbet varlığı selbettiler


Kaf ademde cismi yok bir şekl-i Anka aldılar

TALİBİ Fahr-i risalet fakrı tercih ettiler


Fakrile fahreyleyenler yokluğa var aldılar
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 89

Her ne ki görür gözün bil vech-i Rahman onda var


Her ne işitse kılağın sırr-ı Subhan onda var

Baktığınca her bir eşyada bir esma görünür


Her bir esmada şüphesiz bir müsemma onda var

Bu huruf-i halka bakma cümlesi bir noktadır


Her ne harfi ki okursan nokta-i Ba onda var

Arifin herbir kelamı tuhfedir aşıklara


Tut kulağın her sözüne ilm-i irfan onda var

Kahr-ı lütfu sen ata bil ol sana Hak'tan hida


Hayr-ı şerri hoş gör ancak sırr-ı hikmet onda var

Zahidin zühdün kerih görme şükret haline


Ol sana ibretnümadır hükm-i takdir onda var

Lafzu surette kalanlar bulmadı fevzü felah


"Mutlu kable"den haberdar olmadı,şirk onda var

İlmi evraktan alanlar Hakk'ı arif olmadı


Vuslat-ı canan dilersen tevhidi irfanda var

Şer-i pak-i Ahmed'e eyle riayet tut penah


Armağan-ı mi'rac oldur Hak rızası onda var

Ol salat-ı hamseye sen ol müdavim zevkile


Bir sadeftir ol kim ancak dürr-i yekta onda var

Sordular FEHMİ'ye sen derviş misin vergil haber


Bilmezem derviş nedir ben ilmimiz Kur'an'da var
90 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Bülbül gibi efgan edib esmada kalan


Onlardaki esma-yı müsemmadan haberim var

Her şam u seher mescidlerde boyun eğen


Zahidlere cennet-i a'ladan haberim var

Fakr u fena ile mahvolup serden geçen


Dervişlere mülk-i bekadan haberim var

Pervana gibi aşkın narına can atan


Aşılara vasl-ı likadan haberim var

Dünya ve ukba hülyasından geçip bidar olan


TALİBİ'ye sor lamekan ilinden haberim var
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 91

Nuş ettim badeyi pirim elinden


Lezzetin misali "Kevser"de meğer
Aşkının şarabı mestan eyledi
Onun beyhuşluğu "Tahur"da meğer

Gönülden okudum aşk kitabını


Anladım Fıkıh'ın her sevabını
Okudum çün İlmin yedi babını
Böyle bir ikrarım veririm meğer

Besmele Şerif'e beda eyledim


Yedi ayetini ezber eyledim
Ehl-i süluk için ayan eyledim
Himmeti mürşidin rahıdır meğer

Yedi ayet bunda isbat olundu


Üçü batın dördü zahir denildi
Muhammed Ali'den tasdik olundu
Tarık-i müstakim rahıdır meğer

Selase Besmele taksim olundu


"Er-Rahimü"İlme'l-Yakın bilindi
"Er-Rahmanü" Ayne'l-Yakın göründü
"Bismillahi" Hakka'l-yakın'dır meğer

Münafık bu söze La deyip geçer


Cevahir sözümü kara pul eder
Furuhat eylese mangıra satar
onun aldangıcı unsuran meğer

Ehl-i akıl bunda idrak eylemez


"Men aref"ten dersi almayan bilmez
TALİBİ bu sözü kendinden demez
Lisan-ı Hak ile söyledi meğer
92 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Uyan bu nevm-i gafletten ey can


Sivaya muhabbet dünya dediler

Her kulun ameli ecri sonunda


Verilir adına ukba dediler

Sonu ecr-i hasen olsa bir işin


Onu işlemeye sevab dediler

Sonunda seyyie olan bir işe


Onun da ismine günah dediler

Meyvesiz bahçeyi eyleme imar


Çektiğin zahmete heba dediler

İbadet kozunun kabın kırmadan


Ona da bir kuru dava dediler

Emraz-ı gaflet-i senden ref'etmek


Mürşidin telkini deva dediler

Katresin sen uzak olma bahirden


Bu'd-ı fırkat nar-ı cehennem dediler

Arif ol seyreyle cemal-i yari


İlm u irfan zevkin cennet dediler

Nokta-yı vahdeti şuhud eylemek


Birliğe yetmeğe vuslat dediler

Pekçe sarıl FEHMİ "hablü-l metin"e


Çünkü sana bugün İMAM dediler
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 93

Bulmak istersen felah Rabb'ına kul olmak yeter


İnsan-ı tahkık bulmağa sıdkile bir ikrar yeter

Her kim aşık olsa güle bülbül gibi düşer dibe


Baktıkça bülbül ol güle ol zevk ona cennet yeter

Aşık olan tezgah kurmaz ukba için bez dokumaz


Hiç bir şeye vermez gönül matlub ona maşuk yeter

İlm-i fıkıh ettin ezber almadın hiç Hak'tan haber


Eyle bu eşyaya nazar oku sana Kur'an yeter

Bu görünen mefhuma bak metni insandır bir kitab


Ol kitabı her kim okur ol ders ona irfan yeter

Duysa sofu Hak'tan haber evradını hep terkeder


Zühd ü hevasından geçer ol aşk ona evrad yeter

Bilmek istersen kuş dilin gir kalbine Hak mürşidin Ol


dili ta'lim etmeğe FEHMİ bugün muallim yeter
94 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey hocam benim sualim çoktur


Aradım müşkilim halleden yoktur
İşittim seni alim dediler
Alemde nam ile şöhretin vardı

Namazda kıyam huzur-u Hak ise


Muhit ve muhatab var mı bir kimse
Kimedir huzurun görmedin ise
Huzursuz namazım encamı yoktur

Ahkam-ı Şer'iyye cümlemize farz


Elimizde asa başımızda tac
Beş vakit namazdır mü'mine mi'rac
Bu derde bir deva bulacak yoktur

Ne rumuz Musa'nın Tur'i Sina'sı


Yunus'un girdiği balık kursağı
Hazreti İsa'nın göğe çıkması
İdris'in cennete kalması nedir

Nedir Ashab-ı Kehf'in mağarası


Zülkarneyn'in iki yakın manası
Şark ile garba gitmenin esası
Bu remzin hakikat hikmeti nedir

Lokman'a tabiblik eyledi ihsan


Eyyub'e sabrile verildi derman
Yusuf'u tenezzül eyledi Sultan
Ya'kub'un kör olma hikmeti nedir

Süleyman kuş dilin bilirdi tamam


Emrine musahhar idi hep cihan
İbrahim'i yakmayan ol ateş heman
Nuh kavmim garkeden ol Tufan nedir

Madem ki mevcuddu Allah her yerde


Muhammed niçin çıktı göklere
İnsanın gözünden kalkarsa perde
Tanrı görünmeye bir taraf yoktur

FEHMİ'nin müşkili çoktur sayılmaz


Bu sırrı meydana koyan bulunmaz
Kur'an'da ol yedi mesan bilinmez
Besmele üç isim manası nedir
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 95

Kesret-i alem senin hep birliğin andırır


Sun'i asarın senin ol ululuğun andırır

Birliğe yol bulmayanlar doğmuş a'malar gibi


Bastığı yeri göremez sağa sola saldırır

Köstebektir Hak cemalin görmeyen ehl-i hicab


Duysa tesir ol güneşten kendin yere daldırır

Vech-i paki şeş cihetten her nazar seyreyleyen


"kenz-i lafeyna"yı buldu kalbin irfan doldurur

Halk-ı alem içre FEHMİ'yi gördü görenler bir keda Bir


hakikat mülke maliktir nihayet yokdurur
96 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Cümle alem yok iken ol var olan Mevla nedir


Adem'i halkeyledi ta'lim olan esma nedir

Her neye baksa gözün kim Hak yüzüdür gayrı yok


Enfüs ü afak ve cümle görünen eşya nedir

"Ahsene't-takvimde çün halketti insanı Hüda


Kimi elsiz kimi gözsüz kimi dilsiznedir

Hakk'a arif olmak oldu dünyaya gelmek madem


Kimi ikrar kimi inkar kimisinde şek nedir

Hak buyurdu "Ben kulun a'malini helkeyledim"


Kimi cennet ile tebşir kimine niran nedir

Cümle alem bir pazarda vüs'atince aldı mal


Sende fazla bende eksik ortada kavga nedir

FEHMİ mahbub vasfını işittiler hep koştular


Adın işitmekle yalnız bir kuru sevda nedir
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 97

Şer-i pak-i Ahmedi'de İlm-i ledün gizlidir


Bir sadeftir ol kim anda dürr-i yekta gizlidir

Aşıkın dün ü gün fikri mahbubun zikreylemek


Gönlünün her köşesinde hubb-i Mevla gizlidir

Ehl-i istidlale sun'un varlığına bir delil


Arifin her gördüğünde bir görünen gizlidir

Hep celalin perdesidir oldu zahide nikab


Gördü aşıklar celalinde cemalin gizlidir

Vaslına azmeyleyen pervaneye yanmak nedir


Aşığa nar-ı suzanda bağ-ı canan gizlidir

Hüsnüne meftun olan mecnunları kimle bilir?


"Evliyadır taht-ı kubabda" o canlar gizlidir

Hüsnünün mefhumu alem ,metni insandır hemen


Künh-i zatı hem sıfat-ı Rahman anda gizlidir

Mevc-i zatındır vücudum katresi bunca sıfat


Katrenin her zerresinde bahr-ı umman gizlidir

Mazhar-ı tam oldu insan mir'at-ı numayı Hak


Beyt-i Hak'tır kalbi anın anda Allah gizlidir

Tal'atın ihsan buyurdun FEHMİ'ye her zerreden


Bir şuhudi zevktir ol akl u hayalden gizlidir
98 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Nevnihal gülzarımız var


Zevk-i canan bizdedir
Cismi berrak yüzü revnak
Huri gılman bizdedir

Ravza-i rıdvan ve gurfe


Kasr u çardak hücreler
Evrak-ı yakut zeberced
Huld-i eşcar bizdedir

Ab-ı kevser hem leben


Cümle asel ırmakları
Selsebi rahık-i tesnim
Huld-i enhar bizdedir

Zevk-i in'am ile perverde


Olan vildanları
Şabb-ı emred haddi lale
Huld-i enhar enhar bizdedir

Gülşen-i cennette cevlan


Eyleyen pertev cemal Dili
bülbül yüzü pürnur
Dilgüzarlar bizdedir

Dili hamuş aklı beyhuş


Eyleyen hub dilşikar
Hak cemal ile müşerref
Bezm-i safa bizdedir

Ölmeden FEHMİ bu zevke


Nail oldu sanmayın
"Mutu kable en temutu"
Mevt-i ihfa bizdedir
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 99

Yüzüm tuttum sana ya Hazreti Pir


Bu can kurban sana ya Hazreti Pir

Visalin gülüne divaneyim ben


Hu deyip gezerim ya Hazreti Pir

Cemalin nuruna pervaneyim ben


Yakarım sinemi ya Hazreti Pir

Yanarım aşkınla nar-ı suzanda


Şikayet eylemem ya Hazreti Pir

"İzheb" emrinden sen geldin da'vete


Şanındır şefaat ya Hazreti pir

Gezerim alemde canım yok tende


Sensin bu cisme can ya Hazreti Pir

Vasfını işittim çün arş istiva


İlmin muhit oldu ya Hazreti Pir

Senin medhinden ben aciz bendeyim


Vasfın kal'e gelmez ya Hazreti Pir

Budur TALİBİ'nin daim niyazı


Ayırma kapından ya Hazreti Pir
100 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Abdest alan su ile onun dışı pak olur


Kalbi zikir olursa onun içi pak olur

Bir odanın içinde bir süpürge olmazsa


Ona giren bir kişi bir daha girmez olur

Bir bardağın üstüne yaldız cila verseler


Necis olsa içinde suyu içilmez olur

Pis sarayın içinde reis-i cumhur oturmaz


Sultan sarayı denen içi dışı pak olur

Tefekürrle Tanrı'yı bir saat zikreylesen


Yetmiş sene ibadet etmeden efdal olur

Cehri kavile değil Tanrı'yı zikreylemek


Mü'minin kalbinde ol bihuruf devran olur

FEHMİ zikr-i Kakk'ı sen sanma öyle bulunur


Ol bir pirden mü'minin kalbine ilka olur
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 101

Kamil mürşid olanın sözleri Kur'an olur


Nakıs mürşid olanın sözleri güman olur

Uydun zındık sözüne mürşis dedin kendine


Senden derviş olanlar bir kızıl şeytan olur

Taklid ettin Tevhid'i girdin fasık rengine


Sana yoldaş olanın meskeni niran olur

Evrad ettin esmaya Tanrı dedin eşyaya


Eşya bir masivadır gelir bir gün yok olur

Esmada kalan kişi suretledir her işi


Dünya ukba teşvişi kalbinde pazar olur

Hak yoluna gidenler menhiyyattan kaçarlar


Şarab-ı aşk içenler her dain sekran olur

FEHMİ şükret haline düştün güller bağına


Ol gülistan içinde dost ile didar olur
102 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Her kime açılsa hicab


Hep gördüğü didar olur
Gözüne sed olmaz serab
Hep gördüğü didar olur

Dünya ve ukbadan geçer


Vahdet ile kanat açar
Şer ve sevabından geçer
Hep gördüğü didar olur

Söyler kelam bakar sana


Görmez gözü hiç masiva
Vermiş gönül Hak'tan yana
Hep gördüğü didar olur

Ol sırra ermiş mutlaka


Kalbi secde etmiş Hakk'a
Seyranı var Kaf'tan Kaf'a
Hep gördüğü didar olur

Görmez hiç ol nar-ı azab


Geçmeyecek köprü sırat
Dünyada çün vermiş hesab
Hep gördüğü didar olur

Bunlardır Hakk'ın kulları


Takdir'e bağlı işleri
Kur'an okur hep dilleri
Hep gördüğü didar olur

FEHMİ'ye ol haşdaş olur


Yolunda ol canbaş olur
Sırrına ol sırdaş olur
Hep gördüğü didar olur
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 103

Edelim Hakk'a hamdiyet


Vücuda geldi hürriyet Böyle
bir gün gördü millet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Yeni meclis meb'us oldu


Bütün alem memnun oldu
Eşkiyalar nabud oldu
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Niceler kasdına vardı


Çare yoktur ilan oldu
Bunu ihvan ayan gördü
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Bize Pir eyledi himmet


Kalmadı ucb ile zillet
Kamu işler Hakk'a nisbet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Bugün oldu cumhuriyet


Kalmadı harice minnet
Oturdu tahtına millet
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Oldu bir bayram inde'n-nas


İttihad-ı mecmuu'n-nas Yeni
elbiseler libas
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur

Kelam-ı TALİBİ billah


Bizde ihda etti Mevla
Bunu bilmezdi şeyh u şah
Yaşasın Pir Melamiyyun Muhammed Nur
104 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ey zahid gel zühdünü bırak sultan-ı aşka ulaş


Nefsin askerini mağlup eyleyip Hakk'a ulaş

Mescide varmak değil mi huri cennetten garaz


Cennet-i irfana dahil olmayan bulmadı aş

Üç bölüktür muttakiler Hakk'a abid oldular


Üçlü üç türlü hevesle koydular secdeye baş

Biri dünyada malı çok olsun eyledi dua


Biri cennet arzusunda kendine verdi telaş

Biri dünya ile ukba sevdasından geçtiler


Hak rızasında ibadet eylediler bitelaş

İki kısımdır Hakk'a arif olan hem ehl-i aşk


Birisi kılmaz namaz Hak emrine eğmedi baş

Arif olan emr-i Hakk'a eylemez asla hilaf


Dinini ifa için Hak yolunda eyler savaş

Birisi ehl-i namazdır emr-i Hakk' bildiler


Hak rızasın buldular attırmadılar dine taş

FEHMİ olanlar iki yüzlü Zülfikar'ı çektiler


Girdiler meydan'ı aşka kestiler binlerce baş
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 105

Gel hocam boş yere eyleme salış


Gördüğün serabdır fevkine danış
Şol dolu bulutu gibi gürlersin
Cehalet buzunu yağmura değiş

Binip kürsüye va'zedersin


Hep doğru söylersin anlarsın yanlış
Yağmur ol yere in benlik göğsünden Sel
olup nehirle deryaya karış

Güney ol güneşin tığından feyz al


Yetişkin meyve ol kemale eriş
Ki ilmin kemale ermek istersen
Musa ol Yuşa'la sen Hızr'a kavuş

Dedir kayığı hem katlet gulamı


Harabede kenzin setrine çalış
Enbiya rumuzun bilmek istersen
Bir kamil mürşidin eline yapış

FEHMİ'nin sözleri sana hediye


Kabul et sırrına ermeye çalış
106 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Aşıklara aşkı Hak bahşeylemiş


Vuslatın onlara ihsan eylemiş
Aşık olan bunda gördü uhrayı
"Mutu kable" sırrın mahrem eylemiş

Neş'e vermek zevk-i cennet aşığa


Ol cemal-i yari seyran eylemiş
Cennetü'l-berzah'tan çıkan bir kişi
Cnennetü'l-irfan'da evtan eylemiş

Gülzar-ı Tevhid'e dahil olanlar


Hep sıfatın huri gılman eylemiş
Hak cehennem vermez hiçbir kuluna
Cahilin nıran eylemiş

FEHMİ girmez zahidler cennetine


Kendine irfanı cennet eylemiş
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 107

Dervişlik yolu pek hoştur


İki kanatlı bir kuştur
Dahil olmayanlar boştur
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

Dervişler gittiği yere


Atar adım göre göre
Hiç basmazlar çukur yere
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

Dervişin hırkası nurdur


Zevk ile Hak huzurudur
Pirimiz Muhammed Nur'dur
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

Dervişin hırkası üçtür


Sakın sanma aba yundur
Onu giyen has mü'mindir
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

Dervişler giyerler hırka


Günden güne gelir farka
Açar gözün bakar Hakk'a
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

Dervişin hırkası ulu


Hep cepleri irfan dolu
Onlardır cennetin gülü
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş

FEHMİ'ye bir nasib olsa


Varıp dervişliği bulsa
Büyüklerin kulu olsa
Biz değiliz saçlı derviş
Biz değiliz gafil derviş
108 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

İmam-ı kevneyn ol şefaat kanı Muhammed


Mana yüzünden etti nida şah-ı velayet
Uyandı çerag kalbimizde kalmadı zulmet
Fesalli ala seyyidina ali Muhammed
Fesalli ala mürşidina şahı velayet

İlmi medine ol Muhammed rehberi Ali


Yoluna kurban ederiz canı dönmeyiz geri
Eylemez ihsan olmaz isen sıdkile kulu
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Fesseli ala mürşidina şahı velayet

Hamd ü senalar Rabbiye çün eyledi zuhur


Pir Muhammed Nur sayesinde eyledik huzur
İmanımız var kalbimizde kalmadı futur
Feselli ala seyyidina ali Muhammed Feselli
ala mürşidina şahı velayet

Hak nasib etti ol Rasul'ün gördük yüzünü


Sürmeler çektik gözümüze izin tozunu Görür
gözümüz ol toz ile mahbub yüzünü Feselli
ala seyyidina ali Muhammed Feselli ala
mürşidina şahı velayet

Gel ey FEHMİ sen de oku ilm-i esrarı


Kamili ikrar edenlerin kalmaz gülmanı
Pervaneye bak nice atar ateşe canı
Feselli ala seyyidina ali Muhammed
Fesalli ala mürşidina şahı velayet
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 109

Esti çün bad-ı saba


Kalmadı gayrı heva
Doğdu güneş maşrıktan
Hiç dolanmaz gün oldu

Gitti kış hiç kalmadı


Nihayetsiz yaz oldu
İlkbaharın bülbülü
Gülün dalına kondu

Yok olmadan var olmaz


Var dahi yoktan olmaz
Anladım çün ben beni
Hep görünen Hak olmaz

Gül kokanlar gül oldu


Bülbüle didar oldu
Kaf'tan Kaf'a hükmeden
Mülke Süleyman oldu

Sır idi zahir oldu


Nur idi batın oldu
Hep gönüller bir oldu
Evvel ahir ol oldu

Geçtim dünya deminden


Hem ukbanın seyrinden
"Len terani" yok bana
Güle gül didar olmaz

Dostu buldum tenhada


Konuştum kana kana
TALİBİ'den görünen
Kendisi canan oldu
110 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ağlama gönül ağlama


Can u ciğerin dağlama
Boşyere gönül bağlama
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu

Ara bul mürşidi kamil


Dinle sözüne ol kail Sakın
bulunma sen gafil Gel beru
ey can gel beru İç dest-i
Haydar'dan dolu

Anla seni sen sen nesin


Cahil değilsin hem nesin
Kaldır o varlık perdesin
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu

Mürşide uydur izini


Kulak ver dinle sözünü
Ayırma ondan gözünü
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu

İç aşk şarabın mestan ol


Yüzün yere sür yeksan ol
Bul sırr-ı Tevhid irfan ol
Gel beru ey can gel beru İç
dest-i Haydar'dan dolu

Sen güle karşı bülbül ol


Dal bahr-ı aşka mecnun ol
Cemal-i yare meftun ol Gel
beru ey can gel beru İç
dest-i Haydar'dan dolu

FEHMİ gönülden kıl zarı


Bülbül isen bul gülzarı
Etme boşuna efganı
Gel beru ey can gel beru
İç dest-i Haydar'dan dolu
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 111

Geçtim mülk-i fenadan


Gönlüm Allah'a döndü
İçtim ab-ı bekadan
Gönlüm Allah'a döndü

Kalbim sazı çalıyor


Ruha neş'e veriyor
Cümle aza Hak diyor
Gönlüm Alah'a döndü

Ben aşığım ezelden


Ta "Elestü" bezminden Ol
dem "Beli" dedim ben
Gönlüm Allah'a döndü

Terk ettim ben izzeti


Buldu gönlüm zilleti
Nidem gayrı devleti
Gönlüm Allah'a döndü

Ben bir sultan kuluyum


İlm u irfan doluyum
Bildim ki ben faniyim
Gönlüm Allah'a döndü

Oldum bir pire bende


Etti beni perverde
Kalktı aradan perdi
Gönlüm Allah'a döndü

Ben FEHMİ'yim üftade


Bunda geldim irfane
Ko desinler divane
Gönlüm Allah'a döndü
112 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Ariflerde ar olmaz
Hiç bir şeyden kahrolmaz
Kahrı lutfu bilmeyen
Hiç bir dem rahat olmaz

Hak diyen gafil olmaz


Siler kalbin kir kalmaz
Kişi nefsin bilmezse
Ol Hakk'a arif olmaz

Çağır Allah'ı seste


Allah de her nefeste
Can bülbülü kafeste
Ötmeyince şad olmaz

Severim seni candan Hiç


çıkarmam gönlümden Sana
inanmayanlar
İman-ı kamil olmaz

Senden gayrı yok ma'bed


Kıblem sensin her cihet
Huzurum ile'l-ebed
Senden gayrı yar olmaz

Geldim vahdet ilinden


Zevki gitmez gönlümden
Ben bir garip bülbülüm
Kimse bana yar olmaz

Ben FEHMİ'yim ar etmem


Kuş gibi karar etmem
Bu kafesten uçarım
Hiç beni gören olmaz
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 113

Mekteb-i irfana erdi yolumuz


"Sümme dena fetedella" okuruz
Şer'-i paka var mıdır hilafımız
Bir nazar et göresin erkanımız

Yezkürunallahe"nin devranıyız
Her nefeste zikrinin agahıyız
Zatının şem'ine hep pervaneyiz
Fezküruni ayetin mazharıyız

Şeş cihetten görünür dildarımız


Bahr-ı ummandan çıkar dürdanemiz
Nice keşfolur bizim esrarımız
Kenz-i mahfiden doğar irfanımız

Cümle esvat-ı huruf noktasıyız


Mevc-i derya katreler ummanıyız
Gökteki necm ü kamer envarıyız
Şems-i sırda kevkebin ziyasıyız

"Fakru fahri" devletinin fahrıyız


Fahr-i tammın izzetin sultanıyız
Cümle mevcud-i vücudun varıyız
TALİBİ'yle yad olur elkabımız
114 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Cümle sevda-yı hakiki aşk-ı şinas geldiler


Bildiler bir gonca-yı hamra-yı gül şeydasıyız

Devr-i inkılaba su-i fikrimiz yoktur bizim


Medeniyet aşığıyız cumhuriyet yarıyız

Suçumuz Tevhid'i ifşa eylemekle mahkumuz


Cümle yaranla beraber bir yüzün meftunuyuz

Halk-ı alem gördüler surette bizi bir keda


Alem-i vahdet içinde cümlenin sultanıyız

Ol Muhammed Mustafa'nın ruhuna yüzbin sala


Kapısında biz fakir ü aciz biçareyiz

Meyhane-i Nur-ı Muhammed'den dolu peymaneden


Sundu aşıklara FEHMİ ta ebed mestaneyiz
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 115

Ervahi alemde saflar kuruldu


"Elestü" hitabı nida olundu
Onda ikrar eden bunda bilindi
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

Bülbüllere açtı ilkbahar gülü


Aşıklara esti seherin yeli
Kuruldu muhabbet kadehler dolu
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

İçmişiz doluyu olmuşuz sekran


Fikrimizde yoktur cennet ve niran
Dilizde ancaj sohbet-i Rahman
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

İçelim badeyi sarhoş olunca


Yakalım aşk odun suzan olunca
Yanalım yanalım ta kül olunca
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

Gelin ey kardeşler sürelim demi


Fırsat elde iken dyrmayın geri
Bize fayda vermez zahidin yolu
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

Pir seyyidimiz ol Muhammed Nur-i


Varis-i rasüldür Gavs'tır zuhuru
Bize ta'lim etti sırr-ı Tevhidi
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz

Gel ey FEHMİ sen de Hakk'ı fikreyle


Uyandır kalbini daim zikreyle
Fenadan bekaya bir sefereyle
Allah Allah daim Hu diyelim biz
Allah Allah daim Hak diyelim biz
116 Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı

Dersi Ahmed'den aldı ol Nur Muhammed Pirimiz


Ondan okuduk bu ilm-i Tevhid'i her birimiz

Ol gül-i hamraya bülbül nice olmaz aşıkan


Rayiha-yı rih-i Rahman onda aldı canımız

Da'vet-i Rahman'ı duydu oldu gönül şadüman


Ol huzur-ı Hak'ta verdik sıdkile ikrarımız

Ders-i ilm-i Ledünn'ü Ahmed'den aldık ol zaman


Nokta-yı Ali'ye vardı ilmile irfanımız

Şüphe ü şirk-i hafiden kurtulup bulduk eman


Korkma FEHMİ var iken ol Mustafa Sultanımız
Hasan Fehmi Tezdoğan Kaddesellâhü Sırrahu’l Azîz Efendi Divanı 117

Çün bezm-i ezel açıldı bugün Ol


dost ile bayram oldu bugün
Aşıklara seyran oldu bugün
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Tesnim-i şarab mestanesiyiz


Şem'a-i muhit pervanesiyiz
Esdaf-ı vücud dürdanesiyiz
NurMuhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Sakı-yi şarab ol Haydar Ali


Doldurdu bize cür'a-yı safı
Eyledi ebed mestane bizi
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Nakşibendinin salikleriyiz
Rif'at Melami havzeleriyiz
Seyyid Ali'nin dervişleriyiz
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Ten Ya'kub'un mahbublarıyız


Can Yusuf'un aşıklarıyız
Derde düşenin tabibleriyiz
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

Ol kutb-ı cihan eyledi ayan


Fakriyle fena bildirdi beyan
Tahsilde göründü cümle ayan Nur
Muhammed'in bendeleriyiz Vahdet
gülünün bülbülleriyiz

Aşkile firak zevk ile sibak


Bildirdi bize mecmu-yu kitab
TALİBİ'ye çekmez dostu nikab
Nur Muhammed'in bendeleriyiz
Vahdet gülünün bülbülleriyiz

You might also like