Professional Documents
Culture Documents
LEMAAT
YEidRDEIZLERi:N Yi<;EKLERi
Abdullah.Aymaz
LEMA.AT
Editor
Seyit N. ERKAL
Gorsel Yonetmen
Engin <;:iFrc;:i
Kapak
ihsan DEMiRHAN
Mizanpaj
Ahmet KAHRAMANOGLU
ISBN
97 5-9090-34-1
Yaym Numaras1
30
Genel Dag1t1m
Gokku~agi Pazarlama ve Dagtt1m
Alayko~kii Cad. No: 12 Cagaloglu/iSTANBUL
Tel: (0212) 519 39 33 Faks: (0212) 519 39 01
Sahdamar Yaymlan
Emniyct Mahallesi Huzur Sokak No: 5
34676 Uskiidar/iSTANBUL
Tel: (0216) 318 42 88 Faks: (0216) 318 52 20
www.sahdamaryayinlari.com
. . .
I\:INDEIULER
Din ile Hayatm Kabil-i T efrik Oldugunu Zannedenler Felakete Sebeptirler ....... 86
Mevt, T evehhi.im Edildigi Gibi Deh§etli Degil ..................................................... 87
Siyaset, Efkarm Aleminde Bir ~eytand1r; istiaze Edilmeli!. ................................... 89
Zaaf Hasm1 Te§ci' Eder; Allah, Abdini Tecri.ibe Eder,
Abd Allah'm1 T ecrube Edemez ............................................................................90
Begendigin ~eyde ifrat Etme ...............................................................................91
inadm Gozi.i, Melegi ~eytan Gorur ............................................... ~ ...................... 92
Hakk1 Bulduktan Sonra Ehakk i~in ihtilaf <;1karma .............................................. 92
islamiyet, Silm ve Masalemettir; Dahilde Niza ve Husumet istemez ................. 92
icad ve Cem-i Ezdadda Buyi.ik Bir Hikmet Var;
Kudret Elinde ~ems ve Zerre Birdir ....................................................................95
Meziyetin Varsa Hafa Turabmda Kalsm; Ta Ne§vl.inema Bulsun: ........................ 98
Allah'm Rahmet ve Gazabmdan Fazla Tahassus Hatad1r ................................... 10 I
israf Sefahatin, Sefahet Sefaletin Kap1s1d1r ......................................................... I 0 I
Zaika T elgraf9d1r; T elzlz ile Ba§tan <;1karma .................................................... I 03
Niyet Gibi, Tarz-1 Nazar Dahi Adeti ibadete <;evirir ........................................ 105
Boyle Zamanda Tereffi.ihte izn-i ~er'I Bizi Muhtar B1rakmaz ............................ 107
Zaman Olur ki, Adem-i Ni met, Nimettir .......................................................... I 08
Her Musibette Bir Cihet-i Nimet Var ............................................................... I 08
Buyuk Gorunme, Ku~Ulursi.in ............................................................................ I IO
Hasletlerin Y erleri Degi§se, Mahiyetleri Degi§ir ............................................... I I I
h J;j1 Bizzat, Hem Ak1bet Muraddir ........................................................... I 13
Bir K1s1m Desatir-i ictimaiye .............................................................................. 116
Kadmlar Yuvalanndan <;1k1p Be§eri Yoldan <;1karm1§; Yuvalarma Donmeli ....... 118
Tasarruf-u Kudretin Vus 1ati, Vesait ve Muinleri Reddeder ................................ 119
Melaike Bir Ommettir; ~eriat-i F1triye ile Memurdur ........................................ 122
Madde Rikkat Peyda Ettik~e Hayat ~iddet Peyda Eder..................................... 123
Maddlyyunluk Bir Taun-u Manevldir ................................................................. 123
Vucutta Atalet Yok; i§siz Adam, Vucutta Adem Hesabma i§ler ........................ 124
Riba islam'a Zarar-1 Mutlakt1r ............................................................................ 125
Kur1an, Kendi Kendini Himaye Edip Hakimiyetini idame Eder ......................... 125
Talim-i Nazariyattan Ziyade Tezkir-i Musellemata ihtiya~ Vardir ..................... 129
Hadis Der Ayete "Sana Yeti§mek Muhal" ......................................................... 129
8 Lemadt
. '1337
.
(1919)'de yaz1lan Lemaat isimli eserin kapagmda [~
~I ~~.J i~I ~~ ~ (Yani Ramazan Hilali ve Bayram
Hilali arasuidan ... ) yEKlRDEKLER <;i<;EKLERi Miiellifi
Bediiizzaman Said Nursl. .. ] yazilidir.
Daha sonra muhtemelen Kastamonu Hayat1 sirasmda, ba§ma
Mustafa Sungur, Mehmed Feyzi Pamuks:u ve Husrev Altmba§ak
tarafmdan bir "Tenbih" yazilarak Sozler'in sonuna ilave edilmi§tir. 0
zaman <;EKiRDEKLER <;i<;EKLERi yaz1smm altma "Risale-i Nur
~llirdlerine kii<;iik bir mesnevi ve imani bir divandir." ciimlesi ilave
edilmi§tir.
"Tenbih" ba§ligmm altmda da §6yle denilmi§tir:
Bu LEMAAT nammdaki eserin, s:lir divanlar gibi bir tarzda bir iki
mevzu ile gitmeyi§inin sebebi: Eski eserlerinden "H.µcikat <;ekirdekleri"
nammdaki, kisacik vecizeleri bir derece izah etmek i<;in, hem nesir
tarzmda yaztlm1§, hem de s:lir divanlar gibi hayfilat:l, mizans1z hissiyata
girilmemi§ olmas1dir. Ba§tan apg1ya mantik ile hak:lik-i Kur'aniye ve
imaniye olarak, yanmda bulunan bid.derzadesi gibi baz1 talebelerine bir
ders-i ilm1dir, belki bir ders-i imam ve Kur'arudir. Ustadimizm ba§taki
ifadesinde dedigi gibi, biz de anlami§izdir ki, nazma ve §iire hi<; meyli
ve onlarla i§tigali de yoktur. "Biz ona §iir ogretmedik, o zaten ona yara§-
maz." (¥as1n, 36/69) sirnnm bir numilnesini gosteriyor.
10 Lemaat
Bu bir insan-1 ekberdir, biiyiik sesle eder zikri; biitiin eczas1, zerrat1,
kii<;iiciik sesleriyle, o billend sesle beraber der ki: La ililie illa Hu.
Kainat biiyiik bir dil oldugu is:in zikrini biiyiik bir sesle eda eder.
Kamatm pars:alan, zerreleri de o biiyiik ve o yiice sesle beraber kiis:iiciik
sesleriyle La ilahe ilia hu derler. Ustad Bediiizzaman Lemeat'm bir ba§ka
yerinde; "Giiya biitiin kainat uM bir musilddir; iman nuru i§itir ezkar ve
tesbihleri." diyor.
ve rahmet sahibi bir Zat'm perde arkasmdan uzatng1 ipler ve §eritlerdir ki,
nimetleri onlara takm1§, canhlara uzatiyor."
Emam olan verasmda ona mesned semav!dir ki, vahy-i mahz-1 Rab-
banl. Bu ~e~ cihet ziyadardir; biirlicunda tecellidar ki: La ililie ilia Hu.
On tarafi saytlan arkasmda da onun dayanag1 semavi ve ililii vahiydir. Bu
aln cihet aychnliknr. Bur<_;:larmda La ililie ilia Hu. Tecelli etmektedir. Bu
aln dogru ve kesin bilgi olan vahiy. Allah'm sonsuz ilminden gelmekte-
20 Lemaat
dir. Onun is:in sag1, solu, onti, arkas1, tistii, alu, is:i, di§l boyle muhkem
ve muhte§em bir kale gibi anlamaktadir. Bu kalenin burs:lannda tevhid
bayrag1 dalgalanmaktadir.
ki; kqke bu cep fenerim olmasa idi, bu deh§etleri g6rmese idim, dedim.
0 feneri hangi tarafa <_;:evirdim ise, oyle deh§etler alchm. "Eyvah! ~u fener,
ba§ima belachr." dedim. Ondan k1zchm; o cep fenerini yere <_;:arptim, kirchm.
Giiya onun lunlmas1, diinyay1 l§Iklanchran biiyiik elektrik lambasmm diig-
mesine dokundum gibi birden o karanhldar bo§anch. Her taraf o lambanm
nuru ile doldu. Her§eyin hakikatini gosterdi.
Balwm ki: 0 gordiigum koprii, gayer muntazam yerde, ova i<_;:inde bir
caddedir. Ve sag tarafimda gordiigum mezar-1 ekber; ba§tanba§a giizel,
ye§il bah<_;:elerle nuran! insanlann reisligi altinda ibadet ve hizmet ve soh-
bet ve zikir meclisleri oldugunu farkettim. Ve sol tarafmda, firtinah, dag-
dagah zannettigim U<_;:urumlar, §ahikalar ise; si.isli.i, sevimli cazibedar Olan
daglarm arkalarmda muazzam bir ziyafet yeri, giizel bir seyran mahilli ve
yiiksek bir gezinti alaru bulundugunu hayal-meyal gordiim. Ve o miithi§
canavarlar, ejderhfilar zannettigim mahluldar ise, munls deve, okiiz, ko-
yun, ke<_;:i gibi ehli hayvanlar oldugunu g6rdiim. "Elhamdiilillahi ala nur-il
iman" diyerek "Allah, iman· edenlerin velisidir, onlan karanhldardan nura
<_;:1kanr." ayet-i kerimesini okudum, 0 vfiluadan aynlchm.
i§te o iki <lag; hayatln ba§langic1, hayatin sonu ... yani di.inya filemi ile ber-
zah (kabir) filemidir. 0 koprii ise, hayat yoludur. 0 sag taraf ise, ges:mi§
zamanchr. Sol taraf ise, gelecektir. 0 cep feneri ise, bencil ve bildigine
itimat eden ve semav! vahyi dinlemeyen insan enaniyetidir. 0 canavarlar
zannolunan §eyler ise filemin Mdiseleri ve acib mahlukatidir. i§te enani-
yetine itimad eden, gaflet zulfunatma dii§en, dalfilet karanligma mi.ibtela
olan adam; o vlliada ewelki hfilime benzer ki: 0 cep feneri hi.ikmiinde
nllis (eksik) ve dalfilet-filud (yanli§ ve sap1ldilda kar1§1k) mfilumat ile
ge<_;:mi§ zamaru, biiyiik bir mezar suretinde ve adem-alud (yolduga bula§-
ffil§) bir karanlik i<_;:inde goriiyor. Gelecegi, gayer firtinah ve tesadiife bagh
bir vah§et yeri goriiyor. Hem her birisi, bir hikmetle i§ yapan merhametli
bir Zat'm emre amade memuru olan Mdiseleri ve varhldar1 zararh birer
canavar hiikmiinde goriiyor. "Allah'1 inkar edenlerin velisi (dostu, yonlen-
diricisi) tagutlar (dogru yoldan s:eviren azginlardir. Onlari nurdan (dog-
ru yoldan) karanlildara ~ekerler." (Bakara, 2/257) ayetinin hiikmiine t:lbi
olurlar. Eger ilahl hidayet yeti§se, iman kalbine girse, nefsin firavunlugu
kinlsa, Allah'm kitabrm dinlese; 0 valuada, ikinci hfilime benzeyecek. 0
vakit birden kainat bir giindiiz rengini ahr, ilahl bir nur ile dolar. Alem
"Allah, golderin ve yerin nurudur." (Nur, 24/35) ayetini okur. 0 vakit
ge~mi§ zaman, biiyiik bir mezar degil, belki her bir asn bir nebinin veya
22 Lemadt
iki ciheti ve iki ki.ic;i.iciik numunesi ve iki noktas1, insamn ba§mda olan
kuvve-i hafiza ve kuvve-i hayaliye, mercimek kiic;i.ikliigunde iken, bir
biiyiik kiitiiphane kadar hie; kan§tlrmayarak kemfil-i intizamla ic;lerinde
yazilmas1 kat'i isbat eder ki, o iki kuvvenin en biiyiik ve en muazzam
numuneleri olan Alem-i Misal, hava ve su unsurlannm, bilhassa nutfe-
lerin suyu ve toprak unsurunun pek fevkinde, daha ziyade hikmet, irade
ile ve Kader ve Kudret Kalemi ile yaz1ldiklanm ve hic;bir cihetle tesadiif
ve kor kuvvetin ve sag1r tabiatln ve camid, hedefsiz sebeplerin kan§mas1
yiiz derece imkans1z oldugunu ve hic;bir vecihle mi.imkiin olmadig1m,
Halcim-i Zi.ilcelfil (olan Cenab-1 Hakk'm) Kader ve Hikmet Kaleminin
sayfas1 oldugunu ilme'l yakin ile kat'i olarak bildim."
Bu enteresan ve derin ke§iflerin, Kur'aru bir ifade olan yani bir Melek-i
Natlk gibi gerc;ekleri, gerc;ek muhataplarma iifleyen "Hu" kelimesinden
m~ahade edildiginden hie; §iiphe yoktur.
Bediiizzaman, Kevser suresi ile ilgili bir eserinde §Oyle demektedir: "Ben de
bu meseleyi Kur'an'dan sordum. Kur'an beni en ktsa suresi olan sure-i Kevser'e
havale etti. Ben o sureden sordum. $u sure dahi beni ahirki ayete havale etti.
Benona miiracaat ettim. Dedi; 'Benim harflerimi say.' Saydim!" ·
Boylece bu altmc1 ci.imlede bulunan tevhid-1 dmi ile beraber ihlas sure-
sinin is:inde bulunan yedi tane tevhid hakikati ke§fedilmi§ oldu. Belki de
bu tevhidl halcikatlannnm ehemmiyeti cihetindeydi ki, ii<;;: ihlas okumak
bir hatim indirmek gibi kabul edilmi§tir. Yani ii<;ryiizbin altiyiizyirmi harfi
bulunan Kur'an harfleri ile ihlas 1m Besmele ile beraber altm1§ dokuz harf
olan durumu nazara almirsa ihlas suresinin her bir harfinin yakla§1k bin
be§ yiiz sevab1 ve hasenesi oldugu anla§1hr.
izzet ve azamet ister ki; esbab-1 tabii, perdedar-1 dest-i kudret ala
aklm nazannda. Tevhid ve celfil ister ki; esbab-1 tabii, damenkq-i tesir-i
hakiki ala kudret eserinde.
imtihan meydan1 olan §U diinyada Cenab-1 Hak sebepleri s1rf zahiri bir
perde olarak yaratml§tlr. <;iinkii ahirette sebepler ortadan kaldmlacak,
herkes, her§eyin dogrudan dogruya his: vas1tasiz Allah tarafmdan yaratildi-
gllll yaklnen bilecektir. Bu diinyada Allah-u Tafila izzet ve azametinin
geregi, akla gore sebepleri kudretinin bir perdesi olarak var etmi§tir. Arna
<;ekirdeklerin <;ifekleri 27
kiinatta ba§tan ba§a bir dayani§manm yaygm hfilde bulundugunu, her ta-
rafta kiinat1 meydana getiren kiis=iik biiyiik her §eyin birbiriyle yardimla§-
tig1m, birbirinin istegine cevap verdigini gormekteyiz. Bu gers=ek, bize
cihan1 kuptan bir kudretin her zerreyi yaratlp, istedigi yere yerle§tirdigini
ispatlamaktadir. Evet, kiinat kitabmm her satm ile her harfi, canhlan
ihtiyas=lanna sevkedip, onlari birbiriyle tan1§tirmaktadir. Zerreden Hinata
her§ey bir tek Zarin oldugu is=in tevhid namma onlan sanki birbiriyle her
an g6rii§tiirmektedir. Kiinat kitabmm canl1 olan her harfi is=in sanki her
bir ciimleye bakar birer gozii ve birer yiizii vardir. <;iinkii hepsi de s:ok
miikemmel ve muhte§em bir ahenk is=indedirler.
Allah'm kudretine gore az <pk, biiyiik kii<;i.ik his:bir §ey fark etmez, her§eye
giici.i yeter. Ayet-i Kerimede 'Sizin yarattlmaruz da, diriltilmeniz de, tek bir
ki§inin yaratthp diriltilmesi gibidir.' (Lokman, 31/28) yiinkii Allah'm kudreti,
zati ve ezelidir, onun is:in ona acizlik miidahfile ve hfilul edemez. Onun is:in o
kudrette mertebeler olmaz. Yani §UilU yaranr da bunu yaratamaz (ha§a) diye
bir §ey sozkonusu olamaz. isterse killl, isterse ci.iz olsun, his:bir§ey degi§mez.
Her§eyi yaratma giici.ine sahiptir. Zateri yaratttl<lar1 ile gers:ekte bu ortadadrr.
Zaren her§ey, her§eyle baghdrr. Her§eyi yapamayan, bir §eyi de yapamaz. 32.
Soz'iin Birinci Mevkifinde bir atom zerresinden, alyuvardan, hiicreden, insan
viicudundan, biitiin insanhktan, yeryiizi.inden, giine§ten, biitiin ytldizlara
kadar biitiin mahlfilcatm Allah'm birligini, kendi aralarmdalci derin miinase-
betleri lisan-1 hfil ile gostererek dile getirdikleri anlattlmalctadrr.
Mevt-filud bir nevm ile kt§ta uyu§IDU§ bir sinek, nas1l onun ihyas1
kudrete agir gelmez. $u Di.inya'nm mevti de, ihyas1 da oyledir. Bi.iti.in
ziruh ihyas1 onda fazla nazlanmaz.
Allah-u Teala'mn kudreti is:in bir tiirii yaratmak, o tiir is:indelci bir ferdi
yaratmak gibidir. ~u imtihan diinyasmda kudret tecellisinden daha <rok
sebepler perdesini gerektiren hikmet tecellisi Mkim oldugundan, imti-
han geregi her§ey akil ile fade edilsin diye bir derece artiilii ges:mektedir.
Oliime benzeyen kt§ uykusuna yatmt§ bir hayvanm veya meyvelerinden ve
<;eliirdeklerin <;ifelderi 33
sahibi is:in az s:ok, biiyiik kus:uk fad( etmez. Hassas ve biiyiik terazinin ke-
felerindeki dengeleri bozmak is:in yap1lan tercihe gore, o kefelerdekilerin
biiyiik kiic,:iik veya az c,:ok olmalanmn his:bir onemi olmadig1 gibi ...
Dordiincii temsil: imizam s1rndir. Mesela, en biiyiik bir gemi, en kiis:iik
bir oyuncal( gibi s:evrilebilir.
Be§inci temsil: Tecerriid s1rndir. Mesela, igne gibi bir bahk, balina bahg1
gibi, o miicerred mahiyete maliktir; bir mikrop, bir gergedan gibi, canh-
hk mahiyetini ta§1yor.
Altmc1 temsil: itaat s1rnm gosterir. Mesela, bir kumandan "Aq" emri ile
bir neferi tahrik ettigi gibi, aym emir ile bir orduyu tahrik eder...
Degil rabi' tabiat, belki matba'. Degil nakka§, o belki bir nakl§-
tlr. Degil fa.il, o kabildir. Degil masdar, o mistardir... Degil naz1m, o
nizamdir... Degil kudret, o kanundur... irad1 bir §eriattir, degil haric
hakikatdar.
Tabiat, ilaru bir sanamr; Allah'm bir imzas1, bir miihriidiir. Tabiat bir
tab edici degil belki bir matbaadir. Bir nal(ka§ degil, o bir nalG§tlr. 0 bir
fail degil, o bir kabildir. Yani sadece iizerinde yap1lan kabul edicidir. 0
bir kudret kaynag1 degil, bir olc_;:iidiir. 0 nizam koyucu degil, sadece bir
nizamdir. 0 bir kudret degil, sadece iradi bir kanundur. Kanun oldugu
ic,:in de zihnin di§mda bir hakil(ati yoktur. Onun ic_;:in bir kanun koyucu
ve §Uurlu bir tatbikc_;:i olmadan bu miimkiin degildir. Giic_;:lii bir hakim
olmadan kanunlar yiiriitillemez. Aynca kanunlann neticelerine dikkat
edecek olursak, merhametli, §efkatli ve hikmetli bir giizellilde bizi yiizyiize
getirmektedir. Yani kanunlar geli§i giizel konulmam1§tlf. Mesela madenler
belli bir 1s1mn iistiine c_;:1ktildan zaman genle§irler. Onun ic_;:in trenlerin
raylarmda yaz aylannda uzama, k1§ aylannda da kisalma olur. Halbuki bu
prensip suya gelince degi§ir. \:iinkii suda, 1s1 s1finn alt!na dii§iip donma
olay1 gerc_;:elde§tigi zaman genle§me olur.
Pelci, neden boyle olur? Eger su da madenlerin bagh oldugu kanuna
bagh olsayd1, o zaman tam tersine ki§ sogugunda su donup kiic_;:iilecekti.
Hacminin kiic_;:iilmesi suyun ozgiil agirhgmm artmasma vesile olacag1 ic_;:in
sudan agir olan buzlar dibe c_;:okecelderdi. Bu c_;:okii§ler neticesinde deniz
<;;ekirdelilerin <;;irekleri 35
Kar§I taraf "Civciv illc giinlerini sert yumurta kabugunun ic;inde gec;irir.
Bi.iyiiyiince kabuk lanhr ve di§anya pkar. Miiminler civcivi kabugundan
c;1karamn Allah olduguna inan1rlar. Falcat modem ilim ac;1smdan, bugiin
mikroskopla balmgumzda 21. giin civcivin gagasmda kiic;illc bir sertlik
meydana geldigini g6rmekteyiz. Civciv, boynuz §eldindelci bu kiic;illc sert la-
lardag1 kabugu larmada kullanmalcta ve boylece di§an c;tlcmalctadir. Birkac;
giin sonra da sert tabalca kendiliginden kaybolmalctadir." diyorlar. Bmtlara
verecegimiz cevaba gelince: Modem ilim, hadiseleri birbir anlatmalcta ama
onun otesindeki gerc;elderi izah edememektedir. ilim ancalc "Bu nedir?"
sorusuna cevap verebilir. Arna ''Nic;in?" sorusuna cevap bulamaz.
Mesela burada "Civcivi yumurtadan c;tlcaran Allah'tlr." §elclindeki gerc;ege,
getirdilderi izah ile c;iiri.ittillderini zannetmektedirler. <:;unkii "21 giinliik
bir kanunun bu i§i ba§ardiglll1 gozlerimizle g6rdillc." diyorlar. $u bir ger-
c;ektir lci, yeni gozlemler bize hadiseler dizisinin bir yeni halkasmdan ba§ka
bir §ey getirmemektedir. Halciki sebebi de izah edememektedir. Fakat gii-
niimiizde durum tamamen degi§mi§tir. Sorular, yumurtanm lanh§mdan
36 Lemaat
Allah'1 inldr edip tabiati yaratic1 kabul edenlerin hali, t1pla Tac Mahal'in
17. asirda in§a edilip, ezeli olmad1gm1 bildigi halde, mimar, mii.hendis ve
ustalar olmadan, tatbik edilmeyen plan ve kanunun bir varhg1 varml§ gibi,
binada uygulanan plan kanun veprensipler tarafmdan ortaya dikiliverdigini
iddia eden kimseye benzer. Halbuki Tac Mahfil'den hadsiz derecede mii.-
kemmel ve her tarafi mucizeli sanatlarla donatilm1§ olan §U ldinat sarayma
giren insanlarm onun sanatlcar ve Yaradan'm1 inldr et1neleri ise his: mii.m-
kii.n degildir. yii.nlcii. inkar ve gereks:eleri asla alda yatlan degildir.
inbisat meyli der: "Geni§len, bana laz1m fazla yer." Bir emr-i bl:emanL
Metin demir ~ah§ir, onu yalan ~lkarmaz. Bellci onda dogmluk, hem
de s1dk-1 cenam 0 demiri par~alar. ~u meyelanlar biiriin birer emr-i
tekvini, birer hiikm-i Yezdani, birer fitri §eriat, birer cilve-i id.de. irade-
i ililii, idare-i ekvani emirleri §Unlardir: Birer birer meyelan, birer birer
imtisfil, evam~r-i Rabbam. Vicdandalci tecelli aynen boyle cilvedir; lci
incizab ve cezbe ilci musaffa cani. ilci miicella camdir, akseder i~inde
Cemal-i 1:1-yezali, hem de nur-i imani.
F1tratm §ahitligi dogru. F1tratta yalan yoktur; ne dediyse dogrudur.
yekirdek geli§ip biiyiime diliyle der ki: "Ben siimbiillenip meyve veren bir
aga<; olacag1m." Bu sozii dogru <;1kar. Yumurtanm i<;indeki hayat meyli de-
rin derin der ki: "Allah'm izni olursa, ben pili<; olurum." Bu dilin soyledigi
dogru olur. Bir avu<; su, demir bir gilllenin i<;inde sogulduk zaman1 eger
donmaya niyet ederse, i<;indeki geni§leme meyli "Bana geni§ yer laz1m, geni§-
len." der. Bu aman dinlemez bir emirdir. Metin demir <;ah§ir, onu yalanc1
<;1karmaz. Bellci ondalci dogmluk, hem de kalb! dogruluk, o demiri par<;alar.
~u meyillerin hepsi de teker teker telcv!ni: birer emir, iiahl birer hiikiim, fad
birer kanun, birer irade tecellisi, illlii: irade, kainatlann idaresi... Emirleri
ise, birer birer meyelan, birer birer Rab bani emirlere itaatle s1ms1la sanlma ...
i§te vicdandalci tecelli de aynen boyledir. incizap ve cezbe safile§mi§ ilci can
ve cilalanm1§ ilci camdir lci, i<;inde Ebedi Cemal, hem de iman num alcseder.
(Not: Nok:ta Risalesi'ndek:i izahat yuk:anya almdig1 i<:rin, bu k:adarla ik:tifa ediyoruz.)
Hayat bir nur-i vahdettir. ~u kesrette eder tevhid tecelli. Evet, bir
cilve-i vahdet eder kesretleri tevhid ve yekra. Hayat bir §eyi her §eye
eder milik. Hayats1z §ey, ona nisbet ademdir ciimle e§ya.
<;ekirdeklerin 9ifekleri 41
Hayat bir s:e§it birlik tecellisidir. Hayat bir birlik nurudur, §U kesrette yani
c;oldukta tevhid tecelli eder. Evet, bir birlik tecellisi c;oklul<lan birlqtirip
tek §ey ha.line getirir. Hayat bir §eyi her §eye milik eder. Zaten hayatl
olmayan bir §eye gore sanki bi.iriin varhldar yok gibidir. Gerc;ekten bir
canlidan ruh plup canlilik kalmaymca, o vi.icut tek bir varlik gibi iken bir
anda ipi c;ozi.ilmi.i§ tesbih taneleri gibi dag1hp gider; bir §ey iken trilyon-
larca parc;aya aynhr. Hem "Bak, hayats1z bir cisim, bi.iyiik bir dag dahi
olsa, yetimdir, gariptir yalruzdir. Miinasebeti yalmz oturdugu mekan ile
ve ona kan§an §eyler ile vardir; ba§ka, kiinatta ne varsa, o daga nisbeten
yok say1hr. yi.inki.i, ne hayan var ki, hayat ile alakadar olsun; ne §UUru
var ki, taalluk etsin. ~imdi, bak ki.ic;i.iciik bir cisme, mesela balansma.
Hayat, ona girdigi anda, bi.iriin kainatla oyle miinasebet kurar ki, bi.iriin
kfilnatla, bilhassa yeryiiziiniin c;ic;ekleriyle ve nebatlan ile oyle bir ticaret
akd eder ki; diyebilir: "~u arz, benim bahc;emdir, ticarethanemdir." I§te,
canhlardaki me§hfrr zahiri ve batini duygulardan ba§ka, bilinmeyen saika
ve §aika hisleriyle beraber, o an, diinyanm pek c;ok nevileriyle ihtisas,
i.insiyet, mi.ibadele ve tasarrufa sahip olur." (29. Soz, 1. Maksat)
Ziya ile hayatm her biri, mevcudatm birer ke§§afidir. Bak nur-i
hayat olmazsa, vlicud, adem-filuddur; belki adem gibidir. Ever garib,
yetimdir; hayats1z ger Kamer'se ...
Hayati olmayan varhk. yok gibidir. Ziya ile hayatin her biri varhldar is:in
bir ke§§afor, yani onlan ke§fedip ortaya s:1kanrlar. Hayat nuru olmazsa
bir varhkta, o varhk yolduga bula§ffil§tlr, bellci yok gibidir. Evet, Ay bile
olsa eger hayati yoksa garip bir yetimdir. Karanhkta olan bir varhg1, l§lk
ortaya s:1kardig1 gibi hayat da varhldara bir phsiyet, bir bi.iti.inliik kazandi-·
nr. Onu, belirsiz parc;:alar olmal(tan kurtar1p, suret ve §ekli olan bir varhk
olaralc gosterir. Aynca hayat sahibi varhldarda c;e§itli duygular oldugu
ic;:in hem kendisinin, hem de §Uur ve duygulanrun mi.inasebet kurdugu
varhldann farlandadir. Hfilbulci cans1zlarda boyle bir §CY olmaz. Kendisinin
farlanda ohnayan, nasil ba§kalarmm farlanda olacal(tlr. "Dii§i.iniiyorum, o
hfilde vanm." denmesi gibi, ashnda her bir duygu ic;:in de, "Gori.iyorum,
i§itiyorum ... o hfilde vanm." demek mi.imkiindi.ir.
<;ekirdeklerin 9ifekleri 43
cak. Bu bir s1rr-1 azimdir, ona remz u ipret; Fahr-i Rusill demi§tir:
"Isa, ~er'im ile amel edip i.immetimden olacak."
Hiristiyanhk, islamiyet'e teslim olacak. Hiristiyanhk ya patlay1p sonecek
veya (tasfiye makinesinden geS'.mi§ su gibi) safile§ecek. (Elbette, menba
suyu gibi tam bir berrakhk beldenemez). islamiyet'e kat§I teslim olup
silili birakacak. Defalarca y1rtihp degi§iklige ugradi. Gelip Protestanh-
ga dayandi. (c;ok daha once de Ortodoksluk, Katoliklikten aynlm1§tl)
Protestanhkta da salilia kavu§ma ii.midi gormedi. Percle yine y1rt1ldi. Bu
sefer, Hiristiyanhg1 tan1mak istemeyen tam dalalete dii§mii§ dii§iinceler
tiiredi. Fakat Hiristiyanlarm bir kism1 bu arada tevhid ger\'.egine yakinla§-
tl. Bunlar felili bulacaklar. Tekrar §imdi bir daha y1rtilmaya ba§hyor,
eger sonmezse, hurafe ve tahrifattan anmp islamiyet'e mal olacak. Bu
biiyiik bir sirdir. Biitiin peygamberlerin iftihar tablosu olan Muhammed
Aleyhisselam i§te bu sma rumuzla olarak "Hz. isa, §eriatlm ile amel edip,
iimmetimden olacak." diye i§aret etmi§tir. Evet, aleyhteki biitiin menfi
propagandalara ve terarizmle e~it tutulmasma ragmen, islamiyet biitiin
insanhk tarafmdan \Ok biiyiik merakla ara§tinlan tek din konumundadir.
Bu arada hergiin pek \Ok insanm da Miisliiman olduguna phit
olunmalctadir. Boylece ya bizzat Hz. isa Aleyhisselam, bulundugu sema
tabakasmdan inip gelerek veya Hiristiyan ruhaniler iseviyet ruh ve ruha-
ruyetini temsil ederek, .islami ger\eklerle biitiinle§eceklerdir.
maalesef verilmi§tir: "Mezhebim haktir ama hata olma ihtimali var. Ba§-
ka mezhepler hatahdir ama hak olma ihtimali var." Bu soz §U bakimdan
c_;:ok tehlikelidir. Zaten mezheplerin % 90 hi.iki.im ayet ve hadls ifadesi
oldugu ic_;:in hie; hata ihtimali olamaz. Hata ihtimali sadece ic_;:tihad farkh-
hldanndan olabilir ki, onlar da % lO'dur. Hem ic_;:tihadlarda hata olsa
bile yine bir sevap vardir. c;linki.i miic_;:tehid, biitiin giiciinii kullanarak,
Allah'm nzasma uygun bir hi.ikiim c;1karmaya ph§IDI§tlr. Arna avam
hilk, mezhebin ic_;:inde ic_;:tihadi hi.ikiimlerle beraber bulunan Kur'an ve
hadislerin hi.iki.imlerini birbirinden ayiramayacag1 i<_rin, <_rok biiyiik bir
yanh§a itilmi§ olur. Onun i<_rin, mutlaka kitaplarda ic_;:tihadl meselelerle,
dinin temellerini ifade eden hi.ikiimlerin kaynag1 olan ayet ve hadisler
ayirt edilmeli ve a<_r1k<_ra gosterilmelidir.
is:tihadm §artlm haiz olan her miistaid, ediyor nefsi i<_rin, nass ol-
-mayanda i<;tihad; ona laz1m, gayre ilzam edemez. Ummeti davetle te§ri'
edemez. Fehmi, §eriattan olur; lllin §eriat olamaz. Mii<_rtehid olabilir,
50 Lemaat
fakat mii§erri' olamaz. icma ile cumhurdur, sikke-i §er'i gorur. Bir
fikre davet etmek; zann-1 kabul-i cumhur, §art-1 evvel oluyor. Yoksa
davet bid'att1r, reddedilir. Agzma t:lk1hr, onda daha c;1kamaz ...
i<rtihad etme kabiliyeti olan bir kimse mii<rtehid olabilir ama §eriat kanu-
nunu meydana getiren ki§i olamaz. i<rtihad etmek i<rin gerekli §artlan haiz
olan her istidatli ki§i, kendisi i<rin, haklanda ayer ve hadis cinsinden kesin
hiikiim bulunmayan meselelerde i<rtihad edebilir. i<rtihad olarak ula§tig1
hiikiimler kendisini baglar. Yani kendisi onlarla amel edebilir. Arna onlar-
la ba§kalannm da amel etmesini isteyemez. Biitlin Miisliimanlar1 davet
ederek, "Bunlar §er'i hiikiimlerdir, uyunuz." diye bir teklifte bulunamaz.
Anlayi§l §eriattan olur, ama §eriatln kendisi olamaz. Mii<rtehid olabilir,
fakat §er'i hiikiim koyucu olamaz. $eriatm damga ve miihrii, cumhur-u
ulemanm icmai ile, yani bir alanda yapyan biitlin llimlerin ittifakla birle§-
tilderi hiikiimle olur. Bir fikre davet edip teklifte bulunmal< i<rin, ilk prt
biitlin ulemanm kabul gostermesidir. Yoksa ulemanm kabul etmedigi bir
anlayi§ ve gorii§e yaptlan davet bid'arur,·reddedilir. Soyleyenin anlayi§ma
hapsedilip ay11masma engel olunur. Bu mesele fikir anar§isini onlemek,
bilhassa Miisliimanlann kafalanru kan§tlrmamak i<rin <rok miihimdir.
Ferdin <ri<rek a<rmas1 yoniinde kabiliyetlilere kapilar a<r1ktir. Arna bir tas-
dikten ge<rmeden onlan topluma dayatmaya hem de dinin kendisi olarak
telkin etmeye hi<r kimsenin halda yoktur. Bunun. i<rin isiam fileminden
<linen, ahlaken, ihlasen ve ilmen se<rilmi§ filimlerin meydana getirecek-
leri §U'ralann hazir olmas1 gerekir ki, bu §U'ralar ortaya <r1kan anlayi§lan
degerlendirip tav1rlanru belirleyerek bilhassa avam halka yardimCl ol-
sunlar. Yoksa ne niyetle ve kimin hesabma <rah§tig1 belli olmayan korsan
gorii§ler Miisliimanlann kafa ve kalplerini kan§tlnrlar.
taraftarhk gostermektir. Sonra 1tikad gelir. Salabet yani dine s1ms1ki san-
hp saglamca ve metanetle dini ya§amak, 1tikaddan ileri gelir. Taassup
ise, taraftarhk duygusundan dogar. S1ms1k1 sanhp ya§amak i:z'andandir.
Tasdikten taraftarhk hissi dogar. Sadece aklen anla§1lm1§ bir mesele ise
heni.iz tasdik safhasma gelmemi§se tarafs1z bir hal olur. Arna heni.iz ta-
savvur hilinde ise, ondan nasibi de olmaz. Gers:ekle mezcedilememi§ bir
tahayyillde ise safsata has1l olur. Euna ragmen, her zaman insanlann safi
zihinlerine batil veya §ehevl: §eyleri tasvir etmek, onlan yaralar ve sap1kh-
ga, dalfilete atar.
Dikkat edilecek olursa, burada ilim is=in yedi tane mertebe say1lmaktadrr:
1. Tahayyill, 2. Tasavvur, 3. Tafil(kul, 4. Tasdik, 5. lz'an, 6. Iltizam, 7.
Itikad. Herbir mertebeden bir netice pkiyor. Mesela siz, bir Budizm'i
bir budisten daha iyi bilseniz veya bir Hiristiyanhg1 papazlardan daha iyi
bilseniz, tasdik ve l:z'an etmeden ne Budist ne de Hiristiyan olursunuz.
Hiristiyan Sava Pa§a'mn yazmt§ oldugu usul-u fikih kitabm1 okumu§
ve o ilmi derinligince kavrad1g1 is=in Mi.isli.iman oldugunu zannetmi§-
tim, ama yine aym kitapta Sava Pa§a'nm Hiristiyanligmdan his=bir §eyi
kaybetmemi§ oldugunu ifade etmesi, ogrencilik y1llannda beni §a§Irtml§-
tl. Ashnda normaldi s:i.inki.i o heni.iz taillul safhasmda idi. Bazan baz1
ilim din adamlarmdan s:ok, avam hfilktan insanlarm dini ne pahasma
olursa olsun en agir prtlarda bile ya§amalan bana hayret veriyordu. Arna
-mevzu okuduktan sonra, biraz bu i§in s1rnna vakif oldugumu soyleyebi-
lirim. En azmdan hayretim gitti, tezadrm kalkti. yi.inki.i avam bile olsalar
1tikad olarak mi.ikemmeldirler.
Hakikl miir§id-i filim koyun olur, ku§ olmaz. Hasbi verir ilmini.
Koyun verir kuzusuna hazmolmu§ musaffa siitiinii. Ku§ veriyor ferhi-
ne luab-filud kayy1m.
Sindirilmemi§ ilim telkin edilmemelidir. Hakiki mi.ir§id bir ilim adam1
anlay1p hazmettigi ilmini his=bir kar§ihk beklemeden koyunun kuzusuna
tertemiz si.iti.ini.i verdigi gibi vermelidir. Yoksa yavrusuna ti.iki.iriik ve sal-
ya kan§ffil§ kusmugunu veren ku§ gibi olmamahdrr. Yani kendileri daha
iyice kavramadrklan konulan talebelerine, his= anla§ihr hfile getirmeden
yedigini kusan bir ku§ gibi, bilgi kusmuklan hilinde takdim eden kimse-
C:,elzirdelderin C:,irekleri 53
lerin bilgin olmalan, rehberlik yapmalan yiice ve yeni ufuklar ic;:in ir§adda
bulunmalan mtimktin degildir.
reisine veya iistadma vermek, hem cemaate, hem de o iistat veya reise
zuliimdiir. <;unkii enaniyeti ok§ar, gurura sevk eder. Kendini kapic1 iken
padi~ah zannettirir. Hem kendi nefsine de zulmeder. Belki bir nevi gizli
~irke yol a~ar. Evet, bir kaleyi fetheden bir taburun ganimetlerini, zafer
ve ~erefini binba§lSl alamaz." (17. Lema, 5. Mesele)
~elcer,
onu da par~ahyor. Be§erin ba§I ihtiyar; edvar-1 hamsesi var. Vah§et
ve bedeviyet, memlllkiyet, esaret, §imdi dahi edrdir, ba§laIDl§tlr ge~iyor.
insanhk esirligi parc;aladig1 gibi, i.icretle c_;ah§may1 da parc_;:alayacaktir. Bir
ri.iyada demi§tim: Devletler ve milletler arasmdaki hafif sava§, artik insan
tabakalan arasmdaki c_;:ok §iddetli bir savap yerini terk ediyor. <;unki.i
insanhk gec_;:mi§ devirlerde esirligi istemedi, kan1yla parc_;:aladi. ~imdi
i.icretle c;ah§an bir i§c_;:i olmu§tur; onu yi.iki.ini.i c;elanektedir ama onu da
parc_;:alayacaktlr. insanhgm ba§I ihtiyar; be§ devri var: Vah§et, bedevilik,
kolelik, esirlik. ~imdi i.icretli i§c_;idir ama gec;meye ba§lamI§tlr...
Bu meseleyi 28. Mektub'un 6. Meselesinde §byle izah ediyordu: Vah§et
devri, dinlerle, hi.iki.imetlerle degi§tirilip yan medeni bir devir ac_;:1lm1§.
Falcat insanlarm zekileri ve kuwetlileri, bir kism1m kole edinip hayvan
derecesine indirmi§ler. Sonra bu koleler de uyamp gayrete gelerek, o
devri esir devrine c;evirmi§ler. Yani kolelikten kurtulmu§lar ama "Hi.iki.im
galip olanm, gi.ic_;li.ini.in lehinedir." zalim di.isturu ile yine insanlann
kuwetlerini zay1flanna esir muamelesi yapmi§lar. Sonra 1789 Bi.iyi.ik
Frans1z ihtilali gibi c;ok inlalaplarla, o devir de i.icretli i§c;i devrine
inkilap etmi§. Yani zenginler olan i.ist tabakas1, avam halla ve fakirleri
i.icret mukabilinde hizmetc;i yaparak yani sermaye sahipleri c;ah§anlan
ve i§c_;:ileri ki.ic_;i.ik bir i.icrete kar§Ihk ph§t1rm1§lard1r. Bu devirde suisti-
maller o dereceye vard1 ki, bir sermaye sahibi, kendi yerinde oturup
banlcalar vas1tas1yla bir gi.inde bir milyon kazand1g1 ha.Ide, bir bic;are
amele, sabahtan ak§ama kadar, yeraltmda madenlerde c;al1§1p, olmeyecek
derecede, on kuru§luk bir i.icret kazamyor. ~u Ml, mi.ithi§ bir kin, bir
gi.icenme ·verdi ki, avam tabakas1, i.ist tabakaya isyan ilan etti. ~u asnn
tibiriyle, sosyalistlik, bol§evildik suretinde, once Rusya'y1 yerle bir edip
gec;en Birinci Di.inya Sava§mdan istifade ederek, her yerde kok sald1lar.
~u bol§evildigin perdesi altmdaki halk isyan1, i.ist tabakaya kar§I bir kin
ve bir tezyif fikrini verdiginden, bi.iyi.iklere ve i.ist tabakaya ait §erefe <lair
ne varsa, her §eyi lmmalc ic_;:in bir cesaret vermi§. i§te bu devirden sonra
i§c_;iler de yava§ yava§ i§e ortakhk durumuna gec;ecelder.
Mesela, i'tikad dairesi i~inde, "Her §eyi Allah yaratm1yor mu?" diye so-
rana "Ever" denilir. 0 eger "Peki oyleyse, ni~in rarlay1 siiriiyor, rohumu
ekiyorum? "Sen bu sebepleri yerine getirme dense, i'rikar dairesinde iken
sebepler dairesine arlam1§ ve ilci meseleyi kar1§tlrill1§ olur. Eger bunun ak-
sine sebepler dairesinde "Tarlay1 siirmeden, rohum atmadan isrenilen iiriin
elde edilebilir mi?" diyene "Elde edilemez." denilir. Arna bunun iizerine
i'tikar dairesine ge~ip, "Oyleyse ni~in her §eyi Allah yarattl, diyorsunuz?"
dense, o da sebepler dairesinden i'tikad dairesine atlam1§ ve iki §eyi birbi-
rine kar1§rmp yanh§ yapml§ olur.
Ger istersen hayati, s:areleri bulunan §eyde acze yapi§ma. Ger ister-
sen rahat1, s:aresi bulunmayan §eyde ceza'a sanlma.
Acze ve bagmp ~agirmaya sanlmak ~aresizlerin i§idir. Eger ya§amay1
isrersen, ~areleri bulunan §eyde, acizlik gosrerme. Eger rahatl isrersen ~a
resi bulunmayan §eyde feryar ve figan etme. Siinllhar isimli eserinde §Oyle
diyor: Zarurer yasaklar1 miibah luldig1 gibi, zorluklan da kolayla§tlnr.
Korkakhkra darb-1 mesel hiikmiinde olan ravulc, ~ocuklan yarunda il(en
.§efkar-i cinsiyesi ile camusa (mandaya) saldinr. I§re deh§etli bir cesarer ...
Hem darb-1 mesel olmu§ ke~inin kurttan korkusu, zorda kaldigmda mu-
kavemere <loner; boynuzuyla kurdun karrum deldigi va'kidir. I§re harika
bir §ecaar... F1rri meyelan, mul(avemetleri y1kar. Bir avu~ su, kalin bir
demir giille i~ine artlsa, ki§ra soguga maruz birakilsa, geni§leme meyli
demiri par~alar. Ever, §efkarli ravulc cesareti, hamiyetli ke~inin zorda kal-
madan dogan kahramanhg1 gibi fitri bir heyecan, demir giillede su gibi
zulmiin soguk ve kafirce dii§manhgma maruz kaldik~a her §eyi par~alar.
Rus mojikleri buna §ahittir.
<;e!zirdeklerin <;ifekleri 63
gore degi§in1 gosterir. Bazen yava§ yava§ ilerlerken, bazen de barut gibi
sunsiyah iken birden bire bembeyaz bir parlamayla ortaya \lkar ve nuraill
bir ate§ olur. Bazen ulu bir baki§, komi.irii elmas ha.line getirir. Bazen hari-
ka bir temas, ta§I iksire \evirir. Hz. Peygamber Aleyhisselam'm bir nazan,
bedevi bir cahili birden bire mi.inevver (aydm) bir arif, bir ilin1 ve irfan
sahibi hfiline getirir. Eger bir degerlendirme 61\iisii istersen, Miisli.iman
olmadan onceki Hz. Omer ile Miisli.iman oldulctan sonraki Hz. Omer'i
goz oni.ine bir getiriver. Birbiriyle kiyas1, onceki hili bir \ekirdek gibi
idiyse, sonraki hili de bir agaca benziyor. Arna bir anda meyve veriyor. 0
Muhammedi nazar, o Peygarnber himmeti Arap yarunadasmda komiirle§-
mi§ fitratlan, birden bire, ba§tan ba§a elmaslara dondi.irdii. Barut gibi
simsiyah ahlaklan parlatarak aydmlanmi§ birer nur hiline getirdi.
F1tratlarm geli§mesinde onemli iki husus goriiyoruz. Birincisi fitratlar,
ikincisi ise i\inde bulunduklan §artlar. Asr-1 Saadet insanhgm ruhlinu
ve fitratmda ekilen birer hazine degerindeki tohfun ve \ekirdeklerini
geli§tirmek i\in en miisait zemine ve atmosfere sahipti. Elbette Hz. Ebu
Bekir'in fitratl ile Ebu Cehil'in fitratl veya Hz. Omer'in yap1s1 ile Ebu
Leheb'in bir degildi ama, Asr-1 Saadet atmosferi olmasaydi Hz. Ebu
Bekir ve Hz. Omero derece inki§af gosterebilir miydi? Evet, bir bedevi
adam kizlill sag olarak topraga gomiip oldi.irecek vah§i bir kalp katihgmda
bulundugu hfilde Hz. Muhammed Aleyhisselam'm yanma gelip bir saat
sohbetiyle §ereflenirdi, ondan sonra da artik karmcaya ayaglill basamaya-
cak derecede ince bir §efkat duygusunu kazanrrdi. Hem cahil, hem vah§i
bir adam Peygamberimiz'in (s.a.s.) bir gi.in sohbetine mazhar olur, sonra
<;in ve Hind gibi memleketlere giderdi, o gi.ini.in medeni olan kavimlerine
hakikatlerin ogreticisi ve kemfilat rehberi olurdu.
Bir dine s1dk, yakar milyonla yalaru. Bir dane-i hakikat, yikar kasr-1
haylli. S1dk bi.iyiik esastlr, bir cevher-i ziyah. Yeri verir si.ikuta, eger ~1ksa
zararh... Yalana yer hi~ yoktur, ~endan olsa faydah. Her sozi.in dogru
olsun, her hiikmi.in hak olmah. Lakin hakkm olamaz, her dogruyu soz
etmek. ~unu iyi bilmeli. ~-:5 ~ ~.J Ll..P ~ .Ll. kendine di.ismr etmeli.
Gi.izel gor, hem gi.izel bak. Ta gi.izel di.i§i.inmeli. Gi.izel bil, hem gi.izel
<;e!zirdelderin <;ifekleri 65
Be§ vakit namaz is:in yalmz o saati, bizden yine bizim i~in emret-
ti, hem istedi. Tenbellikle terk ettik, gafletle ihmal oldu.
~oyle de ceza gordi.ik: Be§ senede, yirmi dbrt saatte daima dlim
ve me§akkatle tahrik ve ko§turmalda bir nevi namaz laldmh.
Hem senede yalmz bir ay oms: is:in nefsimizden istedi. N efsimize
ac1dik, kef:lreten be§ sene cebren oms: tutturdu.
Kendi verdigi mahndan, lmlandan ya onundan birini zeld.t istedi.
Buhl ile hem zulmettik, haram1 kan§tirdik, ihtiyarla vermedikti.
0 da bizden aldird1 mi.ited.kim zekati, haramdan da kurtardi.
Amel, cins-i cezadir. Ceza, cins-i ameldir. Salih amel ikiydi:
Biri mi.isbet ve ihtiyari, biri menfi iztirari. Bi.itiin al:lm, mesaib,
a'mal-i salihadir; Ia.kin menfidir, lZtlrari. Hadis teselli verdi.
Bu millet-i giinahkar kamyla abdest aldi. Fiill bir tevbe etti.
Mi.ikafat-1 acili, §U milletin humsu dart milyonu s:1kardl.
Derece-i velayet, mertebe-i §ehadet ile gazilik verdi, giinah1 sildi.
Bu meclis-i fili-i misali, bu sozi.i tahsin etti.
Ben de birden uyandim, belki yakaza ile yeni yatt1m. Bence yaka-
za rii'yadir,
Ri.i'ya bir nevi yakazadir. Orada asnn vekili, burada Said-i NursL
Misali Bir Mecliste $eriatle, Bugiinkii Medeniyetin,
Penni Deha ile ~eriat Hidayetinin Mukayeseleri ...
Birinci Diinya Sava§1'11111 miitarekesinin ba§mda, bir Cuma gecesinde
sadik bir ri.iyada, Misal Aleminde, biiyiik bir mecliste, benden sual ettiler:
"Osmanh Devleti'nin maglubiyeti sonunda islam fileminde ne hfil peyda
olacalz?" Bu asnn mebusu s1fatryla soyledim; onlar da dinlediler. (Once
Osmanli Devleti'nin ozellilderini §6ylece anlatarak cevab1111 veriyor). Eski
zamandan beri islam istildalinin bekas1, hem Allah kelimesinin yi.icelmesi
i<,;:in farz-1 kifaye olan cihadi, o diyanetin geregini iizerine alaralc, kendini
tek ve yekviicud olan Islam filemine fedaya vazifedar, hilafete bayralctar
gormii§ olan bu devletin ve §U islam milletinin ge<,;:mi§teki felalceti, islam
alemine elbette saadet ve hiirriyet getirecek. Ges:en musibet istikbalde telafi
olur. U<,;:ii veren, ii<; yi.izi.i kazanan, elbette hi<; zarar etmez. Himmet sahip-
leri bulunduldan zaman1, gelecege <_;:evirirler. Zira §U musibet, hayatumzm
mayas1 olan §efkat, karde§lik ve Islarru dayam§maya harikulade geli§tirir,
karde§ligi inlci§af ettirir, titre§imi hizlandinr, §U medeniyeti tahrip eder.
<;;elzirdeklerin 9ifekleri 71
ceza cinsindendir. Ceza, amel cinsindendir. Aslmda salih amel iki s:e§ittir:
Birisi, musbet ve id.di. Digeri, menfi ve mecburi ... Bi.itiin elemler, musi-
betler, salih amellerdendir, fakat menfi ve mecburidir. Hadis teselli verdi.
Bu giinahld.r millet kamyla abdest ald1, fiili bir tovbe etti. Acil mi.ikafat
olarak, §U milletin be§te biri olan dart milyonuna velayet derecesi §ehitlik
mertebesi ile gazilik verdi. Gi.inah1 sildi. Bu Yi.ice Misali Meclis, bu sozi.i
begendi. Ben de birden uyandun. Belki uyanaral( yeni yatml§ oldum.
<";i.inki.i bence uyamld1k hili ri.iyadir. Ri.iya ise bir nevi uyan1khknr.
Orada asnn vekili. Burada Said Nursi ...
Ustat Bedii.izzaman Hazretleri "Si.inuhat" isimli eserinde de "Riiyada Bir
Hitabe" ba§hg1 altmda bu meseleyi anlatmi§tlr. "1335 senesi Eylill'i.inde
zamanm hadiselerinin verdigi i.imitsizlilde, §iddetle muzdariptim. ( ... ) Biri
geldi, dedi: 'islam mukadderatl is:in te§el(kill eden muhte§em bir meclis
seni istiyor.' Gittim, gordilin ki, mi.inevver, emsalini diinyada gormedigim
selef-i salihinden ve as1rlann mebuslanndan her asnn mebuslan is:inde bu-
lunan bir meclis gordiim ( ... ) Dediler: 'Ever i.imitvar olunuz; §U istikbal
ink1lab1 is:inde en yi.iksek giir sada islamm sadas1 olacalwr!' ( ... ) Bal(tlm,
meclis begendi. Heyecan1mdan uyandim. Terli, elpens:e yatalcra oturmu§
kendimi buldum. 0 gece boyle ges:ti."
islam fileminin gelecegi ile ilgili soruya verilen mi.ijdeli haber, bi.iti.in
giici.iyle yolumuzu aydmlatiyor. Osmanli'mn misyon ve konumu ancal(
bu kadar gi.izel ifade edilebilir: "Eski zamandan beri islam istikbalinin
devamhhg1, hem Allah kelimesinin yiicelmesi ic;in farz-1 kifaye olan cihadi,
0 dini vecibeyi i.izerine alaral(, kendini yekviicut olan islam aleminin
birligine fedaya vazifedar, hilafete bayral(tar gormli§ olan bu devlet ... "
§iddetli bir ic; mucadele ile kanlarla bulanm1§ olan Cezayir 1 Temmuz
1962 tarihinde Fransa'dan aynlarak miistakil bir devlet hfiline gelmi§tir.
"Uc,;:i.i veren, i.ic; yiizi.i kazanan etmiyor elbette hie,;: hasaret" ifadesini ac,;:mak
ic,;:in 19ll'de ne§redilen Miinazarat isimli esere miiracaat etmemiz gere-
kir. Rum ve Ermenilere hi.irriyet vermekle ilgili soruya cevap verilirken
§6yle denilmektedir: "ic;imizdeki Ermeniler lie,;: milyon olmadig1 gibi,
gayr-i mi.isliirnler dahi on milyon yoktur. Halbuki bizim milletimiz ve
ebedi karde§lerimiz tic,;:yiiz milyondan ziyade... ( ... ) i§te htirriyetimizin
bir §Ubesi olan gayr-i mtislimlerin htirriyeti, bizim umum milletimizin
htirriyetinin rli§Vetidir. ( .,. ) Elbette acilen tic,;:ti veren ve daha sonra tic,;:yii-
zti kazanan, zarar etmiyor."
"~u musibet, hayatirmzm mayas1 olan §efkat, uhuwet, tesantid-ti islfunlyi
harikulade inki§af ettirdi." Bu ifadeden islam fileminin hayat mayaslillil,
§efkat, uhuwet ve tesantid oldugunu anlamaktay1z. Bu mayanm titrqime
gec;mesiyle de giiniirntizdeki gayr-i insani medeniyetin tahribe ugray1p
suretinin degi§ip, sisteminin bozulacaglill ifade etmekte; sonra da "Zuhur
edecek o vakit islam1 medeniyet. Miisliirnanlar istekleriyle elbet ewel gire-
cek." demektedir. Bu mtijdeyi verdikten sonra islam medeniyet esaslar1 ile
bugiinkti medeniyetin mukayesesine gec;ilmektedir.
~imdiki medeniyetin be§ menfi esas tizerine durdugunu, c,;:arkm onlarla
kuruldugu soylenmekte; goriinti§e, sahte yaradtl1§larma hie; balrmadan,
c,;:ark ve dinamigi c;eviren esas ve prensiplere dikkat c,;:ekilmektedir. Mesela
diinya sava§lan nic,;:in c;ilrm1§, baz1 illkeler nic,;:in somtirtilmti§, insanhgm
btiytik bir kesimi nic;in ac,;:hk, kithk ve yokluk ile kar§I kar§iya sorulannm
cevabm1 almak ic;in bu esaslara bakmal( yetecektir.
(_;tinkti, bu medeniyetin dayandig1 nokta, hak degil kuwetdir. Hakk'a
dayanmayan bir kuwet, her ttirlti taarruz, tecavi.iz ve ihaneti yapar.
Hedef ve kastl c;1kamhktir. Hic;bir fazilet esasma bagh olmayan boyle
bir menfaat kavgasmda elbette sava§lar, c,;:ati§malar ve cinayetler boy
gosterecektir. Hayat kanunu olarak yardimla§ma yerine mticadeleyi esas
alan bu medeniyetin insanlan getirecegi nokta sefalettir. Toplumlan
baglayan rab1tas1 ise, ba§ka millet ve toplumlar aleyhine uyarilrm§ irkc;1-
hktir. Ba§kalarm1 yutarak beslenip kuwetlenmesi esas olan boyle menfi
anlay1§m getirecegi sadece helakettir. Bu medeniyet anlayi§mm insanhga
verdigi ve verecegi cazibedar hizmete baktig1rmzda, nefsaru arzulann,
kotti duygularm, §ehvet ve i§tihfilarlillil tatmininden ibaret oldugunu
<;e!?irdelderin 9ifelderi 77
anhyoruz. Boyle bir batakhk ise, insanhgm yiice makammdan, dort ayakh
emekleyenlerden daha a§ag1 bir konuma dii§mesinin resminden ibarettir.
Yani bakars1111z sureta insandir ama sired i<_;:yap1s1 itibariyle hayvandir.
Hatta daha da a§agi... Onun i<_;:in bu hususu karikatiirize ederken §byle
demi§: "~u medenilerden <_;:ogunun eger i<_;:ini di§ma <_;:evirirsen, goriirsiin.
Ba§ta maymunla tilki, y1lanla ay1, hmzir; sireti olur suret. Gelir hayali
kar§ma, postlanyla tiiyleri. I§te §Ul1unla goriiniir meydandaki eserler."
Islam!yete gelince "zemindeki mevazin, mizamdir." Insan kainat agacmm
meyvesi hatta meyve i<_;:indeki <_;:ekirdegi oldugu i<_;:in, kainattan siiziilmii§,
sag1lm1§ bir varhk olmu§tur. Bu sebeple kiinatta ge<_;:erli kanunlar en ince
ve harika §ekilde insanda da ge<_;:erlidir. Yaratan yaratt1g1111 elbette en iyi
bilendir. Kainat ve insanda koydugu kanunlara herkesin uymas1 gerekir.
Mesela suyun kaldirma kuvvetine uyulmadan yap1lan bir gemi batmaya
mahkum oldugu gibi, insamn yap1sma uymayan prensiplerle idare edilen
toplumlar da batmaya mahkumdur. Bu biiriinliigu anlatmale i<_;:in Kur'an-1
Kerim'in §U ayetlerine dildeat edelim: "Gogu bu ahenlde 0 yiikseltti ve
bu mizan1 koydu ki, siz de ders alip ol<_;:ii di§ma ta§mayasm1z. Tartiy1
adaletle yapm, salun teraziyi eksik tartmaym." (Rahman, 55/7-9) I§te gok-
lerdeki mizan, ol<_;:ii ve ahengin, insanlar arasmda da aym §elcilde olmas1
istenmektedir. Demek lci, kiinat ile insan arasmda <_;:ok silu bir irtibat
vardir. Kainat biiyiik insan; insan ise kii<_;:iik bir kiinattir.
"Huda ve hidayet di.inya ve ahirette saadet verip iki cihana l§Ik sapyor ve
boylece insam yiikseltiyor." diyen Ustad, dehay1 anlanrken onu deccala
benzetmekte; onun hem §a§I oldugunu, hem de sadece di.inya ve maddeyi
goren tek gozi.i bulundugunu soyledikten sonra, maddeperest ve di.inya-
perver olan bu anlay1§111 nas1l canavarla§tigm1 da izah etmektedir. ~iinkii
sagir tabiata tap1p kbr kuvvetin fermanma ta.bi oldugu ic_;:in, nankorce
Allah'm yeryiizi.inde bi.itiin insanlar hatta bi.itiin canl1lar ic_;:in haz1rlad1g1
imkanlan sahipsiz ganimet gibi gasb ederek, canavarca bir hisle tabiat-
tan koparmaya c_;:ah§tigm1 ifade etmektedir. Bu saldirganhgm, nill<leer
at1ldar, ozon tabakas1 tehlikesi ve c_;:evre facialan gibi felaketlerle insanhg1
kar§I kar§1ya getirdigini <_rok iyi biliyoruz. Oldiirillen canhlar, yok edilen
onnanlar, c_;:ok bi.iyi.ik bir israfla s1rf baz1larmm zenginlilderine zenginlik
katmak, para kazanma hmlanm tatmin etmek gibi bencillildere hizmet
ic_;:in yap1hnakta; sonuc_;: olaralc bu gidi§ di.inyamn sonunu da haz1rlay1p
k1yametin kopmasma davetiye c.;:1karmaktadir.
Halbuki Hiida §Uurlu bir sanan tan1d1g1, hikmetli bir kudrete bakt1g1
ic_;:in once aleme §illcran nurunu serpmektedir. Evet, Hi.idanm nazannda,
zeminin sinesinde kainatin yiizi..inde serpilmi§ olan nimetler Allah'm rah-
metinin meyveleridir. Miimin, her nimetin alnnda ihsan eden eli gori..ir
ve §i.iki..irle oper. ilili:i nimetler, hesab1 sorulacalc ilahl k1ymetler oldugu
ic_;:in hidayete mazhar olanlar onu israf edemez. Sadece pkar duygusu ve
kazanc_;: h1rs1yla yok edilemez. Yani hidayete mazhariyette kendi ic_;: prob-
lemlerini c_;:ozmi.i§ olanlar c_;:evre problemini c_;:ozmi.i§ ve fitrattaki dengeyi
de saglam1§ olurlar.
80 Lemadt
Ever, insamn yaratlh§ hikmeti boyle bir nanlcorliik degildi. Onun ic_;in
de "Semavattan indirdi tufan, taun misali, §U harbin zelzelesi, gavura
yapl§tlrdl semavi bir silleyi." Cenab-1 Hale, insanlar az1p ta§mCa yerden
gokten belalanm yagdmr. Sodom ve Gomore'de, Lut kavmine ve diger
Ad ve Semud kavimlerine oldugu gibi... Arna bazen bunu ter6ristin
elinde bombanm patlamas1 gibi, teknoloji ile kiifran-1 nimet edip §i§inen
insanlann ellerinde aym §eyleri patlatmalda veya ellerindeki geli§mi§
silllilan birbirlerinin kafalanna vurdurmalda yapar. Arna bunu anlama-
yan zavallilar bunun iiahi bir sille, unutulmaz bir ceza oldugunu bir tiirlii
alul edemezler. "Demek lei, §U musibet, biitiin be§er musibetiydi. Nev'en
umuma §imil. Bir mii§terek sebebi; maddiyunluktan gelen dalfilet fikriy-
di, hiirriyet-i hayvani, hevanm istibdadi." Birinci ve ikinci Diinya Sava§1
biitiin insanhg1 derinden sarsm1§tl. Allah'm medeniyetin imkanlan ile
bag1§ladig1 (aslmda ilhamen ikram ettigi) nimetlerin ve meyvelerin §iikrii
eda edilmemi§ oldugunu Cenab-1 Hale Hz. Silleyman ile bir misal ver-
mektedir:
<;ekirdeklerin <;ifekleri 81
ilmin elinden eger cehlin eline dii§se med.z, eder inlulab hakika-
ta, hem ac;ar hurafata kap1lar.
Kiic;ill<liigumde gardiim ki hasf olmu§tu Kamer. Sordum ben vfil.i-
demden. Dedi: "Yilan yutmu§tur." Dedim: ''Neden goriiniir?"
Dedi: "Orada y1lanlar boyle nim-§effaf olur." i§te boyle bir
med.z hakikat zannedilmi§: Medar-1 ~ems ve Kamer
<;ekirdeklerin <;ipekleri 83
~ohret Zalimdir
Ey hakikat, s:1plak garmek isteyen zat! ( ... ) Eger istersen me§hur Molla
Nasreddin Efendiye sor: 'Bu garip sozler umumen senin midir?' Elbette
sana diyecektir: '$u sozler ciltleri dolduruyor. Epeyce omiir ister. Zira
biitiin sozlerim nadir soylenenler cinsinden degildir. Ben hocay1m.
Onlarm zekatlm da bana verseler raz1y1m ve kafidir. Fazlas1m istemem.
Zira zarafetimi tabiilikten s:1kanp tasannua kalbeder.' Yahu, bu kokten,
hurafeler ve mezvu (uydurma) §eyler biter ve dogru §eyin kuvvetini de
bitirir." demektedir.
86 Lematit
Din hayatm hayati, hem nuru hem esasl. ~u milletin dirili§i dinin canlamp
ya§anir hfile gelmesiyle mi.imki..in olur. islamiyet'e g0re zaten bu boyledir.
Ba§ka dinlerin alcsine bizim geli§me ve yi.ikselmemiz, dinimize sanlma
derecemize goredir. Dinimizi ihmal nisbetimizde de gerilememiz mukad-
derdir. Aslmda bu tarihi bir hakikattir, her nedense unutulmu§tur.
lezzet alir, ona hakiki olur. Rii'ya misalin z1lli, misfil ise berzahm z1lli
olmu§tur. Ondan onlann diist:Urlan birbirine benziyor.
Oltim, zannedildigi gibi deh§etli degildir. Oli.imi.i deh§etli gosteren dalaletin
verdigi kurunttidur. Oltim elbise degi§tirmedir veya mekin degi§tirmedir;
zindandan bahs:eye s:1kmaktlr. Kim hayat1 isterse, §ehitlik istemelidir.
~ehidin yapd1gma Kur'an i§aret etmektedir. His:bir §ehit oli.imi.in sekerat
halini tatmaz; kendini diri bilir, hayatta gori.ir. Fakat yeni hayau daha nezih
bulur. Olmemi§ zanneder. Oli.ilere g0re nisbeti dikkat et §Una benzer; Ri.iya
goren iki adam var. Bu ikisi her s:e§it lezzeti is:inde bulunduran gi.izel bir
bahs:ede geziyorlar; birisi ri.iyada oldugunu bildigi is:in lezzet alm1yor, ona
ferah vermiyor, belki (uyansam §U lezzetler kaybolacak diye) teessi.if ediyor.
Obi.ir adam kendisinin uykuda oldugunu bilmedigi is:in hakiki lezzet ahr;
ona ri.iya gers:ek olur. Ri.iya alemi, misal aleminin golgesidir. Misal alemi
ise berzah (bakir) aleminin golgesi oldugundan, onlarm di.isturlan birbirine
benzemektedir.
Bir derdin dermam, ba§ka derde derd olur. Panzehiri zehir olur.
Derman hadden ge~erse .derd getirir, oldiiriir.
ifrat ve miibalaga insanm fitratlnda vardir. yiinlcii insanlar, lezzet
akhldan §eyleri ziyadele§tirme meyliyle, vasfettigi §eylerde bir §eyler ilave
etme meyliyle ve hikaye ettigi §eylerde, abartma meyliyle ifrata kap1hp
hayall: §eyleri halcikata kan§tlnrlar. Halbulci bu §ekilde iyilik etmek fenal1k
etmektir. Farluna varmadan ziyadele§tirirken noksanla§tmrlar, 1slah
ederken ifsad ederler, medh ederken zemmetmi§ olurlar, giizelle§tirirken
s:irlcinle§tirmi§ olurlar. Zira denge ve ahenlcten dogan giizelligi, bilmeden
ihlfil ederler.
inadm i§i budur: ~eytan yard.Im ederse birisine "melek" der, rah-
meti de okutur.
Muhalif tarafmda eger melegi garse; libas1m degi§mi§, onu
§eytan zanneder, adavet lanet eder.
Bilhassa siyaset<:;:ilik ile inat birle§irse, kendi partisinden olan bir miinafig1
goklere s:1kanp kar§l taraftan bir muttalci miimine de lanetler okuyabilir.
92 Lemadt
Ustad Hazretleri bu tip olaylara ~ahit oldugu i<;in "Euzu billahi min'e~
~eytaru ves'siyaseti" demi~tir.
haktlr; hak da s:e§it s:e§it olur. istidat ve kabiliyetlere gore terbiye ve egitim
metotlannm s:ok olmas1 hak olur; hak da s:ogalabilir. Tek bir madde, yerine
gore hem zehir hem de panzehir olur. iki mizaca gare teferruat olan me-
selelerde hakikat sabit degildir; izafidir, miirekkeptir. islamiyet'i yapmal<la
miikellef olanlann mizas:lan da bir hisse verirler. Boylece biitiin bunlardan
miirekkep .olan bir §CY tahal<lrnk eder. Her mezhebin sahibi gorii§lerini
baglayic1 bir anlay1§la degil, mutlak olaral( ortaya koyar. Mezhebinin hudu-
dunun tayinini mizas:lann temayiiliine biraktr. Boylece mizas:lar kendilerine
uygun gelen mezhebi ses:ebilirler. Mezhep taassubu, ta.mime, yani uysa da
uymasa da her mizacm o mezhebi kabulii §artml§ gibi genellemeye sebep
olur. Tamimi iltizam, yani mezhebi herkese yaymaya s:ah§ma, s:eki§meye
sebep olur. islamiyet'ten once insan tabaka ve toplumlan arasmdalci derin
us:urumlar, hem aralanndaki biiyiik uzakhk, bir vakitte birkas: peygamberin
olmas1m, s:e§itli kanunlann, miiteaddid mezheplerin bulunmas1m icap ettir-
di. islamiyet, insanhk fileminde bir inktlab gers:el<le§tirdi. insanlik birbirine
yal<la§tl; §eriat, kanun ve peygamber bir oldu. Arna seviye bir olmadig1
is:in s:e§itli mezhepler dogdu. Tek terbiye kili geldigi zaman, mezhepler··cte
birle§ir.
eek, bir tek §eriatla amel edecek vaziyete geldiginden, ayn ayn §eriatlara
ihtiyac; kalmam1§tlr, ayn ayn muallime de llizum goriilmemi§tir. Fakat
tamamen bir seviyeye gelmediginden ve tek bir ic;timai hayat tarzmda
gitmediginden, mezhepler birden fazla olmu§tur. Eger, insanlann mutlak
c;ogunlugu bir iiniversitenin talebesi gibi, ic;timai hayatta bir tarz giyse,
bir seviyeye girse; o valcit mezhepler birle§tirilebilir. Fakat filemin bu Mli,
o duruma miisaade etmedigi gibi mezhepler de bir olmaz." diyor.
Meseleyi Ustad Hazretleri 29. Soz'iin Remizli Bir Niiktesi'nde ~oyle ele
almaktadir.
"Cenab-1 Hak ezeli hikmeti ve ebedi inayeti ile ~u diinyayi tecriibeye
mahfil, imtihana meydan, Esma-i Hiisna'sma ayna, kader ve kudret ka-
lemine sayfa olmak i<;in yaratml~t1r. Tecriibe ve imtihan ise, ne§v-ii nema
yani biiyiiyiip geli§melere sebeptir. Ne§V-ii nema ise; istidatlarm ink:i§afma
sebeptir. 0 inki§af ise, kabiliyetlerin tezahiiriine sebeptir. 0 kabiliyetlerin
tezahiirii ise, nisbi hakik:atlerin zuhuruna sebeptir. Nisbi hakik:atlerin zuhu-
ru ise, Cenab-1 Hakk'm esma-i hiisnasmm tecelli naki§lanm gostermesine
ve kamat1 ilfilll mektuplar suretine <_;:evirmesine sebeptir. i§te §U imtihan
s1rn ve teklif srrn iledir ki; ili ruhlarm elmas gibi cevherleri, sefil ruhlarm
komiir gibi maddelerinden anmp safile§erek aynlrr."
i§te bu soyledigimiz s1rlar gibi daha bilmedigimiz <;ok ince, ali hikmetler
i<;in, filemi bu surette irade ettiginden §U filemin degi§ip ba§kala§mas1ru
da o hikmetler i<;in irade etti. Halden hale sokup degi§tirmek i<;in z1tlan
birbirine hikmetle kan§t1np kar§l kar§1ya getirdi. Zararlan menfaatlere
mezcederek, §erleri hay1rlara sokarak, <;irkinlikleri giizelliklerle toplaya-
rak hamur gibi yogurarak §U kainat1 tebeddiil ve tagayyur kanununa ve
tahavviil ve tekamiil diisturuna rabi ktldi.
illlii Kudreti anlatrrken, Nur suresindeki Nur ayetinde ge<;en kelimelere
anfta bulunmu§: "Allah, goklerin ve yerin nurudur. Onun nurunun misa-
li, bir mi§kat (duy) gibidir; i<;inde lamba vardir. Lamba cam i<;erisindedir.
Cam ise sanki incimsi bir y1ld1z." (Nur, 24/35)
Bilhassa, "semavatm alm lan§1khg1" ve oralarda yild1zlann ve giine§lerin
birer SU damlas1 gibi par1ldamas1 ile ilgili ifadeler, yani 1920'de soylenen bu
ger<;ek, daha yeni uzay fotograflanyla dogrulanmas1 bu ilham ve sunuhat
yiiklii sozlerin ayru zamanda ilm1 birer ke§if olduguna da gosteriyor.
i~in sahib ve dogrusu boyle bir netice veriyorsa, Nerede kaldi gostermelik
tav1rlarla ve riya ile kazamlan §Ohret? i§te bu buyiik bir sirdir ki, ilfilll hik-
met, hem o en giizel nizam fevkalade bir ferdi, kendi nevi is=inde gizleyerek
perde c;eker. Bununla kiymet verdirir. Hem de begendiriE
i§te sana misili: insan ic;inde veli, omur ic;inde ecel, mec;hul kihnm1§tir.
Cumada da gizli bir saat vardir ki, o saatte edilen dualar, kabul olur.
Ramazan ic;inde Kadirli bir gece yaygm vaziyettedir. ism-i Azam'm ik-
siri Esma-i Hi.isna'da gizlidir. Bu misallerin ha§meti, hem de o gtizel sir,
boylece mi.ibhemlikle izhar, gizlilikle isbat eder. Mesela, insanm ecelinin
vaktinin ne zaman gelecegi mi.ibhem tutulmakla bir denge kurulmu§tur ki,
her dakika nas1l bir vaziyet alacagma <lair bir olc;u verir: Terazisinin korku
ve limit kefeleri, hem dtinyaya hem de ahirete hizmet duygusu verir. Ecelin
ne zaman gelecegini bilmemek, devamh ya§ama vehmini ve zanmm vererek
omurden lezzet almay1 saglar. Yirmi senelik mubhem bir omur, oltim tarihi
belli olan bir omurden daha iyidir. <;Unkti 0 uzun omri.in yans1 gec;ince, her
saati gi.iya 0 oltim tarihine dogru adim atarak daragacma idama gitmek gibi
gelir. Yava§ yava§ iizilli.irsi.in... Teselli de etmez ... Rahat gitmemi§ olursun.
Daha once "$ohret Zalimdir" ba§hg1 altmda bu mevzuun uzerinde
durulmu§tu. Bir c;ekirdek, bir tohum gibi, meziyetleri gizlilik toprag1
ve perdesi altmda gizlemenin hikmetleri, bilhassa ism-i Azam'm, Kadir
Gecesi'nin, Cuma giinu dualarm kabul saati ve ecelin gizli tutulmas1
s1rlan da ba§ka Risalelerde anlat1lm1~tir. 24. Soz'de de benzer bir husus
ele ahnmI§tlr:
"Ekser mahlUkat taifelerinde oldugu gibi, insanlann fiillerinde ve amel-
lerinde baz1 harika ferdler bulunur. 0 ferdler, eger iyilikte ileri gitmi§se,
o nevilerin iftihar vesileleridir. Yoksa ugursuzluga sebeptirler. Hem,
gizleniyorlar; adeta birer §ahs-t manevi, birer gaye-i hayal htikmtine
gec;erler. Diger fertlerin her birisi o olmaya c;a11§ir ve o olmak ihtimali
var. Demek o mtikemmel harika ferd, mutlak, mubhem bulunup, her
yerde bulunmas1 mtimktin. $u mubhemlik itibar ile mantikc;a killliyetine
hukmedilebilir. Yani, her bir amel §6yle bir netice vermesi mtimktin-
dur. Mesela: "Kim iki rekat namaz1 filan zamanda kilsa bir hac sevab1
kadardir." i§te iki rekat namaz1111, baz1 vakitte bir hacca mukabil geldigi
hakikattir. Her bir iki rekat namazda bu mana killliyet ile mtimktindur.
Demek §U c;e§it rivayetler, vuku-u bilfiil daimi ve kulli degil. Zira ka-
bultin madem §artlan vardir; killliyet ve daimilikten c;1kar. ( ... ) Mesela:
"G1ybet katl gibidir." demek, g1ybette oyle bir ferd bulunur ki, katl gibi
<;ekirdeklerin <;ifekleri 101
oldiiriicii bir zehirden daha zararhdir. Mesela: "Bir giizel soz, bir kole
azat etmek gibi biiyiik bir sadaka yerine gec;er." ~imdi tergib ve te§Vik
ic;in o miibhem miikemmel ferd, mutlak bir surette her yerde bulunmas1-
nm imkinmi; vaki bir surette gostermekle, hayra §evki ve §erden nefreti
tahrik etmek istenmi§tir." (24. Soz. 10. Asil)
Ha§iye: iktisat Risalesinin <_;:ekirdegidir. Belki on sayfa olan iktisat Risalesi'ni kabl-el- vlicut
on satirda okumu§.
104 Lemadt
nz1ldanan, beslenen canhlar ona gore davrarurlar. Yani red cevab1 gelir; o
yiyecegi di§an kap1 atarlar hem de yiiziine tiikiirerek. Tok olma duygusu,
ilili1 inayet tarafmdan madem buna memurdur, oyleyse zevlde ba§tan s:1-
karma, hem lezzete bogarak aldatma. Sonra o da dogru i§tiha ne oldugunu
unutur. Yalanc1 bir i§tiha gelir, ba§tna s:atar. Hatasma kar§1hk, hastahk ve
illetlerle cezalar gelir. Hakiki lezzet, hakiki i§tihadan s:ikar. Dogru i§tiha,
sadik bir ihtiyas:tan dogar. Bu yeterli lezzette, padi§ah ve fakir beraberdir.
Hem bir dinar (altm para) ve bir dirhem (giimii§ para) o birlikte ph§an
lezzet ile beraberdir. Eleme merhem olur.
19. Lem'a olan iktisad Risalesi'nde daha geni§ izahlar mevcut. Bir onceki
boliimde baz1 aktarmalar yapilarak izah getirilmeye s:ah§1lm1§tir.
~u noktaya dikkat et; nas1l olur niyetle miibah adat, ibadat ... Oyle
tarz-1 nazarla fiiniln-i ekvan, olur maarif-i ilahL
Tedkik dahi, tefekkiir, yani ger harfi nazarla, hem san'at noktasmda
"Ne giizeldir." yerine "Ne giizel yapml§ Sani', nastl yapm1§ o milil."
Nokta-yi nazarmda kainata bir baksan, nalq-1 Nakka§-1 Ezel,
nizam ve hikmetiyle lem'a-yi kasd ve itkan, tenvir eder §iibehi.
Doner ullim-i kainat, maarif-i ililii. Eger mana-yi ismiyle, tabi-
at noktasmda, "Zatmda nas1l olmu§." eger etsen nigili1,
Balzarsan kainata, daire-i fiinilnun daire-i cehl olur. Bis:are halcikat-
lar, k1ymetsiz eller k1ymetsiz eder. <;oktur bunun giivahi. ..
Niyet gibi balG§ tarzi da adeti ibadete s:evirir.
~u noktaya dikkat et. N asil miibah adetler niyetle ibadet oluyorsa, baki§
tarz1 ile de kainat fenleri marifetullah olur. Tedkik ve ara§tlrmalar da
sevaph tefekkiir olur. Yani, eger mana-y1 harfi ile hem san'at noktasmda
''Ne giizeldir!" yerine ''Ne giizel yapffil§ Yaratan; nasil yaratml§ o Ay\!''
nokta-i nazarmda kamata bir baksan, Ezeli Nakka§ olan Cenab-1 Hakk'm
nalq1, nizam ve hikmetiyle kast ve muhkemlik pariltlSl, §iipheleri
aydinlatir. Kainat ilimleri, illlii marifete, marifetullaha <loner. Eger ma-
na-i ismiyle, tabiat noktasmda "Kendi kendine nas1l Olmti§." diye kamata
106 Lemadt
Bala§ tarzma bir misal olarak, bir arkada§1m1z birisine "Saar ka~?" diye
sordu. 0, saatine balap, ''Tam 12" dedi. Sonra "Saatinizin markas1 neydi?"
diye sordu. 0, tekrar saatine balcmalc istedi. Arkada§lffilz, "Biraz once
balcml§t1mz" dedi. 0 da, "Arna ben o zaman markasma degil, ralcamlara
bakmt§t1m" diye cevap verdi. Yani kainann maddesine bakmakla, neyi
gosterdigine bakmak arasmda fark vardtr.
Ha§iye: istanbul'da "Sanki Yedim" nammda bir mescid var. "Sanki yedim" diyen adam, heve-
sinden kurtardtg1 paralarla bina etmi§.
108 Lemaat
olmak; bin kere mtisrif azmhg1 veya bir k1Slm sefihe refah is:inde ya§ama
noktasmda benzemekten daha iyidir.
Bu lasmm dipnotunda "istanbul'da 'Sanki Yedim' nammda bir mescid var.
'Sanki yedim' diyen adam, hevesinden kurtardig1 paralarla bina etmi§."
diye yaz1lm1§. Mesela adamm can1, balh b0rek miikellef sofralar istiyor. 0
hemen 'sanki yedim' diyerek oralar is:in harcayacag1 paray1 bir kenara ay1-
nyor. i§te boyle biriktirdigi paralarla bu mescidi yaptmyor. Onun is:in bu
isim veriliyor. Fakat baz1lan; "Bu adam nefsine zulmetmi§, acaba boyle bir
para ile yap1lan mescidde namaz kilirur m1?" gibi §iipheler atsalar da, adam
o mescidi yaptmncaya kadar yapdigma gore nefse verilecek kut-u layemutu
(olmeyecek miktar az1g1) vermekten esirgememi§ demektir. Dolayis1yla nef-
se yaptlmt§ bir zuliim yoktur. Aslmda bunu iddia edenler, nefis ve §eytanlan-
nm kendilerine yapt1g1 zuliim ve aldatmalardan haberleri yoktur.
id.at galib olur, o emrin isyamna ki bir tavr-1 batildir. Bir battla vesile
olmu§ olursa bir hak, vaktaki galib olsa bir batila ki, olmu§ o da vesile-i
hak. Bilvas1ta bir hakkm bir banla maglubdur. Fakat bizzat degildir.
Demek h J;JI bizzat demektir. Hem llibet muraddir, kayd-1
haysiyet maksuddur.
• Dardiincii nokta §Udur: Bir hak bilkuvve kalm1§, yahut kuvvet-
siz kalmi§, ya mahluttur, hem mag§li§. Ona da bir inki§af, ya bir taze
kuvvet vermek laz1m gelmi§tir.
Miihezzeb ve miizehheb yapmak i~in, muvakkat batil ona musal-
lat, d ki sebike-i hak ne miktar liizum vardir ta mahz ve halis ~1ksm.
Mebadide, Diinya'da battl etse galebe, fakat kazanmaz harbi. "Alu-
betii'l-miittakin" ona vurur bir darbe!
i§te battl maglubdur. h J;JI s1rn onu ~arpar ikaba; i~te hak da
galibtir.
"Rak yiicedir, onun iistiine s:iktlamaz." hadisinde kasdedilen manada,
bizzat hakkm.yiiceligi ve hem de ala.bet murad edilmi§tir.
Ey arkada§! Bir zaman birisi §6yle bir soru sordu: "Madem ''Rak yiicedir;
onun iistiine <;tktlamaz:" haktir. Oyleyse, neden kafir Miisliiman'a, kuwet
de hakka galiptir?" dedim, dort noktaya bak; bu mii§kill de hfil olur.
Birinci nokta §Udur:
Her hak.km her vesilesinin hak olmas1 Iaznn degildir. Ayru §elclde, her
batilm her vesilesinin de batil olmas1 laznn degildir. Neticesinde §U s:1-
kar: Rak olan bir vesile, batil vesileye giliptir. Dolay1s1yla, bir hak bir
batila magluptur. Ges:ici olarak ve bilvas1ta olmu§tur. Yoksa bizzat, hem
daima degildir. Lakin en son galibiyet neticesi her zaman yine hakkmdir.
Kuwetin bir hakki vardir. Allah bo§una yaratmadigma gore bir yarati-
h§ s1m vardir. Yani hak yolunda olanlar kuweti ellerinden ba§kalarma
kaptirdiklar1 takdirde, batila bir giis: vermi§ olurlar. 0 da orada hiikmiinii
icra eder. Miisliimanlar o giicii ele ges:irmek is:in s:ah§maymca batil elinde-
ki o giis: elbette durup dururken sif1rlanmayacaktir. yiinkii o zaman kuv-
vetin yaratlh§l hikmetsiz olmll§ gibi bir durum ortaya s:ikar. Arna Allah
istedigi zaman mucize ve kerametlerde oldugu gibi harikalar ku§agmda
s:ok ozel bir icraatta bulunabilir. Bunlar hem s:ok nadir cereyan eder, hem
de Miisliimanlar i§lerini harikalar ku§agma gore ayarlayamazlar. Herkes
onun koydugu kevni ve fitri kanunlara uymak mecburiyetindedir.
9ekirdeklerin 9ifekleri us
Cenab-1 Hakk'm iki kemfil vasfmdan iki §eriat tecellisi vardir. Bunlardan
irade s1fatmdan gelen me§iet (dileme) ile takdirdir. 0 da tekvini ve fitri
kanunlardir. (insanlar bunlara yanh§hkta tabiat kanunlan derler.) Kelam
s1fatmdan gelen me§hur §eriat yani dini kanunlardir. Dim kanunlarm
emirlerine kar§l insanlarda nastl itaat ve isyan olursa, oyle de, fad, tek-
viru kanunlara kar§1 da itaat ve isyan olur. (Yani mesela suyun kaldirma
giiciinden istifade ile gemiler yapilabildigi gibi, bu kanunu dinlemeyenler
batmakla kar§I kar§1yadirlar. Brittin teknik ve teknoloji bu kanunlardan
istifadeye dayanmaktadir.) Dini kanunlara uyanm veya uymamarun kar§1-
hg1 <_;:ogunlukla ahirettedir. Mesela namazm ve orucun diinyada da faydas1
vardir ama ahirettekilerin yarunda bunlar hi<; kahr. F1tri, tekviru kanunlara
uymanm veya uymamarun kar§illgi da en <_;ogu diinyadadir. (Teknik ve
teknoloji ele ge<_;:irenler diinya hayatlanru mamur eder ve .biiyiik bir giicii
de ellerinde tutmU§ olurlar. Eger onu Allah i<_;in, insanhgin faydas1 i<;in
kullarurlarsa, ahiretlerini de mamur etmi§ olurlar.)
116 Lemadt
,~ _ , :&ir hak potansiyel durumda veya kuvvetsiz kalm1§, yahut is:ine hak ol-
- ___ ~~yan §eyler kar1§ffil§ ve kattlm1§ olabilir. Onun is:in ona bir inki§af veya
-: ':' taz~ -bir kuvvet vermek gerektiginden onu tertemiz hfile getirip altmla
__ , yafd1zlamak is:in muvakkaten bat1l ona musallat edilir. N astl ki, toprak ve
· 'cliger kiymetsiz madenlerle kan§1k bir §eyin is:inden altm kiils:esinin halis
olarak elde etmek is:in onlara ate§ musallat edilir. i§te batilm musallat edil-
mesiyle ate§ gibi yakic1 imtihanlar neticesinde hak davaya diinyahk i§ler,
_siyasi arzular gibi uygun olmayan niyetlerle katilanlar hemen bu s1kic1 ve s1-
,·.} ; kll1iih imtihan nericesi elenir ve hak kiil~esi de bOylece haslar olarak ortaya
~tldr. Diinyada batil galip gelse bile, falcat yine de sava§1 kazann11§ olmaz.
-¢iinkii "Alubet muttakilerindir." (Hud, 11/49; Araf, 7/128) ona bir darbe vu-
'iiir;' i§te yine de en sonunda battl magluptur. "Hak yiicedir, onun iistiine
~ikilmaz." s1rn onu cezaya s:arpar; i§te hak da ahirette bile olsa galiptir.
;"·.(!-:"'·
~urada dildcat edilecek husus; hak, hak dava, dava vesileler ve hale
-·vasiflan iyi kavrayabilmektir. Bunlar iyice bilinmeden yani burada anlati-
'Iih bu dart nokta anla§ilmadan, bu mesele idrak edilemez.
Bir kisrm i<;timai diisturlar: is:timai heyette diisturlan istersen, h~r §eyde!l
once e§it dagmlmayan bir adalet, adalet degildir. (Kanun oniinde.be~k~s
e§it olmaltdir. Aynca fmat e§itligi herkese tanmmaltdir.) Herkes{ bir!Ji-
rine tam misil sayma, tezadm miihim bir sebebidir. (<;iinku, i~s:i:nfa~
kabiliyet yoniinden, maharet apsmdan ve <_;:alt§kanhklan bakllrlmc;lan
birbirinin aym degildir. <;alt§ana da, <;alt§mayana da, becerikligi d~, b~te~
riksizi de aym iicreti vermek yanh§tlr. Boyle bir uygulama komilnizmde
oldugu gibi, kabiliyetleri koreltir ve iiretimi dii§iiriir.)
Dalalet fikirle; zullimat kalp ile; israf ise cesetle ilgilidir. (OrtUO. )<;in
dii§iincenin dalaletten kurtulmas1 i<;in Kur'an ziyas1 ile aydinlat1lmas1;
kalbin zullimattan hfilas olmas1 i<;in zikr nuru ile donat1hp feyizlendiril-
mesi; cesedin israftan korunmas1 i<;in de riyazat ile disiplin altina ,alµnn,.as1
laz1mdir.)
118 Lemadt
1
Tasarruf-u Kudretin Vi.is ati, Vesait ve Muinleri Reddeder
filden daha hayret vericidir. Eger Kudret Kalemiyle bir atom zerresinin
iizerine esir maddesinin zerreleriyle, sayfarun kii<;ill<liigune nisbetle bii-
yiik bir sanat anlay1§1yla yaztlmi§ bir Kur'an sema sayfasmda yildizlarla
yazilan bir Kur'an-1 Kerim'e giizellik, ha§met ve heybette e§ittir. Her
§eye nab§ vuran Cenab-1 Hakk'm sanat1 her tarafta millcemmel bir gii-
zellik ve olgunluktadir. Her tarafta boyledir. Miikemmel derecede kalem
birligi (yani biitiin yaz1larm aym kfilemden <;ikm1§ olmas1, biitiin sanat
eserlerinin ayni kfilemin <;izgisi olmas1) tevhidi (yapan ve Yaradarun bir
oldugnnu) ilan eder. Mana dolu bu kelarm, iyi bir dikkate al.
~eriat-1 ilahi ikidir. Hem iki s1fattan gelmi§, iki insan muhatab,
hem de miikellef olmu§. S1fat-1 iradeden gelen §er'-i tekvini.
insan-1 ekber olan alemin ahvfilini, hem de harekatlm ki ihtiyari
degil, tanzim eden §er'dir. 0 me§iet-i Rabbaru
Yanli§ bir lsrrlahla tabiat da denilir. S1fat-1 kelammdan gelen
§eriat ise, filem-i asgar olan insamn ef'filini,
Ki ihtiyari olmu§, tanzim eden §er'dir. iki §er' bir yerde bazan eder
ic;tima'. Melaike-i ilahl, bir iimmet-i azime, hem bir ciind-i Siibhani
Birinci §er'a olmll§ hamele-i miimtesil, amele-i miimessil.
Hem onlardanbir lusm1 ibad-1 miisebbihtir. Bir lusm1 da mtistag-
rak, Aq'm mukarrebini.
Melekler, Allah'm fitri kanunlan ile memur olan bir iimmettir. ilahi §eriat
iki <;e§ittir. Hem iki s1fattan gelmi§ iki insan bu kanunlara muhatapnr
hem de bunlarla miikelleftir. irade s1fanndan gelen tekvi:ni ve fad §eriat,
biiyiik insan olan filemin iradi olmayan ahvalini, hem de hareketlerini
diizenleyen kanundur. Yanl1§ bir 1snlahla (terimle) tabiat da denilen bu
kanun ilahi: Me§iet (irade)dir. Allah'm kelam s1fanndan gelen §eriat ise,
kii<;iik filem olan insanm iradl olan fiillerini tanzim eden kanundur. iki
§eriat bazen bir yerde toplamr. Allah'm melekleri biiyiik bir iimmet hem
de ilahl bir ordudur. Birinci §eriat olan fitri: kanunlan yilldenip onlara uy-
malcta ve onlan temsil etmekte olan amellerdir. Hem onlardan bir 1Gsm1
Allah'1 t~sbih eden kullardir; bir kism1 da istigrak hilinde Aq-1 Azam'm
mukarrebini (yakinlar1)'dir.
<;ekirdeklerin <;irekleri 123
Madde inceldik<_;e, hayatiyet §iddetlenir. Hayat astl, esast1.r; madde ona ra-
bidir, hem de onunla ayakta durur. Mikroskobik bir canhrun be§ duyusu ile
insarun be§ duyusunu kar§lla§tlracak olursan goriirslin ki, insan ondan ne de-
rece biiyiikse, duygulari da, o derece onunlcinden a§agi. 0 milcroskobilc canh
karde§inin sesini i§itir hem de kendi nzk1ru goriir. Eger o canh insan kadar
biiyiise, duyular1 hayret verici hayat1. da I§Ik sa<_;an bir hiiviyette olup, gorii§ii
de §im§ek gibi semavi bir nur hfiline gelir. (Burada maddl sebepleri yarat1.c1
kabul edenlere bir cevap vardir. <;unkii eger sebepler yarat1.c1 ve sanatkar
olmu§ olsaydi, bi.iyillc viicutlarla temaslan daha fazla oldugu i<_;in biiyill<lerin
daha harika bir sanata mazhar olup duygulanrun <;ok daha iyi gelmi§ olmas1
gerekmektedir. Hfilbuki mesele tam tersinedir. Maddi viicut kii<;iildiik<;e ters
orantJ.h olarak hayati hisler daha miikemmel bir §ekil almaktadir.) insan,
oliller kitlesinden meydana gelmi§ bir canh degildir. Belki milyarlarla canh
hi.icreden miirekkep ve canh bir insan hi.icresidir. ~iiphesiz insan, i<;erisinde
Yasin Suresi yazilmi§ "Yasin" kelimesine benzer. ''Yarat1.cillk mertebelerinin
en gi.izelinde olan Allah'm §anI ne yi.icedir." (Mii'minun, 23/14)
1
Kur an, Kendi Kendini Himaye Edip
Hakimiyetini idame Eder(Ha§iye)
Bir zati g6rdi.im ki yeis ile mi.ibtela, bedbinlikle hasta idi. Dedi:
Ulema azaldi, kemmiyet keyfiyeti. Korkanz dinimiz sonecek de bir
zaman
Dedim: Nas1l kainat sondi.iriilmezse, iman-1 islami de sonemez.
Ovle de, zeminin vi.iziinde calalm1s mismarlar hi.ikmi.inde her an
Ha§iye: 35 sene evvel yazilan bu makam, bu sene yaz1lm1§ tarzm1 gosteriyor. Demek Rama-
zan bereketiyle yazdmlml§ bir nevi ihbar-1 gaybidir.
126 Lemadt
Olan islami §d.ir, dim minad.t, ilahi maabid, §er'! mailim itfa
olmazsa, islamiyet parlayacak an-be-an!..
Her bir mabed bir muallim olmu§ tab'1yla tabayie ders verir. Her
mailim dahi birer tistad olmu§tur; onun lisan-1 hfili eder telkin-i dill;
hatas1z, hem binisyan.
Her bir §d.ir bir hoca-yi danadir, ruh-i islam'1 claim enzara ders
veriyor. Mtirur-i a'sar ile sebeb-i istimd.r-1 zaman.
Gtiya tecesstim etmi§ envar-1 islamiyet, §d.iri i<;inde. Gtiya tasalltib
etmi§ ztilfil-i islamiyet, maabidi i<;inde. Birer stitun-i !man.
Gtiya tecesstid etmi§ ahkam-1 islamiyet, mailimi i<;inde. Gtiya
tahacctir etmi§ erkan-1 islamiye, avilimi i<;inde. Birer stitun-i elmas.
Onunla murtab1ttir zemin ile asuman.
Lasiyyema bu Kur'an-1 Hatib-i Mu'ciz-Beyan; daima tekrar eder
bir hutbe-i ezeli, aktar-1 islami'de kalmam1§ hi<; de bir koy, hem dahi
hi<;bir mekan;
Nutkunu dinlemesin, tllimi i§itmesin. 0_,fuw j Gl.J s1rn ile
u
hafizhktir pek de btiyiik bir rtitbe. Tilavet ise, ibadet-i ins can.
Onun i<;inde tfilim, hem mtisellematl tezkir. Tekerrtir-i zamanla
nazariyat, kalbolur mtisellemata hem cloner bedihiyata. istemez daha
beyan.
Zaruriyat-1 dlni, nazariyattan <;1kip zaruriyat olmu§tur. Tezldr ise
Hfidir. ihtar ise vafidir. ~afidir her dem Kur'an.
ihtara, hem tezklre, §U intibah-1 islam, hem i<;timai yakaza her
birine veriyor: U muma ait olan delail ve hem mizan.
Madem i<;timfil hayat islam'da ba§lam1§tlr; her birinin imam ken-
dine mahsus olan delile mtinhasiran degil; mtistenid vicdan.
Bellci cemaatln kalbinde gayr-i mahdud esbaba dahi eder istinad.
Hatta cay-1 dikkattir: Bir mezheb-i zaifi, mtirur ettilc<;e zaman,
ibtali mti§kil olur. N erede kaldi ki islam, vahy ile fitrat gibi,
iki metin esasa hem istinad etmi§tir; hem bu kadar a'sarda nafizane
htiktimran! ..
Rasih esaslanyla, bahir eserleriyle ktirenin yans1yla iltiham peyda
etmi§, bir ruh-i fitri olmu§; nasil ktisufa girer.. ktisuftan <;1km1§ el'an!
Fakat maatteesstif, baz1 zevzek kefere, safsatal1 adamlar §U kasr-1
illnin metin esaslarma ili§ir bulduk<;a imkan.
<;ekirdeklerin 9ifekleri 127
§eklinde saglam birer ta§ hiline gelmi§ler; golder ile yer de onlarla bag-
hdir. Bilhassa, mucizeli bir beyana sahip olan Kur'an bir hatip olarak:
daima ezeli bir hutbeyi tekrar eder k.i, onun nutkunu ve talimini isl:lm
ilemi s:apmda i§itmeyen his:bir koy, his:bir mekan kalmarm§tlr. 0 nutuk
ise "inna lehu le hafizlin, yani Kur'an'1 koruyucu olan da Biziz." (Hier,
15/9) ayetinin s1rn ile hafizhktlf, pek de biiyiik bir riitbe. Kur'an-1 okumak
ise, insanlarm ve cinlerin ibadetidir. Onun is:inde tilim ve miisellematl
(islimiyet'in kabul ve tasdik edilmi§ genel diisturlan) hatirlatma var.
Uzun zaman ges:mesiyle nazariyat seviyesindek.i §eyler, miisellemata, hem
beyana, izaha gerek kalmayan bedih1, apapk §eyler hiline cloner. Amk di-
nin zaruriyatl (kabul edilmesi zaruri olan dill esaslar), nazariyattan s:ilip
zaruriyat olmu§tur. Hat1rlatma ise kafidir, ihtar ise yeterlidir. Kur'an her
zaman §ifa verir. Kur'an yaptig1 ihtar ve hatirlatmalarla, §U isliml uyaru§
ve is:timai ikazm her birine, umuma ait olan delilleri ve ols:iiyii veriyor.
Madem is:timii hayat islam ileminde ba§laIDI§tlr, o zaman her bir
Miisliiman'm imam, sadece kendine mahsus olan defile bagh degil.
Vicdan sadece ona dayanmiyor. Bilak.is biitiin cemaatin kalbindek.i srmrs1z
sebeplere de istinad eder. Hatta bir dil<l<at noktas1dir k.i, zay1f bir mezhep,
bir anlay1§ bile, uzun zaman ges:ince kokle§ir ve artik iptali mi.i§kill olur.
Boyle zay1f bir §ey bile zamanla silinmez ve sondi.iriilmez hile geliyor-
sa islimiyet nastl sondiirillebilir? Vahiy ve fitrat gibi ik.i saglam esasa
dayanmi§ ve bunca asirdir hillrmii ges:erli olmu§ olan; islamiyet koldii
esaslan ile, apas:ik eserleriyle diinyanm yans1 ile lehimlenmi§ ve fitri bir
ruh olmu§ ve ki.isuftan (giine§ tutulmas1 gibi bir tutulmaya girmi§likten)
s:1km1§ iken, nastl ki.isufa girer? Fal<at teessiifle ifade edelim k.i, baz1 zevzek
kefere, safsatah adamlar §U yiice saraym, imkan bulduks:a saglam esaslan-
na ili§mekte ve onlan sarsmaya s:ali§mal<tadirlar. Esaslara ili§ilmez, onlarla
oynantlmaz.
Sussun §imdi dinsizlik, iflas etti o teres. Yeter artlk inldr, yalan tecrii-
besi ... Bu islam Aleminin, gayr-i Muslim ileme kar§I en ileri karalmlu
§U dar'ill funun (iiniversite) idi. Lal<ayt kahp gaflete daldig1m1z is:in
ytlan tabiath dii§man cephenin arkasmda gedigi as:t1, dinsizlik hiicum
etti, millet epeyce sars1ldi. Halbulci en ileri karak:ol ve islamiyet ruhu ile
nurlanmi§ olan o cennetler, en saglam, en kuvvetli ve en uyaruk olmah.
Yahut dar olmamah. Miisliimanlan aldatmamahdir. imanm yeri kalptir;
beyin ise iman nurunun aksettigi yerdir. Beyin bazen miicahiddir, ba-
zen siipiirgecidir. Onun is:in beyindek.i vesveseler ve pek s:ok ihtimaller,
<;eilirdeklerin <;ifekleri 129
Lafz1 tazammun eder: Pek vasi' ihtimalat; hem vi.icuh-i kesire ki,
her biri nazar-1 belagatta mi.istahsen, Arabiyece sahih, sm-1 te§rii Iay1k
goriiyor am.
Manasmda: Me§arib-i evliya, ezvak-1 arifini, mezahib-i salikin,
turuk-i miitekellimin, menahic-i hiikema, o i'caz-1 beyam
Birden ihata etmi§, hem de tazammun etmi§. Delaletinde vi.is'at,
manasmda geni§lik. Bu pencere ile baksan, goriirsiin ne geni§tir
meydam!
Ahk:lmdalci istiab: $u Mrika §eriat ondan olmu§ istinbat, saadet-i
dareynin biitiin desatirini, biiti.in esbab-1 emni.
i~timai hayatm biiti.in revab1tim, vesail-i terbiye, haldik-i ahvfili
birden tazammun etmi§ onun tarz-1 beyam ...
ilmindelci istigralc Hem ulum-i kevniye, hem ulum-i illlii, onda
meratib-i delfilat, rumliz ile i§adt, sureler surlannda cem'etmi§tir cinaru.
Makas1d ve gayatta: Miivazenet, 1ttirad, fitrat desatirine mutaba-
kat, ittihad; tamam miiraat etmi§, hlfzeylemi§ mizam.
i§te lafzm ihatasmda, manarun vi.is'atinde, hiikmiin istiabmda,
ilmin istigralunda, miivazene-i gayatta camiiyet-i piiqam!..
• Dordiincii Unsur ise: Her asnn derece-i fehmine, edebi riitbesi-
ne, hem her asirdalci tabakata, derece-i istidad, riitbe-i kabiliyet nisbe-
tinde ediyor bir ifaza-yi nurani.
Her asra, her asirdalci her tabal(aya kap1s1 kii§ade. Giiya her
demde, her yerde taze nazil oluyor o Kelam-1 Rahmani.
ihtiyarlandik~a zaman, Kur'an da gen~le§iyor. Rumuzu hem
tavazzuh eder, tabiat ve esbabm perdesini de y1rtar o hirab-~ Yezdani.
Nur-i tevhidi, her dem her ayetten fi§lGnr. $ehadet perdesini
gayb iistiinden kaldinr. Ulviyet-i hirab1 dikkate davet eder, o nazar-1
ms am.
Ki o lisan-1 gaybdir; §ehadet filemiyle bizzat odur konu§ur. $u
unsurdan bu ~lkar harika tazeligi bir ihata-yi ummani!
Te'nis-i ezhan i~in ald-1 be§ere kar§l iiahi tenezziilat. Tenzil'in iislu-
bunda tenevvi.iii, mlinisligidir mahbub-i ins ii cam.
132 Lemaat
Kur'an nuranl: bir feyiz vermektedir. Her asirda, her asirdaki her tabakaya
kap1s1 a<;1ktir. Giiya her zaman her yerde, o ilaru Kelam taze nazil olmaktadir.
Zaman ihtiyarladik<;a, Kur'an da gen<;le§iyor. Rumuzlu manfilan daha ac,;1k
hale geliyor. Tabiat ve sebepler perdesini de o iiahl Hitap y1mp parc_;aliyor.
Tevhid nuru her zaman her ayetten fi§kmyor. $ehadet aleminin perdesini
gayb fileminin iistiinden kaldinyor. Hitabmm yiiceligi insanm nazanm
dildcate davet eder. <;iinkii o gaybm dili olarak, §ehadet filemi olan bu filem
ile bizzat konu§an odur. Bu dordiincii unsurdan, Kur'an'm iilfet ve iinsiyeti
ic_;in insan aklma kar§I Kur'an'da Ila.hi tenezziilat (muhatabm seviyesine ine-
rek onun anlayacag1 iislup ve §ekilde konll§ma) aynca iislubunda renklilik,
c_;e§itlilik ve iinsiyet (cana yakmhk) insan ve cinlerin sevdigi bir husustur.
Be§inci menba: N alcil ve hikayelerinde dogru haberler vermede, esash
noktalardan hazir mii§ahit gibi mana dolu bedi bir iislup ile naldederek _
insanlan boylece ikaz eder. N al<lettigi §eyler §unlardir: Ewellerin haberle-
rini, gelecegin hillerini, Cehennem ve Cennetlerin mlanm, gaybm haki-
katlerini, §ehadetin, §ehadet fileminin esranm, ilaru s1rlan, kainatln ve var
olu§un rab1talanna <lair gerc_;ek hikayeleri, yani olU§un ger<;ekten g0rerek
bilerek anlatlmlm Kur'an'a oyle bir ele alir ki, onlan ne realite reddedebilir
ne de mantlk yalanlayabilir. Baz1 manttl<lar kabule yana§masa bile redde
giicu yetmez. Kur'an'i cihamn matmalu, yani buylik bir istel<le balup
tamah ettigi semavl: lcitaplarm ittifalc ettil<leri noktalar1 tasdilc ederek nalc-
leder. Onlarm ihtilafa dli§tiilderi yerlerden de diizeltmeler yaparak bahse-
der. Boyle nalcli ilimlere ait mevzularda isabetli soz soylemenin, okumas1
yazmas1 olmayan bir rimml:den sudur etmesi, zamamn harikas1dir.
Altinci unsur: Kur'an, islam dininin esaslarrm ihtiva ederek onun kurucusu
olmll§tur. Zaman ve mekan ara§tinlsa, islam dininin benzerini ortaya koy-
maya ne ge<;mi§in ne de gelecegin muktedir olamayacag1 anla§llir. Arzlffil-
z1, ytlhk ve glinliilc dairesinde, §U semavi bag olan Kur'an, tutmU§ da don-
dliriiyor. Klireye agir basrm§, hem dam ona binmi§; isyana birakrmyor.
Yedinci menba: $u alt! menbadan <;1kan alt! nur, birden imtizac eder. Ondan
bir giizellik <;1kar, bundan da nuranl: bir vas1ta olan hads (sezgi) gelir.
$undan bir zevk dogar. Mucizelik zevk ile bilinir; onu tabir etmeye dilimiz
yeti§mez. Filcir de ula§maz; gorlini.ir de o semavi y1ld1zlar tutulamaz. On
iic_; asir miiddet Kur'an'm dii§manlannda tehaddi (meydan okuma, kar§I
c,;1kma) meyli; ahbaplarmda da sevgili Kur'an'1 talclid meyli uyanmI§. i§te
mucizeligin kesin bir delili. $u iki §iddetli meyille milyonlarca Arapc,;a lcitap
meydana gelmi§ ve ki.iti.iphaneler doldurmu§tur. Onlarla Kur'an bir muka-
136 Lemaat
yese edilirse degil e§Siz bir alim, hatta en avamdan birisi bile gozi..i Ve kulag1
ile "Bunlar insanlara ait ama §U Kur'an ise semavi ve iiahi'dir" diyecek.
Hem de "~u bunlara benzemez, ri..itbesinde olamaz. Oyle ise, ya onlann
hepsinden a§ag1 (Boyle bir §eyin imkans1z ve batil oldugu da mfilumdur.)
veya hepsinin i..isti..inde olacaktir. Manfilan, kavramlan o kadar zamanda,
kap1 a~Ilarak insanhga vakfedilmi§; bi..iti..in ruhlar ve zihinler davet edilmi§.
Be§er o manalar i..izerinde tasarrufta bulunarak kendine de mfil etmi§. Yine
de onun mazmunlan ile Kur'an'a kar§l ~ikamam1§; hi~bir zaman ~ikamaz.
imtihan zamam da ge~ti. Diger kitaplara benzemez, mukayese edilemez.
Zira yirmi sene zarfmda ihtiya~lara gore par~a par~a ayn ayn meseleler
i~in nazil olmas1 iiahl bir hikmettir. Ni..izi..il sebebi muhtelif ve ~ok ayn ayn
mevzularda. Bir maddede sorular tekrarh ve ~qitli ... inen hi..iki..imlerle ilgili
Mdiseler ~qitli ve farkh ini§ zamanlan da degi§ik. Telakki Mlleri ~e§itli ve
muhtelif... Muhataplan da birbirinden uzak anlay1§ ve seviyede. ir§ad ga-
yeleri, derece derece ilerleyen, ~e§itli ve fald1 alanlarda olan, binai, beyani:,
cevabi ve hitabi esaslara dayanan bir kitap ... Bununla beraber, kemal derece-
de akici, selim, tenasi..iblii, birbiriyle dayarn§an ifadeler kendisini gostermi§.
i§te bunun §ahidi, beyan ve maani ilmi ... Kur'an'da bir hususiyet var; ba§ka
kelamdan yoktur. Bir kelam1 i§itsen, as1l kelam sahibini arkasmda goriirsiin,
ya da i~inde bulursun. Uslub insanm aynas1dir. Ey soru soran ve misal ale-
minden akseden ki§i! Sen ki veciz olarak anlatmam1 istedin; ben de i§aret
ettim. Eger tafsilat istersen, haddimin haricinde. Sinek golderi seyretmez.
Zira o lark ~e§it mucizelikten yalmz bir teki olan cezalet-i nazm1m, edebi
ifadelerini i§arat'i..il i'caz kitabmda beyan etmeye s:ah§tim, ama yi..iz sayfahk
tefsirim ona kafi gelmedi. Senin gibi ruhani ilhamlan ~ok olandan ben
tafisath bir beyan istiyorum.
Zira sagir tabiat, hem de bir kor kuvvetten millhemane aldig1 bir
hiss-i hi.izn-ii gamdar. Alemi bir vah§etzar tamr; ba§ka <_;:e§it goster-
mez.
0 surette gosterir, hem de mahzunu tutar, sahipsiz de olarak ya-
banller i<_;:inde koyar, hi<_;:bir limit birakmaz.
Kendine verdigi §U hiss-i heyecanla git gide ilhada kadar gider,
titile kadar yol verir. Donmesi mii§kiil olur; belki daha donemez.
Kur'an'm edebi ise, oyle bir hiiznii verir ki, i§1kane hiiziindiir, ye-
timane degildir. Firaku'l ahbaptan gelir; fakdii'l ahbaptan gelmez.
Kainatta nazan, kar tabiat yerine, §Uurlu, hem rahmetli bir san'at-1
ilihl onun medar-1 bahsi. Tabiattan bahsetmez.
Kar kuvvetin yerine, inayetli, hilanetli bir kudret-i illlii ona me-
dar-1 beyan. Onun i<_;:in, kainat vah§etzar suret giymez.
Belki muhatab-1 mahzunun nazarmda oluyor bir cemiyet-i ahbap.
Her tarafta tecaviib, her dnibde tahabbiib; ona s1kmti vermez.
Her ko§ede istinas, o cemiyet i<_;:inde mahzunu viz ediyor bir
hiizn-ii mii§takane; bir hiss-i ulvi verir, gamh bir hi.iznii vermez.
ikisi birer §evki de verir. 0 yabani edebin verdigi bir §evk ile nefis
dii§er heyecana, heves olur miinbas1t. Ruha ferah veremez.
Kur'an'm §evki ise, ruh dii§er heyecana, §evk-i maili verir. i§te bu
sma binaen, §eriat-i Ahmediye (a.s.m.) lehviyati istemez.
Baz1 ilat-1 lehvi tahrim edip, bir lasm1 helil diye izin verip; demek
hiizn-ii Kur'ani veya §evk-i tenzili veren ilet zarar vermez.
Eger hi.izn-ii yetimi veya §evk-i nefsani verse, ilet haramdir.
Degi§ir e§hasa gare; herkes birbirine benzemez.
Reva ve hevese bagh dehadan <_;:1lana Batl edebiyatmm eli, ebediyen ziya,
§ifa ve hidayet dolu.
vercligi §U heyecan hissiyle git gide imans1zhga kadar gider. inkara kadar
yol verir. Donmesi mii§kiil olur; belki daha donemez.
Kur'an edebiyat1 ise, oyle bir hiiziin verir ki, a§ikane hiiziindiir, yetimane
degildir. Dost ve ahbablann aynhgmdan gelir; ahbabs1zhktan gelmez.
Kainata bala§ma gelince, k.0r tabiat yerine, onun bahsine mevzu olan
ise §Uurlu hem merhametli iiahi bir sanat ... Tabiattan bahsetmez. Mevzu
olarak kor kuvvetin yerine inayetli, hikmetli, ililii bir kudreti beyan eder.
Onun i<;in, kainat vah§etli bir suret giymez. Bella mahzun muhatab1-
nm nazannda kainat bir ahbablar cemiyeti oluyor. Her tarafta kar§ihkh
cevapla§ma, her yerde sevgi, muhabbet; ona s1lunt1 vermez. Her k.o§ede,
iinsiyet ve ah§kanhk, 0 cemiyet i<_rinde mahzunu i§tiyal<l1 bir hiiziin
ortamma koyuyor; ulvl bir hiiziin verir, gamh bir hiiznii vermez. ikisi
birer §evlci. de verir. 0 yaban1 edebin verdigi bir §evk ile nefis heyecana
di1§er, kori1 arzular yay1yor; ruha ferah veremez. Kur'an'm §evlci. ile ruh
heyecana di1§er, yiice bir §evk verir.
I§te bu sirra binaen, Islam} prensipler, nefsan1 gayr-i me§nl eglenceleri iste-
mez. Baz1 haram eglencelerle ilgili aletleri yasaklay1p, bir k:1sm111a da helal
diye izin vermi§tir. Demek ki, Kur'ani hiiziin veya Kur'ani §evk:i veren filer
zarar vermez. Eger yalruzhk hissiyle yetimane bir hiiziin veya nefsani bir §evk
verse, alet haramdir. $ah1slara gore degi§ir; herkes birbirine benzemez.
Kur'an-1 Kerim, insan-1 kamil konumuildalci. muhataplanna onlann uM
edebi zevklerine hitap etmekteclir. Elbettelci. o konuma yiikselememi§-
lerin ondan ho§lanmalan beldenemez. Hele hele basitc;e heveslere veya
§eheviyata ve miistehcenlildere kaptlan seviyesizlerin istifade etmeleri
imkans1zdir. S1rf siirilldeyici olsun diye mecazi a§ldarla, hayali olaylarla
orgillenmi§ romanlar onw1 gerekc;i ve temiz anlay1§ma asla ula§amazlar.
Kur'an-1 Kerim'in her ayetinin, zahiri, batuu manalan, bir hadcli ve
muttala1 vardir. Aynca bu do rt tabal<anm (zahr, bam, had ve muttaahn)
da her birinin §iicun, guslin ve funlinu (dallar1 furuat ve fenlere i§aretleri)
vardir. Yani her bir ayetin onilci. tabal<a manas1 vardir. Zaten sadece ftlGh il-
miyle ilgili ayetler ele ahrurken bile her bir ayet ibad, i§iri, il<tiza ve delfilet
manas1 olaral< dort mana tabal<as1 yoniinden incelenir. Her asirda ya§ayan
her seviye insana hitap eden Kur'an ayetlerinin ne kadar ilim dah varsa ve
bundan sonra da ne kadar olacal<sa hepsini ilgilendiren yonleri vardir.
Kur'an-1 Kerim'in bu derin s1rnm anlamak ic;in yine Ustad Bediiizzaman
Hazretleri'nin vercligi §U temsile dil<l<at etmemiz gerekmekteclir: Oyle bir
kulal< dii§iinelim lci., Hz. Adem Aleyhisselam'dan luyamete kadar gelen
<;e!zirdelderin <;ifelderi 141
bi.iti.in insanlar o kulak ic;inde yer alm1§ olsun ... i§te her seviyede, her ilim
ve fen dalmdan her asirdan insan bir anda, smirh kelimeleri olan ·fakat
sonsuz manalan ihtiva eden bir kelam1 dinliyorlar. Boyle muazzam ve
muhte§em bir kitabm hitab1, i.islubu elbette e§siz ve benzersiz olacaktir.
\:i.inki.i o hem bir kanun kitab1, hem de dua, ibadet, hikmet, emir, davet,
zikir, fikir kitab1dir. Aynca biiti.in insanlann her c_;:e§it manevl: ihtiyac;lan-
na kaynakhk te§kil edecek c;ok kitaplan ic;inde toplayan mukaddes bir
ki.iti.iphane hiikmiindedir. Her bir kelimesi konu§an bir melek gibi olan
ve gerc;ek muhataplanna engin ve zengin manalar ilham eden Kur'an hic;-
bir kitapla luyas kabul etmez. \:ok onemli bir noktas1 da Kur'an'm Arp
Azam'dan Allah'm bir kelam1 olarak vicdanlar i.izerindeki derin tesiridir.
Ey bid.der-i piir emel! Hayalini ele al, benimle beraber gel. i§te
bir zemindeyiz, etrafma bakanz; kimse de g6rmez bizi.
yadir direkleri htikmiinde yiiksek daglar tisttinde karanhkh bir
bulut tabakas1 atilmt§, hem o dahi kaplatml§ zeminimizin ytizti.
142 Lemaat
: l .:c..r.:'lWJ\ ~r3
:..r.:4'
~·-,
-
1...-1-
.~
':.~~i1 ..r.?
.; ~·-,
-
~t:~ JJI .11-_rP
' / ,,. ,,.. ,,.. ' /
Ey limit dolu karde§im! Hayalini ele al, benimle beraber gel. i§te bir
zemindeyiz. Etrafma bakanz; kimse de garmez bizi. <;achr direkleri huk-
miinde yuksek daglar UStllnde Ve yerytizuni.i kaplay1p donmU§ bir tavan
olmu§ karanhk bir bulut tabakas1 altmday1z. Fakat alt yi.izi.i a<_;:1k olup
giine§ gori.iyor. i§te bulut altmda bizi zulmet s11Gyor. S11Gnti da boguyor.
144 Lemadt
Havas1zhk ise olduriiyor. $imdi bizim ic_;:in uc_;: yol var. Bir aydmhk yol
mevcut. Bu med.zi zemini bir defa seyretmi§tim. Evet, bir kere buraya
gelmi§tim. Uc;unde ayn ayn gitmi§tim.
Birinci yolu budur: Ekseri buradan gider. 0 da devr-i filemdir, seyahat
c;eker bizi. i§te biz de yolday1z, boyle yayan gideriz. $u sahranm kum
dergahlanna bak, nasil hiddet sac;1yor, bizi tehdit ediyor. $u deryanm dag-
lar gibi dalgalanna bale 0 da bize klZlyor. i§te, elhamdillillah, oteki yiize
c;1ktik. Gunq yiizu goriiriiz. Fal(at c;ektigimiz zahmeti de ancal( biz biliriz.
Of, tekrar buraya, §U vah§et yeri zemine bulutun tavan gibi kapkaranhk
kapladig1 yere donduk. Bize kalp goziinu giizelliklerle susleyip parlatacak
ziyadar bir filem laz1m. Eger fevkalade bir cesaretin varsa, beraber bu
hatal1 ikinci yola gireriz. Tabiat-1 arz1 deleriz, o tarafa gec;eriz. Ya fitri
bir tiinelden titreyerek gideriz. Bir vakit bu yoldan nazs1z ve niyazlarla
seyredip gec;mi§tim. Fakat elinde o zaman tabiatin zemini eritip yirtacak
bir madde vard1. Onu bwu uc;uncu yolun o mucizeli delili olan Kur'an
vermi§ti. Kardqim, arkam1 da biral(llla, hie; de korl(llla.
Bak, ha, §urada ikimizi tiinelvari magaralar, yerin altmdalci akmtilar
belderler. Bizi gec;irecelder. Tabiattalci §U miithi§ donulduldar da seni hie;
korkutmasm. Zira bu as1k, c;atik c;ehresi altmda merhametli sahibinin
tebessi.imlU yiizi.i. Radyuma benzeyen o Kur'ani madde olan I§tlda sezmi§-
tim. i§te gozi.in aydin! Ziyadar fileme c;1ktik. $u nazh zemine, bu latif,
§irin fezaya bale Yahu ba§1111 kaldir. Goldere ba§l111 c;el(illi§ bulutlan da
y1rtip onlan apg1da birakIDl§ olan Ve bizi davet eden §U ruba agacma bale
Meger o Kur'an imi§. Dalian her tarafa uzanirn§. Sarkan bu dala biz de
asilmahy1z, bizi oraya alsm. 0 semavi agacm bir timsali, zeminde eri nurlu
§eriati olmu§. Demek zahmet bizi s1kmadan ve hie; zal1met c_;:el(llleden o
yol ile bu ziya alemine c;1karabiliriz. Madem yanh§ etmi§iz; eski yere do-
neriz, dogm yolu buluruz.
Bak, uc;uncii yolumuz, §U daglar iisti.inde durmU§ olan §ahbaz §anh kah-
raman, cihana bir ezan okuyor. Bak bu miiezzini azam, Muhammed-i
Ha§imi, insam en nurlu aleme davet eder, namaz ile niyaz1 mecbur eder.
Bulutlan da yirttnl§ ... Bak bu huda daglanna, onlar semalara ser c_;:el(illi§.
Bak §eriat daglanna. Nasil zeminimizin yuzi.inii gozi.inu tezyin etmi§.
i§te buradan himmet tayyaresiyle c;1l(lllahy1z. Ziya ve nesim (latif esen
riizgar) orada, cemal num orada. i§te aziz, tevhid dag1 Uhut burada, i§te
o islamiyet ve selamet dag1 olan Cudi dag1 §uradadir. i§te Kamer dag1
olan Kur'an-1 Ezher; o muhte§em kaynaktan Nil'in zulali akiyor. 0 leziz
<;ekirdeklerin <;ifekleri 145
ten §U hfilet tesir eder, vicdaru bagirttmr. Her lezzetin ic_;:inde elemi var,
birer iz.
Demek heves, heva, eglence, sefilietten memzuc olan §a§aa-yi
medeni, bu dalaletten gelen §U miidhi§ silantiya bir yalanc1 merhem,
uyutucu zehir-baz.
Ey aziz arkada§IID! ikinci yolumuzda, 0 nurani tarikte bir haleti
hissettik; o hfiletle oluyor hayat, maden-i lezzet. Alam, olur lezaiz.
Onunla bunu bildik ki miitefavit derecede, kuvvet-i !man nisbe-
tinde ruha bir hfilet verir. Cesed ruhla miiltezdir, ruh vicdanla miite-
lezziz.
Bir saadet-i acile, vicdanda miinderi<;tir; bir firdevs-i manevi, kal-
binde miindemi<;tir. Dii§iillillekse de§mektir; §uur ise, §iar-1 raz.
$imdi ne kadar kalb ikaz edilirse, vicdan tahrik edilse, ruha ihsas
verilse; lezzet ziyade olur, hem de <loner ate§i nur, §itas1 yaz.
Vicdanda firdevslerin kap1lan a<;1hr, Diinya olur bir Ce1met.
i<;inde ruhlanm1z, eder pervaz u perdaz, olur §ehbaz u §ehnaz, yelpez
namaz u myaz.
Ey aziz yolda§1m! $imdi Allah'a 1smarlad1k. Gel, beraber bir
dua ederiz, sonra da bulu§mak iizere aynhnz ...
~\ < 1;_~~· ~11 .11~1 G~~) ~I
Ey akh ba§mda olan aziz yolda§! Nurani meslek olan Sirat-1 Mi.istakim'in,
karanhk yol olan maglub ve dallinin tam farldan111 eger gormek istersen,
gel vehmini ele al, hayal ii.srii.ne de bin, §imdi seninle yolduk karanhgma
gidelim ve o bi.iyi..ik mczan, o tamamen oli.ilerle dolu §ehri bir ziyaret
edelim. Ezell: bir kudret sahibi, kendi kudret eliyle bu karanhk kitadan bizi
nmu 9kardi, bu vi.icuda bindirdi. $u lezzetleri bulunmayan tad1 kac;m1§
diinya §Chrine gonderdi. i§tC §imdi biz §ll varhk alemi olan korklli1\ sah-
raya geldik. Gozi.imiiz de ac_,:1ld1, aln tarafa bir baknk.
bnce §efkat bel<lercesine oniimiize bakanz, 13.kin belalar, elemler onii-
mi.izde dii.§manlar gibi hi.icum ediyor. Ondan korktuk, c;ekindik. Saga
sola, tabiattaki unsurlara bakanz, onlardan medet bekleriz. Lakin gori.i-
yoruz ki, onlann kalpleri katl merhametsiz. Di§lerini bilerler. Hiddetli de
bakarlar. Ne naz, ne niyaz dinlerler. Ba§Vuracag1 her §CY bitip kesilmi§
ve zor durumda kalml§ adamlar gibi nazanmlZl iimitsizce yukanya
kaldird1k. Hem medet ve imdat istercesine gokteki ulvi cirimlere bak.1-
9ekirdeklerin 9ifekleri 153
Ey aziz yolda§im! ~imdi Allah'a ismarladik. Gel beraber bir dua edelim.
Sonra da bulu§mak iizere aynlahm. "Allah'1m bize dogru yolu goster ve
bizi o yolda yiiriit." Amin ...
Beditizzaman Hazretleri, Hz. isa Aleyhisselam'm getirdigi hakiki <linden
feyiz alarak i<;timai hayat i<;in faydah sanatlan esas alan, adalet ve hak-
kaniyete hizmet eden fenleri takip eden Avrupa'y1 takdir ediyor. Fakat
<linden uzakla§mI§ olan insanlan, sefahate ve dalfilete sevkeden Avrupa'y1
da §0yle hitap ediyor:
"Acaba, hem ruhunda, hem vicdanmda, hem akhnda, hem kalbinde
deh§etli musibetlerle yaralarup azaba dii§mii§ bir adamm cismiyle, ziliiri
bir surette aldatic1 bir ziynet ve server i<;inde bulunmas1yla saadeti miim-
ki.in olabilir mi? Ona mesud denilebilir mi? Gormiiyor musun ki, bir
adamm vehmi bir emelden ve kii<;iik bir meseleden iimidi kesilmesi ve
ehemmiyetsiz bir i§ten hayal kmkhgma ugramas1 sebebiyle tath hayaller
ona ac1la§1yor. ~irin vaziyetler onu azaba atiyor. Diinya ona dar geliyor;
zindan oluyor. Senin yanh§ telkinlerinle, kalbinin en derin ko§elerinde ve
ruhunun ta esasmda dalfilet darbesini yiyen ve o dalfilet cihetiyle biitiin
emelleri kopup biitiin elemleri ondan dogan bir bi<;are insana hangi saadeti
temin ediyorsun? Acaba, ge<;ici yalanc1 bir cennette cismi bulunan, kalbi
ve ruhu cehennemde azap <;eken bir insana mesud denilebilir mi? i§te sen
bi<;are insanhg1 boyle ba§tan <;1kardm. Yalanc1 bir cermet i<;inde cehen-
neme benzer bir azap <;ektiriyorsun. Bu temsile dikkat ederek insanlan
nereye sevk ettigini bil. Mesela; bizim oniimiizde iki yol var: Birisinden
gidiyoruz. Goriiyoruz ki, her adim ba§mda bi<;are aciz bir adam bulunur.
Zalimler hiicum edip, mahru, e§yasm1 gasb ederek kuliibecigini harap
ediyorlar. Bazen de yara11yorlar. Oyle bir tarzda ki, acmacal( hfiline sema
aghyor. Nereye balalsa hal bu minval iizere gidiyor. 0 yolda i§itilen sesler,
zalimlerin giiriiltiileri, mazlumlarm aglayi§lan oldugundan umumi bir ma-
tem, o yolu kaphyor. insan, insaniyet cihetiyle gaynn elemiyle miiteellim
oldugundan, hadsiz bir eleme giriftar oluyor. Halbuki vicdan bu derece
eleme tahammill edemediginden, o yolda giden iki §eyden birisine mecbur
olur. Ya insanhktan s1ynhp nihayetsiz bir vah§et yolunu tutup oyle bir kalbi
ta§iyacal( ki, kendi selametiyle beraber umumun helaketi onu miiteessir
etmesin. Yahut kalp ve alchn muktezaslill iptal etsin. ( ... ) Senin karanhkh
dehan, insanhgm giindiiziinii geceye kalbetmi§. Yalruz o stlantih, zuliimlii
ve zulmetli geceye ismdirmak ic_rin, yalanc1, muvakkat lambalarla tenvir et-
tin. 0 lambalar siirur ile be§erin yiiziine tebessiim etmiyor. Belki insanl1g111
aglanacak ac1 hfillerindeki ahmakc_rasma gillmesine, o I§iklar istihza ederek
158 Lemaat
giihip egleniyor. Arna Kur'an'm hllis ve tam §akirdi ise, bir kuldur. Fakat
yaratiliru§larm en biiyiigune kar§I da ubudiyete tenezzill etmez ve cermet
gibi en biiyiik ve muazzam bir menfaati kulluguna gaye yapmaz, aziz bir
kuldur. Hem hfilim, selimdir. Fakat Cenab-1 Hak'tan ba§kasma, izni ve
emri olmadan zillet gostermeye tenezzill etmez, yiice himmet sahibi bir
halimdir. Hem fakirdir. Fakat, Malik-i Kerim'in kendisi i~in haz1rlac:hg1
miikafaat ile miistagni bir fakirdir. Hem zayifur. Fakat kudreti nihayetsiz
olan Efendisi'nin kuwetine dayanan kavi bir zay1fur ki; Kur'an hakiki
bir talebesine ebedl cenneti dahi gaye ve maksat yaptirmac:hg1 hfilde; bu
ge~ici, fani diinyay1 ona hi~ gaye ve maksat yapar mI? (... ) Kur'an, kendi
talebelerinin ruhuna oyle bir geni§lik ve yiicelik verir ki, doksandokuz
taneli tesbihe bedel, doksandokuz Esma-i ilahiye'nin tecellilerini gosteren
doksandokuz filemin zerrelerini, birer tesbih tanesi olarak talebelerinin
ellerine verir: "Evradlarmm bununla okuyunuz.' der. i§te Kur'an'm ta-
lebelerinden $ih-1 Geylani, Rufai, $azeli (Allah hepsinden raz1 olsun)
gibi talebeleri, virdlerini okuduklar1 valcit dinle, bald Ellerinde zerrelerin
silsilelerini, katrelerin adetlerini, mahlukatln nefeslerinin say1srm tutmU§-
lar, onunla evradlanm okuyorlar. Cenab-1 Hakki zilcir ve tesbih ediyorlar.
i§te Kur'an'm mucizane terbiyesine bak ki, nastl hafif bir keder ve kii~<
bir gam ile ba§I doniip sersemle§en ve kii~iik bir mikroba maglup olan bu
kii~ insan, Kur'an'm terbiyesi ile, ne kadar yiicelere yiikseliyor ve ne de-
rece duygular1 geli§iyorki, koca diinya mevcudatlm, zikir ve virdine tesbih
olmakta kisa goriiyor. Cenneti evrad ve ezkarma gaye olmakta az gordiigu
hfilde, kendisine de Cenab-1 Hakk'm en kii~ bir mahlukunun iistiinde
biiyiik tutmuyor. Nihiyetsiz izzet i~inde, nihayet tevazuu cem ediyor."
(Zi.ihre, Be§inci Nota)
0 0
' :'~~1 u-::-;
~. i j ,
I~. '-1,· 1:'. ~-:''J' ~ball'
~ ~ .J
~lil~ .)~
, .J .
~-C~:~' JJI'.J
, ~f '-;-'\~
~ \ -;; ,,,,.
Bir zaman islam'm bir amans1z dii§man1, siyasi bir hilekar ve kendisini
yiiksekte gostermek isteyen vesvese iifleyen bir papaz, aldatmak niyetiyle,
inkar suretinde, hem de pencresiyle bogaz1m1Zl s1ktig1 elim bir zamanda,
§amatah bir sorgulama ile bizden dort §ey sordu:
Kar§ihgmda da altiyiiz kelimelik bir cevap istedi. ~amatasma kar§I yiizii-
ne "Tub.!" demek, hilesine kar§I kiiserek siik.ut etmek, inkanna kar§I da
susturucu ve tokmak gibi bir cevap vermek Iaz1mdi. Onu muhatap kabul
etmem. Hakperest bir adama boyle cevab1m1z var.
0 hakperest ki§i birinci sorusunda "Muhammed'in (s.a.s.) dini nedir?"
dedi. Dedim ki: "i§te Kur'an ... Kur'an'm esas maksadi; alti iman esas1 ile
islamiyet be§ riikniidiir."
ikinci olarak "Fikir ve hayata ne vermi§?" dedi. "Fikre tevhid, hayata da
istikamet vermi§tir. Buna <lair §ahidim, 'Emrolundugun gibi dosdogru ol.'
(Hud, 11/112) ve 'De ki: 0 Allah birdir.' (ihlas, 112/1) ayetleridir." dedim.
160 Lematit