İnsan doğduğunda birtakım özelliklerle dünyaya gelir. Bunlardan birisi de düşünebilmesidir. İnsan, düşünebilmesiyle hayvanlardan, bitkilerden ve diğer canlılardan ayrılmaktadır. Bu düşünebilmeyi de bir vasıtayla yapmaktadır. Buna da (akıl)zekâ denilmektedir. İnsanın zekâsı onun öğrenmesini yeni durumlara uyum sağlaması ve kendini geliştirebilmesi demektir. Zekâ’nın doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı edinildiği hususu tartışmalı bir konudur. Bunun yanında zekânın en azından bir kısmının sonradan edinilebilecek bir şey olduğu hususu da reddedilmeyecek kadar açıktır. Zekâ’nın mantık yürütme, doğru ile yanlışı ayırt etme ve kıyas yapabilme yeteneği olduğu söylenebilir. Bu düşüncelerle zekâyı anlamaya çalışan insan, uzun bir müddet zekâyı sadece mantık yürütme olarak anlamıştır. Bilimin ilerlemesi, zekâ konusunda gündelik hayatta karşılaşılan problemlerin çözümünde matematiksel, mantıksal zekâsı güçlü olan bireylerin günlük hayatta karşılaştığı problemlerde başarılı olamaması gibi sorunlar zekânın tek bir ifade şekli olmadığı, farklı şekillerde kendini gösterebileceğini düşünmesine sebep olmuştur. Bunu çeşitli teorisyenler desteklemiş, farklı farklı zekâ teorileri ortaya atmışlardır. Bunlardan en ünlüsü ise Gardnerdir. Gardnerin zekâ teoremi zekânın tek bir alanının olmadığı çoklu zekâ alanlarının olduğu ve zekânın toplumdan topluma, kültürden kültüre değişiklik göstereceğini iddia etmesini içerir. Bununla birlikte insanda duygusal zekâ bulunduğunu bunun da (ileride açıklanacaktır) insanın düşünce dünyasında farklı anlamlar uyandıracağını söylemiştir. Zekâ konuşulurken zekânın fıtratla ilgili olan boyutunu da unutmamak gerekir. Bu konuda İslam dinin insanın inanma eğilimiyle dünyaya geldiği, boş bir levha olmadığı ve ailesinin onun dini inanışlarını etkilediği şeklindeki görüşü fıtri zekâyı anlamada önem taşır. İnanmanın bir eğilim olduğu, bunun da insana özgü bulunduğu bu şekilde söylenebilir. (Sorulan Sorular) İnsan zekâsı nedir? 1. Yapay Zekâ nedir? Yapay Zekâ, temelde düşünebilen makineler yapmayı amaçlayan bir bilim dalıdır. Bu alanda çeşitli çalışma alanları bulunur. Bunlar insan hayatını kolaylaştıracak şekilde kullanılmaktadır. Yapay Zekâ çalışmaları Alan Turing ile birlikte başlamıştır. O makinelerin düşünebileceği iddiasını ileri sürmüştür. Bu teoriyle birlikte Yapay Zekâ çalışmaları hız kazanmış bu alanla ilgili birçok bilim alanı ortaya çıkmış, bunlarla ilgili çalışmalar devam etmektedir. Yapay Zekâ düşünülürken robotlar da ele alınmalıdır. Robotların insan hareketlerine benzer hareket etmesi ve bir şekilde Yapay Zekâ’nın robotlara eklenmesiyle düşünen robotların ortaya çıkabileceği düşüncesi ilgimizi çekmektedir. Düşünen robotlar kendi başlarına analiz edebilecek, insansı davranışlarda bulunacaklardır, yani zeki olacaklardır. Robotlarda duygu olacak mı? İnsan eliyle çalışıyor. İnsan olmasa bir anlamı yok. (Cevaplanması Gereken Sorular) İNANÇ ÜZERİNDEN FITRÎ ZEKÂ İLE YAPAY ZEKÂNIN KARŞILAŞTIRILMASI 1. Fıtrî Zekâ ve İnanç İnsan doğuştan getirdiği aklı sayesinde ayırt edebilme, düşünebilme ve inanabilme özelliklerine sahiptir. Bunu anlamada insanın inanma eğilimiyle dünyaya gelmesi önem taşır. Örneğin çocukların anne sevgisiyle birlikte dünyaya gelmeleri bebeklerin belirli duygusal eğilimler taşıdığını açıklar niteliktedir. Bunun gibi insanın inanma eğilimiyle dünyaya gelmiş olması da olasıdır. İnsanın doğuştan inanç ile dünyaya gelmediği görüşü de vardır. Bu görüş insanın herhangi bir eğilimle dünyaya gelmediği daha sonra insanlığın kendi ürünü olan dinin insanın zihnine yerleştirilmeye çalışıldığıdır. Bunları savunan (………..) bu görüşün önderleridir. Bunun yanında insanın evrimle tekamül ettiği görüşü de dinin yalanlanması anlamında bir delil teşkil etmektedir. Evrim görüşü her ne kadar dinsizliğe doğru çekilse de dinin de bunu anlamlandırması, içerisinde maymundan gelmese de bir dönüşümün var olduğu gerçeği yadsınamaz. Bununla birlikte evrim görüşü insanın kendisinden daha mükemmel bir canlı olabileceği inancını körüklemiş ve insanı süper insan yapma düşüncesine itmiştir. Bu da insanı Yapay Zekâ, yani insandan daha üstün bir zekânın olabileceği düşüncesine itmiştir. 2. Yapay Zekâ ve İnanç Yapay Zekâ çalışmaları ile düşünebilen makineler üretilmeye çalışılmaktadır. Eğer makineler düşünebilirse kıyas yapabilirler, kıyas yapabilirlerse bir Tanrı’nın varlığına inanmaları mümkün olabilir mi? Bu anlamda inanç eğer bilmekse robotlar Tanrının varlığını bilebilir mi? Yapay Zekâ sahibi robotlar bir duyguya sahip olabilirler mi bu duygularıyla birlikte bir inanma eğilimi gerçekleştirebilirler mi? Böyle bir eğilim eğer gerçekleştirilirse bunun sonuçları ne olur, insan bir şey yaratmış ve Tanrılık iddiasında mı bulunmuş olur, robotlar insanı kendi yaratıcısı olarak görüp ona mı inanırlar? ya da bilimsel araştırmaların temeli olan ve Hristiyan inancını baz alırsak ona karşı olarak gelişen rasyonalizm ekseninde robotlar dini ret mi ederler? Robotların sorumluluğu ne olur? Robotlarla ilgili bir diğer problem de onların ruh sahibi olup olmayacağıdır. Çünkü ruhun tam olarak ne olduğu bilinmezken, insanda ruhun nasıl olduğu bilinmezken bir robotta ruh nasıl mevcut olacaktır, bu tarz soruların cevaplanması robotların bir inanca sahip olup olamayacağını anlamada önemli rol oynamaktadır. İslam inancına göre robotlara Allah’ın bir ruh üflememesi sebebiyle robotlar yaptıkları şeylerden sorumlu olmayacaklardır. Robotların inanca sahip olup olmadığını anlamada canlı cansız ayırımı da önem taşımaktadır. Kuran’ı Kerimde geçen öyle taşlar vardır ki Allah korkusundan yuvarlanırlar ya da öyle taşlar vardır ki içinden nehirler akar ayetleri aslında taşların da Allah’ı bildiğini açıklar bunu açıklar mahiyette meleklerin de Allah’a inandıkları ve bunu özgür iradeleri olmamasına rağmen yapıyor olmaları, göklerde ve yerde ne varsa Allah’ı tesbih ediyor oluşu robotlarda inancın olabileceğini ama mahiyetinin veya fonksiyonun nasıl olacağının araştırılması gerektiğini ortaya koyar. Ağacın veya taşın Allah’ı biliyor olmasının onun düşünmesi üzerinde bir etkisi yok ya da sorumluluğu yok. Robot, analiz edebilir ama sentezleyemez. Dört kutsal kitabı incelese içerisinde hatalar, yanlışlar bulabilir.