You are on page 1of 1

kavuşacağım huzura.

“Sen buldun huzuru,” dedi Siddhartha fısıldayarak.

Kamala, Siddhartha’nın gözlerinin içine bakmaktan bir türlü kendini


alamıyordu. Gotama’ya gitmek, kusursuz bir kişinin yüzünü görmek, ondan
çevreye yayılan huzuru solumak istemiş, Gotama yerine Siddhartha’yı
bulmuştu ve iyi de olmuştu böylesi, o kusursuz kişiyi görmüş kadar iyi
olmuştu. Kamala, aklından geçenleri Siddhartha’ya söylemek istiyor, ama dili
dönmüyordu bir türlü. Konuşmadan Siddhartha’ya bakıyor, Siddhartha ise
Kamala’nın gözlerindeki yaşam kıvılcımının yavaş yavaş söndüğünü
görüyordu. Son bir acı dalgası Kamala’nın gözlerinin içine dolup onları
ışıksız bıraktıktan, son bir ürperti Kamala’nın elleri ve kolları üzerinde
gezindikten sonra, Siddhartha’nın parmakları Kamala’nın gözkapaklarını
kapadı.

Uzun süre Kamala’nın yanında oturdu Siddhartha, onun uykuya dalmış


yüzüne baktı. Uzun süre Kamala’nın ağzından ayırmadı gözlerini, incelmiş
dudaklarıyla yaşlı, yorgun ağzından. Ve bir zaman, yaşamının baharında bu
ağzı yeni patlamış bir incire benzettiğini anımsadı. Uzun süre oturdu, solgun
yüzdeki, yorgun kırışıklardaki ifadeyi okudu, yüzün manzarasıyla doldurdu
içini, kendi yüzünü aynı şekilde orada yatarken gördü, aynı şekilde beyaz,
aynı şekilde canı çekilmiş, kendi yüzünü ve Kamala’nın yüzünü aynı
zamanda kırmızı dudaklar ve ateşli gözlerle gencecik gördü, şimdiki zaman
ve eşzamanlılık duygusu, sonsuzluk duygusu iliklerine kadar işledi. Derinden
duydu, her yaşamdaki yok edilmezliği, her andaki sonsuzluğu her
zamankinden daha derin şekilde hissetti.

Siddhartha doğrulup kalktığında, Vasudeva pirinç yemeğini hazırlamıştı.


Ama Siddhartha bir şey yemek istemedi. Keçilerinin bulunduğu ahırda iki
ihtiyar, samanlardan bir yatak yaptılar kendilerine. Vasudeva uzanıp yattı,
Siddhartha ise dışarı çıktı, bütün gece kulubenin önünde oturdu, ırmağın
sesine kulak verdi geçmişe dalarak, yaşamının bütün dönemleri hep birden
belleğine üşüştü, kuşattı çevresini. Arada bir doğrulup kalkıyor, kulübenin
kapısına giderek içerisini dinliyor, oğlanın uyuyup uyumadığına bakıyordu.

Seher vakti henüz şafak sökmeden ahırdan çıkan Vasudeva, dostunun


yanına geldi.

You might also like