You are on page 1of 4

ÖNEMLİ BİR DOĞA ALANI: KIZILIRMAK DELTASI

Kiraz ERCİYAS YAVUZ *

Özet
Kızılırmak Deltası, Kızılırmak Nehri’nin taşıdığı alüvyonların oluşturduğu ülkemizdeki en büyük
deltalardan birisidir. Doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, ülkemizin Karadeniz kıyısındaki tek
sulak alanıdır. Deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı
ekolojik karakterlerdeki habitatların bir arada bulunması, besin maddelerince zenginlik ve uygun iklim
koşulları Delta'nın eşine az rastlanır öçlüde biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını sağlamıştır.
Deltada bugüne kadar 341 kuş türü saptanmıştır. Kızılırmak Deltası’nda görülen tür sayısı ülkemiz kuş
türlerinin yaklaşık % 75’i olup ülkemizdeki en çok kuş türü tespit edilmiş alanıdır. Küresel ölçekte nesli
tehlike altında olan türlerden yaklaşık 10’u yine deltada bulunmaktadır. Delta, üreyen, kışlayan, göç
eden kuş türleri için oldukça önemli barınma, konaklama ve beslenme alanı özelliği göstermektedir.
Değişik ekolojik karakterdeki habitatların varlığı deltayı bitki çeşitliliği yönünden de zengin kılmıştır.
Deltada yaklaşık 400 bitki türü tespit edilmiştir. Delta çevresinde yaşayan yöre insanı da deltanın
zenginliğinden faydalanmaktadır. Hayvancılık, sazcılık, tarım, balıkçılık yöre ekonomisine önemli
katkılar sağlamaktadır. Doğal güzelliği, barındırdığı yaban hayatı ve kuşları ile doğa turizmi gibi
faaliyetler için de ideal bir alandır.
Anahtar Sözcükler: Kızılırmak Deltası, Biyoçeşitlilik, Sulak alan, Yaban Hayatı

Kızılırmak Deltası Tanımı


Sivas ili, İmranlı ilçesinin doğusunda yer alan Kızıldağ’dan (3.025 m) doğan Kızılırmak Nehri, Sivas,
Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı ve Samsun il sınırları içinde yaklaşık 1.210 km yol kat ederek
Bafra Burnu’ndan Karadeniz’e ulaşmakta ve taşıdığı alüvyonlarla Kızılırmak Deltası’nı oluşturmaktadır.
Kızılırmak Deltası, 56.000 hektarlık bir alana sahip olup, bu alanın 12.000 hektarı sulakalan rejimindedir.
Deniz, ırmak, göl, sazlık, bataklık, çayır, mera, orman, kumul ve tarım alanları gibi farklı yaşam alanlarını bir
arada bulundurması, deltanın eşine az rastlanır derecede önemli biyolojik çeşitliliğe sahip olmasını
sağlamıştır (Yeniyurt ve ark., 2008). Doğal özellikleri büyük ölçüde korunabilmiş, ülkemizin Karadeniz
kıyısındaki tek sulak alanıdır.
Deltadaki doğal yaşam alanlarını Liman, Balık, Uzun, Cernek, Gıcı ve Tatlı göllerinin bulunduğu doğu
sulakalanları ile Karaboğaz ve Mülk Gölü’nün bulunduğu batı sulakalanları oluşturmaktadır. Doğu
yakasında, açık su alanı ve bataklık arazi yaklaşık 10.000 ha kadardır. Batı yakasında ise göller ve
çevresindeki bataklık–sazlık arazi yaklaşık 1.400 ha kadardır. Karadeniz kıyısında doğal karakterini kısmen
koruyabilmiş sulak alanlardan biri olması, deltanın önemini daha da arttırmaktadır. Eşine az rastlanır yaban
hayatına sahip olan deltanın korunması ve gelecek kuşaklara tüm doğal özelliği ile aktarılması için Ramsar
Alanı, Doğal Sit Alanı ve Yaban Hayatı Geliştirme Sahası koruma statüleri ile korunmaktadır (Yarar ve
Magnin, 1997; Yeniyurt ve ark., 2008).

*
Uzm.Dr., Ondokuz Mayıs Üniversitesi, Ornitoloji Araştırma Merkezi . kiraze@omu.edu.tr
SAMSUN SEMPOZYUMU 2011

Delta, uluslararası önemi nedeniyle farklı yayınlarda Önemli Kuş Alanı (Kılıç ve Eken 2004), Önemli Bitki
Alanı (Özhatay ve ark. 2005) ve Önemli Doğa Alanı (Eken ve ark. 2006) olarak tanımlanmıştır.
Jeolojik Özellikleri
Kızılırmak Deltası, çakıl, kum, silt ve kilden oluşmuş, eğimi az olan kuvaterner yaşlı bir ovadır. Delta
ovası, denizden itibaren güneye doğru geniş bir alüvyal düzlükten sonra basamaklar halinde
yükselmektedir. Deltanın güney sınırını (yaklaşık Samsun–Bafra ve Alaçam karayolunun güneyinde kalan
kesim) Neojen ve öncesi (genelleştirilmiş olarak Üst Kretase flişleri, Eosen fliş ve volkanitleri, Miyosen ve
Pliyosen yaşlı lagünler ve akarsu çökelleri) kaya toplulukları oluşturmaktadır. Jeolojik bakımdan Kızılırmak
Deltası yaklaşık 2000 yaşında genç bir alandır (Kasparek, 1985; Hustings ve Dijk, 1994; Yeniyurt ve ark.,
2008).
Meteorolojik ve İklimsel Özellikleri
Kızılırmak Deltası’nın iklimi, Samsun ikliminin tüm özelliklerini taşımaktadır. Genellikle ılıman bir iklime
sahip olan Samsun’da iç kesimler ve sahil şeridinde iklim iki ayrı özellik göstermektedir. İç kesimlerde
Akdağ ve Canik Dağları’nın etkisi izlenmektedir. Sahil şeridinde ise (Şehir merkezi, Terme, Çarşamba, Bafra,
Alaçam, Ondokuzmayıs, Tekkeköy ve Yakakent) Karadeniz ikliminin etkileri görülmektedir. Bunun için sahil
şeridinde, yazlar sıcak ve kurak, kışlar ılık ve yağışlı, ilkbahar ise sisli ve yağışlı geçmektedir (Büyükgüngör,
1996).
Vejetasyonu
Kızılırmak Deltası, yaklaşık 400 bitki türü ile ülkemizde bitkiler için önemli bir yaşam alanı olarak
tanımlanmaktadır (Korkmaz ve Sağlam, 2010). Delta, sahip olduğu nadir bitki türlerinden dolayı ülkemizin
122 Önemli Bitki Alanı’ndan biri ilan edilmiştir. Alanda bulunan bitki türleri arasında nesilleri tehlike altında
olan 9 öncelikli tür bulunmaktadır. Nesli “tehlike altında” (EN) türlerden birisi olan Rhaponticum
serratuloides, Kızılırmak Deltası dışında ülkemizde sadece Sakarya Nehri vadisinde bulunmaktadır. Nesli
“tehlike altında” (EN) olan kum zambağı (Pancratium maritimum) da Kızılırmak Deltası’nda bulunan önemli
bitki türleri arasındadır. Alanda bulunan ve nesli “Hassas” (VU) durumda olan Jurinea kilaea, ülkemizde
Karadeniz kıyılarında yalnızca birkaç lokalitede bulunmaktadır. Tıbbi öneme sahip olan ve ticareti yapılan
göl soğanı (Leucojum aestivum), Kızılırmak Deltası’nda bulunan nesli “Hassas” (VU) durumdaki türler
arasındadır (Özhatay ve ark., 2005).
Göllerde Potamogeton sp., göl kenarlarında ise saz (Phragmites australis) ve hasır otu (Typha sp.)
türleri bulunmaktadır. Bataklıklar, sazlık, kamışlık ve saz otuyla (Scirpus lacustris) kaplıdır. Kumullarda yer
yer çalılıklar ve küçük ağaççıklardan oluşan maki benzeri bitki örtüsüne rastlanmaktadır. Uzun Göl’ün
doğusundaki Galeriç Ormanı kızılağaç (Alnus) ve dişbudak (Fraxinus) ağaçlarıyla kaplı olup ülkemizdeki
nadir su basar ormanlardan birisidir (Hustings ve Dijk, 1994; Yarar ve Magnin, 1997).
Çalışma alanı Cernek Gölü’nün doğu yakasında, Karadeniz ile göl arasında kalan kıyı kumul
vejetasyonunun hakim olduğu alanda gerçekleşmektedir. Bitki örtüsü olarak çalı katının hakim olduğu
alanda Hippophae rhamnoides, Laurus nobilis, Arbutus unedo, Rubus sanctus, Myrtus communis, Ficus
carica, Ligustrum vulgare, Crataegus monogyna türleri ağırlıklı olarak yer almaktadır. Otsu vejetasyon
Euphorbia türleri açısından zengin olup Pancraetium maritimum, Verbascum, Cyperus capitatus
türlerinden oluşmaktadır (Barış ve ark., 2005).
Avifaunistik Özellikleri
Türkiye’de 465 kuş türü tespit edilmiştir (Kirwan ve ark., 2008). Kızılırmak Deltası, uzun yıllardan beri
kuş varlığı açısından son derece önemli bir alan olmuştur. Alanda bugüne kadar 341 kuş türü tespit
edilmiştir ve bu Türkiye kuşlarının yaklaşık %73’üne karşılık gelmektedir. Ural Dağları’nın batısında kalan,
Orta Doğu ve Kuzey Afrika’yı da içine alan Batı Palearktik Bölgesi’nde yaklaşık 850 kuş türü bulunmaktadır.
Bir karşılaştırma yapılacak olursa Kızılırmak Deltası’nda, Batı Palearktik bölge kuş türlerinin yaklaşık %40’ı
bulunmaktadır (Yeniyurt ve ark., 2008; Barış ve ark., 2010).
Küçük sarıbacak (Tringa flavipes)(Erciyas ve ark., 2008), Kuzey çıvgını (Phylloscopus borealis)(Erciyas ve
Özçam, 2002) ülkemizde sadece Kızılırmak Deltası’nda saptanmıştır. Yine Küçük kirazkuşu (Emberiza

2
SAMSUN SEMPOZYUMU 2011

pusilla) son 25 yılda Türkiye’de sadece Kızılırmak Deltası’nda görülmüştür. Deltadaki türlerden Tepeli
pelikan (Pelecanus crispus), Sibirya kazı (Branta ruficollis), Şah kartal (Aquila heliaca), Küçük kerkenez
(Falco naumanni), Dikkuyruk (Oxyura leucocephala) ve Toy (Otis tarda), Gökkuzgun (Corrasius garrulus),
Sarı kamışçın (Acrocephalus paludicola), Küçük akbaba (Neophron percnopterus), Yaz ördeği
(Marmaronetta angustirostris), Sürmeli kızkuşu (Vanellus gregarius) küresel ölçekte nesli tehlike altında
olan türlerdir.
Kızılırmak Deltası’nda tespit edilmiş tür sayısı Türkiye’de bir alanda tespit edilmiş en yüksek kuş türü
sayısı olup 341 kuş türüne ev sahipliği yapmaktadır (basılmamış veri). Kızılırmak Deltası, Önemli Kuş Alanı
(ÖKA) statüsüne sahip olup tüm deltada 88’i kesin olmak üzere 140 kuş türünün ürediği tespit edilmiştir
(Hustings ve Dijk, 1994).
Delta, aynı zamanda kışlayan sukuşları için de uluslararası bir öneme sahiptir. Türkiye’de
gerçekleştirilen Kış Ortası Sukuşu Sayımları sırasında 2005, 2008 ve 2009 yıllarında en fazla sukuşu deltada
sayılmıştır. 2005 yılında 182.456, 2008 yılında 178.527, 2009 yılında ise 124.182 sukuşu ile Kızılırmak
Deltası en çok sayıda kışlayan sukuşuna ev sahipliği yapmıştır (Akarsu ve Balkız, 2010).
Delta, ender ya da nesli tehlikede kuş türlerini barındırmanın yanı sıra, kışlama ve göç sırasında
yoğunlaşarak büyük sayılara ulaşan bazı kuş türlerine de ev sahipliği yapmaktadır. Kışlama sırasında
özellikle su kuşları sulakalandan büyük ölçüde yararlanmaktadırlar. Delta, temsil ettiği Batı Palearktik
bölgede tespit edilen kuş türleri ve yoğunlukları bakımından çok özel bir yere sahiptir. Kızılırmak Deltası,
sonbahar ve ilkbaharda göç eden kuşlar açısından da çok önemlidir. Bölgede göç sırasında önemli sayılarda
küçük karabatak (Phalacrocorax pygmeus, en fazla 88), küçük akbalıkçıl (Egretta garzetta, en fazla 3200),
çeltikçi (Plegadis falcinellus, en fazla 590), dikkuyruk (Oxyura leucocephala, en fazla 1246), küçük martı
(Larus minitus, en fazla 41.000) ve akkanatlı sumru (Chlidonias leucoperus, en fazla 3000)
izlenebilmektedir. Ayrıca 10.000’den fazla kıyıkuşu da delta üzerinden göç etmektedir (Yarar ve Magnin,
1997).
İnsan Aktiviteleri
A-Tarım: Kızılırmak Deltası, tarımsal potansiyel bakımından Türkiye’nin en zengin ovalarından birisidir.
Deltada, buğday, mısır, pirinç, ayçiçeği, şeker pancarı, tütün ve kışlık sebze yetiştiriciliği yapılmaktadır.
B- Hayvancılık: Hayvancılık yöre halkının geçiminde önemli bir yer tutmaktadır. Özellikle sulak alan
çevresindeki köylerde hayvancılık yaygındır. Deltada yaklaşık 3000'i manda ve 8000'i sığır olmak üzere
23000 civarında hayvan otlamaktadır.
C- Sazcılık: Deltadaki diğer bir ekonomik etkinlik ise saz kesimidir. Her yıl toplam saz alanının yaklaşık %
25'i kesilmektedir. Kesilen sazın büyük bir bölümü ihraç edilmektedir. Bir kısmı ise hasır, sepet vb.
yapımında, binaların özellikle hayvan barınaklarının çatılarını örtmede ve ahırlarda zemine sermek için
kullanılmaktadır.
D- Balıkçılık: Göllere yakın olan köyler ikinci bir gelir kaynağı olarak balıkçılığa yönelmişlerdir. Deltanın
doğu bölümünde toplam 358 üyeli üç, batı bölümünde ise 24 üyeli bir kooperatif vardır. Göllerde, sazan,
sudak, haskefal, mersin morinosu, alabalık, ve inici balığı avlanan balık türleridir. Son yıllarda kerevit
avcılığı da yaygınlaşmıştır.
E- Avcılık: Deltada yer alan Cernek gölü ve çevresini kapsayan 4000 hektarlık alan 1979 yılında Orman
Bakanlığınca Yaban Hayatı Koruma Sahası ilan edilerek deltanın bu bölümünde avcılık tamamen
yasaklanmıştır. Ancak, yeterli denetim yapılamadığı için yasa dışı avcılık yapılmaktadır.
Sorunları:
Alan oluşturduğu kendine has ekosistem içerisinde doğal döngüsünü çok iyi ve uyumlu bir şekilde
yürütmesine karşın, alana yapılan bilinçsiz insan müdahaleleri nedeni ile bu döngünün halkaları yavaş
yavaş kopmaktadır. Alana, doğrudan ya da dolaylı olarak hemen hemen tüm resmi kurumlar kendi
insiyatifleri doğrultusunda ve birbirinden bağımsız ve habersiz olarak müdahalelerde bulunmaktadır.
Bütün bu kurumlar alana yapılan müdahalenin ileride ortaya çıkaracağı telafisi mümkün olmayan
sonuçlarını düşünmeden hareket etmektedirler.

3
SAMSUN SEMPOZYUMU 2011

Kızılırmak Deltası içerisinde yürütülen konvansiyonel tarım faaliyetlerinde bilinçsizce kullanılan


kimyasal ilaç ve gübreler taban suyu ve drenaj kanalları sulak alanlara bırakılmaktadır ve yılın büyük bir
bölümünü bu sulak alanlarda geçiren mandalar, balıklar ve kuşlar bu kimyasallardan olumsuz yönde
etkilenerek yörenin ekolojik yapısının da hızla bozulmasına neden olmaktadır. Bu kirlenmeye bağlı olarak
son yıllarda göl etrafındaki ıslak çayırlar ve meralarda tuzluluğun arttığı gözlenmiştir. En önemli
örneklerden birisi de Salicornia cinsi tuzcul bitkinin artış göstermesidir. Ayrıca gölde ötrofikasyon düzeyi
önemli ölçüde artış göstermiştir.
1987 yılından beri su tutmaya başlayan Altınkaya ve ardından da Derbent barajları alüvyon taşınımını
engellemekte ve delta oluşumu gerilemektedir. Barajlar yapılmadan önce yaklaşık 23 milyon sediman
taşınırken baraj inşaat çalışmalarından sonra bu oran 0.5 milyon sedimana düşmüştür. Kızılırmak Nehri’nin
alüvyon taşıyarak kendini genişletememesi ve yenileyememesi sebebiyle gözlenen kıyı erozyonu önemli
diğer bir tehdittir.
Delta için başka bir tehdit de, yazlık inşaat şeklinde yapılan yoğun ve plansız yapılaşmadır. Yapılaşma,
hem çoğu yitirilmiş orman alanını ortadan kaldırmakta, bölge kaynaklarının ‘kaçak kum çekilmesi gibi’
yasadışı denetimsiz kullanımını artırmakta, hem de düşük ölçekteki kum ve çakıl gereksinimlerinin
çoğunlukla kıyı kumullarından yasadışı olarak temin edilmesine sebep olarak kumulları tehdit etmekte ve
sonuçta deltada toplam olarak artan insan etkinlikleri ekolojik denge için ciddi tehdit oluşturmaktadır.

Kaynakça
Akarsu, F., Balkız, Ö., 2010. Türkiye Kış Ortası Sukuşu Sayımları 2008-2009-2010. Doğa Derneği, Ankara,
Türkiye.
Barış, Y.S., Erciyas, K., Gürsoy, A., Özsemir, C., Nowakowski, J.K., 2005. Cernek – a new bird ringing station
in Turkey. Ring 27, 1: 113 – 120.
Barış, Y.S., Sağlam, Ö., Erciyas, K., Yavuz, N., Özsemir, C., 2010. Önemli Bir Doğa Mirası: Kızılırmak Deltası-
Kuşlar. Doğa ve Yaban Hayatı Koruma Derneği Yayınları 1, Samsun.
Büyükgüngör, H. (Proje Yöneticisi) 1996. Çevre Bakanlığı Kızılırmak Deltası Yönetim Planı Projesi.
Eken, G., Bozdoğan, M., İsfendiyaroğlu, S., Kılıç, D.T., Lise, Y. (editörler), 2006. Türkiye’nin Önemli Doğa
Alanları. Doğa Derneği, Ankara, Türkiye.
Erciyas, K., Özçam, P. 2002. Türkiye için yeni tür kaydı: Kuzey çıvgını (Phylloscopus borealis). İbibik, 3: 32.
Erciyas, K. Özçam, P., Yavuz, N., Demirtaş, S., Sağlam, Ö. 2008. First record of Lesser Yellowlegs Tringa
flavipes for Turkey. Sandgrouse 30 (1): 108 – 110.
Hustings, F., Dijk van K., 1994. Bird census in the Kızılırmak delta, Turkey, in spring 1992. WIWO-report 45.
Kasparek, M., 1985. The birds of the Kızılırmak Delta. The Birds of Turkey Vol. 4. Heidelberg.
Kılıç, D.T., Eken, G., 2004. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları – 2004 Güncellemesi. Doğa Derneği, Ankara,
Türkiye.
Korkmaz, H., Sağlam, Ö., 2010. Önemli Bir Doğa Mirası: Kızılırmak Deltası-Bitkiler. Doğa ve Yaban Hayatı
Koruma Derneği Yayınları 1, Samsun.
Özhatay, N., Byfield, A., Atay, S., 2005. Türkiye’nin Önemli Bitki Alanları. WWF- Türkiye, İstanbul, Türkiye.
Yarar, M., Magnin, G., 1997. Türkiye’nin Önemli Kuş Alanları. Doğal Hayatı Koruma Derneği, İstanbul,
Türkiye.
Yeniyurt, C., Çağırankaya, S., Lise, Y., Ceran, Y. (editörler), 2008. Kızılırmak Deltası Sulak Alan Yönetim Planı
2008 – 2012. Çevre ve Orman Bakanlığı. Ankara.

You might also like