You are on page 1of 81

04 10 2012 Gümüş Suy u

http://www.powersilver.net/pdf/Colloidal_Silver.pdf dosyasının html sürümüdür.


G o o g l e taradığı belgelerin otomatik olarak html sürümlerini oluşturur.

Page 1

KEMAL TUNA

Sağlıklı Yaşamın İksiri

Gümüş Suyu
–ALTERNATİF TIP ELKİTABI–

Satış Dağıtım ve Pazarlama


Distribitör bayi
OMUR DIŞ TİCARET LTD. ŞTİ.
İzzettin Çalışar Cd. No: 47/2
Bahçelievle/İstanbul/Turkiye
Tel: 0212 642 49 19

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


Page 2

KOLLOİDAL
Gümüş Suyu

Gümüş Suyu Nedir?

“Gümüş Suyu” çok özel yöntemler kullanılarak


saf gümüşün suyla karıştırılmasından oluşan;
tedavi edici özellikler taşıyan, bağışıklık sistemini
kuvvetlendirme etkisine sahip bir terkiptir.
“Gümüş Suyu”; karışımdaki gümüş
yoğunluğuna (ppm) bağlı olarak değişik
etkiler gösterir. Farklı hastalıklar ve farklı
hastalık şiddetleri göz önüne alınarak özel
karışımlar hazırlanır. Kullanım miktarı
ve süresi de bu esasa göre belirlenir.
Gümüş suyu, Amerikan FDA, Avrupa İlaç Birliği EPA, Rusya,
Almanya gibi ileri düzeyde ülkeler tarafından da onaylanmış bir
üründür.

Gümüş Suyunun Hazırlanışı

“Gümüş Suyu”, Pyramed Bio Enerji M erkezi


bünyesinde de üretilen, yan etkiden tamamen uzak;
antibiyotik etkiye sahip bir terkiptir. İnsanoğlunun
yaklaşık yüz senedir bildiği ve terapi maksatlı kullandığı
gümüş suyu; 1939’lu yıllarda antibiyotik ilaçları üreten
firmaların baskısı yüzünden yok olma tehlikesiyle karşı
karşıya kalmış; hatta çeşitli ülkelerde birtakım
yasaklamalarla hak etmediği bir değerlendirmeye maruz
bırakılmıştır. Oysa insanlık öteden beri; sularını gümüş
kaplarda saklamayı ve yemeklerini gümüş kaplardan
yemeyi tercih ederek, gümüşü özellikle takı olarak üzerinde
taşımayı seçmiştir. Bu, tesadüfi bir uygulama olmayıp
insanlığın binlerce yılda ortaya çıkardığı
hakikatlere dayanmaktadır.
04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 3

TIP TARİHİNDE
GÜMÜŞÜN YERİ

Gümüş, metal olarak eski çağlardan bu yana bilinmekte...


En eski gümüş buluntular MÖ 4. yüzyıla kadar dayanmakta-
dır. Gümüşün tıbbi amaçlarla ilk olarak Mısır’da kullanıldığı
tahmin edilmektedir. Gümüş birbirinden bağımsız olarak
Yunanlar, Romalılar, Persler ile Hintler ve Çinliler tarafından
da tıp alanında kullanılmış, ancak eski Maya, Aztek veya
İnka kültüründe ise gümüş kullanımına rastlanmamıştır.
Orta çağlardaki gümüş kullanımı geniş kapsamlı olarak
antik ve Arap simyacıların etkisinde kalmıştır. 14. yüzyıl-
da Konrad von Megenberg, Doğanın Kitabı adlı yapıtında
gümüş hakkında ayrıntılı ve eğitici bilgiler vermiştir. Bu
kitabında Kontrad von Megenber, özellikle metabolizmanın
güçlendirilmesi, kaşıntı ve hemoroit şikâyetleri karşısında
gümüş suyunun gösterdiği olumlu etkilerden söz etmiştir.
Bu bilgiler Samuel Hahnemanns tarafından da kuşkuya hiç
yer bırakmaksızın kesinlikle onaylanmıştır.
Kolloidal gümüş 1940’lı yıllara kadar dünyada oldukça
yaygın bir şekilde antibiyotik olarak kullanılıyordu. Fakat
sentetik antibiyotiklerin daha ucuza üretilebilmesi ve kâr
payının daha yüksek olması nedeniyle, gümüş unutulma-
ya ve unutturulmaya başladı. Bugüne kadar pek çok insan
gümüşün bu özelliklerinden haberdar bile değildi.
Sentetik antibiyotiklerin bakterilere karşı başarısız kalma-
sı, bakterilerin sentetik antibiyotiklere karşı direnç geliştir-
meleri ve sentetik antibiyotiklerin yan etkilerinin neredeyse

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 3/81


Page 4

yararlarından daha fazla olması sonucunda alternatif anti-


biyotik arayışları başladığında, 1940’lı yıllardan sonra adeta
unutturulmaya çalışılan kolloidal gümüş, tekrar
hatırlandı. Günümüzde Amerika Birleşik Devletleri’nde
halen gümüş suyu antibiyotik olarak oldukça revaçta.

Gümüşün antibiyotik özellikleri aslında çok eskiden beri


biliniyor. Gümüşü günlük hayatlarında, mutfak gereçleri,
süs eşyası, saklama kabı olarak insanların sürekli kullandık-
larını biliyoruz.

İngiltere’de ağzında gümüş kaşıkla doğmak diye bir deyim


vardır. Bu deyim doğuştan şanslı insanlar için kullanılır.
Eskiden zenginler yeni doğan çocuklarına emmesi için gümüş
kaşık verirlerdi. Böylece çocuk, hastalıklara karşı korunmuş
oluyordu.
Kolloidal gümüş geniş spektrumlu bir antibiyotik
şeklinde etkide bulunur ve tüm tek hücreli parazitleri, yani
bakterileri, virüsleri ve mantarları kısa süre içinde öldürür.
Yaklaşık 650 farklı hastalık tetikleyiciye karşı etkili olduğu
bilinmektedir.
Nano gümüş moleküller, tek hücreli bakterilerin içine
girer ve orada oksijen kazanımından sorumlu olan enzimi
bloke ederler. Parazitlerin metabolizması bozulur ve ölmeye
başlarlar. Gümüş suyu ile elde edilen tecrübelere göre, in-
takt cilt hücreleri, sağlığa yararlı bakteriler gümüşten zarar
görmüyor.
Gümüş suyunun başka bir avantajı da hastalık tetikleyicile-
rin gümüş suyuna karşı direnç gösterememeleri ve bağışıklık
kazanamamalarıdır. Kolloidal, tek hücrelileri
muhtemelen DNS ve/veya RNA gümüş kompleksleri ile
öldürüyor veya nüklein asitleri ile tahrip ediyor... Tek
hücrelileri, plazmoitleri ve –sporlar dahil– mantarları
öldürüyor, kurtlara saldırıyor ve hücre membranlarının
geçirgenliğini değiştirerek hücre-

Page 5

4/81
lere girişi önlüyor.
Gümüş cerrahi alanda kullanım açısından da önemli bir
yere sahiptir. Örneğin beyin damarlarının kapatılmasında
veya kafatasında oluşan sorunlarda gümüş büyük bir önem
taşır (Haidenhein-Plastik). Öncelikle içinde bulunduğumuz
yüzyılın başlarında sayısız bilim adamı, gümüşün tıp alanın-
da etkileri ile ilgili sayısız ve yoğun araştırmalar yapmış, bu
araştırmaların sonuçları dünya çapında saygın tıp dergile-
rinde –örn. Lancet, Journal of the American Medical Association
ve British Medical Journal gibi– yayımlanmıştır.
Avustralyalı Courtenay bu etkileyici çalışmaları bir araya
toplamış ve bir kitap haline getirmiştir (The hidden Truth,
Sydney 1997). Bu kitabın içinde güncel araştırmalar yer al-
makta olup bu araştırmalar, gümüş ve etkileri konusunda,
günümüzde bilimin ne kadar yoğun bir araştırma
içinde olduğunu ve yine aynı şekilde tıp alanında
kolloidal gümüş suyunun ne kadar geniş bir kullanım
alanına sahip olduğunu ortaya koymuştur.
Bilimsel olarak bir koloit sistemden bahsetmek için, üç
önemli unsurun yerine getirilmiş olması gerekir:
–Farklı bileşenlerin mevcut olması gerekir, örn. gümüş
ve su gibi...
–Bileşenlerin farklı hallerde olması gerekir, örn. sıvı/katı
veya gaz halinde/sıvı gibi.
–Parçacıkların çözünür olmaması gerekir. Buna göre, ko-
loitler heterojen olup çoklu şekilli ve çözünemez olmalıdır.

Page 6

Gümüşle öldürülebilen hastalık tetikleyiciler

5/81
Hastalık te tikle yici Grubu Ne de n olduğu hastalık
Adeno virüsler Virüs Grip
Actinomyces israeli Işın mantarı Işın mantarı hast.
Ascaris Lumbricoidea Kancalı kurt Kancalı kurt hast.
Bordetalla anthracis Bakteri Antraks (Şarbon)
Bordetella pertussis Bakteri Boğmaca
Borellia abortus Spiroketa Barilyoz
Brucella Abortus Bakteri Borelyoz
Candida Albicans M antar Soor - mantar hastalığı
Chlamydia psittaci Bakteri Psitakoz (Papağan hst .)
Clostridium botulinum Bakteri Gıda zehirlenmesi
Clostridium tetani Bakteri Tetanos
Corynebacterium diphtheriae Bakteri Difteri
Echinococcub Kurtlar Köpek kancalı kurtları
Enterobius vermicularis Kurtlar Kılkurdu
Haemophilus influanza Bakteri Arterit, Endokardit,
menenjit, kemik iliği ilti-
habı, Pnömani, kan zehir-
lenmesi, sinüzit,
Herpes-simplex-virüsleri Virüs Uçuk
Legionella pneumophila Bakteri Lejyoner hastalığı
Leptospira interrogans Bakteri Leptozpiroz
M eningokokken Bakteri M enenjit
M exovirüs influenzae Virüs Grip
M ycobacterium leprae Bakteri Lepra
M ycobacterium tuberculossis Bakteri Tüberküloz
Neisseria gonorrhoeae Bakteri Belsoğukluğu

Page 7

Papiloma virüsleri Virüs Siğiller


Plasmodyalar Tekhücreliler M alarya
Pnömokoklar Bakteriler Zatürree
Poliomyelitis virüsleri Virüsler Çocuk felci
Pseudomonas mallei Bakteri M alleus
Rhino virüsleri Virüs Nezle
Ricksettsia rickettsi Bakteri Riksetsiya enfeksiyonu
Salmonella paratyphi Bakteri Paratifo
6/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Shigella paradysenteriae Bakteri Shigella Dizanteri


Staphylokokke Bakteri Stafilokokko
enteritis,
stafilokokko
Kızıl Streptokokken Bakteri Streptokokken anjin,
streptokokken pnömani
Streptokokken romatizma Bakteri Streptokokken kızıl
Streptomyces M antarlar Streptomikoz
Treponema pallidum Spiroket Sifilis
Varicella zoster Virüs Zona
Vibrio cholerae Bakteri Kolera

Page 8

GENEL BİLGİ

Kolodiyal Gümüş Suyu

Kolodiyal gümüş suyu üniversal olarak, neredeyse hiçbir


yan etkisi olmayan bir madde özelliğiyle, pek çok hastalı-
ğın tedavisinde kullanılabilir. Sayısız bakterilere, virüs ve
mantara karşı etkilidir. Laboratuvar deneylerinde (in Vitro)
bu hastalıkları tetikleyiciler bir bütünlük içinde çok kısa
sürede kolodiyal gümüş suyu ile öldürülür. Organizmamız

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 7/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

çok karmaşık bir oluşum niteliğini taşıdığı için, elbette doğal


olarak bu sonuçlar bire bir yaşayan sisteme (in Vivo) aktarı-
lamaz. Burada elbette biraz sabır gereklidir. Ancak kolodiyal
gümüş suyunun kullanıcıları, hastalıkların üstesinden daha
çabuk ve daha kolay geldiklerini, genellikle de gelişimini
önleyebildiklerini, birbirlerine uygun olarak rapor etmişler;
en azından hastalıkların ilerleyişinin genellikle yavaşlatıl-
dığını saptamışlardır.
Kolodiyal gümüş suyu ile hastalıklarda yapılan tecrü-
beler, daha ziyade sayısız göz şikâyetleri, solunum yolları,
hareket sistemi, ürogenital bölge ve sinir sistemi ile ilgili
şikâyetler hakkında olmuştur. Bazı ilgili kişiler kolodiyal
gümüş suyunun hayatlarını kurtardığı veya varlığına kesin
inanılan aşırı ampütasyonların önlendiği konusunda bilgiler
vermişlerdir.
Geniş kapsamlı bir antibiyotik (bakteriyel enfeksiyonlara
karşı) veya geniş kapsamlı bir antimiyokotikum (mantar
enfeksiyonlarına karşı) tedavisi öngördüğümüzde, bunun
her zaman sadece sınırlı sayıda farklı kökler üzerinde bir
etkide bulunabileceği ve vücutta hafif dirençler oluşturabi-
leceği düşünüldüğünde, kolodiyal gümüş suyunun kesin-
likle daha avantajlı olduğu açıkça görülmektedir. Kolodiyal

Page 9

gümüş suyu, sayısız hastalıkta hem önleyici hem de tedavi


amaçlı olarak kullanılabilir.
İlerleyen bölümlerde kolodiyal gümüş suyunun sayısız
hastalıklarda mümkün olan uygulama olanaklarını, dozaj
açıklamalarını ve tecrübe raporlarını bulabilirsiniz. Daha
kolay bilgi edinebilmeniz için bu hastalıklar belirli uzuvlara
ve organlara göre sınıflandırılmıştır. Bu bölüm içinde ise
hastalıklar alfabetik olarak sıralı şekilde verilmiştir.
Lütfen, verilen olaylarda, söz konusu örneklerin bireysel
tecrübelere dayandığını ve kolodiyal gümüş suyu kullanı-
mının her insanda aynı tedavi sonucunu veremeyeceğini
dikkate alın. Burada sunulan özel vakalarda, kolodiyal gümüş
suyunun ölçeği ve sağladığı faydalar, ilgili kişilerin vermiş
oldukları kolodiyal gümüş suyu kullanım bilgilerine göre,
kullanımın onlara yardımcı olduğu yönündedir. Bu ise diğer
insanlarda da, her ne kadar olasılıklar çok yüksek olsa da,
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 8/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

faydanın aynı şekilde ve oranda olacağı anlamına gelmez.


Burada verilen örnekler hiçbir şekilde bir hekim ziyaretine
dayanmaz ve hiçbir şekilde iyileşmeyi taahhüt etmez. İlke
olarak önemli olan, her bir hastalığın tedavisinin bir hekim
veya tedavi uzmanı tarafından ve onun denetiminde güvenli
şekilde yapılması gerektiğidir.
Çocukların tedavisinde her zaman çok özel önlemler alın-
ması gereklidir. Kolodiyal gümüş suyunun kullanımında
şu önemli nokta geçerlidir: İki mililitre kolodiyal gümüş
suyu beher vücut ağırlığı için kullanılır. Yani yetişkinler için
günlük üç kez 200 ml 25 ppm önerilir, eğer bu oran 30 kg ağır-
lığında bir çocuk için saptanacaksa, bu ölçü, günde üç kez 60 ml
25 ppm’ye düşürülür.

Page 10

Kolodiyal gümüş suyunun kullanıldığı organlar,


uzuvlar ve ilgili hastalıklar

GÖZ
Gözün iltihaplanması (Oftalmi)
Göz dokusu iltihabı (Konjunktiva)
Arpacık (Hordeolum)
Göz kapağı kenarı iltihabı (Blefaritis)
Gözyaşı kesesi iltihabı (Dakriyosistit)
Göz akması (Efifora)
Göz kuruması (Keratokonjunktiva sicca)

SOLUNUM YOLLARI
Bademcik iltihabı
Bronşiyal astım
Bronşit
Gribal enfeksiyonlar
Boğaz iltihapları
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 9/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Boğaz ağrıları
Üşütme
Ses kısıklığı
Saman nezlesi
Öksürük
Epiglotitis
Boğmaca
Kuşpalazı
Zatürree
Sinüzit
Burun mukozası kuruması

CİLT

Page 11

Apse
Hemoroit
Sivilce, deri döküntüsü
Alerji
Likozis
Egzama
Kangren
Dekübitus
Siğiller
Çıban, kan çıbanı
Cerahatli çıban
İmpetigo
Donma (Congelatio)
Eresipel
Yanık
Kandilom
Ayak mantarı
Uçuk
Kurdeşen
Pruritus
Cilt mantarı
Cilt yırtıkları (Ragad)
Herpes Simpleks

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 10/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Böcek ısırmaları
Kaşıntı
M ayorka aknesi
Kabakulak
Tırnak mantarları
Tırnak yarılmaları
Ürtiker
Atopik egzama
Sivilceler

Page 12

Kepek
Vajinal mikoz
Yaralar
Nasırlar
Güneş yanıkları
Vajinal mantarlar
Yanık tedavisi
Yaralar
Yara iltihaplanmaları

AĞIZ VE DİŞ
Protez dişlerde baskı noktaları
Diş taşları
Ağız içi yaraları
Damak kabarması
Ağız kokusu
Ağız mukoza dokusunun iltihaplanması
Diş eti iltihaplanması
Kandidoz
Stomatitis
Ağız kuruluğu
Periodontit
Diş apseleri
Diş eti kanamaları
Diş eti iltihapları
Ürogenital Bölge
İdrar yolları iltihabı (Sistit)

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 11/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Balanit
Yumurtalık kanalı iltihabı (Oophoritis)
Bel soğukluğu (Gonokoksi)
İdrar yolları iltihabı
İdrar zoru

Page 13

Orşit
Renal Pelvis iltihabı
Prostat büyümesi
Vajina iltihabı
Vajinal mantar

SİNDİRİM SİSTEM İ
Şişkinlik (Flatulens)
Kolit
İshal
İnce bağırsak iltihabı
Safra kesesi iltihabı
Gastrit
Hemoroit
Gıda zehirlenmesi
M ide yumuşak doku iltihabı
Salmonella

DİĞER
Eklem iltihabı
Eklem kireçlenmesi
Lenf bezi iltihaplanması
Lime Hastalığı (Barelyoz)
M eme bezi iltihabı
Göğüs ucu iltihabı
Burn-out sendromu
Kronik yorgunluk
Vücut kokusu
Fibromiyalji sendromu
İmun (bağışıklık) sisteminin güçlendirilmesi
Kemik rahatsızlıkları

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 12/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Kanser

Page 14

Lenf bezleri iltihabı


Orta kulak iltihabı
Kulak ağrısı
Gıda alerjileri
Kemik erimesi
Romatizma
Kızamıkçık
Kızıl
Güneş çarpması

Suçiçeği

Yukarıda anılan hastalıklar sadece fikir vermesi açısından


belli başlı örnekler olarak sunulmuştur. Bu liste, dayanılan
tecrübelere ve uygulanan vakalarda alınan sonuçlara göre
çok daha fazla uzatılabilir.

Göz rahatsızlıklarında kolodiyal gümüş suyu

Gözlerimiz üzerinden dünyanın büyük bir bölümünü


algılıyoruz; gözlerimiz üzerinden diğer insanlarla iletişim-
lerimizi kuruyor, onların mimiklerini algılıyor ve yorum-
layabiliyoruz. Gözlerimiz her zaman bizim ne kadar mutlu
veya mutsuz olduğumuzu yansıtır. Mutlu olduğumuzda
veya hüzünlendiğimizde ağlarız bazen, göz yaşlarımız da
gözlerimizde bulunan özel bir gözyaşı kesesinden gelir. Göz-
yaşı sıvısının normal şartlarda görevi, gözlerimizi nemlen-
dirmek ve temizlemektir. Bu amaçla da gözlerimizi sürekli
açıp kapatırız. Gözlerimizi normal şartlar altında bir günde
yaklaşık 20 000 kez açar ve kapatırız, süre olarak ise tüm bu
açıp kapatma sadece yarım saatimizi alır.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 13/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 15

Pek çok insanda gözler günümüzde eskiye oranla çok


daha fazla yıpranmaktadır. Özellikle de bilgisayar başında
çok çalışan biri genellikle göz kuruluğundan veya yanan
gözlerden şikâyet eder. Bu durumda kolodiyal gümüş suyu
pek çok göz enfeksiyonunda olduğu gibi yardımcı olabilir.

Gözlerin yanması → Göz kuruluğu

Göz iltihabı (Oftalmi)

Gözün farklı bölümleri farklı nedenlerden dolayı enfekte


olabilirler. Genellikle gözde konjunktiva enfeksiyonu veya
göz kapağı enfeksiyonu meydana gelir.
İki saatlik arayla kolodiyal gümüş suyunun ve damla homöo-
patik göz damlasının dönüşümlü olarak damlatılması yeterlidir.
Ayrıca sabahları 25 ppm’lik 100 ml kolodiyal gümüş suyu içiniz.
Göz iltihabı derhal kolodiyal gümüş suyu ile iyileşti (10
ml 25 ppm). Ben tedaviyi günde iki kez olmak üzere iki
hafta süreyle uyguladım. Norveç’te antibiyotik kullanımı
konusunda resmi makamlar oldukça sınırlayıcıdır. Artık
antibiyotik alamıyordum ve göz enfeksiyonum beni aşırı
rahatsız etmeye başlamıştı. Kolodiyal gümüş suyu bana çok
yardımcı oldu. Enfeksiyon iyileşti, yani gözümde bir sorun
kalmadı.

Page 16
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 14/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Göz kapağı dokusu iltihabı → Göz kapağı


kenarlarının iltihaplanması
Göz kapağı dokusunun iltihaplanması (Konjunktivitis)

Göz kapağı dokusunun enfeksiyon kapması, gözlerde en


sık rastlanan enfeksiyon türü olup genellikle bakteri veya
virüslere bağlı oluşur. Ancak kimyasal-fiziksel tahrişler (ya-
bancı maddeler, yaralanma, ışınlar vb.), kullanım yanlışları
(gözlerin kuruması) veya alerjiler de gözkapağı dokusunda
enfeksiyona yol açabilir. Bir gözkapağı dokusu iltihabı, görme
fonksiyonunu çok nadir etkiler.
Akut gözkapağı dokusu enfeksiyonu kızarma, şişme, çoklu
sekresyonlar, ışığa karşı hassasiyet ve gözkapağı kasılmaları
ile kendini belli eder.
Kuruyan gözlerim nedeniyle ben yıllardır göz kapağı do-
kusu enfeksiyonu sorunu yaşıyorum. Bir yıldır ilk kaşınma
belirtisinde hemen bir veya iki damla kolodiyal gümüş suyu
(25 ppm) direkt olarak gözlerime damlatıyorum ve artık
gözlerimde sorun kalmadı.
Bir alerji sonucu belirli zamanlarda gözlerimde aşırı bir
kaşınma oluyor. Bu gibi durumlarda hemen küçük bir damla
kolodiyal gümüş suyunu doğrudan gözümün içine damla-
tıyorum ve hiçbir sorun yaşamıyorum.

Arpacık (Hordeulum)

Halk arasında genellikle arpacık olarak bilinen horde-


ulum, daha çok, bakteriye bağlı oluşan bir enfeksiyon tü-
rüdür. Tıbbi olarak arpacıklar antibiyotik veya bir iğne ile
yarılarak giderilir.
İki saatlik arayla kolodiyal gümüş suyunun ve damla hömo-

Page 17

patik göz damlasının dönüşümlü olarak damlatılması yeterlidir.


Ayrıca sabahları 25 ppm’lik 100 ml kolodiyal gümüş suyu içi-

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 15/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

niz. Bunun dışında sorunlu gözkapağının sıcak tutulması


da önerilmektedir.

Gözkapağı kenarı enfeksiyonu (Blepharitis)

Sanıyoruz ki herkesin en azından bir kez sabahları göz-


lerini açmakta zorlandığı anlar olmuştur, özellikle de eğer
gece geç saatlere kadar sigara içilen kapalı mekânlarda ka-
lınıyorsa, bu sorun çok daha sık başımıza gelir. Bu durum
ayrıca mekanik tahrişler, örn. duman, toz tanecikleri vb.
gibi unsurlarda da söz konusudur ve gözkapağı kenarları
enfekte olur. Elbette bu gözkapağı kenarı enfeksiyonu bir
bakteriye bağlı da oluşabilir, mesela stafilokoklar veya aşırı
pudra birikimi nedeniyle de ortaya çıkabilir. Kirpiklerde
kuru kepekler oluşur, dahası kirpikler bu nedenle döküle-
bilir. Gözkapağı kenarlarında kırmızı enfekte olmuş şişlikler
görülebilir (gözlerin şişmesi).
İki saatlik arayla kolodiyal gümüş suyunun ve damla homöo-
patik göz damlasının dönüşümlü olarak damlatılması yeterlidir.
Ayrıca sabahları 25 ppm’lik 100 ml kolodiyal gümüş suyu içiniz.

Gözyaşı kesesi enfeksiyonu (Dakriyosistit)

Gözyaşı keseleri üzerinden fazla gözyaşı sıvısı burun


içine damlar. Eğer akış kanalı (gözyaşı burun kanalı) tıkalı
ise, enfeksiyon oluşur. Bu bakteriyel enfeksiyon nedeniyle
artabilir. Genellikle sadece tek bir göz bu duruma maruz

Page 18

kalır. Gözden yaş akar, gözyaşı kesesi ağrılı şekilde şişer ve


gözkapağı iç kısmından irin akmaya başlar.
Gözyaşı kesesine genellikle hafif masaj yapılır ve göz, enfeksiyona
karşı kolodiyal gümüş suyu (10 ml 25 ppm) durulanır.
Aşırı durumlarda gözyaşı kanalının bir göz hekimi ta-
rafından bir kanül yardımı ile durulanması gerekir (Lütfen

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 16/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

kendiniz denemeyin).

Gözyaşı akıntısı (Epifora)

Farklı nedenlerden dolayı (duygusal nedenler veya kon-


junktiva’nın veya korneanın tahriş olması yüzünden) aşırı
oranda gözyaşı sıvısının oluşumu meydana gelir. Başka bir
neden ise gözyaşı kesesinin enfeksiyon kapmasıdır.
Bir enfeksiyon şüphesi durumunda günde birkaç kez bir ila üç
damla arasında kolodiyal gümüş suyu (25 ppm) damlatılır. Eğer
sorun psikolojik nedenlerden kaynaklanıyorsa, bir hekimden
yardım almanız önerilir.

Gözlerde kuruluk (Keratokonjunktiva)

Gözlerin kuruması farklı nedenlerden dolayı oluşabilir.


Özellikle uzun süreli olarak bilgisayar başında çalışmak ve-
ya aşırı yorgunluk durumunda göz yuvarlağının kuruması
meydana gelebilir, bu da kendini yanma veya kaşınma ile
gösterir. Bazen gözde yabancı bir madde bulunduğu duygusu
oluşur. Bu bir konjunktiva enfeksiyonu veya gözde yorgunluk

Page 19

sonucu meydana gelebilir. Gözkapakları ağırlaşır. Genellikle


bu tür durumlarda hekimler ,“suni gözyaşı damlaları” verir-
ler, zira bu şikâyetlerin temel sebebi konjunktiva’nın kısıtlı
nemlenmesine bağlıdır. Buna karşı, aynı zamanda kolodiyal
gümüş suyu da kullanılabilir.
Gerekli olması halinde bir damla 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu göze damlatılır.
Ayrıca gözlerinize arada sırada biraz dinlenme hakkı ta-
nımalısınız. Siz de göreceksiniz ki, gözlerinizi sadece kısa
bir süreliğine kapatmanız dahi, şikâyetin azalmasını sağla-

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 17/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

yacaktır.
Aynı zamanda işyerindeki araçların (örn. işyeri hekimi
tarafından) gözlerinize uygun bir hale getirilmesi (örn. bilgi-
sayar ekranının doğru şekilde ayarlanması gibi) de sağlana-
bilir. Küçük değişiklikler büyük oranda sorunun çözümüne
fayda sağlayabilir.
Ben kolodiyal gümüş suyu sayesinde gözümdeki gözyaşı
sorununu büyük ölçüde çözümledim ve çok pozitif bir tec-
rübe yaşadım.

Solunum yolları rahatsızlıklarında


kolodiyal gümüş suyu

Solunum yolları rahatsızlıkları sanıyoruz ki herkesin en


az bir defa çözüm aradığı rahatsızlık türlerinden biridir.
Spektrumu büyük ölçüde zararsız bir sorundan başlayarak
ölümcül bir rahatsızlığa kadar ilerleyebilir.
Solunum yolu rahatsızlıkları üst solunum yolları (nazal
kavite’den sinüslere ve boğaza kadar olan bölge) ve alt so-
lunum yolları (Larenks, hava kanalları [soluk borusu] ve

Page 20

akciğerlerin olduğu bölge) şeklinde ikiye ayrılır. Rahatsızlıklar


çok yönlü olarak oluşabilir ve genellikle soğuk mevsimlerde
gribal enfeksiyonlar veya soğuk algınlığı ile başlar; sıcak
mevsimlerde ise, saman nezlesi hayatımızı büyük ölçüde
zorlaştırır.
Normal nefes alıp vermede solunan hava, larenksleri
ısıtır, temizler ve nemlendirir. Burun mukozası bu sayede
nefesle birlikte solunan hastalık tetikleyicileri İmun (bağı-
şıklık) sistemimiz sayesinde devre dışı bırakabilir. Akabinde
hava, soluk borusu üzerinden larenks’den geçerek akciğerlere
ulaşır. Ağız, bu solunum esnasında ancak zorlandığımız
zamanlarda özellikle fazla oksijene ihtiyaç duyduğumuzda
veya burnumuz tıkalı olduğunda büyük bir rol oynar. Ağız –
boğaz alanında bademciklerimiz bulunur, bademciklerimiz

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 18/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

de İmun (bağışıklık) sistemimizin bir parçasıdır.


Soluk borusu bronşların içine bağlanır ve bronşlar da tek-
rar çok ince dallara ayrılır, bu dallar akciğerlerin içine yayılır.
Bu bronşlar akciğer kabarcıkları (Alveolar ) içinde sonlanır,
bunlardan vücudumuzda toplam 850 milyon adet bulunur.
Burada kırmızı kan hücreleri ile (Eritrositler) soluduğumuz
taze hava içindeki oksijenle kanda bulunan karbondioksit
değişimi yapılır.
Solunum yollarımız ne kadar çok yönlü tasarlanmışsa,
olası hastalıklar da bir o kadar farklılıklar gösterir. Kolodiyal
gümüş suyunun kullanılabileceği en önemli solunum yolları
rahatsızlıkları aşağıdaki bölümde açıklanmıştır.

Bademcik iltihabı - Astım Bronşit - Bronşiyal astım

Öncelikle endüstri ülkelerinde bronşiyal astım büyük bir


rol oynar. Neredeyse çocukların %10’u ve yetişkinlerin %5

Page 21

bu rahatsızlıktan muzdariptir. Bronşiyal astım, alerjiye dayalı


(eksojen şekli) ve kesin kaynağı belli olmayan (endojen şekli)
olarak ikiye ayrılır. Bronşiyal astıma neden olan alerjenler
genellikle polenler, ev akarı, ev tozu, hayvan tüyleri, kılları
ve cildidir. Ancak havadaki zararlı maddeler, tütün dumanı,
yorgunluk ve belirli gıda maddelerine, ilaçlara ve bakteri
ve virüslere karşı alerjik reaksiyonlar olarak da karşımıza
çıkabilir (Ayrıca saman nezlesine de bakınız).

Endojen bronşiyal astım, çocukluk döneminde bile sıkça


görülür; ancak eksojen şekli daha ziyade ilk olarak yetiş-
kinlik döneminde kendini göstermeye başlar, özellikle de
solunum yolları enfeksiyonundan sonra ortaya çıkar. Atak
şeklinde solunum zorluğu sorunu ile birlikte kalp çarpıntısı,
ter boşalması, huzursuzluk ve korku durumu ortaya çıkar.
Aynı zamanda bu durumda oksijenin yetersizliği (ziyanoz)
oluşabilir.
Yetişkinlerde alerjiler nedeniyle oluşan bronşiyal astımda

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 19/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

İmun (bağışıklık) savunma sisteminin güçlendirilmesi için


kür olarak –örn. polen zamanı– günde iki kez 100 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir.
Alerjik astımda –alerjide olduğu gibi– bağırsakların te-
mizlenmesi de düşünülmelidir [bakınız İmun (Bağışıklık)
sisteminin güçlendirilmesi için bağırsakların temizlenmesi].
Özel cilt testleri ile hekim pek çok durumda kişinin hangi
durumlarda alerjik reaksiyon gösterdiğini tespit edebilir.
Bu şekilde bu alerjenlerden mümkün olduğunca kaçınmak
mümkün olabilir.
Ağır rahatsızlık durumlarında mutlaka bir hekime danışılmalıdır.

Page 22

Bronşit

Farklı dış tahrişler bronşiti tetikleyebilir, yani bronş yu-


muşak dokularında enfeksiyona yol açabilir. Bu tür tahrişler
bakteriyel enfeksiyonlar veya alerjik reaksiyonlardan (bkz.
bronşiyal astım) kaynaklanabilir. Bronşite virüsler veya man-
tarlar daha nadiren sebep olur. Ancak zehirlerin solunması
veya akut kalp yetmezliği bronşiti tetikleyici unsurlar olabilir.
Bronşit, akut ve kronik bronşit olarak ikiye ayrılır. İlk
olarak genellikle rinit, larenjit veya trakeit şeklinde kendini
gösterir. Bronşit genellikle öksürük, hafif ateş, göğüs ağrıları,
balgam, nemli ronkuslar gibi belirtilerle ortaya çıkar. Balgam
ilk zamanlarda beyazımsı iken hastalığın ilerleyen safhala-
rında sarımsı ve yeşile döner veya kahverengi bile olabilir.
Bronş hücreleri; mukozaları ve zararlı maddeleri dışarı
atamaz, bu nedenle de süper enfeksiyon denilen enfeksi-
yonlar oluşmaya başlar. Bunun anlamı ise şudur: İçeri giren
bakteriler alışıldığı şekilde dışarı taşınmaz ve öksürükle dı-
şarı atılamaz. Bu ise daha başka enfeksiyonlara yol açabilir.
Dünya Sağlık Örgütü (WHO) yorumuna göre, “öksürük
ve balgam, en üç ay süreyle aralıksız devam eder ve iki yıl
üst üste olursa” hastada kronik bronşit mevcuttur. En önemli
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 20/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

kronik bronşit nedeni sigara tüketimidir. Buradan da anla-


şılacağı gibi, bu sorunun önüne geçebilmek için yapılması
gereken ilk iş, sigara tüketimine son vermektir, yani siga-
rın bırakılmasıdır. Gerçi pek çok insan için bu alışkanlıktan
vazgeçmek çok zorlayıcıdır; ancak sigaranın bırakılması ile en
büyük kazanç yaşam kalitesinin artacak olmasıdır, yaşam kali-
tesi artırıldığı zaman ise, tüm hedeflerinize bir adım daha
yaklaşmış olursunuz.
Üç gün süreyle, sabah, öğle ve akşam 100 ila 250 ml kolodiyal
gümüş suyu 25 ppm olarak içilmelidir, sonrasında belirtilerin
iyileşmesiyle günde iki kez 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş suyu

Page 23

25 ppm olarak tüketilir. Ayrıca kolodiyal gümüş suyu buruna


da çekilebilir.
Bronşitte mümkün olduğunca fazla sıvı tüketilmesi çok önemlidir.
Torunum sürekli tekrar eden üşütmeden rahatsızdı ve
bronşları açmak için spreyi de vardı. Bir yıldır bir likör kadehi
ile gümüş suyu (25 ppm) içiyor ve bu sayede artık okulda
devamsızlık yapmak zorunda kalmıyor; dahası, astım spre-
yini kullanması da artık gerekmiyor.
Yıllardır kronik bronşit ve solunum yolları hastalıkların-
dan şikâyetçiyim. Ancak son yıldan bu yana büyük gelişmeler
fark ediyorum. 2004 yılında ayrıca ağır ve şiddetli geçirdiğim
gribal enfeksiyona bağlı olarak Berchtesgaden’de bulunan
sağlık merkezine gittim, orada bana gümüş suyu suyunu
verdiler, şikâyetlerim hiç kalmadı ve normal şartlarda gribin
hemen ardından oluşan bronşit ise hiç görülmedi. Hasta
olacağımı hissettiğim an, kullandığım gümüş suyu dozunu
hemen üç günlük bir süre için 50-100 ml’ye (25 ppm) artı-
rıyorum. Akut durumlarda ise günde üç kez 20 ml 25 ppm
gümüş suyu kullanıyorum ve sonrasında yine günlük iki
kez almaya devam ediyorum.
Bronşit olduğum dönemlerde hekimim bana hemen anti-
biyotik yazardı. Ama ben onun yerine günde üç kez 1 yemek
kaşığı kolodiyal gümüş suyu (25 ppm) kullanıyorum. 10 gün
sonra ise tamamen iyileşmiştim.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 21/81


Soğuk algınlığı (Gribal enfeksiyon)

Soğuk algınlığı daha ziyade virüslere bağlı burun ve boğaz


yumuşak dokularının enfeksiyonu şeklinde oluşur. Yaklaşık
olarak 200 farklı üşütmeye neden olduğu bilinen ve insandan

Page 24

insana çok kolay geçen virüs türü vardır. Üşütme genellikle


boğazda kaşıntı ve batma hissiyle kendini belli eder. Bunun
dışındaki semptomlar burunda tıkanma ve akmadır. Bazen
burun akıntısı sarımsı yeşil bir renkte olur. Hafif bir ateşle
baş, boğaz ağrısı da bu semptomlara eşlik edebilir; genel
olarak kişi kendini yorgun ve bitkin hissederken soluk alıp
vermede zorlanmalar olur.
Soğuk algınlığında söz konusu olan genellikle bir virüs
enfeksiyonu olduğu için, yanlış antibiyotik kullanımı yaygındır,
zira antibiyotikler bakterilere karşı etkilidir. Buna karşın,
gümüş suyu ise virüslere karşı çok etkilidir. Pek çok insan soğuk
algınlığına karşı önlem olarak gümüş suyu kullanır. Gerçi
dozajlar ve yoğunluklar bireysel olarak değişkenlik gösterir.
Ancak önemli olan kolodiyal gümüş suyunun kullanıcılar
tarafından mükemmel seviyede soğuk algınlığına karşı ko-
ruma unsuru olarak tanımlanmasıdır.
Üç gün boyunca sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml 25
ppm kolodiyal gümüş suyu içilir, belirtilerin iyileşme göstermeye
başlaması ile kolodiyal gümüş suyu günde iki kez 100 ila 250 ml
olarak içilir. Gümüş suyunu yutmadan önce iyice boğazda
gargara yapılır. Ayrıca soğuk algınlığında kolodiyal gümüş
suyunun 25 ppm olarak buruna çekilmesi de yardımcı olabilir.
Kolodiyal gümüş suyu bilumum enfeksiyonlarda etkili
olmuştu. Torunum da gribal bir enfeksiyon sorunu yaşıyordu,
ateşi, baş ağrısı vardı ve tüm vücudu ağrılar içindeydi. Ben
de ona kolodiyal gümüş suyu içirdim. Annesi aslında ertesi
gün için doktor randevusunu almıştı bile, ben de ertesi gün
onlarla birlikte gittim. Doktur aslında kızmıştı, çünkü çocukta
teşhis edilecek veya tanı konulacak hiçbir sorun kalmamıştı.
Allahtan reçete yazmamış ve çocuğun bir ilaç kullanmasını

22/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

istememişti. Tek söylediği belirli bir şey olmadığı ve bizim


çocuğu yine de hafta sonu gözlem altında tutmamızdı.
Ben bu kış soğuk algınlığına karşı önlem olarak kolo-
diyal gümüş suyu ile çok olumlu tecrübelerde bulundum.

Page 25

Örn. işyerinde çevremde hasta insanlar olduğunda ve ben


kendimde ilk belirtileri hissettiğimde hemen 2 cl. kolodi-
yal gümüş suyunu 25 ppm kullanarak hastalık başlamadan
kendimi koruyabildim.
Soğuk algınlığı sorunum olduğunda hemen 200 ml 25
ppm kolodiyal gümüş suyu içiyorum ve sorun büyümeden
ben sağlığıma kavuşmuş oluyorum veya en azından iyileşme
sürecimi hızlandırabiliyorum.
Soğuk algınlığı enfeksiyonunun ilk belirtilerinde hemen
günde birkaç kez 25 ila 30 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu
içiyorum ben, ancak içmeden önce iyice gargara da yapıyo-
rum ve ondan sonra yutuyorum.
Ben 50 ml kolodiyal gümüş suyunu 25 ppm olarak tedbir
olarak alıyorum ve tüm kış süresi boyunca kesinlikle hiç
hastalık yaşamıyorum (enfeksiyon, grip, soğuk algınlığı gibi).

Grip

Ana terimin de ifade ettiği üzere, grip genellikle epidemik


şekilde oluşur. Bulaşıcılık oranının yüksek olması nedeniyle
büyük toplum grupları bu hastalıktan muzdarip olurlar.
Burada söz konusu olan üst solunum yollarının enfeksiyonu-
dur. Rahatsızlık özellikle de kış aylarında İmun (bağışıklık)
sisteminin zayıf olduğu dönemlerde daha sık oluşur. Grip
genellikle bir iki hafta içinde etkisini yitirir, ancak yine de
tehlikeli akciğer enfeksiyonlarına da yol açabilir.
Grip, bulaştığı andan itibaren, kısa süre içinde kendini
halsizlik, yüksek ateş, sıtma, terleme gibi belirtilerle gösterir.
Şayet sıtma ve ateş gibi belirtiler yoksa, sorun genellikle
sadece basit bir üşütmedir. Gribin diğer belirtileri kasların

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 23/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 26

ağrıması, başta, göğüste ağrı, halsizlik, gözlerde ağrı, burun


akması ve öksürüktür.
İnsan vücudu bir kez geçirilen gripten sonra bağışıklık
sistemi içinde grip virüsüne karşı bir savunma mekanizması
oluşturur. Ancak virüs çok kolay şekil değiştirebildiği ve
bağışıklık sistemini yanıltabildiği için, bu virüsü çok çabuk
yeniden kapabiliyoruz.
Üç gün süreyle, sabah, öğle ve akşam 100 ila 250 ml kolodiyal
gümüş suyu 25 ppm olarak içilmelidir, akabinde belirtilerin iyi-
leşmesiyle günde iki kez 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş suyu 25
ppm olarak tüketilir. Kolodiyal gümüş suyu her halükârda
geçici enfeksiyonları önler ve bu şekilde hastalık süreci kı-
salmış olur.
Ayrıca homopatik grip ilaçları da kullanılabilir.
Ben gribal enfeksiyon veya üşütme belirtilerini hissetme-
ye başladığımda, hemen kolodiyal gümüş suyu (25 ppm)
kullanıyorum ve bu şimdiye kadar her zaman belirtilerin
kaybolmasında yarar sağlamıştır.

Boğaz enfeksiyonu

Boğaz enfeksiyonu bademcik veya farenks iltihaplanma-


sı sonucu oluşabilir. Genellikle boğaz ve farenks yumuşak
dokusunun iltihaplanması, boğaz ağrısı, boğaz kuruması
ve yutkunmada zorluklarla kendini gösterir.
Günlük birkaç kez 20 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile
iyice gargara yapılır ve akabinde gümüş suyu yutulur. Destek
olarak günde iki kez 100 ml 25 ppm gümüş suyunu tüm belirtiler
kaybolana dek içiniz.
Boğazınızı nemli / limonlu bezlerle sarmayı unutmayın!..

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 24/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 27

Bir boğaz enfeksiyonunda ben genellikle her zaman ya-


rarını gördüğüm 20 ml 25 ppm gümüş suyu kullanılırım.

Boğaz ağrısı

Pek çok rahatsızlık kendini boğaz ağrısı ile belli etmeye


başlar. Bunlar; örn. soğuk algınlığı, bademciklerin iltihaplan-
ması ve farenks enfeksiyonudur. Boğaz ağrısına genellikle
öksürük, ses kısıklığı ve boğazda bir yanma eşlik eder.
Boğaz enfeksiyonlarında genellikle günlük 3 ila 6 kez 10 ila 25
ml arasında 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile gargara yapılarak
bu suyun yutulması yeterli olur. Eğer ertesi gün boğaz ağrıları
halen geçmemişse, aynı şekilde gargaraya devam edilmeli
ve ayrıca günde iki kez 100 ml 25 ppm kolodiyal gümüş
suyunun içilmesi yeterli olur.
Lütfen boğazınızı nemli / limonlu bezlerle sarmayı unut-
mayın.
Boğaz ağrıları kolodiyal gümüş suyu ile hemen iyileşir.
Boğaz ağrısında erkenden gargaraya başlanmalı. Ertesi
gün çok daha iyi olduğunuzu hissedeceksiniz.
42 yaşında bir bey dört haftadan bu yana aşırı boğaz ağrısı
çekiyor. Başlangıç olarak antibiyotik tedavisi uygulanmış
ancak bir faydası olmamıştır. Bu nedenle tedavi geniş bant
antibiyotik tedavisi ile değiştirilmiş ancak yine de şikâyetlerde
bir azalma söz konusu olmamıştır. Hasta üç gün süreyle
günlük 250 ml kolodiyal gümüş suyunu 25 ppm olarak önce
gargara yapıp sonra da içmiştir, ardından şikâyetlerinden
kurtulmuştur.

Page 28

Ses kısılması
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 25/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Sanıyoruz, büyük bir partinin arkasından, bolca alkol


alınan ve sigara içilen, çok fazla bağırarak yapılan konuş-
malardan sonra ortaya çıkan sorunları hepimiz biliriz. Ertesi
gün sesimiz çıkmaz. Çıksa dahi, hırıltı şeklinde ve kısıktır.
Konuşurken boğazımızda acı duyarız ve boğazımızda bir
kaşıntı olur. Ses kısıklığı aynı zamanda bir başka hastalığın,
örn. üşütmenin, solunum yolları enfeksiyonu gibi bir rahat-
sızlığın da habercisi olabilir.
Günde 3-6 kez 25 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile iyice
gargara yapılıp gümüş suyu yutulur.
Lütfen boğazınızı nemli / limonlu bezlerle sarmayı unutmayınız.
Ses tellerinizi korumak için fazla yüksek sesle konuşmak-
tan kaçının ve mümkünse uzun bir süre hiç konuşmamaya
çalışın.

Saman nezlesi

Rahatsızlığın adından da anlaşılacağı gibi, saman nezlesi


burnun ve burun kanallarındaki yumuşak dokuların aler-
jik reaksiyonu nedeniyle meydana gelen bir rahatsızlıktır.
Alerjenlerin solunum yoluyla alınmasına bağlı olarak oluşur.
Bunlar; polenler, tozlar veya başka türlü maddeler olabilir.
Bazı insanlar bu tür durumlarda aşırı savunma reaksiyon-
larıyla tepki verirler. Polenlerin mevsimlere göre farklı yo-
ğunlukta havada uçuşmasına bağlı olarak burunda tıkanma
ve rahatsız edici hapşırıklar meydana gelir. Alerjenler aynı
zamanda gözlerde, boğazda ve damakta kaşıntıya yol aça-
bilir, gözlerde kızarıklar oluşur.
Tedbir olarak –örneğin polenlerin çoğaldığı dönemler-

Page 29

de– sabahları ve akşamları 250 ml 25ppm kolodiyal gümüş suyu


içilebilir. Ayrıca birkaç damla gümüş suyunu buruna damlatarak
içinize çekin. Gözler de bu durumdan etkilenmiş ise, ayrı-
ca her bir göze bir damla kolodiyal gümüş suyu (25 ppm)
damlatılmasında fayda vardır.
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 26/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Yılda bir kez, Ocak ayı gibi, bağırsaklarınızı temizleyiniz


( bkz.: Bağışıklık sisteminin desteklenmesi için bağırsakların
temizlenmesi). Ağır seyreden durumlarda bu işlem bir yıl
sonra tekrarlanabilir.
Alerjenlerle temastan kaçınılarak saman nezlesine karşı
tedbir almak mümkündür. Bunun için bir hekimden İmun
(bağışıklık) sisteminin tepki verdiği alerjenlerin bir cilt testi
ile tespitini isteyebilirsiniz. Polen uçuş takvimi olarak bilinen
(örn. internet veya gazetelerde mevcut) bir takvimle polen
alerjisinden muzdarip kişilerin hangi tarihlerde polenlerle
karşılaşabileceklerini öğrenmeleri mümkündür.
Her gün birkaç duş alarak cilt üzerindeki polen yükünü
hafifletmek mümkündür (örn. saçlarda).
Gündüz mümkün olduğunca pencerelerinizi kapalı tu-
tarak kendinizi polenlerden koruyunuz.
Bir İmun (bağışıklık) tedavisi ile uzun süreli korunma
(Hipo hassaslaştırma) mümkün olabilir. Bu konuda tedavi
uzmanınıza danışabilirsiniz.
Ben, saman nezlesi veya alerji olduğumda 100 ml kolodiyal
gümüş suyunu 25 ppm olarak kullanıyorum. Kullanımı çok
kolaydır. Geçen yıl kullanmak zorunda kaldığım eski nezle
ilaçlarımın hiçbirini kullanmama gerek kalmadı.
Çevre şartlarına bağlı birçok alerjim var. Eskiden polen
zamanı bazı günler aralıksız hapşırmak zorunda kalıyordum.
Kolodiyal gümüş suyunu burun spreyi olarak kullanmaya
başladığımdan beri artık hapşırmıyorum ve ayrıca şimdi-
ye dek kullandığım ilaçların yan etkilerine de katlanmak
zorunda değilim.

Page 30

Son sene huş ağacı polenine karşı alerjim nedeniyle Şubat


ayından itibaren Haziran başına kadar 25 ppm kolodiyal
gümüş suyu kullandım. Ocak ayından Mart ayına kadar
günde bir kez ½ likör kadehi 25 ppm, nisan ayından haziran
ayına kadar da günde 2 kez ½ likör kadehi kolodiyal gü-
müş suyunu burnuma sprey şeklinde püskürttüm. Bu süre
zarfında hiçbir şikâyetim olmadı. Buna inanamıyorum ve
bu yıl da kesinlikle tekrar deneyeceğim.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 27/81


Öksürük

Öksürük aslında çok doğal bir korunma refleksidir, bu


şekilde solunum yollarındaki yabancı maddeler ve balgam
dışarı atılır. Eğer öksürükte balgam atılıyorsa, üretici öksürük
söz konusudur, aksi halde üretici olmayan veya kuru öksü-
rük söz konusudur. Dumanlar, gazlar ve burun mukozası
yanında farklı solunum yolları rahatsızlıkları da öksürüğe
neden olabilir.
Üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml arası 25
ppm kolodiyal gümüş suyu içilir; akabinde, belirtilerin azalmasına
bağlı olarak, günde iki kez 250 ml kolodiyal gümüş suyu içilir.
İnatçı öksürüklerde akupunktur da çok faydalı olabiliyor
(Çocuklarda lazer akupunktur). Bu konuda güvenebileceğiniz
bir uzmana başvurun.
Ayrıca doğal öksürük şurupları ve balgam söktürücüler
de ayrıca alınabilir.
Küçük bir çocuk beş aylık bir ilaç tedavisinden sonra
halen ve gittikçe şiddetlenen bir öksürük sorunu yaşıyordu.
Kolodiyal gümüş suyu kullanımına başlandıktan birkaç hafta
sonra hiçbir sorunu kalmamıştı.

Page 31

Epiklotisis

Nadiren de olsa ölümcül olabilen bir rahatsızlıktır, bü-


yük oranda iki ila altı yaş arasındaki çocuklarda görülür,
boğmacaya benzer. Bu nedenle semptomlar da birbirine çok
yakındır. Eğer yüksek ateş ve yanında hırıltılı bir nefes alıp
verme söz konusu ise mümkün olduğunca çabuk şekilde bir
hekime başvurmak gerekir. Muayenede epiklotisis teşhisi
konulması halinde hekim derhal hastaneye yatış verir. Burada
da solunumun düzenlenmesi sağlanır.
İltihaplı şişlik boğazdaki yumuşak dokuda oluşur, bunun
nedeni ise bulaşıcı olan Haemophilus influencae bakterisidir.

28/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Şişlik birkaç saat içinde meydana gelir. Çok ani şekilde ateş
yükselir, yutkunma zorlukları başlar, salivasyonda (tükürük
salgılama) artış olur ve nefes alıp verirken bir hırıltıyla birlikte
(inspiratorik stridor ) solunum güçlüğü başlar. Birkaç saat
sonra dudaklarda morarma meydana gelir (ziyanoz), daha
sonra bu m orarm a yüze yayılır ve bilinç kaybı gerçekleşir.
Genel olarak İmun (bağışıklık) sisteminin güçlendirilmesi
için öncelikle kış dönemlerinde günlük bir kez 25 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu verilir. Çocuklarda genel yumruk kura-
lına göre beher kilogram için 2 mililitre kolodiyal gümüş
suyu verilir.
Epiklotisis hayati tehlikeye yol açabileceği için, akut du-
rumlarda mutlaka bir hekime başvurulmalıdır.

Larenjit

Akut boğmacaya yol açan, genellikle bir virüs enfeksi-


yonudur, örn. üşütmeye bağlı virüsler gibi... Ancak alerjiler

Page 32

alerjik nedenlerden de kaynaklanabilir (polen, tıbbi ilaçlar,


vs.). Tütün, alkol ve benzeri zararlı maddeler veya sesin aşırı
yıpranması kronik larenjite yol açabilir. Genellikle larenjit
ses kısıklığı ile kendini belli eder. Başkaca semptomlar yut-
kunma zorlukları, kuru öksürük, ateş ve genel olarak kişinin
kendini halsiz ve bitkin hissetmesi şeklinde görülür.
Üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 mg 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir, belirtilerin iyileşmeye başlaması ile
günde iki kez 100 ila 250 mg 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.
Kolodiyal gümüş suyunu yutmadan önce iyice gargara yapılması
gerekir.
Yatak istirahati ve rahatsızlık süresince alkol ve tütün
kullanılmaması çok önemlidir.
Ayrıca siyah turp özünden yapılan doğal bir ilaç bu rahat-
sızlıkta önerilmektedir (Eczanelerden temin edebilirsiniz).
Larenjit olduğumda ben günde üç kez 50 ml kolodiyal

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 29/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

gümüş suyu 25 ppm kullanıyorum.

Boğmaca

Bu aşırı bulaşıcı bakteri enfeksiyonu tüm solunum yol-


larını kaplar ve temel olarak bebekler ve küçük çocuklarda
görülür. Hastalar genellikle acı veren öksürük nöbetlerine
tutulurlar (hırıltılı soluk alıp verme, aşırı boğucu öksürük) ve
koyu bir balgam çıkarırlar. Hızlı şekilde nefes alıp verirken
tipik bir hırıltı işitilir. Aşırı solunum sorunlarının yanında
solunum genellikle yarım dakika kesilir.
Boğmaca öncelikle hafif bir öksürük, burun tıkanması,
gözlerde enfeksiyon ve hafif ateşle başlar. Birkaç gün sonra
tüm bu belirtiler özellikle de geceleri bir artış gösterir. Bu

Page 33

esnada burun kanaması, gözlerin kanlanması ve istifra da


şikâyetlere eklenir. Yüz şişebilir ve renk maviye döner, ök-
sürürken dil dışarı çıkar.
Küçük çocuklarda günde üç kez 10 ila 20 ml arası 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içirin. Çocuklarda yumruk kuralı geçer-
lidir. Vücut ağırlığına göre beher kilo için 2 ml kolodiyal
gümüş suyu kullanılmalıdır.
Ayrıca göğsü sıcak tutmak gerekir.
Boğmacada akupunktur da çok faydalı olabiliyor (Çocuklarda
lazer akupunktur). Bu konuda güvenebileceğiniz bir uzmana
başvurun.
Hastaya sıkça, küçük öğünlerle yemek verin ve bol mik-
tarda sıvı tüketmesini sağlayın. Çocuğun öksürmesine yol
açabilecek etkenlerden uzak kalmasını sağlayın (Hava akım-
ları ve duman gibi).

Zatürre (Pnömani)

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 30/81


Zatürre terimi altında birden fazla, genellikle bakterilere
veya virüslere dayalı akut veya kronik akciğer rahatsızlık-
larını temsil eder. Bu rahatsızlığı tetikleyen diğer unsurlar
mikoplazmalar veya mantarlar da olabilir. Bir zatürre olu-
şumu durumunda tüm akciğerler veya sadece akciğerlerin
bir bölümü etkilenebilir. Ancak Zatürre çok ciddi ve ölümcül
sonuçlara neden olabilecek bir rahatsızlıktır. Prognoz temel
olarak hastanın genel durumuna bağlıdır.
Genel durumun kötüleşmesi, sık soluk alıp verme, ateş,
sıtmalanma, sarı yeşil ve bazen kanlı balgam çıkan öksürük,
özellikle solunum esnasında daha şiddetlenen batıcı bir gö-
ğüs ağrısı belli başlı hastalık belirtileridir.

Page 34

Üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml kolodiyal


gümüş suyu 25 ppm olarak içilir, akabinde belirtilerin azalmasına
kadar günde 2 kez 100 ila 250 ml olarak içilir. Ancak mutlaka
bir hekime başvurulması gerekir.
Ben yıllarca solunum yolları şikâyetleri yaşadım. Aralık
1998’de bir de üstüne zatürre oldum, nedeni ise stafilokok-
lardı. Antibiyotiklere karşı dirençleri sabitti ve bu nedenle
de durum tehlikeliydi. Yedi kez antibiyotikle ve iki kez de
steroid tedavisi denemesinden sonra altı ay geçmişken, tetik-
leyiciler halen mevcuttu ve ayrıca bir de kullandığım ilaçların
yan etkileri oluşmaya başlamıştı. Kendimi daha öncesine
göre daha kötü hissetmeye başlamıştım ve şüphe içindey-
dim. Hekimlerim de bu konuda çaresizdi. O dönemde bir
arkadaşım bana kolodiyal gümüş suyunu önerdi. Şimdi üç
haftadır kolodiyal gümüş suyu kullanıyorum ve ilk günden
bu yana solunumm sorunlarımda ve öksürüğümde olumlu
yönde gelişmeler olmaya başladı. Gerçekten kendimi çok iyi
hissettim. Hatta doktorum bile şaşkınlık içindeydi, hiçbir
stafilokok belirtisi kalmamıştı.
14 yaşında çok özürlü bir çocuğun anne babası beni şüphe
içinde aradılar, çünkü kızları ağır bir zatürre geçiriyor ve
hastanede yatıyordu. Aylardan beri ateşlenmediği bir gün
olmamıştı. Akciğerleri antibiyotiklere dirençli mikroplarla
(Pseudomonas aeroginosa) savaşıyordu. Çocuk için kurtarıcı
bir tedavinin artık mümkün olmadığı düşünülmeye başla-
04 10 2012 Gümüş Suy u

mıştı. Çocuğun anne babası ona günde 3 kez 25 ppm’lik 100 ml


kolodiyal gümüş suyunu mide sondası üzerinden vermeye başladı.
Üç gün sonra kızın ateşi düşmüş ve solunum cihazından
kurtulabilmişti. Akabinde hastaya günde iki kez 50 ml 25
ppm’ lik kolodiyal gümüş suyu verilmeye devam edildi.
Aradan üç ay geçmişti ve artık eskiden kalan hiçbir sorun
(oksijen yetersizliği nedeniyle cildin maviye dönmesi gibi)
kalmamıştı.

Page 35

Bademcik iltihabı

Damak bademcikleri İmun (bağışıklık) sistemimizin bir


parçasıdır ve hastalıkları tetikleyen unsurların vücuda gir-
mesini önlerler. Bu esnada –özellikle de çocuklarda– siz bir
enfeksiyonun hedefi olabilir ve bir enfeksiyona yakalana-
bilirsiniz.
Bir tonsillitis (bademcik iltihaplanması) boğaz ağrılarıyla,
yutkunma şikâyetleri, konuşma zorluğu ve boğazda daralma
hissi ile kendini belli etmeye başlar, boğaz kızarır ve ilti-
haplanır, dil üzeri pütürlenir. Ayrıca ağız kokusu oluşur ve
ateş aniden yükselir, sıtmalanmalar başlar, akabinde hasta,
vücudunda ağrılardan, kulak ve baş ağrısından yakınmaya
başlar. Boyun lenfleri çok hassaslaşır ve şişerek basınçlara
karşı hassaslaşır.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu 100-250 ml arasında içilir, akabinde belirtilerin iyileşmeye
başlaması ile günde iki kez 100-250 ml arası içilmeye başlanır.
Yutmadan önce kolodiyal gümüş suyunu iyice gargara yapıp ondan
sonra yutulmalıdır.
Standart tedavide yatak istirahati de çok önemlidir.
Lütfen nemli veya limonlu boğaz sargılarını ihmal etmeyin.

Sinüzit

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 32/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Burun ve göz çevresindeki kemiklerin içinde bulunan


boşluklara sinüs; bu boşlukların içini döşeyen mukozanın
iltihaplanmasına sinüzit denir. İnsanlarda 10-20 civarında
büyüklü küçüklü sinüs bulunur. Her sinüsün tek tek veya
gruplar halinde buruna açılan drenaj kanalları vardır. Bu

Page 36

kanallardan geçen burun mukozası, tıpkı bir odanın badanası


gibi sinüs içini çepeçevre örter. Normal şartlarda, bu mukoza,
aynen tükürük veya gözyaşı gibi berrak bir salgı üreterek bu
kanallardan burun içine akıtır ve solunum yolunun nemli
olmasını sağlar. Sinüzit belirtileri; erişkinlerde burun tıka-
nıklığı, sarı-yeşil renkte burun ve geniz akıntısı, yüz-diş-göz
ağrısı ve öksürüktür. Çocuklarda ise huzursuzluk, inatçı
öksürük ve geniz akıntısına bağlı öğürme ve kusma olabilir.
Tüm yaş gruplarında, kısmen daha az rastlanan belirtiler,
ateş, kırıklık, yorgunluk, ağız kokusu, koku alma duyusun-
da azalma, boğaz ağrısı, bazen ses kısıklığıdır. Sinüzit seyri
sırasında, alın ve gözde ağrılı şişlikler, çift görme ve genel
durum bozukluğu, sinüzit komplikasyonu ortaya çıkar.
Günde 3 ila 6 kez birden fazla kolodiyal gümüş suyunu 25 ppm
olarak her bir burun deliğine damlatın ve içinize çekin. Ayrıca üç
süreyle sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş
suyunu 25 ppm olarak için. Semptomlar azalmaya başladığında
günde iki kez 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş suyu için. Gümüş
suyu ile inhalasyon da fayda sağlar.
Ayrıca bunların yanında papatya suyu buharı da yararlıdır.
Burnumda basınç olduğu zamanlarda ben 25 ppm ko-
lodiyal gümüş suyunu sprey olarak burnuma püskürtüyo-
rum. Anında bir iyileşme hissediyorum ancak basınç yine
de oluşabiliyor.
Burun kanallarının iltihaplanmasında 25 ppm kolodiyal
gümüş suyunu 5-10 ml arasında bir damla olarak burnuma
damlatıyorum; genellikle olumlu sonuçlar alıyorum.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 33/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 37

Farenjit

Farenjide genellikle virüsler sebep olur ancak bakteriler de


farenjit sebebi olabilir. Farenjit bir bademcik iltihabı, üşütme
veya grip nedeniyle de oluşabilir. Genellikle boğaz yumuşak
dokusu kızarır, boğaz kurur ve ağrı yapar, yutkunmada
zorluk yaşanır ve kişi kendini genel olarak hasta hisseder.
Ayrıca farenjide bağlı olarak boyunda bezeler de oluşabilir.
Günde birkaç kez 20 ml kolodiyal gümüş suyu 25 ppm ile
gargara yapılarak akabinde gümüş suyu yutulur. Destek ola-
rak, belirtiler kaybolana dek, günde iki kez 25 ppm 100 ml
kolodiyal gümüş suyu içilir.
Lütfen nemli veya limonlu boğaz sargılarını ihmal etmeyin.
Ayrıca destek tedavi olarak kara turp özü (eczanelerden
temin edebilirsiniz) de kullanılabilir.

Nezle - Rhinit

Soğuk algınlığının yanında nezle daha ziyade “banal”


hastalıklar arasında yer alır ve er ya da geç mutlaka herkesi
yakalar. Hastalığa neden olan virüslerdir. Nezle söz konusu
olduğunda burun yumuşak dokusu enfekte olmuştur. Ge-
nellikle burnun kaşınması, burun ve boğazın yanması ile
başlar. Akut bir Rhinit’te ilk semptomlar başka bir hastalığın
habercisi de olabilir. Buruna giren yabancı maddeler veya
zehirler de kronik bir nezleye yol açabilir.
Günde 3- ila 6 kez birkaç damla 25 ppm kolodiyal gümüş
suyunu her bir burun deliğine damlatın ve içinize çekin. Ayrı-
ca sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml 25 ppm kolodiyal
gümüş suyunu içebilirsiniz, belirtilerde azalma görülmeye

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 34/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 38

başlandıktan sonra günde 2 kez 100 ila 250 ml 25 ppm ko-


lodiyal gümüş suyu içebilirsiniz.
Nezleye karşı gerçekten de çok etkili. Ben eskiden tuzlu
su ile yaptıklarımı şimdi gerektiğinde kolodiyal gümüş suyu
ile yapıyorum: Pamuğu gümüş suyuna batırıyorum, suların
damlamasına gerek yok, pamuğun ıslanması yeterli oluyor,
bu pamuğu da sonra her bir burun deliğime tampon olarak
uyguluyorum. Pamuk tamponları, hiçbir sorun yaratmadan,
uzun süre burada kalabilir. Bu şekilde burnumun tıkanıklığı
açılıyor ve sorunsuz şekilde nefes alıp verebiliyorum.
Ben nezle olduğumda 25 ppm’lik gümüş suyunu burun
damlası olarak kullanıyorum, günde üç kez 2-4 damla arası.
Gerçekten de çok faydalı oluyor.

Cilt hastalıklarında kolodiyal gümüş suyu

Gözlerimiz nasıl ruhumuzun aynası ise, cildimiz de ge-


nellikle sağlığımızın aynasıdır. Cilt bize bir insanın genç mi,
yaşlı mı, sağlıklı mı yoksa rahatsız mı olduğunu söyleme
özelliğine sahiptir. Cildin görüntüsü ve renginin değerlen-
dirilmesiyle genellikle bir kişinin sağlık durumunun hangi
seviyede olduğunu anlayabilmemiz oldukça kolaydır.
Neredeyse iki metrekare bir alana eşit olan cildimiz bizim
için çevre ve organizmalar arasında bir sınır çizer. Hastalıkları
tetikleyici unsurların çoğuna karşı cildimiz hayati bir önem
taşır. Dokunma hissi, ısı dengesi vs. gibi birtakım işlevleri
de yerine getirir. Bunların dışında (yağ bezleri, ter bezleri,
sinir uçları vs.) cildimizde çok özel görevleri olan birtakım
hücreler de bulunur. Bir de derimize bağlı olan ve yine özel
görevleri olan saçlarımız vardır örneğin.

Page 39

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 35/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Dış kısımda olması nedeniyle elbette cildimiz en çok


yıpranan ve zararlı etkenlere maruz kalan bölgemizdir.
Mekanik arızalar (yaralar, sıyrılmalar gibi), çevre zehirleri
(atık gazlar, sigara dumanı vs.), UV ışınları ve daha pek
çok unsur cildimizi yıpratmaktadır. Ancak kimi iç etken-
ler de cildimizin sağlığı üzerinde olumsuz etkilere ve bazı
hastalıklara yol açabilir. Bu nedenle de cilt hastalıkları, İmun
(bağışıklık) sistemimizi etkileyen bağırsak sorunları ile de her
zaman iniltilidir. Bu nedenle cilt hastalıklarının tedavisinde
mutlaka bağırsakların da incelenmesi gereklidir.

Akne – Sivilceler

Bu sivilceler ve akneler, özellikle de buluğ çağında ço-


ğumuzun hayatını zorlaştırmıştır. Akneler, genellikle ilti-
haplı oluşumlar, yağ bezlerinin ve kıl köklerinin tıkanması
neticesinde oluşur. Oluşumlarında ise çok farklı faktörler
vardır. Bunlar kalıtsal olabilir, hormonlara bağlı olabilir veya
bakterilerle ve hatta fiziksel sorunlarla ilintili bile olabilir.
Cerahatli sivilceler temel olarak yağ bezlerinin olduğu yer-
lerde çıkar. Bu nedenle de genellikle boyun, sırt, göğüs ve
yüzde belirirler. Kaşıntılı sivilceler kaşındıklarında çizilir,
enfekte olarak durumu daha da kötüleştirir, dahası yara
oluşumuna bile yol açabilirler.
200 yıl öncesinde bile gümüş nitrat özellikle aknelerde
ve enfeksiyonlarda tedavi edici olarak kullanılmaktaymış.
Harici tedavilerde akneli sivilceler günlük 25 ppm kolodi-
yal gümüş suyuna pamukla silinir. Özellikle çok yoğun olan
noktalara gece yatarken kolodiyal gümüş suyuna batırılmış
kompresler yerleştirilmeli ve bir yara bandı ile kompres ye-
rine sabitlenmelidir.

Page 40

Sabahları ve akşamları 100 ila 250 ml arası 25 ppm kolodiyal


gümüş suyu içilir.
Yüz toniği olarak kolodiyal gümüş suyu, temiz olmayan

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


04 10 2012 Gümüş Suy u

ciltlerde çok değerli işler başarır. Sivilceler sonuç olarak biraz


da enfeksiyonlarla bağlantılıdır.
Sivilcilerde günde birkaç kez yüzü 25 ppm kolodiyal gü-
müş suyu ile siliniz.
Ben kolodiyal gümüş suyunu İmun (bağışıklık) sistemimi
güçlendirmek ve gözeneklerimi açmak için kullanıyorum.
Beşinci uygulamada sorunlarımın azaldığını düşünüyorum
ve gözeneklerimin büyük ölçüde küçüldüğünü açıkça gö-
rebiliyorum.

Saçkıran

Bakteriler nedeniyle, özellikle de Stafilloccucus aureus


nedeniyle, kıl ve saç köklerinde enfeksiyonlar oluşabilir. Bu
tür bir enfeksiyonla, özellikle de kronik nezle, diyabet ve İmun
(bağışıklık) sisteminin zayıflaması yüzünden artış gösterir.
İlgili noktalar her gün 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile
yıkanır. Ayrıca üç gün boyunca sabah ve akşam 100 ml 25
ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.
Düzenli olarak traş bıçağınızı dezenfekte edin. Bunun için
de kolodiyal gümüş suyu kullanabilirsiniz (Evde kolodiyal
gümüş suyunun kullanımı bölümüne bakınız).
Ben saçkıran sorununu kolodiyal gümüş suyu ile büyük
ölçüde azaltabildim.
Saçkıran gibi cilt sorunlarında 25 ppm’lik kolodiyal gümüş
suyu haricen kullanılabilir.

Page 41

Kangren

Kangren genellikle kan akışı nedeniyle oluşur, bunun


sonucunda dokular ve hatta tüm uzuv tamamen ölür. İlgili
vücut kısmının rengi siyah bir renk alır ve dokular ağrılı şe-
kilde his kaybına uğrar. Öncelikle aşırı derecede bir uyuşma
ve şiddetli bir ağrı meydana gelir. Ölü doku etrafındaki cilt
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 37/81
ise genellikle cerahatli, şiş ve kırmızıdır. Sulu kangrende ay-
rıca bakteriler ürer ve bu bakteriler çok kötü bir kokuya yol
açar. Eğer ayrıca bir bakteriyel enfeksiyon mevcut değilse,
söz konusu olan, kuru kangrendir.
Damar sertliği, tromboz, yanık, soğuk yanığı veya bir
emboli kangrene sebep olabilir. Sıklıkla bir diyabet veya
aşırı sigara içilmesi de buna yol açabilir ve ilgili uzuvlar bu
nedenle kesilerek alınmak zorunda kalınır. Özellikle de gaz
yanıkları oldukça korkulan bir yanık türü olup, savaşlarda
bu yanıklara sık rastlanır.
İlgili cilt bölümü 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile yıkanır
veya kolodiyal gümüş suyu üzerine püskürtülür.

Ellerde ve ayaklarda siğiller ve nasırlar

Siğiller ve nasırlar bireysel olarak kullanılan kolodiyal


gümüş suyunun ne kadar farklı sonuçlar gösterdiğini ve
bazen de biraz sabırla en iyi sonuçların alınabileceğini ka-
nıtlamıştır.
25 ppm kolodiyal gümüş suyuna batırılmış kompresle-
ri gerekli bölgeye veya bölgelere yerleştirin, bunları gece
kaymaması için plasterle sabitleyin. Ayrıca üç gün süreyle
sabah, öğle ve akşam 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş suyunu

Page 42

için. Semptomlar azalmaya başladığında kolodiyal gümüş


günde iki kez içilmeye devam edilir.
Ben siğillerim için 100 ml kolodiyal gümüş suyunu 25
ppm içtim. Gerçekten de kısa süre içinde siğillerim kayboldu.
Ben kolodiyal gümüş suyunu 25 ppm olarak günlük bir çay
kaşığı içtim ve üzerine kolodiyal gümüş suyuna batırdığım
kompresleri uyguladım. Bunu birkaç ay her gün yaptım ve
sonunda siğillerim kurudu.
04 10 2012 Gümüş Suy u

İmpetigo

Ciltteki sorunlar genellikle ağız ve burun civarında olu-


şur. Bakterilere bağlı enfeksiyonlar kırmızı ve su toplamış
kırmızı lekelerle kendini gösterir. Bu su toplayan bölümler
patladığında üzeri kabuk bağlar. Bu rahatsızlık günümüzde
hijyenik şartların ilerlemesi ile nadiren görülse de, yine de
enfeksiyonlarla birlikte karşımıza çıkmakta...
İlgili alanları günde birkaç kez dikkatle kolodiyal gümüş
suyu (25 ppm) ile yıkayın.

Apse, çıbanlar ve kan çıbanları

Genellikle bakteriyel ancak yine de virüslere bağlı en-


feksiyonlarla veya mantar oluşumu nedeniyle (bakınız cilt
mantarları) savunma hücreleri oluşur, savunma esnasında
ise hücrelerde iltihaplı çıbanlar meydana gelir. Bu çıbanlar
sadece ciltte değil, aynı zamanda pek çok organda da apse
olarak oluşabilir (örn. diş etinde oluşan apseler ).

Page 43

Apseler genellikle koltuk altında ve kasık bölgesinde çıkar,


zira o bölgelerde enfeksiyonlarla savaşmak için oldukça fazla
lenf düğümü bulunur. Büyük bir cerahat ateşe, sıtmalanmaya
ve ter boşanmalarına, dahası bulantıya bile yol açabilir. Cilt
apseleri genelde kırmızı, basınca dayanıklı iltihaplar ve baş
ağrıları ile kendini belli eder.
Harici kullanım için 25 ppm kolodiyal gümüş suyuna
iyice batırılmış bir pamuğu tüm gece ilgili yere yerleştirip
iyice bağlayın. Bandajı sabah ve akşam değiştirin. Ayrıca üç
gün süreyle günde üç kez 100 ila 250 ml kolodiyal gümüş
suyunu 25 ppm olarak için, akabinde belirtilerin iyileşme-
sine kadar günde 2 kez 100 ila 250 ml içmeye devam edin.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


04 10 2012 Gümüş Suy u

Egzama

Egzama terimi altında, aşırı kaşıntılı ancak bulaşıcı olma-


yan farklı cilt iltihaplarını toplarız. Egzamanın farklı şekilleri
olup bunların belirli sınıflara ayrılması ise oldukça güçtür.
Hastalığın seyrine bakarak, egzamayı akut ve kronik olarak
ikiye ayırabiliriz: İlk olarak cilt kızarır, kabarcıklar oluşur,
su toplar, şişer ve kabuk bağlar. Kronik egzamada ise ciltte
ayrılmalar çatlamalar olur, deri kalınlaşır ve kepeklenme
başlar.
Egzama endojen ve eksojen faktörler olarak da ikiye ayrı-
labilir. Atopik egzama çevre etkilerine bağlı İmun (bağışıklık)
sisteminin bir tepkisidir. Fiziksel faktörler, kalıtsal etkenler
ve yağ hücrelerindeki sorunlar da cilt üzerinde büyük bir
etkiye sahiptir.
İlgili yerlere haricen günlük 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu sürülür. Ayrıca günde iki kez 25 ppm 100 ml kolodiyal
gümüş suyu içilir.

Page 44

Donma

Kış aylarında veya çok soğuk bölgelerde özellikle kulak-


lar, burun, parmaklar ve ayak parmakları donma tehlikesi
altındadır (örn. sigara içenlerde). Donma olayları birden fazla
derece altında değerlendirilir.
Hafif, 1. dereceden donma olayında cilt solgun ve hissiz
olur, aynı zamanda ağrılıdır. Donan noktanın ısıtılmasından
sonra uyuşma hissedilir.
2. dereceden donmalarda su kabarcıkları oluşur ve bunlar
yine iz bırakmadan iyileşir.
3. dereceden donmalar gibi ağır durumlarda doku tamamen
ölür ve mavi kırmızı kan baloncukları oluşur. İyileştikten
sonra yara izleri kalıcı olur.
İlgili yerler tekrar ısıtıldıktan sonra günde birkaç kez dik-
katle 25 ppm gümüş suyu ile silinir. Ayrıca üç gün süreyle
sabahları ve akşamları 250 ml kolodiyal gümüş suyu içilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 40/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Hafif durumlarda ilgili yerler dikkatle ve yavaş ısıtılır.


Masaj yöntemiyle veya karla ovalanmamalıdır! Ağır donma
durumlarında ise mutlaka bir hekime danışılmalıdır.

Vajinal Mitoz

Vajinal mantar enfeksiyonunda üreyen mikroorganizma-


lar genellikle başkasından bulaşmaz. Kişinin zaten kendi
vajinasında bulunan maya hücreleri çeşitli nedenlerle aktif
hale gelip enfeksiyon yaratmaktadır. Dolayısıyle havuzdan
vb. bulaşma söz konusu değildir. Çok nadiren cinsel ilişki ile
bulaşabilir. Ancak bir kadında mantar enfeksiyonu olması

Page 45

mutlaka cinsel ilişki ile bulaştığı anlamına gelmez. Hayatında


hiç cinsel ilişkide bulunmamış bakire kızlarda hatta küçük
çocuklarda bile mantar enfeksiyonu olabilir.
Haricen günde birkaç kez 25 ppm kolodiyal gümüş su-
yunu bir pamukla sürün ve gece boyunca belirli aralıklarla
bu işleme devam edin.
Ayrıca üç gün süreyle 100 ml ila 250 ml arasında 25 ppm
kolodiyal gümüş suyunu için, belirtilerde azalmaya görül-
meye başlandığında günde iki kez içmeye devam edin.
Cinsel ilişki ile geçmiş olması muhtemel mitozlarda part-
nerin de gümüş suyunu kullanması önerilir.

Furonkuloz (Kan çıbanı)

Tek ya da çok sayıda çıbanın vücudun çeşitli bölgelerinde


sık sık yinelenmesi ya da süreklilik kazanması. Şeker hasta-
lığı, kronik enfeksiyon, metabolizma hastalıkları, bağışıklık
bozuklukları gibi vücut savunmasının zayıfladığı durumlarda
ve egzamalı kişilerde çıban oluşumuna yatkınlık söz konu-
sudur. Bu çıbanlar genellikle ense ve koltuk altında oluşur.
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 41/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

Tedavisi için bir pamuk parçası 25 ppm kolodiyal gümüş


suyuna batırılır ve ilgili yerlere konur, gerekirse bir bant
yardımı ile pamuk yerine sabitlenir. Sabah akşam pamuk
değiştirilir.
İçerden kullanım olarak sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250
ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir, belirtilerde azalma
görülmeye başlandığında günde iki kez içmeye devam edin.

Page 46

Zona (Gece Yanığı)

Bu hastalık genelde çocukluk çağında suçiçeği virüsü-


nün (mikrobunun) sinirlere yerleşerek yıllar sonra vücudun
savunma mekanizması bozulunca kendini tekrarlayan bir
hastalıktır. Deride, sinirler boyunca, özellikle gövde, bacak
ve yüzde birtakım ağrılı fiskelerin dökülmesiyle belirir ki,
mikropların güçlenmesine dayalı bir rahatsızlıktır. Rahat-
sızlık süresince sadece ağrı yapmaz, aynı zamanda kişinin
iç organlarını da olumsuz etkiler.
Harici olarak (25 ppm kolodiyal gümüş suyuna batırılmış)
kompresler ilgili yerlere yerleştirilir ve bandajla sabitlenir.
Bunun dışında günde birkaç kez ilgili cilt bölümünü gümüş
suyu ile ıslatmak da faydalıdır.
Yine üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 100 ila 250 ml
kolodiyal gümüş suyu içilir, belirtiler azaldığında uygulama
günde ikiye düşürülür.
Ben, zona rahatsızlığım münasebetiyle kolodiyal gümüş
suyu ile ilgili özellikle etkili bir tecrübe yaşadım. 200 ml 25
ppm gümüş suyu aldım. Aslında kendi kendime bir deney
yapmak istedim sadece. Sabahları bir çay bardağı gümüş
suyunu bir kerede içtim.
Yaklaşık bir hafta sonra, anlaşılmaz, çok şiddetli seyreden
ağrılarla kendimi kötü hissettim. Ancak sabahları gümüş
suyunu kullanmaya devam ettim. Akabinde sırtımda kaşıntılı
ve ağrılı bir döküntü belirdi. Bunun muhtemelen kolodiyal

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


04 10 2012 Gümüş Suy u

gümüş
düm vesuyuna karşı
11. günde alerjiksuyu
gümüş bir reaksiyon olduğunu
içmeyi kestim. düşün-
O dönemde
paskalya olduğu için hemen bir hekime gitme şansım da
olmadı. Tatilin bittiği gün hemen hastaneye gittim ve dok-
tor bende zona tespit ederek bana istirahat raporu vermeyi
önerdi. Ancak ben durumun aşırı şiddetli dönemini atlat-
mıştım ve bu nedenle de durumun çok önemli olmadığını

Page 47

düşünüyordum. Sırtımdaki cilt ağrıları da bayağı azalmıştı;


aslında genel olarak duyulan ve bilinen durumların aksine
benim rahatsızlığım zaten o kadar da şiddetli seyretmemişti.
Bu benim şansımdı!.. Çünkü tam oluşum aşamasında tesa-
düfi olarak kolodiyal gümüş suyu içmiştim... Bu nedenle de
rahatsızlık tam olarak kendine uygun şartlarda gelişmemişti.
Doktorum gümüş suyu kullanmamla ilgili bir şey bilmiyor-
du ve benim bu rahatsızlığı bu kadar çabuk atlatmış olmam
karşısında hayrete düşmüştü. Sırtımda zonanın oluştuğu
yerde yaz sonu halen renk değişimi belirgindi. Üzerindeki
kabuklu kısım haftalarca hissedilebildi. On günlük kolodiyal
gümüş suyunu doğru zamanda kullanmış olmam korkulu
rüya olan zonayı çok hafif şekilde atlatmamı sağlamıştı.

Cilt alerjileri (Kontakt Dermatit, Ürtiker )

Solunum yollarına benzer şekilde alerjik astım ve saman


nezlesinde olduğu gibi cilt de belirli maddelere karşı aler-
jik reaksiyonlar gösterebilir. Bu, aslında İmun (bağışıklık)
sistemimizin belirli maddelere karşı göstermiş olduğu aşırı
bir tepkidir ve çok farklı şekillerde kendini göstererek, çok
farklı belirtilerle uzun yıllar sürebilir.
Kontakt dermatit durumunda alerjik reaksiyon olarak
(örn. takıların içindeki nikele, yapıştırıcı maddeye, bitkilere
veya makyaj malzemelerine karşı) ilgili yerler saatlerce veya
günlerce aşırı kaşıntılı ve kırmızı benekler halinde oluşur.
Kabarcıklar oluşur ve bunlar sonra kabuk bağlar.
Buna benzer biçimde, anında tepki veren bir diğer durum

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 43/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

da ürtikerdir. Birkaç dakika veya saat içinde kızılımsı kaşıntılı


döküntüler oluşur. Özellikle böcek sokmaları, kimyasallar,
tıbbi ilaçlar veya gıda maddelerine karşı alerji söz konusu

Page 48

olduğunda oluşurlar.
Günde birkaç kez ilgili cilt bölgesi 25 ppm kolodiyal gü-
müş suyu ile sulu şekilde silinir. Tedbir amaçlı kullanımda
ise (örn. polen zamanı) sabah ve akşam 25 ppm 250 ml ko-
lodiyal gümüş suyu içilir.
Bir cilt alerjisi alerjenlerle temastan kaçınılarak önlene-
bilir. Bunun için alerjilerin tespiti yönünde gerekli testlerin
yapılması sonrasında, alerjen maddelerin neler oldukları
belirlenebilir.
1978 yılından bu yana alerjisi olan bir bayan on iki yıl
süreyle değişik merhem ve kremler kullanarak sorununa
çare aramıştır. Daha sonra kendisi sedef hastalığı tedavisi
görmüş ancak hiçbir tedaviden yarar sağlayamamıştır. Daha
sonra kolodiyal gümüş suyu ile sorununa kendi başına çare
bulmak istemiş, ama büyük beklentiler içine de girmemiştir.
Sabah akşam kolodiyal gümüş suyu içmeye ve kaşınan yer-
lere de ayrıca kolodiyal gümüş suyunu sürmeye başlamış,
birkaç ay sonra ise tüm şikâyetlerinden kurtularak sağlığına
kavuşmuştur.

Pruritus (Ciltte kaşıntı)

Bu türde, rahatsızlık verici cilt kaşıntıları çok farklı neden-


lere bağlı olarak meydana gelebilir. Ancak bunların neden
oluştukları konusunda halen kesin bir yanıt bulmak müm-
kün olmamıştır. Kaşıntılar bölgesel, sadece tek bir bölgede
veya tüm vücutta da meydana gelebilir. Kaşıntıların nedeni
fiziksel olabileceği gibi strese dayalı etkenlerle de meydana
gelebilir. Bu kaşıntıların illa bir cilt hastalığı ile ilişkilendi-
rilmesi şart değildir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 44/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 49

Günde birçok kez ilgili yerler 25 ppm gümüş suyu ile


silinmelidir.

Cilt mantarı (Dermatomikoz)

Cildin hafif asitli olan pH değeri normal şartlarda man-


tar enfeksiyonlarına karşı koymakta çok uygundur. Ancak
günümüzde pek de küçümsenmeyecek olan hijyen aşırılığı,
ciltteki pH dengesinin bozulmasına yol açabilir: Bu asidik
kaplama, sıkça duş alma veya yıkanma nedeniyle zarar gö-
rür. Bu da mantarların cildimizde rahat etmelerini sağlar.
Aynı şekilde İmun (bağışıklık) sisteminin bozulmasıyla
mantarların oluşumuna bir zemin hazırlanır. Cilt mantarı
rahatsızlıkları insanlar için hem sağlık açısından hem de
kozmetik açıdan sorunlar yaratır. Alışılmış mantar ilaçları
ile tedaviler çok uzun süreleri kapsar ve genellikle de soruna
kesin bir sonuç alınamaz. Kolodiyal gümüş suyu ile genellikle
kısa süre içinde (yaklaşık iki hafta) ilk sonuçlar alınmaya
başlanır, tabii ki burada da biraz sabırlı olmak gereklidir.
Hastalığa yol açaabilecek pek çok mantar türü vardır.
Buna bağlı olarak mantar enfeksiyonları da farklı şekillerde
karşımıza çıkar. Genellikle de kaşıntı, kızarıklık ve dahası
ağrılarla seyretmesi mümkündür.
Mantar hastalıklarını ona maruz kalmış uzuvlara (tırnak,
ayak) veya mantar türlerine göre sınıflandırabiliriz.
Cilt mantarı oluşmuş bölgenin günde çok kez kolodiyal
gümüş suyuna batırılmış bir bez ile silinmesi gerekir. Mantar
tedavisi gerçekten çok sabır gerektirir. Bu nedenle de erken
pes etmemek gerekir.
Sabah, öğle ve akşam 100 ila 250 ml 25 ppm kolodiyal

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 45/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 50

gümüş suyunu için, akabinde belirtiler iyileşmeye başladı-


ğında günde iki kez içmeye devam edilir.
Ayak mantarında olduğu gibi, diğer mantar türlerinde
de kolodiyal gümüş suyu güvenle kullanılabilir.

Ciltte çatlamalar

Bazı insanlarda, özellikle de kış aylarında, sovuğa dayalı


olarak, parmaklarda veya dudaklarda çatlamalar meydana
gelebilir.
Çatlak oluşan bölgelerin üzerine günde birkaç kez 25
ppm kolodiyal gümüş suyu damlatın ve ilgili yerleri dik-
katle ovalayın.

Uçuk (Herpes)

Uçuk, virüse bağlı bir grup enfeksiyon için kullanılan


genel bir terimdir. Uçuk; dudak, ağız ve burun delikleri
çevresinde çıkan Herpes simplex adı verilen virüsün sebep
olduğu hastalıktır. Genital bölge uçuğu ile ilgili vakalar da
vardır. Hem ağrılı hem de bulaşıcı olan uçuk, vücut dengesini
de derinden sarsabiliyor. Öncelikle kaşıntı, karıncalanma
ve ağrı ile kendini belli eder, akabinde içi su dolu küçük
kabarcıklar oluşmaya başlar.
Eğer henüz karıncalanma ve kaşınma aşamasında kolodi-
yal gümüş suyu kullanılırsa, tamamen oluşması önlenebilir
ve hastalık süreci kısaltılmış olur.

Page 51

Günde birkaç kez gümüş suyuna batırılmış pamukla (25


ppm) üzerinden geçilir. Ayrıca üç gün süreyle günde 2 kez
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 46/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

100 ila 250 ml gümüş suyu içilir.


Not: Uçuk her zaman hemen kaybolmaz. Bazen inatçı da olabilir
ve iyileşmesi zaman alabilir.

Böcek sokmaları

Böcek sokmaları veya ısırmalarında tepkiler çok farklı


olabilir. Bazıları arı sokmasına hiç fiziksel tepki vermezken
bazılarında sokulan yer şişer ve ağrılı bir süreç işler, bunun
nedeni ile genellikle alerjik bir reaksiyona bağlıdır.
İlgili yerin günde birkaç kez 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu ile ıslatılması gerekir.

Kızamık

Kızamık tipik bir çocuk hastalığıdır ve günümüzde de


halen çocuklara kızamık, kabakulak ve kızıl aşıları yapılmak-
tadır. Yetişkinler nadiren kızamık geçirir. Ne ki yetişkinler bu
hastalığa yakalandıklarında rahatsızlık çok şiddetli seyreder.
Virüs enfeksiyonu çok yüksek seviyede bulaşıcıdır. Vücutta
beyaz noktalı ve çevresinde kırmızı daireler şeklinde deri
dökülür.
Ağız içindeki yumuşak dokuda dahi komplikasyonlar
oluşabilir. Birkaç gün sonra ikinci bir ateşlenme ile tipik kı-
zamık benekleri çoğalır. Lenf düğümlerinde şişmeler oluşur

Page 52

ve bazen ishal de bu şikâyetlere eşlik eder. Ancak genel ola-


rak kızamık hastalığı büyük sorunlara yol açmadan iyileşir.
Küçük çocuklarda günlük olarak sabah, öğlen ve akşam
olmak üzere 10 -20 ml arası 25 ppm kolodiyal gümüş içirilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 47/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Atopik egzama

Atopik egzama (Nörodermitis) kaşınan, deri döküntülü


cilt tahribatları şeklinde oluşur ve genellikle bakteriyel en-
feksiyonlarla bağlantılıdır. Tamamen iyileştirici bir tedavi
henüz maalesef bulunamamış olup, rahatsızlık süresince
kıyafet giymek bile sorunlara yol açabilmiştir.

Vajinal mantarlar

Vajinada mantar oluşumu aşırı yanma ve kaşıntıya yol


açar, vajina dudaklarında iltihaplı kızarıklar oluşur. Ayrıca
vajinal mantarlarda beyaz ve kremsi bir akıntı olurken ken-
dini iç çamaşırında gri beyaz bir iz olarak gösterir.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 100 -250 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir, belirtilerde azalmalar görül-
meye başladığında ise günde iki kez olmak üzere içmeye
devam edilir.

Page 53

Kepek

Pek çok insanda her zaman kepek sorunu vardır. Kepek-


ler zararsız olmakla birlikte estetik açıdan yine de rahatsız
edicidir. Nedeni ise genellikle kuruyan cilt ve kaşıntılı deri
döküntüsüdür, buna ise cildin genelde aşırı derecede talk
üretimi yol açar. Kepeklenme bazen yüzde, sırtta veya göğüste
de meydana gelebilir. Buna bağlı olarak küçük sertleşmiş
deri parçaları dökülür.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 48/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Sabah ve akşamları 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile


cildin ilgili bölümüne masaj yapılır ve gerekirse kolodiyal
gümüş suyuna batırılmış pamukla ıslatılır.

Sedef hastalığı

Sedef hastalığı genellikle kalıtsal bir hastalıktır. Zaman


zaman şiddetlenir, zaman zaman bulgular azalır. Ailesel
yatkınlığı olan kişilerde daha sık görülür. Vücudun her tara-
fında küçük belirtileri ortaya çıksa da büyük parçalar daha
çok gövde, dirsek, diz, kafa derisinde, derinin kat yerlerinde
ve tırnaklarda görülür. Normal şartlarda deri yaklaşık bir
ayda kendini yeniler. Ancak sedef hastalığında bu süre bir-
kaç güne kadar inmiştir ve ölü deri hücrelerindeki artış kalın
plaklar oluşturmaktadır.
İlgili yerler sabahları ve akşamları 25 ppm kolodiyal gümüş
suyuna batırılmış pamuk ile ıslatılır. Bununla beraber üç
hafta içinde taze ve normal deri oluşmaya başlar. Hastalığın
seyrine ve şiddetine göre tedavi bazen aylar dahi sürebilir.
Ben sedef hastalığıma karşı yaklaşık 3 yıldır her gün 250
ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu kullanıyorum. Bu şekilde

Page 54

hastalığımı denetim altında tutabiliyorum.


Kolodiyal gümüş suyu sedef hastalığını iyileştiriyor, an-
cak kalıcı olmuyor. Ben bu nedenle her tekrarlama halinde
günlük 200 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu kullanıyorum.

Güneş yanığı

İnsanların çoğu son yıllarda çok daha dikkatli olsa da,


güneş yanıkları beklenenden çok daha çabuk meydana geli-
yor. UV-ışınları nedeniyle cilt hücrelerinin üst katmanları ve

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 49/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

hemen altındaağrılı
görür. Ciltte yer alan kan damarları
bir kızarma kısa
ve bazen desüre içinde hasar
su toplanması
meydana gelir. Bunun dışında ağır güneş yanıklarına hu-
zursuzluk, bulantı, kusma, ateş ve dolaşım bozuklukları da
eşlik ettiğinde söz konusu olan sadece güneş yanığı değildir,
ayrıca güneş çarpmasından da söz edilir.
Güneş banyoları her ne kadar keyifli olsa da güneş ışın-
larının etkileri cildin daha erken zamanda yaşlanmasına
yol açar. Tüm bunların yanında ayrıca güneş yanıkları cilt
kanseri riskini de artırmaktadır.
Normal yanıklarda olduğu gibi yanan bölgeler günde
pek çok kez 25 ppm kolodiyal gümüş suyuna batırılmış pa-
mukla ıslatılır.

Yanık

Ateş, sıcak veya ışınlar cilde büyük oranda zarar verebilir.


Sıcak sıvılarla veya sıcak buhar nedeniyle yaralanmalarda
yanıklar birinci, ikinci ve üçüncü derece olmak üzere üç

Page 55

sınıfa bölünür.
Güneş yanığında olduğu gibi birinci dereceden bir yanıkta
cildin sadece üst tabakası zarar görür. Yanan bölge yine de
kabarıp ayrılabilir ancak normal şartlarda sorunsuz olarak
bir iyileşme görülür.
Eğer Dermis de hasar görmüşse, yani yanan bölge su
toplarsa, ikinci derece yanık söz konusudur. Eğer yanan
bölge çok büyük bir alan teşkil etmiyorsa, bu tür yanıklar
sorunsuz şekilde iyileşirler.
Üçüncü derece yanıklarda tüm cilt tabakaları hasar görür.
Derin ve ağır yaralar (kömürleşme) genellikle deri naklinin
yapılmasını gerekli kılar.
Yanıkların üzerine 25 ppm kolodiyal gümüş suyuna ba-
tırılmış pamukla sulu şekilde silinir.
Temel olarak yaralı alanın sürekli nemli tutulması gerekir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 50/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Siğiller

İnsanlarda siğillere yol açan papilloma virüslerinin yak-


laşık otuz farklı türü vardır. Buna uygun olarak cildin üst
tabakasında meydana gelen siğillerin de muhtelif çeşitleri
ve görüntüleri bulunur. Ancak eğer söz konusu siğil genital
bölgede oluşmuş ise, genellikle kandiloma’dan söz edilir.
Bunun yanında siğiller ellerin üzerinde veya içinde ve ayak-
ların altında da oluşabilir.
Eğer siğiller elin içinde oluşmuşsa, bu durum kozmetik
unsurlardan da kaynaklanıyor olabilir. Siğiller bazen ken-
diliğinden yok olurken, bazen de yardım gerekebilir. Atala-
rımız yüzyıllar önce gümüş nitratlı kalemler kullanarak siğillerin
çıkarılmasını sağlamışlardır.

Page 56

Siğillerin üzeri günde çok kez 25 ppm kolodiyal gümüş


suyuna batırılmış pamuk ile ıslatılır. Ayrıca günde üç kez,
sabah, öğlen ve akşam olmak üzere 250 ml 25 ppm kolodi-
yal gümüş suyu içilir. Semptomlar iyileşmeye başladığında
miktar 100 ml’ye ve günde iki kereye düşürülür.
Siğillerinizi kesinlikle kaşımayın ve kanatmayın, bu şe-
kilde durumu daha da kötüleştirirsiniz ve iyileşme süreci
de aynı oranda uzamış olur.
Ayağımda büyük bir siğil vardı, iki hafta süreyle 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu ile yaptığım tedaviden sonra siğilim
tamamen kayboldu.

Yaralar (Doku travmaları)

Tüm yaralar genel olarak farklı cilt yaralanmalarının ortak


adı olarak kullanılır. Farklı nedenlerden dolayı oluşabilirler
(kaza, zor kullanma, operasyon, kesik, çizik, yırtılma, sıkış-
ma vs. gibi). Eğer cilt veya yumuşak doku açık yaralanmış

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 51/81


ise, açık yaralanma; tersi durumlarda ise kapalı yaralar söz
konusudur.
Büyük ve derin yaralarda bir hekimin müdahalesi mutlaka
gereklidir. Yaralanmanın durumuna ve türüne göre yara-
nın temizlenmesi ve dikilmesi gerekli olabilir. Günümüzde
hekimler de yaralanmalarda kolodiyal gümüş suyunun et-
kilerinden sıklıkla faydalanmak istemektedir. Zira normal
tedaviye göre kolodiyal gümüş suyu yaralar üzerinde iki katı
bir etki sağlar. Kolodiyal gümüş suyu yaralarda dokuların kendini
yenilemesini hızlandırır. Zira bir yaralanma halinde iyileşme
sürecinde yaralı alanın enfeksiyon kapsamının önlenmesi
çok önemlidir ve kolodiyal gümüş suyunun enfeksiyonu
önleme açısından çok büyük bir önemi vardır.

Page 57

Yaranın üzeri kolodiyal gümüş suyuna (25 ppm) batırıl-


mış pamukla iyice silinir ve kuruması önlenir. Sürekli bu
şekilde ıslatılır.
Ben dış yaralanmalarda genellikle 25 ppm kolodiyal gü-
müş suyunu yoğun olarak kullanıyorum. Yine sadece birkaç
damla kolodiyal gümüş suyunu yaranın üzerine damlatıyo-
rum ve yara kısa sürede sorunsuz iyileşiyor.
Genel olarak yaralar kolodiyal gümüş suyu ile çok çabuk
geçiyor. Açık yaralar özellikle şeker hastaları için büyük
bir risk taşır. Ancak bu sorun da kolodiyal gümüş suyu ile
çözülmüş oluyor.

Yatak yaraları (Dekubitus)

Uzun süreli yatağa bağlı yaşayan insanlarda çok sıklık-


la basınçlara dayalı yaralar oluşur. Kan dolaşım sorunları
sırt bölgesinde rahatsızlık veren Dekubitus denen yaraların
oluşmasına neden olur. Eğer cilt ilk olarak patlarsa, yaranın
kapanması oldukça uzun bir zaman alır ve çok kolay en-
feksiyon kapar. Bacaklarda da uzun süreli hareketsizlikten
ötürü yaralar oluşabilir.
Yaralı yerler günde birkaç kez iyice yıkanmalı ve üzerle-
04 10 2012 Gümüş Suy u

rine 25 ppm kolodiyal gümüş suyu damlatılmalıdır. Bunun


dışında belirtilerin düzelmesine göre günde iki kez 100 ml
25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.
Ciltte kızarıklar belirilir belirmez, bir ilerlemeye mahal
vermeden, hemen müdahale edilmelidir. Bu tür hastaların
mümkün mertebe sıklıkla yerlerinden kıpırdatılmaları veya
duruşlarının değiştirilmesi gerekir. Bu hastalar için, özel
olarak yatalak hastalara uygun şekilde üretilmiş ve piyasada

Page 58

kolayca bulunan yatakların kullanılması önerilir.

Ağız ve diş rahatsızlıklarında gümüş suyu

Pek çok insanın ürktüğü veya korktuğu diş hekimi ziya-


retleri genellikle ağız hijyeninin sağlanması ile önlenebilir.
Bunun için de kolodiyal gümüş suyu büyük bir katkı sağla-
yabilir. Ancak düzenli olarak devam ettirilen ağız hijyeninde
bile belirli aralıklarla diş hekimine görünmek elbette çok
yararlı olacaktır.
Ağız içindeki enfeksiyonlar diş eti, dil, damak veya yanak
içlerinde meydana gelebilir ve bu rahatsızlıkların çok farklı
nedenleri olabilir. Genellikle bunlar ağrılı ve rahatsız edici
olurlar, dahası konuşmayı veya yemek yemeyi bile olumsuz
etkileyebilir.

Protez dişte baskı yapan noktalar

İlk zamanlar tam olarak oturan protezlerin oturma pozis-


yonunda zamanla bozulmalar olur, zira diş olmayan çene
kemikleri zamanla geri çekilir. Bunun sonucunda ise diş
protezi yerinde tam oturmaz ve oynamaya başlar; bu ise

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 53/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

zamanla damakta ve protezde acılı baskılara ve bunun so-


nucunda da iltihaplara yol açar.
Sabah ve akşam olmak üzere 25 ml 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu ile ağız çalkalanır ve akabinde gümüş suyu yutulur.

Page 59

Ağız kokusu

Günümüzde uygar toplumlar da dahil olmak üzere bu


hastalık oldukça yaygındır, aynı zamanda sosyal bir incin-
me sebebidir. Psikolojik problemleri de beraberinde getirir.
Ağız kokusunun sebep olduğu sosyal problemler biyolojik
problemlerden daha fazladır ancak kötü bir sindirim sistemi
de ağız kokusunun nedeni olabilir. Hatta eğer ağız kokusu
sosyal bir problem oluşturmasaydı belki de bir hastalık olarak
görülmeyecek, tedavisi için gayret sarf edilmeyecekti. Ağız
kokusundan şikâyet eden bireyler sosyal hayatlarında kendilerine
olan güvenlerini kaybedebilirler. 20 ml 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu ile iyice gargara yapılır.

Ağız yumuşak doku enfeksiyonları

Ağız içinde bulunan yumuşak dokulardaki enfeksiyon-


ların çok farklı nedenleri olabilir. Enfeksiyonlar; virüsler,
bakteriler veya mantarlar nedeniyle meydana gelebilir. Bu
farklı nedenlerden dolayı da farklı semptomlar (kızarma,
şişme, kanama ve ağız kokusu vs.) oluşabilir.
Günde birkaç kez 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile ağza
gargara yapılır. Ayrıca sabah ve akşam olmak üzere 100 ml
25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 54/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 60

Diş Taşı

Diş taşları, kireç tuzlarının kolloidal tükürükten


çökelme- siyle birlikte; bakteriler, besin artıkları ve ağız
mukozasının atılmış parçacıklarıyla oluşan sert bir
oluşumdur. Genelde tüm bu maddeler tükürük içinde
süspansiyon halinde bu- lunurlar. Ancak bu
bileşenlerin besin artıklarıyla çökelme olasılığı bulunursa,
bunlar dişeti kenarının üstünde ve altında bir yaka gibi
yapışıp kalırlar. Dokular diş taşına sürtündü- ğünden, diş
taşı eklentisinin ilk sonucu olarak dişeti kenarı iltihaplanır.
Şiddetli iltihaplanmada “Kapiler” olarak adlandırılan di-
şetinin ince damarcıkları öylesine iltihaplanır ki, çatlar ve
böylece dişeti kenarı kanar. Diş taşları hemen uzaklaştırı-
lırsa, böylesi bir iltihabın gerilemesi ve kanamanın dinmesi
olasıdır. Eğer bu olmazsa, dokularda, artık besleyici mad-
delerin yeterince gönderilmediği bir kan hücumu görülür.
Böylece dokuların işlevi azalır. Ayrıca bu nedenle dişlerde
apse oluşumu da tetiklenmiş olur.
Günde birkaç kez 20 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu
ile ağız çalkalanır. Ayrıca sabah ve akşam 100 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir.

Diş Apseleri

Özellikle de tartar oluşumu mevcut dişlerde bir veya iki


noktada oluşabilecek enfekte olmuş keseciktir. Periyodontal
(diş eti) apsesi, diş eti iltihabı, dişler ve diş etleri arasında
cepler oluştuğu zaman meydan gelir ve bakteriler bu cepte
gelişir. Diş apsesi, ilerlemiş bir diş çürümesi veya kırılan

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 55/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 61

bir diş sonucu, bakterilerin diş pulpunu sarmasına uygun


ortam sağlaması nedeniyle (bu durum diş özünün ölmesine
ve bakterilerin en yakındaki diş eti dokusuna ve kemiğe
sıçramasına sebep olur ) meydana gelir. Diş apseleri, ağrı
yapabilir, yanabilir ve ısırırken çok acı çektirir.
Günde birkaç kez 20 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu
ile ağız çalkalanır. Ayrıca sabah ve akşam 100 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir.

Ürogenital rahatsızlıklarda gümüş suyu

Böbrek içinde su ve yabancı maddeler (örn. ilaç artıkları,


zehirler, tuzlar ve idrar gibi) kandan ayrıştırılır. Buradan
idrar yolları üzerinden idrar kesesine aktarılır ve buradan
da tüm bu maddeler vücuttan dışarı atılır.
İdrarın %95’i çözelti ve taşıma maddesi olarak sudan olu-
şur. Sorunsuz böbrek fonksiyonları için bu nedenle vücudun
sürekli ve yeterli miktarda su alması çok önemlidir. Sonuç
olarak günde yaklaşık 1½ litre suyu dışarı atarız. İdrarın
mümkün olduğunca açık renkli olması gerekir, koyu renkli
idrar düşük oranda su tükettiğimizin bir göstergesi olarak
kabul edilir.
Üreme organları da idrar yolları ile birbirine bağlıdır. İdrar
yollarındaki bir rahatsızlık üreme organlarını da olumsuz
etkileyebilirken tam tersi durum da söz konusu olabilir.

İdrar yolları iltihabı (Sistit)

Sistit idrar kesesinin (mesane) iltihaplanmasıdır. İdrar

Page 62

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 56/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

yolları ve üreme sisteminde en sık görülen hastalıklardan


biridir. Zamanında tedavi edilmezse, hastalık, böbrekleri
de etkileyecek biçimde yayılabilir, mesane ve böbreklerde
kalıcı hasarlar oluşturabilir. Erkeklerde özellikle prostat bü-
yümesine de yol açabilir.
Normalde bakteriler üreme organları ve anüs bölgesinde
yaşamaktadır. Bazen bu bakteriler alt idrar yollarını aşarak
mesaneye ulaşırlar. Mesaneye ulaşan bakteriler işeme ile dışarı
atılırlar. Ancak mesaneye gelen bakteri sayısı atılandan fazla
ise, bu artık, mesanede ve daha sonraki aşamada böbreklerde
iltihaplanmaya yol açar. Bulaşma cinsel birleşme esnasında
veya genital temizliğin az olduğu durumlarda oluşabileceği
gibi uzun süre idrar tutulması, idrar yollarını daraltıcı has-
talıklar, menopozda düşük östrojen seviyesi nedeniyle de
oluşabilir. Kadınlarda üretra erkeklerinkinden çok daha kısa
olduğu için dış ortamdan bakterilerin mesaneye ulaşması
daha kolaydır. Bu nedenle kadınlarda sistitlerin görülme
oranı çok daha fazladır.
Kadınların en az % 20’si yaşamları boyunca en az bir kez
sistite yakalanırlar. Nadir de olsa sistiti oluşturan bakteriler
böbrek ve idrar yolları aracılığı ile yukarıdan aşağıya veya
yakın dokulardaki enfeksiyon odaklarından lenf yoluyla da
mesaneye ulaşabilirler.
Sistitin en sık rastlanan sebebi Escherichia coli (koli basili)
adlı mikroorganizmadır. Bu bakteri kalın bağırsaklarda nor-
mal olarak bulunabilir ve cinsel ilişki ile mesaneye ulaşabilir.
Günde üç kez 100 ila 250 ml 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu içilir, belirtilerin azalması ile günde iki kez içilmeye
devam edilir.

Page 63

Yumurtalık iltihabı

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 57/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Bu rahatsızlık
talıklarının birçokOysa
genel adıdır. kadınyumurtalıkların
için çeşitli döl organları
gerçektenhas-
ilti-haplanmasına ender rastlanır. Bunun nedeni de, genel-
likle vajina ve rahimden gelen mikropların, önce yumurta
kanalları sonra da yumurtalıkları sarmasıdır. Çok ender ol-
makla beraber, bazen yumurta olgunlaşmasındaki bozukluk-
lar, yumurtalık iltihaplarını kolaylaştırabilir. Her seferinde
doktor tedavisi ve çoğunlukla yatak istirahatı gereklidir.
Yumurtalık iltihapları ihmal edilirse, aykırı gelişmeler, pe-
riton (karınzarı) ve Douglas iltihaplanmalarına dönüşebilir.
Hafif geçirilen rahatsızlık durumlarında bu hastalık so-
runsuzca iyileşme gösterebilir. Ancak sorun ihmal edilirse
yapışmalar oluşabilir ve bu da kısırlığa kadar gidebilir. Bu
nedenle bu rahatsızlık oldukça önemlidir.
Üç gün süreyle günde sabah, öğle ve akşam 25 ppm ko-
lodiyal gümüş suyu 100 ila 250 ml olarak içilir, belirtilerin
azalması ile günde iki kez içilmeye devam edilir.

Böbrek havuzu iltihapları

Böbrek havuzu iltihapları çeşitli mikroplar nedeniyle


meydana gelebilir. Hastalığın temel nedeni genellikle idrar
yolları iltihabına bağlıdır. Hastalık kendini ateş, sıtma ve
sırt ağrıları ile göstermeye başlar ve bu durum kan zehir-
lenmesine kadar gidebilir. Bunların dışındaki belirtiler şöyle
sıralabilir: Sabah ve akşam dil üzerinde bir katman oluşur,
yüzde şişme meydana gelir, idrara çıkmada zorlanma olur

Page 64

ve acılıdır. Şiddetli soğuk, bu hastalığın oluşumunu daha da


kolaylaştırır. Çocuklarda ise bu rahatsızlık kronikleşebilir.
Üç gün süreyle günde sabah, öğle ve akşam 25 ppm ko-
lodiyal gümüş suyu 100 ila 250 ml olarak içilir, belirtilerin
azalması ile günde iki kez içilmeye devam edilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 58/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Prostat büyümesi

Erkeklere özgü bir rahatsızlık olan prostat büyümesi daha


ziyade ileri yaşlarda meydana gelir. Aslında iyi huylu bir
rahatsızlık olup idrara çıkmayı zorlaştırır veya istem dışı
idrar salgılama meydana gelir. Prostat, sadece erkeklerde
idrar yolunun çevresinde bulunan bir bezdir. Üriner sistemin
önemli bir parçasıdır. Böbreklerden süzülen idrar mesanede
birikir.
İşeme esnasında mesane kasılır ve idrar, üretra adı veri-
len idrar kanalı ile penis ucuna kadar iletilir, oradan dışarı
atılır. İşte bu iletici yol, yani üretra, prostat bezinin içinden
geçmektedir. Eğer prostat bezi büyümüşse idrar yolunu sı-
kıştırır, hatta tıkar ve işeme ile ilgili oldukça tipik şikâyetler
ortaya çıkar.
Prostat büyümesinin nedeni bilinmemektedir. Ancak
yaşlanmanın ve erkeklik hormonlarının rolü olduğu kabul
edilmektedir.
Prostat hipertropi de sürekli idrar kesesinde ürin artıkları
kaldığından dolayı, enfeksiyon riski her zaman yüksek oranda
mevcuttur. Bu nedenle prostat için sürekli olarak günlük 25
ppm’lik 250 ml gümüş suyu içilmesi önerilmektedir.

Page 65

Rahim iltihabı

Rahim iltihaplanması farklı nedenlerden dolayı meydana


gelebilir (örn. enfeksiyonlar, alerjiler, hormon eksikliği, yabancı
maddeler gibi). Ağrı, kaşıntı ve akıntı gibi belirtileri vardır.
Rahim, belirtilerin azalmasına dek, 25 ppm kolodiyal
gümüş suyu ile durulanır. Ayrıca üç gün süreyle günde üç
kez 100-250 ml arasında 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 59/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Rahim mantarı

Nemli ortamlarda candida albicans mantarı ve diğer man-


tar türlerinin oluşumu tetiklenebilir. Rahatsızlık kızarıklığa
ve gri beyaz bir akıntıya yol açar.
Rahim, belirtilerin azalmasına kadar, 25 ppm kolodiyal
gümüş suyu ile durulanır. Ayrıca üç gün süreyle günde
üç kez 100-250 ml arasında 25 ppm kolodiyal gümüş suyu
içilir. Semptomlar azaldıktan sonra günde iki kez kolodiyal
gümüş suyu içilmeye devam edilir.

Rahim akıntıları

Rahim duvarının ve yolunun konumu itibarıyle bu böl-


gelerde enfeksiyonlar meydana gelebilir ve bu enfeksiyonlar
farklı nedenlerle tetiklenebilir. Bu durumda beyaz, sarı arası
ve yeşil griye yakın renkte akıntı oluşur. Akıntı kanlı olabilir

Page 66

ve bu akıntılara kaşıntı da eşlik edebilir. Bu rahatsızlık aynı


zamanda rahim, yumurtalık veya idrar yolları iltihapları ile
de bağlantılı olabilir.
Rahim her gün 25 ppm kolodiyal gümüş suyu ile durulanır.
Ayrıca üç gün süreyle günde üç kez 100-250 ml arasında 25
ppm kolodiyal gümüş suyu içilir. Semptomlar azaldıktan
sonra günde iki kez 100 ila 250 ml 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu içilmeye devam edilir.

Sindirim sistemi rahatsızlıklarında gümüş suyu

Sindirim işlemi daha ağızda yiyeceklerin çiğnenmesi ve


f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 60/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

tükürük bezlerinin tükürük salgılaması ile başlar. Ezilen


gıdalar bundan sonra yemek borusu üzerinden mide - ba-
ğırsak bölgesine aktarılır. Burada parçalanma başlar ve besin
maddeleri vücut tarafından emilirken emilemeyen parçalar
ve atıklar gaita olarak dışarı atılır.
İyi bir sindirimin gerçekleşmesi için tüm sindirim or-
ganlarının sorunsuz çalışıyor olması gerekir. Bu nedenle de
gıdaların iyice çiğnenmeden yutulmaması ve yeme ediminin
sakin şekilde gerçekleştirilmesi zorunludur.
Besinlerin sindirim süreleri ve vücuttan atılma süreleri
kişiden kişiye değişir. Ancak bu süre normal şartlarda ince
bağırsak içinde bir ila altı saat, kalın bağırsak içinde yaklaşık
on saat ve üstü olabilir.

Page 67

Şişkinlik

Kalın bağırsakta bulunan bakteriler; karbonhidratlar ve


amino asitlerle birleştiğinde, tembel gazlar meydana getirir,
bunlar hidrojen, karbondioksit ve metandan oluşur. Ne ki,
yutulan hava da şişkinliğe yol açabilir. Şişkinliğe ağrılar,
karın krampları eşlik edebilir. Ancak uzun süreli şikâyetlerde
sorun bağırsak iltihaplarından veya safra kesesi sorunların-
dan da kaynaklanıyor olabilir.
Semptomların azalmasına kadar, sabah ve akşam olmak üzere,
günde iki kez 50 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

Ülser

Midenin iç yüzünde belirli bir kısmın aşınması sonucu


meydana gelen yaraya mide ülseri denir. Sinir bozukluğu,
midede asit fazlalığı, zamanında ve iyi tedavi edilmeyen
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 61/81
gastrit, mide zafiyeti, karaciğer yetersizliği veya safra azlığı,
kalp hastalıkları, sindirilmesi güç yiyeceklerin aşırı derecede
kullanılması, haddinden fazla sigara, çay, kahve veya asit
yapıcı meşrubat içmek, alkol kullanmak veya bazı ilaçla-
rın uzun süre kullanılması mide ülserini doğuran nedenler
arasındadır.
Hastalığın başlangıcında mide ekşimesi ve ağırlık hissi
vardır. Hastanın ağzına sık sık ekşi su gelir. Tat alma duygusu
hafiflemiştir, dil paslıdır, hastanın rengi solmuştur. Karnın
üst kısmına bastırılınca, acıma hissedilir. Bu belirtiler ortaya
çıktıktan sonra; en kısa zamanda tedaviye geçilmezse; ye-
meklerden 2-3 saat sonra sırta doğru yayılan şiddetli mide
ağrıları baş gösterir. Baş dönmesi ve terleme de görülür.

Page 68

Bu devrede, kusma ile bir miktar kan da görülebilir. Bazı


kimselerin büyük abdestleri katran gibi olur. Günde iki kez
100 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilmesi önerilir.

İshal (Diarrhea)

Dışkının sulu ve sık olarak çıkmasına ishal veya diyare (di-


arrhea) denir. İshale genellikle bakteriler, virüsler, man-tarlar
ve parazitler neden olur. İshal bazen bir gıda alerjisinin veya
gıda zehirlenmesinin belirtisi olarak da karşımıza çıkabilir.
Aşırı ağrılı, kramplı seyredebilir, bazen kanla karışık dışkılama
da söz konusudur. Kalın bağırsak gıdaların içindeki suyu
süzemez ve sulu kalan besin artıkları bu şekilde sulu olarak
dışkılanır. Küçük çocukların ve süt çocuklarının özellikle
yaz aylarında salgın gibi görülen ishallerinde bağırsaklarda
yaşayan koli basillerinin hastalığa sebep olduğu görülmüştür.
İshalin en büyük tehlikesi vücutta yol açtığı aşırı su kaybıdır,
elbette suyla birlikte vücuda gerekli olan tüm mineraller ve
vitaminler de kullanılmadan vücuttan atılır (örn. magnez-
yum, kalsiyum, sodyum gibi). Bu nedenle ishale yakalanma
durumunda mümkün olduğunca fazla sıvı tüketimi çok önemlidir.
04 10 2012 Gümüş Suy u

Gerekli olması halinde bu mineral ve elektrolitlerin harici


takviyesi de gerekebilir.
Üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 100-250 ml 25 ppm kolo-
diyal gümüş suyu içilir, arkasından her gün belirtiler iyileşene
dek günde iki kez içmeye devam edilir.

Page 69

İnce bağırsak iltihabı

Safra kesesi iltihabına kolesistit denir. Normalde mikrop


bulunmayan safra kesesi, özellikle bağırsaklarda yaşayan
koli basillerine maruz kalması sonucu iltihaplanır. Ender
olarak tifo veya paratifo bakterileri de buraya yerleşebilir.
Akut kolesistitin başlıca belirtileri, sağ tarafta kaburgalar
altında ağrı ve hassasiyet, aynı bölgede kasılma, ateş, bu-
lantı, hafif sarılık şeklindedir. Genellikle yağlı ve yumurtalı
yiyeceklerden sonra ağrı artar. Bu ağrı sırta yayılır.
Üç gün süreyle sabah, öğlen ve akşam 25 ppm kolodiyal gü-
müş suyu 100-250 ml arasında içilir, arkasından her gün belirtiler
iyileşene dek günde iki kez içilmeye devam edilir.

Hemoroit

Hemoroit çok sık rastlanan bir sorundur. Neredeyse her


iki kişiden biri hayatının yaklaşık 50 yılını bu sorunla geçirir.
Rahatsızlığın nedeni genellikle bağırsakları fazla zorlayan
kabızlığa bağlıdır. Aynı zamanda fazla kilo, hamilelik, sürekli
oturma hemoroitlerin oluşumunu tetikleyebilir. En önemli
belirtilerinden biri kaşıntı olmasıdır. Bunun yanında ayrıca
sıkıntı veren belirtiler, yanma, ıslaklık veya kanlı dışkılama-
dır. Hemoroite bağlı oluşabilecek diğer rahatsızlıklardan
kaçınmak için bir hekime danışılmasında fayda vardır.
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 63/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

İltihaplı hemoroitte günlük 25 ppm kolodiyal gümüş su-


yu ile ıslatılmış bir bandaj yerleştirilmelidir. Ayrıca alternatif
olarak kompresler de yapılabilir.

Page 70

Gıda zehirlenmesi

Gıda zehirlenmesi genellikle alınan gıda maddelerinde


veya içeceklerde bulunan virüslere veya bakterilere dayalı
olarak oluşur. Aniden ağırlı bir şekilde kendini belli eder ve
bu duruma bulantı, kusma ve ishal eşlik eder.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu 100-250 ml olarak içilir. Semptomların kaybolması ile günde
iki kez 100-250 ml kolodiyal gümüş suyu içilmeye devam edilir.

Salmonella

Salmonella entero bakteri grubundan olan bir türdür ve


ölümcül gıda zehirlenmelerine yol açar. Genel olarak gıda-
ların hazırlık veya hammadde aşamasında hijyenik olup
olmadıklarının araştırılması gerekir (özellikle yumurtalı ve
kanatlı hayvanların etleri).
Salmonella bakterili gıdanın alınmasından sonraki 12-
24 saat arasında çok ani şekilde istifra ve ishalle birlikte
kendini gösterir. Bunun dışında aşırı baş ve karın ağrısı,
bulantı, sıtmalı ateş, hastalığın diğer önemli belirtileridir.
Bu hastalık, özellikle yaşlılarda ve çocuklarda ölümcül so-
nuçlar doğurabilir.
Günde 2 kez 100 ml 25ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 64/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 71

Kolodiyal gümüş suyunun diğer


rahatsızlıklarda kullanımı

Eklem iltihabı

Eklemlerin iltihaplanması durumunda şişmeler, ağrılar,


hareketlerin sınırlanması ve kızarma gibi şikâyetler görülür.
Rahatsızlığın devamında, ilgili eklemlerde duruş bozukluk-
ları, fonksiyon kayıpları görülmeye başlar.
Sabahları 100 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

Eklem kireçlenmesi

Kireçlenme ya da tıbbi adıyla osteartrit en sık görülen


eklem hastalığı olarak kabul ediliyor. Doğal yaşlanma süre-
cinde eklem kıkırdağının etkilenmesiyle gelişen kireçlenme,
ağrı ve eklemlerde hareket güçlüğüne neden oluşturuyor.
40 yaşından sonra daha sık görülen kireçlenme, boyun, sırt,
bel omurgası, diz, kalça ve parmak eklemlerini etkiliyor.
Romatizmal hastalıklardan biri olan eklem kireçlenmesi
kendi içinde de iki ayrı başlık altında değerlendirilmektedir.
Primer eklem kireçlenmesi ve sekonder eklem kireçlenmesi.
Birinci tip yani primer eklem kireçlenmelerinin kesin nedeni
belli olmayıp araştırmalar kadınlarda erkeklere oranla 2,6
kat daha sık gözlendiğini ortaya koyuyor.
Sekonder eklem kireçlenmesinde ise sebep genel olarak

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 65/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 72

bellidir. Bunlar; omurga eğriliği gibi anatomik bozukluklar,


raşitizm gibi metabolik kemik hastalıklarıdır. Ayrıca bel fıtığı,
travmalardan sonra eklemlerdeki kırık ve çıkıklar da eklem
kireçlenmesine zemin oluşturabilir... Bütün bunlar göz önüne
alındığında genetik, yaş, cinsiyet ve çevre faktörlerinin eklem
kireçlenmesine zemin hazırladığı söylenebilir.
Bu rahatsızlıkta doktor tedavisinin yanında 25 ppm kolodiyal
gümüş suyunun sabahları aç karına 100 ml olarak içilmesi önerilir.

Lenf bezleri iltihabı

Lenf bezlerini meydana getiren hücreler, akkan için filt-


re görevi yapar. Lenf damarları ile gelen zehirli maddeler,
hastalık virüsleri ve bakteriler lenf hücreleri tarafından par-
çalanarak etkisiz hale getirilir. Ancak bu zararlı maddeler
ve mikroplar, lenf hücrelerinin kapasitesini aşacak olursa,
lenf bezlerinde tahribat yaparlar.
Tahribat sonucu iltihaplanan bezler şişerek anormalliği belli
ederler. Müdahale edilmediği takdirde patlayarak içlerindeki
iltihabı dışarı boşaltırlar. Lenf bezlerinde (kasıkta, koltuk
altında ve boyunda) şişlikler görülür. Patlamaları halinde,
şiş bölgelerdeki deri üzerinde kırmızı çizgiler ortaya çıkar.
Lenf kanalı yönü üzerinde ciltte kırmızı çizgiler baş gös-
terir. Bir el veya ayakta oluşan enfeksiyon sonrasında kollar
veya bacaklar üzerinde bu kırmızı çizgilerin uzadığı görülür.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu 100-250 ml olarak içilir, akabinde belirtilerin iyileşme
göstermesi ile gümüş suyu günde iki kez içilmeye devam
edilir. Bu arada, semptomların iyileşmesinin birkaç ay sü-
rebileceğini de göz önünde bulundurmalısınız.

Page 73

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 66/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Ben kronik lenf iltihabı sorunumla ilgili günde 3 kez 200


ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içiyorum. Rahatlama he-
men başlıyor. Ancak yan etki olarak bazen dizlerimde ve
kalçamda kaşıntılı deri döküntüsü meydana geliyor.

Meme bezleri iltihabı

Emziren annelerin memelerinde çocuğun sütü çekememesi


veya bebeğin memeden kesilmeyle süt birikmeye başlar. Bu-
nun sonucunda ise süt bezlerinde iltihaplanma görülebilir.
Göğüs kızarır ve sertleşir. Aynı zamanda sıtmalanma ve ateş
de meydana gelebilir. Göğüs uçları çatlar ve sertleşir, bazı
durumlarda apse oluşumu da söz konusudur.
Harici uygulamada 25 ppm kolodiyal gümüş suyu komp-
res olarak kullanılır. Bazı durumlarda ebenin de görüşü alı-
narak emzirmeye ara verilip üç gün süreyle sabah, öğle ve
akşam 25 ppm 100 ml kolodiyal gümüş suyu içilir.

Meme ucu iltihabı

Özellikle yanlış emzirme pozisyonları annenin meme


ucunda yaraların ve çatlamaların oluşmasına yol açabilir.
Meme ucu hassaslaşır, kabuk bağlar ve çok acı verir.
Temiz bir pamuklu bezi 25 ppm kolodiyal gümüş suyuna
batırın ve kısa süreli olarak meme uçlarına koyun. Ancak
bu bezlerin uzun süreli olarak meme ucunda kalmasından
kaçının, zira meme ucunun fazla yumuşamasına yol açacaktır.
Bebeğin gümüş suyu ile temasını önlemek için öncelikle bu

Page 74

işlemi emzirme sonrasında uygulayın ve bir sonraki emzir-


meden önce mutlaka meme uçlarını temiz su ile yıkayın...

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 67/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Born-out (tükenmişlik) sendromu

“Burnout (tükenmişlik) Sendromu” son günlerde yeni


iş ortamları, yönetim sorunları, yapılan işlerin nitelikleri ve
bağımsız çalışabilme durumları, çalışanlarda, özellikle sağlık
çalışanları arasında çok yaygındır. Günümüz iş dünyasında,
teknolojinin ilerlemesiyle birlikte üretim ve verim kalitesinde
gözle görülür bir azalma dikkati çekmektedir.
19. yy’da Sanayi Devrimi ile işlevlerinin bir kısmını ma-
kinelere devreden insan, şimdi bu içine girdiği girdaptan
kendini kurtaramamaktadır. Burn out, kısaca kişinin kendi-
sine büyük hedefler koymuşken, istediklerini elde edemeyip hayal
kırıklığına uğrayarak, yorulduğunu ve enerjisinin tükendiğini
hissetmesi olarak açıklanabilir.
Üç gün süreyle sabah öğlen ve akşam 100-250 ml 25 ppm
kolodiyal gümüş suyu içilir, arkasından her gün belirtiler iyileşene
dek günde iki kez içilmeye devam edilir.

Kronik yorgunluk

Uzun süreli yorgunluk ve bitkinlik hali uzun yıllarca


başlı başına bir hastalık olarak görülmemiştir. Ancak insan
hayatını etkileyen ciddi bir unsurdur. Bir zaman sonra bu
yorgunluk haline ateş, ağrılar gibi fiziksel yakınmalar da
eşlik etmeye başlar ve bu durum depresyona kadar ilerle-

Page 75

yebilir. Günümüzde bu rahatsızlığın kaynağında, bağışıklık


sistemi fonksiyonları, hormon sorunları ve fiziksel etkenler
görülmektedir.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 100-250 ml arası kolo-
diyal gümüş suyu 25 ppm olarak içilir ve belirtiler azalmaya
başladığında günde iki kez içilmeye devam edilir.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 68/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Vücut kokusu

Bazı insanlar aşırı derecede vücut kokusundan şikâyetçidir.


Bu kokular terin bakteriyel ayrışımı nedeniyle meydana ge-
lir. Bu nedenle kolodiyal gümüş suyunu deodorant şeklinde de
kullanmak mümkündür. Bu şekilde, rahatsız edici kokuların
önüne geçmek mümkün olmaktadır.
Gerekli olması halinde koltuk altı 25 ppm kolodiyal gü-
müş suyu ile ıslatılmış bir bezle iyice silinir. Kolodiyal gü-
müş suyu terlemeye karşı deodorant olarak çok sıkça tercih
edilmektedir.

İmun (bağışıklık) sisteminin güçlendirilmesi

Normal şartlarda imun (bağışıklık) sistemi sağlıklı bir


insanda hastalıklarla baş edebilecek durumdadır. Ancak bazı
durumlarda imun (bağışıklık) sistemi zayıflar ve yeterli de-
recede direnç gösteremez. Örneğin kış aylarında bağışıklık
sistemini güçlendirmek için tedbir amaçlı kısa süreli olarak
kolodiyal gümüş suyu kürü uygulanabilir. Akabinde bir süre
ara verilerek bu küre dönüşümlü olarak devam edilir.

Page 76

Düzenli olarak kolodiyal gümüş suyu kullanan kişiler


bu konuda farklı tecrübeler kazanmışlardır. Bazıları soğuk
mevsimlerde günlük bir yemek kaşığı 25 ppm kolodiyal
gümüş suyu kullanımı ile tüm kış dönemini sorunsuz ge-
çirmişlerdir.
Bazıları ise sabah ve akşam olmak üzere günde iki kez 250
ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içerek hiçbir enfeksiyona
maruz kalmadan tüm kış sezonunu geçirmiştir.
İmun sisteminin güçlendirilmesi ile özellikle soğuk al-
gınlığı, üşütme gibi enfeksiyona bağlı pek çok rahatsızlığın

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 69/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

önüne geçmek mümkündür.

Orta kulak iltihabı

Orta kulak zarı ve kemikçiklerinden oluşan orta kulak


bölümünün bakterilere veya virüslere bağlı olarak oluşan
iltihabına verilen isimdir. Bir veya iki kulakta birden olabi-
lir. Çocuklarda sık görülmesine rağmen, yetişkinlerde de
görülebilir. Sıklıkla, kış ve ilkbahar başlangıcında görülür.
Aniden şiddetli kulak ağrısı ve ateşle kendini gösterir.
İltihap orta kulakta toplandığı için ağır vakalarda kulak za-
rının patlaması ve ağır işitme kayıplarına dahi yol açabilir.
Üç gün süreyle sabah, öğle ve akşam 25 ppm kolodiyal
gümüş suyu 100-250 ml arasında içilir ve iyileşme sürecinde
günde iki kez içilmeye devam edilir. Çocuklarda ise çocuğun
kilosuna göre beher kiloya 2 ml hesaplanarak verilir.
Harici olarak ise 25 ppm kolodiyal gümüş suyu kulağa
damlatılarak da kullanılabilir.

Page 77

Tırnak iltihabı (Paroniki)

El bölgesinde en sık görülen rahatsızlıklardan biridir.


Kaynağı genellikle mantarlar (tırnak mantarı), virüsler veya
bakterilerdir, ancak tüm bunların yanında kimyasal tahriş-
ler veya kan dolaşımı bozuklukları da buna neden olabilir.
İlgili alan aşırı derecede hassaslaşır ve iltihap birimi oluşur.
İlgili alan günde birkaç kez 25 ppm kolodiyal gümüş
suyu ile ıslatılmış bir bezle silinir. Ayrıca üç gün süreyle
sabah ve akşam 250 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu içilir.

Kanser

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


04 10 2012 Gümüş Suy u

Kanserin sayısız farklı türleri olduğu bilinmektedir. Bun-


lardan bazıları ölümcül olsa da bazılarının ölümcül olmadığı
da bilinmektedir. Ancak genel olarak kanser türleri değer-
lendirildiğinde yine de hastalığın genel olarak hastalara göre
farklı seyrettiği ve birbirinden çok farklı sonuçlar doğurduğu
da açıktır. Günümüzde pek çok kanser türü ilaçlarla iyileşme
göstermektedir. Elbette kanserle savaşta alternatif tıbbın
da göz ardı edilmemesi, tersine, dikkate alınması gerektiği gü-
nümüz tıbbının evrensel ikeleri arasındadır.
Kolodiyal gümüş suyunun kanserle mücadelede ve elbette
önlem amaçlı kullanımı (ppm oranlarının ise bireysel olarak
belirlenmesi daha doğrudur ) her gün biraz daha yayılmak-
tadır. Günlük 2 kez 250 ml 25 ppm kolodiyal gümüş suyu
kullanımı ile her gün bakteri ve virüslerle savaşta vücut
desteklenmiş ve bu sayede bağışıklık sisteminin üzerindeki
yük de azaltılmış olur. Bu konuda bazı doktorların gümüş
suyunun kullanımı ile tümörlerin büyümesinin durdurul-
duğu ve etkilerinin azaldığı hususunda raporları mevcuttur.

Page 78

Kolloidal Gümüş suyunun


alınmasında yapılan başlıca hatalar

Kolloidal gümüş suyu kullanması gereken kişiler


her ne kadar itinayla seçilmiş olsa dahi, kürün etkili
olmadığı münferit durumlar da söz konusu olabilir.
Sorunun kaynağı gümüş suyunun üretiminde, oranında,
saklanmasında veya tüketilmesinde de yatabilir.
Kullanılan gümüş suyunun gerçek anlamda damıtılmış
su yerine farklı (örn. çeşme suyu veya mineralli su vb. ile)
üretilmiş olması gümüş suyunun kalitesinde ve etkinliğinde
büyük önem taşır.
Aynı şekilde kolloidal gümüş suyunun tüketilmesinde
metal veya plastik kaşık kullanımı da yine gümüş
suyunun etkinliği üzerinde büyük önem taşır. Zira gümüş

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 71/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

suyunun metal veya plastik maddelerle kesinlikle temas


etmemesi, mümkün mertebe cam veya porselenden mamul
ürünlerle alınması, kolloidal gümüş suyunun etkinliğinde
büyük önem taşır.
Gümüş suyunun söz konusu herhangi bir rahatsızlığa
karşı, dahili veya harici kullanımı da önemlidir. Harici ola-
rak kullanımı gerektiren sorunlarda, gümüş suyunun dahili
olarak kullanımı, sonuçları büyük ölçüde etkileyecektir.
Tüm bunların yanında gümüş suyunun kullanım süre-
si de önemlidir. Zira kolloidal gümüş suyunun kullanım
süresi sistemik olarak alınacak sonuçlarda oldukça önemli
bir etkiye sahiptir. Kolloidal gümüş suyunun kullanım
sü- resine uyulmaması ve önerilen süreden daha
önce kulla- nımın bırakılması olumsuz sonuçlar
alınmasında oldukça belirleyicidir. Bu nedenle de
öngörülen kullanım süresine mutlaka uyulmalıdır.

Page 79

Kolloidal Gümüş suyu ile


ilgili sıkça sorulan sorular

Kolloidal gümüş suyunun azami kullanım süresi


nedir? Yapmış olduğumuz tecrübelere göre kolloidal
gümüş su- yunun azami kullanım süresi olarak
belirlenebilecek bir süre
yoktur. Literatür içinde de kolloidal gümüş suyunun yıllarca
kullanıldığı hakkında bilgiler yer almaktadır. Ancak bu bize
ağır kronik rahatsızlıklar için mantıklı gelmekte olup, bu
durumun daha ziyade iyileşmesi mümkün olmayan ancak
kolloidal gümüş suyu ile sadece yaşam kalitesinin iyileşti-
rilebileceği vakalar için geçerli olduğu düşünülmektedir.

Kolloidal gümüş suyuna karşı bilinen alerjik reaksiyon-


lar var mı?
Sahip olduğumuz tüm bilgiler kapsamında bu türde alerjik
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 72/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

bir reaksiyon kayıtlara geçmemiştir.

İlginçtir ki, kimi zaman kolloidal gümüş suyunun kul-


Kolloidal gümüş suyunun etkilemediği vakalar var mıdır?

lanılan dozun artırılması halinde dahi vücudu


etkilemediği
münferit vakalarla karşılaşabiliyoruz. Bu durum romatizmal
hastalıklarda veya iltihaplı ya da alerjik hastalıklarda söz
konusu olabilir. Ancak bugüne kadar halen neden bu tür
nadir vakalarda bir sonuç alınamadığı konusuna bir açıklama
getirilememiştir. Genel olarak yine de vücudun kolloidal
gümüş suyuna intibak ettiği söylenebilir.

Page 80

Kolloidal gümüş suyunun satın alınmasında nelere


dikkat etmek gerekir?
Kolloidal gümüş suyunun mümkün mertebe taze üretil-
miş olması gerekir; bu nedenle gümüş suyunu satın
alırken mutlaka üretim ve son kullanma tarihlerini dikkate
alın.

Kolloidal gümüş suyu neden metallerle temas etmemelidir?


Tüm metaller gümüş kadar saf olmadığından kolloidal
gümüş ile temas eden metaller gümüşün üst yüzeyine yer-
leşir ve bu gümüş çözeltisinin kalitesini etkiler. Metalin yo-
ğunluğuna göre, söz konusu metaller gümüş suyu içindeki
gümüşün üst yüzeyine yayılabilir ve bu şekilde de gümüş
suyunun kalitesini olumsuz etkileyebilir.

Kolloidal gümüş toz olarak da aynı etkiyi gösterebilir


mi? Hayır, toz şeklinde olan gümüş, su ile çözüldüğünde
koloit oluşturmaz. Gümüş parçacıkları toz şeklinde iken çok
büyük
olur ve aynı zamanda da çok daha ağırdır. Ölçüleri ayarla-
mak gerçek anlamda çok zordur; özel birikim ve yeti ister.

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 73/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Kolloidal gümüş
kullanımında suyunun
dikkat edilmesi gereken
hususlar

Saklama: Elektromanyetik alanların etkisi (örn. buzdolabı


gibi) veya endüksiyon alanları koloidin etkisini yitirmesine
yol açar. Bu nedenle gümüş suyunu muhafaza ederken, bu

Page 81

alanlardan uzakta bulundurmak ve saklamak doğru olacaktır.

Tüketim: Tüketimde yapılan en büyük yanlış, metal ka-


şıkların ölçü için veya tüketim esnasında kullanılmasıdır.
Gümüş suyunun kesinlikle bir likör bardağı veya çay bardağı
ile ölçülüp tüketilmesi gerekir. Porselen ürünler de yine ölçü
ve tüketim için kullanılabilir.

Kullanım süresi: Kolloidal gümüş suyunun öncelikle


daha yaşlı hastalarda ve sistematik olarak yerleşik rahat-
sızlıklarda kullanım süresi çok önemli bir etkendir. Bu tür
rahatsızlıklarda ve hastalarda kesinlikle öngörülen süreden
önce kullanımın bırakılmaması gerekir.

Tek Atomlu (kolodiyal) Altın

“Tek Atomlu Altın” beyaz bir toz şeklindedir ve iki bo-


yutlu bir atom yapısına sahipken (bir veya iki atom birbirine
tepki verir ), normal altın üç boyutlu bir yapıya sahiptir (on
veya daha fazla atom birbirine tepki verir). Eğer bir kişi tek
atomlu altını oral yollardan veya enjeksiyon yoluyla alırsa,
sinir sisteminin çalışma kapasitesi on bin kat artar. Bu sizi
tıpkı bir bilgisayar gibi inanılmaz miktarda bilgileri işleye-
bilecek konuma getirir ve yeterli bilgi emildiğinde bilinçli
olarak başka boyutlara geçilebilir ve biçim değiştirilebilir,
çünkü beyin günümüz insanlarının hiçbir şekilde başarma
imkânı olmayan sınırsız birikim, olgu ve yetiyi mükemmel

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm


04 10 2012 Gümüş Suy u

düzeyde kullanma imkânına sahip olacaktır. Beyin hücreleri


öyle düzenlenir ki, bunlar tekrar kendi aralarında iletişi-
me geçebilir. Ve eğer bu iletişim yetisi tek atomlu altından

Page 82

alındığı takdirde vücut “ışıldamaya” bile başlayabilir. Bu,


eski tarihlerden kalan kimi raporlarda ve yazılarda yer alan
“güneş gibi parlayan” tanrı ve tanrı çocuklarının bir yönde
açıklamasıdır.
Tek atomlu altın, normal altından veya belirli madenlerden
elde edilebilir (örn. Arizona’da olduğu gibi). Bu muhtemelen
altın ve altın kazanımı ile ilgili Sümer tabletleri üzerinde
yer alan açıklamaların da gerçek anlamını ve açıklamasını
içermektedir. Tek atomlu altın bunun yanında inanılmaz bir
iyileştirme gücüne sahiptir, zira hücreli düzenler ve bizim
hastalık olarak tanımladığımız blokajları ve denge sorun-
larını gideren aşırı miktarda ışık enerjisini taşır. Bu sadece
büyük sırlardan bir tanesidir; bu, gizem okullarında korunur
ve modern gizli topluluklarda d sadece üst düzeyde olan
kişilere aktarılırdı. (bkz.: David Icke, En Büyük Sır)

Tek atomlu (kolodiyal) altından ALTIN SUYU

Günümüzün ana sorunlarından biri enerji eksikliğidir.


Buna bağlı olarak da asabiyet, depresyon, insan ilişkileri-
ni kurarken yaşanan güçlükler, geniş bir alanda fiziksel ve
psikolojik sorunlar genellikle enerji eksikliğine bağlı olarak
oluşmaktadır. Araştırmacılar her gün biraz daha enerjetik
derinliğin insanlar üzerindeki etkisi hakkında tartışıyor ve
durumun insanların iş ve sosyal yaşamları üzerinde ne kadar
etkili olduğu konusunda hemfikir oluyorlar. Bu sorunun
aşılması için ise yeni katkı maddeleri araştırmasına girerek
insanların enerji seviyelerini artırmak için yardımcı olmaya
gitgide daha yoğun çalışmaktadırlar. Elde edilen bilgiler
arasında, altının belirli bir türünün organizmayı daha etkili
ve yoğun metal enerji ile besleme imkânının olduğu yönün-
04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 83

deki bulguların keşfedilmesi çabaları da yer almakdadır. Bu


konuda en büyük katkıyı Avusturyalı, İsviçreli ve ABD’li
araştırmacılar sağlamıştır.

Altın, beyin epifizini aktive ediyor


[bizim “Üçüncü gözümüz”]

İnsan bedeninde çok özel adenolar (bezeler ) bulunur,


bunlar merkezde beyin epifizi ile iletişim halindedir. Üs-
telik bu adeno, başın tam olarak orta merkezinde bulunur
ve bilincimiz açısından çok önemli bir faktördür. Enerjiyi
beyin epifizi içinden aktarmak, kurumsallığımızı iyileştir-
mek, çevremizdeki elektromanyetik alanları bilinçli şekilde
kabul etmek yerine, pek çok insan, bu beyin alanından yeterli
oranda enerji akışı sağlamaktan uzaktır, zira bunlar bloke
edilmiştir (ölçümlerden alınan sonuçlara göre). Bunun so-
nucu ise bizim gerçekleri sadece sınırlı şekilde algılayabilme-
mizdir. Kolodiyal altın, enerji akışında olumlu bir iyileşme
sağlar, özellikle de beyin epifizinde... Bu ise az önce konu
olan blokajların azaltılması ve hatta tamamen kaldırılması
sonucunu doğurur.
Eğer biz vücuttaki bilgi akışının özellikle elektron akışı ile
yapıldığını göz önünde bulundurursak, belki de bu elementin
elektrik kalitesinin ne kadar etkili olduğunu da anlayabiliriz.
Altın, vücudun elektrikli ve bununla beraber manyetik özel-
liklerini etkileyebilir. Altın, bozulmuş bir potansiyeli tekrar
normalleştirebilir. Altın koloitlerinin araştırma sonuçlarının
ve raporlarının elde edilmesinden sonra Avusturya enstitü
laboratuvarında görevli bilim adamları insanın mental ge-
lişiminde kolodiyal altının günümüzde ne kadar büyük bir
rol oynadığı konusunda ikna olmuşlardır. Altın, yaşamın

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 76/81


04 10 2012 Gümüş Suy u

Page 84

vital güçleri ile doğrudan bağlantı kurabilecek bir maddedir.


“Vücudumuzun ağır elementleri (örn. altın ve gümüş),
bizim dünyamızda oluşmamıştır. Güneşimiz fiziksel olarak
bakıldığında demirden daha ağır elementleri eritecek kadar
sıcak değildir. Fizikçilerin bu konuda son kararı mutlaka
değerlendirilmelidir: Vücudumuzun tüm ağır elementleri
bir süpernovadan gelmektedir ki, bunlar DNS ve protein
moleküllerinin oluşumu için de gereklidir. Yani bizler yıldız-
ların çocuklarıyız da diyebiliriz!“ (Michio Kaku, Kuantum
Fizikçisi)

“Üçüncü Göz”

Tüm manevi çabalarımızın başarısı büyük ölçüde üçüncü


gözümüzün gelişim derecesi ile açıklanır. Böylece, “bilin-
çaltı odası” ve “iç dünya“ kapısı anlaşılabilir. Üçüncü gözü
doğru tasvir edebilmek için, her ne kadar bu doğal olarak
beyin epifizi ile bağlantılı olsa da, bunun fiziksel bir organ
olmadığının belirtilmesi gerekir. Bu, daha çok, bir tür “enerji
tüpüdür”, bu tüp, kaşlarımızla medulla oblongata (başımızın
arkasındaki çarka) arasında yer alır. Bu tüpün fonksiyonu
aktive edildiğinde algılama merkezimizi öyle değiştirebiliriz
ki, görme, işitme, koklama, tat alma ve dokunma duyuları
dünyanın dışında üçüncü boyutlara ulaşır ve dördüncünün
gerçekliği, dahası beşinci boyut bilinçaltında uyanır ve bu
durum mantık ile bir nebze de olsa açıklanabilir.
Üçüncü gözle görme, insan bilincinin azami yeteneklerin-
den biridir. Görmenin farklı kademeleri, farklı oluşumları
görmemizi sağlar, düşük astral kademelerden daha yüksek
ruhani boyutlara kadar algılarımız açılır. Kültürel karakte-
rimizin en büyük zaafı olan mantıklı düşünme aşırı ölçüde
dikkat gerektiğini ileri sürmektedir. Ancak bilinçsizliğe,

Page 85

gerçekte “algılama birimi”ne genellikle pek güvenilmez.


f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 77/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

(Bran O. Hodapp, Sihirli Ayna)

Kolodiyal altın aktive eder ve uyum sağlar

Dalgalanma güçlerinde bir denge sağlar, bunlar beze


enerji merkezlerinin çalışmasını ve reaksiyonunu etkiler.
Enerjiyi çok iyi yalıtabildiği için altın içsel enerjilerin akışını
iyileştirir. Bu nedenle kolodiyal altın iç enerjinin artışında
kullanılan bir katalizör olmayıp, aynı zamanda enerji akım-
larını aktaran bir unsur!..
Basel Üniversitesi fizik enstitüsü araştırmacıları ilk ola-
rak 1999 yılında DNS-moleküllerinin yalıtkanlık özelliğini
ölçebilmiş ve bu şekilde de ispatlayabilmişlerdir. Bu araş-
tırmalarla DNS’nin yalıtkanlığının ve bununla birlikte bilgi
aktarımının kolodiyal altın ile 10.000 kata kadar daha iyi
olabileceğini göstermişlerdir!
Bu son altı çizili cümlenin biz insanlar için anlamı ger-
çekten hayret vericidir! Bunun anlamı (Desoxyribu Nuclein
Säure, bkz.: foto), tüm kalıtsal bilgilerin belirlendiği DNS,
kolodiyal altın ile bağlantılı olarak 10.000 kat artırılmış ya-
lıtkanlığı sağlayarak yenilenmektedir. Bozukluklar köprü-
lenir, dengelenir ve arızalı vücut bölümleri temel “sağlıklı”
konumlarına geri kazanılır.
Altın suyunu lütfen buzdolabında saklamayın. Altın su-
yunu güneş ışınlarına maruz bırakmayın, kapalı bir dolap
içinde muhafaza edin.
Vardığımız sonuç şu ki, kolodiyal altın ve gümüş alımı
tehlikeli değildir.
DNS’nin farklı bireysel yalıtım kabiliyeti olmadığından

Page 86

ve sadece DNS’nin sahip olduğu “tek” yalıtım özelliği oldu-


ğundan, dozaj belirlenirken, genel olarak tek tipte kullanım
önerilebilir. Altın suyunun da değersiz maden üzerinde 40
saniyeden fazla bulunmaması gerektiği için mutlaka plastik
bir tatlı kaşığı kullanın! DAHA AZ, DAHA ÇOKTUR – bu
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 78/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

nedenle lütfen kaşığı taşacak kadar doldurmayın, sadece


tatlı kaşığının ½ mm altında kalacak şekilde dökün. Dökülen
her damlaya yazık olacaktır! Eğer 65 gün yetiyorsa, sorun da
yoktur! 200 ml bir şişe genel olarak tam 60 gün yetmelidir.

Kullanım şekli:
Her gün bir tatlı kaşığı altın suyu 2 ppm, azami 60 gün
süreyle, yani 2 ay...
Sonra 120 gün kadar, uzunca bir ara verilir, yani 4 ay...
Sonra tekrar her gün bir tatlı kaşığı altın suyu 2 ppm,
azami 60 gün süreyle...
Sonra yeniden 120 gün süreyle ara verilir...

Kolodiyal altın hangi sorunlarda veya şikâyetlerde kul-


lanılabilir?
Araştırmacılar tarafından ispatlanan ve yukarıda da
açıklanan iki etkisinin yanında, “resmi“ olarak başka bilgi
bulunmamaktadır. Ancak kolodiyal altın, DNS’nin ispatla-
nan geniş kapsamlı iletkenlik artışı nedeniyle, DNS içindeki
bozuklukları dahi giderebilecek, yenileyebilecek yetkinlik
düzeyindedir. Bu sayede düzeltilebilir olmayan “bedensel
arızalar”ın dengeli olarak azaltıldığı ve hatta ilgili unsurların
yenilenebildiği görülmüştür –Burada arızanın türü bireysel
olarak değişkenlik gösterdiği için, DNS’nin de etki süresi
farklı sonuçlar vermiştir.

Page 87

“Bedensel arızalar”ın kaynağı “hatalı veya kusurlu bilgi


aktarımı”ndan kaynaklanıyorsa, “DNS’nin iletkenliğinin
arızası”ndan bahsetmek mümkün müdür?
Bu bilgiler, “DNS’nin yenilenme süresi“ sonunda tekrar
sorunsuz ve aksamadan ilgili vücut bölgelerine akabiliyorsa
– bu durumda TELOMER de DNS’nin bağımsız parçaları,
yaşlanma süreci içinde “yaşlılık arızaları”nın giderilmesin-
de kullanılabilir. Bu şartlar altında işlevini yerine getiren
DNS, Tüm Bedensel Arızalara karşı yeniden üretme ve bölme
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 79/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

yoluyla organizmayı harekete geçirebilir ve bu hücrelerin


canlanması sağlanır.
Parantez içinde DNS yenilenme süreleri aylık olarak veril-
miştir, yani buna göre en erken “bedensel arızanın yenilen-
me süresi“ hesaplanabilir. 3 aylık mola süreleri burada her
zaman uygulanmalıdır! Ancak ben hiçbir şekilde araştırma
sonuçlarının ve hekim bilgilerinin dışına çıkmıyorum, ta-
nıyı koyuyorum ve iyileşmesiyle ilgili de hiçbir şekilde söz
vermiyorum. Kendimiz bu kolodiyal altın suyunu denersek
eğer, gelecek bize nelerin mümkün olacağını gösterecektir.
Kolodiyal altın suyunun alınması, yani doğru dozaj her
zaman kişisin kendi sorumluluğundadır.
Obezite (24), akne (12), alerjiler (2), alzheimer (24), arter
kireçlenmeleri (24), eklem iltihabı (36), kireçlenme (36), astım
(24), omurga disk kayması (12), pankreas yenilenmesi (24),
Behçet hastalığı (24), yatak ıslatma (12),idrar zoru (12), tansi-
yon sorunları (15), kronik enfeksiyonlar (24), kronik ağrılar
(24), depresyon (12), kan dolaşımı bozuklukları (12), çıban
(12), denge bozuklukları (24), katarakt (24), saç dökülmesi
(24), kalp krizi yenilenme (24), beyin hücreleri yenilenme
(24), işitme kaybı (12), hiper kinetik (24), inkontinans (24),
siyatik (12), kanser (24), görme bozukluğu (24), siroz (36),
legasteni (12), lösemi (24), lipodistrofie sendromu (12), migren
(24), hareket etmede motorik bozukluklar (6), mukoviskidoz
(12), Multiple Sklerose MS (24), nöralji (24), egzama (12),

Page 88

böbreklerin yenilenmesi (24), açık bacaklar (12), osteoporoz


(24), parkinson (24), parodontose (12), Phantomschmerz (24),
Phobien (24), Polyneuropathie (24), potens arızaları (9), pso-
riasis (24), yenilenebilir felç (6), idrar kesesi (6), bağırsaklar
(6), romatizma (24), tiroid bozuklukları (12), beyin kanaması
(24), şizofreni (24), ağır işitme (12), metabolizma bozukluğu
(12), ışın hasarları (12), Tinnitus (3), vegetatif distoniler (24),
sindirim sorunları (12), hemoroit (12), prostat büyümesi (3),
eklem aşınmaları (12), susuzluk (12), uzak görme (12), diş
minelerinin yenilenmesi (24)...

Altın suyunun kullanımı asla tıbbi bir bakımın veya tıb-


bi ilaçların yerini almamalıdır, tersine, bu tedavilere eşlik
f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 80/81
04 10 2012 Gümüş Suy u

etmelidir.
Böylece başka maddelere veya ilaçlara karşı bir yan etki
oluşmaz. DNS’nin yenilenme süresinden sonra “bedensel
yenilenme” ancak gerçekleşir; bu nedenle tedavi uygulayan
hekim veya alınan ilaç tedavisi hususunda altın suyu kulla-
nımına başlanmadan önce hekime danışılmalıdır.
İyonik gümüş veya altın çözeltilerinde temel olarak 3
etken vardır: Zaman, ışık ve oksijen. Bunlar suyun içinde
yüzen atomları/iyonları tekrar boşaltır ve büyük parçacıklar
olarak birleştirir. Bu şekilde “altın suyu”nda 3-5 hafta sonra
minik, kesinlikle tehlikesiz koyu renkli altın parçacıkları olu-
şur. Bunlar ağırdır ve şişenin dibinde bir tortu oluşturur...
Altın suyu çok normal şekilde günlük olarak kullanılabi-
lir ve askorbin asidi testi ve tindal testinin ispatladığı şekilde
sorunsuz etkide bulunur. Eğer bu minik parçacıklar vücuda
girecek olursa, tıpkı kum tanecikleri veya tanınmış “Danzig
altın suyu”nda olduğu gibi yine vücuttan sindirim sistemi
ile çok doğal şekilde atılırlar.
DNS’nin yalıtkanlığının artırılması ile olay bitmiş sayıl-
mıyor. DNS’nin önce kendini yenilemesi gerekir, bu şekilde

Page 89

doğru sinyalleri arızalı vücut alanlarına gönderebilir, bu


alanlarda da doğru=sağlıklı hücreler üretilerek ilgili vücut
parçasının veya organlarının aynı şekilde yenilenmesi müm-
kün olur. Her şeyin zamana ihtiyacı vardır.

Kaynaklar: http://www.ipn.at ve http://www.kolloida-


les-silber.de

f ile:///C:/Users/özel büro/Desktop/Gümüş Suy u.htm 81/81

You might also like