Professional Documents
Culture Documents
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
TÜRKİYE YAZMA ESERLER KURUMU BAŞKANLIĞI YAYINLARI: 145
Dinî İlimler Serisi : 22
Kitabın Adı : ME‘ÂLİMÜ USÛLİ’D-DÎN
Kelâm İlminin Esasları
Müellifi : Fahreddin er-Râzî (ö. 606/1210)
Özgün Dili : Arapça
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
(ö. 1210)
Çeviri
Muhammet Altaytaş
Eleştirmeli Metin
Orabi Orabi
TAKDİM
İnsanlık tarihi, akıl ve düşünce sahibi bir varlık olan insanın kurduğu
medeniyetleri, medeniyetler arasındaki ilişkileri anlatır. İnsan, zihnî faali-
yetlerde bulunma kabiliyetiyle bilim, sanat ve kültür değerleri üretir, üret-
tiği kültür ve düşünce ile de tarihin akışına yön verir.
Medeniyetler, kültürler, dinler, ideolojiler, etnik ve mezhebî anlayışlar
arasındaki ilişkiler kimi zaman çatışma ve ayrışmalara, kimi zaman da uz-
laşma ve iş birliklerine zemin hazırlamıştır.
İnsanların, toplumların ve devletlerin gücü, ürettikleri kültür ve mede-
niyet değerlerinin varlığıyla ölçülmüştür. İnsanoğlu olarak daha aydınlık
bir gelecek inşâ edebilmemiz, insanlığın ortak değeri, ortak mirası ve ortak
kazanımı olan kültür ve medeniyet değerlerini geliştirebilmemizle müm-
kündür.
Bizler, Selçuklu’dan Osmanlı’ya ve Cumhuriyet’e kadar büyük devletler
kuran bir milletiz. Bu büyük devlet geleneğinin arkasında büyük bir mede-
niyet ve kültür tasavvuru yatmaktadır.
İlk insandan günümüze kadar gök kubbe altında gelişen her değer, haki-
katin farklı bir tezahürü olarak bizim için muteber olmuştur. İslam ve Türk
tarihinden süzülüp gelen kültürel birikim bizim için büyük bir zenginlik
kaynağıdır. Bilgiye, hikmete, irfana dayanan medeniyet değerlerimiz tarih
boyunca sevgiyi, hoşgörüyü, adaleti, kardeşlik ve dayanışmayı ön planda
tutmuştur.
Gelecek nesillere karşı en büyük sorumluluğumuz, insan ve âlem tasav-
vurumuzun temel bileşenlerini oluşturan bu eşsiz mirasın etkin bir şekilde
aktarılmasını sağlamaktır. Bugünkü ve yarınki nesillerimizin gelişimi, geç-
mişimizden devraldığımız büyük kültür ve medeniyet mirasının daha iyi
idrak edilmesine ve sahiplenilmesine bağlıdır.
Felsefeden tababete, astronomiden matematiğe kadar her alanda, Me-
dine’de, Kahire’de, Şam’da, Bağdat’ta, Buhara’da, Semerkant’ta, Horasan’da,
Konya’da, Bursa’da, İstanbul’da ve coğrafyamızın her köşesinde üretilen de-
ğerler, bugün tüm insanlığın ortak mirası hâline gelmiştir. Bu büyük ema-
nete sahip çıkmak, bu büyük hazineyi gelecek nesillere aktarmak öncelikli
sorumluluğumuzdur.
Yirmi birinci yüzyıl dünyasına sunabileceğimiz yeni bir medeniyet pro-
jesinin dokusunu örecek değerleri üretebilmemiz, ancak sahip olduğumuz
bu hazinelerin ve zengin birikimin işlenmesiyle mümkündür. Bu miras
bize, tarihteki en büyük ilim ve düşünce insanlarının geniş bir yelpazede
ürettikleri eserleri sunuyor. Çok çeşitli alanlarda ve disiplinlerde medeni-
yetimizin en zengin ve benzersiz metinlerini ihtiva eden bu eserlerin ko-
runması, tercüme ya da tıpkıbasım yoluyla işlenmesi ve etkin bir şekilde
yeniden inşâ edilmesi, Büyük Türkiye Vizyonumuzun önemli bir parça-
sıdır. Bu doğrultuda yapılacak çalışmalar, hiç şüphesiz tarihe, ecdadımıza,
gelecek nesillere ve insanlığa sunacağımız eserleri üretmeye yönelik fikrî
çabaların hasılası olacaktır. Her alanda olduğu gibi bilim, düşünce, kültür
ve sanat alanlarında da eser ve iş üretmek idealiyle yeniden ele alınmaya, ilgi
görmeye, kaynak olmaya başlayan bu hazinelerin ülkemize ve tüm insanlığa
hayırlar getirmesini temenni ederim. Aziz milletimiz, bu kutsal emaneti
yücelterek muhafaza etmeyi sürdürecektir.
TAKDİM 4
GİRİŞ 13
RÂZÎ’NİN HAYATI VE ESERLERİ 13
Râzî’nin Hayatı 13
Talebeleri 15
Eserleri 16
a. Tefsir 17
b. Kelâm İlmi 17
c. Mantık, Felsefe ve Ahlak 18
d. Fıkıh ve Usulü 18
e. Arap Dili, Edebiyatı ve İlimleri 19
f. Tarih ve Biyografi 19
g. Tıp, Doğa Bilimleri ve Kozmoloji 19
h. Fırkalar, İnançlar ve Genel Bilgiler 19
RÂZÎ’NİN ME‘ÂLİMÜ USÛLİ’D-DÎN’İ 20
Eserin Adı, Neşir ve Şerhleri 20
Eserin Muhtevası 22
Eserin Metot ve Gayesi 24
Me‘âlim’in Üslûbu ve Bazı Hususiyetleri 26
MÜRACAAT EDİLEN NÜSHALAR VE TAHKİK USÛLÜ 28
Nüshalar ve İşaretleri 28
Tahkik Usûlü 34
ME‘ÂLIMÜ USÛLI’D-DÎN
BİRİNCİ BÖLÜM
İLİM VE NAZARLA ALÂKALI MESELELER
Birinci Mesele: Tasavvur ve Tasdik 42
İkinci Mesele: İlmin Hakikati 44
Üçüncü Mesele: Nazarın Tarifi 44
Dördüncü Mesele: Nazarın İlimdeki Tesiri 46
Beşinci Mesele: Nazarın Mahiyeti ve Gerekleri 46
Altıncı Mesele: Bilinmeyeni Elde Etmenin Şartları 48
Yedinci Mesele: Nazar ve İlmin Farkı 48
Sekizinci Mesele: Nazarın İlme Tesiri 48
Dokuzuncu Mesele: Delillerin Çeşitleri ve Sıhhat Şartları 50
Onuncu Mesele: Naklî Delillerin Yakîn İfade Etmesi 50
İKİNCİ BÖLÜM
MÂLÛMÂTIN HÜKÜMLERİ
Birinci Mesele: Mâlûmun Var Olma Durumu 52
İkinci Mesele: Varlığın Kısımları 52
Üçüncü Mesele: Varlığın Mahiyete Zâit Oluşu 52
Dördüncü Mesele: Mâdumun Şey’iyyeti 54
Beşinci Mesele: Mevcudun Kısımları ve Özellikleri 56
Altıncı Mesele: Mümkünün Kısımları ve Halleri 60
Yedinci Mesele: Arazların Kısımları 60
Sekizinci Mesele: Cevher-i Ferd 64
Dokuzuncu Mesele: Cevherin Yer Tutması 68
Onuncu Mesele: Arazların Bekası 68
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
ALLAH’I BİLMENİN İSPATI
Birinci Mesele: Cisimlerin Hudûsu 70
İkinci Mesele: Yaratan’ı İspat Metodları 76
Üçüncü Mesele: Yaratan’ın Cismiyyetten Tenzihi 82
Dördüncü Mesele: Yaratan’ın Cevheriyetten Tenzihi 82
Beşinci Mesele: Yaratan’ın Mekândan Tenzihi 84
Altıncı Mesele: Yaratan’ın Hulûlden Tenzihi 86
Yedinci Mesele: Hâdis Olanların Allah’ın Zâtıyla Kâim Olmasının
İmkânsızlığı 88
Sekizinci Mesele: Yaratan’ın İttihâddan Tenzihi 90
Dokuzuncu Mesele: Yaratan’ın Elem ve Lezzetten Tenzihi 90
Onuncu Mesele: İbn Sînâ’nın Allah’ın Varlığının Hakikati
Hakkındaki Görüşlerinin Reddi 92
On Birinci Mesele: Allah’ın Varlığının Hakikatinin Mahlûkâttan
Farklı Olması 94
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
KUDRET VE İLİM SIFATI İLE BU İKİSİNİN DIŞINDAKİ
SIFATLAR
Birinci Mesele: Allah’ın Âleme Tesir Niteliği 96
İkinci Mesele: İlim Sıfatı 98
Üçüncü Mesele:: Allah’ın Cüz’iyyâtı Bilmesi 98
Dördüncü Mesele: Allah’ın İlminin Kuşatıcılığı 100
Beşinci Mesele: Allah’ın Mümkinât Üzerindeki Kudreti 102
Altıncı Mesele: Mümkünlerin Allah’ın Kudretiyle Meydana Gelmesi 102
Yedinci Mesele: Hayat Sıfatı 104
Sekizinci Mesele: İrade Sıfatı 106
Dokuzuncu Mesele: Sem‘ ve Basar Sıfatları 106
Onuncu Mesele: Kelâm Sıfatı 108
On Birinci Mesele: İlim Sıfatı 108
On İkinci Mesele: Zât ve Sıfat Alâkası 112
On Üçüncü Mesele: Allah’ın İradesinin Hâdis Olmasının İmkânsızlığı 112
On Dördüncü Mesele: Tekvin Konusu 114
On Beşinci Mesele: Kelâm’ın Mahiyeti 118
On Altıncı Mesele: İlâhî Kelâmın Kıdemi 118
On Yedinci Mesele: Kelâm, Ses ve Harfler Arasındaki Fark 122
On Sekizinci Mesele: Allah’ın Kelâmının Tekliği Meselesi 124
On Dokuzuncu Mesele: Allah’ın Bekasının Mahiyeti 124
Yirminci Mesele: Delilin Yokluğu Medlûlün yokluğunu gerektirmez 126
BEŞİNCİ BÖLÜM
ALLAH’IN SIFATLARI İLE İLGİLİ DİĞER MESELELER
Birinci Mesele: Allah’ın Görülmesinin İspatı 128
İkinci Mesele: Allah’ın Zâtının Tanınması 140
Üçüncü Mesele: Allah’ın Birliği 142
Dördüncü Mesele: Müşriklerin Çeşitleri 146
ALTINCI BÖLÜM
CEBİR, KADER VE BU İKİSİYLE ALÂKALI BAHİSLER
Birinci Mesele: Kulların Fiilleri 150
İkinci Mesele: Kulun Kudreti 156
Üçüncü Mesele: İstitâat 160
Dördüncü Mesele: Kudretin İki Zıt Fiil İçin Elverişli Oluşu 160
Beşinci Mesele: Aczin Mânası 162
Altıncı Mesele: Fiili Terkin Mânası 162
Yedinci Mesele: Güç Yetirilemeyen Şeyle Mükellefiyet 164
Sekizinci Mesele: Kulların Fiillerinde Hüsün ve Kubuh 164
Dokuzuncu Mesele: Allah’ın Fiillerinde Hüsün ve Kubuh 168
Onuncu Mesele: İlâhi İrade ve Kulun Fiilleri 170
YEDİNCİ BÖLÜM
NÜBÜVVÂT
Birinci Mesele: Hz. Muhammed’in Nübüvvetinin İspatı 176
İkinci Mesele: Mûcizeyi İnkâr Edenlerin Reddi 182
Üçüncü Mesele: Nebîlerin Velilerden Daha Faziletli Olması 192
Dördüncü Mesele: Meleklerin İnsandan Daha Faziletli Olması 194
Beşinci Mesele: Peygamberlikte İsmet Sıfatı 196
Altıncı Mesele: Allah’ın Resûlü Hz. Muhammed’in (sav) Diğer
Nebîlerden Daha Faziletli Olması 198
Yedinci Mesele: Risâletinden Evvel Hz. Muhammed’in (sav)
Herhangi Bir Şeriat Üzere Olmaması 200
Sekizinci Mesele: İsrâ ve Mi‘rac 200
Dokuzuncu Mesele: Hz. Muhammed’in Davetinin Evrenselliği 202
Onuncu Mesele: Hz. Peygamberin Şeriatının Nakli 202
SEKİZİNCİ BÖLÜM
NEFS-İ NÂTIKA
Birinci Mesele: İnsanın Bedenden İbaret Olmadığı 204
İkinci Mesele: Felsefecilerin Nefsin Mahiyeti Hakkındaki
Görüşlerinin Reddi 208
Üçüncü Mesele: Nefslerin Hudûsu 212
Dördüncü Mesele: Tenâsühün Reddi 212
Beşinci Mesele: Felsefecilerin Nefsin Bekası Hakkındaki Görüşleri 214
Altıncı Mesele: Nefsin Bekası Hakkında Râzî’nin Delilleri 214
Yedinci Mesele: Nefsin Sıfatlarının Kısımları 216
Sekizinci Mesele: Nefsin Saadeti 216
Dokuzuncu Mesele: Nefsin Halleri ve Mertebeleri 218
Onuncu Mesele: Nefsin Çeşitleri 220
DOKUZUNCU BÖLÜM
KIYAMET HALLERİ
Birinci Mesele: Mâdumun İadesi 222
İkinci Mesele: Cisimlerin Fenâsı/Yok Olması 222
Üçüncü Mesele: Bedenlerin Yeniden Dirilişi 222
Dördüncü Mesele: Kabir Azabı 226
Beşinci Mesele: Cennet ve Cehennemin Mevcut Olduğu 226
Altıncı Mesele: Kıyamete İman 228
Yedinci Mesele: Mîzan 228
Sekizinci Mesele: Sevap ve Azabın Ebedîliği 228
Dokuzuncu Mesele: Sevabı Hak Etmenin Sebebi 230
Onuncu Mesele: Azabın Kötülüğünü İddia Edenlerin Delilleri 232
On Birinci Mesele: Müslüman İçin Azap Olmadığını İddia
Edenlerin Delilleri 234
On İkinci Mesele: Günahkârların Affı 234
On Üçüncü Mesele: Şefaat 238
On Dördüncü Mesele: İmanın Mahiyeti 240
On Beşinci Mesele: Büyük Günah İşleyenin İmanı 242
On Altıncı Mesele: İman Lafzında İstisnâ 244
On Yedinci Mesele: Tövbenin Hakikati 244
On Sekizinci Mesele: Tövbenin Gerekliliği 246
On Dokuzuncu Mesele: Tövbenin Sıhhat Şartları 246
Yirminci Mesele: Müslümanı Tekfirin Şartı 248
ONUNCU BÖLÜM
İMÂMET
Birinci Mesele: İmamın Tayini 250
İkinci Mesele: Allah’ın İmam Tayininin Gerekliliği 252
Üçüncü Mesele: İmamın Mâsumiyetini Şart Koşanlar 254
Dördüncü Mesele: İmamı Tayin Metodu 254
Beşinci Mesele: Hz. Ali’nin İmâmetine Dair Nas Hakkında 256
Altıncı Mesele: Hz. Peygamberden Sonra Sahih Halifeler 260
Yedinci Mesele: Resûlullah’tan Sonra İnsanların En Faziletlisi 270
Sekizinci Mesele: Raşid Halifelerin Tâzimi 272
Dokuzuncu Mesele: Hz. Ali’nin İmâmeti 272
Onuncu Mesele: Sahâbeyi Tâzimin Gerekliliği 274
SON NOT 280
KAYNAKÇA 305
DİZİN 315
GİRİŞ
İslâmî ilimlerin hemen tamamının yanı sıra, felsefe ve mantık ilimlerin-
de de temayüz eden Fahreddin er-Râzî’nin kelâmda bir mütehassıs olmak-
tan öte bir müceddid olduğu söylenebilir. Zira o, felsefe ile kelâmı mezce-
den, kelâmda felsefî meseleleri ele alan öncü isimlerden biri olmuş ve bu
sahada inşa ettiği yeni terminolojiyi kullanma konusundaki titizliği ile de
dikkat çekmiştir. Bu sebeple onun görüşleri, kendisinden sonrakiler nez-
dinde etkili olmuş, kelâm ilminin tekâmül seyrine yön vermiştir. Özellikle
Osmanlı ilim geleneğindeki ana damarlardan birinin “Râzî ekolü” olduğu
bilinmektedir. Bu sebeple Râzî’nin metafiziğini anlamak hem Osmanlı dü-
şünce sistemini hem de günümüzdeki din düşüncesinin temellerini anla-
mak bakımından da önemlidir.1
1 Bkz. Eşref Altaş, Fahreddin er-Râzî’nin İbn Sînâ Yorumu ve Eleştirisi (İstanbul: İz Yayınları, 2015), s. 12.
2 Fahreddin er-Râzî’nin biyografisi hakkında bilgi için bkz; Ebü’l-Abbas Şemsüddin İbn Hallikân el-Ber-
mekî el-Erbilî, Vefayâtu’l-A’yân ve Enbâi Ebnâi’z-Zamân, thk. Dr. İhsan Abbas (Beyrut: Daru Sadır), c. 4,
s. 248-253. Bölümleri farklı tarihlerde basılmıştır. Ayrıca bkz: İbnü’l İmad el-Hanbelî, Şezerâtü’z-Zeheb fi
Ahbârin min Zeheb, thk. Mahmut el-Arnavut, 1. Baskı (Şam: Daru İbn Kesir, 1986), c. 7, s. 40-41. İbn-i
Kesîr, el-Bidaye ve’n Nihaye (Mısır: Matbaatu’s Saade, h. 1358), 8: 67. Ahmet bin el-Kasım bin Halife
bin Yunus El-Hazreci bin Ebi Usaybia, Uyunu’l Enba fi Tabakati’l Etıbba, Tahkik: Dr. Nizar Rıza, Daru
Mektebeti’l Hayat, Beyrut, tarih yok, 462-466. Selahattin Halil bin Eybek es-Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât,
Tahkik: Ahmet El-Arnavut, Türki Mustafa, Daru İhyai’t-Turâs, Beyrut, 2000, 4: 175-178. vd.
14 GİRİŞ - Kelâm İlminin Esasları
1 Burada önemli bir nokta şudur: Babası Ebu’l Kasım Süleyman bin Nasıru’l Ensari’ye, o Cüveynî’ye (ö.
1085/478), o Ebu İshak el-İsferâyînî’ye (ö. 1027/418), o Ebu’l Hasan el-Bahili’ye ve o da Ebu’l Hasan
el-Eş’arî’ye (ö. 36-935/324) talebelik yapmıştır. Bkz. Abdullah bin Esad bin Ali bin Süleyman El-Yafii,
Mir’atu’l Cenan, Beyrut, 2. Baskı, 1970, 4: 6-12.
2 Meselâ Eba’l-Hüseyin er-Râzî Ahmet b. Faris, insanlara yeni bir mezhebin varlığını göstermek için Şa-
fiilikten Malikiliğe geçiş yapmıştır. Bu geçişin sebebini şu şekilde ifade etmiştir: “Tüm lisanlarda kabul
görmüş olan bu imamın mezhebinin bizim diyarımızda bulunmadığını fark ettiğimde bu istek içimde
doğdu. Bu onurun bu diyara da gelmesi için bu mezhebe intisap etmek istedim. Zira Rey, birbirine
muhalif ve çok sayıda muhtelif mezheplerin bulunduğu yerdir.” Ebü’l-Berekât Kemaleddin Abdur-
rahman b. Muhammed el-Enbâri, Nüzhetü’l- Elibbâ fi Tabakati’l -Üdebâ, Tahkik: İbrahim Es-Samrai,
Mektebetu’l Menar, Ürdün, 3. Baskı, 1985, 236.
3 Taha Cabir el-Ulvani, El-İmam Fahruddin er-Râzî ve Musannafâtuhu, (Kahire: Daru’s Selam, 2010), s. 23.
4 Safedî Râzî için şöyle demektedir: “Allah şu beş sıfatı, emsalini bildiklerim arasında ondan başkasında
toplamamıştır. Bunlar; kelâmındaki ifade zenginliği, zihin sıhhati, bilgi birikimi, güçlü hafızası ve delil
ve burhanları ikrarda kendisine yardımcı olacak hatırlama kuvveti. Güçlü bir münazara becerisi vardı,
görüşü keskindi ve edebiyatı iyi bilirdi.” Safedî, el-Vafi bi’l-Vefeyât, 4: 176.
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 15
Talebeleri
Razi’nin çok sayıda meşhur talebesi vardır. Bunlardan yalnızca birkaçını
anmakla yetineceğiz:10 Kutb el-Mısrî İbrâhim b. Ali b. Hammâd es-Silmî
bunlardan biridir. Kendisi Râzî’yi en çok seven öğrencilerindendi. Râzî
de onu diğer öğrencilerinden üstün görürdü. 618 yılında Nîşâbur’da şehit
1 Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l-Vefeyât, 4: 178.
2 İbn-i Kesîr, el-Bidaye ve’n-Nihaye, 17: 11-12; Safedî, el-Vafi bi’l-Vefeyât, 4: 176.
3 Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l-Vefeyât, 4: 176.
4 Bkz. Ulvani, el-İmam Fahruddin er-Râzî ve Musannafatuhu, s. 65.
5 Râzî’nin talebesi olan İbnu İnnîn, acem ülkelerinde Râzî’nin itibarı dolayısıyla kendisine yapılan ikramla-
rın meblağının, yaklaşık otuz bin dinara ulaştığını belirtmiştir, bkz. İbn Ebî Usaybia, Uyunu’l Enbâ’, 464.
6 Bkz. İbn Kesîr, el-Bidaye ve’n Nihaye, 16: 688; Sübki, Tabakatu’ş Şâfiiyye, 8: 86.
7 Safedî El-Vafi’de şunları aktarmaktadır (4: 176): “İmam Fahreddin Râzî rahimehullah insanlara acem
hocalarının âdeti üzere vaaz ediyordu. Hanbelîler de onun hakkında bazı dedikodular yayıyorlardı.
Bir defasında oğlu ve hanımı ile ilgili fâsıklık ve zina iddiasını yaymışlardı. Bu söylentiler kendisine
ulaştığında: ‘Oğlumun fâsıklık yaptığı ve zina ettiği söylenmiş. Bu gençlikte olabilecek bir şeydir ve
çılgınlığın bir şubesidir. Allah’tan onu ıslah etmesini ve tövbe nasip etmesini dileriz. Eşime gelince,
Allah’ın korudukları (günahsız kıldıkları) hariç bu durum kadınlar için mümkün olan durumlardandır.
Ben kadınlardan faydalanması olmayan yaşlı bir adamım. Söylentilerin tümünün gerçekleşmesi müm-
künâttandır. Vallahi ben günahsız olduğumu söylemiş değilim. Allah tüm noksanlıklardan münezzehtir
ve büyüktür. Onun yaratışında ve kudretinde şüphe yoktur.” Bkz. Sübki, Tabakatu’ş Şâfiiyye, 8: 89.
8 “O (Râzî) vaaz ederek Kerramiye’ye zarar veriyordu. Onlar da hakaret ve tekfirle ona zarar veriyorlardı.
Şöyle denmiştir: Onun içeceğine zehir koydular ve öldü. Ölümüne çok sevindiler. Onu büyük günah
işlemekle suçluyorlardı.” (Bkz; İbn-i Kesîr, el-Bidaye ve’n-Nihaye, 16: 688; 17: 12)
9 Bkz. İbn Ebî Usaybia, Uyûnü’l Enba’, 466; Sübki, Tabakatu’ş Şâfiiyye, 8: 86-87; İbnu’l İmad, Şezeratü’z-
Zeheb, 7: 40. Yukarıda bahsi geçen zehirlenme dolayısıyla vefat etmiş olması muhtemeldir.
10 Meşhur öğrencilerinden bazıları Zeynuddin el-Keşşî, el-Kutb el-Mısrî ve Şehabettin En-Nişâbûrî’dir.
Bkz. İbn Ebî Usaybia, Uyûnü’l Enba’, 462.
16 GİRİŞ - Kelâm İlminin Esasları
Eserleri
Râzî’nin eserleri hem ilmî kıymetinin hem de maddî değerinin yüksekli-
ği ile tanınmıştır. Çoğu zaman onun kitaplarına yönelen insanlar daha önce
meşgul oldukları eserlerden uzaklaşırlardı.8 “Elde ettiği bu ilmî mertebe
neticesinde farklı ilimleri tahsil etmek üzere her yerden ilim talipleri ona
1 İmam Kutbeddîn İbrahim bin Ali bin Muhammed es-Silmî’dir (ö. 618). Aslen Faslı olup, Mısır’a
taşınmış ve bir süre burada yaşamıştır. Ardından Horasan’a seyahat etmiştir. Burada Rey hatibinin
oğlu Fahreddin’den ders almış ve nam salmıştır. Onun en önemli öğrencilerindendi. Tıp ve hikmet
alanlarında birçok kitap yazmış, İbni Sînâ’nın Kitabu’l- Kanun fi’t-Tıb’ının Külliyât bölümünü şerh
etmiştir. Moğolların istilası sırasında hem kendisi hem ailesi Nişabur’da öldürülmüştür. Bkz. İbn Ebî
Usaybia, Uyûnü’l Enba’, 471). Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât, 6: 46.
2 Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât, 2: 261.
3 Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât, 4: 180.
4 Ahmet bin Halil bin Saade (d.583-ö.637), Şam baş kadısı Şemsettin Ebu’l Abbas el-Hui Eş-Şâfiî.
Horasan’a gitmiş ve orada İmam Fahreddin er-Râzî’den usul ve kelâm okumuştur. Münazaracı bir fı-
kıhçıydı, kelâmda tecrübeliydi ve tıpta üstattı. Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât, 4: 232. İbn Ebî Usaybia,
Uyûnü’l Enba’, 646-647.
5 Muhammed bin Nemaver bin Abdulmelik el-Kadı Efdalüddin El-Hunecî Eş-Şâfiî (d.570-ö.646).
Râzî’nin öğrencisidir. Mısır kadılar kadılığı vazifesini üstlendi. Buradaki el-Medrese Es-Salihiyye’de
ders vermiştir. Birçok tahsil almış hikmet sahibi bir mantıkçıydı. Hikmet ilimlerinde temayüz etmiştir.
Makaletun fi’l Hudud ve’r Rusum, Kitabu’l Cümel fi’l Mantık, el-Muciz fi’l Mantık ve Kitabu Keşfi’l Esrar
fi’l Mantık eserleri bulunmaktadır. Bkz. İbn Ebî Usaybia, Uyûnü’l Enba’, 586-587. Safedî, el-Vafi bi’l
Vefeyât, 5: 73-74.
6 İbn İnnîn: Ebu’l Mahasin Muhammed bin Nasr bin el-Hüseyin bin İnnîn el-Ensarî (d.549-ö.630).
Şairliğiyle meşhurdur. Hakkında şöyle denmiştir: Şairlerin sonuncusudur. Zira ardından kendisi gibi
kimse gelmemiştir. Şam’da doğmuş ve ölmüştür. Irak, Horasan, Hindistan ve Yemen’e gitmiştir. Bkz.
İbn Hallikan, Vefayatu’l A’yân, 5: 14-18.
7 Şeyh İmam Esirüddin el-Mufaddal bin Ömer bin el-Mufaddal El-Ebherî (ö. 663). Felsefecidir. Nispet
edildiği Ebher, İran’da Kazvin ve Zencan arasında kadîm bir şehirdir. Musul’da yaşamış, sonrasında
626 senesinde Erbil’e gitmiştir. Kemalettin Musa bin Yunus’un öğrencisi olmuştur. Emir Muhyiddin
bin es-Sahib Şemsettin el-Cezerî’nin Şam’daki özel öğrencilerinden olmuştur. Bkz. Sübki, Tabakatu’ş
Şâfiiyye, 8: 380-382; İbn Hallikan, Vefayatu’l A’yân, 5: 313-314.
8 Bkz. Safedî, el-Vafi bi’l Vefeyât, 4: 176.
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 17
gelir ve her gelen matlubunu son derecesine kadar onda bulur, mutmain
bir şekilde ayrılırdı.”1
Kadîm biyografi yazarları Râzî’nin kitaplarının adedi üzerinde görüş
birliğine varamamış, her biri farklı sayılar zikretmiştir. Ayrıca Râzî, bazı
eserlerinde diğer eserlerinden de bahsetmektedir. Örneğin İ‘tikâdâtü Firâ-
ku’l-Müslimîn ve’l-Müşrikîn eserinde, kelâm ilmine dair dokuz kitabını zik-
retmektedir.2
Râzî’nin bazı önemli ve kendisine nispeti kesin kabul edilen kitaplarını
ilimlerine göre tasnif ederek şöylece sıralayabiliriz:
a. Tefsir
1. Esrâru’t-Tenzîl ve Envâru’t-Te’vîl
2. Tefsîru Sûreti’l-İhlâs
3. Tefsîru Sûreti’l-Bakara ale’l-Vechi’l-Aklî
4. Tefsîru Sûreti’l-Fâtiha ya da Mefâtîhu’l-Ulûm
5. et-Tefsîru’l-Kebîr ya da Mefâtîhu’l-Gayb
6. Risâletün fi’t-Tenbîh alâ Ba‘zi’l-Esrâri’l-Müvedde’e fî Ba‘zi Âyâti’l-
Kur’âni’l-Kerîm
b. Kelâm İlmi
7. Ecvibetü’l-Mesâil en-Nicâriyye
8. el-Erba‘în fî Usûli’d-Dîn
9. Esâsü’t-Takdîs ya da Te’sîsü’t-Takdîs
10. el-İşâretü fî İlmi’l-Kelâm
11. el-Beyânu ve’l-Burhânu fi’r-Reddi alâ Ehli’z-Ziyagi ve’t Tuğyân
12. Tahsîlu’l-Hakk fi’l-Kelâm (Farsça yazdığı bu eserin İran Şura Meclisi
Kütüphanesi’nde bir yazma nüshası bulunmaktadır.)
13. el-Cebr ve’l-Kader ya da el-Kazâ ve’l-Kader
14. Risâletün fi’l-Cevheri’l-Ferd
d. Fıkıh ve Usulü
35. İbtâlü’l-Kıyâs
36. İhkâmü’l-Ahkâm
37. el-Burhânü’l-Bahâ’iyye (Farsça)
38. Şerhu’l-Vecîz fî Usûli’l-Fıkh (Bu eser tamamlanmamıştır)
39. el-Mahsûl fî Usûli’l-Fıkh
40. Me’âlimu fî Usûli’l-Fıkh
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 19
f. Tarih ve Biyografi
44. Fezâ’ilü’l-Ashâb
45. Menâkıbü’l-İmâmi’ş-Şâfi‘î
Eserin Muhtevası
Eserin usûlü’d-dine dair kısmı olan el-Meâlim fî Usûli’d-Dîn’deki konu-
lar kelâm, mantık ve felsefe ilimleri etrafında yoğunlaşmıştır. Râzî, hedefi
olan yakîne ulaşmak için bu üç ilmi, kendisine mahsus bir terkiple kelâmda
mezcederek yeni bir yol açmayı başarmış, çığır açıcı bir düşünürdür.
Meâlim’in ana konularını üç kısma ayırmak mümkündür. Bu kısımların
her birinde birçok mesele ele alınmıştır. İlk kısımda; istidlâlde ve marife-
te ulaşmada aklın kaideleri ve zaruri mukaddimeleri ve bunların Allah’ın
sıfatlarını bilmedeki rolü tahlil edilir. İkinci ana mesele ise fiilleri, sorumlu-
luğu, tasarruf ve fiillerindeki kudretinin menşei gibi konular çerçevesinde
“insan”dır. Nübüvvet konusunun insana dair tasavvurla hususi bir alâkası
bulunmaktadır. Nitekim mahiyeti ve kuvvelerinden bahseden konularla ne-
fis, nübüvvetin akabinde ele alınmaktadır. “Nübüvvet” ve “Nefs-i Nâtıka”-
yı birbirine bağlayan nokta muhtemeldir ki nübüvvetin insanların kemâli
noktasında oynadığı rol ve ruhanî kemâl ve saadet için çabalayanların yüce
nefisler olmasıyla alâkalıdır. Üçüncü kısımda ise diğer fırkalar arasındaki
hilâfet, imamın belirlenmesi ve bu konuyla ilgili diğer meselelerdeki ihtilâf-
lar ele alınmıştır.
Meâlimü Usûli’d-Dîn’de Râzî, kelâma dair bu ana meseleleri on bö-
lüm (bab) olarak ele alır. Eserinde bilgi ve varlıkla ilgili giriş (mebadî) ile
ilâhiyyât, nübüvvât, sem‘iyyât ve imâmet gibi kelâmın ana konularına
dair görüşlerini muhtasar olarak meseleler hâlinde ortaya koyar. Birinci
bölümde Râzî’nin ilim ve nazarla ilgili konuları on meselede ele aldığını
görüyoruz. İkinci bölümü ise bilginin hükümlerini açıklamaya tahsis et-
miş ve ilgili konuları on meselede ele almıştır. Bu başlıklar altında müellif
bilginin kısımlarını, vücûd, mevcûd ve ma‘dûmun mahiyetini, vasıflarını,
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 23
Bu kaide Râzî’de, bir fikrin şüphe, zan veya kat‘iyetten hangisine dâhil ol-
duğuna dair tasnifin ve bir fikri kabul veya reddetmenin sağlam bir miyarı-
nı teşkil eder. Yakîn vasfını haiz olmayan hükümler zannî olup, bu tür bil-
giler itikatta delil teşkil etmezler. Râzî’de naklî veya aklî delillerinin kıymet
ölçüsü bu delillerden hâsıl olan bilginin yakînlik ifade etmesi kaydına bağ-
lıdır. Bu bağlamda onun, yalnızca naklî delillere dayanan itikadî hükmün,
yakîn ifade etmeyeceği şeklindeki görüşü, bazılarınca aşırı görülmüştür. Bir
nassın kat‘î derecede yakîn bilgi ifade ettiğinden emin olmak için Râzî,
Me‘âlim ve diğer eserlerinde on şart zikretmiştir.1 Ona göre ancak bu şartlar
gerçekleştiğinde naklî delil bilgi ve itikatta yakîn ifade eder. Öne sürdüğü
şartlara bakıldığında Râzî’nin naklî delilin yakînliği konusunda, lafzın mâ-
naya delâletinin meselelerine yoğunlaştığı görülmektedir. Zira naklî delille-
rin, delâletinde bulunan ihtimaliyet onların kat‘iyetini zayıflatan âmillerin
başında gelmektedir. Râzî’ye göre ancak sübût ve delâlet bakımından
kat‘iyyeti sağlayan nakil yakîn bilgi teşkil edecektir. Demek ki nakle su-
bût ve delâletin kat‘iyyetini zayıflatan ihtimaller isabet etmediği müddetçe
nakil itikatta yakîn ifade etmekte, fakat bahsi geçen ihtimaller ârız olduğu
nispette nakil bilgisi kesinlik değerini kaybetmektedir. Öyle anlaşılıyor ki
Râzî’nin, naklî delillerin aslen yakîn ifade etmediği kanaatinde olduğunu
söylemek hem onun istidlal yöntemi hem de eserlerinde ortaya koyduğu
bilfiil tavırla bağdaşmamaktadır.
Eserinde Râzî’nin görüşlerini üzerine bina ettiği ve fikri münakaşaların-
da dayandığı birtakım esaslar ve kavramlar dikkati çekmektedir. Hemen
bütün meselelerde ilâhlığın mülâzımı olarak gördüğü “mahiyet, kemâl ve
tenzih” kaideleri bunların başında gelmektedir. Zira ona göre ilâhın mahi-
yeti, mutlak kemâli ve tam bir tenzihi zorunlu kılmaktadır. Yine “sebep ve
müsebbib”, “tenâkuzun butlânı” kaideleri de bu minvalde zikredilebilir. Bu
iki ilke “teselsül ve devrin butlânı”, “müraccih olmadan tercihin butlânı”,
“tecviz” ve “imkân” mefhumlarıyla doğrudan irtibatlıdır. Yine bu bağlamda
“ilim, mâlûm, vücûd, mevcûd, mümkün, vâcip, araz” gibi birçok anahtar
kavram araştırma boyunca kullanılmaktadır. Me‘âlim’deki istidlal yöntemi
incelendiğinde bu kaidelerin birçok misaline tesadüf etmek mümkündür.
1 Bkz. el-Muhassal, 143. el-Erbain fi Usuli’d Din, 2: 251-254. el-Metalibu’l-Âliye, 9: 113-119.
26 GİRİŞ - Kelâm İlminin Esasları
arazların iki veya daha fazla zamanda bekasının imkânı meselesi, ihtiyar
(tercih) yoluyla kulun fâil olduğu ve Allah’ın kulun fiilini değil de kulun
fiili için kudreti yaratmasıyla mahlûk olduğu gibi görüşleri bunlardandır.
Öte yandan bu eserinde Râzî, Eş‘ârîlere muhalif birkaç yeni görüş de
ileri sürmüştür. Rü’yetullahı vücûd deliliyle istidlâle itiraz etmesi, bu ko-
nuyu naklî delillere hasretmesi, keza sem‘î delillerle istidlâli işitme ve gör-
meye dayalı ispata üstün tutması gibi bazı hususlar bu minvalde zikredile-
bilir. İmam Râzî’nin, Me‘alim’deki birçok görüşü el-Muhassal, el-Erba‘în ve
el-Metâlibü’l-Âliye’deki görüşleriyle uyum içerisindedir.
Râzî nakillerinde gayet titizdir. Muhaliflerine kendileri tarafından ya-
lanlanmış meşhur sözlerini nispet etmez. Onlara sadece kendi söyledikle-
rini veya meşhur âlimlerinin söylediklerini isnat eder. Müellif Me‘âlim’de,
meseleleri incelemedeki ve ihtilâflı meseleleri açıklamadaki inceliği ve ti-
tizliği ile temayüz ettiği gibi, muhaliflerine karşı taassup ve şiddetten uzak
müsamahalı tutumu ile de temayüz etmiştir. Fakat Mücessime gibi Allah’ın
cisim olduğunu iddia eden bazı fırkalara karşı müsamahayı elden bırakmış
ve onları tekfir etmiştir. Böylece Râzî’nin yakîne dayanan hakka muhalif
olanlara müsamaha göstermediğini, hakkı her şeyin fevkinde tuttuğunu
söyleyebiliriz.
Elinizdeki eserin tahkik çalışması, Trakya Üniversitesi Sosyal Bilimler
Enstitüsü, Temel İslâm Bilimleri Anabilim Dalında, Orabi Orabi tarafın-
dan tez olarak hazırlanmıştır. Bilahare eser, tez danışmanı Muhammet Al-
taytaş tarafından tercüme edilerek Râzî’nin Me‘âlim’i hem metin hem de
tercüme itibariyle yeniden yayına hazırlanmıştır.
Eserin gerek tahkikinde gerek tercümesinde bütün dikkatimize rağmen
biz fâniler, hatadan müstağni değiliz. Muhtemel bazı hata, noksan ve yanıl-
gılarımız sebebiyle O’nun affına, okuyucularımızın tashih ve anlayışlarına
muhtacız.
Muhammet ALTAYTAŞ
Orabi ORABİ
28 GİRİŞ - Kelâm İlminin Esasları
Nüshalar ve İşaretleri
1. Fâzıl Ahmed Paşa Nüshası: Köprülü Kütüphanesi Fazıl Ahmed Paşa
Koleksiyonu’nda 529 numarada kayıtlıdır. Bunu ( )فharfiyle gösterdim.
Açık bir yazısı olan bu nüshanın lugavî hataları azdır. 80 varaktan oluşur.
“Me‘âlimu Usûli’d-Dîn” ve “Me‘âlimu Usûli’l Fıkh’ı içermektedir. Bu nüs-
hanın kelâm metni olan kısmı otuz altı varaktan mürekkeptir. Her varakta
iki sayfa ve her sayfada da ortalama 17 kelime içeren 20 satır bulunmak-
tadır. Ta‘lîk hatla yazılmıştır. Ayrıca çoğunlukla noktasız yazılan yerlerde,
dipnotlarda müstensihin yazısından farklı bir yazı ile koyu siyah renkle
yazılmış yorumlar bulunmaktadır. Kelâm metninin sonunda müstensihin
ismi iki defa zikredilmiştir. İlki Muhammed b. Avd eş-Şafiî, ikincisi Avd b.
Muhammed el-Hâfız şeklindedir. Tarih 707 senesinin dokuz Rebiülevvel
günü sabah vakti, mekân Musul Celâliye Medresesi olarak kaydedilmiştir.
Bu tarih, Râzî’nin vefatından yaklaşık 100 sene sonrasına denk gelmekte-
dir. Nüshanın eski ve vâzıh oluşu, ibarelerin diğer nüshalara göre daha mü-
nasip olması, lugavî hatalarının azlığı, sekizinci yüzyıla tarihlenen yazısının
kalitesi onu tahkikte asıl nüsha konumuna getirmiştir.
2. Topkapı Nüshası: Topkapı Sarayı Müzesi Kütüphanesi III. Ahmed Ko-
leksiyonu 1302 numarada kayıtlıdır. Bunu ( )كharfiyle gösterdim. Nüsha 89
varaktan oluşur. Her varakta iki sayfa, her sayfada 15 satır, her satırda yakla-
şık yedi kelime bulunmaktadır. Nesihle rika‘ arası güzel bir hattı vardır. Ne-
redeyse hiç hatası yoktur. Nüshaların en okunaklı olanıdır. İlk varakta “Fah-
reddin Râzî’nin Me‘âlimu Usûli’d-dîn’i”, altında ise “Fahru’r-Râzî’nin (ks)
Muhtasarı” yazmaktadır. Orada şöyle bir cümle de bulunmaktadır: “İmam
Râzî’nin İki Me‘âlim olarak isimlendirilen muhtasar İlm-i Kelâm ve Usûl-i
Fıkıhta Me‘âlim kitapları.” Bütün bunlar varağa yeni yazılmıştır fakat ikinci
sayfada müstensihin yazısıyla “Onlar kendi nefislerindekini değiştirmedik-
çe Allah Teâlâ, herhangi bir kavimdeki hali değiştirmez. Allah kabrini nur-
landırsın, Fahreddin er-Râzî’nin İki Me‘âlim’idir.” cümlesi bulunmaktadır.
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 29
alt kısmında ise zeyl olarak Nâsîrüddîn et-Tûsî’nin Telhîsü’l Muhassal’ı yer
almaktadır. Bu basım, hicrî 1323 yılının Muharrem ayına tarihlenmiştir.
Diğer nüshalarda da bulunan bazı farkların yanında sadece bu nüshaya
özgü farklar bulunmaktadır. Öyle görünüyor ki bu metin bizde örneği bu-
lunmayan başka bir nüsha esas alınarak basılmıştır.
Tahkik Usûlü
Hangi eser üzerine çalışıyor olursa olsun muhakkik, incelemesinde tah-
kik ilminin usûlü gereği temel bazı ilkelere tâbi olmak zorundadır. Mese-
la metinde zikredilen âyetlerin âyet numaraları ile sûrelerinin belirtilmesi,
hadislerin tahrîci, sahibine nispet edilen sözlerin kaynağı gibi hususlar bu
türdendir. Araştırmamda bu esasları ihmal etmedim. Eserin tahkikinde
bunlara ilaveten dikkate aldığımız diğer bazı hususlar şunlardır:
ا ب.
Orabi Orabi
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 37
ا ا
ME‘ÂLIMÜ USÛLI’D-DÎN
FAHREDDİN ER-RÂZÎ
Allah’ın rahmeti onun üzerine olsun
لا א أ
ا ازي ا
اّ ر
Rahman ve Rahim olan Allah’ın adıyla
[MUKADDİME]
Hamd sabahı (geceden) yarıp çıkaran ruhları ve sûretleri yaratan, akılla-
rı ve duyuları açan, türleri ve cinsleri icat eden Allah’adır. O’nun kıdeminin
5 başlangıcı, cömertliğinin sonu, gücünün sınırı, ihsânının sayısı yoktur. O,
eşyayı yardım ve destek almadan dilediği gibi yarattı ve düşünüp bekleme-
den mükemmel bir şekilde var etti. O’nun hikmetinin incileriyle varlık-
ların özü süslendi, nimetinin yıldızlarıyla canlıların sûretleri parladı. Ruh
ve bedeni en güzel şekilde telif ederek birleştirdi, kudretiyle latif ve kesifi
10 mezcetti. O, kendisine yönelen her kula bir basiret ve hatırlatma olmak
üzere muhkem olan her duruma hükmetti ve (gerçekleşmesi kesin olan) her
hârikulâde varlığı yarattı.
Ne kadar hamd etsem nimetleri karşısında az kalır. O’nu en kerim olan
sıfatları ve en şerefli isimleriyle tâzim ederim. O’nun sapasağlam dinine
15 davet eden, Kur’an-ı Azîm’i tilâvet eden, İbrâhim’in davetinde nebî olarak
beklenen, Hz. Îsâ tarafından kavmine açıkça müjdelenen, ismi dinin sanca-
ğına nakşedilmiş, Hz. Âdem toprakla su arasında iken mukarreb mevkiinde
yerini almış Resûlüne salât ü selâm ederim. İşte bu, kendinden öncekilerin
ve sonrakilerin efendisi, nebîlerin ve resullerin mührü olan Muhammed
20 aleyhisselâm’dır. Allah’ın selâmı ona, güzel ve temiz ehline, ensâr ve muhâ-
cirden ashâbına olsun. Ona ve cümlesine selâm olsun!
Bu kitap mühim ilimlerden beş çeşidini ihtivâ eden mücmel [bir ki-
taptır. Bu ilimlerin] birincisi usûlü’d-dîn ilmi; ikincisi usûlü’l-fıkh ilmi;
üçüncüsü fıkıh ilmi; dördüncüsü hilâfiyatta dikkate alınan kaideler (usûl);
25 beşincisi münazara ve cedel adabında dikkate alınan kaideler (usûl). [Ke-
rim olan Allah Teâlâ’dan, bu çalışmadan bütün Müslümanların istifadesini
ziyâdeleştirmesini niyaz ederim.]
Birinci tür (ilim) “usûlü’d-dîn” ilmidir. Bu ilim [bazı] bölümlerden olu-
şur.
١ ِ ا ِ ا ا ِ
َ
]ا ُ َ ِّ َ ُ[
כـ ــאه ٢ـ ـכ :ا ِ ــאن ِ ،ــכ ـ أَو ـאتَ ،כ َ ِـ َ َ ُכـ َ ١ــא ِ َ ْ ـ ٍ أَو ِإ ْ ـ ٍ
ْ َ ُ َ َ َْ َ ُ ً َ ْ َ ُ ُ َ ْ ُ ُ َ َ َ َ
ـכ ا َ ْ ـ ا ــא ِ ُ ُ ـ َ ا َ ـ ر َ ،وا ِ ـ ُ ُ ـ َ :
٤ ][٤
ـאء ِ َ َ ،ـ َ
٣ َ ـ ِ ِإ ــא ِא ـ ِت أَو ِא ِ ِ َ ـ ِ
ُ ُ َ
ِ٦ ِ ِ ٥
أَن َ ُכ ـ َ َ ـ ِإ ــא ِא ْ ـ ِ أَو ِא ِ ــאت ؛ َو َ ُ َــא َ ْ ـ َ אن : ِ
َ َ
ا ْ ِ ا َو ُل :أَن ُכ َوا ِ ٍ ِ َ ا َ رِ َوا ْ ِ ِ َ ْ َ ُכ ُن َ ِ ِ אَ ،و َ ْ َ ُכ ُن َכ ْ ِ א.
ُ
ود ِة. ِ ِ ِ ر ُ ِ
ات ا َ ِ ُ ْ َ َ َ :رِ َא َ ْ َ ا َ َ َارة َوا ُ ُ َ َא َ َ ١٠
1 Bir hükümde gerçeğe mutabakat ihtimalinin % 50’nin üzerinde olmasına “râcih”, % 50 olmasına
“müsavi”, % 50’nin altında olmasına “mercûh” denir.
لا א أ 45
ِ
ــאر ْ َ َــא أَ ــ ُ ِ ِ ِ ِ ِ
ــאس ــ َ ــ ّ ا ْ ــ َ ،وا ُ ْ َ ُ َ ــ ِ َذا َ َ ــ َ َ ــ َ ا َ َ ُ ــ ُل :ا ْ َ َ ــ َ ا ُ
ـאر ُ ْ ِ َ ـ ٌ َ ٥ ِ َ ِ ـ ـ ِ ا ِ ـ ِ ؛ ِ َن ُכ وا ِ ـ ٍ َ ٤ـ ِא ـ ِ
ورة َכ َ ـ ُ َ א ً ــא ِ ـ ن ا ـ َ ُ َ َْ ُ َ ْ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
َوا ـ َ ُ ْ ـ ِ َ ٌ َ َ ،ـ َـ َ ُכـ ِ ا ْ ـ ِ َ َ ـ ا ْ ـ ِ َ ورِ ّـ ًאَ َ َ ،ـ َ أَن َ ُכـ ن ا ـ
٦
ُ ُ ُ ْ
ِ َ ـ َ ا ا ِ ْ ـ ِ ا َ ْ ُ ـ ِص َ ورِ ّ ـאً.
ُ
]أَ َ ا َ ِ ِ ا ِ ْ ِ [
ُ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ ُ
ِـ ،و ـ ا َ ـ َ ـ ْ ُ ِ ـ ُ ا ِ ْ ـ ١؛ ِ َن َ ـ ْ َ َ ـ ِ ـ َ ْ ِ ـ ِ أَن ـ ا ا א ـ
َ َ َ َ َ ُ َ َّ ٌ َ َ َ َ َ َ ُ
أَ ْ ً ــא أَن ُכ ُ َ َ ِ ـ ٍ ُ ْ ِכـ ٌ ؛ َ َ ْ ُ ـ ُع َ َ ـ ِ ا ِ ْ َ ـ ِ ُ ِ ـ ُ ا ِ ْ ـ ِ ـ َن ا َ א َ ـ ُ ِכـ ٌ ؛
َ َ ّ
َو َ َ َ ـ ِ َ ِ َــא» :ا َ ـ ِ ُ ٢ـ ُ ا ِ ْ ـ « ِإ َ ٣ـ َ ا.
َ ُ
ور ِةَ ،و ُ ـ َ َא ِ ـ ٌ َ ،و ِإ َ َ ــא ِا ْ َ َ ـ َ َ
ـאل ا َ ـ ِ ِإ ــא أ ْن َ ُכ ـ َن ِא ـ ُ َ َد ِ ـ ٌ آ َ ـ ُ ِ :إ َـ ُ ٥
ـאل ا ـ ِء ِ َ ْ ِ ـ ِ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאل. ا ُ َ ـ َ ُء ِ ـ ِ ،أَو َ ُכ ـ َن ِא َ ـ ِ ْ َ َ ،ـ َ ُم ِ ْ ـ ُ ِإ َـ ُ
ْ
ـאد، ِ ِ ون] [١٣و َ א ُ ـ اِ :إ َذا َ َ כ َــא و ـ َ َ َــא ِ ـ َذ ِـ َ ِ ِا ْ َ ـ ا ُ ِכ ـ ُ َ
ـכ ا ْכ ـ ِ ا ْ َ ـ ٌ َ َ ْ َ َ َ َ
٥
אن َ ورِ ــא؛ َو َ ـ َ أَ ْن َ َ ْ َ ِ ـ َ ٤ا ُ َ ـ َ ُء ـאد ِ ْ ً ــא :إِن כ ـכ ا ِ ِ َ ـ ِ َ ِ ْ ُ َــא َِכ ـ ِن َذ ِـ َ
ْ َ َ ُ
]و ُ ـ َـכ ِإ َـ َ َـ ٍ آَ َ ـ َ َو َـ ِ َم ا َ ْ ُ ـ َ َ ، אن َ َـ ً ا ِا ْ َ َ ـ َ َذ ِـ َ
ـכَ ،-وإ ِْن َכ َ -و َ ْ ـ َ َכ َ ِـ َ
ـَ ،
ِ ِ
ُ َ ـ ٌـאل[.٦ ١٠
وط َ ْ ِ ِ ا َ ْ ُ ِل[
]ُ ُ ُ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ
ُ َ َ ِّ َ ـ ِ ]١ب[ ،ـ ِن ـ أَراد أَن ـ ِـ َ ْ ُ َ ـ ِ َ ُـ ِ ـ َ َ ـ ِ ُכ ّ ِ َ ْ ُ ـ ٍل
َ َ َ َ ََْ َ
َ ِ ـ َ ،و ُכ ُ َ َ ِ ـ ٍ ُ ِכ ـ ٌ َ ،وأَ ً ــא َ َ ــא َل :ا َ א َ ـ ُ ُ َ أَن ا َ א َ ـ ُ ِכ ـ ٌ ُ ِ َ َ ،ـ ُ أَن َ ُ ـ
ّ ّ ٌ َ
ٍ١
ْ ُ ـ ً ؛ َ ـ َ ُـ ِ ـ َ ـ ء َ َ َ ـ ُ ُ َ א ُ ـ ِع َ ـכ ا َ ْ ُ ـ ِل ِ َ ِـ َ
ـכ ا َ ت َذ ِـ َ
אن ُ ُ ـ ُ
َכ َ
ْ
َ ْ ُ ً אَ ،و َ ُכ ن ُ ُـ ُ ِ َ ِ َכ ا َ ُ ِع ِ
ُ ـ ل َـ ُ ـכ ا َ ْ ت ُو ُ ـ ِد َذ ِـ َ
٢
ِ َ ـ ُ َ ُכـ ُن ُ ُـ ُ ٥
ُ
َ ُـ ٍب ُ ـ ُل َذ ِـ َ
ـכ ا َ ْ ُـ ِب َ َ ،ـ َ أَن ُכ ِ
ـ ْ ُ ُ ِ َ ــא ُ
ِ ٍ َ ْ ـ َ ُم َ ْ ُ ً ــא؛ َ ِ َ ِ ـ
َ
ِ. َ ْ ُ َ ـ ِ ُ َ َ ِّ َ ـ ِ
َـ ُ ـ ْ َ ْ ُ ـ ٍل َ ُـ
ْ
ـ ً َو َ ْ ِ ـ ً َ ،وإ ِْن َכ َ
אن ـ ِ ِ ْ ــא َ ْ ِ ــאَ ،٣כא َـ ِ ا ِ ـ ُ ِ ْ ِ
َ ً َ ُـ َ ُ ـ ُل :إِن َכא َــא َ ْ ُ
ِ
َ َ ُכــ ُن أَ ْ ــ َ ى ــ َ ًــאَ ،٤כא َــ ِ ا ِ َ ــ ُ َ ِ ّ ــ ً ؛ ِ َن ا َ ــ َع أَ َ ُ ُ َ ــא أَو ِכ َ ُ َ ــא َ ْ ُ
ْ
ا َ ْ ـ ِ ].[١٦ ١٠
]ا َ ُق َ َ ا ِ ْ ِ َوا َ ِ [
ْ ْ
ا َ ْ َ َ ُ ا א ِ َ ُ٥
Bu sabit olduktan sonra naklî delillerin zannî, aklî delillerin ise kati ol-
duğu ve (hakikatte) zannın katiye muârız olamayacağı ortaya çıktı.
لا א أ 51
ِ
אز َ َ ُ ُ ْ ُ َ ُ ِ َ ،כ ُ אرا َ ُو ُ ِع َ א َ َ
אز ُو ُ ُ ُ َو َ َ אن ِإ ْ َ ً ِא ْ ِ َ ،و ُכ َ א َכ َ
َ ْ ِ َ ُ ُ ِإ ِא ِ ِ ّ أَ ْوِ ٢א ْ ِ َ ،و َ א ِ َ ى َ َ ِ ا ِ ْ َ ِ َ ِ ُ ُ ْ ِכ ُ إ َ א ُ ُ ِא َ ِ ِ
ا َ ْ ِ ِ َوا ْ ِ ِ َ ِ ً א.
אد ِة ا ِ ِ ا ْ ِ ِ ا ِ َ [
] ِإ َ َ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ ُة
ّ َ َ
אتَ ،و َ ْ ِ ا ْ ِ ، ][٢٠؛ َ ِ א ِ ٌ َ َ ْ ِ ا َ ِ ُ َ ُِ ُ ا ِ َ:ا َ ُِ ا ْ ِ ِ ١٠
َ َْ َ َ َ
]وا َ ِ [ َ ،و َ َ ِم
٣ ِ ِ
َ אزَِ ،و َ َ م ا ِ ْ َ אرَِ ،و َ َ م ا ْ ِ َ
ِ ِ ِ
َ اكَ ،و َ َ م ا َ ِ ِ َ ،و َ َ ِم ا ِ ْ َوا ْ
אرِضِ ِ ٤ ِ ِ [ َ ِم ا ْ ِ ِ َوا ِ َ ،و] َ َ ا ِْ
َ ،و] َ َ [ َ َ م ا ْ ِ َ ،و] َ َ [ َ َ م ا ُ َ َ
َ ْ ُ ٌمَ ،وا َ ْ ُ ُف َ َ ا َ ْ ُ ِن َ ْ ُ ٌن].[٢١ ِّ َ ،٥و َ َ ُم َ ِ ِه ا َ َ ِאء َ ْ ُ ٌن َ ا ِْ
َ
أَن ا َ ِ َ ا ْ ِ َ َ ِ ّ ٌَ ،وأَن ا َ ْ ِ َ َ ْ ِ ٌ]َ ،[٢٣وا َو ِإ َذا َ َ َ َ ا]،[٢٢
َ َََ َ
ِ [ ]٢أ[.٧ אرِ ُض ا َ ْ ِ ِ ] ٦ا ِ ١٥
َ َُ
أَ ْ ــ ِ :
َ
ــכ ا ِ ــ َ ا ِ ِ ــ
َ ا َو ُل :أَن َ َ ــ َر َ א ِ ــ ِ ا ُ ُ ــ ِد َ َ ــ ٌر َ ِ ِ ــ ؛ ِ َن َذ ِ َ
ــכ ا َ ــ رِ َ ،و َ ــא َ َ ــ ُ َ َ ــ ِ ا ِ ِ ــ أَو َــ أَ ْن َ ُכــ َن َ ِ ِ ــא. َ ْ ُــ ٌف َ َ ــ َذ ِ َ
َ
ـכ ا ْ ِ ـ َ ِّ َ َ ُ ١ـ ٌ َ َ ٢ـ َ ـ َ ا ا َ ـ رِ ؛ َ َ ـ وم َ ْ ُـ ٌم؛ ِ َن َذ ِـ َ ِ َ
ا א ـ :أن ا َ ْ ـ ُ َ
ـכ ا ْ ِ ـ ِ . َـ َ ُכـ َ ـ َ ا ا َ ـ ُر َ א ِ ـ ً َ َ ْ ِ َ ،ـ َ ُ ُ ـ ُل َذ ِـ َ ١٠
אد ُة ا ُ ُ ِد َ َ ا َ א ِ ِ [
]زِ َ َ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
ِ ِ ِ ِ ا ُ ُ ـ ُد َزا ِ ـ ٌ
َ َ ـ ا َ א ــאت َ .ــא ُ ـ ْ رِ ُك ا ْ ِ َ ـ َ َ ْ ـ َ َ ْ َــא :ا ـ َ ُاد َ ـ َ ٌ
اد، ][١
ـ دا َزا ِ ـ ٌ َ ـ َכ ِ ـ ِ ِ ِ ِ
ْ َ َ ْ ُ ـ ٌدَ ،و َ ـ َ أَن ا َ ْ ُ ـ َم ـ ْ َכ ْ ـ َ ْ ُ ً َو] َ ْ ـ َ َ ْ ِ َــא[ :٩ا ـ َ ُاد ٢٠
ِ ِ ِ
ـ َ ـ َ ا ا َ ـ ُق.
ْ ُ َא ِ ـ ٌ ْ َ א ـ َو ِإ َ َ ــא َ
]َ ِ ُا ُ ِ
وم[ َ ْ ْ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ ُ
ِ ِ ِ ِ ٍ ][٣
َ ْ ـ َ ِ َ ـ ْ ء ؛ َوا ُ ـ َ ُاد ْ ـ ُ أَ ـ ُ َ ُ ْ כ ـ ُ َ َ ـ ُر ا َ א ــאت ُ ْ َ כ ـ ً َ ـ ْ وم ا َ ْـ
][٢
ُ ُ ٥
ُ ـ ِد. ِ ِ
َـ ا ُ
ــאت َــ َכא َــ ُ َ َ ــ ِّ َر ًة ِ ــ أ َ ُ ِ ــ َ א َ َכא َــ ُ َ ــאرِ َכ ً وا ِ ــ ُ َ ــ ِ :أَن ا א ِ ِ
َ َ ْ َ
ِ א ِ ــא ،و ــא ِــ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ٣ ِ
َ ََ ] ْ ُ ُ ــ د[ ــ َכ َ ــא ُ َ َ ــ ِّ َر ًة َ ــאرِ َج ا ّ ــ ِ و ُ َ َ א َ ــ ً ُ ُ
אن َכ ُ َ ــא ُ َ َ ـ ِ َر ًة َ ــאرِ َج ا ِ ّ ـ ِ أَ ْ ـ ا ُ ـ َ כאً ِ ـ ِ ، ـאر َכ ُ َ ـ ُ َ ــא ِ ـ ِ ا ُ َא َـ َ ُة ؛ َ ـ َ
ـכ َ ٤
ا ُ َـ َ
َ ً ّ
َزا ِــ ً ا َ َ ــ ُ ُ ِ א ِ َ ــאَ ،و َ َ ْ َــ ِ ْ ُ ُ ــ ِد ِإ َ ــ َ ا َ َ ــ ِ َم أَ ْن ُ َ َ
ــאلِ :إ َ ــא َ َ
ــאل ٦ ٥
١٠
ــאل[.٧
]و َ ــ َ ا ُ َ ٌ ِ ِ ِ
َ َ ا َ ــא َ ــ ِ ا ُ ُ ــ د َכא َــ ْ َ ْ ُ َ ــ ً ِא ُ ُ ــ دَ ،
َ ـ َ ـ َ ِ َــא» :ا ـ اد ـ اد« ،و ـ َ ِ َــא» :ا ـ اد َ ِ ر ِ ِ َوأَ ْ ً ــאِ :إ ــא ُـ ْ رِ ُك ا
َ َ َُ ّ ٌ َ ُ َ َ ٌ َ َْ َ ْ َْ َ ْ
ب ِ ِ ِ ِ ِ
أَن َכ َـ ُ ُ َ َ ـ ِ ًرا ـ ا َ ــאرِ ِج َ ـ ٌ َزا َ ٌة َ َ ـ ا َ א ].[ ٢ ا َ ــאرِ ِج«َ ،و َ ـ َ اَ ٨ـ ُ ل َ َ ـ
ّ
ُ َ َ ِ ٌ َ ،و ُכ ُ َ َ ِ ٍ َא ِ ٌ ؛ ] َ َ َ َ أَن َ ُכ َن َא ِ ًא[.٩ وم َ ِ
ّ ّ ا ْ َ ا ِنا َ ْ ُ َ
َ א ُن ا َو ِل ِ ْ ُو ُ ٍه: ١٥
َ
ا َو ُل :أَ ــא ُ َ ِــ ُ َ ــ َ ُ ُــ ِع ا ــ ْ ِ َ ــ ً ا ِ ــ ْ َ ْ ــ ِ ِ َ א َو َ ــ َ ُ ُ ِ َ ــא َ ــ ً ا ِ ــ
ّ
ِ ِ ١٠
ــאز ــ ا َ ْ ُ و َ ــאت. ِ ِ ِ
ان ا ُ َ ــאن َ ْ ُ و َ ــאن َ َ ،ــ ْ َ َ ــ َ ا ْ َ ُِ ْ ِ ِ ــא؛ و َ ــ َ ِ
َ َ َ
ان ِإ َ ا ـ ِ
אء؛ ِ ا א ِـ :أَ ــא َ ْ ـ ِ ُر َ َ ـ ا َ َכـ ِ َ ْ َـ ً َو َ ْ ـ ًة َو َ َ ْ ـ ِ ُر ] َ َ ـ [ ١١ا
َ ََ َ َ
َ َ ـ ِ ِه ا َ ـ ُאء َ ُ و َ ـ ٌ َ َ ١٢أَ ــא ُ َ َ א ِ َ ٌة.
َ
١٣
ات َو َ ْכ ـ ُه ُ ُ ـ َل ا َ ِم؛ َ َ ـ ْ َو َ ـ َ ُ ُ ـ ُل ـ َل ا ـ ِ َ ِ
ا א ـ ُ :أ ــא ُ ـ ُ ُ
ِ ٢٠
َ
ـאت.١٤ ا ِ ِ ــאزِ ِ ـ ا ُ و ـ ِ
َ ْ َ َ
ا כאر).(٤٠٣ -٣٩٦ /٣ א. م. )ظ(: ٦ ل.
ل و)ظ( :כ أن
)ل( )ظ( ١
. : )ك( و)ل(وا ١٠ ( و)ل(. ) :ا ٧ م أن ا )ل( :و ٢
(. )ل( و)ا ١١ )ل( :وذ כ. ٨ د. ا
)ظ(.ٌ َ َ : ١٢ ) :ظ( و)ل( .أ א ٩ )ف( و)ك(. ٣
)ظ(. ١٣ ( :א وم א .و )ا )ل( و)ظ( :ا א . ٤
ه ا و אت. )ل( و)ظ(: ١٤ ورد אق ا ي ( :إ ذ כ. )ل( و)ظ( و)ا ٥
56 İKİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َ ْ ُ ـ ُف ِ ِ َ ـ ٍ ِ َ ْ ِ َ ــא ا َـ َ
ـאز ُـ َ ا َ َ ــא ُن أَن ُכ ُ َ ِّ ـ ٍ َא ـ ٌ َ :و ُ ـ َ أَن ا ُ َ َ ِّ ـ َ
١
ِإ َ َ ــאَ ،و ُכ ُ ْ َ ِ ــ ٍ ِإ َــ ا َ ــ ِ ُ ْ ِכــ ٌ ِ َ ا ِــ ِ ُ َ ،כــ ُن َوا ِ ــא ِ َ ــ ِ ِه ْ َ ،٢ــ َ ُم أَ ْن َ ُכــ َن
َ ً َ ْ
ـאل. ِ ِ ِ ِ ِ
ات ُ ْ ِכ ًــא ِ َ ا ـ َوا ً ــא َ ـ ِ هَ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ ا ـ ب ِא ـ ِ
ُ ُ ُ
َوأَ א ا ُ ْ ِכ ُ ] ِ َ ا ِ ِ [ َ َ ُ َ َ ٣اص ]٣أ[:
ا َو ُل :ا ُ ْ ِכــ ُ َ ِ ] ٤ا ِــ ِ [ُ َ ٥ــ َوأَ ْن َ ُכــ َن ِ ْ ــ ُ ا ُ ُ ــ ِد َوا َ ــ َ ِم ِإ َ ــ ِ َ َ ــ ٥
َ
ِ٦ ِ
ـכ ا َ و َ ِ ـ َ ْ َ ـ ُ אن ُ ُ ـ ُل ْ ـ َ אن أَ َ ـ ُ ا َ ـ ِ أَ ْو َ ـ ِ ـ ِ ؛ َ ـ ِْن َכ َ ا ـ ِ ِ ][١٠؛ ِإ ْذ َ ـ َכ َ
ـכ אن َ َ ْ َ ـ ُ َ ْ ُ ْ ـ َ ْض َ ـ َ ُ ُ ـ ِل َذ ِـ َ
٨
ـאن ا َ ـ َ م ُ َ ٧ـ َ َوا ِ ـ ٌ ِ َ ا ِ ـ ِ َ ،وإ ِْن َכ َ ِـ َ ـ ِ
ََ
ـאز أَ َ ـ ِ ا َ ْ َ ـ ِ َ ـ ِ ا َ َ ـ ِ ـאر ًة َ ُ ـ ًدا َوأُ ـ َ ى َ ْ ُ و ً ــא؛ َ ِא ْ ِ َ ـ ُ ِ ِ
ا َ ـ ْ رِ ـ َ ا َ ْو َ ِ ـ َـ َ
٩
ْ
ِכـ ِ ا َ ـ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ـאوي َ ُ َ ِא ُ ُ ـ ِع إ ِْن َـ ْ َ َ َ ـ ْ َ َ ـ ا َ ــאم ُ َ ّ ـ ٍ ِإ َ ـ َ ْ ـ َ ُم ُر َ ــא ُن ا ُ ْ
ـכ[ ١٢ا َو َ ِ ـ ِ َ ـ َ ُכ ـ ِ ا َ א ِ ـ ُ أَ ّو ً َכא ِ ـאً ِ ـ ُ ُ ـ ِل ] ِ ْ ـ َ
١١
ِ ُ َ ِ ّ ـ ٍ َ ،١٠وإ ِْن َ َ ـ َ ١٠
אن َ א ِ ـ ً ِ ْ ُ ُ ـ ِد َوا َ ـ َ ِم، -و َ ـ ْ َ َ ْ َא َ ــא َכא ِ ـ ًא َ -ـ َ ا ُ ـ ٌ ؛ َ َ َ ـ َ أَن ا ـ ْ َء َ َ ـ َכ َ َ
ِ ١٣ ِ ِ
َכא َ ـ ْ ْ ـ ُ ُ َ א ِإ َ ـ ِא ـ ِ .
َ
ــאوي َ َ ــ ُ أَ َ ــ ُ َ َ ــ ِ َ َ ــ ا َ َ ــ ِ ِإ ِ ُ ِ ّ ــ ٍ ]،[١١ ِכــ ُ ا َ ِ
ُ َ ا א ــ :ا ُ ْ
ِ
َ َ َ
ـכ َـ ْ َ َ ْ ـ َ ـאن؛ َ ـ َ وا ِ ْ ـ ِ ـ ِ ُכـ ٌز ِ ـ ِ ْ ـ ِة ا َ ـ َ ء ،١٤ـ ْ ِ ـ ِ ْ ـ ِة ِ ــא ِع ا ِ ـ ِ
ّ َْ َ َ َ َ ُ ُ َْ َ
َو ْ ـ َ ِ ـ ٍ َو ُ ْ ـ َ َ َ َ :ـ ْ َ ـ ِ ِه ا ْ َ ـ ُ ِ ـ َ ـ ِ َ א ِ ـ ٍ ا َ َ ُ ِّ َ ُ َ ُ ِ َ ،ـ َ
ِ ِ ١٥
َْ ، ـכ ١٥
ِ َ א ِ ــ ِ ِإ َ ــ ِ .
ْ ِا ْ ــאن ا ــ م ــ )ل( :ــ ــ ٧ )ظ( :אא.
)ظ( ١
)ل(. ١٢ ا ــ . ــ ا ا ــ ــ ه. ( و)ظ(: )ا ٢
ــ ــ (: )ظ( و)ا ــ ١٣ ــ )ل( :ــ ض ــ .و ــ )ظ(: ٨ )ف(. ٣
ــ . ا ــ ض . )ظ( :أن ا כ . ٤
ء. )ك( و)ل( :ا ١٤ )ل( و)ظ( :و אرة. ٩ )ف(. ٥
אف )ظ( :ا . )أ ١٥ أ ً. )ل(: ١٠ ــ ل ذ ــכ ا ــ ر ــ ــ )ل(: ٦
)ل( :ع. ١٦ َ َ ــ ــ ( :إن ــ ــ )ا ١١ ا و ــ .
60 İKİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ـכ ا َ א َ ـ ِ َو َ ـ ْ ُ ْ ِ َ ــא ِ ـ ِ ا ُ َ َ ِ ّ ـ ِ َ ـ ْ ِ ـ ِ ِ ْـ َ ْ ِـ ِ َ ِ
ـאج ا َ ـ ِ إ َ ـ ا ُ ِ ّ ـ ِ َ ـ ْ ِا ا ََ
ُ
َ
ـכ ١ا ِ ـ ِ ،أَو َ ـ ًא ـכ ا َ א َ ـ ِ ،أَو ُ ـ ْ ًءا ِ ِ ـ َ ـ ً ِ ِ ْـ َ وث َِ َـ َ َ ُ ُ ُ
ـ ا אن כ َ ـ ِ َ א؛ َو َ ـ ْ
ْ ْ
َ ا ِ ـ َ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאل. ِ ِ ِ
ا ـ ْ ء َـ ْ َ ْ ـ ِ َ ُ
َـ ِ َم َ ـ َ َ ــא؛
ِ َن ا ِ ْ ــ ِ َ ا َك ِ ــ ا ُ ــ ُ ِب َ ُ ِ ــ ُ ا ِ ْ ــ ِ َ ا َك ِ ــ ا َ א ِ ــ ِ ؛ ِ َن ُכ َ א ِ َ ــ ِ
ُ ْ َ ِ َ َ ـ ِ ِ َ ٧ـ َ َ ِ َ ،ـ َ ُ ـ َوأَ ْن َ ْ ـ َ ِ َכא ِ ـ َ ـ ْ ِ ُכ ّ ِ َ ــא َ َ ا ُ َ ــא َ ُ َ ــא].[١٦
]أَ ْ אم ا َ ِ
اض[
َ ُ َْ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
اض ِإ ــא أَ ْن َ ُכـ َن ِ َ ـ ُ َ ْ ـ َ ُم ِ ـ ْ ُ ُ ِ َ ــא ِ :ـ ْ ُق ا ِ ّ ْ ـ ِ ،أَو ِ ـ ْ ُق َ ـ ِل ا َ ْـ َ ُ
ُ َ ْ
ا ِ ْ ـ َ ِ ،أَو َ َذا َك َو َ َ ـ َ ا.
اض ا ِ ّ ْ ِ ُ].[١٨ أَ א ا ِ ْ ُ ا َو ُل ُ َ ا َ ْ َ ُ
ِ
اع:٩ َو َ أَ ْ َ ٌ ٢٠
ا א ــ ،ا ـ ازي.(٩ /٤) ، ا ر (٢٠ ،١٩ /١) ،وأ אس ٥ )ل( :أأو ء ًا אא. ١
)ل(. ٧ ــ ، ا ــ (١٨ ،١٧) ،وا )ظ( :وأ א ا א . ٢
زاد )ظ(َ :وا ُ أَ ْ َ . ٨ ).(٩٣ ،٩٢ . )ل( :وا א א ٣
ُ
أ اع. )ظ(: ٩ ــ ــ )ظ( .و ــ ا א ــ ٦ (. )ل( و)ا ٤
62 İKİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
20 Bunun delili şudur: Hareket ve zamanın her biri birbirini takip eden
cüzlerden mürekkeptir. Bu cüzlerden hiçbiri zaman itibariyle bölünmeyi
kabul etmez. O halde cismin bölünemeyen cüzlerden mürekkep olması ge-
rekir.
]و ِ ـ :ا َ ـ َ َو ُةَ ،وا َ ـ َار ُةَ ،وا ُ ُ َ ـ َُ ،وا ُ ُ َ ـ َُ ،وا َ ـ ُ ،وا َ ـ َ ،وا ُ ُ َ ـ ُ، َ
ُ َ
ِ ِ ِ
َوا َ ـ ُ َ ،وا َ ا َ ـ ُ[ َ ،وأَ ــא ا َ ْ ُ َ ـ ُ ِא ُ ـ ة ا ــא :א ّ ـ ُ َوا ْ ـ ُ ،
١٢
ْ َ ْ
ود ُةَ ،وا ُ َ ُ َوا ُ ُ َ ـ َُ ،وا ِ ُ ـ ُ ِא ُ ـ ِة ا ِ ِ
َ ـ َ :א َ ـ َ َار ُة َوا ُـ ُ َ َوأ ــא ا َ ْ ُ َ
َ
אت. ِכ َ ِ ِ َ ١٤ ِِ ِ ِ
َوا ّ َ ـ ُ َ ،وا َ َـ ُ َوا ّ ـ ُ َ ،وا ُ َ َ َ ـ ُ َوا ُ ُ ـ َ ُ َ َ ،ـ ه ُ ْ َ ُ أ َ ــאم ا ُ ْ
١٣
]ا َ ْ َ ا َ ُد[
ُ ْ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ ١٥
ا َ ْ ُل ِא َ ْ َ ِ ا َ ِد َ ].[٢٤
ْ
ٍ
ـאن ُכ وا ِ ـ ٍ ِ ــא כ ِ أَ اء א ِ ـ ٍ ُכ وا ِ ٍ َوا ِ ـ ُ َ َ ـ ِ :أَن ا َ َ َכـ َ َوا َ َ ـ َ
َ َُ َُ ٌ ْ ْ َ ََُ َ َ
אن َ َ َ َ ،أَ ْن َ ُכ َن ا ِ ْ ُ כ א ِ ْ أَ ْ َ ٍاء َ َ َ َ أُ].[٢٥
ِ ا ِ ِ
َא َ َ ْ َ ُ ا ْ َ َ ِ َ ْ
ِ
ُ َ ً
אل َ ـ ٌء، َכ ِ ِ ا ِ ِ ا ـאم ا َو ِل ِ ـ ا כـ :و ـ أَ ـ ـ وأَن ــא ُن ا َ ـ ِ
ْ َ ََ َ َ ُ َ َُ ُ َ ْ َ ْ ُ َ َ ََ َ ََ
אت[ . ِ ِ ِ ِ ِ ِ
َو ِإ ا ْ َ َ َ أَ ْن َ َ َ א ً א َو ُ ْ َ ْ َ ً ؛ ] َن ا َ א َ َ ُ :ا ي َכ َ ِ
אن َ א اً َو َ ْ َ َ
١٥
٢٠
. )ل(: ١١ ( و )ك( :و . )ل( و)ظ( و)ا ٦ . )ل( :ا اض ا ١
)ل( ،و)ك( و)غ(، ١٢ ــ ( و )ك(: ٧ــ )ل( و)ظ( و)ا )ل( :ا ول. ٢
ــ ( ،و ــאرن ــ )ا ــ ١٣ و ــ . )ف( ،و )ظ( :إ א. ٣
א א ــ .(١٠ /٤) ، ) :ف(. ٨ )ظ( :أن כ ن و ً . ٤
)ل( :כ א. ١٤ )ظ( :א . ٩ ــ )ل( :أو .و ــ )ظ( :أن ٥
(. )ا ١٥ ١٠אرن א א (١٢ /٤) ، כــ ن .
66 İKİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
و ــ د ه . . )ل( :ا ٥ . ( :وا א )ا ١
ة .و (: )ا ٩ )ل( :أ . ٦ . )ك(: ٢
)غ( :ا اب. ١٠ أ ًא د ً وا ًة. )ل(: ٧ ء. )ل(: ٣
. أ )ل( و)غ( . :و א أ ١١ ــ ــ ن ــ ــ )ل( :ــ ن ٨ כ ن. א אً )ظ( :ا ٤
68 İKİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
] َ َ ُ ا َ ْ َ ِ[ ا َ ْ ََ ُ ا א ِ َ ُ
وث ا َ ْ َ ِאم[
] ُ ُ ُ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
َ ِ َ ِ ][٢؛ َ َא ُو ُ ٌه: ِ َ ًא ِ ْ َ ][١
ا َْ َ ُ
אم ُ ْ َ َ ٌ ٥
אن ] ِ ــ ا َ َز ِل[ِ ] ٣إ ــא أَ ْن َ ُכــ َن[:٤ ــכ َِ ْ ــ ُ أَ َز ِ ــא؛ َ َ ا ُ ــ ُ ا ُو َــ َ :١ــ َ ٢כ َ
אن ا
ِ ــ َ ِنَ َ ،ــ َ ا َ ــ ُل َِכ ِــ ِ أَ َز ِ ــא].[٣ אن َאــאכ ًא أَو َ ــ ِ ًכא ،وا ِ ــ ِ ِ
َ َ ْ َ ُ َ ّ َ
أ ــא ا َ ْ ـ ُ َ َא ــ ٌ ؛ ِ َن ا ِ ْ ـ َ َ ُ ـ َوأَ ْن َ ُכــ َن َ א ِ ـ ّ ً ِ ـ َ ِّ ـ ٍ َ ،٥ـ ِْن َכ َ
אن
אن ]ا ِ ْ ـ [ ِّ َ َ ُ ٦ـ ً ِ ٧إ َـ َ ِ ـ ٍ آَ َ ـ َ ُ ـ َ ا ُ َ َ ـ ِ ُك][٤؛ ـאכ ُ َ ،وإ ِْن َכ َـ ِ ا ِـِ َ ـ ا ـ ِ
ُ َ ُْ َ
ّ َ ّ ُ
َو ِإ َ ــא ُ َــאِ :إ ـ ُ َ ْ َ ِ ـ ُ َכ ـ ِن ا ِ ْ ـ ِ ُ َ َ ـ ِ ًכא ] ِ ـ ا َ َز ِل[ ِ ُ ُ ـ ٍه:
١١ ١٠ ٩ ٨
١٠
ّ
ـאل ِ ـ ْ َ א َـ ٍ ِإ َـ َ א َـ ٍ َ ،و َ ـ ِ ِه ا َ א ِ ـ ُ َ ْ َ ِ َכ ْ َ َ א أَ َ ُ َ ــא :أَن َ א ِ ـ َ ا َ َ َכـ ِ ا ِ ِ َ ـ ُ
אل].[٥ ـאر ٌة َ ـ ْ َ ْ ـ ِ ا َ ْ ـ ُ َ ِ ِ ١٢א َ ْ ِ َ ،وا َ ْ ـ ُ َ ُ َ َ ١٣א ُ َ ٌ ِ
َ ْ ـ ُ َ ً ِא َ ْ ـ ِ َ ،وا َ َز ُل َ ـ َ
אتُ ِ َ ،כ ِّ َ א أَو ٌل.١٦ َכ ِ ا א ِ :١٤إ ِْن َ َ ْ ُ ْ ِ ١٥ا َز ِل ء ِ ا
َ َ ْ ٌ َ ََ ْ
١٩
אن
אتَ ،وإ ِْن َכ َ ـ ً א ِ َ ـ ٍء آَ َ ـ َ ١٨ـ أو ُل ا ـ َכ ِ َوإ ِْن َ َ ـ َ :١٧ـ ِن ـ כـ
َ َ ُ َ َ ْ َ ْ َ ْ َ ُ ْ َْ ُ
אن ا َ َز ُل ْ َ ٢٠ـ ُ ً א ِ َ ـ ِ ِهَ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאل].[٦ َ ْ ـ ُ ً א ِ َ ـ ْ ٍء آ َ ـ َ َכ َ ١٥
אت ِإ َذا َכא َــ ْ َ ِאد َــ ً َכא َــ ْ ــכ ا ــ َכ ِ ا َא ِــ ُ :إِن ُכ َوا ِ ــ ٍ ِ ــ ْ ِ ْ َ
٢٣ ٢٢ ٢١
َ َ
ــאت ِ َ ْ ــ ِ َ א ُ ْ َ ِ َ ــ ٌ ِ ــ ا َ َز ِل، ــכ ا َ َ َ ُ َ ْ ــ ُ َ ً ِ َ ــ َ ٍم َ أَو َل َــ ُ َ ْ ِ َ ،
ِ
َْ َـُ אن أَ َز ِ ــא َ ِ ْ َ َـ َ َز َوا ُـ َ ،و َ
ـכ ُن َـ َכ َ
ُل َ :ـ َ ا ا ـ ُ ـכ َن ِ َ ـ ٌ َ ْ ُ ـ َدةٌ؛ َ َ ُ ـ ا ـ ُ ٥
אن
َ َ ُ ـ ُ َ ،وإ ِْن َכ َ ِ אن َوا ِ ــא ِ َ ا ِ ـ ِ َو َ ـ َ أَ ْن َ َ ــא ُن ا ُ َ َز َ ـ ِ :٥أَن ا َزِ ِ ـ إ ِْن َכ َ
َْ َـَ ً
ورِ َوا َ ْ ُ ــ ِ ، ً ــא ِ ــ ُ ْ ِכ ًــא ِ َ ا ِــ ِ ا ْ َ َ ــ َ ]ا َכــ ْ ُن[ِ ٦إ َــ ا ُ َ ِّــ ِ ا َ ا ِ ــ ِ ِ َ ا ِــ ِ َ ْ
ــאر ِإ ــא ْ ـ ُ ِ ا ِ ـ َ ِ
َ َ َ َ َ َ ـאرا؛ ِ َن ا َ א ِ ـ َ ا ُ ْ ِ ِ َ ِ
ـכ ا ُ َ ّـ ُ َ ْ َ ـ ُ أ ْن َ ُכـ َن َ א ـ ً ُ ْ َـ ً َو َذ ِـ َ
َ َز ِ ـ َ ْ َ ِ ـ ُ أَ ْن َ ُכ ـ َن אن ِ ْ ُ ـ ُ ُ ْ َ ًــא؛ َ א ـכ َכ َ אن َכ َ ِـ َا َ ْ ـ ِ َوا ِ ِ َ ــאرِ َ ،و ُכ َ ـ ْ َכ َ ١٠
ِ ْ ـ ً ِ ْ َ א ِ ـ ِ ا ُ ْ َــאرِ .٧
ِ ِ
אن أَ َز ــא َ ْ َ َ ـ َ َز َوا ُ ـ ُ .
ـכ َن َ ـ َכ ََ ْ ُ ـ ِل َ َ َ ،ـ َ أَن َ ـ َ ا ا ـ ُ دو ُام ا ِ ِ ِ
َا ـ َ َ َ ،ـ َ َ
אن َכ َ ِ َــאم ُ َ َ א ِ َ ــ ٌَ ،و َ َــ َכ َ ِ ِ
אن
ــכ َכ َ َو ِإ َ ــא ُ ْ َــא :إ ــ ُ َ َ ْ َ ــ ُ َز َوا ُــ ُ ؛ َن ا َ ْ َ َ
ال].[٨ אن َذ ِ َכ ا ُכ ُن א ِ َ ا و ِ אن َכ َ ِ َכ َכ َ
وج َ َ ِّ ِ ِهَ ،١١و َ َ َכ َ ا ِ ْ ُ َא ِ َ ا ُ ُ ِ
َ َ
ـאم ُ َ َ א ِ َ ـ ٌ ِ َ َ ــא ُ َ َ א ِ َ ـ ٌ ِ ـ ا ِ ْ ـ ِ ِ َوا َ ْ ِ ـ ِ َوا ِ ِ ـ َ ِاد ِ ـ
َو ِإ َ ــא ُ ْ َــא :إِن ا َ ْ َ ـ َ
ـאت َ ،ـ ِْن َـ ُ َ א ِـ ْ َ ْ ُ َ ــא َ ْ ً ــא ِ ـ ] َ ـ ٍء ِ [ ١٢أَ ْ ـ َ ِاء ا َ א ِ ِ َ َ ـ ْ َ َ ا َ א ُ ُ ، ا ِ ـ ِ
َ ٢٠
َ ْ
ا ــ . )ل( :وذ כ א. ٤ ـ ( ،و ـ )ف(: ـ )ظ( و)ا ١
) :ف(. ٩ )ظ(. ٥ ا ــ دات.
)ل(. : ١٠ )ف(. ٦ ــ ( ،و ــ ــ )ل( و)ظ( و)ا ٢
)ل( و)ك( :ا . ١١ אرٍ . )ل( :א ٍ ٧ )ف( و)ك( :ا ــ دات.
(. )ل( و)ا ١٢ ا ــ ــאً ــ )ل( و)ك( :و ٨ אرن א ر .(٣٣ /١) ، ٣
74 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ِ ـ ِ ِ ،إ أَ ـ ُ َ א َ ـ ْ ِـ َ ـ ِ
ـאم ا َ א َ ـאم َ َ ُ -א ِ َ ـ ً ِ ِ ِ
َ ْ َ ـ َכـ َن ا ـ َوات -ا ـ ـ َ ا َ ْ َ ـ ُ
ِ
ـכ َ َ ُ َــא ] ِ ـ َ ِ َــא[.٤ اض ُ َ ِ َ ـ ٌ َو َذ ِـ َ ِ َ ــא أَ ْ ـ َ ٌ ٥
َ
ـאل؛ ِ َن ــא ِ ـ ِ ـאر َכ ُ َ ــא َو َ ــא ِ ـ ِ ا ُ َ א َ َ ـ ُ َ َ ـ َ َ ،ـ َ ا ُ َ ـ ٌ ِ
َ אن َ ــא ِ ـ ا ُ َ ـ َ َ ـ ِْنَ ٥כ َ
ِ ِ ِ ــא و َذا ِ ــא ِ ـ ا ِ ـ ِ אن ِ ـ َ ْ ِ ـ ِ
אن َ َ ـ ا ْ ـ َ ْ ـ َ ـאتَ ،כ َ َ َ ْ ً َ ً ا ُ َ א َ َ ـ ُ إ ِْن َכ َ
ـאلَ .وإ ِْن َـ َ ُכـ ْ َ ْ ً ــא َو َ ُ ْ َ ــא ِא َ ِ ـ ِ أَ ْ ـ ً َ ،ـ ِ َم أَ ْن َ ُכـ َن
ّ ْ ا ِ ْ ـ ِ ِ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـכ َ ُ ٦ـ ٌ
ـאل. ا َ א ِ ـ ُ ِ ـ ا َ ِّ ـ ِ َ ــא ِ َ ــא َ ُ ُ ـ َل َـ ُ ِ ـ ا َ ِّ ـ ِ َ ،و َذ ِـ َ
وأَ ــא إ ِْن َ ـ ُכـ أَ ـ ُ َ ـ ِ ا ِ ِ אر ـ ِ ــא ِ ـ ا َ َ ـ ِ و َ ٧ـ َ ـ ِ َ ِ َ ،ـ ٍ
ُ َ َ َ َ ْ َ َ ْ َ ْ َ َ َ ١٠
ـכ ا ُ ُ ـ ُلَ ،و َ ـ َ ٩أَ ْن ـכ ا َ ِّـ ِ َ ،ـ ِ َذا َـ ْ َ ْ ـ َ َذ ِـ َ ـכ ا ُ ُ ـ ُل ا ُ َ ـ ُ ِ ـ َذ ِـ َ ِإ َذ ِـ َ
אن أَ َز ِ ــא َ َ ــא َز َالَ ،و َ ـ أَ ـ َ ١٠ز َال؛ـכ َن َـ َכ َ ـכ ُن َ َ ،ـ ْ َ َ ـ َ أَن ا ـ ُ ـכ ا ـ َُ َ ْ َ ـ َذ ِـ َ
َ َ َ ـ َ أَ َن َ َ ُכـ َن أَ َز ِ ــא.
)ظ(. ١١ )ل( :و . ٦ عع. (: )ا ١
ــ )ل( :أن ا ــ ــ כאن أز ــא ١٢ (. )ل( و)ا ٧ )ل( :إن. ٢
ــ כאً. ــכאن إ ــא ــאכ אً أو )ل(. ٨ (. )ل( و)ا ٣
)ل( :أن כ ن. ١٣ )ل( :م. ٩ ) :ف(. ٤
)ل(. : ١٠ )ل( :وإن ،و )ك( :و . ٥
76 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Bu müessir de eğer onun eseri olursa bu takdirde onlardan her birinin (eser
ve müessir) diğerine muhtaç olması gerekir. Bu ise onlardan her birinin
kendisine muhtaç olmasını gerektirir ki bu muhaldir.
Eğer bu [müessir] başka bir şey olursa ya (sonu olmayan) teselsül or-
5 taya çıkar ya da vâcip li-zâtihîde son bulur. Sonsuza kadar giden teselsül
bâtıldır. Çünkü bu [teselsül zincirinin] toplam[ı] bu tek olan halkaların
her birine muhtaçtır. Bunların her birisi (yani zincir ve tek tek halkalar)
mümkündür. Mümküne muhtaç olan ise zaten mümkündür. Öyleyse bu
[zincirin] toplam[ı] da mümkündür ve onun bir müessiri vardır. Onun
10 müessiri: Ya kendisidir -ki bu muhaldir-; çünkü müessir tertip bakımın-
dan eserden öncedir. Bir şeyin kendini öncelemesi ise muhaldir. Ya da
içindeki parçalardan (halkalardan) biridir ki bu da muhaldir. Çünkü
toplamın müessiri, aynı zamanda toplamın içindeki parçalardan her bi-
rinin müessiridir. Eğer parçalardan birini toplamın müessiri olarak kabul
15 edersek bu tek parçanın kendisinin de müessiri olduğunu kabul etmemiz
gerekir ki bu muhaldir.
Ya da müessir olduğu şeyde müessir olmasıdır. Bu, devirdir (kısır dön-
gü). Biz daha evvel onun geçersizliğini ortaya koymuş idik.
Ya da bu toplamda olan müessirin, bu toplamın dışında bir şey olması-
20 dır. Fakat bütün mümkünlerin dışında kalanın mümkün değil ancak vâ-
cip olduğu mâlûmdur. O halde zâtı gereği mümkün olanların tamamının
zâtı gereği vâcibü’l-vücûd olan bir varlıkta son bulması gerekir ki zaten
maksadımız da budur.
Biz vâcip li-zâtihînin hususiyetlerini söyledik. O’nun bölünmeyi ka-
25 bul etmekten münezzeh bir ferd olması gerekir. Her cisim ve cisimle kâim
olan, mürekkep ve bölünebilirdir. Böylece zâtı gereği vâcip olanın bu ci-
simlerden ve cisimlerle kâim olan sıfatlardan farklı bir varlık olduğu is-
patlandı ki zaten ulaşmak istediğimiz sonuç da bu idi.
لا א أ 79
َو ُ ـ َ ا َ ْ ُـ ُب].[١٦
1 Fussilet, 41-53.
لا א أ 81
אت.وث ا ِ َ ِ ا ِ ُ ا ا ِ :٨ا ِ ِ َ ُل ِ ُ ِ
ّ ُ ُ
ـאل َ َ א َـ َ ﴿ :ـ ُ ۪ ِ ٰا َא ِ َــא ـאق َوا َ ْ ُ ـ ِ َ ،
]כ َ ــא[ َ ٩ـ َ ْ ـ ر ٌة ِ ـ َد َ ِـ ِ ا َ َ ـ ِ ِ
َو ـ َ َ ُ َ
][٢٣
ْ
ــאق َو ۪ ٓــ اَ ْ ُ ِ ــ ِ ﴾ ]٦ب[ ] ّ ــ َ ،[٥٣/٤١ :وأَ ْ َ َ ــא أَ ْن ُ َ ١٠ــ َل :ا ــ ِ ــ ِ ــ ا ْ ٰ َ ِ
َْ ُ ْ ٌ ُ ْ
َر ِة؛ َ ِ א أَ ْن َ ُכ َن ُ َ َ ــא ِ َ ا َ ْ َ ِاء ِ َ ْ ِ ا َ ْ ِ أَو َ َ ُכ َن.١١ ُ َ َ ــא ِ ُ ا َ ْ َ ِاء ِ ا ١٥
ِ ١
ـאج ِ ٢ـ ِ ِ َ ِ
أن َ א ـ َ أ ْ ـ َ ان ا َ َ َ ا َــאت َ ـ َ ا َ ِ َ ـ َُ ،ـ ْ َ א ـ ٌ ُ ْ َـ ٌ
ـאرُ ،ـ َ ْ َـ ُ َ َ َ َـ َ
ِـ ِ َوا ِ ـ َ ا ُ ُ ـ ِد ِ َ ا ِـ ِ ِ ٣إ َـ َ ــא َذ َכ َــא ِ ـ ا ِ ـ ِ ا َو ِل. ِ
ِإ َ ــאت َכ ْ
ْ
] َ ْ ِ ُ ا َ א ِ ِ َ ْ ا ِ ْ ِ ِ[ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
ِإ َ ُ ا َ א َ ِ َ ْ َ ِ ُ أَ ْن َ ُכ َن ِ ْ ًא]َ .[٢٥و َ ُ ل َ َ ِ ُو ُ ٌه]:[٢٦
ا َو ُل :أَ ــא َ ـ ْ د ْ َــא َ ـ َ א ُـ ِ ا َ ـ ِ
ـאمَ ،و ِإ َذا َ َ ـ َ َ ـ َ ا َو َ ـ َ أَ ْن َ ِ ـ َ َ ـ ُכ ّ ِ ٥
ْ َ َ َ َ
َوا ِ ـ ٍ ِ ْ َ ــא َ ــא َ ِ ـ َ َ ـ ا َ َ ـ ِ ِ َ ِ َ ،ـ َ ُכـ ُن ِا ْ ِ َ א ُ ـ ُ ِ ْ ِ ـ ِ َو ُ ْ َر ِـ ِ َو ُو ُ ـ ِب
ِ ٍ ٤
] َ ْ ِ ُ ا َ א ِ ِ َ ْ ا َ ْ َ ِ ِ[ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ ُ
ِا ْ ِ َא ِع َכ ِ ِ َ َ ا. ِ
ً
َ ـ أَن ا ُ ـ َاد ِ ـ َ ا َ َ ـ ِ ] :إ ــא[ ٦ا ُ َ َ ِ ـ ُ ا ـ ِ ي َ َ ْ َ ِ ـ ،أَو ]ا ُ ـ ُاد ِ ـ ُ [ ِ
اْ
٧
٢٠
َ ُ ّ َ ْ
َ ِ ــא َ ـ ِ ا َ َ ـ ّ ِ . َכ ُـ ُ
(. )ل( و)ا ٧ ّ. )ل( و)ظ( و)ك(: ٤ )ظ( :א ٌ . ١
)ف(. ٥ אج
)ظ(ُ َ ُ : ٢
)ف(. ٦ )ل( :وا א ا . ٣
84 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َوا َو ُل َא ِ ٌ ِ َ ْ َ ِ :١
ِ َ ِـ ِ ِـ َ ِ ـ ِ ـאم َ א ِ ـ
وث ا َ ـ ِ
ْ َ
أَ ُ ُ ــא :أَن ا ِ ـ َ ا ـ ِ ي َذ َכ َــאه ِ ٢ـ ـ ُ ِ
ُ ْ ُ َ َ
ٌ
ِ ٍ ات ][ ٧؛ َ َ َ ـ َ ـ َ ا ُכ َ َ ـ ٍ ُ ْ ـ َ ٌ ِـ ِ
ِ ُ ْ ـ َ ث َ ْ َ َ ،ـ ُ ثَ ،وا ُ َ َ א َ ـ َ ـ َ ا
أ
َُ َّ
َכ ـ ُن ا ِ َ ـ ِ َ َ ـ ا].[٢٨
ً
ا א ِ :أَن ا َ א ِ ِ َ ِ َ ْ ِ ا َ ْ َ ِ ا َ ِد َ א ُ اُ :כ ُ َ َ ِ ٍ َ ِن َ ِ َ ُ َ َ َ ٣ــאرِ ِهَ ،و ُכ ٥
ُ ّ ْ
אن ا ُ ـ ُاد ِ ِ
ـכ َ ُ ـ َ ُ ْ َ ِ ـ ٌ َ ،و َ َ ـ ْ َء ِ ـ َ ا ُ ْ َ ـ ِ ِ َ ا ِ ـ ٍ َ ا ـ َ ،وأَ ــא إ ِْن َכ َ
ِ ِ אن َכ َ ِـ َ
َ ــא َכ َ
َ
اع َ ـ َ ِإ ِ ـ ا ْ ـ ِ ].[٢٩ ِא َ َ ـ ِ َכ ُـ ُ َ ِ ــא َ ـ ِ ا َ َ ـ ّ ِ ؛ َ َ ـ َ ا ا َ ْ َـ َ ـ ،وا ِ ـ
َ َّ ُ ْ
ا َכ ِ
אن[ ِِ
] َ ْ ِ ُ ا َא َ ْ َ ا َ ْ َ َ ُ ا َא ِ َ ُ
ِ ِا ِ َא ِع َכ ِ ِ ِ ا َכ ِ
אن]َ ،[٣٠و َ ُ ل َ َ ِ ُو ُ ٌه: َ ْ
ِ ِ ِ ــכ ِ َو ُل :أَن ُכ َ ــא َכ َ
אن ِ َ ــ ُ َ َ ــ ُ ــ َ א ــ ٌ َ ــ ْ אن؛ َ ــ ِْن َכ َ َ ــא ِא َ َ אن ُ ا ١٠
)ل( :ا כאن .و )ظ( :ا ر. ٩ )ل(. : ٥ ه. )ظ(: ١
. )ل( و)ظ( :ا ١٠ )ل( :أو כ ن. ٦ )ل( :ذכ א. ٢
( و)ظ( :ض. )ا ١١ )ل(. : ٧ ة . )ل( و)ك(: ٣
(. )ل( و)ا ١٢ )ل(. : ٨ . ( و)ظ(: )ل( و)ا ٤
86 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
١٢
אل؛ ِ َن ا ْ ـ َ َ ْ ٌع َ َ َوا َ ـ ُل ِ َ ْ ِ ـ ِ ا َ ا ِ ـ ِ ا ْ ِ ـ ِ َ َ ـ ا َ َ ا ِ ـ ِ ا َ ْ ِ ُ َ ٌ
ا َ ْ ـ ِ َ ،א َ ـ ْ ُح ِ ـ ا َ ْ ـ ِ ِ َ ْ ِ ـ ِ ا َ ـ ِع ُ ِ ـ ُ ا َ ـ ْ َح ِ ـ ا َ ْ ـ ِ َوا َ ـ ِع َ ً ــא،١٣
ْ ْ
و ـ א ِ ـ ٌ َ َ ،ـ ـ َ ِإ ا ِ ْ ـ ار ِ ْ َ ـ ا َ ِـ ِ ا ْ ِ ـ ِ ]ا َ ْ ِ ـ ِ [ ،١٤و ُ ا ا ِِ
َ َ َ ْ َ َ ُ ُ َ ْ َْ َ ُ َ َ
ا ْ ِ ـ ِ ِإ ــא َ َ ـ ا ِو ـ ِ َو ِإ ــא َ َ ـ َ ْ ِ ـ ِ ِ ْ ِ َ ــא ِإ َـ ا ِ َ َ א َـ َ ،و ُ ـ َ ا َ ـ ].[٣٤
ِاد ِث ِ َ ِ
ات ا ِ[ ِ]ا َ ِ ِ
אع َ אم ا َ َ
َْ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
١
ـאل.
َـ ٌ ِ ِ َ א ِ ـ ً ِ ْ َ ـ َ ِاد ِث؛ َوا َ א ِ ـ ُ :أَن ا َ ْ ـ َ َ ـ َ َ ـ ِل ا َ ـ َ ِاد ِث َو َ ـ
َ ا ـ َم ُ ُ
ــאت َ ــ َ ا ا ِ ــ ِ ؛ َ َ ُ ــ ُل :٩ا ــ ِ ي َــ ُ ل َ َ ــ َ ْ َ ْ ُכــ ــא ــ ُ ل َ ــ ِ ــ ِ َ ِّ ِ
ُ َ َ ْ َ َ
ُ ـ ـ ِ ا ـ ِاد ِث« ـ أَن َכ ـ َن ا ـ ءِ ِ ِ ِ أَن ُ
ْ ُ َ َ َ َ אن َ א ِ ـ ً ْ َ ـ َ ادث َ ِ ـ ُ َ َ »כ َ ــא َכ َ ١٠
ات، ـכ ا ـ ِ ـכ َ َכא َـ ْ ِ ـ ْ َ ـ َ ارِ ِض ِ ْ ـ َ َ ُכـ َن[ ِ ـ ْ َـ َ ازِ ِم َذا ِـ ِ ؛ ِإ ْذ َـ َـ ْ َ ُכـ ْ َכ َ ِـ َ
١٥ ١٤
ِ ِ
َ אد َــ ً َ ،و َ َ ــ َ أَ َ ــא ــ ْ ــאت ا َ ِאد َــ ِ ] ِ َ [٣٨ــ ُ َכ ُ َ ــא
َ َ ــ َ أَن َ א ِ َ ــ َ ا ِ َ ِ
ّ َ
َ ـ ِ أَن ُכ َ ــא َכ َ
אن َ א ِ ـ ً ِ ِ ِ ِ َ ـ َ ازِ ِم ] ِ ْ ـ َ
ـכ ا ـ ات ا َ א ِ َ ـ [ ُ ْ َ َ ،ـ ُ ـ ْ َ א َ ـ ِ ا ُ َ ّ َ
١
]وا َ ِ
ــאد َ َ َ ــ ُ ِ ْ ــ َ َ ــ َ ِح ا َ ــ َ ِ
اج و ِ ــ ا ــ ِة] [٤٣ــ :١٥ا א َــ ُ ا א ِ
َ َ ُ َ َ َ
َ ــא ً ِ ــ ِ ا ِ ْ ــ ِ ِ َ ،כ َ
אن َ ــ َ ا ُ אن ُ َ َ א ِ ــא َ ــ
ً ِإ َــ ا ــ َ ِح[ َ َ ،ــ ْ َכ َ
١٦
Eğer bunu ezelde elde etmiş olsaydı hâdisin ezelde icat edilmiş olması la-
zım olurdu. Eğer elde edemediyse lezzetleneceği şeyi bulamadığı için ezelde
elemli olurdu ki bu muhaldir.
د ِ
ات[ َ َة ] َ َ ُ ُ َ א َ َ ُو ُ د ا ا َ ُ َ
ِ ِ ِ ِ ١ ْ ا َ ْ َ َ ُ ا َ ِאد َ َ
ِ َ َ ِ ِ ا َ ْ ُ ِ َ ،و ُ َ أَ ْ ً א ُ َ ٌ
אم ا َ َ َُ ،و َ َ
אل َ .و َ א َ َ َ ا َ ْ َ ُ أَو َ
١١
)ظ(. ١
ء. )ل( و)ك( :ا ٢
א. ا و)ظ(: )ل( وا ٣
א. )ل(: ٤
א. )ل(: ٥
)ل( :ا א. ٦
)ل( :ا א. ٧
)ل( :ا وات. ٨
)ل( و)ك( :ذا א. ٩
. )ل( و)ظ( :إ א أن כ ن ١٠
ا ر .(١٤٠ /١) ، ١١
)ل( :ا وات. ١٢
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
]כ ِ ُ َ ْ ِ ا ِ ِ ا َ א َ ِ [
ُ َْ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
ِ ِ ِد ا َ א َ ِ ِ َ ،א أَ ْن ُ َ ِّ َ ِ ِ َ َ ِّ ِ َ
َِ ِ ا ّ ُو ُ א
ََ َ ُ ٌ َ ْ َ َ َ أن ا َ ٥
ِب و ُ :ا ِ ِא ِ
ات].[١ ُ َ َ ُ ُ ُ אر ،أَو َ َ َ ِ ِ ا
َ ُ َو ُ َ :ا َ א ِ ُ ا ُ ْ
ِ ٌ ِ ُ ُ ٍه]:[٢ ِ ِא ِ
ات َא َ َ ُ ُل :ا َ ُل ِא ُ
ِ ُو ُ ِد ا َ א َ ِ َ َ َ ِ ِ ا ِ َ ِ
אب َ ِ َم أَ ْن אن َ ْ ِ ُه
ُ َ َכ َ ُ ا ُو َ :أَ ا ُ
ُ
َ ُم ِإ א ِ َ ُم ا َ א َ ِ َو ِإ א ُ ُ و ُ ُ َ ،و ُ َ א َא ِ َ ِن، ِ ا ُ ُ ِد؛ َ َ ْ َ َ َ َ َ ا َא َ ُ َ ْ ُ
ِ א ِא ِ
ات].[٣ َ
ً َ َ َ َ أ ْن َ َ ُכ َن ُ ١٠
4. Delil: Hiç şüphesiz biz, âlemde bir şeyin mevcut iken yok veya yok
iken mevcut olması gibi değişimlere şahit oluyoruz. Mâlûlün yokluğu ille-
tin de yokluğunu gerektirir ve bu illetin yokluğu onun illetinin de yok ol-
masını gerektirir. Sonuçta bu mâdumlar, zâtı gereği vâcip olana eriştiğinde
5 nihayet bulur. Eğer O’nun kendinden gayrısına tesiri zorunluluk şeklinde
olsaydı bahsi geçen bu hallerin yokluğu Zâtının da yokluğunu gerektirirdi
ki bu muhal olduğundan o da muhaldir.
Felsefeciler görüşlerine şöyle delil getirdiler: Eğer müessiriyet için gerekli
olan her şey ezelde hâsıl olmuşsa bu durum, eserin de vücûbunu gerektirir.
10 Eğer bunların tamamı hâsıl olmamışsa eser de imkânsız olur.
Bu itiraza bizim cevabımız şöyledir: Sizin zikrettiğiniz bu görüşler gün-
lük vâkıaya aykırıdır.
] ِ َ ُ ا ِ ْ ِ[ ا َ ََ ُ ا אَِ ُ
ِِْ َ
ــכ وم ِ ُ ١٢ــ ُ َ َ ١٣ــ َر ا ــ زِ ِم ُ َ ْ َ ،ــ ُ ِ ١٤ــ ْ ِ ْ ِ ــ ِ َ َ א َــ ــ ِ
َ ُ َو َ َ ــ ُر ا
َ
ِ ][١٠
ُ ــ ُ ِ َ َ ازِ ِ َ ــא َوآَ َאرِ َ ــא َ َ ،ــ َ أَ ــ ُ َ َ א َــ َ א ــ .
ٌ َ
][٩
ــאت ِ ْ
ا אِ ِ
َ
] ِ ْ ا ِ ِא ِ ِ
אت[ ُْ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
אل َ ِ ِ ُو ُ ٌه: א ِ א ِא ِ ِ
אت] .[١١و َ َא ِ إ َ ِ أَ ْ َכ َ ِت ا َ َ ِ َ ُ َכ َ ُ َ َ א َ
ْ َ ُْ َ ً
)ل( :א ًא . ١١ )ل(. ٦ م. (: )ا ١
)ظ( :ا ا . ١٢ (. )ا ٧ )ف(. ٢
. )ل( :א ١٣ . )ل( :ا ٨ أ אً. )ل(: ٣
)ل( و)ك( :م. ١٤ )ظ(. ٩ )ل( :و . ٤
)ل( :ن. ١٠ )ل( :اك. ٥
100 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
3. [Delil]: Mahiyetin oluşunun, belli bir şekilde, belli bir vakitte ve belli,
gerçek bir şahsiyette olmasını sağlayan kayıtlarla sıfatlanmış olması, doğru-
dan veya dolaylı olarak Allah Teâlâ’nın Zâtının mâlûmatındandır. Onlara
(felsefeciler) göre illeti bilmek malûlü bilmeyi gerektirir. Allah Teâlâ’nın
10 Zâtını bilmesi bu cüz’iyyâtı bilmesini de gerekli kılar.
Cevap: Şöyle demek niçin câiz olmasın: O’nun (kendine) has Zâtı, bu
15 şeyin meydana gelmesi şartıyla, her şeyi [olduğu hal üzere] bilmeyi gerek-
tirir. Hallerden her biri meydana geldiğinde O’nun kendine has Zâtı bu
halleri bilmeyi gerektirir.
] ِإ َ א َ ُ ِ ْ ِ ا ِ[ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ ُ
َ َ ْ َ ِ ـ ُ َכ ُـ ُ َ א ِ ً ــא َ ـ َ ،وا َ ـ ـאت؛ ِ َ ـ ُ َ َ א َــכ ّ ِ ا ُ ـ ِ
َ ْ َ أَ ـ ُ َ َ א َـ َ א ـ ٌ ِ ـ ُ ١٥
ـאت. ـכ ّ ِ وا ِ ـ ٍ ِ ـ ا ُ ـ ِ
َ َ َ ِـ ُ َ
َ ٍ، َ ـ ُِ ،إ ــא ِ َ ـ ِ َوا ِ ـ َ ٍ أَو ِ َ ا ِ ـ ِ ِِ ب ِ
وا ُ ـ ُ َכ ـ ] َ [ ٩א ً ــא ُ ـ َ َذا ُـ ُ ا َ ُ
ِ
ـ ِ
ـאء ـאت أَو َ ـ ِ ـ ِا ْ ِ َ ِ ا ُ ـ ِ ـאء ا ِ ْ ـ ِ ِ ْ ـ ـכ َ ـ َ ُכ ـ َذا ُ ـ ِِ ٧א ْ ِ َ ـ ِ و ِإذا כאن כ ِـ
َ ْ َ َ ُ ْ َ َ َ َ ََ َ ْ
ِ
ْ ــ ِ َ ،و َ ــ َ أَ ْن َ ْ َ ــ ا ــ
ِ ــאت َ َ ،ــא ِا ْ َ َ ــ ا ِ ْ ــ ِא ِ ِ ِ ِ
ْ َ َ َ َ ا ْ ــ ِ َ ــא ِ ا َ ْ ُ َ
ـכ ّ ِ ]َ ،[١٤و ُ ـ َ ا َ ْ ُ ـ ُب. ِא ـ ُ ٢٠
ِכ َ ِ
אت[ ِ
] ُ ْ َر ُة ا َ َ ا ُ ْ ا َ ْ َ َ ُ ا َא ِ َ ُ
ِכ َ ِ
אت. ِ أَ ُ َ َ א َ
َ אد ٌر َ َ ُכ ّ ِ ا ُ ْ
ـאه ِ َ ١ـ ِإ ــא ِ ِ ِ ِ َ ِ
َ ُ َ َ
ـ َوا ـ ُ َ َ ـ :أن ا ُ َ ّ ـ َ ْ َ ْ ُ ورِ ـ ُ ـ َ ا َ ـ َ ُاز َ ،ــא َ ـ َر َ ْ
َ ْ ُ ــ ٌم َوا ِ ــ ٌ ــאن ِ ٢ــ َ ا َ ْ ُ ورِ ــ ِ ُ ،ــ ٣ا َ ــ َ ُاز
ــאع ،و ُ ــא َ ِ َ ِ ِ
ا ُ ُ ــ ُب أو ا َ ُ َ َ َ ْ َ
ِ َ ِ ِ ِ ِ ٥ ِ ِ ِ ِ ِ ٤
ورا] ُ ْ ـ َ َ ٌك ـ [ َ ْ ـ َ َ ـ ِ ا َ א ـ َ ات َ َ ــא َ ْ ـ َ ـ ـ ا َ ْ ـ أ ْن َ ُכـ َن َ ْ ـ ُ ً ٥
אت ِ ُ ْ َر ِة ا ِ[
]و ُ ُع ا ُ ْ ِכ َ ُ
ُ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ
אت َوا ِ َ ٌ ِ ُ ْ َر ِة ا ِ َ َ א َ ].[١٦
ِכ َ ِ ِ
َ ُ ا ُْ
َو َ ُ ل َ َ ِ ُو ُ ٌه:
١٠
ــאد ٌر َ َ ــ ِ [
ِכــ ٍ ْ ــ ُض َ ــ ِن ا َ א َــ ] َ ِ
َ َ
َ َ
ا و ُل :أ ــא َ ــ ْ َد ْ َــא َ َ ــ أن ُכ ُ ْ
٩ َ
ْ ُ َ
ِ ِ ِ ٍ ِ ِِ ِ
ـאد ُه َ َ ،ـ َ ـ ْ ا ْ َ َ ـ َ َو ُ ْ ـ َ ِ ِ َ ــאده؛ َ َ ـ َ َ ْ َــא ُ ُ ـ َل َ ـ َ ٍ آَ َ ـ َ َ ْ َ ـ ِإ َ ـ َ ١٥
)ل( و)ك( :أ א د א. ٩ )غ( :ا ور . ٦ אه.
אه
( :ر )ا ١
)غ(. ١٠ ــ )ل( :ــ ا ــ ل ــ .و ــ ٧ אن. )ل(: ٢
)ظ(. ١١ ــ ن. )ظ( و)غ( :ــ )ل( و)ظ( و)ك( :وا از. ٣
)ظ( :כ. ١٢ ـ (: ـ ـ )غ( .و ـ )ا ٨ )ف( و)ك(. ٤
)ظ(. ١٣ ــ . )غ(. א כ ا ٥
104 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
İkincisi; (1) ya bu iki kudretten her biri onda müessirdir, (2) ya bu iki-
sinden hiç biri müessir değildir, (3) ya da onlardan biri müessir diğeri mü-
essir değildir.
Birinci ihtimal bâtıldır: Çünkü eserin tam müessirle beraber meydana
5 gelmesi vâcip olur. Meydana gelişi vâcip olan başkasına ihtiyaç duymaz.
Onun (mümkün) bununla (tam müessir) beraber oluşu diğeriyle irtibatı-
nı keser. Veya diğeriyle beraber oluşu bununla irtibatını keser. Her ikisine
dayanma durumunda ise her ikisi ile irtibatını kesmesi gerekir ki bu da
muhaldir.
10 İkincisi de aynı şekilde bâtıldır. Çünkü o ikisinden biri ile meydana
gelmesinin imkânsızlığı ikincisi sebebiyle illetli olarak meydana gelmesi
demektir. Bunun aksi de geçerlidir. İkisiyle beraber meydana gelmesi im-
kânsız ise ikisi ile birlikte meydana gelmesi zorunlu olur ki bu da muhaldir.
Üçüncüsü de aynı şekilde bâtıldır. Çünkü o ikisinden her biri müstakil
15 olarak sebep ise o ikisinden biriyle meydana gelişi diğeriyle meydana geli-
şinden daha evlâ olmaz.
O ikisinden biri daha kuvvetli demek de mümkün değildir. Çünkü bu-
nun doğru olması durumunda Allah’ın kudretiyle meydana gelmesi daha
evlâdır. Çünkü O’nun kudreti daha kuvvetlidir. Aynı şekilde bir fiil, parça-
20 lanmayı ve bölünmeyi kabul etmez. Dolayısıyla ondaki tesir de farklılaşma-
yı kabul etmez. “O ikisinden biri daha kuvvetlidir” demek de imkânsızdır.
] ِ َ ُ ا َ ِאة[ ا ْ َ َ ُ ا א ِ َ ُ ]١٠أ[
َ َ
َ א ِ ُ ا َ א َ ِ َ ].[١٨
ِ
[ص َف ُة اإل َِر َاد ِة] الث ِام َن ُة
الم ْسأَ َل ُة َّ
َ
أَ َّن ُه َت َعا َلى ُمرِ ٌ
يد[.[[2
وثـ ِـه
ـاص 1مــع جــوازِ ح ُد ِ ٍ ٍ ِ ِ ٍ ِ الحـ َـو ِاد َ ِ
ث ُك ُّل َواحــد م ْن َهــا فــي َو ْقــت َخـ ّ َ َ َ َ ُ ث َي ْحـ ُـد ُ لَ َّنــا َرأَ َينــا َ
2
ـص. ـت المعيـ ِـن َل بـ َّـد َلــه ِمــن م َخ ِصـ ٍ ـك الو ْقـ ِ ِ ِ ِ َ
ُ ُ ْ ُ ّ ُ َ َّ اصـ ُـه ب َِذلـ َ َ َق ْب َلـ ُـه أو َب ْعـ َـد ُه؛ َفا ْخت َص ُ
ـادَ ،و َهـ َـذا َل ـك الم َخصــص َليــس ُهــو ال ُقـ ْـدر َة؛ ِلَ َّن ال ُقـ ْـدر َة َت ْأ ِثير َهــا ِفــي اإلِيجـ ِ ِ
َ ُ َ َ َ َ َو َذلـ َ ُ ّ ُ 5
الص َفــ ُةِِ ِ الع ْلــم؛ ِلَن ِ ــات ،و َل ِ ي ْخت ِل ُــف ب ِِا ْخ ِت َــا ِف األَو َق ِ
ــومَ ،و َهــذه ّ الم ْع ُل َ
ــع َ ــم َي ْت َب ُ العل
َّ ْ َ َ َ َ َ
ـك؛ َفـ َـا ُبـ َّـد ِمـ ْـن ـح ِل َذ ِلـ َ
ـك َل َم َل َي ْص ُلـ ُ الب َصـ َـر َوالـ َاهــر أَن الحيــاة والســمع و مســتتبِعة ،وظ ِ
ُ ْ َ ْ َ ٌ َ َ ٌ َّ َ َ َ َ َّ ْ َ َ َ
3
اط ٌل. ول َتمو ِج الهو ِاء ِإ َل ِيه ،و َه َذا ب ِ الصما ِخ بِســب ِب حص ِ ِ لسـ ْـم ِع إ َِّل َتأَثُّر ِ
َو َل َم ْع َنى ل َّ
[[[2 12 11 10
َ َ ََ َ ُّ َ َ ُ ُ َ ُ
الع ِظيـ ِـم ِ ِ ِ 13 ِ ِ ِ ِ
ـاع َ العا َلـ ِـم َع َلــى َغ َايــة َع َظ َمت َهــا َ ،وا ْنط َبـ ُ َّأمــا األَ َّو ُل؛ َفل ََّنــا َنـ َـرى ن ْصـ َـف ُكـ َـرة َ
ــاد ِفــي ــذ ِه األبع ِ وض ،14و ِار ِتســام َه ِ ِفــي الص ِغيــرِ مح ٌ ِ
َْ َ ْ َ ُ ــالَ ،ولَ َّنــا َن َــرى األَ ْط َــو َال َو ُ
الع ُــر َ ُ َ َّ 20
(المطبوعة) و(غ) :وصول. في (ل) و(ظ) :اإلسماع. 7 في (ل) :معين. 1
13في (ل)ِ :ع َظ ِمها. 1 3 في (غ) :نوعان مغايران. 8 في (ل) :وقوعه. 2
في (ل) :األعراض. 14 في (ل) و(ظ) :تأثير. 9 في (غ) :فظاهر. 3
في (ل) و (المطبوعة) :نقطة الناظر. 15 في (غ) :للسماع. 1 0 في (غ) :تخصيص. 4
في (ل) و(ظ) :تأثير. 11 في (غ) :تخصيص. 5
ليست في (ك) أما في (ظ) و 1 2 في (غ) :مخصصاً زائداً. 6
108 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ـכَ ١ـ ُ ل َ َ ـ أَ ــא أَ ْد َر ْכ َــא َوأَ ــא ا א ِـ ؛ َ ِ َ ــא ِإ َذا َ ـ ِ ْ َא ا ـ َت َ ِ ْ َــא ِ َ َ ـ ُ َ ،و َذ ِـ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
ا ـ َت ـ ا َ ــאرِ ِجَ ،و َ ــא َ ْ ـ َ ُ َכ َ َم ا ِ َ ــאن ـ ْ َو َراء ا ِ ـ َ ارِ َ ،و َـ ُכ ــא َ َ ْ ـ َ ُ
وف ِ ـ ْ َو َر ِاء ا ِ ـ َ ارِ ؛ ِ َن ـכ َ َم ِإ ِ ْ ـ َ ُو ُ ِ ـ ِ ِإ َ ْ َــאَ ،و َ ـ َ ٢أَ ْن َ َ ْ ـ َ َ ا ُ ـ ُ َ اـ َ
ــכ ِ ِ ا َو ِل] َ َ ،[٢٦ــ َ ] ِ َ ــא ــכ ا َ َ ــ َج َ ــא َو َ ــ َ ِإ َــ ا ِ ــ َ ارِ َــ ْ َ ْ ــ َ َ َ ــ َ ْ
٣
َذ ِ َ
َ
ان ِ ْ ِ ْ ـ ِ ].[٢٧ اك َא ِ ـ ِ ـאن ِ ـ ا ِدر ِ
אع َ ٥ـ ِ ـאر َوا ـ َ َ َ ٤
َذ َכ ْ َــא[ أن ا ِ ْ َ ـ َ ٥
َ َْ ُ َ َ
ِإ َذا َ ٦ــ َ َ ــ َ ا َ َ ُ ــ ُل :ا َ ِــ ُ ا ــ ْ ِ ُ َدا ــ ٌ َ َ ــ َכ ِــ ِ َ َ א َــ َ ــ ِ ً א َ ِ ــ ا،
ً َ
ِ٨ ِ ِ ِ ِ ِ
ـכ؛ َ ــא أن َ َ ـ ِ ا َ ـ ِ ـ َ ا ِْد َراك ـ ْ َ ــאت ا َכ َ ــאل ، َ ٧ ِ ِ
َوا َ ْ ـ ُ أَ ْ ً ــא ُ َ ـ ِّ ي َذ ـ َ
ــאت َ ــ ِ ِه ا ِ َ ِ
ــאت ِــכ ّ ِ ا َכ َ ــא َ ِت َ َ َ ،ــ َ َ َ َــא ِإ ْ َ ُ ُ َو َ ِ ــ ُ َو ْ ــ ُ ا ِ َ َ א َــ
ّ
ــאت َوا َ ْ ــאرِ ِ ِ ِِ ِ ِ ِ َ
]ِ ،[ ١٠إ أ ْن َ ْ ُכــ َ ا َ ْ ــ ُ َد ــ ً َ ْ ــא َ ْ َــ ُ ــ ْ ِإ ْ ــ َ اء َ ــ ه ا َ
ب
َ
אر َ ــ ٌ َ َ ،ــ ْ ِاد َ א َ ــא َ َ َ ٩ــ ِ ا ــא ُن. ــכ ُ َ ََ َ ــ َ َ ا ِ ِ َ ــא َ .و َ ِכــ ّ َذ ِ َ
][٢٨
١٠
ََ
] ِ َ ُ ا َכ َ ِم[ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ ُة
َ
ُ َ َכ ِّ ً ــא ؛ َو ِإ ْ َ ـ ُ
ـאت ِ ـ ِ َ َ א َـ
ـאء َوا ُ ـ ُ ] َ َ ِ ـ ا ـ َ ُم[ َ َ ١١ـ َכ أَ ْ َ ـ َ ا َ ْ ِ َ ـ ُ
][٢٩ ١٠
ْ
ـאء َ َ َ َ ـ ُ َ َ ١٢ـ ا ِ ْ ـ ِ َِכ ِـ ِ َ َ א َـ ُ َ َכ ِّ
ً ــא].[٣٠ ِة ا َ ْ ِ ـ ِ ُـ
َ ُ
و ِ َ ِ ــ ٍ ِ ــ َ ــ َ ا ا ِ ــ ُ ؛ و ِ َن َכ َــ َ א َــ آَ ِ ــ ا و َא ِ ــא ِ ــ ِ َ ِ
ــאت ا َ ــ َ ِل ْ ً َ ً ُ َ َ َ َ
ِ ِ ِ
ــאلَ ،وا َ ْ ــ ُ َ ْ َ ــ ِإ ْ א َــ ُ َ َ א َــ .
][٣١ ــ ت ا َכ ِ ١٣ ِ َو ُ ١٥
َ َ ُ
] ِ َ ُ ا ِ ْ ِ[ َة
َ ا َ ْ َ َ ُ ا َ ِאد َ َ
ِ ِ ١٤ ِ ِ ــאت أَ ــ ُ َ َ א َــ َ א ِــ َو َــ ُ ِ ْ ــ ]َ ،[٣٢وأَ َ ــ
ِإ ِ ِ ــ
َ ــ ه ا َ ْ ــ َ َ َ ْ ِ ــ ُ ــאت ُ ٌ ٌ َ
ِ ١٦
َ א ِ ـ ِ َو َ ـ َ ا َ ْ ُ ـ م ُـُ َـ َ ا ِ ِ
َ َ ُ ـ ُل :إِن َ ـ ْ َ ـ َ َ ـ ْ ًא َ ـ ُ َ ْ
ِ ١٥
ا ْـ َ َ ـ ِّ
َ
ِ ِ ِ ــ ُ رِ َوا ِ ِ ِ ِ ْ ــ َ ٌ
ْ ــ َوا ِْد َراك ْ َ َ ،ــ ُ ــכ ا ّ ــ ُ ] ــ ا ُ َ ــ א ُة ِא
َ َ َ ْ ُ َ ــ ٌَ ،و ْ َ
ات.١٨ أَن َ ـ ِ ِه ا ِ ّ ـ َ [ ١٧أَ ـ َزا ِ ـ ٌ َ ـ ا ـ ِ َ ِـ ٢٠
َ ْ ٌ ْ َ
م. )ل( :ا א وا ١٦ )غ(. ٨ )غ( :و ا ل. ١
( .و )ل( و)ظ( و)ا ١٦ اد . )ل(: ٩ . )ل(: ٢
ا ـ ازي :ا ر ـ ـ أ ـ ل ا ـ /١) ، . )ظ(: ١٠ ـ )ف( :ا ـ ج ،وأ ـ ــא ا ـ ٣
،(٢١٩وا א ــ ا א ــ ،١٠٣ /٣) ، )ف(. ١١ ا ــ ى.
(١٠٤وا ــאرة ــ ــ ا ــכ م.(١٢٦) ، . )غ(: ١٢ (. )ل( و)ظ( و)ا ٤
ـ أ ـل ا ـ ، ـ ا ر ـ ١٨ )ظ(. ١٣ אع. )ل( و)ظ( :ا ٥
)،(٢١٩ /١ ه. )ل( :وأ ا אت ١٤ )غ( :وإذا. ٦
)ل( :ا اع. ١٥ أن .و )ك( :ن. )ل( :א ٧
110 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
[Onlardan şöyle diyen vardır: İlim bu nispeti gerektiren hakiki bir sıfat-
tır.] Onlardan şöyle diyen vardır: Hakiki bir sıfat olan ilim, başka bir hali
gerektirir ki bu âlimiyyettir. Sonra bu âlimiyyet, bu özel nispeti gerektirir.
Kelâmcılar bu nispeti taalluk olarak isimlendirirler. İşte biz de bu nispetin
5 sübûtundan başkasını iddia etmiyoruz.
Bu nispetin zât üzerine zâit olduğuna dair deliller şöyledir:
Birinci [Delil]: Zâtını bildikten sonra O’nun kâdir, âlim olduğunu is-
pat hakkında farklı delillere ihtiyaç duyarız. Bilindiği üzere mâlûm olan,
mâlûm olmayandan farklıdır.
10 İkinci [Delil]: İlim, hususi bir nispettir. Kudret, bir diğer hususi nispet-
tir. Zâta gelince o, kendisiyle kâim olan bir mevcuttur; nispetler ve izafetler
türünden değildir. O halde [zât ile sıfat arasında] fark olması gerekir.
Üçüncü [Delil]: İlim, kudretin aynısı olsaydı bilinen (mâlûm) her şeyin
aynı zamanda kudret eseri (makdûr) olması gerekirdi. Bu bâtıldır. Çünkü
15 vâcip ve mümteni‘ iki mâlûmdur fakat iki makdûr değildir.
Dördüncü [Delil]: Biz önce “zât”, sonra “zât âlimdir” dediğimiz zaman
zaruri olarak bu tasavvur ve bu tasdik arasındaki farkı idrâk ederiz. İşte bu
da [zât ile sıfat arasındaki] farklılığı gerektirir.
[Muhalifler] şöyle delil getirirler: Allah Teâlâ’nın ilmi olsaydı O’nun il-
20 minin (bir nesneye) taalluku bizim ilmimizin taalluku gibi olurdu. Ve bu
iki ilim (Allah ile kulun ilmi) arasında benzerlik olurdu. Böylece ikisinin
beraberce ya kadim ya da hâdis olması gerekirdi. [Bu da muhaldir.]
Cevap olarak deriz ki: “Varlık” (mefhumu), delilinizi çürütür. Zira “var-
lık” tek bir kavram olduğu halde Allah Teâlâ’nın varlığı kadîm, bizim var-
25 lığımız hâdistir.
Felsefeciler dedi ki: O’nun bir sıfatı olsaydı bu sıfat bu Zâta muhtaç ola-
cağından mümkün olurdu ve onun (sıfat) bir müessire ihtiyacı olurdu. Bu
müessir de bu Zâttır. Bu sıfatları kabul eden yine bu Zâttır. Böylece tek şey
hem kabul eden (kâbil) hem de fâil (müessir) olur ki bu muhaldir.
لا א أ 111
ِ ِ ِ ِ
ور ِ . َא ـ ٌ ؛ َن ا َ ا ِ ـ َ َوا ُ ْ َ ـ َ َ ْ ُ َ ــאن َو َ ُ َ ْ ُ َ
ور ِة ات«ُ ،ـ ُ ْ َــא» :ا ـ ُ ِ ا ا ِ ـ ُ ] :أَ ــא[ ِإ َذا ُ ْ َــא» :ا ـ ُ
ات َ א َ ـ ٌ« َ ،ــא ُـ ْ رِ ُك ِא ـ ُ َ
٧
Birincisi: Eğer bu irade hâdis olsaydı başka bir irade olmadan yaratılması
imkânsız olurdu. Bu durum da teselsülü gerektirir ki o da muhaldir.
لا א أ 113
ات[ ] َ َُا ِ َ ِ
אت ِא ِ
ّ َ َة
َ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ َ
ات ِ ُ ٩ـ ً َ َ ــא ِا ْ ِ ـ َ ًاءَ ،و َ َ ْ َ ِ ـ ُ أَ ْن ـכ ا ـ َُ َ ْ َ ِ ـ ُ ِ ـ ا َ ْ ـ ِ أَ ْن َ ُכ ـ َن ِ ْ ـ َ ُـ ١٠
َ
ـאت أُ ْ ـ ى َ ِ ِ ـ ٍ أَو ِإ َ א ِ ـ ٍ .ـכ ا ـ ات ِ ـ ً ِ ِ َ ـ ٍ ِ ْـ َ َ ُכ ـ َن
َ ُ ُ َ
ــאت ِ ُ ١٠ــ ُ َ ــ ِ ِه ا ِ ّ َ ــ َ ]َ ،[٤٠و ُ ُ ــ ُل ا َ َ ــ ِ َ א ِ ــ َ ةٌ َ ــ ِ ــכ ا ِ َ ِ
ّ إِن ِ ْ َ ُــ
ِل ِإ َــ َ ــ ِ ِه ا َ َ א ِــ ِ . ا ُ ُ ــ
ِـ َِر َاد ٍة أُ ْ ـ ى، َ ِאد َـ ً ؛ َ َ ــא أَ ْ َכـ َ ِإ ْ َ ا ُ َ ــאِ ١٢إ أَ َ ُ َ ــא :أَن ِ ْ ـ َ
ـכ ا َِر َاد َة َـ َכא َـ
َ
ـאل].[٤٢
َو َـ ِ َم ١٣ا َ ْ ُ ـ ُ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
. )ل( :ا ١٠ )ل( و)غ( :כ ن. ٥ . )ل( و)غ( :وزو ١
)غ(. ١١ )ل( :א. ٦ )غ( :ا א . ٢
)ظ(. ١٢ )ظ(. ٧ ـ( ـ ـ )ل( و)ظ( و)ا ٣
)غ( :م. ١٣ )غ( و)ك( :ا א. ٨ و)ك(.
. )ل( :ا ات ا ٩ . )غ(: ٤
114 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ـאل.
ُ َـ ٌ وث ا ِ َ ـ ِ ِ ـ َذ ِ
ات ا ِ َ َ א َ ـ َ ِ ِ ِ
ا ُ ِ ـ َ ،כ ــא َ ـ ْ َد ْ َــא َ َ ـ أن ُ ـ ُ َ ّ
٨
١٠
ا ْכ ِ ِ [ ُ َ
]ا َة
َ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ َ
َ ــא َو َر َاء ا ـ ِ َ ِ :ـ ُ ا ْ ِ ـ ِ ُ َא ِـ ٌة ِ ِ َ ـ ِ ا ُ ـ ْ َر ِة]١١] [٤٤ب[، َُ ـ ِ
ـאء ـאل ـ ٌم ِ ـ
َـ َ
َ َ
َ ِـ َ
ـכَ َ .ــא ُو ُ ـ ٌه]:[٤٥ ون َ ـ َ َכ
َْ ُ َ ْ
ـאل ا َכ ـَو َ ـ َ
َ ُכــ َن َ ْ ِ ــ ُه َ َ ١٧ــ َ ــ ِ ِ ا ِّ ــ ِ ، َوأَ ْ ً ــא َ ُ ــ َ ِ َכ ِــ ِ َ ُ ً ــא ِא ُ ــ ْ َر ِة ْ َ ١٦ــ َ ُم أَ ْن
ُ
ِ
َ ِ ـ ُه َ َ ـ َ ـ ِ ِ ا ّ ـ َوا ُ ُ ـ ِب َو ِ َכ ِـ ِ َ ُ ً ــא ِ َ ـ ِ ِه ا ِّ َ ـ ِ ْ َ ] ١٨ـ َ ُم أَ ْن َ ُכـ َن
ُ
ـאل[.١٩
َ ً ــאَ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ا رة. )غ(: ١٦ . )غ(: ٩ (. )ل( و)ظ( و)ا ١
)ظ(. ١٧ ِ. )ل( و)غ( :ا ١٠ )ل( و)غ( :إ אب. ٢
)ل( و)غ( و)ك( ] َ ْ ـ َ ُم أَن َ ُכـ ن ـ ١٨ )غ(. ١١ א . )غ( و)ك(: ٣
َ
ــ ا َ َ ــ َ ــ ِ ُ ــ ا َ ا ِ ــ ا ــ ه ا ــ ــ ــ )ل( :כא ــ ١٢ )ظ(. : ٤
ّ
ِّ ـ و َ َ ـ َ ـ ِ ا ُ ُ ـ ب َ ً ــא ا ـ ا ـ رة ،و ـ )غ( :כא ـ ـ ه )غ(. ٥
ــאل[.ُ ــ َ ُ َ ٌ َو ــ ا ــ رة. ا ــ ــ ـ .و ـ )غ(: ـ )ل( :ـ ا ٦
)ف( و)غ(. ١٩ )غ( :ا אب. ١٣ ــ . ــ ــ ــ ا ا
ا אب. )ل(: ١٤ . )غ( :أ ٧
)غ( :و . ١٥ )ل( :א. ٨
ّ
116 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Yine aynı şekilde kudret sıfatı, tesiri temin etse de mahlûkların kudretle
meydana gelmesi imkânsız değildir. O halde mahlûkların hâdis oluşundan
bu sıfata istidlalde bulunmak mümkün değildir. Yok eğer kudret, tesiri te-
min etmiyorsa [mahlûkların kudretle ortaya çıkması imkânsız olur; o za-
5 man] kudretin aslında kudret olmaması gerekir.
Yine bu yaratma kadîm ise onun kıdemi yaratılmışların da kıdemini
gerektirir. Eğer muhdes ise başka bir yaratmaya ihtiyaç duyar, bu durum da
teselsülü gerektirir.
Bu sıfatların sabit olduğu görüşünde olanlar şöyle diyerek delil getirdi-
10 ler: Biz Allah Teâlâ’nın, bu âlemde birçok güneşler ve aylar yaratmaya kâdir
olduğunu biliyoruz. Fakat O, bunları yaratmadı. İşte bu nefiy (Allah’ın ya-
ratmaması) ve ispatın (kâdir oluşu) doğruluğu, Allah Teâlâ’nın kâdir oluşu
ile hâlik oluşunun farklı şeyler olduğuna delâlet eder.
Sonra deriz ki bu yaratma ya mahlûkun aynısıdır ya da mahlûkun varlı-
15 ğını gerektiren Allah Teâlâ’nın zâtıyla kâim sıfattır.
Birinci ihtimal bâtıldır; çünkü akıl “Bu mahlûk, Allah onu yarattığı için
var oldu.” der. Böylece mahlûkun varlığı, yalnızca Allah Teâlâ’nın yaratma-
sıyla temellendirilir.
Eğer bu yaratma, mahlûkun var olması ile aynı şey olsaydı o zaman şöyle
20 demiş olurduk: “Bu mahlûk var oldu çünkü onu Allah Teâlâ yarattı.” Bu
sözün varacağı yer “Bu mahlûk kendi kendine var oldu.” demektir. Bilin-
diği üzere bu da bâtıldır. Eğer o kendi kendine var olsaydı onun varlığının
Allah Teâlâ’nın yaratması ile olması imkânsız olurdu. Bu da Yaratıcı’yı yok
saymayı gerektirir. Halbuki hâlik oluşu Allah Teâlâ’nın sıfatlarındandır, fa-
25 kat mahlûk olması sıfatlarından değildir. İşte bu durum, [hâlik ile mahlûk]
arasında farklılığı gerektirir.
Bu kısım (ihtimal) bâtıl olunca Allah Teâlâ’nın bu mahlûkun yaratıcısı
olarak bu mahlûktan farklı olduğu sabit olur. Burada derin (olarak incelen-
mesi gereken) konular vardır.
لا א أ 117
אنאن َ ِ ً ــא َــ ِ َم ِ ــ ْ ِ َ ِ ــ ِ ِ ــ َ ُم ا َ ْ ُــ ِقَ ،٥وإ ِْن َכ َ َوأَ ْ ً ــא َ َ :ــ َ ا ا ْ ِ ــ ُ ٤إ ِْن َכ َ ٥
1 Rûm, 30/4.
2 A‘râf, 7/54.
لا א أ 119
] َ א ِ ُ ا َכ َ ِم[ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ َ َ َ ْ َة
َ
ِ َ ِ ِ ِِ ِ
ات].[٤٨ ا َכ َ ُم َ ٌ ُ َא ِ َ ٌة َ ه ا ُ ُ وف َوا ْ َ
ــאظ ا ا ــ َ َ َ ــ ا َ ْ ــ ِ ] ُ َ ِ َ ــ ٌ[ ْ َ ِ ١ــ ِ ِا ْ ِ ــ َ ِف َوا ِ ــ ُ َ َ ــ ِ ُ :ــ َ أَن ا َ ْ َ َ
ــאتَ ،و َ ِ َ ــ ُ ا َ ْ ــ ِ َ א ِ ــ ٌ َوا ِ ــ َ ٌة َ َ َ ،ــ َ ا َא ُــ ].[٤٩ ا َ ِ
ُ
َوأَ ْ ً ــא :ا ْ ـ ُ ا ـ ِ ي ُ ِ ـ ُ ا َ ْ ـ ِإ َ ــא ُ ِ ـ ُ ُه ِ َ ْ ـ ِ ا َ ْ ـ ِ َوا ِ ْ ِ ـ َ ِحَ ،و َכ ـ ُن ٥
َ
ا َ ْ ـ ِ أَ ْ ـ ا ]١٢أ[ َ א ِ ـ ٌ َذا ِ ـ ٌ َ ُ ْ ِכـ ُ َ َ َ ــא ِ َ ْ ـ ِ َ َ ـ ِ ا َو َ ــא ِع َ َ َ ،ـ َ ا َא ُ .
ُ ُ ً
ِ ِ ][٥٠
ـאرات ا ُ ْ َ َ ـ . ِ ِ ِ ِ ِ َ َ
َ َ َ ـ َ أن ا ْ ـ َ َ א ـ ٌ َ א َ ـ ٌ ِא ْ ـ ُ َ ـ ُ َ ْ َ ــא ِא َ ـ َ
ـאر ًة َ ـ ْ إ َِر َاد ِة ا َ ُ ـ رِ ِـ ِ ؛ ِ َ ـ ُ َ َ א َـ ِ ِ
ـכ ا َ א ـ ُ َ ْ َ ـ ْ َ ـ َ ِإ َذا َ َ ـ َ َ ـ َ ا َ َ ُ ـ ل ْ ِ :ـ َ
ـאنَ ،و َ ـ ُ ِ ُ ا َ َ ا ِ ـ َ ا َ ِ ِ ـ َ َ َ ـ أَ ـ ُ َ َ א َـ َ ْ َ ِ ـ ُ أَ ْن ُ ِ ـ َ ا ِ َ ـ َ
ـאن أَ ـ ا َכא ِ ـ ِא ْ ِ ـ ِ
َ َ َ َ
ون ا َِر َاد ِة َ َ َ ـ َ ا َא ُـ ؛ َ َ ـ َ أَن ا َ ـ وا ـ
][٥١ ٢ ِ ـ ا َכא ِ ـ ِ َ ْ َ ،ــא ا َ ـ ِ ـ ُ ِ ١٠
ْ َ َ ْ َ َ ُ ْ َ َ َ َ
ِ ِ ][٥٢ ِ ِ ِ ِ
َ َ ــאن َ ـ ٌ َ א َ ـ ٌ ِ ُ ُ ـ س ا ُ َ َכ ّ ـ َ َو ُ َ ـ َ ْ َ ــא ِא َ ْ َ ــאظ ا ُ ْ َ َ ـ . ِ ِ ِ ٍ
ُ
] ِ َ ُم ا َכ ِم ا ِ ِ ِ ِ [ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ َ َ ْ َة
ّ َ
َ ْ ُ ُل].[٥٤ َכ َ ُم ا ِ َ َ א َ َ ِ ]َ ،[٥٣و َ ُ ل َ َ ِ ا َ ْ ُ ُل َوا
ٌ
٣
َو ِ ـ ْ َ ْ ـ ُ ﴾ ]ا ـ وم َ ْ َ َ ،[٤/٣٠ :ـ َ أَ ــא ا َ ْ ُ ـ ُلُ َ َ :ـ ُ َ َ א َ ـ ِ ِ ﴿ :ا ْ َ ْ ـ ُ ِ ـ ْ َ ْ ـ ُ
ا ِ َ ْ ُ ً ــאَ ٤ـ ِ َم ُ ُ ـ ُل ا َ ْ ـ ِ אء ،ـ כאن أَ ـ ِـ ا ـ ِ أَن ا َ ْ ـ ] ِ ِ [٥٥ـ ـ
ْ َْ ِ َ ِ َ ْ َ َ َ َ َ ْ ُ
٥
١٥
َ
ـאل. ـ
َ ُ َ ُ َ ٌـ و ، ِ ـ ِ ِ ـ ْ َ ْـ ِ َ ْ
ـ اف: ـאر َك ا ُ َرب ا ْ َ א َ ۪ ـ َ ﴾
]ا ِ
َوا א ـ ُ َ :ـ ُ َ َ א َ ـ َ ﴿ :ا َ َ ـ ُ ا ْ َ ْ ـ ُ َوا ْ َ ْ ـ ُ ۜ َ َ ـ َ
َ ،[٥٤/٧ـ َ َ ـ َ ا َ ْ ـ ِ َوا َ ْ ـ ِ َ َ َ ،٦ـ َ أَ ْن َ َ ُכ ـ َن ا َ ْ ـ َدا ِ ـ ً ِ ـ ا َ ْ ـ ِ ].[٥٦
ُ ْ
אن ُ ـ ُل :أَ ـ ُذ َِכ ِ ـ ِ
ـאت َ ِ ِ ِ
َ ُ َوا א ـ ُ َ :ــא ُرو َي َ ـ ِ ا ِ ـ ِّ َ َ ـ ا ـ َ ُة َوا ـ َ ُم أ ـ ُ َכ َ َ
ث َ َ ُכـ ُن َא ــא].[٥٨ ـאمَ ،وا ُ ْ ـ َ ُ ـאت ا ِ َ א َـ ِא ـ ِ ـאت] َ [٥٧ـ َ َכ ِ ـ ِ ا ِا א ـ ِ ٢٠
َ َ َ َ َ
َ אً. )غ(: ٤ ( ،وو)ظ( و)ك(. )ل( ،و)غ( و)ا ١
. ء لا )غ(: ٥ ـ )ظ( و)غ(َ ُ َ َ :ــא َ ـ َ ا َ ْ ـ ـ ون ا رادة .و ـ )ك(: ٢
ُ َ
. ا و ا )ل(: ٦ ــא ــ ت ا ــ ــ ون ا رادة.
. )ف( و)غ( َ َ َ :ا ٣
ُ َ
120 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
1 Nûh, 71/1.
2 Kadr, 97/1.
لا א أ 121
ِ
ات[ َ ِ ِ
]ا َ ْ ُق َ ْ َ ا َכ َ م َوا ُ ُ وف َوا ْ َ ا َ ْ َ َ ُ ا א ِ َ َ َ ْ َة ٥
َ
ات َو ِ ــ َ ِ َ ــ ٌ ا ِ َ َ א َــ َ ــ َ ِإ ا ُ ــ ُ ُ
وف َوا َ ْ ــ َ ُ َ א َــ ِ ا َ َא ِ َ ــ َُ :כ َ ُم
ـ ٌ ِ ورِ ـ ِ
ـאت ُ ،ـ ا ـ ِ ي َ ـ ُ ل ِ أَ َز ِ ـ ٌ]َ ،[٦٢وأَ ْ ـ َ ا ُ َ ـ َ ُء
ُ َ َ ـ أَن ا ـ ي َ א ُ ـ ُه َ ْ َ
َ ِــ ِ و ــאنِ:
َ َ َ َ ــ ُ
]وا ِ ـ َ ًة[ ٦أَو َ َ ـ ِ ِِ
َ َ א َـ َ َכ ـ َ ِ َ ـ ه ا ُ ـ ُ وف َد ْ َ ـ ً َ
٥
ا َو ُل :أَ ـ ُ ِإ ــא أَ ْن ُ َ ـ َ
ـאلِ :إ ـ ُ
ِ ٩
ـאت ا ِ ـ َ ْ ـ َ ُ َ א٨؛ ِ َن ا ـ ـ ْ ِ ْ ــא َ ٧ـ ِ ِه ا َכ ِ ـ ِ
َ َ ُ אن ا َو ُلَ :ـ ْ َ ْ ا َ א ُـ ِ ؛ َ ـ ِْن َכ َ ١٠
ِ
َ َ ُכـ ُن َ ـ َ ا ا ُ ـ آ ُن ا َ ْ ـ ُ ُع َ ً ــא. وف א ِ ـ ٌ ِ َ ِ َ ،ـ ٍ ـ א ـ
َْ ُ ُ َ ُ ُ ٌ ََُ َ
אن ُ ْ َ ًــא؛ ِ َن َ ــא َ ـ َ َ َ ُ ـ ُ ِا ْ َ َـ َ ُ َ ِ ١٠ـ ُ ، אن ا א ِـ َ :ــא َو ُل َ ــא ا َ َ ـ َכ َ َوإ ِْن َכ َ
َ
אن َ ِאد ًא].[٦٣ َوا א ِـ َ ــא َ َ ـ َ َ ْ ـ َ َ َ ِ ـ ِ َכ َ
ات َ א ِ َ ـ ٌ ِ َ ْ ِ ـ َ ِ َא َو ُ ُ ِ َــא؛ َ َ ـ وف َوا َ ْ ـ َ َ َوا َ ْ ـ ُ ا א ِ ـ ُ ـ َ :أَن َ ـ ِ ِه ا ُ ـ ُ َ
ِ َ ــ ِ ا ِ َ א َــ ] َــ ِ م أَ ْن َ ُכــ َن ِ َ ــ ُ ا ِ َכא َــ ْ َ ــ ِ ِه ا ُ ــ ُ ُ
َ َ وف َوا َ ْ ــ َ ُ
ات َ ْ ــ َ ١٥
1 Tevbe, 9/6.
لا א أ 125
]אِ ُ َ ِ
אء ا ِ[ ا َ ْ َ َ ُ ا א ِ َ َ َ ْ َة
َ َ َ
אق ِ َ ا ِ ِ ِ َ ً א ِ ْ َ َ َ ِ ِ ّي.[٦٧]٩
ٍ
أَ ُ َ َ א َ َ
ِ ِ ِ ِ ِِ ِ ِ ِِ
َ َــא :أَ ـ ُ َوا ِ ـ ٌ َ ا ـ َ ،وا َ ا ِ ـ ُ َ ا ـ َ ْ َ ـ ُ أَن َ ُכـ َن َوا ِ ً ــא َ ـ ِ ه َ ْ َ َ ،ـ ُ َכ ُـ ُ
א ِ ــא ِא َ ـ ِ
ـאء. ٢٠
َ ً َ
ـ ا ـ ازي :ا ر ـ ،٢٥٢ /١) ، ٨ ــ כ ــ وا ــ اً. عع. اا )ل( :أن ١
ــ ن،٥٥) ، ،(٢٥٧و ــ ا ــ )ظ( .وزاد ــ )غ( :ــ ك ٦ )غ(. ٢
ــ ).(١٨٥ (٥٦وا ا ــ ر »وذ ــכ ا ــ «. )ف( :כ . ٣
ي، ا )غ( :أ ا ٩ ــ . )ل(: ــ ٧ )غ( :إن כ م. ٤
ــ ( و)غ(: ــ )ف( .و ــ )ا ٥
126 DÖRDÜNCÜ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Aynı şekilde, beka ile bâki olsaydı O’nun bekasının bâki oluşu başka
bir bekaya bağlı olurdu ki bu da teselsülü gerektirir. Eğer zâtın bekasıyla
olsaydı bu durum devri gerektirirdi. Eğer [beka] kendine dayanırsa o za-
man beka kendi gereği bâki olur, zât da bekanın bâki oluşuyla bâki olurdu.
5 Böylece beka, zâtı gereği vâcip varlık olur, zât ise başkası gereği vâcip varlık
olurdu. Şu halde zât sıfata, sıfat zâta dönüşmüş olurdu ki bu da muhaldir.
ون] َ َ ُم ا ِ ِ َ َ ْ ِ ا َ ْ ُ َل[
ُ َ ا َ ْ ََ ُ ا ِ ْ ٥
אت ا ِ َ َ ْ َא َ א َو َ َ ا ِ ْ َ ُار ِ َ א؛ َ َ א ِإ َ ُ
אت ُلِ ِ َ :ه ا ِّ َ ُ َو ِإ َذا َ َ َ َ َ ا َ َ ُ
َد ِ ٌ َ َ َ َ ا َ ُ ِ ِ َ ،و ِ َ ُ ِ َ َ ُل َ ِ
ِ ١٠
ت ا َכ َ אل אت ا َ ِل َو ُ ُ ُ ا َ ْ
٩ ٨
١٠
َ ْ َ
ِ َ א ُ ُ ُل ا َ ِ ].[٦٩
َ
١١
أَ ْ َ ُ ِ ْ أَ ْن ُ ِ َ
ِ َِ ِ ِ َ
َ َא ].[٣ أ א ِإ ْ َכ ُ
אر ا َ َ َ َوا ُ ْ َ
][٢
ٌ
أَ ْ ُ ـ ا َ َ ـ أَ ـ ُ َ َ א َـ َـ ْ َـ َ ُכـ ْ ِ ْ ـ ً א ِ ـ ِ َ ِ ٢ـ ـ ِ وا ـכאر ا َכ ا ِ َ
َوأ ــא ِإ ـ َ ُ
ْ َ َ ُ َ ّ َ َ ُ ْ
ـאت ِ ْ َ ٣ـ ُ َ َ ٤ـ ّ ِ ا ِ ّـ َ ا ِع؛ َ َ ُ ـ ُل:
ـ ِ ْ ُرؤ َ ُـ ُ ]َ .[٤وأَ َ ـ ا ُ ِ َو َ ِ ـ َ ـ َ
ـכ ٍ
אن َ ْ َ َ َ ـ
َ َ ِث َ ا ِ َ : ٥
אت َ َ
اכ ُ
ا ِْد َر َ ١٠
َ
ِ َ ْ ـ ِ َذا ِـ ِ َ ،ـ ِ َ ا ِ ـ َ ِ آَ َــאرِ ِه، ِ َ ـ َ ا ـ ْ ِء َ َ ٦
َ ُ َ ــא] :-أن[ َ ْ -و ُ ـ َ أَ ْ
أ َ ُ َ ــא َ
َ
ُ ـ ِد ا ْ ـ ِ أَن َ ُ َــא َ א ً ــא. َא ِ ــאَ ،و ِ ـ ْ ُو ـאء أَن َ ُ َــאِد ا ِ ـ ِ َכ َ ــא ُ ْ ـ ُف ِ ٧ـ
ْ ُو ُ ـ
ً َ َ
ْ ـ ِ َذا ِ ـ ِ ا َ ْ ُ َ ـ ِ َ ،כ َ ــא ِإ َذا -و ُ ـ َ أو ـ ُ א :-أَ ْن َ ْ ـ ِ َف ا ـ ْ َء ِ َ
٨
َو َא َ ــא َ
ِ
ـאض. َ ـ ُ ُ ـ َ َ َـ ٌ ـ ُ ـ ٩ـ اد ،وا ـ َ ِ ِ
ـאض ـ ْ َ َ ْ َــא ا ـ َ َاد ـ ْ َ
١٠
ُ َ َ َ ٌ َ ََ
َ ِ َ ــ َ ــאض َ ،ــ ِن -و ُ ــ َ أכ ُ ــאَ :-כ َ ــא ِإ َذا أَ ْ َ ْ َــא ِא َ ــ ِ ا ــ َ َاد َوا َ َ َ ِ
َو َא ُ َ ــא َ ١٥
ـِ
ِא َ ْ َ َ ُ ـ ُل :١٣أَ ْ ـ َ أَ ْ ـ ُ ا ِ ْ ـ ِ أَ ـ ُ ِ ْ ُ ١٤כ ـ ُ َ ْ ِ َ ـ ُ ا ِ َ َ א َ ـ ِإ َذا َ ْ ـ َ َ ـ َ ا
َ َ
ِ ِ ِ ِ ١٥ ِ ِ
َ ْ ِ َ ُ ـ ُ ِא َ ْ ـ ا א ـ ؟ .ـ ا ْ ـ َ ٌف .
١٦ ا َو ِل ،و َ ـ ْ כ ـِ
ُْ ُ َ
ــ ، ــ ا )ك( :ا ــ ١٢ . )ظ(: ٤ . א )غ( :أ ١
م ـ ر ا ـ إ ـ أن ا ــאم ـ و )غ(. ٥ ــ ( و)غ( و)ك(: ــ )ف( و)ا ٢
כ ـ ا ؤ ـ ها ـ )ف(. ٦ أو ،ن ا א َوا َ َא ِ َ ِ .و א أُ
ــ ى و ــ د כ ــא ــא. ا ف. )ل( :כ א ٧ ا ؛ وכ ـ ا ا כ ا ـ ، כ ـ ون رؤ ـ
)ظ( :ل. ١٣ . )غ(: ٨ ـ ــכ ــאء ـ إ أن ا ــאم
أ . )ل( و)ظ( و)غ(: ١٤ )ل( و)ك( و)غ( :إ . ٩ ـ א ـ . ــא ـ ـ
. )ف(: ١٥ )ل( و)غ( و)ك( :إ . ١٠ ا ــאت ـ ـ ه ـ )ل( :وأ ـ ٣
)ف( :ف. ١٦ ء. )ل( :ا ١١ ا ــ .
130 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ـ ِ ُرؤ َ ِ ـ ِ ].[٧ َ ـ ا َ ـ ُل ِ ِ
َ َ َ
ــאن؛ َ ِ ــ ُ َ ــ وا ــ ُض ْ ُ َ ِ
َ َ ُ َ َ َ
ــאل :١٠اَو َ ــ َ ا ِ ْ ــ ِ ي َ ِ ــ ٌ ][٨؛ َ ِ ــ ُ ُ َ ُ
وثا َ ْ ُ ِ ـ ِ ُ ْכـ ٌ ُ ْ ـ َ َ ٌك َ ْ َ ُ َ ــא َ ،ـ َ ُـ ِ ـ ْ ِ ـ ٍ ُ ْ ـ َ َ َכ ٍ َ ،وا ُ ْ ـ َ َ ُك ِإ ــא ا ُ ـ ُ ُ
١٢ ١١
١٥
وث َא ِ ـ ٌ ِ َ ــא َذ َכ ُ ُ ـ ُه ِ َ ] ،١٣ـ ا ُ ُ ـ ُد[١٤؛ َ َ َ ـ َ َ ١٥כ ُـ ُ َ َ א َـ أَو ا ُ ُ ـ ُدَ ،وا ُ ـ ُ ُ
َ َ ْ
ـכ َ ١٧ــא َذ َכ ُ ُ ـ ُه.] َ ِ ـ أَ ْن َ ُכ ـ َن[ َ ْ ُ ً ــאَ ،و َכ َ ــא أَن َ ـ َ ا َא ِ ـ ٌ َ َ ،כ َ ِـ َ
١٦
ْ
אل. )ل(: ١٠ ((. )ل( و)ا ١
ٌك. כ )غ( :أ ١١ ء. )ل( :ا ٢
ٌ ٌ
א. )غ(: ١٢ ( و)غ(. )ل( و)ا ٣
ه. )ل( :א م .و )غ( :א ذכ ١٣ . وا א )غ( :و ٤
)ل( و)ظ( و)غ( و)ك(. ١٤ )ل( :ا ان وا اض. ٥
. د أ אف )غ( :وا א ١٥ )ل( :وا ض ،و א )ف( أ . ٦
أن כ ن«. )ف( و)ك( .وأ א )غ(» : ١٦ (. )ل( و)ا ٧
)ل( و)ك( و)غ( :כ ا. ١٧ )غ( :أو. ٨
( و)غ(. )ل( و)ا ٩
132 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Aynı şekilde biz, uzun ve genişi dokunarak idrak ederiz, aynı şekilde
sıcak ve soğuğu da [dokunarak] idrak ederiz. Burada dokunulabilirlik müş-
terek hükümdür. Bu sözün sonunda bizi götüreceği yer Allah Teâlâ’nın do-
kunulan ve yaratılan olmasının gerekliliğidir. Bu gereklilik, bedîhî akılla
5 reddedilmiştir.
Biz şöyle demeyi tercih ederiz: Sem‘î deliller Allah’ın görüleceğine delâ-
let eder. Allah’ın görülmesinin imkânsızlığına dair Mûtezile’nin şüpheleri
bâtıldır. Bizim için gerekli olan, bu zâhir deliller üzere kalmaktır.
Bu konudaki sem‘î delilleri şöyle açıklayabiliriz:
10 Birincisi: Allah Teâlâ’nın şu sözüdür: “Yüzler vardır ki o gün ışıl ışıl pa-
rıldayacaktır. Rablerine bakacaktır.”1 Biz diyoruz ki “nazar” ya görmekten
ibarettir ya da gözünü O’nu görmek isteğiyle görülmek istenen tarafına
çevirmektir. Kastedilen, ilki yani görmektir. İkinci şekilde (yani görülmek
istenene bakışı çevirmek anlamında) zâhirine göre anlamak imkânsızdır.
15 Çünkü bu durum ancak bir yönde olan görülenler hakkında geçerli olur.
O halde mânayı lâzımına hamletmek gerekir ki bu da (Allah’ı) görmektir.
Çünkü gözünü görülecek olanın yönüne çevirmenin lazımlarından biri de
görmektir. Müsebbebi (görmeyi) kast etmek için ismin sebebe (gözü çe-
virmeye) atfedilmesi câizdir. Muhaliflerin âyetteki “Rablerine bakacaktır”
20 ifadesinde “Rablerinin sevabına bakacaktır” mânasının gizlendiğine dair
görüşleri hatalıdır. Çünkü ihtiyaç olmadığı halde (zâhir olmayan) gizli mâ-
nayı tercih etmek câiz değildir.
İkincisi: Allah Teâlâ’nın şu âyetidir: “İhsanda bulunanlar için güzellik ve
bir ziyâdelik vardır.”2 Hz. Peygamber (as)’den rivâyet edildiğine göre o şöyle
25 buyurmuştur: “Ziyâde, Allah’a nazardır.”
Üçüncüsü: Allah Teâlâ’nın şu âyetleridir: “Rablerine kavuşacakla-
rını umanlar …” 3, “İşte onlar Rablerinin âyetlerini ve O’na kavuşma-
yı inkâr edenlerdir.” 4, “Artık kim Rabbine kavuşmayı umut ediyor-
sa…” 5, “Evet. Onlar Rablerine kavuşmayı inkâr eden kimselerdir.” 6,
1 Kıyâme, 75/22, 23.
2 Yûnus, 10/26.
3 Bakara, 2/46.
4 Kehf, 18/105.
5 Kehf, 18/110.
6 Secde, 32/10.
لا א أ 133
)ل( :إ اؤ א ،و )ظ( و)غ( :ا ُאء ،و )ك( :ا כ אء. ٦ ارة.
)ل( :أ אً ا ا ة
)ل( ١
)ل( :ن. ٧ أن כ ن. )ل(: ٢
لا ؤ . )ل( و)غ(: ٨ ( و)غ(. )ا ٣
ازي.(١٠٣ /١٣) ، اכ ا )ل( :א ة. ٩ )ل( :وا א . ٤
ز. )ل(: ١٠ )غ( :د ّ . ٥
134 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َ۪
ــכא َכ ۪ ــ ا﴾
ً ــא َو ُ ْ ً ﴿و ِا َذا َراَ ْ ــ َ َــ َراَ ْ ــ َ
ا َ א ــ ُ ُ َ :ــ ُ َ َ א َــ َ :
ِ
][١٦
ــאن: ]ا
ً
ِ ـכ ا َכ ِ ـ ُ ُ ـ َ ا ُ َ َ א َ ـ َ ،و َذ ِـ َ
َ ،[٢٠/٧٦وا َ ِ ـ ُ
َ ـ أَ ـ ُ َ َ ـ ا ـ َ ُم َ ـ َ ْى ر ـ ُ ـכ َ ـ ُ ل َ
َ ـ َم ا ِ א َ ـ ِ .
َ
ـכ﴾ اَ ْ ُـ ْ ِا َ ْ ـ َ ﴿ر ِّب اَرِ ۪ ٓـ ِ
ُ َ ـ َ َ ـ ا ـ َ ُمَ : َכא َـ ً َ ـ ْ
ـאدس :و َ ُـ َ א َـ ِ
ا ـ ُ َ ُ َ
ِ
ُ َ ـ َא ِ ـ ً אن
ـכ َ ْ َ ِ َ ـ ً ] َ َ ـ ا ِ َ َ א َ ـ [ َـ َ ِ
]ا ـ اف َ َ ،[١٤٣/٧ :ـ َכא َ ـ ا ْؤ َ ـ ُ ُ
٥ ٤
١٠
ِــא ِ َ َ א َـ .٦
]وا ُ َ ِא ُ ْ ِכ ِ ُ ْ ِכ ٌ [.٨
ٌَ ، ط ُ ْ ِכ ا ْؤ َ َ َ َ ِا ْ ِ َ ارِ ا َ َ ِ َ ،و َ َ ا ا ْ ُ
َ ١٠
َ َ ـ َ ا ـ ْ رِ وا א ِ ـ ُ ُ َ :ـ ُ َ َ ـ ِ ا ـ َ ُمِ ] :إ כـ ـ ون ر כـ כ ــא ـ ون ا ـ
َ ْ ُ َ ََ َ ُ َ َ َ َ َ َ َ َ ْ
ِ ِ
ُ َ א ُ ـ َن ِ ـ ُر ْؤ َ ـ [ َ ،وا َ ْ ُ ـ ُد ـ ْ َ ـ َ ا ا ْ ـ ِ َ ـ ِ ُ ا ؤ َ ـ ِא
ِ ِ ِ ِ ][١٧
ؤ َـ ْ َ َ ،ـ ِ َ
ا َ ِـ ِ ِא َ ِـ ِ .
ْ ّ ْ ّ
אل. )ل( :و أ אف ٦ ((. )ل( و)ظ( و )ا ١
)ظ(. ا ٧ ( :إ أ ّن. )ل( و )ا ٢
)ل(. ٨ )ف( :א. ٣
ًא و ًا. ( :و )ا ٩ ( و)غ( و)ك( :و . )ل( و)ا ٤
)غ(. إ اد ا א ١٠ )ل(. ٥
136 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
)غ( :ا وط. ٩ (١٩٢) ،وا אرة و ازي :ا ل.
)غ( :ا ل ١
)غ( :و א א ...و א א...ورا א.. ١٠ ا כ م ) .(٨٤وا ر .(٢٩٥ /١) ، )ظ(. ٢
و א א ..و אد א ..و א א.. )غ( :ا ة وا م. ٥ )ل( و)غ( و)ك(. : ٣
و א א. )غ( :أ ًا ،و )ل( :أ ًا ا .و ٦ ا ؤ ،و )ك(: ٤
ل. )ل(: ١١ (:ا . )ا (١٤٤/٤) ، ا אر :ا א
)ل( :و د. ١٢ )ل( :اه. ٧ ،٢٣٣) ، لا و حا
)غ( :ا وط. ١٣ )ل(. ٨ א כ .(٢١٢/١) ، ،(٢٣٤وا
138 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Geriye şöyle demek kalır: Allah Teâlâ’yı görmek için muteber şartlar,
ancak duyu organlarının sağlamlığı ve bir şeyin görmeye elverişli olmasıdır.
Bu iki şart hâlihazırda bulunduğuna göre O’nu hâlihazırda görmemiz ge-
rekirdi. Buna rağmen görmüyorsak biliriz ki o şeyin görülmesi zâtı gereği
5 imkânsızdır.
Beşincisi: Onların görüşlerine göre Allah Teâlâ, görenin karşısında ya da
ona göre karşısı hükmünde (bir yerde) değildir, dolayısıyla O’nun görülme-
sinin imkânsız olması gerekir. Bunu bilmek de zaruridir.
Onların Allah Teâlâ’nın “Gözler O’nu idrak edemez.” âyetine sarılma-
10 larına iki şekilde cevap verilebilir: 1. “Gözler” (ebsâr) çoğul yapıdadır ve
umum ifade eder. Onun selbi umumun selbini ifade eder. Fakat bu selbin
umumunu ifade etmez. Zira tümel olumlunun çelişiği, tikel olumsuzdur;
tümel olumsuz değildir.
2. İdrak, bir şeyi yanındaki ve etrafındakilerle birlikte görmekten iba-
15 rettir. Bu ise Allah hakkında muhaldir. Belli bir görmenin nefyi görmenin
aslını inkârı gerektirmez.
Onların “Allah’ın kendisini görülmemekle methetmesi sebebiyle görül-
menin noksanlık olduğu ve Allah hakkında da noksanlığın muhal olduğu”
şeklindeki görüşlerine cevaben biz deriz ki Allah Teâlâ kendisini, gözleri
20 kendisini görmekten perdelemeye kâdir olmasıyla methediyor. Bu kudretin
yok sayılması noksanlık olur.
Sonra deriz ki bu âyet iki açıdan görmenin imkânını ispata delâlet eder.
1. Allah Teâlâ eğer Zâtı gereği görülmesi imkânsız olsaydı görülmenin
nefyiyle medih hâsıl olmazdı. Bunun delili şudur ki mâdumların görülmesi
25 mümkün değildir ve bu sebeple onlar için medih sıfatı olmaz. Fakat Allah
Teâlâ görülmesi mümkün olduğu halde görülmesini bütün gözlerden per-
delemeye kâdir ise işte o zaman bu, medih sıfatı olur.
لا א أ 139
1 A‘râf, 7/143.
لا א أ 141
ات ا ِ[
] ِ َ ُ ِ َ ِ َذ ِ
َ َْ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
أَ ـ ُ َ ْ ـ َ ِ ْ ـ َ ا َ َ ـ ِ َ ْ ِ َ ـ ُ ُכ ْ ـ ِ ا ِ َ َ א َ ـ َ ،وا ِ ـ ُ َ َ ـ ِ :أَن ا َ ْ ُ ـ َم ِ ْ ـ َ ِـ
١٧
Bu durum sabit olunca şöyle deriz: İlâhî kitapların tamamı tevhidi söy-
15 ler. Bu sebeple tevhidin hak olması gerekir.
İkinci Delil: Eğer iki ilâh farz edersek; onların biri bir cismi münferiden
hareket ettirmeye karar verdiğinde ikincisi de aynı şekilde o cismi durdura-
bilmelidir. Bu iki [karar] bir arada olunca [ilâhların] her ikisinin de olduk-
ları hal üzere münferiden kalmaları gerekir. Bir arada olması durumunda
20 birinin hareket ettirmeye diğerinin durdurmaya çalışması mümkündür. Bu
durumda ya her ikisinin muradı gerçekleşir ki bu muhaldir. Ya her ikisinin
de gerçekleşmesi imkânsız olur ki bu da aynı şekilde muhaldir. Çünkü o
zaman onların her biri âciz olur.
لا א أ 143
ِ ِ ِ ِ
َ ُכـ ْ َ ْ ـ ُ أَ َ َ ــא أَو َ ـ ـ ْ َ ْ ـ ِ ا َ َ ـ ِ َ َ َ ،ـ َ أَن ا َ ـ َل ِ ُ ُ ـ د ا ِ َ َ ْ ـ ِ ُ ِ ـ ُ
אن ا َ ـ ُل ِ ـ ِ َא ِ ـ ً ].[٣٠ ـכ َ ـאم ا َ א ِ ـ َ َة َ ،ـ َ
َـ ه ا َ ْ َ ـ َ
ِِ
ـ و ـ ــכ و א ـ ،ـ . )غ( :ا ٥ )غ( :ا א כ . ١
ــא ــא ـ ًא ـ ا ـ و ـ )ل( :כ ّ . ٦ )ل( ِ :ــ ْ ُ ُ ــ ِل ُ ــ َ ِاد ُכ ّ ِ ــ ٢
ــאل ...إ ــ «. ــ ًא ،و ــ )ل( :أو . ٧ ِ ـ ٍ ِ ْ ُ َ ــא و ـ )ظ( :ا א ـ כ َوا
)غ( :א אً. ٩ ــא » :ــכ ــ ) ل( ــ ــ ٨ ــ ــ اده. ــ ٍ ــ وا
)ل( :א . ١٠ ــ ا ــא ا ــ و ــ وا ــ ٍ )ل( :ـ ا ـ ا ـ ادان ــא، ـ ٣
( :א. )غ( و)ا ١١ ـאً ــאل، כ ــא א ـ و ـ أ ــאل. ــא ،و ــ ــ
( :כאن. )غ( و)ا ١٢ ــא כــ ن א ــאع و ــ ــ ا إ )ف( و)ك(. ٤
146 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Dördüncü Delil: Eğer iki ilâh ulûhiyyete mahsus sıfatlarda ortak olur-
larsa ya bu işte onlardan biri diğerinden ayırt edilmez ya da bu imtiyaz
gerçekleşir. İlki doğru kabul edilirse ilâhların çokluğu bâtıl olur. İkincisi ise
iki açıdan bâtıldır:
5 Birincisi: Eğer onlar ulûhiyyette ortak, başka bir sıfatta ayrı olurlarsa
(bilinmelidir ki) onların ortak oldukları sıfatlar ayrıldıkları sıfatlardan fark-
lıdır. Böylece onlardan her biri mürekkep olur. Her mürekkep mümkün-
dür. Her mümkün de muhdestir. Şu halde iki ilâh da muhdes olur ki bu da
batıldır (hulf ).
1 En’âm, 6/74.
لا א أ 147
ِ ـ ا ِ َ ِ ـ ِ ِ َ :ــא أَ ْن َ ا ُ ْ َ ـ ِة
َ َ
ُ ُ ـ رِ ُ :أَ ُ َ ــא َ ١ـ ِا ْ ـ َ َכא ِ ـ ا
َ
ا ُ ـ ُ ا اِ َـ
ُ ـ َ َ ـ َ ا ا ِ ْ ِ َـ ُ
ـאز؛ َ ـ ِْن ــא أَ ْن َ ْ رِ َ ،و ِإ ا َ َ ـ ِ ِ ـ أَ ْ ـ ٍ ِ ـ َ ا ُ ـُ ـאز أَ َ ُ ُ َ ــא َ ـ
َ ْ َـ َ
٢
اع ا َ א ِ ِ َ ِא ِ ّ ِك[
ْ ]أَ ْ َ ُ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ ُ
ا َ א ِ ُ َن ِא ِ ّ ِك َ َ ا ِ ُ ]١٦] [٣٣أ[:
ْ
ت: אن وا َ ْ َ ِאمَ ،و َ ُ َ ِو َ ٌ ا א ِ َ ُ ا ُو َ ُ َ :ة ا َو َ ِ
ََ
ـכ ّ ِ َכ َכـ ٍاכـ ِ ُ ،ـ ا ـ ُ وا ِـ ُ أَ ُ َ ــא :أَن ا ــאس َכא ُـ ا ِ ـ َ ِ ـ ِ ا ْ ـ ِ ـ َ َة ا َכ ِ
َ ََ َ َ
اכـ ِ ؛ ات ِإ َـ ا َכ ِ ـכ ا ِ ــאد ِ אد ِ َ ــאَ ،و َכא َـ ْ ِ ُ ُ ـ َ ِ ـ َ ِ ْ ـ َ ِ ِ
َ َ ً ــא َو َــא ً َوا ـ َ َ ُ ا ِ َ َ
٩
َ َ ١٥
َ
ـאل ِ َ ِ ـ ِ آ ََز َرَ ﴿ :ا َ ِ ـ ُ َا ْ َא ً ــא
َو ِ َ ـ َ ا ا ـ َ ِ َ ــא َ َכـ ا ُ َ َ א َـ َ ـ ِ ا َ ِ ـ ِ ١٠أَ ـ ُ َ ـ َ
ـכ َ ِم ـכ ۪ ـ َ ـ َ ٍل ُ ۪ ـ ٍ ﴾ ]ا ــאمُ ،[٧٤/٦ :ـ َذ َכـ َ َ ِ ـ َ َ ـ َ ا ا ـ َ ٰا ِ َ ـ ً ۚ ِا ۪ ّ ٓـ اَ ٰر ـ َ
ـכ َو َ ْ َ ـ َ
اכـ ِ .١٢َא َـ َة ِإ ا ِ ـ ـ ا َ ـ ِم ِ ـ آَ َ ِ ـ ِ ١١ا َכ ِ
َ ُ َ َ َ َ َ
)ل( و)غ( :ا א . ٦ )ف( :أ א . ١
. )غ( :ا ر ا ٧ א. )ل(: ٢
א و א . ا )غ( :و ٨ ا ِ َ ِ ـ ِ ِ َ :ــא أَ ْن ـ )غ(َ :ـ ِا ْ ـ َ َכא ِ ـ ا ُ ُ ـ رِ ا ُ ْ َ ـ ِة ِ ـ ٣
ََ َ
א ً. )ف(: ( و)غ( ،وأ א )ل( و)ظ( و)ا ٩ ُ ُ ـ رِ َ ،و ِإ ــא أَ ْن ـאز أَ َ ُ ُ َ ــא َ ـ ا َ َ ـ ِ ِ ـ أَ ْ ـ ٍ ِ ـ َ ا َ ْ َـ َ
ة وا م. ا )غ(: ١٠ َ َـ َ ا َ ـ ُد ،وإن ِ
אن ا א ـ َ َ ـ ْ َ ْ ُ ـ َ َ ـ َ ا ا ِ ْ َـ ُ
ـאز؛ َ ـ ِْن َכ َ ِ
. )ف( ا ١١ כאن ا ّول َ َ ـ ْ َ َ ـ َ ِ َ ْ َ ـ ِ .
)ل( :ا م. ١٢ )ف( :أ א . ٤
)غ( و)ك( :א. ٥
148 BEŞİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
אل. ا אس
)ظ( و)غ( :أن ٩ )غ( :א א ..א א ..را א. )ف( ا א ،و ١
.
)ل( :أ ا ١٠ )ل( :ا ِ . ٢
)غ(. ١١ )ف( و)ك(. ٣
)غ( :أ ال כ. ١٢ )ظ(. ٤
ون. ( و)غ(: )ل( و)ا ١٣ )غ(. ٥
. אت ا אل ا ا )غ(: ١٤ ر. )غ(: ٦
)غ(. ١٥ )ل( :ا و אن. ٧
כ رة. ا כא ت ا ٍ أ אف )غ( :و ١٦ ُة. )غ( و)ك(: ٨
ALTINCI BÖLÜM
אل ا ِ ِאد[
َْ ُ َ
]أَ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
َ ْ ُ َ ـ ِ ] ِ َ [٢ـ ُ ا ِ ْ ـ ُ ]،[٣ ُ ُ ـ ِل ا ُ ـ ْ َر ِة]َ [١وا ا ِ ـ ِ ا َ َــא أَن ِ ـ َ
ـאر ِ ْ ا ُ ْ َـ ُ ٥
َ
َ ـ ِ َ ،و َ ـ َ َذ ِـ َ
ـכ َ َ ُכـ ُن ا َ ْ َ ـ ُ
ـאل ـ ُ َא ِ ـ ً َـ ـ ِ ِ ا ِ
َ َ َ َْ
ِ ـ ِ َ ُכـ ُن ا َو َ َ ـ َ ـ َ ا ا ْ
َ א َـ . َِ َـ ِ
ـאء ا ِ َ َ َ ْ ـ ِ َ אَ ١وا ِ َ ـ ً
ـכ ا ا ِ ـ ِ ِإ َ ـ دا ِ ـ ٍ
ـאج َ ْ ـ ُ ِ ـ َ ِ ِ٩ وإ ِْن َכ َ ِ
َ َ َ ـ ُ ا َو ُلَ ،و ْ َـ ُ ـאد اאن ـ َ ا َ ــאد َ ـ َ َ
أُ ْ ـ ى َو َ ـ ِ َم ١٠ا َ ْ ُ ـ ُ .
َ
ْ ــ ِ ٍث ،أو َ ُ ــ َل ِ :إ ــ ُ َ َ ــ َ أَ َ ــ ُ ِ
َ ُ ــכ ا ا ِ َ ــ ُ ث ِ َ َو ِإ ــא أَ ْن َ ْ ــ ُ َ
١٤ ١٣ ١٢ ١١
“Güdü (dâî) ortaya çıktığında fiilin ortaya çıkması evlâ olur, vâcip sını-
rına ulaşmaz.” demek niçin mümkün olmasın derlerse deriz ki: Bu görüş
çeşitli sebeplerle bâtıldır.
Birincisi: (Gerçekleşmesi bakımından) mercûh (ihtimali yüzde ellinin
5 altında olan), hal olarak müsavi olandan (gerçekleşme ihtimali yüzde elli
olan) daha zayıftır. Eşit olanın eşit olduğu halde meydana gelmesi imkânsız
ise tercih edilenin tercih edilen olduğu halde meydana gelmesinin imkân-
sızlığı daha ziyâdedir. Tercih edilenin meydana gelişi imkânsız olunca iki
çelişiğin dışına çıkmanın [yani üçüncü ihtimalin] imkânsızlığından dolayı
10 râcihin (tercih edilen) meydana gelmesi vâcip olur.
İkincisi: İki taraftan birini tercihe götüren sebep bulunduğunda ikinci
taraf gerçekleşse bu taraf hiçbir muraccih olmadan gerçekleşmiş olurdu. Bu
görüşte olan kimse, tercihin muraccihi gerektirdiğini kabul etmiş olur.
Üçüncüsü: Bu muraccih bulunduğunda bu durum, nakîzini (yani mu-
15 raccihin bulunmamasını) imkânsız kılar ki bu bir zorunluluktur. Eğer
[nakîzini] imkânsız kılmazsa vukuu imkânsız olmayan her şeyin meydana
gelişini farz etmek muhal olmayı gerektirmez. (Yani vâki olmasının zorun-
luluğu muhaldir.) Şu halde bu muraccihin bulunmasıyla eserin bazen mey-
dana geleceğini bazen de meydana gelmeyeceğini düşünebiliriz. Meydana
20 gelme konusunda bu iki vakitten birinin diğerine tahsis edilmesi, zâit bir
kaydın ona ilavesine dayanırsa şöyle demek gerekir:
Tercihin hâsıl olması bu zâit kayda dayanmaktadır. Bu zâit kayıttan
önce gerçekleşen şeyin, tercihin gerçekleşmesinde yeterli olduğunu farz edi-
yoruz. Bu bâtıldır (hulf ).
25 Eğer [tercih] bu zâit kaydın ona ilâvesine dayanmazsa müsavi olan
mümkünün muraccihsiz tercihini gerektirir ki bu muhaldir.
Bunu anladıysan şöyle diyebiliriz: “Biz, kudret ile güdü (dâî) bir araya
geldiğinde fiilin (meydana gelişinin) vâcip olduğunu kabul edince kulun
yapıcı (fâil) ve kılıcı (câil) olduğunu da kabul etmiş oluruz. Bu durum,
30 Kur’ân’ın ve Allah Teâlâ’nın diğer kitaplarının zâhirine muhalefeti gerek-
tirmez.
لا א أ 153
אن
ـכ َ ُف ا א ِـ َـ َِإ َـ أَ َ ـ ِ ا َ א ِ ـ ِ َـ َ َ ـ َ ا ـ ُ ـ ِل ا ا ِ ـ ِ
ا א ـ :أَن ْ ـ َ ُ
ِ
َ َ
٦ ِ
ٍ أَ ْ ـ ً َو َ ـ َ ا ا َ א ـ ُ َ ـ ْ َ ـ أَن ا ِ ـ َ َ ُـ ُف َ ِ ُ ِ ّ ـ ـכ ا ـ َ ـ ْ َ َ ـ َ َذ ِـ َ
ْ َ َ َ
ِ ـ ِ ِ ـ َ ا ُ ِّ ـ ِ .
َ
ــכ ا ُ ِ ّ ـ ِ إِن ِا ْ َ َـ َ ا ِ ـ ُ َ ُ ـ َ ا ُ ُ ـ ُبَ ،وإ ِْن ُ ُ ـ ِل َذ ِـ َ ا א ِـ ُ :أَن ِ ْ ـ َ
َ ْ َ
ِل ـאل؛ َ ْ َ ْ ـ ِ ْض َ ـ َ ُ ُ ـ َ ــא َ َ ْ َ ِ ـ ُ َ ـ ْ َ ْ ـ َ ْم ِ ـ ْ َ ـ ْ ِض ُو ُ ِ ـ ِ ُ َ ـ ٌ َ ْ َ ِ ـ ْ َـ ُ
ـכ ١٠
ِ ُ َ ِ ّ ـ ٍ ؛ َو ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאل.
ِـ َن ا ِ ْ ـ َ َوا ِ ـ ُ ا ُ ُ ـ ِل ِ ْ ـ َ َ ْ ُ ـ ِع ُلِ :إ ــא َ ــא ِا ْ َ ْ َــא َو ِإ َذا َ ْ ـ َ َ ـ َ ا َ َ ُ ـ
َ َ
َ א ِ ـ ً َو َ א ِ ـ ً َ ـ َ َ ْ َ ُ َــא ُ َ א َ َ ـ ُ َא ِ ـ ِ ْ َــא َِכ ـ ِن ا ـ ِ ا ُ ـ ْ ر ِة وا ا ِ ـ َ َ ،ـ ْ اِ
َ ََْ َ َ
َ َ א َـ . ا ُ ـ آ َِن و ــא ِ ِ ُכ ـ ِ ا ِ
ُ ْ َ َ
َو ِإ َذا ُ ْ َــא ِـ َن ١ا ُ َ ِّـ ِ ـ ا ِ ْ ـ ِ َ ْ ُ ـ ُع ا ُ ـ ْ َر ِة َوا ا ِ ـ َ ،٢ـ َ أَن َ ـ َ ا ا َ ْ ُ ـ َع
َ
ِ٤ ِ ِ َ ِ
אر . ] َ َ ـ َ [ ِ َ ْ ـ ِ ا َ َ א َـ َ َ ،ـ ْ ُ ْ َــא ِـ ن ا ُכ ِ َ َ אء ا َو َ ـ َ رِ ه َ َ َ ،ا ُ َ ا ُ ْ َ ُ
][٥ ٣
Biz buna şöyle cevap veririz: Kulun fâil olduğu bilgisinin zaruri bir bilgi
olduğu iddiası, kulun fâil oluşunun izahına dayanır.
O halde biz şöyle diyoruz: Eğer bununla kastınız “kul fiili yapmaya da
terk etmeye de kâdirdir ve onun kudretinin iki tarafa nispeti eşittir; sonra
10 da bu eşitlik gerçekleştiğinde bu fiil, belli bir tarafa herhangi bir muraccih
ve muhassıs tarafından tahsis edilmeksizin, kesin olarak meydana gelir” ise
biz bu görüşün doğruluğunu kabul etmiyoruz. Zira aklın sarâhati bunun
bâtıl olduğuna şahitlik eder.
Eğer bununla kastınız tercih eden güdü (dâî) ortaya çıktığında ondan
15 bu eserin sâdır olması ise bu zaten bizim görüşümüz ve mezhebimizdir.
Kesinlikle bunu inkâr etmeyiz. Ancak şöyle deriz: Kudret ve güdü (dâî)
hâsıl olduğunda fiil vâcip olur. Bu ikisinin veya birinin yokluğunda ise fiil
imkânsız olur. Her şeyin Allah Teâlâ’nın kaza ve kaderiyle olduğunu söy-
lemek gerekir. Bu hükmü reddetmenin hiçbir yolu yoktur. Bu, zaruri akıl
20 bahsinin bu babdaki sonudur.
٢
ـ ورِ ِ ّي َ ِ ـ ُ أَ ْن َ ُכـ َن َ ورِ ــאَ ،و
ُـ َ َو َא ِ ُ َ ــא :أَن ا ـ ِ ي َ َ َ ـ ُ َ َ ـ ِ ١ا ِ ْ ـ ِ ا
ُ ُ
ِ ـِ אن َ ِْ ـכ ـ َ يٍ ورِ
ْ ُ َ َ َ ُ ّ َ َ ـ ـ ـ َ ا אن
َכ َ َא ـ ؛ ِ َن ا َ ـ َع أَ ْ َ ـ ُ ِ ـ َ ا َ ْ ـ ِ َ َ ،ـ
ْ ٌ
ِ َ ِ ـ ٍ َ ْ ُج َ ـ َ ا ا َ ُع َ ْ َכ ِـ ِ َ ورِ א؛ ـכ ِ ـ ِ َو َ ـ َ ٣ا ــכ ِ ـ ا َ ـ ِعَ ،و و ُـ ِع ا ـ ِّ
ُ
ُ ْ ُ ْ
ِ ِ ِ
َِכـ ِن ا َ ـ َ א ـ ً ْ ـ َ ـ ورِ ي . ِ َ
ـאت َ َ ـ أن ا ـ ِ ِ ِ ِ
َوإ َذا َ َ ـ ْ َ ـ ه ا ُ َ ّ َ ـ ُ
٤
ٌ ُ ْ ْ َ َ
ــאء ٥ا ِ ْ ــ ِ َِכــ ِن ا َ ــ ِ َ א ِ ــ ً ِ ْ ــ َ ــ ورِ يُ َ ٦ــ ٌف َ َ ــ ِِ
اب :إِن ا ّد َ ََوا َ ــ َ ُ ٥
ُ ٌ ْ
َ ْ ِ ــ ِ َ ْ َ ٧ــ َכــ ِن ا َ ــ ِ َ א ِ ــ ً .
ْ
ـאد ٌر َ َ ـ ا ِ ْ ـ ِ َو َ َ ـ ٨ا ـ ِك َوأَن ِ ْ ـ َ ُ ْ َر ِـ ِ ِإ َـ َ َ ُ ـ ُل :إ ِْن َ ـ ِـ ِ أَن ا ـ َ َ ـ ِ
َ ْ َْ َ ُْ ْ
ـאل ُ ُ ـ ِل َ ـ َ ا ا ِ ْ ـ ِ َ ِاء َد َ ـ َ َ ـ َ ا ا ِ ْ ـ ُ ِ ـ ا َ ـ ِ َ َ ـ ا ـ ِ ِ ُ ،ـ ِإ ـ ِ ـ ـ ِ
َ ُ
ٍ ِ
ـכ ا ـ َف ِ ُ ّ ـ ٍ و ُ َ ّ ـ ا ـ َ ؛ ١١ ِ ِ ِ ١٠
ـכ ا َ ــאد ُر[ َذ ـ َ ِ
] َذ ـ َ
٩
ا ُ ُ ـ ِد ِ ـ ْ َ ـ ِ أَ ْن َ ُ ـ
َ َ ْ
َ ـ َ ُ ـ ِّ أَن َ ـ َ ا ا َ ـ َل ِ ـ ،ـ ْ إِن ِ ١٢ـ ُ ا ْ ـ ِ َ ْ ـ ُ ِ ْ َ ِـ ِ. ١٠
َ ُ َ َ َ ٌ َ َ ُ
َوإ ِْن َ َ ُ ـ ِ ـ ِ أَن ِ ْ ـ َ ُ ُ ـ ِل ا ا ِ ـ ِ ا ُ ِ ّ َ ـ ِ َ ـ َ َر َ ـ ُ َ ـ َ ا ا َ َ ـ ؛ َ َ ـ َ ا
١٣
ُ َ َ ْ ْ
ـ ِل ا ُ ـ ْ رةِ ِ ِ
ُ ـ َ َ ُ َــא َو َ ْ َ ُ َــא َو َ ْ ـ ُ َ ُ ْ כـ ُ ُه ا َ ـ َ ؛ ِإ أَ ــא َ ُ ـ ُل َ :ــא َכ َ
َ אن ْ ـ َ ُ ُ
ــאء أَ َ ِ ِ َ ــא َ ْ َ ِ ــ ُ َ ،١٤و َ ــ َ ا َ ــ ُل وا ا ِ ــ ِ ِ ــ ا ِ ــ ُ ،و ِ ــ َ ِا ْ ِ َ א ِ ِ ــא أَو ِا ْ ِ َ ِ
َ َ ْ ْ َ َ ُ َ
١٧ ١٦ ِ ِ
ـכ ّ ِ َ َ ــאء ا َ َ א َـ َو َ ـ َ رِ ِه َ ،و َ ـ َ ا ِ ــא َ َ ـ ِ ِإ َـ َد ْ ِ ـ ِ َ َ ،ـ َ ا ُ ْ َ َ ـ َِכـ ِن ا ـ ُ
١٥
5 Biz, organları sağlıklı olan insan ile yatalak ve felçli olanın farkını, ikin-
cisinin değil yalnız ilkinin fiile uygun olması bakımından idrak ederiz. Bu
tefrik âcizde değil yalnızca kâdirin [sıfatının] ortaya çıkışındadır. İşte bu
sıfat, kudret sıfatıdır.
İlki bâtıldır. Çünkü size göre fiilin ortaya çıkışından önce fiili yapma
kudreti bulunmaz. Zira sizin mezhebinize göre istitâat fiilden önce değil
fiille beraberdir. Bu görüşe göre fiilden önce hâsıl olan tefrikin kudret se-
bebiyle olması imkânsızdır. İkincisi de bâtıldır. Çünkü fiilin ortaya çıkışı
15 esnasında fiili terk etmek imkânsızdır; aksi takdirde iki çelişenin bir araya
gelmesi gerekecektir ki bu muhaldir.
Aynı şekilde, bu kudret [ve tefrikin] Allah Teâlâ’nın fiili kulda yarattığı
esnada mı, yoksa henüz yaratmadan mı ortaya çıktığını iddia ediyorsun?
Tefrikin ortaya çıkışını kabul ettiğimizde şöyle demek niçin câiz olma-
sın: Soğuk sıcakla birleştiğinde onlardan her biri diğerini (etkisini ve şid-
25 detini) kırar ve sonuçta ikisi arasında mutedil olan orta bir keyfiyet oluşur.
İşte bu keyfiyet kudrettir.
لا א أ 159
ـכ ا ِّ َ ـ ُ ِ ـ ا ُ ـ ْ َر ُة.
َ ون ا َ א ِ ـ ِ َ ،و ِ ْ ـ َ ـאدرِ ُد َ ا َـ ِ
ِ َن ِ ْ َ َ ــא َ َ ْ ُ ـ ُ ا ُ ا ِ ْ ـ َ ِ ـ ا َ ْ ـ ِ َ َ َ َ כـ ُ ا َ ْ ـ ُ ِ ـ َ ا ِ ْ ـ ِ َ َ َ ،ـ َ ِ ـ ِ
١٥
ـאء َ ـ ِ ِه ا ْ ِ َ ـ ِ َ َ ـ َ ْ َ ِ ـ ِ ُ َ ـ ٌ
ـאل. ِ ِِ
ا َ ْ ـ َ ال ،ا ّد َ ـ ُ
ِ ١٧ ]و َ ِ ـ ْ [ َ ١٦ـ ْ َא ُ ُ ـ َل ا ِ َ ـ ِ ؛ َ ِכ ـ ْ ِ ـ َ َ َ ُ ـ ُز أَ ْن ُ َ ـ َ
ـאلِ :إ ـ ُ ِإ َذا ا ْ َ َ ـ َ َ
ِ ِ ِ ٍ ِ ِ
ا َ ــאر َ ــ َ ا ــאرِ د ا ْ َכ َ ــ ُכ َوا ــ ْ ُ َ ــא ِא َ َ ــ ِ ُ ْ َ َ ،ــ ُ َכ ــ ٌ ُ َ َ ّ ــ َ ٌ َ َ ُ َ ــא ِ
ْ ْ َ َ
ـכ ا َכ ِ ـ ُ ِ ـ ا ُ ـ ْ َر ُة.
َ ْ ُ ْ َ ِ َ ـ ٌَ ،و ِ ْ ـ َ ٢٠
Bize göre doğru olan şudur: Bu tefrikin ortaya çıkışının bilgisi zaruridir.
Bu tefrik daha evvel zikrettiğimiz selim mizaca aittir. Bu uygunluğa (salâhi-
yet) kesin güdü (dâî) ilave olduğunda bu ikisinin bir araya gelmesi fiil için
vâcip olur.
١
ِ ُ ُ ــ ِل َ ــ ِ ِه ا ْ ِ َ ــ ِ ] َ ــ ُ ورِ يَ ،وأَن ِ ْ َ
ــכ ا ْ ِ َ ــ َ [ َوا َ ــ ِ ْ َ َــא :أَن ا ِ ــ
ْ َ
ــכ ا َ ِ ــ َ َ َــ ِا ْ َ ــ ِ ٢إ َ َ ــא اج ا ــ ِ ِ َ ،وأَن ِ ْ َ ِ ــ َ ِ ــאه ِ ــ َ ا ِ
ْ َ א ــ َ ةٌ ِإ َــ َ ــא َذ َכ ْ َ ُ
ُ ُ َ ــא ِ ُ ٣ــא ِ ْ ِ ْ ــ ِ . ِ
ً ا ا َ ــ ُ ا َ אزِ َ ــ ُ َ َ
ــאر َ ْ ُ
Eğer kast edilen, tercih edilen kesin güdünün (dâî) ilave olmadığı kud-
ret ise o, bu esere kaynak olmaz. Bu birlikteliğin hâsıl olması, iki zıt (fiil)
için elverişli olmaz. Doğru olan da budur. Daha önce bahsettiğimiz gibi bu
görüşün izahı mâlûmdur.
ِ
َ ـ ُ َ ِ َ ــא َـ ْ َ ْ َ ـ ِإ َ ْ َ ــא ا ا َ ـ ُ ا َ אزِ َ ـ ُ ا ُ َ ِ ّ אن ا ُ ـ ُاد ]أن[ ١ا ُ ـ ْ َر َة َ ــא َوإ ِْن َכ َ
٢
َ
ِّ ـ ِ ، ـ ِع َ َ ُـ ِ
ـכ ا َ ْ ُِ ْ ـ َ ُ ُ ـ ِل َذ ِـ َ ـכ ا َ َـ ِ َ ،وأَن َ َ ِ ـ ُ َ ْ ـ َ ًرا ِ َ ِـ َ
٣
ْ ُ
ـאه. ٌم ــא َ َـ ُ
٥ ِ ـכ َ ِم ِ ـ ِ َ ْ ُـ َو َ ـ َ ا َ ـ َ .و َ ْ ِ ـ ُ ا ـ َ
٤
] َ ْ َ ا َ ْ ِ[ ا َ ْ َ َ ُ ا َא ِ َ ُ
ِ َ ـ ٌ َ א ِ َ ـ ٌ ِא َ א ِ ـ ِ ُ َ ــאد ا ُ ـ ْ َر َةَ ،٧و ِ ْ َــא: ـאل أَ ُـ ا َ َ ـ ِ ا َ ْ ـ َ ِ ي :ا َ ْ ـ ُ
٦
َـ َ ٥
َ ِك ا ِ ْ ِ [
ْ ]َ ْ َ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ
َ ْ ـ ِ ُر َ َ ـ ا ـ ِك، ـאد َر َכ َ ــא َ ْ ـ ِ ُر َ َ ـ ا ِ ْ ـ ِِا َ ـ َ ا َכ ِّ ـ َن َ ـ ]أَنَّ[ ١٠ا َ ـ ِ
َ َُ ُ ١٠
ْ
ـאرةٌ َ ـ ْ أَ ْن َ ِ ون َ :ـ ُك ا ِ ْ ـ ـאل ا َכ ـ ] َ ِכ ُ ـ ِا ْ َ َ ُ ـ ا ِ ـ َ ْ ِ ـ ِ ا ـ ْ ِك[ ؛ َ َ ـ َ
ِ َـ َ
١١
َْ ُ َ ْ
َ ْ َ ـ َ َ ـ ًא َو َ َ ـ ا َ ْ ـ َ َ ـ ا َ ـ َ ِم ا َ ْ ِ ـ ِ .
ّ ُ ْ ْ
ـאرةٌ َ ـ ْ َ ْ ـ ِ ا َ َـ ِ َ ،א َ ـ ُل ِ ِ ِ ـכ ٌ ِ َو َ ـ َ ا ِ ـ ِ ِإ ْ ـ َ
אل؛ َن ا ُ ـ ْ َر َة َ ـ ٌ ُ َ ّـ َ ةٌَ ،وا َ ـ َ ُم َ ـ َ
ـאل َ א ِـ ِ ِ َِכـ ِن ١٢ا ـ َ ِم أَ َـ ا ِ ُ ـ ْ ر ِة ـ ـ ا ِ َ ـ ِ ،و ـ ا ـ ٌ ِ
ـאل؛ َن ا َ א ـ َ َ ـ َ َ ُ َ َ ْ َ َ ْ ٌ َ َ ً َ
ـאل.وراَ ،ن َ ْכ ِ ـ َ ا َכא ِـ ِ ُ َ ـ ٌ ِ
َ َ ُכـ ُن َ ْ ـ ُ ً ١٥
(. )ل( و)ا ١١ אه. )غ( :א )ل( :א .و ٥ )ف(
)ف )ل( و)ظ( و)غ( ،و ١
)ل( :ن. ١٢ ا . )غ( :ر ٦ (. : و)ا
)ل( و)ك( :ا . ١٣ ا א .(٩٧٢ /٤) ، ٧ .و )ف( و)ك(: )ل(: ٢
)ظ( و)ك( :א ٌ. ١٤ )ظ( و)غ( و)ك(. ٨ . ا אم ا ا ا אز ا
)ف( :ا ر. ٩ ة. )ل(: ٣
( و)غ(. )ل( و)ظ( و)ا ١٠ . )ل( و)ك(: ٤
164 ALTINCI BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
İkincisi: Allah Teâlâ ezelde âlemi yaratmayı terk etmiştir. O halde ezelde
O’nun âlemin zıddı olan şeyi yapmış olması gerekir. Âlemin zıddı olan
bu şey ezelî ise zevâli de imkânsızdır. Bu durumda âlemin var olmaması
gerekirdi.
5 En doğrusu şöyle demektir: Fâilin fiile de terke de kâdir olduğunu bil-
mek zaruri bir bilgidir. Bu tafsilâttan şüphe duymak bunların tamamından
kuşku duymayı gerektirmez.
َ ْכ ِ ــ ٌ ِא َ ْ ــ ِ َ ــ َ ا ِّ ْ ــ ِ .
ـאن َ ْ ِ ـ ُ ا ِ َ َ א َ ـ ِ ـ ُכ ّ ِ َ ــא ـאن ،و ِ ـ ا ِ ـ ِ
َ َ َ
ا א ِ ـ :أَ ـ َכ ـ َ أَ ــא َ ـ ٍ ِא ِ ـ ِ
َ َ َ ُ
أَ ْ ـ َ ْ ـ ُ َ ،و ِ ـ ْ ُ ْ َ ـ ِ َ ٧ــא أَ ْ ـ َ ْ ـ ُ أَ ـ ُ َ ُ ْ ِ ـ ُ أَ َ ـ ً ا؛ َ ْ ـ َ ُم أَ ـ ُ َ َ א َ ـ َכ َ ـ ُ ِ ـ َ ْن
َ َ َ َ َ
ِ
ُ ْ ِ ـ َ َو ِ ـ َ ْن َ ُ ْ ـ َ أَ َ ـ ً ا َ ،و ُ ـ َ َ ْ ـ ٌ َ ـ َ ا َ ـ ِ .
٨ ِ
ْ
ِ
ا א ِــ ُ :أَ ــא َ ــא أَن ا ُ ــ ْ َر َة َ َ ــ ا ُכ ْ ــ ِ َوا ا ِ ــ َ ِإ َ ــ ِ ِ ــ ْ َ ْ ــ ِ ا َ َ א َــ ، ١٥
َ
ــאق . ــאن َ َ ،ــ ْ َכ َ ــ ُ ِ َ ــא َ ُ َ ُ ِ ِ ِ ِ
َو َ ْ ُ ُ ُ َ ــא ُ ــ ُ ا ُכ ْ ــ َ َ ،ــ َذا َכ َ ــ ُ ِא َ
][١٦
אل ا ِ ِאد[
َ
ِ ّ أَ ْ ِ
َ َ
ِ
]ا ُ ْ ُ َوا ُ ْ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
ِإ ــ ُ َ ِ َ ١٠ــ ُ أَ ْن َ َــא َ ْ ًــאَ ٩وأَن َ َــא َ ُ ً ــאُ ،ــ ور ِة أَنَ ْ َ ــ ُ ِא ــ ُ َ َ ْ ــ ُ
ْ ُ
َ ْ ُـ ٍض ِإ َ ــא َכ َ
אن ٍ
َ א ِـ ِ ِإ َـ َ ـ ء آَ َ ـ َ ،وأَ ْن َ ُכـ َن ُכ َ ـ ْ ٍءً ُ ْ َ ١١ــא ِ ِ ْ َ ُכـ َن ُכ
َ ْ
ُ ـ ُ َ ،و ُ َ ــא َא ِ ـ َ ِن، ور َو ِإ ــא ا َ َْ ـ َ َ ،و ِإ َـ ِ َم ِإ ــא ا ـ ُ ِ ِ ْ َ א ِـ ِ ِإ َـ َ ـ ٍء آَ َ ُ ً ــא ٢٠
ْ ْ
אً )ظ(: ٩ ــ (: ــ )ل( و)ظ( و)ا ٦ زل.
ا زل (: )ا ١
)ظ(. ١٠ ا ــכ . )ل( :أن כ َن. ٢
(. )ا ١١ ــ ( و)غ(: ــ )ل( و)ظ( و)ا ٧ ( :إ ا א . )ل( و)ا ٣
و ــא أ ــ . و)ظ( :ا כ. )ل( وا ٤
)غ(. ٨ (. )ا ٥
166 ALTINCI BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Meselâ fısk bir çeşit lezzet ifade ediyorsa da akıl, ilâve olarak peşin-
den elem ve gamın geleceğine inandığı için onu yasaklar. Bu durum
hüsün, kubuh, teşvik ve korkutma cihetinin ancak bizim söylediğimiz
olduğunu ifade eder.
َ َـ ِ َوا َ ـ ِ ،
ور َو َد ْ ـ ُ ا ِ ِِ َ ِ
ّ ُـ َ ــא ْ َــא؛ َ ْ َــא أن ا َ ْ ُ ـ َب َ ا ـ ُ ـ َ ا ـ ُة َوا ـ ُ ُ
אء،ِ ِه ا َ ْ ـ ِ
َوأَ ــא َ ــא ُ َא ِ ـ َ ١ـ ِ ِه ا َ ْ ـ َאء َ ِ ـ ُ َ ُכ ـ ُن َ ْ ًــא َ ْ ِ ِ ٢א ِ ـ ِ ِإ َ ـ أَ َ ـ ِ َ ـ
َ ُ َ ُ
َوأَ ــא ٣ا َ ُ ـ ُض ِ َ ا ِ ـ ِ َ ُ ـ َ ا َ َ ـ َوا َ ـ َو َد ْ ـ ُ ا ـ ِة َوا ـ ورِ َ ،وأَ ــא َ ــא
ُ َא ِ ـ َ ٤ـ ِ ِه ٥
ُ ُ ُ ْ
ِ٦ ِ
ا َ ْ ـ َאء َ ِ ـ ُ َ ُ ـ ٌض َ ـ ِ ه .
٥
ْ َ
ـאن ِ ـ ا ــא ِ ِ
ِإ َذا ْ ـ َ َ ـ ِ ِه ا َ ِّ ـ َ َ א َ ـ أَن ْ َ َــא» :أَن ا ـ وا ُ ـ َא ِ َـ ِ
ُ ْ َ َ ْ َ َ َ ْ ُ َ ََ
ِ ُ ْ َ َ ـ ا َ ْ ـ ِ َ ،وأ ــא ِ ـ َ ـ ِّ ا ِ َ َ א َـ َ ُ ـ َ َ ـ َא ِـ ٍ ا ـ َ «].[١٧
َ ُ
ِ ِ ِِ ِ ْ َ ا ْ ِ ِ
אن:٧ ا א ُ َ َ ،ل َ َ َو ْ َ َ ُ َ أَ א َ َ א ُن أَ ُ َא ِ ٌ
م َـِ
ٌ َ ور َو َ ــא ُ ْ ِ ـ ِإ َ ِ َ ــא أَو ِإ َ ـ أَ َ ِ ِ َ ــא َ ْ ُכ ـ
ـ َة َوا ـ ُ َ أَ َ ُ ُ َ ــא :٨أَن ا ١٠
ْ
ِإ َ ِ َ ــא ِ َ ـ ِ ِ ُ ْ َ َ ـ َ ِ َ ـ ِ ا َ ْ ـ ِ َ ،وأَن ا َ َـ َوا َـ َو َ ــא ُ ْ ِ ـ ِא ُ ْ ـ ِ ِ ـ ْ َ ـ ِ ِه ا
َ
ِ
ْ ُכــ ٌم َ َ ــ ِ ِא ُ ــ ِ َو ُو ُ ــ ِب ا ْ ــ ِ ــ ْ َ ــ ه ا َ ــ ِ
ِ ِ ِ ِ َ ِ ِ َ
ُ ْ َ َ ــ
ْ أو ِإ َــ أ َ َ ــא َ
ولאر َ ـ ً ِ َ ِ َ ــא ِ َ ِ َ ،١١ـ ٍ َ ـ ُ ُ ِ ِ ١٠
ـאرت ] َ ـ ه[ ا ِ َ ـ ُ ُ َ َ
ا ِ ْ ـ ِة ا َ ِ ـ ِ ِ ،٩إ ِإ َذا ـ ِ
َ َ ْ َ
َ ـ َ ا ا ُ ْכ ـ .
ُ
אن ُ ِ ــ ُ َ ْ ً ــא ِ ــ َ ا ــ ِةِ ،إ أَن ا َ ْ ــ َ َ ْ َــ ُ َ ْ ــ ُ ؛ َو ِإ َ ــא
َ َــ ً :إِن ا ِ ْ ــ َ َوإ ِْن َכ َ ١٥
َـ ِ ِ َـ ِ
ـאد ِه أَ ـ ُ َ ْ ـ َ ْ ِ ُ أَ َ ً ــא َو َ ــא َزا ِ ـ ً اَ ،و َ ـ َ ا ُ ِ ـ ُ أَن ِ َ ـ َ ا ُ ْ ـ ِ َوا ُ ْ ـ ِ َْ ُ ْ
ِ ِ
َوا ْ ـ ِ َوا ْ ـ ِ َ ـ َ ِإ َ ــא َذ َכ ْ َـ ُ
ـאه.
ِ ِِ ِ
ا א ـ َ :و ُ ـ َ أَن ا َ א ـ َ ِא ْ ـ ِ َوا ْ ِ ـ ِ ِ َ ْ ـ ِ ا ـ ْ ِع َ ـ ُ وا ا ُ ْ ـ َ ِ َ ـ ُ
١٢
Eğer (bu görüşe) muhalif olan kimse hüsün ve kubuh hükmü ile zararı
def ve menfaati celpten başka bir şey kastediyorsa bunun izahını yapmak
20 ona vâcip olur ki bu bize, o zaman kastettiği şeyin Allah Teâlâ hakkında
sübutunun mümkün olup olmadığına bakmaya imkân versin.
25 Birinci [Delil]: Allah Teâlâ’dan sâdır olan fiilin varlığı ve yokluğu O’na
nispetle ya eşit derecededir ya da değildir. Eğer ilki (yani eşit) olursa hü-
sün ve kubuh bâtıl olur. (Yani fiilin hüsün ve kubhundan bahsedilemez.)
لا א أ 169
٤
ـכ ُ ِ ـ ُ
٣
ـאه[ ١أَ ْ ً ــא َ ِ ـ ُ ٢ا ِ َ ـ ِ
ـאب َ ،و َذ ِـ َ ]و َ ـ َ ا ا ِ َ ـ ُ
ـאب َ ْ َـ ُ ـאب آَ َ ـ َ َ ،ِإ ِ ِ َ ـ ٍ ٥
ْ
ـאبَ ،و َ ـ َ ا َא ِ ـ ٌ .ا َ ْ ُ ـ َ ِ ـ َ ِ ـ ِ َ ـ َ ا ا ِ َـ ِ
ْ
ِא ْ ِ ِ َوا ْ ِ ِ ِ ا א ِ ِ ].[١٨ َ َ َ أَن ا ْ َ ْ ِ
َ َ َ
אل ا ِ[
ِ ّ أَ ْ ِ
َ َ
ِ
]ا ُ ْ ُ َوا ُ ْ ُ ا َ ْ ََ ُ ا א ِ َ ُ
ِא ْ ِ ـ ِ ـאل ا ِ َ َ א َ ـُכ ـ ِ ـ أَ ْ ـ ِ ـאل َ ٥ـ ُ ِ ـ أَن
ـאن أَن ا َ ْ ـ َ َ َ َ ـ َ ِـ ـ ِ
َ ْ َ ْ َ ََ
َوا ْ ِ ــ ِ .
][١٩
١٠
Eğer ikincisi (yani eşitsizlik) olursa O’nun zâtı gereği noksan olması ve bu
fiille kemâle ermesi gerekir. Bu durum da Allah hakkında muhaldir.
Eğer şöyle derlerse: Bu fiilin varlığı ve yokluğu O’na nispetle eşit se-
viyededir. Şu kadar var ki Allah Teâlâ, bu fiili kula fayda ulaştırmak için
5 yapmaktadır.
Biz deriz ki kula fayda ulaştırmasının varlığı ve yokluğu eşit düzeyde
olursa hüsün ve kubuh bâtıl olur. Eşit düzeyde olmazsa söz yine daha ev-
vel söylediğimiz “O’nun zâtı gereği noksan olması ve başkasıyla (bu fiille)
kemâle ermesi” durumuna döner ki bu da muhaldir.
10 İkinci Delil: Âlem sonradan yaratılmıştır. Onun yaratılışı zorunlu olarak
belli bir vakte mahsus kılınmıştır. Eğer bu vakit her yönüyle diğer vakitlerle
eşit olursa Allah Teâlâ’nın fiilinin hüsün ve kubuh ile irtibatlandırılması
bâtıl olur. Eğer bu vakit kendisinden kaynaklanan bir özellikle özel olursa
yaratma başka bir vakitte değil de bunda gerçekleşir. Bu hususiyet Allah
15 Tealâ’nın o vakitle birlikte ona tahsisiyle bu vakitte hâsıl olursa bahis ilkine
döner. Yok eğer bu vakte bu hususiyetin tahsis edilmesi zâtı ve kendisi ge-
reği olursa o zaman muayyen vaktin mahsus bir hâdisin meydana gelmesi
için sebep olması câiz olur. Bu câiz olunca orada müessirin vakitler olması
ihtimalinden dolayı, hâdisin ortaya çıkışıyla Yaratıcı’ya istidlalde bulunmak
20 bâtıl olur.
Üçüncü Delil: Allah Teâlâ, kâfirlerin ve fâsıkların küfredeceklerini ve fıs-
ka düşeceklerini biliyordu. Onlardan iman ve taatın sâdır olması muhal
idi. Sonra da onlara imanı ve taatı emretti. Onlar için bu, ancak azabı hak
etmelerine yarayacak bir emirdir. Böylece Allah Teâlâ’nın fiillerini ve hü-
25 kümlerini hüsün ve kubha bağlamanın bâtıl olduğu sabit oldu.
ـ ِّ ـכ ِ ـ
ـכ ا ِ ْ ـ ِ َ ،و َذ ِـ َ
َ ِـ َ אن ا א ِ ـ َ ـ ِ َم َכ ُ ـ ُ َא ِ ً ــא ِ َ ا ِ ـ ِ ْ َ ْ ُ ،כ ِ ـ ـ ً َوإِن َכ َ
ا ِ َ َא َـ ُ َ ـ ٌ
ـאل.
َ ِّــ ِ ــ ِ َ ْ ُ ــ ُع ا ُ ــ ْ َر ِة َא ُ أَ َ ُ َ ــא :أَ ــא َ ــא أَن ُכ ْ ِ ١ــ ٍ َ ْ ــ ُ ُر ِ ــ َ ا َ ــ ِ ،
ُ ْ
َ ـ ِ ُ ـ َ ا ُ َ َ א َـ َ ،و ُ ِ ـ ُ اِ ـאبَ ،و َ א ِـ ُ ِ ْ ـ َ
ـכ ا ُ ـ ْ َر ِة َوا َوا ا ِ ـ َ َ ـ َ ـ ِ ِ ا ِ َ ـ ِ
ـ ً ا ِ ْـ ُ
ـכ ّ ِ . ا ـ ِ ا ُ ِ ـ ِ ُ ِ ـ ٌ ِ ْ ُ َ ـ ِ َ َ َ ،ـ َ َכ ُ ـ ُ َ َ א َ ـ ُ ِ
َ
אن ا ُ َ َ א َـ َ ْ ُ ًــא ـכ َ
َ ،ـ َ ا א ِـ َ :ـ َ َ ٢ـ َ ُ ـ ُاد ا َ ـ ِ َو َـ َ ْ ُ ـ ْ ُ ـ ُاد ا ِ َ َ א َـ
َ ْ ْ َ
ـאن ِ ـ ِ أَ ْن َ ْ ُ ـ َ ا ِ َ ـ َ ـאد ٌر َ َ ـ ـאل َ .ـ ِْن َ א ُ ـ اِ :إ ـ َ א َ ـ َ ـ ِ َوا َ ْ ـ ُ َ א ِ ً ــאَ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ ٥
ُ َ
ِ ـ َ ِ ِ ـאء؛ َ َ ُ ـ ُل َ :ـ َ ا َ ِ ـ ٌ ؛ ِ َ ـ ُ َ َ ٣א َـ ِإ َ ــא أَ َر َاد ِ ْ ـ ُ ا ِא ِ ْ ـ ِ
ـאن ا ْ َ ــאرِ يَ ،و ِإ ـ ُ
٤
َ َ
َذ ِــכ؛ َ ْ ـ َ ُم أَ ـ ُ َ َ ٥א َـ ـאن َ ـ ـ ِ ِ ا ِ ْ ـ ِ ِ ِ َـ ِ
َ ُ
ـאءَ ،و َ ـ َ ا ـ َ َ َ َـ َ ْ ـ ِ ا ِ َ ـ َ ـאد ٌر
ب َ ْ ـ ُ َ א ِ ـ ٍ ُ ٦ـ َ ُاد ُهَ ،وأَن ا َ ْ ـ َ َ א ِ ـ ٌ َ א ِ ـ ٌ َ ،و ِإ ـ ُ ُ َ ـ ٌ
ـאل. َ ْ ُـ ٌ َא ِ ـ ٌ
ـכ ا ِ ـ
َ ِ ـ َ أَن َذ ِـ َ ت َ َ ـ ا ُכ ْ ـ ِ َ ،و ا א ِـ ُ :أَ ـ ُ َ َ א َـ َ ِ ـ َ ِ ـ َ ا َכא ِ ـ ِ أَ ـ ُ َ ُ ـ ُ
٧
ْ َ
ـ َِכ ِـ ِ ِ ـ َ ْ ِ ـ ِ
ُ ُ ـאم ا َ א ِـ ِ َ ْ َ ِ ـ ُ ا ِ ْ ـ ُ ْ ِ َ ،
ـאن ،٨و ِ ـ أَن ] ـ [ ِ ٩ـ ِ
َ َ َ َ َ َ
א ِـ ـ ِ ا ِ ـ ِ
َ َ ٌ َ ١٠
و ِا َ ـ ا َ ِ :ـ َ א َ ـ أَ ـ ا َכא ِ ـ ِא ِ ـ ِ
ـאنَ ،وا َ ْ ـ ُ َ ا ِ ـ ٌ ١٠ا َِر َاد َة]َ ،[٢٥وأَ ْ ً ــא
ُ َ َ َ َ ُ َ َ ْ
]-وا ِ ْ َ ــא ُن ِא ُכ ْ ــ ِ َوا َ ــ َ ِ ِ َ ِ ِ
ْ ــ ُ ا ُ ــ َ اد َא َ ــ ٌ َ َ ،ــ أ َر َاد ا ُ َ َ א َــ ا ُכ ْ ــ َ ــ َ ا َכא ــ ِ َ
ِכ ْ ــ ِ ِهَ ،و ِ َن إ َِر َاد َة ا ــ َ ِ ِ ُ ١٣ــ ُ ا ــ َ א َ َ ].[٢٦ُ
١٢
אن ا َכא ِ ــ ُ ِ ً ــא ــכ َ
ا َِر َاد َة[َ َ -
١١
ُ
َ َ ــ َو ْ ــ ِ َ ــ ِ ا َو ِل :أَ ُכــ َ ُ ُــ َن» :ا َِر َاد ُة َ َ ــ َو ْ ــ ِ ا َ ْ ــ ِ َ ابَوا َ ــ َ ُ ١٥
NÜBÜVVÂT
Nübüvvet konusunun meseleleri vardır:
[ ِو
ُ ََ َ َ َ
ا َ
ٍ
ُ َ
] ِإ ْ אت ُ ِة ر ِل ا ِ
َ ُ ُ َ ُ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
أَن ُ َ ً ا َر ُ ُل ا ِ َ ا ُ َ َ ِ َو َ . ٥
َ
ـכ אن َכ َ ِـ َ وכ َ ـ ْ َכ َ َوا ِ ـ ُ َ َ ْ ـ ِ :أَ ـ ُ ِاد َ ـ ا ُ ـ ة َو َ َ ـ َ ِت ا ُ ْ ِ ـ َ ة َ َ ْ ـ ِ ُ ،
[١]١
ـאم
ـכ َ ْ ُ ـ ٌم א ا ـ َ ،وا َ ـ ُ אن َر ُ ـ ً َ ــא؛ א ــאم ا َو ُل أَ ـ ُ ِاد َ ـ ا ُ ـ َة َو َذ ِـ َ َכ َ
٢
ا א ِ ـ :أَ ـ ُ َ َ ـ ِت ا ُ ْ ِ ـ َ ُة َ َ ـ ِ .[٢]٣
َ
َوا ِ ُ َ َ ِ ُو ُ ٌه:
أَ ُ َ ــא :٤أَ ـ َ ـ ا ُ ـ آَ ُن َ ـ ِ ،وا ُ ـ آ ُن ِכ ــאب َ ٥ـ ِ ٌ א ِ ٌ ِ َ א ـ ِ ا ْ ِ و ِ ١٠
َ َ َ َ َ ٌ َ ْ ُ َ َ ْ َ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
َכ ْ ـ ِة ا ُ ُـ م َ ،ـ ِن ا َ א ـ َ ا ِ َ ِ ـ َ َوارِ َد ٌة ـ َ َ ـ أَ ْ َ ـ ِ ا ُ ُ ـ ه ][ ٢٠؛ َو َכ َ َכ ُ ُ ُم
أ ِ
َ َ
ون ا َ א ِ ِ . ال ا ُ ِ ـאت ،و ِ ْ ـ َ ِ ـ ِ ا א ِ ِ ،و ِ ْ أَ ـ ِ
َ ُ ْ َ
ا َ ْ ـ َ ِق ،و ُـ م ا א ـ ِ
َ ُ ُ َ َ
َ ُ َ ُ ْ َ َ
ـאل ِإ َ ـ َ ـ ِّ ا ِ ْ َ ــאزِ ِ ،إ أَ ـ ُ َ ـאز َع ِ ـ َכ ِ ـ ِ א ِ ًــא ِ ـ ا َכ ـ ِ
َ َ َو َ ـ ْ أَن َ ْ َ ُ ـ َـ َ
ـאظ.ِ ـ اع ِ ـ َכ ِ ـ ِ ِכ א ــא َ ـ ِ ً א َ א ِ ــאَ ،כ ِ ـ ا َ ا ِ ـ ِ َ ،כ ِ ـ ا ُ ـ ِم ِ َ ،ــא ِ ـ ا َ ْ َ ـ ِ
ً َ ُ َ َ ً َ ً َ َ
ـכ ا َ ْ ـ َ ُة َכא َـ ْ َ א ِ َ ـ ً َ ـ ُِـ إِن ُ َ ـ ً ا َ َ ْ ـ ِ ا ـ َ ُة َوا ـ َ ُم َ َ ـ َ ِ ـ َ כـ َ َ ،و ِ ْ ـ َ ١٥
ancak Allah Teâlâ’nın irşadı, vahyi ve ilhamıyla olabilir. Bunu bilmek za-
ruridir. Şu âyette kast edilen de budur. “Ve eğer siz kulumuza indirdi-
ğimizden şüphede iseniz, onun mislinden bir sûre vücûda getiriniz…”1
Yani Muhammed (sav) gibi okuma bilmeyen, araştırma yapmayan ve
5 âlimlerden istifade etmeyen bir kimse gibi. Bu, güçlü bir delil ve kesin
bir burhandır.
1 Bakara, 2/23.
لا א أ 179
َوا ِ ـ ٍ ِ ـ َ ا ْ ِ ـ ِ ].[٤
َ
وا ـ ا א ِـ ُ :أَ ـ ُ ِ ـ َ ـ َ ـ ِ ا ـ َ ُة وا ـ َ م ِ ـ ات َכ ِ ـ ٌة ،و ُכ وا ِ ـ ٍ
َ َ َ ُ ُْ َ ٌ َ َ ُ َ ْ ُ َ َ ْ ُ
ـאد ِإ أَ ـ َ ُـ َوأَ ْن ُכـ َن َ ْ ُ َ ــא ِ َ ـ ً ٧؛ ِ نَ ِو ـ ً ِ َ ِ ٦ـ ِ ا َ ـ ِ ِ ــא وإِن כא ـ
َ َ َ َْ َ ْ َ َ ْ َْ
ات ٨أَ ْن َ ُכـ َن ُכ َ ــא َכ ِ ًــא].[٥ ِ ـ ِ ـ ا ــאد ِ
َ َ ـאر ِإ َذا َכ ُـ َ ْت َ ِ ـ ُ َ ْ َ ُ ا َ ْ َـ َ
َ َ َ ِ َ َ ه ا ُ ُ ِه ا َ َ ِ أَ ُ َ َ ِت ا ُ ْ ِ َ ُة َ َ ِ .٩ ١٥
َ َ
אن َ ِ ــאَ ،١٠وا ِ ــ ُ َ َ ــ ِ :أَن ــכ َכ َ אن َכ َ ِ َ ــאم ا א ِــ َ ،و ُ ــ َ أَن ُכ َ ــ ْ َכ َ َوأ ــא ا َ َ ُ
َ
ــאل :ــא أَ ــא ا ِ ِ ِ ِ ِ ِ ا َِ َ
ــאس، ــאم َوا ــ ٌ َو َ َ َ َ ــכ ا َ ــ َ ِإ َذا َ َ ــ َ ــ ا َ ْ َ ــ ِ ا َ ــ َ َ َ
ــכ ،إ ِْن ُכ ْ ــ ُ َ ِאد ً ــא ِ ــ َכ َ ِ ــ ــאل :أَ َ ــא ا َ ِ ُ ــכُ ] ،١١ــ [َ َ ١٢ أَ َــא ر ــ ُل َ ــ َ ا ا ِ ِ
َ َ ُ
ــכ َ مِ ِ ِ ِ ِ ِ
ــכ ْ ــ َ َ ــ َ א ِع َ ــ َ ا ا َ ــכ ا َ ُ ــאم َذ َ ــכ َو ُــ ْ ــ ْ َ ــ ِ ِ َك؛ َ ــ ِ َذا َ َ אد َ َ َ َ א ــ ْ َ َ
ــכ ا ُ ِ ــ َ ِאد ً ــא ِ ــ َد ْ ــ َ ُاه؛ َ َכــ َ ا ور ِة َכــ َن َذ ِ َ ون ]ِ [ ٢٠א ــ ُ َ
ب
َ ــ َ َف ا َ א ِ ــ ُ َ ٢٠
(Bu meselenin izahında) diğer bir yol da şudur: Takip ettiğimiz ilk yolda
biz onun nübüvvetini mûcizelerle ispat ediyoruz. Nübüvveti sabit olduktan
sonra onun kavlini, görüşlerinin ve fiillerinin sıhhatine delil olarak gös-
teriyoruz. Bu yolda ise biz onun getirdiği söz ve fiillerin nebîlerin fiilleri
5 olduğunu beyan ediyoruz. Böylece onun Allah indinden (görevlendirilmiş)
hak bir nebî olması gerekir.
ات، ِـ ِ
ـכ أَ ــא ـ ا ِ ـ ِ ا َو ِل ُ ْ ِ ـ ُ ُ ُ َـ ُ ِא ُ ْ َ
ِ آَ َ ـ ُ َ :و َذ ِـ َ َو ِ ـ ا َ ْ ـ َ َ ِ َ ِ ـ ٌ
١
ا ــ ــ )غ( :ــ כא ــ ا ــ ١٣ ــ ــ )غ( :و ــ ا و ــאء ،و ــ ٧ ــ ــאم ا ــ
ــ )ف( :ــ ا אم ١
א ــ . ا ر ــ .... آ ــ . ــ ا ــ .
م. ة وا ا )غ(: ١٤ ة وا م. ا )غ(: ٨ ا . )ل(: ٢
)ف(. ١٥ ( :إ א أن. )ف( و)ا ٩ ة وا م. ا )غ(: ٣
)ف(. ١٦ ( و)غ(. )ظ( و)ا ١٠ )ظ( و)غ(. ٤
)غ(. ١٧ )ل(. ١١ )ظ( و)غ(. ٥
)ل( و)غ(. ١٢ ا כ . )ظ( و)غ(: ٦
182 YEDİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Bana göre bu yol, birinci yoldan daha kâmil ve üstündür. Çünkü bu,
burhân-ı limmîdir. Zira biz peygamberliğin mânasını araştırdık ve onun
mânasının amelî ve nazarî kuvvette nâkıs olanları tedavi etmeye gücü yete-
15 cek derecede bu iki kuvvette de kemâle ulaşmış bir şahıs olduğunu öğren-
dik. Diğer yandan da Hz. Muhammed’in bu anlamda beşerin en mükem-
meli olduğunu da öğrendik. Dolayısıyla onun nebîlerin en mükemmeli
olması gerekir.
1 Müneccimlere göre sehm, yıldızların feleklerinden muayyen bir parça, bir paydır. Onlara göre
birçok sehm vardır. Kendisine “sehmu’l-kamer” de denilen “sehmu’s-saâde” ve yine “sehmu’l-gayb”
bunlardandır. (Bkz. Tehânevî, Keşşâfu Istılâhâti’l-Fünûn ve’l-Ulûm, Beyrut-Lübnan 1997, c. I, s. 986.)
لا א أ 185
ات ـ ا َ ْ ـ َ ُك وا َכ ِ
اכ ـ ُ . ِـ ِ ِِ ِ ا ْ ِ ـ ِ ِ ـ َ َ َ ُ ـ ُز أَ ْن ُ َ ـ َ
َ َ ُ َ ـאل َ :א ـ ُ َ ـ ه ا ُ ْ َ
אد ِة أَ َــ ا ِ ــ ا ُ ــ ْ َر ِة ا َ א ِ ــ ُ :أَ َ ــ َ أَن ا ُ َ ِ ّ ِ ــ َ أَ ْ ُ ــ ا َ َ ــ أَن ِ َ ــ ْ ِ ا ــ
َ َ ً َ ْ
ـאل ا َ ِ ـ ِ َ ،و ِ َ ـ ْ ِ ا َ ـ ِ أَ َ ـ ا ِ ـ ا ُ ـ ْ َر ِة َ َ ـ ا ِ ْ ــאرِ َ ـ ِ ا ُ ـ ِب؛ َ َـ ا َ ْ ـ ِ
َ
ُ َ ً ْ َ
ـאلِ :إ ـ ِا َ ـ َ َ ـ ـِ َ َ َ ـ َ ْ ِ ـ ِ أَ ْن َ ُכ ـ َن ا ـ ي َ א ُ ـ ُه َ ــא ،ـ َ َ َ ُ ـ ُز أَ ْن ُ َ ـ َ
ِ ٤ ِ
ُ ْ ُ
ـכ ا ُ ـ ِة َ ـ ِ روا َ ـ ا ِ ْ ـ ِ
ـאن
َ ُ َ אد ِة َو ِ ـ َ ـ ْ ِ ا َ ْ ـ ِ ُـ ٌة َ ِ َ ـ ٌَ ،و ِ َ ْ ـ ِ ِ ْ ـ َ َـ ْ ِ ا ـ َ َ ٢٠
ـאرا َ ـ ِ ِه ا َ ْ ـ َ ِ
اب آَ َـ ً ـאت ِ ـ ـאدس :أَ َ ـ أَن ا َ ِ ِ ـ أَ ْ ُ ـ ا َ ـ أَن ِ ْ ِ ا َـ ِ
َ ُ ّ َ َ َ
ِ
ا ـ ُ
َ
ات ِ ـ ْ َ ـ ِ ِه ا َ ْ ـ َ ِ
اب. َ ِ َ ـ ً ؛ َ ِ ـ َ َ َ ُ ـ َز أَن َ ُכ ـ َن ا ُ ْ ِ ـ َ ُ
١
İlki Ehl-i Sünnetin görüşüdür. Bu takdirde Allah Teâlâ bir şeyi bir şey
5 dolayısıyla yapar demek imkânsızdır. O zaman bu görüşe rağmen nasıl
“O, mûcizeleri tasdik amacıyla yaptı.” denilebilir?
15 İkincisi: Belki de bu, uzun (zamandan beri devam eden) bir âdetin
tekrar ettirilmesidir. Nitekim gezegenler yörüngelerinde bir turu otuz altı
bin yılda tamamlar. Buna göre gezegenin âdeti belli bir noktaya otuz altı
bin yılda bir defa ulaşmasıdır. İşte bu her ne kadar bu derece uzun bir
müddette gerçekleşiyorsa da yine de âdet sayılır.
ـ )ل( و)ظ( و)غ( و)ك( ،و ـ ٦ ــ כــ ر ــאدة ،و ــ )ك( :ــ هه. )غ(: ١
ــ (: ــ )ف( ،وأ ــא ــ )ا כ ــא ــאدةٌ. . )غ( :ا ٢
ا ــ ا ــאכ . ــ ( :ن ــכ ــ )غ( و)ا ٥ . )ل( و)غ(: ٣
אل. )ظ(: ٧ ا ــ وج ،و ــ )ك( :ــ ن ذ ــכ ــ )ل( و)ظ( و)غ( ،أ ــא ــ ٤
ا ــ و ج ــ (: )ف( :כ ر ــא .و ــ )ا
190 YEDİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َ ـ ِ ِه ا ْ ِ ـ ِ
ات אت َ َ َ ،ـ َ أَن َ َ ـ ُכ ّ ِ ال ا َ ــא ِ ِ ـ ِ ِإ ْ ـ َ ِ ِ ١ ِ
َو َ ـ َ ا ا ـ ي َذ َכ ْ َــא ـ ُ ْ
٢
َ َُ َ
َ َـ ُ ل ٣ا ُ ْ ِ ـ َ ُة َ َ ٤ـ ِ ـ ْ ِق ا ُ ِ ـ ].[١١
ِ ١٠
ـאد ٌقَ ،و َ ـ َ ا ِإ َ ــא َ ِ ـ ِإ َذا َ ـ َ أَن ا َכ ـ ِ َب ـ َق ا َ ـ ـ ِ
ُ ُ َ َ ـ َ ُ ْ ُ ـ ْ :إِن ُכ َ ـ ْ َ
َ
ـאل ا ِ َ َ א َـ َ َכ ـ َ َ ْ ِ ُـ َن
ْ
ـאل َ ،ـ ِْن َ َ ُـ ا ـ وا ُ ـ ِ ـ أَ ْ ـ ِ
َ ْ ُ ُ ْ َ َ ْ َ َ َ ـ ا ِ َ َ א َـ ُ َ ـ ٌ
ـאع ا َכ ـ ِ ِب َ َ ـ ِ ١١؟. ِ ِ
ا ْ َـ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
اب َ ــ ِ ا َ ــאم ا َول َ ــא َ ــא ــ َــאب ا ّ َ ــאت ] [ ٢٢أَ ــ ُ َوا َ ــ ْ أَن ا َ ــ َ َ
ب ١٢
١٥
ُـ َ ـאه َא ِ ــא َ ْز َــא أَن ا َ َ َ א َـ أَ ْ ـ َ َم ا وأَ ــא ِإذا رأَ ــא ِإ ــא א ـ ِ ــא ـ ـ رأَ ـ
َ ْ ً َ َ َْ ْ َ ً ُ َْ َْ ُ ُ َ َ ُ ً
ِ٣ ِ ِ ا َو َل ١و َ َ ـ َ َ ٢ـ ْ א آَ َ ـ ـ ِ ِ ِ
ـאو ـ ا ـ َرة َوا ْ َ ـ ُ ،ـ َ ـ َ َ ـ َ ا ا ْ ِ ِ َ ْ َ ُ َ َُ ً َ
ـכ َ ُ َــא ــא َذ َכ ُ ـ ُه ِ ـ َ ا ِ ْ ِ ــא َ ِت َ א ِـ ِ ،إ أ ـَ ِ
أَ ـ ُ َـ ْ ُ َ ـ ْ َ ـ َ ا ا َ ْ َـ َ َ ،כ َ ـ َ
٤
ٌ َ ْ ُ َ
ِ ــ ِ ِِ ِ ِ ِ ِ
ات ود َع ــ ُ ُ َــא ْ ً ــא َ ُ ورِ ــאَ ،و ُ ــ َ أَ ــא َ ــ ا ْ َ َ ْ َــא أَن َ ــ ه ا ُ ْ َ َ َ א َــ أَ َ
ور ِة أَ ـ ُ َ َ א َ ـ ِإ َ ــא ِ ِ
َ َ َ َ ــא ا ُ َ َ א َ ـ َ ـ َ َد ْ ـ َ ى َ ـ َ ا ا ُ ـ َ ــא َ ْ َ ـ ُ ِא ـ ُ َ ٥
אء َ ا َو ِ ِ
אء[
َ
ِ ِ
]أَ ْ َ ُ ا َ ْ ِ َ َ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
][١٤ ِ أَن ا َ ْ ِ אء أَ ْ َ ُ ِ ا َو ِ ِ
אء ١٥
َ َ َ َ
ِ ـ َ ـ ِ ّ أَ ِ ـ ُم
ـ ُة َوا ـ َ َو َـ ُ ل َ َ ـ ِ ا ـ ُ َوا َ ْ ـ ُ ؛ أَ ــא ا ْ ـ ُ ُ َ َ :ـ ُ َ ـ ِ ا
َ ـ َ ِ ـ ْ أَ ِ ـ أَ ْ َ ـ أَ ـ ٍ ِ ِ
َ ْ ـ َ ا ِ ِّ ِ ـ َ َ َ ْכـ ٍ َ :Ġوا َ ــא َ َ َ ـ ا ـ ْ ُ َو َ َ َ َـ ْ َ
َ ِ َ ِ ـ ٍّ َ ،وأَ ـ ُ ُد َ
ون ُכ ّ ِ َ ـ ْ َ ْכـ ٍ ] َ َ ،[١٥ـ َ ا َـ ُ ل َ َ ـ أَن أَ َــא َ ْכـ ٍ أَ ْ َ ـ ُ ِ ـ ْ ُכ ّ ِ َ ـ ْ َ ـ
ْ
َ ِ ِ ـ .٩ ِ
ـאء أَ ْر َ ـ َ َ ــא ً ـ ْ
ِ
אن َ ِ ــאَ ،و َ ـ َ ا َ َ ـ أَ ْن َ ُכـ َن ا َ ْ ِ َ ـ ُ
َכ َ
ْ
َ ،وا ِ ـ ُ ـ َ ا ـ ِ ي َ ُכـ ُن َوأَ ــא ا َ ْ ـ ُ ُ َ :١٠ـ َ أَن ا َ ِ ـ ُ ـ َ ا َכא ِ ـ ُ ِ ـ َذا ِ ـ ِ َ َ ـ ٢٠
1 Nebe’, 78/37.
2 Nebe’, 78/38.
3 Bakara, 2/285.
لا א أ 195
ِ ِ ِ
ـאب﴾ ]ا ـ ُ [ ٢٣] ،[٣٧/٧٨ :ـ ِإ ـ ُ َ ــא أَ َر َ
اد َو َ ــא َ ْ َ ُ َ ـאۙ ا ْ ٰ ـ ِ َ َ ْ ُכ ـ َن ْ ـ ُ َـ ً
أ
ِ
ور ا ْ ـ ِ ْ ـ ُ אن ُ ـ ُ ُ أَ َ ُ َ ــא :أَن ُכ َ ـ ْ َכא َ ـ ْ ِ ْ َ ـ ُ ا ِ َ َ א َ ـ َ َ ـ ِ أَ ْכ َ ـ َ َ ،כ َ
ِ ِ ِ
أَ ْ َ ـ َ َوأَ ْ َ ـ َ ؛ َو ْ َ ـ ُ ا َ َ א َـ َ َ ـ ا َ ْ ِ َ ــאء أَ ْכ َـ ُ َ َ َ ،ـ َ أَ ْن َ ُכـ َن ُذ ُ ُ ُ ـ ْ أَ ْ َ ـ َ
ِ ِ ِ ِ٤ ِ
َوأَ ْ َ ـ َ ـ ْ ُذ ُـ ِب ُכ ّ ِ ا ُ ـ َ ،وأَ ْن َ ْ ـ َ ا ـ َ ا ْ ـ ِ َوا ِ ـ ِ َ ـ َق َ ــא َ ْ ـ َ ُ
ـאة ا ُ ـ ِ ؛ َو َ ـ َ ا َא ِ ـ ٌ َ ـ َ ا َك َא ِ ـ ٌ ].[١٩
ـ ِ
َ ـُ ُ َ
ِ
אن َ א ِ ــ ً א َ َ َ ــ َ أَ ْن َ
َכ َ אن َ א ِ ــ ً אَ ،و َــ
ــכ َ
ــ َ َر َ ْ ــ ُ ا ْ ــ َ َ َ َ ا א ِــ :أَ ــ ُ َــ ١٥
)ظ( و)غ( ــ .و ــ ــ )ل( :ــכאن أو ــ أن ٥ אت.
אت وا
)ل( :ا אت ا ١
ــ ن. ــ (: و)ا )غ(. ٢
)ف( :أو . ٦ כ א ً. )ل(: ٣
ا . )غ( :כ وا ٤
198 YEDİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Eğer o (nebî) isyanı getirseydi bu nassın hükmü gereği bize, günah olan
fiilinde ona tâbi olmak gerekirdi ki bu bâtıldır.
Bu [peygamberlere günah atfı ile ilgili] konuda nâzil olan bütün âyetler
ya en efdalin terkine hamledilir ya da -ma’siyet olduğu kesin olarak sabit
5 olursa bu da- nübüvvetten önce vâki olmuş demektir.
1 En‘âm, 6/90.
لا א أ 199
ِ ْ ـ ِ َذ ِـ َ
ـכ ا ْ ـ ِ ؛ َ َ ـ أَ َـ ِא َ ْ ِ ـ ِ َ َ َ ـ َ َ َ َــא ِ ُ ْכـ ِ َ ـ ِ ِه ا ُ ـ ِص ُ َא َ َ ُـ ُ ِ ـ
ْ َ
َو َ ـ َ ا َא ِ ٌ ].[٢١
َـ ِك ا َ ْ َ ـ ِ ، ـאت ا ـ َ ارِ َد ِة ِ ـ َ ـ َ ا ا َ ـ ِ
ـאب ِ ــא أَ ْن ُ ْ َ ـ َ َ َ ١ـ وأَ ــא ِ ـ ا ـ ِ
َ ُ َ َ
ْ
ـכ ِإ ــא و َ ـ َ ـ َ ا ـ ةِ. ِ
אـ ؛ ـ ـ ِ أَو إِن ـ כ ـ
ُ ْ ََ َ َ ُ ُ َ ْ َ ً َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ َ ْ
אِ ِ ا َِْ ِ
אء[
َ َ ا ُ َ َ ِ َو َ َ َ َ َ
ٍ
ُ َ
]أَ ْ َ ِ ُ ر ِل ا ِ
َ ُ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ ٥
1 İsrâ, 17/1.
2 İnşikâk, 84/19.
لا א أ 201
ِة[
ُ
َ ِا ِّ א ِع أَ ِ ّي َ ِ َ ٍ َ َ ا
ْ َ
ِو
ُ ََ َ َ َ
ا َ
ٍ
] ُُ ُ َ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
אن َ ـ َ ـ ِع أَ ـ ٍ ـ ً ا َ َ ـ ِ ا ـ َ ُة وا ـ َ م َ ـ َ ُـ ُ ِ
ْ َ ول ا َ ْ ـ ِ َ ــא َכ َ َ ُ ْ َ ا َ ـ أَن ُ َ
ــכ ِ َن ا ــ ا ِ َ ا ــא ِ َ َ َ َ ــ َ ــ ِع ِ َ ــ َ َ ــ ِ ا ــ َ ُة َوا ــ َ ُم ِ ــ ا َ ْ ِ ِ
ــאء؛ َو َذ ِ َ
ْ َ َ َ
ِ
ـאر ْت ُ َ َ ـ ً ِ َ ـ ِ أَن ِ ِ
ـאر ْت َ ُ ـ َ ً ِ َ ـ ْ ِع َ ـ َ ،وأَ ــא َ ـ َ ُ
َ ـ َ َـ ْ َ ـ َ َـ َ
٢ ١
َ
ـאر ِ َ ـ َ ِ ِ ـ ِא ْ ِ ـ ِ َ ،وأَ ــא ا ِ ـ َ َ ُ ـ ا َ َ ـ ا א ِ ِ ـ َ َ ْ ـ ُ ُ ـ ٣ا ــאرى ،و ـ כ ـ
َ َ َ ُ ْ ُ ٌ َ
٥
ْ ُ
َ ُ ـ َ ُ ـ َن َ ،ـ َ َ ُכ ـ ُن َ ُ ُ ـ ُ ـ ً َ ،و ِإ َذا
٥ ِ ِ ٤
َ ـ ِ َ ِ ِ َ ـ َ ـ َ ا ـ َاءة َ ـ ِ ا ْ ـ
ِ ِ
ْ ْ َ َ
אن َ ـ َ ُ ِـ ِ َ َ ـ َ ـ ِ َ ِ أَ َ ٍ . כ ـא ـ م ـ او ة ـ ا ِ ـ ـכ َ َ ـ َ أَن ُ َ ً َ َ
ا ـ אن َכ َ ِـ َ
٦
َכ َ
َ ُ َ َ ُ َ َ َ ْ ُ
ُ ]ا ِ ْ َ ُاء وا ِ ْ َ ِ
اج[ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ
اج َ . ا َ ُل ِא ِ ْ َ ِ
אن ا ـ ۪ ٓ ي اَ ْ ـ ى ِ َ ـ ِ ۪ه أَ ــא ِ ـ ْ َ כ ـ َ ِإ َ ـ َ ْ ـ ِ ا َ ْ ـ ِ ِس؛ َ ِ َ ِ ـ ِ َ َ א َ ـ ُ ﴿ :ـ ْ َ َ ١٠
ْ ٰ
َ ـ ً ِ ـ ا ْ ـ ِ ِ ا ْ ـ ِام ِا َ ـ ا ْ ـ ِ ِ ا ْ َ ْ ــא﴾ ]ا ـ اء ،[١/١٧ :وأَ ــא ] ِ ـ ا ـ ِ ِ
َ َ ْ َ َ َ ْ َ َ َ َ ْ ْ
َ ـ ﴾ ]ا ـ אق: ٍ ــא ـ ِ ِ ِ ِ
ا ْ َ ـ [ ِإ َـ َ ــא َ ـ َق ا ـ َ َ ات؛ َ َ ـ َ َ א َـ ﴿ :כ ـ ٧ َ
ََْ َُ ََ ً َ ْ َ
َ ،[١٩/٨٤و َ ِ ـ ِ ا َ ْ ـ ُ رِ ].[٢٣
(. )ل( و)ك( و)ا ٧ ــ ا ــאرى و ــ כ ــאر. ا א ــ . و)ك(:
و)غ( )ك(:
)ظ( )غ( ١
)ل( :ا اء. ٨ »وأَ ــא ا ِ ـ َ َ ُ ـ ا َ َ ـ َ ـ ِ َ ِ ِ َ ـ
َ ٤ )ف( :ع. ٢
)ل( :כ א. ٩ َ ـ َ ا ـ َاء ِة َ ـ ِ ا ْ ِ ـ ِ « ـ ـ )غ(. ــ ــ ( :ا א ــ ــ )ا ٣
َ َ
. ( و)غ(: )ا ٥ ا ــאرى .و ـ )غ( :ـ ا א ـ
)ف( :כא ،وا َو א أ אه. ٦ و ــ ا ــאرى .و ــ )ل( ،و)ظ(:
202 YEDİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ِـ ا ْ ـ ِ ـאل ر ْכ ِ ـ ِ ا ـ ِ ِ
ِ ِ ِ َ ِـ ا َ ْ َ ا א ِـ ُ ُ :ـ َ أَ ـ ُ َ ـ ْ َ ـ
َ َ ـ أن ا َ ـ َ َس ـ َ ـ َ
َ ـ ٍَ َ َ َ ، ـכ ا َ ْ َـ ]٢٤أ[ َ َ َ َ آ َ ِف ُك ا َ َ ـ ُ ا ـ ِ ي َ َ ـ ُ َ َ ْ ـ ِ ِ ١إ َـ أَ ْن َ َ َ َ ــא َ َ َ ٢ـ
َْ ُ ْ
ـאت،ِכ َـ ِ ـאد ٌر َ َ ـ َ ِ ـ ِ ا ِכ َ ـ ٌ ،وا َ א َ ـ َ ـ ِ َכ ـ َ ا ـ ِ َ ِإ َ ـ َ ـ َ ا ا ـ ِّ أَن ا
ُْ َ ُ َ ْ َ ُ َ ََ
َ َכא َـ ِ ا ـ َ ُ َزا ِ َ ـ ً].[٢٤
ْ
[ ِو
ُ ََ َ َ َ
ا َ
ٍ ِ ِ
] ُ ُ ُ َد ْ َ ة ُ َ ا َ ْ ََ ُ ا א ِ َ ُ ٥
] َ ْ ُ َ ِ َ ِ ا ِ ِ [Ṣ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ ُة
ّ َ
٩
ا َ א ِإ َ أَ ْن َ َ َ ِ م ِ َ ْ ِ َ ِ َ ِ ِ ،٧أَ ُ ِ َ َ ٨ا َ ُة َوا ِ ا ِ ِ ِإ َ
َ ُ َ َ ْ
ِ َ ْ ِ ِ ْ َ َ ُ ا ِإ َ ِ ًا ِ ْ ِ ِ أَ ْ َ א ُ ُ ِإ َ َ ِّ
ْ ِ ِ ُ ،إ ُ ا َ ا ُ ِ ا ي َ ُכ ُن َ ُ ُ ُ
ِ ١١
א َ َ אرِ ُ ا ِ َ
ُ ً ،وأَ
َ َ َ אر ْت ِ ْ َכ ا ُ ُ ُل
َل ا ْ ِع ؛ َ َ َ
١٠ ُ
َ ِا َِْ أ ُ
ِ
ِق ا ْ ُ َ ِ َ ١٢כ َ ْ אرِ ا َ ِאد وا ِ ِ אد ِ
ات.١٣ َ ِ َ א َ ْ ُ َ ٌ ِא ١٥
َ َ ْ َ َ َ َ ُ
NEFS-İ NÂTIKA
Bu konunun meseleleri vardır.
Üçüncüsü: İnsan bir şeyin rengini gördüğü zaman onun tadının nasıl
olacağını bilir. İki şey hakkında hüküm veren için, hakkında hüküm veri-
lecek şeylerin hazır olması gerekir. Halbuki burada bir tek şey vardır; o da
25 idrak edilen mahsusatın hepsini dış duyularla idrak edendir.
ِ
אب ا א ُ
ا َ ُ
ِ ا ُ ِس ا א ِ َ ِ
َو ِ ِ َ َ א ِ ُ :
אر ًة َ ا َ َن[
َ َ َ
ِ
]ا ِ ْ َ א ُن َ َ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
َ ِ ].[١ ِ ِِ
אر ًة َ ْ َ ه ا ُ ا َ ْ ُ
َ َ
ِ ِ ُ أَن ا ِ َ َ
אن َ َ ا ٥
َو َ ُ ل َ َ ِ ُو ُ ٌه:
Aynı şekilde bir sûreti hayal edip sonra onu gördüğümüzde bu görülen
sûretin, bu hayal edilen sûret olduğuna hükmederiz. Bu görülen sûret ile
hayal edilen sûreti idrak edenin tek bir şey olması gerekir. Zira iki şey
arasında hüküm veren için haklarında hüküm verilenlerin hazır olması
5 gerekir.
Yine insandan sâdır olan fiil, ihtiyarî fiildir. İhtiyarî fiil şudur: İnsan
bir şeyin daha faydalı olduğuna inandığında bu inançtan bir meyil doğar
ve bu meyil, kudretin aslına ilave olur. Bu meylin bu kudretle bir araya
20 gelmesi [fiil için] mucip etken olur. Eğer böyle ise bu fâilin müdrik olma-
sı gerekir. Eğer müdrik olmazsa bu fiil ihtiyarî olmaz.
َوأَ ْ ً ــאِ :إ َذا َ َ ْ َــא ُ ـ َر ًة ُـ َرأَ ْ َא َ ــאَ َ ،כ ْ َــא ِـ َن َ ِ ِه ا ـ َر َة ]٢٤ب[ ا َ ِ َ ُ َر ُة
ْ
ـכ ا ُ َ َ ـ ِ َ ،ـ َ ُـ ِ ـ ْ َ ـ ْ ٍء َوا ِ ـ ٍ َ ُכـ ُن ُ ـ ْ رِ ًכא ِ َ ـ ِ ِه ا ـ َر ِة ا ُ ْ َ ـ َ َ َ
ِ َذ ِـ َ
ِ١
ـכ ـ ْ و ة
ا ـ َر ِة ا ُ َ َ َ ـ ِ ؛ ِ َن ا َ א ِ ـ َ َ ـ ا ـ َ ِ َ ُـ َوأَ ْن َ ْ ُ ـ ُه ا َ ْ ِ ـ َ َ ِ َ ــא.
ْ َ ْ ْ َ
َوأَ ْ ً ــאِ :إ َذا َ َ ْ َــא ُ ــ َر ًة َ ْ ُ َ ــ ً َوأَ ْد َر ْכ َــא َ َ א ــ َ ْ ُ َ ــ ً َכא َ ــ َ َاو ِة
٣ ٢
َ
َوا َ ا َ ـ َ ِ َ ،ــא ] ُ ِّכـ ُ َ ـ َ َ ـ ِ ِه ا ـ َ رِ َو َ ـ َ َ ـ ِ ِه ا ْ َ َ א ِـ [٤؛ َ َ َ ـ َ ُ ُ ـ ُل َ ـ ٍء ٥
ْ ْ ْ َ
َوا ِ ـ ٍ َ ُכ ـ ُن ُ ـ ْ رِ ًכא ِ ـ َر ِةَ ٥وا َ َ א ِ ـ َ ـ َ ْ ـ ِ َر َ َ ٦ـ َ ِכ ـ ِ َ ْ ِ َ ــא ِא ْ ـ ِ ؛
َ ْ
ـאل .
][٥
אכ ـ ُ ِ َ ـ ٍء َ َ ـ َ ـ ِء َ ْ ـ َ ُ ـ ْ رِ ٍك َ ُ َ ــאَ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ אن ا ِ
ـכ َ َ َو ِإ َـ َ
ْ ْ
ـאن ِ َــא أَ ـ ِإ ْ ــא ٌن وأَ ـ َ ـ ِ َ ـ ٍس ،א ِ ِ َ َ
אכـ َ َ ـ
َ َ ُ َ َ ُ ْ َ ُ َ َوأ ْ ً ــאِ :إ َذا َرأ ْ َــא َ ـ َ ا ا ْ َ ـ َ َ ْ
َ ـ َ ا ا ُ ْ ِ ـ َ ِـ َ
ِ ِ ٧
ـכ ا ُכ ّ ـ ِّ َو َ ـ َ أَ ْن َ ُכ ـ َن ُ ـ ْ رِ ًכא َ ُ َ ــא؛ َ َ َ ـ َ ِ َ ـ َ ا ا ُ ْ َ ــאن أَ ـ ُ
אت، ـאن َ ـ ء وا ِ ـ ٌ ُכ ـ ُن ُ ـ ا ـ ْ رِ َك ِ ِ ـ ِ ا ـ ْ ر َכ ِ ـ َ ِـ ا ِ ْ ـ ِ َ
ُ َ َ َ ُ َ ْ ٌ َ َ َ ُ ـ َوأ ْن َ ْ ُ ١٠
אت.٨ ِ َ ِ ـ ِ أَ ـ َ ا ِع ا ِْد َر َ
اכ ِ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ
ـאر ٌة َوأ ْ ً ــא :إِن ا ْ ـ َ ا ــאد َر َ ـ ِ ا ِ ْ َ ــאن ْ ـ ٌ ا ْ َ ــאريَ ،وا ْ ـ ُ ا ْ َ ــאرِ ي َ ـ َ
ــכ ا ِ ِ َ ِ
ــאد َ ْ ــ ٌ َذ ِ َ
١١
َ ــא ِإ َذا ِا ْ ُ ِ ــ َ ِ ــ َ ــ ٍء َכ َــ ُ َزا ِــ ً ا ِ َ ْ ــ ٍ َ َ َ ،٩ــ ُ َ ١٠ــ
َ ْ
ـכ ا ُ ـ ْ رةِ ِ
ـכ ا َ ْ ـ ِ َ ـ َ ْ ـ َ ِ ِ ِ
ـכ ا َ ْ ـ ُ ِإ َـ أ ْ ـ ِ ا ُ ـ ْ َرة َ َ ـ ُ َ ْ ُ ـ ُع َذ ـ َ َ َذ ِـ َ
١٢
َ ْ َـ
َ َ
َ ِ ِ ِ ١٣
ـכ َ َ ـ َ ا ا َ א ـ ُ َ ُ ـ َوأ ْن َ ُכ ـ َن ُ ـ ْ رِ ًכא؛ ِإ ْذ ] َ ـ [ َ ـ ْ َ ُכ ـ ْ אن َכ َ ـ َ ُ ً ــא َ ،و ِإ َذا َכ َ
١٤
١٥
Beşinci Delil: Nebî’den (sav) rivayet edildiğine göre onun bazı hutbele-
rinde şöyle dediği rivayet edilmiştir: “Ölü tabutuna konulduğunda ruhu
tabutun üzerine çıkar ve der ki: ‘Ey ailem ve çocuklarım, benimle oyna-
dığı gibi dünya sizinle oynamasın!’” Hadis şu açıdan delildir: Bu nas, bu
10 beden öldükten sonra diri ve konuşan bir cevher kaldığına delâlet eder.
Bu da insanın, bu bedenden farklı bir şey olduğuna işaret eder.
Bana göre bu görüş bâtıldır. Delili şudur: Eğer durum onların de-
dikleri gibi olsaydı onun (nefs) bedendeki tasarrufu, cismânî bir aletle
olmazdı. Çünkü mücerret cevherin cisimlerle uzaktan yakından alâkası
olması imkânsızdır. Tam aksine onun bedendeki tesiri, herhangi bir alet
20 ve edevata ihtiyaç duymadan, sadece yaratma (ihtirâ‘) ile olurdu.
Eğer nefis bazı cisimleri aletsiz olarak hareket ettirmeye kâdir ise bü-
tün cisimleri aletsiz olarak hareket ettirmeye kâdir olması gerekir. [Çünkü
cisimlerin tamamı hareket kabiliyetine sahiptir. Ruh da hareket ettirmeye
kâdirdir. Dolayısıyla onun zâtının bütün cisimlere nispeti eşittir.] Böylece
25 nefsin, bütün cisimleri alet ve edevattan hiçbir şeye ihtiyaç duymadan
hareket ettirmeye kâdir olması gerekirdi. Bu ikincisi (tâlî) bâtıl olduğuna
göre öncül de bâtıl olur.
. )ل(: ٦ . )غ(: ٤ )ل( :ا نن. ١
)ل(. ٧ ــ )ل( :و ــ ا ــ ل ــ أن ٥ ــ (: ــ )ل( و)ظ( و)غ( و)ا ٢
)ل( و)ف( و)ك(. ٨ א ــ ــ ه ا ــ .ــ ا ــ ا ــ .و ــ ــ ا ــ
ـ ا ـ ا א ـ ا א ـ /٧) ، ا א ــ ا א ــ (١٣٠ ،١٢٩ /٧) ،
. (١ ٣ ٤ ل. )غ( :ا ٣
210 SEKİZİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
א ــ . ــ ى ــ أ ــאل ــ )ل( :و . ٤ (. و)ا
و)ظ( )ا
)ل( )ظ( ١
)غ( :ا א אت. ٧ א אت. )ظ( و)غ( :ا ٥ . )ف(: ٢
ــ )ف( و)غ( :ــ ى .و ــ )ل(: ٦ )ل( و)ك( :כאن. ٣
212 SEKİZİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
وث ا ُ ِس[
] ُ ُ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
ـאل أَ ُ ـ َ ِ ـ ٍ ِا ْ ـ ُ ِ ـ َא َ :١ـ ِ ِه ا ُ ـ ُس ا א ِ َ ـ ُ َ ِאد َ ـ ٌ؛ ِ َ ــא َ ـ َכא َ ـ ْ َ ُ ـ َد ًة َـ َ
ّ
ـאل؛ ـכ ا َ ـ ِإ ــא أَ ْن َ ُכ ـ َن َوا ِ ـ َ ًة أَو َכ ِ ـ َ ًةَ ،وا َو ُل ُ َ ـ ٌ ان َ ِ ـ َ ِ ـ َذ ِـ َ َـَ ا َـَ ِ
ْ
ث ـ و ا
َ َ َ ً ََ ْ ُ َ ـ ِ ا و אن כ ي ِ ـ ا ـכ ـ ِ ذ م ـ نَ أ ـ و ت ـ כ
َ َ َ َ ً َ َ َ َ َ ْ َ َ َ ْ ُْ َ َ َ َ ا ذ ِ ـ ة ـ ِ ا و ـ אכ ـ َ ـאـ َ ِ
َ
ـאل؛ ِ َن ُ ُ ـ َل َ ـ َ ا ا ِ ْ ِ ــאزِ َ ـ َ ِא َ א ِ ـ ِ َو َ ِ َ َ ازِ ِ َ ــא؛ َ ـ ِ ِه ا َכ ْ ـ َ ُةَ ،وا א ِ ـ ُ َ ـ ٌ ٥
َ ْ
إِذ ٢ا ُ ـ ُس ا ِ ْ َ ــא ِ ُ ُ ِ ـ َ ةٌ ِא ـ ِع َ ِא َ ـ َ ارِ ِض].[٢١
ان أُ َ ـ [ َ ،٥ـ َ ا ا ِ ـ ُ َ ِ ـ ِإ ـ َ ِإ ِ َـ ِ
ـאل ات أُ ْ ـ ى] ٤أَو َ ـ َ ٍِّ َ ـ ً ِ ـ َ ٍ
َْ َ َ َ ْ َ ْ َ َכא َـ ْ ُ َ َ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ور].[٢٤ا َא ُ ـ ِ َ ،و َد ُ ـ ُ ـ ِإ ْ َــאل ا َא ُ ـ ِ َ ْ ـ َ َ ـ ُ ـ ُ وث ا ْ ـ ْ َ َ ،ـ َ ُم ا ـ ُ
َ
] ِإ ْ َ ُ
אل ا َא ُ ِ [
ا َ ْ َ ُ ا اِ َ
ـאل][٢٥؛ َ ِ ــא َ ـ ْ َد ْ َــא َ َ ـ أَن ا ْ ـ َ ِ َ ٦אد َـ ٌَ ،و ِ ـ ُ ُ ُ و ِ َ ــא ِ ـ َ א ُـ ا :ا َא ُ ـ ُ ُ َ ـ ٌ
َ
ـאل[ ً ُ َ ٧א ـאل ]و ُ ـ َ ِ ـ َ َ ،ـ َـ ُכـ َ َ ــא ُن َ ـ ِ ِه ا ُ ـ ِس َ ـ ِ ا ْ ِ ا َ ـ ِ
َ ْ َ ْ َ ٌ ا َ ْـ ُ ا َ ـ ُ َ َ ١٥
ـ ( :כא ـ )غ( و)ك( و)ا ـ ٩ ــ )ك( :ــכאن ــכ ا ــ ل ان.
ان )ل( :כ ا ١
ــ ت ــ ت ا ــ ن. ــ ا ــכ ــ أن כــ ن ــ و ــ )ظ( ــ ٍ .و ــ )ل(: ــ ٢
ــ ( و)ظ( )ل( و)غ( و)ا ــ ١٠ ا ــ . ــ ٍة. و)غ(: ــ ( و)ا
ــ . ا אء א א. )ل( :و ٥ ـ (. ـ )ا »אכ ـ « ـ ٣
( :م. )ا ١١ )ل( :ا س. ٦ ا א ـ ،٢٠٨ /٧) ، و ـ ا אـ
)ظ( و)ك(. ٧ (٢١٠
)غ( و)ك( :כ . ٨ ــ )ظ( و)غ( :ا ــ ،و ــ ٤
216 SEKİZİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
אت ا ْ ِ [
]أَ ْ אم ِ َ ِ
َ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
ث ،ا ـ ْ َ ا ِ ُ َو َ َ َ ــא ا َכ ِ ـ ُ َ ،و ِ ـ أَ ْد َـ ٤ا َ ا ِـ ِ ، َـ َ ٌ ـאل َ א ِ ُـ س :ا ُ ـ ُس َـ َ
َ
ُ ـ َ أَ ْو َ ـ ُ َ אَ ،وا א ِ َ ـ َُ ٥و َ َ َ ــא ا ِّ َ ــא ُغ َو ُ ـ َ أَ ْ ـ ُ َ א]،[٣٣ َوا َ َ ِ ـ ُ َو َ َ َ ــא ا َ ْ ـ ُ َو ١٠
َ
ِ ـ َ ٌة َوا ـ ْ َ ُة َوا َ َ ـ ُ َوا ِْد َرا ُك ِ َ א ُ َ ــא]٢٦] [٣٤ب[. ـאل ا ُ َ ِّ ُ ـ َن :ا ـ ُ َوا َو َ ـ َ
א ٧ـ ،و ــא ـ َ ِ ـ ْ ُ ٦ـَ ِ َכ َ ـ ُ َ ِ ـ ً ا َ ِ ـ ُ َ َوا ِ ـ ُ َ َ ـ ِ :أَ ـ ُ َ ــא َ ـ ْ َ ْ َ ِ ـ ْ
ً َ ُ ََ َ ْ ُ
َن ا ـ ِ ي َ ْ ـ َ ِ َ ـ ِ َ َ َ ،ـ َ أَ ْن َ ُכـ ِ ِ
َو َ ْ َ ـ ُ ُ ـ َ ْ َ ْ َ ـ ْ َכ َـ ُ ُ ْ ذ ًــא َ ِ ـ ُ َ َ ْ َ ـ ُ َ
ا ـ ِ ي أَ ْد َر َك].[٣٥
אد ُة ا ْ ِ [
]َ َ َ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ ١٥
َ ـ َ َو ِإ َـ ِ َم ا ـ ُ
ور ِ َ ـ ٍء آَ ًــא אن َ ْ ًــא أَ ْن َ ُכـ َن أَ ـ ُ َ َ ِ ـ ُ ِ ـ כ ــא כ
ْ َ ُْ ُ ِّ َ َ َ ُ
ِ ْ ـ ِ ْ ُاء َـ ُ ل َ َ ـ َ ا ِـ ِ َ ،وا ــא ِ
ُْ ً َ
َوا َ ْ ُ ـ ُ َ ،ـ ْ َ ُـ َوأ ْن َ ْ َ ِ ـ َ ِإ َـ َ ــא َ ُכـ ُن َ
٨
َ
ِ ِ ِ
أَن َ ْ ِ َ ـ َ ا َכא ـ ِ ـ ْ َ ـ ُ ِإ ـ ُ َכא ـ ٌ ُ ِ ـ ُ َ َ
َـ ُ .
ــ ( :وإ ــ )ل( و)غ( و)ا ٨ )ل( :ا א . ٥ ح. و)ك(:
و)ظ( )ك(:
)ف( )ظ( ١
ــ . ــ ار و )ل( :כ ن. ٦ )غ( :أ ى. ٢
)غ( :إذا . ٩ )غ( :א אً. ٧ )غ( :ا و אء. ٣
. )ل( و)غ( و)ظ( :أ ٤
218 SEKİZİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
אت، اכ ِ ـכ ا َ ْ ِ َ ـ ُ ُ ِ َ ـ ً ِ َ َ ـ ِ ؛ ُ ـ َכ َ ــא أَن إ ِْد َرا َك ا ْ ـ ِ أَ ْ ـ َ ُف ا ِْد َر َ ـאر ْت ِ ْ ـ ََـ َ
ـכ ا َ َ ـ ُ أَ ْכ َ ـ َ أَ ـ َ ا ِع ا َ َ ـ ِ . ات ا ِ َ א َـ أَ ْ ـ ُف ا ـ ْ ر َכ ِ
אتَ ،و َ ـ َ أَ ْن َ ُכـ َن ِ ْ ـ َ َو َذ ُ
ُ َ َ َ
ِ ـ ِ و ِ َ ـ َ ارِ و ِـ ِ ِ ِِ ١ ِ ِ ِ
ُ ُ َوا ُ ـ ِإ َذا َو َ ـ َ ِإ َـ َ ْ ُ ِـ َ ـ ن ْ ـ َ َار َ ـ ِ ْ ـ َ ارِ َ َ َ ْ
ـ ِب َ ،ـ َ ا ِ ـ أَ ْن َ ُכ ـ َن ٢ا ْ ـ ا א ِ َ ـ ُ ِإ َذا َ ـ ] َذات[ ٣ا ِ ِإ ـ ذ ِــכ ا
َ ََ ُ َ َ َ َ َ َ َ ُْ
אت َ ِ َ ،ــא َ ْ ــ َ ا َ ــ ِت َ ِ ــ ُ ِإ َــ َ א َــ و َ َ ــ ْت ــ ِ ا ــ ِ ِإ َــ َ ــ ِ ه ا ِ ــ א ِ ِ
ْ َ َ َ َ ٥
َْ َ
ات َכא ِ َ ـ ٍ.ات ٤א ِ ـ ٍ و ـ אد ٍ َـ ٍ
َ َ َ َ َ َ
ـ )ل( :إ ـ ا ـ ل إ ــא .و ـ ٧ ــ (: )ل( ــ )غ( و)ا ــ ٥ ور. )ف(.
)ل( ،و ف ل ١
)غ( :ــ ا ــ ل ــ ا ــ ز ــא. א ــא ت . א )ف( :כ ن. ٢
)ظ( و)غ( :א . ٨ )ظ(. ٦ )ظ(. ٣
)ظ( :دو ٍ . ٤
220 SEKİZİNCİ BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ِ ٍ ُْ אِ ٍ َ ِ ِ َ َ ْ َ ِ ْ َכ ا ُ ُس َכ َ ْ ُ ِ َ َ ْ ُ َ َאو َر ِة َ ْ ُ ِ ِ ِإ َ
َ ّ َ
ا َ ِ ُ ُ َ ،ذ ِא ِ ]٢٧أ[ ِ ْ َذ ِ َכ.
ِ א وُ ِ א و َ ِ ِم َوا َ ْ َ ِق ِ כ אن َ ِ א َ ِ ا ِ
אر َ א َ ْ
َ َ َ َ َ َ ََْ ِ ا ُُ َ َ ََ َو א َכ َ
ِت. ِ ِ ا ِ ِ أَ ِاد א ،כ ِכ ِ א ِ أَ
ْ َ ال ا ُ س َ ْ َ ا َ ْ َ َ َ ََ َ َ َ ََ ََ
اع ا ُ ِس[
]أَ ْ َ ُ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ ُة ٥
َ
ْ َ ِ َ ٌ ِ َ ْ ِ َ א ِ ِ َ אَ ١و َ َ ا ِ ِ َ א َ ْ ِ َ ،א ُ ُ ٌس ُ َرا ِ ٌ َ ِ
ْ َ َא أن ا ُ َس ُ ا َ
اع، ِ
َ ْ ُ ُ أَ ْن ُ َ َאل :إِن ا ُ َس ا א َ َ ِ ْ ٌ َ ْ َ َ א أَ ْ َ ٌ
٢
ُ ْ ِ ٌَ ،و ِ ْ َ א َכ ِ َ ٌ َכ ِ َر ٌة؛ َو َ
ِ ِ ُ א ً א ِإ ِ ِ َ
ا َ َ دَ ،و ُכ َ ٍع ْ َ א َ ُ َ ُ َא ُ َ ْ َ َ ْ אص َ َو َ ْ َ ُכ ّ ِ َ ٍع أ ْ َ ٌ
אت ِ ِ ِאو ِ ؛ و َ َ ا ُ ا ِ ي َכ َ ِ ِ َ وح ِ َ ا َ ْر َو ِ َכא َ َ ِ ِ ُ ٍ
אب ا ّ َ ْ َ אن ُ َ ّ أ ْ َ ُ َ َ َ اح ا
ِ َ ِ ِ ِ ِ ِ٣ ِ
ِإ ْ َ َح أ ْ َ ال ْ َכ ا ُ سَ َ ،
אر ًة אم َ ،و َذ َכ ا َ َ ُכ ُ َ ا ي َ َ َ ِא ّ َ א ِع ا ّ ١٠
] ِإ אد ُة ا ُ ِ
وم[ َ َ َ ْ ا َ ْ َ َ ُ ا ُو َ
ِ ٍ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ــאد ُة ا َ ْ ــ ُ وم ْ َ َــא َ א ــ َ ٌة َ ً ــא ُ ْ ُ ــ رِ ا َ َ ــ َ َوا َכ ا ــ َو َא َ ــ ــ َ ِإ َ َ ٥
ا ُ ْ َ ِ َــ ِ ].[١
ــכ ا َ ُــ ُل ِ ــ ْ َــ َ ازِ ِم ِ ْ َ ــאت َכא َــ ْ َ א ِ َ ــ ً ِ ْ ُ ُ ــ ِدَ ،و َذ ِ َ ــכ ا א ِ َ ِ
ِ ١
ــכ ٢
َ َــא :أن ْ َ َ
ــכ ا َ א ِ ــ ِ [.٤ ــכ ا َ ــ ُل ِ َ ِ
ــאء ِ ْ َ ــאت َ َ َ ] ،ــ َ أَ ْن َ ْ َ ــ َذ ِ َ
ِ ٣ ا אِ
َ ُ َ
ـאل َ َ ِ ـ ِ ِ َ ـ ٍء ـכ ا ـ ْ َ َ ــא ُ ـ ِ َم ِا ْ َ َ ـ َ أَ ْن ُ ْ َכ ـ َ َ َ ـ ِ َ ـ َ َ ـ ِْن َ א ُ ـ ا :إِن َذ ِـ َ
ْ
ـכ ِאمِ َ ،א ْ َ َ ـ َ ا ُ ُכ ـ َ َ ـ ِ ِ َ ـ ِ ِه ٥ا َ א ِ ِ ـ ِ .
ِـ َ ا َ ْـ َ ١٠
ُ
َ َ ُ ـ ُل :إِن ا ُ ْכ ـ َ َ ـ ِ ِא ْ ِ َــא ِع ا ُ ْכ ـ ِ َ َ ـ ِ ُ ْכ ـ َ َ ـ ِ ِ َ ـ َ ا ا ِ ِ ــאع؛ ـ ـ
ْ َ ِ ََ َ ْ ٌ َ
אن َ א ِ ـ ً ِ ْכـ ِ ـאل َ َ ِ ـ ِ َ א ِ ـ ً َ َ ُ ْ َ َ َ َ َ ُ ْ ُ َ ً َ ْ َ َ
כ ِن إو ، ـ ِ א ـ כ ا ا ـ אن ـכ ـ ِ ـ כ ا ا ـ ِ َ ُכـ ْ َ ـ َ
ُ
َ َ ـ ِ َ ِ َ ِ ـ ٍ َ ْ ـ ُ ُ ٦ا ـ َ ُال.
ْ
] ُ ا َ َ ِ
ان[ ْ َْ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ ـאد َ ؛ َوا ِ ُ ـ ِ
َ َ :أن َ َد َذ َכ ا َ َ ن َ ْ ـ ُ ْ כ ٌ َ ،وا ُ َ ا َ ُل ِ َ ْ ـ ِ ا َ ْ
אن ا َ ـ ُل ِא َ ْ ـ ِ ُ ْ ِכ ًــא.
ـכ َ ـכ ّ ِ ٨ا ُ ـ ِ
ـאت َ ،ـ َ َ ْ َ ِـ ُ ـאت َو َ א ِـ
ِכ َـ ِ
ُْ
َ א َـ َ ـ ِ
ـאد ٌر َ َ ـ ُכ ّ ِ ا َ ٢٠
ٌ
. )ل(: ٦ ــא ــ ] [ ــ ف )ك( أ ــא ــ ٤ )غ( :ا א .
)غ( ١
َ ث. ( :أن ا א )ا ٧ )ل( :ا א ــאت. )غ(. ٢
. )غ(: ٨ )غ( :כ. ٥ )غ( :ا א . ٣
224 DOKUZUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
25 Şöyle diyerek inkârlarına delil getirdiler: Eğer bir insan bir diğer insanı
yese ve o onun gıdası olsa bu cüzler, bu ikisinden hangi bedene iade edilse
diğeri kaybolmuş olur. Her iki durumda da haşr görüşü iptal olur.
لا א أ 225
ث َ ِّ ٍ
אت:١ ِِ
َ َ ه ََ ُ ُ َ
ِ ِ
ـכ ا َ ـ َ ِن ُ כ ـ ٌ «؛ َوا ـ ُ َ َ ـ :أَن ِإ َ ـ َ
ـאد َة ا ُ َ ِّ َ ـ ُ ا َو ـ َ ُ َ :ــא» :إِن َ ـ َد َذ ِـ َ
٣ ٢
ِ
ــאت ِ َ ــ ِ ا َ ْ ُ َ
ِ َ א ِــ َوا ُ َ ِّ َ ــ ُ ٤ا א ِ َــ َُ :و ِ ــ َ ُ َــא» :إِن ا َ َ َ א َــ
ٌ َ
ِ ـ ِ أَ ْ ـ َ ِاء َ ـ َ ِن َ ـ َ ا ِ َ ِ ِ ِ ِ
َوا ُ ْ ــאت« َ ،א َ א ـ َ ُة َ ــא :أ ْن َ ُכ ـ َن ا ُ َ َ א َ ـ َ ــאد ًرا َ َ ـ َ ْ
ث َ َـ ْ ـאت ا ـ َ ُ َ ِّ َ ـ ُ ِِ ٥ ِ ِ ـאن َ ـ ْ أَ ْ ـ َ ِاء َذ ِـ َ ِ
ا ِْ ـ ِ
ـכ ا ْ َ ــאن ا َ َ ـ ِ ؛ َوإ َذا َ َ َ ـ َ َ ـ ه ا ُ َ
ِ ][٢ ِ
َ ــ َ أَن َ ْ ــ ا َ ْ َ ــאد ُ ْ כــ ٌ .
َ َ
ِ ـ ا ـ ُة َوا ـ َ ُم أَ ْ ـ وا َ ـ ْ ُو ُ ِ ـ ِ ، ـכא ُن َ َ ُ ـ ُل :إِن ا َ ْ ِ َ ـ َ
ـאء َ َ ـ َ َو ِإ َذا َ ـ َ ا ِ ١٥
َ ُ ُ َ
ـ َ َ َ ،ـ َ
ِ ِ ِ ا ُ ُ ـ ِع َو َ ـ َ ا َ ْ ـ ُ ِ َ ـ َ َ ـ ْ ُو ُ ـ ِع َ ـ ٍء ُ ْ ِכ ـ ِ وا ـ ِ
ـאد ُق ِإ َذا أ َْ
َ
ْ
ْ ـ ِ َوا َ ْ ـ ِ . ا َ ْـ ُ ِ ِ ـ ِ ا
٦
اب َ ُ :
َوا َ َ ُ
١
ا ــ َ ِن« ،ــכ َدا ِ ــ ِ ــאن َ َ ــ ُ َرا ِــ ُ ْ ــ ِ ٌق ِ ــ أَ ــא َ َ ــ َ ِ َــא» :إِن ا ِ ْ َ َ
َ ٌ
ِ ِ
ــאن ــ أَ ْ ــ َ ٌاء أَن ا ِ ْ ِِ ِ ِ َ ْ َ ِ ِ ا ِ
َ َ ــכא َ ت َزا َ ــ ٌ؛ َوأ ــא َ َ ــ َא ــ ِ َ ــ ل ا ُ َ َכ ّ ــ َ ُ َ :ــ َ
َ ْ ـ َ َاء ا َ ْ ِ ـ َ ـאد ُة ا َ ْ ـ َ ِاء ا َ ْ ِ ـ ِ ُ ،٢ـ إِن ا ِ
ـ ٌ َوأَ ْ ـ َ ٌاء َ ْ ـ ٌَ ،وا ُ ْ َ َ ـ ُ ِإ َ ـ َ
ِ
أْ
َ
ـאن أَ ْ ـ َ ٌاء َ א ِ َ ـ ٌ ِ َ ـ ِ ِه ،ـ َ َال ا ـ َ ُال.
َ ـ َا ا ِ ْ ـ ِ
َ ِـ ٥
ْ
َوا َ ْ َ ُ ا ِ ي ِا ْ َ َ ُאه َ ْ ُب َ َ ْ ِ ٣ا].[٣
ُ ْ
َ
اب ا َ ِ [
َ َ ُ ْ
]٤
ا َ َ ا اِ َ
ُ َرا ِ ـ اب ا َ ْ ـ ِ َ ـ ][٤؛ َ ِ ــא َ ــא أَن ا ِ ْ َ ـ َ
ـאن َ َ ـ ٌ َ ِ ـ ٌ اب َو َ ـ َ ِ
َ ـ ُل َ ِ ٥ـ َ ِ ا
אن َכא ِ ـ ً ِ ـ ُـ ِة ا ِ ْ ـ ِ َوا َ َ ـ ِ ٌ ِ ٦ـ َ ـ َ ا ا َ ـ َ ِن ْ َ َ ،ـ َ َ ـ ِ
اب َ ـ َ ا ا َ ـ َ ِن إ ِْن َכ َ َ
ـ ِ
ـאכ َ
اب ].[ ٢٨ ِ ِ
אن ـ ا َ ـ َ ء َوا َ ـ َ ِ ِ
אن َא ً ــא ِ َ ــא َכ َ ِ אد ِةَ ،وإ ِْن َכ َ ِ ِ ِ
ـ ا ْ َ ـ َوا ـ َ َ אن
َכ َ
أ ٧
١٠
ِ َ ِ ُــ إن ا ُ ــ َ ِ
﴿و َ آن ا َ ــ َ َــ ُ ل َ َ ــ :أ ــא ــ َ ــ ِّ ا ــ َ َ اء َ َ ُــ ُ َ َ א َــ َ :
٨
ْ
۪ ِ
ـאء ْ ـ َ َر ِّ ِ ـ ُ َز ُ ـ َن َ ِ ـ َ ِ َ ٓ ــא ِ ۪ ِ ۪
ْ ْ َ ْ َ ـ َ ا ـ َ ُ ُ ـ ا ـ َ ـ ۪ ِ ا اَ ْ َ ا ً ـאۜ َ ـ ْ اَ ْ َ ٓـ ٌ
אء َ َ ُ ـ ُ َ َ א َ ـ :ٰا ٰ ـ ا ِ ـ َ ْ ِ ـ ۪ ﴾ ]آل ـ ان ،[١٧٠ ،١٦٩/٣ :وأَ ــא ِ ـ ـ ِّ ا َ ْ ـ ِ ِ
َ َ َ ُ ُ ُ ْ
ـאر ُ ْ ُ ـ َن َ َ َ ــא ُ ـ ُ وا َو َ ِ ـ א﴾ ] א ـ َ [٤٦/٤٠ :و َ ُـ ُ َ َ א َـ ﴿ :اُ ْ ِ ُـ ا َ אُ ْد ِ ُـ ا ﴿ا ـ
ْ َ ُ َ
][٥
] ـ ح[٢٥/٧١: ـאرا﴾
َـ ً ١٥
] َ ُ ِد ُ ا َ ِ َوا אرِ [ ا َ ْ َ َ ُ ا َא ِ َ ُ
ــאن] ،[٦أ ــא ا َ ــ ُِ َ ِ َ :ــ ِ َ َ א َــ ِ ــ ِ َ ِ َ ــא﴿ :اُ ِ ــ ْت ا ــ ُ وا ــאر ْ ُ َ َ ِ
ُ َ َ َ
ـאر ا ۪ ـ ِ ْ ۪ ـ ﴾ ]آل ـ ان ،[١٣٣/٣ :وأَ ــא ا ــאرِ َ ِ َ :ـ ِ َ א َـ ِ ـ ِ ِ
َ َ ــא َ ﴿ :א ُ ـ ا ا ـ َ َ ُ َ ُ َ
ــאر ُۚة اُ ِ ــ ْت ِ ْ َכא ِ ۪ ــ َ ﴾ ]ا ــ ة.[٢٤/٢ : ِ
ــאس َوا ْ َ َ
َو ُ ُد َ ــא ا ُ
. ( و)ظ( :اب و اب ا )ا ٥ )ف( و)ك(َ :وכ . ١
)ظ( :א כ ،و )غ( :א َ ٌ . ٦ אن. اا
أ אف )غ( و)ك(: ٢
)غ( :ا אوة. ٧ . (: )ا ٣
)غ(. ٨ )ل( و ا ـ ا ا إ ا ـ ا א ٤
ـ ا ـ. ـ ا ـ أو ا ـ ا א ـ ـــ )ل( ـ א ـ
228 DOKUZUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ِ ٍ َ ِ
َوا ْ َ ـ ا َ َ ـ أَ َ ــא َ ْ ـ ُ َ ْ ُ َ ـ ِ َ ــא إ ِْن َכא َـ ْ َ ْ ُ َ ـ ً ا ََن َو َ ـ َ أَ ْن َ َ َ ـ َ
َ ــא ِ ـ و ْ ـ ِ ِ ِ ِ ِ ِ [٧]١ ِ
َ َ ُ َ ــא َ ،ـ َ َ א َ ـ ﴿ :اُ ُכ ُ َ ــא َ ٓدا ـ ٌ ﴾ ]ا ـ َ ،[٣٥/١٣ :כـ ْ َ ِ ـ ُ َ ُ َ
ـכ ِا َو ْ َ ـ ُ ﴾ ]ا ـ .[٨٨/٢٨ : ﴿כ َ ـ ْ ٍء َ א ِـ ٌا ِ َ א َ ـ ِ ِ َ ِ ـ ِ َ َ א َـ ُ :
ُ َــא َ ْ ُ :ـ ُ َ ُـ ُ َ َ א َـ ﴿ :اُ ُכ ُ َ ــא َ ٓدا ِـ ﴾ ]ا ـ َ َ [٣٥/١٣ :ـ َ ــא َ ْ ُ ـ ُ َ ْ ـ َ ُد ُ ـ ِل
ٌ
ـכ ـ ِ א ٍ
ء ـ ﴿כ : ـ א ِ ـ ِ ِ
م ـ ـ ِ ِ ِ ِ ِ
ُ َ ْ َ ٌ َ ََ َ ُ ُ ا ُ َכ ـ َ ـ ا َ ـ َ ،و َ ْ ُ ـ ُ ا ْ ـ ُ ٥
]ا ِ َ א ُن ِא ِ א َ ِ [
َ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ
ات َوا َ ْر ِض.٢ ِ َ
َ ُ ا ِ َ א ُن ِ ن ا َ َ َ א َ َ ْ ُب ا َ َ
ِ
اب َوا ِ َ ِ
אب[ ]أَ َ ِ ُ ا َ ِ ا َ ْ ََ ُ ا אِ َ ُ
اب أَ ْ ِ ا אرِ َدا ِ ].[١٣ ِ
اب أ ْ ِ ا َ َو َ َ ُ
َ
ََ ُ
ٌ
ـכ ٍن َدا ِـ ٍ ُ ِ ـ ِ ا ـ َة
ـכ َ ْ َ ِ ـ ِإ َـ ُ ـ ُِ ـ َ ا ُ ْ َ ِ َـ ِ :إِن َذ ِـ َ
٧ ][١٤
ـאل أَ ُـ ُ َ ْ ـ ٍ
َو َ ـ َ
ـאل ـ :٨إِن ا ـ اب وا ِ َ ــאب ْ َ ِ ـ ِ
ـאن.٩ ِ َ ْ ـ ِ ا َ ـ ِ َ ،وا َ َـ ِ َ ْ ـ ِ ا ــאرِ ] ،[١٥و ـ
َ َ َ َ ْ ٌ
٢٠
َ ُ َ َ َ َ َ
ـ ـ را ـ (: ـ )ا ٨ ا ــאل ــ ....إ ــ . אא. )غ(: ١
ــ . وا ــ ارج .و ــ ا ـ )ك( :أ א ـ ،وا א ـ ـ ٥ )غ( :وا ر . ٢
ٌ. ،و )ك(: )غ(: ٩ ] [ )ل(. )غ( و)ك( :وارد. ٣
)ف(َ :و ِ َ ِ َכ. ٦ ــ )ل( ا ــ כ ا א ــ ا ــ ٤
(. )غ( و)ا ٧ ا ا ــ :وزن ــ ،ا ــ
230 DOKUZUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َو َد ِ ُ َא:
ِ ــאء ِإ َــ َو ْ ــ ٍ َ ْ َ ِ ــ ُ ا ــ ُء ِ ِ ِ
ــ َ ْ أَن َ ــ َ ا ا ــ َو َام أَ ْ ــ ٌ ُ ْ כــ ٌ َ ،و ِإ َ َ ْ ــ َ ُم ا َ ُ
َــא
ََאن ا ـ َو ُام ُ ْ ِכ ًــא َو َ ـ ْ أَ ْ אن ا ا ِـ ِ ِإ َـ ا ِ ْ ِ َــא ِع ا ا ِـ ِ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאلَ .و ِإ َذا َכ َ ـכ ِ
ا ِ ْـ َ
ّ ّ
ـאد ُق َ ْ ـ ُ َو َ ـ َ ا ِ ْ ـ ُار ِ ـ ِ .
ا ـ ِ
َ
אن َذ ِـ َ
ـכ وا َـ َ ْ ـ ٌ َوأَ ُـ ا ُ َ ـ ِ ِ َ ـ ُ َ َ א َـ إ ِْن َـ ْ َ ْ َ ـ ْ َכ ِّ ـ َ َ ـ َ ِد أَ ْ َ א ِ ـ ِ ْ َכ َ ٥
َ ـ ْ ٍء َכ َ ــא ُ ـ َ ِ ـ َ ْ ِ ـ ِ َ َ ،ــא َ ـ ْ َ ُכ ـ ْ ِ ِ ْ ـ َ
ـכ ُכ ـ
ُ ََ َ ََْ ُ
اب :أَ ـ א ـ َوا َ ـ َ ُ
َ ْ َ ــ َכ َ َ ــא ُ َ َא ِ ــ ً . أَ ْن ِ ِ ِ ِ
َ َ ا َ ــ َ ادث أَ ْ ــ َ ٌ
اد ُ َ َא َ ــ ٌ ا ْ َ َــ َ
اب[ ِا ِ ْ َ ِ
אق ا َ ِ ]َ َ ُ ْ ا َ ْ ََ ُ ا א ِ َ ُ
اب ِ َ ً א ِ ُ ْ َ ِ َ ِ ٢ا ْ ِة].[١٦ ا ُ َ ُכ ُن ِ ً ِ َ ْ ِ ِ ِ ١
אق ا َ ِ ١٠
َ َ ْ َ ََ
َ َא ُو ُ ٌه:
ـכ ا ِ ّ َ ـ ُ ِ ـ ُ ا ــכ
َْ ُ ا א ِ ـ :أَن ا ِ َ َ א َ ـ أَ ْ َ ـ َ َ َ ـ ا َ ْ ـ ِ ِ َ ً ــא َ ِ َ ـ ً َ ،و ِ ْ ـ َ ١٥
]أَ ِد ُ ا َ א ِ ِ َ ِ ُ ْ ِ ا َ َ ِ
اب[ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ ُة
َ
ـאء ِ ْ ِ ـ ِ ، ِ ِ ِ ِـ ا ـ ِ
ـאل :إِن ا َ ـ َ ا ـ َ ارِ َد ـ ا ُכ ُ ـ ِ ا ِ َ ِ ـ ِإ َ ــא َ ـ َ ـאس َ ـ ْ َ ـ َ َ
َ ـ ِ ِ ـ هٍ: َوأَ ــא ِ ْ ـ ُ ا ِ ـ َ ِم َ َ ِـ َ
ـכ َ ُ َ ـ ُ َ ،وا ْ َ ـ َ
][١٨
ُ ُ
ــאل َ ــ ِ ١ا ْ ــ ِ َ ُכــ ُن َ ِ ً ــא؛ أ ــא أَ ــ ُ َ ــ ٌر ــכ ا ِ َ ــאب َ ــ ر َ ٍ ا َو ُل :أَن َذ ِ َ
َ َ َ ٌ َ
ِ ـ ـ ده ِإ َـ ا ِ َ א َـ ِ َכ ِـ ِ ـאل َ ـ ِ ا ْ ـ ِ ؛ َ ـ ِ َن َذ ِـ َ َ َא ِ ـ ،وأَ ــא أَ ـ َ ـ ٍ
َ ـכ ا ْ ـ َ َ ْ َ ُ َ ُ ُ ُ ٌ َ ٥
ِ ِ
ـאر؛ َو َ ْ َ ـ ُ َ ـ ُد ُه ِإ َـ َذ ـ َ ِ
ـכ ا َ ـ ِب َ ،و ُ ـ َ َ ْ ُـ ٌم َ َ א َـ ُ َ ً ــא َ ـ ِ ا َ َא ـ ِ َوا َ َ ـ ِّ
٢
ـ ـ ه ذ ــכ ا ـ )غ( و)ك(: ١١ (. )ظ( و)ا ٦ . ا
)ل(: ١
و ــ . ( :وا ض. )ا ٧ . ا ( :ا )ا ٢
)ظ( و)ك(. ١٢ )ل( :כאدت. ٨ ا . א )ل(: ٣
אج إ .ٌ )ل(: ٩ )غ( :ا اب. ٤
)غ(. ١٠ )غ( :כ א. ٥
234 DOKUZUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
َ ْ ُ ــ ُ َ َכ ْ ــ َ ــאت ِ ْ ــ ِ ا ِ َ َ א َــ
ِ ِ ِ َ ِ ِ َ
ا א ــ ُ :أن َ ــ َ أ َ ــאل ا َ ْ ــ ــ ْ ُ
ِ
َ
ا ْ ِ ــ َ ِ ْ ــ ُ ].[١٩
اب ِ ْ ُ ْ ِ ِ [ ِ
]أَد ُ َ ْ َ ُ ُل َ َ َ َ ا َ ْ َ َ ُ ا َ ِאد َ َ َ ْ َة
َ
ـאل :إِن ا ـ َ ـ ب][٢٠؛ ِ َ ِـ ِ ِ ْ ُـ َ ـ ْ َ ـ ُ ْ ـ َ َ ١ـ َ ِ
اب ا ُכ ــאرِ ِإ أَ ـ ُ َ ـ َ
ُْ َ َُ ُ َ ْ
ِ ِ ِ ِ ِ
َ َ א َـ ﴿ :ان ا ْ ـ ْ َي ا ْ ـ ْ َم َوا ٓ ـ َء َ َ ـ ا ْ َכא ۪ ـ َ ﴾ ]ا ـ َ ،[٢٧/١٦ :و َ ـ َ َ א َـ ﴿ا ــא ِ ِ ٥
َ
ِ ِ ِ
اب َ ٰ ـ َ ـ ْ َכـ َب َو َـ َ ل﴾ ] ـ َ ،[٤٨/٢٠ :و َ ـ َ َ א َـ ُ ﴿ :כ َ ٓ ــא ِ ِ
َ ـ ْ اُو ـ َ ا َ ْ َٓــא اَن ا ْ َ ـ َ َ
اُ ْ ِ ـ ۪ َ ــא َ ـ ْ ٌج َ ـאَ َ ُ َ َ َ ُ َ ٓــא اَ َـ َ ْ ِ ُכـ َ ۪ ـ ﴾ ]ا ُ ــכ َ َ [٨/٦٧ :ـ ْ َ ـ ِ ِه ا َ َـ ُ َ َ ـ
ٌ ْ ْ ْ َ
ـכ و َ ـ َ أ ْنَ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َ
ـאر َ ُכ ـ ُن ُ َכ ّ ًــא َو َر ُ ـ َ َ ،ـ ْ َ ـ ْ َ ُכ ـ ْ َכ َ ـ َ َ أن ُכ َ ـ ٍج َ ْ ُ ـ ُ ا ـ َ
ـאر.
َ َ ْ ُـ َ ا ـ َ
]ا ْ َ ا ُ ِ
אق[ ا َ ْ َ َ ُ ا א ِ َ َ ْ َة ١٠
َ ُ َ َ
אر ِا ْ َ َ ُ ا ِ ِ :
َ َ ِة َ ْ ُ ُ ا ُ ا أَن ا َ א ِ َ ِ ْ أَ ْ ِ ا َ َ ا
ِ ـ ِ ِ
َ ـ ا َ ْ ـ َ ،وا ـ َ ْ ـ ُ ا ـ ِ َوا َ َ א َ ـ ِ :٣إِن ا َ َ َ א َ ـ َ ْ ُ ـ ـאل ٢أَ
َ َـ َ
ُُ ُ ُْ
ٌ ].[٢٢ َ ـ ِ ِ َ ـאر َ ِ ـ ُ َ
اب ا ُ ّ ــאق َُ َ ـ ُ َ :ـ َ ُ ُ ـ َوأ ْن ُ ْ ِ َ ُ ـ ْ َ ــא َ ،و َ א َ ـ ا ُ ا ـ َ
][٢١
َ א ُو ُ ٌه:
ون ٰذ ِـ َ ِ
﴿ان ا َ َ َ ْ ِ ـ ُ اَ ْن ُ ْ ـ َ َك ِـ ۪ َو َ ْ ِ ـ ُ َ ــא ُد َ ا َو ُلُ َ :ـ َ א َـ ِ :
َ َٓ ـ ُ
ـאء﴾ ـכ َ ـ ْ ُ َ ١٥
1 Zümer, 39/53.
2 Ra‘d, 13/6.
لا א أ 237
ـכ ُ ِ ـ ُ ا َ ْ ـ َ َ ـ َ ا ِ َ ْ ـ ِ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ـאل. ـכ ا َ َ َ ـ ِ َ ،و َذ ِـ ََذ ْ ِ ـ َ
٤
١٥
٥
ـאل أَ ـאً ،إِذ َوا א ِ ـ َ :و ُ ـ َ ُ ُ ـ ُل َ ـ َ ا ا ْ ِ ـ ِ َ َ ـ َ ـ ِ ِ ا َ א ُ ـ ِ َ ،و ُ ـ َ ُ َ ـ ٌ
ا َ ْ ُ ـ ُب َ َ ُ ـ ُد َ ٦א ِ ــא ا ـ َ .
ً َ
ِ ِ ِ َوأَ ــא ا َ ــ ُل ِ َ ــ ُ َــ ْ َ ْ ُ ــ ا ِ َ ُ
ــאط َ ــ َ ا ُ َ َاز َــ َ ْ َ َ ،ــ أَ ْن َ َ ْ َ ــ َ
٧
1 İnfitâr 82/13-16.
2 Müddessir, 74/48.
3 Muhammed, 47/19.
4 Duhâ, 93/5.
5 Tirmizi, “Sıfatu’l-Kıyâme”, 2359.
لا א أ 239
ِ ُ ـאت ا َ ْ ِ َ ،٤وا
ـ ِ
ُُ َ אر َ ٌ ِ ِ ِ
ـ َ ،و ـ َ ُ َ َ
ِ ِ
َـ ا ُ َ א ـ ُ ِ ُ ُ َ ــאت ا َ
٣ ِ
َوا ْ
ُ ْ ٌم. ِ ـ ِ َכـ م ،و ِ ـ ا ـ ِ ِ َِ ِ
َ ْ َ ٌ َ َ א ـ ِ ؛ ن ا ُ َ ــא َ َ َ ـ ا َ َـ َ ا ا
]אِ ُا ِ ِ
אن[ ا َ ْ َ َ ُ ا ا ِ َ َ َ ْ َة ٥
َ َ َ
ا ِ ــא ُن ِ ــאر ٌة ــ ِ ا ِ ِ َ ِ
ــאدَ ،وا َ ــ ُل َ ــ َ ُ ا ُ ُ ــ رِ َ .٧وا َ ْ َ ُ
ــאل َ אرِ َ ــ ٌ َ ــ ْ ْ َ َ َ َ
ِ
ــאن].[٢٧ ِ
ُ َ ــ ا َ
َوا ِ ُ َ َ ِ ُو ُ ٌه:
] ِإ َ א ُن ُ َ ِכ ِ ا َכ ِ ِة[ ا َ ْ َ َ ُ ا َ א ِ َ َ َ ْ َة
َ ْ َ
ــא ِ ِ :Ġ ـאل ا ـאل َدا ِ َ ـ ٌ َ ـ َ ِا ـ ِ ا ِ ـ ِ
ـאن]ِ ٩ا ْ َ َ ُ ـ ا[ َ َ ١٠ـ َ َ ْ ْ ا َ א ِ ُـ َن ِـ َن ا َ ْ َ ـ َ
ِ َ ــא ُن ِا ْ ـ ً אאن اـאنَ ،و َ ـ َ ا ِ ـ َ א َ ـ ِ ا ُ َ ـ ِ ؛ ِ َ ـ ُ َ ــא َכ َ ا َא ِ ـ ُ َ ْ ـ ج ـ ِ ا ِ ـ ِ
َ َ ُ َ
أَ ْن َ َ َ ـ ات َ ْ ِ َ ــא َ َ ـ ْ َ ـ َ
ـאت َذ ِـ َ ـ ِع أُ ـ رٍ ْ ِ َ ،ـ َ َ ـ ِ ِ
ْ ـכ ا َ ْ ُ ـ ُع َ َ َ ،ـ َ َ ُ َ ْ ُ ١٥
ِ ١١
ِ ا ِ َ ــאن . ـאس َو َ א ُـ ا :ا َ א ِ ـ ُ َ ْ ـ ُج َ ـ ِ ]َ [٣٠
ا ِ َ ــא ُن َ ،وأ ــא ا ُ ْ َ ِ َ ـ ُ َ َ ـ ْ َ ـ َ ُدوا ا َ ـ َ
ُ
ـאن َو َ َ ْ ُ ـ ُ ِ ـ ا ُכ ْ ـ ِ ُـ ِا ْ َ َ ـ َ ا َ א ِ ُـ َن َ َ ،א َـ ِ ا َ ِ َـ ُِ :إ ـ ْ ـ ج ـ ِ ا ِ ـ ِ
َ ُ َ ُ ُ َ ُ
ِ ِ ِ ِ
ارِج إ ـ ُ َ ْ ُ ُ ا ُכ ْ ـ ِ َ ،وا ْ ُ ِ َ َ َ א َ : ِ ِ
َو ُ ـ َ َ ْ ِ َـ ٌ َ ـ َ ا َ ْ ِ َ َ ْ ـ ِ َ ،و َ א َـ ا َ ـ َ ُ
][٣١
ِ ِא ِ ِ
אن[ ]ا ِ ْ ِ ْ َ ُאء ِ ا ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ َ َ ْ َة
َ َ
ِ ِ ١ ِ ٍ ِ
َُ ،و َ ِ َ ـ ُ َ ْ ـ ٌ َ ـ ٌ ـ َ د ُ َ Ġـ ُل :أَ ــא ُ ْ ـ ٌ إ ِْن َ ـ َ
ـאء ا אن َ ْ ـ ُ ا ـ ُ َ ْ ـ ُ َכ َ
َ َ َوأَ ْ َ א ُ َر ِ َ ُ ا ُ ].[٣٣ ُل ا א ِ ِ ] ،Ġ[٣٢وأَ ْ َכ ه أَ ِ ا َ א َ ِ َوا א ِ ِ َ َ ،و ُ َ َ
ُ َ َُ ُ َ
ت:٢ َ َא َ ُ َא َ ْ ِو َ ٌ َو َ א َ ِ ا א ِ ِ ُ
ـאن َ ـ ْ َ َ ـ ا ـ ك ِ َ ِ ،ـ ِ َ َ א َ ـ :
َ
ـכ ِ ـ ا ِ ـ ِ
َ ا َو ُل :أَ ــא َ َ ْ ِ ـ ُ َ ـ َ ا َ َ ـ َ ـ ٍّ ٥
ـאل َ ـ ْ ِ ـ ا َ א ِ َ ـ ِ ِ َن ا ِ َ ـ َ
ـאن ـכ َ ِכ ـ َ ِ ـ ا ـ ِ
َ ْ َوا א ِ ـ :أَ ْن ُ ْ َ ـ َ َ َ ـ ا ـ ِّ
ِ ِ ٍ ِ ِ ِ ِ
ا ُ ْ َ َ ـ َ ِـ ُ ـ َ ا َ א ـ ْ ـ َ ا َ ـ تَ ،و ُכ أَ َ ـ َ ــאك ـ َذ ــכ ْ َ َ ،ـ َ ُل ا َ َ َ א َـ ِإ ْ َ ـ َ
ـאء ُه
ـכ ا َ א َـ ِ ].[٣٤ َ َ ْ َــא ِ ـ ِ ـ َ
٤
١٠
َ ْ َة َ
َ ِ[ ] َ ِ َ ُا
َ ا َ َ ا אِ َ
ـאد أَ ـ ِ ِ ِ ِ َ ـ َ َر َ ْ ـ ُ ِ ْ ـ ٌ أَو َ ـ ْ ٌك َ ِ ـ ُ َ ْ ُ ـ ُ ِا ْ َ ـ ْ أَن ا ِ ْ َ ـ َ
أَو ً ـ َ ْ ِ ـ ا ْ َ ـ ٌ ـאن ِإ َذا
ِ ـ ِ ،و ِ ـ ِ ِا ِ َ ـ ِ
ـאد َכ ِ ـ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ ِ َא ِ ـ ٌ أَو َ ــאرُ ،ـ َ َ ـ ُ
ْ َ ـ ِ ا ْ َ ــאد َכ ـ َא ً ــא َ ْ ـ ٌ ِإ َ ـ ا ْ
ِ א ِإ א ِ ِ ـ ِ أَو ِ كِ. َ ِ ـ ُ ا ُ ـ ْ َر ُة َ ـ َ ]َ [ ٣١ذ ِـ َ َ ــאرا َ ـ ٌ ِإ َـ ا ـ ِكُ ،ـ
ـכ ا َ ْ ـ ِ ُ
أ
٢٠
ْ ْ ً ْ ْ
כ. ( :إ אء א )ا ٤ א . אء ا (: )ا ١
)ف(. ٥ ( و)غ( و)ك( :و ه. )ل( و)ا ٢
. )ل( و)غ(: ٦ ﴿و َ َ ُ َــ ِ َ ــ ٍء ِإ ِّــ
أ ــאف ــ )غ(» :و ــ א ــ َ : ٣
ْ
ــאء ا ُ﴾ )ا כ ــ (٢٤ ،٢٣ : َ א ِ ٌ َذ ِ َ
ــכ َ ــ اً ِإ أَن َ َ َ
246 DOKUZUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
ِ ِ ِ ِ َ א َ ـ ُ َכ َ ِـ َ
ـכ َ ،ـ ِن ا ُ ـ ِإ َذا ا ْ َ َ ـ َ أَن ْ ـ َ ا َ ْ َ ـ ُ ِ ـ ُ َو ِإ َذا َ ـ َ َ ـ َ ا
َ
ـכ ا ْ ـ َة ـ ُل َ ـ َ ا ا ِ ِ َ ـ ِ
ـאد َ ْ ـ َ ٌة َ ـ ُ ُ ،ـ إِن ِ ْ ـ َ ِ
ـ َ ] َ َـ [ ُ ُ ا ـ را ـ ،
١
َ ْ َ َ َ َ ََ
َ ـ ً: َ ْ َ ِ ـ ٢أُ ُ ـ ًرا َ َ
ِ ِإ َـ َ ــא َ ـ َ َر َ ْ ـ ُ ِ ـ ا َ א ِ ـ َ ،وا א ِـ ُ َ :כـ ُ ِא ِ ّ ـ ِ ِإ َـ ِ ـ َ َو ُ َ ــא :ا ـ َ ُم ِא
َ ْ ّْ َ
َ َ ـ ا ـ ِك ِא ِ ّ ْ ـ ِ ِإ َـ ا ُ ْ ـ َ ْ ِ . َ ـ ْ ُم ـאلَ ،وا א ِـ ُ :ا ا ـ ِ
َ ٥
َ َ ْ
َِ َ ا َ. ِ َ َ َ ا ُ َ ا َכ َ ُم
Ebû Hâşim iddiasına şöyle delil getirdi: Eğer günahkâr kimse kötü olan
şeyden sırf kötülüğü dolayısıyla tövbe ederse bütün kötülüklerden tövbe
etmesi gerekir. Eğer ondan sırf kötülüğü sebebiyle değil de başka bir amaçla
tövbe ederse onun tövbesi sahih olmaz.
5 Ona şöyle cevap verilir: Bu kötülükten niçin bilhassa bu kötülük olması
sebebiyle tövbe etmek câiz olmasın! Pekâlâ insan bir yemeği sadece genel
olarak yemek olması sebebiyle değil, bilakis o yemek olması dolayısıyla arzu
edebilir.
ط َ ْכ ِ ِ ا ُ ْ ِ ِ [
]َ ْ ُ ا َ ْ ََ ُ ا ِ ْ ُ َ
ون ٥
ِ ٍ َ َ ْ ُכ ا ِ َ َ ِ ا َ ُة َوا
َ ْ َ א]َ ،[ ٣١و َ א َ ُم ِ ِ َ אن أَ َ ِإ َ ْ َ أَ ْن َ ْ َ َ ُ أَ ْن
ب
َ
َ א ِ ِ ؛ َ ِ ْ َא َ א ِ ِ ِ ْ َ ِ أَ ْن َ ْ َ َ ُ َ ْ َ ِ ِه ا َ ُכ ْ َכ َ ِ َכَ ْ َ ،כ َ
אن َ ْ ُכ ِ ِ
ْ ْ ْ ُ َْ
ُ وا أَن ُכ َ א אر َ ِ ُ ُ ِا ْ َ َ ِ َ
ا َ ْ َ ُب أن ا ُ َ ّ َ َ ُכ ٌ َِ أَن ا ِ ْ َ َم َ َ َ َ ُ َ َ َ א]،[٣٨
ْ
ث، َ ِّ ٍ ُ ْ َ ٌ ِ ٍ
َ ْ َ ِ َ ُ د؛ َو َ ْ ُ َ ْ َ ُ أَن ُכ ُ َ َ َ ُכ ُن ُ َ َ ِّ ً ا َو َ ِ ِ َ ٍ َ
ِ ِ ٍ
ِ َ َ ،א ُ َ ِّ َ ُ َ َ ا َذ َ وَ ِ َو َ א ِ ُ َאٌ ُ َ ٢د َ َ ٍ ِ َ َ ُ ِ ٣
ءا ي َُ ْ
ات ا َ ّ ْ
١٥
İMÂMET
İmam tayin etmek Allah Teâlâ üzerine farzdır, diyenler de iki fırkadır:
İkincisi: Aklen vâcip olanları yapmak, aklen kabih olanları terk etmek
ve şeriatı koruyup onu açıklamak için bize bir lütuf olarak Allah Teâlâ’nın
imam tayin etmesi gereklidir, diyen İsnâaşeriyye’nin görüşüdür.
َ ا ِ ِאد َ َ ِ َ ِ ِ
אن: ]أَ א ا َ [ َ א ُ ا ِإ ُ َ ِ ُ َ ْ ُ ُ َ
١
َ ُْ
َـِ ا َو ُل :ا ـ َ َ א ُ ـ ا :ا َ ْ ـ ُ َ َ ـ ُ ل َ َ ـ َ ـ َ ا ا ُ ُ ـ ِبَ ،و ِإ َ ــא ا ـ ِ ي َ ـ ُ ل
َ
ا ـ ْ ُ َ ،و َ ـ َ ا َ ـ ُل أَ ْ ـ ِ ا ـ ِ َوا َ َ א َ ـ ِ َ ،٢و َ ـ ُل أَ ْכ َ ـ ِ ا ُ ْ َ ِ َ ـ ِ َوا ِ ـ ِ .
ِ ِ َ ِ ِ
َ ـ ُل ا א ـ :ا ـ َ َ א ُـ ا :إِن ا َ ْ ـ َ َـ ُ ل َ َ ـ أ ـ َ ـ ُ َ َ ْ َــא َ ْ ـ ُ ا ِ َ ــאمَ ،و ُ ـ َ
ا َ א ِ ـ ِ َوأَ ِـ ا ُ َ ـ ِ ا ْ ِ ِ ّي].[٣ ١٠
َ
ا ِ ِאم َ َ ِ َ ِ
אن:
ُْ َ َא َ َ ْ ُ َ א ُ اِ :إ ُ َ ِ ُ َ َ ا ِ َ َوأَ א ا
َ ـ ا ِ َ א َـ َ ـ ا ِ ـ ِ
ـאم ِ ُ َ ِّ َ َــא َ ْ ِ َ ـ َ ِ
َ ْ ُ َ َ ا َو ُل :ا ّ ـ َ ُ ا ـ َ َ א ُـ اِ :إ ـ ُ َ ِ ـ ُ
ا ِ َو َ ْ ِ َ ـ َ َ ــא ِ ِ ا َ َא ِـ ِ .
Bizim görüşümüze göre imam tayin edilmesi, ancak imâmetle def edile-
bilecek zararın defi gerektiğinde vâcip olur.
İlkinin Açıklaması: Zaruri ilimle bilinir ki bir beldede güçlü ve otoriter
bir reis bulunursa bu belde ıslaha, böyle bir reis bulunmayan yerden daha
5 yakın olur.
İkincisinin Açıklaması: Nefisten zararı def etmek vâcip olduğuna göre,
bu zararın ancak kendisiyle def edilebileceği şeyin de vâcip olması gerekir.
Eğer “Kavim bu reise biat etmekten kaçınırsa şer artar.” derlerse biz cevaben
deriz ki: Bu durum muhtemeldir, fakat nâdirdir. Çoğunlukla bizim dediği-
10 miz gibi olur. Öyleyse çoğunlukla olan nâdir olana tercih edilir.
اط ا ِ ْ َ ِ ِ ا ِ َ ِאم[
ِ]ا ْ ِ َ ُ ا َ ْ ََ ُ ا אَِ ُ
َ ــ ِ َ َوا ِ ّ ــ َ ُُ :و ُ ــ ُب ا ِ ْ َ ــ ِ َ ــ ْ ٌ
ط ِ ِ ــ ِ ا ِ َ א َ ــ ِ َ ،١و َ َ
ــאل َ א َــ ِ ا ِ
ْ َــא َ
ِ َ
ــכ].[٩ َ َכ َ ا א ُــ َن َ :ــ
َ
אن َوا ِ َ ا ِ ْ َ ِ . َ א َכ َ َ َ أَ ُ َ ْכ ٍ َ َ ِ ِ ِإ َ א َ ِ أ ِ َ َא :أَن ا ِ َ َدل
אن ِ َن َ ـ َ َاز ِ ْ ـ ِ ا َ ِ ـ ِ
َ ــא َכ َ ِ ـ ِ
ـאم ِإ َ ا ـאر ا ِ ـ ِ ِإ َ ـ َ ِ ِ
ِـ ن ا ْ َ ـ َ ا ُ َ א ِـ ُ َو ِا ْ َ ـ ٥
َ ـ ِ ه ا ِ ـ ِ ِ ـ ـ ِّ ا ِ ـ ِ
ـאم َـ ِ َم َـ ْ [ ـאم َ َ ،ـ ] ـ ِإ َـ ا ِ ـ ِ ِ ِ ِ
َ ـ ا ْ َא َ َ َ ْ ِـ ا ْ َ
٢
َ َ َ َ َ َ ُ ْ
ـאم آَ ـ ِإ ـ ٍ ِ ِ
ْ ُـُ . ور َو ِإ ــא ا َ َو َـ ِ َم ا ـ ُ ـאر ُه ِإ َـ
ا ْ َـ ُ
٣
َ َ َ
اب :أَ ّא َ َא أَن َد ِ َ ُכ ُ ِ ٤و ُ ِب َ ْ ِ ا ِ َ ِאم َ َ ا ِ َ َ ٥א َ َد ِ ٌ َא ِ ٌ .٦
َوا َ َ ُ
ْ
] ُ ُق َ ْ ِ ِ ا ِ َ ِאم[
ُ ا َ ْ ََ ُ ا اِ َ َ
ْ ِ אرِ أَ ْم َ ؟ ُز ِא ِ ِ ][١٠ ِ ُ َ َ أَ أَ ْ َ َ ِ ا
َ אت ا ِ َ א َ ِא ّ ؛ َو َ ْ َ ُ َ ُ ُز ِإ ْ َ ُ ١٠
ِא ـ ِ ،و َ א َـ ِ
ّ َ َ ِ َـ ِ ُ َ :ـ ُزَ ،و َ א َـ ِ ا ِ ْ َــא َ َ ـ ِ ُ َ َ :ـ ُز ِإ ِ
ـאل أ ْ ـ ُ ا ـ َوا ُ ْ
َـ َ َ
ِل ا َ ِ ـ ِ ].[١١ وج َ ـ َ ُ ُُ ـ ُز أَ ْ ً ــא ِ َ ـ َ ِ ا ْ ـ َ ِة َوا ُ ـ ُ ِ
٨ ٧
ا ْ ِ ـ ُ ُ َ :ـ ُز ِא ـ ِّ َو
ِ َ
ا َ َ ا َא َ
ٍ[ َ ِإ א ِ ]ا
ّ َ َ َ
ــאب ِ
ون أَن ُ َ א َ َ َــ ُ ُ ِ ــ ُ ا َ َ ِ َ ُ ــ ِل ا ِ َ ــ ا ُ ــ ِ و َ ــ َ َ ،و َכא ُــ ا َ ْ َ ِ ــ ُ َ
ٍ ِ
ـאب ا َ ِ ـ َ ِ ـ ْ َ ْ ـ ِ َ ـ َ ض ِ َ ،ـ َ א َو َ ـ ْ َ َ َ ـ ْ ِ
ا َ ـ َ َ ،وا ِ ْ َ ــא ُن َ َ ْ َ ـ ِ ُم ا َ ـ َ
אب أُ َ ـ ُ ِ ـ ُ ُ ْ ـ َة َ ـ ٍ َכ ـ َم ا ُ َو ْ َ ـ ُ ].[١٦ َ
ّ َ ُ ُ َــא َك أ ـ َ ٌ
٥
אن ِ ـ َ א َـ ِ ا ـ َ א َ ِ َ ،وأَ ُـ َ ْכـ ٍ ] َ َ ِ ا ـ َ ُم[ أَ َ ُ َ ــא :أَن َ ِ ــא ] َ َ ْ ـ ِ ا ـ َ ُم[َ ٤כ َ
ْ
אن ِ ـ َ א َـ ِ ا ْ ـ ِ ؛ َ ـ َ ا َ َ ـ ُ ا َوا ِ ِ . َכ َ ١٥
Sen bizim onu almamıza mani olduğun gibi aynı şekilde biz de senin bu
zulüm ve gazabına mani oluyoruz ve onu (hilâfeti) ehline iade ediyoruz
ki o, Ali(kerramellahu vechehû)dir.” Eğer karşı tarafta böyle açık delil
bulunsaydı onların susması imkânsız olurdu. Eğer Ali (ra) ile alâkalı nas
5 bulunsaydı örfe göre ensârın onu zikretmekten geri durması imkânsız
olurdu. Onların Ali’ye (ra) yardımdan yüz çevirmesi imkânsız olurdu.
10 İkinci kısma gelince şöyle denilebilir: Nebî (as) bu nassı tevatür ehline
duyurmak yerine daha az sayıda kişiye duyurdu. Bu durum şu deliller
sebebiyle uzak ihtimaldir:
َ ـ ِ ِه ا ُ ـ ِ ا א ـ ة
ِ ِ٣
ِ ْـ َ
أَ ْ ِ َ ــאَ ،و ُ ـ َ َ ِ ـ כ ـ ّ َم ا ُ َو ْ َ ـ ُ ؛ َ ـ ِن ا َ ْ ـ َ ِإ َذا َو َ ـ َ
َ َ
ت ِ ـ ا ُ ـ ْ ِف ُ ـ ُ ِ
َ َ ـ َ ِ ـ ٍّ َ ُ ـ ًدا َ ِا ْ َ َ ـ َ ُ ـ ُ
ـכ ُ ْ َ َـ َ אن ا ـ
ـכ ُ ُ َ ْ َ ــא َ َ ،ـ َכ َ
ا َ ْ َ ــאرِ َ ـ ْ ِذ ْכ ـ ِ ِهَ ،و َ ِ ْ َ َ ـ َ ِإ ْ ا ُ ُ ـ َ ـ ْ ُ ْ ـ ِة َ ِ ـ ٍ .Ġ
ّ َ ْ َ
َ ُ ًدا، ِ ـ ٌ ِ ُ ـ ِة أَ ْ ـ ِ َ ِ ـ ٍ ِ َ ْ ِ ـ ِ أَ ْن َ ُכـ َن ا אب َُ ـ ِ ِه ا َ ـ َ ِ َ َ ـ َ أَن ُכ ٥
ّ َ َ
ِ ][١٧ ِ
. أ ْ َ َـ َ ا ا ّ
َ ـכَ ْ ِ َ ،ــא أَ ـ ُ َ
َذ ِـ َ َ َ ــא َـ ْ ُ َ ـ ْ
ِإ َ ـ ـאلِ :إ ـ ُ َ َ ـ ِ ا ـ َ ُم َ ــא أَو َ ـ َ َذ ِـ َ
ـכ ا ـ ُ َـ َ َوأَ ــא ا ِ ْ ـ ا א ِ ـ َ ،٤و ُ ـ َ أَ ْن
ُ
أَ ْ ـ ِ ا ا ُ ـ ِ ـ ْ ِإ َ ـ ا َ ــאدِ.
َ َ َ
َ َ َ ا َ ِ ٌ ِ ُ ُ ٍه:
ـאد َ ُכ ـ ُن ـ ً ا ـ َ ؛ َ ِ ـ א و ِ ْ َ ـ أَن َ ـ ا ا ِ ـ ِ أَ ُ َ ــא :أَن َ ـ َل ا َ ـ ِ
َ َ َ ُ َ َ َ ُ َ َ َ ١٠
ـאت].[ ٣٣
أ َ ـ ِ ـ ٍ ِـ ا ِ ـ ِ
ََ ْ َ ُ
َوا א ِـ :أَن َ ـ َ ا َ ْ ـ ِ ي َ ْ ـ َ ى ِ َ א َـ ِ ا ُ ـ ِل ِ ـ ِ ْ ـ ِ َ ـ َ ا ا َ ْ ـ ِ ا َ ِ ـ ِ ؛ َ َ َ ـ َ
أَن َ َ ُ ـ َא ِ ـ ٌ .
ْ
ِ ِ ِ ِ ِ
ا ُ ـ ُ ا א َـ ُ :أَن َ ــא َכـ َم ا ُ َو ْ َ ـ ُ َذ َכـ َ ُ ْ َ ـ َ ا ُ ـ ص ا َ ـ َو َـ ْ ُ ْ َ ـ ْ َ ْ ـ ُ
אن ِذ ْכ ـ ُه ـ دا ــכ ـ ِ ـ ا א ِ ـ ،و ـ כאن أَ ـ ُ َذ َכ ـ َ ـ َ ا ا ـ ا َ ِ ـ ِ ـ
َ ْ َ ٍ َ َ َ ِ ََ َ َ َ ُ ً َ َ َ ُ
١٥
َ
ِ ِ ][١٨ ِ
أَو َـ ِ ـ ْ ذ ْכـ ِ َ ــא ِ ا ُ ـ ص ا َ ـ .
ِ ِ
َ ْ َ َر ُ ِل ا ِ[ ِ
]ا َ َ ُ ا َ ا َ ْ َ َ ُ ا ِאد َ ُ
ـ َ ر ـ ِل ا ِ َ ـ ِ ا ـ َ ُة وا ـ َ م أَ ـ ْכ ـ ٍ ،Ġ١و ـ ُ ل َ ـ ِ
َ ْ ََ ُ ُ َ َ َ َْ َ ُ ا ِ َـ ُ
ـאم ا َ ـ
َوا ِ ْ َ ـ ُ
ـאع. ا ـ آن وا ـ
ُ ْ ُ َ ََ ُ
أَ א ا ُ ْ آ ُن َ َ َ ٌ
אت:
Allah Teâlâ bu üç kişiden birine itaati farz kıldıysa hepsine itaat vâcip
olur. Çünkü bu üçünü birbirinden ayıran bir görüş yoktur. O halde bu
âyet-i kerîme, bu üçünün imâmetinin vâcip olduğuna delâlet eder.
Kur’ân-ı Kerim’den ikinci delil şu âyet-i kerîmedir: “Allah, sizlerden iman
5 edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim
kıldığı gibi, kendilerini de yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için
beğenip seçtiği dini (İslâm’ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve
geçirdikleri korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlaya-
cağını vaad etti.”1 “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara
10 vaat etti.” ifadesinin delil olması şöyledir: Bu, Resûlullah zamanında ya-
şayan Müslümanlardan bir topluluğa hilâfetin ulaştırılmasıyla ilgili hitap-
tır. Bunun Ali, Hasan ve Hüseyin’e (ra) hamledilmesi mümkün değildir.
Çünkü Şiîlere göre onlar korku devam ettiği sürece dinlerini açıklamaya
muktedir değildiler. Nitekim onlar daima takiyye ve korku içinde idiler. Bu
15 sebeple âyetin Ebû Bekir, Ömer ve Osman’a (ra) hamledilmesi gereklidir.
Zira bize göre bu üçü dinlerini açıklamaya muktedir idiler ve onlarda korku
kalmamıştı.
Üçüncü delil şu âyet-i kerîmedir: “Halbuki en çok sakınan, malını (Allah
nezdinde sırf ) temizlenmek için veren ondan uzaklaştırılacaktır.”2 Biz diyo-
20 ruz ki âyette geçen “en çok sakınan kimsenin” (etkâ) şu âyet-i kerîme gereği
Resûlullah’tan sonra yaratılmışların en faziletlisi olması gerekir: “Doğrusu
Allah katında sizin en üstün olanınız, en takvâlı olanınızdır.”3 Ümmet en
faziletli kimsenin Ebû Bekir ya da Ali olduğu konusunda icmâ etmiştir.
Bu âyetin Ali’ye (ra) hamledilmesi mümkün değildir. Çünkü Allah Teâlâ
25 bu en çok sakınan kimsenin sıfatı hakkında “O, yaptığı iyiliği birinden
karşılık görmek için değil, ancak Yüce Rabbi’nin hoşnutluğunu gözeterek
yapmıştır.”4 buyurmuştur. Ali’nin (ra) durumu böyle değildir. Çünkü Nebî
(sav) çocukluğunun başından hayatının sonuna kadar onu terbiye etti. Bu
nimet ise karşılığı gerektirir. Resûlullah’ın dine irşad etmesi sebebiyle Ebû
30 Bekir (ra) üzerinde de hakkı vardı. Ancak bu nimet, kesin olarak karşılık
gerektirmiyordu.
1 Nûr, 24/55.
2 Leyl, 92/17-18.
3 Hucurât, 49/13.
4 Leyl, 92/19.
لا א أ 263
ــכ ّ ِ ؛ ِ َ ــ ُ َ َ א ِــ َ
َو َ َ ــ ْ َא َ ــ ُ ا ُ َ ِء ا َ َــ ِ َو ِإ َذا أَ َو َ ــ َ َא َ ــ َ أَ َ ــ ٍ ِ ــ ْ َ ــ ُ
َ ــ ُ َ ِء ا َ َــ ِ ].[٢٠ ِب ِإ א ــ ِ
َ َ ِא َ ــ ِق َ َ ،ــ ِ ِه ا َ َــ ُ َــ ُ ل َ َ ــ ُو ُ ــ
ْ
﴿و َ ـ َ ا ُ ا ۪ َ ٰا َ ُـ ا ِ ْ ُכ َو َ ِ ُ ا ِ ب ِ
ا ُ ـ ُ ا א َ ـ ُ] [ ٣٣ـ َ ا ُ ـ ْ آنُ َ :ـ ُ َ َ א َـ َ :
ِ
ْ
۪د ِ ِ ۖ و ِכ ِ ا ْ َر ِض َכ א ا ـ ْ َ َ ا ۪ ِ אت ـ ِ ا אِ ِ
َ ْ َْ ْ َ َُ َ َّ َ ُ ْ َ ُ ُ َ ْ َ ْ ََ ْ َ ْ َ ُ ْ َ
ا ـ ِ ي ْار َ ٰ ـ َ ُ ـ َو َ ِّ َ ُ ـ ِ ـ ْ َ ْ ـ ِ َ ْ ِ ِ ـ اَ ْ ًــא﴾ ]ا ـ ر[٥٥/٢٤ :؛ َو ْ ـ ُ ا ِ ْ ـ ِ ْ َ ِل :أَن ٥
ْ ْ ْ َُ
ِ١ ِ ِ ِ ِ ِ ۪
ـאب َ َ ا َ א َ ﴿و َ ـ َ ا ُ ا ـ َ ٰا َ ُـ ا ْ ُכـ ْ َو َ ُـ ا ا א َ ــאت﴾ َ َ ا َـ ٌ َ َ ُـ ُ َ َ א َـ
ـאل ا ِ َ َ ِ ِإ َ ْ ِ ـ ْ َ ،و َ ـאة ا ـ ِل َ َ ـ ِ ا َ ُة وا ـ َ م ِ ِ ـ ِ
ُ َ َ ُ
ِ ـ ا א ِ ِ ـ ِ ـ َز ـ ِ ـ ِ
َ ََ َ َ َ
ِِ ِ ِ ِ ِ ِ
ُ ْ ُכـ ُ َ ْ ـ ُ َ ـ َ ا َ َ ـ َ ـ ٍّ َوا َ َ ـ ِ َوا ُ َ ـ ْ ِ ُ َ ،ـ ْ ْ ـ َ ا ّ ـ َ َ ــא َכא ُـ ا ُ َ َ ّכ َ
٣ ٢
Bu sakınan kimsenin ya Ebû Bekir (ra) ya da Ali (ra) olduğu, onu Ali’ye
(ra) hamletmenin mümkün olmadığı, Ebû Bekir’e (ra) hamletmek gerek-
tiği de sabit oldu. Sonra Allah Teâlâ, onu şu kavliyle vasıflandırdı: “Ancak
pek yüce olan Rabbinin rızasını aramak için (infakta bulunur). Ve and ol-
5 sun herhalde razı olacaktır.”1 Âyette geçen “sevfe” edatı istikbal içindir. Bu
âyet, Ebû Bekir’in (ra) Resûlullah’tan (sav) sonra halkın en faziletlisi oldu-
ğuna delâlet eder. Allah Teâlâ’nın “Ve andolsun herhalde razı olacaktır.”2
kavli, bu sıfatı gelecek zamânda daEbû Bekir (ra) üzerinde bâki kılacağına
işaret eder. Bu sıfat imâmet konusunda geçerli olmasaydı o, halkın en fazi-
10 letlisi olmazdı. Âyet bu en faziletli olma sıfatına delâlet ettiğine göre onun
imâmetinin sıhhatinin kati olması gerekir.
Bu konudaki haberler çoktur.
Onlardan birincisi bu hadis-i şeriftir: “Benden sonra Ebû Bekir ve
Ömer’e (ra) uyunuz.”3 Efendimiz (sav) içtihatları (fetva) konusunda bu iki-
15 sine uymayı farz kılmıştır. O ikisinin verdiği fetvalar arasında kendilerinin
imam oldukları da vardır. Dolayısıyla bu fetva konusunda bu ikisine uymak
vâciptir. Bu da onların imâmetlerini gerektirir.
İkincisi, Efendimiz’in (sav) şu hadis-i şerifidir: “Benden sonra hilâfet
otuz senedir. Sonrası ısırıcı saltanata dönüşür.”4 Bu onların zalim sultanlar-
20 dan değil, muhakkik halifelerden olduklarını tayin etmiştir.
Üçüncüsü, Efendimiz’in (sav) Ebû Bekir ve Ömer (ra) hakkındaki şu ha-
dis-i şerifidir: “O ikisi (Ebû Bekir ve Ömer), cennetin olgunlarının (kühûl)
efendisidir.”5 Eğer onlar imâmeti gasp etmiş olsalardı bu hüküm onlara lâ-
yık olmazdı. Bunun gibi “aşere-i mübeşşere”yi [cennetle] müjdeleyen haber
25 de üçünün imâmetinin sıhhatine işaret eder.
Bu konudaki icma ise farklı sebeplerdendir:
Birincisi: İnsanlar Resûlullah’tan (sav) sonra ya Ebû Bekir ya Abbâs ya da
Ali’nin (ra) imam olduğu konusunda icmâ etmişlerdir. Sonra Abbas ve Ali’-
nin (ra) imâmet konusunda Ebû Bekir (ra) ile niza etmediklerini görüyoruz.
30 Niza etmemeleri ya niza konusundaki acziyetleri ya da kudretleri ile oldu.
1 Leyl, 92/20, 21.
2 Leyl, 92/21.
3 İbn Mâce, Mukaddime, 27
4 İbn Hibbân, Sahih, c. 15, s. 392, hadis no: 6943.
5 Tirmizî, Sünen, c. 4, s. 310.
لا א أ 265
﴿و َ َ ـ ْ َف َ ٰ ـ ﴾ َ َ ـ أَ ـ ُ ُ ِ ـ ِ ِ ِ
ْ ْ َر ُ ـ ل ا َ ـ ا ُ َ َ ْ ـ َو َ ـ َ َ ،و َ ـ ُ ل َ ُ ـ ُ َ
אن ُ ِ ـ ً ِ ـ ا ِ َ א َ ـ ِ َ ــא ـאن ا ـ ،و ـ כ ـכ ا ِ َ ـ َ ِ ـ أَ ِ ـ ْכ ـ ٍ ِإ َ ـ ا ـ ِ
ْـ َ ّ
ِ
ُ ْ ََْ ِ َ َ َ َ ْ َ َ
ِ ِ ِِ ِ ِ ِ َכ َ َ
-و ـ َ ا َ ْ َ ـ ُ َ -و َ ـ َ אن أ ْ َ ـ َ ا َ ْ ـ ِ َ ،و ــא َد ـ ا َ َ ـ ُ َ َ ـ َ ـ ه ا ّ َ ـ َ
ا َ ْ ـ ُ ِ ِ ـ ِ ِإ َ א َ ِ ـ ِ ].[٢١
ُ َ ــ ُ َ ــא َ ــ ِ َ ا ُכ ُ ــ ِل
٣
أَ ِــ َ ْכــ ٍ َو ــ َ ُة َوا ــ َ ُم ِ ــ َو َא ِ ُ َ ــאُ َ :ــ ُ َ َ ــ ِ ا
ّ َ
ـכ ِ ٍ ِ
َ ْ ـ َ َ ـ ِ ِ َ ــאَ ،و َכ َ ـ َ ـ ا ا כـ אن
ـכ َ ِ ِ ِ َ א َ ـ ِ َـ َ ا َ ـ ِ ]َ ،[٢٥و َ ـ َכא َــא א ِ ـ
َ َ ُ ْ ُ
٤
َْ
ـ ِ ِإ َ א َ ـ ِ ا َ َ ـ ِ ].[٢٦ ُل َـ ِ
َ َ َ ـ ِة ا ُ ـ ِة َ ـ ـאر ِة ا
ا َ َ ـ ُ ا ـ ال َ َ ـ ِ َ ـ َ
َ َ َ
אع َ ِ ْ ُو ُ ٍه: َوأَ א ا ِ ْ َ ُ
ـِو ـ ـאم َ ْ ـ َ َر ُ ـ ِل ا ِ َ ـ ا أن ا ِ َ ـ َ
َ ـאس أَ ْ َ ُ ـ ا َ َ ـ َ
ا و ُل :أن ا ـ َ
ُ َ َْ َ َ َ
٢٠
Birincisi bâtıldır. Daha önce de açıkladığımız gibi Ebû Bekir’de (ra) bu-
lunmayan kudretin sebepleri Ali (ra) üzerinde toplanmıştı. Böylece onların
kudretleri olduğu halde bu nizayı terk ettikleri sabit oldu. Eğer imâmet o
ikisinin hakkı olsaydı kudretleri olmasına rağmen nizayı terketmeleri bü-
5 yük bir hata olurdu. Bu da imâmet konusunda onların yetersiz olmalarını
gerektirir.
Eğer imâmet o ikisinin hakkı değilse Ebû Bekir’in hakkı olması gerekir.
Aksi takdirde bu üçünden birinin imam olmasına dair icmâ bâtıl olur.
İkincisi: Eğer imâmet açık nas sebebiyle Ali’nin (ra) hakkı olsaydı, buna
10 rağmen ümmet bu hakkı ondan alsaydı, o zaman bu ümmet insanlar ara-
sından çıkarılmış en şerli ümmet olurdu. Fakat şu âyet-i kerîme ile bunun
bâtıl olması lazımdır: “Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz.”1
Denilirse ki “Siz insanlar için çıkarılmış hayırlı bir ümmetsiniz.”2 âyeti
onların öyle olduklarına delâlet eder, fakat onlar bu sıfatlarını devam ettir-
15 mediler. Biz deriz ki: Bu âyette “kâne”yi tam fiile hamlediyoruz. Takip eden
şu ifadeler buna delâlet eder: “Mâruf ile emredersiniz, münkerden nehy
eylersiniz.”3. Eğer “Siz hayırlı bir ümmetsiniz.” ifadesi onların önceden
böyle oldukları fakat böyle devam etmedikleri anlamına gelseydi “Mâruf ile
emreder, münkerden nehy edersiniz.”4 ifadesi de onunla çelişirdi. “Kâne”yi
20 nâkıs fiil olarak yorumlarsak mâna, Allah Teâlâ’nın ilminde veya levh-i
mahfûzda “Siz hayırlı bir ümmet idiniz.” şeklinde olurdu.
Üçüncüsü: Sahih hadislerle sabit oldu ki Nebî (sav) ölüm hastalığında
namaz için yerine onu tayin etti. O halde biz diyoruz ki onun hilâfeti vâki
oldu, fakat hilâfetten azledildiğine dair bir bilgimiz yoktur. Öyleyse onun
25 hilâfetinin (Resûlullah’ın vefatından sonra da) devam etmesi gerekir. Onun
namazda imam olmasının gerekliliği sabit olunca zaruri olarak diğer şey-
lerde de imam olması gerektiği sabit olur. Çünkü bu iki durumun farklı
olduğu görüşünde olan yoktur.
1 Âl-i İmrân, 3/110.
2 Âl-i İmrân, 3/110.
3 Âl-i İmrân, 3/110.
4 Âl-i İmrân, 3/110.
لا א أ 267
ُ ِ ــ ُ ا َ ــ ْ َح ِ ــ ِإ َ א َ ِ ِ َ ــא.
ِ٤
َ َـ ُ ـ َ ا ِ َ ـ ُ
ـאم].[٢٧ ـאع َ َ ـ أَ ّن أَ َ ـ َ َ ـ ُ َ ِء ا َ َ َـ َ ا ِ ْ َ ـ ُ
ا א ِ ـ َ :ـ َכא َـ ِ ا ِ َ א َ ـ ُ َ ــא ِ َ ِ ـ ٍ ِ َ ـ ِ ا ـ ِّ ا َ ِ ـ ِ َ -ـ َ أَن ا َ ـ َ َد َ ُ ـ ُه
ّ َ
ـאس؛ َ ِכ ـ َ ـ َ ا ا ـ زِ م א ِ ـ ٌ ِ َ ِ ـ ِ ْ ــאَ َ -כא َ ـ ْ َ ـ ِ ه ا ُ ـ ُ َ ـ أُ ـ ٍ أُ ْ ِ ـ ْ ِ ـ ِ
َ َ َ َ َ
ـאس﴾ ]آل ـ ان.[١١٠/ ٣: ﴿כ ْ ـ َ ـ اُ ـ ٍ اُ ْ ِ ـ ْ ِ ـ ِ َ َ א َـ :
َ ُ ُ ْ ْ َ
ــאس﴾ ]آل ــ ان[١١٠/ ٣: ﴿כ ْ ــ َ ــ اُ ــ ٍ اُ ْ ِ ــ ْ ِ ِ َ ــ ِْن َ א ُــ اُ َ :ــ ُ َ َ א َــ :
ُ ُ ْ ْ َ
١٠
َ
אن َ ـ ُ ل َ َ ـ أَ ُ ـ ْ َכא ُـ اَ ،٥و َ ِכ ـ ْ َ ــא َ ُ ـ ا َ َ ـ َ ـ ِ ِه ا ِّ َ ـ ِ َ ْ ُ .ــא ُ ِ ْ َ :ـ ُ [ َ َ ٦ـ َכ َ
وف َو َ ْ َ ـ ْ َن َ ـ ِ ا ْ ُ ْ َכ ـ ِ ﴾ون ِא ْ ـ ِ
َ ُ ُ َ َ ْ ُ
ـאل ِ ـ َ ِ ِ ـ ِ ْ ﴿ :ـ ا א ـ ِ َ ،و َ ـ ُ ل َ َ ْ ـ ِ أَ ـ ُ َ ـ َ
﴿כ ْ ُ ـ َ ـ اُ ـ ٍ ﴾ ِ ـ أَ ـ כא ـ ا כ ِــכ ـ ـ ]آل ـ ان] ،[١١٠/ ٣:و ـ כאن ـ
ُ ُ ُ َ ُ ََ َ ُ َ ْ ََ َ َ َ ُ ُ ُ ْ ْ َ
وف َو َ ْ َ ـ ْ َن َ ـ ِ ا ْ ُ ْ َכـ ِ ﴾ ُ َא ِ ً ــאَ ٩ـ ُ ،ون ِא ْ ـ ِ َ ُ ـ ا َ َ ـ ِ [ ٧ــכאن ٨ـ ْ ﴿ :ـ
َ َ َ َ ُ ُ َ ُ ُ َ َ ْ ُ ْ
ـכ ِ ـ ِ ْ ـ ِ ﴿כ ْ ُـ ْ َ ْ ـ َ اُ ـ ٍ ﴾ َכ َ ِـ َ אن ا َ ْ َـ אن ا א ِ َ ـ ِ َכ َ ـאه َ َ ـ َכ َ َوأَ ــא إ ِْن َ َ ْ َـ ُ
١٠
ُ ١٥
ا ِ َ َ א َ ـ أَو ِ ـ ا ـ ِح ا َ ْ ُ ـ ِظ.
ِ ِ ِ ا א ِــ ُ َ :ــ َ ِא َ ِאد ــ ِ ا ِ
َ ــ أَ ــ ُ َ َ ــ ا ــ َ ُة َوا ــ َ ُم ا ْ ــ َ
١١
ْ ََ ُ َ َ
َ ْ َــ ُ ــכ ا ِ َ َ ــ ُ َو َ ــא َ َ ــ َ ِ ــ َ ــ َ ِض َ ِــ ِ ِ ــ ا ــ َ ِة؛ َ َ ُ ــ ُل َ َ َ :ــ ْ ِ ْ َ
١٢
ِ ُ ُ ٍه: َو ِا ْ َـ ا ُ َ א ِ ُ
۪ ــ َ ٰا َ ُــ ا ا ۪ ــ َ ُ ۪ ُ ــ َن ﴿ا َ ــא َو ِ ُכــ ا ُ َو َر ُ ــ ُ ُ َواأَ ُ َ ــאُ َ :ــ َ א َــ ِ :
ُ ُ َ َ
ـ ِ ِه ا ـ ُ َ ـ ُ ل َ ـ ِإ א ـ ِ اכ ُ ـ َن﴾ ]ا א ـ ةَ ،[٥٥/٥ : ا ٰ ـ َة و ْ ُ ـ َن ا ٰכ ـ َة و ـ ر ِ
َ َ َ َ َ َ ُ ْ َ َُ
ـאم َ ِ ــא.
ِ َـ ُ َ ـ ْ ٍ ُ َ ـ ٍ َ ،و ِإ َذا َ َ ـ َ َ ـ َ ا َو َ ـ َ أَ ْن َ ُכ ـ َن َذ ِـ َ
ـכ ا
َ ــא ُن ا َو ِل :أَن ا َ ِــ ِإ ــא ا א ِ ــ َو ِإ ــא ا ُ َ َ ــ ِ ُفَ ،و ِ ــ ُ َ ْ ــ ُه َ ِ َ َ ١ــא ٥
ُ ّ ُ َ
اكَ ،و َ َ ُ ـ ُز َ ْ ُ ـ ُ َ َ ـ ا א ِ ـ ِ ؛ ِ َن ا ْ ـ َة َ א ـ ٌ ِ َ ِ ـ ِ َ َ א َ ـ : د ْ ــא ِ ْ ِ ْ ـ ِ ِ
٢
َ ً
َ َ
ـאء َ ْ ـ ٍ ﴾ ]ا ـ َ ،[٧١/٩ :وا ِ َ َ ـ ُ ا َ ْ ُכ ـ َر ُة ِ
ـאت َ ْ ُ ُ ـ ْ اَ ْو َ ٓـ ُ ﴿وا ْ ُ ْ ِ ُ ـ َن َوا ْ ُ ْ ِ َـ ُ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
ِ ـ َ ـ ه ا َ ـ َ א ـ ٌ ِ َ ْ ـ ا ُ ْ ـ َ َن َכ َ ـ َ ﴿ا َ ــא﴾ ُ ـ ُ ا َ ْ ـ َ َ ،و ِإ َذا َ َ ـ َ
ِ ِ ِ ِ ِ
ِ ــ ِ ا ُ ــ ِ ِ ِ ِ ِ
َ ْ ــ ُ َ ــ َ ا ا َ ــ ِّ َ َ ــ ا א ــ ِ َو َ ــ َ َ ْ ُــ ُ َ َ ــ ا ُ َ َ ــ ِّ ف ــ َ
]و َ َ ْ َــ ِ ْ ِ َ א َ ــ ِ [ِ ٣إ ِ ِ ِ ِ
ا ُ َ א َ ِ ــ َ ِ َ ــ َ َ א َــ ﴿ :ا َ ــא َو ُכــ ُ ا ُ﴾ ا ــ ُ َ ، ١٠
ِ ِ ِ ِ ِ
ِא َ َــ َو ُ ــ َ َ ْ ــ ٌ َو ْ ــ ُ ا ْ ــ ْ َ ل :أَ ــ ُ َ ــ َح ِ َ ْ ــ أو َــ ُ ،ــ َذ َכــ َ َ َ ــ ُ
َ ْ ُــ ُ َ َ ــ ِ َد ْ ً ــא ِ ِ ٩ ِ ِ
ْ ُ ْ َ ــ ٌ َ ْ ــ َ َאء َ ،وذ ْכــ ُ ا َو َــ َ ْ ُــ ُ َ ْ ــ ً ا َــ ُ َ َ َ ،ــ َ
אنُ ْכ ـ ِ َوا َ ِ ـ ِ َכ َ ـאلَ ،١٠و ِ َ ِ ـ ٍ َ ِ ـ ا َ ْ ِ ـ َ :ـ ْ ُכ ْ ـ ُ أَو َ ـ ِ ـ ِ ِ ـ ا ِْ ِ ِ ـ ِ
ْ َ
ُ ُ
ِ ـ ْ َ ـ ِ ِه ِ ـ َ ـ ِل َـ ِ ْ ِ ـ ِ
ـאم ِإ َ ـ ْ َ ُכـ ُن أَو َ ـ َ ِ ـ أَو َ ـ ِ ـ ِ ِ ـ َذ ِـ َ
ُ ْ َ ـכَ ،و َ َ ْ
ُ ْכ ِ ــ ِ َو َ َ א ِــ ِ ].[٣٠ ٢٠
)ل( و)غ(. ٨ }إ ــא و כــ ا { ــ إ א ــ هه. (: )ا ١
ــא إ ـ ـ ـ )غ( ا ـ א ـ ٩ ـ وכ ـ ــאل כ، ـ ً. )ل( و)غ(: ٢
ا ــ ا ــ ا ــא . ــאل :ــ ــ أ ــ א ــ . )ل( :ا אم. ٣
אل. (: )ظ( و)ا ١٠ )ل( :ا . ٦ ف. )ل( :ا ٤
)ف( و)ك(. : ٧ ـ )ف( و)غ( ،وأ ــא ـ )ظ( و)ل(: ٥
270 ONUNCU BÖLÜM - Kelâm İlminin Esasları
Üçüncüsü: Nebî’nin (sav) Ali (ra) ile ilgili şu hadisidir: “Senin benim ya-
nımdaki konumun, Hârûn’un Mûsâ yanındaki konumu gibidir.”1 Hârûn,
Mûsâ yanındaki konumu dolayısıyla, Mûsâ’dan sonra yaşasaydı onun hali-
fesi olurdu. Ali (ra), Hz. Peygamberden sonra kaldığına göre onun halifesi
5 olması gerekir.
Yukarıdaki [üç itirazın] tamamına cevabımız şöyledir:
Bu nasları iki cihanda Ali’ye (ra) tâzime ve makamının yüksekliğine yo-
rumlamak gerekir. Bu deliller ile bizim daha evvel zikrettiğimiz deliller ara-
sında mutabakatı sağlayabilmek için bunlar imâmete yorumlanamaz.
10 Bizim görüşümüz birkaç açıdan daha tercihe şayandır:
Birincisi: Biz bu yolla ümmet olarak küfür ve fısktan korunuruz.
İkincisi: Ebû Bekir ve Ömer’in (ra) faziletleri hakkında gelen rivayet-
ler tevatür seviyesine ulaşmıştır ve bunlar bizim dediğimiz gibi açıklanırsa
tümü hak üzerine kalır.
15 Üçüncüsü: Allah Teâlâ Kur’ân’da ensâr ve muhâcirin, zikrettiğimiz şekil-
de tâzimini buyurdu ki bizim zikrettiğimiz şekilde anlaşılırsa hepsi doğru
olarak kalır.
ا ِ ـ َذ َכ َא َ ــא.
ْ َ َ ــא َو َ ـ َ ا َ ِـ ِ ُ ْ َ ـ َ َ َ ـ ا ِ א ـ ِ ِ ،ــא
َ َ َ ً َْ
ِ ُ ُ ٍه: ُ إِن َ َ َא أَو َ
َ ـ َ ِ ـ ِ ا א ِ ِ ـ وا َ ْ ــאرِ ِ ـ ا ُ ـ ِ
آن َو ِא ِ ـ ِ َ א َـ َـ ا א ِ ـ ُ :أَ ـ ُ َ
ْ َ َ َ ُ َ ْ َ
ـכ َ ِ ً ــא.اـ ُ ـאه َ َ ـا ـ ِ ي ذכ ـ
َ َْ َ ُ ْ
َ
אس َ ْ َ َر ُ ِل ا ِ َ َ ِ ا
ا َ َ ا אِ َ
ُم[ ُة َوا ]أَ ْ َ ُ ا ِ
٤
ِ ا ِ ّ ـ َ ُ]٣٥أ[ وכ ِ ـ ِل ا ِ Ṣأَ ُ ـ َ ْכ ـ ٍ ]َ ،Ġ[٣٣و َ א َ ـ أَ ْ َ ـ ُ ا ـ ِ
ـאس َ ْ ـ َ َر ُ ـ
َ َ ٌ
ُو ُ ـ ِد ٥ا َ א ِ ـ ِ .[٣٤]٦ ِ ِ ِ ـ َ ا ُ ْ َ ِ َ ـ ِ ِ :إ ـ ُ َ ـ ؛ َو
َ ـ ُ َ ء َ ـ ُزوا ِإ َ א َ ـ َ ا َ ْ ُ ـ ل َ ـ َ ١٥
Ehl-i sünnet, cihadı, dine davetle yapılan cihat ve kılıçla yapılan cihat
olmak üzere ikiye ayırarak onlara cevap verdi. Zira mâlûmdur ki Ebû Bekir
(ra) İslâm’ın ilk yıllarında din hususunda, insanları dine davet sebebiyle ci-
hat etmiştir. Onun sözüyle Osman, Talha, Zübeyr, Sa‘d, Saîd ve Ebû Ubey-
5 de b. Cerrah (ra) Müslüman olmuştur. Ali (ra) ise İslâm’ın kuvvetli olduğu
yıllarda kılıçla cihat etmiştir. Birincisi daha evlâdır.
Ebû Bekir’in faziletine kail olanların delili Nebî’nin (sav) şu hadisidir:
“Nebîlerden ve resullerden sonra güneş Ebû Bekir’den daha faziletli olan
birinin üzerine ne doğmuş ne de üzerinde batmıştır.”1
َ א َـ ِ. ـאء َ َ ـ ا ِ ـ َن ا َ א َ ـ أَ ْכ َ ـ ِ ـ ا ـ ِ
َ َ َ َ َ
] ِإ َ א َ ُ َ ِ ٍ [Ġ ا َ ْ ََ ُ ا א ِ َ ُ
ا ـ ِ ي َـ ُ ل َ َ ـ ِإ َ א َ ـ ِ َ ـ ٍّ ا ِّ َ ـ ُ
ـאق ٦أَ ْ ـ ُ ا َ ـ ّ ِ َوا َ ْ ـ ِ َ َ ـ ِإ َ א َ ِ ـ ِ ]َ ،[٣٧وأَ ــא أَ ْ ـ َ ُاؤ ُه
ََِ َ ِ
אن:
َ َ َـ ِ ُ ْ َ َ
ــאن، ــאص َ َ ـ ِ
ــאم ا َ َ
َ ِ ِ َ
ُ َ ِאو َ ـ َ َ َ ُــ ا ــ ِ ـ ُ َ ــא أ َ َ ا َو ُل :أن ــכ
َ ْ ََ
١٥
ا ِ َ א َ ـ ِ .٨ ـאد ٌح ِ ـ
و َ ـ َ ا ُ ْ ـ َ ٧ـ ِ
َ
ٌ
ات،٩ـאص َ ْ ِ ـ ُ ِِא ْ ِ ـ َ ِف ا ِ ِ ــאد ِ وا ـ اب ْ ـ :أَن َ ـ ا ِ َ و ـ ِب ا ِ ـ ِ
ْ َ َ َ َ ُ ُ َ َ َ َ ُ َ ُ
ِ ِ ِ ِ ِ ِ
ـאد ُه ِإ َ ـ َכ ِ ـ َ ُ ـ َ א ـ ا ا ُ ِ ـ ْ َ ــאص. ِ ِ ِ ِ ِ
َ َ َ َ َ ـ ُ َ ـ ْ ُ ـ َ ّد ا ْ َ ـ ُ
ـכ َ ــאכאـכ َـ ُ ل َ َ ـ َכ ِـ َ ـכ َر ِ ـ َ ِא ْ ِכ ـ ِ َو َذ ِـ َ َوا א ِـ :أَن ا َ ـ َ ارِ َج َ א ُـ اِ :إ ـ َ
ـכ أَ ْ َ ْ ـ َ َ َ ١٠ـ ا ِ َ א َ ـ ِ َ ،١١و َ ـ َ ا ِ ْ ـ ٌ .
ـכ َ ـ َ ا ـ ِّ ـכُ ،ـ ِإ ـ َ ِ ـ ِإ َ א َ ـ ِ َ ْ ِ ـ َ ٢٠
ِ َ ــא أَ ْ ِ ـ َ َ َא].[٣٩
2a
1b
36a
35b
SON NOT
ا ُ َ ِّ َ ُ
אب َوا ْ ِ ْכ َ َ َو ُ َ ِّכ ِ ۚ ِإ َכ أَ َ ا ْ َ ِ ُ ا ْ َ ِכ ِ ِ ِ
َ َ ْ ِ ْ آ َא َכ َو ُ َ ّ ُ ُ ُ ا ْ כ َ َ א } :ر َא َوا ْ َ ْ ِ ِ ْ َر ُ ً ِّ ْ ُ ْ َ ْ ُ إ אرة إ ١
ُ ْ
{ ا ة(١٢٩):
ٍل ْ ِ ِ ِ ِ ِ ِ
َ ّ ً א ّ َ א َ ْ َ َ َ ي َ ا ْ َراة َو ُ َ ّ ً ا ِ َ ُ َ ا ْ ُ َ َ َא َ ِ ِإ ْ ا ِ َ ِإ ِّ َر ُ ُل ا ِ ِإ َ ُכ ِ
}و ِإ ْذ َ َאل َ
א َ : إ אرة إ ٢
ْ َ ْ َ
.(٦) : ِ َ ْ ِ ي ا ْ ُ ُ أَ ْ َ ُ ۖ{ ا
א
َ َُ َْ ُ ا ِ َ ُل ا ِ ِ » :Ṣإ ِّ אلَ َ :אل َر ُ אر אض א ذכ روا ر ،وأ ذ ا ٣
َ ِ َכ َرأَ ْتَ ،و َכ ،ور ْؤ א أُ ِ ا ِ َ َאر ُة ِ َ ِ ِ َ ِ ِ َ ،و َ ُ َ ِ ُ ُכ ِ َو ِل َذ ِ َכ َد ْ َ ُة أَ ِ ِإ ْ ا ِ َ ،و ِ ا ِ ِ ،وإِن آدم َ ِ ا َ م َ ْ ِ ٌل ِ
َ ُ َ ّ َ َ ّ ْ ُ ُ َ ََ َ ْ ّ َ َ
א ، ا وط ،وآ ون، ا ر : ،١٧١٥٠ ا ا אم أ אت ا ِ ِ َ َ ْ َ ” .أ
َ ّ أُ َ ُ
ط٢٠٠١ ،١م(٣٩٥ /٢٨) .
).٤٧١٢ ا אس م ا א “ ) ”أ א אري ) ،٢٢٧٨وأ ج ا ) و آدم« أ ”أ א ذ ا ٤
אب ا َو ُل
ا َ ُ
אً ي -و ا כ ا ر ا ً -و و با כ أن ا ازي )ت ٦٠٦ه( اا َُ َ ١
ف ا ع ة أو ا ا ا אداً ا א ّ ،و כ ا ي )ت ٦٣١ه( أن أ ا )ا ( כ ذכ כ
،ا א ة، دار ا כ وا א ا ا ي، :د .أ أ כאر ا כאر، با ، ا ار ا ا ا
فا إ א ، ا ،و ب و אع ا א ةإ ا ا ازي و ب ا د.ط ،(١٥٥ /١) ،٢٠٠٢ ،و
وت ،ط ،(١٩٥ /١) ،٢٠١٥ ،١و א دة ،دار ا א ، : א ا ل، ا ا ، إ א אً ا
إ ا ،دار ا כ ا א ،وت ،ط.(٢٨) ،١٩٩٢ ،١ : ا آن،
ا כ ،و ر ا אرة إ أن أول ا ا אت إ א ا ازي – ا -إ א א: اכ ما א ٢
אدر ا رכ ، ا ا ا ،را ح ا א ً، אأ رכ ا
وإ אء ا اث ،ط ١٩٩٨ ،١م ) .(٤٢٠ -٩١٧/٤وأول ا ا ر ،כ ،ود. ا :د.
، ة ،دار ا :د .ا ا ا ، כ ا א ة، ا ا א ،و ي ا אت ى ا ا
أ כאر ا כאر ،(١٧٠ /١) ،و أ ال ا א ة، ا يإ ) ،(٩١٩ /٤و وت ،ط ،(١٦٥ /١) ،١٩٩٧ ،١وا
ب ا لا حا ، را ل ا אذ ،-و אل -و ى א أ :أول ء ا ا أ
ا ا ر אد إ لا ـ ـ إ ا ،و ح ا א ) .(٢٧١ /١و :ا ا אر ) ،(٣٩وا אزا א
، ا ازي إ أن ا ف א ا אدة ،(٣) ،١٩٥٠ ،و اك، א אد، ا د ا
إن أر ول ا ا אت א : اً أن ا ف ا ي ا ازي ا ا ) (١٣٦ووا ا
ا א ـ، כأـ ا ا د א ات، ا ـ א ا ا ،وإن أر כأ ا داً א ات
ط.(٣٢٧) ، א ا א ة ،כ دار ا م، د .א ا ق ،ر א א ا ي، ا ، ا
ا ، ا دة א رة ل אرة ي، ا אت ) ،(٥٩و ا ، اا א ا ا ٣
،دار و ،ا א ة.(٦٩)، ا א د. ح א أ אظ ا כ אء وا כ ،
ر إدراכ ًא ا כ ،وا ن ا ازي ى ا اا (١٦) ،و وا أ כאر ا أ ًא ٤
ا ا אت ، ر دا ً أن כ ن ا ا כ أن ا כ ،א ىا إدراכאً
).(١٦ را א ازي ،ا ا
ما ـ أن כ ن א ًא א ما א ،وأ א ا را ء : כ :ف ا ،وا ا ٥
ا ر ي ا ا ل، ل درا ا ) ،(١١١ /١و א ا لا أ أ כאر ا כאر אً،
כ ا כ ،ط ١٩٩٦ ،١م.(٣٦ /١) ، ،ا כ ا אر א ا ،د. אن ا :د .א ا ي،
و َאرن א א .(١١ /٤) ،
ارة ا אر ،أو ا دراכאت ا اس ا א ة ،כא כ אا כ אא אت و و א ف א دراك ا ٦
،(١١ /٤) ،و ح ا א ـ ).(٢١١ /١ א ا . دا ا א -و ا ـ ا אت ،-כא כ
א ا ،أو ا دد ا ا א عأ א אء כאن أ ا ا כ: ٧
אت ) .(١٦٨و אرن א א (١١ /٤) ، أ כאر ا כאر ) ،(١١٥ /١وا ا אك. ا
282 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
ه א ـאرة« .أ א ا אء إـ ا إ ا ،وأ א ا ـ ي ه א ن » ،(٢٩) ،وا כ وا ر אد
أ ل ا )/١ ـ ا ل ) ،(٣٢ ،٣١/١و ل أو ،א ا א ما א כ نا اا
.(١٠
ي ،ا כאم،(١٢ /١) ، ،כא ا د ) ،(١٤١ووا ا ازي ة ا כא اا ١٩
(. و ا א ) ى ا ازي ا اا ح ا א ،(٣٩ /١) ،و (٣٩) ،وا אزا ا ا وا
אد ،و ق ا ا ا ي ا ا ،א ٍ ا ر ا رت ه ا ٢٠
رد כ ّ ٍ א إ ،و وا ا د ا ل ما ا ذات ا أو ا ،إ أ لא ا
، ا ا : ، א تا ،د.ت ،(٨٧) .و دة ا ،כ ا א ، ي ،د. ا א ،
אس אغ ،دار ا א ،وت ،ط،٢٠) .١٩٩٤ ،١ أ لا א ، ،وت ،אن (٢٩٧) ،١٩٩١ ،وا א ا כ ا
إ אز ، و ر אرد כאر ،(٢٣ /١) ،١٩٥٣ ،وכ ا ا אل ا א ا כ م، אن ا ض ا (٢١و
ر ،وت ،ط (١٢) ١٩٩٦ ،١إ أن ا رכ وا ا ،دار ا כ ا ح : ، ا آن ،أ כ ا א
،دار ا כ ،د.ط.ت ) (١٦٨وا ل أ لا ،ا ا ، ا אد، א ا لא ا
א، ا ا ا ا א وا ر אد ،إذ ا אذכ אا ،ا رכ ،(٥٢١ /٤) ،و ا
ا א ،ط١٤١٣ ،١ه-٢٨٨ /١) ، أ ز ، ا د. ، وا ر אد ،ا א ا ، وا כא א ا
ا א (٥١٣) ،أ א אت، ا ل غا ا د ا و ا א أن ا ذכ ،(٢٣١أ א ا
אع ا ر ة إ ا כ אب وا وا אت ا כ ا عا ا در אت ،و ّ ا ا ا אن
رة ،ط-١٣١ /١) ،١٩٩٧ ،٢ ،دار ا אء ،ا دا ا :د. ، ا אن أ ل ا ،ا ة، ا
، ةا א ،ا ا ا א ، ًאا و אت ا אت وا در ا ةا א ،(١٣٣و אرن ا
لא أ ا ع ،ور ا ح ا ا أن ا اث ،ا א ة (٥٧) ،١٩٩٢ ،و زا ا כ ي ،ا כ ا ز
أ ا ، אد ،أ א ا ا ، אد ا ا و د ا و وث ا א ، د א ه- -
א أ لا ،כ א ا ا ا ازي ا ي ى أن ا ،(١٧٩ ،٩٥ ،٩٤) ،١٩٧٢ ،و כ ا ي،
أ ن، ) (٢٥٤ -٢٥١ /٢وا א ا א ) (١١٩ -١١٣ /٩وا א ا أ لا ) ،(١٤٣وا ر وا
אزي ا א ،כ ا כ אت ا ز ،د.ط. أ ، ،وت ،ط (٤٠ ،٣٩) ،١٩٩٠ ،٢وأ אس ا אزي ا א ،دار ا
ل.(٤٠٧ -٤٠٤ /١) ، ،(١٨٣ ،١٨٢ /٧) ،وا .(٢١٢ ،٢١١ ،٢١٠) ،١٩٨٦وا
(٢٥٤ /٢) ، لا أ ا ر ا ة، אر ا ،כא ا א ن א ٢١ى ا ازي أن ا د ا
ي.(٢١٦ /٢)، أ כאر ا כאر و
ل أ ل ا /١) ، ا ازي ،(١٨٣ ،١٨٢ /٧) ،وا ة א א أو א א כ ا ازي ا ه ا وط כ رة ٢٢
ن، ) (٢٥٤ -٢٥١ /٢وا א ا א ) (١١٩ -١١٣ /٩وا א ا أ لا ) ،(٥١وا ر ،(٤٠٧ -٤٠٤وا
أول ا ازي ا ا ا ا م ) .(٢١٢ ،٢١١ ،٢١٠و أ אس ه ا א ة ) (٤٠ ،٣٩وأ אس ا
ا א כא ؤ و (١٤٧ ،١٤٠ ،١٣٦ ،١٣٤) ،إ أ ا ل א د ا أ אس ا ، آ אت ا אت ا
ا אء ا ا ازي و ،وذכ א أن ا ا ل ا א ن ا ي و ا .وأ כ א وا ا
دة ،دار ا و ،ط.(٨٨ ،٧٨) ،٢٠٠٧ ،١ : אح ا رواح أ ل ا ، ا אوي، ا ازي
. وا ا ا ،وإ א وا ا כ أن כ ن ا ،و وا ا وإ א وا ا ّا א ٢٣
ا אب ا א ِ
َ ُ
ي ىو د ،א ا כ ن ا ات ،و َ ا ْ َכ ْ ن ِ ا ْ َ ْ אن .و ا ًَُ ر ُ ِ
)و (ُ ، ا ْ ُ ُ د: ١
َ
،د.ط.ت. م ،כ ا أ اכ ، ا א ت ،(١٦٢) ،و א ا ام ،أ ا ، ا ء
اذ כ )» ،(٧وإ ا ا ا اد כ ا أي إ ي ا ا ) ،(٢١٣وذ أ ا
ا א ا ارز ،و ا ي ،ورכـ ا ا ،و ـאم ا د ،وأ ـ ا ،و אم ا أ ا ا א ،כא
ا ا ا ، ا אء א א כ م ا אء، ا ا א « ،ا כא و هر أ כ ا א
א ا ام ،(٤١) ،و ُ ِ د، ،ا א ة ،(١٧٠) ١٩٩٩ ،و ى ا ي أ ا ون ا ا ا א ،ا
أن أ ا ل ا ا א ا א ) ،(٢٩١ /١وا כ אت כ ي (٩٢٤) ،و«ا ا א ، د ي أن ا ا
ا א وا א ، ا א ا א ة إ أ زا ا כ ا א ـ ) ،(٣٠٧ /١وذ ذا « ء و دכ
ا א ،وأ א ، ب ا ـאم ،وأ ا א כ ـ אل ا ا ل ا ا ر ،(٨٢ /١) ،و
ا ا ).(١٧١ ا ا כא ، ، ي ،و א ا אة و ا ا ،وأ ا אط ،وأ ا א ا وأ ا
ا אرا ،ا כ نا א ،أ ا כ אت، د ،زا ا وا ا א د إ أن ا אذ ا
ي ،دار :د .א א، ا ،أ وا وا ،ط١٩١٠ ،١م ،(٥) ،وا אة ا כ ا ا
284 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
)/١ (١٤٢ ،٩٢) ،وا ر ا ن، وأ כ ه ا כ ا أ اا א ) (٣٣٤وأ אر ا ازي إ أن אة ا ١٤
.(٢٢
إ ا אت ؛ א ا ـא ً اً و ا و א ا ـ ي כـ ن ا ا כ ـ ا َ ُض ،وأ כ ا ١٥ا ـאل
َ
ا ي(٣٣٣) ، ا ، ا א ا ا א ، ا א ،إ أ כ א אل ا ازي ا اك ا ب
ا אرة.(٥٨) ، אرة، א أن ا ازي و ده כ א א ا و כא (٩٢) ،وا ر ) (٢٣ ،٢٢ /١و َ ا و
כ ك اء ا א ،א א אت ا ا ا ب اء ،א
ا ر ١٦و ا ا ازي رأ א رأ
ا א ، اء ا اء ا אت ا ،وכ ا ا ها ها א ،وإذا א ا א
).(٢٣ ،٢٢ /١ ا ر . א א ًא אرכא כ ن כ وا وأن نا
و ده م .כא ن ا אج د ا ي אج و ده إ ا אً: ا ـאء ،وأ א ا ١٧ا َ ض :ا
َ
א ت ضا ء م ، ه، א א אت ) (١٩٢و א :ا ا و م ، إ
ا אر ا ا ، ،ا א أ اب ا ل وا ،(٧٩) ،وا ،ا א ) (٣٧٠ ،٣٦٩وا ا
(٤٧ /١) ، ،(١٦٦ :٢/٦) ،١٩٦٥ ،وا א ا وا ،ا ار ا כ ر ،و اف إ ا ا אء
).(٢١ ،٢٠ /١ (٩٣) ،وا ر وا
(١٠ /٤) ، א ا ، اכ א א إ ا א כ ان ،وכ א ا א ا ازي ١٨
(١٠ /٤) ، א .(٩٦) ،وا ا ٍآ ، أن כאن ٍ لا כ: ١٩ا
ّ
م :אرة (١٠ /٤) ،أو א ،(٩٦) ،وا ا ز אن وا ، أכ ا ا ا لا ٢٠ا כ ن:
ا ي )،(٩٥ ا כ، כا أن כ ن א ا כ
(١١ /٤) ، א .(٩٦) ،وا אرن א ٢١
(١٠ /٤) ، א אرن א ٢٢
(١٠ /٤) ، א אرن א ٢٣
، (٤٢ ،٤١) ،وا ا ا א ة כא א ما כ ا د ا ٢٤אرن א ر ،(٣ /٢) ،و أ
א ا ام(٥١٤ -٥٠٥) ، ذ א أ ل ا (٤٩ ،٨٤ ،٣٦) ،وا א( وا ادي، ا א ٣٦) ،و א
أ כאر ا כאر/٣) ، :כ אل ت ،א ا כ ،وت ،ط (٤٣) ١٩٨٣ ،١وا ي ا ، ا ا ، وا
ا د ،وا ،و ،و ار כא א ،وا אء ا ا ا (١٦٥ ،١٦٤) ،و (٧٣ -٥٥وا
، ا כ ة أ כאم ا ا وا اض ،ا (١٦ -١٤ /٢) ،و א تا ي ،כ א ا ا אر ،وا
ح ا ا ا دة، אم כ ـ أن ا א ا כ ،دار ا א ،ا א ة ،(١٦٢) ،١٩٧٥ ،و :د .א
، د .ج ،ا وة ا ، ا ا او ي ا אر وا د ا אم ا ل م א א، ا ا ) .(٧ /٧و
،وت١٤٠٦ ،ه،(٥٥ /١) ، ،دار اכ : ، وا ا א وت ،(٦٦) ،١٩٨٧ ،وذכ ه ا
،وت.(١٣٩) ،١٩٩٣ ، ا ،ا ا ا : ر ا א ا ادي، و ا ق ا ق ،أ
،ا ازي.(٥ -٣ /٢) ، אرن א ر ٢٥
،ا ازي.(٦ ،٥ ،٤ ،٣ /٢) ، אرن א ر ٢٦
ل ا أن ا ر و ّ ه א כ ن وا اא ا إ أ تا ٢٧ا כ ن وإن أ כ وا א ا
.(١٩٤ /٢) ، ا ا א כ ن، ا ل ا وا אن ذات ا אك א ذات ا
ها א ) ،(١١٤و ، ا ا א و ز ا ازي אء ا ض ز א ٢٨أ אف )ظ( :وا أ ،و
رك ،(٨٨) ،وا א ل ،ا ا ود (٧٩) ،وا א ،(٢٧) ،وا ا אف א م ا א ة،
، أ لا ،(٣٦) ،وا ا يا ا ا ،(٧٧) ،وا ،(٦٨ /١) ،وا أ لا ،ا
אت.(١٩٤) ، ا א ،(١٩) ،وا
אب ا א ِ ُ
ا َ ُ
)،(٢٩ /١ ا ر ا א ، ِث אج إ ا כ א أ אع ا א אت ا אو أز ا א ؛ إذ إ ١
، آ אي ،כ ا א ا ن، ا ، د ا א وا ا ـ ) ،(٦٠٧ /٢و ح ا א ) ،(١٠٧ /٣و
ا د ،وت.(٥٥٠ ،٢٥٨ /١) ،١٨٨٢ ، اد ،ا : ،אا כ ، ا ،د.ط.ت ) ،(٣٢٠ /٢وا
286 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
ا כ م ،(٥٢) ،و ح ا א ) .(١٠٨ /٣وا אة ،ا ) (٣١ ،٣٠ ،٢٩ /١وا אرة אرن א א ا א (١٩ /٤) ،وا ر ٢
، א ،أر ا «، كو א » ورة ن כ ن ا أ א( ،و ى أر א ٢٣٦) ،و א
أز ا כ אب ،ط ،(٤٤٠ /١) ،١٩٨٤ ،١أ א »ا ا وي ،ا :ا ، :إ אق
ا ب ،درا כ אب أر د « ر ،ا ا ف ا م ‘כ אب א و ف כ «.
אت ،ا כ ،ط.(٨) ،١٩٧٨ ،٢ وي ،وכא ا ا رة، و ص
ا כ م(٥٥ ،٥٤ ،٥٣) ، אرة .(٢٠ ،١٩ ،١٨) ،وا لا أ ن ،(٣٣ ،٣٢ /١) ،وا אرن א ر ٣
.(٣٢ /١) ، אرن א ر ٤
.(٣٣ ،٣٢ /١) ، אرن א ر ٥
.(٣٣ /١) ، אرن א ر ٦
.(٣٤ /١) ، אرن א ر ٧
.(٣٦ ،٣٥ /١) ، אرن א ر ٨
ا כ م، אرة .(٢٠ ،١٩ ،١٨) ،وا لا أ ن .(٥٢ -٢٩/١) ،وا لا أ ا ر ها ٩
)(٦٠ -٥٣
.(٨١-٦٦ /١) ، ا ر א، وأ אب ا ر א אم ما ا אم ١٠
א )(٨١ -٧٨/١ א ،(٧٨-٦٨ /١)،ا ها ، אرن א ر ١١
ا ر (١٠٣ -١٠١ /١) ،وا א ا א ،٧٢ /١) ، א، אو אت א ل ها د ا أ ا ازي ١٢
ا ر ا כאن وا وث، אت א -١ :אن ا ق אر ه ا ،(١٥٧ -١٣٦ ،١٢٢ ،١٢١ ،٧٤ ،٧٣و כ ا
ا ر /١) ، א، א أم أ ا כאن أم ا وث أم ) (١٠١ /١وا א -٢ ،(١٢٢ /١) ،ا א إ ا
دات إ ا ر -٤ ،(١٠٣ ،١٠٢ /١) ،ا אج ا د وا א ، ا د أم ا أ ا -٣ ،(١٠١
ا ر .(١٠٣ /١) ، س، د
א ، ،وا د ا ذات ا ا ا ا د ،و ا د ا هاכ و א اכ ا ازي ١٣ا
لا כا و כ وا כ أد ا ا ازي أد ا כ ا א ا א ،(٢٣٩ /١) ،و
(٤٥١ -٤٥٠ /٢) ،وا א ا א ٢٣٩ /١) ،و א ا ا א ا ا ، ود ا ة وا ا ،وا אن
أد אب ا אرات ،(١٥٠) ،و ، ل א כאن ،و د ا ا אب ا אرات א( ور ا ازي
د ا כאن א ع ا כאن وا وث ،أ א ا א ،א عو و ا א إ ا
ق، כ قا ا ا وا اض، لإ ا وا وث ا אت وا وات ،ول ا
، ا ا כ ،(١٨٨ /١٧) ،(٣٣٢ /٢) ،وا א ا א، א א כ ور א زاد ها ق وا
) ،(٤٥١ -٤٥٠ /٢وا א ا א ،(١٩٩ -١٧٧ /٢) (٢٣٦-١٧٧ /١) ،و אب ا אرات ،(١٥٠) ،وا ر ،(١٣١ -١٠١ /١) ،
.(١٥٤ -١٤٧) ،و א ا ل.(٤٤٠ -٣٩٧ /١) ، وا
نا כ ، א ا אرات وا אت ،و כ ها د ل أ إ أن ا ا را ) (١٤٩و ١٤אرن א
ا ا א אم، א ا ل כאن ا د ،و ا ا אرات- ا ازي – وا אة ،و
ا رכאن: ) .(١٠٤ ،١٠٣ /١و ا ازي ،ا אرات ار ،د.ط.ت (٤٤٨ /٢).وا ر ا אت، ا אت وا
ا ازي ).(١٩١ ا
،وأن ا כ ا د م وا כ א :أن ل כ כ أ ى ،و אت ا ا ا ازي ١٥
ا ر -١٠٣ /١) ، وإ אت ا א . א ،و ا ا ور وإ אت ا ، إ و ده
،ط.(٣٠ ،٢٩) ٢٠٠١ ،١ אزي ا א ،כ :أ ا ازي ،(٥ -٣ /٧) ،وإ אت و د ا ، ،(١٢١و
.(٢٦ -٢١) ، لا أ ن .(٤٥٠ -٤٤٨ /٢) ،وا ا ،(١٠٥ /١) ،وا א אرن א ر ١٦
אً. د א א، ها א א د ا ازي ١٧
، ل ) ،(٣٤٤ -٢٢١ /١وا ر א ا אم ،و وث ا وات، ا ،و وث ا وث ا ا ازي ا ا ١٨
.(١٤٧) ، ) .(١٢٩ -١٢٤/١ا
ا כ אت ،ا כ ي.(٣٤٤) ، ِ اْ ِ ْ ، َא כ ن َ א א ن א ،و ا אس َو َ אء َ ُ :ا ن وا ١٩ا
:إ אت إ כא و د ا א (٢٠٦ -٢٠٠ /١) ،وإ אت و د ا ،(١٤٣) ،وا ر .(١٢٤ /١) ،وذכ ٢٠אرن א א
ا ر (١٢٥ ،١٢٤ /١) ، א، إ אت أن ا אم و ،أو إ אت وث ا א -א א -ا ث ،وا ا
لا א أ 287
ا א (٢٠٠ /١) ،وإ אت و د ا ، א ا ا آن، م ا ارد ا إ ا د و ا ازي إ أن ا ا
.(١٤٧) ، ) .(١٤٣وا
ا א (١٩٩ -١٧٧ /٢) ،وإ אت و د ا -١٢٥) ، א ،(١٤٩) ،وا א اض، כאن ا اا ا ازي ٢١
.(١٢٤ -١٢١ /١) ، ،(١٤٢وا ر
ة אم א א ،إن ا ا א ت وا ا א ،و א אو אم :ا אت ا ا ٢٢
.(١٢٤ ،١٢٣ ،١٢٢ /١) ، ا ر א ، أو د א إ אج إ ا إ ا ،وا
ب ا آن، أ ا א ا א ،(٢١٥ /١) ،و ى أ أ ب ا د إ وث ا اض، أ א אً ا ازي ا ا ٢٣
ا ر .(١٢٩ /١) ، ا א ا א ،(٢٣٢ -٢١٥ /١) ،وإ אت و د ا ،(١٥٨ ،١٥٧) ،و
.(١٣١ -١٢٩ /١) ، אر ن א ر ٢٤
ذכ כ ام ،כ א ،وا א ،وأ אب ،כא ا ،وا א ،وا َ إ אا ل א ا قا ٢٥
ادي ) ،(٣٣٢وا ا א ت ) ،(٧٢ /١وا ق כא אري وا ازي. ،و ا ا א :כא ا ا إ
אכ ،دار ا ا ا ي ،أ ا א ا إ ا אم أ ا ي א כ با ) ،(١٠٥ /١و وا
אر ).(٤٩ ،وت ،ط١٤٠٤ ،٣ه ،(٣٦٩ ) ،وا א ا א ) (٢٦ ،٢٥ /٢وا ا כ אب ا
،ا ) (٢٨٥/١ا ،(٢٤ ،٢٣) ،ا א א تا כ ا כ م، ا ا ا כ ن أد ٢٦
ا ، اث ،ط ،(٧ ،٦) ،١٩٩٨ ،١وا א ا ا ،ا כ ا ز ا כ م ،أ ) ،(١٩١وإ אم ا ام
ون ا ،ا ا ا : أ ا ،أ إ אق ا ازي، ا ) ،(١٥٩وا אرة إ ا
ا אر ا ا ، ،ا א ال و אت ا ا ،ا א ة (١١٧) ،١٩٩٩ ،وا א ا א ) (٢٥ /٢و ا
، ا אر ،(٢٣٠ -٢١٧) ،وأ אس ا ،ا א لا .(٣٤٧) ،١٩٧٤ ،و ح ا اد ا ،ا ار ا
א א ا د ،ا ر ، ،(٦١) ،وا ق ا ق ،ا ادي ،(٢١٦) ،وا כ ) ،(١٠١ ،١٠٠وا ر אد ،ا
אم، ا כ م ،ا כ אل ا حا א ة ،وت ،ط ،(١٣٩) ،١٩٩٨ ،١وا א ة ةا ا א ي ،כ درا אت ا
: ا א ، أ אرات ا אم ،ا א כ אل ا ،ط١٣٤٧ ،٢ه ،(١٤) ،وإ אرات ا ام ا אدة،
،ط.(١٠٩) ،١٩٤٩ ،١ ا ازق ،כ ا א ا
אرة ،(٣٤ ،٣٣) ،وا لا أ ن ا ر ،(١٥١ -١٤٩ /١) ،وا د כ ، ه ٢٧أ אض ا ازي כ ه ا
א ا א (٣٥ -٢٧ /٢) ،و א ا ل.(١٧٤ -١٥٧ /٣) ، ا כ م ،(٩٩ -٩٦) ،وا
ا ا אب. ا و ا ٢٨و
.(٣٨٦) ، א ا ا ا ا ل، ا ازي يا ،(١٠١ ،١٠٠) ،و א ا أ אس ا ٢٩
ا ، ا אر ا א כ ،ا א ،(٢٣٢ -٢١٦) ،وا لا حا א ا כ ، ٣٠و ا
وا ،د.ت.ط ،(٢٠٨ -٢٠٢) ،وا ا ،ا ا ، أ ا
أ ل و و א ،و وا כאن و א ازم ا ا ا ،(٣٢ -٧ /٤) ،و א כ ا א أ اب ا ل وا
، אد ،(٣٠ -٢٢)،وا אد ا ،(٥٩) ،وا ا א ا ادي ،دار ا כ ،ط ،(٦٣) ،١٩٩٧ ،١وا ر אد ،ا ا ،
) (١٥٢ /١ا א ا א ،(٣٧ /٢) ،و א ا ل/٢) ، أ ل ا ،(٣٧ -٣٦) ،وا ر ) ،(١٥٨ ،١٥٧ ،١٥٥وا
.(١٨٣ -١٧٤
ا א (٢٨ ،٢٧ /٢) ، א ،(١٥٥) ،وا אرن א ٣١
ن.(٣٧ ،٣٦) ، ،(٧١ -٦٨) ،وا ا א ،(٤١ /٢) ،وأ אس ا א ،(١٥٨ ،١٥٧ /١) ،وا אرن א ر ٣٢
ل.(١٨٣ /٣) ، .(٧٤) ،و א ا ا א ،(٤٨ /٢) ،وأ אس ا א ،(١٦٠ /١) ،وا אرن א ر ٣٣
. ا ر ذכ ا و א כ أ ا (١٦٤ -١٦٣ /١) ،و ،(١٥٨) ،وا ر אرن א ٣٤
א لا ل אء ا رد ا رد ،و ا ا ،כ א إ אرة إ ا أ כ ن ا אرة إ ل :ا אد ا ٣٥ا
، ا ،כ ل ا אء ًא ا ل اري وذ כ כ ن أ ي . ً :و ا אري :א ً ،وا
אت ،(٩٢) :وا כ אت.(٣٩٠ ،٣٨٩) ، ا
)،(١٦١ ا ن .(٤٤ ،٤٣) ،وا ا ل .(١٩٣ -١٨٨ /٣) ،وا .(١٥٩ ،١٥٨) ،و א ا ها ٣٦
ح ا א ) ،(٦٢ /٤و ح ا ا ) ،(٣١ /٨وا ر (١٧٣ -١٦٨ /١) ، אد ) ،(٧٠و אد ا و ا د ) ،(٩٦وا
د ـ ا م ،ذا אً כאن أو ـ ،أ א א ا א وا ر ،أ א ا אدث ا א رأ وا א (١١١ -١٠٦ /٢) ،و
ح ا א ) ،(٦٢ /٤و ح אت، دا دا א אل ، أ ا ال د כא א
م د، אا ا א ا ا אدث وإن ـ ق ق אو د ل :إ ا ا ) ،(٣١ /٨وכא א אت
288 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
،ا ي ،(٤٠٨) ،إ أن ا ازي ا א ا ادث، ً ال ذات ا אري א أن כ ن د ا א אت وا
ا א ) ،(١٦٨ /١و وإن כא ا כ و א אن« ،ا ر ن اا ء ا ا ا و אل» :إن أכ א
ذات ا ،و م ـ -ا ل אت إرادات يا أ ا כאت ا ـ ادي -و ) .(١٠٦ /٢و
ا ر ،ازي.(١٧٥ /١) ، א ،
א אم ا אدث ا ،و אدث ا ض כאن ارض ا אدث ،و א א ا ازي ٣٧
אل. א ا أو ً ،و א
وا رة، א ا א אت ،כא אت ا א אت ،כא اد وا אض ،و אر אت : ٣٨أ اع ا אت
ا אت م ،أ א و ع ا א אت ا ه أو ه ،وو ع ا ،ככ ن ا ء ا وا وا א אت ا
ا א ا א ).(١٠٨ /٢ . ا ا اع ا
ب، ا ) ،(١٧٢ /١إ أ ّ ه אدرة א ا ام ) (١١٦ ،١١٥وا ازي ا ر اا א ا ٣٩ا
دا א ، ،د. ا ي وآراؤه ا כ א ا ام ) ،(١٩١ ،١٩٠و א ، ا ي כ د ً و
د ا כ אل ،ن אت ا ب א כ אل؛ آ ا ازي ،ط .(٣٤٧) ،١٩٩٨ ،١وا دار ا م א وا
،(٢٢٩) ،وأورد ) ،(١٧١ /١وا ـ ازي وآراؤه ا כ ا ر אل، ا א و א ،و ا و و א
ا دا אً ع כ אل א أ اده أـ א ـ ز أن כ ن ا ادث כ א ت » ا אزا
و א « ح ا א .(٦٤ /٤) ،
א ن ا ًא وا ً ا؛ و ان א وا א אد أ אً :ا اج ا ا ا وا ة ،و ح אد ا ٤٠ا
د، د ،ا يכ ا ا دا ا و و ها א دي و ا ،و اد ا אد ا
ا כ אت.(٣٧ ،٣٦) ، אت ،(٩ ،٨) :و ا
ح ا כ م (١٠٥) ،و אرة .(١٥٦) ،و א ا ل ،(١٩٤ ،١٩٣ /٣) ،وا א ا א ،(١٠٥ ،١٠٤/٢) ،وا ا ٤١
אد ).(٢٧١ ا ) ،(٢٨ /٨و ح ا א ) ،(٥٤ /٤و ح ا ا
،(١٦٠) ،و ح ،ا ا ،ا ادي ،(٧٩) ،و ) ،(١٦٠وأ ل ا ا א ا א ) ،(١١٢ /٢وا ٤٢
ر א ا אرا ( أ אً ) אوى ا א ،ا אرا ) ،(٥وا نا ا ةا ـ ، ا ا ) ،(٣٨ /٨و أ ا
א.(٢٨٢) ، دا ة ا אرف ا א ١٣٤٩ ،ه ،وا אة )،(٣
אت.(١٩١) ، ا إ אره، و א ،وإدراك ا ر وة ا כ א إدراك ا א ا ة فا ٤٣
ا א ا ل ،(٢٣١-٢٢١/٣) ،و ،(٤٤) ،وا א ا א ،(١١٤ -١١٢ /٢) ،و ا ها ٤٤
،(١٦٠) ،و א ا ل.(٢٢٤ /٣) ، ا אع، ،وذכ رده א ازم כ א ا א א نا
א. وا وا א אرى ا א ،א و ا ا ا א :أ ٤٥ا
٤٢٧ـ ان ) إ ان ا ن( ٣٧٠ـ )٩٨٠م( و אرى ) أوز כ אن ا ن( )أ ( א ب و
ا ) (٢٠٠כ אب أّ .و ا ا אء وأ ا ن و אه ا ا )١٠٣٧م( .ف א ا
ارزم א ن ا ،ر إ כ א אه :ا אء ،وا ا وا ،وأ أ א ا א ّכ ،وכאن ا
אرات وا אت ،و ن ا כ ،ا אة ا א ،כ ا ان إ أن إ ار ات ا و אك כ
כאن.(١٦٢ -١٥٧ /٢) ، אت ا אن ،ا ،(٤٥٩-٤٣٧) ،وو ن ا אء ،ا أ أ وا אت، ا و
،כא א ا إ أن ا כ أ ا א ،و ذ ا ها ٤٦أ
. ا א ا ح ا א ) ،(٢١٢ /٤و ح ا ا )- .(١٤٥ /٨إ أن ا ي ، כ א ُِ ا א
) ،(٤٩وإ אم ا ام ) ،(٣٩وا כ א ا ا ا א ) ،(٢٣ ،٢٢وا ا ا כאر ) ،-(٤٨١ /١وכ ا إ אم ا
ا א ـ )/٤ أ א ا אن ،ا ا ز ا א ،ا א ة١٣٤٩ ،٣٢ ،ه ،(٢٣٥) ،و أ א ا آن ا ا ،
آل : ـ (، ا ـאل ا ) אت ،אرا ، ا ، ،(٦٤٢و ح ا ا ) .(١٤٤ ،١٤٣ /٨وכ ا ا
ال و אت ا ا : א ا د ـ ) ،(٤٥وا א ،دار ا א ،وت ،ط (٣٧٦ /١) ،١٩٩٢ ،١و
ا א ت) ،(٢٥٦ /١وذ ا ازي إ إ כאر ا ل א א . ي إ אع ا ) ،(١٣٩و ا ) ،(١٤٠وإ אر ا
ا ا א ا א و א ا ل ،א ) ،(١٨٨وا ر ،(١٤٨ -١٤٣ /١) ،إ أ ا ا إ כא
ا א ،(٩٨ -٨٨ /٢) ،و א ا ل.(٢٢٠ /٣) ، ، א ذات ا ا أي و אل إن
א ا ل ،(١٩٤ /٣) ،و ى ا ازي ا ر يا ل ا ا ي وأ ا ا ا ازي إ أ ا ٤٧
א ه ا وات אت ،وإ א כאن ا אز ا א ـ ا ا אوي ا وات »ا ا « ،כ א ذ כ
(١٥٤) ،وا א ،(٣١٣ /١) ،و ) ،(١٣٨ /١وا ا ر ـ ،و و ب ا ـ د ،وا رة وا ، א
أو אف ا د ،وا א ،وا אدر ،وا א ،و أ אت ا ا ازي أ א أن ا אز ـ ،
،(١٥٤) ،و א ا ل.(١٩٤ /٣) ، ) ،(١٣٨ /١وا ا ر
لا א أ 289
ل،(١٩٦ ،١٩٥ /٣) ، (٣١٤ ،٣١٣ /١) ،و א ا א (١٥٤) ،وا (١٤٠ /١) ،وا ا ر ٤٨
ل.(٢١٠ -١٩٦ /٣) ، א ا ها ) (٣١٤ /١وا א ا ٤٩
אب ا ا ِ ُ
ا َ ُ
، ا ور ا اق وإرادة ،כ ب א - -إن כאن ر ا أن א ات :ا ي ا ١
ا ازي، و ا ا א اه כ א .(٢٣٧) ،وا כ אت ) ،(٧١٠ -٧٠٧و אت ،ا ا اق ا אر، وا
ا כ אت، אر، وا א ا َوا ِ ا ْ ُ ْ َ َ « כ ن أَن ُ َ َאرةَ ،وأَن َ ُ أُ ْ َ ى ِ َ
ِ
وأ א ا אدر» :ا ي َ
א .(١٧١) ، אت ،ا ) (٧١٠ -٧٠٧وا
ا و אً א ات ،כ אب ا אر אل ا ف ، ر وإراد א ا א ا ى ا כ ن أن ٢
أ لا ، ا ر ا رة أو ا رادة، ور ِ ِّ ،وذ כ كا اق ،وو ب כ ا א
ص א ا א ،(٧٧ /٣) ،و א ا ام (٨٦ ،٨٥) ،و ،(١٧٩ ،١٧٨ ،١٦٠) ،وا א ) ،(١٨٢ ،١٧٩ /١وا
כ ـ دون א أو إ אر ،ـ« و را ،א כ ن ُو إراد و ر رادات ا م أ ذ اإ ا
دون ا ـ د א ] [..و ـ رت ا אء ـ ] [...وو د ا אء و و ـאدر و
» :א אدر א ا د ) .(١٦٣و ل ا ،ا אرا ،(٥١) ،و א« .ن ا א ور א و ور א أن כ ن ـ
ـ כ و א ،وإ א ا ـ ف أن ا ا رة ،وا ر ،و ه ا وأن را أن ا ي
ا א א، ذ اإ أ כ ، כ .ا א أو כ אر ا אع ا ـ رة وا رادة
א ،وإ א لا ا ا م ا א ،وا כ ن وا رة وכ ن ا رادة אً א אً כ ز ا و
).(١٦٢ ،١٦١ ا ب ا وث«. ا א א ،و כ א ا
ن.(٤٦ ،٤٥) ، ا א (٨٦ /٣) ،وا א (١٨٢ /١) ،وا ل .(٤٤٤ ،٤٤٣ /١) ،وا ر (١٦١) ،و א ا ا ٣
ا א .(٨٩ ،٨٨ /٣) ، א ا ٤
ن.(٤٦ ،٤٥) ، ا ٥
).(١٨٦ ،١٨٥ /١ ا ر ٦
ا ا אت כ אء ا כ א ،وذ כ כ א أ אل دا ً -א ًא- ا ا ا ًא אده أن ا أورد ٧
ذ כ ،כ ن ا ا א א أن כ ن א כ ،وأ אب ا כ ن ذ כ ا אه ،و
ا אم ا ازي א د ا כ אل إ אت ا ح ا א ) ،(١١٢ /٤و ح ا ا ) ،(٦٦ /٨و א، إ אم
ي (٢٦ ،٢٥) ،وا א (١١٤) ، ا ا ا אب، ي ا اا ال ا ا א ة א ،و ا
אد ) ،(٦٢وا א (٣٦٨) ،و ا د (٨٧) ،وا ا ،ا (٣٣) ،وا ر אد ،(٤٧) ،وا אف ،ا א ا א وا
) (٢٦٢وذכ ه ) ،(١٦٥و ح ا אد ) ،(٣٩٤ ،٣٩٣وا ازي :ا ر ،(١٨٨ /١) ،وا א ا א (١٠٧ /٣) ،ا ا
ل، د ان ا ،(١٥٧ ،١٥٦) ،و لا ) ،(١١٩و ح ا א כ ا أ ًא، ا אر ا ا א
ا כ م.(٦١ /٢) ، أ أ ر ا א ري ،(٦٥ -٦٣) ،و
ا אت ،(٥٥) ،و א ات ا ازي.(١٠) ، ،(١٦٥) ،و ا ل ،(١٦٥ /٣) ،وا ،(١٨٨ /١) ،و א ا ا ر ٨
א } ،أَ َ َ ْ َ َ ْ َ َ َ َو ُ َ ا ِ ُ ا ْ َ ِ { ا כ (٥٨٩ /٣) ،و ا א ا א .(١١٨ ،١١٧ /٣) ،وا ٩
ُ ُ
ا. א م د ا כ،١٤ :
ن.(٥١ -٤٨) ، א ا א (١٠٨ ،١٠٧ /٣) ،وا ا כ م (١١١ ،١١٠) ،وا ،(١٩٠ -١٨٨ /١) ،وا אرة ا ر ١٠
אري ا ا ل כאم وا אن ،و ى أن ا ل א ا ازي ا א ا א ا ل .(١٦٥ /٣) ،و و א ا
ا א ،(١١٦ -١٠٨ /٣) ،و ى أن ه ا ا אت ا ا א ا א ،(١١٨ ،١١٧ /٣) ،و أ ى ،
ت ها ل يا ي א رأي ا ا כ (١٣٤ /٧) ،و ا ا א ور، אإ א ل
ً
.(٤٧) ، אف (٣٦ ،٣٥) ،وا ا ، ا א (١٠٧) ،وا ،(٣١) ،وכ ا ا א ، وا א
، ازي ) ،(١١٨وا ) ،(٣٨ ،٣٥وأ ل ا ،ا ادي ) ،(٩٥وا אرة، ي (١١٤) ،وا אف ،ا א ا א ،ا ١١
א :ح ،(١٧٥) ،وا אد ص ،٥١وا ازي ،(١٣٧ /٣) ،وا ،ا ر אد ،(٣٥) ،وا ا :ا ا ) ،(١٦٦وا
א כ ،١٢٥) ، ،(١٦٠) ،وا لا حا ، ا ا ) ،(٧٠ /٨وا אزا :ح ا א ) .(١١٨ /٤و ا
א : ،ا אة رأ لا ،א ا اا لإ أ ل ا ،(٢١٠ /١) ،و ،(١٢٦وا
ا ـ ...وا ف إ ذا و א ا و ا ي ذ إ أن »ا ـ أ ا ول ر א ،(٢٨٣) ،و و أ
כ כ ،و ف א כא دات ،إ أن ا ذا ـ ا א א ا :ف ذا ـ و ا
290 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
ِ
אب ا َ א ُ
ا َ ُ
.(١٧٦) ، א ،(٩٧ /١) ،وا ر אد وا ،(٤٧) ،وا אف א ي (٣٨) ،وا ا א ، ١
אت ا ال و ا א( ،و ا אر ٢١٢ /٤) ،و א א ،(٢٦١ -٢٥٣) ،وا لا حا ٢
إ ا ا א (٤٥ /١) ،و ر ا אرة إ أن ا א ة ا وا א ا ام (٣٥٦) ،وا ) ،(٣٤٦و
. ا و א وא ا ؤ ا ؤ ا
لا א أ 293
م إ אت ا ،و ا א ل ما ؤ א وا وا כאن .إ أن إ ا وا ا ا وذ כ ٣
ا ا אء כא ا ؤ ، وا א אء ا ،و وا نא אو أ ا ورأ ا
أ ًא.(١٨٩) ،
(٢٦٧ ،٢٦٦ /١) ، ا ر ٤
ـא إ ذا ر ا כ אف وا א أن ى: א :إن ا א אل ا ازي ا ر » :(٢٦٦ /١) :א اد ٥
ا ي אد ) ،(٣٤ ،٣٣و ا ، ا ا مو أ אً ،(١٨٩) :و ا ا ا « ،و ا
א ا ام ).(١٦٥ ،
ان ا رك إ أن ا ا ،وذ ا ؤ إ א א ا ُכ ب د ،و ا ؤ כ ا ٦
أ כאر ا כאر ).(٤٨٤ /١ . אم وا
אرة ن (٥٦) ،وا (٢٦٨ /١) ،وا .(٤٧) ،و ا ازي :ا ر אف א ا ي ) (٣٣ ،٣٢و ا ٧
.(١٨٩) ، ا כ م (٨٠) ،وا
(٨٤ -٨٢ /٤) ،و ا ا ا אر ا א ا ازي، د ا ل ا ا ا אت ٨
ن (٥٦) ،وا אرة ،(٨٠) ،و א ا ا כ م و א ا ل، ن وا אرة כ ا اا ا ازي
(١٨٩) ،و א ات א وراء ) (٢٦٨/١وا ا ر ا אء ت، ا اا ا ل (٥١ -٧ /٣) ،و ازي
א ا ام.(٣٦٩) ، ، م ل اا א ا (١٨ -١٥) ،وذכ ا
.(١٩٠) ، ) (٢٧٧ ،٢٦٩ /١وا اا اً ا أورد ا ر ٩
אت ا وإ א אر ا إ אت ا ؤ א يا ي אر ا אم ا א أ ا ر ( ٢٧٧/١) ،و כ ١٠
.(١٩١) ، ا ،و ا ا
ه ا כ .(١٠٣ /١٣) ، َ ُ ، א – א-
ً
ها د כ ا ازي ١١
َ ُאل َ َ ِ ىِِ ِ ِ
َ [١٣ :و ـ َ ْ َ ا ْ ْכـ ِ و ْ َ ا ِ ْ ِ َאرِ َכ َ ْ ِـ َ َ א َ ﴿ ا و َא َ ْ َ ِ ْ ْ ُ رِ ُכ ﴾]ا
ِ ِ
َِ دة ا ١٢
َ ُ ْ َُ
אه وا א ، حا نا א ّ ى ِא ِم ُ َ ُאل َ َ ا َ ِ ِ ُ ـ َ ٍن َو ـِ َ ْ َ ا ْؤ َ َ و ى ِ ِ َ ، َכ َ ا َو ـِ َ ْ َ ا ْأ َ ـ ِ و
ُ َ
،ط.(٤٤ /١) ،١٩٨٥ ،١ ،دار ا כ ا כ ا أ
، א כ (٢٤٢) ،وا لا (١٩٨ /٤) ،و ح ا אر ا ا א . אة ا ؤ כא و ١٣
).(٢١٣ ،٢١٢ /١
ا א و א ، ةر ا ) ،(١٦٣ /١כ אب ا אن ـ אب إ אت رؤ ا ١٤أ ج
و א אا א ،أ و ن :أ אل :ل ا אرك א :ون ًא أز כ ، ا Ṣאل‘ :إذا د أ
﴿ ِ ّ ِ َ أَ ْ َ ُ ا ها إ ر « ،و إ אد آ : ا إ ا אب ،א أ ا אً أ ا אر ،אل :כ
ا ْ ُ ْ َ ٰ َوزِ َ َ
אد ٌة﴾.
اب ر אء ر ( כאن א ): أو ا ا َ ر ، ١٥ى ا אم א رأ ًא أ ِ ا
ا ي، أ ا ي، و آي ا آن ،ا وف א ا אن א . وا
ا אر ا أ اء ا אن، ،ط ،(٤٣٩ /١٥) ،١،٢٠٠١و ا כ ،دار ا :د .ا
،دار ا כ ،وت ،د.ط.(٣٥٨ ،٣٥٧ /٣)،١٩٩٥ ، ا
)(١٠٣ /١٣ ه. َ ِ ٍכ אذة ،و כ ر ا ازي ذכ א ١٦ا اءة
)،(٢٠٣ /١ ةا ة ،אب ا :ا אري כ אب ا אه ا ف א אظ ،أ ١٧ا
ه«: ه ا אرة ) .(٤٣٩ /١و כ ر ا ازي وا ا ة ،אب כ אب ا א و ا ا و
َوا ْ َ أَن ا ْ ِ َ َو َ َ ِ َ ْ ِ ِ ا ْؤ َ ِ ِא ْؤ َ ِ ِ ا ْ َ َ ِء َوا ْ ُ ُ ِح َ ِ َ ْ ِ ِ ا ْ َ ِ ِ ِא ْ َ ِ ِ « ).(١٠٣ /١٣
ْ ّ ْ ّ ْ
ن ،(٥٨ -٥٦) ،وا ر (٢٩٥ -٢٩٢ /١) ،و א א ا ا כ (١٠٣ /١٣) ،و ه כ א ا ازي :ا ها ١٨
ا ل(١١٣ /٣) ،
ها ل »: لا א ا ؤ ، نא د ا אر ا ا א و رأ أن ا ١٩
.(٢٣٣) ، لا א« ح ا ا אً ،ن وا א
.(٢١٢ /١) ،و ازي: א כ ،(٢٣٥) ،وا لا (١٦١ -١٤٤ /٤) ،و ح ا ا אر :ا א ٢٠
.(١٩٣ ،١٩٢) ،وا ر .(٢٩٥ /١) ، وا
. כ وا ٢١כא
294 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
אب ا א ِ ُ
ا َ ُ
ِإ َ אد َ ء َو : ،(١٢٠) ،أو ا َ כ ا ي ،ا د دون ا م«، א ا אت ا رة أ א » ١
ا ْ ُ ْ ْرة ِإ ِ ِ ْ ُ َ َ ِאو َ ُ َ َ ،כ َ َ ِאوي ا َ ِ ا ِ ي ُ َ َ ط אدة أ ا ْ َ ْ َ אل ا َْ ِ ا כ ،و ِ
َ ْ َ َ َ َ
אت(١٧٣) ، ا כ אت ،(٧٠٧) ،وا اْ ُ כ ،
ِ َ َ ِ ،أَو َو ا ْ َ :أَ َر َاد א א» م ِّ اا ،و ً ا ا ا ًא أ ٢
ْ
َ ُ ُ אل ا َ אده إ ن َ أ א َ כ
َ ، ُ ُ م אل َ ِ
إ ِ ِ َ ا ْ َ ْ ِإ َ َ ْ ِ ا ء وا ا ْ َ َ [...]،و ُ َ אل:
َ ًא أَو כ َ َ ْ َ ِ ا ْ ِ ْ أَو ا ّ ك َ א א أَن َ ْ ا ْ َ َ ء ِ أَ ْن ا ْ א ا ِ אن א ِ ً א َ ِ ِא ِ
اتَ ،وا ْ
ْ ْ َ ُ َ ْ َوإِن َכ َ َ
ِ
َ ِ ه ا ا َ ،ن ا ْ ِ
َ َאل :ا ْ وا رادة َ א َ َزا َ ة ا ْ ُ ْ َ َ ِ :إ َ א ِ ا ا َ ،و ا אس ِ ؟ َ َ َאل م
ُ َ َ
َא ا َ ِ أَ ا אء َ َ أَن ث ِ אو ب אن إِذا ون َ ِ ه ا ا ِ َ ،ن ا ُِ ِ
ْ ُ َ َ
َو כ ن َذ ِכ ا ْ ور و َ َ َ َ َذ ِכ ا ْ اْ ِ ِ
א أو א ا ْ َ אل ا ْ ْ
َ َא أَو ا َ ،و َכ َ ا َ ا
را ِ ِ ا َ ْ َ ِإ ا ْ ِ ْ ،وا ا ِ ِ ا زِ م َ ِכ ا ْ ،وכא
َ א אل َذ כ ا ْ ْ ُ اْ ُ َ َ כא
ا אم ا ي أن ا ا ا אدة ا م، ا ْ אرِ ي َ َ א َ « ا כ אت(٦٥٠) ، אن ا ِ ْ ِ َ אد َوا َ ُ ِ َ ،א
َ
ري ،وا أ ر أو دا أو أو اء א
لا א أ 295
إ ـאد ذات ا ، رة ا אد ـ أ ا א ،وأ ان وا אر ـ ي وأכ أ א أن ا אل ا ا ٣
ي، ا אة א إ أ ا ،أ ا وا א ا أ لأ ا وأ ه ـ ،إ א א כ ، إ ـאد و و
) ،(٣٤٠ /١و אزا :ح ا א ) ،(٢٢٣ /٤و أ اث ،ا א ة١٩٩٧ ،م ،(٨٢) .و א ت ا ا כ ا ز
ا لا : ي :א ا ام ) ،(٢٠٧وذ ا א ) ،(١٩٤و ) ،(٣٢٠ /١وا ازي :ا ر ، ا א ا א
אـ : ه، ا אכ رة ا ،و وا א أو כ رة ا א ،وو وا إ أن ذات ا
ا ،(٩٧ /١) ،و ـ א :ح ا ا ) ،(١٤٧ /٨و אزا :ح ا א ) .(٢٢٣ /٤وذ ا אذ ا وا ا
) (١٩٤و ـ ي :א ا ام ) ،(٢٢٢و ا ازي ) ،(٣١٩ /١وا ازي :ا ر عا ر إ أ א وا
ي :ا ر )،(٣١٩ /١ א אر ا אن ا ،و ا ازي ي إ أن ا رة وا ا ا وأ ا را
،وإن دون ا ا أو ـ ،وا א אن ا אل :ا ـ رة ـ ا رادة لا ) ،(١٩٤و وا
א ا ا ا ـ אً א ا ـ ؛ ن ا رادة ا כـ ق כ ا اد א א א כـ ن כאن ا رادة وا ا
ة ا א ) ٤٦و א א(. :ا ا אء ا א ، ،و ذ כ כ ن ا אل כ א وا א א ا :ا
)(١٩٥ ،١٩٤ (٣٢٣ -٣٢١ /١) ،وا ازي :ا ر ٤
אل ا ا א א ا ) (١٩٥ ،١٩٤إ أ ) .(٣٢٧ -٣٢١ /١وا ا ر د כ ، ا ازي أد ٥
ن ).(٥٩ ا א إ (١٠٩و ١٩ /٩) :و א ذ כ، ل ا כ א ،وأ אض
إ أو ـ א ـ ع و ـ رادة ا :إ ـ أن ا ا ا ـ ارز ذ ـ دة أ ال ا ٦
ي، إ אد ا ،إ أن ا אد ا ،وأن ا رة ا אد إ أن ا ا ب ،وذ ا
ح ا اد :כ ا (٣٢٣) :و لا ) ،(١٦٧و ح ا ال و אت ا ا ا אر:: א
، ها .و ا ل :ن ا אن א أ אل ر أن אد .(٢٨٥) ،و ا ا
م أو ا أ ،ن « ،وإ א أ ا »ا ا
ل . ا
، وا ا ، אل ً כ ا אأ : אو وأ א ا ا أد כ ا ازي أن ا ٧
)(٣٢٨ ،٣٢٧/١ ا ر ة و ه، وا ح وا م ،وا اب وا אب ،وأ אب א
:ا ر אد )،(٢١٥ ،(٨٧ /١) ،و وا א :ا ادي :ا ق ) ،(٢١١و ي :ا א ت ) ،(٣٣٨ /١و ٨
).(٢٨٦ :حا ا و
ة ا د )،(٥٤١ /٢ : ادي :ا ق ) ،(٣٦٣و אف ) ،(٤٦و :ا ي :ر א أ ا ) ،(٨٥و א ٩
:إ אرات ا ام ).(٢٤٢ و א
ل ا ،(٣٩٦) :و لا ) ،(٢٤٦ /٢و ح ا لا أ אر ) ،(٩٧و א :ا אط :ا ١٠
ة ا د ).(٥٤٤ /٢ : ، اכ ا ـ כ
أن و ا א ا أن ا رأي ا א ا א .و ها ١١رأي ا ازي
وا ).(٦٠ /١ درء אرض ا אر ـ ـ ، אو ـ دا א ـ ا ،أ ـא ا وا אط ا و ـאرن ا
يإ أ א ا א ،و اا ا أ כ ل א ) ،(٩٧٢ /٤و א ا : رכ ١٢
).(٥٤٤ /٢ ةا د .
(٣٢٤ /١) ، ازي :ا ر ١٣
ا ) (٨٨ ،٨٧و ا أ ر א إ ، أو א ر ء ا כ אق א فا כ ١٤
.(٢٠٠ ،١٩٩) ، .(٣٣٠ -٣٢٨ /١) ،وا ازي ا ر
ذ כ، א ي ا א تإ ا (٣٩٦) ،و ب א ا لا ) ،(٦٤و ح ا אت ا ١٥
א ة ).(٤١ /٢ ا ازه ً ، م ا א ا א ت ) (٣٠٠ /١و ا כ אل ا א ة
ا ، مو ب ء و وا אق ،وذ כ א ا א ة כ ون از ا כ ١٦أ
ا כ ) (١١٧ ،١١٦ /٧وا ) (٢٠٠ ،١٩٩وا א ا א ) (٣٠٥ /٣وا ) .(٣٣٠ -٣٢٨ /١وا ازي ا ر
אق א ون ا כ (٢٠٤) ،وأ א ا ادي (١١٤ ،١١٣) ،وا ر אد (٣٤١) ،وأ ل ا א
ا אر.(٣٩٦) ، ب א ا لا حا . ا ،وا ا אً
ير א إ אن، وا ا ،א ء אرج إ را وا أن א ا כ ١٧ى א
ادي (١٣٩) ،وا ر אد (١٠٢ ،١٠١ /١) ،و א ا ام ،(٣٧١) ،وأ ل ا وا א ا أ ا ،(٧٨) ،و
ا ،وا אن دان ا א إ أ א א وا أن ا ازي א ر ذا ا ،(٢٨٨) ،و
وا ) (٢٢٧وأ א ا ر ي، ،כא ر אرة ا ا כ ا دة ا أ و ت ازي آراء
296 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
.(١٢٠ /١) : א تا כـ ، אء وا ا ا ا ل ا وا ي ا ١٤
ف א כ ب، و إ ـא ) ،(٢١٤ /٧و ا و ا א ) ،(٤٤ /٩وا ا وا ١٥رواه ا
ـ ) ،(٣٢٥ /٣ـ أ ا رداء. ا ورواه أ
א. إ ا ا أ ازي א أ : ١٦
ا ،(٣٦٧) ،وا ا (٤٣٩ ،٢٢٦ ،٤٨) ،وا א تا ا ا ل، مإ ا א ة وا ١٧ذ
א. ا ازي إ أ ذכ اً ه ا م ،כ ا א ،ا א ة ،د.ط.ت ) (٢٠ /٢א أ ، اء وا وا
. ا
وا כאم وا א אد وا א ا ازي א :ا ة ا وأ ا א وأو א א ا ن ا כ ١٨ا
א، ا כ (٧ /٣) ،وا ر (١١٥ /٢) ،و א א ،وا (٢١٨) ،و א ا ، وا ة ا ا وا אل ا
ق ا ازي כ ه ا راء א، א ،و ا כ م (٣٦٧) ،و א ل (٢٢٨ -٢٢٥ /٣) ،وا אرة ا ل وا
אل ا ة. و با ل א وإ א اכ
(٢١٩) ، ا ١٩
(٢١٩) ، ا ٢٠
(٢١٩) ، ا ٢١
ـ ر ا ـذ ــכ ا ـ ـ .و ـ ا ـ ـ ا א ـ ا א ـ .(١٢٢ ،١٢١ /٨) ،و ــא ـ أ ٢٢ـ )غ( :ـ ات ا
ة ـ ، ـ ـ
ت א ـ ـ أ ـ ـ ا ــאء ـ : ـאً ـ ـ א ـ ـ ــ ا ا ــאري :أن ا ـ Ṣــאل» :أ ـ
«، ا ـא وأ ـ و ـ إ ــ ا ــאس כא و ـ ـ ا رض ـ اً و ـ راً ،وأ ـــא ر ـ ـ أ ـ أدرכ ــ ا ـ ة
ا ــאم ـ ـ راً ،و ـ ــאري ،ـ כ ــאب أ ـ اب ا ــא ،ــאب ـ ل ا ـ Ṣـ ـ ا رض ـ اً و ـ ،وا ـ
ـ ،כ ــאب ا ــא و ا ـ ا ـ ة.
،אب ـ اء ر ) ،(٧٨ /١) ،(٣٤٩و ا ة ا ـ ـאري ،אب כ ا ـً : ا اج כ ة، אد ٢٣ا
ل ا ).(١٤٥ /١ اء ا
ـ א כ إ ا ـ ك، اج ازي ا ل ن ا ا ) ،(٦٦כ א ا ا اج، إ כـאر ا ا ا ٢٤
ع ا אوى ).(٦٣ ،٦٢/٤ ا כ اכ ؛ رآ ا אء ا وأن ا
أ لاـ ،أ م ) ،(٩٢ /١ا ق ،ا ادي ) ،(٢٢٠وا ،ا ا ) ،(١٨٩وا ،ا א ا ٢٥
ام، אت وا אث ا א ،ط ،١٩٨٧ ،١ص ،١٥٥و א ا ا ر، אد ا : ا א ري، ا
ي ) ،(٣٥٠وا ا ).(٤١٤ /٣ ا
ِ
אب ا א ُ
ا َ ُ
أ اً א ا إن ا אً ا כ ا أ ى أن ،و ذכ ا ازي ا ال א وإ א ذכ رأ ود ١
: ،ا ر (١٨ /٢) :و ا א ها ل כ أ :أ א ،و س ،و ا אر إ آ وراء ا ا כ ا
ح ا א /٣) : ح ا ا ،(٢٥٠ /٧) :وا אزا א ) ،(٥١٦وا ا א ،(٣٥ /٧) :و א ا ي ا
ي ا أن ا ا ي :ا כאر ) ،(٢٧٥ /٤و ا כ . ً א اا م ا ي .(٣٠٥و
اا لا א ا ) ،(٤٧ /٥و אل إ م ا ا א ت) (٢٥٥ /٢وا ، ـ ا ـ
ي ا א ت ٢٥٦ ،٢٥٥ /٢وا ازي ـ ا ٌ ة א أ ا ها ) (٣١١ /١٢وذכ ا כ ن ا
).(٤٧ /٥ م :ا א( و ا א ا א ،(٣٧ ،٣٦ ،٣٥ /٧) :وا )٢٤ /٢و א ا ر
ا אدق א، אزي ا :د .أ ا ازي، ا א، ا ح نا כ ا ر (١٨/٢) ،و ٢
(٢٢٣) ، ا א (١٠١ /٧) (٣٥/ ٧) ،وا א א وا ،ان،د.ط.ت ) (٢٦٩ /٢وا
ر أن وا א ا (٢٢٣) ،وا ر (٢٤ ،١٨ /٢) ،وا א ا א (٤٢ – ٣٦ /٧) ،و כ ذכ ا ٣
(١٨ /٢) : :ا ر . ا כ ً אرون ا ل إن ا אن ا ن .و ا ازي أول ا כ
. ا ا ا א ،(٣٥ /٧) :و א ا ي وا א
ا א (١٠٣ ،١٠٢ /٧) ، א ا ٤
ا א (١١٤ ،١١٣ /٧) ، א ا ٥
298 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
،ا א ة ،ط،١٩٦٤ ،٢ ا ،ا כ د א ، ا ا ر و وا אرا ، أر ٢٧و
א ا א .(٢١٣ -٢١١ /٧) ، ا ) .(١٥٣و
ا א -٢١١ /٧) ، א ا اً، اا כ ،إ أ אء ا ها ذכ ا א ا ٢٨أ אض ا ازي
.(٢٢٤
ا א (٢٢٥ /٧) ، א ا ٢٩
ا א (٢١٥ /٧) ، א ا ٣٠
ا א (٢١٦ /٧) ، א ا ٣١
ا א (٢١٥ /٧) ، א ا ٣٢
)،(١١٤ وا ا وا א . وا ا ا ،و س ث د م ن ٣٣و ا ل
وا א ا א (١٦٣ /٧) ،
و אل כ أر ا כאر ) .(٢٨٤ /٤و (. )ذ و א ا ي إذ אل ذات ا אرة ا ازي א د ٣٤
) .(١٢٥ - ١١٧وا א (١٦٦ ،١٦٥ /٧) ، وا ا א ،وا ا ،وا ر ، כא אرا ،وا ا ا
دא ذכ ،و
ّ
ذا ا א אول ا ا ازي إ א (١٦٦ ،١٦٥ /٧) ،و א א ا ٣٥
א. إ א إ أ כ א אرف ا إ כ نا
ِ
אب ا א ُ
ا َ ُ
) د ا ارز ،وا يو ا اا ل أ ل ا ،ا ادي ،(١٢٤) :وا ر ،ا ازي ) (٣٩ /٢وذכ ١
ًא إ כאر ا אد إ ا ) ،(٢٨٩ /٨و ن (٦٥) ،و ح ا ا ،(٢٣٣ ،٢٣٢ ،٢٣١وا אرة (٣٨٥) ،وا
» :إن ا ازي ا כ .و ا כ م ا ًא ا ،و ا د ـא د ،و ـכ أن ا
ا آن أن ورود ه ا ا אض ر ،ن א ،و ا ار ن ا آن إ כאر ا אد ا
ازي ).(٣٩ /٢ ا ر ي ا وا ا لإ ا ا و « ا ر (٥٥ /٢) ،و
א ،و ا أ ا א א إ אدة ا א כ ،و א وإ אد א אم ا ازي ى א أن إ ام ا ٢
، א ا אدة ا وم ا כ أن א ا ر (٥٧ ،٥٦ ،٥٥ /٢) ،وا ي כ ه ا ازي ا א
ا כ ،و ـ ا אد ا אد ن ) ،(٢٣٢و ا א אدة أ ا א אل ا
ح ا א ) ،(١٠٠ /٥وا א ة ).(١٠٥ /٢ . وا אزا إ ا כא
(٥٧ ،٥٦ ،٥٥ /٢) ، ا ر ٣
ة ا د ) ،(٧٦٣ /٢و ح ا ا ـ )،(٣١٧ /٨ ة ا א ) ،(٧٨و ) ،(٥١وا ي ) ،(١٩ا אف ،א :ا אـ ، ٤
ا (٢٣٥) ،و א ا ل (١٦٥-١٦١ /٤) ،وا אرة .(٣٩٠ ،٣٨٩) ،و و ح ا א ) .(١١١ /٥وا
ه ) ،(٦٦و ح ا ا ،(٣١٧ /٨) :و ا :ا א ) ،(١٠وا اب ا . ا ل أو إ ا
א ي ل و ،وأ א ار ا ،إ א כ اب ا ف ها ،رد ا א ا
،وإد אل ا אر و وج ِّ َ ِ ٍ ﴾ ،א אء
א َ ﴿ :א ُ ا َر َא أَ َ َא ا ْ َ َ ْ ِ َوأَ ْ َ ْ َ َא ا ْ َ َ ْ ِ َ א ْ َ َ ْ َא ِ ُ ُ ِ َא َ َ ْ ِإ َ ٰ ُ ُ ٍ
).(٣٠٢ ،٣٠١ ال و אت ا ا ل،(٧٣٣ ،٧٣٢) :و حا . إ ا
אرة.(٣٩٠ ،٣٨٩) ، ل (١٦٥-١٦١ /٤) ،وا (٢٣٥) ،و א ا ا ٥
ا د ) ،(١١٣و ح ا א ـ )/٥ ) ،(١٧٧و ا ـאف ) ،(٥٣وا ـא ت ا ـ ـ ) ،(١٦٨ /٢وا א ـ :ا ٦
،(١٠٧و א ا ل (١٦٦ ،١٦٥) ،وا אرة ).(٣٩٥
א אً )،(٤٠٤ ا اد ،ا ا כ ا ن، ي أن ا ا כא א وأ ا أכ ا و ٧
אع، أכ א א وام و م ا ،نا א و ا ا כا ا ن ،و ا אر ،ـ »ا وا א
ذ כ :أن ا א ا ا ا ي و א ا ،ور א ا وم وذاك م أن כא
ق ا אء و ور ا אء؟ و כ א أن ل :כא א כ ض ا אء ،כ כ ن א أن
،وا אأ אرة ا א ) ،(٧٣ /٤وا ي عا א ا ك ،و כ ن ا ض כא ـאء وا رض« .ا
ا א ) ،(٨٢١ /٤و ح ا א ) .(١٠٨ /٥و א ا ل (١٦٧ /٤) ،وا אرة.(٣٩٧ ،٣٩٦) ، : أ .و
300 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
אل أ اض أن ا إ כאر ا ان אء אء ا إ ا א ا ل (١٧٠ /٤) ،وا אرة (٣٩٣ -٣٩١) ،و ٨
ح ا אري ا ر أ כ أ وا ـ ة، ا ـ כ ة ـ أ ـ ال ا وز ـא. وا اض
إ ا ،دار ا ـאج )ا אض( ،ط ١٤٢٥ /١ه ،(٧٢٢) ،و ح ا ا ) (٣٢١ /٨و :ا אدق ، ا ا
. כ ا אت ا אت ا ء ،و כ ا ا אر ّ وزن ا אل ن כ ن و ه و כ وه ،א א
ال.(٢٠٤) : ا
א وذכ وا ا ر ي ج א أن ا ) ،(٥٧٧و ا ، ا ا ل ،دون أن א ا ي ا ازي ٩
. ا إ א אو א א وأ ال ا ازي
אرة(٣٩٤) ، ا ١٠
אرة(٣٩٤ ،٣٩٣) ، ا ١١
ام א ا כ ا اط، إ أن ا כ أ ـ ا ا אرة (٣٩٥ ،٣٩٤) ،و א ا ل (١٧٠ /٤) ،ذ ١٢
،(٥٢٣ /٣) :و ه ا ا ا ،ا أ כ ت ا اط، ا ا م ،אل إن أכ ا ) ،(٣٠٥و אك
ور ا أ ا אر و أ ا وا אر ا ا ار و ه ىأـ ،א א
ح اط. כאرا
إ ً ا ا وأ ،وإ א أ כ وا أو אف ا اط ا و ،כ ن כ ن ا اط أدق ا
ال ).(٢٠٦ ،٢٠٥ ا ب א ) ،(٧٣٨ ،٧٣٧و لا ا
ادي :ا ق ).(٣٤٨ ي :ا א ت ) ،(٢٤٤ /١وا ا ١٣
. )ل( و)غ( :ا ١٤
،و ا ّ ة כא ا ي١٣٥) ،ه٢٣٥ ،ه( و ِّ א ّ ف ن داره א ا ف ا: وأ ا
ء، ما ) .(٤٤ ،٤٣و أ وا ا . א א ة وا ا א א د ،ا و כ כ אر أ ا
.(٥٤٣ /١٠) ،
ا ـ ات כ א ،ـ ة ا אع أ ـ ا ـ إ آ ـ ا כאت אر )» :(٥١إذا ا כאـ ا ١٥ذכـ ا אط رأي أ ا
و و ول و כـ ًא א ًא א ًא אء دا ًא و אכ א ا ات و אروا ا ـ א و ة ا כ وا ب و
).(٥١ /١ وا ي ) ،(٢٤٣ /١وا א تا « ،و
).(٢٠٦ /٢ ) ،(٤٥ /١وا ر وا ،(٦٣٨) :وا لا אف ) .(٤٨و ح ا :ا ١٦
(٢٠٧ .٢٠٦ /٢) : אرن א ر ١٧
ا א وا ه ر א ) ا ـ ر( אل » :א ورد ا ذכ א، ا ا ،و د ا ازي ا א ١٨
ا مأ כאن ا ر ،وا ا مأـ כـאن ا أ ـאل ا כ ،א ـ
وإ ا א אر ة ل د إ אع ا כאل وا ا כ ن أن ا א ز أن כ ن ا اب وا אب ][...
م ،وذ כ אل ر أو أ وه ا أ ى وإر אل ا אت وا אرب ،ن ذ כ
ة ر א (. ا א « ،ا ر )) (٢٤٩
. ها ا َ ب أن ا אم ١٩
َ
ر א ،وأ א ا כא زا ي وأ א إ أ ا ا ،و ذ ا ٢٠أر أن ا אم
ةا د ) (٢١١ -٢٠٨ /٢وا א ة ) (١٠٢ /٢و ـ :ا ر ا ـ ف ، אو وه ا א
).(٧٦٦ /٢
(٢٣٧ /٢) ، ،(٣٩٧) :وا ر ،(١٧٣) :وا ر אد ا ي ،(١٦٧ /٢) :وا ق ) ،(٣٥١وا א تا ٢١
(٢٣٧ -٢٣٥) ، وا
(٢٣٧ /٢) ، (٣٥٠) :وا ر א אت ا ،(٧٠١) :و لا حا ٢٢
(٢٣٦ -٢١٢ /٢) ، ا ر ى ا ازي ا ا ٢٣
(٢٤٥ /٢) ، אف ) ،(١٦٨وا ر אد ) (٣٩٣وا ر ) ،(٩٧وا :ر א أ ـ ا ٢٤
א אب ا وا ارج، ون ا אر ا و ـ ع א ـ م ،ن أ ـאب ا כ א ـ א כ ا ٢٥و ه ا
ز אدة ا ا ب ،أ א ـ ة وا م أ ـ اً ل ـ ا ا א ـ ا כ ة ـ ،و ذ
א ، ا אن، اכ ، ا אر ا כ آراء ا א ا כ ،(٦٨٩) :و لا حا ا اب،
وت ،ط .(٥٠٧) ،١،١٩٧١وا ازي :ا ر (٢٤٥ /٢) ،
لا א أ 301
).(١٤٠ ،١٣٩ /١ א وأ رכـ א ) ،(٣٨٦ /١٤وا אכ ـ ا ٢٦أ אن
ّ
)،(١٠١ /١ وا ) ،(٢٤٨وا (٢٣٨ ،٢٣٧) ،و א ا ل .(٢٦١ ،٢٦٠ /٤) ،وا אف ) ،(٥٥ ،٢٢وأ ل ا ا ٢٧
،وت،ط،١ ي א م ،دار ا כ ا :د. ر ا א ي، و تأ ا ،أ ، ذ ا א وإ
،ا כ ر ،د.ط.ت،(٣٩٤) . ،دار ا א אت ا :د .ا ر ا א ي، ،أ ٢٠٠٥م ،(٤١ /١) ،وا
ا א ة ) ،(١٧٥ /٢و א « .و وي أ ر ا א ي ،و ة )» :(٧٩٩ /٢إ ذ أ ا אل ا
ال و אت ا اכ ، ا כ ة ج ا אن وإن ا כ رة ،כ א إ אرة ا ا
).(١٥٩ ا
ا אدة ى يכ א ا ل א أن ا ازي ن ) (٧٠ ،٦٩و א ا ل (٢٦٤ -٢٦٢ /٤) ،و ا ا ٢٨
ذכ א . א ة ود ىا ا ،وإ א ا أ א ها א ة ا
(٢٣٩ ،٢٣٨) ، ا ٢٩
إ ف אذ ،و אن ط כ ـאل ا ـ ،نا ما و ا א ـ ا ا כאل ٣٠
. ا ارج وا
א ة ).(١٧٤ /٢ ا ازي ) (٢٣٩و ، ا ٣١
).(٨٧١ /٤ ام ) ،(٣١٢وا אف ) ،(٦٠وا ر אد ) ،(٤٠و א ا ا ٣٢
وت ،ط.(٢٣٨) ،١٤١٦ ،١ ، ا د ل ،دار ا כ : ا כ ،ا אري، حا ٣٣
(٢٤٠) ، ا ٣٤
.(٥٠٣) ، ا ٣٥
ي ).(٤٠٩ כ با ا ق ) ،(٣٦و ل (٢٨٠ /٤) ،و ق ) (٢٤٠و א ا ا ٣٦
.(٣٨٤) ، ، אل ا ا ،אب אل ا ة ،أ اب ا כ אب ا אري، ا ٣٧أ
ل(٢٨٠ /٤) ، א ا ٣٨
ا א ا כ כن ا ط أن ا א ا ل (٢٨٨ ،٢٨٧/٤) ،إ أ ٣٩أ אف )ل( :وا أ ..و
: ،אج א مכ ا ه ا ق ن ،ا כ ا ا כ .(٢٤٠) ،و א א ورة ن כ
أ אت א ، م ، اا כ ا ) ،(٩٥ /٥وإ אر ا ) ،(٣٧٧وا א ة ) ،(٢١٣و ا ازي ر ا אت
اכ ا . כאن א ق ا א و ا ادي و כ ا ة، وأن ا ا כ אب כ ا
ّ ً
ا אب ا א ِ
ُ َ ُ َ
ا א ا اכ م א ،إ أن اכ م و أ ا א أن ا إ ر א أن ١
ام ون (١٩٦) ،و א ا ا ، اכ درا א כ ا د أ أ لا أ א א وכ
ام.(٤٧٨) ، (٢٩١ /٢) ،و א ا ي (٣٦٣) ،وا ر
)/٥ ) ،(٣٤٥ /٨و ح ا א ا ل (٣٢٣ ،٣٢٢ ،٣٢١ /٤) ،و ح ا ن ) (٧٠و א ا ) ،(٢٥٥/٢وا ا ر ٢
ا اد ).(٣٣٨ (٢٣٥وכ
(٢٤٠) ، ن ) (٧٠وا (٢٥٦ ،٢٥٥ /٢) ،وا ل (٣٢٣ ،٣٢٢ ،٣٢١ /٤) ،وا ر א ا ٣
ا א وا אوش، ر כאن ء نا ا وري א ا اد )» :(٣٣٨ا כ لا ا ٤
ح أ ب و ا אد ا א ـ وا אدل :כـא ا إ ا ا א אت ،و و ا א ،و و
)(٣٥٥ -٣٣٣ /٤ א ا ل، ً وא א إ אب ا א أ « .وأ אض ا ازي כ أد ا א ا
(٢٤٠) ، .(٢٥٦ /٢) ،وا ل (٣٢٣ /٤) ،وا ر ن (٧٠) ،و א ا ا ٥
(٢٤٠) ، ن (٧١) ،وا ) ،(٢٥٧ ،٢٥٦/٢وا ا ر ٦
).(٢٥٧ ،٢٥٦/٢ ل (٣٢٩ /٤) ،و ا ر א ا ٧
(٢٦١ ،٢٦٠ ،٢٥٩ ،٢٥٨ /٢) ، ا ازي :ا ر ٨
302 SON NOT - Kelâm İlminin Esasları
)/٨ اـ ) ،(٢٦٣ /٢و א ا ل (٣٦٠ ،٣٥٩ /٤) ،و ح ا א ـ ) ،(٢٤٩ /٥و ح ا ة ا د ) ،(٨٣٦ /٢وا ر ٩
כ א . ل ا א وا ا כאر ) .(١٩٨ /٥وأ א ل ا . وا ،(٣٤٧و رأي ا ارج وا
ا اد ).(٣٤٠
).(٣٥١ /٨ ا ل (٤٠٦ /٤) ،و ح ا (٢٦٩ ،٢٦٨ /٢) ،و א ا ) (١٤٨وا ر لاـ ادي :أ ا ١٠
اد )،(٣٤٣ ا כ ) ،(١٦٤وا ِ ق ) ،(٣٤٩وأ א ا א (٢٦٩ ،٢٦٨ /٢) ،و א ا ل (٤٠٦ /٤) ،وا ا ر ١١
ا اد ).(٣٤٣ ،כ ا אم ،و א ا ،أو د ة ا אم إ אن ا و
اد ).(٣٤٣ ا :כ :ا أد ١٢
اد ).(٣٤٣ ا :כ ١٣
ل.(٤١٧ /٤) ، ة ) .(٨٤٠ /٢وا ازي :א ا :ا ام ) ،(٤٨٠وا א :א ا :ا ١٤
ل(٤١٩ ،٤١٨ /٤) ، (٢٧٥ ،٢٧٤ /٢) ،و א ا ا ر ١٥
)٤١٧ /٤ ل، ) (٣٠٠ -٢٩٢ ،٢٨٣-٢٧٣ /٢و א ا ، أ ى ،כא ر כ א هو ها ذכ ١٦أ אض ا ازي
.(٥٤٣-
ل.(٤٣٠ -٤١٨/ ٤) ، (٢٧٢ ،٢٧١ /٢) ،و א ا ا ر ١٧
ل.(٤٤١ -٤٢٥ /٤) ، א ا ا ١٨
אً إ أ أ כאن اد ،ا وو כ إ אق ا او ي أو ا َو ي، ـ أ أ ا ١٩
م ا ،و)ا دة( م א) :ا אج( و א ،و أ כ אً כ ة ا ا م د ا ج אل راء
أ م ا ء )،٦٠ /١٤ (. ا א ا כאت ،وכ אب ) ة( ا א ،وכ אب )ا و ا
אر وا د ).(١٧ ،١٦ ا ،(٦١و
.(٢٨٧ ،٢٨٦ /٢) ، ا ر ٢٠
(٢٨٩ -٢٨٧ /٢) ، ا ر ٢١
אـ ، ـ ا رك ) (٨٠ /٣כ אب ا ) ، (٣٨٣ /٥) (٢٣٢٩٣وا אכ ا ر ا ٢٢رواه أ
ي ا א .כ א رواه ا ،ووا ا א ا א روي أ ا ،و אل: א ا אب أ אد
د ،و אل: د ،אب א ا ) ،(٦٠٩ /٥ورواه أ ًא ا ا כ ،و אل: ،אب א أ
).(٦٧٢ /٥
)(٢٨٩ /٢ ا ر ٢٣
. ) (٣٩٢ /١٥ر ،٦٩٤٣ אن ا اا ٢٤أ
א ا ، ا אإ ة روا אت ) (٤٩ / ١و א ي ) (٣١٠ / ٤وا ا ٢٥أ
ر ).(٨٢٤ )(٤٦٧/٢ ا ا
)(٢٩٢ /٢ ا ر ٢٦
)(٢٩٣ ،٢٩٢ /٢ ا ر ٢٧
)(٢٨٢ -٢٨٠ /٢ ا ر ٢٨
أر ـ ،ر ) ،(٤٥٧٦כ א أ ز رك )،(١١٨ /٣ ا ،وا אכ )(٣٩٦ /١٥ אن ٢٩رواه ا
أ و אص א ا ،وأ ،و אل: א )،(٦٣٣ /٥ ي ا
أر . ه ) (٣٦٨ /٤ز ) ،(٤٥ /١وأ
)(٢٨٣ ،٢٨٢ /٢ ا ر ٣٠
) ،(١٣٥٩ /٣وأ א أ أ و אص ،כ אب ا א ،אب א ا אري :أ ٣١ا
).(١٨٧٠ /٤ א א ،אب أ ًא כ אب א ا
).(٢٨٥ -٢٨٣ /٢ ا ر ٣٢
لا א أ 303
ا د أ ا ـ ) ،(١٧١و ـ אرة إ وا ـ ) ،(١٠٣ /١و ا ر א ـ أ ـ ا ـ ) ،(١٠٠وا ـאف ) ،(٦٥ ،٦٤وا ٣٣
ا ِ ق . ا ـ א وا ـ أ כ و אل ة ا د ) ،(٨٩٦ /٢و أ ا ) ،(١١٥و
) ،(٣٥٠و ح ا א ).(٢٩٠ /٥
، א ن (٧١) ،وا (٢٩٦ /٢) ،وا .(٤١٣ ،٤١٢) ،وا ر ا اد ) ،(٣٥٨وا א ت ) (١٤٤ /١وا ا כ ٣٤
).(٢٤١ /١ /٢٠
)(٣١٧ -٣١٦ /٢ ا ر ا ٣٥
ف א כ ب )/٧ ،و ا إ א و ا و א ) (٤٤ /٩وا ا ا وا ٣٦رواه ا
. و ه ) (٣٢٥ /٣أ ا رداء ،و ا ،(٢١٤ورواه أ
)/٢ אج ا ـ: ) ،(١٠٣ /١وا وا א :ا ) ،(١٥١وا لا ادي :أ ي :ا א ) ،(٩١وا ا ٣٧
.(٥٤٥
ل ):(٢٩٠٥ ،٢٩٠٤ /٧ א ا ي لا ) ،(١٠١وا אف ) ،(٦٩و ـ ح ا ا )،(٣٧٣ /٨ ا ٣٨ا َ :ر א إ أ
א إ ـ ،وذ כ א ـ א ار כאب وا ـ א إ أن ا ا » نا
دود א אً א أن כ را « ،و وا را אو ـ ا وا ا
و ع א؛ ن أ وروا رد אدة ا ،و ا אم و א ا אدة وا وا ،و
ـ ول א כ ،وأ א إذا אرכ ك כـ ا ا ـ وا إذا ا د؛ ن ا روا أ ا م ،و أو
«. وا ،و م אً أ ا ن ؛ ذכ א
ا אري ،دار ا כ ،ط،١ אن כאة ا א ح אة ا א ا ت ا ٣٩
. و ا ا אر ،ا אن א أ א ا ب، כ ن ح ، ح כ אب ا ٢٠٠٢م (٣٣٩٧) ،
اس ا א أ را כ ا ا ل . اכ موא ا ( :و כ א آ ٤٠أ אف )ا
ا ول ا ا م ا ول ا ا ا ا ا ا ،כאن אم و ا و ا ، ا
. رب ا א وا ا ةأ ١٣٢٣ ر
KAYNAKÇA
Abdülcebbâr, Kâdî Ebü’l-Hasen Abdülcebbâr b. Ahmed. el-Mugnî fî Ebvâbi’t-
Tevhîd ve’l-Adl. Nşr. Muhammed Mustafa Hilmi, Ebü’l-Vefa el-Guneymi;
müracaa İbrahim Medkur. Kahire: ed-Dâru’l-Mısriyye, 1382-85/1962-65.
Abdülcebbâr, Kâdî Ebü’l-Hasen Abdülcebbâr b. Ahmed. el-Muhît bi’t-Teklîf. Thk.
Ömer es-Seyyid Azmi. 3. Baskı. Kahire: eş-Şeriketü’l-Mısriyye, 1417/1996.
Abdülcebbâr, Kâdî Ebü’l-Hasen Abdülcebbâr b. Ahmed. Fazlü’l-İ‘tizâl ve
Tabakâtü’l-Mu‘tezile. Neşr. Fuâd Seyyid. Tunus: ed-Dâru’t-Tunisiyye,
1393/1974.
Abdülcebbâr, Kâdî Ebü’l-Hasen Abdülcebbâr b. Ahmed. Şerhu’l-Usûli’l-Hamse,
Thk. Abdülkerim Osman. 3. Baskı. Kahire: Mektebetü Vehbe, 1417/1996.
Ali el-Kârî, Ebü’l-Hasen Nûrüddin Ali b. Sultân Muhammed. Şerhu Kitâbi’l-
Fıkhi’l-Ekber, el-Menhecü’l-Ezher. Beyrut: Dâru’l-Kütübi’l-İlmiyye,
1416/1995.
Altaş, Eşref. Fahreddin er-Razî’nin İbn Sînâ Yorumu ve Eleştirisi. İstanbul: İz
Yayınları, 2015.
Âmidî, Ebü’l-Hasen Seyfüddin Ali b. Muhammed b. Sâlim. Ebkârü’l-Efkâr. Thk.
Ahmed Muhammed Mehdi. Kahire: Dârü’l-Kütüb ve’l-Vesâiki’l-Kavmiyye,
1423/2002.
Âmidî, Ebü’l-Hasen Seyfüddin Ali b. Muhammed b. Sâlim. el-İhkâm fî Usûli’l-
Ahkâm, Abdürrezzak el-Afîfî’nin yorumuyla. 1. Baskı. Riyad: Müessesetü’n-
Nûr, 1387/1967.
Âmidî, Ebü’l-Hasen Seyfüddin Ali b. Muhammed b. Sâlim. el-Mübîn fî
Şerhi Me‘âni Elfâzi’l-Hükemâ ve’l-Mütekellimîn. Thk. Hasan Mahmûd eş-
Şâfiî, Kahire: Mektebetu Vehbe, 1404/1983.
Âmidî, Ebü’l-Hasen Seyfüddin Ali b. Muhammed b. Sâlim. Gâyetü’l-Merâm fî
İlmi’l-Kelâm. Thk. Hasan Mahmûd eş-Şâfiî. Kahire: Vizâretü’l-Evkâf,
1391/1971.
Babanî el-Bağdâdî, İsmâil b. Muhammed Emîn b. Mîr Selîm. Hediyyetü’l-Ârifîn
Esmâü’l-Müellifîn ve Âsâru’l-Musannifîn. İstanbul: Maârif Vekâleti, 1955.
Bağdâdî, Ebû Mansûr Abdülkâhir b. Tâhir. Usulü’d-Dîn. Beyrut: Dârü’l-Fikr,
1997.
306 KAYNAKÇA - Kelâm İlminin Esasları
E Hikmet 16, 21
Ebherî 16 Hindî 24
Ebû Bekir 13, 23, 192, 254, 256, 260, Hûnecî 16, 20
262, 264, 266, 268, 270, 272 Hüseyin 13, 14, 16, 250, 256, 262,
Ebû Hanîfe 244 283, 284, 287
Ebû Hâşim 246, 248 Hüsün 9, 164, 166, 168
Ebû Huzeyl 228, 230
Ebû Hüseyin el-Basrî 250 İ
Ebû Sufyân 256 Îcî 24
Ebû Ubeyde b. Cerrah 272 Îsâ 40, 122, 182, 198, 200
Ehl-i Sünnet 128 İblîs 186, 200
Ensâr 256 İbn İnnîn 16
İbn Kemmûne 21
İbn Sînâ 8, 13, 92, 210, 212, 281
F
İbrahim 14, 16, 19, 281, 282, 283,
Fâil 82, 96 284, 285
Fâsık 196, 242 İdrak 64, 138
Fâtıma 256 İhtiyarî fiil 206
Felekler 196 İlâh 42, 194
Felsefe 2, 18, 21 İlim 8, 42, 98, 100, 106, 108, 110,
Felsefeciler 98, 110, 128, 186, 208, 112, 128, 220
214, 246 İlim ehli 128
Fıkıh 14, 18 İllet 236
İmam 11, 13, 14, 15, 16, 27, 28, 30,
G 250, 252, 254, 285, 287
Geometri 202 İmâmet 23, 250
Güdü 152 İman 10, 11, 228, 240, 244
İmkân 242
İnsan 4, 42, 52, 180, 184, 204, 206,
H
226, 246, 256
Hâdis 8, 88, 112, 212 İrade 8, 9, 106, 114, 170
Hâlik 200 İran 16, 17, 21, 286
Hanbelîler 15, 122 İslâm 22, 27, 216, 242, 248, 260, 262,
Hareket 64 272
Hâricîler 242, 272 İsmet 10, 196
Hârûn 270 İsnâaşeriyye 250, 254
Harzemşah 16 İsrâiloğulları 198
Hasan 13, 14, 19, 158, 160, 162, 256,
262, 281, 282, 283, 284, 287, K
288 Kabir azabı 226
Havz 228 Kader 17
Hayat 8, 13, 104, 287 Kadîm 17, 226
Hayır 134 Kahhâr 148
Hıristiyanlar 122, 180, 200 Kazvinî 32
Me‘âlimü Usûli’d-Dîn 317