Professional Documents
Culture Documents
Y ' e e e F I I: G. London Penzer
Y ' e e e F I I: G. London Penzer
Y ' e e e F I I: G. London Penzer
dü niha yati 'l - emakin adlı eserinin ter- şayışları üzerinde çalışmalar yapmaya stepsin East A frica (1856); Wanderings
cümesi. Aslı Süleymaniye Kütüphanesi'n- başlamıştır. 1853'te Hicaz'a giderek son- in West Africa ( 1863) ; Wit and Wisdom
de (Fatih . nr. 3386) olan bu eserin tercü- radan çok meşhur olan Pilgrimage to from West Afri ca (1 865) ; Unexplored
mesi Türk Tarih Kurumu Kütüphanesi'n- al-Medina and Meccah adlı eserini ka- Syria (1872) ; Zanzibar (1872) ; Inner Life
de bulunmaktadı r. 4. İbn Miskeveyh ' in leme aldı. Bu seyahatinde Hindistanlı bir of Syria (1875) ; Sind Revisited (1877);
Tecaribü'l-ümem adlı eserinin 6 ve 7. hacı olarak görünen ve masrafları Ro- To the Bold Coast for Gold (1883); The
cüzlerinin tercümesi. Bu tercüme de Türk yal Geographic Society tarafından karşı Thousand Nights and a Night (Lon-
Tarih Kurumu Kütüphanesi'ndediL s. el- lanan Surton'un yazdıkları Batı alemi don 1885-1888)
Ezher mecmuasından tercüme edilen için önemli bir kaynak olmuştur. 1854'- BİBLİYOGRAFYA:
seri halindeki yirmi yedi makale ise Diya- te Somali'ye gitti ve oradan Harar'a ge- ı. Surton (Arunddel) , The Life of Captain Sir
net İşleri Başkanlığı'na verilmiştir. Me- çerek Habeşistan ' da dolaştı. Daha son- Richard F. Burton, London 1893; G. Stisted,
zuniyet tezi olarak hazırladığı, Elmalılı raki yıllarda Orta Afrika' daki keşif se- The True Life of Cap"tain Sir Richard F. Bur·
Hamdi, İzmirli İsmail Hakkı ve Sevketi yahatlerine ağırlık verdi. John Hanning ton, London 1896 ; N. Penzer, Annotaded Bib-
efendilerin takrizlerini taşıyan "İrade- i liography of Sir Richard Francis Burton, 1923 ;
Speke ile beraber 1856, 1858, 1859 yıl
a.mlf.. "The Centenary of Sir R. F. Burton",
Cüz'iyyeye Dair" ad lı 160 sayfalık çalış larında çıktıkları bu seyahatlerde Tan-
JRAS, sy. 2 (1 9 21). s. 304·307; Zirikli, el-A'lam,
ması ise kaybolmuştur. ganika gölünü ve Uganda'daki Victoria lll, 67 ·68 ; Necib ei-Akiki, e l·Müsteşri~un, Ka-
BİBLİYOGRAFYA : gölünü buldular. Victoria gölünü Nil neh- hire 1980, ll, 59·60; Mişal Cüha. ed·Dirasatü'l·
Kıvamüddin Burs lan'a ait "Ta:Lim Sicili", Di· rinin kaynağı olarak değerlendiren bu 'Arabiyye ve 'l·İslamiyye ff Orabbfi, Beyrut 1982,
yan et işleri Başkanlığı Arşivi, Dosya nr. 230.027 ; ilk kaşifl eri daha sonra David Livingsto- s . 39; Robert G. Albion, "Burton", Encyclopae-
Sezgin, GAS, 1, 507, 604; Enver Koray, Türkiye ne, Sir Samuel Baker, James Brandt ve dia International, Canada 1967, lll, 419; Ra lph
Tarih Yayınları Bibliyografyası, istanbul 1971, Manseli Prothero, "Burton, Sir Richard Fran-
ll, 189; Ahmet Koca v.dğr.. Ankara Üniversite·
Henry Stanley takip etmişlerdir.
cis", EBr., IV, 461·462 ; "Burton, Sir Richard
si ilahiyat Fakültesi Yayınları Bibliyogra{yası 1861 'de evlenen Surton aynı yıl İngiliz (Francis)" ABr., V, 145·146.
(1949·19 75), Ankara 1978, s. 137; Bekir To- Dışişleri Bakanlığı ' naintisap etti ve böy-
paloğlu. Kettim ilmi: Giriş, istanbul 1981 , s.
lece hayatının diğer bir safhasına baş
liJ M u sTAFA L. BiLGE
138 ; Diyanet İşleri Başkanlığı Biyografik Teş·
ladı. Fernando Po ve Santos (1 861- 1865),
/ci/at Albümü: 1924·1989, Ankara 1989, s. 68;
H. Ritter. "E ş' ar!", İA, IV, 391; M. Yaşar Kan- Brezilya (1865-1869). Şam (1869 -1 871) ve BURTUKAL
demir, "Ahmed b. Hanbel", DİA, ll, 78. Trieste (ı 872- ı 890) konsolosluklarında (bk. PORTEKİZ ).
~ VELi E RTAN
bulundu. Bu arada Afrika'da altın sahil- L _j
lerine giderek Dahomey ve Benin'de araş
tırmala r yaptı. 1871 'de görevle gittiği
1 i BURÜC SÜRESİ
BURSUK ve ölümüne kadar sekiz yıl kaldığı Tries-
( t,:..v:JI D_;_,.., )
(bk. PORSUK). te'de Arapça Elf leyle ve Jeyle'yi {binbir
L _j gece masalları) İngilizce'ye tercüme ede- Kur'an-ı Kerim 'in
seksen beşinci sılresi.
rek birtakım notlarla zenginleştirdi ve L _j
1 i
BURSUKİ böylece on altı ciltlik ünlü eserini mey-
dana getirdi (1885-1888) . 1886 Şubatın Mekke döneminin ortalarında. müşrik
(bk. AKSUNGUR ei - PORSUKİ) .
L _j da Kraliçe Victoria Burton'u St. Michael lerin müminlere işkence etmeye başla
ve St. George şövalyesi yapmış ve ken- maları üzerine nazil olmuştur, yirmi iki
1 i disine "sir" unvanı ve rmiştir. Surton Tür- ayettir. Fasılası ( ..9 • .!;, • .k • .J • t ' . ,_, )
BURTON, Sir Richard Francis
kiye'de de iki yıl kadar kalmış , ancak bu- harfleridir. Adını 1. ayette geçen ve bur-
(1821-1890)
nunla ilgili herhangi bir şey yazmamış cun çağulu olan burücdan alır. Sözlük an-
İngiliz seyyahı, müsteşrik. tır. lamı "açık seçik şey" demek olan burc,
L _j
Eser leri. Goa and the Blııe Mountains uzaktan göze çarpacak şekilde yapılmış
Özellikle Hicaz'a yaptığı seyahatle ün ( 185 1) ; Falconry in the V all ey of the In- yüksek binalar, özellikle Türkçe'de kale
kazanan Surton Orta Afrika kaşifi olup dus (1852) ; Pilgrimage to al-Medina and surlarının yüksek yerleri, hisar ve ku-
İngilizler'in Afrika'daki sömürgeci yayıl Meccah (I-Il, London 185 5); First Foot- leleri için kullanılır. Süredeki anlamıyla
malarına ışık tutmuştur. Oxford Üniver- gökyüzündeki takımyıldızlara burç de-
sitesi'ndeki eğitimi sırasında Arapça 'yı nilmesinin asıl sebebi parlak görünüşle
ve bazı Hint dillerini öğrendi. İlk görevi- ri olsa gerektir. Dünyadan bakıldığı za-
ne, 1842'de gittiği Hindistan'da Hindus- man tek yıldızmış gibi görünen burçlar,
tani ve Gucerati dillerinde askeri ter- aslında güneş sisteminin milyonlarca ele-
cümanlık yaparak başladı. Buradaki gö- manından meydana gelmiş olan yıldız
revi sırasında Türkçe ile Sindi, Pencabi. kümeleridir. Modern astronomide galak-
Peştu ve Sanskrit dilleri üzerinde çalış si adı verilen burçlardan ay yörüngesi
tı ; toplam yirmi sekiz dil ile uğraştığı üzerinde gözlenen on iki tanesi çok eski
söylenmektedir. Dedesi İ rlanda' da pa- devirlerden beri bilinmektedir. İlkçağ'ın
paz. babası İngiliz ordusunda albay olan meşhur gökbilimeisi Batlamyus gökyü-
Surton Hindistan ·daki görevi sırasında zünde kırk sekiz burç tesbit etmişti. Gü-
Si r Richard
yüzbaşılığa yükselmiş , dönüşünde ise Francis nümüzde ise bunların sayısı milyartarla
müslümanların manevi hayatları ve ya- surton ifade edilmektedir. Kozmos denilen ka-
462
BUR0CiRD[
inarta ne kadar galaksi bulunduğu hu- eden ayetlerden sonra Kur'an-ı Kerim'in BİBLİYOGRAFYA :
susunda tahmin yürütmek bile mümkün yüceliğini, ebedf ve değişmez özell iğini Ragıb el- İsfahanf, el- Mü{redat, "bre" md.;
değildir. Çünkü gökyüzünün halen göz- vurgulayan bir hükümle son bulur (ayet Lisanü'l· 'Arab, "bre" md. ; Taberf, Te{sir, XXX,
81-90; Sa'lebf. el-Keşf ve'l-beyan 'an te{sfri'l-
lenebilen kı sımlarının bütün kainat için- 19-22)
~ur' an, Süleymaniye Ktp., Şe h id Ali Paşa, nr.
de ne kadar yer tuttuğu bilinmemekte- Sürede mürninleri ateş dolu hendek- 133, ll, 171 b; Vahidf, el-Vasft, Süleymaniye Ktp .,
dir. . Iere atıp yakan ve sonra da onları sey- Hamidiye, nr. 124, ll, 928b; Zema hşerf, el · Keş
rederek eğlenen zalim ve işkenceci as- şa{, N, 729-733; Fahreddin er-Razı. Me{atfhu'l-
Sayısız galaksileriyle gökyüzü, yüce
9ayb, VIII, 518 ; Zerkeşf, el-Burhan, 1, 432; .Aiü-
yaratanın sonsuz kudretini ortaya ko- habü'l-uhdüddan söz edildiğine göre ilk
sr. Ruhu'I-me 'ani, IX, 333; Mehmed Vehbi, Hu-
yan canlı ve kevnf bir alarnettir (ayet). müslümanlara eza ve cefa eden Mekke- lasatü'l -beyan, İ stanbul 1343, XVI, 89; Elmalı
Bu kudretin akıllara durgunluk verecek li müşriklerin bunlar hakkında az çok lı, Hak Dini, VIII, 5686-5696; Ömer Rıza Doğ
boyutta dile geldiği yer olduğu için sü- bilgi sahibi oldukları ve bildikleri böyle ru!, Tanrı Buyruğu, İstanbul 1980, s. 670-671;
re burçlarla dolu olan semaya yemin ile bir misalle ayetierin kendilerini uyardığı Muhammed Ali es-Sabünf, Safvetü't-te{asfr,
anlaşılmaktadır .
Beyrut 1402/1981, III, 40; Cari Sagan. Cosmos,
başlar ; vaad edilen kıyamet gününe. o
New York 1983, s. 4; Muhammed Mahmud
günde her şeyi açık seçik görecek olan- Burüc süresi ilk bakışta Hz. Peygam- es-Sawaf. Fatihatü'l-Kur' an ue e üz' ü 'Amme,
lara ve onların gözleri önünde cereyan ber'i ve zulüm gören müslümanları tesel- Cidde 1406 /1985, s. 208-232. r:;,;ı
edecek şeylere ant ile (ayet 1-3) giriş bö- li için gelmiş gibi görünüyorsa da mak- • EMİN IşıK
da dile getirilmek istenen ilahi kudret inananların ortak kaderine işaret edil- 1946-1961 yıllan arasında
sebebiyledir. diği anlaşılır. Bu bakımdan Burüc süre-
tek merci-i taklid kabul edilen
iranlı alim.
Bundan sonraki ayetler, hiçbir suç iş si, kendisinden önceki Mutaffiffn ve İn L _j
şikak sürelerinin devam ı gibidir. Çünkü
lemedikleri halde yalnızca Allah'a inan-
dıkları için ashabü'l-uhdı1d* tarafından Mutaffiffn süresi, ölçüde ve tartıda ol- İran'ın batısındaki Burücird şehrinde
kendilerine zulmedilen, işkenceye uğra duğu gibi yönetimde, adalet ve hukuk doğd u . Çok sayıda ilim adamı yetiştiren
yan, ateşle dolu hendekiere atılıp diri di- uygulamasında da insanlar arasında ayı köklü bir aileye mensuptur. İlk öğreni
ri yakılan iman ehlinin hazin durumunu rım yapanların acıklı sonlarını bildirir. İn mini Burücird'de babası Seyyid Ali'den
dile getirir. Ancak Allah bu işkence ve şikak süresi de ebedf diriliş demek olan ve diğer hocalardan tamamladıktan son-
zulmü yapanların hepsine tevbe etme- vahyin önemini ve ona inananların kur- ra 1892'de İsfahan'a giderek başta Sey-
dikleri takdirde hakettikleri cezayı vere- tulacaklarını, kabul etmeyenlerin yana- yid Muhammed Bakır Derçar olmak üze-
cektir. Allah, uğrunda sıkıntı çekenlerin caklarını haber verir. Bu sürede ise yal- re Ebü'l-Mealf Kelbasf, Muhammed Taki
ise öcünü alacak ve onları cennetlerine nız inkar etmekle kalmayıp inananlara Müderrisf, Muhammed el-Kaşanl, Molla
koyacaktır. Asıl büyük ve ebedf kurtu- kin duyan, zulüm ve haksızlık yapan, üs- Muhammed Kaşf ve Cihangir Han Kaş
luş da budur (ayet 4-11) Sürede bundan telik yaptıklarından pişmanlık duymak kaf gibi seçkin hocalardan fıkıh, usul, fel-
sonra Allah 'ın üstün kudretine, küfürde yerine bundan zevkalan din düşmanla sefe ve riyazT ilimler tahsil etti. Bu arada
ısra r edenlere karşı çetin yakalamasına rının durumu gözler önüne serilir. usul dersleri akutmaya başladı. 1902'de
ve onları ansızın kuşataeağına dikkat çe- Sürenin faziletiyle ilgili olarak Sa'lebf Necef'e gitti ve Ahund Molla Muham-
kilmiş, bunun yanında bağışlayıcı oldu- ve Vahidf gibi bazı müfessirlerce Ubey med Kazım - ı Horasanl'nin okuttuğu usul
ğu da hatırlatılmış, güçlerine güvenip b. Ka'b'dan rivayet edilen ve bazı tefsir- dersleri halkasına katıldı. Ahund Muham-
müminlere zulmeden Firavun ve Semüd lerde (mesela bk. ZemahşerT, IV, 733) yer med Yezdf gibi diğer usul alimleriyle ta-
kavmi nasıl ayakta kalarnayıp helak ol- alan, "Kim Burüc süresini okursa Allah nıştı. ŞeyhüşşerTa Fethullah b. Muham-
muşsa onların izinden gidenleri de ay- ona dünya hayatındaki cuma ve arefe med el-İsfahanl'den hadis (ricalü'l-hadis)
nı sonucun beklediğine işaret edilmiş günleri sayısının on katı ecir verir" mea- okudu. Sekiz yıl kadar kald ı ğı Necef'te
tir (ayet ı 2- 18) Süre inananlara müj- lindeki hadisin mevzü olduğu kabul edil- ictihad icazeti aldı ve daha sonra tekrar
de veren. katirieri de kötü sonia tehdit miştir (ZerkeşT, 1, 432). dönmek niyetiyle memleketine gittiyse
de babası Seyyid Ali ve Necef'teki hoca-
sı Horasanl'nin 1911 'de ölümleri üzeri-
ne BurQcird'de kalmaya karar verdi.
Burücirdl. uzun süre kaldığı memle-
ketinde özellikle hadis ve rica! ilmi alan-
Iarında pek çok talebe yetiştirdi. İlim ve
talwası dolayısıyla şöhreti çevreye yayıl
Muhakkak dı. Güney ve Batı İran, kısmen Horasan
hattıyla
ve Irak halkı kendisini merci-i taklid*
yazılmış
463