Professional Documents
Culture Documents
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL MEDYADA
DİJİTAL SAHNELERE GÖRE
DİJİTAL BENLİKLERİN DEĞİŞİMİ
YASEMİN OKCEBE
İstanbul, 2019
T.C.
MARMARA ÜNİVERSİTESİ
SOSYAL MEDYADA
DİJİTAL SAHNELERE GÖRE
DİJİTAL BENLİKLERİN DEĞİŞİMİ
YASEMİN OKCEBE
İstanbul, 2019
GENEL BİLGİLER
ÖZET
ABSTRACK
ALTERATİON OF DİGİTAL SELVES
ACCORDİNG TO DİGİTAL STAGES OF SOCİAL MEDİA
With the introduction of Web 2.0 technology in our lives and the spread of the
Internet, social media has become easily accessible and has brought about change and
transformation in many areas. Socialization styles of individuals has gained a new
dimension, a new and free space for media self-presentation has created with digital
networks. This free space has provided the possibility of showing and exhibiting the selves
which individuals cannot have. In this research, digital networks are mentioned to as
‘digital scenes’ referring to Erving Goffman's Dramaturgy Theory. The aim of the study is
to determine whether individuals' personalities on Facebook, Instagram and Twitter re three
different online social media platforms, are different or not. The research aimed to find
answers to the questions such as whether the individual's individuality differs according to
the digital scenes in which they are present, the technical features offered by the online
platforms and the self-presentation. The research has been conducted in the context of
critical visual literacy. As a result, it has been shown that individuals perform differently in
different social sharing networks for self-presentation.
ii
ÖNSÖZ
iii
İÇİNDEKİLER
Sayfa No.
ÖZET ......................................................................................................................................i
GİRİŞ ..................................................................................................................................... 1
1. DİJİTAL BENLİKLER
2. DİJİTAL SAHNELER
iv
4. DİJİTAL BENLİKLERİN DİJİTAL SAHNELERE GÖRE DEĞİŞİMİNİN
İNCELENMESİ
SONUÇ ................................................................................................................................ 80
KAYNAKÇA ....................................................................................................................... 85
vi
TABLO LİSTESİ
Sayfa No.
vii
FOTOĞRAF LİSTESİ
Sayfa No.
viii
GRAFİK LİSTESİ
Sayfa No.
x
KISALTMALAR LİSTESİ
C. Cilt
s. sayfa
S. sayı
ss. sayfa sayısı
vb. ve benzeri
xi
GİRİŞ
Fiziksel dünyada istedikleri benlik biçimine sahip olamayan bireyler, yeni oluşan
sahneler sayesinde yeni bir benlik yaratabilir, bu benlikler üzerinde düzenleme yapabilir
hale gelmişlerdir. Böylelikle bireyler, ideal benlik arzularını hayata taşıyabilmişlerdir.
1
verilecektir. Bu kavramlar açıklanarak araştırmanın hangi temellere dayandığın açıklanması
amaçlanmaktadır.
Araştırmanın ikinci bölümünde ise dünyada en çok kullanılan ilk 3 platform olan
Instgram, Facebook ve Twitter sahneleri, bu sahnelerin teknik özelliklerine yer verilecektir.
Facebook’ta bir sahne sahibi olan birey, bu sahnenin kendine dair açıklama bölümünde,
hobilerini, arkadaşlarını, ilişki durumunu, sevdiği dizi filmleri veya müzik gruplarını takip
edebilmektedir. Diğer bir sahne olan ve hayatımıza 2010 yılında giren Instagram, kullanıma
açıldığı anda kullanıcılarına sunduğu 11 adet fotoğraf filtresi bireylere, fotoğrafları daha
güzel bir halde sunmayı olanaklı kılmıştır. Twitter platformu ise 14 arkadaşın mesajlarının
hepsinin takip edebileceği bir ortamda sunma ihtiyacı doğmuştur.
2
1. DİJİTAL BENLİKLER
Her ne kadar psikoloji alanına ait bir kavram gibi algılansa da problematik doğası
nedeniyle bu alanla sınırlı kalmayan benlik kavramı, kişiyi diğerlerinden ayrıştıran bir imge
olarak ifade edilebilir (Morva, 2016, s. 41).
Benlik kavramı hakkında tarih boyunca birçok bilim insanının çeşitli yaklaşımlarda
bulunduğu bilinmektedir. Bu bölümde, benlik kavramına dair üzerinde uzlaşılmış ortak bir
tanım bulunmadığından bazı kuramcılardan yola çıkılarak birkaç tanıma yer verilmiş,
benlik kavramı açıklanmaya çalışılmıştır.
Benliğe dair çalışmaların çoğunlukla, psikolojinin bir bilim olarak tanınmasına öncü
olan William James’in gerçekleştirdiği sınıflandırma ile öneri sunduğu benlik türleri
kapsamında inşa edildiği görülmektedir. Benlikle ilgili literatür incelendiğinde başlangıcın,
William James’in 1890 yılında kaleme aldığı ve 1950 yıllarında yeniden basılan “The
Principles of Psychology” eseri olduğunu görülmektedir. Bu çalışması dahilinde James,
dört benlik türünü; “maddesel benlik”, “sosyal benlik”, “ruhsal benlik” ile “saf ego”
şeklinde sıralamıştır. James’in diğer bir sınıflandırması ise “bilen ben” ve “bilinen ben”
şeklindedir. Sınıflandırmalara göre maddesel, sosyal ve ruhsal benlik türleri “bilen ben”i,
saf ego ise “bilinen ben”i ifade etmektedir (James, 1950).
James’e göre;
3
• Materyal benlik, fiziksel olarak varlık gösteren “benim” diyebileceğimiz
şeylerin toplamıdır; yakın çevremiz, bize ait olan eşyalar gibi… Bireyin bir
aileye, bir eve veya arabaya sahip olma gibi istekleri, maddesel benliğini
korumaya çalışması olarak değerlendirilmektedir.
• Sosyal benlik, bireyin çevresindeki insanlar tarafından nasıl tanımlandığıyla
ilgilidir. Bazı toplulukların bir parçası olmak, statü sahibi olmak, başarılı,
onurlu olmak gibi arzular, bu benlik türü ile ilişkilendirilmiştir.
• Ruhsal benlik bireyin, davranışları, arzuları veya karakteri ile ilişkili bilişsel
ve psikolojik halidir.
• Son olarak saf ego ise, bireye devamlılık duygusu sağlayan, benliğin
değerlendirilemeyen ve “kendi kendini düşünen” bölümüdür (James, 1950).
Psikoanalitik yaklaşımda James’in söz ettiği sosyal benlik süper ego kavramı ile
anılmaktadır. Freud (1946), egoyu benlikten üst bir noktada konumlandırır. Benlik; id, ego
ve süperogu kavramlarını tamamlayıcı bir yapıdır. Freud, benlik saygısı süreciyle değil,
bireyin kendi sevmemesi, suçlaması gibi patolojik durumlarıyla ilgilidir. Bu yaklaşımda
bireyin tutumlarının nedeni, dış etkenler olarak sorumlu tutulabilir. Hümanist yaklaşım ise
bireyin kendi benliği ve kişiliği hakkındaki farkındalığı ve tutumlarının değişimi konularını
inceler (Aslan-Yılmaz, 2016, s. 82).
Psikoanalitik ekoldeki bir diğer düşünür ise Carl Gustav Jung’dur. Jung, benliğin,
insanın doğuşundan itibaren bulunduğuna ve insanı, kendisini geliştirmeye, mükemmelliğe
ulaştırmada insanı iten bir güç olduğu düşüncesini benimser. O benliği, bütünlüğün temeli
olarak nitelendirmekte ve bütüne varabilmek için, bireyin kendini bütün yönleriyle bilmesi
ve kabullenmesi gerektiğini düşünmektedir. Bu aşamaya gelebilmek için büyük bir çaba
gerekmektedir. Benlik, bilin ve bilinçaltını da kapsar. Bu noktadan yola çıkan Jung, bilinç
ve bilinçaltının birleştiği konumu benlik şeklinde tanımlamış, bu noktayı bireyleşmenin son
4
adımı şeklinde ifade etmiştir. Jung, birey olma sürecinin doğal olduğunu ve yaşlanmayla
birlikte geliştiğinin belirtmiştir. Yani kişinin bedeli nasıl yaşlanma sürecinden geçiyorsa
benliği ise bireyleşme sürecinden geçmektedir. Bu süreç çevresel faktörlerle birlikte
sekteye uğrayabilir. Benlik bu sürecin amacı değildir ancak bu süreci meydana getiren bir
dürtüdür (Jung).
5
ve olumsuz yönlerinden uzaklaşarak çevreye bu durumlar için vereceği tepkisel benliği
oluşturmaktır (Balıkçıoğlu, 2016, s. 540-541).
Carl Rogers, kişilik gelişimi kuramında, kişilik kuramını değil, onun merkezindeki
kavramı, benliği kullanmıştır. Roger’in benlik kavramına yaklaşımı, James’in sosyal benlik
kavramı ile benzerlik göstermektedir. Sosyal benlik veya benlikler, kişilerin sosyal yaşamı
içinde birçok maske takmasını, rollere bürünmesini ifade eder. Bu rollere örnek olarak;
baba, anne, öğretmen, doktor rolü, sevilmeyen bir kişiye karşı gösterilen sevecenlik rolü
gibi birçok durumla gösterilebilir. Rogers, benlik kavramını, insanın çevresindeki olaylarla
ilgili değerlendirmelerinde kullanır (Yıldız, 2006, s. 97).
Rogers’ın (1951) benlik kuramında “ideal benlik”, bireyin olmayı arzu ettiği ve
olduğu taktirde kendisini kıymetli hissedeceği benlik ifadesini anlatır. Benlikle
deneyimlenen benlik yani “gerçek benlik” ile “ideal benlik” arasındaki açılan farklar,
uyumsuzluğa sebep olur. Bu fark attıkça bireyin benlik yapısı bozulur ve anksiyateye olan
yakınlığı artar (Yıldız, 2006, s. 97).
Benlik kavramına katkı sağlayan bir diğer yaklaşım ise sembolik etkileşimcilerin
geliştirdikleri fikirlerdir. Bu kuramcıların başlıcalarını; Charles Horton Cooley, George
Herbert Mead ve bu çalışmanın da temelini oluşturacak düşünür olan Erving Goffman
oluşturmaktadır.
Mead (1972)’e göre benlik, sosyal bir oluşumdur ve sosyal ilişkilerde var olur. Kişi,
diğer kişilerin bilgileriyle kendisi hakkında fikir sahibi olur. Sosyolog Charles Horton
Cooley (1902)’e göre ise, “benlik algımız başkalarının bizimle ilgili algılarının bir
yansımasıdır”. Cooley’in benlik kavramına olan en bilinen yaklaşımı “ayna benlik
kavramı”dır (Yıldız, 2006).
Cooley’e göre ben kavramı, başka bir kişinin bireyin kendi davranışlarını
değerlendirdiğini fark etmesi sonucunda belirir. Dolayısıyla ne kadar etkileşim varsa aynı
oranda benlik var olur. Buna göre benliğin, bireylerin sosyal ilişkileri sonucunda
şekillendiği ifade edilebilir (Işık, 2006, s. 10).
6
Goffman’ın 1959 senesinde yayınladığı Gündelik Yaşamda Benlik Sunumu (The
Presentation of Self in Everyday Life) adlı araştırmasında bireyler birbirileri ile olan bütün
yüz yüze iletişimi, tiyatral sürece benzetir. (Goffman, 2009), bireylerin günlük
yaşamlarını, benliklerini ve sosyal ilişkilerini Dramaturji terimleri ile açıklar. Kendi
deyimiyle, “Bu çalışma bir tiyatro oyunu ile aynı bakış açısına sahiptir; buradan çıkarılar
ilkelerin ise dramaturjik ilkelerdir” (Goffman, 2009, s. 13). Goffman, “performan, oyuncu,
seyirci, takım, sahne önü, sahne arkası” vb. ifadelerle sosyal etkileşimin birçok yönünü
açıklar
Sahne; sahne önü, sahne arkası olmak üzere iki parçadan oluşur. Sahne önü,
performansın sahnelendiği, yani tüm izleyiciye açık olan alan, sahne arkası ise sadece
performans sergileyen kişilere açık olan bir alan olarak açıklanabilir. Sahne önünün en
büyük özelliği, aktörün izleyiciyle buluştuğu ve performasını en iyi şekilde gerçekleştirdiği
alan olmasıdır. Bun bölgede aktör, seyircileri etkilemeye gayret gösterir çünkü
performansına göre seyirci aktörü, “başarılı” veya “başarısız” şekilde sınıflandıracaktır
(Dever, 2016, s. 376).
7
1.3 Dijital Kimlik/Benlik Kavramı
Benlik geleneksel anlamda ancak somut bir bedenle var olabilmektedir. “Oysa
günümüzde dijital iletişim teknolojilerinin olanaklı kıldığı dijital mekânların bedensiz
dijital bireyleri, benlik konusundaki geleneksel algının yeniden gözden geçirilmesine neden
olmuştur” (Morva, 2016, s. 41).
Günümüze çevrimiçi dijital benlik, çevrimdışı benlikle ilintili olarak ya da ayrı bir
biçimde değerlendirilememektedir. Hatta benlik, her iki benlik türünü de içeren çoğul bir
benlik yapısı olarak değerlendirilme ihtiyacı duyar. Belk, 2013’de yaptığı araştırmasında,
sosyal paylaşım ağlarının, bireylerin gençlikten yetişkinliğe kadar olan dönemlerinde,
psikolojik gelişim süreçlerini önemli derecede etkilediğini belirtmektedir. Sonuç olarak,
çevrimdışı benlik ile dijital benlik arasındaki fark zaman geçtikçe azalmakta, her iki benlik
türü de birbirini oldukça etkilemektedir.
Dijital benliğe dair ilk araştırmalar, MUDs (Multi-User Dungeons), Chat odaları,
Bulletin Boards vb. anonim mecralardaki kimlik inşası hakkında yapılmıştır. Yapılan
çalışmaların sonucunda, bireylerin bu gibi mecralarda başka biri gibi hareket etme ve
olumsuz iç güdüleri ile eyleme geçme yöneliminde oldukları saptanmıştır.
8
çalışmalarda ise, bireylerin gerçek hayattaki tutumlarının dışında davranışlar sergiledikleri
ortaya konmuştur. Ancak yapılan bir diğer araştırmaya göre, çevrimiçi bireyin sitede
kendisiyle ilgili gerçek olmayan özellikleri, çevrimdışı hayatına adapte etmeye çalıştığı
tespit edilmiştir (Uçar, 2015, s. 314).
Dijital kimlik kavramında ilk tanımları Turkle ve Stone yapmıştır. Stone dijital
kimliği, kendi ifadesiyle “düşük bant genişliği” problemi çevresinde incelemiştir.
1980’lerin sonu civarında, internet iletişiminin bu MUD’lar gibi, metin temelli ortamlarda
gerçekleşmesi, yeni bir profil oluşturmak için gereken fiziksel özelliklere ulaşımı kısıtlı
kılmaktadır. Bu nedenle örneğin mavi gözlü bir birey, yeşil bir göze sahip olduğunu iddia
edebilmektedir (Kara, 2014, s. 43).
2004 senesinde Web 2.0 teknolojisinin insan hayatına girmesiyle coğrafi sınırların
yok olduğu, siber bir kamusal alanın oluştuğunu söylemek mümkün kılındı. Kısa bir zaman
içerisinde, dijital ağların olanak sağladığı sosyal paylaşım platformları, gündelik yaşamın
vazgeçilmez bir unsuru olmuştur. Dolayısıyla bu ağlar, kişilerin sosyalleşmesini ve kimlik
inşasını etkileyen büyük bir etken haline geldi (İşman, Buluş, & Yüzüncüyıl, 2016, s. 611).
1. Sınırlı bir sistem içerisinde, kısmen veya tamamen herkese açık bir sahne
yaratmak,
2. İletişim halinde olunan bireyleri bir liste haline getirebilmek,
3. Bu listede yer alan kişilerin, iletişimde olduğu kişilerin listesi erişerek
onlarla temas halinde olabilmek (Ellison & Boyd, 2013),
Eğer bir sosyal paylaşım bu ana üç maddeyi barındırıyorsa, kişiler burada kendi
benliklerini dijital ortama aktarabilirler. Profillerdeki kişi listelerinin görüntülenebilir
9
olması ve birbirleriyle etkileşime geçebilmeleri, ağın derinleşmesine olanak sağlar.
“Bireylerin sosyal medyada varoluş şekilleri şu başlıklar altında toplanabilir: Kimlik
temsili, performans sergilemek, profil oluşturmak, gözetlenmek, gözetlemek, teşhir etmek,
sanal bedenler oluşturmak, örgütlenmek, sanal uzamda eylem/ kampanya yapmak hatta
çevrimdışı gündelik yaşama taşımak” (İşman, Buluş, & Yüzüncüyıl, 2016, s. 611-612)
Zhao 2005’te yaptığı araştırmasında, dijital benliği dört ana madde ile açıklar:
Çevrimiçi sosyal ağlar, benliği sunmak için yeni bir mecra şeklinde
değerlendirilmektedir. Bu platformlar aynı zamanda bireylerin kimliklerinin araştırılması
için de yeni bir alan yaratmıştır. Etkileşim süreçleri Goffman tarafından “benliğin sunumu”
olarak ifade edilmektedir ve buna ortam hazırladığı için sosyal ağlar, benliğin sunumu
açısından araştırılması gerektiğine inanılmaktadır. Bireyler, bu süreçte kendilerine rakip
olarak gördüğü kişilerle etkileşime geçtiklerinde kıyaslamalarda bulunmaktadırlar.
Bireyler, kendileriyle ilgili çıkarımlarda bulunabilmek için, diğer bireylerin fiziksel
özelliklerini, düşüncelerini ve eylemlerini gözlemlemektedir. Benlik özellikleriyle ilgili
belirgin yargıları bulunmayan bireyler, kendileri bir sonuca varamadığından rakip olarak
belirledikleri kişileri esas almaktadır. Rakip olarak aldığı bireyin özellikleri doğrultusunda
kendisini de aynı ölçüde şekillendirmektedir (Ertürk & Eray, 2016, s. 17).
12
Kendini sunma; gençlerin başkalarıyla etkileşim halindeyken, kendiyle ilgili
yarattığı izlenimleri, kasıtlı veya kasıtsız bir şekilde kullandığı iletişimsel yollarla
şekillendirebilmesi ve karşısındaki bireyde kendi hakkında, arzu ettiği bicinde bir imaj
oluşturma yetisi olarak ifade edilebilir. Gençler bu sayede, bu sonu olmayacak kadar çok
farklı iletişim yolları geliştirerek, nasıl var olmak istediklerine, kimlerde ne tür bir imaj
oluşturabileceğine, bu imajı oluştururken nasıl bir yol izleyeceğine karar verebilir. Sosyal
medyada bu yollara, fiziki hayattakinden çok daha kolay bir şekilde ulaşım
sağlayabilmektedir. Bu da bu yolu tercih etmelerinin asıl sebeplerindendir (Armağan, 2013,
s. 82).
13
takip ettiğimiz ve bundan keyif aldığımı bireylere özenerek, bu özelliklerin kendi
yaşamlarımıza ait olmasının istenmesidir.
İzlenim yönetimi, yeni bir kavram olarak ilk defa 1959 senesinde Erving
Goffman’ın, bu çalışmanın da temelini oluşturan “Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu” adlı
eserinde kullanılmıştır. Goffman bireyleri gözlemleyerek onları sahnedeki birer oyuncu
gibi metoforlaştırmıştır. Onun görüşünde oyuncu, sahne arkasında ve sahne önünde farklı
tutumlar sergilemektedir. Bunun nedeni sahne arkasında, oyuncuyu izleyen kimse yoktur
bu oyuncunun özgürce hareket etmesini sağlar. İzleyicilerin bir hedef kitleymişçesine
nitelendirildiği iletişim süreci, hedef kitlenin onayladığı “imajın yaratılması”, “bu imajın
sürdürülmesi”, “zaman içerisinde korunması” veya değiştirilmesi gibi birtakım
aşamalardan oluşur. Oyuncu, bu süreci sürekli kılabilmek için izleyenlerin tepkilerinden
faydalanmaktadır. Tashmin, 2016’da yaptığı araştırmasında izlenim yönetimini, “insanların
bir kişi, nesne veya olay hakkında diğer insanların algılarını etkilemeye çalıştıkları, hedefe
yönelik bilinçli veya bilinçsiz bir süreçtir” şeklinde tanımlamıştır (Taş, 2018, s. 1025).
Goffman, kendini ifade etme derecesi olarak iki farklı sınıflandır yapmıştır: “verdiği
izlenim” ve “yaydığı izlenim”. Verdiği izlenim; sözlü simgelerin veya onlara benzer bir
iletişim biçiminin kullanıldığı iletişimi kapsar ve kısıtlı bir iletişim biçimidir. Yaydığı
izlenim ise, izleyicinin oyuncu hakkında bir izlenim çıkarabileceğine dair gerçekleştirdiği
tüm eylemleri içerir. Verdiği izlenim aldatma, yaydığı izlenim ise rol yapma barındırır
(Goffman, 2009, s. 16).
Bu doğrultuda, verilen izlenim belli bir amaç doğrultusunda planlı bir süreci
belirtirken, yayılan izlenim ise, izleyicinin oyuncu hakkında edindiği, plansız bir bilgiyi
yansıtır. Çevrimiçi ve çevrimdışı gerçekleştirilen tutumlar, birbirine yakın davranışlar
sergilese de çevrimiçi sergilenen tutumlar daha planlı bir biçimde paylaşılmaktadır.
Dolayısıyla çevrimiçi performanslar, yayılan enformasyonun oluşmasına daha az olanak
sağlar. Bireyler, izlenildiğinin farkında olarak birtakım paylaşımlar yapmaktadırlar. Liu
14
2008’de yaptığı araştırmasında, başarılı olan oyuncuların, sundukları izlenimin bile
bilincinde olduklarını ifade etmiştir (Morva, 2014, s. 239-240).
2. DİJİTAL SAHNELER
Çevrimiçi platformlar, gösterilerin sunulduğu sahneler şeklinde ifade edilebilir.
Hatta çevrimdışı hayatımızın, sahneye hazırlık aşaması olarak nitelendirildiğine dair
yaklaşımlar da vardır. Bireyler, kendilik tasarımlarını yaparak, sahne arkasında nelerin asıl
sahneye taşınıp taşınmayacağına yargılarına varan editörler haline gelmiştir. Yüz yüze
etkileşimlerde düzenlenemeyen fiziksel özellikler çevrimiçi platformlarda düzenlenebilir
olduklarından bir filtreleme süreci geçirdiklerinden bahsedilebilir. Bu yapı, Goffman'ın
“izlenim oluşturma” olarak nitelendirdiği, bireylerin kendi istedikleri gibi oluşmasını
sağlayan izlenimi mümkün kılar. Bireyler, diğerlerinin memnun kılmak için kendi
isteklerini göz ardı ederler. İstenilen izlenimi oluşturabilmek için tasarlanan sunumlarda
bireyleri toplum tarafından kabul göreni eyleme geçirme yönelimindedirler. Bu durum
fiziki hayatta bireyin davranışları aracılığıyla tartılırken, çevrimiçinde fotoğraflarla,
metinlerle sağlanır (Morva, 2014, s. 239).
15
ulaştı. 2006’da ise Facebook’un hem üye olan üniversiteler giderek artmıştır hem de
üniversite öğrencilerinin lise arkadaşlarının da üye olmasına imkân sağlayan davet sistemi
getirilmiştir. Sonuç olarak 2006’nın Eylül ayında, geçerli e-posta adresine sahip herkes
Facebook’ta üyelik oluşturabilmeye başlamıştır. Günümüze dünyada en çok kullanılan
sosyal paylaşım platformuna dönüşen site, Google’dan sonra en değerli şirket haline
gelmiştir. (Toprak vd.2009: 37).
Bireyin, diğer kişilerin arkadaşlık listelerine de erişime izin vermesiyle büyük bir ağ
kurabilmesine olanak sağlayan Facebook, birçok özelliği bünyesinde barındırmasıyla kendi
dışındaki birçok ağın özelliğine sahiptir. Instagram, Flickr’ın olanak sağladığı görsel
kaydetme ve barındırma, özelliklerinin yanı sıra Twitter’ın metin paylaşma gibi
özelliklerini de barındırır. Teknik anlamda, konum belirtme, video paylaşma, beğenme ve
görüntülü iletişim imkanları sağlayarak, diğer ağların tek bir olanak sağlayan yapısının
üstünde bir konuma erişmiştir. Benlik sunumu için gerekli bütün teknik yapıyı bünyesinde
barındırmaktadır. Facebook’u diğer platformlardan ayıran bir diğer özelliği de bireyin
gerçek kimliğiyle kullanıcı oluşturmasının zorunluluğudur. Bu özelliği Facebook’u daha
güvenilir kılar (Karaoğlu, 2015, s. 58).
16
üzerinden bir araştırma gerçekleştirmiştir. Araştırma sonucunda gençlerin bu taktikleri
kendi profillerinde kullandıkları tespit edilmiştir. Kadın kullanıcıların, erkek kullanıcılara
oranla kendini sevdirme ve özelliklerini tanıtma taktiklerini daha yüksek oranda
kullandıkları saptanmıştır. Ayrıca gençlerin yüksek oranda kendi isimleri ile profil
oluşturdukları, ¾’ünün kendi fotoğraflarını kullandığı sonucuna ulaşılmıştır. Sık sık profil
fotoğrafının güncellenmesi ise, gençlerin hayatlarındaki değişikliklere uyum sağlar biçimde
güncelleme yaptıkları yorumu getirilmiştir (Uçar, 2015, s. 317).
Bir diğer araştırmaya bakıldığında ise, Biçer 2014’te yaptığı doktora tezinde
Facebook’ta akademisyenlerin nasıl bir biçimde benlik sunumu gerçekleştirdiklerini
araştırmıştır. Araştırma, görüşmeler, resimlerin içerik analizi ve Facebook Wolfram Alpha
uygulaması aracılığıyla yapılmıştır. Araştırma sonucunda akademisyenlerin bu mecrada,
kendine karşı sempati oluşturma, kendine dair bilgi paylaşımı, örnek tutumlar sergileme,
kendini koruma gibi bazı yöntemlere başvurdukları, akademik rollerinin, kendini sunma
anlamında etkili olduğu ortaya konmuştur. Akademisyenler bu tutumlarını, bu
paylaşımlarının fiziksel hayatta karşılarına çıkmalarına bağlamışlardır (Uçar, 2015, s. 317).
1. Temel Bilgiler
Bu alan, bireyin kişisel bilgilerinin bulunduğu bölümdür. Burada bireyin
nerede yaşadığı, nerede doğduğu, cinsiyeti, doğum yılı, dini, hobilerine ait
bilgiler bulunur. Bölüm, kişiye ait, kişinin kimliğini tanımlamada kullanılan
temel bilgileri barındırır. Bireyin çoğunlukla değişiklik göstermeyen
özelliklerini içerir.
2. Profil Fotoğrafı
Goffman’ın da deyimiyle kişisel sahne olarak ifade edilmektedir. İlk izlenim
yaratma konusunda büyük önem taşımaktadır. Gönderilere yapılan
yorumların yanında ufak bir biçimde olarak gösterilmektedir. Yorum yapılan
kişinin arkadaşı ise ilk izlenim olarak bu fotoğrafı görmektedir.
3. Arkadaş ve Aile, İlişki Durumları
Bu alan yaşlı bireylere oranlar gençlerde daha aktif bir biçimde
kullanılmaktadır. Bu alanın, yaşam dünyasındaki nikah yüzüğünün yerine
kullanılabildiğini söylemek yanlış olmaz çünkü biriyle ilişki içerisinde
19
olduğunu belirtebilmek için iki kişinin de bu durumu onaylaması
gerekmektedir. İlişki durumu olan kişilerin, fiziki hayatta daha çekici
göründüğü yapılan araştırmalar sonucunda ortaya konmuştur. Facebook’un
zaman içinde geliştirdiği aile ve arkadaş gruplarını sınıflandırma özelliği ile
bireyler, benliklerinin istedikleri kısımlarını istedikleri grupların
erişebilmesine, istemediklerine karşı ise engelleyebilmesine olanak
sağlamıştır. Bu özellik ile izlenim yönetimi arzu edilen şekilde
yapılabilmektedir.
4. Eğitim ve İş
Bu alanda bireyler, mezun oldukları ve çalıştıkları işleri sergileyerek,
kendileriyle ilgili izlenimleri etkileyici bir algı yaratma yönünde
kullanmaları mümkün kılınmıştır.
5. Sanat ve Eğlence, Hobiler ve İlgi Alanları
Bu alan, bireyin benliğin yanı sıra tutum bildirimi hakkında da bilgi
edinilmesini sağlamaktadır. Sevdiği kitaplara, dizilere veya filmlere yer
vererek kişinin tutumları hakkında çıkarımlarda bulunulmasına olanak sağlar
(Boz, 2012, s. 45-50).
Kevin Systrom ile Mike Krieger, 5 Ekim 2010’da Instagram’ı IOS mobil işletim
sisteminde kullanılmak üzere ücretsiz bir uygulama olarak kurdu. Uygulamanın 11 adet
fotoğraf filtresi içermesi bu filtrelerin fotoğrafları estetik olarak güzelleştirmesi ve bu
fotoğrafların diğer platformlarda, (Facebook, Twitter vb.) hızlı biçimde paylaşılabilir
olması uygulamanın kısa bir zaman içerisinde çok fazla sayıda kullanıcıya erişmesini
sağlamıştır. 2011 yılının Ocak ayında yaklaşık bir milyon kullanıcı sayısına ulaşan
uygulama, yakın tarihlerde etiket (#) özelliğini açıklamıştır. Bu sayede üyeler, yalnızca
kendi arkadaşları yerine aynı etiketi kullanan bütün üyelerle etkileşimde bulunabileceklerdi.
2012 yılının Nisan ayında Android mobil işletim sistemi için de kullanıcılara ulaştırılan
20
program, aynı yıl içinde 1 milyar dolar karşılığında Facebook’a satılmıştır (Koçoğlu,
2018).
Instagram, 2013 yılında ise önemli özelliklerinden biri olan ‘video paylaşımı’nı
hayata geçirmiştir. Bu videoların uzunluğu ise 15 saniye ile sınırlandırılmıştır. 2013’te
kullanıma sunulan bir diğer önemli özellik ise sponsorlu paylaşımların mümkün
kılınmasıydı. Aynı yılın kasım ayında ise, ‘Instagram Direct’ uygulaması ile bir
kullanıcıyla diğer bir kullanıcıyla görsel veya metin paylaşabilecekti (Ulukan, 2018).
Günümüzde en çok kullanılan özellikler arasında yer alan; 2015 yılında 1 saniyelik
video paylaşımını sağlayan ‘Boomerang’, ‘keşfet’ ve ‘ara’ özellikleri, 2016 yılında ise
profilde yer almadan açılan özel bir alanda anık video paylaşımını mümkün kılan
‘hikayeler’ ve ‘canlı yayın’ özelliği getirilmiştir. Keşfet bölümüne de dahil edilen
‘hikayeler’ özelliği aracılığıyla, arkadaş listenize yer almayan kişilerin hikayelerine de
erişim imkânı sağlanmıştır. 2017 yılına gelindiğinde ise ‘hikayelerde oylama yapma’,
‘fotoğraf ve videolara cevap verebilme’ özellikleri de kullanıcıların kullanımına
sunulmuştur (Ulukan, 2018).
Instagram kurucularından Kevin Systrom, 2012 yılında BBC News’a verdiği bir
röportajında Instagram’ı kurma amacını: “Dünyanın iletişim kurma ve paylaşma şeklini
değiştirmek ve geliştirmek için yola çıktık” şeklinde ifade etmiştir (BBC News, 2012).
21
3.2.1 Instagram’ın Benlik Sunumuna İmkân Sağlayan Teknik Özellikleri
1. Direkt Mesaj
Instagram üzerinden istediğiniz kişilerle özel olarak mesajlaşabilirsiniz.
2. Canlı Yayın
1 saate kadar sınırlı olan sürede canlı yayın açabilir ve takipçilerinizle anlık
etkileşime geçebilirsiniz.
3. Hikayeler (Stories)
24 saat süreli fotoğraflar ve videolar paylaşabilirsiniz. Hikâyelerinizi ilgi
çekici hale getirmek için yer bildirimi, gif, etiket, emoji ya da yazı
ekleyebilirsiniz.
4. Etiket (#)
Instagram’da etiketleri kullanarak ilgi alanınıza uygun paylaşımları
görebilirsiniz. Ayrıca paylaşımlarınıza etiket ekleyerek (maksimum 30 #
ekleyebilirsiniz) sizi takip etmeyen Instagram kullanıcılarının
paylaşımlarınızı görmesini sağlayabilirsiniz. (Koçoğlu, 2018)
Dünyada en çok kullanılan sosyal paylaşım platformları arasında yer alan Twitter’ın
temelleri, San Fransisco şehrinde, 14 arkadaşın toplantısı esnasında atılmıştır. Twitter, bir
proje yaratmak için çalışan arkadaş grubunun, gönderilen mesajları herkesin görebileceği
bir mecrada paylaşma ihtiyacı nedeniyle doğmuştur. Bu amaçla geliştirdiği projeyle girdiği
bir yarışmadan birincilikle ayrılan Jack Dorse, ilk tweet’i @jack hesabıyla 21 Mart 2006
tarihinde atarak, Twitter’ı hizmete açmıştır. İlk zamanlarında karakter limiti olmayan
Twitter, 2007 senesinde kurucusu Jack Dorse’un “One could change the world with one
22
hundred and forty characters.” sözü ile 140 karakter ile sınırlandırılmıştır. (Koçoğlu,
2018).
14 kişilik arkadaş grubunda yer alan Dom Sagolla, 140 karakterin iletişimin en
önemli temellerini oluşturan sadelik, dürüstlük ve mizahı kapsayabileceğini belirtmiştir. Bu
özelliğin ise pazarlamacılar ve işletme sahipleri tarafından verimli kullanılmasının,
işletmelerini büyütmelerine katkı sağlayacağını ifade etmiştir (140 Characters, 2009).
Bir sosyal ağ, micro blog sitesi olarak anılmakta olan Twitter, 140 karakterle
kullanıcıların kendilerini ifade ettiği, anlık olarak paylaşım yaptığı bir platformdur.
Bireylerin yayınladıkları tweet’in tüm kullanıcılar tarafından görüntülenmesine imkân
sağlayan ağ, anlık olarak paylaşım yapmayı mümkün kılmıştır. Bireylerin, diğer kişiler
tarafından okunup okunmadığını umursamadan paylaşım yapabilmeleri, bu ağın özgür bir
alan olarak nitelendirilmesini sağlamıştır (Ateş, 2018). 2008 senesinde Amerika Birleşik
Devletleri’nde yapılan seçimlerde Barack Obama’nın bu ağı yoğun bir şekilde kullanması,
Twitter’ın siyası bir süreçte etkin rol oynamasını sağlamıştır.
1. Hashtag (#)
Belirli bir konuda arama yapılmasını kolaylaştıran, konu hakkında anahtar
kelimelerin belirlenerek oluşturulduğu ifadelerdir. Birey, benliğini sunmak
istediği ilgi alanı ya da konu hakkında dilediği hastag’ı kullarak etkilemek
istediği kitleye rahatlıkla ulaşabilir.
2. TT (Trending Topic)
23
Trending Topic, en çok 10 hastag’in görüntülendiği alandır. Birey, daha
fazla görünür kılınabilmek, daha fazla kişiye erişebilmek için, hashtag’den
bağımsız herhangi bir konudan söz ederek tweet’ine bu hashtag’ı ekleyebilir.
3. RT (Retweet)
Kişinin, başka bir kullanıcının attığı tweet’i kendi profilinde paylaşmasına
olanak sağlar. Kişiler, hayranı olduğu bir grubun, kişinin ya da desteklediği
bir fikri içeren tweet’i retweet’leyerek benliklerini sunabilirler.
4. Mention (@)
Twitter’da kullanıcı isimlerinin önüne getirilen simgedir. Bireyler, hitap
etmek istedikleri kişileri mention’larak (@kullanıcı+ ileti) iletilerini
paylaşabilir, iletişimde oldukları kişileri açıkça beyan edebilirler.
24
4. DİJİTAL BENLİKLERİN DİJİTAL SAHNELERE GÖRE
DEĞİŞİMİNİN İNCELENMESİ
Günümüzde her geçen gün daha da yaygınlaşan sosyal medya ağları, bireylerin
benliklerini sunmasında büyük rol oynamaya başlamıştır. Fiziksel dünyada istedikleri
izlenimi yaratamayan, ideal benliğine ulaşamayan ya da sahip olduğu benliğin dışında bir
benlik sergilemek isteyen bireyler, sosyal medya ağlarında diledikleri benlik biçimlerini
yaratabilir hale gelmişlerdir. Bu çalışma, bireylerin ideal benliklerini yaratmak üzere üç
farklı çevrimiçi sosyal medya platformunda sergiledikleri benliklerin farklılık gösterip
göstermediğini ortaya koymayı amaçlamaktadır. Bireyin tek bir ideal benliği mi vardır,
ideal benlik online platformların sundukları teknik özelliklere göre farklılık gösterir mi gibi
soruların yanıtlarının bulunması amaçlanmaktadır. Araştırmada yer alan bireyler seçilirken
profillerinin kamuya açık olmasına özen gösterilmiş, kamuya kapalı olan bir profiller
incelenmemiştir. Bu çalışmanın amacı literatüre katkı sağlamaktır.
Araştırma bireylerin benlik sunumların tek bir sosyal medya platformu kapsamında
değil, üç ayrı platformdaki benlik sunumlarının farklılıklarını ortaya çıkarması nedeniyle
önem arz etmektedir.
25
kazandığı dönem olduğunu belirtmiştir. Kellner (2002), fotoğraf makinelerinin ve medya
teknolojilerinin çok gelişmiş olmasına rağmen bireylerin çokça yapay görsel ve görüntüye
ihtiyaç duyduğu günümüzde, görsellerin daha doğru analiz edilebilmesi için birden çok
yaklaşımla incelenmesi gerektiğini savunmuştur.
Evrende, bir mesaj vermesi, anlam ifade etmesi sebebiyle kullanılan; doğal diller,
davranışlar, inanışlar, gelenekler, siyasal rejimler, bilim dilleri, resim, tiyatro, sinema,
edebiyat vb. birimler, göstergesel dizgeleri oluşturur (Rifat, 1992). Dizgeleri daha anlaşılır,
kavranabilir ve yorumlanabilir halde getirmeyi amaçlayan göstergebilim, dizgeleri bilimsel
olarak araştırır ve betimler (Rifat, 1992). Buradan yola çıkarak çalışmada belirlenen
görseller, göstergebilimsel olarak incelenmiş, bunun sonucunda bir çıkarım elde edilmiştir.
İkinci yöntem olarak göstergebilimsel çözümlemeden faydalanılmak istenmesinin amacı
görselleri, bilimsel olarak açıklama ihtiyacının duyulmasıdır.
Jeffrey Jensen Arnett’e göre (2000) (2005), 18-25 yaş aralığı, bireylerin kimlik
keşfinin en yoğun olduğu dönemdir. Bu nedenle araştırmada, araştırmanın zengin bir
yelpazede sonuçlanabilmesi için bireylerin kimliklerinin en fazla çeşitlilik gösterebileceği
dönem olan 18-25 yaş aralığı seçilmiştir. Araştırma evreninin içinden rastgele seçilen 10
26
genç ise araştırmanın örneklemidir. Hem Facebook, hem Instagram hem de Twitter profili
bulunan kişi sayısının az olması nedeniyle araştırma 10 kişi ile sınırlı kalmıştır.
Araştırmaya bir izlek oluşturması için çeşitli araştırma soruları belirlenmiştir. Söz
konusu sorular örneklem olarak seçilen hesaplarda ağırlıkla görülen unsurlara göre
belirlenmiştir. Söz konusu unsurlar ayrıca görsel araştırma kategorileri oluşturmak için
kullanılmıştır.
28
b) Siyaset ve Politika
29
30
Bireylerin, desteklemekte olduğu partiyi açıkça belli eden veya o partiyi
desteklediğini gösteren her türlü fotoğraf bu kategoriye dahil edilmiştir.
d) Hayranlık
e) Spor
f) Mizah
g) Eleştiri
h) Yeme – İçme
31
Bireylerin yedikleri ve içtiklerinin ön planda olduğu fotoğraflar bu kategoriye
dahil edilmiştir. Ancak yiyecek-içerek fotoğrafın küçük bir bölümünde yer alıyor
ve ön planda tutulmuyorsa bu kategoriye dahil edilmemiştir. Yiyecekler, bireylerin
benliklerine dair izlenim oluşturma konusunda önemli bir yere sahiptir. Kişinin
alkol kullanıp kullanmadığı, fotoğrafta bulunan besinin daha çok kimler tarafından
tüketildiği gibi etkenler, bireyin benliği hakkında ipuçları vermektedir.
i) Gezi
j) Sosyal Sorumluluk
Bireylerin gönüllülük esasına dayalı yaptığı işlerin, bulunduğu yerlerin yer aldığı
fotoğraflar bu kategoriye dahil edilmiştir.
k) Aile
l) Romantizm ve İlişki
m) Entellektüelite
Bireyin kitap, müzik, dizi, film, tiyatro oyunu gibi zevklerini, ziyaret ettiği
müzeleri, benliğine dair çıkarımların yapılabileceği tasarımları veya hayranı
olduğu sanatçının sözleri bulunduran tüm fotoğraflar bu gruba dahil edilmiştir.
o) Hayvan
p) İş/Okul Hayatı
Bireyin iş veya okul hayatına dair yaptığı fotoğraf paylaşımları bu kategoriye dahil
edilmiştir.
q) Arkadaşlık
r) Oyun
s) Geleneksel Değerler/İnançlar
İnceleme esnasında bazı fotoğrafların iki kategoriyi birden içerdiği tespit edilmiş,
bu tarz görseller iki kategoriye de ‘+1’ değer olarak eklenmiştir.
33
4.9 Araştırmanın Bulguları
Çelen 4 43 59
Ezgi 4 5 117
Ece 1 20 28
Gizem 3 74 78
İrem 3 77 119
Merve 1 95 17
Mihriban 3 8 67
Murat 2 16 24
Niran 12 70 45
Tuğçe 6 3 48
34
Merve ve Niran dışındaki bütün örneklerin benlik sunumlarını Twitter’a oranla
Instagram’da daha fazla sergiledikleri gözlemlenmiştir. Her iki mecranın da teknik olarak
fotoğraf paylaşımına olanak sağladığı düşünüldüğünde bu farkın teknik nedenlerden
kaynaklanmadığı belirtilebilir. Bu doğrultuda 18 – 25 yaş arasındaki gençlerin benlik
sunumları gerçekleştirmek için Instagram sahnesini tercih ettikleri belirtilebilir.
38%
58%
4%
35
Grafik 2. Çelen Instagram Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Arkadaşlık
10%
İş/Okul Hayatı
7%
Hayvan
4%
Beden ve
Kendini Sunma
46%
Entellektüelite
17%
Romantizim ve
İlişki
1%
Gezi Mizah Hayranlık
1% Yeme - İçme 7% 4%
1%
Geleneksel
Oyun
Arkadaşlık 2% Değerler/İnançlar Beden ve Kendini
4% 2%
Sunma
İş/Okul Hayatı 19%
6%
Hayvan
2% Liderlik, Milli
Değer
2%
Hayranlık
2%
Entellektüelite
30% Mizah
21%
36
Grafik 4. Çelen Facebook Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
İş/Okul Hayatı
20%
Entellektüelite
20%
Yukarıda yer alan grafiklere göre; Çelen’in farklı sahnelerde benlik sunumu için
faydalandığı kategoriler değerlendirildiğinde, benliğini en çok Instagram’da sunmayı tercih
ettiği tespit edilmiştir. Yaptığı paylaşımlar doğrultusunda tiyatro eğitimi aldığı belirlenen
Çelen’in tiyatro sahnesi üzerinde diğer oyuncularla yaptığı paylaşımlar, hem
‘Entellektüelite’ hem de ‘İş/Okul Hayatı’ kategorisine dahil edilmiştir. Henüz profesyonel
olarak maddi bir gelir elde edip etmediğine dair bir bilgi olmasa da bu ortamdaki paylaşım
sıklığı nedeniyle oyunculuğu profesyonel bir biçimde gerçekleştirdiğine dair izlenim
sunmaktadır. Oyuncuların bile bulunmadığı tiyatro sahnelerinde, sadece konum bildirerek
mekâna dair bir görsel paylaşması, diğer kullanıcılara orada olduğunu belirtmek istediği
fikrini oluşturmaktadır.
38
Tablo 3. Fotoğraf 2'nin Analizi
39
4.9.2 Ezgi Örneğinin İncelenmesi
3%3%
94%
Arkadaşlık Beden ve
24% Kendini Sunma
27%
Yeme - İçme
Doğa, Çevre ve 5%
Mimari
18%
Aile Gezi
2% 25%
40
Grafik 7. Ezgi Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Siyaset ve
Hayvan Politika
25% 25%
Beden ve
Kendini
Sunma
100%
41
4.9.2.1 Ezgi-En Çok Beğeni Alan Örneklerin Göstergebilimsel
Çözümlemesi
Fotoğraf 3. Ezgi - 260 Beğeni Fotoğraf 4. Ezgi - 234 Beğeni
42
Abiye bir elbise Kaliteli bir hayat Maddi durumunun şık bir
elbise almaya el verdiği
izlenimi yaratılmaktadır.
Havuz Şık bir ortamda kutlama Fotoğrafın havuz önünde
çekilmesi, kutlamanın
sadece şık bir yerde değil,
havuzu olan şık bir yerde
yapıldığının vurgulanmak
istediğini
düşündürtmektedir.
40%
58%
2%
43
Grafik 10. Ece Instagram Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Doğa, Çevre ve
Entellektüelite Mimari
7% 3%
Aile
7%
Gezi Beden ve
20% Kendini Sunma
57%
Spor
7%
Hayranlık
Geleneksel 5%
Değerler/İnançlar
14%
Spor
38%
Mizah
43%
Beden
ve
Kendini…
44
Ece’nin paylaşımları incelendiğinde, Instagram’da benliğini ‘Beden ve Kendini
Sunma’ ve ‘Gezi’; Twitter’da ise ‘Mizah’ ve ‘Spor’ kategorileriyle sunduğu sonucuna
ulaşılmıştır. Son 2 yıl içerisinde Facebook sahnesinde tek bir fotoğraf paylaşımı yapan
Ece’nin bu mecrada ise benliğini, benliğini ‘Beden ve Kendini Sunma’ ve ‘Gezi’
kategorisiyle sunduğu tespit edilmiştir
45
Tablo 7. Fotoğraf 6'nin Analizi
46
4.9.4 Gizem Örneğinin İncelenmesi
46%
52%
2%
47
Grafik 14. Gizem Instagram Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Geleneksel
Değerler/İnançlar
1%
Arkadaşlık
26% Beden ve Kendini
Sunma
35%
Hayvan
1%
Doğa, Çevre ve
Mimari
6%
Siyaset ve Politika
Entellektüelite 3%
Gezi
10% Romantizim ve
Aile 5%
İlişki
8%
5%
Siyaset ve
Politika
97%
48
Grafik 16. Gizem Facebook Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Beden ve
Kendini
Sunma
33%
Siyaset ve
Politika
67%
49
Tablo 8. Fotoğraf 7'nin Analizi
50
4.9.5 İrem Örneğinin İncelenmesi
38%
60%
2%
Orta Doğu Teknik Üniversitesi öğrencisi olan İrem’in son 2 yıl içerisinde
fotoğraflar aracılığıyla benlik sunumu için %60 oranında Instagram sahnesini, %38
oranında Twitter sahnesini, %2 oranında ise Facebook’u tercih ettiği tespit edilmiştir.
Beden ve Kendini
Sunma
Doğa, Çevre ve Mimari
44%
30%
Entellektüelite
1%
Siyaset ve Politika
Romantizim ve İlişki 1%
1% Aile Gezi
2% 9% Yeme - İçme
3% Liderlik, Milli Değer
1%
51
Grafik 19. İrem Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Arkadaşlık
1%
Siyaset ve Politika
5%
Hayvan
21%
Doğa, Çevre ve
Mimari
1%
Entellektüelite
3%
Romantizim ve
İlişki
5%
Yeme - İçme
1% Mizah
63%
Doğa,
Çevre ve
Mimari
100%
52
Fotoğraf 9. İrem - 476 Beğeni Fotoğraf 10. İrem - 479 Beğeni
53
Tablo 11. Fotoğraf 10'un Analizi
54
4.9.6 Merve Örneğinin İncelenmesi
15%
1%
84%
Sosyal Arkadaşlık
Sorumluluk 6%
6%
Gezi
24%
Beden ve Kendini
Sunma
65%
55
Grafik 23. Merve Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
İş/Okul Hayatı
1% Beden ve Kendini
Romantizim ve İlişki Hayvan Sunma
3% 1% 4%
Siyaset ve Politika
Sosyal Sorumluluk 2%
2% Liderlik, Milli Değer
11%
Eleştiri
13%
Hayranlık
6%
Spor
13%
Mizah
44%
Beden ve
Kendini
Sunma
100%
56
olmasından kaynaklı olduğunu düşünülmesine yol açabilir. Merve’nin üç sahne üzerinde en
çok beğeni aldığı fotoğraf ise ‘Beden ve Kendini Sunma” kategorilerine aittir.
Fotoğraf 11. Merve - 304 Beğeni Fotoğraf 12. Merve - 281 Beğeni
58
4.9.7 Mihriban Örneğinin İncelenmesi
10%
4%
86%
Arkadaşlık
13% Beden ve Kendini
İş/Okul Hayatı Sunma
6% 26%
Doğa, Çevre ve
Mimari
1%
Entellektüelite
6%
Liderlik, Milli Değer
1%
Sosyal Sorumluluk
1% Spor
6%
Yeme - İçme
6%
Gezi
34%
59
Grafik 27. Mihriban Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Hayvan Hayranlık
13% 13%
Mizah
75%
Beden ve
Kendini
İş/Okul Hayatı
Sunma
33%
33%
Gezi
33%
Bir diğer örneğimiz olan Mihriban ise, Instagram’da benliğini en çok ‘Beden ve
Kendini Sunma’ ve ‘Gezi’, Twitter’da ise ‘Mizah’ ve ‘Hayvan’ kategorilerinde sunduğu
sonucuna varılmıştır. Araştırmanın konusu olan üç sahnede en çok beğeni alan iki
60
fotoğrafının da Instagram sahnesinde olduğu tespit edilmiştir. 219 ile en fazla beğeni
Fotoğraf 13’de Mihriban’ın okulda bir laboratuvarda olduğu, Ezgi örneğinde olduğu için
‘başarı’ temsili ettiği söylenebilir. Bir diğer fotoğrafı ise 216 beğeni ile ‘Gezi’ kategorisine
aittir.
Fotoğraf 13. Mihriban - 219 Beğeni Fotoğraf 14. Mihriban 216 Beğeni
61
Tablo 15. Fotoğraf 14'ün Analizi
62
4.9.8 Murat Örneğinin İncelenmesi
38%
57%
5%
Geleneksel
Arkadaşlık Değerler/İnançla…
4%
İş/Okul Hayatı
4%
Aile
Beden ve
15%
Kendini Sunma
50%
Gezi
19%
63
Grafik 31. Murat Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Hayvan
6%
Entellektüelite
19%
Beden ve
Aile Kendini
6% Sunma
56%
Yeme - İçme
6%
Mizah
6%
Beden ve
Doğa, Çevre
Kendini
ve Mimari
Sunma
50%
50%
64
4.9.8.1 Murat-En Çok Beğeni Alan Örneklerin Göstergebilimsel
Çözümlemesi
65
Tablo 17. Fotoğraf 16'nın Analizi
66
4.9.9 Niran Örneğinin İncelenmesi
37%
54%
9%
Arkadaşlık
İş/Okul Hayatı 6%
6%
Beden ve
Kendini Sunma
40%
Romantizim ve
İlişki
38%
Spor
2%
Gezi Yeme - İçme
4% 4%
67
Grafik 35. Niran Twitter Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Geleneksel
Beden ve Kendini
İş/Okul Hayatı Değerler/İnançlar Siyaset ve Politika
4% Sunma
3% 1%
10%
Hayvan Hayranlık
6% 1%
Spor
Romantizim ve 1%
İlişki
13%
Mizah
60%
Arkadaşlık
İş/Okul Hayatı
8%
8%
Romantizim ve İlişki
17% Beden ve Kendini
Sunma
58%
Gezi
8%
Niran, diğer örneklerin aksine Instagram’da benlik sunumu için en çok faydalandığı
kategoriler arasında, ‘Romantizm ve İlişki’ kategorisi yer almaktadır. Twitter’da ise
benliğini %60 oranında ‘Mizah’ kategorisiyle sunmuştur. En çok beğeni olan
fotoğraflarından biri ise ‘Romantizm ve İlişki’ kategorisine aittir. Niran’ın en beğenilen
paylaşımları arasında bu kategorinin yer alması, Niran’ın bu alanda paylaşım yapmasını
artırdığı düşünülebilir. Bu fotoğrafta, bir kutlamaya dair kokteyl yiyecekleri yer almaktadır.
68
4.9.9.1 Niran-En Çok Beğeni Alan Örneklerin Göstergebilimsel
Çözümlemesi
Fotoğraf 17. Niran - 116 Beğeni Fotoğraf 18. Niran - 111 Beğeni
69
Tablo 19. Fotoğraf 18'in Analizi
9%
14%
77%
70
Marmara Üniversitesi öğrencisi olan Tuğçe’nin son 2 yıl içerisinde fotoğraflar
aracılığıyla benlik sunumu için %77 oranında Instagram sahnesini, %14 oranında Facebook
sahnesini, %9 oranında ise Twitter’ı tercih ettiği tespit edilmiştir.
İş/Okul HayatıArkadaşlık
Doğa, Çevre ve 4% 4%
Mimari
4%
Entellektüelite
8%
Gezi
6%
Yeme - İçme
2%
Beden ve
Kendini Sunma
72%
İş/Okul Entellektüeli
Hayatı te
50% 50%
71
Grafik 40. Tuğçe Facebook Fotoğraflarının Kategorilere Göre Dağılımı
Beden ve
Kendini Sunma
İş/Okul Hayatı 22%
33%
Sosyal
Sorumluluk
11%
Entellektüelite
33%
Son örnek olan Tuğçe, Instagram sahnesinde %72 oranında “Beden ve Kendini
Sunma”, Twitter’da ise eşit oranda ‘İş/Okul Hayatı’ ve ‘Entellektüelite’ kategorilerini
kullanarak benliğini sunmuştur. Tuğçe’nin paylaşımları kategorilendirilirken, işinin
entellektüelite barındırmasından dolayı, her iki kategoriye de +1 değer verilmiştir. Son 2
yılda Twitter’da yaptığı 3 paylaşım, her iki kategoriye de dahil edilmiş ve %50’ye %50
oranında bir sonuç vermiştir. En çok beğeni alan iki görselin de ‘Beden ve Kendini Sunma’
kategorilerine ait olduğu, birinde sadece güzelliğini sunmak amacıyla yüzüne yer verdiği,
diğerinde ise tüm fiziğini sergilediği görülmektedir.
72
4.9.10.1 Tuğçe-En Çok Beğeni Alan Örneklerin Göstergebilimsel
Çözümlemesi
Fotoğraf 19. Tuğçe - 224 Beğeni Fotoğraf 20. Tuğçe - 219 Beğeni
73
belirtilebilir.
Ayna Ayna aracılığıyla fotoğrafa Fotoğrafta estetik kaygı
derinlik kazandırılması güden bir birey olduğuna
dair bilgi vermektedir.
Bedenin duruşu Özgüvenli bir duruş Kendinden emin bir duruş
ve havalandırılmış saçlar ile
beğenilme kaygısı güden bir
benliğe sahip olduğu
izlenimi yaratılmak
istenmiştir.
Mekan Tuvalet masasına ve Normalde oturulmayan bir
aynasına benzer bir alanda alanda oturarak farklılık
bulunduğu düşünülmüştür. yaratılmak amaçlanmıştır.
74
Tablo 22. Bireylerin Instagram Sahnesinde Benlik Sunumu
60
50
40
30
20
10
Celen Ezgi Ece Gizem İrem Merve Mihriban Murat Niran Tugçe
75
8 Tablo 23. Bireylerin Facebook Sahnesinde Benlik Sunumu
Celen Ezgi Ece Gizem İrem Merve Mihriban Murat Niran Tugçe
76
Tablo 24. Bireylerin Twitter Sahnesinde Benlik Sunumu
80
70
60
50
40
30
20
10
Celen Ezgi Ece Gizem İrem Merve Mihriban Murat Niran Tugçe
77
Benlik, günümüzde fiziksel sınırların ötesinde, gelişen teknolojinin bir sonucu
olarak kendini sosyal medya platformları aracılığıyla da sunma şansına erişmiştir.
Goffman’a göre bireyler, sosyal gelişim süreçlerinin sürekliliği için, sosyal beğeni ve
onaylanma ihtiyacı hissetmektedirler.
Bu çalışmaya, benlik kavramına katkı sağlayan önemli isimlerden biri olan Erving
Goffman ve çalışması Gündelik Yaşamda Benlik Sunumu (The Presentation of Self in
Everyday Life) isimli çalışmasında ışık tutmaktadır. Çalışma boyunca, Goffman’ın
çalışmasındaki gibi sosyal ilişkiler dramaturgi terimleri ile ifade edilmek istenmiştir. Bu
nedenle, “performan, oyuncu, seyirci, takım, sahne önü, sahne arkası” gibi pek çok kelime
araştırma süresince kullanılmıştır. Bireylerin, sosyal medya platformlarında, Goffman’ın
deyimiyle ‘dijital sahne’lerde 18 – 25 yaş gurubundaki bireylerin nasıl sundukları, hangi
platformu daha çok tercih ettikleri, daha sık olarak benliklerinin hangi özelliklerini hangi
platformda sahnelemeyi tercih ettikleri araştırılmıştır.
Araştırma kapsamındaki 10 kişinin, 9’u kadın, 1’i ise erkektir. Araştırma için
seçilen kişilerin özellikle kadın olması istenmemiş, her üç mecrada da kullanıcı hesabı olan
kişilerin çoğunlukla kadınlardan oluştuğu gözlemlenmiştir. G
Bir diğer sonuç ise, ‘Siyasi ve Politik’ paylaşımların Twitter sahnesinde yapıldığı,
Instagram sayfasından ise sadece görsel zevke hitap edebilecek paylaşımların yapılmasına
özen gösterilmesi olmuştur. Bireylerin beğeni kaygısı gütmesi, Instagram sahnesinde
yapılan paylaşımların sınırlayıcı olmasına sebep olmuştur. Ancak buna karşın bireylerin
78
fotoğraflar aracılığıyla benliklerini Twitter’dan çok Instagram üzerinden sunmaları,
benliklerini özgürce sunmak istedikleri Twitter gibi bir alana değil, Instagram gibi beğeni
sağlayabilecekleri bir sahneye ihtiyaç duyduklarından söz edilebilir.
79
SONUÇ
Tarihsel süreç içinde bilim insanlarının, benlik kavramında dair pek çok farklı
yaklaşımda bulunduğu, farklı açılardan ele aldığı ve farklı tanımlamalar yaptığı, yapılan
literatür taraması sonucunca görülmektedir. Benliğin benzer veya farklı yönleri,
psikoanalitik kuramcılar, davranışsal kuramcılar, bilişsel kuramcılar ve sembolik
etkileşimciler tarafından incelenmiştir.
80
Somut bir bedenle var olabilen benlik, Web 2.0 teknolojilerinin hayatımıza
girmesiyle soyut bir ortamda da var olma fırsatı yakalamıştır. Hatta iletişim teknolojilerinin
günlük hayatımızın bir parçası olmasıyla benlik hem fiziksel hem de dijital benliğin
birlikteliğinden oluşmaya başlamıştır. Yapılan araştırmalarla da sosyal medya
platformlarının, bireylerin gelişim süreçlerini etkilediğini ortaya koymaktadır. Günümüzde
ise her iki benlik türü de birbirini etkileyen bir yapıya kavuşmuştur.
(Ellison & Boyd, 2013)’e göre sosyal medya ağ olmanın koşulları bireylere, herkese
açık bir şekilde sahne oluşturmayı, arkadaşları listeleyebilmeyi ve bu kişilerin de kimlerle
iletişim halinde olduğunu öğrenebilmeyi mümkün kılmasıdır. Bu bakış açısı doğrultusunda
değerlendirmek gerekirse, bu özelliklere sahip tüm ağlar bireylerin dijital benliklerini
yaratmalarına olanak sağlamaktadır. Bireyler, bu sahneler aracılığıyla fiziksel dünyadaki
benlikleri ile hem bağımlı hem de bağımsız benlikler yaratabilme olanağına erişmişlerdir.
Kişiler bu sahnelerde, yeni bir dijital benlik oluşturabilir, yaratılan dijital benlikleri takip
edebilir ya da sanal bedenler oluşturabilirler. Sahnelerin bu özellikleri bireylere, hem
mekândan bağımsız bir şekilde benlik oluşturma hem de ideal benliğine ulaşabilme imkânı
sunmaktadır. Dijital sahneler öncesi bu olanağa sahip olamayan ve fiziki dünyadaki benliği
ile tatmin olmayan bireyler, yeni bir benlik yaratmanın şansına erişmişlerdir.
81
durumunu, sevdiği dizi filmleri veya müzik gruplarını takip edebilmektedir. Bu sayede
birey, sadece dinlediği müzik gruplarını değil, ait olmak istediği grubun dinlediği müzik
gruplarını da takip edebilir ya da beğendiğini vurgulayabilir. Birey, kiminle bir ilişki
içerisinde olduğunu, hangi meslek grubunda olduğunu bu sahneden belirtebilir, dilediği
özelliklerini gizleyebilir, dilediği özelliklerini de olduğundan fazla yüceltebilme olanağına
sahiptir.
Diğer bir sahne olan ve hayatımıza 2010 yılında giren Instagram, kullanıma açıldığı
anda kullanıcılarına sunduğu 11 adet fotoğraf filtresi bireylere, fotoğrafları daha güzel bir
halde sunmayı olanaklı kılmıştır. Araştırma doğrultusunda da gözlemlenmiştir ki,
uygulamaya zaman içerisinde birçok farklı özelliğin eklenmesi, uygulamanın hala sadece
estetik bir kaygı gütmesini engellememiştir. Gençlerin en yoğun olarak kullandıkları bu
sahne, bireylerin en güzel hallerinin, en güzel doğa manzaralarının paylaşmalarına olanak
sağlamıştır. Görsel olarak estetik kaygının güdülmesi, bireylerin sadece mutlu veya güzel
görünen bedenlerinin paylaşılmasına yol açmıştır. Yıllar içinde aktif hale gelen ‘Keşfet’
butonu, çok sayıda veya etkileşim alan bireylerin (sahnede görünür olan), tanımadığı kişiler
tarafından daha da çok görünür olmasını mümkün kılmış, kişileri, daha çok beğeni ve
etkileşim almaya itmiştir. Araştırma kapsamındaki bireylerin en çok beğeni olan görselleri
incelenmiş ve bu inceleme sonucunda en çok beğeni alan görsellerin bu sahnede olduğu
tespit edilmiştir. Bu görseller arasında bireylerin mutsuz bir izlenim yaratacağı herhangi
fotoğrafa rastlanmamış, bu görüş doğrulanmıştır.
82
paylaşımını tetiklememiştir. Bu platformda sunulan görsellerin en çok ‘Siyaset ve Politika’
ve ‘Mizah’ kategorilerine ait olduğu tespit edilmiştir.
18- 25 yaş aralığındaki bireylerin; ‘Beden ve Kendini Sunma’ kategorisi içine dahil
edilen benlik özelliklerini Instagram’da, günümüz sosyal medya platformlarında oldukça
yaygın olarak kullanılan ‘Mizah’ ve ‘Siyaset ve Politika’ kategorisi içine dahil edilen
benlik özelliklerini ise Twitter’da sundukları ortaya konmuştur. Gizem örneği, bu sonucun
en belirgin olarak gözlemlendiği örnektir. Gizem, son 2 yıl içinde Twitter’da 72 tane
‘Siyaset ve Politika’ kategorisine dahil edilen paylaşım yaparken, Instagram sahnesinde ise
3 tane paylaşım yapmıştır. Ayrıca Gizem, son 2 yıl içinde ‘Beden ve Kendini Sunma’
kategorisinde 30, Twitter’da ise ‘0’ paylaşım yapmıştır. Platformların teknik özelliklerinin
giderek aynılaştığı günümüzde, bu keskin ayırımın ve parçalı benlik sunumunun nedeninin,
platformların yarattıkları algı ve platformundaki kullanıcıların taleplerinin oluşturduğu
söylenebilir. Platformdaki diğer kullanıcıların, benliklerinin sunmayı tercih ettiği bölümleri
83
ve bu tercihin sonucunda gerçekleştirdikleri paylaşımlar, diğer kullanıcıların da aynı yönde
paylaşım yapmalarına sebep olmuştur.
84
KAYNAKÇA
140 Characters. (2009, Aralık 30). How Twitter Was Born. 140 Characters:
http://www.140characters.com/2009/01/30/how-twitter-was-born/ adresinden alındı
Arnett, J. J. (2000). Emerging adulthood: a theory of development from the late teens
through the twenties. American Psychologist, 469-480.
Ateş, S. (2018, Ocak 24). Twitter Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne İşe Yarar? Bilgi Hanem:
https://bilgihanem.com/twitter-nedir-nasil-kullanilir/ adresinden alındı
85
Baritci, F., & Fidan, Z. (2018). Sosyal Ağlarda Benlik Sunumuna Dair Bir Distopya: Black
Mirror Dizisi Örneği. Connectist: Istanbul University Journal of Communication
Sciences, 54, 37-63.
BBC News. (2012, Nisan 10). Instagram's founders Kevin Systrom and Mike Krieger.
Mayıs 30, 2019 tarihinde BBC News: https://www.bbc.com/news/business-
17661976 adresinden alındı
Boz, N. (2012). Yeni İletişim Ortamlarında Dijital Kimlik ve Benlik Sunumu. Doktora Tezi,
Marmara Üniversitesi S.B.E, Bilişim Anabilim Dalı, İstanbul.
Dever, A. (2016). Sosyolojik Bir Teori Olarak Dramaturjik Teorinin Futbola Uygulanması.
Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 7(32), 372-381.
Elitaş, T., & Keskin, S. (2014). Sanal Aidiyet Bağlamında Zihinsel Diaspora: Facebook
Örneği. Atatürk İletişim Dergisi, 1(7), 161-187.
Ellison, N. B., & Boyd, D. M. (2013). Sociality Through Social Network Sites . Oxford:
Oxford University.
Ertürk, Y. D., & Eray, T. E. (2016). Fenomenolojik Bir Kavram Olarak Kendilik ve Sosyal
Ağlarda Kendilik Sunumu ile Narsistik Eğilimler İlişkisi: İletişim Fakültesi
(İ.Ü.İ.F.) Öğrencileri Üzerine Bir Ön Çalışma. Intermedia International e-Journal,
3(1), 12-29.
Freud, S. (1946). The ego and the mechanisms of defense. New York: International
Universities Press.
Goffman, E. (2009). Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu. (B. Cezar, Çev.) İstanbul: Metis
Yayınları.
86
Güz, H., & Şahin, G. (2018). Sosyal Medya İletişiminin Yeni Aracı Olarak Bedenler ve
Benliklerin Dramaturjik Bir Analizi. Uluslararası Sosyal Bilimler Dergisi, 1(2),
235-254.
Hülür, A. B. (2017). Erving Goffman: Günlük Yaşamda Benliğin Sunumu (Kitap eleştirisi).
Abant Kültürel Araştırmalar Dergisi, 2(4), 158-165.
Işık, E. N. (2006). Öğretmen Adaylarının Benlik Kavramları ile Mesleki Benlik Kavramları
Arasındaki Bağdaşımın Bazı Değişkenlere Göre İncelenmesi: Selçuk Üniversitesi
Örneği. Selçuk Üniversitesi S. B. E, Eğitimde Psikolojik Hizmetler Bilim Dalı,
Konya.
İşman, A., Buluş, B., & Yüzüncüyıl, K. S. (2016). Sosyalleşmenin Dijitale Dönüşümü ve
Dijital Benliğin. TRT Akademi, 1(2), 610-619.
Karaoğlu, B. (2015). Gündelik Hayatta Benlik Sunumunun Sosyal Paylaşım Ağı Facebook
Üzerinden İncelenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi S.B.E., Radyo
Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı, Ankara.
Kavut, S. (2018). Karen Horney ve Nevrotik Kişilik Üzerine Bir Araştırma: Blue Jasmine
Örneği. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 11(55), 512-524.
87
Kemp, S. (2019, Mayıs). Digital 2019 Global. Mayıs 30, 2019 tarihinde We Are Social:
https://wearesocial.com/digital-2019-global adresinden alındı
Koçoğlu, S. (2018, Mart 3). Instagram Tarihi: Instagram Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne İşe
Yarar? Haziran 7, 2019 tarihinde Branding Türkiye:
https://www.brandingturkiye.com/instagram-tarihi-instagram-nedir-nasil-kullanilir-
ne-ise-yarar/ adresinden alındı
Koçoğlu, S. (2018, Şubat 17). Twitter Tarihi: Twitter Nedir? Nasıl Kullanılır? Ne İşe
Yarar? Mayıs 10, 2019 tarihinde Branding Türkiye:
https://www.brandingturkiye.com/twitter-tarihi-twitter-nedir-nasil-kullanilir-ne-ise-
yarar/ adresinden alındı
Morva, O. (2016). Ben, Kendim ve Dijital Benliğim: Dijital İletişim Çağında Benlik
Kavramsallaştırması Üzerine. Dijital Kavramlar, Olanaklar, Deneyimler. içinde
İstanbul: Kalkedon Yayınları.
Şahan, H. G. (2013). Lokasyon Bazlı Sosyal Ağlar Araclığıyla Selektif Benlik Sunumu.
İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, İstanbul.
Stern, L. A., & Taylor, K. (2007). Social Networking on Facebook. Journal of the
Communication, Speech, and Theatre Association of North Dakota, 9-20.
88
Taş, N. Ö. (2018). Sosyal Medya Bağlamında Facebook Üzerinde Bireylerin İzlenim
Yönetimi Stratejilerini Ortaya Koymaya Yönelik Bir Araştırma. Uluslararası
Sosyal Araştırmalar Dergisi, 11(60), 1025-1039.
Uçar, F. (2015). Facebook'ta Benlik Sunumu ve Toplumsal Cinsiyet Rolleri. Selçuk İletişim
Dergisi, 9(1), 313-338.
Ulukan, G. (2018, Mayıs 10). 2010'dan bugüne Instagram'ın tarihsel gelişimindeki önemli
noktalar. Webrazzi: https://webrazzi.com/2018/05/10/2010dan-bugune-
instagramin-tarihsel-gelisimindeki-onemli-noktalar/ adresinden alındı
Zhao, S., Grasmuch, S., & Martin, J. (2008). Identity Construction On Facebook: Digital
Empowerment In Anchored Relationships. Computers in Human Behavior, 1816–
1836.
89