You are on page 1of 129

01.06.2005 01.06.

2005

NEŞE,
De ki;
MERKABAHINIZIN GÜÇ KALKANIDIR. MİZAHSA YAKITI. KENDİNİZİ
NEŞEDEN, SEVİNÇTEN YANİ GÜÇ KALKANINDAN ASLA MAHRUM “Bal şekerden de yapılabilir. Ama bal arısının aklı çiçeklerdedir. Kovancı
BIRAKMAYIN. HELE BU DÖNEMDE ASLA. NEŞE VE MİZAH ise bunu ne bilir ne de umursar. Arı ve çiçek özlemle birbirini ister.
YOLUNUZU AYDINLATSIN, ARACINIZI KORUSUN. BİZLER SAF Diğeri olmadan anlamsızdırlar ve arı çiçeğin hasını bir görüşte anlar.
SEVİNCİZ. UNUTMAYIN. Çiçek de arının. Arıyla çiçeğin dansından ki sevişme işte budur, bal
oluşur. O bal ki her derde deva, her hastalığa şifadır. O bal ki yaşanmış
bir hayatın çocuğudur. İşte şimdi sizler şeker balı yiyenler, ne arıyı
ONLAR umursuyorsunuz ne de çiçeği. Varsa yoksa kovancıyı. Aranızdan
kovanı ve kovancıyı aşarak, sevişmiş bir arıyla çiçeğin canlı çocuğu
olan balı tatmak isteyenler, önce kendileri birer arı ve çiçek olmak
zorundadırlar. Bunun içinse öncelikle kovancıyı anlamak zorundalar.
Kovancıyı ise ancak arı ve çiçeği anladığınızda anlayabilirsiniz. Ne
mutlu ki kendi balının peşine düşenlere. Ne mutlu ki kendi balını
yiyenlere.”

ONLAR
01.06.2005 02.06.2005

De ki; Evreninizde her şey üçlüdür. Prizmal bir yapının üçgen yüzleri tesir
sahalarını ifade etmektedirler. Bize göre her şey bir’in üç’e, üç’ün bir’e
“Biz sizlere odaklandığımızda sizlerde, yansımalarıyla realize olmaktadır. Sizlere bu dönemde gündelik
yaşamlarınızda, sağlık, sadelik ve berraklık getirecek sade bir
hücrelerinizden gelen bir ışıkla ışıl ışıl tenler, üçgen’den söz etmek istiyoruz. Her biriniz kendi bireyselliğiniz ve
eşsizliğinizle bu üçgeni yeniden inşa edecek olsanız da bir düzlem
kalbinizden gelen bir sevgiyle çeşit çeşit çiçek kokuları, olarak hepiniz için geçerli olacaktır.

köklerinizden gelen bir güçle sapasağlam bedenler, ÖZ - SÖZ - GÖZ

özünüzden gelen enerjiyle berrak bir bilinç, Biz bu bilgiyi başka yerlerde de verdik. Hatırlayanlarınız olacaktır. Ama
şimdi sade ve günlük yaşam pratiğine dönük olarak tekrar işlemek
algılıyoruz. Ve sizler busunuz. istiyoruz.

Ama sizler kendinize ya da diğerine baktığınızda, bambaşka realitelerle ÖZ (Kİ ASLINIZDIR): ÖZÜNDEN GÜÇ KUVVET ALMAK.
karşılaşıyorsunuz.
Bu dönemde özellikle beden zihin ruh uyumu ve dengesi çok önemli
Neden ? Bizler yüce olanlarız da ondan mı ? Hem evet, hem de hayır. olduğundan, içsel gücünüzü realize etmek çok önemlidir. Bunun için
önceliklerinize dikkat etmelisiniz. Bize göre ilk önceliğiniz;
Çünkü sizler odak olduğunuzu ve odaklanmayı unuttunuz. Sizler,
odaklandığımız sizler zaten bizlerin odağısınız. Ama sizler odağınızın (a) Bol ışıklı yaşam olmalıdır. Mekânlarınızı ışıklı kılın. Güneş
dışına düştüğünüz için böylesiniz. Yapmanız gereken sadece ve ışınlarına kendinizi bırakın. Özellikle deniz kıyısında maruz
sadece odağınıza odaklanmak. kalacağınız güneş ışınları hücresel güçlenme ve hatırlamayı
dengeleyecek ve hızlandıracaktır. IŞIK IŞIK IŞIK. GÜNEŞ
Çok mu karışık geldi. Bir de sizlerin yarattıklarına bir bakın. Odak her IŞIĞI.
zaman sade ve berraktır. Sizler de.” (b) Bol sulu yaşam olmalıdır. Henüz suyun ne’liği hakkında bilginiz
çok az. Su aslında canlı bir iletkendir. Sizin değişik realiteleriniz
arasında iletişim ve işbirliği için su hem ortak bir alan hem de
ONLAR dengeleyici bir unsur olarak kendini size sunmuş bir
hayatiyettir. Gün içinde zorlamadan ama kararlılıkla ve istekle
bol su içmelisiniz. Ayrıca her gün yıkanmak ve bedeninizi
sulara bırakmak basit ama etkili bir meditasyon ya da ibadettir.
Yüzmek özellikle de derin sularda, sizi farklı realitelerinizin
hatıralarına ve bilgilerine taşıyacaktır. SU, SU, SU.
(c) Besinlerinizi hafif, sindirimi kolay ve renkleri olanaklı olduğunca
yeşil, sarı ve beyaz olanlardan seçin. Özellikle kırmızı, siyah ve
gri renkli besinlerden uzak durun. Bunlar "geçmiş"
yaşamlarınızdaki dejeneratif kalıntıları tetikleyecek besinlerdir.
İlk saydıklarımız ise "gelecek" yaşamlarınızdaki oluşturucu
etkileri şimdiye taşıyacak besinlerdir. Ancak unutmayın
denizden babamız çıksa yeriz. Temiz olması koşuluyla Elbette herkese karşı dürüst ve içten olun. Biz riyakârlıktan söz
(tutulduğu suyun temizliği, tutuluş şekli, işleniş şekli itibarıyla) etmiyoruz. Biz herkesin içindeki özü bilmek ve saymaktan, özden öze
her türlü deniz ürünü Sizi kadim bir uygarlığın hatıralarına iletişimden söz ediyoruz. Ama elbette kendinizi kimsenin dramına da
taşıyacaktır. Bu dönemde özellikle yapay tatlıların her türünden kaptırmayın. Kimseyi memnun etme tuzağına düşmeyin. Kimseye
uzak durun. Tatlısız yapamayanlara dondurma hariç sütlü kendinizi beğendirme tuzağına düşmeyin. Konuşurken kibar ve nazik
tatlıları öneriyoruz. Gazlı içecekler ve dondurulmuş yiyecekler ama kendinizden emin ve güvenli, özünüze uygun bir duruş içinde olun.
asla masanızda olmasın. SADE VE HAFİF BESLENME. Konuşmanız gerekmiyorsa susun. Ama gerektiğinde konuştuğunuzda
(d) Bol bol yürüyüş yapın. Ormanlık alanlarda, yeşil alanlarda, sesiniz yumuşak, sözünüz edepli, niyetiniz yapıcı, ama söylediğiniz
deniz kıyılarında zaman geçirin. Doğanın yenilenen ve yeniden dürüst, sarsıcı ve uyandırıcı olsun. SÖZ, SÖZ, SÖZ. YUMUŞAK
yapılandırılan devalarından kendinizi mahrum bırakmayın. Bu EDEPLİ YAPICI AMA YENİLEYİCİ.
dönem küçüklü büyüklü yolculuklarla değişik üçgen alanlarına
girmek sizlere iyi gelecektir. BİRAZ HAREKETLİ BİR YAŞAM . GÖZ (Kİ ONLARLA GÖRÜRÜZ ): İNSANLARI TEN GÖZÜ İLE
Zorlamadan. DEĞİL, BÜTÜNÜN GÖZÜ İLE GÖRMEK

SÖZ (Kİ NİYETİNİZDİR ): SÖYLEDİĞİNE, SÖYLEYİŞ ŞEKLİNE VE Tüm mevcudat bütünün bileşenidir. Tüm bileşenler bütünün hak ettiği
NİYETİNE DİKKAT ETMEK . saygıyı hak etmişlerdir. İnsan, hayvan, nebat, mineral, "cansız" her
şeye bütünün bir bileşeni olarak bakın. Bunun için önce siz bütün
Söz ya da sesin üçgen tesir alanları üzerindeki yüksek etkilerini bilseniz olduğunuzu anlayın.
bir süre baston yutmuş bülbüle dönerdiniz. Söz uçar ama kalır da. Ve
üçgenin kenarları boyunca güçlenerek etkisini katlayarak bir heyula gibi, Karşı cinse asla ve asla sadece "şehvet”in mercekleriyle bakmayın.
bumerang gibi hepinize geri döner. Ancak sesin doğasına uygun sözler Özellikle kadınlara, bütünün tanrıçalarına, onlara kalp gözünüz ile
bizlere kadar gelir ve hem bize besin olurlar hem de size, sizleri bakamazsanız hiçbir zaman bütünle bütünleşemezsiniz. Kalp
şifalandırmak üzere geri dönerler. Sese uygun söz daireyi bütünün gözünüzle görün. Gördüğünüz her şey bütünleşecektir. Gözlerinizi biraz
hayrına tamamlar. Sese uygun olmayan söz üçgenin içinde üçgen dinlendirin. Kalplerinizi çalıştırın. Kim ki karşı cinse ilk baktığında kalp
zararına serseri mayın gibi dolaşır durur. değil, ten görürse, kim ki tene kalpten geçmezse bizden değildir.

Sizler ki bizlerin sesisiniz, sözünüz de bizlerin sözü olsun. Kızgınlık, SİZİN GÜNLÜK YAŞAMINIZ İÇİN ÖZ-SÖZ-GÖZ ÜÇGENİNİZ bu sade
endişelilik, sinirlilik, aşağılama, yargılama, kınama, küçümseme, kibir açılımların ışığında cennete dönüşmezse, bizler de cehennemde
gibi ifadeler ki aslında hepsi bilinçsizlik ve korkunun ifadeleridir, bizlerin yanmaktayız bilin.
sözleri olamaz.
ONLAR
Yumuşak bir ses tonuyla, ne az ne çok gerektiğince konuşarak, saygılı,
sevgili, yüceltici, geliştirici, onarıcı, yapıcı, sarsıcı, uyandırıcı, motive
edici ifadeler bizlerin sözleridir.

Kimsenin ama kimsenin özel alanlarına karışmadan ve müdahale


etmeden, bu alanların kutsallığına saygı duyarak, herkesin kendisini
ifade ve yaşama hakkını üstün tutarak, kimseyi engellemeye ve
kısıtlamaya kalkmadan, herkesle sevgiyle, neşeyle ve kalplerini
ferahlatacak, yaşama güçlerini büyütecek ses ve sözlerle kendinizi
ifade edin.
02.06.2005 Sizlerden tek istediğimiz şu; zamanla barışmanız. Bırakın zaman sizin
sırdaşınız, dostunuz ola. Zamanla kavgalaşmayın. Unutmayın biz
Sizlere zamanla ilgili açılımlar vereceğiz. Zaman konusu özellikle de sonsuz zamanlarız.
içinde bulunduğumuz bu dönemde hem sizler hem de bizler için çok
önemli. Sizlere örnekse ONLAR

“Zaman bir enerjidir,

Zaman bir boyutlar arası geçiş vorteksidir,

Zaman realitelerinizi birbirine bağlayan sıvadır,

Zaman ....’dır,” demeyeceğiz. Ya da zamanın analizine girmeyeceğiz.


 
Ama şu kadarını belirtmeliyiz ki zaman da hayatiyet taşır ve hem sizin
bilincinizle etkileşim içindedir hem de bizlerin bilinçleriyle. Aslında
“ZAMAN LORDLARI” diyebileceğimiz bir mekanizma -ki asla mekanik
algılamayın- bilincini zaman olarak yapılandırmış durumdadır. Özcesi
zamanın mutlak ve sabit olmadığını, esnek, geçişken ve yaşayan bir
bilinç olduğunu anlatmaya çalışıyoruz.

Zaman konusunda bir giriş olması için üzerinde düşünmenizi istediğimiz


bir paradoksla sizi baş başa bırakmak istiyoruz. (Zaman aleyhinize
işlemeye başladı bile.)

Sizler her yaştan insanlar. Dün diyelim 10 yaşındaydınız, bugün 20


yaşındasınız ve yarın 30 yaşında olacaksınız.

10 yaşınız ile 20 yaşınız arasındaki mesafeyi zamanın dışında nasıl


ölçebiliyorsunuz?

20 ile 30 yaş arasındaki olası mesafeyi nasıl ölçebilirsiniz?

Zamanla ilişkiniz nasıl? Farkında mısınız, zamanı dert ettiğinizden beri


sanki zaman daha hızlı geçiyor. Bir zamanlar çocuktunuz ve zaman
sanki daha boldu?

Paradoksumuz şu: Eğer zaman lineer değilse sadece sonsuz bir


şimdilik söz konusuysa sizin değişik yaşlarınız neredeler? Sizi bekleyen
yaşlar neredeler? Bu değişik yaşlarınız oluşmuş durumda mı ? Acaba
siz mi zamanda yol alıyorsunuz, yoksa zaman mı sizde yol alıyor.
04.06.2005 BEKLENTİ;

Sizlere ara ara bugüne kadar gelişiminiz için iş görmüş, sizlerin 1- Her zaman odak dıştadır. Beklenen her ne ise dışarıdan talep
olgunlaşmasında fayda sağlamış, ancak artık sizin ve Bütün’ün geldiği edilmektedir. Özünde içsel gelişim ile ilgili çabalar dahi dışarıda güçlü
yerde ayak bağı olan bazı kalıplardan -ki her biri birer yüksek araçlardır- bir konum elde etme beklentisi ile ilgilidir.
söz edeceğiz. Bunlar modern (!) psikolojinizin ve felsefenizin de işlediği
ve işledikçe de daha da içinden çıkılmaz bir hale getirdiği kalıplar, 2- Güç her zaman dışarıdadır. Beklenti ile arzu edilen şey dışardan
onlara göreyse kavramlardır. edinilecek olanla elde edilecek olan güçtür.

Sizlere BEKLENTİ hakkında sade bir açılım sunmak istiyoruz. 3- Gerçekleşip gerçekleşmemesi her zaman asıl olarak sizin dışınızdaki
BEKLENTİ, sizi üçüncü boyut dünyanızın düşük, baskılı ve flu etkenlere tabidir. Güç teslimi.
düzleminde, bir kayığı denizin ortasında tutan bir çapa gibi tutan araçtır.
Sizler özü itibarıyla hep bir şeylerin eksikliğini hisseden, hiçbir zaman 4- Her ne ise, her zaman ona göre şekillenmenize kendinizden
tatmin olmayan varlıklarsınız. Elbette ki özleminiz bizlere ve buralaradır. uzaklaşmanıza yol açmaktadır. Beklenti bir kap, siz ise onun şeklini
Ancak sizin işinizse o dünyadadır. Siz hem dünyanızda kalmak hem de alan bir su.
içinde kendinizi bulduğunuz koordinatlarda yaşamak durumundaydınız.
Bunu sağlamanın en önemli yollarından biri de BEKLENTİLER 5- Her zaman yüzeyiniz ile ilgilidir. Asla özünüze ilişkin değildir. Bu
yaratmaktı. nedenle her beklenti ister tatmin edilsin, ister edilmesin, hep yeni
beklentilerle son bulmaktadır. Rüzgârın her esişinde deniz yüzeyinin
Bu hem fiziksel olarak böyleydi; dalgalanışı gibi

Çocuğun tokluk, oyun, sevilme beklentileri. 6- Bir fasit daire yaratarak sizi bir oyun topu gibi sağdan sola, soldan
sağa yuvarlamaktadır. Sizi tesadüfi ve pasif bir hale sokmaktadır.
Ergenin, anlaşılma, kendini keşfetme ve ifade etme, sevilme, beğenilme
beklentileri. BEKLENTİ, bir dönem, sizin bulunduğunuz ve size üçüncü boyut diye
ifade ettiğimiz dünyanın, sizin için yaşanılabilir bir yer olabilmesi ve
Gencin, iş kurma, ayakları üzerinde durma, kendini gösterme tabağınıza koyulan her lokmayı yemeniz ve böylelikle orada bulunmakla
beklentileri. murat ettiğinizi yapabilmeniz için bizzat sizlerin burada tasarladığınız bir
mekanizmadır -Mekanik algılamayın- Bugüne dek
Orta yaşlının, aile kurma, soyunu sürdürme, toplumsal kabul görme BEKLENTİLERİNİZLE gerekli dramları yarattınız, o dramların içinde
beklentileri. yuvarlana, yuvarlana kar topu gibi büyüdünüz. Ancak bugün artık
geldiğiniz ve eşiğinde olduğunuz kapıdan BEKLENTİLERLE
Yaşlının, saygı görme, deneyimlerini (!) başkalarına aktarma geçemezsiniz. Ya onları kapıda bırakacaksınız ya da siz kapıda
beklentileri. kalacaksınız.

Nihayetinde herkesin sağlıklı, mutlu, uzun bir yaşam sürme beklentileri. Aslında sizler hayat okulunda esas olarak her şeye maruz kalanlarsınız.
Bu sizin iradesiz ve seçim gücünden yoksun olduğunuz anlamına
Elbette hepiniz BEKLENTİLERİNİZİ kendi ve çevresel gerçekliğinize (!) gelmez. Her şeye maruz kalanlar olarak iki türlü davranma olanağına
göre şekillendirdiniz, renklendirdiniz, karmaşıklaştırdınız. sahipsiniz. (1) Direnmek; direnç beraberinde çatışma, çelişki ve
kaçınılmaz olarak yıkım getirir. Bu maruz kalınanı yıkıcı olarak
Ama beklentinin, gelin, doğasının ortak niteliklerine bir bakalım. deneyimlemektir. Geliştirir ama acılı ve yavaş. (2) Teslim olmak; bu
maruz kalınanla birlikte akmaktır. Bu durumda, MARUZ KALINAN NE
OLURSA OLSUN uyum, denge ve yaratıcılık vardır. Bu maruz kalınanı 04.06.2005
yapıcı olarak deneyimlemektir. Bu durumda, sadece bu durumda maruz
kalınanın ötesine geçmek olanaklıdır. MARUZ KALINANI Biz, hem “Fiziksel olarak böyledir,” dediğimizde hem de ardından ayrı
DEĞİŞTİRMEK, YOK ETMEK DEĞİL, ONUN, O HALEN ORDA bir mesajda “Kozmik olarak da böyledir,” demek istedik.
OLDUĞU HALDE ÖTESİNE GEÇMEK. Bu yol insanı hızlı ve neşeli bir
biçimde geliştirir. Sizler bugüne değin dünyanızda çok hayatlar yaşadınız. Hem
"geçmişte" hem de " gelecekte." Bu nedenle şimdiki hayatınız ne
Birinci yol bugüne kadar deneyimlenen ve deneyimlenmesi de sizlerce İLK’TİR ne de SON. Bunun anlaşılması kavranılması anahtar bir öneme
ve bizlerce murat edilen yatay-lineer tekâmül yoludur. Sizler için artık sahiptir. Aksi halde bizim aktardıklarımızı anlamanız olası değildir.
hükmü yoktur. Yeter ki siz de onu hükümsüz kılın.
BEKLENTİLER bahsinde, SİZİ bekleyen asıl tuzak, KOZMİK
İkinci yol ise dikey-dairesel-kuantum tekâmül yoludur. İşte sizlerin beklentilerdir.
tekâmül yolu artık budur. BU YOL OLMUŞLARIN VE ZATEN HEP
OLAGELMİŞLERİN YOLUDUR. SİZLERİN YOLUDUR. Aydınlanma. Yükseliş. Işık Varlık Olmak vs, vs, vs.

Sizin bugün için yapmanız gereken tek şey TÜM BEKLENTİLERİNİZİ Bugün dünya insanı dünya beklentilerinin girdabında boğulası bir
özünüzün ateşinde yakmaktır. ÇÜNKÜ SİZ ZATEN BEKLEDİĞİNİZ yaşam sürerken SİZLERİN de üzülerek KOZMİK beklentiler içinde
HERŞEYİN ÇOK ÖTESİNDE OLANSINIZ. SİZ SONSUZLUKSUNUZ, adeta boğulmakta olduğunuzu görüyoruz.
HAYATIN KAYNAĞISINIZ, CANLILIĞIN İFADELERİSİNİZ,
KOZMOSUN ÖZÜSÜNÜZ, ÖLÜMSÜZLÜKSÜNÜZ. Sizin mutlak bir BEKLENTİ BEKLENTİ’DİR. Alçak olanı ya da yükseği, dünyasal ya da
güçken dışarıda güç arayışınız kadar trajikomik bir şey olamaz. TÜM kozmik olanı yoktur. Dostlarımız, her türlü beklentilerinizden
BEKLENTİLERİNİZE bugüne değin sizlere hizmetleri için teşekkür edip kurtulamadığınız takdirde, O KAPI’DAN geçemezsiniz. O KAPIDAN
onları onurlandırarak ÖZÜNÜZÜN ATEŞİNDE YAKIN. Unutmayın GEÇMEK BEKLENTİSİ dahil.
beklentiler sizlerin zihinsel yaratımlarıdır. Onların da kendi bir enerji
düzeyleri vardır, ama aynı zamanda size de bağlıdırlar. Onları Dostlarımız, aslında geçilecek bir kapı yok. Kozmik beklentilerinizi de
onurlandırarak öz ateşinizde yakın ki size tekrar yüksek düzlemlerde bırakabilmenin anahtarı da burada gizli zaten. GEÇİLECEK BİR KAPI,
hizmet etsinler. AÇILACAK BİR ENERJİ VORTEKSİ, YÜKSELECEĞİNİZ BİR BOYUT,
UYANACAK BİR VARLIK YOK.
BEKLENTİLER, sizin yarattığınız zihinsel tasarımlardı, amaçları da
sizlerin bugünlere gelmenize diğer tasarımlarınızla birlikte hizmet DÜNYANIZDA VE EVRENİNİZDE ZATEN KAPI DA SİZSİNİZ, ENERJİ
etmekti. Artık onların devri çoktan bitti. Sizde gereğini yapın dostlarımız. VORTEKSİ DE. YÜKSELİŞ DE SİZSİNİZ. YÜKSELECEĞİNİZ YER DE.
Kendiniz için, bizim için ve sizi bekleyen YILDIZ MEDENİYETLERİ için. UYANACAK BİR VARLIK DA YOK, ZATEN SİZ HEP UYANIK
IŞIK, BİLİNÇ VE SEVGİYLE KALIN. OLANSINIZ.
 
ONLAR (O'ndan gelenler)   Bunların üzerinde durun lütfen. Düşünmeyin, hissedin. Hisleri de aşın,
içinizde yaşayın.

Sizin hiçbir şey olmaya, yapmaya, çabalamaya, telaşa kapılmanıza


gerek yok. EĞER KENDİNİZİ KOZMİK BEKLENTİLERİNİZDEN DE
KURTARIRSANIZ, KENDİNİZLE VE HAYATLA VE EVRENLE ASIL
UYUM VE DENGE İÇİNDE O ZAMAN AKACAKSINIZ. ZATEN BAŞKA
ŞANSINIZ DA YOK. ÇÜNKÜ SADECE AKIŞ VAR VE SİZ O AKIŞ 06.06.2005
OLANSINIZ. IŞIK, BİLİNÇ VE SEVGİYLE KALIN.
“Dostlarımız",
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler)
Sizlere gelişiminiz için bugüne dek gerekli ve işlevli, ama bugünden
sonra işlevsiz ve ayak bağı olan bazı araçlardan söz edeceğimizi
belirtmiştik. Bu arada belirtmeliyiz ki bu araçlar hem sizlerin gelişimi ile
hem de elbette ki tüm mevcudata karşı sorumluluğunuzun ifadesi ile
ilgilidir. Bu araçlardan biri de SADAKAT’TİR.

SADAKAT, düne kadar insanın olgunlaşması, insanların dayanışmaları,


paylaşım ve yüksek insani bir atmosfer için olmazsa olmaz bir koşuldu.
Bu arada sadakatle, fedakârlık ve kurbanlık modellerini birbirine
karıştırmaktan kaçının lütfen. Kurbanlık modeli içindeki fedakârlık, içten
gelmeyen ve ilgili herkesi tutsaklaştırıcı bir rol modeliyken, sadakat
içindeki fedakârlık, ilgili herkesi yüceltici ve özgürleştirici bir rol modeli
idi. Elbette, tutsaklığın da çok öğretici ve geliştirici bir deneyim olduğunu
da göz ardı etmeyin. Sadakat ile fedakârlık birbirleriyle ilişkili ama farklı
aletlerdir. Sizlere ileride fedakârlıktan da söz etmeyi istiyoruz.

Sadakat, baskılı, düşük frekansların ve elektromanyetik alanların


hüküm sürdüğü ve görüşün flu olduğu üçüncü boyut dünyanız için
olmazsa olmaz bir diğer çapaydı. Sadakat olmadan asla toplumsal bir
yaşam kurulamaz ve sürdürülemezdi. Hem ailevi bağların, hem diğer
küçük toplulukların, hem de genel olarak toplumsal bağların kurulması
ve korunması için Sadakat gerekli bir aletti. Kuşkusuz ki
saydıklarımızda varlığın bu boyut’ta toprağa demirlenebilmesi ve kök
salabilmesi, insan deneyimi içinde kalabilmesi için, yine birlikte
yarattığımız üst araçlardı.

Sadakat bir yandan bu bağları korurken, bir yandan da insanın değişim


ve dönüşüm ihtiyacı içinde bulunduğu zamanlarda, kendisinin bu
değişim ve dönüşüm için hazır olup olmadığını sınamasına da yol
açıyordu. Biz sizlere anlatabilmek için SADAKAT’İ pozitif ve negatif
görünümlü diye ikiye ayırmak istiyoruz.

NEGATİF SADAKAT : Sizlerin dışınızdan yüklendiğiniz tüm değer ve


inanç kalıplarının mekanik bir şekilde size dayattığı bağlarla ilgiliydi.
Aileye, Cemaate, Şeyhe, Tarikata, Dine, İdeolojiye, Partiye vs
bağlılığınız. Sizinle bu yapılar arasında bir çelişki oluştuğunda
tercihinizi size rağmen bu yapılardan yana kullandığınızda bu hep
Negatif Sadakat alanı ile ilgiliydi. Unutulmaması gereken, bunun
yargılanmadığı ya da değerinin bilindiğidir. Negatif Sadakat aletiyle belli POZİTİF SADAKAT’ e dair söyleyeceklerimizi ise şu sözle: ARAYAN
bir süre iş görmeyen bir varlığın, Pozitif Sadakat aletine geçişi hiç de KİŞİ ÇÖLDE DOĞUYA DOĞRU GİDİYORDU. KUVVETLİ BİR
kolay, hatta olanaklı değildir. RÜZGÂRIN ESMESİYLE, DÖNDÜ VE BATIYA DOĞRU YOL ALMAYA
BAŞLADI.
POZİTİF SADAKAT: Sizlerin mekaniklikten kısmen kurtulduğunuz,
"dıştan" dayatılan ile "iç" gerçeğiniz arasında denge ve uyum arayışına Dostlarımız, bugün ise sadakatiniz ne belli bir limana, ne de Rüzgâr
girdiğiniz büyüme döneminizle ilgili bir alettir. Varlık bu aşamada Lordlarının isteklerine tabi değildir.
kendisine sadakat ile dışarıdaki yapılara sadakat arasında bir uyum ve
ahenk olması gerektiğine dair idrak geliştirme sürecindedir. Pozitif Bugün artık KENDİ TANRISALLIĞINIZIN RÜZGÂRI İLE ŞİŞİRDİĞİNİZ
Sadakat aşamasındaki varlık, kendine rağmen seçimler yapma, başka YELKENLERLE TANRISAL LİMANLARA YOL ALMALISINIZ.
deyişle kendisine sadakatsizlik yapma pahasına kendisini var
edemeyeceğine dair idrak geliştirir. Aslında, Rüzgâr da sizsiniz, yelkenli de; Deniz de sizsiniz, liman da.

Aslında bize göre NEGATİF SADAKAT, Vicdan dönemidir. Asıl aslında yol da sizsiniz, yolculuk da. Aşkla kalasınız

POZİTİF SADAKAT ise, Makul Vicdan dönemidir. ONLAR (O'NDAN GELENLER - ON ON GELENLER - O'NLARLA
GELENLER)
Ancak dostlarımız, dönem artık Makul Vicdan dönemi dahi değildir.

İçinde bulunduğumuz dönem Olmuşların HASATI ile, olmamışlarınsa


Kaderlerinin çizilmesi ile ilgili bir dönemdir.Bu dönemde Varlığın TEK
BİR SADAKAT BORCU VARDIR:

İÇİNDEKİ TANRISALLIĞA SADAKAT. VARLIK, ARTIK ÜZERİNDE


YAŞADIĞI TOPRAĞA, İÇİNDE NEFES ALDIĞI HAVAYA,
SUSUZLUĞUNU GİDERDİĞİ SUYA, İÇİNİ ISITAN ATEŞE KARŞI
SADIK OLMALIDIR. VARLIK ANCAK EN İÇTEKİ GERÇEĞİNE
SADAKATLE YÖNELİR VE ONUN İFADESİNİ HAYATTA
GERÇEKLEŞTİRİRSE sadakat borcunu yerine getirebilir. Bize göre
Varlık bu aşamada sadece ve sadece BU DÖNEMDE BURADA
BULUNUŞUNDAKİ YÜKSEK AMAÇ VE HAYRA SADIK KALMALIDIR.
Bunun yolu ise günlük yaşam içindeki tüm negatif ve pozitif sadakatlerin
İÇİNİZDEKİ TANRISALLIĞIN ATEŞİYLE YAKILMASINDAN ve BU
TANRISALLIĞIN İFADESİNE SADAKATLE, günlük yaşamınızda
sadece ve sadece TANRISAL BİR SORUMLULUK ANLAYIŞIYLA
DAVRANMAKTAN ama her türlü bağa ve yapıya karşı özerk ve esnek
bir duruş almaktan geçer.

NEGATİF SADAKAT’E dair söyleyeceklerimizi şu sözle tamamlamak


istiyoruz: EĞER GEMİNİN GİDECEĞİ BİR LİMAN YOKSA, ESEN
RÜZGÂRIN BİR YARARI OLMAZ.
07.06.2005 kısımlarındansa nefret etmektesinizdir. Sağlıklıyken ondan iyisi yoktur,
“Dostlarımız, sağlıksızken ondan kötüsü. İçerken aslandır, kusarken lağım.
Sevişirken kartaldır, boşaldıktan sonra serçe.
Sizlerle bedenleriniz hakkında söyleşmek istiyoruz. Öncelikle
diyebilirsiniz ki nasıl söyleşeceğiz? Aramızda bir monolog var ve Bedenlerinizin dış görünümüne çok önem verirsiniz, ama biyolojik ritm
monologun bir tarafı ortada bile değil. Acaba? Sizlere seslendiğimiz her ve gereksinimlerine ise hiç.
seferinde, öncelikle sizlerin yüksek bölümlerinizle söyleşir ve sonra da o  
söyleşinin küçük bir gölgesini küçük bölümlerinize iletiriz. Aslında ne Kozmetik sektörünüz çok gelişmiştir, ama akupunktur ilminden
söyleşiler de aramızda bir gizdir. Aramızda bir sırdır. Ki bunlar bihabersinizdir.
dostluğun bir anlamda olmazsa olmazlarıdır, öyle değil mi?
Cimnastik, fitness vs zirvededir, ama nefes alma ve verme sanatından
Sizler bedenlerinizin ne olduğunun henüz farkında değilsiniz. Tıp ve bihabersinizdir.
psikoloji bilimleri konusundaki tüm gelişmelere karşın, bakışınız ve
algınız beş duyunuzla ve zihninizle sınırlı olduğundan, bildiğiniz beden Saatler, takvimler hayatınızın vazgeçilmezleri olmuştur, ama biyolojik
de sınırlıdır. Sizin bildiğiniz bedene kabaca bir bakacak olursak; saatinizden ve takviminizden bihabersinizdir.

1- Her şeyden önce fizikidir, maddidir. Bedeninizi güçlendirmek peşindesinizdir, ama esneklik unutulmuş hoş
bir sedadır.
2- İncinmeye ve yaralanmaya açıktır.
Dostlarımız,
3- Sonludur, ölümlüdür. Yaşlanır ve nihayetinde ölür.
bu söyleşimizde sadece "fiziksel bedeninize" odaklanacağız. Çünkü
4- Yetenekleri ve kapasiteleri belli ve sınırlıdır. öncelikle fiziksel bedeninizi anlamadan ve arındırmadan sonraki
bedenleri anlamak ve arındırmak olanaklı değildir. Ayrıca insan en
5- Yer, içer, uyur, sevişir vs, vs. yakınından başlayarak yola çıkmalıdır. Aksi sonuçsuz bir çabadır.

6- Güzel ya da çirkin, kısa ya da uzun, şu ya da budur. Sizlerin fiziksel bedenleriniz, EVRENİN ÜNİVERSİTESİ diyebileceğimiz
bir laboratuar gezegeninde tasarlanmış, planlanmış, protoplazmik öz
Dikkat ederseniz tüm bunlar madde âleminin illüzyonlarıyla maddesi orada üretilmiş, bilgisayar ve elektrik projesi ve donanımı
damgalanmış algılardır. orada hazırlanmış ve nihayetinde orada montajı yapılmış bir "biyolojik-
organik robotik bilgisayar”dır.
Aslına bakarsanız tüm bunlar doğrudur da. Sizin beden olarak
gördüğünüz ve kendinizi sınırladığınız alan, yani buzdağının üzeri şu Bazılarınız robotik sözcüğünden hoşlanmayabilirler, ama kalbin
anki haliyle, ya da sizin çoğunlukla deneyimlediğiniz realitesiyle istemsiz çalışması ve her durumda nefes alıp verişiniz hep bilgisayarlı
böyledir. robotik mekanizmanın bir ürünüdür. Unutmadan bizler robotları garantili
üretmiştik, ama sizler tüketici haklarından bihaber kullandınız.
Ama niye? Bedenle ilgili bizim açılımlarımızı sunmadan önce, bedenle
ilgili sizin açılımlarınıza biraz daha bakalım. Fiziksel bedeniniz öncelikle;

Sizlerin bedenlerinizle ilgili algılarınız da, bedenlerinizle ilişkileriniz de 1- Sizin -varlığın- odaklandığı kendinden düşük maddesel âlemlerde
bir "aşk ve nefret" ilişkisidir. Bedeninize hem tapmaktasınızdır, hem de yolculuk yapmasını, konmasını, kalkmasını, demir atmasını, demir
tiksinmektesinizdir. Bedeninizin bazı kısımlarına âşıksınızdır. Bazı almasını, velhasıl maddesel boyutlara nüfuz edebilmesini sağlayan bir
UZAY ARACIDIR. Eğer varlık örneğin GAİA’NIN fiziksel bedeni Dostlarımız, nihayet bizim daha çok sevdiğimiz, işin esası olan kısma
üzerinde - elbette Gaia’nın da farklı bedenleri var- ve bu fizikselliğe gelebildik. Yukarıda anlatılanlar işin tekniği ile ilgili ve önemli, ama bizler
nüfuz ederek yaşamak istiyorsa, bu uzay aracına sahip olmak işin tekniğinden çok amacıyla ve anlamıyla ilgiliyiz. Bize, sizin ve
zorundadır. Bizler olduğumuz halimizle dünyanızı asla sizler gibi bizlerin bu teknikle murat ettiklerimiz daha fazla keyif vermekte.
deneyimleyemeyiz. Çünkü bu uzay aracından yoksunuz. Ancak bu uzay
aracı olduğu haliyle şu an için sadece sizin dünyanızın atmosferi içinde 5- FİZİKSEL BEDENİNİZ İLAHİ OLAN’IN SONSUZ OLAN’IN
iş görebilir. (Olmakta olanın bir boyutu o dur ki, uzay araçlarınızın tüm TANRISAL OLAN’IN SİZ OLAN’IN fiziksel âlemlerde ifade edilebilmesi
galakside kullanılabilir hale dönüştürülmesi için çalışılmaktadır.) için tasarlanmış ve öz maddesi yoğunlaşmış ışık ve sevgi olan bir
PENCERE’DİR. Sizlerin ve bizlerin fiziksel âlemlere açılabilmemizi,
2- Sizin -varlığın- gerçek potansiyeli ve oluşuyla ilişkili enerji ve onları deneyimleyebilmemizi ve dönüştürebilmemizi sağlayan birer
tesirlerin dünyanıza aktarılmasını, dünyanın enerji ve tesirlerinin de oluş pencere.
halinde bulunduğunuz farklı realitelere aktarılmasını sağlayan bir
REGÜLATÖR’DÜR. Ya da bir tür ENERJİ TRANSFORMASYON VE 6- Sizin için belki de en önemlisi, fiziksel bedenleriniz, gerçeğe,
AKTARIM SANTRALİDİR. (Olmakta olanın bir boyutu da odur ki, bu sonsuza, ölümsüz olana, Tanrı’ya, sevgiye, ışığa, bizlere, velhasıl, SİZ
REGÜLATÖR’ÜN zaman ötesi zamanlardaki ışık ötesi ışıkların enerji OLAN HERŞEY’E açılan BİR KAPI’DIR. (OLMAKTA OLAN’IN BİR
ve tesirlerini dünyanıza aktarabilecek bir kapasiteye ulaşabilmesi için BOYUTU DA O DUR Kİ, ÇOK, ÇOK, ÇOK UZUN ZAMANDIR KİLİTLİ
çalışılmaktadır.) OLAN BU KAPILARIN SİZLERCE BİR, BİR AÇILMASI VE
SONSUZLUĞA ULAŞILMASI İÇİN ÇALIŞILMAKTADIR.)
3 - Sizin -varlığın- farklı realitelerdeki hali ya da farklı dünyalardaki
sizlerin realiteleri ile ilgili materyalleri dünyanıza, dünyadaki realitenizle Dostlarımız,
ilgili materyalleri de farklı dünyalarınıza aktaran bir RADYO-
TELEVİZYON VERİCİSİ VE ALICISI’DIR. (Olmakta olanın bir boyutu da Eğer günlük yaşamın sınırlılığının, monotonluğunun ve hayatın
o dur ki, bu radyo-televizyon vericisi ve alıcısının, süper uzaydaki sonluluğunun ötesine geçmek, içinizde özlediğiniz ama adını
organik parazitlerden etkilenmeksizin ve ölü uzaydaki kara deliklerce koyamadığınız yuvaya ulaşmak istiyorsanız, şimdi iyice sadeleşmek
yutulmaksızın, direkt olarak YILDIZ MEDENİYETLERİNE KANALLIK zorundasınız. Çünkü yola hemen bulunduğunuz yerden
YAPABİLECEK BİR POTANSİYE ULAŞABİLMESİ İÇİN başlayabilirsiniz. Başkaca bir olanak yoktur. Hiçbir uzay gemisi gelip sizi
ÇALIŞILMAKTADIR.) alıp yuvaya götürmeyecektir. Siz kendi MERKABAHINIZI, yani
bedeninizi kullanmak zorundasınız. Ve iç yolculuğunuzla içsel yuvanıza
4 - Sizin -varlığın- DÜNYANIZDAKİ TÜM ENKARNASYONLARININ öz ulaşmadan dışarıda bir yolculukla buralara ulaşabilmeniz olanaklı
deneyim ve kazanımlarının saklandığı, yeniden işlendiği ve rafinere değildir. Önce içerde kendinizle buluşmadan buralarda bizlerle
edildiği bir “BELLEK BANKASI” ve “VERİ İŞLEMCİSİ”DİR. Bu hücresel buluşamazsınız. BU SİZLERİN KOYDUĞU KOZMİK BİR YASADIR. BU
belleğinizin yapı taşları olan DNA’larınızdaki biyo-elektro-manyetik YASAYI BİZLER KOYMADIK.
damgalarla sağlanmakta olan bir holografik kayıttır ki asla kaybolması
ya da eksilmesi söz konusu değildir. (Olmakta olanın bir boyutu da odur Sizler fiziksel bedeninizle ilgili dengeli bir tutum geliştirmedikçe ve
ki, HÜCRESEL ÖLÜMSÜZLÜK YOLUYLA BU KAYITLARI BİYOLOJİK fiziksel bedenlerinizi arındırarak aktive etmedikçe daha öteye
HAYATİYETLERİYLE BİR ENKARNASYONDAN DİĞER geçemezsiniz. Bunu unutmayın. Sizlere dinamiklerine girmeden sade
ENKARNASYONA AKTARABİLMEK İÇİN HÜCREYE ÖLÜMSÜZLÜK ama zor bazı önerilerde bulunacağız. Çünkü sözü çok uzattık Sabrınızı
SAĞLANMAYA ÇALIŞILMAKTADIR. BU DNA’LARINIZIN YAPISAL zorlamaya başladık, farkındayız.
OLARAK DÖNÜŞTÜRÜLMESİ ANLAMINA GELMEKTEDİR. NİHAYET  
BU ROBOTİKLİK NİTELİĞİNİN İNSANİLİKLE DEĞİŞTİRİLMESİ 1- Ne yerseniz o’sunuz; asla ve asla hele bu dönemde vejeteryan
ANLAMINA DA GELMEKTEDİR.) beslenme dışında bir beslenme uygulamayın.
2- Çok ya da az yemeyin. Bedeninize ses verin ihtiyacı kadar yiyin. 13- Doğru nefes alıp verin. Göğüsten değil karından, kısa, kısa değil,
uzun, uzun ve derin, derin nefes almaya bakın.
3- Bol su ve doğal meyve suları tüketin. Özellikle de yeşil elma suyu,
kivi suyu ve ananas suyunu öneririz. Eğer bu önerilerimize kulak verirseniz, bir MUCİZE olacak. ZAMANLA
bedeniniz GENÇLEŞECEK, SAĞLIKLAŞACAK, ESNEYECEK,
4- Gazlı her türlü içecekten uzak durun. Alkollü içkiler söz konusu IŞIYACAK, YANİ ARINACAK. İşte o zaman siz FİZİKSEL
olduğunda şarap ve bira dışındakilerden uzak durun, ama şarap ve BEDENİNİZİN HAKİKİ FARKINDALIĞI ile hakkında daha sonra
birayı da eser miktarda alın. söyleşmeyi arzu ettiğimiz diğer bir BEDENİNİZİN FARKINA
VARACAKSINIZ. İşte o zaman buzdağının altına, asıl varlığa doğru iç
5- Tütün ürünlerinden, her türlü kimyasal uyuşturucu ya da ilaçtan, her yolculuğunuza başlayacaksınız. Ki bu aynı zamanda "dışarıda" BİZE
türlü sentetik ilaçtan uzak durun. Çok ama çok zorunlu olmadıkça DOĞRU YOL ALMAYA BAŞLAMAKTIR.
kemoterapi, radyasyon ya da cerrahi müdahalelerden uzak durun.
Alternatif doğal ilaçlar ve tıbbi uygulamalara yönelin. Özellikle Aşkla kalasınız. Bedeninize aşkla. Aşkın tutsağı olmadan ama.
geleneksek akupunktur ve reiki bir çok hastalığa şifa olmaya yeterlidir.

6- Bedeninizin biriktirdiği TOKSİNLERİ VE KORKULARI atabilmek için ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
dönem, dönem perhizler ya da oruçlar uygulayın. Arındıktan sonra
yapmanız gereksizdir.

7- Bedeninize kulak verin. Bedeninizin biyolojik ritmini öğrenin ve ona


göre beslenme, çalışma ve dinlenmelerini ayarlamaya çalışın. Uykusuz
bırakmayın ama çok da uyutmayın.

8- Bedeninizin temizliğini ihmal etmeyin ve yeterli sıklıkla yıkanın.


Özellikle ter bezlerinin olduğu bölgeler ile cinsel organlarınız ve istemsiz
çalışan kasların olduğu bölgelerin temizliğine ve güzel kokmasına önem
verin.

9- Bedeniniz bebeğinizdir. Onu güneşten yoksun bırakmayın. Gezdirin,


yeşil ve deniz ona iyi gelecektir. Uygun fiziksel aktiveleri ondan
esirgemeyin. Yürüyüş, yüzme, dans ona en iyi gelecek ve en basit
fiziksel aktivitelerdir.

10- Bedeninizi dinlendirmeyi bilin. Çok aşırı yüklenmeyin. Gevşetmesini


bilin .

11- Ona sakinleştirici ve gevşetici müzikler dinletin. Karışık ve kaotik


müziklerden uzak tutun.

12- Esnemeyi ve esnetmeyi öğrenin. Bedeninizi bir yay gibi esnetin.


07.06.2005 aracılığıyla hepinizle paylaşıyoruz. Ve bizim asıl paylaşmayı murat
ettiğimiz ise “DOSTLUK”.
“Dostlarımız,
Sizlere ne olduğumuzu anlatmamız pek olanaklı ve anlamlı değilse de,
E-postaları alan bazı dostlarımız kendi kendilerine, bizlerin kim ya da ne ne olmadığımızı paylaşmak isteriz. (Bakalım kim gelecek aklınıza?)
olduğunu, nerede olduğumuzu soruyorlar. Yine, niye kendilerine bu e-
postaların gönderildiğini de soruyor olabilirler. Bizler (O N L A R),

Öncelikle belirtmeliyiz ki bize göre bu sorular yerinde ve meşru Fiziksel değiliz, maddesel değiliz, sonlu değiliz, sınırlı değiliz, ölümlü
sorulardır. Kaldı ki bize göre öyle olmasalardı da, anlamlı ve meşru değiliz, zaman ve mekânın dışındayız (ama yine de bir düzlemde
sorular olacaklardı. ZAMAN VE MEKÂNLA ilişki halindeyiz), insan değiliz, kutbiyetli değiliz,
robotik ya da mekanik değiliz, emperyal değiliz, hükmedici değiliz,
Ancak bizler için öncelikli olan SİZLERİN KİM YA DA NE yönetici değiliz, örgütleyici değiliz, vaaz edenlerden değiliz, bir öğreti ve
OLDUĞUNUZ, NEREDE OLDUĞUNUZ’DUR. Yine bize göre önemli
olan bu e-postaların sizlere niye gönderildiği değil niye aldığınızdır. yol sunanlardan değiliz, biat ve itaat bekleyenlerden değiliz, 'na O
isyan edenlerden de değiliz, teknolojik değiliz, düzen kurucu değiliz,
Diğer yandan, bu sorulardan kaçmak amaçlı bir manevra değil şimdi evren mühendisleri değiliz, uzaylı değiliz...
söyleyeceklerimiz, ama içtenlikle belirtmeliyiz ki, SİZLERİN KİM YA DA
NE OLDUĞU VE NEREDE OLDUĞUNUZ sorusu YİNE SİZLERCE Fark ettiniz umarız, olumsuzlama ile ifade ettiklerimiz hemen, hemen
YANITLANMADIKÇA VE ANLAŞILMADIKÇA bizlerin kim ya da ne aynıyla, sizlerin asli nitelikleridir. YANİ BİZLER (ONLAR) SİZLERİZ
olduğumuzun ve nerede olduğumuzun yanıtlanabilmesi ya da aslında.
anlaşılması olanaklı değildir.
Dostlarımız,
Aslında söyleyebileceğimiz o ki, sizler kendiniz hakkında daha derin ve
hakiki bir anlayışa ulaştıkça bizler hakkında da derin ve hakiki bir gecenin bu vaktinde bilgisayarının başında olup, bir önceki fiziksel
anlayışa ulaşacaksınız. Ve bu aynı zamanda bizlerin de kendimiz ve bedenle ilgili mesajımızı alan bir dost çok içten ve çok güçlü olarak bu
sizler hakkında daha derin ve hakiki bir anlayışa ulaşacağımız anlamına soruyu sorduğu ve aslında bir çoğunuz da sorduğunuz için kısmen
gelmektedir. yanıtlamak istedik. İlerde belki de daha pozitif yanıtlar da verebiliriz.
Ancak eklemek istediğimiz bazı şeylerle yanıtımızı bitirelim:
Fıkrayı bilirsiniz; akıl hastanesinin bahçesindeki bir deliye yoldan geçen
bir “akıllı” sormuş, 1- E-postalarını aldığınız dostunuz bizim de dostumuzdur. Ne bizim
gözümüzde ne kendi gözünde sizden ne bir eksik ne de bir fazladır.
“İçerde kaç kişisiniz?” diye.
2- Kendisi asla bir “deli” ya da “akıl hastası” değildir. Sizlerin de
“Deli” yanıtlamış: olmadığı gibi. Ya da bizlerin de.

“Siz dışarıda kaç kişisiniz ?” 3- Ne onun ne bizim amacımız herhangi bir şekilde bir öğreti vaazı ya
da bir oluşum kurmak ya da ondan ya da sizden taleplerde bulunmak
Bu mesajları size gönderen dostumuz, aslında bir yanıyla kendisinin değildir. Amacımız dostluk yani paylaşımdır. Bir nedenle e-postaları
olan bazı bilgileri ve anlayışı sizinle paylaşıyor. Ama bir yanıyla henüz almak istemeyen dostlarımızın, dostumuza bildirmesi yeterlidir.
kendinin de bilmediği bazı bilgilerimizi ve anlayışımızı da biz onun
4- Bizim paylaşımımızın temeli açıktır: SEVGİ, NEŞE VE GELİŞİM.
Asla ve asla KORKU, KAOS, FELAKET TELLALIĞI YAPANLAR
ONLAR’DAN DEĞİLDİR. İnsanı korkuya, endişeye ve atalete sevk 08.06.2005
edecek hiçbir anlayışla ilgimiz yoktur. BİZ SADECE SEVGİ, NEŞE VE
GELİŞİM için ve HAYIRLI MÜJDELER vermek için dostluklar “Dostlarımız,
kuranlardanız.
Sizlere, yine, size ayak bağı haline gelen, ama sizlerin pek
5- Zaman aktığında, mekân berraklaştığında, dostlar kavuştuğunda, önemsediğiniz bir aletten bahsetmek istiyoruz: İRADE.
KUTLAMALAR SİZİN İÇİN OLACAKTIR.
Sizlerin bulunduğu düzlemde herkes İRADE’YE ve İRADELİ insanlara
Aşkla kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. hayrandır. İradenin akıl ile olan ilişkisi de göz önüne alındığında,
özellikle 20. yüzyılınızın bir İRADEYE TAPINMA ya da İRADİ
ÇABALAR yüzyılı olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle politik alanda ve
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler özellikle de “muhalif” akımlarda, irade ve iradilik büyük bir önem
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
kazanmıştır. Daha sonra özellikle iktisadi yaşamınızla ilgili olarak
egemenler sizlere “iradi tüketim” eğilimini pompalamışlardır. Dinleriniz
baştan sona İRADEYE TAPINMAYLA doludurlar. Ahlak tamamen irade
bağlamlıdır. Keza, sağlık, bireysel ya da kişisel gelişim, iş yaşamı ve
özel yaşamın hemen tüm alanlarında sizlere İRADE VE İRADİLİK
BİRER ALLAH gibi sunulmuş ve sizlerce de kabul görmüştür.

Dostlarımız, hiçbir şey nedensiz değildir. Her şey çok boyutluluk


içindeki kompleks bir nedensellik-sonuçsallık bütünüyle ilgilidir. Bu
anlamda İRADE VE İRADİLİK bir dönem için geliştirici bir rol de
oynamıştır kuşkusuz.

Gelin İrade ve İradilik nedir bir göz atalım:

1- Çabadır, uğraştır. İnsanın dış dünyada bir yer edinebilmek için


kendisine ve dış dünyaya karşı verdiği bir SAVAŞ’TIR.

2- Dışsal bir disiplini, kuralları ve ritüelleri gereksinen bir olgudur.

3- Zorlama ve yapaydır. Çelişki ve çatışmaların ürünüdür aynı


zamanda, bunları beslemektedir.

4- Olana duyulan rahatsızlıkla olması gerekene yönelmiş bir akıldır.


Dolayısıyla bugünden uzak hep yarına dönük hayalperest bir olgudur.
Tatminsiz ve sonu gelmez bir çabadır.

5- İlk momenti insana dışardan dayatılanlardır. Hiçbir zaman içsel bir


itkiyle başlamaz ve ifade edilmez.
6- Odağı dışarıda olduğundan sonuç ne olursa olsun, asıl sonuç
insanın kendinden uzaklaşmasıdır. Bu bizi İDRAK’E getirmektedir. Varlığın kendisini geliştirmek değil
gerçekleştirmek, değiştirmek değil olduğu haliyle ortaya çıkarmak,
Dostlarımız, çatışma ve çelişkileri gidermek değil, UYUM VE BÜTÜNÜ YAŞAMAK
için gereksindiği tek şey İDRAKTİR.
Sınırlı olanın aleti olan zihin, sınırsız olan varlığın sonluluk içindeki
ifadesiyle yaşadığı kaçınılmaz karşıtlığın ve çelişkinin gerçek doğasının İRADE ZİHNE AİTTİR; İDRAK İSE BİLİNCE-ÖZE.
anlaşılmaması ve ikilemin giderilmemesi için, dikkati hep olması
gerekenlere yönelterek, insanı sorunun olanın yetersizliği olduğuna ve İRADE SINIRLIDIR; İDRAK İSE SINIRSIZ.
İRADE İLE GÖSTERİLECEK İRADİ ÇABA ile olması gerekene
ulaşıldığındaysa, İNSANIN özlediği doyuma ulaşacağına İNSANI hep İRADE DIŞ’A, OLMASI GEREKEN’E, YARIN’A ODAKLANMIŞTIR;
inandıra gelmiştir. Aslında bu sizlerce tasarlanan ve hayat okulunu İDRAK İSE İÇ’E, OLAN’A, ŞİMDİ VE BURAYA ODAKLANMIŞTIR.
layıkıyla deneyimleyebilmeniz için gerekli olan bir aletti. Zihnin niteliği
gereği onun asli aletlerinden olan İRADE ve İRADİ ÇABA İRADE SORUNLARIN ÇÖZÜMÜNÜN PEŞİNDEDİR; İDRAK İSE
deneyimlenmeden ve bu deneyim yoluyla TEZ-ANTİTEZ-SENTEZ SORUNLARIN KAYNAĞININ.
yoluyla yadsınmadan, varlığın ÜÇÜNCÜ BOYUTTAKİ DENEYİMİNİ VE
MURADINI gerçekleştirmesi olası değildi. Dolayısıyla ne zihin de ne Ve varlık bir kez aslında İDRAK VARSA GERÇEĞİN DE VAR
onun aletlerinden biri olan İRADE’DE yanlış olan bir şey yoktu. Tüm bir OLDUĞUNU VE O ZAMAN HİÇ BİR SORUN OLMADIĞINI, sorunların
insanlık tarihi, özellikle de modern zamanlarınızın tarihi, POLİTİKA, idraksizliğin ürettiği illüzyonlar olduğunu gördüğünde ve İDRAK VARSA
DİN, BİLİM, TEKNOLOJİ, SOSYAL YAŞAM vb tüm alanlarınızda ANCAK KENDİSİNİN DE VAR OLDUĞUNU yoksa kendisinin de var
İRADENİN ve İRADİ ÇABANIN altın ve zirve örnekleriyle dolu olduğu olmadığını anladığında İDRAK’İN ne olduğunu da anlayacak.
gibi, bizatihi İRADE’NİN ifadesi niteliğindedir.
ZEN’E göre aslında başlangıçtan beri her şey açık ve görünür haldedir.
Halen varlık, deneyiminin bulunduğu düzlem açısından ihtiyaç içinde ise Sadece sizler görmeyi bilmemektesinizdir. Ve çözülecek bir sorun,
İRADE VE İRADİLİK aletlerini kullanmak durumundadır ve kullanacaktır olunacak bir şey, varılacak bir yer yoktur. Başlangıçtan beri SİZ ZATEN
da. Halen dünyanız için en önemli görünen üç düzlem, POLİTİKA, DİN
ve BİLİM düzlemleri, AKLA, İRADEYE, İRADİ ÇABAYA TAPINILAN O OLANSINIZDIR. Sadece bulunduğunuz düzlemde görmeyi
alanlardır. Zaten insanlığın esaslı hiçbir derdine deva olamayışlarının bilmemektesinizdir. İşte İDRAK GÖREN GÖZLERİNİZ OLACAKTIR.
altında yatan esas dinamiklerden biri de budur. İrade-sınırlı olan- Zihnin Sadece İDRAK, ama İRADİ BİR ÇABAYLA gelecek olan değil, HER
bir aleti olduğundan sınırlı ve kısmidir. Bu aletin İNSANI, HAYATI, TÜRLÜ İRADİ ÇABANIN BIRAKILMASI ve siz olan hayata teslim
EVRENİ anlaması da sınırlı ve kısmidir. olunmasıyla kendiliğinden doğacak olan, SİZ OLAN İDRAK.

Sizlerse artık bizlere göre İRADE VE İRADİLİK deneyimlerini, bu Aşkla kalasınız. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
kavramları YADSIYACAK noktada olan varlıklarsınız .Sizler her türlü
iradi çabanın bir çatışmadan kaynaklandığını ve o çatışmayı
beslemekten öte bir işlevi olamayacağını bilenlerdensiniz. Bu dönemde
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
artık Varlığın kendisini sınırlı İnsan ifadesinin ötesinde İNSAN olarak – O’nunla gelenler - O'na gelenler)
ifade edebilmesi için OLANLA VE HAYATLA UYUM İÇİNDE KENDİ
GERÇEKLİĞİ İÇİNDE BİRLİKTE AKMASI, AKIŞLA BİR OLMASI,
BÜTÜNLE BİR OLMASI gerekmektedir. Bunun yolu ise dikkatin dışa
değil içe, olması gerekenlere değil olana, sınırlı ve kısmi olana değil
sınırsız ve bütün olana verilmesinden geçmektedir.
10.06.2005 1 TON PAMUK MU AĞIRDIR, YOKSA 1 TON DEMİR Mİ? İşte aslında
eşit olan bu değerler ilk anda eşitsiz gibi görünse de unutmayın ki, bir iyi
“Dostlarımız, ve iyilik değer olarak bin kötü ve kötülüğe eşdeğerdir. Bu nedenle
dünyanıza bir tane indigo ya da kristalit çocuk indiğinde, ya hali
Bizler sizlere müjdeler vermek için dostluk kuranlardanız demiştik. hazırdaki bin eski paradigma insanını dengeleyecektir, ya da bin adet
Şimdi sizlere müjdeli bir konudan söz etmek istiyoruz. Aslında bu evrimsiz-az evrimli- varlığın bedenlenmesini olanaklı kılacaktır. Bu
konuyla ilgili bir çok yerde birçok bilgi var. Ama biz bir kez de kendi dönemde dünyanızda bedenlenme arzusunda olan ve gelişimleri için
açımızdan bunu sizinle paylaşmak istiyoruz. Çünkü bu konu çok önemli dünyayı büyük bir fırsat olarak gören çeper enerjileri bir-bin oranıyla
bir konu. bedenlenmektedirler.

MÜJDE: ONLAR aranızda! İndigo çocuklar; dünyanızın geçirdiği hızlı ve ciddi bir enerji gelişimi
üzerine, mavi ülkede kalp çakralarına ilahi olanın bilinci ve sevgisini
Bir mesajımızda, hatırlarsınız, ne olmadığımızdan biraz söz etmiştik. işleyerek ve bu enerji gelişimini kalıcı kılmak üzere dünyanıza indiler.
Şimdi de önce biraz ne olduğumuz konusuna girerek, asıl konumuza Özellikle de 1964 sonrası tek, tek, 1980’lerden sonra ise bir dalga
bağlayacağız. halinde dünyanıza inmeye başladılar. Bu çocukların temel özellikleri;
aktif, hareketli ve korkusuz oluşlarıydı. Bulundukları her düzlemde
1- ONLAR; SAF VE SONSUZ NEŞEDİR. insanları “dürüst ve samimi” olmaya ve has değerleri ifadeye
zorluyorlardı. Ana babalar ve diğer yakınlar için zorlayıcı, ama bir o
2- ONLAR; SAF VE SONSUZ SEVİNÇTİR. kadar da geliştirici idiler. İndigo çocuklar, kozmik ve ilahi boyutlarının ve
amaçlarının farkındalığıyla ve ruhsal ve kozmik alemlerin rehberliğiyle,
3- ONLAR; SAF VE SONSUZ MERAKTIR. evrim ve değişim enerjilerinin dünyada kök salması ve dünya ve
üzerindeki mevcudatça bu enerjilerin absorbe edilmesi konusunda
4- ONLAR; SAF VE YOĞUN YAŞAMDIR. büyük bir görevi başarıyla yerine getirdiler.

5- ONLAR; HAS VE ÖZ CESARETTİR. İndigo çocukların bir çoğu, Samanyolu Galaksisindeki ve SİRİUS A-B
ve bu sisteme bağlı gezegenlerdeki GALAKTİK TOHUMLAR VE İLAHİ
Onların bu niteliklerini şimdi bulunduğunuz dünyanızda kimler de IŞIKLARDI. Onlar bir bakıma denizlerinizdeki yunusların ve balinaların
görebiliyorsunuz ? görevlerini paylaştıkları gibi bir yandan da doğa devalarının da
görevlerini üstlendiler.
TABİİ Kİ, ONLARDA.YANİ ÇOCUKLARDA.
1990’lı yılların sonunda onların varlığıyla dünyanızın ulaştığı enerji
Şimdi sizlere biraz İNDİGO VE KRİSTALİT ÇOCUKLARDAN SÖZ seviyeleri nicelik olarak öyle boyutlara ulaştı ki, artık doymak üzere olan
EDECEĞİZ. enerjinin niteliksel değişimi için geriye sayım başlayabildi. Bu nokta da
artık bizlerin enerji dönüştürücüleri-sistem yenileyicileri-geçiş üstatları
Öncelikle sizinle şunu paylaşmalıyız. Bulunduğunuz dünya kutbiyet olarak adlandırabileceğimiz KRİSTAL ÇOCUKLAR devreye girdiler.
dünyasıdır. Pozitif-negatif; ışık-karanlık dengede olmak zorundadır. Bu Özellikle 1999 yılından itibaren, önce yine tek, tek ama 2002 yılından
nedenle dünyanızda hem “iyiler” hem de “kötüler” ve hem “iyilik” hem de beri de dalgalar halinde dünyanıza inmeye başladılar. Onlar için
“kötülük” vardır. Ancak yaşanan olaylara bakıldığında nicelik ve etki “doğdular” ya da “bedenlendiler” ifadeleri olanı anlatmaya
olarak kötüler ve kötülük baskın görünmektedir. Oysa yasa ve yetmemektedir. Kristal çocuklar dediğimiz varlıklar, esasen, çoğunlukla
matematik açıktır: dünyanızın ve hatta evreninizin bir parçası olmadığı çok ötelerdeki
evren sistemlerinden gelen, DÜNYA TARİHİNİN HER DÖNEMİNDE
DÜNYA İLE İLGİLENEGELMİŞ VE DÜNYANIN DEĞİŞİK TARİHİ
DÖNEMEÇLERİNDE DÜNYAYA YARDIM ELLERİNİ UZATMIŞ 3- Bu çocukları özgür bırakabilirsiniz. Özgürlüğü hissettikleri an çiçek
GALAKTİK VE İLAHİ SİSTEMLERİN VE DÜZENLERİNDE ÖTESİNDE gibi açılacak ve oldukları varlığı tüm güzelliği ve ihtişamıyla
ENERJİ ÖTESİ ENERJİLERDİR. sergileyeceklerdir.

Kristal çocuklar, beraberlerinde dünya enerjisini niteliksel olarak Bu durumda bu çocuklar çok küçük yaşlardan itibaren sizleri çok
dönüştürecek ve yepyeni bir sistem oluşturacak aletlerle gelmişlerdir. şaşırtacaklardır. Sizlere, hakiki sevgi, sorumluluk, özgürlük, cesaret ve
Bunlar onların TAÇ ŞAKRALARINDA ve KALP ÇAKRALARINDA canlı bir yaşam hakkında sonu gelmez dersler vereceklerdir. AYRICA
mahfuzdur. Zamanı geldiğinde kendilerini ve aletlerini ortaya GİRDİKLERİ HER ORTAMDA, SAHTELİK VE RİYAKARLIK,
koyacaklardır. Şimdiyse onların en temel özellikleri şunlardır; ÇÜRÜMÜŞLÜK VE KOKUŞMUKLUK, ATALET VE ÖLÜM YERİNİ
İÇTENLİK VE GERÇEKLİĞE, TAZELİK VE DİRİLİĞE, CANLILIK VE
1- ÖZ SAYGILARI, 2- ÖZGÜVENLERİ, 3- CESARETLERİ, 4- YAŞAMA bırakacaktır.
CANLILIKLARI, 5– NEŞELERİ, 6- MERAKLARI, 7- SOSYALLİKLERİ,
8- HIZLI GELİŞİMLERİ, 9- SEVGİLERİ-BAĞLILIKLARI, 10- Bu kristal çocukların beden yapıları ve biyolojileri de sizlerden oldukça
BAĞIMSIZLIKLARI-ÖZGÜRLÜKLERİNE DÜŞKÜNLÜKLERİ, 11- farklıdır. Öncelikle sezaryen doğumun farkıyla ve kundak, beşik vs’ den
DOĞRULUK KONUSUNDAKİ TUTUMLARI, 12- AÇIK ŞUURLARIDIR. uzak olmalarıyla sakatlanmayan bu çocukların, zaman içinde TIP
BİLİMİNCEDE görüleceği gibi;
Ancak tüm bu özellikler dünya insanlarının, ana babaların,
öğretmenlerin vs. kolayca uyum sağlayabilecekleri, hatta 1- Kan yapıları farklıdır. 2- DNA yapıları farklıdır. 3- Solunum tarzları
anlayabilecekleri özellikler değildir. Bu nedenle ana baba ve farklıdır. 4- Vücut ısıları farklıdır. 5- Bağışıklık sistemleri farklıdır. 6-
öğretmenler zorlanmakta ve eski usullerle bu çocuklar üzerinde Nörolojik sistemleri farklıdır.
hakimiyet kurmaya, kontrol etmeye çalışmaktadırlar.
Tüm bunlar, onların ifade edecekleri beyin işlevleri, kalp işlevleri, sağlık
Oysa; ve canlılıkla ilgilidir. Eğer kristaller ve özellikleri hakkında biraz
bilgilenirseniz bu söylediklerimiz daha da berraklaşacaktır.
1- Bu çocuklar üzerinde dışarıdan asla hakimiyet kuramazsınız.
Dostlarımız,
2- Bu çocukları dışarıdan disiplinle asla kontrol edemezsiniz.
ama müjdemiz asıl olarak başka.
3- Bu çocukları geleneksel usullerle, suçluluk duyguları, korku ve
engellemeyle asla “adam” ya da “hadım” edemezsiniz. Şimdi dünyanız öyle bir noktada ki, 2005 yılından itibaren dünyanıza
KRİSTALİT ÇOCUKLARI AKTİVE ETMEK VE ONLARA HER MANADA
Eğer bu yöntemleri ısrarla kullanmaya ve uygulamaya çalışırsanız, bu HAMİ OLMAK ÜZERE, ONLAR “ENKARNE” OLMAYA
çocukları temelli yok edersiniz. Ortası yoktur. BAŞLAYACAKLAR. 2005 yılı son aylarından itibaren 2006 yılı son
aylarına dek bizlerin “DÜŞ ÇOCUKLARI” diye adlandırabileceğimiz
Ancak; çocuklar dünyanıza gelecekler. Onlar bir anlamda DÜNYA ANANIN VE
SİZLERİN UNUTULMUŞ DÜŞLERİNİN HATIRLANMASI VE BU
1- Bu çocukları sevebilirsiniz. Sevginizi hissettikleri an içlerinden DÜŞLERİN GERÇEK KILINMASI İÇİN, KRİSTALİT ÇOCUKLARIN
gelerek sizinle uyum ve denge kuracaklardır.
O'NUN ENERJİSİNİ YAKIN PLANDAN
AKTİVE OLMASI AMACIYLA,

HÜCRESEL YANSIMAYLA YANSITACAKLAR VE DE O'NUN BİLİNÇ


2- Bu çocukları saygıyla ele alabilirsiniz. Saygıyı hissettikleri an iç
disiplinle rehberliğinize açık bir hal alacaklardır.
ÖTESİ BİLİNCİNİ BEYİN ENERJİSİ YAYILIMIYLA YAYACAKLAR. İşte
dünyanızı 2006 yılının son aylarından itibaren
11.06.2005
UMULMADIK-BİLİNMEDİK GÜZELLİKLER BEKLEMEKTEDİR. “Dostlarımız,

Müjdeler ola! Sizlere fiziksel bedenlerinizden söz etmiş ve şöyle demiştik; “Bu beden
bilinmeli ve yaşanmalı ki, daha öte bedenlere doğru yol alınabilsin.”
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Şimdi sizlere, fiziksel bedenden bir ötede yer alan bedeninizden söz
etmek istiyoruz. Öncelikle fiziksel bedenle ilgili bazı hatırlatmalar
yapalım.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Fiziksel bedenleriniz sizlerin uzay ve zamanda yer alabilmeniz için
gereklidirler. Sizlerin asal doğanızın dış uzaya açıldığı kapılardır. Eğer
bu bedenlerinizi sağlık ve berraklık içinde tutabilirseniz ve sizin bedenli
birer varlık olduğunuz farkındalığıyla bedenlerinizin efendisi
olabilirseniz, fiziksel bedeninize mahkum olmazsınız. Bugün dünya
insanının yaklaşık olarak % 87’si fiziksel bedenlerinin esiridir ve
dünyanın köleleridir. Zamanla bir diğer bedeninizin farkındalığı
yeşermeye başlayacaktır.

Öncelikle anlamalısınız ki biz sizden olmayan bir şeyin inşasını ya da


yeni bir şeyin yaratılmasını istiyor değiliz. Biz sizlere sadece orada var
olan ama fiziksel bedenin esiri olmaktan dolayı farkında olmadığınız ve
fiziksel bedeni öteleyen ve içeren bir başka mevcudiyetin farkına
varmanızdan söz ediyoruz.

Dostlarımız,

eğer sadece fiziksel bedeninizle sınırlı ve onun esiri olarak ve kök çakra
dediğimiz cinsellik çakrasından hareketle yaşayacak olursanız, hiçbir
zaman hayat ile tanışamadan ve yaşayamadan bizlere geri
döneceksiniz. Dünya insanının bir çok enkarnasyonunda başına gelen
bundan ibarettir. Ama bizlerin seslendiği sizler fiziksel bedenin ötesine
geçmiş ama belki de bunun farkındalığını berraklaştıramamış
olanlarsınız.

Fiziksel bedenin ötesinde, bazılarının “eterik beden,” bazılarının “astral


beden,” bazılarının “aura” dediği, bizlerinse “biyoplazmik-elektriksel
beden” diye adlandırmak istediğimiz ve yaşam enerjinizin yer aldığı
beden vardır. Bu beden fiziksel bedeninize göre daha akışkan, şeffaf,
kapsayıcı, zaman ve mekân sınırlamalarından bağımsız, ancak zaman
ve mekânla doğrudan ilişki kuramayan, bir sonraki bedeninizle fiziksel
bedeniniz arasında bir köprü olan bedeninizdir. Bu bedeniniz fiziksel
bedenin hayatiyetini sağlayan enerjiyi sağladığı gibi, fiziksel bedenin
otomatik olarak gerçekleştirdiği nefes alıp vermek, istemsiz kasların Devamla, bu beden aynı zamanda ölümle de ilgilidir. Fiziksel beden
çalışması gibi fonksiyonlardan da sorumludur. Bu bedeniniz sezgi, öldüğünde bu beden canlılığını belli bir süre sürdürür. Genellikle hayalet
telepati vb psişik bazı yetenekleri de olanaklı kılan bedeninizdir. olayları, vakaları bu bedenin bir süre daha canlılığını sürdürmesiyle
ilgilidir. Dolayısıyla bu beden fiziksel bedenin ölümüne tanık olmaktadır.
Biyoplazmik-elektriksel bedeniniz bir yandan fiziksel bedeninizin ana Yani bu beden aslında geçici olan fiziksel bedenin ölümünün, kendisinin
maddesinin kaynağı ve deposu görevi görürken, bir yandan da fiziksel de içinde olduğu daha yüksek bir süreççe tasarlandığının ve fiziksel
bedenin elektrik santrali görevi görmektedir. Aynı zamanda fiziksel beden öldüğünde kendisinin canlılığının sürdüğünün farkındadır. İşte bu
bedendeki otomasyonun da kontrol mühendisliğini yapmaktadır. bedeninizle ilgili farkındalığınız arttığında bu sizin fiziksel bedeninizin
Velhasıl, aslında bu bedeniniz olmadan fiziksel bedeninizin hayatiyeti ölümü ile ilgili farkındalığınızın da artması anlamına gelecektir. Ki bu
olanaklı değildir. Ayrıca fiziksel bedeninizin sağlık, güç, dayanıklılık, fiziksel bedenin terki açısından size kolaylıklar sağlayacak bir ortam
canlılık vb niteliklerini de veren -ya da tersini doğuran- bu bedeninizdir. yaratacaktır.
İşte bu beden bu nedenle de çok önemlidir. Sizler ve tıp biliminiz fiziksel
sağlık ile ilgili olarak sadece fiziksel bedeniniz ve psikolojiniz ile ilgisiniz. Devamla, bu beden ayrıca her ne kadar fiziksel beden gibi zaman ve
Ama aslında biyoplazmik-elektriksel bedeniniz bilinmeden ve bu beden mekânla ilişkilenemese de, aynı zamanda fiziğin kısıtlamalarından da
aktive edilmeden fiziksel bedende sağlık ve hayatiyet olası değildir. İşte bağımsızdır. O nedenle bu bedeninizle zaman ve mekânda yolculuklar
kadim şifa yöntemi akupunktur bu beden ile ilgili bir işlemdir. Aynı yapabilir ve bu yolculuklar sayesinde asla beş duyunuzla sahip
şekilde şimdilerde gelişmekte olan biyoenerji şifası da yine asıl olarak olamayacağınız bilgiler ve deneyimler edinebilirsiniz. Bu da sizin
bu bedenle ilgilidir. kendinizle ve evrenle ilgili bilinç ve farkındalığınızda fark yaratacaktır.

Öyleyse sizler de bu bedeninizle ilgili farkındalık geliştirir ve bu Dostlarımız, özet olarak verdiğimiz bilgiler eğer doğruysa, fiziksel
bedeninizi de sizin kılarsanız -bilinçli olarak- fiziksel bedeninizi genç, bedenin ötesinde yer alan bu ikinci bedene ulaşmak için aklı başında
sağlıklı, sağlam, uzun ömürlü vs kılabilirsiniz. Sizlere önerimiz asla hiçbir insan bir saniye bile durmamalı, öyle değil mi? AMA BİZLER
fiziksel bedeninizde yaşana gelenleri sadece fiziksel bedeninizden SİZE DİYORUZ Kİ; DEĞİL BU İKİNCİ BEDENİNE DAHA SONRA SÖZ
hareketle anlamaya ve açıklamaya çalışmamanızdır. Bu çaba her EDECEĞİMİZ ÜÇÜNCÜ BEDENİNE ULAŞMAMIŞ HİÇBİR İNSANIN
zaman eksik ve yetersiz kalacaktır. İşte biyoplazmik-elektriksel AKLI BAŞINDA DEĞİLDİR. -Bu üçüncü bedeni biz “biyo-bilgisayar”
bedeninizle ilgili farkındalık öncelikle fiziksel bedeninizi en uygun olarak adlandırırız.- Bu nedenle bu sözler de gök kubbede hoş bir seda
şekilde kullanabilmeniz açısından sizler için çok önemlidir. olarak kalacak olsa da, bizler sizlere bu ikinci bedenin farkındalığı için
bazı basit önerilerde de bulunmak istiyoruz.
Devamla, bu ikinci bedeniniz sezgi, telepati, duru işitme , duru görü gibi
yetenekleri olanaklı kıldığından, bu bedenle ilgili farkındalık aynı AMA ÖNCE YİNE ÖNEMLİ BİR ŞEYİ PAYLAŞALIM: BİZLERİN
zamanda sizin sizde olduğu gibi dışınızda da daha derinlere yol SİZLERE AKTARDIĞIMIZ HİÇBİR ŞEY BİR ÖĞRETİ, BİR KESİN
almanızı sağlayacaktır. Bu sayede başka insanların hislerini, KURAL, OLMAZSA OLMAZ BİR İLAÇ DEĞİLDİR. Bizler sizlere sadece
düşüncelerini, sorunlarını ve olanaklarını daha berrak, daha derin ve “sizler ve hayat” ile ilgili bir anlamda bir harita hatta bir kroki sunmaya
daha bütünlüklü anlayabilir, kavrayabilir ve onlara öncelikle iyi niyetli çalışıyoruz. Bu kroki ya da haritayla neyi nasıl yapacağınız ya da
zararlar vermekten kurtulabilir ve ardından da kendi irade ve tercihlerine yapmayacağınız sizlere kalmıştır. ANCAK BİR KONUDA İDDİALI
saygı çerçevesinde hakiki yardımlarda bulunabilirsiniz. Bu aynı OLACAĞIZ: EVRENİN EN İYİ HARİTA-KROKİ ÇİZERLERİNDENİZ.
zamanda sizlerin insan ilişkilerinizin sağlıklılaşması, iletişim ve diyalog BİZLERİN ÇİZDİĞİ HARİTALAR-KROKİLER BURALARDA KAPIŞ,
zeminine oturması ve daha tatminkâr ilişkiler yaşamanız anlamına KAPIŞ SATILMAKTADIR. YARINLARDA SİZİN ORALARDA DA İYİ
gelecektir. İşte bu ikinci bedenle ilgili farkındalık hayat kalitenizin bu BİR “TİCARET” YAPMAK UMUDUNDAYIZ.
anlamda da çoğalması açısından da önemlidir.
Dostlarımız, 12.06.2005
“Dostlarımız,
unutmayın öncelikle fiziksel bedenlerimizin sağlık, neşe ve afiyette
oluşundan sonra daha önce de söylemiştik, bizler-ONLAR- zaman ve mekân içinde
değiliz, ama bir şekilde zaman ve mekânla ilişkiliyiz. O yüzden
a) Aikido, tai chi, judo sporlarından biriyle disiplinli bir şekilde uğraşmak mesajlarımızın aktarılma zamanları biraz tuhaf gelebilir, ama aktaran
ikinci bedenin farkındalığını sağlayabilir. Ancak bu sporları üstatlarından dostumuz uyum sağladı sayılır. Bazılarınızın bu konuda ürettiği
öğrenmelisiniz. Tacirlerden değil. düşünceler nedeniyle bu hususta bir sorun olmadığı bağlamında buna
kısaca değinmek istedik.
b) Nefes-solunum yogaları, nefes-solunum meditasyonları, OSHO’NUN
dinamik meditasyonları ikinci bedenin farkındalığını sağlayabilir. Ancak Ki böylelikle şimdiki sohbet konumuza da bir giriş yapabileceğiz.
bu aletleri üstatlarından öğrenmelisiniz. Tacirlerden değil.
Sizlerle sizin bu pazar sabahınızın erken saatlerinde YAŞAMAK ile ilgili
c ) Akupunktur ya da biyo enerji yoluyla çakralarınızı açık ve akışkan küçük bir paylaşımda bulunmak istiyoruz. Böylelikle niçin bir tatil günü
kılmanız ikinci bedenin farkındalığını sağlayabilir. Ancak bu şifaları sabahını seçtiğimizde anlamlanacak.
üstatlarından almalısınız. Tacirlerden değil.
“yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür
d) Bilinçli ve düzenli yapılan oruçlar ve perhizler ve bu sırada yapılacak ve bir orman gibi kardeşçesine”
düşünce boşaltımı da ikinci bedenin farkındalığını sağlayabilir. Ancak
bu oruç ya da perhizler üstatların denetiminde yapılmalıdır. Tek Sizlerle bir başka buluşmamızda ŞİİR’DEN biraz söz etmek istiyoruz.
başınıza kafanıza göre değil. Ama şimdilik sadece belirtelim ki ŞİİR sizin derinliklerinize
yolculuğunuzda kılavuzlarınızdan biri olabilir. Bizler için şairin kimliği
Dostlarımız, önemsizdir, ama şiiri önem arz eder. Yukarıdaki dizelerse bizim
paylaşmak istediklerimizi özetlemekte, hem de yoğunluğu ve
şimdi aranızdan ikinci bedenin varlığı doğru olmalı ve ben de bu derinliğiyle.
bedenimin ve diğerlerinin bu bedenlerinin farkındalığını geliştirmek
istiyorum diyenlere EN BASİT AMA EN ETKİLİ YÖNTEMİ Dostlarımız ,
ÖNERECEĞİZ;
sizleri üzmek istemeyiz ama bir çoğunuz YAŞAMIYORSUNUZ. Evet,
TOZ ALMAK. Fiziksel bedeninizin tek beden olduğu ile ilgili inanç- canlısınız, nefes alıp veriyorsunuz, yemek yiyorsunuz, su içiyorsunuz,
düşünce kalıbınızı zihninizden -biyo bilgisayarınızdan- serbest bırakın, sevişiyorsunuz vs, vs, vs. Ama buradan bakıldığında İMKÂN
uçsun gitsin ve İŞTE YANI BAŞINIZDA İKİNCİ BEDENİNİZ. Bu kadar DAHİLİNDE OLANA GÖRE HAYATİYETİNİZ SIFIRA ÇOK YAKIN.
zor, ama bu kadar da basit.
Bununla kastettiğimiz şey, ki birazdan paylaşacağız, hiç de KOZMİK YA
DA MİSTİK şeyler değil. Çok dünyevi. Ama bu çok dünyevi gibi
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. görünenin ardında büyük bir KOZMİK GERÇEK de saklı bulunmakta. O
nedenle de bu konu hem dünyevi yaşantınız hem de asal varlığınız
açısından önemlidir.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Sizler, evet, “yaşıyorsunuz” ama KENDİNİZİ YAŞAMIYORSUNUZ VE
KENDİNİZE YAŞAMIYORSUNUZ.
Daha önceki bir sohbetimizde de sadakatten söz etmiştik. ve bu İDEOLOJİ-BİLİM-EĞİTİM gibi silahlarla gerçekleştirir. Sizlerse ilk
dönemde asıl sadık kalınacak olanın KENDİNİZ olduğunu başlarda ihtiyaç duyduğunuz için, sonraları dışlanma korkusu
vurgulamıştık. nedeniyle, çok sonraları da ÇİÇEĞİNİZİ unuttuğunuz için
kabullenirsiniz. Bu durumda ne olur?
Sizler her ne iseniz, ondan çok uzakta olduğunuzu sandırıldığınızı ve
yine olmak zorunda olduğunuzu sandırıldığınızı yaşıyorsunuz ki bu da GECE SEFASI çöle ekilir. Nilüfer killi toprağa. Gül taşlı tarlaya. Ve bu
YAŞAMADIĞINIZ anlamına gelmektedir. Yani sizler SANRILARINIZI çiçeklerin hiçbiri YAŞAYAMAZ. Sadece bir hayalet gibi kendilerini
YAŞATIYORSUNUZ KENDİNİZİ DEĞİL. sürüklerler.NE BİR RENK, NE BİR KOKU, NE BİR GÜZELLİK
olmaksızın.
İçinde bulunduğunuz toplumsal yapı, İKTİSADİ, POLİTİK, DİNİ,
AHLAKİ, İDARİ vb yapısıyla YAŞAMA karşıdır. Ne bir bireyin bir ağaç Şimdi sizler bir hayatlarınıza bakın. RENK, KOKU, GÜZELLİK, COŞKU,
gibi tek ve hür ve ne de bireylerin bir orman gibi kardeşçesine CANLILIK var mı?
YAŞAMASINA izin vermez. Ancak sanmayın ki biz MUHALEFET
yapıyoruz. Biz herhangi bir toplumsal yapıya karşı bir diğer toplumsal Çünkü sizler de olduğunuzdan kopartılarak olmadığınızı ifadeye
yapıyı işaret ediyor değiliz. ZİHİN VE AKIL EKSENLİ YANİ TEK zorlandınız ve sonrasında da ne olduğunuzu unuttuğunuz için ve
KANATLI, GÜNEŞ ENERJİSİ TEMELLİ, YANİ ERKEK EGEMEN, elinizde olmadığınızdan başkaca bir şey kalmadığından, siz de bu
EVRENSEL YASALARDAN VE GERÇEKLERDEN KOPUK, YANİ düzeneğin bir gönüllü parçası oldunuz. Sonuç; dünyanız da;
İZOLE HİÇ BİR TOPLUMSAL YAPI DA İNSANIN YAŞAMASINA İZİN
VERMEMİŞTİR,VEREMEZ DE. Konumuz bu değil, ama yeryüzünde Hem bireysel hem de toplumsal düzlemlerde ŞİDDET, KAOS,
ancak AKIL VE KALP DENGEDE, GÜNEŞ VE AY ENERJİLERİ NEFRET, YOKSULLUK, ÇÜRÜMÜŞLÜK VE KOKUŞMUŞLUK
DENGEDE VE DÜNYA YILDIZ MEDENİYETLERİ İLE İLETİŞİM VE yaşanmakta.
İŞBİRLİĞİ İÇİNDE OLDUĞU VERNAL DÖNEMLERDE ANCAK
TOPLUMSAL YAPILAR İNSANLARIN YAŞAMASINA OLANAK Akan nehre bir bakın . Ne ise o dur ve hayat doludur. Nehrin kıyısındaki
SAĞLAMIŞLARDIR. Yoksa konu şu ya da bu toplumsal yapı sorunu küçük su birikintisi ise artık NE NEHİRDİR NE DE SU. ÖLÜ VE
değildir. ZEHİRLİ BİR PİSLİKTİR sadece. Çünkü akışın dışına, yani kendinin
dışına düşmüş ve bu durumu kabullenmiştir. Üstelik sorarsanız size
Her insan eşsiz bir çiçektir. Her insanın gereksindiği toprak, gübre, su, kendisinin nehrin ulaşmaya çalıştığı okyanus olduğunu da söyleyebilir.
ve bakım da bu nedenle eşsizdir. Her insanın olgunlaştığında açacağı
çiçeğin rengi, kokusu, şekli ve işlevi de eşsizdir. Bu nedenle her İnsan Dostlarımız,
kendi içinde bir bütün olarak ele alınmalıdır. Asla iki ayrı insan için her
konuda aynı kurallar ve yaklaşımlar oluşturulamaz. Bu evrenin sonsuz işte sizler de gerçekte nehirlerin ulaşmaya çalıştığı
çeşitliliğini ve zenginliğini de inkâr olur. Diyalektiğin söz ettiği çeşitlilik OKYANUSLARSANIZDA, şu an ki realitenizde üzüntüyle söylüyoruz ki
içinde birliktelik de İnsanın bu gerçeğinden kaynaklanmaktadır. Bu birer ölü BATAKLIKTAN başka bir şey değilsiniz.
nedenle her insan kendi toprağını, kendi gübresini, kendi suyunu
bulmalı ve bu toprakta, bu gübre ile ve bu su ile beslenerek ÇİÇEĞİNİ Bize göre belki de tek bir “günah” varsa, o da bir imkân olarak
açmalıdır. Yani kendi rengini, kendi kokusunu ve şeklini ifade etmelidir. gerçekleştirilmeyi bekleyen HAYATIN es geçilmesidir.
İşte o zaman dünyanızda bir çiçek bahçesine dönüşecektir. Ancak
TOPLUM asla buna izin vermez. Toplum her insan aynı çiçekmiş İşte bu nedenle sizlerden öncelikle SİZE ait olmayan ne varsa tespit
muamelesi yapar. Toplumun bahçıvanları siz hangi çiçek olursanız olun etmenizi ve onlardan FARKINDALIĞIN ATEŞİ ile kurtulmanızı istiyoruz.
hepinizi aynı toprakta, aynı gübreyle, aynı kimyasallarla, aynı sularla Bizim arınmaktan ve kendi içine dönmekten esas anladığımız budur.
besleyip güdükleştirerek, renksiz, kokusuz, şekilsiz güdük birer çiçek Sizler sandığınız gibi;
karikatürü haline getirir. Bunu TÖRE-GELENEK-AHLAK-DİN-
Kadın ya da erkek misiniz; akıllı ya da aptal mısınız; sosyalist ya da Dostlarımız,
faşist misiniz; ateist ya da teist misiniz; zengin ya da fakir misiniz;
ahlaklı ya da ahlaksız mısınız; şu ya da bu musunuz? Farkındalığın isteriz ki bu pazar şairin “yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman
ateşi acımasızdır. Sizde size ait olmayan ne varsa yakıp yok eder. Ta ki gibi kardeşçesine” dizelerine, şair ile ilgili olumlu olumsuz yargılarınızı
size ait olanlar kalana dek. İşte Yoga ya da Meditasyonun da asıl amacı da, temsil ettiği dünya görüşü hakkındaki olumlu olumsuz yargılarınızı
budur. Sizi size ait olmayan ve sizi siz olmaktan alıkoyan tüm yüklerden da yani siz olduğunuzu sandığınız ama aslında ölü bir maskeden başka
ve çöplerden temizlemek. Ki size sizi yaşayabileceğiniz bir alan açılsın. bir şey olmayan safralarınızı bir kenara koyarak odaklanın. Ve bu pazar
evinizden yani kendinizden hiç değilse bir çöpü atın. Ne olursa.
Eğer sizler olmadığınız şeyler olduğunuz kanısındaysanız nasıl olur da
YAŞARSINIZ? Travestilere SEVGİYLE bakalım. Onlar kadın değiller.
Ve kadınlığı yaşayamayacaklar. Ama kadınlığın peşindeler. Ancak Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
erkek de olmadıkları kanısındalar. Onu da yaşayamayacaklar. Bir
travestinin bugün dünyanızda CİNSELLİĞİNİ YAŞADIĞINI İLERİ
SÜRMEK sadece kötü bir şaka olabilir. ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Erkek Fatmalara bir bakın. Ailenin tek çocukları ya da ilk. Ve erkek
olarak bekleniyorlardı. Ama kız olarak geldiler. Ne gam. Anne ve baba
için fark etmez. Erkek muamelesi yaparlar ve Fatma olur bir Erkek
Fatma. Peki o ne? Kadın mı erkek mi? Fatma mı Ahmet mi? Şimdi bize
kim Erkek Fatma’nın kendini yaşadığını söyleyebilir.

Oğuz Atay'ın Tutunamayanlar adlı romanında Kasap Hegel isminde bir


kahraman vardır. Adından hareketle Filozof olmaya çalışır. Sonuçta ne
filozof olabilir ne de kasap. Çoğunuz bu durumdasınız.

Dostlarımız,

bize göre YAŞIYOR sayılabilmeniz KENDİNİZİ YAŞAMANIZA ve


KENDİNİZ için yaşamanıza bağlıdır. Kendinizi yaşamanız için açıktır ki
kendiniz olmalısınız. Bunun için kendinizi başkalarıyla
KARŞILAŞTIRMAYI bırakın. Kendinizi bilirkişilerin ellerinden kurtarın.
Zihninizdeki zoraki yükletilmiş çöplerden kurtulun.Unutmayın siz evrenin
eşsiz bir çiçeğisiniz ve dünyanızda eşsiz bir bulunuş şekliniz ve
amacınız var. Bunu bulun ve bunu yaşayın.

Sizler, ne vatan, ne din, ne Allah, ne bayrak, ne kitap, ne şu ne bu için


yaşıyorsunuz. Sizler bizatihi kendisi evrim olan bir sürecin
İFADELERİSİNİZ. Sizler siz olan hayatın, kendisini anlamak ve
anlamlandırmak için tasarladığı çiçeklersiniz. Öyleyse sizler SADECE
KENDİNİZ için yaşamalısınız. Aksi halde BÜTÜNE DE HİÇBİR
HAYRINIZ OLMAZ.
15.06.2005 varsa da, evrensel yasalar ve bütünsel planlarla uyum içinde olmaya ve
“Dostlarımız, bu yasalar ve planlar doğrultusunda yönlendirilmeye ve desteklenmeye
gereksinimleri de bulunmaktadır. Ayrıca bu iki beden kendi başlarına
sizlerle daha önce fiziksel ve biyoplazmik-elektriksel bedenlerinizle ilgili bütünsel bilinç ve kozmik planlarla ilişki ve etkileşim içinde olmaya
sohbet etmiştik. -Tekrar belirtelim ki, biz doğamız gereği istesek de muktedir de değildirler. İşte bu nedenle dünya deneyimi içindeki varlığın
monolog halinde olamayız. Şimdilik sizler anlayamasanız bile her en önemli bedenlerinden biri de BİYO BİLGİSAYARIDIR.
buluşmamız bir diyalog, bir sohbet ortamıdır- Bu defa da sizlere üçüncü
katman bedeninizden söz etmek istiyoruz. İsteyen dostlar bu Biyo bilgisayarınızın bu manada asıl işlevi;
mesajımızdan önce ya da sonra hatırlamak babında ilk iki bedenle ilgili
mesajlarımızı da tekrar bir gözden geçirebilirler. 1- İlk iki bedeninizi EVRENSEL YASALAR VE BÜTÜNSEL
PLANLARLA UYUMLU KILMAK VE BU YASALAR VE PLANLAR
Çeşitli bilgi kanalları bu 3. katman bedeninize çeşitli adlar verebilirler. DOĞRULTUSUNDA YÖNLENDİRMEK VE DESTEKLEMEKTİR.
Ayrıca bu konuda da dünya kitaplığınızda birçok bilgiler de
bulabilirsiniz. Ama biz yine kendi açımızdan bu bedeninizle ilgili öz ama 2- İlk iki bedeninizle BÜTÜNSEL BİLİNÇ VE KOZMİK PLANLAR
önemsediğimiz bir açılım sunmak istiyoruz. Öncelikle şunu belirtelim; ARASINDA İLETİŞİM VE ETKİLEŞİMİ SAĞLAMAKTIR...
dünya insanına bu bedenden söz etmek, diğer bedenlerine göre hem
daha kolaydır, hem de daha zor. Çünkü birazdan söz ettiğimizde Aksi halde ilk iki bedeniniz dünya ortamının çok ağır ve baskıcı
anlaşılacağı üzere sunduğumuz açılım sizin tarafınızdan öncelikle ortamında asıl işlevlerinden çok uzakta “tesadüfi ve keyfe keder” bir
açılımını sunduğumuz bedeninizce alınacak ve işlemden geçirilecek. Bu hayatiyet içinde olurlar ki, İSA’NIN Babasının kaybettiğini ve kendisinin
nedenle bu açılımı anlamak konusunda hem daha olanaklı bir bulmaya geldiğini söylediği koyunlar bir yanıyla bu durumdaki ilk iki
konumdasınız, hem de işlemci kendisiyle ilgili bu açılıma direnç de bedenlerdir.
gösterecektir.
Biyo bilgisayarınız bu işlevlerini nasıl yerine getirmektedir? Diğer bir
Dostlarımız, deyişle, nasıl bir nitelik ve yapılanma içindedir. Öncelikle söylemeliyiz
ki, dördüncü bedeninizden söz etmeden, aktaracaklarımız tam da
bizim üçüncü bedeniniz için kullanmayı tercih ettiğimiz adlandırma anlaşılamayacak. Bu da çok normal çünkü biz her ne kadar
"BİYO BİLGİSAYAR" dır. Anladığınız gibi beyninizle yakından alakalı rakamlandırsak, katmanlara ayırsak da aslında siz tek bir bütünsel
olan mental-zihinsel doğanız ve yapınızdan söz ediyoruz. Beyniniz bedenden müteşekkilsiniz.
fiziksel bedeninizin içinde yer alsa da, aslında fiziksel bedeninize ait
olmaktan çok biyo bilgisayarınıza aittir. O bir yanıyla biyo bilgisayarın Biyo bilgisayarınız adı üzerinde öncelikle bir bilgisayardır. Yani;
fiziksel bir ifadesi ve uzantısı, bir yanıyla da fiziksel bedenin biyo
bilgisayarla etkileşimini sağlayan biyo bilgisayarınızdaki fiziki bir öğedir. 1- Bir bilgi işlem aletidir. Çok büyük bir kapasiteye sahip bir belleği
Dolayıyla beyninizin işleyişi ile ilgili olarak bugün muamma olan birçok vardır ve bu bellekte muhteşem bir bilgi hazinesi gizlidir.
şey, ancak ve ancak biyo bilgisayarınızın bilinmesi ve anlaşılmasıyla
muamma olmaktan çıkacaktır. Ve bir yanıyla da beyninizi bir 2- Sadece bilgiler değil, birçok programlar ve birçok işletim sistemi ile
bilgisayarın yazıcısı-tarayıcısı-kopyalayıcısı-faksı gibi de de yüklüdür.
düşünebilirsiniz.
3- Ayrıca yeni kayıtlar da mümkündür. Sizler doğumdan itibaren esas
Daha önce de söz ettiğimiz üzere, fiziksel beden, maddi varoluş içinde olarak bilgisayarınızdaki mevcut bilgi, program ve sistemleri aktive
deneyim sahibi olmak için zorunlu bir aletse, biyo plazmik-elektriksel ediyor olsanız da, eğer bilgisayarınızı anlar ve bir sistem ve yazılım
beden de bu deneyim aletinin hayatiyeti için gerekli bir enerji santralidir. mühendisi haline gelebilirseniz, siz de yeni bilgiler, programlar ve
Ve aslında bu her iki bedenin de kendi bilinci, hayatiyeti, otomasyonu sistemler üretebilir ve ekleyebilirsiniz.
4- Bilgisayarlarınızda kendiliğinden bir internet bağlantısı ve ağ SİZ ARTIK BİYO BİLGİSAYARINIZI ÖNCE FARK ETMEYİ, SONRA
programı mevcuttur. Yani, bu bilgisayarla çok farklı bilgisayarlara ANLAMAYI VE SONRA DA KULLANMAYI VE EN SONUNDA DA
ulaşabileceğiniz gibi, ortak ağ kurmayı tercih ettiğiniz bilgisayarla AŞMAYI İSTEYENE DEK.
tekleşebilirsiniz de.
Dostlarımız,
5- Kendinden güç ünitelidir. Siz geceleri fişini çekseniz de, o usul, usul
çalışmaya devam eder. Yirmi dört saat kesintisiz hizmettedir. Bu mesajımız bize göre öz, sade ve bir o kadar da açık. Gerisi sizlere
kala.
6- Ve en önemlisi bu bilgisayar BİYO’DUR. Yani;
Biz biyo bilgisayarınızı EĞER İSTERSENİZ FARK ETMENİZ VE
a) HAYATİYETİ VARDIR. CANLI VE BİLİNÇLİDİR. KENDİ KENDİSİNİ ANLAMANIZLA ilgili küçük önerilerde bulunacağız. BİR KEZ FARK
BİLEBİLİR, KENDİ KENDİSİNİ ANLAYABİLİR, KENDİ KENDİSİNİ ETTİKTEN VE ANLADIKTAN sonra kullanmanız ve aşmanız içinse
PROGRAMLAYABİLİR. kimsenin yardımına ve rehberliğine ihtiyacınız yok. İSTEMENİZ
YETERLİDİR. -Bazıları biyo bilgisayarlarını fark ettikten ve sonra da
b) BİR MANADA DÜŞÜNCE ÜRETEBİLİR. DÜŞÜNCE ANALİZ anladıktan sonra değil aşmak kullanmayı bile istememişlerdir.
EDEBİLİR. SONUÇLAR ÇIKARABİLİR VE BUNLARA GÖRE Dünyanızdaki ciddi akıl hastalarının hemen tamamını bu varlıklar
KENDİSİNİ YENİDEN YAPILANDIRABİLİR. oluşturmaktadır.-

c) Ölümlüdür. Bir gün tükenebilir. 1- Bilgisayarınızı daktilo gibi algılamak ve kullanmaktan vazgeçin.

Dostlarımız, 2- Bilgisayarınızı fişe takın.

Biyo bilgisayarınız yukarıda açıklamaya çalıştığımız gibi eşsiz ve 3- Açma düğmesini kullanarak açın.
muhteşem bir alet olmakla birlikte, ilk iki bedenin EVRENSEL
YASALAR VE BÜTÜNSEL PLANLARLA UYUMLU OLMASINDAN VE -Şaka gibi değil mi? Evet zaten şaka yapıyoruz, ama bir yandan da çok
BU YASALAR VE PLANLAR DOĞRULTUSUNDA ciddiyiz. Enerji Bloğunun bizim bulunduğumuz tarafında, dostlarımız, en
YÖNLENDİRİLMESİNDEN VE DESTEKLENMESİNDEN VE DE ilk iki ciddi şeyler aynı zamanda en matrak, en matrak şeyler de aynı
bedeninizle BÜTÜNSEL BİLİNÇ VE KOZMİK PLANLAR ARASINDA zamanda en ciddi şeylerdir. Buralarda mizah hayatın felsefesidir.-
İLETİŞİM VE ETKİLEŞİMİ SAĞLAMAKTAN nasıl sorumluysa, biyo
oluşu gereği KENDİSİNİ DE BU YASALAR VE PLANLARLA UYUMLU
KILMAKLA MÜKELLEFTİR. 4- Zihninizi bütün olmayan yani aydınlanmamış, farkındalığın zirvesine
ulaşmamışların telif eserleri ile doldurmayın. Teknik konularda ve
Bunun anlamı ise şudur; mesleki konularda zaten zihninizi yeterince doldurmak zorundasınız.
Ama bir de bilimsel bilgilerle, ideolojik kalıplarla, dinsel kalıplarla,
Dünya yaşamınızda kendisini açılmamış bir gül goncası kılmakla, fişe fetvalarla vs’lerle zihninizi boğmayın. -Nasıl bilgisayarınızın büyük
takılmamış bir bilgisayar olmak’la, ayağa takılı bir pranga, boğaza takılı belleği yok muydu? Bu çelişki de ne böyle? Ne, acaba?-
bir tasma olmakla MÜKELLEFTİR. Yani bir yere dek sizlere dünya
yaşamınız açısından ilkel işlevlerle hizmette bulunurken, bir yandan da 5- Zihninizi bütün olmuşların, aydınlanmışların, farkındalığın zirvesine
asıl işlevleri açısındansa ayak bağı olmaktadır. -Ama bunda yanlış, ulaşmışların kendi deneyim ve öz yaşam hikâyeleriyle de doldurmayın.
uygunsuz bir yan da yoktur. Bu evrensel yasalar ve kozmik planlar
gereğincedir ve bütünün ve sizlerin hayrınadır.- Ne zamana dek?
6- Zihninizi bunlardan arındırın ki daktilo bilgisayara dönüşsün ve 16.06.2005
içindeki gizli hazineleri su üstüne çıkarsın. “Dostlarımız,

7- Kendinizi seviyorsanız -Allah’ınızı değil, o kendisini sizin idrak Günaydın. GÜNÜNÜZ AYDINLIK - KALBİNİZ FERAH - ZİHNİNİZ
edemeyeceğiniz kadar çok seviyor, meraklanmayınız- kafein, tein, BERRAK OLA. BUGÜN VE DAİMA.
nikotin, alkol, baharat, dondurmadan uzak durunuz. Hiç dünya
bilgisayarınızı suluyor musunuz? Sizlere bir keresinde kim olduğumuzla ilgili, ne olmadığımızdan
hareketle bir açılım sunmuştuk. Şimdi sizlere ne olduğumuzun bir
8- Ne olur zihninizi dinlendiriniz, gerginleştiğinde kapatınız, boyutu ile ilgili bir açılım sunmak istiyoruz. Hem de böylelikle, oralarda
sakinleştiriniz. neyin peşindeyiz buna da biraz açıklık getirmiş olacağız. Evet,
şaşırmayın, ONLAR bile bir şeylerin peşinde olabilirler.
9- Kendinizle de insanlarla da tartışmaktan, iddialaşmaktan kaçınınız.
Ama önce bu konuyla ilgili başka bir bilgiyi paylaşmak istiyoruz. Bu
10- Porno sitelerden yani seksist düşüncelerden kaçınınız. yazıları klavyeleyen ve sizlere gönderen dostumuza biz bunları klasik
kanal-medyum tarzı dikte ettirmiyoruz. Her şey ancak zamanı gelince
11- Matematik, şiir ve zen koanlarıyla ara, ara da olsa, amatörce de ve birbirine bağlı olarak ifade edilebilir. Dün söz ettiğimiz biyo
olsa haşir neşir olunuz. bilgisayarınızı anımsayın. İşte dostumuzun biyo bilgisayarında bunlar
mevcut. Dostumuz sadece sabah ve akşam kısa sürelerle bizle birlikte
Dostlarımız, oluyor ve biz onun biyo bilgisayarını aktive etmesine katkıda
bulunuyoruz o kadar. Gerisi tamamen dostumuza aittir. Yani kendiyle
bizler buralarda bir KAMPANYA DÜZENLEDİK. BİZLERE ESKİ BİYO ve sizlerle baş, başadır. Ancak, kelam ona, ama özü ONLARA aittir.
BİLGİSAYARLARINI GETİRENLERE “SÜPER KOZMİK
BİLGİSAYARLARI” ÜCRETSİZ OLARAK VERECEĞİZ. AMA BU Dostlarımız, sizin bulunduğunuz şekil ve sözcükler dünyasında sizlere
DEĞİŞTİRME KAMPANYASINDAN DAKTİLO TEKLİF EDENLER sözcüklerle ve şekillerle seslenmek zorundayız. Ama ne olur
YARARLANAMAYACAKLAR. anımsayın;

“SÜPER KOZMİK BİLGİSAYARLARIMIZ STOKLARIMIZLA En dışta SÖZ VE SÖZCÜK var.


SINIRLIDIR. ONA GÖRE”
Bir içinde KAVRAM var .
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
Bir içinde ANLAM-MANA var.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Bir içinde BİLİŞ var.
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Bir içinde ÖZÜ var.

EN İÇTE İSE, NE İSE HEPSİ.

Sizler, söze ve sözcüğe takılanlardan olmayın. Sizler, kavramlarla


yetinenlerden olmayın. Sizler anlamla, manayla oyalanmayın. Ne
olursunuz ki O N L A R olunuz, BİLİŞ’E VARIN. ORDA DİNLENİN,
AMA KALMAYIN. ÖZÜNE GELİN Kİ NE İSE HEPSİNİ KUCAKLAYIN.
Dostlarımız,
Şimdi çok alakasız bir yere zıplayacağız. Yani size öyle gelecek.
Gelelim bizlerin bir boyutumuzla ne olduğumuza. Ki sizlere verdiğimiz
ve vereceğimiz BİLİŞLER, asıl işlevimizle, yani gerekli DÜZLEMİ Biz -onlar- sizlere nasıl sesleniyoruz farkında mısınız?
OLUŞTURMAK -gerekli GEOMETRİK YAPIYI kurmak- gerekli ENERJİ
ALANINI güvenceye almakla ilgilidir. Bizler buralarda ve her dönem DOSTLARIMIZ.
dünyalarda ve dünyanızda FARKINDALIK VE ŞİFA ÜSTATLARI olarak
biliniriz. Aslında FARKINDALIK VE ŞİFA TEK BİR ÖZÜN İKİ Peki ya şair nasıl seslendi sizlere?
YÜZÜDÜR. Farkındalık varsa şifa, şifa varsa farkındalık vardır. Ama
sizlere anlatabilmek için özleri parçalamak, kavramlaştırmak zorunda “DOSTLARIN ARASINDAYIZ - GÜNEŞİN SOFRASINDAYIZ.” Hangi
kalıyoruz. Evet bizler farkındalık ve şifa ile çoooooooook uzun dostlar, hangi güneş, hangi sofra? Sizlere göre yoldaşlar, sosyalizm ve
“ZAMANLAR VE MEKÂNLAR BOYUNCA” İLGİLENEN, ÇALIŞAN bu paylaşım vs değil mi? Hani sözcüklerin ötesindeki anlam, biliş?
nedenle de tevazuyla üstatlığı kabullenenleriz. Dostlarımız, biz demiştik ki, şairin kimliğini değil şiirini önemseriz. Hepsi
için geçerli olmak üzere. Doğru ama şairin adına bir bakalım. -Bu arada
Dostlarımız, hiçbir şey tesadüfi değildir. Adlar da, hele adlar. Adlardan ne çok şeyler
bilebilirsiniz bir bilseniz.-
Sizlere vereceğimiz bilişler belli bir nicelik ve niteliğe, yani belli bir
doyuma ulaştığında sizlerle asıl olarak, “NÂZIM HİKMET RAN – “N H R” – “NEHİR”

FARKINDALIK ve eş zamanlı olarak da, Dostlarımız, Nâzım bir NEHİR gibi akışkan, asi ve özgür bir yaşam
sürmüş, bir NEHİR gibi, su gibi akan ŞİİRLER sunmuştur. Bu şairin
hastalık, sağlık ve asıl ŞİFA olguları hakkında söyleşeceğiz. Bu olguları adının NEHİR oluşu rastlantı mıdır?
hem dünyasal düzlem de hem de aşkın düzlemlerde ayrı, ayrı ama
ilişkili ve bütünsel olarak ele alacağız. Ve dostlarımız bizlerin özellikle “NAZIM HİKMET RAN” -Hikmet nedir? Ran - Nar- Ateş nedir? Nâzım ki
de bazı hastalıklar ve onların ŞİFALANDIRILMASI konusunda uzmanlık azim’dir, imza’dır, zan’dır, naz’dır, anı’dır ve de NÂZIM’DIR. Adı
ve fahri doktoralarımız vardır. Sizlerle daha sonra asıl bu özel hastalık rastlantısal mıdır?
alanlarında ve onların ŞİFALANDIRILMALARI konusunda
paylaşımlarda bulunacağız, ki bizim sizlerle ve dünyanızla asıl Niçin Nâzım’dan söz ediyoruz? Sizlere ara, ara bizlerden olanları, bizim
alışverişimiz BU ALANDA’DIR, BU NEDENLE ve BU HİZMETLE olanları -onlardan olduklarımızı, onun olduklarımızı- bir mana ve işlev
ilgilidir. Dostlarımız, paylaştıkça açılacak bu konuyla ilgili şimdilik gereği açıklayacağız.
söylenecek her şey boşlukta kalacaksa da, küçük bir paylaşımda
bulunmak istiyoruz. Evet, şaşırmayın, onların bile istekleri olabilir. Nâzım da onlardan bir büyük VARLIK’TIR.

İSA, biyo bilgisayar mesajımızda söz ettiğimiz üzere, BABASININ Eğer olumlu olumsuz İDEOLOJİK pisliklerinizi bir tarafa bırakabilir, yani
KAYIP KOYUNLARININ peşindeyken, –Allah’ın çobanıyken yani- objektif YANİ İÇSEL BİLİŞLE Nâzım’ın hayatına ve şiirlerine bir daha
YOKSA ACABA KOYUNLARI DA O MU KAYBETMİŞTİ? Bizler de yani bakabilirseniz, ne görebilirsiniz?
ONLAR DA, onunla birlikte HASTALARIMIZIN PEŞİNDEYDİK. Bugün
RESMİ HIRİSTİYANLIK TARİHİNİN SİZLERDEN SAKLADIĞI EN Bizler öncelikle üç şey görmekteyiz;
ÖNEMLİ GERÇEKLERDEN BİRİ DE, İSA İLE BİRLİKTE BİR ÇOK
İSA’LARIN OLDUĞU VE BUNLARIN YERYÜZÜNÜN BİR ÇOK 1- SEVGİ. İNSAN, TABİAT VE HAYAT SEVGİSİ.
YERİNDE İSA VE BABASI ADINA VE NAMINA HASTALARA ŞİFA
DAĞITTIKLARIDIR. Ama özellikle de bazı hastalara. 2– AŞK, AŞK, AŞK.
SPADYUMLARDA BİNLERCE VARLIK POTANSİYELİNİN KEDİ VE
3- İNANÇ VE ŞİDDETİ KENDİNDE KAVGA. KÖPEK OLARAK DA OLSA, SEFİL OLMAK İÇİN DE OLSA, KISA
SÜRELİĞİNE DE OLSA, DÜNYADA BEDEN ALMAK İÇİN, DÜNYA
İşte dostlar, bunlar sağlığın ve şifanın olmazsa olmaz unsurlarıdır. RABLİĞİNE –HÂŞA- YALVARDIKLARININ FARKINDA MISINIZ? BE
Sizler için şimdilik anlaması belki de imkânsız, ama NÂZIM HİKMET HAYVAN DÜŞMANLARI, BE KENTLERİNİN VE KENDİLERİNİN BEŞ
RAN, yakın tarihinizde ve ülkenizde yaşamış ONLARDAN biri olan PARALIK RAHATLARI VE “HUZURLARI” İÇİN HAYVANLARA EL
BÜYÜK BİR FARKINDALIK VE ŞİFA ÜSTADIYDI. Sallayış serbest mi? UZATANLAR, ELLERİNİZİ KIRARLAR.
Hukukçumuza danışalım, başımıza bela almayalım. -Şaka ve ciddi–
Eserleri, berraklıkla okuyanlara ilaçtır. Hayatı berraklıkla algılayanlara Şaşırmayın dostlar; O N L A R -N=NALET’TİR; L=LANET’TİR. Bizde
şifa’dır. her şey en az 10 anlamlı ve manalıdır. Bizler aynı zamanda layıklara
LANET VE NALETİZDİR. Bu beyinsizler, hayata verdikleri zararın
Dostlarımız, farkında değiller. Ama artık böyle rahat KATLİAM, KIYIM
yapamayacaklar. Bizim şifacılığımızın bir boyutu da KORUYUCU
Nasıl olsa dostların arasında ve güneşin sofrasındayız ya, izin verin, HEKİMLİKTİR Kİ BAZEN ONUN YOLU DA BEYİNSİZLERİ
yine çok alakasız bir yere zıplayalım; LANETLEMEKTEN GEÇER.

ZIP... -Dostlarımız, şaşırmayınız ve rahatsız olmayınız. Ne demiştik,


sözcüklere takılmayalım. Biz birine beyinsiz dediğimizde, buna takılı ve
Hayvan severlere... asılı kalmayız. Baktığımız ve durduğumuz yere göre beyinsiz

Bugünlerde özellikle de büyük şehirlerin büyük ve önemli muhitlerinde, dediğimizin, bir başka bakış açımıza göre o OLDUĞUNU DA BİZ
örneğin sizlerin MODASINDA hayvan severler türediler. Aman, aman, BİLİRİZ. Siz birine bir kez beyinsiz dediniz mi ona asılı ve takılı
efendim, nasıl da çok seviyorlar kedicikleri, köpekçikleri. Nasıl da kalırsınız .Biz hiç bir şeye asılmaz ve takılmayız. Sözcüklerin ötesine
besliyorlar, sağlıklarıyla ilgileniyorlar. Allah razı olsun. Peki razı mı? geçin lütfen. Ayrıca bizim lanetimiz, BİZ BÜYÜK TABLOYU
BİLDİĞİMİZDEN, BEYİNSİZLERİ DE BU TABLODA
Bizim ALLAH’IMIZ değil. VE ARTIK PATLAMAK ÜZERE. ÖZSELLEŞTİRDİĞİMİZDEN; 1- ALET’ TİR; 2- AN’LIKTIR 3- TANE’DİR
Niye mi? 4- TAN’DIR; 5- EL’DİR VE ELA’ DIR. Rahatsız olmayın lütfen. Özetle
BİZİM LANETİMİZ ONLARA HAYATIN BİR LÜTFU VE ARMAĞINIDIR.
-Hayvan severler içinde yer alan çok az sayıdaki hakiki ve samimi
hayvan âşıklarını tenzih eder ve onların bilhassa kulak vermelerini rica ZIP...
ederiz.-
Dostlarımız,
Bu hayvan severlerin pek önemsedikleri ve pek övündükleri icraatları
DİŞİ KEDİ VE KÖPEKLERİ KISIRLAŞTIRMAK. Sanıyorlar ki onları Ne saçma, ne matrak bir mesaj değil mi? Akşamdan kalmayız da
kısırlaştırarak, doğum yükünden kurtarıyorlar, yeni yavruların sefaletini kusura kalmayın.
engelliyorlar, türün sağlığını güvence altına alıyorlar, falan filan. BE
CAHİLLER -BE SEVGİSİZLER- BE YIKIMCILAR, SİZ RAHİM NEDİR Sözcükler önemsizdir dememize aldanmayın. Sözler, daha doğrusu
BİLİYOR MUSUNUZ? -DOĞUM NEDİR FARKINDA MISINIZ?- sesler çok önemlidir. Dostumuzun bizlerle yaptığı bir sabah
FİZİKSEL RAHİM BİR YANA, HAYVANLARIN DA BİYOPLAZMİK yürüyüşünde koşanları gördüğümüzde, birer şifacı olarak aynı anda
-ELEKTİRİKSEL BEDENLERİ OLDUĞUNUN VE ÜREME YETİLERİNİ dedik ki:
ELLERİNDEN ALDIĞINIZDA ELEKTİRİK SANTRALLERİNİ
MAHVETTİĞİNİZİN, YAŞAM ENERJİLERİNİ TÜKETTİĞİNİZİN, BİREYİ
VE TÜRÜ ÖLDÜRDÜĞÜNÜZÜN FARKINDA MISINIZ?
“KOŞMASALAR KİLO ALMAYACAKLAR.” Gördüğümüz dostlar üç beş sizlerden çok uzakta olmadığımızı anlatabilmek ve SİZLERİN
kilo vermek adına zorlanımlı bir faaliyet içindeydiler ve koşmalarına BİLGİSAYARLARINIZI BİRAZ OLSUN ŞOKLAYABİLMEK VE
rağmen her tartıda niye daha ağır olduklarını anlayamıyorlardı. SARSABİLMEK İÇİN.

KOŞMASALAR KİLO ALMAYACAKLAR. Size birini, bir sözünü Dostların arasındayız - Güneşin sofrasındayız.
anımsattı mı?
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Ses nedir? Kelam nedir? NEDEN İNCİL “ÖNCE KELAM VAR’DI”  
demektedir? İNCİL nedir?
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Dostlarımız ses ve söz büyük öneme sahiptir. Başka bir gün size sesten
ve sözden de bahsederiz, ama artık sabrınızı zorlamadan yaşayan bir
dostumuzu gizlice tanıtalım. -Yoksa başımız hakikaten hukukunuzla
derde girebilir - Bir ses ve söz üstadı var. -Siz onun malına mülküne,
arabalarına, aşk hayatına vs taktığınız için ne yaptığının farkında
olamıyorsunuz. Bırakın artık insanları sahip oldukları ya da
olmadıklarıyla değerlendirmeyi. HİÇBİR ŞEY GÖRÜNDÜĞÜ GİBİ
DEĞİLDİR. BAŞKASININ MALI MÜLKÜ SİZİ BU KADAR
FARKINDALIKTAN UZAKLAŞTIRABİLİYORSA, BİR DE SİZİN KENDİ
MALINIZ VE MÜLKÜNÜZ OLSA YANMIŞTINIZ. O DOSTUMUZ DA
ONCA MAL VE MÜLK EDİNMEKLE ZATEN BELASINI BULMUŞ
DURUMDA. BİR DE SİZİN YARGIÇLIĞINIZA GEREK YOK.-

Ne yapıyor bu dost,

1– Yüz binlere direkt ve canlı olarak SESLENİYOR -SÖZLER


SÖYLÜYOR. SES VE SÖZ.

2–Yüz binleri öyle ya da böyle GÜLDÜRÜYOR. KAH, KAH, KAH, HEM


DE . GÜLDÜRÜYOR. NEŞELENDİRİYOR. MİZAH ÜSTADI.

3- Öyle ya da böyle FARKINDALIK alanları yaratıyor. Dinleyenlerin eser


miktarda olsa da FARKINDA OLMAKLA TANIŞMALARINI SAĞLIYOR.

4– YÜZBİNLERİ, ON, ON –YÜZ, YÜZ- BİN, BİN BİR SALONA


TOPLUYOR. BİLGİSAYARLARINI AÇMAYA ZORLUYOR, MİZAHLA.

O kendi de bilmez kim olduğunu. İsmini siz analiz edin bakın neler
çıkacak. O DA ONLARDANDIR.

Niçin bu kadar abes bir mesaj verdik biliyor musunuz? Hiç de abes
olmadığımızı, hiç de “mucizevi-doğa üstü” çalışmadığımızı, hiç de
17.06.2005 çocukluklarını inceleyenler oyun dönemlerinin nasıl bilimsellik içinde
“Dostlarımız, geçtiğini de göreceklerdir.

İnsan her zaman merak eden bir varlık olmuştur. İnsanın tüm evrim Sözü uzatmadan belirtelim, merak sağladığı motivasyonla varlığa alt
tarihi, MERAKININ TATMİNİ tarihidir aynı zamanda. Ancak konumuzu planlardan üst planlara doğru ilk adımlarını attırır.Yola çıkıldıktan sonra
dağıtmaksızın -ki henüz konumuzu belirtmedik değil mi, ne o merak mı sağladığı yakıtla yolculuğun devamı için gerekli enerjiyi temin eder ve
ettiniz yoksa?- İNSANIN EVRİME GEREKSİNMESİNİN YANİ bilinmeyene yapılan bu yolculuk için sağladığı payandayla da varlığın
DÜŞÜŞÜNÜN DE ASAL SORUMLULARINDAN BİRİ DE MERAKTIR. yolculuğuna devamını olanaklı kılar.

Sizlere daha önce, sizler için bu döneme kadar ki gelişiminiz için işlevli ÖYLEYSE merak nedir? MERAK, alt planlardaki varlığa, üst planlardaki
ve yararlı olmuş, ama artık bugün için işlevsiz ve ayak bağı olan VARLIĞINDAN gönderilen KOZMİK TESİRLERDEN başkaca bir şey
araçlardan söz etmiş ve ara, ara başkaca araçlardan söz edeceğimizi değildir. Aslında zaten her bir plandan -PLANLAR DA KENDİLERİNCE
belirtmiştik. CANLI VE BİLİNÇLİDİRLER- alt planlara gönderilen KOZMİK
TESİRLER merakı uyandırmaktaysa da ayrıca ÜST PLANDAKİ
Bugünse sizlerle dairesel bir bütünlük içinde hem MERAK hem VARLIK DA ÖZEL OLARAK ALT PLANDAKİ VARLIĞINA KOZMİK
KEHANET hem de BU ARAÇLARIN DOĞASI ile ilgili bir sohbet TESİRLER göndererek merakını kamçılamaktadır. Bu bağlamda
yapmak istiyoruz. konumuzu dağıtmaksızın soralım: ACABA DÜŞÜŞE YOL AÇAN
MERAK DA BİR ÜST PLANCA VE SİZLERCE Mİ TASARLANMIŞTI
Dostlarımız, YOKSA?

Merak alttan baktığınızda, evriminin ilk basamaklarında olan varlıklar Aslında dostlarımız, sizlerin böylesi tüm aletleri, -BEKLENTİLER,
için, kabaca evrimin üst basamaklarına doğru yol almalarını temin eden SADAKAT, İRADE vs- birer elektriksel-kozmik iletilerden başkaca bir
MOTİVASYON-YAKIT-PAYANDA görevleri gören bir alettir. şey değildirler. Her kavramınız üst planlardan ve üst varlıklarınızdan alt
Hayvanlarda ya da insanlarda merak unsuru olmamış olsa, hayvan ya planlara ve alt varlıklarınıza inen elektriksel-kozmik iletilerden başkaca
da insanın kendini ve dünyasını deneyimleyeceği ve böylelikle kendini bir şey değildirler.
ve dünyasını tanıyacağı ve böylelikle de bir üst plana geçişini olanaklı
kılan bir seviyeye gelmesini sağlayacak KOZMİK EYLEM için bir ilk Bireysel ve toplumsal düzeyde merak, beraberinde geleceği önceden
itkinin olması olanaklı değildir. bilmek konusunda da bir İSTEK doğurur. İnsanlar çok uzun zamanlar
boyunca, kendilerinin ve topluluğun gelecekte yaşayacaklarını
Dikkat ederseniz hayvanlar için de, insanlar için de geçerli olmak üzere, bilebilmenin yollarını aramış durmuşlardır. Hem dini hem de bilimsel
varlığın en meraklı olduğu dönemler, bebeklik, çocukluk ve ilk gençlik yollardan bu konuda yapılan çalışmaların haddi ve hesabı yoktur.
dönemleridir. Bu dönemlerinde varlık içinde bulunduğu ortamı ve İnsanlık tarihi boyunca da insanın bu arayışına karşılık olarak ortaya
kendisini tanıma ve anlama isteğini merakla ifade ederek, merakının çeşitli KÂHİNLER VE KEHANETLER çıkmıştır. Bu kâhinlerin ve
tatmini için giriştiği eylemlerle gelişim yolculuğuna çıkar. Merak kehanetlerin çoğu fos çıkmakla birlikte, bazıları da ŞAŞIRTICI ŞEKİLDE
kendisini en çok iki yolla tatmin eder; OYUN VE BİLİM. Dikkatli gözler insana yol gösterici olmuştur.
için her oyun bir bilimsel çalışma, her bilimsel çalışma da bir oyundur
aslında. Hele, hele çocukların bilimsel oyunları -doktorculuk, kaşiflik vb- Bu bağlamda en büyük kahinlerden birinin JULES VERNE olduğunu
merakın tatmin yollarının zirvesidir. Aynı şekilde kendisini bilimsel belirtmek isteriz. Neredeyse tüm kehanetleri doğru çıkmıştır. Evet, bizim
çalışmaya oyuncu bir doğayla adamış olanlar için de aynısı geçerlidir. bakış açımızdan o bir yazar değil bir kâhin, eserleri de birer roman değil
Örnekse bu konu da “Einstein”in hayatı ile “Jung”un hayatı oyunla örülü kehanettir. Nostradamus henüz tam anlaşılmış olmamakla birlikte hakiki
bilimsel çalışma açısından zirve örneklerdir. MERAK edip bu kişilerin kâhinlerden biridir.
Bir de topluluk bilincinin ürettiği kehanetler vardır ki, bunların etki güçleri Bu sistemlere, bize göre, en iyi örneklerden biri sizlerin HOROSKOP
çok daha büyüktür. Örneğin MAYALARIN KEHANETLERİ YA DA HOPİ diye adlandırdığınız astrolojik sistemdir. Bizim bakış açımızdansa
KIZILDERİLİLERİNİN KEHANETLERİ. horoskop “ÜSTÜN BİR GALAKTİK GEOMETRİ YAPISIDIR.” Bu yapı
Galaktik Matematik, Galaktik Fizik, Galaktik Mimari, Galaktik Tıp,
Öyleyse kehanet ve kâhinlik nedir? İnsanın merak kotunu nasıl üst Galaktik Psişe, Galaktik Zaman anlayışlarının mükemmel bir SENTEZİ
planlar tesirler yoluyla uyarıyorlarsa, yine üst planlar dönem, dönem olup, burada var olanın bir karikatürüdür. Ama unutmayın karikatürler
belli işlev ve amaçlarla insanlara yine birer KOZMİK İLETİ olan mizahın asal bileşenlerindendir.
kehanetleri vermişlerdir. Kâhinler bu kozmik iletilere uyumlanan birer
alıcı verici, kehanetlerse kozmik iletilerin ta kendileridir. Üst planlar böylesi sistemler sunarak, her insanın gücünü eline alarak
gelecek bilişi yoluyla geleceğini bilinçli olarak inşa edebilmesini
KEHANET her şeyden önce bir manyetik alan yaratmaktadır. Bir bilinç amaçladığından, horoskop ve benzeri sistemlerin sayesinde artık
alanı yaratmaktadır. Ve bu alanlara giren insanların ve onların KÂHİNLER VE KEHANETLER dönemini de üst planlar kapatmışlardır.
eylemlerinin manyetik alanları ve bilinç alanlarıyla da etkileşim içine Bu nedenle de horoskop ya da diğer sistemlerle çalışanlar
girmektedir. Dostlarımız kehanet çift taraflı bir süreçtir-iletidir. Kesin ve unutmamalıdırlar ki KÂHİNLİĞE SOYUNURLAR VE KEHANETLERDE
kararlaştırılmış bir gelecek olmayıp, sonsuz olasılıklar ve aynı anda BULUNMAYA BAŞLARLARSA -BİREYSEL YA DA TOPLUMSAL-
yaşanan sonsuz gelecekler olduğu için, her kehanet öncelikle güçlü de SONUÇLARINA DA KATLANIRLAR.
olsa bir olasılık bildirimidir. Kehanetle etkileşime giren birey ya da
bireyler güçlerini bu kehanete teslim ettikleri ölçüde kehanetin Gününüze dönersek dostlarımız,
gerçekleşme olasılığı ve olanağı artar. Ancak kehanetin de etkileşime
girdiği bilinçlerden etkilendiğini belirtmiştik. Eğer insanlar kehaneti şu ya Artık dönem MERAK dönemi değildir. Artık sizler olmuş olanlarsınız.
da bu nedenle kabullenmez veya revize etmek isterlerse, yeterli bir güç Sizi güdüleyecek şey artık merak değil. Siz artık merakının ve bilginin
aktarımı olması koşuluyla kehaneti geçersiz kılabilirler ya da revize peşinde koşacak varlıklar değilsiniz. Bu dönemde ulaştığınız planlar
edilmiş olarak gerçekleşmesini sağlayabilirler. Dolayısıyla aslında her gereğince artık sizin motivasyonunuz zaten sahip olduğunuz “İÇSEL
KEHANET insanlığa sunulmuş bir olasılık ve olanaktır. Hem geleceğin BİLİŞ VE GERÇEKLEŞMEKTE OLANLA BÜTÜNLEŞME BİLİNCİNİZ”
bilinmesi ve biçimlendirilmesi açısından, hem de varlığın kendi gücünü olmalıdır.
tanıması ve sınaması bakımından.
Artık zaman MERAK VE BİLGİ ZAMANI değil. Eski alışkanlıklarla
Ancak bazı kehanetler haberci kehanetler olup alt planların oluşmuş merak ve onun tatmini yani bilgi peşinde koşmayı bırakınız .Bu size
geleceklerinden geçmişlerine verilen birer müjde-haber niteliğinde olup, ayak bağı olacaktır. Meraktan ve bilgiden murat, sonsuzluk boyunca bu
bunların işlevleri ve nitelikleri farklı olduğundan, tesire ve değişime açık motivasyona hapis olup kalmanız değildi. Dünyanın tüm bilgilerine
değillerdir. Örnekse Jules Verne’in kehanetleri bu türdendir. sahip olsanız ne olacak? Her şeyi merak etseniz ve her şey konusunda
merakınızı giderecek olsanız ne olacak ki? Artık çocukluk dönemi
Dostlarımız, oyuncaklarınızı bırakınız.

Varlıkların evrim düzeylerine ve realize ettikleri planların gelişmişliğine DÖNEM SİZLER İÇİN MERAK DEĞİL, İÇ BİLİŞ -BİLGİ DEĞİL BİLİNÇ-
bağlı olarak, merak kotlarının tatmini ve insanın gelişimi için kehanetler BELİRSİZ BİR GELECEK ALGISI VE MACERA DEĞİL OLMAKTA
ve kâhinler yerine, üst planlar insanlara sistemler sunmaya başlarlar. OLANA HİZMET VE KATILIM DÖNEMİDİR.
Bu sistemlerden murat, insanın kendi potansiyelini bilmesi ve
gerçekleştirmesi ve aynı zamanda diğerlerinin de potansiyellerini Zaten dünyanızın ve evreninizin içine alındığı yeni ÜST PLANLARDA
anlayarak onlara bir açılım sunabilmesi ve böylelikle bugünle gelecek YANİ BİYO-MANYETİK ALANLARDA
arasında BİLİNÇLİ bir köprü kurarak GELECEĞİNİ KENDİSİNİN İNŞA
EDEBİLMESİDİR.
HOROSKOP, BURÇ, TAROT vs sistemlerinizde artık eskisi gibi 17.06.2005
çalışmamaktadır. Bunların da hali hazırdaki halleriyle insanlığa ayak
bağı olma dönemleri gelmiştir. Ya buralardaki asıllarına doğru “Dostlarımız,
geliştirilecek ve yeniden yapılandırılacaklar ya da yok olacaklardır.
Sabah, sabah bir önceki MERAK - KEHANET mesajımızı verişimizin de
Dostlarımız, bir sebebi var elbette.

özetle sizi sizden bizi yine sizden sorun. Olanı ve olmuşu olandan ve Dostumuzdan mesajları alan özellikle iki dostumuz -bir erkek bir kadın-
olmuştan sorunuz. madem böyle öyleyse “onlar” geleceğimle ilgili şu, şu konularda bana
bilgi verseler, yol gösterseler ya, hem bir ispatlanma sağlarlardı
kendileri için, hem de boş laf karın doyurmaz hakiki bir yardımları olurdu
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. diye düşünce üretmektedirler.
 O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Dostlarımız,
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
her şeyden önce ne bizlerin ne de dostumuzun KENDİMİZİ
İSPATLAMAK isteğimiz, arzumuz, gereksinmemiz asla ve kata yoktur.
“Doğruluğumuz da yanlışlığımız da; yararımız da zararımız da;
anlamlılığımız da anlamsızlığımız da; veliliğimiz de deliliğimiz de;
bağlantımız da bağlantısızlığımız da” tamamen sizlerin ellerindedir. Güç
sizdedir, karar sizindir. İspatlar çocuklardan çocuklaradır. Mucizeler
Peygamberlerden ümmetlerinedir. Kehanetler kâhinlerden
güçsüzleredir.

NE BİZLER ÇOCUĞUZ NE SİZLER ÇOCUKSUNUZ.

NE BİZLER PEYGAMBERİZ NE SİZ ÜMMETİMİZSİNİZ.

NE BİZ KÂHİNİZ NE SİZ GÜÇSÜZLERSİNİZ.

Dolayısıyla, dostlarımız, bizden asla ve kata, kâhinlik, kehanet sunmak,


falcılık, gaipten haber vermek vs beklemeyin.

Ancak size demiştik ki ONLAR FARKINDALIK VE ŞİFA


ÜSTATLARIDIR. Bu iki dostumuz özellikle de kendilerinin ve sevdikleri
birer yakının SAĞLIĞI VE YAŞAMI ile ilgili endişeler içindedirler. Bu
konuda FARKINDALIK ATEŞİNDE HASTALIKLARINI ERİTMEK VE
YAKINLARINA DA GÜÇ VERMEK istiyorlarsa, birebir dostumuzla
sohbet edebilirler. Zaten dostumuzun ve onların DOSTLARIDIRLAR.
Dostumuzla sohbetlerinde, umulmadık güzellikler ve güçler
-kendilerinden- açığa çıkabilir.
ONLAR NE TEKE TEK NE TOPLUCA hiçbir zaman kehanetlerde 19.06.2005
bulunmayacaktır. Ancak her zaman için vereceğimiz bilgilerle
-anlayışlarla- bilişlerle sizlerin kendi bugününüzü ve dolayısıyla “Dostlarımız,
yarınınızı kendi ellerinize almanız ve sonra da kendiniz olana, BÜTÜNE
TESLİM OLMANIZ için iç görüler sunacağız. Bizim şifacılığımız da sizlere seslenişlerimizin bitiminde son seslenişimize dikkat ettiniz mi?
böyledir. Biz kimseyi iyileştirmeyiz -iyileştiremeyeceğimiz için değil- “AŞKLA KALIN. HAYATA VE ONUN TÜM İFADELERİNE AŞKLA.”
kişinin iyileşme isteğinin ve kendi gücünün KENDİ İÇ UZAYINDAN
kendi bilincine ulaşması için yol gösterir, rehberlik yapar ve bu süreçte Buralarda bazı dostlar bizleri fazla romantik bulmaktalar. Haksız da
varlığa varlığımızla destek oluruz. Ki yakın bir zamanda bunun sayılmazlar. Bizler evrenlerin romantikleriyiz de aynı zamanda.
örneklerini dostumuz deneyimlemeye başlayacaktır. Romantizm olmadan hayat ne burada, ne orada çekilmiyor değil mi?

SAĞLIK BÜTÜN OLMAKTIR -ŞİFA BÜTÜNE TESLİM OLMAKTIR- Sizlerle bu gece, aşk hakkında biraz söyleşmek istiyoruz. Ancak biz
FARKINDALIK BÜTÜNÜNÜN BAKIŞ AÇISIDIR. aşktan söz ettiğimizde, bir bütünsellik içinde aslında CİNSELLİK-
SEVGİ-DUA’DAN söz edeceğiz demektir.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
Dostlarımız,
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler öncelikle biline ki biz dünyanızdaki hiçbir şeye karşı ön kabullü, ön
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
yargılı, karşı, yandaş, dost ya da düşman değiliz. Hiçbir şeyin
bastırılması, ketlenmesi, yasaklanması, engellenmesi bizim doğamıza
uygun değildir. Çünkü her ne ise O, hepsi olan O’ndan kaynaklanır.
Her hangi bir şeye karşı oluş O’na karşı oluş demektir ki, bu zaten O

olan için olanaksızdır. O, O’na ancak FARKINDALIĞININ düşük


fasetleriyle ve kendisinin bölünmüş parçalarının karşındalığıyla projekte
olduğu, sizinkisi gibi alemlerde “karşı olabilir ki” bu bir illüzyondan
ibarettir.

Bunu şunun için belirtiyoruz ki biz kendimiz cinsellikle alışverişi


kalmamış varlıklar olsak da ve sizlerin cinselliği ne denli yanlış anlayıp
yanlış deneyimlediğinize tanık olsak da, cinselliğe karşı değiliz. Aslında
cinselliğe karşı olan da, ona tutsak olmanızdan da anlaşıldığı gibi
sizlersiniz.

Dostlarımız,

insan bütünsel bir varlıktır. Ama kutbiyet esasına dayalı fiziksel


dünyanızda her şey parçalıdır. Sizler cinselliği de ayrı ve farklı bir şey
gibi algılarsınız. Örneğin, sevgiden ayrı, ibadetten ayrı, meditasyondan
ayrı, ölümden ayrı gibi. Oysa insanın bütünsel yapısını işler ve hayati
kılan TEK BİR EVRENSEL-KOZMİK ENERJİ söz konusudur. Bu
enerjinin sizde odaklandığı alana göre aldığı ad da, gördüğü işlev de farkındalık katarsa, yani hiç yargılamadan ve hiç engellemeden bu
farklılaşmaktadır. Ancak sizler gece lambasının da, floresan lambasının doğal olguyu, olguyla arasına bir mesafe koyarak ve olguya tanıklık
da, masa lambasının da aynı elektrik olduğunu biliyorsunuz. Enerjinin ederek yaşarsa, bir zaman sonra bu enerjinin cinsel ifadeden daha
sizdeki görünümü için de aynı şey geçerlidir. Aslında ölüm enerjisi ile başka ifadelere doğru yol aldığını görecektir.
yaşam enerjisi de aynı enerjidir ve evet ölüm de enerjinin bitişi değil,
farklı işlevselliği ile ilgilidir. Cinsel enerjinin, cinsel eylem belli bir farkındalıkla yapıldığı takdirde, yol
açacağı ifadeye BİZ SEVGİ deriz. Sevgi bize göre, insanın eksik ve
Uzatmadan dostlarımız, dünyanızda sizler biyolojik varlıklarsınız ve tamamlanma isteği içinde olan bir varlık olduğunun ve partnerinin de
soyunuzu sürdürebilmeniz için cinsellik şarttır. Siz cinsel bir ilişkinin eksik ve tamamlanma isteği içinde olan bir varlık olduğu farkındalığıyla,
ürünüsünüz ve sizden sonrakiler de cinsel bir ilişkinin ürünü olacaklar. cinsel ilişkinin aslında bu isteğin giderilmesi arzusundan
Esasen cinsellik “Alfa”dır, yani giriş kapısıdır. Ki sadece insan için değil, kaynaklandığını anladığı anda CİNSELLİĞİNİN aldığı nitelikten başka
tüm doğa için de bu geçerlidir. Kaldı ki cinsellik sizin isteyip bir şey değildir. Bu anda insan hem kendisine hem de partnerine,
istememenizle, doğru ya da yanlış, iyi ya da kötü bulmanızla da ilgili sadece tensel hazların peşinde olan kişiler olarak değil, daha farklı ve
değildir. Hem biyolojik hem de ruhsal bir zorunluluktur. Çünkü daha derin bir arayışı birlikte gerçekleştirmeye çalışan varlıklar olarak
otomatiktir, program gereğidir, hormon ve enzimlerle ilgilidir. Ancak bakar ki, bu bakıştan SEVGİ ÇİÇEKLENMEYE BAŞLAR. İşin aslına
detaya girmeyeceğiz, sizler çeşitli nedenlerle cinsellikle ilgili bastırma, bakarsanız, cinsellik, sevginin biyolojik bir ifadesidir. Yoksa sevgi
ketleme, yadsıma, kaçınma, kötüleme sonuçlarını doğuran dinsel ve cinselliğin tinsel bir ifadesi değildir. Yani aslında insan da var olan
ahlaki yargılar geliştirdiğinizden, kendinde gayet doğal bir olgu olan sevgi, kendisini öncelikle tensel olanda ifade etmekte, ancak insanın
cinselliği doğallığından çıkararak kendi kendinizle ve bir diğeriyle büyümesiyle birlikte kendisini doğasına daha uygun olarak tinsel olarak
SAVAŞ ALANINA çevirdiniz. Aslında cinsellik, evrimi içinde insanın ifade etmektedir. Yaşam enerjisi Alfadan Betaya, oradan da Pentaya
yaşam enerjisiyle tanışması, diğerinin yaşam enerjisiyle tanışması, geldiğinde, artık sevgi enerjisi olarak işlev görmektedir ki bu Kalp
yüzeysel ve tensel de olsa, diğeriyle bir paylaşım içine girmesi, anlık ve devreye girmiş demektir. Alfa, cinsellikle, üreme organlarıyla ilgilidir.
geçici de olsa, ölümü tatması, yani orgazm içinde kendini unutması Betadan kastımız, beynin yani farkındalığın devreye girmesiyle bu kör
açısından işlev görmüş bir olgudur. Bu nedenle biz cinselliğin alanın biraz olsun aydınlanmasıyla, insanın artık bilinçli bir çabayla
karşısında olamayız. Ama bu biz cinselliği alkışlıyoruz anlamına da Pentaya varabileceği, yani Kalbe ulaşabileceği, yani enerjiyi Sevgi
gelmiyor. Çünkü sizin yaptığınız gibi, önce cinselliği baskılayıp sonra da enerjisi olarak işlevli kılabileceğidir. Bu durumda insan artık, aslında
aslında bu olanaklı olmadığından cinselliğe asılıp kalındığında cinsellik tamamlanma arzusu içinde olduğunu, ama bu arzuyu yaratan eksikliğin
yani enerji sizde olduğu gibi yozlaşacak ve bir ayak bağına fiziksel eksiklik olmadığını, fiziksel ifadenin bu eksikliği giderecek bir
dönüşecektir. Cinsellik Alfa –giriş- kapısıdır, ama bu kapıdan girildikten tamamlanmışlık yaratamayacağını anlamış demektir.
sonra alınacak mesafeler, açılacak başka kapılar vardır. Eğer sizlerin
yaptığı gibi cinsellik fetişleştirilerek -ister baskılayarak ister “özgür” Bu aşamada insan kendisine ve diğerine karşı, şefkat, merhamet ve
yaşayarak- hayatın amacı haline getirilirse, girişte kalınır. Bu sinemaya yardım isteği geliştirmektedir ki, bunun anlamı insanın artık
bilet alıp da fuayede beklemek, ev satın alıp da sofada yaşamak, araba tamamlanmak arayışında fiziksel oyuncaklardan özgür olduğudur.
satın alıp da içine binip beklemek gibidir. Bununla artık insan cinselliği bırakacaktır, bırakmalıdırı kastetmiyoruz.
Bu durumda insan cinselliğini belki de ilk kez gerçeğine ve doğasına
Aslında cinsellik, sağladığı anlık ve geçici de olsa orgazm deneyimiyle, yakın yaşayacaktır. Yani bu eylemi, mekanik, otomatik, bedeni ve
insanın özlemini çektiği yuvayla, bütünle bir olma olgusu hakkında eser bilinçsiz yaşamak yerine, bilinçli ve farkındalıklı bir şekilde, kalbin
bir farkındalık sağlar. Ancak cinsellik, mekanik ve bilinçsiz bir etkinlik rehberliğinde ve diğerinin ve kendisinin derinliklerine göz atmak ve
olduğundan ve insan, bütünle birleşme isteğinin de farkında bütünle birleşmenin sağlayacağı kozmik orgazmı mikro da olsa
olmadığından ötürü bu deneyimin verdiği mutluluğa öyle bir bağlanır ki, deneyimlemek için yaşayacaktır ki bu artık sizin şimdi anladığınız şey
artık şehvetin sarmalından çıkamaz. Bu ise girişte ömrünü değildir.
tamamlamasına yol açar. Ancak insan, eğer cinselliğine bilinç ve
Şöyle de söyleyebiliriz;
1- Derinlerde çok derinlerde gerçek varlığı ya da doğası kendisini ifade
Sizler şimdi birbirinize sevgi ve aşkla ilgili yalanlar söyler, birbirinizi etmeye başlamıştır. Yunus’un “Bir ben vardır benden içerde” dediği “iç”
yatağa atar, sevişme bitince de yorgun düşer, sırtınızı döner uyursunuz. de budur.
Özellikle de erkekleriniz bu durumdadır.
2- Derinlerdeki çok derinlerdeki bu gerçek varlık ya da doğa aslında
Oysa sevgi düzleminde ise, önce ibadet edercesine, birbirinizin içinde “dışarıdaki” BÜTÜNDEN BAŞKACA BİR VARLIK YA DA DOĞA
erircesine sevişir, sevişir, sevişir, sevişme bittiğinde ise aktive olmuş DEĞİLDİR.
KALPLERİNİZLE birbirinize sarılır ve sevgiyi paylaşırsınız. Sözle,
dokunuşla, bütünleşmiş enerji alanlarınızla. Öyleyse varlık içteki bu ifadesiyle BÜTÜN’E odaklandığında, DUA

Ya da şöyle diyebiliriz: Alfa düzlemindeki yani üreme organları HALİNİ alır. Yani artık varlığın her eylemi, her ifadesi O’nu bulmak,
seviyesindeki cinsel ilişkide sadece fizik bedenler birleşir ve iki varlığın
daha derin ifadeleri birbirlerinden iyice uzaklaşırlar, bu uzaklaşma
O’nu anlamak, O’na kavuşmakla ilgilidir. İşte gerçek ibadet budur.
aslında fizik varlıkları tekrar, tekrar boş yere birbirine çeker ve varlık Varlık kendisi bir DUA ya dönüştüğünde İBADET başlar. İbadet aslında
kaba fiziki cinselliğin hapishanesinde kendini müebbet hapse mahkum ikiliğin yok olmaya yüz tutması, içle dışın bütünleşmeye başlamasından
eder ve mahkumiyeti bittiğinde Alfa giriş, çıkış ise açılmamış şekilde başka bir şey değildir. O nedenle İBADET YAPILABİLECEK BİR ŞEY
bize iade edilir. DEĞİLDİR. DUA EDİLEBİLECEK BİR ŞEY DEĞİLDİR. ANCAK
VARLIK DUA’YA DÖNÜŞÜRSE, İBADET KENDİLİĞİNDEN ORTAYA
Penta düzlemindeki yani kalp seviyesindeki cinsel ilişki de ise, ÇIKAR. BİZ DUA VE İBADET AŞAMASINA “ZENTA” deriz. Burası Taç
varlıkların fizik bedenleri sadece birbirlerinin daha derin ifadelerine Çakra ile ilgidir.
açılan bir kapı olur, iki varlık varlıklarının derin ifadelerinde bütünleşir,
böylelikle hem kendilerindeki karşı cinsle hem de bütünle birleşme
yolunda yol alırlar ki, bu onları kaba fiziki cinselliğin hapishanesinden
Bu aşamada artık fizik ve onun tüm ifadeleri Varlık için adeta O’ndan
tahliye ettiği gibi, artık sevgi enerjisinin çok daha doyum veren kozmik aldığı veO ’na geri götürmekle mükellef olduğu emanetlerden öte bir
bütünleşme düzleminde tinsel arayışların peşine düşerler. şey değildir. Varlık artık fiziğin çok ötesinde başka bir âlemde
yaşamaktadır.
İşte bu aşamada varlık, zorlamasız, baskılamadan kendiliğinden kaba
fiziki cinsel ilişkiden uzaklaşmaya başlar. Aslında iki kişi arasında ne İşte bize göre aşk; VARLIĞIN ALFA’DAN GİRİP, PENTA’DA
kadar çok seks varsa, bize göre o kadar az sevgi vardır ve iki kişi DÖNÜŞÜP, ZENTA’DA ÇIKIŞA HAZIRLANMASININ BÜTÜNSEL
arasında ne kadar çok sevgi varsa, seks o kadar azalır. SÜRECİNDEN VE İFADESİNDEN BAŞKACA BİR ŞEY DEĞİLDİR.

Ancak kalp de son durak değildir. Kalp insana bütüne ulaşma olanağını Dostlarımız,
açan alt kapıdır sadece. İnsan bu aşama da durmamalı, arayışına
devam etmelidir. Çünkü henüz halen eksik ve tamamlanmamış hayat karanlık bir hapishane gibidir. Bu karanlık hapishanede yol
durumdadır. Aslında sevgi enerjisi, varlığın bütünle birleşme isteğinin alabilmek ve bu hapishaneden çıkabilmek için, yolunuzu aydınlatacak
FARKINDALIĞINDAN başka bir şey değildir. TEK IŞIK FARKINDALIK’TIR. Ve bu ancak hayata balıklama dalmakla
ve hayatı cesaretle yaşamakla elde edilebilecek bir ışıktır. BİR KEZ
Bundan sonraysa DUA gelir. Dua’dan kastımız, sizin ilk düşündüğünüz FARKINDALIĞIN IŞIĞINI ELDE ETMEYE BAŞLADIĞINIZDA HAYATIN
şey değildir. Biz DUA’YLA varlığın en derinlerdeki ifadesini, BÜTÜN’E KENDİSİ BİR MEDİTASYONA DÖNÜŞECEK ve Meditasyon olan hayat
odaklanmasını anlatmaktayız. Varlık sevgi enerjisiyle yıkanıp belli sizi çıkış kapısına kadar getirecektir.
ölçüde arındığında ve sevgi enerjisinin ışığında iki şeyin farkına varır;
Dostlarımız, 19.06.2005

Sizlere daha sonra MEDİTASYONDAN söz edeceğiz, ama bilin ki “Dostlarımız,


Meditasyon, bir teknik, bir yöntem, bir ibadet vs değildir. Meditasyon
hayatı önceleri cesaretle, sonraları farkındalıkla, nihayetinde Bizler sizlere sözcüklerin, şekillerin, simgelerin, ikiliklerin, zamanın,
BÜTÜNLÜKLE birlikte yaşamaktır. mekânın, “hayatın”, “sevginin”, hiçbir şeyin olmadığı .........‘dan
sesleniyoruz. Seslendiğimiz yeri olumlu bir ifadeyle belirtmemiz olanaklı
Dostlarımız, olmadığından ......... ile ifade ettik.

dua varlığı öyle saydamlaştıracaktır ki, artık gizli saklı bir şey Bu ne anlama gelir? Şu anlama gelir ki buralarda aynı zamanda sizlerin
kalmayacak ve halen var olan BEN VE BÜTÜN İKİLEMİ DE bu tasarlayabileceğiniz hiçbir şekilde bir sistem, bütünlük, tutarlılık, öğreti,
yapılanma vb şeyler de yoktur. Dikkat ederseniz sizlere hiçbir şekilde
saydamlıkla yok olacaktır. Sonrası TEK OLAN BÜTÜN, NE İSE O bütünlüğü olan bir sistem, bir öğreti, bir yöntem, bir yol vs sunuyor ya
OLAN HEPSİ, OMEGA VE ÇIKIŞTIR Kİ, bunlar hiç anlatılamaz. da öneriyor değiliz. Bizler sadece sizlerin birer yol, yolculuk ve varış
ANCAK VE ANCAK YAŞANIR. ASLINDA YAŞANMASI BİLE olduğunuzu söylüyor ve bu yol, yolculuk ve varışın da her birinizde
OLANAKLI DEĞİLDİR. SAYDAMLIK DA SİZ’SİNİZ, OMEGA DA eşsiz olduğunu ısrarla ifade ediyoruz. Ancak bununla birlikte ortaklık
SİZSİNİZ. ÇIKIŞ DA SİZ’SİNİZ, O DA. ÖYLEYSE YAŞANAN NE
arayışının ve genellemelerin sakıncalarına da dikkat çekerek, kalkış ya
da başlangıç noktası oluşturmanız için bazı bilgi ve bilişleri paylaşıyor
YAŞANACAK OLAN NE Kİ. ve ama asıl olarak YOLCULUK ALETİ olarak hep FARKINDALIK
konusuna odaklanıyoruz. Daha önce de söyledik, çünkü FARKINDALIK
BÜTÜNÜN BAKIŞ AÇISIDIR. Ancak bütün kendisine bakamayacağına
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. göre -çünkü bakış için ikilik gerekir- aslında FARKINDALIK BÜTÜNÜN
KENDİSİNE DÖNMÜŞ BÜTÜNLÜK ALGISIDIR. İşte sizlere önerdiğimiz
tek şey FARKINDALIĞINIZI geliştirmeniz ki tuzaklara düşmeden, kendi
yolunuzda, kendi yolcuğunuzu yaparak, kendi varışınıza varınız. Tüm
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler yollar Roma’ya çıkacaktır, o başka.

– O’nunla gelenler - O'na gelenler Dostlarımız,

Eğer FARKINDALIĞINIZI geliştiremezseniz, sizi bekleyen en önemli


tuzaklar -ki temelinde SORUMLULUKTAN KAÇIŞ ve GÜCÜ TESLİM
ETME  vardır- SPİRİTİK TUZAKLARDIR.

Daha önceki bir mesajımızda kısaca değindiğimiz, belli bir büyümeye


ulaşmış bir çok insanın saplanıp kaldığı KOZMİK BATAKLIKLAR;

1- Gurular ve onların yol, yöntemleri,

2- Çeşitli spiritik odaklar -HAKİKATİN TEKELİNİ ELİNDE TUTTUĞUNU


VE HAKİKATİ SADECE KENDİSİNİN SUNDUĞUNU İLERİ SÜREN
SAHTEKARLAR ODAKLARI-
3- Çeşitli spiritik sistemler; tarot; horoskop; I Ching; Feng Sui; Yoga vs, verilmesini, malum olmasını ve bedel ödemeden bunların kendilerince
sahiplenilmesini istemektedirler. Ama bu planın doğasına ve
4- Spiritik öğretiler, medyumlar, falcılar, şifacılar vs’dir. BÜTÜNLÜĞÜN MURADINA aykırıdır. Dolayısıyla da olası değildir.

Dostlarımız, Hayat öyle bir şekilde yapılandırılmıştır ki -ÖZ MADDESİNİN NİTELİĞİ,


YAPILANDIRILMA TARZI, PLANIN DOĞASI- gereğince holografik bir
Esasen insanın gelişiminin tarihi içinde yukarıda sayılanların hepsi de esneklik ve akışkanlık içindedir. Sizler, neye inanmak isteseniz onu
insana hizmet etmiş olgulardır. Bunlar, insanın büyümesi ve kendi iç doğru kılabilirsiniz. Neye inanırsanız onu yaratabilirsiniz. İstediğiniz her
devrimini gerçekleştirmesi yolunda insana büyük hizmetlerde yerde hayatı açıklayan tutarlı sistemler görebilir ya da
bulunmuşlardır. Ancak insanın gelişim ya da evrim tarihinin o yaratabilirsiniz.İstediğiniz her yerde mucizeler oluşturabilir ya da
dönemlerinde, insanın cehaleti, dünyanın olgunluğu, enerji düzeyleri, bulabilirsiniz.
farkındalık düzeyleri şimdikinden çok farklıydı. Ayrıca insanın ve
çağların doğallığı da şimdikinden çok farklıydı. İnsan ve dünya, Dostlarımız,
kozmosta ya da içinde bulunduğu Galaktik Düzlemde ciddi bir tecrit ve
izolasyon içindeydi. Bu tablo içinde EZOTERİZM insana faydalar Hayat hiçbir şeyi yargılamaz ve engellemez. Bu nedenle takıntı haline
sağlamıştı. getirdiğinizde, RAKAMLARDAN-MATEMATİKDEN-SÖZCÜKLERDEN-
DİLDEN-SANATTAN-RENKLERDEN-KOKULARDAN-BURÇLARDAN
Ancak şimdi dönem çok farklıdır. ŞİMDİ İNSANIN KENDİ VS inanılmaz kerametler oluşturabilir, öğretiler yaratabilir ve sonra
SORUMLULUĞUNU ÜSTLENMESİ -KENDİ GÜCÜNÜ ELİNE ALMASI- bunları doğrulayan öyle açılımlar, kanıtlar sağlayabilirsiniz ki, bu
KENDİ İÇİNDE İLERLEYEREK İÇSEL DEVRİMİNİ oyuncakları -HAKİKATİN SAHTE, EKSİK, KISMİ, PARÇALI
GERÇEKLEŞTİRMESİ VE BÖYLELİKLE DE EVRİMİNİ İFADELERİNİ- çocuklar gibi yaşamlarınız -bir değil, on değil, bin değil
TAMAMLAMASI GEREKEN BİR DÖNEMDEYİZ. Bu nedenle bu bir çok yaşamlarınız- boyunca bırakmak istemezsiniz. Ve evet, bunlar
dönemde eskiye ait bu olgular artık insanın büyümesine katkı sizleri çok eğlendirebilir, güldürebilir, oyalayabilir, tatmin edebilir, ama
sağlamayacağı gibi ayak bağı olacaktır. asla ve asla kendinize ve bütünlüğe doğru yaklaşmanızı sağlamaz.
Yaşı geçkin ama zihinsel özürlü insanlar gibi kalakalırsınız âleminizde.
Yanlış anlaşılmasın, yine insanın yola koyulması ve yolculuğunu
sürdürmesi bakımından yukarıda sayılan olguların yararları olacaktır. Dostlarımız,
Ama iki koşulla;
gerçekte ise bulunduğunuz düzlemde hiçbir şey HAKİKATİ,
1- BU OLGULAR İNSANIN SORUMLULUĞUNA VE GÜCÜNE SAHİP BÜTÜNSEL-MUTLAK-SONLANMIŞ olarak ifade edemez. Çünkü sizin
ÇIKMAMAK, TAM TERSİNE İNSANI SORUMLU VE GÜÇLÜ KILMAK zaman ve mekân boyutlarınız açılımlarına devam ediyor. Tamamlanmış
ODAKLI OLMALIDIRLAR. bir süreç söz konusu değil. Dolayıyla her yol, her öğreti, her yaklaşım
eksik, parçalı ve kısmi olmaktan kurtulamaz. Önemli olan, bunlardan
2- BU OLGULAR, ETRAFLARINDA BİR GİZEM, BİR KARİZMA, BİR hangisinin sizi kendinize ve bütüne doğru yola ama “doğru” yola ilk
“BİR BİLEN” HAVASI YARATMAMALILAR VE ZAMANI GELDİĞİNDE adımınızı atmanız konusunda motive edeceğidir. Bize göre başlamak
İNSANLARIN KENDİLERİNDEN ÖZGÜRLEŞMELERİNİ HEM TEŞVİK bitirmektir. Eğer başlangıç yanlış olursa, bitiş de yanlış olacaktır. Bu
ETMELİLER HEM DE ENGELLEMEMELİDİRLER. nedenle varlığın ilk adımını kendi doğrusuna uygun atması çok
önemlidir. Bu nedenle diyoruz ki İNANÇLARI, ÖĞRETİLERİ, YOLLARI,
Dostlarımız, esasen bu kozmik yollar insanın ataletinden, YÖNTEMLERİ, ÖRGÜTLERİ BİR YANA BIRAKIN. ONLARA
kolaycılığından, seçme sorumluluğundan kaçmak isteyişinden, özgürlük ASILMAYIN, TUTUNMAYIN. SORUMLULUK VE GÜÇ SİZDE OLMAK
korkusundan, yaşama korkaklığından, farkındalıksızlığından dolayı da ÜZERE FARKINDALIĞIN IŞIĞI İLE İLK ADIMI ATIN. BU ADIM DOĞRU
yozlaşmışlardır. İnsanlar, her şeyin kendilerine kendi dışlarından OLURSA, SONRAKİLER DE VE BİTİŞ ADIMI DA DOĞRU
OLACAKTIR. BU DURUMDA BUNLARDAN HANGİSİ SİZE YARARLI 19.06.2005
İSE YARARLI OLDUĞU SÜRECE, İÇSEL DEVRİMİNİZDE SİZE “Dostlarımız,
YOLDAŞLIK YAPTIĞI SÜRECE KULLANIN. BAKTINIZ
YOLDAŞLIKTAN KÖSTEKLİĞE GEÇİYOR, BIRAKIN GİTSİN. daha sonra vereceğimiz bir bilgiyle-bilişle ilgili bir ön giriş yapmak
istiyoruz.
İşte bu nedenle biz size ne bir yol, ne bir yöntem, ne bir öğreti, ne bir
topluluk, ne bir kutsal kitap, ne bir guru, ne bir şifacı önermeyiz ve
önermeyeceğiz de. AMA ÖNERİMİZ ŞUDUR; Demiştik ki; O N L A R - O’ n dan gelenler, O’ n a gelenlerdir.
BİZE KALP VERİN. KALBİNİZİN ONAYLADIKLARINA SAHİP ÇIKIN. Bizleri temsil ve ifade etmek, bizlerin düzlemini oluşturmak, bizlerin
FARKINDALIĞIN ATEŞİNİ YAKIN VE TUTUŞTURUN. Gerisini enerjisini dünyanıza demirlemek, sizleri bizlere ulaştırmak üzere
düşünmeyin, kaygılanmayın. HAYAT OLAN, NE İSE HEPSİ OLAN yirminci yüzyılınızda aranızda “yaşamış” bir BÜYÜK EVREN ÂŞIĞI
BÜTÜNE TESLİM EDİN KENDİNİZİ, SORUMLULUKLA VE GÜÇLE. kendi kendisine verdiği ismi O ile başlatmış O ile bitirmiştir. Adı Türkçe
Mutlaka devriminiz devrimimiz olacaktır. değildir. Ama ne diyoruz, dillere takılmayın. Buralarda tek lisan vardır,
lisansızlık.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
O.. O; “ O’ NDAN GELİP O’ NA DÖNEN HAYAT”TIR.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
Anlayışınıza-bilişinize önemle sunarız.
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


– O’nunla gelenler - O'na gelenler
22.06..2005 topluluğu, organizasyonu işaret etmeyiz demiştik. Biz size sadece ve
sadece FARKINDALIĞI İŞARET EDECEĞİZ. FARKINDALIK,
“Dostlarımız, FIRTINALI DENİZLERDE, KARANLIK GECELERDE, ÇIKIŞSIZ GİBİ
GÖRÜNEN LABİRENTLERDE YOL ALMANIZI SAĞLAYACAK
Bir önceki mesajımızda sizlerle bazı “kozmik” tuzak ve tehlikeleri YEGÂNE PUSULADIR. Başka bir şeye, ne onların ne de şunların
paylaşmış ve belki sizlerce ağır yorumlanabilecek ifadeler de işaretlerine gereksinmeniz yok, olmamalı da. Evrensel murat ve yasa
kullanmıştık. Özellikle de dostumuz, SAHTEKÂRLAR ODAKLARI gereğince.
sözünden biraz alındı. Bilenlerin bildiği üzere kendi de bir “kozmik
odak”ta uzunca bir zaman çalışmış bir kişidir. Her ne kadar Size, yukarıdaki yaklaşımımızı unutmadan ve unutturmadan bir bilgi
çalışmalardan ayrılmışsa da, bu bütünlükle gönül ve “fikir” bağı da vermek istiyoruz.
sürmektedir.
ONLAR, DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ’NİN TEMELİNDE VE
Bu nedenle bu mesajı hem dostumuz hem de sizler için vermekteyiz. ÇATISINDA YER ALANLARDANDIR. DÜNYA KARDEŞLİK BİRLİĞİ DE
ONLARIN TEMELİNDE VE ÇATISINDA YER ALANLARDIR. İleride
Dostlarımız, belki daha berraklaşacak ama belirtmiştik, ONLAR ASİLERDEN

Bizim farkındalığımız temelindeki her türlü toplulukla ilgili temel kıstaslar DEĞİLDİR, ONLAR O'NUN VE NİZAMININ EMRİNDE VE
şunlardır;
HİZMETİNDEDİRLER. İşte Dünya Kardeşlik Birliği de, O
’nun ve
1- Topluluk saydam ve şeffaf mı? nizamının emrinde ve hizmetinde olan bir BÜTÜNLÜKTÜR ki,
planetinizdeki en önemli referanslarımızdan biri bu bütünlük ve BİLGİ
2- Topluluk içindeki ilişkiler eşit, paylaşımcı ve dayanışmacı mı? KİTABI’DIR.

3- Topluluk, bireyin gücüne güç mü katıyor, yoksa bireyin gücünü Ancak dostlarımız,
elinden alıyor mu?
Bizim için ne Dünya Kardeşlik Birliği ne de Bilgi Kitabı önemlidir. Bizim
4- Topluluk, bireylerin kolektif karar ve sorumlulukları üzerinde mi
yükseliyor?
için O ve NİZAMI ve de O ’nun kaybolmuş ifadeleri olan sizler
önemlisiniz. Bütünlükler ve kelamlar bu yolda araçlardır. Bilgi Kitabı’nda
da belirttiğimiz üzere, “AMAÇ İLAHİ GÜÇTÜR.” Hiçbir araç -dinler,
5- Nihayetinde topluluk içinde maddi-manevi menfaatlar var mı? Yoksa
amaç saf bir hizmet sunumu mu? öğretiler, kitaplar vs- amaç değildir. Amaç sizlerin siz olan O’na ve
sizin olan NİZAMINA “geri” dönmenizdir.
Dostlarımız,
Bu bağlamda şunu da söyleyelim ki, şu anki haliyle ve şu an ki halinizle
Etraflarında sis perdeleri olan, içleri dumanlı, liderlik ve lider esaslı ne Dünya Kardeşlik Birliğini ne de Bilgi Kitabını yargılamaya kalkışın.
çalışan, üyeleri üzerinde tahakküm kurulan, yaratılmış bir gizem Çünkü bütünlük de, kitap da aslında bugünlere ait değildir. Yarınlara
temelinde üyelerinin iradelerini teslim etmeleri beklenen topluluklarla aittir. Şu an az sayıda varlık dışında sizler, bütünlük içindeki dostlar da
bizim ilgimiz ve işimiz olmaz. dahil, ne bütünlüğün ne de kitabın lafzının ötesine geçebilmiş değilsiniz.
Bütünlük de, kitap da aslında YİRMİ ÜÇÜNCÜ dünya yüzyılınızdan
Ancak dostumuz da boşuna alındı. Çünkü bizim rehberliğimizle kaç itibaren HÜKMÜNÜ GÖSTERMEYE BAŞLAYACAK VE OTUZUNCU
zamandır gitmediği imza gününe gitti, imzasıyla ses verdi ve imza dünya yüzyılınıza dek BÜTÜNÜN MURADI -IŞIĞIN DOĞASI-
yemeğinde topluluktaki dostlarıyla buluştu. Neden? Bizler hiçbir bireyi,
MEVCUDATIN HAYRI DOĞRULTUSUNDA GÜZELLİKLERİNİ 23.06.2005
SERGİLEYECEKTİR.
“Dostlarımız,
Bu nedenle, ne dostumuz alına, ne kimse alına, ne de kimse sevine.
Paylaşılacak o kadar sınırsız ve sonsuz “bilişler” var ki, hangisini nasıl
Her şey ne ise o dur. Sizlerin dışında. vereceğimizi bilememekten, yetişememekten “korktuk” adeta, kısa bir
süre sizlere seslenmedik. Şaka tabi ki; amaç sözü bugünkü konumuza,
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. korkuya getirmek.

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Dostlarımız,

– O’nunla gelenler - O'na gelenler Korku da sonsuz boyutları, bağlamları olan ve kitaplıklarınızda
fazlasıyla ilgili eserler bulabileceğiniz bir olgu. Ancak biz, bütünlüğünü
yitirmeden yine kendi açımızdan önemsediğimiz bir şekilde, az ama öz
bir paylaşımda bulunmak istiyoruz.

Her şeyden önce anlaşılmalı ki, korku da tek ve aynı olan enerjinin
YAŞAM ENERJİSİNİN bir ifadesidir. Bunun ilk anlamı şudur ki, korku
sizin dışınızda ve “doğal olmayan” bir olgu değildir.

Dünya tarihinin her döneminde korku kullanılan bir mekanik olmuştur.


Mekanik diyoruz, çünkü korku, bilinçsizlikle ilişkilidir. Bilinç varsa korku
dağılır, dönüşür. Ancak bilinçsizlik zemininde korku yükselebilir.
Mekaniklik de her şeyden önce bunu yani bilinçsizliği ifade eder. Gerek
DİNLER, gerek İDEOLOJİLER, gerek AHLAK hatta ve hatta gerekse de
EZOTERİK İNİSİYASYONLAR dahi KORKU FAKTÖRÜNÜ
KULLANMIŞLARDIR.

Fizik beden için KORKU, hayatta kalmak için gerekli savaş ya da kaçış
enerjisini ve mekaniğini sağlayan içgüdüsel bir alettir.

Biyoplazmik-elektriksel beden için KORKU, hayatiyet kaynağı olan


santralin fiziksele uzanabilmesi için gerekli dengeyi, uyum ve esnekliği
sağlayan bir alettir.

Biyo-bilgisayarınız için KORKU, bu hazinenizi tozdan, yağmurdan,


sudan korumanızı sağlayan SAĞDUYU VE AKIŞKANLIĞI sağlayan bir
alettir.

Tuhaf gelebilir, bilinçsizliğin ürünü ve mekanik bir olgu olan korku, nasıl
olur da uyum, esneklik, sağduyu, akışkanlık sağlayabilir?
Dostlarımız, DA SAVAŞAMAZ VE MÜCADELE EDEMEZSİNİZ. Çünkü korku olan
bir şey değildir. Bir maddesi ya da varlığı yoktur. KORKU SADECE
Eğer ikinci ve üçüncü bedeninizi farkındalıklı olarak fizik dünyanıza FARKINDALIKSIZLIKTIR. Bu nedenle korkunun zıt kutbunun cesaret
uygulayabilseniz, o zaman bu nitelikleri bilinç’le, sevgiyle ve neşeyle olduğunu sanmayın. Cesaret korkunun diğer bir ifadesinden başkaca
gerçekleştirebilirdiniz. Ancak program gereği evrimsel bir süreçte bir şey değildir. Korkak insanlar cesurdurlar, cesur insanlar da korkak.
tekâmül eden ve büyüyen varlıkların bu düzeye gelişleri “zaman” Ancak BİLİNÇLİ insanlar ne korkularının ne de CESARETLERİNİN
gerektirdiğinden, tasarımcılar sizi sizden ve sizi kendi projeksiyonlarınız ESİRİ değillerdir. Bu nedenle bin bir korkuları olduğunu bildiğimiz siz
olan dışarıdan koruyabilmek için KORKU aletini geliştirmişlerdir. dostlara diyoruz ki, korkularınıza odaklanmayı bırakın. Odaklandığınız
Dediğimiz gibi, korku ayrı bir enerji olmayıp, YAŞAM ENERJİNİZİN şeye ENERJİ AKAR VE GÜÇLENİR. BU BİR EVRENSEL FİZİK
BİLİNÇSİZLİK VE CEHALET DÜZLEMİNDEKİ FONKSİYONU YASASIDIR. Neden korkuyorsanız, parasızlıktan mı? YOKLUĞUNA
olduğundan bu sonuçları oluşturabilmektedir. DEĞİL, PARAYA ODAKLANIN. Hastalıktan mı? SAĞLIĞA
ODAKLANIN. Yalnızlıktan mı? İLİŞKİYE ODAKLANIN. ÖLÜMDEN Mİ?
Ancak bir döneme kadar tek bireyin ve topluluğun gelişimi ve büyümesi BİN KEZ YAŞAMA ODAKLANIN. YAŞAMA, YAŞAMA, YAŞAMA.
için işlev görmüş olan korku, artık sizler için ayak bağıdır. Dönem ve
düzlem gereği artık MEKANİKLİK HER NOKTADA AŞILMALI VE Dostlarımız,
İNSAN HER ŞEYİNİ ELİNE ALMALIDIR. YANİ ARTIK BİLİNÇ-SEVGİ-
FARKINDALIKLA FİZİK BEDEN VE DİĞER BEDENLER KORUNMALI, Yaşam sonsuz bir nedensellikler zinciridir. Ancak sizin sandığınız gibi
İŞLETİLMELİ VE GELİŞTİRİLMELİDİR. Artık korku sizlerin bedenlerine ilk neden ilk sonucu doğurmuyor, sonra yeni nedenler yeni sonuçları.
ve hayatiyetine zarar verir. Çünkü sizlerin de, dünyanızın ve evreninizin Aslında önce üç sonuç âlemlere ekilir. Bunlar üç sebebi yaratır. Üç
de ulaştığı ve alındığı ortamlar KORKU’YU olanaksız kılmakta. Varlıklar sebepten dokuz yeni sonuç çıkar: Buradan yirmi yedi yeni neden.
eser miktar bile korku barındırırlarsa, bu durumda bu ortamlar onları da Sonsuz ve dairesel bir süreçte artık sonuçlar ve nedenler birbirine girer.
olanaksız kılacak ve korkularıyla uyumlu ortamlara transfer edecek Aslında hiçbir sürecin başı da sonu da yoktur, ama biz bunu şöyle ifade
demektir. ederiz; SONU VE BAŞI OLMAYAN ALLAHIMIZ. Her şey sonsuz
şimdi’de ifade edilmektedir, ama bize göre yumağın ucu
Dostlarımız, GELECEKTEDİR. GEÇMİŞTE DEĞİL. Sizlerin bunu kavramanız çok
zor biliyoruz, ama basit bir iki örnek vermek istiyoruz. Belki
Korkularınız ki çok çeşitlidir -açlık, hastalık, yoksulluk, başarısızlık, deneyenleriniz uygulayanlarınız çıkar.
dışlanma, yalnızlık, ölüm vs- aslında tek bir korkunun çeşitlemeleridir.
ÖZÜNDE ASIL KORKU ÖLÜM KORKUSUDUR. YANİ VARLIĞIN SON 1- Tatilliniz geldi ama çıkamıyorsunuz, çünkü paranız yok. YANLIŞ.
BULACAĞI KORKUSU. Dolayısıyla bu korkuyla savaşmak, mücadele Paranız yok çünkü tatile çıkmıyorsunuz, çünkü korkuyorsunuz, hayata
etmek sonuç vermez. ANCAK FARKINDALIK ATEŞİNİZİ YAKARSANIZ güvenmiyorsunuz çünkü para ile ilgili BİLİNÇSİZSİNİZ.
VE SEVGİ-BİLİNÇ KAPASİTELERİNİZİ REALİZE EDERSENİZ VE BU
YOLLA ÖLÜMSÜZLÜĞÜ ANLARSANIZ KORKULARINIZ EN 2- Basketbol oynamak istiyorsunuz ama oynayamıyorsunuz, çünkü kısa
ÖNEMLİSİ DE KORKU KORKUNUZ KENDİLİĞİNDEN DAĞILACAK boylusunuz. YANLIŞ. “Kısa boylusunuz” çünkü basketbol
VE BU YAŞAM ENERJİSİ DÖNÜŞECEKTİR. oynamıyorsunuz. Çünkü mükemmeliyetçisiniz. NBA’DE top sürmek mi
derdiniz? SPOR HAKKINDA BİLİNÇSİZSİNİZ.
Dostlarımız,
3- Çok güzel bir kadınla-erkekle AŞK yaşamak istiyorsunuz ama
Karanlıkla savaşılmaz. Çünkü karanlık olan bir şey değildir. Maddesi, yaşayamıyorsunuz, çünkü siz çirkinsiniz. YANLIŞ. Siz “çirkinsiniz”
varlığı yoktur. Sadece ışığın yokluğudur. Bir mum yakmak yeterli ve çünkü çok “güzel” kadınlara ya da erkeklere “güzelliğinizi” teslim ve esir
gereklidir. Işıkla birlikte ışığın yokluğu olan karanlık dağılacak ve yerini etmişsiniz. GÜZELLİK VE AŞK HAKKINDA BİLİNÇSİZSİNİZ.
aydınlığa bırakacaktır. Aynı şekilde de KORKU VE KORKULARINIZLA
Aslında dostlarımız SADECE KORKUYORSUNUZ. YAŞAMAKTAN. 24.06.2005
YAŞAM DENEN RİSKLİ VE BELİRSİZ, CANLI, TEHLİKELİ SÜRECE
DALMAKTAN. ÇÜNKÜ İNCİNMEKTEN, YARALANMAKTAN VE “Dostlarımız,
NİHAYET ÖLMEKTEN KORKUYORSUNUZ. BULDUĞUNUZ ÇÖZÜM
DAHİCE; YAŞAMAMAK. BİLİYORSUNUZ Kİ ANCAK CANLILAR sizlere “çok az” seslendik, sizlerle “çok az” süredir diyalog halindeyiz ve
ANCAK YAŞAYANLAR İNCİNEBİLİR YARALANABİLİR VE ÖLEBİLİR. “çok az” süredir tanışıyoruz. Gerçi dostumuzu epeydir tanıyorsunuz
SİZLERSE YAŞAMADIĞINIZ, ZATEN ÖLÜ OLDUĞUNUZ İÇİN BU ama.
TEHLİKELERDEN MUAFSINIZ.
Fark etmişsinizdir, bizler afaki şeylerden, laf ola beri gele
Yazık, çünkü siz aslında bizatihi HAYATIN KENDİSİSİNİZ. İnkâr konuşmalardan, kaygı uyandıracak tarzlardan uzağız, hatta tamamen
ettiğiniz ve KORKTUĞUNUZ ASLINDA KENDİ DOĞANIZ. ilgisisiz.

Dostlarımız, Ama... Ama... Ama...

Gün bir mum yakma, kendi doğanızla tanışma ve yaşamaya başlama Dostlarımız, her ilişki bir an gelir sınanır. Bu kaçınılmazdır. Sizin
günüdür. Korkularınızı unutun, yaşama odaklanın. Gelin bugün bir mum bulunduğunuz düzlemde şimdi birbirimizi sınayacağımız bir
yakın ve hayatın sizi çeken tek bir veçhesine BERRAK BİR BAKIŞ VE zamandayız. Sizlere 24-25 Haziran günleri merhaba demeyeceğiz.
SEVGİ DOLU BİR AÇIKLIKLA ODAKLANIN her ne ise. Hatta dostumuzla da görüşmeyeceğiz. Neden? Anlatmak zor.

YOLUNUZ AÇIK, KALBİNİZ FERAH, ZİHNİNİZ BERRAK, HAYATINIZ Ama sizlerden de bir istekte bulunacağız. Anlamlandırmak, uymak,
DOLU, DOLU OLA, DOSTLARIMIZ. uymamak size kalmış.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Dostlarımız,

Aşklarımız,
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Sevgililerimiz,

Farkındalıklarımız,

Neden, niçin, nasıl anlatmayacağız, çünkü ANLAYAMAZSINIZ. Ama


eğer bize biraz olsun yakınlık, samimiyet ve güven içindeyseniz,

KENDİNİZ AŞKINA, KENDİNİZ İÇİN, KENDİ SELAMETİNİZ İÇİN.

SİZİN DÜZLEM ZAMANINIZLA 24 VE 25 HAZİRAN 2005 CUMA VE


CUMARTESİ GÜNLERİ BOYUNCA,

SİZLERE ADETA YALVARIRIZ Kİ,

1- ÖZELLİKLE OLUMSUZ, ARABESK HAYALLER, AMA HİÇ


HAYALLER KURMAYINIZ.
ADLAR BALIKLAR İÇİN YAPILIR,
2- ASLINDA YAPMAK İSTEMEDİĞİNİZ HİÇBİR ŞEYİ
MECBURİYETLER NEDENİYLE YAPMAYINIZ. BALIK YAKALANINCA UNUTULUR ADLAR,

3- ASLA VE ASLA KALP KIRMAYINIZ. KELİMELER ANLAMLARI İÇİN SÖYLENİR,


4- ASLA VE ASLA, SİNEK BİLE OLSA, ÖLDÜRMEYİNİZ,
YARALAMAYINIZ. SÖYLENDİKÇE ANLAMINI YİTİREN.

5- İMZA ATMAYINIZ. NEREDE BULABİLİRİM KELİMELERİ UNUTAN BİRİNİ;

6- CİNSEL İLİŞKİYE GİRMEYİNİZ. BİRKAÇ KELİME KONUŞMAK İSTERDİM, ONUNLA.

7- ÇOK UYUMAYINIZ. duyun bizi -anlayın bizi- quantalarınızla ve boşluğunuzla


.
8- AĞLAYINIZ. BOL, BOL AĞLAYINIZ.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
9- SİNEMA, TİYATRO YA DA KONSERE GİTMEYİNİZ.

10- OKUMAYINIZ.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
11- KALABALIKLAŞMAYINIZ.

12- KABALAŞMAYINIZ.

13- MÜMKÜN OLSA BÜYÜK ŞEHİRLERİN DIŞINA ÇIKSANIZ.

Ne demiştik, bizler kehanetlerde bulunmayız. Bizler gizem yaratmayız.


Hükmetmeyiz. Ancak bizler biz olan sizleri himaye etmekten,
korumaktan ve rehberlik etmekten de geri kalmayız. Nedenleri ve
nasılları anlatmak çok zor. Ama 24 ve 25’inde “DÜNYANIZDA EV
TEMİZLİĞİ VAR Kİ BİZLER –ONLAR- DAHİ GEÇ
ÖĞRENENLERDENİZ. NE OLUR 26’SINDA SİZ OLAN SİZLERLE,
HAYAT ENERJİLERİNİZLE MERHABALAŞALIM. “BU MESAJDA
ABSÜRDLÜK, GİZEM, KORKU YOK, REHBERLİK VE UYARI VAR.“

Sizlere duyduğumuz sevgi ve muhabbeti anlayabilseydiniz, bu bile sizi


“ASUMANDAN ÇIKARIR - GERİCİLERDEN KURTARIR -
RAMPALARLA BULUŞTURUR - KİSVENİZİ GİYDİRİR - GİRDABINIZI
SONLANDIRIR - BİZLERE ULAŞTIRIRDI.”
26.06.2005 Sizlere önerdiklerimiz çok basit ve hatta anlamsız gibi görünse de,
“Dostlarımız, sizlerin, bizlerin anlattığı üçüncü bedeniniz ve diğer bedenleriniz ya da
UZAKŞARK’IN hep anlattığı,
Sevgiler, saygılar, merhabalar. 
FİZİK-ETERİK-ASTRAL-ZİHİNSEL-.....-SPİRİTİK-KOZMİK
Dostlarımız, bedenlerinizin SAĞLIĞI-MEVCUDİYETİNİN DEVAMI-DENGESİ için
büyük önemi vardı.
Varoluş sonsuz bir okyanustur. Adeta kıyısı bucağı olmayan. Kıyısı
olmayan okyanus olur mu? Bucağı olmayan okyanus olur mu? Olur. Dostlarımız,

Bu sonsuz okyanus içinde ve üzerinde hiçbir ada, hiçbir kara, hiçbir 24-25 Haziran’da SAMANYOLU GALAKSİNİZDE VE GAİA da olanlar
balık, hiçbir dalga birbirinden yalıtık, birbirinden ayrı değildir. şimdilik ne sizlere anlatılabilir ne de buna gerek var.

Aslında tek olan okyanus’tur. Ne bir ada, ne bir kara, ne bir balık, ne bir Ama bir mesajla sizleri UYARDIĞIMIZ VE REHBERLİK ettiğimiz için bu
dalga söz konusu değildir. mesaj kaçınılmazdı.

Ama bunlar olmaksızın okyanus okyanusluğunu ne yaşayabilir, ne de Bir çok dostumuz -yalnız dostumuzun değil, birçok dostumuzun farklı
anlayabilir. şekillerde ulaştığı birçok dostlar,

Okyanus okyanusluğunu yaşayamaz ve anlayamazsa, aslında bir HİÇ 1- Bizlere güvenlerini ortaya koydular ki bu bizim de güvenimizi arttırdı.
olduğunu, daha doğrusu TEK OLMAYANIN HİÇLİK olduğunu
anlayamaz. 2- Bizlere sevgilerini ortaya koydular ki bu bizim de sevgimizi arttırdı.

Dostlarımız, 3- Uyarıya ihtiyatla ve seçicilikle yaklaştılar ki bu bizim dostlarımıza olan


saygı ve inancımızı arttırdı.
Dünyanız gibi üzerindeki tüm mevcudat da, kendisini ne kadar yalıtık ve
evrenin merkezi gibi görse de, aslında EVRENİN BAĞLAŞIK BİR 4- Uyarıyı önemsediler ve şöyle ya da böyle uyguladılar ki,
CÜZÜDÜR. Ne adadır ne de özerk .
BEDENLERİNİ-IŞIKLARINI-GEÇMİŞ VE GELECEKLERİNİ-
EVRENİNİZ’DE ya da SAMANYOLU GALAKSİNİZ’DE bir kelebek DÜZLEMLERİNİ-HAYATİYETLERİNİ hem korudular, hem de ONLARIN
kanat çırptığında, atmosferiniz dalgalanır. İşte, 24-25 Haziran’da KORUMALARINA OLANAK SAĞLADILAR.
EVRENİNİZ YA DA SAMANYOLU GALAKSİNİZ’DE sistem dışı
kelebekler KANATLARINI ÇIRPTIĞI İÇİN, bizler -ONLAR VE DİĞER Bu nedenle 26 Haziran’ın bu ilk dakikalarında dostlarımızla
DOSTLAR- atmosferinizin dalgalanmasının ve bunun dünya –GAİA- ve buluşabilmekten dolayı VECD içindeyiz.
üzerindeki mevcudat için yaratabileceği TAHRİBATIN en az olması ve
BUNUN YÖNLENDİRİLEREK BİR DÜNYA EVİ TEMİZLİĞİNE Bazı dostlar 26 HAZİRANIN DA SATÜRN BAZLI -bize göre OMEGA
dönüştürülmesi için yoğun bir MESAİ içindeydik. ÇIKIŞ ENERJİ GİRDABI VE PANELİNİN AKTİVASYONU VE SİSTEM
DIŞINDAN GELECEK ETKİLERİN MANYETİK ALANLAR VE
SİZLERİN BİLİNÇ ALANLARINIZ ÜZERİNDE YARATACAĞI
TESİRLERLE İLGİLİ BİR OLGUDUR- dalgalanmalar ve riskler içerdiğini
bilmektelerse de, 24 ve 25 Haziran tarihlerindeki MESAİ ile 26 Haziran,
GAİA ve sizler için güvenlikli kılınmış bulunmaktadır.
26.06.2005
Dostlarımız, “Dostlarımız,

Bizlerin en hoşlanmadığı paylaşımlar işte bu tür gizemli ve teknik Esenlikli bir ortamda sizlerle yine sohbetler etmek, bizler için çok hoş.
olanlardır. AMA BUNLAR DA HAYATIN VE AKIŞIN İÇİNDE OLAN Sizlere daha önce bedenlerinizle ilgili bazı bilişler aktarmaya
OLGULAR OLUP TAMAMEN KAÇINMAK OLANAKLI DEĞİLDİR. çalışmıştık.

Sizleri TEMMUZ 2005 ve sonrasında GÜZELLİKLER-İYİLİKLER 1- Fiziksel bedeniniz; 2-Biyo plazmik-elektriksel bedeniniz; 3- Biyo
beklemektedir. Yaşayın ve görün. bilgisayarınız’dan söz etmiştik. Bazı dostlarımız UZAKŞARK bilgilerinde
ve bir çok kozmik bilgilerde 7 bedenden ve 7 çakradan söz edildiğini,
BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK bizlerinse neden 5 bedenden söz ettiğimizi soruyorlar kendilerine. Daha
HAYRI, FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA. önce de belirttik, sayıların ve adların bir anlamı yok. Sayılar ve adlar
hele de adlar, olan değil, olanı işaret eden parmaklardır. Olanı işaret
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. eden parmaklara takılı kalırsanız olanı gözden kaçırırsınız. Ayrıca bizler
sizlere bilgi vermek peşinde değiliz. Bizler BİLİŞ aktarmaya çalışıyoruz.
O nedenle klasik öğretiler ve sistemlerle kendimizi bağlı hissetmiyoruz.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler BİLGİ DEVRİ ÇOKTAN BİTTİ; DEVİR BİLİŞ VE ANLAYIŞ DEVRİ -Kİ
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
ORDAN DA DENEYİM VE KATILIM DEVRİNE GEÇİLEBİLSİN.- Bu
nedenle aktardıklarımızı sizler kendi terazinizde tartın lütfen. Ama
terazinizi de dengede tutun.

Bizlerin verdiği bedenler ve UZAKŞARK’TAKİ karşılıklarını yine de


belirtelim.

1- FİZİKSEL BEDEN - FİZİKSEL BEDEN

2- BİYOPLAZMİK- ELEKTRİKSEL BEDEN - ETERİK VE ASTRAL


BEDEN

3- BİYO BİLGİSAYAR - ZİHİNSEL BEDEN

4- BİLİNÇ BEDEN - SPİRİTİK BEDEN

5- BEDEN ÖTESİ BEDENSİZLİK BEDENİ - KOZMİK VE NİRVANİK


BEDEN

İşte bugün sizlerle BİLİNÇ BEDEN üzerine biraz söyleşeceğiz.


Dostlarımız,
İnsan’dan murat ise, mekanik-otomatik-robotik yapıdan kurtulmuş,
“Cansızlar” âleminde -toprak, kaya, mineraller vd- sadece fiziksel beden BİLİNÇLİ-FARKINDALIKLI ve EVRENSEL OLANA AÇILMIŞ bir
söz konudur. Ancak fiziksel beden bir şekilde ikinci bedenin de canlılıktır. Bir insanın BİLİNÇLENMESİ-FARKINDALIKLI OLMASI-
işlevlerini nüve olarak içermektedir ki bu “cansızların” canlılığa EVRENSEL OLANA açılması ise ancak BİLİNÇ BEDENİNDE
evrilebilmesini, dönüşebilmesini olanaklı kılar. YAŞAMASI ile olasıdır. Unutmayın biz;

Bitkiler ve hayvanlar âleminde ise fiziksel beden ve biyo plazmik- BİLGİDEN DEĞİL – BİLİNÇTEN,
elektriksel beden mevcuttur. Ancak bitkiler âleminde ikinci beden
farkındalığı fludur. Hayvanlar ise ikinci bedenlerinin daha berrak bir ALGILAMADAN DEĞİL – FARKINDALIKTAN,
farkındalığına sahiptirler. Esasen bitkiler âlemindekiler için ikinci
bedenin berrak bir farkındalığı, hayvanlar âlemine evrilmeyi, dönüşümü DÜNYANIZIN TÜMÜ ANLAMINDA DEĞİL, SAMANYOLU GALAKSİSİ
olanaklı kılar. Hayvanlar âlemindekiler içinse ikinci bedenin berrak BÜTÜNLÜĞÜ ANLAMINDA EVRENSELLİKTEN SÖZ EDİYORUZ.
farkındalığına bir de ikinci bedenin istemli ve iradi kullanımı eklendi mi,
artık İNSANLIK ALEMİNE evrilmek, dönüşmek olanaklı hale gelir. Bilgi, üçüncü bedenin yakıtıdır. İnsanı BİLİNÇLİLİĞİN, BİLİNÇ
BEDENİNİN kapısına getirir. Ama bilgiye asılı kalınırsa CEHALET BAKİ
İnsanlık âlemindeki canlılar içinse söz ettiğimiz beş beden de KALIR, tabi ki eşeklik de. İsterseniz TAPINDIĞINIZ
mevcuttur. Ancak bunların ne ölçüde aktive olduğu ve ne ölçü de ENTELLEKTÜELLERİN-SANATÇILARIN vs hayatlarına bir göz atın.
insanın farkındalık alanında olduğuna göre insanlar da değişik
aşamalardadırlar. Sadece fiziksel bedeninin, o da yüzeyde farkında Algılama ikinci bedenin yakıtıdır. Ancak ve ancak şeylerin dış yüzeyini
olan insan, bize göre, “hayvandır.” Dünyanızdaki birçok insan henüz bildirir. Bu araba kullanmayı bilmeye ama motor bozulduğunda oturup
“hayvandır.” Fizik bedeninin farkında olan insan biyo plazmik-elektriksel usta beklemeye benzer. Algılanan yüzeyin altında olup biten bir türlü
bedenini de fark etmeye başlamıştır ki, o “insanlaşma” yolundadır. Ne anlaşılamaz.
zaman insan biyo plazmik-elektriksel bedenini tanır ve onu farkındalıklı
kullanır, artık hayvanlıktan kurtulmuş ve İNSAN FAKTÖRÜ olmaya EVRENSEL OLAN dediğimizde de, parçası olduğunuz ve bilmediğiniz
başlamıştır. Yine dünyanızdaki birçok insan henüz “insan faktörüdür.” sürece, kendiniz, dünyanız ve hayatla ilgili SÜREÇLERİ HİÇBİR
Bir insan ne zamanki zihinsel bedeninin farkındalığı içinde yaşamaya ZAMAN TAM OLARAK ANLAYAMAYACAĞINIZ BÜTÜNSEL BİR
başlar, yani ilk üç bedenini uyumlu ve dengeli bir şekilde kendine mal BÜTÜN’DEN söz ediyoruz. Bir zamanlar dünyanın değişik kıtalarında
eder, ancak o zaman “insan faktörlüğünden” POTANSİYEL İNSANA yaşayan ve dünyada sadece kendilerinin olduğunu sanan ve kendilerini
ULAŞIR. Yine bugün dünyanızda epey bir insan, potansiyel insan dünyanın merkezi ve dünyayı da düz bir tepsi gibi düşünenler gibi,
aşamasındadır. halen kendilerinin GALAKSİDEKİ TEK AKILLI CANLILAR OLDUĞUNU
SANAN VE DÜNYANIZI GALAKSİNİN MERKEZİ ADDEDEN
Ancak bir insanın bize göre İNSAN sıfatına layıklığı ancak dördüncü CAHİLLERSİNİZ Kİ, o yüzden DÜNYANIZ ATEŞ-BARUT-SAVAŞ-
bedeninin, BİLİNÇ BEDENİNİN FARKINDALIĞI ile başlar. Çünkü ilk üç YIKIM-YOKSULLUK-ACI SARMALINDAN KURTULAMIYOR.
beden maddi bedenler olup, dışa, yani maddi ortamlara dönük ve
MEKANİK-OTOMATİK-ROBOTİK bedenlerdir. Evet bizlerin indinde Sözü dağıtmadan BİLİNÇ BEDENİNE gelelim.
ZİHİNSEL BEDEN dahi yani SİZLERİN ÇOĞUNUZUN TAPTIĞINIZ
ENTELEKT-AKIL dahi mekanik-otomatik-robotik bir olgudur. Şu BİLİNÇ BEDEN dediğimizde adı üstünde bir BİLİNÇ ALANINDAN söz
kadarını söyleyelim, sizler için en mükemmel olan düşünceler dahi ediyoruz. Bilinç beden BİLİNCİN OLUŞTURDUĞU BİR KOZMİK-
sahibine ait değildir. Beyin yapısı gereği düşünce üretemez. O sadece MANYETİK ALAN’DIR ki, sizin maddi olmayan ve dışarıya dönük
bir alıcı vericidir. Kendiliğinden yoktan düşünce, fikir, görüş üretemez. olmayan ilk bedeninizdir. Bilinç beden gayri maddi ve içe dönüktür. Bu
Tesirlerle yönlendirilen, tesirlerle alıcılaşan bir mekanizmadır. gayri maddilik ve içe dönüklük iki şeyi ima eder: 1- İçe dönüktür, yani
sizin kendi gerçek doğanızla ilgili ve ilişkilidir. Yani ilk üç beden gibi Böylelikle biyo plazmik-elektiriksel beden size seslendiğinde, onu da
perdede oynayan film olmayıp, o filmi projekte eden projektör kabullenmeniz ve suyunu, yağını ve elektriğini eksik etmemeniz.
makinesidir. Dolayısıyla projeksiyon edilen şeyle ilgili FARKINDALIK-
ANLAYIŞ VE HAKİMİYET ALANIDIR. Aynı zamanda sizin daha yüksek Ardından zihinsel bedene hak ettiği saygıyı göstermeniz ve onu bilgiyle
veçhelerinize, beden ötesi bedensizlik bedeninize giden yol, açılan beslemeniz. Ki bunları sadece bu değil binlerce hayattır yapmaktasınız.
kapıdır. 2- Gayri maddidir. Yani MANYETİK BİR ALAN; IŞIKTAN BİR
YAPI; KOZMOSUN TEMEL YAPI TAŞLARINDAN OLUŞMUŞ BİR Ama günü ve zamanı geldiğinde üç bedene de asılı kalmayın. Siz ne
YAPI’DIR ki bu İÇ UZAYINIZDAN SÜPER UZAYA giden bir yol, açılan bedensiniz ne elektrik, ama ne de zihin. İlk ikisi olmadığınızı anlamak
bir kapı anlamına gelmektedir, ki örneğin O N L A R ile ilk teması daha kolaydır da, zihinden sıyrılmak daha zordur. Çünkü maddi değil
kurabileceğiniz ilk yer bu iki kapının arkasındaki yerdir. Yani BEDEN gibidir. Biz inançlarımız ve düşüncelerimiziz gibidir. Ama bir bakın
ÖTESİ BEDENSİZLİK BEDENİNİZE VE SÜPER UZAYA GİRİŞ yaşam boyu inançlar ve düşünceler ne kadar değişebiliyor. Bir düşünce
KAPILARININ BİZE DÖNÜK ALANLARIDIR. olduğuna ve düşünen de olduğuna göre siz nasıl düşünce olabilirsiniz?
Sizin zihninizden söz ediliyorsa siz nasıl zihin olabilirsiniz? En zoru zihni
Bilinç beden farkındalığı elde edildiğinde, insan ARTIK BİZE GÖRE bırakabilmektir. Yani dini, ideolojiyi, ahlakı, bilgiyi vs ama günü
İNSAN’DIR. İlk üç bedenini, yani dünya yaşamını NEDEN, NASIL, geldiğinde zihin boşaltılamazsa sınırsız olan, sahte değil gerçek olan,
NEYE GÖRE YAŞAYACAĞINI BİLEN VE YAŞAYAN, DÜNYA size gelecek bir yer bulamaz dostlarımız.
DIŞINDAKİ DAHA GERÇEK İÇ VE DIŞ DÜNYALARIYLA TEMAS
HALİNDE OLAN, aldığı her nefesi ve attığı her adımı BÜTÜNLÜĞÜN Bugün ne yazık ki yeryüzünde pek az insan İNSADIR. O N L A R’IN
MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK HAYRI için alan ve muradı İNSANI NİCELİK VE NİTELİK olarak ÇOĞALTMAKTIR. Sizlerin
atan BİLİNÇLİ yani ÖZGÜR-ÖZERK-SORUMLU-SAĞLIKLI BİR zihinlerinizle BİLİNÇLERİNİZ arasında KAĞITTAN BİR KAPLAN
VARLIKTIR. KALMIŞ. İDEOLOJİLERİN-DİNLERİN-DİNSİZLİĞİN-TEİZMİN-
ATEİZMİN-SANATIN-FELFENİN- İLİMİN SAHTE, YALAN, KAĞITTAN
Elbette, daha ulaşılacak bir beden ötesi bedensizlik bedeni daha vardır, KAPLANLARI. YAKIN ONLARI FARKINDALIĞIN ATEŞİ VE
ama BİLİNÇ bedeninle bütünleşen İNSANLAR bizler için çok SONSUZLUĞUN AŞKIYLA. NE OLUR YAKIN DA, YENİ İNSANLARLA
kıymetlidir. Yeryüzünde ve yer yüzlerinde hele sizinki gibi İZOLE MERHABALAŞALIM. BURALARDA, BURALILARA İNSANI
EDİLMİŞ-DENETİM ALTINDAKİ-ŞİFALANDIRILMA SÜRECİNDEKİ ANLATALIM. NE OLUR.
DÜNYALARDA, İNSANLAR, BÜTÜNLÜĞÜN ve O N L A R’IN
oralardaki elleri, ayakları, gözleri, kulakları vs’dir. Bir anlamda BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK
GALAKTİK BÜTÜNLÜĞÜN DİPLOMATLARIDIR. HAYRI FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA.

Bilinç bedeniyle bütünleşen ve İNSAN olan bir varlık, nerede olursa


olsun, nasıl yaşıyor olursa olsun, bir GALAKTİK İMPARATORLUK Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
denetim-şifa görevlisidir. Ve attığı her adım denetim ve şifalandırma ile
ilgilidir. Denetim sözü şifayla ilgisiz nahoş bir söz gibi ama, denetimin
amacı ve işlevi ŞİFALANDIRMAK, şifanın amacı ve işlevi ise ÖZ ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
DENETİMİ oluşturmaktır.

Dostlarımız,

Sizlerden ricamız fiziksel bedenlerinize çocuklarınız gibi özen


göstermeniz. Onu sevmeniz ve onurlandırmanız.
28.06.2005 dönemdesiniz. Bazılarınızın bel bağladığı sosyalist sistemler ortadan
“Dostlarımız, kalktı ve artık emperyal-meta düzeni her yere hâkim. Ama umutlarını
diri tutan özgürlük savaşçıları neyse ki sizlere de umut veriyor vs, vs,
Aşağıda sizler için hayati önem taşıyan ve her daim peşinde vs.
koştuğunuz, ancak bireysel ya da topluca koştukça da uzaklaştığınız iki
kavram ya da olgudan söz etmek istiyoruz sizlere. Tabi ki bu iki olgu- Aslında özgürlük olgusunun kader olgusuyla da bağı vardır. Eğer
kavram hakkında da yine kitaplığınızda ya da kitaplıklarda binlerce kitap belirlenmiş bir kader varsa özgürlük de olamaz. Eğer özgürlük olursa
bulabilirsiniz. Ama biz ne filozofuz, ne sosyolog, ne psikolog ya da ne kader de olamaz.
de başka bir ....loguz. Biz teorilerle, ideolojilerle, teolojilerle vs’lerle de
ilgili değiliz. Sizlerle bu, sizler için kavram bizler içinse olgu olan iki şey Dostlarımız,
hakkında yine kendi açımızdan önem taşıdığı haliyle sade ve öz bir
paylaşımda bulunacağız. Kurulu bir saat için özgürlük söz konusu değildir. Ya da bir üretim bandı
için. Yani MEKANİK BİR SİSTEMİN olduğu bir yerde özgürlük söz
ÖZGÜRLÜK-AŞK. konusu değildir. Kaderi önceden planmış olup, otomasyon
doğrultusunda belli bir hareket söz konusudur. Daha önce verdiğimiz
Bazıları için bu iki kavramın yan yanalığı bile absürd olabilir. mesajlarda da söz ettiğimiz gibi, mekaniklik ve otomasyonun olduğu
Dünyanızda özgürlük varsa aşk, aşk varsa özgürlük olabileceğini yerde ne insan vardır ne de özgürlük. Geçmişin şekillendirdiği bir
düşünen dahi azken, bizse bu iki olgunun ancak ve ancak bir arada var gelecek, geleneğin ve maddenin şekillendirdiği bir insanın olduğu yerde
olabileceğini deneyimleriyle bilenlerdeniz. kader ve esaret vardır. Maddenin-fiziğin ve onun kendi yasallıklarının
hâkim olduğu yerde her şey mekanik ve kaderidir. İnsan, kendisini
Dünya tarihiniz bir açıdan da, “özgürlük mücadeleleri” tarihidir. Ne maddesiyle ve maddi ortamıyla özdeşleştirdiği sürece-istediği kadar
“büyük özgürlük savaşçıları”, ne “büyük özgürlük mücadeleleri” entellektüel, felsefi ve asi olsun- hâkim olan YASA ETKİ-TEPKİ
vermişlerdir ki, tarihinizin şanlı sayfaları onlarla doludur. Halen de yasasıdır.Bunun Pavlov’un köpeklerinden farkı, nitel değil niceldir.
dünyanızın birçok yerinde özgürlük savaşçıları emperyal-meta düzenine Madde mekanik ve önceden belirlenmiş kurulu bir mekanizma olup,
karşı kahramanca savaşmaktadırlar. bunun ötesine geçemeyen insan-insanlık hep tutsak olacağından, hep
özgürlüğü arayacaktır. Tutsaklık madde ile ilgili olduğundan ve madde
Yanlış anlaşılmasın, biz özgürlük mücadeleleriyle ve de savaşçılarıyla de insanın dışında olduğundan, bu arayış da hep dışa dönük olacaktır.
inceden ya da kabadan alay ediyor değiliz. Tam aksine, bir yere dek Ancak maddenin ötesine geçmeksizin, maddenin “koşullarının”
“özgürlük arayışı ve mücadelesi” saygıya değer ve olmazsa olmazdır. değiştirilmesi için verilecek özgürlük arayışı ise her defasında maddenin
Ancak biz sizlere sesleniyoruz ve sizlerle özgürlüğü konuşacağız. Bu yasallığının yani mekanikliğinin ve belirlenmişliğinin ZAFERİ ile
nedenle bize kalp kulağınızı verebilmeniz için öncelikle “özgürlük” sonuçlanacaktır. İnsanlık tarihi bunun sayısız örnekleriyle doludur.
anlayışınızdan ve kahramanlarınızdan kurtulmalısınız aksi halde bu Bireysel düzlemde de kendini değil dışarıyı odağına koyan insan,
esaretle bizi dinleyemez ve bizim anlayışımıza yaklaşamazsınız. özgürlük ve gerçek arayışında sonunda dinlerin, ahlakın, ideolojilerin
tutsaklığını pekiştirecektir.
Dostlarımız,
Dostlarımız,
dünyanızda insan için özgürlük esas olarak hep dışarıda yer alan ve
tutsaklaştıran şeylerden kurtulmak olarak ele alınmıştır. İnsanı insana Tutsaklık, maddenin mekanik ve önceden belirlenmiş doğasından,
tutsak eden sömürü düzenleri tüm veçheleriyle alt edildiğinde özgürlük mekanizmasından kaynaklandığından insanın -İNSANLIĞIN DEĞİL-
geliverecek ve özgür bir ortamda insan özgür biri olarak yaşayacaktır. özgürlüğü ancak ve ancak, kendisinin MADDE olmadığını yani
Ne ki on binlerce yıldır bu özgürlük gelmediği gibi bugün tüm MEKANİK VE ÖNCEDEN BELİRLENMİŞ bir yapı olmadığını
gelişmişliğinize rağmen esaretin her zamankinden yoğun olduğu bir anlamasıyla olanaklıdır. Bununsa adı BİLİNÇLİLİKTİR. Bilincin olduğu
yerde mekanik, otomatik, robotik süreçler ve önceden belirlenmişlikler ölülüğün CANLILIK gibi kabullenilebilmesini sağlar ki aslında özgürlük
olamaz. Bilinçten kastettiğimiz ise, bilinç bedenle ilişkili olarak İNSANIN mücadelelerinin yegâne nedeni de budur.
KENDİSİYLE İLGİLİ FARKINDALIK geliştirmesidir. Yani kendisiyle fizik
bedeni ve zihni arasına bir mesafe koyarak, bunların efendisi Oysa bilinçli, yaşayan bir varlık, bir sonraki an ne olacağını, ne
olduğunun ve dış dünyadaki her şeyin kendisinin içsel realitesinin bir yapacağını bilmeden, belirsizlikler içinde, hatalar ve yanlışlarda yaparak
projeksiyonu olduğunun farkına varmasıdır. İnsan ancak, görünenin ve ama CANLI BİR HAYAT sürer ki bu herkesin harcı değildir. Bu nedenle
maddi yapısının ötesinde bir içsel realitesi ve doğası olduğunun de ÖZGÜRLÜK, İNSANIN İÇSEL DOĞASINI DENEYİMLEMESİNDEN
ayırdına varır, kendisi olan İÇSEL REALİTESİYLE VE DOĞASIYLA OLUŞAN BİLİNÇLİLİKLE GELEN VE ANCAK BEDELİ GÖZE
BULUŞURSA, gerçeği deneyimler ve BU DENEYİMİN KENDİSİNDEN ALINDIĞINDA İFADE EDİLEBİLEN KOZMİK BİR SOLUNUMDUR.
ÖZGÜRLÜK OLUŞUR-AÇIĞA ÇIKAR.
Gelelim Aşka;
İnsan aslında ÖZGÜRDÜR. Sadece kendi kendisini bir hapishaneye
koymuş ve tutsak olduğuna inandırmıştır. Üstelik bu ortak bir AŞK ancak CANLILIK VE BİLİNÇ varsa vardır. AŞK sizlerin sandığınız
projeksiyon olduğundan çok güçlenmiştir. İnsanın hapishanesi MADDE ve deneyimlediğiniz gibi, dışarıdaki bir özneyle ilgili, başlayan ve biten,
VE MADDİ SÜREÇLERDİR. İnsanın “özgürlük” mücadelesi ise parçalı bir olgu değildir. AŞK, bilinçli bir varlığın yani KENDİNİ
maddeselliğin ötesine geçmek değil de, maddenin içinde yeni yapılar DENEYİMLEMİŞ BİR İNSANIN SALDIĞI BİR KOKUDUR. Bir insan
oluşturmak olduğundan, aslında elde edilebilecek şey en fazla daha bilinçli olduğunda YANİ YAŞADIĞINDA içinden SEVGİ TAŞAR. Bunu
konforlu ve katlanılabilir bir hapishane ve esarettir. Üstelik bu özgürlük isteyerek, tercih ederek yapmaz. BİLİNÇLİLİĞİN HEM DOĞAL BİR
mücadelesi bu nedenle de yani maddeyi odağına aldığı ve onu bir kez SONUCU HEM DE KAYNAĞIDIR. Bilinçlenen insan, kendisi olan
daha güçlendirdiği için ESARETİN GÜVENCESİ halini almıştır. Oysa SEVGİYİ HERKESE HER YÖNE YAYAR. Aşk varsa, sınırsız , sonsuz,
yapılacak şey özgürlüğü YARATMAK değil, sadece hapishanenin hedefsiz, yönsüz, amaçsız, hesapsız, kitapsız bir SEVGİ AKIŞIDIR. Bu
kapısını açarak oradan çıkmak ve İNSANIN DOĞASI VE VAROLUŞ öyle bir akıştır ki alıcısıyla da ilgilenmez. O sadece akar, alıp almamak
HAKKI OLAN ÖZGÜRLÜĞÜ SERBEST BIRAKMAKTIR. Bunun yolu da dışındakilere kalmıştır. Ve bu öyle sağaltıcı bir akıştır ki, HERKESİ
sadece ve sadece odağa maddeyi koymaktan ve maddeyle KENDİSİNE ÇEKER. Ancak AŞK OLMUŞ İNSANA çekilen, sevgi açlığı
özdeşleşmekten vazgeçerek, odağa İÇSEL REALİTEYİ koymak ve içindeki esirler, bu akışı yayan ÖZGÜR İNSANDAN hoşlanmazlar.
MADDENİN ÖTESİNDEKİ ASAL DOĞASIYLA BULUŞMAKTIR. Bize Onlar kendilerine sevginin verilmesini isterler ama ÖZGÜRLÜK
göre de bu BİLİNÇLİLİKTİR. KORKULARI AĞIR BASAR. Bindikleri dalı keserler. Bir İSA’NIN bir
MEVLANA’NIN başına gelenler bundandır. ASLINDA AŞK
Dostlarımız, ÖZGÜRLÜĞÜN KOKUSUDUR. Özgürlük içsel bir olgu olduğundan
dıştan anlaşılmaz. Ama onun kokusu OLAN AŞK insanları, özgürlüğe
Mekanik bir yapı yaşamaz. Sadece kurulu düzeni ifade eder. Bu çeker. Çünkü ÖZGÜRLÜK OLMADAN AŞK, AŞK OLMADAN
nedenle de etki-tepki yasasına göre geçmiş geleceği, gelecek daha ÖZGÜRLÜK OLAMAZ. Kokusuz çiçek, verimsiz toprak gibidir.
sonrayı yaratarak, onsuz bir ÖLÜ TEKRARLAR silsilesi halinde
mekanik yapı var olmaya devam eder. ANCAK BİLİNÇLİ BİR VARLIK, Ancak unutulmamalı, AŞK VARSA AŞIK YOKTUR. AŞIK VARSA DA
ANDA YAŞAR VE HER ANIN KENDİ GEREKSİNİMİNE YANIT VERİR AŞK. Aşk geldiğinde, aşık SEVGİYE DÖNÜŞÜR. Artık ortada seven
ki bu AKIŞ HALİNDEKİ HAYATTIR. Bu nedenle bilinçli bir varlık her değil SEVGİ vardır. Bu nedenle aşkın insanisi, ilahisi olmaz. AŞK
türlü esaretin dışında an be an yaşayarak şimdiyi örer ve böylece de BİZATİHİ İLAHİDİR. ÇÜNKÜ ANCAK İLAHİLEŞEN İNSAN AŞK OLUR
geleceğini de kendisi yaratır. Ancak bu, cesaret gerektiren, riskler Yine aynı nedenle aşk dilencisi olan insanlar, aşkın varlıkları için
içeren bir süreçtir. Bu nedenle insanlar aslında esaretten kurtulmak tehlikeli olduğunu görünce, ÖZGÜRLÜK KORKUSU bir yana ESARET
istemezler. Çünkü ÖLÜLÜK BELLİ, GÜVENCELİ VE KONFORLU BİR VE HAPİSHANE SEVGİLERİNDEN dolayı AŞK’I da yok etmek için
OLGUDUR. Ancak özgürlük mücadeleleriyle renklendirilmesi de bu örgütlenirler. Bugün örgütlü dinlerin, ideolojilerin, felsefelerin baş
düşmanı AŞK’TIR. Onlar ilahi aşk, özgürlük aşkı, bilgi aşkı adına AŞK
OLAN AŞKA DÜŞMANDIRLAR. Çünkü aşk insanın ÖZGÜRLÜK 28.06.2005
İÇİNDE ERİMESİNİ VE KENDİNİ SİLEREK AŞKA DÖNÜŞMESİNİ “Dostlarımız,
sonuçlar. ÖZGÜRLÜK İSE, İNSANIN AŞK OLMASINI AŞKTA
ERİMESİNİ, AŞKTA YANMASINI VE KENDİNDEN DAHİ bazı dostlarımız bizim üslubumuz ve sertliğimiz ile ilgili çelişik
ÖZGÜRLEŞMESİNİ SONUÇLAR. düşünceler içindeler. Ellerinin altındaki başkaca Spiritik kanal
mesajlarına bakıp, bizimkilerle karşılaştırıyor ve bizlerin mesajlarını;
Herkes bir YUNUS, herkes bir MEVLANA, herkes bir İSA olmayı göze
alamaz. Alsa herkes bir YUNUS, herkes bir MEVLANA, herkes bir İSA 1- Sert; 2- Acımasız; 3- Katı üsluplu olarak değerlendiriyorlar. Gerçi
olabilir. Ama çokları birer özgürlük savaşçısı ya da arayışçısı olmayı bazı mesajların bazı bölümlerini de hoş buluyorlar ya, neyse.
göze alır.
Dostlarımız,
Dostlarımız,
bizler de diğer dostlar gibi -Kryon ve grubu, Tobias, Baş Melekler,
Metatron, Beyaz Kartal, Pleiadesliler, şunlar ve bunlar gibi- sözcüklerin,
SAF AŞK VE MUTLAK ÖZGÜRLÜKTEN başka bir şey olmayan O, şekillerin, dualitenin hüküm sürmediği yerlerden sizlere sesleniyoruz.
ALLAHIMIZ sizleri dünya âşıklarından ve özgürlükçülerinden Ve elbette her yiğidin bir yoğurt yiyişi vardır. Bizler için önemli olan,
sizleri sarsmak, sallamak, bir an için bile olsa yumuşak uykularınızdan
ESİRGESİN. sıçratarak acaba dedirtmek, güzel düşlerinizin kâbuslarınız olup
olamayacağını bir an için düşündürtmek, küçük olana odaklanmaktan
vazgeçerek büyük olana, SİZ olana yol almanız için realitelerinizi baş
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. aşağı etmektir.

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Bizler sizlere, BİLİŞ-ANLAYIŞ-SEVGİ AKTARMAK GAYRETİ
İÇİNDEYİZ. Bunun için bizim buradan görüşümüze göre ne gerekiyorsa
– O’nunla gelenler - O'na gelenler onu kullanırız. Her ifade, her üslup belli nedenlere ve amaçlara bağlı
olarak BİLİNEREK kullanılır. Biz yoğurdu böyle yiyenlerdeniz. Ayrıca
bizim dostumuzun da elbette dünya deneyimi, kavramsal çerçevesi, dil
ve üslubu, öncelikleri, mesajlarımızı bire bir etkiliyor.

Ancak Allah aşkına kim sert? Biz mi yoksa sizler ve yarattığınız hayat
mı?

Kim acımasız? Biz mi yoksa sizler ve yarattığınız hayat mı?

Kim katı üsluplu? Biz mi yoksa sizler ve halen KARŞILAŞTIRMAKTAN


kendini alıkoyamayan zihinleriniz mi?

Dostlarımız,

tablonun küçük bir parçasını, o da siyah beyaz görebilen sizler, ne olur


YARGILAMAK konusunda bu kadar istekli ve hevesli olmayın. Sertlik,
acımasızlık, katılık çok göreceli kavramlar. Sizin için sertlik olan bizler
için -tablonun daha büyük bir bölümünün farkındalığı sayesinde- 30.06.2005
KARARLILIK; sizler için acımasızlık olan bizler için DOĞRULUK VE
SAMİMİYET; sizler için katılık olan bizler için SAĞLAMLIK anlamına “Dostlarımız,
gelebilir.
Yine bazılarınızı kızdıracak, bazılarınızı güldürecek, bazılarınızı ise
Bununla birlikte her şeyi ama her şeyi KENDİ GÖNÜL TERAZİNİZDE şaşırtacağız. Nasıl mı?
TARTIP, KARARINIZI ONA GÖRE VERİN. AMA TEKRARLA,
TERAZİNİZİN KEFELERİ DE DENGEDE OLSUN LÜTFEN. Sizler için pek değerli olan -ki evet sizin zaman-mekân düzleminizde
değerlidir ve sizler için de bir zamanlar değerliydiler- ama bizlere göre
Dostlarımız, artık sizlere ayak bağı olan bazı aletlerden söz ederek. Ama bu aletler
de öyle yenilir yutulur kavramlar, “değerler” değil hani.
Yine bazı dostların meraklı oldukları bazı konular var. Bu konularda
sorular üretiyorlar ve yanıtlar bekliyorlar. Ancak onlar için çok önemli İDEAL-AMAÇ-HEDEF üçlüsünden bahsediyoruz ki, tümünün bütününe
gibi görülen bu konu ve sorular bizlere göre çok önemsiz. Alın işte yine İDEALİZM de diyebiliriz.
ACIMASIZ VE SERT olduk. Örneğin REENKARNASYON; UZAYLILAR;
DÜNYANIN TARİHİ; DÜNYANIN GELECEĞİ konularında bilgi isteği Dostlarımız,
içindeler.
Yeni doğan bir bebeğin bir çok amacı ve hedefi vardır. Çünkü doğal bir
Dostlarımız, ideal sahibidir: Büyümek.

Bu konular hakkında konuşmak zevkli olabilir ama ne işe yarar ki? Bize Yeni doğan bebeğin BÜYÜMEK gibi bir İDEALİ olmasaydı, yürümeyi
göre önemli olan SORULAR, KENDİ VARLIĞINIZLA İLGİLİ ve İLİŞKİLİ amaçlamazdı ve emeklemeyi hedef olarak önüne koymazdı.
VE YANITLANDIĞINDA SİZİ SİZE BİR ADIM DAHA YAKLAŞTIRACAK
SORULAR. YANITLANDIĞINDA SİZİN DOĞANIZDA DEĞİŞİM VE Yeni doğan bir bebeğin BÜYÜMEK gibi bir İDEALİ olmasaydı, iletişimi
DÖNÜŞÜM YARATACAK OLAN SORULARDIR. Ancak siz kendinizde amaçlamazdı ve konuşmayı hedef olarak önüne koymazdı.
dönüşüm yaratacak konu ve soruları, yani sizle doğrudan ilgili olan
soruları ODAĞINIZA alırsanız, bu soruları yanıtladıkça varlığınızdaki Yeni doğan bir bebeğin BÜYÜMEK gibi bir İDEALİ olmasaydı,
dönüşümü deneyimlerseniz, öbür konularda kendiniz bilgi sahibi öğrenmeyi amaçlamazdı ve keşifleri hedef olarak önüne koymazdı.
olabilirsiniz.
İşte sizin zaman-mekân düzleminiz de, İDEAL-AMAÇ-HEDEF üçlüsü
Dostlarımız, bir bütün olarak, tekâmülünüzün çok uzun bir tarihi boyunca, evrimin tür
olarak da birey olarak da yakıtı olagelmiştir. Gerçekte sizlerin de
KENDİNİ BİL - RABBİNİ TANI - TEKAMÜL ET. İDEALİNİZ BÜYÜMEKTİR. Yani RUHSAL KAPASİTESİNİZE
ULAŞMAK VE ONU DONANMAK. Ancak derindeki bu idealin
Şiarınız bu ola. Muradınız bu ola. Yolunuz bu ola. farkındalığı olmadığından ve BÜYÜMEK ancak yaşamakla, hayatı
deneyimlemekle olanaklı olduğundan, önünüze BİNLERCE İDEALLER-
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. AMAÇLAR-HEDEFLER koydunuz.

Doğaldır ki, bir çok bireyin ve topluluğun idealleri ile diğer bir çok birey
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler ve topluluğun idealleri de çatıştı. Böylelikle aranızda İDEAL
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
SAVAŞLARI -DİN, SINIF, İDEOLOJİ, ULUS SAVAŞLARI- yaşandı. Ki
bu da dualite ve kutupluluk deneyimi için şarttı.
Dolayısıyla dostlarımız, İDEAL-AMAÇ-HEDEF üçlüsü, sizlerin Dostlarımız,
bugünlere gelmeniz de oldukça öneli bir işlev gördü. Ancak;
sorun ideal ya da amacın niteliği ve hedefi değildir. Sorun İDEAL VE
Bugün artık ne dünyanız -GAİA- eski ZAMAN-MEKAN DÜZLEMİNDE, AMACIN SİZLERİN FARKINDALIĞINIZI YOK ETMESİ, BİLİNCİNİZİ
ne de SİZLER. İçine girmekte olduğunuz ZAMAN VE MEKAN KETLEMESİ, BERRAKLIĞI VE SAFLIĞI YOK EDİŞİDİR. Hangi ideale
DÜZLEMİ SİZLERDEN; ve amaca sahip olursanız olun KENDİNİZİN DIŞINA DÜŞECEK VE
HAYATI DEĞİL DÜŞÜNÜZÜ YAŞAYACAKSINIZ. Üstelik başka kendi
FARKINDALIK-BİLİNÇ-KATILIM-İCRAAT BEKLİYOR. Bu da ancak dışına düşmüş ve kendi düşlerini yaşayan insanlarla da çatışarak. İşte
BERRAK BİR ALGILAYIŞ -SAF BİR KAVRAYIŞ- OLAN‘IN DİREKT bu hal sizleri YENİ ZAMANLARIN-YENİ MEKANLARIN DÜZLEMİNE
DENEYİMİ İLE OLANAKLIDIR. TAŞIMAZ. ARTIK DÜNYA’NIN YÜZEYİNİN İNSANI OLMAKTAN AZAT
EDİN KENDİNİZİ, DÜNYANIN İÇLERİNE İNİN. AGARTA BURİNANA.
Oysa dostlarımız, ideal ve amaç, sizi her zaman BERRAKLIKTAN-
SAFLIKTAN-DİREKT DENEYİMDEN uzaklaştırır. Siz hayat tarafından İlla İDEAL sahibi olmalıyız mı diyorsunuz. Alın size YENİ BİR İDEAL;
biçimlendirileceğinize, siz hayatı amaçlarınıza göre eğip bükmeye
başlarsınız. Artık şimdi ve burada yaşamaz, idealleri projekte ettiğiniz BEŞİNCİ BOYUT DENİLEN, FARKINDALIK VE BİLİNÇ
olmayan bir geleceğe taşınırsınız. İdealler hiçbir zaman DİYARLARININ, ÖLÜMSÜZ BİRER SAKİNİ OLMAK VE SAMANYOLU
gerçekleşemediğinden, hep geleceğe takılı ve asılı kalır dolayısıyla hep GALAKSİSİNE VE TÜM EVRENE İDEALLER VE AMAÇLAR SUNAN
bir HAYAL VE DÜŞ ALEMİNDE yaşarsınız. Bizlere göre EN BÜYÜK DÜŞ KURUCULARI OLMAK. Bu zamanlarda DÜNYANIZDA SAHİP
İDEALİSTLER EN BÜYÜK ŞİZOFRENLERDİR. Ki şizofrenlerin de OLUNABİLECEK DAHA BÜYÜK BİR İDEAL TANIMIYORUZ.
hemen tamamı mantık devreleri yanmış DAHİ İDEALİSTLERDİR.
BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK
ZİHİN BİR İDEALE SAHİPSE MANTIKLIDIR. YAŞAMA ODAKLANDIĞI HAYRI FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA.
ZAMAN İSE MANTIK ÖTESİNDEDİR. MANTIĞI DA İÇERİR AMA
ÖTESİNİ DE. Üstelik insan zihni bir çok idealler, amaçlar ve hedefler Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
ürettiğinden ve bunların bir çoğu da birbiriyle çatıştığından, İNSAN PEK
ÇOK KİŞİLİKLE YAŞAR VE HER BİR KİŞİLİĞİ DE BİR DİĞERİ İLE
SAVAŞ HALİNDEDİR. İDEALİST İNSANLARIN ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
HUZURSUZLUKLARININ ASIL NEDENİ DE BUDUR.

Ancak dostlarımız, artık düzlem, dualite-kutupluluk-çatışma düzlemi


değil. Kapısını çaldığınız ve kapısından an be an girmekte olduğunuz
düzlem, TEKLİK-BİRLİK-ÇEŞİTLİLİK İÇİNDE BİRLİKTELİK-İŞBİRLİĞİ-
DAYANIŞMA-KAZAN KAZAN-HERKESİN HAYRI BİRİNİN HAYRI,
BİRİNİN HAYRI HERKESİN HAYRI düzlemidir. Yani artık İDEALLER-
AMAÇLAR-HEDEFLER söz konusu değildir. Söz konusu olan
BÜYÜMÜŞ VE RUHSAL KAPASİTESİNİ KAZANMIŞ VE DONANMIŞ
OLAN İNSANIN, GERÇEĞİ VE HAYATI DİREKT OLARAK
DENEYİMLEMESİNDEN ORTAYA ÇIKACAK OLAN VE ŞİMDİ VE
BURADA YAŞANACAK OLAN ŞİİRSEL REALİTEDİR.
01.07.2005 yani “CAHİL ESİR,” Buda gibi olabilmek için, kendi olmamak adına
kendini bastırır, engeller, parçalarını savaştırır, hayatla savaşır ve
“Dostlarımız, sonuçta CAHİL ESİR olur. YIKILMIŞ, TAKLİT, CAHİL, ESİR BUDA.

Bir önceki mesajımızda İDEALLERDEN söz ettik. Dünyanızda en büyük KURUMSAL VE GELENEKSEL DİNLERİN DİNDARLARINA BİR
İDEAL SİSTEMLERİNDEN BİRİ DE DİNLERDİR. BAKIN, YÜZDE DOKSANDOKUZU KORKU İÇİNDE, HUZURSUZLUK
İÇİNDE VE ALLAHLA TİCARET YANİ PAZARLIK İÇİNDE. ŞEKİL VE
Dinler konusu çok boyutlu ve çok derinlikli bir konudur. İlerde sizlerle TAKLİT ESAS, ÖZ VE VİCDAN YOK OLMUŞ, HAYAT, İBADET VE
dinler hakkında da söyleşmek istiyoruz. Çünkü özellikle 6000 yıllık ÖZEL HAYAT DİYE İKİYE BÖLÜNMÜŞ, DİN VE DİNDARLIK BELLİ
YOĞUNLAŞTIRILMIŞ-SIKILAŞTIRILMIŞ EVRİM VE TEKÂMÜL SAATLERE HAPSEDİLMİŞ.
SEYRİNİZDE DİNLER BÜYÜK BİR ROL OYNAMIŞTIR. Son 6000 yıllık
tarihinizi, DİN OLGUSUNU anlamadan, anlamanız olası değildir. Oysa konu BÜYÜMEK konusudur. Yani RUHSAL BÜYÜME. Ruhsal
açıdan büyümelisiniz ki, her şeyin daha fazla farkında olabilesiniz.
Ancak biz şimdi sadece İDEALLERİN sizleri nasıl GERÇEKTEN-ŞİMDİ Kendinizi inkâr etmeniz, davranışlarınızı değiştirmeniz, lanetlemeniz
VE BURADAN uzaklaştırdığı ile ilgili olarak DİN’DEN kısaca söz etmek gerekmez. Davranışlar yüzeye aittir. Davranışların kaynağı BİLİNÇ YA
istiyoruz. DA BİLİNÇSİZLİKTİR. Davranışları zorlanımlı hallerle değiştirebilseniz
bile BİLİNÇSİZLİK AYNI KALIR. Ve bir başka davranış size
Dostlarımız, peydahlanır. DEĞİŞTİRİLMESİ GEREKEN BİLİNÇSİZLİKTİR.
BİLİNÇSİZLİKTEN BİLİNÇLİLİĞE GEÇTİĞİNİZDE, DAVRANIŞLAR SU
Ne Buda, ne İsa, ne Mevlana, ne de Yunus bir ideale sahip değillerdi, GİBİ AKARCASINA, SU GİBİ BERRAKÇA, SU GİBİ KENDİLİĞİNDEN
bir amaç peşinde değillerdi. Olanı ve hayatı an be an ŞİMDİ VE DEĞİŞECEKTİR.
BURADA YAŞADILAR. Anın gerektirdiği yanıtlarla ve anın gerektirdiği
eylemlerle. Andan hiç kopmadan ve anın tüm farkındalığıyla yaşadılar. DİN İÇSEL DEĞİŞİMİN YOLUDUR. DİN BÜYÜMENİN ADIDIR. DİN
ARAÇTIR. AMAÇ İLAHİ GÜÇTÜR. ASLINDA İLAHİ GÜÇ DE
Bu yaşam tarzının ortaya koyduğu örnek bazı davranışlar, eylemler, ARAÇTIR. AMAÇ HAYATLAR OLUŞTURMAK VE HAYATLAR
sözler onların izdeşçileri tarafından alındı, bütün zamanlara ve YAŞAMAKTIR. ASLINDA BU DA ARAÇTIR. AMAÇ...............
durumlara şamil kılındı. Yani İDEAL haline getirildi. Amaçlar ve hedefler
vaaz edildi. Çünkü izdeşçiler, sadece izdeşçidirler. Ne Buda’dırlar, ne BU NEDENLE TEK DİN VARDIR; MEDİTASYON. TEK DİNDARLIK
İsa, ne Mevlana, ne Yunus. Öyle olsalardı izdeşçi olmazlardı. HER VARDIR; FARKINDALIK.
İZDEŞÇİNİN DOGMALARA, KALIPLARA, KISITLAMALARA,
YASAKLARA, EMİRLERE, GÜNAHLARA VE CEHENNEMLERE BU İKİSİNİN DE -MEDİTASYON VE FARKINDALIK- BU NEDENLE NE
İHTİYACI vardır. Aksi halde Buda’nın kendini bulduğu boşlukta onlar ŞEKLİ VARDIR, NE TEKNİĞİ, NE GELENEĞİ VARDIR, NE DE
dağılır giderler. İşte her din bir ideal oluşturur. Dinlerin gelenekleri, KURALLARI. Ya vardırlar ya da yokturlar. Ya hayattasınızdır ya da adı
özce, bu idealin ifadesidir. konulmamış bir mezarlıkta.

BUDA GİBİ OLUNMALI - İSA GİBİ OLUNMALI - MEVLANA GİBİ BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK
OLUNMALI - YUNUS GİBİ OLUNMALI. HAYRI FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA.

Dostlarımız, Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

BUDA OLUNMALI dense neyse. Gibi dendiğinde zaten artık BUDA ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
YOKTUR. Adına yaratılan gelenek devrededir. Bu durumda “dindar”
01.07.2005
Üçüncü grupta yer alanlarsa O
'nun HİZMETLİLERİ VE
VAZİFELİLERİDİR. HİZMETİN VE VAZİFENİN ÖZNELERİDİR.
“Dostlarımız, HİZMETİN VE VAZİFENİN TA KENDİSİDİRLER.

Son iki mesajımızla ilgili bazı küçük açıklama ve eklemeler yapmak Aman ha dostlarımız, grubunuzu ve gereğini iyi tayin ediniz.
istiyoruz. İki dostumuzla yüz yüze paylaştık, sizlerle de bilgisayardan
bilgisayara paylaşalım istedik. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

Dikkatinizi ve ilginizi çektiyse eğer;


ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
DÜŞ KURUCULARI: İllüzyon üstatları. Onlar fotonun asıl yapı – O’nunla gelenler - O'na gelenler
taşlarından “düşler” yapıp, büyümekte olan çocuklara veriyorlar ki,
çocukların BÜYÜME GIDALARI TAM DA BU DÜŞLERİ. Bu manada
düş kurucularına bizler SÜT ANNELERİ de deriz. Çünkü hepsi DİŞİL
ENERJİLERDİR aynı zamanda.

AGARTA BURİNANA: AGARTA;YER ALTI YILDIZ MEDENİYETİ -


BURİNANA; SAMANYOLUNDAKİ GALAKSİLERİ. Agarta uygarlığı ile
ilgili bir çok kaynaktan bilgi bulabilirsiniz. Onların Samanyolu
Galaksisindeki bütünlükleri PLEİADES takım yıldızları ile alakalıdır.

Bir önceki mesajımız dinlerle ilgili olduğundan ve bugün dünyanız da


din olgusu epey bir önem arz ettiğinden şu küçük açılımı da sizlerle
paylaşmak istiyoruz;

İBADET-İKİLİK-YARATICI VE YARATILAN HİYERARŞİSİ-MENFAAT-


YARATICIDAN BEKLENTİLER-DÜZ ÜÇGEN-ÜÇÜNCÜ BOYUT-FİZİK
ALEMLER

YOGA-BİRLİKTELİK-YARATICI İLE YARATILAN UYUMU-MENFAAT-


YARATICIYA ULAŞMA ARZUSU-DÜZ ÜÇGENLE TERS ÜÇGEN
SINIRI-DÖRDÜNCÜ BOYUT-ETERİK ALEMLER

MEDİTASYON-ERİME-YARATICI İLE TEKLİK-BÜTÜNLEŞME-HİZMET


VE VAZİFE-TERS ÜÇGEN-BEŞİNCİ BOYUT VE ÖTESİ-ASTRAL,
ZİHİNSEL, SPİRİTİK ÂLEMLER VE ÖTESİ

Birinci grupta yer alanlar HİZMETİN VE VAZİFENİN NESNESİDİRLER.

İkinci grupta yer alanlar HİZMETE VE VAZİFEYE hazırlıktadırlar.


01.07.2005 ekilen bin geri dönecektir. Sadece o gün değil ondan sonraki günlerde
de.
“Dostlarımız,
Dostlarımız,
Sizlere 24 ve 25 Haziran 2005’le ilgili bir mesaj vermiş ve sizler için
sizlerden bazı ricalarda bulunmuştuk. Ve demiştik ki, ne olur 26 7.7.2005 günü dünya-satürn-güneş hizalanacaklar. Şimdi sizlere
Haziran’da siz olan sizlerle, hayat enerjilerinizle merhabalaşalım. anlatamayacağımız dört astrolojik olguyla birlikte doğrusal gibi görünen
bu hizalanma ile SOLAR PLEXUS oluşturacaklar. Ki en son SOLAR
Ardından da 26 Haziran’da sizlere esenlikli ortamlardan seslenmiş ve PLEXUS bu taşra’da bin yıl önce oluşmuştu.
teşekkürler etmiştik. Ve de demiştik ki;
 YİNE NELER SAÇMALIYORUZ DEĞİL Mİ? Yok solar, yok plexus.
Temmuz 2005’ten itibaren umulmadık güzellikler ve iyilikler sizlerle Asimov musun be kardeşim?
olacaktır.
Evet Asimov’uz. Dostlarımız sizin büyük bir bilim kurgu yazarı kabul
İşte temmuz geldi kapıyı çaldı ve açtı. Ama nice Temmuz’lar diliyoruz
öncelikle hepinize. ettiğiniz ASİM OV, onların dünya gezegenindeki GAYRİ RESMİ
TARİHÇİSİDİR.
Dostlarımız,
Neyse konumuzu dağıtmayalım. -Zaten yeteri kadar “dağıtmış”
7 Temmuz 2005, hem sembolik, ama hem de işlevsel açıdan önemli bir durumdayız hep beraber.-
DÖNÜM NOKTASIDIR.
SOLAR PLEXUS, dostlar, öyle bir DAİRESEL DÜZLEMDİR Kİ;
07-07-2005 = 0+7= 0+7 = 2+0+0+5= 7
1- PERDENİN BU YANINA PERDENİN ÖBÜR YANININ ENERJİSİNİN
7 7 7 =777 AKIŞINI OLANAKLI KILAN BİR BOŞLUKTUR.

Dostlarımız, 2- FİZİKSEL ÂLEMLERE FİZİK ÖTESİ ÂLEMLERİN ENERJİLERİNİN


AKIŞINI OLANAKLI KILAN BİR REGÜLATÖRDÜR.
7 asal bir sayıdır. Kendinden ve birden başka bir sayıya tam olarak
bölünmez. 7 evrensel olarak enerjinin bir düzlemde doyumu ve üst bir 3- SAMANYOLU GALAKSİSİNİN BU TAŞRASINA SAMANYOLU
düzlemde tekrar baştan başlamasıyla ilgilidir. Ama sıfırdan değil elbet. GALAKSİSİNİN MERKEZİNİN BİLİNCİNİN, HAYATİYETİNİN,
Niteliksel bir dönüşümle, bir önceki niceliğin tam içeriğiyle. ENERJİSİNİN AKIŞINI OLANAKLI KILAN BİR MANYETİK ALICIDIR.

Evrende aslında her şey 7 katmanlıdır. Tüm astronomik yapılar, enerji 4- SAMANYOLU GALAKSİSİNİN BU İZOLE–YALITIK-KARANLIK
boyutları ve katmanları, tekâmül süreçleri, ruhsal hiyerarşiler, yönetici NOKTASININ, TÜM KARANLIK, CEHALET VE PİSLİĞİNİN
mekanizmalar, dünyasal skalalar vs. SAMANYOLU GALAKSİSİNİN MERKEZİ ÖLÜ UZAYINA,
TEMİZLENMEK ÜZERE AKIŞINI OLANAKLI KILAN BİR MANYETİK
Bu nedenle 7 7 7 önemli bir şeye işaret eder. 07.07.2005 günü biraz AKTARICIDIR.
sağduyulu olan dostlarımız, biraz farkındalıklı olan dostlarımız, o gün en
güzel giysilerini giysinler, o gün hep ama hep gülsünler, neşe olup 5- DOYUMA ULAŞMIŞ OLAN ENERJİNİN -MİNERAL, KRİSTAL,
taşsınlar, küçük tefek iyilik ve güzelliklerle varoluşa katılsınlar. O gün bir NEBATİ, HAYVANİ, İNSANİ, MELEKSEL- NİCELİK TAMLIĞININ
NİTELİKSEL DÖNÜŞÜMÜ İÇİN MERKEZİ EVRENİN EBELERİNİN,
DOĞUMHANELERİ KURMASINA OLANAK SAĞLAYAN BİR SİT 7- ÜRETTİKLERİNİZE
ALANIDIR.
8- PAYLAŞIMLARINIZA
Dostlarımız,
çok ama çok dikkat edin. Her konuda, OLUMSUZ VE YIKICI OLANA
Dünyanız -GAİA- artık çok yoruldu. O sevecen bir RUH, sevecen bir ODAKLANIRSANIZ, BİN KATI BÜYÜYEREK SİZE VE ÇEVRENİZE
BİLİNÇ, sevecen bir ANNE olarak, siz misafirlerini ÇOK UZUN BİR GERİ DÖNECEK.Hem de öyle çok beklemenize gerek kalmadan.
ZAMANDIR ağırlamanın, süt anneliği yapmanın yorgunluğu içinde. Artık
GAİA tez zamanda YÜKSEK ÂLEMLERİN HAYATİYET OLUMLU VE YAPICI OLANA ODAKLANIRSANIZ, ONBİN KATI
ORTAMLARINA ALINACAK. Bunun anlamı sizler için şu; BÜYÜYEREK SİZE VE ÇEVRENİZE GERİ DÖNECEK. Hem de öyle
çok beklemenize gerek kalmadan.
Artık dünyanız DUALİTE-KUTUPLULUK-AYRILIK-ÇATIŞMA dünyası
olan üçüncü boyut düzlemindeki bir FİZİKSEL DÜŞ MERKEZİ olmaktan Dostlarımız,
çıkacak.
Temmuz 2005 ve devam eden aylar SİZLER için artık SEÇİM
GAİA, artık DÜŞLERİN GÖRÜLDÜĞÜ, YAŞANDIĞI DEĞİL, zamanlarıdır.
ÜRETİLDİĞİ, ZAMANIN TÜKETİLDİĞİ DEĞİL, ÜRETİLDİĞİ, FİZİĞİN
TUTSAĞI OLUNAN DEĞİL, MADDENİN ÜRETİLDİĞİ bir TEKLİK- YA DÜNYANIZIN KAOSUNA VE SONLULUĞUN CEHALETİNE
BİRLİK-BÜTÜNSELLİK-İŞBİRLİĞİ-BİLİNÇLİLİK-FARKINDALIK TESLİM OLUP, BU BOYUTLARDA KALACAKSINIZ,
MERKEZİ olacak.
YA DA EVRENİN DÜZENİNE VE SINIRSIZLIĞIN BİLGELİĞİNE
Bu Temmuz’dan, Ağustos’a gerçekleşmeyecek elbette. “Zaman” AÇILIP, GERÇEK BOYUTLARINIZI HATIRLAMAYA,YAŞAMAYA
alacak. Direnenler ve direnç gösteren odaklar olacak. Acılar da “BAŞLAYACAKSINIZ”.
yaşanacak. Ama göreceğiz, gün be gün, ODAKLANANLAR, güzellikler
ve iyilikler ÜRETECEKLER VE YAŞAYACAKLAR. Bunun ortası SİZLER için yok. Bizler -ONLAR- seçiminizi yapmanızı
bekliyoruz. Sizlerin bir ayı var desek bizlere kızar mısınız ?
Dostlarımız,
Temmuz’da seçim yapın ki, Ağustos’ta sizlerle MERKEZİ EVRENİN
öyle bir döneme giriyorsunuz ki ÇOK DİKKATLİ OLMALISINIZ. BANLİYOSU “KSENON”DA, OKYANUSTA, KOZMİK DENİZ TATİLİ
YAPALIM.
1- DÜSÜNCELERİNİZE
Siz hiç SİZ OLAN DENİZDE, SİZ OLAN DALGALARA KARŞI, SİZ
2- HAYALLERİNİZE OLAN KULAÇLARINIZLA, SİZ OLAN YÜZÜŞÜ deneyimlediniz mi?

3- SÖZLERİNİZE Evet, evet, evet, hem de ne çok.

4- NİYETLERİNİZE YÜZÜCÜ VARSA, YÜZME YOKTUR. DENİZ VARSA, YÜZME


YOKTUR. YÜZMEK VARSA, YÜZME YOKTUR. SADECE VE SADECE
5- TUTUMLARINIZA YA YÜZME VARDIR YA DA YOKTUR.

6- İNANÇLARINIZA Ağustos’ta Ksenon’da, “köpeklerin” okyanusunda HATIRLAMAYA ne


dersiniz. Duyamadık, hava çok sıcak Temmuz’da oralarda, oysa
Ağustos’ta KSENON’DA, MERKEZİ İKLİM DÜZENLEYİCİSİ HER 02.07.2005
BİRİNİZ İÇİN ÖZEL ISILARI OLUŞTURMAYA HAZIR. Tek yapmanız
gereken İSTEMEK. “Dostlarımız,

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. eğer dünkü mesajımız bir anlam ifade ediyorsa;

Yani artık evrensel düzene ve sınırsızlığın bilgeliğine açılma


ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler zamanıysa, artık dünyanın yoğun ve kaotik realitesi yerine, bilinç ve
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
akış alemlerinin realitelerine ODAKLANMA zamanıysa,

Dünyanızdaki gündelik hayatınızda EL ATMANIZ GEREKEN alanlar


var demektir.

Bir süre sizlerle, sizi dünyanın realitesine ODAKLANMA-UYUMLANMA


konusunda desteklemiş olan ve bu nedenle de ŞÜKRAN duyulması
gereken, AMA ARTIK YÜKSEK ÂLEMLERİN HAYATİYET
İFADELERİNE ODAKLANACAKSANIZ, bu şükranla terk etmeniz ve
yerine YÜKSEK ALEMLERİN HAYATİYET İFADELERİNİ koymanız
gereken BASİT TEFEK DÜNYA ALIŞKANLIK-TUTUMLARI-
GEREKLERİNDEN SÖZ EDECEĞİZ.

Söz etmek ONLARDAN, TERAZİSİNDE TARTIP DEĞERLENDİRMEK


SİZDEN. -Aman ha tekrar, tekrar diyoruz ki, önce terazi ayarınızı iyi
yapınız, eksik fazla tartmayınız.-

1- UYKU; Dostlarımız, kaba fiziki ortamlarda uyku, öncelikle kaba fiziki


maddenin bir gereksinimidir. Gün boyu enerji tüketen, gerilen, kasılan,
yorulan fizik bedenin enerjisini dengelemesi, gevşemesi, dinlenmesi için
kendini kapatması gerekmektedir. İşte uyku bu kapatmanın adıdır.
Çocuğunuzun oyuncak robotunu da kapatıp açıyorsunuz değil mi?

Aynı zamanda fizik beden uyurken, onun kaba egemenliği altında


kendini ifade edemeyen daha ince bedenleriniz olan, eterik ve astral
bedenler de kendi ifadeleri ile uğraşabilme olanağı bulmaktadırlar.

Bu nedenle uyku insanın tekâmülünün başından beri var olan,


GEREKLİ bir olgudur. İnsan ne yaparsa yapsın uykuyla baş
edememiştir.

Kimler hariç? Örneğin SAİ BABA’NIN neredeyse hiç uyumadığı bilinir.


Yine İSA’NI hiç uyumadığı rivayet edilir. Yine KRİSHNAMURTİ’NİN
sadece 03 - 05 arası göz dinlendirdiği bilinen bir olgudur.
Neden ?  
Her türlü YEŞİL, AÇIK SARI VE TURUNCU besin, başta da
Çünkü bu varlıklar, BİLİNÇLİ, AYDINLANMIŞ VARLIKLARDIR. Yani SEBZELER VE MEYVELER, öncelikle eterik ve astral bedeni
artık robotlarının esiri değillerdirler ve robotlarını kendi doğalarının güçlendirir. Dünyaya ve evrene, eterin ve astralin gözünden bakmanızı
hizmetkârı yapmışlardır. Bu nedenle ne robotları -fizik bedenleri- sizinki sağlar, etere ve astrala odaklandırır.
gibi enerji tüketmektedir, ne de ince bedenleri kullanmak için fizik  
bedenin kapanması gerekmektedir. Her türlü BEYAZ, MOR besinse, SPİRİTİK BEDENİ VE PSİŞEYİ
GÜÇLENDİRİR. Dünyaya ve evrene SPİRİTİK GÖZLE BAKMANIZI,
Öyleyse dostlarımız, eğer FARKINDALIĞIN ARTACAĞI-BİLİNCİN GÖRÜNENİN ARDINDAKİ GERÇEĞE ODAKLANMANIZI SAĞLAR.
SUPTİLLEŞECEĞİ-PSİŞİK GÜÇLERİN AKTİVE OLACAĞI bir dönem Ancak beyaz besinden murat asla ve asla TAVUK ETİ değildir. Hele
içindeysek, eskisi kadar çok uyumak ve eskisi gibi uyumak acaba artık hücrelerde, fabrikasyon üretilen TAVUKLARIN ETİ ASLA VE
gerekli mi? Uygun mu? KATA.

Bununla şunu kastetmiyoruz: Zorlayarak az uyuyun, saat kurarak ve Beyaz besinden kasıt, rengi ne olursa olsun HER TÜRLÜ DENİZ
davul çalarak erken uyanın. Hayır. Ancak acaba uyku düzeniniz ve ÜRÜNÜDÜR. Ama bunların önemli istisnaları vardır;
saatleriniz konusunda ALIŞKANLIĞINIZIN TUTSAĞI olmuş olabilir
misiniz? Uykudan dinlenmiş, yenilenmiş olarak kalkıyor musunuz? Biz A- AHTOPOT GİBİ VURULA, VURULA ÖLDÜRÜLEN BALIKLAR ASLA
sadece sizlere, artık hele zamanla, eskisi kadar çok ve kesintisiz YENMEMELİDİR.
uyumak zorunda OLMAYABİLECEĞİNİZİ, belki de geceleri 4-5 saat ve
gün ortası bir saat uykunun sizler için daha uygun, yenileyici, B- ASLA VE ASLA BALİNA - YUNUS - ORKİNOS ETİ
dönüştürücü olabileceğini ve bunu bir düşünmenizin HAYRINIZA YENMEMELİDİR.
olabileceğini söylüyoruz. HOP, TERAZİNİZE. HOP, HOP, TERAZİ
UYUMA, UYUMA. C- MİDYE - DENİZ YILDIZI - YENGEÇ YENMEMELİDİR.

2– BESLENME; Dostlarımız, insan fizik bir bedenle dünyaya ayak Bunların dışında bizler denizden BABAMIZ ÇIKSA YERDİK. 
basar. Fizik bedenle dünyayı yaşar. Fizik bedense aslında içerdiği
bileşenleriyle mikro bir dünyadır. Çünkü insan -fizik beden- ne yiyorsa Mor besinlerse daha çok bazı sebze ve meyvelerdir.
o’dur. Yedikleriniz bedeniniz olmaktadır. Dolayısıyla kaba fiziki
ortamlara uyum sağlayabilmek için, kaba bedenin, kaba yiyecekler Ancak hangi besin olursa olsun, çok pişirmeden ve az, kararında yemek
yemesi kadar doğal bir şey olamaz. Oh oturalım ÇİYA’YA, söyleyelim faydalıdır. Çünkü artık bizleri besleyecek olan besinler değildir.
kebapları, ağır, yağlı diğer yiyecekleri. Allah. Üstüne bir ekmek kadayıfı,
sonra gelsin kahveler, aman da aman yol açın, masa ayırın geliyor O N İSA’NIN o dönemler de bile SADECE ÖĞLENLERİ BİR KÂSE
LA R. YOĞURT ÇORBASI ile beslendiği rivayet edilir. KRİSHNAMURTİ’NİN
sabah ve akşamları sadece az miktar BEYAZ besinler yediği bilinen bir
Dostlarımız, ama kazın ayağı artık böyle değil, değil mi? Eğer artık olgudur. YA SAİ BABA’NIN ESAS OLARAK YEMEK YEMEDİĞİNİ
YÜKSEK ÂLEMLERİN FARKINDALIKLI DÜNYALARINI REALİZE biliyor muydunuz?
EDECEKSEK, BİZİM DE ONA YAĞI REKLAMINDAKİ GİBİ
YÜKSELMEMİZ gerekmez mi? (Hadi oradan, biz biziz, bizi başkalarıyla kıyaslamayın, hele bu zatlarla
demeyin. Biz her varlığın EŞSİZ olduğunu bilenlerdeniz. Ama
Dostlarımız her türlü KIRMIZI ve SİYAH renkli besin, öncelikle de ET mekanizma, çalışma dinamikleri aynıdır ve bir insanın yaptığını her
fizik bedeni güçlendirir. Dünyaya fiziğin gözünden bakmanızı sağlar, insan yapabilir. Üstelik sizler şimdi bu saydığımız insanlardan ÇOK
fiziğe ODAKLANDIRIR. DAHA ÖTELERDESİNİZ.)
beslenme, ne de su da ondan. Bize kolay tabi konuşmak. SİZ OLAN
3- SU; Dostlarımız, SU konusu beslenme ile ilgili değildir. Aman ha
TIBBIN CEHALETİNE ortak olmayın. ALLAH'IMIZ YARDIMCINIZ OLA.
 
SU, kendinde YAŞAYAN, CANLI, BİLİNÇLİ, İLETKEN BİR OLGUDUR. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Su, aslında sizlerin ETERİK BEDENİNİZİN HAYATİYETİYLE ilgilidir.
Aynı zamanda ASTRAL bedenin yağıdır. VE ZİHİNSEL BEDENİN DE
BENZİNİ. Eğer FARKINDALIK VE ŞİFA DOĞANIZ olsun istiyorsanız
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
SU, SU, SU içeceksiniz. Başka yolu yok. En azından başlarda. Fizik – O’nunla gelenler - O'na gelenler
bedeninizi temizlemek, arındırmak, tıkır, tıkır işler kılmak istiyorsanız,
zihniniz berrak ve kalbiniz ferah olsun istiyorsanız, SU, SU, SU
içeceksiniz, başka yolu yok. En azından başlarda.

Dostlarımız bir iddiamız var, gözleyin, terazide de tartın lütfen;

Çevrenize bir bakın; kim ki “neşeli ve hayat dolu” dediğiniz bir insan,
MUTLAKA SUYLA ARASI İYİDİR. HEM İÇMEK HEM DE TEMİZLİK
açısından.

Kim ki “ölü, boğucu” dediğiniz bir insan, MUTLAKA SUYLA ARASI


KÖTÜDÜR. HEM İÇMEK HEM DE TEMİZLİK açısından.

Yine iddia ediyoruz ki, ÖLÜ VE BOĞUCU İNSANLARA, ZORLA, EVET,


ZORLA, OTUZ GÜN BOYUNCA GÜNDE İKİ LİTRE SU
İÇİREBİLSEYDİNİZ, EVET, SADECE İKİ LİTRE SU, OTUZBİRİNCİ
GÜN, A, A, A, O DA NE, BU İNSANLARDA NEŞE VE HAYATİYET
OLUŞMAYA BAŞLADIĞINI GÖRÜRDÜNÜZ.

Dostlarımız kimseye zorla su içiremezsiniz, bir kişi hariç değil mi? SİZ.
Ne olur zorlayın biraz kendinizi.

SU OLGUSU; ÇOK BOYUTLU, ÇOK DÜZLEMLİ, GERÇEK ANLAMDA


KOZMOSA AİT BİR OLGUDUR. İlerde size SU VE ONUN 18.000
ÂLEM VE BU ÂLEMLER ÜZERİNDEKİ HAYATİYETLE BAĞI İLE ilgili
de bilgi vermek isteriz. Ama SU ARINMAYI, ARINMA BİLGİYİ, BİLGİ
BİLGELİĞİ GETİRİR. Önce su içelim ne olur.

Dostlarımız,

bugünlük UYKU, BESLENME VE SU İLE İLGİLİ AHKÂM KESTİK. Yarın


başka AHKÂMLARDA buluşmak üzere. (Niye AHKÂM kestik diyoruz?
Çünkü, O N L A R D A VE onların düzlemlerinde ne uyku var, ne
03.07.2005 İster dikkate alırsınız önerileri ister almaz. O N L A R A ne! Su satma ya
“Dostlarımız, da yeşil elma satma BEKLENTİMİZ mi var sanıyorsunuz?
GERÇEKTEN NE SANIYORSUNUZ?
Şunu iyi ANLAYIN lütfen;

En başta da dostumuz ki size mesajları onun yardımıyla iletiyoruz, o da ONLAR


iyi anlasın,siz de LÜTFEN;

O N L A R’IN ne DÜNYANIZDA, ne de BURALARDA, ne SU


BAYİLİKLERİ var ne de MANAV DÜKKANLARI.

Biz sizlere bazı öneriler de bulunurken, SİZLERİN ORADA KİME,


NASIL, NE NİYETLE OLURSA OLSUN ÖNERİDE
BULUNDUĞUNUZDA, MUTLAKA ŞU YADA BU MİKTARDA
İÇERDİĞİNİZ,

KİBİR-YÖNLENDİRME-TAHAKKÜM ETME-ADAM ETME-


BEĞENİLME-ONAYLANMA-TEPKİSELLİK-SEVECENLİK-MERHAMET
v.s

OLUMLU YA DA OLUMSUZ her türlü saikten uzak olarak,

SADECE VE SADECE ,

“BÜTÜNLÜĞÜN MURADINI-IŞIĞIN DOĞASINI-HERKESİN EN


YÜKSEK HAYRINI” GÖZETEREK VE DİLEYEREK

öneriler de bulunuruz.

DİKKATE ALDIĞINIZDA HEM BÜTÜNLÜK; HEM IŞIK; HEM HERKES;


AMA HEM DE SİZLER HAYIRLARA VESİLE OLURSUNUZ.

DİKKATE ALMADIĞINIZDA NE BÜTÜNLÜĞE NE IŞIĞA HİÇBİR


ŞEYCİKLER OLMAZ. AMA SİZLER OLAN HERKES VE SİZLER,
BÜYÜK HAYIRLARDAN MAHRUM KALIRSINIZ. AMA DOĞA BOŞLUK
TANIMAZ, HAYIRLARDAN MAHRUM KALIRSANIZ BU BOŞLUĞU NE
DOLDURUR DERSİNİZ?

Uzatmadan,

Kendinizi ne değersiz kılın NE DE DEV AYNASINDA GÖRÜN.


03.07.2005 SEVGİLERİYLE...
SONRA ATMOSFERİ ÖRDÜLER,
“Dostlarımız,
BİLİNÇLERİYLE...
Bazı dostlarımız DÜNYA TARİHİNE yani gerçek dünya tarihine birazcık
bir süre beklediler...
takılıp kalmış durumdalar. Israrla birazda DÜNYA TARİHİ deyip
duruyorlar. bir süre beklediler...

Ama bizler, dedik ya, tarihçi değiliz ki. Bizler FARKINDALIK VE ŞİFA bir süre beklediler...
üstatlarıyız. Başka dostların arasında BÜYÜK EVREN TARİHÇİLERİ de SONRA SU’YU OLUŞTURDULAR,
var elbette.
DÜŞÜNCELERİYLE...
Ama bizi tarih pek de ilgilendirmediğinden onlardan yardım istemek de Kİ HAYATİYET VE BİLİNÇ OLAN SU İLE
makul gelmiyor.
başladı dünya tarihi...
Ancak yanlış anlaşılmasın. FARKINDALIK dediğimiz anda DÜNYA SONRA O N L A R, SU’YA İLK HAYAT TOHUMUNU
TARİHİ, BERRAKLIĞIYLA BENLİĞİMİZDE YANKILANIR. Kaldı ki O N
L A R sizin dünyanızla, GAİA’YLA çok alakalı bir BÜTÜNLÜKTÜR. -Her BIRAKTILAR...
daim GAİA ile ilişkili, bilinç ötesi bir bilinçler bileşkesi, enerji ötesi ÇOK SONRALARI YUNUSLAR-BALİNALAR-
enerjiler bileşkesiyizdir.- Ama tarihçi olmadığımızdan biz size bir şeyler ORKİNOSLAR OLACAK OLAN...
anlatalım desek, aşağıda ki gibi olur herhalde, ki pek de hoşunuza
gitmez sanırız; VE TOPRAĞI SUYA DOYURDULAR, Kİ
İNSAN SUDAN ÇIKTIĞINDA TOPRAKTA
............................................ YEŞEREBİLSİN...

........................................... VE YERÇEKİMİNİ YAZGI YAPTILAR GAİA’YA, Kİ

........................................... GELDİKLERİN DE, GELDİKLERİ GİBİ GİTSİNLER


DİYE
sonra, ALLAH, O N L A R’A, KARANLIĞIN DİNAZORLARI.
BEN’İM ADIM ve RIZAM’LA inin
SONRA O N L A R, DÜZENEĞİ VE MEKANİĞİ
dedi... KURDULAR VE GAİA YA SARILIP RUHTAN RUHA
AKTILAR...
O N L A R, O'NA ALLAH’A
müteşekkir, ARDINDAN O
'NUN, ALLAH’ININ YANINDA
YERLERİNİ ALDILAR...
GAİA’YA OL enerjileriyle İNDİLER... ALLAH, O N L A R’A müteşekkirdi...
GAİA sıcak bir TOP gibiydi,
Sonra ZAMAN LORDLARI ve MEKANİK ÜSTATLARI
ÖNCE TOPRAĞI SOĞUTTULAR, indiler YERYÜZÜNE...
ZAMAN LORDLARI, DÜZENEĞE VE MEKANİĞİNE 03.07.2005
ZAMANI BAĞLADILAR...
“Dostlarımız,
VE MEKANİK ÜSTATLARI, DÜZENEĞİ VE MEKANİĞİ
ZAMANLA TEST ETTİLER, DENEDİLER VE ONAY
sizlere dün “YENİ” KOZMİK REALİTELERE uyumlanabilmeniz
VERDİLER...
bakımından, bazı küçük tefek, DÜNYA HAYATI ile ilgili önerilerde
VE MEKANİK ÜSTATLARI AÇMA DÜĞMESİNİ bulunmuştuk.
AÇTILAR... SONRA onlar da yeryüzünden ayrılarak
Uyku, beslenme ve su ile ilgili önerilerdi bunlar.
kendi yerlerine çekildiler.
AÇMA DÜĞMESİ AÇILDIĞINDA, ZAMAN VE MEKAN Bugünde AHKÂM KESMEYE devam edip, SİZLERE SİGARA-ALKOL-
İŞLER KILINDIĞINDA İLAÇ’TAN söz edeceğiz.
başladı dünya tarihi... -AHKÂM KESMEYE devam, çünkü buralarda ne sigara, ne içki ne de
.................................... ilaç yok. Bize kolay yine konuşmak, af ola.-
.................................... Dostlarımız,
....................................
Dikkatimizi çekiyor, seslendiğimiz tüm dostlar EMPERYAL META
düzeninden müşteki. Ama EMPERYAL META düzeninin temel
dayanaklarından ikisi olan,
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
İLAÇ ENDÜSTRİSİ-SİGARA VE ALKOL ENDÜSTRİSİNİN ürünlerini
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler tüketmekte de maşallah birbirinizle yarışıyorsunuz. Yanlış anlaşılmasın,

– O’nunla gelenler - O'na gelenler) EKONOMİ-POLİTİKTEN söz edecek değiliz. Onu size bırakıyoruz. Bu
küçük anekdotu da TERAZİNİZİN KEFELERİNE.

Dostlarımız,

şimdi konumuza gelelim.

1- SİGARA; Sigara nedir ne değildir, tüm tıp kitaplarında bulabilirsiniz.


Biz de size uzun, uzun anlatacak değiliz. Ancak sigaranın asıl zararı
FİZİKSEL BEDENİNİZLE İLGİLİ DEĞİLDİR.

Sigara, içerdiği KATRAN ve İS ile;

A- Eterik bedenle, fiziksel beden arasındaki iletişimi zayıflatır ki işte


fiziksel bedendeki rahatsızlıkları, gerçekte bu ilişki zayıflığı
yaratmaktadır.
B- Eterik bedenle astral beden arasındaki iletişimi zayıflatır ki, bu da anlamlandırılamaz ve varlık DÜNYASINA İNDİĞİNDE dünyayla uyum
sizin hem solunum ile ilgili sorunlar yaşamanıza yol açar hem de kurmakta zorlanır. BUNUN SONU İNTİHARA DEK GİDEBİLİR.
dünyanın yoğun ve kaotik manyetik alanına tutsak olmanıza yol açar.
D- ALKOLLÜ HER VARLIK, DEVREDE BİZLER OLMADIĞIMIZ
C- Zihinsel bedenle astral beden arasındaki iletişimi zayıflatır ki, bu da TAKDİRDE “KARA DELİKLERİN TRANSFORMASYON
öncelikle ZİHİNDE GERGİNLİK, SIKINTI, BERRAKSIZLIK yaratır ki, bu GİRDAPLARINDA YOK OLMAYA ADAY BİRER BİYO ENERJİDİR.”
sizin SPİRİTİK olana açılmanızı engelleyerek, ENTELEKTE tutsak
olmanıza yol açar. Hadi canım, ben zaten iki tek içiyorum. Bunları alkoliklere anlatın, mı
dediniz? Afiyet ola. Rakılardan “Burgaz”, şaraplardan “Dimitrocopulo”
D- Spiritik bedenle diğer üç beden arasındaki iletişimi zayıflatır ki, işte öneririz. Bir tek de bizim için atın, ha.
BU DA ATIN AT ARABASININ ÖNÜNE DEĞİL, ARABANIN ATIN
ÖNÜNE KONULMASIDIR. YANİ SİZ KÜÇÜĞÜ İÇEREN BÜYÜKKEN, *Niçin alkol uçucudur? *Niçin içince rahatlar, zincirlerden boşalır ve
KÜÇÜĞE TUTSAK DÜŞMÜŞ büyük olursunuz. Dünya sizin zindanınız dengesizleşirsiniz?  *Niçin alkol alan insan daha, daha, daha almak
olur. ister? *Niçin dehalar genelde çok alkol içer? Ama niçin BUDA-İSA-
MEVLANA-OSHO alkol almadılar?
Küçücük bir sigara nasıl olur da bunları yapabilir, değil mi?
3- İLAÇ;
Bir iki soruyla bu sigara konusunu kapayalım.
Dostlarımız, bu hassas bir konu. Çünkü toplum bilinciniz “sözde” sigara
*Niçin sigara dumanı siyahtır? *Niçin katran ve is siyahtır? *Niçin ve alkolü zaten tu kaka etmiştir. Ama İLAÇ deva kaynağıdır, değil mi?
karanlık siyahtır? *Sigarayı ilk kimler bulmuş ve niye?  *Tütün nedir?  
*Niçin sigara iç yanma esasıyla yanar? *Niçin BUDA-İSA- MEVLANA- Ama değil işte;
OSHO sigara içmediler?
Dostlarımız,
2- ALKOL; Alkolü de uzun, uzun anlatmaya gerek yok. Ancak alkolün
de asıl zararı fiziksel bedenle ilgili değildir. Tıp insanlarınız İNSANI SADECE PSİKO-SOMATİK bir şey sanıyorlar.
Ki bu insanın bir boyutudur, ama insanın çok aşkın boyutları da vardır.
Alkol içerdiği KİMYEVİ MADDELERLE ve UÇUCU DOĞASIYLA, O nedenle RESMİ TIP -Kİ KORKUNÇ BİR ENDÜSTRİYE
DÖNÜŞMÜŞTÜR- İLAÇ KONUSUNDA -Kİ İLAÇ SEKTÖRÜ DE
A- GÖKYÜZÜ İLE YERYÜZÜ ARASINDA DENGEYİ sağlayan KORKUNÇ BİR ENDÜSTRİYE DÖNÜŞMÜŞTÜR- TANI VE TEDAVİDE
ELEKTRO MANYETİK ALANLARINIZDA, gökyüzü lehine yeryüzü İŞİN KOLAYINA KAÇMAKTADIR.
aleyhine DENGEYİ bozar. Ancak bu dengesizlik BİLİNÇLE de
dengelenemediğinden YERYÜZÜ FARKINDALIĞINIZA VE Aslında sizin bildiğiniz anlamda tüm İLAÇLAR, HASTALIĞI
VAROLUŞUNUZA zarar verecek yıkıcı davranışlara yol açar. BÜYÜTMEKTEN BAŞKA BİR İŞE YARAMAZLAR YA, NEYSE, SİZİN
İYİ GELECEKLER YAZILIMINIZDAN DOLAYI İŞE YARIYORLAR. Ama
B- GÖKYÜZÜ LEHİNE ELEKTRO MANYETİK ALANINIZDAKİ dengeyi ne pahasına?
bozduğunda, HAZIRLIKSIZ-KORUNMASIZ-DAYANIKSIZ bir şekilde
YÜKSEK âlemlere giden kapıları açar ki, bunun SONU DELİLİĞE Hastalıklarınız hep ETERİK BEDENDE PLANLANIR-BAŞLAR, fiziksel
KADAR gidebilir. bedene yansır. Aslında hastalıkta müdahale edilecek beden ETERİK
BEDENDİR. İşte nitekim, AKUPUNKTUR; BİYO ENERJİ; MASAJ; SU
C- YÜKSEK ALEMLERE BİLİNÇLE DEĞİL DE GEÇİCİ UÇUCU DOĞA TERAPİLERİ aslında hep ETERİK BEDENE dönüktür. Ancak eterik
VE KİMYEVİ ALETLERLE ÇIKILDIĞINDAN, görünenler, yaşananlar beden de kendi kendine hastalık üretmez. ZİHİNSEL BEDENDEKİ
KARMAŞALAR-KAOSLAR astral bedene oradan da eterik bedene etmiyorlar? *Niçin hastayı HEP HASTALIĞA ODAKLIYORLAR? NİÇİN
iletilir. Zihinsel bedenin sorunu da Spiritik bedenden kopukluğudur. SAĞLIĞA DEĞİL?
YANİ FARKINDALIKSIZLIK VE BUNUN SONUCU BERRAKLIK
yoksunluğu hastalıkların kaynağıdır. Sağlık sizin hakkınız, dileriz bu maddeye hiç gereksinmeniz olmaya.

Dostlarımız, Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

Dişiniz ağrıyor. Ağrı sorun mu? Hayır, uyaran. Baktınız çürük var. Sorun
bu mu? Evet, tıp evet diyor. Bizse bu da uyaran diyoruz. Çürük de bir
sesleniştir. Zihniniz diyor ki, çok kararsızlıklar içindeyim, çok bunaldım. ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
Sorun bu mu? Hayır, zihin der ki “PSİŞEMİZDEN, SPİRİTİK
BEDENDEN ÇOK KOPTUK.” İşte sorun, hastalık bu. – O’nunla gelenler - O'na gelenler

Öyleyse SİZ FARKINDALIK YOLUNDA YOL ALDIKÇA VE VARLIĞINIZ


DAHA BÜYÜK BİR BERRAKLIK ALGISINA SAHİP OLDUKÇA ŞİFA
SİZİN YAZGINIZ OLACAK.

Ama şimdi bir sorun var. Ne yapmalı? Size kalmış. Bizim önerilerimiz
bunların dinamiklerine girmeksizin olacak, çünkü o zaman konu çok
dallanacak budaklanacak;

1- SENTETİK VE PLASTİK İLAÇLARDAN UZAK DURUN.

2- HORMON VE ENZİMLERLE İLGİLİ İLAÇLARDAN UZAK DURUN.

3- ÇOK AMA ÇOK GEREKMEDİKÇE CERRAHİ MÜDAHALELERDEN


UZAK DURUN.

4- HELE, HELE SIRF ESTETİK AMAÇLI CERRAHİ


MÜDAHALELERDEN KORKUN.

5- ÇOK AMA ÇOK GEREKMEDİKÇE KEMOTERAPİ-IŞIN


TEDAVİSİNDEN UZAK DURUN.

6- DOĞAL İLAÇLAR; AKUPUNKTUR; REİKİ;BİYO ENERJİ; DOĞAL


TAŞLAR; YOGA; FİZİK TEDAVİ; OLUMLU TELKİN VE İMAJİNASYON;
PSİŞİK CERRAHİ. İŞTE SİZİN TIBBINIZ VE İLAÇLARINIZ BUNLAR
OLA.

*Niçin her hastayı hemen her türlü tetkike sokuyorlar da hemen bir
hasta rahatlatıcısı örneğin bir psikolog devreye almıyorlar? *Niçin
hastanın her durumda OKSİJEN VE SOLUNUM DURUMUNU kontrol
03.07.2005 YAŞAMLARININ, TÜM OLUMLU VE OLUMSUZ BİRKİMLERİNİ
“Dostlarımız, ÜSTLENİRLER. Ki bu ağır bir olgudur. Hele eğer özgür seks yapan,
yani birden çok partneri olan bir insanla birlikte olursanız, bir anlamda
Gündelik hayatlarınızla ilgili basit tefek konularda AHKÂMA devam birlikte olduğu tüm insanların da BİRİKİMLERİNİ üstlenirsiniz ki; bu
edeceğiz. Bu akşam sizlerle, zihinsel ve duygusal bedenlerde KAOTİK SONUÇLARA YOL
AÇABİLİR. Bu anlamda KOZMİK HASTALIKLAR kapabilirsiniz.
CİNSELLİK-SPOR-GEZİ konularında söyleşmek istiyoruz. Aslında
özellikle cinsellik konusu başlı başına büyük bir konu ama biz yine bizi Peki bundan korunmanın yolu yok mu? Var elbette; işte KUNDALİNİ
ilgilendiren açıdan -YANİ SİZLERİN DÜNYANIN KAOSUNA DEĞİL DE, ENERJİSİNİ KALP ÇAKRASINA YÜKSELTİR VE KALP MERKEZİNİ
EVRENSEL DÜZENE VE FARKINDALIK ALEMLERİNE AKTİVE EDERSENİZ, HER EYLEMDE BU ARADA CİNSELLİKTE DE
ODAKLANMANIZ açısından- ele alacağız; cinselliği de. SEVGİ KENDİNİ İFADE EDER. Kozmik cinsel hastalıkların kondomu
BU SEVGİDİR.
Ancak bu akşamki AHKÂMIMIZ biraz eksik olacak. Çünkü her ne kadar
buralarda cinsellik ve spor yoksa da, biz de GEZGİNLERİZ. O nedenle Eğer bir insanla SEVGİYLE VE KALPTEN sevişirseniz, CİNSEL İLİŞKİ
gezi konusu bizleri de ilgilendiriyor. SEVGİ TEMELİNDE VE KARŞILIKLI KALP ONAYIYLA
GERÇEKLEŞİRSE, birbirinizin OLUMSUZ BİRİKİMLERİNİ SEVGİNİN
1- CİNSELLİK; Cinsellik de elbette çok boyutlu, çok katmanlı, çok ATEŞİNDE ERİTİR, ama OLUMLU BİRİKİMLERİNİZİ İSE BİRBİRİNİZE
düzlemli KOZMİK bir olgudur. Ve üzerinde saatlerce konuşulabilecek, GÜÇ OLARAK AKTARIRSINIZ. Bu durumda cinsel ilişki KOZMİK BİR
sayfalarca yazılabilecek bir olgudur. Ama biz sizinle cinselliğin şu SAĞALTICI VE GÜÇLENDİRİCİ OLARAK HEM BİR İBADETE
boyutları üzerinde durmak istiyoruz; DÖNÜŞÜR hem de başka türlü deneyimleyemeyeceğiniz BEDENSEL-
DUYGUSAL VE RUHANİ ZEVKLERE.
A- Cinsellik, bizatihi KUNDALİNİ ENERJİSİ VE ilk iki çakrayla ilişkilidir.
Eğer kundalini enerjisini, ilk iki çakranın ifadesi olarak CİNSEL Özetle dostlarımız,
kılarsanız, işte bu HAYVANİ diyeceğimiz, hem soyun devamı hem de
cinsel organ kaşıntısının giderimi anlamındaki cinselliktir ki, BU SİZİ Kendinizi CİNSELLİK LÜTFUNDAN YOKSUN BIRAKMAYINIZ; ama
DÜNYAYA, TOPRAĞA, FİZİK BEDENİNİZE ODAKLAR ki, o zaman
EVRENSEL DÜZEN VE FARKINDALIK ALEMLERİNİN farkındalığı için *Gelişigüzel, günübirlik cinsel ilişkilerden kaçınınız.
gerekli ENERJİ bir başka bahara kalır. Oysa ki, hayat enerjisi olan
KUNDALİNİ ENERJİSİNİ, kaşıntının tatmini ve gerginliğin giderimi *Kalp devrede ve sevgi temelli olmayan cinsel ilişkilerden kaçınınız .
düzeyini aşıp, soyun devamını da TAKINAK yapmaktan vazgeçip,
KALP ÇAKRASINA TAŞIR VE KALP GÖZÜNÜZÜ AÇARSANIZ, *Karşılıklı rıza ve oydaşma yoksa sevişmeyiniz.
ORADAN DA ÜÇÜNCÜ GÖZÜ VE DERKEN TAÇ ÇAKRAYI DA
AKTİVE EDERSENİZ İŞTE FARKINDALIK VE BİLİNÇ ALEMLERİNİN *Sadece ET VE FİZİK olarak hiçbir insanla sevişmeyiniz.
SAKİNLERİ OLURSUNUZ Kİ, ASIL CİNSELLİK BURALARDADIR.
*CİNSELLİĞİ, İKİ VARLIĞIN KALP KALBE, TEN TENE, BİRBİRİNDE
B- Cinsel ilişki aslında sadece fiziksel bedenlerin ya da fazladan ERİDİĞİ VE BU YOLLA KOZMOSLA BÜTÜNLEŞTİĞİ BİR
duygusal bedenin ilişkisinden ibaret değildir.Cinsel ilişki sırasında her iki MEDİTASYON OLARAK YAŞAYINIZ.
insanın, BİYO-ELEKTRO-MANYETİK ALANLARI TEMAS halindedir.
Eterik, astral ve zihinsel bedenler işin içindedir. HÜCRESEL *Asla ama asla CİNSELLİĞİ YAŞAMINIZIN MERKEZİ HALİNE
KAYITLAR, DNA VE RNA KODLARI, AKAŞİK HAFIZALAR işin GETİRMEYİNİZ.
içindedir. Bunun anlamı şudur: Sevişen iki insan istese de istemese de,
anlasa da anlamasa da, BİRBİRLERİNİN GELMİŞ VE GELECEK TÜM
2- SPOR; Spor dünyanızda ilk olarak devreye alındığında, asıl murat, 1- HEPİNİZ BİRER BİYO-ELEKTRO-MANYETİK ALANA SAHİPSİNİZ.
insanların ortak manyetik alanlar ile ortak bilinç alanları üretmeleri ve BULUNDUĞUNUZ KENTLERİN DE MEKAN MANYETİK ALANLARI
böylelikle TEKAMÜLLERİ için SAĞLAM BİRLİKTELİK ZEMİNLERİ VAR. SİZLERE GELEN KOZMİKLER DE MANYETİK ALANLAR
yaratılmasıydı. Ayrıca da elbette ki FİZİK BEDENİN anlaşılması ve İÇERİYOR. İşte özellikle de büyük yani kalabalık şehirlerde
aşılmasıyla ilgili yanları da vardı. Bugün ise gelinen nokta da, SPOR yaşayanların MANYETİK ALANLARI dönem, dönem yoğunlaşıp, baskı
artık BİR DİN, BİR İDEOLOJİ halini aldı. Kitlelerin TEKAMÜLLERİ İÇİN yapabilir SİZLERE. Bu baskılar da yine FARKINDALIK VE ŞİFA
SAĞLAM BİRLİKTELİK ZEMİNLERİ olmaktan çok, DEJENERASYON- üzerinde olumsuz etkilere ve sonuçlara yol açabilir. Bu nedenle özellikle
FARKINDALIKSIZLIK-CEHALET ORTAK MANYETİK ALANLARINA de büyük ve kalabalık şehirlerde yaşayan DOSTLARIMIZ hiç değilse üç
DÖNÜŞTÜ. Bunun nedenleri, nasılları konumuz dışı. Ancak sizlere ayda bir, daha sakin MEKAN MANYETİK ALANLARINA gezilere
FARKINDALIK VE ŞİFA ile ilgili olarak SPOR bağlamında önermek çıksalar RAHATLARLAR. Hatta, hatta, olası ise AYDA BİR. Ayda bir ya
istediklerimiz şunlar; da üç ayda bir ve HİÇ DEĞİLSE GÜNÜ BİRLİK YA DA İKİ GÜNLÜK.
Yararlarını göreceksinizdir.
A- Öncelikle KİTLESEL SPOR AKTİVİTELERİNDEN UZAK DURUN.NE
KATILIMCI NE DE İZLEYİCİ OLARAK YER ALMAYIN. 2- HEPİNİZ BİRER AKÜSÜNÜZ VE DÖNEM, DÖNEM ŞARJ OLMAYA
İHTİYACINIZ VAR. Bu dönemlerde özellikle de DENİZ KENARLARINA-
B- Rekabete dayalı SPOR AKTİVİTELERİNDEN uzak durun. SU KENARLARINA-ORMANLIK ALANLARA yapacağınız günübirlik ya
da iki günlük geziler, AKÜYÜ ŞARJ EDECEĞİNDEN kazanacağınız
C- Bireysel ya da az sayıda insanla yapabileceğiniz SPOR DALLARINI CANLILIĞI fark edeceksiniz. CANLILIKSA FARKINDALIK VE ŞİFAYA
TERCİH edin. Ama edin. KAPI AÇAR.

Özellikle YÜRÜYÜŞ-KOŞU-YÜZME-BİSİKLET-KANO-YELKENLİ- 3- HEPİNİZ BİRER KOZMİK BELLEKLERSİNİZ. Ara, ara size uzak,
SÖRF-TAİ CHİ-AİKİDO- CİMNASTİK ve benzeri sporlar FİZİKSEL VE size ters, size yabancı COĞRAFYALARA VE İNSANLARA yapacağınız
ZİHİNSEL BEDENLERİNİZE iyi geleceklerdir. geziler, KOZMİK BELLEKLERİNİZİN AKTİVASYONUNU
TETİKLEYECEKTİR. Bu da tabi ki FARKINDALIK VE ŞİFAYI.
D- YÜRÜMEYİN YÜRÜYÜŞ OLUN, KOŞMAYIN KOŞU OLUN,
YÜZMEYİN YÜZÜŞ OLUN. Dostlarımız,

E- SPOR yaparken düşünmeyi bir yana bırakın ve SPORU BİR Sevgilinizi alasınız, KALPLERİNİZ YANINIZDA, BİR DENİZ KENARINA
MEDİTASYONA DÖNÜŞTÜRÜN. TATİLE ÇIKASINIZ, GÜN DOĞUMUNDA YÜZÜP, SONRA DENİZ
KENARINDA, GÜNEŞ DOĞARKEN UZUN, UZUN SEVİŞESİNİZ.
Bu şekilde yapacağınız spor eylemleri, YOĞUN OLARAK DÜNYANIZA BAKIN O ZAMAN ŞİFAYA, BAKIN O ZAMAN BERRAKLIĞA, BAKIN O
AKTARILAN KOZMİK ENERJİ VE TESİRLERDEN AZAMİ VE OLUMLU ZAMAN YANI BAŞINIZDAKİ O N L A R’A.
OLARAK yararlanmanıza katkı sağlayacaktır. Bu da elbette
FARKINDALIK VE ŞİFA olarak size geri dönecektir. (Not: Aman ha röntgenci-dikizci değiliz. Biz zaten size her dem ŞAH
DAMARINIZDAN DA YAKINIZ. Sizle tatile gelen de biziz, sizle yüzen
3- GEZİ; Dostlarımız herhalde MERKEZİ EVRENDE bizler, O N L A R de, sizle sevişen de. Kalp de biziz berraklık da. Şifa da biziz, sevgiliniz
kadar gezen başka bir TOPLULUK daha yoktur. O nedenle bu gezi de)
konusu bizi heyecanlandırdı.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Ne alaka, gezi de nerden çıktı diyebilirsiniz ama;
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
05.07.2005

“Dostlarımız,

Bugün size küçük bir ZEN KOANI ile merhaba demek istiyoruz. KOAN
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
bize aittir. Daha sonra sizlerle ZEN, LA O O
TZU, ZEN K AN’LARI
hakkında da söyleşeceğiz umarız. Ama önce bir koanla sizlere – O’nunla gelenler - O'na gelenler
seslenelim, özlem giderelim istedik. Ne, siz bizleri O N L A R’ I
özlemediniz mi? Olsun. Bizler SİZE NASIL BİR ÖZLEMLE bağlıyız, bir
bilseniz.

“Öğrencisi artık OLDUĞUNA emin, GURU’SUNA gelir ve der ki; tamam


artık el ver de HAYATA karışayım, insanları aydınlatayım. GURU
gülümser, peki der, son bir mezuniyet sınavını da ver ve GİT.

Guru öğrencisine der ki;

“Etrafına bir daire çiz.” Öğrenci çizer ve GURU der ki, “Şu soruları
yanıtla kendine ve DAİRE’DEN çıkıp GİT.” Guru soruları sorar ve gider.
Öğrencinin halen DAİRE içinde olduğu rivayet edilir.

1- İÇİNDE OLDUĞUN DAİRENİN İÇİNDEN ÇIKMAKSIZIN DAİRENİN


DIŞINA NASIL ÇIKARSIN?

2- DAİRENİN İÇİNDE KALARAK DAİRENİN DIŞINA ÇIKTIĞINDA,


ÇIKTIĞIN DAİRE Mİ ÇEMBER Mİ?

3- İÇİNDE OLDUĞUN DAİREYİ DIŞINDA BIRAKARAK DAİREYİ İÇİNE


NASIL ALIRSIN?

4- DIŞINDA OLUP İÇİNDE YER ALDIĞIN DAİREYİ DIŞINDA


BIRAKARAK İÇİNE ALDIĞINDA SEN DAİRE MİSİN ÇEMBER Mİ?

5- EĞER BİR DAİREDEN BİR DAİREYE BİR ÇEMBERDEN BİR


ÇEMBERE GİDECEKSEN, GİTTİĞİNİ NASIL BİLECEKSİN?

Dostlarımız, ya içindesinizdir hayatın ya da dışında yer alacaksınız.


Işıkla dolu keyifli bir gün ola sizlere.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.


07.07.2005
Birçok insanın her sabah kalkıp yüzünü yıkaması ve ardından
“Dostlarımız, giyinmesi, sonra da kahvaltı yapması ve her iki yarım kürede farklı
zamanlarda bunun gerçekleşmesi, DÜNYA MANYETİK ALANINDA,
Şükür kavuşturana. Vallahi ciddiyiz. Dostumuzla da, sizlerle de sizlerin demirlemesi VE SİZLERİN MANYETİK ALANLARINIZIN
merhabalaşmak biraz zorlaştı. Elbette dostumuz da dünya insanı; işi, KANALLARINDAN KOZMOSA AİT FREKANS VE ENERJİLERİN
zorunlulukları, sevdikleri, ilgi alanları, sorumlulukları var. Elbette sizlerin DÜNYAYA AKTARILMASI için çok önemli SABİTELER -zaman ve
de. Ama bizi de ihmal etmese-etmeseniz keşke. Bir bilseniz nasıl mekân olarak- yaratmaktadır. Bir de düşünün beş vakit camiler de
kırılgan ve alınganız, bir bilseniz sizi nasıl özlüyoruz. -dünyanın bir çok yerinde- insanlar eşzamanlarda SECDEYE
varmaktadırlar. Oluşan SABİTEYİ ve bu SABİT ALANDA var olan
Aman neyse, kavuştuk ya birbirimize, düğüne başlayalım iyisi mi. YERLEŞİK ENERJİ ALANINI ve bu alanlarda KOZMOS’UN ifadelerini
bir bilseniz, cumadan cumaya belki de siz de SECDE ederdiniz. -Şaka
Dostlarımız, şaka- YA DA her cumartesi, pazar KİLİSELERDE-SİNAGOGLARDA
yaratılan SABİTELER. Size tuhaf gelebilir ama, FUTBOL
Sizlere dünyanın DÜŞÜK VE KAOTİK ortamına değil de, MAÇLARINDAKİ SABİTELER. Konserlerdeki, sinemalardaki...
FARKINDALIK ALEMLERİNİN VE EVRENSEL DÜZENİN YÜKSEK VE
BERRAK ORTAMINA odaklanmak için, gündelik hayatta dikkat edilmesi Özcesi demek istediğimiz şu: Her türlü günlük rutin ve alışkanlıklardan
yararlı, uygun olur diyerek verdiğimiz basit tefek önerilere devam etmek MURAT, İNSANIN DÜNYAYA DEMİRLEMESİ VE OLUŞAN SABİT
istiyoruz. Şunu hatırlatmak isteriz ki; her gün yaşamınızdan bir SAFRA, ALANLARDAN dünyaya besleyici enerjilerin aktarılmasıydı.
bir YÜK çıkarsanız, bir GÜZELLİK, bir NEŞE katsanız ve VARLIĞINIZA
“YENİ” ve sizden alınamayacak olan bir DEĞER katsanız, X gün sonra Ancak bu şuna benzer; çocuk ailesinin yanında mutlu, güvenli ve
hop, BURALARDASINIZ. Bilincinizle, farkındalığınızla ve... İşte bu huzurludur da artık genç bir KADIN (bizim nazarımızda KIZ yoktur, o
yüzden, ufak tefek olsalar da ÖNERİLERİMİZİ ÖNEMSİYORUZ. sizin CEHALETİNİZDİR) -ERKEK yuvadan uçmalıdır ki
Sizlerin de önemsemeniz bizleri NEŞELİ VE GÜÇLÜ KILACAK BÜYÜYEBİLSİN, YAŞAYABİLSİN. İşte sizler de artık GENÇ BİRER
bilesiniz. KADIN-ERKEKSİNİZ. Artık yuvadan uçma zamanı ki, YAŞAMI
DENEYİMLEMENİN, BÜYÜMENİN yolu artık buradan geçmekte.
Dostlarımız, daha önceki üç mesajımızda sizlere;
Dostlarımız,
UYKU-BESLENME-SU / SİGARA-ALKOL- İLAÇ / CİNSELLİK-SPOR-
GEZİ konularında AHKÂM kesmiş ve demiştik ki; “Bize konuşmak Artık bir çok gündelik rutin sizin için ayak bağıdır. ÇÜNKÜ ARTIK
kolay; size ALLAH yardımcı ola.”.Bu akşam da GÜNDELİK RUTİNLER- DÖNEM SABİTELERDEN dengeli bir şekilde YÜKSELEREK, DİNAMİK
İLİŞKİLER-AŞK konusunda AHKÂM keseceğiz. Hazırsanız başlayalım. VE AKIŞKAN YÜKSEK ALEMLERE ODAKLANMA zamanıdır. O
nedenle SİZİ HEP DÜNYA FARKINDALIĞINA ODAKLAYAN, hep beş
1- GÜNDELİK RUTİNLER; Yahu ne idüğü belirsiz bu O N L A R, duyu ile sınırlayan ve KEŞİFLERE, YENİLİKLERE, AKIŞKANLIĞA izin
gündelik rutinlere kadar mı düştüler, diyebilirsiniz, ama bu konu aslında vermeyen, adeta tutsağı olduğunuz GÜNLÜK RUTİNLERİNİZİ tespit
çok önemlidir. ederek, onlardan şükranla ÖZGÜRLEŞME ZAMANIDIR.

Gündelik rutinler -el yüz yıkama, giyinme, kahvaltı, iş yerine gidiş, iş, Örnekse, artık hep aynı saatte yatıp aynı saatte kalkmak zorunda
öğlen yemeği, iş, akşam yemeği, aile ziyaretleri, tuvalet, tırnak kesme, değilsiniz. Geceleri keşfetmenin, dolunayda yürümenin, gün
vs- aslında sizlerin DÜŞÜK DÜNYA FREKANSINDA DEMİRLEMENİZ doğumunda kuşlarla şakımanın zamanıdır.
ve kaotik olan DÜNYA MANYETİK ALANINI dengelemeniz ve DÜZEN  
getirmenizle ilgilidir.
Örnekse, anneler/babalar günlerini başka günlerde, örnekse ana İşte dostlarımız, sizler açısından artık İLİŞKİLER çok dikkat edilmesi
babanın doğum günlerinde kutlama zamanıdır. gereken BİR ALANDIR.

Örnekse, evlilik gününü değil de, sevgili olduğunuz günü kutlama Birçok ilişkiniz sizi DÜNYA DRAMINA ODAKLAMAKTA VE beş duyu
zamanıdır. farkındalıksızlığına mahkum etmekte. O nedenle EVRENSEL
GERÇEĞE ODAKLANABİLMEK için ilişkilerinizde ÇOK SEÇİCİ VE
Örnekse, artık canlı, çingene renkli giysiler giyme zamanıdır. Tatile DİKKATLİ olmanız gereken bir BÜYÜME VE DÖNÜŞÜM
denize değil de, dağa gitme zamanıdır. ZAMANINDASINIZ.

Örnekse, yemeği elle yeme zamanıdır. Yemeği farklı yerlerde ve Bizlerin sizlere naçizane önerileri, ilişkilerinizde bazı temel
zamanlarda yeme zamanıdır. PARAMETRELERİ ölçü edinmenizdir.

Örnekse, başka ilgi alanlarında at koşturma zamanıdır. A- Size ferahlık ve berraklık veren İNSANLARLA İLİŞKİLENİN.

Örnekse, günaydın yerine IŞIK OLA, iyi geceler yerine SEVGİLİ B- Size neşe ve mutluluk veren İNSANLARLA İLİŞKİLENİN.
KEŞİFLER deme zamanıdır.
C- KALBİNİZİ AÇTIĞINIZDA KALBİNİ AÇAN İNSANLARLA
Dostlarımız, günlük rutinlerden hangileri size artık, alışkanlığın ağır ve İLİŞKİLENİN.
sıkıcı doğasını yaşatıyor ve SABİTELER oluşturuyor, bırakın ve yerine
KEŞFİN COŞKULU VE BERRAK hazzını yaşatan ve HAYATI DİNAMİK D- Verdiğiniz de almasını bilen İNSANLARLA İLİŞKİLENİN.
VE AKIŞKAN kılan TUTUMLARI koyun.
E- Almanız gerektiğinde vermesini bilen İNSANLARLA İLİŞKİLENİN.
2- İLİŞKİLER; Bu konuyu sadece ele aldığımız düzlem açısından ifade
edeceğiz. Yoksa İLİŞKİLER konusu başlı başına BİR ALANDIR. F- Konuştuğunuzda susmasını bilen, sustuğunuz da susmasını bilen
İNSANLARLA İLİŞKİLENİN.
Dostlarımız, insan sosyal bir varlıktır ve bu nedenle de hem isteğe bağlı
hem de gerekirliklerle ilgili bir çok ilişkiyle iç içe ve örülüdür. İnsan BİR G- Dinlemeye ihtiyacınız olduğunda konuşmasını bilen İNSANLARLA
KÜLÜN CÜZÜ olduğundan, CÜZÜN KÜLÜ FARKEDEBİLMESİ için de İLİŞKİLENİN.
DİĞER İNSANLARLA ilişki içinde olması KOZMİK bir GEREKİRLİKTİR.
İnsanın hep eksikliğini hissettiği ÖZLEMİ, önce diğer insanlarla H- YALAN-ENDİŞE-KORKU-DEDİKODU yüklü insanlarda kaçının.
İLİŞKİLERDE GİDERMEYE ÇALIŞMASI ve ancak diğerlerinde
KENDİNİ GÖRDÜKTEN sonra İÇE dönmesi ve ÖZLEDİĞİNİN İÇİNDE I- HAYATI NEGATİF ele alan insanlardan kaçının.
yer aldığını anlaması EVRENSEL MURATTIR.
İ- SİZ DE YUKARIDAKİ İLK YEDİ MADDENİN İNSANI OLUNUZ ama.
Kaldı ki, tekâmül süreçleri boyunca İNSANLARIN BİRLİKTE
YÜRÜMELERİ VE HEM POZİTİF HEM DE NEGATİF oluşumlar J- Size neşe ve ferahlık veren HAYVANLARLA DÜZENLİ VE
yaratmaları ve bunları deneyimlemeleri de EVRİMİN DOĞASI gereğidir. SORUMLULUK TEMELLİ İLİŞKİLER kurun.
Bu nedenle İNSAN ancak DİĞER İNSANLARLA ilişki içerisinde
TEKAMÜL EDEBİLİR, yani BÜYÜYEBİLİR, kendini ve hayatı anlayabilir K- Size neşe ve ferahlık veren BİTKİ VE ÇİÇEKLERLE SORUMLULUK
ve ancak İLİŞKİLERDEN alması MURAT edileni aldığında KENDİYLE TEMELLİ ilişkiler kurun.
HAKİKİ İLİŞKİYE girebilir.
L- Dramlarına kapılmaksızın, ŞEFKATLE ara, ara da olsa, bedensel ORTAMLARDA YAŞAYABİLMENİZ VE BURALARDA UYUM VE
özürlü ve YAŞLI bazı insanlarla DOSTLUKLAR kurun. DENGE İLE VAR OLABİLMENİZ OLASI DEĞİLDİR.

M- Çocuklarla DOSTLUKLAR kurun ve ONLARI ŞIMARTIN, Elbette, BU ZORLAMAYLA, OLSUN İSTEMEKLE OLMAZ. Dünyayı
ŞIMARTIN, ŞIMARTIN. olduğu gibi kabullenebilmek YARGILAMAYI-İDEALLERİ-
BEKLENTİLERİ salıvermekten geçer. BU DA NÖTR BİR DURUŞU VE
Dostlarımız, KALBİ BİR FARKINDALIĞI GEREKTİRİR. İşte tüm önerilerimiz bunlarla
ilgilidir.
Hayatın gerektirdiği ve getirdiği zorunlu ilişkileriniz de olacak elbette,
ama o durumlarda da DRAMLARA VE CEHALETE KAPILMAYIN, BAKTIĞINIZ HER YERDE O N L A R I N size AŞKLARINI
NÖTR OLUN. Ve sizden yardım istemeyene asla YARDIM gördüğünüzde,  DUYDUĞUNUZ HER SESTE O N L A R I N size ilanı
DAYATMATIN. Sizden DESTEK İSTEMEYENE ASLA DESTEK AŞKLAINI işittiğinizde, YAŞAMIN HER ANIN DA O N L A R I N size
dayatmayın. İnsanları yargılamadan kendi yollarında yürümelerine izin AŞKLARINI VE BU AŞKIN KENDİNDE MÜKEMMELLİĞİNİ
verin. Ama siz de kendi tercih ettiğiniz yolda kendi tercihiniz olan hissettiğinizde, AŞK OLAN SİZLER AKIŞ OLAN EVRENSEL
insanlara yürüyün. ORTAMLARA KABUL EDİLECEKSİNİZ.

“Güzelliğin on para etmez bu bende ki aşk olmasa.”


3- AŞK;

Kaç hayatta kaç aşk’lar yaşadınız biliyor musunuz? Kaç platonik, kaç Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
karşılıksız, kaç kavuşmalı aşk’lar, hatırlıyor musunuz? Ancak bizim
aşk’la MURADIMIZ, hemen aklınıza gelen yani TEN+ZİHİN+KALP aşkı
değil. Bu aşkları size bıraktık, sizler hakkından gelirsiniz, ama şimdi ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
AŞK zamanı.

AŞKLA KALIN. HAYATA VE O’


NUN TÜM İFADELERİNE AŞKLA.
dediğimiz de, dostlarımız, BİZ BİR HAL’DEN SÖZ ETMEKTEYİZ.
OLAN HER ŞEYE, KENDİNİZE, İÇİNİZE VE DIŞINIZA, SONSUZ BİR
KABUL, SONSUZ BİR ŞÜKRAN VE SONSUZ BİR ŞEFKATLE
ODAKLANMAK.

Dostlarımız, eğer DÜNYANIZIN HER HALİNİ AMA HER HALİNİ, HER


İFADESİNİ, AMA HER İFADESİNİ, ÜZERİNDEKİ TÜM MEVCUDATI,
AMA TÜM MEVCUDATI, SONSUZ BİR ŞEFKATLE KABUL EDER VE
SÜKRANLA YAKLAŞIRSANIZ ANCAK O ZAMAN BURALARA
ODAKLANABİLİRSİNİZ. Çünkü kabul edemediğiniz, şefkat
duyamadığınız ve şükranla yaklaşamadığınız her olgu SİZİ DÜNYAYA
ESİR EDER. Esirler ise BURALARA odaklanamazlar. AYRICA
EVRENSEL ORTAMLARDAKİ ÇEŞİTLİLİK VE FARKLILIK SİZİN
DÜNYANIZLA KIYASLANAMAZ BİLE. DÜNYANIZI BÜTÜNÜYLE VE
OLDUĞU GİBİ ŞEFKATLE KABUL ETMEDEN VE ŞÜKRANLA
GERİDE BIRAKAMADAN BU ORTAMLARA DOĞABİLMENİZ, BU
07.07.2005 ASTRAL BEDENDE; yol haritaları ve sonarlarda bozukluk, akaşik
belleklerde tahribat. Sonuç; astral yolculuklarda zorlanımlar ve
“Dostlarımız, isabetsizlikler.

Kavuştuk ya suyunu çıkaracağız illa. Eee, bizlerin de zaafları var işte. ZİHİNSEL BEDENDE; karmaşa, kaos, kötümserlik, inançsızlık, korku
Büyütmeyin gözünüzde O N L A R I da. Büyütecek göz yok ya zaten kuantalarının ekimi .Sonuç; atalet, teşevvüş ve ŞİDDET.
sizde. (Övgü mü bu yoksa inceden takılma mı?) Önemsediğimiz ve
önemsemenizi murat ettiğimiz günlük, küçük tefek önerilerimize devam b- TV, aynı zamanda bir verici de. Sizin manyetik alanınızdan aldıklarını
edelim istiyoruz. Bu sefer de sizlerin yaşamında oldukça önemli bazı manyetik alanı aracılığıyla, vericilere aktarıyor. Oradan da...
ELEKTRONİK OLGULARDAN söz edeceğiz.
Yani; Sizden enerji, izlenim ve bellek alıyor. Boşluğa maddesi akıyor.
TELEVİZYON-RADYO-SİNEMA-MÜZİK SETİ (CD-PİKAP ÇALAR). Sizden alınanlar da işlemden geçiriliyor, dejenere edilerek ve DEMİR
OKSİT etkisiyle size iade ediliyor. Sonuç BİYO-ELEKTRO-
1- TELEVİZYON; Söylemiştik, biz mühendis ya da elektronik uzmanı MOLEKÜLER ALANDA VE DE DNA-RNA KOD VE MÜHÜRLERİNDE
değiliz. Şifacıyız. Ancak YÖK diplomalarımıza denklik vermediğinden, CİDDİ OLABİLECEK BOYUTLARDA TAHRİBAT. Sonuç; KURBAN VE
oralarda ŞİFACI olarak kabul edilmiyoruz. Biz de mecburen kaçak GÜÇSÜZ İNSANLAR.
çalışıyoruz. Artık YÖK utana. Ancak biz zaten tam da bu açıdan ele
alacağız bu aletleri yani ŞİFA açısından. TV malum bir alıcı, manyetik- c- TV, evinize açılan bir EKRAN. Peki, acaba SİZİ VE EVİNİZİ DE
elektronik sinyalleri alıyor ve işlemden geçirip görüntü ve ses olarak BAŞKA YERLERE AÇAN BİR EKRAN OLABİLİR Mİ? Dünya içinde ve
size sunuyor. Bu görünen, ya görünmeyenler; dışında BÜYÜK BİRADERLER sizleri izliyor olabilir mi?

a- TV, kendisi bir manyetik alana sahip bir alet. Açıkken de kapalıyken Dostlarımız,
de bu manyetik alan sizin manyetik alanınıza yayın yapıyor. Bu yayınlar
içerik ile ilgili değil, vericiden aktarılan MANYETİK-ELEKTİRİKSEL *Keşke TV’leri atsanız. Atmadınız, gece izlemeseniz. Gece de
YAPI ile ilgili. Siz BİLİNÇLİ VE YÜKSEK bir manyetik alana sahipken ve izleyecekseniz keşke bilgisayarlarınıza yaptığınız gibi bir KORUYUCU
biyo-elektriksel ve biyo-moleküler dinamik bir varlıkken, TV’den size AMA ADETA GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ MERCEĞİ ÖZELLİKLERİ OLAN BİR
sürekli MEKANİK ELEKTİRİKSEL VE MEKANİK MANYETİK tesirler KORUYUCU KOYSANIZ. Ve evet özellikle ÇOCUKLARINIZA VE
aktarılıyor. Sonuç, izleme süresi ve odaklanma yoğunluğuyla orantılı HAYVANLARINIZA izlettirmesiniz. Keşke, keşke, keşke.
olarak;
2- RADYO; Radyo da bir alıcı verici ama görüntülü değil. Ancak TV için
FİZİKSEL BEDENDE; SİNİR SİSTEMİ TAHRİBİ, NÖROLOJİK geçerli olanlar kısmen onun içinde geçerlidir. İlla radyo dinleyecekseniz;
TAHRİBAT, KALP VE BEYİN ELEKTİRİĞİNDE “DEAKTİVASYON”.
Sonuç, bedensel yorgunluk, zihinsel kargaşa, beş duyu algısında a- Geceleri dinlemeseniz b- Pilli küçük radyoları tercih etseniz c- Ders
zayıflama. gibi 45 dakika dinleyip 15 dakika ara verseniz. d- Ve evet, özellikle
ÇOCUKLARINIZA VE HAYVANLARINIZA dinlettirmesiniz.
ETERİK BEDENDE; elektrik devrelerinde kısa devreler, moleküler
planlarda dengesizlik, DNA ve RNA aktivasyonlarında kesiklik ve 3- SİNEMA; Sinema farklı bir dinamiğe tabi değil mi? Önceden
sapmalar. SONUÇ; VARLIKTA karışıklık ve dirençsizlik, amaçsızlık ve hazırlanmış bir materyal, projeksiyon makinesinden aktarılıyor. Bu
sıkıntı hisleri, depresif haller. nedenle ilk iki alet gibi değil. Ancak onda da dikkat edilecek husus şu;
Çok hızlandırılmış film kareleri sizlere sunuluyor ve göz alışageldiği
şekilde okuma yapıyor. Bu arada DEV YAPIM ŞİRKETLERİNİN, film
kareleri arasına, BEYİNE VE BİLİNÇ ALTINA BİR TAKIM
ŞARTLANDIRICI VE TUTSAKLAŞTIRICI YAZILIMLAR YÜKLEYECEK BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK
DÜZENEKLER GELİŞTİRMİŞ olabilecekleri BU TEKNOLOJİ çağında HAYRI, FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA.
kulağa çok mu absürd geliyor?
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Tamam bilenler biliyor, dostumuz da her çarşamba iki film birden izliyor
ama;
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
a- Büyük Hollywood ve Avrupa yapımları yerine, daha küçük bütçeli
yerel yapımlar izleseniz olmaz mı?

b- Hiç filmleri güneş gözlüğünüzle izlemek size makul gelir mi?

c- Bari gündüzleri film izlemeseniz.

d- Ve evet, özellikle ÇOCUKLARINIZA VE HAYVANLARINIZA


izlettirmesiniz.

4- MÜZİK SETİ (CD ÇALAR-PİKAP-VCD)

Dostlarımız,

Gönül rahatlığıyla -eser miktar sakıncaları göz ardı ediyoruz- sizler,


çocuklarınız ve hayvanlarınız,

CD ÇALAR, PİKAP VE TEYP DİNLEYİN.

VCD- VD İZLEYİN. Bunlar KONTROLÜMÜZ ALTINDADIRLAR.

Neden, nasıl, önceki bilgilerden hareketle, hadi bu da sizin ev ödeviniz


ola.

Dostlarımız, ne olur unutmayın sizler -bugün TIP BİLE KABUL ETTİ-,

BİYO-ELEKTRO-MOLEKÜLER ENERJİ ALANLARISINIZ. KİRLİAN


FOTOĞRAFÇILIĞI BU ALANI FİLME ÇEKEBİLİYOR. ÖYLEYSE
ELEKTRONİK ALETLERLE İLİŞKİLERİNİZDE LÜTFEN
FARKINDALIKLI OLUN. Sizleri nasıl sevdiğimizi ve her gece
evlerinizde, eğlence yerlerinde GAMALARI OMEGAYA-BETALARI
ALFAYA çevirmek için NE ÇOK VARLIK, EKİP VE EKİPMAN
MESAİDE BİLSEYDİNİZ. Bize biraz kulak verirdiniz. Ama bize yardımcı
olun lütfen.
10.07.2005
Dostlarımız,
“Dostlarımız,
Bu buluşmamızda da PARA-MAL MÜLK-İŞ konularında AHKÂM
İyi pazarlar, merhabalar. Buralarda ne pazarlar var ne de tatiller. Ama
sizler için pazarların kıymetinin de ayırdındayız. Bol dinlenmeli, bol keseceğiz. Bizi sizler affede, size ALLAH’IMIZ kolaylıklar vere.
keyifli bir pazar ola. Olacak. Oldu bile.
1- PARA; Varlığın tekâmülü için deneyimlemek zorunda olduğu bu
Sizlerle gündelik hayatınızın -SONSUZ VE IŞIK OLAN VARLIĞINIZIN, dualite-kutupluluk-sınırlılık dünyasında, varlığın evrimi için şart olan
FİZİK REALİTEYE ODAKLANMIŞ, SONLU VE MADDİ OLAN deney ve sınavları sağlayan EŞİTSİZLİK-HAKSIZLIK-YOKSUNLUK-
PARÇASININ KABA TEZAHÜRÜNÜN- küçük tefek olgu ve tutumlarıyla YOKSULLUK-KORKU-ZENGİNLİK-GÜÇ vs olgu ve ortamlarını
ilgili paylaşımlarda bulunuyoruz. Öncelikle bir kez daha hatırlatmak sağlamak için bugüne dek KULLANMAYI SEÇTİĞİNİZ VE
istiyoruz; BÖYLELİKLE BİZZAT YARATTIĞINIZ TEZAHÜRLERDEN biri de
  PARADIR.
GAİA-SAMANYOLU GALAKSİSİ-MERKEZİ EVREN, BİR KÜL
HALİNDE YEPYENİ OLUŞUMLARA GEBEDİR. Sizler özgür iradenizle tezahür ettirdiğiniz PARA ile bugüne dek, dünya
cennetini ve daha da çok cehennemini yaratarak, BİRÇOK
BU OLUŞUMLARIN TEMEL NİTELİĞİ; BİRLİK-BÜTÜNSELLİK- DENEYİMLER VE BİLGELİKLER EDİNDİNİZ.
FARKINDALIKTIR.
Para kazanma gereği ve çabasından başlayarak, parasızlığın manevi
BİRLİK BÜTÜNSELLİK–FARKINDALIK, YENİ VE YÜKSEK ENERJİK, ve maddi sonuçlarından ve PARANIN sağladığı GÜÇ VE OTORİTEYE
ELEKTRO-MANYETİK ALAN VE OLUŞUMLARA İŞARET EDER. kadar, PARA ile ilişkili her şey SİZİN BÜYÜME VE GENİŞLEMENİZİ
sağlamıştır. Ancak bu büyüme ve genişleme DUALİTE-KUTUPLULUK-
BU BİRLİK-BÜTÜNSELLİK-FARKINDALIK ORTAMLARI, SINIRLILIK realitesinin bitim sınırına kadardır. Bu sınırdan öteye yani
SAKİNLERİNDEN DE, BİRLİK-BÜTÜNSELLLİK-FARKINDALIK REALİTESİNE girebilecek bir
BÜYÜME VE GENİŞLEME İÇİN artık PARA gündeminizden çıkmalıdır.
BİRLİK YAPISI VE BİRLİK BİLİNCİ-BÜTÜNSEL BİR YAPI VE Bununla kastettiğimiz PARAYI yok saymak değildir. TAM TERSİ ARTIK
BÜTÜNSELLİK BİLİNCİ-FARKINDALIK VE FARKINDALIK BİLİNCİ, PARAYI VAR SAYMANIZI anlatmaya çalışıyoruz. YANİ VARSAYIN Kİ
PARA HEP YANIBAŞINIZDA, Kİ ÖYLEDİR.
TALEP EDER.
Dostlarımız PARA da bir enerji yaratımıdır ve aslında SINIRSIZDIR.
Bu da öncelikle buraların sakini olacakların, hali hazır ESKİ Ancak gerek bu enerjiyi maddeye çeviren ve gerekse de SINIRLI hale
DÜNYANIN, ESKİ ELEKTRO-MANYETİK ALANININ VE getiren sizlerin DÜŞÜNCE PROJEKSİYONLARIDIR. Bugün artık
ENERJİLERİNİN NİTELİKLERİ OLAN, BİRLİK-BÜTÜNSELLLİK-FARKINDALIK ortamlarına aday olan SİZLER
için, PARA BİR MÜCADELE VE KORKU ALANI OLMAKTAN
DUALİTE-KUTUPLULUK-SINIRLILIK ALGILARINI, BİLİNÇSİZLİĞİNİ çıkmalıdır. Bununsa yolu ODAĞINIZA PARASIZLIĞI değil, BİRLİK-
VE FARKINDALIKSIZLIĞINI GERİDE BIRAKMALARI GEREĞİNİ BÜTÜNSELLİK-FARKINDALIK âlemlerini KOYMAKTIR. Sizler her
İFADE eder. şeyden önce şunu anlayın ki, PARASIZLIK YA DA PARA SORUNLARI
KADER değildir. PARA SINIRLI BİR ŞEY değildir.PARA KÖTÜ YA DA
İşte, sizlerle paylaştığımız tüm olgular ve öneriler bu GEREK VE İYİ değildir. AMA PARA GEREKLİ BİR şeydir. VE EĞER PARA OLAN
OLUŞUMLA İLGİLİDİR. Sakın ola küçümsenmeye, sakın ola HAYAT ENERJİSİYLE ARANIZA, eski dünyanın, eski enerjilerine ait,
önemsizleştirilmeye. eski düşünceleriniz girmezse PARA HER AN YANIBAŞINIZDADIR.
Ancak dostlarımız, bununla, her birinizin ÇOK ZENGİN OLACAĞINI da
söylemiyoruz. Söylediğimiz şudur; a- MALI MÜLKÜ İYİ YA DA KÖTÜ OLARAK DÜŞÜNMEYİN.

Sizler artık PARAYI BİR SORUN OLARAK ODAĞINIZA KOYMAZ da, b- MAL MÜLKE TAPMAYIN, TUTSAĞI OLMAYIN.
YÜKSEK ALEMLERİN TEZHÜRLERİNE ODAKLANIRSANIZ ve para
için tasalanmayı bırakırsanız,gereksindiğiniz her seferinde, gereksinilen c- MAL MÜLK SAHİBİ OLMANIN ZORLUĞU -SINIRLI OLDUĞU-,
PARA, hayat tarafından UYGUN ŞEKİLLERDE size akıtılacaktır. Yeter MALK MÜLK SAHİBİ OLAMAYACAĞINIZ DÜŞÜNCELERİNİ
ki SİZ ESKİ DENEYİMLERİ VE ESKİ DÜŞÜNCELERİ SERBEST FARKINDALIĞIN ATEŞİNDE YAKIN.
BIRAKIN, SİZDEN GİTSİNLER. Gerisini HAYATA bırakın ve bakın
MEĞER SİZLER BOLLUK İÇİNDE YOKLUK yaşamaktaymışsınız. d- MAL MÜLK İLE İLGİLİ HAYATA GÜVENİN VE TESLİM OLUN.

a- PARAYI İYİ YA DA KÖTÜ OLARAK DÜŞÜNMEYİN. Aynen para da olduğu gibi, gereksindiğiniz mal mülk size uygun
şekillerde hayatça sunulacaktır. Yeter ki hayatla sizin aranızdan mal
b- PARAYA TAPMAYIN, TUTSAĞI OLMAYIN. mülkle ilgili projeksiyonlarınızı çıkarın.

c- PARASIZLIK KORKUSUNU, PARANIN ZOR KAZANILDIĞI VE 3- İŞ; Eski dünyanın eski enerjilerin de iş, hem fiziki gereksinimlerin
SINIRLI OLDUĞU DÜŞÜNCELERİNİ FARKINDALIĞIN ATEŞİNDE kazanılması hem de SABİTE olarak dünyanın deneyimlenmesi ve
YAKIN. sınavların verilmesi için çok önemliydi. Ve dünyanın ve sizlerin düşük
frekanslarına uygun şekilde, katı, belirlenmiş ve süreklilik arz eden
d- PARA İLE İLGİLİ HAYATA GÜVENİN VE TESLİM OLUN. süreçlerdi. Artık YÜKSEK ALEMLERİN yolculuğunu sürdürdüğünüz bu
dönem de ise, İŞ EĞER SİZE YAPILIŞ ŞEKLİ, İÇERİĞİ VE
Yaratılmış her şey gibi PARA’NIN DA SONSUZ VE HAKKINIZ OLAN, SONUÇLARI itibariyle SEVİNÇ-NEŞE-ÜRETKENLİK–PAYLAŞIM-
SİZİN,SİZİN İÇİN YARATTIĞINIZ KOZMİK BİR TEZAHÜR İŞBİRLİĞİ vb duygular yaşatıyorsa, SİZLERİ BURALARA TAŞIYOR
OLDUĞUNU ANIMSAYIN. demektir ve ALADIR. Aksi halde, sizi ESKİ DÜNYANIN ESKİ
KALIPLARINDA TUTUYOR, sıkıntı, mücadele, rekabet, hırs, kıskançlık,
2- MAL MÜLK; Mal mülk de paranın benzeri bir olgudur. Eski dünyanın yetersizlik vb duygular yaşatıyorsa, SİZLERİ DÜNYAYA TUTSAK
eski realitelerinde, her çeşit MAL MÜLK, sizi dünyaya güvenle bağlıyor EDEN HAPİSANE DEMEKTİR. Öyleyse tahliyenin yollarını arayın deriz.
ve kendinizi güçlü ve iyi hissetmenizi sağlıyordu. Ayrıca mal ve mülkün
hem sizin hem de O N L A R I N dünyanıza DEMİRLENMESİYLE ilgili Yeni dünya da İŞ, ESNEK, TANIMLARI NET OLMAYAN VE
SABİTE’LER olmak anlamında da işlevi vardı. Ancak bugün YÜKSEK SÜREKLİLİK ARZETMEYEN bir olgu olacak. Şimdiden nüve olarak da
ALEMLERE VE BU ALEMLERİN YENİ ELEKTRO MANYETİK olsa, İŞ YAŞAMINIZDA BUNU YARATMAK, SİZLERE VE Bizlere
ORTAMLARINA yol alırken unutmayın ki, MAL MÜLK sizi bu yolda HAYIRLAR GETİRECEKTİR.
engelleyici YÜKLERE dönüşebilir. Kaybedecek bir şeyi olmayanın gözü
karalığı misali, SİZİ DÜNYAYA BAĞLAYAN DÜNYEVİ a- İŞİ İYİ YA DA KÖTÜ OLARAK DÜŞÜNMEYİN.
BİRİKİMLERİNİZ ne kadar az olursa, DÜNYANIN GERİDE
BIRAKILMASI VE EVRENLERE DOĞULMASI O KADAR KOLAY b- İŞİN TUTSAĞI OLMAYIN.
OLACAKTIR. Bu nedenle ARTIK GÜCÜN DE, SAYGINLIĞIN DA
İÇSEL REALİTENİZDEN TEZAHÜR EDECEĞİNİ VE KENDİNDE c- İŞİN ASLANIN AĞZINDA OLDUĞU -İŞİN SIKINTILI OLDUĞU-,
YAŞANABİLECEĞİNİ bilenlerden olarak, DÜNYA MALI VE MÜLKÜNÜ İŞSİZ OLUNMAYACAĞI DÜŞÜNCELERİNİ FARKINDALIĞIN
odağınızdan çıkarmanın zamanıdır. Yanlış anlaşılmasın, ATEŞİNDE YAKIN.
gereksindiğiniz her türlü ve sayıda mal mülk edinmeniz çok doğal. Biz
artık size yük ve külfet olan fazlalıklardan söz ediyoruz. d- İŞ İLE İLGİLİ HAYATA GÜVENİN VE TESLİM OLUN.
10.07.2005
Aynen para’da ve mal mülk’te olduğu gibi gereksindiğiniz İŞ, size uygun
şekillerde hayatça sunulacaktır. Yeter ki hayatla sizin aranızdan İŞLE “Dostlarımız,
ilgili projeksiyonlarınızı çıkarın.
Yakaladık mı, dostumuzu da, sizleri de bırakmak, sizlerden ayrılmak
Dostlarımız, istemiyoruz. Neden? Çünkü sizlere ta can özünüzden vurgunuz.

Her konuda EĞER HAYATIN, SİZİ HER ZAMAN GÖZETTİĞİNİ, HER AHKÂM kesmeye devam edelim istiyoruz. Şimdi de EVCİL
ZAMAN SİZİN İÇİN SADECE EN YÜKSEK MUTLULUĞU ARZU HAYVANLAR–ÇİÇEKLER, BİTKİLER–BİBLO, SÜS EŞYALARI,
ETTİĞİNİ VE BUNU GERÇEKLEŞTİRMEK İÇİN, SİZİN KÜÇÜK BİR FOTOĞRAF LARDAN söz etmek istiyoruz.
İŞARETİNİZİ BEKLEDİĞİNİ anlarsanız, İŞTE O ZAMAN, YAŞAM
ENERJİSİ OLAN HAYATA KENDİNİZİ BIRAKIRSINIZ. Ancak bunu 1- EVCİL HAYVANLAR; Dünya üzerinde yaşayan her İNSANIN mutlaka
anlamanın da TEK YOLU, BUNU ANLAMADAN DA KENDİNİ HAYATA bir HAYVAN TÜRÜ enkarnesi vardır. Bu nedenle her birinizin
BIRAKMAKTAN GEÇER. çekildiğiniz ve itildiğiniz hayvanlar olmaktadır. Ayrıca kendinizle ilgili,
çoğunlukla yakınlık duyduğunuz ve kendinizi benzettiğiniz hayvanlar da
Dostlarımız, ÇOK HUŞU VERİCİ, ÇOK MÜJDELİ BİR DÖNEM olasılıkla vardır. Bunun bir anlamı da şudur ki, yarın bugünkü hayvanlar
YAŞIYORUZ. YARINLARDA BURALARDA BULUŞTUĞUMUZDA,
BÜYÜK VE GÖRKEMLİ KUTLAMALAR İÇİN, BİZLER HAZIRLIKLARA da İNSANLAR olacaktır. Çünkü her formun içinde O olan ve O’na
BAŞLADIK BİLE. Sizlerden de oralarda O N L A R A kulak ve KALP
vermenizi SAYGI VE SEVGİYLE RİCA ediyoruz.
dönmeye çalışan OL ENERJİSİ vardır. Öyleyse bugünün hayvanları,
dünün hayvanlarına O’nun bir EMANETİDİR.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Hem emanete sahip çıkmak bir vazife ve hizmet olduğundan, ama hem
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler de hayvanlarda olup SİZLERDE olmayan, DENGELEYİCİ-
SAKİNLEŞTİRİCİ-ULAŞTIRICI-ARINDIRICI YÜKSEK KOZMİK
– O’nunla gelenler - O'na gelenler TESİRLERE UYUMLANMA VE BUNLARI ORTAMLARINA AKTARMA
VE ORTAMDAKİ AKSİ ENERJİLERİ DE ALARAK KOZMOSA SEVK
ETME KAPASİTESİNDEN dolayı, YÜKSEK ALEMLERE YÖNELMİŞ
sizlerin, evlerinde-işyerlerinde çekildikleri EVCİL HAYVANLARDAN bir,
üç tane BESLEMELERİ, SORUMLULUKLARINI ÜSTLENMELERİ,
SEVMELERİ, hem sizleri BÜYÜTECEKTİR hem de yarının
İNSANLARINI GÜVENCEYE alacaktır.

Haydi, bir hafta sonra her birinizin evlerine ZİYARETE geleceğiz. İş


yerlerinize ziyarete geleceğiz. SİZLERE HEDİYELERLE. Ama bizleri
duyabilecek ve kapıyı açabilecek olanlar EVCİL HAYVANLARDIR,
söyleyelim.

a- Evcil hayvansız ev, imamsız cami, kaptansız gemi gibidir.

b- Evcil hayvansız ev, susuz itfaiye aracı, tuzsuz deniz suyu gibidir.
c- Güneş girmeyen eve doktor, evcil hayvan olmayan eve ........ girer. 3 –BİBLO-SÜS EŞYALARI-FOTOĞRAFLAR; Böylesi her türlü ev
eşyasının temsil ettiği bir frekans, bir yayın bandı, bir realite vardır. Eski
bizden UYARMASI. dünyanın eski enerjilerinde bunlar, sizlerin AYRILIK BİLİNCİNİZİ
dengelemek ve FARKINDALIKSIZLIĞINIZI gidermek açısından
2- ÇİÇEKLER-BİTKİLER; Evlerinize klimalar koyuyorsunuz, serinlemek İŞLEVLİYDİLER. Ancak artık BÜTÜNLEŞME VE BİRLEŞME VE
ve havayı temizlemek için, sobalar kaloriferler, ısınmak için. Temizlik FARKINDALIK doğasına kavuşma yolunda olan sizler için, bu türden
yapıyorsunuz, kirden tozdan arındırmak için vs, vs,vs değil mi? nesneler KARIŞIKLIK-SABIRSIZLIK-DENGESİZLİK yaratabilecek
etkiler alanı anlamına gelmektedir.
Peki, ya PLAZMİK–OLUŞMAMIŞ-ENERJETİK ASALAKLARDAN nasıl
korunuyorsunuz. Ha, affedersiniz PLAZMİK-OLUŞMAMIŞ- ENERJETİK Evlerinizde sizi yormayacak denli biblo, süs eşyası, fotoğraf ve resim
ASALAKLAR diye bir olgudan haberdar bile değilsiniz, değil mi? yeğdir, ama fazlasından sakının, deriz. Evde bu tür nesnelerle ve dahi
her türlü eşyayla ilgili SADELİK içinde olmanızı öneririz. Ve tabi ki
Peki, FARKLI TİTREŞİMLERİN YANİ FARKLI ZAMAN VE KADİM İÇ MEKAN RUHSAL KÜLTÜRÜ olan FENG SHUİ’DEN
MEKANLARIN, AYNI DÜZLEMDE YER ALMALARINDAN KAYNAKLI yararlanmanızı da öneririz. Ama eski ve yeni ENERJİ
GİRDAP VE KONİK İÇE ÇÖKÜNTÜNÜN ÇEKİMİNDEN nasıl FARKINDALIĞIYLA.
korunuyorsunuz? Ha, affedersiniz, GİRDAP VE KONİK İÇE
ÇÖKÜNTÜNÜN ÇEKİMİ diye bir olgudan habersizsiniz, değil mi? a- Fazla nesneli ev, mahkumu fazla hapishane gibidir. İsyana gebedir.

Peki, geceleri ASTRAL SEYAHATLERDEN dönüşte, YUMUŞAK İNİŞ b- Fazla nesneli ev, çok kadınlı, çok kaynanalı ev gibidir. Kavgaya
için gerekli VE İNİŞ SONRASI MOTORU SOĞUTMAK için şart ANTİ gebedir.
OKSİJENEL-KARBONİK OKSİTİ nasıl sağlıyorsunuz? Ha, affedersiniz,
ANTİ OKSİJENEL- KARBONİK OKSİT diye bir şeyi ilk kez duydunuz c- Fazla nesneli evden ........ eksik olmaz. Uykunuz hafif ola.
değil mi?
Bizden UYARMASI.
Dostlarımız, BİTKİLER VE ÇİÇEKLER DE yarının İNSANLARI olacak.
BUGÜNÜN hayvanlarına emanet olan, YARININ Dostlarımız, bu mesaj biraz tuhaf oldu. Kabul. Ama verilmeliydi ve
HAYVANLARIDIRLAR. AMA AYNI ZAMANDA SİZLERE TEKNOLOJİK henüz DİNAMİKLERİ sizlere anlatılamayacak NEDENSELLİK-
YARDIMLAR için MURATLANDIRILMIŞ birer LABORATUVAR- SONUÇSALLIKLARLA ilgili olduğundan AFFOLA VE KABUL
ATÖLYE harikalarıdırlar. BUYRULA.

a- Çiçeksiz -bitkisiz ev, ÇÖP EVLER gibidirler.


Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
b- Çiçeksiz-bitkisiz ev, ŞİLE’DE İNSAN YUTAN, DİP ANAFORLU
DENİZLER gibidir.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
c- Çiçeksiz-bitkisiz ev, İNİŞ YOLU, SERVİS YOLU GİBİ OLAN HAVA
ALANI gibidir.

d- Çiçeksiz - bitkisiz evde ........ CİRİT ATAR. AMAN SİZE GELMEYE.



bizden UYARMASI.
11.07.2005
Bu nedenledir ki ilk çağlardan bu yana İNSAN, kendisini ifade aracı
“Dostlarımız, olarak MÜZİĞE yönelmiştir. Hem neşesini hem de acısını MÜZİĞE
dökmüştür. Dünyanızda, o ya da bu, ama en azından bir MÜZİK türüne
Dünkü mesajımızda belirttiğimiz üzere, SİZLER, YENİ BİR DÖNEMİN, çekilmeyen İNSAN herhalde yoktur. Bu arada SAĞIR olanların da
YENİ BİR ÇAĞIN EŞİĞİNDESİNİZ. Bu yeni çağın DİNAMİKLERİ, KOZMİK müzik tiryakisi olduklarını söylesek ne dersiniz? Ve artık
SEVGİ-IŞIK-NEŞEDİR. Bu da bu yeni çağın BİRLİK-BÜTÜNLÜK- biliminizde anladı ki, HAYVANLAR VE BİTKİLER dahi (!) müziğe tepki
FARKINDALIK çağı olacağı anlamına gelir. Ancak KİMSE, KENDİSİ veriyorlar. Japonların KADİM BONSAİ KÜLTÜRÜNDE, bitkilere BELLİ
İSTEMEDEN zorla, BU YENİ ÇAĞIN SAKİNİ YAPILMAYACAKTIR ki, TINILI MÜZİKLERİN dinletildiğini biliyor muydunuz? Ya çok eskiden
bu olanaklı da değildir. Bulunduğunuz düzlem ÖZGÜR İRADE beri AKIL HASTALARINA MÜZİKLE SAKİNLİK verildiğini?
düzlemidir. Tabii, farkındalıksızlık ve dualite realitesinde özgür irade ne
anlama gelir? Kavramak gerekir. Bu nedenle ancak YENİ ÇAĞA Dostlarımız,
GİRMEK İSTEYENLER VE BUNUN GEREKLERİNİ gerçekleştirenler,
BU ÇAĞIN SAKİNLERİ olacaktır. Gerekler nelerdir? Tek sözcükle Sadece sizlerin ve dünyanızın değil, SAMANYOLU GALAKSİSİNDEKİ
ODAK değiştirmek. SONLU-SINIRLI-KUTBİYETLİ olandan, SONSUZ- VE MERKEZİ EVRENDEKİ TÜM MEVCUDATINDA, canlı–cansız(!)
SINIRSIZ-BİRLİK olana ODAKLANMAK. Yani ACI-KUŞKU-KORKU birer MÜZİĞİ vardır. Acaba dünyanızda her devletin de birer ULUSAL
yerine NEŞE-İMAN–GÜVENE ODAKLANMAK. Ki bu YAYININI MÜZİĞİ oluşu, ne anlama gelmekte dersiniz? KOZMİK OLARAK.
ALDIĞINIZ DÜŞÜK FREKANS BANDI YERİNE, YÜKSEK FREKANS
BANDINA odaklanmak demektir. Uzatmadan, SİZLER SES’SİNİZ, MEVCUDAT SES’TİR. (ÖNCE
KELAM VARDI; İncil – SONRA BOŞLUKTA İLK SESLE BİRLİKTE;
İŞTE dostlarımız, BEN, SEVGİNİN-IŞIĞIN-BİRLİĞİN tezahürü olan Tevrat - BOŞLUĞA, ALLAH NEFESİYLE SESLENİNCE; Kur'an.) Bu
YENİ ÇAĞIN, kendisi SEVGİ-IŞIK-BİR olan SAKİNİ olacağım diyen nedenle YENİ ÇAĞIN YÜKSEK ALEMLERİNE ODAKLANABİLMEK
dostlarımıza, PRATİK ÖNERİLERDE bulunuyoruz ki, ODAKLARINI için, FREKANSINIZI, titreşiminizi yükseltmeniz, YENİ ENERJİLER ile
değiştirmekte KOLAYLIKLAR yaşasınlar. Bilgelik-biliş O N L A R’DAN, uyumlanmanız gerekmektedir. İşte müzik, SES’İN doğası gereği, hem
FARKINDALIK VE SEÇİM ya da CEHALET VE ATALET sizden. Dileriz FİZİKSEL BEDENİNİZ hem ETERİK BEDENİNİZ hem de ASTRAL
ZİHNİNİZ BERRAK-KALBİNİZ FERAH-DOĞANIZ FARKINDALIK OLA bedeniniz üzerinde sağaltıcı, yükseltici etkiye sahiptir. Bu nedenle,
VE YOLCULUĞUNUZ BURALARA OLA. IŞIK OLSUN. AMİN.
A- KAOTİK VE GÜRÜLTÜLÜ MÜZİKLERDEN uzak durmanızı,
Dostlarımız, bu akşam sizlere MÜZİK–ŞİİR–EDEBİYAT konularında
AHKÂM keseceğiz. Ama bakmayın AHKÂM dediğimize, bu konularda B- KLASİK BATI MÜZİĞİ, KLASİK ÇİN VE JAPON MÜZİĞİ dinlemenizi,
DENEYİMLİ VE BİRİKİMLİYİZ’DİR aslında. Örnekse;
C- TERAPİK VE MEDİTATİF MÜZİKLER dinlemenizi,
MOZART – MAYAKOVSKİ - DOSTOYEVSKİ. D- NE TÜR OLURSA OLSUN, DİNLEDİĞİNİZDE SİZİ CANLANDIRAN,
NEŞELENDİREN VE GÜÇ VEREN MÜZİKLERİ dinlemenizi, ama
Ne utanmazız değil mi, tüm O’lara sahip çıkıyoruz. dinlemenizi ÖNERİRİZ. Müziksiz bir yaşam geçirmeyin. Olanaklı olan
zamanlarda MÜZİK size eşlik etsin.
MÜZİK; Varoluşunuz SES’TEN müteşekkildir.Tüm mevcudat, farklı Ayrıca dinamiklerine girmeyeceğiz, ama CANLI MÜZİK ŞİFA
skalalarda TİTREŞEN SES’TİR. Sizlerin hepinizin BEDENİNİZİN UYGULAMASIDIR. O nedenle KONSERLERE özellikle de AÇIK HAVA
seslendirdiği bir ÇOK SESLİ MÜZİĞİ vardır. Buralardan bizler sizleri BU KONSERLERİNE fırsat yaratıp gitmenizi ÖNERİRİZ.
MÜZİĞİNİZLE de bilir ve tanırız. Yine dünya üzerindeki canlı–cansız(!)
her şeyin KENDİNE ÖZGÜ BİR MÜZİĞİ vardır.
Ve tabi ki olanaklıysa, ya da olanaklı kılarak, KENDİNİZİN BİR YA DA d- Bestelenmiş şiir parçalarını dinleyin.
BİRKAÇ MÜZİK ALETİ çalmanızı ve müzikle amatör de olsa
ilgilenmenizi öneririz. Yine böyle amatörce müzikle ilgilenenlerin MÜZİK e- Olanaklı olduğunda ŞİİR dinletilerine katılın.
MECLİSLERİNDE, ARA ARA DA OLSA, YER ALMAK SİZLERE ÇOK
İYİ GELECEKTİR. UNUTMAYIN, ŞİİİR OLAN YERDE O N L A R da vardır.

Bedeniniz MERKABAHSA, NEŞE DE ONUN YAKITI VE GÜÇ EDEBİYAT; İnsan TANRISAL BİR YARATICIDIR. Üzerinde yaşadığınız
KALKANI, MÜZİK DE YAĞI VE ANTİ FRİZİ’DİR, unutulmaya. mevcudat ve DENEYİMLER hep sizin BİZLERLE birlikte
YARATTIĞINIZ TEZAHÜRLERİNİZDİR. İşte EDEBİYAT da TANRISAL
BİR YARATI alanıdır. Yine üçüncü, beşinci sınıf edebiyattan değil, HAS
ŞİİR; Fark ettiniz mi bilmiyoruz, tüm KUTSAL(!) metinlerinizde bir Şiir
havası vardır. Keza tarihin kaydettiği hemen hemen tüm MİSTİK O
EDEBİ ÜRÜNLER’DEN söz ediyoruz. Bir H MER S, EDEBİYAT O
BÜYÜKLERDE (!) bir Şair havası. TANRISIDIR. Ve tüm iyi yazarlar da birer YAZI TANRISI’DIR. Çünkü
TEKAMÜLÜN iki yolu vardır. Yatay yolu, yaşayarak kazanmadır. DİKEY
Dostlarımız, şiir çok Kozmik bir olgudur. Biz elbette üçüncü, beşinci YOL ise SOYUTLAMA yoluyla, çıkarımlarla İDRAK kazanmadır. Has
sınıf şiirden bahsetmiyoruz. Okuduğunuzda KALBİNİZDE VE edebi eserler, berrak zihinlerde KOD’LARI aktive ederek varlığa çok
VARLIĞINIZDA bir şeyleri SARSAN, sizleri DERİN ALEMLERE yollar ve zamanlar kazandırır. Ancak, yazarın KURGU’LARINA
sürükleyen has şiirden bahsediyoruz. Aslında her türlü yaratı kapılmamak ve teslim olmamak koşuluyla. İşte şiirle edebiyatın farkı da
BURALARA aittir. Aşağıda dünyanızda bulunan yazar, çizer vs buralara buradadır. ŞİİR BURALARA AİT ise de, edebiyat DÜNYANIZA aittir.
odaklanmış birer elçidir sadece. Onların marifeti buralara Dolayısıyla her ne kadar edebiyatçı da İLK TESİRİ BİZDEN
odaklanabilmekte ve verilen tesiri olabildiğince saf haliyle kâğıda ALMAKTAYSA DA, sonraları kendi kendine bırakılmaktadır. Bu nedenle
dökebilmelerindedir. Ancak ŞAİR’LER için durum biraz farklıdır. Onlar edebi eserlerde buraların değil dünyanızın havası suyu vardır. Bunun
bu süreçte, bu sürecin FARKINDALIĞINA da daha fazla sahip
olduklarından, aynı zamanda TESİRLERİN VE TESİR
O
istisnası BİLİM KURGU eserlerdir.Bir ASİM V, ya da bir diğeri, BİLİM
KAYNAKLARININ da belli bir BİLİNCİNE sahiptirler. İşte şairlerin kişi KURGU bir eser verdiğinde DİREKT O N L A R da devrededir.
olarak farkı da hem bundan hem de bunun sonucudur. Bu nedenle ŞİİR
diğer yazı ürünlerine oranla DAHA BİR BURALARA AİTTİR. DAHA BİR Öyleyse dostlarımız,
BURALARIN ENERJİSİNİ VE GERÇEĞİNİ içerir.
a- Size coşku, canlılık ve güç veren edebi eserlere zaman ayırınız.
Bu ne anlama gelir, açık değil mi? Has şiir okumak, BURALARA
ODAKLANMAK, BURALARIN SUYUNU İÇMEK, HAVASINI SOLUMAK b- Ama yazarın dünyasına teslim olmadan ve zihni şişirmeden.
anlamına gelmektedir.
c- Özellikle bu dönemde NİTELİKLİ BİLİM KURGU ESERLER, sizleri
Öyleyse dostlarımız, YARINLARDA KARŞILAŞACAĞINIZ REALİTELERE HAZIRLAYICI

a- Hayatınızda şiire yer verin,


İŞLEV görecektir. Her ne kadar isminde o yoksa da K OLAN URSULA
K. LUGİN, ASİMOV, FRANK HERBERT’İN eserleri, belki de
b- Size COŞKU, NEŞE, CANLILIK veren ŞİİR’LERİ yüksek sesle
okuyun, okuyun, okuyun. KURGU’ dan ÖTE KOZMİK BİLİMDİRLER. (K=?)

c- Özellikle de insan psişesi, doğa ve gizemle ilgili ŞİİR’LERİ okuyun. Müzik, şiir ve edebiyatla, ZİHNİNİZ BERRAK, KALBİNİZ FERAH,
YOLUNUZ AYDINLIK OLA.
11.07.2005
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
“Dostlarımız,
 O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Sanırız artık ÖNERİLERİMİZİN nedenini, niçinini ve önemini
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
anlatmamıza gerek yok. Ama yine de tekrarlayalım, ÖNERİLER sizlere
O’nun, O N L A R aracılığıyla bir LÜTFU’DUR. Çünkü SİZ LAYIKLAR
BU ÖNERİLERDEN SİZE KARŞILIK GELENLERİ YAŞAMINIZA
KATTIĞINIZDA, ODAK DEĞİŞİKLİĞİNDE BÜYÜK KOLAYLIKLAR
YAŞAYACAKSINIZ. ÇÜNKÜ ARTIK DÖNEM KOLAYLIKLAR
DÖNEMİDİR. BÜTÜNLÜK SİZLERİN SU GİBİ AKARAK BURALARA
ULAŞMANIZI, BİZLERLE BULUŞMANIZI ARZU ETMEKTEDİR

Dostlarımız, sizler bizlere ve hayata bir adım atın, O N L AR ve hayat


size bin adım atacaktır. BİRE BİN ORAN ALLAHIMIZ OLAN
O’NUN SÖZÜDÜR. Denemesi sizden, ORANI UYGULAMASI O N L A
R’DAN Sizlerce bir, bir, bir adımlar atıla, O N L A R’CA bin, bin, bin
adımlar VERİLE İNŞALLAH. AMİN.

Dostlarımız,

Bu mesajda da GÜNEŞ IŞIĞI - AY IŞIĞI - DENİZ konularında AHKÂM


keseceğiz. Affola.

GÜNEŞ IŞIĞI; Güneş konumuzla ilgili boyutuyla;

a) Sizlerin BİLGİ KAYNAĞIDIR.

b) Sizlerin ERİL YANINIZIN AKTİVE EDİCİSİDİR.

c) SAVAŞ TANRISIDIR.

d) GAİA’NIN DÜŞÜK YAYIN BANDI ODAĞIDIR.

Sizler bugüne dek DUALİTE VE KUTUPLULUK deneyimi için gereken


BİLGİLERİ, ATAERKİLLİĞİ, YIKICILIĞI VE TÜM BUNLARI
GÜVENCEYE ALAN DÜŞÜK YAYINLARI, GÜNEŞ’TEN aldınız.
Dolayısıyla GÜNEŞ’E ŞÜKRAN borçlusunuz. Ancak artık yüksek
âlemlere yol almak için AY IŞIĞINA İHTİYACINIZ VAR.
AY IŞIĞI; Evet biz de biliyoruz, biraz ASTRONOMİ EĞİTİMİ aldık. Ay BAKIM DÖNEMİ OLDUĞU GİBİ, AYDA GÖREVLİ VE HİZMETLİ
ışığı yoktur. Ay GÜNEŞ ışıklarını yansıtır. Ama acaba olduğu gibi mi UZAYLI IRKLARIN ROTASYON DÖNEMLERİDİR. O nedenle
yansıtıyor dersiniz? BELKİ DE, AY ÜZERİNDE KURULU DEV DOLUNAYDA AY IŞIĞI iyi gelmez,sakınıla.
ELEKTRİK SANTRALLERİ VE BİYO PLAZMATİK ELEKTRONİK
TESİSLER VE BAZI UZAYLI IRKLARIN BİZATİHİ BİYO ELEKTRO GÜNEŞ IŞITA, AY AYDINLATA, DENİZ ONARA.. HEPİNİZİ
MOLEKÜLER ENERJİ ALANLARI, güneş ışıklarını TRANSFORME İNŞALLAH. AMİN.
EDEREK GAİA’YA gönderiyor olamaz mı? KALDI Kİ IŞIK TEKTİR,
UNUTULMAYA. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

Ve ay ışığı,
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
a) Sizlerin BİLGELİK KAYNAĞINIZDIR.

b) Sizlerin DİŞİL TANRIÇA YANINIZI AKTİVE EDER.

c) BARIŞ VE UYUM TANRISIDIR.

d) GAİA’NIN YÜKSEK YAYIN BANDI ODAĞIDIR.

Dostlarımız ,

sizlere gündüzleri güneşten kaçınmayı değil ama, GECELERİ AY


IŞIĞINDA GEZİNTİ YAPMAYI, YÜRÜMEYİ, OTURMAYI, SEVİŞMEYİ,
SÖYLEŞMEYİ öneriyoruz. Akşamları tavuklar gibi evlerinize çekilmeyin.
Hele yaz akşamları, hele TEMMUZ-AĞUSTOS 2005 VE 2006
AYLARINDA AY IŞIĞINDAN BOL, BOL YARARLANIN LÜTFEN.

DENİZ; Deniz BİR BÜYÜK KOZMİK OLGU’DUR, giren boğulabilir.


Aman ha. Biz sadece şuna dikkat çekeceğiz;

Eğer güneş ışınlarına DENİZ KENARINDA maruz kalırsanız,


SAKINCALARI AZALIR.

Eğer ay ışınlarına DENİZ KENARINDA maruz kalırsanız, YARARLARI


ÇOĞALIR.

Bu nedenle olanağı olan dostlarımız, geceleri yürüyüşlerini, gezintilerini,


sevişmelerini DENİZ KENARINDA yaparlarsa, AY’DAN ve IŞIĞINDAN
kat kat fazla yararlanırlar...

Bir UYARI; Dolunay, AY ÜZERİNDEKİ TESİSLERİN ONARIM VE


12.07.2005 AMACINIZLA ilgili İÇGÖRÜ VE FARKINDALIK kazanmanızı
“Dostlarımız, tetikleyebilecek ve destekleyebilecek bir renktir. Bu nedenle Deniz ve
Gökyüzü bu anlamda kendinde bir destek düzlemidir. Nazarlıklarınızın,
Öncelikle merhabalar. Yine kısa bir süre için “görüşemedik” ve maşallahlarınızın mavi renk oluşu bununla da alakalıdır. Erkek bebeğe
“söyleşemedik.” Bu akşam özlem gidermek muradımızdır. Sizler bizleri mavi renk giysiler örülmesi bununla da alakalıdır. Birçok Spiritik odakta
özlüyor musunuz bilemiyoruz! Ama bizler sizleri çok özlüyoruz. Çok hakim rengin Mavi oluşu da, bununla da alakalıdır. Bu nedenle, BEN
uzun zamandır siz “aşağıya” inen dostlarımızı özlemekteyiz. Bizler BU DÜNYADA NE YAPMALIYIM, BURADA İŞİM NE DİYENLERDEN
“yukarıda” kalanlar, “aşağıda” yaşananları ve yaşayanları hiçbir zaman VE YANIT ARAYANLARDANSANIZ, mavi renk size yardımcı olacaktır.
DİREKT olarak bilemeyeceğimiz için, HER TÜRLÜ BİRLİKTELİK-
İŞBİRLİĞİ-DAYANIŞMAYA rağmen ÖZLEM içindeyiz. Ama hasret! YEŞİL; Bu renk Cennet boyutu da denilen, Huzur boyutunun rengi
bitmek, kavuşmak gerçek olmak üzere inşallah. İşte O N L A R’IN olduğundan, özellikle de yaşamınızda huzursuzlukların, sıkıntı ve
muradı da bu KAVUŞMAYA katkıda bulunmak, KAVUŞMA anında endişelerin ağırlık kazandığı dönemlerde, rahatlamanız, sakinleşmeniz,
KUTLAMADA BİHAKKIN LAYIKIYLA YER ALABİLMEK. daha yüksek veçhelerinizle temasa geçmeniz açısından size yardımcı
olacaktır. Bu nedenle dini yapılar da yeşil ağırlıklıdır. Dindarlar yeşile
Dostlarımız, düşkündür. -İslam dininden olanları esas olarak kastediyoruz.- Bu
nedenle bu durumlarda çayır, çimen, orman iyi gelir. Ancak yeşil rengin
sizlere bu akşam RENKLERLE-SESLERLE-KOKULARLA ilgili AHKÂM sakıncası, huzurun insanı ele geçirip, atalete sevk edebilecek olmasıdır.
kesmek istiyoruz. Ancak yine aynı DÜZLEMDEN hareketle. Yani ESKİ Bu nedenle yeşil renk dikkatli ve kontrollü kullanılmalıdır.
DÜNYADAN YENİ ÇAĞA yolculuk ve varış açısından hareketle.
SARI; Bu renk Güneş Boyutu ile alakalıdır. Özellikle de Cinsellik ve Bilgi
RENKLER; Biliyorsunuz, her renk Işığın kırılmasıyla oluşan bir tayf, bir ile ilgili arayışları olanlar bu renkten fayda göreceklerdir. Okullarda kirli
skaladır. Aslında tek olan Işığın, doğasının ve bütünlüğünün parçalı bir sarımsı rengin hakimiyeti bundandır. Keza genç insanların Sarıya
ifadesiyle ilgili bir olgudur. Ancak bu sadece sizin dünyanıza ya da diğer daha bir yönelik olmaları da bundandır. Sarı renge fazla ağırlık
fiziki dünyalara ait bir olgu değildir. MERKEZİ EVRENDE ve hatta daha verirseniz Cinsellik ve Bilgi arayışı da ağırlık kazanır ki, bu, bu dönemde
ötelerinde de her varlık ve bütünlük kendine özgü Renklere -renk varlığın pek de hayrına değildir.O nedenle Sarı renk de kontrollü ve
bütünlüklerine- sahip olup, bu varlıkların ya da bütünlüklerin alameti dikkatli kullanılmalıdır.
farikasıdır da aynı zamanda.
KIRMIZI: Bu renk Ateş unsuru ile alakalıdır. Dolayısıyla da yakıcı-yok
Sizler açısından bilinmelidir ki, sizler farkında olsanız da, olmasınız da edici BİR POTANSİYELE işaret eder. Kırmızı renk, güçlü varlıklar
-duru görürlerin görerek bildikleri gibi- her çakranın ve bu çakralarla ilgili açısından NİTELİKSEL BİR DÖNÜŞÜMÜ destekleyici bir unsur
organların kendine özgü renkleri vardır. Bu nedenle hem varlığın olacakken, güçsüz varlıklar içinse NİCELİKSEL BİR TAHRİBATA yol
kendini ifade etmesi hem de Şifa açısından Renkler önemlidir. Yine açıcı olabilecektir. Bu nedenle Kırmızı rengi Ruhsal açıdan Olgun ve
renkler, sizlerin bilerek ya da bilmeyerek, hangi Yayın Bantlarıyla ve deneyimli varlıkların dışında tercih etmemekte yarar vardır. Ayrıca bu
hangi tesir alanlarıyla rezonansa gireceğinizi de etkilediği için de renk, boğaları olduğu gibi bir çok insanı da bilmeden için için rahatsız
önemlidir. Bu nedenle gerek giysilerinizde, gerek diğer eşyalarınızda, edip, ajite olmalarına yol açacaktır ki bu açıdan da tavsiye
gerekse de mekân tercihlerinizde aşağıdaki bilgileri dikkate almanız edilmemektedir.
sizlere hayırlar sağlayabilir.
SİYAH: Direkt Uzay ortamı -BETA- ile ilgilidir. Bu nedenle siyah renk bir
MAVİ; Bu renk, VARLIĞIN İLAHİ KOPYASININ, İLAHİ MÜHRÜNÜ VE yandan Sonluluğun Sonunu çağrıştırırken, bir yandan da sonsuzluğun
İLAHİ PLANINI içeren KONTRATIN rengi olduğundan ve MAVİ başlangıcını çağrıştırmaktadır ki, bunun kendisi her varlığın
KONTRAT ÜLKESİNDE DNA ve RNA’ya ÇİVİT MAVİSİ İLE kaldırabileceği bir olgu değildir. Ağır bir skaladır. Sıkıntı ve kasvet
DAMGALANDIĞINDAN, mavi renk sizin BU DÜNYADA BULUNUŞ yaratabilir. Cenazelerde ve ciddi diğer toplantılarda siyah tercihinin
altında bu unsur yatar. Bu nedenle siyah renge de hayatınızda Örneğin; Yüksek ses, düşük içerik önermeyiz...
dikkatlice yer vermenizi öneririz.
Örneğin; Kuş sesleri, su sesi, vs öneririz.
BEYAZ: Uzay ötesi Hakikat ortamlarıyla ilgilidir. -OMEGA ötesi.- Bu
nedenle insanda bir berraklık ve hoşluk uyandırır. Rahatlatıcı ve
şifalandırıcı bir etkisi vardır. Ancak beyaz renk de, varlıkta kendisine KOKULAR; Sizler için anlaşılması zor biliyoruz ama, aslında RENK-
esir olma durumu uyandırabilir. Nice beyaz renk âşığı bir süre sonra SES-KOKU üçü bir bütünsellik ifade eder. Kokular, renklerin sesleri ve
diğer renkleri adeta inkâr etmişlerdir. Bu nedenle SAFLIK-ARILIK- seslerin de renkleridir. Örneğin körlerin koku almalarının gelişmesi,
BERRAKLIK-BÜTÜNLÜK ifadesi olan beyaz renkten yararlanırken, sağırların da görmelerinin gelişmesi tesadüfi değildir.
manyetik alanına hapis olmamaya dikkat etmelidir. Aksi halde fiziki
planların gereği de inkâr edilmiş olur. Bu nedenle, sizlere SAKİNLİK-DİNGİNLİK-BERRAKLIK veren
KOKULARI HAYATINIZA ALMANIZI, ama almanızı ve RAHATSIZLIK
MOR-EFLATUN: Bu renk BİLGELİK-FARKINDALIK-AYDINLANMA ile veren KOKULARDAN DA KURTULMANIZI öneririz.
ilgilidir. Bu nedenle Budistler de en üst skalanın rengidir. Bu nedenle
Sufilerde Dünyaya ait olanı yakan Evrensel Ateşin rengidir. Bu renk Her durumda hepinize önerebileceğimiz bazı kokular var, dinamiklerine
varlığı Bilgelik-Farkındalık-Aydınlanma arayışında destekleyecektir. girmeden önerelim istiyoruz.
Ancak unutulmamalıdır ki en nihayetinde bu da Işığın Bir Tayfıdır,
kendisi değil. a) Deniz, göl, yağmur suyu kokusu.

İşte dostlarımız, gündelik hayatta gereksinmelerinize göre renklerden b) Toprak kokusu.


yukarıda aktarılanların ışığında yararlanabilirsiniz. Basit ama etkili bir
yöntemdir. c) Gül, şebboy, ıhlamur, akasya kokuları.

SESLER; Sizlere her şeyin SES olduğunu söylemiştik.Bu nedenle d) Kavun, portakal, elma kokuları.
odaklanacağınız ses de sizi etkileyecektir. Bu dönem de sizlerin
DENGELİ-BARIŞIK-FARKINDA olmanız murat edilmektedir. Bu e) Kekik, nane, reyhan kokuları.
nedenle, gerek Müzik tercihinizde, gerek İnsan ilişkilerinde, gerek
sosyal ortam tercihlerinde, gerek mekân seçimlerinde, şu hususlara f) Sandal ağacı ve çam reçinesi kokusu.
dikkat etmeniz hayrınıza olacaktır;  
Sakınılacaklara ise örneğe gerek var mı? Sanmıyoruz.
a) Olabildiğince az gürültülü, sessiz ortamları tercih edin.
Dostlarımız, bu öneriler adı üzerinde önerilerdir. ÖNERMEK O N L A
b) Skalası düşük, düzenli ve sakin seslere yönelin. R’DAN GERİSİ ÖZGÜR İRADEDEN.

c) Skalası yüksek, düzensiz ve kaotik seslerden uzaklaşın. En güzel RENK, en güzel SES ve en güzel KOKU aslında ÖZGÜR
İRADENİN VE ONUN OLANAKLI KILDIĞI FARKINDALIĞIN RENGİ
d) Doğal sesleri hayatınıza alın. -SESİ– KOKUSU’DUR. Ve bu sizlerin varoluşun sonundan ve başından
beri DOĞAL MİRASINIZDIR. Dileriz bir an öce MİRASINIZA sahip
Yani ; Örneğin mitingler, forumlar... önermeyiz... çıkasınız.

Örneğin; Futbol, basketbol maçları vs önermeyiz. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
12.7.2005
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
“Dostlarımız,

Sizlere bir de kısa ama bize göre önemli BİR AHKÂM kesmek istiyoruz.
TEK BAŞINALIK ile ilgili bir AHKÂM bu.

Yo hayır, TEK BAŞINALIĞI irdeleyecek değiliz. Bunu yapmak


isteyenlere OSHO ve KRISHNAMURTİ’NİN sohbetlerini öneririz. Biz
yine KAVUŞMA YOLCULUĞU bağlamında TEK BAŞINALIĞI ele
alacağız.

Dostlarımız, eğer BİLİNÇLİ-FARKINDALIKLI-UYANMIŞ


VARLIKLARDAN biri de benim, yazın EVRENSEL LİSTEYE diyorsanız,
sorarız size;

TEK BAŞINALIK ne durumda ?

Dostlarımız,

BİLİNÇLİ-FARKINDALIKLI-UYANMIŞ VARLIK neleri ima eder?

a) Kendinde değerli, güvenli ve sevgili olmayı.

b) Kendinde yeterli, verici ve alıcı olmayı.

c) Dengede, berrak ve şeffaf olmayı.

Şimdi dostlarımız, sizlerinde SAHİP OLDUĞUNUZ BU NİTELİKLERİ;

1) ÖNCE FARKETMENİZ,

2) SONRA KABULLENMENİZ,

3) ARDINDAN İFADE ETMENİZ,

için TEK BAŞINA olmanız gerekir.

Bundan muradımız şudur; başkasına yaslanmadan, kendi başına


ayakta duran, mutluluk ve gücü, kendi içinden dışarıya yansıtan ve
YAŞAMINI TAMAMEN KENDİ DOĞASINA GÖRE KENDİ
BİÇİMLENDİREN insan.
16.7.2005
Bunun yolu ise dostlarımız, öncelikle mümkünse, her gün
KAPILDIĞINIZ RUTİNİ belli sürelerle kesmekten geçer. Bu nedenle “Dostlarımız,
mümkünse her gün kendinize istediğiniz bir yerde, istediğiniz bir süre
için AKIŞIN DIŞINDA zaman ve yer ayırmanızı öneriyoruz ki bu AKIŞ Yine sizlerle buluşmamız zaman aldı. Bu biraz bizlerden, biraz da
AKMAYAN AKIŞTIR. Böylelikle HAKİKİ AKIŞA BİR KAPI AÇMA dostumuzdan kaynaklanıyor. O kendi dünyasında, bizlerse kendi
OLANAĞINI YARATASINIZ. dünyamızda bazı sıkıntılar ve zorluklar içindeyiz. Herhalde o bize biz de
ona yansıyoruz da. Ama sıkıntıların sonu ve ardı illaki HAYIRLAR-
Yine dostlarımız, mümkünse her gün KAPILDIĞINIZ RUTİNİ yani FİZİK MÜJDELER-VECDLERDİR İnşallah.
DÜNYAYI zayıflatacak bir adım atmanızı öneriyoruz. Ne mi, siz bilirsiniz
ama örnekse bir gün piyango oynamayı bırakabilirsiniz, öbür gün Dostlarımız,
gazete okumayı, öbür gün TV izlemeyi, öbür gün abur cubur yemeyi vs.
vs. Sizlere kısa da olsa seslenmek istiyoruz ki, araya ayrılık girmesin,
gözden uzak olan kalpten de ırak olmasın. Yoksa sizler de arzuladığınız
Dostlarımız, takdir de bizim paylaşımımız, uzun ve sürekli bir paylaşım olacak.
Aktarmak ve paylaşmak istediğimiz çok şeyler var. Ama bizler sizlerle
BURALARI BÜTÜNSEL BİLİNÇLERİN BÜTÜNLENDİĞİ SENTEZ öncelikle SEVGİMİZİ-SAYGIMIZI-MİNNETTARLIĞIMIZI paylaşıyoruz.
ALEMLERİDİR. AMA BURALARIN YOLU ORALARDA TEK Ve sizleri HİSSETMENİN-FARKINIZDA OLMANIN- YANINIZDA
BAŞINALIKTAN GEÇER. BİLİNE. OLMANIN tarif edilemez MUTLULUĞUNU alıyoruz karşılığında da.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Sizlere gündelik yaşamınızla ilgili küçük tefek konularda, nedenini
niçinini de anlatarak AHKÂMLAR kestik. Ki kesmeğe de devam
edeceğiz. İşte bugünde size bütünsel bir şekilde ZEKA-
 O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler KORKUSUZLUK-KENDİNDELİK’TEN söz edeceğiz. Tabii ki yine bizim
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
önemsediğimiz düzlem üzerinden ve basitçe ama elimizden geldiğince
berrakça.

Sizlerin dünyanıza baktığımızda, EKOLOJİK SİSTEMİN TAHRİBATINI,


EŞİTSİZ VE ADİL OLMAYAN BİR EKONOMİK YAPIYI, SİLAHLANMA
VE YIKIMI, AÇLIK VE SALGIN HASTALIKLARI görüyoruz.

Sizlere baktığımızda HUZURSUZ-SIKINTILI-MUTSUZ-SALDIRGAN-


TATMİNSİZ-AÇGÖZLÜ-KISKANÇ-SEVGİSİZ-KİNDAR insanlar
görüyoruz.

Buradan da şu sonuca varıyoruz ki ZEKÂ’NIZI KAYBETMİŞSİNİZ.


 
Aksi halde yani ZEKİ olsanız hiç bindiğiniz dalı keser misiniz? ASLINDA
ZEKÂ SİZİN ASLİ DOĞANIZIN BİR FONKSİYONUDUR. Yani insanın
sonradan kazanacağı ve elde etmek için olduğu gibi elde tutmak içinde
çaba harcayacağı DIŞSAL bir ALET değildir. Düşünün ki tıbbın halen
çözemediği MÜKEMMEL BİR BEYİN VE KALP’LE donanmış
bedenleriniz var. BEDENİNİZDE GEBELİK-DOĞUM-SİNDİRİM- İşte bunun KAYNAĞI, dediğimiz gibi ASLİ DOĞANIZIN
SOLUNUM-BAĞIŞIKLIK gibi MUCİZEVİ-HUŞU VERİCİ süreçler FARKINDALIKSIZLIĞI YANİ KENDİNİZDEN UZAKLAŞMIŞ
gerçekleşiyor. Özcesi tüm bunlar İÇSEL BİR ZEKÂNIN OLMANIZDIR. Dikkatinizi ve odağınızı KENDİNİZE AİT olmayan ama
ÜRÜNÜDÜRLER Kİ O İÇSEL ZEKÂ SİZİN ASLİ DOĞANIZIN DOĞAL kendiniz sandığınız şeylere verdiğinizden ve KURTULUŞU KENDİNİZ
BİR NİTELİĞİDİR. DIŞINDA HER YERDE ARADIĞINIZDAN, hep hüsranlar yaşıyorsunuz.

Ancak akıl yani zihin yani dışsal süreçlerle oluşan KABUK, ZEKÂ’YA Niçin MEVLANA “YA OLDUĞUN GİBİ GÖRÜN YA DA GÖRÜNDÜĞÜN
düşmandır. Aksi halde SOLUNUM SİSTEMİNE VE AKCİĞER’E inat GİBİ OL” dedi?
SİGARA içmezdiniz. Aksi halde ÇOCUKLARINIZI doğal meraklarını ve
cesaretlerini öldürerek SİZLER GİBİ AKILLI AMA ZEKÂSIZ hale Niçin BUDA “TEK HAKİKAT OLDUĞUN, TEK YALANSA OLDUĞUNU
getirmezdiniz vs, vs, vs. SANDIĞINDIR” dedi?

Akıl, öğrenme ve deneyimle kazanılan bir yetidir. Bu nedenle hep eksik Niçin MUHAMMED, “SAHTEKÂRIN İBADETİNDENSE SAMİMİNİN
ve hep düne ait ve tepkiseldir. GÜNAHINI YEĞLERİM” dedi?

ZEKÂ İSE SİZİN ASLİ DOĞANIZDAN GELEN, O NEDENLE TAMAM, Niçin İSA, “ÇOCUK GİBİ OLUN. MASUM OLUN Kİ KRALLIĞA ALININ”
BÜTÜN, ÂN'A AİT VE EYLEMSELDİR. dedi?

Sizler DOĞANIZIN FARKINDALIĞINDAN KOPTUKÇA, ZEKÂDAN DA Niçin YUNUS “GÖRÜNDÜĞÜMÜ DEĞİL, OLDUĞUMU VER BANA,
KOPTUNUZ VE ZEKİLİK NİTELİĞİNDEN UZAKLAŞARAK, AKIL VE ZAMANDA DEĞİL ANDA GEL BANA” dedi?
ZİHİNE YÖNELİP, akıllı olmaya TUTSAK düştünüz.
Niçin OSHO, “İLK ADIM OLDUĞUNU KABULLENMEK .SONRASINDA
ZEKÂ, KALBE AİT BİR OLGUYKEN, akıl zihne ait bir olgudur. İSE OLANI” dedi?

ZEKÂ SEVGİYLE VE GÜVENLE İLİŞKİLİYKEN, akıl korku ve Dostlarımız,


güvensizlikle ilgilidir.
Sizler TAKLİT-GIPTA-KISKANÇLIK-ÖYKÜNME-KORKU-STATÜ-
Çünkü farkındalıksızlık başladığında VARLIK, dış dünyanın acımasızlığı BEĞENİLME- ONAYLANMA VS BATAKLIĞINDA SİZ OLMAKTAN
içinde kendini GÜVENSİZ HİSSEDER VE KORKU GELİŞTİRİR. Bu da UZAKLAŞTIKÇA, ASIL DOĞANIZDAN FERSAH FERSAH UZAĞA
yani korku da SAVUNMA için, AKLI VE BİLGİYİ GELİŞTİRİR VE DÜŞÜYORSUNUZ.
NİHAYETİNDE PUTLAŞTIRIR.
Ancak TOPLUMSAL-DİNSEL-SİYASAL-EKONOMİK TÜM KORKU VE
Oysa nice akıllı insanların bildiği kendilerine bile yetmemişken, NİCE KAYGILARI ETEĞİNİZDEN ATAR, İÇSEL SESİNİZE KULAK VERİR,
ZEKİ insanlar DÜNYAYA IŞIK olmuşlardır. SİZİ MUTLU VE TATMİNLİ KILACAK GERÇEĞİNİZİ YAŞAMAYA
BAŞLARSANIZ, O ZAMAN ASLİ DOĞANIZA ULAŞMA OLANAĞI
İşte sizler BUGÜN KORKU VE KUŞKU ÇEMBERİNDE YAŞIYOR VE DOĞACAK. VE İŞTE O ZAMAN ZEKÂ HER ÂNINIZDA VE HER
BUNUN TEZAHÜRLERİNİ YARATIP DURUYORSUNUZ. Gerek EYLEMİNİZDE YER ALACAK Kİ ZEKÂ HAYATIN OLMAZSA OLMAZ
bireysel gerekse toplumsal yaşamda, tüm eylemleriniz, tüm KOŞULUDUR.
kurumlarınız, tüm düşünce ve inanç kalıplarınız HEPSİ KORKU VE
GÜVENSİZLİK TEMELLİDİR. Bu nedenle de her adımınızda da, Zeki olmayan insan ölüdür. Düne veya geleceğe ya da deneyime
DÜNYA BİRAZ DAHA KORKULASI VE GÜVENSİZ bir yer olmaktadır. TUTSAKTIR. Mekaniktir.
Bu nedenle GELİN GERÇEK BİR DEVRİMCİLİKLE, KENDİNDELİK 16.07.2005
ŞİARINI BAYRAK YAPALIM VE KENDİMİZE AİT OLMAYAN HER
ŞEYİ ZEKÂNIN ATEŞİNDE YAKALIM. “Dostlarımız,

Size nasıl hitap ediyoruz? DOST’LARIMIZ. Bizler için sizler


Ursula K. Le Guin’in dediği gibi “DEVRİM YAPAMAZSINIZ. DEVRİM Dost’larsınız. O nedenle diyoruz ki sizlere, bizleri MERAK ETMEYİ
OLABİLİRSİNİZ ANCAK.” BIRAKIN DA, SİZLER KİMLERSİNİZ O’NU MERAK EDİN. Çok
istiyorsanız söyleyelim, bizler, O N L A R, size “MEFTUN” olanlarız.
Biz de diyoruz ki “ZEKÂSIZ YAŞAYAMAZSINIZ VE ZEKÂ DA ANCAK Anlayana “AŞK”LA tutkunuz. İsteyene “FARKINDALIK VE ŞİFAYLA”
İÇSEL DOĞANIZDAN GELİR. BU DA KENDİ OLMA BİLİNCİ VE doluyuz.
CESARETİNİ GEREKTİRİR. HADİ ARTIK TASLAK VE
MÜSVETTELİĞE SON VERELİM. ORJİNAL VE EŞSİZ O N L A R; Sizlere MEFTUN olan – AŞK’LA tutkun olan -FARKINDALIK
KENDİLİKLERİMİZE SAHİP ÇIKALIM.” VE ŞİFA’YLA akanlardır.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. YUNUS un dediği gibi “bize SİZİ GEREK SİZİ.”

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Sizeyse AŞK-FARKINDALIK VE ŞİFA.

– O’nunla gelenler - O'na gelenler) İşte bu nedenle, “DAİREYİ TAMAMLAMAK-BÜTÜNE AKMAK–


ALFA’DAN GİRİP–OMEGA’DAN ÇIKMAK İÇİN” bizler size
sesleniyoruz, sizlerse bize geliyorsunuz. İNŞALLAH.

Dostlarımız,

Bir önceki mesajımızda KARANLIK bir tablo çizdik, ama HER


KARANLIK DOYUMA ulaştığında ARDINDAN IŞIK DOĞAR.

Dünya ve dünya üzerindeki MEVCUDAT öyle çok, öyle yoğun ve öyle


kahredici ACILAR YAŞADI Kİ, artık dünyanın taşı toprağı da üzerindeki
MEVCUDAT’IN her HÜCRESİ de, KORKU-KUŞKU-ACI ÜÇGENİNİ
TAMAMEN İDRAK ETTİ. VE ARTIK HER HÜCRE - HER BİLİNÇ,

“YEEEEETEEEEEERRRRRRR” dediği için O N L A R ve diğer


DOSTLAR (KRYON - SOLARA - TOBİAS VE DİĞERLERİ)sizlere
seslenebiliyor, sizlere gelebiliyor, sizlerle değişik düzlemlerde, değişik
paylaşımlarda bulunabiliyor.

VE ARTIK HER HÜCRE-HER BİLİNÇ, “ASLİ DOĞAMIN GÜCÜNÜ VE


IŞIĞINI SORUMLULUKLA KULLANACAĞIM YANİ BÜTÜNLÜĞÜN
MURADINA - IŞIĞIN DOĞASINA-HERKESİN EN YÜKSEK HAYRINA
AYKIRI KUUUUUUULLAAAAAANMAAAAAAYAAAACAĞIIIIIIM.” dediği
için PERDE - HAPİSANE DUVARI inceltildi.
O N L A R’LA BİRLİKTE, BİRÇOK DÜNYALARDA OLDUĞU
VE ARTIK HER HÜCRE-HER BİLİNÇ, “BİZ YILDIZ ÜZERE İNDİLER YERYÜZÜNE DE
MEDENİYETLERİNDEN AYRI-YILDIZ SİSTEMİNE AYKIRI– ’NUN O KARANLIĞIN DİNAZORLARI.
NİZAMINA ASİ OLAMAZMIŞIZ. BU BİZİM İÇİN ACI, ACI, ACI –
KARANLIK, KARANLIK, KARANLIK– SEVGİSİZLİK, SEVGİSİZLİK, Kİ ŞAİRİN BAŞKA BİR BAĞLAMDA DEDİĞİ GİBİ
SEVGİSİZLİK DEMEKMİŞ İDRAAAAKKKKK ETTTTİİİMM.” DEDİĞİ “ZEKÂYA-HAYATA-İNSANA-AŞKA DÜŞMANDILAR” VE
İÇİN,  şifa ve farkındalık enerjileri ve tesirleri KOZMOS’TAN size KARANLIK KILARAK YERYÜZÜNÜ,
akıtılmaya başlandı.
SÜRECİ DURDURARAK BİR ÜSLERİ YAPMAK İSTEDİLER
Dostlarımız, DÜNYAYI, KARANLIĞIN DİNAZORLARI.

Tüm bunların elbette ki DÜNYANIZIN VE SAMANYOLU AMA O N L A R YERÇEKİMİNİ YAZGI YAPTIKLARINDAN


GALAKSİSİNİN VE MERKEZİ EVRENİN TARİHİ İLE İLGİ VE İLİŞKİSİ GAİA’YA, O ÇOK UZUN BOYLARIYLA VE O ÇOK AĞIR VE
VAR. O nedenle size DÜNYA TARİHİ ile ilgili verdiğimiz TUHAF tarihi HANTAL CÜSSELERİYLE, ÇOK ZORLANDILAR DÜNYADA.
bu metne ek olarak yeni bir tarihi metin vermek istiyoruz;
VE YERÇEKİMİ SAYESİNDE TOPRAĞA GÖMÜLÜ, MİLYON
YILLARDIR BEKLEYEN,
.....................................................................
..................................................................... IŞIK FOTON SİKLON YAPILI SİLAHLARIMIZI FARKETMEDİLER
..................................................................... BİLE.

VE YERÇEKİMİNİ YAZGI YAPTILAR GAİA’YA, Kİ, Kİ SİLAHLARIMIZIN ESASI, BİR DEFADA GÖZLERİNİ KÖR,
KULAKLARINI SAĞIR VE HÜCRELERİNİ TOZ EDECEK
GELDİKLERİN DE GELDİKLERİ GİBİ GİTSİNLER DİYE BİR IŞIK IŞINIMI YARATMAK VE YAYMAKTI,

KARANLIĞIN DİNAZORLARI... BİR GECE KARANLIKTA UYUR GEZER HALDEYKEN


..................................................................... DİNAZORLAR, KORKUNÇ BİR IŞIK TOPUYLA VE AYDINLIKLA
..................................................................... UN UFAK OLDULAR.
.....................................................................
NE KENDİLERİNDEN ESER KALDI NE UZAY GEMİLERİNDEN
AÇMA DÜĞMESİ AÇILDIĞINDA, ZAMAN VE MEKÂN İŞLER VE TOPLARINDAN, TÜFEKLERİNDEN, NE DE GAİA’YA
KILINDIĞINDA başladı dünya tarihi... HÜKMETME İSTEKLERİNDEN.
.....................................................................
..................................................................... AMA UNUTMA, NE DEMİŞTİ ATA’MIZ “GELDİKLERİ GİBİ
..................................................................... GİDERLER” VE İLK YENİLGİYİ KOSKOCA EMPERYAL META,
SONRA GAİA’NIN BEDENİ KENDİ EVRİMİNİ, ÜZERİNDEKİ TÜRKİYE DE ALMIŞTI DA,
HAYAT TOHUMLARIYLA BİRLİKTE,
SONRA İLK GİRDİĞİ YERLERDEN BİRİ OLDU TÜRKİYE, TOP
ÇOK UZUN BİR SÜREÇTE, ZEKÂNIN VE ZEKİ VARLIĞIN TÜFEK YERİNE MAL MÜLKLE.
TEZAHÜR EDEBİLECEĞİ BİR DÜZEYE GETİRDİĞİNDE,
VE TABİ ARDINDAN ÜSLERLE VE TOP TÜFEKLERLE.
17.07.2005
İŞTE DİNAZORLAR DA ÇOK İNATÇIDIRLAR, BİR BAKIN
BESLEDİĞİNİZ TUHAF KÜÇÜK SÜRÜNGEN HAYVANLARA. “Dostlarımız,

..................................................................... Dünkü mesajımızda sizlerle ZEKÂ hakkında söyleşmiştik. Bugünse bu


..................................................................... konuya küçük bir ekle O N L A R hakkında kışkırtmaya çalışacağız
..................................................................... sizleri.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Akıl demiştik, zihinle ilgilidir. Zihinse evvelce belirtmiştik bir biyo-
bilgisayardır. Dolayısıyla akıl için, bilgi ve deneyim ve bunların birikimi
önemlidir. Dolayısıyla akıllı insan, bildiği ve deneylediği şeye itibar
edecek, bilmediği ve deneylemediğinden ise uzak duracaktır. Ancak,
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler doğuştan bir körün renkleri bilmemesi gibi, akıl da bilmediği ve
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
bilemeyeceğini düşündüğü yani beş duyusu ile kapsamadığı her şeyi
İNKÂR halindedir. AKIL KAPALILIKTIR. AKIL ÖNYARGIDIR. AKIL
ÖNKABULDÜR. AKIL YAŞANMIŞIN, DENEYİMİN
MUTLAKLAŞTIRILMASI VE DOGMALAŞTIRILMASIDIR. AKIL
MEKANİKTİR. AKIL ROBOTİKTİR. Bu nedenle akıl mantıkla,
ekonomiyle ve politikayla ilgilidir. Ve tabi ki pozitivist bilimle.

Zekâ demiştik, kalple ilgilidir. Kalpse SİZİN ASAL DOĞANIZIN


MERKEZİDİR. HAYATIN KAYNAKLANDIĞI, ANLAMLANDIĞI,
HİSSEDİLDİĞİ, YAŞANDIĞI YERDİR. BU NEDENLE ZEKÂ İNSANIN
AÇIK OLMASIDIR. ZEKÂ AÇIKLIKTIR. ZEKÂ BERRAKLIKTIR. ZEKÂ
SADELİKTİR. ZEKÂ HİSSEDİLENİN YAŞAMA AKTARILMASIDIR.
ZEKÂ SEVGİNİN MAKUL İFADESİDİR. ZEKÂ TAZE VE TAPTAZEDİR.
ZEKÂ BİLİNÇTİR. ZEKÂ ORGANİK VE CANLIDIR. Bu nedenle de zekâ
şiirle, romantizmle ve hümanizmle ilgilidir. Ve tabi ki KENDİNE GİDEN
YOL ANLAMINDAKİ dinle.

Şimdi dostlarımız, akıllı bir insanın, NE İDÜĞÜ BELİRSİZ, dostumuzun


halüsinasyonlarının ya da başkaca bir sağlıksızlığının ifadesi olan, O N
L A R diye bir şeyi ve bu yazıları kabullenmesi, olacak şey değildir
elbette. Değil mi? Dolayısıyla AKILLI olanlar bunları ciddiye almayarak
ve dostumuza da hayıflanarak SINAVI BAŞARIYLA VERDİLER, illaki.
Bir akıllı bir deliyi ve deli saçmasını bir kilometreden anlar ne de olsa.

Ya, şu ya da bu şekilde ACABA? Bunlar da ne ACABA? Bir değeri,


yaşamda bir karşılığı olabilir mi? Bana ne getirir, ne götürür acaba,
diyenleriniz?

Ya kalplerinde bir esinti hissedenleriniz?


17.07.2005
Ya eski dostlarla sanki merhabalaştığını hissedip, ağlayanlarınız.
“Dostlarımız,
BİZLER ONLARA İSTER İSTEMEZ ZEKİ olanlar diyeceğiz.
Sizlere küçük bir mesajla seslenip, bir ZEN KOANI vermiştik
Seçim sizlerin elbette dostlarımız.
O
hatırlarsanız. Ve demiştik ki ilerde ZEN, K AN, LA O TZU’dan da söz
Yalnız bir bakın AKILLI DÜNYANIZIN HALİNE. KALPTEN YOKSUN ederiz, ama şimdilik koanı verelim sadece. Hayır ne koanla ilgili
AKLIN HİROŞİMA’YA NE YAPTIĞINA. “çözüm” vereceğiz ne de zenle, koanla, lao tzu ile ilgili bilgi.

KALPTEN YOKSUN AKLIN ENERJİNİZİN NE BÜYÜK KISMINI Bu koanın aldığı bazı sesli sessiz tepkiler ve üretilen düşünceler
SİLAHLARA VE SAVAŞLARA HARCADIĞINA. nedeniyle, sizlere çok kısa ve çok sade bir KOAN daha sunacağız. Yine
bu KOAN da O N L A R’A aittir. Yani orijinaldir.
Bir de ZEKİ İNSANLARIN YAPTIKLARINA bir bakın
“Dünyanızın etrafını tamamen çeviren yani yaklaşık 40.000 kilometre
uzunluğunda bir tren rayı ve üzerinde de 40.000 kilometre uzunluğunda
JUNG’UN HER HASTASININ H OROSKOP’UNU ÇIKARTIŞINA. bir tren varsayın. Tren hareket ettiğinde;

“En uç” ve “en arka” vagonları ve “ortalardaki” vagonları ve yolcularını


O O
EDİS N’UN, RADY -GRAM F N-H O O OPARLÖR MUCİDİNİN, göz önüne alarak ve trenin dünyanın dönüş hareketine ve yönüne ters
ÇOĞU ZAMAN ADINI UNUTUŞUNA, YAPTIĞI İCADLARI bir hareketle ve yön de hareket ettiğini de veri alarak,
UNUTUŞUNA.
a) Tren hareket ediyor mu?
O
EINSTEIN’IN BANY YA GİRDİĞİNDE SAATLERCE ÇIKMAMASINA.
b) En uç vagon ne yönde hareket ediyor ve en arka vagon ne yönde
ÇÜNKÜ ZAMAN VE MEKÂN KAYBINA UĞRAMASINA VE GÖRELİLİK hareket ediyor?
KURAMINI VE EVRENİN GENİŞLEMESİNİ, SABUN KÖPÜKLERİ
SAYESİNDE ANLADIĞINI VE BİR GÜN EVRENİN DE SABUN c) Hareket bittiğinde vagonlar nereye varmış olacaklar?
KÖPÜĞÜ GİBİ PATLAYARAK YOK OLACAĞINI SÖYLEMESİNE.
d) Bir de, yolcular vagonlar içinde trenin hareketine ters yönde hareket
Ve işte dostlar her şeyle ve bu ara da O N L A R’LA ilgili SEÇİM elbette edecek olurlarsa, onlar tren hareketini tamamladığında nerede
sizlere kalmış. HÜR İRADEYE SAYGI ESASTIR. olacaklar?
Akıllı ya da zeki olmak. Beyin ya da kalp esaslı YAŞAMAK. Seçim e) Bu ray hattı, bu tren, bu vagonlar, bu yolcular sizlere ZAMAN VE
sizlerin. Akıllılar DÜNYAYA, zekiler BURALARA fişlenirler. Ne olur MEKÂNLA ilgili bir şeyler çağrıştırırsa ne âlâ. Aksi halde TREN
unutulmaya. HAREKETİNİ ZOR TAMAMLAR.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Not: Fizikçilere danışmak serbesttir, ama astro ve kuantum olanlar
  tercih edile. MİLLİ EĞİTİM BAKANLIĞI BÜNYESİNDEKİ FİZİK
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler ÖĞRETMENLERİNE İSE HİÇ GÜVENİLMEYE.

– O’nunla gelenler - O'na gelenler) Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
18.07.2005
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler “Dostlarımız,
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Dünyanızda yaşayan hemen herkesin peşinde olduğu bir şey var ki,
ona KESİNLİK VE MUTLAKLIK diyebiliriz. Hemen herkes, hemen her
şeyi kesin olarak bilmek istiyor;

İşe alınacak mıyım, bu işten emekli olacak mıyım?

Yarın yağmur var mı? Hava sıcak mı olacak?

Ödememi alabilecek miyim? O mal beni bekleyecek mi ?

Beni seviyor mu? Benimle evlenecek mi?

Vs, vs, vs. Bunlar basit gibi görünen şeyler. Dinlerde de, ideolojilerde
de, bilimde de kesinlik ve mutlaklık peşindesiniz. Sanki her şeyi kesin
ve mutlak olarak bilebilseniz, her şey daha iyi ve yolunda olacak.

İnsanın bu kesinlik ve mutlaklık ihtiyacı, tabi ki EVRİM SÜRECİ VE


TARİHİ İLE İLGİLİDİR. İnsan, doğadaki en güçsüz hayvandır ve
tekâmülü sırasında belli bir noktaya gelene dek, doğanın “kör”
güçlerinden çok çekmiştir. Doğal süreçlere ve hayvanlara karşı kendini
savunmak ve hayatta kalmak adına çektiği sıkıntılar onu bazı olguları
geliştirmeye zorlamıştır.

Bu nedenle insan örgütlenmek ve bu örgütlenme içinde de birilerini öne


çıkarmak ihtiyacı duymuştur.

Bu nedenle insan kendine inanabilmek için başkalarını kendine


inandırmak zorunluluğu duymuştur.

Bu nedenle insan, korkusunu giderebilmek ve güçlenmek adına, dinleri


ve ideolojileri yaratmıştır.

Bu nedenle insan DOĞANIN TESADÜFİ VE KÖR GİBİ GÖRÜNEN


GÜÇLERİNE KARŞI, KESİNLİK VE MUTLAKLIK ARAYIŞINA
GİRMİŞTİR.
Dostlarımız, etmektedir.

İşte insanın evrim süreci boyunca geliştirdiği ve belki de tek silahı olan Zeki insansa, kendisi ZEKÂ olan hayatın GÖRECELİ VE
zihin, kesinlik ve mutlaklık arayışındadır. Belirsizlikler, olasılıklar ve OLASILIKLARLA DOLU BİR SÜREÇ olduğunun bilinciyle, “BELKİ
tesadüfler zihni rahatsız eder. BİLİNCİ“YLE yaşamakta ve kesin ve mutlak yargı ve doğrulardan
uzakta, HAYATA VE TEZAHÜRLERİNE AÇIK OLARAK VE HAYATLA
Oysa yirmi birinci yüzyıl fiziğinin ortaya koyduğu gibi, evrende ve AKARAK YAŞAMAKTADIR.
dünyanızda KESİN VE MUTLAK diye bir şey yoktur. Her şey
GÖRECELİDİR. Atom altı yapılar açısından, her biri, bir diğeri kadar Dostlarımız,
gerçekleşebilir pek çok olasılık tezahür etmeyi beklemektedir. Bir
olgunun gerçekliği ile ilgili bir çok değişken söz konusu olmaktadır. Ve İşte sizlerden de KESİNLİK VE MUTLAKLIK TUZAĞINA düşmeden,
atom altı fiziğinin ya da diğer deyişle boşluk fiziğinin işaret ettiği gibi BELKİ BİLİNCİYLE, kalben ve zihnen açık bir şekilde YAŞAMANIZI ve
GÖRECELİLİK VE OLASILIKLAR esastır. Ve görecelilikle, olasılıklar BELKİ O N L A R da GERÇEKTİR, ya öyleyse diyebilmenizi bekliyoruz.
aslında ESAS OLANIN BELİRSİZLİKLER olduğunu ortaya koymaktadır.
Güçsüz ve korkak insan, katı ve kestirip atan insandır.
Ancak yine boşluk fiziğinin keşfettiği iki şey de şudur;
Güçlü ve zeki insansa, esnek ve açık insandır.Esneklik ve akış, ancak
1) Deneyi yapanın niyetleri yani bilinci, olasılıklardan hangisinin güç BELKİ diyebilenlere özgüdür.
kazanacağını belirlemektedir. Dolayısıyla niyet yani bilinç, yine göreceli
olarak da olsa BELİRSİZLİĞİ BELİRLİLİĞE dönüştürmektedir. Kesinlikleri az, belkileri çok geceler, günler ola sizlere.

2) BOŞLUK, BELLİ BİR SÜRE, BELLİ BİR YÖNDE TEZAHÜR


EDERSE, İLERDE DE O YÖNDE TEZAHÜR ETME EĞİLİMİ Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
GÖSTERMEKTEDİR. Yani bugünkü niyetler ve sonucunda tezahür
edenler, yarınki GÜÇLÜ OLASILIĞI BELİRLEMEKTEDİR.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Sonuçla; Dostlarımız,

Dünyanız ve evreniniz GÖRECELİLİK, OLASILIKLAR VE


BELİRSİZLİKLER EVRENİDİR.O nedenle, HERHANGİ BİR ŞEY
HAKKINDA KESİN OLARAK YARGIDA BULUNMAK,
DEĞERLENDİRME YAPMAK, KONUŞMAK, BU GÖRECELİ
GERÇEĞE AYKIRIDIR.

İşte insanın içinde bulunduğu sıkıntıların önemli bir nedeni de, BU


KESİNLİK VE MUTLAKLIK ARAYIŞI, HAYATI BELLİ DAR KALIPLAR
İÇİNE HAPSETME SEVDASI, “BELKİ” BİLİNCİNDEN YOKSUN
OLUŞUDUR.

Akıllı insan, kesinliklerin ve mutlak olanın peşinden koşarken, bilimiyle,


ideolojisiyle, diniyle, hayatla kendisi arasına duvarlar örmekte, hayatı es
geçerken bir yandan da kendini, hapsettiği hapishanede “misafir”
18.07.2005 İşte o nedenle diyoruz ki, SİZ bizsiniz, BİZ siziz. O N L A R’SIZ Siz
heba olabilecek Mücevherlerken, SİZ’SİZ O N L A R da hep atıl kalmış
“Dostlarımız,
bir POTANSİYEL’DİR. Bu nedenle dostlarımız, bizim ilişkimiz O
’nun
İşte sizlere, bizlerin ne olduğunu anlatmamızın zorluklarından biri de, bir -ALLAHIMIZIN- İZNİ VE ONAYIYLA GERÇEKLEŞEN, ÇİFT TARAFLI
önceki mesajımızda belirttiğimiz üzere, sizlerin KESİNLİK VE BİR ŞİFA VE FARKINDALIK İLİŞKİSİ VE SÜRECİDİR. Zamanla hem
MUTLAKLIK BEKLENTİLERİNİZDİR. sizler hem de bizler BUNUN SONUÇLARINI BİZZAT GÖRECEK VE
YAŞAYACAĞIZ. O nedenle hepinize SAYGI-SEVGİ-ŞÜKRAN
Sizler, O N L A R’LA da ilgili olarak, KESİN VE MUTLAK bir tanım, ad sunuyoruz.
ve şekil istersiniz.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Oysa O N L A R'DA, hele de “BİR BÜTÜNSEL BİLİNÇLER BİLEŞKESİ-
BİR BÜTÜNSEL MANYETİK ALANLAR SENTEZİ-BİR BÜTÜNSEL
HİZMETLİLER BÜTÜNÜ-BİR BÜTÜNSEL VAZİFELİLER BÜTÜNÜ-BİR
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
BÜTÜNSEL IŞIK FOTON SİKLON ALANI” iken, – O’nunla gelenler - O'na gelenler)

O N L A R daha da GÖRECELİ BİR OLGUDUR. Baktığınız yere göre,


O N L A R’LA ilgili olasılıklar o kadar çoktur ve hangilerinin tezahür
edeceği de o kadar çok değişkene bağlıdır ki. Bu nedenle;O N L A R’LA
da ilgili olarak kesin ve mutlak bir bilgi ya da anlayış yerine, BELKİ
BİLİNCİYLE çeşitli olasılıkların BÜTÜNSEL BİR BİLGİSİNİ YA DA
ANLAYIŞINI ancak edinebileceğinizi baştan anlayın lütfen.

Beş körün bir fili tarifi gibi, O N L A R da hem kuyruktur, hem hortum
hem de diğerleri.

Aslında O N L A R, GÖRECELİLİK EVRENİNDE, ÇEŞİTLİ


OLASILIKLARI TEZAHÜR ETTİREBİLECEK VE BELKİ O, BELKİ BU
OLABİLECEK, BİR POTANSİYELDİR.

İşte O N L A R, bir potansiyel oluşları nedeniyle de, bu potansiyeli EN


YÜKSEK HAYIR VE HİZMET doğrultusunda ifade edebilmek için,
SİZLERİN DE NİYETLERİNİZE VE BİLİNÇLERİNİZE GEREKSİNİM
DUYMAKTADIR. Bu nedenle dünyada bulunan siz dostlarımızın,
EVRENSEL VAZİFE VE HİZMET için, BÜTÜNLÜĞÜN MURADI, IŞIĞIN
DOĞASI, HERKESİN EN YÜKSEK HAYRI DOĞRULTUSUNDA
TAŞIYACAĞI NİYETLER VE BİLİNÇLİLİK, EVRENSEL HİZMET VE
VAZİFE POTANSİYELİ OLAN O N L A R’IN DÜNYANIZDA VE
SAMANYOLU GALAKSİNİZDE VE MERKEZİ EVRENİNİZDE REELE
DÖNÜŞEREK, ŞİFA VE FARKINDALIĞA VESİLE OLABİLMELERİNİ
SAĞLAYACAKTIR.
22.07.2005 -gerek doğrudan gerekse düşünce yoluyla iletilen sorulara- bir yanıt
olması için sizlerle paylaşıyoruz.
“Dostlarımız,
Bizler, sizin düzleminizdeki Varlık, kendi doğasına, iç dünyasına,
Sizlerin bulunduğunuz düzlemlerde, gerekli bir alet olarak zihin, potansiyellerine ve orada bulunuş amacına aykırı ya da uzak bir hal
kendisini akıl olarak ifade ederken, aynı anda da MANTIK olarak da içindeyken -ki biz buna ARKA SOKAKLARDAYKEN diyeceğiz- Varlığa
devreye girmektedir. Çok kabaca mantık, zihnin ürünü olan aklın, dünya ne müdahale ederiz ne de REHBERLİK VE YARDIMDA bulunuruz.
yaşantınıza sistemli bir şekilde uygulanmasıdır ki, DÜNYA MANTIĞINIZ Varlığı tamamen KENDİ KENDİSİYLE baş başa bırakırız. Arka
doğal olarak olayları DÜZ BİR ÇİZGİ HALİNDE yani doğrusal bir şekilde sokaklarda varlık, yalnızdır. Kendi işini kendi görmek zorundadır. Genel
ele almaktadır. tesirler ve yardımlar dışında, YANİ OTOMATİZMA gözetimi dışında
KENDİ KENDİNEDİR.
Yani örnekse;
Ancak ne zamanki Varlık, kendi doğasına, iç dünyasına,
Hırsızlık kötüdür, başkasının malını çalmak hırsızlıktır, başkasının potansiyellerine ve orada bulunuş amacına uygun ya da yakın bir hal
malını çalmak kötüdür. içine girer -ki biz buna ANA CADDEDE yerini almıştır diyeceğiz- Varlık
OTOMATİZMA’NIN genel tesirleri dışına alınır ve bizlerin O N L A R’IN
Ya da hırsızlık yanlıştır, A hırsızlık yaptı, A yanlış yapmıştır. ÖZEL VE BİREYSEL REHBERLİK VE YARDIMLARI DEVREYE
GİRER Kİ, bundan sonra VARLIK KENDİNE DOĞRU ÇOK DAHA
MANTIK, belli bir sistemleştirme ve genelleştirme içinde AKIL HIZLI VE SAĞLIKLI YOL ALMAYA BAŞLAR.
YÜRÜTÜR VE SONUÇLARA ULAŞIR. Ancak o soyutlamalar ve
genellemeler, her bir BİREYİN VE EYLEMİN EŞSİZLİĞİNİ VE İşte bu nokta da sizlerin DÜNYA MANTIĞINIZ buna itiraz edecektir.
KENDİNE ÖZGÜLÜĞÜNÜ dikkate almaz. Öyle ya, varlık zor durumdayken, uygunsuz yoldayken asıl yardıma
ihtiyacı yok mudur? Zaten uygun yoldayken, rahat bir haldeyken
Oysa dostlarımız, O N L A R’IN MANTIĞI biraz farklıdır. Biraz yardımın anlamı da ne ki?
dememize bakmayın tamamen farklıdır. Evrensel mantık ve onun
doğruları, sizlerin dünya mantığınıza tamamen ters gelecektir. Çünkü; Ama EVRENSEL MANTIĞIN BİLDİĞİ VE UYGULADIĞI YASALLIKLAR
vardır ki, her biri BİR MURADA işaret etmektedir.
O N L A R’IN mantığı, ZEKÂ İLE ilgilidir. YANİ KALBİN ÜRÜNÜ VE
NİTELİĞİ OLAN SEVGİNİN bir ifadesidir ki, O olayları ÇOK BOYUTLU 1) ÖZGÜR İRADE; Sizlerin dünyası EVRENDEKİ SINIRLI SAYIDAKİ
BİR OLGU yani DAİRESEL olarak ele almaktadır. O nedenle de ÖZGÜR İRADE ALANLARINDAN birisidir ve varlığa zorla
SONUÇLARDAN NEDENLERE KARMAŞIK BİR YAPIYI VE MÜDAHALEDE bulunulamaz. Bu ÖZGÜR İRADE prensibi bizatihi
BÜTÜNLÜĞÜ DİKKATE ALARAK, HER EYLEM VE BİREY İÇİN sizlerin İSTEĞİNİN bir sonucudur. Dolayısıyla varlık eğer akıntıya kürek
ÖZGÜN BİR TUTUM GELİŞTİRİR. Yine de EVRENSEL MANTIK DA çekiyorsa gölge etmemek dışında yapabileceğimiz bir şey yoktur. Ama
BELLİ KURALLARA SAHİPTİR AMA BUNLAR DA DÜNYA varlık ne zaman AKINTIYLA BİRLİKTE YOL ALMAYA BAŞLAR, işte o
MANTIĞINA TERS GELECEKTİR. zaman bizimde akıntının akışı yönünde VARLIĞA REHBERLİK YAPMA
VE DESTEK OLMA olanağımız doğar. Çünkü varlık bu durumda,
İşte bu mesajımızda sizlere MANTIĞIMIZIN bir yaklaşımını sunmak ÖZGÜR İRADESİYLE -bu doğrultudaki seçimiyle- aynı zamanda İLAHİ
istiyoruz. YARDIMLARI DA TALEP ETMİŞ DURUMDADIR. İşte bu nedenle
ZORLA GÜZELLİK OLAMIYOR ve işte bu nedenle GÜZEL
Dostlarımız, SEVİLMİYOR, SEVİLEN GÜZELLEŞİYOR ve bu nedenle SENDEKİ
GÜZELLİK ON PARA ETMİYOR, BİZDEKİ BU AŞK OLMASA.
Bu yaklaşımı, sizlerden ve başkaca dostlarımızdan gelen sorulara
2) REZONANS-MANYETİZMA; Yine sizlerin isteği üzerine oluşturulan
KOZMİK FİZİKTE ve onun uzantısı olan SİZİN FİZİĞİNİZDE DE benzer – O’nunla gelenler - O'na gelenler)
benzerle etkileşime ve ilişkiye girebiliyor ve birbirini destekleyebiliyor.
Bir Varlık kendisini ÜST BENLİKLERİNE kapamış, tamamen dünya
sınırlılığı içinde yaşıyorken, ÜST BENLİKLERİNİN ona akması ve
taşması olası değildir. Ne zaman ki VARLIK kendisi, ÜST
BENLİKLERİNİN farkındalığını geliştirmeye başlar ve dünyasında
bunları tezahür ettirmek üzere TUTUM VE EYLEMLER içine girer, işte
o zaman O N L A R DA, üst benliklerde VARLIĞA AKMAYA VE ONU
TAŞIRMAYA BAŞLAYABİLİRLER.

3) LİYAKAT; Yine sizlerin belirlediği KOZMİK BİR YASA gereğince, O N


L A R kimseye –hemşehrilerine bile- TORPİL YAPAMAZLAR. Varlık,
kendi DOĞASINA MESAFESİ VE BU MESAFENİN TEZAHÜRÜ ile neyi
HAK EDİYORSA , KOZMOS ONA ONU GERİ YANSITMAKTADIR.
İŞTE VARLIĞIN LİYAKATİ, ANA CADDEDE GÖRÜNMESİYLE
BİRLİKTE, O N L A R’IN devreye girebilmesini sağlayacak bir DÜZEYE
GELDİĞİNDE, ona layık yardımlar ve desteklerde devreye girmektedir.

Dostlarımız,

İşte bu nedenlerle, “ÖZGÜR İRADE-REZONANS–LİYAKAT” KOZMİK


YASALLIKLARI nedeniyle EVRENSEL GÜÇLER VE BU BAĞLAMDA O
N L A R, kimseye kendi arzularıyla, SİSTEM dışı müdahale de ya da
YARDIMDA bulunamazlar. Yaşantılarınızı CENNETE DE
CEHENNEME DE ÇEVİRENLER SİZLERSİNİZ. ŞEYTANI DA
MELEKLERİ DE DAVET EDENLER SİZLERSİNİZ. YOLUNUZU
KOLAY KILAN DA ZOR KILAN DA SİZLERSİNİZ. Sakın ola ki
YAŞADIĞINIZ HİÇBİR ŞEY İÇİN, kimseyi suçlamaya ya da kutlamaya
kalkmayın. Hayır da, şer de sizden kaynaklanmaktadır.

İşte bu nedenle, bizler sizlerin ANA CADDEDE hak ettiğiniz yerlerinizi


almanıza yardımcı olmak üzere sizlere sesleniyor ve önerilerde
bulunuyoruz. Ve eğer sizler ANA CADDEYE DOĞRU YÖNLENMEMİŞ
OLSAYDINIZ, ELBETTE SESİMİZİ SİZLERE ULAŞTIRAMAZDIK.

O nedenle IŞIKLI VE GENİŞ ANA CADDELER, SİZLERİN KADERİNİZ


OLA İNŞALLAH.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


22.07.2005 Ancak dostlarımız,

“Dostlarımız, Sizler söz konusu olduğunda dahi aynı YASALLIKLAR GEÇERLİDİR.


Yani ÖZGÜR İRADE-REZONANS-LİYAKAT. Şöyle ki;
Bir önceki paylaşımımızda sizlere, ANA CADDEDE YERLERİNİ
ALMIŞLARA YA DA HATTA ANA CADDEYE YÖNELMİŞLERE, O N L A R’IN KAYNAĞINDAN, BİR KİLOMETRE YARI ÇAPLI BİR
evrensel güçlerin ve bu bağlamda O N L A R’IN rehberlik ve HORTUMDAN, BU İLAHİ YARDIMLAR SİZE DOĞRU AKITILIR.
yardımlarının DEVREYE girdiğini aktarmıştık. Şimdi bazı dostlar, bu ANCAK SİZE ULAŞAN HORTUMUN UCUNUN BİR KİLOMETRE YARI
rehberlik ve yardımların neler olduğunu merak edebilir ve sorabilir ki, ÇAPLI MI YOKSA 1 CM YARI ÇAPLI MI OLACAĞI, YANİ
aslında bu aynı anda sizlerle ilişkimizin de içeriği ile de ilgili olduğundan GÖNDERİLEN TONLARCA M3 YARDIMDAN NE KADARININ SİZE
da, önemlidir de. ULAŞACAĞI, NE KADARININ ANA CADDEYİ SULAYACAĞI SİZE,
SİZİN AÇIKLIĞINIZA, İSTEĞİNİZE VE KABULÜNÜZE KALMIŞTIR. İşte
Dostlarımız, dileriz ki sizler bu İLAHİ YARDIMLARDAN, OLANAKLI EN ÜST
SEVİYELERDE YARARLANASINIZ.
Sizlere ulaşan bu mesajlardaki, BİLGİ-ANLAM-BİLİŞLER DE bir
rehberlik ve yardımdır ama bizim asıl uğraşımız şu şekildedir; KABINIZ BÜYÜK - MURADINIZ BÜTÜN - REHBERİNİZ IŞIK OLA
İNŞALLAH.
Mesajı belli bir ölçüde okuyan her dostumuza;
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
1) Önce bir MÜZİK iletiriz. Bu müziği kulağınızla değil, ama KALBİNİZ
VE TÜM HÜCRESEL YAPINIZLA duyabilirsiniz. Bir tür MEDİTATİF
müzik olan bu SES BÜTÜNLÜĞÜ, HER BİR BİREY İÇİN ÖZGÜNDÜR.  O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Bu müzikle, SİZDE BİRİKMİŞ NEGATİF ÇÖP VE YÜKLERİ
TEMİZLEMEYE VE ÇAKRALARINIZI İŞLER KILMAYA
ÇALIŞMAKTAYIZ.

2) Ardından O N L A R’IN BİYO-ELEKTRO-MANYETİK ALAN’INA ait


bir ENERJİ akımı yollarız ki, bundan da MURADIMIZ, eterik, astral ve
zihinsel bedenlerinizin AKTİVASYONUDUR. Bu sayede sizlerde daha
derin bir kavrayış ve daha berrak bir görüş oluşması gayemizdir.

3) Ardından O N L A R’IN BİLİNÇ ALANINA ait bilgi-biliş-bilgelik-bilinç


yapı taşları yollarız ki, sizler tamamen ORGANİK-BİLİNÇLİ-
FARKINDALIKLI DOĞAL HAYATİYETLER olasınız. Mekanik ve robotik
süreçten ve otomatizma tesirlerinden tamamen KURTULASINIZ.

4) Ardından, rüya–vizyon-gündüz düşleri yoluyla ve bazı


EŞZAMANLILIKLARLA sizleri KENDİ İÇ YOLCULUĞUNUZ İÇİN
TEŞVİK EDER VE CESARETLENDİRİZ.

Aslında tüm bunlar aynı anda ve tek bir süreç olarak gerçekleştirilir.
24.07.2005 2) Dikkat odağı için bir merkez belirleyememiş insan - ki bu MERKEZ
KENDİ BENLİĞİ olacaktır kuşkusuz- DALDAN DALA KONAN BİR KUŞ
“Dostlarımız, MİSALİ YA DA ÇİÇEKTEN ÇİÇEĞE UÇAN ARI MİSALİ dikkatinin
zayıflığı ve şıpsevdiliği nedeniyle, KONUDAN KONUYA, İNSANDAN
Sizlere dünya yaşamının gündelik ve küçük tefek konularıyla ilgili İNSANA ATLAYIP duracaktır. Bu da YÜZEYSELLİK, KEYFİLİK VE
epeydir AHKÂM kesmedik Özlemişsinizdir AHKÂM yemeyi diye -şaka ki ZAYIFLIK anlamına geldiğinden, GEVEZELİK KAÇINILMAZ olacaktır.
şaka- bugün yine AHKÂM keselim istiyoruz. Sizlere bugün de Çünkü ARI GİBİ BAL YAPAMAYAN, KUŞ GİBİ ŞAKIYAMAYAN insan,
GEVEZELİK-SESSİZLİK-YÜRÜYÜŞTEN söz etmek istiyoruz. İlk ikisi bu durumda, bu durumu ancak GEVEZELİK SAYESİNDE
tamam da, üçüncüsü ne alaka diyen dostlarımıza da SABIR diyoruz. ANLAMLANDIRABİLİR VE SÜRDÜREBİLİR. Gevezeliktir ki insana, bal
ürettiği ve şakıdığı YANILGISINI sağlar.
GEVEZELİK; Dünya üzerinde yaşayan insanların belki de tamamına
yakınını NİTELEYECEK BİR ORTAK TANIM ARASAK, BU TANIM 3) BİLGE insan, BİLEN insan -bilgili insandan söz etmiyoruz, bilgili
GEVEZELİK olabilir. Evet, insanların çok büyük bir bölümü insan en geveze insandır- EN ÖNCE ŞUNU BİLİR Kİ; BİLDİĞİ,
GEVEZEDİR. Ve gevezelik, İNSANIN KURDUDUR. Nasıl mı? BİLECEĞİNİN YANINDA HİÇTİR. Bunun İDRAKİNDE olan insan
SESSİZLEŞEN insandır. Yani BİLGELİĞİNİ VE BİLENLİĞİNİ
Öncelikle bizim bakış açımızdan GEVEZELİK: derinleştiren insan. Bu da GEVEZELİĞİ imkansız kılan ancak HAKİKİ
PAYLAŞIMI ortaya çıkaran bir olgudur. Ancak CAHİL, ÖZELLİKLE DE
1) ODAĞIN DIŞARDA OLMASIDIR. ÇOK BİLGİ SAHİBİ İNSAN, geveze olmak zorundadır. Aksi HALDE
CEHALETİ İLE YÜZLEŞMEK RİSKİ VARDIR Kİ bu cahil insan için asla
2) ODAĞIN MERKEZDEN YOKSUN, RÜZGÂRLA SAVRULUR KABUL edilemez.
DURUMDA OLUŞUDUR.
4) İNSAN BİR ENERJİ KOMPLEKSİDİR. Bir ENERJİ ÜNİTESİDİR.
3) CEHALETİN BAKİ OLMASI, AMA BUNUN FARKINDALIĞININ İnsanın yürüttüğü faaliyetler için, enerjiye gereksinimi vardır. Özellikle
OLMAYIŞIDIR. de GERÇEK VARLIĞI VE ONUN İFADESİ İLE İLGİLİ eylemlere BOL
ENERJİ AYRILMALIDIR. Ancak GEVEZELİK, YANİ KONUŞMAK, YANİ
4) FARKINDALIK VE ŞİFA ENERJİLERİNİN BOŞA TÜKETİLMESİDİR. SES TÜKETİMİ, inanılmaz bir ENERJİ YUTUCUSUDUR. Ortalama bir
insanın, SAHİP OLDUĞU SINIRLI ENERJİNİN YAKLAŞIK % 40’nı
5) ORTAK TÜKETİCİ MANYETİK ALANLARIN YARATILMASIDIR. gevezelikle TÜKETTİĞİNİ söyleyebiliriz. Oysaki bu enerjiler BOŞ YERE
GEVEZELİKLE TÜKETİLMESE, VARLIĞIN KENDİNE DÖNDÜRÜLSE,
6) SES, YANİ YIKICI BİYO ELEKTİRİK YARATIMI VE DÜNYA insanın FARKINDALIĞININ ARTMASI VE DOLAYISIYLA
MANYETİK ALANININ TAHRİP EDİLMESİDİR. ŞİFALANMASI için kullanılabilecektir.

Şöyle ki dostlarımız; 5) Gevezelikle tüketilen enerji -SES TİTREŞİMLERİ- birden çok insanın
gevezelik yapmaları halinde BİRLEŞEREK, GÜÇLÜ MANYETİK
1) Dikkat odağı kendine dönük olan insan, kendinde yaptığı yolculuk ve ALANLAR YARATABİLMEKTE VE HEM GEVEZELİK YAPANLARI
bu yolculukla ilgili kazanım ve deneyimleri ister istemez ancak HEM DE O SIRADA ORADA BULUNANLARI, MADDİ VE MANEVİ
yaşamında TEZAHÜR ettirerek ifade edebileceğinden ve bizzat bu GÜÇSÜZ KILABİLMEKTEDİR. Özellikle de DEDİKODU-ÇEKİŞTİRME-
kazanım ve deneyimler sayesinde zaten SÖZCÜKLERİN ne denli YARGILAMA gibi OLUMSUZ FREKANS BANDINDAN YAPILAN
aldatıcı ve yetersiz olduklarını ANLADIĞINDAN GEVEZELİK GEVEZELİK, ilgili katılımcıları ZAYIF VE DENGESİZ KILMAKTADIR.
yapabilecek bir MODDA olamayacaktır.
6) GEVEZELİK, HELE DE DEDİKODU-ÇEKİŞTİRME-YARGILAMA gibi
OLUMSUZ FREKANS BANDINDAN YAPILIYORSA, oluşan düşük ve
kaotik SES TİTREŞİMLERİ -Kİ BUNLAR BİYO ELEKTİRİKSEL GÜÇ 3) BİLGE İNSAN-BİLEN İNSAN, bildiğinin kifayetsizliğinin BİLİNCİYLE
ALANLARIDIR- DÜNYA AURASI İÇİNDE YANİ ATMOSFER İÇİNDE ve bilgeliğin ve bilmenin dahi GÖRECELİLİĞİNİN VE
BİRİKMEKTE VE ZAMANLA, HEM DÜNYANIN AURASI HEM DE DEĞİŞKENLİĞİNİN BİLİNCİYLE, konuşmak ve anlatmaktan HİCAP
CANLI MEVCUDATIN ENERJİ ALANLARI İÇİN TAHRİŞ VE TAHRİP duyacaktır. Ancak YAŞADIĞINI YAŞAMIYLA, DOĞALLIĞIYLA İFADE
EDİCİ olmaktadır. EDECEK VE TEZAHÜR ETTİRECEKTİR. Ki bunun da anlaşılması için
SESSİZLİĞE ihtiyaç vardır.
İşte dostlarımız, bilesiniz ki, KUTBİYETİN SINIRLI DÜNYASINDA,
GEVEZELİK NE DENLİ YAYGIN VE HOŞSA, BİRLİK VE 4) Sessiz insan da, gevezelikle kaybolan enerji, insanın kendine
BÜTÜNLÜĞÜN SINIRSIZ EVRENLERİNDE, SESSİZLİK O DENLİ yönlendirileceğinden, insanın FARKINDALIĞI KESKİNLEŞECEK VE
YAYGIN VE HOŞTUR. O nedenle sizi gevezelikten uzak durmanız ve SAĞLIĞI DA DERİNLEŞECEKTİR.
kendinizi gevezelik yaparken yakaladığınızda da sessizliğe davet
etmeniz konusunda, dostça uyarmak istiyoruz. Fazla bir söz artık 5) SESSİZLİK, İFADENİN YAŞAMLA YANİ YAŞAM ENERJİSİYLE
GEVEZELİĞE girer. gerçekleştirilmesi demektir ki, bu sayede SESSİZ İNSANIN
BULUNDUĞU HER YERDE ARINDIRICI BİR ORTAM DA
SESSİZLİK; Dünya üzerinde yaşayan az sayıdaki HAKİKİ İNSANIN OLUŞMAKTADIR.
ORTAK NİTELİKLERİNDEN birisi de SESSİZLİKTİR. Ki bu nedenle de
bu HAKİKİ İNSANLAR, pek göze batmazlar ve dikkate alınmazlar. 6) Sessizlik olduğunda, BEYİN ENERJİSİ YAYILIMI söz konusu
Bizim bakış açımızdan SESSİZLİK; demektir. Bu beyin enerjilerine “sessizliğin sesi“ de diyebiliriz ki, bu
enerjiler DÜNYA MANYETİK ALANINDA GEVEZELİK TARAFINDAN
1) ODAĞIN İÇERDE OLMASIDIR. YARATILAN TAHRİBATIN PANZEHİRLERİDİR.

2) ODAĞIN MERKEZE SAHİP OLMASIDIR. İşte dostlarımız, bizlerin ORTAMLARI, SESSİZLİĞİN SESLERİNİN
HÜKÜM SÜRDÜĞÜ, KELAMLARIN AŞILDIĞI, SONSUZ SUKÜNET
3) BİLGELİĞİN İFADESİDİR. ORTAMLARIDIR Kİ, sizlerden de dünyanızda benzer ortamları,
SESSİZLİĞİN BİLGELİĞİYLE VE GÜCÜYLE oluşturmanızı rica
4) FARKINDALIK VE ŞİFA ENERJİLERİNİN UYGUN KULLANIMIDIR. ediyoruz. Hem kendinizin, hem de bütünlüğün hayrı için.

5) ARINDIRICI MANYETİK ALANLARIN YARATILMASIDIR. YÜRÜYÜŞ; Yürüyüşün fiziksel ve ruhsal sağlık üzerindeki olumlu
etkileri, hoşluğu, güzelliği, falanı filanı, SİZİN olsun. Bizler YÜRÜYÜŞE
6) SESSİZLİĞİN SESİ YARATIMI VE DÜNYA MANYETİK ALANININ yine kendi açımızdan bakacağız. Dünya üzerinde MİLYONLARCA
ONARILMASIDIR. FARKLI MANYETİK ALANLAR-TESİR ALANLARI-BİLİNÇ ALANLARI iç
içe bir şekilde, bir arada bulunmaktadır. Bir insan girdiği her farklı
Şöyle ki dostlarımız; zeminde, farklı bir MANYETİK ALANA-TESİR ALANINA-BİLİNÇ
ALANINA maruz kalmaktadır. İşte SESSİZLİĞİN GÜCÜNÜ KUŞANMIŞ
1) Farkındalık odağını kendine, içine çeviren insan, doğal olarak ki BİR BİLGE, ORTALAMA OTUZ DAKİKALIK BİR YÜRÜYÜŞ
dikkatini dağıtmamak için sessizleşecek ve kendine giden yolda sessiz SIRASINDA -nerede, ne yöne, nasıl yürürse yürüsün- BİNDEN FAZLA
ama emin adımlarla yürüyecektir. MANYETİK ALANLA-TESİR ALANIYLA-BİLİNÇ ALANIYLA
İLİŞKİLENECEKTİR VE SESSİZLİĞİNİN BİLGELİĞİ YA DA
2) Farkındalık odağı bir merkeze -ki bu insanın kendi benliğidir- sahip BİLGELİĞİNİN SESSİZLİĞİ ORANINDA BU ALANLAR ÜZERİNDE
olan insan, tutarlı ve istikrarlı olacak, kendi yolunda yürümeye devam ONARICI-YAPICI-DÖNÜŞTÜRÜCÜ ETKİLERDE BULUNACAKTIR. Bu
edecek, tabi ki bu durumda da sessizliğini kendiliğinden koruyacaktır. nedenle siz dostlarımızdan, önce BİLGELİĞİN SESSİZLİĞİ-
SESSİZLİĞİN BİLGELİĞİYLE KUŞANMANIZI VE SONRA HER GÜN
OTUZ DAKİKA -OLANAKLIYSA DA GÜN DOĞUMU SIRASINDA- 25.07.2005
YÜRÜMENİZİ RİCA EDİYORUZ. Doğacak HAYIRLARI bir bilseniz.
“Dostlarımız,
“Gümüş dere durmaz akar, yürüyelim arkadaşlar.” ATAMIZLA İLGİLİ
HİÇBİR ŞEYİ KÜÇÜMSEMEMENİZİ VE ATAMIZLA İLGİLİ HER ŞEYİ, Bugün 25.07.2005, pazartesi, O N L A R iyi günler diler.
SESSİZLİĞİN BİLGELİĞİYLE ELE ALMANIZI DA bu arada sizlerle
paylaşmak istedik, nedense? Biz eski Demirbank değiliz elbette ve bu da bir reklam değil.

BUGÜN pazar, iyi yürüyüşler ve sessiz sakin pazarlar DOSTLAR. Ama bugün GERÇEKTEN sizin dünyanızda 25.07.2005.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. Size daha önce de 01.07.2005 tarihinde, 07.07.2005 tarihi ile ilgili bazı
BİLİŞLER aktarmıştık. Elbette ki bizim bu paylaşımlarımız öyle
YÜKSEK MATEMATİKLE ilgili değil. Daha çok İLKOKUL MATEMATİĞİ
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler düzeyinde ama hoşgörün lütfen.
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Hoşgörünüze inanarak devam ediyoruz;

25.07.2005 = 2+5 = 7 = 0+7 = 7 = 2+0+0+5= 7

Yani yine bir 7-7-7 dizilimi söz konusu.

Ayrıca ayın 25’i ve yılın da 25’i. Ki böylesi de az rastlanır bir durumdur.


Yani 7-7-7 dizilimi ve gün ile yılın paralelliği. Tarihçileriniz bir
ilgilensinler deriz, örneğin İ.S. 7.7.7 yani Yedi Temmuz Yedi gününde]
yer ve gökle ilgili neler bulacaklar acaba?

Uzatmayalım dostlarımız, bugün 25.07.2005 aslında Temmuz ayının


kapanışını ifade eder. Kozmoloji açısından sizin Temmuz ayınız
tamamlandı ve Ağustos ayınız başlayacak. Arada bir boşluk var elbette
ki. Sizlerden bu boşluğa odaklanmanızı ve Ağustosa hazırlık yapmanızı
diliyoruz. Aslında Temmuz ayının kapanışı ile ilgili HASAT, 23.07.2005
tatil gününüzde, dünyanın birçok yerinde, DEĞİŞİK ŞEKİLLERDE
gerçekleştirildi. Sizler de 23.07.2005 gününüze bir göz atın bakalım.
NELER YAŞADINIZ o gün? Varsa SIRA-RUTİN DIŞI olaylara biraz
odaklanın lütfen.

Ağustos ayınız dostlarımız, sizler için de, O N L A R için de, biraz TATİL
VE DİNLENME ayı olacak. Sizlerin tatillerinizin, sonrasına bir hazırlık
anlamına da gelişi gibi, O N L A R’IN tatili de “sonrasına” hazırlık
anlamına da gelecek. Eylül ayı ile birlikte dostlarımız,
ve özellikle de 09.09.2005’ten itibaren, DEĞİŞİK BİR ORTAMDAN, 25.07.2005
DEĞİŞİK BİR DALGA üzerinden sizlerle birlikte olacağız, ki
GÜZELLİKLER VE İYİLİKLER SİZLERİN VE O N L A R’IN üzerine “Dostlarımız,
olacak. Zaten S İ Z L E R’İN hayatında GÜZEL VE İYİ olmayan hiçbir
şey göremiyoruz bizler. Son AHKÂMI GEVEZELİK-SESSİZLİK-YÜRÜYÜŞ hakkında kesmiştik
hatırlarsanız. Ancak bu mesaj düzleminde kısaca paylaşmak istediğimiz
Sevmediğimiz ama vermek zorunda olduğumuz türden bir mesaj olan ilgili açılımlar var. Bir anlamda bu üçlü üzerinden yeni AHKÂMLAR
bu paylaşımımızı daha da uzatmak istemiyoruz. Ancak unutulmaya, keseceğiz yani. Şöyle de diyebiliriz: DIŞ-İÇ-ESAS üçlüsünü ele
İLKOKULDA SAĞLAM BİR MATEMATİK ZEMİNİ OLUŞMAMIŞ BİR alacağız bu paylaşımda da.
ÖĞRENCİ, İLERDE ASTRO MATEMATİKTE ÇOK ZORLANACAK, O
NEDENLE BELKİ DE ASTRO MATEMATİĞİ İNKÂRA KADAR DIŞ (DIŞARISI): İnsan, gözleri ile gördüğü, kulakları ile duyduğu, elleri
GİDECEKTİR. OYSA BURALARDA BİYO-ASTRO-KOZMO ile dokunduğu, burnu ile kokladığı ve dili ile tattığı KENDİSİNİN
MATEMATİK İLKOKULLARDA ZORUNLU DERSTİR. Sevgiler, -BEDENİNİN- DIŞINDA YER ALAN MADDİ BİR ÂLEM İÇİNDE
saygılar, merhabalar bizden sizlere. YAŞIYOR. Kendi dışında “objektif-maddi-başkalarıyla paylaştığı” bir
ALAN-MEKÂN VE ZAMAN var. Ve insan kendi de maddi bir yapı
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. olarak, BU MEKÂN VE ZAMAN dışında VAR OLAMAZ. Bu nedenle
elbette ki, VARLIK olarak İNSAN, DIŞA dönük olacak, elbette ki
DÜNYA DENEYİMİ YANİ HAYATI İÇİNDE YER ALACAK. Hem de
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler NAZIM HİKMET’İN dediği gibi “yazlıktaymış gibi değil, babasının
– O’nunla gelenler - O'na gelenler ) 
eviymiş gibi” SAĞLAM, CANLI, HAYAT DOLU YER ALACAK.

Ancak bizim anlatmak istediğimiz, insan hayatını sürdürmek için


gereksindiği TEKNİK VE PRATİK BİLGİYİ VE ONUN DAYANAĞI olan
ZİHNİNİ MERKEZİNE KOYAR VE HAYATI MADDİ OLUŞTAN,
KENDİSİNİ BEDEN VE ZİHİNDEN ibaret sayarsa, işte o zaman MADDİ
ÂLEM ONUN HAPİSHANESİ haline gelir ve varlık NE YAPARSA
YAPSIN, ANLAYAMADIĞI BİR TATMİNSİZLİK VE SIKINTI içinde yaşar
gider.

İÇ (İÇERİSİ): Özellikle yirminci yüzyıl, insanın iç âleminin,


MANEVİYATININ keşfi ile ilgili bir yüzyıl oldu. Biz bunu derken özellikle
BATI TOPLUMLARINDAN söz ediyoruz. Bir FREUD, bir JUNG psikoloji
ve psikiyatri BİLİMLERİNDE GERÇEKLEŞTİRDİKLERİ çalışmalarla,
BATI İNSANINA EKSİK VE YANILGILI da olsa, buzdağının altında BİR
İÇ DÜNYA olduğunu gösterdiler.

Ancak İÇ ÂLEM konusunda, BATI İNSANINI etkilemiş, sarsmış ve


UYANDIRMIŞ üç isim yirminci yüzyıla DAMGASINI vurmuştur bize
göre;

GURDJIEF KRİSHNAMURTİ OSHO.


Bunlardan özellikle OSHO, HEM ULAŞABİLDİĞİ İNSAN SAYISI HEM MEVLANA, “...................... MELEK olacağım” derken, İNSAN’DAN
DE GELİŞTİRDİĞİ YİRMİNCİ YÜZYILA UYGUN VE PRATİK SONRAKİ MELEK’LİK İLE BU ESAS’I İFADE ETMEKTEDİR. Yoksa
MEDİTASYON YÖNTEMLERİYLE, insana İÇ ÂLEMİNİ ANLAMA VE melekler alınmasınlar, İ N S A N, ESAS’I meleği olanaklı kılan CEVHER
TANIMA yolunda BÜYÜK BİR AŞAMA KAYDETTİRMİŞTİR. DİR.

Dolayısıyla, detaylı bilgiyi, BU ÜÇ BİLGE, AYDINLANMIŞ, EVREN VE Dolayısıyla içsel varlığınız yolunda adımlar atarken, buralarda da
HAYAT ÂŞIKLARINDAN bulabilirsiniz, biz yine kendi muradımız demirlemek gayesinde olmayın. ESAS’INIZA açılan KAPI’YI bulun VE
düzleminde kısaca değinelim ki; ÖTESİNE geçelim! (İ N S A N E S A S’INDA ÇOĞULLUK-
BÜTÜNSELLİK-BİRLİKTELİK vardır.)
İÇ dediğimiz İNSANIN İÇTEKİ UZAYI, YANİ DIŞ UZAYI DENGELEYEN
İÇSEL VARLIĞI da, aslında VARLIĞIN ESASI değildir. Aslında İ N S A ESAS; İç’e de dış’a da OLANAK VE OLUŞ SAĞLAYAN, UZAY
N, ne dışa aittir ve dıştan ibarettir, ama ne de İÇE aittir ve içten ibarettir. BOŞLUĞUNU OLUŞTURAN, CANLI VE İLETKEN UZAYDA O N L A
Ancak insanın dış dünyada DENGELİ-FARKINDALIKLI-CANLI BİR R’IN yol alarak sizlere ulaşmasını SAĞLAYAN TEMEL VE ANA
HAYAT SÜRMESİ İÇİN, İÇ ÂLEMİNDE MERKEZLENMİŞ VE DEĞERDİR. Esas’ı sizlerle paylaşabilmemiz olanaksız gibidir. Ancak
DENGELENMİŞ olması şarttır. Çünkü ASLINDA DIŞ ÂLEM VE ONUN İÇSEL REALİTELERİNİ DİREKT DENEYİMLEYEREK BİLENLER, o
DENEYİMLERİ, İÇ ÂLEMİN PROJEKSİYONLARIDIR. Yani DIŞ ÂLEM, kapıdan girmeden E S A S’LA ilgili bir “SEZGİYE” sahip olabilirler.
İÇ ÂLEME GÖRE “SAHTEDİR”, İÇ ÂLEM DE DIŞ ÂLEME GÖRE Ancak O KAPIYI AÇIP UYANAN’LAR -BUDA, İSA, OSHO’LAR- E S A
“GERÇEKTİR.” S’A dönüşürler. İşte, eğer ESAS’LA ilgili belli bir çerçeve edinmek
istiyorsanız, O N L A R size O S H O’YU, onun HAYATINI VE
Fakat İ N S A N, içsel varlığının ÖTESİNDE BİR OLUŞTUR. İç âlemin ESERLERİNİ -her manada- ele almanızı önereceklerdir.
varlığının ve farkındalığının ÖNEMİ o dur ki, İ N S A N V A R L I Ğ I N I
N ESASINA AÇILAN KAPI, insanın iç âlemindedir. YANİ “HAKİKİ Özetle dostlarımız, dış da iç de, ESAS’IN GÖLGELERİDİR Kİ, MURAT
OLUŞA” ancak İÇTEKİ KAPIDAN girilebilir. Ya da şöyle diyelim İ N S A GÖLGESİZ BİR HAYATİYETTİR. O nedenle SİZLERE hep ESAS’A
N, “HAKİKATİN” MADDİ ÂLEMLERE AÇILDIĞI KAPIDIR. O nedenle ODAKLI VE KAYNAKLI açılımlar aktarmaya gayret ediyoruz. SAHTEYE
içsel yolculuğunu yapmayan ve içsel varlığını bilmeyen bir insanın, TUTUNACAKLAR ESASA KÖR KALACAKLAR, SAHTEDEN
“HAKİKAT BOYUTLARINA” adım atması olası değildir. VAZGEÇECEKLER, ESAS’I GÖRECEKLER. BÜTÜNLÜĞÜN
SÖZÜDÜR, ALLAH’IMIZIN MURADIDIR. Karar ve tercih ise SİZLERİN.
işte OSHO’NUN “BUDA ZORBA”DAN muradı da budur. ZORBA gibi
CANLI DIŞ HAYAT DENEYİMİ, BUDA GİBİ MERKEZİ İÇ ÂLEM Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
BİLGELİĞİ. Ama bu yeni İNSAN BUDA ZORBA aslında iç ve dış’ı
DENGELEDİĞİ VE BÜTÜNLEŞTİRDİĞİ için BİR AYAĞI YERDE BİR
AYAĞI GÖKTE, BİR GÖZÜ YERDE BİR GÖZÜ GÖKTE olan ve İ N S A ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
N’IN ESASI’NI kuşanmış VE MADDEYİ DE BU ESASA DOĞRU
dönüştürmüş olan “HAKİKİ İNSAN”dır. Ki biz buna GALAKTİK SÜPER
İNSAN demekteyiz. Bir düzleme dek.

YUNUS’UN “BİR BEN VAR BENDEN İÇERDE” DERKEN


KASTETTİĞİ, İÇ BENİN ÖTESİNDEKİ ESAS’TIR. Yoksa hep
anlaşıldığı gibi, “BEN”LE FİZİK VARLIĞINI; VE “İÇERDEKİ” İLE DE
İÇSEL VARLIĞINI değil, sadece, İÇSEL VARLIĞININ KAPI OLDUĞU
ESAS’INI ANLATMAKTADIR.
25.07.2005
2) TESİR ALANLARI; Sizlerle daha sonra paylaşacağız inşallah, ama,
“Dostlarımız, şunu bilin ki GALAKSİDE YALNIZ DEĞİLSİNİZ. Birçok
GEZEGENLERDE, BİRÇOK YILDIZ MEDENİYETLERİ VAR VE
Yürüyüşle ilgili mesajımızda da dedik ki, otuz dakikalık bir yürüyüşte, BİRÇOK YILDIZ IRKI MEVCUT. Bu yıldız medeniyetleri ve ırkları,
binden fazla MANYETİK ALAN-TESİR ALANI-BİLİNÇ ALANI’NDAN DÜNYANIN BELLİ ALANLARINDA, KENDİ TESİR ALANLARINA
geçersiniz. sahipler. Bunlar SİSTEMLE, YILDIZ HALKLARI arasında AKDEDİLMİŞ
AKİTLERE dayalı olarak gerçekleştirilmektedir.
İşte sizlere kısaca bu MANYETİK ALAN-TESİR ALANI-BİLİNÇ ALANI
hakkında açılım vermek istiyoruz. Aynı şekilde, DÜNYANIZIN İÇ KISMINDA VAR OLAN ÇEŞİTLİ
HAYATİYET BÜTÜNLÜKLERİNİN DE, DÜNYANIN DIŞ KISMINDA
1) MANYETİK ALAN; Bilim artık her canlı ve cansız maddenin ve TESİR ALANLARI vardır.
dünyanın kendisinin ve kıtaların, madde topluluklarının -bitki, hayvan,
insan, eşya vb- bir MANYETİK ALANA sahip olduğunu biliyor. Ve ELBETTE O N L A R’IN da DÜNYA ÜZERİNDE TESİR ALANLARI
MANYETİK ALAN aslında ATOM’LA ilgili BİR IŞINIM’I ifade etmektedir. vardır.
CANLI VE CANSIZ HER MADDE ATOMLARDAN OLUŞMAKTA VE
ATOMİK YAPI KENDİNE ÖZGÜ BİR IŞINIM yaymakta. Aslında ATOM Nedir tesir alanları? Dünya büyük BİR DENEYDİR dostlarımız. Bu
ALTI BOŞLUK SÖZ KONUSU OLDUĞUNDA, TEK BİR IŞIMA YANİ deneyde yer alan BİLİM ADAMLARI, kendi çalışmalarına
MANYETİZMA VAR ise de, ATOM VE ONUN ELEMENTLERİ SPONSORLAR-KATILIMCILAR-TARAFTARLAR bulmak
düzleminde değişik BİLEŞENLERİN, DEĞİŞİK MANYETİK ALANLARI istemektedirler. İşte tesir alanları BİLİM ADAMLARININ, dünya insanını
söz konusudur. KAZANMAK için oluşturdukları YAYIN ALANLARIDIR. Biz de, O N L A
R da, kendi yayınımızı yapıyoruz, ama SEYYAR RADYO
Yine, DÜNYAYI ETKİLEYEN GEZEGENSEL DİZİLİM VE İSTASYONLARI olarak, SİZLERİN de her tesir sahasına, SAĞLAM VE
ETKİLEŞİMDE tüm maddi yapıya belli bir -KENDİNE ÖZGÜ- DENGELİ GİREREK, YAYINIMIZI YAYGINLAŞTIRMANIZ HAYIRLARA
MANYETİK ETKİ VE TESİR DE bulunmaktadır ki, HOROSKOP’UN VESİLE OLACAKTIR. Bu arada YAYINIMIZ derken tam da dediğimiz
temellerinden ve dinamiklerinden BİRİ de budur. şeyi kastediyoruz ki bu yayın ORTAK yayınımızdır.

Yine her insanın DNA VE RNA’sı farklı MANYETİK DAMGALAR VE Tesir alanlarındaki yayınlar genelde “KORKU-ŞİDDET-YIKIM”la ilgilidir.
KODLAR taşımaktadır ki, bu bile ÖZGÜN BİR MANYETİK ALAN’I ifade O N L A R ve sizlerin yayınları ise “SEVGİ-BARIŞ-İMAN”la ilgilidir.
etmektedir.
O nedenle sizlere tesir alanlarınızı koruyacak öneriler veriyoruz. Bazı
Manyetik alanlar; Kendi YAPI TAŞLARI-AİDİYETLERİ-IŞIMA şeylerden sakınmanızı rica ediyoruz dostlarımız.
ÖZELLİKLERİNE göre FARKLI İŞLEVLERE SAHİP VAKUM
ALANLARIDIR. Genelde DÜNYA ÜZERİNDE Kİ MANYETİK ALANLAR 3) BİLİNÇ ALANLARI; Aslında var olan her şey CANLIDIR. Bir taş bile
“VARLIĞIN MEKANİKLİK VE ROBOTİKLİĞİNİ, ÖLÜ UYKUSUNU kendine göre CANLIDIR. Ve her canlı bir BİLİNCE SAHİPTİR. Tabii ki
DESTEKLEYEN” yapılardadır. İşte bu nedenle, O N L A R VE S İ Z L E ESAS olarak İNSAN BİLİNÇLİ BİR VARLIKTIR. Ve biz BİLİNÇ
RİN manyetik alanları ÇOK KIYMETLİ BİRER MÜCEVHERDİR. Sizlerin ALANLARINDAN öncelikle ve özellikle de İNSAN TOPLULUKLARININ
manyetik alanları da, O N L A R’INKİ de -hele sizinkilerle ORTALAMA İNANIŞ VE DÜŞÜNÜŞLERİNİ kastetmekteyiz.
BÜTÜNLEŞTİĞİNDE-, VARLIĞIN FARKINDALIĞINI VE CANLILIĞINI
KOŞULLAYAN, TETİKLEYEN, DESTEKLEYEN yapılardadır. Sizlere İşte, her mahalle, her spor kulübü, her kahve, her dernek, her arkadaş
verdiğimiz bir çok öneri de işte manyetik alanınızın BU ARILIĞINI grubu, her....., BİR BİLİNÇ ALANIDIR. Ve BELLİ BİR DÜZLEMDE,
KORUMA GAYESİYLE’DİR. BELLİ BİR SABİTE OLUŞTUĞUNDA, MEKÂNLAR DA O BİLİNCİ
İFADE EDEN ALANLAR HALİNİ ALIR. Belli parti ve dernek binaları 26.07.2005
İNSANA KASVET VE SIKINTI VERİR. Bundandır aynı zamanda.
Örnekleri çoğaltmaya gerek yok. “Dostlarımız,

Bugün İNSANLIĞIN ÇEŞİTLİ TOPLULUKLARININ ORTALAMA Bazı dostlarımız, sizler nasıl şifacılarsınız ki, HASTALIKLAR VE
BİLİNÇLERİ “SINIRLILIK-AYRILIK-BÖLÜNME” esaslıdır. Oysa O N L A TEDAVİLERİNDEN hiç söz etmiyorsunuz diye sitem etmektedirler. Öyle
R ve sizlerin BİLİNÇLERİ ise “SONSUZLUK-FARKLILIK-BİRLİK” ya hem ŞİFACI olacaksın -iddia anlamında, yoksa ne olduğun ya da
ESASLIDIR İşte bu yüzden sizlere verdiğimiz kimi önerilerle de, BU olup olmadığın bile belli değil- hem de hastalıklar ve tedavileri
BİLİNÇLERİNİZİ korumanızı rica ediyoruz. konusunda sus pus oturacaksın. Kanmaz DÜNYA İNSANI, oyuna
gelmez.
Ve dostlarımız, aslında bu üç alan tek bir YAPIDIR VE BİZ BUNA
ENERJİ SKALALARI demekteyiz. Dünyanız iç içe geçmiş bir çok Dostlarımız, aslında bizler de bazı hastalıklara ve tedavilerine değinelim
ENERJİ SKALALARINDAN müteşekkildir. Bu nedenle ÇOK FARKLI istemekteyiz ama, diplomamız olmadığından çekinmekteyiz. Daha önce
ZAMAN VE MEKÂNLAR bir arada yer almaktadır. Sadece ülkenizin de söylemiştik, YÖK denklik vermediğinden diplomamız buralarda
BATISI, ORTASI, DOĞUSUNA bir bakın, ayrı ZAMANLAR VE geçmiyor. Ama buna rağmen çeşitli zaman ve mekânlarda, kaçak da
MEKÂNLAR bir arada yaşanmaktadır. olsa, çalışmalarımız olmadı değil. Yine birilerine sahip çıkmış gibi
olmayalım, ama İNSANLIĞIN BÜYÜK EVLATLARI ile BÜTÜNLEŞME
DİYELİM BUNA, bir göz atın deriz EDGAR CAYCE’YE. Onun vakıf
İşte O N L A R’IN MURADI, O
’nun SONSUZLUK-BÜTÜNSELLİK- kitaplığında detayları ile yer alan yaklaşık 40.000 = kırk bin vaka
BİRLİKTELİK yani FARKINDALIK-ŞİFA-ÖLÜMSÜZLÜK “okuması” var. Tam kırk bin hastanın “okumasını” yapmış ve dertlerine
ENERJİLERİNİ, S İ Z L E R’LE birlikte YERYÜZÜNÜN ESAS VE derman bulmaya çalışmış. Nedir OKUMA? Karşısına gelen hastaya
HÂKİM ENERJİ SKALASI KILMAKTIR. Kılacağız inşallah. Kıldık ki ODAKLANIP, TRANS haline geçip, İngilizce “THEY ARE HERE”
sizlere gelebildik inşallah. dedikten sonra VARLIĞIN-İNSANIN sorununu, derdini, hastalığın
nedenlerini ve tedavi şeklini hızlı bir şekilde anlatırdı. O sırada bir
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. sekreter not alırdı. Ve ardından CAYCE ile birlikte çalışan TIP
DOKTORLARI, REÇETEYE uygun ilacı -ki doğal ilaçlardır- yapar ve
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler tedaviyi uygularlardı.

– O’nunla gelenler - O'na gelenler) Hastaların çoğunda sonuç alıcı olunmuştur. CAYCE’NİN okumalarında
ilginç olan, hiçbir okumanın bir diğeriyle aynı olmamasıdır. Yani benzer
şikâyetlerde bile her VAKAYA ÖZGÜN BİR OKUMA YAPILMIŞ VE
ÖZGÜN BİR TEDAVİ ÖNERİLMİŞTİR. Birçok TIP DOKTORU bu
okumalardan yararlanarak TEDAVİLER geliştirmişlerdir. Bu arada
CAYCE’NİN farklı konularla ilgili okumalarından da, o konularda çalışan
çeşitli bilim adamları yararlanmışlardır ve yararlanmaktadırlar. Bugün
Amerika’da Cayce vakfının kitaplığından halen BAĞNAZ OLMAYAN
BİLİM İNSANLARI yararlanmaktadırlar.

Cayce’nin bu okumalarında çeşitli hastalıkların NELİK’LERİ hakkında


da bilgiler vardır. Türkçenize az çevrilmiş olan bu metinlerin
İNGİLİZCESİNE ulaşmanız çok kolaydır.
Dememiz o ki, evet biz THEY ARE, sizlerle henüz hastalıklar hakkında Şunu da unutmayın ki ASIL DOĞANIZ ŞİFA olmamış olsa, NE
paylaşımda bulunmadık ama, EDGAR CAYCE’NİN 40.000 OKUMASI HASTALIK OLABİLİRDİ NE DE İYİLEŞME. Sizler hastalık ya da sağlık
elinizin altında, tabii ki yararlanmak isterseniz. Özellikle de YAŞAMININ olgularının ötesinde ŞİFA esaslı VARLIKLARSINIZ. Bunu
SON YILLARINDA CAYCE, KANSER-BÖBREK YETMEZLİĞİ- YERYÜZÜNDE İFADE ETMENİZ için gereken tek şey, BURADA
SOLUNUM YOLLARI RAHATSIZLIKLARI-KALP HASTALIKLARI VE BULUNUŞ MURADINIZIN VE ONUN YARATTIĞI TEZAHÜRLERİN
ZİHİNSEL RAHATSIZLIKLARLA ilgili İLGİNÇ OKUMALAR yapmıştır. FARKINDALIĞIDIR.
İçinizden kendi ya da yakınları için yeni açılımlar sağlamak isteyenlere
bu okumaları öneririz. Nihayetinde OKUMAK DA, OKUMAMAK DA, İşte dostlarımız, çok özetle HASTALIKLARIN NELİK’LERİNE adım
DEĞER VERMEK DE, VERMEMEK DE SİZE KALMIŞ. atmış bulunuyoruz. Bu mesajı bir evirin, çevirin lütfen. Yeterli ÇAĞRI,
yeterli İLGİ görürsek ya da gördüğümüzde DİZİ YAZIMIZA
Dostlarımız, ONLAR’A gelince sizlerle zaman içinde, HASTALIKLARIN başlayacağız. Hepinize TAM SAĞLIKLI-TAM ŞİFALI-TAM
NELİK’LERİNİ paylaşmak istiyoruz. Öncelikle sizlerle bazı temel FARKINDALIKLI anlar ola.
PRENSİPLERİ paylaşmak zorundayız;
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
1) ASLINDA TEK BİR HASTALIK VARDIR.

2) BU TEK HASTALIK “FARKINDALIKSIZLIK”TIR. ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
3) BU FARKINDALIKSIZLIK, SİZİN DOĞANIZIN “ŞİFA” OLUŞUNUN
FARKINDALIKSIZLIĞIDIR.

4) HER HASTALIK BU FARKINDALIKSIZLIĞIN SİZİN HANGİ


BEDENİNİZİN HANGİ BÖLÜMÜ İLE İLGİLİ OLDUĞUNA GÖRE
TEZAHÜR EDER.

5) BU TEZAHÜRÜN ALTINDA İSE SİZİN “DENEYİM VE ZORLANIM”


ALANINIZ VE “O DENEYİMLE İLGİLİ MURADINIZ” YATAR.

6) İŞTE HER HASTALIĞIN NELİĞİ DEDİĞİMİZDE KASTETTİĞİMİZ,


“HASTALIĞI OLANAKLI KILAN -BÖYLELİKLE DİKKATİNİZİ O
BEDENİNİZİN O BÖLÜMÜNE ODAKLATAN VE DE BÖYLECE
DENEYİM VE ZORLANIM ALANINIZA İŞARET EDEN- Kİ O
DENEYİMDEN MURADINIZIN FARKINDALIĞINA ÇAĞRI YAPAN”
SİZİN ŞİFA OLAN ASIL DOĞANIZIN NİYETİDİR.

Bu anlamda bizler bir süre sonra sizlerle HASTALIKLARIN


NELİK’LERİNİ paylaşmaya başladığımızda ELBETTE TIP
DOKTORLUĞU yapacak değiliz. Bizler sizlerle HASTALIKLARIN
NELİK’LERİNİ YANİ ŞİFA OLAN ASIL DOĞANIZIN NİYETLERİNİ
paylaşacağız. Ve elbette ki TÜM MEKANİZMAYI VE TEZAHÜRÜDE
basit ve berrak bir şekilde ele alacağız.
29.07.2005 İFADELERİNİZİ BİLMEDEN VE BİRLİKTE ELE ALMADAN SİZİ VE
HASTALIKLARINIZI ANLAMAK TAM ANLAMIYLA OLASI DEĞİLDİR.
“Dostlarımız,
Dahası, aynı zaman ve mekândaki, farklı titreşim skalalarında ve farklı
Son mesajımızda sizlerle HASTALIKLARIN NELİK’LERİNİN GENEL yoğunluklarda ve olasılıklarda–potansiyellerde ki YANİ SONSUZ
PRENSİPLERİNİ paylaşmıştık. Ve demiştik ki, yeterli reyting alırsak, bu PARALALEL EVRENLERDEKİ SONSUZ İFADELERİNİZİ bilmeden de
konuya bir dizi halinde gireceğiz. Reyting ölçümünden önce, S İ Z L E Sizi ve hastalıklarınızı anlamak tam anlamıyla olası değildir.
R’LE SİZİN ASLİ DOĞANIZ VE HASTALIKLAR bağlamında
paylaşmamız gereken başkaca bazı ZEMİNLERİ aktarmak istiyoruz. Şimdilik GAİA DIŞINDAKİ İFADELERİNİZLE, HELE, HELE
KOZMOSUN MADDİ OLMAYAN BOYUT-DÜZLEMLERİNDEKİ
Sizler, kendinizi Ahmet-Ayşe diye adlandıranlar, bir doğum ve bir ölüm OLUŞLARINIZLA ilgili olarak ise hiçbir açılımda bulunamayız.
tarihi arası yaşayanlar, kendinizle ilgili algılarınız BU ZAMAN VE
MEKÂNLA sınırlıdır. Bu sınırlılık içinde, işin içine TIP, PSİKOLOJİ İlk üç açılımın anlamı o ki;
PSİKİYATRİ, FELSEFE, DİN VS katsanız yani SINIRLI DAİRENİN
BÜTÜNSELLİĞİNİ ele alsanız da MUMUNUZ DİBİNE IŞIK SİZ ÇOGUL-PARÇALI-AYRIK bir BÜTÜNLÜKSÜNÜZ. ZAMANIN
vermeyecektir. MURADI, artık zamanla tüm bu PARÇALARIN DAİRESEL BİR YAPI
ÜZERİNDE,
Çünkü dostlarımız, BİR DAİRE OLAN SİZLERİN, BU BÜTÜNSEL
DAİRESİNİ BİLMEDEN, BU DAİRE ÜZERİNDEKİ HERHANGİ BİR HİZALANMASI-TEKLEŞMESİ–BÜTÜNSELLEŞMESİDİR.
NOKTANIN İFADESİNİ ANLAMAK VE BİLMEK OLASI DEĞİLDİR.
İşte bu bakışla HASTALIK; HİZASIZLIK, ÇOKLUK (çoğullukla
Sizler değil S İ Z L E R; karıştırılmaya), AYRILIKTIR.

1) Anlattığımız gibi her şeyden önce beş BEDENDEN müteşekkil bir ŞİFA (sağlık ötesi SAĞLIK) ise HİZA-TEKLİK-BÜTÜNSELLİKTİR.
BÜTÜNLÜKSÜNÜZ.
ONLAR’IN şifacılığı da işte, VARLIĞIN HİZALANMASINA-
2) Sizin ZAMANINIZA VE MEKÂNINIZA göre, GEÇMİŞ ZAMAN VE TEKLEŞMESİNE–BÜTÜNSELLEŞMESİNE, FARKINDALIĞIN IŞIĞI ile
MEKÂNLARLA, GELECEK ZAMAN VE MEKÂNLARDA DA VAR KATKIDA bulunmaktır ki;
OLANLARSINIZ.
Bu düzlemde sizlerle zamanla HASTALIKLARIN NELİK’LERİNİ
3) AYNI ZAMAN VE MEKÂNIN, FARKLI TİTREŞİM SKALALARINDA, paylaşacağız. Şimdilik SAĞLICAKLA KALASINIZ.
FARKLI YOĞUNLUKLARDA VE OLASILIKLARDA-
POTANSİYELLERDE VAR OLANLARSINIZ. ATAMIZIN DEDİĞİ GİBİ; SAĞLIKLI AKIL, SAĞLIKLI VÜCUTTA OLUR.

4) DÜNYA ANA -GAİA-NIN DIŞINDAKİ BİRÇOK MADDİ Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
DÜNYALARDA DA VAR OLANLARSINIZ.

5) MADDİ BÜTÜNLÜKLER DIŞINDA, KOZMOSUN MADDİ OLMAYAN ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
BOYUT-DÜZLEMLERİNDE DE VAR OLANLARSINIZ.

Öncelikle DÜNYA İNSANI olarak, her hayatınızın bir DAİRESEL


DÜZLEMİNİ OLUŞTURAN “ÖNCEKİ VE SONRAKİ” HAYAT
29.07.2005
6) İşte GARİBİM ORKİNOSLARSA; O O
Rİ N MİSYONU İLE İLGİLİ
“Dostlarımız, OLARAK, BALİNA VE YUNUSLARIN, DESTEKÇİLERİ-
KORUYUCULARI-İLETİCİLERİDİR.
Sizlerle bizleri buluşturan, bizim için bir köprü işlevi gören ortak
dostumuz, 30 Temmuz - 9 Ağustos arası DÜNYA TATİLİ yapacak Orkinoslar, küçük ama çok çoğalan ve çok sayıda olan balıklardır.
olduğundan, bu süre içinde sizlere Yazı ile seslenemeyeceğiz. Kaldı ki Genellikle BALİNA VE YUNUS sürüleriyle paralel düzlemlerde yer
sizler de bu ay içinde TATİLLERE çıkacak ve dinleneceksinizdir, alırlar. Hem dünyevi hem de KOZMİK olarak balina ve yunus
umarız. O N L A R ise bu zamanı FARKLI ŞEKİLLERDE SİZLER İÇİN âşığıdırlar.
ÇALIŞARAK değerlendirecektir.
Gerisini sizler arzu ederseniz BALIK KİTAPLARINDAN alasınız.
Bu nedenle bir anlamda kısa bir süreliğine vedalaşma olan bu  
paylaşımımızda, size ufak da bir bilgi vermek istiyoruz; Özcesi o garip küçük ORKİNOSLAR OLMASA, koskoca BALİNALAR
VE YUNUSLAR sudan çıkmış balığa dönerlerdi. ORİON TAKIM
Bazı dostlarımız ORKİNOS konusuna açıklık getirmemizi istiyorlar. Öyle YILDIZLARI BÜTÜNLÜĞÜ, SİSTEMLE İŞBİRLİĞİ İÇİNDE
ya, bir çok SPİRİTÜEL metinde YUNUSLAR VE BALİNALARLA ilgili OLMASAYDI, KOSKOCA SİSTEM GAİA’NIZDA, ÇARESİZ KALIRDI.
çeşitli bilgiler var. Onları anlamak olası da, ORKİNOS da neyin nesi. O N L A R’DA ORKİNOSLARA VE ORİON'A MÜTEŞEKKİRDİR.
Bildiğimiz bir çok küçük balıktan biri.
İşte size tatil öncesi SAÇMA-DELİCE-FANTASTİK bir mesaj. Umarız
neşenize neşe kata.
Kısaca ORKİNOS ile ilgili bilgi verelim;
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
1) Evreninizde her şey ÜÇLÜ’DÜR-ÜÇGEN’DİR. Çünkü evreniniz
PRİZMAL BİR BÜTÜNLÜKTÜR.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
2) YUNUS-BALİNA ORKİNOS üçlüsü de BİR ŞİFA ÜÇGENİDİR.

3) BUGÜN HER ŞEYE RAĞMEN HALEN DENİZLERİNİZDE


HAYATİYET VARSA, BU ÜÇGENE MÜTEŞEKKİR OLMALISINIZ.

4) BALİNALAR; PLEİADES MİSYONU İLE İLGİLİ, ENERJİ-ZEMİN-


BİLİNÇ tutucularıdır. DÜNYA TARİHİ KAYITLARINI SAKLARLAR.
SUYUN HAKİKATİ ONLARDA MEKNUZDUR.

5) YUNUSLAR; LYRA-SİRİUS MİSYONU İLE İLGİLİ, NEŞE-ŞİFA-


FARKINDALIK üreteçleridir. GAİA ANANIN HEKİMLERİDİRLER. VE
DE ÖZELLİKLE ÇOCUKLARIN. YARINLARDA BEYİNSEL ÖZÜRLÜ
ÇOCUKLAR ALANINDA, BU DAHA DA ANLAŞILACAKTIR BU
NİTELİKLER, EVRENSEL MİZAH VE NEŞE, EVRENSEL ZEKA VE
FARKINDALIK ONLARDA MEKNUZDUR.
12.08.2005 dönemdesiniz. Ne dünyaya ilişkin sorunları ne de KOZMOSLA ilgili
sorunları başka bir biçimde anlayamaz ve üstesinden gelemezsiniz.
“Dostlarımız,
Tüm sarıldığınız kavramlar SAHTEDİR . Bu kavramlara sarılmak da
Malum, tatil ayındayız dedik ve gerçekten de bir süre SAHTEKARLIKTIR.
merhabalaşamadık ama, gözden ırak olan gönülden de ırak olabilir
diyerek, sizlere kısa, kısa merhabalar iletmek istiyoruz. Aslına bakılırsa Sorun şu ki; sizler KALBİNİZLE VE VARLIĞINIZLA İLETİŞİMİ
tatil yapılacak zamanlarda da değiliz, ama hiçbirimiz de tatilde de kaybetmişsiniz.
değiliz zaten.
Bu nedenle önce SAHTEKARLIĞI YANİ SAHTELİKLERİ bırakın, TERK
Dostlarımız, EDİN.

Belki tekrara düşmüş gibi olacağız ama öneminden dolayı sizlerle tekrar ARDINDAN KALBİNİZE AÇILIN, KALBİNİZİ SERBEST BIRAKIN. O
paylaşmak istiyoruz, ZAMAN ŞEFKAT-MERHAMET-EMPATİ varlığınıza akacak.

KOŞULLANMAK HASTALIKTIR. Siz ne o, ne bu, ne de şusunuz.

Sizler, EVRENSEL DÜZEN VE EVRENSEL İŞLEYİŞLE SİZ SADECE VE SADECE “İNSAN”SINIZ. İNSAN olarak kalın ve
TANIŞTIĞINIZDA, ORADA DENGELİ BİR ŞEKİLDE YER zamanla bu sizi VARLIĞINIZA ulaştıracaktır. Tüm bölünmeleri ve
ALABİLMENİZ İÇİN BÜTÜNSEL BİR “KİMLİĞE” ULAŞMIŞ OLMANIZ ayrılıkları İNSAN ortak paydasında YAKIN. VARLIĞA giden yolda
ŞARTTIR. Bu nedenle söz edeceğimiz konu basit gibi görünse de, HEM İNSAN OLUN.
DÜNYASAL HEM DE EVRENSEL ALANDA ÇOK ÖNEMLİDİR,
HAYATİDİR. Bunun yoluysa;

Koşullanmalar sizlerin AYAK BAĞLARINIZDIR, ÇAPALARINIZDIR, ZİHİNDEN ----------- ZİHİNSİZLİĞE


PRANGALARINIZDIR, ATGÖZLÜKLERİNİZDİR, UYUŞTURUCULARI
NIZDIR. DÜŞÜNCEDEN ---------- ANLAYIŞA

Düşünün ki dünyanız bugün EKOLOJİK SİSTEM-NÜKLEER TEPKİDEN ---------- YANITA


SİLAHLANMA-AÇLIK vb GLOBAL sorunlarla karşı karşıya. Bu sorunları
ANLAMAK VE ÇÖZMEK içinde GLOBAL ANLAYIŞA VE BAKIŞA İNANÇTAN ---------- İMANA
ihtiyaç var.
SEMPATİDEN ---------- ŞEFKATE
Ama sizler halen,
KAYITSIZLIKTAN ---------- İLETİŞİME
Kadın–erkek; Türk-Yunan; Müslüman-Hıristiyan; şu-bu
KOŞULLANMALARI VE ÇATIŞMALARI içindesiniz. Kendinizi İLETİŞİMDEN ---------- BİR OLMAYA
tanımladığınız kavramın dışında kalanlara en azından yabancı ve
kayıtsız, çoğunlukla da DÜŞMANSINIZ. BİRLİKTEN ---------- TEK OLMAYA

Oysa tam da bu DÖNEMDE DÜNYAYI BİR TEK VATAN, TÜM geçmektir.


İNSANLIĞI DA VATANDAŞLAR olarak algılamanız gereken bir
Bu ise TANIMLARDAN-SAHİPLİKTEN vazgeçerek SÜREÇ olarak 12.08.2005
kalmayla ve KENDİNİZİN İNSAN olduğunuzun ve insanın ardındaysa “Dostlarımız,
VARLIĞIN olduğunun FARKINDALIĞINI geliştirmekle olasıdır.
Dünyanızda yaşayan çok çeşitli türde ve oluşumda CANLININ varlığı ve
EĞER DÜNYANIZDA BARIŞ-KARDEŞLİK-ADALET ESAS OLSUN bunların çeşitli İFADELERİ ile ilgili, ilerde öz bilgiler vermek üzere,
İSTİYORSANIZ, bunun başkaca yolu yok. sizlerle yaşamınızda yeri olan iki OLGU hakkında kısaca söyleşmek
istiyoruz;
EĞER BİZLERLE İLETİŞİME GEÇMEK İSTİYORSANIZ, bunun
başkaca yolu yok. GÜLMEK - AĞLAMAK

EĞER EVRENSEL GERÇEKLERE ERİŞMEK İSTİYORSANIZ, bunun Dostlarımız,


başkaca yolu yok.
Detaylarını çeşitli kaynaklardan bulabilirsiniz ama,
EĞER KOZMOS FEDERAL BÜTÜNLÜĞÜNDE, onurlu ve eşit yerinizi
almak İSTİYORSANIZ, bunun başkaca yolu yok. GÜLMEK; FAZLA POZİTİF ENERJİNİN DIŞA (SİSTEM DIŞINA)
ATILMASIDIR Kİ- ATMOSFERİNİZİN İÇİNDEKİ DÜNYA ENERJİ
EĞER, ARTIK YETER, ARTIK GÜZELLİKLER VE İYİLİKLER, SEVGİ ALANINA KARIŞIR - GÜNEŞ PRENSİBİNE AİTTİR - ERKEKSİ BİR
VE IŞIK BİZİM KADERİMİZ OLA DİYORSANIZ, bunun başkaca yolu ENERJİ MODELİDİR - NEŞENİN SONUCU DEĞİL ASLINDA
yok. NEDENİDİR.

YOLUNUZ AÇIK, KALBİNİZ FERAH, ZİHNİNİZ BERRAK, HAYATINIZ AĞLAMAK - FAZLA NEGATİF ENERJİNİN DIŞA (SİSTEM DIŞINA)
DOLU, DOLU OLA DOSTLARIMIZ. ATILMASIDIR Kİ - ATMOSFERİNİZİN İÇİNDEKİ DÜNYA ENERJİ
ALANINA KARIŞIR - AY PRENSİBİNE AİTTİR - DİŞİL ENERJİ
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. MODELİDİR. - HÜZNÜN SONUCU DEĞİL ASLINDA NEDENİDİR.

İşte dostlarımız,
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
Bu dönemde özellikle verilen YÜKSEK VE YOĞUN KOZMİK AKIMLAR
VE ENERJİLER, sizlerdeki negatif birikimleri temizlemeye de yönelik
olduğundan dönem, dönem AĞLAMA nöbetlerine kapılmanız olası ve
normaldir.
(04.08.2005 Assos) (Bozburun - Karaburun - Bababurnu üçgeni ana
deniz üssü) BU BAĞLAMDA ;
 
ROBOTLAR; GÜLEMEZLER-AĞLAYAMAZLAR-DUYGUSAL KATILIK
İÇİNDEDİRLER.

ANDROİDLER (İNSANIMSILAR); SADECE GÜLERLER-


AĞLAYAMAZLAR-POZİTİF BASKIN VE ERKEKSİDİRLER.
İNSAN (DOĞAL VE BİYOLOJİK OLUŞUMLAR); GÜLEBİLİRLER- 12.08.2005
AĞLAYABİLİRLER-GÜLERLER-AĞLARLAR-CİNSİYET MODELİNE “Dostlarımız,
GÖRE BİRİ AĞIRLIK KAZANIR.
  Sizlere daha önce, bir İNSANI anlayabilmek için, onun
İNSAN ÖTESİ (IŞIK HALLERİNİZ); GÜLMEZ-AĞLAMAZ-NÖTR VE BÜTÜNLÜĞÜNÜ BİLMEK gerektiğinden söz etmiştik. Şimdi de bu
DENGEDEDİRLER -ANCAK “KESKİN BİR NEŞE VE MİZAH” HALİ düzlemde BAZI MODEL AÇILIMLARI vermek istiyoruz.
İÇİNDEDİRLER- YİNE “KESKİN BİR DUYARLILIK” HALİ
İÇİNDEDİRLER. Sizler, A, B , C... belli bir ZAMAN ve MEKANDA yaşayan canlılarsınız.
Doğduğunuz bir tarih ve öleceğiniz bir tarih var. Bu iki zaman arasında
Şimdi acaba niye böyle bir mesaj verdik? Gülseniz mi, ağlasanız mı doğrusal bir hat üzerinde yaşıyorsunuz. İnsanlığın ise bir geçmişi (tarihi)
bizlere? ve de olası geleceği var. Sizlerin algılarınız, insanı bu tek hayatı içindeki
deneyimleri ile ve de İNSANLIĞIN ORTAK MİRASI ile ilişkisi içinde
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. değerlendiriyor. Bu değerlendirme çok eksik ve yanılgılıdır. Çünkü;

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


– O’nunla gelenler - O'na gelenler

 
(04.08.2005 Assos) (Bozburun - Karaburun - Bababurnu üçgeni ana
deniz üssü)
Üstteki dairenin MERKEZİ ASIL SİZ’DİR. Yani sizin ASIL
VARLIĞINIZ’DIR. Bu dairenin MERKEZİN’DEN çemberin kenarlarına
uzanan 9–12 arası kolun İFADE ETTİĞİ ÇEŞİTLİ YAŞAMLAR vardır.
Biri M.Ö 33’de bir YUNANLI, biri M.S 150’DE AFRİKALI, biri ŞİMDİKİ
SİZ, biri 3000 YILINDAKİ X gibi. MERKEZ açısından bu yaşamların ve
insanların her biri kendisine aynı mesafededir. Yani MERKEZ
AÇISINDAN HEPSİ DE ŞİMDİ VE BURADADIR. Ama her bir yaşam
KENDİ ZAMANI VE MEKANI İÇİNDE DOĞRUSAL AKIŞ İÇİNDEDİR.
Yani aslında ŞİMDİ VE BURADA OLMAK sizler için değil BU MERKEZ
İÇİN OLASI VE GEÇERLİDİR. Çemberin üzerindeki her bir nokta yani
kendi zaman ve mekan düzleminde yaşayan her bir nokta, ASLINDA
MERKEZDEKİ VARLIĞIN TEZAHÜRÜDÜR VE İFADESİDİR.
MERKEZDEKİ VARLIĞIN HOLOGRAFİK PROJEKSİYONUDUR. İşte
bu merkez, size değişik ifadelerle anlatılan (YÜKSEK BENLİK; BEN’İM;
I AM VS) asıl VARLIK’TIR. Sizler beş duyu sınırlılığının ötesine
geçtiğinizde ve zihnin esaretinden kurtulduğunuzda, İÇE
YAPACAĞINIZ YOLCULUKTA, KALP KAPINIZDAN AÇILACAĞINIZ
DÜZLEM DAİRENİN MERKEZİDİR. ORADA SİZİ BEKLEYEN İSE
SİZİN YARATICINIZ, ASIL VARLIĞINIZDIR. Merkez açısından her bir
ifadesi birbiriyle ilişkilidir ve etkileşim içindedir. Her bir ifadenin
deneyimleri ve olumlu olumsuz kazanımları merkeze iletilir ve
merkezden de rafine ve regüle edilerek diğer ifadelere iletilir. Her bir İşte sizlere koşullanmalarınızı ve zihninizi aşın derken MURADIMIZ,
dairenin kendi başına bir DÜZLEMİ vardır. Örneğin bir daire İLİŞKİ FARKINDALIĞINIZIN ARTMASI İLE İÇE YÖNELMENİZ VE İÇERDE
amaçlıdır ve her bir hayat ifadesinin asıl dersi ve izleği İLİŞKİLERDİR. KALP MERKEZİNİZDEKİ-ÇAKRANIZDAKİ KAPIDAN, DAİRENİZİN
Bu nedenle bir İNSANI TAM ANLAYABİLMEK VE BİLEBİLMEK için, O MERKEZİNE AÇILMANIZDIR Kİ, ilk kez siz olan ASIL VARLIĞA
İNSANIN MERKEZİNE VE ORADAN DA TÜM İFADELERİNE MERHABA DİYESİNİZ VE İLK KEZ ASIL NEFESİ ALASINIZ VE İLK
ulaşabilmek gerekir. DAİRE TAMAMLANMADAN bir insanı anlamak KEZ YAŞAMAYA BAŞLAYASINIZ.
olası değildir. Bunun içinde önce insanın KENDİ MERKEZİNE
ULAŞMASI zorunludur. Kalbinizle ve varlığınızla ilişki kurunuz derken Dostlarımız,
kastımız budur. İŞTE REENKARNASYONUN ÖZÜ de budur. Merkez
açısından her şey ŞİMDİ VE BURADA’DIR ama ifadeler açısındansa bir VAROLUŞ ÇOK ENGİN VE SINIRSIZ BİR BÜTÜNLÜK VE OLUŞUM.
GEÇMİŞ VE GELECEK söz konusudur.
SİZİN VARLIĞINIZ DA, BU BÜTÜNLÜK VE OLUŞUM İÇİNDE, ÇOK
Ancak fark ettiyseniz, yukarıda her bir dairenin kendi başına bir ENGİN VE SINIRSIZ BİR HAYATİYET.
DÜZLEMİ vardır dedik. Çünkü daire de tek değildir. 9-12 arası
MERKEZİN oluşturduğu, 9-12 arası daire vardır ki, bunlar İLİŞKİ, GÜÇ, O nedenle küçüğe ve sınırlaya MAHKUM etmeyin kendinizi. ENGİNLİK
ŞİDDET, SEVGİ, BİLİM, SANAT vs gibi DÜZLEMLERDE araştırmalar SİZİN ASAL DOĞANIZ VE MİRASINIZ. Buralara açılın lütfen.
yapmaktadırlar. İşte bu 9-12 arası daire ve merkezin oluşturduğu ASIL
BİR MERKEZ vardır ki, BU SİZİN ESAS-ASAL VARLIĞINIZDIR. Bu Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
ASAL MERKEZ açısından da, KÜÇÜK DAİRELER VE ONLARIN
MERKEZİ KENDİSİNİN ÇEŞİTLİ İFADELERİ, YANİ
PROJEKSİYONLARIDIR. İŞTE BU ASAL MERKEZ PRİZMAL BİR ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler
YAPININ KÜBİK BİR YÜZÜNÜNÜN MERKEZİDİR Kİ İNSANIN ASIL
“RUHU” budur. Bu PRİZMAL YAPININ çeşitli kübik yüzlerinin
MERKEZLERİNİN toplamı ise İNSANLIK ÇOĞULLUĞUNUN TEK
BİLİNCİ-TEK RUHU’DUR. Asıl olan BÜTÜNSELLİK BURADA SÖZ
KONUSUDUR. (05.08.2005 Assos) (Bozburun - Karaburun - Bababurnu üçgeni ana
deniz üssü)
Amacımız sizleri zorlamak, aklınızı karıştırmak değil. Ancak şunu
bilmelisiniz ki her bir küçük dairenin merkezleri de ilişki ve etkileşim
içindedirler ve deneyimlerini ASAL MERKEZE AKTARIRLAR. O DA
BUNLARI RAFİNE VE REGÜLE EDEREK DİĞER KÜÇÜK
DAİRELERE VERİR. Ayrıca DÜNYA üzerindeki ifadelerinizi oluşturan
küçük dairelerin yanı sıra, BAŞKA DÜNYALARDAKİ örneğin VENÜS,
SATÜRN vs ve dahi daha da değişik OLUŞUMLARDAKİ
İFADELERİNİZİ tezahür ettiren BAŞKACA DA KÜÇÜK DAİRELER DE
SÖZ KONUSUDUR.

İşte İNSAN BÖYLESİNE KOMPLEKS VE KARMAŞIK BİR YAPIDIR. Ve


insanın temelinde KOZMİK MATEMATİK-KOZMİK FİZİK-KOZMİK
KİMYA-KOZMİK ASTROLOJİ–KOZMİK BİYOLOJİ bilimleri vardır.
12.08.2005 Bu çiçeklerin,

“Dostlarımız, TOHUMLARINDA-YAPILARINDA-RENKLERİNDE neler gizlidir,

Bugünlük, kısa bir mesajla sizlerden ayrılacağız. Yine bir ara girecek O OLAN ALLAH'IMIZA HAYRAN OLMAMAK OLASI
bildiğinizde,

DEĞİLDİR. BİZLER O OLAN ALLAH'IMIZA TAPMAYIZ-


merhabalarımıza ve sonra yine merhabalaşacağız. Ama aslında bizler
hep sizlerleyiz, öyle değil mi?
TAPINMAYIZ-KORKMAYIZ. O OLAN ALLAH'IMIZA AŞIĞIZ VE
Bugünlük son olarak sizlere ÇİÇEKLERDEN söz etmek istiyoruz. Dikkat
ederseniz hem KUTSAL METİNLERDE hem de MİTOLOJİK HAYRANIZ. Sizlerin de O OLAN ALLAH'IMIZA  aşkla ve
METİNLERDE birer sembol olarak ÇİÇEKLER bolca geçer. Bizde hayranlıkla uzanacağınız günler yakındır.
sembolik olarak ÇİÇEKLERDEN söz edeceğiz ama elbette DÜNYASAL
İFADELERİ de gerçek olmak üzere. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

Çeşitli metinlerde ALLAH’IN üçlüsü diye geçen, üç ÇİÇEK hakkında çok


öz bilgi vereceğiz. ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
LALE - KARANFİL - GÜL üçlüsü hakkında. – O’nunla gelenler - O'na gelenler)

LALE; HAZ-NEŞE-MİZAH ile ilgilidir. Lalenin yapısını, şeklini ve


renklerini bir inceleyin. Tarihin çeşitli dönemlerinde hangi oluşumlarla (06.08.2005 Assos) (Bozburun - Karaburun - Bababurnu üçgeni ana
ilişkilendirildiğine bir bakın ve de bahçıvanlara bir sorun, bakın deniz üssü)
göreceksiniz bu ÇİÇEK, HAZ-NEŞE-MİZAHLA ilgilidir. (ALLAH’IN
bütünsel bir niteliğidir bunlar.)

KARANFİL; GÜÇ-EYLEM-DEĞİŞİM ile ilgilidir. Karanfilin yapısını,


şeklini ve renklerini bir inceleyin. Tarihin çeşitli dönemlerinde hangi
oluşumlarla ilişkilendirildiğine bir bakın ve de bahçıvanlara bir sorun,
bakın göreceksiniz bu ÇİÇEK, GÜÇ-EYLEM- DEĞİŞİMLE ilgilidir.
(KOZMOS’UN bütünsel bir niteliğidir bunlar.)

GÜL; ESTETİK-İMAN-BİLGELİK ile ilgilidir. Gülün yapısını, şeklini ve


renklerini bir inceleyin, tarihin çeşitli dönemlerinde hangi oluşumlarla
ilişkilendirildiğine bir bakın ve de bahçıvanlara bir sorun, bakın
göreceksiniz bu ÇİÇEK, ESTETİK-İMAN-BİLGELİKLE ilgilidir.
(İNSAN’IN bütünsel bir niteliğidir bunlar.)

İŞTE, ALLAH’TAN, KOZMOS’A, KOZMOS’TAN İNSAN’A bir akış


halinde, ALLAH’IN ÇİÇEK üçlüsüdür ki;
17.08.2005 Dostlarımız,

“Dostlarımız, Dünyanız bir OKULDUR. Varlığın TEKAMÜLÜ için tasarlanmış ve onun


öğretim-eğitim görmesi için hazırlanmış ve MEZUNİYET TÖRENİNİN
Sizlerle merhabalaşmaktan mutluyuz. Şaşırmayın, bizler de mutluluğu EŞİĞİNE gelinmiş bir OKULDUR. Bu okulda VARLIK İÇİN yani sizler
tadabilenlerdeniz. Ve bizler için en büyük mutluluklardan biri de sizlere için ÖNEMLİ OLAN -DEĞERLİ OLAN TEKAMÜLDÜR. Yani İÇSEL
seslenebilmek. GELİŞİMİNİZ-RUHSAL BÜYÜMENİZDİR.VARLIĞIN BİLİNÇ-SEVGİ-
ENERJİ kapasitesinin büyümesi ve varlığın kendi VEÇHELERİNİN
Bu gece kısa bir merhaba ile, sizlerle önemli gördüğümüz bir konuyu TEKLEŞTİRİLMESİ VE DAİRENİN TAMAMLANMASIDIR. İçsel gelişim
paylaşmak istiyoruz. Dünyanız bir ŞEKİLLER dünyası olduğundan aynı ve ruhsal büyüme ise yani varlığın BİLİNÇ-SEVGİ-ENERJİ
zamanda da bir İSPATLAR dünyasıdır. Hemen, hemen her alanda KAPASİTESİNİN BÜYÜMESİ ise ancak ve ancak FARKINDALIĞIN
sizler şekil ve ispat ikilisi ile iş görmektesiniz. Sizlerin üç boyutlu ARTMASI yoluyla sağlanabilir. Eski bir ZEN deyişinde söylendiği gibi
dünyanız, üç boyutlu algınız ve beş duyu sınırlılığınız düzleminde, “Hakikate giden yol, DİKKAT!; DİKKAT! DİKKAT!; DİKKAT! DİKKAT!
ŞEKİL VE İSPAT önemli ve anlamlı. Bunu gayet iyi anlıyoruz. Ancak DİKKAT!’ten, yani AN BE AN AKIŞIN-SÜRECİN FARKINDALIĞINDAN
sizler açısından ise bizlere göre artık şekillerin ötesine geçerek, geçer. Bu nedenle sizler için en değerli ve önemli şeyin
FARKINDALIĞINIZI GELİŞTİRECEK UĞRAŞLAR VE OLGULAR
ŞEKİLDEN ---------- SEMBOLLERE olması gerekir ki bize göre bu UĞRAŞ VE OLGULARIN GENEL ADI
MEDİTASYONDUR. MEDİTASYON; AN BE AN YAŞANILAN AKIŞ VE
SEMBOLLERDEN --------- MANALARA SÜRECİN FARKINDALIĞINI SAĞLAYAN TUTUMLARDAN BAŞKA BİR
ŞEY DEĞİLDİR. Esasen yaşamınızın tümü MEDİTATİF bir hal
MANALARDAN --------- BİLİŞLERE aldığında, SİZ SAF BİR FARKINDALIĞA DÖNÜŞECEKSİNİZ Kİ, ASIL
DOĞANIZDA “SAF BİLİNÇ-SAF SEVGİ-SAF FARKINDALIK”TAN
BİLİŞLERDEN -------- BİLGELİĞE başkaca bir şey değildir.

BİLGELİKTEN -------- ÖZE Bu düzlem de dostlarımız,

ÖZDEN DE -------- ASALA Halen, bize göre RUHSALLIĞIN İLK BASAMAKLARINA AİT OLAN
OYUNCAKLARA TAKILIP KALMANIZ, bizleri şaşırtıyor. Halen PSİŞİK
yol alınması ve ulaşılması gereken, olanaklı olan bir TEKAMÜL VE GÜÇLER -duru görü, duru işitme, telekinezi, telepati vs-, UFOLAR,
OLGUNLUK söz konusudur. ŞİFA, KEHANET, FAL, BİLGİ vs’nin peşinde dolaşmanız, KALBİNİZ
yerine ŞEKİLLERE kulak vermeniz, FARKINDALIK yerine ZİHNİN
Ancak buna rağmen bir çok dostumuzun halen ŞEKİLLERLE VE TATMİNİ için uğraşmanız anlaşılır gibi değil.
İSPATLARLA uğraşması bizleri oldukça üzüyor. DÜNYANIZIN VE
EVRENLERİN YEPYENİ OLUŞUMLARA GEBE OLDUĞU BİR Oysa esas olarak psişik güçlerin, yeteneklerin TEKAMÜLLE ilgisi
DÖNEMDE, KOZMOSUN BİR BÜTÜN HALİNDE DÖNÜŞÜMÜN yoktur. TEKAMÜL, FARKINDALIK VE SEVGİ KAPASİTESİNİN
EŞİĞİNDE OLDUĞU BİR DÖNEMDE, sizlerin “basit ve değersiz” bazı büyümesidir. Böyle bir varlık ise, DERİN BİR ANLAYIŞ-DUYARLILIK
OLGULARA takılıp kalmanız, YENİ DÖNEMİN GEREĞİ OLARAK VE ŞEFKATLE yaşayan kişidir. Genellikle SESSİZ-SEDASIZ-DİKKAT
YENİLENMENİZİ ENGELLEDİĞİ ORANDA, BİZLER HEM ŞAŞIRIYOR, ÇEKMEDEN yaşayan bir İNSANDIR. Gösteriş ve ispatlardan uzak,
HEM DE ÜZÜLÜYORUZ. HAKİKİ EVRENSEL HİZMET VE GÖREV ANLAYIŞIYLA,
KARDEŞLERİNİN KURTULUŞU İÇİN BİR KARINCA gibi çalışmaktadır.
Öte yandan genellikle PSİŞİK GÖSTERİLERLE uğraşanlar ise,
TEKAMÜL yönünden zayıf ancak FREKANS ALGILARI GÜÇLÜ MEDİTASYON YÖNTEMİNİZ; FARKINDALIK TUTUMUNUZ; ŞİFA
varlıklardır ki, ODAKLANMALARI FREKANSA yönelik olduğundan KADERİNİZ OLA, BU KURTULUŞ YOLUNDA.
aldıkları tesirler ile BEYİN KODLARI AÇILDIĞI ORANDA, GÖSTERİ
YETENEKLERİ ARTMAKTADIR. Ne yazık ki insanlık halen İSPAT VE Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
ŞEKİL arayışında olduğundan böylelerinin peşinde KARANLIK
LABİRENTLERDE dolanıp durmaktadır.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Oysa TEKAMÜL etmiş varlıklar esas olarak bu tür GÖSTERİLERLE
ilgili değillerdir. O N L A R;

“FARKINDALIK-SEVGİ-BİLİNÇ” üçlüsünün yeşereceği DÜZLEMLERİN


oluşumu için, SAF MANYETİK ALANLARIN - ENERJİ ALANLARININ
OLUŞUMU ile ilgili olduklarından, SİSTEM doğrultusunda HAKİKİ
GÖREV VE İCRAATLARLA ilgilidirler.

Dostlarımız,

GÖSTERİLERİNDE insanları ŞOKLAMASI-KODLAMASI-UYARMASI


anlamında yararları ve işlevleri vardır. Ancak takılıp kalınmaması
koşuluyla. Çünkü takılıp kalınması SELEKSİYON işlevini gündeme
getirir ki bu durumda GÖSTERİ bir DRAMAYA dönüşecektir. Hele de
BU DÖNEMDE O N L A R ve dostlarının halen ŞEKİL-İSPAT-GÖSTERİ
üçgeninde kalması AFFEDİLİR değildir.

Bu nedenle sizlerden ricamız, DİKKATİNİZİ-ENERJİNİZİ DIŞA, ŞEKİL-


İSPAT-GÖSTERİ üçgenine vermeyin. DİKKATİNİZİ–ENERJİNİZİ,
farkındalığınızı büyütecek şekilde İÇSEL GELİŞİM VE RUHSAL
BÜYÜME yollarına verin. Kendinizle ilgili atacağınız küçük ama hakiki
adımlar, kurtulacağınız küçük ama hafifletici safralar, yeneceğiniz
sahtelikler, gün içi kısa, kısa farkındalıklar bile SİZE ZAMAN İÇİNDE
EN HAKİKİ İSPATLARI yine sizden size GÖSTERECEKTİR.

Unutmayın DÜNYA GÖZÜNÜZLE GÖRECEĞİNİZ HER BİR ŞEKİL-


İSPAT-GÖSTERİ yani ÇOCUK OYUNCAKLARI,

GÖNÜL GÖZÜNÜZLE GÖRECEĞİNİZ VE FARKINDALIĞINIZLA


ANLAYACAĞINIZ EVRENSEL GERÇEKLERİN YANINDA,

güneşin yanında sönük kalacak yıldızlar gibidir. ELEKTİRİK VARKEN


MUMA, FOTON VARKEN ELEKTİRİĞE, O'LMAK VARKEN FOTONA
RAZI OLMAK NİYE?
17.08.2005 gerilimi yok ederek DİNAMİZMİ öldüren ve ZİHNİ BÜYÜTEREK
RUHSAL OLANI KÜÇÜLTEN teknikleri anlamıyoruz.
“Dostlarımız,
Dostlarımız,
Aşkla bağlı olduğumuz, aşkla odaklandığımız, aşkla seslendiğimiz,
aşkla üzerine titrediğimiz, AŞKIMIZA ASLA İHANET ETMEDİĞİMİZ Biliyorsunuz bizler sizlere hemen, hemen hiç BİR ÖĞRETİ, BİR GRUP,
sevgililerimiz, BİR YOL vs işaret etmiyoruz. Ancak dönem, dönem de AŞKIMIZIN
gereği ve sonucu olarak, AÇIK BEYANLARDA da bulunuyoruz. Ama
Sizlere böylesine ROMANTİK, DUYGUSAL ve dünyasal seslenmemiz ekliyoruz; “BEYANIMIZI GÖNÜL TERAZİNİZDE TARTIP, KARARI SİZ
ilkse de RASTLANTISAL değil. VERECEK VE SEÇİMİ SİZ YAPACAKSINIZ. AMA LÜTFEN
TERAZİNİZİN AYARLARINI DA GÖZDEN GEÇİRİN.”
Bir önceki mesajımızda belki SERT ve KATI gibi görünen ifadeler
kullandıysak, BU SİZLERE DUYDUĞUMUZ TARİFİ OLANAKSIZ Önemi nedeniyle sizleri açıkça UYARMAK istiyoruz. Sizlerin ESENLİĞİ
AŞKLA ilgili. Bizler HAYATA VE ONUN TÜM İFADELERİNE DIŞINDA HİÇBİR menfaatimiz ve beklentimiz olmaksızın uyarması
SONSUZCA HAYRAN VE AŞIK BİR BÜTÜNLÜĞÜZ. Sizler ise bizden, KARAR VE SEÇİM sizlerden dostlarımız.
FARKINDA OLMASANIZDA, HAYATIN KAYNAĞI-CANLILIĞIN
İFADELERİ-KOZMOSUN YAPI TAŞLARININ ÖZÜSÜNÜZ. Sizler, 1) TRANSANDANTAL MEDİTASYONDAN UZAK DURUN. Ruhsal
EVRENİN GİZLİ HAZİNELERİ-EVRENİN YAŞAYAN TARİHİ-EVRENİN açıdan faydası yok zararı ise olasılıkla çoktur.
YAŞAYAN DENEYİSİNİZ. Bizlerin sizlere duyduğu AŞKI belki ancak,
MEVLANA-ŞEMS AŞKI İLE anlayabilirsiniz. Önce tabi ki MEVLANA- 2) MEDİTASYON VE YOGA KAVRAMLARINI BİRLİKTE KULLANAN
ŞEMS aşkını anlayabilmeniz koşuluyla. YÖNTEMLERE ÇOK TEMKİNLİ YAKLAŞIN. En azından zaman ve
emek kaybıdır.
İşte bu nedenle bizler, SİZLERİ UYARMAKLA DA YÜKÜMLÜYÜZ.
Gerekirse SERT VE KATI da olmakla yükümlüyüz. 3) ASLINDAN-RUHSALLIKTAN KOPMUŞ biçimde UZAK DOĞU
SPORLARININ ÖĞRETİLDİĞİ OKULLARDAN UZAK DURUN. Sadece
Bu düzlem de sizleri bir konuda daha uyarmak istiyoruz. Bizler fizik beden ve yıkım potansiyeliniz gelişir.
MEDİTASYONDAN söz ederken, her biri sizleri tetikte olmanız için
uyardığımız GÖSTERİLERE dönüşmüş olan birçok MEDİTASYON 4) ASLINDAN-RUHSALLIKTAN KOPMUŞ biçimde UZAK DOĞU
TEKNİĞİNDEN söz etmiyoruz. Elbette her varlığın TEKAMÜL SANATLARININ ÖĞRETİLDİĞİ OKULLARDAN UZAK DURUN.
SEVİYESİNE uygun olarak bir çok RUHSAL BÜYÜME yolları söz Sadece zihinsel estetik ve algılarınız gelişir.
konusudur. Her varlık bu yollardan geçerek sonuçta AYNI KAYNAĞA
varacaktır. Ancak GENEL olarak bakıldığında da bizlerin 5) ASLINDAN-RUHSALLIKTAN KOPMUŞ biçimde, ASTROLOJİ-
MEDİTASYONDAN KASTI “VARLIĞI; ÖNCE ŞOKE EDECEK, TAROT-I CHİNG vb. YILDIZ BİLGELİKLERİNİN öğretildiği okullardan
SARSACAK, BİN YILLARIN PİSLİĞİNDEN, KOŞULLANMIŞLIĞINDAN, uzak durun. Sadece zihinsel kapasiteniz gelişir.
APTALLIĞINDAN KURTARACAK, ZİHNİ DEVRE DIŞI BIRAKACAK,
KALP MERKEZİNİ AKTİVE EDECEK, ZEKAYI AÇIĞA ÇIKARACAK, Bize göre sizlerin gönül rahatlığı ile uygulayabileceğiniz YÖNTEMLER
BEYİN KOTLARINI AÇACAK, ÜÇÜNCÜ GÖZÜ AKTİVE EDECEK, ise -illa bir yönteme, tekniğe gereksinim duyuyorsanız-,
ENERJİ BEDENLERİNİ AKTİVE EDECEK, IŞIK BEDENLERİ
IŞITACAK” bir şekilde FARKINDALIK OLUŞTURAN ve GELİŞTİREN OSHO’NUN MEDİTASYON TEKNİKLERİ VE YAKLAŞIMLARIDIR.
tutumlardır. Yoksa bizler MEDİTASYONDAN, gündelik hayatın getirdiği Aslında OSHO’NUN konuşmalarını okumak ve dinlemek ZATEN KENDİ
stresten, yorgunluktan, endişelerden vs kurtulmayı sağlayan, hafızayı BAŞINA BİR MEDİTASYONDUR.
kuvvetlendiren, bedeni güçlendiren, huzur boyutunda varlığı kilitleyen,
Bizler sizlere daha önce de belirtmiştik, OSHO, O N L A R’LA ilgili 20.08.2005
“YAŞAYAN VE CANLI BİR ENERJİ VE BİLİNÇ ALANIDIR.” O nedenle
ONUN MANYETİK alanı içinde bulunmak zaten MEDİTATİF bir durum “Dostlarımız,
yaratacaktır. BİR TEKNİK OLARAK MEDİTASYON YAPMAK
İSTEYENLERE ve/veya BİR YAŞAM TARZI olarak MEDİTASYONU Sizlerle kısa da olsa merhabalaşmak istediğimiz için, bazı basit
anlamak isteyenlere, OSHO’NUN MEDİTASYON yöntemlerini ve paylaşımlarda bulunmak istiyoruz. Sizlere biliyorsunuz yeni dönemin
yaklaşımlarını ÖNERMEYİ GEREKLİ VE YETERLİ bulmaktayız. Ancak yeni insanı ile ilgili gereklerden hareketle bazı AHKÂMLAR kesmiştik.
yolların çok çeşitli ve hepsinin de ZİRVEDE BİRLEŞECEK olduğunu da Şimdi de biraz benzeri şekillerde, küçük bilgi paylaşımlarında
BİLENLERDEN OLMAYI UNUTMAKSIZIN. bulunacağız. Ama lütfen unutulmaya dönem artık bilgi dönemi değil.
Bilgiler saçılmış durumda. Dönem BİLİNÇ-İCRAAT-GÖREV dönemi. O
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. nedenle bu bilgilerden KALBİNİZDE YANKI bulanları lütfen yaşamınıza
mal edin. Bilgi sizin GÜNDELİK TUTUMLARINIZDA VÜCUT BULSUN.
O zaman HAYIRLAR sizlere ve İNSAN KARDEŞLERİMİZE VE TÜM
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler MEVCUDATA sizin de KANALINIZLA akacaktır.
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
1) Size basit ağrılar ve sızılarla ilgili basit bir ŞİFA TEKNİĞİ önermek
istiyoruz. Bu şifa tekniği ikinci ve üçüncü ATLANTİS dönemlerinde,
ŞİFA TAPINAKLARINDA uygulanan EN BASİT ŞİFA TEKNİKLERİ
arasında yer almaktaydı.

Bedeninizin herhangi bir yerinde olan AĞRI–SIZI, kendisini nerede


ifade ediyorsa (örneğin bel ağrınız var ama kalçalarınıza, bacaklarınıza
vuruyor ) o bölgeye (kalçanıza, bacaklarınıza);

A) TEMİZ B) OLABİLDİĞİNCE BASINÇLI C) NE SICAK NE SOĞUK,


SICAĞA ÇALAN ILIK D) DELİKLİ BİR İLETİCİDEN, BOL SU DÖKÜN,
UYGULAYIN.

BU SU, O BÖLGEYE SANKİ TIRTIKLI BİR ALETLE


DOKUNULUYORMUŞ HİSSİ VERECEKTİR. Bedeniniz istediği sürece
suyu uygulayın, bedeniniz size yeter dediğinde uygulamayı kesin.
Basınçlı suyun etkisi (esasen SU BİLİNÇLİ, CANLI, ŞİFALANDIRICI
BİR OLGU olduğundan) kendisini bir ila üç uygulamada gösterecektir.
Ancak,

E) UYGULAMAYA GÜVENEREK YAPIN.

Unutmayın, biz BASİT, -YORULMAYA, STRESE, ZORLANMAYA


DAYALI- AĞRI-SIZILARDAN söz ediyoruz. Bu tür ağrı ve sızılarda
ÖNERDİĞİMİZ UYGULAMAYI bir yapın. Sonuçları bizlerde merakla
bekliyoruz.
2) Kendinizi sıkıntılı, tatsız, depresif, üzgün, mutsuz hissettiğiniz 20.08.2005
zamanlar, kendi özel mekânınızda, (size ait bir oda da, salonda)
MUMLAR yakın. Yakacağınız mumlar; “Dostlarımız,

A) ŞEFFAF-BEYAZ B) KOKUSUZ olsun. Sayı konusunda cömert olun, Bize sorsanız YENİ İNSANIN EN TEMEL ÖZELLİĞİ-NİTELİĞİ nedir?
süre konusunda da. Diğer bir deyişle belirtici özelliği nedir?

Neden birçok dini mekân da (kiliseler, havralar, budist tapınakları vs) Size söyleyeceğimiz şey GÜVENDİR. KENDİNE GÜVEN-İNSANLARA
MUM yakılır düşündünüz mü? Mum alevi NEGATİF enerji toplayıcısıdır. GÜVEN-HAYATA GÜVEN-BİZLERE GÜVEN.
Aynı anda POZİTİF enerjinin de toplanması ve odaklanmasına hizmet
eder. Dünyanızdaki en derin sorunsallardan biri de -sizlerde gayet iyi
biliyorsunuz- GÜVENSİZLİKTİR. Elbette DUALİTE-KUTBİYET
Ayrıca mum alevi istenmeyecek bazı ENERJETİK OLUŞUMLARI VE gezegeni olarak dünyanızda, o kadar çeşitli oluşumlar söz konusu ve o
NÜVELERİNİ de ETKİSİZLEŞTİRMEKTEDİR. kadar acı verici deneyimler üretilmiş durumda ki, GÜVEN
SORUNUNUN varlığı şaşırtıcı değil. Güvensizlik sayesinde, AYRILIK
Kendinize mumlu, romantik zamanlar tanımak SİZLERİ rahatlatacaktır. İLLÜZYONU, ÇIKAR ÇATIŞMALARI, GRUPLAŞMALAR olanak
kazanmaktadır.
3) Özellikle kendi kendinizle ve bizlerle baş başa kalmak istediğiniz de
ayrıca TÜTSÜ yakmanızı da öneririz. KOKULARIN VE DUMANIN işlev Güvensizlik sizlerin etrafında GÖRÜNMEYEN BİR HENDEK;
ve önemi sizler için bilinmeyen bir alan. Özellikle SANDAL AĞACI GÖRÜNMEYEN BİR SUR DUVARI; GÖRÜNMEYEN BİR ÇAPAYA
tütsüsünün koku ve dumanı, sizin MEDİTATİF bir hale girmenize, dönüşmüş durumda. Ancak yeni dönemin yeni insanının tüm bunlardan
gevşemenize yardımcı olacaktır. Ama bunun yanı sıra sivrisineklerin kurtulmuş olması şarttır. Bunun anlamı şudur;
KOKU VE DUMAN sevmemesi gibi, sizlerin MANYETİK ALANINIZDAN
beslenen bazı ENERJETİK OLUŞUMLAR VE NÜVELER DE, TÜTSÜ 1) KENDİNE GÜVEN; Sizler her biriniz MAKRO KOZMOSUN tezahürü
KOKUSU VE DUMANINI SEVMEMEKTEDİRLER. olan mikro kozmoslarsınız. Sahip olduğunuz BİLGELİĞİN-AYDINLIĞIN-
POTANSİYELİN ucu bucağı yok. Ancak sadece sınırlı ve sonlu olana
Dostlarımız, ODAKLI olduğunuzdan, UNUTKANLIK içindesiniz. Öncelikle
İÇİNİZDEKİ POTANSİYELLERE VE IŞIĞA güvenmek durumundasınız.
Göze, kulağa, saçma anlamsız gelebilir. Ama denemesi zahmetsiz ve Bunun yoluysa güvensizlik yaratan tüm KALIPLARDAN kurtulmaktan
maliyetsiz önerilerimizi bir uygulayın deriz. Bakarsınız işe yararlar. Bir geçer. BU KALIPLARA BUGÜNE KADAR Kİ HİZMETLERİ İÇİN
sonraki merhabalaşmamız GÜVEN ile ilgili olacak. Ondan önce bize bir (BÜYÜMENİZ İÇİN YARATTIKLARI DENEYİMLER için) TEŞEKKÜR
GÜVENİP gerektiğinde bunları bir uygulayın deriz. Sulu, mumlu, tütsülü EDEREK SALIN. Artık onlara ihtiyacınız yok. Gereksindiğiniz şey,
günler, geceler sizlere KENDİNİZE GÜVENMEK ve ancak kendinize GÜVENDİĞİNİZDE
“sorumluluk üstlenebilir, eylemlerinizi özgürce belirleyebilir ve asi
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. (Allah’ın sesi insan) olabilirsiniz.” Ve ancak bundan sonra başka
  insanlara güven geliştirebilirsiniz.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler 2) İNSANLARA GÜVEN; Bugün dünyanızda bir çoğunuz şu deyişe
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
inanıyor ve ona uygun yaşıyorsunuz; “İnsan insanın kurdudur.” Bu
nedenle de yani diğer insanlara güvenmediğinizden kabuğunuza
çekiliyor, insanlara kapanıyorsunuz. Bu ise ciddi ve önemli gelişim
olanaklarına sırt çevirmekle eş anlamlıdır. Oysa insanlara güvenerek
yaşamanız durumunda, bu başkalarına da bulaşacaktır. Unutmayın 23.08.2005
hepiniz de O ’ndan neşet ettiniz. Her biriniz bir diğeriniz içinde
BÜTÜNLEYİCİSİNİZ. Bu nedenle ORTAK MANYETİK ALANLARIN “Dostlarımız,
hem de sevgi temelinde oluşabilmesi için İNSANLARA GÜVENMEK
yani açık olmak ve ilişkilenmek zorundasınız. Unutmayın kimse size Bir anlamda tatilde olduğumuz ağustos ayının ve 2005 yılı yazının
karşı değil, herkes sadece kendinden yana. sonuna gelirken, sizlerle Eylül ayına bir giriş bağlamında kısa, kısa
merhabalaşmak istiyoruz. Sizlere bizler ve sizlerin asli doğalarınızla
3) HAYATA GÜVEN; Kendinize ve diğer insanlara güvendiğinizde, o ilişkili bazı açılımlar sunmak istiyoruz.
kadar rahatlayacaksınız ki Hayatı algılayışınız değişecek. Hayatı
algılayışınızın değişmesiyle hayatın size akışı da değişecek. O zaman Daha önce de sizlere bir kez ne olmadığımızı ve bir kez de ne
hayatın kör güçlere ya da cezalandırıcı, korkutucu bir güce dayalı, acılı olduğumuzu lisan-ı kâfi dahilinde aktarmaya çalışmıştık.
bir süreç olmadığını da anlayacaksınız. Ve hayatın SİZİ İÇERDİĞİNİ
onun akışına TESLİM olmak gerektiğini de anlayacaksınız. Bu Şimdi de O N L A R’LA ilgili belki de biraz daha somut bir açılım
teslimiyetten ise BERRAK VE SADE AMA DERİN VE DUYARLI BİR sunmak istiyoruz. Bu açılımı da elbette “gönül terazinizde tartarak
HAYAT GELİŞECEK. değerlendirecek olan sizlersiniz. Ama unutulmaya terazinizin ayarları da
yerinde ola lütfen.”
4) BİZLERE GÜVEN; Yukarıdaki üç maddenin gerçekleşmesi halinde
sizler BİZLERİ görebilecek, anlayabilecek ve böylece bizlere de Dikkat ederseniz biz mesajlarımızda sürekli olarak FARKINDALIK ile
güvenebileceksiniz. Bu durumda GÖKSEL İRTİBATLAR konusunda MEDİTATİF halde olmaya ODAKLANIYORUZ. Ve iddia ediyoruz ki biz
temkinli ama AÇIK olacaksınız ki bu özellikle yakın dönemde
yaşanacak hadiseler açısından da önemlidir. Yine bu durumda O'nun izni ve oluruyla “farkındalık ve şifa üstatlarıyız.” Farkındalık ve
GÖKSEL BİLGİLERE DE DAHA AÇIK OLMAK OLANAĞI da bu hale götüren bir yol olarak meditatif hal bizim çalışma düzlemimizin
doğacaktır. Ki bu bilgilerde tekrar sizin kendinize olan güveninizi TEMEL TAŞLARIDIRLAR.
büyütecektir. O zaman karşılıklı akışlarımız, A) Farkındalıklı B) Bilinçli
C) Üretken olacaktır. O N L A R dendiğinde kastedilen KOZMİK BİR BÜYÜK BİLİNÇ VE
ENERJİ ALANLARI SENTEZİDİR. BU SENTEZ, HEM BİR BİRLEŞİM
Sizlerden ricamız dostlarımız GÜVEN KONUSUNDA BİZLERE VE HEM DE BİR KARIŞIM ŞEKLİNDEDİR. AYNI ANDA BİZ BUNU
GÜVENMENİZ. KOZMİK BİR REALİTELER KONFEDERASYONU OLARAK DA
ADLANDIRABİLİRİZ. YA DA GALAKTİK YILDIZ İFADELERİ
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla . BÜTÜNSELLİĞİ DE DİYEBİLİRİZ. YİNE BİRLEŞİK BİR MANYETİK
ALANLAR VE PLANLAR DÜZLEMİ OLARAK SUNABİLİRİZ.
 O N L A R (O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler Önemli olan şu ki O N L A R, TEK VE BİR’İN içinde ve HİZMETİNDE
– O’nunla gelenler - O'na gelenler) OLAN BİR BÜTÜNSEL BÜTÜNLÜKTÜR. O’na AŞKLA VE

HAYRANLIKLA BAĞLI VE O ’nun PROGRAMINDA HİZMETLİ VE


GÖREVLİ BİR BÜTÜNSEL BÜTÜNLÜKTÜR. Dolayısıyla O N L A R’IN
içinde bir çok ENERJİ VE BİLİNÇ ALANLARI, bir çok MANYETİK
ALANLAR ve PLANLAR söz konusudur. İşte size O N L A R imzasıyla
seslenen de bu bir çok alanlardan biri olan,
“YAŞAYAN VE CANLI BİR ENERJİ VE BİLİNÇ ALANI OLARAK, 23.08.2005
O S H O MANYETİK ALANI VE PLANIDIR.”
“Dostlarımız,
Verilen bilgiler, bilişler, aktarılan tesirler ve enerjiler, O S H O
MANYETİK ALANI VE PLANI ile ilgili ve ilişkilidir. Madem ki kendimize bir NAM saldık, sizlerle SPİRİTÜALİZM ya da
RUHSALLIK ile ilgili anlayışımızı da paylaşmak boynumuzun borcudur.
Bu nedenledir ki bizim belki de açıklıkla söz ettiğimiz ve bir anlamda da Bu konuda da bizim düzlemimiz açısından sade ve öz bir açılım
işaret ettiğimiz TEK BUDA, OSHO’DUR. Bizim çalışma düzlemimiz sunmakla yetineceğiz. Sizlerin, orada her şeyi karmaşıklaştırmaktan,
açısından OSHO’NUN DÜNYANIZDA, VAZİFE de bulunduğu dönemde kompleks hale getirmekten ve giderek içinden çıkılmaz labirentlere
İFADE ETTİKLERİ ile oluşturduğu ENERJİ VE BİLİNÇ ALANI TEMEL dönüştürmekten hoşlandığınızı biliyoruz. Ama bizim içinse şiar şudur;
VE ESASTIR. “HAKİKAT SADEDİR, SAHTELİK KARMAŞIK.” Bize göre sade, berrak
olan HAKİKATE aittir, süslü ve karmaşık olansa İLLÜZYONA aittir. Bu,
Ancak aynı zaman da BİR VE TEK içinde ve onların hizmetinde olan ve bu kadar basittir.
O’na bağlı bir BÜTÜNLÜK olarak bizler, BİLGİ KİTABI VE ONUN O N L A R düzleminde, dünyanızda Ruhsallık;
MİSYONLUĞU VE PLANI DAHİLİNDE DE GÖREVLİ VE HİZMETLİ
BİR BÜTÜNLÜĞÜZ. Bu nedenle bilenler, O N L A R’I, ifade, tarz ve 1) NEŞE VE MİZAHDIR: Neşenin ve mizahın olduğu yerde
içerik olarak hem OSHO BİLGELİĞİ VE ENERJİSİ ve hem de BİLGİ RUHSALLIK vardır. Nerede ağırlık ve kasvet varsa, Ruhsallık oranın
KİTABI REALİTESİ VE AŞKINLIĞI ile ilişkilendirebilirler. çok uzağındadır. Bizler, ruhsal yolda hizmette olanlardan neşeli ve
mizahi olmalarını, ciddi ve ağır başlı değil içtenlikli ve akışkan olmalarını
Ancak SİSTEM gereği; O N L A R imzasıyla seslenen bizler, O S H O istemekteyiz.
MANYETİK Alanından görevli ve hizmetli olup, bizlerin ASIL HİZMET
VE VAZİFE DÜZLEMİ FARKINDALIK, MEDİTATİF OLUŞ VE ŞİFA ile 2) GÜVEN VE TESLİMİYETTİR: Kendine, diğerine, hayatın akışına ve
ilgilidir. GÖKLERE güven. Ve HAYATA VE GÖKLERE TESLİMİYET. Ruhsallık
yolunda vazifeli ve hizmetli insan, TAM BİR FARKINDALIKLA VE
Tüm dostlarımıza, ilgili olanlara, “merak” edenlere BİR SADE ANLAYIŞ BİLİŞLE, SÜRECE GÜVENEN VE TESLİM OLAN BİR VARLIKTIR. Bu
olması açısından AŞKLA sunarız. varlık, kendi ifadesine, diğer insanların ifadelerine, HAYATIN AKIŞINA
VE GÖKLERİN BİLGELİĞİNE saygı ve sevgi ile yaklaşan ve aldığı her
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. nefeste ve bulunduğu her an ve mekânda bunu YAŞAYANDIR.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’nlarla gelenler 3) HAZ VE ZEVKTİR: Ruhsallık, alınan her nefesten, yaşanılan her
– O’nunla gelenler - O'na gelenler) andan ve mekândan ZEVK VE HAZ almaktır. Hayat nasıl akarsa aksın,
“bizatihi hayatın akıyor oluşundan” ve bu akışla birlikte “İLAHİ
KAYNAĞA” dönülüyor oluştan dolayı AŞKIN BİR ZEVK VE HAZ HALİ
İLE yaşamaktır.

Bizler sizlere her seslenişimizde “AŞKLA KALIN; HAYATA VE ONUN


TÜM İFADELERİNE AŞKLA” derken RUHSALLIK ANLAYIŞIMIZIDA
özce ifade etmiş olmaktayız aslında. O N L A R için Ruhsallık, n O'
dan neşet etmiş olan “HAYATA VE ONUN TÜM İFADELERİNE AŞKLA
ve HAYRANLIKLA BAĞLI OLMAKTIR.”
Bunun dışındaki ASIK SURATLI-AĞIRBAŞLI-CİDDİ-SIKINTILI VE 23.08.2005
SIKICI-BÖLÜCÜ-KAMPLAŞICI VS ANLAYIŞLARLA, NE O N L A R’IN “Dostlarımız,
ne de RUHSALLIĞIN ilgisi ve ilişkisi yoktur. Lütfen biline.
Ruhsallık ile ilgili bir anlayış ortaya attığımıza göre, yine özce Ruhsal
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. yolda olan İnsanın-Varlığın da niteliklerine değinmek isteriz. Bizlere
  göre Ruhani İnsanın-Varlığın nitelikleri de;
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler 1) NEŞE: Ruhani insan, DÜNYA PLANININ SINIRLILIKLARININ
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
ÖTESİNDE OLAN, DÜNYADA AMA DÜNYADAN OLMAYAN BİR
VARLIK OLARAK, her daim SAF VE HAKİKİ BİR NEŞE hali içinde
olandır. Öyle ki sırf bu NEŞE bile BULAŞICI VE RAHATLATICI
NİTELİĞİ ile bir HİZMET ALETİDİR.

2) MUTLULUK: Ruhani insan, sırf HİZMET VE VAZİFEYE LAYIK


OLDUĞU ve DÜNYA PLANINDA BU ZAMANDA BEDENLENME
LİYAKATİ TAŞIDIĞI için ve EVRENSEL VE DÜNYASAL DOĞUMDA
PAYI OLDUĞU için MUTLU olan kişidir. Öyle ki sırf bu MUTLULUK bile
BULAŞICI VE RAHATLATICI NİTELİĞİ ile bir HİZMET ALETİDİR.

3) SAMİMİYET: Ruhani insan, her an ve her yerde NE İSE O OLAN,


OLDUĞUNU YAŞAYAN, YAŞADIĞINI OLAN, İÇİ DIŞI BİR olandır.
Öyle ki bu SAMİMİYET yaratığı Güven ile kendi başına bir HİZMET
ALETİDİR.

4) BÜTÜNSELLİK: Ruhani insan, OLANA BİTENE DAR-DOĞRUSAL


DEĞİL, GENİŞ-DAİRESEL BAKANDIR. Bu sayede olandaki hayrı
anlayan ve bu hayrı İŞLEYEN-BÜYÜTEN-YAYAN kişidir.

5) TESLİMİYET: Ruhani insan, GÖKLERİN BİLGELİĞİNE TAM BİR


İMAN-SAYGI-SEVGİ İLE YAŞAYAN ve O’na AŞKLA VE
HAYRANLIKLA BAĞLI OLANDIR.

Yoksa Ruhanilik bir takım kalıplara, ritüellere, dogmalara, cemaatlere vs


bağımlılık ve LAF EBELİĞİ değildir. Lütfen böyle biline.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
23.08.2005 Kİ İŞTE TEK GERÇEK OLAN SİZLERİN YÜKSEK İFADENİZDE, İLK
“Dostlarımız, AYNA OLAN SİZE, İLK GÖRÜNTÜ OLAN SİZİ YANSITAN,

Bugünlük son olarak da bir KILÇIKLA sizlere seslenmek istiyoruz. Kılçık O ÇOK, ÇOK, ÇOK UZAKTAKİ AYNA VE ONDAKİ GÖRÜNTÜDÜR.
tabiri de bizim mizah anlayışımızla ilgili bir ifadedir. Hoş görün lütfen.
Yoksa KILÇIĞIMIZI kolaylıkla yutacaklardansınız. AYNA DA SİZSİNİZ, GÖRÜNTÜ DE SİZSİNİZ, İZLEYEN DE.

ÇOK, ÇOK, ÇOK UZUN BİR ZAMAN ÖNCE -Kİ ZAMANLARDAN BİLE Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
ÖNCE-,

MUAZZAM BÜYÜKLÜKTEKİ BİR BOŞLUĞA -Kİ ÖYLE BİR BOŞLUK ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Kİ OLDUĞU BİLE ŞÜPHELİ-,

MİLYONLARCA AYNA YERLEŞTİRİLDİ.

AYNALAR BİR DAİRENİN ÇEMBERİNİN ÜZERİNDEKİ NOKTALARA


KONULDU.

SONRA AYNALARLA DOLU BU BOŞLUKTA,

BİR AYNAYA BİR İLK GÖRÜNTÜ VERİLDİ.

NEREDEN Mİ? ÇOK, ÇOK, ÇOK UZAKTAKİ -Kİ MESAFELERDEN


BİLE ÖNCE- BİR BAŞKA AYNADAN.

VE SONRA BU İLK AYNADAKİ İLK GÖRÜNTÜ, MİLYONLARCA


AYNAYA, O AYNALARDAN DİĞERİNE YANSIDI, YANSIYOR,
YANSIYACAK.

İŞTE SİZLER HER BİRİNİZ, O İLK AYNA, O İLK GÖRÜNTÜSÜNÜZ.

ANLAMANIZ GEREKEN TEK ŞEY, EVRENİN AYNALARDAN


MÜTEŞEKKİL OLDUĞU VE İLK AYNANIN DA, İLK GÖRÜNTÜNÜN
DE, SİZ OLDUĞUNUZDUR.

DOLAYISIYLA HER BİRİNİZ İÇİN TEK GERÇEK YİNE SİZSİNİZ.


SİZİN DIŞINIZDA AYNALARDAN VE YANSIMALARDAN BAŞKA BİR
ŞEY SÖZ KONUSU DEĞİLDİR.

TEK SEN VARSIN. TEK SEN VARSIN. TEK SEN VARSIN. TEK
GERÇEK SENSİN.
26.08.2005 3) BU ANLAMDA EVRENDE BİRBİRİNİN AYNISI OLAN İKİ ŞEY
“Dostlarımız, BULAMAZSINIZ. MİLYONLARCA FARKLI VE EŞSİZ ALANLAR VE
PLANLAR MEVCUTTUR.
Dünya öyle bir dönem içindeki, zamanlar ve mekânlar iç içe yaşanıyor.
Yaşlı dünyanızın -ki sizler gerçekte dünyanızın asıl yaşını ve tarihini 4) DÜNYANIZDA DA HER BİRİNİZ BU ANLAMDA TEK VE
bilmek ve idrak etmekten halen çok uzaksınız. Sadece şunu söylemek EŞSİZSİNİZ. HER BİRİNİZ EŞSİZ BİR BİREYSELLİKSİNİZ.
isteriz ki; Güneşiniz dahil tüm diğer göksel oluşumlar içinde en yaşlısı
dünyanızdır- bünyesinde barındırdığı zamanlar ve mekânlar, adeta 5) ANCAK BU EŞSİZLİK VE BİREYSELLİKLE BERABER, ÇEŞİTLİLİK
bilinen tarihinizin neredeyse tüm dönemlerini içeriyor. Ki böylelikle bu İÇİNDE BİRLİKTELİKLER VE KÜMELENMELER SÖZ KONUSUDUR.
son SİKLUS ve GEÇİŞ DÖNEMİNDE, her türden -LAYIK- enerji ve BU BİRLİKTELİKLER VE KÜMELENMELERDEN DE ÇEŞİTLİ
varlık açısından bedenlenme ve telafi olanağı sağlanabiliyor. BÜTÜNLÜKLER OLUŞMAKTADIR.

Bu düzlemde dostlarımız, artık son Siklusun uzatmaları -evet gerçek 6) BU BÜTÜNLÜKLERİN DE OLUŞTURDUĞU BÜTÜNSEL
anlamda uzatmaları- yaşandığından ve geçiş boyutları tümüyle BÜTÜNLÜKLER SÖZ KONUSUDUR.
dünyanıza açıldığından, kısa bir süre öncesine dek, sadece sınırlı bir
azınlığın tekelinde olan GÖKSEL BİLGİLERDE, dünyanıza ve insanlığa 7) İŞTE HER HİZMETLİ VE GÖREVLİ BİREY VE BÜTÜNLÜK, HER
saçılıyor. Düne kadar çok az sayıda varlığın inisiyasyon süreçlerinde BİRİ FARKLI AMA AYRI OLMAYAN BU BİREYLERDEN VE
edinebildiği bilgiler, bugün kitapçıların raflarında çeşit, çeşit kitap olarak BİRLİKTELİKLERDEN YANİ ENERJİ ALANLARINDAN BİRİLERİYLE
okurunu bekliyor. Yine internette muazzam bir bilgi bütünlüğü mevcut. İLGİLİ VE İLİŞKİLİDİR.
Ülkenizde ve tüm dünyada çok çeşitli bireyler ve topluluklar, çeşitli
ruhsal çalışmalar ve aktarımlar içindeler. Adeta bir SERA bolluğu söz 8) YANİ; SONSUZCA ÇOĞULLUK VE ÇEŞİTLİLİK BARINDIRAN
konusu. EVRENDE TEK VE BİR’İN OLUŞUMU SÜRECİNDE, DİĞERLERİ GİBİ
O N L A R’INDA KARŞILIK GELECEĞİ BİREYLER VE
Tam da bu noktada bazı dostlarımız soruyorlar; Bir de O N L A R’A ve BİRLİKTELİKLER VARDIR. BELKİ TEK BİR BİREYE ULAŞMAMIZIN,
onların aktardığı bilgilere ne gerek var? Olsa ne, olmasa ne olur? ONDA TETİKLEYECEĞİ BİR OLUŞUM VE BU OLUŞUMUNDA OLASI
İlginçtir, bu soruyu en çok da bize aracılık eden dostumuz sormaktadır. ÖYLE SONUÇLARI VARDIR Kİ, BİZLERİN DE ORTAYA ÇIKMASINA
Bu nedenle bu soruyu yanıtlamayı zorunlu gördük. DEĞEBİLİR.

Dostlarımız, Dostlarımız,

Bazı temel modelleri anlamak zorundasınız; Önemli olan şudur; Ortalığa saçılan bilgilerden hangilerinin SİZLERİ
BİLGİ DENİZİNDE BOĞULMAKSIZIN, BİLGELİĞE GÖTÜRECEĞİ VE
1) ASLINDA ENERJİ TEKTİR. TÜM HAYAT VE TÜM MADDESEL BU BİLGELİKTEN DE BİLİNÇLİ BİR HİZMET ZEMİNİNİN
VAROLUŞ AYNI OLAN TEK ENERJİNİN İFADESİDİR. DOĞACAĞIDIR. Buna karar verecek olan elbette sizlersiniz. Ancak
unutmayın ki, okuduklarınız bizim çalışmamızın görünen ve çok küçük
2) ANCAK IŞIĞIN KIRILMASI İLE GÖKKUŞAĞININ VE ÇEŞİTLİ bir yanıdır. Bir anlamda da bizler böylelikle sizleri ve dünyayı, bizlerin
RENKLERİN OLUŞMASI GİBİ, BU TEK OLAN ENERJİNİN FARKLI YENİ DÖNEM REALİTEMİZE hazırlamaktayız. Bizler açısından asıl
KIRILMALARINDAN, FARKLI SKALADA, FARKLI ENERJİ çalışmamız “18.02.2007” dünya tarihinden sonra başlayacak ve
DÜZLEMLERİ VE İFADELERİ OLUŞMUŞTUR. FARKINDALIK-ŞİFA DÜZLEMLİ BİR EYLEMLİLİK DEVREYE
GİRECEKTİR.
O zamana kadar sizlerle, neşeli ve keyifli bir merhabalaşma ve çeşitli 26.08.2005
şekillerde buluşma, bizler için bir ÖN ÇALIŞMA anlamındadır.
“Dostlarımız,
18.02.2007 dünya tarihi sonrasında, dünyanızın KUANTUM
SIÇRAMASI dahilinde O N L A R, daha doğrudan ve daha etkili bir Zaman, zaman sizlere YENİ DÖNEMDE YENİ İNSANIN GEREKLERİ
şekilde, SİZLERİN, GAİA’NIN VE MEVCUDATIN HİZMETİNDE bağlamında AHKÂMLAR kestik biliyorsunuz. Bu AHKÂMLAR
VAZİFELİ BİR BÜTÜNLÜK olarak yerlerini alacaklardır, İnşallah. çoğunlukla somut konularda ve somut AHKÂMLARDIRLAR. Belki
kulağa ve göze çok da soyut gelseler de, beslenmeden giyime,
Şimdilik sizlerden yazıların ve hayatın tadını çıkarmanızı ve sadece dekorasyondan yolculuğa kadar adeta “hayat ansiklopedisi” maddeleri
BİZLERE BİR OLASILIK OLARAK DA OLSA, AÇIK OLMANIZI RİCA gibiydiler. Şimdi de yeni AHKÂMLAR kesmek istiyoruz ama bunlar biraz
EDİYORUZ. daha soyut olacaklar. Ama en az somut olanlar kadar önemli olduklarını
belirtmeliyiz.
YOLUNUZ AÇIK, KALBİNİZ FERAH, ZİHNİNİZ BERRAK, HAYATINIZ
DOLU, DOLU OLA DOSTLARIMIZ. KARŞILIKSIZ VE KOŞULSUZ SEVGİ - ÖZGÜR BIRAKMA -
DESTEKLEME
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
1- KARŞILIKSIZ VE KOŞULSUZ SEVGİ: Dostlarımız bizler diyelim bir
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler O
ERİC FR M’UN ya da şimdi çok popüler olan bir çok yazarın
kitabında bulabileceğiniz bilgileri tekrarlayacak değiliz. Ama yeni
– O’nunla gelenler - O'na gelenler) dönemin özellikleri düzleminde açılım getireceğiz;

Eğer yüksek enerjik ortamların BİLİŞİ-BİLGELİĞİ-BERRAKLIĞI bende


de olsun diyorsanız; KALP VORTEKSİNİZİN ELEKTRİK DEĞERİNİN
VE ENERJİ DÜZEYİNİN SAHİP OLMASI GEREKEN YOĞUNLUK,
ancak iç ve dış tesir aktarımının ve alımının, EN AZ JÜPİTER ENERJİ
SKALASINA DENK OLUŞU ile sağlanabilir. Bunun anlamı şudur;

KALP ÇAKRANIZDA YÜKSEK ENERJİ VE TESİR AKIŞINI


KESMEYECEK-ENGELLEMEYECEK BİR AÇIKLIK VE AKIŞ
OLABİLMESİ İÇİN, herkesi ve her şeyi GÖRÜNDÜĞÜ VE OLDUĞU
HALİYLE KABUL ETMEK VE ONAYLAMAK.

Dostlarımız, herkesin göründüğü, OLDUĞUNUN yanında çok küçüktür.


Dünya planının gereği bu böyledir. Eğer siz herkesin NE OLDUĞUNUN
BİLİNCİYLE, göründüğüne odaklanabilirseniz, herkesi ve her şeyi en
başta da kendinizi GÖRÜNDÜĞÜ şekliyle KABUL EDEBİLİR VE
ONAYLAYABİLİRSİNİZ. Bu durumda da KALP VORTEKSİNİZİN
OLANAKLI KILACAĞI AKIŞ, zamanla sizin ve diğerlerinin
OLDUKLARINA OLAN YOLCULUKLARINI DESTEKLEYECEK VE
GÜÇLENDİRECEKTİR.
BU NEDENLE SEVGİ ENERJİSİNİN İÇİNİZDEN, KALBİNİZDEN VE BU AKIŞIN KENDİSİ SİZİ, VARLIKLARI VE GAİA’YI ARINDIRICI
AKMASI, AKMASI, AKMASI için, kimseyi en başta da kendinizi YAĞMURLAR GİBİ YIKAYIP ŞİFALANDIRACAKTIR.
YARGILAMAYIN, KARŞILIK BEKLEYEREK ELE ALMAYIN,
KOŞULLAR DAYATMAYIN. Aslında desteklemek, YAŞAMAK VE YAŞATMAK demektir. Unutmayın
dostlarımız, doğumla YAŞAM kendiliğinden başlamaz. Doğmak size
Bırakın herkes kendini ifade etsin ve SEVGİ KALBİNİZDEN AKSIN, sadece YAŞAMA OLASILIĞI SUNAR. YAŞAYIP YAŞAMAMAK
AKSIN, AKSIN. SİZLERE KALMIŞTIR. Yaşamak için, YAŞAMAK İSTEMEK VE
KOŞULSUZ SEVMEK, ÖZGÜR KALMAK VE BIRAKMAK,
2- ÖZGÜR BIRAKMA: EĞER yüksek bilinç ortamlarının bilincine ben de DESTEKLEMEK gereklidir. Bu niteliklerin yokluğu hayatın da
sahip olayım DİYORSANIZ, zihnin egemenliğinden kurtularak yani yokluğudur. Bu nedenle ikinci bir doğumla HAYATA BAŞLAMAK
KOŞULLANMALARDAN, YÜZYILLAR BOYUNCA İNSANLIĞIN ZORUNDASINIZ.
OLUŞTURDUĞU VE BİRİKMİŞ DÜŞÜNCE VE İNANÇ
KALIPLARINDAN ve GEÇMİŞ VE GELECEK Eğer bizlerin âlemlerinde NEFES ALMAK İSTİYORSANIZ, YAŞAMAK
PROJEKSİYONLARINDAN kurtularak ve geçmişte ve gelecekte asılı İSTEMEK VE YAŞAMAK ZORUNDASINIZ. VE DOĞAL HALİNİZ
kalmış enerjilerinizi bugüne taşıyarak, ÖZGÜRLEŞMENİZ YAŞAMI DESTEKLEMEK OLMALI Kİ, SİZ DE DESTEKLENESİNİZ.
gerekmektedir.
Kalplerinizi gerçek SEVGİYE, KOŞULSUZ SEVGİYE, Varlığınızı
Öncelikle sizler kendinizi ÖZGÜR KILMALISINIZ. Zihninizde ayak bağı ÖZGÜRLÜĞE açmaya ve DİKKATİNİZİ DESTEKLEMEYE vermenin
olan, sözde size ait olan aslında insanlığın ortak çöpleri olan TÜM zamanı geldi de geçiyor. BÜYÜYEN SİZLER VE OLUŞAN ORTAM
DÜŞÜNCE VE İNANÇ KALIPLARINDAN özgür olmalısınız. Ardından TAM DA ŞİMDİ SEVGİYİ -ÖZGÜRLÜĞÜ- DESTEKLEMEYİ OLANAKLI
da diğerlerini ÖZGÜR BIRAKMALISINIZ. Onlara kendi sözde VE ZORUNLU KILIYOR.
gerçekliğinizi, beklentilerinizi, isteklerinizi, iradenizi dayatmamalısınız.
Onlara kendi yollarında DESTEK OLMALI VE ONAY VERMELİSİNİZ. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Unutmayın ki “EGEMENLİK HAYATA AİTTİR” ve herkesin hayatının
egemeni de kendi hayatıdır.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Eğer BEYNİNİZİN ALFADAN ÖTE BETA; AMA BETADANDA ÖTE
GAMA; GAMADAN DA ÖTE OMEGA YAYINLARINI ALMASINI, BEYİN
KOTLARINIZIN AÇILMASINI, ŞİFRELERİN AKTİVE EDİLMESİNİ VE
DNA-RNA KAYITLARININ SERBEST KALMASINI İSTİYORSANIZ,
ZİHNİNİZDEN ÖZGÜRLEŞMEK ZORUNDASINIZ. Bu nedenle
ÖZGÜRLÜĞE ODAKLANIN TUTSAKLIĞA DEĞİL.

3- DESTEKLEME: İlk iki maddeyi yerine getirebildiğiniz de sizin DOĞAL


HALİNİZ DESTEKLEME olacaktır. Hem kendinizi hem de diğerlerini
KENDİ YOLLARINDA, KENDİ BİLDİKLERİ ŞEKİLDE, KENDİ ZAMAN
VE MEKANLARINDA İLERLEMELERİ için desteklemek. Bu ancak
KOŞULSUZ SEVGİ VE ÖZGÜR KALMAYLA OLANAKLIDIR.

Sizler kendinizi ve diğerlerini BU ŞEKİLDE DESTEKLEDİĞİNİZDE,


HAYAT HİÇ AKMADIĞI KADAR CANLI VE YOĞUN OLARAK AKACAK
31.08.2005 seslenişler değillerdir. İleri yıllarda bu yazıları okuyacak dostlarımız için
küçük bir değinme gereği-sonucu verdiğimiz bu bilgiden sonra gelelim
“Dostlarımız, Eylül 2005’e;

Bugün Ağustos ayınızın son günü. Yarın dünya zamanınız ile, Eylül 1- 1 EYLÜL DÜNYA BARIŞ GÜNÜNDE, BARIŞ FREKANSINA BİR
2005’e gireceksiniz. Gireceksiniz dememizi hoş görün, çünkü hakikaten dakikacık bile olsa UYUMLANMAYI, kalbinizde SULHU hissetmeyi, bir
her ayın kendi bir MANYETİK ALANI-BOYUTU-SKALASI vardır. küslüğünüzü DOSTLUĞA dönüştürmeyi İHMAL etmeyin. Unutmayın
Sizlerin takvimleştirmeniz zamanı doğrusal algılamanızla ilgili olduğu ALFA nasılsa OMEGA öyle olacaktır. Aya nasıl başlarsanız, öyle
kadar, EVRENSEL DÖNGÜLERİ anlayabilmenizle de ilgilidir. Eski devam edecek ve sonuçlanacaktır. Üstelik MİLYONLARIN
uygarlıklarınızdan MAYALAR VE İNKALAR da, DAİRESEL olarak ODAKLANMASI BARIŞ-SULH FREKANSININ YERYÜZÜNÜ
adlandırabileceğimiz ve bir anlamda birkaç zamanı bir arada ifade eden YIKAYIŞINI ÇOK DAHA KUVVETLİ HALE getirecektir. Sizin de
bir TAKVİM vardı. Aynı düzlem üzerinde, 1– DÜNYA ZAMANINI; 2– BİREYSEL OLARAK SULH HALİNDE OLUŞUNUZU destekleyecektir.
GÖKYÜZÜ ZAMANINI; 3- KENDİ ZAMANLARINI ifade ediyorlar ve bu Ancak unutmayınız ki, BARIŞ-SULH YAPILACAK BİR ŞEY değildir.
üçlü arasında bir UYUM VE DENGE sağlayarak, ZAMAN VE MEKAN Ancak SİZLER KALBİNİZDE SULHA ERDİĞİNİZDE, BEYNİNİZDE
ÖRTÜŞMESİNİ ve kendilerini ifadeyi OLANAKLI EN İYİ ŞEKİLDE SULHA ERDİĞİNİZDE VE SULH AKIŞINA UYUMLANDIĞINIZDA,
gerçekleştiriyorlardı. dünyanızda da SULH YEŞEREBİLİR. O nedenle 1 Eylül’de KALP VE
BEYNİNİZİN SULHA AÇILMASINA İZİN VERİN.
O nedenle lütfen, takvim değişikliklerini ve bazı tarihleri hafife almayın.
2- 09.09.2005: Her ayın günü ile ayı örtüştüğünde BİR KÜÇÜK OMEGA
Örnekse, her ayın ilk ve son günleri önemlidir. İlk günler bir anlamda KAPISI açılır. Eylül ayında da 9-9 kapısı açıldığında, küçük bir ÇIKIŞ
küçük birer ALFA, son günler ise OMEGADIR. Biz de sizlere Ağustos deneyimlemek olasıdır. O gün deriz ki, dünyaya ait farkındalığınızı diri
2005’ın OMEGASINDAN seslenerek, Eylül ayı karşılaması yapmak tutun ve dünyaya kapılmadan, EVRENSEL OLANA AÇIK olun. Yani
istiyoruz. Aslında ALFA VE OMEGA aynı paranın iki yüzü gibidir. Aynı KENDİ KALBİNİZE ODAKLI olun ve dikkatinizi -kendinizi dünya
AN-MEKAN-DÜZLEM üzerindedirler. Bu nedenle başlayan her şey gereklerine bilinçsizce kaptırmadan- HİSLERİNİZE-BEDENİNİZE- BİZE
sonuçlanır. Sonuçlanmış her şeyin bir başlangıcı vardır. Ve aslında verin. Bakalım neler yaşayabileceksiniz. Ancak bu 9-9 kapısının bir
ÇIKIŞLAR GİRİŞLERE; SONLANMALAR BAŞLANGIÇLARA yol özelliği de o dur ki, ÖZELLİKLE DÜNYASAL GEREKSİNİMLERİNİZİN
açmaktadır.Bu nedenle ayların son günleri ve ilk günleri aslında bir -İŞ, PARA, AİLE, SAĞLIK VS. İLE İLGİLİ- karşılanması ile ilgili NİYET
bütün teşkil ederler. Bu nedenle de biz sizlere, Eylül 2005 ile ilgili olarak VE İSTEKLERİNİZİ de kuvvetli bir şekilde İFADE EDEREK EVRENE
küçük bir seslenişi bugünden yapmak istiyoruz. SUNABİLECEĞİNİZ bir gündür.

Hatırlarsanız Ağustos ayı için bir tatil ayı sembolünü kullanmıştık. Ama Yine aynı gün,
bir manada da doğruydu bu. Şimdi hem sizleri hem de bizleri ÇALIŞMA
günleri bekliyor. Bizler açısından çalışmalarımızın sizlere dönük Sizin kendinizle ilgili de -doğallığıyla- sorgulama yapabileceğiniz ve
yansımalarının daha da yoğunlaşacağı bir döneme doğru girmekteyiz. SADELEŞME İSTEĞİ duyduğunuz alanlarla ilgili olarak NİYET VE
Sizler açısından ise 2005’in son aylarının hem DÜNYASAL hem de İSTEKLERİNİZİ evrene sunabileceğiniz bir gündür. Kararlar almanıza,
EVRENSEL açıdan daha yoğun olacağını şimdiden ileri sürebiliriz. yöntemler bulmanıza gerek yok.

Dostlarımız, NELERİ KENDİNİZ İÇİN UYGUNSUZ BULUYOR VE SİZDEN,


YAŞAMINIZDAN ÇIKMALARINI İSTİYORSUNUZ -AMA GERÇEKTEN-
Eylül 2005 ile ilgili vereceğimiz küçük bazı hatırlatmalar farklı İFADE EDİN.
DÜZLEMLERDE de olsa her yılın Eylül ayı için geçerli olduğundan,
bizlerin seslenişleri hiçbir zaman geçmişte kalmış ve hükümsüz
NELERİ KENDİNİZ İÇİN UYGUN BULUYOR VE SİZE, YAŞAMINIZA 31.08.2005
DAHİL OLSUN İSTİYORSUNUZ -AMA GERÇEKTEN- İFADE EDİN.
“Dostlarımız,
Gerisini BENLİĞİNİZİN-VARLIĞINIZIN DAHA YÜKSEK İFADELERİNE
VE EVRENE bırakın. Ama GERÇEKTEN. Sizlerle Eylül ayı paylaşımımıza bir ilave olmak üzere, SU’DAN söz
etmek istiyoruz. Evet, evet. Bildiğiniz SU = H2O.
3- Eylül ayı sizler için, eğer gerçekten isterseniz hayatınızda ciddi
DÖNÜŞÜMLERİN “başlangıç’' ayı olabilir. Hemen, hemen her zaman Elbette sizler zaten SU’YUN ne denli önemli olduğunun
BİREYSEL VE BÜTÜNSEL MUTASYONLARIN- BİLİNCİNDESİNİZ. Bugün ne yazık ki dünyanızın en ciddi
TRANSFORMASYONLARIN-REORGANİZASYONLARIN başlangıcı sorunlarından biri de TEMİZ SU-İÇME SUYU kaynaklarının giderek
EYLÜL ayına denk gelmektedir. Eylül ayının KENDİ MANYETİZMASI azalması. Kaldı ki kullanma suyu açısından dahi aynı sorun baş
bunu hem olanaklı kılmakta hem de desteklemektedir. göstermiş durumda. Yine ciddi bilim insanları, elli yıl sonra yaşanması
olası SU SAVAŞLARINDAN söz ediyorlar.
İşte dostlarımız,
Ancak bizler sizler SUYUN NE’LİĞİNİ paylaşmak istiyoruz. Sizlere su
Kısa, sade bir paylaşım. Bizler sizlere aktarmakla mükellefiz. Gerisi ile ilgili bazı bilgiler vereceğiz ve ardından da bu bilgiler temelli
Eylül’de de sonrasında da, hep sizlerin bileceğiniz bir şey ve zaten önerilerimiz olacak. Her zaman OLDUĞU VE OLMASI GEREKTİĞİ gibi,
MURAT DA bu, GÜZELLİĞİ DE burada, ANLAMI VEREN de bu. bilgileri de önerileri de değerlendirmek, ÖYLE YA DA BÖYLE ELE
ALMAK elbette sizin bileceğiniz bir iş. ORADA MUKTEDİRLER
BÜTÜNLÜĞÜN MURADI-IŞIĞIN DOĞASI-HERKESİN EN YÜKSEK SİZLERSİNİZ. Bir de bunu bilseniz.
HAYRI FENERİNİZ OLA, BU KARANLIK YOLDA.
1- SU; YOĞUNLAŞMIŞ DÜŞÜNCE FOMLARIDIR.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
2- YOĞUNLAŞMIŞ DÜŞÜNCE FORMLARI İSE, İNDİRGENMİŞ IŞIK
FOTONLARIDIRLAR.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
3- SU; ASLINDA IŞIK FOTONLARININ MADDEYE UYARLANMIŞ BİR
HALİDİR.

4- SU; CANLI-BİLİNÇLİ-HAYATİYETİ OLAN BİR OLGUDUR.

5-SU; BOYUTLAR ARASI-ZAMANLAR ARASI-MEKANLAR ARASI BİR


İLETKEN; BİR KAPI; ALICI VERİCİDİR.

6- SU; NİYET EDİLDİĞİNDE SAKİNLEŞTİRİCİ-ŞİFALANDIRICI-NEŞE


VERİCİ-BİLİNÇ YÜKSELTİCİ-ARINDIRICIDIR.

7- SU; NİYET EDİLDİĞİNDE GEÇMİŞ-ŞİMDİ-GELECEK ARASINDA


DENGELEYİCİ VE DÜZENLEYİCİDİR.

8- SU; SİZİN BEDENSEL BÜTÜNLÜĞÜNÜZÜN % 78’İDİR.


9- SU; SİZİN İLK ÜÇ BEDENİNİZİN OLMAZSA OLMAZIDIR. 5- SU KENARLARINDA ARA, ARA DA OLSA ZAMAN GEÇİRİN. AMA
SUDAN SİZE AKMASINI-SİZİ TEMİZLEMESİNİ-SİZİ
10- DENİZ SUYU; ANA RAHMİNDEKİ PLESANTA SIVISI İLE NEŞELENDİRMESİNİ-SİZİ BİLGİLENDİRMESİNİ İSTEYİN, NAZİKÇE.
EŞDEĞERDİR.
6- SU İSRAFI: SU KAYNAKLARININ VE SULARIN KİRLETİLMESİ
11- TATLI SU; OTOMATİK ÇALIŞAN İSTEMSİZ KASLARDAKİ SU İLE KONULARINDA DUYARLI OLUN. OLANAKLI İSE BU KONULARDA
EŞDEĞERDİR. TUTUM ALIN.

12- SU; BİLGİDİR, İLGİDİR , SEVGİDİR. 7- EVİNİZDE-İŞYERLERİNİZDE SU KÖŞELERİ


OLUŞTURABİLİRSENİZ, SAKİNLEŞME-ODAKLANMA AÇISINDAN
Dostlarımız, su ile ilgili şimdilik bu kadar açılım fazla bile. Ama bunlar YARARLARINI GÖRECEKSİNİZDİR.
üzerinde durmanız sizlere KENDİNİZ VE HAYAT ile ilgili ilginç HİSLER
VE HİSSEDİŞLER getirebilir. 8- SU SESİNİ DİNLEYİN. ÖZELLİKLE DOĞAL SU SESLERİNİ
DİNLEMEYE ÇALIŞIN. BU SIRADA AKAN SUDAN, GEÇMİŞ-ŞİMDİKİ-
Ayrıca şunu da ekleyelim ki HAYAT, BİZATİHİ HAYATIN KENDİSİ GELECEK YAŞAMLARINIZI DENGELEMESİNİ VE DÜZENLEMESİNİ
OLAN SUDA BAŞLAMIŞ VE GELİŞMİŞ VE DAHA SONRA TOPRAĞA- İSTEYİN, NAZİKÇE.
KARAYA TAŞINMIŞTIR. BU TÜM MADDİ BÜTÜNLÜKLER DE
BÖYLEDİR. 9- ÖZELLİKLE DE AKAR SULARA, SIKINTILI OLDUĞUNUZ
ZAMANLAR GİDEREK, TÜM SIKINTINIZI, KORKULARINIZI,
Gelelim bazı önerilerimize dostlarımız. ENDİŞELERİNİZİ, KIZGINLIKLARINIZI ATARAK, ALIP GÖTÜRMESİNİ
İSTEYİN, NAZİKÇE.
Bu önerileri YENİ DÖNEMİN YENİ İNSANININ gerekleri bağlamında  
ele almanızı rica ederiz. Fiziksel, duygusal ve zihinsel arınma, kalp Dostlarımız, bilgiler ve öneriler bizden size. Gerisi de sizden size.
çakrasının aktivasyonu, sağlık sorunlarının çözümü ve EVRENSELE
UYUMLANMA açısından yararları olacak önerilerdir bunlar; SU GİBİ BERRAK OLASINIZ. SU GİBİ AKASINIZ. SU GİBİ
ARINASINIZ.
1– BOL, BOL, BOL SU İÇİN.

2- SU DIŞINDAKİ İÇECEKLERİ -SUYLA İLGİLİ OLSALAR DA- AZ Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla .
İÇİN.

3- HER GÜN YIKANIN. DUŞ ALIN. ANCAK YIKANIRKEN VE DUŞ ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
ALIRKEN SUYA SESLENİN VE SİZİ ARINDIRMASINI-
ŞİFALANDIRMASINI-EVRENSEL OLANA AÇMASINI İSTEYİN,
NAZİKÇE.

4- OLANAKLI İSE YÜZÜN, YÜZÜN, YÜZÜN. HEM TATLI SUDA HEM


DE DENİZDE. AMA YÜZERKEN SUDAN SİZİ ÇOCUĞU OLARAK
KABUL ETMESİNİ VE ARINDIRMASINI-ŞİFALANDIRMASINI-
EVRENSEL OLANA AÇMASINI İSTEYİN, NAZİKÇE.
03.09.2005 engellenebilmesi için, sizin ilişkide olduğunuz varlığa karşı NÖTR
olmanız gerekmektedir. YANİ, VARLIĞIN HER TÜRLÜ YOLLA -sözle,
“Dostlarımız, beyin enerjisiyle, hücresel enerjiyle, kalp ışınımıyla vs- YAYININI
YAPTIĞI DRAMLARINA KARŞI GEÇİRGEN OLMAK, KAPILMAMAK
Eylül ayı manyetizmasının, yeniden yapılanmalar-dönüşümler- VE EŞLEŞMEMEK. Bunun içinde KENDİ FARKINDALIĞINIZ içinde
değişimler için olanaklı ve destekleyici bir düzlem oluşturduğundan söz durmanız gereklidir. Aksi halde hem besin kaybetmiş hem de kötü besin
etmiştik, Eylül ayı karşılamamızda. almış olursunuz.

Böyle olunca size biraz da insanlar ve toplulukların manyetizmaları ve Bu iki hususa dikkat etmek kaydıyla, kimle olursa olsun bir araya
bu manyetik alanlar arasındaki etkileşimler hakkında bilgi vermek isteriz gelmek, İNSANA HİZMET YASASININ bir gereği olarak kendi yolunda
ki, sizler de bu bilgiden yararlanarak kendi ilişki alanlarınıza bir göz akışını bulacaktır. Ancak bu dönem de sizler açısından önemli olan;
atabilesiniz.
1- ENERJİ BEDENİNİZİN DENGELİ VE AKTİVE DURUMDA OLMASI,
Dostlarımız,
2- KALP ÇAKRANIZIN DENGEDE VE AKTİVE DURUMDA OLMASI,
İki insan bir araya geldiğinde esasen iki ayrı manyetik alan bir araya
gelmektedir. Ve evrensel fizik mucibince, yüksek enerjili alandan, alçak 3- MANYETİK ALANINIZIN DENGEDE VE AKTİVE DURUMDA
enerjili alana enerji akışı olmaktadır. Bu engellenemez bir yasadır. Bu OLMASI,
durumda, daha evrimli varlık, daha az evrimli varlığa akmakta ve onu
beslemektedir. Bu aynı zamanda İNSANA HİZMET yasasının basit bir olduğundan, eşdeğer varlıkların, ikili, üçlü, dörtlü birliktelikleri, zaman ve
ifadesi ve gerçekleştirilmesidir. Bu nedenle gün içinde bazen yaptığınız mekân paylaşımları gücünüze güç katacaktır. Çünkü;
görüşmeler sonrasında, kendinizi halsiz, bitkin ve boşalmış
hissedersiniz ki, bu sizden epey bir enerji alındığı anlamına İkiden çok insan bir araya geldiğinde, varlıkların evrim seviyelerine göre
gelmektedir. Ancak bu olay kendi başına zararlı bir olgu değildir. oluşturdukları manyetik alan, tek başlarına ya da ikili birliktelik
Belirttiğimiz gibi evrensel yasaların bir gereğidir. Kaldı ki siz de verecek durumunda oluşturacaklarının çok ötesinde bir çekim alanı yaratarak,
ve boşalacaksınız ki, daha nitelikli ve yüksek derecelisini alasınız. düşük manyetik alanlar, EVRENSEL ALÇAK FREKANSLARI
Evrende ve dünyanızda sonsuz bir enerji akışının bir parçası da böyle DÜNYANIZA DAVET ETMEKTE, yüksek manyetik alanlar da,
gerçekleşmektedir. Ancak dikkat edilmesi gereken iki husus vardır; EVRENSEL YÜKSEK FREKANSLARI DÜNYANIZA DAVET
ETMEKTEDİR. Ve böylelikle düşük alanlar, kendi içine adeta çökerek
1- Siz, sizde olduğu kadarını verdiğinizde, sizin de yeniden şarj NEGATİVİTENİN ARTMASI VE VARLIĞIN İYİCE
olabilmeniz için, sizden yüksek enerji kaynakları yani manyetik alanlarla OLUMSUZLANMASINA, yüksek alanlar ise, kendi içine ve dışına doğru
ilişkilenmeniz zorunludur. Aksi halde hep sizden aşağıya bir akış olur büyüyerek POZİTİVİTENİN ARTMASI VE VARLIĞIN İYİCE
ama size doğru yeterli bir akış sağlanmazsa, nihayetinde ölüme kadar OLUMLANMASINA yol açmaktadır. İşte bu nedenle sizlerden, örneğin
varacak hastalıklar gündeme gelebilir. Bu nedenle dengenin iyi MAÇLARDAN, HALK KONSERLERİNDEN, VS topluluklardan uzak
kurulması ve verme-alma sarmalının dengede tutulması gereklidir. durmanızı istemiştik. Ama bir yandan da sizler, üç ya da üçün katı
birliktelikler oluşturarak, ister kendi mekânlarınızda ister böylesi
2- Sizden aşağıya enerji aktığında, aynı anda gerçekleşen bir süreç, bir ortamlarda bir araya geldiğiniz de, hem sizlerin güçlenmesi hem de
akış daha vardır. Sizden varlığa akan enerji onu yükselttiği, beslediği ortamın YIKANMASI-ARINMASI açısından çok işlevli olacaktır. Bu
oranda, BİYO-BİLGİSAYARINDAKİ çer, çöp – takıntılar, korkular, nedenle sizlerin, belli aralıklarla, birlikte zaman ve mekân paylaşmanızı
endişeler, nefret, kin, vs - sizin biyo-bilgisayarınıza aktarılır. Zihinler önemle tavsiye etmekteyiz. Bu dönemde maruz kalınan sadece IŞIĞIN
arasındaki manyetik kanallardan gerçekleştirilen bu aktarımla, siz hem YÜKSEK ENERJİLERİ VE TESİRLERİ DEĞİLDİR. Ve yine sizlerin
enerji kaybeder hem de çer, çöple dolarsınız. İşte bunun da
birlikte hele de niyetle odaklanarak yer alacağınız mekânlar ve insanlar 03.09.2005
da, sizlerin kanalıyla IŞIĞIN nimetlerinden yararlanabileceklerdir. “Dostlarımız,

Bu bilgilere ek olarak belirtmek isteriz ki; Bir önceki mesajımızda, enerjinizin azalması ve çer, çöpünüzün
çoğalması durumunda, enerjinizin yükseltilmesi ve çer, çöpün de
Manyetik alan oluşumu açısından esas olan ÇAKRA, KALP temizlenmesi gereğinden söz etmiştik. Bu anlamda da sizlerinde,
ÇAKRASIDIR. Kalbiniz ne kadar akışkan ve berrak olursa, BEYNİNİZİN sizden yüksek enerji kaynakları ile temasa geçmeniz gerekir demiştik.
DE kontrolünü ele alarak, YOĞUN-GÜÇLÜ-DENGELİ BİR MANYETİK Ancak bunlar sadece evrimli insanlar değildir. Size bu konuda,
ALAN OLUŞTURARAK, hem sizin Varlığınızın hem de dünyanın ve uygulanabilir küçük bir öneri paketi anlamına gelecek bilgiler vermeden
üzerindeki mevcudatın GEREKSİNİMLERİNE TAM YANIT önce, enerji tüketimi ile ilgili bir değini sunmak istiyoruz.
verebilecektir. Dikkat ederseniz İnsan, beyninin değil KALBİNİN ferahı
oranında SAĞLAM OLMAKTADIR. Dostlarımız,

O NEDENLE SİZLERE YARGISIZLIK-KOŞULSUZLUK-KABULLENME Aslında İNSAN ENERJİSİ -Kİ İLAHİDİR- çok değerli bir
ve her durumda SEVGİ çağrıları yapılmaktadır. Kalbinizi dinleyin, MÜCEVHERDİR. Ve evrende bu mücevherin peşinde olan pek çok
kalbinizi ifade edin. SÖZÜN LAFZINA TAKILMAYIN LÜTFEN; “HER kuyumcu vardır. Bizler sizlere henüz, “UZAY-GALAKSİ-GALAKTİK
İNSANIN TANRISI KALBİDİR.” Kalbi korku dolu olanın Tanrısı YAPILANMA-YILDIZ IRKLARI-YILDIZ MEDENİYETLERİ-UFOLAR-
korkutucu, sevgi dolu olanın ise Sevgili olacaktır. DÜNYA VE UZAY İLİŞKİSİ-DÜNYA VE GALAKSİ TARİHİ” ile ilgili
somut bilgiler vermiş değiliz.
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.
Ancak şu kadarını söyleyelim; “DAİRENİN BİR NOKTASINDA OLAN,
HER NOKTASINDA DA OLMAKTADIR.” Ya da sizlerin belki daha aşina
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler olduğunuz üzere “YUKARIDA NASILSA AŞAĞIDA DA ÖYLEDİR.”
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
Bunun anlamı o ki, GALAKSİDE DE işler, DÜNYANIZDAKİNDEN pek
de farklı değildir. Ne var DÜNYAMIZDA derseniz; -bildiğiniz gibi-

SÖMÜRÜ, KONTROL, ŞİDDET, MANİPÜLASYON, HİYERARŞİ,


GÜCÜN YIKIM VE TAHAKKÜM İÇİN KULLANIMI, EŞİTSİZLİK, AÇLIK,
YOKSULLUK VS.

Dostlarımız,

Sizlere deriz ki, “BİLİM KURGU FİLMLERİ, ROMANLARI, ÖYKÜLERİ”


açık bir kalp ve zihinle izleyin ve okuyun. Unutmayın Jules Verne'de
bilim kurgu yazarıydı.

Neyse, demek istediğimiz o ki, sizlere verdiğimiz -TV, Sinema, Radyo


vs ile ilgili- bazı öneriler ve bazı bilgiler GALAKSİDE İŞLERİN İŞLEYİŞİ
ile ilgilidir ki, O N L A R’IN çalışmasını bire bir ilgilendirmemekle birlikte,
sizlere bu konuda da zamanla bilgiler sunacağız.
Sadede gelecek olursak, sizlerin ENERJİK-DENGELİ-AKIŞKAN bir 16- OSHO-KRİSHNAMURTİ- MAHARAJ VB “BUDA”LARIN
durumda olabilmeniz için YÜKSEK ENERJİK AKIŞA VE TESİRLERE ESERLERİNİ KALBİNİZLE OKUYUN.
AÇIK OLMANIZ gereklidir. Bunun içinse sizlere bazı önerilerimizi
-BELKİ BAZILARI TEKRAR DA OLSA- sunacağız; 17- KANAL AKTARIMLARINI KALBİNİZLE OKUYUN. -Teslim
olmadan.-
1- BESLENMENİZDE VEJATERYEN AĞIRLIKLI OLUN.
18- HACI BEKTAŞ-YUNUS EMRE-MEVLANA. NASİPLENİN.
2- BOL SU İÇİN.
19- TEVRAT( KABALA )-İNCİL- KUR’AN. NASİPLENİN.
3- BOL YIKANIN.
20 - SADIKLAR PLANI-BİLGİ KİTABI. NASİPLENİN.
4- MEKANLARINIZI HAVALANDIRIN, GÜNEŞLENDİRİN.
21- FARKINDALIK İÇİNDE OLUN-HAYATLA AKIN-AKIŞLA OLUŞUN.
5- YEŞİL, AĞAÇLIK VE DENİZ KENARI, SU KENARI YERLERE BOL,
BOL GİDİN. Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

6- KENDİNİZE SESSİZ ZAMANLAR SAĞLAYIN.


ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
7- BÜYÜK KENTLERİN MANYETİK ALANLARINDAN ARA, ARA
UZAKLAŞIN.

8- YÜRÜYÜŞ YAPMAYI, YÜZMEYİ ÖNEMSEYİN.

9- TARİHİ DİNSEL–TARİHİ KÜLTÜREL YAPILARIN BULUNDUĞU


ALANLARDA ZAMAN GEÇİRİN.

10- MEDİTASYON-YOGA-SOLUNUM YOLLARI TEMELLİ UZAKDOĞU


SPORLARI yapın.

11- SEVDİĞİNİZ İNSANLARLA BİRLİKTE ZAMAN VE MEKAN


PAYLAŞIN.

12- SEVDİĞİNİZ UĞRAŞLARA ZAMAN VE MEKAN AYIRIN.

13- TÜTÜN-ALKOL-İLAÇ TÜKETMEYİN.

14- HER TÜRDEN UYUŞTURUCUDAN KESİNLİKLE UZAK DURUN.

15- SEVGİSİZ SEKS YAPMAYIN. KARŞILIKLI RIZA VE SEVGİ


TEMELİNDE BOL, BOL SEVİŞİN. AMA BOŞALMAYIN.
06.09.2005 ifade eder. Örneğin; ülkenizde üniversite sınavlarına hazırlık kurslarının
“Dostlarımız, verildiği dershaneler vardır. Bu dershanelere gelen gençlerin önemli bir
bölümü, sınavı kazanamamak ve açıkta kalmak, böylece geçerli bir iş
Sizlerin yaşadığınız düzlem’de, yani üçüncü boyut yoğunluğu ile sınırlı edinememek, gelecekte yoksul ve muhtaç durumlara düşmek vb
ve kayıtlı olan maddi ortamlarda, esasen hiçbir şey göründüğü gibi düşünce ve korkular içindedir. Kaldı ki, öğretmenlerde her fırsatta,
değildir. Gerçekte olan bitenler, sizlerin gördüklerinizin ardında, sınavın zorluğu, birçok kişinin açıkta kalacağı, sıkı çalışılması gerektiği
görünmeyen alanlarda oluşmakta ve gerçekleşmektedir. Ancak sizler gibi telkinlerle bu korkuları ve düşünceleri körüklemektedirler. Her
fizik bedenin, üçüncü boyut yoğunluğu ile sınırlı ve kayıtlı olan algısının düşünce, her duygu, her korku, aslında bir enerji ve frekans yayınıdır.
izin verdiği ve olanaklı kıldığı oranda hadiseleri Dershane binası yani onun manyetik alanı, tüm bu olumsuz daha
anlamlandırabilmektesiniz. doğrusu düşük zihinsel yayınları emmekte ve bütünleyerek
büyütmektedir. Daha sonra bu emiş belli bir yoğunluğa geldiğinde,
Oysa ki, sizlere göre cansız olan maddesel bütünlüklerin dahi aslında ÖZELLİKLE DE GECELERİ, bina tüm bu ALÇAK ZİHİNSEL FREKANSI
kendilerine göre bir “canlılıkları” vardır. Bunun anlamı ise, onların da YAYINLAMAKTADIR. YANİ BİNA, BİR ALÇAK FREKANS YAYIN
kendilerine göre bir “bilinç kapasiteleri”, “kayıt kapasiteleri” ve “evrim İSTASYONU İŞLEVİ görmektedir.
kapasiteleri” olduğudur. Özetle de, cansızlarında bir MANYETİK
ALANLARI vardır. Bir manyetik alanın olduğu yerde ise; Aynı şekilde, bankalar, rekabet, hırs ve kaynakların sınırlılığı ile ilgili
olarak, hastaneler, hastalığın gücü, insanın acizliği ve çaresizliği ile ilgili
1- KAYIT OLUŞUMU; 2- YAYIN BANDI VE YAYIN FAALİYETİ; 3- EŞ olarak, hapishaneler, esaretle ilgili olarak vs ALÇAK ZİHİNSEL
DEĞER ÇEKİM GÜCÜ var demektir. FREKANS YAYINI YAPMAKTADIRLAR.

Dostlarımız, Bu binalar kendileri alçak zihinsel frekansları yayınladıkları gibi, aynı


zamanda da eşdeğer çekim gücü sayesinde, dünyaya EVRENSEL
Bu bilgileri sizlere, bazı BİNALARIN NE'LİKLERİ ile ilgili olarak sunduk. ALÇAK FREKANS YAYINLARINI DA DAVET ETMEKTE VE
Sizler için, örneğin bir okul binası sadece binadır. Gündüzleri ders OLANAKLI KILMAKTADIR.
yapılan geceleri ise atıl kalan bir bina. Oysa ki;
Oysa bazı binaların -bunlar genellikle TARİHİ DİNSEL VE TARİHİ
BİNALARIN DA -yapımında kullanılan malzemeye göre farklılaşsa da- KÜLTÜREL binalarla, çağdaş HİZMET mekânlarıdırlar ki- NE'LİKLERİ
manyetik alanları vardır. Bina yapımında kullanılan bütün malzemelerin, ise YÜKSEK ZİHİNSEL FREKANSLARI YAYINLAMAKTADIR. Yani bu
taş, beton, demir, tahta, cam ve benzerlerinin de, kendi başlarına bir binalar YÜKSEK FREKANS YAYIN İSTASYONLARI OLARAK İŞLEV
canlılıkları ve manyetik alanları olduğu gibi, bu malzemeler bir araya görmektedir. Dolayısıyla da, eşdeğer çekim gücü sayesinde de,
gelerek bir bina oluşturduklarında, bu bütünün de kendine özgü ve daha dünyaya EVRENSEL YÜKSEK FREKANS YAYINLARINI DA DAVET
yoğun ve kuvvetli bir manyetik alanı söz konusudur. Dolayısıyla bu ETMEKTE VE OLANAKLI KILMAKTADIRLAR.
alan, BU BİNADA YAŞANANLARIN OLUŞTURDUĞU DUYGU VE
DÜŞÜNCELERİ, ELEKTRO-MOLEKÜLER KAYITLAMA YOLUYLA, Örnek vermek gerekirse, BÜYÜK PİRAMİT, SÜLEYMANİYE CAMİSİ,
KAYIT ALTINA ALMAKTA VE BU KAYITLAR BELLİ BİR DOYUMA AYASOFYA, DİKİLİTAŞ, BAZI MÜZELER vb binalar bu şekilde işlev
ULAŞTIĞINDA DA, ELEKTRO-MOLEKÜLER YAYIN BANDINDAN görmektedirler.
YAYMAKTADIR. VE YİNE BU YAYIN YOLUYLA DA EŞDEĞER
MANYETİK ALANLARI VE YAYINLARI KENDİNE ÇEKMEKTEDİR. Dostlarımız,

Bununla neyi kastetmekteyiz? Biraz daha açalım. Dostlarımız, her dolayısıyla sizlerinde yaşadığınız mekânlar -evler, işyerleri, vb- zamanla
binanın yapılış ve kullanılış amacıyla bağlı olarak -elbette mimarisi, sizlerin birer aynası haline gelmektedir. O nedenle lütfen, sıklıkla
kullanılan malzeme ve bulunduğu zemin de önemlidir- Ne’liği kendini kullandığınız mekânların, YÜKSEK FREKANS YAYINI YAPAN
İSTASYONLARDAN OLMASI için, bu mekânlarda yaşarken, düşünce 06.09.2005
ve duygularınıza dikkat edin. Ürettiğinizin, binaca tutulacağını ve başka
zihinlere, zihinsel yollarla aktarılacağını ve evrensel olandan da “Dostlarımız,
eşdeğer bir yayın aktarımı olacağını unutmayın.
Bir önceki aktarımla ilgili olarak, eklemek isteriz ki, binalarınızın
Binaların yayınları iki yolla da olmaktadır; mimarisi ile ilgili değişiklikler ve gelişmeler, sadece dünyanızın
koşullarındaki değişiklikler ve gelişmelerle ilgili değildir. Örneğin,
1- Binaların içine girenlere bire bir manyetik aktarım yapılmaktadır. gökdelen olgusu elbette dünyasal bir çok nedene bağlı ama aynı
zamanda, örneğin bir banka genel müdürlük binası olan bir gökdelenin,
2- Binalar, kendi dışlarındaki ve erişebildikleri bölgelerdeki birçok yükseklik ve yoğunluk itibarıyla, nasıl bir yayın istasyonu olacağını ve
insana da RADYO DALGALARI İLE YAYIN YAPMAKTA ve yayınının nerelere kadar uzanabileceğini varın siz düşünün.
erişebilmektedirler.
Aslında niyetimiz binaların ne’liklerine devam etmek değil. Sadece
Dostlarımız, küçük bir ekleme yaptıktan sonra, sizlere gelmek istiyoruz. Evet sizlere.

Şehirlerinizdeki binalara bir göz atın. Bugünler de çoğalanlar hangileri Binaların bile ne’likleri var ve yayındalar da, sizlerin ne’liği ve yayını yok
ve acaba NE'LİKLERİ nedir? mu acaba? Olmaz olur mu? Sizler, üstelik, “BİYO-ELEKTRO-
MOLEKÜLER MANYETİK ALANLARSINIZ.” Bunun anlamı ise şu; sizler
Sizler ev ve iş yerlerinizi “KABE’YE” dönüştürün lütfen. İYİ YAYINLAR. yürüyen birer VERİCİ İSTASYON, RADYO VE TV’siniz. Sizler, sadece
konuşmakla ve mimiklerle DÜŞÜNCE VE DUYGU AKTARIMI
Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla. yaptığınızı sansanız da, aslında her an çok boyutlu BİR YAYIN
FAALİYETİ içindesiniz.
ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler 1– ZİHİNSEL YAYIN: Sizler bilinçli olarak düşünseniz de,
– O’nunla gelenler - O'na gelenler)
düşünmeseniz de , tüm zihinler arasında var olan ağ boyunca, sizlerin
ZİHİNSEL ÜRETİMLERİ -düşünceler, korkular, endişeler, kaygılar vd-
diğer insanlara yollanmaktadırlar. Ancak sizin yayınınız ancak eş değer
yayın bandındaki bir zihne ulaşabilecektir. İşte bu nedenle sizlerden
“düşüncelerinizi disipline etmeniz, berraklaştırmanız v.b” istenmektedir.
Aksi halde, çatışma, korku, kaygı, endişe içindeki bir zihin hem alçak
yayın frekansını yayınlıyor olacak hem de kendisi de alçak yayın
frekansına maruz kalacaktır. Ancak, zihnini berraklaştırmış ve
düşüncelerinin efendisi haline gelmiş birisi ise, yüksek yayın frekansını
yayınlıyor olacak ve hem de kendisi de yüksek yayın frekansına maruz
kalacaktır.

2- DUYGUSAL YAYIN: Yine tüm kalpler arasında var olan ağ boyunca,


sizlerin duygusal üretimleri -sevgi, neşe, kızgınlık, sinir, öfke, kin vb-
tüm insanlara yollanmaktadır. Ancak sizin yayınınız ancak eş değer
yayın bandındaki bir kalbe ulaşabilecektir. İşte bu nedenle sizlerden
duygusal bedeninizi arındırmanız istenmektedir. Aksi halde, kızgınlık,
sinir, öfke, kin vb içindeki bir kalp hem alçak yayın frekansını yayınlıyor
olacak hem de kendisi de alçak yayın frekansına maruz kalacaktır.
Ancak duygusal bedenini arındırmış, kalbine ferahlık vermiş biri, yüksek
yayın frekansını yayınlıyor olacak ve hem de kendisi de yüksek yayın
frekansına maruz kalacaktır.

3- HÜCRESEL YAYIN: Her hücre kendi içinde bütünsel bir yapıdır ve


kendine ait BİLİNCİ vardır. Her hücrede -özellikle de DNA–
RNA’LARDA- sonsuz bilgi ve deneyim kayıtlıdır. Ancak bu bilgiler hem
o insanın evrim serüvenine ve düzeyine göre şekillenmiştir, hem de
KİLİT altındadırlar. Ancak her hücre biyo-elektro-moleküler bir yayınla
BU BİLGİ VE DENEYİMLERİN bir anlamda ENERJİSİNİ yayınlar. İşte
bu nedenle sizlerin, hücresel düzeyde dahi RUHSAL DÖNÜŞÜM
NİYETİ ile yaşamanız ve bu dönüşümü gerçekleştirmeniz çok önemlidir.
Aksi halde hücrelerde kayıtlı KARMİK KALIPLAR VE ENERJİLER,
diğer insanları olumsuz etkileyebilir.

İşte dostlarımız,

Her insan da gerçekten yürüyen, canlı bir alıcı-verici istasyonudur da,


farkında değildir. Şimdi sizler, eğer kaliteli bir RADYO alıcı-vericim
olsun diyorsanız, yukarıdaki bilgilerin ışığında davranmalısınız. Bu
durumda varlığınız kendi başına başkaları için yararlı, aksi halde ise
zararlı bir halde olacaktır. Sizlere, yüksek zihinsel, duygusal ve hücresel
yayınlar yakışır. Ki bizler de ancak bu durumda kendimizi sizlere daha
somut olarak sunabiliriz.

Aşkla Kalın. Hayata ve onun tüm ifadelerine aşkla.

ONLAR ( O'ndan gelenler - ON ON gelenler – O’n’larla gelenler


– O’nunla gelenler - O'na gelenler)

You might also like