Professional Documents
Culture Documents
Ç. YÜKSEL*
ÖZET
Anahtar Kelimeler: Asım Bey, Birinci Dünya Savaşı, İran, Osmanlı Devleti
**
Araş. Gör. Pamukkale Üniversitesi, cyuksel@pau.edu.tr
ABSTRACT
The study examines the reports of the Ottoman State’s envoy in Iran, Asım
Bey, sent from Tehran to Istanbul. These reports are now in the Ottoman Archive of
the Prime Ministry of the Republic of Turkey. In this study, the information that
emerges as a result of translating the reports will be shared. Parallel to the
information obtained from the reports Asım Bey’s personality will be evaluated. In
addition during First World War the Ottoman State’s activities in Iran will be
observed taking advantage of other sources besides the reports.
Throughout the First World War Iran was important for the Ottoman State and
its allies. Asım Bey was the most important representative of the Ottoman State in
Iran during this period. In this period Asım Bey sent many important reports from
Tehran to Istanbul. These reports cover a wide range of topics. Some of these reports
are directly related to Iran. Some are about the Caucasus and Russia. In addition
some reports concern the activities of Teşkilat-ı Mahsusa and Rauf Bey’s gang. In
his reports Asım Bey also mentioned the conflicts between Ottoman State and
German officials in Iran. Asım Bey, a highly realistic diplomat, has worked hart to
defend the interests of the Ottoman State in Iran. For this reason he frequently held
talks with the upper echelons of the Iranian government. The main objective of these
views was to break the British and Russian influence in Iran. Asım Bey’s reports
contain comprehensive information on the work he has done in Iran.
Key Words: Asım Bey, First World War, Iran, Ottoman State
Giriş
İran için 19. yüzyıl ve 20. yüzyılın başı ülkenin en zor dönemlerinden
biridir. 19. yüzyıl boyunca Rusya ile Kafkasya’da mücadele eden İran bu
mücadelede genellikle mağlup olmuştur. Ayrıca Basra Körfezi civarına
yerleşmeye başlayan İngiltere de İran için ciddi bir tehdit haline gelmiştir
(Arıkan, 2010, s. 9). 1907 yılındaki antlaşma ile İngiltere ve Rusya, İran
üzerindeki çıkar bölgelerini tesbit etmişlerdir. Böylelikle İran bu iki ülkenin
kontrolü altına girmiştir (Karacagil, 2014, s. 97). Bu ülkeler Birinci Dünya
Savaşı sırasında da faaliyetlerine yoğun olarak devam etmişlerdir. Rusya
aynı bölge üzerinden Osmanlı Devleti’ne karşı da zararlı faaliyetlerine
devam etmiştir (Karacagil, 2014, s. 95). Almanya’da Kafkasya petrollerini
ele geçirmek için İran’a özel önem vermekteydi. Bu istek savaş sırasında
Rauf Bey müfrezesi fikrini ortaya çıkmasında da etkili olacaktır (Shaw,
2014, s.354).
İran Birinci Dünya Savaşı sırasında son derece sıkıntılı bir durumdadır.
Savaş başlangıcında tarafsızlığını ilan etmesine rağmen bu durum İran
topraklarının adeta bir savaş meydanı haline gelmesine engel olamamıştır
(Arıkan, 2010, s. 11). Müttefiklerin başarısız Çanakkale harekatından sonra
İran daha da önem kazanmıştır. İngiltere ve Rusya, İran üzerinden bağlantı
kurmaya çalışmışlar ve bu yüzden İran’da yoğun çaba göstermişlerdir.
Osmanlı Devleti ise İran’daki Rus ve İngiliz etkisini kırarak Kafkasya’da
üstünlük sağlamayı ve İran üzerinden Afganistan’a ulaşmayı planlamıştır.
Merkezi otoritenin kaybolduğu ve bir çok aşiretin kontrolsüz kaldığı İran’da
aşiretlerden kuvvetler oluşturmak ve İran ile ittifak imzalayarak
Afganistan’la bağlantı kurmak Doğu Cephesi’nde Osmanlı politikasının
temelini teşkil etmiştir. İngiltere ise Osmanlı Devleti’nin Hindistan’a
yapacağı saldırıları engellemek için Osmanlı personelinin İran’da
durdurulması için de yoğun çaba göstermiştir (Karacagil, 2014, s. 95).
Rusya’da İran’da zaten daha savaş öncesinde yoğun faaliyetlerde bulunarak
İran petrolünü kontrol altına almaya çalışmaktaydı (Karadağ, 2016, s. 33).
Orta Doğu’daki petrolün peşinde olan İngiltere’nin de İran’daki bu yarıştan
geri kalması mümkün değildi (Uluğbay, 2008, s. 63).
Asım Bey İran’ın Birinci Dünya Savaşı sırasında son derece karışık
durumundan faydalanarak iç siyasetine de müdahale etmiştir. İran’da bu
yıllarda bir çok hükümet görev başına gelmiştir. Her hükümet kuruluşunda
İngiltere, Rusya, Almanya ve Osmanlı Devleti kendi destekçilerini görev
başına getirmek için müdahale etmişlerdir. Asım Bey İran meclisinde
çalışmalar yaparak Aynüddevle hükümetinin düşürülmesini sağlayarak
İngiliz ve Rus etkisini kırmaya çalışmıştır (BOA, HR.SYS., D.2337, G.12,
68 ve BOA, HR.SYS., D.2337, G.12 69). Durumu İstanbul’a bildirmiş ve
Sadrazamdan çalışmalarınının desteklendiğini bildiren bir telgraf
almıştır.Ayrıca Asım Bey Alman büyükelçinin çalışmalarından duyduğu
rahatsızlığı belirtmiş ve İstanbul’dan bu yolda çalışma yapılacağının sözünü
almıştır (BOA, HR.SYS., D.2337, G.12, 41 ve BOA, HR.SYS., D.2337,
G12, 42).
Asım Bey İran ile ittifak yapılması konusunda da aktif rol almıştır.
İstanbul’a gönderdiği telgrafta İran Başbakanının taleplerini aktarmıştır.
İran, toprak bütünlüğünü ve siyasi bağımsızlığını garanti eden, Almanya ve
Avusturya-Macaristan’ın da katıldığı bir antlaşmayı imzalamaya hazırdır.
Ancak bu antlaşma ile birlikte bir miktar borç, tüfek, top ve cephane temin
edilmelidir (BOA, HR.SYS., D.2337, G.12, 30). Ancak Almanya’nın İran’ın
toprak bütünlüğünü garanti etmeye yanaşmaması yüzünden görüşmeler
sıkıntıya girmiştir (Karacagil, 2014, s. 103). Bu sorun ve aradaki
antlaşmazlıklar yüzünden ittifak gerçekleşmemiştir. Müsteşar Safa Bey’in
Alman siyaseti hakkındaki değerlendirmesi Asım Bey ile örtüşmektedir.
Safa Bey’e göre Almanların İran’daki siyaseti İran’ın şimdiki ve gelecekteki
çıkarlarını umursamadan sadece Alman çıkarlarını temin etmektedir.
Amaçları komutanlıkları ele geçirerek İran’da askeri bir diktatörlük kurmak
ve gelecekte İran’a tamamıyla hakim olmaktır (BOA, HR.SYS., D.2339,
G.74, 4).
Asım Bey İran yönetimi ile ittifak yapılmasına ve bunun için verilen
vaatlerin yerine getirilmesine taraftardır. Bunun gerçekleşebilmesi için
Almanya ile uzlaşılmalı ve kısa ve uzun vadeli hedefler belirlenmeli idi.
Aksi takdirde Rauf Bey müfrezesi Afganistan’a ulaşsa bile İran’ın tarafsız
olduğu durumda Afganistan’ın savaşa girmesi pek mümkün
görünmemektedir. Nitekim İngiliz ve Rus faaliyetleri sonucu Rauf Bey
müfrezesi İran içinde rehin kalacak çeşitli sonuçsuz çarpışmalar sonrasında
geri dönmek zorunda kalacaktır (Metin, 2007, s. 65).
Ömer Naci, Çerkez Ethem ve diğer çetelerin faaliyetleri de Asım Bey
tarafından pek olumlu değerlendirilmemiştir (Tetik, 2014, s. 252). Ömer
Naci 13 Ocak 1915 tarihinde girdiği Tebriz’de Ruslarla çatıştıktan sonra
mağlup olmuş ve 25 Ocak günü şehirden çekilmek zorunda kalmıştır. Bu
olaydan sonra çetelerle çok başarılı olamayacağını anlamış ve emrine askeri
birlikler verilmesini talep etmiştir (Tetik, 2014, s. 230). Asım Bey çete
faaliyetlerine zaten karşıdır. Asım Bey’e göre sabotaj ve benzeri hareketler
İran kamuoyunda olumlu karşılanmamakta ve ayrıca fazla bir olumlu
yansımaya neden olmamaktadır. Asım Bey özellikle elçilikten habersiz
kişisel faaliyetlere kesinlikle karşıdır.
İstihbarat
İran ile sağlanan iletişimin de sık sık sorun çıkartması üzerine burdaki
iletişim cihazlarının da yenilenmesi düşünülmüş ancak malzeme eksikliği ve
nakliyat zorluğu nedeni ile bundan vaz geçilmiştir. Bu durum İran ile sağlıklı
ve hızlı bir iletişim kurulmasını ve bilgi akışını güçleştirmiştir.
Sonuç olarak Asım Bey görev süresi içinde İran’da elinden gelenin en
iyisini yapmaya çalışmış ve belli ölçüde başarılı olmuştur. Ancak Almanya
ve Osmanlı Devleti’nin, İran’da İngiltere ve Rusya karşısında yeterince
güçlü bir şekilde mücadele edemeyişleri İran’ı önce Rus işgaline terk etmiş
daha sonra da İran’ın tarafsızlığını sürdürmesine yol açmıştır.
KAYNAKÇA
A-ARŞİV BELGELERİ
B-ARAŞTIRMA ESERLERİ