You are on page 1of 41

T.C.

CELAL BAYAR ÜNİVERSİTESİ


FEN EDEBİYAT FAKÜLTESİ
SANAT TARİHİ BÖLÜMÜ

AYDINOĞLU MEHMET BEY CAMİİ


VE TÜRBESİ

HAZIRLAYAN
ERSEL ERCOŞKUN
140239026

DANIŞMAN
Yrd. Doç. Dr. RAMAZAN UYKUR

MANİSA-2018
İÇİNDEKİLER
Sayfa
İÇİNDEKİLER...................................................................................................I
ÖZET...................................................................................................................II
ÖNSÖZ...............................................................................................................III

BİRİNCİ BÖLÜM
BİR ANADOLU KENTİ: BİRGİ
1.1. BİRGİ’NİN ADI VE TARİHÇESİ..............................................................IV

İKİNCİ BÖLÜM
BİRGİ ULU CAMİİ VE AYDINOĞLU MEHMED BEY
2.1. BİRGİ ULU CAMİİ ....................................................................................V
2.2. AYDINOĞLU MEHMED BEY..................................................................VI

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
BİRGİ ULU CAMİİ ÇEVRESİ
3.1. CAMİİ ÇEVRESİNDE YER ALAN ESERLER ……...…………………VII
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
YAPININ MİMARİSİ VE PLANI
4.1. BİRGİ ULU CAMİİ MİMARİSİ ……...…………………....................... X
4.2. BİRGİ ULU CAMİİ PLANI ……...…………………...............................XI

BEŞİNCİ BÖLÜM
BİRGİ ULU CAMİİ CEPHELERİ
5.1. DOĞU CEPHESİ .......................................................................................XVII
5.2. KUZEY CEPHESİ .....................................................................................XIX
5.3. GÜNEY CEPHESİ .....................................................................................XXII
5.4. BATI CEPHESİ ..........................................................................................XXIII

ALTINCI BÖLÜM
BİRGİ ULU CAMİİ İÇ MİMARİSİ
6.1. İÇ MİMARİSİ........................................................................................... .XXIV
6.1.1. MİHRAP ÖNÜ KUBBESİ ..............................................................XXVII
6.1.2. BİRGİ ULU CAMİİ MİHRABI ......................................................XXVIII
6.1.3. BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ ......................................................XXX
6.1.4. BİRGİ ULU CAMİİ ÇATISI (İÇ GÖRÜNÜMÜ) ..........................XXXIII

YEDİNCİ BÖLÜM
AYDINOĞLU MEHMED BEY TÜRBESİ
7.1. AYDINOĞLU MEHMED BEY TÜRBESİ.............................................XXXIV
7.2. AYDINOĞLU MEHMED BEY CAMİİ HAZİRE .................................XXXVIII

8. SONUÇ VE DEĞERLENDİRME..............................................................XXXIX
KAYNAKÇA...................................................................................................XL

1
ÖZET
AYDINOĞLU MEHMET BEY CAMİİ
VE TÜRBESİ

Anadolu tarihi boyunca, özellikle Orta Asya geleneğinin devamını yaşatan


Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Devleti’nin temelini oluşturmuş, Anadolu Türk
Beylikleri’nin sosyal, kültürel, ekonomik ve siyasi açıdan büyük önem arz etmiş
Aydınoğulları Beyliği’nin, Ödemiş-Birgi şehrine adeta sembol olmuş kendinden
önceki yapı geleneğini harmanlayıp kendinden sonraki yapılara örnek teşkil etmiş
“Aydınoğlu Mehmet Bey Camii (Birgi Ulu Camii)” taşıdığı büyük önem
gerekçesiyle her zaman sanat tarihi camiasında çok etkin bir rol oynamıştır.

Aydınoğulları Beyliği’nin günümüze ulaşan en erken tarihli eserlerinden biri olan


Birgi Ulu Cami, İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi kasabasında yer alır. İnşa
kitabesine göre H. 712 (1312) yılında Aydınoğlu Mehmed Bey tarafından
yaptırılmıştır.

Bir külliye özelliği gösteren yapı topluluğu; medrese, türbe, hamam ve camiden
ibarettir.
Kuzey-güney ve doğu-batı yönlerinde eğimli bir arazi üzerine inşa edilen yapıda
kullanılan devşirme malzemeler ve zeminde görülen izler, eski bir yapı üzerine
inşa edildiğini ve bu kalıntılardan geniş ölçüde yararlanıldığını göstermektedir.
Yapının inşasında moloz taş, mermer, tuğla kullanılmıştır.

Kaynaklarda kuzey cephesinin 1930’lu yıllarda bir son cemaat yerine sahip
olduğu, 1944 yılındaki depremde yıkıldığına değinilmektedir.

2
ÖNSÖZ

Bu tez çalışmamda “Aydınoğlu Mehmet Bey Camii ”sini; başta bulunduğu


konum ve ortaya koyduğu mimari üslup ile birlikte, planı, yapım aşaması ve
yapım şekli, kullanılan malzemesi, türbesi, sanatçısı ve Anadolu Türk Sanatı
üzerindeki etkisi sebebi ile seçmiş bulunmaktayım.

Bulunduğu konum ve tarihsel süreçleri göz önüne aldığımız da yapıyı araştırma


konusu olarak belirlemem çok zor bir karar olmamıştır.
Çalışmamda, başta fikir ve görüşlerini benden esirgemeyen, ihtiyacım olduğunda
bana yol gösteren, her zaman yanımda olduğunu hissettiren Yrd. Doç. Dr.
Ramazan UYKUR’a en içten dileklerimle teşekkür ederim.

Öğrenim hayatım süresinde benim Anadolu Türk Sanatına duyduğum ilgi ve


alakayı sağlayan, çalışmam süresince her zaman bilgi ve yardım aldığım Yrd.
Doç. Dr. Gazanfer İLTAR’a teşekkürü bir borç bilirim.

Araştırmam sırasında fikir alışverişi yapmamı sağlayan, her zaman yanımda olan
ve proje aşamasında çalışmalarımı ortaya çıkarmam da büyük destek sağlayan
Onur KILIÇKAYA dostuma en içten dileklerimle teşekkür ederim.

Tez çalışmam sırasında gerekli araştırmaları yapabileceğim ortam ve durumu


sağlayan, ellerinden geldiğince her türlü kolaylığı ve yardımı benden
esirgemeyen Ödemiş/Birgi halkına; saygılarımı sunar, teşekkür ederim.

Ersel ERCOŞKUN
Manisa - 2018

3
BİRİNCİ BÖLÜM: BİR ANADOLU KENTİ: BİRGİ

1.1. BİRGİ’NİN ADI VE TARİHÇESİ

Birgi’nin Romalılar zamanından kalma adının “Diyos” Bizanslılar devrinde ise


“Hıristopolis” olduğu bilinmektedir. 1

Lidya, İran, Roma, Yunanlılarda Selçuk ve Türklere intikal eden bir tarihi olduğu
bilinen Birgi’yi, milattan 1100 senesi başlarına doğru Lidyalılar almıştır. Lidya
krallığının ülkesi arasında bulunan Birgi’nin İran hükümdarı, Keyhüsrev tarafından
Lidya orduları mağlup edilince İranlılara geçtiği hatta Birgi adının bu zamandan
kaldığı rivayet edilmektedir.

Lidyalılardan sonra Bizanslılara geçen Birgi, Selçukluların şöhretini kaybettiği


senelerde istiklallerini ilan eden uç beylerinden Aydınoğlu Mehmed Bey kardeşleri
ve muhtelif Hıristiyan birliklerinden mürekkep bir kuvvetle bir gece, hükümdar olan
Sasa Bey’den alınmıştır.

Tarihi eserler açısından dünyanın sayılı zenginleri arasında yer alan Batı Anadolu
toprakları, pek çok mitolojik hikâyeye de kaynaklık eder. Birgi’nin üzerinde
kurulduğu yerde inşa edilmiş en eski kentin tarihi ise henüz bilinmemektedir. Eski
çağlarda Birgi’nin 9 km Batısında, Ödemiş’in 4 km Kuzeybatısında, Tmolos Dağının
Aipos Tepesi eteğinde kurulmuş, Hypaipa adında önemli bir kent vardı. Aipos adının
Tapaiye dönüşmüş şekli, Günlüce Köyü’nün eski adı olan Dad Bey kelimesinde
günümüze kadar yaşamaya devam etmiştir. Hypaipa ve Pios Hieron’u çevreleyen
topraklar sırasıyla Frigyalılar, Lidyalıların ve Pers Ahamenislerin siyasi yönetimine
girmiştir. 2

M.Ö. VIII. yüzyıldan itibaren yöre halkının çoğunluğunun Grekçe konuştuğunu


bilinmektedir. Yöre önce Büyük İskender ve haleflerinin sonra da Roma
İmparatorluğu’nun hâkimiyetine girmiştir.

Birgi’nin Bizans dönemindeki nüfus hakkında fikir verebilecek tek sayı kent
surlarının içinde kalan alanın büyüklüğüdür. Bu alanın sınırları kesin olarak
bilinmemekle birlikte, şehir planında, kuzey-güney yönünde uzanan sel yataklarının
alanı sınırladığı görülmektedir. Kentin en gelişmiş dönemi olan 1573-74 yılında, kale
içindeki mahallelerde 118 hane bulunduğu sayısı, bu rakamdan azdır.

1
Halil Dural Ödemiş Tarihi, (Yayına Hazırlayan Sabri Yetkin), İzmir 2004, s.20
2
Ünal H.R; Birgi: Tarihi, Tarihi Coğrafyası ve Türk Dönemi Anıtları, Ankara,
2001.

4
İKİNCİ BÖLÜM: BİRGİ ULU CAMİİ VE
AYDINOĞLU MEHMED BEY

2.1. BİRGİ ULU CAMİİ

Dünyada ve ülkemizde ender yapılardan birisi olan Birgi’nin simgesi konumunda


olan Ulu Camii, Birgi’nin ortasından geçen derenin sol tarafında, hafif eğimli bir
arazi üzerinde yapılmıştır. Yapı, İzmir’in yaklaşık 113 kilometre güneydoğusunda ki
Ödemiş ilçesine bağlı Birgi kasabasında çarşının içerisinde yer alır.

İnşa kitabesinden 1312 yılında Aydınoğlu Mehmed Bey tarafından yaptırıldığı


anlaşılan bu yapının, bazı yayınlarda 1665 yılında Tire’li Kabasakal oğlu Mehmed
Ağa tarafından küçük bir mescid olarak inşa edildiği, halk tarafından “Bani Camii”
adıyla anıldığı ve 1856 yılında ise onarıldığı belirtilmektedir.

Aydınoğulları’nın ilk camisi özelliğini taşıyan yapı, Kuzeybatı köşesinde vaktiyle


yer alan medrese ve batı tarafındaki Aydınoğlu Mehmed Bey’in türbesiyle bir külliye
düzeni içinde inşa edilmiştir. Caminin güneydoğusundaki hamamın da aynı yapı
topluluğunun bir parçası olması kuvvetle muhtemeldir.

Medrese Yunan işgali sırasında tahrip edilmiştir. Aydınoğulları'nın ilk merkezi


Birgi'de kasabanın ortasından geçen derenin sol yanındaki hafif olgun arazi üzerine
inşa edilen yapıda zeminde görülen izler ve etrafa dağılmış durumdaki parçalar, cami
ile Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi’nin bulunduğu alanda daha önce bir
yapının (ya da yapıların) mevcudiyetine işaret eder.3

Arkeolojik zenginliklerinden bazıları Ödemiş ve İzmir müzelerinde sergilenen Birgi


kenti daha çok Beylikler dönemine ait mimari eserleriyle tanınır.

2.2. AYDINOĞLU MEHMED BEY

3
Ünal H.R; Birgi : Tarihi, Tarihi Coğrafyası ve Türk Dönemi Anıtları, Ankara,
2001, s.63.
5
Aydınoğulları Beyliği’nin kurucusudur. Aydınoğulları Devleti’ni kuran ve
(Aydınoğlu Mehmed Bey) diye anılan “Aydın”, adının Mehmed Bey’in ya babası
veya ecdadından gelme bir hanedan ismi olduğu kabul edilmektedir. 4

Aydınoğlu Mehmed Bey ilk zamanlarında Germiyan ordusu subaşısı, yani ordu
komutanı idi. Bizans İmparatorluğu’nun taht ve taç kavgaları sebebi ile
çöküntüsünden istifade ederek Germiyan Hükümdarı I. Yakup Bey’in emriyle Ege
Denizi’ne inerek elde ettiği yerlerde babası adına bir beylik kurmuştur.

Mehmed Bey, öncelikle 1310 yılında Müslüman İzmir diye anlan İzmir’in iç
kesimlerini, daha sonra da Ayasuluğ (Selçuk), Sultan Hisarı, Ödemiş ile Tire’yi ve
1326 yılında da “Gavur İzmir” denilen İzmir’in sahil kısımlarını ele geçirmiştir.
Mehmed Bey zamanında Birgi dolayısıyla beylik bölgesi oldukça refah yüzü
görmüş iktisaden kalkınmış ilim, irfan merkezi bir şehir olup birçok mimari kıymeti
bulunan şatolar, kervansaraylar, darül şifalar, aşevleri, çeşmeler, köprüler gibi hayır
eserleri yaptırmıştır.

ÜÇÜNCÜ BÖLÜM: BİRGİ ULU CAMİİ


ÇEVRESİ

4
Halil Dural, Ödemiş Tarihi, s. 20
6
3.1. CAMİİ ÇEVRESİNDE YER ALAN ESERLER

Birgi’nin meydanında bulunan eserin batısında Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi,


güneyinde Şah Sultan Türbesi, doğusunda İmam Birgivi Medresesi ve Çarşı Hamamı
yer almaktadır. 5 (Resim 1,2,3,4)

Resim 1: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi

5
GENÇOĞLU, Zehra, XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Birgi Kazası, Aydın 2009.

7
Resim 2: Şah Sultan Türbesi

Resim 3: İmam Birgivi Medresesi

8
Resim 4: Çarşı Hamamı

9
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM: YAPININ MİMARİSİ VE
PLANI

4.1.BİRGİ ULU CAMİİ MİMARİSİ

1312 yılında, Aydınoğlu Mehmed Bey’in yaptırdığı, mimarlığını Muzaffereddin bin


Abdülvahid’in üstlendiği bu yapı; Aydınoğullarının günümüze ulaşan en erken tarihli
yapılarından biridir. İlk yapıldığı sırada bir külliye özelliği taşıyan yapı, camii,
hamam, türbe, medreseden meydana gelmiş bir yapı topluluğudur.

Eğimli bir arazide inşa edilen bu yapı, kullandığı devşirme malzemeler ile eski bir
yapının üzerine inşa edildiğini göstermektedir.

Yapımında moloz taş, mermer ve tuğla kullanılmış olup, zaman içerisinde yapılan
onarım ve takviyelerle günümüzde ki şeklini almıştır. 6

Yapılan çalışmalarda, yapının kuzey cephesinin bir son cemaat yerine sahip olduğu
1930’lu yıllarda ki kaynaklardan anlaşılmaktadır. 1944 yılındaki deprem neticesinde,
bu son cemaat yerine ulaşılamamaktadır.7

6
Aslanapa, O; Türk Sanatı, İstanbul 1993.
7
KALFAZADE, Selda, Anadolu’da Aydınoğulları Dönemi Mimarisi, İÜ,
Yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul 1995

10
4.2.BİRGİ ULU CAMİİ PLANI

Birgi Ulu Cami dikdörtgen planlı, mihrap önü kubbeli, mihraba dikey beş sahınlı bir
düzenlemeye sahiptir. Yapının örtü sistemi mihrap önünde kubbe ile sahınlar ise
kırma düz çatı ile örtülmüştür. Minare, yapının güneybatı köşesinde yer alır.  Yapıya
giriş doğu ve kuzey yönde bulunan taç kapılardan sağlanır.  Yapının dört cephesinde
pencere açıklıkları bulunur.8 (Resim 5)

Resim 5: Birgi Ulu Camii Planı

8
KALFAZADE, Selda, Anadolu’da Aydınoğulları Dönemi Mimarisi, İÜ,
Yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul 1995

11
Doğu cephenin merkezinde yer alan taç kapıya dört baklı merdivenle çıkılır. Taç kapı
mermer malzemeden inşa edilip sadeliğiyle dikkat çeker.  Düz silmelerle
hareketlendirilen taç kapının iki köşesinde birer kabara ve kabara üzerinde
dikdörtgen çerçeve içerisine alınmış kitabelik kısmı bulunur. Cephe boyunca saçak
seviyesine kadar  dört dikdörtgen pencere yerleştirilmiştir. Taç kapının iki yanında
da birer pencere açıklığı yer alır. (Resim 6-7)

Resim 6: Birgi Ulu Camii

Resim 7: Birgi Ulu Camii Taç kapı


Doğu cepheyle  benzer tasarım gösteren kuzey cephenin merkezinde yine taç kapı
bulunmaktadır. Altı basamaklı merdivenle çıkılan taç kapı duvar yüzeyinden hafifçe
12
dışa taşkındır. Kenar bordürleri sade tutulan taç kapının giriş aralığının üzeri sivri
kemerle örtülüdür. Cephede dört adet dikdörtgen üst sıra penceresi ve iki dikdörtgen
alt sıra penceresi cepheyi hareketlendirir.9 (Resim 8)

Resim 8: Birgi Ulu Camii Kuzey Cephesi

Güney cephe sade bir görünüşe sahiptir. Cephede alt seviyede yer alan pencereler
dikdörtgen şekillidir ve üzerlerinde yuvarlak kemerli, alınlık görevini de üstlenen
pencereler vardır. Tepe pencereleri düz, dikdörtgen biçimlidir. (Resim 9)

9
ÜNAL, R. Hüseyin, Osmanlı Öncesi Anadolu-Türk Mimarisinde Taç kapılar,
Ege Üniv. Basımevi, İzmir 1982.

13
Resim 9: Birgi Ulu Camii Güney Cephesi

Kare kaide üzerinde yükselen tuğladan silindirik gövdeli minare, yapının güneybatı
köşesinde yer alır. Minarenin girişi içten verilmiştir. (Resim 10-11)

Resim 10: Birgi Ulu Camii, Minare Görüntüsü

14
Resim 11: Birgi Ulu Camii, Minare Görüntüsü

Kareye yakın dikdörtgen planlı harim, mihraba dik beş sahından oluşur. Sahınlar
birbirinden devşirme sütunlar üzerine oturan sivri kemerlerle ayrılmıştır. Orta sahın,
yan sahınlardan daha geniş ve yüksektir.10 (Resim 12)

Resim 12: Dikdörtgen Planlı Harim Görüntüsü

10
Yetkin, Ş; Anadolu’da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İstanbul 1986

15
Batı cephesinde alt seviyede iki dikdörtgen pencere, üst seviyede ise sekiz pencere
bulunmaktadır. Batı cephenin alt kısmının kalın bir harç tabakası ile sıvanmış olması
duvar yüzeyinde onarım olduğunu gösterir. (Resim 13)

Resim 13: Birgi Ulu Camii, Batı Cephesi

16
BEŞİNCİ BÖLÜM: BİRGİ ULU CAMİİ CEPHELERİ

5.1. DOĞU CEPHESİ

Doğu cephesinde, ortada bir giriş ve alt seviyede iki, üstte dört adet tepe penceresi
mevcuttur. Girişi kuzey cephesindeki gibi düzenlenmiştir: Kenar bordürleri sade
tutulmuş, giriş aralığının üzeri basık kemerle örtülmüştür. Kilit taşına kenger
yaprağına benzer bir motif işlenmiştir.

Kemerin köşeleri gül bezeklerle zenginleştirilmiştir. Kilit taşının üstünde bitkisel


motiften ibaret küçük bir kabara görülür. Üstte dikdörtgen şekilli bir pano içinde
kitabe bulunur.

Alt seviyedeki pencereler dikdörtgen şekillidir ve üzerlerindeki dilimli kemerli


pencereler alınlık görevini de yerine getirmektedir.

Kemerin üstünde ve köşelerinde bitkisel motifler dikkati çeker. Ayrıca dinsel içerikli
yazılar vardır. Ayrıca Doğu cephesi üzerinde yıldız motifi görülmektedir. (Resim 14-
15)

Resim 14: Birgi Ulu Camii, Doğu Cephesi Görünümü

17
Resim 15: Birgi Ulu Camii, Doğu Cephesindeki Yıldız Motifi

5.2. KUZEY CEPHESİ


18
Kaynaklarda kuzey cephesinin 1930’lu yıllarda bir son cemaat yerine sahip
olduğu, 1944 yılındaki depremde yıkıldığına değinilmektedir. 11

Cephenin ortasına yerleştirilen girişe altı basamaklı merdivenle çıkılmaktadır. Kenar


bordürleri sade tutulan taç kapının giriş aralığının üzeri sivri kemerle örtülüdür. Sivri
kemeri oluşturan mermer malzemede ve kemer köşeliklerinde bitkisel/geometrik
süslemeli gül bezekler dikkati çeker.
Giriş aralığının üst kısmında kitabe yer alır. İçteki kenar bordürü dinsel içerikli
yazılara sahiptir. Cephede alt seviyede yer alan pencereler dikdörtgen şekillidir ve
üzerlerinde sivri kemerli, alınlık görevini de üstlenen, pencereler vardır. Tepe
pencereleri düz, dikdörtgen biçimlidir.12 (Resim 16-17)

Resim 16: Birgi Ulu Camii, Kuzey Cephesi

11
Rahmi Hüseyin Ünal, “Ulu Cami”, Birgi, Tarihî Coğrafyası ve Türk Dönemi
Anıtları, (Yay.Haz. Rahmi Hüseyin Ünal), T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara,
2001, s. 61.
12
MÜLAYİM, Selçukuk, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik
Süslemeler, Ankara 1992.

19
Resim 17: Birgi Ulu Camii, Kuzey Cephesi

5.3. GÜNEY CEPHESİ

20
Güney cephesinde mihrap dışa taşıntı yapmamıştır. Kuzey ve doğu cephelerindeki
gibi alt sırada iki, üstte dört adet pencereye yer verilmiştir. Güneybatı köşesindeki
minarenin kaidesi kare kesitlidir, pabuç kısmı yoktur, silindirik gövde doğrudan
kaideye oturmaktadır. Gövdesi sırlı tuğlalar ve çini mozaiklerle süslenmiştir.
Cephenin güneybatı köşesindeki aslan figürü devşirme malzemedir (Resim 18-19-20-21)

Resim 18: Birgi Ulu Camii, Güney Cephesi

Resim 19: Birgi Ulu Camii, Güney Cephesi

21
Resim 20: Birgi Ulu Camii, Güneydoğu Köşesindeki Devşirme Malzeme

Resim 21: Birgi Ulu Camii, Minaresinin Genel Görünümü

5.4. BATI CEPHESİ

22
Batı cephesinin alt seviyesinde dikdörtgen şekilli iki adet pencere, üstte sekiz
adet tepe penceresi, diğer cephelerdeki gibi düzenlenmiştir. Burada tepe
pencerelerinin sayısının arttırılması, camiin içine daha fazla ışık alınmasını sağlamak
için olmalıdır. (Resim 22-23)

Resim 22: Birgi Ulu Cami, Batı Cephesi Görünümü

Resim 23: Birgi Ulu Cami, Batı Cephesi Görünümü

ALTINCI BÖLÜM: BİRGİ ULU CAMİİ


İÇ MİMARİSİ
23
6.1. İÇ MİMARİSİ

Yapının içine kuzey ve doğu cephelerindeki girişlerden merdivenle inilmektedir.


Camii, kuzey-güney yönlerinde dikdörtgen planlı olarak inşa edilmiştir. Harim,
mihraba dik uzanan beş sahına bölünmüş ve sahınların üzeri beşik çatı ile
örtülmüştür. Orta sahın yanlardakinden daha geniş ve yüksek tutulmuştur. Üst
örtüleri birbirine kemerlerle bağlanan devşirme sütunlar taşımaktadır. 13 (Resim 24-
25-26-27-28)

Resim 24: Birgi Ulu Camii, Harimin Genel Görünüşü

MÜLAYİM, Selçukuk, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik


13

Süslemeler, Ankara 1992.

24
Resim 25: Birgi Ulu Camii, Harimin Genel Görünüşü

Resim 26: Birgi Ulu Camii, Harimin Genel Görünüşü

25
Resim 27: Birgi Ulu Camii, Harimin Genel Görünüşü

Resim 28: Birgi Ulu Camii, Harimin Genel Görünüşü

26
6.1.1. MİHRAP ÖNÜ KUBBESİ

Mihrap önündeki kubbenin yuvarlağına pandantiflerle geçilmektedir. Kubbe içi alçı


malzemeden yapılan yıldızlar ve bitkisel süslemelerle bezenmiştir. (Resim 29-30)

Resim 29: Birgi Ulu Camii, mihrap Önü Kubbesi

Resim 30: Birgi Ulu Camii, Mihrap Önü Kubbesi


27
6.1.2. BİRGİ ULU CAMİİ MİHRABI

Yapının mihrabı çini mozaik tekniğinde yapılmıştır. Dikdörtgen kesitli mihrap


nişinin üzeri mukarnaslı kavsara ile örtülüdür. Selçuklu Döneminin geleneksel
özellikleri burada sürdürülmüş, patlıcan moru ve firuze renkli çini mozaikler, bitkisel
ve geometrik desenlerle bezenmiştir.14 (Resim 31-32-33-34)

Resim 31: Birgi Ulu Camii Mihrabı

Resim 32: Birgi Ulu Camii Mihrabı

14
Bakırer, Ö; 13. Yüzyıllarda Anadolu’da Mihraplar, Ankara 2000.

28
Resim 33: Birgi Ulu Camii Mhrabı

Resim 34: Birgi Ulu Camii Mihrabın Üst Kısmı

29
6.1.3. BİRGİ ULU CAMİİ MİNBERİ

Minberinde ceviz ağacı kullanılmış ve gerçek kündekâri tekniği uygulanmıştır.


Minberin süslemesinde geometrik ve bitkisel unsurlar, yazı ile bütünleştirilerek
kompoze edilmiştir. 15(Resim 35-36-37-38-39)

Resim 35: Birgi Ulu Camii Minberi

15
ORAL, M. Zeki, Anadolu’da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler, Kitabeleri ve
Tarihçeleri, Vakıflar Dergisi, S.5, Ankara 1962.

30
Resim 36: Birgi Ulu Camii Minberi

Resim 37: Birgi Ulu Camii Minberi

31
Resim 38: Birgi Ulu Camii Minberi

Resim 39: Birgi Ulu Camii Minberi

32
6.1.4. BİRGİ ULU CAMİİ ÇATISI (İÇ GÖRÜNÜMÜ)

Yapının örtü sistemi dönemin geleneğine göre yapılsa da, geçirdiği deprem ve
tahribatlar neticesinde onarılarak değişime uğramıştır. Tamamen kesme ve moloz
taştan inşa edilen yapının örtü sisteminin (içten) ahşap olması orijinalini
yansıtmadığını bize göstermektedir. Aslına uygun ve benzer olarak yapılsa da söz
konusu dönemi göz önüne aldığımızda bu örtü sisteminin sonradan değişime
uğradığını kolaylıkla anlayabiliyoruz.(Resim 40-41)

Resim 40: Birgi Ulu Camii Tavan Görüntüsü

Resim 41: Birgi Ulu Camii Tavan Görüntüsü

33
YEDİNCİ BÖLÜM: AYDINOĞLU MEHMED BEY
TÜRBESİ

7.1. AYDINOĞU MEHMET BEY TÜRBESİ

Türbe, Ulu Camii’nin batısında yer almaktadır; kaynaklarda varlığına değinilen


medresesi günümüzde mevcut değildir ve haziresinden birkaç adet mezar taşı
kalmıştır. Tamamen kesme taştan inşa edilen türbede yer yer mermer ve tuğla
kullanımı da görülür. Aydınoğlu Mehmed Bey dâhil dört mezara daha ev sahipliği
yapmaktadır. Türbe’de Aydınoğlu Mehmet Bey ve oğulları İsa, Bahadır ve Gaziumur
Beylerin mezarları bulunmaktadır. (Resim 42-43-44-45-46-47-48)

Resim 42: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi

34
Resim 43: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi Giriş Kapısı

Resim 44: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi İç Kısmı

35
Resim 45: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi Mezar Taşı

Resim 46: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi Kubbesi

36
Resim 47: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi Dış Kısım

Resim 48: Aydınoğlu Mehmed Bey Türbesi Dış Kısım

37
SEKİZİNCİ BÖLÜM: AYDINOĞLU MEHMED BEY
CAMİİ HAZİRE KISMI

7.2. AYDINOĞLU MEHMED BEY CAMİİ HAZİRE KISMI

Bir külliye özelliği taşıyan bu yapı, camii etrafında şekillenmiş hamam, türbe,
medrese ve hazire ile çevrelenmiştir. Nitekim günümüzde ayakta duran camii ve
türbe kısmının kuzey ve kuzeybatı cephesinde yer alan hazire kısmı, yaşanılan tahrip
ve depremler neticesinde korunamamış, işlevselliğini kaybetmiştir. Yapılan
çalışmalarda, önceleri türbenin önünde ve camiinin güney cephesinde Anadolu
Selçuklu ve Beylikler dönemi sanatsal üslubunu taşıyan mezar taşları, yapıya anıtsal
bir özellik kazandırmıştır. Nitekim bu mezar taşları gereken önemi ve bakımı
görmediği için, günümüzde olması gereken yerde değildir. (Resim 50-51)

Resim 50: Aydınoğlu Mehmed Bey Camii Hazire Kısmı

Resim 51: Aydınoğlu Mehmed Bey Camii Hazire Kısmı

38
SONUÇ VE DEĞERLENDİRME

İzmir’in Ödemiş ilçesine bağlı Birgi kazasında inşa edilmiş,1312-13 yıllarında


tarihlendirilen bu yapı Aydınoğlu Beyi Mehmet Bey tarafından mimarlığını
Muzaffereddin Bin Abdülvahid’in üstlendiği, Beylikler döneminin Batı Anadolu’da
ki anıtsal sembolü haline gelmiş, kendinden sonraki yapılara örnek teşkil etmiş,
Camii, Medrese ve Türbe ’den oluşan kompleks bir yapıdır.

Eğimli bir araziye antik bir yapı üzerine inşa edildiği, yapımında kullanılan devşirme
malzemelerden anlaşılmaktadır. Kuzey-Güney eksenli kare bir plana sahip olan yapı,
kesme ve moloz taşla örülmüş, yer yer tuğla kullanımı görülmektedir. Sırlı tuğlayla
kaplanmış mimarisi, yapıya abidevi bir görünüm sağlamıştır.

Bulunduğu konum ve tarihçesi göz önüne alındığında anıtsal görünümü ile bölge için
hem sosyal-kültürel hem de ekonomik bir kompleks özelliği taşıması, eseri yapıldığı
dönemde farklı bir konuma getirmiştir.

1930’lu yıllarda ki çalışmalara bakıldığında kuzey cephesinde bir son cemaat yeri
olduğu, ancak 1944 yılında ki depremde yıkılıp kaldırıldığı anlaşılmaktadır.
Geçirdiği restorasyon çalışmalarıyla birlikte örgü ve çatı sistemi onarılıp
sağlamlaştırılmış, çok fazla değişikliğe uğramadan bize orijinal görüntüsü hakkında
fikir sahibi olmamızı sağlamıştır.

39
KAYNAKLAR

Yetkin, Ş; Anadolu’da Türk Çini Sanatının Gelişmesi, İstanbul 1986

Bakırer, Ö; 13. Yüzyıllarda Anadolu’da Mihraplar, Ankara 2000.

Aslanapa, O; Türk Sanatı, İstanbul 1993.

Ünal H.R; Birgi: Tarihi, Tarihi Coğrafyası ve Türk Dönemi Anıtları, Ankara,
2001.

ÜNAL, R. Hüseyin, Osykimanlı Öncesi Anadolu-Türk Mimarisinde Taç kapılar,


Ege Üniv. Basımevi, İzmir 1982.

AKIN, Himmet, Aydınoğulları Tarihi Hakkında Bir Araştırma, Ankara 1968.

KALFAZADE, Selda, Anadolu’da Aydınoğulları Dönemi Mimarisi, İÜ,


Yayınlanmamış doktora tezi, İstanbul 1995

MÜLAYİM, Selçukuk, Anadolu Türk Mimarisinde Geometrik


Süslemeler, Ankara 1992.

ORAL, M. Zeki, Anadolu’da Sanat Değeri Olan Ahşap Minberler, Kitabeleri ve


Tarihçeleri, Vakıflar Dergisi, S.5, Ankara 1962.

GENÇOĞLU, Zehra, XVII. ve XVIII. Yüzyıllarda Birgi Kazası, Aydın 2009.

40

You might also like