You are on page 1of 5

ACEP NE

HALLERDESİNİZ?
Ebû Ubeyde el-Muallim
R
abbimiz bu dünyayı imtihan yeri ve bizleri de imti-

hanla görevli olarak seç miştir. Bizlerden önc e de nic e-

leri şu imtihan diyarına gelip, göç müşlerdir. Ş imdi

sıra ise bizlerdedir. Rabbimizin “her nefis ölümü tadacak” emrinin

muhatabıyız. Bu gün değilse yarın, yarın değilse yarınlarda bir gün,

nefislerimiz ölümü tadac ak.

Kaç ışın, saklanışın, ertelemenin, pazarlığın olmadığı bir ölüm

bizleri bekliyor, ya biz onu bekliyor muyuz? Bilmek ayrı bir şey,

bunu hissetmek apayrı… Bazıları ‘evet, hepimiz öleceğiz’ diyor yarım


ağızla, ç ay, ç orba iç erken. Belki de iç âleminde ölüme kızgın, ama ne

ç are ki ölüme söz geç iremiyor.

Nic e iktidar sahipleri iktidarını, nic e zenginler zenginliğini, nic e

sağlıklılar belki de sağlığını verirlerdi, birazc ık daha yaşayabilmek

iç in. Ama nafile, ölüme laf anlatılmıyor.

Ne yaparsak yapalım, bir gün hepimiz ölec eğiz. Bu birç oklarını

rahatsız ediyor. Hatta onlardan birisi mezarlığın girişine yazılan bu


ayetin mealine “sinir bozucu” diyor.

Neden sinir bozuc u? Dünyada hesap vermeyecek gibi yaşayan-

ların hesap verec ekleri bir yere gidec ek olmaları gerç eği onların hu-

zurunu kaç ırıyor. Ölüme engel olamıyorlar. Ellerinden gelse ölüm-

www.tevhididavet.com
den bahsedilmesini de yasaklayac aklar. Ne kadar kaç maya ç alışsalar

da kaç amayac akları bir hakikate direnmek akıllılık alameti değil.

Ama akıllarına toz konduramayalar bu hakikatin bir taşa yazılması-

na dahi hazmedemiyorlar. Hazmedemedikleri binlerc e şey gibi.

Ey ölümden kaç an biç areler! İsteyerek gelmediğiniz bu dünya-


dan isteyerek gitmeyec eğiniz ölüm kapısı ahirete aç ılıyor. Ne kadar

direnirsen diren, ne kadar debelenirsen debelen, ağız dolu sözlerle

ne dersen de, senin değişmeyec ek gerç eğin ahirete aç ılıyor.

Ey ölümlünün oğlu ölümlü! Ey babasını gömen, ey ç oc uğu tara-

fından gömülenler! Ne oldu, ne oluyor derken biten bir hayatın ar-

dından, ebediyete göç enler, dünyanın mahiyetini artık bilmektesi-

nizdir!

Ey Allah’a karşı büyükleneler! Ey Allah’ın hükümlerine kafa tu-


tanlar! Ey Allah’ın kitabına “gökten indiği sa nıla n kita p” diyenler,

ac ep ne hallerdesiniz?

S evdikleriniz, sevgilileriniz, şakşakç ılarınız, akrabalarınız hepsi

arkanızda kaldı. Mallarınızı, mülklerinizi, yatlarınızı, katlarınızı

götüremediniz. Allah iç in olmayan, hatta Allah’ın dinine karşı kul-

lanılan emanetlerin azabı ise size kaldı.

‘Ölüm yok’ demekle yok olmadığı gibi, ahiret yok demekle de

www.tevhididavet.com
ahiret yok olmaz. Bilakis ölümün var olduğu gibi, ahiret de vardır.

Ölümü inkâr edenin aklından sorunu olduğu gibi, ahireti inkâr

edende akıllı olduğunu söyleyen delidir.

Ey ahiret yok diyerek bir hayatı ç ürütenler! Ac ep şimdi ahireti

inkâr edebiliyor musunuz?

İnsan, nimetlere karşı kör varlık! Yokken var edic isini, her daim

nimetler veric isini tanımayan nankör varlık! “Nimetler benden” diye-

bilen, aklı kıt, zihni bulanık varlık! Ne kendini sen var ettin, ne an-

neni babanı sen… Ne ç oc uğunu var edebilirsin, ne de torunu nu

sen…

Yaratıc ına itaat etmektir sana düşen. O’nun emir ve yasaklarıyla

O’nu razı etmektir değişmeyen vazifen. Büyüklük insanın neyine

gerek! Hiç bir hüc resine güc ün yetmeyen, her şeye güc ü yeten karşı-
sında nasılda kibirlenebilmekte? Ş u emanetler yurdunu nasılda sa-

hiplenebilmekte!

Varılac ak yeri ve o yerin sahibini inkâr etmekle kurtulabilec eği-

ni sanmak ne büyük akılsızlıktır. Bu büyük akılsızlıklara ‘büyük

a da m’ diyenler ne kadar da kafasızdır.

Ey büyük adam denen büyük akılsızlar! Ey değerleri değersiz-


lik olup, tüm doğruları kendi nefsinden alanlar! Ölümden sonraki
alemde, ac ep ne hallerdesiniz?
4

www.tevhididavet.com

You might also like