You are on page 1of 95

1A C O UES B E R G !

ER

Lânetli Kitaplar
(r r r )

Çeviren : Vadat GOtşan ÜRETÜRK


Les Livres Maudît$ —

Bu oMHn BMnc! Baah HaMn

Metapa!ş!k TetMMer
V*
Hm! Araşttrmatar
Demeğine
A)TTİR

Kapak Dü^en!:
Can SÜMER

TAŞ M a t b a a n

tSTANBUL—1981
İÇİNDEKİLER

Sayfa

ÖNSÖZ (Kara Cûppe)i!er)......................................... .. 7

1 Toth Kitab! .......................................................... ...10

2 İskenderiye'de yok o!an ......................................... .. 20

3 Dzyan dört!ûkteh ............................................... 2$

4 Rahtp Tritheme'in snrt ............. . . . . ......37

5 John Dee'nîn kara aynada gördüğü ..........................45

6 Voynich etyazmas! .................................*................ S3

7 Mathers e!yazmaa< .............................. ...... . ... .. 61

8 De!i eden kitap: ExcaHbur *............*................... ......70


*
9 Profesör FHtppov sorunu......................................... ..79

10 Çift sarma! ................................. ........................ ..87


Son söz ................ ............. ................. ...... ...... ..... 93

3
ÖNSÖZ

KARA CÜPPELİLER

Bilgiye karşt bir Kutsa! Birieşme'nin, baz! s<r!an yok ettirmek için
düzenienmiş bir biriikte yönetimin buiunduğunu düşünmek gerçekdtşı
gibi getir. Oysa, bu varsayım büyük nazi kompiosundan daha gerçek-
dtş! degiidir. Yaintz şimdi Kara Tarikat örgütünün ne derece tam, üye-
ierinin dünyanm tüm ü!ke!erinde ne derece çok. ve bu kompionun ne
derece başartya uiaşmış oiduğunu anityoruz.
Bunun içindir ki daha eski bîr kompionun varsaymum öncei oia-
rak reddetmek gerekmez.
Bütün tarih boyunca düzenüce ortadan ka!d!r)im:ş otan Jânetii
kitabın konusu birçok yazan, H. P. Lovecraft'ı, Sax Rohmer'i, Edgar
Waiiace'i esinfedi kuşkusuz. Bununta biriikte, bu konu bir yazm konu­
su değiidir yaintzca. Bu düzenii yok etme o derece değer taştr ki in­
sana özgü biiginin çok hızh geiişmesini engeiiemegi amaçiayan sürek­
ti bir kompionun oiup oîmadığı soruiabiür. Coİeridge boyie bir komp­
ionun oiduğuna inanmrştı ve üyeierine *Por!ock'tan kişüer- diyordu.
Bu ad ona Poriock köyünden geien ve onu yaphgt çok önemii bir İşi
sonuçiandırmasm! engeüeyen bir kişinin ziyaretini düşündürüyordu.
Bat! tarihinde oidugu kadar Çin ya da Hint tarihinde de bu entri-
kamn izieri butunur. Bundan doiay) bu iânetli kitapiarm bazdan üze­
rinde ve bunîarm düşmanian konusunda gerekii her soruşturmayı bir
araya getirmek bize zoruniu göründü.
Önce iânetü kitapiann birkaç sağ!am örneğini vereiim. 1885'te,
yazar Saint-Yves d'Aiveydre son kitabını ortadan kaidtrmak için bir
buyruk ahr, yoksa cezası öiümdür: Mission de Ünde en Europe et
Mission de MEurope en Asie. La question des Mahatmas et sa soiu
tion. (1)

f il Avrupa'da Hind Misyonu, Asya'da Hind Misyonu, Mahatma'lar Sorunu ve Çözümü

7
LANETLÎ KİTAPLAR

Saint-Yves d'Aiveydre bu buyruğa boyun eğdi. Bununta birtikte,


bir nüsha ytktmdan kurtuidu ve yaymc! Dorbon ağabey, 19Ü9'da, bu
tek nüshadan baştayarak bunu, çok stmrh say!da, yeniden bastî. Oy­
sa, 1940'da A^man^ar, Fransa'ya ve Paris'e getdikterinde, butduktan bu
baskmm bütün nüshaiarm! yakttlar.
1897'de, yazar Stanistas de Guaita'nm mirasçtlan, arşivierini o!-
duğu gibi, yazann kara büyü konusunda yaymfanmanuş dört e!yazma-
smt da yok etmek buyruğunu atdtiar, yoksa cezas! ötümdü. Buyruk
yerine getiriidh bu etyazmaiarmdan hîçbir şey kaimadt geriye.
1933'te, na2 iter Aimanya'da Gü!-Haçlar üstüne D!e Roaenkreu-
zer, Zur Geschichte einer Reformation (1) kitabmm nüshaiarmm hep­
sini yakıyortar.
1970'de bu kitabm bir basest yeniden ç!k<yor ama bu baskmm
gerçek kitaba benzer o!duğunu hiçbtr şey göstermiyor.
Bu ornekieri çoğaitabüîrdim ama, bu kitabin akfş< içinde bunian
yeterii sayada buiacağız.
Bu tânetfi kitapiartn düşmantan kimdir? «Kara Cüppetiter* diye­
ceğim bir topiuiuğun varitğtm düşünetim. Bütün PianĞte-yantîS! ya da
Pianete -karş!t! (2) konferansiarmda, uğursuz görünüşiü b)r karanhk
kişüer tak^mm], hep ayn§ kîşüer! görünce bu adlandırma düşüncesi ka­
fama taktidt. Bu kara cüppelîierin uygarhk kadar eskî otdukiarm! düşü
nüyorum; üyeteri arasmda Fransîz yazan Joseph de Maistre't ve Rus-
ya'mn Nicotas ü'si sayttabüir santnm.
Bence, bun!ann ro!)er! Mtginin çok htzh ve çok gen!ş bir yaythşt-
m, bizden önce geİen uygarhkian yîksmtanna götüren yayd!Ş! ön!e-
mektir. Bu uygaritkiann iziyte bîrükte. bize, ilkesî bi!ginîn korkunç teh-
ükeü o!abi!diğ!m ortaya atmağa dayanan bir geienek kainuşttr, bence.
Büyünün ve simyamn sakianış yöntemieri, sanki, bu görüşte birieşir.
Çağdaş bitimin, bugün, bizzat kendisini kimi zaman çok tehHke-
ti oiduğunu kabu) ettiği de görülebiiir. CoÜĞge de France profesörü.
Michei Magat, çağdaş siiâhtanmalarla Ügiii ortak bir yapıta (F!am-
marion} daha yakînda şöyie diyordu: * Bütün bitimin !ânet!i otduğunu
kabut etmek gerekir betkh^
Büyük Franstz matematikçisi A. Grothendieck Survivre büiteninin
son saytsmda bitimin oias! sonuçtan konusunda şunu yaztyor: -Heie

(1) Rozkruva -Cûüühaç Tar!kat<-


(2) P!an6te (Gezegen), yazarm L, Pauweta He kurduğu b!r ayifk dero!n!n ad). Çev.

8
KARA CÜPPELtLER

geiecek on yîüarda insanhğm (üç mityar insan, üç mityar yittik biyo-


tojik evrîm...) ortadan siiinmesinln otastiiğm! düşünürseniz, bu anta-
şıtmayacak kadar korkunç şey, coşku verici kapsam otarak kesintikte
boş. ciddiye atmmast öyteyse otanaksîz btr kavramdır. Ücret arttşlan
için, söz özgürtüğü için, üniversitede seçime karş!, kentsoytutuğa, iç­
ki düşküniüğûne, ötüm cezasına, kansere, ırkçthğa karş[ - gerektiğin­
de Vietnam savaşma ya da ktsaca savaşa karşı savaşıyoruz. Ya yer­
yüzünde yaşamm ortadan katdirıttş)? Bu herbirimizin antaytşmı aşar,
bir *gerçekieşemez*dir. Bu arada, butabifdiğimlz en karşt - etki otan
bir konuya başvurarak koiay sonuçiar aramaktan huytanarak, hemen
hemen bundan söz etmekten utamyoruz.*
Ve gene:
-Yeryüzü nde bütün yaşamm yok otmast tehiikesiyie karştiaşttğ)-
mız bugün, bu aym akti atmaz işteyiş bu tehtikenin gerçekîeşmesini
ve bütün üikeierin aydm ve biiimie uğraşan ^seçkin-tert de îçînde ot-
mak üzere, tçimîzden çoğunun gerekti savunma tepkîterini engeiiiyor.
Yüksek bir çaba ve böyiest yasaktayiC! işteyîş!erde bitinçtenmeyte bu
tehtikenin attatdmtş otabitdiğîni umabilfriz yatnızca.^
Bu metnin yazttmtş otduğundan bu yana, ve daha yakmiarda, bi-
Ümse) kongreterde bu çok tehükett butgutarın sansür editmfş ya da
ortadan katdirttmîş otmasmm gerektiği düşüncesinin yayıtdığtnı sik
sık duydum. Bu yitin başlangtcmda, Association angtaise pour Mavan-
cement des sciences (1) toptantîsmda, insan türünün birçok çeşitinfn
ayn^ biçimde zeki otmadığr otasıtiğmı sansür edecek ötçüde böyte bir
butgu örnek diye g5steri!di. Bütün önde geten bitginter beyte bfr bu!-
gunun yaymtna her yotia enget otmantn gerektîği orantarda ırkçrttğ]
körükteyeceğini biidirdiier. öy!eyse günümüzün baz! seçkin bitginte^h
nin ^Kara Cüppeiiter^ smtftna kat!İd!ğ! otdukça îyı görütecekti.
Uydurma denen bihmterde, seve seve bitimter - ötesi adm? ver-
dîkterimde otduğu kadar şaşmaz denen büimterde de bu a ç la n m a ­
yacak kadar tehtikeü buigutann butundugu gerçekten ortaya ç^kar.
Ama pek uzun zamandır tehtikeİi butgufart tçeren kitap!arm ya da
betgeterin yöntemhce yok edifişî, önceden ya da tam yaytntanıştarı
sırasmda uygutandı. Bütün tarih boyunca bu böyie yürümüştür. !şte
göstermeğe çat!şacağ!m!z budur.

(1) ingHlz BÜtm GeÜştirmo Derneğ!

9
1
TOTH KİTABf

Üniü İngiiiz arkeolog, Sir Mortimer Wheeier, şöy)e yazabiidi.


^Arkeotoji bir bitim değii de bîr kangütmedir.-
Hiçbir yerde, bu kesinieme romantik arkeotogiaria klâsik arkeolog-
Jarm kryasrya çarptştrktart Mtstr arkeotojtsi atanmdan daha gerçek de­
ğildir. Ktâsik arkeologlara göre, Mtstr arkeotojisi hiçbir sorun yarat­
maz ve burada neototikten daha iteri bir uygarhk biçimine sürekli bir
geçiş, kesintikte doğa! biçimde gerçekteş,en geçiş, görülür. Tersine
romantik arkeoiogiar için, resmî arkeotoji toptutuğuna bağ!) otmayan
bağtmsîz araştırmacîtar içirt de, Mtstrln eskiiiği çok daha önemtidir
ve çözüimeyen soruntar santidığindan çok daha faztadfr. Kiâstk Mf-
sîr arkeotojisinin bu düşmanian arasında, îki ad!, RenĞ Schwatter de
Lubiczle C. Dafy Kfng'i scçeceğim. 1891'de doğan ve 1961'de öten
ilki, öreüikte, Aor, Adam, rhomme rouge [piyasa dtşı özet bask!, 1925);
L'appe! du îeu [piyasa dt?! ö^e) baskt): Aor, sa vie, son oeuvre (Paris,
Cotombe Yaymtarf, 19S3); Le roî do ta thöocratie pharaonîque (Paris,
Flamrrmnon, 1961); Le mîracte ögyptien [Paris, Ftammarîon, 1963); Le
tempte de t'homme, Apet du Sud â Louksor'u [Dervy'de depoda, Pa­
ris, 1957, 3 ci!t); Marseiite'de Cahiers du Süd'terde, heie 358. sayı­
daki değişik yazttar gibi Propos sur ĞsotĞHsnte et symbo!fsme'i (Pa­
ns, La Cotombe, 1960) yazdt. Önce Matisse'in öğrencisi, ressam o!du.
Büyük savaş sırastnda, orduda kimyagerdi, kimya da onu simyaya gö­
türdü. Böyfece Gececiter Kardeşiiği diye bir topiutuk kurdu. Özeüikie
Henri de RĞgnier, Paut Fort, Andre Spire, Henri Barbusse, Vincent
dlndy, Antoine Bourdet, Fernand L6ger ve George Potti bu topiutugun
arastnda buiunuyordu,
Bu topiutugun içinde, kapat! bir ezoterik kurut, Gizemci Tekrardo-
ğuş Tarikat! Kardeşteri, batan uygaritktannki gibi belirti bir sayıda
sorunu incetiyordu* Saint - Moritz'e, sonra Patmai de Majorque'a, da^
ha sonra Loukson'a yerteşen Schwailer de Lubtcz. Mıstr'in strtanm
incetedi.

10
TOTH KtTABI

Alexandre Varitte gibi betti bîr saytda m!S!rbitimci onun görüşü­


nü iztedi; ötekiter, tersine, bu görüşe şiddette karşt çîkttiar ve şim­
diye kadar sürüp geten bir kangütmedir baştadh
C. Daîy King'e getince, üstetik çok resmî, maddeci, ruhbitimci,
angto-sakson ütketerinin öğretiminde okunan, Beyond Behaviourism
(1927), integrative Psychotogy (W. M. H.E.H. Marston'ta ortakla­
şa (1931), bir de The psychotogy of consciousness (1932) gib? üç k!â-
sik kitabîn yazar! bir biigindir bu.

C. Daty King 1946'da Yate'de uykuda otuşan etektromagnetik o!-


gutar konusunda bir fizik doktora tezi verdi. Derken yüksek bitinç du-
rumiarma, geüşmeteri strasmda insanm oiağan uyanîkİîktan çok uya-
ntk otduğu durumtara eğitdi, bu çatışma başka bir ktâsik kitapta, llıe
states of human consciousness'te (University Books, N Y 1963) so­
nuçtandı.
Bu kitabm provatarmt düzeitirken ve eski Mtstrda düşünce bitim-
teri üzerine önemti bir yapit haziriarken ötdü (1).
Schwa)!er de Lubicz'te C. Daiy King arasmdaki betki tek ortak
nokta, bitimse) bitgiterinin yüksek düzeyidir. Bu bakurıdan, bu çok de*
ğiştk iki kafa temei iki sonuçta birteşir. önce, Mtsır uygart!ğmm, en
azmdan 20.000. belki 40.000 ytütk itginç eskitigi; öte yandan, eski Mt-
S!r'da, insan zihni konusunda oiduğu kadar drş evren konusunda da
biigiterin iteri durumu. Bu görüşü resmî arkeoiojininkiyie karşitaşth
raitm. Resmî arkeotojiye göre, 6000 yt) önce Mtstrhiar henüz üke! oy­
mak ûyeieriydi. Resmî arkeotogtarm önemti ve tamnmtş bir yorumcu­
su. Leonard Cottreü, The Penguin book of !ost worids'da, sayfa 18'de,
şuntan yazmada: "Ni! ktyfsmda yaşayan bu yan-arap oymaktar! yh
ğtştmm!, çok kisa bir zamanda, 3000 ytt süren çok uygar bir Devtet'e
çeviren birşey otdu, Bu otanm özeiliğine getince, etbette ki çözmeğe
çahşabitîriz. Ama arkeotojik kanttiar bize birçok ipucu verir ve yarm-
ki butgutarm boş!uk!ar! dotduracaktan umütabitir.*
Romantik arkeotogiaria ayktn görüştü arkeoiogtar buna karşiitk
otarak hiçbir zaman bu kaba değişimin otmadtğm! iteri sürüyortar.
Buntara gpre, M:s!r uygarhğmm Yeni - Gine'deki itketierin çağdaştart-

f1) Söyientîye göre, savaştan önce Fransa'da Empreinte kofeksiyonurtda çevri !en
poiis romantarmm yazan gene C. Da!y King'miş

11
LANETLİ KİTAPLAR

rmz oimatarı gibi, kendi çağdaştan otan itketterte kesintikie hiçbir il­
gisi yoktur. Buniara göre, M<s<r nygar)<ğmm kaynak!ar! başkada ve
bu kaynakta? henüz bu[unmam!Şüt.
Özgür Afrika'daki arkeotogtarm çoğu bu kanıdadır ve içiermden kt
miieri eski Mısırhtar'm Zenciter oiduktarmı, Mısır'ın gizti kaynakiarmt
Afrika'da da aramak gerektiğini bite duşünürter.
loth Kitab) sorununu inceiemek için bu çok eski bir Mtsır -öncesi
uygariığı varsayımına bağianmak gerekir,
Toth, edindiğimiz bütün Mısır be!geterine göre, Mısır'dan önce
geien insandan daha kutsat bir mitotogya kişisidir. Mısır uyğartığının
doğuşunun baştangıcmda, rahipterte firavuntarm etinde başka dünyata-
rm tüm sırtarını kapsamış ve sahipierine pek büyük güçter vermiş ota
cak otan betki de bîr tomardan ya da bir yığın yapraktan otuşma Toth
Kitab] otmuş otacaktı.
t.Ö. 2500'de Mısrrtıtar yazı yazıyoriar ve kitapiar kateme atıyoriar-
dı. Bu kitapiar papirüse yazılmıştır. Kitap demek antamına geten bibt
sözcüğü papirüs tomsrtarmm önemti dışsatım timan! otan Lübnan'daki
Bybtos timan!nm admdan getir. İ.Ö. 2500'deki Mısır yazınında bitim
ve tıp kitaptan, dinset metinter, etyazmatarı ve kurgu-biîim yapıttan
bite butunur.
Hete, Keops'un babası, firavun Snofru'nun serüventerinin öyküsü
eşsfz buigutar, devter ve makinaiarta gerçek bir düşgücü romanıdtr.
Günümüzde yaymtanmış otabttirdi.
Tûth Mtab! öyteyse birçok kez gizti gizi: kopya editen ve eskiliği
10000 ya da be!ki de 20000 yıta dek uzanan çok eski bir papirüs otarak
görütebîtiyordu. Ama somut bir nesne hiçbir biçimde bir simge değitdir.
Daha çok ateşte yakıtmış otabiten somut nesne, öyteyse. Başına
geienin ne otduğunu göreceğiz.
önce Toth'un kendisini e!e atatım. Başı bir ibis kuşunun başı otan
bir insan yaratığı otarak tasarımtanmıştır. Etinde bir kamış kaiemie
parşömen üzerine yazmak için kutiamian o mürekkebin bir paietini tu­
tar. Öteki iki simgesi ay ve şebektir. En eski geteneğe göre, yazıyı but­
muş ve tanntarm bütün toptanlarında yazmantık etmiş.
Az şeyi bifinen HermopoÜs kentinin ve üzerterinde daha da az şey

12
TOTH KİTABI

büinen yerattt ütkeierinin üyestdir. Toth sonradan, Hermes'te özdeşte?-


miştir fi).
tnsaniîğa yazryj itettyor, sonra teme! bir kitap, o üntü Toth Kitah'm,
bütün eski kitap!ar arasında eski, sınırsız gücün gizemini de içeren ki*
tabi yaztyor.

Okunan ve 1868'de Paris'te yaymianan Turis papirüsünde bu kitaba


i!k imâ görüiür. Bu papirüs firavuna karşı büyülü bir entrikaya yüzie-
rtne göre yapıtmış ba!mumundan heyketter yotuyta baştıca danışman-
tarmı oiduğu gibi firavunu da büyüyte ortadan katdırmayı amaçtayan
entrikayt antattr. Cezatand:rma korkunç otmuş. Saray'ın ktrk subayıyta
attı soylu kadm) ötüme mahkûm oimuş ve ötdürütmüş^ Öbürleri kendi­
lerini zetıir!emiş!er. Lanetti Toth kitabı itk kez o zaman yakıtnuş.
Bu kitap daha sonra Mısır tarihinde Ramses ü'nin oğ!u, Khanuas'm
eüerinde görütuyor. Bir yaztcmmkfnden diegii de., Toth'un kendi etinden
çıkan gerçek nüshayı ete geçirmiş otacaktı. Belgelere göre bu kitap
güneşi yüz yüze görmek otanağmı veriyormuş, Yeryüzü, deniz ve gök
cisimterine üişkin gücü düzentiyormuş. Aratarmda an!aşmak için hay-
vantarm kuttandiktarı.gfzti yetenekteri yorumtamak gücünü gösteriyor­
muş. Ötüteri dirütmek, uzaktan etki yapmak oianağmı sağtıyormuş. Ta­
rihse! Misır be!ge!erinde bütün buntar bize antatıtmışür.

Böyie bir kitap, kuşkusuz dayantlmaz bir tehtikedir, Khanuas ger­


çek kitabı yaktyor ya da yaktığrm i)eri sürüyor. Aynı metin bu ateşten
doğma kitabm ateşte yok oimaz otduğunu söytediğinden, serüven öy*
leyse çetişiktir. Ama bu -yok olma* gerçekieştiyse bite, ancak geçici­
dir. Kitap Metternich dikititaşmm, Mehmet Ati Paşa'ca Metternich'e
sunutmuş otduğundan böyie anttan dikilitaşın üzerindeki yazıttarda ge­
ne ortaya çîk)yor. Bu dikiiitaş 1828'de bulunmuş olup ).Ö. 360'dan kat­
madır. Mısır tarthi bakımından, bu öyieyse yeni bir belgedir. Aynca bu
dikiîitaşm akrepterin ısırmasına, güçtükte kanıttanabiten etkiye karşı,
Avusturya'da az butunan akrepteri koruduğu görutüyor. Bu diküitaş
her hatde üç yüzü aşkın tanrıyı, içterinde başka yı!dız!arın çevresinde
dolanan gezegenlerin tanrıiarını da temsii ediyor - hiçbir şey uydurmu-

(1) Ay - tanrı... Mtsırhiar Cehuti deriermiş, Tiıoth biçiminde do yaztityor...


Herşeyi yaratan, yazıyı bütan, ruhların günahlarını teraziyle tartan odur. Yunan-
iıiar onu Hermes'ie bir tutmuşlardır Arab'iarda tdris peygamber otarak biİİnir.

13
LÂNgTU KİTAPLAR

yorum, Metterrıich dikilitaşmm yani okuyucuiannm çoğu taşın kurgu -


bitim yazariartnt ilgilendirdiğini iteri sürüyor.
Toth ta, bu dİkiMtaş üzerinde, kendi kitabım yaktığını ve Set şey­
tanım (1) ve kötülüğün yedi efendisini uzaklaşttrdiğmı bildiriyor.
Sorun bu kez sonuca bağlanmış görünüyor. İ. Ö. 360 yihnda Toth
Kitabt törente yakılmiştır. Ama uydurma öykü gene de yürüyor. İ.Ö.
aşağı yukarı 300'den başlayarak, Toth un bu kez simyanm kurucusu,
Hermes Trismegisthosla (2) özdeşteşmiş otarak ortaya çıktığı görülü-
yor. Özettikte İskenderiye'de, her saygı gören büyücü, etinde Toth K!-
tab! olduğunu iteri sürüyor ama, kitabîn kendisintn ortaya çıktığ! hiç gö-
rüimüyor : bir büyücü kitabı etinde buiundurmakia övündü mü, bir ters­
tik işini bozuyor.
İ.Ö. i. yüzyılın başlangıcıyta İ. S. ikinci yüzytim sonu arasmda Cor­
pus hermeticum u biriikte oiuşturan çok sayıda kitap görüiüyor. V, yüz-
y!İdan başiayarak, bu metinter toptanmıştır ve buniarda gene Toth K!-
tab<'na başvuruştar görüiüyor ama kitabt buimak olanağım sağlayan tek
bir öz!ü ize rastianmıyor hiçbir zaman. Bu dizinin en üntü metinieri
Asdepius, Kor^ Kosmou, ve Poîmandres admı aiır. Hepsi Toth kitabı­
na başvururiar ama, hiçbiri hiçbir zaman ne onu doğrudan doğruya
anartar ne de onu inceiemek yofunu gösterirler.
Bununta biriikte Asc!ep!us batan uygartıktarm gücüne iiişkîn garip
benzetmeier taştr:
^Atalarımtz tanrıtar yaratmak sanatım bulmuştu. Heyketter yapt!-
tar ve caniar yaratmayı bilmedrkierinden, şeytanlarta metekierin ruhia-
rını çağirip buntan kutsai sır sayesinde tanrttarm görüntüierine yer!eş-
tirdiier, öyte kî bu heykeller iyiiik ve kötütük yapmak gücünü kazan-
diiar^
M<sır tanrıiarı ve Toth'un kendisi de böylece yaratıimış olacaktı.

(1) -Karanltklar - tanrı,.. Tann Gebeb'ln oğiu, Oairia'le isisin kötütukçü kardeşi­
dir... Kardeş! Osiris'i ktskamr ve onu oidürmeğe çahştr...-
(2) *M!S<rl)!ar!n ay tanns^ Thot'a Yunanhiarm verdiği ad... Üç kez büyük Hermes
anlammdadır. Yunaniı!ar onu eski bir Mısır kralı, din adamı ve büyücüfügtln ku­
rucusu saymtşlardir. Yunan İnançlarına göre astroioji ve simya bttimterlni de
o kurmuş, Tevrat'a göre o altmc! kuşaktan bir peygamberdir... Kaiemîe yazı
yazan ve dikiş diken, terzi, i!k însan odur.

14
TOIH KİTABÎ

Kim tarafmdan yaratitrmştard!? Bu söylenmiş değitdir. MfS)r'dan


önce ge!en büyük uygarhkça.
Asciepius'a göre bu tanniar tsa'nin zamaninda gene de varditar ve
etkinditer: ^Libya dağtarmdaki büyük bir kentte yaştyoriar ama, faz-
iastnt söytemeyecegim.^
Bu hermetik yazttar bütünü özettikte Nock ve FestugiĞre'ce butun­
muş, Corpus hermeticum'da [Bude dizisi, Paris. 1945*54) yaymtanmiş
otabitir. Kurgu - bitime iiişkin otarak düşünütmüş bite de otsa düşgücü*
nü kamçttamak özettiği vardtr bu metinterde. Saint -Augustinusla baş­
ka birçok tannbitimci ve fitozof bununta yakmdan itgitenmîşterdir.
Buntar kuşkusuz Toth Kitaben! yayan metinterdir. Mitâdtn V. yüz^
yttmdan günümüze dek kîtap o den!i sfkça görütüyor ki bas!mc!ttğ)n
ve fotoğrafçitiğîn butunuşundan önce bunun nasü yayitmîş oiduğu so-
rutabiHr. Engizisyon kitabt tam otuz kez yakt), eüerinde Toth Kitabı ol­
duğunu ortaya atantarm başma geien garip otayian sîratamak için de
bütün bir kitap gerekirdi.
Ne otursa otsun kitabın basttmtş ya da bir yoüa çoğattttnrnş otduğu
görütmedi, hiçbir zaman. XV. yüzyttdan bu yana garip bir efsane dolaş*
mağa baştadt. Bu efsaneye göre, Toth Kitabem etinde butunduran gizti
top!u!uk bunun bir özetini, herkesçe antaşitabitir bir biçim fiş takımmt
ha!ka yaymtş otacaktt. Bu fiş taktrm üntü tarot oyunundan başkası ot-
mayacakt!. Bu düşünce itk kez Antoine Court de Göbetin'in bir kitabin­
de : Le monde primitifte enine boyuna açManmtşttr. Bitim adam!, La
Rochette K^raftîk Akademisi üyesi, Court de Gebetin, bu yaptt dokuz
ctit otarak 1773'den 1783'e kadar yaymtand!. Burada İskenderiye y^k^
mmdan kurtutan eski bir Mrstr kitabtna varrmş otduğunu ortaya atar,
ve bu kitap üzerine şunu söyter: «Kitap ontann en itginç konutardaki
tamamen gizti bitgiierini kapstyordu. Eski hitstr'm bu kitabî tarottar oyu­
nudur - bu iskambi! kâğittan hatinde etimizde vardîr.^
Bu parça bana açtk geJmiyor. Yazar İskenderiye kitaphğmda daha
önce bir tarot oyunu butundugunu mu söytemek İstiyor acaba? Ya da
tskendenye ytktmmdan kurtutan bir Mistr kitabtmn tarot oyununun bir
fiş takmn, Toth Kitabındaki ders!erin bir özet) otduğunu ortaya döktü*
ğünü mü bttdtrmek istiyor?

f*) Gelenekiere göre 8at!k Atiant!s Uygarhğt'mn bir koioniaJ oian attantis
büîmierini büiycriard!. (R. M. Notu.)

15
LÂNETLİ KİTAPLAR

Bu konuda hiçbir şey bitmiyoruz. Tarot oyununun, özeüikie yeni


çağda, çok iiginç İncelemeterin, buntar arasmda da, çağdaş ressam
Baskineln yaztk ki bast!madan katan incetemesinin (bnusu oiduğu bet-
iidir kuşkusuz.
Gerçekter aianmda katmak üzre, tarot oyununun 1100'e doğru or­
taya çtküğmm görütdûğû söytenebiiir. Oyun 78 kâğtttan otuşuyordu ve
bugün de gene böyte oiuşuyor, 52 kâğ<tİ!k iskambii oyununun ve fa!
açtşa yarayan oyunun buradan geidiği de söytenebjtir gene) oiarak. Bu,
kabuiieniien dûşunceierin çoğu g ^j, yanitş kabu) editen bir düşüncedir.
Baştangtçta, bu kâğ!tiara nebi deniyordu, peygamber antamma ge
ten itatyanca söz. Tarot sözünün kaynağı bitinmiyor.
Tarot sözünün Fransizca söyienişi, taro'nun, orta'tun, ya da ordfe
du tempte'm [1) bir çevirmesi oiduğu varsaytm! karşistnda en büyük
kuşkutuîuk gösterüebillr. Çevirmeterle nereye otursa otsun vanhr.
Tampüye'ierin tarottar! alm!Ş ve benimsemiş otmaiar! o!as!d)r, ama
hiçbir şey oniarm buntart çevretertne yaymtş otduk!ann< kantttamtyor.
Nepo!öon !!! zamanmdaki Mittî Eğitimin kitaptık memuru, Chriat&n Pi-
tois, 1876'da çtkan, Histoire de )a Magte'sinde, uygartîğm^n oriadan kat-
kfşmdan önce Mtsır'm en onemü bitimse! S!rtarmm tarottara geçiritmtş
otduğunu ve Toth Kitah'mn gerçeğinin burada butunduğunu söyter.
Kabut ediyorum ama, insan biraz daha înandtrtct kanttlar isterdi.
Tarotiarm gösterdîğt gibi son derece betirsiz simgeterde, insan ne
oiursa otsun butabiiir, gerçekten de buimuştur. öyteyse durum deği-
şinceye kadar, tarotiaria özettenen Toth Kftab^nln bu öyküsü bana ef­
saneyi andtrtyor gettyor.
XVttt. yüzy!tda, sayg! gösteriten her şartatan etinde Toth Kitab'
otduğunu ortaya atıyor. Hiçbiri bunu göstermedi ve bunun için çoğu
1825'e kadar Engizisyon un odun yığtntarmda yok oimuştur: gerçekten
1825'te, Engizisyon İspanya'da gene de ortahğt kas^p kavuruyordu.
XX. yûzyîida oiduğu gibi XtX. yüzyttda da, eilerinde papirüs ya da
(söyientiye göre, Gaston Leroux'nun üntü romantnda, Le fauteuii han^

(1) -Ordre du tampîe.- Tempte [ampiîye] Tarikath Bu tarikat. 1119*da. Franstz şovai-
yes! Hugues de Payens ve btrkaç şövaiye arkadaş!nca kurutmuştur. Tarîkatm
amact. kutsa! kent!, Kudüs'ü korumakmtş. Güç!eri, var!tk!ar< 1312'ye kadar sür­
müştür. Çev.

16
TOIH KtTAB!

tA'de, işin içine kartşttğt görüien Toth Kitabt oiduğunu iter) sürecek
kadar çok şartatan yok değitdir.
Ama kitabt etinde taştyaniartn baştna geten oiayiar çok kartştk ol­
duğundan, kimse kitabt yaytniamayt göze aiamazdt.
Sandtğ]m gibi ve şu kitabtn göstermeğe çaitşttğ) üzre, u)us!ararast
bir Kara Cüppeiiier ortakitğt varsa, bu ortakhk en eski Mtstr'ia çağdaş
oimatt ve o zamandan bu yana etkiniiğini göstermeüdh. Toth Kitabının
strtarmt etinde butunduran ve bu strJardart yarartanan çağdaş topiuiuk-
!ara imâda buiunan C. Daiy King kadar ağtrbaşh yazariarda, bu konu­
da kaynakçatar butunur. C. Da!y King Orage'ta Gurdjieff'in böytesi top-
tutuktann üyesi oiduktartnt iieri sürüyor. Orage'i tantmadtm ama. bir
yatanct oian Gurdjieff'i tantdtm.
Bu öze) durumda, Ç. Daiy King'in iyi niyeti şaşkmhk uyandtrabii-
di. Bunun!a biriikte insanm strf kişise! çabastyta Mtstr yöntemine uy
gun otarak üstün bitine! kazanmaya uiaşamadtğtnt. kendisine göre de.
yönetHmiş oimakstztn bu tür bir girişimi gerçekteştirmenin son derece
tehtiketi otabiidiğini yazar. Bu girişim en ağtr sonuçiar doğurabitir,
özetUkte yaratar açabiiir.

Gene ona göre -bu yöntemi yatntz bir niteiikii ve etkiteyici kişiter
örgütü öğretebüir, kazandan yöntem yatmzca böyie bir örgütün içinde
üygutanmtş otabitir. Okuyucuya tek baştna deneyfere, kaiktşmamayt en
ciddî biçimde haber veriyorum. Bununia biriikte, bu yöntem insan b'
[incinin etkiniiği için pratik bir yo) açar-.

Böyie bir örgüt varsa, etinde ister istemez Toth Kitabt ya da kita^
tan geriye katant otabitmetidir. Ve Mtstritiar mumyatara uyguiadtkiart-
ntn aynt koruma yöntemterini papirüse uygutadtiarsa, bir papirüsün
X)X. yüzytia kadar katabitdiğini, ondan sonra fotoğraftmn çtkanimtş
otabiteceğini düşünmek hiç te saçma değüdir. Ad< antian örgüt XiX.
yüzytidan çok önce fotoğrafçtitğt tanımtş olmadıkça, sorun yoktur.

Cromweit'in kaytn biraderi ve gizii potisinin başkam. Thurtoe, ka-


ranttk odastnda fotoğrafa benzer bir yöntem kuttanmtş gibi görünüyor.

Bu metinter çözüfebitdi mi? Burada gene Mtsirbitimcüerinin uyuş-


mazhğtna düşüyoruz. Sax Rohmer resmi Mtstrbitimciieri üstüne şunu
vazdt *insan tümünü kaynatsaydt da böyie etde editen aktşkanı imbik-

17
LÂNETLİ KİTAPLAR

ten geçirseydi, bir mikrogram düşgücü e!de edemezdik Bu pek doğru


görünüyor. Hiç değüse 1920'ye doğru hiyogrotifleri resmî oimayan ger­
çekten çözebilir arkeologlar oldu saytiir.. Schwiller de Lubicz bu gibi
uzmaniardan ders almrşa benzer. O kadar kİ, gizli bilimin birkaç öğe­
sini elinde bulunduran küçük bir topluluğun, İ.Ö. 1971 yîhnda oidu­
ğu kadar İ. S. 1971 ythnda da dayantkh varhğ) yatsmamaz.
[şte, C. Da!y King'e göre, bu gizli bitime ilişkin bir örnek: "Mtsır'*
da, gerçek okuttar vardt ve piramitier içinde ders veren oku), Büyük
Okut, gerçekten önemüydi. özettiği gerçek evren üstüne nesne), ger-
çek bitgiydi. Öğrencitere sunuian otanaktardan biri de, titiztikie haztr-
tanan bir ders sayesinde, hepimtzin otdugu aşagd)k -varhktardan, ger­
çek varbk!ara dönüştürmek Üzre, kendi öz bedenterinin doğa! ama kuş­
ku editemez görevterini yerine getirmek otanağtydt.
aBüyük Oku! sahip otmadığtnmz bir bHimi aydmttğa kavuşturmuş,
tu : ruhbilimsel optik bitimiydi bu. Bu bitim kenditertne göste^iten bir
yüzde yalrnz kötü otan< yans!tan aynatan incetemek otanağm! veriyor­
du. Böyte bir ayna «ankh -en-maat*, gerçeğin aynas! adm< ahyordu.
Büyük Oku!'a kabu) ediien aday içim!er^cöttko!an herşey^ eleyinceye
kada^kendM^emiz!enuş-oidu#unda^ aynada l^ t)k hiçbir şey görmü­
yordu. Böyte bir aday bir duru ayna ÜstaslTadmı ahyordu,*
Bütün bunlar daha fazlasm! öğrenmek isteğini doğuruyor. Ama ki-
miierinin insanhğtn bu bilgileri edinmeğe hazır olmadtğm! düşündükle­
ri, Kara Cüppelîler örgütünün de Toth Kitabının yayınlanmasını önle­
mek için herşeyi yaptığı antaşılabitir durumdadır.
Bu örgüt bugüne kadar bunda ço k laşa n göstermiş gibidir.
Bu kitabîn neyi içerdiğini bilmediğimden, bir düşünce vermek ben-
jee^gnçrnrrĞefçgkten bilinmeyecek kadar tehlikeli sırlar var oiabilir,
ruhbitimset optikl^ sırrı da bana kuşkusuz yazgıya bağİ! gibi geliyor.
^ma^bağnezi^rlTe boşinançlılar da vardır.
Bu boşinançlılara seslenerek, konu dışma da çıkarak, Tout Ankh
Amon'un mezarmm açılışında haz<r butunan herkesin ortalama yaşam
süresi üzerine sağlam bir sayilama yapıldığını belirtelim; ortalama ola­
rak yaşamlar! yaşıtlarmınkinden daha uzun sürmüştü. Öyleyse bütün
lânetli mezar ve firavun İâneti öykülerini doğrulamaksam kabu) etme*
yelim. Ama Tout Ankh Amon'un mezar) gerçekten açılmıştı.

18
TOTH KİTABİ

Öte yandan, *gögün ve yerin bütün striartm biiiş*i bitdiren herhan­


gi bir M!S<r papirüsü gerçekte ancak birinci derece denkiemterin çö­
zümünü tammiar .. Öyteyse Toth Kitabt'mn düşmaniarmm işi fazta bü-
yüttükieri mümkündür.
Hak!) otmaiar! da mümkündür.
Betti otan şey, gerçek metnin desteğini ve resmîni sağiamakia,
Toth Kitab)'mn bir çevirisi oisaydf. her yaytmctnm bunu yaymiama-
dan önce duraksayacağtdır. Ben bite...

Böiüm !'e eh
Nefer-Ka-Ptah, Toth Kitaben) nasH butdû

Lin Carter'ce bir Go!den cities, far antoiojisinde anHan bu safyü-


rek ama gerçek öyküyü, Brian Brown'nun The wisdom of the Egyptians-
m da (New York, Brentano's. 1928) butdum.
Nefer-Ka-Ptah eski bir Mtstr rahibi sayesinde Toth Kitabt'mn izin!
butmuş. Kitap yıtantarta akrepier ve özeiiikie öiümsüz bir yiiania sak-
ianmtşmiş. Kutuianmtş bîr dizi kaptara konmuş, bu kapiar bir îrmagm
dibinde yatfyormuş, tsis rahibinin, bir büyücünün yardîmtyia Nefer-Ka-
Ptah, büyüiü bir ka)d^raç!a kutuyu kaidtrmtştt. O zaman otümsüz yıtam
iki parçaya birbirinden yeterince uzak kuma gömmüş. O zaman kitabm
İtk sayfastn! okumuş^ göğü, yer'i, boşîuğu, dağtar! ve denizi, kuştarm,
bahktarm ve hayvantann ditini kavramış böytece. İkinci sayfay! okumuş
ve Güneşin karanhk gökte pariadiğtn) ve Güneş'in çevresinde tanr:!a-
nn kendiierinin büyük görüntüterini görmüş.
Bunun üzerine sarayma dönmüş, yeni bir papirüste bir bira çömîe-
ğf a!mtş, papirüse Toth Kitabının gizii sözierini yazmtş, buntan biravia
ytkamtş^ ve birayt içmiş .Büyük büyücünün tüm Migisi böyiece ona
geçmiş.
Ama Toth öiüter ütkesinden ç!kagetmiş ve korkunç bir şekitde
öcünü atmiş. Nefer-Ka-Pta!< m oğtu, sonra Nefer-Ka-Ptahln kendisi ve
karts! öimüşier. Onu bir k!ra! oğîuna yaraştr onuriaria gömmüşter ve
Toth'un gizii kitab< onunia birtikte toprağt boyiam!ş.
Kuşkusuz sonsuza dek degii, Çünkü Toth Kitab! yüzy!Üar boyunca
gene görütüyor. Nefer*Ka-Ptah'm mumyast İte, toth Kitabt'mn çevresi­
ni sarmtş otan sonraki bir efsane onun Tyanah Apoltonius'ca yeniden
butunmuş oiacagtnt söytüyor.

19
2
İSKENDERİYE'DE YOK OLAN

Büyük İskenderiye kitaphğmm ortadan katdtrthşt mitâdtn 646 yt-


!<nda Araptar'ca tamamtanmtş oidu. Ama bu ortadan katdtrtttş başka y<-
ktmtartn önüne geçmişti ve bu inamtmaz bügi koteksiyonunu yok etme­
ğe yönetJk satdtrt ayrtc^ pek antamhdtr.
İskenderiye kitapttğ! Ptotemaios t'ce ya da Ptoiemaios ti ce kurut­
muş otmah gibi görünüyor. Kentin kendi de, adtntn gösterdiği üzre,
i. ö . 331 te 330 baştnda Büyük İskender'ce kurutmuştu. Kitaphğtn bütün
bütüne ytkttmtş otmastndan önce aradan yaktaştk 1000 yt] geçti.'
İskenderiye hiçbir biçimde tahta kuttamtmadan, bütün bütüne taş­
tan yapttmış bir kent otmak baktmtndan dünyantn itk kenti otdu betki.
Kitaptık. araştırıcılar için ayrttan on büyük satonta odatardan otuşuyor-
muş. Kurutuşunun tam tarihi ve kurucusunun ad t gene de tarttşihyor
ama, yatmzca o dönemde saitanat süren ktrattn değ!) de kttaphğm dü-
zenteyictsi ve yarattctsı antamında, gerçek kurucu, Phater'ti Demetrios
admda biri otmuş otmatt gtbt görünüyor.
Başiangtçta, kurucu yedt yüz btn kitabt toptamtş ve sonradan bo­
yuna yeniterinl katmtş. Kitapiar ktrattn istekterine göre sattn attnmtşmtş.
Bu !. ö . 354'te 348 arasmda doğan Phater'ti Demetrios Artstotetes'
in kendisini tantmtş otmatt. İ. Ö. 324'te hatk hatibi otarak ortaya çtktyor,
317'de Atina vaiist seçitmiştir, i. Û. 317'den 307'e kadar, on ytt Atina-
yt yönetiyor.
Betti bir saytda yasa, özeMikte cenaze törentertnde gösterişin kat-
dmtmast konusunda bir yasa çtkarmtş. Onun zamantnda, Attna 90000
yurttaştan, kendini benimsettirmiş 45000 yabanctdan ve 400000 köte-
den otuşuyormuş. Demetrios un kendi kîşttiğt konusunda, tarih bize
onu ütkesindekt ştkttğtn hakimi diye gösterir: saçtarınt oksijeni! suy-
!a sartya boyamada itk Atinatt o otmuş.

20
iSKBNDBRlYBDB YOK OLAN

Sonra, vaiitikten uzak!aşt<rt!dt ve Teb'e gitti. Şurada, uçan daire-


tar üstüne belki iik yaptt otan. Gökte tş'k dağthnn konusunda diye,
btri garip başttktt, birçok kitap yazd).
İ. ö . 297'de, firavun Ptotemaios getip İskenderiye'ye yerteçmesf
için onu kandtrtyor. O zaman kitaphğt kuruyor. Ptotemaios t , ). 0 . 283'te
ötüyor; oğtu Protemaios i! de. Demetrios'u Mtstr'daki Busiris'e sürgün
ediyor. Demetrios burada, zehirti bir yttanca sokutuyor ve burtdan
ötüyor.
Demetrios Mtstr'da Ptotemaios i adtna bitimterin ve sanatlarm
koruyucusu otarak ûn salmtşttr. Ptotemaios tt. bitimter ve özettikte zoo-
tojiyte otduğu kadar kitaphkta da itgitenmeği sürdürüyor, i. ö . 327'de
doğan, ve ayrmtitan ve ölüm tarihi bilinmeyen Efesti Zenodotus'u ki-
tapttk memuru otarak atamtş.
Bundan sonra, bir diz) kitap!)k memuru, yüzytttar boyunca, parşö-
menter, papirüster. gravûrter, k)m) getenekiere kutak vermek gerekir­
se bas)h kitaptar bite ytğarak, kitapttğt geniştetiyor. Kitapitk öyteyse
tamamen paha biçitmez betgeter içeriyor. özettik!e, Roma.daki muha
tifteri toptuyor.
Betgeter !. ö . 131 e kadarki kitaphk memurtarmtn otdukça gerçeğe
yakm bir çizetgesini çtkarmak otanağtnt verir.

!.ö.
dan ye,
Phaterti Demetrios 282
Efesti Zenodotus 282 y 260
Kureneti Caüimachus Y- 260 y. 240
Rodostu Apotionius y 240 y 230
Kureneti Eratostenes y. 230 195
Bizanstı Aristophanes 19S 180
Apottonius t'Eidographe 180 y. 160
Semadirekti Arfstarkus y. 160 131
Bundan sonra, göstergetc belirsizteşiyor. Bir kitaplık memurunun
i.ö . 47 ytttnda Cutius Caesar'ca bir itk kitaphk soygununa korkunç
karşt çtkttğ] bitiniyor ama, Tarih onun adtru vermemiştir. Betti otan şey.
daha Cutius Caesar döneminde, İskenderiye kitaphğtntn hemen hemen

21
LANETLİ KİTAPLAR

stmrstz bir güç taşıyan kitap!ar buiundurmak gibi pek yerteşmtş ûnü
oiduğudur.

Caesar'm İskenderiye'ye getdiğinde kitaptık en azından yedi yüz


bin etyazmasını içeriyor. Neteri? Ve neden iç!erinden kimiierinden kor­
kulmağa baştanıyor?
Kaian betgeier bu konuda bize yeterince sağtam bir bügi verir.
Önce Yunanca kitaptar vardı. Kuşkusuz gömüter: kiâsik Yunan yazı-
pmdan etimizde butunmayan bütün o parça. Ama bu eiyazmaiarı arasın­
da etbette tehtikeiiteri otmaiıydı,
Buna karşıhk, Beros'un yapttmm tümünde kayğıtandıracak şey
vardı. Yunanistan'a sığman Babii'ii rahip Beros, bize dünya-dtşdarta
b!r karş:!aşmanin öyküsünü bıraktı : battkiara benzeyen, daigıç kispet­
ten içinde yaşayan ve insantara itk biiimset bttgiieri getirmiş otacak
otan yaratıkiar, kimiikteri karaniık Apkatiusiar.
Beros Büyük İskender zamanında ve Ptoiemaios i dönemine kadar
yaşamıştı. Babit'de Be!-Marduk (1) rahibi oimuştu. Tarihçi, müneccim
ve gökbiiimciydi. Yarım çember güneş saatini buimuştu. tşığm girişimi
konusundaki en yeni çahşmatan önceden kestiren Güneş ışıktanyta
Ay'mkiter arasmdaki çatışmaiarm bîr kuramını buidu. Yaşamının tarih-
ieri doğumu için j,Ö . 356 ve ötümü için 261 oiarak saptanabtitr. Çağ­
daş bir efsane, kâhinetik eden üntü Sibyüa'nın (2), onun kız kardeşi ot-
duğunu söyter.
Beros'un dünya - dışıtarta itk iiişkiierini anlatan -Dünya tarihi*
kayıptır. Geriye birkaç parça kalıyor ama, bu yapıtın tümü İskenderi­
ye'deydi. Dünya - dışıtarm öğretmiş oidukiarı da içinde.
İskenderiye'de Manethon'un tam yapıtı da buiunuyor. Bu, Ptoie-
matos i ve ü'nin çağdaşı, Mısırtı rahip ve tarihçi, Mısır'ın bütün sırta-
rmı tanımıştı. Adı bite ^Toth'un sevgitisi* ya da -Toth'un gerçeğtni etin­
de buiunduran- diye yorumianabitir.
Bu Mısır üstüne herşeyi btien, hıyogratifteri okuyan, son Mısır ra-
hipteriyte iiışküeri o!an msandı. Kendi de sekiz kitap yazmış, Mısır'ın
bütün sırtarını ve beiki Toth Kitabt'nr içinde buiunduran özettikte iyi

(1) Babiİln tartm tannsı. Çev.


(2) Faicı, kadın peygamber terden. Çev.

22
İSKENDERİYE'DE YOK OLAN

Geçitmiş ktrk tomar parşömeni de İskenderiye'de toplarmş olacaktı. 8u


koieksiyon sakianmtş otsaydî, Mıstr strtan üstüne bilinmesi gereken
herşeyi bitecektik beiki, Engetiemek îstenüen kuşkusuz budur.
tskenderiye kitapitğ!, feniketi bir tarihçinin, kendisine atom kura-
mmm butucutuğu kondurutan Mochus'un yap^iarm! da buiundurur.
Kitap)^kta son derece az buiunan ve değerti Hint etyazmaian da
vardtr.
Bütün bu efyazmafanndan, geriye htçbir iz katmıyor. Yrktm başta-
dtğmda tomartartn kesin saytstm bitiyoruz: beş yüz otuz iki bin sekiz
yüz. -Matematik bitimieri* denebiten bir böiümte ^Doğat bitimter* de­
nen başka bir böiümûn butunduğunu biiiyoruz. Genet bir kataiog da var-
dt. Bu da ytktma uğranuş otdu.
Bu ytktmian baştatan Caesar*d!r. Betirtt bir saytda kitabt topiadî,
bîr böiümünü yakt! ve gerisîni sahiadh Hem bu otay üzerinde günü­
müzde de betirti bir kararsıztık dotaştyor ve öiümünden 2000 y<t sonra
Cuiius Caesar yandaşiann) ve düşmantarm! etden kaçîrmadh Yandaş­
tan onun kitaphğm kendisinde hiçbir zaman kitaplar yakmadtğm! söy-
!uyor)ar; otsa oîsa, Roma İçin gemiye bindiritmiş olmaya haztr belirti
bir saytda kitap tskenderiye timanındaki bir hangarda yanmtşmış, ama
hangar! ateşe veren Romahtar değiimiş.
Buna karştttk, Caesarln kimi dûşmanian kitaptarin, korkunç sa-
y;da, biie bHe yok editmiş otduğunu söyiüyorlar. Tahmini say! 400001e
70000 arasmda değişiyor.
Orta bir tez, çarptştian bir mahaMeden geten aievterin kitaphğ3
utaşmtş ve kaza sonucu kitaphğ) yakmîş otacağmi bildiriyor.
Bu ytktmm tam otmadığ! ne otursa oisun beiii görünüyor. Caesarln
yandaştan gibi dûşmanian da sağlam kaynakça vermiyoriar, çağdaşia-
n hiçbir şey söyiemiyor ve oiaym en yakın öyküteri iki yüzytl sonraki
öyküterdir.
Caesar'm kendî de, yapıttannda, bundan söz etmiyor. Kendisine
özettikte itginç geten kimi kitaptan *aymp aimış-a benziyor.
Mtstr tarih! uzmaniarfnm çoğu yedi yüz bin citdi, çaitşma sa-
İontartnt, özet daireteri kapsadtğma göre kitaphk yap!S!ntn büyük çap­
ta otabüeceğtni, s!rî yangmtn smtnnda ka!an bu önemiiiikteki bir ant-

23
LANETLt KİTAPLAR

tm bütün bütüne de yok otmuş otmadığım düşünüyortar. Yângmm îş-


tenmemiş papirüs tomariarm! otduğu kadar buğday stokiartnt da ya-
ktp küi etmiş otmas! otastdir. Yanginin kitapttğın büyük bir bötümünü
yok etmiş otduğu da beüi değiJdir, bu bötümü hepten yok etmiş otma-
d<ğ! açtkttr. Ve daha çok tehtiketi gibi görüten bot say!da kitabm or­
tadan katkttğ! da bettidir.
Kitaptîğa karşt sonraki en önem)! satdtn imparatoriçe Zenobta'ca
yapttmtşa benziyor. Bir kez daha, yjktm tam otmadh yafmz önemti kitap-
!ar ortadan katknuş otdu. İmparatoriçeden sonra imparator Dîoctetia-
nus'un (t. S. 284-305) yapttğ! satdtnnm nedenini bitiyoruz. Çağdaş bet-
geter bu konuda aynî kanidadîr.
Dioctettanus attm ve gümüş yaptmmîn püf noktatartm açtkiayan
bütün kitaptan ortadan katdtrmak istiyordu. Başka deyîmte bütün sim­
ya kîtaptannt. Mtstrtîtar ditedikterince attm ve gümüş yapabitseterdi,
bir ordu haz^riaytp böytece imparatortuğa karşi koymantn yottanm bu-
tacakîardt, diye düşünüyordu. Köte oğtu otan Dioctetianus'un kendh
17 Eytüt 284'te, imparator Hân ediîmişti. O, gatiba, bir doğuştan -zatim­
di ve tahtım btrakmasmdan önce, 1 Mayts 305'te imzatadiğ! son buyruk­
ta, htristiyanhgm ortadan katdtntmasm! istiyordu. Dioctetianus Mtstr'-
da güçtü bir başkatdtnyta karşttaşt! ve 295 Temmuzunda İskenderiye'­
nin kuşatttmasm! baştatt). Kenti ete geçirdi ve bu korkunç k<y<m!ann
nedeni otdu. Bu arada, fetheditmiş kente girerken Dioctetianus'un at!
tökeztedi, Dioctetianus ta bu otay! tanrttartn ona kente karşı hoşgörü-
tü davranmas!Mî buyuran bîr büdirisi diye yorumtadh
tskenderiye'nLn ete geçiriiişini simyayta itgîti etyazmatartn! topta-
mayr amaçtayan düzenti aramatar iztemiş o!du. Ve bulunan tüm etyaz-
matarr böytece ortadan katdtntrmş otdu. Buntarda, gatiba, madensi
degişiktikterin gerçekteşebitir otduğunu bitdiğimfze göre, bu bitimin
kavranması için sfmyamn etimizde otmayan başttca anahtartan bulunu­
yordu. Eiimizde yok editen etyazmatanntn Üstesi butunmuyor ama ef­
sane, içterinden bazttann) Pythagoras'tn, Süteyman'tn ve Hermesln
kendinin yaptt! otduktanm söyter. Etbette smtrİ! bir güvenie kabu! edit-
mesi gereken nokta.
Ne otursa otsun, gerekti belgeier simyamn anahtartarmt veriyor
!ard! ve buntar sonsuztuğa dek yok olmuştur. Ama kitaphk yaşadh Uğ
radtğ) aratıksiz ytktmtara karşm, Araptar'm kendisini bütün bütüne or

24
İSKENDERİYE'DE YOK OLAN

tadan katdınncaya kadar görevîni sürdürdü. Arap)ar bu yıktm; gerçek-


İeştirdiier ama, ne yapttktanm biliyoriardh Bir çırpıda büyük sayıda
gizti büyü, simya ve müneccimlik kitabm! -İran'da oiduğu gibi^ İstâm
dünyasında, ortadan katdırmişiardı.
Fatihterin parotası ^Kitap'tan başka kitapiara gerek yoktur^u^
yani Kurandan başka. Bu bakımdan i. S, 696'daki yıkım çok gene! ko­
nutu kitaptardan daha fada, tânetti kjtaptan amaçlıyordu. İsiâm tarih­
çisi Abda! - Latif tH60- 1231) şunu yazar: ^İskenderiye kitaptığı Fa­
tih Ömer'in buyruğuna göre davranarak, Amr İbni As'ca yangmtarta
ortadan katdırıtmış otdu^ Hz. Ömer zaten Müstümah kitaptardakı yazı­
lanı, hep «Tann'nm kitabı bize yeterw İtkesine göre engeitemişti. Ken­
disi daha yeni din değiştirmiş, yaratihş bakımından atabifdiğine koyu
bir Mûstümandı, başka kitaptardan iğreniyordu ve peygamberden söz
açtıktan için birçok kez kitap yakmıştı.
Öyieyse Cutius Caesar'ca baştatitan, Dioctetianus ve başkaiannca
sürdürüten îşî sonuçtandırmış olmas! yeteri kadar doğatdır.
Betgeter bu ateşte yakmatardan kurtutdutarsa da, t. S. 646'dan bu
yana titizlikte saktandıtar ve bir daha ortaya çıktıktan hiçbir zaman
görülmedi. Ve kimi gizti toptutuktartn etinde bugün İskenderiye'den
gelen etyazmatan varsa; buntart gözü gibi korurtar.
Şimdi destelediğimiz tezin tştğmda oiayiann incetenmesinî ya-
patım gene : Kara Cüppeliier dediğimiz ve beii! bîr tür bilginin ortadan
kaHmıasmt amaçlayan bir birlikte yönetmeyi kuran bu topluluğun var-
<!ğ!.
Bu toptuiuğun, Dioctetianus zamanında sürektice arandıktanndan
391 de saman attfndan su yürütmüş oiduğu, simya ve büyü kıtaptarmı
yakmış buiunduğu apaçık görülür.
Bu toptutuğun 646 otayiarmda yapacak hiçbir şeyi kalmadığı da
gene apaçık görütür; İstâm'ın getirmesi buna yetti.
1692'de, B. de Maiüet admda bir Fransız konsotosu Kahire ye atan­
mıştır. İskenderiye'nin hemen hemen boş ve hepten ıssız bir kent ot­
duğunu bitdirir. Daha çok hırsız otan, tek tük kişiler, kıyı köşeterde
saktanıyortar. Yapıtann yıkmtıian öyiece bırakılmıştır. Kitaptar 646
yangınından kurtuldutarsa da, artık o dönemde İskenderiye'de oima-
matarı bu durumda çok otast görünür: kitaptan atıp götürmûşter.

25
LÂNETLİ KİTAPLAR

Buradan baştayarak, varsaytmtara getirtmiştir.


Biz! itgitendirenin, yan! battp giden uygarhktara, simyaya, büyüye
ya da artık bitmediğimiz yöntemlere değinen kitaptann atanmda kata-
!^m. Öyieyse, yok oluşu kuşkusuz çok üzücü otan, ama konumuzun
dtştnda katan Yunan ktğsikterini bir yana btrakacağfz.
Önce, Mtstr'a bakattm. Toth Kitab!'nm bir nüshast İskenderîye'de
butunmu? otsayd!, Caesar buna benimsenebitir bir güç kaynağ! otarak
dört ette sartlmtş olmahyd!. Ama Toth'un kitabt kuşkusuz İskenderiye'­
deki tek Mtstr betgesi değitdi. Nice Mistr betgesi yok otmamtş otsaydı.
M!S!r konusunda şîmdi bite ortaya çtkan tüm soruntar betkî çözüm
yottarm! butmuş otabitecekti,
Ve bu betgeter aras!nda, daha çok buntar amaçfanmtşt! ve özen-
!e gerçek metinteri, sonra kopyatart, sonra da özetteri ortadan yok
etmek zorunda kahndt : biiinen husus Mîstr'dan önce geten uygart<ğ!
bize antatantar. Bazt izterin katmrş otmas) otastdtr, ama öz kaytp, ve bu
ytktm öytesine tam ve derin otdu ki akitcî arkeotogtar çimdi Mtstr'da
uygarhğtn neototik çağdaş büyük hanedanlara kadar getişiminin ön­
ceki uygarhğm varttğınm, hiçbir şeyin tantttamas< gerekmeden. tztene-
bitdiğini iteri sürüyoriar.
Bu önceki uygarhğm tarihi, bilimi ve coğrafya konumu, zaten bi­
zim için bütün bütüne bilinmedik şeyierdîr. Bir Zenciter uygarhğtntn
söz konusu oiduğu varsaytmt ortaya aü!d!. Bu koşutlarda, MiSir'm
kaynak!ar:nm Afrika'da aranmtş oİmast gerekiyordu. Bu batan uygar-
hktan geten kayidar, papirüster ya da kitaptar betki İskenderiye'de yok
otdu.
En ayrmt)!t simya et kitaplar), gerçekten etementlerin değişimte-
rtni etde etmek yoiunu gösterenler yakttdt. Büyü yapıttan yakttdt. Be-
ros'un Apkattustar konusunda sözünü ettiği dünya - dtşttarla karşttaş-
mantn kanittan sitînip gttti. Yok otdu... ama bitmediğimiz herşeyin sa-
ytmrn! nastt yapmatt. İskenderiye kitaphğ<mn böyîesine partak y:k!m<
kuşkusuz Kara Cüppeütef'in en büyük başansıd<r.

Bö!Hm H'ye ek
Ya Piramitier?

İskenderiye kitaphğmm birçok y!kh!Ş!ndan kurtutan elyazmatan-


nm piramitter atttndakî gizti mağaratarda S!ğmak buiduktannt düşüne­

26
tSKENDBRİYE'DE YOK OLAN

cek okuyucutar otacakttr kuşkusuz. En i!ginç otan nokta okuyucutarm


betki tamamen hakstz otmadtktandtr. Mtstr'tn strrt kesintikte çözüt-
mûş otmaktan uzakttr.

Bu baktmdan yatmzca Franstz MtstrbHimcisi Atexandre Varitte'in


iki uyartstnt sByİeyetim. Kendisi sorumtutuğunu Kara Cûppetiter'e yük-
temeğe çattşmtş otacağtmtz garip btr kazada 1 Kastm 1951 de ötdû;
şunu yaztyordu :

-Batt anlaytşt bu düşünceyi çözmekte güçsüz göründüğünden fi­


ravun fetsefesini bitmiyoruz."

Sonra da şunu vurgutuyordu :


-Üniversitenin resmî kadrosuna girip mestekten MtstrbiMmciter
yavaş yavaş yetenekti M)strbitimci)er!n yerini attnca Mtstrbitim ktstr-
taşmağa baştadt.-
Variite piramittere safça ve deiice değer biçmeden uzakttr. Mtstr
yapttartntn butunmuş otabiten son derece sağtam bir bitimse) aniamt
otduktarmt hiç değitse düşünmüyor.
Bu bitimse) strtartn tümü Keops'ça yazttmtş otacak ve hem birçok
nüsha!) bir kitapta, hem de bazt piram)t)erin kendi içinde butunacakt).
Özettikte Gize deki tki büyük piramitte.
Bu bitgtnin en büyük parçast İskenderiye'de yok otmuş otmattdnr.
Ama hepsi deği!. Caesar'tni getişinden önce bite, başttca birkaç bet-
genin yok editmiş ve saktanmtş otmast işten değitdir. Bugün de butun-
matart tamamen olanakstz bite değitdir.
Amerika!) fizikçi Luis Atvarez büyük piramiti tştntarta araşttrma-
ğt denedi. !tk sonuçtar şimdi butunmastntn söz konusu otduğu gizti
oda!artn varttğtnt gerçekten ortaya çtkartyora benziyor. Öbür piramit-
!erin ve mezartartn araşttrıtmas) yapttmtş değitdir. Tout Ankh Amon'un
mezartntn butunuşu kadar önemti, ama arttk eşyatar değit de betgeter
içerecek otan bir butguyu düşünmemek gerekmez.

27
3

DZYAN DÖRTLÜKLERİ

Hindistan'dan getirüen ve Venüs gezegeninden gelen bir kitaba !!k


imada buiunanm kim otduğunu bitmek güçtür. Bu XV!!!. yüzyıhn so*
nunda Fransfz gökbiümcisî Baiüy oimah, ama ön kaynakçaiar butunma-
$! otastdtr.
X!X. y^zy^ida, Fransız Louis Jacoüiot, bu kitaba Dzyan Dörttükter!
adtn! verecek i!k insan olmuşa benzer (1). X!X. yûzytim ortasmda, ei-
terinde bu kitab! bû)undurduk!arm< iteri süren kişiiertn başına geien
bir dizi otay yazıiabitir. Ama Bn Biavatsky'nin yükseiişi ve düşüşüyie-
dir ki Dzyan Dörttükieri'nin öyküsü otanca genîştiğini kazanrr.
Bn Btavatsky'den tamamen yans<z bir ditte söz etmek güçtür. Gö-
rüşier çok değişiktir ve çağtmtzda bite, bağnazhktar atabiidiğine sürüp
gider.
Frans^zcada konuya Hişkin en iyi kttap Jacques Lantier'ce yaz!İm!ş
otdu : La thĞosophîe (GAL). Dzyan Dörttükieri'nin inamtmaz öyküsünü
aniamak için bana gerekii gözükeni yaimz Bn Biavatsky'den atacağtm.
Heiena Petrovna Biavatsky birçok musibet be!irtîsiy!e, 30 Tem­
muz 1831'de Rusya'da doğar. Vaftizinde, uğursuziuk baştar: papazm
âyin giysisi ateş ahr. adamcağiz ağ)r biçimde yanmtş ve âyindekiferi-
nin çoğu paniğe kaptimtşür. Bu partak başiangtçtan sonra, Heiena Bia­
vatsky beş yaşmda, oyun arkadaş)armt ipnotize ederek, çevresine deh­
şet satar: içterinden biri irmağa düşüp boğuiur.
15 yaşmda bütün bütüne bekienmedik durugörü yetHer gösterme­
ğe başiar ve öze!!!k!e potisin butamadtğt katiüeri bu!ur.

(1) insaniara ateşi, yay!, oku öğreten Dzyan tDörtİükİer! üstünde duran bu k!şl, ikin­
ci imparatorİuk donemtnde, Kaikutta'da konsoiosiuk yapmîşttr/Çev.

28
HZYAN DÖRTLÜKLERİ

Şaşkmhk alıp yürür, davranıştan ve yetiter! üstüne doğru dürüst


açiktamaiar yaptncaya kadar genç kın hapse atmayi düşünürier. Bere­
ket versîn işe aitesi kanştr: yatıştırmağı düşünerek, onu başgöz eder-
!er, ama kizcağiz kaçar ve İstanbui'a gîtmek üzre Odessa'da gemiye bi­
ner. istanbui'dan, Mısır'a getir.

Bir kez daha itk bötümde, Toth Kitabı nda^ İskenderiye yikımtndan
kurtutan kitapiarta aynı yottara düşüyoruz.
Ne otarsa oisun, Bn Btavatsky Kahire'de, kopt asitti ve üsteiik bü­
yük !stâm aydinı bir büyücüyte yaşar. Büyücü ona çok tehtikeii, ama
durugörü yo!uy!a ıncetemeği öğrettiği tânetii bir kitabin vartığim bit-
dirir. Büyücüye göre, gerçek metin, Tibet'teki bir manastırdadır.

Kitabin a d ı: Dzyan Dört!ük!eri'dir.

Kopt! büyücüye göre, bu kitap değişik gezegenterden geten ve yüz


miiyontarca yittik eski bir öyküye değinen sırtarı açıkfıyordu.

H. P. Lovecraft'm söyiediği g ib i:

-leozofiar safça oiduğu kadar, dokunakh bir iyimseriikie açtktan-


miş otmadikiarmda, kanı dehşetten donduracak otaytardan söz eder!er-^
Bu dörttükterin kaynagınî araşttrmak istedik. Bostum Jacques Van
Herp Asiatic Roview'in Bn Btavatsky'nin betki hiçbir zaman incetemek
otanağını butamadiğı karantık bîr yazısmda, bir kaynağına rasttamış
otduğunu sanıyor.
Hiç değitse, kafasi her zaman çok iştek otan Bn Btavatsky'nin, pek
eski bir geteneğe uygun geten gerçekdtşi öyküiere karşı, zıvanadan çık-
tiğı söytenebiiir. Varsayımı en ıteriye vardırmak istenseydı, ne otursa
otsun düşünütebitirdh Tamamen ayricahktı durugörü otaytari vardır.
Başka bir iyi örnek Edgar Cayce'tn örneğidir. Bn Btavatsky'nin duru­
görü yoluyta otağanüstü bir kitabı gerçekten okumuş otması bütün bü­
tüne otanaksiz değüdir.
Daha sonra, bir kitap forması kadar o!an bu Dzyan DörttûMeri'ne
sahip otduğunu iteri sürerek. Kahire'den ayntarak, Paris'e gider, ba-
bastnin para yardirmyta burada yaşar. Sonra Londra'ya, son Amerika'
ya geçip burada Mormoniar'ta itişki kurar ve Vaudou'yu inceter.

29
LAHETLt KİTAPLAR

Bundan sonra, Far West'te (1) eşkiya otur - abartmıyorum, tarihe


uygundur bu.

Sonra gene Londra'ya dönüp burada Kut Hum! La) Sing adtnda b!
fine rasttadığım söyier. Bu kişi üzerine, ortaya dört varsayım atı!mıştır:
1 ^ 0 hap sadece Bn Btavatsky'nin düşündç yaşadt.
2° Hiçbir zaman yoktu ama Asya'da buiunan müritterden getme
zihinset güçlerin bir yansımasıydı.
3° Bu Bn Btavatsky'yi Hindistan'ın Bağımsıztıklna âtet etmek için
kuttanan, gizti bîr örgütün casusu, bîr Hinttiydi. Bu tez çekirdekten ye­
tişme potis otan Jacques Lantier'nin tercihini kazanmışa benziyor.
4° Bu kişi tnteiiigence Service'in bir casusuydu.
Bu dördüncü tez Bn Btavatsky'nin ve bütün eyieminin İngiİiz em­
peryalizminin bir aracı oiarak görüidügü Sovyet yazınında buiunur.
K. H. başharfieriyie beiirtiten bu kimiiği karanttk kişi üzerinde otup
bitenierden bir yüzyıl sonra, onca başyazıdan ve yüzterce kitaptan
sonra gene de öykünün başiangıcmda bilinenden ötesini bitmediğimizi
söyiemek korkunçtur. Santiara varıtmıştır ve daha yukarıda ortaya atı*
ian dört varsayımın hepte uydurma otmast düşunûtmemiş degiidir.
Ne oiursa otsun, K. H. Bn Blavatsky'ye yazmağa başlıyor, Mektup-
iarının bir böiümü yayımtanmış o!du. Başka konutar arasında, atom
enerjisine bağiı sifâhiarm tehlikesinden, sonuç oiarak ta, kimi sırtarı
giztemenin gerekiriiğinden söz açar burada. Yüzyıi önce! İçinde mad­
denin tam enerjiye dönüşümüne tamk olduğumuz, Louts Jacoîtiot'nun
kurgu - bîtim romant Le$ mangeurs de feu'de bu mektupiarın bîr yan­
kısın! butacağız.
Bu mektuptar başka birçok konuyu içerirter. Bn Btavatsky, kitap-
tığı yatmzca gartardan ucuza satın ahnma romantardan otuşan eğitit-
memiş kadın otduğundan. bu mektuptan aidıkça, bilimter konusunda
birden XtX. yüzyıim en iyi haber atan kişisi otur. DiibHimden teski
sanskritçenin anlambitimini incelemekte birincidir) tutun da zaman:*
mn, zamanımızın bütün bilgiterinden, daha buiunması gereken birkaç

(1) -Far West - uzak batt*, XIX. yûıytlda. A.B.D.lerlnia bah eyalette rine verîlcn ad.
Çev

30
DZYAN DÜRTLÜKLERf

bitimden geçerek çekirdek fiziğine kadar uzanan geniş bir küttürü güt­
mek için, La doctrine secrete, !sis devoiiee, Le symbotisme archaique
des ratigions gibi kitaptan, attma İmzasın: atttğ! kitaptar! okumak yeter.
Sekreterinin, George Robert Stow Mead'm, çok küttürtü bir insan
otduğu iteri sürütdü. Ama Mead, Bn Biavatsky'ye ancak 1889'da rası-
tad! ve onunta ancak yaşammüi son üç ythnda katdh Aynca/bu Camb^
ridge'ti eski öğrenci gnoztızmte itgiii bütün sorunları çok iyi bitmekie
birtikte, gene de Bn Bİavatsky'nin yapttmda görüten o evrense), za­
manına göre öytesine iteri kü!türe sahip değiidf.
Bn Btavatsky getişmesinin, önce uzaktan iztemiş ve sonra oır
nüshasın! Hindistan'da atmtş oiduğu Dzyan Dörttükieri'nden doğduğu­
nu her zaman iteri sürdü; sanskritçeyi nerede öğrendiği pek bilinmi­
yor : bu s!rrm bir parçası o)ur.
1852'de, Bn Blavatsky gene Hindistan'da görünür, sonra yenide!.
New York'a döner ve iki ytt yeniden Far West'te yaşar. 1855'te, yeniden
Katkutta, sonra Tibet'e girmeğe kaîkar: kendisini şiddette engeüerte^
O zaman uyantar atmağa baştar: Dzyan Dorttükteri'ni geri vermezsb,
başma betâ getecekmiş. Gerçekten, 1860'da, hasta o!ur. Ûç yt! boyun­
ca, arxasmdan kova)anm!$ gibi Avrupa'da dotaşacak.
1870'de, açtian Süveyş kanahm geçen bir gemiyte Doğudan dönet.
Gemi imfitâk eder. Geminin top barutu taş!d)ğ< söytenir ama bu, kamt-
tanmış otmaktan uzakta. Yotcutann çoğu her hatde öytesine ince baru­
ta dönmüştür ki cesetterinden iz bite butunmaz. Pattamanın tanım!
başka şeyden daha çok taktik bir atom bombasmm pattayışmı düşün­
dürür. Bn Btavatsky bitinmez hangi mucize eseri kurtutur.
Sonra Londra'da bir basm konferans! vermeğe katkar. Detinin bi­
ri (?) ona üstüste ateş eder tabancayla. Böylece Lee Harvey, Oswatd,
Sirhan Sirhan ve Chartes Manşon dan önce, uzaktan yönetiimiş oidu-
ğunu büdirir deti sonra.
Bn Btavatsky bundan kurtutur, ama çok korkmuştur. Bunun üzeri­
ne gözdağım ortadan katdtrmağı düşünerek, Dzyan Dört!ük)eri'ni gös­
termek için bir basm konferans! düzenter. Ama etyazmas! yok o!ur. Bü­
yük bir ote!de duran, zamana göre yeni bir para kasasmdan yok otur.
Bn Btavatsky o zaman çok yaman bir gizti toptutuğa karş! savaşt!-
ğtna tamamen inanm!Şt<r Bu savaşın gerçek otay! birkaç yt) daha sonra,

3!
LANETLİ KİTAPLAR

Bn Biavatsky, Amerika'da, atbay otduğunu söyieyen. Amerika!) is ada-


mt, Henry Stee! Oicott'a rast!ar rast!amaz oimaftydt.

Oicott yabano kadina büyük bir i!gi gösteriyordu. Bn Biavatsky


ona büyü!eyici geidi.^Adam onunia iikin bir .mucizeier kuiübü- kurdu.
Bunun arkasmdan önce MistrbÜimse! topiuİuk adtnt vermek istediği
bir toptuiuk. Derken değişik uyartiar sonunda, adam bu adt ^Teozofik
Topioiuk.a çeviriyor. 8 Eyiüf 1875'teyiz. Hemen beiirtüer ve mucizefer
başgösteriyor. Topiutuk, bu topiuiuğun üyesi ve kimiiği kartştk serü­
venci, Pa!m Baronunun cesedini yakttrmak istiyor. Ö!ü yakma, hiç
değitse Amerika'da tamamen yenidir. Teozofik topiuiuğun bir ö!ü ya-
ktşt düzen!eyebi!mesi için öze! bir izin gerekiyor. Pa!m Baronu'nun ce­
sedi yerine yerteştiriiir yerieştiritmez, Baron'un sağ ko!u oimaz oi-
maz diye havaya kaiktyor. Aynt zamanda, o anda, Brookiyn'de korkunç
bir yangtn ç<ktyor : büyük bir tiyatro yanryor ve iki yüz New York'iu ö!û-
yor. Bütün kent titriyor.

Bir süre sonra, aibay Oicott'ta Bn Btavatsky'nin büyük Beyaz Loca


Usta!art'y!a iiişki kurmak için Asya'ya gitmeierine karar veriiiyor. Gö­
rev Birieşik - Dev!et!er hükümetince o kadar önemsenmiştir ki yo!a ç<-
ktş antnda. 1878'de, başkan Rutherford Hayes Bn B!avatsky')e a!bay
0!cott'u öze! muhabirieri o!arak gösteriyor, oniara kendi eiiyie yazt!-
mtş iş buyrukian ve dip!omatik pasaportiar veriyor. Bu be!ge!er on!art
daha sonra Hindistan da Sovyet casusu o!arak !ngiiiz!er'ce cezaevine
konmuş o!maktan kurtaracak : bu oiayda pek casustuk yoktur, o kadar.
Kafiie 16 Şubat 1879'da Hindistan'a vartyor. Bn B!avatsky Pandit
Schiamji Krishnavarma ve başka müritterce karşdanmişttr. Karştiama
töreninin daha az hoş yant : vanş s<ras!nda yo!cu!ann ^titün be!ge!er!
ve bütün paras< çahnnHşür. İngiÜz pöMsi paray< bu!acak ama be!ge!eri
dünyada e!e geçiremeyecek.

Aomasiz bir savaşm ac!y!a sonuç!anacak oian baş!ang)C)dtr bu.


Poiisçe tutuk!ama!ar ve aramaiar birbirini kova!)yor. Aibay 0!cott karş!
çtktyor, Birieşik -Devtetier başkantnm mektubunu ç:kar<p gösteriyor ve
şöyie yaztyor: ^Hindistan hükümeti hakktmtzda, bügisizfiğe ya da kö-
tü!üğe dayanan iki uydurma rapor a!dt, bjz de öyiesine beceriksizce
o!an bir gözetim aitma aitndtk ki bütün üikenin dikkati buna çeküdi ve
yeriiferde dostiartmiz o!ma işinin kendüerine yüksek memu^!ann r^jş-
manitğtnt kazandfracağma ve öze! çtkar!artna zarar verebüecegtm? inan­

32
DZYAN DÖRTLÜKLERİ

mağa yol açıtdı. Böytece toptumun övütmeğe değer ve yardımsever is-


tekteri c!ddî biçfmde engebenmiş otdu ve bizfer uydurma söytenîMerte
yamidığmdan, hükümetin kararmm ardından kesintikte haksız kötütük^
terîn kurban! otduk.-
Bunun sonunda, potis işkenceterf azattıyor ama gözdağîar! çoğatı
y o r: Bn Blavatsky Dzyan kitabından söz etmekte ayak direrseymiş, da­
ha beterini bektemetiymış, Ayak diriyor.
Şimdi etinde, sanskritçe bite otmayan ama ne kendisinden önce ne
de sonra kimsenin konuşutduğunu hiç duymadığı Senzar denen bir dii^
de kateme atınmış Dzyan DörttüMeri vardır. Bn Bfavatsyk metni İngitiz-
ceye bite çevirdi : bu çeviri Dr. A. S. Rateigh'in bir önsözüyte, Birte-
ştk-Devtetter'de, San Dıego'dakı Hermetic Pubiishİng Company'de çı
kacak 1915'te. Washington'daki Kongre kitaptığmda bu betgeyi ıncete*
yebildim. Çok itginçtir ve inceienmiş otmağa değiyordu.
Bi!lnmeyen!er'in karşı -düşünce öne sürüşü korkunç; hayranhğa
değercesine düzentidir. Kendisine en itginç geten noktaya dikkati çeki-
ttyor Bn Btavatsky'nin : giztibitime yönetik istekteri. İngitiz Ruhsat Araş-
tırmatar Toptutuğu Dr. Hodgson'ca kateme atman, kesintikte ezîci, bir
raporu yaymhyor: Bn Btavatsky tam ortama!) bir gözbağe<dan başka
birşey değüdir; bütün öyküsü bir dotandmcıhkür' Bu rapordan hiçbir
zaman betim doğrultamayacak, tçter acısı bîr zihinse) bunahm içinde,
ruhsa) otarak iyice çökmüş, 1891'e kadar yaşayacak.
Dzyan Dört)ük!er!'nden söz etmiş otduğuna üzütdüğünü herkesin
önünde bitdiriyor, çok sonra. E. S. Dutt gibi, Hintti araştırıcıtar Hodg­
son raporunu eieştirecek ve geçersiz sayacaktar ama, Bn Btavatsky'yi
kurtarmağa artık zaman yoktur*
ötümünden sonra hem tngitiz hükümetince, hem Hindistan'daki
kırat -naibinin potis daireterince, hem Hindistan'daki protestan misyo-
nerterce, hem de kimiiği saptanamayan, betki de komptonun en önem*
titeri otan başka kişiterce, gerçek bir entrikanın düzentenmiş otduğu
gösterttmiş otacak, Ruhbitimse) savaş atanında, Bn Btavatsky'ye karşı
yapıtan iştem bir şaheserdir.
Bu dotap, öte yandan, Birteşik - Devtetter'in başkamnm bite, ko­
ruma hususunda, kenditertne karşı kesintikte hiçbir şey yapamadığı
baz! örgütterin otduğunu gösterir. Sonuç sağtanmıştı. Siyasa) atanda,

33
LANETLÎ KİTAPLAR

Mohandas Karamchand Gandhi, Bn Btavatsky sayesinde yoiunu, uiusai


bitinci butmuş otabitdiğfni, ve onun sayesinde en sonu Hindistan') düş­
man çizmesinden kurtarmış otduğunu kabu] etti. Gandhi en güç anlar­
da aism diye kendisine soma İçkisi D veren Bn Btavatsky'nin bir çö­
mezidir. Ve heiki bu ilişkiterden ötürü Gandhi bir kez daha uzaktan yö­
netilen ve muhbir bir bağnazca, 30 Ocak 1948'de, ötdürüldü.
Ama Bn Btavatsky'nin düşünceteri ağır basıyordu. Teozofi toptutu-
ğunun, Hindistan'ın kurtutuşunda, kesin değitse de önemti bir rot oyna-
dığr beüidir. Intettigence Servîce'te İngüiz emperyalizminin başka âlet-
terinin Bn Btavatsky'ye karşı ve Dzyan kitabma karşt entrikada yer at-
dtkiart da açiktır.
Bunun!a bîrükte Bn Btavatsky'mn konuşmasmı engeüemege çatı­
şan, Intelligence Servicemen de daha güçiü, ama siyasa! otmayan bir
örgüt bulunduğu iztenimi uyantyor.
Bana bu örgütün 1915'te metnin yaymianışinı önlemediği söyiene-
cek ama, yaymtanmış parçanm gerçek metinte çok az itgisi otduğunu
kim gösterecek? Ne de otsa, San Diego'daki hermetik topiutuk üstüne
hiçbir şey bitmiyorum.
Ne otursa otsun, Bn Btavatsky fetâketten sonra kendini yitip biti­
riyor. Son bir göigesini görmek üzre biz onu gene Paris'te Notre-Da­
m e-des-Shamps sokağında butuyoruz. Sonra 1891'de Londra'ya gidi­
yor, Ötmek için yaşamını burada tamamlıyor.
Ona düşmanlartndan birinin, zamanm bir dergisinde, Messager de
!a Russie'de kendisiyte karşıtaşmatarını antatan Rus V. S. Sotovyoff'un
gözüyte bakatım. Adam, Bn Btavatsky'nin durmadan kendisine açtığt
sessiz yakmmaiardan şaşırıp katmış gibidir özettikte. Engeltenıtıiş ot-
nriasına karşın, Bn Biavatsky gene de garip otgutarın konusuydu. İşte
Bn Biavatsky'yte çömezterinden birkaçına gezide eşiik eden şüpheci
Sotovyoff'un Eiberfeid'de (Atmanya) başına geten :
«Birden uyandım. Sıcak bir sotukta caniandım. Karantıkta, yanım­
da, beyaztar giyinmiş uzun boytu bir insan yüzü duruyordu. Hangi dü­
den otduğunu söyleyemeyeceğim bir sesin, bana, mumu yakmamı bu­
yurduğunu duydum. Mum yanınca, sabahın saat 2'si otduğunu ve cantı
bir insanın yanımda durduğunu gördüm. Bu insan ttpatıp Mahatma Mor-

(*) Soma iç k is i: Hind'in Kutsa! Kitabı Veda'da geçen Soma bitkisinden hazırianan
sarhoş edici sihirİİ içki: Tantrizmde özeî bir roiü vardır. Ay Tanrtstmn da adtdtr

34
DZYAN DÖRTLÜKLERİ

ya'nm görmüş olduğum portresine benziyordu. Benimie bitmediğim,


ama gene de antadiğım bir diile konuştu. Bana büyük özet yetilerim
otduğunu ve görevimin buntarı kuiianmak olduğunu söyledi. Sonra kırk-
!ara kanştı. Az sonra yeniden göründü, gülümsedi ve aynı biiinmeyen
ama gene de anlaşılır ditte, şöyie d e d i: *Emin o), ben bir haya! deği-
!im, sen de akimı kaçırmakta değitsin.* Sonra yeniden yok oidu. O za­
man saat 3'tü. Kap! kitliydi.-
Bu olay şüpheciierin başına geten olay cinsindense de Bn Bİa-
vatsky'nin kendisinin daha olağanüstü denemeter üzerinde yargı yürüt­
müş o!mas! şaşırtıcı değiîdir etbette. Yazmak için bîr çeşit durugörü-
don yararlanmışa benziyor, her hatde. Bir İngiliz eleştirmeni, Wttiiam
Emmett Coteman Bn Btavatsky'nin isis devoü^e'de, sahîp olmadığı
aşağı yukarı bin dört yüz kitabı andığım söylüyor. Anmatar doğrudur.
Le matin des magîciens'i M) yazmak için aynı beni gizti biçimde
davranmış oimakta suçtadıiar ama, bu kitabın da, sonraki kitaptarımm
da, şu şimdiki kitabin da, hiçbir aîmttsı uydurma değildir. Yayınianm<ş
1915 baskd) Dzyan Dört!ük!eri'nden 1947'de çıkarttırmış otduğum fo-
tokopiteri bu!amadığım içindir ki kafadan aktarma yapmıyorum.
Bn B!avatsky artık her hatde Dzyan Dört!ük!eri'ni yayinlamakla
kimseyi korkutmayacak. Okuyucu bana çok eski uygartıkiarta itgiü ya-
pıtiarın, betki gezegenteraras! kaynaktı yapıtların Hindistan'da bulun-
duğu düşüncesinin nereden akiıma geldiğini sorabiiecekti. Bu düşünce
yeni değiidir: Batıya Bn Btavatsky'nin kendisi kadar garip bir kişice
sokuidu : Tyanah Apoiiontus. Tyanaiı Apoüonius, sanki beklenmedik bi*
çimde yaşammm son üç yılında Bn Biavatsky'nin son yazmanı otan
George Robert Stow Mead'ca (1863-1933) incelendi özellikle.
Tyanaiı Apollonius gerçekten yaşamışa benziyor. Bir yaşamı Fia-
vius Phiiostratus'ca (İ.S, 175-245) yazıtmış o!du. Tyanaiı Apoüonius,
çağdaşlarını ve geiecek kuşakları o kadar etkiiedi ki, bugün bite, güve-
nitir araştırmacılar İsa'nın hiçbir zaman yaşamadığını, ama öğretisinin
gerçekte Tyanaiı Apotlonius'tan getdiğini iieri sürerler. Bu yalnız biraz
üşütük akılcılarda önem taşımayan bir tezdir. Apoüonius'a en büyük
enerji olarak gördüğünü kendi bile yatsıdığı doğaüstü güçler kondurul-
du.

(t) Büyücülerin Sabaht. Yazann Louis Pauwelsle biriikte yazdtgt bu kitap, Nihai
Ünal'ca, "Evrenin Sahipten* adıyla dilimize çevrîim iştir (Alttn Kitaplar). Çev.

35
LANETLİ KİTAPLAR

Durugörü yotuyia her ha!de Roma İmparatoru Domitianus'un cina­


yetini (1), İ. S. 96 ytimm 18 Eytü!ünü görmüşe benzer. Kuşkusuz Hin­
distan'a yotcutuk etti. Çok geçkin, yüzün üstünde bîr yaşta, Girit'te öt-
dû betki.
Kendisini saran efsaneteri, özettikte de Tyanah Apottonius'un gene
de aramızda yaştyor o!duğunu iter! süren efsaneyi bir yana btrakahm.
Öğretisiyİe Htristiyanhk arasmdaki Üişkiteri de bir yana btrakahm. Bu
arada yatn!zca Vottaire'in onu İsa'mn üstünde tuttuğunu, ama bunun
kuşkusuz Htristiyantan sinîriendirmek için otduğunu söyteyetim.
Betti otan şey, Tyanah Apottonius'un kendi zamanmds^, yan! L S.
!. yüzyüda, Hindistan'da, yok otmuş çağtardan. çok eski bir geçmişten
geten bir biigetik dotu çok eski oiağanüstü kitaptar butunduğunu bitdir-
diğidîr. Tyanat! Apottonius bu kitaptardan bir kaçm< getirmişe benzer,
hermetik yazında Upanişad'tardan ve Bhagavad Gita'dan değişmemiş
parçatar buimamtzt da özettikte kendisine borçtuyuz.
BaHty'den önce ve Jacottiot'tan önce, ağızdan ağtza dotaşmaktan
geri katmayan bu düşünceyi ortaya atan odur. Çömezi Damis bu kitap­
tar üstüne nottar atmtşt!, ama not defterier), sanki bektenmedik biçim­
de, yok oidu. Mead'tn kitabmtn önsözcüsü, Lestie Shepard, 1965 Tem­
muzunda, yani daha yakmda, Damis.in not defterterinin bir gün ortaya
çtkmasmm o!as^ otduğunu yazar. Bu çok ilginç oturdu, öiü Deniz eiyaz-
matartntn tarihi ne de otsa, en garip nesneierin ortaya çıkmatartmn da
otas! otduktannt gösterir.
Notiarmdan bize katanda Damis. Apottonius'ta Hint bitge!eri ara*
smda, düşünmemiş otduğu, gizii bağtardan söz eder. Katktstz bir irade
etkisiyie, araç yardtmt otmadan tevitasyon (2) ve partttth doğrudan ötü­
şüm otgutan da çizer. Hint bitgmierinde gerçekteştirîten, bu biçim ot
gutarda haztr butunmuş otmatt. Bu biiginter Apottonius'u kenditerine
eşit otarak kabut etmiş, onu eğitmiş ve ona hiçbir zaman, hiçbir Bat!-
h'ya öğretmedikierinden çoğunu öğretmiş görünüyortar.
Apottonius Dzyan Dört!ük!er!ni okumuşa benziyor. Bir nüshaam*
Bat< ya getirdi mi? Bunu kim bitecek?

[1) t. S. 64 ve 30 ytüartndaki yangmiardan attûst oian Roma'y! yeni baştan yapan


yahudiiere korkunç zuiümierde buiunan. tarihe <Ke! Neron^ adtyia geçen İmpa
rator (İ.S. 51 56). Çev.
(2) OJağandış! yoüardan bedanm ya da c!stm!ertn yerden yükseimesi. Çev.

36
4
RAHtP TRtTHEME'İN S!RR!

Rahip Trith^meln bu kitabm obur kişiterine göre şu üstüntüğü var­


dır kî gerçekten yaşadı. 1462'de doğdu ve 1516 da öidü. Birçok tarihçi­
yi etkitedı ki Paut Chacornac buntarm arasındadır: Grandeur et adver-
de Tabb^ TrithĞme, (Traditionnettes Yaymiarı, Paris, 1963). Daha
ş!md!den söyiiyeyim ki bu seçkin tarihçiyte bütün bütüne antaşmıya
cağım. Bu sözie, kendisinin tarihçi değerinden kuşku ettiğimi, ama
B. Chacornac'm betki ikincii oiarak göreceği, ama etimde hem kriptog-
rafide (1). hem de yok otan yöntemlerin incetenmesinde uzman otan
bana, büyük bir önemi var gibi geten, bazı bügiier buiunduğunu hiç söy-
temek istemiyorum.
Öte yandan, benim kaynaktanm tümüyte B, Chacornac'm kaynakta*
rmı kapsamıyor.
Bunu dedikten sonra, işe başından başiayahm. Rahip Tritheme adı­
nı atacak otan rahip Jean de Heidetberg, 2 Şubat 1462'de, Tritthenheim -
de dünyaya getir (2). Öğrenimini yapmak üzere 1480'de üntü Heidet­
berg Üniversitesine girer. Onu öğrenîm gîderterini ödemekten bağışık
tutan bir yoksuüuk betgesi atır. Jean de Datberg Rudotphe Huesmann'ta
birtikte müneccimük, sayitardaki büyü, ditter ve matematik üstüne araş­
tırma için gtzti bir toptuiuk kurar. Üyeter takma adtar alrriar, Jean de
Daiberg Jean Camerarius, Rudotphe Huesmann Rudotphe Agricota. Jean
de Heidenberg de Jean TrithĞme otur.
Takma adtar genettikie rastğete seçitmez ama, üç kişinin açıkça
betti oimasmdan başka, bu seçimin kaynağı bitinmiyor. Toptutuğun ken­
disi de çok antamtı gizti bîr ad atacak : Sodaütas Ce!t:ca, Kettik Derne­
ği. t]k yandaştara kendiierine kabatayı öğreten Yahudi Paut Ricci katı-

U) Şifreyle yazı yazma. Çev.


(2) Rahip, -abb6- karştiıgmda veritdl. Çev,

37
LANETLt KİTAPLAR

hyor. 2 Şubat 1482.de, yirmine! doğum ytidönümünde, Jean Tritheme


Saint - Martin - de - Spanheim manastırının Benedıktinieri'nin yamnda
dine giriyor. Daha sonra Spanheim, derken VVürzburg rahibi oiacak. Hı-
ristiyantık sevgisi kuşku uyandırıyora benzemiyor.
Müneccimiiğe ve büyücütüğe iigi duyacağı sıratarda onu şeytana
uymaktan kurtaracak otan bu sevgidir. Bu iigi ne zengintik ne özel say-
gıntık arayan,, yarar gözetmez bir biiim adamının sevgisi oimuşa pek
benzer- Rahip TrithĞme'in durumu evrenin genteşmesi kuramın! bütan
Einsteın'm kendisince de beğeniien piskopostuk kurutu üyesi Lemaître
de Louvainln günümüzdeki durumuyla bir otmuş gibidir. Bu onu evre­
nin varsayıian genteşme oigusunda Tanrı'nm variığmm kan:tm! aramak­
tan engettemiyordu.
Tritheme Sait-Martin manastırtnda, Atmanya'mn esas oiarak et-
yazmatarmdan oiuşan en zengin kıtapiığm! bir araya getirdi. Bası!), son
zamaniarda uydurulmuş, üsteiik bayağı butduğu kitapiarı sevmiyordu.
Tam uzman ve tarihçi görevini yerine getirerek, araştırmaların ar­
dına düştü. Çok garip araşttrmatar. Üzerterinde öç atan ve kendisine
engei otan gevezeterin ya da ktskartçlanr^saygısızca mektuplar yazma-
tartnı haki) gördüğü araştırmalar. İnsantan teiepatiyİe, diiin kimi kut-
ianımtarı yardımtyta uzaktan ipnotize etmek otanagmt veren bir yönte­
me dayanıyordu araştırmatarı. Ditbiiim, matematik, kabata ve ruhbitim
ötesi araşttrmatarmda garipçe birbirine karıştyordu.
Araştırmalarmı bir araya getiren, böyiece de inanıimaz bir gücün
sımriarım kapsayan sekiz citttik kitap, Steganografj adın: taşıyordu. Bu
tamamiyte eiyazması kitap, bunu babasının kitapiığmda buian ve çok
korkan Eiektör Phiiippe'in, kont Paiatin Phitippe Ji'nin buyruğu i!e ateş­
te yakıtmış oidu.
Bu kitabm tam hiçbir nüshas! yoktur. Buna mim koyaitm, çok bü­
yük güçterin anahtarım içeren gerçek eiyazması yakdrmş oidu. Lovec-
raft'm öyküsü, L'abomination de Dunwich'de, şifreti eski yazdan çöz­
mek için eiyazmatarmdan yarartanan Dr. Armitage, kahramantnm tarihh
sei gerçeği buiabilmiş oimasma kesintikie inanmayan, başkaiarı kadar
kuşkusuz kendisinde de tam Steganografi butunmayan Lovecraft'ta her
parçayı kafadan uyduruvermiş oldu.
Bununia birtikte bütünün aşağı yukarı sekizde üçünü içeren eksik
bir eyazmas! vardir, işte bundan söz edeceğiz.

38
RAHÎP TRİTHEME'İN SÎRRJ

Bu Steganografi'de ne vardt? önce Tritheme'in kendisinden birkaç


söz aktara)!m :
«Şu 1499 ydmda bir gün, uzun uzadtya, biiinmedik S!riarm bulun-
mastn! düşündükten, en sonu arad)ğmrnn o!anaks!z otduğuna; inandık­
tan sonra, otanakstz! deneyecek kadar işi deiiiiğe vard:rm!ş oimamdan
biraz utanarak, gidip yatttm. Geceteyin (düşte) karştma bana adtmia
sesienerek biri çtkt!: Trithöme, dedi bana, bütün bu düşünceierin bo­
şuna otduğunu sanma. Aradtğm şeyier ne senin ne de hiçbir insan için
gerçekieşebıiir şey!er değitierse de, gerçekieşebiiirter.
w— Öyteyse, dedim, bana başarmak için ne yapmam gerektiğini
öğretir misin? Bunun üzerine, bütün strn önüme serdi ve bana hiçbir
şeyin artik koiay olrhadtğm! gösterdi.-
Trith&me o zaman işe başhyor ve işte gene kendi ağzmdan, buldu­
ğunun öyküsü:
"Eskiden kimse hiçbir zaman benden önce yazmadtğt ya da adtm
anmadtğ! için, birçok az bîiinen strrt ve karanhk noktay! kendisiyle or­
taya serdiğim bu kitabm, herkese, aynca bilgisiztere insanüstü, hay-
ranttğa değer ve inandmaz konuian kapstyora benzeyeceğine dair size
inanca verebitirim.
"İtk kitap istenecek herşeyi ve gerçek metinden kuşkuiandama*
dan, biiinen hangi diide olursa oisun onu, metatezsiz yani harfterin
yer değiştirmesi otmaksizm, sirrtn da hiçbir zaman bu bitimi kendisi­
ne giziice öğretmiş oiacağfm kişiden başka kişice tamnnuş, ya da ikili
saytmm da gene kendisine gizüce iietilmiş olacağ! kişiye varmtş olma-
stndan hiçbir korku ve kuşku oimakstztn ona yazmantn yüzü aşktn yo-
iunu kapstyor ve gösteriyor, Kullamian bütün sözler ve deyimler, hiç­
bir güvensizlik yaratmayan, stradan ve beiii şeyier oiduğundan, dene­
miş te olsa, strrtm! kendi başına çözebiiecek oian hiçbir kimse oima-
yacak bunda, bu da herkese hayran o!mâğa değer birşey, biigisiziere
de bir otanakstzitk gibi geiecek.
-İkinci kitapta, kendi teri sayesinde uzakta da, benden yüz mi! öte-
de de oisa, hünerimin aniarmm, birtakım simge, biçim ya da harf kui-
ianmtş oiduğumdan benden kuşku edilmeden de kavrayacak herhangi
bir kişiye, güvenilir biçimde, istemimi benimsetebitdiğim kimi yetiiere
benzeyen gene daha o)ağanüstü konuiardan söz açacağtm, ve bir uiak

39
tANETLÎ KİTAPLAR

kutfamrsam ve o da yo!a çikmtş otursa, hiçbir biigisi otmadîğmdan hiç­


bir yatvarma, gözdağ! ya da sözverîş, şiddet bite bu utağ) sîrrîrru aç­
mağa zortamayacak; ve bunun içindir ki hiçbir kimse, uzman da otsa,
çözemeyecek sirnrm,

*Ve gene bütün buntan, hoşuma giderse, bfr gece bekçMnin önün­
de çok kuytu bir yere kapatthmş bir tutukiuyta bite, kimsenin yard<mî
da haberi de oimadan, kotayca gerçekteşttrebUİrim.^
tşte korkunç saviardtr buntar.
Rahip Tritheme tarihçiierinin çoğu onun hiç te birşey buimarmş
olduğunu ve düşier kurduğunu söyiüyortar, kibarca. Bizim düşüncemiz
böyie değitdfr. Ben Trith^meln gerçekten korkunç bir butgu yapmış ot­
duğunu, bundan söz etmekte yerden göğe hakh otduğunu, kitabmm or­
tadan kaidtnhşmtn da kitabtmm kenditerîne ayntmrş otduğu Kara Cup-
petiter'in işteri dizisine hepten doğatca bağt) buiunduğunu düşünüyo­
rum.
Trith&me zamanma göre çok akttctydt ve özettikte müneccfmtiğe
(astroiojiye) said!rmakta da hakttydL tşte bu konuda dediği:
^Savu!un, kafatan kar<ştiran ve uydurma şeyter üzerinde çene ça­
tan, yürekti kişiier, boş adamlar ve yatancı müneccimier. Çünkü y)!d<z-
!arm düzeninin öiümsüz ruh üzerinde hiçbir ha^rhg!, doğa! biiim üze­
rinde hiçbir etkisi yoktur; bedenin pek pek beden üzerinde gücü o!abit-
diğinden yddtziarm düzeninin utu-gökse! bi!geiik!e hiçbir itgist yoktur.
Ruh özgürdür ve y)!d<z!ann boyunduruğunda değiidir, oniann etkîterini
atmaz ve ktptrdamşianm iziemez, ama ya!n<zca kendisince yarat!İnn$
o!duğu ve kendisince döiienmiş butunduğu u!u -gökse! iikey!e üeMşint-
dedir*
8u uyanda, Trith^meln başka b:rçok mektup ve yazîsmda oiduğu
gibi, kesiniikie akîicı bir aniaytş görüiûr. Kendisinin doğa! büyü dediği,
bizim teknik dediğimîz şeydir.
Ona fetsefe taşt (1) üstüne kitaptar maieditir, Bu saptanma değit-
dir. Tritheme'in kitaptan özettikte : -Yaymtayamayantara yatvannm*
diye yazan İngiiiz simyacıst George Riptey'ce uzun uzadtya yorumtan-
mtş oidu. Rahip Trithöme'e, öiümünden sonra bir kara büyücü ünü

(1) Esktiertn «hacert faisef;- ded!ğ!, simyacttara g^re, madenîeri ahtna çeviren tap.
Çev,

40
RAHİP TRİTHEME'tK SIRRI

kondurutmuştur* Engizisyon'un en gözü donmuş cizvitierinden bîri, De)


R!o, ortattkta gene de yaimz tamamianmam!ş biçimde doiaşan Stega-
nografi'nin neden yasakianmış ve sansür editmiş kitaptar araşma so
kutmamış oidugunu soracak. Özette, denememin konusu o)an kitapiar.
Yain!zca 161O da, Francfort'ta, Mathias Becker'ce Steganograf^^
den geriye kaiamn bir i)k baskıs! yay!n[anm!şt!r. Bu bask! ^Ûstier'in
ayr!caİ!ğ) ve izniyte^ biigisini taştr, ne var ki üzerinde hiçbîr basma iz­
ni görütmüyor. Hangi Üstier'in söz konusu otduğunu sorabitmemizi do­
ğuran nokta.
Kitap sonradan kaidtrıtacak otan, ve içinde şu i!ginç sözdizim!
butunan bir önsözü kapsar; ^Amma bu bitimin gizti k^tmasm! istediği­
ne göre, betki biri beni suçtayacak, neden hemen, söz konusu harfte-
rin antamm! aç!ğa vurmak istedin?-
-Sana bağİ! otduğum baz! insan toptutuktarm! bu üstün itketerden
yarariahdîrmak istediğim için, onian ytğmia tehhkeden kurtarmak için,
ve onian bazı bektenmedik otaytardan korumak için diye karştttk vere­
ceğim.-
Bu tam akia yaktn bir görüştür. Ne var ki kitap, kuşa çevritmişken
bite, gene de tehükeii görünüyordu. Bundan doiay), bu bask!, bütün bü­
tüne eksik oimasma karşm, 7 Eytüi 1609*da, Engizisyon Mahkemesi Ku^
ruiu'nca tndex'e (1) geçmiş otdu. Bu yasaktama 1930'a dek sürebiii-
yordu.
1616'da, rahip TrithĞme'in bir savunmas! Bavyera'daki benediktin
C6on manasürtndan rahip Cigîsemon'ca yaytntanmıştır. Yeni bir bask!
çıkıyor 1621'de. Bu bask! da -Üstier'in izni ve onayıyta^ yazışım taş!-
yor. Bu kez, yap!t 1609'dan beri tndex'te otduğuna göre kuşkusuz kiti-
se babatart söz konusu oiamaz, Öyteyse bu kimtiği kanşık üstter kim-
terdir?
Kitaphktarda bu basktiardan beitrii bir sayıda vardtr. Burada özet­
tikte görüten, günümüzde de diptomatt!kta ve casustukta ku])an!td!ğ!
gibi transpozîsyontu (2) şifretere ttişkin genei brr kuramdır.
Transpozîsyontu metiniere itişkin betiriî bir sayıda örnek, uzman-
tarâ göre, yok otmuş tam baskîda butunan bitgiterin hiç değitse bir bö-
tümünü otuştururdu. Bu bitgiterin hiçbiri inandmcı değiidir. Çok daha

(1) htdex ya da !ndex Übrorum prohibitorum : Papa!)kça okunmas! yasak kitapfar


üstesi. iik îistanin 1559'da çıkttğ! gerçektir. Çev.
(2) Sözcûkier!n yerînt değiştirme Çev.

41
LANETLt KİTAPLAR

sonra Per eL Brun Steganografi'deki sfriardan yararlanmantn bir dona­


nım! kutianmağı içerdiğini beiirtıyor: bu donamm, gaüba, bugünkü rad­
yomuzdan o denii değişik değifdir.^ Birkaç kişinin, miknatıslanmiş iğ-
ne!er!e, birbir!erine etii miti aşkın uzakhktan Sirlar iletmiş olduğunun
söyiendiğini çok zaman duydum. İki arkadaşm herbiri eiine, çevresine
aifabe harfierinin kazıimış oiduğu bir pusuia alıyor, arkadaşiardan biri
ibreyi harfierden birine yaklaştirdığmda, çok uzaktaki öteki ibrenin, o
saat aym harfe doğru döndüğü iteri sürülüyormuş.*
Çok i!gi uyandırıcı şey. Tranzistoriar ve ferrit!er (1) sayesinde bu
tür donamm günümüzde gerçekieşmiş olurdu düpedüz Ama insaniar
XV!J. yüzyilın başiangıcmda bu güçte oiduiarsa, etlerinde düpedüz sağ-
tam. üsteiik düpedüz doğa!, şeytanta hiçbir anlaşmaya dayanmayan ve
yararlanmakta ruhu tehtikeye düşürmeyen bir iletim aract oimak üs-
tüntüğüne sahiptirler.
Bir topiuluk bu sıriara sahip çıkağında, bunlar! korumak istemiş
otmas) oldukça olasıdir. Toptutuk bunda başarıya utaşnuş görünüyor.
Trithemeln başka bir yapıtı, Poiigrafj, yalnız gizti yazilan inceler,
üsteük son derece yeni biçimde. Yapıt 1518'de çıktt ve 1516'da Franstz-
ca bir çevirisi yaptlrmş otdu. Yapıt afabildiğine genişçe takiit ediimiş
oidu. Bu yapıtta, giz!i biçimde hiç bir sı^ otmaksızm, yainız an krip-
tografi söz konusudur.
Tamamlamış otmak için, 1515'te, Trith&me'in hem Hint geleneğin!,
hem de baz: yeni kuramian düşündüren çevrimsel bir insanhk tarihi
kuramtn! yayınladığım betirtetim. Kitap Yedi ikinci! neden, yani Zekâ-
tar, ya da Tann'dan sonra evrenm Ruh!ar'<, ya da Ügiye değer oiağan-
üstü gizteri içeren, gîzemse! kronotoji başîığinı almıştır. Yapıt kabaia-
o ve büyücü Pierre d'Apone'un çahşmaiarma dayanır. Bu büyücü Kiti-
se'yi öyiesine hirpaîamıştı ki 1313'te Padoua'da öidüğünde Engizisyon,
yakmak için cesedini aradı ama bulamadı. Pierre d'Apone'un dostian
bu cesedi Santa Glustina kiiisesine gizlemiştendi. Kîzginiîktan, Engizis­
yon, onun yerine, bir kuklayı yaktırdı.
Tritheme'in bir yapıtının yeni kurgu ve düşgücü romanian okuyu­
cusuna büyük bir yararı vardır. Gerçekten, C. S. Lewis e!di!a'lar, güneş
dizgesini çalışüran melekler, düşüncesini burada buldu. Bunu söyle­
dikten sonra, çevrimler kuramı çok ağırbaşh kişilerce kabui ediimiştir,

f1) İietişim yönteminde kutİamtarı bjr seramik. Bu seramtkte, gerek magnetlk ge-
çirgentiğin, gerekse elektrik direncinin yüksek otduğu görülür. Çev,

42
RAHİP TRITHBME'ÎN SIRRI

ve Tritheme bir kez daha bize çok yeni düşünceler sağlıyor. Kuşkusuz,
kitabının yarattığı coşkuntuklardan, özettikte de, 1890'a doğru, gizti
bir toplutuğun, Hermetic Brotherhood of Luxor'un yaptığı açtkiamadan
onu aorumtu tutamayız. Bununla birtikte bu konuda TrithĞme'in münec-
cimtik üstüne düşüncesini, daha yukarıda değinmiş otduğumuz düşün­
ceyi anımsayabiliriz.
Küçük öykü meraktılar; için, TrithĞme'în, kitabmda, kesin tarihi,
19181 vererek, tsrait'de bir Yahudi Devletinin kurutuşuna itişkin Bat-
four bildirisini önceden söylediğini, ve bu kehanetin oiaydan 400 y!Î
önce yapılmış otduğunu bitdiretim.
TrithĞmeln, yazmış otduğundan hani emin otmadığımız butunma-
yan kitaptar! üzerinde durmaya!im, ve gene Steganografi konusundaki
varsayımımıza dönetim.
Bize göre, Tritheme, düdeni yoia çıkıp sımgeier kuüanaraktan, aşı­
rı uzakiıktaki başka zihinterce saptanmış oiabiien, ve bu zihinteri de-
nettemek olanağını sağtayan ekiter yaratmanın bir yotunu bulmuş oİa-
caktı. Bu otağanüstü ama pek otası görünüyor. Trith&me dünyayı yeni
gözierte görüyordu, bütün bütüne yeni birşey butmuş otmak yeteneği­
ne sahipti.
Kendisinin pek akia yakın savları otdu ancak: -Ben otağanüstü
güçtü hiçbir şey yapmadım ama gene de bir *büyücü "otduğum dedi­
kodusu ç:karıhyor, Taktit etmek rçin değil, ama çök kötü boş inançlarını
bir gün çürütmek görüşüyle büyücülerin kitapiarmm çoğunu okudum.-
İşte bunun için Steganografi'nin, Trithemeln üzerlerinde durduğu,
bütün bütüne doğat güçlerine inanmağa otdukça eğıtimüyim. Böyte bir
güç kuşkusuz tehtikeiidir. Tritheme hemen çok sakıncalı oiabiiir. Hiç­
bir zaman çömezi oimuşa benzemeyen ama -yetişkin fetsefe*si için
coşkunlukta kutladığa Agrippa adlı, Heinrich Cornetius'a [1) da sakini­
mi öneriyor. Ona biigece salık veriyor ;
<fÖküz!ere kuru ot, ama papağantara, şeker verin yaimzca.*
Paracetsus'a [2) geiince, Tritheme öldüğünde ancak on iki yaştn-
daydı, öyleyse ona hiç te rastlamadı. Ayrtca, Paracelsus ondan hiçbir

(1) Agrippa Von Nettesheim (Heinrich CorneMus), Aİman hekimi, simyacsı ve ti-
iozofu (1486/1535). Çev.
(2) Gerçek ad! Thephrastus Bombastus von Hohenheim. ÜnlO hekim, kimyact (1493-
1541). Çev
LANETLİ KİTAPLAR

esin atmış oiamazdı. Paracelsus pek pek onun kitaplarını okumuş o!a-
bilir. Bundan başka, destektediğimiz gibi, TrithĞme bu kadar güven
uyandırabitdiğine göre, gerçekten uzaktan bir tetepatik denetim yotunu
buldu. Hangi papa, hangi imparator böy!e bir güce sahip oiacak kadar
bilgeydi? Tritheme'in susturuimuş olması anlaşıiıyor. Eiyazmasmm or^
tadan kaidırılmış oiduğu ve kuşa çevrîien baskdann ancak «Üstter'in
izni^yie çtkabiimîş oiduğu da aniaşıhyor.
Gene mektupiarmdan birini anatım, bîr an için de gerçeği söyte-
diğini düşüneiim. -Çünkü bu bitim kimsenin tam bir biçimde aniaya-
madtğı sonsuz bir deriniikie doiu bir karışıkiıktır, çünkü bu sanatın
oianca kavrantlışma ve deneyimine karşın, e!de etmiş oiacağtn şey
bütün bitmediğin arta kaiana göre haydi haydi çok düşük katacak her
zaman. Bu derin ve çok gizii sanatın gerçekten şu özeüiği vardır ki
çömez ustasmdan daha bitgiiı oiacak kolayca. bu çömez doğuş­
tan itertemeter göstermeğe iyice hazfsa, ve yahudi Kabata'sm-
da buiunan konuiarda büyük çaba gösterirse. Kitabımın birkaç
okurunun düşüncetere yöneiik kimi işiemierin adı, düzeni ve özet­
tiğiyle sarsıtmış otmadiğı, benim bir büyücü, ruh çağırıcısı otduğum^
ya da şeytanlaria bir sözteşme yaptığımı ve şu ya da bu üstüniuğü gös­
terdiğimi de sandığı anda, bu önsözde tumturakh bir itirazda butunmak
ve gene böyiece, ünümü ve adım! böyie bir batağa karşı korumak ka­
nısına vardım açıkça.*
[çinde bütün bu bilgiyi buiduğumuz karanhk. daha sonra ortak bi­
linçaltı dediğimiz şey deği! midir? TrithĞme'İn gizinin yok otması bet-
ki İyidir, ama ben Tritheme'in gerçekten büyük ve korkunç bir sırrı
bulduğundan kuşku etmiyorum.

44
5
JOHN DEE'NİN KARA AYNADA GÖRDÜĞÜ

Rahip Trltheme gib!, John Dee de gerçekten yaşadt. 1527'de doğ­


du. 1608'de öidü. Ve yaşamt o kadar şaşttast otdu ki düşgücüne itişktn
yapttiarda bunu yaşam öyküsünün yazarlanrun çoğundan daha iy) be-
)irtmtş otan romanctİardtr. Bu romanctiar Jean Ray'ta Gustav Meyrink-
tir. Seçktn matematikçi, ktâsikier uzmant John Dee, bir ana meridyen
düşüncesini buidu : Greenwich meridyeni. Denizci)ik araçtan gibi Mer­
cator (1) yerküreterinden tkisfni, Louvain'de (2) butduktan sonra tn-
gittere'ye getirdi. Böytece İngittere dentzcitiğinin getişmesinin nedeni
oidu.
Ktratiçe Etizabeth hesabtna ingittere'ye çok saytda denizciiik str-
rt ve yaptm strrt getirdiğinden, böytece John Dee'nin sanayi casus!uğu
yapmakta başta geldiği -bu düşünceyi paytaşmtyorum- söyiendi. Kuş­
kusuz tam itk stradan^bir fenci, aynt zamanda bir k)âsik!er uzmant ot-
du. XV). yüzyttda, şimdi otduğu gibi birbirinden betki ayrttmtş otmayan
!ki küttür arastndaki geçişi de gösterir.
Göreceğimiz gibi, bambaşka şey de otdu. Cambridge'teki par)ak
ça)tşma!art strastnda, kendisi için ne yaztk, aratannda, tiyatrovari bir
gösteride ortaya sahverdiği ve panik yaratan mekanik bir bokböceği
butunan robottar yapmağa baştad). Büyücütükten ötürü Cambridge'ten
kovutunca, 1547'de sotuğu Louvain'de a)dt. işte Mercator'ia burada itiş-
ki kurdu. Müneccim o!du ve fatct otarak geçimini sağtadt, sonra ktrati­
çe Mary Tudor'un yaşamına karşt büyüset komptodan ötürü tutuktandt.
Daha sonra, Etizabeth onu cezaevinden kurtardt ve kendisini ingittere'­
ye itişkin karanhk işterte görevtendirdi.
Büyüye ve bûyücûtüğe karşt betü tutkusunun gerçek fonksiyonu :
casustuk iş! içtn ancak b!r «örtü- otduğu çok zaman yazttdt. Ben buna
pek inanmtş değitfm.

(1) Flaman matematikçisi, coğrafyacı (1512-1594). Çav.


(2) Beiçlka'da, Leuven kent!. Çev.

45
LANETLİ KİTAPLAR

1563'te, Anvers'deki bir kitapçtda, Tritheme'in Steganografi'sinin,


her hatde eksik bir eiyazmastm butdu. Bunu tamamtad) ve hemen he­
men Trithöme'in kendisininki kadar etkiii bir yöntemi ortaya koymuş
gibi oldu.
Eukteides'in iik İngÜizce çevirisini yaytniayarak, İngiiiz ordusu için
teieskoplarm ve dürbünterin askeri kuttantmm! da inceteyerek, Stega-
nografi konusunda çattşmaiartn! sürdürdü. Ve 25 Mayts 1581'de. ça^^ş-
matan bütün umutian aştL
tştkta çevriii, insanüstü, ya da, en azmdan insan olmayan bir var-
irk çtkt! karş!S)na. John Dee yahn!aşt:rmak için buna me!ek adm< ver­
di. Bu meiek ona şimdi British Museum'da butunan bir kara ayna btrak-
th Bu çok parlak bir antrasit parçastdtr. Meiek ona, bu kristate baktn-
ca, başka dünyatar göreceğini ve insanmkînden başka zek&!ar!a ittşki
kurabiieceğîni söytedî, çok yeni düşünce. Bu insan oimayan varhktarta
yapttğ! konuşmatan kateme aid), Meric Casaubon'ca 1659'da, A true
and faithfutt reiation oî what passed between Dr John Dee and some
aprits başhğmda beiii bir saytda yaymtandt.

Öbür beiii bir sayida konuşmaiar çîkmam^şttr ve eiyazmatar! Bri­


tish Museum'da butunur.

John Dee'ce tutuian notiarm en büyük böiümü ve haz!riad!ğt kitap­


tar, göreceğimiz üzre, yok oldu. Bununta birtikte, bu varitkiarm konuş­
tuğu ve Dee'nin enoşiyen diii dediği diii yeniden kurabitmemiz için bi­
ze yeteri kadar parça kahr.
Bu iik bireşimse) dit, bitdiğimlz i!k insanca oimayan dit oimah. Bu
her hatde bir atfabesi ve bir diiaitgisi oian bir ditdir. Bize kaian eno­
şiyen ditinden bütün metinter arasmda, kimiieri John Dee'nln yaşadiğ!
zamanda oimadtğmdan daha iteri matematiği içerir.
Enoşiyen di! X!X. yüzyttin sonunda, ün!ü Gotden Dawn derneğinin
gizti öğretisinin kaynağ! o!du.

Dee garip ziyaretçiteriyte yapmîş otduğu konuşmatan anîmsayama-


d)ğm< çabuk gördü. O zamantar konuşmayta iigiii hiç bir mekanik ka­
yıt düzeni yoktu. Bir fonograftan ya da bir magnetefondan yarartana-
bitmiş olsayd). Dee'nin yazgısı, betki de dünyamn yazg!S] bite, değiş­
miş oiacakt!.

46
JOHN DEB'NÎN KARA AYNADA GÖRDÜĞÜ

Yaztk ki, Dee'nîn aklına kendisini ytkımma sürükleyen bir düşünce


geldi. Bu düşünce akta yakmd! gene Üe : Dee'nin nottar aldiğt strada
büyülü aynaya bakan ve dünya- dtştlaria konuşmalar yapan birini bul^
mak. İ!ke otarak, bu düşünce bütün bütüne yaltndi. Yaztk ki, Dee'nin
yanma aldığı iki keşif sahibi, Barnabas Sautle Edward Talbott, birbiri
ardından korkunç rezil insan otduktarmt ortaya koydutar. Düşmantan-
nm ayhkh bir casusu olmuşa benzeyen Saut'den çabuk yakasın! styırdi.
Buna karşthk, adint, Keliy adayla değiştiren Talbott, taktltp kaldt. O ka­
dar takthp kaidt ki Dee yi mahvetti, kartstnt baştan çtkardi, bir simyact
gibi gezip tozmak bahanesiyle adamcağtzt Avrupa'da her yerde dotaş-
ttrdt, en sonu da yaşamınt oiduğu gibi söndürdü. Dee bitkin ve bütün
bütüne gözden düşmüş, 1608'de ö!dü sonunda. EÜzabeth'in ardmdan
geien ktral James !, ona bir pansiyonu çok gördü ve adamcağtz yokaut-
tuk içinde öldü. Butunabiten tek avuntu Tatbott'un, öbür adtyla Katty-
nin, Prag'daki bir cezaevinden kaçmağa kaikarken 1595 Çubatt^da öl­
düğünü düşünmektik Adam çok iri yan ve çok etki but!u otduğundan,
haztrianruş oiduğu ip koptu, böytece bacaklartnj ve kollartni kirdi. Ta­
rihin o zamana kadar tantdığ) en uğursuz alçaklartndan biri için hakh
bir son.
Elizabethan ko! kanat germesine karştn, Dee ezilmiş otmağı sür­
dürdü, nottarmm büyük bîr böiümü gibi etyazmalan da böylece çahn-
mtş otdu.
Yoksulluk içinde olmayi bir baktma hak etmişti, bunu kabut ede-
iim. Gerçekten, ktratiçe Etizabeth'e simyao oidugunu açtkiamtş o!duk-
tan sonra, ondan paraca bir yardim istemişti. İngittere'nin EÜzabeth'i
ona, pek zekice, a!tm yapmaği bitdiğinden, öze! gereksinimterini sağ­
lamak zorunda otmadtgt karştlığtnt verdi. Son otarak, John Dee yaşaya-
bitmek için koca kitapiiğtnt satmak zorunda ka!dt. böyiece ktsmen aç­
tıktan ötdû.
Tarih onun Kelly'le çok ilginç olan serüvenlerinin inantlmast güç
otaytannî özettikle saktâdi. Birleşik - Devletler de bugün o kadar hat*
ka yönetik otmuş otan kadmtarm değiş - tokuşu burada itk kez görüte-
bitir, özettikte.
Ama şu Epinat resim ticareti enoşiyen dilinin sorunu, Dr. John
Dee'nin hiçbir zaman yaymtanmanuş otan kitaplarmm sorunu gerçek
sorunu karartıyor.

47
L A N E nt KİTAPLAR

Jacques Sadou!, Dr Dee'yie Keüy'nin serüvenierinin tam simyayia


iigiii bölümünü kitabmda, Le trĞsor des aichimistes'te pek İyi aniat<r.
Öyfeyse okura bu kitabi sat^k vereyim.
Biz gene enoşiyen diüne ve bundan sonra ge)ene döneiim. Ve ken­
disi insan oimayan *melek-terie konuşmaiann: yaymiayacağm! bitdrr-
meğe kalkar katkmaz, John Dee*ye yapman işkenceden söz edeüm ön­
ce. 1597'de, yoktuğu strasmda, biiinmeyen kişiler katabahğ! kişk^rtti,
kaiaba!jğ< evine satdîrtt!. Az buiunur dört bin kitap ve beş eiyazmas!
kesintikte yok otdu, birçok not yandt. Sonra İngittere ktratiçesinin koru*
yucutuğuna karşm sürüp gitti işkence. Göntü k<nk, daha sonra Bn B!a-
vatsky'nin başma geteceğj gibi, gözden düşmüş, 81 yaşmda, 1608'de,
Mortİake'da öidü. Bir kez daha, Kara Cüppetiter'in entrikas! başanya
uiaşm!şa benziyor.
Eşsiz İngitiz ansikiopedisi, Man, Myth and Magic, John Dee üstüne
yaztsmda pek hakh otarak şu noktay< göz önünde tutar: ^Bee'nin yaşa-
m< üzerine betgeterin bot otmasma karşin, kendisini aç<kiamak ve yo-
rumtamak için az şey yapttd!.* Bu tamamen doğrudur.
Buna karşihk, Dee'ye karş! iftiralartn arkas< kesiimiyor. Boş inanç
dönenlerinde, onun bir kara büyücü otduğu söytendi' Bizim akıtcı dö­
nemde, onun, simyay! ve kara büyüyü gerçek çahşma alantanmn bir
giztemesi hatine getiren bir casus otduğu ortaya aühyor. Bu sav özet­
tikte daha yukanda admt and<ğ!m!z ansiktopedinin sav^d^r.
Bununi^ biriikte, otayian incetediğimizde, herşeyden önce çok ye­
tenekti, 24 saatte 22 saat çahşabiien, çok htzh okuyucu, itk sıradan pra*
tik matematikçi bir insan görüyoruz. Bundan başka, kendi kendine işte-
yen nesneier yap)yor, optik daltnda ve optiğin askerî uygutamaiarmda,
kimyada bir uzmanda.
Pek kötülük düşünmez ve saf otmuş oimas!, o!astd<r. Ketty'nin se­
rüveni bunu gösterir. Ama çok önemti, insanhk tarihinin belki de en
önemti bir buiuşunu yapmtş oimas!, büsbütün yabana atît<r şey değil­
dir. Dee'nin însan otmayan vari<k!ay!a tetepati, durugörü ya da bambaş­
ka paraps!şik yotta Hişki kurmuş otmas) bütün bütüne c!ast gibime ge-
iiyor- Başka b!r gezegenden ya da başka bir boyuttan getirtme ktense,
bu var))k!ar< meieksi bir kaynağa bağ!am<ş oimas), çağm an!ay!Ş< bak<-
mmdan, doğaidh Ama insanca olmayan bir diii öğrenmek için ontarta
yeteri kadar haberieşti.

48
JOHN DEE'NtN KARA AYMADA GÜRDÜGÜ

Bütün bütüne yeni btr dit butma düşüncesi Dee'nin çağma özgü
değitdir, onun antayişmtn parçast da otmaz. Ancak çok daha sonra Wii-
kins itk bireşimse) d!!i butacak. Enoşiyen di) bütûnüyte tamdtr, ve İn­
sanca hiçbir di!e benzemez.

Dee'nin bu diti tamamen kendi büinçatttndan ya da ortak biünçat-


tından çıkarmış otmast otastdtr. ama bu varsaytm dünya-dişdarta i)e-
tişim varsaytm) kadar uydurmadtr. Ne yaztk ki, Ketty'nin araya girişin­
den sonra, konuşmatar açıkça bozutmuştur. Ketiy bu konuşmaiart ot-
duğu gibi uyduruyor ve metektere ya da ruhtara işine geieni söyieti-
yor. Zekâ ve düşgücü bakımmdan da Keüy az yetenekiiydi. Kendisine
bir on beş güntüğüne beş sterting borç veritirse -ruh!ar-m birinden is­
tediği bir konuşma üzerine notiar attntr.

Bununta birtikte Ketty'yi tantmadan önce, Dee garip bir kitap ya­
yınlamıştı : La Monade hiĞrogiphique. 8u kitap üzerinde yedi yıi çatış­
m ıştı, ama Steganografi'yi okumuş otduktan sonra, kitabt on iki gün
içinde tamamtadt. Çağdaş bir Deviet adamt, Sir WitHam Cecit. o za­
man' şuntart d e d i: "La Monade hi6rog)yphique'de butunan strtar kıra!-
)tğtn güveniiği açtstndan en büyük önemde str!ard<r.<

Kuşkusuz, bu striar kriptografiye bağtanmak istendi, bu otdukça


oias'dtr. Ama John Dee için herşey i))e de casusiuğa yorutmak istenir­
se, bu fazta gibime geiiyor. çünkü simyactiar ve büyücüter kriptografi-
yi casustarm yarartanmadtğtndan daha çetrefit biçimde bot bo! kuHant-
yoriardt. Dee'yi oiduğu gibi kabu) etmek ve aynasıyla sağtanan kendi
kendine -ipnotizmayta. ya da başka bitinmedik yo))ar!a gezegen!er ara­
sındaki ya da boyuttar arastndaki bir stntrt aşmağt başardığını düşün­
mek eğitimindeyim.
Kendi dediğine göre, yazık ki, o, oiağan -ötesi her yetiden yoksun­
du. -Medyum*larta düşe katka hasta otdu, bu da bir ytktmta sonuçtandı.

Ayrıca La Monade h!6rogtyph!que'te şifreyie söyiemiş otduğunu


açık açık yayıniamastnt istemeyen ^Üstter^ce kışkırtttan, ataya atman,
çoğa!tt!an ytktm. Dee'nin işkencesi 1587'de baştadı ve ötümOne dek ke-
sitmedi. Bu işkence Avrupa'da da sürdü, Potonya kıratıyta imparator
Rodoiphe t) «ruhtardan geten* bitdiriterden ötürü Dee'ye karşı uyan!-
mış otdutar, 6 Mayıs 1S86'da, papanın büyük etçisi, imparator Rodotp-
he'a John Dee'yi ruh çağtrmayta suçtayan bir betge sundu.

49
LÂNETLÎ KİTAPLAR

Betgeyi yay!ntamaktan vazgeçerek, İngiitere'ye dönen ve 1595'ten


1605'e kadar sürdürdüğü, ve, gaiiba, kendisini doyurmayan görevte,
Manchester'deki !sa Koteji'nin müdürü o!arak öten, cesaret! k!nk bir
insandır bu.

Ayrfca, geriye bu görev konusunda, çözütmüş oimayan bir sorun


kahyor. Gene bu straiarda Rus çar! John Dee'yi bitim danışman! ünva-
n!y)a Moskova'ya çağmyordu. Yıtda iki bin steriing İira. bugün hemen
hemen iki yüz bin iira tutan çok büyük para, prensiere yaraştr bir ev, ve
Çar'm (H mektubuna göre -onu Rusya'nın en önde geten kişi terinden
biri durumuna getirebiien* bir durum aiabüirdi, Bununia birtikte John
Dee istemiyor. Buna karşt çtkan İngittere'nin Etizabeth'i mi Gözdağiari
mr aid!?

Biiinmiyor, beigeier çok kartştktır. Ne oiursa otsun, türiü iftiratar


ç!k!yor, bu iftiraiara göre gene tamamen Keiiy'nin egemenüğine giren
Dee, prensierie zenginter], arka arkaya, soyup sovana çevirerek Avru­
pa'da dotaşıyormuş, bu red dikkate ahmrsa smamay! aktmtn ucundan
biie geçirmiyor. Çar'm onu butmuş oiduğu sırian uyguiamağa zortama-
stndan ve böylece Rusya'ya dünyamn egemeniiğini sağtamasmdan be[-
ki korkuyordu.

Ne otursa otsun Dee, btze, insan otmayan vartıktann ziyaretini ka*


bu) eden, ontarm diüermi öğrenen ve ontarta düzeni! bir iietişim kur­
mağa çatışan bir insan otarak görünüyor. Heie John Dee'nin zihinse!
değerinde bir insan söz konusu oiduğunda, durum bütün bütüne eşsiz­
dir.
Dee'nîn biztere btraküğmdan baştayarak, yazık ki, ne bu varhkta-
nrt buiundukiar! yer konusunda, ne de kendüerinin bedense! nitetik-
!eri üzerine hiçbir şey çtkaramtyoruz. O yaintzca ontann tetapat oiduk-
tarmı, sonra geçmişte ve getecekte dotaşabitdikierini söyiüyor. Bu za­
manda yotcutuk düşüncesi, bitdiğim kadarıyta, iik kez ortaya çîhyor.

Dee bu yaraükiardan doğa! yasatartn hepsini, matematiğin geie-


cektet<t tüm geiişimini öğreneceğini umuyordu. Ne ruh çağtrma soz ko­
nusuydu ne de ruhçutuk. Dee'de sırtar, doğast herşeyden önce bitim­
se! otan gizter öğrenmek isteyen bir bi!ginin anlaytşt vardı. Sonra ken*
dini ikide bir matematik fiiozofu diye tanımhyor.

(1) Korkunç tvan. Çav.

50
JOHN OEB'NÎN KARA AYNADA GÖRDÜĞÜ

Evinin yangmtnda notiarm büyük parças! yok otdu, öteki ter pek
değişik kişiterce birçok kez ortadan kaidtrtidh Biztere La vâritabte re!a-
t!on de Casaubon'daki ve henüz butunan kimi not!ardaki birkaç ima ka-
hyor. Bu bitgiter çok itginçtir. Dee, özettikte, Mercator projeksiyonu­
nun (coğrafyada) iik yaktaşttrtmdan başka birşey oimadtğmı bitdiriyor.
Ona göre, dünya tam yuvartak değitdir, ya da en azmdan başka bir boyut
boyunca straianmtş üstüste konma birçok küreden otuşmadtr.
Bu küreier arastnda, noktatar, daha doğrusu itetişim yüzeyieri var-
d!, işte böytece de Groenİand bizimkinden başka topraklarda sonsuz-
tuğa kadar uzanır. KîraÜçe Etizabeth'e birçok iütuf ditekçesinde, bunun
İçindir kî, diye İsrar ediyor Dee, İngittere'nin başka dünyanın kap^art-
nt eüerîne geçirecek biçimde Groenİand*! fethetmesi yerinde oturdu.
Başka b itg !: matematik henüz başiangtcmdadtr, Dee'nin, anîmsa-
yahm, İngitizceye çevirmede itk oiduğu Euktİdes'ten çok daha iteri de
giditebüir. Dee'nin bunu söyiemekte yerden göğe hakk! vardt, daha
sonra görütebiten euktides işi oimayan geometri de, kendisinin görü­
şünü doğrutar.
insanm her işini görecek otan bütün bütüne kendi kendine çahşan
makinatar yapmak otastdîr, diyor gene, John Dee. Bu, dîye ektiyor,
1585'te gerçekteşmiş otdu hem çoktan - nerede otduğunu bitmeği çok
isterdik.
Sayttarm önemi ve yüksek matematiğin pek büyük güçtüğü üzerin­
de de duruyor. Bir kez daha, hakk! var. Sayttar kuram!, matematiğin ce­
birden ya da geometriden çok daha en güç dah otarak doğmuştur,
John Dee'nin dikkati çektirdiği üzre, hem iç dünyarmz!, hem de
dtş dünyaiar! açtkiayan düşierî incetemek çok önemtidir. Bu bütün bü­
tüne jung'cu görüş zamanma göre çok iteridir üstetik. Gene dikkati çek­
tirdiği üzre, çok tehiiketi o!abiten S!rtan toptumdan giztemek önemti-
dîr. Burada da yeni,bir düşünceye rasthyoruz. Dee'nin özet güntüğü-
nûn bu temetti konusunda bir düşüncesini daha butduğumuz üzre, çok
doğa) ve s!mrs!z güçterin nitetiğinin bitinmesinden ÇFkanİabiteni, ama
araştrmaya kum gibi para dökmenin gerektiğini bitmek.
Bu paray) butmak için büyükterin yardtmtm ve att!n yap!m!nt ara-
d!. Onun için ne o ne de öteki başarth otmad!. Yatmzca bir bitim koru­
yucusu butabitmiş oisaydt, dünya pek değişmîş oturdu.
Rasttadtğ! tüm kişiter arasında, Wiiiiam Shakespeare') (1564 - 1616)
tarnd! m!? Buna inanmak isterim. Betirti bir saytda shakespeare'c!

31
LÂKETLt KİTAPLAR

eteştirmen John Dee'nin Ftrtma'daki Prospera admdaki kişinin kendisi


otduğunu kabut etmekte eş kamdadır. Oysa, büdiğim kadartyta, Shakes­
pearean yap!t!h) kateme atanın John Dee otduğunu düşünecek kadar
kaçtk shakespeare-karşıt! ortaya çıkmış değitdir henüz. Bununta bir­
tikte, Dee bana Francis Bacon.dan daha tyi bir aday gibi getiyor.

Jngitiz mizahçısı A A. Mitne'in bu kuramını dite dotamamn keyfi^


ne de dayanamıyorum. Ona göre, Shakespeare yatnız Shakespearean
yap!tını değit, hepten okumas! yazması otmayan Francis Bacon hesa­
bına Novum Organum'u da yazmış! Bu kuram bacon'cutan. yani Sha­
kespearean yapıtını kateme atanın Francis Bacon otduğunu yumurtta-
yaniarı öfkeden kudurttu.

Bu arada başka bir efsaneyi ötdürelim, John Dee hiçbir zaman


Abdut At Azred'in tânettî kîtabmı, Necronomicon'u çevirmedi, adı ge­
çen yapttm hiçbir zaman otmadığı hoş nedenden ötürü. Ancak Un Car-
ter'in pek hakiı otarak dediği üzre, Necronomicon otmuş otsaydı, Dee,
bunu sağtayabitecek ve çevirebiiecek tek insan otmuş oturdu, her
hatde.
Yazık ki, bu Necronomıcon, bana bir mektupta bunu şahsen doğ-
rutayan Lovecraft'ca butunmuş otdu oiduğu gibi. Yazık.
Başka bir evrenden geten, kara taş, kont de Peterborough, sonra
Horace Watpote'ca (1) ete geçiritmiş o!duktan sonra, British Museum'-
da butunuyor şimdi. Müze ne bu taşm kuHamimasma izin veriyor, ne
de bazı çözümtemeter yapıtmasma. Çok yazık. Ama bu taşm yapıtmış
otduğu karbonun çözümiemeteri yeryüzü karbonununkinden başka,
böytece bu taşm değişik yerden getdtğini kanıttayan izotopik bir uy-
guntuk gösterseydi, herkes çok şaşırmış otacaktı.
Dee'nin La Monade hi^rogtyphique'i butunmuş ya da fotokopi yo-
tuyta sağ!anm:ş o!abiür. Ama yapttm çeşitti şifreterine uygun geien
anahtartar otmadan, John Dee'nin kıra) James t'in buyruğu üzre Mort*
[ake'da yakdmış ya da yok ediimiş otan öteki eiyazmatarı da otmadan,
bu pek birşeye yarayamaz. Bununta birtikte Dr. John Dee'nin öyküsü
son bu!muş değitdir ve gerisini antatmak için bana iki bötüm gerekti
otacak.

[1) Peterborough tngiiîz generaü (1658-1736), Horace Wa!po!e )8e tngiHz yazan
tl717.1797).Çev.

52
6

VOYNİCH ELYAZMASt

Dr. John Dee garip etyazmaiarma düşkün bir koieksiyoncuydu.


15841e 1588 arasînda, garip Voynich eiyazmastm imparator Rudoiphe
H'ye sunan odur.

Bu eiyaimasmm Öyküsü bir kez daha, özettikte de bence L'homme


Ğtemet'de ve Lea extra - terrestres dans t'histoire'da aniatilrmş
oidu. Bununta biriikte bunu gene başiangtçtan ete atmak yararİ!d!r.
(Northumberiand dükü (1) Henry Vi)i zamantnda büyük bir sayida
manastır! yağma etmişti. Bu manasttriann birinde, bir eiyazmas! butdu
ki aitesi bunu garip oiaytara ve gizemii metiniere karşt itgisi pek beti!
oian John Dee'ye verdi. Bunlarm betgeiere göre, söz konusu eiyazmas!
Roger Bacon.m kendisince yaz<!m<şti. Roger Bacon (1214-1294) son­
raki kuşakiarca büyük bir büyücü diye saytimış oidu. Gerçekten, öncü-
ierinden biri oiduğu biiimse) inceieme dediğimize özettikte iigi duyu­
yordu.

Mikroskopta teieskopu, motortaria ça!iştiriian gemiieri, otomobii-


teri, büyük çarkt< makinatan önceden biidirdi. L'epitre sur !es oeuvres
secretes de Tart et !a nu!tit6 de !a magie'de sözünü ettiği kriptografi-
ye de Ügi duyuyordu. Dee tam böyiece Roger Bacon'm yayinianmamiş
ve şifreti bir etyazmasmtn i!ginç S!rian kapsamak otasthktan oidugu­
nu düşünebiidi. Prag'da John Dee'nin yaşamından söz açan, oğtu, Dr.
Arthur Dee, *bahamm boşuna çözmeğe çahştiğı antaşîtmaz bir met­
ni içeren bir kitap-tan söz eder. Dee böytece eiyazmasm! İmparator
Rudoiphe'a verecek. Kanştk serüvenierden sonra, beige New York'taki
Hans P. Kraus kitabevine varacak, 1962'den beri burada 160000 doiar
gibi önemii fiyata sattştadtr. Kttabm dünyanm tüm strtarmt içerip içer-

[1) John Dudtey de denen İngiiiz siyasetçisi (1502-1553). Çev,

53
LANRTLÎ KİTAPLAR

memesi önemli değüdir, içinde yatmzca Xitt. yüzytim bitimse) bitgiie-


rinin özeti butunuyorsa çok önemtidir.

Daha önce şu, itke otarak, "karanhktartn tüm sırtarı^n) aydmtata-


biten, okuyucuya yatmzca birinci dereceden denktemterin çözüm yön­
temini göstermeğe de çahşan Mısır papirüsünden söz etmiştik. Voy­
nich etyazmast için de, böytece kuşkutu davranmak gerekir. Ben, ken­
di hesabıma, bu Voynich etyazmasmm yatmzca kendisini çözmeği ba*
şaramadtktarı, bu bakimdan, an! bir tehtike meydana getirmediği için yı-
ktmdan kurtuian tânetti kitabm güze) bir örneğini verdiğini düşünü­
yorum.
Kapakstz, 27'ye 15 cm.tik bir sekiz yaprak oiarak görünür ve say­
fa numaratamasma göre, yirmi sekiz sayfa yitiktir. Metin mavi, şart,
kırmızı, kara ve yeşit renkte boyanmtştır. Desenier ktsa boyiu çtptak
kadmtar!, diyagramtar! (astronomik?) ve hemen hemen düşset dört
yüz bitkiyi gösterir. Yaz: bütün bütüne her zamanki bir ortaçağ yazı­
sına benzer. Yazısat işteme yaztctnm kuiiandtğ! diii bitdiği sonucunu
çıkarmağa otanak verir: noktast noktasına değit de iştek bir biçimde
kopya yapmış.

Kuttamtan şifre kotaya benziyor ama, insan bunu çözmeği başara­


mıyor.

Eiyazması 19 Ağustos 1666'da çıkmca, Prag Üniversitesi rektörü,


Joannes Marcus Marci bunu, özeiiikie kriptografi, Mısır hiyeroğtifteri,
aynca yiten anakaratar üzerinde uzman otan, ün!ü cizvit Athanase
Kircher'e gönderiyor. Bu tam bu metni kendisine göndermenin uygun
otduğu insandı, ama metni çözmeği başaramadı,

Etyazması sonra Rodotphe tt'nin gözdesi, çek bitgini Johannes de


Tepenecz'ce inceienmiş otdu. Sayfa kenarmda Tepenecz'in bir imzas:
bulunuyor, ama o da sırrt çözmeğe utaşmış değitdir. Kircher de, işin
üstesinden getememiş otduğundan, etyazmasmı, bir ctzvit kitaptığma
veriyor. 1912'de, Witfred Voynich admda bir kitapçı etyazmasım İtat-
ya'da, Frascati'de, Mondragone cizvit okuiunda but^yor. Bunu Birteşik
-Devietier'e getiriyor, burada bir sürü uzman dört ette işe sarıtıyor.
Bitkiierin çoğunun kimtiğini saptamağı başaramtyortar. Astronomik di-
yagramtarda, Atdebaran ve Hyade takımyıtdıziartnm kimtiği saptanıyor,
bu da pek birşey göstermiyor. Gene] kam şifreti, ama b)tinmeyen bîr

54
VOYNICH ELYAZMASI

ditden bîr metnin söz konusu otduğudur. Vatikan'ın üntü arşivteri araş^
tırmaya yardtmcı otmak üzre açtktır. Gene îşin içinden çıkıtamıyor.
Bir sürü fotoğraf basıtıyor, buntar büyük şifre uzmantarmın eüe-
rine verümiştir. Toptan başarısıztık.
1919'da, fotokopîter Pennsytvanya üniversitesi detant, Prof. Wii-
iiam Romaine Newbotd'a uîaşıyor, Newbotd bu sırada 54 yaşındadır.
Hem diîbitim, hem de kriptografi uzmanıdır.

1920'de, bu ara Deniz Bakantığmda çatışan Franktîn Rcosevett, ca-


susiar arasmda, sırrı Washington'daki uzmantaşmtş dairelerin hiçbirin-
ce çözütememiş otan bir haberieşmeyi çözmüş otduğundan, kendisine
teşekkür ediyor* Newboid gitgide Gra! efsanesiyte ve gnostizmîe iigi-
teniyor. Voynich etyazmasını çözmekte, dünyada yetenekti biri varsa,
bu kuşkusuz derin küitüriü, yetenekii bir insandır.

O iki yti buna çatışıyor. Bir anahtar butmuş otduğunu, gene de ga­
riptir, bunu yotda yitirmiş otduğunu iteri sürüyor. 1921'de, butuştarı
üzerine konferanstar vermeğe baştıyor. Bu konferanstar için en az söy-
tenebiten, bunîarm eşsiz otduktarıdır.

Newbotd'a göre, Roger Bacon Andromeda nebüiözünün tıpkı bizîm-


ki gibi bir gökada otduğunu bitiyormuş. Gene ona göre, Bacon hücre
yapısını ve bir spermayta bir yumurtacıktan başiayarak bîr oguîcuğun
otuşumunu bitiyormuş. Coşku dünya çapındadır.
Yatnız bîtginter ortamında değıt, geniş hafk arasmda coşku. Bîr
kadın Roger Bacon'm yöntemterini kuttanarak, kendisine işkence eden
şeytanı kovması için Newbotd'a yatvarmak üzre bütün Amerika kıtası-
na geçiyor.
Bundan dotayı ıtiraztar vardır. Newbotd'un yöntemi antaşıtmıyor,
savtarm) geri atdığı sanıtıyor, onun yöntemi kuttanıiarak yeni bttdirîteı
Hetmekte başarı sağtanamıyor. Oysa, bir kriptografi dizgesinin iki yön­
de İştemesinin gerektiği ortadadır, tnsan bir şifreyi butursa, bu şifre­
ye göre bitdiriteri çözebttirdi, ama açık bıidiriteri bu şifreye çevirebil­
mesi de gerekirdi. Coşku sürüp gidiyor, ama Newboid gitgide beürsfz-
teşiyor, gitgide daha az kabu! editir oiuyor. 1926'da ötüyor, iş arkndaşı
ve dostu, Roiand Grubb Kent, onun çahşmatanm yaytntıyor. Dünyadaki
coşku pek büyüktür.

55
LAMBTL! KİTAPLAR

Sonra, özettikte Prof. Maniy'ce yürütüten bir karşı -satdırı baş!ıyor.


O Newbotd'un şifreyi çözme konusunda aym düşüncede değiidir. Kimi
yardımcr betirtiterin ancak kâğıdm özünü değiştirmeier otduğunu düşü­
nüyor. Yeterince hızta da, efyazmasmdan artık söz editmiyor.
!şte sorunu inceieyen birçok derin bügiüden, özettikte de, hayran-
tığa değer kitabı The Code-Breakersln kriptografi uzmantarmın yeni
inciti otan David Kahn'dan bu sırada ayrıtıyorum. Kriptografi atanmda*
ki kişise! serüventerimden birini anrmş otduğundan David Kahn a te­
şekkür etmek için fırsattan yarartanayım. Atman işgatr sırasında, bir
te) kafesi tamamtamak için, beş harfe gereksinmeni varken, itfaiyeci-
[er gibi sigara içen, ama sigaratarı oimayan gençterîn başında buiunur-
ken de, bitdiriye T A B A C harfierinî [1) kattım. Londra antadı ve ertesi
ay paraşütte, indirme atanında, başıma 150 kHo tütün düştü.
Yaymağa çatışacağım varsayım kişısetdir. Hiç değüse, öyte gibi-
/nc geüyor ki, kendisini hiçbir yerde görmemiş otduğumu sanıyorum ve
Voynich eiyazmasmı içeren herşeyi okumuş otduğumu da sanıyorum.
Bana göre, Newbo!d gözdağ! atnuş otduğundan, ortahğt bite bite karb­
ürdü Kendisinin her tCriü top!u!uk!a çok garip itişkileri vard). Kimi giz-
!! örgûtierin gerçekten tehtikeii oiduktarm) antayacak kadar çok şey bs
Hyordu. Ve 1923'ten baştayarak, korkututmuş oiduğu, ağır misitteme-
terden çekinerek te, savtarını geriye atdığı kanısmdayım. Yönteminin
özünü saktadı, baştîca anahtan da henüz butunmuş değıtdir.

Vovnich etyazmasmm içeriğine ftişkin düşündüğüme dönmeden


önce, Ükin hemen Newboid'dan sonraki şifre çözme girişimterini özet-
!emek gerekir. Çoğu gütünçtür. Ama 1944'ten baştayarak, 1970'te öten,
büyük askerî kriptografi uzmanı, Wittiam F. Friedman, sorunta HgÜen-
di. R.C. A. 301 örneğ! bir bitgisayarı kuttandı. Friedman'a göre, bitdiri
yatnız şifreli deği], aynî zamanda bütün bütüne uydurma bir düdedfr.
John Dee'nin enoşîyen diH gibi. Bu bir gün betki kanıttanmış oiacak
otan itginç bir varsayımdır.
Voynich'in ötümünden sonra, karısının mirasçttarı etyazmasmı ki­
tapçı Kraus'a satıyoriar. Bu eiyazması John Dee'yi bu kadar etkitediy-
se onun, Trith&me'in Steganoprafi'sinde o!duğu gibi, bunda bitdiği ve
beiki insanca bir di! otmayan bir ditm şifretenmesinr gördüğü içindir.

(1) Tabac, tütDn. Çev.

56
VÖYNİCH ELYAZMASI

Roger Bacon, kendinden önce ve kendisinden sonra başkatan gibi, gerek


batan bir uygarhktan, gerek başka zekâtardan geten bir biigiye sahipti.
Bir kez daha, kimüeri, çok erken bizimkinden üstün bir bitginin değişik
Sîrtanndan geten bir vahyin, uygarhğtmtzt yok edeceğini düşündüter,
gene de düşünüyortar.
Bu durumda, sorutacak, Voynich etyazmast ne diye ortadan katdt-
rtlmtş otmadt? Bence, varltğtndan çok sonra, 1920 ye doğru haber altn-
dt, o zaman da metnin fotoğraftan öylesine elden ete dolaştyordu ki
buntarin hepsini yok etmek otanaksızdt. [şte ilk kez [ânetti bir kitap
işinde fotoğraf araya giriyor, fotoğrafm, sonradan, Kara Cüppeiiter'in
işini çok zoriaşttracağt da betti görülüyor. Fotoğrafiâr bir kez yay!tin­
ea, Newbotd'u susturmaktan başka yapacak şey katrmyordu, bu da,
aman aman kuşku uyandtrmadan yapttamazdt. İşte bunun içindir ki New-
botd'un başma «iş^ getmedi, o da doğa! bir ötümte bu dünyadan göçüp
gitti. Ama kendisini gözden düşürmeği ve eiyazmasmdan gütünç çevi­
riler yaymtamağ! amaçtayan savaştm çok iyi düzenlenmiş otdu.
tş o!sun diye ve doğum denetimiyte itgilenen kişiter için, bu uy­
durma çeviriterden birinin, Dr. Leonelt C. Strong'un çevirisinin, Vo^
nich eiyazmasmdan bir doğum önteyici haptn veriten bir formütünü
özetlediğini bitdiretim. Ama gerçek sorun öytece kattyor.

Yen! soruşturmatara ayntan, İNFO Amerikan dergisinin amaçtartn*


dan bîri, Voynich elyazmasmm şifresinin çözümüne dayantr. Şimdiye
kadar, bu şifre çözümü getişmeler gösteriyora benzemedi. Bence, bu
türden başka soruntardan daha çok Voynich eîyazmast üzerinde dur­
mak uygun oturdu, Trith&me'in etyazmaiart ya da John Dee'ntn tamam-
tanmamtş etyazmaiart söz konusu otsun. Voynich etyazmast otayinda,
etimizde tam yasaklanmış bir metin butunuyor gibidir. Newbotd'un ya­
yınlarında geçen kimi sözler arastnda, bir gerçek özettikte düşündürü­
yor insant. Şöyte diyen Roger Bacon'dtr : «İçbükey bir aynada salyan­
goz biçiminde bir ytldtz gördüm. Bu yttdtz Pegasus'un merkezi[ Andro­
meda'ntn gövdesi ve Cassiopeia'nm başt arastna yerleşmiştir.
Büyük Andromeda nebû!özü, öteden beri tantnmtş otan ilk gökada*
dtşt nebülöz işte tam burada butundu. Arttk kendi metin yorumlamast-
na göre etki altmda katmtş otmayan Newbold'un yay;ntndan sonra bu­
nun kanttt henüz bulunmayan bir gerçekte btidiritmiş otdu.
Newbotd*un başka sözteri ^yeni yttdtztartn strrtna^ imada butunur.

57
LANETLİ KİTAPLAR

Voynich eiyazmast gerçekten novatarm ve kuasarstarm strtann^


içeriyorsa, çözütmeden katmas) daha doğru oturdu, çünkü hidrojen
bombasmdan üstün ve X!!t. yüzyıldaki bir insanm kavrayabitecegi ka­
dar kutianıtmas! yeterince koiay bîr enerji kaynağ), uygarirğtmrzm hep­
ten gereksinimini duymadtğ! bütün S!rn İçeriyor. H, bombasma egemen
otmağ! hemen hemen başardtğtmfz için ancak, güçtükte, yaştyoruz.
Yüksek enerjiteri özgür btrakmak otasiysa, bunu bitmemiz değii, bitme­
memiz daha doğrudur. Yoksa, bîr üstunnova'mn ktsa ve parlak atevîn-
de gezegenimiz çok çabuk yok oturdu.

Voynich etyazmasmm çözutmesi, bence, yaymtapnuş olmadan ön­


ce îyi bir sansürden sonra gerçekteşmiş otmaİ!yd) öyteyse. Ama bu
sansürü kim yaptt? Lâtin atasözünün dedîği gibi, bekçiieri kim göze­
tecek? Voynich etyazmasmtn bir fotokopisini Edgar Cayce gibi, ken­
dini han! har!! bir şifre çözme îşîne kapttrmadan çeviri yapabiimiş oia-
cak otan sezgisi gücü büyük birine veritdi mi dîye soruyorum kendi
kendime, Anahtanm bulmas! yetmiş oturdu zaten, bitgisayartar gerisi­
ni getirirdi. Daha önce amtan David Kahn'm, Weidenfetd ve Nichotson
baskts! kitabtmn 855. sayfastnda Voynich etyazmastnin bir sayfastnm
fotokopisi butunabitir. Ne otursa otsun, kuşkusuz, ayrmtttanyta antatf-
lamaz, Yaintzca insan yinemeîerin saytsmdan şaş!r!r katır. Bu ytnemeter
çetîşkitt sonuçlarmı ortaya çtkaran bîrçok kriptografi uzmantnca göste-
ritmiş otdu hem.
Ama fotoğraftann buiunabitmesinin yatm gerçeği Kara Cüppetiter
içîn şimdiden önemtt bir başansizttğf gösterir. Ve bu biçim bîr betge-
yi etinde butunduran herhangi birinin, yikHrum önteyecek biçimde, bu­
nu etverdiğince bot fotoğrafta yaymasînm istenmesi gerekecekti. Av­
rupa farmasoniuğu 1939- 1945 savaşından önce böyte öntemter atmtş
otsaydî, biricik betge!er yok otmuş otmayacakth Mason betgeterintn
bu ytktrm özet komandotarta gerçekteştiritmiş otdu. Bu komandotann
(ıerbiri Fransîz'dan, Betçikatt'dan ya da yîktmm gerçekteştiğî ütkenin
başka yurttaştarmda yardtm gören bir nazice yönetiimişti. Bu koman-
dotar çok sağtam bitgitiyditer. Ve beürtmek gerekir ki bu işe karjşan
Franstztar, 1944 kurtutuşunu izteyen tasfiye sırasmda çok garip bir do-
kunutmazhktan yarartandîtar. Yatn;z bu biçim İşbirtikçitere uygutan-
mtş otduğundan, gerçekten garip dokunutmazttk. Ozan Robert Brasih
tach gibi, daha çok aydtn işbirtikçiter, pek sertçe cezatandtnttrken,
karş^-mason eyteminin uzmantarma dokunutmad).

58
VOYMtCH ELYAZMASI

Voynich etyazmasına dönmek üzre, bu eiyazmastntn açtkça bir çe­


vrisinin yok otmuş otduğuna inanmak için çok yerinde nedenterim var.
Gerçekten, Roger Bacon'tn etinde, kendisine bakıtırsa, ktrat Süieyma-
tn matı o)an, büyük sırtarın anahtar!artnt da kapsayan bir beige varmış.
Parşömen tomartardan otuşan, bu kitap, papa innocent tinin buyruğu
üzre 1350'de yakttmtş. Heri sürüten neden bu betgenin şeytan!ar< yar-
dtma çağırmak yotunda bir yöntemi kapsadtğıydı.

Şeytan yerine meteği, meiek yerine de dünya-dthşthyt geçirebi-


!ir, bu ytktmtn nedenini o zaman çok iyi antayabitiriz. Katoiik kitisesi.
1350'de. Voynich etyazmastnın nerede butunduğunu bitmiş otsaydt.
muhtemeten bunu ortadan yok ettirmiş oturdu.
Ama bu etyazmastnın bir manasttrda saktanmış otduğunu, yatntz
bu manastırtn Northumbertand dükünce yağmatanmast strastnda yeni­
den ortaya çıktığını, böytece John Dee'nin bügisine utaşmış otduğunu
şimdi bitiyoruz. Roger Bacon'tn birkaç notuna göre, etinde butunan ve
Süteyman'dan geten betge, ne kodtu ne de şifretiydi. ama yatmzca ib-
ranice yaztimtştı. Roger Bacon bu konuda bu betgenin büyücütûkten
daha çok doğa fetsefesine uygun getdiğtni söytüyor.
Bacon şunu da yazıyor: «Sırtar konusunda hatka giz!! otmayan bi­
çimde katem oynatan, tehtiketi bir detidir.* Bunu şöyte böyte 1250'de
yazıyor. Sonra özettikte hiçbir atfabede butunmayan harfterin butunma-
sını kapsayan bu gizü yazı yöntemini açıktıyor. Süleyman'tn betgesi
diyebiteceğimiz, ama Voynich etyazmast demenin daha uygun otduğu
şeyin şifreti çevirisi için yaptığıdır bu betki.

Bu etyazmastnın ana diti John Dee'nin kara aynastntn arao ttğtyta


öğrenebitdiği, ve getecek bötümde Gotden Dawn tarikat) konusunda söz
editeceğini de çok işiteceğimiz aynt enoşiyen ditidir betk!.
Ftavius Josephe'te (1) bu kitaptan iz!er butunuyordu daha önce.
Bunu ne Ctavicute de Satomon'ta, ne Testament de Satomon'ta. ne de
Lemegeton'ta kartşttrmamatt. Bütün bu intihatter XVt. yûzyttdan önce-
dirter, kimiteri de XVttt. yüzyıtdan önce.
Çoğu hem itginçtikte tamamen yoksundurtar ve yatmzca şeytan-
tara itişkin tisteter verirter.

(1) Yahudi tarthçisi [37-100). Çev.

59
LANETLİ KİTAPLAR

-Süteyman'm kftab)*, Roger Bacon'm etinde bulunan ve 135Q'de


yakıtmış otan kitap, bambaşka şeydir kuşkusuz, ovecraft'm dediği üz­
re belirti bir sayada başka ^kuşku götürmez ve yasak kaynakiar*! oldu­
ğu gibi, Roger Bacon'm bilinmeyen bir dile çevirdiği, aynca da şifre-
iediği bu yaptttir betki. Zavalh Newbotd, bekti gözdağ) verifdiğinden
ve çok korkututduğundan, şifre çözmede yöntemter buimak ve özettikte
kuşkusuz lâtince değii, ancak enoşiyen ditinde otmastna karşm, met­
nin İâtince otduğu varsaymam sürdürmek zorunda kaldt.

Bacon bu betgeyi nastt edindi? Bu konuda şimditik uzun uzun dü-


şünütebitir ve Kara Cüppetiterln türdeş bir birtik oluşturmadtkiarm),
ama aratarmdan kimilerinin sırtarı açıktamak istedikterini ve en azm-
dan bunun ktsmen üstesinden geidiklerinl tasarlayabiliriz. Bu Kara Cüp-
peİiter'in pek srntrh bir dünyasal örgüt olduklarını, dünyadışı vartıkia-
nn deneme amacıyla kimi zaman yardim etmeğe getdikterini de tasar­
layabiliriz. Ve bu konuda Giordano Bruno'nun durumuna dikkati çek­
mek istedim.

Akıicdar bu kurban) kendilerine mat ettiler ve ondan Kilise'nin


en gerici inançlıtarmm kurban) bir biiJm adam] yarattıiar. Hiçbir şey
art)k uydurma değiidir. Giordano Bruno herşeyden önce büyüye düş­
kün ve büyüyü uygulayan bir büyücüydü. Büyüyü, yetenekti bir kişinin
ellerinde, mucizeier yaratabiien bir kıhca benzetiyor, matematiğin bü­
yüdeki rotu üzerinde de ayak diriyor. Ona göre, başka gezegenlerin
varhğ) ve Yer'in Güneş çevresinde dönmesi çoğu büyüse), attmtş bîr
kitaptan otuşan yapttrmn ikinci) bir bötümünü doğurur, tçinde oturu-
ian başka gezegenlerin varhğı ona göre büyüye bağhdtr. Ve bu konuda
çok şey bildiği içindir ki, kendisini efendüerine testim eden Giovanno
Morenigo admda bir Engizisyon casusunca Venedik'e çekilmiştr.
Büyüye ve Yeryüzü nden başka gezegenterin kişilerine inand!g<
İçindir ki, Gtordano Bruno haddini bilmez ve dediği dedik sapkın diye
hüküm giymiş, 17 Şubat 1600'de Roma'da Campo die Fiori'de yak)tm)ş-
t!r. 1583'ten 1585'e kadar İngittere'de yaşadı, John Dee'nin çahşmala-
nndan ve Voynich etyazmasmdan haberti o!mast da bir yana at))nruş de­
ğildir. Giordano Bruno üstüne edindiğimiz bütün bilgilere göre, inanan
ve gözünü budaktan sakuımayan bir insandı bu, Açtkça çok konuşmuştu.

60
7
MATHERS ELYAZMAS)

Mathers elyazması, Steganografi ve Voynich e!yazmasi gib!, şif*


reiidir. Ama bu eiyazmasmda bir dereceye kadar kolay bir çift transpo-
zisyonlu şifreyle uğraşmak gibi tattı taraf vardır, bu oidukça çabuk şif­
re çözümüne oianak verir. Bu şifre çözümü zamanımıztn en olağan­
üstü gizli serüvenine, Goiden Dawn farikatı'mn serüvenine burdan
uiaştı.

BÜdiğim kadanyta, gene de yaymtanmış olmayan ama daha önce­


den çok yıkıma yo! açan, iânetli olduğu kadar büyüiü bir belgeier bû-
tüoünün kaleme ahnmasma da neden oidu.
)şe başından başlayaiım.
Bir İngiiîz rahibi, saygtdeğer A.F.A. Woodford Londra*da Farrington
Caddesi boyunca doiaşıyor. Bir eiden düşme Tdtaptar satıcısına girh
yor, burada şifreü eiyazmaianyia Almanca bir mektup buluyor. Bu o!ay
1880'de geçiyordu. Saygideğer Woodford mektubu okumakta işe ba?
tıyor. Bu mektup elyazmasım çözenin Anna Sprengel adındaki bir ka­
dının aracılığıyla Atman gizü derneği Sapiens Donabitur Astrls'ie (S.
D. A.) görüşüp konuşabiteceğini biidiriyor. Buna layıksa başka bilğiler
veriiecekmiş, o zaman.
Mason ve Gül -Haç [Rozkruva) üyesi, saygıdeğer Woodford, arka-
daşiarmdan ikisine, her ikisi de seçkin bitgin, üsteiik ^Kabaiacı^ oian
Dr. Woodman'ia, Dr. Winn Westcott'a gidip, bu!uşundan söz edecek.
Dr. Winn Westcott tngiiiz polis romaniarı okurlarının biidiği bir görev­
de koroner'dir. Bir koroner hem yas3İ hâkim, hem de sorgu yargıcı
oiur. Karanhk öiüm oiaymda, gerektiğinde mahkemenin ve poiisin ara­
ya girmesini sağiayabiiecek bir yargı veren bir jüriyi topiar. X!X. yüz­
yılda koronerin yargılarından biri üniü olm uştur: jüri bir Londra par*
kında p!ü buiunan bir biiinmeyen kişinin -büinmeyen insaniar ya da
şeyierce- öidürülmüş oiduğuna karar vermişti. Bu yargıyı gerçekten

61
LAMBTtİ tîTAPLAR

öze' bir biçimde kateme atanın Dr. Westcott otduğunu s6y!eyebilmek


ş o!urdu. Etimizde kanttt butunmuyor ama, daha iterde göreceğiz k)
Dr. Westcott garip koşuüar İçinde koroner görevini yitirdi.

A .. ^ Woodman'ta Westcott. Sapiens Donabitur


Aatris den fSDA) soz editdlğini duydular Özellikle simyacıtardan oluş-
ma bir gizti Atman derneği söz konusudur. Sıradan hekimterin iyiteş-
ttrmek istemedikleri Goethe'nln yaşamın), simya ilâçları sayestnde
kurtaran, bu dernektir , ^
Otay gerçekten olmuştur, Oxford Üniversitesi de «Goathe, i'alchi-
miste. adlı bir kitap bile yayınladı. SDA günümüzde de yaşıyora ben-
ziyor; şimdi, Stephan George'ca kurulan ve Hitter'i deviren -kozmik
merkezier*e bağtıydı. 20 Temmuz 1944 sutkastının düzenteytctst, Kont
Von Stauffenberg. bu kozmik merkezlerdendi. SDA'nın tanınmış son
temstiosi, yakmtarda ö!en Aiexander Von Bernus o!du.
Westcott'ia Woodman eiyazmasmt çözmeği oidukça çabuk başart-
yortar ve Bn. Anna Sprengei'e yaztyoriar. Çaitşmatanm sürdürmek için
btigiter ediniyoriar. Bunun üzerine başka bir Masondan, Samuei Liddeit
Mathers adtnda, Henri Bergson'un ktz kardeşiyie evti, kararstz mt ka-
rarstz bîr kişiden yardtm görüyortar. Şaşttacak derecede küttürtü, ay-
rica otdukça karanitk düşünce) i bir insandir bu. -Mathers tören kitap­
tan ^mn henüz yaytntanmamtş bütününü kaieme aityor. Bu tören kitap­
tan özgün Atman betgesinin özetterinden, Mathers'in etindeki başka
betgeterden, bir de durugörü yotuyia Sn. Mathers'ce ahnmtş biidiriter-
den otuşuyor. Atmanya'da, küçük tngitiz topiutuğuna dtşa dönük, yani
açtk bir gizii biiim derneği kurmak oİanağmt veren SDA'nm eiindedir.
Derneğin adt Order of the Gotden Dawn in the outer: «Dtştaki Attin
Şafak Tarikata oiacak. Bu yetki 1 Mart 1888'de, Woodman, Mac Gre­
gor,, Mathers ve Dr. Westcott'a veriimiştir. Samuei Liddeti Mathers
bu arada Mac Gregor'un adtna kont ünvanmt ekiedi. ve şimdi onun
tam yartm-düzüne )skoçyat! soytu ve büyücünün yeniden doğumu ot­
duğunu biidiriyor.
1889'da, bu derneğin doğuşu resmen bitdiriimiştir. Şunu gözönün-
de tutmak gerekir ki XX. yüzyttda otduğu gibi XiX. yüzyttda da iik kez,
ezoterik nitetikii bir güç, SDA, dişa açtk bir dernek kurma yetkisini
veriyor. Bu yetki hiç bir zaman bir daha veritmiş oimadt ve bu tur bir
derneği yetkim oimadan kimseye sahk vermem : çok ağtr beiâtar aç­
mak oiurdu böytes!.

62
MATHERS ELYAZMASI

Dr. Woodman'm, tamamen doğa! bîr ötümden sonra, Tarikat gati-


ba, W estcottla Mathers'ce yönetümiştir 1897'de Westcott'un başına
Tarikatın İşteriyte ÜgÜi betgeteri bir takside unutmak kazas; getdi. Bu
be!ge!er, yetkisinde bu!unan cesetteri ruh çağırma işteri için kuttan-
mağa ka)km!ş o!duğu için, bir koronerîn bu gibi davranıştarda butun-
masm! kötü karşıtayan polisin eüne geçiyor. Böytesinin kendîsi için
daha iyi o!duğuna inanarak, Tarikat tan çeküiyor Westcott,
Dernek büyümeğe baştjyor ve zekâst ve küttürü tartış!tmaz otan
kişiteri kendine çekiyor, Nöbet edebiyat ödü)ü atabiten Yeats'ı, Arthur
Machen'i, Atgernon Btackwood'u, Sax Bohmer'i, tarihçi A. E. Watte*!,
ün)ü kad!n oyuncu F!orence Farrl ve daha birçoğunu sayahm. Zekâ ve
düşgücü baktmtndan, tngittere'de zaman!n en sağtam kafah insantar!
Cotden Dawn'un üyes! otuyortar. Ana ^oca Londra'dadır. Başkanı, İm­
parator. W. B. Yeats'dîr,

İngüiz taşrasında ve Mathers'in gitgide konaktadığı Paris'te, baş­


ka !oca!ar vardtr.
Tarikat'm iki düzeyi v a r :
— dokuz dereceye bötünen, ders verilen, birincisi;
— derecesiz rütbesiz, araştırma yapıtan, İkincisi.
Öğrenim itk düzeyin birtnci derecesinden başîayarak bir çevirisi
yapıtan John Dee'nin enoşiyen di!ine dayan<r. Yaz!k kt bu çeviriter ya
yok editd! ya da saktanm!? otdu. Enoşiyen metinterinden geriye, ^insa^
na görünmez o!ma o!anağ!n]H veren bir metin katıyor daha ç o k : ^Of
sonuf vaorsag goho !ad ba!t, ton^h ca!z vonpho. Sobra Z o! ror ) ta
nazp$ Bitinen hiçbir dite benzemiyor. İnsan bu tekertemeyi tam ota­
rak söyteyebitirse, bedenden ortatama 45 santimetre uzaktıkta bir gö-
rünmezHk ha!kasıyta çevritmiş gibidir. Buna karşı çtkmıyorum.
öğrenim, öyieyse, enoşiyen difine. simyac)İ!ğa, daha çok da ken-
d!* kendine egemen otuşa dayanıyordu.

Birinci düzeyin ikinci derecesinden baştayarak çırağa öyte bak!İ!-


yor ki tüm zihinse! hastahktarı ve bütün zayıfhktan ortadan katıyor­
du. Bu türden çok iyi başarıya utaşmış görünen etti kadar tedavi biti-
niyor.
Beş a!tı yi! içinde, Tarikat herkese hoşnuttuk veriyor, buraya gi­
ren bütün kişiter de zihinse) yönden zenginieşmtş otduktann! söy!&

63
LANETLÎ KİTAPLAR

yortar. Sonra Mathers yaktştkstz işter yapmağa baştîyor. 29 Ekim 1896


da, Tarikatın bir üçüncü düzeyi otduğunu açiktayan bir bitdtri yaymth
yor. Bu üçüncü düzey, ona göre, tammm: verdiği İnsanüstü varhtdardan
oiuşm uştur:
-Beni iigitendiren konuda inantyorum ki buntar insandiriar ve bu
Yeryüzü'nde yaş^yortar. Ama etterinde insanüstü korkunç güçter var.
Katabahk yerierde oniara rasttadtğîmda, aşkm sağt)k ve bedence sağ-
iamhk izienimi dtşmda, görünüşterinde ya da giyinîşterlnde hiçbir şey
oniar! stradan kişilerden aytrmtyor.

^Başka deyimte, geieneğe göre uzun yaşam iksirini içmenin ver­


diği bedensel görünüş. Buna karşthk, yabanct ü!kenin yanma yaktaşda-
maz bir yerinde butuşma otduğunda, simgese) giysiter giyiyor ve smtf-
tanmn rozetierini taş<yorlard!.^

Bu bitdirinin içeriğine getince kuşkusuz türtü biçimde düşünüte-


biiir, Mathers'in detitiği de işin içine kartştmtabiiir, ama yatan söyte-
mediğini düşünmek gerekir betki. Bizim diyebiteceğimiz şey, susmak­
ta çok daha yi etmiş olacağıdir. Bitdirisi bir yandan, onu 19t7'de öiüme
sürükteyen bir işkencenin konusu o!du. Öte yandan, bitdirisi dernekte
üntü Aieister Crowtey gibi, çok az iyi diye bîlinebiten kişiteri çekti.

Hepten uğursuz ve elbetteki büyükiük hastas! ve de her hatükârda


çdgm bir kişi otan Crowtey, 1900'de, günün birinde, Londra Loca'smda
ortaya çıkü. Yüzünde kara bir maske ve üzerinde bir !skoç giysisi
vardı. Mathers'in etçisi otduğunu, Loca'nmyönetimini etine atmak için
seçitmiş bu!unduğunu bitdirdi. Tepkî korkunç oldu* Loca'nm İmpara­
tordu, Yeats, Mathers'i tahtından indirdi ve Crowtey'i dışar) attirdî. A.
E. Waite üçüncü düzeyin ve bitinmeyen üstterin variîğtnt kuşkutu butdu.

1903*te, Waite'ta beiirii bir saytda arkadaş< çekitdüer ve gene


Golden Dawn denen başka bir tarikat kurdutar. Bu tarikat 1915'e ka­
dar işierini sürdürdüter, sonra Yeats, Arthur Machen ve Winn West-
cott çekitdüer.
Tarikat Dr. Feikin denen birinin yönetiminde iyi kötü yürüdü,
derken kadmiarm etine geçip yavaş yavaş söndü. Böytece Yeats':n
-ruhun zekâya karşı son değit, itk başkaidtnsı* demiş oiduğju şey son
butdu. Mathers kimi otgutarm ortaya çîkmasma yot açan tören kitap-
tarmm hepsini geriye atmtşa benziyor. Etyazmatan öfketi yazdar otdu-
ğundan ya da kendisi hasta düştüğünden buntar! yay)m!amak için bû-

64
MATHERS ELYAZMASI

tün girîşimier suya düşmüş otdu. 1917'de gönlü hepten ktrtk ötdü. Ki-
miterî Crowtey'in onun baş işkencecisi olduğunu söytüyor, ama
Crowtey gerçekten ancak otdukça az tehtiketi bir büyüktük hastas! o!-
muşa benziyor.

Mathers'in tören kitaptarmm tümü yok otduysa da, beiirü bir aa-
yrda tören betgesi ya da Gotden Dawn'ca veriten derster yaytmtanmtş
oidu. özettikte Btrteşik - Devietter'de Dr. israet Regardie taraftndan
dört ciltte ve bu 1971 ythmn başmda, R. G. Torrens BA'mn The Gotden
Dawn Inner teachings') [yayjnc! Nevitte Spearman, Londra).

Bu son kitabm akdet btçtmde yaztimtş oimak, (ktrk sekiz bötüm


vardır), ve her botumun sonuna kısa ve değerii bir kaynakça da vermek
gibt iki ayncahğt vardtr.

Bundan başka. Gotden Dawn konusunda etimizde çok kamt var.


Bunun için durum saptamast yapmak o!anakitdtr. Herşeyden ön­
ce göze çarpan nokta, üyeierinin çoğunun itginç zekâ ve küttür düze­
yidir. Goiden Dawn yatntzca büyük yazariardan değit, üsteiik fizikçi-
terden, matematikçiierden, askerî uzmaniardan, hekimterden de oiuşu-
yordu. Betti oian şey, Gotden Dawn denemesi yapan tüm kişiierin bu
denemeden zenginieşmiş otarak çtküktartdtr. Hepsi yaşamtarmm gü-
zetleştiritişi üzerinde, yeni içse! dotguniuk üzerinde, Goiden Dawn'rn
kendüerine aşdamtş otduğu duygu ve güzeilik üzerinde duruyor.
Gustav Meyrink şöyte yazdt: -Ötümsüz Benin bir uyantşt otduğu­
nu bitiyoruz.*
Açtk görünüyordu ki Gotden Dawn bu uyantşr ktşktrtabiiiyordu,
aynca yatntz birkaç araşttrma yönünü : insantn kendisinin değfşimini
betirtmek üzre, stmyacjtartn, gnostikterin, kabatacttartn ve Güt . Haç'-
cttartn o ötümsüz düşünü de gerçekteşttrmişti.
Büyüye karşt gösteriiebiten kuşkucutuk ne otursa otsun, -kişise)
kuşkucutuğum oidukça önemtidtr- Gotden Dawn'tn bitdiğimiz kadarty-
ta, insanttk tarihinde görütenden daha sağiam bir büyüset deneyimi
başardtğt daha az geçerti saytfmaz. Bunu yaimzca daha iyi başarmakta
katmadt üstetik büyüyü öğretmeyi de becermiş otdu.
İnsan binterce yttdtr, uyamşm kendisinden çok, uyantk bttinç du­
rumunu düştedi. Gotden Dawn buna erişmiştir. Bu açtk. Açtk ta, en

65
LÂNETLİ KİTAPLAR

azmdan pek otabiiir görünen bir noktada, Gotden Dawn'tn John Dee'nin
enoşiyen alfabesini çevirmeği başardığt, bîr de yöneticilerinin John
Dee'nin yaptüm, TrithĞme'inkini ve eüerinde bîr örneği varsa betki
Voynlch eiyazmasım okuduktar!d)r. John Dee çoğunu yapabildiğinden,
bunu düşünmemek otmaz.

Bunu böyiece kabui ettikten sonra, gerçek sorufı böyie bir biîgi ve
güç birikiminin neden bir gerçek enerji merkezi, XX. yüzyda egemen
olacak oian bir tştyan kaie kurmağa utaşmadîğin: bitmekte ortaya çt-
ktyor. Bettîdir ki Golden Dawn düşmanhktar yaratt!, ama gene beitîdir
kİ dîşartdan y^kıimtş olmaktan daha çok içeriden çöktü.

Bu ytkthşm sorumtuiuğu Aieister Crowtey'e yükienmek istendî. Bu


sözümona büyücünün ztrdeti oiduğu, kesintikte beltidir. Otdukça ktâsik
bir cinse) taşkîntik biçiminde betirmiş otan detiiiğinden başka, inand^
maz öyküiere karışmağa katkmak gibi otağanüstü bir yeteneği vardt
Crowtey'in. Birinci Dünya Savaşt strasmda, İngittere'yi zorîa ete vere­
rek Almanya'nm yarnm tuttu. Kimiieri, gizti Atman servislerinden sağ-
ianan bitgilerie bîr denizattmm, Birieşik - Devtetter'în savaşa girmesi­
ne yol açan Amerikan transatlantiği Lusitania'yt torpitteyerek battrma-
S!na otanak sağlayamn o olduğunu iler! sürerier. Crowtey Bîrîeşik -
Devietierln başma betti bir saytda iş a ç t ve böyiece Sîcîtya'ya kaçtp
orada Cefatu'da iânetti bir manasta kurdu (şimdi bu yerde Akdeniz
kuiübünün bir köyü vardtr).
Crowtey'in manasttrtnda actktî bir otay otdu. Raoul Loveday adm-
da Oksfortlu bîr şair, bir kara âyin töreninde, bir kedinin kamm İçti,
o saat ta bundan öidü; adamcağtz bu 6!ümü hak etmemişti. Du! kan-
S! bir ktztlca ktyamet koparda, basmm etkisiyte de, Crowtey 1923'te
Siciİya'dan kovutmuş otdu.

Daha sonra tngîttere'de yaşayıp burada iftira dîye bastnt mahke­


meye vermeğe katktt. Yargtçiar Crowiey'in ömürterinde rastiad!klart
^en iğrenç kişi* oîduğuna karar verdiier, ona az da otsa zarar - ziyan
paras) vermeği de reddettiter. Daha sonra, 1947'de, Hastings'te bir ai!e
pansiyonunda ö!ünceye kadar gitgide derin bir yoksutiuk îçinde sü­
ründü, yaşamtndan ve yapitmdan yaydan etki, tehtikeil bir kişiden da­
ha çok, iyice kot kanat gerebiteceğimiz bir mutsuzun etkîsidir. Zaten
Crowtey Mathers'in ellerine düşen tek do!and!nc< da değitdi.
1900'e doğru, kendini, bitinmeyen Üstler'in temsitcisî diye tam-

66
MATHERS ELYAZMASI

tan, ertes! yı! tamamen otağan dotandmctiar gibi de hüküm giymiş


otan, Horos adi! bir çiftin kurban! otdu. O zaman basmda boi bo) Go!-
den Dawn'dan a&z editdi ve bu, kimiierinin Tarikattan çekiimeierine
sebep otdu.
Basm, 1910'da, Gotden Dawnla Ügiienmeğe baştadiğmda da Mat-
hera, Goiden Dawn'm tören kitaptarm! izinsiz yaymiayan Crowiey'in
Equ!nox gazetesinin çıkîşm! öniemeğe çattşt!. İngitiz bitirkişiier mah­
kemesine denk bir mahkeme, müdahaieyi ka!d)rd< ve gazete çtkü.
Kuşkusuz bu Mathers'in saygmttğm! düzettmeyecek bir şey; Mat-
hersin etinde gerçekten bir güç otmuş oisaydı, Crowiey*i yok etmiş
oiabiieceğini, ya da Crowtey'in etinde bir güç otsaydt Mathersl orta­
dan katdtrnHş otabiteceğini saptayantar çoktur. Genettikte büyük so-
nuçtar vermeyen büyücüter düetiosunun yeni bir çok örneğini de biti­
yoruz. Betttdir ki Mathers'in açtk yürekiitiği hayii zarar gördü, ama
bunun Go!den Dawn'tn çökmesinin teme) nedeni otduğu santtmaz.

Özet kaynaktardan baş!ayarak toptayabiidiğime göre, beiirti bir


sayıda gücün, hete de durugörünün işiertiği Tarikat'm üyeteri için
gerçek bir itâç otmuştur, 1905'ten ba$!ayarak da her türtü araştırma
durmuştu. Otmadığtndan daha çok olağanüstü otabitmiş oian bu serü­
venin başanstztığmm nedenini burada aramak gerekir gibime getiyor.
Dr. Fetkin tarafından kurutan Stetta Matutina, Ateister Crowtey'in
kurduğu Argenteum Astrum, Bn. Vioiette Firth takma adtı, yazar Dion
Fortune'un kurduğu Soci6te de !a Lumiere tnMrieure gibi, yetkisiz,
değişik görüştü kişiterce kurutan çeşitti ikincii önemde topiutukiar. ite­
ri gitmiş gorünmüyortar.

Bu son toptutuk gene de vard<r, ve Bn. Firth öyküter ve çok Üginç


romaniar yazdı.
Eksiksiz o!mak için, Gotden Dawn'da angtikan katoiik kiiisesine
bağiı hıristiyan kişiterin, öze!tikte La guerre du Graat'm yarattcısı, bü­
yük yazar Chartes Wittiams'm, bir de gizemci Evetyn Underhitt'in bu-
tunduğunu betirtmek gerekir.
Goiden Dawn'in beigeterinin kimiieri ezoterizme değinir ve bu
atanın uzmaniarmca otdukça önemii otarak sayıimışiardjr.
Ayraca Mathers'in gizemci yapıttan ya da çevirileri katıyor ge­
riye : La cabate (1889), Satomon !e roi (1889). La mag!e sacr6 d'Abra-

67
LÂNETLİ KİTAPLAR

metin (1898). Bu son kitap Mathers'in garip betgeterin ana kaynağa


Arsena) Kitaptıği'nda butduğu b!r etyazmasmm çevirisidir, Otdukça
tam bir metni yakmtarda, 1962'ye doğru Paris'te yeniden basîtmıştı.
Öyieyse etimizde bot sayıda çok itginç parça butunuyor, ama biz
de oimayan Mathers'in tam tören kitabtdtr. Bu tören kitabi, iânetii ki-
taptarm, bu kitaptarm çoğunu özetleyen ve tamamen otağanüstü kapı-
tar açan, doruğu otabiiirdi. Mathers'in bitinmeyen üstierie bir itişki otaı
rak yorumladığ! üstün bir bitinç biçimini böytece gerçekteştirmiş olma-
S! saçma görünmüyor. Mathers'e satdıritmış otması hiç te şaşırtıcı de­
ğitdir.
Bununla birtikte. bütün bu otay çağımızda geçiyor \^e Mathers fo­
toğraftan yarartaniyordu. Yeterti bir saytda fotoğraf a!mi^ otmas), bü­
tün bu fotoğraftarın da yok otmuş otmamast öyteyse otaçakstz değit­
dir. 1967'de, bütün Mathers betgeterinin yeniden bulunmuş otacağ!
umutabüdi. Bu yıl, Manche kıytsmdaki bir tepe sularta ken^iritdiğinden
çöktü, Golden Dawn'dan katan, toprak attmda yatan eşyatar da, deni­
zin kıyısma vurdu. Ne yaztk ki bu eşyaiartn incetenmesi, derster sıra^
smda atman notlar gibi çatışma araçtar!n)n ve ders metintdrinin söz
konusu otduğunu gösterdi. Betgeterin hiç biri Mathers'ten ge^^miyordu.
Gotden Dawn'un çeşitti dersierinin kateme atmışında görüten et-
kiter üzerinde çok tartışıtdî. Daha önceden hıristiyan etkiteriı^ bîtdir-
dik. Kuşkusuz Yeats'ca getirıtmiş, Btake'm büyük bir sayıda düşünce­
si de buiunur. Kuşkusuz, açıkça Mathers'in tncetemetermden geten,
büyük bîr sayıda Kabata'ya başvurutar da bulunur.
Butunmayan, enoşiyen ditinin günlük dite çevirisi ve bunun dene-
meterte itgiti uygutamasıdır. Enoşiyen deyiminin kendisi de iiginçtir.
Çeşitti *Enok kftaptan- peygamber Enok'un başka gezegenlerdeki, da*
hası da başka evrenlerdeki inamtmaz yo!cu!uk)arım anlatan bir dere­
ceye kadar yeni sahteterdir. 1883 ve 1896'dan katma baskıtan butu-
nur.
John Dee'nin enoşiyen diti tamamen başka bir öyküdür. Dee !?!k-
h bir yarattkça başka gezegentere götürüten Enok'un efsanesini biti­
yordu ve karşısına çtkan ışıkh yaratıgtn diüne enoşiyen dili adın) ver­
di. Ama kimi safditlerin inandıktan gibi, İncit'le çağdaş Enoş kitabı
yoktur. İki Enoş kitabının gnostikterden katma otduğuna İnanmak için
önemti nedenter de yoktur. Etyazması durumunda bite, buntann XVttt
yüzyıtdan önce ortaya çıktıktan görütmez.

68
MATHERS ELYAZMASI

Gotden Dawn'm yaşayan birkaç tamğ!, enoşiyen diiinfn uyguta-


ma!an konusunda, inanmak zorunda kaîm!ş oimadtgtmtz çok Üginç şey-
)er antat'rtar. Söz getimi bir oyundan, *enoşİyen satrancr^ndan, sat­
ranca benzeyen ama taştan Mtstr tanriiartn! andean bir oyundan söz
ederter. Taşiar bir tür satranç tahtasmm bir yartianst üzerinde tek
baştarma yer değîştiririerken, sanki görünmeyen bîr düşmana karşt
oynamyormuş bu oyun.
Bu deneme bir otomatik yazt ve tetekînezi karîşîm! otarak tan!m-
tantrsa biie, gene de betirii bir şairane güzeüiği vardtr. Bütün buntar
bize Mathers beigeterinin yok otuşunu pek o kadar aratmaz.
Umabileceğimiz şey, yok oiuşun beiki kesin oimadtğtdtr. Mathers
ön!em!erini atdtysa, bir gün, yeniden ortaya çtkmtş oiaçak oian fotoğ­
raf kâğttiarm! Londra'da ya da Paris'te sakiamak zorunda katdt. Meğer
ki gizemii Atma derneği SDA da ortaya çtkmasm.
Atexandre Von Bernus, Alchtmie et m6dec!ne'de, bu Derneğin öt­
mediğini gösterir gibidir. Bu tür soruntan en iyi biien Avrupa adam!,
zavaiİ! dostum Henri Hunwaid'm düşüncesi de böyieydi. Beiki bir gün,
yeni bir dtşa aç^k bir dernek kurma izni veritebiMr.

69
8

DEL! EDEN KİTAP: EXCALiBUR

Şu satırtarı yazdığımız sırada, (1970-71lerde) çok gösterişti bir


yat dünyanın denizterini dotaşıyor. Biiinen, biiinmeyen hiçbir üikenin
oimayan bir bayrak taşıyor yat. Güvertesinde beürii bir sayıda koruyu­
cu var, çünkü daha önceden çok kez, kaptanın para kasası zorianarak
açiimağa kaikıştimış; bu para kasasında okunması insanı deii eden,
adına da Excaiibur denen tehtiketi bir kitap butunuyor.

Bu öykünün antaşıtabitir oiması için, yatın sahibinin yaşamına de­


ğinmek gerekir: Adı Lafayette Ron Hubbard, diyanetik ve siyantotoj:
gibi, iki butuşu da buiunan bir Amerikatr. Hubbard'ın öyküsü genettik-
te, Martin Gardnerce Les magtciens d§masquös'de, bence de Rhe
avec ies savants'da atayh bir biçimde antatıtmış otdu. Ama son iki yı!
içinde görü!en, betirti bir sayıda yeni oiay, bunun yatmzca gartp bîr öy­
kü oimadtğım kabui ettirmek istiyor. Bunu eiden geidiğince en yansız
biçimde aniatmağa çatışacağım.
Lafayette Ron Hubbard bir bulucu ve çok yürekti bir Amertkan de­
niz subayıdır, kesinlikte. Üsteitk - bu türde artık pek yazmıyor. en iyi
Amerikan kurgu - bitim ve fantastik yazariarmdan biri otdu. Frans^ca-
ya çevriten romantarı arasında, Le bras dro!t de !a mort'u (Hachette)
anatım.
Kurgu ^ bitim ve fantastik konusunda, yapıtının en iyi bötümü,
1940 savaşından önce yazıtmıştı. Bu savaş sırasında, Japonlarla olan
bir- çarpışmada, atmış otduğu bir yaranın sonunda Hubbard, Kiinih
ötüm deneyi geçirdi. Yeniden kendine ge!di, ama, hiç bir zaman o!a-
ğan biçimde bir insan otamayacağın! artık antamış, hiçbir zaman tam
açtktanamayan atgıtar ya da duyumtar edinmişti.
Gene savaştan sonra, düzentice insanın sinir sistemi üzerinde dü­
şünmeğe baştadı. Sonunda diyanetik adını verdiği yeni bir kuramı dü-
zentedi ve ünlü kurgu - bitim basıcısı, John Campbeü'e bitdirdi.

70
DELİ EDEN KİTAP

Diyanetik tamamiy!e Amerikahtar'f ayartmak için yap!fm!ş bîr ruh


çözüm biçimiydi. Amerika!Nar gerçekten *bunu siz - kendiniz yapmaa
düşkün kişiierdir ve diyanetik önceden hiçbir deneme geçirmiş otma-
dan insanm kendi yetiterini bfri üzerinde denemek otanağtm verir.

Gene) diyanetik kuram!, Freud gibi, bîr biiinçaitm! kabut eder


ama Freud'ca b)tinçatt!ntn çok tehiiketi - şeytandan kopya ediimiş - oi­
masma karşm, Hubbard'm biHnçatt! tamamen saçmadîr. Bu büinçatt!
antamhy: aşmaktan uzak, tümüyte yaz!ya dayat! otduğundan, kaytttar
ya da engram'tarta M) da (Hubbard bu bitimse! deyimi hiç te oiağan bh
çimde kendi antam!nda otmayan bir antsmda kuttanfyor gerçekten) ku­
rutmuş butunduğundan biztere en kötü çîtgmhktar yapttnyor.

Hubbard'tn bi!inça!t! çok erkenden, özettikte dölütün (fötüs) yaşa­


ma strasmda otuşur. Ve, gene Hubbard a göre, çocuğun erginteşince
kotayttkta en aştrt sotcutuğa düşmesi için, kam! burnunda bir kadma
-sofunu kuüanmakta ayak dtrtyorsun* denmesi yeter!
Beyni bütün engram'tartndan kurtarmakta başart sağtantrsa, Hub-
bardln açtkça bitdirdiğine göre, a!abi)diğine -aydtntik^ bir insan yara-
ütacak. Her karmaşadan uzak, zihince tümüyte sağtam bu "ayd!nt!k-
insan, (2) insanüstüne yakm, yeni bir insan türünün çekirdeğini oiuş-
turacak. Hubbard'm Astounding Science-Fiction'daki yazttannda ya
da, ç!kar çtkmaz, en çok okunan bîr kitap otan Dianetics kitabtnda ta-
n!m!ad!ğ] yöntemierden yararianarak kişiyie yahn bir konuşma yotuy-
)a bu sağianmtş otabitir.
Hubbard kanstn! tedavi etmekte işe baştadt. Kadm ^ayd!nt)k^ otur
otmaz, boşanmak istedi ve bunu etde etti. Daha sonra arkadaştarm-
dan btrini tedavi etti, hemen *ayd!nhk" otan adam kansm! öîdürüp
intihar etti. Bunun üzerine diyanetiğin sevitip tutuimast büyük otdu.
1955'e doğru, Amerikat!!ar bfnterce kişiyi diyanetikle tedavi ediyortar-
d!. Sonuçtar baştangtçtaki kadar coşku verici otmad! ama, bu küçük
şaton oyunu çabucak ruhçözümte (psikanatizte) yar!şt!.
Ruhçözümün kuşkusuz hayvantara uygutanmak ayrtcatîğt vardır.
Köpektere göre diyanetik uygutaytotarı bitinmezken, köpektere göre
' * ——........— "— t
(H Engram: Fizikse) ve bitinçdış! an!ar sirasmda kaybedHen zihinsef imge resmi,
Tantm olarak, bîr sarstnt! ya da yaraianmay^ îçerir. (R. Hubbard'a göre)
[2) Aydmhk (Ctear); aydmtanma : Bireyse) hayatın bütün fizikse! acıtartm ve tsü-
rap)< heyecaniarnn siimek. fR. Hubbard'a göre)

71
LANETLİ KtTAPLAR

ruhçözümcüteri vardır, Birteşik - Devtetier'de. Buna karşıtık, diyaneti­


ğin, hızh, az tehtiketi o!mak, bir de, insan ruhunu karışık deyimterte
değit de size bir etektrik zitini evinize yerteştirmek ofanağm; veren-
iere oidukça benzer diyagramtarta sergiiemek üstüntüğü vardır, Böy-
tesi ne de oisa daha rahattattcıdır.
Huhçözümcüier ayrıca bunun kendiîerine büyük iyiiik yaptığını
incetemtş otdutar, kesiniikte *aydmhk* otmaksızm da, antadıtar. Hub-
bard't okuyunca, onun Reich ya da Ferenczi'den [1] daha çok defi ol­
duğunu sanmayız. Daha az detidir. Ve dötutün canfıtığı sırasında oluş­
muş anıtar konusunda, Hubbard hakti görünüyordu. Q)3 y klinik a ç ım ­
dan doğrutanmışa benziyor, ortaya böyiece çözünmenmiş oimayan bir
sorun çıkıyor: daha işitme sistemi otmayan dölüt, naşı) oiuyor da,
çevresinde söyteneni duyabiiiyor? Ama dö!üt duyuyor, bu biigi şimdi
sağiamdtr.
Ne otursa otsun, diyanetiğin ruhçözümden az çok saçma oiduğu
söylenemez. İkisi, ilkel şamamn yönterpterinden daha az sağiam -iş
görüyor*, ama görüyor. Her ruhta dengeye doğru öyte bir çaba vardır
ki, herhangi bir yoi kusurtu bir ruhsathğı geçici otarak jytteştirebitir.
Bu iyiteştirme kuşkusuz sürekti değitdir, yatmz kimyasa! yöntemter
gerçekten iyileştirebilir.

Diyanetik bu ancak olabitdiğince itginç yöntemlerden biri otmağa


özgü görünüyordu, herkes te bunu böytece düşündü. Ama, iş yürüyor­
du durmadan. Hubbard diyanetiğin eksikiikierinj düşündükten sonra,
diyanetiğin ancak bu dünya yaşamındaki psişik bozuktukiarı giderdiği,
ama hiç bir durumda geçmiş yaşamtara itişkin ruhsat yantanmatan iyi-
teştirmediği sonucuna vardı. Böyiece yeni bir bitim datını, siyantoto-
jiyi yarattı.
Diyanetik bir parlay)p söndü ama, siyantotoji, ağır ve yavaş yavaş
artıcı bir getişimie, 1971'de siyantotoji akımının birçok kişiyi kaygıtan-
dtran dünya çapında bir güç yarattığını gösteren söz götürmez bir bü­
yüme kazandı. Bu akımın yığınla parası vardı, hangi kaynaktan getdiği
pek bitinmiyor. Hubbard'm iik müteşebbis hissetert büyük bir tutar
karşılığında etinden satın atınmış otabitır, on mityon dolar fitân de­
niyor

[1) Reich (Withe'm) Avusturya kökentl ruhçözûmcü (1897-1967); Ferenczi (Sandorl


Macar ruhçözümcO (1873 - 1933). Çev,

72
HRLİ EDEN KtTAP

Hubbard Sc!ento)ogy (1) diye, başka kitaptar yazd). Ve birkaç ya-


k)n dostun okuması için, kendi öncek! yaşam!armtn aniiarin) kateme
a!dh Bu anttar, ona göre, yitik bir sömürgesi otduğumuz büyük bir ga-
taktik uygartiktan geiiyormuş.

Aniiann!, birkaç gönüitüye okuttuğu ExcaHhur isimii bîr kitapta


topiad). Buntar! okuyaniar, detirditer ve, bitdiğim kadanyta, hep detiter
evine kapat))d)tar.

Ne diyanetik, ne ruhçözümü, ne siyantoioji, ne de biidiğimiz itâç-


!ar ontara hiçbir şey yapanuyor. Hubbard denizterde do!aşmağ! sürdü­
rürken, bitinmeyen kişîter kasastn) zoriayarak açmağa ve Exca!ibur'u
okumağa katk)yortar. Bu strada, siyantotoj) çok kişiyi hayii kaygıtandh
nyora benzeyen bir durumda yaythyor. Sharon Tate'm katiii, Chartes
Manşon, siyanto!ojinin yere) temsitcîsî otduğunu söytüyor böytece. Si-
yantotog!ar bunu inkâr ediyortar ve Hubbard Manson'u tehtîketi bir
şeytanet insan diye FBt'ya bitdirmiş otduğunu bite söytüyor. Siyanto-
!og!ar insantara egemen otmakta, insantan denet!emek!e ve insantan
uzaktan yönetmekte ve y&ryüzûnü etegeçîrmeyi amaç!amaMa suçtan-
m!ş!ard:r.
Oniar, itk hiristîyantann yapttğ) gibi, sükunette karş)t)k veriyortar.
Rakamtarta ifade editemeyecek kadar katabaitkttrtar. Ama 1969'da.
daha ak)to bir hekimiik içtn, ve resmî hekimtiğe paratet hekimîiktcrin
en ağ)r şekifde mahkûmiyeti için mücadete eden bir tngitîz derneği,
ontan herkese duyurdu. Bütün tngitiz siyantotogtar! derneğe yazttmağa
baştadtlar, burada da çok çabuk çoğuniuğu ete geçirditer. Bu otay on-
tarm otdukça katabattk otduktarm) gösterir.
Kimi ütketer siyantoîojiyi yasaklamaktan söz ediyortar ama, bit­
diğim kadanyta bu. hiç bir yerde gerçekteşmedi. Siyantotogiann ya­
rarlandıktan parasat büyük kaynaktar gazeteterte, dergi [erte ve betge-
ierte dünyay! tam antamtyta dotdurmak otanağmt sağtıyor ontara. Bir
siyantotoj) kursuna yazttma masraft) değitdir, akimtn kaynaktar) buradan
da getmiyor. Derneğin, birçok ülkede, yere) yasaya uygun otarak sap-
tanmtş otan yönetim kurutu, bunun çok sağtam bir iş otduğunu bitiyor.
Ama bu çok sağtam işin nâstt yürüdüğünü açikça aydmtatmtyor.

(1) Scîentotcgy: Uyguiama!! dinse! fetseie. Dünyantn birçok yerinde kîtiseter ha-
Ünde örgüttenm!şt)r.

73
LÂNETLİ KİTAPLAR

İngiiiz siyantotoji yöneticilerinden biri basma şunu açtkiad:: *Bfri


bize sataşmağa kafkarsa, onun hakkmda, araşt!rmalar yapar, kuşkusuz
ayhr! birşey butup bunu kamunun bilgisine sunanz işte.** ^Bu ger­
çekten otmuştur, siyantotojinin etinde hem çok sağtam bir casustuk ağ!
bulunduğunu, hem özet dedektiflerden oiuşma en iyi caausiari kuttan^
mak yottan otduğunu bu bize gösterir.

Zaman zaman yeni bir nazizm gibt. ya da en azmdan bir ruhsat si-
tâhtanma türü gibi gösteritmesine karş!n, siyantotoji siyaset yapar
görünmüyor. Bu kamttanrmş gibi değitdir. Buna karşrhk, tam otarak
benimsenmiş görünen şey, siyantotojinin yalntz kiytda köşede kalmtş
din!erin ve ufak tefek gizti mezhepterin müşteriterini değtt, ama htris-
tiyanltk ya da marksizm gibi İyi kurutmuş dinterin müşterilerini de ken­
dine çektiğidir, Siyantotoji hem say! baktmından, hem de güç bakımm-
da sürekti yayttmadadtr. İçinde ben oe otmak üzre, Hubbard't alaya
atan!ar, belki çok erken gütdüter. Siyantotoji otgusu alabildiğine ilginç­
tir, henüz yeteri kadar da incelenmiş de değildir.

Siyantotoji birçok kurgu - bitim yazarmt, hete, art!k sadece sîyan-


totojiyie uğraşmak için, betti bir süredir, kurgu - bitimi bir yana btrak-
mtş bulunan Van Vogt'u ağma düşürdü. Siyantoloji dlyanetiği inkâr et*
miyor, ama gönü! gözüyte görüş denebiten ek bir içerik katıyor. Ve
Hubbard, gerçek serüvenci ve biigiii mühendis dış görünüşü attmda,
hiç kuşkusuz, gönüt gözüyle gören bir kişidir. Ktinik ötümde bulundu-
ğu strada bir rüyet görmüş, o zamandan bu yana başka görüntuter de
edinmiş gibidir. Aratannda iş adamtart, ama betki başka kişiterin de
butunduğu siyantotoji yöneticiten hakkında, ne yaztk ki arttk pek bir­
şey denmiyor.
Siyantotojinin halkla ilişkisi düzeyinde, kotay öğrenimi düzeyin­
de de, çok inanrmş, tüm görünüşterine göre de, samimi kişitere rastta-
nrr. Üst düzeyde otan! tam otarak söyleyemeyeceğim. Fitozof Max
Weber'in [1) ard!ndan, bir insan varhğmm bir başkas<na etkisine ge­
nellikte -şeytanî etki* deniyor [21. Siyantotoji çok yüksek şeytanî et-
kitere sahip olan kişileri topluyor.
Ne otursa otsun, bir siyantotoji toplutuğunun üyelerinin başkan-

(!) Dinler Sosyoİojisi üstüne araştırmafan bulunan Alman ik tisa tça U864-İ920].
f2) Şeytani e tk i: -effet Char!smat!que-: Cezbeden etk!, sihirleyen etki de denir

74
DELİ EDEN KİTAP

tarma, geneüikte de siyantolojinm durumuna bağiıtığı tam bağnaz bir


nite)ikted!r. O kadar ki top!utukiara karşı yığmia yakınma ortaya çıktı.
Goiden Dawn'un tersine, otdukça kaygıiandırıcı gerçek bir gücü
beiirten bir enerji merkezi oimuştur siyantotoji. Diyanetiğin başına
geimeyen şey. Gücü azaian Psikanatizin ayrı ve yaimiaştırıcı yoiun*
dan daha iterde otmayan bir akımın yapısına birşey şırınga editmiş
o!du ve bu akım henüz smırtandırmadıgımız amaçiar için kutianıtan bir
aygıta dönüştü. Şakanın zamanı geçmiştir ve öyieyse siyantotoji ka­
dar dinamik bir etkinÜği göstermek için diyanetiğe getiritmiş otan ne
diye soruiabiiir.

Bütün dinierin başiangıcmda oiduğu gibi, bir kitap vardır. Hemen


hemen bunun içindir ki Excatibur, yeni dinin gizti tıisım! diye özenie
sakiı tutuimuştur. Oiay iiginçtir, çünkü Mormon'iar ya da Bâbî'ter gibi
benzer durumiarda. temei kitabı - Mormon'iar için Joseph Smith'in ki­
tabı, Bâbiler için Bab'ın kehanetten - boi boi yaymianmtş otdu. Siyan­
toioji konusunda, hem çok yeni bir propaganda çabas), hem de tânet-
H d!yebi!ec$ğimii gidi bir kitabı sakiayan b:r örgüt karştsmda buiunv-
yoruz. Bu kitabı okuyan insaniarm başma geteni pek bitmiyoruz; kitabı
okuriarken yatnız deii mi oiduiar, yoksa bazt deneyimiere mi giriştt-
)er?
[Burada bana sık sık soruian bir soruya karşıtık vereyim : Matîn
des magMens'te PianĞte'den doğan akımı neden bir din - ötesi türe
dönüştürmeğe katktım? Yainızca şu karşıiığt vereceğim ki insan top-
tuiuktarmm dinamiğini bütünüyie biiemeyişimiz gözönüne aimdığmda
din - ötesi yeni akımtar çıkarmak bana çok tehtikeii geliyor. Nouveau
Pianâte'in 2. sayısı için Fransızcaya çevirdiğim Catherine Mac Leanln
L'effet bovte de neige (1) adiı güzetim bir öyküsünde, küçük bir Ame*
rika kentinde, giysiier topiamak, buniarı onarmak, sonra yoksuitara da*
ğıtmakia uğraşan bir öbek evde katmış k!z görütür. Düşüncesiz topium-
bitimciier bu öbeğe çığ gibi büyüyen, başka topiutukiarı da çeken di­
namik bir yapı ekiiyoriar. Ve bu bir avuç insan sonunda dünyayı ete
geçiriyor... Bu tür otayiar, bence, bütünüyie oianakhdır, tşte bunun
için Pian&te akımmdan başİayarak bütün bir din - ötesine itişkin giri­
şimi özenie kısa kestim.)
Hatk düzeyinde, siyantotojik öğrenim daha akta yakın bir biçimde,

M) Çığ gibi büyüyen etki- Çev.

75
^ANETLÎ Kî TATLAR

otdukça itke! d!yanetiğe benziyor. Tedavi gören insantarda bitincin yo-


ğuntuğunu arttrdtğtn! iteri sürüyor( buna beiki de erişiyor. Böytesi her
zaman görütmez. Söz get imi, Amerikan kurgu - bitim yazan Barry
Maizberg 1971 ythmn baştangtcında, New York metrosunda siyantoio­
ji propagandas! afişterini görünce, nastt derster aimağa gittiğini açfk-
tadh Bu kendisinde hiç te birşey yaratmamış ama. betkide baştangtçta
iyi tesirteri yoktu...

Ûst düzeyde öğretiien şeyi, bitmiyorum. İterfeme edebiyatı Dün-


ya'ntn henüz yitik bir sömürge otmadtğ!, ancak büyük gataktik insant!k
akımma bağtj butunduğu çağdan geten bitgitere inantyor. Bu kuşkusuz
kurgu - biiime çok benzer, ama hidrojen bombas! ve Ay a yotcutuk ta
buna benziyor. Otayt, daha yaktndan görmek gerekirdi.
Siyantofojinin Kara Cüppettter dediğim, vartıktaum bu kitapta ser-
gitediğim kişiiere gerçekten oidukça benzer insantarca htrpa!anmış
otamak ortaya çıktığını betirtmek te itginçtir.

Gönütiü ya da gönütsüz, devreden ç[km!ş görünen Hubbard'm d!*


şmda, siyantotojinin arkasmda kimin bulunduğu pek iyi bitinmiyor. Bu­
rada otdukça itginç bir paradoksa düşüyoruz : Golden Dawnln, o ka­
dar partak ve bazan o kadar dahî erkek ve kadmtart, neden bir enerji
merkezi yaratmayt başaramadttar? Ve siyantotojinin adı betirstz kişi-
teri neden bunun üstesinden getemediter?
Bunda toptuiuktann dinamiğinden doğmuş nedenter otabitir. Hep­
si güçtü bir kişitiğe sahip otan fnsantardan otuşmuş bir toptutuk yara-
tıiamaz betki. Siyantoiojide var otduğu iztenimi bırakan, Gotden Dawn'-
da kendîsini saydırmakta başartya utaşmiş görünmeyen bir s:ra düze­
ni (hiyerarşi) gerekiyor betki.
Betirti bir atayta, siyantotoj orta düzeydeki kişiiere sestenirken,
Gotden Dawn'm çok sm!rt) bir ayrtcaiikt! insaniar katma sesterıdiği de
söytenebüir.
Siyantotojik toptutuklarm üyeteri bana gene üçüncü bir karşthk
verditer: ontara göre, Gotden Dawn yatnız bir boş inançiar ve büyü­
se) uyguiamatar ytğmrvken, siyantotoji, bitimse! otduğundan başanya
utaşmtşmış.
Siyantotojinin kendisinin yaytmtadığt betgenin okunmas! en aztr^
dan genetiikte bu sözcüğü veriten an!amda. hiç te bitimin söz konusu

76
DEL! EDEN KİTAP

otmadığını gösterdiğinden, bu karşıtığı geçerii saymak bence güçtür.


Bu freudcütûğe otdukça benzer bir gizemdir. Tıpkı freudcü!ükte otduğu
gibi, etimizde hiç bir kanıt türünün butunmadığı kesintemeteri tartış^
maşız kabuttenmek gerekir. Ayrıca, Gotden Dawn uyanışın büyük sır­
rım çözmeğe karar vermiş görünürken, siyantotojide hiçbir benzertîk
görüimüyor. Ama gene de getişip büyüyor siyantotoji Gotden Dawn'm
yönetdiğine benzeyen bir yapıya göre de itertiyor.
Goiden Dawn'da oiduğu gibi, güntük, dahası Jung'ia geiiştirıimiş
ruhbitim erişemediği ve vartığını inkâr ettiği aianiarda butunan derin
ve bitinmedik güçiere başvurmak söz konusudur. Goiden Dawn açı-
smdan, uyanışın üstünde butunan^ üstün ptântar*dandı buntar. Sıyan-
toİojiye göre, akta uygun hiç bir jenetik yasanın açıklayamadığı süre-
!ere iiişkin geçmişe uzanan bîr üstün yüksek - bi)inçdiş< söz konusu­
dur. Kimi siyantotojik beigeier yetmiş mityon yıtdan söz ediyortar. Çok
gibi getiyor.
Bu biçîm düşünceyi yanıigı diye suçiamak kuşkusuz kotaydır, ben
işte bunu yapmağa katktım. Bununia bîrtikte, otgunun variığı kuşkuiu
değüdir, nereye kadar geiişeceği sorutabitir.
Tarih in marksist dinamiğinin, Nobe! öduiü atmış Jacques Monod'-
un Le hasard et ta necessite'de çok kez gösterdiği gibi, bitimse) taba­
nı da yoktur. İki kişiden birinin marksist düzende yaşamasını engette-
yen şey. budur.
Ay'a yotcutuktar üstüne bir açık oturumda, bir İsİâm bitginin Ay'da
yaşamtdığmı söytediğini düydum. Ay yoicutuğu bunu kanıttamadı ama,
bu yotcutuk İstâm'ı sarsmadı da-
Bir insan topiutuğu herşeyini bitmediğimiz dinamik güçierin etki­
sinde çığ gibi büyümeğe baştadı mı, onu durdurmak çok güç, beİki de
otanaksızdtr. Siyantotojinin betirti bir gençtiğe sotcuiuğun ve LSD'nin
veremediğini verdiği ve siyantotojinin beiki de sitâhtarm desteğinde
yayıtdığı ne otursa otsun düşünütmemiş değitdir.
Bunun için, şu ExcaHbur'da tam ne otduğunu bitmek, siyantotojinin,
varsa, gîzti öğretisinin ne dereceye kadar tânetti bir kitaptan doğdu­
ğunu da bitmek sorunu, inceienmiş otmağa değer. Ve yatmzca Tanrı­
nın ötdüğünü, birşeyin ya da bir kimsenin onun yerini atmasmm açık­
ça gerektiğini de söyteyerek bu tür sorunu aydıntatıiabilsîn sanmıyo­
rum. Atomun, datga mekaniğine dayanan kesin kimya kuramının da bu­
lunmasından önce de simyacıtarm oidugunu düşünüyorum.

77
LÂNETU KtlAPLAR

Benzer biçimde, şöyie böyte toptumbitimci etti kişitik bir köyde


kendisini saydtracak durumda otmayacakken, yapüktarmt açtktayama-
yan, ama gene de sonuçtar atan toptuiuk dinamiği uygutaytcttart otdu*
ğunu santyorum.
Düşünüyorum ki Hitter ya da Hubbard tamamen görgü! biçimde
şaştrttct sonuçtar atan o amatör toptumbitimciterdendtr.
Bununta birtikte, bu uygutaytcttar bence arkatartnda bir örgütçü-
ter ve ptântamacttar taktmt varsa iş görebitiyortar yatntz. Hitter'in ar-
kastnda butunan toptutuğun ne otduğunu şimdi otdukça iyi bitiyoruz,
buna karştttk Hubbard'tn arkasmda butunan taktma ait, hete de iştem
içtn, kesin amaçtan için gerekti para üstüne otant biteni bitmiyoruz.
Hubbard'tn arkastnda gerçekten tânetl! bir kitap varsa, bunun birçok
fotokopisini atmast, dünyada biraz tehtikeden uzak bir yerlerde buntart
saktamast arzu editir. Yoksa, bir gün yatmtn baştna bir iş getmesinden
şaştrmtş otmayacağtm.
Hubbard'tn kuramt kuşkusuz uydurma sayttabitir, ama betki doğru
sonuçtar verebitir. Bu biçim işterin otmast itk kez değitdir.
Siyantotojinin kendine çektiği insantara ait henüz toptumbitimse)
araşttrma yapttmadt. Diyanetik, psikanatiz gibi, daha çok detiteri çek­
ti. Freud'un kendisi, mesteğinin itk döneminde, ztrdeti otmuşa ben­
ziyordu : nümerotojiyi [1) uygutuyor ve en kötü boş inançtara inantyor-
du. Bana onun ikinci bir dönemde, kendi - kendini çözümledikten sonra
akttnt baştna devşirmiş otduğu söytendi. ama bundan kuşku ediyorum.
G. K. Chesterton'un (2) pak haktt otarak dediği gibi *De)i ak!m<
yitiren kişi değitdir, deli akttndan başka herşeyini yitiren kişidir.* Si
yantotoji otağan diyebiteceğimiz kişiteri ytğtn hatinde çektiği bir evre­
ye girmeğe baştamtyor mu? Hangi oranda? İtginç oturdu bunu bitmek.
Tehtiketerine ve korkutanna karştn, ben de Excatibur'a şöyie bir
göz atmağt pek isterdim

[1) Saytİann bûyûiu etkisini deriniemesine açtkiayan înanış. Çav.


(2) İngtHz romanca!. ?atri, eieştirmeni ve denemecisi (1874-1936). Çev.

78
9
PROFESÖR FİLİPPOV SORUNU

1903 Ekiminin 17'İ 18*e bağiayan gecesi, Rus biigini Mihai! Mihay-
!oviç FÜippov iâboratuvarmda öiü buiunmuş otdu. Kuşkusuz çarm giz-
ii poiisi, Ohrana'nm buyruğu üzerine öidürütmüştü. Poiis biiginin bü­
tün dosyaiartna, özeiiikte de 301. bask<sı yaptiabiten bir kitabm eiyaz-
mastna ei koydu, [mparator Nicotas !!, dosyayt eüyie inceiedi. sonra
iâboratuvar oiduğu gibi yok editdi ve kâğttiar yaktidh

Ete geçen kitap şu adt taştyordu : Bitimde devrim ya da savaşta-


nn sonu. Bu ya)n!zca kuramsa) bîr kitap değitdi. Fitîppov dostiarma
^mektuptan potisçe açdtp okunmuş otmah- tnandmaz bir butuş yapm!ş
oiduğunu yazmtştı. Yönetiien bir k<sa daigaiar demeti üzerinde, rad-
yoyia, bir pattamanm etkisini iietmek oianağmt buimuştu gerçekten.
Gerçekten yeniden buiunan mektupiardan birinde kendisi şunu yazıyor­
du : *Bir kısa datgatar demeti üzerinde bir patiamanm oianca gücünü
iietebittrim. Patiaytct daiga bütünüyte taştytc! etektro-magnetik datga
boyunca geçer, bu Moskova'da pattayan bir dinamit kutusunun İstan-
bui'a kadar etkisini iietebitdiğini gösterir Yapttğ^m denemeter bu oi-
gunun binlerce kiiometre uzakta meydana gelebüdiğini gösteriyor Dev­
rimde böyte bir siiâhm kuüantimast haikiarm ortadan kaikacakiartm ve
savaşiarm bütün bütüne kökünün kazmmtş otabiieceğini gösterecek.^

Bu tür bîr gözdağtmn imparatoru coşturmuş oiduğu ve gerekenin


çok çabuk ve çok etkiti biçimde yerine getiritmiş butunduğu aniaşth-
yor.
İşin ayrtnttiartna girmeden önce, Fiİippov'un kendisi üzerine bir­
kaç aydmiattc) biigi vereiim.
Bütünüyte seçkin bir bitgin oiarak, Konstantin Tsitkovski'nin çaİ!ş-
masmt yaymiamiştt : Tepkiti ayg!t)arta kozmik uzayan ete geçiriHşi. Fi-

79
LANETLİ KİTAPLAR

Üppov otmasayd), Tsiikovski öyiesine meçhut kaimtş ofacakt! ki Sput­


nik !'i ve yeni astronotiği (1) dotayti otarak Fi!ippov*a borçiuyuz. Fitip-
pov Mendeteev'in teme! yapttmt, içinde etementterin sürekti bir tab-
[osunu veren üntü Mendeteev yasastnm açtkianmtş buiunduğu, Kimya-
mn Temetter^ni Franstzcaya çevirdi ve böytece dünyaya tamtt).

Fitippov Rusya'da i!k kez, Revue de ta science admda, çok yüksek


bir düzeyde haika indirümiş çok Önemti bir bitimse! derg[ de çikar-
mıştL
Ama FiÜppov bir bitgin olmakta yetinmedi, büyük Rus yazartarm^
dan biri de otdu, 1880'e doğru, Toistoy'ia Gorki'nin hayrantîğa değer
butmakia birteştikteri roman!, S^astopo) Kuşatmasın!, yay^mtadL
Bu denti k!sa bir ömrün -Fiiippov hrk beş yaşmda ötdürütmüşdü-
nastt bu kadar do!u otabildiği sorutabitir. Bütün bir ansiktopediyi kate-
me a!d), tüm Rus bilginierîni bir araya lopiayan ve Totstoy'ta Gorki gi­
bi yazarlarm^azılanm da basan bir dergi çtkardh Bütün ömrünce, yat-
n!z bitimin yay!!mas! için değit, bitimse! yöntemin yayHmas! için de
çahştı.
Henüz yaşayan oğiu, Boris Fitippov, babası üstüne, bir yaşam öy­
küsü yaymiadı : Moskova'daki Editions ae !a Science'de. 1960 ve 1969
da iki kez yaym!anan Dikenierte Dotu YoL
FiÜppov marksist düzeyde estetiği de incetemişti ve çahşmast,
başka birçok atanda oiduğu gibi bu atanda da. ktâsik dîye katmışttr.
Lenîn'i çok etkiiedi ve üntü : "Komünizm Rusiar için etektrik!enmed!r
de* sözün söyteyicisi otduğunu düşünmekte hakhyiz. Lenin'de iteri bi-
iimseî araşttrmaya karş! itgi uyandtrmtşt!, Rus biiiminin yaydtştndan
da özettikte sorumiudur.
Kişitik otarak : hatkm antayacağ! düde bitim yayimc^Sh büyük ya­
zar, denemeci, bitimte marksizm arasmdaki itişkiterin kuramos!, im*
parator Atexandre tt'nin ötdürütüşünden beri potisçe koltanan bir insan.
Buiuşunun gerçekiiği üstüne ne düşünmeti? Herşeyden önce, çok
benzer bir butuşun : yanttş otarak argon bombas] deniten bombanm
Birteşik - Devietier'de yapttrmş otduğunu an)msayat!m.
Bu buiuşun itkesi bettidîr: bir dinamit kutusunun ya da bir kuars
tüpü içindeki bir parça ptâstik maddesinin pattamastyta eide editen

(1) Yer atmosfer! dtşmdak! yo!cutuklartn biHmaet incelenmesi. Çev.

80
PROP. FIUPPOV SORUNU

enerji yoğunca ışık saçan argon gazını sıkarak hacmin! küçüttür. Bu


ışıktı enerji bir tazer demetinde yoğuntaştıntmış ve böytece, ışık bi­
çiminde, aşır) uzakhğa Üetıîmış enerjidir.

Atüminyumdan bir uçak maketini binterce metretik bir yüksektikte


ateştemek daha şimdiden başantdı. Birt&şik -Devtetter'in kimî bötgete-
rinde, bugün buratarda bu tür denemetere girişitdığtnden, uçakiara
uçuş yasaktır. Bu donammın füzetere konabiieceği ve başka füzeieri
ateştemek için de bundan yarartanıiabiteceğî umuiuyor, H bombashta^
şıyan değişik füzenin karşısında bi!e, etkitı bir savunma yaratacaktır
bu.
Fttîppov'un aygıtının tamamtanmamtş bir biçimi böytece daha şim­
diden gerçekteştiritmiş otdu.
Fitippov kuşkusuz tazeri bitmiyordu ama, kıvıtctmtı bir jeneratör
aracıtığıyta eide ettiği, aşağı yukarı bir mitimetre uzuntuğunda, çok -
kısa datgaiarı incetiyordu. Bu konuda birkaç inceleme yaymtamışt!.
Oysa, bugün biie, bu tür datgatanh özettikteri bütünüy!e bitinmiş değit­
dir ve FtJippov bir patiamanın enerjisini dar ^çok - ktsa datgatar^ de­
metine çevirmenin yoiunu çok iyi butabiidi.
Tek başına katmtş bir bitgınin bu kadar önemti bir butuş, tümden
yitik butuş, yapabıimesî şaşırtıcı görütebitir. Ama bu itiraza karşı bir­
çok kanıt vardır.
Herşeyden önce, Fitippov bütün bütüne tek başına yaşayan bir bit-
gtn değttdı. Bütün dünyanın en büyük bitimse! kafatanyta itişkideydi,
tüm dergiterî okuyordu ve birçok bitim datı sınırında iş görmeğe ve
bunun biteşıminı yapmağa uygun ansikiopedik bir kafası vardt.
ö te yandan, bitimse! toptutuk üzerine antatttan herşeye karşın,
butuştann henüz bireyterce yapıtmış otması gene de gerçek katır.
Winston ChurchiÜ'in dediği g ib i: -Bir deve bir kurutça açtkianan bir
attır.*
Çağımizm, özettikte fizik aiantndaki büyük buiuşian, bireyierjn ya­
ratısı otdu : Çok küçük uzak!tk!artn radyoaktiviteyte ötçütmesini sağ-
tayan, Mössbauer etkisi, küçük evrenierde sağrn ve sotun nesne! ger-
çek!er otduğunu göstererek bütün evren kavramımızı attüst eden tam
eşttüğin korunamaztığı iikesi, bettekti mercekter yapmak otanağını ve­
ren Ovsanski etkisi. Oysa ki C.E.A. ya da C.E.R.N. gibi büyük toptuiuk-
!ar, yüz mttyontarca para harcamış otmatarma karşın, gene de hiçbir
şey butmadıtar. Fitippov'un pek parası yoktu, ama bir donammı elde

81
L Â M i L Î KİTAPLAR

etmek için yerine getiritmesi gereken formatitede yoktu, bu ona tez


Üerteme otanağın: veriyordu.
Öte yandan, Filippov'un çatıştığı sırada yüksek frekansiar bilimi
ancak başlangiçtarmdaydî; ama öncülerin, genettikte, ancak daha yüz-
terce yit sonra keşfediien üiketer hakkında açık bir rüyetter! vardır.
Bense, Fiüppov'un inandincı, yönteminin yaygmtaşmış olabıtdiği-
ni kan)t!ayan denemeleri tâboratuvarda gerçekieştirmiş otduğuna inan­
dım.
Bir an şeytanın avukatiığmı yapaiım, sonra Rusya'mn imparator
Nicolas ü'sinın, Fitippov'u ötdürerek ve kıtab!yta dosyatarmt yok et­
tirerek, dünyayı yıkılıştan kurtarıp kurtarmadığmı soratım.
Soru sorutmaya değer. FHîppov !903'te öldürütmüşdü. Yöntemini
eğer yaymtamış otsaydı, tam zamanında, 1914-1918 savaşı sırasında,
kutlamtmağa hazır otmuş oiacaktı. Ve Avrupa'nın, betki de Amerika'mn
bütün kentteri yer!e bir ediimiş otabitecekti.
Ya 1939- 1945 savaşı sırasında? Hitier, etinde Fitıppov'un yönte­
mi, İngiltere'yi, Amerikatıiar da Japonya'yı oiduğu gibi ortadan kat^
dırmış oimayacak mıydı?
Çekindiğimizden bu soru!ara evet yoüu karşılık veremiyoruz. Ge­
nellikte iptiği pazara çıkardan, imparator Nicolas ü'nin, insaniığm kur-
tanciiarı arasında say^mış otamamasi demek ki düşünütmçmiş değit­
dir
Biri nükteer patlamatarrn, A ve H bombatarının enerjisini uzaktan
itetmek için Fitippov yöntemini kuşanmanın bir yotunu butursa, bu­
gün, 1971'de ne oiacak? Bu kuşkusuz dünyanın fetâketi ve tümden or­
tadan kaikışı oturdu
Ve Fitippov'un butuşu ya da başka butuşiar söz konusu otsun, bu
görüş, genişçe paytaşıtmış olmağa başhyor. Yeni bilim kendisinin bu­
gün çok tehlikeii otduğunu kabu! ediyor, seçkin bilginlerden geten uya­
rlardan da öndeyişimizde söz açtık.
İşte buntar önemli uyarlardandır. <cSurvıvre- akımının yöneticiie-
ri, Prof. Grothendieck'ie Prof. Chevalley bu noktada pek aniaşamıyor-
tar ama, bitimi bütün bütüne tek başma bırakmağa ve biiginterte as­
kerler arasındaki otancaJşbirtjğini öntemeğe çatışıyortar. İnsan antadık-
ça, aralarında birkaç siyaset ayrıiığı da otsa, bitginterin devrimcıterfe
işbirtiğini önlemek zorundaydı aynı zamanda. Bombayta, yapıtarın ka-

82
PROF. FİLtPPOV SORUNU

pitartnt havaya uçuracak yerde, Fiiippov yönteminin sayesinde, EtysĞe-


yi ya da Matignon'u pattatacak otan çahşmatan düşünetim!
Fiiippov'un buiuşu, kuüantttşt askerî ya da devrimci otsun, b!r uy-
garttğ! bütün bütüne ortadan kaidtrabiten butuştar arastnda butunuyor
gibime getiyor. Bu tür butuşiar tek katmış otmaitdtr.
Ve bununta biriikte, bu butuşlarm banşctt uygutamatarL da otabi-
iirmiş. Gorki Fitippov'ta yapmtş oiduğu bir söyieşiyi yaytntadt, yazart
herşeyden çok şaştrtan nokta da, uzaktan enerji iietmek ve enerjiye
gereksinimteri otan ütketeri böyiece pek çabuk sanayiieşmek otana-
ğtymtş. Ama biigin hiç askerî bir uyguiamadan söz etmiyormuş.
Amerikan atom enerjisi komisyonu başkam. Gteen Seaborg, ge­
çen yti bu gibi oianakiardan söz e tti: bir datga demeti üzerinde gök­
ten getip hiç bir kirietme yapmakstztn, getişme yotundaki bir üikeyi
hemen o anda sanayüeştirmek oianağmt verecek otan bir enerji Başkan
da arttk, ama kuşkusuz hakkt oimadtğtndan, askerî uygutamatardan
aöz açmtyor.
Fitippov'un şaştrtto kişiliği Rus haiktnt ve yazariart her gün daha
bir itgitendirmeğe başttyor. Büyük şair Leonid Marttnov son ytüarda
ona Saint-PĞtersbourg Batad) ad!) bir şiir adadt.
Stk stk yeni oiayiar görütüyor. İçterinden, 1969'da baş gösteren
biri, bir efsaneyi gene de ytktt pekaia.
Revue de !a seience'da V. Ui imzah kitap özetieri çıktyor, bu im-
zantn da Vtadimir Uiianov'u, yani Lenin'İn ta kendisini gösterdiği sant-
ttyordu. Lenin'te Fiiippov arastnda böyie doğrudan bir bağtantf kurmak
iiginç otmuş oturdu. Yazık ki, yeni araşttrma bu özetierin V. D. Ulriş
adtnda birinin işi otduğunu ortaya koydu.
Ama Lenin Fiiippov'un kuşkusuz kendisini çok etkiteyen yaptttnt
gerçekten bitiyordu. Elektronun bitip tükenmeyen niteliği konusunda
Mat6rta!!sme et empiriocriticisme'in üniü parçast doğrudan doğruya
Fiiippov'un bir çaltşmastna bağitdtr.
Fitippov gerçekten hem yaytntamağa can atan b!r bitgin, hem de
bir devrimciydi. Daha yukartda betirttiğimiz gibi, patiama enerjisinin
Hetiai konusundaki buiuşu 301. basktstnt yapabitiyordu, dünyayt böyie­
ce ortadan kaldtracağtnt hesaba katmaksıztn, bunu kuşkusuz yapmtş
otabitirdi.
Çünkü, onun ettertne verdiği sitâhta donatttmtş halktartn, kratian
ve 2orbaiar< siiip süpürecekterint ve; marksizm sayesinde, evrense)

83
LANETU KİTAPLAR

bartşt sağtayacaktarın! düşünmek, söyiemek gerekirmiş gibi, otdukça


aptatca görünüyor. Bugün en büyük iki marksist ütke, S.S.C.B. ve Çin
arasmda çtkacak bir savaşta korkututmuş butunuyoruz.
Her ikisi füzeyte iietiteh bir H bombasını kuitantrsa, zarariar kor­
kunç otacak. Her ikisi yeniden Fitippov aygıtını buiursa, karşî!<khca
birbirini yok edecek. Oysa, argon bombasıyia Fitippov arasmda dar
geçit büyük değitdir.
tşte bunun içindir ki, kimiterinin gene de kaçmıtmaz diye gördük­
ten. S.S.C.B. - Çin çatışmasının çıkmayacağın) ummak gerekir.
Ama biiimierin ve teknikterin savaşa uyguianması sorunu otduğu
gibi katıyor. Bitimse) kuruitaytarm çoğu gitgide daha stk kimi butuştarı
saktamanın gerektiği sonucuna varıyor ve gene gitgide eski simyaci-
tarm durumuna düşüyoriar; yoksa dünya yok otacak.
Bu Kara Cüppetiter in düşünceterinin doğrufuğu değti, ancak ya­
şayan bir sorunun beiirtisidir,
Fred Hoyte, sorunu başka bir açıdan e!e atarak, Des hommes et
gafaxies'de (Buchet Chaste)) şunu yazıyor:
"Uygartiğt siiip süpürecek otan çok değit beş sattr yazmanin ye-
terti otduğuna inandım.*
Hoyte, kuşkusuz, bugün yeni bitim konusunda, hete yeni bMmin
yapmağ) başarabitdiği konuda gezegenimizde en iyi habere sahip
o!an insandır.
FHippov sorunu, öyiece, tânetii kitaptar serüveninin yeni, önem­
ti bir evresini oiuşturuyor gibime geiiyor.
Fitippov etyazmas! çok eski bir bitgiye uzanacak yerde, deneye
ve Marx'tn genet kuramtartna da dayanan çok yeni butuşiarin anahtarı-
m veriyordu. Fitippov 1903'te büîmter üstüne bitinebiten herşeyi kuş­
kusuz biien, tam ansiktopedik bir insandh tşte butuşunu, ötümünü ge­
tiren butuşu bunun için yaptı.
Bu türden başka butuştarm, bitinçü otarak. saktanmış ve ortadan
katdırıtmış oiup oimadığı sorutabitir.
Başkan Richard Nixon mtkroptarm ve virusiarm kuüanıimasma da­
yanan bütün bakteriyotojik sitâhtarm ortadan katdmtmasmı buyurmuş­
tu. Bu konuda arşivterin de yok editmesini acaba buyurmuş mu tdi?
Hiç bir şey daha az emin değitdir, betki de bir gün özgürtüğü seçecek
ve Sir Richie Catder'in -kıyamet mikrobu* dediği şeyi böytece ger-

84
PROF. FİLtPPOV SORUNU

çekteştirmek otanağmı verdiğinden, incetemeterînt antatacak otan bir


Amerika)! biigln ortaya çıkacak.
Bu etyazmatarmı yok edenterin fnsantığm iyitikçiterinden otacak-
tanm kabui etmek gerekir.
Askerî sır konusunda çok atay ediidi. Bu sır kimi zaman gütünç-
tür ama, kimi zaman da aiabîidiğîne tehtiketi silâhtarın açığa vurufma-
smı önleyebilir.
Benzer biçimde, simya sırfarmm yayitmrş olmadığı gerçektir. Bir
gaz fırınında bir hidrojen bombası yapılabitirse, kişısei otarak bu ya-
pıtabitir samyorum, yapım yolunun ortjaİ!ğa yayıtmış olmaması daha
iyidir.
Bu tartışmanın açabitdiğt zararların smırtı otması koşuluyta bir
tartışma evresinde yaşamak çok iyidir çünkü. Her toptuiuk, ya da her
tartışmacı küçük üike, karşı çıkmak üzre, Paris'i ve New York'u orta­
dan katdırabilirse, uygarhk çok uzun zaman yaşamayacak.
Çünkü unutmayalım ki günümüzde kim otursa otsun, çok küçük ya-
tmmtarla, Curie'nin ya da Pasteur'ün istemiş otacaktar! bir tâboratuvar
kurabitir. İnsantar daha şimdiden kendi evterinde LSDvî, ya da çok
daha bir tehtiketi ilâcı, fenitsıklidini yapıyorlar.
Bugün, biri, Fiüppov'un sırrım bilseydi, aygıtı gerçekieştirmek
için gerekti tum küçük parçatan piyasada butabilir ve, kişise) hiçbir
tehiikeye uğramadan, hoşuna gitmeyen kfşiteri kitometreterce uzaktan
havaya uçurtabüirdi.
Kişisel otarak etimde, hoşuma gitmeyen insantarı ve iğrenç bul­
duğum, böytece etemeği çok istediğim yapıtan gösterir t(stem de var.
LÂNETLİ KİTAPLAR
Ama herkes yapım iştikterinde uçan bombayta ve onarıtmış bir Fitip­
pov projektöruyte bu sonuca utaşabitirse, ayakta katmakta zortuk çe­
keceğiz.
Söytendiğine göre, etde, çok tehtiketi butuştarm tisteter; var. !ç-
[erinden, Fransız askerterince yapıtan biri, 805'ten daha aşağı katmazdı.
Biri bütün bunlan açıklayan bir yazt yazıp bunu yaymtadı m!, tânett!
kitaptarm rekorunu kırmış otacak.
Tehtiketi buluştan değit, ancak şu dünyayı değiştirebiien -beş sa-
tırhk cumleter^ gibi, tehtiketi düşünceteri içeren Fred Hoyie yottu bir
etyazmast da düşünülebiiir. Biri bu etyazmasım kateme atırsa, MihaÜ
Mfhaytoviç Fttippov'un anısına armağan edebitir.

85
10
ÇİFT SARMAL

Prof. James D. Watson'un yapıtı, *Çift Sarm ak bütün kitapçtiarda


rahatça buiunur. Robert Laffont yaymtarmda Frans<zcaya çevritdi. Ye­
niden basamış İngiiîzce bask!îarı, ayrrca bîr cep kitabi baskisı da var­
dır,

Lânetü kitaptar konusunda bir denemeyi tamamlamak İçîn o ha[-


de bu yap^ı seçmek neden? Az ka!sm iki kez ortahktan katdirdacaktı :
Çünkü önce kimse onu basmak istemiyordu, ve sonra da kimse bunu
açıklamak istemiyordu.

Ve bu yapttm serüveninin bizieri sansürün özeiitği, yasakiamaiann


püf noktatart ve bitimin kendisinin özettiği konusunda aydmtattıği için
de seçtik,

İşe kişiden baştayahm; James D. Watson 1928'de Chicago'da dün­


yaya getdi; 1950'de, İndiana Üniversitesinde Ph. D. bitim doktorastm
veriyor, sonra Copenhague'da ve, kahtım atantnda oiağanüstü buiuş-
iarda buiunduğu Cambridge'de çalışryor. 1962'de, ^kairtsai asit* DNA'-
ntn moteküt yapısı üzerine butuştarmdan dotayı, Prof. Crick ve Prof.
Maurice Wiikins'te Nöbet ödütünü payieştyor. Bu asttin motekütü çift
sarmatr oiuşturur (beürteiim ki, burada uyarı İşte benim kişisei uya­
rımdır ve Prof. Watson'a kondurutmuş otmamaiıdır, bu sarma) hekimÜ-
ğin eski simgesi, kadüs'e (1) çok benziyor.)
Bu butuş genettikie yüzyıim en önemii butuştarmdan biri otarak
sayıimıştır. Jenetik yasanm çözüimesine gider, katıtımtn ve değışme-
terin (2) insan zekâsıyia bir denetimine de kapı açar.
(1) Sihirbaz değneği. Tanrtiartn habercisi otarak Hermes'in taşıdığı değnek. Ttp biti­
minin simgesi, çift ytianh değnek. Çev,
(2) Bir karakterin birden, kahtsai otarak değişmesi, jendeki değişiklik. Mutasyon.
Çev.

86
ÇİFT SARMAL

Moteküt biyolojisi ad! aitmda toptanan, bu biçim araşttrmaiar ko­


nusunda, Fred Hoyie işte şunu yazabiidi : *Yirmi yıi sonra yalnız za­
rarsız hidrojen bombast yapan fizikçiier özgürlük içinde çatışacak. Ama
moieküt biyotojistteri eiektriklendirümiş dikenü teller arkasmda iş gö-
recekter.*

Bu büyük butuşun, yaratıcılarından birınce kateme atman bir öy­


küsü, hiç kuşkusuz, büyük bir başarı kazanmış olabiürdi. Ama Atlan­
tic MontMy'de kitaptan parçalar çıkınca, şaşkmhk pek yaygın oidu.
Etyazması yayıntanınca da, öfkeye dönüştü bu şaşkmhk.

Çünkü Prof. Watson çam devirip keyifie pişmiş aşa su katıyordu.


Kitabmda. bitimse! ortam, gerçeğin peşinde bir soylu kişiler biriiği
olarak görünmek şöyle dursun, içinde herbirinin komşularma en iğrenç
oyunlarj oynadığı bir batakhaneyi andırıyordu. Düşünüldüğü gibi bi­
timse! daha çok botşevik partisi ya da mafia denmiş otacaktı.
Bu tür savtar yeni değiidi. Daha önce George Duhamel'te Jutes
Remains bu düzenin tanım!armt yapmıştı. Ama ilk kezdi ki güvenilir
ve dahi, Nöbet kazanan bir bitgin, gizli tututması gerekeni açıklıyordu.
Üstelik, kitap kıpır kıpır gerçeğin görkemtice bir dite getiritişi üzerin­
de değit, yatnızca Saint - Germain - des * Pres'de kız tavlamağa katkan
Prof. Watson'un görüntüsü üzerinde sonuçlanıyordu.
Yayımcıtara yapıtabitecek olanca baskılar yapıtmağa başlandı. So­
nuç atmamadı. Bunun üzerine bilgınter tanîtma yaz^s! yazmamakta ağtz
birliği ettiler, Seçkin bir bitgin büyük İngiliz dergisi Nature'e şu de­
meçte bulundu ; "Pornografik kitaptan söz edecek bir din adamın! Çift
Sarmaldan söz edecek bir bilginden daha kotayca bulursunuz,"

Kitap gene de tuttu. Bir Amerikan baskısı, Weindenfeld ve Nichol-


son'da 1968'de yeniden bir İngiliz bask;st, 1970'de Penguin Books'ta
bir baskısı, Fransa'da bir çevirisi, bütün dünyada çeviriteri çıktı.

Çift Sarma!! okumak gerek.

Bu bakımdan, kitaptan çok uzun atmtıtar yapmayacağım.


Prof. James ve D. Watson'un pek yarinde otarak şunu dediğini be-
tirtetim yatmzca :
-Gazetelerin ve bitginterin analarının desteklediği halk düşünce­
sinin tersine, bu bitginterin kabarık bir sayısı yatnız dar kafalı ve re-

87
LANETLt KİTAPLAR

zii deği!, üstetik strstktam aptaidır da.- Bu bana 18 Nobe! ödüiünün da-
ğttıidîğı Nobe! vakfmm bir toptantısma kattiıp, dönüşünde : *Nobe!
ödütieri atantar arasında şapşaüarm sayıst başka yerdekiierin aynıdtr-
diyen çok değerti bir dostun uyarışım anımsatiyor.

Çift Sarmai'da, yainiz şapşaiiar da görütmez. Burada güce karşt


savaşan, yeni düşünceteri oiantarm ayağma karpuz kabuğu koyan, biti­
min yarariarmdan daha çok kişisei kinterine önem veren utanmaz ar-
ianmaz kişiter de görüiebiiir. Oniar için önemli otan tek şey, para he­
saptan ve ödütterdir.
Genç Prof, Watson.a getînce -buluşu sırasmda yirmi beşindedir-
çaitşmastnm çoğunu boğaz tok)uğuna çahşmak için îngütere'ye geten
göz kamaştmo genç ktztara aytrmtş oiduğunu giztemiyor.
Prof. Watson'u seve seve öldürecek birçok bilim adam! tanıyorum
ama, ne yaztk ki çok geç. Kitabı hastraitt etmek girişimieri suya düştü
ve Watson açtk yürekte kurdunu dökebitdi. Önsözde, X ıştntarmm seç­
kin uzmanı ve X ışmtannm kintmasını bütan biiginin oğiu, Sir Lawren­
ce Bragg, durumu kurtarmağa çahştyor: «Bu kitapta butunan ktşiter,
diye yazıyor, kitab! bağıştama dotu bir düşünceyte okumaitdıriar. Du­
rum çok zaman daha kartşıktı ve işi düştüğü kişüerin güdüteri Wat­
son Ym antamadığindan daha az işkencetiydi.*
Pek mümkündür. Bu kitabın içe dokunan bîr açık yüreklüikte otma-
stnm önemi yok. Watson, İş arkadaşı Francis Crick için : *Onu hiçbir
zaman bir çekingenlik anmda görmedim^ diye yazıyor. Ve daha iieride,
gene Crick için ; "Çabuk çabuk ve herhangi bir başka kişiden daha gü-
rü!tü!ü bir seste konuşuyor, bütün Cambrfdge'de hangi cehennemde ot*
duğunu aniamak için de konuştuğunu işitmek yeter* diyor.
Bu türden betirii bir sayıda portre kuşkusuz herkesi sevindirdi,
ama, tanıtma amacı güden ditden bir sözcük kuiianmak fçin, bitimin ve
bilginlerin belirgin görüntüsü, başarı kazansa da, güçtükîe kendini to­
parlayacağı bir darbe yedi özettikte.
Başka bir çağda, ya da başka siyasa! koşuttarda, başka yönetim
biçimterinde, kitap çtkrmş otamayacak, Watson da S.S.C.B.'de jenetık-
çi Vavitov'un başına getdiği gibi kendini bir toplama kampmda butmuş
otacakth
Watson bu arada betirti bir sayıda beytlk sözü yıktyor. Söz get imi,
imece hatinde çatışma efsanesini: en çok az gereçti ve az dip!oma):

88
çtPT SARMAL

(Watson')a birtikte DNA'nm yaptsmt bulduğunda Francis Crick doktor


b!)e değildi) iki üç bitgin bütün zamanterm en büyük butuştarmdan bi­
rini gerçekleştirdi.

Uygutamah matematik efsanesi de çöküyor: Crickle Watson çok


sağduyuyia, üç kurahn! (1) geçmeyen hesaplardan, sonra bir makina-
C!da yapt)rdîk!ar! mekanik stHde kğt^plardan yararlandıtar. Kuşkusuz,
hiçbir bitgisayar tipini kuitanmadıiar.

Prof. Watson belki cam çerçeve birbirine katmağa devam ettiği


Harvard [ABD) Üniversitesinde, şimdi, mo!eküt biyolojisi ve biyokimya
okutuyor, tnsanhğm bugün kuilandtğ: en güçtü araç! btjidu. Çünkü DNA
mn yapfsmt değiştirmeği ve, bunu bir insan organizmasına böyiece de­
ğişik oiarak sokarak, gerek iyiteşmiş insan varhk!an, gerek üstün aşa-
may), inşam örnek tutarak insandan sonra İnsan!, insanüstü mutant*!
(2) yaratmağ! umabitiriz.
Watson'da cana yakm oian taraf, hiçbir uydurma çekingenlik gös­
termediğidir. Şunu yaziyor tüm içtenlikte: *Biz yaşamm sırnnt bul^
duk.* Hakhdır da, insan soyuna kendi soyaçekimîni denetiemek oiana-
ğ!n! verecek otan büyük strdır bu düpedüz.

Kimi bilğinier Watson'un yalnız haik işi kitabının değil, tam anla-
mıyta bitimse) çat^şmasmm da yok editmiş otabfleceğini sanıyortar.
Seçkin bir biyoiojist, Sir McFariane Burnet, şunu yaz!yor: *)nsan için
çok tehlikeli o!duklarmdan biilnmeteri gerekmeyen şeyler vardır.* Bu­
na karşthk, başka jenetikçüer, hrzh davranmak düşünceslndedirter. Nö­
bet kazanmış Marshatt W. Nirenberg şunu yazıyor : ^Ytrmi beş yit son­
ra yapay blldiriierte insan hücreterînl, bundan pek beş ytl sonra bak­
teri hücrelerini programlayacağı.*
Bunu 1969'da yaztyordu, ve herşey. çok az gereçte, îkl insanca
yap!tm!ş çaitşmalardan doğuyor! Ama ontarm yürekleri ve düşünceie-
ri vardı. Ve Çift Sarma! saygıdeğer bitime ve bitim yükselten de denen
büyük sermayeü biüm ticaretine bununta çok ağır bir darbe indiriyor.
Bu kitap önemti otanın para hesaplan deği! -Watson aşağı yukarı
beş yüz dolar ahyor- ama kafa otduğunu gösteriyor. Ve birkaç detlkan-

[1) Bir orantt meydana getiren dört nice!!^kten üçü biltncHğl haide, dördüncüyü bu!-
ma kura!f. Çev.
(2) Değişime u§ram!$ Biyolojik deyim. Çev

89
LANBlLt KİTAPLAR

h Cavendish'in ün!ü ve büyüiü adin! t3Ş!yan saygîdeğer bir tâboratu-


varda dunyay! değiştirirken, mityoniarca dolar harcayan büyük bi!im
yükseiten örgütierin neden hiçbir sonuç aiamadıkiarj soruiamaz m<?

Crick herkes başım aitp giderken konuşan, aratfkstz konuşan, 2000


biyokimyacmm o bir araya geidîği butuşmalar konusunda aiay ediyor.
Ve uyutucu oimayan eşsiz akademi üyeteri arasmda, o gün bugündür,
Nobe! ödütü a!an ve daha önce adım anmak oianağtnf buiduğum itginç
bir kitabî : Le hasard et ta nĞcessite'yi yazan, Franstz Jacques Monod'u
sayıyor
Watson'un yepyeni birşeyi. bakterüerin o zamana kadar varhğım
bitmediğimiz cins!ik!erini bulduğunu da söyieyeiim. Tüm kitaptar), tüm
yaytnian yeni düşünce!erie doludur.

Ve burada Çift Sarmat'm kendisini aşan gerçek bir sorun çtktyor


ortaya : buluştann basttriimas! ve sansürü sorunu, Kara Cüppeiiier'm
sorunu. Bertrand Russe! şunu yazmada pek hakh : ^İnsantar Dünya'da-
ki herhangi birşeyden daha çok, ytktmdan daha çok, ötümün kendisin­
den daha çok özgün düşüncelerden korkartar.- Oysa, bu özgün düşün­
ce başka hiçbir yeni kitapta bulunmayandan daha çok güçte Çift Sar­
malda kendini gösteriyor, bana öyie geiiyor ki, biiim dünyasmdaki öf-
keterin ve çaitşmaîartn fammmdan daha çok, kaygıtandtran ve gene
kaygttandıran da, işte bu.
Watson'ia arkadaşiarmm butuşunun sonuçtar; uzman topiuiukiartn-
ca incelenmiş ve G. Rattray Tayior'm kitab!, La rĞvotution biotogique'
te (Robert Laffont Yaymtart) butunan bir çizetgesi çtkardmtş. Oidukça
benzer bir çizelge Rank Corporation'un uzmanlartnca düzentenmiş.

Buradan 1975 e kadarki i!k aşama :


— Ei ve koliann ve organtarm düzenh nakil.
— İnsan yumurtactktarmm deney tüpierinde verimiiteştirümesi.
— VerimtMeştiritmiş yum urtaoklarm bir kadma nakli.
— Yumurtactkiarm ve eşeytik hücreierinin sonsuz saklanması.
— Cinseliiğin istenitdiginde betirtenmesi.
— Kiinik ölümün sonsuz gecikmesi,
— tlâçlarta düşüncenin değişimi ve isteklerin düzeRİenişi.
— Betteğin silinişi.

90
çtFT SARMAK

— Yapay ptesenta (döt yatağfj


— Yapay virüs!ar.

Buradan 2000'e kadarki ikine! aşama:


— Düşüncenin değişmesi ve kişiiiğin yeniden düzententşî.
— Bettek ştrmgas; ve beiteğin yeni biçimh
— Sanayice *yaratümtş* çocuktar.
— Tam yeniden yaratümtş organizmatar
— Dondurma.
— Gençüğin uzatümast.
— Çetikteme yotuyia yaratürmş hayvantar.
— Sentez yotuyta yaratümtş moteküier organizmatar.
— Organtarm yeniden caniandtntmash
— Şimer (1) tipten insan-hayvan metezteri.

2000'den sonraki üçüncü aşama :


— Yaşhhğm ortadan kaldtrütş!.
— Tam can!! organizmatann sentezi.
— Bedenden ayrümtş beyinter.
— Beyinte bitgisayar arasmda ortakhk.
— Tohumtartn atmjştar! ve ektemşferi,
— Çetikteme yofuyta yaratümtş insan varhkfart.
— Beyinter arast itişkiter.
— !nsan-makine metezteri.
— Ötümsüzlük.
Bu öngörüter okununca akia i)k geten şey, ş u d u r: cesaret ede­
meyecekler, Ama Ç!ft Sarmak n okunması haki! otarak Watson gibi
kişüerin herşeyi ktvîrabitir otduk^arm) gösterir. Bu kitapta adm! ettiğim
kişüerin kimiierinde rasttanan. az çok başanyta basttrümtş otan pro-
meteuscu ve fausteu zekâ şimdi otanca 'ş^ğtyta parityor. Ve, iki sarma)
simgesiyte, dünyanm fethine çtktyor.
J.B.S Haİdane şöy!e yazar: *Otmayan otur ve bundan kimse uzak
katmaz.*

(1) Mitoiogyada geçen, ağzmdan ateç ftşkrran canavar. Baş) ars!an, gövdes! tceçt,
kuyruğu ytian. Khimaira. Çev.

-9î
LÂNETLİ KİTAPLAR

Yanmn tarihçileri be!ki, burada söz konusu edilmiş otan bütün


lanet!! kitap!ardan daha çok, insanın kendisine göre çok büyük güçtere
erişmemesin! önlemek ıçtn, sansür edüfp ortadan kaldıntmasmm ge­
rekmiş oiacağ! şeyin Ç!ft Sarma! o!duğuna karar verecekter. Be!kt de
tersine Kara CüppeÜierln son sözü söy!emeyecek!erine, üerieyişin
durdurutmak yerine yavaş!at!)ab!)eceğ!ne, böy)es!ne karşt çtkan güç)er
ne o!ursa otsun, insamn da sonunda insanhk şart!armda üstün güç)er
edineceğine karar verüecek.
Çift Sarma! feisefî ve ahlâksa! düşünceierden uzak bir kitapta.
Yazar alay ettiği eskimtş bilginterden daha kafatıdır ama, insanlığa
karşı sorumlutuğunun hiçbir yönünü kanıtlamıyor. Öteki bitgınterin ço­
ğu bu!uş)arını ancak giztice ve dar bir ortamda ortaya dökmekte düpe­
düz anlaşırlarken, Watson yayınlamağı düşünüyor yalnız. Kendisine
karşı uyandırdığı öfke, bu yüzden. Parayı, ünü, sonra gücü, doğa! ola­
rak aradığını saklamıyor. Ancak, buniarı ararken, bütün insantara şa­
şırtıcı kapılar açıyor.
Kuşkusuz geriye insaniığm Üstesini verdiğimiz ve az çok tümü
Çtft Sarmaldan doğan butuşlara göğüs gerip geremeyeceğini bilmek
kahyor.
Kendim, insanltğm neye olursa otsun göğüs görebileceğine ve
andığım lânetü kitapları yok etmekte haksîzlık edildiğine inanıyorum.
Ama bu kişiset, öyleyse su götürür bir düşüncedir. Prof. Watson'un
ruhbiiimsel evrimini, insanlara karşı sorumluluğunu anlamanın zaman-
)a aklına getip geimeyeceğini de öğrenmek ilginç olacak. Bugün, sim-
yacıtarm ve Dr. Faust'un düşüncesinden esinlenen, üne susamış bir yi­
ğittir bu.
Geiecek bize Watson'ia arkadaşlarmm özgürce çatışacak son moie-
küler btyolojistleri o!up olmayacaklarını, arkalarından geleceklerinin
en büyük s!rda zorlanmış olup olmayacakiartnı ve ça!ışma)annın ya-
ytnlanmasma önemli sınırlamaların getirilmiş olup otmayacağını da
söyteyecek.
Ne olursa oisun, çağ!mızın sonu ilginçlikten yoksun kalmayacak.

92
80NSÖZ

Paranoya ya da eziyet manisi hepimizi pusuda bekleyen bir zihin


hastahğtdtr. işte bunun içindir ki bütün Tarih imiz boyunca yefyüzûnûn
dört bir köşesine yaydan büyük komptoian düşünürken pek tedbirti
otunmuyordu.
Bununta birtikte. bizimkinden önce başka uygarhktar yaşadttar ve
bitim ve teknikteki gûçterini kötüye kuttanarak ytkddtiarsa. bu uygaritk-
tar<n ve ötümterinin antst böytes! ytktmtartn tazetenmesini amaçtayan
bir kompioyu çok iyi dogurabitir gibime getiyor.
Bu türden bir ideotoji Joseph de Maistre'in, Saint -Yves d'Atveyd-
re in, ya da Ren6 GuĞnon'un yazdartnda güçtük çekitmeden butunmuş
otabitir. Bu ideotoji Tarih ten daha eski bir Geteneğin, bu Geteneği et-
de tutan merkezlerin ve büyük öiçüde korunan ktşiierin varitğtnt kabul
etmeğe dayantr; bu ideolojiye göre, bilim, tekhikter ve bütün doğayta
Ügiti bügiter sürekti bir tehtike yarattriar.
tşte bu tamamen gerici bir ideotojidir. Ama gizti bir örgütün ken-
diierint ey4eme geçirdiğini düşünmek için bu yüksek - getenekse! ku­
randan destekieyen güçtü insantartn ya da örgütterin. Tarih te, yeteri
kadar ömekteri vardır.
Bu örgütün önemti gösteritert Engizisyon'da, nazizmde ya da tisen-
kizmde görütebitiyordu. Bu son konuda, Medvedev'in kitabtnt, Gran­
deur et chute de Lyesenko'yu (Galiimard) okumak gerekir. Yalntzca
yaytnlanmtş olamadtğt için değit, yazart 29 Mayts 1970'de tutuklan-
m<ş ve akh başi yerindeyken bir psikiatri hastanesine yatmimtş otdu-
ğu için de kendi üikesine göre tânetti kitap. Yazar bütün Rus bitgin-
terinin ortaktaşa bir eylemi sayesinde aynt ytirn 18 Haziranmda sahve-
rttmtşt!. Bu kitapta antatdan otaytarm geçtiği o az çok uzak geçmişte
değit de, 1970'de. günümüzde otuyor bu. Görütdûğü gibi, Kara Cüppe-
titer eyietn yetenekterinden yoksun kaimtş değitlerdir.

93
Gözde Rus biyotojisti, Jaures Medvedevln suçu, ontara göre, ti-
senkîzmin geçersiztiğin! bitdirmek otmuş. Neydi söz konusu? Kendi
kendini yetiştiren ve bağnaz, siyaset adamtarmca ve hete Stalin'ce
destektenen şartatan, T. D. Lyssenko, kafasmdan uydurma bir biyotoji
yaratrmş, böytece S.S.C.B.'nde jenetik bitimini ytkmtşt!. Özettikte, Rus-
tarln yaktaştjkian DNA'nin çift sarmahmn S.S.C.B.'de butunuşunu en-
gettedi. Rus jenetikçiteri toplama kamptarma atttdt. Çok insantn Prof.
W atsonla arkadaştarma uygun gördükteri bir yazgt bu.
Rus jenetiği ancak çok yakmtarda gene betini doğrulm ağa başta-
d! ve Lyssenko'nün kurban^ar^ yeniden saygmltğa kavuşmuş otdu.
Lyssenko, ona getince, o gene özgürtükteydi ve stkmtüan otmad!. Ûnu
s!rasmda, Rus Devlet Korosu onun onuruna şu Hâhiyi söytüyordu :
-Çat keyfince, akordeonum,
SöyÜyeyim dostumta bengi zaferini
8kademi üyesi Lyssenko'nun,
Karart! bir adtmta iztediği
Yotu Mitşurin açt!
Onun sayesinde, otmayacağtz artik
Mendetclierin - morgancüann kurbantan.* (1)
Bu s!rada, Statin kamptannda jenetikçiter toptuca ötdürülüyordu.
Lyssenko'nun bir Kara Cüppetiter örgütünden otduğunu kesintikte
söyteyemezdtm. Çok güçtü bir uzmandir her halde. Ve böyte bir örgü­
tün var olduğuna inandtm.
Şimdi bu örgütün gücünün bir dereceye kadar yeni bir gösterisi
üzerinde soruşturma yapmak üzreyim, bugüne dek elde ettiğim sonuç-
tar tam ve kesin değitse bite - hiçbir zaman böyte otmayacak!ar m!? -
ilginçlikte dotudur her halde.
1943'ün sonundan 8 Mayts 1945'teki ateşkese kadar, ttalya'da
Mussolini tarafmdan yönettten bir İtatyan Cumhuriyeti otdu. Bu Cum­
huriyetin gizti tarihi Reich tü'ünkinden çok daha az bellidir. Mussotini,
Hitter gibi, etinin altmda gizli akü hocatan, kara büyücüter butundu-
ruyordu. Buntar yaşadüar ve İftira yasatan oniarm adlarını vermeğe
enge! otuyor.

(1) Mitşurin tanmbHîmci (1855-1925); Mendeleev kimyact (1834 1907); Morgan


Amertkaİ! biyolojisi (1866-1945). Çev.

94
SON SÖZ

İçlerinden ikisinin buyruğu üzerine, öze! bir faşist birtik, 1944'de,


SoctĞtö Royate du Savoir de Naptes'm matt ofan 80000 kitap ve et-
yazmasmt yaktL, Girişimin amact pek büyük bir önem taşıyan be!ge-
terin müttefikterin eüerine geçmesini öntemekmiş.

Bu betgeterin kimiteri eskiydi; ötekiier, yeniter, Mussotini'nin za-


manmda yapttan büyü araştırmatarma dayantyordu, benim bu araşttr-
matar konusunda öğrenebitdtğim şey de kitaphgm yakthşt üzütecek ve
fotokopiierini butmak için etimden geten! yapmaya çahşacak derecede
itgînçtir. Bu araşttrmaiarm hiç değitse bîrinin bütün bütüne özgün ol­
mak değeri vardtr, bû, bu atanda az butunur şeydir. Bir büyücü, tetes-
kop yardtmtyta bîr yddtzdan geten îştğt su üzerinde toptaytp böytece
Sirius - suyunu, Vega - suyunu, Antares - suyunu, Atdebaran - suyunu,
v.b. eide etmişti. Daha sonra bu suda örneğin uranit nitrat gtbi mete-
orotojik ve kozmik etküere karşt özettikte duyartt cevherteri bttiûrtaş-
ttrmağ! düzenliyordu. Bunda başkatar! da vardt.
Hepten önemti kimi bitimse! örgütter bu türden otgutar) inceti-
yoriar. Ama büyücü hiç te bitîmset olmayan sonuçtar e!de ediyor. Y<t-
dtztarm tşjğma şeritmiş suda bitturtaşan tuztar y<ğma!ar yarat^yortar
ve bu ytğmatar, gördüğüm biçimterine göre, söz konusu yddiztarm ezo-
terik simgeterine çok benziyordu.
Bu otaym açtktamasm) bana sormaym, bitmiyorum bunu.
Napoti kitapttğmm bu türden fantastik, eski ve yeni buiuştarta do-
tu otduğu, içinde Leonardo da Vinci'nin yasaktanmîş etyazmatarmm,
faşist potis Sicitya'daki Cefatu manasttrmt-ortadan katdtrdtğmda Ateis-
ter Crowtey'in Qzerinde ete geçen betgeterin de butunduğu samtmak-
tadtr.
O, Mart 1944 gününde, Kara Cüppetiter kara gömtektitertn mütte-
fikteriydi. Korkunç birteşme.
Kuşkusuz, bütün iânetii kitaptar bitimse! ya da büyüse! değîtdir.
7 Nisan 1971 Çarşamba güntü Canard Fnchaîne'den şu itginç aimtîntn
gösterdiği üzre, sryasai otantar! da vardtr:
*Fitdişi Kîytst'nda, Yammassokro'ya sığinan, biafra ordutarinm es­
ki kumandanr, Alexander Madiebo, birkaç hafta örice, anttanmn yazîth
ştn< bitirdi, tçterinde ytğmta otayt açtktadiğt anttar: Fransa'ca sağtan-
mtş sitâhtarm tistest, geçit yerieri, Biafra'yta uztaşma içindeki Foccart'-
m casustarmm adtart, v.b.

95
LANETLİ KİTAPLAR

«Hete SAFRAP-ERAP'tn kâr etmesinin gerektiği kim! petrot söz*


teşmeteri, üstetik te, eski -Biafra toprağtnda kurutmuş maden yatak­
tan açtsmda Nijerya'yia tarttşddtğ! bir zamanda, bu iş Paris'te ögre-
nitdi ve kimseyi sevindirmedi.

-Hoş değ!) ama, katem özgürdür, değii mt? Oyteyse... öyteysç


üstüste geien bir rasttanttyı beiirtmekten kendimizi aiamtyoruz: bir
centitmen toptutuğu Fitdişi Ktytst'na gidecek uçağa btnip Madiebo'nun
vütâstnda, kurata uygun, bir araşttrma yapmağa gitti. Görevteri, doğ­
rusunu söytemek gerekirse, başarıyia sonuçtandi ve )ânet!i etyazmast
ortadan yok oidu. Tatihsiztik: genera) Madiebo'nun etinde bu anttartn
Londra'da bir kasada sağtam yere de yerteştirdiği b!r kopyast varmtş.

<Çok rezitce şey, kuşkutanma...-

Canard Enchaîne'yte her ne kadar dosttuğum varsa da, bu yaz)


benim değitdir.
Ama 'tânetü aiyazmast* deyimini otdukça seviyorum ve günümüz­
de, özettikte de bu kttabtn atanmda, düşünOtmediğinden daha çok ip-
iiğinin pazara çtkarNdtğma inandtm.

96

You might also like