Professional Documents
Culture Documents
Örnek Makale 3.doc - Google Dokümanlar
Örnek Makale 3.doc - Google Dokümanlar
1
Bu çalışmaya çok değerl yorum ve öner ler yle katkıda bulunan YAD Özel sayı Ed törü Prof. Dr. Behlül
Üsd ken ve YAD hakemler ne, Türk ş dünyasındak b lg ve tecrübeler n ben mle paylaşan Toker Alban
ve Rıdvan Y rm beşoğlu’na, ve yardımları ç n araştırma as stanım Okan Pala’ya teşekkürler m sunarım.
1
ÖZET
Bu çalışma Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme stratej ler n n
lk önce çeş tlend rme stratej ler üzer ne var olan yazın değerlend r lmekte ve
neden gel şmekte olan ülkelerdek örgütler n çeş tlend rme stratej ler n
sürec nde “çok odaklı” b r çeş tlend rme stratej s ne geçmeye başladığı
hazırlanması hedeflenmekted r.
2
ABSTRACT
The purpose of th s paper s to expla n the evolut on of the Turk sh bus ness
s exam ned and why theor es bu lt n developed econom es can not fully expla n
d scussed. Then, the evolut on of d vers f cat on strateg es of Turk sh bus ness
groups have started to mplement “mult -focus” d vers f cat on strateg es n the
global economy ntegrat on process, the paper a ms to take the prel m nary steps
toward develop ng theory on the refocus ng process of bus ness groups and to
3
Türk ye g b gel şmekte olan ülkelerdek hükümetler n, ekonom k serbestl k ve
yabancı yatırımı destekleyen pol t kalara doğru kayması, d ğer b r dey şle,
başlamıştır. Bu değ ş mler n gel şen ekonom lerdek şletme gruplarının stratej ler
2001 kr z sonrası değ şen ekonom k ve kurumsal çevre şartları, şletme gruplarının en
bel rg n özell ğ olan çeş tlend rme (d vers f cat on) stratej ler n n değer yaratma
CEO’nun d le get rd ğ şekl yle son yıllarda gözlemlenen “en öneml gel şme grupların
Borusan Hold ng’ n CEO’su: Cap tal N san 2007). Tüm bu gel şmelere rağmen,
akadem k yazın Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme stratej ler ve odaklanma
çalışma Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme stratej ler n n evr m n
hedeflemekted r.
Bu makalede, lk önce çeş tlend rme stratej ler üzer nde var olan yazın
değerlend r lmekte ve gel şm ş ekonom lerdek çalışmalardan yola çıkarak gel şt r len
kuramların neden gel şmekte olan ülkelerdek örgütler n çeş tlend rme stratej ler n
4
açıklamada yeters z kaldığı tartışılmaktadır. Daha sonra, Türk ye’dek şletme
gruplarının stratej ler n n evr m var olan kuramların ve sınırlı da olsa Türk ye’de bu
değ şen ekonom k ve kurumsal çevre dâh l nde çeş tlend rme stratej ler n n almaya
başladığı şek l üzer nde, güncel örnekler n de desteğ yle tezler gel şt r lmekte ve
bunlardan yola çıkarak gelecektek görgül araştırmalar ve Türk ye’dek yönet msel
“Çeş tlend rme” b r örgütün ş gel şt rme veya başka örgütler satın alarak yen
1989). Eğer yen faal yet alanları, örgütün hal hazırda bulunan faal yetler le temel
çeş tlend rme”, doğrudan b r l şk gösterm yor se “ l şk s z çeş tlend rme” olarak
adlandırılır (Rumelt, 1982). Gel şm ş ekonom ler temel alarak yapılmış araştırmalarda
örgütler n çeş tlend rme stratej ler n n ardında üç ana mot vasyon olduğu öne
Özell kle 1984’den sonra hâk m olan vek l (agency) kuramının varsayımlarına
görüşe göre, üst yönet m teşk l eden k ş ler, gerek k ş sel egolarını tatm n etmek ç n,
5
Değ ş k alanlarda faal yet göstererek r sk mümkün olduğunca farklı alanlara yaymak ve
(Bays nger ve Hosk sson, 1990). Ancak burada bahsed len r sk, endüstr tabanlı olup, ş
Bunun yanı sıra, stratej yazınının endüstr yel örgütlenme ve örgüt kt sadı
alanındak kuramları temel alan “kapsam ekonom ler nden faydalanma” mot vasyonu,
sürer. Doğrudan ekonom k temellere dayanmasından dolayı, kapsam ekonom ler nden
F nans kuramına göre, sınırlı gel şme fırsatı sunan endüstr kes mler ne
gereğ nden fazla yatırım yapılması ve kötü performans serg leyen ş b r mler ne kârlı
alanlardan kaynak aktarımı sonucunda, çeş tlend rme pol t kası b r ş rket n f nansal
değer n azaltır ve uzun vadede h ssedarlarının servetler n olumsuz yönde etk ler (Lang
ve Stulz, 1994; Berger ve Ofek, 1995). Stratej k kaynağa dayalı (resource-based) bakış
yaratamayacak kadar farklı alanlarda faal yet göstermek b r f rmanın kârlılığını olumsuz
yönde etk ler (Rumelt, 1974; 1982). Bu yüzden tar hsel olarak Amer ka B rleş k
6
ürün a les etrafındak alanlarda uzmanlaşmış ve daha sonra bunlarla l şk l yan alanlara
Bununla b rl kte, II. Dünya Savaşı’ndan sonra endüstr leşmeye hız verm ş yen
büyüyen ekonom lerde l şk s z çeş tlend rme stratej ler n n b r sonucu olarak yen b r
örgütsel b ç m olarak ortaya çıkan şletme grupları, yukarıda bahsed len tezler n aks ne,
kârlılık sağlamaya devam etmekted rler (Kock ve Gu llen, 2001). B r şletme grubu
1995: 95). Farklı endüstr lerde faal yet göstermeler , b rb r nden başka bakımlardan
b r örgüt yapısından uzak olmaları, şletme gruplarına ana tanımlayıcı özell kler olarak
atfed lm şt r (Gu llen, 2000). Bu tanıma göre, her ülkede bazı farklılıklar göstermekle
anılmaktadır.
Gel şm ş ekonom lerdek örgütler n çeş tlend rme mot vasyonlarını açıklayan
kuramların, farklı pol t k, ekonom k, hukuksal ve kurumsal dış çevre ortamlarına sah p
gel şmekte olan ekonom lerde ortaya çıkmış şletme gruplarının çeş tlend rme
mot vasyonları ve şek ller n tam olarak açıklayab leceğ n düşünmek zordur (Wan,
2005). Buna göre, vek l kuramının varsayımları olan fırsatçı yönet c ler n kend b reysel
yayma eğ l mler (Hosk sson ve Turk, 1990; Jensen, 1993), sah pl k ve yönet m n çok
7
da ayrı olmadığı a le ş rketler n n yüksek oranda çeş tlend rme yapmasını açıklayab l r
yönde değ ld r.
Y ne aynı şek lde, kapsam ekonom ler nden faydalanma mot vasyonunu öne
açıklayab l r. Fakat örgütler n temel yetk nl kler n f rma ç nde aktaramayacakları kadar
get rmekte çok sınırlı kalır (Wan, 2005). Bu yüzden de şletme gruplarında rastlanan
l şk s z alanlarda çeş tlend rme stratej s n n altında yatan b r mot vasyon olarak kabul
ed lemez.
şletme gruplarının çeş tlend rme şekl n ve ş md ye kadar olan sürdürüleb lm ş rekabet
gücünü açıklamada sınırlı kalması üzer ne, son yıllarda araştırmacılar gel şmekte olan
ekonom lerdek şletme grupları genell kle kurumsalcı örgüt kuramı, şlem mal yetler
gruplarının Cumhur yet’ n kurulmasından sonra, özell kle de 1950’l yıllarla b rl kte
gelen süreçte, değ ş k ekonom k, kurumsal ve sosyal şartlar altında nasıl varlıklarını ve
gerekt rmekted r. Sıradak bölümler, Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme
8
stratej ler n n evr m n bu değ ş k kuram ve görüş açılarından yararlanarak açıklamayı
hedeflemekted r.
9
TÜRKİYE’DEKİ İŞLETME GRUPLARINDA
Buğra’ya göre (1995), geç sanay leşen d ğer ülkelerdek çok faal yetl f rmalar
le Türk ye’dek ler n b rçok ortak özell ğ bulunmaktadır. Bununla b rl kte, yazar
bel rg n özell kler n taşıdığını da gözlemlem şt r. Hem gel şmekte olan ülkelerde
yapılan araştırmalardan gel şt r len kuramlara, hem de sınırlı sayıda olmakla b rl kte
Türk ye’dek şletme gruplarının l şk s z çeş tlend rme yoluyla büyümes n n evr m n
hang s n n hold ngler n çeş tlend rme stratej s n şek llend rmekte daha ağırlıklı
çeş tlenmes nde oynadığı rol yer almaktadır. Bugün her ne kadar değ ş k ş alanlarına
cumhur yet n lk yıllarında g r ş mc ler n daha çok fırsatları değerlend rmek amacı le
yıllarda Türk ye’de ht yaç duyulan balık yağı, çocuk maması ve kahve f ncanı g b
10
Amsden ve H k no (1994) ve K m ve d ğerler (2004) kurumsal zayıflıklar ve
Çeş tlend rme stratej s n n değer yaratma potans yel , b r ülken n ekonom s n
d ğerler , 2004). Örneğ n, Khanna ve Palepu (1997, 1999, 2000), Güney Kore, Ş l ve
yapmıştır. İşlem mal yetler kuramından yola çıkan bu araştırmalara göre, gel şmekte
taşımacılık alt yapısındak bozukluklardan dolayı, ş rketler n şlem mal yetler çok
yüksekt r. Bu yüzden şletme grupları, gel şmekte olan ekonom ler n kurumsal
onlara bağlı ş rketler arasında aracı rolünü üstleneb lecek yapılar olarak ortaya
çıkmışlardır.
11
Türk ye’dek şletme gruplarının faal yetler nde çeş tlend rmeye g tmeler n de
ulaşab lmek genell kle kolay olmamıştır. Devlet n en öneml kred kaynağı olduğu bu
ortamda, kaynakların gerekt ğ nde başarılı alanlardan karlılığın daha az olduğu alanlara
aktarılab lmes b r hold nge esnekl k kazandırır. Ayrıca, b rb r nden farklı ve çok sayıda
sektörde faal yet göstermek, değ ş k tecrübelere sah p gen ş b r ş gücü havuzuna sah p
b rçok pazar fırsatı yaratır (K m ve d ğerler , 2004). Zayıf kurumsal yapı, f rmaların
daha genel ve b rçok endüstr de doğan fırsatları lk hamle yapan ş rket olarak
değerlend rme yetk nl kler n gel şt rme yönündek ortamı yaratır (Amsden ve H k no,
f rmalarla ortak teşebbüslere g rerken, genell kle mal yet avantajları le rekabet gücü
yakalamaya çalışırlar.
12
İl şk l alanlara doğru çeş tlend rme, teknoloj ve pazar le lg l çeş tl
yetk nl kler gerekt r r. Dolayısıyla, gel şmekte olan ekonom lerde bu yetk nl kler n
oturtulab l r. Tezel’ n (2000) bel rtt ğ g b Genç Cumhur yet kurulduğunda her türlü
kaynağı ( nsan gücü, sermaye, teknoloj ) çok kıttı. Bu koşullar altında Türk ye’de de
d ğer gel şmekte olan ülkelerdek g b , büyüme ve yen l kç l k, gel şm ş ekonom lerdek
g b yen ürün grupları ve temel teknoloj ler etrafında büyüyerek ve yen alanlara
gerçekleşm şt r. Örneğ n Koç Hold ng, Amer kan ve İtalyan otomob l ş rketler Ford ve
Topluluğu Tar hçe, www.koc.com.tr). İlk hamle avantajının yarattığı marka gücü le bu
alanlarda l derl ğ n uzun yıllar korumanın yanı sıra, bu sektörler n ve Türk ye’n n
sanay leşmes nde öneml b r rol oynamıştır (Buğra, 1995). Sabancı Hold ng se
takv ye ürünler ve k myasal hammadde g b daha çok “ şten şe” olan aracı ürün
yaratıldığıdır k , burada devlet n rolü ortaya çıkar. Cumhur yet’ n lk yıllarındak zor
13
(Boratav, 2003). Bu da devlet kaynak dağılımındak ana oyuncu durumuna get rm ş ve
şadamları ç n devletle olan l şk ler hayat b r önem arz eder hale gelm şt r. Örneğ n,
Buğra’nın (1995) da bel rtt ğ g b hang sektörlere yatırım yapılacağını p yasa koşulları
değ l de, kaynak dağıtıcı konumundak devlet, verd ğ teşv k ve sübvans yonlarla
bel rlem şt r. Cumhur yet n lk yıllarında kurulan bu yapı hemen hemen bütün
Cumhur yet tar h boyunca geçerl l ğ n korumuş ve devlet l beral dönemlerde dah bu
b r yapısı olduğunu vurgular. B r yandan, sık sık yapılan pol t ka değ ş kl kler ve temel
ekonom k değ şkenlerle keyf b r b ç mde oynanması şekl nde ortaya çıkan devlet
Bu yüzden, büyük ş rketler n değ ş k endüstr lerde faal yet göstermeler , r sk çeş tl
devlet n pol t kalarına karşı ver len cevap n tel ğ nde g r ş mlerd r. Bu nedenlerle, Türk
b rb r nden l şk s z alanlarda faal yet göstermeye başlamışlardır. Özell kle dış t caret ve
kur pol t kalarında sıkça rastlanan pol t ka değ ş kl kler ve bunların yarattığı
bel rs zl kler, thalattan hracata kolayca geçeb lecek esnekl ğe sah p olmanın önem n
B r başka dey şle, Buğra’ya göre (1995), s yasal kararlar ve gel şmeler, doğrudan
veya dolaylı olarak, p yasaların gel ş m n etk leyerek, şletmeler n stratej ler n
bel rlemeler nde öneml b r unsur olmuştur. Örneğ n, yen b r alanda faal yet gösterme
14
kararı çoğu zaman p yasalardan gelen s nyaller n değerlend r lmes yle değ l, devlet
yetk l ler n n öner ve tavs yeler ışığında olmuştur. Bütün bunlar, devlet n genel
güvens zl k neden yle, değ ş k alanlarda ekonom k şlevler gerçekleşt rmek üzere
güvend ğ k ş ler n başında olduğu b rkaç ş rket destekleme eğ l m olduğu şekl nde
l şk s z çeş tlend rme yoluyla büyüme stratej s ne katkısının büyük olduğu görülür.
otob yograf ler nden anlaşıldığı üzere (örneğ n, Dündar, 2006; Sabancı, 1985),
Türk ye’de şletme gruplarının kurucularının genell kle tüccar geçm şler vardır ve bu
zamanda normal n üstünde gel r elde etmek olduğundan, sanay n n sadece b r dalına
dâh l nde, tüm bunlar, l şk s z çeş tlend rmey teşv k ed c ve sanay leşme alt yapısının
Türk ye’dek bu ver ler, toplumun sosyal ve pol t k yapısının özell kler n
yansıtmakla b rl kte, temelde d ğer gel şmekte olan ülkelerdek araştırma sonuçlarına
benzerl k göster r. Örneğ n, yen gel şen ekonom lerde k ş ler n bağlantıları ve yakın
göster lm şlerd r (Hosk sson ve d ğerler , 2000). Kock ve Gu llen’e (2001) göre
15
sektörlerde doğan yerel ve küresel bağlantıların get rd ğ fırsatları değerlend rme steğ
Türk ye’dek ş s stem n n ve egemen örgüt şekl n n özell kle Güney Kore’dek
le yakın benzerl k gösterd ğ d le get r lm şt r (Buğra, 1994; Gökşen ve Üsd ken, 2001).
Örneğ n, l şk s z çeş tlend rme, Türk ye’de olduğu g b , Güney Kore’de de devlet n
sıkça ve beklenmed k şek lde ekonom k pol t kalarda yaptığı değ ş kl kler sonucu
oluşan bel rs zl k ortamına karşı b r savunma mekan zması olarak ortaya çıkmıştır
(Buğra, 1994; Gökşen ve Üsd ken, 2001; K m, 1996). D ğer b r temel benzerl k de
Güney Kore chaebol’larının gel şmes nde de g r ş mc l k ruhu ve ş sezg ler çok güçlü
olan kurucu l derler büyük rol oynamışlardır (Gökşen ve Üsd ken, 2001; Ön ş, 1992).
Bununla beraber, Türk hükümetler ndek dış t caret ve yatırım pol t kalarının şletme
gruplarının çeş tlend rme stratej s ne olan etk s n n, Güney Kore hükümet n nk kadar
Bütün bunlarla b rl kte, son yıllarda gerek küresel çapta gerekse Türk ye’de
gruplarının çeş tlend rme stratej s şekl n n ne yönde değ şeceğ d r. Sıradak bölüm, bu
hedeflemekted r.
16
“ÇOK ODAKLI” ÇEŞİTLENDİRMEYE DOĞRU
Çeş tlend rme stratej s n n kurumsal olarak az gel şm ş ortamlarda daha fazla
fayda sağladığı, fakat pazar ve kurumsal ortamların gel şmes yle b rl kte get rd ğ
beraber, genell kle gel şmem ş kurumsal çevrelerde çeş tlend rme stratej s n n
faydalarına şaret eden araştırmalar, çeş tlend rmen n yol açacağı olumsuz etk ler göz
çeş tlend rme ve performans arasında ters -U şekl nde b r l şk olduğu bulunmuştur
(Mark des, 1992). Çeş tlend rme arttıkça, yönet msel, yapısal ve örgütsel karmaşıklık da
kaynaklarında tıkanmalara yol açar (Grant ve d ğerler , 1988). Bütün bunlar, örgütün
çevrey y tak p etmes n sağlayacak olan d kkat n dağıtarak, çevredek değ ş mlere
1980’lerde, gel şmekte olan ekonom ler sıfatındak b rçok ülkelerdek ş rketler de
çeş tlend rme stratej s nde yaptığı değ ş kl kt r. Örneğ n, b r şletme grubu hâl hazırdak
şler nden b r kısmını satarsa ya da bağımsız şler olarak bünyes nden ayırırsa, ortaya
esk s ne oranla daha odaklı ve daha az l şk l veya l şk s z olarak çeş tlend r lm ş yen
b r stratej k portföy çıkar (Hosk sson ve Johnson, 1992). Yazındak kuram ve görgül
17
çalışmalardan çıkan sonuçların gel şmekte olan pazarlara uygulanab l rl l ğ n n kısıtlı
olması neden yle, Hosk sson ve d ğerler ne göre (2005), odaklanma faal yetler n n
potans yeller n n yavaşça değ şmes ne yol açtığı bulunmuştur. Bu görüşe destek ver r
n tel kte, kurumsalcı düşünceyle şlem mal yetler kuramlarını bütünleşt ren Hosk sson
gel şmekte olan ülkelerdek şletme gruplarında yapılan görgül çalışmalar (örneğ n,
Gu llen, 2000), Sabancı Hold ng ve Eczacıbaşı Hold ng üst düzey yönet c ler le
popüler basında çıkan haberlere dayanarak (örneğ n, Cap tal, N san 2007; Fortune,
Ek m 2007), Türk ye’dek şletme gruplarının daha odaklı alanlarda küresel rekabet
Odaklanma sürec n n Türk ye’n n son yıllarda geç rd ğ en öneml değ ş kl kler
yarattığı yen kurumsal ve ekonom k çevre şartları dâh l nde daha y anlaşılab leceğ
18
olduğu söyleneb l r. Bu anlaşma le Türk ye, çeş tl düzenley c reformlar yolu le yerel
pazarları dış rekabete açmaya başlayarak, serbest t caret sürec nde öneml b r yol kat
etm şt r. Son yıllarda d ğer gel şmekte olan ülkelerdek g b , Türk ye’de de
atılımlar ve yerel ş rketler koruma pol t kalarındak değ ş kl klerle b rl kte, ülkeye
artmasına rağmen, bunun paralel nde gel şen pazar kurumları yen ş fırsatları
gruplarının yen küresel ekonom şartlarında nasıl rekabet edecekler n öğrenmeler nde
Türk ye’dek şletme gruplarının lk hamle fırsatları tükend kçe, endüstr ye özel pazar
ve teknoloj k yetk nl kler n rekabet avantajı yaratmaya başlaması bu gel şmeler n doğal
sürdürüleb l r yüksek karlılık beklent ler ne neden olduğunu ler sürmek mümkündür.
mal yetl ürünlerle Türk ye ve küresel pazarlarda egemen olması, Türk ye’dek şletme
19
gruplarının artık mal yet avantajı le rekabet edemeyecekler n anlamalarına yol açan en
mülakatlarda da, küresel ekonom şartlarında, devlet n borçlanma stratej s n n değ şmes
ve çok yüksek fa zler n düşmes sonucu Türk ş dünyasında “paradan para kazanma”
başladığı d le get r lm şt r.
Bununla b rl kte son yıllarda artan yabancı yatırım ve küresel rekabetle b rl kte tüket c
akışların yansıdığı net karlar yer ne, faal yet karlılıklarını temel alarak performans
beraber nde, hold ngler daha ver ml olmaya doğru yen den yapılandırmaya terken,
Dış çevrede yaşanan şok ya da kr zler de, gel şmekte olan ekonom lerdek
(Hosk sson ve d ğerler , 2005; Khanna ve Palepu, 1999). Bu çalışmada daha önce de
olduğunca azaltılmasıdır. Ancak burada bahsed len r sk, endüstr tabanlı olup, ş
b r mler arasında l şk göstermez. Bunun yanı sıra, çok temel n tel kte ve ülke
20
ekonom s çapında yaşanan r skler konusunda çeş tlend rmen n tam ters etk yarattığı
ülkedek tüm endüstr ve şler s stemat k şek lde etk ler. Bu şoklar genell kle rad kald r
temel değ ş kl klere yol açarlar. Bunların sonucu olarak da örgütler n gel r ve kârlılıkları
teşk l etmekted r. Bu tarz rad kal ve gen ş çapta b r kr ze zamanında ve gerekl cevabı
gözden geç rerek yen den yapılanmaya başlamışlardır. Bu yen den yapılanma sürec nde,
LG g b en çok çeş tlend r lm ş olanlar, daha “odaklı çeş tlend rme” şekl nde
hayata geç rm ş ve dünyaca ünlü b r marka hal ne gelm ş olan Samsung se, Güney
yıllarını, Başkan Lee’n n başa geçmes nden sonra küresel olarak rekabet
edemeyecekler tekst l ve şeker g b şlerden çıkıp, kaynaklarını temel yetk nl kler olan
açısından b rb r ne ters den leb lecek k etk yaratmıştır. B r yandan, 21 Şubat 2001 de
yaşanan kr z n ardındak k günde Türk l rası Amer kan dolarına karşı yüzde 31 değer
2006). Başta banka sektöründek şten çıkarmalar olmak üzere hızla artan şs zl k,
21
üret mdek düşüş ve özell kle küçük şletmeler n yüksek flas oranı, kr z n en bel rg n
Türk ye’dek şletme gruplarının değer yaratma şek ller n etk leyen ekonom k ve
kurumsal ortamda değ ş kl klere yol açtığını ler sürmek mümkündür. Örneğ n, Ön ş’e
(2006) göre, 2001 kr z sonucu olarak IMF (Internat onal Monetary Fund - Uluslararası
reform sürec ne olan d renc n kırab lecek güçte b r oyuncu olarak ortaya çıkmıştır. Bu
çeken katı bütçe kısıtlamaları gereks nmeler n yer ne get rm ş ve enflasyon son 30
yılda lk kez tek hanel rakamlara nm şt r. Bu arada 2002 yılındak seç mde başa gelen
alanlarda başlatılan köklü değ ş mlerle desteklenm şt r. Örneğ n, 2001 yılında yürürlüğe
enflasyona ve daha öncek dönemlerde gözlenen popül st gen şleme pol t kalarına karşı
başlaması dâh l ndek süreçte f nansal, hukuk ve sosyal alanlarda gerçekleşt r len
2001 yılında yaşanan f nansal kr z n, şletme gruplarının her ne kadar kısa dönemde
karlılığını olumsuz yönde etk led ğ doğruysa da, uzun vadede şletme gruplarının pazar
22
ve teknoloj k yetk nl kler n gel şt rme ht yacı duymalarında ve küresel rekabet gücü
Türk ye’n n son yıllarda değ şen çevre şartları altında şletme gruplarının
şekl “çok odaklı” çeş tlend rme stratej s olarak adlandırmak mümkündür. Çok
odaklılaşma, hold ngler n yen çevre şartlarında sürdürüleb l r rekabet avantajı elde
potans yel yüksek olarak gördükler , ama esk s ne oranla daha sınırlı sayıda alana
D ğer b r dey şle, Türk ye’dek şletme gruplarında sadece var olan şler satarak
Yönet c lerle yapılan mülakatlarda, hold ngler n çok odaklı b r çeş tlend rme
takd rde karşılaşılacak olan büyüme hızının düşme olasılığı, yen doğan fırsatları
değerlend rme steğ , hala a leler n kontrolünde bulunan şletme gruplarında geçm şten
gelen alışkanlıkların devam etmes , ve uzun vadede sürdürüleb l r karlılık get rmes
olası görülmeyen ş alanlarından ancak zaman ç nde y alıcı bulurlarsa çıkab lecekler
23
olarak düşünmek mümkündür. Bununla b rl kte, yen g r len alanların b rb rler le veya
hal hazırda var olan şler yle s nerj yaratacakları alanlar olmasının gerekl l k olarak
tarafından 2000 yılında, Tekel’ n Nurol-L mak grupları ortaklığı tarafından 2003 yılında
alınması (Türk ye’de Özelleşt rme, Özelleşt rme Da res Başkanlığı web s tes ), yabancı
yatırımcıların yanı sıra, Türk ye’dek şletme gruplarının da özelleşt rmeler b r fırsat
olarak gördükler n n gösterges olarak kabul ed leb lecek başlıca örnekler arasındadır.
Türk ye’dek şletme grupları, son zamanlarda daha çok satın alarak büyüme yolunu
terc h etmekted rler. Koç Hold ng örneğ nde M gros’un satışının Tüpraş’ın alımının
ana nedenler arasında yen fırsat alanlarının f nansmanını sağlayarak hızla bu alanlarda
Bununla l şk l olarak, şletme gruplarını çok odaklı çeş tlend rmeye yönelten
yen ortamın yarattığı d ğer b r gel şme se, özell kle Türk ye’ye komşu yakınlığındak
24
bölgelerde doğan fırsatları Türk ye’dek şletme gruplarının değerlend rme steğ d r.
Bunun yanı sıra, örneğ n Koç Hold ng’ n 2007 stratej k hedefler nden de anlaşıldığı g b
(“Stratej k Hedefler m z”, Koç Hold ng web s tes ) “coğraf çeş tlend rmen n” arkasında
Türk ye’dek şletme gruplarının gel şme safhalarında görülen r sk yayma ve fırsatları
değerlend rme yoluyla büyüme mot vasyonları bugün de devam etmekte olup,
Bu gel şmelerden yola çıkarak, çeş tlend rme stratej ler nden değer çıkarmanın
b rçok yolu olduğu tez n (Coll s ve Montgomery, 1998) destekler n tel kte, l şk s z
çeş tlend rmen n Türk ye ortamında tümü le “değer yıkan” b r konumda olmasının
şletme gruplarının çok odaklı çeş tlend rme stratej ler n n, gel şm ş ekonom lerdek
örgütler n uyguladağı temel b r ş alanı (dom nant-bus ness) etrafında odaklanma veya
Bununla beraber, hold ngler n çok odaklı çeş tlend rme stratej s ne geç ş
endüstr lerdek ürün kategor ler nde çeş tlenmen n artacağı düşünülmekted r. B rb r le
şartlarının farklı olması ve örgütsel pol t ka ve çek şme, genell kle değ ş k ş b r mler
alanında çeş tlend rmen n, örneğ n, aynı kategor de daha kapsamlı b r ürün çeş d
25
sunmanın, ş performansını ve özell kle çevresel değ ş m le mücadeley , l şk l
endüstr lere doğru çeş tlend rmeden çok daha olumlu yönde etk led ğ n bulmuşlardır.
Özell kle yen l kç l k g r ş mler çerçeves nde, Türk ye’dek şletme gruplarının da bu
Kongres , 2006).
Bunlara lave olarak, çok odaklı çeş tlend rmeye geçme sürec nde şletme
gruplarının heps n n aynı hızla bazı şler n elden çıkarmaları beklenmemel d r. Örneğ n,
hold ngler odaklanmanın lk süreçler nde temel yetk nl kler n n olmadığı ve l beral
çıkmışlardır. Bununla b rl kte teknoloj k gel şmen n yavaş olduğu ve dolayısıyla esnek
odaklanma sürec daha geç başlamış ve daha yavaş lerlem şt r. Bu makalede tartışılan
sürec nde uyguladıkları başlıca kıstasların uzun vadede rekabet gücü ve yetk nl kler
bulunduğu alanlardan çıkmanın zor olmasına rağmen, profesyonel yönet c ler n daha
başladığı görülmekted r. Buna örnek olarak, Eczacıbaşı Hold ng’ n geleneksel ş alanı
olan laç üret m nden ve Sabancı Hold ng’ n tekst l alanlarından çıkma kararları ve Koç
perakendec l ğ nde faal yet göstermes n durdurma kararını alması göster leb l r.
26
Çok Odaklı Çeş tlend rme Sürec Üzer ne İk Örnek
gerekl l ğ herkes tarafından paylaşılsa da, bunların nasıl gerçekleşeceğ şletme grupları
Hold ng üst düzey yönet c ler le yapılan mülakatlarda, çok odaklı çeş tlend rme
sürec n n Türk ye’n n önde gelen bu k şletme grubunda şu şek lde gel şt ğ
gözlemlenm şt r:
yaratma potans yel yüksek, hem de Sabancı Hold ng’ n stratej k kaynak ve yetk nl kler
bel rlenm şt r. Buna göre, enerj ve perakendec l k sektörler , Sabancı Hold ng’ n hızla
büyümeye karar verd ğ değer yaratma potans yel yüksek yen ş alanlarıdır. Yatırımın
uzun yıllar tecrübes olan yabancı b r ortaktan b lg ve yetk nl kler aktarma düşünces
perakendec l ğ nde, yen l kç b r kavram le marka hal ne gelen Teknosa ş rket son
yıllarda çok hızlı büyümüş ve lk hamle avantajı sayes nde b r nev g r ş bar yerler de
perakendec l ğ nde se bütünleşme (konsol dasyon) devam etmekte olup, son olarak
Koç Hold ng’ n bu alandan çıkacağını açıklamasını da fırsat b len Sabancı Hold ng, ana
27
ş alanlarından b r olarak gördükler bu sektörde ortakları Carrefour le b rl kte çok
Değer yaratma potans yel yüksek yen ş alanlarında hızla büyümen n yanı sıra,
geleneksel olarak Sabancı Hold ng’ n yüksek pazar payı ve operasyonel yetk nl kler
bulunan ç mento, otomot v ve last k takv ye sektörler nde de faal yet göstermeye devam
etme kararı alınmıştır. Bu alanlarda Sabancı Hold ng kaynak ve yetk nl kler n en üst
sev yede ver ml ve etk n b r şek lde kullanarak, ç mentoda Akçansa ve Ç msa ş rketler
ortaklıklara g rerek hızla büyümey hedefleyen Sabancı Hold ng, 2007 sonbaharında
k mya, tekst l, kağıt ambalaj g b yen den yapılandırılmış stratej k portföyler nde temel
ş alanları dışında olarak bel rled kler ş rketler “t caret ve sanay ş rketler ş b r m ”
adı altında toplamıştır. Tekst l ve k mya g b Sabancı Hold ng’ n geleneksel ş alanları
arasında kabul ed len sektörler n uzun vadede stratej k değer yaratma potans yeller n n
Sabancı Hold ng’ n büyümey düşündüğü sektörler çok fazla s nerj yaratacak
şek lde b rb rler le l şk l olmasa da, son yıllarda her b r stratej k ş b r m kend
ç ndek s nerj y gel şt recek şek lde yapılandırılmaya çalışılmaktadır. Buna laveten,
odaklı yen yetk nl kler gel şt rme hedefler n n yanı sıra, etk l b r b lg yönet m ve
28
teknoloj k altyapı oluşturarak, Hold ng’e bağlı ş rketler ve stratej k ş b r mler arasında
daha kuvvetl b r s nerj yaratma amaçları da vardır. Tüm bu gel şmeler, Sabancı
Geleneksel olarak Sabancı Hold ng’den farklı sektörlerde faal yet gösteren ve
daha sade b r portföy yapısına sah p olan Eczacıbaşı Hold ng’ n stratej k değ ş m ve
yılında başa gelen Turgut Özal hükümet le Türk ye’n n dışa açılımı ve yabancı
oyununun kuralları değ şmeye başladığı görülmüştür. Bu bağlamda Eczacıbaşı Hold ng,
1987 yılında mevcut ş portföyünü gözden geç rmeye ve yen den yapılanmaya
başlarına devam ederek Avrupa pazarlarına yayılma; ölçek ekonom ler ve teknoloj k
yetk nl kler açısından kend ler n yeterl görmed kler sektörlerde se uluslararası
şb rl kler ne g rerek, hem dâh l (organ k) hem de har c ( norgan k) olarak büyüme
yolunu seçm şt r.
güzel örneğ , Eczacıbaşı’nın geleneksel ş kolu olarak b l nen laç sektöründe üret mden
çıkma kararı almasıdır. Buna neden olan en öneml etkenlerden b r nc s , Türk ye’dek
üret c ler n Gümrük B rl ğ anlaşması çerçeves nde kabul ed len f kr mülk yetler ve
29
patent haklarına uymak zorunlulukları olmasına karşın, Ç n ve H nd stan g b ülkelerde
b r fason laç üret c s n n (Batı’da patent hakları dolmuş laç formüller n kopyalama
yolu le laç üreten f rma), ucuz mal yetlerle ölçek ekonom ler ne ulaşan ve kopyalama
edeb lmes çok zorlaşmıştır. İk nc s se, laç üret c ler n n en büyük alıcısı olan devlet n
yaptığı laç f yatlarının düşmes ne yol açan değ ş kl klerd r. Bu gel şmeler, Eczacıbaşı
Hold ng’ uluslararası t caret n get rd ğ nak t para bolluğu dolayısı le y f yattan
uzmanlaşmış yapı sektörüne odaklanarak, başta Avrupa olmak üzere değer yaratma ve
yakalama potans yeller n n yüksek olduğu yurt dışındak pazarlarda stratej k olarak
Küreselleşme sonucu üret m mal yet n n Türk ye’de olduğundan çok daha ucuza
elde ed leb leceğ ülkeler n hızla artması, Eczacıbaşı Hold ng’de üret mde yerel olmanın
Eczacıbaşı Hold ng yerel pazarda h zmet sektöründe doğan fırsatları değerlend rerek
büyüme yolunu terc h etmekted r. Temel yetk nl kler n , banyo üret m, satış ve
pazarlama olarak d le get ren Eczacıbaşı Hold ng’ n büyüme hedefler , küresel
pazarlarda banyo ürünler üret m ve pazarlama, yerel pazarlarda da hem thal hem de
30
s nerj yaratacak dâh l yoldan gel ş m olanakları le, hem de ş rket satın alarak veya
Bunların dışındak d ğer şletme gruplarından örnekler ver lecek olursa, Koç
senaryoları dâh l nde yen den oluşturulan stratej k planlarının sonucu olarak geçm şe
göre daha odaklı b r yapıya geçmeye karar verd ğ görülmekted r. Buna göre Koç
Hold ng, karlarının yüzde 90’ını oluşturan dört ana l şk s z sektörde (enerj , dayanıklı
CEO’su Bülent Bulgurlu; Hürr yet 19 Haz ran 2007, Fortune, Ek m 2007). Son yılların
hızla büyüyen şletme gruplarından Doğan Hold ng se, odaklanma stratej s ne paralel
olarak f nans sektöründen çıkışlarının ardından, ana faal yet alanları olarak
n telend rd kler medya ve enerj alanlarında odaklanma kararı almıştır (Cap tal, Mayıs
2006).
SONUÇ
Bu çalışma Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme stratej ler n n
çeş tlend rme stratej ler üzer ne var olan yazın değerlend r lm ş ve gel şm ş
ekonom lerdek çalışmalardan yola çıkarak gel şt r len kuramların neden gel şmekte
31
olan ülkelerdek örgütler n çeş tlend rme stratej ler n açıklamada yeters z kaldığı
tartışılmıştır. Daha sonra, Türk ye’dek şletme gruplarının stratej ler n n evr m , var
Gel şmekte olan ekonom lerdek şletme gruplarının stratej k değ ş mler nde en
öneml unsur olarak öne çıkan odaklanma faal yetler n n anlaşılmasının önem n n
g tt kçe artmakta olduğu ler sürülmüştür (Hosk sson ve d ğerler , 2005). Türk ye’dek
kurumsal çevre dâh l nde, Türk ye’dek şletme gruplarının çeş tlend rme stratej ler n n
almaya başladığı şekl “çok odaklılaşma” olarak n telend ren bu çalışma, kuramsal ve
popüler yazın ve güncel vakalardan yola çıkarak çok odaklılılaşma sürec n n nedenler
ve sonuçları üzer nde kuram gel şt rme yönünde lk adımları atmayı hedeflem şt r.
Ancak, gel şm ş ekonom lerdek örgütler n çeş tlend rme mot vasyonlarını ve
şek ller n açıklayan kuramların, farklı pol t k, ekonom k ve kurumsal dış çevre
ortamlarına sah p gel şmekte olan ekonom lerde ortaya çıkmış şletme gruplarının
çeş tlend rme şek ller n ve odaklanma süreçler n tam olarak açıklamaları zordur (Wan,
odaklanma d skurundan daha spes f k b r şek l olan çok odaklılığın, Türk ye’dek
şletme gruplarının çeş tlend rme startej ler n n evr m nde geç c b r süreç m yoksa
32
şletme gruplarına sürüdürüleb l r rekabet avantajı get reb lecek yerleş k b r stratej
Bunun yanı sıra, daha odaklı çeş tlend r lm ş portföy yönet m olan şletme gruplarının,
(homojen) b r grup olarak ele alınması yanlış olur. Sah pl k yapısı ve beraber nde gelen
yönet m kontrol mekan zmaları, l derl k takımının özell kler , pazar payları ve rekabet
güçler , hal hazırda faal yet gösterd kler endüstr ler n yaşam evreler ve teknoloj k
gel şme hızı, örgüt kültürler g b konularda farklılık gösteren şletme gruplarında hang
bel rled ğ ve bunların sürdürüleb l r karlılığa etk ler n n ne olduğu gelecek görgül
Hosk sson ve d ğerler n n (2000) bel rtt ğ üzere, gel şmekte olan
ekonom lerdek şletmeler n stratej ler üzer ne kuram gel şt rmek, gel şm ş
ekonom lerde gel şt r len araştırma yöntemler n n, gel şmekte olan ülkelerde
yöntem ve tekn kler n , n tel ksel vaka çalışmalarında uygulayan E senhardt’ın (1989)
gel şmekte olan ekonom lerdek şletmeler üzer ne en uygun yaklaşım olab leceğ ler
33
gel şmekte olan ekonom lerdek şletme gruplarının stratej ler n çalışmak üzere
ortamına olan bütünleşme süreçler nde, var olan yen çevre ve rekabet koşullarını daha
y anlayab lmeler ; bu yen çevre şartları altında rekabet avantajı sağlayacak stratej ler
kurgulayab lmeler ve bu kurgulanan yen stratej ler başarı le uygulamaya geç recek
nsan gücü, pazar ve teknoloj k yetk nl kler gel şt reb lmeler g b öneml konularda,
34
KAYNAKÇA
Amsden, A. ve H k no, T. 1994. Project execut on capab l ty, organ zat onal know-how
and conglomorate corporate growth n late ndustr l zat on. Industr al and
Bays nger, B., ve Hosk sson, R. E. 1990. The compos t on of board of d rectors and
Berger, P.G., ve Ofek, E. 1995. D vers f cat on’s effect on f rm value. Journal of
organ zat onal growth. Adm n strat ve Sc ence Quarterly, 40(1): 152-170.
Boratav, K. 2003. Türk ye kt sat tar h (1908-2002). Ankara: İmge K tabev Yayınları
Buğra, A. 1994. State and bus ness n modern Turkey: a comparat ve study, New
Chandler, A. D. Jr. 1990. Scale and scope: the dynam cs of ndustr al cap tal sm.
Chang, S-J. 2006. F nanc al cr s s and tranformat on of Korean bus ness groups:
The r se and fall of chaebols. Cambr dge, UK: Cambr dge Un vers ty Press.
35
Dündar, C. 2006. Özel arş v nden belgeler ve anılarıyla Vehb Koç. İstanbul: Doğan
K tap.
Gökşen, N. S., ve Üsd ken, B. 2001. Un form ty and d vers ty n Turk sh bus ness
12: 325-340.
Granovetter, M. 1995. Coase rev s ted: bus ness groups n the modern economy.
Grant, R. M., Jamm ne A. P., ve Thomas H. 1988. D vers ty, d vers f cat on, and
Hosk sson, R. E., Eden, L., Lau, C. M., ve Wr ght, M. 2000. Strategy n emerg ng
Hosk sson, R.O., Johnson, R.A., T hany , L., Wh te, R.E., 2005. D vers f ed bus ness
Hosk sson, R. E. ve Turk, T. 1990. Corporate restructur ng: governance and control
36
Jensen, M. C. 1993. The modern ndustr al revolut on, ex t, and fa lure of nternal
Khanna, T., ve Palepu, K. 1997. Why focused strateg es may be wrong for emerg ng
Khanna, T., ve Palepu, K. 2000. The future of bus ness groups n emerg ng markets:
K m, E. M. 1996. The ndustr al organ zat on and the growth of the Korean chaebol:
ntegrat ng development and organ zat onal theor es. G.G. Ham lton (Der.),
Lang L. M. P.ve Stulz, R. M. 1994. Tob n’s q, corporate d vers f cat on, and f rm
Man kutty, S. 2000. Fam ly bus ness groups n Ind a: A resource-based v ew of the
37
economy. Stud es n Comparat ve Internat onal Development, 27: 3-23.
Ön ş, Z. 2006. Beyond the 2001 f nanc al cr s s: The pol t cal economy of the new
phase of neo-l beral restructur ng n Turkey. ISA Annual Convent on, San
D ego, CA.
Rumelt, R. P. 1982. D vers f cat on strategy and prof tab l ty. Strateg c Management
Journal, 3: 359-369.
Sull, D. N., Park, C., ve K m, S. 2004. Samsung and Daewoo: two tales of one c ty,
Tezel, Y. S. 2000. Cumhur yet dönem n n kt sad tar h (1923-1950). İstanbul: Tar h
Wan, W. P. 2005. Country resource env ronments, f rm capab l t es, and corporate
d vers f cat on strateg es. Journal of Management Stud es. 42: 161-182.
38