You are on page 1of 3

Gerçeklikle alakalı bir paragraf.

Sabahları ne zaman onun yatakta hareket ettiğini görsem, kalbimde bir sıkışma oluyordu.
Nedense yüzündeki çizgileri ve teninde oluşan koyulukları dikkate almıyordu ve ben onları
gördükçe tiksiniyordum. Bu tiksintimi bilmesine rağmen yine de hiçbir şey yapmadan öylece
duruyordu. Bende, bu davranışına karşı ona kötü davranma isteği oluyordu ve bu dürtülerimi
git gide bastıramamaya başlıyordum.

Hayalle, hayali dünyayla alakalı bir paragraf.


Yaşadığımız ormandan ayrıldıktan sonra, ailemle bu yaşadıklarımız hakkında konuşmamız
gerekiyordu. O gece yaşananlar aslında ailem için, benim için, yapacaklarımız için bir
dönüm noktasıydı. Zira gideceğimiz yerde güvenli hissedip, hissetmeyeceğimiz hakkında en
ufak bir fikrim yoktu. Dışı siyah buzla bir ülkeye göçmemiz, orada yaşayan canlıları ilk defa
görecek olmamız beni endişelendiriyordu. Kendi türümden olmayan kişilerle tanışmak,
onlarla kaynaşmak gerçekten olabilecek bir şey miydi? (Harpia’nın düşüncelerini yazdım.
😊)

Karakter Denemeleri (betimleme)


-Kitapçıda alacağı kitabın içeriğini inceleyen Asyalı bir adam. Camın önünde oturmuş,
arkasındaki kitaplardan birini inceliyor olabilir. Üzerinde siyah tişört üzerinde Real Super
yazıyor ve bej renginde ayak bileği görünen bir pantolon giyiyor. Önündeki yuvarlak
masanın üzerinde Salar yazan siyah bir torba var.
-Kitapçının içerisinde uzun saçlı, dudakları hafif çıkık bir Asyalı kadın sol eliyle tuttuğu
kırmızı kaplı olan telefonunda acele acele ekranında işlemler yapıyor. Kadının üzerinde açık
bej renkli, kısa kollu ve üzerinde birtakım çizgiler olan tişört var. Kadının arkasında yeşil
kaplı kitaplar çoğunlukta, dikey konumlandırılmışlar ve üzerlerine yarım şekilde sarı bir ışık
yansıyor.

Videodan aklımda kalanlar.


-Diğer insanlarla beraber otobüs bekleyen, bej renkli, sarı saçlı ve yüzünde gülümseme olan
güzel bir kız. Sırtında çanta olduğunu hatırlıyorum.
-Otobüste yan yana oturan ve arka profilde gösterilen kadın ve erkek. Kadının saçları at
kuyruğu yapılmış. Adam telefonu kulağına ses çıkışının kulağına gelecek şekilde bir şeyler
duymaya çalışıyor.
-Otobüste arka profilden gözüken, saçı alt taraftan topuz yapılmış ve pembe eski bir lastikle
toplanmış bir adam (tahminimce 30-40 yaş arası olabilir). Üzerinde askeri gibi gözüken ama
biraz daha dikkatli bakınca siyah kadın figürlerine benzettiğim koyu yeşil renkte bir ceket
var. Aralarda sarı çizgiler de vardı.
-Otobüs durağında otobüs bekleyen, kucağında mavi bir silindir yastık var (mavi deri kaplı,
sanki kum torbası gibi gözüküyor). Kadının ifadesi yorgun veya uykulu gibi geldi bana. Saçı
açık kahverengi renginde ve orta kesimde, açık bırakılmış şekilde ve alnı biraz açık. Yüzü
biraz geniş diyebilirim ve gözlük kullanıyor.
-Yürüyen merdivenden çıkan, bacakları ince diyebileceğim ve gri bir kot pantolon giymiş
birini görüyorum. Ayakkabı olarak siyah botlar giymiş.
-Otobüs beklerken gazete okuyan, kırmızı otobüs geldiğinde ise gazetesini kaplayıp,
çantasını da yerden alarak oturduğu yerden kalkan biri. Mavi şişme bir montu, geniş kırmızı
şapkası ve açık renkli bir atkı takıyor.
- İş molasında olduğunu tahmin ettiğim bir ortam var. Herkes farklı işlerle meşgul ve her bir
yana dağılmış vaziyetteler. Bir masada kağıtların dağınık olduğu, iki beyaz tenli adamın bir
şeyler konuştuğunu hatırlıyorum. Bir masada Asyalı bir kadın kulağında beyaz kulaklıkla,
Sony bilgisayarında kendi alemine dalmış vaziyette. Masasında birkaç tane boş içecek
bardağı var. Demek ki bir süredir oturuyor. Başka bir masada biri siyahi diğeri beyaz tende
bir adam bir şeyler hakkında konuşuyorlar. Son olarak hatırladığım masada bir siyahi kadın
etrafını inceleyip defterine notlar alıyordu. Masanın üzerinde birkaç tane birlikte tek bir
anahtarlıkta toplanmış anahtarlar var. Kadının üzerinde açık renk bir bluz var. Kadın
sonunda yazmasını bitirip anahtarları da defterine kapatıp üzerine koyarak kalktı.
Şimdilik bu kadar.

Harpia’nın evreninden yarattığım bir karakteri ayrıntılandırmaya çalışayım.


Bu karakter için yazdıklarım şu aralar hayal ettiklerimden oluşuyor. Hikayeyi her geçen gün
daha da ayrıntılandırdığımdan ve senaryoları değiştirdiğimden karakterler de değişiyor
haliyle.
Anlatacağım karakterin adı Haast (ismi değişebilir). Harpia’nın yaşını başlangıçta 20-21
aldığımdan, aralarındaki yaş farkı da 20. Dolayısıyla 40 yaşlarında, 1.90 boylarında ince-
uzun yapılı biri. Zayıf kalmalı yoksa uçması zor olur. Saçları ince telli kısa, seyrek ve
aralarda griler var. Gözlerinin hemen altında Harpia’nınki gibi ben var, fakat onun üç tane;
ikisi yan yana, biri de onların ortasında ve aşağıda -ters üçgen gibi. Vücut yapısı kaslıdan
ziyade dediğim gibi ince yapılı. Fakat uzun olması hantal olması da anlamına gelmiyor.
Hatta oldukça çevik hareket ediyor, etmeli de yoksa çoktan ölmüştü. Kanatlarının uzunluğu
boyuyla orantılı olarak çok geniş tabii ki. Hatta bazı evrimsel gelişimlerden dolayı
uçamamaya başlamışlar tür olarak. Boyları kısa ve kiloları da az ise bir ihtimal uçabiliyorlar,
ama kemik yapılarından dolayı zamanla azalıyor bu uçmaları ve artık neredeyse uçamamaya
başlıyorlar. Harpia’yı o yüzden kısa ve çelimsiz (1.70 boy ve 60 kilo) yapmayı
düşünüyorum. Ve aslında daha uzun ve kaslı olabilecekken ailesi -özellikle annesi- böyle
olmasını istedi ve çocuklarını (Elean’da uçabiliyor, hatta kadınlardan uçanlar daha fazla
erkeklere göre) Güneş’ten, yeterli besinden vs. uzak tuttular. Giysileri yaşadığı yerde ne
giyiliyorsa onlardan giyiyor. Açıkçası bunları tam daha belirlemedim, ama bir fikrim var.
Yine de sonra yazıcam bunları.

About Originality

 Get into the habit of looking through your dictionary whenever you can, noting in your
journal words you like and word-derivations that are interesting to you.
 Start to keep a note of words you hear in conversation, and in everyday life: the
phrases, words and speech patterns people use.
 Think about words you particularly like and why. Keep a note of them, where they
derive from, and why you like them. They needn’t be ‘exotic’ words, but perhaps ones
you liked because you heard them used in a surprising context.
 Be wary of using large, Latinate or multi-syllabic words gratuitously. Make sure that
such words earn their place in your story. If in doubt, use the shorter, more commonly
used word.
 Be wary of using hackneyed terms or phrases, clichés and the types of phrases that are
too familiar.

Plain language, deeply understood, is ample to convey the most sophisticated and complex
meanings. Often ‘ordinary’ words are made vivid and memorable by appearing in
unexpected places, or by being used in surprising ways.

You might also like