Professional Documents
Culture Documents
Çanakkale Ruhu
ve
Mehmet Akif Ersoy
l
Editör
Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ
Ankara - 2016
1
ORHAN SÖYLEMEZOĞLU / FERHAT UZUNKAYA / FATİH KURTULMUŞ
Bu kitabın tüm hakları yazarı ve yayıncısına aittir.
Çanakkale Ruhu
ve
Mehmet Akif Ersoy
l
Editör
Prof. Dr. Orhan SÖYLEMEZ
ISBN
978‐605‐9661‐67‐6
Genel Yayın Yönetmeni
Cuma AĞCA
Sayfa & Kapak Tasarım
Biçer YILDIRIM
Baskı & Cilt
Berikan Ofset Matbaa / Sertifika No: 13642 ANKARA
BERİKAN YAYINEVİ
Cumhuriyet Mah. Bayındır 1. Sokak No: 15/1‐2
Çankaya‐Kızılay/ANKARA
Tel: (0312) 232 62 18 Fax: (0312) 232 14 99 ANKARA
2
EDİTÖRLERDEN: ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY
SUNUŞ
ÇANAKKALE RUHU ve MEHMET AKİF ERSOY
Çanakkale Savaşları Türk milletinin hem Batı emperya‐
lizmine, hem de Türk ve İslâm coğrafyasının Haçlı tasallutu altı‐
na alınmasına izin vermeyen büyük bir destandır. Bugün Ana‐
dolu ve Trakya’da bize ait bağımsız milli bir Türk devleti halin‐
de yaşıyorsak, bunu büyük ölçüde Milli Mücadelenin dibacesi
sayılan Çanakkale Savaşlarında, yapılabilecek en büyük feda‐
kârlığı gözlerini kırpmadan ortaya koyan yiğit Mehmetçikleri‐
mize borçluyuz.
Türk tarihinin büyük zaferlerinden ve şerefli sayfaların‐
dan biri olan Çanakkale Savaşlarının edebiyatımızdaki en büyük
destanı da büyük Türk şairi Mehmet Akif Ersoy yazmıştır. Bu‐
gün Çanakkale ruhu devam ediyorsa bunu büyük ölçüde Meh‐
met Akif’in Çanakkale şiirine borçluyuz.
İLESAM olarak 18‐19 Mart 2016 tarihlerinde Ardahan
Üniversitesi ve Türk Tarih Kurumu’nun katkılarıyla gerçekleş‐
tirdiğimiz Uluslararası Çanakkale Ruhu ve Mehmet Akif Ersoy
Sempozyumunun tarihe düştüğümüz önemli bir not olduğunun
bilincindeyiz. Sempozyumda bildiri sunan akademisyenlere
emekleri için teşekkür ederken Çanakkale Ruhu’nun milletimizi
her daim payidar kılacağına inancımı belirtmek isterim.
Türk milleti üzerinde onun millî birlik ve beraberliğini
bozmaya çalışan tehditler her zaman olacaktır, bu konuda uya‐
nık olmalı ve millî birlik ve beraberliğimizi bozacak her şeye
hep birlikte karşı koymalıyız.
Çanakkale Ruhu ve Mehmet Akif Ersoy Sempozyumu bil‐
dirilerinden oluşan bu kitap millî birlik ve beraberliğimizi sağ‐
layan Çanakkale Ruhu’nun bir vakıa olduğunun kanıtıdır.
3
ORHAN SÖYLEMEZOĞLU / FERHAT UZUNKAYA / FATİH KURTULMUŞ
Bildirileri ile bu kitapta yer alan akademisyen ve düşü‐
nürlerimize, etkinliğimize katılan, destek veren her yüreğe se‐
lam, saygı ve teşekkürlerimle...
Mehmet Nuri PARMAKSIZ
İLESAM Genel Başkanı
4
İSTİKLAL MARŞIMIZIN ADI
ÇANAKKALE’DEN MEKTUPLAR
Edebiyat ve tarih, sosyal alanda yer alan, bir biri ile bağ‐
lantılı, ancak aynı zamanda farklı iki bilim dalıdır. Aralarındaki
fark, tarihin kuru bir bilgi, edebiyatın ise merkezinde insanın
olduğu canlı bir varlık olmasıdır. Edebiyat insanın kalbine, aklı‐
na, vicdanına ve nihayet ruhuna hitap eder. “Çünkü roman mo‐
dern zamanların hafızasıdır” diyor bir akademisyen. Sadece
“roman” mı? Hayır. “Hikâye,” “şiir,” “tiyatro,” “sinema” da mo‐
dern zamanların hafızasıdır. Öyleyse Türk edebiyatı da Çanak‐
kale’de tarih yazmış olan Türk milletinin hafızası olmalıdır.
Orada, Çanakkale’de Türk ve dünya tarihinin seyrini değiştirmiş
destansı mücadelenin edebî ürünlerle hafızalara nakşedilmesi
gerekir. Bu da edebiyatın ve edebiyatçıların boynunun borcu‐
dur. Nitekim Türk edebiyatında da şiir, roman, hikâye ve tiyatro
türlerinde eserler verilmiştir. Yeterli midir? Değildir.
Modern Türkiye’nin de temellerinin atıldığı Çanakka‐
le’deki olum ya ölüm mücadelesini ve bu mücadeledeki ruhu
verebilenlerin en başında Mehmet Akif Ersoy gelir. Akif’in;
Sana dar gelmeyecek makberi kimler kazsın?
Gömelim gel seni tarihe desem, sığmazsın.
diyerek yücelttiği bu şanlı mücadele, tarihe gömülse bile sığma‐
yacaktır. Üzerinden yüzyıl geçse de oradaki ruh, günümüzde de
yaşamaktadır. Bunu da o destansı günleri gören, yaşayan, tec‐
rübe eden sanatkârlarımızın kalemlerinden çıkan yazılara borç‐
luyuz.
Yıl 2016, tarih 18 Mart. Yer Ardahan Üniversitesi. Türki‐
ye’nin 18 üniversitesinden 18 bilim adamı ve onlarca katılımcı,
yüzyıl önceki destan ruhunu yeniden yaşatacaklar ve “Allah bu
millete yeniden İstiklal marşı yazdırmasın” diyen Akif ve onun
şiirlerini yorumlayacaklar. İstiklâl marşımız, Çanakkale’yi ge‐
çilmez kılan Asım neslinin ruhu ve toplumsal idealizm, Akif’in
insan felsefesi ve algısı, şiirlerindeki kutsal göstergeler, gele‐
neksel kültür aktarımı, mekân, kimlik veya millî kimliğin inşası,
5
NURULLAH ÇETİN
millî romantizm, entelektüel yalnızlık, Çanakkale’nin sinemaya
aksi, sıhhiye hizmetleri ve millî ruhun oluşumuna katkısı, ruhun
dirilişi, Akif’in tarihsel sese dönüşümü, şiirleri postmodern algı
üzerinden yeniden okunacak; sözün kısası mazi, hâl ve istikbâ‐
limiz bu sempozyumda ele alınacak,
Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ
Ardahan Üniversitesi Kurucu Rektörü
6
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
Editörlerden:
“ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
Prof. Dr. Orhan Söylemez
Arş. Gör. Ferhat Uzunkaya
Araş. Gör. Fatih Kurtulmuş
Edebî sanatlar hayatın aynası gibidirler. Bu açıdan bakıl‐
dığında insanoğlunun en önemli tecrübelerinden ve hiçbir za‐
man ders almadığı, ama mecbur kaldığında da yapmak zorunda
olduğu savaşlar da edebiyatta aksini bulur. Tarihçilerin savaşı
anlatmaları başkadır, sanatçıların savaşı anlatmaları başkadır.
Bir ressam koskoca bir savaşı bir tabloya sığdırabilir ve o bir
tek tablo ile pek çok şeyi anlatabilir. Şair şiirinde bütün safhala‐
rı ile bir savaşı anlatabilir, savaşın kesitlerinden bahsedebilir,
ama daha da önemlisi insana savaşacak cesareti aşılayabilir.
Yazar, romancı veya hikâyeci de yine şair gibi insana vatanı,
milleti, dili, dini, ırkı için ölmeyi öğretebilir veya ölüme gönde‐
rebilir. Bunların dışında sanatkârlar, savaşa katılmış olan ve
tarihçilerin sadece sayıları ile ilgilendikleri insanı savaşın mer‐
kezine onu hafızalara, hatıralara silinmez harflerle kazırlar.
İşte bu kadar etkilidir sanat adamları. Hep söylenir, özel‐
likle millî hislerimize hitap eden günlerde sık sık gündeme gel‐
diği gibi bir millet olarak Türkler tarih yapmaktan yazmaya
vakit bulamamışlardır. Bu ne derece doğrudur, tartışılır. Şöyle
demek belki daha uygun düşer, “tarih yapmışız, ama yaptığımız
tarihi yazmak gibi bir yola gitmemişiz.” Halide Edip’in “Seyyid
Onbaşı” hikâyesinde bu durum şu cümlelerle verilir: “Biz eski
askeriz. Biz Çanakkale’yi yaptık.” Seyit Onbaşı’nın bu iki cümle‐
lik ifadesi onun savaşı umursamadığını gösterir. Bu kısa iki
cümle bile yukarıda ifade edilen ve Türk milletine has özelliği
kısa, ama öz olarak vermektedir. Yine hikâyede yazar onun bu
7
ORHAN SÖYLEMEZ/FERHATUZUNKAYA/FATİH KURTULMUŞ
tavrını şöyle değerlendirir: “Kendi kuvvetlerini ve yiğitliklerini
söylemeye, vaka ile tespit etmeğe hacet görmüyorlar.” Bu doğ‐
rudur ve genelleştirilmesinde de bir beis yoktur. Nitekim Ça‐
nakkale’yi yazanlar içinde millî edebiyatın da kurucularından
olan Ömer Seyfettin’in “Bir çocuk Aleko”sunu okumayan yoktur.
İngilizler lehine casusluk yapmaya çalışan Rum papazın hak‐
kından küçük Ali gelir. Aç, susuz, yorgun ve bir o kadar da ürkek
olarak köy yollarında ailesini aramakta olan Ali, Rum papazın
önderliğinde göç etmekte olan kafileye katılır. Kafile Gelibolu’ya
gider. Kilisede kalır, yer içer. Daha sonra Rum papaz, İngiliz
subayına verilmek üzere bir istihbarat mektubunu Ali ile gön‐
dermek ister. Rumlar arasında adı Aleko olan çocuk poturunun
astarına gizlediği mektubu Türk komutana götürür. Rumların
nasıl bir hile içinde oldukları bilgisini de onlara ulaştırır. Aleko,
bir kahramanlık peşindedir, zira Rum papazın kendi etrafındaki
Rumlara aşılamaya çalıştığı duygular onu derinden etkilemiştir.
Bunlar millî hassasiyeti, vatan ve millet sevgisini, vatan ve
millet için ölmenin yüceliğini anlatan sözlerdir. Rum papaz
kendine göre haklıdır, fakat Aleko onların sandığı gibi Rum de‐
ğil, Türk çocuğudur. Papazın kendi halkından istediği fedakârlı‐
ğı Aleko kendi halkı için yapmaya kararlıdır. Daha çocuk yaşta
yaşamış olduğu tecrübeler onu olgunlaştırmıştır.
Bunlar belki bugünden bakıldığında bir şey ifade etmiyor
olabilir, ama o günün şartları düşünüldüğünde yukarıda bahsi
geçen Halide Edip’in “Seyyid Onbaşı”sından aşağı kalır bir yanı‐
nın olmadığını göstermektedir. Bunlar birer menkıbe gibi anla‐
tılsa yeridir. Nitekim anlatılır da. Çanakkale’de yazılan destanı
anlatacak kelimeleri bulmak zordur. Fakat Türk tarihi bu tür
inanılmaz hadiselerle doludur. Yine Ömer Seyfettin’in “Başını
vermeyen şehit” hikâyesini okumayan yoktur. Orada kazanılan
zaferde de sıradan insanların göremediği, ama şehit düşen ar‐
kadaşına “Mehmet, Mehmet, canını verdin, başını düşmana
verme!” bağırışı ile yerden kalkıp, kellesini kestikten sonra kol‐
8
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
9
ORHAN SÖYLEMEZ/FERHATUZUNKAYA/FATİH KURTULMUŞ
diyerek yücelttiği bu şanlı mücadele, tarihe gömülse bile sığma‐
yacaktır. Üzerinden yüzyıl geçse de oradaki ruh, günümüzde de
yaşamaktadır. Bunu da o destansı günleri gören, yaşayan, tec‐
rübe eden sanatkârlarımızın kalemlerinden çıkan yazılara borç‐
luyuz.
Prof. Dr. Nurullah Çetin’e göre İstiklal Marşımızın içeriği
kadar adı da çok önemlidir. Zira millî marşımızın adı, hem an‐
lam bakımından çok zengin bir çağrışım alanına sahiptir, hem
de Millî Mücadelemizin ruhunu ifade eder. İstiklal kavramı bu‐
gün de önemini hâlâ korumaktadır. İstiklal olmazsa Türk mille‐
ti, hem millet hem de devlet olarak varlığını koruyamaz. Türk
halkının İstiklal Marşı, salt edebî bir metin olarak değil, adıyla
da özel bir anlam dünyasına sahiptir. Çetin’in başlığa yerleştir‐
diği “istiklal” kavramı, aslında “Türk’ün hem karakterini hem de
millî şahsiyetini yansıtan temel değerler”den biridir.
Prof. Dr. İsmail Doğan, bugün her zamankinden daha çok
ihtiyaç duyduğumuz Mehmet Akif Ersoy’un şiirlerindeki sosyo‐
lojik içeriğe dikkat çekiyor. Çünkü Akif, Osmanlı devletinin son
dönemini yaşamıştır. Bu yüzyıl koca bir devletin makûs sonunu
gören‐öngören ve tanık olan aydınların çağıdır. “Sosyalleşmesi‐
ni bu çalkantılı dönemin gergin, netameli ve endişeli ortamında
tamamlayan her eğitimli genç gibi Akif de gençliğin ve gençliği‐
nin bu kaygılarını derinden hissetmiştir.” Bu duyarlılık sözü
edilen genç aydınlar kuşağının çok yönlülüğünün de sosyolojik
arka planını oluşturur. Dolayısıyla Âkif’i ve onun şiirlerini, felse‐
fesini daha iyi anlayabilmek için içine doğup, içinde yetiştiği,
sosyolojik yakıcı ve yıkıcı gelişmeleri dikkatlice okumak gere‐
kir.
“Çanakkale geçilmez!..”
Bu kavram şanlı Türk tarihine büyük bir zafer olarak
kaydedilmiştir. Prof. Dr. Ertuğrul Yaman da işte bu Çanakkale’yi
geçilmez kılan ruha yakından bakıyor ve bu ruhu yaşatan veya
10
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
12
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
14
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
15
ORHAN SÖYLEMEZ/FERHATUZUNKAYA/FATİH KURTULMUŞ
“… Çanakkale Savaşı ve ardından başlayan Kurtuluş Savaşı sıra‐
sında Türk milletinin varlık‐yokluk mücadelesi toplumsal bi‐
linçlenme sürecini de beraberinde getirir. Bu bilinç toplumsal
refleksin eyleme dönüşümü olarak da görülebilir. Zira yurdu,
ırzı, dini, bayrağı, dili yok edilmeye çalışılan Türk milleti, millî
bir uyanış yaşamış ve cepheden cepheye koşmuştur.”
Akif’i farklı açılardan okumanın mümkün olduğunu söy‐
lemeye gerek yok. Nitekim Yard. Doç. Dr. Vedi Aşkaroğlu, millî
şairimizi post modern algı üzerinden okuyor. Çünkü Akif, şiirle‐
rinde Türk milletini veya genelde Müslümanları yüceltmiyor,
bilakis gördüğü yanlış ve eksiklikleri eleştiriyor, hem de çok
açık bir dille eleştiriyor. Dr. Aşkaroğlu’na göre Akif, “… İslam
toplumunun olumsuz yönlerine dikkat çekerek, medeniyet bağ‐
lamında hangi tavırların değişmesi, hangi eylemlerin benim‐
senmesi ve hangi değerlere sahip olunması gerektiği konusunda
saptamalar” yapıyor ve “İslam dünyası ile bağdaştırdığı Doğu
toplumu ve Batı arasındaki ilişkileri bir tür güç ve iktidar, hatta
medeniyet çatışması olarak” görüyor.
Bu açıdan bakıldığında 20. Yüzyılın başlarında yazılmış şi‐
irlerde, aynı yüzyılın sonlarında ortaya çıkan ve hızla yükselen
“post modern zamanın gerçekleri ile benzerlikler” taşıyor.
Dr. Aşkaroğlu, “Modernizm, doğrudan müdahaleler yo‐
luyla dünyayı şekillendirme ve Batı'nın yayılmacı amaçlarına
hizmet etme gibi özellikleri içinde taşır. Post modernizm ise,
daha ziyade kültürel değişimi amaçlayarak, insan ve toplum
kavramlarını deforme eder. Tüketim kültürünü tetikler. İmge‐
lerle insanların değerlerini oluşturur. Ulus devletlerin içindeki
farklı etnik ve dini toplulukları özgürlük, bağımsızlık gibi kav‐
ramlarla ayrıştırır. İç çatışmalara zemin hazırlayarak, Batı'nın
yine yayılmacı amaçlarını gerçekleştirmesine olanak tanır” di‐
yerek önemli tespitlerde bulunuyor. Bunları yaparken de Akif’in
hem şiirlerine hem de halka hitaplarına bakıyor ve Samuel
Huntington’un kavramlaştırdığı (The Clash of Civilizations‐
16
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
18
EDİTÖRLERDEN: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF ERSOY”
İÇİNDEKİLER
SUNUŞ
Mehmet Nuri PARMAKSIZ/İLESAM Genel Başkanı .............3
ÇANAKKALE’DEN MEKTUPLAR
Prof. Dr. Ramazan KORKMAZ/Ardahan Üniversi‐
tesi Kurucu Rektörü .....................................................................................5
Editörlerden: “ÇANAKKALE RUHU VE MEHMET ÂKİF
ERSOY”
Orhan Söylemez/ Ferhat Uzunkaya/
Fatih Kurtulmuş...................................................................................7
İSTİKLAL MARŞIMIZIN ADI
Nurullah Çetin............................................................................23
MEHMET AKİF ERSOY’UN ÇANAKKALE RUHUNDA
BULDUĞU SOSYOLOJİK TEMALAR
İsmail Doğan...............................................................................39
ÇANAKKALE’Yİ GEÇİLMEZ KILAN RUH: ÂSIM’IN NESLİ
Ertuğrul Yaman .........................................................................49
KUTSAL GÖSTERGELER DİZGESİ: ÇANAKKALE
ŞEHİTLERİNE
Ülkü Eliuz ....................................................................................63
ÂKİF’İN ŞİİRLERİNDE ÇOCUKLAR
Ayfer Yılmaz ...............................................................................85
MEHMET ÂKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNDE KLASİK TÜRK
EDEBİYATININ İZLERİ
Aysun Sungurhan................................................................... 101
BİR ŞAHSİYET ABİDESİ OLARAK MEHMET ÂKİF
ERSOY’U ANLAMAK
Sefa Yüce ................................................................................... 123
19
ORHAN SÖYLEMEZ/FERHATUZUNKAYA/FATİH KURTULMUŞ
MEHMET AKİF’İN TEFEKKÜRÜNDE ASIM’IN NESLİ
GENÇLİĞİ
Süleyman Doğan .................................................................... 141
MEHMET ÂKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNDE TOPLUMSAL
İDEALİZM: ASIM NESLİ
Yeliz Akar ................................................................................. 153
“MİLLÎ KİMLİK” KAVRAMI ETRAFINDA ÇANAKKALE
RUHU VE BU RUHUN MEHMET ÂKİF ERSOY’UN
ŞİİRLERİNDEKİ YANSIMALARI
Sema Özher Koç...................................................................... 167
KİŞİOĞLUNUN TARİHSEL BİR SESE DÖNÜŞMESİ
BAĞLAMINDA MEHMET AKİF ERSOY
Mitat Durmuş .......................................................................... 177
MEHMET ÂKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNDE KOLEKTİF
AİDİYETİN GÖSTERGELERİ
M. Fatih Kanter ....................................................................... 199
POSTMODERN ALGI ÜZERİNDEN ÂKİF'İ YENİDEN
OKUMAK
Vedi Aşkaroğlu ....................................................................... 219
SAFAHAT'TAKİ KİŞİ DÜNYASI VE MİLLÎ KİMLİK İNŞASI
Şamil Yeşilyurt........................................................................ 237
SİNEMADAKİ ÇANAKKALE ZAFERİ YAHUT SİNEMAYA
HÂLÂ AKTARILMAYI BEKLEYEN MUHTEŞEM SİNOPSİS
Enver Töre ........................................................................................ 267
MEHMET ÂKİF ERSOY’UN ŞİİRLERİNİN BELİRGİN
ÖZELLİKLERİ
Hüseyin Yeniçeri.................................................................... 277
20