You are on page 1of 20

FOTONİĞİN TEMELLERİ

Prof. Dr. Mustafa YÜKSEK


Fotonik;
1960’lı yılların başında lazerin üretilmesiyle başlamış olan bir bilim alanıdır.

 Lazerler ile ahenkli (koherent) ve ışık yayan diyotlar gibi lüminesant maddelerden ahenkli olmayan ışığın üretilmesi,
 Işığın;
• boş uzaydan,
• optik fiberler gibi dalga kılavuzlarından,
• görüntüleme sistemleri, mercek ve yarık (aperture) gibi klasik optik parçalardan geçişini,
 Elektrik, akustik ve optik olarak kontrol edilen aletlerin (device) kullanılmasıyla ışığın modülasyonu, anahtarlaması
(switching) ve taramasını
 Doğrusal olmayan malzemelerde dalga etkileşimiyle ışığın yükseltgenmesi ve frekansının dönüştürülmesini
 Işığın dedeksyonunu,
gibi konuları ele alır.
Bu alanlar da; optik iletişim, sinyal işleme, algılama, programlama, görüntüleme, fotokopyalama ve enerji iletimi gibi
konularda uygulama alanı bulmaktadır.
IŞIN OPTİĞİ

Kuantum Optiği: neredeyse bütün optik


Kuantum optiği olguları kapsar.

Elektromanyetik optik Elektromanyetik Optik: klasik optiğin


sınırları içerisinde ışığın en kapsamlı
Dalga optiği işlemini sağlar.

Dalga Optiği: elektromanyetik optiği


Işın optiği skaler yaklaşımıyla açıklar.

Işın Optiği:
• Dalgaboyunun çok küçük olması durumunda dalga optiğinin bir sınırlı halidir. Işığın en basit teorisidir.
• Işığın, bir dizi geometrik kurallarla uyumlu bir şekilde farklı optik ortamlarda ışınlar halinde ilerlemesinin tanımlamasıdır. Bu
nedenle buna geometrik optik de denir.
• Işın optiği bir yaklaşım (kabul) teorisidir.
• Işık ışınlarının yeri ve doğrultusu ile ilgilenir. Bu nedenle görüntü oluşturma çalışmalarında kullanışlıdır.
Işın Optiğinin Varsayımları

 Işık ışınlar halinde ilerler ve ışık kaynağından yayılan ışınlar optik detektöre vardıklarında gözlenirler.
 optik ortam n  1 olan kırılma indisi ile karakterize edilir. Kırılma indisi, ışığın boş uzaydaki hızının (C0) madde

içerisindeki hızına (C) oranıdır. Bu nedenle, zamanla ışığın kat ettiği mesafe = a eşit olur.

𝑛𝑑 optik yol uzunluğu olarak adland𝚤r𝚤l𝚤r.


 Homojen olmayan bir ortamda r = (x, y, z) konumunun fonksiyonu olarak kırılma indisi n(r) olarak ifade edilir. A ve B gibi
iki nokta arasında verilen bir yolda optik yol uzunluğu:
B
nd = ∫ 𝑛 𝑟 𝑑𝑠

A ds

 Fermat Prensibi: en basit haliyle; ışık ışınları A noktasından B noktasına gidecekleri zaman en kısa zamanda kat
edecekleri yolu tercih ederler. Bu da en uç noktaları kullandıklarını gösterir ki, uç noktaların türevi sıfıra eşit olur:
Homojen Bir Ortamda Yayılma
 Homojen bir ortamın her yerinde kırılma indisi ve ışığın hızı aynıdır.
 Fermat prensibine göre en kısa zamanda alınan yol en kısa yerdeğiştirmedir.
Yolun yerdeğiştirmesi Hero prensibi olarak bilinir. İki nokta arasındaki
yerdeğiştirme düz bir çizgidir ve homojen ortamda ışınlar düz çizgi halinde
ilerlerler.

Aynadan Yansıma
 Gelen ve yansıyan ışınlar aynı düzlemdedir.
 Gelen ışının ayna normalı ile yaptığı açı ve
yansıyan ışının ayna normalı ile yaptığı açı
birbirine eşittir.
 Aynalar yüksek derecede parlatılmış metal
yüzeyler, metal veya dielektrik kaplanmış
cam alttaşlardan yapılırlar.
 Hero prensibine göre, 𝐴𝐵 + 𝐵𝐶 minimum
olmalıdır.
 Eğer C C nin ayna görüntüsü ise 𝐵𝐶 = 𝐵𝐶 (a) (b)
ve 𝐴𝐵+𝐵𝐶 minimum ve B ile B
çakıştığından 𝐴𝐵𝐶 düz çizgi olur.
İki Ortam Arasındaki Sınırdan Yansıma ve Kırılma
 Bir ışın kırılma indisleri n1 ve n2 olan iki ortam arasındaki sınıra
geldiğinde bir yansıyan ve bir kırılan olmak üzere iki ışına ayrılır.
 yansıyan ışın yansıma kurallarına ve kırılan ışın kırılma kurallarına
uyar.
 Kırılan ışın Snell yasasına uyar:
BASİT OPTİK BİLEŞENLER
AYNALAR

 Düzlem Aynalar
Bir düzlem ayna bir P1 noktasından gelen ışınları, görüntü olarak adlandırılan aynanın
arkasında bir P2 noktasından geliyormuş gibi yansıtır.

 Parabolik Aynalar
o Bir parabolik aynanın yüzeyi bir döngünün parabolüdür. Eksenine paralel
gelen bütün ışınları odak olarak adlandırılan basit bir noktaya odaklama
gibi bir özelliği vardır.
o 𝑃𝐹=f mesafesi odak uzunluğu olarak adlandırılır.
o Parabolik aynalar teleskoplarda ışın toplayıcı olarak kullanılırlar. Ayrıca
fenerlerde, noktasal bir kaynaktan oluşan ışınlardan ışın demeti
oluşturmak için kullanılırlar.
BASİT OPTİK BİLEŞENLER
AYNALAR
 Eliptik Aynalar
 Eliptik aynalar bütün ışınları kendisinin P1 ve onun görüntüsü olan P2
odaklarından yayılıyorlarmış gibi yansıtır.
 P1 den P2’ye doğru giden bütün yollar birbirine eşittir. Burada da Hero kuralına
uymaktadırlar.

 Küresel Aynalar
Eksene paralel gelen ışınlar, aynanın C merkezinden –R/2 uzaklıktaki basit F
noktasında odaklanırlar. R konkav aynalarda negatif ve konveks aynalarda
pozitiftir.
BASİT OPTİK BİLEŞENLER
Küresel Aynalardan Yansıyan paraksiyal (optik eksene yakın) Işınlar

 Aynaların eksenleriyle çok küçük açılar (sinθ = θ) yapan ışınlara paraksiyal ışınlar denir.
 Paraksiyal yaklaşımda, sadece paraksiyal ışınların göz önüne alındığı yerlerde, küresel
ayna parabolik ayna gibi odaklama özelliğine ve eliptik ayna gibi görüntüleme özelliğine
sahip olur.
 Bu yaklaşımdan kaynaklanan kuralların yapısı birinci-derece optik veya Gaussian optiği
olarak adlandırılan paraksiyal optiği oluşturur.
 Küresel aynanın yarıçapı R’dir. Bu nedenle odak uzunluğu f = R/2 olan bir parabolik
ayna gibi davranır. Eksene yakın noktalarda bir parabol, parabolün eğrilik yarıçapına
eşit yarıçaplı bir daire ile yaklaştırılabildiğinden, aslında bu mantıklıdır.
• Küresel bir aynanın ekseni üzerinde her bir noktadan
kaynaklanan paraksiyal ışınların hepsi eksen üzerinde uygun
tek bir nokta üzerine odaklanacak şekilde yansıtılırlar. Yandaki
şekilde R yarıçaplı konkav bir aynadan z1 uzaklıktaki P1
noktasından θ1 açısıyla yayılan bir ışın, aynadan z2 uzaklıktaki
bir P2 noktasında eksen ile (-θ2) açısı ile karşılaşacak şekilde
yansır. 𝜃 = 𝜃 − 𝜃 ve (−𝜃 ) = 𝜃 + 𝜃 olduğundan, (−𝜃 ) +
𝜃 = 2𝜃 olur. Eğer 𝜃 yeteri kadar küçük ise tan𝜃 =𝜃
yaklaşımı kullanılabilir ve 𝜃 ≈ dir. böylece;
(−𝜃 ) + 𝜃 ≈ olur.
BASİT OPTİK BİLEŞENLER
Küresel Aynalardan Yansıyan paraksiyal (optik eksene yakın) Işınlar

• Burada y yansımanın oluştuğu noktanın yüksekliğidir. Ayna konkav olduğundan R negatiftir. Benzer şekilde 𝜃 𝑣𝑒 𝜃 küçük
ise 𝜃 ≈ ⁄ , (−𝜃 ) ≈ ⁄ , dolayısıyla ⁄ + ⁄ = 2𝑦⁄−𝑅 ve y’ler birbirini götüreceğinden; olur.
Bu P1’den kaynaklanan ışınların P2’ye ulaşacağı anlamına gelir.
• z1   ise, 𝑧 = (−𝑅)⁄2 olur. Bu, sonsuzdan gelen ışınların; 𝑓 = ⁄ gibi formüle edilen ve aynaların odak uzunluğu
olarak tanımlanan bir noktada odaklanacağı anlamına gelir. Bu durumda;

denklemi şeklinde yazılabilir.


DÜZLEMSEL SINIRLAR
Toplam İç Yansıma
İç kırılma için (n1 > n2), kırılma açısı gelme açısından büyüktür (𝜃 > 𝜃 ), böylece 𝜃
artarsa 𝜃 90° ’ye ulaşır. Bu (kritik açı) ve olduğunda
gerçekleşir. Böylece;

olur. İken Snell yasası doğrulanmaz ve kırılma olayı gerçekleşmez. Gelen ışın
yüzey mükemmel bir aynaymış gibi tamamen yansır. Tamamen iç yansıma olayı,
yansıtıcı prizmalar ve optik fiberler gibi birçok optik alet ve sistemin temelidir.

𝑛2 > 2 ise
Prizmalar
Tepe açısı α ve kırılma indisi n olan bir prizma, θ açısı ile gelen bir ışını θd açısıyla yansıtır:

Bu durum, prizmanın kırma yüzeyinde Snell yasasının iki kez kullanılmasıyla


gösterilebilir. α çok küçük (ince prizma) ve θ’da çok küçük olunca, paraksiyel yaklaşımla
θd :

şeklinde olur.
Demet Bölücüler

Demet bölücüler üzerlerine gelen ışığın bir kısmını geçirip


diğer kısmını yansıtarak ikiye bölerler. Ayrıca üzerlerine
gelen iki ışığı birleştirebilmek için de kullanılmaktadırlar.

Dalga Plakaları

Dalga plakaları, çift kırıcı malzemelerden oluşurlar ve üzerlerine gelen ışığı


kutuplayan ve bu iki ışın arasında faz farkı oluşturan optik aksam üyeleridirler.
Optik eksene uygun bir açıda gelen bir ışığı dalga plakaları sayesinde iki ışına
kırar:
• Çeyrek dalga plakası iki ışın arasında /2 kadarlık faz farkı
• yarım dalga plakası iki ışın arasında  kadarlık faz farkı
• Tam dalga plakası iki ışın arasında 2n kadarlık faz farkı
oluşturur.
Küresel Sınırlar ve Mercekler

 Z ekseniyle θ1 açısı yapan ve sınır ile y yüksekliğinde karşılaşan


bir ışın kırılır ve yolunu değiştirir. Böylece kırılan ışın z ekseni ile
bir θ2 açısı yapar:

 z = z1 düzleminde P1 = (y1, z1) noktasından kaynaklanan


paraksiyel ışınlar z = z2 düzleminde P2 = (y2, z2) noktasında
karşılaşırlar. Burada;

ve

z = z1 ve z = z2 düzlemleri konjuge düzlemler olarak adlandırılırlar. Birinci düzlemdeki her nokta ikinci düzlemde
oranına uygun bir noktaya karşılık gelir.
Mercekler
Bir küresel mercek iki küresel yüzey tarafından sınırlandırılır. Bu nedenle, bu iki yüzeyin R1 ve R2
yarıçapları, kendisinin  kalınlığı ve n kırılma indisi ile tanımlanır.

o Gelen ve kırılan ışınların açılarının biri birleri


ile olan ilişkisi aşağıdaki şekilde verilir:

Burada f ile gösterilen odak uzunluğu aşağıdaki


eşitlik ile verilebilir:

P1 = (y1, z1) noktasından kaynaklanan P2 = (y2, z2)


noktasında karşılaşırlar. Burada; • Bu, z = z1 düzlemindeki her bir noktanın − 𝑧 ⁄𝑧 oranındaki
bir büyüklükte z = z2 düzlemi üzerinde bir uygun bir noktada
ve görüntüsünün olacağı anlamına gelir.
• R1 ve R2 yarıçaplarının işaretleri konveks ve konkav
mercekler için sırasıyla pozitif ve negatiftir.
Işık Kılavuzları
 Yan taraftaki şekilde gösterildiği gibi, ışığın bir yerden başka bir yere
yönlendirilebilmesi için bir dizi mercekler veya aynalar kullanılır.
 mercekler kısmen yansıtıcı ve aynalar da kısmen soğurucu
olduklarından bu yöntemle yönlendirilen ışığın gücünde kayıplar olur.

• Işığın ideal yönlendirilmesi iki farklı kırılma


indisine sahip iki ortamın sınırında tamamen iç
yansıma yaptırılarak gerçekleştirilir.
• Cam fiberler veya yüksek saflıktaki kimyasallar
bu iş için kullanılmaktadır.

n2
 Işık ışınlarının gelme açıları kritik açıdan
daha büyük ise kılıfın n2 < n1
sınırında tamamen yansıyarak ilerlerler.
 Optik eksen ile açısı yapan ışınlar
ise fiberin çekirdeğinde hapsedilirler.
Burada, 𝜃 = 90° − 𝜃 = 𝐶𝑜𝑠 (𝑛 ⁄𝑛 ). Optik fiberler, optik iletişimde kullanılmaktadırlar.
Yüksek Kırılma İndisli Ortada Işığın Tuzaklanması
Özellikle ortamın yüzeyleri paralel ise, büyük kırılma indisine sahip bir ortamın içinden çıkan ışığın havaya çıkarılması genellikle
zordur. Bu, belirli ışınların havaya hiç kırılmadan çok sayıda toplam iç yansımaya maruz kalması nedeniyle oluşur.

Kademeli-İndeksli Optikler
Kademeli-indeksli bir malzemenin (GRIN) kırılma indisi sürekli fonksiyonu ile uyumlu bir şekilde konuma bağlı olarak
değişir. Bu malzemeler genellikle kontrollü konsantrasyonlarda safsızlıkların eklenmesiyle üretilirler. Bir GRIN malzemede
optik ışınlar düz bir çizgiyi değil, bir eğriyi takip ederler. ‘nin uygun seçilmesiyle bir GRIN yüzey ışığa bir prizma veya
bir mercek gibi davranır.
Işın Denklemi
kırılma indisine sahip homojen olmayan bir ortamda ışık ışınlarının eğrisini belirlemek için Fermat prensibi kullanılır:

Eğer eğri 𝑥 𝑠 , 𝑦 𝑠 𝑣𝑒 𝑧 𝑠 fonksiyonlarıyla tanımlanırsa (burada s eğrinin uzunluğudur), değişkenler hesaplandığında


𝑥 𝑠 , 𝑦 𝑠 𝑣𝑒 𝑧 𝑠 üç kısmi diferansiyel denklemle verilirler:

𝑥 𝑠 , 𝑦 𝑠 𝑣𝑒 𝑧 𝑠 ’nin bileşenleri oldukları vektörü tanımlanarak yukarıdaki denklem kompakt vektör formunda:

şeklinde yazılır.
Paraksiyel Işın Denklemi

Paraksiyel yaklaşımda, eğri hemen hemen z eksenine paraleldir. Böylece olur. Işın denklemi,

şeklinde basitleşir. verilirse, bu iki kısmi diferansiyel denklem eğrileri için çözülebilir.

Kademeli-İndisli Dilim

x ve z doğrultularında uniform fakat y


doğrultusunda sürekli değişen kırılma
indisli bir malzeme dilimi göz önünde
bulundurun.

x – z düzleminde paraksiyel ışınların eğrisi paraksiyel ışın denklemiyle tanımlanır:


bu nedenle;

olur.
Snell Yasası Kullanılarak Bir Kademeli-İndisli Dilimde Paraksiyel Işın Denkleminin Türevi
Yukarıdaki denklemin Snell yasasına göre türevi alınabilir. açısı, ışını z-ekseniyle (y, z) pozisyonunda kılsın. y
genişliğindeki tabakayı geçtikten sonra ışının açısı ‘ye dönüşür. Snell yasasına bağlı olarak bu iki açı:

Burada, fonksiyonu şeklinde genişletilir ve koşulu uygulanırsa


aşağıdaki diferansiyel denklem elde edilir.

Paraksiyel ışınlar için θ çok küçüktür, bu nedenle 𝑡𝑎𝑛𝜃 = 𝜃 olur. Yukarıdaki denklemde yerine konulursa A
denklemi elde edilir.

You might also like