You are on page 1of 3

Evet, Nar ve Harpia’nın notlarını buraya alsam daha iyi olur. Ya da diğer oluşacak serilerin.

Ama onları sonra düşüneceğim. Hatta Nar ve Harpia’dan önce bir ya da birkaç çalışma mı
yapsam da onları iyileştiririm zamanla. Evet evet, öyle daha verimli duruyor. Sonuçta bu
seriler uzun ve biraz karmaşık. Onları daha da iyileştirmek için küçük işlerle başlamak daha
makul duruyor.
TARİH: 28/01/2021
Bu yazılarıma tarih atmam gerekiyor mu acaba? Gelişimimi görmek için aslında fena fikir
gibi durmuyor. Atalım bakalım. Nereye kadar ve nasıl şekillerde ilerleyeceğimi merak
etmiyorum da değil sonuçta, heheh ~.
Harpia evrenini gerçekten elimden geldiğince zengin ve doğal şekilde oluşturmak istiyorum.
Zihnimde zaten manga şeklinde veya anime şeklinde olduğu için, gerçekçi karakter yüzleri
kullanamıyorum. Zevkimden dolayı. Storyboard şeklinde hayal ediyorum desem yeridir ve
hatta doğru olur. Çok manga okumamdan dolayı sanırım, resimleri kare kare şekilde
canlandırıyorum. Bir bakımdan iyi bir şey tabi bu. Oldukça ayrıntılı ve estetik durması benim
için önemli. Tamam, aşırı bir ayrıntı istemiyorum ki olması da can sıkıcı olur bir yerden
sonra.
Aslında, bu serileri sadece zevk aldığım için mi oluşturmalıyım yoksa ileride satabileceğimi
düşünerek mi yapmalıyım buna pek bir karar verebilmiş değilim. Konularını ilginç ve özgün
buluyorum, bunları geliştirmeyi de seviyorum. Ama bu kadar. Zevkli olduğu için bunları
istiyorum ve oluşturuyorum. Neyse, bunları çok sorgulamamın bir yere varacağı yok zaten,
yapayım gitsin.
Çizim çok az yapıyorum ve çizdiğim şeylere de resim demem için şahit gerekir. Sadece baş
veya gözler çizmem tabii ki de yeterli değil amk. Hayır, bu çizim konusunu sadece bu şekilde
düşündüğüm için, yani sadece manga çizmem gerektiği zamanlarda çizmem gerektiğini
düşündüğüm için bir gelişme gösteremem. Tamam, klişe şeyleri çizmeyi sevmiyorum ama en
azından temel şeylerin çizimini yapabilmem gerekiyor. Şuna bak, seriler hakkında fikir mi
oluşturuyorum yoksa öz eleştiri mi yapıyorum belli değil. Önemli de değil ya.

Bugün aklıma gayet güzel fikirlerin geldiğini düşünüyorum. Bu senaryo oluşturma işinde – en
azından zihnimde – iyileştiğimi fark ettim. Fazla uzatmadan – saat çok geç- konuyu not
alayımda, unutmayayım. Nar adında diğer bir ana karakterimin olduğu evrenden
bahsedeceğim. Diyorum ki, daha da geniş bir evren mi yaratsam? Mesela örnek verirsem,
kitapların – her kitabın- farklı bir evren olduğu bir büyü dünyası. Büyü sistemini oluşturmam
için zaman gerekiyor, evet. O sorun değil zaten. Sadece kitapları anlatmayacağım, işin içine
felsefe, din, edebiyat, yaşam vs. konularını da eklemek istiyorum. Ama öyle çok sırıtmadan
olmalı bu, yoksa göze batar olmaz. Ara ara, çaktırmadan karakterlerin ağzından anlatmalıyım.
Dediğim gibi, evreni genişletmek adına büyü sistemini devreye sokuyorum. Ana karakterim
kız olacak, orası neredeyse kesin gibi – zaten öteki olarak Harpia erkek olarak var-. Salak
veya saf değil, gayet akıllı ve cin gibi yapmayı planlıyorum. Bunları sonra hallederim.
Sebebi olmayan bir adamdan kimse şüphelenmez. Her zaman düşmanlarını şaşırtacaksın. Kim
olduğunu veya ne istediğini bilmiyorlarsa, sonrasında ne planladığını da bilemezler. -Lord
Baelish, Game of Thrones.

Sól – Harpia’nın evreninde bir karakter. Lehçe’de tuz anlamına geliyormuş. Ama ben bunu
daha farklı şekillerde de ele alabilirim. Solak olması, tuzu sevmesi, müzikle ilgili şeyler vs.
Kelime oyunları yapacağım kısaca işte. Ama karakterimin kişiliği ‘’tuzlu’’ değil. 😊

The Oxford English Dictionary noted that Hepster's Dictionary used salty to describe, “ an angry and
ill tempered individual.” From then to now the word's meaning has stayed approximately the
same. Salty describes a personality that is bitter or angry, irritated, and hard to take.

Bu yukarıdaki gibi değil işte.

Geçenlerde aklıma bir isim geldi, eserin ismi hakkında. Neverending Truth ya da
Neverending Desperation.
Umutsuzluk veya gerçeklik ile alakalı yazmak aslında biraz zor. Özellikle gerçeklikle alakalı
çünkü karakterlerin kendi gerçekliklerini mi, yoksa Harpia’nın kendi gerçekliğini mi ele
almalıyım bilmiyorum.

Harpia evreninin ne tür alanlarda işleneceği hakkında yazayım biraz.


Psikolojik, Fantezi, Doğaüstü, Aksiyon, Drama, Macera, Gizem,

Bugün aslında bilgisayara yazmak gibi bir düşüncem yoktu. Fakat uzun zamandır doğru
dürüst yazı yazmadığımı fark ettim ve elle yazmak bilgisayara göre daha yorucu ve zaman
alıcı. O yüzden şimdilik burada birkaç düşünce ve deneme yapmak istiyorum.
Geçen haftalarda zihin sarayımı oluşturma serüvenim için özel bir defter almıştım. Az da olsa
doldurmaya başladım. Şöyle ki, zihin evrenim için aslında kullanmak istediğim bazı
yöntemler ve fikirler var. Bunların başında bolca fantastik kitap okumak, film ve diziler
izlemek yer alıyor. Bu sayede görsel ve hayal gücü zenginliği açısından faydalı olabileceğini
düşündüm. Harpia evrenimi oluşturmayla alakalı da faydalı olabileceklerini düşünüyorum.
Özellikle diğer yazarların yazmış oldukları serileri ve karakterleri incelemek bu neden önemli
bir yer tutuyor. Sevdiğim, konularını ve yazı stillerini beğendiğim yazarlardan fikirler almak
gerçekten faydalı ve eğlenceli. Özellikle Dostoyevski, Yaşar Kemal, Tolkien, Zweig,
Lovecraft ve Edgar A. Poe üzerinde gitmek istiyorum. Beğendiğim yazarlar zamanla
artacaktır illaki, hatta Yaşar Kemal’i ve Tolkien’i sonradan ekledim zihinsel listeme 😊. O
yüzden şimdilik bu yazarlardan gitmek yanlış değil.
Analiz yapma yeteneğimi geliştirmek istiyorum. Bunun için de arada sırada okuyabildiğim bir
kitap var -öyle aman aman okumalıyım demiyorum, ama okusam iyi olur düşündüğüm bir
kitap, aslında ilginç bir konusu da var ya…

You might also like