Professional Documents
Culture Documents
Vaktiyle uyanık bir müslüman, caminin önüne bir çeşme yaptırır. Çeşmenin üzerine de
kocaman bir levha şeklinde; 'Bu çeşmeden müslümanların su içmesi haramdır' ibaresini
yazdırıp astırır.
Bu tuhaf olay önce kadıya sonra da padişaha kadar ulaşır. Adamı çağırırlar:
"Sen caminin önüne çeşme yaptırmışşın. Bir de üzerine şöyle şöyle bir yazı yazdırmışşın.
Seni bozguncu herif!" diye de adamcağıza çıkışırlar.
"Durun hele efendim, arz edeyim..." der, "bir de beni dinleyin. Ben bunu bir meseleyi
anlatmak için yaptım. Bakın bugün cumartesidir, gidin havradan bir yahudi hahamını alıp
getirin."
Padişahın emriyle giderler, hahamı alıp getirirler. Bütün Yahudi cemaati, hahamın arkasından
gelir:
"Bu bizim din adamımızdır. Bize nasihat ediyor, vaaz veriyordu. Kanuna aykırı bir şey
söylemedi ki, alıp buraya getirdiniz" derler.
Sonra adam:
"Ertesi gün Pazar. Gidin kiliseden birde papazı alıp getirin" der, giderler papazı da getirirler.
Ayni şekilde bütün hıristiyan cemaati papazla birlikte gelirler ve:
"Bu bizim din adamımızdır. Bize vaaz ediyordu. Kanuna muhalif bir şey söylemedi, bırakın"
derler.
"Bu gün de şehrin en büyük camisi olan şu çeşme yaptırdığım caminin hocasını vaaz ederken
kürsüden indirip getirin" der.
Giderler, hocayı kürsüden indirip getirirler. Bir de bakarlar ki, hoca iki inzibatın ortasında tek
başına tıpış tıpış geliyor. Camide ise cemaat bir birbirleriyle homurdanıyorlar :
-Gördün mü?.. İşte böyle yaparlar!.. Senin ne işin var siyasette?.. Sen hoca adamsın!..
Kıyamet hocalardan kopacak!.. Ağzını tutsaydın!..
"Gördünüz mü? İşte ben bunu anlatmak istedim. Müslümanların bu halleriyle çeşmeden su
içmeleri reva mıdır?"