You are on page 1of 56

HUKUK-3

MİRAS HUKUKU
D£ff5 NOTU
KİTAP ÖZETİ
FİNAL
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

VİZE SONRASI MİRAS HUKUKU


TASARRUF ORANININ TEREKEYE GÖRE HESAPLANMASI

Saklı paylar toplamı ve tasarruf oranının oransal olarak bulunması miras hukuku
sorunlarını çözmez.
Tasarruf oranının ayrıca tereke üzerinden rakamsal olarak hesaplanması gerekir.
Tasarruf oranının rakamsal olarak hesaplanabilmesi i.in öncelikle bu oranın tatbik
edileceği tereke mevcudunun toplam parasal değerinin, yani terekeye giren malvarlığı
unsurlarının ve borçların tespit edilmesi ve kıymetlendirilmesi gerekir.
Bu şekilde MB.nin tasarruflarının tasarruf oranını aşıp aşmadığı tespit edilebilir.
MB.nin terekesi hesaplanırken ölümle sona eren haklar dikkate alınmaz.
Ölen eşin sağ kalan eşten artık değere katılma alacağı varsa bu da tereke aşacağı olarak
ölenin terekesinin aktifinde yer alır.
Tereke mevcudu hesaplanırken MB.den kalan malların MB.nin ölüm anındaki / miras
açılma anındaki gerçek piyasa değerleri esas alınır.
Tereke mevcudu rakamsal olarak hesaplanırken kanun gereği bazı değerlerin
indirilmesi bazılarının ise eklenmesi gerekir.

Bu aşamaya kadar yaptığımız saklı paylar toplamını ve tasarruf oranını oransal olarak bulmak
idi. Oransal olarak bulmamız miras hukukundan doğan ihtilafları çözmemiz bakımından yeterli
değildir. Bu tek başına MB öldükten sonra mirasçılar ve vasiyet alacakları arasında çıkacak olan
alacakları önlemez. Bizim tereke mevcudu üzerinden bunları rakamsal olarak hesaplamamız
gerekiyor. Rakamsal olarak bunu bulabilmemiz için ilk önce tereke mevcudunu bilmemiz
gerekir. Tereke mevcudu aktifler ve pasiflerden oluşur. Aktifler; taşınırlar, taşınmaz ve
haklardır. Pasifler ise borçlardır. Ancak sadece bunlardan ibaret değildir, sadece bu olsaydı çok
kolay olurdu ama maalesef kanun hükümleri gereği sadece MB öldüğü anda tereke açıldığı
zaman mevcut olanlardan ibaret değil, bunun yanı sıra o tereke aktiflerinin üstüne eklenerek
fiktif tereke denen terekenin bulunması gerekiyor. Biz ancak böyle bu şekilde tereke
mevcudunun toplam rakamsal değerini bulduktan sonra bu rakamsal değeri bulduğumuz
orana uygularız. Diyelim ki tereke mevcudu 8 milyon TL, tasarruf oranı 3/8 ise tasarruf oranı 3
milyon TL'dir. Hedefimiz o 8 milyon TL dediğimiz tereke mevcudunu bulmaktır.

Mb nın tereke mevcudu hesaplanırken ölümle sonuçlanan hakları dikkate alınmaz.


Malvarlığında yer alıp terekede yer almayan haklar veya tam tersi terekede bulunup
malvarlığında yer almayan haklar vardır. Malvarlığında bulunup da terekede yer almayan
hakları burada tereke mevcudunun içine hiçbir şekilde dahil etmeyeceğiz, intifa hakkı, sükna
hakkı vb. ya da diyelim ki şahsının önemli olduğu bir eser sözleşmesi akdettiyse o zaman
ölümüyle eser sözleşmesi de sona erer. Dolayısıyla bu gibi ihtimallerde bu alacaklar ve borçlar
hesaba katılmaz. Aynı şekilde ölen eşin sağ kalan eşten artık değere katılma alacağı söz konusu
olabilir mal rejimi çerçevesinde bu da tereke alacağı olarak terekenin aktifinde yer alır.
Edinişmiş mallara katılma rejimi sadece boşanma ile sona ermez. Uygulamacılar genellikle mal
rejiminin boşanma ile sona erdiğini düşünüyorlar ve miras hukuku çerçevesinde mal rejimi
hesaplaması yapılması gerektiği kimsenin aklına gelmiyor, oysa miras hukuku tasfiyesi ile mal

1
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

rejimi tasfiyesi birlikte değerlendirildiği zaman ilk önce mal rejimine dayalı, eğer evlilik birliği
eşlerden birinin ölümü ile sona ermişse, ilk önce edilmiş mallara katılma rejimi uyarınca tasfiye
yapmanız ve eşlerden birinin diğerinden artık değere katılma alacağı var mı yok mu önce onu
tespit etmeniz gerekiyor. Çünkü artık değere katılma alacağı duruma göre ya tereke borcu ya
da tereke alacağı teşkil eder ve bu çerçevede bu hesaplama yapılırken göz önünde
bulundurulması gerekir. Ancak bundan sonra yani mal rejimine göre tasfiyeden sonra, miras
hukuku hükümleri çerçevesinde tasfiyeye geçilmesi gerekir.

Tereke mevcudu hesaplanırken diyelim ki taşınmazlar var taşınırlar var bir sürü malvarlığı
değerleri var, biz tereke mevcudu dediğimiz şeyi rakamsal bir değer olarak bulmak istiyoruz.
Dolayısıyla bu malvarlıklarına bir değer biçmemiz gerekiyor. Acaba bu rakamsal karşılığı
gösterirken hangi andaki değeri esas alacağız? Tabii ki MB nın ölümü anında miras açıldığı için,
ölümü anındaki rayiç değerlerin esas alınması gerektiği kabul ediliyor.

Tereke mevcudu açılırken, sadece aktiflerden ibaret değildir dedik. Bazı değerlerin eklenmesi
bazılarının da indirilmesi gerekir.

2
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

TEREKE BORÇLARI
MB.nin borçları tereke aktifinden çıkarılır.
Sağlararası işlemlerden doğan borçları söz konusudur.
Vasiyet borçları esas itibariyle terekeden indirilmez çünkü zaten tereke mevcudu
MB.nin ölümüyle doğan borçların terekeden ne ölçüde yerine getirilebileceğini
belirlemek için hesaplanmaktadır.
Sağ kalan eşin ölene karşı artık değere katılma alacağı varsa bu da tereke borcu
teşkil eder.

CENAZE GİDERLERİ
Cenazenin defnedilebilmesi için yapılan tüm giderler (ilan, mezar yeri, defin
giderleri, dini tören vb.) bu kapsama girer.

TEREKENİN MÜHÜRLENMESİ VE DEFTERİNİN TUTULMASI MASRAFLARI


TM K 589-501 uyarınca ölenin son yerleşim yeri SHM terekenin hak sahiplerine fiilen
intikaline kadar geçecek süre içinde korunması için birtakım tedbirler almaya
yetkilidir.
Terekenin mühürlenmesi ve defterinin tutulması da bu kapsamda bir koruma
tedbiridir.

MB İLE BİRLİKTE YAŞAYANLARIN 3 AYLIK GEÇİM MASRAFLARI


Bu kimseler aynı zamanda MB.nin yasal mirasçıları olabilir. Alacakları bu tutarı
miras hisselerine mahsup etmezler.

Bu 4'ünün ilk başta indirilmesi gerekiyor.

1) MBnın borçları: Tereke borçları ilk başta tereke açıldığı zaman mevcut aktiflerden
çıkarılır. Tabii ki burada hangi borçları söz konusu? Sağlararası edim borçları söz
konusudur. Sağlığında gerçekleştirdiği işlemlerden doğan borçları söz konusudur.
Ölüme bağlı tasarruflardan doğan vasiyet borçlarının indirilmesi gibi bir durum
başlangıçta söz konusu değildir. Çünkü, biz zaten neden bu hesaplamaları yapmaya
başlıyoruz? Acaba tereke mevcudu o öbt leri yerine getirebilecek mi getiremeyecek mi
bunu görmek için yapıyoruz. Dolayısıyla borçlar dediğimiz zaman hiçbir şekilde öbt den
doğan borçları anlamayacağız. Bu çok önemlidir! ÖBTIerden doğan borçların
çıkarılması ya da eklenmesi söz konusu olmaz!
Sağ kalan eşin ölene karşı artık değere katılma alacağı varsa, bu da bir tereke borcu
teşkil eder ve tereke borcundan indirilmesi gerekir.
2) Cenaze giderleri: cenazenin defnedilebilmesi için yapılan tüm masraflar bu
kapsamdadır. Bu bağlamda; ilan, mezar yeri, defin giderleri, dini tören vs. bütün bu
yapılan masraflar terekeden daha sonradan karşılanır.
Normalde tabii ki ölenin bizim adetlerimiz çerçevesinde hemen defnedilmesi gerekir.
Hemen defnedilmesi demek öldükten sonra derhal birilerinin mezar yeri, cami vs.

3
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

ayarlamaları yapması demektir. Bugün İstanbul'da bir mezar yeri çok pahalı, 80.000-
100.000 vs. bunu yakınlarından biri karşılar genelde. Bu akrabası da olabilir, yasal
mirasçısı da olabilir, yakın arkadaşı da olabilir. Ama daha sonra paylaştırma yapılmadan
önce bunun nereden karşılanması gerekir? Öncelikle bu cenaze giderlerini yapan
terekeden karşılanmasını talep edecektir.
3) Terekenin mühürlenmesi ve defterinin tutulması masrafları: terekede bazen
paylaştırma uzun sürebiliyor. Yani mirasın açılmasıyla terekenin paylaştırılması
arasında özellikle ihtilaf varsa ya da mallar dağınıksa uzun süre geçebiliyor. Ama bu
arada geçecek süre içerisinde tereke mallarının zarar görmemesi için kanun koyucu
hakime birtakım tedbirler alma yetkisi tanımıştır. Koruyucu tedbirlerin neler olduğunu
ileride göreceğiz. Bu koruyucu tedbirler çerçevesinde terekenin mühürlenmesi ve
terekedeki değerlerin yazılması da talep edilebilir, hakim buna karar verebilir. Neden
mühürler hakim? Nasıl mühürlenir? Örneğin evde değerli antika eşyalar olabilir. Çok
malvarlığı var, birden fazla kez evlenmiş, eşlerden birden fazla çocuğu var, evde değerli
antikalar, resimler, gümüşler var. Bu durumda MB öldükten sonra paylaşmaya kadar
eve erişimi olan insanlar bu taşınırları çok rahatlıkla götürebilirler. O yüzden MB nın
ölümü ile birlikte sulh hakiminden derhal, terekenin mühürlenmesi ve defterinin
tutulması talep edilir. Mühürleme, örneğin bütün değerli eşyaları ilk etapta bir iki
odaya yığılması, kapının mühürlenmesi şeklinde olur. Kapıya yazı yapıştırılır. Bu
durumda artık o eşyalara erişimi engellemiş oluyor. O mahkeme mührüne aykırı gelip
kapıyı açıp almak ceza hukuku çerçevesince suç teşkil eder. Dolayısıyla bu hem
defterinin tutulması hem de mühürlenmesi korunması açısından önemlidir. Bunun için
birtakım masraflar yapılır, bu masraflar da terekenin mevcudundan öncelikli olarak
düşülür.
4) Mn ile birlikte yaşayanların 3 aylık geçim giderleri: bu kimseler aynı zamanda yasal
mirasçı olsalar ve bunların saklı payları olsa bile saklı paylarından mahsup edilmez bu 3
aylık geçim giderleri. Bunu ekstradan alırlar. Alacakları bu tutar onların yasal miras
paylarına mahsup edilmez, onun haricinde alırlar. Sınavda nasıl verirsem öyle
katıyorsunuz. Bazen 1 aylık veriyorum bu durumda 3 ile çarpmanız gerekir. Buna dikkat
edin! 3 aylık geçim gideri düşülmelidir.

4
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Çıkarılacak değerlerde bir problem yoktur. Anlamak da takip etmek de kolaydır. Ama
problem eklenecek değerlerden kaynaklanır. Neleri ekleyeceğiz? Birazdan yapacağımız
pratiğe bakacak olursak, 28.7.2007 tarihinde vefat eden B nın bankada 300.000 TL
tutarında nakit parası, 600.000 TL değerinde işletmesi, 200.000 TL değerinde yazlığı ve
toplam 140.000 TL borcu vardır. Kendisi ile birlikte yaşayan eşi ile annesinin aylık geçim
gideri 15 bin TL, cenaze giderleri için de 15 bin TL harcanmıştır, ilk miras açıldığı zaman
tereke mevcudu nedir burada baktığımız zaman?

Aktif:

300.000 TL nakit
600.000 TL ticari işletme
200 bin TL yazlık

Çıkarılacak değerler:

45.000 TL yaşam giderleri


140.000 TL borç
15.000 TL cenaze giderleri vardır.

Daha biz işleme başlarken aktif tereke bu örnekte 900.000 TL. Ama bundan ibaret değil. Bunun
üzerine birtakım değerlerin eklenmesi gerekiyor. Neleri ekleyeceğimize bakarsak;

Bunlar mevcuda, yani aktif terekeye artı değer olarak eklenecek, en sonunda fiktif tereke
bulunacak ve biz hesaplamalarımızı onun üzerinden yapacağız.

ilk önce MB nın denkleştirmeye tabi tasarrufları nelerdir bunlara bakalım:

DENKLEŞTİRMEYE TABİ KAZANDIRMALAR


Denkleştirmede amaç MB.nin sağlığında mirasçılarından bazılarına yaptığı ivazsız
kazandırmaların terekeye geri verilmesini / iadesini sağlamaktır; oysa tenkiste amaç
tasarruf oranını aşan tasarrufların indirilmesi, o oranda azaltmaya tabi tutulmasını
sağlamaktır.
Bu şekilde tereke mevcudu hesaplanırken söz konusu ivazsız kazandırmalar da dikkate
alınmış olur. Zira, MB. Sağlığında bu ivazsız kazandırmaları yapmasaydı bunlar hala
terekede olacak ve paylaştırmada esas alınacaktı.
Denkleştirme esasen paylaştırma aşamasını ilgilendirir. Paylaştırma yapılırken
hesaplamada fiktif olarak denkleştirmeye tabi değerler de dikkate alınır.
Denkleştirmeye tabi bir kazandırma yapılan mirasçı paylaştırma aşamasında dilerse
kazandırmayı tümüyle terekeye iade eder ve paylaştırmaya hiçbir şey alınmamış gibi
katılır ya da aldığını muhafaza eder, paylaştırma esnasında önceden aldığı değer (+ / -)
olarak hesaba katılır.

5
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Örneğin:

MB sağlığında hukuk fakültesini bitiren oğluna 150.000 TL harcayarak büro açmış;


kızına hiçbir şey yapmamış. MB 450.000 TL bırakarak ölmüştür.
o 150.000 TL dikkate alınmazsa, miras 225.000 TL olarak paylaşılır.
o 150.000 TL dikkate alınırsa, miras 300.000 TL olarak paylaşılır.

MB.nin altsoyu arasında eşitliği bozmak istemeyeceği asıl düşüncedir. Bu nedenle


oğluna sağlığında yaptığı ivazsız kazandırmanın miras payına mahsuben yaptığı kabul
edilir.

Oğul MB.nin sağlığında zaten 150.000 TL aldığı için paylaştırma esnasında 450.000 TL
terekeden kendisine 150.000 TL daha ödenir, kalan 300.000 TL kızına verilir.

Denkleştirmeye yani iadeye tabi tasarruflar tenkisten tümüyle farklıdır.


Denkleştirmeye/iadeye tabi tasarruflar yasal mirasçılar lehine yapılan sağlararası ivazsız
kazandırmalardır. Denkleştirme kural olarak mirasın paylaştırılması safhasını ilgilendirir
tenkisten farklı olarak ve bu verilen malvarlığı değerlerini bütün olarak ve fiktif olarak terekeye
iade edilmesi söz konusudur.

Zira eğer biz bunları hesaba katmazsak MB bunları sağlığında yasal mirasçıları lehine yapmış
olur ve böylece yasal mirasçılar arasında bir dengesizlik yaratılmış olur. Denkleştirmenin amacı
mirasçılar arasındaki denkliği sağlamaktır.

Tablodaki örneği inceleyecek olursak, Biz bu 450.000 TL yi paylaştırır, sağlığında oğlu lehine
yaptığı 150.000 TL yi dikkate almazsak bu durumda 450.000/2= 225.000. her ikisi 225.000 -
225.000 olarak paylaşırlar. Ama oğul lehine 150.000 TL ekstra kazandırmada bulundu, bunun
dikkate alınması gerekiyor, işte burada altsoy lehine sağlığında yaptığı bu ivazsız kazandırma
denkleştirmeye tabi bir tasarruftur ve paylaştırma aşamasında sanki bu terekedeymiş gibi göz
önünde bulundurulur. Yani dolayısıyla 450.000 + 150.000 = 600.000 yani 300.000 - 300.000
olarak paylaştıracakmış gibi hesaplama yapılır. Ama bu 300.000 TL nin oğul 150.000 lirasını
zaten hukuk bürosu açıldığı zaman almış oldu. Dolayısıyla kalan 450.000 liradan oğula sadece
150.000 lira verilir, zaten 150.000 lirasını aldığı kabul edilir. 450.000 liranın 300.000 lirası
doğrudan kızına verilir. Çünkü ona yönelik sağlığında herhangi bir kazandırması MB nın yoktur.
Bu paylaştırma aşmasında dikkate alınır.

6
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Denkleştirmeye tabi tasarruflar 2'ye ayrılır. Bu çok önemlidirl

İradi denkleştirmeye tabi tasarruflar


Yasal olarak denkleştirmeye tabi tasarruflar

Bizim iade ile kastettiğimiz nedir? Neden iade ediyor? Çünkü miras payına mahsuben yapıldığını kabul
ediyoruz. 150.000 lira aldı ama onu neden aldı onu? Miras payına mahsuben aldı. İşte kanun koyucu
bunun belirlemesinde ikili bir ayırım yapmıştır. Eğer altsoy dışında kalan yasal mirasçılara MB sağlığında
ivazsız bir kazandırmada bulunmuşsa (altsoy dışındaki yasal mirasçılarla kastettiklerimiz eşi, 2. Zümre
mirasçıları ve 3. Zümre mirasçılarıdır. Altsoy 1. Zümreyi oluşturur.), artık bunun denkleştirmeye tabi
tutulabilmesi için MB nın miras payına mahsuben yapıldığını kazandırmasında özel olarak göstermiş
olması gereklidir.

Altsoy dışındaki yasal mirasçılar dışındaki iadeye/denkleştirmeye tabi tasarruflar bakımından mira
payına mahsuben yapıldığının özel olarak belirtilmiş olması gerekir. Aksi takdirde bunların miras payına
mahsuben yapılmadıkları kabul edilir. Çünkü burada iradi denkleştirme esası kabul edilmiştir,
denkleştirmeye tabi tutulabilmeleri için MB nın tasarrufunda bunu belirtmiş olması gerekir, "miras
payına mahsuben", "ileride miras payından düşülmek üzere bu kazandırmayı yapıyorum" vb.

Örnek: eşine kuaför salonu açmış bunun için 250.000 TL harcamış. Biraz önceki örnekte oğlu lehineydi.
Altsoy lehine yapılan kazandırma yasal olarak denkleştirmeye tabi. Ama eş altsoy kapsamına dahil
olmadığı için eşi lehine bir kuaför salonu açarsa 250.000 TL harcayıp, özel olarak belirtilmedikçe bu
iadeye tabi tutulmaz yani ne eşin miras payından mahsup edilmesi söz konusu olur ne de terekeye
eklenmesi söz konusu olur. Ama öte yandan, altsoy lehine bir sağlığında ivazsız kazandırmada

7
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

bulunmuşsa miras bırakan, kanun hükmü gereği bunların iadeye tabi olduğu kabul edilmiştir. Yani
bunların miras payından mahsup edilmesi esastır.

Olayda bunlar çıkar, ilk önce sağlararası ivazsız kazandırmanın kimin lehine yapıldığını tespit etmeniz
gerekir. Şunu sakın unutmayın denkleştirme olabilmesi için, sağlararası ivazsız kazandırmanın
muhakkak bir yasal mirasçı lehine yapılmış olması gerekiyor. Yasal mirasçılardan da bakacağız, altsoy
lehine mi altsoy dışında bir mirasçı lehine mi yapılmış. Altsoy lehine yapılmışsa denkleştirmeye tabi
tutma iradesi esastır. Mb hiçbir şey tasarrufunda belirtmemiş de olsa bunların iadeye tabi tutulacağı
esastır kanun hükmü gereği. MB iadenin dışında bırakmak istiyorsa ayrıca özel olarak belirtmelidir.
Mahsup edilmesini istemiyorum diyorsa hem onu almasını istiyor hem de ekstradan yasal miras payını
almasını istiyor demektir. Ama altsoy dışındaki diğer yasal mirasçılar dışındakilerde tam tersi söz
konusudur, miras bırakan iadeye tabi tutulmasını istediğini özel olarak belirtmedikçe bunlar iadeye tabi
değildir.

Bir tasarruf iadeden kurtulsa bile tenkisten kurtulamaz. İadeden kurtulanlar 565. Madde çerçevesinde
tenkise takılır.

8
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Altsoy lehine yapılan kazandırmalar yasal olarak denkleştirmeye tabi demiştik. Bunları kanun koyucu
belli esaslara tabi tutmuştur. 669 vd. da düzenlenmiştir. Yasal denkleştirmeye tabi kazandırmalar
nelerdir? Kanun koyucu bunları sınırlamamak kaydıyla saymıştır:

Çeyiz
Kuruluş sermayesi
Borçtan kurtarmak
Malvarlığının devri
Ticari işletme vb. tasarruflar

Burada önemli olan sağlığında karşılıksız bir kazandırmanın yapılmış olmasıdır.

Burada çeyiz ve kuruluş sermayesini anlamamız gerekir.

Çeyizle kastedilen, altsoyun bağımsız aile kurması, bağımsız bir ev açması için yapılan tüm masraflardır.
Bununla kast edilen ev, ev eşyası ya da para olabilir. Taşınmaz, taşınır ya da para olarak çeyiz verilmiş
olabilir. Biz buna çeyiz dediğimiz zaman burada denkleştirmeye tabi tasarruflar açısından bağımsız ev
açabilmesi, aile kurabilmesi için altsoya yapılan masrafları anlayacağız.

Kuruluş sermayesi, altsoyun ekonomik bağımsızlığını kazanabilmesi için yapılan harcamalardır. İş


kurabilmesi içindir. Diğeri ise ev açabilmesi içindi.

Biraz önceki hukuk fakültesini bitiren oğluna hukuk bürosu açması, miras hukuku çerçevesinde
nitelendirdiğimizde kuruluş sermayesi niteliğini taşır. Bu şekilde nitelendirmemizi bekliyoruz.

DENKLEŞTİRMEDEN MUAF TUTULAN KAZANDIRMALAR

ALIŞILMIŞ ÖLÇÜLER İÇİNDE kalmak kaydıyla çocuklara yapılan eğitim ve öğretim


masrafları (TMK 674/1).
Altsoy lehine yapılan ALIŞILMIŞ ÖLÇÜLER İÇİNDE KALAN çeyiz giderleri (TMK 675/2).
Ekonomik bağımsızlık sağlamak amacı olmaksızın ADET GEREĞİ düğün, sünnet,
mezuniyet, doğum günü, bayram, bir sınavın başarılması gibi hediye verilmesi mutad
günlerde verilen OLAĞAN hediyeler (TMK 675/1)
GELENEĞE UYGUN evlenme / düğün giderleri. Bunlar çeyiz kapsamına girmez. Burada
kastedilen düğün, balayı vb. masraflarıdır.

Buraya kadar denkleştirmeye tabi olan kazandırmaları konuştuk. Peki, muaf tutulanlar nelerdir?

İlk önce

Altsoy lehine yapılmış olan alışılmış olan çeyiz giderleri

İle anlatmaya başlayalım.

Az önce çeyiz altsoy lehine yapılmışsa denkleştirmeye tabidir demiştik. Ama kanun koyucu buna bir
istisna getirmiştir. Alışılmış ölçüler içindeyse çeyiz, denkleştirmeye tabi değildir.

Alışılmış ölçü kriteri nasıl belirlenecek?

Alışılmış ölçü içinde kalan çeyiz giderleri iadeye tabi tutulmaz, miras payından mahsup edilmez.

9
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Alışılmış ölçüde nitelendirmeyi sübjektif yaklaşım esasına göre yapacağız. Yani o kişinin içinde
bulunduğu sosyo-ekonomik koşullar, çevresi dikkate alınarak bu değerlendirmeyi yapacağız. Bir baba
için oğluna boğazda yalı almak alışılmış ölçüler içinde kabul edilebilirken, diğeri için bir buzdolabı almak
bile alışılmış ölçülerin dışında kalabilir. Bir işçi ailesi varını, yoğunu satıp evlenen oğluna ev alıyorsa eğer
bu artık alışılmış ölçülerin dışındadır ve mirasta iadeye tabi tutulur. Genelde bunun verisini olayda "o
dönemdeki ekonomik koşullarını zorlayarak almıştır" şeklinde bir cümle ile veriyoruz, bu şekilde
alışılmış ölçüler içinde mi dışında mı bunu tespit etmeye yarayacak verileri olay örgüsü içinde veriyoruz.
Alışılmış ölçüler içinde kabul edilebiliyorsa iadeye tabi tutulmaz ama alışılmış ölçülerin dışında ise
iadeye tabidir.

Bunun yanı sıra alışılmış ölçüler içinde kalmak kaydıyla çocuklara yapılan eğitim ve öğretim
masrafları, özellikle ergin çocukların üniversite giderleri de bu kapsamda değerlendirilebilir.
Burada alışılmış ölçüler içinde mi değil mi diye değerlendirirken tıpkı az önceki açıklamalardaki
gibi nitelendireceğiz.
Ekonomik bağımsızlık sağlama amacı olmaksızın adet gereği düğün, sünnet, mezuniyet, doğum
günü, bayram, bir sınavın başarılması gibi hediye verilmesi mutad olan günlerde verilen olağan
hediyeler TMK 675/1 kapsamında denkleştirmeye tabi değildir. Örneğin evlenen oğluna bir
saat taktı, artık burada altsoy olmasına rağmen ve ona sağlığında karşılıksız bir kazandırmada
bulunmasında rağmen, olağan bir hediye olduğu için, hediye verilmesi mutad olan günlerde
verildiği için denkleştirmeye tabi değildir.
"Geleneğe uygun evlenme, düğün giderleri BU EŞİT DEĞİLDİR çeyiz giderleri". Çeyiz ev açmak
için yapılan giderlerdir. Burada denkleştirmeden muaf tutulan düğün giderleridir, evlenmek
için yapılan giderlerdir. Düğün, balayı vb. harcamalar bu kapsamda değerlendirilir. Eğer yapılan
harcamalar geleneğe uygun kabul edilebiliyorsa bunlar denkleştirmeden muaf tutulmuştur.

MİRAS BIRAKANIN
MİRASTA
z* İADEYE/DENKLEŞTİRMEYE
TABİ KAZANDIRMALARI
_______________ t
EKLENECEK DEĞERLER

MB.NİN SAĞLARARASI
TENKİSE TABİ
KAZANDIRMALARI

Tasarruf oranının terekeye göre hesaplanması dediğimiz zaman eklenecek değerleri iki bağlamda
konuştuk:

1. Mb nın mirasta iadeye tabi kazandırmaları: bunların neler olduğunu işledik


2. Terekeye neyi artı olarak ekleyeceğiz? Mbnın sağlararası tenkise tabi kazandırmaları. Bunlar
nelerdir?

10
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

r
MB.nin TENKİSE TABI İVAZSIZ
KAZANDIRMALARI (TMK 565'de
SAYILAN KAZANDIRMALAR)

z* "S "S "S "S

MB.nin Saklı pay


ivazlı feragatte MB.nin
Denkleştirmeye ölümünden kurallarını etkisiz
MB. tarafından serbestçe dönme
tabiyken bundan önceki 1 yıl bırakmak için
mirasçıya hakkını saklı
kurtulan içinde yaptığı yapıldığı açık
sağlığında tutarak yaptığı
kazandırmalar. tüm olan
ödenen karşılık. bağışlamalar.
bağışlamalar. kazandırmalar.

v. v. v. v. v.

MBnın tenkise tabi sağlararası ivazsız kazandırmaları 565'de düzenlenmiştir. Burada sayılanların yanı
sıra 509-567'de ü lehine tesis edilen hayat sigortası alım bedeli ve vakıf kurmak için sağlığında yapılan
kazandırmalar da tenkise tabi kazandırmalardır.

TENKİSE TABİ SAĞLARARASI İVAZSIZ KAZANDIRMALAR

Denkleştirmeye tabiyken bundan kurtulan kazandırmalar.


İvazlı feragatte mirasçıya MB tarafından sağlığında ödenen karşılık.
MB.nin ölümünden önceki 1 yıl içinde yaptığı tüm bağışlamalar.
MB.nin serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı bağışlamalar.
Saklı pay kurallarını etkisiz kılmak için yapıldığı açık olan kazandırmalar.
Ü lehine tesis edilen hayat sigortası alım bedeli (TMK 509, 567).
Vakıf kurmak için yapılan kazandırmalar (TMK 526).

Burada tartışılması gereken önemli bir mesele muvazaalı işlemler bu da son bent
kapsamındadır. Çünkü burada amaçlanan saklı paylı mirasçılardan miras payı kaçırmadır.
Muris muvazaası saklı pay kurallarını etkisiz bırakmak için satış gösterilmesi. Bu işlemlerin
yaptırımı görünür işlem muvazaa nedeniyle geçersiz iken gizli olan işlem şekle aykırılık
nedeniyle geçersizdir. Muvazaalı bir işlem söz konusuysa madde 565 4.bent kapsamında
tenkise tabi tutmaktansa muvazaanın tespiti, kesin hükümsüzlüğün tespiti ve yolsuz tescilin
düzeltilmesi davası da açılabilir. Çünkü orada yapılan tescil yolsuz tescildir muvazaa sebebiyle
temelindeki borçlandırıcı işlem kesin hükümsüzdür. O nedenle her ne kadar muvazaalı işlemler

11
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

565/4 çerçevesinde değerlendirilebilirlerse de bunun yerine kesin hükümsüzlüğün tespiti ve


yolsuz tescilin düzeltilmesi davası açılarak muvazaalı işleme konu taşınmazın tümüyle terekeye
döndürülmesi tereke açısından çok daha avantajlıdır.

Burada eklenecek değerler çerçevesinde 2 şey daha sayılıyor. Ü lehine tesis edilen hayat
sigortası alım bedeli ile ne kastediyor? Hayat sigortası yaptırmış 3.kişiyi de lehtar olarak
göstermiş. Öldüğü takdirde sigorta tazminatı ödenecek bunun lehdarı da 3.kişi. Peki sigorta
alım bedeli tenkise tabi midir? Bu 3.kişiye ödenecek sigorta tazminatı değildir. Eğer miras
bırakan öldüğü gün sağ olsaydı ve öldüğü gün sigorta şirketine poliçeyi iade etseydi sigorta
şirketi ona ne kadar para ödeyecek idiyse sigorta alım değeri ile kastedilen odur. Eklenecek
değer budur alım değeri esas alınır ayrıca tenkise tabi olan da alım değeridir.

Şimdi eklenecek değerler bitti ne idi eklenecek değerler; denkleştirmeye tabi olanlar ve sağlar
arası tenkise tabi olan kazandırmalar. Bunlar eklenecek değerler. Ancak tenkise tabi olan
kazandırmalar bu sağlararası ivazsız kazandırmalardan ibaret değil. Yani tenkise tabi olanlar
sadece 565de sayılanlardan ibaret değil bunlar sağlar arası tenkise tabi kazandırmalar. Bunun
yanı sıra tenkise tabi kazandırmalar nelerdir diye baktığımızda 3 başlık çıkıyor.

Tenkise tabi değerler nelerdir?

1-TMK 565de sayılan sağlar arası ivazsız kazandırmalar

2-Miras bırakanın ölüme bağlı tasarruflarının tamamı(tereke mevcudunu hesaplarken


eklemiyoruz ama öbtIerin tamamı tenkise tabidir. Zaten biz onları yerine getirebilecek miyiz
diye tenkis hesaplamasını yapıyoruz.)

3-Hayat sigortası alım bedeli

12
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Peki, tenkis sırası nasıldır; l.sırada miras bırakanın tenkise tabi ölüme bağlı tasarrufları.
2. sırada miras bırakanın sağlar arası ivazsız kazandırmalar tenkis edilir, (yani 565dekiler)
3. sırada kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine yapılan kazandırmalar
tenkis edilir.

Birinci sırada ölme bağlı tasarruflar dedik. Bütün öbtIer aynı anda ve orantılı olarak tenkise tabi
tutulur. Eğer öbt ile tasarrufta bulunanlar arasında saklı paylı mirasçı varsa saylı payını aşan
kısmı tenkise tabi tutulur. Saklı paylı olmayan mirasçı söz konusuysa kazandırmanın tamamı
tenkise tabidir.

Sağlar arası kazandırmalar ikinci sırada tenkise tabidir. Bunlar aynı anda ve orantılı olarak
tenkise tabi tutulmaz en yeni tarihten en eski tarihliye doğru sırayla tenkise tabi tutulur.

13
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

3.sırada kamu tüzel kişileri ile kamuya yararlı dernek ve vakıflar lehine yapılan kazandırmalar.

Bunlar ister sağlar arası kazandırmayla ister öbt ile yapılmış olsun, bunlar en son sırada tenkise
tabi tutulur.

Bu ne demektir. Biz bir tenkis tutarı bulacağız. Diyelim 800.000 TL çıktı. Eğer vasiyetname ile
yapılan öbtIer varsa l.sırada onlar tenkis edilir. Diyelim MB birisine vasiyetname ile
200.000TL bir başkasına da 150.00 TL vasiyet etsin. Burada toplamları 350.000 TL. Oysa bizim
800.000TL tesis etmemiz gerekiyordu. 450.000 TL açığımız kalacak. Birinci sırada öbtIerin
tamamını aldığımız halde hala açık bir tutar kalır, hala tenkis yapmamız gereken bir miktar
kalırsa o zaman 2.sırada sağlar arası işlemlere gideceğiz. Ama örnek böyle değil. Diyelim tenkis
edilen miktar 300.00TL karşılıyorsa artık sağlar arası işlemlere gitmemize gerek kalmayacak.
Sırayladan anlayacağımız; l.karşılamıyorsa 2 ye, o karşılamıyorsa 3e geçeceğiz. 1.karşılıyorsa
2ye gitmenize gerek yok. **Bunu unutmayın**

MİRAS HUKUKU PRATİK ÇALIŞMA NO 6

SAĞLARARASI
KAZANDIRMALAR
18.05.2014 KIZI C 200.000 TL KURULUŞ SERMAYESİ DENKLEŞTİRME +

11.10.2004 K 300.000 TL İVAZSIZ KAZANDIRMA TENKİS +

15.10.2005 OĞLU D 400.000 TL MUVAZAALI İŞLEM KESİN HÜKÜMSÜZ +

22.03.2006 L 4.000 TL OLAĞAN HEDİYE EKLENMEZ-

15.06.2006 OĞLU F 10.000 TL OLAĞAN HEDİYE EKLENMEZ-

15.06.2006 OĞLU F 150.000 TL ÇEYİZ DENKLEŞTİRME +

09.03.2007 N 50.000 TL SON 1 YIL İÇİNDE TENKİS +

EKLENECEKLER 1.100.000 TL
TOPLAMI

l-3.zümre sormam.** l.zümre mirasçılığı söz konusu. Eş hayatta olduğu için 1/4 alır. Çocuklar
kalan l/4leri alır. Torunlar ise 1/8 pay alır.

Saklı payları hesaplarken eş 1/4, c 1/8 çocukların hepsi 1/8. Saklı paylar toplamı 5/8. Tasarruf
oranı ise 3/8dir.

2-Öncelikli olarak aktif terekeyi bulmamız gerek. Miras açıldığında terekeden borçları
düştüğümüzde elimizde kalan değer.

Nakit, ticari işletme, yazlık; aktif - borç, geçim gideri, cenaze gideri; çıkarılacak.

1. Olarak 18.05.2014de kızı c için muayene açması; Alt soy lehine sağlığında yapılan ivazsız
sağlar arası kazandırmalar aksi belirtilmedikçe denkleştirmeye tabidir. Burada da sermaye
kurumu niteliğinde denkleştirmeye tabidir. Dolayısıyla bu 200bin TL terekeye eklenecek
değerdir.

14
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

2.olarak 11.10.2004 tarihinde arkadaş K için yaptığı işlem yasal mirasçı değil bu yüzden
denkleştirmeye tabi tutamayız. Bu yüzden tenkise tabi olabilir. 565/4bendinden hangisine
girdiğini tespit edeceğiz. Serbestçe dönme hakkını saklı tutarak yaptığı harcamalar 3.bent
kapsamındadır. Tenkise tabi bir işlemdir sağlar arası işlemlerde tenkise tabidir ve eklenir.

3.sırada 15.10.2005 tarihinde oğlu D'ye 400bin TL değerindeki yazlığını satış gibi göstererek
bağışlamıştır. Kesin hükümsüzlüğün tespiti davası ve yolsuz tescil davasının açılarak mal
varlığının terekeye dönmesinin sağlanması daha avantajlıdır. Bu da artı değer olarak buraya
eklenir.

22.03.2006da L'ye verdiği para olağan hediyedir. Yasal mirasçısı olmadığı için tenkise tabi
olmayacaktır. Bu yüzden tenkise tabi değildir, tereke mevcuduna hiçbir şekilde eklenmez.

15.06.2006 da oğlu F'ye taktığı saat olağan hediye kapsamındadır. Denkleştirmeye tabi
değildir, terekeye eklenmez.

15.06.2006da oğluna aldığı çeyiz olağan olmadığı için denkleştirmeye tabidir. Terekeye eklenir.

09.08.2007 N yasal mirasçı değil u yüzden denkleştirme değil, yasal miras olabilir. 565
çerçevesinde değerlendireceğiz son lyıl içinde yapıldığı için tenkise tabidir ve eklenir.
(28.07.2007-20.07.2006)

Eklenecekler toplamı: 1.100.000 TL aktif terekeye eklememiz gerekiyor.

Fiktif tereke^ Aktif tereke+ eklenecek değerler

Fiktif tereke^ 900.000+1.100.000

Aktif tereke^ Yani 2.000.000 TL'dir.

Tasarruf oranım 2.000.000 * 3/8 = 750.000TL

Tenkise tabi tasarrufların toplamı= Tenkise tabi sağlar arası kazandırmalar+ ölüme bağlı
tasarruflar

2 tane tenkise tabi işlem vardı; 350.000 + 800.000=1.150.000

> FİKTİF TEREKE = AKTİF TEREKE + EKLENECEK DEĞERLER


> FİKTİF TEREKE = 900.000 + 1.100.000 TL
> FİKTİF TEREKE = 2.000.000 TL
> TASARRUF ORANI= 2.000.000TL X 3/8
> TASARRUF ORANI= 750.000TL-TL
> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR TOPLAMI = TENKİSE TABİ SA KAZANDIRMALAR + ÖLÜME BAĞLI
TASARRUFLAR
> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR = 350.000 TL + 1.150.000 TL
> TENKİS MİKTARI= 1.150.000-750.000 = 400.000TL
> TENKİS ÖNCE ÖBT.LERDEN AYNI ANDA VE ORANTILI OLARAK YAPILIR
> ÖBT.LER TOPLAMI 800.000TL
> TENKİS EDİLECEK MİKTAR = 400.000TL
> TENKİS ORANI’/i

15
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Bunlar sağlar arası işlemlerdir. Ölüme bağlı tasarruflarına bakarsak;

ÖLÜME BAĞLI
TASARRUFLAR
01.02.2006 KARDEŞİ 600.000 TL TİCARİ İŞLETME BELİRLİ MAL
VASİYETİ
01.02.2006 O 150.000 TL PARA BELİRLİ MAL
VASİYETİ
01.02.2006 S 150.000 TL PARA ART VASİYET

01.02.2006 T 50.000 TL PARA BELİRLİ MAL


VASİYETİ
ANLAMSIZ, RAHATSIZ
EDİCİ ŞARTGEÇERSİZ.
TASARRUF GEÇERLİ

01.02.2006 Kardeş i 600.000 TL -Ticari işletme- belirli mal vasiyeti

01.02.2006 0 150.000TL-PARA- Belirli mal vasiyeti

01.02.2006 S 150.000 TL-PARA- Art vasiyet

01.02.2006 T 50.000TL-PARA- Belirli mal vasiyeti anlamsız, rahatsız edici şart geçersiz, tasarruf
geçerli.

Tenkis miktarı^ 1.150.000- 750.000 = 400.000 TL aşmıştır.

Tenkis önce öbtIerden aynı anda ve orantılı olarak yapılır. Dolayısıyla 400bin TL yi tenkis
edersem, öbtIer toplamı ne idi 800.000TL.

Tenkis edilecek miktar^ 400.000 TL

Tenkis oranı '/ı

ÖLÜME BAĞLI TENKİS ORANI TENKİS MİKTARI


TASARRUFLAR
01.02.2006 KARDEŞİ i 600.000 TL X’/i 300.000 TL

01.02.2006 O 150.000 TL X’/i 75.000 TL

01.02.2006 S 150.000 TL X’/i

01.02.2006 T 50.000 TL X’/i 25.000 TL

TOPLAM 400.000 TL

16
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

01.02.2006 Kardeş i 600.000 TL * 1/2= 300.000 TL

01.02.2006 O 150.000TL * 1/2= 75.000 TL

01.02.2006 S 150.000 TL * 1/2

01.02.2006 T 50.000TL * 1/2= 25.000 TL

= 300+75+25= 400.000 TL

16.4.2018

Pratik no 7:

1. Kâğıtta çizili. Iskatın saklı paya olan etkisini görüyoruz. Iskat saklı paylı m i rasçı lığı sona
erdiren bir durumdu. Iskat edildiği zaman saklı paylı altsoyu yoksa onun saklı payı MB
nın tasarruf oranına eklenir. Hoca çözerken doğrudan saklı paylar toplamını
hesaplarken 1/16 yı dikkate almayıp doğrudan tasarruf oranına ekledi. Iskat ettiği
zaman MB na göre saklı paylı alt soyu yoksa ıskat edilenin, onun saklı payı MB nın
tasarruf oranına eklenir.
2.

NAKİT 500.000 TL AKTİF


TAŞINMAZ 800.000 TL AKTİF
BORÇ 45.000 TL ÇIKARILACAK
CENAZE GİDERİ 10.000x3=30.000 TL ÇIKARILACAK
AKTİF TEREKE TOPLAM 1.300.000-100.000 = 1.200.000 TL

Biri taşınmaz biri nakit bunlar mevcut aktifler. Çıkarılacaklar: cenaze giderleri, 3 aylık geçim
giderleri, borçları, terekenin defter tutulma yazılması ve giderleridir. Olaya baktığımızda, borç
45 bin TL çıkarılacak, geçim gideri 10 bin x 3= 30 bin TL çıkarılacak, cenaze gideri, 25 bin TL
çıkarılacak bunların toplamı 100.000 TL yapıyor. Aktif tereke toplamı 1.300.000 bundan
100.000 TL çıkarırsak 1.200.000 TL dir.

3.

SAĞLARARASI
KAZANDIRMALAR
2003 Baba B 250.000 TL DENKLEŞTİRMEDEN TENKİS +
KURTULAN
TASARRUF
15.08.2009 P 150.000 TL İVAZSIZ TENKİS +
KAZANDIRMA SON
1 YIL İÇİNDE
EKLENECEKLER 400.000 TL
TOPLAMI

17
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Burada önce babasına kazandırma yapıyor ancak daha sonra babasını mirasçılıktan çıkarıyor.
Miras payına mahsuben demiş olayda, burada belirtilmiş. Yasal mirasçısına, yasal payına
mahsuben yapıldığı belirtilerek ivazsız bir kazandırmada bulunmuşsa bu iradi bir
denkleştirmeye tabidir kural olarak. Ama bunun için yasal mirasçı olması gerekir kural olarak.
Ama olayda yasal mirasçı, yasal mirasçı sıfatını kaybetmiş. Ancak denkleştirmeden kurtulan
tasarruflar tenkise tabidir dolayısıyla denkleştirmeden kurtulur fakat tenkise tabi olur. Bu
açıklamanın sınavda yazılması gerekir.

Daha sonra 15.8.2009 tarihinde 150.000 lira kazandırmada bulunmuş ancak p oğlu değil yasal
mirasçısı değil dolayısıyla hiçbir şekilde denkleştirme olamaz, olsa olsa tenkis olabilir. 5 hal var
tenkiste. Ölümünden önceki son 1 yıl önceki kazandırma olduğu için başka hiçbir şeyi
araştırmaya gerek yok otomatik olarak tenkise tabidir.

Dolayısıyla olayda hem 150 bin lira hem 250 bin lira tenkise tabi Bunlar aktif terekeye
eklenecek değerleri oluşturuyor.

ÖLÜME BAĞLI
TASARRUFLAR
10.03.2010 BABA B ISKAT GEÇERLİ YASAL MİRASÇI SIFATINI
KAYBEDER
10.03.2010 D 200.000 TL PARA BELİRLİ MAL VASİYETİ
10.03.2010 F 400.000 TL ’/2 TAŞINMAZ BELİRLİ MAL VASİYETİ

Bu tablo hep unutuluyor sınavda. Öbt unutulunca 10 puan gider. Önemli!! BURADA ÖBT LERİN
TOPLAMI 600.000TL

Biz ilk tabloda aktif terekeyi 1.200.000 TL bulduk

ikinci tabloda sağlararası işlem 400.000 TL eklenecek değer oldu. 600.000 TL de öbt den gelen
eklenecek değer oldu.

> FİKTİF TEREKE = AKTİF TEREKE + EKLENECEK DEĞERLER


> FİKTİF TEREKE = 1.200 + 400.000
> FİKTİF TEREKE = 1.600.000 TL
> TASARRUF ORANI = 1.6000.000 TL x 7/16
> TASARRUF ORANI = 700.000TL
> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR TOPLAMI = TENKİSE TABİ SA KAZANDIRMALAR + ÖLÜME
BAĞLI TAARRUFLAR
> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR = 400.000 + 600.000 = 1.000.000 TL

7/16 tasarruf oranı ilk soruda bulmuştuk. Bunu bulduğumuz rakamsal terekeye uygulayacağız.
Rakamsal tereke 1.600.000 TL. Bunu tasarruf oranı ile çarptığımız zaman tasarruf oranı
700.000 TL olur.

18
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

> TENKİS MİKTARI = 1.000.000-700.000 = 300.000TL


> TENKİS ÖNCE ÖBT.LERDEN AYNI ANDA VE ORANTILI OLARAK YAPILIR
> ÖBT.LERTOPLAMI = 600.000 TL
> TENKİS EDİLECEK MİKTAR = 300.000TL
> TENKİS ORANI 300.000/600.000 = ’/z

Not: öbtIeri dikkate alırken kamu kurum ve kuruluşlarına yapılanları dikkate almayacaksınız o
en sona inecek. Geçen yıl sınavda bunu sormuş!!!

600.000 TL de 300.000 TL tenkis edeceksem

400.000 TL de ? Ne kadar tenkis ederim

X = 400.000 TL X 300 / 600.000 TL = %

4. Iskat vasiyetname şekillerinden birine uyularak yapılır. Ancak olayda vasiyetname


şekillerinden biri yok, dolayısıyla ıskat için geçerli olan şekil yerine getirilmemiştir.
Vasiyetname düzenleme şekillerini biliyoruz, burada el yazılı vasiyetname ya da resmi
vasiyetname şekillerine uyulmamıştır.
5. Mirasçılıktan çıkarma sebepleri 2 tane idi, ya ağır bir suç işlemiş olacak ya da aile
hukukundan doğan görevlerini önemli ölçüde yerine getirmemiş olacak. Oğlu babasını
mirasçılıktan çıkarıyor, ancak her iki bırakma sebebi de burada yoktur. Yeterli sebep
olduğunu gösteren veri olayda gösterilmemiş. Dolayısıyla ıskat edilen kişi iptal davası
açabilir ancak burada tenkise ilişkin hükümler kıyasen uygulanır. Burada iki durum söz
konusu olabilirdi:
MB nın mirasçılıktan çıkarma sebebi hakkında açık bir hataya düşmüş olması ->
ıskat edilen mirasçı hata sebebiyle iptal davası açarak miras payının tamamını alır.
MB nin mirasçılıktan çıkarma sebebini göstermemesi veya gösterdiği sebebin
yeterli olmaması -> ıskat edilen mirasçı tenkis davası açarak SAKLI PAYINI alır.

Olayda 2. Durum söz konusu. Açık bir yanılma falan yok, bilinçli olarak yeterli ıskat sebebi
olmadığı halde saklı paylı mirasçının ıskat edilmesi söz konusudur.

OLAY 2

1. Burada art mirasçılık, yedek mirasçılık, şarta bağlı tasarruf, belirli mal vasiyeti, yükleme
vs. var. Bu tasarruflara bakın haftaya çözelim birlikte, (çözmedi)

19
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

PRATİK ÇALIŞMA NO 8

1. KÂĞITTA ÇİZİLİ

Burada sınavda herkes çok yanlış yaptı, kimse d yi dikkate almadı. Çünkü sağ ve tam olarak
doğum gerek, ceninin varlığı bekletici mesele yapılıyor bunlar anlatılacak. Ancak d dünyaya
gelmiştir yazıyor son kısımda. Bunu kimse okumuyor ve yanlış yapılıyor. D tam ve sağ olarak
doğmuştur. 1. Ve 2. Zümre bir arada ama 2. Zümre pay almaz. Eş birinci zümre ile birlikte
mirasçı olduğu için % alır. Kalan % de 3 çocuk arasında paylaştırılır. Alt soyun saklı payı yasal
miras payının yarısıdır. Spt 5/8, T. O. 3/8 dir.

2. .

NAKİT 1.000.000 TL AKTİF


EV 400.000 TL AKTİF
ARABA 80.000 TL AKTİF
BORÇ 100.000 TL ÇIKARILACAK
GEÇİM GİDEERİ 10.000x3=30.000 TL ÇIKARILACAK
AKTİF TEREKE TOPLAM 1.480.000-130.000=1.350.000 TL

Burada 100.000 TL borç var, 3 aylık geçim değerini dikkate alacağız 30 bin, toplam 130.000 TL
çıkaracağız. Geriye 1.350.000 TL aktif tereke toplamı kalıyor

3. .

SAĞLARARASI
KAZANDIRMALAR
15.04.2009 K 300.000 TL MUVAZAALI İŞLEM KESİN HÜKÜMSÜZ +
01.05.2009 V 3.000 TL OLAĞAN HEDİYE EKLENMEZ-
01.12.2009 Ş 450.000 TL KARŞILIKSIZ TENKİSE TABİ-1-
KAZANDIRMA
10.01.2010 F 150.000 TL ALTSOY LEHİNE DENKLEŞTİRME +
ÇEYİZ
EKLENECEKLER 1.050.000 TL
TOPLAMI

ilk işlem muvazaalı bir işlemdir. Görünen işlem muvazaa nedeniyle kesin hükümsüz, gizli işlem
şekle aykırılık nedeniyle kesin hükümsüzdür. Kesin hükümsüzlüğün tespiti ve yolsuz tescilin
tespiti yapılarak bunun terekeye eklenmesi gerekir. Pratik çalışma çözümlerini yaparken bu
şekilde değerlendirilir. Malı terekeye bütün olarak döndürüyoruz. Uygulamada da genellikle
böyle yapılır. Ancak bu tip işlemler aynı zamanda tenkise tabi çünkü sağlararası tenkise tabi
işlemler 565 de 4 bent olarak sayılıyor bunlardan biri de saklı payları ihlal kastı taşıyan
işlemlerdir, muvazaalı işlemler de bunlardandır. Tenkise tabi olarak değerlendirirsek bütün
sonuçlar değişiyor. Sınavda soruyu verirken sonuçlar virgüller çıkarsa yanlış yapıyorsunuzdur.

20
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Tenkise dahil ederseniz sonuçlar virgüllü çıkabilir, doğru kabul eder hoca ama işlem zorlaşır.
Hoca kesin hükümsüz kabul edip terekeye dava açarak bütün olarak dönmesini sağlıyor.

ikinci işlem olağan hediyedir. Hiçbir şekilde yasal mirasçısı değildir alt soyu olarak ama fark
etmez ne tenkise ne de denkleştirmeye tabi değildir, terekeye eklenmez.

Üçüncü işlem, 450.000 TL değerindeki resim koleksiyonunu bağışlamıştır. Burada arkadaşı var
ne yasal mirasçı ne de altsoy dolayısıyla tenkistir. Tenkise tabi sağlararası işlemler:

Denkleştirmeden kurtulanlar
ivazlı feragatte ivaz
Serbest bir
Son 1 yıl içinde yapılmışsa

Bunlardan biri yok. Dolayısıyla olsa olsa saklı payı ihlal kastıyla yapılmış bir tasarruf olabilir.
Meblağ çok yüksek. Terekenin 1/3 ünü kazandırma yapmış. Zaten olay metninde çocuklarına
kalmasını istemediği için yaptığını da vermiş bize. Dolayısıyla saklı payı ihlal kastıyla yapıldığını
kabul edebiliriz ve tenkise tabi bir işlem söz konusudur.

Dördüncü işlem, torun f altsoydur. Altsoy lehine yapılan ivazsız sağlararası kazandırmalar belli
niteliklere sahipse kanun hükmü gereği denkleştirmeye tabidir. Burada yasal miras payına
mahsup için şeklinde bir belirtme yok öyle olsaydı denkleştirmeden kurtulacak ama tenkise
tabi olacaktı. Burada denkleştirmeye tabi bir kazandırma var ve terekeye artı değer olarak
eklenir.

Beşinci işlem, arkadaş h olduğu için denkleştirmeye tabi değil, son 1 yıl içinde yapıldığı için
otomatik olarak tenkise tabi bir işlem söz konusudur. Tereke mevcuduna eklenir.

300.000 + 450.000 + 150.000 + 150.000 = 1.050.000 TL eklenecek

Öbt lere bakacak olursak:

ÖLÜME BAĞLI
TASARRUFLAR
Mayıs 2011 D 400.000 TL EV BELİRLİ MAL VASİYETİ
Mayıs 2011 E 400.000 TL EV YEDEK MİRASÇI ATAMA
Mayıs 2011 A 400.000 TL PARA BELİRLİ MAL VASİYETİ
Mayıs 2011 K 400.000 TL PARA ART MİRASÇI ATAMA
Mayıs 2011 YÜKLEME
Mayıs 2011 T VASİYETİ YERİNE
GETİRME GÖREVLİSİ

Vasiyetname geçerli midir bununla ilgili bir iki cümle edilmesi gerekir burada. Burada
kısıtlanmış ve kısıtlandıktan sonra el yazılı vasiyetnameyi düzenlemiş. El yazılı vasiyetnamedeki
ehliyete bakmamız gerekir, kısıtlı olmama aranmaz. Ayırt etme gücüne sahip olma ve 15
yaşında olma yeterlidir. Ayırt etme gücünü kaldırdığına ilişkin olayda veri yok, ayırt etme
gücünün olması asildir. Kısıtlanmış olmada vasiyetname düzenleme bakımından bir engel

21
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

değil. 15 yaşını doldurmuş olma ve ayrıt etme gücüne sahip olan herkes vasiyetname
düzenleyebilir. Dolayısıyla kısıtlı da olsa vasiyetname düzenleyebilir.

> FİKTİF DEĞER = AKTİF DEĞER + EKLENECEK DEĞER


> FİKTİF TEREKE = 1.350.000 + 1.050.000
> FİKTİF TEREKE = 2.4000 TL
> TASARRUF ORANI = 2.400.000 x 3/8
> TASARRUF ORANI = 900.000TL

900.000 TL serbestçe tasarruf edebileceği orandır.

Sağlararası tenkise tabi olanlar ş ve h lehine yapılan kazandırma bu ikisinin toplamı 600.000 TL
İlk sağlararası tenkise tabi işlemdir.

Bizim burada bir problemimiz var d lehine bir ev bırakmış ama d saklı paylı mirasçı, d ye
bıraktığı mirası eğer öbt ler arasında saklı paylı mirasçı lehine yapılmış bir kazandırma varsa
sadece saklı paylı mirasçının saklı payını aşan kısmını tenkis bakımından dikkate alıyoruz. Öbt
lerin hepsi kural olarak tenkise tabi ama öbt yi mirasçım lehine de yapabilirim, eğer bunu
yapmışsam tenkis hesabını yaparken saklı paylı mirasçının saklı payının üstünde kalan kısmını
dikkate alıyoruz. D nin saklı payını bulmamız gerekir. Bu da 2.400.000 x 1/8 = 300.000 TL dir.
Ev 400.000 TL, saklı pay 300.000 TL. 400.000-300.000=100.000. işte sadece bu 100.000 liralık
kısmını tenkise tabi tutabiliriz. Bu durumda 600.000 lira sağlararası işlemlerden gelir,
öbtIerden d lehine yapılanı 100.000 lira olarak dikkate alıyoruz, anneye bıraktığı para 400.000
lira olduğu için öbt lerden 500.000 lira gelecek.

600.000 + 500.000 = 1.100.000 lira tenkise tabi işlemler toplamıdır.

> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR TOPLAMI = TENKİSE TABİ SA KAZANDIRMALAR + ÖLÜME


BAĞLI TASARRUFLAR

D saklı paylı mirasçı olduğu için öncelikle onun saklı payı hesaplanarak, onun lehine yapılan
tenkise tabi ÖBT.den düşülmelidir. D saklı paylı mirasçı olduğu için onun lehine yapılan ÖBT
saklı payı dışında tenkise tabidir.

> D'nin SAKLI PAYI = 2.400.000 x 1/8 = 300.000


> D'ye YAPILAN TENKİSE TABİ ÖBT = 400.000 - 300.000 = 100.000
> TENKİSE TABİ TASARRUFLAR = 600.000 + 500.000 = 1.100.000 TL

Bizim tasarruf oranımız 900.000 liraydı bunu 1.100.000 liradan çıkaracağız.

> TENKİS MİKTARI = 1.100-900.000 = 200.000TL

TENKİS ÖNCE ÖBT.LERDEN AYNI ANDA VE ORANTILI OLARAK YAPILIR.

> ÖBT.LERTOPLAMI = 500.000 TL


> TENKİS EDİLECEK MİKTAR = 200.000TL
> TENKİS ORANI = 200.000/500.000 = 2/5

22
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

ÖLÜME BAĞLI
TASARRUFLAR
Mayıs 2011 D 100.000 TL X 2/5 40.000 TL
Mayıs 2011 A 400.000 TL X 2/5 160.000 TL
TOPLAM 200.000 TL

4. BU SORU HOCANIN SEVDİĞİ BİR SORU. AMA SEVERİM DEDİ GEÇTİ. Daha sonra
çözeceğiz (asla çözmedi)

TENKİS DAVASI

^^IMBjTİr^akl^pay^tecatAf^eder^asamjflannır^asamj^omnın^ştıkla^ölçücl^^

etkisizleştirmesine, bu tasarrufların aşma oranında indirilmesine ve indirilen bu tutarın


saklı paylı mirasçılara tahsis edilmesine imkan sağlayan davaya TENKİS DAVASI denilir.
Yenilik doğuran dava niteliği taşır.
MB.nin ÖBT.lerine karşı ve bazı sağlararası kazandırmalarına karşı ileri sürülmesi
mümkündür.
Kural olarak sadece dava yoluyla ileri sürülebilir. Ancak istisnaen açılan davalarda def'i
yoluyla ileri sürülmesi de mümkündür.
Tenkis talebi ancak saklı payını almamış mirasçılar tarafından ileri sürülebilir.

Yenilik doğuran dava olduğu için hak düşürücü süreye tabidir. Ancak eğer bu süre kaçırılmışsa
bile defi olarak ileri sürülmesi her zaman için mümkündür.

• Tenkis davası MB.nin ölümü üzerine açılabilir. MB sağ iken tenkis davası açılamaz;
ihtiyati tedbir talebinde bulunamaz.
• Dava açma hakkı olan her davacı diğerlerinden bağımsız olarak dava açabilir.
• Tasarruf oranına tecavüz miktarı tüm saklı paylar göz önünde tutularak hesaplanır;
ancak sadece dava açan saklı paylı mirasçının saklı payını karşılayacak kadar miktar
tenkis edilir. Dava açmayan saklı paylı mirasçılar tenkis kararından faydalanamaz.
• MB. Saklı paylı mirasçının lehine bazı tasarruflarda -sağlararası ya da ölüme bağlı
ivazsız kazandırma- bulunmuşsa omun saklı payına tecavüz edilip edilmediği
^^^lıesaplamHçeı^unlanı^^ö^nünd^ulundunjImas^eı^k^

Her davacı, saklı payına tecavüz edilen her saklı paylı mirasçı diğerlerinden bağımsız olarak
dava açabilir. Davayı kim açtıysa sadece o faydalanır, diğerlerinin faydalanması mümkün
değildir. Tabii ki hesaplama tamamı dikkate alınarak yapılır ama kim dava açmışsa sadece onun
saklı payını karşılayacak kadar miktar tenkis edilir. Dolayısıyla herkesin muhakkak dava açması
gerekir tenkis hükmünden faydalanabilmesi için

23
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Saklı paylı mirasçı açmayabilir o yüzden alacaklılara da bu imkan sağlanmıştır.

• Tenkis davasının kanunda öngörülen hak düşürücü süreler içinde açılması gerekir.
• TMK 571 uyarınca, mirasçıların saklı paylarına tecavüz edildiğini öğrenmelerinden
itibaren 1 yıl ve her halükarda vasiyetnamelerde açıldıkları tarihten, diğer hallerde ise
mirasın açılmasından itibaren 10 yıl geçmekle tenkis davası açma hakkı düşer.

30.4.2018

MİRASIN AÇILMASI VE MİRASÇILARA GEÇMESİ

• ÖBTIer MBnın ölümü üzerine hüküm ifade eder.


• Tereke MBnın ölümü ile hiçbir işleme, talebe ya da süre gerekmeksizin mirasçılara
intikal eder.
• Yasal ve atanmış mirasçılar kendiliğinden tereke üzerinde hak sahibi olur: KÜLLİ
HALEFİYET İLKESİ (TMK 599).
• Mirasçıların MBnın ölümü ile doğacak miras hukuku haklarını önceden talep etmeleri
mümkün değildir.

24
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Miras, MB nın ölümüyle açılır. 577. Maddede açıkça bunu belirtmiştir. Ölüm anı bizim
açımızdan çok önemlidi|r. Öbt lerin hepsi MB nın ölümü ile hüküm ifade eder ama bunun
haricinde süreler ve mirasla ilgili haklar ölüm anında başlar.

Ölüm anının tespiti miras hukuku bakımından önemlidir.

^^^MBnîr^ahi^ldugî^az^ıaklan^^o^lamTiimZr^çılmasNI^on^rer

iş görme borcu doğuran sözleşmeler


Kişiler ve aile hukukundan doğan kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar
Manevi tazminat talep etme hakkı
Ayni haklardan intifa ve oturma hakkı
• Ölüm anının tespiti miras hukuku bakımından bu bağlamda önemlidir. Terekeye
eklenecek ve çıkarılacak değerler ölüm anına göre hesaplanır.
Örneğin: boşanma anında kadın 5 aylık hamile. Boşandıktan sonra boşandığı eşi M
ölüyor. M'nin yaşayan bir de annesi ve kardeşi var.
V
Örnekteki ihtimalde bebek ölü doğabilir, 2 dk yaşayıp ölebilir. Eğer ölü doğarsa bu ihtimalde
annesi ve kardeşi mirasçı olur. Boşandığı eş hiçbir şeye hak kazanamaz ama doğdu 2 dk yaşadı
ondan sonra öldü ise her şey boşandığı eşe kalır çünkü çocuk anne karnına düştüğü andan
itibaren haklara ehildir. Eğer mirasçılar arasında cenin varsa paylaştırma ceninin doğmasına
kadar ötelenir. Sağ doğmasına ya da doğmamasına göre farklılıklar yaratılır.

/-------------------------------------
• Miras, MBnın ölümü ile açılır (TMK 575).
• ÖBTIer MBnın ölümü üzerine hüküm ifade eder.
• Tereke MBnın ölümü ile hiçbir işleme, talebe ya da süre gerekmeksizin mirasçılara
intikal eder.
• Yasal ve atanmış mirasçılar kendiliğinden tereke üzerinde hak sahibi olur: KÜLLİ
HALEFİYET İLKESİ (TMK 599).
Mirasçıların MBların ölümü ile doğacak miras hukuku haklarını önceden talep etmeleri
mümkün değildir.

Tereke MB nın ölümü ile açılır mirasçılara kendiliğinden herhangi bir süreye bağlı kalmaksızın
geçer. Burada mirasçı yasal ve atanmış mirasçı olabilir. Eler ikisi de varsa miras ortaklığı vardır
ancak tereke borçlarından mirasçıların sorumluluğu şahsen ve müteselsilen sorumludur,
elbirliği ile mülkiyet değil.

25
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Vasiye^lacakhsNcüllUıale^legilcIİ^Tiimsır^çılmasıyl^Zsiye^o^lusun^ZrçNle^^

sürülebileceği bir alacak hakkı kazanır.


Vasiyet alacaklısı vasiyet konusu hakkı vasiyet borçlusu usulüne uygun şekilde
kendisine devredilince kazanır.
Vasiyet alacaklısı mirasçı olmamasına rağmen TMK 616'da miras reddetme imkanı
tanınmıştır.
Vasiyet borçlusu bu borcu ifa etmezse TMK 112 vd. uygulanır.
Vasiyet konusu hak kural olarak MB.nin ölümü anındaki haliyle ifa edilir.
MB.nin alacaklılarının hakkı vasiyet alacaklıların hakkından; vasiyet alacaklıların hakkı
da mirasçıların şahsi alacaklılarının hakkından önce gelir (TMK 603).

Külli halefiyet ilkesi geçerlidir ama vasiyet alacaklıları açısından bu geçerli değildir.
Malvarlığında olan ama öldükten sonra terekede yer almayan haklar vardır. Aile hukukundan
doğan ve kişiye sıkı sıkıya bağlı haklar, manevi tazminat talep etme hakkı kural olarak
sağlığında talep etmemişse MB mirasçılarına intikal etmez, intifa hakkı, sükna hakkı, bazı iş
görme sözleşmelerinden doğan borçlar, vekâlet sözleşmesinde vekilin veya müvekkilin ölümü
sona erme sebebidir, hizmet sözleşmesinde işçini ölümü sona erme sebebidir, eser
sözleşmesinde işgörme borcu onun şahsına sıkı sıkıya bağlıysa o takdirde yüklenicinin ölümü
borcu sona erdirecektir ve dolayısıyla bu borç terekede yer almayacaktır.

Vasiyet alacaklıların cüzi halef olmaları sadece alacak hakkı olduğunu gösterir. Bu alacak
hakkını vasiyet borçlusuna kullanacaktır. Vasiyet borçlusu 1. Sırada belirlenmişse belirlenen
kişidir, 2. Sırada vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmışsa o 3. Sırada yasal ve atanmış
mirasçılardır.

26
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Vasiyet alacaklısı, vasiyet borçlusundan bu borcun yerine getirilmesini isteyecektir. Ne zaman


hak sahibi olacaktır? Alacak temin edilince, taşınmaz ise tapuya tescil edildikten sonra ancak
hak sahibi olur.

Vasiyet borçluları bu borcu ifa etmezse ne olur? Yerine getirmezlerse borcu gereği gibi yerine
getirmemiş olurlar ve borç söz konusu olduğu için TBK 112 vd. hükümlerine tabi olurlar
öncelikle temerrüt hükümleri 117 vd. ki hükümler uygulama alanı bulur.

Kural olarak MB nın ölümü anında o malvarlığı değeri ne şekilde ise o şekilde ifa edilir. Diyelim
ki 5 sene sonra öldü o sırada değer kazanmış veya değer kaybetmiş olabilir, kural olarak ölüm
anını esas aldığımız için ölüm anında nasılsa o şekilde ifa ediyoruz. Ölümden vasiyet borcunun
ifasına kadar geçecek semereler ise kural olarak vasiyet alacaklısına aittir. Arada geçen sürede
bir zarar görürse borcun konusu olan malvarlığı unsuru, vekâletsiz iş görme hükümleri
çerçevesinde sorumlu olabilir.

Vasiyet alacaklıları bakımından bu ilkeler kabul edilir.

Bir kimsenin mirasçı olabilmesi için ya yasal mirasçıların kapsamına girmeli yani ilk
3 zümredeki mirasçılardan biri olmalı ya da eğer yasal mirasçı değilse lehine bir öbt
düzenlenmiş olmalıdır.
Mb nın ölümünde sağ olması gerekir. Mb öldüğünde sağ değilse mirasa sahip
olamaz. Burada ceninin durumu özellik arz eder. 582. Maddede düzenlenir.
"Madde 582- Cenin, sağ doğmak koşuluyla mirasçı olur. Ölü doğan çocuk mirasçı
olamaz."
Dolayısıyla cenin varsa kanun koyucu özel bir durum hükmetmiş. Cenin ana
rahmine düştüğü andan itibaren haklara ehil olduğu için mirasçılık haklarına da
ehildir. Cenin olarak dahi var olmayan bir kişiye kazandırmada bulunulması
mümkün müdür? Sağ olmalı dedik, cenin bakımından özel düzenleme var dedik.
Mb şunu yapabilir mi ileride oğlumun bir çocuğu doğması durumunda ona şu kadar

27
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

malımı vasiyet ediyorum diyebilir mi? Evet yapabilir bu durum 583. Maddede
düzenlenir. Biz art m i rasçı I ığı da gördük, dolayısıyla art m irasçı lığın kabul edildiği bir
sistemde bu da mümkündür. Art mirasçılıkta önce biri sonra diğeri kuralı vardı.
Burada da önce yasal mirasçıların daha sonra doğacak kişinin olsun denilebilir.
"Madde 583- Mirasın açıldığı anda henüz var olmayan bir kimseye artmirasçı veya
art vasiyet alacaklısı olarak, tereke veya tereke malı bırakılabilir. / Mirasbırakan
tarafından önmirasçı atanmamışsa, yasal mirasçı, önmirasçı sayılır."
Dolayısıyla MB nın henüz cenin olarak dahi bulunmayan bir kimse lehine bir
kazandırmada bulanması art mirasçılıktan faydalanarak mümkündür. Ön mirasçı
gösterilmemişse yasal mirasçılar ön mirasçı kabul edilir.
Mirasçı olma ehliyetine kimler sahiptir? Gerçek ve tüzel kişiler sahiptir. Bizim
hukukumuzda hayvanlar lehine yapılamıyor. Tüzel kişiliği olmayan gruplar lehine
özel bir düzenleme var, o grubu oluşturan her bir kişi lehine yapıldığı kabul ediliyor.
En önemlisi burası! Yoksunluğun söz konusu olmaması, mirastan yoksunluğun söz
konusu olmaması. Yoksunluğu ıskatla farklı bakımından daha önce konuşmuştuk.

MİRASTAN ISKAT MİRASTAN YOKSUNLUK

• Mirastan ıskat için ÖBT • Mirastan yoksunluk


yapılması gerekir. kendiliğinden gerçekleşir.
• Iskat sebepleri daha genel • Yoksunluk sebepleri somut
düzenlenmiştir. (TMK 510). olarak sayılmıştır (TMK 578).
• Sadece saklı paylı mirasçılar • Herkes için geçerlidir, etkilidir.
için anlam taşır. • Afla ortadan kalkar (TMK
• Afla ortadan kalkıp 578/2).
kalkmayacağı tartışmalıdır. • Tasarruf oranına etkisi: MB.den
• Tasarruf oranına etkisi: Iskat önce ölmüş gibi hesaplama
edilenin saklı paylı alstsoyu yapılır.
olup olmamasına göre değişir.

Öncelikle sebepleri bakımından farklılık söz konusudur. Iskat tasarrufunu ret olarak
nitelendirenler var, bu felaket bir hukukçuluk hatasıdır asla bu karıştınlamaz!

Iskat için öbt yapılması zorunludur ama yoksunluk kendiliğinden kanun hükmü gereği
gerçekleşir yani 578 deki sebeplerden (Madde 578- Aşağıdaki kimseler, mirasçı olamayacakları gibi;
ölüme bağlı tasarrufla herhangi bir hak da edinemezler: 1. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak
öldüren veya öldürmeye teşebbüs edenler, 2. Mirasbırakanı kasten ve hukuka aykırı olarak sürekli
şekilde ölüme bağlı tasarruf yapamayacak duruma getirenler, 3. Mirasbırakanın ölüme bağlı bir
tasarruf yapmasını veya böyle bir tasarruftan dönmesini aldatma, zorlama veya korkutma yoluyla
sağlayanlar ve engelleyenler, 4. Mirasbırakanın artık yeniden yapamayacağı bir durumda ve zamanda
ölüme bağlı bir tasarrufu kasten ve hukuka aykırı olarak ortadan kaldıranlar veya bozanlar.} biri varsa

28
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

kendiliğinden miras dışı kalır o ilgili kişi ve yoksunluk sadece saklı paylı mirasçı için değildir,
saklı paylı mirasçılar, atanmış mirasçılar ve vasiyet alacaklıları için geçerlidir. Oysa ıskat sadece
saklı paylı mirasçı için geçerlidir. Yoksunluk daha geniş bir kavramdır ve öbt düzenlenmesine
gerek yoktur, doğrudan kanun hükmü gereği gerçekleştiği için örneğin alacağını talep etti
diyelim, mirasçılar sadece yoksunluk sebebinin tespitini mahkemeden talep eder, orada
verilecek hüküm eda hükmü değil tespit hükmüdür.

578 de ilk iki bentte sayılanlar aslında bizim ıskat sebeplerimizle örtüşür. Burada yoksunlukta
da ağır bir suç gibi genel bir ifade kullanmamış çünkü ıskat sebepleri daha genel ve soyuttur,
burada daha somut sebepler sayılmıştır, öldürmek, öldürmeye teşebbüs etmek, bir daha
vasiyetname düzenleyemeyecek duruma getirmek bunlar artık ağır bir suçla örtüşür.

Afla ortadan kalkar yoksunluk, ıskat bakımından bu durum tartışmalıdır. Çünkü ıskatta bu
yönde özel bir düzenleme yoktur. Iskata koymadıklarına göre bu konuda bir düzenleme, kanun
koyucu ıskatın afla kalkmasını istemiyor diyorlar. Diğer görüşte olanlar ise yoksunluk daha ağır,
daha ağır için kabul edilen bu durum daha hafif olan ıskat bakımın evleviyetle kabul edilmelidir
diyenler var hoca da bu görüşte.

YOKSUNLUĞUN SONUÇLARI

Nisbidir demek, yoksunluk sebebi kime karşı işlenişse sadece onun mirasından yoksunluk söz
konusu olur.

29
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

MİRASIN GEÇİŞİNDE ALINACAK KORUMA ÖNLEMLERİ

Hiç uygulaması yok gibi gelir ama aslında her uygulamada yer alır. Bu koruma tedbirleri miras
açılıyor ama daha paylaşılmadan önce alınması gereken tedbirlerdir.

Miras paylaşımı her zaman kısa süre içerisinde gerçekleşmezse, tereke büyükse, erkek ya da
kadın birden fazla evlilik yapmışsa ve o evliliklerden birden fazla çocuk meydana gelmişse,
evlilik dışı ilişkiler varsa işler karışır. Arada ölümler olur vs. dolayısıyla mirasçıların saptanması
zor olur, tereke mevcudunun korunması önem arz eder. Çok paydaş, çok mirasçı, durmadan
ölen oluyor, durmadan yeniden taraf teşkil edilmesi gerekiyor vs.

Koruma önlemleri 3 grupta yer almış.

30
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Bu önlemlerin hepsi ölenin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinden talep ediyoruz.
Aslında sırf bu değil miras hukuku açısından bütün işlemlerde ölenin son yerleşim yeri sulh
hukuk mahkemesinde gerçekleştirilir ama mesela yerleşim yeri İstanbul'da ama bodrumda
yazlığı var bodrumdayken vefat etti ise orada da malvarlığı değerleri olduğu için bodrumdaki
sulh hukuk mahkemesinden de koruma tedbirleri talep edilebilir. Öldüğü yerde malvarlığı
olmak kaydıyla. Örneğin Ankara'ya gezmeye gitti ise Ankara sulh hukuk mahkemesinden talep
edemez.

Burada gördüğümüz gibi ilk iki halde vesayet altına alınması gereken bir hal olmaması veya
uzun sürede ortada olması farklı ama bunun dışında kanun koyucu ilgililerden birine 1 ay içinde
defter tutma imkânı verilmiştir. Bu son imkân çok kullanılır.

31
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Mühürleme, malların kapılı bir yere konarak kapısına mahkeme mührünün konulmasıdır.
Resmen mühürlenmişse hu mallara el atma ceza hukuku bakımından bir suç teşkil eder. Kapalı
bir yere konur ve kapısına da (bu evin içinde bir yer olabilir, mühürlendiği belirtilmek suretiyle
banka kasasına bırakılabilir veya yediemine bırakılabilir, evin içinde ise bir oda olabilir, dolap
olabilir vs.) mühür konur.

Normalde terekeyi kim yönetir? Mb öldü ama miras henüz paylaşılmadı kim yönetir bu
terekeyi? Alacaklar borçlar söz konusu olabilir ama daha çok vergi borçları söz konusu olabilir,
zamanaşımının kesileceği bir durum söz konusu olabilir bu yüzden bir dava açılabilir vs.
taşınmazlar varsa aidatlar ödenmelidir vs. bir sürü yönetim işi olabilir. Bunu miras ortaklığını
oluşturan mirasçılar hep birlikte bu yönetimi yapacaktır. Burada kanun koyucu özel olarak
düzenlemediği için elbirliği mülkiyeti vardır. Diyelim ki mirasçı sayısı 7 kişi nasıl olacak? Pratik
hayatta 7 kişi birden vergi dairesine gidecek vs. bu mümkün değil. Miras ortaklığı bir kişiyi
yetkilendirir! Kimi yetki I en di rebi I iri er? Aralarından birini yahut avukatlarını yetki len di rebi I irler.
Ama bunu yapabilmeleri için ya aralarından birini ya da avukatlarını aralarında oybirliği ile
anlaşmaları lazım. Anlaşamazlarsa mahkemeden terekeye bir temsilci atamasını isteyebilirler.
Ancak bu hikâye iradi olarak terekenin yönetilmesi içindir burada koruyucu önlem alma
açısından terekenin yönetilmesinin bununla ilgisi yoktur! Burada 592 de sayılan sebeplerden
biri varsa ancak o zaman mirasçıların iradesinin tümüyle dışında, mahkeme tarafından
terekeye bir temsilci atanır. Bu temsilci yasa gereği sulh hâkiminin kendisi de olabilir ama
genelde uygulamada sulh hâkimi bunu yapmaz. Uygulamada bu işleri mahkemelere bağlı
olarak yürütenler vardır, .ok geniş yetkilerle donatılmıştır terekeye yönetici olarak atanan kişi.

32
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Biz tenkis davasını, iptal davasını vs. konuştuk hep miras açılmasından bahsediyoruz. Kural
olarak ölüm ille açılıyor ama vasiyetname ile vasiyet alacaklısı belirtilmişse onlar bakımından
hep özel olarak süre belirtiliyor.

Birisi vasiyetnameyi bulduğu zaman gecikmeksizin sulh hâkimine bu vasiyetnameyi ulaştırmak


zorundadır. Bunu zamanında ulaştırmadığı için vasiyet alacaklısı alacağına geç ulaşırsa ve bir
zarara uğrarsa, uğradığı bu zararı vasiyetnameyi süresinde iletmeyenlerden talep etme
hakkına sahiptir. Sulh hâkimince bilinen bütün mirasçılara çağrı gönderilir, kendisine teslim
edilmesinden itibaren 1 ay içinde bu çağrının yapılması zorunludur. Sulh hâkimi kanun hükmü
gereği bütün mirasçıları o gün davet eder ve o gün gelen mirasçılar önünde vasiyetnameyi
açarak okur. Sulh hâkimi çağrıyı yaptıktan sonra ister gelirler ister gelmezler önemli değildir.

33
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Daha sonra ilgili kişiye bir nüshası tebliğ edilir. Resmi bildirim üzerine öğrendikleri kabul edilir.
Süre hesabı yapılırken vasiyet alacaklıları, vasiyetname ile atanmış mirasçılar açısından bu
kişilere mahkemenin vasiyetnamenin bir örneğini tebliğ andan itibaren başlayacaktır.

Mirasçıların saptanmasına ilişkin önlemler başlıklı tabloya bakacak olursak: Mirasçılar


bilinmiyor olabilir veya saptanan bilinenlerin dışında başka mirasçıların olduğu konusunda
kuşkular olabilir. Bazen mesela hâkime diyor ki birisi başka kuzenler de vardı yurtdışındalar.
Böyle en ufak bir durumda hâkim yasal olarak ilan yapıp mirasçıları çağırıp ondan sonra işlem
yapmak zorunda. 1 er ay arayla 2 kez ilan yapılıyor, ikinci ilandan itibaren 1 yıl bekleniyor. Bu
1 yıl içinde yeni mirasçı çıkmazsa mevcutlar arasında paylaştırılıyor, hiçbir miras çıkmazsa yasal
mirasçı olarak devlete geçiyor. Dolayısıyla miras açıldı kimse yok direkt devlete geçmez bu 1
yıllık süre beklenir

VERASET İLAMI

Mirasçılar (yasal, atanmış ya da vasiyet alacaklıları) bu sıfatlarını gösteren resmi bir


belgeyi talep etme hakkına sahiptir. Bu belgeye VERASET İLAMI / MİRASÇILIK BELGESİ
adı verilir (TMK 598).
Örneğin, tapu sicil memuru bu belge olmadan taşınmazları mirasçılar adına tescil
etmez; banka hesaplarındaki parayı bu belge olmadan mirasçılara vermez.
Bu belge ölenin son yerleşim yeri Sulh Hukuk Mahkemesinden ya da noterden
alınabilir.
Mirasçılık belgesinde sadece bunu talep eden mirasçının hakları değil, tüm mirasçılar
miras paylarıyla gösterilir.
Mirasçılık belgesinin geçersizliği her zaman ileri sürülebilir. Aksi ispat edilebilen bir delil
niteliğindedir.

Mirasçı olduklarını gösteren resmi belgeye mirasçılık belgesi denir. Yasal mirasçılar, atanmış
mirasçılar, vasiyet alacaklıları bu belgeyi talep edebiliyor. Onların mirasçı olduklarını ispatlayan
resmi bir belge niteliğindedir.

Örneğin MB öldü 7 mirasçı var hep birlikte tapuya gittiler, tapu memuru işlem yapmaz, veraset
ilamı gerekir. Veraset ilamı varsa ya 7 si bir arada gidecek ya da oybirliğiyle temsilci atayacaklar.
Dolayısıyla bu resmi belgeye miras ortaklığını oluşturan mirasçıların ilk yapılması gereken bu
belgeye sahip olmalarıdır. Artı noterliklerden de çıkarılabilir veraset ilamı ama birazcık
karışıksa noterler veraset ilamı vermeyi reddedebiliyorlar, sulh hukuk mahkemesinden istenir
asıl olarak.

Bir kişinin talep etmesi yeterlidir, sadece talep edenin hakları değil hepsinin bütün mirasçıların
hakları gösterilir. 3 çocuk vara, 1 çocuk gitti talep etti, diğerlerinin talep etmesine gerek yoktur.
Veraset ilamlarında hepsinin yasal miras payı oranları gösterilir. Dolayısıyla birinin adına
başvuru yapılması yeterlidir. Talep edilmese bile mahkeme tespit ettiği bütün mirasçıların
miras oranlarını gösterir.

34
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Mahkeme yasal mirasçıları nasıl tespit edecek? Nüfus kaydı istenecek, nüfus kaydına göre bu
veraset ilamını düzenleyecek ama her zaman yasal mirasçı talep etmek zorunda değildir.
Atanmış mirasçı veya vasiyet alacaklısı da talep edebilir.

Atanmış mirasçının ya da vasiyet alacaklısının mirasçılık belgesi talep etmesi halinde,


bu durum diğer mirasçılara bildirilir.
Kendilerine bildirim yapılan mirasçılar bu bildirimden itibaren 1 ay içinde talepte
bulunanların bu sıfatlarına itiraz edebilir.
Süresinde itiraz edilmesi üzerine talepte bulunanlara mirasçılık belgesi verilmez. Ancak
süresinde itiraz edenlerin 1 yıl içinde iptal veya tenkis davası açmaları gerekir; aksi
takdirde itirazın etkisi kalkar ve mirasçılık belgesi verilir.
Süresinde itiraz edilmezse talepte bulunanlara mirasçılık belgesi verilir. Ancak bu
belgenin geçerliliğine sonradan da itiraz edilebilir. Fakat bu ihtimalde elinde mirasçılık
belgesi olan kişinin mirasçı sıfatı olmadığını ispat yükü itiraz edenlerin üzerindedir.

Veraset ilamının her zaman aksi ispatlanabilir dolayısıyla kesin değildir. Yasal mirasçılar
bakımından bir problem yoktur ama vasiyet alacaklısı veya atanmış mirasçısı veraset ilamı
talep ederse sulh hâkimi bunu yasal mirasçılara yani diğer ilgililerin hepsine durumu bildirir.
Diğer ilgililerin 1 ay içinde bu talebe itiraz etme hakları vardır. 1 ay içinde itiraz da edebilirler
itiraz etmeye de bilirler.

itiraz edildiği takdirde -> mahkeme veraset ilamı talebini reddeder. Ancak itiraz
edenlerin 1 yıl içinde iptal davası ya da tenkis davası açmaları zorunludur. 1 yıl içinde
bu davalardan biri açılmazsa artık talep eden mirasçılara mirasçılık belgesi
düzenlenerek verilir. Metin sorusu olarak en sevdiği sorulardan biri veraset ilamıdır.
Özellikle bu itiraz kısmını sormayı çok sever. Özellikle mazeret içinde.
Süresinde itiraz edilmezse -> bu durumda talebine uygun şekilde mirasçılık belgesi
düzenlenip verilir. Peki, bu belge verildikten daha sonra tekrar itiraz edilebilir. Çünkü
mirasçılık belgesi kesin değildir, sonradan bunun aksi ispatlanamaz değildir. Ancak
buna itiraz yapıldığı zaman itiraz eden iddiasını ispatlamak zorunda kalır, ilk 1 ay içinde
talep edenler iddiasını ispatlar, 1 ay içinde itiraz edilmezse ispat yükü yer değişir ve
itiraz edenler iddiasını ispatlar.

35
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

MİRASIN KAZANILMASI

Mirasçıların imkânları kabulden ve reddetmekten ibaret değildir. 4 farklı şekilde hareket


edebilirler mirasçılar.

Mirasın kabulü veya reddi hiçbir şekilde şarta bağlanamaz. Güzel kısmını kabul edeyim kötü
kısmını reddedeyim yoktur. Ya bütün kabul ya da bütün ret mümkündür.

Resmi defter tutulduğu zaman, bu kazanan mirasçıya artık mirasın tasfiyesi bakımından
tanınan bir imkândır. Defter tutmayı bir mirasçı talep edebilir. Defter tutulduktan sonra o
defterle kabul ediyorum diyecektir. Ben mirasçı olarak aktif pasif dengesini bilmiyorum
demektir. Kabul mü edeyim ret mi edeyim karar veremiyorum denilebilir. Yasal birtakım
süreler öngörülmüş o süre içinde mahkeme bütün alacaklılara diyor ki gelin alacaklarınızı
bildirin, mahkeme sırf aktiflerin değil bildirilen alacakların da bir dökümünü yapıyor ve daha
sonra mirasçılara gelin bakın inceleyen bu defterleri ve daha sonra karar verin diyor. Bundan
sonra yine aynı imkânları vardır. Kabul edebilirler, reddedebilirler, tutulan defter uyarınca
kabul edebilirler ya da resmi tasfiye talep edebilirler. Yani burada tutulan defter uyarınca kabul
etme imkânı getirilmiştir, bu durumda artık sadece defterde kayıt altına alınan tutulan
borçlarla sorumlu olur, deftere geçirilmeyenlerle sorumlu değildir.

36
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

MİRASIN REDDİ

GERÇEK RET

Mirasçıya KENDİ İRADESİYLE mirasçılık sıfatını kabul etmeme imkânını veren bir yoldur.
Mirasın reddi yazılı ya da sözlü olarak MB.nin son yerleşim yeri SHM.ne yapılır.
Ret beyanı SHM tarafından bir tutanakla tespit edilerek mahkemedeki özel kütüğe
kaydedilir.
Reddeden mirasçı talep ederse ona reddettiğini gösteren bir belge verilir.
Ret beyanı yenilik doğuran beyandır; yapıldığı andan itibaren sonuç doğurur.
Mirasçının ret beyanına herhangi bir gerekçe göstermesi gerekmez.
Ret beyanı şarta bağlı olarak yapılmaz. Yapılırsa geçersizdir, istisnası TMK 614.

Mirasçının mirası kabul etmeme imkanı veren bir yoldur mirasın reddedilmesi. Iskatla finalde
reddi karıştırırsanız soru okumaz ve sıfır puan verir! Bu asla affedilmez.

Mirasın reddi yazılı veya sözlü olarak mahkemeye yönelik yapılır. Son yerleşim yeri sulh hukuk
mahkemesine yönelik olarak yapılır. Ret beyanında bulunur ve hâkim tutanağa geçirir yahut
yazılı talebini mahkemeye sunar.

Yenilik doğuran bir beyandır, yapıldığı andan itibaren hüküm ve sonuçlarını doğurur.

Gerekçe gösterilmesi zorunlu değildir, hiçbir şekilde kabul etmek zorunda değilim. Sadece
süresinde sulh hâkimine beyanda bulunmam yeterli ve geçerlidir.

Şarta bağlanmış ret beyanı tümüyle reddedilir.

37
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Ret beyanında bulunanın fiil ehliyetine sahip olması gerekir.


Temsilci aracılığıyla kullanılabilir. Ancak, temsilci bakımından özel yetki aranır.
RET SÜRESİ 3 AYDIR. Bu süre hak düşürücü süre niteliğindedir.
Bu süre yasal mirasçılar için MB. nin ölümü ve kendi mirasçılarını öğrenmelerinden
itibaren; vasiyetname ile atanan mirasçılar için tasarrufun kendilerine TMK 597
uyarınca resmen bildirilmesinden itibaren işlemeye başlar (TMK 606/2).
Bu süre içinde ret beyanı mahkemeye ulaşmış olmalıdır. Süreye uyulup uyulmadığını
mahkeme kontrol eder.
Süresi içinde reddetmeyen mirasçı KAYITSIZ ŞARTSIZ KABUL ETMİŞ SAYILIR.

Ret beyanı şarta sıkı sıkıya bağlı değildir. Dolayısıyla temsilci aracılığıyla kullanılabilir ve tam
ehliyetsiz kişiler de yasal temsilcileri arasında ise ret beyanında bulunabilir.

Yalnız kişi sınırlı ehliyetsizse ya da tam ehliyetsizse ve vesayet altındaysa yasal temsilci onun
adına beyanda bulunabilir ama her halükarda denetim makamlarından ayrıca izin alınmalıdır.

Ret süresi 3 aydır. Bu 3 aylık süre hak düşürücü süredir. Bu süre içinde ret beyanında
bulunulmadığı takdirde miras kabul edilmiş sayılır. Normalde borçlar hukukunda tam tersini
anlatmıştık, hiç kimseyi sebep olmadığı bir beyanda bulunmaya zorlayamayız burada bu ilkenin
tam tersi bir durum söz konusudur. Kayıtsız şartsız kabul edilmiş sayılır ve bunun aksi
ispatlanamaz.

3 aylık süre ne zaman başlayacak? Yasal mirasçılar için MB nın ölümünü ve kendilerinin mirasçı
olduklarını öğrenmelerinden itibaren 3 ay, vasiyetname ile atanan mirasçılar için kendilerine
bu imkânın resmen bildirilmesinden itibaren 3 ay içinde reddedilmesi gerekir. Bunu sorar
sınavda. Başlangıcını somut olayın şartları çerçevesinde yazmadığı takdirde 5 puansa yalnızca
1 puan alırsınız.

38
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

3 aylık süre dolmadan bu hak düşürücü sürenin düşmemesi gerekir ancak bunun istisnaları
vardır. Bazen açıkça kabul beyanında da mirasçı bulunabilir ama asıl önemli olan örtülü kabul
beyanında bulunmadır. Eğer mirasçı tereke işlerine 3 aylık süre içinde gereğinden fazla
karışırsa artık mirası örtülü olarak kabul etmiş sayılır ve tıpkı açıkça kabul etmiş gibi ret hakkını
kaybeder.

Mirasçısının tereke işlerine gereğinden fazla karışmış olup olamadığının tespitinde


güven teorisinden yararlanılır ve somut olayın şartları dahilinde hakim tarafından
değerlendirilir.
Tereke mallarına ilişkin vergilerin ödenmesi, bunların çalınmaması için gereken
tedbirlerin alınması zamanaşımını kesmek için dava açılması, acil onarım işlerinin
yapılması tereke işlerine gereğinden fazla karışma olarak nitelendirilmez.
Paylaşma davası açılması, miras sebebiyle istihkak davası açılması, miras payının
devredilmesi, alacağın tahsil edilmesi, vasiyet borcunun ifası gereğinden fazla karışma
olarak kabul edilir.
Eğer haklı sebepler varsa - somut olayın şartları dahilinde karar verme imkanı yoksa ya
da fevkalade zorsa -SHM 3 aylık ret süresini uzatabilir ya da yeni bir süre verebilir.

Güven teorisi ışığı altında bir değerlendirme yapılır. Bu ne demek? Dürüstlük kuralı ışığında
karşı tarafın bakış açasına göre belirleyeceğiz.

Tabloda birtakım örnekler verişmiş, bunlar terekenin yönetimi için ve korunması için yapılması
gereken olağan işlerdir. Sırf bunları yaptı diye tereke işlerine gereğinden fazla karıştı
diyemeyiz.

Ancak yine tabloda örnekler verilmiş, bu durumlarda tereke işlerine gereğinden fazla karışma
vardır ve artık mirasçı terekeyi reddedemez. Dolayısıyla reddetmek isteyen mirasçı dikkatli
olmak zorunda, terekeye gereğinden fazla karışmayacak.

Bazı durumlarda hakim 3 aylık süreyi uzatabilir veya yeni bir süre de verebilir ama böyle bir
durum söz konusu ise bu süre dolmadan önce ek süre talebinde muhakkak bulunulması
gerekir.

Bir gerçek ret vardır bir de hükmen ret vardır demiştik. Hükmen redde de bakacak olursak;

39
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

MİRASIN HÜKMEN REDDİ

MİRASIN HÜKMEN
REDDİ
v.
Z z ;
- TMK 605/2 Uyarınca MB.nin - Bu ihtimalde mirasçıların net
ölümü tarihinde ödemeden aczi beyanındabulunmalarına gerek
açıkça belliyse veya resmen tespit yoktur.
edilmişse miras hükmen - ileride ihtilaf doğmaması için
reddedilmiş sayılır. beyanda bulunulması yerinde olur.
- Kanunkoyucu tarafından kabul - Mirasçı kabul etmek istiyorsa kabul
edilmiş bir karine söz konusudur. beyanında bulunmalıdır.
V___________________ > \___________________
Muhakkak aciz vesikası alınmış olmasına gerek yoktur, aciz vesikası alınmamış da olsa çok fazla
borç içindeyse borçlarını ödeyemeyecek durumda ise bu takdirde hükmen reddedildiğini
kanun koyucu karine olarak kabul etmiştir. Ama yine de siz uygulamada müvekkilinize sulh
hakimine gidip açık ret beyanında bulunmasını söyleyin, her halükarda tedbirli olmak da yarar
vardır.

MİRASIN REDDİNİN SONUÇLARI

Mirası reddeden mirasçının mirasçılık sıfatı geçmişe etkili olarak sona erer.
Miras, reddeden mirasçı MB.den önce ölmüş gibi paylaştırılır.
MB.ye en yakın mirasçıların tamamı mirası reddederse miras SHM.nce iflas
hükümlerine göre tasfiye edilir. Resmi tasfiye neticesinde geriye bir şey kalırsa
reddetmiş hini reddeden mirasçılar arasında paylaştırılır (TMK 612).
Miras altsoyun tamamı tarafından reddedilirse, mirasın tamamı sağ kalan eşe kalır
(TMK 613). Eş tek başına mirasçı olur.
Sonra gelen mirasçılar lehine miras reddedilmişse, sonraki dereceni de mirası
reddetmesi halinde tereke SHM.nce resmen tasfiye edilir. Tasfiye neticesine geriye bir
şey kalırsa reddetmemiş gibi ilk planda reddeden mirasçılara verilir (TMK 614).

Ölüm, ıskat, yoksunluk, ret ve feragat bunlar mirası sona erdiren durumlardı.

Kanun koyucu özel bir takım düzenlemeler öngörmüştür, ilki 613. Maddede düzenlenmiştir.
Önce ölmüş gibi işlem yapılıyorsa ya altsoyuna inmesi gerekir, altsoy yoksa 2. Zümreye o da
yoksa 3. Zümreye geçmesi gerekir ama konun koyucu diyor ki en yakın derecedekilerin hepsi
reddederse terekeyi tasfiye ederim diyor.

40
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

En yakın mirasçılar, MB öldüğü zaman birinci sırada ve öncelikli olan mirasçı olan kişilerdir.
Örneğin eşi, çocukları ve çocuklarından olan torunları varsa en yakın mirasçıları eşi ve
çocuklarıdır. Eşi ve 3 çocuğu reddederse normalde terekenin altsoya geçmesi gerekirdi ama
burada torunlara geçirmiyoruz, iflas hükümlerine göre terekeyi tasfiye ediyoruz. Birinci sırada
kimler mirasçı oluyor buna bakacağız her zaman. Onların hepsi reddedilmişse artık devam
edilmiyor, iflas hükümlerine göre tereke tasfiye ediliyor.

Alt soyun tamamı reddedilirse bu takdire mirasın tamamı eşe kalır. Diyelim 3 çocuğunun tümü
reddetmiş, önce ölmüş gibi işlem yapmak altsoya geçmek demek ama 612. Madde olduğu için
terekenin tamamı eşe kalıyor.

614, burada kendisinden sonra gelenler söz konusu ise torunlar lehine olmak üzere mirası
reddedebilir, kimin lehine reddedilmişse hakim gider onlara sorar, siz ne düşünüyorsunuz vs.
gibi. Torun da reddederse hakim yine terekeyi tasfiye eder.

ALACAKLILARIN KORUNMASI

ALACAKLARIN
KORUNMASI
v.
Mirasçıların kişisel alacakları Miras bırakanın alacaklıları
Malvarlığının aktifi borçlarını Mirası reddeden mirasçı ölümden
karşılamayan mirasçı alacaklarına zarar önceki 5 yul içinde denkleştirmeye tabi
vermek için mirası redderse, alacaklıları bir kazandırma amışsa, tereke
ya da iflas masası redden itibaren 6 ay alacaklılarına karşı paylaştrımada geri
içinde reddi iptal ettirme hakkınsa vermekle yükümlü olduğu miktar kadar
sahiptir (TMK 617) sorumludur (TMK 618)
k y

Diyelim çok borcum var kardeşimle anlaşırım mirası reddederim sırf alacaklılarıma gitmesin
diye. Çünkü mirası kabul edersem alacaklılarım ona el atacak. Kardeşimle anlaşırım. Siz alın
sonra aramızda halledelim der. Burada alacaklıların çıkarının korunması için kanun koyucu özel
bir düzenleme öngörmüştür.

41
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

07.5.2018

MİRASIN KAZANILMASI

42
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Resmi tasfiye tereke borca batıksa mahkemeden taleple, iflas hükümleri çerçevesinde olur.
Resmi defter tutma talep edildikten sonra bilmemiz gereken; terekenin alacak borç durumunu
görme imkanını verir kişilere, terekenin mahkeme tarafından defterinin tutulmasını isterler,
ilk bir ay içinde bu defter talebi yapılmalıdır, reddin süresi 3 aydı.

Mahkeme alacaklıları bu deftere yazdırmaya çağırıyor, itirazlar varsa süresinde bunları yapar.
Kayıtsız şartsız kabul edebilirler, reddedebilir ya da mirası tutulan defterce kabul edebilir.

MİRAS ORTAKLIĞI VE MİRASIN PAYLAŞTIRILMASI

MBnin birden fazla mirasçısı varsa, miras paylaştırılıncaya kadar bu mirasçıların kanun
hükmü gereği oluşturduğu kendine özgü bu topluluğa MİRAS ORTAKLIĞI adı verilir.
Mirasın paylaştırılması tamamlanıncaya kadar mirasçıların terekeye dahil malvarlığı
değerleri üzerinde ELBİRLİĞİ MÜLKİYETİ / ELBİRLİĞİYLE HAK SAHİPLİĞİ söz konusudur.
Miras paylaştırılıncaya kadar mirasçılar terekeyi kanun hükümleri çerçevesinde hep
birlikte yönetir.

Birden fazla mirasçı varsa, aralarında oluşturduğu kişi birlikteliğine miras ortaklığı deriz. Miras
ortaklığı tüzel kişiliğe sahip değildir. Bu mirasçıların terekeye giren malvarlığı değerleri
üzerinde elbirliğiyle mülkiyet ve elbirliğiyle hak sahipliği vardır. Miras hukuku sadece
elbirliğiyle hak sahipliğini kabul eder, problem çıkınca eşya hukukunun elbirliğiyle mülkiyet
konularına gideceğiz.

Elbirliğiyle hak sahipliği olunca miras paylaşılıncaya kadar terekeyi hep birlikte yönetmek
zorundalar.

43
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

MİRAS ORTAKLIĞININ ÖZELLİKLERİ

Miras ortaklığının tüzel kişiliği yoktur. Bu nedenle birlikte hareket etmek zorundadırlar.
Tüzel kişiliği olsaydı TK hareket ederdi kişiler adına. Yasal +atanmış mirasçıların hep
beraber yapması lazım gelir bu nedenle.
Miras ortaklığı kanundan doğar. Mirasın açılmasıyla kendine özgü yapısı olan bir
ortaklıktır.
Miras ortaklığı geçici nitelik taşır.

Elbirliği olduğu için henüz payları yok, miras açıldıktan sonra da paylaştırılıncaya kadar pay
yoktur.* Elbirliği ile mülkiyet söz konusu olunca, mirasçıların bir payı yok. Miras bırakan
ölmeden zaten bir hakları yok olsa olsa beklenen hak denilir, miras açıldıktan paylaştırılıncaya
kadar zaten pay yok, elbirliği ile malikler.

MİRAS PAYLARININ
DEVRİ
k.
z----------- ;------------ Z------------------ ;---------------------- ;---- \
AÇILMAMIŞ MİRAS PAYININ DEVRİ AÇILMIŞ MİRAS PAYININ DEVRİ

Miras bırakan henüz yaşarken Mirasın açılmasından sonra ancak


mirasçının ileride doğacak müstakbel paylaştırmadan önceki dönemde kanun
miras payını devretmesi miras hükmü gereği paylaştırma neticesinde
bırakanın katılımı veya onayıyla geçerli kendisine düşecek miras hissesini
kabul edilmiştir (TMK 678) devretme imkanı tanınmıştır (TMK 677)
k. \____________ /

MİRAS PAYLARININ DEVRİ

677 ve 678.maddelerde düzenlenmiştir.

-»■ AÇILMAMIŞ MİRAS PAYININ DEVRİ

•MB henüz yaşarken mirasçının ileride doğacak müstakbel miras payını devretmesi MB.nin
katılımı veya onayıyla geçerli kabul edilmiştir. (678) -> bunu yapabilmesi için miras bırakanın
muhakkak katılımı ya da daha sonradan onay vermesi gereklidir. Eğer katılmaz, onay vermezse
bu işlemin (açılmamış miras payının devri) söz konusu değildir.

Mirasçı sıfatı taşımayan bir 3K'ye devrediyorsak işlem noterde yapılmalıdır geçerliliği için. Ama
başka bir mirasçıya devir söz konusu ise o zaman adi yazılı şekil yeterlidir. Burada iştirak gibi
bir hal söz konusu olamaz. Ama devrettiğim zaten mirasçıysa, paylaştırmadan önce çıkarım ve
o payı artmış olarak girer. 3K'nin ortaklık sıfatı kazanıp girmesi mümkün değildir.

44
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

"III. Mirasın açılmasından önce yapılan sözleşmeler

Madde 678- Miras bırakanın katılması veya izni olmaksızın bir mirasçının henüz açılmamış bir
miras ha kında diğer mirasçılar veya üçüncü bir kişi ile yapacağı sözleşmeler geçerli değildir.
Böyle bir sözleşme gereğince yerine getirilmiş olan edimlerin geri verilmesi istenebilir."

>- AÇILMIŞ MİRAS PAYININ DEVRİ

*Mirasın açılmasından sonra ancak paylaştırmadan önceki dönemde kanun gereği paylaştırma
neticesinde kendisine düşecek miras hissesini devretme imkanı tanınmıştır (677) ->
paylaştırma uzun sürebilir, tereke mevcudunu tam bilmek lazımdır, iptal, tenkis davası gibi
davaların sonucunun beklenmesi lazımdır. Bu da zaman alır. Ama bazı hallerde, mirasçının
beklemeye tahammülü olmayabilir, ekonomik olarak sıkıntıda olabilir. Bu yüzden de kanun
koyucu, açılmış ama paylaşılmamış miras payının devrini düzenlemiştir. MB.ın onayına hiçbir
şekilde ihtiyaç yoktur.

"II. Miras payı üzerinde sözleşme

Madde 677- Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda
mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü
kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği, noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır. Sözleşme
bu kişiye paylaşmaya katılma yetkisi vermez; sadece paylaşma sonunda mirasçıya özgülenen
payın kendisine verilmesini isteme hakkını sağlar."

Miras payını devrettik, devrettikleri kişi miras ortaklığına girecek midir?

1) Henüz açılmamış bir miras payının devri söz konusu, orada ne olursa olsun miras
ortaklığına iştirak gibi bir durum söz konusu olamaz.
2) Ama bir kere açılmışsa o halde, bunu devrediyorsak bakmak gerekecektir, henüz
paylaştırma gerçekleştirilmeden payı devrediyorsam, devredilen zaten mirasçıysa ben
paylaştırmadan önce çıkarım, o miras payı artmış olarak girer. Ama 3K ise tabi ki 3K'nin
mirasçı sıfatı kazanıp miras ortaklığına girmesi söz konusu olmayacaktır.

Elbirliğiyle hak sahipliğinin söz konusu olduğu hallerde esasen bir pay mevcut olmadığı
için hak sahiplerinin / mirasçıların terekeye dahil malvarlığı değerlerine ilişkin tüm
işlemleri kural olarak hep birlikte yapmaları gereklidir.
Elbirliğiyle idare ve tasarruf kuralının istisnası: elbirliğiyle hak sahipliğine dahil bir mal
veya hakkın korunmasına yönelik zorunlu ve ivedi işlemleri her mirasçı temsil yetkisi
verilmesine gerek olmaksızın tek başına yapabilir.
Mirasçıların zamanı yoksa ya da yapılacak işlemler konusunda aralarında
anlaşılamıyorsa, elbirliğiyle terekeye bir TEMSİLCİ atayabilirler veya Sulh
Mahkemesinden terekeye bir temsilci atamasını talep edebilirler.
Terekeye bir temsilci atanmışsa miras ortaklığı adına işlemleri o yapar.
MB.nin vasiyeti yerine getirme görevlisi atadığı hallerde de aynı esas söz konusudur;
artık temsilci atanmasına ihtiyaç yoktur.

45
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Elbirliğiyle hak sahipliği söz konusu olduğu için tüm hukuki işlemleri beraber yapmalılar, tereke
üzerindeki bir malda hakta tasarrufu birlikte yapmaları lazımdır. Her şeyi birlikte yapmalılar.
Buna bir istisna getirilmiş, terekeye dahil malvarlığının korunması için zorunlu ve ivedi işlemler
için, zamanaşımının kesilmesi için dava açılması gerekiyorsa, veya zilyetliğin korunması için acil
yapılması gerekenler olursa, bu gibi işlemleri tek başına yapmaya yetkilidir her bir mirasçı. Ama
bunun dışında kural birlikte hareket etmektir elbirliği mülkiyeti söz konusu olduğu için. Ama
mirasçıların zamanları olmayabilir, ya da uzlaşamıyor olabilirler, o yüzden uygulamada
içlerinden birini, veya tercihen avukatlarını temsilci olarak atıyorlar. Terekeyi ilgilendiren tüm
işlemleri yapması için temsilci atarlar. Anlaşamıyorlarsa atanacak kişi için, talep etmeleri
üzerine ölenin son yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinden temsilcinin atamasını
isteyecekler.
Miras bırakan VYGG atamışsa, koruma tedbirleri kapsamında temsilci atanmışsa o zaman bu
temsilciye ihtiyaç yoktur, 590 vd uyarınca terekeye koruma tedbiri bakımından hakim
tarafından zaten temsilci atanmışsa onlar da aynı işi yapacaklar. O yüzden iradi temsilci
atanmasına gerek yoktur.
Dolayısıyla uygulamada daha sık karşılaşılan budur, mirasçıların anlaşarak birini atamaları,
anlaşamamaları halinde SHM'den atama yapmasını istemek. VYGG düzenlemelerinden
kıyasen faydalanabiliriz.

Kural elbirliğiyle idare ve tasarruf olmakla birlikte, paylaştırmadan önceki safhada


terekeye dahil malvarlığı değerlerinin kullanılması ve bunlardan ne şekilde
yararlanacağı konusunda mirasçılar aralarında anlaşabilirler; anlaşamamaları
durumunda temsilci karar verir.
Miras ortaklığının tüzel kişiliği olmadığından ortaklık olarak dava ehliyeti yoktur;
açılacak davaların tüm mirasçılar tarafından hep birlikte açılması gerekir. Miras
ortaklığına temsilci / vasiyeti yerine getirme görevlisi atanmışsa dava onun lehine açılır.
Miras ortaklığı aleyhine açılacak davaların da kural olarak mirasçılar aleyhine açılması
gereklidir.
Ancak mirasçıların borçlardan müteselsil sorumluluğu söz konusu olduğundan, alacak
hakkı sahibinin bu talebini bir ya da birden fazla mirasçıya yöneltilmesi mümkündür.

Paylaşmadan önceki safhada birçok eşya var, ev araba vs bunlar paylaştırılmadan önce hiç mi
kullanılamaz hiç mi faydalanamazlar? Hayır tabi ki kullanılabilir. Paylaştırma sürecine kadar
aralarında anlaşırlarsa hiçbir sorun yoktur ve kişi kullanabilir. Anlaşamazlarsa temsilci varsa o
karar verir veya SHM'ne başvurulur.

Burada aktif ve pasif dava ehliyeti gündeme gelecektir. Elbirliğiyle olup da dava açacaksanız,
tüm mirasçıları tek tek yazacaksınız. Kaç tanelerse o kadarının adını yazacaksınız. Dava
açılacaksa tüm mirasçıların dava açması gereklidir. Ama temsilci ya da VYGG atanmışsa, onlar
zaten temsil ettiğinden bunlar da dava açabilir. Veya mirasçılar davalı olarak gösterilerek
açılmışsa, VYGG davalı olarak gösterilemez tüm mirasçılar yazılmalıdır. Ama VYGG onlar adına
takip eder ve yürütür.

46
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Mirasçıların tereke borçları dolayısıyla elbirliğiyle değil, MÜTESELSİL SORUMLULUĞU


vardır (TMK 641). istisnası: vergi borçları.
Mirasçılar tereke borçlarından tüm malvarlığıyla sorumludur.
Her bir mirasçı iç ilişkide kural olarak tereke borcunun kendi miras payı kadar olan
kısmını yüklenir. Kendi miras payından fazlasını ödemek durumunda kalan mirasçı
diğerlerine rücu eder.
Mirasçıların tereke borçlarından müteselsil sorumluluğu kanun hükmü gereği mirasın
paylaştırılmasından sonra da 5 yıl devam eder (TMK 681).
Mirasın paylaşılmasından önce MB.nin borçlarının ödenmesini veya teminata
bağlanmasını her bir mirasçı koruma tedbiri olarak talep edebilir.

Tereke borçlarından müteselsilen sorumludur mirasçılar, hem de tüm malvarlıklarıyla


sorumludurlar. Tereke borcu nedir? MB ölünce, terekedeki pasifler. MB ölünce aktifler kadar
pasifler de geçeceğinden, mirasçılara geçen borçlardır. Bunlara intikal borçlar deriz. Ama
tereke borcu kavramı daha geniş bir kavramdır. Bazı hallerde miras dolayısıyla doğar,
indirilecek borçları gördük, 3 aylık geçim giderleri, cenaze masrafları vs, bunlar miras
dolayısıyla doğan borçlardır. Aynı zamanda eğitim giderlerinin karşılanması, artık değere
katılma alacağı varsa sağ kalan eşin bu da intikal eden bir borç değildir, ilk tasfiye edinilmiş
mallara katılma biçiminde olması lazım. Mirasın açılmasıyla doğan bir borçtur, sadece geçen
borçlar söz konusu değildir MB.dan mirasçılara.

Artık değere katılma konusunda detay bilgi; eşin saklı payı zümrelere göre değişir. Yasal
mirasçıdır eş. Borçlardan da müteselsilen sorumludur. Artık değere katılma alacağı çıkıyor
adam ölünce, 120.000 TL'dir. Mirasçılar borçludur. Eş de mirasçılardan biridir. Kural olarak
borçlardan sorumluluk kendi miras payı kısmı kadardır. Eş 1/4 oranında paya haiz olunca,
alacaklı ve borçlu sıfatının birleşmesi söz konusu olur. Yargıtay'ın böyle kararları vardır. Saklı
payı oranında kabul ediliyor. Ancak üçüncü zümreyle mirasçı olursa başka bir hal gündeme
gelir.

Müteselsil borçluluk bakımından TBK hükümleri uygulanır, içme dış ilişki vardır. Dış ilişkide
müteselsilen sorumludurlar, her alacaklı bir, birden fazla borçludan isteyebilirler. Borçlardan
sorumluluk ne şekilde olacak? Paylaştırmayı yaparken yasal miras paylarını ya da saklı paylarını
esas alacağız. Kural mirasçıların tereke borçlarını yasal miras payları oranında üstlenmesidir.
MB farklı bir esası öngörmüş olabilir, mirasçılar farklı bir esas kabul etmişse o uygulanır. Oranın
ne şekilde olduğu önem taşımaz. Tüm malvarlıklarıyla sorumludurlar yani sadece terekeden
geçenler miktarında değildirler. Devletin mirasçılığında sınırlı bir borçtan sorumlu olması
gündeme gelir. Reddetmemiş kabul etmişse tüm malvarlığıyla sorumlu olur borçlardan.
Paylaştırmadan sonra da 5 yıl süreyle müteselsil sorumluluk kabul edilmiştir. Muaccel
olacaklardan itibaren de 5 yıldır. Tereke paylaşıldı, 5 yıl süreyle müteselsil sorumluluk devam
eder, ödedikten sonra kime ne şekilde rücu edileceği alacaklıları hiç ilgilendirmez. Muaccel
olmamışlardan muacceliyetlerinden itibaren veya mirasın paylaşılmasından 5 yıldan sonra her
mirasçının pay oranında borçlardan sorumluluğu devam eder.

47
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Miras ortaklığının sona ermesi

Pasif husumet denilince hepsine açılmalıdır. Borçlardan sorumluluk bakımından müteselsil


sorumluluk kabul edilmiştir. Borçları talep için açılan davalar açısından.

Bazı hallerde miras paylaşılmadan beklenmesi gerekir buna mirasın paylaştırılmasının


geciktirilmesi denir.
1. Mirasçılar arasında cenin varsa (TMK 643); mirasın paylaşılması doğuma kadar kanun
hükmü gereği beklenir. Açılmış bir dava vs. varsa bunların sonucu için de beklenmesi
gerekir.
2. Mirasın paylaştırılması için hak sahiplerinin anlaşarak gecikmeye karar vermesi.

Mirasın paylaşılması 2 şekilde paylaşılır.


1. Mirasçıların anlaşarak mirası paylaşması
Eğer anlaşamıyorlarsa 2.yöntem;
2. Paylaştırma davasının açılması.

Birinci durumda malların paylaşılmasıdır örnek olarak; Baba öldükten sonra bakılıyor ki daha
hala dedenin mirası paylaştırılmamış, istihkak davası açılmalıdır 637-9 oku. Terekedeki bir mal
başkasının zilyetliğindeyse onu almak için miras nedeniyle istihkak davasıdır. Eşya hukukundan
farklı olarak miras hukukunda farklı bir görünümüdür. Böyle bir dava olduğunu da bilmemiz
yeterlidir.

ikinci uygulama, elbirliğinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilmesidir. Artık eşya
hukukunun elbirliği değil, paylı mülkiyet ilkeleri uygulanır. Pay üzerinde herkes malik hakkına
sahip olduğundan daha kolaydır.

48
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Diğeri ise, AİLE MALLARI ORTAKLIĞI miras ortaklığının buna dönüşmesidir. Çok nadir
karşılaşılır.

MİRAS PAYLAŞTIRILMASININ GECİKTİRİLMESİ

MİRASÇILAR ARARSINDA CENİN VARSA (TMK 643) -kanun hükmü gereği doğan bir
gecikmedir.
MİRASIN PAYLAŞTIRILMASI İÇİN HAK SAHİPLERİNİN BİLİNMESİ GEREKTİĞİNDEN
AÇILMIŞ İPTAL vb. DAVALARIN SONA ERMESİ BEKLENİR.
iradi olarak geciktirebilirler mirasçılar bunu, TEREKE MALLARININ DEĞERİNDE ÖNEMLİ
BİR EKSİKLİK MEYDANA GELECEKSE HAKİM KARARI İLE TAKSİM GECİKTİRİLEBİLİR.
MİRASIN PAYLAŞILMASI

Mirasın paylaştırılmasında kabul edilen bir takım temel ilkeler var.


Mirasın paylaştırılmasında geçerli ilkeler:

-irade özgürlüğü söz konusudur: kural olarak mirasın paylaştırılmasında tarafların anlaşması
söz konusudur. Hiçbir mirasçı kabul etmeye zorlanamaz, iradeleriyle paylaşmaları
mümkündür, irade özgürlükleri söz konusudur.

-Eşitlik ilkesi geçerlidir: farklı miras paylarına sahip mirasçıların terekeden aynı mal alacaklarını
anlamamak gereklidir. Biri diğerine üstün değildir, hukuken eşit durumdadırlar buradan bunu
anlamamız gerekir.
-Aynen paylaşım esastır: mümkün olduğu ölçüde mirasçılar terekenin aynen paylaşılmasına
çalışılır.

-Bilgi verme yükümü vardır: Paylaşımı etkileyecek her türlü bilgiyi aktarmakla esastırlar. Bunu
yapmamaktan dolayı biri zarara uğrarsa TBK kapsamında zararı talep etme hakkına sahiptir.

-Ayni ikame esastır: eğer terekeden bir mal varlığı değeri çıkmışsa yerine baka bir değer
girmişse yerine giren değer paylaştırmada esas alınır.

49
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Kural olarak mirasın paylaşılmasında tarafların anlaşması esastır, hiçbir şekilde kabule mecbur
tutulamaz hiçbiri. Aynı şekilde iradeleri ile diledikleri gibi paylaşabilirler. Esas irade
özgürlüğüdür. Muhakkak kanundaki sistemi benimsemek zorunda değiller.
Eşitlik ilkesinden, farklı miras paylarına sahip mirasçıların terekeden aynı malı alacaklarını
anlamamak gerek, farklıdır alacakları. Biri 1/8 diğeri 1/12 ise farklı paylar alacaklardır. Biri
diğerine üstün değildir, biri diğerine göre öncelikli değildir, daha iyi malvarlığını alacaklar diye
bir şey yoktur. Paylaştırma bakımından hepsi eşit konumdadır. Aynen paylaşım esastır.
Mümkün olduğunca terekenin aynen paylaşılması esaslanır. Evi birisi iki arabayı birisi alır,
bankada para ve ev varsa nakdi biri evi biri alır. Biraz denkleştirme ile aynen paylaşım esastır.
Ama bu mümkün değilse malvarlığı değeri paraya çevrilir ve bölüşür. Tek değerli arsa varsa,
paylı mülkiyet esas olacaktır, ya da satacaklar ve paylaşacaklar. Aynen paylaşım mümkün
değilse nakden paylaşım olur.
Bilgiyi birbirlerine aktarmakla yükümlüdürler, bilgi verme yükümlülüğünü ihlal edenlerden
tazminini isterler.
Ayni ikame esastır, eğer terekeden bir mal çıktı, yerine başka bir şey girdiyse yerine giren esas
alınır. Yerine ne girmişse paylaşma bakımından da o esas alınır.
Mirasın mirasçıların anlaşmasıyla paylaşması 2 şekilde olur.

1-ELDEN PAYLAŞMA(TMK 676/1): Fiilen yapılan ve tamamlanan paylaşmadır. Mirasçıların


arasında yazılı bir anlaşma olmadan fiilen paylaştırılması.

2-TAKSİM SÖZLEŞMESİYLE PAYLAŞMA (TMK 676/3): Adi yazılı şekilde yapılacak ve tüm
mirasçılar katılacak.

Elden paylaşma; fiilen yapılan bir paylaşmadır, yazılı bir anlaşma olmadan paylaşmadır.
Tasarruf işlemlerinin fiilen yapılmasıdır. Mirasçıların tapuya gidip ferağ beyanında bulunmaları
gerekiyor, arabaların geçmesi için trafik sicilinde işlem yapmaları gereklidir. Bu şekilde fiilen

50
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

paylaşmışlarsa paylaşma tamamlanmıştır. Kanun koyucu tarafların anlaşarak paylaşmasını


kabul etmiştir. İkincisi taksim sözleşmesi, kural olarak adi yazılı şekilde yapılır hepsinin
bulunması lazım.

• Tapu sicil tüzüğü m. 20/c uyarınca taşınmazlara ilişkin ayni hakların tescili için:
"Miras taksim veya miras payının devri sözleşmesinde tescil yetkisini içerir noterce düzenlenmiş
sözleşme; miras taksim sözleşmesi mirasçılar arasında yazılı olarak yapılmış olup da mirasçıların
imzaları noterce onaylanmamışsa tüm mirasçıların; imzaların bir kısmı onaylanmış ise imzaları
onaylanmamış olanların istemleri" aranır.

Tapu sicil tüzüğünün 2O.maddesinin c bendi taşınmazlar bakımından bir engel tescil ediyor.

Tescil talebinde bulunduğunuz takdirde tapu bunu kural olarak dikkate alamayacak. Kabul
edilmesi için noterde düzenlenmiş bir sözleşme ya da adi bir şekilde yapılmış bir sözleşme ama
imzaların noterce tasdik edilmiş olması gereklidir. Farkı ne; noterde düzenleme şeklinde bir
paylaşım sözleşmesi yapmışsanız bir problem yok. Adi yazılı yapılmışsa bütün mirasçıların
tapuya yönelik talepte bulunması gerekir.

Bu maddeye göre, bu arandığı için, tapuda fiilen paylaşım yapsanız bile gidip tescile gitseniz,
kural olarak noterde düzenlenmiş bir sözleşme ya da adi yazılı şekilde yapılan bir anlaşma ama
imzaları noterce tasdiklenmiş olmalıdır.

Noterde düzenleme şeklinde miras paylaşımı yapılırsa mirasçılardan biri, o miras taksim
sözleşmesini alıp tapuya gider ve adam kendisi talep ettiği halde tapu gerekli işlemi yapacaktır.
Ama imzalar onaylanmamışsa sadece adi yazılı biçimde olursa, bu takdirde tüm mirasçıların
tapuda bulunması gerekecektir, birlikte talepte bulunmaları gerekecektir. Gidip kimin
lehineyse o yapılır. Onaylama şeklinde olanda da, onaylamayanların da bulunması gereklidir.
Ama esas olarak problem yaşamak istenmiyorsa düzenleme biçiminde yapılmasıdır noterde.

MİRASIN PAYLAŞTIRILMASI

Mirasçıların tümünün anlaşması mümkün olmazsa paylaşma davasının açılması


gerekir.
Yenilik doğuran dava niteliğindedir; bu dava neticesinde mirasçıların elbirliğiyle hak
sahipliği sona erer.
MB.nin son yerleşim yeri SHM.nde, tüm mirasçılara karşı açılır.
Herhangi bir süreye bağlı değildir.
Ayni paylaşım esastır; bu sağlanamazsa mallar satılarak bedel paylaştırılır (TMK 651/2).

51
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Torbaların oluşturulmasına benzetebilirsiniz. 4 mirasçı var 1/4'er biçimde olur. Kaç lot
oluşturmak gereklidir? 4 tane eşit değerde 4 grup oluşturmak gereklidir. Terekedeki malların
hakların belirlenerek gruplara ayrılmasına payların oluşturulması diyoruz.

Paylar oluşturulunca mirasçılara tahsis edilmesi lazımdır. Birine hisse senedi / diğerine
taşınmaz /öbürüne resim+ mücevher /ötekine 500000.

Kime ne gideceğini anlaşırlar, anlaşılamazsa hakim kararlaştırır, kur'a çekilir ona göre belirlenir
belirlenemiyorsa.

Aile konutu için, eş aile konutu ve içindeki eşyaların kendine tahsisini isteme hakkına sahiptir.
Terekede tarımsal işletme varsa bunun nasıl paylaşılacağına ilişkin özel paylaşımlar vardır.
Kanundaki özel düzenlemeye bakmak gereklidir bir hal çıkarsa.

Taraflar anlaşamazsa miras paylaşım davası açılması gerekir, taksim davası. Süreye bağlı
olmadığı için her zaman açılması mümkündür. Miras bırakanın son yerleşim yerinde açılır ve
tüm mirasçılar davalı olarak gösterilmek suretiyle açılır. Ayni paylaşım esastır bu yapılamıyorsa
mallar satılarak paylaşım yapılır. 2 esas vardır;

1-Payların oluşması gerekir; terekedeki malların, hakların değeri belirlenerek, mirasçı sayısı
oranında gruplar halinde toplanmasıdır. Bir başka deyişle, tereke mallarının miras hisseleri
oranında bölünerek gruplara ayrılması söz konusudur.

2- Oluşturulan payların mirasçılara tahsisi; Oluşturulan malvarlığı gruplarından hangisinin


hangi mirasçıya gideceğinin belirlenmesidir.

Eş aile konutu ve eşyaların miras payına mahsuben kendisine verilmesini isterse hakkına
sahiptir. Eğer terekede tarımsal işletme varsa bunun paylaştırılması kanunda özel
düzenlenmektedir.

52
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

PRATİK ÇALIŞMA NO 9

OLAY 1: Mnin ölümünde üç çocuğu A,B, C ile A'nın 2 çocuğu (M'nin torunları) Tl ve T2
hayattadır.
1- Mnin mirasçılarının miras payları ve saklı paylarını hesaplayınız. Tasarruf nisabını
bulunuz.
3 çocuğu olduğuna göre A-B-C arasında 1/3 yasal miras payların, saylı payları ise l/6.saklı
paylar toplamı 1/2 ise tasarruf oranı 1/2.

2-A'nın mirası reddetmiş olma ihtimalinde, diğer mirasçıların miras payları ve saklı paylarını
hesaplayınız. Tasarruf nisabını bulunuz.
A mirası reddetmiş olsaydı mirasın reddinde ne şekilde davranılıyordu, miras bırakandan önce
ölmüş gibi. Önce ölmüş gibi olursa kök içi halefiyet gereği alt soyuna geçecek. 1/3 Tl ve T'ye
1/6 şeklinde inecek o zaman yasal miras payları bu. Saklı payları 1/12. Saklı payları toplamı:
1/2 tasarruf oranı: 1/2

3- A'nın hiç çocuğu olmasaydı ve mirası reddetseydi, hesapta nasıl bir değişiklik olurdu?
Açıklayınız.
Tl ve T2 olmasaydı kök içi halefiyet uygulayamazdık. O zaman B 1/2 C 1/2 alırdı. Saklı payları
1/4 olurdu, saklı paylar toplamı yine 1/2 olurdu eş olmadığı için tasarruf oranı da 1/2 olurdu.

OLAY 2: M'nin ölümünde geride kalan yakınları, çocuğu Ç ile annesi A ve kardeşi K'dir.
4- M'nin mirasçılarının miras payları ve saklı paylarını hesaplayınız. Tasarruf nisabını
bulunuz.
Burada tek çocuğu var birinci zümre mirasçılığı söz konusu Ç 1 tam alacak. Saklı payı l/2dir.
Saklı paylar toplamı 1/2. Tasarruf oranı da l/2dir.

5-
Ç'nin mirası reddetmesi halinde miras paylarını ve saklı paylarını hesaplayınız. Tasarruf
nisabını bulunuz.

Mirası reddettiği anda yine ne şekilde yapacağız öldüğüne göre yukarıya paylaştıracağız
2.zümreye çıkacağız.
Anne A: 1/2 annenin saklı payı: 1/8
Kardeş: 1/2 kardeşin saklı payı yok.
Spt: 1/8
Tasarruf oranı: 7/8

Reddettiği zaman tasarruf oranı bu. Rakamsal olarak bu ama kanunda ilk derecedeki mirasçılar
reddederse eş varsa eşe gider. Eş yoksa ya da eş de reddederse bu takdirde iflas hükümlerine
göre tasfiye edilir.

OLAY 3: M'nin ölümünde hayatta kalan yakınları üç oğlu A,B,C'dir. M, C'yi mirasçılıktan
çıkarmıştır.
C'nin
6- mirasçılıktan çıkarılması üzerine, mirasçıların miras payları ve saklı paylarını
hesaplayınız. Tasarruf nisabını bulunuz.
Saklı paylı alt soyu varsa ona geçiyordu. Yoksa ekleniyordu. Burada yok hesabı C çıkarılmamış
gibi yapıyorsunuz. Kuralı bildiğinizi görmem açısından bu şekilde yapın.

53
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

Yasal miras payları: normalde çıkarılmamış olsaydı A,B,C: 1/3


Saklı payları A,B,C: 1/6 toplamı 1/2 ve tasarruf oranı: 1/2 olacaktı.

Çıkarıldığı için onun saklı payı tasarruf oranına eklenir. Yani 1/2+Cnin saklı payıl/6= 4/6= 2/3
olurdu.

C'nin
7- bir oğlu(O) olsaydı, hesapta nasıl bir değişiklik olurdu? Açıklayınız.

Burada Cnin M'ye göre saklı paylı mirasçısı var bu takdirde bunun saklı payı tasarruf oranına
eklenmeyecek, kime geçecekti?
A: 1/3 B: 1/3 ve Oya intikal edecek 1/6 alt soyu alacak.
Saklı paylar toplamı 1/2 TO değişmeyecekti o da 1/2.

OLAY 4: M'nin ölümünde sağ kalan yakınları annesi A, babası B ve kardeşi K'dır. M, A'yı
mirasçılıktan çıkarmıştır.
M'nin
8- mirasçılarının miras payları ve saklı payların hesaplayınız. Tasarruf nisabını
bulunuz.

Normal şartlar altında A:l/2 B: 1/2, saklı payları ise 1/8 ve 1/8 şeklinde olurdu. Saklı paylar
toplamı 2/8 tasarruf oranı da 6/8 olurdu.

Iskat ettiğine göre kural olarak K miras bırakana göre saklı paylı alt soy değildir. O yüzden de
Anın saklı payı tasarruf oranına eklenir. Yani tasarruf oranı 6/8 + 1/8= 7/8

Peki, yasal miras paylaşımı nasıl olur? Bu tasarruf oranı, tenkise konu bir durum olduğunda
ilgilendiriyor. Tenkise konu bir durum yoksa bizi hiç etkilemez, ona bakmayız. Bu oranda Anın
çıkarıldığı oranda yasal miras paylaşımı ne şekilde olur; yasal miras payı K'ya geçer. Çünkü
tasarruf oranı tenkise tabi işlemler yapmışsa bizi o zaman ilgilendirir ama adam sağlığında
hiçbir işlem yapmamış. Bu ihtimalde bunu göstermeyi unutmayın.

OLAY 5: M'nin ölümünde sağ kalan yakınları eşi E, kızı K ve annesi A'dır. M, K'yı mirasçılıktan
çıkarmıştır.
M'nin
9- mirasçılarının miras payları ve saklı payların hesaplayınız. Tasarruf nisabını
bulunuz.
E: 1/4-1/4
K 3/4- 3/8
SPT: 5/8
T.O.: 3/8
Tasarruf oranına saklı pay oranını eklersek: 3/8-ı-3/8=6/8
Yasal miras paylaşımı normal şartlarda Eş 1/2 anne 1/2 şeklinde olurdu, ikisi birbirinden ayrı
şey. Biri bizim tenkis hesaplarımız bakımından sağlığında 565 çerçevesinde işlemler yapmışsa
biz tasarruf edebileceği miktarı bulmak için çarpıma yapıyoruz ya bu o oran. Ama ıskatla eş ve
anne 1/2 alır çünkü mirasçı sıfatı ortadan kalkmış oluyor.

Sizden sınavda tasarruf oranına etkisini bulmanızı istiyorum.

54
Miras Hukuku 2. Dönem Final Notları

OLAY 6: M'nin ölümünde sağ kalan yakınları eşi E ile çocukları A, B, C ve A'nın çocuğu (M'nin
torunu) T'dir. A ivazlı olarak mirastan feragat etmiştir.
10-
M'nin mirasçılarının miras payları ve saklı payların hesaplayınız. Tasarruf nisabını
bulunuz.

ivazlı feragat ettiği için alt soyun alması mümkün değil çünkü ivazlı feragat alt soya da etkilidir.
Dolayısıyla;
E: 1/4-1/4
B: 3/8- 3/8
C: 3/8- 3/8
spt: 5/8 T.O. 3/8

55

You might also like