You are on page 1of 8

Direnç (devre elemanı) TUTMA SÜRESİ = R1 + R2 + R3

(Gerilim) V = V1 + V2 + V3
Direnç Ne İşe Yarar ( Akım ) I = I1 = I2 = I3
1- Devreden geçen akımı sınırlayarak belli değerde tutmak. Aşağıdaki örneği incelemek için seri bağlı dirençler sayfasına bakınız
2- Devrenin besleme gerilimini bölerek, yani küçülterek başka elemanların çalışmasına yardımcı olmak.
3- Hassas yapılı devre elemanlarının aşırı akıma karşı korunmasını sağlamak.
4- Yük (alıcı) görevi yapmak
5- Isı enerjisi elde etmek için kullanılabilir.

Direnç Nedir?

Dirençlerin Paralel Bağlanması

Direnç genel anlamda, “bir güce karşı olan direnme” olarak tanımlana bilir.
Elektrik ve elektronikte direnç, iki ucu arasına gerilim uygulanan bir maddenin akıma karşı gösterdiği direnme özelliğidir .
Devrede akıma karşı bir zorluk göstererek akım sınırlaması yapar.
Elektrik enerjisi direnç üzerinde ısıya dönüşerek harcanır. Dirençlerin uçları aynı noktaya bağlandığından her direncin uçları arasındaki
Kısaca; elektrik akımına gösterilen zorluğa DİRENÇ denir. potansiyel farklar birbirine eşittir.
Direncin birimi Ohm (Ω)’dur. Denklemlerde R harfi ile gösterilir (Gerilim) V = V1 = V2
Kollardan geçen akım şiddetleri toplamı ana koldan geçen akım şiddetine eşittir.
OHM KANUNU ( Akım ) I = I1 + I2
Aşağıdaki örneği incelemek için paralel bağlı dirençler sayfasına bakınız

I = V/ R yada R =V / I yada V = I x R
R = direnç (birimi ohm) , I = akım (birimi amper) V =gerilim (birimi Volt)
Bir örnekle açıklarsak Dirençlerin karışık bağlanması
2 ohm bir direncin üstünden 2 amper akım geçiyorsa bu direncin üstündeki voltaj nedir ?
V = I x R formülünden V = 2 x 2 = 4 volt bulunur. Karışık bağlı dirençlerde toplam direnç değeri bulunurken, paralel dirençlerin değeri kendi arsında hesaplanır. Sonra elde edilen
Ohm-Kiloohm-Megaohm arasındaki ilişkiler değer diğer dirençlerle seri gibi kabul edilerek sonuç bulunur.
 1 KΩ (KiloOhm) = 1000 Ω Örnek:
 1 MΩ (MegaOhm) = 1000 KΩ (KiloOhm) R1 = 5, R2 = 10, R3 =10, R4 = 20 ohm olan yukarıdaki devrede toplam direnç nedir.
 1 GΩ (GigaOhm) = 1000 MΩ (MegaOhm) Rp = (R2 x R3) / (R2 + R3) ==> Rp = (10 x 10) / (10 + 10) ==> Rp = 5 ohm
Dirençlerin Seri Bağlanması Rt = R1 + Rp + R4 ==> Rt = 5 + 5 + 20 ==> Rt = 30 ohm

Elektrik güçlerine göre dirençler ikiye ayrılır:


 Büyük güç: (2 W’ın üzerindeki dirençler)
 Küçük güç: (2 W’ın altındaki dirençler)
Küçük güçlü direnç
 Sabit direnç: Sabit direnç değerleri gerektiren uygulamalarda kullanılır. Bu
tür dirençlerin değer hassasiyetleri yüksektir.
 Ayarlı direnç: Değişken direnç değerlerinin gerekli olduğu, hassasiyetin çok
önemli olmadığı durumlarda kullanılır.
 Foto direnç : Işık etkisi ile değeri değişen direnç.
Dirençler seri bağlanmasında toplam direnç, seri bağlanan direnç değerlerinin toplamına eşittir.  Termistör: Isı etkisi ile değeri değişen direnç.( PTC direnç Pozitif ısıl katsayılı direnç. Isı etkisi ile değeri artan direnç. NTC
direnç Negatif ısıl katsayılı direnç. Isı etkisi ile değeri düşen direnç. )
Direnç Çeşitleri
Sabit dirençler, ayarlı dirençler , ortam etkili dirençler , gerilim etkili dirençler
Sabit dirençler
Sabit dirençler kullanılan malzeme cinsine göre üçe ayrılır:

1 2

 Karbon direnç o Işık Etkili Dirençler / Foto direnç (LDR)


 Telli direnç ( Sigorta dirençler )
 Film direnç İnce film ( Karbon / Metal ) dirençler – Kalın film ( Metal-Cermet ) dirençler

Şekik a. NTC Şekil b. PTC Şekil c. LDR

Diğer Sabit dirençler


Entegre Direnç
Birden fazla direncin tek bir paket altına alınarak yapılan dirençtir. Bundan dolayı sıra direnç yada entegre direnç denir.

Gerilim Etkili Dirençler


 VARİSTÖR (VDR)
Uçlarına uygulanan gerilim miktarı ile ters orantılı olarak direnç değeri değişen elemanlara varistör denir . Genellikle aşırı
gerilimden korunmak veya frekans kaymasını önlemek amacıyla gerilim sabitlemesi istenen rezonans devrelerine yardımcı limitör
devrelerinde kullanılır.
Direnç renk kodları

Entegre dirençlerin özelliği; bütün dirençler aynı değere sahiptir.


4 – 5 – 6 – 7 ve 8’li entegre dirençler piyasada bulunmaktadır. İçerisindeki tüm dirençlerin değerleri birbirine eşittir. Aşağıdaki
şekilde içerisinde 5 adet direnç olan entegre direncin iç yapısını görebilirsiniz.

Paket içerisindeki bütün dirençler birer ayaklarından ortak bağlıdır. Diğer ayaklar serbest durumdadır.
Smd Direnç
Yüzey montaj teknolojisi; yüzey montaj elemanlarını devre kartına direkt olarak bağlamak için kullanılan teknolojidir. Delikler
vasıtasıyla yapılan eski montaj sitemlerinden değişik bir şekilde bileşenlerin yüzeye montajı yapılır. Yüzey montaj cihazları ( SMD
direnç ) küçük, hafif, smd direnç fiyatları ucuzdur.

Direnç hesaplama

Ayrıca devre kartı üstünde birbirine yakın bir biçimde konulabilir. Dirençler yüzey montaj teknolojisine uyumlu, analog devre
elemanıdır.

Ortam etkili dirençler


Ortam etkili dirençler, ışık etkili dirençler (LDR) ve ısı etkili dirençler (termistörler) olmak üzere ikiye ayrılır.

o Isı Etkili Dirençler / Termistör (NTC, PTC)
3 4
Kondansatör Nedir ? sayılabilir. Bu kriterler göz önünde bulundurulduktan sonra gereksinime uygun olan kondansatör tercih edilir. Kondansatörlerin
fiziksel büyüklükleri, çalışma gerilimleri ve depolayabilecekleri yük miktarına bağlıdır. Tasarım açısından ise çeşitlilik fazladır,
Kondansatör elektrik yüklerini kısa süreliğine depo etmeye yarayan devre elemanıdır. hemen her boyut ve şekilde kondansatör temin edilebilir.
DC doğru akımda çalışması : Seri bağlandığında iç direnci büyük olduğu için akımı geçirmez + – arası bağlantıda filtre görevi yapar
AC alternatif akımda çalışması : Seri bağlantıda şarj ve deşarj olarak AC voltajı geçirir fakat dolup boşalarak voltajı iletirken Kondansatörün yapısı, iki iletken levha arasına konulan yalıtkan maddeden meydana gelir. İletken levhalar arasında bulanan
“Kapasitif Reaktans” denilen bir zorluk gösterir sembolü Xc birimi OHM Paralel bağlantıda ise filtre görevi yapar yalıtkan maddeye elektriği geçirmeyen anlamında dielektrik denir. Kondansatörü meydana getiren iletkenlere de kondansatörün
Ayrıca osilatör devrelerinde çalışma frekansını belirlemek için kullanılırlar levhaları adı verilir.

Besleme devrelerinde değerleri pek önemli değildir ama çalışma voltajları kullanılan devrede ki voltajdan 3..5 volt yüksek
Kondansatör sembolü “C”, birimi Farad’ dır
olmalı mesela bir besleme devresinde köprü diyot çıkışında + – uçlarına bağlı filtre kondasatörünün değeri 4700 uf 16v yerine
yüksek voltaj da yüksek kapasitede kondansatör takılabilir (ilk yazı da bahsetmiştim) düşük değerde kullanılabilir Birimi; 1 volt potansiyel farkı için kaç coulomb yük tutulduğunu belirten büyüklük yani

Kondansatörlerin şematik sembolleri; Coulomb / Volt’tur.Buna Farad (F) denir.


Kapasitesi C (F) olan bir kondansatörün V(V) potansiyel farkı için yükü:
Q = C .V Coulomb (C) olur.
Kondansatörlerin elektrik depolama kapasitesi; plakalar arasındaki uzaklığa, plakaların yüzey alanına ve kullanılan dielektrik
maddenin cinsine bağlı olarak değişmektedir. İletkenler arasına bağlı dielektrik sabiti büyük yalıtkan malzemeler konularak büyük
kapasiteli kondansatörler elde edilir. Kondansatör, elektriği piller gibi uzun süre depolayamaz, bir devreye bağlı olmasalar bile
zamanla boşalabilirler.

Kutuplarına Göre Kondansatörler


Kondansatörün Kullanım Alanı ve Amaçları :
Birçok devrede birçok amaçla kullanılabilir. Fakat kondansatöler 4 farklı amaç için kullanılır.
1) Kutupsuz kondansatörler:

1. Elektriği Depolamak Kapasiteleri pikoFarad – mikroFarad aralığındadır ve üretim aşamasında kutuplanmıştır. Devreye bağlanma şekli önemli değildir.
Seramik ve mika kondansatörler bu grupta yer alır.
2. Doğrultucu İşlemlerinde
3. Filtre İşlemlerinde
2) Kutuplu kondansatörler:
4. Kompanzasyon İşlemlerinde
Üzerinde + ve – işaret bulunmaktadır. Devreye bağlanma şekli çok önemlidir. Ters bağlanmaları durumunda bu
kondansatörler patlar. Değerlikleri pikoFarad’dan başlar ve çok yüksek değerlere kadar devam eder.
Detaylı olarak Kondansatör konusuna başlayalım :
Elektronların kutuplanarak elektriksel yükü elektrik alanın içerisinde depolayabilme özelliklerinden faydalanılarak, bir yalıtkan
malzemenin iki metal tabaka arasına yerleştirilmesiyle meydana getirilen temel elektrik ve elektronik devre elemanıdır. Elektrik
enerjisini, iki iletken parçanın arasına bir yalıtkan parça koyarak depolamaya yarayan elektronik devre
elamanına kondansatör adı verilir.

Kondansatör Nasıl Şarj Edilir?


Piyasada kapasite, kapasitör, sığaç gibi isimleri olan kondansatörler, 18. yüzyılda icat edilip geliştirilmeye başlanmış ve
günümüzde teknolojinin ilerlemesinde büyük önemi olan elektrik – elektronik dallarının en vazgeçilmez unsurlarından biridir.
Kondansatörlerin şarjı, kondansatör plakalarının değişik halde yüklenmesi, kondansatör levhalar arasında potansiyel farkının
meydana gelmesidir. Kondansatörün iki levhasının eşit miktarda elektronu varken kondansatör boştur. Kondansatör bir pile
Kondansatör Ne İşe Yarar? bağlandığı zaman pilin pozitif (+) artı kutbunun bağlandığı taraftaki levhadaki elektronlar, pilin (+) ucuna doğru gider bu levha
pozitif duruma geçer. Bu levhanın artı yük kazanması karşısındaki levhaya gelen elektron sayısını arttırır. Pilin artı ucuna yakın
Elektrik yükü depolama, reaktif güç kontrolü, bilgi kaybı engelleme, AC/DC arasında dönüşüm yapmada kullanılırlar. Tüm
olan levha pozitif, öbür levha ise negatif olarak yüklenir. Kondansatörde bulunan dielektrik malzeme yalıtkan olduğundan pil
entegre, elektronik devrelerin vazgeçilmez elemanıdırlar. Kondansatörlerin karakteristikleri olarak;
sürekli bir akım dolanımı başlatamaz.

 Plakalar arasında kullanılan yalıtkanın cinsi, Kondansatörün levhaları arasındaki potansiyel gerilim, pil gerilimine eşit olduğunda geçen akım sıfıra iner. Kondansatörün pille
 Çalışma ve dayanma gerilimleri, bağlantısı kesildikten sonra kondansatörde biriken enerji kısa bir süreliğine levhalarda kalır. Kondansatörün yükü belli bir süre
 Depolayabildikleri yük miktarı tutması levhaların ve dielektrik maddenin kalitesine bağlıdır. DC devrelerde kondansatörler ilk anda şarj olur, DC akım kesildikten
sonra da bir süre bu şarj durumunda kalır. AC devrelerde ise kondansatörler alternans değiştikçe sürekli dolup boşalır.

5 6

Kondansatör Ölçüm Birimleri


Kondansatör ölçüm birimleri Farad, büyük bir kapasite değerine karşılık geldiği için uygulamalarda faradın ast katları kullanılır. Ast
katları;

Mikrofarad ( µf) Nanofarad (nf) Pikofarad (pf) Milifarad (mf)

Tabloda kondansatör birimleri arasındaki çevirimler belirtilmektedir.

Kondansatör Devreye Nasıl Bağlanır?


Kondansatörler, paralel, seri, seri-paralel (karışık) bağlanırsa yine bir kondansatör elde edilir. Bu eşdeğer kondansatörün
kapasitesi, bunu oluşturan kondansatörlerin kapasitelerinden hesap edilir. Kondansatörler devreye üç şekilde bağlanır.

Kondansatör Çalışma Voltajı  Seri bağlama


 Paralel bağlama
Kondansatörlerin kapasitesinin yanında yazan çalışma voltajının uygulamalarda önemi büyüktür. Kondansatörlerin
uygulamada değişmez voltajı vardır.  Seri-Paralel (Karışık) bağlama

Kondansatörlerin değişmez voltaj değerleri : Seri Bağlama


Kondansatörlerin, pozitif ucuna negatif ucun gelmesi ile arka arkaya bağlanma işlemine seri bağlantı adı verilir. Her
3–6–10–16–25–35–50–63–100–160–250–350–400–450–630-1000V…
kondansatörde farklı gerilim düşer. Seri bağlantıda çalışma gerilimi yükselir toplam kapasite azalır.

12 V’ ta çalışan elektronik devrede 3 V’ luk bir kondansatör kullanılamaz. Çünkü elektrolitik kondansatörler, çalışma voltajlarının
üstünde gerilime maruz kaldığında fazla ısınırak patlayabilirler.

Kondansatörlerin Kullanım Alanları


Enerji depolamada, reaktif güç depolama ve faz kaydırma, doğrultmaç ve filitrelemede kullanılır. Redresörlerde, elektrikli ev
aletlerinde, haberleşmede, alıcı ve verici sistemlerinde ve elektronikte iki kat arasında by pass, kuplaj, dekuplaj, filtre ve ayar
elemanı olarak kullanılmaktadır. Radyo ve TV setlerinde; telefon, bilgisayar, radar gibi elektronik aletlerde; telekomünikasyon
Seri bağlı kondansatör eş değer devresi
şebekelerinde kullanılırlar. Ayrıca tek faz motorlarının çalışmaya başlamalarında starter olarak, foto-flaşlarda, radyo-frekans
sistemlerinin güç kaynaklarına bağlanmasında kullanılır. Aşağıdaki formülle iki veya daha fazla kondansatörlerin seri bağlanması sonunda meydana gelen eş değer kapasitesinin
bulunması;
Güç kondansötörleri; reaktif ve endüktüf yükleri kompanze eden devre elamanlarıdır.

Kompanzasyon kodansatörleri devreye yüzlerce defa girip çıkar.

Kondansatör fiyatları kullanıldıkları yere ve işlevine göre değişir.


Sadece iki kondansatör seri bağlıysa bu durumda toplam (eş değer) kapasite,
Kondansatör Çeşitleri
Kondansatör çeşitleri üç türlüdür;

 Ayarlı kondansatör
 Değişken Kapasiteli Diyotlar
 Sabit kondansatör
denklemiyle hesaplanır.

Seri bağlı kondansatörlerin uçları arasındaki potansiyel farkların toplamı, sistemin potansiyeline eşittir. Bir veya daha fazla
kondansatör seri bağlandığı zaman devreye uygulanacak maksimum gerilim seri bağlı kondansatörlerin çalışma gerilimlerinin
toplamıyla bulunmaktadır.
7 8
Kondansatörler seri ve paralel bağlanır. Devrelerde hesap yapılırken önce kendi aralarında seri veya paralel bağlanan
kondansatörlerden başlanmalıdır. Sonra diğer kondansatörler ile bağlama biçimlerine göre yeniden değerlendirilerek ve sondan
başa doğru hesap yapılır.

Seri bağlı kondansatörlerin yükleri birbirine eşittir. Bu da sistemin eş değer yüküdür.

Karışık bağlı kondansatör devresi

Paralel Bağlama
Birden fazla kondansatörün negatif uçlarının bir noktaya, pozitif uçlarının diğer bir noktaya bağlanması işlemine paralel bağlantı Not: Kondansatörler seri bağlandığında eşdeğer kapasitesi küçülür. Paralel bağladığında ise eşdeğer kapasitesi büyür.
denilmektedir. Paralel bağlamada kondansatörler de, aynı kutuplar birbirine bağlanır.

Bobin
DC devrelerde bobin kısa devre olarak görülür. Bu durum ideal bobin için geçerli olup nedeni DC gerilimde frekansın
0 olmasıdır. Gerçek hayatta ise DC akımlara karşı çok küçük bir direnç gösterirler.
Paralel bağlı kondansatör eş değer devresi AC devrelerde ise bobin frekansa bağlı değişen bir direnç oluştururlar. AC sinyalin frekansı arttıkça bobinin gösterdiği direnç

Paralel bağlı kondansatör eş değer devresi de artar.


Bobine AC akım uygulandığında, akımın yönü sürekli değiştiğinden dolayı bobin etrafında bir manyetik alan oluşur. Bu manyetik
Sistemde birden çok kondansatör paralel bağlanırsa eş değer kapasite: alan akıma karşı ek bir direnç gösterdiğinden, AC devrelerde bobinin akıma gösterdiği direnç artar. DC devrelerde ise bobinin
akıma karşı gösterdiği direnç, sadece bobinin üretildiği metalden kaynaklanan omik dirençtir.

denklemiyle hesaplanır.

Sistemin eş değer yükü her bir kondansatörün ayrı ayrı sahip olduğu yüklerin toplamına eşittir.

Bobin ,bir makaraya sarılmış tellere verilen isimdir. Sarılan madde veya malzeme sadece bir makara değildir.Gerekli yerlerde
Kondansatörlerin uçları arasındaki potansiyel farkları aynı olup sistemin potansiyeline eşittir. preslenmiş demir nüveler üzerine de bobinler yerleştirilir.

Bobin genel olarak ” L ” ile sembollendirilir. Birimi ise ” H ” Henri’dir ,Ayrıca bobinin endüktansı olarakta isimlendirilir. Bobin
sonuçta makaraya sarılmış telden oluştuğu için sarılan telinde dolayısıyla bir direnci olacaktır. Bobinin yani telin bu direncine
Kondansatörler paralel bağlandığında kapasiteleri artar voltajı ise bağlantıda kullanılan en küçük voltaj
değerine sahip olan kondansatörün çalışma voltajı kadar olur endüktif reaktansı denir ve ” XL ” ile sembollendirilir. Birimi ise direncin birimi ” W ” Ohm’ dur. Bobinin bu dönüşüm ve değerleri
daha çok Alternatif Akım devrelerinde kullanılır.
Seri-Paralel (Karışık) Bağlama Bu değerler arasında şu şekilde bir dönüştürme sağlanır : ” XL = 2 p f L ” formülü aracılığıyla endüktans ( L ) ve endüktif reaktans
( XL ) arasında istenen dönüşümler yapılabilir.

9 10

Seri R-L devresine yani gerçek bobine Şekil 1.a’ daki gibi DC uygulandığında ilk anda bobin akımdaki değişikliğe karşı koyar. Bu
yüzden akım yavaşça yükselir. Faraday ve Lenz kanunlarına göre akımın yükselişindeki empedans miktarı akımın değişim oranına
bağlıdır. Akım değişikliği ne kadar fazla olursa o kadar fazla direnç gösterir. Akım direncin tek başına alacağı değere kadar
yükselir. Çünkü eğer akımda değişme olmazsa bobinin empedansı yoktur. Bu yükselme oranı L/R zaman sabitesi ile karakterize
edilir. Şekil 1.b deki gibi logaritmik bir eğri şeklinde olur. Bu olaylar çok kısa sürede gerçekleşir.

u formüldeki ” p ” sembolü ; matematikte kullanılan 3,14 sayısına eşit olan semboldür. Formüldeki ” f ” sembolü ise ; Alternatif
Akımını frekansıdır ve ” f ” ile gösterilir.Birimi ise ” Hz ” Herz’dir. Şu anda kullanılan 220 V şebeke geriliminin frekansı 50 Hz’dir.
Bobinlerde Birim Dönüşümleri 1 H = 106 µH 1 H = 10³ mH 1mH = 10³ µH Bobinlerin Bağlantıları Bobinlerin AC ve DC
devrelerde birbirleriyle seri ,paralel veya hem seri hem paralel ( karışık ) bağlanmaları dirençlerin bağlantı özellikleriyle aynı
,kondansatörlerin bağlantılarıyla ters şekildedir. 1. Seri Bağlantı : Bu bağlantıda bobinler birer ucundan birbirine eklenmiştir. Her Şekil 1 a) Bobinin DC bağlanması b) Bobinden geçen akım ve bobinin gerilimi
bobinden aynı akım geçer. Toplam bobin endüktif reaktansı ( XL ) ve toplam bobin endüktansı ( L ) ise bobinlerin cebirsel
toplamına eşittir. 2. Paralel Bağlantı : Bu bağlantıda bobinlerin uçları birbirine bağlanmıştır. Her bobinden değeriyle orantılı Bobinin Kullanım Alanları
olarak farklı akım geçer. Toplam bobin endüktif reaktansı ( XL ) ve toplam bobin endüktansı ( L ) ise bobinlerin bire bölümlerinin
toplamına eşittir. 3. Karışık Bağlantı : Bu bağlantıda bobinler seri ve paralel olarak bağlanmıştır.Toplam bobin endüktif reaktansı (
XL ) ve toplam bobin endüktansı ( L ) ise paralel bobinlerin seriye çevrilip ( önce paralel kolların toplam değeri ) , seri bobinlerin
cebirsel toplamına eşittir. Aşağıda seri ,paralel ve karışık bağlantının şekillerii yer almaktakdır.

Aşağıda seri ,paralel ve karışık bağlantının formülleri yer almaktakdır. Doğru Akımda bobinler daha çok elektro mıknatıs olarak Bobinin elektrik ve elektronikte yaygın kullanım alanları vardır. Bunlardan bazıları şunlardır;
kullanılırlar. Makaraya sarılmış olan telden bir akım geçirildiği taktirde bobinin etrafında bir manyetik alan oluşur ,bu manyetik
alandan geçen hafta bahsettiğimiz gibi rölelerde yararlanılır. Doğru Akımda bobinlerden sadece elektro mıknatıs olarak Elektrikte ;
yararlanılmaz.Bobinler bir çok devrede çeşitli şekillerde kullanılarlar. Mesela TV devreleri , besleme kaynakları ,anten
 Doğrultucularda şok bobini
yükselteçleri ,radyo devreleri gibi … Bobinler DC akıma daha az zorluk gösterirler.Çalıştıkları gerilime göre direnç değerleri
 Transformatör
değişebilir. Alternatif Akımda ise bobinlerden çok çeşitli şekillerde yararlanılır. AC yüksek gerilimi daha düşük gerilime çevirmek
için kullandığımız TRANSFORMATÖRLER ,Büyük güçlü akımlar için yapılan KONTAKTÖR BOBİNLERİ ,elektrik üretiminde  Isıtıcı v.b
kullandığımız mekanik enerjiyi elektrik enerjisine çeviren GENERATÖRLER ve elektrik enerjisini mekanik enerjiye çevirmek için  Elektromıknatıs (zil)
kullandığımız MOTORLAR da bobinler kullanılır. Bu tip makinalarda bobinin kullanılmasının esası yine manyetik alana dayanır. Bir
bobinin etrafındaki manyetik alan içinden bir tel geçirildiğinde bu tel de bir gerilim oluşur prensibi ile makinalarda manyetik alan Elektronikte;
kullanılır.
 Osilatör
Mesela Transformatörlerde ;Primer ucuna verilen gerilim bu bobinde bir manyetik alan oluşturur.Elektriksel hiçbir bağlantısı
 Telekominikasyonda role
olmayan sekonder ucunda ise bu manyetik alandan etkilenilerek daha düşük bir gerilim oluşur. Sekonder ucundaki bu gerilimin
değeri giriş gerilimi ve sarım sayılarına bağlıdır.  Yüksek frekans devrelerinde (havalı bobin)

 Radyolarda ferrit anten elemanı(uzun,orta,kısa dalga bobbini)


Bobinde Akımın Yükselişi
Bobinin Kullanım Alanları

11 12
Bobine Alternatif Akım(AC) uygulandığında bobinin etrafında manyetik alan meydana gelir. Bobinler Doğru Akıma (DC) direnç
göstermezken , AC akıma karşı direnç gösterir.
Diyot Nedir ?
Diyot, elektrik akımının yalnızca bir yönde geçişine izin veren, yarı iletken maddelerden yapılmış iki uçlu bir devre elemanıdır.

Doğru akımda bobinler


Diyotların Anod ( A ) ve Katot ( K ) olmak üzerek iki ucu vardır. Bunlardan biri negatif diğeri
TV devreleri, anten yükselteçleri, radyo devreleri ve besleme kaynaklarında kullanılır. ise pozitif kutuptur. Yani bacaklar arasında farklılıklar vardır. Bu yüzden kullanılan devrede
yönünün doğru belirlenip devreye uygun bağlanması önemlidir.
Alternatif akımda bobinler Diyot Ne İşe Yarar ?
1. Dalgaların doğrultulması işleminde
Transformatörlerde, generatörlerde, motorlarda kullanılır. 2. Filtreleme işlemlerinde
3. Gerilim ikileyici işlemlerinde
Endüstride Çok Sık Kullanılan ve Bilenen Bobin Çeşitleri 4. Kırpma işlemlerinde
5. Limitleyicilerde
Sabit Bobinler : 6. Koruma devrelerinde
Diyotlar en basit kontrolsüz yarı iletken elemanlardır. Geçirme yönünde, eşik geriliminin üzerinde küçük değerli bir iç dirence
 Hava Nüveli Bobin : Genellikle yüksek frekanslı devrelerde kullanılan bobinlerdir. Devreye bağlı hava nüveli bobinlerin
sahip olan bir iletken gibidir. Tıkama yönünde ise, delinme gerilimine kadar çok küçük sızıntı akımlar geçiren bir yalıtkan gibidir.
indüktans değerleri el sürerek pozisyon değiştirilmesi ile bile değişebilir ve bu değişim devrenin çalışmasını olumsuz
etkileyebilir. Bu nedenle bazı devrelerde hava nüveli bobinleri bu tip mekanik etkilerden korumak amacıyla bobin
üzerine silikon benzeri maddeler kaplanır.
 Ferrit Nüveli Bobin : Nüve demir, nikel, kobalt, alüminyum, bakır ve bazı katkı maddelerinin bir araya gelmesi ile üretilir.
Ferrit nüveli radyo frekans bobinleri genellikle bobin spirleri arasındaki kaçak kapasiteyi azaltan petek sargı şeklinde
sarılır. Bu tip nüvelerde az bir iletken ile istenilen değerde bobin üretimi mümkün olur. Pirinç ve alüminyumdan
yapılan nüveler manyetik kuvvet çizgilerine karşı yüksek kuvvet gösterip indüktansı düşürürken, ferrit nüveler
indüktansı arttırır.
 Demir Nüveli Bobin : Bir diğer adı da şok bobinidir. demir nüveli bobinler genellikle filtreleme ve ses frekans
devrelerinde kullanılır.
 Sac Nüveli Bobinler : Bu tip bobinlerin birer yüzleri transformatör, balast, AC motor, kontaktör gibi yerlerde fuko
akımlarının etkisini azaltmak için saclardan yapılmıştır.
 Toroid Bobin
 SMD Bobin
Diyot Sembolü

Ayarlı Bobinler :

 Kademeli Bobinler
 Nüvesi Hareketli Bobinler :Nüvenin hareketi ile bobinin manyetik alanı ve buna bağlı olarak da indüktansı değiştirilebilir.
 Sargı Ayarlı Bobinler (Varyometre) :Bobinin üzerinde sürtünen bir tırnak ile bobinin değeri ayarlanabilir.

Burada Anoda artı ,katoda eksi uçlar bağlanarak gerilim verilirse diyot Doğru polarize olur ve bir akım akmaya başlar.
Ters yönde bağlanırsa ( yani anoda eksi ,katota artı ) o zaman bir akım geçişi olmaz.
Buna Ters polarizasyon denir.Ters polarizasyon yöntemi sadece bazı özel diyotlarda uygulanır.
Diyotların kullanıldıkları devrenin özelliklerine göre davranış göstermesi beklenir. Bu nedenle diyotlar yapım tekniğine,
yapısındaki malzeme türüne, kullanım alanlarına uygun olarak çeşitli olarak üretilmektedir.

Diyotların Gruplandırılması

Diyotlar başlıca üç ana gruba ayrılır

13 14

1 – Lamba Diyotlar Diyotların kullanıldıkları devrenin özelliklerine göre davranış göstermesi beklenir. Bu nedenle diyotlar yapım tekniğine,
2 – Metal diyotlar yapısındaki malzeme türüne, kullanım alanlarına uygun olarak çeşitli olarak üretilmektedir.
3 – Yarı iletken diyotlar

Lamba Diyotlar
Lamba diyotlar en yaygın biçimde redresör ve detektör olarak kullanılmıştır. Sıcak katotlu lamba, cıva buharlı ve tungar lambalar
bu gruptandır. Sıcak katotlu lamba diyotun iç görünüşü ve çalışma şekli verilmiştir. Şekilde görüldüğü gibi ısınan katottan fırlayan
Elektronlar Atom tarafından çekilmekte ve devreden tek yönlü bir akım akışı sağlanmaktadır. Eskiden kalanların dışında bu tür
diyotlar artık kullanılmamaktadır.

Metal Diyotlar
Bakır oksit (CuO) ve selenyumlu diyotlar bu gruba girmektedirler.
Bakır oksitli diyotlar ölçü Aletleri ve telekomünikasyon devreleri gibi küçük gerilim ve küçük güçle çalışan devrelerde, selenyum
diyotlar ise birkaç kilowatt ‘a kadar çıkan güçlü devrelerde kullanılır

Yarı İletken Diyotlar 1 . Kristal diyot ( Nokta Temaslı diyot )


2 . Zener diyot,
Yarı iletken diyotları, p ve n tipi Germanyum veya Silisyum yarı iletken kristallerinin bazı işlemler uygulanarak bir araya 3 . Tünel diyot,
getirilmesiyle elde edilen diyotlardır. Hem Elektrikte hem de elektronikte kullanılmaktadır. 4 . Işık Yayan Diyot ( LED , SMD LED , RGB LED , Power LED , Lazer diyot , 7 Segment LED Display )
5 . Ayarlanabilir Kapasiteli diyot (Varaktör diyot – Varikap diyot)
Germanyum diyot üzerinden akım geçtiğinde üzerinde yaklaşık 200 mili voltluk bir gerilim oluşur 6 . Foto diyot, ( Germanyum foto diyot , Simetrik foto diyot , Schockley (4D) foto diyot )
Silisyum diyot da ise bu değer 700 mili volt civarındadır. 7 . Mikrodalga diyotlar
8 . Ani toparlanmalı (Step-Recovery) diyotlar
9 . Gunn diyot,
Diyotlar yapım tekniğine bağlı olarak
10 . İmpatt (Avalanş) diyot,
Nokta temaslı diyotlar 11 . Schottky (Baritt) diyot,
12 . Büyük Güçlü diyotlar
Yarı iletken diyotları, ilk olarak nokta temaslı kristal diyot 13 . PIN diyotlar
halinde kullanıma girmiştir. Zamanla bunların yerini yüzey gibi çok çeşitli şekilde isimlendirilirler.
birleşmeli diyotlar almıştır. Nokta temaslı diyotlar bugün bazı Çeşitli diyot imalatlarıda vardır SMD diyot , Köprü diyot gibi
özel alanlarda kullanıldığından özel amaçlı diyotlardır
Nokta temaslı silikon diyotlar en çok mikro dalga Diyot’un V-I karakteristiği
karıştırıcısında, televizyon, video dedeksiyonunda,
Nokta temaslı germanyum diyotlar radyofrekans ölçü
aletlerinde (voltmetre,dalgametre, rediktör vs…) kullanılır.

Yüzey birleşmeli diyotlar


Diğer adıyla jonksiyon diyot, P ve N tipi kristallerin, özel
yöntemler ile, ard arda birleştirilmesi yoluyla elde edilir.
Birleşme yüzeyine jonksiyon da denir. Jonksiyon diyot deyimi buradan gelmektedir. Jonksiyon kalınlığı 0.01 mm ‘dir.

Diyotlar yapımında kullanılan malzemeye göre

Germanyum tipi diyotlar


Anahtarlama ve dedektör olarak kullanılırlar.İletime geçme gerilimleri 0,2-0,3 V arasıdır. Germanyum diyotlar öngerilimlerinin
küçük olmaları nedeniyle (0.2-0.3V) özellikle alçak güçlü yüksek frekans devrelerinde kırpıcı olarak kullanılmaktadırlar. Diyot uçlarına uygulanan gerilimle, diyot üzerinden geçen akım arasındaki ilişkiyi gösterir. Diyot; doğru ve ters polarma altında
farklı davranışlar sergiler. Genel kullanım amaçlı silisyum diyodun doğru ve ters polarmalar altındaki V-I karakteristiği şekilde
verilmiştir. Şekil üzerinde diyodun V-I karakteristiğini çıkarmak için gerekli devre bağlantıları görülmektedir.
Silisyum tipi diyotlar Diyot, doğru polarmada iletimdedir. Ancak iletime başlama noktası VD olarak
Doğrultma devrelerinde ( AC’yi DC’ye çevirmek için ) kullanılır.İletime geçme gerilimleri 0,6-0,7 V arasıdır. işaretlenmiştir. Bu değerden sonra diyot üzerinden akan ileri yön IF akımı artarken, diyot üzerine düşen gerilim yaklaşık olarak
Germanyum diyotların sızıntı akımı çok daha büyüktür. Bu nedenle günümüzde silisyum diyotlar özellikle tercih edilir. sabit kalmaktadır. Bu gerilim diyot öngerilimi olarak adlandırılır. Diyot öngerilimi silisyum bir diyot’da yaklaşık olarak 0.7V
civarındadır. Ters polarma altında ise; diyot üzerinden geçen akım miktarı çok küçüktür. Bu akıma “sızıntı akımı” denir. Sızıntı
akımı, silisyum bir diyot’da birkaç nA seviyesinde, germanyum bir diyot’da ise birkaç μA seviyesindedir. Ters polarma altında
Diyot Çeşitleri diyot, belirli bir gerilim değerinden sonra iletime geçer. Üzerinden akan akım miktarı yükselir. Ters polarma altında diyot’u kırılıp
iletime geçmesine neden olan bu gerilime “kırılma gerilimi” denir. Bu durum şekil üzerinde gösterilmiştir.
15 16
En çok kullanılan türleri BJT ve FET’lerdir. BJT’ler akım ile çalışırken FET’ler gerilimin oluşturduğu elektrik alanla çalışırlar. FET’ler
günümüzde daha çok tümleşik sayısal devrelerde kullanılmaktadır. Transistörler üç bağlantıya sahiptirler. Bunlar bir BJT
Silisyum ve germanyum diyotların akım-gerilim karakteristik eğrileri şekilde transitörde Base, Emitter ve Collector iken FET’lerde ise Gate, Drain ve Source dur.
birlikte verilmiştir. Görüldüğü gibi germanyum diyotların sızıntı akımı çok daha
büyüktür. Bu nedenle günümüzde silisyum diyotlar özellikle tercih edilir.
Transistörün Yapısı ve Çalışması
Germanyum diyotlar, ise öngerilimlerinin küçük olmaları nedeniyle (0.2-0.3V)
özellikle alçak güçlü yüksek frekans devrelerinde kırpıcı olarak Transistör imalatı yapılırken kullanılan yarı iletkenlerin, birbirlerine yüzey birleşimli olarak üretilmektedir. Bu sebeple “Bipolar
kullanılmaktadırlar. Jonksiyon Transistör” olarak adlandırılır.

Diyotların Çalışma Mantığı

Teknolojinin gelişmesiyle PN yüzey birleşmeli (jonksiyonlu) diyotlar, ardından


aynı teknikle transistörler, entegreler, çipler imal edilerek elektronik alanında
akıllara durgunluk verecek derecede çok kısa sürede çok hızlı gelişmelerin
meydana geldiği görülmüştür. Nokta temaslı diyotlar; düşük akım düşük sıcaklık ve güçlerde
çalıştıklarından yerlerini daha iyi özellikleri olan PN yüzey birleşmeli diyotlara bırakmışlardır.
Günümüzde nokta temaslı diyotların kullanım alanları çok sınırlıdır.
Diyot doğru polarize edilirse yani anoduna pozitif(+) katoduna negatif gerilim uygulanırsa iletken
olur ve üzerinden, uygulanan gerilim miktarı ve oluşan ısı ile doğru orantılı olarak akım akmaya
başlar.
İmal edilen her diyotun yapısına bağlı olarak uygulanabilecek maksimum doğru polarma gerilimi, Transistörler NPN veya PNP şeklinde yerleştirilmiş üç yarı iletken maddenin bileşiminden meydana gelir. NPN transistör de 2 adet
çalışma sıcaklık bandı ve üzerinden geçebilecek akım miktarı imal edilence hazırlanan N tipi yarı iletken madde arasına 1 adet P tipi yarı iletken madde konur. PNP tipi transistörde ise, 2 adet P tipi yarı iletken madde
kataloglarda belirtilmiştir. Bu değerler kesinlikle aşılmamalıdır. arasına 1 adet N tipi yarı iletken madde konur.

Transistörler genellikle hangi maddelerden üretilir ?


Transistör Nedir ? BJT Transistör imalatında kullanılan yarı iletkenler, birbirlerine yüzey
birleşimli olarak üretilmektedir. Bu nedenle “bipolar jonksiyon transistör”
Transistör küçük elektrik sinyalleri yükseltmek veya anahtarlamak amacıyla kullanabileceğimiz bir yarı-iletken devre elemanıdır.
olarak adlandırılır. Bipolar transistörler de PNP ve NPN olarak iki tiptir.
Transistör bir gerilim ya da akım kaynağı ile başka bir akım ya da gerilim kaynağını kontrol etmeye yarayan elektronik devre
PNP tipinde base negatif emiter ve kolektör pozitif kristal yapısındadır.
elemanıdır.
NPN tipinde ise base pozitif, emiter ve kollektör negatif kristal
3 veya daha fazla bacağı bulunan transistörün bacaklarından birisine uygulanan elektrik sinyali ile diğer bacakları arasındaki
yapısındadır. İletimde olması için base, emittere göre daha pozitif
olmalıdır. Buradaki gerilim farkı 0.7 (silisyum) – 0.3 (germanyum) volt veya daha fazla olmalıdır.

Transistör Sembolü

elektrik akımını kontrol edebiliriz.


Bipolar Transistorün Su/kanal Modellemesi
Transistör yan yana birleştirilmiş iki PN diyodundan meydana gelen, girişine uygulanan sinyali yükselterek akım ve gerilim kazancı
sağlayan, gerektiği zaman anahtarlama elemanı olarak kullanılan yarı iletken bir elektronik devre elemanıdır.

PNP ve NPN tipi transistörün yapıları

Transistörlerde Akım ve Gerilim Yönleri


Transistör kelimesi transfer ve rezistans kelimelerinin birleşiminden türemiştir
Özel teknikle diyot yapısına üçüncü bir tabaka (P tipi veya N tipi) ilave edilerek oluşturulan üçüncü uç sayesinde elde edilen yeni
elemanla dış devre akımları, devre yükü ve kaynak voltajı değiştirilmeden kontrol edilebilir.

17 18

K:
E : Emiter ucu
Kollektör ucu
Tristör ( SCR )
B : Beyz ucu Tristörler, SCR (Silicon Controlled Rectifier) olarak da tanımlanırlar.
IE : Emiter akımı
IC : Kollektör akımı TRİSTÖR NEDİR ?
IB : Beyz akımı
VBE: Beyz-emiter arasındaki gerilim
VCB: Kollektör-beyz arasındaki gerilim
VCE: Kollektör-emiter arasındaki gerilimi gösterir.
NPN ve PNP Transistörlerin Farkı
Temelde aynı işi yapsalar da, NPN ve PNP transistörlerin devreye bağlanış
şekilleri ve kutuplanmaları için gerekli gerilimler terstir.
NPN ve PNP transistörün çalışma ilkesi ve yapısı birbirine çok benzemesine rağmen,yüksek frekanslı sinyallere karşı tepkisi daha
iyi olduğundan NPN tip transistörler
devrelerde daha yaygın olarak kullanılmaktadır.
NPN transistörler açık konuma getirilmeleri için pozitif baz akımına ihtiyaç duyarlar ve devrede yük ile negatif gerilim (GND)
arasına bağlanırlar:

PNP tip transistörler ise iletime geçmek için negatif baz akımına ihtiyaç Tristör sembolü ve Eşdeğeri
duyar ve yükün pozitif tarafına bağlanarak kullanılır: Özellikle yüksek güç harcayan devrelerde devrenin elektriğini kesip açmak büyük sorun olur.
Bu devreleri açmak için zaman zaman röle kullanılsa da gerek röle kontaklarının oksitlenmesi gerekse röle hızının bazı devrelerde
Transistörün Avantajları; yetersiz kalması bizi başka çözüm arayışlarına iter.
Bazen de büyük bir DC motorun hız kontrolü gereklidir.
Transistörler küçüktür ve az enerji harcarlar.
Transistörler daha uzun çalışırlar, ömürleri uzundur.
Transistörler her an çalışmaya hazır durumdadırlar.
Çalışma voltajları düşüktür. Pil ile çalışma imkanı vardır.
Transistörler lambalar gibi cam değildir, kırılmaz.
Transistör imalatı kolay ve transistör fiyatları daha ucuzdur. Bunu transistör ile yapmaya kalkarsak biraz verim sorunları yaşarız. Bir sürü neden sayabiliriz hızlı, hafif, ucuz bir anahtarlama
elemanını kullanmak için.Tabi ki yarı iletken bir anahtardan söz ediyoruz. Bu tür ve daha pek çok farlı işleri yapan ailenin genel
Transistörün Dezavantajları; adı TRİSTÖR ailesidir.

Elektromanyetik palse karşı vakum tüplerinden daha duyarlıdırlar.


NEDEN TRİSTÖR ?

Tristörler çok hızlı açma ve kapama özellikleri sayesinde elektrik enerjisinin kontrol edilmesi ve hassas regüle edilmesi
mümkündür. Bu şekilde enerji izlenebilecek, yıpranmayan-dayanıklı ve yüksek verimli olarak kullanıcıya sunulacaktır.

19 20
Tristörlü Güç Kontrol Sistemleri ile endüstriyel tip fırın, cam üretimi, plastik ekstruder ve pres, kimya sanayi, otomotiv boya, IR
baskı makineleri, ambalaj sanayi, çelik boru üretimi, çimento sanayi, gıda üretimi, pet şişe üretimi uygulamalarında yaşanılan
karışıklığa da son verilebilir. Bir çok Kontaktör, röle ve kablo bağlantılarının kullanıldığı karışık, bakımı zor olan, belirli bir süre
sonunda kontak takımlarının ya da kontaktörlerin tamamen değiştirilmesinin gerektirdiği uygulamalar yerine tristörlü güç kontrol
uygulamaları ile gerilim, akım değeri yükselme hızları ve güç kontrolü sadece çok daha kolay olacaktır.

Tristörü doğru polarize etmek için anotuna ( + ) katotuna ( – ) gerilim verilmelidir. Uygulanan bu gerilim değeri çok arttırılırsa bir
noktadan sonra tristör aniden iletime geçip A –K direnci dolayısı ile A – K voltajı düşer geçen akım artar. Eğer ters polarize edilip
gerilim arttırılırsayine bir noktadan sonra ters yönde ani akım artışı olur. Bu ise istenmeyen bir durumdur ve tristörü bozar.
Tristörün doğru polarize edilip A –K voltajının arttırılması ile iletime geçirilmesi kullanılan bir yöntem değildir. Çoğunlukla A – K
doğru polarize edildikten sonra geyte ufak bir gerilim darbesi verilip tristör iletime geçirilir. Tristör bu şekilde iletime geçtikten
sonra geyt gerilimi kesilse bile tristör iletimde kalır.

Tristörlerin ortak özellikleri;


1- Fiziksel ölçüleri kontrol ettikleri güce göre çok küçüktür.
2- Ömürleri, yarı iletken oldukları için teorik olarak sonsuzdur.
3- Çok az ısındıkları için fazla soğutma problemleri yoktur.
4- Ateşleme için küçük gerilimler yeterlidir.
5- Çok az kayıpla çalışırlar, verimleri yüksektir.
6- Yarı iletken oldukları için mekanik darbelere karşı duyarsızdırlar.
7- Bakım gerektirmezler
8- t/2 saniyede açılabilir ve birkaç mikrosaniyede kapanabilirler.
trr = ta + tb

b) Tristörün uçları
Aşağıda bir tristörün sembolü gösterilmektedir. Tristör 3 elektrotlu ( uç , ayak ) bir elemandır. Bu uçlar Anot, katot ve geyt ( gate ,
kapı )’ dir
C. TRİSTÖRÜ DURDURMA YÖNTEMLERİ

a) Tristörü durdurma yöntemleri

DC gerilimde tristör bir defa tetiklendiğinde tetikleme gerilimi kaldırılsa bile sürekli iletimde kalır. DC gerilimde çalışma devam
ederken tristörü durdurmak gerekebilir. Tristörü durdurmak için , seri anahtarla durdurma, paralel anahtarla durdurma ve
kapasitif durdurma yöntemleri uygulanır. Temelde bütün bu yöntemler tristörün anot akımını kesmeyi amaçlamaktadır.

c) Tristörün çalışması b) Tristörün seri anahtarla durdurulması :

Tristörün anot akımının geçtiği yol üstüne anahtar koyup, açarsak anot akımı kesilip tristör durdurulur. Anahtar tekrar kapansa
bile çalışmaz. Çalışması için geyte tetikleme vermek gerekir. Şekildeki devrede S1 ve S2 anahtarları açıldığı zaman anot akımı
kesilerek tristör yalıtım durumuna geçer.
Odaklayıcı soru : AC devrede tristörü durdurmak için anot akımını kesmek gerekli midir?
21 22

c) Tristörün paralel anahtarla durdurulması : 2. Tristörün aşırı akımda çalışmasının sakıncaları:

Tristöre paralel bir anahtar bağlayarak da anot akımı kesilebilir. Çünkü anahtara basıldığı Tristör aşırı akımda çalıştırılırsa tristörde ısınma meydana gelir. Bu ısı belli bir seviyeyi aşarsa tristör bozulur. Ayrıca dayanabildiği
anda anot akımının tamamı anahtar üstünden geçer , anahtar tristörün A – K arasını kısa en fazla geyt ve anot akımlarının üstünde akım değerleri uygulanırsa p-n bileşimleri ya kısa devre olur ya da bağlantıları eriyerek
devre etmektedir. Anahtardan elimizi çeksek bile artık tristör çalışmaz. Çalışması için geyte kopar ve açık devre olur.
tekrar tetikleme vermek gerekir. Şekildeki devrede S2 anahtarı tristörü durduran
anahtardır.
3. Tristörün aşırı gerilimde çalışmasının sakıncaları:
Tristörün geytine aşırı gerilim uygulanırsa üzerinden fazla akım geçip bozulmasına yol açar. Eğer aşırı gerilim Anot-Katota
uygulanıyorsa ya düzensiz iletime geçme durumları olur ya da tristörün bozulmasına sebep olur.
d) Tristörün kondansatör ile durdurulması :
4. Endüktif yüklerde tristörü korumanın önemi:
Tristörün A – K arasına bir an ters gerilim uygulamak tristörü yalıtım durumuna
getirebilir. Ters gerilimi ayrı bir kaynak vasıtasıyla uygulayabileceğimiz gibi yüklü bir Bir tristörde yük olarak bobin kullanılıyorsa, herhangi bir sebeple tristörün yalıtıma geçirilmesi ve yük akımının aniden kesilmesi
kondansatörü tristör üstünden ters deşarj etmek vasıtasıyla da sağlayabiliriz. Bu sonucunda yük olarak kullanılan bobin uçlarında besleme geriliminin yaklaşık üç katı genliğe sahip, yük frekanslı bir gerilim
yönteme “zorlanmış komitasyon” yöntemi de denmektedir. Yukarıdaki devrede S1 ile oluşur. Bu gerilimin genliği besleme geriliminin üç katından başlayarak gittikçe söner ve bir süre sonra sıfıra düşer. Ancak kısa bir
tristör iletime geçirildiğinde kondansatör de direnç üstünden kısa bir sürede şarj olur. süre için de olsa tristörün dayanma gerilimini aştığı taktirde tristöre hasar verebilir.
Daha sonra S2 butonuna basınca yüklü kondansatör tristörün katodundan anoduna Tristörü bu gibi durumlarda korumak için şu gibi tedbirlere başvurulur; Yüksek frekanslı gerilimin çabuk sönmesini sağlamak için
doğru deşarj olmak isteyecektir. Akmakta olan anot akımına zıt yönde olan bu deşarj yüke paralel bir kondansatör bağlanabilir. Ayrıca tristöre zıt yönde gerilim yüklenmesini önlemek için tristörün anot-katot arasına
akımı kısa süreli yüksek bir değerde olduğu için anot akımını bir an engelleyip veya yüke paralel ters yönde diyot bağlanabilir.
tristörün yalıtıma gitmesine neden olur.
Tristörü durdurma yöntemlerinin şekil çizerek açıklanması :

E .TRİSTORLERDE YARIM VE TAM DALGA GÜÇ KONTROLÜ

1. Güç kontrolü
Bir cihazin akim, gerilim , frekans, faz, iletim zamani orani ( duty-cycle ) gibi ozelliklerini degistirerek calisma gucunun
ayarlanmasina guc kontrolu denir.
Şemadaki devrede tristörlerin her biri iletime geçerken diğerini kapasitif yolla yalıtım durumuna sokar.

2. Tristörlerde güç kontrolü çeşitleri :


D. TRİSTÖRÜ KORUMA YÖNTEMLERİ
Tristorlerde guc kontrolu tristorun tetiklenme zamaninin degistirilip iletimde kalma oraninin degistirilmesi ile yapilir. Temelde
yarim dalga ve tam dalga olmak uzere 2 cesit guc kontrolu vardir. Tristorlerle guc kontrolunun en buyuk avantaji gereksiz guc
1. Tristörü koruma yöntemleri harcamasinin olmamasidir.
Tristörlerin, üzerlerinden geçen akımların yüksek olmasından dolayı çok dikkatli kullanılmaları gerekir. Tristörün bozulması,
tristöre zarar verdiği gibi kullanıldığı sisteme veya makineye da zarar verir. 3. Yarım dalga güc kontrolunun şekil üstünde açıklanması :
Örneğin sanayide tristörler motor kontrol devrelerinde oldukça sık kullanılırlar. En ufak bir hatada tristör bozulursa motorun tam
devirde dönmesine yol açabilir. Bunun sonucunda makinenin zarar görmesi kaçınılmazdır.
Tristörün korunmasını iki bölümde toplayabiliriz.
a) Geyt tetikleme devresinin korunması
b) Anot – Katot devresinin korunması.
a) Geyt tetikleme devresinin korunması: Tristörler P-N bileşimlerinden oluşan yarı
iletken parçalar olduğu için direkt olarak besleme gerilimine bağlanmaz. Çünkü üzerlerinden fazla akım geçeceğinden tristör
bozulur. Bu yüzden Tristör geyt ucundan tetiklenirken seri bir direnç üzerinden gerilim uygulanır. Bu direnç geyt ucundan aşırı
akım geçişini engeller. Direnç değeri hesaplanırken uygulanan Geyt gerilimi ( Vgg ) , Tristörün geyt ucunun çekeceği akım ve
tristör iletimdeyken geyt-katot voltajı dikkate alınır. Tristörlerin geyt voltajı genellikle bir kaç volt civarındadır.. www.diyot.net
b) Anot-katot devresinin korunması : Tristör kullanılırken, anot akımının dayanabileceği değerden fazla olmaması gerekir. Bu
yüzden bir tristör asla yüksüz çalıştırılmaz. Yükte çalıştırılırken de tristör yük akımını kaldırabilecek değerde seçilir. Eğer yük akım
değeri maksimum anot akımına yakın değerlerdeyse, bu durumda da tristör için yeterli bir soğutma sağlanmalıdır. Her ne kadar
tristörden makul bir seviyede akım geçse de , bu akım değeri sınıra yakın olduğu için tristörün ısınmasına yol açar ve 130’C Tristorler dalga seklinin sadece bir saykilini kontrol eder ( dogrultur) .
civarında tristörün bozulmasına sebep olur. Ayrıca tristör kullanılırken ileri ve ters kırılma gerilimleri de dikkate alınmalıdır. Ters Negatif alternansta tristor yalitimda oldugu icin yuk akimi sifirdir.
yöndeki aşırı bir gerilim yine tristörü bozar. Bu yüzden tristör kırılma voltajları yeterince yüksek olanlar seçilmelidir.
23 24
Tetikleme pals zamanlamasini degistirerek sebeke voltajinin 0 – 180 dereceleri arasi kontrol edilebiliriz. Röleler, yapı olarak üç parçadan oluşmaktadır. Bunlar; bobin, yay ve kontak dır.

4. Yarım ve tam dalga güc kontrolu arasındaki farklar:


• Yarim dalga tristorlu dogrultmaclar pozitif alternansi, tam dalga tristorlu dogrultmaclar ise her iki alternansi dogrultur.
• Yarim dalga tristorlu dogrultmaclarda bir tane tristor kullanilir. Tam dalga tristorlu dogrultmaclar ise iki tane tristor kullanilir.
• Yarim dalga tristorlu dogrultmaclarda ortak uclu trafo kullanilmasina gerek yoktur. Tam dalga tristorlu dogrultmaclar ise ortak
uclu trafo kullanilmasina gereklidir.

Röle Nedir ? Röle çeşitleri


Röle elektriksel olarak kontrol edilebilen bir anahtarlama elemanıdır. Bobin: Röle içerisindeki en temel parçalardan biridir. Bobinin röle içerisindeki görevi içeride bir manyetik alan oluşturarak içeride
Elektromanyetizmayla çalışan rölenin tahtı yarı iletken teknolojisinin gelişmesiyle beraber transistör ve mosfet’ler tarafından yer alan hareketli kontağın konumunu değiştirme işlemini yapar. Röle içerisindeki bobinin özelliklerine göre kullanılması gerekir.
sallanmış olsa da hala yaygın bir şekilde kullanılmaktadır. AC ve DC gerilim çeşitlerine göre farklı çeşitleri bulunmaktadır. Bu özelliklerinden biri bobinin DC gerilimle mi yoksa AC gerilimle mi çalıştığını bilmek gerekir. Ayrıca bobinin çalışma gerilimini de
bilmek gerekmektedir. Röle içerisindeki bobin genellikle 5V, 12V, 24V, 120V, 220V gibi gerilimler ile çalıştırılırlar. Voltaj özellikleri
Elektrik akımını uzak mesafelere iletme gereksinimi 19. yüzyılın en büyük sorunlarından biriydi. Çünkü telgrafın kullanılmaya rölenin dış kılıfının üstünde yazılıdır.
başlanması ile uzak mesafelerle haberleşmeye başlanılmıştır. Elektrik akımında iletim mesafesi uzadıkça güçte kayıplar meydana Kontak: Röle içerisinde birden fazla kontak bulunmaktadır. Kontaklar genel olarak tekli kontak yada çiftli kontak olarak ifade
geldiği ise aşikar bir durumdur. Olağan üstü durumlarda yeni icatlar keşfetmesi ile ünlü insanoğlu röleyi telgraf sinyallerinin edilir. Tekli kontakta bir normalde açık uç bir de normalde kapalı uç bulunurken, Çift kontaklı yapıda normalde açık ve normalde
zayıflamasına çare ararken bulmuştur. kapalı uçlardan ikişer tane bulunmaktadır. Röle içerisindeki kontaklar çok yüksek gerilimlere ve akımlara karşı dayanabilmektedir.
Rölenin mucidi Joseph Henry olarak bilinir. Henry 1835 yılında röleyi icat etmiştir. İnsanlar röleyi zamanla daha da geniş Kontaklardan hangisinin açık ve kapalı olduğu genellikle kontakların yer aldığı alt kısımda gösterilir. Ayrıca dayanabildiği
alanlarda kullanmaya başlamıştır. Öyle ki röle geliştirilmiş ve elektriğin baş tacı olmuş ve elektronik teknolojisinin temelini maksimum akım değeri kılıfın üst kısmında belirtilir. Elektronik röle kontakları genellikle 10A veya biraz daha üzeri akıma
oluşturmuştur. dayanıklı olacak şekilde imal edilirken elektrik sistemlerinde kullanılan röle kontakları daha yüksek akım değerlerine dayanıklı
olabilmektedir. Kontakların en büyük sıkıntısı zamanla hareketli kontağın sabit bir kontağa yapışıp kalmasıdır.
Röle Nedir?
Yay: Rölede yayın görevi bobinin elektrik enerjisi kesildikten sonra hareketli kontağı normalde kapalı konumuna geri dönmesini
Küçük değerli bir akımın meydana getirdiği elektromanyetik alan ile yüksek güçte yada akımda çalışan bir alıcıyı (yükü) çalıştırmak sağlamaktır. Yayın kullanım amacından da anlaşılacağı üzere röle elektriksel olmaktan çok mekaniksel özelliktedir.
(anahtarlamak) için bir veya birkaç anahtar grubunun kontrolünü yapan (anahtarları açan veya kapatan) elemana röle denir.
Kullanım Alanları
Röleler, küçük akım ve gerilimlerle taşıyıcı kontak üzerinde daha büyük akım ve gerilimlerini kontrol eden elemanlardır.
Röleler yüksek akımları anahtarlaya bildikleri için yüksek akımlı uygulamalarda yaygın olarak kullanılırlar. Anahtarlama frekansları
düşük olduğundan ve hızlı anahtarlama yapamadıklarından daha çok yavaş anahtarlama yapılacak uygulamalarda kullanılırlar.
Röleler, aynı zamanda farklı frekans ve dalgalardan etkilenmeden anahtarlama yaparak değişik özellikteki elektrik devresi ve
elektronik devre elemanlarının kontrolünü yapabilir.

Röle pasif bir elektrik elemanıdır. Bundan dolayı üzerine yük düşmediği durumlarda devrede aktif değildir. Rölelerin bir diğer
önemli özelliği ise AC ve DC gerilim türlerinin her ikisi ile de çalışabilir olmasıdır. Röleler birden fazla kontak yapısına sahiptir.
Transformatör Nedir ?
Bundan dolayı birden fazla elemanın eş zamanlı olarak açılıp kapanmasını kontrol edebilir. Röle kontakları aynı anda hem açık
hem de kapalı konumlarda olabileceğinden kontak bağlantıları normalde açık (NO – normal open) yada normalde kapalı (NC – Transformatörler gerilim ve akımı istenilen değerlere yükselten veya düşüren devre elemanlarıdır.
Transformatör Faraday yasasının doğrudan uygulanmasıdır.1831 yılında Faraday iki ayrı sargıyı bir demir nüve üzerine sararak
normak close) olarak ifade edilir. oluşturduğu basit bir test düzeninde, sargılardan birine bağlanan doğru gerilimin kesilmesi anında diğer sargıda darbe
Rölelerin genellikle 5 Volt – 48 Volt gerilim ile beslenen bobinleri, 5 ma -150 ma (Amper) arasında akım çekerler. Röle kontakları geriliminin olduğunu tespit etmiştir. Bu olaydan sonra transformatör teknolojisi araştırılmaya başlanıyor.1884’de M:DERY ve
K.ZIPERNOVSKY tarafından 1400 VA, 120/72 Volt, 40 Hz’lik ilk transformatör üretimini,1890’dada 3 fazlı transformatör üretimi
ise 0.5 Amper-70 Amper arasındaki akım değerlerine dayanır. Uygulama devrelerinde bobin besleme gerilimi aralığının geniş
gerçekleştiriliyor.
olması kullanım alanlarında kolaylık sağlar. Bu sayede analog ve lojik devrelerle sürülmesi sağlanır. Yüksek akımlı devrelerin
kontrolünü yaparken kontaklardan geçen akımın meydana getirebileceği ısınma bu devrelerde röle yerine kontaktör Transformatör Nedir? Ne İşe yarar?
kullanılmasını gerektirmektir.
Transformatör, iki veya daha fazla devre arasındaki elektrik enerjisi aktarımını elektromanyetik indüksiyonla sağlayan sistemdir.
Rölenin Yapısı Trafolar doğru akım devrelerinde değil, alternatif devrelerinde kullanılır. Transformatörler frekans değeri değiştirmeden, gerilim

25 26

Multimetre nasıl kullanılır?


ve akım değerlerinde istenen değişimi sağlar. Genellikle bir elektrik devresindeki akım ve gerilimi yükseltme ya da düşürmek için
kullanılır. Transformatör gerilimi yükseltirken elektrik enerjisinin elde edildiği yerden uzağa aktarır. Bunun nedeni yüksek akımla
iletme işleminde ciddi güç kayıplara yol açar. Güç kaybını önlemek için iletme işleminde gerilim yükseltir ve akımı düşürür.
Elektrikinfo 2 sene ago

Transformatör Çalışma Prensibi


Transformatörlerin elektrik enerjisini bir iletkenden diğerine,
manyetik akım vasıtasıyla iletilmesidir. Transformatörler iki
bobinden ve nüveden oluşur. Nüvedeki bobinlerden birinin üzerinde
gerilim uygulandığı zaman, nüve üzerinde bir manyetik akım oluşur.
Oluşan manyetik akımın yönü ve şiddeti sürekli değişir. Bu manyetik
akım, çıkış bobini üzerinde gerilim indüklenmesine neden olur. İlk
bobine uygulanan gerilimde bir manyetik alan oluşur. Bu manyetik alan sayesinde bir diğer bobine enerji aktarımı sağlanır.
Transformatördeki çıkış sarım sayısı, giriş sarım sayısından fazlaysa çıkış gerilimi giriş geriliminden daha yüksek olur.

Transformatörlerin Yapıları

Transformatörler ince, özel silisli saçalardan oluşan kapalıbir manyetik gövde ile bunun üzerine yalıtılmış iletkenlere sarılan
sargılardan oluşur. En basit şekilde iki sargı bulunur. Bu sargılardan birine PRİMER (birinci devre) diğerine ise SEKONDER ( ikinci
devre) adı verilir. Primer ve sekonder sargılarının birbirlerine elektriksel bir bağlantısı yoktur.

Multimetre, elektrik devrelerinde akım, gerilim, direnç gibi değerleri çoklu olarak ölçebilen ve aynı
zamanda devrede arıza kontrolü yapılabilmesini sağlayan ölçüm aletidir. Multimetre kullanılarak
çoklu ölçümler tek bir cihaz üzerinden kolaylıkla yapılabilir. Elektrik sektöründeki en çok kullanılan
ölçü aletidir.

İngilizce’deki multi ve meter kelimelerinin birleşiminden türetilmiştir ve Türkçe’ye “çoklu ölçer”


olarak çevrilebilir.

Multimetre ile ölçülen en temel şeyler gerilim ve akımdır. Ayrıca elektriksel devrelerin çalışıp
çalışmadığı, kablo bağlantılarının doğru yapılıp yapılmadığı gibi kontrollerin yapılabilmesini de sağlar.
Buna ek olarak, ev ve otomotiv ürünlerinde transistör, süreklilik ve diyot testleri için de
kullanılabilirler. Kısacası çok fonksiyonlu bir ölçüm ve kontrol cihazıdır.

İçindekiler
 Multimetre nasıl kullanılır?
o Multimetrenin parçaları
o Multimetre probları nasıl takılır?
o Multimetre ile gerilim (voltaj) ölçümü
o Multimetre ile direnç (ohm) ölçümü
o Multimetre ile akım (amper) ölçümü
o Multimetre süreklilik testi
o Multimetre buzzer konumu
 Multimetre alırken nelere dikkat edilmelidir?
27 28
Multimetre nasıl kullanılır?
Pil ölçmek için siyah probu COM ucuna ve kırmızı probu ise mAVΩ ucuna bağlayın. DC aralığında multimetreyi “2V” olarak
ayarlayın. Siyah probu ‘-‘ değerine ve kırmızı probu ‘+’ değerine bağlayın. Pilin artı ve eksi uçlarına hafif bir basınçla probları
bastırın.
Multimetre üzerindeki parçalar, düğmeler ve dijital ekranı vasıtasıyla rahatlıkla kullanılabilir.
Eğer piliniz yeniyse ekranda yaklaşık 1.5V görmelisiniz (aşağıdaki resimdeki pil yepyeni, yani voltajı 1,5V’den biraz yüksek) Eğer
Bir dijital multimetreyi kullanabilmek için öncelikle üzerindeki parçalara ve görevlerine hakim olmalısınız. siyah probu + değerine ve kırmızı probu – değerine dokundurursanız kötü bir şey olmaz ama resimdeki gibi negatif bir gerilim
görürsünüz.
Multimetrenin parçaları
Multimetre 3 parçadan oluşur: Ekran, seçim düğmesi ve portlar.

Ekranda genellikle dört rakam bulunur ve negatif işaret gösterme özelliği vardır. Az ışıklı ortamlarda daha iyi görüntüleme için
bazı multimetrenin aydınlatılmış ekranları vardır.

Seçim düğmesi kullanıcının multimetrede, akım (mA), gerilim (V) ve direnç (Ω) gibi farklı değerleri seçebilmesini sağlar.

Portlar da probların takıldığı giriş uçlarıdır.

Multimetre probları nasıl takılır?


Ünitenin önündeki iki adet porta problar takılır. COM ortak uç anlamına gelir ve her zaman bir devrenin “toprak “ veya “-” sine
bağlanır. COM ucuna geleneksel olarak siyah prob takılır; ancak kırmızı prob ile siyah prob arasında renk dışında bir fark yoktur.
10A, büyük akımları ölçmede (200mA’dan büyük) kullanılan özel porttur. mAVΩ ise kırmızı probun takıldığı porttur. Bu port Şimdi aşağıda kullandığınız devrenin 5V (DC) ’ta çalışmasını istediğinizi düşünelim ve bağlantılarını kontrol edelim. Eğer 5V’un
akımın (200mA’ya kadar), gerilimin (V) ve direncin (Ω) ölçülmesini sağlar. üstünde veya altında gerilim değerleri okursak bir şeyler yanlış yapılmıştır ve bağlantıların tekrar kontrol edilmesi gerekebilir.

Propları da taktıktan sonra ölçüme geçebiliriz. Multimetreyi DC 20V’a getirin. Multimetreler genellikle otomatik olarak ayarlanmaz. Multimetreyi ölçebileceği bir aralığa
ayarlamanız gerekir. Bu nedenle düğmeyi yukarı veya aşağı değerlerde hareket ettirmeniz gerekebilir. Örneğin düğmeyi 2V
kısmına alırsanız 2V’a kadar, 20V kısmına alırsanız da 20V’a kadar ölçüm alırsınız. Biz bu örnekte 5V ölçmek istediğimiz için
Multimetre ile gerilim (voltaj) ölçümü
düğmeyi 20V konumuna getirdik. (Eğer yanlış konuma alırsanız ekranda “1”değerini görürsünüz. Bu durumda düğmeyi yukarı
Gerilim ölçümünü anlatmadan öncelikle yönde çevirip doğru aralığı bulun) Görüldüğü gibi devrede 5V DC var ve bir problem yok.

Multimetre ile pil ölçümü

yapalım.

Yani pilin gerilimini ölçelim. Hemen şu bilgiyi verelim

DC gerilim ölçüyorsanız (bir pil veya bir Arduino’ya bağlı bir sensör gibi) düğmeyi V’nin düz bir çizgili kısmına ayarlamalısınız.

Multimetre ile direnç (ohm) ölçümü


Dirençlerin üzerinde renk kodları vardır. Normalde bu renk kodları okunarak da direncin ohm değeri bulunabilir.

Direnç değeri multimetre ile de ölçülebilir. Şöyle ki:

Rastgele bir direnç seçin ve multimetreyi 20kΩ ayarına getirin. Ardından, klavyedeki bir tuşa basar gibi bir basınçta probları
AC gerilim ölçmek için de düğmeyi dalgalı çizgiye sahip kısma getirmelisiniz. direnç bacaklarına dokundurun.

Aşağıdaki resimdeki göründüğü gibi 0,97 değerini gördüğünüzü düşünelim. Bu elinizdeki direncin 970Ω değerinde olduğu
anlamına gelir. Çünkü multimetre kΩ değerinde ölçüm yapmıştır ve Ω olarak bulmanız için 1000’le çarpmalısınız. 0,97k Ω x 1000=
970 Ω

Hatırlatmalar

 Eğer multimetre ekranında “1”değerini görseydiniz multimetre düğmesini yukarı yönde 200kΩ kısmına almanız
gerekecekti.
 Ekranda “0” görseydiniz multimetre düğmesini aşağı yönde 2kΩ kısmına getirmeniz gerekecekti.

29 30

Multimetre alırken nelere dikkat edilmelidir?


Ölçtüğünüz devrenin veya devre elemanının voltajını, direncini veya akımını bulmak için iç aralıklarını otomatik olarak değiştiren
multimetreler mevcuttur. Eğer nasıl kullanılacağını biliyorsanız, otomatik multimetreler işinizi görebilir. Otomatik multimetreler
Multimetre ile akım (amper) ölçümü daha yüksek kalitededir ve genellikle daha fazla özelliğe sahiptir. Ancak bir devrenin voltajı veya akımı oldukça hızlı bir şekilde
dalgalanabilir. Bazı sistemlerde, akım veya voltaj o kadar düzensizdir ki, otomatik aralık hassas şekilde korunamaz. Bu durumu da
Multimetre ile akım ölçerken multimetrenin problarını devre elemanlarıyla seri olarak bağlamanız gerekliliğidir. Multimetreyi seri mutlaka hesaba katın.
halinde yerleştirmek için, aşağıdaki resimdeki gibi kırmızı probu bir bileşenin ucuna ve siyah probu bir sonraki komponent ucuna
yerleştirmeniz gerekir. Multimetre, devrenizdeki bir iletkenmiş gibi davranır. Multimetrenin bağlantısını keserseniz, devreniz Arkadan aydınlatmalı bir LCD ekran gösterişli görünür ve özellikle geceleri sahada veya ışık seviyesi düşük bir atölyede
çalışmaz. Multimetrenin düğmesinin kademe seçimi aynen direnç ve gerilim ölçümündekine aynı mantıkla yapılmalıdır. (Örneğin çalışıyorsanız işinizi kolaylaştıracaktır.
aşağıdaki resimde 20mA kademesine ayarlanmış bir multimetrenin 11.7 mA’lik akımı ölçtüğünü görebilirsiniz)
Eğer multimetre değerlerini değiştiren düğme biraz sert ve net şekilde değişiyorsa bu da iyi bir özelliktir. Ayrıca probların
kablolarının da sağlam olmasına dikkat edin. Zamanla kablolarda aşınma görülebilir.

Otomatik kapanma, daha ucuz multimetrelerde nadiren görülen bir özelliktir. Eğer otomatik kapanma özelliğine sahip bir model
tercih ederseniz bataryanın daha uzun dayanmasını sağlayabilirsiniz.

Daha yeni geliştirilen multimetrelerden bazıları, bluetooth okumaları, sıcaklık okumaları, akıllı telefonlar ile uyumluluğu, yüksek
kaliteli bir grafik ekranı ve genişletilmiş yetenekleri içeren bir dizi gelişmiş fonksiyonla birlikte gelir.

Multimetre ile avometrenin farkı nedir?

Multimetre ile avometrenin hiçbir fark yoktur. İkisi de aynı anlama gelmektedir. Avometreler multimetrelerin biraz daha eski
modelleridir.

Multimetre süreklilik testi


Kimileri bu süreklilik testini multimetre açık devre veya multimetre kısa devre testi olarak da adlandırır. Bu özellik devrenin
sürekliliğini test etmenizi sağlar. Bu özellik hatalı kablolama, kopmuş kablo gibi hataları kolayca tespit etmenizi sağlar. Ayrıca
devrenin iki noktasının bağlı olup olmadığını kontrol etmenize yardımcı olur.

Bu testin yapabilmesi için multimetrenin buzzer konumuna alınması gerekir.

Multimetre buzzer konumu


Buzzer konumunu bulmanız için çevresinde yayılma dalgaları olan bir diyot sembolü arayın (bir hoparlörden gelen ses gibi) ve
multimetre düğmesini bu konuma getirin. İki probu birlikte dokunun ve bağlı olduklarında sürekli bir ses duyacaksınız. Bu
multimetrenin süreklilik ölçebilir yapıda olduğunun göstergesidir.

Probları karşılıklı iki uca dokundurduğunuzda iki nokta arasında, birkaç ohm’dan az, çok düşük direnç varsa, iki noktanın
elektriksel olarak bağlı olduğunu anlar ve sürekli bir ses duyarsınız.

Ses sürekli değilse veya hiç ses duymuyorsanız, test ettiğiniz şeyin hatalı bir bağlantısı olduğu veya hiç bağlı olmadığı anlamına
gelmektedir.

UYARI: Bu özelliği test etmek için sistemi kapatmalısınız. Devrede güç olmadığından emin olun.
31 32

You might also like