Professional Documents
Culture Documents
A1-Erişkin KPR
A1-Erişkin KPR
1
ERİŞKİN KPR
İleri Yaşam Desteği – Erişkin
Bu derste erişkin ileri yaşam desteği anlatılacak. Daha önce bu konu hakkında elinizde slaytlar vardır. Ancak burada farklı
bilgiler eklendiğini göreceksiniz. Ekim 2020’de yenilenecek olan -ki koşullar nedeniyle bu ötelenebilir- rehber henüz
değişmediği için anlatılacak algoritma aynı. Hocamızın eklediği bilgiler daha çok son yıllarda yapılan çalışmaların sonuçları.
Özellikle de üzerinde değişiklik olması beklenen konularla ilgili eklemeler var. Ancak şu anki koşullarla ilgili olarak Avrupa
Resüsitasyon Derneği, Amerikan Kalp Derneği, İngiliz Resüsitasyon Derneği ve Türk Resüsitasyon Derneği’nin yayınlamış
olduğu COVID-19 tanısı ya da şüphesi olan hastalarda temel yaşam desteği ve ileri yaşam desteği algoritmalarını da hocamız
dersine ekledi.
Bu nedenle dersin esas amacı sizin hastayı sistematik bir şekilde değerlendirip kötüleşip kötüleşmediğini ayırt edebilmeniz,
nedene yönelik olarak da doğru kişiden yardım isteyebilmenizi sağlayabilmektir. Tabi ki bu değerlendirme sizi temel yaşam
desteğine ve ileri yaşam desteğine götürecektir. Bu durumda da ne yapmanız gerektiğini özetleyen algoritmayı da
göreceksiniz. Teorik olarak anlatması kolay ama öğrenmesi zor olan teknikleri umarım yüz yüze öğretme şansım olur. Elimden
geldiğince kesintisiz yüksek kalite göğüs kompresyonunu anlatmaya çalışacağım. İleri yaşam desteğinde tanınması gereken
ve tedaviyi belirleyen ritimler var. Bunlardan bahsedeceğim. Bunun yanı sıra tedavide ilaçlar, zamanlamaları ve dozları nasıl
bunları göreceksiniz. Ve aslında hastanın değerlendirilmesi sırasında aklınızda bulundurulması gereken nedenleri de
özetleyerek ileri yaşam desteği ile ilgili anlatacaklarımı tamamlayacağım.
Birinci halka erken tanıma ve yardım çağırma, arrestin önlenmesi için. İkinci halka zaman kazanmak için KPR’ye erken
başlanması. Üçüncü halka erken defibrilasyon. Dördüncü halka yoğun bakım halkasıdır -ki hasta arrest olmadan önceki
yaşamına ve eski verimliliğine dönebilsin. Erişkinde en sık ölüm sebebi akut koroner sendromlardır. Yani miyokardiyal infarkttır.
Bunun da en sık sebep olduğu arrest ritmi ventriküler fibrilasyon ya da ventriküler taşikardidir -ki tedavileri defibrilasyondur.
Yani şok uygulamasıdır. Bu nedenle erişkin ileri yaşam desteğinde defibrilasyon çok önemli bir yer tutar. Önceki rehberlerden
farklı olarak telefon CPR’ı olarak adlandırılan bir uygulama da bu zincirde yerini almıştır. Bu da 112’yi aradığınızda komuta
kontrolünün size telefonda tarif ettiği şekilde KPR uygulamasını başlatmanızdır. Bu uygulama henüz tüm merkezlerde olmasa
da bizim ülkemizde de uygulanmaktadır. Bu uygulama hastaya zaman kazandırır.
Video: Resüsitasyon Derneği tarafından hazırlanan bu videoda kollaps halinde bulunan bir kişiye temel yaşam desteğinin
küresel salgın haline gelen korona virüs enfeksiyonu bulaşma riskine karşın nasıl uygulanacağını izleyeceğiz. Kollaps halinde
bulduğunuz kişiye yaklaşıp omuzlarından hafifçe sarsarak “İyi misiniz?” diye basit bir soru sorun. Eğer yanıt alamıyorsanız
112’yi arayarak yardım çağırınız. 112’ye hastanın durumu hakkında kısa bir bilgi veriniz. Konumunuzu detaylı olarak aktarınız.
Daha sonra telefonu kapatmayınız. Hoparlör uygulamasına alarak yan tarafınıza bırakınız ve 112’den gelecek talimatlara
uyunuz. Bu esnada korona virüs enfeksiyonu bulaş riskine karşı hastanın yüzünü mendil veya havlu gibi temiz bir materyalle
örtünüz. Hemen göğüs kompresyonuna başlayınız. Hoparlör uygulamasına aldığınız telefondan verilen direktifleri yerine
getiriniz. Temel yaşam desteği uygulamasına çağırdığınız 112 ekibi gelen kadar veya hasta yaşam belirtileri gösterene kadar
devam ediniz. Sağlıklı günler dileriz…
Eğer hasta cevapsız ve nefes almıyorsa ya da cevapsız, normal soluk alıp vermiyorsa lütfen profesyonel yardım çağırın. Hastane
içerisinde bu mavi kod, dışarısında ise 112’dir. Sonra hastanın değerlendirilmesine başlayın. A’da havayolunu
değerlendireceğiz. Havayolunun değerlendirilmesinde havayolu açık mı, temiz mi, güvende mi? Buna karar vermek gerekiyor.
Güvende olup olmadığının en önemli göstergesi dilin düşüp düşmemesidir. Bunun da en öenmli göstergesi hastanın bilinç
düzeyinde bir değişiklik olup olmadığıdır. Çünkü bilinci kapalı hastada ya da bilinci bulanık hastada havayolu mekanik olarak
kapanır. Dil posteriofarinkse doğru düşer. Dolayısıyla dilin havayolundan çekilebilmesi için anatomik manevraların ya da ek
bazı araçların kullanılması gerekir. Bu nedenle burada buna karar vermek gerekir. Bu aşamadayken oksijen vermeye de
başlayın. B’ye geldiğinizde solunumun kalitesini değerlendireceksiniz. Solunum hızı, solunumun derinliği ve neden olduğu yük,
solunum işi bizim için önemli. Bunun dışında oskültasyonu bu aşamada yapın ki akciğerlerin eşit havalanıp havalanmadığı,
ekstra seslerin olup olmadığına bakmak gerekiyor. Bu aşamda solunumun işe yarayıp yaramadığını da kontrol etmek için lütfen
pulse oksimetrenizi isteyin. Periferik oksijen satürasyonu önemli. C’de dolaşıma geçtiğimiz zaman dolaşımda kalbin hızı, basıncı
bunlar bizim için önemli olacak. Kalp hızınıi kan basıncını değerlendirebilmek için en başta ellerinizi kullanabilirsiniz. Hasta
cevapsız-nefes alıp verebilen hasta, cevap veren- nefes alıp veren ama durumu iyi olmayan bir hasta, bu tip bir durumda radial
nabızdan kontrol yapabileceğinizi unutmayın. Diğer bütün kontrollerde, nabız kontrollerinde, özellikle de ritim analizinden
sonra size bahsedeceğim ileri yaşam desteği KPR sırasında kontrolleri yapabileceğiniz, bütün nabız kontrollerini yapacağınız
yer karotis olacak. Ama şu aşamada radial nabızdan hastanın perfüzyonunu kontrol edebilirsiniz. Hızlı-yavaş, dolgun-zayıf,
buna karar verebilirsiniz. Periferik perfüzyonu değerlendirebilmek için kapiller dolum zamanını kullanın. Kapiller dolum zamanı
kalp hizasında tuttuğunuz parmağın tırnak kısmından tırnak yatağına 5 sn basın. 5 sn bastıktan sonra kaldırın, 2 sn’de dönüş
sağlamalı. 2 sn’nin altında tırnak yeniden eski rengine dönmeli. 2 sn’den uzun sürüyorsa hastanın periferik perfüzyonu
bozulmuştur. Bu şekilde hız, basınç, periferik perfüzyon ilk başta muayeneyle anlayabileceğiniz gibi aynı zamanda hastayı
monitörize de etmeniz gerekir. Rakamları görmeniz gerekir. EKG monitörüzasyonu, kan basıncı ve hızı, aynı zamanda da ritmi
dolaşım sırasında monitörden lütfen görün. A’da ve B’de yapacağınız şey neydi? Oksijeni hastaya başlayabilmek. Hastanın
havalanmasını sağlayabilmek. C’de yapacağınız şey de hastanın dolaşımını desteklemek.
Dolaşımı desteklemek için yapacağınız şey ilk başta damar yolu açılmasıdır. Damar yolunu açın, kan örneklerini gönderin ve
hastanın sıvısını başlayın. D’ye geçtiğimizde disability yani nörolojik değerlendirme, bu basit bir nörolojik değerlendirmedir.
USAY olarak kısalttığımız uyanık- sözel uyaran- ağrılı uyaran- yanıtsız, bunları değerlendirin ve pupillere bakın. E’ye geldiğinizde
exposure, genel muayenedir. Ancak odaklanmış bir muayenedir. Hastanın şu anki durumuna neyin neden olduğunu bulmaya
çalışıyoruz. Hastayı genel olarak değerlendiriyoruz burada. AMPLE akronimi, -pediatrik KPR’de de göreceksiniz bunu- size çok
şey gösterir. Alerji- medikal hikaye- ilaçları- hastanın en son ne zaman yemek yediği ve çevresel herhangi bir etkene maruz
kalıp kalmadığını size AMPLE akronimi hatırlatacaktır. Bunu da bu aşamada hastada ve hasta yakınlarına sorgulayabilirsiniz.
ABCDE tamamlandıktan sonra mutlaka başa dönmelisiniz. Hastanın bilinciyle başlayan ABCDE yaklaşımı sürekli tekrar
değerlendirilmelidir.
Çünkü hiperokseminin mortalite ile ilişkili olabileceğini gösteren çalışmalar bulunmaktadır. Bununla birlikte normal ve
yüksek parsiyel oksijen basınçlarının her ikisinin de nörolojik fonksiyonları olumlu etkilediğini gösteren çalışmalar da
bulunmaktadır. Bu nedenle %100 oksijen verilmeye başlanması ve bu oksijen düzeyinin güvenilir oksijenizasyon ölçümü
yapıldığında oksijen düzeyine göre titre edilmesi önerisi büyük olasılıkla yeni rehberlerde de bu haliyle korunacaktır.
Bu değişiklikler sırasında göğüs kompresyonlarında minimal kesinti olmasına dikkat edilmelidir. Sadece değişimler sırasında
değil aynı zamanda biraz sonra ilerleyen slaytlarda anlatacağım ileri yaşam desteği algoritması içerisinde ritim analizleri
sırasında ve yaşamsal bulguların kontrolü sırasında da kompresyonlara verebileceğiniz ara maksimum 5 sn’dir.
Göğüs kompresyonları uygulanırken
çağırdığınız yardım ekibinin getirdiği
defibrilatörün yapışkan pedlerini hastanın
kompresyonlarına ara vermeden
yapıştırmalısınız. Bu yapışkan pedler hem
monitörizasyon hem defibrilasyon hem de
gerektiğinde pace olarak kullanılabilen
malzemelerdir. Ancak elinizde yapışkan
pedler yoksa defibrilasyon için paddle ları
yani kaşıkları kullanmanız gerekecektir ki
hastanemizde biz kaşıkları kullanıyoruz.
Güvenli defibrilasyonu size uygulama derslerimizde yüz yüze anlatabileceğimi umuyorum çünkü bu da teorik olarak anlatması
kolay ama anlaşılması zor olan teknik becerilerden biri. Kaşıkların kullanılacağı durumda defibrilatörün monitörizasyonu
sağlayabilmesi için elektrotlarla standart bir EKG monitorizayonu yapılması gerekir. Bu şekilde gelen defibrilatör aynı zamanda
sizin ritim analizi yapabileceğiniz monitörünüz haline gelir.
Yeni rehberlerde değişir mi denen bir
kural 30’a 2 oranının uygulanmasıdır.
Kesintisiz göğüs kompresyonu ile 30
göğüs kompresyonu 2 soluk oranının
karşılaştırıldığı bir çalışmada nörolojik
fonksiyonlar açısından herhangi bir
üstünlük gözlenmemiştir. Bu nedenle
yeni rehberde de bu oran büyük
olasılıkla bu haliyle korunacaktır.
Bu nedenle otomatik eksternal defibrilatör profesyönel yardım gelir gelmez manuel defibrilatörle değiştirilmelidir. Bundan
sonra ritim analizi defibrilatörün değil profesyonel ekibin yani sizin kontrolünüzde olacaktır.
Analizini yapacağınız arrest ritimler
ya da terminal ritimler 4 şekilde
olabilir. Ventriküler Fibrilasyon,
Nabızsız Ventriküler Taşikardi, Asistol
ya da Nabızsız Elektriksel Aktivite.
Defibrilatörü ayarlamak üzere önce jeli hastanın üzerine sürün, sternumun sağı ve apekse kaşıkları yerleştireceğiniz
bölgeye jeli sürün. Enerji düzeyini ayarlayın. İlk enerji düzeyiniz bifazik 150 j’dür. Biz artık hep bifazik defibrilatör
kullanıyoruz bu sebeple ayarlamanız gereken ilk enerji düzeyi 150 j’dür. Ve ardından şarj edip şoku uygulayın. Şarj
edilirken oksijen uzağa alınmalıdır. En az 1 metre uzağa alınmalı, güvenli defibrilasyondan tekrar bahsedeceğiz. Şoku
uyguladıktan hemen sonra KPR’ye tekrar başlayın, monitörü kontrol etmeden ve ritim analizi yapmadan. Burada şunu
hiçbir zaman unutmayın: şok, 2dk KPR, ritim analizi. Şok uygulandıktan sonra hızla KPR’ye tekrar başlanır ve ritim analizi
bu kalp masajı ventilasyon siklusunun 2. dakikasında yapılır.
Şunu unutmayın: şok, 2dk KPR, ritim analizi
şok, 2dk KPR, ritim analizi
şok, 2dk KPR, ritim analizi
Burada aklınızı karıştırabilecek shiftler vardır: Eğer hastanın ritmi şok uygulanmayan bir ritimle başladıysa yani siz KPR
başlattınız, defibrilatör geldi, bağlandı, ilk ritim analizi sonucu şok uygulanmayan bir ritim ise hastaya hızla adrenalin
uygulamalısınız. 1mg adrenalin bolus olarak uygulanır. Ritim ne olursa olsun, algoritmanın neresinde olursanız olun 1mg
adrenalin bir kez uygulandıktan sonra 3-5 dakika aralıklarla uygulanmalıdır. Ancak şok uygulanmayan bir ritimden şok
uygulanan bir ritme geçilebilir. Bir algoritmanın bir tarafından diğer tarafına geçme durumunuz olabilir. Bu durumda şok
uygulanmayan bir ritimle başladınız ve adrenalini uyguladınız. Sonra 2dk periyotlarla ritim analizi yapacaksınız hastaya.
Hastanın ritmi ventriküler fibrilasyon veya nabızsız ventriküler taşikardi gibi bir ritme dönerse 3. şoktan sonra adrenalin
yapmayı beklemeyeceksiniz, 3-5 dakikada bir uygulayacaksınız. Şok uygulanamaz bir ritimle başlayıp, şok uygulanamaz
bir ritme dönerse adrenalin uygulamakta tereddüt etmeyin.
Eğer ilk ritim analiziniz şok
uygulanmayan bir ritimse yani nabızsız
elektriksel aktivite veya asistolse o
zaman yapacağınız ilk şey bir an önce
IV bolus adrenalin uygulamak ve
sonrasında 3-5 dakikada bir devam
etmektir. 2 dakikada bir de ritim analizi
yapılmalıdır. Burada şok uygulanmaz
sadece IV adrenalin uygulanır bolus
olarak ve 2 dakikada bir ritim analizi
yapılır.
Göğüs kompresyonları aerosol açığa çıkarır. Bu sebeple tüm resüsitasyon ekibi hastanın odasına girmeden kişisel
koruyucu ekipmanlarını giymiş olmalıdır. Kişisel koruyu ekipman olmadan göğüs kompresyonuna veya herhangi bir
hava yolu girişimine başlanmamalıdır. Hastanın yüzünde destek oksijen aldığı maske varsa bırakın yoksa ama ulaşılabilir
bir yerdeyse hastanın yüzüne maskeyi yerleştirin ve compression-only CPR yapın, deneyimli bir ekip gelip hava yoluna
geçinceye kadar sadece kompresyon uygulayın.
Hava yolu girişimlerinin hepsi
mutlaka tecrübeli bir ekip
tarafından yapılmalıdır. Kirli
ekipmanlar için ayrı bir yer (tepsi,
masa) ayrıca bulundurulmalıdır.
Burada önerilerin önemli
kısımlarını ve dikkatinizi çekmek
istediğim kısımlar işaretli ama
hepsini okumanız sizin için daha iyi
olacaktır. (Hoca böyle söyledi.)
4H’ye baktığımız zaman hipoksi, hipovolemi, hipokalemi gibi elektrolit bozuklukları ve hipotermiyi görüyoruz.
4T ise tromboz, tamponad, toksinler ve tansiyon pnömotorakstır. Bu ana başlıklara bakacak olursak örneğin
hipovolemide hastanın mutlaka sıvı tedavisine ihtiyacı vardır. Kanaması varsa hastanın kan ihtiyacı vardır
dolayısıyla etkin kalp masajıyla perfüzyon sağlanması için kalbin dolabilmesi gerekir. Volüm replasmanı
yapılmadan resüsitasyonun başarıyla sonuçlanması mümkün değildir. Benzer şekilde tansiyon pnömotoraks
olduğunu düşünürsek eğer tansiyon pnömotoraksı fark etmezseniz kalbin dolması mümkün olmadığı için
istediğiniz kadar etki KPR yapın kalp dolmuyor ki boşalsın. Bu yüzden etkin perfüzyonu sağlamanız mümkün
olmayacaktır. Tansiyon pnömotoraksı ortadan kalkmalıdır. Bu gibi hastanın geri döndürülebilir nedenlerini
mutlaka gözden geçirmeniz gerekiyor ki resüsitasyonunuz başarıyla sonuçlansın. Bunun dışında örneğin
hipotermi yada toksinler uzun soluklu tedavi gerektirir. Hipotermiyi yada zehirlenmenin etkilerini ortadan
kaldırabilmeniz için zamana ihtiyacınız vardır ve bu zamanı başarıyla tamamlayabilmeniz resüsitasyonunuzun
başarıyla sonuçlanmasını sağlar ama bu resüsitasyonunuzu uzatır. Hipotermi düzelene kadar ve zehirlenme ile
ilgili antagonistlerin verilmesi için gereken süre tamamlanana kadar sizin resüsitasyonu etkin bir biçimde
devam ettirmeniz gerekir.
Başarılı resüsitasyon yapıp yapmadığınızı ya da etkin resüsitasyon yapıp yapmadığınızı, hastanın spontan dolaşım geri
dönüp dönmeyeceğinin belirlenmesi için bazı parametreler önerilmiştir. Bunlardan en önemlisi end tidal CO2’dir. End
tidal CO2 akciğerin perfüzyonunu gösterir. Eğer KPR sırasında akciğer perfüzyonunu sağlayabiliyorsanız bu spontan
dolaşımın geri dönmesi için iyi bir göstergedir yani iyi bir resüsitasyon yapabildiğinizi gösterir. EtCO2 hedef düzeyi 20
mmHg’dır ancak 10-20 mmHg arasında tutulması önerilir. 10 mmHg altında EtCO2 gözlenen resüsitasyon etkin değildir
ve hastanın spontan dolaşımının geri dönme olasılığı düşüktür. EtCO2 ne kadar prognostik bir kriter değilse de
EtCO2’nin resüsitasyon süresi içerisinde 10 mmHg’dan daha düşük olduğu gösterilen vakalarda spontan dolaşımın geri
dönme olasılığı daha düşük bulunmuştur. Dolayısıyla hedeflemeniz gereken CO2 düzeyi 10-20 mmHg’dir. Resüsitasyon
sırasında EtCO2 düzeyinde hızlı bir yükselme görürseniz bu hastanın spontan dolaşımının geri döndüğünün
göstergesidir. Ancak kompresyonlara devam etmelisiniz. 2 dakikanın sonunda yapılan ritim analizinde kuvvetle
muhtemel organize bir ritim görürsünüz yani tanımlanabilir bir QRS ve hastanın nabzı olacaktır.
Resüsitasyon sürecinde sizin 2 dakikada bir yaptığınız ritim analizleri aslında organize ritmi yakalamak içindir. Bu
organize ritmi yakaladığınız anda yani tanımlanabilir QRS’i fark ettiğiniz anda nabız bakmalısınız. QRS varsa nabız bak.
Eğer nabız varsa hastanın spontan dolaşımı geri dönmüş demektir. En önemli yaşamsal bulgunuz nabızdır. Bunun
dışında hastanın öksürmesi, öğürmesi, reflekslerinin geri dönmesi de yaşamsal bulgulardır ama en önemli yaşamsal
bulgunuz nabızdır. QRS varsa nabız bak. Nabız varsa hastanın spontan dolaşımı geri dönmüştür. Kalp masajına son
verip hastayı yeniden değerlendirmeliyiz. Bu durumda kontrollü oksijenizasyon ve ventilasyonun sağlanması, 12
derivasyon EKG çekilmesi, nedene yönelik tedavinin planlanması gerekir. Hastalarda post resüsitatif dönemde nörolojik
sonuçların iyi olduğunu gösteren bir müdahale şekli var ki o da hedeflenmiş sıcaklık kontrolü ve yapılabileceği yer de
yoğun bakımdır. Tüm bunların, post resüsitatif bakımın sağlanabileceği bir ortama hastanın transferini sağlamalıyız.
Dersi bir özetle bitirelim. Kollaps bir hasta ile
karşılaştığınızda yani hareketsiz gördüğünüz bir kişide
mutlaka yanınıza yardım çağırın, daha sonra hastanın
cevapsızlığını değerlendirin. Hasta cevapsız bu
durumda profesyonel yardım çağırın. Daha sonra
solunuma bakın cevapsız ve nefes alıp vermeyen
hasta hızla KPR başlayın. Temel yaşam desteği de ileri
yaşam desteği de aynı şekilde başlar. İleri yaşam
desteğinde manuel defibrilatör gelir, temel yaşam
desteğinde otomatik eksternal defibrilatör vardır. İleri
yaşam desteğinde manuel defibrilatör geldiğinde
ritim analizini siz yaparsınız. Sonucu belirleyen şey ise
resüsitasyon sırasında yüksek kalite göğüs
kompresyonlarıdır.
Defibrilatör geldiğinde ritmi tanımanız tedavinin şeklini belirler. Şok uygulanabilir veya şok uygulanmaz ritimler olabilir.
Şok uygulanabilir ritimler için 1. şok 150 joule sonrakilerin hepsi maksimum olacak şekilde devam edersiniz. 1,2,3. şok
ardından adrenalin amiodoron uygulanır. 4,5. şok ardından 2. doz amiodoron verilir. Adrenalin bir kez başladıktan sonra
3-5 dakika ara ile devam edilir.
Şok uygulanamayan ritimlerde de aynı şekilde KPR başlanır. Hızla IV 1 mg adrenalin uygulanır. 3-5 dakikada bir devam
edilir.
Her iki durumda da 2 dakikada bir ritim analizi yapılır. Yakalamanız gereken şey QRS’tir. QRS varsa nabzı bak. Nabız
yoksa bu bir nabızsız elektriksel aktivitedir. Tanımlanabilir bir QRS ve nabız varsa spontan dolaşım döndü demektir.
Hastanın bütün resüsitasyon süreci boyunca geri döndürülebilir nedenlere yönelik araştırma yapmayı ve bu nedenlerin
tedavisi için doğru kişiden yardım istemeyi unutmayın. Örneğin hastanın kanaması varsa cerrahi bir ekipten yardım
istemek durumundasınız. Hasta MI geçiriyorsa kardiyolojiden yardım istemelisiniz gibi doğru kişiden yardım istemeyi
unutmayın. Algoritmaların iki tane ana ekip tarafından oluşturulduğunu, standart bir algoritma olduğunu, birbiriyle
karıştırılmaması gerektiğini, ancak bir ekibin bir algoritmaya bağlı kalarak bu algoritmaya sadık kalarak uygulaması
gerektiğini unutmayın.