1-PRESENT

2-PAST
3-FUTURE
Toplamda ise 12 zaman vardır.
Diğer tüm zamanlar ise bu 3 temel
zamanının farklı versiyonlarıdır.
PAST TENSES PRESENT TENSES FUTURE TENSES
1. Simple Paste 1. Simple Present 1. Simple Future
2. Past Continuous 2. Present Continuous 2. Future Continuous
3. Past Perfect 3. Present Perfect 3. Future Perfect
4. Past Perfect 4. Present Perfect 4. Future Perfect
Continuous Continuous Continuous
Affirmative Negative Question
I believe in fate I don’t believe in fate Do I believe in fate?
You cook every day You don’t cook every day Do you cook every day?
He/she lives here He/She doesn’t live here Does he/she live here ?
It always rains here It doesn’t always rain here Does it always rain here ?
We inhale oxygen We dont inhale oxygen Do we inhale oxygen?
A) DAILY ROUTINES
 Günlük ve düzenli yapılan eylemleri ifade
etmek için kullanılır. Always, all the time,
never, often ve every day, every month, every
year, every summer gibi sıklık bildiren zaman
zarfları sıklıkla kullanılır :
 What time do you generally go to bed?
I generally go to bed at 11 o'clock.
 Does he always wake up early?
Not always. He sometimes wakes up very late.
 How often does your mom go shopping?
 She goes shopping every weekend
 Frequency Adverbs (Sıklık bildiren zaman
zarflan)
 Always / all the time (hep, her zaman)
 almost always/nearly always
(hemen her zaman)
 very often (çok sık)
 usually/generally (genellikle)
 often/frequently (sık sık)
 sometimes/occasionally/ from time to time
(bazen, ara sıra)
 rarely/seldom (ender, nadiren, seyrek)
 hardly ever/scarcely ever/almost
never(neredeyse)
 never (hiç, hiç bir zaman, asla)

*
 Yardımcı fiil bulunmayan olumlu
cümlelerde bu zarflar asıl fiilden
önce, yani özne ile yüklem arasında
yer alır.
 She always stays up late.
 They seldom go to the movies.

Bu zarflar "am, is, are" dan sonra

gelir.
I am sometimes early for school.
 Bu zaman zarflarından sometimes, usually,
hardly ever, scarcely ever cümle başlarında da
kullanılabilir.
 Sometimes, society needs newcomers to

introduce the most radical innovations.

 Usually, life expectancy is higher in inclusive

economies.
 Hardly ever do historians argue the possible

outcomes of an alliance. (inversion)



Burada verilen yapılar sadece

dilbilgisi kısmında değil, yakın
anlamlı cümleler (restatement),
çeviri ve okuma gibi bölümlerinde
de işimize yaracaktır. Örneğin
soru kökünde bir zaman zarfı
varsa seçeneklerde de eş
anlamlısı aranmalıdır.
ÖSYM Sınavlarında Sorulmuş Bir Soru :

Visitors to the country are often struck by the warmth

and hospitality of its people

a) The inhabitants of the country are quite courteous and

kind which is why so many people want to visit there.
b) What always amazes the natives of the country is the
graciousness and geniality of the travellers there
c) The thing about the people visiting the county is that
they dislike
d) The friendliness and generosity of the county’s
inhabitants frequently impress tourists.
e) The county’s natives are especially friendly and helpful
to tourists, which is generally suprised us all.
b ) SCIENTIFIC TRUTHS and FACTS
Doğa kanunları ve her zaman geçerliliği
olan doğruları ifade etmek için bu zaman
kullanılır.

Gold is a precious metal.

Any living organism needs water to survive.
Water consists of oxygen and hydrogen.
Silver sinks in water but wood floats.
 Alcohol _______ every organ of the body but
the most dramatic evidence of its disruptive
behavior _______ in the liver.
 A) affected / has appeared
 B) affects /appears
 C) is affecting / appeared
 D) had affected / would appear
 E) has affected / had appeared
c) GENERAL STATEMENTS, PERMANENT
SITUATIONS
Genel durumlar ve süreklilik bildiren
durumların anlatımında kullanırız.

She lives in Gaziantep.

He speaks English very well.
He works for THY.
I have a big house.
d) PRESS LANGUAGE (PAST OR FUTURE
MEANING)
 Gazete manşetlerinde, normalde past tense ile

aktarılması gereken (olmuş, gerçekleşmiş)

olaylar. Simple Present Tense ile aktarılır.
 e) FOR TIMETABLES
 Kültürel ve sanatsal etkinliklerin başlama ve

bitiş saatlerini, ders programlarını ya da

uçak, tren, otobüs tarifelerini belirtirken,
geniş zamanı gelecek zaman anlamıyla
kullanabiliriz.
 The subway starts at 5 a.m. and stops at 12

a.m. every day. (simple present)

 The bus to İstanbul leaves at 10 p.m.

tomorrow and arrives there at 9 p.m.
(future)
Affirmative Negative Question
I am writing now. I am not writing now. Am I writing now?
You are reading a book. You are not reading a book. Are you reading a book?
He/She/It is eating lunch. He/She/It is not eating lunch. Is he/she/it eating lunch?
We are listening to We are not listening to music. Are we listening to music?
music.. They are not talking about us. Are they talking about us?
They are talking about us.
 a ) Bu zaman ile o anda yapmakta olduğumuz
eylemleri anlatırız. Zamanı belirtmek için ise now,
right now, at the moment, at present, still gibi
zaman zarflan kullanırız.

 My mother is cooking dinner in the kitchen now.

 - Where is your sister?

 - She is still doing homework in her room.

 Listen! They are gossiping about us at the moment.

 b) Konuşma anında o eylemi yapıyor olmasak
bile, o zaman diliminde yapmakta
olduğumuz işleri de bu tense ile anlatırız .
Nowadays, these days, this term, this year,
this month, this semester, at the moment gibi
zaman zarfları sıklıkla kullanılır.

 I'm learning how to play the guitar this year.

 Jeff is very busy these days. He is setting up

his own business.
 nowadays, these days,
this term, this year,
this month, at the
moment, currently gibi
ifadelerin yanı sıra
“Look!” , “Wait” gibi emir
kipleri de olayın
süregelen (continuous)
bir eylem olduğuna
gönderme yapar.
 Bu durumda şıklarda

am/is/are + Ving yapısını

aramanız gerekir
Currently, a great deal of attention ------ to
the phonomenon, known as acid rain, the
incidence of which appears to be growing in
developed countries.
a) had been paid
b) was paid
c) is being paid
d) has been paid
e) will be paid
c) Konuşma anında olmasa bile değişmekte
olan durumlar bu zaman ile ifade edilir.
 “The weather is getting hotter and hotter“
(Havalar gittikçe ısınıyor )
 He is getting taller day by day.
(Gün geçtikçe boyu uzuyor)
 The economy in Nigeria is getting worse .
(Nijerya’nın ekonomik durumu gittikçe daha
kötüleşiyor)
d) Bu zamanla, “always, perpetually,
repeatedly, continually, forever, constantly”
kullanarak, tekrarlanan eylemleri
vurgulayabilir, ya da bir şikayet ve yakınma
ifade edebilebilir.

 He is always getting late for work.

 You're constantly smoking in the elevator.

e) Bu zaman yapısı, tomorrow, next week, next
year, next summer gibi gelecek zaman
zarflarıyla, gelecekte yapmayı planladığımız
eylemleri anlatmak için de kullanılır.

 My brother is coming from Ankara tomorrow.

 They are giving a party next month.
 We are moving to Istanbul in two weeks.
f) Geçici bir süreliğine yapılan eylemlerden
bahsederken kullanılır. Nowadays (bu
sıralar), these days(bugünlerde), for the
time being(şu an için) gibi ifadeler eylemin
geçici olarak yapıldığına gönderme yapar.

Normally, she lives with her sister, but she

is staying with her buddy these days.
(Normalde kız kardeşiyle yaşıyor ama şu
sıralar kankasıyla kalıyor)
 Nowadays
 These days + am/is/are + Ving
 For the time being
 a) Konuşmanın geçtiği anda ya da o sıralarda
yapmakta olduğumuz işleri Present Continuous ile
(I am doing); genelde yaptığımız işleri,
alışkanlıklarımızı ise Simple Present ile (I do) ifade
edilir.
Jeff is in his office now. He is working on his
computer (now)

Jeff works on his computer in his office all the

time. (simple present)
b) Live ve work fiilleriyle eğer daimi oturduğumuz
çalıştığımız yeri ifade ediyorsak, geniş zaman
kullanılır.

Where does she live? -She lives in Adana.

Where does your brother work?

He works for Turkish Airlines.

Ancak, geçici olarak ikamet

ettiğimiz/çalıştığımız yeri şimdiki zamanla
belirtiriz.
 The USAF sent him abroad for a year, and now
he is working in the KSA.
 Bazı filler süreklilik bildiren zamanlarla
kullanılmazlar. Yani bu fiiler cümlede yüklem
durumunda –ing eki almazlar.
 Bu filler, konuşma sırasında bizzat
yapılmakta olan bir hareketi, eylemi
bildirmezler, durum ifade ederler.
 "I'm studying now." ifadesinde, study fiili şu
anda yapmakta olduğumuz bir işi ifade eder.
 "/ have a car ." ifadesinde ise have fiili bir
eylem değil ancak bir durum bildirir.
Durum bildiren fiillerin Simple Present ve Present
Continuous kullanımları aynıdır.
When I get up in the morning, I want to drink
coffee, (simple present)
I'm very thirsty. I want to drink something, (now)

We all need a good friend . (simple present)

I’m in trouble. I need your help. (now)
 PROGRESSIVE (CONTINUOUS) TENSE'LERLE KULLANILMAYAN FİİLLER

 ı.DÜŞÜNMEYE İLİŞKİN FULLER (MENTAL STATE)

think * realize understand suppose notice
(farketmek)
feel believe recognize doubt
(tanımak) (tereddüt etmek)
know remember forget mean want

need prefer

2.DUYGU BELİKTEN FULLER (EMOTIONAL STATE)

love dislike hate appreciate fear like

(takdir etmek) (korkmak)

desire envy mind wish care forgive
(arzulamak) (imrenmek)

3.SAHİPLİK BİLDİREN FiiLLER (POSSESSION)

possess have * own belong
(sahip olmak) (ait olmak)
4.DUYU FİİLLERİ (SENSE PERCEPTIONS)
see * hear smell* taste * feel *

5.DİĞER DURUM BİLDİREN FULLER

look * owe be * seem cost

(borçlu olmak) (fiyatı etmek)

exist appear* weigh * advise promise

(var olmak) (görünmek) (tartmak/ağırlığında olmak)

consist of refuse include contain sound*

(…den oluşmak) (reddetmek) (içermek) (içermek)

Yanında yıldız olan fiiller, farklı bir anlam taşıdıkları zaman,

sürerlik bildiren tense'lerle kullanılabilirler.
 NONPROGRESSIVE
 PROGRESSIVE
 look (görünmek)
 You look exhausted. Go home and rest for a while.
 look (bakmak)
That chair doesn't look sturdy.  Why are you looking at me so weird ?

 appear (gibi görünmek)  appear (sahne almak, ortaya)çıkmak)

 She appears to be fed up with her job.  This actor is appearing at the City Theater weekly.

 weigh (bir kişinin/nesnenin ağırlını ifade ederken)  weigh (tartmak)

 The boy weighs 30 kilograms.  The greengrocer is weighing the watermelon now.

 be (genel bir durum )  be (konuşma anında bir değişim)

 You are very strange.  You are being strange.

 have (sahiplik )  have (eylem )

 We don't have much time now.  He is having dinner now.
 My dad is having a shave at the moment.
 think (znmak, zannetmek'
 I think he is busy now  think "düşünmek"
 I'm thinking about going abroad next year. She is
 I think they will visit us next week. thinking about her family.
 see "görmek'
 see "görüşmek"
 Right now, I'm looking out of the window, and I see lots
 The doctor is seeing his patient now. The manager is
of people in the street. seeing the applicant now.
 smell "kokmak"
 smell "koklamak'
 This perfume smells very nice. These flowers smell awful.
 Look! Mother is smelling the flowers. Why are you
smelling the milk?
 taste (bir nesnenin tadından söz ediyorsak)  taste "tadına bakmak'
 This soup tastes awful. I can't eat it. (Çorbanın tadı  Look! The judges are tasting my dish right now. I can't
berbat.) The dinner looks bad but tastes delicious. wait to hear the result.
(Yemeğin görüntüsü kötü ama tadı güzel.)
 feel (bir nesnenin bize verdiği duyguyu ifade ederken;
 feel "hissetmek"
"sezinlemek, ummak" anlamında)  I feel better now./I'm feeling better now. (Şimdi
 This pillow feels very hard. (This pillow is very hard./Bu kendimi daha iyi hissediyorum.)
yastık çok sert.) I feel (that) something bad will happen.
(Kötü bir şeylerin olacağını hissediyorum.)
 FORM :

Affirmative Negative Interrogative

I have watched that film. I have not watched that film. Have I watched that film?
You have seen him twice. You have not seen him twice. Have you seen him twice?
He/She/It has eaten lunch. He/She/It has not eaten lunch. Has he/she/it eaten lunch?
We have invited her. We have not invited her. Have we invited her?
You have worked hard. You have not worked hard. Have you worked hard?
They have visited us They have not visited us. Have they visited us?
 a) Geçmişte yaptığımız eylemleri zaman
vermeden anlatıyorsak, bu tense'i kullanırız.
 She has removed all the furniture in the
house. They have painted their house.
 Ancak, aynı eylemleri zamanı belirterek
ifade edersek, Simple Past kullanmamız
gerekir.
 She removed all the furniture in the house
last weekend. They painted their house a
few weeks ago.
 Geçmişte yaptığımız eylem için zaman zarfı
kullanmasak bile, eğer zamanı ima
ediyorsak, yine Simple Past kullanırız.
 "/ saw that film when I was in Ankara."
cümlesinde kesin olarak bir zaman
vermesek de, "when I was in Ankara"
geçmişte belli bir dönemi ifade etmektedir.
 I went shopping after work, ("after work'
belli bir zamanı belirtmektedir.)
 I met him in İzmir. ("in İzmir" ifadesi yer
belirtmesine karşın, "İzmir'de bulunduğum
dönemde" anlamını ima etmektedir.)
 b) Yakın geçmişte olup sonuçlan ya da etkileri
içinde bulunduğumuz anda devam eden
eylemler için bu tense'i kullanırız.

 I have burnt myself. (I'm in pain now. - Şu

anda acı çekiyorum.)
 I've cleaned the house. (It's clean now. )
 (meeting a friend in the street)
 You've cut your hair!
 Yes, I went to the barber's last week.
c) Today, this morning, this week, this month,
this year, this century vb., henüz
tamamlanmamış bir dönem ifade eden
zarflarla bu tense kullanılır.

 I've been to the cinema twice this week.

(Bu hafta iki kez sinemaya gittim)
 I havent been able to go on holiday this year.
(Bu yıl tatile gidemedim)
 Technology has advanced greatly this century.
(Bu yüz teknoloji çok gelişti)
d) Geçmişte farklı zamanlarda birden çok
tekrarlanan eylemleri ifade etmek için
kullanılır.

 I have called you many times this week.

(Bu hafta defalarca seni aradım)
 We have written to that company three times.

( O şirkete 3 kez yazdık)

e) Sıra sayıları ile veya “superlative” bir sıfatın
devamında kullanılır.

 It’s the first time I have ever eaten sushi.

 This is the most difficult exam I have ever taken.

Eğer cümle “superlative” ile

başlıyorsa V2 yapısını
düşünmek gerekir.

The first time I ate sushi was a great experience

 PRESENT PERFECT TENSE İLE SIKÇA KULLANILAN
İFADELER

“Since” ve “For”
 "For", geçmişte belli bir noktadan içinde
bulunduğumuz ana kadar devam eden bir süreç
bildirir, (for two years, for a month, for five
minutes, for a long time, etc.)
 "Since", eylemin geçmişte başlangıç noktasını
belirtir, (since yesterday, since 1987, since March,
since the Middle Ages, etc.)
 Examples :
 She bought her house three years ago, so
she has had it for three years.
(Evini 3 yıl önce aldı, yani 3 yıldır evi var.)
 I last saw him in September. I haven't seen
him since then.
(Onu en son Eylül ayında gördüm. O
zamandan beri onu görmedim)
 We first met at my cousin's 15th birthday
party, so we have known each other for
almost five years.
(Onunla ilk kez kuzenimin 15.doğum günü
partisinde tanıştık. Yani yaklaşık 5 yıldır
birbirimizi tanıyoruz)
 It Is/It has been + a period of time + since
+ Simple Past/Present Perfect
 It is/has been three months since I last went
to the cinema.
 It is/has been three months since I have
been to the cinema.
 Her iki cümleyi de Türkçe'ye şöyle
çevirebiliriz:
“Sinemaya gitmeyeli üç ay oluyor”, ya da
“En son sinemaya gittiğimden beri üç ay
geçti.”
 It is/It's been eight years since I graduated
from university. (I graduated from university
eight years ago.)
 Lately, recently ile kullanımı:
 "Son zamanlarda, son günlerde" anlamına gelen
lately ve recently, Present Perfect ile
kullanıldığında, yine kesin bir zaman belirtmeden,
yaptığımız işleri anlatır. Bu zarflar özellikle, haber
niteliği olan son gelişmeleri ifade ederken çok sık
kullanılır.
 There has been great progress in the science of
medicine recently.
(Son zamanlarda tıp dünyasında büyük ilerlemeler
oldu)
 I have made some changes in my house lately.
(Geçenlerde evimde bazı değişiklikler yaptım)
 Have you seen John recently?
(Geçenlerde John’ı gördün mü?)
 gone or been ??
 "go" fiilini Perfect Tense ile iki şekilde kullanabiliriz:
1 ) Eğer kişi, sözü edilen yerde ise, ya da sözü edilen yere gitmek
üzere yola çıkmışsa “gone” kullanılır.
 I'd like to talk to your mother. Is she at home?
 No, she has gone shopping.
 Can I speak to Mr. Jones, please?
 Sorry. He has gone out of town and hasn't come back yet.

2) Eğer kişi, sözü edilen yerde daha önce bulunduğunu ifade

ediyorsa, yani konuşma sırasında başka bir mekanda ise been
kullanılır.
 A: Have you ever been abroad? (The speakers are now not in
Germany.)
B: Yes, I've been to Germany several times.
 A : want to do some shopping, but I'm afraid I haven't got
enough money.
B: Don't worry. I've been to the bank today. I can lend you
some.
a.popped up
b.will pop up
c.are going to pop up
d.have popped up
e.will have popped up
 Ever, never, all my life, in his life, always,
occasionally, often, several times, once, twice, etc.
gibi zarflarla kullanımı:

 Daha önce, sıklık bildiren zarfların (ever, never,

always, often, etc.) Simple Present ile kullanımını
görmüştük. Aynı zarflar, anlamda biraz bir
değişiklikle, Present Perfect Tense ile de kullanılır.

 I always get up early. (Simple Present - Ben her

zaman erken kalkarım. "Bugüne kadar hep erken
kalktım.Bundan sonra da büyük bir olasılıkla erken
kalkacağım. Bu benim alışkanlığım." anlamını verir.)

 I have always got up early. (Present Perfect - "Ben

her zaman erken kalkmışımdır." ifadesi, yaşamımın
sadece şu ana kadar olan bölümünü kapsar.)
 So far (up to now, until now] ile kullanımı:

"So far", "şu ana kadar" anlamına gelir ve

genellikle, so far today, so far this month, so
far this semester, so far this summer, etc.
gibi zarflarla birlikte kullanılır.
 It hasn't snowed so far this winter.
 I got many bad grades last semester, but I
haven't had any low grades so far this term.
 We haven't eaten anything so far today.
 So far this summer, I have swum in the sea
only once.
 EXAMPLES :
 My father has always lived in his hometown. (He has
lived in his hometown all his life.)
 I've never seen such a pretty dog in my life.
 Have you ever ridden on an elephant?
 No, I've ridden on a camel once, but I've never ridden
on an elephant.

Once(bir kez), twice(iki kez), three times(üç kez),

several times(bir çok kez), many times (pek çok kez)
gibi zarflarla, bir eylemi yaşamımız boyunca kaç kez
yaptığımızı ifade etmek için Present Perfect Tense
kullanırız.
 A: Have you ever been abroad?
B: Yes, I've been to Germany several times.
 She has invited me to her house many times, but I've
never had any spare time.
 I've seen her parents only once.
Affirmative
I have been working.,
You have been working.
He/She/It has been working.
We have been working.
You have been working.
They have been working
Negative
I haven't been working.
You haven't been working.
He/She/It hasn't been working.
We haven't been working.
You haven't been working.
They haven't been working
Interrogative
Have I been working?
Have you been working?
Has he/she/it been working?
Have we been working?
Have you been working?
Have they been working

They have been living in this country since last year.

You've been studying for exactly three hours.
She has been learning English since she was in secondary school.
 THE USE
 A) Present Perfect Continuous Tense, geçmişte başlayıp, içinde
bulunduğumuz anda hala devam etmekte olan eylemleri anlatır
ve for, since, all day, all week, all year gibi zaman zarflarıyla
çok sık kullanılır.

 I started to read this book two hours ago, and I'm still reading
it. I have been reading this book for two hours.
(Bu kitabı okumaya 2 saat önce başladım ve hala okuyorum. Bu
kitabı 2 saattir okuyorum)

 It started to rain yesterday morning, and it is still raining. It has

been raining since yesterday morning.
(2 saat önce yağmur yağmaya başladı ve hala yaşıyor. 2 saattir
yağmur yağıyor)
 You have been working very hard all week. You should take
some time to relax at the weekend.
 The discussion has been going on for two hours, but they
haven't taken a decision yet.
 PRESENT PERFECT SIMPLE or PRESENT PERFECT
CONTINUOUS ?
 a) Geçmişte başlayıp, içinde bulunduğumuz anda
hala devam etmekte olan, ya da henüz
bitmiş olan bir eylemi anlatan bazı fiiller, her iki
tense ile de kullanılır ve aynı anlamı verir. Bu
şekilde yaygın olarak kullanılan fiiller şunlardır:
 Expect, lie, rain, snow, study, want, hope, live,
sleep, stand, teach, work, learn, look, sit, stay, wait
 How long have you lived in this city?
 How long have you been living in this city?
 She has worked for that firm for the last two years.
 She has been working for that firm for the last two
years.
 Bu iki tense, birbirinin yerine kullanılabilse de,
(Present Continuous Tense'te olduğu gibi) geçici
durundan ifade etmek için Present Perfect
Continuous tercih edilir.
 My niece has been living with us for two years, but
she is moving to her own flat next month.
b) Present Perfect Continuous Tense, geçmişte
başlamış, içinde bulunduğumuz anda henüz bitmiş,
ancak belirtileri devam eden eylemler için, ya da
özellikle, yakınma,hoşnutsuzluk ve kuşku gibi
duygulan ifade ederken de kullanılır.

 A: Is that child crying?

B: No, but his eyes are watery. He has been crying.
 A: Your hands are covered in oil. What have you
been doing?
B: I have been fixing the car.
 A: You look very tired.
B: Yes, I have been working hard today.
 A: Sorry, I'm late. Have you been waiting long?
B: No, I've only just arrived.
 b) Continuous Tense'lerle (I am doing, I was doing)
kullanılmayan diğer fiiller (non-progressive verbs) Present
Perfect Continuous ile de kullanılmazlar. Ancak, "want' ve
“wish" bu kuralın dışındadır.

 Look at that lovely shirt in the shop window! I've been

wanting one like that for some time.
 I've been wishing to visit your mother since I heard that she
was ill.

Diğer non-progressive fiiller ise Present Perfect Simple ile

kullanılır.

 A : What a lovely watch! How long have you had it?

B : For over a year.
 A: I see that you are very close friends. Have you known
each
other for long?
B: Since we were children.
 c) Present Perfect Continuous Tense,
always, never, sometimes gibi sıklık bildiren
zarflarla, once, twice, several times gibi
eylemin kaç kez yapıldığını bildiren yapılarla,
ya da just, already, yet gibi eylemin bittiğini,
tamamlandığını ifade eden yapılarla
kullanılmaz.

 I have always lived here./ I have lived here all

my life. I have been living here since I was
born.
 I've been reading this book since this
morning, and I've read a hundred pages so
far.
 Özetlemek gerekirse ;
 Have/ has V3 ile have/has
been Ving arasında
kaldığımızda dikkat
etmemiz gereken iki
önemli nokta vardır
1) Cümlede eylem tekrarı
varsa (“three times” gibi)
have/has V3 işaretlenir.
2) Eylem bitmişse have/has
V3, devam ediyorsa
have/has been Ving
işaretlenir
 By Mehmet Yıldırım

Kaynak : ELS Grammar Inside & Out