You are on page 1of 39

Antik Roma Mirası – Bülent İplikçioğlu

KLASİK ÇAĞ SANATINDA ETKEN OLAN TOPLUMSAL DÜŞÜNCE VEANADOLU’LU UNSURLAR


Didem Demiralp

Avcı, Toplayıcı ve Tarım Toplumlarının Bir İnancı Var Mıydı?

Geçmişi Bugüne Taşımak

Yıl: 1 Sayı: 1 Nisan-Mayıs-Haziran 2018


E-Dergi – Tüm Hakları Saklıdır. ESKİÇAĞ ARAŞTIRMALARI MERKEZİ YAYINLARIDIR… İlk Sayı Özel: ÜCRETSİZ
KÜNYE İmtiyaz Sahibi: Eskiçağ
Araştırmaları Dergisi
Genel Yayın Yönetmeni: Umut
ATASEVEN
Yayın Danışmanı: Halil
Karahasanoğlu
Art Director: Bünyamin Yıldız
Dergi İletişim:
ecadergisi@gmail.com
Basım Yeri: Dijital Ortam
2018.
Yılda 4 defa yayımlanır…
Dergideki tüm yazıların her türlü hukuki
sorumluluğu yazarlarına aittir..
İÇİNDEKİLER
Antik Roma Mirası Klasik Çağ Sanatında Etken
Olan Toplumsal Düşünce ve
Prof. Dr. Bülent Anadolulu Unsurlar Göbeklitepe Açıldı!
İplikçioğlu Yard. Doç. Dr. Didem Demiralp

Avcı, Toplayıcı ve Tarım


Toplumlarında Dini İnançlar Harput’un Tarihi
Üzerine Genel Bir Değerlendirme
Yeniden Yazılıyor
Kitap Tavsiyesi
Umut Ataseven
şüphesiz, seçkin ve Duygu yaşamlarının
Batı Avrupa dünyasının evrensel niteliktedir. Batı
bölümünde 1000, Doğu
ifadesindeki canlılıkta
tarihsel olarak nasıl açıkça görüldüğü gibi;
biçimlendiği ve kendine bölümünde ise 2000 felsefe, edebiyat ve sanat
özgülüğü onun Antik Çağ yıldan fazla bir ömür süren alanlarında ölümsüz
dünyasının mirasçısı Roma İmparatorluğu’nun eserler veren; fantezi dolu,
olarak kavranmasıyla oluşumu ve varlığıyla
hareketli, ama aynı
anlaşılabilir ancak. Antik ilgili olarak insanlık,
zamanda istikrarsız olan
Çağ’ın mirasını ise esas daima, hayretle karşıladığı
bu büyüklüğün Hellenler’in aksine;
itibariyle üç güçlü akım Romalılar, Roma kentini o
Avrupa dünyasına ve nedenlerini anlamaya
çalışmıştır. Bunun zamanki dünyanın kültür
kültürel olarak ondan
tohumlanmış ülke ve nedenlerini, MÖ 150’lerde merkezi haline getirdikleri
devletlere ulaştırmış ve Roma’da yaşamış olan zamanda bile, ciddi, akılcı,
oralarda günümüze kadar Hellen tarihçi Polybios’un pratik ve istikrarlı idiler.
etkilerini sürdürmesini Roma Cumhuriyeti doruk
noktasında iken ilk kez Roma’da, Roma’nın
sağlamıştır:
yaptığı gibi, içte, yani büyüklüğünün koşullarını
*Hellen kültürü, Roma devlet sisteminin oluşturan düzen anlayışı,
*Roma hukuk düşüncesi gelişiminde ve Romalılar çalışkanlık, hukuk
ve Hıristiyanlık. ’ın kendine özgülüğü ile sistemi ve ordu
toplumsal düzeninde organizasyonu ile devlet
“Antik Hellenler” aramamız gerekir. yönetiminde gösterilen
denildiğinde bununla ilk
önce nasıl kapsamlı, tüm
zamanlar için model
oluşturan bir zihinsel
kültür imajı arasında
bağlantı kuruyorsak,
“Antik Roma”
denildiğinde ise her
şeyden önce parlak bir
siyasal-askerî başarıyı,
devlet adamlığına özgü
bilgelik ve büyüklüğü,
hukuk ve yasayı; o
zamanlar bilinen tüm
dünyayı kapsayan, yani
tüm Akdeniz dünyasında
ilk ve tek kez olarak
kurulmuş bir siyasal
mekân birliğini temsil
eden Imperium
Romanum’un (Roma
İmparatorluğu’nun)
muazzam organizasyon
gücünü düşünürüz.

Bu alanlarda Roma’nın
insanlığa bıraktıkları,
pratik yeteneğin yanı sıra, kalkmış ve Akdeniz Batı ve Doğusundaki
gene bireyci Hellenler’in dünyasındaki bu siyasal- farklı siyasal gelişmeler ve
aksine, kamusal kültürel mekân birliği oluşumlar, “dünyevî ve
faaliyetlerde −ister devlet bozulmuş olmakla birlikte, ruhani iktidar”
kariyerindeki bir memur Roma’nın varlığının bağlamında, Katolik ve
ve politikacı olarak, ister etkileri günümüze değin Ortodoks kiliselerinin
sürmektedir: Roma, biçimlenmesinde çok
Forum Meydanı’ndaki bir
sözünü ettiğimiz gibi, her etkileyici bir güç oldu.
avukat ya da arazideki bir
şeyden önce, Antik Çağ İmparatorluğun Batıda,
subay olarak− her şeyden sonrasında ortaya çıkan Doğuya göre daha erken
önce vatandaşın devlete ve Avrupa dünyasının bir zamanda sona ermiş
topluma karşı görev ve evrensel uluslarüstü temeli olması Katolik Kilisesi ve
sorumluluklarını yerine olmuştur; bu temeli ise, Papa’ya dünyevi
getirmesini ön planda Leopold von RANKE’nin iktidardan bağımsız olma
tutan yönetici bir sınıf 1854 yılında formüle ettiği konusunda Doğudaki
(Senatus aristokrasisi) gibi, Roma İmparatorluk Ortodoks Kilisesi’nin
bulunmaktaydı. Çağı’nın dört büyük ürünü ulaşabildiğinden çok daha
oluşturuyordu: geniş bir alan ve olanaklar
sağlarken; Doğuda
1: Genel Antik Konstantinopolis
Edebiyat patriarkhes’inin hiyerarşik
(Hellen ve olarak imparatorun altında
Latin yazarlar olması, doğu ve güney
tarafından Slav devletlerindeki
kaleme alınmış Ortodoks kiliseleri için
eserler), örnek oluşturdu.
Roma’nın Doğusu ve
2: Roma Batısı arasındaki
Hukuku ile farklılıkların etkisi,
“İmparatorluk” Ortodoks kiliselerinde
kavramı ve halk dillerinin
3: Hıristiyan kullanımının
Kilisesi. gelenekselleşmesinde;
Bu bakımdan, Roma’nın Katolik Kilisesi’nde ise,
başarısı, her şeyden önce, Avrupa dünyasının Latince’nin ibadette ve
bu “İmparatorluk” temelini oluşturan, Roma yüksek öğrenimde
kavramında olmuş; Roma, İmparatorluk Çağı’nın evrensel dil olarak
içinde etnik bir birlik dört ürünü içinde kullanılmasında da
göstermeyen tüm Akdeniz Hıristiyanlık’taki görüldü.
Bölgesi’nde “kan temeli” süreklilik en çok göze
üzerinde değil, çarpanıdır: Hıristiyanlık Batı Avrupa’da siyasal
“vatandaşlık ilkesi” ile dogması ve Hıristiyan egemenliğin Frank ya da
siyasî-hukukî bir birlik kilise hukuku Geç Roma Alman krallarına; Doğu
oluşturmuş; bu şekilde döneminde ortaya çıkmıştı Avrupa’da ise, Ortodoks
tarihte ilk kez bir “devlet ve bu yeni din daha sonra Hıristiyanlık üzerindeki
ulusu” yaratma başarısını Germen ve Slav kökenli evrensel egemenlik
da göstermiştir. topluluklarda da aynı hakkının Rus çarlarına
kavram ve olgular aktarılması düşüncesi
Antik Roma devleti bugün çerçevesinde yayıldı. (translatio imperii) “Roma
artık tamamen ortadan Roma İmparatorluğu’nun İmparatorluğu”
kavramından alanındaki mirasında da
kaynaklanmıştı. benzer bir durum söz
konusudur. Roma
Romalılar’ın Avrupa edebiyatı ve sanatı Hellen
dünyasını derinden edebiyat ve sanatını örnek
etkileyen en özgün almıştı. Bu nedenle Roma
yaratımı ise, oluşumu edebiyatı ve sanatında
yüzyıllar boyunca sürmüş biçim ve içerik olarak
olan “Roma Hukuku” idi. Hellen ve Romalı olan
Romalı hukukçular ögeler birbirlerinin içine
başlangıcı İmparator geçmiş durumdadır.
Augustus dönemine kadar
geriye giden bu hukuk Hellen Doğusu ve Latin
üzerinde İmparator Batısı arasındaki yakın de kurabilmiş olma
Hadrianus zamanındaki zihinsel-kültürel başarısını gösteren
bir yönetim reformu birliktelik Geç Antik Roma’nın – bu kültürel
çerçevesinde çok ayrıntılı Çağ’da ortadan kalkmış birlik de şimdi bozulmuş
bir biçimde çalışmışlardı. olmakla birlikte; bu ortak olmakla birlikte – kültürel
Nihayet Geç Antik Çağ’da yaşamın sonuçları Kilise alanda bıraktığı mirasta
bu uzun süren çalışmaların tarafından kurtarılan antik yalnızca bugünkü Latin
meyvaları alınmaya edebî mirasta korunmuş kökenli (“Roman”) diller,
başladı ve bunlar oldu. Böylece, Antik yani Latin dünyası, ve
“İmparator Iustinianus’un Çağ’da ortaya çıkan büyük diğer Avrupa dillerinin
ünlü hukuk kodifikasyonu felsefî sistemlere, bilime, kelime hazinelerinin
(Corpus iuris civilis)” şiire ve tarih yazımına Latinleştirilmesi yoktu;
olarak daha sonraki ulaşma olanakları, Roma bunun yanı sıra,
dünyaya aktarıldı. Bu devletinin yıkılmasıyla Avrupa’daki felsefî-
kodifikasyon, giriş tümüyle ortadan kavramsal düşüncede,
niteliğindeki sistematik bir kalkmamış oldu ve Roma siyaset teorisinde,
ders kitabı olan İmparatorluğu’nun edebiyatta, mimaride ve
Institutiones’in yanı sıra, Batı’daki “Latin” yarısının plastik sanatlarda
imparator fermanlarının mirası, imparatorluğun günümüze değin görülen
toplandığı Codex Doğu’daki “Hellen” güçlü “antik” vurgu ve
Iustinianus ile önemli yarısının Bizans eğilimler de Roma mirası
Romalı hukukçuların tarafından korunan sayesinde ortaya çıktı.
yazılarının özetleri olan mirasıyla tamamlanabildi.
Digesta’dan oluşur. Bu da en kapsamlı olarak, Antik Roma’nın
Digesta bugün artık Avrupa’daki Rönesans Dünya Tarihi açısından
doğrudan doğruya geçerli Çağı’nda gerçekleştirildi. önemini toparlayacak
hukuk olmasa da günümüz olursak:
Avrupa özel hukuku esas Akdeniz Bölgesi’nde
itibariyle onun temeli kurduğu siyasal-hukuksal Roma Devri “Eskiçağ”
üzerine kurulmuş düzen sayesinde dediğimiz büyük tarihsel
bulunmaktadır. Doğu’daki yüksek kent devirler silsilesinin son
kültürünün köy safhasıdır. İ.ö. 8. yy.’dan
Roma hukukunun kültürünün egemen İ.s. 5. yy.’ın sonlarına dek
Avrupa’daki iktibası uzun olduğu Batı’ya ulaşmasına süren Roma Tarihi’ne,
süren, karmaşık bir da neden olan, böylece Bizans Tarihi’nin süresi de
süreçti. Roma’nın Akdeniz dünyasında bir eklenecek olursa, 2000 yılı
edebiyat ve sanat anlamda bir kültür birliği aşkın bir zaman ortaya
çıkmaktadır. Dünya
Tarihi’nde süre kültür geleneği ne olursa
bakımından bu ayarda olsun – içinde barındırdığı
ikinci bir süreç bulmak insanlara “ben bir Roma
mümkün değildir. vatandaşıyım”
dedirtebilmiştir. Roma’nın
Fakat, Roma’nın Dünya devlet gücünün ve uzun
Tarihi’ndeki önemi, ömürlü olmasının
yalnızca sürdüğü bu uzun nedenini, öncelikle,
yaşamdan ve tüm Akdeniz Roma’daki bu vatandaşlık
Bölgesi’nde ilk ve tek kez kavramında aramak
olarak kurduğu siyasal gerekir.
mekân birliğinden değil,
aynı zamanda o’nun devlet Roma, daha önce de
olarak yaptığı etkilerden söylediğimiz gibi,
ve uygarlık ve kültür Akdeniz’in doğusundaki
başarılarından da ileri yüksek kent kültürünün,
gelmektedir. Roma’nın kurduğu siyasal ve
başarısı, her şeyden önce, hukuksal düzen içinde,
dünyaya miras bıraktığı köy kültürünün egemen
“tam devlet” kavramında olduğu batıya ulaşmasını
olmuştur. Bir diğer başarı; da sağlamış; böylece,
içinde etnik bir birlik Akdeniz Bölgesi’nde bir
görülmeyen tüm Akdeniz anlamda bir kültür birliği
Bölgesi’nde, “kan temeli” de kurabilmiştir. Roma, bu
üzerinde değil, şekilde, insanlığa değişik
“vatandaşlık ilkesi” ile etnik ve kültürel
hukukî bir birlik unsurlardan yoğun bir
oluşturmuş olmasıdır. kültür sentezi
Roma böylece dünyaya yapılabileceğini de
farklı kültürel ve göstermiştir.
geleneksel unsurlardan bir
“devlet ulusu” da
yaratılabileceğini ilk kez
göstermiş ve – kökeni ve
“KLASİK ÇAĞ SANATINDA ETKEN OLAN
TOPLUMSAL DÜŞÜNCE VEANADOLU’LU UNSURLAR”

Yard. Doç. Dr. Didem Demiralp


Gazi Üniversitesi
Günümüzün çağdaş Batı İnsanoğlunun içinde
uygarlığının kökleri; Klasik doğduğu çevresel şartlar,
Çağ medeniyetinde yani dünyaya bakış açısını
İlkçağ ’ın Kıta Yunanistan ve belirleyen en önemli
Batı Anadolu’sunda faktördür. Kıta Yunanistan
şekillenen medeniyetinde ve Batı Anadolu’daki tabiat
yatar. Bu yüzden Klasik Çağ şartları düşünüldüğünde, bu
ya da Antik Dönem’e dair coğrafyada filizlenen Antik
her şey, yüzyıllardır Çağ düşüncesinin iyimser bir
insanlığın ilgisini dünya görüşüne sahip olması
Thales
çekmektedir. Antik dönem doğaldır. Ancak
uygarlığı söz konusu Nietzsche’nin de vurguladığı İnsan hem sanatta hem
olduğunda ilgi duyulan ilk gibi, o toplumun insanı da düşüncede ilk ve en önemli
yönü ise; şüphesiz sanatı hayatın zalim ve çirkin unsurdur. Smyrna’lı (İzmir)
oluyor. Klasik sanat deyince; yanlarını bilir. Ama onun halk şairi Homeros’un İlyada
ilk akla gelen elbette abidevi başarısı ve bilgeliği; hayatın ve Odysseia’da ve yine bir
ölçülerdeki tanrı bu korkunç yönünü halk şairi olan Hesiodos’un
Heykelleridir. Âmâ bu tanrı gizlemeyi bilmesinde yatar. Theogonia’da (Tanrıların
heykellerini yontan insan eli, Bunu ise; Olympos’ta doğuşu) öykülediği
tanrılar evrenini hangi hüküm süren tanrılar antropomorf (insan biçimli)
düşünce ışığı altında evrenini yaratarak tanrılar dünyası ise; bu
tasavvur etmişti? başarmıştır. İnsanlığın Antik anlayışı en güzel şekilde
Nietzsche’ye göre; Grek dönem uygarlığına olan yansıtır. Homeros ve
tanrılarının var oluş nedeni ilgisi; Yeni Çağ’da özellikle Hesiodos’un yarattığı
ya da tanrılar dünyasının Pompeii ve tanrılar evreni, yalnız görsel
arka plânını oluşturan Herculanium’daki sanatlara malzeme olmakla
felsefe; Silenos efsanesidir. kazılardan sonra artmış; kalmamış, Klasik Çağ
Bu efsaneye göre; Goethe, Schiller, Kant ve felsefesinin oluşumunda da
Anadolu’nun efsanevi kralı Hegel gibi filozoflar, Antik rol oynamıştır. Aristoteles’e
Midas, ormanlar ve sular dönemin sanatını, göre; Homeros ilk filozoftur.
tanrısıSilenos’un Aydınlanma Çağı Çünkü onun şiirlerinde insan
kehanetinden faydalanmak düşüncesinin ışığında iradesinin tanrı iradesi
için onu kovalar ve sonunda açıklamaya çalışmışlardır. karşısında bağımsızlığını
yakalar. Ona, insanlar için en Schiller; Klasik Çağ kazanmak için verdiği
iyi şeyin ne olduğunu estetiğinde ideal insanın mücadeleden bahsedilir ve
sorduğunda, en iyinin hiç güçlü dışavurumunu fark bu sonraki felsefe tarihinde
doğmamış olmak ve ikinci en etmiştir. “Biçim ve içeriğin de sıklıkla irdelenmiş bir
iyinin de eğer doğmuş isen birleşiminde, felsefi ve konudur.
hemen ölmek olduğu yanıtını yaratıcı aynı zamanda hassas
alır. Görsel: Silenos ve ve kuvvetli, Yunanlıların
Midas hayalin gençliği ile mantığın
yiğitliğini parlak bir
insanlıkta birleştirdiğini
görüyoruz”.
Antik Dönem uygarlığını
diğer İlkçağ uygarlıklarından
farklı kılan unsurlardan en
önemlisi; bu kültürün
hümanist değerler üzerinde Homeros
yükselmesidir.
İ.Ö 7. yüzyılda Batı toplumsal uygulamada, İ.Ö
Anadolu’nun İyonya 6. yüzyılla yani Arkaik
kıyılarında doğan ve doğa Çağ’la beraber, savaşta ve
felsefesi olarak bilinen spor müsabakalarında
felsefi düşünce ise; kazananlar, tüm toplumun
temelde insan biçimli onur kaynağı idi.
tanrılar olgusuna bir Kahraman askerlerin ve
meydan okuma şeklinde gururlu atletlerin
belirmiştir. Thales, heykelleri dikiliyor ve
Anaksimandros ve onlar da zaferlerinin
Anaksimenes gibi mutluluğunu, çeşitli adak
düşünürlerle başlayan heykelleri yaptırarak
felsefe hareketi, evrenin sergiliyorlardı
oluşumunu ve Kahramanlık
insanoğlunun doğuşunu söylencesinin, günlük
insan biçimli tanrıların işi yaşamdaki yerini dile
olarak gören düşünceye getiren Platon, savaşta
şiddetle karşı çıkmıştır. ardına bakmadan kaçan bir
Ancak belirtmek gerekir askerin cezalandırılması
ki; çok erken bir dönemde gerektiğini söyler.
doğan bu usçu düşünceye Aristoteles’e göre ise;
rağmen, antropomorf atletik bir yapıya sahip
tanrılar olgusu, halk olma, mutluluğu oluşturan
arasında varlığını etmenler arasında yer alır.
korumaya devam etti. Zira Klasik Çağ medeniyeti,
Homeros’un dile getirdiği kimlik bilincine sahip bir
gibi; tanrılar yalnız toplumda biçimlenmiştir.
kentlerin değil ama tek tek Bu toplumun insanları;
tüm bireylerin kaderinde ortak bir ataya, dile, dine
de söz sahibiydiler. Tanrı ve kültüre sahip bir ırk
heykellerinin, sadece, olmanın bilinciyle,
tanrıların evi olarak kabul kendilerini “Hellen” ve
edilen tapınaklara yabancıları da “Barbaros”
hapsolmadığını, açık olarak niteliyorlardı. Ayrı
alanlara dayanıldığını ve birer şehir devleti halinde
bu yüzden sıradan bir siyasi yaşamlarını sürdüren
insanın her gün karşılaştığı bu toplumun insanları,
bir gerçeklik olduğu göz yılın belli zamanlarında,
önünde dini törenler, spor
bulundurulduğunda, köklü müsabakaları ya da tiyatro
bir halk inanışının kolayca festivalleri vasıtasıyla bir
terk edilmesi beklenemez. araya geliyorlardı. Bu
Homeros ve Hesiodos’un düşüncenin sanattaki
biçimlendirdiği tanrılar yansısına gelince; özellikle
dünyasıyla beraber bulunan yer tuttuğu bilinir. İster bir tasvir sanatında ister bir vazo
başka bir görüntü de savaşta isterse bir spor resmi olsun ister bir
kahramanlara ait olandır. müsabakasında olsun; onur, kabartma ya da heykel,
Kahramanlık ülküsü ve kişinin gösterdiği cesaretle barbarlar -sanatın hikâyeci
düşüncesinin, Antik bir tutulurdu. Homeros’un tavrı bir yana- hep tuhaf
dönemin toplumsal kahramanları, cesaretleriyle yaratıklar ya da devler olarak
yaşamında hayli önemli bir ailelerini gururlandırırken, betimlenirdi.
Klasik Çağ kültürü, içinde
doğduğu coğrafyanın da
etkisiyle biçime ve güzelliğe
olan sıra dışı bir eğilimi
sergiler. Güzellik, doğruluk,
ölçülülük ve iyilik gibi
kavramların birbiri içinde
eridiği İ.Ö 5. yüzyılda ideal
güzellik, sanatta; ünlü
heykeltıraşlar Phidias ve
Polykleitos’un yontularında
olduğu gibi oranlamalar ve
rakamsal düzenlemeler
yoluyla aranırken,
düşüncede; ideal insan,
Sokrates’in ağzından dile
geldiği gibi, erdemli olandır.
Sokrates’in öğrencisi Platon
ise; ideal olanı, idealar adını
verdiği, gerçeküstü bir
kavramlar dünyasında bulur.
Ona göre; üzerinde
yaşadığımız dünyada ne
varsa hepsi de idealar
evrenindeki asıllarının
kopyalarıdır. Aristoteles için
ise; güzelin ne olduğu
anlamak, yalnızca
algıladıklarımız arasında
güzel olan varsa
mümkündür. Sanat olmazsa,
güzeli nasıl bilebiliriz ki? İ.Ö
4. ve 3. yüzyıllarda -
Helenistik Çağ’da-
Makedonya İmparatoru
İskender’in, Yunanistan’ı ve
Anadolu’yu zaptını takiben
Asya içlerine yayılan
seferleriyle hem siyasette
hem de toplumun yapısında
karmaşık bir dönem başlar.
İskender’in Yunanistan’ı
fethetmesi, o çağa kadar
mümkün olmayan siyasi
birliği sağlamış olabilir
ancak, yıllar süren savaşlar,
mücadeleler, sıradan insanın
günlük yaşamı sürdürme
kaygıları, beraberinde realist
bir dünya görüşünü getirir.
Bu çağda, kentin refahından
ziyade bireyin mutluluğu diğerinde faydacılığın, 9. Walther Kranz, Antik
esastır. Bu hayat görüşü, tapınağın biçimlenmesinde Felsefe, Metinler ve
sanatta o zamana dek pek esas alındığını bilecektir. Açıklamalar, Çeviren: Suad Y.
bilinmeyen bir tasvir Arkeoloji bilimi sayesinde Baydur, Sosyal Yayınlar,
İstanbul, 1984.
anlayışını yaratır: Gerçekçi Klasik Çağ toplumu
tasvirler. Yaşlı bir kadın ya hakkında değerli bilgilere 10. G.E McCarthy, Marx and
da zenci bir çocuk artık sahibiz. Bu veriler ise Antik The Ancients, Classical Ethics,
sanatın nesnesidir. Asker ve Dönem sanatına şekil veren Social Justice and the19th
devlet adamlarının betileri etmenlerin en önemlisinin, Century Political Economy,
yapılırken, çağın düşünürleri çağın toplumsal gerçekleri Rowman&Littlefield
Maryland,1990.
yani filozoflar da sanata olduğunu gösteriyor.
konu olur. Mimaride ise; 11. Friedrich Nietzsche, Yunan
Kaynaklar:
abidevi tapınaklar, yerlerini Tragedyası Üzerine İki
daha küçük olanlarına 1. Aristoteles, Retorik, Çeviren: Konferans, Çeviren: Mahmure
bırakır. Mehmet H. Doğan, Yapı Kredi Kahraman, Say Yayınları,
Yayınları, İstanbul,2000. İstanbul, 2005.
VARGI
2. J. Boardman, J. Griffin, O. 12. Platon, Yasalar, Cilt 2,
Çağlar boyunca, sanatın bir Murray, The Oxford History Of Çeviren: Candan Şentuna,
ilham işi, sanatçının da The Classical World, Saffet Babür, Kabalcı
yetenek sahibi olması Greece&The Hellenistic World, Yayınları, İstanbul, 1998.
gerektiği düşünülmüştür. Oxford University Press,
13. Graham Speake, A
Ancak sanatın düşünsel bir London, 1997.
Dictionary Of Ancient History,
boyutu da vardır ve bu boyut, 3. Frederic Copleston, Felsefe Penguin Books, London, 1994.
o sanatın içinde doğduğu Tarihi, Yunan ve Roma
14. Afşar Timuçin, Düşünce
toplumun değerleriyle Felsefesi, Bölüm 1’a,
Tarihi, Gerçekçi Düşüncenin
sınırlanır. Başka bir deyişle; ÖnSokratikler ve Sokrates,
Kaynakları, Cilt I.,
sanat, o toplumun hayatı Çeviren: Aziz Yardımlı, İdea
BulutYayınları, İstanbul, 2000.
algılayış şekliyle doğduran Yayınevi, İstanbul, 1997.
ilgilidir. Klasik Çağ sanatını 4. Frederic Copleston, Felsefe
doğru bir şekilde anlamak ve Tarihi, Yunan ve Roma
yorumlayabilmek de sadece Felsefesi, Bölüm 2b, Hellenistik
dönemin toplumsal yaşamını Felsefe, Çeviren: Aziz
ve düşünce yapısını Yardımlı, İdea Yayınevi,
tanımakla mümkün olur. İstanbul, 1996.
Klasik Çağ’ın idealizm 5.M.I Finley, Odysseus’un
düşüncesinden habersiz bir Dünyası, Çeviren: Gül E.
sanat meraklısı, bu çağa ait Durna, Ayraç Yayınevi,
bir tanrıça heykelindeki Ankara, 2003.
güzelliğe farklı bakar,
6. Charles Freeman, The Greek
idealist düşünceyi tanıyan bir
Achievement, Penguin Books,
diğeri farklı. Helenistik Çağ New York, 2000.
toplumunun hayata gerçekçi
bir gözle yaklaştığını bilen 7.W.K.C Guthrie, A History Of
bir sanatsever, bu dönemden Greek Philosophy, Volume1.
The Earlier Presocratics and
kalan bir zenci heykelini
The
yadırgamayacaktır.
Mimaride ise; Klasik Çağ’a 8. Pythagoreans, Cambridge
ait abidevi bir tapınağın University Press,
benzerinin Helenistik Çağ’a Northamptonshire, 1992.
özgü olamayacağını fark
edecek, birinde ihtişamın
Kazıların başladığı 1995 yenileme çalışmalarında
yılından itibaren tarihi eserlerin bulunduğu
Şanlıurfa’da, dünyanın en
uygarlığın kökeni bölgeye 6 milyon 600 bin
eski anıtsal tapınağı olarak Euro’luk bedelle koruma
kabul edilen ve 18 aydır hakkındaki görüşleri
amaçlı çatı yapıldı. Ziyarette
ziyaretçilere kapalı olan değiştiren Göbekli Tepe,
açılan Göbeklitepe’nin bu yıl
belki de tüm insanlığın
Göbeklitepe, üzerinin turizm sezonunda yoğun
çatıyla kapatılmasının tarihini baştan yazabilecek yerli ve yabancı turistin
ardından yeniden ziyarete bir öneme sahip. Hayvan beklenildiği öğrenildi.
açıldı. Kültür ve Turizm figürleriyle yontulmuş
taşları ve T biçimli Kazıların başladığı 1995
Bakanlığı, yılından itibaren uygarlığın
Göbeklitepe’nin çatı sütunlarıyla 12.000 yıllık
kökeni hakkındaki görüşleri
örtüsü ve canlandırma dairesel yapılar, tarım
değiştiren Göbekli Tepe,
merkezi yapımı nedeniyle devriminden ve hatta belki de tüm insanlığın
13 Haziran 2016 – 31 çanak çömlek yapımının tarihini baştan yazabilecek
Aralık 2016 tarihleri icadından bile daha eski. bir öneme sahip. Hayvan
arasında ziyarete kapalı figürleriyle yontulmuş taşları
12.000 yıllık geçmişi ile
olacağını duyurmuştu. ve T biçimli sütunlarıyla
dünyanın en eski tapınağı
12.000 yıllık dairesel yapılar,
Fakat daha sonra çatı olarak kabul edilen tarım devriminden ve hatta
koruma projesi bu Göbeklitepe’nin üzerine çanak çömlek yapımının
tarihlerde bitirilememiş ve çatı ve canlandırma icadından bile daha eski.
açılış günümüze kadar merkezi yapılması için 18
defalarca kez ertelenmişti. ay önce ziyarete kapatıldı. Uzmanlar daha önce, avcı-
toplayıcıların yerleşik
Kültür ve Turizm düzene geçip tarım yapması
Bakanlığı başta olmak sonucu anıtsal alanların
üzere birçok uluslararası yapıldığını düşünüyorlardı.
kurum ve kuruluş Fakat tarıma geçilmeden
tarafından dünyanın en önce avcı toplayıcı insanlar
eski tapınak merkezi olarak tarafından inşa edilen
kabul edilen ve UNESCO Göbekli Tepe, tüm bu
Dünya Mirası Geçici düşünce sistemini altüst etti.
Listesi’ne alınan
Göbeklitepe’nin gelecek Göbeklitepe ’deki T
yılın başında asıl listeye biçimli dikilitaşların en
girmesi için çalışma büyüğünün ağırlığı 16
yürütülüyor. Göbeklitepe tonu aşıyor. Bu taşları
kazı alanında süren yontmak ve yakındaki taş
ocağından taşımak, çok “Benden başka kimsenin
Benden
başka
sayıda insan ve hepsini canı acımıyor mu?”
doyuracak miktarda
Türkiye’nin ve dünyanın
yiyecek gerektiren zorlu
son dönemdeki en önemli
bir organizasyon
gerektiriyor.
Burada şimdiye kadar
arkeolojik keşiflerinden
Urfa’daki Göbeklitepe
kazılarını yürüten Prof.
kimsenin
canı
yapılan kazılarda bu Dr. Klaus Schmidt 2014
insanların yerleşik bir yılında hayatını
hayat sürdüğüne dair bir kaybetmiş, aynı zamanda
kanıt bulunamadı. Bu çalışma arkadaşı Çiğdem
yüzden Göbekli Tepe’nin
dönemsel bir toplanma ve
Köksal-Schmidt’e arşivde
çalışma izni verilmediği acımıyor
şölen yeri olduğu ortaya 1995’te başlayan
düşünülüyor.
UNESCO adaylığı için
kazılar sonucunda ortaya
çıkarılan
çatıyla
Göbeklitepe,
kapatılmasının
mu?
son hazırlıkların yapıldığı
ardından 18 ay sonra,
Göbeklitepe’nin uzun
geçen ay ziyarete
yıllar daha iyi korunması
açılmıştı.
ve sağlıklı kullanılması
için de yürütülen yaklaşık Alanı gezen Schmidt,
4.000 metrekarelik çelik Instagram hesabından
çatı çalışmalarının %80’i yaptığı açıklamaya şöyle
tamamlandı. Bölgeye başladı: “Benden başka
gelen ziyaretçiler için kimsenin canı acımıyor
yapılan dinleme tesisinin mu? Burası Göbekli Tepe.
büyük bölümü Taze beton dökülen alanın
tamamlanan yanıbaşında görülen F
Göbeklitepe’nin tamamen yapısı (Kaya tapınağı)
yerli ve yabancı turistlere adını verdiğimiz alan,
açılış tarihinin ise 2018 üzerinde iş makinelerinin
yılının ilk aylarında eze eze bitiremediği alan
olacağı kaydedildi. da hemen bu neolitik
döneme ait mimari
Dünyanın ilk tapınağı
kalıntıların üç metre
olarak kayda geçen
ilerisinde, orada yüzeyde
Şanlıurfa’daki
bir şey görmeyince altında
Göbeklitepe ’ye ün
da bir şey yok sanıyorlar
kazandıran Alman
ama orada da 15 cm.
arkeolog Klaus
derinlikte anakaya
Schmidt’in eşi arkeolog
üzerinde neolitik döneme
Çiğdem Köksal-Schmidt’,
ait izler var.”
Göbeklitepe’nin geçen ay
ziyarete açılan son haline
isyan etti:
Schmidt şöyle devam etti:
“‘Eski tren yollarından
kalma ahşaplarla yürüme
yolunu aşağıdaki ziyaretçi
merkezinin oraya kadar
kesintisiz yapacağız, SİT
alanına kesinlikle beton
dökmeyiz, asfalt
yapmayız’ demişlerdi
Klaus hayatta iken. Onun
yapılmasını istemediği,
Göbekli Tepe’yi tahrip
edeceğini bildiği her şeyi
koştura koştura yapıyorlar.
Bu sabah Göbekli Tepe’yi
ziyaret ettiğimde nasıl
hızlı bir tahribat vardı
anlatamıyorum. Ben
tahribat diyorum, onlar
Doğuş yol yapıyor, proje
böyle diyorlar. Bir tane
arkeolog, bakanlık
temsilcisi, müze görevlisi
yok alanda. Bir arkeolog
neredeyse çevre gezisi
yaparken bile ancak
bakanlık temsilcisi ile
hareket edebilirken, ihale
alan inşaat şirketlerine SİT
alanlarında süresiz
dolaşım ve ne istersen onu
yap izni mi veriliyor?”
AVCI, TOPLAYICI ve TARIM
TOPLUMLARINDA DİNİ İNANÇLAR ÜZERİNE BİR DEĞERLENDİRME
Umut Ataseven
Özet: tarım toplumların ortak developed and living
noktası olarak ele alınan human beings brought
Avcı ve toplayıcı
inanç ve dini olgular o many religious factions.
toplumların o dönem
devrin şartları bakımından These beliefs, which are
itibariyle meydana
oldukça önem arz an important element in
getirdikleri birtakım
etmektedir. Böylelikle o the transitions between
olayların temelinde kendi
dönemler incelenirken ages, have been a source of
değer ve yargıları
sağlıklı bir değerlendirme beliefs that have come to
bulunmaktadır. Bu yapmak mümkün olacaktır. pass after themselves.
nedenle bu dönemlerde
Anahtar Kelimeler: Faith and religious
mevcut bir inanç
phenomena, which are
sisteminin varlığından söz Avcı, Toplayıcı, Tarım, considered as common
etmek çok güçtür. İnanç Sanayi, İnanç, Din, İlkçağ,
points of hunter, gatherer
sistemlerini ve tanrısal Ortaçağ, Yeniçağ, Yakınçağ
and agrarian societies,
olguları Tarım
Abstract Thus, it will be possible to
Toplumlarında görmek
make a sound evaluation
daha bir mümkün There are values and
while examining the
olmaktadır. Tarımı judgments on the basis of
periods.
keşfeden insanoğlu, certain events that the
toprağın bereketi için hunter and collecting Keywords:
bereket tanrısına, tohumun societies have brought to
yeşermesi için yağmur ve Hunter, Collector,
the fountain at that time.
güneş tanrısına ihtiyaç Agriculture, Industry,
For this reason, it is very
duymaya başlamıştır. Faith, Religion, Ancient,
difficult to talk about the
Onun bu ihtiyacını Medieval, New Age,
existence of a belief
karşılaması için Modern
system that exists in these
tanrı/tanrılara ihtiyacı var periods. It is possible to
idi. Dönemsel olarak see belief systems and
ayırdığımız tarihi devirler godlike phenomena in the
değişse de tarım Agricultural Societies.
toplumları 3 çağ boyunca Man exploring agriculture
devam etmiştir. Uzun bir has begun to need the rain
dönemi kapsayan ve and sun god for the god
yaşayan tarım toplumları blessing, god blessing for
sanayi devriyle bu the fertility of the soil. He
özelliğini yitirecektir. needed a god / god to meet
his need. Although the
Bu uzun dönem içeresinde
historical periods that we
inanç sistemlerini
have separated
geliştiren ve yaşayan
periodically have changed,
insanoğlu birçok dini
agricultural societies have
meydana getirmiştir.
continued for 3 eras.
Çağlar arası yaşanan
Agricultural societies that
geçişlerde önemli bir
cover a long period and
unsur olan bu inançlar,
live will lose this feature
kendinden sonra meydana
by industrial circles This
gelen inançlara kaynaklık
long-term belief system
etmiştir. Avcı, toplayıcı ve
GİRİŞ Avcı ve Toplayıcı yaptığı sivri ve kesici
toplumları bireysel olarak aletlerle hayvanları alt
incelemek mümkün etmeyi amaçlamıştır.
İlkçağ tarihini alt başlıklar olmadığından, toplum Ancak kendinden kat be
halinde 3 bölümde yapılarından bahsetmek kat güçlü olan bu
incelemek mümkündür. daha uygun olacaktır. hayvanlar karşısında tek
Bunlar: başına direnmesi pek
A. Avcı Toplumlar
mümkün olmayabilirdi.
a. Avcı Toplumlar
Bu dönemde cinsiyet Bir aile kurumundan
Dönemi
farkındalığı oluşmuş ve bahsetmek çok güç olsa da
b. Toplayıcı Toplumlar iaşe ihtiyacının yanında aynı mağara altında
Dönemi cinsel arzular da büyük bir yaşayan insanlar, vahşi
öneme sahipti. Aç karnını hayvanları alt etmek için
c. Tarım Sonrası doyurma ihtiyacı hisseden birbirlerine yardım
Toplumlar Dönemi insanoğlu, doğada var olan etmişlerdir. Bu yardımın
Bu üç ana husus tarihi ve avlaması kolay sonucunda avladıkları
devirler hakkında birçok hayvanları hedef olarak hayvanı bölüştürerek
bilgiyi bizlere seçmişti. Bu dönemde karınlarını
vermektedir. Bu üç dönem temel ihtiyaçlar dışında bir doyurmuşlardır. Bu
incelendiğinde insanlık şey düşünmeleri süreçte insanoğlunun
tarihini de incelemek olanaksızdı. Fizyolojik zihninde mevcut bir inanç
mümkün olacaktır. İlk ihtiyaçlarını bulunduğu sistemini görmek çok
insanın kim olduğuna dair coğrafyanın el verdiği güçtür.
birçok rivayetler olduğu imkânlar dâhilinde
Çünkü böyle durum
gibi, kaynağı ilahi olan karşılayabiliyordu.
karşısında bir insanın
kitaplarda ilk insanın Bulunduğu coğrafyada
yemek dışında bir şey
Âdem olduğu yalnız olmayan insan,
düşünebilmesi pek
bilinmektedir. Ancak bu vahşi hayvanlarla da iç içe
mümkün olmamaktadır.
bilginin maiyeti dönemler yaşamak zorunda idi. Aynı
Aç olan karınlarını
arası geçişlerde oldukça coğrafyada olmalarına
doyurmayı birinci görev
dikkat çekmektedir. İlk karşın tabiat farkı bulunan
olarak görmekteydiler. Bu
insanın Âdem olduğunu bu iki unsurun savaş
nedenle aç olan insan,
varsaydığımızda ilk avcı halinde olması doğal bir
midesini inançlar ile
ve toplayıcı kişinin de durumdur. Vahşi
doldurmak istemesi
Âdem olması hayvanlar karınlarını
olanaksızdır. Sadece avcı
muhtemeldir. Ancak bu doyurmak için mevcut
toplumlar için geçerli bir
konu günümüzde varlığını popülasyondan faydalansa
anlayış olmamakla
devam ettiren dinler da kimi zaman akşam
beraber, günümüzde dahi
tarafından eleştiriye yemeğinde insanoğlu da
bu durum söz konusudur.
kapalıdır. Bundan olmuştur. Bu amansız
Avcılık döneminde bir
dolayıdır ki; bu gibi savaşta kazanan her zaman
inanç sistemi
konular ilkçağlara ışık insan olmalıydı. Çünkü bu
gelişmediğinden neye
tuttuğu kadar, savaşı kazanamazsa ya
inanıp neye
karatmaktadır da. yem olacak ya da aç
inanmayacağını bilmeyen
kalacaktı. Yem olmamak
insan için en kutsal şey aç
için avcı olmayı seçen
olan karnını doyurmaktır.
insanoğlu, kendi elleriyle
Avcılık dönemi daha çok Buralarda yaşamaya Bu erkek ailesinin
bireyin kendini tanıma ve başladığı ilk anlardan ihtiyaçlarını karşılamak,
keşfetme sürecidir. itibaren avladıkları onları korumak ve
hayvanları duvarlara muhafaza etmekle
Bu dönemde gücünün
resmetmeye başlamıştır. mükellefti. Zamanın
sınırlarını görmek isteyen
Bu resimler bir av şartları bunu uygun görse
insan, doğada olan vahşi
sahnesini yansıtsa da de yapısal olarak erkeğin
hayvanlarla güç gösterisi
aslında inanın yaptığı güç ön plana çıkması
içine girecektir. Cinsiyet
gösterisinin sanata kaçınılmazdır. Kadın ise;
farkındalığın yoğun
dönüşmesi olarak varsa çocuklarını eğitmek
yaşandığı bir dönemde
karşımıza çıkmaktadır. ve onları bir avcı olarak
elbette çoğalmalar da
Buradan da anlaşılacağı yetiştirmekle görevliydi.
düzensiz bir şekilde
üzere kutsal bir varlıktan Çünkü bu dönemde ihtiyaç
olmuştur. Cinsel arzularını
medet ummayan insanın fazlası bir iaşe düşüncesi
bastırmak için sürekli bir
henüz zihnini meşgul eden yoktur. Bu nedenle
arayış içinde olan insan,
bir tanrı ya da inanç çocuklar da kendi
karşı cins sayesinde bu
yoktur. Çünkü kendisi ihtiyaçları için avlanmak
ihtiyacını gidermeye
dışında üstün bir varlığı zorunda idi. Bir döngü
çalışmıştır. Cinsel
kabul etmesi mümkün halinde devam eden bu
arzularının bir sonucu
değildir. Sadece bir tanrıyı durum, diğer aileler
olarak meydana gelen
değil, etrafındaki hiçbir arasında birtakım
çocukların zaman
insanı da kendinden üstün çatışmalara neden
içerisinde ihtiyaçları da
görmek istemez. Avcı olacaktır. Aynı bölgede
artmaya başlayacaktır. Bu
toplumları yapısal olarak ancak farklı mağaralarda
ihtiyaçların anne ve baba
incelediğimizde karşımıza yaşayan aileler günlük
tarafından karşılanması
birçok unsur çıkmaktadır. ihtiyaçlarını hep eşit
muhtemeldir. Bu nedenle
İlk insanın ırki durumu ve olarak karşılamayabilirdi.
avcılık konusunda iyice
maiyeti hakkında kesin bir Bu nedenle av konusunda
ustalaşan insanoğlu, bu
yargıya da ulaşmak başarılı olan aile her daim
dönemde kendini
mümkün değildir. Bundan diğer aile tarafından bir
keşfetmeyi de
dolayıdır ki, bu hedef halindeydi.
sürdürecektir.
dönemlerde bir ırk ayrımı
Kendi ailesini korumakla
Bu süreç içerisinde birçok veyahut ırk bilincine
görevli olan erkek, bu
tehlike ile karşılaşan rastlamak mümkün
süreçten sonra ailenin
insanoğlu, bu tehlikelerle değildir. Ancak bunun
koruyuculuğu kendine şiar
başa çıkmayı da yine yanı sıra aynı aileden olan
edinecektir. Böylelikle
kendisi başaracaktır. Avcı insanların ortak bir yerde
ortaya bir güvenlik sorunu
toplumların her daim iskân ediyor olmalarını
çıkacaktır. Bu sorunun en
tehlikede olduğu gerçeğini bir milliyet olgusu olarak
aza indirgenmesi için de
de unutmamak gerekir. ele alınması yanlış bir kanı
birtakım kurumlar
Bundan dolayı ağaç olmayacaktır. Aynı
vücut bulacaktır. Bunlard
kavuklarında ve aileden olan insanların
an bir tanesi ise Polis
mağaralarda yaşamaya mutlak surette bir
teşkilatına benzer bir
başlamıştır. otoriteye de ihtiyacı
kurum olan Güvenlik
vardır. Bu otorite her daim
kurumudur. Bu kurum tek
erkek olmuştur.
bir ailenin değil,
aynı bölgede yaşayan her olanaksızdır. Avlandıktan sıra avladıkları hayvanları
ailenin güvenliğinden sonra günün belirli artık birkaç gün içinde
sorumlu olacaktır. İki aile saatlerinde dinleme tüketmeye başlamışlardır.
arasında meydana ihtiyacı hissetmesiyle Günü çıkarmanın
gelebilecek her türlü birlikte günün sona ermesi hesaplarının yapıldığı bir
çatışmayı yine bu kurum zaruri dönemi geride bırakan bu
önleyecektir. Bu süreçle bir durumdur. Bu ihtiyacı toplumlar, artık hayvanlar
birlikte kendini vahşi genelde uyku ile dışında doğadaki ürünleri
hayvanlardan korumak karşılamaktaydı. Uyku de keşfetmeye
zorunda kalan insanoğlu, halinde bir tanrı başlayacaktır. Bazı
artık yeni bir tehdit ile düşüncesinin de meydana yenilebilir sebze ya da
karşı karşıya kalacaktır. gelemeyeceği gibi rüya meyve doğada hazır bir
âleminde de bir inanç şekilde bulunabilirdi. Bu
Bu tehdit ise insanın ta
sisteminin gelişmesi hazır bulunan ürünler,
kendisi idi…Avcı
beklenemezdi. insanların tesadüfen
toplumları kalıplaşmış
kullandıkları ürünlerdir.
klasik yapılarla anlamak Sadece karın tokluğuna
Zirai bir dönemden
mümkün değildir. Bu avlanan insan
bahsetmek çok güç
dönem basite alınmamalı oğlunun bir tanrıya ve-
olduğundan, bilinçli
ve dönemin şartları iyi yahut bir inanç sistemine
olarak tüketimin olması
bilinmelidir. İnsanın ihtiyacının olduğunu
pek mümkün değildir.
tarihin her döneminde ilk söylemek ne kadar
Hazır bulunan yiyecekler
olarak düşündüğü şey, aç doğrudur? Avcılıktan
keşfedilmiş ve insanın
olan karnını doyurmaktır. toplayıcılığa geçen
sofrasına gelmiştir. Bazı
Aç olan insan kendini insanoğlunu da yine bu
sebze ve meyvelerin
koruyamaz, savaşamaz, dönemlerde bir tanrı
yendikten sonra doğaya
günlük ihtiyaçlarını motifiyle karşılaşması
bırakılması ve toprak ile
karşılayamaz ve oldukça güçtür.
buluşmasından ötürü
sonucunda yaşamı son Toplayıcılık döneminde
yeniden bir ürün olarak
bulur. Aç olan askerleri yarınını da
karşımıza çıkmaktaydı.
savaştırmanın bir anlamı düşünmeye aşlayacak ola
olmadığı gibi, aç olan n toplumlar, Bu ürünün bünyesinde
insanın da artık stok yapmayı da bulunan tohumlar
düşünebilmesini beklemek öğreneceklerdir. sayesinde yeni bir ürün
çok güçtür. Bundan Böylelikle işlevsel olarak yeniden
dolayıdır ki, avcı olarak bir insanoğlunun emrine
toplumların zihninde bir hareket mekanizmasını da girmiştir. Bu döngüyü fark
inanç sistemini ve tanrıyı meydana getirmiş eden insan tam manasıyla
aramak çok güçtür. Bugün olacaklardır. olmasa da tarımın bir alt
yediği yemeği yarın yapısını oluşturmuştur.
B. Toplayıcı Toplumlar
bulmakta güçlük
Ancak sistematik bir
çekebilmektedir. Bir plan Bu dönem bir önceki
şekilde olmayan bu olay,
dâhilinde hareket dönemden farklı olarak
doğanın cömert
edemeyen avcı toplumu, ihtiyaç fazlası ürünlerin
davranmasına paralel
her daim avlanmak stoklanması dönemidir.
olarak gerçekleşirdi. Bir
zorunda idi. Bir tanrıya Elbette avcılık dönemi
ürünü her
ayıracak vakti bulması devam etmiş, bunun yanı
mevsimde alabilmek İnançlar babında keşif insanlık tarihi için
mümkün olmadığından gelişmeye başlayan bu oldukça önemli bir yere
toplayıcı toplumlar bu toplumlar, doğa ile iç içe sahiptir. Toprağın keşfiyle
durumun farkında oluşlarından ötürü her birlikte mağaralarından
değillerdi. Bu şeyin yansımasını toprakta çıkan insanlar, küçük
farkındalığın oluşmasıyla bulmuştur. Lakin köyler inşa etmeye
birlikte tarımın keşfi de zihinlerde yerleşmiş bir başlayacaklardır.
aynı döneme tanrı motifi görmek Böylelikle tarım ile
rastlamaktadır. oldukça güçtür. Tarihin meşgul olacaklar ve bu
her döneminde meydana süre içinde karınları
Bu dönemde inanç
gelen doğal veya yapay doyacaktır. Karınlarının
sisteminin yavaş yavaş
afetler insanlar tarafından doymasının yanında
gelişmeye başladığı bu
korkuyla karşılanmıştır. kendisine fazla gelen zirai
toplumlar da, doğanın
Doğada bulunan bir ürünleri stoklayacaktır.
gücü kendini iyice
meyve ağacının yıldırım
hissettirmeye başlamıştır. Bu stokları uzun süre
düşmesi sonucu yok
muhafaza
Bu dönemin karakteristik olması, insanoğluna ağır
edemediklerinden dolayı
yapısına baktığımızda travmalar yaşatmıştır.
ihraç edip ticaret yapmaya
aslında tek bir tanrının Çünkü o ağaç onun karnını
da başlayacaklardır.
varlığı kâfidir. Yani sonuç doyuruyor ve ihtiyacını
Ticaret sayesinde kurduğu
olarak karşılıyordu. Doğanın
köylerden çıkacak ve yeni
zarar görmesiyle yüz yüze
Toplayıcı toplumlarda tek coğrafyalar keşfedecektir.
gelen insanoğlu bu olaylar
tanrıcılık anlayışı hâkim Yeni keşfettiği
akabinde yeni ürünler e
idi. Ancak bu anlayış çok coğrafyaların kimisinin
yönelmiştir. Böylelikle
geniş bir yere sahip ürün çeşitliliği de artmaya
zengin, kimisinin de fakir
değildir. Bütün her şeyi bir coğrafya olduğunu
başlamıştır.
doğadan istemeye görecektir. Kendi
başlayan insanoğlu, bu Ürünler arttıkça doğaya coğrafyasında yetişmeyen
ihtiyaçları karşılandıkça bağlılık da o derece ürünleri başka
doğanın yüksek bir güce artmıştır. Doğaya saygı coğrafyalarda görünce, o
sahip olduğuna inanmaya duyamaya ve yüceltmeye coğrafyayı ele geçirmeye
başladılar. başlayan toplayıcı çalışacaktır. Böylelikle
toplumlar, bu yüce insanoğlunun savaşı
Özellikle mevsimsel varlıklara isimler vermeye başlayacak ve
olayların yoğun yaşadığı başlamıştır. Bu isimleri sömürgeciliğin de temeli
dönemlerde, istekler de daha çok tarımın keşfiyle atılacaktır. Tarihin her
buna paralel olmaya görsek de, bu dönem döneminde de görülmesi
başlamıştı. Ancak her içerisinde de zikredilmeye muhtemel olan
coğrafyada aynı anda başlanmıştır. Doğanın sömürgeciliğin temeli,
yaşanan devirlerden gücünün farkına varan insanın daha fazla ürüne
bahsetmek çok güçtür. Bir insanoğlu, bu gücü ihtiyaç duymasına
bölgede toplayıcılık kullanmak istemiştir. dayanmaktadır.
varken diğer bölgede avcı Bununla birlikte doğa ile Günümüzde dahi bu
toplumları görmek ortaklaşa hareket etmeye anlayış halen devam
mümkündür. başlamış ve sonunda etmekte ve savaşlar bu
tarımı keşfetmişlerdir. Bu
yüzden meydana 6. Tarım Toplumlarında
gelmektedir. Toplayıcı Tek Tanrıcılık inancı ile
toplumların tarımı keşfiyle Çok Tanrıcılık inancı
yeni bir dönem başlamış oransal olarak aynı
olacaktır. Bu döneme düzeydedir. Bu dönemde
tarihte Tarımın Keşfi tanrısal olgular meydana
denmektedir. gelmeye başlamıştır.
C. Tarım Toplumları 7. Sanayi Toplumlarında
özellikle Avrupa’da
Bu dönem tarımın
meydana gelen Reform
keşfiyle başlar ve sanayi
hareketleri ile inanç
Devrimiyle birlikte sona
sisteminin oransal olarak
erer. Bu yönüyle çok uzun
%95 ‘lere ulaştığını
bir dönemi kapsamaktadır.
görmek mümkündür.
Büyük krallıklar ve
medeniyetler bu dönem 8. Sanayi Toplumlarında
içerisinde kurulmuştur. dini hareketlerin
Birçok ırkın ortaya çıktığı yaygınlaşmasından ötürü
ve ayrıştığı bir dönem tek tanrıcılık da
olarak yaygınlaşmıştır. Tek
nitelendirilmektedir. tanrıcılık oransal olarak
İnanç Ve Tanrı Döngüsü %95’tir.
Dini olgu ve inançlar yine tablosuna bakıldığında;
bu dönem içerisinde 9. Sanayi Toplumlarında
şekillenmiştir. Çok 1. Avcı Toplumlarda meydana gelen dini
tanrıcılığın temelleri bu İnanç Sitemi reformların yanı sıra
dönemde atılmış ve yine yoktur. gelişen felsefi düşünceler
tek tanrıcılığa bu dönemde 2. Avcı Toplumlarda çok tanrılı inançların
geçilmiştir. Üç ana başlık Tanrı olgusu yerini muhafaza etmesine
halinde incelediğimiz bu yoktur. neden olmuştur. Ancak bu
makalemizde dönemler 3. Toplayıcı düzey oransal olarak
arasında bir döngü Toplumlarda İnanç %5’tir. Tarımın keşfiyle
olduğunu söylemekte sistemi oransal idari anlamda sistemlerini
yarar vardır. Bu döngüye olarak %5 ‘lik bir oluşturmaya başlayan
biz: “İnançlar ve Tanrılar gelişme mevcuttur. toplumlarda bir toprak
4. Toplayıcı idaresini görmek
Döngüsü” demekteyiz. Toplumlarda Tanrı mümkündür. Bu dönemle
Bu döngü dönemler arası olgusu oransal birlikte idari merkezlerin
geçişte belirleyici bir olarak %50’dir. temelini toprak sistemi
unsurdur. Böylelikle 5. Tarım oluşturmaktaydı. Bu
dönemler arasındaki geçiş Toplumlarında dönemde her toplumun
süreçlerini sağlıklı bir İnanç sistemi irili ufaklı tarım ile
şekilde anlayabilmekteyiz. oransal olarak uğraştığını söylemek
Bu döngüyü yandaki %85’lik bir mümkündür. Çünkü çağa
tabloda görmek gelişme mevcuttur. ayak uydurmak zorunda
mümkündür:
kalan bu toplumların
tarım ile uğraşması itecektir. Tarım görülmekteydi. Tek bir
muhtemeldir. Bu dönemde toplumunun inanç yapısı tanrı bütün işlere
zihinde varlığını gösteren Çok Tanrıcılık idi. Ancak yetişmeyeceğine inanan
bir inanç sitemi kendini çok tanrıcılığın temeline insanlar, birçok tanrıyı
hissettirmeye başlamıştır. baktığımızda ise tek tanrı meydana getirmiştir.
inancının yattığını Özellikle tarımın keşfiyle
Toprağını ekmeye
söylemek mümkündür. başlayan bu dönem
başlayan insanoğlu,
içerisinde binlerce tanrıyı
toprağın bereketi için bir
görmek mümkündür.
bereket tanrısına;
Bu durum aynı
hasadının gelişmesi için de
zamanda insanoğ-
bir yağmur tanrısına
lunun bitmek
ihtiyaç duymaya
tükenmek bilmeyen
başlamıştır. Yaşadığı
istek ve arzularının
coğrafya yazları kurak,
fazlalığından
kışları soğuk geçiyorsa;
kaynaklanmaktaydı.
yaz için yağmur tanrısına
Tarım toplumu zirai
ihtiyaç duyarken, kış için
ürünlerin
güneş tanrısına ihtiyaç
çoğalmasıyla birlikte
duymaya başlayacaktır.
ticaret yapmaya
Bu ihtiyaçlar doğrultu-
unda evreni incelemeye başlamıştır. Kendi
başlayan tarım toplumu, coğrafyasındaki üretim
Şekil 1.1 de de görüldüğü
sel ve taşkınları önlemek fazlası ürünlerini başka
üzere en üstte her zaman
için astronomiye ve coğrafyalara ihraç
tek bir tanrı bulunurdu.
geometriye ihtiyaç etmesiyle yeni bir sürece
Onun alt birimleri olan
duymuştur. Bu süreçle girmiş oluyordu. Bu
diğer tanrılar, sadece
birlikte evreni keşfeden dönem her ne kadar
görevlendirilmiş tanrılar
insanoğlu, ay ve yıldızları iktisadi yönünün ağır
olarak ifade etmek daha
da birer tanrı olarak bastığı bir dönem olarak
doğru bir kanaat olacaktır.
nitelendirmeye görülse de, dini yönü daha
başlamıştır. Yaşadığı Keza bu dönem için çok ağır basmaktadır. Çünkü
bölgede su ihtiyaçlarını tanrıcılık inancına insanlar sadece
karşılamak için su katılmak pek mümkün ürettiklerini değil, sahip
kanalları dahi açmışlardır. değildir. Örnek vermek oldukları inançlarını da
gerekirse; Bereket tanrısı diğer coğrafyalara
Açılan bu kanallarda
hasadın bol olması dışında taşımaktaydı.
suyun her daim akması
bir güce sahip değildir.
için de su tanrısından Taşınan bu inançlar daha
Mutlak tanrı ise her şeye
yardım istemişlerdir. Avcı sonraki dönemlerde ortak
gücü yetendir.
toplumlarda kendi kendine yönleri bir hayli fazla olan
yeten insanoğlu, bu Bu inanç sistemi daha çok dinleri meydana
dönemde artık kendine insanın tanrı ile ticaretinin getirecektir. İnanç
yetemeyecektir. bir tezahürüdür. birikimlerinin ticaret
Etrafındaki insanların da İstenebilecek her şeyi tek yoluyla pekişmesi, dinleri
aynı güçte olduğunun bir tanrıdan istemek ortaya çıkarmıştır. Ancak
farkında olması onu bencillik olarak buna karşın kendi
tanrılara inanmaya inançlarına sadık kalan
medeniyetler de madenler bir para olarak Doğu Medeniyetlerinin
varlıklarını devam görülmekteydi. Altının inançları oluşturmaktadır.
ettireceklerdir. Tarım değerli olması bütün Hem bölgesel hem de
toplumu dini yönden coğrafyalarda kıtasal olarak yayılma
inançların tam manasıyla kullanılmasına neden fırsatı bulan inançlar,
yaşandığı bir dönemdir. olmuştur. ortak dinleri de meydana
Tanrının izini doğada getirmişlerdir. Bu dinlerin
Ancak sanayi devrimiyle
aramaya devam eden temelinde her ne kadar çok
birlikte Avrupa’da gelişen
insanoğlu, birçok tanrı ile tanrıcılık olsa da daha
Merkantalizm ve bunun
de yolları kesişmiştir. öncede ifade ettiğimiz
sonucunda meydana gelen
üzere, merkezinde tek
Hitit toplumu da bir tarım Companyler’i de görmek
tanrıcılık vardır. Bir döngü
toplumu idi. Asurlular ve mümkündür. Bu süreçten
içerisinde devam eden
Osmanlı devleti de aynı sonra bir para piyasası
tanrısal düzenin tarım
şekilde bir tarım oluşmuştur.
toplumunda da devam
toplumuydu. Her ne kadar
Tarım toplumlarında ettiğini görmek
yeraltı kaynaklarını
sağlam bir ticari mümkündür. Bu dönemde
kullanılmışlarsa da
mekanizmanın yoğum bir tempo
iktisadının bel kemiğini
olmamasından dolayı içerisinde giren insanoğlu,
tarım oluşturmaktaydı.
inançlar, geniş bir yayılma her bir işi için farklı farklı
Ekonominin merkezinde
imkânı bulmuş oldu. tanrılardan yardım
toprak vardı. Bu topraklar
Mısır’da olan bir inanç istemişlerdir. Sonuç olarak
işlenmiş, üretim yapılmış
sisteminin Anadolu bakıldığında; tarım
ve ekonomik açıdan
topraklarına ilticası toplumunun bu geçiş
zenginleşme meydana
garipsenemezdi. Özellikle döneminde çok tanrıcılık
gelmiştir. Paranın
Asurlu tüccarlar, bölgede hâkimdir.
cadından önce yapılan
yaptıkları yoğun ticari
takas usulünde de bir Bahsedilen bu tanrıların
faaliyetlerle dini inançla-
ekonomik zenginlik söz yansıması, çoğu zaman
rın yayılmasında etkili
konusu olabiliyordu. doğada aranmış olsa da
olmuşlardır. Hititlilerin
yönetici sınıfın da birer
Ancak ihtiyaçlarının kendi yaşadığı Anadolu
tanrı kimliklerinin
içinde tutarlı olması topraklarına bin tanrılı il
olduğunu görmek
elzemdir. Buğdaya denmesinin nedeni de
mümkündür. Tarımsal
ihtiyacı olan toplumun budur. Hitit toplumu
düzen en uzun dönemdir.
altın karşılığında kalay ticaret noktasında önemli
alması beklenemezdi. bir liman idi. Bu nedenle Bu uzun dönem içerisinde
dini inançların yayılışı binlerce tanrı meydana
Bundan dolayı ihtiyacı
bakımından yoğun getirilmiş ve onlarca din
olan ürünü, elinde bulunan
yaşandığı bir bölgedir. ortaya çıkmıştır.
ve eş değere sahip
Tarım toplumu olan her İnançların kuramsal olarak
ürünlerle takas etmesi
medeniyetin saf bir inanç karşımıza çıkışını
gerekliydi. Ancak paranın
sistemine sahip olması ilkçağlardan itibaren
bulunmasıyla ihtiyaç
beklenemezdi. görmek mümkündür.
dışındaki ürünleri de satın
Toplumsal düzenlerin bir
alındığı görülmektedir. Bir Yunan Medeniyetinin dini
tezahürü olan tarihi çağlar,
para piyasasının olmadığı inanç temelini
dini müesseselerin de
bu dönemlerde değerli
temelini teşkil etmektedir.
İlkçağlarda başlayan iktisadi
şehirleşme hareketleri, gelişmelerin
dini inançların temelleri yine bu
uygulamaya geçirildiği dönemde atılmıştır.
mekânlar olan tapınakları Dini inançların
da oluşturmaya yoğun yaşandığı
başlamıştır. Karnını tarım
doyuran, güvenliğini toplumlarında
sağlayan ve ticaretini ortaçağ dönemini
yapan insanoğlu, doğanın zirve noktası
ona sunduğu nimetler olarak tanımlamak
karşısında mahcup mümkündür.
olmamak adına sayısızca Ortaçağlarda dini
tapınaklar inşa etmiştir. baskıların yoğun
Bu tapınaklarda avcılık ve
bir şekilde
toplayıcılık dönemlerinde
yaşanmaktaydı.
temelini attığı ve tarımın
Ancak baskının
keşfiyle yaşamaya Tarımın keşfiyle başlayan yanında dini inançlara
başladığı inançlarını icra ve sanayi devrimine kadar bağlılık derecesi yüksek
etmesi gerekliydi. geçen süreye Tarımsal olmakla birlikte mensup
Tarihi devirler Dönem denmektedir. Bu olunan dinden de kitlesel
incelendiğinde karşımıza süre içerisinde her devletin olarak ayrılanları görmek
çıkan tarım, önemli bir idari sistemi toprak ile de yine mümkündür. Bu
unsurdur. Bu dönem belirlenirdi. Tarım durum yeniçağda
tarımsal faaliyetlerin, toplumlarının ilkel meydana gelecek olan
yakınçağ ile birlikte koşullar doğrultusunda
azalmasına kadar meydana getirdiği bütün Reform ve Rönesans
sistemin temelinde yine hadiselerinin de temelini
sürmektedir.
toprak vardır. Bu teşkil etmektedir.
Yakınçağdan sonra da dönemde: Asıl konuyu sekteye
devam eden zirai
a. İlk İnançlar uğratmamak adına bu
faaliyetler, sanayinin
dönemlere
gelişimiyle yeni teknolojik b. İlk Dinler değinmeyeceğiz. Tarım
aletlerle tanışmasından
c. İlk Mabetler toplumlarının bu uzun
ötürü toplumsal bir
dönem içerisinde
değişim yaşamıştır. d. İlk Kutsal Kitaplar inançlarını tamamlayıp
Yandaki şekilde bu
e. İlk Din Savaşları yeni dinler ortaya
değişimi görmek
çıkarması, bir birikim
mümkündür: f. İlk Çok Tanrılı Dinler olduğunun göstergesidir.
g. İlk Tek Tanrılı Dinler Bu birikimi dini değerler
Meydana gelmiştir. açısından yargılamak
yerine kültürel bir birikim
Bu nedenle uzun bir olarak görmek daha doğru
dönemi kapsayan bu süreç bir kanaat olacaktır.
dikkatlice incelenmelidir.
Sosyal, siyasi askeri ve
SONUÇ: Haçlı seferlerin dini yönü
bulunsa da daha çok
Bu dönem Tanrısal
ekonomik nedenlerden
olguların yoğun yaşandığı
Avcı- Toplayıcı – Tarım dolayı yapılmasına benzer
bir dönemdir. Tek
toplumlarının meydana bir durumdur. Ancak
tanrıcılıktan çok
getirmiş olduğu birikimler burada hem dönemler
tanrıcılığa geçişin önemli
neticesiyle günümüzde bir farklı hem de olaylar
bir ayağı olarak ziraatın
takım dinler yaşamlarını birbirinin tam tersidir.
keşfi, insanlık tarihi
devam ettirmektedirler. Tarım toplumlarında
açısından önemli bir
Bu dinlerin çoğunun henüz paranın icadı
noktadır. Tarihi dönemsel
temelinde bahsettiğimiz olunmadığı için bu
olarak ayırmış olsak da,
toplumların meydana dönemlerde bir para
toplumsal yapı
getirmiş olduğu inanç piyasası da yoktur. Haçlı
bakımından en uzun
değerleri yatmaktadır. seferlerinin 11.
dönem tarım
Yüzyıllarda başlamıştır.
Her inanç kendinden bir toplumlarının dönemidir.
Bu dönem Ortaçağa denk
önceki değerlerin bir
geldiğinden paranın İlkçağ, Ortaçağ ve
sonucudur.
varlığı mevcuttur. Bu Yeniçağ olmak üzere 3
Hiçbir inanç tek başına bir nedenle ekonomik tarihsel dönemi
anlam ifade etmemektedir. kaygılar dini kaygılardan kapsamaktadır.
Müstakil olan inançların, daha fazladır. Üç ana
dönemde incelediğimiz bu Sanayi devrimiyle birlikte
sonraki dönemlerde başka
çalışmada, bu toprak sisteminden
inançlarla birleşmesinden
dönemlerde toplumların uzaklaşan toplumlar,
ötürü ortaya ortak temelli
meydana getirmiş olduğu teknoloji ile birlikte para
dinler çıkmıştır. Ortaya
ekonomisini gelişmesini
çıkan hiçbir din yoktur ki, inanç sistemini anlatmaya
gayret ettik. Bu sağlamışlardır. Sonuç
kendinden önceki
dönemlerin yanında tarihi olarak, avcı ve toplayıcı
dinlerden hiçbir unsuru
devirlerinde dini inançlara toplumların meydana
bünyesinde
bir etkisi olduğunu dile getirmiş olduğu bir inanç
bulundurmasın. Yine
getirdik. Avcı sistemini görmek mümkün
hiçbir din yoktur ki,
toplumlarında bir inanç değildir. İnanç sistemi ve
kendinden sonra ortaya
sisteminin ve tanrısal tanrısal olguların
çıkmış olan bir dini
olguların olmadığı gelişmeye başladığı
etkilememiş olsun. Bu
oldukça açıktır. Toplayıcı dönem olarak tarımın keşfi
nedenle dini inançların
gösterilebilir.
tarımın keşfiyle birlikte toplumlarda inanç
vuku bulması, sonraki sisteminin temelleri
dönemlerde yeni inanç atılmış olsa da, tanrısal
sistemlerine açık olmasına olgulara rastlamak
neden olmuştur. Tarımın mümkün değildir. Ancak
keşfiyle birlikte ticarette tek tanrı inancının izlerini
gelişmeye başlamıştır. Bu görmek mümkün
ticaret her ne kadar olmaktadır. Tarım
ekonomik olarak görünse toplumlarında ise artık
de, temelinde inançların dini inançların yaşadığını
başka coğrafyalara görebilmekteyiz.
taşınması vardır.
HARPUT’UN TARİHİ YENİDEN YAZILIYOR
“Harput Kabartması” adı bulunan kabartmanın ve
Elazığ’ın Harput verilen eseri teşhir mimari yapıların hangi
Mahallesi’nde yapılan salonuna yerleştirdi. İlk döneme ait olduğunu
ağaçlandırma sırasında incelemelere göre 2700 belirleyebilmekti.
tesadüfen bulunan gizemli yıllık olduğu düşünülen
kabartmanın 4,000 yıllık kabartmanın üstündeki
olduğu tespit edildi. Elazığ betimlemeler, hangi
Orman İşletme döneme ait olduğu
Müdürlüğünce 3 Mayıs konusunda uzmanlar
2016’da tarihi Harput arasında tartışma konusu
Mahallesi Nevruz olmuştu. Kabartmanın tam
Ormanları mevkiinde olarak hangi döneme ait
yürütülen çalışma olduğu bilinmiyordu ve
sırasında fidan dikimi için hem Geç Hitit hem de
çukur kazan İshak Assur betimlemeleri
Yurter’in kullandığı kepçe taşıdığı söyleniyordu.
bir kaya parçasına takıldı. Savaş sahnelerinin
Bunun üzerine elleriyle betimlenmiş olabileceği
toprağı kazan ve rölyefte tekerlekleri olan
kabartmayı gören Yurter, bir kule görülüyor.
Elazığ Arkeoloji ve Rölyefin sağ alt tarafında
Etnografya Müze ise yürüyen boğalar ile
Müdürlüğü ekiplerine sualtında giden Elazığ Arkeoloji ve
haber verdi. kaplumbağa ve balık Etnografya Müzesinde
betimleri bulunuyor. görevli arkeolog Bülent
Müze ekipleri, yüksekliği Rölyef üzerindeki Demir, kabartmanın
2 metre 72 santimetre, betimlemelerin ne anlama bulunduğu bölgede Müze
genişliği de 2 metre 25 geldiğinin araştırılacağı Müdürlüğü’nce yürütülen
santimetre olan ve 5 belirtilmişti. Eserin sahte kazı çalışmalarında ağır
parçaya bölünmüş halde olup olmadığı da tartışılan bir yangınla son bulmuş
bulunan kabartma konular arasındaydı. iki evreli bir yerleşim
üzerinde yenileme ve yerinin izlerine
inceleme çalışması Daha sonra kabartmanın
rastlandığını belirtti.
başlattı. Yapılan bulunduğu alanda kazı
Demir, beş köşeli eserin
incelemede, kabartmanın çalışmalarına başlanmıştı.
burada bir duvar içerisine
tarihinin günümüzden Yürütülen kazı
aplike edilerek ya da
4,000 yıl öncesine çalışmalarında,
duvara yaslanarak
kabartmanın bulunduğu
dayandığı belirlendi. kullanıldığını
alan ve çevresinde birçok
Böylelikle daha önce düşündüklerini söyledi.
mimarı yapı katına
milattan önce birinci bin rastlanmıştı. Ayrıca Kabartmanın ana
yıl olarak bilinen Harput yanmış bir tabakanın temasının bir kalenin fethi
yöresinin tarihi çok daha bulunması da buranın olduğunu ve sahnelerin
eskiye gitti. Restorasyon büyük bir yangın geçirmiş alttan üste doğru savaş ile
çalışmasının ardından olduğunu gösterdi. Alanda ganimetleri ve çıplak
Elazığ Arkeoloji ve yürütülen arkeolojik esirlerin kralın huzuruna
Etnografya Müzesi, çalışmalarda amaç, çıkarılışı şeklinde
istiflendiğine dikkati rastlandığını ve savaşın
çeken Demir, sol panoda kazanılmasında önemli bir
kaledeki çarpışma anlarına role sahip olduğu inanılan
ve dehşet verici sahnelere tanrıça figürünün
yer verildiğini belirtti. Akadların aşk ve savaş
tanrıçası İştar ile bir
Panodaki masif tekerlekli
bağlantısının olup
ahşap kuşatma kulesinin
olmadığının ayrı bir
bir benzerine Anadolu ve
inceleme konusu
Mezopotamya’da
olduğunu söyledi.
rastlanmadığını aktaran
Demir, 1. Hattuşili
dönemine ait çivi yazılı bir
Hitit metninde koçbaşı ve
ahşap kuşatma kulesinden
bahsedildiğini ancak bu
bağlamda bulunmuş
görsel bir kanıt
bulunmadığını söyledi.
Demir, kabartmanın bir
diğer panosundaki
sahnede de kent kapısı
üzerinde iki çıplak düşman
askerinin başına basarak
yükselen sarkık kanatlı,
kartal pençeli, bacakları
birbirine dolanmış tanrıça
figürünün elleri ile bir
düşman askerini havaya
kaldırışının betimlendiğini
anlattı. Demir, bu savaş
panosunun merkezine
yerleştirilen tanrıçanın
savaşın kazanılmasındaki
rolünün vurgulanmak
istendiğini aktardı.
Demir, kabartmanın en
önemli ikonografik ögesi
durumundaki tanrıça
figürünün yakın
benzerlerine MÖ 1862
Larsa Kralı Warad-Sin ve
MÖ 1779 Hammurabi
dönemine ait silindir
mühür baskılarında
Harput tarihi Urartulardan öncesine gitti
Kabartmanın son ve en üst söyler. Harput’ta bulunan
sahnesinde ise zaferle yerleşim yerinin Naram
sonuçlanan mücadelenin Sin’in Sar Tamhari
akabinde çıplak savaş metinlerinde bahsettiği bu
esirlerinin kralın huzuruna krallıklardan biri olduğu
çıkarılışının ihtimal dâhilindedir. Şu
sahnelendiğini söyleyen ana kadar Harput’un
Demir, “Kabartma stilistik bilinen tarihi Urartular’a
ve ikonografik açıdan kadar uzanmaktaydı.
milattan önce 2300 ile Ancak bu kabartma ile
2150 yılları arasında birlikte Harput tarihinin
Mezopotamya’da güçlü bin yıl kadar geriye gittiği
bir uygarlık kurmuş olan görülmektedir.”
Akad ekolünün güçlü
etkilerini taşıyor.” dedi.
Kabartmanın bulunduğu
alanda yapılan kazı
çalışmasında bulunan
kalıntıların çağdaşlarına
göre daha iyi durumda
olduğunu ve MÖ 2. bin
yılın başlarına
tarihlendiğini belirten
Demir, kabartmada
bulunan kanatlı tanrıça ve
kralın giydiği püsküllü
serpuşun da Orta Tunç
döneminde görülüyor
olmasının eserin MÖ 2.
bin yıllarına
tarihlenmesine yardımcı
olduğunu dile getirdi.
Demir, Akad Kralı Sargon
ve torunu Naram Sin’e ait
Sar Tamhari metinlerinde
Anadolu’nun başta Kaniş
olmak üzere birçok
bağımsız krallık ve beylik
tarafından paylaşıldığının
kayıtlı olduğunu
bildirerek, şöyle dedi:
“Naram Sin, Sar Tamhari
metinlerinde Kaniş Kralı
Zipani ve Hatti Kralı
Pampa’nın da olduğu 17
krallığa karşı savaştığını
“Romulus ve Remus Kendileri ve
kuruluş efsanesinden başarıları konusunda
İmparator Caracalla’nın ne düşünüyordu? Ve
özgür Roma bizim için neden
yurttaşlarına… Surlar’ın hâlâ bu kadar
binyıllık tarihi.” önemliler? Binyıllık
tarihi kapsayan ve
Antik Roma, modern
esaretten cesarete
dünyanın sağladığı
Roma kültürünün
olanaklarla
temellerini anlaşılır
düşünüldüğünde bile
kılan; ayrıca
görkemli bir kentti:
demokrasiyi, göç
İspanya’dan Suriye’ye
olgusunu, dinî
uzanan bir imparatorluğun
güç merkezi; bir
mücadeleleri, Çağı köyünün Akdeniz’in
toplumsal hareketliliği ve tartışılmaz hegemonu
milyondan fazla insanın
sömürüyü, genişleyen olma yolunda nasıl
yaşadığı, genişleyen bir
imparatorluk bağlamında ilerlediğini gösteriyor.” -
imparatorluğun
sorgulayan SPQR; Cicero, Wall Street Journal -
metropolü; “lüks ve
Jül Sezar, Kleopatra,
pisliğin, özgürlük ve “Roma tarihi üzerine
Augustus ve Nero gibi
sömürünün, kente ait mükemmel mülahazalar
Roma’yı Roma yapan
olmanın yarattığı gurur ile yaptığı SPQR kitabında
karakterlerden kadınlara,
kanlı iç savaşın Mary Beard, kentin
kölelere, azat edilmişlere,
birbirinden ayrılmadığı” başarısının sırlarını daha
suikastçılara ve hiçbir
dayatmacı bir kent… önce benzeri görülmemiş
zaman kazanan tarafta
Öte yandan İtalya’nın olmayan geleneksel bir şekilde açık ve
ortasında sıradan bir köy tarihin göz ardı ettiği acımasız bir netlikle
olmanın ötesine geçmeyen Roma’ya kadar Surlar’ın çözüyor.”
bir bölge, üç kıtaya uzanan tarihinin izini sürüyor. - New York Times Book
uçsuz bucaksız bir alana Review -
“Bu kitabı, kadim
hükmeden; iktidar,
zamanları bugüne taşıyan “Binyıllık tarihi bugüne
yurttaşlık, savaş,
samimi detaylara hayat getiren son derece
imparatorluk, lüks ve
verdiği için göklere bilgilendirici ve mutlaka
güzellik gibi temel
çıkarmalı.” - Economist - okunması gereken bir
kavramlarımıza biçim
veren bu denli baskın bir “Mary Beard, şimdiden eser.”
güce nasıl ve neden klasik eserler arasındaki - Dallas Morning News -
dönüşebilmişti? Bu yerini alan kitabı SPQR’da
değersiz köyün alamet-i Roma tarihini, tutkuyla “Akıcı, heyecan verici,
farikası neydi ve nasıl ama anlaşılmaz bir dil ruhu okşayan ama bir o
olmuştu da bu alamet kullanmadan anlatıyor ve kadar şüpheci.” - Sunday
açığa çıkmıştı? Romalılar kısmen sefil bir Demir Times -
göstergesi zaten. Beard, “Beard; kamu yararına
tam bir kavrayış ve çalışan çok az kişinin
“Son derece merak
memnuniyetle zaferini kalkışmaya cesaret
uyandıran ve olağanüstü
ilan etmekle kalmıyor, edeceği, akademisyenlerin
eğlenceli bilimsel bir
mükemmel mizah anlayışı ise burun kıvırdığı bir işin
okuma.”
ve yakaladığı detaylarla altından tereyağından kıl
- Observer - Roma’nın canına can çeker gibi kalkmış:
katıyor.” Muğlak olması kaçınılmaz
“Çığır açıcı... canlı... metinlerin ve olayların
devrimci... antik tarihe - Sunday Times -
üzerine şaşırtıcı bir
yepyeni ve bütüncül bir
“Usta işi bir eser… SPQR; heyecanla gidiyor ve bu
yaklaşım.” süreçte geçerli bilgeliği
büyük bir arınmaya giden
- Spectator - yolu açan ve kadim bozuyor. Roma üzerine
zamanları bugüne taşıyan yazdığı bu tumturaklı yeni
“SPQR, mükemmel bir samimi detaylara hayat tarihi SPQR da… istisnai
içgüdüyle anlatılan veren, sempatik ama asla bir durum değil. Beard,
acımasız bir başarı bayağılaşmayan örnek bir Antik Romalıların; iktidar,
öyküsü.” eser.” yurttaşlık, imparatorluk ve
- Wall Street Journal - kimlik sorunlarıyla
- Economist - mücadele eden sonraki
“Dünyanın en önemli “Beard, Roma’nın yüzyılların insanları için
Antikite tarihçilerinden hikâyesini tutkuyla ama de cevherbarındırdığını
Mary Beard’ın Roma oldukça sade bir dil ve gösteriyor.”
İmparatorluğu’nu kusursuz bir kesinlikle
panaromik bir şekilde ele - Atlantic -
aktarıyor…” -Wall Street
alan bu ‘tumturaklı’ tarih Journal - “Usta işi yeni bir tarih…
çalışması, Roma’nın Beard; sır dolu, başka bir
‘yüzyıllar sonra bile “Beard’ın kitabını deyişle insanı bıktıran
insanların aklında’ bitirdiğimizde; arkaik, malzemeden ayağı yere
kalmasının nedenini cumhuriyetçi ve basan bir rehber ortaya
ortaya koyuyor.” İmparatorluk Roması’nı koyuyor. Kentin erken
görmenin yanı sıra dönem tarihinin gerçeği ile
- Atlantic - zamanla denetim altına efsaneyi ayıran Beard,
“Tüyler ürperten bir aldığı Doğu ve Batı Romalıların kendilerinin
yolculuk.” eyaletlerini de görürüz… efsanevi başlangıçlarını
Arkeoloji, nümizmatik ve nasıl kısa vadeli siyasi
- Christian Science filolojik zorluklar kadar
Monitor - amaçlarla
taş ve papirüs üzerine şekillendirdiklerini
“Ciltlerce yazmayı teşvik yazılan bir dizi belge göstererek akademik
eden böylesi bir konuda karşısında da metanetini tartışmaları
enerjinizi ayakta tutup, koruyan Beard, ustaca bir renklendirmenin yanı sıra
Roma’nın neden bu denli rahatlıkla yoluna devam derinleştiriyor da…
göz alıcı bir şekilde ediyor.” SPQR; onunla konuşan
genişlediği sorusuna - New York Review of ama asla seviyeyi
tutarlı yanıt veren bir Books – düşürmeyen, uzağı yakın
çalışma hazırlamak, sizin ederek hem kapsamı
iddianızın açık bir genişleten hem de samimi
detayları ortaya koyan
ibretlik bir popüler tarih
çalışması.
-Economist -
“Beard; SPQR’ın elli
yıllık bir öğrenmenin ve
çalışmanın ürünü
olduğunu iddia etse de bu
deneyimini kolayca
aktarıyor. Bizi genelev ve
barların dünyasından
Roma halkının izlerini
bulacağımız arka
sokaklara götürürken
öylesine eğleniyor ki.”
- New Republic -

You might also like